DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler...

136
T.C. ATILIM ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İŞLETME YÖNETİMİ ANA BİLİM DALI DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM PROJELERİNİN TÜRK TARIMINA ETKİLERİ YÜKSEK LİSANS TEZİ Hazırlayan Cemal DOĞAN Tez Danışmanı Doç. Dr. Mete TÖRÜNER Ankara - 2013

Transcript of DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler...

Page 1: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

T.C. ATILIM ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İŞLETME YÖNETİMİ ANA BİLİM DALI

DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM PROJELERİNİN TÜRK TARIMINA ETKİLERİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Hazırlayan Cemal DOĞAN

Tez Danışmanı Doç. Dr. Mete TÖRÜNER

Ankara - 2013

Page 2: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

T.C. ATILIM ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İŞLETME YÖNETİMİ ANA BİLİM DALI

DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM PROJELERİNİN TÜRK TARIMINA ETKİLERİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Hazırlayan Cemal DOĞAN

Tez Danışmanı Doç. Dr. Mete TÖRÜNER

Ankara - 2013

Page 3: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ
Page 4: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

i

ÖNSÖZ

Tarım her ülke için oldukça önemli bir konuma sahiptir. Bu sebeple

birçok araştırmaya konu olmuştur. Tarım destekleme politikaları, ekonomik

nedenlerle değişimlere maruz kalmıştır. Dünya bankası kredileri tarafında

desteklenen Tarım Reformu Uygulama Projesi Türk tarım politikasının

şekillenmesinin en önemli unsuru olmuştur. Bu çalışma, ülkemizdeki tarımsal

destekleme politikalarının Dünya Bankası kredilerinden nasıl etkilendiğini

içermektedir.

Bu çalışmanın hazırlanması sırasında bilgi ve tecrübesiyle bana yol

gösteren ve çalışmanın hazırlanmasında büyük emeği olan değerli hocam

Doç. Dr. Mete Törüner’e teşekkürü bir borç bilirim. Beni bugünlere getiren

merhum annem Elif Doğan’ı saygıyla anıyorum. Ayrıca hayatımın her anında

yanımda olan başta ablam Nazmiye Doğan ve aileme teşekkürlerimi bir borç

bilirim.

Cemal DOĞAN 14.11.2012

Page 5: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

ii

İÇİNDEKİLER

ÖNSÖZ ............................................................................................................i İÇİNDEKİLER.................................................................................................ii KISALTMALAR..............................................................................................v TABLOLAR .................................................................................................vııı GRAFİKLER..................................................................................................ıx GİRİŞ ..............................................................................................................1

1. BÖLÜM

1. TÜRKİYE’ DE TARIM SEKTÖRÜ VE TÜRKİYE EKONOMİSİN DEKİ

YERİ..........................................................................................................4

1.1. Türkiye’de Tarım Sektörü ....................................................................5

1.1.1. Cumhuriyet Öncesinde Tarım Sektörü......................................6

1.1.2. Cumhuriyet Döneminde Tarım Sektörü.....................................7

1.1.3. Türkiye Tarımının Güçlü Ve Zayıf Yönleri ...............................13

1.1.3.1. Türkiye Tarımının Güçlü Yönleri ...............................14

1.1.3.2. Türkiye Tarımının Başlıca Zayıf Yönleri....................14

1.2. TARIM SEKTÖRÜNÜN TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ YERİ ...........15

1.2.1. Tarımın GSMH’daki Yeri .........................................................15

1.2.2. Tarımın İstihdamdaki Yeri .......................................................19

1.2.3. Tarımın Dış Ticaretteki Yeri ....................................................23

1.2.4. Türk Tarım İşletmelerinin Yapısı .............................................26

1.2.5. Türk Tarım Sektörünün Ekonomi İçindeki Yerinin OECD

Üyesi Çeşitli Ülkelerle Karşılaştırılması...................................30

2. BÖLÜM 2. TÜRKİYEDE TARIM DESTEKLEME POLİTİKALARI ...............................34

2.1. Tarım Destekleme Politikalarının Amaçları ........................................38

2.2. Tarım Destekleme Politikalarının Araçları..........................................40

2.3. Türkiye’de Uygulanan Tarım Destekleme Politikaları ........................41

Page 6: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

iii

2.3.1. 1980 Öncesi Türkiye’de Uygulanan Tarım Politikaları.............41

2.3.2. 1980- 2000 Yılları Arası Uygulanan Tarım Politikaları.............43

2.3.3. 2000 Yılı ve Sonrası Uygulanan Tarım Politikaları ..................44

3. BÖLÜM 3.1. DÜNYA BANKASI VE İŞLEVİ............................................................46

3.1.1. Dünya Bankasının Kuruluş Amacı ..........................................47

3.1.2. Dünya Bankası Tarafından Sağlanan Kredi Türleri .................49

3.1.2.1. Uyum Kredileri.......................................................................50

3.1.2.2. Yatırım Kredileri.....................................................................51

3.1.2.3. Karma Krediler ......................................................................52

3.1.3. Dünya Bankası Finansman Kaynakları ...................................53

3.2. DÜNYA BANKASI VE IMF İLİŞKİLERİ ..............................................54

3.3. DÜNYA BANKASI VE TÜRKİYE İLİŞKİLERİ.....................................55

3.4. DÜNYA BANKASI KREDİSİ İLE DESTEKLİ TARIM PROJELERİ.....58

3.4.1. Tarım Reformu Uygulama Projesi (TRUP)..............................59

3.4.1.1. Doğrudan Gelir Desteği (DGD) Uygulaması .............61

3.4.1.2. Doğrudan Gelir Desteği Uygulaması

Amaçları...................................................62

3.4.1.3. Doğrudan Gelir Desteği Uygulaması

Esasları....................................................63

3.4.1.4. DGD Uygulamasından Beklenen

Faydaları..................................................69

3.4.1.5. Doğrudan Gelir Desteği

Uygulamasının Sonuçları.........................69

3.4.1.1.6. DGD Uygulamalarının Olumsuz

Sonuçları..................................................71

3.4.1.2. Çiftçi Geçiş Bileşeni ..................................................73

3.4.1.3. Tarımsal Satış Kooperatifleri ve Tarım Satış

Kooperatif Birliklerinin Yeniden Yapılandırılması

(TSK ve TSKB)................................................................ 73

Page 7: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

iv

3.4.1.4. Destek Hizmetleri......................................................75

3.4.2. TRUP’a Sonradan Eklenen Bileşenler .....................................76

3.4.2.1. Köy Bazlı Katılımcı Yatırım Programı (KBKYP) ........76

3.4.2.1.1. Ekonomik Faaliyetlere Yönelik Yatırım

Desteği.....................................................77

3.4.2.1.2 Tarımsal Altyapı Yatırımı Desteği ..............77

3.4.2.2. Çevre Destekleme Projesi (ÇATAK) .........................78

3.4.2.3. Çiftçi Örgütlerinin Kurumsal Yapısının

Güçlendirilmesi (IRFO) .............................................80

3.4.2.4. Tarımsal Araştırma Projesi (TARP) ..........................80

4. BÖLÜM 4.1. DÜNYA BANKASI KREDİ UYGULAMALARININ ETKİLERİ..............82

4.1.1. Dünya Bankası Kredilerinin Genel Etkileri...............................82

4.1.2. Dünya Bankası Kredilerinin Türkiye’nin Tarım Politikaları

Üzerine Etkileri ........................................................................87

4.2. TÜRK TARIMININ GENEL SORUNLARI ÜZERİNE ÇÖZÜM

ÖNERİLERİ .....................................................................................100 SONUÇ.......................................................................................................106 KAYNAKCALAR........................................................................................111 ÖZET ..........................................................................................................121 ABSTRACT ................................................................................................123

Page 8: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

v

KISALTMALAR

AB : Avrupa Birliği ABD : Amerika Bileşik Devletleri ARIP : İngilizce Agricultural reform implementation ÇATAK : Çevre Amaçlı Tarım Alanlarının Korunması ÇAYKUR : Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü DB : Dünya Bankası DGD : Doğrudan Gelir Desteği DPT : Devlet Planlama Teşkilatınca DSF : Borç Sürdürülebilirlik Çerçevesi DTÖ : Dünya Ticaret Örgütü EBK : Et Balık Kurumu ERL : Ekonomik Reform Kredisi FSAP : Mali Sektör Değerlendirme Programı GSMH : Gayri Safi Mlli Hasıla GSYİH : Gayri Safi Yurtiçi Hasıla

HIPC : Ağır Borç Yükü Altındaki Yoksul Ülkeler Girişimi HKK : Hazine Kontrolörleri Kuruluna IBRD : Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası IDA : Uluslararası Kalkınma Birliği IFC : Uluslararası Finans Kurumu İGSAŞ : İstanbul Gübre Sanayi A.Ş

Page 9: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

vi

IMF : Uluslar arası Para Fonu IRFO : Çiftçi Örgütlerinin Kurumsal Yapısının Güçlendirilmesi KBKYP : Bazlı Katılımcı Yatırım Programı KİT : Kamu İktisadi Teşşeküleri

MDRI : Çok Yönlü Borç Hafifletme Girişimi MIGA : Çok Uluslu Yatırım Garanti OECD : Organizatiom For Economic Co- Operation And

Development

OR-KOOP : Türkiye Ormancılık Kooperatifleri PRSP : Yoksulluğu Azaltma Stratejisi Belgesi SEK : Süt Enstitüsü Kurumu SÜR-KOOP : Su Ürünleri Kooperatifleri TAKOG : Tarımsal Amaçlı Kooperatifler Ortak Girişimi TBMM : Türkiye Büyük Millet Meclisi TCZB : Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası TEKEL : Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri TİGEM : Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü TKKMB : Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği TMO : Toprak Mahsulleri Ofisi TRUP : Tarım Reformu Uygulama Projesi TSK : Tarım Satış Kooperatifleri

TSKB : Tarım Satış Kooperatifleri Birlikleri TŞFAŞ : Türkiye Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi

Page 10: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

vii

TUS-KOOP : Türkiye Sulama Kooperatifleri TÜGSAŞ : Türkiye Gübre Sanayi A.Ş TZDK : Türkiye Zirai Donatım A.Ş. TZOB : Türkiye Ziraat Odaları Birliği’ UÇK : Ulusal Çiftçi Kayıt YEMSAN : Yem Sanayi

Page 11: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

viii

TABLOLAR

Tablo1: Dönem İçerisinde Tarım Alet ve Makinelerin Sayıları ................10

Tablo 2: Türkiye Nüfusunun Değişimi ......................................................13

Tablo 3: Dönemlere ve Faaliyet Kollarına Göre Gayri Safi Milli

Hasıla .........................................................................................18

Tablo 4: İstihdam Edilenlerin Yıllar ve Cinsiyete Göre İktisadi

Faaliyet Kolları ...........................................................................21

Tablo 5: ABD, AB ve Türkiye’de Bazı Tarımsal Göstergeler ....................22

Tablo 6: Türkiye’nin Dış Ticaretinde Tarımın Payı ...................................25

Tablo 7: Tarım İşletmelerinin Büyüklüklerine Göre Dağılımı ....................27

Tablo 8: OECD Üyesi Çeşitli Ülkeler ile İlgili 2004 Yılına Ait Veriler .........30

Tablo 9: Bazı AB Ülkeleri ile Türkiye’de Tarımın Sektörünün

GSYİH ve İstihdam İçindeki Payı ...............................................32

Tablo 10: OECD Ülkelerin Tarım Sektöründe İstatiksel Profili ...................33

Tablo 11: Destekleme Alımları Tutarları (TrilyonTL). .................................36

Tablo 12: Tarımsal Girdi Sübvansiyonları İçin Yapılan Ödemeler .............37

Tablo 13: Dünya Bankası ile İmzalanan Anlaşmaların Sektörel

Dağılımı, 1950-2012 ..................................................................56

Tablo 14: Doğrudan Gelir Desteğinden Yararlanan İşletmeler ..................66

Tablo 15: Bölgeler İtibariyle DGD’den Yararlanan Çiftçi Sayısı .................68

Tablo 16: Tarım Ürünlerinin Yıllık Üretim Miktarı ve Oranları ....................94

Tablo 17: Yıllık Nüfus Artışları ve Oranları .................................................96

Page 12: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

ix

GRAFİKLER

Grafik 1: 1923 Yılı Tarım ve Hizmetler Sektörünün GSMH İçindeki

Payları .........................................................................................17

Grafik 2: İşletme Tipine Göre İşletme Dağılımı ..........................................28

Grafik 3: Yıllara Göre Sektörlerin Payı ......................................................91

Grafik 4: Dış Ticarette Tarım Ürünleri İthalat ve İhracat Payları ................92

Grafik 5: Tarım Ürünlerinin Yıllık Üretim Miktarı ve Oranları .....................95

Grafik 6: Tarım Ürünlerinin Yıllık Üretim Miktarı ve Oranları .....................95

Grafik 7: Yıllık Nüfus ve Tarım Ürünleri Artış Oranlarının

karşılaştırılması ...........................................................................97

Page 13: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

1

GİRİŞ

Tarım, yerleşik hayata geçiş ile beraber insanlık tarihinde önemli bir

yer tutmuş ve bu önem insan nüfusunun artışı ile birlikte stratejik bir öneme

sahip olmuştur. Bu önem tarihin her döneminde devam etmiştir.

Tarım, toplumların ihtiyacı olan besin ürünlerini sağlaması yanında

istihdam, ihracat, sanayi sektörü için hammadde temini gibi ekonomiye çeşitli

şekillerde katkıda bulunur. Bu nedenle tarım sektörü bütün ülkeler için

stratejik öneme sahiptir. Tarım sektörünün yapısından kaynaklanan

üretiminin uzun zamana dayanması ve mevsimsel hava şartlarına göre

üretim miktarının değişmesi, ürünleri kısa ömürlü olması gibi çeşitli faktörler,

tarımı diğer sektörlerden farklı kılmakta ve devlet tarafından desteklenmesini

gerektirmektedir. Bu özelliğinden dolayı ülkeler tarım sektörlerini koşullarına

göre desteklemektedirler.

Ancak serbest piyasa ekonomisinde gelişmekte olan ülkeler kendi

tarım sektörlerini desteklemekte çokta başarılı olamamakta, bu nedenle kriz

dönemlerinde bozulan ekonomik dengelerini düzeltebilmek için uluslararası

kuruluşlardan destek alma ihtiyacı duymaktadırlar. Bu desteği uluslararası

finansal kuruluşlar olan Dünya Bankası ve IMF’den yapılacak olan

anlaşmalar çerçevesinde temin edebilmektedirler. Küresel krizin baş

gösterdiği 1980’li yıllarda Dünya Bankası ve IMF oluşturdukları istikrar

programları kapsamında yapısal uyum projelerini, kredi almak isteyen

ülkelere dayatmışlardır. Bu uyum projelerinin önemli bölümü tarım sektörüyle

ilgilidir. Bu bağlamda tarımsal desteklerin kaldırılması, tarımın serbest

piyasaya ekonomisine açılması, tarıma destek veren kamu kuruluşlarının

özelleştirilmesi gibi çeşitli yaptırımlar getirilmiştir. Böylece gelişmiş ülkelerin

tarım ürünleri için yeni pazarların açılmasına engeller kaldırılarak zaten zayıf

ekonomilere sahip gelişmekte olan ülkeler gelişmiş ülkelere bağımlı hale

getirilmeye çalışılmıştır.

Page 14: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

2

Türkiye, Dünya Bankası ve IMF’nin kuruluşundan günümüze kadar

yakın ilişkide bulunan ve en çok anlaşma yapan ülkeler arasına girmektedir.

2000 yılından sonra Türkiye’de uygulanan istikrar programında tarım

sektörüne ilişkin düzenlemeler geniş yer almıştır. Dünya bankasından

alınacak olan kredi için IMF ile yapılan stand–by anlaşması tarım reformu ile

ilgili düzenlemelere geniş yer vermiştir. Agricultural Reform İmplementation

(ARIP), Türkçe, Tarım Reform Uygulama Projesi (TRUP) olarak adlandırılan

proje bunların başında gelmektedir.

Dünya Bankası destekli 2001 yılında uygulanan istikrar programları

kapsamındaki tarım projelerinin etkilerini ortaya koymak çalışmamızın ana

hedefidir.

Bu çerçevede yerli ve yabancı literatür taraması yapıldıktan sonra,

gerekli kaynaklar temin edilmiş ve bu kaynaklar baz alınarak bu çalışma

yapılmıştır. Tarım; bitkisel üretim, hayvancılık, ormancılık ve balıkçılık

alanlarını kapsamaktadır. Bu çalışmada tarım bitkisel üretimle

sınırlandırılmıştır. Çalışmamızda tarım politikaları genellikle tarım destekleme

politikası açısından ele alınmıştır. Çalışmamız 1980–20011 dönemini

kapamaktadır. Çalışmada Agricultural Reform İmplementation (ARIP),Tarım

Reformu Uygulama Projesi(TRUP) olarak adlandırılacaktır.

Çalışma dört bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde; Türk tarım

sektörünün durumu ve ekonomideki önemi, konusu kapsamında, Türkiye’de

tarım sektörünün durumu ve yapısı incelenmiştir. Bu başlık altında tarımın

Cumhuriyet öncesi durumu ve Cumhuriyet sonrası gelişmeler ele alındıktan

sonra tarımın Türk ekonomisindeki yeri kapsamında tarımın GSMH’daki yeri,

istidamdaki yeri, dış ticaretteki yeri, Türk tarımının yapısı incelenmiş ve

OECD üyesi çeşitli ülkelerle karşılaştırması yapılmıştır.

İkinci bölümde; Türkiye’de Tarım Destekleme Politikaları konu başlığı

altında; tarım destekleme politikalarının amaçları, bu politikaların araçları,

Türkiye’de uygulanan tarım destekleme politika türleri, 1980–2000

Page 15: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

3

döneminde Türkiye’de uygulanan tarımsal politikaları, ele alınmıştır.

Üçüncü bölümde; ilk olarak Dünya Bankası ve İşlevi başlığı altında

Dünya Bankasının kuruluş amacı, Dünya bankası tarafından sağlanan kredi

türleri ve bu kapsamda uyum kredileri, yatırım kredileri, karma krediler ve

Dünya Bankasının Finansman kaynakları incelenmiştir. İkinci alt başlık

altında Dünya Bankası ve IMF ile İlişkiler incelenmiş, üçüncü alt başlık

altında Dünya Bankası ve Türkiye ilişkileri irdelenmiş, bir diğer alt başlıkta da

Dünya Bankası Kredisi ile destekli tarım projeleri ele alınmış ve bu başlık

altında Tarım Reform Uygulama Projesi (TRUP) ve bileşenleri ayrıntılı olarak

incelenmiştir. Bu kapsamda Doğrudan Gelir Desteği Uygulaması (DGD),

bileşeni ve bu bileşenin, esasları, beklenen faydaları ile sonuçları

incelenmiştir. Diğer bileşenler olan, Çiftçi Geçiş bileşeni, ile diğer sonradan

eklenen birleşenler hakkında bilgi verilmiştir. TRUP programına sonradan

eklenen bileşenler başlığı altında ise, Köy Bazlı Katılımcı Yatırım Programı

(KBKYP), Çevre Destekleme Projesi (ÇATAK), Çiftçi Örgütlerinin Kurumsal

Yapısının Güçlendirilmesi (IRFO), Tarımsal Araştırma Projesi (TARP)

hakkında kısaca bilgi verilmiştir.

Dördüncü bölümde ise Dünya Bankası Kredi Uygulamalarının Genel

Etkileri, incelendikten sonra Dünya Bankası Kredilerinin Türkiye Tarım

Sektörüne Etkileri tablolar ve grafikler yardımıyla ortaya konulmuş ve son

olarakda, Türkiye’de Tarım Sektörünün Sorunları ve Çözüm Önerileri başlığı

ile çözüm önerileri getirilmiştir.

Page 16: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

4

1. BÖLÜM

1. TÜRKİYE’ DE TARIM SEKTÖRÜ VE TÜRKİYE EKONOMİSİN DEKİ YERİ

Tarım sektörü, günümüzde ülkelerin nüfuslarının besin ihtiyaçlarını

karşılama bakımında ve ekonomik açıdan ülkenin dış ticaretine, Gayri Safi

Milli Hâsılaya, iş gücüne yaptığı katkılar nedeniyle, tarım sektörü tüm ülkeler

için stratejik önem taşımaktadır. Bu sektör sanayi ve diğer sektörlere

hammadde ve kaynak sağlamakla hem sektörlerin hem de ülke

ekonomilerinin gelişiminde önemli yer almaktadır. Çoğunlukla insan gücüne

dayalı bir sektör olduğundan istihdamdaki payı yüksektir.

Ülkemizde çalışan nüfusun yaklaşık yarısı tarım sektöründe istihdam

edilmekte olduğundan ülkedeki işsizlik sorununu kolaylaştırmakla beraber

gıda ihtiyacını da karşılamaktadır. Tarım sektörü ülke ekonomisinde önemi

büyük olmasına rağmen son dönemlerde bu öneminde azalma yaşanmıştır.1.

Gelişmekte olan ülkeler arasında bulunan ülkemizde yaşanılan bu düşüşler

sanayi sektörüne daha fazla önem veren politikalar uygulamaktan

kaynaklanmıştır.

Gelişmekte olan ülkeler ekonomik ve büyüme sorunlarıyla mücadele

ederken ellerinde bulunan ucuz iş gücü ve hammadde gibi ellerindeki

avantajlarında faydalanarak ara mal ihracatı ve montaj sanayi gibi sektörlere

ağırlık vererek gelişmekteki ülkeleri örnek almışlardır. Fakat bu yatırımlara

ihtiyaç duyulan sermayeyi karşılamakta ve bulmakta zorlanmışlardır.2

Ülkemizde de sanayileşme yolunda ilerlerken yaşadığı sıkıntılarda yabancı

1 Ahmet Kamacı, “Türkiye’de Tarımsal Destekleme Politikalarının Etkinliği Ve (Otp)’ ye

Uyum Analizi”, Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2006, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, s.12

2 Adem Uzun, Alptekin Güney, Selma Duran, “Tarımsal Gelişme Ve Kalkınma Sorunu: Sektörel Politikalar Ve İşsizlikle Mücadele”, “t.y.”, “Erişim” http://iys.inonu.edu.tr/index.php?web=ozal.congress&mw=7908&dil=tr, 4 Temmuz 2012, s. 600

Page 17: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

5

sermaye ve dış borçlardan faydalanmaya çalışmıştır. Tarım sektörü’de bu

yolda ikinci plana düşmüştür

1.1. Türkiye’de Tarım Sektörü

“Türkiye, 78 milyon hektar yüzölçümü ile Akdeniz’in doğu kesimi ve

Asya’nın güney-batı bölgesinde yer almaktadır. Bu alanın %26’sını ormanlar,

%16’sını çayır ve mera alanları,%35’ini tarım alanları oluşturmaktadır”.3 Bu

veriler göz önünde bulundurulduğunda tarımsal alanın diğer alanlara oranla

daha çok alan kapsadığı görülmektedir. Bu durum tarım sektörünün ülke

ekonomisinde ve istihdamda önemli bir yer teşkil etmesini sağlamaktadır.

Tarım sektörünün Türkiye toplumunun ve ekonomisinin gelişmesinde

önemli yer alması 1960’lı yıllarda ülke ekonomisinin sanayileşmeye ağırlık

verilmesiyle önemini kaybetmeye başlamış, böylece sanayi ve hizmetler

sektörlerinin ekonomideki payını artmış tarım sektörünün payında azalma

olmuştur.4 Bu durum, 1980’li ve 1990’lı yıllarda da tarım sektörü ülke

ekonomisindeki daralma devam etmesine rağmen rakamsal olarak

ekonomide önemli bir yer teşkil etmeye devam etmiştir. Yaşanan düşüşlere

rağmen Türkiye’de tarım sektörünün ekonomideki bu önemi gelişmiş ülkelere

oranla çok yüksektir.5

1960’lı yıllarda başlayan sanayileşmenin etkisiyle kentlere kırsal

kesimden göçün başlamasına rağmen ülke nüfusunun önemli bir kısmı halen

kırsal kesimde geçimini sağlamakta bulunmaktadır. Ülkemizde tarım sektörü,

milli gelir ve istihdama katkısı, sanayi sektörüne hammadde sağlaması,

3 Yüksel Yalova, Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye, Ankara, Alp

Yayınevi, 2007, s. 46

4 Kerem Aklin, “Tarım Kesiminde Yeniden Yapılanma”, İstanbul Ticaret Odası Dergisi, Yayın No: 2000-52, ISBN-975-512-524-8, Ocak 2001, s.168

5 Ali Rıza Deprem, “Genişleme Sürecinin AB Tarım Ve Tarım Politikalarına (OTP) Etkileri Ve Bunun Türkiye Tarımına Olası Yansımaları”, Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2006, Yayınlanmamış Yüksek lisans Tezi, s. 72

Page 18: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

6

sanayiye sermaye aktarması ve ihracata doğrudan etki etmesi bakımından

dünyadaki tüm ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de önemini korumaktadır.

Ülkemizin coğrafi konumu ve iklim şartlarının tarıma elverişli olması

gibi avantajlarından dolayı Dünyada tarım da kendi kendine yeterlilik

kıstasları karşılayan az sayıda bulunan ülkeler arasında bulunmaktadır.6

Ancak daha sonraları Türkiye’nin kendine yeterliliği tartışılmaktadır. Bu

bağlamda Türkiye’de tarım sektörünü Cumhuriyet Öncesi ve Cumhuriyet

Sonrası Tarım sektörü olarak ele almak mümkündür.

1.1.1. Cumhuriyet Öncesinde Tarım Sektörü

Osmanlı’da yapılan tarım ülke ihtiyaçlarını karşılayabilmekteydi.

Yapılan bu tarım Tımar Sistemi çerçevesinde, tarımda kullanılan toprakların

üç yıl üst üste sürülmemesi halinde işletme hakkını kayıp etme gibi

önlemlerle üretim ve toprak devlet kontrolü altında tutulmuştur. Osmanlı

devleti kendi imkânları ile sulama yapan çiftçilerden Öşür vergisinin (%5)

yarısını almayarak çiftçileri sulamaya teşvik edip üretimi arttırmaya

çalışmıştır.7

19. yüzyılda batıda gerçekleşen sanayi devrimini gerçekleştiremeyen

Osmanlı Devletinin ekonomisi bu yüzden uzun yıllar tarıma dayalı ekonomi

özelliğini taşımıştır. Bu dönemde milli gelirin %65’ini tarım sektöründen

karşılanmaktaydı. Dış pazarlara satılan sanayi bitkilerine önem verilerek dış

borçların ödenmesine çalışılmış ve bunun için çiftçilerin sanayi bitkileri olan

(pamuk, fındık, tütün, koza, vs.) üretimi için Duyun-u Umumiye tarafından

6 Cihan Bulut, Ekonomik Yapı Ve Politika Analizi, Türkiye Ekonomisi Performans

Değerlendirmesi, , İstanbul, Der Yayınları, 2006, s. 264

7 Ahmet Başer, “Türkiye’de Tarım Destekleme Politikaları Ve Çay Sektörü”, Marmara Üniversitesi S:B:E. İktisat Anabilim Dalı İktisat Tarihi Bilim Dalı, 2006, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, s. 13

Page 19: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

7

teşvik edilmiştir.8 Bu sanayiye yönelik tarımsal mallar ileriki safhalarda daha

da çeşitlendirilmiş ve ihracat payının artırılmasına çalışılmıştır.

Osmanlı 19. yüzyılın sonlarında da ihracata yönelik tarımsal ürünleri

üretmiştir. Bu ürünler; tütün, pamuk, ipek, fındık, zeytinyağı, meşe palamudu,

üzüm, incir ve el dokuma halı kilimlerden olmaktaydı.9

1.1.2. Cumhuriyet Döneminde Tarım Sektörü

Cumhuriyetin kurulduktan sonra Osmanlıdan sanayi devrimini

yapamamış savaşlardan yorgun düşmüş alt yapısı olmayan bir enkaz devir

almıştır. Bu koşullar altında tarım sektörü cumhuriyetin ilk dönemlerinde ülke

ekonomisine katkıda bulunan en önemli sektör halindedir. Osmanlı

döneminde başlayan bir takım sanayi bitkileri olan ürünlerin ihracatı bu

dönemde de genişletilerek sürdürülmüş ve elde edilen döviz gelirleri ile alt

yapı ve yatırımlarda kullanılmıştır.

Cumhuriyetin ilanından önce 1922 yılında Mustafa Kemal Paşa,

TBMM’nin açılış konuşmasında “Türkiye’nin gerçek sahibi ve efendisi gerçek

üretici olan köylüdür. O halde herkesten daha fazla refah, mutluluk ve servete

hak kazanmış ve layık olanda köylüdür.” Sözleriyle tarıma ne kadar önem

verdiğini göstererek çiftçi sorunlarına değinmiştir.10 Cumhuriyetin ilanından

hemen sonra Tarımın geliştirilmesine dair kararlar alınmış ve yürürlüğe

konulmuştur.

17.02.1923 tarihinde, İzmir İktisat Kongresinde, tarımla ilgili, aşarın

kaldırılması, sektörün gelişmesi için vergi muafiyeti getirilmesi, yabancıların

toprak mülkiyeti hakkının kaldırılması, tarımsal kredilerin düzenlenmesi,

8 Sadık R. Karluk,(a) Türkiye Ekonomisi Tarihsel Gelişim Yapısal Ve Sosyal Değişim,

İstanbul, Betaş Yayınları, 1996, s. 157

9 Hüseyin Avni Özcan, “Dünden Bugüne Dış Ticaretimizdeki Gelişmeler”, 1998, “Erişim” http://web.sakarya.edu.tr/~kaymakci/makale/dundenbugune.pdf, 30 Temmuz 2012, s. 2

10 “Atatürk Ve Türkiye Cumhuriyeti,Reformlar Ve Atılımlar,Tarım” (t.y), “Erişim” http://www.ataturk.net/cumh/tarim.html, 2 Ağustos 2012, s.1

Page 20: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

8

hayvan hastalıklarıyla mücadele, tarım alet ve makinelerinin

standartlaştırılması, tamir atölyelerinin kurulması ve yüksek öğretim

görenlerin bir süreliğine köylere gönderilmesi gibi alınan kararlar ile köylü

köyünde tutulmuştur. 17 Şubat 1925’te bütçe gelirlerinin %22’sini oluşturan

Aşar vergisinin kaldırılması alınan kararların ne denli önemli olduğunu

göstermektedir. 11

Alınan kararlar ne kadar riskli ve külfetli olsa da, Ülke ekonomisinde

büyük pay sahibi olan tarım sektörünün gelişmesi ve büyümesi için alınan

doğru kararlar olmuştur.

Aşarın kalkması çiftçinin faydasına olmuştur. Devlet bu dönemde

örnek çiftliler, tarım okulları kurup buralarda tarım makineleri kullanarak

çiftçilere örnek olmaya çalışmıştır. Yine Ziraat vekâleti aracılığıyla tarım

makineleri ithal etmiş çiftçilere taksitle satmış ve bu makinelerde kullanılan

parçalarının ithalinde gümrük muafiyeti ve akaryakıtında vergi muafiyeti

uygulamıştır. 1926 yılında çıkan 752 sayılı kanunla akaryakıt muafiyeti

sonucu 1926–1930 yılları arasında devlet çiftçiye 6 milyon 652 bin lira

tazminat öderken, 1927 yılında ziraat vekâleti bütçesi 3 milyon 727 liradır.12

1932 yılında Ziraat Bankasına bağlı ve daha sonra 1938 yılında

bağımsız bir kuruluş halini alan Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), tarım

alanında atılan önemli adımlardan bir diğeri olmuştur. Başlangıçta buğday

için destekleme fiyatı saptayan ve alım işlemi yapan kuruluşun daha sonraki

yıllarda yetkileri genişletilmiştir.13

11 Zeki Acar, İlknur Ayan, Gökhan Günaydın, Ekim Nöbeti, Samsun, Ondokuz Mayıs Ünv.

Ziraat Fakültesi Ders Kitabı, “yy”, 2009,s. 4

12 Abdullah Aysu, Türkiye’de Tarım Politikaları, Özgün Yayınları, “t.y.”, s. 43

13 Yakup Kepenek, Nurhan Yentürk, Türkiye Ekonomisi, , İstanbul, Remzi Kitapevi,1996, s. 98

Page 21: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

9

TMO’nun kurulması ile tarım politikasına fiyat destek uygulamasına

başlanmıştır. Bu uygulama daha sonraki yıllarda genişletilerek devam

ettirilmiştir.

1945 yılında kabul edilen 4753 sayılı Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu

ile toprağı olmayan, yeterince sermayeye ve tarım alet ve makinesi olmayan

çiftçilere destek vermek amacıyla toprak reformu yapılmak istenmiştir.14

Fakat alınan bu kanun uygulanamamış ve toprak reformunun yapılmasında

başarısız olunmuştur. Toprak reformunun yapılmaması verimli ve etkili tarım

yapılamamasından dolayı Türk tarımı açısından büyük bir kayıp olmuş uzun

yıllar bu başarısızlığın etkisi hissedilmiştir.

1950–1953 yıllarında makineleşmeye verilen önem ve “İkinci Dünya

savaşı nimeti” olarak bilinen Marshall Yardımları sonucu traktör sayısında

oluşan artışa bağlı olarak tarım sektörü bu dönem de %10 luk bir büyüme

sağlamıştır. Bu büyüme alt yapı eksiklikleri ve toprak reformunun

yapılamamsı nedenlerinden dolayı uzun sürmemiştir.15

Tablo 1’de görüldüğü gibi 1920’lerin başlarında 500 adet traktör

varken bu sayıyla makineleşmeden çok geride olan Türkiye, 1944 yılında

traktör sayısı 1956’lara ve bu sayı 1955 yılında 20 kat artış göstererek 40.282

adet traktöre ulaşmıştır. Bu da tarım da üretimin ve verimliliğin artmasına

yardımcı olmuştur. 1960’lı yıllarda planlı kalkınma dönemine başlanması ve

tarım politikaları ile verimliliğin artırılması amaçlanması ile tarımda

makineleşmeye hız verilmiştir. Serbest piyasaya girdikten sonra ülkeye tarım

alet ve makinelerin ithalatı, teknoloji transferlerinin kolaylaşması sonucu

2000’li yıllarda traktör sayısı 94.183.5 biçerdöver sayısı 12.578 olmuştur.

2010 yılında yayınlanan en son tarım sayımı sonuçlarına göre bu rakamlar

14 Sadık R. Karluk, (b) Türkiye Ekonomisi, İstanbul, Beştaş Yayınları, 2002, s. 178

15 Acar, a.g.e. , s. 6

Page 22: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

10

yaklaşık %16’lık artışla traktör sayısı 109.668.3’lere ulaşarak Avrupa ülkeleri

ile tarım alanında makineleşmede yarışır hale gelmiştir.

