İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan...

104
ATATÜRK KÜLTÜR, DÎL VE TARİH YÜKSEK KURUMU ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZÎ Y A Y I N I — S A Y I : 21 TÜRK KÜLTÜRÜNDEN GÖRÜNTÜLER DÎZİSİ —SAYI: 11 İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ FEVZÎYE ABDULLAH TANSEL ANKARA 1991

Transcript of İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan...

Page 1: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

A T A T Ü R K K Ü L T Ü R , D Î L V E T A R İ H Y Ü K S E K K U R U M U

A T A T Ü R K K Ü L T Ü R M E R K E Z Î Y A Y I N I — S A Y I : 21

T Ü R K K Ü L T Ü R Ü N D E N G Ö R Ü N T Ü L E R D Î Z İ S İ — S A Y I : 11

İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ

F E V Z Î Y E A B D U L L A H T A N S E L

A N K A R A 1991

Page 2: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs
Page 3: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

Ankara'da Zafer Anıtı Türk kadını Cebhe'ye cebhâne taşırken

Page 4: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs
Page 5: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

A T A T Ü R K K Ü L T Ü R , D İ L V E T A R i H Y Ü K S E K K U R U M U A T A T Ü R K K Ü L T Ü R M E R K E Z Î Y A Y I N I — S A Y I : 21 T Ü R K K Ü L T Ü R Ü N D E N G Ö R Ü N T Ü L E R D İ Z Î S Î — S A Y I : 11

İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ

F E V Z I Y E A B D U L L A H T A N S E L

2. baskı

A N K A R A , 1 9 9 1

Page 6: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

Her Hakkı Mahfuzdur Bu eserin her türlü basım ve yayım hakları Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Kültür Merkezi'ne âiddir. Bu Merkez'in Resmî mtisâadesi alınmadıkça, bu eserdeki resimler, metinler bütünü ile, kısmen, değiştirilerek, veya herhangi bir şekilde kullanılamaz ; verilen

bilgiler kaynak gösterilmeksizin nakledilemez.

ISBN 975-16-0312-9

1 baskı: 1988

Page 7: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

I Ç I N D E K I L E R

Ö N S Ö Z vn

B İ R İ N C İ B Ö L Ü M

İ S T İ K L Â L H A R B İ ' N D E N Ö N C E K İ M Ü C Â H İ T K A D I N L A R I M I Z (1828— 1918) 1

I K I N C I B Ö L Ü M

I - İ S T İ K L Â L H A R B İ ' N D E C E P H E G E R İ S İ N D E

Ç A L I Ş A N M Ü C Â H İ T K A D I N L A R I M I Z . . . 21

II — İ S T İ K L Â L H A R B İ ' N İ N A N A D O L U M Ü C Â H İ T

K A D I N L A R I 25

A) S A V A Ş L A R A K A T I L A N M Ü C Â H İ T K A D I N L A R

I. KARA FATMA (Fatma Seher) 25

I I . AYŞE HANIM 39

I I I . BiDLİs DEFTERDÂRI'NIN HANIMI 40

I V . KARA FATMA ŞIMŞEK 42

V . HATICE HATUN 42

V I . TAYYAR RAHMİYE 43

V I I . MELEK HANIM 43

V I I I . TARSUSLU KARA FATMA 46

I X . GÂZÎ ANTEBLİ Y İ R İ K FATMA 49

X . MuDURNULU FATMA KADIN 50

X I . NAZİFE KADIN 51

X I I . GÖRDESLİ MAKBULE 52

X I I I . ASKER SÂIME HANIM 54

B) K A Ğ N I K O L L A R I VE A D S I Z M Ü C Â H İ T L E R . . 55

Page 8: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

V ı I Ç I N D E K I L E R

Ö Z - A D L A R , T A ' B İ R L E R , L Ü G A T L E R DizGisi 77

R E S I M L E R — ı ) Nene Hatun, s. 6.—2) Aziziyye Tabyası, s. 8.—3) Kahraman Kara Fatma, s. 19.—4) Sâim Bey Şehidliği ve Anıtı, s. 45.—5) Hatice Hatun ve Âdile Hala, s. 47.—6) Cebhe'ye erzak, cebhâne, mermi taşıyan kağnılardan biri, s. 57.— 7) Kurtuluş Savaşı'nda mühim yeri olan Ayşe Çavuş, s. 58.—8) Kastamonu'nun yetiştirdiği Millî Mücâdele kahramanlarından Halime Çavuş, s. 60.—9) Ankara'da, 24 Kasım, I 9a7 'de dikilen Zafer Amtı'nın İstasyon cihetine bakan ön tarafı, s. 62.—10) Zafer Amtı'nın arka sağ yanı, s. 63.—11) Ankara'daki Fişek Fabrikası'nda çalışan kadınlar, 64.—12) Ankara'daki Fişek Fabrikası'nda çalışan erkek çocuklar, s. 64.—13D Türk kadınları, Cebhe'ye cebhâne taşırken, s. 66.—14) Bir çocuk tara­fından idare edilen kağnı, s. 70.—15) Dekovilden mermi boşaltan kadınlar, s. 71.

M E T İ N D I Ş I , bir adet resim. Zafer Anıtı: Türk Kadını Cebhe'ye cephane ta­şırken.—İki adet İstiklâl Harbi haritası

Page 9: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

Ö N S Ö Z

Elde ettiğimiz malzemeye göre, bu incelememiz başlıca üç bölümü içine almaktadır. İşlediğimiz konuya girif sayılabilecek İstiklâl Har-bi'nden Önceki Mücâhit Kadınlarımız {1828—ıgı8) başlıkh Birinci Bölüm'-de, yakın tarihimizdeki harblere fi 'len katılan kadın mücâhidlerimizi ele aldık. Bunlardan biri, I I . Mahmûd devrinde, Ruslar'm 1828'deki Şumnu kuşatmasında erkek elbisesi giyip cebheye koşan, kahramanlık menkabesi Kars ' ta dilden dile dolaşan bir genç kızdır. 1853-56'daki Türk-Rus Harbi'nde şehit düşen bir genç kızın da cenazesi Kars 'a getirilerek törenle gömülmüştür. Yine Kırım Harbi'nde, 1854 baş-lannda, ordu kumandanı Mûsâ Paşa Silistire kuşatmasında şehit olunca, Kara Fatma kumandasındaki, Türkmen-ili'nden yardıma koşan kılıç belde, kargı kolda kadınlar Sivastopol'da geceli-gündüzlü savaşmışlar. Kara Fatma yaralanmış, kardeşi şehit düşmüştür. 1877'dc. Tırabzon'un Akça-âbâd ilçesindeki Sargana-deresi'nden karaya çık­mağı puanlayan Ruslar'ın püskürtülmesinde, ellerinde baltalarla düşmana karşı koyanlar arasında Rukıye Abla ile Pümpür-kızı Ayşe; 8/9 Kasım, 1877'de Aziziyye Tabyası 'nı kuşatan Ruslar'm yenilgiye uğratılmasında büyük yararlıklan görülen Erzurum'un Nene Hatun'u, Gül'izar'ı ve Nâme Kadını. . 1918'deyine Erzurum'da, evlerine baskın eden Ermeniler'den birini yere serip, topladığı kadınlarla öteki Er-meniler'i kaçırmağı başaran Sebile adlı genç kız da dâhil, bu dokuz mücâhidimizin kahramanlığını tarih bilgisi çerçivesinde aydınlatmağa çalıştık.

îkinci Bölüm'ün İstiklâl HarbVnde Cephe Gerisinde Çalıdan Mücâhit Ka­dınlarımız başlıklı I'inci bahsinde çoğu tanınmış ailelerden, yüksek öğre­nim görmüş istanbul hanımlarının 15 Mayıs, 1919'da izmir'in işgali üzerine, bu ayın ondokuzundan başlayarak 13 Ocak, 1920 tarihleri arasında, istanbul'un birçok semtinde tertipledikleri mitinglerden, Yunan zulmü dolayısıyle yabancı devletlere çektikleri ve Millî Kuv­vetleri destekleyici protesto telgıraflarından bahsettik. Bu bölüm, Sivas Kongresi'nden yaklaşık bir ay sonra, bura hanımlan tarafindan resmen 9 Arahk, 1919'da kurulan, başka şehirlerimizde şu'beleri açı­lan Anadolu Kadınları Müdâfaa-i Vatan Cemiyeti'nin çalışmalarını da içine almaktadır; Millî Kuvvetleri muhtelif bakımdan destekleyici

Page 10: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

vm Ö N S Ö Z

yardımda bulunan bu mühim cemiyede, Hey'et-i Temslliyye adına Mustafa Kemal imzâsıyle, T . B . M . Meclisi'nin açıhşına, 20 Nisan, 1920'ye kadar süren yazışmaları hakkında kısaca bilgi vermiş bulu­nuyoruz. Bu bölümün İstiklâl HarbVnin Anadolu Mücâhit Kadınları başhkh I l 'nc i bahsinin A) Savaklara Katılan Mücâhit Kadınlarımız kısmında, adlarım tesbit edebildiğimiz onüçünün ne zaman, hangi savaşlarda bulundukları, gösterdikleri kahramanlıklar hakkında bUgi vermeğe çalışacağız; öteki kısmını ise, B) Kağnı Kollan ve Adsız Mücâ­hitler teşkü etmektedir.

Page 11: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

B I R I N C I B Ö L Ü M

İ S T İ K L Â L H A R B İ ' N D E N Ö N C E K İ M Ü C Â H İ T K A D I N L A R I M I Z (1828-1918)

Türk kadınlannın fi'len savaşa katılmalarını, İstiklâl Savaşı'ndan yaklaşık yüz yıl kadar öncesine götürebilmekteyiz. Nâmık Kemal ' in ana tarafından Büyük Baba'sı Abdü' l-Latîf Paşa, Kars Kaymakamı Osman Paşa'dan sonra, Lazistân Mutasarnfhğı'ndan naklen, 9 Cu­mada II., 1269 (20 Mart, 1853)'da Kars Kaymakamlığı 'na ta'yin edilmiş, 1854 Haziran'mda bu vazifesinden ayrılmış bulunuyordu^. Bu sırada onüç-ondört yaşlarında bulunan Kemal de, Kars ' ta de­desinin yanında idi. Kemîd, Rodos Mutasarrıfı iken, Ebüzziyâ Tev-fik'e gönderdiği, 1887 Şubat'ında yazdığmı tahmin ettiğimiz mek­tubunda, Vatan —yâhûd— Silistire adlı eserinin ilham kaynağı hakkında bilgi vermiştir: "Silistire'nin mevzû'u, müellifinin hayâli değildir. Benim yaptığım şey, Rumeli 'ce, Cennet-mekân Sultân Mahmûd Han zamanındaki Şumnu muhasarasında naklolunan bir hikâyeyi, bir dereceye kadar tevsi' içün gördüğüm mecbûriyyet üzerine Kırım Muharebesi sırasında vukü* bulan Silistire Muhârebesi'ne naklet­mekten ibarettir ve maksad-ı te'lif ise, millette olan hissiyyât-ı vatan -perverâneyi tasvir idi. Tiyatro yazmakta maharet göstermek değil idi,, diyor. Kemal ' in, Midilli 'de sürgün bulunduğu sırada, Abdülhak Hâmid'e yolladığı 30 Mart, 1879 tarihli mektubunda, onun Târtfı: —yâhûd— Endülüs Fethi adlı eserinde Târik b. Ziyâd- ordusunda bu­lunan kadınlardan da bahsetmesinin tarihe aykın düşmediğini, İslâm ordulannda o zamanlar pek çok kadm bulunduğunu, hattâ Yermük Muhârebesi'nin kazanılmasında kadınların teşvikinin te'siri oldu­ğunu bir örnek de vererek anlatmıştır. "Kı r ım Muharebesi'nde. Kara Fatma'yı falanı bir tarafa bırakalım. Bir Kürd kızı, nişanlısının

^ Bu bilgi, kaydettiğimiz tarilılerde yayımlanan Ceride-i Havadis ile Talfvlm-i Va^âyi' gazetesinden faydalanılarak Kırzioğlu M . Fahreddin'in eserinden alın­mıştır (/oo, Ytldönûmû dolaytstyk 1855 Kars Z'if^h İst., 1955, Kars Matbaası, s. 49, not—9). Kemal'in çocukluğu ve Kars'taki hayatiyle ilgili daha geniş bilgi için bk., F. A. Tansel, Kemâl, Mehmed, Nâmık mad., The Eıuyclopaedia of islâm, Second Edition, Leiden and London, s. 875).

Mücâhit Kadınlarımız — 1 ,

Page 12: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

İ S T İ K L Â L H A R B İ ' N D E

arkasına düşerek, gönüllü nefer yazılmış, Kars 'a kadar gelmiş. Bir ^taburun tıranpeteciliğinde bulunduğu hâlde şehit olmuştu. Cena­zesini gözümle gördüm; çünki o zaman Kars ' ta idim,, bilgisini ver­miştir^. Bu mühim belgeye dayanarak, 1853-56'daki Türk-Rus Sava­şı'nda Kars' ta şehit düşen bir kadın mücâhidimizin bulunduğunu söyleyebiliriz. Kemal , Vatan piyesinin konusunu, vak'a kahraman­larından erkek kıyafetine girip nişanlısının ardından Silistire'ye giden Zekiye'yi bu iki belgeden ilham alarak yaratmıştır.

Kemal , Hâmid'e mektubundaki K ı n m Muhârebesi'nde Ka ra Fatma'yı falam, bir tarafa bırakalım cümlesiyle acaba kimleri kasdet-miştir? Rizâ^î'nin 1286'da neşredilen Manzûme-i Sivastopol adlı eserinin ba'zı bahisleri bu mes'eleyi aydınlatmaktadır. Tuna-nehri'nin Kara­deniz'e döküldüğü çevredeki Macun, îsakca ve Tulca Ka l ' a l an savaşından sonra, SUistire yakınında ordu kurulmuştur; destan'ddM.,

Silistîre yakasına çü geldi Orâdâ öturub orduyu kurdu Haber gönderdi kim cümle geliniz Boşâdıh kal'ayi teslim ediniz Harâb olmazdan-^evvel evleriniz Perihan olmadan dâhi maliniz Cevâb verdi tanl§înız bu gîce Takarım sonra şehrî ucdan-^üca Musa Pöfâ idüb re'y-î cevâbı Didî gel, işte meydân, söz şavâbı

" F. A. Tansel, J\fâmık Kemal'in Husûsî Mektupları, c. ıv., Ankara, 1986, Türk Tarih Kurumu Basımevi, s. 416 ; A.e., c. 11., 1969, s.423 . Kars Savaşı, 14 Hazi­ran—29 Eylûl, 1855 (i272)'de üçbuçuk ay sürmüş, zaferle sona ermiştir (Bu hususta geniş bilgi için bk., Kırzioğlu M . Fahreddin, a.e., s. 139 v.d.d. İbrahim adlı halk şâirimizin bu zafer üzerine söylediği destanında da,

Küfük gaziler de cenge girilir Babamın kanını alacağım dir Analar, bacılar cebhâne ta^ır Bu hâl gayret verir cümle askere Yediden yetmişe gazaya girdi Şehid olanımız Ridvân'a erdi

denilmektedir (Kemal Zeki Gençosman, Türk Destanları, İst., 1972, Yelken Mat­baası, s. 158).

Page 13: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

M Ü C Â H İ T K A D I N L A R I M I Z

ımsrâlanndan anlaşıldığı gibi ordu, Mûsâ Paşa kumandasında bu­lunuyordu. Rizâ ' î , bu savaşta Mûsâ Paşa'nın yararlıklannı, bu din -erinin başından aldığı yarayla şehit düştüğünü etraflıca anlatmıştır. Bundan sonraki Muhârebe-i Kara Fatma başhkh bölümden aldığımız aşağıdaki beyitler, Kara Fatma'nın daha önceki savaşlara da katılan bir gâzî olduğu, bu savaşta kardaşının şehit düşmesinden sonra beş -altıyüz Türkmen'le yardıma koştuğu, yaralandığı, bir gâzîlik daha kazandığı aydınlanmış o luyor ' :

Onîkîbin kişiydi cümle vân Bunlar (Bular) ^ eylerdi harbî rûz, leyâlî Bunlara (Bulara) olmadı imdâd-ı küllî Nefîr-Î 'âm geldî ba'zı cüz'î (cüz'î) Beş-altl gün sonra geldi (sonunda) Fatma Gâzî Nisalar kahramanı, ser-firâzı Onların (Olârm) nâmı var Türkmen-ili'nde Kılıç bilinde, korkî kollarında Onlar (Olar) çok kırdı düşman, döktü kânın Şehîd oldü karındaşı nisanın O hâtûn kendi dâhi yaralandı Onuldu yöresi hûş-vârlandı

^ S. 31 v.d., 36 ; sonunda 1286 tarihi bulunan eserin basım yeri, basıldığı matbaa kaydedilmiş değildir. Eserin bütünü hakkında bilgi edinmek için bk.. Necat Birinci, 1853—56 Kınm Savaşı'nı Anlatan Bir Eser: Manzûme-i Sivastopol {Kubbealtı Akademi Mecmuası, Y1I-13, nu. ı.. Ocak, 1984, s. 29-42). Silistire'nin Ruslar'ca kuşa­tılması üzerine, buranın yerli halkı da "savaşta ve kahramanlıkta askerden geri kalmamışlardır. Bir derecede ki kadınlar bile gerçekten erkekçe davrandılar; hattâ Muhafız Paşa rahmetlisi kadınları, çocukları •—oraların ta'birince humba denilen— yer-altı siperlerine sokmak istediği zaman bunlar saklanmak,, istemeyerek karşı koymuşlardır; bunların o siperlerde tutulması mümkün olamamıştır. Çocuklar ise, "yine düşmana atılsın diye gülle toplayıp askere getirmeği eğlence edindiler,, ; Mûsâ Paşa'nın emriyle, gülleler getiren her çocuğa kırk para bağışta bulunuldu­ğundan, bu gülle kapışma oyunu onlar için daha eğlenceli, zevkli oluyordu (Ahmed Nafiz, SUistire Muhasarası, Hakkı Târik Us neşri, İst., 1946, Vakit Matbaası, s. 51, 94 v.d.).

* Metinlerin neşrinde, tertip bakımından meydâna geldiği belli yanlışların yanındaki parantez içerisine ilâve ettiklerimizden italik harflerle dizilenler, kelime veya gramer eklerinin düzeltilmiş şeklini gösterir ; bunlarla ilgili olarak, ayni işaret içindeki fazla kelimeler ise düz harflerle dizilmiştir.

Page 14: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

I S T İ K L Â L H A R B İ ' N D E

Ömer Pâfd olub Şumnu da hâ'im Onlara (Olard) gönderir cebhâne dâ'im Delî-ormân'a geldi durdu anda Yakın yüzbin kişi var hem yanında

Bu kahramanlık vak'ası, zaman bakımından 1854 yılı başlanyle ilgilidir: Edindiğimiz tarih bilgisine göre, Yunanlılar 'm tarafsızlığı yüzünden umduklarını elde edemeyen Ruslar, Tuna kıyılannda kesin bir başarı kazanamamışlar, 28 Ocak, 1854'de saldırışa yönelerek, "Tuna 'yı , Kalas'ı , îbrâ'il ve ismail'i de geçerek Dobruca'yı almağa muvaffak oldukları gibi, bir Osmanlı ordusunu yenerek Silistire'yi,, kuşatmağı da başarmışlardır. Türkler bu harbte parlak bir savunma yaratmışlar, "Tobcu Feriki Mûsâ Paşa, onbin askerle kendisinden kat-kat fazla düşman kuvvederine,, karşı koymuştur. Mayıs'ta, alti Rus saldırısı püskürtülmüş, Paşa, bunların birinde, bir güllenin isabeti sonunda şehit düşmüştür^.

Rusya'nın esâs hedefi, "Balkanlar'da Islavlar'la meskûn eyâ-lederi Osmanlı hâkimiyetinden kurtarmak ve onlar üzerinde kuracağı nufûz ile istanbul ve Boğazlar'a yaklaşmaktı. Diğer taraftan da Ana­dolu'nun doğu-kuzcyindc Batum Limanı'nı, Kars, Ardahan ve Er­zurum'u ele geçirmek suretiyle bir taraftan Karadeniz'de kuvvet­lenmek, diğer taraftan da iskenderun yönünde bir yayılma imkâm sağlamaktı. Bu büyük pilanın gerçekleşmesi için Rusya, bir saldırma harbi yapmak zorunda idi. Böyle bir harbde de Balkan Islavlan'nm kendisine te'sirli yardımda bulunacaklarına ihtimâl veriyordu,, ; "1856 Paris Muâhadesi ile Karadeniz tarafsız kabul edilmiş olduğu için Ruslar'm Karadeniz'de kuvvetU bir donanması yoktu. Her neka-dar Rusya, 1871'de Londra Andlaşması ile tahdidi kaldırtmış ise de, bu tarihten harb i'lânına kadar fazla müddet geçmemiş olduğu için, Karadeniz'de bir deniz savaş kudreti meydâna g e t i r e m e m i ş t i „ Bu yüzden, Kırım Harbi'nden yirmi yıl kadar sonra, 93'deki Türk-Rus Savaşı'nda Tırabzon'un Akça-âbâd ilçesindeki Sargana-deresi'ne çı­kan Rus kuvvetleri, o çevre halkınca geri püskürtülmüştür. Elimizde, bu baskının canlandınidığı anonim bir destan bulunmaktadır. Bu

' Enver Ziya Karal, Osmanlı Tarihi, c. v., 3'üncü Baskı, Ankara, 1970, Türk Tarih Kurumu Basımevi, s. 238 v.d.

* A.e., c. vııı., Ankara, 1962, Türk Tarih Kurumu Basımevi, s. 45 v.d.

Page 15: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

M Ü C Â H İ T K A D I N L A R I M I Z

destarCm aşağıdaki son üç dörtlüğünden, Moskof'un yenilgiye uğratıl­masında kadın mücâhitlerin de ellerinde baltalarla düşmana karşı koydukları anlaşılmaktadır; bunlardan iksinin adlarını da öğrenmiş bulunuyoruz: Rukıye Abla ve Pümpür-kızı A y ş e . .

Rukvye Abla'mn zikir dilinde Askerin önünde, balta belinde "Şehid olur!,, diyor cenkte vuruşan Kadınlar vermeyin düşmana âmân Pümpür-kızı Ayşe âmân vermiyor Düşmana kaçmağa zaman vermiyor Görenler şaşırıp yolun açıyor Moskoflar, elinden âmân dileyor Akıbet Moskof'un serildi leşi Yıkıldı kal'ası, kesildi başı Bindi müzminlerin gözünün yaşı Güldürün yüzünü ehl-i îmânın

istiklâl Harbi'nden önceki kadm mücâhitlerimizden biri de, 1877'deki Türk-Rus Harbi'nde gösterdiği kahramanlığıyle şöhretin doruğuna yükselen Erzurumlu Nene Hatun'dur.

Ruslar, 4 Kasım'da Erzurum'un doğusundaki Deve-boynu mev-kı'inde Muhtar Paşa kuvvetlerine taarruz etmiş, kırktan çok topun sürekli ateşiyle Osmanlı ordusunu önce merkezde, sonra kanatlarda bozguna uğratarak, düzensiz hâlde Erzurum üzerine atmışlardır; ancak, Rus ordusu bu başarısından, sür'atH bir ta^kip hareketine giriş­meyerek faydalanamamıştır. "Erzurum'a çekilen Osmanlı kuvvetleri, iltihâk eden takviye kuvvetleri üe yeniden düzenlendiler ve şehri sa­vunmağa hazırlandılar. 9 Kasım gecesi Ruslar Aziziyye Tabyası 'nı hucûm ederek zabtettiler Bu sırada yirmiiki-yirmiüç yaşlarında olan Nene Hatun, Erzurum'un Pasinler ilcesine bağlı Çeperli köyü Ruslar tarafından istilâ edilince, kocîisı ve küçük oğlu Nâzım'la Erzu-

' Dokuz dörtlükten ibaret bu destan metni, nereden alındığı kaydedilmeyerek M . Fethî Gözler tarafından Q3 Harbi ve Sargana Destanı başlığıyle yayımlanmıştır {Türk Yurdu mec, nu. 242, Mart, 1955, s. 703 v.d.).

' E. Z . Karal, a.e., c. vııı., s. 56 ; "Erzurum'un kahraman halkı şehrin müdâfaasına bi'z-zât kıyam etmiş bulunuyordu. Kahraman bir Türk kadınının (Nene Hatun) teşvik ve tahriki ve askerî kuvvetlerin de yardımı ile Aziziyye Tabyası'ndan düşmanı atmağa muvaffak oldu,, deniliyor.

Page 16: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

İ S T İ K L Â L H A R B İ ' N D E

rum'a göç etmişlerdi. Oraya geleli henüz onbeş gün kadar olmuştu. 8/9 Kasım gecesi Müezzin Abdullah Efendi, Ayas Paşa Câmii'nin minaresine gecelikle çıkıp, Aziziyye Tabyası'nı Ruslar'ın ele geçir­diğini anlatmış, eli silâh tutan koşsun diye halka seslenmiştir. Kocası, ona, sen evde kal, çocuğa bak demişse de, o, çocuğunu Allah'a emânet edip kalabalığa karışmıştır. Kendisinin anlattığına göre, Mecidiyye

I . Nene Hatun

Page 17: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

M Ü C Â H İ T K A D I N L A R I M I Z

Tabyalan 'n ı aşıp alçağa indiklerinde, kulaklarını sağır eden tüfek ateşleri altında, yaralanana, ölene bakmadan ileri atılmışlar, ba'zan satırla, ba'zan taşla, önlerine çıkan her Rus'u vurarak tabyalara doğru ilerilemişler ve bir taraftan kendilerinin, bir taraftan askerle­rimizin gayretiyle Aziziyye Tabyası 'nı ele geçirmişlerdir. Bu sıra­larda yaralı bulunan kardeşi Hasan'ın, gözü önünde şehidlik mertebe­sine eriştiğini de görmüştür®.

Nene Hatun, Çeperli (Çepelli) köyündendir; Hüseyin Efendi ile Zelîha Hanım'dan, 1270 (ı853-54)'de doğmuştur. Nene onun asü adı, soyadı Kırkgöz'dür. Ü ç oğlundan en büyüğü Nâzım ile onun küçüğü Birinci Dünyâ Savaşı'nda şehit düşmüşlerdir; en küçük oğlu Yûsuf Durak, eşi ve iki çocuğu 1952'de hayâtta bulunuyorlardı.

Aziziyye Tabyası 'nın Rus kuvvetlerinden geri alınması için ya­pılan çarpışmadaki kahramanlığı dolayısıyle Üçüncü Ordu tara­fından, Erzurum'un Kars-kapısı'ndaki Eminkurpu mahallesinde bir ev tahsis edilen Nene Hatun, ordumuzun kıymet-bilirlik inceliğini yansıtan bu küçük, bu sevimli evde uzun yıllar yaşamıştır Tutuldu­ğu zâtü'r-rie yüzünden, 22 Mayıs, 1955'te Erzurum Numune Hastahâ-nesi'nde, saat onüçte hayâta gözlerini yummuştur; bu sırada yüz yaşına yaklaşmış bulunuyordu. Cenazesi Erzurumlular ve Ordu Bir­likleri tarafından 23 Mayıs ' ta kaldırılmıştır: Cenazesi top-arabasıyle Lala Paşa Câmii'ne getirilmiş, namazı kılındıktan sonra, Kars -kapısı'ndaki evine kadar yaya olarak ta'kib edilmiş, burada araba­lara binilerek, Aziziyye Tabyası 'nda aziz na'şı top-arabasından

* Vatan gzt.. Memleket Serisi, Nu. 51, Erzurum—Kars Serhad İlâvesi'ndeki (24 Aralık, 1952), J\fene Anlatıyor başlıklı imzasız yazı (s. 6). Ayni sayfada, yine imzasız olarak, Ridgıvay ve Nene başlıklı, Nato Baş-kumandanı General Ridgway'in memle­ketimizi ilk ziyaretinde Erzurum'da Nene Hatun'u evinde ziyaretiyle ilgili, karşılıklı konuşmalarım içine alan bir fıkraya da yer verilmiştir.

" Ahmed Emin Yalman, Nene Hatun'u ^iyâret Ettim—Malatya sû'-i kasdı akabinde Nene Hatun'un karcıma çıkan hayâli bana neler telkin etti {Vatan, ayni ilâve, a.y.). Bu yazı dâhilinde. Nene Hatun'un epeyi yaşlılığında alınmış güzel bir resmi de yayımlanmıştır. Sa'dun Tanju, İki Abide: Aziziyye ve Nene Hatun başlıklı yazısında, "30 Ağustos, Cumartesi günü Erzurum'da Aziziyye Tabyası'nda yapılan Şehitler Âbidesi'nin açılış merasiminde hâzır bulunmak üzre İstanbul Gazeteleri Ordu Temsil Bürosu'nun da'vetlisi olarak Erzurum'a gitmişlerdi ; giden gazeteciler ara­sında ben de vardım,, diyor. Nene Hatun'la ilgili duygu ve düşüncelerine yer verdiği bu yazısı dâhilinde, 1952'deki o merasime katılan Nene Hatun'un o sırada çekilmiş, ayrıca Erzurum'a giden Vatan gazetesi ekibiyle de bir fotogırafı yayımlanmıştır (A.y., s. 9,6).

Page 18: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

İ S T İ K L Â L H A R B İ ' N D E

2 . Aziziyye Tabyası

alınarak şehidliğe gömülmüştür. Bu merasimde, yetmişüç yaşındaki oğlu Yûsuf Durak ile torunu da bulunuyordu Midhat Cemal'in Nene HaturCa başlıklı şiiri onun ölümü üzerine, o günlerde yazılıp neşredilmiştir:

Ayıtı Tarihi, Nu. 258, ı—31 Mayıs, 1955, s. 26-27. Admı Sultân Abdü'l -Aziz tarafından yaptırılan Tabya'dan alan Aziziyye Şehidliği "Erzurum'un Kuzey-doğusu'na düşen ve hemen yanı başmda bulunan basık görünümlü Top -dağı'nm doğu tümseği üzerindedir. „ Sembolik mezarların bulunduğu bu şehid-llkteki 7,5™ yüksekliğinde anıtın kaidesinde, 1877 Türk-Rus Harbi savaş sahnelerini canlandıran kabartmalar, kaidesindeki bir kitabede, "Bu gelinlik kızlar, ihtiyar erkek ve nineler kendi namusları ve Türk MiUeti'nin şân ve şerefi için döğüştüler ve öldüler. Şimdi Türk MiUeti'nin kalbinde yatıyor. 1877-1952 , , cümleleri ve tarihi görülmektedir {Amtlanmız, Şehitlerimiz, Atatürk Üniversitesi Yayınları: 536, Atatürk Üniversitesi ao. Yıl Kutlama Komisyonu'nca hazırlanmıştır; Ankara, 1978, Ayyıldız Matbaası A.Ş . , s. 91) . "Ölenlerden birkısmmın yattığı yer Aziziyye Tabya Garni-zonu'nda olub, şehidlik 1952 yılında ihya edilmiş, bu muharebenin kahramanla-rmdan olan Nene Hatun'un ölümü ve bu şehidliğe defni ile Nene Hatun Şehidliği olarak anılmağa başlanmıştır,, {Şehidliklerimiz, Ankara M.S.B. İnşâat ve Emlâk iskân Dâiresi Başkanhğı'nca hazırlanmıştır : Ankara, 1971, Harita Genel Müdürlüğü Matbaası s. 61) .

Page 19: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

M Ü C Â H İ T K A D I N L A R I M I Z

Ba'zan nekadar benzemiyor kendine insan Erkek acaba kimdir? Eğer sen de kadınsan. Ruhun adı olmaz: Ne kadınsın, ne de kızsın ; Bir dâne değilsin Nene Hatun, sayısızsın. Evlâdı ölüm dersi alırken anasından. Hep anneler^akmış Meric'inden, Tuna'sından. Yurdunda şehîd ülkesi vardır analardan. Kaç bin kişisin, git, onu sor Dumluptnar'dan. Târihi yapanlar, bağıran fırtınalardır; Ba'zan da fakat sesleri çıkmaz analardır

1877 Türk-Rus Savaşı'ndan, Anadolu cebhesindeki harbin başlan­gıcından sonuna değin, Baş-kumandan Gâz î Ahmed Muhtar Paşa'nın Mühimme Baş-kâtibliği'nde bulunan, askerî ve mülkî birçok belgeler eline geçmiş olan Mehmed Ari f Bey'in eserinde, Aziziyye îstihkâ-mı'nın Ruslar tarafından kuşatılması, nasıl geri alındığı hakkında epeyi geniş bilgi verilmiştir: Etzurum'un Top-dağı ilerisindeki Aziziyye İstihkâmı'ndaki savaş 8 Kasım, 1877 gecesi sabaha karşı başlamış­tır. Kışla'nın önüne vanr-varmaz. bizim tarafımıza bakan cihetin-deki mazgallanndan şiddetli bir tüfek ateşi başlatıldığmı, Kol-ni-zâmı'yla, kışlaya yanaşmakta olan iki taburumuzdan sapır-sapır epeyi askerimiz döküldükten sonra tabur dağılıp avcı hey'etini aldığını, şehit ve yarahları olduğu yerde bırakıp üeri geçtiklerini anlatmıştır: "Asker, kışlamn sağından ve solundan ikiye ayrılarak hemen hucûma geçtiği sırada, kışladan yine şiddetli olarak tüfek ateşi devam ediyordu. Bundan anlaşıldı ki düşman, Aziziyye Istihkâmı'mn ilk tabyasını geceden zabtetmiş, üçüncüsüyle de uğraşmakta bulunmuştur,, deni­liyor. Aziziyye'nin nasıl geri almdığıyle ilgili epeyi bilgi verilmiş,

Türk Turdu mec , nu. 245, Haziran, 1955, s. 902. Hayâtta bulunan sazşâir-lerimizden Sivas'ın llbey yöresinin Kâhyalı-köyii'nde 1934'de doğan, asıl adı Ab-dülkadir olan Ismetî'nin Aziziye ballıklı şiirinin,

Muhtar Pa^a, Nene Hatunlar vardı, Bojbafa düşmanla sava^tı-durdu. Ata yâdigân, yiğitler yurdu. Hatırlar gönüller sormağa geldim.

dörtlüğü de (Doğan Kaya, Âpk İsmeti ve Deyimleri, Sivas, 1984, Esnaf Matbaası, s. 96), Aziziyye denilince Nene Hatûn'un da hatırlandığını, dolayısıyle bu mücâ-hidemizin kazandığı hakh şöhretin canlılığını kaybetmediğini gösterir.

Page 20: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

10 I S T I K L Â L H A R B I ' N D E

bu savaşta en çok dikkate değer hâllerden birinin de, o gün Erzurum'­dan birçok kadmlann, "muharebe eden askere çamaşır sepetleriyle ekmek, peynir, zeytun, ba'zıları da destilerle su„ getirdiği, onlara cesaret verici sözler söyledikleri olduğunu kaydetmiştir".

Strât-t Müstakim mecmuasında, bu savaşa katılan Erzurumlu bir Ka ra Fatma'nın kahramanlığı anlatılmıştır; bu vak'a, Mehmed Ar i f i n eserindeki tarih bilgimize uygun bulunmaktadır: Ka ra Fatma, Erzurumlu bir Osmanlı kadınıdır. Düşman ordusu Erzurum'u kuşat-üğı zaman Kara Fatma Kadın, Aziziyye Tabyası 'ndaki Osmanh askeriyle beraber idi. Askere su, yiyecek getiren, askerin yaralılarım omuzunda taşıyan, yaralarını saran bir Osmanlı anası idi. "Hucûm ile, zorla Osmanlı elinden tabya alınmaz olduğunu anlayan düşman hile yoluna sapmış ve gece yarısı, askerimizin koğuşu yakınına bir nefer sokarak tüfek attırıp koğuşun lambasını söndürmüş ve as­kerimizi sabaha kadar, yekdiğerini düşman zannıyle biribirine kır­dırdıktan sonra, gelip rahatça tabyayı zabtetmiş idi; fakat bu acıya dayanamayan, öc almak derdine düşen Fatma analığımız hemen Erzurum'a dönmüş, orada boş bulabildiği çoluk-çocuk, ihtiyar Osmanhiar'ı başına toplamış. . Tüfek yokmuş; evlerden balta, satır aldırmış. Topladığı bu bir avuç Osmanlı'yı önüne katarak Aziziyye Tabyası 'na hucûm etmiş. Düşmanın gülle, kurşun yağmurları Fatma K a d m ' a yüz-çevirtmemiş ve girdiği tabyada doğramadık düşman komamış. Tabyayı cesed yığını altinda tekrar zabt ile şehidlerin intikamım almış bir dişi arslan idi,, ; "Dişisi böyle olan Osmanh-lar'm erkeği nasıl olur? Arslem olur, Arslan! „ ; "Erzurum'daki Şühedâ Mezârlığı 'nda yalmz erkek gönüllüler mi var? Hayır, nice kadm fedâ'îlerle karışıktır.,,

ı g ı o ' da yayımlanan bu belge, İstiklâl Savaşı'ndan birkaç yıl sonra basılan, A . Hamdî Aksekili'nin Askerin Din Kitabı adlı eserine de alınmış, sonuna, "Mil l î Mücâdele tarihimiz, biraz da bu mücâ­delede fedâkârlık gösteren kadınlanmızın tarihidir. Bu sebepten, dünyâ bihr ve bilmeyenler de bilmelidir ki kadınlarımız da erkek­

li Başımıza Gelenler, İkinci Tab'ı, İst., 1328, Mürettibln-i Osmâniyye Matbaası,

S- 3) 395 v.d. Bu eser, Ertuğrul Düzdağ taraûndan dili sadeleştirilerek hazırlanmış,

Tercüman gazetesi looı Temel Eser dizisinin 91-93'üncü kitabı olarak yayımlanmış,

Düzdağ'm gayretiyle 3'üncü cildinin sonuna şahıs, yer adlarını içine alan dizgi de

eklenmiştir. Başımıza Gelenler'in 1328 basımından fayladandığımız bahisler, M .

