TORAKS TRAVMALARI VE ACİL BAKIM...Toraks Anatomi ve Fizyolojisi •Toraks boşluğu sternum,...
Transcript of TORAKS TRAVMALARI VE ACİL BAKIM...Toraks Anatomi ve Fizyolojisi •Toraks boşluğu sternum,...
TORAKS TRAVMALARI VE ACİL
BAKIM
İSTANBUL GELİŞİM ÜNİVERSİTESİHEMŞİRELİK BÖLÜMÜ
ACİL HEMŞİRELİĞİ DERSİDR.ÖĞR.ÜYESİ ASLI GENÇ
Toraks Anatomi ve Fizyolojisi
• Toraks boşluğu sternum, kostalar, diafragmave vertebral kolon ile sınırlanmış olup dört bölümden oluşmaktadır:
1. Sağ akciğer, viseral ve pariyetal plevradan oluşan sağ pulmoner alan,
2. Sol akciğer, viseral ve paryetal plevradan oluşan sol pulmoner alan,
3. Perikardiyak alan,
4. Özefagus, trakea, büyük damarlar ve kalbin yer aldığı iki akciğer arasında kalan mediastinal alan.
• Kostalar
• Sternum
• Akciğerler
• Diyafragma
• Plevra
Priyetal ve viseral plevra
Her iki plevra arasında normalde hava yok
Plevra boşlukları arasında normalde 50 ml
sıvı bulunur.
Toraks Travmalarının
Epidemiyolojisi
• Tüm travmalar içinde toraks
travmalarının oranı %10,
• Travmaya bağlı ölümlerin %20-25’inden
toraks travmaları sorumludur,
• Travma sonrası ilk 30 dk ile 3 saat
içerisinde oluşan ölümler kardiyak
tamponad, hava yolu obstrüksiyonu ve
aspirasyona bağlı olarak gelişir.
Toraks Travmalarının Nedenleri
• Motorlu araç kazları
• Yüksekten düşme, göçük altında kalma
• Ateşli silah yaralanmaları
• Delici, kesici aletler ile yaralanmalar
Yaralanma Mekanizması
TORAKS TRAVMALARI
PENETRAN TRAVMALAR
KÜNT TRAVMALAR
Penetran Travmalar
• Kesici, delici alet yaralanmalarını, ateşli silah yaralanmalarını ve yabancı cisim saplanması ya da batmasına bağlı oluşan yaralanmaları içerir.
• Atmosfer havası plevral boşluğa girer. Pnömotoraks ve hematoraks gelişme olasılığı yüksektir.
• Hastaların %80’inden fazlasında hematoraks, hemen hemen tamamında pnömotoraksgelişir.
Künt Travmalar
• Primer çarpmanın bir sonucu olarak
toraks içindeki organlarla dış ortam
arasında herhangi bir ilişki yoktur.
• Kosta kırığı künt toraks travmalarının en
sık görülen belirtisidir.
• Çocuklarda pulmoner kontüzyon görülme
sıklığı, kosta kırıklarına göre daha
fazladır.
1.Blastik Travmalar
• Patlama sonucu oluşan ses dalgalarının
neden olduğu travmalardır.
• Toraks içindeki organlarda yırtılmaya
neden olurlar.
• Ayrıca toraks travmaları cilt üzerinde
lezyonun varlığına göre açık ya da kapalı
olarak sınıflandırılırlar.
2.Ezilme (Crush)
• Vücut iki cisim arasında sıkışmıştır veya
direkt travma vardır.
3.Deselerasyon• Trafik kazalarında, yüksekten düşmelerde
olduğu gibi hareketli vücut sert yüzeye
çarpar. İç yapılar harekete devam ettiği
için hasar gelişir.
Belirti ve Bulgular
• Solunum karakterinde değişiklik
Solunum sayısının dk’da 24’ün üzerine
çıkması solunum zorluğunu gösterir.
Toraks yaralanması olan hastada
hipoksemi, hipovolemi ve miyokard
yetersizliği solunum karakterini
etkileyerek hızlı ve yüzeyel solunuma
neden olur.
Hipoksemi: hava yolu tıkanması, pnömotoraks, yelken göğüs, pulmonerkontüzyon, trakeobronşiyal yaralanma ve diyafragma rüptürü sonucunda gelişebilir.