Tablo1: Dönem İçerisinde Tarım Alet ve Makinelerin Sayıları

Traktör Biçerdöver

1920 500 -

1938 1.013

1944 1.956 103

1955 40.282 5.618

1960 42.136 5.554

2000* 94.183.5 12.578

2001 94.841.6 12.053

2002 97.008.3 11.539

2003 99.762.0 11.721

2004 100.906.5 11.519

2005 102.236.5 11.811

2006 103.738.3 12.359

2007 105.612.8 12.775

2008 107.074.6 13.084

2009 107.353.8 13.360

2010 109.668.3 13.799

Kaynak: (1920–1960) yılları Mehmet S.Nane, “Geçmişten Günümüze Türk Tarımı ve Akdeniz Bölgesi Tarımının İncelemesi”, Mersin, Eylül 2003, s.3, *(2000–2010) yılları Tüik’ten alınmıştır, (Erişim) http://www.tuik.gov.tr/PreTablo.do?tb_id=54&ust, 1Ağustos 2012

Bu artış tarım sektöründe ekilen alanların çoğalmasına ve verimliliğin

artmasına neden olmuştur. 1960’lı yıllarda planlı kalkınma döneminde

yaşanan olumlu hava çok uzun sürmemiştir. Bunun nedeni bu dönemden

sonra 1970’li yıllarda Dünya genelinde yaşanan kriz sonucu Türkiye’de

etkilenmiş ve Türk ekonomisinde tıkanmalar yaşanmıştır.

1970’li yıllarında yaşanan tıkanmışlığın sonucu olarak 1980’li yıllarda

Dünya genelinde uygulanan Keynesci politikalardan vazgeçilerek

Neoliberalizim politikalarına geçilmiş ve bunun sonucu Türkiye’de ithal

Page 23: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

11

ikameci Keynesyen politikaları terk edip, ucuz iş gücüne ve orta derecede

teknolojik ürünlerin dış satımına dayalı, açık piyasa düzenine 24 ocak

kararları ile birlikte geçmiştir.16

Türkiye’ye 24 Ocak kararlarını aldıran olumsuz ortam ülke dışından

kaynaklanan bir dış krizin sonucu olmuştur. 24 Ocak kararlarıyla sistemde

radikal değişimlere gidilmiştir.

1980 yılında yaşanan krizin ardından Türkiye’de ekonomik

politikalarında radikal değişimler yapmış; ithal ikameci, piyasa müdahaleci ve

kamu işletmelerinin yaygın kullanıldığı eski düzeni bırakıp, rekabetçi piyasa

düzenine geçilerek üretimde verimliliği arttırarak yerli üreticiyi dış rekabete

sokmayı hedeflemiştir. Kriz sonucu oluşan bütçe açıklarını kapatmak için

kamu sübvansiyonlarını azaltmak ve ticaretin kolay yapılmasını sağlamak

gibi önlemler almıştır.17

Neoliberal politikaların uygulamalarıyla piyasaya devlet müdahalesinin

kısıtlanması ve piyasanın kendi işleyişine bırakılması hedeflenmiştir. Serbest

piyasa koşullarında ihracatın artmasını sağlamakla beraber ithalatında

kolaylaşması sağlanmıştır. Böylece oluşacak olan olumsuzlukları piyasanın

kendi içinde piyasa aktörleri tarafından serbest rekabet koşullarında

düzeltileceğini iddia edilmiştir. Böylece “Türkiye’de 1980’den sonra

uygulamaya başlanan liberal ekonomi politikaları ile ithalatın serbestçe

yapılması henüz serbest rekabete hazır olmayan tarım işletmelerinde

üretimin düşmesine ve ithalatın giderek artmasına yol açmıştır. İçerdeki

fiyatları terbiye etmek amacıyla da sık sık ithalata başvurulmuştur.”.18

Genel ekonomi içinde tarımın yerine bakıldığında, sanayinin kentlerde

gelişmeye başlaması, serbest piyasa sisteminin benimsenmesi, tarım

16 Acar, a.g.e. , s. 6

17 The World Bank, Staff Appraısal Report, Republic Of Turkey Employment And Traıning Project, S.10331-TU, November 1992, s. 1

18 Kamacı, a.g.m. , s. 13

Page 24: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

12

alanında yapılan özelleştirmeler ve tarımsal desteklerin azaltılması kırsal

kesimde yaşayan nüfusun daha da yoksullaşmasına neden olmuştur. Bunun

sonucunda kırsal kesimden kentlere doğru yoğun bir göçün başlamasına ve

kentlerde yoksul varoşların oluşmasına zemin hazırlamıştır. Tarımın Türkiye

ekonomisindeki önemi yıllar itibarıyla tablo 2’de verilmektedir. Elde edilen

veriler ışığında Türkiye’de tarım sektörü, kentlerde sanayinin gelişmesi

doğrultusunda kırsaldan kentlere doğru göçün başlamasına neden olmuş ve

tarımsal nüfusun azalmasını sağlamıştır.

1927 yıllarında kırsal nüfus oranı %75 düzeylerinde iken her 4 kişiden

yalnızca biri kentlerde yaşıyorken, 2000’li yıllarda kentlerde yaşayan nüfus

oranı %65 seviyelerine kadar çıkmıştır. Kır-kent nüfus dengesi 1950’li ve

1980’li yıllarında önemli değişimler yaşamıştır. 1950 yılına kadar sabit bir

seyir izleyen kır nüfusunda bu yıldan itibaren azalma yaşanmıştır. 1980–1985

yılları arasında göç hareketliliği artarak kırsal nüfustaki düşüş kalıcı bir hale

girmiştir.19

1990’lı yıllarda ve daha sonrası dönemlerde Türk ekonomisinde sanayi

üretimi artırmaya yönelik politikaların izlenmesi üzerine tarım sektörünün

önemi azalmıştır. 2000’li yıllarda ise özelleştirmenin hız kazandığı, tarım

sektörüne ait KİT’lerin özeleştirildiği, tarımsal desteklerin daraltıldığı bir

dönem olmuştur. Bu da kırsal kesimden kentlere olan göç’ün artmasını

sağlamıştır. Özellikle 2007 yılında kırsal nüfus oranı %29.5, kentsel nüfus

oranı %70.5 olmuştur. Bu veriler itibarı ile kırsal nüfus oranındaki azalma da

büyük bir kırılma yaşanmıştır. Kırsal kesimde ki bu kan kaybı diğer yıllarda da

devam ettiği görülmektedir. 2011 yılı itibarıyla kırsal nüfus 23.2’lik bir oranla

toplam nüfusun yaklaşık dörtte biri oranına kadar düşmüş tarım sektöründen

büyük bir kopuş olmuştur.

Türkiye ekonomisindeki gelişmeler tarım sektörünü de olumlu yönden

etkilemiş olmasına rağmen ekonomi içerisindeki yeri zamanla gerilemiştir. 19 Gökhan Günaydın, (a) “Türkiye’de Tarım Sektörü”, Tarım ve Mühendislik Dergisi, S.

76-77, 2006, s.13

Page 25: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

13

1990’lı yıllara gelindiğinde uygulanan yanlış politikalar 2000’li yıllarda devam

etmesine rağmen tarım sektörü ekonomi içerisinde sanayi sektörü ve

hizmetler sektörünün ardından gelmektedir. Ülke ekonomisinde önemli yeri

olmasına rağmen tarım sektörü diğer ülkelerin tarım sektörlerinin gerisinde

kalmıştır. Geleneksel tarımdan teknolojik tarıma geçişin yavaş olmasından

Türk tarımının rekabet etme olanağı zordur. Buda tarım sektörünün zayıf

noktasıdır. Türkiye’de tarım sektörünün zayıf yanları olduğu kadar güçlü

yanları da bulunmaktadır.

Tablo 2: Türkiye Nüfusunun Değişimi

Sayım Yılları

Kırsal Nüfus Kentsel Nüfus Genel Nüfus

Sayı Oran % Sayı Oran % Sayı Nüfus Artış Oran

1927 10.342.391 75.8 3.305.879 24.2 13.648.270 - 1935 12.355.376 76.5 3.802.642 23.5 16.158.018 2.11 1940 13.474.701 75.6 4.346.249 24.4 17.820.950 1.70 1945 14.103.072 75.1 4.687.102 24.9 18.790.174 1.06 1950 15.702.851 75.0 5.244.337 25.0 20.947.188 2.17 1955 17.137.420 71.2 6.927.343 28.8 24.064.763 2.78 1960 18.895.089 68.1 8.859.731 31.9 27.754.820 2.85 1965 20.585.604 65.6 10.805.817 34,4 31.991.421 2.46 1970 21.914.075 61.6 13.691.101 38.4 35.605.176 2.52 1975 23.478.651 58.2 16.869.068 41.8 40.347.719 2.50 1980 25.091.950 56.1 19.645.007 43.9 44.736.957 2.07 1985 23.798.702 47.0 26.865.757 53.0 50.664.458 2.49 1990 23.146.684 41.0 33.326.351 59.0 56.473.035 1.70 2000 23.735.567 35.0 44.109.336 65.0 67.803.927 1.38 2007 20.838.397 29.5 49.747.859 70.5 70.586.256 1.17 2008 17.905.377 25.0 53.611.723 75.0 71.517.100 1.34 2009 17.754.093 24.4 54.807.219 75.6 72.561.312 1.33 2010 17.500.632 23.7 56.222.356 76.3 73.722.988 1.30 2011 17.338.563 23.2 57.385.706 76.8 74.724.269 1.28

Kaynak: Tüik, (Erişim) http://www.tuik.gov.tr/PreTablo.do?alt_id=39, 4 Ağostos 2012

1.1.3. Türkiye Tarımının Güçlü Ve Zayıf Yönleri

Diğer ülkelerin tarım sektöründe olduğu gibi Türkiye’nin tarım

sektöründe de güçlü ve zayıf yanlar bulunmakta olup, bunlar aşağıda

Page 26: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

14

sıralanmıştır.20

1.1.3.1. Türkiye Tarımının Güçlü Yönleri

— Ülkenin coğrafi konumu ve arazi yapısı,

— Mevsimsel koşulların çeşitliliği etkisi ile bazı bölgelerde yılda 2–3

defa hasadın yapılması,

— Tarım alanında oluşmuş kurumsal yapıların varlığı,

— Yenilenebilir enerji (güneş ve rüzgâr ) kaynaklarının varlığı,

—Eğitim seviyesi yüksek genç nüfusun varlığı sayılabilir.

1.1.3.2. Türkiye Tarımının Başlıca Zayıf Yönleri

— Tarım arazilerin parçalı ve tarım işletmelerin küçük ölçekli olması,

— Nüfus artış hızının yüksek ve tarımda çalışan nüfusun fazla olması,

— Fazla mevsim değişikliğine bağlı olarak çiftçilerin zor koşullarda

yaşaması,

— Sektör çalışanlarının eğitim seviyelerinin düşük olması,

— Ücretsiz aile işçiliği nedeniyle iş yasası ve güvencesinden

yararlanılamaması,

— Ürün bazında örgütlenme yetersizliği ve mali yapının zayıflığı,

— Kayıt dışılığın yaygın olması

— Dünya çaplı ürünlerde pazar hâkimiyetinin oluşturulamaması,

— Tarım politikalarının istikrarsızlığı,

— Tarımla ilgili kanuni düzenlemelerin yetersiz olması.

Görüldüğü gibi tarım sektöründeki dezavantajları giderecek uygun

yasalar ve önlemler alınmalıdır. Bunun yolu da ulusal politikalar geliştirip

uygulamaktadır. Elde bulunan avantajları iyi kullanıp hem tarım sektörünün

gelişmesine hem de Sanayi sektörüne sağlanacak kaliteli hammaddeler ile

sanayi sektörünün gelişmesine imkân sağlanmalıdır. Sanayi sektörünü

20 Bulut. a.g.e., s. 266-267

Page 27: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

15

geliştirme çabaları verilirken, sanayiye önemli ölçüde hammadde sağlayan

tarım sektörünü gözden çıkarmamak gerekir. Tarım sektörü, sanayi sektörü

paralelinde ele alınmalı ve buna göre özel ulusal politikalar geliştirilmelidir.

1.2. TARIM SEKTÖRÜNÜN TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ YERİ

Tarım sektörü ülke nüfusunun besin kaynağını tedarik etmesinin

yanında ülkelerin ekonomilerinde istihdama, ihracata katkıda bulunma, gayri

safi milli hâsılaya (GSMH), sanayiye hammadde ve sermaye sağlama, gibi

katkıları göz ardı edilemeyecek derecede olan stratejik bir sektördür.21

Türkiye’de de tarım sektörü ülke insanımızın besin ihtiyacını

karşılamakla beraber ülke nüfusunu önemli bir kısmının bu sektörde istihdam

edilmesi, sanayiye hammadde ve sermaye sağlayarak sanayinin

büyümesinde önemli rol almıştır. Yıllar itibarı ile ekonomik politikaların

değişmesi ile birlikte sanayi ve hizmet sektörlerinin önem kazanmış olması

tarım sektöründe kısmen bir daralmaya sebebiyet vermiştir. “Tarımın Türkiye

ekonomisindeki önemi nispi olarak azalmış olmasına rağmen hala büyük

önem taşımaktadır”.22

1.2.1.Tarımın GSMH’daki Yeri

Bir ekonominin önemli bileşenlerinden biride tarım sektörü olmakla

beraber, tarım sektörünün GSMH’daki payı dikkate alınarak ülkelerin

gelişmişlik düzeyleri hakkında bilgi edinebiliriz.23

“Örnek vermek gerekirse, Çin’de bu değer 1990’da %27 iken 1999’da

%17’ye düşmüştür. Oysa Arnavutluk örneğinde 1990’da %37 iken 1999’a

21 Uzun, a.g.m. ,s. 602

22 Göksel Armağan, “Türkiye’de Tarımın Yapısı Ve Üretim”, “t.y.”, “Erişim” http://web.adu.edu.tr/user/garmagan/courses/tei/uyg00.pdf, 10 Ağustos 2012, s.1

23 Neslihan Yalçınkaya, Hakan Yalçınkaya, Çoşkun Çılbant, “Avrupa Birliğine Yönelik Düzenlemeler Çerçevesinde Türk Tarım Politikaları ve Sektörün Geleceği Üzerine Etkisi”, 2006, “Erişim” http://asosindex.com/journal-article-abstract?id=7865, 18 Ağustos 2012, s.98

Page 28: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

16

%57 olması ülke gelişimi açısından iyimser bir gösterge değildir. Buna karşın

neredeyse tek başına dünyayı doyurabilecek büyüklükte tarım sektörüne

sahip ABD’nin GSYİH içinde tarım sektörünün payı %2 gibi ihmal edilecek

düzeylerdedir.”24

Türkiye’de ise tarım sektörü, birden çok işlevlerinin olmasından dolayı

ülke ekonomisinde GSMH’ya, ihracatta ve geniş bir istihdam alanına sahip

olması nedeniyle büyük katkılarda bulunduğundan kırdan kente göçü

azaltarak gizli işgücü deposu işlevi gördüğünden hala önemi büyük bir

sektördür25.

1980 yılında gerçekleştirilen yapısal değişim ile birlikte piyasa

ekonomisine geçiş, Türkiye ekonomi politikasını ihracat ağırlıklı sanayi

sektörüne odaklamıştır. Ekonomik kaynaklarını kamu alt yapımı, sanayi ve

hizmetler sektörüne aktarmış ve bunun sonucu olarak tarım sektörüne oranla

sanayi ve hizmetler sektöründe büyük gelişmeler görülmüştür.26

Grafik 1’de görüldüğü gibi, 1923 yılında hizmetler sektörü %47, tarım

sektörü %40’lık bir oranla birbirine yakın seyir halinde iken sanayi sektörü

%13’lük bir payla bu iki sektörün gerisinde takip etmektedir.

24 C. Yenal Kesbic, Ercan Baldemir, Sibel Doğan,.“Rekabet Gücü Ve Önemi: Türk Tarım

Sektörü İçin Bir Analiz”, “t.y.”, “Erişim”

http://www.kafkas.edu.tr/duyurular/web_katalog/hayvancilik_kat1/tarimiktanaliz.pdf, 4 Ağustos 2012, s. 3

25 Türk Sanayicileri Ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), DTÖ ve AB’deki Gelişmeler Işığında 21 yüzyılda Türkiye Tarımı, İstanbul, Yalkın Yayınları, TÜSİAT-T/2005-06/397, Haziran 2005, s. 45

26 Sadi Uzunoğlu v.d, Tarım Kesiminde Yeniden Yapılanma, Yeni Destekleme Politikaları ve Ürün borsalarının Organizasyonu, İTO Yayınları, S.2000-2052, İstanbul 2001,s.19

Page 29: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

17

Tarım40%

Hizmetler

47%

Sanayi

13%

Hizmetler

Tarım

Sanayi

Grafik 1: 1923 Yılı Tarım ve Hizmetler Sektörünün GSMH İçindeki Payları Kaynak: Hüseyin Avni Özcan, “Dünden Bugüne Dış Ticaretimizdeki Gelişmeler”, 1998, (Erişim) http://web.sakarya.edu.tr/~kaymakci/makale/dundenbugune.pdf, 18 Ağustos 2012

Tarım sektöründeki düşüş ve hizmet sektöründeki artış daha sonraki

yıllarda da görülmektedir. Tarım sektörü Tablo 3 de görüldüğü gibi, 1990’da

%17.3’lük orana sahip olurken, sanayi sektörü %25.3’lük orana sahip

olmuştur. Hizmetler sektörü de %51.2 orana sahip olarak ekonomiye katkı

yapan sektörler arasında birinci duruma gelmiştir. Bu oranlar 2000’li yıllar da

yanlış politikalar sonucu ve serbest ekonomiye geçişle, teknoloji ve bilginin

daha kolay bir şekilde transfer edilmesi tarımın önemini gittikçe azaltmış,

bunun sonucu hizmet sektöründe artış devam etmiştir. 2000 yılında tarım

sektörü %14 düşüş kaydetmiş hizmet sektörü ise %57.7’lik artış yaşamıştır.

2000 yılından sonra tarım sektöründe bir düşüş trendi görülmekte, hizmet

sektöründe de artış trendi yaşanmaktadır.

Sanayi ve hizmetler sektöründeki bu artışın nedeni serbest piyasa

ekonomisine geçiş ile birlikte bilginin ve nitelikli emeğin ön plana

çıkmasıdır.27

27 Akman, a.g.m., s.8

1923

Page 30: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

18

Tablo 3: Dönemlere ve Faaliyet Kollarına Göre Gayri Safi Milli Hasıla

Yıllar Tarım İmalat Sanayi İnşaat Diğer hizmetler 1990 17.3 25.3 6.2 51.2 1991 15.1 25.7 7.0 52.2 1992 14.8 25.4 6.8 53.0 1993 15.3 24.3 7.3 53.1 1994 15.4 26.2 6.8 51.6 1995 15.5 26.0 5.4 53.1 1996 16.6 24.8 5.7 52.9 1997 14.2 24.8 5.9 55.1 1998 17.0 22.4 5.8 54.8 1999 15.1 23.0 5.6 56.3 2000 14.0 23.1 5.2 57.7 2001 12.2 26.0 5.2 56.6 2002 11.7 25.5 4.1 58.7 2003 11.8 24.9 3.5 59.8 2004 11.3 25.0 3.6 60.1 2005 10.3 25.4 4.4 59.9 2006 9.2 25.6 5.3 59.9 2007 7.4 16.8 4.9 70.9 2008 7.4 16.2 4.7 71.7 2009 8.1 15.2 3.8 72.9 2010 8.3 15.7 4.2 71.8 2011 7.8 16.2 4.4 71.6 2012 5.2 17.1 4.6 73.1

Kaynak: Tüik, (Erişim) http://www.tuik.gov.tr/PreTablo.do?alt_id=25, 20 Ağustos 2012

Yine Tablo 3’de görüldüğü üzere, 2007–2012 yılları arasında GSMH

ve bu yapıyı oluşturan temel sektörlerin payları 1998 GSYH yöntemiyle

gösterilmiştir. Tabloyu incelendiğinde, tarımın GSMH’ya yaptığı katkının

nispeten azaldığı, buna karşın sanayi ve hizmetler sektörünün GSMH

içindeki ağırlığının giderek arttığı görülmektedir. Tarım sektörünün 2008

yılında bir önceki yıla göre GSMH’daki payı değişmez iken, 2009 ve 2010

yıllarında % 1 artış yaşanmış aynı dönemde inşaat sektörü ve sanayi

sektörlerinde gerileme, hizmet sektöründe ise artış gözlenmiştir. Takip eden

2011 yılında, sanayi %17.1, inşaat %4.6, hizmetler %73.1’lik gelişme

hızlarına ulaşırken, tarım kesiminde %7.8’lik payla gerileme görülmüştür.

2012 yılının ilk altı ayı verilerine bakıldığında da hizmet sektörü de aynı

Page 31: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

19

dönem içinde %73.1’lik bir oranla tavan yapmış, tarım sektörü ise %5.2’lik bir

oranla dibe vurmuştur. Buna rağmen tarım sektörünün gelişmiş ülkelere

oranla ülkemiz ekonomisindeki payı çok yüksektir.

“Gelişmiş ülkelerde tarımın GSMH içindeki yüzde payı oldukça

düşüktür. Örneğin ABD’de %1.7, AB’de %1.9 olan bu oran, Japonya’da

%4’tür. Türkiye’de bu oranın %12’ler düzeyinde olması, tarımın GSMH’ya

yaptığı katkının önemini ortaya koymaktadır.”28 Bu veriler ışığında

ülkemizdeki tarım sektörünün konumu gelişmekte olan ülkeler özelliğini

taşımaktadır.

1.2.2. Tarımın İstihdamdaki Yeri

Türkiye’deki nüfus %1.5’lik artışla, Dünya nüfus artış standartlarına

göre hızlı büyüyen ülkeler arasındadır. Artan bu nüfusun büyük bir kısmı

tarım sektöründe çalışarak geçimini sürdürmekte olmasına rağmen ekonomik

gelişme süreci içinde tarım sektöründe istihdam edilen nüfusun toplam nüfus

içindeki payının sürekli azaldığı görülmektedir.

Tablo 4’e bakıldığında 1980-1990’lı yıllar da tarım sektöründeki

istihdam oranları eşit seviyede seyrederken 1990’lı yılların sonlarına doğru

düşüş gözlenmektedir. 1998 yılında tarım sektöründeki işgücü toplam

işgücünün %42’sini oluştururken, hizmet sektöründeki iş gücü oranı %35 dir.

2001 yılında ise bu oran tarım sektöründe %37 hizmet sektöründe ise %39

seviyesine gelmiş her iki sektör arasındaki makas iyice daralmıştır.

Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana istihdamda ilk sırada yer alan tarım

sektörü 2001 yılından sonra liderliğini hizmet sektörüne kaptırmıştır.

Gerçekleştirilen yapısal değişim politikası, sanayi ve hizmetler

sektörünün desteklemesi ile birlikte kırsal kesimin ekonomik cazibesini

28 Havva Tunç, “Türk Tarım Sektörünün Yapısı ve Sorunları”, İSO Dergisi, Sayı:430, Ocak

2002, s. 56.

Page 32: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

20

kaybetmesi ve kentsel kesindeki daha iyi çalışma ve yaşam koşullarının

yarattığı çekici faktörlerin etkisi ile kentsel alanın büyümesini sağlamıştır. Bu

büyümenin önemli faktörlerinden biriside 2001 yılında uygulanan yapısal

istikrar politikasının etkisi ile sektörler arasındaki geçişlerin hızlanmasıdır.29

“2010 yılında 22 milyon 594 bin kişi olan toplam istihdamın %65’i

kentsel yerlerde, %35’i ise kırsal yerlerde bulunmaktadır. Türkiye’de istihdam

edilen nüfusun %25,2’si tarım sektöründe çalışmaktadır. Tarımdaki

istihdamın %44.2’sini kendi hesabına veya işveren olarak çalışanlar, %46.5’i

ise ücretsiz aile işçisi oluşturmaktadır. Tarım sektöründeki 2 milyon 724 bin

kadının %76’sı ücretsiz aile işçisi olarak çalışmaktadır. Tarım dışı istihdam

ise 16 milyon 911 bin kişidir.”30

2001–2010 yılları arasında tarım sektöründeki %2.5 daralma ile sürekli

olarak düşüş eğilimine girmiştir. 2011 yılında ise durum değişmemiş tarım

sektöründeki olumsuz tablo devam etmiştir. Hizmet sektörü liderliğini

kaptırmamıştır. Bu süreç içerisinde inşaat sektörü dalgalı bir seyir izlerken

sanayi sektörü istikrarlı bir şekilde yükseliş seyretmiştir. 2012 yılının son yedi

aylık verilerinin ortalamaları, bu sektörlerin durumunda değişiklik olmadığını

ve tarım sektörü sıkıntılarının devam ettiğini göstermektedir.

Tarım sektörünün istihdam yapısını irdelediğimizde, tarım sektöründe

çalışanların yaklaşık %40'ının işverenler ve kendi işinde çalışanlardan

oluşması sebebiyle bu sektöre verilen emeğin kentlerde işçi olarak verilen

emeğin parasal karşılığına oranla daha düşük olduğu görülmektedir.

Dolayısıyla tarımda istihdam yıllar itibariyle düşmüştür. Ancak istihdam oranı

düşmekle birlikte tarımsal nüfus yoğunluğunun fazla olması tarım

29 Erdal Tanas Karagöl, Tekin Akgeyik, “Türkiye’de İstihdam Durumu: Genel Eğilimler”, Seta

Analiz Dergisi, sayı 21, Mayıs 2010, s. 8

30, Türkiye İstatistikleri Enstitüsü (TÜİK) , 2010 Yılı Mevsimsel Etkilerden Arındırılmış Temel İşgüçü Göstergeleri, 2011, “Erişim”

http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=8401, 3 Eylül 2012, s. 2

Page 33: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

21

sektöründeki işgücü verimliliğinin düşük olmasına yol açmaktadır. Bu durum

tarım sektöründeki gizli işsizliğin artmasına da neden olmaktadır.31

Tablo 4: İstihdam Edilenlerin Yıllar ve Cinsiyete Göre İktisadi Faaliyet Kolları

Yıllar Tarım (milyon)

Oran %

İmalat Sanayi (milyon)

Oran%

İnşaat (milyon)

Oran%

Hizmetler (milyon)

Oran %

Toplam istihdam (milyon)

1988 8.249 0.46 2.806 0.15 1.012 5.6 5.687 0.32 17.755 1989 8.596 0.47 2.657 0.14 9.85 5.4 5.714 0.31 18.223 1990 8.735 0.45 3.032 0.16 9.26 4.8 6.337 0.33 19.030 1991 9.078 0.47 2.879 0.15 1.023 5.3 6.229 0.32 19.209 1992 8.690 0.44 3.408 0.17 1.114 5.6 6.345 0.32 19.561 1993 7.606 0.41 3.096 0.16 1.211 6.4 6.764 0.36 18.679 1994 8.416 0.42 3.283 0.16 1.274 6.3 7.053 0.35 20.026 1995 9.205 0.44 3.309 0.15 1.291 6.1 7.106 0.34 20.912 1996 9.526 0.44 3.475 0.16 1.386 6.4 7.162 0.33 21.548 1997 8.321 0.39 3.979 0.19 1.374 6.5 7.408 0.35 21.082 1998 9.388 0.42 5.090 0.22 1.391 6.2 7.856 0.35 22.334 1999 7.894 0.37 3.996 0.18 1.453 6.7 8.164 0.37 21.507 2000 7.769 0.36 3.810 0.17 1.364 6.3 8.637 0.40 21.580 2001 8.089 0.37 3.774 0.17 1.110 5.1 8.551 0.39 21.524 2002 7.458 0.34 3.954 0.18 9.58 4.4 8.984 0.42 21.354 2003 7.165 0.33 3.846 0.18 9.65 4.5 9.171 0.43 21.147 2004 5.713 0.29 3.919 0.20 9.66 4.9 9.033 0.46 19.632 2005 5.154 0.25 4.178 0.20 1.107 5.5 9.628 0.47 20.067 2006 4.907 0.24 4.269 0.21 1.196 5.8 10.051 0.49 20.423 2007 4.867 0.23 4.418 0.21 1.231 5.9 10.327 0.50 20.738 2008 5.016 0.24 4.441 0.20 1.241 5.8 10.495 0.49 21.194 2009 5.254 0.25 4.130 0.19 1.249 5.8 10.644 0.50 21.277 2010 5.683 0.25 4.496 0.20 1.431 6.3 10.985 0.49 22.594 2011 6.143 0.26 4.704 0.20 1.676 6.9 11.587 0.48 24.110 2012 6.023 0.25 4.417 0.18 1.628 6.6 12.432 0.50 24.500

Kaynak: Tüik, (Erişim) http://www.tuik.gov.tr/VeriBilgi.do?alt_id, 3 Eylül 2012

Türkiye’de tarım sektöründe gizli işsizliğe ek olarak, hızlı nüfus

artışının olması, sanayi ve hizmetler sektörünün artan nüfusa istihdam

31 Kamacı, a.g.m. , s. 8-9

Page 34: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

22

koşulları yaratmasını mecburi kılmıştır. Bu kapsamda Ülkemizin tarım

sektörünün özelliği gelişmekte olan ülkelerin özelliğine benzemektedir.32

Bu özelliği, tablo 5’deki verilerden de görmek mümkün olabilmektedir.

Türkiye’de istihdamın tarımdaki payı ABD ve AB ülkelerinin bir hayli

üstündedir. Ancak bu üstünlük, tarımın istihdamdaki payı göz önünde

bulundurulduğunda, Türkiye’nin GSMH’ya olan etkisi ABD ve AB ülkelerine

oranla çok düşüktür. Bu durum Türkiye’de tarım sektöründe gizli işsizliğin ve

verim düşüklüğünün olduğunu göstermektedir. Bu sebepledir ki, Türk tarım

sektörü gelişmekte olan ülkeler özelliğini taşımaktadır.

Tablo 5: ABD, AB ve Türkiye’de Bazı Tarımsal Göstergeler GÖSTERGELER ABD AB TÜRKİYE

TOPLAM NÜFUS(milyon) 272 374 67

TARIM NÜFUSU(milyon) 6.6 18.5 23

TARIM NÜFUSU TOP. NÜFUSA ORANI% 2.4 4.9 34.9

TARIMSAL DESTEKLERİN GSMH’YE

ORANI %

09 1.4 1.7

TOPLAM DESTEK MİKTARI( milyar $ ) 15 45.5 2.9

İSTİHDAMDA TARIMIN PAYI 2.8 5 45

Kaynak: fao, (Erişim) http://www.fao.org, 8 Eylül 2012 Tarım sektörü istihdamında son dönemdeki görülen azalmaya rağmen

Ülkenin genel istihdamı içerisindeki payı hala çok yüksek seyretmektedir.

Türkiye'nin istihdam politikasının hedefi tarımda çalışan nüfusu azaltmaya

yöneliktir. Bu amaçla, 9. Beş Yıllık Kalkınma Planında 2013 yılı tarım

sektörünün istihdam içindeki payının yüzde 19'a düşmesi hedeflenmiştir.

Bunun sonucunda diğer sektörlerin, oluşacak istihdam fazlasını karşılayacak

32 A.Yılmaz Gündüz, “Türk Tarımı İçin Alternatif Politika Arayışları ve 1980 Sonrası Türk

Tarım Politikası”, Amme İdaresi Dergisi, Cilt 31,Sayı 3,Eylül 1998, s. 133

Page 35: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

23

politikalar gerçekleştirememesi halinde ileride ciddi sorunlar yaşanması

kaçınılmazdır.33

Türkiye’de, bölgelerin üretim avantajları dikkate alınarak kalkınma

planları hazırlanmalı ve bu planlar verimliliği arttırmayı ve iç göçü azaltmayı

amaçlayarak, tarımda istihdamın arttırılmasını, kentlerden kırsala ters göçün

yaşanmasını, uluslararası rekabet edebilecek durumun elde edilmesini ve

kendi kendine yeten tarım ülkesi pozisyonunu kazanmasını sağlamalıdır.34

1.2.3. Tarım Sektörünün Dış Ticaretteki Yeri

Gelişen bir ülkede tarımsal sektörün ülke ekonomisine yaptığı bir diğer

katkı da, ihracat yolu ile dış ticareti büyütmesidir. Ülkedeki insanlar için

gerekli olan gıda maddeleri ihtiyaçları karşılandıktan sonra, ihtiyaç fazlası

tarım ürünleri ihraç edilerek döviz geliri elde edilir.

Gelişen bir ekonomide tarım, dışarıdan ithal edilecek yatırım mallarının

finansmanını karşılayacak döviz gelirlerinin en önemli kaynağı olmakla

birlikte ülke ekonomisi geliştikçe tarımın ekonomiye yaptığı katkılarda

azalır.35

Türkiye’de de ekonomi geliştikçe tarımın ekonomiye yaptığı katkı

ekonomiye olan katkı oranı küçülecek, Uzun yılar Türkiye’nin ihraç ettiği

ürünler tarım sektörünün ürettiği ürünlerden oluşmaktaydı. Fakat günümüzde

hizmetler sektörü ve sanayi sektörlerinin ekonomiye katkı oranları daha

büyüktür.