Ertuğrul Düzdağ neşrinin üçüncü cildindedir (İst., b.t.y., c. m., s. 788 v.d.).

Page 21: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

M Ü C Â H İ T K A D I N L A R I M I Z

lerimiz kadar arslandır ve anlara dokunmağa ve hele onları kızdırmağa gelmez!,, cümleleri eklenmiştirı*.

Mehmed Emin Yurdakul 'un da, Erzurum kadınlarının 1877'deki Türk-Rus harbinde gösterdikleri kahramanlıklanyle ilgili mühim bir yazısı elimize geçmiş bulunuyor:

Mehmed Emin Yurdakul 'un Erzurum'a ilk gidişi IFnci Meş­ru tiyet'in i'lânından öncedir; ikinci gidişi, 18 Eylül, 1911'de buraya Val i ta'yin edilmesi dolayısıyledir Birkısmı elimize geçen, fakat henüz yayımlanmamış bulunan Aziziyye Tabyası Önünde başlıklı yazı­sında, Erzurum, "Nef'î 'nin doğduğu toprak şâirler diyarı olduğu kadar,, , "kahraman ırkın sınır çocuklarının memleketi olduğu için ben buraya, bir sıla hastalığına tutulmuş gibi derin bir hasret duyar­dım,, diyor. M . Emin Yurdakul bu hâtıralarında, "dere boyunda sıralanmış Asıh-kahveler'de uzun sazlarıyle koşmalar, Dîvânlar, Tür­küler, Destanlar çalan kır sakallı ve nûr yüzlü Âşıklar'la, Kazan üzengili atlar üzerinde Erzurum ovasını toz ve dumana katan, oynadıkları cirid oyunlarında ıslık çalan,, ciridcileri, er çehreli, şahin bakışlı dadaşları canlandırmış, Âşıklar'm okuduğu cenk, zafer türkü ve destanlarından örnekler de kaydetmiştir. "Erzurum dadaşlarının atlara yapışmış gibi binerek, bunları fırtına rûzgârlarıyla yanştırır-casına Erzurum ovasında sürmeleri, iniş ve yokuşlarda şâha kaldırıp oynatmaları, kıvılcım ve şimşek saçan na'lların altından kopan kara bulutlar içinde efsânevî çehrelerle görünmeleri bu yiğitlerin de vak­tiyle er meydânlannda at oynatan ve saçları dalgalı, ağızları köpüklü atlarını Viyana ve Mohac kapılarında kişneten. Tuna ve Vestul -ırmakları'ndan su içiren o ünlü atalarımızın torunları olduklannı

i* C. m., nu. 77, 14 Safer, 1328/11 Şubat, 1325 (24 Şubat, 1910), s. 396 v.d. Matbû'ât-ı Cedide—Ma'neviyyât-t Askeriyye Dersleri başlıkh imzasız yazının sonundaki örnekler bölümünde yayımlanmıştır. Bunun aynen, Ahmed Hamdî Aksekili'nin Askere Din Kitabı adlı eserinde de bulunduğunu gördük (Üçüncü Basım, Sâdeleş-tiren: Prof. Dr. Tal'at Koçyigit, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları: 187, b.y. ve b.t. yok, s. 268).

Envâr-ı Şarkıyye, Erzurum Vilâyeti'nin resmî gazetesi, 25 Ramazân, 1329/5 Eylül, 1327, nu. 2068-108. Gazetenin bu sayısında, Mehmed Emin Bey'in Erzurum Valiliği vazifesine başlaması dolayısıyle resmî merasim hakkında geniş bilgi verilmiş, ta'yiniyle ilgili Sûret-i Fermân-ı Ali metni de yayımlanmıştır. Bu Fermân'dzn, 12 Şa'bân, 1329/26 Temmuz, 1327 (8 Ağustos, ıg ıO'de bu vazifeye getirildiği anlaşılır. Bahis konusu merasimde Erzurum Hükümet Konağı önünde, Erzurumlular'a hitaben nutkunun tâm metni de neşredilmiştir.

Page 22: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

l a I S T I K L Â L H A R B İ ' N D E

hatırlatıyordu.,, Bu düşünceler M.E . Yurdakul 'u yaşadığı geride kalan zamanlara, 1877'deki Türk-Rus Harbi yıllarına götürmüş, "RumeU'de Grandük Nikola'nm kumandası altında Türkiye top­raklarına saldıran Rus ordularını Gâzî Osman Paşa'nın savaş erle­riyle Pilevne önünde nasıl kahramanca bozgunlara uğratarak Nig-bolu'ya attığını,, , bu savaşla ilgili başka kahramanlık vak'alarını anlatmıştır. "Anadolu 'da da, Melikof'un kumandası altındaki Rus Kazaklan 'na karşı Gâzî Ahmed Muhtar Paşa'nın kumandası altındaki Türk kahramanlannın,, nasıl savaştıklarını, Ruslar'ı nasıl bozguna uğrattıklarını ise, bu savaşta bulunan Erzurumlular'dan işitmek istediğini yazan M . E. Yurdakul, Aziziyye Tabyası 'nın kuşatılması hakkında, dolayısıyle bu savaşa katılmış olan kahraman Türk kadın-lanyle ilgili epeyi bilgi vermiştir :

"Ne yazık ki bana bu savaşı anlatacak muhâriblerden hiçbirini bulamadım. Bu savaşı babalarından işiten delikanlılar bana, buradaki savaşın da Pilevne'ye eş olacak kadar şanlı bulunduğunu söylediler ve bana, Rus-Kazakları 'nın Erzurum'da Aziziyye Tabyası 'nı basarak buradaki hasta ve yaralı askerleri öldürdüklerini, bu vahşet Erzurum'a yayıhnca, sabah ezanı okunacağı bir saatte Erzurumlu Çizmeci Mamo Ağa 'nm minareye çıkarak halkı silâha sarılmağa da'vet ettiği gibi, yine Erzurumlu Ka ra Fatma'nın da balta ile mahalleleri dola­şarak, 'Ne duruyorsunuz? Bu gün er kişilerinizi sedyelerinde boğaz­layan düşmanlar, yarın da avratlannızı yataklarında kirletecekler! Artık yiğid kalmadı mı? ' diye halkı ayaklandırdığını, bu sırada Er­zurum kadınlarının da her yerden, bi'l-hâssa Sultân Melik, Kut lu -dere ve Hasan Basrî mahallelerinden ellerinde baltalarla evlerinden dışarıya uğrayarak Aziziyye Tabyası 'nın bulunduğu dağa doğru tırmandıklarını ve Aziziyye Tabyası 'nı basarak baltalarla Ruslar'ı öldürüp, leşlerini Tabya 'nın pencere ve kapılarından dışarıya attık­larını ve kendilerinin de dişi arslanlar gibi yaralanarak kanlar içinde baltalanyle şehid düştüklerini anlattılar.

"Ben, bu aziz vucûdlerin kemiklerinin gömülü olduğu bu kutsal yere gittim. Baktım, sâde ve çıplak mezarlar, içlerinde yatanlann şeref­lerine yaraşan mezarlar . . Vatan topraklan, vatan parçaları olan mezarlar ki hak ve hürriyyetleri, şeref ve namusları için kanlarını döken ve canlarını veren Erzurum'un kahraman şehid kadınlarına, 'Geliniz! ' diye bağırlarını açarak bunları koyunlarına almış ve onlara, 'Siz bizimsiniz, sizin yeriniz burasıdır, sizi artık bizim koyun-

Page 23: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

M Ü C Â H İ T K A D I N L A R I M I Z I3

lanmızdan hiçbir kuvvet alamayacak ve uykunuzu hiçbir düşman rahatsız edemeyecek!. . „ diyorlar gibiydi.

"Bur'dan aynlırken baktım, bu mezârlann üstünde kartal kuşları tavaf ediyorlarmış gibi uçuşuyordu. Palan Döken-dağlan'ndan esip gelen bir rüzgâr, bu mezarlarda yatan ölülerin savaş türkülerine ben­zeyen bir sesle haykınyordu; Ka ra Su-ırmağı'nm dalgaları, sayha-lannı bu mezarlara doğru yükselterek, bu mezarlar içinde yatan aziz kahraman şehidlere ağıtlar okuyordu,, ; "bu kahraman şehid kadm-lannm, Türk 'ün bu ücyüzlerinin,, bulunduğu yerden "kutsal duygu­larla uzaklaştım ı®. „

İsmail Habib Erzurum'da bulunduğu sırada, 1877 Türk-Rus harbine katılmış olan Nâme Kadın ve Nene Hatun'la görüşmüş, artık bir başka dünyâda bulunan Gül' izâr Kadın hakkında da bilgi edinmiştir. O çetin savaş günlerini, Erzurum kadınlarının kahramanca nasıl döğüştüklerini canlandıran, Aziziyye'nin Hâlâ Yaşayan Şâhidleri başhkh bu yazısının konumuzla ilgili kısmını olduğu gibi veriyoruz :

"Erzurum'un şarkında ve Top-dağı 'mn garbında Firdevs-oğlu Kışlası var. Doksanüç Harbi'nde Ahmed Muhtar Paşa'ya karârgâhlık yapan y e r . . . Aziziyye Cengi için Mecidiyye Tabyası 'na buradan gidilmişti. Tesadüfün güzelliğine bakımz ki Aziziyye hârıkasımn hâlâ yaşayan kahramanlarından Yaşar Emmi ile orada tanıştım. O büyük destanın başlangıç yerinde o destanı yapanlarından biriyle karşı kar-şıyayım.

"Yaşar Emmi orta boylu, orta yapılı, ne şişman ne kuru, gözleri açık çakır, yüzü güleç, fakir giyinmiş, sevimli b i r . . . ihtiyar diye­cektim, madem ki kendisi yaşımn doksanyedi olduğunu söylüyor, fakat diyemedim; hâlâ saçlarında siyah var, dişleri bembeyaz, tavrı çevik, bakışları diri ve kendisi hamalhk yapıyor, hem de yetmiş-seksen kiloyu sen misin demeden sırtlayarak. .

"Az iz Devri'nde dokuz d e f a kur'a çekmiş, boşa çıknuş. Bu yüzden geç asker oluyor. Erzurum istihkâmlarının yapılışında yıllarca o da çalıştı. Doksanüç Harbi'ndeki askerliğini Kaptan Mehmed Paşa'nın Fırkası'nda yapar. Mecid'in cülusunu iyi hatırlıyor. O zaman on -oniki yaşındaymış.

1" M . Emin Yurdakul'un evrakı arasında ve hâlen kendi kütüphanemizde bulunan bu hitabesinin daktilo edilmiş metni altı sayfadır ; son kısmı eksiktir {Do^a, nu. 44).

Page 24: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

14 İ S T İ K L Â L H A R B İ ' N D E

"Yaşar Emmi ne yapün,, dedim, "Şu hâlde sen doksanyedi değil yifzon yaşmdasm. „

"Ne bileyim begüm,, dedi, "hesapta yanhşhk varsa siz düzelti­verin! „

"Aziziyye 'ye yapılan hucûmu anlatıyor: Biz halkla beraber mâni­alı kışlaya saldırıyoruz. Pencerelerden yağmur gibi kurşun yağ ıyor . . Girmek için kapıyı zorlamaktan başka çâre yok. Hep birden, gülle gibi kapıya yüklendik. (İki eliyle yere birşey silker gibi jest yaparak) paldı r r r . , . Artık içeride olanı sormayın! „

"Neye sormayalım, asıl içeride olanı anlat! „ (Hangibirini an­latayım ma'nâsma omuzlannı silkerek),

"Urus askerlerinin hepsi, ^Osman teslim' demeği öğrenmişler. Başları dara gelince onu söyleyip canlarını kurtaracaklar. Kışlanın içinde dipçiği kime kaldırsak, 'Osman teslim!' diyor. Başka zaman olsa haydi dinleyelim; fakat bizimkilerden kadın erkek bir sürü insan kanlar içinde yere serilmiş. Ne Osman dinledik ne teslim.. „

"Kadınlardan da yararlık gösterenler var mıydı? „ "Olmaz mı? „ der gibi başını salladıktan ve "Pek çoktu! „ der

gibi dâireler çizdikten sonra, "Yanıma rastladığı için gözümle gördüm. Gül'izâr Kadm, bulgur sahanlığı gibi iri bir taşı sakallı Moskof Paşa-sı'mn başına öyle bir indiriş indirdi ki adamcağız soluğunu bile çıka­ramadan cansız devrildi! „

"Kendisine geçinip-geçinemediğini sordum: 'Al lah 'a şükür, henüz elimiz ayağımız tutuyor' dedi. O yaşta ve o işteki adamın ağzından çıkan bu henüz ke l imesi . . . Ömür dağının eteklerinde ve ortasında yaşaması icâbeden bu kelime o anda birdenbire fırlayarak bana dağın karlı zirvesi üstünden ses veriyor gibi geldi.

"Ertesi günü Halk Evi Reisi'yle bir arabaya atladık. Aziziyye vak'asımn kadın kahramanlarım göreceğiz. Top-dağı eteklerindeki fakir mahallelerde Nâme Kadın' ın evini sora-sora güçlükle bulduk. Kısa boylu, tıknazca, kara gözlü, saçları kınalı ve kulakları biraz ağır işiten, deryâ-dil bir k a d m . . Yaşını sordum:

"Eh, altmışını geçmişiz!, , dedi; hâlbuki Aziziyye vak'asında birkaç yılhk gelinmiş. . „

"Öyleyse sekseni aşmışsınız! „ dedim. "Bak hele,, dedi, "haberimiz olmadan yıllar da nasıl geçivermiş! „ "Vak ' ada kendisi baştan ekmekle su taşıyormuş, iş kızışınca

eline bir satır geçirecek.. Kendisinden bahsetmemek için sözü kesti.

Page 25: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

M Ü C Â H İ T K A D I N L A R I M I Z I5

^' İsmail Habib, Erzurum: 3—Aziziyye'nin Hâlâ Yalayan Şâhidleri, Cumhuriyet gzt., a Mart, 1937 tarihli sayısından naklen: Yurddan Yazılar, İst., 1943, Cumhuriyet Matbaası, s. 269 v.d.d.

"Çok kadm var mıydı? „ "Tuhaf bir talâkatle konuşuyor: 'Eli tutan herkes: Yaşhcalar,

genç kızlar, taze gelinler. . Kimi sepetlerle ekmek taşıyor, kiminin sırtında fişek sandığı. . Kimisi de bizim namusumuzu çiğnetmeyin diye erkeklere yürek pekliği veriyor.^

"Kadınlardan silâhlı olanlar yok muydu? ,, "Olmaz mı hiç,, dedi ve bize, "Nene Hatun'u gördünüz mü? „

diye sordu; o da silâhlılardanmış. "Nâme'yi de arabaya alarak oraya gittik. Bu, uzun boylu, beyaz

saçlı, gıri gözlü ve asabî edâh yaman bir kad ın . . Yaşını nafile sor­muşuz: " O zaman yirmisinde gelindim. Siz okumuş adamsınız; şimdi kaçında olduğumu kendiniz bulun! „

"Vak 'adan bir gün önce büyük kardeşi Hasan cebheden ağır yaralı olarak eve gelmiş; bir yandan yaralıya bakarken, bir yandan iki-üç aylık çocuğunu emziriyor. Kardeşi o gece ölür. Sabaha karşı minarelerden Moskof Aziziyye'ye girdi diye haykırışlar başlayınca, kardeşinin ölüsünü alnından öpüp and eder: 'Seni öldüreni öldüre­ceğim!' ve emzikli çocuğunu Allah 'a emânet ederek kardeşinin si­lâhını omuzladığı gibi kalabalıkla beraber . . .

"Bu kadının şimdi kocası yüzon yaşındadır ve kızı inmelidir. Kendisine biraz para verecek olduk: 'Parayı ne'deyin a efendi bana bir iş bulun da evdekilere bakaym!' dedi.

"Bunlara iş bulmak değil bunlara iş yaptırmak ayıp; bunlar ki en yapılmayacak işi yaptılar. Onların yaptıklanyle öğünelim ve onlara yaptığımızla utanarak.. Kahramanlığa kanıksadığımız için mi kah­raman kıymetini bilmeyiz? Fakat bunlar yalnız kahraman değil, altmış yıl önceki o eşsiz hârıku'l-âdeliğin hayâtta kalmış hâtıralandır. Bu üç-beş hâtıraya üç-beş lira maaş bağlamak: Bu, onlara iyilik olmaktan daha çok, bizi nankör olmaktan kurtaracaktır^'. „

Erzurum'un Kara Fatması'nm kahramanlığı, Faruk Nâfiz'in bir şiirine ilham kaynağı olmuştur. F. Nafiz Çamlıbel'in, Kara Fatma başhklı, 1877 Türk-Rus Harbi'nin uyandırdığı fikir ve duygulardan örülmüş olan.

Page 26: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

l6 tsTİKLÂL H A R B İ ' N D E

El-oğlu geziyordu sevinçle Erzurum'da, Dağlan biz yarattık gibi hepsi kurumda. Hepsi de mala, cana, nâmûsa el atıyor, Türk gözüne bu hâller diken gibi batıyor.

Birgün geldi dayandı kemiğe artık bıçak, Türkler dedi, "Bu işin sonu neye varacak; "Bizler kuzulaşınca, düşman köpekleşiyor, "Durmadan, dinlenmeden bağrımızı deşiyor.. "Köpeğin karşısında Türk-oğlu kurt olmalı, "Türk-Turdu yeryüzünde Türkler'e yurt olmalı .'„ Kendine geldi herkes bu düşünceyle birden, Dünki yufka yürekler bu gün hâlis demirden. Kara Fatma adında bir kız çtktı meydâna. Ta arslandır ya kaplan, onu doğuran ana! Kılıç gibi ortaya fırlattı göğdesini. Çağırdı Türk olanı, yükselterek sesini: "Hey dullar, ihtiyarlar, çocuklar, nişanlılar! "Sınırlarda döğüştü gürbüz delikanlılar, "Sizler rahat ediniz evinizde diyerek... "Böyle günde onlan tek bırakmak mı gerek?

Altmif-yetmif yıl oldu, çaldı bir cenk borusu, Vatanı baştan-bafa kapladı uğultusu. Çepçevre kuşanmıştı düşmanlarla Türk Turdu, Türk erleri her yerde düşmana karşı durdu: Bir ordu Tuna'daydı, bir ordu Kafkasya'da, Ta'ni hem Avrupa'da doğuştuk, hem Asya'da... Düşmanların sayısı bizden üstündü on kat, Bizim yiğitliğimiz yüz kat üstündü fakat!

beyideriyle başlayan şiiri epeyi uzundur; konumuzun smınnı aş­mamak için yalnız Erzurum ve Kara Fatma hakkındaki beyitletini veriyoruz:

Açlarla güreşmeği büyük bir zafer sayan, Kafkasya-dağlan'nda çığ gibi yuvarlanan Düşman üç ay içinde girmişti Erzurum'a, Canlar dayanmıyordu bu uğursuz duruma..

Page 27: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

M Ü C Â H I T K A D ı N L A R ı M ı Z I7

"Onlann kanı var da yok mı sizin kanınız? "Kadınlar, ihtiyarlar, çocuklar toplanınız, "Toplanınız ki bu gün ana, baha günüdür, "Düşmanlarla boy ölçmek, Türkler'in düğünüdür. "Erzurum'u görenler yabancı bir yer sanır, "Onu böyle görünce hangi yürek dayanır! "Gençler gitti, aylarca düşmanlarla döğüştü, "Onlar yorgun düşünce sıra sizlere düştü. "Haydi, hazırlanınız alçaklarla güreşe: "Ya devlet başa konur, ya konar kuzgun leşe!,. Ayaklandı ansızın bunu duyan, duymayan. Köylü, şehirli, herkes yollara düştü yayan: Kiminde bir odun var, en zorlu silâh diye. Kiminde de bir kaya, düşmanlara hediye! Bilenmemiş bir balta, bir kadının elinde, Sonra paslı bir bıçak, bir genç kızın belinde ! Herkesin elinde var silâhtan başka birşey... O ne korkunç alaydı, doğrusu, hey gidi hey ! Ağızlar bir cehennem, gözler ateş çanağı. Toprağı sarsıyordu bir gürültü sağnağı. En başta er bakışlı, Türk kızı. Kara Fatma... "Türk kızı! „ de yetişir, sözü fazla uzatma! İşte bu korkunç alay o gün yola düzeldi, Ner'de düşman gördüyse boğaz-boğaza geldi: Kimi aldı düşmanın bir sopayla canını. Kimi savaş yolunda sebil etti kanını... jVe topa kulak asan, ne tüfekten kaçan var. Bu amansız hücumla püskürtüldü canavar; Can havliyle aradı sığınacak bir delik, Alçak bize kazdırttı mezânnı üstelik! Halk zafere kavuştu hemen o kanlı günde, O şanlı Aziziyye Tabyası'nın önürule !. . Anlaşılan Türk-oğlu silâhsız olsa bile. Silâhlı düşmanını boğar geçer eliyle /

" Faruk Nafiz Çamhbel, Akıncı Türküleri, İkinci Basım, ist., 1939, Kanâat Kitabevi, s. 58 v.d.d.

Mûeikil Kttdınlanmtz —11.

Page 28: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

ı8 İ S T I K L Â L H A R B İ ' N D E

1877'de Aziziyye Tabyası 'nın Ruslar'dan geri alınmasında canla -basla savaşan bu Türk kızının adı gerçekten Ka ra Fatma mı idi; yoksa, bu Kara Fatma adı, Kır ım Muhârebesi'nde Ruslar'ca kuşatılan Silistire Kal 'ası 'mn geri alınmasından, emrindeki Türkmen kandınla-rıyle yararlıklar gösteren Gâzî Kara Fatma'dan^' sonra da mücâhit kadınlarımız için kullanılan temsili bir isim mi olmuştur? Ahmed Muhtar Paşa'nın Mühimme Başkâtibi olan ve Aziziyye Tabyası 'nın kurtarılması savaşında orada bulunan Mehmed Arif Bey, Kara Fatma bir yana. Nene Hatun'dan da bahsetmemiş, eserinin Muharebe Esnasında Hanımların Gayret ve Muâvenet-i Şefîkâneleri başlıklı kısmında, mücâhidelerimizin Moskoflar'a besledikleri kin ve hiddeti gösteren, gözüyle gördüğü iki vak'ayı kaydetmekle yetinmiştir 2". Mustafa Kemal , İstiklâl Harbi'nde vazifelendirilmesi için emir verilmesini isteyen Erzurumlu Fatma Seher'e Kara Fatma adım vermiş, bundan sonra asıl adı unutulmuş, Kara Fatma olarak anılmaktadır^^; bu vak'a da, mücâhit kadınlarımızın bu adla temsil edildiğini gösterir. Ancak, önceleri Aziziyye'de savaşan, yine Erzurumlu ve asıl adı Kara

" Yk. bk., not—3. A.e., 1328 basımı, s. 39B ; Mehmed Arif Bey'in tanık olduğu iki vak'ayı

olduğu gibi naklediyoruz: "Bilmem ne vakit, bir Rusya muharebesinde evlâdı şehit olduğunu söyleyen bir Hanım, düşmandan istirdâd olunan müdâfa'alı kışlanın önünde fakire tesadüf ederek topların ve tüfenklerin sesi ve heyecana gelmiş olan efkâr-ı umûmiyyenin gulgulesi te'siriyle galeyan eden şefkat ve intikam gibi iki müessir infi'âlin te'siri altında olduğu hâlde hüngür-hüngür ağlıyor da, kendisine bir Moskof gösterilmesini recâ ediyordu. Olduğumuz yerde bulunan cenazeler içinde bir Moskof neferi mürdesini irâ'e ettim. Bi-çâre kadın, âh evlâdım diye, şehid olmuş olan çocuğunun yâd-ı mahabbetiyle ve sevk-ı intikâmıyle Moskof cenazesinin üstüne çıkıp ayaklarıyle tepiniyor ve ahz-i şâr yolunda husule gelen gazabının önüne geçe-meyerek cenazenin burnunu, kulağını ısırıyor idi. Böyle şeyler caiz değildir, günâhtır falan diyerek Hanım Nine'yi cenazenin üstünden geriye aldık ve inşâ'allâh sizin intikamınız yerde kalmaz gibi tesellî-âmiz münâsib sözler ile hanımı olduğumuz yerden de tatlılıkla savduk ; hattâ o sırada, kışla kapısının önündeki Moskof cenazeleri içinde burnu ve kulağı kesilmiş hâlde birisini görmüştüm. Bu işin de mutlaka yine ciğer-pâre yâresiyle mecruh olan bir hanımın eser-i intikamı olacağından şübhe edilmedi. „

İstiklâl Savaşı'nda Kara Fatma, s. 12; bk., aşağıdaki not—30. Arkasındaki kayidden İstanbul'da bulunan Mastorakis Freres fotogırafhânesinde basıldığı anlaşılan 3 numaralı resim de Kara Fatma'nın, mücâhit kadınlar için kullanılan ta'bir olduğu fikrim kuvvetlendirir. Bu fotogıraf bize, Erzurum Atatürk Üniversi­tesi İngiliz Dil ve Edebiyatı Bölümü Doçenti Dr. Ruhî Esengün tarafmdan hediye edilmiştir; kendisine tekrar teşekkür ediyoruz.

Page 29: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

MÜCÂHIT KADıNLARıMıZ 19

f * • •..••7-4

3 . Arap harfleriyle, kartın yukarısında Türk kadınlığının muhterem bir timsâl-i hamaseti, alt kısmında son İnönü Muhârebesi'nde suvârî ve piyade kıtaatımıza iştirak eden Türk kadınlığının medâr-ı iftiharı olan kahraman mücâhidemiz Kara Fatma dûpnanı pâyi-hamâseti altında ezerken yazılıdır; mücâhidemizin sağ eliyle yükselttiği bayrağımızm üst ve alt kısımlarında İnnâ fetahnâleke fethen mûbînen Ayefi ve bununla başı arasın­daki boşlukta Kahraman Kara Fatma ifâdeleri görülür.

Page 30: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

20 tsTtKLÂL H A R B İ ' N S E

" Erzurum YtUığt—ıgej, İst., 1968, Çeltüt Matbaacılık Koli. Şti., s. 185, not—83.

Fatma olan bir mücâhidimizin bulunduğu, yoksa bunun o savaştaki mücâhidlerimizi temsil eden bir ad mı olduğu hakkında, elimizdeki malzemenin yetersizliğinden kesin bir hükme varamıyoruz. Erzurumlu Fatma Seher'in, "Anadolu'daki Kara Fatmalar'ın en kuvvedisi benim! „ demesi, bunun bir unvan olduğu fikrini kuvvetlendirir.

Erzurumlular'ın Aziziyye Savaşı'ndan yaklaşık kırk yıl sonra, İstiklâl Harbi'nden az önce, Birinci Dünyâ Harbi'nde kahramanlığı unutulmayan bir de Seblle'leri var : ı ı Mart, 1918'de, öğleden sonra iki Ermeni, Taş-mescid mahallesinde, Gümüşlü-künbed sokağında bulunan limoncu Râsim Efendi'nin evine girmiştir; ondört-onbeş yaşındaki kızı Sebile, sandığının açılmasına karşı koyarak, kendisine sataşmağa da kalkan Ermeni'nin başına saplı tencereyle vurup onu sekiden aşağı atmış, dışarı çıkıp topladığı komşularla, Ermeniler'in bu yağmacılık hareketlerini önlemeği başarmışlardır

Page 31: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

I K I N C I B Ö L Ü M

I - İ S T İ K L Â L H A R B İ ' N D E C E P H E G E R İ S İ N D E Ç A L I Ş A N M Ü C Â H İ T K A D I N L A R I M I Z

Birinci Dünyâ Savaşı sonunda, Osmanlı Devleti ile bu savaşın gâlib devleti adına İngiltere tarafından 30 Ekim, 1918'de imzalanan Mondros Mütârekesi, devletimizin istiklâli bakımından ağır şart ve hükümleri içine almakta idi. Mondros Mütârekesi'nden yaklaşık dörtbuçuk ay sonra, İstiklâl Harbi'nin fi'len başlamasından iki ay kadar önce İstanbul hammlan Fâtih-meydânı'nda, İstanbul'umuz bizde kalması için 18 Mart, 1919'da miting yapmağı kararlaştırmış, bunu basma da telefonla haber vermişler, fakat bu toplantı zabıtaca engellenmiştir. Bunun üzerine Fâtih Türbesi'nde toplanmışlar, bir hanım güzel sesiyle Kur'ân okumuş, Dârü'l-Funûn'u bitirmiş olanlar­dan Mediha Muzaffer Hanım te'sirli bir hitabede bulunmuş, Hâmid'in Merlçad-i Fâtih-i Ziy&ret adlı şiiri okunduktan sonra dağılmışlardır^. Bu sıralarda, Türk kızlannın mücâhedeye atilmasını teşvik edici ba'zı makaleler de neşredilmiştir 2*. 15 Mayıs'ta İzmir Yunanlılar tarafından istilâ edilince, Türk Ocağı bütün talebe birliklerinin de katıldığı protesto mitingine karâr vermiştir; Mustafa Kemal ' in Sam­sun'a çıktığı 19 Mayıs, 1919'da Fâtih Belediyesi önündeki bu mitingde konuşanlar arasında Halide Edib ile Meliha Avnî de bulunuyordu Böyle mitinglerden, Anadolu'nun muhtelif vilâyetlerinde yalnız ka­dınlar tarafından tertiplenen toplantılardan da sırası geldikçe kısaca bahsedeceğiz.

Fâtih Türbesi'nde (Memleket gzt., nu. 39,20 Mart, 1335—Perşenbe), imzasız­dır. Bu gazetede, "memleketimizin en yüksek ailelerine mensûb Hanımefendiler tarafmdan,, Paris, Londra, Roma, Washington Kadm Cemiyetleri'ne gönderilen muhtıraları metninin tercemesi de yayımlanmıştır (Nu. 48, 29 Mart, 1335/1919).

2* Nisâ'iyât—Türk Ktzt da Mücâhedeye Atılmalıdır {Memleket gzt., nu. 57, 7 Nisan,

1335/1919)-Kemal Arıburun'un eserinde İstanbul'da, İstiklâl Harbi sırasında yapılan

mitingler ele alınmış, hangi tarihlerde yapıldığı, ba'zılarmda kimlerin konuştuğu hakkmda bilgi ve yer-yer metinler de verilmiştir. Mitinglerden ilkinin, 15 Mayıs, 1919'da İzmir'in işgalinden sonraki, 19. V . 1919'da, Fâtih Belediye Dâiresi önündeki

Page 32: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

22 İ S T İ K L Â L H A R B İ ' N D E

olduğu, sonuncusunun ise, 27 Aralık, 1919'da başlayıp üç gün süren Sivas Kongre­si'nden sonra, 13.1.1920'de yapıldığı anlaşılır. Yedi metingden Fâtih'deki dışm-dakilerden biri Üsküdar'da Doğancılar'da, dördü Sultân Ahmed Camii ve meydâ­nında yapılmıştır {Milli Mücâdelemde İstanbul Mitingleri, İst., 1951, Yeni Matbaa, s. 1-72).

Bu mitinglerde konuşanlar, çekilen protestolarda imzaları bulunanlar ara­smda Halide Edib başta gelenlerdendir. Kemal Arıburun'un günlük gazetelere dayanarak verdiği bilgiden Halide Edib'in 22.V. i9]9'da Kadıköy'deki, bu ayın yirmiüçünde Sultân Ahmed-meydânı'ndaki mitingde konuştuğu anlaşılır (S. 32-36; 47-48). ır Ekim, 1335 (i9i9)'de Sultân Ahmed Câmii'ndeki mitingde, l'tilâf Dev­letleri temsilcilerine verilmek üzre, bundan sonra bütün cami ve mescidlerde de okunması kararlaştırılan Beyân-Nâme binlerce halk tarafından kabul edilmiştir; bu beyân-nâme, Halide Edib, Dr. Rızâ Nur, Kemal Midhat tarafından hazırlan­mıştır {Sultân Ahmed Camii'nde Ulvî Bir Tecemmu'., Tarif: gzt., nu. 80, n . X . i 9 i 9 ) .

H . Edib, Fâtih ve Kadıköy, Sultân Ahmed-meydânı'ndaki konuşmalarıyle ilgili epeyi bilgi vermiştir; metnini de verdiği Sultân Ahmed'deki mitingde konuş­masının 6 Haziran, 1919'da, Fâtih mitinginden sonraki Cuma günü olduğunu kay­detmiştir {Tlıe Turkish Ordeal, Being the Further Memoirs of Halide Edib, New York, London, 1928, The Century Co., s. 22, 28, 30 v.d.). Fâtih Mitingi 19. V . 1919—Per-şenbe, Sultân Ahmed'deki 2 3 . V . 1919—Cuma gününe rastladığından, kaydettiği bu tarihin doğru olmadığı, hâtıralarında yanıldığı anlaşılır.

H. Edib'in Millî Kuvvetler'e katılmak için Ankara'ya varışı 2 Nisan, 1920'de-dir; 16 Ağustos, 1921'de Mustafa Kemal'e Cebhe'de çalışmak istediğini yazmış, hemen verilen cevâbda, Garb Cebhesi emrinde fi'len çalışmasına izin verilmiştir {The Turkish Ordeal, s. 124, 283). Bu vazifesine 23 Ağustos, 1921'de başlamış {Halide Hanımefendi, Vakit gzt., 24. V I I I . 1921), Sakarya Savaşı'ndan sonra, Ekim sonlarmda, artık Er değil. Onbaşı olarak çalışmalarını sürdürmüştür. Savaşa katılıp silâh kullanmamıştır; hattâ, kendisine bir siperde ateş etmesi emri verildiği zaman, ken­disinin ma'zûr görülmesmi recâ etmiştir (A.e., s. 314 v.d., 304). 24 Ocak, 1922'de, Cebhe'den Ankara'ya dönmüştür {Tevhîd-i Efkâr, nu. 3255—227, 17 Cumâdâ I., 1340/26 Ocak, 1338/1922).

Manisa 25 Mayıs'ta, iki gün sonra Aydın, Haziran'da Ödemiş, Bergama Yunanlılar 'm eline geçmiştir; Mustafa Kemal Paşa, yurdu­muzun tehlikede olduğunu, istiklâlimizi milletin azm ve karârının kurtaracağını bildiren Amasya Ta'mimi'ni 21/22 Haziran'da neşretmiş, 8/9 Temmuz'da askerlik vazifesinden isti'fâsını vermiştir. 23 Temmuz-7 Ağustos'ta sürdürülen Erzurum Kongresi'nde vatanımızın kurtarıl-masıyla ilgili karârlar alınmıştır. Bu kongrede, millî kuvvetleri temsil eden kuruluşun adı Vilâyât-ı Şarkıyye Müdâfa'a-i Hukük-ı Milliyye idi; 4-11 Eylûl'de toplanan Sivas Kongresi'nde bunun adı, Anadolu ve Rumeli Müdâfa'a-i Hukuk Cem'iyeti olarak değiştirilmiştir. Bu

Page 33: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

M Ü C Â H İ T K A D I N L A R I M I Z 23

Kongre'de seçilen Hey'et-i Temsiliyye 27 Arabk, 1919'da Ankara 'ya gelmiş Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılışına kadar çabşmıştır ^ .