Hipovolemi: kanamaya bağlı hipovolemisık karşılaşılan bir durumdur.
Miyokard yetersizliği: künt ve penetrantravmalardan sonra miyokard yetersizliği gelişebilir.
• Ağrı
Yaralanma bölgesinde ezilme ve kırıklara
bağlı olarak ağrı vardır. Ancak burada
solunumla artan bir ağrı vardır. Bu tarz
ağrıya plöritik ağrı denir.
• Dispne
Toraksı innerve eden sinirlerin hasarı,
hava yolunun tıkanması, toraks
boşluğunda toplanan kanın ve havanın
akciğerleri baskılaması nedeniyle görülür.
• Toraksta asimetri
İnhalasyon sırasında göğüs duvarının
ekspansiyonu izlenmelidir. Yetersiz olması
interkostal kasların çalışma yeteneğini
kaybetmesi anlamına gelir.
• Hemoptizi
Akciğerlerin laserasyonunu düşündürür.
• Siyanoz
Yetersiz ventilasyona bağlıdır ve kanın iyi
oksijenlenemediğini gösterir.
Toraks Travmalarının
Sınıflandırılması
Primer Toraks Travmaları
Kosta ve sternum kırıkları
Akciğer parankim doku lezyonları
Trakea ve ana bronş yaralanmaları
Özefagus, diyafragma, kalp ve büyük
damarların hasarı
Kosta Kırıkları
• En sık karşılaşılan primer travmadır.
• Kırığa bağlı olarak etkin solunum
yapamama, sekresyonların çıkarılamaması
atelektazi ve pnömoniye neden olur.
• Kostalar içinde en dirençli olan kostalar
1. ve 2. kostalardır.
• Akciğer plevra penetrasyonu yoksa kosta
kırıklarının tedavisi semptomatiktir.
Acil Bakım• CAB değerlendirilip kontrol altına alınır.
• Tek kaburga kırığında eksternal fiksasyona
gerek kalmayabilir. Hasta rahat pozisyonda
yatırılır.
• Multiple kırıklarında göğüs duvarı dışarıdan
immobilize edilerek, hastanın daha rahat
solunumunu sürdürmesi sağlanır.
• Yaşam bulguları değerlendirilir.
• Ağrı giderilir ancak narkotik analjezikler
kullanılmaz.
Sternum Kırığı
• Künt bir travma sonucu oluşur.
• Bıçak saplanırcasına ağrı, hassasiyet,
şişlik, çıtırtı sesi sternum kırığının belirti
ve bulgularıdır.
• Tedavi genelde semptomatik olmakla
birlikte ciddi kırıklarda cerrahi tedavi
gerekebilir.
Akciğer Parankim Lezyonları
• Hematom ve kontüzyon: akciğere yönelik
direkt kuvvet parankimde kanama ve
ödeme neden olur. Ödem alveoler
fonksiyonun etkilenip ventilasyon ve
oksijenasyonun bozulmasına ve
hipoksemiye neden olur.
• Laserasyon: sıklıkla penetran tip
yaralanmalarda görülür. Bu tabloya
hematoraks ve pnömotoraks eşlik eder.
• Hava embolisi en korkulan
komplikasyondur. Arteryal kanülden
köpüklü hava gelmesi ile tanı koyulur. Acil
torakotomi ile kaparcıklı havanın
aspirasyonu yapılır.
Trakea ve Ana Bronş Yaralanmaları
• En sık boyun ve karina bölgesinden yaralanır.
• Boyun bölgesinde trakeanın küntyaralanması boyunda ani ve şiddetli travma sonrası gelişir.
• Kesin tanı bronkoskopi ile koyulur.
• Küçük yaralanmalar kendiliğinden iyileşir. ancak büyük yaralanmalar onarım gerektirir.
Özefagus Yaralanması• En sık kostik madde içimleri neden olur.
Penetran yaralanmaları da olabilir.
• kuvvetli kusmalar ve gaz çıkarmalar
sonucu özefagial yırtıklar oluşabilir.
• Özefagus yaralanmalarının patofizyolojisi
mideden gelen gazın özefagus içinde
oluşturduğu ani basınçtır.