33 Ebru Onurlubaş, “Türkiye’de Bitkisel Yağ Sanayisinde Yapısal Değişmeler Ve İzlenen

Politikalar”, Tokat, Gazi Osman Paşa Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2006, s. 96

34 Uzun, a.g.m., s.616

35 Hüseyin Şahin, Türkiye Ekonomisi, 3.bs., Bursa, Ezgi Kitapevi, 1995,s. 233

Page 36: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

24

Cumhuriyetin başından bu yana önemli gelişme gösteren sanayi

sektörü tarıma dayalı sanayi sektörü olduğundan, tarım sektörünün Türkiye

ekonomisindeki yeri kritik bir öneme sahiptir. Bu nedenle tarıma dayalı

sanayiler, imalat sanayi işyerlerinin yaklaşık %50,3’ünü, istihdamın

%53,7’sini, katma değerin %37,7’sini, üretim değerinin %44’ünü, oluşturan bir

paya ve dış ticaret gelirinde ise %22,5’luk bir orana sahiptir.36

Türkiye’de tarım ürünleri ihracatı ve tarıma dayalı sanayilerin

ihracatları toplamının ekonomiye sağladığı katkısı çok büyüktür. Tarım

sektörünün hammadde tedarikçisi olduğu tekstil, deri, gıda sektörleri, Türkiye

ihracatının %65’ini kapsamaktadır. Dolayısıyla tarım sektörünün ihracat

bakımından hayati önemi bulunmakta iken, günümüzde ihracat fazlası veren

konumdan ithalatçı ülke konumuna düşmüştür.37

İzlenen politikaların dış ticaretin liberalleşmesine yönelik olması, tarım

ürünleri üzerinde ithalatın artması şeklinde etki göstermiştir. Gümrük vergileri

ve fonlar indirilerek tarım ürünleri ve gıda maddelerinin ucuz ithalinin, AT’ye

katılmanın ilk ayağını oluşturan Gümrük Birliği Antlaşması çerçevesinde

mümkün olması, tarımın desteklenmesine yönelik tedbirlerin önemli ölçüde

azalmasına sebep olmuştur.38

Tablo 6’da verilen değerlere bakıldığında tarım ürünleri ithalatı 1996

yılında 2.017.936 milyon ABD dolarlarla toplam ithalatın %4,6’sını

oluştururken, aynı tarihte ihracatta ise tarım ürünleri ihracatı 2.147.424 ABD

milyon dolarla genel ihracatın %9,2’sini oluşturarak ithalatın iki katı

durumdaydı. Bu oran 1999 yılına kadar devam ettikten sonra 2000 yılında

tarım ürünlerinin ihracattaki payı yaklaşık %2 oranında düşerek %5,9

olmasına karşılık ithalatta %3.6 oranında çok fazla düşüş yaşamamış ve

36 Onurlubaş, a.g.m., s. 95

37 Uzunoğlu, v.d, a.g.e., s.25

38 Gündüz, a.g.m., s. 132

Page 37: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

25

ithalat ile ihracat arasındaki makas kapanmaya başlamıştır. Bu yıldan itibaren

ithalat ve ihracat arasındaki makas açılmamış birbirlerine yakın değerler

izlemiştir. 2012 yılı ilk altı aylık döneminde de bu durum devam etmiştir.

Fakat bu durum ileriki yıllarda ithalatın artacağı görünümü vermektedir.

Tablo 6: Türkiye’nin Dış Ticaretinde Tarımın Payı

Yıllar Genel İthalat (imports)

tarım ürünleri ithalatı

İthalattaki Tarım Payı

(%)

İhracat (exports)

tarım ürünleri ihracatı

İhracattaki Tarım Payı

(%)

1996 43.626.642 2.017.936 4,63 23.224.465 2.147.424 9,25

1997 48.558.721 2.295.114 4,73 26.261.072 2.348.640 8,94

1998 45.921.392 1.980.351 4,31 26.973.952 2.350.866 8,72

1999 40.671.272 1.524.070 3,75 26.587.225 2.049.297 7,71

2000 54.502.821 1.973.810 3,62 27.774.906 1.651.912 5,95

2001 41.399.083 1.321.289 3,19 31.334.216 1.967.606 6,28

2002 51.553.797 1.590.783 3,09 36.059.089 1.743.890 4,84

2003 69.339.692 2.383.736 3,44 47.252.836 2.104.662 4,45

2004 97.539.766 2.527.739 2,59 63.167.153 2.525.828 4,00

2005 116.774.151 2.541.823 2,18 73.476.408 3.314.031 4,51

2006 139.576.174 2.634.345 1,89 85.534.676 3.466.631 4,05

2007 170.062.715 4.352.787 2,56 107.271.750 3.709.447 3,46

2008 201.963.574 6.151.343 3,05 132.027.196 3.923.626 2,97

2009 140.928.421 4.448.084 3,16 102.142.613 4.336.780 4,25

2010 185.544.332 6.261.329 3,37 113.883.219 4.919.250 4,32

2011 240.841.676 8.669.250 3,60 134.906.869 5.148.007 3,82

2012* 176.500.223 5.510.134 3,12 113.022.734 3.507.420 3,10

* 2012 Yılı Verileri Eylül Ayına Kadar Alınmıştır.

Kaynak: Tüik, (Erişim) http://www.tuik.gov.tr/VeriBilgi.do?alt_id=12, 10 Eylül 2012

Serbest piyasa koşullarına geçilmesi üzerine, 1981 yılında ilk olarak

pirinç ithali ile başlanan tarım ürünleri ithaline her yıl bir yenisi eklenerek

günümüzde ülkede rahatlıkla yetiştirilmesi mümkün olan tarım ürünlerinin

dahi ithal edildiği bir konuma gelinmiştir. Örneğin Türkiye mercimek

üretiminde dünyanın en büyük üç üreticisinden biriyken şimdi ABD ve

Kanada’dan ithal eder duruma gelmiştir. Bu durum soya, nohut, fasulye,

Page 38: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

26

pamuk, tütün üretimi gibi birçok tarım ürünü içinde geçerlidir. Bunun sebebi

olarak uygulanan globalleşme ve AB’ye uyum politikaları gösterilebilir.39

“Ülkemizde iç talebin, artan nüfus nedeniyle sürekli arttığı

düşünülürse, üretimi yeterince artırmadan ihracatı artırmanın olanaksızlığını

dikkate alarak, tüm üretim sürecine yaygınlaşan teşvikleri içeren yeni ihracat

politikaları oluşturulmalıdır.”40

1.2.4. Türk Tarım İşletmelerinin Yapısı

Ülkemizde tarım işletmeleri ekonomik ve doğa şartları kapsamanda

kendine özgü bir konumdadır. Bu işletmeler eski yöntemlere dayalı

geleneksel tarım yöntemleri ile işlemekle beraber yürürlükteki miras hukuku

ve aşırı nüfus baskısı nedeniyle arazilerin parçalanmasına sebebiyetinden

dolayı tarım işletmelerinin küçük arazi yapısına dayalı küçük işletmeler haline

geldiği görülmektedir. Aynı zamanda bu işletmelerde bulunan fazla

işgücünün bulunması ve sermaye yetersizliği tarım sektöründeki verimi

düşürmektedir.41

“İşletmelerde uzmanlaşma yaygın olmayıp, genelde bitkisel ve

hayvansal üretimin birlikte yapıldığı karma işletme tipi ağırlıklı olarak

görülmekte ve bunların da büyük bir çoğunluğunu aile tipi işletmeler

oluşturmaktadır.”42

Türkiye’de tarım sektöründe her on yıl da bir yapılan sayımlar

kapsamında elde edilen veriler tablo 7’de gösterilmiştir. Tablodaki verilere 39 Muradiye Akman, “Türkiye’de 1990 sonrası Uygulanan Tarım Politikalarının Bütçe

Politikaları Çerçevesinde İncelenmesi”, 2006, Dokuz Eylül Üniversitesi S:B:E: Maliye Ana Bilim Dalı Maliye Programı, Yayınlanmamış Yüksek lisans Tezi, s. 19

40 Gündüz, a.g.m., s. 132

41 Funda Güven, “Türkiye Tarım İşletmelerinin Genel Durumu ve Yeter Gelirli İşletme Büyüklüğünün Tespiti”, Tarım Köy işleri Bakanlığı yayınları, 2010, s.1

42 Yalçınkaya, a.g.m., s.101

Page 39: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

27

göre 1963’teki sayım sonuçlarına göre, çoğunluğu küçük işletmelerden

oluşan 31009 tarım işletmesi vardır. Küçük işletmeler 1970’de de

üstünlüğünü korumuştur. Bu dönemde toplam işletme sayısı azda olsa

artarak 30589 olmuştur. 1980'de küçük işletmelerde düşüş yaşanmış orta

ölçekli işletmelerde gelişme görülmüştür. Toplam işletme sayısı bu dönemde

de artarak 35588 olmuştur. 1980–1991 yılları arası geçen süre içerisinde

tarım işletmelerindeki artış oranı yaklaşık %12olmuştur. 1991 yılında büyük

işletmeler %.09’luk oranla tarım alanlarının %17.2 sini işlemiş. Küçük

işletmelerin ise %36.7’lik oranla tarım alanlarının %5.6’sını işlemektedir.

Görülüyor ki bu dönemdeki %12’lik artışın sebebi küçük işletmelerdeki artış

olmuştur.

Tablo 7: Tarım İşletmelerinin Büyüklüklerine Göre Dağılımı

1963 1970 1980 1991 2001 İşletme

Büyüklüğü

(Da)

İşletme

Sayısı

İşletme

Alanı

İşletme

Sayısı

İşletme

Alanı

İşletme

Sayısı

İşletme

Alanı

İşletme

Sayısı

İşletme

Alanı

İşletme

Sayısı

İşletme

Alanı

% % % % % % % % % %

1–20 40.9 6.9 44.2 10.4 28.4 4.1 36.7 5.6 33.3 5.6

21–50 27.9 16.9 28.7 16.8 32.7 15.9 31.1 16.6 31.4 16.0

51–100 18.1 23.3 15.6 21 20.8 21.3 17.5 19.9 18.5 20.6

101–200 9.4 23.2 7.8 21 11.8 23.8 9.4 20.9 10.8 23.8

201–500 3.2 16.6 3.1 19.6 5.5 22.7 4.4 19.8 5.8 22.8

501< 0.5 13.1 0.6 11.2 0.8 12.2 0.9 17.2 0.5 6.8

Toplam

işlet. Ve

Alanları

(Bin-Ha)

31009 17143 30589 17065 35588 22764 39668 23451 30221 18434

Kaynak: Tüik, (Erişim) http://www.tuik.gov.tr/VeriBilgi.do?alt_id=48, 10 Eylül

2012

2001 tarım sayımı sonuçları ise, tarım işletmesi sayısını 30221 olarak

saptamaktadır. 10 yıllık dönemde tarım işletmeleri sayısındaki yaklaşık 9400

bin azalma, yaşanmıştır. Bu on yıllık dönem içerisinde 1-20 hektar arasındaki

küçük işletme sayısında yaklaşık %3’lük bir düşüş yaşanmış, 21-50 hektar

arasındaki işletmelerde kayda değer bir artış olmazken orta ölçekli

işletmelerde 101-200 hektarlık işletmelerde ve 201-500 hektarlık işletmelerde

Page 40: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

28

%1.4’lük bir artış yaşanmıştır. 501< hektardan büyük ölçekli işletmelerde ise

0.04 lük bir düşüş yaşanmıştır.

Türkiye’de yapılan 1991 tarım sayımı sonuçlarına göre ortalama

işletme büyüklüğü, 5.9 hektar iken 2001 yılı sayımında 6.1 hektara çıkmıştır.

Bu oranlar AB ülkeleri ve ABD ile karşılaştırıldığında, AB ülkelerinde 17.4

hektar, ABD’de ise 180 hektar büyüklüğünde olması ile Türkiye’deki tarım

işletmelerinin ne kadar küçük işletmeler olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca

ülkedeki tarım işletme sayısının %85’ini 10 hektarlık az araziye sahip küçük

işletmeler oluşturmakta ve bu işletmelerin işlettikleri arazi toplamı toplam

arazinin %42’sini kapsamakla beraber orta ölçekli işletmeler toplam işletme

sayısının %15’ini ve toplam arazinin de %46’sına sahiptirler. Büyük işletmeler

ise 50 hektardan büyük olup %1’lik oranla toplam arazinin %17’sini

işletmektedirler. Mevcut olan 4.091.000 köylü ailesinin 102.000'inin hiç

toprağı bulunmamaktadır.43

Grafik 2: İşletme Tipine Göre İşletme Dağılımı

%37,2%0,5

%62,3

Hem bitkisel üretim hem de hayvan yetiştiriciliği yapanlarYalnız bitkisel üretim yapanlar

Yalnız hayvan yetiştiriciliği yapanlar

Kaynak: Tüik, (Erişim) http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=3977

10 Eylül 2012

43 Günaydın, (a) a.g.m., s.15-16

Page 41: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

29

Türkiye’de tarım işletmelerin çoğu hem hayvancılık hem de bitkisel

üretim şeklinde karma tarım işletmeleri olarak çalışmaktadır. Grafik 2’de

görüldüğü gibi, tarımsal işletmelerin %62,3'lük dilimi hem bitki hem de

hayvan yetiştiriciliyi yapan işletmelerden oluşurken, %37’lik dilimi ise yalnız

bitki yetiştiriciliyi yapan işletmelerdir. Yalnız hayvan yetiştiriciliği yapan

işletme oranı ise %0.5’lik dilime sahiptir. Bu “Tarımsal işletmelerin

tasarrufunda bulunan toplam arazinin; %66,41'ini hem bitkisel üretim hem de

hayvan yetiştiriciliği yapan işletmeler, %33,56'sını yalnız bitkisel üretim yapan

işletmeler, %0,03'ünü yalnız hayvan yetiştiriciliği yapan işletmeler

tasarrufunda bulundurmaktadır.”44

Türk tarım işletmelerinin yapısı incelendiğinde tarım sektöründe

karşımıza yapısal ve hukuksal bir takım sorunların varlığını görebilmekteyiz.

Bu sorunlarda bazılarını şöyle sıralayabiliriz.45

—“ Tarım nüfusunun fazlalığı,

— Küçük ve parçalanmış işletmeler,

— Geçimlik ve yarı geçimlik işletmelerin yoğunluğu,

— Üretimde uzmanlaşmanın ve teknoloji kullanımının yetersizliği,

— Ürün standardizasyonunun sağlanamaması ve

— Tarım politikalarındaki istikrarsızlık tarım sektörünün sanayi ile

entegrasyonu ve gelişimi açısından büyük engel teşkil etmiştir.”

Görülmektedir ki, ülkemizde tarım sektörünün çok küçük ve dağınık

olması ve iş gücü fazlalığı gibi sorunlar yüzünden AB ülkeleri ve ABD’ye

oranla çok düşük verimli bir durumda olması, serbest piyasa ekonomisinde

44 Türkiye İstatistikleri Enstitüsü (TÜİK), Tarımsal İşletme Yapı Araştırması, 2006,

“Erişim” http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=3977, 14 Eylül 2012, s.2

45Memet Ali Molay, “Türkiye’de Tarım Ve Gıda: Gelişmeler, Politikalar, Öneriler Raporu Batı Anadolu Bölgesi Toplantısı Açılış Konuşması”, Nisan 2009, (Erişim) http://www.tusiad.org.tr/__rsc/shared/file/2009-04-03-MolayKonusmaTarimSemineriIzmir.pdf, 30 Ağustos 2012, s. 2

Page 42: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

30

Türk tarımının rekabet gücünü düşürerek ülke ekonomisine olan katkısını

azaltmaktadır.

1.2.5. Türk Tarım Sektörünün Ekonomi İçindeki Yerinin OECD Üyesi Çeşitli Ülkelerle Karşılaştırılması

Türk tarım sektörünün gelişme seviyesi hakkında daha net bilgi sahibi

olabilmek için bu sektörün durumunu diğer OECD ülkelerinin tarım sektörü ile

karşılaştırmak gerekmektedir.

Tablo 8: OECD Üyesi Çeşitli Ülkeler ile İlgili 2004 Yılına Ait Veriler

Ülkeler Tarımın İstihdam İçindeki

Payı(%)

Tarımın Toplam

İhracattaki

Payı(%)

Tarımın Toplam

İthalattaki

Payı(%)

Avustralya 4 17 (ürünlerin % 65'i) -

Kanada - Toplam üretimin

Neredeyse yarısı

-

İzlanda 4 - -

Japonya 4.6 - Tüketimin %60'ı

Kore 8.8 0.5 2

Meksika 16 - -

Yeni Zelanda 8 43 (Toplam ihracat.) -

Norveç 3.7 - %50 gıda tüketimin

İsviçre 4 - -

Türkiye 33 10 4

ABD 2 7 4

AB 15 3.8 7 -

Kaynak:TİSK,(Erişim)http://www.tisk.org.tr/isveren_sayfa.asp?yazi_id=1195&id=6, 13 Eylül 2012

Tablo 8’de verilen veriler ışığında, OECD ülkeleri arasında tarım

sektörünün ihracattaki payının en yüksek olduğu ülke Kanada’dır. Onu Yeni

Zelanda izlemektedir. Bu her iki ülkenin tarımın istihdamdaki payı Türkiye’ye

Page 43: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

31

oranla çok düşüktür. Türkiye’nin ise %33’lük tarımın istihdamdaki payı ile en

yüksek olmasına rağmen ihracattaki payı bu ülkelerin gerisinde kalmaktadır.

İthalatta ise ilk sırayı ada ülkesi olmasından dolayı tarım alanlarının kıtlığı

sebebiyle Japonya almıştır. Japonya’dan sonra Kuzey ülkesi olan Norveç

gelmektedir. Yine Türkiye %4’lük oranla tarım sektöründeki ithalatında ilk

sıralarda bulunmaktadır. Tarımdaki işgücü fazlalığının olmasına rağmen

ihracattaki düşüşün ve ithalattaki artışın tarımda verimlilik sorunu ve gizli

işsizlik sorununu yaratmaktadır.

“Türkiye'nin tarımsal işletme yapısı, Bulgaristan ve Romanya ile

benzerlikler taşımaktadır. AB 25'in 13 milyon tarım işletmesine karşılık,

Türkiye'nin 3 milyon tarım işletmesi bulunmakta olup; ortalama işletme

genişliği AB'de 13 hektar iken Türkiye'de 6 hektardır.”46

Tablo 9’da görüldüğü gibi, 2007 ve 2008 verilerine göre Türkiye’de

tarım sektörünün GSYİH içindeki payı %7.6 oranıyla Bulgaristan ve Romanya

ile aynı dilimdedir. Diğer yandan %23.5 tarım sektöründeki istihdam payı ile

Romanya’dan sonra ikinci sıradadır. Bulgaristan ve Romanya ekonomileri

Türkiye ekonomisi ile aynı özellikler gösteren ve her üç ülkenin de gelişmekte

olan ülkeler kategorisinde olduğu göz önünde bulundurulursa tarım

sektörünün bu ülkeler için önemi diğer ülkelere nazaran daha büyüktür. Yine

Türkiye’de tarımın GSYİH’ladaki payı ile istihdamdaki payı

oranlandırıldığında tarım sektöründe yüksek bir iş gücü kaybının diğer

ülkelere oranla var olduğunu görmekteyiz.

OECD verilerine göre tarım sektöründe üretim miktarı karşılaştırıldığında

Türkiye’de üretilen tahıl miktarının OECD ülkelerine oranla çok düşük olduğu

görülür. Türkiye’nin tablo 10’da görüldüğü gibi 2003’ten 2008 yılına kadar

tahıl üretiminde Avustralya, Yeni Zelanda ve Meksika’nın önünde olduğu

görülür. 46 F.Aylan Arı, “Türkiye’de Tarımın Ekonomideki Yeri Ve Güncel Sorunları”, Çalışma ve

Toplum Dergisi, Şubat 2006, s. 70

Page 44: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

32

Tablo 9: Bazı AB Ülkeleri ile Türkiye’de Tarımın Sektörünün GSYİH ve

İstihdam İçindeki Payı

ÜLKE ADI Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla

İçinde Tarım Sektörünün

Payı (%) (2008)

Tarım sektöründe

Çalışan

Oranı (%) (2007)

Avusturya 1.9 5.7

Belçika 0.8 1.8

Bulgaristan 7.3 7.6

Almanya 0.9 2.2

İspanya 2.8 4.5

Fransa 2 3.4

İngiltere 0.7 1.4

Yunanistan 3.3 11.5

Macaristan 4.3 4.7

İtalya 2 4

Lüksemburg 0.4 1.8

Hollanda 1.7 3

Polonya 4.5 14.7

Portekiz 2.4 11.6

Romanya 7.1 29.5

İsveç 1.6 2.2

Türkiye 7.6 23.5

Kaynak: TÜİK, (Erişim) http://www.tuik.gov.tr/VeriBilgi.do?alt_id=12, 13Eylül 2012

Bu veriler ışığında ve tablo 9 ve tablo 10’daki 2007 yıllarına ait verilen

tarım sektöründe çalışan oranı verileri ile oranlanırsa Türkiye’de tarım

sektöründe düşük verim olduğu görülür. Türkiye’de tarım sektöründe 2007

yılında çalışan oran %23.5 ile 140 ton tahıl üretilmişken İtalya %4’lük

istihdam oranıyla 2007’de 247 ton tahıl üretilmiştir. Tarım sektörünün en çok

gizli işsizliğin olduğu sektör olmasından dolayı çalışan sayısı çok

Page 45: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

33

görülmektedir. Buda ülke ekonomisinde düşük verime neden olmakla birlikte

tarım sektörünün gelişimi önünde engel oluşturmaktadır.

Tablo 10: OECD Ülkelerin Tarım Sektöründe İstatiksel Profili

Ülkeler 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009

Avustralya 44 49 47 61 64 70

Kanada 156 145 154 172 153 144 141

İtalya 67 233 234 242 247 238

Japonya 1292 1261 1254 1224 1284 1188

Kore 844 939 1057 1280 1386 1381 1313

Yeni Zelanda 87 94 105 108 42 38

Norveç 582 637 662 712 842 848 960

Meksika 70 84 102 123 128

Türkiye 80 94 118 129 140 152 -

Kaynak: OECD, (Erişim) http://www.oecd-ilibrary.org, 13Eylül 2012

Page 46: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

34

2. BÖLÜM

2. TÜRKİYEDE TARIM DESTEKLEME POLİTİKALARI

Tarım ürünler, niteliklerinden, fiyatlardaki dalgalanmalardan ve

tarımsal işletmelerin özelliklerinden dolayı tarımsal mamul pazarlarında tarım

dışı mamullere nispeten düşük oranlarda değerlendirilmektedir. Tarım

mamullerinin üretim periyodunun diğer sektörlere oranla daha uzun olması ve

arz talep esnekliğinin düşük olması gibi özellikleri, toplumda sosyal dengenin

korunmasına olan katkıları ve mamullerin pazarlanması imkânının güçlüğü

gibi sebeplerden dolayı piyasa ekonomisinin en radikal uygulandığı ülkeler

dâhil her ülke kendi imkânları ölçüsünde tarım mamullerinin arz talep zincirini

desteklemektedir.47

Ayrıca devletler, toplumun sosyal boyutu açısından tarım sektöründe

çalışanların yaşam standartlarını artırma, kırsal bölgelerin kalkınmasını ve

toplumun yeterli gıda ihtiyaçlarını sağlamak gibi nedenlerden ötürü

destekleme politikaları uygularlar. Tarım sektöründe yaşanan riskler ve

belirsizlikler yanında mevsimlik üretimden dolayı tarımsal ürünlerin ticaretinde

sermaye dolaşımının yavaş ve sermayenin az olması, tarım sektörünün

desteklenmesini ve teşvik edilmesini zorunlu kılmaktadır.

Türkiye’de tarım sektörünün desteklenmesinde, uzun yıllar taban fiyat

belirleyerek destek alımı politikası uygulanmıştır. Daha sonraki dönemlerde

girdi maliyetlerini destekleme, pirim ödemeleri ile hayvan yetiştiriciliğini teşvik

ve bazı ürünlerin üretimini kısıtlayarak yerine daha ekonomik ve verimli

ürünlerin üretilmesine yönelik destekleme politikaları uygulamıştır.48

Türkiye’de tarımın desteklenmesine ilk olarak 1925’de aşar vergisini

kaldırmış ve 1926 yılında medeni kanunu kabulü sonucu arazi üzerindeki

47 Yalçınkaya, a.g.m., s. 108

48 Kesbic, a.g.m., s.6

Page 47: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

35

bireysel mülkiyetin kanun ile tanınması ile başlanmıştır.49 1932 yılına

gelindiğinde tarım da ürün bazında destekleme ilk olarak buğday ve üzüm

piyasasında gerçekleşmiş,1961 yılın da uygulamaya konulan birinci beş yıllık

kalkınma planı gereği desteklenmekte olan mamul sayısı dokuza, 1970

yılında da mamul sayısı otuza çıkmıştır.50

Türkiye’de devlet, 1980 yılına kadar tarım sektörünü üreticiye girdi

sağlama, tarım kredisi verme, tarım ürünü alımında bulunma şeklinde

desteklemiş, bu destekleri; Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM),

Türkiye Gübre Sanayi A:Ş. (TÜGSAŞ), İstanbul Gübre Sanayi A:Ş. (İGSAŞ),

gibi kuruluşlarla üreticiye tarımsal girdi mamulleri üretimi yapılmıştır. Tarım

Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği (TKKMB), Türkiye Zirai Donatım A:Ş.

(TZDK) ve Türkiye Şeker Fabrikaları A:Ş. (TŞFAŞ) kurumları aracılığıyla

üreticiye mamul dağıtımı üstlenmiştir. Ziraat Bankası (TCZB) aracılığıyla

üreticiye ucuz kredi sağlanmıştır. Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü

(ÇAYKUR), Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), Türkiye Şeker Fabrikaları Anonim

Şirketi (TŞFAŞ), Tütün Mamulleri ve Alkol İşletmeleri (TEKEL), Et Balık

Kurumu (EBK), Tarım Satış Kooperatifleri Birliği (TSKB) kurumları aracılığıyla

tarımsal ürünleri piyasadan alım yaparak ve aldıklarını işleyerek, satarak

veya depolayarak tarım piyasasını yönlendirmiştir.51

5 Nisan 1994 Ekonomik İstikrar Kararları çerçevesinde destekleme

alımları ile desteklenen mamul sayısı 1994’te sekize indirilmiş sonraki yıl

içerisinde tütün, şeker pancarı ve hububat ürünleri destekleme kapsamında

tutulmuş bu ürünler dışındaki diğer ürünler destekleme alımları kapsamından

çıkarılmışlardır. Bu kararlar ile yalnızca destekleme alımları ile desteklenen

ürün sayısı azaltılmamış, TSKB tarafından yapılan destekleme alımlarına da

49 M. Necat Ören, “Türkiye’de Tarımsal Destekleme Politikası Uygulamaları, Bu

Uygulamalar Sonucu Ortaya Çıkan Üretici Ve Tüketici Transferleri Ve Bunun Çukurova Tarımına Etkileri”, Ç.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü Tarım Bilimleri Anabilim Dalı, Adana ,Şubat 1994, Yayınlanmamış Doktora Tezi, s. 24

50 “Uçsuz Bucaksız Sorunlar Sektörü Tarım”, Ekonomi Muhabirler Derneği, Mart 1998, “Erişim” http://www.abveteriner.org/dosyalar/ekonomi1.doc, 20 Eylül 2012, s.2

51 Kesbic, a.g.m., s.6

Page 48: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

36

son verilmiştir. Destekleme alımları, tütünde TEKEL, şeker pancarında

TŞFAŞ, hububatta TMO kurumları tarafından destekleme alımlarının

yapılmasına izin verilmiştir.52

Tablo 11: Destekleme Alımları Tutarları (TrilyonTL).

KURULUŞLAR 1994 1995 1996 1997 1998 1999* 2000 2001 2002

TMO 7.8 2.4 29.5 190.3 407.3 417 352 345 410

TEKEL 9.4 7.0 6.3 23.8 140.0 206 237 229 147

TŞFAŞ 19.6 37.1 54.2 180.3 319.9 369 525 484 1002

TOPLAM ALIMLARI 36.8 46.5 90.0 394.4 867.2 992 1114 1058 1559

Kaynak: (Erişim) http://ekutup.dpt.gov.tr/tarim/strateji/1.doc, 28 Eylül 2012 *(1999-2002 Yılları) Kaynak: Sinem Yapar, ”Türkiye’de Tarımsal Ekonomi ve Destekleme Politikasının Bir Aracı Olarak Doğrudan Gelir Desteği Sistemi”, KMU.İ.İ.B.F. Dergisi, S.Aralık 2005, S.3171,s29

Tablo 11’de gösterilen destekleme alımları tutarı verilerine göre,

TMO’nun 1994 yılında 7.8 trilyon olan destekleme alımı 1995 yılında 2.4

trilyona düşmüş ise de sonraki yıllarda bu alımlar çok yüksek meblağlarla

gerçekleştirilmiş bu oran 2002 yılında 410 trilyon luk destekleme alımı ile

maksimum seviyeye yükselmiştir. Bu durum TŞFAŞ’ın alımlarında da aynı

yapıda seyrederek, 1994–1995 yıllarındaki alım miktarı düşük, sonraki

yıllarda sürekli artış göstererek 2002 yılında 1002 trilyonluk meblağ ile

maksimum seviyeye yükselmiş, ancak TEKEL alımları yıllara göre dalgalı bir

seyir izlemiştir.

Bu alımlar, 2000’li yıllarda yaşanan ekonomik kriz sonucu IMF ve

Dünya Bankası (DB) ile yapılan anlaşmalar çerçevesinde uygulanan

programlar gereği 2002 yılından sonra durdurulmuştur.53 2000 yılında DB ile

yapılan kredi anlaşması gereği Tarım Reform Uygulama Projesinin 52 Osman Z.Orhan, Türkiye’de Tarımsal Destekleme ve Taban Fiyatları Politikası,

İstanbul, İstanbul Ticaret Odası Yayınları, 1999, s.73

53 Mahir Gürbüz, “Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Cenevre Tarım Çerçevesine İlişkin TEMA Vakfı Değerlendirilmesi”, TEMA Dergisi, 27.08.2004, “Erişim” http://www.tema.org.tr/Sayfalar/Arsiv.html, 28 Eylül 2012, s. 7

Page 49: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

37

Türkiye’de uygulanması kararı alınmıştır. Korumacı politikalar yerine serbest

piyasa şartlarının geçerli olduğu sisteme geçilmiştir.Bu uygulama Türk tarım

sektörüne büyük zararlar vererek bir dönüm noktası olmuştur. Devlet

desteklerinden yoksun kalan Türk çiftçisi serbest piyasa koşullarına

hazırlıksız yakalanarak mağdur edilmiştir.

Tablo 12: Tarımsal Girdi Sübvansiyonları İçin Yapılan Ödemeler

Destek Türleri

Miıyar-TL

1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002

Gübre 10 45 84 124 99 95 76 0

Zirai İlaç 1 3 4 9 10 12 18 0

Tohumluk ve Fidan 0 1 2.210 1 3 1 0

TOPLAM 11 48 89 135 110 110 95 0

Kaynak: Yapar, a.g.e, s30

Tablo 12’de görüldüğü gibi tarımsal girdi sübvansiyonlarında da

destek alımlarında olduğu gibi her geçen yıl yüksek oranlarda artış yaşanmış

ama 2002 yılında doğrudan gelir desteği projesi kapsamında bu destekler

kaldırılmıştır.

Türkiye’de tarımsal desteklerin azaltılması IMF ve DB tarafından

uygulamaya sokturulan projeler kapsamında yapılırken, AB bütçesinin

%50’sini tarımı desteklemeye ayırmakta ve 43 milyar Euro tarıma destek

vermektedir. Türkiye’de ise 2001 yılında tarıma verilen destek 6.3 milyar

Dolarla bütçenin %4.3’lük bölümünü ayırmaktadır.54

“ABD ve AB’de tarımın destek düzeyi ülkemize göre daha yüksektir.

Nitekim üretici gelirinin her 100 birimine devlet desteği; ABD’de 22 birim,

AB’de 60 birim iken, Türkiye’de 13 birimdir. ABD’de 1991–2001 arasında

54 H.Naci Bayraç, Füsun Yenilmez, “Tarımsal Sektörünün Yapısal Analizi Ve Avrupa Ortak

Tarım Politikası”, 2006, “Erişim” http://www.econturk.org/Turkiye2006.html, 23 Eylül 2012, s. 17

Page 50: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

38

pamuğa verilen devlet desteği kilo başına ortalama 0.710 ABD doları iken,

Türkiye’de 0.226 ABD dolarıdır.”55

Türkiye’ de tarımsal kurum ve kuruluşlardan olan; bankalar,

kooperatifler, kamu iktisadi teşebbüsler, tarıma dayalı sanayi ve ziraat

kuruluşları, birlikler, ile tarımsal merkezi ve yerel kurumlar, cumhuriyetin ilk

yılarında kurulmuş ise de, 1990 sonrası yıllarda Dünya da hâkim olan neo-

liberal politikalar, Türkiye’nin AB’ye üyelik çabaları, DB ve IMF‘ye verilen

niyet mektupları. Çerçevesinde bu kurumların işlevleri değiştirilmiş,

özelleştirilmiş veya kapatılmışlardır.56

2.1. Tarım Destekleme Politikalarının Amaçları

Tarım destekleme politikalarının amacı; verimliliğin arttırılması,

tarımsal sektörün güçlendirilmesi, gıda güvenliğinin sağlanması, doğal

kaynakların korunması ve kırsal kesimde tarımda çalışanların gelir düzeyinin

yükseltilmesidir. Buna göre, genel olarak kalkınma planlarında yer alan tarım

politikalarının amaçları arasında şunlar sayılabilir:57

— Tarım sektörünü ekonomik dengeyi bozmayacak düzeyde tutmak,

— Tarımda verimliliği artırarak, nüfusun gıda ve sanayi sektörünün

hammadde ihtiyacını temin etmek, ihracatı artırarak ekonomiye

kaynak sağlamak,

— Tarım alanında kendine yeten bir ülke haline gelerek nüfusun

dengeli beslenmesini sağlamak,

— Sektörler arası gelir farklarını azaltarak istihdama yardımcı olmak,

kırsaldan kente göçün önüne geçilerek çarpık kentleşmeyi

55 Mevhibe Albayrak, Bülent Gülçubuk, Erdoğan Güneş, “Uluslar Arası Tarım

Politikalarının Türkiye’de Tarımsal Üretim Ve Pazarlama Sistemlerinde Meydana Getirdiği Değişimler”, Türkiye VI:Tarım Ekonomisi Kongresi, Tokat, ZMO Yayınları,. Eylül 2004, s:26-36

56 Neriman Yörür, “1990 Sonrası Türkiye’de Uygulanan Kırsal Alan Ve Tarım Politikaları Üzerine Genel Bir Değerlendirme”, Planlama Dergisi, TMMO Şehir Plancılar Odası Yayını, Sayı 2010/1, 2010, s. 17

57 Ören, a.g.m., s. 28

Page 51: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

39

önlemek,

— Tarımda geleneksel tarım yerine teknolojik gelişmeyi artırarak

kaynakların etkin kullanımını sağlamak,

— Geleneksel ürünler dışında, alternatif ürünler ile hayvancılık

ürünlerinin ihracatını artırmak,

— Tarımsal destekleri etkin ve verimli biçimde kullanmak,

Yukarda yapılan açıklamalardan da görüldüğü üzere, “günümüzde

tarım politikalarının hedefi, hemen her ülkede kırsal kesimde yaşayan

çiftçilerin gelirlerinin artırılması ve dolayısıyla hayat standartlarının

yükseltilmesidir.”58

Uygulanacak olan tarım politikaları, ekonomik gelişmeyi sağlarken,

kırsal çevrenin ve üretim kaynaklarının korunması yanında ekolojik dengenin

de bozulmamasını amaçlamalıdır.59

Türkiye’de tarım politikalarının belirlenmesinde ülke menfaati ön

planda tutularak, serbest piyasada rekabet gücünü arttırmak maksadıyla çok

taraflı ortaklıklar ve stratejiler kurmak günümüzde zorunluluk arz etmiştir. Bu

strateji ve ortaklıkların karar mekanizmalarına demokratik bir şekilde

hükümet, kamu sektörü, iş dünyası, sendikalar, üniversiteler, tüketici

dernekleri, kooperatifler, üretici örgütleri, medya gibi sektör paydaşları içinde

örgütlü tüm kesimler dahil edilerek tarım sektöründe çalışanların etkin bir

şekilde temsil edilmesini sağlamakla tarım politikalarının tarım sektörü ve

çalışanları lehine dönmesini sağlayabilir.60 Görüldüğü gibi kalkınma

planlarında yer alan tarım politikalarının amaçları genel olarak ekonomik ve

sosyal ağırlıklıdır.