Sivas Kongresi'nden sonra 26 Kasım, 1919'da Anadolu Kadınları Müdâfaa-i Vatan Cemiyeti'nin kurulmasına teşebbüs edilmiş, bu cemiyet, Sivas Vâliliği 'nin 9 Aralık, 1919 tarihli yazısıyle resmen kurulmuştur. Yönetim Kurulu'nun, Anadolu ve Rumeli Müdâfaa-i Hukuk Cemiyeti'nin Reis-i Muhteremi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri'ne hitâbıyle, 12 Arahk, 1919 tarihli yazısında, oniki kişiden meydâna gelen fa'âl idare hey'etinin birkaç günlük çalışmalarıyle sekizyüzden çok a'zâ kaydettikleri, yakında Sivas'ta a'zâ olmayan hiçbir kadın bulunma­yacağını umdukları, Anadolu'nun başka vilâyetlerinde de, vatanın müdâfaası için müstakil cemiyetler kurulmasına çalışacakları bildiril­miştir. Anadolu ve Rumeli Müdâfaa-i Hukuk Cemiyeti Hey'et-i Temsiliyyesi adına, Mustafa Kemal imzalı, 12 Aralık, 1919 tarihli cevapta, Sivas hanımlarının gösterdiği bu fedâkârlığın bütün Müdâ­faa-i Hukuk Cemiyetleri'ne bildirildiği, bütün Türk hanımlarının ayni yolda çalışmalarının uygun görüldüğü bildirilmiş, bu teşebbüsün birincilik şerefini kazanmış olan Sivas hanımları tebrik edilmiştir. Merkezi Sivas'ta bulunan bu cemiyet, 3 Ocak, 1920'de, Fıransız İşgal Kumandanı 'mn Kilis sokaklanna asmış olduğu Beyân-Nâme'yi İstanbul l ' t i lâf Devletleri ile Vekiller Hey'eti 'ni ciddî teşebbüse da'vet için protesto etmiş, 4 Ocak' ta Fıransızlar'm Adana 'da Islâmlar'a zulümlerini ilgili yerlere, yine telgırafla protesto etmişlerdir. Bu cemiyet, Hey'et-i TemsUiyye'nin yol göstericiliğinde böyle çahşma-larını sürdürmüştür; İzmir'in Yunanistan'a ilhakı için çahşıldığı. Millî Kuvvetlerdin Aydın 'da taarruza geçmesi lâzım geldiği, l ' t i lâf Devletleri'ne ve Amerika'ya, "Anadolu 'da ikinci bir Makedonya ihdasına aslâ müsâade,, etmeyeceğimizin bildirilmesi, işgalin önlen­mesinden bahsedilmesi istenilmiştir. Amasya, Erzincan, Kayseri, Bolu, Burdur'da Anadolu Kadmlan Müdâfaa-i Vatan Cemiyeti Hey'et-i Temsiliyyeleri kurulmuş, Millî Kuvvetler için tutarı epeyi kabarık para yandımmda bulunulmuştur. Bu cemiyetin Yönetim Kurulu ile, Hey'et-i Temsiliyye Reisi Mustafa Kemal Paşa arasındaki yazışmalar, cemiyetin kuruluşunun üç gün sonrasından, 12 Aralık'tan

2° Bu hususta faydalandığımız başlıca kaynaklar hakkında bk., F. A . Tansel, Atatürk hakkında Ozanlarımızın Söylediği Şiirler (ıgıg—1938), Belleten, c. xuı, Sayı-ıöy, Temmuz, 1978, s. 468, not—9.

Page 34: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

24 İ S T İ K L Â L H A R B İ ' N D E

başlayarak, 20 Nisan, 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açıkşına kadar sürdürülmüş, tebriklerine, B. M . Meclisi Reisi Mustafa Kemal imzalı, 29 Nisan, 1920 tarihli teşekkürle sona ermiştir

" Prof. Dr. Bekir Sıdkı Baykal, Millî MücâdeU'de Anadolu Kadınları Müdâfaa-i Vatan Cemiyeti-—Anadolu Kadınları Müdâfaa-i Vatan Cemiyeti'nin Kuruluşu ve Hey'et-i Temsiliyye ile Yazışmalarına dâir ba'zı Belgeler {Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, C. I . , Sayı: ı, Kasım, 1984, s. 108-126). Bu incelemedeki belgelerin, Cumhur Baş­kanlığı Atatürk Arşivi'nden faydalanılarak (Kutu: 2-3, Dosya: ı. Fihrist: 22) elde edildiği kaydedilmiştir (S. 108).

Anadolu Kadınları Müdâfaa-i Vatan Cemiyeti ile Hey'et-i Temsiliyye ara-smdaki yazışmaların çoğu, Câhid Çaka tarafından önceleri yayımlanmıştır {Tarih Boyunca Harb ve Kadm, Ankara, 1948, AS. Fb. Basımevi, s. 48-56). Bu eserde, Bekir S, Baykal'ın makalesinde bulunmayan, onbir maddeyi içine alan Nizâm-Nâme sureti ile, Rcis'i Melek Reşid Hanım'ın, cemiyetin kuruluşu dolayısıyle konuşmasının metnine de yer verilmiştir (S. 45-48). Bakir S. Baykal, makalesinde esâs bakımından bu cemiyetle Hey'et-i Temsiliyye arasındaki yazışmaları ele aldığı için bunun neşrini gerekli bulmadığını sanıyoruz. Bahsettiğimiz Nizâm-Nâme ile Melek Reşid'in konuşması metni Câhid Çaka'nm eserinden alındığı kaydiyle, Kadın Ansiklopedisi'nde de yayımlanmıştır (İst., 1984, Tercüman Te'sisleri, s. 669-72). Bekir Sıdkı Baykal'm, mühim belgeleri içine alan bahis konusu makalesinin devamı 1985'de yayımlan­mıştır {Anadolu Kadınları Müdâfaa-i Vatan Cemiyeti'nin Pâdişâh'a, İstanbul Hükûmeti'ne, ba'zı Kuruluşlara ve Yabancı Devlet Temsilcilerine Gönderdiği Yazılar {Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, c.ı., Sayı: 2, Mart, 1985, s. 413-34). 28 Teşrin-i Sânî, 1335—27 Mart, 1336 (28 Kasım, 1919—27 Mart, 1920) tarihleri arasmda yazılmış onaltı belgenin yeni harflere çevrilen metinlerini içine almaktadır. Bunlar arasında, Erzurum kadm-lannm Murâdiyye Camii'ndeki toplantılarıyle ilgili 23 Aralık, ıgıg tarihli şifre ve bu münâsebetle "Sadâret-i Uzmâ ile Dâhiliyye Nezâreti'ne ve Dersaâdet'te Düvel-i î'tilâfiyye mümessilleriyle Amerika A'yânı'na,, çekmiş oldukları telgıraf suretinin metni de vardır (S. 417, nu. vı). Eserimizin ve dizgi işinin tamamlanmasından sonra, Bekir Sıtkı Baykal'm bahis konusu makalesinin ayni dergide neşredilen devâmmda, bu cemiyetin birçok şu'beleriyle ilgili belgelere, mensuplarının muh­telif yerlerdeki konuşmalarının metinlerine de yer verilmiş olduğunu gördük (C. ı . , Sayı : 3, Temmuz, 1985, s. 671—710). Bu makale dizisi Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Merkezi'nce bir kitap hâlinde de yayımlanmış bulunmaktadır {Millî Mücadelede Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti, Atatürk ve Atatürkçülük Dizisi : 2, Ankara, 1986, Türk Tarih Kurumu Basımevi, 8o-(-i2 Sayfa).

Kadın Ansiklopedisi'nde, Câhid Çaka'nm eserinden faydalanılarak, 8 . X I . 1919 tarihli İrâde-i Milliyye'den alınan, Anadolu Kadınları Müdâfaa-i Vatan Gemiye-ti'yle ilgili, "Sivas hanımları geçen Cuma günü ( 5 . X I . 1919), Numune Kız Mekte-bi'nde toplanarak, memleketin bütünlüğünü ve istiklâlini müdâfaa uğrunda bütün Anadolu'nun bütünlüğü için çalışmak üzre bir cemiyet,, kurdukları haberi yayım­lanmıştır (S. 670). Erzurum Vilâyeti'nin 29 Kasım, 1919 tarihli şifresi çözülerek.

Page 35: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

M Ü C A H I T K A D ı N L A R ı M ı Z 25

II — İ S T İ K L Â L H A R B İ ' N İ N A N A D O L U M Ü C Â H İ T

K A D I N L A R I

A) S A V A Ş L A R A K A T I L A N M Ü C Â H İ T K A D I N L A R

I. KARA FATMA (Fatma Seher)

Ka ra Fatma Erzurumlu Yûsuf Ağa 'mn kızıdır. Balkan Harbi'nde, kocası Derviş Erden'le birlikte Edirne'de, düşman tarafından kuşa­tılmış olan Yanık Kışla 'da bulunmuş, askerlik hayâtını onunle paylaş­mıştır Birinci Dünyâ Savaşı'nda, kendi ailesinden dokuz-on kadınla

Sivas Valisi Reşid tarafından verilen habere göre (23 Aralık, 1919), Erzurum kadm-larmm Murâdiyye Gâmii'nde toplandıkları, Mevlid okunduktan. Merkez Kız Okulu Müdiresi Faika Hamm'ın konuşmasmdan sonra muhtelif makamlara protesto telgırafları çektikleri haberinin bildirildiği belge, protesto metninin sureti de neş­redilmiştir (S. 669-70); bu belgelere dayanılarak, "Türk kadııüannın topluca Uk isyânmm Erzurum'da başladığı,, hükmüne varılmış, Erzurum'daki bu başlangıçtan sonra, 1919 Aralık'mda, Sivas'ta, Anadolu Kadınları Müdâfaa-i Vatan Cemiyeti kurulduğu kaydedilmiştir (S. 670). Bu belgeleri, tarihlerini gözönüne alarak sıralar­sak, Sivas hammlannm 5. X I . 1919'daki toplantılarında bu cemiyeti kurma karârına vardıkları, Erzurum kadmlannm 29 Kasım'da toplandıkları, 1919 Arahk'ı ise Sivas kadınlarının ilk toplantı değil, bu cemiyetin resmen kurulduğu tarih olduğu, dola­yısıyle böyle çalışmaların önce Erzurum'da değil, Sivas'ta başlatılmış olduğu anlaşılır.

29 Câhid Çaka, A.e., s. 67 v.d. Yeni Gün'den naklen, 15 Haziran, 1338 (192a) tarihli Vatan gazetesindeki yazıdan faydalamimıştır. Ahmed Emin Yalman, Yakın Tarihte Gördüklerim ve Geçirdiklerim, c. 11 (1918-1922), İst., 1970, Yenilik Basımevi, s. 315 v.d. Fatma Seher'le yapılan mülakatlarda, vak'alar ba'zan zaman bakımm-dan sırasız olduğu gibi, bunlar arasında yer-yer boşluklar da vardır; bu muhtelif

istiklâl Harbi'nde Türk kadınları yurdumuzun yer-yer işgal edil­mesine, vatandaşlarımızın uğradığı zulümlere karşı koyarak mitingler­de vatan-severliklerini yansıtan heyecanlı, içten duygularla dolu konuşmalarla, protestolarla, Mill î Kuvvetler 'e, şehitlerimizin dul ve yetimlerine maddî yardım sağlamakla kalmamışlardır; İstanbul'un birkaç aydın hanımı dışında, muhtelif cebhelerde savaşlara katılan, her türlü fedâkârlıklara katlanarak Mill î Kuvvetler 'e yardımda bulu­nan Anadolu kadınlarımızdır.

Page 36: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

26 İ S T İ K L Â L H A R B İ ' N D E

mülakatlar dolayısıyle edindiğimiz bilgilerin, biribirini kısmen tamamladığı görülür: Kara Fatma'nm, Tırabzon'da yayımlanan İstikbâl gazetesine anlattıklarına göre, Vanlı olan kocası Binbaşı Ezdeşin Bey, Kafkasya Cebhcsi'nde savaşa

giderken, kendisi çocuklarıyle birlikte Edirne'de kalmıştı. Eşi Sarıkamış'ta (1919 Eylûl'ü sonlarmda) şehid düşmüştür. Mondros Mütârekesi'nden (30 Ekim, 1919) sonra İstanbul'a, oradan Konya, Diyârıbekir yoluyle Van'a, babası aşiret reislerin­den Yûsuf Abdal Ağa ile annesi Ayşe Hamm'ın yanına gitmiştir. Erzurum Kongıresi sırasında, kardeşi Mehmed Çavuş'la birlikte, teşkilât için 100-150 kişi toplamış­lardır {Mülâzım Kara Fatma'nın Sergüzeşti—Sarıkamış Şehidinin Karısı Mütâreke'den Evvel ve Sonra ne Yaptı? İstikbâl'den naklen İkdam gzt., Yıl-29, nu. 9106, 27 Zi'l-Ka'dc, 1340/23 Temmuz, 1338/1922).

°' İstiklâl Harbi'nde Kadınlar: Mücâhid Kadınlarımızdan Fatma Hanım Matbaa­mızda—Mülâzım rütbesini hâiz Fatma Hanım bize İstiklâl Harbi'ndeki sergüzeştlerini, başından geçenleri ve İstanbul ihtisaslarını anlatıyor {Akşam gzt., nu. 1716, 18 Zi'l-Ka'de, »341/3 Temmuz, i339/'9a3)-

birlikte Kafkasya Cebhesi^ne gitmiştir. Mondros Mütârekesi'nden son­r a - eşi Binbaşı Derviş Erden'in vefat ettiğini, İstanbul'un işgali (20 Mart , 1920) üzerine, "Üsküdar'a, oradan da Bolu ve Ankara yoluyle Sivas ve Erzurum'a giderek, Baş-kumandan Gâzî Mustafa Kemal , , Paşa'dan kendisini vazifelendirmesini istediğini, Erzurum ve Van 'da kardeşleri Ermeniler tarafından şehid edilen kırküç kadını silâh arkadaşı alarak "Şark vilâyetlerinde Ermenistan için çalışan Ermeni ordulanna karşı,, vazifelerini de yerine getirdiklerini, ken­disiyle 1923'de yapılan bir mülakatta anlatmıştır^^.

Asıl adı Fatma Seher olan Kara Fatma, İstiklâl Savaşı'nda Kara Fatma adiyle, 1944'de yayımlanan hâtıralarında, "Atatürk'ün Si­vas'ta faâliyyete geçtiğini haber aldığım dakikadan i'tibâren duydu­ğum sevinci ta'riften âcizim ve ilk işim kısa bir hazırlıktan sonra Sivas'a müteveccihen hareket etmeği karârlaştırdım; hemen yola çıktım ve Gülcemâl vapuruyle Samsun'a, oradan da Sivas'a vardım,, diyor.

Fatma Seher için Mustafa Kemal ile görüşebilmek, bir sû'-i kasdı önlemek için sıkı tedbirler alındığından pek kolay olmamıştır. Onunla görüşmeği nasıl başardığını, nasıl vazifelendirildiğini yine kendisinden dinleyelim:

"Mustafa Kemal ' in huzuruna çıkabilmek için muhtelif kıyafete girerek üç günlük bir mücâdeleden sonra, devamlı bir ta'kibim neticesi olarak, Sivas'ta öğle yemeğine da'vetli bulunduğu bir yere giderken

Page 37: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

M Ü C Â H I T K A D ı N L A R ı M ı Z 2?

yolda yakaladım. Üzerimde çarşaf ve yüzüm de peçe ile kapab idi. Ken­disiyle bir mes'ele hakkında görüşmek istediğimi söyleyince, ilk d e f a sert bir lisân kullanarak, 'Ne görüşeceksin!' mukabelesinde bulundular. Kalbimdeki vatan aşkı bu sert muameleye gâlib gelerek derhâl peçemi kaldırdım ve İstanbul'dan buraya kadar sizinle görüşmek için gel­diğimi, ma'rûzâümm bir dakika için dinlenmesini İsrarla recâ ettikten sonra, pek yakınımızda bulunan küçük bir lokantaya beni kabul ettiler,, bilgisini vermiştir. Mustafa Kemal ona adını, süâh kullanmağı, ata binmeği bilip-bilmediğini, harbten, ateşten korkar mısm diye de sormuştur. Verdiği cevaplar Mustafa Kemal ' i memnun etmiş, "Bütün kadınlar senin gibi olsa idi Ka ra Fatma! „ demiş, adı, onun bu hita­bından sonra Ka ra Fatma olarak kalmıştır. "Kend i eliyle yazdığı kâğadı vesika olarak bana verdi, sıkışık vaz'iyetlerde işine yarar; haydi, göreyim seni; verdiğim ta'limâtı unutma, bir-ân evvel İstanbul'a git, hazırlan ve işe başla! „ dediğini anlatmıştır^". Sivas Kongresi 4-12 Eylül, 1919'da olduğuna, Mustafa Kemal ' in Hey'et-i Temsiliyye ile birlikte ve bu kurulun başkanı olarak 27 Arahk, 1919'da Ankara 'ya geldiklerine göre. Kara Fatma'nın, onunla bu tarihlerde görüşmüş olduğunu söyleyebUiriz.

İngiüzler, 30 Ekim, 1919'da yürürlüğe giren Mondros Mütâ­rekesi'nden, 16 Mart, 1920'de İstanbul'un işgalinden sonra, inzibat kuvvetlerini İzmit'e çıkararak Yunanlılar ' la birlikte, MUlî Kuvvetler ' i yok etmeğe çalışmışlardır; İngilizler, kısa süren bir muharebede yenilgiye uğratılarak İstanbul'a çekilmiştir. Bursa'yı 20 Haziran, 1920'de ele geçiren Yunanlılar, bir ûrka ile İzmit'i İngilizler'den teslim almışlar. Sabanca, Adapazarı 'm da zabt ederek Sakarya'ya kadar gelmişlerdi. Mill î Kuvvetler 'ce, İstanbul ile bağlantının, askerî hareketlerin sağlanması, kolaylaştırılması için İnebolu yolu yeterli olmadığından İzmit'in düşmandan temizlenmesi ön pilana ahnan karârlardandı

Ka ra Fatma, Mustafa Kemal 'den aldığı ta'limât üzerine İstan­bul'a gelmiş, Mustafa Kemal 'den getirdiği kâğadı göstererek güven­diği Topkapılı Pire Mehmed ve Laz Tahsin'le birlikte onbeş kişilik çete kurmuştur. Hepsi köylü kıyafetine girerek, Haydarpaşa'da tirene binip İzmit'te inmişler, kendilerinin Erzurum muhaciri olduklarım,

K . F., İstiklâl Savaşı'nda Kara Fatma, İst., 1944, Aydınlık Basımevi, s. 3 v.d. 1 Cevdet Kerim (Incedayı), Türk İstiklâl Mücâhedesi Konferansları, tst., 1927,

Devlet Matbaası, s. 127 v.d.

Page 38: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

28 I S T I K L Â L H A R B İ ' N D E

i r 32

Kara Fatma'nın, Mustafa Kemal 'den aldığı ta'limât üzerine İzmit'e gelişi, çete teşkilâünı nasıl kurduğu ve çalışmağa başladığı 1922'de İstikbâl gazetesinde kendisinden naklen daha geniş olarak anlatılmıştır:

Kara Fatma İstanbul'a dokuz yaşındaki kızı Fatma ile birlikte gelmiş, oradaki kardeşi Süleyman'ı da yanına almıştır. "Birgün İstan­bul'dan onsekiz tüfenk de kaçırarak Alem-dağı tarikiyle, az evvel tâ Van 'dan yüzelli kişilik çetesiyle gelen kardeşi Mehmed Çavuş'a İzmit civarında Taş-köprü'de iltihâk etti. Üç sene evvel, birgün İzmit civarında Davulcular-ormanı'ndan Arpalık-köyü'ne yorgun argın beş kişi iniyorlardı. Bunlardan üçü erkek, biri küçük bir kızdı. Köye indikleri zaman, köylüler bu garibleri biraz tuhaf karşıladılar. Ga-ribler Karamürsel muhacirlerinden olduklarını söylüyorlar, iş ara-yorlardı. Uzun pazarlıklardan sonra dört çoban, Kasım'a kadar yirmi hraya çalışmağa razı oldular. Ertesi gün, yamaçlara doğru sığırları süren dört çoban gayet neş'eli idiler. Üç-dört gün sonra birgün dört çoban, sığırlan Gül-bağçe deresinin etrafındaki yamaç­lara salmışlar, oturuyorlardı. Bu sırada uzaktan iki silâhh belirdi; az sonra yanlarına geldiler. Bunlar Gül-bağçe, Orhâniyye, Arpahk, Mecidiyye köylerindeki Ermeni jandarmalarmdandılar. Dört fakir ço­bana şübhe ile baktılar; onlara kim olduklarını sordular. 'Arpahk'ın çobanlarıyız' cevâbı şübhelerini izâle edemedi. O akşam Arpalık'tan Davulcular-ormanı'na doğru dört çoban ellerinde iki tüfenkle dönü­yorlardı. Bunlar Kara Fatma ile oğlu Seyfeddin ve iki kardeşi idiler.

"Ertesi gün, kaç zamandır Davulcular-ormanı'nda gizlenmiş olan yüzelli kişilik çetesinin başına geçen Ka ra Fatma Gül-bağçe,

Kara Fatma, a.e., s. 6 v.d.

İŞ bulmak için geldiklerini söyleyerek, gizlice propagandalarla sayıla-rmı artırmağa çalışmışlardır; ilk uğrakları Gül-bahçe köyü eşrafından Murad Ağa'nın da katılması ve yardımıyle çete sayısı doksanalüya yükselmiştir; Bahçecik, Servetiyye yoluyle gittikleri Paşa-köyü'nde karargâh kurmuş, bu cebhenin kumandanı Albay Kara Emin idare­sinde bir süre buralarda düşmanla çarpıştıktan sonra. Kaynarca, Bereket, Alakaya 'ya hareket emrini almış, buralarda Üsküdarlı Albay Neş'et Bey emrinde savaşmışlar, askerî bakımdan mühim olan Fm-dıktepe'yi düşmandan temizleyerek buraya Türk bayrağını dikmiş­lerdi

Page 39: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

M Ü C Â H I T K A D I N L A R I M I Z 29

Yk. bk., not—28.

Mecidiyye, Orhâniyye, Arpahk köylerinin imâm ve muhtârlarıyle ileri gelenlerini ormana celbettirdi; onlara, 'Ben Kara Fatma'yım, Ermeni jandarmalarının sizden her ay aldıkları ikiyüzer lirayı bun­dan sonra vermeyeceksiniz. Sizin ırzınızı, mahmzı ben bekleyeceğim' dedi.

"Köylüler memnun döndüler. Kara Fatma artık kendini mey­dâna urmuştu. Bir taraftan Sabanca havâlisinde ( . . . . ) Bey vâsıta-sıyle silâh satın alıyor, bir taraftan civar köylerden gelen delikanlıları çetesine yazıyordu. A z zamanda mevcudu 480 kişiyi bulmuştu. „

"İzmit Yunan işgali altında idi. Müslümanlar nefes almaktan bile korkuyorlardı. O günlerde yırtık-pırük bir köylü kadm pazara öteberi getirip satıyor, akşam olunca şehirden ağır sandıklar alarak esrâr-engiz bir surette çıkıp gidiyordu. Bu kadm iki d e f a gelip gitmiş, dönerken altışar sandık götürmüştü. Üçüncüde bu şübheli kadım yakaladılar. Sandıklar cebhâne sandığı idi. Onları Sultanî Mekte-bi'nde Ali Efendi'den alıyordu. Kendisini askerî koğuşlardan birine attılar ve ondokuz gün mütemadiyen döğdüler, döğdüler, döğdüler. Ondokuz gün zarfında tamâmıyle dermansız, hasta ve perişan olan bu bed-baht kadın. Kara Fatma Çetesi'nin bi'z-zât Reise'si idi „

Müfrezesine kırküç kadından başka yediyüz de erkek katılmış olduğunu söyleyen Ka ra Fatma, kadmlaıdan yirmisekizinin şehid düştüğünü, geriye kalan onsekiz kadın ve diğer erkeklerle Birinci İnönü (21 Şubat—12 Mart, 1921) ve İkinci İnönü (31 Mart—ı Nisan, 1921) savaşlarına katılmıştır. Bu savaşta, "onsekiz kadını da kısmen şehid, kısmen mecruh olarak İnönü'nde bıraktım; kendim de yara­landım. Tedavi olduktan sonra. Düzce çevresindeki asker kaçak­larını vatanî vazifelerine da'vet için gittim,, diyor. Yine kendi ifâ­desine göre doksanüç kişiden ibaret müfrezesini, Kocaili Gurup Kumandam Hâlid Paşa yeterli bulmamış, bunların sayısını üçyüze yükseltmiştir. Bu vazifesi dolayısıyle karâ.rgâhmı Hendek ile Düzce arasındaki Nefren-boğazı yakınında bulunan bir köyde kurmuştur. Eşkıya Reisi Limo ile İbrahim bir gece, nüsâfir edilmekte olduğu eve gelerek eğer afvediHrse bu çeteyle birlikte çalışmak istediklerini bil­dirip, bunun sağlanmasını recâ etmişleırdir. Kara Fatma, onların bu isteklerini telgırafla Ankara 'ya bildin.niş, iki sâat içinde bu eşkı-

Page 40: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

30 I S T I K L Â L H A R B I ' N D E

Kara Fatma, a.e., s. 8 v.d. Akşam, a.y., yk. bk., not—29. Kara Fatma Ak-şam'da yayımlanan bu röportajda, İnönü savaşlarmdan önce Doğu Cebhesi'nde muharebeye katıldığmı da anlatııuştır; "Vilâyât-ı Şarkıyye'de Ermenistan için çalışan Ermeni ordularına karşı vıazifemizi ifâ ettik. O vakit sarfedilen mesâ'î ile ViIâyât-ı Şarkıyye kurtuldu,, diyoir. Bununla, Doğu-Anadolu savaşlarımı kasdettiği anlaşılır: 27 Kasım, 1920'de, Kâ2:ım Kara Bekir Paşa kumandasındaki ordumuz taarruza geçerek Sarıkamış, bu sıralarda Dokuzuncu, Onikinci ve Müretteb Fırka-lar'Ia 20 Aralık, ıgao'de Kars istikiimetinde yürünerek bu vilâyetimiz zabtedilmiş. Ermeni ordusu sür'atle bozguna uğratılmıştır (Cevdet Kerim, a.e., s. 86 v.d.).

Câhid Çaka, a.e., s. 67 v.d.

yalar ve topladıkları asker kaçaklarının afvı emri gelmiş, bunlar da müfrezesine katılmışür 3 * .

Kara Fatma, 28 Haziran, 1921'de İzmit'in düşmandan temizlenip kurtarılmasına kadar İzmit'te kalmışür. Kendisindeki belgelerden, İznik civânndaki Bereket ve Kara-derin'deki karşılıklı taarruzda, Aleko—Kara-derin hattında fedâkârlıklar, kahramanhklar gösterdiği anaşıhr: Hisarcık'ta, Kaynarca nuntakası Kumandanı Na ' îm imzâ­sıyle Suvârî Livâsı'na gönderilen yazıda, düşmanın taarruzu durdu­rulduğu, üçüncü maddesinde Fatma Seher Hamm'ın cebheden gelen efrâd üzerindeki te'siri her türlü takdirin üstünde olduğu kaydedil­miş, bunun karşıhğı Liva emrinde, "Bu günki harekâtta pek çok yararlığı görülmüş olan Fatma Seher Hanım'a teşekkür ederim,, denilmiştir. 26/27 Ağustos, 1337 (1921) tarihli, 193 sayılı Liva Ta'mîmi Ue de onun bu kahramanhğı açıkça takdir edilerek başka Birlikler'e de örnek gösterilmiş bulunuyordu'^.

Ka ra Fatma'mn, İzmit'te bulunduğu sırada Kocail i Gurupu Kumandanhğı 'na yazdığı 24 Ekim, 1921 tarihli, metninin bütününü az sonra vereceğimiz dilekçesi başhca iki esas fikri içine almaktadır: Bunlardan ilkine göre, Müfrezeler Kumandam Reşâd Bey'den 12 Ekim, 1921'de aldığı emir dolayısıyle, dokuz kişilik maiyyetiyle birlikte, askerlik için Kur ' a çekecek yaşta bulunmayanlardan gönüllü asker toplamak, cebheye geri dönmek üzre hareket ettiği, topladığı yirmibeş kişilik maiyyetiyle emirlerini beklediği anlaşılır. Büyük milletince kendisine verilen Çavuşluk rütbesine teşekkür eden Fatma Seher'in dileklerinden ikincisi, iki yıldanberi çok yorgun bulunduğu için İzmit çevresinde veya Cebhe gerilerinde kısa süre dinlenmek üzre kullanıl­ması hakkındaki recâsıdır:

Page 41: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

M Ü C Â H I T K A D ı N L A R ı M ı Z 3 I

KocAİLf G U R U B U K U M A N D A N L I Ğ I ' N A

tzmid'den

S4JIOİ37

12 Teşrinievvel tarihinde Müfrezeler Kumandanı Reşâd Bey'den aldığım emr üzerine 9 kişilik maiyyetimle eşnân hârici efrâddan gönüllü toplamak ve Cebhe'ye avdet eylemek üzre hareket eylemiştim. Teşkilâtı tevsî' ile topladığım 25 kişilik maiyyetimle emr-i 'âlinize muntazırım. Büyük milletimin 'uhdeme verdiği Çavuşluk rütbesinden dolayı 'arz-ı şükran eyler ve iki senedenberi fevka'l-'âdc yorgun bulunduğumu da 'arz ederek îzmid civârmda veya Cebhe gerilerinde az bir müddet istirahat içün istihdam olunmaklığımı istirham eylerim efendim.

M Ü C Â H I D E

F A T M A S E H E R

Fatma Seher'in bu dilekçesine karşıhk, Geyve îstasyonu'ndan 24 Ekim, 1921 tarihli, Kocail i Gurupu Kumandam Hâlid imzâsıyle çekilen telgırafta, sonraki bir emre kadar maiyyetiyle birlikte îzmid'de dinlenmesinin uygun görüldüğü bildirilmiştir^:

Telgıraf Geyve İstasyonu

170 24/10/1337

30 Sâat: 20.30

İ Z M I D ' D E M Ü C Â H I D E F A T M A S E H E R H A N I M ' A

C. 24/10/37 tarihli tel'e: Emr-i ahire kadar maiyyetinizle birlikte Îzmid'de istirahat etmeniz

muvafıktır. K O C A I L İ G U R U B U H Â L I D K .

Mehmed Emin Yalman, İzmit'te bulunduğu o sıralarda Kara Fatma ile görüşmüştür; ona anlattıklanndan da, Kocaeli Cebhesi'nden sonra tznık Cebhesi'nde vazifelendirildiği, tzmk'a üçyüzseksen gönüllü getirdiği, bunları înükâm Taburu'na teslim ettiği, bunlar arasında oğlu ile kardeşinin de bulunduğu anlaşıhr, "Bir d e f a da yüzseksen

Metinlerini verdiğimiz bu iki belge Harb Tarihi ve Stratejik Etüd Dâiresi Başkanlığı Arşivi'ndedir; ilkinin kaydi, istiklâl Harbi Arşivi; Kİ., 1162, Dosya-8, F . 31'de; ikincisininki İstiklâl Harbi Arşivi; Kİ., 1162, Dosya-18, F . 30'da bulun­maktadır. Eserimizdeki 6, 11, 12, 13, 15 numaralı resimlerde bu arşivden fayda­lanılarak elde edilmiştir (Albüm, nu. 3: İstiklâl Harbi, Kongreler, Milli Faaliyetleri; sırasıyle bk., s. 49, nu. 14; s. 47, nu. 3; s. 54, nu. 8; s. 50, nu. 18; s. 50, nu.19). Bu belgelerin fotokopilerinin verilmesinde elden geldiğince yardımlarını esirge­meyen Kütüphane ve Arşiv Müdürü öğretmen Albay Gülsüm Budaybek Hanım­efendi ile Kişi Başvuru Uzmanı M . C. Gürsel Beyefendi'ye tekrar teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Page 42: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

32 İ S T I K L Â L H A R B I ' N D E

gönüllü topladım, îzmit 'e getirildim. Bir müddet Birlik Kumandan-hğı'n'Üa bulundum, sağ kolumdan vuruldum. İzmit Hilâl-i Ahmer (Kızılay) Hastahânesi'nde tedavi edildim. İnşâ'allâh yakında yine Cebhe'ye gideceğim,, demiştir. Mehmed Emin Yalman' ın, "Mili t Mücâdele'ye kaülan Türk kadınlarının safında şerefli bir yer al­mıştı,, ; "Fatma Seher Hanım belindeki fişenklikleriyle, ayağındaki çizmeleriyle, elindeki kamçısıyle tâm bir İstiklâl Harbi akıncısı,, diyerek canlandırdığı K a r a Fa tma ' ' , bundan sonra, 23 Ağustos—13 Eylûl arasında Sakarya Savaşı'nda İznik, Kumlu, Alaşehir, Sivrihisar cebhelerinde, o sahaları kuvvedendirmek için çoğaltılan düşman kıt 'alan ile çarpışmıştır

Kara Fatma, Sakarya Savaşı'ndan sonrasıyle, 30 Ağustos Afyon zaferimiz öncesindeki bir Çiçek Bayramı'yle ilgili, Teğmen'lik (Mü-lâzım-ı Evvel'hk) derecesine nasıl yükseldiğini aydınlatan bir hâtıra-sım da anlatmıştır. A z sonra olduğu gibi vereceğimiz metinde görüle­ceği üzre, Rusya Sefiri Aralof'un da bulunduğu bu Çiçek Bayramı şenliğiyle acaba neyi anlatmak istemiştir? Edindiğimiz bilgiye göre. Çiçek Bayramı He kasdedilen, o sırada Ankara'da bulunan Aralof'un da katıldığı ı Mayıs, 192 2'deki Bahar Bayramı'dır:

"İstiklâl Harbi'nin son taarruzundan evvel, 1338 senesinde. Çiçek Bayramı münâsebetiyle Ankara'da da'vetli bulunduğum esnada, da'veüilerden başta Atatürk olmak üzre Rus Sefiri Aralof Yoldaş, MecHs Reisi General Kâz ım Özalp, V a n Meb'ûsu Hasan Bey ve haür-layamadığım hükümet erkânından ba'zı zevâtin muvacehesinde işlemeli güzel bir gümüş sigara tabakası, millî bir menfaat için müza­yedeye çıkarılarak Atatürk'ün üzerinde kaldı ve kendisine verildi.

" Bir Kadm Kahramam, a.e., s. 315 v.d. Tevhîd-i Efkâr'A& H . M . remziyle yayımlanan. Kahraman Fatma başlıklı, "Onu geçen kış tzmid'de gördüm,, cümlesiyle başlayan makale (Nu- 367—8395). ı? Haziran, 1338/1922), bahsedilenler bakı­mından Ahmed Eniin'in bu yazısını çok andırmaktadır; H. M . imzası yanılmıyorsak ona âiddir; isminin hecelerinin son ve ilk harflerini kullanmış olabilir. Bu makalenin metni, Mehmed Kaplan, inci Enginün, Birol Emil, Necat Birinci, Abdullah Uç-man'ın hazırladığı, Devrin Yazarlarının Kalemiyle Milli Mücadele ve Gazi Mustafa Kemal adlı esere alınmıştır (C. 11, Kühür Bakanlığı Yayınları, ist., 1981, Murat Matbaacılık Koli. Ş'iv s. 863 v.d.). 16 Haziran, 1922 tarihli Tevhîd-ı Efkâr'da. da. Kara Fatma'nın kahramanlığından bahsedilmiştir (Bk., not—68).

3» Akşam gzt., a.y. Bu ifâdesinden, 10-25 Temmuz arasındaki Kütahya—Eski­şehir savaşlarında da bulunduğu anlaşılır.

Page 43: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

M Ü C Â H I T K A D ı N L A R ı M ı Z 33

Tabakayı eline alarak, bu tabakanın kime hediye edilmek muvafık olacağını hey'eti huzuruna sordular; derhâl Rus Sefiri, Kara Fat­ma'ya hediye olunması mütâlâasını ileri sürdüler ve bu teklif hey'etce mütteûkan, alkışlarla kabul edildi; fakat Atatürk, benim çok iyi silâh kullandığımı işittiğini ve tesadüfen bu Çiçek Bayramı'nda, iyi silâh kullanan ma'rûf nişancılar arasında bir müsabaka tertîb edilmiş bulunduğundan bu müsabakaya iştirakimi tenslb buyurdular ve muvaffak olduğum takdirde, sigara tabakasının bu suretle bana hediye edileceğini emir buyurdular.

"Ben de müsabakaya iştirak ederek birinciliği kazandığımdan, son derece haz duyarak hem mezkûr tabakayı bana hediye ettiler ve hem de Teğmenlik rütbesiyle taltif etüler»^,.