• Özefagus perforasyonları ateş, taşikardi ve
göğüs ağrısı yaratır.
• Akciğer grafi ve tomografilerinde mediastinal ve intraplevral alanda hava görülebilir.
• Tanı suda çözülen opaklı grafi veya endoskopi ile koyulur.
• 12 saat içinde tanı koyulduğunda en iyi tedavi yöntemi torakotomi ile primeronarımdır.
• Geç tanı koyulursa özefagostomi, gastrostomi ve toraks drenajı gerekebilir.
Diyafram Yaralanması
• En sık batına yönelik bir etki ve penetran
yaralanmalarda olur.
• Asemptomatik olabileceği gibi bazen de
omuz ağrısı olabilir.
• Tanıda en değerli işlem direkt grafidir.
• Şüphe halinde seri grafiler çekilmelidir.
• Diğer yaralanmalar ön planda olduğu için
geç tanı oldukça sıktır.
• Erken dönemde bulgu vermeyebilir. Ancak
geç dönemde toraks içi negatif basıncın
etkisi ile abdominal organlar toraks içine
çekilir.
• Grafi ile tanı koyulamıyorsa kontrastlı
grafi çekilmelidir. Ancak acil durumda
uygun değildir.
Kalp ve Büyük Damar Yaralanması
• Genelde erken dönemde mortalite ile
seyrettiklerinden çoğu zaman hastanın
hastaneye ulaşmasına bile zaman tanımaz.
• Hastaneye ulaşabilen olgularda bile sağkalım
%25 oranındadır.
• Daha sık görülen kardiyak kontüzyon ise
toraks travması ile acil bölüme başvurup
disritmi problemi olan hastalarda akla
gelmelidir. Hastanın bakımında destek
tedavisi yeterli olur.
• Ancak kardiyak tamponad acil müdahale
gerektiren bir durumdur.
• Juguler venöz basınçta artış, sistemik
hipotansiyon, kalp seslerinin derinden
gelmesi (Beck triadı) tanıda aranan
bulgulardır.
• Tanıda en güvenilir yöntem ekokardiyografi
iken, acil şartlarda yapılan perikardiyosentez
çoğu zaman hastayı ameliyata alana kadar
zaman kazandırdığından yaşam kurtarıcıdır.
• Travmatik aort rüptürleri genellikle ölümcül
seyreder.
Sekonder Toraks Travmaları
Pnömotoraks
Hematoraks
Tansiyon pnömotoraks
Pulmoner kontüzyon
Pnömotoraks
• Plevral boşluğa hava toplanmasıdır.
• Bu durumda akciğerlerin göğüs
duvarından ayrılmasına kollaps denir.
• Akciğerin hacmi ve inhale edilen hava
miktarı azalır.
• Künt ya da penetran travmalar sonucu
açık pnömotoraks ya da kapalı
pnömotoraks olabilir.
• Açık pnömotoraksta , atmosfer havası
inspiryumda toraks duvarındaki bir
açıklıktan girer, ekspiryumda çıkar.
• Kapalı pnömotoraksta ise atmosfer havası
bronş, bronşiyol ya da alveol gibi
solunumla ilgili internal yapılardan
plevral alan girer ve çıkamaz.
Belirtileri
• En önemli belirtisi yaralının solunumu
sırasında yaradan girip çıkan havanın
çıkardığı sesin duyulmasıdır.
• Ani göğüs ağrısı
• Taşipne
• Taşikardi
• Göğüs hareketlerinde asimetri
• Etkilenen tarafın solunum seslerinde azalma
Acil Bakım• Açık pnömotoraksta yara derhal kapatılır.
Bu amaçla varsa steril yoksa temiz örtü
kullanılır.
• Hastanın bilincini açık tutmak için onunla
konuşulur.
• Açık pnömotoraksa neden olan penetran
yara kapatılınca uygun tedavi
başlayıncaya kadar hasta tansiyon
pnömotoraks yönünden izlenir.
Hemotoraks
• Plevral boşlukta kan toplanmasıdır.
• Penetran veya künt travmalara bağlı
olarak en sık gelişen sekonder
yaralanmalardan birisidir.
• Sıklıkla pnömotoraks ile birliktedir.