58 Başyazı, “Tarımsal Kredi Politikaları”, Karınca Dergisi, Sayı 804, Aralık 2003, s.1

59 Gülcan Erkanat, Tarım Politikası Temelleri Ve Türkiye’de Tarımsal Destekleme Politikası, Uzel Yayınları, 2001,s.26

60 Uzun, a.g.m., s.614

Page 52: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

40

2.2. Tarım Destekleme Politikalarının Araçları

Devletin destekleme alımları için belirlediği fiyatlar, çiftçiye verilen

sübvansiyonlar, tarımsal üretimde sınırlamalar ve teşvikler, tarımsal

yatırımlar, eğitim, yayım, araştırmalar ve ihracata yönelik düzenlemeler gibi

önlemler, tarım sektörünün desteklenmesinde kullanan araçlardır.61

Tarım politikası araçlarını fiyat müdahaleleri, doğrudan destekler ve

miktar sınırlamaları olarak üç grup altında toplamak mümkündür.62

İlk defa Türkiye’de 1932 yılında Ziraat bankası aracılığıyla uygulanan

sonrada TMO’ya devredilen pazar fiyat desteği uygulaması ülkede yaygın

olarak kullanılmış, 1960’lı yıllarda bu uygulama kapsamında (buğday, çavdar,

tütün, çay, şeker pancarı, arpa) 6 ürüne destek verilmişken 1970 yıllarda bu

uygulama genişletilerek desteklenen ürün sayısı 24’e çıkarılmıştır.63

24 Ocak 1980 yılında Ekonomik İstikrar Programı kapsamında serbest

piyasa ekonomisine geçiş, Türkiye tarım politikasında önemli değişiklikler

meydana getirerek dönüm noktası olmuştur.64 Bu dönemde devlet

desteklerinin önemli bir kısmı kesilmiş ve tarıma destek amaçlı kurulan kamu

kurumlarının özelleştirilmesi başlanmıştır.

2000’li yıllarda IMF ve DB destekli uygulanan tarım politikaları

sonucunda yeni bir dönemece girilmiştir. Bu dönemde Türk tarım politikasını

Doğrudan Gelir Desteği (DGD) uygulaması belirlemektedir.

DGD uygulaması, girdi ve çıktıya dayalı tüm tarımsal destekleri iptal

ederek, üretimden bağımsız üreticinin ürettiği miktar ile pazar fiyatı dikkate

alınmadan, doğrudan devlet tarafından geçmişte belli bir ekim alanı ve

61 Erkanat,a.g.e., s.37

62 Erol Hasan Çakmak, Haluk Kasnakoğlu, Halis Akder, Tarım Politikalarında Yeni Denge Arayışları Ve Türkiye, Ankara,TÜSİAD Yayınları, 1999, s. 33-34

63 Kesbic, a.g.m., s.7

64 Uzun, a.g.m., s.611

Page 53: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

41

verimlilik dikkate alınarak, üreticiye ödenmesidir.65

2.3. Türkiye’de Uygulanan Tarım Destekleme Politikaları

AB ve diğer ülkelerde kanunla belirlenmiş tarım politikaları hala

ülkemizde bulunmamaktadır. 2006 yılında kabul edilen tarım kanunu gerekli

uygulama yönetmelikleri çıkarılmadığından bu kanun uygulanamamaktadır.

Türkiye’de bilinen tarım politikaları uygulanan beş yıllık kalkınma planları ve

programlarından ibarettir.66

Bu kalkınma planları ilk ciddi uygulamalar olarak 1963 yılında

başlayarak üreticilere destek alımları, pirim uygulamaları, düşük faizli kredileri

ve girdi destekleri ile desteklenmişlerdir. Fakat daha sonraki yıllarda yaşanan

ekonomik krizler ile iç ve diş dinamiklerin etkisi sonucu yeni tarım politikaları

arayışına girilmiştir.

Türkiye’de kanuni bir tarım politikasının olmaması sonucu her başa

gelen hükümetler kendi parti programları çerçevesin de politikalar üretse bile

aynı hükümet içinde olan farklı bakanlar farklı politikalar uygulamışlardır.

Uygulanan bu politikalar küçük işletmeler yerine büyük işletmelere fayda

sağlamıştır. Bu politikalar çerçevesinde verilen sübvansiyonlar girdi

maliyetlerini kurtaramamaktadır.67

2.3.1. 1980 Öncesi Türkiye’de Uygulanan Tarım Politikaları

1929–1930 ekonomik bunalım Dünya’da ve Türkiye’de tarı ürünleri

fiyatlarını olumsuz yönden etkilemesi sonucu taban fiyat ve destekleme

65 Ahmet Şahinöz, Aylin Özaltan, Işıl Gökduman, “Küreselleşme Sürecinde Türkiye

Tarımı”, “t.y.”, “Erişim”

http://www.zmo.org.tr/resimler/ekler/880067f879409df_ek.pdf?tipi=14&sube, 29 Eylül 2012, s. 16

66 Yalçınkaya, a.g.m., s. 102

67 Devlet Planlama Teşkilatı (DPT), Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı: Tarımsal Politikalar Ve Yapısal Düzenlemeler Özel İhtisas Raporu, S.2536-ÖİK.524, Ankara, 2000, s.52

Page 54: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

42

alımları, sübvansiyonlar ve ucuz kredi destekleri ile korumacı politikalar

uygulanmıştır.68

1926 yılında Medeni kanun ve Borçlar kanunu ile toprak mülkiyetinin

getirilmesiyle toprak dağıtımı ve iskân çalışmaları yapılarak yeşil devrimin ilk

adımları atılmıştır.69

“1930’lu yıllarda TMO’nun tarım kredi ve satış kooperatifleri

kurulmuştur. 1940’lı yıllarda zirai donatım kurumu faaliyete geçmiş ve çiftçiyi

topraklandırma kanunu yürürlüğe girmiştir. 1950’li yıllarda tarımsal

destekleme politikası yaygınlaştırılarak 1960’lı yılların sonundan itibaren

kimyasal gübre kullanımını ve traktör kullanımını yaygınlaştıracak politikalar

uygulanmıştır. 1970’li yıllarda tarımda destekleme politikası daha da

yaygınlaştırılmış, yeni kuruluşlar ve politikalar gündemden düşmemiştir.”70

1973 yılında çıkarılan Toprak Reformu Kanunu bu dönemde yürürlüğe

giren III. Beş yıllık kalkınma planın sanayi yatırımlarına ağırlık vermesinden

etkisiyle 1978 yılında Anayasa Mahkemesi tarafından iptal etmesi sonucu

uygulanamamıştır.71

Türkiye’de uzun yıllar iç pazarda üretimi destekleyici dış pazarlarda iç

pazarı koruyucu politikalar uygulanmıştır. Bundan dolayı planlı dönem öncesi

11 tarımsal ürüne destek verilirken 1970 planlı dönem sürecinde desteklenen

ürün sayısı genişletilerek 30’a çıkarılmıştır. 24 Ocak kararları sonucu

desteklenen ürün sayısı düşmüştür.72

Sonuç olarak 1980 yılı öncesi uygulanan korumacı tarım politikaları

sonucu tarımda modernleşme ve bu alanda yapılan yatırımlar tarım 68 Yalçınkaya, a.g.m., s.103

69 Erkanat,a.g.e., s.76

70 A.Gündüz, a.g.m.,s.121

71 Yalova, a.g.e., s.6

72 Mustafa Kaymakcı, “Emperyalizm Kıskacında Türkiye Tarımı”, “t.y.”, “Erişim” http://www.ziraat.ege.edu.tr/~kaymakci/tarim/09.pdf, 30 Eylül 2012, s. 4

Page 55: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

43

sektöründe gelişmeler yaşatmış ise de yaşanan dış kaynaklı ekonomik krizler

ve içerde yaşanan olumsuzluklar neticesinde istenen hedefi tutturamamıştır.

2.3.2. 1980- 2000 Yılları Arası Uygulanan Tarım Politikaları

1980 yılında serbest piyasa ekonomisine geçilerek tarım sektörü de

dâhil ekonomide köklü değişiklikler yapılmıştır. Bu dönemde yaşanan

ekonomik krizlere tarım sektöründeki korumacı yaklaşımlar nedeniyle yapılan

desteklemelerin sebebiyet verdiği düşünülerek devlet desteklerinin ve

müdahalelerinin kısıtlanmasına karar verilmiştir.73

24 Ocak kararları serbest piyasa ekonomisini hedefleyerek, fiyat

denetimlerini kaldırmış, KİT zamanlarını uygulamış, dış ticaretin artmasına

yönelik adımlar atmış, yurt içine yabancı sermaye teşvik edilmiş mevcut

kapasiteler artırmak yerine tam kapasite kullanımına gidilerek fiyat kontrolleri

sağlanmaya çalışılmıştır. Bunun sonucu olarak iç ticaret hadleri tarım

sektörünün aleyhine olmuş ve çiftçi gelirlerinde azalma yaşanmıştır. Bu

dönemde girdi fiyatlarındaki artış hızı ile ürün fiyatlarındaki artış hızının eşit

olmaması, çiftçinin tarımsal girdi kullanımını diğer yıllara oranla

düşürmüştür.74 Buda üretimde verimliliği düşmesine neden olmuştur.

1980’den sonra uygulamaya giren tarım politikalarının etkisiyle tarım

piyasasını düzenleyici kamu kurumları olan TMO; TKB; TZDK; ZB; TÜGSAŞ

gibi kurumların etkinlikleri azaltılarak veya özelleştirilerek üretim artışı

sağlayarak tarımda kendine yeterlilik politikalarına son verilmiştir. Sanayi ve

hizmetler sektörlerinin serbest piyasa koşullarında dış rekabet gücünü

artırmak için tarım sektörü etkin bir biçimde kullanılmak istenmesi sonucu bu

uygulanan politikalar sanayi kesimini doğrudan etkilemiştir. Bu dönemde

tarımla uğraşan çiftçilerin yoksullaşması artmıştır. Bunun nedeni olarak

uygulanan politikalar gereği tarımsal ürünlerin fiyatları düşük tutularak

sanayiye giren tarımsal hammaddenin maliyetini kısıtlama mücadelesi 73 Yalçınkaya, a.g.m., s.103

74 Akman, a.g.m., s.53

Page 56: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

44

olmuştur.75

2.3.3. 2000 Yılı ve Sonrası Uygulanan Tarım Politikaları

2000’li yıllarda yaşanan hayvansal ve yağlı tohum ürünlerindeki arz

açıkları, tütün ve çay gibi mamullerdeki aşırı stokların değerlendirilememesi

gibi olumsuz durumlar tarım sektöründeki dengesizliğin ve uygulanan

programların yetersizliğini açığa çıkarmasını sağlamıştır. Sektörde

desteklerin hedef kitleye ulaştırılamaması, istenen hedefin yakalanamaması

ve devlete getirdiği mali yük nedenlerinden uygulanan politikaların yetersizliği

ve kalkınmanın önünde engel teşkil ettiği düşünülerek etkinliklerini

kaybetmişlerdir.76

Türkiye, 2000’li yıllarda yaşadığı ekonomik kriz sonucu Türk ekonomisi

dar boğaza girmiş bu krizden çıkmak için Uluslararası Para Fonu ve Dünya

Bankası gibi kuruluşlardan kredi almak için bu kuruluşların dayatmış

oldukları, stand by anlaşmaları çerçevesindeki niyet mektupları ve bunlara

bağlı olarak projeler uygulamaya konmuştur. Bu projelerin en önemli

kısımlarını tarım sektörü oluşturmuştur. Türk tarım politikası üzerinde büyük

etkiler yaratarak Türk tarım politikaları üzerinde kapsamlı bir değişim

yaşatmıştır.

Yapılan stand by anlaşmaları kapsamındaki niyet mektuplarında Türk

Tarım politikalarında değişiklik yapılması öngörülen şartnameler, şunlardır.

— “Öncelikle destekleme fiyatlarının "dünya fiyatları" düzeyine

çekilmesi, ardından girdi ve çıktıya dayalı destekleme sisteminin tümüyle

elemine edilerek Doğrudan Gelir Desteği (DGD) sistemine geçilmesi,

— TSKB, TCZB' nın yeniden yapılandırılması, TZDK, İGSAŞ,

TÜGSAŞ, TŞFAŞ, ÇAYKUR, TEKEL' in özelleştirilmesi,

75 Arı, a.g.m.,s.65

76 Yalçınkaya, a.g.m., s.105-106

Page 57: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

45

— Şeker, tütün ve TSKB alanlarında kurulların oluşturulması. IMF ile

yapılan Anlaşma hükümleri, kamu bütçesi açıklarından tarımsal

desteklemeleri sorumlu tutan anlayışın bir görünümü niteliğinde

ortaya çıkmış ve sektör el harcamaları kısıtlama amacına

odaklanmıştır”.77

Tarım sektörü politikalarındaki yapısal değişim 2001 yılında hız

kazanmıştır. DGD sistemine geçilmiştir. Bu politikaların uygulanmasında,

gümrük vergileri düşürülerek iç piyasada devlet müdahalelerinin asgari

düzeye çekilmesi ve devlet destekleri olan ucuz kredi ve girdi

sübvansiyonlarının kaldırılması sonucu çiftçi gelirlerindeki azalmayı

giderecek güvenlik sağlamak ile beraber fındık, çay ve tütün gibi arz ve stok

fazlası olan ürünlerden ayçiçeği mısır yem bitkileri gibi alternatif arz açığı

olan ürünlerin teşvik edilmesi hedeflenmiş ise de bu sistemin

anlaşılamaması, yapılması gereken özelleştirmelerin tamamlanamaması ve

ürün ödemelerinin tütün dışındaki ürünlere istenildiği gibi uygulanamaması

değişiklik öngören bu sistemin yeterince faydalı olamayacağı işaretlerini

vermiştir.78

Bu dönemde tarımda uygulamaya konan politikalar, Türkiye’nin sosyal

ekonomik gerçeklerine uygun olmaması, sistemin anlaşılamaması ile

uygulamalarındaki yetersizlikler, devlet desteklerinin düşmesi ile çiftçi

gelirlerinin düşmesi, çiftçilerin kırsaldan kentlere göçün başlamasına

sebebiyet vermesini doğurmuştur. Bu olumsuzluklar Türkiye’yi tarımsal

ürünler alanında ihracatçı iken özellikle son yıllarda ithalatçı duruma

geçmiştir. Türkiye’de tarım işletmeleri devlet desteklerinden yoksun serbest

piyasa koşullarına dayanamayıp zayıflamaya başlamış bunun sonucunda ise

kırdan kentlere göçün önü açılmıştır. Bu göç ile beraber kentlerde işsizlik

oranlarının artmasına neden olmuştur.

77 Günaydın, (a) a.g.m., s.21

78 Erol H.Çakmak, Halis Akder, DTÖ Ve AB’deki Gelişmeler Işığında 21.Yüzyılda Türkiye Tarımı, İstanbul,TÜSİAD Yayınları, 2005,s.47

Page 58: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

46

3. BÖLÜM

3.1. DÜNYA BANKASI VE İŞLEVİ

Uluslararası sistemde 1946 yılından 1973 yılına kadar geçerliliğini

sürdüren “Bretton Woods Sistemi”nin önemli bir parçası olarak DB ve IMF

Temmuz 1944 yılında yapılan Birleşmiş Milletler Para Konferansında

kurulmuş ve 25 Haziran 1946 yılında da faaliyetlerine başlamıştır.79

DB, Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası (IBRD) ve Uluslararası

Kalkınma Birliği (IDA) olmak üzere iki ana organizasyondan oluşmaktadır.

Buna ek olarak gelişmekte olan ülkelere teknik yardım, bilgi ve kaynak

sağlayan Uluslararası Finans Kurumu (IFC) ve Çok Uluslu Yatırım Garanti

Ajansı (MIGA) olmak üzere Dünya Bankası Grubunda yer alan iki örgüt daha

bulunmaktadır.80

ll. Dünya Savaşının küresel ekonomide yarattığı ağır tahribatı

gidermek maksadıyla ilk başlarda Banka faaliyetlerini başta Avrupa olmak

üzere savaştan zarar gören ülkelerin yeniden inşasına odaklamış ise de,

ABD’nin Marshall yardımları ile Avrupa’nın imarını sağlaması neticesinde,

banka amacını değiştirerek gelişmekte olan ülkelerin yatırımlarında ihtiyaç

duydukları kredileri sağlayan bir yatırım ve kalkınma bankası halini almıştır.81

DB, ülkelerin uzun vadeli ekonomik kalkınmasını ve yoksulluğun

azaltılmasını sağlamalarına yardımcı olmak amacıyla, belirli projeleri 79 Ergül Halisçelik, “Dünya Bankası’nın Yapısı Faaliyetleri Ve Türkiye’de Finansmanı Dünya

Bankasınca Sağlanan Kredilerin Ve Etkilerinin Değerlendirilmesi”, Çukurova Üniversitesi S.B.E. İktisat Anabilim Dalı, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Adana 2008, s. 5

80 Devlet Planlama Teşkilatı, Dış Proje Kredisi Kullanan Kamu Yatırımlarının Gelişimi ve Değerlendirilmesi:T.C. Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı, Uzmanlık Tezi, Ankara 1999, s.24

81 Ferhan Dinçer, “Dünya Bankası ve Avrupa Birliği Proje Yaklaşımlarının Proje Döngüsü Yönetimi Çerçevesinde İncelenmesi Ve Türkiye’deki Proje Yaklaşımı İle Karşılaştırılması”, T.C. Maliye Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı, Uzmanlık Tezi, Ankara 2010, s.27

Page 59: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

47

uygulamalarını (yol, su, elektrik sağlama, sağlık, eğitim ve çevreyi koruma

gibi konularda) ya da belirli sektörlerde reform yapmalarını sağlamak ve

teşvik etmek üzere uzun vadeli teknik ve mali destek sağlamaktadır. DB

teknik desteğini belirli konularda, sektörlerde, teknik alanlarda uzman olan

personeli ile finansman desteğini ise, tahviller basmak ve üye ülkelerin

katkıları ile sürdürmektedir.82

DB, Ana sözleşmesi gereği, sadece üye ülkelerin hükümetine veya

hükümetin garantisini üstlendiği bir kamu kurumuna borç verebilmekte ve

çalışmalarını yürütürken ihtiyaç duyduğu bilgileri çoğunlukla kamu

kesiminden temin edebildiğinden üye ülkelerle ilişkisini kamu kesimi

üzerinden kurmaktadır.83

3.1.1. Dünya Bankasının Kuruluş Amacı

DB’nin kuruluşu, "Articles of Agreement of the IBRD" adı verilen bir

ana sözleşmeye dayanmaktadır. Bu sözleşmeye göre DB’ nin temel amacı,

gelişmekte olan ülkelerin gelişme çabalarına yardımcı olmak için devlet

hazinesine, kurum ve kuruluşlarına krediler sağlayarak gelişmekte olan ülke

nüfusunun yaşam kalitesini artırmaktır.84

İlk başlarda DB’ nin amacı, üretim olanakları kalmamış Batı Avrupa

ülkelerine ve kendisine üye olan ülkelerin imar yapımına yardımda bulunmak

iken, daha sonraları gelişmekte olan ülkelere gelişmiş ülkelerden mali kaynak

aktarımı yaparak o ülkelerin yaşam kalitesinin artırılmasını hedeflemiştir.85

82 “IMF ve Dünya Bankası,” İnternational Monetary Fund Factsheet, “t.y”, “Erişim”

http://www.imf.org/external/np/exr/facts/tur/imfwbt.pdf, 3 Ekim 2012, s. 1

83 Safiye Kaya,(a) “Dünya Bankası Ve Türkiye,” Sayıştay Dergisi, Sayı 46-47, Temmuz Aralık 2002, s. 8

84 Ahmet Polatlı, “Dünya Bankası: Türkiye İlişkisi”, Ekim 2009, “Erişim”

http://www.makaleler.com/bilim-makaleleri, 5 Ekim 2012, s.1

85 Muhammet Karataş, Nursen Vatansever, “Uluslar Arası Ekonomik Ve Mali Kuruluşlar”, Muğla Üniversitesi S.B.E. Dergisi, Sayı.3, Bahar 2001, s. 10

Page 60: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

48

DB gelişmekte olan ülkelerin yaşam kalitesini artırmak amacıyla bu

ülkelerin ekonomilerini geliştirerek piyasa ekonomisinin büyümesine yardımcı

olmaktadır.86

DB’ ye üye ülkelerin gelişmişlik seviyeleri bakımından bankaya üyelik

amaçları farklılık göstermektedir. Gelişmekte olan ülkelerin üyelik amacı

ekonomileri için ihtiyaç duydukları finansman kaynaklarını temin edebilmek

iken gelişmiş ülkelerin amaçları ise banka yönetiminde oy gücünü artırarak

dünya siyasetinde söz sahibi olmak ve bankaca yürütülen projelerden kendi

ülkelerindeki firmalara iş imkânı sağlamaktır.87

Dünya bankası, banka olmasına rağmen ticari amaç ve kar etme

amacı taşımamakla birlikte serbest piyasa sisteminin devamlılığını

hedeflemektedir. Ana sözleşmesinde bulunan temel amaçları zaman

içerisinde değişim gösteren bankanın, savaşların verdiği tahribatları giderme,

gelişmekte olan ülkelere mali kaynak sağlama, özel sektör yatırımlarını

destekleme, uluslar arası ticareti geliştirme, acil sorunları belirleyerek kredi

imkânlarını öncelikle bu sorunlara kaydırma, uluslar arası yatırımları

yönlendirme gibi fonksiyonlardır.88

Bugün gelinen noktada, DB, küresel politikaların uygulanmasında aktif

bir rol üstlenirken, yoksulluğun azaltılmasında, kamu sektöründeki

özelleştirme politikalarında, dünya çapında yatırımların artırılması

politikalarında önemli bir aktör haline gelmiştir. 89

86 Volkan Erkan, “Dış Proje Kredisi Kullanan Kamu Yatırımlarının Gelişimi Ve Kullanımı (1988-1997)”,Ankara, İkdisadi Sektörler Ve Koordinasyon Genel Müdürlüğü Proje Yatırımları Değerlendirme ve Analiz Dairesi, Haziran 1999, s. 23

87 Kaya, (a) a.g.m., s. 8

88 Aslı Yılmaz, “Dünya Bankası Ve Su Politikası”, Toplum ve Hekim Dergisi, Cilt. 23, Sayı.1, Ocak-Şubat 2008, s.21

89 İlhan Öztürk, “Dünya Bankası Politikaları”, Ekim 2006, Munich Personal RePEc Archive (MPRA), “Erişim” http://mpra.ub.uni-muenchen.de/335/, 24 Eylül 2012, s. 40

Page 61: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

49

3.1.2. Dünya Bankası Tarafından Sağlanan Kredi Türleri

DB kalkınma ve yardımı hedefleyen mali bir kurum olduğundan

desteklediği projelerin kurumun hem kalkınma hem de yardımı hedefleyen

yönünü tatmin edici olmalıdır. Dolayısıyla, Banka’dan ağırlıklı olarak enerji,

ulaştırma ve tarım sektörleri kredi almaktadır.90 Bunun sebebi de borç alan

ülkenin ekonomik gelişmesine katkıda bulunabilecek güçlü ve üretken

projelerin seçilmesi ile birlikte mali bakımdan kredinin geri ödenme riskinin de

göz önünde tutulmasıdır. Belirtilen gerekçelerle kalkınmayı sağlayarak

ülkelerin gelişmelerine yardımcı olacak bu projeler için krediler gelişmekte

olan ülkelere verilmektedir.91

Banka kredileri arasında ilk sıra tarım sektöründedir. Banka

kredilerinin dünya genelinde ve Türkiye’de %20'lik bölümü tarım sektörüne

verilmektedir. Dünya genelinde ikinci sıra %13'lük pay ile ulaştırma sektörüne

verilmekte iken, Türkiye'ye de ulaştırma sektörüne verilen pay %6 ile altıncı

sırayı almakta, elektrik ve enerji sektörü ise %18 pay ile ikinci sırayı

almaktadır. Finans sektörüne verilen krediler dünya genelinde ilk beş sıranın

dışında iken Türkiye’de %15 pay ile üçüncü sırada yer almaktadır. Sağlık ve

eğitim sektörleri ise, DB kredilerinde %8 ve %4 gibi oldukça kısıtlı bir paya

sahip olup, aynı şekilde Türkiye’de de bu sektörlerin kredi payları %6 ve %2

pay ile sınırlı olarak gerçekleşmiştir.92

Bankanın vermiş olduğu krediler ödeme koşulları da belirlenen ve

taraflar arasında imzalanan bir anlaşma ile belirlenir. Kredi yatırım projeleri,

uyum programları veya bir hükümet adına veriliyor ise bir kredi anlaşması

yapılması mecburidir. Ayrıca mektup ve hibe biçiminde anlaşmalar olduğu 90 Volkan Erkan, a.g.e.,s. 25

91 Recep Ulusoy, “Dünya Bankası Ve Türkiye”, Stratejik Araştırmalar Dergisi, sayı 12, 2008, s. 75

92 Birgül Güler, “Dünya Bankası Ve Tarım Sektörü Kredileri”, Ocak 2002, Ziraat Mühendisleri Odası Küreselleşme ve Tarım Sempozyumu, Ankara, “Erişim http://80.251.40.59/politics.ankara.edu.tr/bguler/pdf/tarimkredi.pdf, 3 Ekim 2012,s.1

Page 62: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

50

gibi Bankanın üye ülkelerin garantisi altında kamu kurum ve kuruluşlarına

sağladığı kredilerde bulunmaktadır. Belirtilen tüm bu kredi anlaşmalarında

kullanılan kredilerin Bankanın program ve hedeflerine uygun kullanılıp

kullanılmadığı bağımsız denetim kuruluşlarınca denetlenmektedir.93

DB kredibilitesi yüksek bir kurum olduğundan, uluslararası finans

piyasalarından çeşitlilik arz eden finans piyasası argümanları kullanarak,

vade ve faiz yönünden daha uygun koşullarda ülkelere kredi imkânı

verebilmektedir. Bu sebeple, DB' den borçlanan ülkelerin de, finans

piyasalarından ve ticari bankalardan vade ve faiz yönünden daha uygun

koşullarla fon temin edebilmeleri mümkün olmaktadır.94

DB, gelişmekte olan üye ülkelere farklı şekillerde kredi imkânlarını

uyum kredileri, yatırım kredileri, karma krediler şeklinde sağlamakta olup, bu

kredilerin ağırlıklı olarak ilk 3 veya 5 yılında ödeme yapılmadan 15 veya 20

yıla yayılan uzun dönem kredileridir.DB, vermiş olduğu kredileri, serbest

piyasa şartları göz önünde bulundurularak altı ayda bir revize edilen standart

faiz oranları uygulanmaktadır..95

3.1.2.1. Uyum Kredileri:

Uyum kredileri Bankaya üye olan gelişmekte olan ülkelerin genel

makro ekonomik uygulamalarını ya da belirli sektörlere dair ekonomik

uygulamalarını desteklemek maksadıyla verilen kredilerdir. Bu krediler

verilirken hükümetin bu programı uygulayacağına ilişkin taahhüt niteliği

taşıyan bir mektup vermesi gelenek haline gelmiştir. Ülkenin belirli sektörlere

yönelik yapısal değişikliklerini sağlamak amacıyla verilen kredilere ise,

sektörel uyum kredisi denilmektedir. Bu krediler, uygulanan programın DB

93 Ulusoy, a.g.m., s.76

94 Dinçer, a.g.m., s.29

95 Polatlı,a.g.m., s.1

Page 63: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

51

tarafından yapılacak değerlendirmelerin sonuçlarına göre uygulanma

aşamalarının başarısı çerçevesinde dilimler şeklinde verilebileceği gibi

kredinin tamamının bir defa da kullandırılması şeklinde de olabilir.96 .

Banka 1980 yılından sonra yapısal uyum programlarını geliştirerek

Standard hale getirmiştir. Bu sayede gelişmekte olan devletlerin iktisadi

politikalarında önemli etkilerde bulunmuştur. Bu programlar ile IMF, DB, özel

bankalar ve devlete ait borçların düzenli olarak ödenmesi sağlanmakta ve

azgelişmiş ülkelerin ihraç ürün fiyatları daha da düşürülmektedir. Kredilerin

geri ödeme şartları anlaşmaların geri ödeme garantisi kapsamında

belirlenmekte, çoğu zaman kredi verilen işle ilgili olmamakla birlikte yerine

getirilmeyen bu şartlar sebebiyle kredi kullanılamamaktadır.97

Kredi alan ülkelerin gelişmekte olan ülkeler yani ekonomik bakımdan

güçsüz olan ülkeler olduğu dolayısıyla dünya ile entegrasyonlarını sağlamak

zorunda olmaları sebebiyle kendilerine sunulan anlaşma şartlarına itiraz

edememektedirler bu durum ise uyum kredilerine dair anlaşmaların ciddi

biçimde eleştirilmelerine yol açmaktadır.98

3.1.2.2. Yatırım Kredileri

DB, kuruluşundan itibaren ülkelerin kalkınmasına yardım edecek

projeleri desteklemesi için krediler vermiştir. Genellikle bu krediler gelişmekte

olan ülkeleri kapsamaktadır.

DB, yatırım projesinin tamamını finanse etmemekte, genel olarak % 40

ile 60'lık bölümünü finanse etmekte, kalan bölümün finansmanı, projeyi

uygulayacak olan ülke tarafından kendi kaynaklarından ve bütçe gelirlerinden

96 Polatlı,a.g.m., s.1

97 Ulusoy, a.g.m., s.76

98 İlhan, a.g.m., s.52

Page 64: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

52

karşılanmaktadır. Bu kredilerin verilmesi, ülkelerin yapacağı yatırım projeleri

için DB’sına başvurması ve banka uzmanlarının bu projeleri inceleyip

değerlendirmeleri çerçevesinde kredi alacak ülke ile bir anlaşmaya varılması

sonrasında DB’ının İcra Direktörleri tarafından projenin ve anlaşma metninin

onaylanması ile mümkün olmaktadır.99

Yatırım kredileri, sanayi sektörünün, sağlık sektörünün ve ülkenin alt

yapısının geliştirilmesine ve eğitim kalitesinin yükseltilmesine kadar çeşitli

sektörlere açılabilmektedir.100

3.1.2.3. Karma Krediler

Özellikle 1990 yılından sonra değişen piyasa ve dünya şartları

Bankanın kredi verme politikasını değiştirmeye zorlanmıştır. 1990 yılı öncesi

kredi politikalarının cazibesini göreceli olarak kaybetmesi üzerine Banka

daha esnek kredi politikaları geliştirmeye başlamıştır.101

Aynı zamanda Bankanın kredilerine başka ülke ve kuruluşlarında

katkısı olabilmekte, bu tür ek kredi en fazla Japonya tarafından verilmektedir.

Banka kredilerine verilen bu tür ek kredi katkıları neticesinde ortaya çıkan

finansmana, ortak finansman (co-financing) denilmektedir. Bankanın

katkısına (A) kredisi (A loan), diğer katkılara ise (B) kredisi (B loan) denir.102

DB'nin üye ülkelere vermekte olduğu her iki kredi biçiminin de yani

uyum kredisi ve yatırım kredisinin niteliklerini birlikte taşıyabilir. Bu tür karma

99 Polatlı,a.g.m., s.1

100 Öztürk İlhan, a.g.e., s.52

101 Ulusoy, a.g.m., s.76

102 Polatlı,a.g.m., s.1

Page 65: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

53

(hybrid loans) kredilerle bir veya bir kaç yatırımın yapılması ile birlikte bazı

politika değişikliklerinde yapılması sağlanabilir.103

3.1.3. Dünya Bankası Finansman Kaynakları

Bankanın hem mali kaynak hem de kalkınmayı finanse eden bir kurum

olması bu iki önemli hedefini gerçekleştirebilmesi için güçlü finansman

kaynaklarına sahip olmasını gerektirmektedir. Bu kapsamda, Banka temel

beş kaynaktan yararlanmakta olup, bu kaynaklar üye ülkelerin ödemeleri

gereken sermaye payları, finans piyasalarından yapılan borçlanmalar, borçlu

ülkelerin kredi geri ödemeleri, menkul kıymet satışı ve muhtelif gelirlerdir. Bu

kaynaklar sebebiyle elde edilen fonlar devalüasyon ve revalüasyon gibi bazı

tehlikelere karşı nispeten korunmuştur. Bir ülkenin devalüasyon yapması

halinde, ödediği borçlarda bir azalma çıkacak olursa, bu azalmadan doğacak

açığı kendi ulusal parası ile karşılayacaktır.104

Banka elde ettiği kârları sermaye payı sahibi üye ülkelere ana

sözleşmesindeki hükümler gereği dağıtılamamaktadır. Dağıtılamayan bu

kârlar da finansman kaynağına eklenerek birçok kalkınma faaliyetinin

fonlanmasında kullanabilmesi için mali gücüne katkı sağlamakta ve sonuç

olarak da finans piyasalarında borç alan müşterileri için düşük maliyette ve

uygun koşullarda borçlanabilme imkânı sağlayabilmektedir.