Kara Fatma'nın Ankara 'da bulunduğu sırada, Aralov ile görüş­tüğü bu Rus diplomatının hâtıralarından anlaşılmaktadır; eserde, Mustafa Kemal ' in yeğeni Fikriye Hanım'dan, Elçilik'e gelenlerden Dr. Adnan Bey ile Halide Edib Hamm'dan bahsedildikten sonra. Kara Fatma'nın şahsiyeti, oraya ne maksatla gittiği, bir portresinin yaptırıldığı hakkında da bilgi verilmiştir: "Ben şimdiye kadar yalnız burjuva aydınlarının Elçilik'imize yaptıkları ziyaretlerden söz ettim. Türkiye'nin sıradan insânlan da ElçiUk'imizi ziyaret ederlerdi. Birkaç sefer Elçilik'imize savaşçı kadınlardan Fatma Çavuş da geldi. Fatma Çavuş, bir çetenin başında bulunuyordu. Yunanlılar'la ve âsilerle döğüşmüştü. Fatma Çavuş kısa boylu, zayıf, enerjik yüzlü, kara gözlü, yaşlıca bir kadındı. Bir defasında, yine bir çeteci olan ve annesiyle biriikte savaşlara katılan oğlu ile Elçihk'e geldi. Fatma'nın sıründa siyah bir caket, altında çizgili bir eteklik ayağında çizme

Kara Fatma, İstiklâl Savaşt'nda Kara Fatma, îst., 1944, s. 10. Hâkimiyyet-i Miüiyye'âeü. Amelenin Bayramı başlıklı yazıdan, j Mayıs'ı bütün amelenin eğlenceyle geçirdiğini, sabah sâat dokuzda l'mâlât-ı Harbiyye amelesinin İstasyon civarındaki eğlence yerinde toplandıklarını, sonra şimendüfer, dekovil ameleleriyle mürettib-lerin geldiğini, ba'zı Meb'ûslar'ın da bulunduğunu, Nu'man, Tevfik Rüşdü, daha başkalarının. Esi aha Fabrikası ustalarından da konuşanların olduğunu, ba'zı karârlar aldıklarmı öğreniyoruz. Akşam Millet Bahçesi'nde, geliri hastalara, ma'lûUere sarfedilmek üzre tertiplenen musâmerede Ma'lûl Makinist adlı manzum monolog temsil edilmiş, Efgan Sefiri Sultân Ahmed Han'la, Azerbaycan Sefiri Abilof da bu musâmerede bulunmuştur, işçiler, bu gün dolayısıyle koşu yapmak, fudbol oynamak suretiyle müsabakalara katılmışlardır (Nu. 497, 6 Ramazan, 1340/3 Mayıs, 1338/ 1922). Kara Fatma'nın katıldığı ve birincilik kazandığı her hâlde, o akşam Millet Bahçesi'ndeki musâmeredir.

M i l < S k i ( J C a r f ı n l a r . m ı . — / / / .

Page 44: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

34 I S T I K L Â L H A R B I ' N D E

vardı. Belindeki geniş kuşağında tüfeng mermileri, kama, omuzunda da kayış görünüyordu. Başını bir yemeni ile sarmıştı. Fatma Çavuş Sovyetler Birliği'ne olan sempatisini belirtmek, bizim askerlik işlerimiz ve Rus kadınlarının iç savaşa katılmaları konusu üzerine bilgi almak için gelmişti.

"Elçilik'imize uzun boylu, düzgün vucûdlü bir çete de gelirdi. O sıralarda misafir bulunan ünlü Rus resim san'atcısı Y . Y . Lansere'den bu çeteci ile Fatma Çavuş'un portrelerini yapmasını recâ ettim. Çeteciler, resimlerinin yapılmasına razı oldular. Yevgeni Yevgeneviç Lans^rfe de büyük bir memnunlukla bunların portrelerini yaptı,, denilmektedir*".

Kara Fatma Sakarya Savaşı'ndan sonra, Büyük Taarruz için hazırhklarm sürdürüldüğü sıralarda Kır ım'a da gitmiş, Erzurum'a geçmek üzre bulunduğu Tırabzon'da misafir edilmiş, başından ge­çenleri burada yayımlanan istikbâl gazetesine anlatmışür; bu münâ­sebetle, " Ü ç senedenberi Yunanhlar ' la harb eden Ka ra Fatma'mn nâmım herkes işitmiş ve bu kahraman kadının menâkıbini herkes dinlemiştir. Kara Fatma, tıbkı bir erkek gibi omuzunda silâhıyle en çetin harblere iştirak etmiş, çetecilik yapmış, yaralanmış ve hâlâ faâliyyetine devam etmekte bulunmuştur,, denilmektedir. Rus Sovyet Hükümeti Tırabzon Konsülü Tarabon, ona, dostluk hâtırası olarak, lo Temmuz, 1922 tarihli kartiyle birlikte altun bir kol saati sunmuş­tur. Ayni gazetede bu karta yazdıklarının, Ka ra Fatma'nm, sonunda Tırabzan—16 Temmuz, 1338, Bölük Kumandanı Mülâzım-ı Evvel Fatma Seher kaydi bulunan teşekkür mektubunun da tâm metinleri neşredil­miştir

Kara Fatma, 26-30 Ağustos, 1922'de Başkumandanlık Meydân Muharebesi diye anılan Afyon Harbi'ne de müfrezesiyle kaülmıştır. Bu savaşla ilgili, onun kahramanlığını, zekâsını çok iyi anlatan bir hâtırasını da, ifâdesinde yine hiçbir değişiklik yapmaksızın veriyoruz:

"Altımdaki, Ceylân ismindeki, güzel ta'lim ettirilmiş çok akıllı bir hayvandı; âdeta bir piyade neferi gibi düşman mevzi'ine sokul­makta fevka'l-âde mahirdi. Afyon civarındaki Sürmeli-köyü'nde bu-

*° S. 1. Aralov, Bir Sovyet Diplomatı'ntn Türkiye Hâtıraları, çvr., Hasan Âli Ediz, İst., 1967, İstanbul Matbaası, s. 237.

*^ Mülâzım Kara Fatma'nın Sergüzeşti—Sarıkamış Şehidinin Karısı Mütâreke'den Evvel ve Sonra ne Taptı? (İstikbâl gazetesinden naklen, İkdam gzt., nu. 9106, 23 Tem­muz, 1338/1922).

Page 45: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

M Ü C A H İ T K A D I N L A R I M I Z 35

lunan düşmana müfrezemle taarruz esnasında, hayvanımla düşmanın mevzi'ine sokulmak icâb etti. Bu esnada düşman tarafından bir kemend atılarak yakalanmıştım ve hayvan da şahlanarak bizim tarafa firar etmeğe muvaffak oldu; ben de bu suretle düşmana esir olmuştum.

"Beni yakaladıkları zaman gözlerim bağlanarak, kendi mevzi'le-rinin iki sâat gerisinde bir yere götürülmüştüm ve burada gözlerimdeki mendil çözüldü ve Sürmeli-köyü'nde kurmuş oldukları karargâhların­da yarım sâat isticvâb edildim; benden izâhât almak için mütemadiyen sıkıştırıyorlardı; ben de verdiğim cevâblarda kaçamak cevâblar veri­yordum. Bunlar arzu ettikleri maksadı te'min edemediler. Bunun üzerine, Baş-kumandanları olan Tirikopis'in yanına götürdüler ve beni görünce son derece hayretle bana bakıyordu ve 'Sen Ka ra Fatma?' diye üç dePa hayretle ismimi tekrarladı ve biraz sonra, hayret ettiğinin sebebini son suâlinden anladım. Meğer bunlar, Ka ra Fat­ma'yı dev-âsâ birşey tahayyül ediyorlarmış ve ben de bunlara cevaben, 'Anadolu'daki Ka ra Fatmalar'ın en kuvvetlisi benim' demiştim ve bi'l-âhara beni bir yere kapadılar.

"Evvelâ, başıma dört tâne süngülü nöbetçi diktiler; birkaç gün geçtikten sonra bir kişiye indirilmişti ve bu nöbetçinin yanına bir misafir arkadaşı geldi. Mütemadiyen şarâb içiyorlardı. Misafir olan arkadaşı kalktı gitti. Bu nöbetçi şarâb içmeğe devam ediyordu. Her hâlde çok içmiş olmah ki sabaha karşı sızdığım gördüm; fakat bir türlü inanamayordum. Bir-iki yoklamadan sonra, hakîkaten serhoş olduğuna kanâat getirmiştim,, ; "Elindeki silâhı alarak, ortalık ağar­madan yola çıküm. Bir hayli müşkilâttan sonra kaçmağa muvaffak oldum ve ondokuz gün sonra, Sürmeli-köyü'ndeki ovada kıt 'amm başına geçtim. Bu muvaffakıyyetimden dolayı Üsteğmenlik'e terfi' ettirildim.,.

Bursa, 20 Haziran, 1920'de Yunanlılar 'ca işgal edilmiştir; düş­mandan temizlenmesi Afyon zaferinden on gün sonra, 10 Eylül, 1922'-dedir. Kara Fatma, müfrezesiyle Bursa'nın kurtuluşu savaşına da katılmıştır. Afyon ilçelerinden "Burhâniyye-köy'üne geldiğim zaman artık tamamen Yunan elinden kurtulmuştum; fakat şimdi harb etmek, düşmanı sürmek için bende daha yaman bir ateş uyanmıştı. Bana ve vatandaşlarıma yaptıkları zulüm, ezâ ve cefâdan dolayı Y u -nanlılar'a, mülevves ayaklarıyle topraklarımızı çiğneyen bu düşman­lara teskin olunmaz bir kîn ve nefret duymuştum. Müfrezemi tekrar

Page 46: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

36 I S T I K L Â L H A R B İ ' N D E

teşkil ettim ve Bursa Cebhesi'nde harbe girdim. Yunanlılar burada çok mukavemet ettiler; fakat Türk'ün süngüsü yaman şeydir, ona kimse mukavemet edemez. Bizim vazifemiz kıta'âtın gerilerine akın etmek ve yollanm kesmekti. Vazifemizde muvaffak oluyorduk. Yunanlılar bizim ordunun hücumuna fazla dayanamadılar. Bozgun başladı; birkaç gün içinde Yunan' ı denize sürdük. Artık vazifem bitmişti. Yorgun vücûdumu dinlendirmek için izin verdiler, işte ben de, şimdi bu gün memleketimi geziyorum. Vilâyât-ı Şarkıyye'ye gittim. Karadeniz sahillerini gördüm. Bir-iki gün evvel de güzel İstanbul'umuzu görmek için buraya geldim,, diyor.

Ka ra Fatma bunları, istanbul'da bulunduğu sırada Tanin gaze­tesi tarafından kendisine gönderilen bir haber yazarına anlatmış­tır; bu konuşmasımn yayımlandığı 5 Temmuz, ıgasMe IstanbuFda bulunduğu anlaşılır. Babalık gazetesinin 9 Temmuz, 1923 tarihli sayısında TanîrCde\â röportajdan da faydalanılarak Ka ra Fatma hakkında bilgi ve o sırada Konya 'da bulunduğu haber verilmiştir*''.

*2 Düşmana Nasıl Esir Oldum ve Nasıl Kaçtım, K , F., a.e., s. 11 v.d. Bu vak'ayı, Tanin gazetesinde yayımlanan mülakatında da anlatmıştır; "Ondokuz gün esa­retin öldürücü ezâlarma ma'rûz kaldım,, diyor (Kara Fatma, nu. 262, ao Zi'l-Ka'de, 1341, 5 Temmuz, 1339/1923). Kara Fatma'mn hayâta her sahada bir erkek gibi karışması mümkün olup-olmadığı sorusuna verdiği cevâbı da dikkate değer:

"Bundan sonra erkek, kadm hep beraber çalışacağız. Kadın peçesiz ve yüzü açık gezmekle iffetini kaybetmez. Zâten memleket bizden o kadar çok hizmet isti­yor k i . . . Bunlar arasmda peçe ve çarşafı düşünecek hâlde değiUz. İstanbullu hemşi­relerimize silâhı kapıp cebheye gidin denilemez; fakat onlara düşen iş, silâh kullan­maktan daha büyüktür. Şimdiden sonra Anadolu'ya gitmeli ve câhil Anadolu ka­dınının gözünü açmalı. Anadolu halkı, hele kadınları, istanbullu hanımları seve-seve karşılayacak, onların söylediklerini harfiyyen yapacaktır. Kadm neden erkek kadar çalışmasm! Bugün Anadolu'da bir ailede iki erkek varsa, yanı başında on da kadm vardır; bunun içün kadın, erkek hep beraber çalışacaktır. Bunun kimseye bir zararı yok, belki faydası çoktur,,; "işte ben ne okumak ne yazmak bilirim. Şimdi tahsilim olsa idi zarar mı ederdim,,; "Çocuklarımız mutlak okumalıdır. Ben çok iyi bili­yorum ki bu gün Anadolu'da erkek ve kız bütün çocuklar okuyacak olurlarsa Ana­dolu'nun hâH değişecek, Türk'ün yüzü gülecek; işi düzelecek, bütün bâtıl düşün­celer kalkacak, Türkler yaşamağa başlayacaktır, işte bu maksadla, küçük kızımı okutmak için şimdiden çahşıyonım,, diyor. Bu mülakatından, onüç yaşmdaki küçük kızının da kendisi gibi harbe katıldığını, Kocaili'deki bir çarpışma sırasında iki parmağını kaybetmiş olduğunu öğreniyoruz. Kara Fatma İstanbul'dan sonra gittiği Konya'da neşredilen Babalık gazetesinde, Tamn'deki röportajdan da faydalanılarak Kara Fatma ve Türk Kadını başlıklı yazılara yer verilmiştir (g ve 21 Temmuz, 1339/1923)-

Page 47: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

M Ü C Â H I T K A D ı N L A R ı M ı Z 37

^' Cahid Çaka, a.e., s. 73 v.d.

Kara Fatma'nın 1923-44 yıllan arasındaki hayatim aydınlaücı malzemeyi henüz elde etmiş değiliz. Yalnız, 1944'de yayımlanan hâüralannın sonuna eklediği Üsteğmenlik Maaşımı ne için Kızılay'a Terkettim başlıklı müstakil paragırafmda, bütün çalışmalarını bir menfaat beklemeksizin yapüğmdaın, buna karşılık Üsteğmenlik'le lutuflandırıldığı rütbeye karşılık verilebilecek aylığını Kızı lay 'a bırak­mağı vatanî vazife saydığından bahsetmiştir: "Vatammn büyük kurta­rıcısı Ebedî Şefin lâyık olmadığım büyük Utifâü beni son derece sevindirmişti. Esasen bütün emel ve arzum, yapmış olduğum hizmetten hiçbir menfaat beklemiyordum. Bu i'tibârla taltif edilmiş olduğum rütbenin mukabilinde verilecek maaşımı Kızı lay 'a terk etmekle son vazifemi yapüm. „ Muhterem Vatandaşlarım başlıklı yine müstakil paragıraftan ise, yurddaşlarmm göstereceği ilgiye, vatan-severliklerine güvendiği için bu hâtıralarını yayımlamak zorunda kaldığını, iztırâb çekerek, dayanılmaz acı günlerle geçen hayatinin sona erebileceğini umduğunu üzülerek arzetmiş olduğu anlaşılır: "Yurddaşlarımm bana göstereceği yüksek alâka ve hamiyyetlerine güvenerek pek muztarib olarak yaşamakta olduğum gayr-i kâbil-i tahammül bu acı günlerime nihayet verebilmek emeliyle ve bir hâüramı neşretmek mecbûriyyeünde kaldığımı teessürle arz ederim,, dediğine göre, 1944'de, dayamimaz ölçüde maddî sıkınti çekmekte idi.

Ankara gazetelerinde, 21 Ağustos, 1946'da verilen bilgiye göre, Kara Fatma'ya yardım edilmiştir; torunları da okula yerleştirilecek­tir: Birbuçuk yıl önce, İstanbul gazetelerinden birinde muhtâc hâlde bulunduğu bildirilen Ka ra Fatma için yardım listesi açılmış, bunun üzerine Val i Lutfî Kırdar ile Belediye Reisi onu buldurarak görüş­müşlerdir. Kendisine Defterdârhk'ta bir iş te'min edildiği gibi, Belediye Büdcesi'nin bu işle ilgih faslından nakdî yardım yapılmasına da karâr verilmiştir. Bu aylık yardımı, o zamândanberi, 1948'de de muntazam verilmekte idi. İstanbul Vâliliği'nce, torunlarının, ders yıh başında okullar açılınca yatılı olarak öğretimlerinin sağlanacağı bildirilmiştir

Kara Fatma, 1954 yılı başlarında, bakacak kimsesi bulunmadı­ğından, yaşı epeyi ilerilediği için çalışamadığından İstanbul'da bir kulübede, yardıma çok muhtâc hâlde yaşamakta idi.

Page 48: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

38 I S T I K L Â L H A R B İ ' N D E

Kars ve Rize Meb'ûsu Tezer Taşkıran ile tzzet Akçal , Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na 2 Şubat, 1954'de Milis Subay K a r a Fatma'ya vatan hizmeti bakımından aylık bağlanması için dilekçe vermişlerdir:

"Millî Mücâdele'ye Çete Kumandanı olarak katılmış ve bu hizmet mukabili kendisine Milis Subay unvanı verilmiş olan Erzurumlu Kara Fatma'ya vatanî hizmet tertibinden maaş tahsisine âid kânun teklifi bağh olarak sunulmuştur,, deniUyordu. Bunu gerekli kıljm sebebler de bildirilmiştir:

MûcİB S E B E B L E R

Millî Mücâdele'ye 350 mücâhid Akıncı ile iştirak ederek, Onsekizinci Fırka'mn Yirminci Hucûm Taburu Suvârî Bölüğü Kumandanlığı'nı yapmış ve bu hizmet mukabili kendisine Milis Subayı unvanı verilmiş olan Erzurumlu Milis Kara Fatma, yaşınm yetmişi aşması, kendisine bakacak hiç kimsesi bulunmaması dolayısıyle istanbul'da bir kulübede yaşamakta ve büyük bir sefalet içinde kıvranmaktadır.

Bu kahraman kadm, vatanî hizmet tertibinden maaş tahsis için Bü-yük Millet Meclisi'nin atıfetine sıgınmışür

Kars Meb'ûsu Rize Meb'ûsu T E Z E R T A Ş K I R A N İ Z Z E T A K Ç A L

Kara Fatma'ya ayhk bağlanmasıyle ilgili bu teklif, 9 Şubat, 1954'de T . B . M . M . Mâliye Komisyonu'nda, 12 Şubat'ta Büdce Komis-yonu'nda müzâkere edilmiş, maaş bağlanması hakkındaki 6270 numaralı kânun 17 Şubat, 1954'de kabul edilmiş, ertesi günü Resmî Gazete'ye gönderilmiş, 22 Şubat, 1954 tarihli, 8640'ıncı sayısında i'Iân edilmişti:

Madde ı. — Erzurumlu Kara Fatma'ya hayâtta bulunduğu müddetçe vata­nî hizmet tertibinden ayda 170 lira ayhk bağlanmıştır.

Madde 2. — Bu kânun, neşri tarihinden i'tibâren mer'îdir. Madde 3. — Bu kânunun hükümlerini icraya Mâliyye VekiU me'mûrdur

istiklâl Harbi'nin başlangıcından, Anadolu'nun düşmandan te­mizlenmesine kadar Doğu ve Bati Cebheleri'ndeki savaşlann çoğuna katilmiş olan Kara Fatma dört d e f a yaralanmış, Yunanhlar ' ın elinde ondokuz gün esir kalmanın bütün acısını da çekmiştir. Rütbesi Milis Subayı olarak Mülâzım-i Evvellik'e (Üsteğmenlik'e) yükseltilmiş,

** Türkiye Büyük Millet Meclisi, Zabıt Ceridesi, c. 28, Ankara, 1954, T . B . M . Meclisi Matbaası; Devre-ıx., 17 Şubat, 1954—Çarşanba, s. 136 v.d.

T.B.M. Meclisi Kavânîn Mecmuası, c. 36, Ankara, 1954, T.B.M. Meclisi Matbaası, s. 218.

Page 49: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

M Ü C Â H I T K A D I N L A R I M I Z 39

Akşam gazetesinde 1923'de yayımlanan bir yazıdan üsteğmen elbisesi giymekte olduğu, göğsünde bir Harb Nişanı ile İstiklâl Madalyası bulunduğu anlaşılır*'.

İstiklâl Harbi'nde silâh kullanan, canla-başla çahşan mücâhit kadınlarımızın önde gelenlerinden olan, hayâtının son yıllan daya­nılmaz maddî sıkıntılar içerisinde geçen Ka ra Fatma, kendisine va­tanî hizmet tertibinden 17 Şubat, 1954'de aylık bağlanmasının ertesi yılında, 1955'de Erzurum'da vefat etmiştir*''. Araşürmalanmıza rağmen, ölümünün ay ve gününü tesbitimizin henüz mümkün ola­madığını üzülerek söyleyelim.

I I . AYŞE HANIM

Ayşe Hanım, kocasını Balkan Harbi'nde kaybetmiştir. 15 Mayıs, 1919'da Yunanhlar ' ın İzmir'e girmesi üzerine köy-köy dolaşarak gönül­lü toplamış, karşı koyma hareketine katılmış, burası Yunanhlar ' ın eline geçince Aydın 'a gitmiştir*'. Kuvây- i MiUiyye'nin ilk teşkilâtına iki oğ-luyle birlikte katılan Ayşe Hanım, Yunanlılar tarafindan 27 Mayıs, 1919'da işgal edilen Aydın 'da, Demirci'deki savaşlarda kahramanca döğüşmüş, oğuUanndan büyüğü Demirci'deki savaşta şehit düşmüştür. Ayşe Hanım, 21 Şubat—12 Mart ' taki Birinci İnönü, 31 Mart—ı Nisan, 1921'deki İkinci İnönü savaşlannda da bulunmuştur ve oğullarından küçüğü bu sıralarda şehit olmuştur. 23 Ağustos'tan 13 Eylül, 1921'e kadar süren, Yunanlılar 'm yine büyük yenilgiyle püskürtüldüğü Sakarya Savaşı'na da katılmış, kasığından yaralanmış ise de, tedavi edilip iyileşince müfrezesine dönmüştür. Kendisiyle 1922 Şubat'ında

*' İstiklâl Harbi'nde Kadınlar, nu. 1716, 3 Temmuz, 1339 (Yk. bk., not—29). *' Fethî Tevetoğlu, Kara Fatma {Erzurum, 1888—Erzurum, ıgss) mad., Türk

Ansiklopedisi, c. xxı., Fasikül: 164, Ankara, 1973, Millî Eğitim Basımevi, s. 243-44. Fatma Seher'in dosyasmı görebilmek için Ankara'da, Emekli Sandığı Merkezi'ne

başvurduk; en yetkililerinden biri aracıhğıyle. Vatanî Hizmet tertibinden aylık bağ­lananların dosyalarmm 1970'de Emekli Sandığı Merkezi'ne nakledildiğini öğren­mekle beraber dosyasmm bulunması mümkün olamadı. Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Kültür Merkezi Başkanhğı'nın 5 Şubat, 1986 tarihli yazısıyle T . C. Millî Savunma Bakanhğı Arşiv Müdürlüğü'ne de baş vurul­muş, Atatürk Kültür Merkezi'ne gönderilen 26 Şubat, 1986 tarihli cevâpta, adı geçen arşivde, "Kurtuluş Savaşı'nda görev yapan kadmlarla ilgili dökümanm,, mevcut olmadığı bildirilmiştir.

*» Lutfî Arif, Anadolu Mektupları—A^fe Çavuş'la Mülakat, Vakit gzt., nu. 1492, 5 Şubat, 1338/1922.

Page 50: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

40 İ S T İ K L Â L H A R B İ ' N D E

yapılan röportajdan o sıralarda Ankara'da bulunduğu anlaşılıyor. 26--30 Ağustos'taki, Afyon Kara-Hisârı'nın da Yunanlılar 'dan geri alındığı Başkumandanlık Meydân Muharebesi ile, 9 Eylûl'de izmir 'e girip Yunan ' ı denize döken kıt'alar arasında Ayşe Hanım da bulun­makta idi*'.

1925 Haziran'ı sonlarında İstanbul'da, Cumhuriyet gazetesi tara­fmdan yapılan mülakattan, onun hakkında şu bilgiyi de edinmiş bu­lunuyoruz: " Bu gün Suvârî üniforması taşıyan Ayşe Hanım, Y u ­nanlılar'la birçok yerlerde muharebe etmiş, muzaffer olmuş bir Türk anasıdır. Ayşe Hanım, İstanbul'a ilk de fa olarak, ziyaret maksadıyle geldiğini söylemektedir. Kendisi dün matbaamızı ziyaret etmiş ve şu sözleri söylemiştir: Lehü'l-hamd (Allah'a şükürler olsun), bu gün büyük Gâzî 'miz sayesinde emelimize nail olduk. Türk ve Türklük kurtuldu. Vaktiyle düşman çizmelerinin altında inleyen sevgili top-raklanmızda şimdi serbest ve göğsümü gere-gere yürüyorum. „ Ayşe Hanım İstanbul'da beş-altı gün kaldıktan sonra İzmir'e dönmüştür.

Câhid Çaka, Harb Tarihi Encümeni Arşivi'nde Erzurumlu Kara Fatma ile Ayşe Hanım'la ilgili ba'zı belgeler bulabilmiş, Binbaşı Ayşe'nin Altuntac soy adını aldığını öğrenince, adresini bularak onunla görüş­müştür: Erkek elbisesi giymekte, kısa boylu, esmer, sevimli bir kadm olan Ayşe Hanım'ın aslen Selânikh olduğunu, 1942'de Ankara'da Merkez Bankası'nda odacı olarak çahşmağa başladığını, altı yıldan-beri ayni vazifede bulunduğunu öğreniyoruz ^o.

I I I . BiDLİs DEFTERDÂRI NIN HANIMI

Mar'aş' ta Fıransızlar'la savaşlar 21 Ocak, 1920'de başlamış, bu yıhn 12 Şubat'ında Fıransızlar çekilerek Mar'aş kurtulmuştur. Ana­dolu Kadınları Müdâfaa-i Vatan Cemiyeti'nin Reisi Melek Reşid, Mes'ûl Kâtibi Şefika Kemal imzâsıyle Anadolu ve Rumeli Müdâfaa-i Hukuk Cemiyeti Hey'et-i Temsîliyyesi Riyâseti'ne 2 Şubat, 1920 tarihli yazısında Fıransızlar'm Mar'aş'taki zulümleri, başkaca ba'zı mes'eleler de kınanmıştır :

Mücâhide Ayşe Hanım, Cumhuriyet gzt., 30 Haziran, 1925 ; resmi de neşredil­miştir.

A.e., s. 77. Aydm bölgesinde fi'len savaşan mücâhideler arasmda Penbe Kadm ile Emine Kadm da vardır (Em. Korg. Hüseyin Işık, İstiklâl Savaşı'nda Aydın ve Törük Ali Efe, Türk Dünyası TARİH Dergisi, nu. 10, Ekim, 1987, s. 37).

Page 51: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

M Ü C A H I T K A D I N L A R I M I Z 41

" Bekir Sıdkı Baykal, a.y., s. 116. Nu. 23, 2 Şubat, 1336.

M B. S. Baykal, a.y., s. 116. " Mülî Mücâdele Hâtıraları, İst., 1953, Vatan neşriyyâtı, s. 293.

Muhterem Efendim,

Fıransızlar'm ve Ermeniler'in Mar'aş'ta din kardeşlerimize reva gördükleri canavarlıkları derhâl telgıraf-nâmelerle I'tilâf mümessilleri nezdinde protesto edildiği gibi, Hey'et-i Vükelâ'yı da ikâz edecek telgıraf keşide edildiği ve protesto telgıraf-nâmelerinin birer suretleri takdim olun­duğu en derin hürmetlerimize tevdl'an arz olunur efendim

İrâde-i Milliyye gazetesinin 2 Şubat, 1920 tarihli sayısında. Kah­raman Bir Türk Kadını başlıklı yazı üzerinde durulmağa değer: Mar 'a-şı'ın Kaya-başı Mahallesi^ndeki çatışmada, Bidlis Defterdarı Hanı-mı'nın, hazırladığı mazgala yanaşarak sekiz düşmanı öldürdüğü, ak­şam üzeri, erkek elbisesi giyerek islâm mücâhidlerine katıldığı bildi­rilmiştir Sivas Kadınları Müdâfaa-i Vatan Cemiyeti Reisliği Hey'eti 'ne, Hey'et-i Temsiliyye nâmına Mustafa Kemal imzâsıyle gönderilen 3 Şubat, 1920 tarihli yazıda, bu çarpışma hakkında da geniş bilgi verilmiştir^':

Mar'aş'ın Kaya-başı Mahallesi'nde sakin Bidlis Defterdâri'nin haremi Hanım, Islâmlar'ın hûn-ı ma'sûmunun nâ-hak yere akıtılmasından ve birçok hânmanların söndürülmesinden galeyana gelerek, hanesinden açtığı maz­galdan din dindaşlarımızı imha için islâm mahallâtına saldıran düşmanlara ateş açarak, akşama kadar sekiz düşmanı telefe muvaffak olduğu ve akşam üzeri erkek elbisesiyle ve kemâl-i cür'etle, muhâfaza-i ırz ve can kaygusu ile silâha sarılmış bulunan mücâhidin-i Islâmiyye sunûfuna iltihâkla bi'l-fi'l müsâdemâta iştirak eylemekte bulunduğu bildirilmiştir.

Ali Fuad Cebesoy'un da, hâtıralannda Mar'aş mücâhit kadın­larından takdirle bahsettiği görülür. Buradaki çarpışmanın 15 Şubat 'a kadar sürdüğünü, Fıransızlar'm gün boyunca. Mill î Kuvvetler'in elinde bulunan mahalleleri bombardıman ettiklerini. Ermeni fedâ'île-rinin çarşı ve islâm mahallelerinde yangın çıkardıklarını anlatmıştır. "Kahraman müfrezelerimizle beraber halk, devamlı bir surette Fıran­sızlar'm işgalinde olan kilise ve mekteplere hucûm ederek birkısmını ele geçirmiş ve bu esnada iki top ile on kadar mitralyöz almış ve bunları düşman aleyhine kullanmışlardı. Mar'aş kadınları da elle­rinden geleni yapıyorlar. Başlarında, Bidlis Defterdâri'nin zevcesi vardı,, diyor

Page 52: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

42 I S T I K L Â L H A R B I ' N D E

I V . KARA FATMA ŞIMŞEK

V a h y â Bey'in kızı olan Kara Fatma Şimşek'in asıl ad ve soy adı Yemine Vardarlı 'dır. 1921-22'de, "Fahrî Mihs Üsteğmeni rütbesiyle KocaeU Gurubu Müretteb Suvârî emrindeki,, Müstakil Suvârî Müf-rezesi'nde vazifeli olarak katıldığı İstiklâl Harbi'nde, bu mmtakadaki mücâdelelerde bulunmuştur. İstiklâl Madalyası ile lutuflandırılan K a r a Fatma Şimşek, "KocaeU Gurubu Mücâhid' i ve Milis Üsteğmen iken,, , Erzurum'da izinli olduğu sırada Dokuzuncu Ko l Ordu tara­findan terhis edilmiştir

V . HATICE HATUN

İstiklâl Harb'inden önce Adana, Fıransızlar tarafından 2 1 . X I I . 1918Me işgal edilmiş bulunmakta idi. Halkın vatan-severliğiyle, karşı koymasıyle, iş başına geçenlerin fedâkârhğıyle burada da millî ceb-heler kurulmuştur. Pozanü'da kuşatılmış olan Fıransızlar, 5 Mayıs, 1920'de kumandanları Menil idaresinde Tarsus'a doğru çıkış hareke­tine girişmişlerdir. Bu sırada, Gülek ilçesinin Bazmçukur-köyü'nden Hasan Ağa 'mn eşi. Emin ve Derviş Ağalar 'm millî kuvvetlerinde vatan hizmetini yapmakta olan Hatice Kadın, Tekir-yaylası'nda bulunan, Nemrun'dan Mersin'e ulaşacak en kısa yolu soran Fıransız kuvvetlerine yanlış kılavuzlık ederek onları Kar-boğazı 'na sokmuş, bunu mücâhitlerimize haber vermiştir. Bu yüzden pusuya düşürülen Fıransız kuvveüeri, giriştikleri ilerileme hareketinde bozguna uğra­tılmışlar. Kumandan ve subayları, top ve tüfenkleri ile sekizyüzü aşan Fıransız 27 Mayıs, 1920'de Pozantı 'da esir edilmişlerdir. Bu başarıda, Kı lavuz Hatice diye anılan mücâhide Hatice Hanım'ın Fıransızlar'ı yanhş yola sevk ederek Kar-boğazı 'na sokmasının da mühim te'siri olmuştur

Harb Tarihi ve Stratejik Etüd Dâiresi Başkanhğı Arşivi'nde, İstiklâl Savaşı'na Katılan Milisler'in Biyografi Dosyası'nAan ahnnuş. Kişi Başvuru Uzmanı M . Celâl Gürsel imzâsıyle, bize yazılı olarak lütfen verilmiştir. Kendilerine tekrar teşekkür­lerimizi sunuyoruz.

^' Câhid Çaka'nın 1948'dc basılan eserinde, Ordu Dâiresi ReisUği'nin 26 Şubat, 1936 tarihli, I'inci Şu'be—988/789 sayılı yazısına, T . C. Genel Kurmay Başkanlığı Harb Tarihi Encümeni'nin Ankara—28 Şubat, 1936 tarih, IV'üncü Şu'be—180/50218 sayıh cevâbını içine alan belgeden faydalanılarak bu vak'a ve bununla ilgili tarihî hâdiseler hakkında bilgi verilmiştir (S. 58-59. Bu belgenin üç maddeyi içine alan bütünü Tercüman gazetesi tarafından hazırlanan, kendi te'sis-

Page 53: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

M Ü C Â H I T K A D ı N L A R ı M ı Z 43

lerinde dizilip yayımlanan Kadın Ansiklopedisi'de alınmıştır: İst., 1984. s, 666 v.d.). Hatice Hatun'un kahramanlığı, bununla ilgili tarihî vak'alara dâir Ali Fuad Cebe-soy tarafından (A.e., s. 415), 1973 Adana İL Tılhğt'nda. (Adana, 1974, Kemal Bey Matbaası, s. 672) epeyi geniş bilgi verilmiştir. Ayrıca bk., Yusuf Ziyâ Ayhan, Mustafa Kemal'in Pozantı Kongresi ve Adana'nın Kurtuluşu (Adana, 1963, İpek Matbaası, s. 49).

" Câhid Çaka, a.e., s. 59 v.d. 1973 Adana Tıllığı, s. 28, 3a. Kadm Ansiklopedisi, s. 667''. Kasım Ener bu mücâhid kadınımızın şehit düşmesinden bahsetmesi dolayı­sıyle, "Osmâniyye sözü edilirken. Gönüllü Müfrezesi Kumandanı Tayyar Rah-miye'nin yüksek ma'nevî huzurunda eğilmeden geçilemez,, ; "Bütün köy ve kasa-

V I . TAYYAR RAHMİYE

Adana'nın kadın mücâhitlerinden bir başkası, Osmâniyye ilçesinin Kaypak nahiyesi Râzıyeler-köyü'nden Rahmiye Hanım'dır. Yine Ordu Dâiresi Reisliği'nin 26 Şubat, 1936 tarih. Birinci Şu'be—988/789 sayılı yazısına karşılık, T . C . Genel Kurmay Başkanlığı Harb Tarihi Encümeni-'nin, I V . Şu'be—sayı: 180/50218 ve 28 Şubat, 1936 ce­vâbından edindiğimiz bilgiye göre, Hüseyin Ağa 'nm millî kuvvet­lerine gönüllü olarak katılmıştır. Dokuzuncu Tümen'in, 1920 Şubat'm-da Hasan-Beyli civarındaki Fıransız kuvvetleri ile savaşına müfre­zesiyle birlikte Rahmiye Hanım da katılmıştır. Bu çarpışmada Fıran-sızlar'dan seksen tüfenk, iki makineli tüfenk alınmıştır. Bu sırada şehit düşen ve ateş hattında kalan iki arkadaşını korumak için, gösterilen tereddüde aldırmaksızın ileriye atıldığından kendisine Tayyar (Uçan) Rahmiye lakabı verilmiştir. 1920 Temmuz'unda Osmâniyye'deki müstahkem Fıransız karargâhına yapılan hücumda arkadaşlarının tereddüdünü gören Rahmiye, "Ben kadın olduğum hâlde ayakta duruyorum da, siz erkek olduğunuz hâlde yerlerde sürünmekten ve saklanmaktan utanmıyor mısınız? „ diye bağırarak arkadaşlarım hucûma teşvik etmiş, Fıransız karargâhı önünde alnından vurularak şehid düşmüştür.