Belirtileri
• Etkilenmiş tarafta solunum seslerinin
olmaması
• Dispne
• Hemoptizi
• Siyanoz
• Hipovolemik şok belirtileri
Acil Bakım• CAB değerlendirilir ve sürdürülür.
• Hipovolemi düzeyi değerlendirilerek soruna yönelik girişilerde bulunulur.
• Damar yolu açılır ve sıvı-kan perfüzyonunabaşlanır.
• Plevral drenaj göğüs yan duvarından 6. ve 7. interkostal aralıktan konulan ve ucu apekse kadar ilerletilen göğüs tüpü ile gerçekleştirilir. Hematorakslı hastaların %80’inde bu işlem yeterli olabilir. Ancak penetran ya da künt travmayı izleyerek oluşan hızlı ve kontrol altına alınamayan kanamalarda torakotomi için hazırlıklı olunur.
Tansiyon Pnömotoraks
• Genellikle pnömotoraks zamanında
tanılanıp müdahale edilmediğinde olur.
• Bunun temelinde inspiryumda havanın
plevral alana girmesi ancak ekspiryumla
çıkmaması ve gittikçe artması sonucu
yaralanmış akciğere ve sağlam akciğer ile
kalbe ve büyük damarlara bası yapması
vardır.
Belirtileri• Dispne, siyanoz, taşipne, öksürük
• Cilt altı amfizemi
• Boyun venlerinde dolgunluk
• Etkilenen tarfta göğüs ağrısı, akciğer seslerinde azalma, göğüs duvarı hareketlerinde asimetri
• Nabız ve solunum sayısında artma, kan basıncında düşme
• Hastada ajitasyon, huzursuzluk ve göğüs içinde basınç hissi
Acil Bakım• CAB değerlendirilip sürdürülür.
• CAB’nin sürdürülmesini engellemiyorsa hasta fawler ya da semi fawler pozisyona getirilir.
• Tansiyon pnömotoraks açık pnömotoraksadönüştürülür. Böylece giren havanın etkilenen tarftan çıkması sağlanır. Bunun için etkilenmiş bölgeye büyük delikli bir iğne yerleştirerek dekompresyon uygulanır.
• Eğer tansiyon pnömotoraks açık pnömotoraksyarası örtüldükten sonra oluştuysa, bu örtünün çıkarılmasıyla plevral boşlukta basınçlı olarak biriken hava yaradan dışarı çıkacaktır.
Pulmoner Kontüzyon
• Akciğer parankim dokusunun harabolmasıdır.
• Künt ya da blast travma sonucu oluşur.
• Akciğerler çok frajil ve kontüzyonaduyarlıdır.
• İntertisyel ve alveoler kanama ile pulmoner ödem, kontüzyonlu bölgede alveol ve kapiller arasındaki karbondioksit değişimi azalır.
Belirtileri
• Hızlı solunum ve siyanoz ile karakterize
respiratuvar disteres
• Dispne
• Takipne
• Hemoptizi
• Huzursuzluk
Acil Bakım
• Uygun ventilasyon desteği ve oksijen
tedavisi
• Acil bölümde PO2 60mmHg’dan az
olduğunda mekanik solunum aleti ile
pozitif basınçlı oksijen tedavisi yapılır
• Pulmoner kontüzyon başta enfeksiyon
olmak üzere ciddi komplikasyonlara yol
açabilir.
Toraks Travmalarında Acil Bakım
İlkeleri• Hava yolu temizlenir ve açık tutulur.
• Yeterli ventilasyon sağlanır ve sürdürülür.
• Açık toraks yaraları kuru, steril bir örtüyle örtülür.
• Kanama kontrolü sağlanır. Göğüs duvarında kanama varsa direkt el basıncı ile kontrol edilmelidir.
• Gömülmüş ya da dışarı çıkıntı yapmış cisimler hasarı azaltmak için bulunduğu yerde tespit edilmelidir.
• Kosta kırığından şüphe ediliyorsa, hastanın rahat ve hareketsiz olması sağlanarak, komşu organlara olabilecek hasar önlenmelidir.
• Kosta kırıkları eksternal bir destekle bağlanır. Ancak sıkı bağlama göğüs duvarınınınekspansiyonunu sınırlayacağından dikkatli olunmalıdır.