Banka, AAA kredi değerliliği notu ile en üst kredi değerliliğine (rating)

sahip kurum olmakla sermaye piyasalarından rahatlıkla uzun vadeli, uygun

maliyetle çeşitlendirerek borçlanabilmektedir. Kendisine üye ülkelere verdiği

kredilerin %75’ini bu şekilde sağlamaktadır. Bu finansman teminine ilişkin

işlemlerde kurum tek başına davranabildiği gibi çeşitli hükümetlerle veya

onların merkez bankalarıyla birliktede davranabilir. Banka, bu şekilde

103 Polatlı,a.g.m., s.1

104 Ulusoy, a.g.m., s.75

Page 66: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

54

borçlanarak temin ettiği finansmanı, üye ülkelere ve gelişmekte olan ülkelere

piyasadan daha uygun faiz oranları ile vermektedir. Ayrıca, kurum bulduğu

finansmanların maliyetini düşürmek amacıyla faiz veya para takasları

(SWAP), işlemlerinde bulunmaktadır.105

Banka elinde bulunan fon fazlasını hisse senedi, bono ve tahvil

piyasalarında değerlendirerek yada söz konusu piyasalarda yatırımlar

yaparak da gelir elde eder.106

3.2. DÜNYA BANKASI VE IMF İLİŞKİLERİ

Bretton Woods tarafından gerçekleştirilen yeni düzenin kurucusu IMF

ve DB savaşın yarattığı tahribatı gidermek amacıyla uzun vadeli finansman

gereksinimini sağlama görevini, IMF ise, uluslararası ödemelerdeki kısa

vadeli darboğazı finanse etmek ve kambiyo kurlarını stabilize etmek görevini

yerine getirmektedir. IMF, DB’ den kredi alan ülkelerin makroekonomik

istikrarı ve teftişinden sorumlu iken DB ise kalkınmanın yapısal ve sosyal

yönlerinden sorumludur. Bu iki yapı birbiriyle nefes almak vermek gibi bağlılık

arz etmektedir. Ülkeler, IMF’ye üye olduktan sonra DB’sına üye

olabilmektedirler.107 Dünya Bankasına üye olmak isteyen ülkeler, bankanın

ana sözleşmesini parlamentolarında kabul ederek yasallaştırırlar. Ardından

bu sözleşmeyi uluslararası anlaşma şekline getirirler.108

Bu iki kuruluş ilke olarak, makroekonomik istikrar ve yapısal uyum

programlarında IMF, öncelikle ödemeler bilânçosu dengesine ağırlık

vermekte iken, DB ülke ekonomilerinin uzun dönem gelişmesine ağırlık

105 İlhan, a.g.m., s.50

106 World Bank org., World Bank Annual Report 2007 About World Bank, 2007, “Erişim” http://web.worldbank.org/WBSITE/EXTERNAL/EXTABOUTUS/EXTANNREP/EXTANNREP2K7/0,,contentMDK:21508266~menuPK:4187938~pagePK:64168445~piPK:64168309~theSitePK:4077916,00.html, 14 Eylül 2012, s. 1

107 Yılmaz, a.g.m., s.3

108 Polatlı, a.g.m., s.1

Page 67: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

55

vermektedir. IMF para ve maliye politikaları, döviz kuru yönetimi ve dış

borçlanma ile ilgilenirken, DB yurtiçi kaynakların hareketi, kaynak dağılımının

etkinliği, ekonomideki ve kurumlardaki reformlar gibi ekonominin yapısı ile

ilgilenmektedir. IMF makro ekonominin yönetilmesindeki parasal

değişkenlerle ilgilenmekte iken, DB reel değişkenlerle ilgilenmektedir. IMF’nin

görev alanı ekonominin talep yönü olup, amaç ise, parasal istikrar ve

ödemeler bilânçosundaki geçici açıkların finansmanı ve sağlanan krediler

kısa vadeli iken, DB’ nin görev alanı ekonominin arz yönü olup, amaç ise,

ekonomik gelişmenin teşviki ve sağlanan proje kredileri de uzun vadelidir.109

Kuruluşlarında, IMF’nin görev alanı sanayileşmiş ülkeler, DB’nin görev

alanı ise, gelişmekte olan ülkelerin kalkınma sorunları olarak planlanmış,

ancak 1973 petrol krizi ve Dünyada yaşanan genel ekonomik buhran

sonrasında bu görev dağılımı geçerliliğini yitirmiş, IMF ve DB yapısal uyum

programları adı ile gelişmekte olan ülkelerin serbest piyasa koşullarına

entegrasyonu ile ilgili programları; projelendirme noktasında DB, bu

programların uygulanışını stand-by anlaşmaları ile denetleme noktasında

IMF olmak üzere birlikte sürdürmeye başlamıştır.110

3.3. DÜNYA BANKASI VE TÜRKİYE İLİŞKİLERİ

Türkiye tarafından 1958 yılında imzalanan stand-by anlaşmasından

2007 yılına kadar 20 stand-by anlaşması imzalanmış ve bu son anlaşma ile

62 yıllık sürenin, 28 yılının IMF ve DB’ nin gözetim ve denetimi altında

geçirildiğini görülmektedir.111

109 Alkan Soyak, Nadir Eroğlu, “The Role Of IMF-World Bank Strauctural Adjustment

Policies İn The Trasformatin Of Turkey’s Development Perception”, Munich Personal RePEc archive (MPRA), March 2008, “Erişim” http://mpra.ub.uni-muenchen.de/11466/, 4 Ekim 2012, s.3

110 Koray Değirmenci, IMF Nedir?, Ankara, Türk İş Eğitim Yayınları, Cilt 53, 2000, s.4

111 Soyak, a.g.m., s.3

Page 68: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

56

Türkiye’nin DB’ye olan borcunun toplam dış borç içindeki payı düşük

olup, Banka ile ilişkileri gayet iyi sürdürmekte ve borçlarını düzenli ve istikrarlı

biçimde ödemekte, bu açıdan Bankaya kaynak aktaran iyi bir üye

statüsündedir. Bununla birlikte son yıllarda ekonomik durumu giderek iyileşen

Türkiye uluslararası kuruluşların göz ardı edemeyeceği bir potansiyeli

barındırmakta, bu durum; Banka yetkilileri tarafından da dönem dönem dile

getirilmekte olup, Türkiye lehine ekonomik fırsatlar yaratmaktadır.112

Tablo 13: Dünya Bankası ile İmzalanan Anlaşmaların Sektörel Dağılımı,

1950-2012

Sektör Türkiye % Dünya %

Tarım 31 19,02 2.060 29,97

Elektrik-Enerji-Petrol-Gaz 29 17,79 1.056 10,75

Finansman 25 15,34 636 6,48

Sanayi 15 9,20 301 3,06

Ulaştırma 10 6,13 1.317 13,41

Eğitim 9 5,52 747 7,61

Kentsel Kalkınma 9 5,52 376 3,83

Genel Amaçlı (Sal Erk - Deprem) 9 5,52 659 6,71

Su Ve Atık Su 8 4,91 465 4,73

Çevre 5 3,07 411 4,18

Kamu İşletmeciliği 4 2,45 674 6,86

Sosyal Yardım 4 2,45 285 2,90

Sağlık 3 1,84 391 3,98

Özel Sektör Güçlendirme 2 1,23 165 1,68

Maden - - 87 0,89

Telekomünikasyon - - 188 1,91

Belirsiz - - 4 0,04

Toplam 163 100,00 9.822 100,00

Kaynak:(Erişim)http://www.worldbank.org.tr/WBSITE/EXTERNAL/COUNTRIES/ECAEXT/TURKEYEXTN/0,,menuPK:361718~pagePK:141159~piPK:141110~theSitePK:361712,00.html, 7 Ekim 2012 112 Ulusoy, a.g.m., s.76

Page 69: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

57

Tablo 13’de, Banka toplam kredilerinin dünya genelinde %20’sinin

tarım sektörüne ayrıldığı, Türkiye’de de 1950 yılından bu yana DB ile 163

Kredi Anlaşması yapıldığı, bu anlaşmaların 31 adedinin tarım sektörüne ait

olduğu ve kredilerin %19.02 sinin ilk sırada bulunan tarım sektörüne

kullandırıldığı görülmektedir.

Türkiye 1950 yılında biri Kalkınma Bankasının kurulması için mali

sektörde, diğeri ise tahıl depolama sistemi geliştirilmesi için tarım sektöründe

iki anlaşma olmak üzere, DB ile ilk on yılda toplam 6 kredi anlaşması

imzalamışken, izleyen on yıllık dilimlerde anlaşma sayısı sürekli artış

göstermiş, 1960'lı yıllarda kredi anlaşması sayısı ikisi tarım sektöründe olmak

üzere 11'e, 1970'li yıllarda 11’i tarım sektöründe olmak üzere 39'a, 1980'li

yıllarda 10’u tarım sektöründe olmak üzere 60'a yükselmiş iken, 1990'lı

yıllarda 5’i tarım sektörü olmak üzere 33’e, 2000 ve 2001 yıllarında ise, 1’i

tarım sektöründe olmak üzere 7’ye düşmüştür.113

1980 yılından sonra dünyada uygulanmaya başlayan neo-liberal

politikalara entegrasyonun şekillenmesinde IMF-DB yapısal uyum

politikalarının ciddi etkileri olmuş, bu kapsamda, IMF tarafından desteklenen

24 Ocak Kararları ile başlatılan yapısal uyum süreci, bir yandan makro

ekonomik politikalara uyum sağlamak amacıyla düzenlemeler yapma şartıyla

DB tarafından verilen uyum kredileri ile belirli sektörlerin işlevlerini

değiştirmeyi hedefleyen sektör el uyum kredileri ile devam ettirilmiştir.

DB, 2001 yılında Türkiye’de ekonomik krizin patlak vermesi üzerine,

hazırladığı istikrar paketi sonucu Türkiye’ye 2002 yılında PFPSAL I ve

PFPSAL II taahhütlerinde bulunuldu. Aynı yıl içerisinde Tarım Reform

Uygulama Programı (TRUP) ve Sosyal Riski Azaltma Programı (SRMP)

başlıklı iki programı onaylayarak 2002 yılında 3.55 milyar ABD doları

tutarında kredi sağladı. Bu kredinin 2 milyar ABD dolarının üstünde bir

meblağ olduğundan (High Case) kredi olarak adlandırıldı. Buda Türkiye’yi

113 Güler, a.g.m, s.1

Page 70: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

58

DB’sının kredi verdiği ülkeler arasında birinci konumuna getirdi.114

Belirtilen bu anlaşmalar ile, yapısal uyum kredileri ile ekonomik istikrar

politikalarının uygulanması için makro düzeyde temel düzenlemeler

neticesinde bir zemin oluşturulmuş, sonrasında ise, DB ile sektörel uyum

kredileri ile ilgili tarım, finans ve enerji alanında sektör el uyum anlaşmaları

imzalanmıştır. Aynı dönemde sektörel uyum kapsamında olmamakla birlikte

eğitim, sağlık ve yerel yönetimler alanlarında da yeniden yapılanma

maksadıyla kredi anlaşmaları yapılmış ve 2000’li yıllarda da yapısal uyum ve

sektörel reform programlarının uygulanması için IMF-DB destekli uyum

kredileri alınarak yapısal uyarlamanın sürdürüleceği görülmektedir.

3.4. DÜNYA BANKASI KREDİSİ İLE DESTEKLİ TARIM PROJELERİ

Banka kuruluşundan beri gelişmekte olan ülkelerin kalkınması için

hazırlanan projelere destek vermek amacıyla Proje Kredileri adı altında

krediler sağlamaktadır. Banka, dikkatlice hazırlanmış, usulüne uygun

onaylanmış, değerlendirilmesi yapılmış ve uygulaması başlamış projelere

kredi vermektedir. Kuruluşundan bu yana Banka, IDA ile birlikte toplam 92

milyar ABD doları tutarında 3,094 projeye kredi vermiştir. Bu projelerin

%90’dan fazlası tarım, ulaşım ve alt yapı gibi alanlarla ilgili projelere

verilmiştir.115 “Türkiye’nin DB’sı ile 1950–2000 yılları arasında imzaladığı 163

kredi anlaşmasının 31’i tarım sektörüne ilişkindir.”116

Türkiye’de tarım sektörü ve tarım politikaları IMF ve DB ile birlikte

114 “Türkiye’de Dünya Bankası, 1993-2004 Ülke Yardım Değerlendirilmesi”, Bağımsız

Değerlendirme Grubu Dergisi, Aralık 2005, “Erişim” http://www.oecd.org/derec/worldbank/36494162.pdf, 7 Ekim 2012, s.10

115 Ulusoy, a.g.m., s.75

116 Tayfun Özkaya, v.d, “Tarım Politikaları Ve Tarımsal Yapıdaki Değişmeler”, 2010, Türkiye Ziraat Mühendisliği VII. Teknik Kongresi, “Erişim” http://www.karasaban.net/tarim-politikalari-ve-tarimsal-yapidaki-degisimlertayfun-ozkaya/, 9 Ekim 2012, s.7

Page 71: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

59

hazırlanan yapısal uyum programlarından ciddi oranda etkilenmiştir. 2000’li

yıllarda yaşanan ekonomik krizden çıkmak için DB’sıyla yapılan Ekonomik

İstikrar Programı anlaşması sonucu IMF’ye verilen niyet mektubunda tarım

sektöründe önemli değişikliklerin yapılacağına dair taahhütler verilmiştir.

Daha sonraki aşamada ise, 2000 yılında Ekonomik Reform Kredisi,

2001 yılında TRUP İngilizce adıyla ARIP anlaşması imzalandı. Bu

anlaşmalardan olan TRUP ile IMF’ye verilen taahhütler sonucu alınan

kredilerin finansmanını karşılamak amacıyla imzalandı.117

DB anlaşmalarının iki belirgin özelliği bulunmaktadır; Bunlardan

birincisi, Ulusal plan ve programların hedef ve stratejilerini yönlendirme,

ikincisi ise, doğrudan kamu sektörü ve kamu yönetiminin örgütlenmesi,

çalışma ilişkileri, istihdam biçimleri ve işlevlerini değiştirme özelliğidir. Banka

ile imzalanan TRUP anlaşması bu özellikleri taşıyarak Doğrudan Gelir

Desteği (DGD), Çiftçi Geçiş Programı (alternatif ürün projesi), Tarım Satış

Kooperatifleri Birliğinin yeniden yapılandırılması ve proje destek olmak üzere

4 alt bileşenden oluşmaktadır;118

3.4.1. Tarım Reformu Uygulama Projesi (TRUP)

TRUP proje anlaşması 2001 yılında DB ile yapılan Ekonomik Reform

Kredisi kapsamında imzalanmış ve 2008 yılına kadar uygulaması devam

etmiştir.

TRUP’un öncelikli amacı, devlet sübvansiyonlarını ile suni teşvikleri

büyük oranda azaltmayı ve tarım üreticileri ile Tarımsal sanayi sektörüne

verimliliği arttırmaya yönelik avantajlar sağlayıcı teşvikler vermeyi hedefleyen

destekleme sistemi uygulamaktır. Bununla birlikte kısa vadeli

sübvansiyonların kaldırılması durumunda oluşacak olumsuzlukları gidermeyi

117 Özkaya Ve Diğerleri, a.g.m., s.7

118“TR.5.Batı Anadolu Bölgesi Tarım Master Planı”, T.C. Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı Yayınları, 2007, s.11

Page 72: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

60

ve etkili bir üretim modeline geçişi kolaylaştırmakta projenin hedefleri

arasındadır.119

DB’ den temin edilen 600 milyon dolarlık kredi karşılığında,

Uygulanması istenen TRUP kapsamında yapılan uygulamalar şunlardır.120

— Bu program ile tarımda fiyatı destekleme uygulaması kaldırıldı,

— Tarım sektöründeki girdilere verilen sübvansiyonlar kaldırıldı,

— Verilen bütün desteklerin yerine DGD sistemine geçildi,

— Tarımsal destekleme alımları azaltıldı,

— Destekleme alım fiyatları enflasyonun altında belirlendi,

— Kanuni düzenlemeler ile TSKB, ZB, Tekel ve Şeker Fabrikaları'nın

özelleştirilmelerinin alt yapısı sağlandı.

— Tarım alanındaki KİT'lerin özelleştirilmesi sağlandı.

Ancak, Türkiye’nin tarım sektöründe yapısal sorunlarını giderememiş

ve devlet tarafından desteklenmeden yoluna devam etmeyecek bir ülke

olması TRUP projesi ile geliştirilmesi hedeflenen politikaların, başarılı

olmasına engel teşkil etmektedir.121

Nitekim uygulanan yapısal dönüştürme programı TRUP’ un 2000–

2008 döneminde DGD projesi ile tarım sektöründeki üretimi ve istihdamı

etkileyerek tarım sektöründeki dengeleri bozmuştur. Bu proje kapsamında

Türkiye alt yapısına uygun olarak tarımı girdi teknoloji bakımında

destekleyen, kamu kuruluşları özelleştirilerek tarım sektörü zayıflatılmış ve

işlevsiz hale getirilmiştir. Bunun sonucu çiftçi edilgen hale getirilmiştir.122

119 World Bank org,(2001), a.g.m.,s.1

120 Teyfik Güngör, “Tarım Ve Hayvancılık”, 2008, “Erişim”

http://www.gidasanayii.com/modules.php?name=News&file=print&sid=14740, 12 Ekim 2012, s.1

121 Necdet Oral, “IMF-DB Programının Sonucu Tarım Çözülüyor”, 2006, “Erişim” http://www.sendika.org/yazi.php?yazi_no=7141, 12 Ekim2012, s.1

122 Uzun, a.g.m., s.612

Page 73: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

61

TRUP projesinin 4 alt bileşeni olan, DGD, Çiftçi Geçiş Programı

(alternatif ürün projesi), TSKB’ nin yeniden yapılandırılması, Proje Destek ve

aşağıda açıklanmaktadır.

3.4.1.1. Doğrudan Gelir Desteği (DGD) Uygulaması

IMF ve DB’nın önerdiği 24 Ocak 1980 kararları ile Türkiye’de tarım

sektörü, istikrar programları kapsamına dâhil edilmeye başlandı. 24 Ocak

kararları ile; devalüasyon, KİT zamları yapılmış ve fiyatlara devlet

müdahalesinin kaldırılması gündeme gelmiştir. Tarım ürünlerinin

pazarlanmasında ve fiyat istikrarında garantörlük yapan, tarımsal girdi

desteği veren kamu kuruluşları olan KİT’lerin özelleştirilmesi, tarım yönetimini

dağıtmış, destekleme kapsamı sınırlandırılmış, tarım ürünlerinin fiyatları

baskılanmış ve ülke içi ticaret dengeleri görülmemiş ölçüde tarımın aleyhine

dönmüş, bu durum çiftçinin üretimde ciddi sıkıntılar yaşamasına sebebiyet

vermiştir.123

26 Nisan 2000 tarihli, 24031 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan

Tebliğ ile, DGD Programı 72 köyden oluşan dört bölgede pilot olarak

uygulanmaya başlanmıştır. Merkezi veri tabanının oluşturulması için Çiftçi

Kayıt Sistemi ve ürün borsalarının kurulması bu projenin alt yapısını

oluşturmak için planlanmıştır.124

“DGD; ürün çeşidi ve üretim miktarından bağımsız olarak tarımsal

faaliyette bulunan çiftçiye yapılan sabit gelir desteği olarak ifade edilir.”125

DGD reform programı Tarımsal destekleme araçlarından olan fiyat ve

girdi desteği yerine 2000 yılında başlamıştır. DB’ından alınan 600 milyon 123 Orhan Kandemir, “Tarımsal Destekleme Politikalarının Kırsal Kalkınmaya Etkisi”, 2011,

“Erişim”.http://www.sobiad.org/eJOURNALS/dergi_EBD/arsiv/2011_1/09orhan_%20kandemir.pdf, 15 Ekim 2012, s.105

124 Ekrem Candan, (a) “Dünya Bankası Kredi Kullanımlarında ve Tatbikinde Yaşanan Sorunlar”, Sayıştay Dergisi, sayı. 64, 2007,s.73

125 Fahri Yavuz, Türkiye’de Tarım, Ankara,Tarım Köy işleri Bakanlığı Yayın Dairesi, 2006, s.51

Page 74: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

62

ABD dolarlık kredi anlaşmasının 20 milyon ABD doları bu projeye mali destek

olunması için alınmıştır. Proje 2004 yılında yapılan orta dönem gözden

geçirme çalışması sonucu uygulaması 2008yılına kadar uztılmıştır.126

“DGD için bütçeden ayrılan pay 2008 yılında 1.140 milyon TL.’ye

kadar düşmüş, 2009 yılında ise bütçeden tamamen kaldırılmıştır."127

3.4.1.2. Doğrudan Gelir Desteği Uygulaması Amaçları

Türkiye’de DGD uygulamasının amaçları şöyle sıralanabilir;128

— “Üretim faktörleri için gerekli finansmanın doğrudan üreticilere

ulaştırılması,

— Gerçek üreticilere ulaşmayan dolaylı desteklerin zamanla

kaldırılması ve ülke ekonomisine getirdiği aşırı finansman yükünün

azaltılması,

— Devlet tarafından yapılan sübvansiyonların kaldırılması sırasında

üreticilerin bütçe olanakları ile desteklenmesi ve desteklerin bütçe

disiplini içerisine alınması,

— Piyasalara müdahalenin azaltılması ve fiyatların serbest piyasada

gerçekleşmesinin sağlanması,

— Üretici kayıtlarının doğru tutularak bu kayıtların güncellenmesi

neticesinde sağlıklı tarım politikalarının oluşturulması ve AB’ye

uyum için gerekli zeminin hazırlanması,

— Uygulamanın şeffaf yürütülmesi ve adaletli gelir dağılımının

sağlanması.”

126 Nazan Susam, “Ufuk Bakkal, “Türkiye’de Tarım Politikalarındaki Dönüşümün Kamu

Bütçesi ve Ekonomi Üzerindeki Etkileri”, Afyon Kocatepe Üniversitesi İ.İ.B.F. Dergisi, Sayı.1 Cilt. X, Haziran 2008, s. 337

127 Kandemir, a.g.m., s.105

128 Yavuz, a.g.e., s.51-52

Page 75: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

63

3.4.1.3. Doğrudan Gelir Desteği Uygulaması Esasları

DGD uygulamaları esasları şöyle sıralanabilir;129

— “Üreticilere destekleme ödemeleri, Çiftçi Kayıt ve Hayvan Kayıt

Sistemleri esas alınarak yapılacaktır,

— Kalkınma Planları ile Yıllık Programlar ve Bütçe dengeleri esas

alınarak Tarım Köy İşleri Bakanlığının görüşleri yönünde

destekleme ödemeleri yapılacaktır,

— Destekleme ödemelerinin gerekçesi, hedef kitlesi, ödeme biçimi ve

ödeme zamanı mevzuatla belirlenecektir,

— Desteklenecek ürünler ve destekleme miktarının tespitinde kalite

standartları ve hijyen kriterleri esas alınacaktır,

— Bir çiftçinin ve işletmenin alabileceği destekleme miktarının üst

sınırı yıllık olarak belirlenecektir.”

TRUP projesinin DGD bileşeni, hükümetin destek politikalarını kabul

edilebilir durumda tutabilen bir mekanizma olması sebebiyle oldukça

önemlidir. Bu bileşenin hedefi, Ulusal Çiftçi Kayıt (UÇK) sistemi oluşturarak

DGD ödemelerine hak kazanan çiftçilerin belirlenmesi ve bu çiftçilere destek

ödemelerinin ulaştırılmasının sağlanmasıdır. TRUP sosyal ve mali izleme ve

değerlendirme sistemleriyle, programın etkili bir şekilde izlenmesi

hedeflenmektedir. UÇK sistemi, 2001 yılında destek ödemeleri yapılacak

çiftçilerin yarısını, 2002 yılında dörtte üçünü, 2004 yılında ise %90’ından

fazlasını kapsamıştır. UÇK sisteminin kurulması ve böylelikle mevcut arazinin

bilgisayar ortamında kayıt altına alınmasının hızlandırılması için gerekli olan

teknik destek, eğitim, yazılım ve donanım konularında finansman bu bileşen

tarafından sağlanmakta bu bileşen ise, hükümet tarafından kısmen bütçeden

129 Y.P.K. Kararları, “2006-2010 Tarım Stratejisi Belgesi”, 2004, “Erişim”

http://www.mevka.org.tr/Content/ViewArticle/2006-2010_tarim_stratejisi_belgesi?articleID=8pCmliPyn%2Bw%3D, 12 Ekim 2012, s. 5

Page 76: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

64

desteklenmektedir.130

DGD sistemin finansmanı vergi gelirlerinin artırılması ile yapılacak

olup, buda doğrudan vergilerin veya dolaylı vergilerin artışıyla mümkün

olabilecektir. Doğrudan vergilerdeki artışla yapılan finansman alt gelir

grubundaki tüketicileri olumlu etkilerken, diğer gelir gruplarını olumsuz

etkileyecek, dolaylı vergilerle yapılan finansmanın ise toplumun tüm

kesimlerini olumsuz etkileyeceği açık olduğundan toplum tarafından dirençle

karşılanması güçlü bir olasılıktır. Çünkü sistemin tamamen bütçe üzerinden,

yani vergi mükelleflerince desteklenmesi gerekmekte, buda bütçenin ve vergi

mükelleflerinin fiyat bazlı desteklere göre yüklerini artırmaktadır.131

DGD ödemeleri çerçevesinde verilen desteklerin personel yetersizliği

ve kayıt sisteminin eksikliklerinden dolayı salt üretici oldukları için verilmesi

ve ne ürettiklerine, ne kadar ürettiklerine bakılmadan ödenmesi aslında 2000

yılından itibaren uygulamakta olan DGD sisteminden dolayı sıkıntı

çekilmemesi gerekirken önemli sorunların ortaya çıkmasına sebep olmakta,

bununla birlikte bu bileşenin gerçek anlamıyla bir destek niteliğinden uzakta

olması ve ödeme yapılırken üretim planlamasına yönelik bir ölçütün

bulunmaması yani üreticinin ürettiği ürünün dış ticaret veya stratejik gerekleri

gibi önemli konular dikkate alınmadan bu desteğin verilmesi sıkıntıları

artırmaktadır.132

Ülkemizde de ilk olarak Polatlı pilot bölge seçilerek uygulanan sistem

temel olarak, 1–199 dönüm tapulu araziye sahip olanlara karşılıksız olarak

parasal yardım yapılmasını ve 199 dönümden fazla araziye sahip olanlara

130 World Bank org.(2001), a.g.e.,s.1

131 Sevinç Demirci, “Doğrudan Gelir Sistemi Ve Uygulamalar Literatür İncelemesi”, Mayıs 2000, “Erişim”.http://www.tepge.gov.tr/Dosyalar/Yayinlar/46953ef90e804a1fb28ad4b68a4bad39.pdf, 12 Ekim 2012, s. 40

132 Ahmet Özçelik, Erdoğan Güneş, M. Metin Artukoğlu, “Türkiye’de Tarımsal Kredi Sözleşmeli Tarım Ve Üretici Örgütleri Üzerinden Kredi Uygulamaları,” “t.y.” “Erişim” http://www.zmo.org.tr/resimler/ekler/157297d1a1ff043_ek.pdf?tipi=14, 29 Eylül 2012, s.93

Page 77: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

65

199 dönümü kadar gelir desteğini hedeflemekte olup, bu sistem, önce

Adıyaman, Trabzon, Antalya ve oradan yurt geneline yayılmıştır. DGD

sisteminden önce verilen destek tutarı dekar başına 19 ABD doları iken

OECD ülkelerinde bu tutar 36 ABD doları düzeyindedir. DGD sistemiyle Türk

çiftçisine verilmesi öngörülen destek dekar başına 5 ABD doları olduğu

görülmektedir. DGD’nin kapsamlı uygulanması durumunda bu oranın

verilmesi dahi mümkün görülmemektedir. Çünkü DGD sisteminin tüm

tarımsal ürünleri kapsaması gerekirken mevcut destekleme sadece seçilmiş

ürünlerde yapılmaktadır.133

Pilot ilçelerin tarımsal yapı özelliklerinin farklı olması dikkate

alındığında bu uygulamada esas olarak çiftçi kayıtlarını yaptırmada en uygun

yöntemi bulmak üzere denemeler yapıldığı söylenebilir. Şöyleki;

uygulamadan yararlanacak çiftçilerin tapu kadastro kayıtları, Türkiye Ziraat

Odaları Birliği (TZOB) kayıtları, TZOB’den alınan üretici belgesi ve tarım il ve

ilçe müdürlüklerince gerçekleştirdiği anket sonuçları ile çiftçi kayıtları

yapılmaya çalışılmıştır.134

Tablo 14’de görüldüğü gibi, toplam işletme sayısı, Ankara’da diğer

bölgelere oranla daha fazladır. Pilot bölgeler arasında Adıyaman en az

işletmeye sahip olan ildir. Özellikle Adıyaman ve Karadeniz bölgelerinde bu

desteğin oldukça önemli olduğu gözlenmekle birlikte Karadeniz bölgesinde

çoğu fındık üreticisi olduğu bilinen birçok çiftçinin DGD kapsamında verilen

desteği almamış olduğu düşünülmektedir.

Ankara ilinde diğer bölgelere oranla daha fazla büyük ve orta ölçekli

tarım işletmelerinin bulunması da bu ilimizin DGD’ den daha fazla pay

133 A.Başer Kafaoğlu, Tarım Bolluk İçinde Yoksulluk, 2 baskı, İstanbul, Kaynak Yayınları,

2002, s.48

134 Gülcan Eraktan, Tarım Politikasının Temelleri Ve Türkiye’de Tarımsal Destekleme Politikası, İstanbul, Uzel Yayınları, 2001,s.125

Page 78: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

66

almasını sağlamıştır. Trabzon ilinin ise daha fazla küçük ölçekli tarım

işletmelerinin bulunması bu ilimizin DGD’ lerinden fazla yararlanmamasına

neden olmuştur.

Tablo 14: Doğrudan Gelir Desteğinden Yararlanan İşletmeler

Trabzon Ankara Antalya Adıyaman Toplam Genişlik

(dekar) Sayı % Sayı % Sayı % Sayı % Sayı %

< 5 (da) 51 3 68 1 165 11 10 1 294 3

5–9 267 14 286 5 311 21 63 6 927 10

10–19 720 38 695 13 391 26 131 13 1937 20

20–39 671 36 1265 24 362 24 470 46 2768 29

40–59 136 7 728 14 115 8 197 19 1176 12

60–79 32 2 620 12 74 5 68 7 794 8

80–99 5 0 365 7 20 1 24 2 414 4

100–149 4 0 528 10 40 3 39 4 611 6

150–199 0 0 338 6 11 1 22 2 371 4

> 200 0 0 362 7 23 2 4 0 389 4

Toplam 1.886 100 5.255 100 1.512 100 1.028 100 9.681 100

İşletme% 19.5 54.3 15.6 10.6 100

Ödeme% 7.9 74.7 8.7 8.6 100

Ödeme(kişi%) 99 335 135 196 100

Kaynak: Ahmet Kamacı, “ Türkiye’de Tarımsal Destekleme Politikalarının Etkinliği ve (Otp)’ye Uyum Analizi”, Sakarya Üniversitesi S.B.E., 2006, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi,

Gözlemlere göre, bazı çiftçilerin çok fazla parsele sahip olduğu ya da

bir parsele birden çok kişinin sahip olduğu, bunlardan hangisinin toprağı

işlettiği göz önüne alınmaksızın ödemeler yapıldığı anlaşılmaktadır. Tapunun

esas alınmaması halinde yerinde anketler yapmak gerekeceği, tüm bu

işlemler için bilgisayarlara, ziraat mühendislerine, teknisyenlere ve

memurlara ihtiyaç olacağı, pilot uygulamaların neticesinde sistemin önemli bir

bürokrasi ve kırtasiye gereksinimini ortaya çıkaracağı görülmüştür. Nitekim

Page 79: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

67

AB ülkelerinden Yunanistan ve İtalya'da da bir süre sonra Tarım Bakanlığı

neredeyse bu işten başka şey yapamaz hale gelmiştir. Ayrıca pamuk ve

gübre pirim ödemelerindeki yolsuzluklar sahte beyanlardan kaynaklandığı

göz önüne alındığında denetim hizmetlerinin askıya alınmasının vereceği

zarar büyük olacağı görülmektedir.135

Pilot bölge olan Polatlı'da başvuruların beklenenin üç katına

çıkmasının nedeninin, çiftçi ya da üretici olmayan tapu sahiplerinin yani arazi

spekülatörleri, avukat, doktor, kuyumcu, tüccar gibi şahısların gelir desteği

talep etmelerindendir. Tarımsal arazi sahipleri veya miras yoluyla arazi sahibi

olanlar, kiracı, ortakçı, arazisini işletmeyen arazi sahiplerinin de sistemden

yararlanabildiği, bölgesel şartlardan dolayı verimlilik farklılıkları olan

bölgelerin aynı miktarda destek alması sistemin amaçlarına aykırıdır. Öte

yandan, meraya dayalı hayvancılık yapanların gelir düzeylerinin birçok

bölgede bitkisel üretim yapanlardan daha düşük olmasına rağmen bu

sistemden yararlanamamaları bu sisteminin olumsuz tarafıdır.136.

Tablo 15’ de görüldüğü üzere, 2001 ve 2002 yılları arasında DGD

sisteminden en fazla yararlanan bölge İç Anadolu Bölgesi olmakla birlikte,

2003 yılında İç Anadolu, Ege ve Akdeniz Bölgelerinde DGD’den yararlanan

çiftçi sayılarında düşüş yaşanmıştır. Bunun sebebi, çiftçilerin kayıt

yaptırmamış olması, pilot bölgelere göre denetimlerin sıkılaştırılması olup,

kayıt altında olmayanların bu destekten yararlanmaları engellenmiştir.

Başlarda Karadeniz bölgesinde bu sistemden yaralananlar az iken 2003

yılında başvuran çiftçi sayısında artış olmuş en az başvuru ise Güneydoğu

Anadolu Bölgesinde olmuştur.