Çukur Ova 'daki millî kuvvetlerden Yüzbaşı Osman Bey'in emrin­deki bölge Misis'den Osmâniyye'ye kadar uzanıyordu; onun kuman­dasındaki yerler, buralarda bulunan mücâhitler arasında, "Osmâ-niyye'de Rahmiye Hatun,, kaydi de görülür" .

V I I . MELEK HANIM

Çukur Ova 'nın en çetin savaşlarından biri de Haçın Ucesinde geçmiştir; "10 Mart, 1336 (i92o)'da başlayan kuşatma, 16 Ekim,

Page 54: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

44 İ S T İ K L Â L H A R B İ ' N D E

1336 tarihine kadar devam etmiştir. „ Yaklaşık yedi ay süren bu ku­şatma sırasında esir edilen beşyüz-altıyüz Müslüman'ın hiçbiri kur­tulamamış, Ermeniler'ce bıçaklanarak, işkenceyle öldürülmüşlerdir. Şâir Melek Hanım'ın Ermeniler'in akıl almaz, dayanılmaz işkence-rini anlatan, metninin bütününü az sonra vereceğimiz, onsekiz dört­lüğü içine alan bir destarCı da vardır; Yalpurlu-zâde Ğafûr Efendi'nin hanımı olan Melek Hanım'ın bu destan'ı, onun şehit düşmesinden, Haçm'm kurtarılmasından sonra bohçasında bulunduğu bildiril­miştir :

Âmir, me'mûr demeyerek Hep bir ipe bağladılar Bekir-oğlu Dede AğfaJ'yı Demir ile dağladılar Sekiz gâvur bir gelince Osman'ımı şaşırttılar Baban çete-başı diye Hac (i) Ahmed'i pişirdiler Muşambaya oturtmuşlar Etrafında geziyorlar Sen çete topladın diye Çalgı ile yüzüyorlar

Feke'ye sevk ed(e)ceğ(i)z diye Taş-köprü'yü aşırdılar Yoldan geri kaçtın diye Kurşun ile pişirdiler

Kadanı alayım kay{ı)nım. Son görgünde bumuydu (bu mu idi) Çifte kurşun sıkılınca Döşek yerin sumuydu (su mu idi) Meydân kazanı kurdular Bebekleri kaynattılar Gün görmedik hanımları Süngü ile oynattılar Kapı-kapı geziyorlar İfâdeyi yazıyorlar Düşman başına vermesin Oğlak gibi yüzüyorlar Kele, Dudu, kele Dudu Kanlı gümlek yu diyorlar Bebekleri kaynatmışlar Kuzu eti, ye diyorlar

balarımız gibi yiğitler ocağı, kadir bilir Osmâniyyeliler'in Rahmiye için bir anıt yaptırmak istediklerini memnunlukla öğrenmiş bulunuyoruz,, diyor (Çukur Ova'mn İşgali ve Kurtuluş Savaşı, Birinci Baskı, İst., 1963, Berksoy Matbaası, s. 166).

Mehmed Özdemir, Milli MücâdeU'de Develi, b.t.b.y. yok (50. Yıl kaydinden, Cumhuriyet'in bu yıl dönümü dolayısıyle 1973'de basıldığı anlaşılır), s. 163 v.d. Adana'nın 25 Kasım, ıgı8'de işgalinden sonra, lo Temmuz, 1919'da pek çok Adanalı, Kozanlı ve Çukur Ovalı'nm Develi'ye göç ettikleri hakkında da bilgi verilmiştir. Destan metninin imlâca epeyi yanlışları içine aldığı, ba'zı mısrâlarda hece sayısının eksik, veya fazla, ba'zı dörtlüklerde nazım şeklinin değişik olduğu görülür. Aslını göremediğimiz bu destanı neşrederken, vezni aksatan fazla harf, hece ve kelimeleri parantez ( ) işareti içesirine aldık; bizim ilâve ettiğimiz harf ve heceler ise, ayni işaret içerisinde düz harflerle dizilmiştir.

Page 55: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

M Ü C A H İ T K A D I N L A R I M I Z 45

Taşa babam-oğlu yaşa Bu da gelir{ı)miş başa Kaytancı Hiiseyn Efetıdi'nin Sanğm sardılar taşa Baş-kâtibı öldürdüler Değnek ile döğe-döğe Gence Çav (u)ş'u yüzüyorlar özne gibi öğe-öğe Örfli idin Gence Çavuş Gâvurlar [s.) eyle zavur Bebeğimi öldürüyor Çamsar-oğlu koca gâvur Şefika'mı öldürmüşler Mektebin önünde yatar Babam-oğlu koç Bilâl'im Bunu duysa neler yapar Zabıt-kâtibi Mekmed'i Topuz ile doğuyorlar Enfiyeci Hüseyin'i Teller ile boğuyorlar

Aman bu ne acı işler Babasını öldürmüşler Atfiye'me selâm söyle Gök yüzünde uçan kuşlar Haçın oldu derdli kuyu Uyu Osman'ım uyu

Hucûm etti al(ı)namadı Yıkılası Sultân-suyu Kar (a) Osmanhm, ak Mes'ûd'um Bunları (ben) elimle verdim Bu ne hikmet ey Allah'ım Gâvura el-emân dedin Hançer, pıçak aşıcılar Gayri bizi kesiciler Ayan olsun Yaşar Beğ'im UrumlıCydu basıcılar Bohçalarda altun saat Ben bunları ne'yleyeyim El-emân olsun Aram Çavuş Bir destan daha söyle (ye )yim

4. Sâim Beyli Şehidliği ve Anıtı

Page 56: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

46 I S T I K L Â L H A R B I ' N D E

"Haçın kazası merkezine yarım sâat mesafede, onbir yaşlarında iki TürTt çocuğunu. Ermeni fedaîlerinin yere yatırıp kuzu gibi boğaz­lamakta olduklarını gören eşraftan Lo-zâde îsmâil Beğ nâmındaki genç, çocukları kurtarmak hususundaki recâ ve müdâhalesinin kurbânı olarak o da kulağı burnu kesilmek ve gözleri oyulmak suretiyle i'dâm edilmişti. Bu cânîler hiçbir suretle ta'kibâta ma ' rûz kalmıyor, bi'l-akis Fıransızlar'a birer Ermeni kahramanı oluyorlardı,, diyen Ali Sâib, böyle gözleri oyularak,, burunları kesilerek şehit edilenlerin pek çok olduğunu kaydetmiş, adları tesbit edilebilenlerin kırktan çoğunun listesini vermiştir. Bunlar arasmda Sipâhî-köyü'nden Fatma ve Defne isimli iki kadın da vardır. Kozan işgali sırasında, ayrıca dağlar ve yollarda parça-parça edilmiş yüzkırk Türk cesedi de bulunmuştur

V I I I . TARSUSLU KARA FATMA

Mustafa Kemal , Erzurum ve Sivas Kongreleri 'nden sonra, 5 Ağustos, 1920'de, yazıh olarak hazırlayıp okuduğu nutku ile Pozantı Kongresi'ni açmış. Büyük Millet Meclisi'nin Çukur Oval ı mücâhide ve gazilerine selâm ve mahabbetlerini, islâm âlemi nâmına teşek­kürlerini iletmiştir. "Hakikî kuvvetini Allah ' ın yardımından alan ve

Ali Sâib, Kilikya Faciaları ve Urfa'mn Kurtuluş Mücâdeleleri, Ankara, 1340, Matbaa-i Ahmed İhsan ve Şürekâsı, s. 22 v.d. Kars Meb'ûsu Es'ad ö z Oğuz'un eserinden edindiğimiz bilgiye göre, "Fıransızlar 21 Aralık, ıg ı8 akşamı Colonel Romieu kumandasındaki Ermeni askerleriyle beraber Adana'ya,, girmişlerdir; burada ve Kozan, Cebel-i Bereket (Osmâniyye), Mersin'de bu Fıransız ve Ermeni askerlerinden başka, "Kafkasya'dan ve başka memleketlerden gelmiş Antronik çe­tesine mensup epeyi Ermeni vardı.,. Bunların mülhak sancaklarda en çok Haçin'de Türkler'e karşı tüyler ürpertici zulümlerini anlatan örnekler de verilmiştir [Adana'nın Kurtuluş Mücâdelesi Hâtıraları, İst., 1935, Ülkü Matbaası, s. 22, 29 v.d.). Haçin'in işgali, kurtuluşu sırasında üstün fedâkârlık, kahramanlık gösteren, bu uğurda şehid düşen Haçin Kaymakam Vekili Yedek Üsteğmen Sâim Bey'in hâtırasını yaşatmak için, Cumhuriyet'in i'lânından sonra Haçin adı Sâim Beyli olarak tescil edilmiş, ıg46'da bura Belediye'since, muhteUf yer ve mezarlıkta yatan şehidlerimize âid bakıyyeler bir yerde toplanarak, Sâim Beyli Şehidliği ve Anıtı yaptırılmıştır; bakıy-yeleri buraya nakledilenler arasında, büyük kahramanlıkları, hizmetleri geçen Topçu Teğmen Edhem Bey'in na'şı da bulunmaktadır [Şehidliklerimiz, M.S.B. İnşâat ve Emlâk İskân Dâiresi Başkanlığı'nca Hazırlanmıştır; Ankara, 1971, Harita Genel Müdürlüğü Matbaası, s. 13 v.d.). Seydibeşer Karârgâhı'nda bulunan askerlerimiz tarafmdan çıkarılan Sadâ Gazetesi'nde, Sâim Bey'in şehid düşmesi üzerine Hasan Fehmi'nin yazdığı, Mülâzım Sâim başlıklı bir şiir de vardır (Nu. 4, 19 Nisan, 1336/ 1920).

Page 57: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

M Ü C Â H I T K A D I N L A R I M I Z 47

muhâfaza-i istiklâl ve şeref uğrundaki a 'zamî fedâkârlık duygulanm pür-şân ve şeref ecdadımızdan tevarüs eden milletimizin yakın bir zamanda, her türlü ma'nâsıyla dinî ve millî tarihine şanlı sahifeler ilâve edeceğine şübhe yoktur. Bu sahâyif-i mefharette Adana ve hava­lisi muhterem Müslümânlar'ının parlak mevkı'i işgal edeceği hak­kındaki i*timâd-ı umûmî ve kat 'î 'ye tercemân olmakla hissettiğimiz mahzûziyyet büyüktür! „ deyince, onu dinleyen "Bütün Çukur Ova­lılar senin emrindeyiz Paşa'm! „ demişlerdir. Afyon Cebhesi har­bine katılacak olanların adlannı içine alan binyüz kişilik bir liste de hazırlamışlardır. Bu akıncılar alayındakiler, Toroslar'daki cenk-lerde savaş kumandanlığı yapmış, çete-başı olmuş kimselerdir; bun­lar arasında Tarsuslu Ka ra Fatma adı da vardır.

Asıl adı Âdile olan. Âdile Hala ve Âdile Onbaşı diye anılan bu mü-câhidemiz, silâh arkadaşları arasmda Kara Fatma lakabıyla anılmak­tadır. Sekiz-on çetesiyle birlikte Afyon savaşlanna katılmıştır. "Afyon Cebhesi savaşlarının bu güne kadar mechûl kalmak tâUshizliğine uğrayan kahraman akıncüanndan ba'zısı da, işte bu Çukur Ova'Iı mücâhid ve gazilerdi. „ Afyon'nun kurtanlmasmda çalışan başhca mücâhidler listesinde unutulmzız adlardan biri de Tarsus'un Kara Fatması'dır*».

5. Âdile Hala ve Hatice Hatun

•» Yusuf Zjyâ Ayhan, a.e., s. 67-81. İstiklâl Harbi'nde Adana cebhesindc savaşan Mücâhid Derviş, Karaca Arslan, Yağız Ali, Dr. Aziz, Mülâzım Besim, Nebî Çavuş ve daha birçok kahramanlar arasmda Kara Fatma'nm da adı kaydedil­miştir; Cemâl Efe'nin eserinde, bu ünlü mücâhidlerden ba'zılarının menkabeleri tesbit edilmiş, onların ma'nen yaşatılması için Adana'nın eli kalem tutanlan, gençleri

Page 58: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

48 İ S T İ K L Â L H A R B İ ' N D E

böyle menkabeleri araştmp neşretmeğe çağırılmıştır [istiklâl Savaşı'nda Adanalılar'm Kahramanlık Destanları, b.y.y., 1937, Burhâneddin Basımevi, s. 7). Dumlupınar'ın Fatmacığt adlı, M . Şevkî'nin yazdığı roman Akşam gazetesinde tefrika edilmiş, 53'üncü tefrikada sona ermiştir (Nu. 50, 18 Şubat, 1928).

Turt Ansiklopedisi, Adana mad., c. 1., îst., 1981, Anadolu Yayıncılık Anonim Şirketi, s. 47; Hatice Hatun ile Kara Fatma'nın resimleri de vardır.

İstiklâl Harbi'nde gösterdikeri yararlık dolayısıyle madalya verilenler areısmda Adana mücâhid kadınlarından Tayyar Rahmiye, Hatice Nine, Ka ra Fatma (Âdile Onbaşı) bulunuyordu; Tayyar Rahmiye ı Temmuz, ıg2o'de şehidlik mertebesine erişerek uçup gittiğinden, Kı lavuz Hatice ile Kara Fatma madalyalarını almış­lardır »1.

Bilindiği üzre Çukur Ova , Mersin'den Osmâniyye'ye, Orta-To-roslar'ın güney eteğinden Akdeniz'e kadar uzanan ovanın adıdır; asıl Çukur Ova 'y ı , Adana-Mersin-Karataş arasında bulunan, denize kadar uzanan kesim teşkil eder. İstiklâl Harbi'nde bu bölgenin Sağ Cenah Mmtaka Kumandanı olan Yarbay Şemseddin (rahmetli Tuğbay Salur), bir arkadaşına yazdığı mektubunda, bu bölge halkının metin-liğini, vatan severliğini anlatmış, bu arada Türk kadınlığının cesaret ve kahramanlığını canlandıran örnekler de vermiştir:

"Orası Çukur O v a değil, kahramanlar diyarıdır. Bunun ismini bu yolda tashih etmek en doğru bir harekettir. Ben burada bulun­duğum müddetçe bu kahramanlara kumandanlık etmek içün hiç zahmet çekmedim; çünki onlar ne içün silâha sanldıklannı biliyor­lardı. Tarsus Bağlar muharebesinde verdiğim emir mucibince, haki­katen Cebhe gerisinde bulunan binlerce halk, silâhı olanlar silâhıyle, silâhı olmayanlar bıçak ve sopalanyle bu muharebeye iştirak etmiş ve bunlara altmış yaşındaki Belenkeşlikli Haci İshak A ğ a kumanda etmiştir. Haci İshak Ağa , haremiyle beraber bulunduğu bu muha­rebede şehid olmuştur. Haci İshak Ağa , Ashâb-ı Kehf-tepesi yamacında medfûndur. Gömülürken, hâtırasını tebcilen mezarı başında bulun­dum. Haremi de yanımda idi. Eşini kaybeden Türk kadını bana, 'Kumandan Bey, Haci İshak şehid oldu; fakat Türk Milleti yaşaya­caktır' diyordu. Bu ilâhî ses hâlâ kulaklarımda çınlamaktadır. „

Bir başka örnek vak'a, Türk kadınlarının Kurtuluş Savaşı'nda kendiliğinden vazife almış olduklarım aydınlatma bakımından kay-de değer: Mersin-Tarsus arasında bulunan, düşmanın mühim bir da-

Page 59: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

M Ü C Â H I T K A D ı N L A R ı M ı Z 4g

yanak noktası olan Haci Tâlib Çiftlik ve Istasyonu'nun, başka müstah­kem yerlerin Millî Kuvvetler'imizce zabtedilmesi, Tarsus'un tamâmıyle kuşatılması üzerine düşman kuvvetleri 20 Temmuz, 1920'de Haci Tâlib İstasyonu tarafına yönelmiştir. "Savaşın en kızgın bir zamanın­da, esasen müfreze erlerinde matara mevcûd olmadığından, erlerin ağızları kurumuş, fena hâlde susamışlardı. Bu sırada bir kadının, 'Vardım yiğitler, dayanın kardeşlerim, su getirdim size!' diye, bindiği merkebin üzerine iki desti su ile dereden faydalanarak geldiği görüldü. Bu kadm, bütün müfrezenin tanıdığı, Köle Mûsâlı-köyü'nden Haci Cebbâr 'm kızı Gülsüm Bacı idi. Susayan erler kana-kana su içtiler. Bu arada Gülsüm Bacı, düşmana atmak üzre bir erden silâhını istemiş, er'in, 'Var git bacım, bizim yabana atılacak kurşunumuz yok!' diye terslemesi üzerine, olayı seyreden Müfreze Kumandam, er'e, silâhını vermesini işaret etmiş, silâhı alan Gülsüm Bacı, düşmana doğru iki el silâh attıktan sonra, 'Artık ölsem de gam yememi ' diyerek, vazifesini başarmış olmanın huzuru ile merkebine binerek köyüne gitmiştir**. „

Adana'nın, kahramanlığı ve cesaretiyle yurt çapında ün kazanan mücâhit kadınlarının kaydedildiği bir listede, bunlardan altısının adları belirtilmiştir: Kılavuz Hatice, Tayyar Rahmiye, Emine Hatun, Halime Abla, Sultân Ana ve Adana'nın Kara Fatma's ı . . Emine Hatun, Halime Abla, Sultân Ana hakkında, verilmiş olan adları dışında henüz hiçbir bilgiye sâhib değiliz*'.

I X . G Â Z Î ANTEBLİ YIRIK FATMA

Gâzî Antcb'dc Fıransızlar'la savaş ı Nisan, 1920 — 8 Şubat, 1921 arasında sürmüş, burası 25 Aralık, 1921'de düşmandan temizlenmiştir. Anteb'in henüz bütünüyle kuşatılmadığı sıralarda, düşmanın Nor-man Nakliye Kolu'nun hareket edeceği haberi gelince, buna karşı koymak için yola çıkan çete teşkilâtına Şarak-üstü mahallesinden Yirik Fatma da katılmıştır. Gelmesini istemeyenler olmuşsa da, o, "Benim kanım, sizinkinden daha mı şirindir? Kadanızı a l ıym! , , diyerek akıncılarla birlikte yola çıkmıştır. Rum-evlek, İbrâhim-şehir, A n i köylerinden gelen çetelerle Sinan-gediği'nde iki gün iki gece düşman

«2 Kurtuluş Savaşı'nda İçel (Mersin), Türkiye Kuvây-i Milliye Mücâhid Gazileri Cemiyeti Mersin Şu'besi Yaymlarından: I., Hazırlayan: Kurtuluş Savaşı'nda tçcl Tarihini Yazma Komitesi; İst., 1971, Bahâ Matbaası, s. 230-34.

" /p75 Adana Tıllığı, s. 32.

Mücahit Kadtntarırpts—

Page 60: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

50 tsTİKLÂL H A R B I ' N D E

Nakliye Kolu 'nu beklemişlerdir. Bu sırada, çetelerin dinlenmesini sağlamak için geceleri nevbet de tutmuştur. Bekledikleri düşman gelmeyince, cenk edemeden geri döndükleri için üzülmüştür. Elinde büyük bir et satınyle, "çemrekli şalvarı üzerine inen boz abası, ayağındaki kırmızı yemenisi, ağaran saçlarını kapayan kara baş örtüsü ile,, çete teşkilâtina kaülan Anteb'in Yirik Fatma'sının epeyi yaşlı bir kadın mücâhidimiz olduğu anlaşılır " 3 * .

X . MuDURNULU FATMA KADIN

Birinci İnönü Savaşı, 6 Ocak, 1921'de başlamış, bu ayın onunda Yunanhlar ' ın yenilgisiyle sona ermiştir. Bundan bir ay kadar sonraki bir vak'a, Anadolu kadmlarımn askerlik, askerden kaçma hakkındaki düşünce ve duygulanm anlattığından üzerinde durulmağa değer. Anadolu Ajansı'ndan alınan, Hâkimiyjet-i Millijye'de yayımlanan, Fatma Kadın'tn Hissiyyâtı—Askerden Kaçan Hâindir; Aile Ocağına Alınmaz başhkü bu haberin bütününü veriyoruz:

"Mudurnu—3 Şubat. Mudurnu'nun Câmi-i Kebi r mahalle­sinden, Fazzâl-oğlu merhum Mehmed zevcesi Fatma Kadın, kıt'asın­dan firar ederek, kar fırtınalanmn şiddetle devam eylediği soğuk bir gecede avdet eden oğlu İsmail'i, asker firarisi olduğundan dolayı

Gazi AnUb Savaşı Hâtıralarından Derlemeler, Hazırlayan: Hüseyin Yetkin, Gazi Anteb, 1962, Ijık Matbaası, s. 12, 97 v.d. Yirik Fatma başlıklı, Kerim Fırat imza­lıdır; Gazi Anteb Kültür Dergisi'nin ıv'üncü cildinden alınmıştır (S. 285). Bu savaşla ilgili, Türk kadmının fedâkârhğmı anlatan vak'alardan birini Aka Gündüz Bir İbrik Gaz başlıklı fıkrasında canlandırmıştır: Türk yiğitleri her tarafı düşmandan temizlemişler, yalnız, düşman kuvvetlerinin sığmdığı büyük, taştan bir ev kalmış, Cebhe'deki birkaç topu buraya getirmek tehlikeli olduğundan, bu binayı tahrib için el bombalan kullanmışlardır. Koca binaya el bombası te'sir etmeyince, Salim İnebolu ve arkadaşları gaz sıkarak, yağlı paçavralar atarak evi yakmağı düşün­müşler, ancak bu da işe yaramamıştır. Mücâhidlerin bu çalışmalarını gören genç bir dul kadm, yanlarına gelerek ibriğe doldurduğu gazı vermiş, evin yakılabilmesi için onlara yol göstermiştir:

"Benim yepyeni bir evim var, nah, şu düşmanların durduğu taş eve bitişiktir; arka taraûndan, bu gazı alımz, benim evimi yakınız. Ev yanarken taş evin üst katma sarar, orası tutuşur; düşmanlar da o vakit cayır-cayır yanar! ,,

"öyle şey olmaz bacı ! „ "N'için olmasın? Memleket, millet kurtulsun da, isterse bütün dul kadmlann

evi-barkı yansm!,, demiştir. Aka Gündüz, bu münâsebetle, "İşte bunu dünyâda ancak Türk kadını yapar!,, diyor (Gâzî'nin Gizli Ordusu, îst., 1945, Ahmed Hâlid Kitabevi, s. 60).

Page 61: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

M Ü C Â H I T K A D ı N L A R ı M ı Z 5 ı

hanesine kabul etmemiş, oğlunun bütün recâlanna cevaben, aile ocağma kabul etmek suretiyle din ve vatanına ihanet edemeyeceğini ve memlekedn hizmet beklediği bir zamanda firar ettiği için kendisini evlâd tanımayacağını söylemiş ve hükümete teslim etmiştir. Türk validelerine yakışan bu mümtaz hareket, İstiklâl mücâdelesinin Anadolu kadınları arasında nasıl telakki edildiğini göstermektedir,, (A .A) . Bolu'nun ilçelerinden Mudurnu'da geçen vak'a dolayısıyle, mücâhidelerimiz arasında Fatma Kadın ' ın da unutulmaması gerekli bulunduğu düşüncesindeyiz

28-31 Mart'tan, ı Nisan, 1921'e kadar süren İkinci İnönü, 10-25 Temmuz arasındaki Kütahya-Eskişehir, 1921 yılının 23 Ağustos'un-dan 13 Eylûl'üne kadar süren Sakarya savaşları hep zaferlerle sona ermiş. Yunanlılar darmadağınık edilerek geri çekilme zorunda kal­mışlardır. 20 Ekim, 1921'de, Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti ile Fıransa arasındaki Ankara Anlaşması ile, savaşsız olarak yurdumu­zun güney bölgesi Fıransızlar tarafından boşaltılmış, Gâzî Anteb, Mersin, Adana ve çevresi bütünüyle kurtulmuş, Suriye sınırı da çizilmiş bulunuyordu.

Bu zaferlerden sonra, Anadolu'nun batı bölgelerinin düşmandan temizlenmesi için yapılan savaşlarda da şehit edilen mücâhideleri-mizden Nazife Kadın ile Gördesli Makbule hakkında bilgi vermeğe çalışacağız.

X I . NAZIFE KADIN

İstiklâl Harbi sırasında Demirci Kaymakamı bulunan, o bölge­deki savaşlara fi'len katılan İbrahim Edhem Akmcı 'nm anlattığına göre, 6 Mart, 1922'de Bigadiç ilçesinin Bozyük-köyü'ndeki savaştan

'* Nu. loı , 27 Cumâdâ I., 1339/6 Şubat, 1337/1921. Türk kadınlarının as­kerlik ve kahramanlığa nekadar çok sevgi, saygı duyduklarını. Birinci Dünyâ Sa-vaşı'yle ilgili bir vak'a da açıkça anlatır : Rus Çar'ı II. Nikola'nm 19 Ekim, 1330 (ı Kasım, 1914)'de kendi el yazısıyle, imzâsıyle neşredilen Beyân-Nâme ile Doğu sınırlarımızda savaş başlatılmış oluyordu, Artvin'e gelen İstanbul resmî gönüllü kuvvetleri arasmda Eyûblu Yüzbaşı (Paşa) Hâlid Bey de bulunuyordu. Hâlid Bey'in annesi, oğlunu vapura yerleştirip uğurlarken, "Eğer düşman karşısında ar­kadan vurulursan südümü helâl etmem!,, demiştir ( M . Âdil Özder, ArUım ve Çevresi J8S8—ıgzı Savaşları, Ankara, 1971, Ay Matbaası, s. 112); müellif bu vak'ayı, annenin bu kahramanca öğüdünü, o sırada onların yanlarında bulunan, ayni vapurla gelen Ardanuçlu bir hemşehrisinden dinlediğini kaydetmiştir.

Page 62: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

52 İ S T I K L Â L H A R B I ' N D E

sonra, Halil Efe Müfrezesi'ni 8 Mart ' ta güneye doğru sevk etmişler, kendileri de, Yukan-Devrek' teki gölün güneyindeki Ulus-dağı ete­ğinde karargâh kurmuşlar, efrâd için de kuytu bir yer bulmuşlardır. O çevrede pek çok düşman kuvvetleri, kuşatma hatları olduğu hâlde, Kavak-önlü köyünden Molla Hasbî adındaki çok dindar, fedakâr bir çocuk kendilerine ekmek getirmiş, orada bulunduklarının düş­mana haber verildiğini söyleyince, 9 Mart, 1922'de, gece o bölgeden çekilmişlerdir. Sonradan öğrendiklerine göre düşman. Molla Hasbî'nin evini yakmış, kendisini birkaç kadınla birlikte şehit etmişlerdir; "hattâ bu köyde Nazife nâmında bir kadm bize ekmek getirmiş ve Yunanlılar kendisinden bize dâir ma'Iûmât istemişler ise de, bizim bulunduğumuz mahalli bildiği hâlde birşey söylememiş ve Yunanlılar­ın fevka'l-âde tazyiklerine karşı da yine söylememekte isrâr ve bilse de söylemeyeceğini alenen yüzlerine vurması üzerine küplere binen düş­man, kendisini fırına atmak suretiyle yakarak şehit etmişlerdir „

X I I . GöRDESLİ MAKBULE

Makbule Hanım Gördesli Al i Usta-zâde Abdullah Efendi'nin kızıdır; 1337 ( i92i) 'de, aslen Usturumcalı olan Halil Efe ile De­mirci'de evlenmiş, onunla birlikte çete savaşlanna katılmıştır. Ken­disini yakından tanıyan İbtrâhim Edhem Akıncı'nın anlattığına göre, "Siyah pantalon ve ceket giyer, ayağında dâima çizme ve başında da siyah başlık ve yüzü dâima örtülü olup yalnız gözleri meydânda bulu­nur, kısa bir Japon filintası taşır ve düşmandan iğtinâm olunmuş güzel bir doru ata biner ve dâima müfrezenin dümdân olarak kalırdı. ,,

17 Mart, 1922'de, Ak-Hisar'la Sındırgı hududu üzerinde bulunan Koca Yayla 'daki savaşta, Makbule Hanım buraya yakın Çamlı-tepe'de dört hasta neferle bırakılmış, atların bakımına me'mûr edilmiştir. Pusuya düşürülen düşman, zayıf taraf olan Simavlı Yûsuf Çavuş Müfrezesi'ne yüklenmişür. Bunlar sayıca az, çoğu şehit düşmüş, yaralanmış olduğundan, Makbule Hamm'ın bulunduğu yere doğru geri çekilmeğe başlamışlardır. Makbule Hanım onların geri çekil­mesini kınamış, cesaret verici şeyler söyleyerek silâhı alıp önlerine düşmüş, işte bu sırada başından vurularak şehit olmuş, silâh arka­daşları ondan aldıkları cesaretle abluka hattındaki deliği kapamış,

İbraliim Edhem Akmcı, Demirci Akıncıları, Ankara, 1978, Türk Tarih Kurumu Basmievi, s. 196, 200 v.d.

Page 63: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

M Ü C A H İ T K A D I N L A R I M I Z 53

düşmanı kaçırmağı başarmışlardır. Henüz yirmi-yirmibir yaşındaki Makbule Hanım'ın şehit düştüğü yakınlarına bildirildiği gibi, 35/5 numara ve 31 Mayıs, 1338 (1922) tarihli, İbrahim Edhem imzalı harb raporunun 2ı 'inci maddesinde de bildirilmiştir:

"Diyebilirim ki ırzını, canını muhafaza edebilenler, sırf dağlara iltica ve firar edenlerdir. Bütün dağlar şimdi düşman mezâliminden firar edenlerle doludur; hattâ Türklük ve Müslümânhk'm kudsiyyet ve ulviyyetini düşmana göstermek ve namusunu muhafaza eylemek için birçok kadınlar ellerinde silâh, müfrezelerle çahşmaktadırlar. Şehit Hahi Efe'nin ailesi Makbule Hanım, zevci gibi, birkaç müsa­demeye girmiş ve Koca Yayla Muhârebesi'nde ihrâz-ı rütbe-i şahadet eylemiştir^". „ Câhid Çaka'nm, Tarih Boyunca Harb ve Kadın adlı eserinin, başındaki, "Şehit Gördesli Makbule, aziz ruhuna ithaf ettiğim bu kitapçıkla, senin şahsında kahraman Türk kadınlığının şanlı menkabelerini dile getirmek istedim,, cümleleri de, onun, mücâhit kadınlarımız arasında kazandığı ünü yansıtmaktadır^'.

Anadolu kadınlarının cebhelerde, ba'zan erkek silâh arkadaşları­na cesaret vermek için ön safa geçip şehit edildikleri İstiklâl Harbi'nde, acaba İstanbul Hanımları nasıl çalışıyorlardı? İstiklâl Harbi'nin Fedakâr Mücâhidleri başlığıyle, 16 Haziran, 1922'de yayımlanan bir yazıda "İstanbul'da birkısım Türk hanımları vazife-i milliyyelerinden teğâfül ederken, Anadolu'da Türk kadınları sırtlarında cebhâne taşımak gibi fedâkârlıklarla bu hayât ve memat mücâdelesinin kah­raman mücâhidleri oluyorlar,, ; "İstanbul hanımları, elbette, millî cihâda cebhâne taşımak gibi ağır bir vazife ile iştirak edemezler; fakat onlar da süs, israf ve sefahat için sarf ettiklerinin ve bi'l-vâsıta düşman ordusuna verdiklerinin yarısını, dörtte-birini, bizi de kurtar­mak için civân-mcrdâne ölen kahramanlara hediye edebilirler,,

î. E. Akıncı, a.e., sırasıyle bk., s. 242, 212, 204, 226, 220, 272; eserin Dizgi'si-niıı Halil Efe, Makbule Hanım maddelerine bakılırsa, bu hususta daha çok bilgi edinilebilir.

" Câhid- Çaka'nın bu eserinde de Makbule Hanım, şehit düşmesi hakkmda bilgi verilmitşir (S. 57 v.d.). T. C. Genel Kurmay Başkanhğı'nın, Ordu Dâiresi Reisliği'ne, 28 Şubat, 1936 tarihli cevâbının I'inci maddesinde Koca Yayla Savaşı, Makbule Hanım ve şehit düşmesi hakkında bilgi verilmiştir [Kadın Ansiklopedisi, s. 665*, 667"). Bu konuda kısaca bilgi için İstiklâl Harbi'nde Demirci Akmlart'na. da bakılabilir (Derleyen: Kur. Mrl. Bakî Vandemir, îst., 1936, Askerî Malbaa, s. 115, 119 v.d.).

Page 64: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

54 Î S T I K L A L H A R B I ' N D E

deniliyordu, istanbul hanımlarından, Erzurumlu Fatma Seher Hanım gibi, erkeklerle omuz-omuza harbetmeleri ve yaralanmaları değil, milletin nâmûsu ve isüklâli kadar, hanımlarımızın namusunu muha­faza için de birer sargı isteniliyordu"*.

X I I I . ASKER SÂİME HANIM

istanbul hanımlarından Millî Mücâdele'ye fi'len katılıp cebhede silâh kullanan, yaralanan Sâime Hanım'dan başkasını tesbit edebilmiş değiHz. Kemal Anburun, 15 Mayıs, 1919'da izmir ' in işgali dolayısıyle Kadıköy Belediye Dâiresi önündeki mitingde konuştuğundan bahset­miş, bunun metnini de vermiştir. Yine ondan, bu mitingten sonra tutuklandığını, Anadolu'ya kaçarak Millî Mücâdele 'ye katıldığını, yaralandığını, istiklâl Madalyası almış bulunduğunu. Asker Sâime diye anılan Münevver Sâime Hanım'ın, bu mücâhidemizin savaştan sonra Edebiyat öğretmenliği yaptığını, 1951'de vefat ettiğini öğreniyoruz"'. İstanbul Kız Lisesi'nin orta ve lise sınıflannda öğreniciliğim sırasında, 1927-32'de, yanılmıyorsam Türkçe dersi okutuyordu. Benim hocam değildi; adının Münevver olduğunu bilmiyorduk; Asker Sâime denil­diği için ilgilenirdik. Epeyi iri-yarı, kumral, alhksız-pudrasız, dâima kısa topuklu iskarpin ve kostüm giyen, belki askerlikten kalma bir ahşkanlık olarak ceketinin beline geniş bir kemer takan, saygı değer ve sevimli bir hanımefendi idi.

istiklâl Harbi'nin sonlarına epeyi yaklaşmış bulunuyoruz. 24 Haziran,, 1922'de izmit'te hüzün verici bir anma töreni yapılmıştır; bu, geçen yıl, Yunanhlar'ın izmit'te yaptıkları zulmün yıl dönümüdür. O gün şehit düşenlerin ruhlarını ta'ziz için Orhan Gâzî câmii'nde Alevlid okutulmuş, evlerde Hatimler indirilmiştir. 27 Haziran, 1921'de İzmit'in Yunanhiar 'dan kurtarılmasının yıldönümü dolayısıyle kut­lama töreni yapılacaktı; Mustafa Kemal, bundan iki gün önce Ceb-he'yi ziyaret için İzmit'e g e l m i ş t i Ö t e yandan. Bati Cebhesi'ndeki Büyük Taarruz için hâzırhklar sürdürülmekte idi.

TeyAırf-i £/)t<îf, nu. 3994/366, 19 Şevval, 1340/16 Haziran, 1338; imzasızdır. K . Anburun, a.e., 32-36, 69. Câhid Çaka, ona Asker Sâime adını İstanbul

Dârü'l-Funûnluları'nın taktığını, İstanbul'da muhtelif yerlerde nutuklar verdiğini kaydetmiştir (A.e., s. 75 v.d.).

İzmit'tekiİhtifâl-i Hazin (Tevhtd-i Efkâr, nu. 3402/374, 24 Haziran, 1338/1922); Mustafa Kemal Paşa'nın İzmit'te Cebhe'yi Zv^reti (A. gzt., nu. 4404/376, 26 Haziran, 1922).