• Yaşam bulguları ölçülüp değerlendirilmelidir.
• Tansiyon pnömotoraks varsa göğüs ön duvarına iğne ile girilir ya da göğüs tüpü yerleştirilir.
• Damar yolu açılır ve sıvı perfüzyonuna başlanır.
• Gerekli ise perikardiyosentez yapılır.
• Kosta kırıkları multiple travma olarak kabul edilir ve başka yaralanmalar araştırılır.
TORAKS TRAVMALI HASTANIN
BAKIMI
Amaç;
• Solunum ve dolaşım bozukluklarını
düzeltmek
• Etkin doku perfüzyonu ve pulmoner
ventilasyon sağlamak
• Sıvı volüm açığını kapatmak
Hava Yolu Tıkanıklığı
Belirtileri
• Anormal solunum sesleri
• Etkisiz öksürük
• Solunum derinliğinde değişme
• Dispne, siyanoz
• Kan gazlarında değişme
Girişimler • Hava yolunun tıkanma nedenleri araştırılır ve
etken ortadan kaldırılır.
• Ağız içi temizlenir.
• Yaşam bulguları değerlendirilir.
• Uygun pozisyon verilir. Akciğerlerin ekspansiyonunu kolaylaştırmak için baş 30 cm kadar yükseltilir.
• Oral sekresyonlar aspire edilir.
• Hastaya yüksek akımlı oksijen verilir. Olanaklar elverişliyse kan gazları ölçülerek oksijen verilir, değilse hastayı hipoksik olarak değerlendirip, hasta rahat solunum yapana dek oksijen verme sürdürülür.
Etkisiz Solunum
Nedenleri
Ağrı
Pnömotoraks
Hematoraks
Tansiyon pnömotoraks
Diyafragma rüptürü
Belirtileri
• Dispne, taşipne, siyanoz
• Anormal göğüs duvarı hareketi
• Yedek solunum kaslarının kullanımı
• Etkilenmiş tarafta solunum seslerinin
duyulmaması
• Jugular venlerde dolgunluk
• Arter kanında PO2 seviyesinde düşme
Girişimler
• Oksijen verilir.
• Pnömotoraks ya da hematorakstan şüphe ediliyorsa göğüs tüpü için hasta hazırlanır.
• Ağrı kontrol altına alınır. Bu nefes alma ve öksürük egzersizlerini kolaylaştıracaktır.Narkotikanaljezikler kullanılmamalıdır.
• Yaşam bulguları ve kan gazları takip edilir.
• NGT takılarak mide dekompresyonu sağlanır. Böylece torasik basınç düşürülür.
• Yapılan işlemler hasta ve ailesine açıklanır.
Gaz Değişiminde Bozulma
Nedenleri;
Akciğerlerin ya da hemodinamik durumun
bazen de her ikisinin bozulmasına bağlı
etkisiz ventilasyon ve perfüzyon
Kalp tamponadı
Belirtileri
• Dispne, siyanoz
• Ajiyasyon, konfüzyon, uyuklama
• Solunum sayısında artma
• Nabız sayısında artma
• Kan basıncında düşme
• Kan gazlarında değişim
Girişimler
• Gerekliyse öncelikle solunum yolları temizlenmeli
• Oksijen tedavisi
• Hiovoleminin düzeltilmesi
• Kalp tamponadından şüphe ediliyorsa hastanın perikardiyosentez için hazırlanması
• NGT takılarak mide dekompresyonunsağlanması ve böylece torasik basıncın düşürülmesi
Kardiyak Outputta Azalma
Nedenleri;
Kalp tamponadı
Hemorajik şok
Tansiyon pnömotoraks
Belirtileri
• Nabız sayısında azlama
• Kan basıncında düşme
• Ajitasyon, konfüzyon
• Soğuk nemli bir cilt
• Siyanoz
• Bilateral ya da lateral solunum seslerinde
azalma
Girişimler
• Yaşam bulguları değerlendirilir.
• Aritmi ve miyokard enfarktüsüne bağlı,
kardiyojenik şok belirtileri izlenir
• Kalp tamponadı varsa perikardiyosentez
için hazırlanır.
• Acil cerrahi girişim için hasta hazırlanır.