Tarımsal destekleme aracı olarak görülen DGD’nin üretime dayalı

verimliği artırmak yerine mülkiyeti esas alarak daha çok bir sosyal politika

aracı haline gelmiştir. AB’de DGD, ödemeleri üretimde bir fark ödemesi

niteliğinde iken, az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerde DGD; 135 “Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı Üzerine Değerlendirmeler,” İktisat İşletme Ve

Finans Dergisi, Bilgesel Yayıncılık, Cilt 16,Sayı 185, 2001,s.37

136 Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı Üzerine Değerlendirmeler, a.g.m., s. 37

Page 80: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

68

uluslararası ticarette rekabet üstünlüğü sağlamak amacıyla kullanılan bir

destekleme aracıdır.137

Tablo 15: Bölgeler İtibariyle DGD’den Yararlanan Çiftçi Sayısı

2001 2002 2003 Bölgeler

Sayı % Sayı % Sayı %

İç Anadolu 473.236 21,68 529.602 20,5 432.229 15,64

Ege 408.111 18,7 425.791 16,48 403.516 14,6

Marmara 265.651 12,17 279.140 10.8 422.510 15,29

Akdeniz 278.064 12,74 305.420 11,82 298.732 10,81

Karadeniz 381.263 17,47 518.016 20,05 558.980 20,237

Doğu Anadolu 188.257 8,62 312.935 12,11 440.739 15,95

Güneydoğu

Anadolu

188.185 8,62 212.928 8,24 206.887 7,79

Genel 2.182.767 100 2.583.832 100 2.763.593 100

Kaynak: Kamacı, a.g.e., s.44

Sistemin uygulandığı ABD ve AB ülkelerinde; geleneksel destek

yöntemlerini terk etmişlerse de, piyasa fiyat yapısını bozmayan, ancak tarıma

kaynak aktarımı sağlayan çok önemli yeni destek yöntemleri uygulamaya

koymuşlardır. Dünya pazarına egemen olmaları ve tarımlarını destekleyerek

üstün verim ve üretim sağlamaları sebebiyle ürünlerini kolaylıkla

pazarlamaktadırlar. Bu ülkeler öncelikle sistemi uygularken 1986-1988

dönemi fiyatlarını esas almak yerine, sübvansiyonların çok daha yüksek

oranda olduğu 1989-1991 dönemi ortalamasını esas almışlar böylece yüksek

oranlı sübvansiyonlardan indirimi esas aldıklarından oluşan %36'lık indirim

fazla bir soruna sebebiyet vermemiştir. Bu yöntemle desteklerini toplam

üretim değerinin %10'unun çok üzerinde gösterdiklerinden, bu oranlar 137 Devlet Planlama Teşkilatı Yayınları (DPT), (2007-2013) Dokuzuncu Kalkınma

Planı:Kırsal Kalkınma Politikaları Özel İhtisas Alt Komisyonu Raporu, 2006, “Erişim” http://plan9.dpt.gov.tr/oik16_2_kirsalpolitika/kirsalka.pdf, 29 Eylül 2012, s.36

Page 81: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

69

üzerinden yaptıkları indirimler de fazla anlam taşımamıştır. Ancak bu ülkeler

ölçüsünde desteğe sahip olmayan, verimlilikleri bu ülkelerin gerisinde kalan

ve daha yüksek maliyetle üretim yapan gelişmekte ve az gelişmekte olan

ülkelerin, bu ülkelerle rekabet edebilme imkânı bulunmamaktadır.138

3.4.1.4. DGD Uygulamasından Beklenen Faydaları

Uygulamadan beklenen faydalar şunlardır; 139

— Üreticilerin ve tüketicilerin kararlarına her hangi bir etkisi

olmadığından kaynakların kullanımında etkisizliğe ve toplumsal

refah kaybına yol açmamaktadır. Diğer destekleme sistemlerinde

büyük üreticiler faydalanmakta, orta ölçekli ve küçük işletmeler ise

nispeten olumsuz etkilenmekte iken, DGD sistemi hedef kitle

belirlenerek uygulandığında orta veya küçük ölçekli çiftçiler lehine

iyileştirmeler yapılarak gelir dağılımında adalet sağlanabilir,

— Bu sistem ile ürün fiyatları piyasada oluşacağından, üretim

piyasaya göre belirlenecektir.

3.4.1.5. Doğrudan Gelir Desteği Uygulamasının Sonuçları

Türkiye’de 1999 yılında uygulanmaya başlanan politikalar, tarımsal

destekleme politikalarında önemli değişiklikler meydana çıkarmıştır. Bunlar;

.140

— 1999 yılında kamusal tarım desteği, 4.2 milyar dolar düzeyinde

iken 2002 yılında 1.2 milyar ABD doları düzeyine gerilemiş ve

tarımsal destekler tamamen değişmiş,

— 1999- 2002 döneminde %16’lık tarım gelirlerinde düşüş olurken,

tarımsal üretimde yalnızca %4 azalış olmuştur,

138 Mahir Gürbüz, a.g.m.,s. 8

139 Demirci, a.g.m., s.33

140 Şahinöz, a.g.m., s.17

Page 82: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

70

— DGD sistemi ile, önceden uygulanan girdi ve ürün desteğine

oranla tüketicinin mali yükü azaltılarak çiftçilerin tarımsal

faaliyetlerinin sürdürülebilirliği sağlanmıştır,

— 1990’lı yılların tarım kredisi faiz oranları %20 iken 2001–2002

yıllarında %30’a çıkmıştır,

— 1999 yılında bütçeden tarım sektörüne ayrılan sübvansiyonlar 7

milyon dolar iken 2002 yılında girdiler ve belirli ürünlere ilişkin

yapay teşvikler önemli ölçüde azalmış ve bütçe sübvansiyonları

1,1 milyon dolar olmuştur,

— 1997–2001 yıllarında tarım sektöründe rekolte %28 azalmış, bu

oran içinde en az düşüş %13 ile bakliyatta, en fazla düşüş %38

oranında tütün, şeker pancarı ve pamukta yaşanmıştır. Reform

döneminde toplam ekili alan %2 azalmıştır.

— 1999–2001 yıllarında tarım ürünleri fiyatları tahmini olarak %40

düşmüştür,

— 2002 yılında bu sistemden tarımla geçimini sağlayan nüfusun 4/3’ü

faydalanmıştır,

— Bu sistemden en çok Orta Anadolu, Doğu Anadolu ve Güney Doğu

Anadolu bölgelerindeki tarım üreticileri yararlanmıştır,

— 2002 yılında kredi ve gübre desteği ile birlikte Tarım Satış

Kooperatifleri Birlikleri’ne olan destek de tümüyle kaldırılmış. 1,1

milyar dolar olan desteğin %53’ü DGD’den sağlanmıştır. Sonraki

yıllarda, destek içinde DGD’nin payı %75’lere ulaşmıştır.

Belirtilen DGD’ nin beklenen faydaları DGD’ nin uygulanması

neticesinde karşılanmadığı gibi ilave olumsuz sonuçların ortaya çıkmasına

neden olmuştur. DGD’ nin bütün işletmelere aynı oranda verilmesi bir

çelişkidir. Gelir desteği, gelire ihtiyacı olanları desteklemek içindir. Bunlar da

küçük işletmeler olabilir. Öte yandan büyük tarım işletmelerinin problemlerinin

DGD ile karşılanacağının düşünülmesi tutarsızlıktır. DGD, krizden çıkış ve

işletmelerin kayıt altına alınması amacıyla en fazla birkaç yıl daha

sürdürülebilir. Sadece DGD desteğiyle Türkiye’de tarım sektörünün

Page 83: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

71

sorunlarına çare bulunamayacağı gibi ileriki yıllarda daha büyük sorunlara yol

açacaktır. Asıl en önemli konu piyasadan tarımın kullanabileceği finansman

ve kredi sağlanmasıdır.

3.4.1.1.6. DGD Uygulamalarının Olumsuz Sonuçları

DB’ nin önerisiyle uygulanan DGD’ den gelir düzeyi düşük çiftçi değil,

zengin çiftçi yararlanmıştır. Bu politikalar ile üretimin desteklenmesi yerine

arazi desteklenmiştir. Kadastro çalışmalarındaki noksanlıklar ve arazilerin

büyüklükleri nedenleriyle DGD sistemi bazı çiftçiler için önemli bir gelir

kaynağı haline gelirken bazı çiftçiler içinse başvuru masraflarını bile

karşılayamayacak kadar gelir sağlamıştır. AB tarafından üretim fazlası

ürünlerin üretimini azaltmak için uygulanan DGD politikaları Türkiye’de birçok

üründe üretimin düşmesine ve çiftçinin tembelleşmesine sebep olmuştur.141

Ayrıca, hayvancılıkla uğraşan tarım üreticileri DGD’ den hiçbir şekilde

yararlanamadığından birçok üretici destekten yoksun kalmıştır.142

Kırsal alanda yoksulluğun artması ve desteklemelerin yetersizliği

çiftçiyi tarımdan uzaklaştırırken, hayvancılığın desteklenmemesi sonucu

hayvan sayısı da azalmış, buna bağlı olarak kırmızı et üretimi düşmüştür.

Örneğin, TÜİK 2009 verilerine göre 2000 yılında 35.693.000 olan küçükbaş

hayvan sayısı 2009 yılında %25 azalarak 26.877.793’e düşmüş, büyükbaş

hayvan sayısında nispeten azalma daha az olmuş, 2000 yılında 10.907.000

olan büyükbaş hayvan sayısı 2009 yılında 10.811.165’e düşmüştür. Bu

dönemde kırmızı et fiyatlarındaki sürekli artışın engellenebilmesi için 2010

yılında Et ve Balık Kurumuna dışarıdan karkas et ithalatı yetkisi verilmiş ve

gümrük vergileri düşürülerek özel sektörün karkas et ithalatı yapması

kolaylaştırılmıştır. 143 Fakat canlı hayvan ithalatı, yapılmasına başlanması bile

141 Ali Ekber Yıldırım, “Çiftciye Yeni Destek 2009 ‘a Kaldı”, 2008, Tarım Dünyasından,

“Erişim” http://www.tarimdunyasi.net/?p=90, 3 Ekim 2012, s.1

142 Dinçer, a.g.m., s.51

143 Kandemir, a.g.m., s.108-109

Page 84: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

72

kırmızı et fiyatlarındaki yükselmeyi durdurmamıştır.

DGD sisteminin Türkiye’de yarattığı olumsuz sonuçlardan önemli

olanları aşağıda verildiği gibidir;144

— Yoksulluk gibi sebeplerle elde edilen kazanç tarım dışı konulara

aktarılmaktadır,

— Üretimden bağımsız destek, planlı bir tarımdan uzaklaştırmaktadır,

— Mevcut sistem ile araziyi işleten yerine mülk sahibi

desteklenmektedir,

— Çok arazisi bulunan çiftçi olmayanlar lehine bir uygulamadır,

— Girdilerdeki fiyat artışı ile ödemelerin miktarı paralel artmamaktadır,

— Bir süreli bir proje kapsamı dahilinde uygulandığı için tarım

sektörünü dönemsel yani geçici bir şekilde etkileyecek politika

aracıdır.

Diğer bir görüşe göre DGD’nin olumsuz etkileri şunlardır;145

— DGD ödemeleri tam zamanında yapılamamıştır,

— DGD ile tarım üreticisine yapılan desteklemelerde düşüş olmuştur,

— Pilot bölgelerde görüldüğü üzere bu sistem istenilen başarıyı tam

olarak verememiş, ancak tepkilere rağmen uygulanmıştır,

— Birçok çiftçi arazisi kayıtlı olmadığından bu destekten

yararlanmamıştır,

— Çiftçi Kayıt Sisteminin ve kadastro çalışmalarını tamamlanmadan

bu sisteme geçilmesi aldatıcıdır,

— Bu sistem bürokrasiyi artırmayı gerektirmektedir.

144 Dokuzuncu Kalkınma Planı, a.g.e., s.36

145 Dinçer, a.g.m., s.51

Page 85: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

73

3.4.1.2. Çiftçi Geçiş Bileşeni

Çiftçi geçiş bileşeni devletin stoklama maliyetlerini ve iç piyasada

üretim fazlası olan ürünlerini azaltmak amacıyla uygulanan sistemdir. Bu

sistem ile tütün, şeker pancarı, fındık gibi tarımsal ürünler yerine üretilecek

alternatif ürünleri üreten çiftçiler geçiş döneminde desteklenecektir.146

Bu bileşenin hedefi, önceleri büyük oranlarda desteklenen ürünlerin

yerine alternatif ürünler üretilmeye başlanması sonucu ortaya çıkacak ekstra

maliyeti karşılamak kırsal bölgedeki nüfusun gelir kaynaklarını

çeşitlendirmektir. Kırsalda yasayanların, kamu ve özel sektörün yatırımlara

katılımı, çiftçi birliklerinin kurulması veya güçlendirilmesi, arazi konsolidasyon

faaliyetleri ve tarımsal–çevresel önlemleri desteklemektedir.147

Bu bileşen, tütün, fındık, şeker pancarı gibi arz fazlası olan ürünler

yerine alternatif ürünlerin yetiştirilmesini teşvik ederek aşırı arz sorununu

kaldırmak ve bu alternatif ürün üreticilerine telafi edici ödemeler yapmak

amacıyla uygulanması planlanmıştır. Uygulama daha sonraları ürün kapsamı

ve alanı genişletilerek bütçeden tarımsal destekleme oranını %3’den %5’e

çıkarılması hedeflenmektedir.148

3.4.1.3. Tarımsal Satış Kooperatifleri ve Tarım Satış Kooperatif Birliklerinin Yeniden Yapılandırılması (TSK ve TSKB)

Ekonomik amaçlarla çiftçilerin kurdukları TSKB ve Kooperatifler, yarı

kamusal bir statü içerisinde bulunmalarına rağmen idari bakımdan siyasetin

etkisi altında girmişlerdir. Zamanla devlet adına destekleme alımlarında

bulunmuşlardır. Sonuç olarak, bu kuruluşlar destekleme alımlarında

bulunurken piyasa fiyatlarının üstünde fiyat ödeyerek çiftçileri

146 Akman, a.g.m., s.74

147 WorldBank org,(2001), a.g.m.,s.1

148 Ankara Tarım Master Planı, “İl Tarım ve Kırsal Kalkınma Master Planlarının Hazırlanmasına Destek Projesi”, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Yayınları, Temmuz 2006, s.16-17

Page 86: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

74

desteklemişlerdir.149

Günümüzde ise bu birlikler tarımsal ürünlerin pazarlanmasında ve

tarımsal sanayide büyük görevler üstlenmektedir. Devletin TSK ve birliklere

müdahalesi bu sektörlerin verimsiz işlemesine neden olmuş ve yüksek ücret

maliyetlerinden dolayı bu kuruluşları büyük borç altına girmişlerdir. Verimsiz

ve mali açıdan işleyemez hale gelen bu kuruluşların işleyişini

sürdürebilmeleri için tarım reformu kapsamına alınmışlardır. 2000 yılının

haziran ayında kabul 4572 sayılı Tarım Satış Kooperatifleri ve Birlikleri

Hakkında Kanun ile düzenlemelere gidilmiştir. Bu kanun ile artık TSKB’lere

bütçeden pay ayrılması kesilmiş, bu birlikler özerk hale getirilerek üye olan

çiftçilerin mahsullerinin pazarlanması ve işlenmesi gibi hizmetler vermesi

öngörülmüştür.150

1960’lı yıllarda TSK ve birliklerin sayısında artış yaşanmıştır. Örneğin,

1937 yılında 15 adet kooperatif varken, 1950 yılında 131’e, 1960’da 214’e,

1987’de 461’e çıkmıştır. Tarımsal nüfusun azalması ile birlikte bu rakamlar,

2005’te 337, 2009’da 332 düşmüştür. Ayrıca tütün ve bal gibi ürünler

hakkında kurulan 23 adet tarım satış kooperatifleri birliklere bağlı olmayarak

çalışmaktadırlar. 1937–1987 yılları arasında TSKB’lerin sayısı 3’ten 21’e

çıkmış iseler de, 2009 yılında bu sayı 17’e düşmüştür.151”Bu sayı 2012

itibarıyla değişmemiş olup, halen 17 adet TSK bulunmaktadır.”152

Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi Ülkemizde de çiftçi örgütlenmesinin

bulunduğu ve bu örgütlenmelerin sayı bakımından yeterli olduğu görülse de

149 Hakkı İnan ve Diğerleri, “Türk Tarım Kooperatiflerinin AB Tarım kooperatifine Uyumu Ve

Tarımsal Sanayiye Etkileri,” “t.y.”, “Erşim” http://www.zmo.org.tr/resimler/ekler/a845d4d23b883ac_ek.pdf, 8 Ekim 2012, s.6

150 World Bank org,(2001), a.g.m.,s.1

151 İnan, v.d., a.g.m., s.

152 T.C. Gümrük Ve Ticaret Bakanlığı Resmi Sitesi, Kooperatifçilik Strateji Belgesi ve Eylem Planı, Ekim 2012, “Erişim”

http://www.gumrukticaret.gov.tr/altsayfa/icerik/564/2218/kooperatifcilik-stratejisi-ve-eylem-plani-ni-basbakan-erdogan-ac.html, 24 Ekim 2012

Page 87: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

75

bu kuruluşların önemli sorunları olduğu görülmektedir. Bu sorunların başında

kooperatiflerin devletle olan ilişkileri gelmektedir. Bu kuruluşlar genelde

siyasete alet edildiklerinden siyasi partilerle organik veya ideolojik ilişkilerde

bulunmak zorunda bırakılmışlardır. Ayrıca siyasi ilişkilerden dolayı bu

kuruluşlara üye olanlar buraları kamu kurumları gibi görmüşlerdir.

Genel olarak Türkiye’deki kooperatifçilik sektörünün sorunları Yasal ve

Finansman sorunları, Kooperatifler arası işbirliği, Eğitim ve Araştırma

başlıkları altında toplanabilir. Yıllardır Türkiye’de uygulanan yanlış politikalar

sonucu çok önemli olan eğitimin kooperatifçilikte yeterli olmamasına ve

böylece kooperatifçilikte örgütlenme bilincinin yeteri derecede gelişmesini

engellemiştir. Bunun sonucunda ise güçlü ve etkin kooperatifçiliğin

oluşmamasına neden olmuştur. 153

3.4.1.4. Destek Hizmetleri

Destek hizmetleri bileşeni, Televizyon radyo ve gazete yayınları ile

çiftçilere yapılan reformlar, destekler hakkında zamanında ve doğru bir

şekilde bilgilendirmek amacı güdülmüştür. Bu bileşen sayesinde çiftçilerin ve

tüketicilerin reformlar ve destek sistemlerine ilişkin sorularına Tarım ve Köy

İşleri Bakanlığı personellerinin doğru ve eğitici bir şekilde cevaplamaları ve

bilgilendirmeleri sağlanacaktır. Ayrıca toplumun ilgili görüşlerinin alınması

sağlanacaktır. Bu bileşen sayesinde ürün sigortası, tarımsal istatistikler proje

yönetimi, laboratuar ve gıda testleri gibi alanlarda danışmanlık hizmetleri de

verilecektir.154

Bu kapsamda verilebilecek en büyük hizmet eğitim amaçlı hizmetler

olmalıdır. Tarımdaki okuma yazma oranının büyük bir kısmının ilkokul eğitimi

almış insanlardan oluştuğu düşünüldüğünde, tarım sektöründe eğitimin 153 Erkan Rehber, “Tarımda Örgütlenme Ve Sorunları”, Ekim 2007, “Erişim”

http://www.erekonomi.com/orgut.pdf, 1 Eylül 2012, s. 4

154 World Bank org.,”Tarımsal Reform Uygulama Projesi”, 2001 “Erişim” http://go.worldbank.org/Z8K89Z2JL0, 24 Eylül 2012, s.2

Page 88: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

76

önemi daha iyi anlaşılabilmektedir.

3.4.2. TRUP’a Sonradan Eklenen Bileşenler

TRUP projesi uygulama aşamasında 2004yılında yapılan orta dönem

değerlendirmeler sonucu yeni bileşenler eklenmiştir. Bu bileşenler Köy bazlı

Katılımcı Yatırım Program (KBKYB), Çevre Destekleme Projesi (ÇATAK),

Çiftçi Örgütlerinin Kurumsal Yapısının Güçlendirilmesi (İRFO) projeleridir.

3.4.2.1. Köy Bazlı Katılımcı Yatırım Programı (KBKYP)

KBKYP ile kırsal kesimde yatırımların projelerle yapılması bilinci

verilerek uluslararası fonlardan faydalanma potansiyelinin geliştirilmesidir. Bu

proje 2005 yılında üç etapta uygulanmak üzere başlamış ve 2008 yılının

sonuna kadar sürmüştür. Sonuçta, Türkiye’de 160 alt yapı ve 343 ekonomik

yatırım projesi olmak üzere toplam 503 proje hibe almaya hak kazanmıştır.155

KBKYP projesi ile kırsal kesimde proje yapma kapasitesi geliştirilerek

AB kırsal kalkınma fonlarının kullanımı kolaylaştırılmıştır. 2005–2007

yıllarında TRUP’a ait kaynaktan 30 milyon ABD doları ile tarımsal ürünlerin

işlenmesi, saklanması, tarım sektöründe kullanılmak için alternatif enerji

kullanımı gibi özel sektör yatırımları ve kamu hizmetlerine ait alt yapı

yatırımlarını içeren bu proje 16 pilot ilde başlatılmıştır.156

Kırsal bölgelerdeki küçük ve orta ölçekteki tarım işletmelerini

kalkındırma ve parçalanmış arazilerin toplulaştırması bu bileşenle yapılmak

istenmiştir. Bu proje, %50 hibe destekli ve ana hedefi doğal kaynakların

korunmasını esas almakla birlikte; kırsal kesimin gelir düzeyini yükseltmeyi

ve yeni gelir kaynaklarını yaratmayı, tarımsal alt yapıyı güçlendirmeyi ve

projeye dayalı yatırım potansiyelini geliştirmeyi hedeflemiştir.

155 Sibel Tan, “Tarım Reformu Uygulama Projesi Kapsamında Kırsal Kalkınma Projeleri

Çanakkale İli Köy Bazlı Katılımcı Yatırım Programı Örneği”, 2009, (Erişim) http://asosindex.com/journal-article-abstract?id=13977, 9 Ekim 2012, s.60

156 Dokuzuncu Kalkınma Planı, a.g.m., s.102

Page 89: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

77

Programın ekonomik faaliyetlere yönelik yatırım desteği ve tarımsal alt

yapı yatırımı desteği olmak üzere iki bileşeni vardır.

3.4.2.1.1. Ekonomik Faaliyetlere Yönelik Yatırım Desteği

Bu destekten; çiftçiler, tarıma dayalı sanayi işletmeleri için çalışan özel

kişiler ya da Türk Ticaret Kanunu ve Medeni Kanununda tanımlanan ya da

tüzel kişilerin oluşturduğu ortaklıklar, anonim şirketleri ya da girişimler,

sınırsız ya da sınırlı sorumlu şirketler, anonim ortaklıkları, Vakıflar Kanunu

veya Medeni Kanun hükümlerine göre kurulan vakıflar ve ilgili kanun ve

tüzüklere göre tarım kooperatifleri ve birlikler faydalanabilmektedirler.

Faydalanıcıların, UÇK sistemine veya TKB‘ nin ilgili diğer kayıt sistemlerine

kayıtlı olmaları gerekmektedir. Uygun yatırımlar şunlardır: 157

— Tarım ürünlerinin işlenmesi, depolanması, ambalajlanması ve

paketlenmesi için yeni tesislerin yapımı,

— Tarım ürünlerinin işlenmesi, depolanması, ambalajlanması ve

paketlenmesi için faaliyette olan tesislerin kapasitelerini artırılması

veya teknolojilerinin yenilenmesi ve yarım kalmış veya kısmen

yapılmış yatırımların tamamlanması,

— Seraların bireysel veya grup başvuruları üzerine alternatif enerji

kaynaklarını kullanacak şekilde yapılmasının desteklenmesi,

— Ekonomik yatırım desteği, tek bir başvuru sahibi için maksimum

50,000 YTL ve grup başvuruları için 350,000 YTL‘dir.

3.4.2.1.2 Tarımsal Altyapı Yatırımı Desteği

Bu bileşen Ardahan, Artvin, Bolu, Burdur, Çanakkale, Denizli, Hatay,

Tokat, Gümüşhane, Karaman, Konya, Rize ve Niğde’de uygulanmaktadır.

Altyapı yatırımları için toplam proje maliyeti maksimum 400,000 YTL‘dir.

Tarımsal altyapı yatırımı projeleri için kamunun katkısı, proje maliyetlerinin 157 “IPART Programı, “Katılım Öncesi Yardım Aracı Kırsal Kalkınma Programı (IPARD)

2007-2013”, T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, “Erişim” http://www.zafer.org.tr/downloads/destekler/ipard_program.pdf, 6 Ekim 2012, s.123

Page 90: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

78

%75’idir. Proje önce iki etap halinde uygulanmış Nisan 2007’de üçüncü etap

başlatılmıştır. Yatırım konuları uygulanan etaplardaki gelişmelere bakılarak

değiştirilmiştir. Bu etaplarda gerçekleştirilenler;158

1. Etapta, aşağıdaki yatırımlar desteklenmiştir:

— Mısır kurutma ve depolama,

— Süt toplama soğutma işleme,

— Meyve ve sebze depolama, işleme, paketleme,

— Alternatif enerji kaynakları kullanan seraların yapımı,

— Hatay, Malatya, Bolu’da et işleme, Denizli’de bakliyat işleme ve

paketleme, diğer illerde ise arı ürünleri işleme ve ambalajlama, alt

yapı bileşeni olarak köy yolu, köy içme suyu, kanalizasyon

sistemleri ve sulama tesislerinden oluşur.

2. Etapta aşağıdaki yatırımlar desteklenmiştir;

— Tarımsal ürünlerin işlenmesi, depolanması, paketlenmesine

yönelik yatırımlar,

— Jeotermal, güneş, rüzgar vb. enerji kaynakları kullanılan seraların

yapımı.

3. Etap; TRUP- KBKYP uygulamasında gerekli makine teçhizatı olan

tarım makinelerinin, balyalama ve silaj makinelerinin, basınçlı sulama

sisteminin ve soğuk hava tesisatlı taşıma araçlarının satın alınmasına yönelik

desteği içermektedir.

3.4.2.2. Çevre Destekleme Projesi (ÇATAK)

Tarımsal alanları ve Çevreyi koruma amaçlı olan ÇATAK projesi, 2005

yılında pilot bölgeler olarak Kayseri, Isparta, Kırşehir, Konya illerinde 5000

hektarlın bir alanda uygulamaya başlanmıştır. Programın dayanağı, 5403

158 IPART Programı, a.g.m., s. 124

Page 91: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

79

sayılı Toprak Koruma ve arazi kullanımı Kanunudur. Programın amacı,

tarımsal uygulamalar sebebiyle çevreye verilen olumsuz etkilerin azaltılması,

erozyonun önlenmesi, yenilenebilir enerji kaynaklarının geliştirilmesi, hassas

bölgelerdeki doğal örtünün, toprak ve su kalitesinin korunmasıdır.159

“İl proje uygulama komisyonu tarafından uygun görülen alanlar

kategorilere ayrılarak üç yıl süreyle ödeme yapılacaktır bu kategorilerin ilki,

yılda bir defa bitki ekilen minimum toprak işlemeli tarımın yapılması, ikinci

kategoride, erozyonun önlenmesi için setleme, taş toplama, drenaj jibs

uygulaması, maçlama ve toprak su yapısının korunması, ahır veya çiftlik

gübresi, yeşil gübreleme uygulaması, aşırı otlamanın engellenmesi, çok yıllık

buğdaygiller veya yonca hariç baklagiller ile alanı kaplama gibi tedbirlerden

en az ikisinin birlikte yapılması veya bu tedbirlerdin biri ile arazinin boş

bırakılması, üçüncü kategoride ise belirlenen çevre dostu tarım teknikleri ve

kültürel uygulamalardan en az iki veya daha fazlasının tekniğine uygun bir

şekilde tatbik edilmesini içermektedir.”160

Bu kategoriler itibariyle, ÇATAK ödemeleri 2006 yılında başlamış olup,

halen sürdürülmektedir. ÇATAK iklim değişikliği ile mücadelede

kullanılabilecek en önemli proje olmakla birlikte, etkin uygulanabilmesi için

parsellerin yükseklik, toprak, arazi kullanım bilgileri ile birlikte coğrafi bilgi

sistemleri tabanlı programlarla desteklenerek projenin etkinliği

sağlanacaktır.161

159 IPART Programı, a.g.m., s. 120

160 Levent Kırca, “Çok Amaçlı Tarımsal Arazilerin Korunması (ÇATAK), Nisan 2011, E Tarım, “Erişim” http://www.etarim.net/tarim-desteklemeleri/cevre-amacli-tarimsal-arazilerin-korunmasi-catak-programi.html, 7 Ekim 2012, s.1

161 Gürsel Küsek, “Tarım Sektörü Mevcut Durum Değerlendirmesi Raporu: Türkiye’nin İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planın Geliştirilmesi Projesi” Eylül 2010, “Erişim” http://iklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Tarim_Sektoru_Mevcut_Durum_Degerlendirmesi_Raporu.pdf, 8 Ekim 2012, s.5

Page 92: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

80

3.4.2.3. Çiftçi Örgütlerinin Kurumsal Yapısının Güçlendirilmesi (IRFO)

Çiftçi Örgütlerinin Kurumsal Yapısının Güçlendirilmesi Projesi (IRFO),

2005 yılında, çiftçi kuruluşlarının ve seçilen bölgesel kooperatif birliklerinin

oluşturmalarını destekleme amacıyla kurulmuştur.

IRFO, Türkiye’ de farklı alt sektörlerde faaliyet gösteren yaklaşık 400

Üretici Örgütüne kapsamlı bir yönetim ve örgütsel destek vererek ve köy

merkezli 2100 Üretici Örgütünün üyelerine, seçilen memurlarına,

yöneticilerine ve personeline eğitim ve öğretim hizmeti sağlamaktadır.162

“Güçlü ve bağımsız çiftçi örgütlerinin oluşturulması ve bu örgütlerin

tarım işletmeciliği ve hizmetleri sunarak üyelerinin ve ortaklarının hayat

standartlarını yükselterek ulusal ve kırsal kalkınmaya maksimum katkıda

bulunmak amacını taşıyan IRFO projesi, Tarım Kredi kooperatifleri (TK),

Türkiye Ormancılık Kooperatifleri (OR-KOOP), Köy Kalkınma ve Diğer

Tarımsal Amaçlı Kooperatifleri (KÖY-KOOP), Su Ürünleri Kooperatifleri

(SÜR-KOOP), Hayvancılık Kooperatifleri, Türkiye Sulama Kooperatifleri

(TUS-KOOP), Çay Ekicileri Kooperatifleri (ÇAY-KOOP) Merkez Birliği

tarafından yürütülmüştür.”163

3.4.2.4. Tarımsal Araştırma Projesi (TARP)

Tarımın verimliliğini ve rekabet gücünü artırmak, modern teknolojileri

ve üretim biçimlerini kullanarak rekabet edebilecek standartlarda üretim

yapabilmek, çevre-tarım dengesini sağlayan uyumlu teknolojileri geliştirerek

uygulamak, tarıma dayalı sanayileri geliştirerek sorunlara çözüm üretmek,

ormanları koruyarak büyütmek, modern işletme yönetimlerini uygulama

çabalarına bilimsel bir destek ve katkı sağlamak amacıyla DB kredisi 162 IPART Programı, a.g.m., s. 115

163 “Çiftçi Örgütlerinin Kurumsal Güçlendirilmesi Projesi (IRFO)”, Aralık 2008, Tarım Köy İşleri Bakanlığı, “Erişim” http://www.orkoop.org.tr/uploads/files/IRF_FRP.DOC, 8 Ekim 2012, s.2

Page 93: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

81

desteğiyle 1992 yılında bu program uygulanmaya başlanmıştır.164

Türkiye genelinde TARP için toplam 77.600.000 US$’ lık finansman

sağlanmış olup, bunun 22.600.000 US$’ lık kısmı Hükümet tarafından

55.000.000 US$’ lık kısmı ise DB’ den kredi olarak karşılanmıştır. Bu proje ile

1994 yılından itibaren yurt içinde yabancı dil eğitimi almış toplam 74

araştırmacı, yurt dışında çeşitli toplantı ve seminerlere katılarak uluslararası

alanda tecrübe, bilgi ve beceri kazanmış 155 araştırmacı vardır, TARP

uygulamakta iken yeni alınan proje sayısı %13 oranında artmış ise de,

sonuçlandırılan proje sayısı değişmemiştir. TARP uygulanırken süren proje

sayısı düşmüş ise de, araştırmacı sayısında %20 oranında bir artış olmuştur.

Bu durum araştırmacı sayısının arttığını ancak performansının proje sayısına

oranla azaldığını göstermektedir. Araştırmacı sayısındaki artış TARP’ ın

araştırmacıların eğitimine olumlu katkıları olduğunu göstermektedir..165

164 İsmet Daşdemir, Muammer Şenyurt, “Tarımsal Araştırma Projensin Ormancılık

Araştırmaları Üzerine Etkilerinin Değerlendirilmesi, Z.K.Ü. Bartın Orman Fakültesi Dergisi, Sayı 4, Cilt 4, 2002,s.29-36

165 Daşdemir, a.g.m., s.29-36

Page 94: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

82

4. BÖLÜM

4.1. DÜNYA BANKASI KREDİ UYGULAMALARININ ETKİLERİ

4.1.1. Dünya Bankası Kredilerinin Genel Etkileri

Gelişmekte olan ülkeler ile az gelişmiş ülkeler ekonomik büyümelerini

ve iktisadi kalkınmalarını gerçekleştirebilmek, girdikleri ekonomik

darboğazlardan çıkabilmek, büyük finansman kaynağı gerektiren projeleri

hayata geçirebilmek için Uluslararası finansman kaynaklarına ihtiyaç

duymakta ve bu uluslararası kaynaklar arasında güçlü kredibilitesi olan,

düşük faiz ve uzun süreli borçlanma ve geri ödeme imkânları sağlayan DB

kaynaklarına ihtiyaç duymaktadırlar. Bu kapsamda, iç kaynak yetersizlikleri,

tasarrufların düşüklüğü, ulusal finans piyasasının sığ ve yetersiz oluşu, bütçe

ve kamu açıklarından kaynaklanan kamu kesimi borçlanma gereği, dış ticaret

ve ödemeler dengesi açıkları, var olan kaynakların etkin ve verimli alanlarda

kullanılamaması, iç ve dış borçların finansmanı, kamu yatırım projelerinin

finansman ihtiyacı gibi nedenler Türkiye’yi de dış finansman kullanma

hususunda mecbur bırakmakta bu çerçevede DB kredilerinden de büyük

oranda faydalanmaktadır.

Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin finansman açıklarını

gidermek, ekonomik yapılarını güçlendirmek, gelişme ve kalkınmalarını

sağlamak için uygulanacak projelerini gerçekleştirebilmek amacıyla DB’den

alabildikleri kredilerin düşük faizli ve uzun süreli borçlanma ve geri ödeme

imkânlarına sahip olması, bu kredilerin sadece desteklenmesi öngörülen ilgili

projelerde kullanılabilmesi, kredi anlaşmalarında öngörülen koşullar ile

istenen reformların yapılması, belirli sektörlerin desteklenmesi, yapısal bazı

düzenlemelerin gerçekleştirilmesi ve desteklenen projelerin danışmanlık

hizmeti verilerek uygulanabilirliğini sağlamak gibi olumlu yanları bulunmasına

rağmen desteklenen projelerin seçilmesi, sürdürülmesi ve denetlenmesi

süreçlerinde beliren çeşitli sorunlar nedeniyle kredilerin kullanımında

güçlükler yaşanmakta ve bu sorunlar nedeniyle, DB kredileri tarafından

Page 95: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

83

desteklenen birçok projeden beklenen faydanın tam anlamıyla sağlanması

mümkün olmamaktadır.