Page 65: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

M Ü C Â H I T K A D ı N L A R ı M ı Z 55

B) K A Ğ N I K O L L A R I VE A D S I Z M Ü C Â H İ T L E R

1921'de, Temmuz'un onundan yirmibeşine kadar süren Kütah­ya—Eskişehir savaşında ordumuz, teşkilâtça noksan bulunduğu hâlde, üstün kuvvetteki düşmanı adım-adım zedelemiş, Eskişehir'in doğusunda ve tiren hatü tarafındaki taarruzlarıyla düşmanı Eskişer'e kadar sürerek birçok bakımdan kayıplara uğratmıştır. Sol cenahtaki kıt 'alanmızın da karşı koymasıyla düşmanın Sakarya'ya doğru ileri­leme pilanı önlenmiş, millî kuvvetlerimiz 26 Temmuz'da Sakarya'nın doğusunda toplanmağı başarmıştır. Bu başarıda kadın mücâhid-lerimizin de küçümsenmeyecek ölçüde te'siri bulunduğunu, bir gaze­temizdeki Kahraman Kadınlar başhklı, bütününü olduğu gibi verdiğimiz haber dolayısıyle öğreniyoruz:

"Orduda birçok kadınlarımız var ki babaları ve kardaşlarıyle beraber, harbin bütün mezâhimini çekerek cebhelerde didiniyorlar. Ordu, bilâ-pervâ tehlikelere atılan bu kahramanların hizmetlerini takdir ederek kendilerini Harb Madalyaları ile taltif eylemiştir. Bu suretle Türk kadını bu istiklâl ve istihlâs harbinde büyük bir hisse almış ve tarihe ismini pek şerefli bir surette geçirmiştir. Garb Cebhesi Kumandanhğı, Eskişehir Harbi'nin bidâyetindenberi orduda kendi vâsıtalarıyle çahşan ve ordu ile muzafferen avdet eden oniki kadına Harb Madalyası verdiği gibi. Erzak Kolu Kumandanlığı vazifesi ifâ eden Fatma Onbaşı'mn da rütbesini Çavuşluk'a terfi' eylemiştir.

Başkumandanlık Meydân Muharebesi de denilen Büyük Taarruz, 26 Ağustos, 1922'de başlamış, ertesi günü Afyon-Karahisar'ı kurtulmuş, büyük zafer 30 Ağustos'ta kazanılmıştır. Mustafa Kemal ' in, "Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz'dir; ileri! „ emrini verdiği 1 Eylûl'den başlayarak zaferler biribirini kovalamış, Eylûl'ün ikisinde Yunan Başkumandanı Tirikopis esir edilmiş, Eskişehir'den sonra 5 Eylûl'de Bilecek, ertesi günü Balıkesir, 7 Eylûl'de Aydın, 8 Eylûl'de Manisa kurtulmuş, 9 Eylûl'de ordularımız İzmir'e girmiştir. Eylûl'ün onsekizinde Bursa'-mızın da kurtarılmasından sonra, 18 Eylûl'de Anadolu topraklarımız bütünüyle Yunanhiar 'dan temizlenmiştir.

Page 66: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

56 İSTİKLÂL H A R B İ ' N D E

'1 Hâkimiyyet-i Milliyye, nu. 329, 21 Ekim, 1337/1921. Bu haber ve liste, Bolu'da yayımlanan Türk Oğlu gazetesinden Ömer Sami Coşar'ın eserine de alınmıştır {Milli Mücâdele Basım, b.y.y., 1964, s. 298). Yalnız liste, İnönü savaşlarında yararlık gösterenler olduğu kaydiyle Kadm Ansiklopedisi'nde dc vardır (S. 674").

Halide Edib, kadınlar tarafından cebheye erzak nakil işlerini idare eden, yetmiş yaşlarında, fakat kuvvetli, güçlü, sırtı dimdik Fatma Çavuş ile Binbaşı Tevfik aracılığıyle tanışmıştır; onun hayâtından kısaca bahsetmiş, Sakarya Sava­şı'nda, ateş altında cebheye erzak götürdüğünü anlatmıştır {The Turkish Ordeal, U.S.A., 1928, s. 322 v.d.); listedeki, rütbesi Onbaşılık'tan Çavuşluk'a yükseltilen Erzak Kolu Kumandanı bu mücâhidemiz olabilir; Binbaşı Tevfik, o sabah Beylik Köprü'yc gelen gazetecilere, Fatma Çavuş'un omuzunda tüfekle resmini çektirdi­ğini de söylemiştir.

Bu kahramanların esâmisini büyük bir şeref hissederek ber-vcch-i âtî neşfeylemekteyiz ' i .

1. İnönü'ne merbut Kurgun-karyesi'nden Ali kerimesi Alime 2. inönü'nden Besim kerimesi Şükriye 3. inönü'nden Haci Osman kerimesi Fatma 4. inönü'nden Mûsa kerimesi Ayşe 5. inönü'nden Mehmed Ali kerimesi Hafıza 6. inönü'nden Kara Bektaş kerimesi Fatma 7. inönü'nden Mehmed kerimesi Ümmühan 8. inönü'nden Haci Mustafa kerimesi Fatma 9. inönü'nden Veli Onbaşı kerimesi Ayşe

10. inönü'nden Molla ibrahim kerimesi Ayşe 11. inönü'nden Ali kerimesi Ayşe 12. inönü'nden Molla Hasan kerimesi Fatma

Bu haber, 23 Ağustos—13 Eylûl, 1921 tarihleri arasında süren Sakarya Harbi zaferinden yaklaşık beş hafta sonra yayımlandığına göre, Çavuş derecesine yükseltilen Onbaşı Fatma ile sayılan onüçü bulan bu mücâhidlere Harb Madalyaları 'nın bu sıralarda verildiğini belirten bir başka belge de elimize geçmiş bulunmaktadır. Beylik Köprü 'de Merkez Mıntaka Müfettişliği'ne, Garb Cebhesi Kumandanı nâmına Asım imzasıyla gönderilen 2 2 . X . 1337 (1921) tarihli ve "Bu kerre taltif edilen kadınların Kol 'da vazife ifâ ettiği esnada fotogıraf-larının aldırılması,, Genel Kurmay Başkanlığı'ndan emr olunduğu, buradan bir fotogırafcı gönderileceği için, "fotogırafın hangi gün alınabileceğinin,, bildirilmesi istenildiği hakkındaki bu belge de.

Page 67: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

M Ü C Â H I T K A D ı N L A R ı M ı Z 57

6 . Cebheye erzak, cebhâne, mermi taşıyan kağnılardan biri

Dr. Fahrî Can, Kuvây-i Milliyye''nin bir işi de vatanperverleri İstanbul'dan Anadolu'ya geçirmek olduğunu, bunlar KartaFm Ağren (Akviran) köyünde teslim edildiğini, onları Adapazarı'na, veya Geyve'ye kadar götürdüklerini, Anadolu'ya bu geçenler ara­sında Hocası Dr. Adnan, Câmî Bey, Bekir Kal'alı ve Halide Edib'in de bulunduğunu kaybetmiştir ; "Ordumuzun yegâne kadın askeri Halide Onbaşı değildir. Kırk arabalık bir Nakliyye Kolu Kumandanı olan Bilecikli Ayşe Çavuş ile, kamilen kadınlardan mürekkeb olan diğer kollar ve AdanaMa yaradığı görülen Âdile

~ Bu belgenin aslı, Harb Tarihi vc Stratejik Etüd Dâiresi Başkanlığı Arşivi'n-dcdir (istiklâl Harbi Arşivi, K I : 1801 , Dosya-272, F : 2). Yeni harflere çevrilmiş metni, Kişi Başvuru Uzmanı M . Celâl Gürsel imzâsıyle lütfen bize verilmiştir. Araş­tırmalarımıza yardımda bulunmaları dolayısıyle teşekkürlerimizi sunuyoruz.

bahis konusu madalyaların bu tarihlerde verilmiş olduğunu gös­terir

Page 68: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

58 I S T I K L Â L H A R B I ' N D E

Çavuş gibi daha nicelerini zikretmek icâb eder,, bilgisini verdiği de görülür. Bu mucâhidemiz hakkmda, başkaca bilgi edinebilmiş değiliz. Bununla, Aralov'un eserinde resmi bulunan. Kurtuluş Savaş'ında mühim yeri olan Ayşe Çavuş'un ayni şahıs olabileceğine dâir kesin birşey söyleyemiyoruz

7. Kurtuluş Savaşı'nda mühim yeri olan Ayşe Ça\aış

Millî Mücâdele'de Halide Edib Onbaşı {Takın Tarihimiz, c. ı., nu. 4, aa Mart, 1962, s. 99 V . d.). Bahis konusu resim ile, bir çocuğun idare ettiği kağnı. Semen İvanoviç Aralov'un eserinin Rusça aslında vardır (Moskova, 1960, s. 151, 53); Hasan Ali Ediz tarafından Türkçe'ye tercemcsinde (Yk. bk., not—40), bunlara ve başkaca resimlere yer verilmemiştir.

Page 69: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

M Ü C Â H I T K A D I N L A R I M I Z 59

Kâzım Özalp' in verdiği bilgiye göre, istanbul'daki gizli teşkilât gece-gündüz çalışıyordu. "Maçka , Zeytun-burnu ve şâir küçük depo­lardaki top, tüfenk ve cebhâneler, cesûrâne tedbirler alınıp Anadolu yakasına kaçırılıyor, oradan da hayvan ve inşân sırtlarında Ankara 'ya naki ediliyordu, işte Türk kadmlannm büyük top mermilerini sırtların­da taşımak suretiyle gösterdikleri fedâkârlıkların en ehemmiyetlisi olanlar bunlardı.

" O sırada Karamürsel ile Ankara arasındaki yollar, gece-gündüz sırtlarında mermi taşıyan kadınlarla, yine mermi yüklü kağnı ara­baları ve ba'zan bir öküzü ölmüş, onun yerine kendisi diğer öküze eş olarak arabayı çeken kadınların teşkil ettiği kafilelerle dolu idi. Bu manzara her Türk'ün göğsünü kabartarak gözlerini yaşartmağa yeterdi.

"Bu cebhâneler karışık olduğu için Ankara 'da toplanıyor ve orada komisyon huzurunda tasnif edilip silâhlarına göre cebhelere gönderiliyordu ,,

Kastamonu İl Ttiliği'ndzt. pantalon ve paltolu, başında kalpak, elinde büyük bir balta bulunan bir kadın resminin altında, "Kastamo­nu'nun yetiştirdiği Millî Mücâdele kahramanlarından Halime Çavuş,, cümlesinin bulunduğu görülür; onun bu yoldaki çahşmalannı aydın­latıcı bilgilerin, ileride elde edilebileceğini umuyoruz

Kastamonu mücâhidlerinden bir de, Muhyiddin Paşa'ya verilen dilekçesi bulunan Latife Hanım var. Bu dilekçesinde, bütün varlığıyle ana vatanımızı, milletimizin istiklâUni yok etmek hayaliyle hucûm eden düşmanlardan topraklarımızı kurtarmak için cebhelerde arslanca-sına çarpışan erkek kardeşleriyle birlikte vatanî mukaddes vazifesinde bulunmak için fedâ'î olarak Cebhe'ye harekete hâzır olduğunu bil­dirmiş, bu hususta emir buyurulmasım recâ etmiştir. Dilekçesinin sonundaki adresinden, Tosya 'mn Ilyas Bey-mahallesi'nden Kara Meh-med-oğlu Mustafa'nın kızı olduğu anlaşılır'".

''^ 30 Ağustos Başkumandanlık Meydân Muharebesi {Takın Tarihimiz, c. uı., nu. 27, 30 Ağustos, 1962, s. 4).

Ankara, 1973, Y a n Açık Cezaevi Matbaası, s. 27. " Açık Söz'cn Hüsnü, İstiklâl Harbi'nde Kastamonu, Kastamonu, 1933, Vilâyet

Matbaası, s. 130 v.d. Bu eserde. Şevki Erişti'nin 1946'da anlattığı bir vak'a nakle­dilmiştir. 1915 yılı başlarında Rus kuvvetleri Şavşat'a ileriledikleri sırada, bunu duyan Şevkî Bey'in annesi, "yirmi-otuz kadm arkadaş alarak, süvarilerin geçeceği yolda üzerlerine yukarı yamaçlardan büyük taşlar yuvarlamaktan çekinmemişler,,, ellerinden geldiğince Rus kuvvetlerini önlemeğe uğraşmışlardır (S. 123 v.d.).

Page 70: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

6o İ S T İ K L Â L H A R B İ ' N D E

8. Kastamonu'nun yetiştirdiği Millî Mücâdele kahramanlarmdan Halime Çavuş

Veteriner Y . Ziyâ Ulusoy, 13 Haziran, ıgao'de yüksek öğre­nimini bitirince, 5 Temmuz, 1920'de Mudanya yoluyle Anadolu 'ya kaçarak Millî Mücâdele hareketine katılmış, İstiklâl Harbi'nin sonuna kadar cephede çalışmıştır. Onun hâtıralarına dayanarak yazdığı, Ömer Bey adını kullanmış olduğu manzum ve epeyi uzun Kağm Kolu hikâyesinden aldığımız mısrâlardan, kadm mücâhidlerimizden üçü­nün daha adını öğrenmiş oluyoruz:

Page 71: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

M Ü C Â H I T K A D ı N L A R ı M ı Z 6 l

" Muzaffer Erkmen, Veteriner Meslekinde Fikir ve San'at Adamları, îst., 1961, Hüsn-i Tabiat Matbaası, s. 104, 108 v.d. Ulus-meydânı'ndaki Zafer Anıtı resimlcıini (Nu. 9, lo), T .T . Kurumu Arşivi'nin Atatürk Dosyası'ndîîn aldık (Nu. 17/I , Ty/lll). Bu kartların arkasında Türk Tari/ı Kurumu Kitaplığı Uluğ İğdemir Arşivi kaydi, ilkinde Ankara—19.1.1928, ötekinde Paris—15 Avrü, 1-^28 tarihleri vardır.

İsiiklâPde ben de vardım, Mülâzımdim, baytardım. Kumandanım emriyle katara da bakardım.

Altı kolu vardı katarın; Biri Deve Kolu, Yüz develer biçerdi yolu.

Beşi Kağnı Kolu'ydu; Başta gelen Oflaz Emmi Kolu'ydu.

Sarp dağların solunda. Oflaz Emmi Kolu'nda Küçük Yûsuf, Çot HasanUa Kabakçı,

Kezban Nine, Kuru Kızıla tibacı. San öküz, konur tosun, koca-baş. Kol yürüyordu yavaş-yavaş. .

Mermi yüklü kağnılarla teker izi Sıra-sıra, dizi-dizi Çıkıyorduk yamacı Cebhe idi KoVun amacı..

Gören yoktu önlerinden kağnının saptığını Çok erkek yapamazdı onların yaptığını

Dikmen yolundan süzülüp inerken Ankara'ya Ömer Bey sözünü tamamladı; Fazla dokunmadı, son verdi hâtıraya. .

Ayrılmıştım katardan, Onlan görmedim sonradan; Şimdi Ulus-meydâm'ndan geçerken görüyorum îlbacı'yı, Kuru Kzz'ı omzundaki mermiyle''''..

Page 72: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

6a İ S T İ K L Â L H A R B İ ' N D E

9. Ankara'da, 24 Kasım, 1927'de Ulus-meydânı'na dikilen Zafer Anıtı'nm İstasyon cihetine bakan ön tarafı

İstiklâl Harbi'nde Anadolu kadınlarımızdan birkısmı savaş ceb-helerine koşup silâh kullanmamış, fakat millî kuvvetleri güçlendirmek için cebhe gerisinde, seve-seve her türlü fedâkârlığa katlanmış, elden geldiğince yardım etmiştir. Bu yoldaki çalışmaların başlıca merkez­lerinden biri de Kastamonu ve çevresidir.

inebolu'da, Milli Kuvvetler'e bağlı askerî teşkilât kurulmuştu. Silâh, cebâne, erzak, giyecek, v.b. şeyler, inebolu Iskelesi'nden Çan­kırı'ya, oradan Ankara'ya, cebheye gönderiliyordu. Tırabzon'dan vapurla nakliye işleri başlayınca inebolu yolu, dolayısıyle Kastamonu Ankara'nın bir üssü hâline gelmişti. Burada pencere demirlerinden süngü, kasatura, kılıç yapan ustalar bulunduğu'gibi, bunlardan kirkıs-mı da Ankara'ya gönderilmiştir. Kastamonu kadınlarının Millî Kuv­vetler'e yardım bakımından çok hareketli, faydalı oldukları görülür

Nureddin Peker, ıgıS-ıgsğ İstiklâl Savap'mn İnebolu ve Kastamonu Havalisi, îst., 1955J Gün Basımevi, s. 204, 364.

Page 73: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

M Ü C Â H I T K A D ı N L A R ı M ı Z 63

10. Zafer Anıtı'nm arka sağ yam

Kastamonu'da başta gelen me'mûrların eşleri Müdâfaa-i Hukuk Hanımlar Cemiyeti'ni kurmuş, Dârü'l-Muallimât bahçesinde tertip­ledikleri mitingde bine yakın kadın bulunmuş, izmir'in işgali, Urfa, Anteb, Mar'aş'm Fıransızlar eline geçmesi yüzünden ingiltere, italya Kıraliçeleri'ne, Madame Wilson ve Poincar^'ye protesto telgıraflan çekmişlerdir; İstanbul'un işgalinden beş gün önce, 15 Ocak 1920'de de ayni yerde böyle bir protesto mitingi tertiplemişlerdir'".

" Kastamonu İl Ytlltğt, 1973, s. 14; N. Peker, a.e., s. 102, ııo, 124 v.d. Sakarya Harbi'nin başlamasından bir gün önce, 22 Ağustos, 1921'de, Nasrullah Câmi'i meydanındaki çok kalabalık mitinge kadınlar da katılmış, zaferin kazanılması için her türlü fedâkârlığa ahdetmişler, bu hususta karârlar almışlardır (S. 366 v.d.).

Page 74: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

64 Î S T İ K L A L H A R B İ ' N D E

su".

ı ı . Ankara'daki Fişek Fabrikası'nda çalışan kadınlar

1V>

i

Ankara'daki Fişek Fabrikası'nda çahşan erkek çocuklar

Page 75: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

M Ü C Â H I T K A D I N L A R I M I Z 65

Kastamonu'da, o savaş günlerinde Açık Söz gazetesini yayımla­makta olan Hüsnü Bey, İstiklâl Harb'inde, hele Sakarya Harbi sıra­larında Kastamonu şehri ve vilâyeti hanımlarının, Türk kadınlarına yakışır surette çok çalıştıklarını, çok fedâkârlıklar gösterdiklerini, bunun pek çok örneğinden birkaçını anlatmıştır: Hilâl-ı Ahmer (Kızılay) şu'besini kurmuşlar, Lise'de tertipledikleri musâmerede altun saatlerini, küpelerini Hilâl-i Ahmer'e bağışlamışlardır.

Hilâl-i Ahmer Kadınlar Şu'besi, Riyâzü'l-Benât Mektebi'nde bir sergi hazırlamıştır; bu büyük evin her odası bağışlanan eşya ile tıklım-tıklım dolmuştu. Bu sergide yırtık iki gömlek de gözüne ilişen Açık Söz'cü Hüsnü, bunların orada neden gösterildiğini sormuştur. Ona, yaşlı ve yoksul bir kadının geçenlerde sergiyi ziyarete geldiğini, eşyalara baktıktan sonra koşup evine giderek o gömlekleri getirip bıraktığını anlatmışlar, "Biz biliyoruz ki bunların maddî değil, ma'nevî kıymeti çok büyük; zavalhmn verecek başka hiçbir şeyi yoktu,, demiş­lerdir. Yine Hüsnü Bey'in verdiği bir başka örnekten, Tebhîr-hâne me'mûru Ziyâ Efendi'nin kızının, makineli tüfeği ile bizim tarafa kaçmağı başaran Fıransız Subayı Cezayirli Mehmed Efendi ile evlene­ceğini, ailece zengin olmadıklarını, bu ince düşünceli Türk kızının, hazırlanmış olan gelinliğinin satılarak bedelinin, yarah gazilerimize verilmesini istediğini öğreniyoruz. Gelinliği otuz liraya Hilâl-i Ahmer'e satmışlar; kendisi basma bir entari giyerek düğünü yapılmıştır.

Hüsnü Bey, "Kastamonu kadınlığı, burada üç-beş örneğini yazdı­ğımız büyüklükleri çok göstermiştir. Çoğu sırtında cebhâne taşıyan kadınları bu gün takdîs ediyoruz. Çok saygı değer diye imrendiğimiz bu işler, o günlerin her günki işlerindendi. İş görebilecek yaşta­kiler Cebhe'de idi. K ö y ihtiyarları ve kadınları ki nakil işlerini onlar yapıyor, her gün, her sâat yüz-ikiyüz kağnılık, iki-üçyüz hayvanlık bir kafilenin Ankara 'ya doğru geçtiğini görüyorduk ve bu kağmlan, hayvanları sevk edenlerin çoğu kadınlardı. Cebhe'de harb eden erkeğine köylü kadını, erzakını ve cebhânesini, icâbına göre sırtı ile de götürüyordu

İnebolu Kaymakamı 'nm Kastamonu Vâliliği 'ne 8 Haziran, 1921 şifre yazısından, o gün, askerî eşya yüklü 150 manda ve öküz arabasının yola çıkarıldığı bildiriliyordu; her gün 150-200 araba o günlerde yola çıkarılmakta id i . Kastamonu Vâliliği 'nin Çankm

A.e., s. 130 v.d.

Miicâfiil Kadınlarımı: — K.

Page 76: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

İ S T İ K L Â L H A R B İ ' N D E

. f S^"' "* ' '

13. Türk Kadınları, Cebhe'ye cebhâne taşırken

Mutasarrıf lığı'na ve Dâhiliyye Vekâleti 'ne gönderilen 15 ve 16 Hazi-an, 1921 tarihli şifreU yazılarında, İnebolu'dan mühim mikdârda ebhâne gönderilmesine devam edildiği, bunlann Çankırı 'ya kadar ;arara uğramadan naklinin sağlandığı, bu askerî malzemenin 1500 iraba ile, 2600 hayvana yükletilip gönderildiği haber veriliyordu. Vlalzemeyi Kastamonu'ya götürmek için İnebolu'ya gelen köylüler ırasında yeışlı bir kadın da bulunmakta idi; kocasının Çanakkale'de ehit düştüğünü, Cebhe'deki oğlunun çocuklarını da kendi beslediğini, >erâberindeki öküz arabasıyle Kastamonu'ya askerî eşya nakletmek stediğini söyleyerek bu iş için Hat Kumandanı 'ndan izin istemiş, o ıralarda orada bulunan Rauf Orbay ve Cevad Paşa'nın da uygun Julmasıyle bu şehit karısının, bu îisker anasının isteği yerine geti-ılmiştir

Savaş malzemesini kağnılarla taşıyanlann çoğu köylü kadınları di. Bu kağm kollarını, o sıralarda vazifeli olarak çalışanların gördük-erine, duyduklanna dayanarak canlandırmağa, çoğu adsız bu adsız Vnadolu kadınlarının kahramanlık vak'alarmı anlatmağa çalışacağız.

" N. Peker, a.e., s. 351, 385.

Page 77: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

M Ü C A H İ T K A D I N L A R I M I Z 6?

Aslen İzmirli olan, buranın 15 Mayıs, 1919'da Yunanlılar 'ca işgalinden sonra Balıkesir'de çete teşkilâtına katılan Mustafa Necâtî, 13 Eylûl, 1921 Sakarya zaferinden 30 Ağustos, 1922'de Dumlupınar zaferinden az öncesine kadar, İstiklâl Mahkemesi Reisi olarak Kas­tamonu'da bulunmuştur

Mustafa Necâtî, "İhtiyarlardan, çocuklardan başka, erkekleri az olan beş haneli köylerden beşyüz evlilerine kadar Anadolu'nun birçok yerlerini,, görmüş, rastladığı kağnı kollarım da canlandırmıştır: "Uzun ve gölgesiz yollardan inkıta'sız (kesintisiz, sürekli) bir akışla harb meydânlarına inen mübarek kafilelere her zaman rast gelirdim; levha hiç değişmezdi: Zayıf öküzlerin çektikleri cebhâne yüklü ara­balar ve bunların başlarında yanık yüzlü, çıplak ayaklı kadınlar, ihtiyarlar ve hattâ çocukla r . . . Çok d e f a yolun kenarına çekilir, onların geçişini gözlerim yaşararak seyreder, kağnılann gıcırtılarını ilâhî bir musikî gibi dinlerdim. Yalnız CebheMe döğüşenler değil, bunlar da takdise lâyık birer kahramandı,, diyor. Tanık olduğu bir kahramanlık vak'asını da anlatmıştır:

"Bir gün evvel yağan karlann doldurduğu uzun yollardan geçerek Mahkeme'miz müfrezesiyle, Çerkeş önlerinde kağnılarla cebhâne ta­şıyan bir kadın kafilesine rast gelmiştik. Beyaz bir geceyi andıran bir gündü; güneş bulutlara girmiş, tabl'at kefenlenmişti. Mücessem bir hüzün hâlinde kalblere damlayan umûmî sükûtu bozan hiçbir ses yoktu; ancak kağmlann rûhlan ürperten ve sükûtu besteleyen gıcır­tıları derinden derine etrafı geziniyordu. Bu seslerde öyle bir esrar sakh ki sanki bütün muztarib ruhlar tekmil imltisini bu sese vermişler ve sanki bütün mütevekkil fikirler, azme kalb olan tevekkülünü bu ağır revişe (yürüyüşe) terketmişler.

"Bu kafileye yaklaştıkça ba'zan bu uzun sükûtu yırtan bir çocuk feryadı yükseliyordu. Kafileye yaklaştık ve selâmlaştık. Biz soğuktan yamçılar altında bile titrerken, tek yorganını da arabaya örten bir ninenin çıplak ayaklarla karlan çiğnediğini görünce, içimde takdirle karışık bir merhamet sızladı. Arkasına sardığı peştemah içinde ara-sıra hıçkıran bir çocuğun üzerine bile örtmeden yorganını n'içün arabaya serdiğini sormak fikrini duydum: 'Üşümez misin sen, n ine? . . Bak çocuk donacak, yorganı örtsene!' diye arabanın üstünü işaret ettim.

«2 M . Necati'nin o sıralardaki çok verimli çalışmaları için N. Peker'in eserinde epeyi geniş bilgi verilmiştir (S. 390 v.d., 410).

Page 78: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

68 İ S T İ K L Â L H A R B İ ' N D E

Bu sözü garib bir tarzda karşıladı; sormağa değer birşey addetmiyordu galiba!. T Benim cavâb beklediğimi de anlayınca, mukaddes birşeye teveccüh eder gibi kağnıya doğru koştu: 'Kar sepeliyor, millet malıdır, nem kapmasın evlâdım! ' dedi ve yorganın uçlarını iyice serdi. K a r sepelemeğe başlamıştı; o zaman anladım ki cebhâneleri ıslatmamak için bu fedâkârhğı yapıyor. O vakit, deminki merhametimden utandım bile»'!,.

Yine Sakarya Savaşı sırasında, kadın mücâhidlerimizin bu kağnı kollarında nasıl canla-başla çalıştıklarını anlatan bir başka kahra­manlık vak'asını Kurmay Albay Hulûsî Atak'tan öğrenmiş oluyoruz: Sakarya Sava'şının başladığı gün, 23 Ağustos, 1337 (ı 921)'de yara­lanan Hulûsî Atak' ı geriye Keskin Hastahânesi'ne göndermişlerdir; Ankara'dan Yahşı-han'a giden bir dekovile başka yaralılarla birlikte bindirmişler, daha öteye kağnı ile gitmişlerdir. Etraflarından geçmekte olan kağnı kol ve katarlarının çoğunu kadınların idare ettiğinden bahseden Hulûsî Atak, "Bu kafilelerin birinden hafif bir çığlık duyduk; bunu müteâkib bir duraklama ve telâş eseri görüldü. Bir müddet sonra güzel bir müjde ile karşılaştık. Cebhâne Kol lan 'nda bulunan hâmile bir kadın bir erkek evlâdı doğurmuştu. Bu kadını hastahâneye yatırmak üzre geriye çevirmek istediler; fakat yorgunluk ve çektiği

İstiklâl Mücâdelesi Hâtıraları—Anadolu Köylüsü [Hayât mec , c. ı., nu. 9, Ankara—27 Ocak, 1927, s. 175; İstiklâl Mücâdelesi Hâtıraları—Asil Ruhlar, nu. 7, 13 Ocak, 1927, s. 138; İstiklâl Mücâdelesi Hâtıraları—Anadolu ve Millî Aşk, nu. 3, 16 Aralık, 1926, s. 56); 9'uncu sayıdakinin sonunda, Kastamonu, 338 (1922) tarihi vardır. Ayni vak'a, Besîm Atalay'm Sakarya Harbi Nasıl Kazanıldı başlıklı şiirinde de anla­tılmıştır [Cönk, İst., 1931, Devlet Matbaası, s. 9):

Bir zabit—Ey hemşire sarsan a Şu çocuğu yorgana... Mosmor olmuş yavrıcık ; Vâh zavallı, vâh yazık !

Köylü kadını: Doğru emme, ey kardaş görme misin boranı ? Fişeklerin üstüne örtmûşüdüm yorganı. Varsın çocuk ıslansın... O, bunlara alışgın. . Biliyorsun bir silâh bugün bize bir asker Kadar lâzım. . Onun'çün bozulmasın fişekler! Bugün benden babası silâh ister ötede, Islanmasın fişekler; yanmam çocuk ölse de.'

Page 79: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

M Ü C Â H I T K A D ı N L A R ı M ı Z 69

iztırablarla benzi solmuş olan hasta kadın, 'Cebhedeki silâhlar' dedi, 'cebhâne bekliyor; oraya cebhâne yetiştirmeliyim, geri dönemem!. . „ demiştir

Kütahya-Eskişehir Savaşları'nda (10—15 Temmuz, 1921), Ala-yund'daki köylerde Erkân-ı Harbiyye Yedinci Fırkası'nda bulunan Cevdet Kerim de Kağnı Kolları 'nda çalışan mücâhit kadınlarımızla ilgili kahramanlık vak'aları anlatmıştır :

"Fırkamız Alayund'daki köylerde idi. Bize tahsis edilen mıntâkada üçyüz kağnı arabası tesbit ettik ve bunları muharebe esnasında derhâl tanzim edebilmek içün bir tecrübe da'veti yaptık. İkiyüzelli araba, tablîğât ifâsından yirmidört sâat zarfında kamilen geldi. Kolları teşkil ettik; başlarına nefer, küçük zabit ve zabitlerini ta'yin ederek tanzim ettik. Ba'zılarının öküzleri olmadığından arabalarına ineklerini koş­muşlardı. Bunlar, birkısmı ihtiyar erkekler olmak üzre, kısm-ı a'zamı kadın ve çocuklardı. Alayund-düzlüğü'nde içtimâ' eden bu kafileye. Fırka Kumandanı teftiş ederken, Türk tevekkül ve itaati, asker celâdet ve mehabeti ile, uzun ögendireleri ellerinde, sevgili öküzlerinin başında duran bu kadınlara erkeklerinin n'içün gelmediğini sordu ve bu zahmetli işde çok yorulacaklarını, hattâ tahammül edemeyerek bizi de zarara sokacaklannı söyledi. Bu muhterem analar ve hemşireler şu cevâbı verdiler. —Askerliği kasdederek- 'Erkeklerimiz hizmettedir; emrinize biz geldik. Böyle günde bize bu kadarcık iş düşmesin mi? Tek yurdumuz kurtulsun da, biz yorulalım, ölelim!' dediler; hâlbuki bunların epeyicesi, harabelerinde kimsesiz çocuklarını komşusuna terk etmişlerdi. Nitekim muharebe başladı ve birkısmı Sakarya'ya kadar ordu ile hareket ettiler; hattâ içlerinde doğuranlar oldu. Tabî ' î bunları Sıhhiye Bölükleri'mizde en iyi bir şekilde koruduk. Bu aziz memleket analarını burada hürmetle yâd ederim,, diyor

Millî Mücâdele başlarında Konya Ereğlisi'ndeki ordusuyle An­kara'ya gelen, Sivas Kongresi karârıyle bir aralık Anadolu Garbî Kuvây-i Milliyye Başkumandanhğı'na ta'yin edilen Ali Fuad Cebc-soy'un da Kağnı Kollan 'yle ilgiH, ihtiyar bir mücâhit kadınla konuş­masını içine alan bir hâtırası var:

"Cebhâne Kolları 'm ahâlînin vâsıtaları teşkil etmişti; bunlar esâs i'tibârıyle kağnılardır. Kağnıların ekserisi köy kadınları ve on

Câhid Çaka, a.e., s. 71 v.d. Yk. bk., not—31, s. 134.

Page 80: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

70 İ S T İ K L Â L H A R B İ ' N D E

14. Bir çocuk tarafından idare edilen kağnı

-onbeş yaşlarındaki çocuklar tarafından idare olunuyordu. Bu, haki­katen asil ve ulvî bir manzara idi. Uzun yürüyüşlerde gece ayaz, kar ve yağmur altında meşakkat ve acının en fazlasını çekmiş olan bu aziz vatandaşlarımız köylülerdi. Bunların içerisinde şiddetli so­ğuktan yolda ölenler de olmuştu. Kütahya ile Gediz arasında ya­pılan yürüyüş ve hareketlerde kıt'atarımızın ve muharebenin medâr-ı hayâtı olan erzak ve cebhâneyi hep bu aziz vatandaşlarımız taşımış­lardı. Bütün meşakkat ve acılara rağmen yüzlerinde bir işmi'zâc ve futûr görülmemişti. Hiç unutmam, yine böyle bir yürüyüş esnasında idi; dondurucu bir soğuk vardı. Kağnısının başında duran bir ihtiyar nineye yaklaşmış ve sormuştum: 'Nine, üşüyor musun?'. Şu cevâbı vermişti: 'Hayır oğul, üşümüyorum. Düşman, topraklarımıza bastığı gündenberi içim yanıyor!'.

"Bu kahraman Türk anasının elini öperken göz pınarlarımda yaşlar tânelenmişti „

inebolu'dan, Kastamonu ve Çankırı yoluyle Ankara'ya harb malzemesi götüren Kağnı KoUarı'nda 1921 kışında donanlar da olmuştur; böyle vak'alardan en acısı, en ünlüsü, Kastamonu şehrinin kapısı sayılan Kışla önünde, bir kadının cebhâne yüklü kağnısı üzerine kapanmış hâlde donmuş olarak görülmesidir. Şehire girmesi

86 Yk. bk., not—54, s. 503.

Page 81: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

M Ü C Â H I T K A D ı N L A R ı M ı Z 71

1 5 . Dekovilden mermi boşaltan kadmlar

nasib olamayan bu mücâhit kadımn, "şose kenarında, sabaha karşı donduğu anlaşılmıştır. Öküzleri geviş getiren bu kağnı arabasındaki kıymetli yükü korumak için üstüne yorganını örten bu genç kadının bir elinde ügendire, kollarını açarak, yorganın üzerine abanarak kaldığı vazifeliler tarafından görülmüştür.

"Rif'at Çavuş öküzleri koşarken, Cemil Çavuş da şehidin üze­rindeki karları süpürmüş ve her ikisi de göz yaşlan dökerek kolla­rından ve bacaklarından tutarak kaldırırlarken, yorganın altından, birdenbire çığlığı basarak ağlayan bir çocuk sesi işitince şaşırmışlar ve şehit anayı yana çekip hemen yorgam kaldırmışlar,, ; "Otlara sarılı top gülleleri arasına yerleştirilmiş çulların içinde, kundakh bir kız çocuğunun,, donmaktan kurtulmuş hâlde bulunduğunu gör­müşlerdir. Şehidin alaca önlüğü, başındaki benli çar göz önüne alı­narak yapılan askerî araştırma sonunda, Seydiler-köyü'nden olduğu anlaşılmıştır

Nûreddin Peker, a.e., s. 396 v.d. 1973'de neşredilen Kastamonu İl Tılhğı ile (S. 16 v.d.), Kadın Ansiklopedisi'nde. de bahsedilen (S. 673) bu vak'anın, N. Pe-ker'in eserinden nakledildiği anlaşılır.

Page 82: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

72 I S T I K L Â L H A R B İ ' N D E

Ne ulvi levhalar gördüm, ne mahzun sahneler gördüm ; Bozuk yollarda erkekten, kadından bin katar gördüm. Hilafım yoktur^işhâd eylerim Allah'ı, va'ilâhi. Öküzlerle beraber yük çeken çok ihtiyar gördüm!

N. Pek'er, a.e., s. 377. Bu eserde, Kastamono kadınlarının asker kaçaklarına yiyecek vermedikleri, onları bir câsûs yakalar gibi tuttukları, bağladıkları, korkmak-sızın dayak attıkları ve karakollarına teslim ettikleri anlatılmıştır (S. 368).

'° Açık Söz'cü. Hüsnü, a.e., s. 103. Bu hususta daha geniş bilgi, şiirin tam metni için bk., F. A. Tansel, Kurtuluş

Savaşı Hâtıralarından: Dr. Hüseyin Süad Yalçın'tn Üç Şiiri {Kubbealtı Akademi Mec­muası, nu. 2, Nisan, 1982, s. 44 v.d.); Berthe George-Gaulis'in, Kurtuluş Savaşı sıra­sında Türk Milliyetçiliği adlı eseri hakkındaki tenkidli bibliyografya makalemize de bakılabilir {Belleten, c. X L V I ., nu. 183, Temmuz, 1982, s. 647).