Kredilerin kullanılmasında Bankanın bürokratik yapısı, Hükümetlerin

ve Kamu Kurum ve Kuruluşlarının bürokratik yapısı ve uzman yetersizlikleri

gibi sebepler kredilerin kullanılmasını ciddi oranda güçleştirmektedir.

Bu sorunların en önemlileri aşağıda belirtilmiştir.

— Banka kredileri ile yürütülen projeler üye ülkelerce hazırlanabileceği

gibi talep halinde Banka uzmanları tarafından da hazırlanabilmektedir.

Genellikle kredi talep eden üye ülkelerin uzmanlarının bulunmaması

sebebiyle projeler ağırlıklı olarak Banka uzmanlarının gözetiminde kredi alan

ülkenin ihtiyaçlarını, proje ile ilgili mevcut alt yapısını bilmeyen danışmanlar

tarafından hazırlanmakta ve politik tercihler ihtiyaçlardan daha fazla belirleyici

olmakta buda kredilerin kullanılmasının en önemli sorunlarından birisidir.

— “Projenin “iş tanımı” ile hedefleri, danışmanlarca belirlenirken,

çoğunlukla ülke gerçekleri göz önünde bulundurulmamakta, dolayısıyla

örneğin, uygulama sürecinde çıkabilecek muhtemel sorunlar, sektörel

öncelikler, sektörler arası ilişkiler, projenin hitap edeceği sosyal katmanlar,

çevresel etkiler ve DB satın alma yönteminin yaratacağı sorunlar önceden

öngörülemediğinden, projenin uygulanabilirliği olumsuz yönde etkilenmekte

ve önceden belirlenen süre içinde tamamlanması ihtimali azalmaktadır.”166

— Banka politikaları çerçevesinde kredi verilerek desteklenecek

sektörler Banka tarafından belirlenerek ulusal ekonomiler

yönlendirilmektedir.167

— Belirtildiği üzere, Banka tarafından kredilendirilen büyük projeler 166 Ömer Faruk Cenk, “Türkiye’de Dünya Bankası Kredilerinin Kullanımı Ve Uygulamada

Karşılaşılan Sorunlar,” Yayınlanmamış Uzmanlık Tezi, Hazine Müsteşarlığı Ekonomik Araştırmalar Genel Müdürlüğü,1996, s.93–94

167 Ekrem Candan,(b) “ Dünya Bankası Kredilerine İlişkin Genel Esaslar: Proje Kredilerinin Özellikleri Avantaj ve Dezavantajları,” Sayıştay Dergisi, Sayı.58, Eylül 2005, s.56

Page 96: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

84

büyük oranda danışmanlar tarafından hazırlandığından uygulama sırasında,

projeyi uygulayacak kurum ya da kuruluşun projenin hedeflerini

benimsemesi, ülkenin şartlarına uyarlaması oldukça güçleşmektedir. Bu

durum projelerin uygulandığı ilk yıllarda kredi anlaşmaları ile belirlenen

miktarların altında harcamaların yapılmasına sebep olmakta, ancak kredi

harcamalarının anlaşmada öngörülen süreden sonra gecikme ile yapılması

halinde Banka taahhüt komisyonu uygulamakta ve bu komisyon tutarı proje

uygulayana hesaplanmayan ciddi ek mali bir külfet getirmektedir.

Örneğin, Türkiye, 1950 yılından 1996 yılına kadar Bankaya toplam

120 milyon dolar taahhüt komisyonu ödemiş, 1995 yılında ödenen komisyon

4 milyon dolar olarak gerçekleşmiş olup, sorunun ciddiyetini göstermiştir.168

— “Kredi kullanımı konusunda yaşanan sıkıntılar, kullanım konusunda

öngörülen koşullar nedeniyle yaşanan gecikmeler, çeşitli gerekçelerle

kullanımların askıya alınması, geciktirilmesi veya iptal edilmesi nedeniyle

projelerin zamanında tamamlanamaması gibi ciddi sorunlar ortaya

çıkabilmektedir.”169

— Banka, kredilerinin uzun vadeli ve düşük faizli olması sebebiyle

uluslararası piyasalardaki diğer kredilerle yapılacak karşılaştırmalarda

maliyeti en düşük kredileri kullandırdığı propagandasını yapmakta ise de, bu

kredilerin ağırlıklı olarak döviz havuzundan Dolar, Mark yada Yen olarak

alınmış olmaları bu para birimlerinin arasındaki kur farklarının ve

dalgalanmalarının zaman zaman kredi alan borçlu ülkelerin borç külfetlerini

öngörülemeyen şekilde artırdığı ve yükümlülüklerinde ciddi değişimlere

neden olduğu gözlenmektedir.

Örneğin Türkiye 1987 yılında Dolar olarak aldığı borçlarının tutarını 4.4

milyar Dolar olarak bilmekte iken Banka bilgisayarı miktarın 6.5 milyar Dolar

olduğunu göstermekteydi. Bu durum borç içindeki ABD Doları payı %9 168 Cenk, a.g.m.,s.94 169 Candan,(b) a.g.m., s:56

Page 97: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

85

olduğundan ortaya çıkmıştır. Üstüne üstlük, Banka tarafından uygulanan

havuz sistemi olarak bilinen kur ayarlamaları neticesinde borç miktarında

1984–1993 yılları arasında 10 milyar Dolarlık bir artış olmuştur. Bu artışın

krediler için ödenmesi gereken faizle ilgili olmadığı direk anaparanın artışı

olduğu dikkat edilmesi gereken en önemli husustur.170

— Hazırlama ve uygulama aşamasında projelere yeterli ölçüde önem

verilmemesi, projelerin uygulanmasında kaynakların tam ve zamanında

ayrılmaması, Banka kaynaklarının da zamanında ve etkin kullanılmasını

önlemekte, bu da kullanılamayan kredi bakiyelerine taahhüt komisyonları

ödenmesine ve projenin maliyetini arttırmaya sebep olmaktadır.171

— Banka tarafından proje için gerekli tüm finansmanın sağlanmaması,

geriye kalan finansmanın diğer kredi sağlayıcılarından ya da iç kaynaklardan

sağlanmasını zorunlu kılmakta bu nedenle, ihtiyaç duyulan kaynakların

süresinde sağlanamaması ve buna bağlı olarak işlerin sürünceme de kalması

ve projenin uzayarak beklenmedik problemlerin yaşanmasına sebep

olabilmektedir..172

— Banka kredileri ile uygulanacak projeler çerçevesinde alınan mal ve

hizmet alımları ile danışman hizmetlerinde Bankanın uygulamaları mecburi

kılmıştır.173

— Banka kullandırdığı kredilere, yaptığı anlaşmalarla belli olmayan

oranlarda değişken faiz uygulayacağına dair hüküm koymaktadır. Banka

kredi maliyetlerindeki değişimleri faiz oranlarına yansıtmak istediğinden bu

faiz oranı oluşmaktadır. Bunun için banka her yıl 1 Ocak - 1 Haziran

170 Safiye Kaya,(b) “Dünya Bankası Ve Dünya Bankası Kredilerinin Denetimi”, Eylül 2003,

Araştırma İnceleme Çeviri Dizisi, Sayıştay Yayınları, s. 46–47 171 Figen Güç, “Dünya Bankası Kredilerinin Kamu Yatırımları Üzerindeki Rolü”, Marmara

Üniversitesi S.B.E. Maliye Anabilim Dalı, İstanbul, 2006, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, s.106

172 Candan,(b) a.g.m., s.57 173 Candan, (a)a.g.m., s.72

Page 98: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

86

tarihlerinde LABOR Londra Bankalar arasında uygulanan faiz oranları dikkate

alınarak kendi faiz oranlarını belirleyip uygulamaktadır. Anlaşma yapılırken

alınan kredinin maliyetinin bilinememesi krediyi alan ülkeler için ciddi bir risk

olduğu gibi bu uygulama Banka kredilerinin pahalı olduğunu iddia edenlerin

elini de güçlendirmektedir.174

— Türkiye’de Banka tarafından desteklenen projelerin bağımsız

denetimleri Banka adına Hazine Kontrolörleri Kurulu (HKK) tarafından

gerçekleştirilmektedir. HKK, bu kapsamda krediyi veya hibeyi kullanan kurum

ve kuruluşların harcama ve hesapları ile Merkez Bankası’ndaki Özel Hesap

kullanımlarını her yıl periyodik olarak Uluslararası Denetim Standartları ve

Bankanın esas ve usullerine göre denetlemekte ve neticesini Bağımsız

Denetim raporları ile kayıt altına almaktadır. Bu kapsamda 2006 mali yılında

Banka’nın desteklediği toplam 119,4 milyon TL’lik kredi kullanımı incelenerek

aralarında MEER projesinin de olduğu 23 adet Bağımsız Denetim Raporu

düzenlenmiştir.175

HKK projeleri uygunluk ve mali bakımda denetlemektedir. Ancak

projeleri performans bakımından ise, mevzuat eksikliği ve Banka’nın bu

konuda kapasite yeterliliği olmasına rağmen denetlememektedir. Bu

denetimin eksikliği, Banka’dan temin edilen kredilerin ekonomik, verimli ve

etkin bir şekilde kullanılıp kullanılmadığı bakımından değerlendirme

yapabilmeye engel teşkil etmektedir.

Aynı sorun Banka için de geçerlidir. Banka mali bakımdan Bağımsız

denetim şirketleri tarafından denetlenirken, temin ettiği kredilerle ilgili bir

performans denetimi bulunmamaktadır. Bu denetim eksikliği de; kredileri

kullananların ve Banka’nın yapılan faaliyet ve uygulamaların döngüsü içinde

Banka’nın sorumluluk ile performansının değerlendirilmesine, bu

değerlendirmelerden çıkarılacak derslerin ve önerilerin takip eden dönemlere 174 Kaya, (b) a.g.m., s.45 175 Hazine Müsteşarlığı Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığı, 2006 Yılı Faaliyet Raporu,

Ankara, Nisan 2007, s.56

Page 99: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

87

aktarılmasına, netice olarak tarafların performanslarını arttırmaları

hususlarında engel teşkil etmektedir.176

— Bazı projelerde danışmanların önemli katkıları olmakta, ancak

çoğunlukla yabancı olan danışmanların sağladıkları fayda projeye olan

maliyetlerinin altında kalmaktadır. Önemli bir maliyet oluşturduklarından

esaslı bir fayda-maliyet analizi yapıldıktan sonra danışmana ihtiyaç olup,

olmadığı tespiti sonrasında danışman temini sağlanmalıdır. Ancak projelerin

çoğunda fayda-maliyet analizi yapılmamaktadır. Bu analizin yapılması

geçmiş projelerin performansını ölçeceği gibi yeni projelerin hayata

geçirilmesine de yön verecektir.

4.1.2. Dünya Bankası Kredilerinin Türkiye’nin Tarım Politikaları Üzerine Etkileri

Tarım sektörünün tüm Dünyada önemli kılan nedenlerden en önemlisi

toplumların temel gıda ihtiyaçlarını karşılamış olmasıdır. Gelişmiş ve

gelişmekte olan ülkeler tarım sektörünün kendi ülkeleri için stratejik sektör

kapsamına alarak kendi ülke gücü ve kapasitesi çerçevesinde korumaya ve

geliştirmeye çalışarak kendi kendine yeterli dışa daha az bağımlı hale

getirmeye çalışırlar. Aynı zamanda Dünya gıda pazarlarında etkin olmanın

yollarını aramaya çalışmakta ve bu yönde kendi tarım sektörlerini korumaya

çalışmaktadırlar. Tarım sektörü doğal şartları gereği çok hassas konumda

olması nedeniyle bütün ülkelerde yaşandığı gibi Türkiye’de de yaşanan

ekonomik krizler ve olumsuz tablolar karşısında ciddi oranda etkilenmektedir.

Buna rağmen tarım sektörü çoğu ülkelerde göz ardı edilmekte ve gerekli olan

önemi görmemektedir.

Tarım politikaları ve araçlarının belirlenmesinde çeşitli faktörler

etkilidir. Diğer ülkelerde tarım politikaları kanunlarla belirlenirken, ülkemizde

tarım politikaları iktidara gelen hükümetlerin kendi parti programlarına göre

176 Çelik, a.g.m.,s. 123-124

Page 100: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

88

belirlenip uygulanmaktadır. Bazen aynı hükümetten bulunan bakanların farklı

politikalar uygulayabilmektedir.177.

Türkiye’de siyasiler ve sorumlular, ekonomide yaşanan krizlerde ve bu

krizlerden çıkış yolu ararken gözden çıkardıkları ilk sektör tarım sektörü

olmuştur. Bütçede tarıma ayrılan pay kesilmiş veya IMF ve DB ile yapılan

kredi anlaşmalarında tarım sektörü pazarlık konusu yapılmıştır.

Türkiye iklimi ve coğrafyası bakımından çeşitli tarım ürünlerinin

üretilmesine uygun bir ülkedir. Ancak uygulanan politikalar sebebiyle çiftçi

üretimden uzaklaşmakta buda ihracatın azalmasına ithalatın ise artmasına

sebep olmaktadır. Son yıllarda tarım arazisi olmaktan çıkan 1 milyon hektarın

üzerinde arazi; 2 milyonun üzerinde tarımdan uzaklaşan çiftçi

bulunmaktadır.178

Türkiye’de, 1960–1980 yıllarında tarımsal girdi sübvansiyonlarına,

yüksek düzeyli destek fiyatlarına ve düşük faizli tarımsal kredilere dayalı

tarım politikası uygulamaları, yaşanan enflasyonun temel nedenlerinden biri

olarak görüldüğünden 24 Ocak 1980 İstikrar Politikaları öncelikle tarım

sektörü için bir dönüm noktası olmuştur. Döviz darboğazını aşmak ve

piyasalara canlılık kazandırmak adına getirilen istikrar tedbirleri, kamu

kesiminin desteklenmesinin en düşük düzeyde tutulmasını hedeflemekteydi.

İstikrar tedbirlerinin tarımla ilgili ilk uygulaması, Ocak 1980’de gübre

fiyatlarında yapılan önemli miktardaki artış, akabinde, diğer girdilere sağlanan

destekler aşamalı olarak kaldırılmış, dışa bağımlı modern girdi fiyatları ise

serbest döviz kuru çerçevesinde piyasalarda dalgalanmaya bırakılmış, tarıma

verilen kredilerin kullanım şartları zorlaştırılmıştır. Aynı zamanda fiyat

desteğinin düşürülmesi ile birlikte desteklenen ürün sayısı da yarıya

177 Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı, a.g.m.,s. 52 178 Necdet Oral, “Tarımda Rekor Dış Ticaret Açığı”, Şubat 2009, Bianet Bağımsız İletişim

Ağı, “Erişim” http://bianet.org/bianet/bianet/112305-tarimda-rekor-dis-ticaret-acigi, 12 Ekim 2012, s.1

Page 101: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

89

indirilmiştir. 179 Bu da tarım sektöründe önemli sayılabilecek istikrarsızlığa yol

açmıştır. Bu istikrasızlığın en büyük nedeni işlemler yapılırken kısa ve orta

vadede meydana gelebilecek olumsuzluklar dikkate alınmamış, doğabilecek

boşluklar önceden hesaplanmamıştır. Eğer ekonomik ve toplumsal refah

açısından yararlı olacaksa tabi ki destekler de kaldırılır, özelleştirme de

yapılır. Fakat bunun temelleri oluşturularak ve ön görülecek olumsuzlukların

önlemleri alınarak yapılmalıdır.

Bu dönemde uygulanan IMF istikrar programları ile, Et ve Balık

Kurumu (EBK) ve Kuruma ait kombinalar 1995–2000 yılları arasında, Süt

Enstitüsü Kurumu (SEK) ve Kuruma ait işletmeler 1993–1998 yılları arasında,

Türkiye Zirai Donatım Kurumu (TZDK), Yem Sanayi (YEMSAN) arsa

bedellerinin bile altında olan çok düşük fiyatlarla özelleştirilmiştir. EBK ve

SEK’e ait kombinaların özelleştirilmesi sonucunda, besi hayvanı ve süt

üreticileri için pazar güvencesi ortadan kalkmış, piyasada fiyat istikrarsızlığı

oluşmuş, et ve süt ürünleri arzında dalgalanmalar meydana gelmiştir. Bu

durum hayvan yetiştiriciliğinde dolayısıyla hayvansal ürünlerde azalmaya ve

yoksullaşmaya sebebiyet vermiştir. Banka’nın araştırmasına göre, Türkiye

1980–2000 yıllarında dünyada kentleşme oranı en yüksek olan üçüncü ülke

olmuştur. Ancak, bu durum sanayi sektörünün tarım sektöründen iş gücü

transferi şeklinde olmamış, uygulanan politikalar sonucu çiftçinin üretimden

uzaklaşması ve iş bulurum umuduyla şehre göç etmesi ile ortaya çıkmış,

buda şehirlerde varoşların doğmasına sebep olmuştur.180

IMF ile Aralık 1999’da imzalanan anlaşma ile tarımda yeni bir

dönüşüm amaçlanmıştır. Kısaca, IMF ve Dünya Bankası’na verilen Niyet

Mektuplarında Devletin tarımsal alandan çekilerek tarımsal KİT’leri

özelleştirilmesi ve TSKB’ lerin de bu bağlamda özerk hale getirilmesi

Türkiye’nin tarımına ilişkin taahhütleri arasında yer almıştır. Bu taahhütle 179 Ahmet Şahinöz ,(b) Türkiye Ekonomisi, Ankara , İmaj Yayıncılık, 2001,s.162-163 180 Gökhan Günaydın, (b) “Türkiye Tarımı Ve Değişme Eğilimleri”, 2008, “Erişim”

http://www.zmo.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=8875&tipi=38&sube, 13 Ekim 2012, s. 6

Page 102: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

90

mevcut destekleme politikaları tasfiye edilerek Tarım Reformu Uygulama

Projesi hayata geçirilmiştir. Bu proje ile, ihtiyaç duyulan tarım reformu

çerçevesinde ülkelerin ekonomilerinde önemli yer alan tarım ürünlerinde

kendi kendine yetebilen, geleneksel ürünler yerine yüksek verim elde

edebilecek ve rekabet edebilecek ürünlerin üretilmesini sağlamak, üretimin

piyasa fiyatlarından etkilenmeyeceği politikalar geliştirmek hedeflenmiştir.

Uruguay Sözleşmesinin tarım ürünleri ile ilgili düzenlemesinde, tarım

ürünleri piyasalarında liberalizasyonuna geçişin adımları atılarak DGD

politikaları geleneksel destekleme politikalarının yerini almıştır. Ülkemizde,

TRUP kapsamında DGD politikalarına geçiş, tarım sektöründe uygulana

politikaların kapsamlı bir değişimin yapıldığı sürecin ilk basamaklarıdır.181

TRUP, 2000–2008 döneminde yürütülen yapısal dönüştürme programı

olarak iktidara gelen hükümetler tarafından kararlı bir şekilde uygulanmıştır.

Uygulanan bu projenin en önemli bileşeni olan DGD sistemi, Türkiye’de tarım

sektörüne ait dengeleri (Tarımsal üretim-İstihdam) bozmuştur. Bunun sonucu

olarak güçsüz ve edilgen bir çiftçi kesiminin varlığına sebebiyet vererek tarım

dışına itmiştir. DGD bileşeni çerçevesinde ülkemizde tarımı destekleyen

kamu kurum ve kuruluşların özelleştirilmesi, TSK ve TSKB’lerin eski güçlerini

kaybetmesini sağlanarak tasfiye edilmelerinin yolu açılmıştır.182

“Türkiye’de 2006’da çıkarılan Tarım Kanunu, çiftçiye verilecek

desteklerin milli gelire oranının %1′den az olamayacağını söylemekte iken

çiftçinin milli gelire yaptığı pay %10 civarında aldığı pay ise %0,5’tir; %1 bile

değildir. Avrupa’da ise çiftçi, hemen hemen milli gelire yaptığı katkı kadar

destek almaktadır.”183

181 Uzun, a.g.m. ,s. 612 182 Oral, a.g.m., 183 Ahmet Atalık, “Köylü Milletin Efendisiydi Ya Şimdi?”, Mart 2011,”Erişim”

http://ekolojikureticiler.org/index.php/ahmet-atalk/287-koeylue-milletin-efendisiydi-ya-imdi, 12 Eylül 2011

Page 103: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

91

DGD sisteminin işlevinin bitmesi ve sistemden çıkması üzerine 2010

yılında yeni politika olan Havza Bazlı Üretim ve Destekleme Modeli’nin

uygulamasına başlanmıştır. Bu model çerçevesinde ülkenin yeryüzü, toprak

yapısı ve iklim şartlarına bakılarak 30 ayrı havzaya ayırmış ayrılan bu

havzalar için ayrı ayrı belirlenmiş ürünlere pirim desteği vermeyi

hedeflemiştir. Bu model her ne kadar ürünlere prim verse de arazideki

verimlilik yerine beyan edilen ürün miktarı baz alınacaktır. DGD sistemi

mantığı bu modelde de sürdürülmektedir. Bu durum ise çiftçinin tarımdan

kopmasına sebep olmuş, 2000 yılında ülkede 7,8 milyon çiftçi var iken, 2011

yılı içerisindeki çiftçi sayısı 6,1 milyona gerileyerek tarım sektöründe 1,7

milyon çiftçi kopuşu olmuştur. 184

Yıllara Göre Sektörlerin Payı

8.321 8.089

3.979

6.1435.6835254

5016486749075154

5713

7.1657.4587.769

7.89482498596

8735

90788.690

7.606

8.4169.205 9.526 9.388

6.3805.927

4.130

4.4414.4184.269

41783919

3.8463.954

3.7743.810

3.996

5.090

3.4753.3093.283

3.0963.408

2.8793.032

2.6572.806

1.238

1.23912491241

12311196

1107966

965958

1.1101.364

1.4531.391

1.3741.386

1.2911.274

1.2111.114

1023926985

1012

11.587

10.98510.644

10.49510.32710.051

96289033

9.171

8.9848.5518.637

7.8567.4087.162

7.1067.053

6.7646.345

6229

63375714

5687

8.164

0

2000

4000

6000

8000

10000

12000

14000

19881989

19901991

19921993

19941995

19961997

19981999

20002001

20022003

20042005

20062007

20082009

20102011

Yıllar

Sekt

ör D

eğer

leri

(kiş

i)

Tarım Sanayi İnşaat Hizmetler

Grafik 3: Yıllara Göre Sektörlerin Payı

Kaynak: Tüik, (Erişim) http://www.tuik.gov.tr/VeriBilgi.do?alt_id=25gov.tr, 12 Eylül 2012

Grafik 3’de görüldüğü gibi, 1988–2001 yılları aralığında tarım

sektörünün istihdama katkısı dalgalı bir seyir izlerken, 2001 yılında DGD

uygulamaları ile tarım sektöründe sert düşüşler yaşanmaya başlamıştır. 2001

184 Oral, a.g.m.

Page 104: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

92

yılında tarım sektörünün istihdamdaki payı %36 iken, 2011 yılında bu oran

%12’lik bir düşüşle % 24 seviyelerine gerilemiştir. Yine aynı bu dönemlerde

hizmet sektörünün istihdama katkısı 1988–2001 yılları arası sabit bir artış

seyri izlemiş, 2001- 2011 yılları arasında ise bu artış hız kazanmıştır. Bu

dönemde hizmet sektörünün istihdama katkısı 2001 yılında %39

seviyesindeyken 2011 yılında %46 olmuştur. Yine bu aynı dönemlerde

sanayi sektöründe de artış yaşanmıştır. Avrupa ülkelerinde tarım sektörünün

istihdama katkısı ortalama %5-%6 civarında seyretmektedir. Bu da

Türkiye’de ki tarımın istihdama olan katkısının halen çok yüksek olduğunu

göstermektedir.

DGD uygulamaları ile desteklerin üretim yerine arazi büyüklüğüne

göre verilmesi, küçük arazi sahiplerinin bu uygulamadan faydalanmalarını

sınırlı veya yetersiz kılmıştır. Devlet desteğine ihtiyaç duyan küçük tarım

işletmeleri yeteri destek alamadıklarında ve serbest piyasa koşulları altında

rekabet yapma özelliği az olduklarından zarar etmeleri kaçınılmaz olmuştur.

DIŞ TİCARETTE TARIM ÜRÜNLERİ İTHALAT VE İHRACAT PAYLARI

3,62 3,44

2,59

1,89

9,258,72

7,71

6,28

4,454,00

4,514,05

2,18

3,09

3,193,75

4,314,73

4,63

3,373,16

2,563,05 3,12

3,60

4,845,95

8,94

4,25

3,462,97 3,10

3,824,32

0,00

1,00

2,00

3,00

4,00

5,00

6,00

7,00

8,00

9,00

10,00

1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012

YILLAR

PAY

OR

AN

I (%

)

İthalattaki Tarım Payı (%) İhracattaki Tarım Payı (%) Grafik 4: Dış Ticarette Tarım Ürünleri İthalat ve İhracat Payları

Kaynak: Tüik, (Erişim) http://www.tuik.gov.tr/VeriBilgi.do?alt 12 Eylül 2012

Page 105: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

93

Ayrıca, 2010 yılında 12 aylık ortalamalara göre TÜFE yüzde 8,6 arttı.

Buna karşılık kırsal mazot, sığır yemi ve kompoze (20.20.0) gübredeki artış

oranı yüzde 20'yi buldu. Çiftçinin eline geçen fiyatlar çeltik, arpa, kuru fasulye

ve mercimekte geriledi; buğday, mısır, ayçiçeği ve şekerpancarında ise

enflasyon artışının gerisinde kaldı. Yani tahıl ve baklagil üreticileri maliyetleri

karşılayamadılar.185

Grafik 4’de görüldüğü gibi, tarım ürünlerindeki ihracat payı, 1996

yılında %9.25 iken, bu oran 2000 yılına kadar sürekli düşüş izlemiş ise de,

2001 yılında %6.28’lik bir oranla hafif bir artış seyretmiştir. 2008 yılına kadar

dalgalı bir seyir izlemekle beraber sürekli bir düşüş yaşanmış ve 2008 yılında

tarım ürünleri ithalatı ve ihracatı payları başa baş noktasına gelmiştir. İhracat

payı 2012 yılına kadar dalgalı bir seyir izlerken tarım ürünleri ithalat payı

2006 yılından itibarı ile artan bir seyir izleyerek 2012 yılı itibariyle ihracat payı

oranlarına eşit duruma gelmiştir. Tarım ürünleri ihracat payı ithalat payından

yüksek bir seyir izlerken bu durum ihracat payı aleyhine değişim göstermeye

başlayarak tarım ürünlerinin dış ticaret dengesi olumsuz olarak değişmiştir.

Dış ticaret dengesinde oluşan olumsuz yansımanın önemli

sebeplerinden birisi temel gıda ve sanayi ürünlerinin üretiminde yaşanan

düşüştür. Tablo 16’da görüldüğü gibi, buğday üretiminde 1996 yılında 18.500

milyon ton üretilirken bu üretim miktarı yıllara göre çok fazla bir değişim

göstermemekle birlikte dalgalı bir seyir izlemiş, 2011 yılında da 21.800 milyon

ton üretilmiştir. Fasulye üretimin de ise 1996 yılın da 230 bin ton üretilmişken

yıllar bazında üretimde sürekli düşüş olmakla birlikte 2007 yılında sert bir

düşüşle 154 bin ton üretilmiş, 2011 yılında ise üretim miktarı 200 bin ton

olarak gerçekleşmiştir. Nohut üretiminde 1996 yılında 732 bin ton üretim

yapılmışken bu oranda yıllar bazında sürekli düşüş yaşanmış ve 2011 yılında

487 bin ton ile en düşük üretim gerçekleşmiştir. Mercimek üretiminde 1996

yılında 520 bin ton üretilirken bu üretim sonraki yıllarda dalgalı bir seyir

izlerken, 2011 yılı itibarıyla 380 bin ton üretilmiştir. Sanayi sektöründe 185 Oral, a.g.m.,

Page 106: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

94

kullanılan şeker pancarı üretimi 1996 yılında 14.543 milyon ton üretilirken

1998 yılında 22.282 milyon tonla en yüksek üretim seviyesine ulaşmış,

sonraki yıllarda sürekli düşüş yaşanmış ve 2016 yılında 16.126 milyon ton

seviyesine gerilemiştir. Tütün üretiminde ise, en fazla üretim 1997 yılında 286

bin ton olarak gerçekleşmiş sonraki yıllarda sürekli üretim miktarında düşüş

yaşanmış ve 2011 yılında 55 bin ton üretim gerçekleşmiştir.

Tablo 16: Tarım Ürünlerinin Yıllık Üretim Miktarı ve Oranları

Yıl

Üretim

Buğday

(Mil.

Ton)

%

Fasulye

(Bin

Ton)

%

Nohut

(Bin

Ton)

%

Mercimek

(Bin

Ton)

%

Şeker

Pancarı

(Mil

Ton)

%

Tütün

(Bin

Ton)

%

1996 18.500 0.97 230 0.92 732 1.22 520 1.07 14.543 1.15 225 2.00

1997 18.650 0.98 235 0.94 720 1.20 410 0.84 18400 1.45 286 2.55

1998 21.000 1.10 236 0.94 625 1.04 440 0.90 22.282 1.76 251 2.2.3

1999 18.000 0.94 237 0.94 560 0.93 300 0.61 17102 1.35 243 2.17

2000 21.000 1.10 230 0.92 548 0.91 280 0.57 18821 1.49 200 1.78

2001 19.000 1.00 225 0.90 535 0.89 460 0.94 12632 1.00 144 1.29

2002 19.500 1.02 250 1.00 650 1.08 500 1.03 16523 1.30 152 1.36

2003 19.000 1.00 250 1.00 600 1.00 485 1.00 12622 1.00 112 1.00

2004 21.000 1.10 250 1.00 620 1.03 480 0.98 13517 1.07 133 1.19

2005 21.500 1.13 210 084 600 1.00 520 1.07 15181 1.20 135 1.20

2006 20.010 1.05 195 078 551 0.91 580 1.19 14452 1.14 98 0.87

2007 17.234 0.90 154 061 505 0.84 508 1.04 12414 0.98 74 0.66

2008 17.782 0.93 154 061 518 0.86 106 0.21 15488 1.22 93 0.83

2009 20.600 1.08 181 072 562 0.93 275 0.56 17274 1.36 81 0.72

2010 19.674 1.03 212 085 531 0.88 422 0.87 17942 1.42 53 0.47

2011 21.800 1.14 200 080 487 0.81 380 0.78 16126 1.27 55 0.49

Kaynak: Tüik, (Erişim) http://www.tuik.gov.tr/VeriBilgi.do?alt, 12 Eylül 2012

Tablo 16’de üretim miktarları verilen tarım ürünlerinin 1996 yılında ülke

nüfusu yaklaşık 61 milyon iken üretilen ürün miktarları ile 2011 yılında ülke

Page 107: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

95

nüfusu yaklaşık 74 milyon iken üretilen ürün miktarları bu geçen süre

içerisinde ya değişim göstermemiş ya da giderek ciddi oranlarda düşüş

göstermiştir.

Yıllara Göre Hububat Üretimi

0

100 000

200 000

300 000

400 000

500 000

600 000

700 000

800 000

1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012

Yıllar

Üre

tim(t

on)

FasulyeNohutMercimekTütün

Grafik 5: Tarım Ürünlerinin Yıllık Üretim Miktarı ve Oranları

Kaynak: Tüik, (Erişim) http://www.tuik.gov.tr/VeriBilgi.do?alt_,13 Eylül 2012

Yıllara Göre Buğday Şeker Dağılımı

0

5 000 000

10 000 000

15 000 000

20 000 000

25 000 000

1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012

Yıllar

Mik

tar

(ton

)

BuğdayŞekerPancarı

Grafik 6: Tarım Ürünlerinin Yıllık Üretim Miktarı ve Oranları

Tarım Ürünlerinin Yıllık Üretim Miktarı ve Oranları

Tarım Ürünlerinin Yıllık Üretim Miktarı ve Oranları

Page 108: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

96

Kaynak: Tüik, (Erişim) http://www.tuik.gov.tr/VeriBilgi.do?alt_, 13 Eylül 2012

Tablo 16’de verilen başlıca tarım ürünlerinden buğday, fasulye, nohut,

mercimek, şeker pancarı ve tütünü yıllık üretim miktarları ve oranları Grafik 5

ve Grafik 6 üzerinde gösterilmiştir. Bu grafiklerde gösterilen ürünlerin

üretiminde dalgalı veya düşüş şeklinde bir seyir izlenmiştir. Bu istikrarsız

üretim şekli yıllar itibarıyla artış gösteren nüfusun ihtiyaçlarını karşılamaktan

uzaktır. Tablo 17’de verilen yıllara göre nüfus artış oranlarından Türkiye

nüfusunun her yıl artış gösterdiği görülmektedir. Türkiye nüfusu 1996–2011

yılları arasın da geçen 16 yıllık sürede yaklaşık 14 milyon artış göstermiştir.

Tablo 17: Yıllık Nüfus Artışları ve Oranları

Yıllar Yıl Ortası Nüfus

(Milyon)

Nüfus Artış

Oranı (binde)

1996 60.671 15,0

1997 61.582 14,7

1998 62.464 14,4

1999 63.364 14,1

2000 64.252 13,8

2001 65.133 13,5

2002 66.008 13,2

2003 66.873 12,8

2004 67.723 12,4

2005 68.566 12,2

2006 69.395 11,9

2007 70.215 11,7

2008 71.095 13,4

2009 72.050 13,3

2010 73.003 13,0

2011 73.950 12,8

Kaynak: Tüik, (Erişim) http://www.tuik.gov.tr/VeriBilgi.do?alt, 13 Eylül 2012

Page 109: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

97

Grafik 7’de görüldüğü gibi, üretilen ürün miktarları nüfus artış oranıyla

karşılaştırıldığında bu ürün miktarları nüfus artış oranının altında kalmıştır.

Dolayısıyla nüfus artış oranı ile üretim miktarı arasında ters bir orantı

oluşmuş bu durum göstermektedir ki, ülke nüfusunun ihtiyacı olan tarım

ürünlerinin dışardan temin edilmesi zorunlu hale gelmiştir. Bu da ithalatın

artmasına ve ülkenin kaynaklarının dışarıya aktarılmasına sebebiyet

vermiştir.