Kastamonulu Kondüktör Rizâ Bey'in,

Kadınlar da kışın erzak taşıdı Yatakları toprak idi, taş idi Yedikleri tuzsuz, yağsız aş idi Beşikleri sırtta birer kahraman

kıt'asiyle canlandırdı da bu kahraman Kastamonu kadınları idi*^. istanbul Hilâl-i Ahmer Cemiyeti tarafından, ikinci inönü Sava­

şı'ndan az sonrz, kırk doktor ile on eczacıyı içine alan Imdâd-ı Sıhhî Hey'eti Ingilizler'den gizli olarak gönderilmiştir; ıg Nisan, 1921'de inebolu'ya çıkan bu hey'et Kastamonu'dan Ankara 'ya geçmiştir*^. Mill î KuvveÜer'e katılmak için asker elbisesi giyerek istanbul'dan kaçanlardan biri de Dr. Hüseyin Suad Yalçınadır; muhtelif cebhe­lerde çalışan Hüseyin Suad'in kendi ifâdesinden, bu Sıhhî Yardım Hey'eti 'nden önce, Birinci inönü Savaşı'ndan (21 Şu l ' . t—12 Mart, ıg2 i ) sonra gittiği anlaşıhr. O savaş sırasında gördüklerine dayanarak yazdığı Anadolu Hâtıraları'ndan adlı şiir dizisindekilerden birinde Kağnı Kolları 'm, mücâhit kadınlarımızın nasıl çalıştıklarını, Kastamonu'dan Çangırı yoluyle Ankara 'ya harb malzemesi götüren kadınlardan donan birini de canlandırmıştır^":

Birinci İnönü'nden sonra bir kıştâ-kıyâmette. Çıkıp gelmiştim^İstanbuVdan^öksüz bir kıyafette. J\fe vardı görmek^isterdim, ne vardı bilmek ^isterdim. Bu millet kaynağından fışkıran azm û celâdette.'

Page 83: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

M Ü C Â H I T K A D ı N L A R ı M ı Z 73

»1 Bu vak'a Aka Gündüz'ün Demirel, Mechûl Asker, Gâzî'nin Gizli Ordusu adlı eserinin sonuncu bölümünde bir fıkra hâlinde anlatılarak neşredilmiştir (ist., 1945, Ahmed Hâlid Kitabevi, s. 43); İstanbul Hanımı başlıklı bu fıkradaki vak'a, zaman bakımından Sakarya Savaşı'yle, kağnılarıyle cebbâne götüren köylü kadınlanyle ilgilidir.

»2 Bekir Sıdkı Baykal, ayni makale, s. 124.

Giderken bir sabah karlarda İlgaz Çamlı-dâğı'nda, Soğuktan bir kadın donmuştu gördüm orta çağında; Birikmişti başında köylüler, ben de şitâb ettim; Tutardı sm-sıkî bir mermiyi halâ kucağında ! Beraber yolcu olmuştuk, güzel bir şık kadın vardı, Yıkık köylerde gördükçe sefalet, durmaz-ağlardı; Görüp kızlar, kadınlar top çekerken yaln-ayak, çıplak, "Olursun sen de inşâ'llâh bed-ter bizden!,, diyorlardı.. Duyup böyle Htâbî tazenin vicdanı ürperdi. Koşup gitti, yapıştı bir kenarından ipin, gerdi. Sevinmişlerdi, çünki hepsinin arzusu olmuştu, "Şükür Allah'a, oldun sen de bizlerden!,, demişlerdi.

Hey'et-i Temsiliyye nâmına Mustafa Kemal imzalı, 9 Nisan, 1336 tarihli, Sivas Anadolu Kadınları Müdâfaa-i Vatan Cemiyeti'ne gön­derilen yazıdan, Hamdullah Subhî'nin, istanbul'dan canını kurtararak Ankara 'ya geldiği anlaşılır: "Sivas Meb'ûsu Bekir Sami ve Antalya Meb'ûsu Hamdullah Subhi Efendiler dahi istanbul'dan tahlîs-i nefs ederek, 8 Nisan, 1336'da Ankara 'ya muvasalat etmişlerdir®^. „

Anadolu'da Yunanlılar 'ca ele geçirilen yerlerden son olarak 10 Eylül, 1338 (i922)'de Bursa geri alınmıştır; Hamdullah Subhî bu münâsebetle Büyük Millet Meclisi'nin eski binası önünde hitabede bulunmuş, konuşmasına Hanımlar diye hitâb ettiklerinin değil, daha çok Anadolu kadınlarının her türlü zahmete katlanarak gösterdikleri büyük fedâkârlıkların da kazanılan zaferlerde mühim te'siri olduğunu belirtmiştir:

"Hanımlar! "Bu kadar acıdan sonra, bu kadar ayrılıktan sonra, yan-yana

çektiğimiz bu kadar hasretten sonra, kurtuluş günleri geldi. Siz, bu kurtuluş günlerini bize kazandıran aziz şehidlerin, gazilerin anaları, arkadaşları, kız kardeşleri! Artık sevinin, sevinmek hakkınızdır, bayram

Page 84: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

74 İ S T I K L Â L H A R B I ' N D E

edin, en büyük bayrama erdiniz; büyük bayramınız mübarek olsun!

"Anadolu Kadınları! "Bu gaza diyarında bin senedenberi, ateş ve cenk yerlerine

oğullarını koşturan Anadolu kadınları, bin senedir oğulları dâima uzak yerlerde ölen, yetiştirdikleri oğulların mezarları nerededir bil­meyen Anadolu kadınları! Kurtuluş günleri, kavuşma günleri geldi; sevinin, bayram edin!

"Cihan Harbi'ndenberi ardı-arası gelmeyen bir cenk için, ağ­zından bir şikâyet sözü çıkmadan, nesi varsa hepsini veren Anadolu kadınları! Erkekleri kan ve ateş yerlerinde savaşırken, uzak denizlerin kıyılarından orta yaylalara doğru, günlerce haftalarca, çıplak ayakları, giyimsiz sırtlanyle kurşunlan, top mermilerini taşıyan Anadolu kadın­ları! Batıda, doğuda, kıblede, bütün cebhelerin arkasına ^ memleketi işleten, tarlalan yeşerten, sayısız yetim çocukları yetiştiren, büyüten sensin, ey Anadolu kadını! Sırası gelince cebhâneyi, yaralıyı taşımak sana yetmedi; silâha sen de sarıldın, düşman önünde sen de nevbet bekledin, ateşlere sen de girdin, sen de ğazâ ettin! 'Erkek arslan arslan olur da, dişi arslan arslan olmaz mı? ' diyen sensin! Erkeğinle beraber zafere erdirdiğin ğazân mübarek olsun; zafere eren gazanın büyük bayramı mübarek olsun*'!,,

1920 Haziran'ındanberi Yunan işgalinde bulunan Bursa 10 Eylül, 1922'de kurtanimış, bayram ettiğimiz bu zaferden sonra, 18 Eylül, 1922'de Anadolu topraklanmız Yunanhiar 'dan bütünüyle temizlenmişti; fakat, başka bölgelerde henüz kurtarılamayan yerlerimiz de vardı: 6 Ekim, 1922'de Çanakkale'nin kurtulmasından sonra, T . B . M . MecUsi Hükümeti ile İngiltere, Fıransa, İtalya tarafından imzalanan Mudanya Mütârekesi'ne göre, Doğu-Tirakya onbeş gün içerisinde boşaltılacak, otuz gün içinde Türk yönetimine teslim edi­lecekti. Bu arada T . B . M . Mechsi'nde, ı Kasım'da Osmanlı Devleti'nin son bulduğu karânna vanimış, yönetimin 4 Kasım, 1922'de T . B . M . Meclisi Hükûmeti'ne geçmesinden az sonra, Kasım'm onunda Kırk-lar-lli, onüçündü Tekirdâğı, yirmibeşinde Edirne kurtulmuştur.

Tirakya'daki bu illerimizin de kurtanlmasmdan sonra, fakat Türk Birlikleri'nin 6 Ekim, 1923'de İstanbul'a girmesinden, bu ayın

Dağ Tolu, İst., 1928, Türk Ocaklan Merkez Hey'eti Matbaası, s. 213 v.d.

Page 85: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

M Ü C Â H I T K A D ı N L A R ı M ı Z 75

" Nu. 1150, 21 Mart, 1339/1923. Mustafa Kemal'in Konya'ya gittiğinin ertesi günü, Hilâl-i Ahmer Hanımlar Şu'besi'nden a'zâlar Latife Hanım'ı ziyaret etmişler, o akşam, bu hanımlar tarafından tertiplenen çaya gitmişlerdir {İkdam gzt., 26 Mart, 1339/1923)-

" İkdam, 30 Mart, 1339/1923.

29'unda Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kuruluşu i'lânmdan önce, Mustafa Kemal ba'zı Anadolu şehirlerimize, bu arada Konya 'ya da gitmiştir. Babalık gazetesinden öğrendiğimize göre Konya 'ya bu ilk ziyareti 19-21 Mart ' ta üç gün sürmüştür. Konya Sultânîsi'nde, Hilâl-i Ahmer Hammlar Şu'besi'nde de konuşmuştur'*.

Mustafa Kemal , Hilâl-i Ahmer Hammlar Şu'besi'ndeki konuşma­sında en çok İstiklâl Harbi'nin kazanılmeısında Anadolu kadınlarının ma'nen çok yüce, çok kıymetli fedâkârhkları üzerinde durmuştur. Bu konuşmasının Anadolu Ajansı aracıhğıyle bildirilen, ba'zı gazete­lerimizde o günlerde yayımlanan, konumuzla ilgili baş kısımlarının metnini olduğu gibi veriyoruz^'';

"Hanımlar, Efendiler, "Bu son seneler inkılâbı hayâtında, hummâh fedâkârlıkların mah-

mûl-i mücâdele hayâtında, milleti ölümden kurtararak halâsa, bu istiklâle götüren azm ve faâliyyet hayâtında her ferd-i milletin mesâ'isi, gayreti, himmeti, fedâkârlığı sebkat eylemiştir. Bu miyânde en ziyâde tebcil ile yâd ve kemâl-i şükran ile tekrar edilmek lâzım gelen bir cihet vardır ki o da, Anadolu kadınının ibraz etmiş olduğu çok ulvî, çok yüksek, çok kıymetli fedâkârhktır. Dünyânın hiçbir yerinde, hiçbir milletinde, Anadolu köylü kadımnm fevkında kadm mesâ'isi zikr etmek imkânı yoktur ve dünyâda hiçbir milletin kadım, ben Anadolu kadınından daha fazla çahştım; milletimi halâsa ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar himmet gösterdim diyemez!

"Hanımlar, Efendiler, "Kadınlarımız hadd-i zâtında hayât-ı ictimâ'iyye'de erkekleri­

mizle her vakit yanyana yaşadılar. Bu gün değil, eskidenberi, eski zamânlardanberi kadınlarımız erkeklerle baş-başa hayât-ı cidalde, hayât-ı zirâ'atte, tedârik-i ma'Işette erkeklerimizden yarım hatve geri kalmayarak yürüdüler. Belki erkeklerimiz, memleketi istilâ eden düş­mana karşı süngüleriyle, düşmanın süngülerine göğüslerini germekle düşman karşısında isbât-ı vucûd ettiler; fakat erkeklerimizin teşkil

Page 86: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

İ S T I K I A L H A R B I ' N D E

ettiği ordunun hayât menba'lannı kadmlannıız işletmiştir. Memle­ketin esbâb-ı mevcûdiyyetini hazırlayan kadınlarımız olmuştur ve kadmlanımz olmaktadır. Kimse inkâr edemez ki bu harbde ve ondan evvelki harblerde milletin kâbiHyyet-i hayâüyyesini tutan hep kadm-lanmızdır:

"Çift süren, tarlayı eken, ormandan odunu ve keresteyi getiren, mahsûlâü pazara götürerek paraya kalb eden, aile ocaklarının du-mamnı tüttüren, bütün bunlarla beraber hayvanı ile, kağmsı ile, kucağındaki yavrusuyle, yağmur demeyip, çamur demeyip, sıcak demeyip Cebhe'nin mühimmatını taşıyan hep onlar, hep o ulvî efkâr, o İlâhî Anadolu kadınları olmuştur; binâen-aleyh büyük ruhlu, büyük duygulu kadmlanmızı şükran ve minneüe ebed^yyen ta 'ziz ve takdis edelim!

Biz de, İstiklâl Harbi'nde vatan topraklarımızı kurtarmak aşkıyle maddî, ma'nevî her türlü fedâkârlığa katianarak hayâtını hiçe sayan ve artik hepsi bir başka dünyâda olan kadın mücâhitlerimizi min­net ve şükranla yüceltiyor, kudsîleştiriyoruz. Vatan sevgisi uğrunda ve erkeklerinin gâh ardında gâh önünde böylesine canla-başla çahşan kadm mücâhitlerimizden yurdumuzun sonsuza değin yoksun kal­maması niyâzıyle eserimizi sona erdirmiş bulunuyoruz.

Ankara—23 Nisan, ıg86

Page 87: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

Ö Z - A D L A R T A ' B İ R L E R , L Ü G A T L E R D İ Z G İ S İ

Eserimiz, İstiklâl Harbi'nde Kadın Mücâhitlerimiz admdan anlaşı­lacağı üzre Anadolu'nun, Tirakya'nm coğrafî muhtelif sâhalanyle, buralann halkıyle, devlet müesseseleriyle, resmî ve husûsî kurum-lanyle de ilgilidir.

Eserde ele alman konular, işlenilen fikirler sebebiyle şehirler dışında ilce, köy, dağ, deniz, hattâ yayla, ova, ırmak, dere adları da pek çok bulunmaktadır: Bu coğrafî adların hepsi, dizgide ayrı -ayrı gösterilmiştir ; şehir adlanyle ilgili olanlarda, Erzurum madde­sinde görüldüğü üzre Cirid oyuncuları. Dadaşları gibi oraların yerli hususiyetlerini yansıtan, müesseselerini, cami, kışla, sokak, mahalle v.b. adlarını ifâde edenlere harf sıralarma göre topluca yer verdik ; bu tek-tek maddeler Dizgi'mn bütününde de ayrıca kaydedilmiş, gerekli maddeye bakılması belirtilmiştir. Şehirler dışında Askerî rütbeler, Fıransız, Osmanlı Devleti, Türk, Türkler maddelerinde olduğu gibi böyle toplu maddeler Dizgi'de sayıca az değildir.

Dizgi, Allah, Askerlik, Çiçek Bayramı, Destan, Gülle-kapışma oyunu, Koç , Kur 'a , Tiyatro, Yiğider ocağı; Amele, Çarşaf ve Peçe, Humba, Özne v.b. ta'birleri, lügatleri de içine almaktadır. Cum­huriyet ve Türk Yurdu ta'birden başka bir gazete ve mecmua adıdır ; Ka ra Fatma ta'birden başkaca bir şiirin, makalenin, bir madde'nin de adım ifâde eder. Böyle mefhûmların karıştınimasım önlemek, Dizgi'de kolayca görülmesini sağlamak için gazete, mecmua, eser, makale, madde başhkları bilindiği üzre italik dizilmiştir ; makale adları " ,, işareti içerisine alınmış, gazete, şiir, madde başlıklarının yanında, ilgili bulundukları nevi'ler belirtilmiştir. Düz harflerle a r a l ı k dizilenler ise, ta'birleri, lügatleri göstermektedir. Eserin, daha çok, İstiklâl Harbi'nin Mücâhit Anadolu Kadınları başlıklı I l 'nci bölü­münde Defne, Hasbî, Mes'ud, Nâzım, Osman, Şefika gibi aile ve soy adı, rütbeleri bulunamayan epeyi isimler vardır ; bu isimlerin işaret edildiği sayfalara bakılınca bunların mücâhit ve mücâhideler, şehid edilenler olduğu anlaşılabilecektir. Araştırmalar için vakit kaybettirmemek, yine kolayhk sağlamak düşüncesiyle, Dizgi'de, say­falan işaret eden rakamlardan düz olarak dizilenler eserin metnin-dekileri, italikler ise dip-notianndakileri göstermiş bulunmaktadır.

Page 88: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

78 Ö Z - A D L A R , T A ' B İ R L E R , L Ü G A T L E R DizGİsi

Eserde, imlâ bakımmdan düşülecek tereddüdleri, ma'nâ karışı­mını önlerfıek maksadıyle lüzumlu hâllerde tıranskıripsiyon meto­duna haş vurmuş, Dizgı'de bu usûlü daha az kullanmış olduğumuzu da söyleyelim.

Abdü'l-Aziz, Sultân, 6 ; Aziz Devri, 13 AbdüUıak Hâmid, ı, a, 21 Abdülkadir (Bk., Aşık Ismetî.) Abdullah, Efendi, Müezzin, 6 Abdü'l-Latif, Paşa, ı Abdü'l-Mecîd, Sultân, 13 Abilof, İbrahim, 33 Açtk Söz, gzt., 65

A(tk Söz'cn Hüsnü, Bey, 55, 65, ?s Adana, 23, 42, 43, 43, 44, 46, 47, 47,

A 49, 51. 57 Adana, mad., 4S Adana İl rülığt (1973), 43 Adanab, Adanalılar, 44 Adana'nın Kara Farması, 49 (Bk., Adile

Hala.) Adana'nın Kurtuluş Mücâdelesi Hâtıraları, 46 Adapazarı, 27 Adıvar (Bk., Adnan, Bey, Dr.) Adıvar (Bk., Halide Edib, Hanım.) Âdile Hala, Adile Çavuş, 47, 57 (Bk-,

Tarsuslu Kara Fatma.) Adnan, Bey, Dr., 33, 57 Afyon, Afyon Kara-Hisarı, 32, 34, 40,

55 Afyon Harbi, 34, 47 ; Afyon zaferi, 35 Ağren (Akviran) köyü, 57 Ahmed Hâlid Kitabevi, 50, 73 Ahmed Muhtar, Paşa, Gâzî, 5, 9, 3, la,

18 Ahmed Nafiz, 3 Ahmed Rizâ (Bk., Rizâ'î.) Ak-Hisar, 52 Aka Gündüz, jo , 73 Akça-âbâd, 4 Akçal, tzzet, 38

Akdeniz, 48, 55 Akınc ı , Akınc ı lar , 32, 38, 49 ; Akın­

cılar alayı, 47 Akıncı, İbrahim Edhem, 51, 52, ,5«, 53,53 Akıncı Türküleri, 17 Aksekili, Ahmed Hamdî, 10, 11 Akşam, gzt., s6, 30, 32, 39, 48 Alakaya, 28 Alaşehir, 32 Alayund, köyleri ; Alayund-düzlüğü, 69 Aleko—Kara-derin hattı, 30 Alem-dagı, 28 Ali, Efendi, 29 Ali Sâib, Bey, 46, 46 Ali Usta-zâde Abdullah, Efendi, 52 Alime, Ali kızı, 56 A l l a h , 6 ; Allah'a emânet etmek, 6, 15 ;

Allah'a şükür ; Allah'a şükürler ol-son, 14, 40 ; Allah'ı işhâd etmek, 72 , Allah'ın hikmeti, 45 ; Allah'ın yardımı, 46 ; şükür Allah'a, 73

Altuntac (Bk., Ayşe, Hanım, Binbaşı.) Amasya, 23 Amasya Ta'mimi, 22 A m e l e , Ameleler ; dekovil ameleleri ;

i'mâlat-ı harbiyye amelesi ; şimen­düfer ameleleri, 33

"Amelenin Bayramı,,, 33 Amerika, 23, 56; Amerika A'yânı, 24 Anadolu, 4, 21, 23, S4, 36, 55, 57> 59. 60,

67, 73 ; Batı bölgesi, 51 ; Doğu-Ana-dolu ; Sınırları, 30, 5 / (Bk., Vilâ-yât-ı Şarkıy>'e) ; Halkı, 36 ; Kadın­ları, 25, 36, 50, 51, 72-76 ; İlâhî Anadolu kadınları, 76

Anadolu Ajansı (A. A. ) , 51, 75

Page 89: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

Ö Z - A D L A R , T A ' B Î R L E R , L Ü G A T L E R DIZGLST 79

Anadolu Garbî Kuvây-i Milliyye Baş­kumandanlığı, 6g

Anadolu Hâtıralarından, şiir dizisi, 72 Anadolu Kadınları Müdâfaa-i Vatan Ce­

miyeti Hey'et-i Temsiliyyesi, 23, 40, 73 ; şu'beleri: Amasya, Bolu, Bur­dur, Erzincan, Kayseri Hey'et-i Temsiliyyeleri, 23

"Anadolu Kadınları Müdâfaa-i Vatan Ce­miyeti'nin Pâdijâh'a, İstanbul Hükûme­ti'ne, ba'zı Kuruluşlara ve Tabana Dev­let Temsilcilerine Gönderdiği Tazılar,, ,

"Anadolu Mektupları—Ayşe Çavuş'la Müla­kat,, , 39

Anadolu ve Rumeli Müdâfaa-i Hukuk Cemiyeti Hey'et-i Temsiliyyesi, 22, 23, 24, 27, 40 (Bk., Vilâyât-ı Şar­kıyye Müdâfaa-i Hukûk-ı Milliyye Cemiyeti.)

Anadolu Yayıncılık Anonim Şirketi, 48 Ankara, s, 4, 8, 22, 26, 27, 29, 32, 33,

38, 39, 40, 42, 43, 46, 51, 52, 59, 59, 61, <î/, 62, 64, 65, «9, 69, 70, 72,73 ; Dikmen, 61, Eslaha Fabrikası, us­taları, 33 ; Fişek Fabrikası, 64 ; Gazeteleri, 37 ; istasyonu, 55 ; Mil­let Bahçesi, 33 ; Ulus-meydânı, 61, 6ı, 62 ; Zafer Anıtı, 61, 6ı, 62, 63

Ankara Muâhadesi (Anlaşması), 51 Antalya, 73 Anteb, Antep, 50, 63 ; Şarak-üstü Ma­

hallesi, 49 (Bk., Gâzî Antep.) Antronik, çetesi, 46 Aralof (Aralov, Semen îvanoviç), 32, 33,

34. 36 Aram Çavuş, 45 Arap harfleri, 19 Ardahan, 4 Ardanuçlu, Ardanuçlular, 5/ Anburun, Kemal, 21, 22, 54, 54 Arıl-köyü, 49 Arpahk-köyü, 28, 29 Ars lan, 10, 16, 74 ; Dişi arslan ; Erkek

arslan, 74

Artvin, 5/ Artvin ve Çevresi 1828—1921 Savaşları, 5 / Ashâb-ı Kehf-tepesi (Bk., Tarsus.) As ı l ı -kahve ler (Bk., Erzurum.) Âsim, Bey, Garb Cebhesi Kumandam,

56

Asker kaçakları , 29, 30, 50, J2 (Bk., Eşkıya.)

Asker Sâime, 54 (Bk., Münevver Sâime.) Askere Din Kitabı, 11 Askerî Fabrika Basımevi, 24 Askerî Matbaa, 55 Asker î rütbeler . Çavuşluk, 30, 31, 55,

56, 56 ; Onbaşılık, 55, 56, 56'; Teğmenlik (Mülâzım-ı Evvellik), 32, 33 ; Üsteğmenlik (Mülâzım-ı Sânî-lik), 35, 36 ; Milis Subay, 38, 39 ; Fahrî MiUs Üsteğmenliği, 42 ; Ye­dek Üsteğmenlik, 46

Asker l ik , 5 / Asya, 16 Âşık , Â ş ı k l a r , 11 Âşık îsmetî, 9 Âşık İsmeti ve Deyişleri, 9 A t (Bk., Ceylân ; Erzurum.) Atak, Hulûsî, Kurmay Albay, 68 Atalay, Besîm, Bey, 68 Atatürk, 26, 32, 32, 33 (Bk., Ebedî Şef;

Gâzî Mustafa Kemal.) Atatürk Araştırma Dergisi, 24 Atatürk hakkmda Ozardanmızm Söylediği

Şiirler {1919-1938), 23 Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek

Kurumu Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı, 39

Atatürk Üniversitesi, 8,18 ; Atatürk Üni­versitesi 20. Yıl Kutlama Komisyo­nu, 8

Avrupa, 16 Ay Matbaası, 51 Ayas Paşa Camii (Bk., Erzurum.) Aydın, 22, 23, 39, 40, 55 Aydınlık Basımevi, 27 Âyet , İnnâ fetahnâleke, 19 Ayhan, Yûsuf Ziyâ, 43, 47

Page 90: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

8o Ö Z - A D L A R , T A ' B İ R L E R , L U O A T L E R DIZGİSI

Ayın Tarihi, mec , 8 Ayşe, Hanınr, Binbaşı, Altuntac, 39, 40,

40 Ayşe, Hanım, Çavuş, Bilecikli, 57, 58 Ayşe, Hanım, Fatma Seher'in annesi,

ıs6 Ayşe, Ali-kızı, 56 Ayşe, Molla İbrâhim-kızı, 56 Ayşe, Mûsâ-kızı, 56 Ayşe, VeU Onbaşı-kızı, 56 Azerbaycan, 33 Aziz, Bey, Dr., 47 Aziziyye, şiir, 9 Aziziyye Cengi, 13-15 Aziziyye Şehidliği ; Şehidler Âbidesi, 7, 8 Aziziyye Tabyası, 5, 5, 6, 7, 7, 8, 8, 9, 10,

12-15, '7) J8 ; Garnizonu, 8 ; İstih­kâmı, 9

"Aziziyye Tabyası Önünde,, , 7, 11 "Aziziyye'nin Hâlâ Yaşayan Şâhidleri,, ,

i3> 15

Babalık, gzt., 36, 36, 75, 75 Bağlar, sırtları (Bk., Tarsus.) Bahâ Matbaası, 49 Bahar Bayramı , 32 (Bk., Çiçek Bay­

ramı.) Bahçecik, köyü, 28 Balıkesir, 55, 67 Balkan, Balkanlar, 4 Balkan Harbi, 25, 39 Balkan Islavları, 4 Başımıza Gelenler, 10, 18, 18 Baş-kâtıb ( ? ) , Haçm'da, 45 Başkumandanlık Meydân Muharebesi,

34, 40, 55 (Bk., Büyük Taarruz.) Batı Cebhesi, 38, 54 (Bk., Garb Cebhesi.) Batum Limanı, 4 Baykal, Bekir Sıdkı, 24, 41, 73 Bazınçukur-köyü, 42 Bekir Kal'alı, 57 Bekir-oğlu Dede Ağa, 44 Bekir Sami, 73 Belenkeşlik, Belenkeşliklilcr, 48 Belleten, mec, 23, yz

Bereket, nahiye, 28, 30 Bergama, 22 Berksoy Matbaası, 44 Besîm, Bey, M^âzım, 47 Beyân-Nâme, Fıransız Kuvvetleri'nin, 23 Beyân-Nâme, î'tilâf Devletleri temsilcile­

rine, 22 Beyân-Nâme, Rus Çan II. Nikola'nm, 51 Beylik Köprü, 56 Beylik Köprü Mıntaka Kumandanlığı,

56 Bidlis Defterdâri'nin Hanımı ( ? ) , 40, 41 Bigadiç, 51 Bilâl, Melek Hanım'ın kardeşi, 45 Bilecik, 55 1918-1923 İstiklâl Savaşı'mn İnebolu ve

Kastamonu Havalisi, 62, 63, 66, 67, 71, 72

1000 Temel Eser, dizisi, 10 "Bir İbrik Gaz,,, fıkra, 50 "Bir Kahraman Kadm,, , 32 Bir Rus Diplomatı'nm Türkiye Hâtıraları, 34 Birinci Dünyâ Savaşı, 7, 20, 21, 25, 29,

51 (Bk., Cihan Harbi.) Birinci, Necat, 3, 32 Birol, Emil, 32 Boğazlar, 4 Bolu, 23, 26, 56 Bozyük-köyü, 51 Budaybek, Gülsüm, Albay, 31 Burdur, 23 Burhâneddin Basımevi, 48 Burhâniyye-köyü, 35 Burjuva aydın lar ı , 33 Bursa, 27, 35, 55, 73, 74 Bursa Cebhesi, 36 BüjTİk Taarruz, 34 (Bk., Başkumandan­

lık Meydân Muharebesi.)

Can, Fahrî, Dr., 57 Câmî, Bey, 57 Câmi-i Kebir, mahallesi (Bk., Mudurnu.) Gebel-i Bereket, 46 (Bk., Osmâniyye.) Cebesoy, Ali Fuad, 41, 42, 69 Cemal Efe, 47

Page 91: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

Ö Z - A D L A R , T A ' B İ R L E R , L Ü G A T L E R Dizolst 8ı

Cemil Çavuş, 71 Cerîde-i Havadis, gzt., / Cevâd, Paşa, 66 Ceylan, at ismi, 34 Cezayirli, Cezayirliler, 65 Cihan Harbi, 74 (Bk., Birinci Dünyâ

Savaşı) Cir id oyunu, Ciridciler (Bk., Erzu­

rum.) Coşar, Ömer Sami, 56 Cönk, 68 Cumhur Başkanlığı Atatürk Arşivi, 24 C u m h u r i y e t , 44 ; I'lâm, 46 Cumhuriyet, gzt., 15, 40 Cumhuriyet Matbaası, 15, 40

Çaka, Câhid, 24, 25, 30, 37, 40, 42, 53, 55> 69

Çamhbel, Faruk Nafiz, 15, 17 Çamlı-tepe, mevkı'ı, 52 Çamsar-oğlu, gâvur, 45 Çanakkale, 66, 74 Çangırı, Çankırı, 62, 65, 66, 70, 72 Çarşaf ve peçe, 36 Çeltüt Matbaacılık Koli. Şti., 20 Çeperii (ÇepelU) köyü, 5, 7 Çerkeş, 67 Çiçek Bayramı , 32, 33 (Bk. Bahar

Bayramı.) Çizmeci Mamo, Ağa, 12 Çocuk, Çocuklar, 3, 44-46, 52, 64, 67,

68, 68, 69, 70 (Bk., Küçük Gâzîler.) Çot Hasan, 61 Çukur Ova, 43, 47, 48 Çukur Ovalı, Çukur Ovalılar, 44, 46, 47 Çukur Ova'nın İşgali ve Kurtuluş Savaşı, 44

D a d a ş , Dadaşlar (Bk., Erzurum.) Dağ Yolu, 74 Dâhiliyye Nezâreti, 24, 66 Dârü'l-Funûn ; Dârü'l-Funûnlular (Bk.,

istanbul.) Dârü'l-Muallimât (Bk., Kastamonu.) Davulcular-ormanı, 28 Defne, Sipâhîler-köyün'den, 46

Deli-orman, 4 Demirci, 39, 51, 52 Demirci Aktnetlan, 52, 53 Demirel, Meçhul Asker, GâzCnin Gizli Or­

dusu, 73, 50 D e r d l i kuyu, 45 Derviş, mücâhid, 47 Derviş Ağa, millî kuvvetleri, 42 Derviş Erden, Binbaşı, 25, 26 Destan, 11, 45 Destan, anonim, 4, 5 Destan, ibrahim'in, 2 Destan, Melek Hanım'm, 44, 45, 45 Deve-boynu, mevkı'i (Bk., Erzurum.) Develi, 44

Devlet Matbaası, 27, 68 Devrek ; Yukan-Devrek, 52 Devrin Yazarlarının Kalemiyle Milli Mücâ­

dele ve Gazi Mustafa Kemal, 32 Dikmen (Bk., Ankara.) D în , 5 ; Din dindaşları, 41 ; Din-eri, 3 ;

Dînî (ilâhî) mûsikî, 67; Dînî tarih, 47; Ehl-i îman, 5

D î v â n , nazım şekli, 11 Diyârıbekir, 26 Dobruca, 4 Doğancılar, semti (Bk., Üsküdar.) Doğu Cebhesi, 30, 38 (Bk., Garb Ceb­

hesi.) Doksanüç Harbi, 4, 13 (Bk., Türk-Rus

Harbi, 1877.) "93 Harbi ve Sargana Destanı,, , 5 Dokuzuncu Fırka, 30 Dokuzuncu Kol Ordu, 42 Dokuzuncu Tümen, 43 D u d u , 44 Dumlupınar, 9 Dumlupınar'm Fatmacığt, 48 Düzce, 29 Düzdağ, M . Ertuğrul, 10

E b e d î Şef, 37 (Bk., Mustafa Kemal, Paşa.)

Ebüzziyâ Tevfik, ı Edhem, Bey, Topçu Teğmen, 46

Oz-Adlar, Ta'birUr, Lugaller Dizgisi—VI.

Page 92: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

82 Ö Z - A D L A R , T A ' B İ R L E R , L Ü G A T L E R Dtzotst

Edime, 25, s6, 74 Ediz, Hasan Ali, 34, 58 Efgan, 33 Emin Ağa, millî kuvvetleri, 42 Emine Hatun, 49 Emine Kadm, 40 Ener, Kasım, 43 Enfiyeci Hüseyin, 45 Enginün, İnci, 32 Envâr-t Şarkıyye, gzt., / / Erişti, Şevkî, 59 Erkân-ı Harbiyye Yedinci Fıkrası ; Ku­

mandanı, 69

Erkmen, Muzaffer, 61 Ermeni, Ermeniler, 20, 41, 44 ; Asker­

leri, 46; Fedaîleri, 41, 46 ; İşkence­leri, 44, 45, 46; Jandarmaları, 28, 29 ; Kahramanı, 46 ; Orduları, 26,

Ermenistan, 26, 30 Erzincan, 23

Erzurum, 4-7, 7, 9-11, / / , 12-15, '5,16, 17. 24, 26, 27, 34, 39, 42 ; Asıh-kahve-leri, 11 ; Ayas Paşa Camii, 6 ; Cirid oyunculan, 11 ; Dadaşları, 11 ; De­ve-boynu mevkı'i, 5 ; Firdevs-oğlu Kışlası, 13 ; Gümüşlükünbed soka­ğı, 20 ; Halk Evi, Reisi, 14 ; Hükü­met Konağı, 11 ; Kadmları, 10-13, 18, 24 ; Kars-kapısı semti, 7 ; Ka­zan üzengili atları, n ; Lala Paşa Camii, 7 ; Mahalleleri: Eminkurpu, 7 ; Hasan Basrî, 12 ; Kutlu-dere, 12 ; Sultân Melik, 12 ; Taş-mescid, 20.— Merkez Kız Okulu, 55 ; M u ­râdiyye Camii, 24; Numune Hasta-hânesi, 7

Erzurum—Kars Serhad İlâvesi, 7 Erzurum Kongresi, 22, 26, 46 Erzurum Yıllığı—1967, 20 Erzurumlu, Erzurumlular, 5, 5, 10, 12,

13, ı8, 20, 25, 38 Erzurum'un Kara Fatması, 15 (Bk.,

Fatma Seher.) Esen Gün, Ruhî, z8

Eskişehir, 32, 51, 55 Esnaf Matbaası, g Eşnân hârici efrâd, 31 (Bk., G ö n ü l l ü ,

Gönüllüler.) Eşkıya , 29, 30 (Bk., Asker kaçakları . ) Eyûblu, Eyûblular, 51 Ezdeşin, Bey, Binbaşı, 26 (Bk., Derviş

Erden.)

Faika, Hanım, 25 Fâtih Belediye Dâiresi, 21, ^/ Fâtih türbesi ; Fâtih-meydânı, 21 "Fâtih TürbesVrule,, , 2J Fatma, Haci Mustafa kızı, 56 Fatma, Haci Osman kızı, 56 Fatma, Kara Bektaş kızı, 56 Fatma, Fatma Seher'in kızı, 28 (Bk.,

Küçük kız.) Fatma, Molla Hasan kızı, 56 Fatma, Sipâhî-köyü'nden, 49, 51 Fatma Kadın, 50, 51 "Fatma Kadın'ın Hissiyyâtı—Askerden Ka­

çan Hâindir; Aile Ocağına Alınmaz,, 50 Fatma Onbaşı, Erzak Kolu Kumandanı,

55> 56, 56 Fatma Seher, 18, 25, 54 (Bk., Kara

Fatma, Erzurumlu.) Fazzâl-oğlu Mehmed, 50 Feke, 44 Ferman ; Sûret-i Fermân-t Âli, 11 Fındıktepe, 28 Fıransa, 51, 74 Fıransız, Fıransızlar, 23, 40-43, 46, 49,

51, 63 ; Askerleri, 46 ; Subayları, 65 Fıransız İşgal Kumandanı, 23 (Bk.,

Romieu.)

Fırat, Kerim, 50 Fikriye, Hanım, 33 Firdevs-oğlu Kışlası (Bk., Erzurum.)

Garb Cebhesi, Kumandanlığı, 22, 55, 56 (Bk., Batı Cebhesi.)

G â v u r , Gâvurlar, 44, 45 Gâzî, 40, JO (Bk., Mustafa Kemal, Paşa.)

Page 93: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

Ö Z - A D L A R , T A ' B İ R L E R , L Ü G A T L E R Dizotsi 83

Gâzî Anteb, 49, 50, 50, 51 (Bk., Anteb, Antep.)

Gâzî Anteb Kültür Dergisi, 50 Gâzî Anteb Savaşı Hâtıralarından Derleme­

ler, 50 Gediz, 70 Gence Çavuş, 45 Gençosman, Kemal Zeki, 2 George-Gaulis, Berthe, 72 Geyve, 57 ; İstasyonu, 31 G ö n ü l l ü , Gönüllüler, 30, 32, 39, 43 ;

Gönüllü Müfrezesi, 43, 43 (Bk., Eşnân hârici efrâd.)

Gördesli, Gördesliler, 52 GördesU Makbule, Hanım, 51-53, 53 Gözler, Fethi, 5 Gül-bağçe (Gül-bahçe) köyü, 28 Gûlcemâl, vapuru, 26 Gülek, ilçesi, 42 Gül'izâr Kadın, 13, 14 G ü l l e - k a p ı ş m a oyunu, 3 Gülsüm Bacı, 49 Gümüşlü Künbed (Bk., Erzurum.) Gün Basımevi, 62 Gürsel, M . Celâl, Emekli Binbaşı, 5 / , 42,

57

Haci Ahmed, 44 Haci Cebbar, 49 Haci İshak Ağa ; eşi, 48 Haci Tâlib Çiftliği ; İstasyonu, 49 Haçın, Haçin, 43-46, 46 (Bk., Sâim

Beyli.) Hafıza, Mehmed Ali kızı, 56 Hâkimiyyet-i Milliyye, gzt., 33, 50, 51, 56 Hâlid, Paşa, 29, 3' Hâlid, Bey, Yüzbaşı, 51 Halide Edib, Adıvar, 21, 22, 33, 56, 57 "Halide Edib Hanımefendi,,, 22 Halil Efe, 52, 53, 53 \ Müfrezesi, 52 Halime Abla, 49 Halime Çavuş, 59, 60 Hamdullah Subhî, Tanrıövcr, 73 H a r b Mada lyas ı , 55, 56 H a r b Nişanı, 39

Harita Genel Müdürlüğü, Matbaası, 5, 46 Hasan Ağa, millî kuvvetleri, 4a Hasan Basrî, mahallesi (Bk., Erzurum.) Hasan-Beyli, 43 Hasan, Bey, Van Meb'ûsu, 32 Hasan Fehmî, Bey, 46 Hatice Hatun, 42, 42, 43, 47. 48, 4^> 49 H a t m. H a t i m indirmek, 54 Hayat, mec, 68 Haydarpaşa, istasyonu, 27 Hendek, 29 Hey'et-i Vükelâ, 41 Hilâl-i Ahmer, Cemiyeti, 65 (Bk. Kı­

zılay.) Hilâl-i Ahmer Cemiyeti (Bk., İstanbul.) Hilâl-i Ahmer Cemiyeti ; Hilâl-i Ahmer

Kadınlar Şu'besi (Bk., Kastamonu.) Hilâl-i Ahmer Cemiyeti ; Hilâl-i Ahmer

Hanımlar Şu'besi (Bk., Konya.) Hilâl-i Ahmer Hastahânesi (Bk., İzmid.) Hisarcık, mmtakası, 30 H. M . , imzası, 32 (Bk., Yalman, Ahmed

Emin.) H u m b a , 3 Hüseyin, Ağa, 43 Hüseyin, Efendi, 7 Hüsn-i Tabiat Matbaası, 61 Hüsnü, Bey (Bk., Açık Sözcü Hüsnü.)

islav ; Islavlar, 4 Işık, Hüseyin, Em. Korg., 40 Işık Matbaası, 50

İbrahim, asker kaçağı, 29 İbrahim, Halk şâiri, 2 İbrâhim-şehir, köyü, 49 İbrâil, şehri, 4 İğdemir, Uluğ, 61 İkdam, gzt., 26, 34, 74 "İki Âbide: Aziziyye ve Nene Hatun,, , 7 İkinci Meşrûtiyet, 11 llbacı, 61 llbey, yöresi, g İlgaz Çamlı-dağı, 73

Page 94: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

84 Ö Z - A D L A R , TA'BİRLER, LÜGATLER Dlzotst

tiyas Bey-mahallesi (Bk., Tosya.) Incedayı, Cevdet Kerim, 27, 30, 69 înebolu, 27, 62, 6z, 65, 66, 70, 7a ; İske­

lesi, 6s İngiliz, İngilizler, 27, 72 İngiltere, 74 İngiltere Kıraliçesi (George V'in eşi), 63 İnönü, 29, 56 İnönü Savaşı (Birinci), 50, 72 ; İkinci

İnönü Savaşı, 19, 29, 51, 72 ; İnönü Savaşlar'ı, 29, 30, 39, 56

İ n t i k a m T a b u r u , 31 İpek Matbaası, 43 İrâde-i Milliyye, gzt., 24, 41, 41 Isakca, Kal'ası, 2 İslâm, İslâmlar, 41 : Mahalleleri, 41 ;

Mücâhitleri, 41 ; Orduları, ı (Bk., Müslüman, Müslümanlar ; Mü'-min, Mü'minler.)

İsmail, Kal'ası, 4 İsmail, Mudurnulu, 50 İsmail Habib, Sevük, 13, 15

İstanbul, / , 3, 4, 17, 18, 20, sı, 24, 25, 26, 26, 27, 27, 28, 32, 33, 36-38, 40, 41, 4^, 44> 46, 49> 50, 51, 53. 53, 57, 61, 62, 63, 68, 72, 73, 73, 74, 74 ; İstanbul Belediyesi, 37 ; Dârü'l -Funûnu, 21 ; Dârü'l-Funûnlular'ı, 54 ; Defterdarlığı, 37 ; Gazeteleri, 37 ; İstanbul Gazeteleri Ordu Tem­sil Bürosu, 7 ; Hanımları, 21, 2/, 25, 36, 53> 54> 73 ; Hilâl-i Ahmer Cemiyeti : İmdâd-ı Sıhhî Hey'eti, Doktorlar, Eczacılar, 72 ; Kız Lisesi, 54

"İstanbul Hanımı,, , Fıkra, 73 İstanbul l'tilâf Devletleri, Mümessilleri,

22, 23, 24, 41 İstanbul Matbaası, 34 İstikbâl, gzt., 26, 28, 34, 34 "İstiklâl Harbi Hatırdan—Anadolu Köylü­

sü ; Asil Ruhlar ; Anadolu ve Millî Aşk, , , 68

"İstiklâl Harbi Hâtıralarından—Dr. Hüseyin Suad Yalçm'ın Üç Şiiri,, , 72

İstiklâl Harbi'nde Demirci Akınları, 53 "İstiklâl Harbi'nde Kadınlar: Mücâhid Ka­

dınlarımızdan Fatma Hanım Matbaa­mızda,, , 26, sg

İstiklâl Harbi'nde Kastamonu, 59, 65, 72 "İstikllâl Harbi'nin Fedakâr Mûcâhidleri,,,

53 İst iklâl M a d a l y a s ı , 39, 48, 54 İstiklâl Mahkemesi, Reisliği (Bk., Kas­

tamonu.) İstiklâl Savajı'nda Adana'mn Kahramanlık

Destanları, 48 "İstiklâl Sauafi'nda Aydm ve Yörük Ali

Efe,,, 40 İstiklâl Savap'nda Kara Fatma, 27-30, 33,

3S, 37 Işci, İşçiler (Bk., A m e l e , Ameleler.) İtalya, 74 İtalya Kıraliçesi Victor-Emmanuel IlI'ün

eşi), 63 İzmid, İzmit, 27-32, 32, 54 ; Hilâl-i Ah­

mer Hastahânesi, 32 ; Orhan Gâzî Câmü, 54 ; Sultanî Mektebi, 29

"İzmid'deki İhtifâl-i Hazin,,, 54 İzmir, 21, 21, 23, 39, 40, 54, 55, 63 İzmirli, İzmirliler, 67 İznik, 30, 32

Japon, filintası, 52

Kabakçı ; Oflaz Emmi Kağnı Kolu'n-dan, 61

K a d a n ı almak ; K a d a n ı z ı alayım, alıym, 44, 49

Kadıköy, S2 ; Belediye Dâiresi, 54 K a d ı n , Kadın lar , 21, 36, 43, 75 Kadın Ansiklopedisi, 24, 42, 43, 53 Kafkasya, 16, 46 ; Kafkasya-dağlan, 16;

Kafkasya Cebhesi, 26, 26

Kağnı Kolları, 35-76 ; Cebhâne Kolu, 65, 69, 70, 72, 73, 73 ; Deve Kolu, 61 ; Erzak Kolu, 55, jff, 6ı, 70, 72 ; Nakliyye Kolu, 57 ; Oflaz Emmi Kolu, 61

Page 95: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

Ö Z - A D L A R , T A ' S İ R L E R , LÜGATLER Dtzotsi 85

Kağnı Kolu, manzum hikâye, 60 "Kahraman Bir Türk Kadım,,, 41 "Kahraman Kadınlar,, , 55 Kâhyah-köyü, 9 Kalas, şehri, 4 Kanâat Kitabevi, 17 Kaplan, Mehmed, 32 Kaptan Mehmed Paşa, Fırkası, 13 Kar-boğazı (Bk., Pozantı.) Kara Bekir, Kâzım, Paşa, 30 Karaca Arslan, mücâhid, 47 Karadeniz, 4 ; Sahilleri, 36 Kara-derin hattı, 30 Kara Emin, Albay, 28 K a r a Fatma, 18, 19, 27, 35, 46, 47 ;

Anadolu'daki Kara Fatmalar, 20, 35 Kara Fatma, Gâzî Kara Fatma, (Kırım

Muhârebesi'nde), ı, 2, 3, 18 Kara Fatma, 47, 48 (Bk., Âdüe Hala.) Kara Fatma, Kara Fatma Kadın, 10,

12 (Bk., Nene Hatun). Kara Fatma, şiir, 15-17 Kara Fatma, 18, 20, 25-39, 4° 5 Kara

Fatma Çetesi, 29 (Bk., Fatma Se­her.)

"Kara Fatma,, , 36 "Kara Fatma,, , 36 Kara Fatma, mad., 39 Kara Fatma Şimşek, 42 (Bk., Yemine

Vardarh.) Kara Mehmed-oğlu Mustafa, 59 Karamürsel, 98, 59 Kara Su-ırmağı, 13 Karal, Enver Ziyâ, 4, 5 Karataş, 48 Kars, I, j, 2, 7, 30, 38, ^ Kars-kapısı (Bk., Erzurum.) Kars Matbaası, / Kartal, ilçesi 57

Kastamonu, 59, 59, 60, 62, 62, 65, 67, 70, 7/, 72, 72 ; Dârü'l-Muallimâtı, 63 ; Hilâl-i Ahmer'i ; Hilâl-i Ahmer Kadınlar Şu'besi, 65 ; İstiklâl Mah­kemesi, 67 ; Kışlası, 70 ; Lisesi, 65 ; Müdâfaa-i Hukuk (Vatan) Hanım­

lar Cemiyeti, 63 ; Nasru'llah Camii, 63 ; Riyâzü'l-Benât Mektebi, 65 ; Vilâyet Matbaası, 59

Kastamonu ti Yültğt, 59, 59, 63, 71 Kastamonulu, Kastamonulular, 72, 72 Kavak-önlü, köyü, 52 Kaya, Doğan, 9 Kaya-başı Mahallesi (Bk., Mar'aş.) Kaynarca, mmtakası, 28, 30 ; Liva Ta'mi-

mi ; Suvârî Livası, 30 Kaypak, nahiyesi, 43 Kayseri, 23 Kaytancı Hüseyin, Efendi, 45 K a z a n üzengi l i atlar (Bk., Erzurum.) Kemal Bey Matbaası, 43 Kemal, Mehmed Nâmık, ı, / , 2 Kemal, Mehmed Nâmık, mad., / Kemal Midhat, Bey, 22 Keskin ; Hastahânesi, 68 Kezban Nine, 61 Kırdar, Lutfî, 37 Kırım, 34 Kırım Muharebesi, ı, 2, 4, 16 "Kırım Savap-'m Anlatan Bir Eser: Man-

zûme-i Sivastopol,, , 3 Kırkgöz, 7 (Bk., Nene Hatun.) Kırklar-lli, 74 Kırzioğlu M . Fahreddin, / , 2 Kızılay, 32, 37 (Bk., HiIâl-i Ahmer.) Kilikya Faciaları ve Urfa'nın Kurtuluru Mü­

câdeleleri, 46 Kilis, 23

Koca-Ili, Kocaeli, 29 Kocaili Cebhesi, 31 Kocaili Gurupu Kumandanhğı, 30, 31 ;

Müretteb Süvariliği ; Müstakil Su­vârî Müfrezesi, 42

Koca Yayla, 52 Koca Yayla Savaşı, 53, 53 K o ç , 45 K o l - N i z â m ı , 9 Kondüktör Rizâ, 72 Konya, 26, 36, 75, 75 ; Hilâl-i Ahmet Ha­

nımlar Şu'besi, 75, 75 ; Sultanîsi, 75 Konya Ereğlisi, 69

Page 96: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

86 Ö Z - A D L A R , TA'BJRLER, LÜGATLER DIZGISI

K o ş m a , II Kozan, 46, ^6 Kozanlı, Kozanlılar, 44. Köle Mûsâlı-köyü, 49 Kubbealtı Akademi Mecmuası, 3 , 72 Kumlu, Cebhesi, 32 Kuntay, Midhat Cemal, 8 K u r ' a çekmek, 13, 30 ; Kur'adışı efrâd,

(Bk., G ö n ü l l ü , Gönüllüler.) Kur'ân, 21 Kurtuluf Savacı sırasında Türk Milliyet­

çiliği, 73 Kurtulup Savofi'nda İçel {Mersin), 4g Kuru Kız, 61 Kudu-dere, mahallesi (Bk., Erzurum.) Küçük gaziler (Bk., Çocuk, Çocuklar.) Küçük kız, 36 (Bk., Fatma.) Küçük Yûsuf, 6ı Kültür Bakanlığı Yaymlan, 32 Kürd kızı, ı Kütahya, 32, 51, 70 Kütahya-Eskişehir savaşları, 55, 69

Lala Paşa Câmü (Bk., Erzurum.) Lanserfe, Yevgeni Yevgeviç, 34 Latife, Hanım, Tosyalı, 59 Latife, M . Kemal, 75 Laz Tahsin, 27 Lazistân, ı Leiden, / Limo, eşkıya reisi, 29 LicA Ta'mimi (Bk., Kaynarca nuntakası.) Lo-zâde İsmail, Bey, 46 London, / Londra Andlaşması (1871), 4 Londra Kadın Cemiyeti, 21 Lutfî Arif, Bey, J9

Macun Kal'ası, 2 Maçka, silâh deposu, 59 Mahmûd II., Sultân, ı Makbule, Hanım (Bk., Ciördesli Mak­

bule.) Makedonya, 23

Mâliye Vekili, 38 M a ' l û l , ma'lûUer, 33 Ma'lûl Makinist, monolog, 33 Manisa, 22, 55

Manzûme-i Sivastopol, 2-4, 4, 5 Mar'aş, 40, 41, 63 ; Kaya-başı Mahal­

lesi, 40, 41, 63 ; MücâhidcIeri, 41

Mastorakis Freres, fotogırafhânesi, 18 Matbaa-i Ahmed İhsan ve Şürekâsı, 46 "Matbû'ât-ı Cedide—Ma'neviyyât-ı Aske-

Tİyye Dersleri,,, tı

Meb'us, Meb'uslar, 33, 38, 73 Mecidiyyc-köyü, 28, 29 Mecidiyye Tabyası, tabyaları, 6, 13 Mediha Muzaffer, Hanım, 21 Mehmed Efendi, Cezayirli, 65 Mehmed, Haçm Zabıt-kâtibi, 43 Mehmed Arif, Bey, 9, 10, 18, 18 Mehmed Çavuş, 26, 28 Mehmed Şevkî, 48 Melek, Hanım, 43-45 Melek Reşid, Hanım, 24, 40 Meliha Avnî, Hanım, 21 MeUkof, 12 Memleket, gzt., 2/ Menil, Fıransız Kumandanı, 42 Meriç, nehri, 9

Merkad-i Fâlilıi Z'y^^f', ŞÜf) 21, 21 Merkez Bankası, 40 Merkez Kız Okulu (Bk., Erzurum.) Mersin, 46, 46, 48, 49, 51 Mcs'ud, 45 Mevlid, okunması, 25, 54 Midilli, / Milis Subayı (Bk., Askerî rütbeler.) M i l l î aşk, 68 ; Millî menfaat, 32 ; Millî

tarih, 47

Millî Eğitim Basımevi, 39 Millî Mücâdele Hâtıraları, 41, 42 Millî Mücâdele'de Anadolu Kadınları

Müdâfaa-i Vatan Cemiyeti, 24 "Millî Mücâdele'de Anadolu Kadınları Mü­

dâfaa-i Vatan Cemiyeti,, , 24, 73 Millî Mücâdele'de Develi, 44

Page 97: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

Ö Z - A D L A R J T A ' B İ R L E R , L Ü G A T L E R DIZGİSİ 87

"Millî Mücâdele'de Halide Edib,, , 58 Millî Mücâdele'de İstanbul Mitingleri, ss, 54 Millî Mücâdele'de Türk Basım, 56 Millî Savunma Bakanlığı inşâat ve Em­

lâk İskân Dâiresi Başkanlığı, 8, 46 Misis, ilçesi (Yakapınar), 43 M i t i n g , Mitingler, 21, 25 ; Fâtih Bele­

diye Dâiresi önünde, 21, sı, ss ; Kadıköy'de, Kadıköy Belediyesi ö-nünde, ss, 54 ; Kastamonu'da, 63 ; Sultân Ahmed Câmü ve Meydânı'n-da, ss ; Üsküdar'da Doğancılar'da, ss

Mohac, II, / / MoUa Hasbî, 52 Mondros Mütârekesi, 21, s6, 27, 34 Moskof, Moskof 1ar, 5, 15, 18, 18 (Bk.,

Rus, Ruslar.)

Moskof Paşası, 14 Moskova, 55 Mudanya, 60 Mudanya Mütârekesi, 74 Mudurnu, 50 ; Câmi-i Kebir, mahal­

lesi, 50

Muhafız Paşa, 3 Muhyiddin, Paşa, 59 Murad Ağa, 28 Murâdiyye Câmü (Bk., Erzurum.) Murat Matbaacılık Koli. Şti., 33 Mûsâ, Paşa, 1-3, 3, 4

Mustafa Kemal, Paşa, 18, 21, 22, ss, 23, 24, 26-28, 41, 46, 54, 55, 73, 75 (Bk., Atatürk j Ebedî Şef; Gâzî.)

"Mustafa Kemal Paşa'nın İzmid'de Cebhe'yi Ziyareti,,, 54

Mustafa Kemal'in Pozantı Kongresi ve Ada­na'mn Kurtulup, 43, 47

Mustafa Necâtî, 67, 67 "Mücâhide Ayje Hanım,,, 40 Müdâfaa-i Hukuk (Vatan) Hanımlar

Cemiyeti (Bk,, Kastamonu.)

Mühimme Başkâtibliği, 9, 18 Mülâzım-ı Evvellik ; Mülâzım-ı Sânîlik

(Bk., A s k e r î rütbe ler . )

"Mülâzım Kara Fatma'nın Sergüzeşti—Sa­rıkamış Şehidinin Karısı Mütâreke'den Evvel ve Sonra ne Taptı,,, s6, 34

Mülâzım Sâim, şiir, 46 (Bk., Sâim, Bey.) M ü ' m i n , Mü'minler, 5 (Bk., İslâm,

İslâmlar.) Münevver Sâime Hanım (Bk., Asker

Sâime.) Müretteb Fırkalar, 30 Mürettibîn-i Osmâniyye Matbaası, 10 M ü s l ü m a n , Müslümanlar, 29, 44, 47 ;

Müslümanlık ulviyyeti, 53 (Bk., İs­lâm, İslâmlar.)

Naîm, Bey, Kaynarca Mıntakası Kuman­danı, 30

Nâme (Nağme?) Hatun, 13-15, 18 Nâmık Kemal'in Husûsî Mektupları, z Nasru'llah Câmü (Bk., Kastamonu.) N a t o , 7 Nâzım, 5, 7 Nazife Kadın, 51, 52 Nebî Çavuş, 47 Nefî , Dîvân şâiri, 11 Nefren-bogazı, 29 Nemrun, 42 "Jfene Anlatıyor,,, 7 Nene Hatun, 5-9, 5, 7, 8,9, 13, 15 (Bk.,

K a r a Fatma.) Nene Hatun, şiir, 8 Nene Hatun Şehidliği, 8 (Bk., Aziziyye

Şehidliği.) "Nene Hatun'u Z\>>^ret Ettim,,, 7 Neş'et, Bey, Albay, 28 New York, ss Nicola I I . (Nikola Aleksandroviç), 51 Nicola (Nikolayeviç-Grandük), 12 Nigbolu, 12 "Nisâiyât—Tûrk Kızı da Mücâhedeye Atıl­

malıdır,, , SI • Nişanc ı , Nişancılar, 33 Nizâm-Nâme, sureti, 34 Norman Nakliyye Kolu, 49 Nu'man, Bey, 33 Numune Kız Mektebi (Bk.. Sivas.)

Page 98: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

Ö Z - A D L A R , TA'BİRLER, LÜGATLER DizoJsi

Oflaz Emmi Kolu (Bk., Kağnı Kollan.) Oğul (Bk." Seyfeddin.) Onikinci Fırka, 30 Onsekizinci Fırka'nm Yirminci Hucûm

Taburu Suvârî Bölüğü Kumandan­lığı, 38

Orbay, Rauf, 66 Orhan Gâzî Câmü (Bk., İzmid.) Orhâniyye-köyü, 28, 29 O s m a n ; O s m a n teslim, 14 Osman, 44, 45 Osman, Bey, Yüzbaşı, 43 Osman, Paşa, Gâzî, ı, 12 Osmâniyye, 43 Osmâniyyeli, Osmâniyyehler, 44 Osmanlı, Osmanidar, 10 ; Osmanlı ana­

sı, 10 ; Kadını, 10 Osmanlı Devleti, 21, 74 ; Hâkimiyeti, 4 ;

Ordusu, 5 Osmanlı Tarihi, 4, 5 "30 Ağustos Başkumandanlık Meydân

Muharebesi,,, 59

ödemiş, aa Ömer, Bey, 60, 61 Ömer, Paşa, Serdâr-ı Ekrem, 4 Ö r f ü , 45

Özalp, Kâzım, Paşa, 32, 59 özdemir, Mehmed, 44 özder, M . Âdil, 51 Ö z n e , 45 ö z Oğuz, Es'ad, 46

Pâdişâh (Bk., Vahide'd-Din, Mehmed V L )

Palan Döken-dağları, 13 Paris Kadm Cemiyeti, 21 Paris Muâhadesi (1856), 4 Pasinler, 5 Paşa-köyü, 28 Peker, Nureddin, 6s, 63, 66, 71, 72 Penbc Kadın, 40 Pilevne, 12

Pire Mehmed, 27 Poincare, Madame, 63 Pozantı, 42 ; Kar-boğazı, 42 Pozantı Kongresi, 46 Pümpür-kızı Ayşe, 5

Râsim, Efendi, Limoncu, a o Râzıyeler-köyü, 43 Resmi Gazete, 38 Reşad, Bey, Müfrezeler Kumandanı,

30, 31 Reşid, Bey, Sivas Valisi, 25 Ridgway, General, 7 "Ridguıay ve Nene Hatun,, , 7 R i d v â n , 2 Rif'at Çavuş, 71 Riyâzü'l-Benât Mektebi (Bk., Kastamo­

nu.) Rizâ Nur, 22 Rizâ'î, Ahmed Rizâ, a, 3 Rize, 38 Rodos, I Roma Kadın Cemiyeti, 21 Romieu, Colonel, 23, 46 R û h , 9 Rukıye Abla, 5 Rumeli, ı, 12 Rum-evlek, köyü, 49 Rus, Ruslar, 3, 4, 5, 7, 9, 12, 18 Rus ressamı (Bk., Lansferfe.) Rus Sefiri (Bk., Aralof.) Rus Sovyet Hükümeti ; Sovyetler Birliği,

34

Rusça, 55 Rusya, 4, x8, 32 ; Askerlik işleri, 14 ;

Kadınları, 34 ; Kazakları, 12 ; Kuv-vetieri, 59 ; Orduları, 5, 12

Rusya Elçiliği, 33, 33, 34

Sabanca, Sapanca, 27, 29 Sadâ, gzt., 46 Sadâret-i Uzmâ, 24 Sâim, Bey, 45, 46 (Bk., Mülâzım Sâim.)

Page 99: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

Ö Z - A D L A R , TA'BIRLER, L Ü G A T L E R DtzGist 89

Sâim Beyli ; Belediye Dâiresi, 4S (Bk., Haçm.)

Sâim Beyli Şehidliği ve Anıtı, 45 Sakarya Harbi Nasıl Kazanıldı, şiir, 68 Sakarya Savaşı, ss, 32, 34, 39, 5I> 55, 56,

56, 65, 67-69, 73 Sâlim înebolu, 50 Salur, Şemseddin, Tuğbay, 48 Samsun, 21, 26

Sargana, Sargana-deresi, 4, 5, 5 Sarıkamış, s6, 34 Sebile, mücâhide, 20 Selânikli, Selânikliler, 40 Servetiyye, köyü, 28 Sevük (Bk., îsmâil Habib.) Seydibeşer, Karargâhı, 46 Seydiler-köyü, 71 Seyfeddin, 28, 31, 33 Sıhhiye Bölükleri, 69 Smdırgı, 52

Sırât-ı Müstakim, mec, 10, / / Silistire, 2, 5, 4 ; Kal'ası, 18 Silistire, ı (Bk., Vatan; Vatan —yâkûd—

Silistire.) Silistire Muhasaran, 3 Simavlı Yûsuf Çavuş Müfrezesi, 5a Sinan-gediği, 49 Sivas, g, 23, 2j , 26, 73 ; Sivas hanımları,

23, 24, ss (Bk., Anadolu Kadmları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti Reisliği Hey'et-i Temsiliyyesi) ; Numune Kız Meslek Mektebi, S4

Sivas Kongresi, aa, ss, 23, 27, 46, 69 Sivrihisar, 3 a "Sultân Ahmed Câmii'inde Ulvî Bir Tecem­

mu',,, 22 Sultân Ahmed Han, Efgan Sefiri, 33 Sultân Ana, mücâhide, 49 Sultân Melik, mahallesi (Bk., Erzurum.) Sultân-suyu, 45 Sultanî Mektebi (Bk., tzmid.) Suriye, sınırı, 51 Suvârî Livası, 30 Süleyman, a8 Sürmeli-köyü, 35

Şarak-üstü, mahallesi (Bk., Anteb.) Şark vilâyetleri ; Vilâyâ-ı Şarkıyye, 26,

30, 36 Şavşat, 59 Şefika, 45 Şefika Kemal, Hanım, 40 Şehid ülkesi, 9 Şehidliklerimiz, 8, 46 Şmnnu, ı, 4 Şükriye, Besîm kızı, 56

Takvim-i Vakâyi, gzt., / Tanin, gzt., 36, 36 Tanju, Sa'dun, 7, 9 Tarabon, Tırabzon Konsülü, 34 Tarhan (Bk., Abdülhak Hâmid.) Târik b. Ziyâd, ı Tank —yâkûd— Endülüs Fethi, ı Tarik, gzt., ss Tarih , ilmi, 9 Tarih Boyunca Harb ve Kadın, 24, S5, 30,

37, 40, 53, 53, 69 Tarsus, 4a, 47-49 ; Ashâb-ı Kehf-tepesi,

48 ; Tekir-yaylası, 42 Tarsus—Bağlar Muharebesi, 48 Tarsuslu, Tarsuslular, 46, 47 Tarsuslu Kara Fatma, 46, 47, 47 (Bk.,

Âdile Hala.) Taşkıran, Tezer, Hanım, 38 Taş-köprü, Haçın yöresi, 44 Taş-köprü, İzmit civarında, a8 Taş-mescid, mahallesi (Bk., Erzurum.) Tayyar Rahmiye, 43, 44, 48 Tekirdağı, 74 Tekir-yaylası (Bk., Tarsus.) Tercüman, gzt., 10, 42 ; Te'sisleri, 24, 4S Tevetoğlu, Fethî, 39 Tevfik, Bey, Binbaşı, 56 Tfevfik, Rüşdü, 33 Tevhld-i Efkâr, gzt., ss, 3S, 34 The Encyclopaedia of islâm, ı The Turkish Ordeal, Being the Further

Memoirs of Halidi Edib, ss, 56 Tırabzon, 4, s6, 34, 62 Tirakya, 74 ; Doğu-Tirakya, 74

Page 100: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

90 Ö Z - A D L A R , T A ' B İ R L E R , L Ü G A T L E R DtzGisi

Tirikopis, Yunan Başkumandanı, 35, 55 Tiyatro , nev'i, ı ; Monolog, 33 Top-dağı, 8, 13, 14 Topkapısı, semti 27 Toroslar, 47 ; Orta-Toroslar, 48 Tosya, 59 ; llyas Bey-mahallesi, 59 Tulca Kal'ası, 2 Tuna-nehri, 2, 4, 9, 11 ; Kıyıları, 4 ;

Sahası, 16 Türk, Türkler, 6, 13, 16, 17,55,40,46,^1?,

59 ; Türk anası, valideleri, 40, 51, 70 ; Bayrağı, 19, 28 ; Erleri, 16 ; Hanımları, 23 ; Kadınları, 13, lO, 18, 19, 25, 35, 32, 48, 50, 5/ , 5)5, 59, 65, 66 ; Kadınhğı, 19, 48, 53 ; Kahramanları, 12, 13 ; Kızı, kızlan, 17, 18, 21, 65; Milleti, 8 ; Oğlu, 16 ; Tevekkül ve itaati, 69 ; Yiğitleri, jo ; Türk'ün süngüsü, 36 ; Türk'ün üçyüzleri (Şehidleri), 13

Türk Ansiklopedisi, 39 Türk Birlikleri, 30, 74 ; Birlik Kuman­

danlığı, 32 Türk Destanları, s Türk Dünyası TARIH Dergisi, 40 Türk İstiklâl Mücâdelesi Konferansları, 27 T ü r k M i l l e t i , 8 Türk Ocağı, 2i

Türk Ocakları Merkez Hey'eti Matbaası,

74 Türk Oğlu, gzt., 56 Türk-Rus Harbi (1853-56), 2 Türk-Rus Harbi (1877), 5, 8, 9, 11-15 Türk Tarih Kurumu, s, 52 ; Atatürk

Dosyası, 61 ; Uluğ İğdemir Arşivi, 6r Türk Tarih Kurumu Basımevi, 4 T ü r k Y u r d u , 16 Türk Turdu, mec, 5, g Türkçe, 58 ; Türkçe dersi, 54 Türkiye, 33 ; Toprakları, 12 Türkiye Büyük Millet Meclisi, 23, 24, 46,

73 ; Başkanhğı, 38 ; Büdce Komis­yonu, 38 ; Hükümeti, 51, 74 ; Mâ­liye Komisyonu, 38

Türkiye Büyük Millet Meclisi Kavântn Mec­muası, 38

T. B. M . Meclisi Matbaası, 38 T. B. M. Meclisi Zabıt Ceridesi, 38 Türkiye Cumhuriyeti Devleti, 75 T. G. Emekli Sandığı Merkezi, 55 T. C. Genelkurmay Başkanhğı, 55, 56 ;

Harb Tarihi Encümeni, 43, 43; Arşivi, 40 ; Ordu Dâiresi Reisliği,

42. 43, 53 T. G. Genelkurmay Başkanlığı Harb Ta­

rihi ve Stratejik Etüd Dâiresi Baş­kanlığı ; Arşivi, 31, 42, 57 : Albüm, nu. 3, İstiklâl Harbi, Kongreler, Millî Faaliyetleri, 31 ; İstiklâl Savafi'na Ka­tılan Milisler'in Biyografi Doğası, 42

T. C. Millî Savunma Bakanlığı Arşiv Müdürlüğü, 39

Türkiye Kuvây-i Milliye Mücâhid Gazi­leri Cemiyeti Mersin Şu'besi ; Ya­yınları, 49

Türklük , 40, Türklük kudsiyyeti, 53 Türkmen, Türkmenler, 3, 18 ; Kadınları,

18 Türknıcn-ili, 3 Türkü , II

Uçman, Abdullah, 32 Ulus-dağı, 52 Ulus-meydânı (Bk., Ankara.) Ulusoy, Yûsuf Ziyâ, 60 Urfa, 63 U r u m l u , Urumlular, 45 (Bk., Yunanh,

Yunanlılar.) U r u s , askerleri, 14 (Bk., Rus, Ruslar.) Us, Hakkı Târik, 3 Usturumcalı, Usturumcalılar, 52

Üçüncü Ordu, 7 Ülkü Matbaası, 46 Ümmühan, Mehmed kızı, 56 Üsküdar, 22, 26 ; Doğancılar semti, 22 Üsteğmenlik (Bk., Askerî Rütbeler.)

Vahidc'd-Din, Sultân, Vl'ncı Mehmed,24 Vakit, gzt., S2, 39 Vakit Matbaası, 3

Page 101: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

Ö z - A d l a r , T a ' b İ r l e r , L ü g a t l e r Dİzgİsi 91

Van, 26 , 28, 32

Vandemir, Bakî, 55 Vanlı, Vanlılar, 26, 32 Vatan ; Vatan —yâhûd— Silistire, ı, 2 Vatan, gzt., 7, 25 ; Vatan gazetesi ekibi, 7 Vatan neşriyatı, 41 V a t a n î vazife , Vatanî hizmet, 3 7 , 42 ,

48, 5 9 , 69 ; Vatanî hizmet tertibi,

3S, 39 , 39 Vekiller Hey'eti, 23 Vestul, ırmağı, 1 1 Veteriner Meslekinde Fikir ve San'at Adam­

ları, 61 Vilâyât-ı Şarkıyye (Bk., Şark vilâyetleri;

Anadolu.) Vilâyât-ı Şarkıyye Müdâfaa-i Hukuk-ı

Milliyye Cemiyeti (Bk., Anadolu ve Rumeli Müdâfaa-i Hukuk Cemi­yeti.)

Viyana, 11

Washington Kadın Cemiyeti, 21 VVilson, Madame, 63

Yağız Ali, 47 Yahya, Bey, 42 Yahşı-han, 68 Takın Tarihimiz, m e c , 5S, 55 Takın Tarihte Gördüklerim ve Geçirdiklerim,

Yalçın, Hüseyin Suad, 72 Yalman, Ahmed Emin, 7, 25, 3 1 , 32 , 32

(Bk., H. M.)

Yalpurlu-zâde Gafur, Efendi, 4 5 Yanık Kışla, 2 5 Yarı Açık Cezaevi Matbaası, 59 Yaşar, Bey, 4 5 Yaşar Emmi, 1 3 , 1 4 Yelken Matbaası, 2 Yemîne Vardarlı (Bk., Kara Fatma Şim­

şek.) Teni Gün, gzt,, 2 5 Yeni Matbaa, 2 2 Yenilik Basımevi, 2 5 Yermük Muharebesi, ı Yetkin, Hüseyin, 5 0 Y i ğ i t l e r o c a ğ ı , 44 Yirik Fatma, 49 , 50 "TİTİk Fatma,, , 50 Yukarı-Devrek (Bk., Devrek.) Yunanistan, 23 Yunanlı, Yunanlılar, 4, 2 1 , 22, 2 7 , 29,

33-36 , 38-40, 50-52 , 54 , 5 5 , 6 7 , 7 3 ,

7 4 (Bk., Urumlu, Urumlular.)

Yurdakul, Mehmed Emin, 1 1 , / / , 1 2 , 13 Turddan Tazılar, 15 Turt Ansiklopedisi, 48 Yûsuf Abdal, Ağa ; Yûsuf Ağa, 2 5 , 26 Yûsuf Durak, 7, 8 100. Tıldönümü dolaymyle Kars Zaferi, ı

Zafer Anıtı (Bk., Ankara.) Zekiye, Vatan piyesi vak'a kahramanı, 2 Zelîha, Hanım, 7 Zeytun-burnu, silâh deposu, 5 9 Ziyâ, Efendi, Tebhîr-hâne Müdürü, 65

Page 102: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs
Page 103: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs
Page 104: İSTİKLAL HARBİ'NDE MÜCÂHİT KADINLARIMIZ · 2019. 8. 8. · kadinlari 25 a) savaŞlara katilan mÜcÂhİt kadinlar i. kara fatma (fatma seher) 25 ii. ayŞe hanim 39 iii. bidlİs

I S B N 975 - 1 6 - 0312 -

TÜRK TARIH KURUMU BASıMEVI Fiyatı : 10 000 Lir