Yıllık Nufus ve Tarım Ürünleri Artış Oranlarının Karşılaştırılması

0

0,3

0,6

0,9

1,2

1,5

1,8

2,1

2,4

2,7

3

1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012

Yıllar

Yıllı

k A

rtış

Değ

eri(%

)

Buğday Fasulye Nohut Mercimek Şeker Pancarı Tütün Nufus Artış

Grafik 7: Yıllık Nüfus ve Tarım Ürünleri Artış Oranlarının karşılaştırılması

Kaynak: Tüik, (Erişim) http://www.tuik.gov.tr/VeriBilgi.do?alt_, 13 Eylül 2012

Ülkemizde ithalatın artmasını en büyük etkenlerinden biri DB, IMF ile

yapılan kredi anlaşmaları çerçevesinde verilmiş olan taahhütlerdir. Türkiye’de

tarım sektörünü oluşturan işletmelerin çoğu küçük işletmelerdir. Bu işletmeler

genelde geleneksel tarım yapan aile işletmeleri olup sermayeleri ve

kapasiteleri küçük işletmeler olduğundan serbest piyasada rekabet güçleri

düşüktür. Ayrıca oluşabilecek olumsuzluklardan etkilenen korunmaya ihtiyaç

Page 110: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

98

duyan işletmelerdir. DB’nın 2008 yılında yayınladığı Kalkınma için Tarım

raporunda küçük tarım işletmelerinin ve çiftçilerin korunup desteklenmesi

durumunda ülkelerin ekonomik krizlerden çıkabileceğini söylemiştir.

Türkiye’de tarım sektörünün çoğunluğu küçük işletmelerden

oluştuğundan girdi sübvansiyonlarının bu işletmeler yerine büyük işletmelere

katkısı olmaktadır. Sübvanse edilen girdilerden olan gürenin toplam maliyet

içindeki payı %15, tohumun payı %8 altındadır. Bu da tohum ve gübrenin

finanse edilmesi halinde dahi üreticinin maliyet düşüşü %18’dir.186 DGD

sisteminden faydalanmak için yapılan işlemlerin maliyeti küçük işletmeler ve

çiftçilere masraflı gelmekte ve elde edecekleri destekleme yardımlarından

düşük olacağından küçük çiftçiler ve işletmeler sisteme uzak durmakta aslan

payı yine bu sistemde de büyük işletmeler almaktadır.

Türkiye’de tarımsal destekleme politikalarında değişiklik bir ihtiyaç

olarak kendini dayatmış ise de, sadece IMF ve DB istediği için bu

değişiklikleri gerçekleştirmek son derece yanlış olmuştur. Halbuki bu konuda

ciddi çalışmalar yapıldıktan sonra, TRUP projesi ile birlikte uygulanabilecek

bir ulusal reform paketi hazırlanarak proje uygulansaydı, uygulanan reform

politikasının etkinliğini artırabilirdi. TRUP projesi kapsamındaki DGD

uygulaması Türkiye’de çiftçiyi fakirleştirip çiftçilikten uzaklaştırmış sadece

büyük tarım işletmelerine fayda sağlamıştır. Küçük İşletmeler zamanla

edilgen hale gelmişlerdir. Dünyanın hiçbir ülkesinde bu destek sistemi tek

başına uygulanmamaktadır. Türkiye’de çoğu arazinin kayıt altına

alınamadığı, tarımsal arazilerin genellikle küçük işletmelerden oluştuğu

dikkate alındığında bu destek sisteminin tarımın problemlerine bir çözüm

olamayacağı anlaşılmaktadır.

186 Oral, a.g.m.

Page 111: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

99

Dünya Bankası tarafından tarım reformu raporu incelendiğinde başlıca

şu sonuçlar belirtilmektedir.187

—“2002 ve 2003 döneminde suni güre ve kimyasal ilaç kullanımı

%25–30 düşmüştür,

—Çiftçilerin bu dönemde net zararı 4 milyar ABD doları olmuştur,

—Tarım kredilerinin faiz oranları artarak negatiften pozitife dönmüştür,

—1999–2001 arası, üretilen tarım ürünlerin brüt değeri %16 azalmıştır,

— Çiftçiler kredi borlarını gelirlerindeki düşüş, yüksek faiz oranları ve

bazı çiftçi borçlarının af edilmesinden dolayı ödememişlerdir,

— 1997–2002 döneminde ithalat/ihracat artmışsa da tarımsal ürünlerin

ithalat/ihracattaki payı düşmüştür,

— 1999–2001 döneminde bütün tarım ürünlerinde hektar başına

üretim dolar bazında %28 düşmüş, bu düşüş %13’le bakliyatta,%38’le

pamuk, şeker pancarı, tütün gibi ürünlerde meydana gelmiş. Meyve

değerinde hektar başına %29 düşüş yaşanırken, hububatta %22, sebzede

%23 değer kaybı olmuştur. Aynı dönemde hektar başına %40 dolar bazında

katma değerde düşüş olmuştur. Bu dönemde hektar başına katma değer

dolar bazında yaklaşık %40 düşmüştür.”

Raporda da görüldüğü gibi uygulanan projeler, zaten zor durumdaki

tarım sektörünü iyice zora sokmuştur. TRUP projesi ile geleneksel

destekleme sistemi değiştirilerek DGD sistemine geçilmiş, bunun alt yapısını

oluşturmak için de çiftçi kayıt sisteminin getirilmesi ve TSK’lerin ve birliklerinin

yeniden yapılandırılması hedeflenmiş ancak, bunlardan çiftçi kayıt sisteminin

oluşturulmasında nispeten başarı sağlanabilmiş ise de, DGD sistemi çiftçinin

tarımdan uzaklaşmasına ve tarım sektörü üzerinde tahribatlara yol açmıştır. 187 Yalçınkaya, a.g.m., s.111-112

Page 112: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

100

Türkiye tarımının içine girdiği sorunları kısaca özetlersek, 188

— Tarımda arzın esnek olmaması tarımsal ürün fiyatlarının enflasyona

rağmen artmamasına, buna karşılık girdi fiyatları düşmediğinden kırsal

kesimin yoksullaşmasına sebep oldu.

—Tarımsal üretimdeki artış nüfus artış hızının altında kaldığından

tarımsal ürün ithalatı arttı.

— Tarımda yoksullaşan çiftçilerin kentlere göçü hızlandı kentlerde de

sanayi gelişmediğinden bu nüfus işsiz kaldı, bu da varoşları oluşturdu.

— Türkiye tarımsal dış pazarlarını kaybetmeye başladığı gibi kendi iç

pazarını da denetleyemez ve koruyamaz hale geldi.

Yukarıda yapılan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere; DGD

sisteminin Türkiye’de uygulanması tarımda üretimi ve verimliliği arttırıcı bir

etkisi olmadığı gibi tarımı teşvik edici özelliği de yoktur. DGD uygulamasının

planlaması aşamasında gelir düzeyi düşük çiftçileri desteklemek hedeflenmiş

ise de, projenin uygulanması aşamasında gelir düzeyi düşük çiftçiden ziyade

büyük tarım işletmeleri ve çiftçileri daha fazla faydalanmışlardır.

4.2. TÜRK TARIMININ GENEL SORUNLARI ÜZERİNE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Osmanlı İmparatorluğundan büyük oranda kendi imkânları ile

verimlilikten uzak tarım yapan büyük bir nüfus devralan Cumhuriyetten bu

yana ülkemizde tarımın önemini korumaya devam ettiğini ve nüfusun büyük

bir oranını istihdam ettiğini bu nedenle de önemli bir yere sahip olduğu

görülmektedir. Sanayileşme ile birlikte tarımda istihdam edilen nüfusu

azaltmaya yönelik yapılan birçok çabaya rağmen halen nüfusumuzun büyük

bir kısmı tarımda istihdam edilmektedir.

188 Kaymakcı, a.g.e., s.6

Page 113: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

101

Tarım ve gıda sektörü ekonomik ve sosyal boyutları bakımından

sadece Türkiye’de değil Dünyada da önemli ve sorun arz eden ana

sektörlerdendir. Türkiye’nin belirtilen sektörlerdeki sorunları; yapısal

sorunların çözülmemiş olması, sanayi ve tarım dengesi sağlanamamış

olması sebebiyle kronik bir hal almıştır.

Son yıllarda uygulanan tarım politikaları üreticileri memnun etmemekle

birlikte üretimi de teşvik etmemektedir. Tam tersine üretimden vazgeçmeye

yöneltmektedir. Bu tablonun oluşmasına eldeki kaynakların yetersizliği ve DB

destekli IMF reçeteleri neden olmuştur. Amaçsız politikalar, yetersiz

kaynaklar bu noktaya gelmekte önemli bir nedendir. Ülkemiz koşullarında

tarımsal işletmeler genelde toprağı az olan küçük işletmelerdir. Bu işletmeler,

pazar için üretemediğinden sermaye birikimleri yetersizdir. Küçük işletmeler

yapısından dolayı destekleme yardımlarından yararlanamamaktadır. Bu gibi

nedenlerden dolayı tarım üreticilerinin gelir düzeyi düşüktür. Ayrıca, tarımda

kullanılan teknolojinin yetersizliği, kalitenin ve verimliliğin düşmesine yol

açmış, bu da uluslararası arenada mallarımızın rekabet gücünü azaltmıştır.

Tarımsal politikalara göre en çok uyulması gereken ilkeler, uygun

teknoloji ve politika araçlarını kapsayarak ve çiftçileri cesaretlendirerek

pazarlama gücünü arttırmak, gıda sektöründe araştırmalar yaparak çevresel

bilinci sağlayıp üretici ve tüketicilerle tarımsal gelişmeyi sağlamaktır.189 Ancak

ülkemizde teknoloji düzeyinin düşük olması ve yaşanan krizlerden çiftçilerin

büyük yara alması ve pazarlama sorunlarının hâlâ ciddi boyutlarda

olmasından dolayı tarımsal gelişme sağlanamamıştır.

Tüm bu sorunlara rağmen, yapılacak pek çok çözüm önerileri

bulunabilir.

— Uygulamaya konulacak olan politikalar günlük kısa dönemli sorunlar

189 “Future of Agriculture In The World And In Turkey”, State Planning Organization,

General Directorate Of Economic Sectors And Coordination Department Of Agriculture And Food (SPO), June 1999, s. 5

Page 114: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

102

çerçevesinde oluşturulmamalıdır. Bu politikalar bilimsel araştırmalara dayalı

politik çıkarlardan uzak uzun süreli politikalar olmalıdır,

— Uygulanacak politikalar tek elden bir kurum veya organizasyon

tarafından yönetilmelidir,

— Gelişmiş ülkelerin uyguladıkları tarım politikalarını özellikle ihracat

sübvansiyonları ile ithalat kotaları hakkındaki politikalar takip edilmelidir,

— Tarım bölgelerine tarımsal sanayiler kurarak kırsaldan kentlere

göçün azaltılması engellenmelidir,

— Tarım sektörünün ekonomiye olan katkısı belirlenerek, ekonomik

veriler istatiksel olarak toplanmalı ve bu veriler ışığında politikalar

oluşturulmalıdır,

— DGD sistemi kapsamında verilen destekler yanında çiftçilerin

serbest piyasa koşullarında rekabet gücünü korumak amacıyla, taban fiyatı,

destekleme alımları, ihracat teşvikleri, girdi sübvansiyonları ve kredi ayrıcalığı

gibi desteklerden uygun olanların devreye sokulması,

— Sulama problemleri çözülmeli ve sulama için elektrik fiyatları

düşürülmelidir,

— Tarım işletmelerinin en önemli maliyet girdileri olan mazot ve gübre

fiyatlarını enflasyon karşısında koruyarak destekleme politikalardan

yararlanamayan küçük işletmelere dolaylı destek sağlanmalıdır,

— Düşük fiyatlı ürünlerin ülkeye girişi kesinlikle önlenmeli, yerli üretici

korunmalıdır,

— Türk Çiftçisinin eğitim seviyesini yükselterek geleneksel tarımdan

çıkarıp modern tarım yapmalarını sağlamalıdır,

— Serbest piyasada koşullarından küçük tarım işletmelerini korumak

Page 115: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

103

amacıyla örgütlemek ve kooperatif kurmaları yönünde teşviklerde

bulunmalıdır.

Bu önerilerin bazılarını Faruk Yücel şöyle sıralamıştır.190

— “Çiftçiye verilen kredilerin vadesi uzatılmalı, özellikle yetiştirilen

ürünün hasat zamanı sonuna denk getirilmelidir.

— Çiftçilerden katma değer vergisi alınmamalı, daha evvel alınanlar

ise iade edilmelidir. Çünkü katma değeri zaten tüketici ödemektedir.

— DGD’ den küçük üreticiler de tam olarak yararlanmalı ve özellikle

ürünün ekiminden önce bu destek sağlanmalıdır. DGD’den faydalanmak

isteyen çiftçiler, arazilerini tapulaştırmalıdır. Çiftçilerden tapu intikallerinde

alınan vergi, resim ve harçlar alınmamalı ya da daha sonraya ertelenmelidir.

— Çiftçilerin durumu iç açıcı olmadığından çoğu emeklilik primini ya da

Bağ–Kur primini ödeyememektedir. Bu primler devlet tarafından

karşılanmalıdır.

— Sınır ticaretinde güvenlik önlemleri sıkılaştırılmalı, çiftçilerimiz

haksız rekabete karşı korunmalıdır.

— Devlet tarafından üretim artışını sağlayan girdilerin ve teknolojinin

kullanımı teşvik edilmelidir.

— Destek uygulamasının daha etkili ve daha verimli hale gelebilmesi

için, kaynak kullanımına tahsis edilen kaynakların azaltılması, buna karşılık

nakit desteklerin arttırılması gereklidir.”

— Gülcan Eraktanın önerilerinden biri de, “hangi tür tarım politikası

önlemi uygulanırsa uygulansın, önemli olan politikalardan yararlananların

seçiminde ve denetlenmesinde hata yapılmamasıdır. Devlet desteklerinde

190 Faruk Yücel, Anlatamadım, Ankara, Özyurt Matbaacılık, yayın no 205, 2001, s.125

Page 116: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

104

kaçaklara ve yanlış uygulamalara imkân vermeyecek şekilde, desteklerden

yararlananlara kadar, desteklemede çalışanların da denetimi amacıyla, Tarım

Köyişleri Bakanlığı içinde iyi yetişmiş, yetkili, sorumlu ve konusunda uzman

çok geniş ve güçlü bir denetleyici kadronun oluşturulması zorunluluğu vardır.

Buda, önce bu denetici kadroları eğitecek eğiticilerin yetiştirilmesini gerektirir.

Eğitim, yetki ve sorumluluk sorunları aşılmadıkça yeni destekleme modelleri

arayışı fazla bir anlam taşımamaktadır.”191

Okan Gaytancıoğlu’nun çözüm önerileri de şunlardır.192

— “Makro düzeyde her bir üründe üretim ve ticaret politikaları ülkesel

düzeyde belirlenmelidir. Bu yapılırken konu ile ilgili olarak çalışan birçok kişi

ve kurumdan yararlanılmalıdır.

— Çevre sorumluluğu yüksek bir tarım politikası izlenmelidir.

Sürdürülebilir kalkınma kavramı özellikle tarıma dayalı sanayi sektöründe

geliştirilmeli, üreticilerin toprağın ve bitkinin ihtiyacı olan gübre ve ilaç

dışındaki girdileri bilinçsizce kullanmaları önlenmelidir.

— Tarımsal desteklemede, sanayisi hammadde sıkıntısı çeken, üretim

açığı olan ve birçok sektörle bağlantılı olan bazı ürünlerde “teşvik primleri”

ödenmelidir.

— DGD’ ye devam edilmelidir. Ancak hiçbir zaman bu uygulama tarımı

desteklemede kullanılabilen tek bir tarım politikası aracı olarak

düşünülmemelidir.

— Miras hukuku yeniden düzenleyerek tarım arazilerinin parçalanması

önlenmelidir. Arazi toplulaştırma çalışmaları da yasayla düzenlemelidir.

191 Eraktan, a.g.e., s.173 192 Okan Gaytancıoğlu, “Türkiye Tarımının Temel Sorunları ve Çözüm Önerileri”, Şubat

2009, “Erişim” http://www.tarimsalbilgi.org/forums/tarihte-tarim/turkiye-tariminin-temel-sorunlari-ve-cozum-onerileri/, 25Ekim 2012, s.2

Page 117: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

105

— Politikalarda başta Üniversiteler olmak üzere sivil toplum

örgütlerinin görüşleri alınmalıdır.”

— Son olarak, Ali Eşiyok’un çözüm önerisi şudur, “Türkiye tarımının

sürdürülebilir bir ekonomik kalkınmanın temel bileşeni olabilmesi için yatırım

planlaması ile sulanabilir alanların artırılması, arazi kullanım planlamasından

üretim deseni seçimine kadar rasyonel tercihlerin ortaya konması, üretici

örgütlenmesinden girdi temini ve ürün pazarlamasına kadar sürecin tüm

aşamalarında üretim ekseni olan, bilgi ve teknolojik gelişmeleri tarımsal

yapılara uygulayan, üretim maliyetlerini düşürerek verim değerlerini

yükselten, bunun sonucunda rekabet gücüne ulaşmış bir tarım sektörü hedefi

en temel, en kalıcı çözüm olacaktır.”193

193 Ali Eşiyok, “Kalkınma Sürecinde Tarım Sektörü Gelişmeler Sorunlar Tespitler Ve

Tarımsal Politika Önerileri”, , Türkiye Kalkınma Bankası A:Ş. Genel Araştırmalar Yayınları, Ankara, Cilt .2 Aralık 2004, s.65

Page 118: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

106

SONUÇ

Tarım canlıların yaşamlarını devam ettirebilmeleri için gerekli olan

temel besin maddelerini üreten bir sektördür. Bu bakımdan ister gelişmiş,

ister az gelişmiş olsun, tüm ülkeler tarımsal faaliyette bulunmak

durumundadırlar. Tarım, sadece gıda maddeleri üretmekle kalmaz, aynı

zamanda istihdam, ihracat, sanayi sektörüne hammadde temini gibi

ekonomiye çeşitli katkılar da sağlar. İktisadi büyüme ve gelişme ile beraber

tarım sektörünün nispi önemi azalmakla birlikte, bu sektörün mutlak

öneminde herhangi bir azalma görülmemektedir.

Tarımsal üretim doğal şartlara bağlıdır. Üretim için uzun bir zaman

sürecine ihtiyaç duyulmakta ve bu dönemde bulaşıcı hastalık, sel felaketi,

don gibi olumsuzlukların görülmesi durumunda da üreticinin gelirinin bir kısmı

veya tamamı yok olabilmektedir. Dolayısıyla bu sektörde risk ve belirsizlikler

son derece fazladır. Tarımda sürekli üretim imkânı yoktur. Ayrıca bu ürünlerin

arz ve talep esneklikleri düşüktür. Tarımsal ürünlerin dayanıksız olması,

çabuk bozulması ve nakliye problemleri nedeniyle, bunların pazarlanmasında

çeşitli problemler yaşanmaktadır. Tarımın bu ve bunlara benzeyen özellikleri,

ayrıca bu sektörün stratejik ve vazgeçilmez bir öneme sahip olması nedeniyle

tüm ülkeler, çeşitli tarımsal destekleme politikaları uygulama ihtiyacı

duymaktadırlar.

Ülkeler ekonomik nedenlerden dolayı ve imkânlarının kısıtlı olması

sebebiyle kendi tarım sektörlerini destekleyecek finansmana veya kendi

ekonomik sorunlarından kurtulmak için dışarıdan desteğe ihtiyaç

duymaktadırlar. Bu sebepten dolayı ülkeler kendi ulusal tarım programlarını

oluştururken uluslararası ekonomik güçlerin etkisi altında kalabilmektedirler.

Bu uluslararası ekonomik güçlerin başlıcaları DB, IMF olarak sıralanabilir.

Bu uluslararası ekonomik güçler kendilerinden kredi talebin de

bulunan ülkelerle yaptıkları kredi anlaşmalarında bir takım programların

uygulanmasını şart koşmaktadır. İstikrar programları olarak da bilinen bu

Page 119: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

107

anlaşmalarda yapısal uyum programları önemli bir yer tutmaktadır.. Bu

yapısal uyum programlarında tarım sektörü ile ilgili yapılması şart koşulan

birçok düzenlemelere geniş yer verilmektedir. Bu düzenlemelerin en

önemlileri; tarımsal desteklerin kaldırılması, tarımın piyasa ekonomisine

açılması ve tarıma destek sağlayan devlet kurumlarının özelleştirilmesi olarak

sıralanabilir.

DB ve IMF ile kredi anlaşması yapan bu ülkeler şart koşulan yapısal

uyum programları sonucu kendi tarım sektörlerinin serbest piyasa

ekonomisine açılması ve desteklerin kaldırılması ile zaten zayıf olan tarım

sektörlerini daha da zayıf hale getirmiştir. Tarım sektörlerini serbest piyasaya

zayıf bir konumda ve hazırlıksız olarak açan ülkeler çok geçmeden gelişmiş

ülkelerin tarım sektörleri ile rekabet edemez duruma gelmiş ve ihracat ettikleri

tarım ürünlerini dahi ithal eder duruma gelmişlerdir.

Türkiye’de 1980’li ve 2000’li yıllarda çıkan ekonomik sorunlar

yüzünden bu uluslararası ekonomik güçlerden destek almıştır. Bu nedenle

Türkiye, DB ile yapılan kredi anlaşmaları sonrası IMF ile stand-by anlaşması

imzalamıştır. Bu anlaşmalar sonucunda Türkiye’de yapısal uyum

programlarını uygulamak zorunda bırakılmıştır.

Türkiye’de Cumhuriyetin ilk yıllarında ekonomi tarıma dayalı iken tarım

sektörünün GSMH’daki payı %40 olarak belirlenmiştir. 1960’lı yıllarda ülke

ekonomisinin sanayi sektörüne kayması üzerine tarım sektörünün

ekonomideki payı azalmaya başlamıştır. 24 Ocak 1980 yılında serbest piyasa

ekonomisine geçilmesi ile tarım sektörü rekabetten etkilenmeye başlamış, bu

durum 2000’li yıllarda tarım sektörünün GSMH’ da ki payını %14’lere kadar

geriletmiştir. 2000 yılında DGD uygulanmasına geçilmesiyle de tarım

sektöründeki kan kaybı artmış ve 2012 yılında tarım sektörünün GSMH’ daki

payı %5,2’lik seviyelerine düşmüştür.

Bu sert düşüşlerin yaşanmasına rağmen Türkiye’deki tarım sektörü

OECD ülkeleri içerisinde hala yüksek paya sahip durumdadır. OECD

Page 120: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

108

tarafından en son yayımlanan 2008 verilerinde OECD ülkeleri arasında

bulunan Avustralya’nın tarım sektörü GSMH’daki payı%1,9 Belçika %0,8,

Fransa %2, Almanya %0,9, Yunanistan %3,3Polonya %4,5, Bulgaristan

%7,3, Romanya %7,1 iken Türkiye %7,6’lık payla ilk sırayı almaktadır. Bu

durum Türkiye ekonomisinin hala tarım sektörüne bağlı olduğunu

göstermektedir.

Türkiye’de tarım kesiminin istikrar programları kapsamına doğrudan

girmesi, 24 Ocak 1980 kararları ile IMF ve DB’ nin önerdiği politikalar

çerçevesinde olmuş, AB’ye tam üyelik sürecinde 1996 yılında uygulamaya

giren Gümrük Birliği çerçevesinde, Türk tarım politikalarının OTP’ ye uyumu

zorunluluğu ortaya çıkmış, bu amaçla devalüasyon yapılarak fiyat

denetimlerinin kaldırılması gündeme gelmiş, 1999 yılı sonunda IMF ile

imzalanan Stand by Anlaşması çerçevesinde uygulanan “istikrar programı”

kapsamında, tarımsal destekleme politikalarında DGD, radikal bir değişiklik

olarak gündeme gelmiş, DB ile imzalanan TRUP çerçevesinde uygulamaya

sokulmuştur.

TRUP’ un öncelikli amacı, suni teşvikleri ve devlet sübvansiyonlarını

önemli ölçüde azaltmak ve tarımsal üreticilerle tarım sanayisine gerçek

anlamda avantaj sağlayarak verimliliği arttıracak teşvikler sunmak, tarımsal

desteklerde fiyat ve girdi desteği yerine DGD uygulamasına geçişi öngören

bir destek sistemi getirmek, aynı zamanda sübvansiyonların kaldırılmasından

kaynaklanan kısa vadeli olumsuz etkileri azaltarak etkin üretim modellerine

geçişi kolaylaştırmak olarak belirlenmiş ve tarıma destek veren KİT’ler

özelleştirilmiş, sonrasında reform programı 2000 yılında DB’ den sağlanan 20

milyon ABD doları program kredisi olmak üzere 600 milyon ABD doları

tutarında kredi ile uygulamaya başlamıştır. Projenin 2004 yılında yapılan orta

dönem gözden geçirme çalışmaları sonucunda projeye yeni bileşenler

eklenmiş ve 2008 yılı sonuna kadar uzatılmasına karar verilmiştir. DGD için

bütçeden ayrılan pay 2008 yılında 1.140 milyon TL.’ye kadar düşmüş, 2009

yılında ise bütçeden tamamen kaldırılmıştır.

Page 121: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

109

DGD; ürün çeşidi ve üretim miktarından bağımsız olarak tarımsal

faaliyette bulunana çiftçiye yapılan sabit gelir desteği olarak ifade

edilmektedir. Diğer destekleme sistemlerinde nispi gelir dağılımının küçük ve

orta büyüklükteki üreticiler aleyhine bozulduğu ve bu desteklerden büyük

üreticilerin yararlandığı, doğrudan gelir sisteminde ise, gelir dağılımı küçük

veya orta çiftçiler lehine iyileştirmelerin yapılabileceği ve bu çiftçilerin rekabet

etme gücünün ve verimliliklerinin artırılacağı iddiası ile DB uzmanlarınca

planlanmış ve bir reçete olarak sunulmuş ise de, uygulamada tam aksine

büyük üreticilerin desteklendiği bir sisteme dönüşmüş, dolayısıyla DGD

beklenen fayda gerçekleşmemiştir.

Türkiye 1996 yılında 185 milyon ton buğday,145 milyon ton şeker

pancarı, 230 bin ton fasulye, 732 bin ton nohut, 520 bin ton mercimek 225 bin

ton tütün üretirken; 2011 yılında 218 milyon ton buğday, 161 milyon ton şeker

pancarı, 200 bin ton fasulye, 487 bin ton nohut, 380 bin ton mercimek, 55 bin

ton tütün üreterek artan nüfusunun ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanmaktadır.

Bunun için dışarıdan tarım ürünleri ithal etmek zorunda kalmıştır.

Türkiye’deki tarım sektörü işletmeleri ortalama büyüklükleri 21-50

hektar arasında ki küçük işletmelerdir. İşletmelerin küçük işletmeler olması bu

işletmelerin teknolojik gelişmelerden yeterli şekilde faydalanamamaları ve

işletme sahiplerinin eğitim açısından yetersiz olmaları tarım sektöründe

verimsizliğe yol açmasına sebep olurken Dünya Bankasında alınan krediler

karşılığında uygulanan yapısal uyum programları bu olumsuz tabloyu daha

da zorlaştırmıştır.

Görüldüğü üzere, toplumsal gerçekliğe dayanmayan, yabancı

uzmanlarca planlanmış bir reçete gibi sunulan programların uygulanması

sonucunda beklenen faydanın tam aksine sonuçlar doğabileceği, alınan

kredinin amacına uygun olarak kullanılmaması, aynı zamanda düşük gibi

görülen kredi maliyetinin kur farkları ve değişken faiz oranları sebebiyle

artması ve uygulama sürecinde verdiği tahribat nedeniyle zamanla ülke

ekonomisine ciddi bir yük getireceği, dolayısıyla tarım sektörünü uzun vade

Page 122: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

110

de olumsuz etkileyeceği açıktır.

Bu nedenle, stratejik öneme sahip olan tarım sektörünün dış

faktörlerden korunması, uygulanacak olan tarımsal reform programlarının

toplumsal gerçekliğe uygun ulusal çıkarları gözetecek şekilde yerli uzmanlar

tarafından hazırlanıp, uygulamaya sokulması gerekmektedir.

Ayrıca, küçük işletmelerden oluşan Türk tarım sektörünün serbest

piyasa koşullarında rekabet gücünün artırılması için destekleme programları

yanı sıra fiyat ve girdi desteği gibi desteklerle de desteklenmesi

gerekmektedir.

Tarım sektörü ile uğraşan çiftçilerin geleneksel tarım yerine eğitim

düzeyleri artırılarak yeni teknolojik gelişmelere uygun üretim yapmalarını

sağlayarak verimliliğin artırılması sonucunda rekabet etme kabiliyetinin

geliştirilmesi sağlanmalıdır.

Netice itibarıyla, tarım sektöründe uygulanan tarım politikalarında asıl

önemli riskin, çeşitli kaynaklar ve uluslar arası kuruluşlar tarafından

uygulanmak için önerilen bir takım önlemlerin ne getirip ne götüreceğini

hesap etmeden, bu kaynak ve kuruluşların alt yapı çalışmalarına veya

formüllerine güvenerek uygun görüş beyan etmek kolaycılığı; alınan

önlemlerin başarısız olmasına, bu önlemlerle birlikte yeni sorunların

gelişmesine ve asıl sorunu çözmediği gibi daha da karmaşık hale getirmesine

sebep olacak bu da kaynak israfına yol açacaktır. Alınan yanlış kararlar en az

kararsız olmak kadar zarar verecektir. Bu nedenle hangi önlem ve reform

çalışması olursa olsun öncelikle uygulandığı sistemde yaratacakları etkiler

tüm yönleriyle incelendikten sonra kabul edilip uygulamaya konulmalıdır.

Page 123: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

111

KAYNAKCALAR Kitaplar Acar Zeki, Ayan İlknur ve Günaydın Gökhan, (2009), Ekim Nöbeti, Samsun, Ondokuz Mayıs Ünv. Ziraat Fakültesi Ders Kitabı Albayrak Mevhibe, Gülçubuk Bülent ve Güneş Erdoğan, (2004), Uluslar Arası Tarım Politikalarının Türkiye’de Tarımsal Üretim Ve Pazarlama Sistemlerinde Meydana Getirdiği Değişimler, Türkiye VI:Tarım Ekonomisi Kongresi Tokat: ZMO Yayınları Ankara Tarım Master Planı, İl Tarım ve Kırsal Kalkınma Master Planlarının Hazırlanmasına Destek Projesi, (2006),Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Yayınları Aysu Abdullah, (t.y.), Türkiye’de Tarım Politikaları, Özgün Yayınları Bulut Cihan, (2006), Ekonomik Yapı Ve Politika Analizi, Türkiye Ekonomisi Performans Değerlendirmesi, İstanbul: Der Yayınları Çakmak H. Erol, Kasnakoğlu Haluk ve Akder Halis, (1999), Tarım Politikalarında Yeni Denge Arayışları Ve Türkiye, Ankara:TÜSİAD Yayınları Çakmak H. Erol, Akder Halis, (2005), DTÖ Ve AB’deki Gelişmeler Işığında 21.Yüzyılda Türkiye Tarımı, İstanbul: TÜSİAD Yayınları Değirmenci Koray, (2000), İMF Nedir?, Cilt 53, Ankara: Türk İş Eğitim Yayınları Erkanat Gülcan, (2001), Tarım Politikası Temelleri Ve Türkiye’de Tarımsal Destekleme Politikası, Uzel Yayınları Eşiyok Ali, (2004), Kalkınma Sürecinde Tarım Sektörü Gelişmeler Sorunlar Tespitler Ve Tarımsal Politika Önerileri, Cilt 2, Ankara, Türkiye Kalkınma Bankası A:Ş. Genel Araştırmalar Yayınları Güven Funda, (2010),Türkiye Tarım İşletmelerinin Genel Durumu ve Yeter Gelirli İşletme Büyüklüğünün Tespiti, Tarım Köy işleri Bakanlığı Yayınları Kafaoğlu A.Başer, (2002),Tarım Bolluk İçinde Yoksulluk, 2.bs, İstanbul: Kaynak Yayınları Karluk R. Sadık, (1996), Türkiye Ekonomisi Tarihsel Gelişim Yapısal Ve Sosyal Değişim, İstanbul: Betaş Yayınları Karluk Rıdvan, (2002),Türkiye Ekonomisi, Bursa: Beta Basımevi

Page 124: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

112

Kazgan Gülten, (2003), Tarım Ve Gelişme, İstanbul: İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları Kepenek Yakup ve Yentürk Nurhan, (1996), Türkiye Ekonomisi, , İstanbul: Remzi Kitapevi Orhan Z. Osman, (1999), Türkiye’de Tarımsal Destekleme ve Taban Fiyatları Politikası, İstanbul, İstanbul Ticaret Odası Yayınları Şahinöz Ahmet, (2001), Türkiye Ekonomisi, Ankara: İmaj Yayıncılık Şahin Hüseyin, (1995),Türkiye Ekonomisi, 3.bs, Bursa: Ezgi Kitapevi T.C. Köy İşleri Bakanlığı, (2007),TR.5.Batı Anadolu Bölgesi Tarım master Planı, T.C. Köy İşleri Bakanlığı Yayınları Türk Sanayicileri Ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), (2005) ,DTÖ ve AB’deki Gelişmeler Işığında 21 yüzyılda Türkiye Tarımı, İstanbul: Yalkın Yayınları Uzunoğlu Sadi v.d, 2001, Tarım Kesiminde Yeniden Yapılanma, Yeni Destekleme Politikaları ve Ürün borsalarının Organizasyonu, İstanbul: İTO Yayınları Yalova Yüksel, (2007), Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası ve Türkiye, Ankara: Alp Yayınevi Yavuz Fahri, (2006), Türkiye’de Tarım, Ankara: Tarım Köy işleri Bakanlığı Yayınları Yücel Faruk, (2001), Anlatamadım, yayın no 205, Ankara: Özyurt Matbacılık Yayınlanmamış Tezler Akman Muradiye, (2006), Türkiye’de 1990 sonrası Uygulanan Tarım Politikalarının Bütçe Politikaları Çerçevesinde İncelenmesi, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi S:B:E: Mliye Ana BİLİM Dalı Maliye Programı, İzmir Başer Ahmet, (2006), Türkiye’de Tarım Destekleme Politikaları Ve Çay Sektörü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi S:B:E. İktisat Anabilim Dalı İktisat Tarihi Bilim Dalı, İstanbul Cenk F Ömer, (1996), Türkiye’de Dünya Bankası Kredilerinin Kullanımı Ve Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar, Yayınlanmamış Uzmanlık Tezi, Hazine Müsteşarlığı. Ekonomik Araştırmalar Genel Müdürlüğü

Page 125: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

113

Deprem R. Ali, (2006), Genişleme Sürecinin AB Tarım Ve Tarım Politikalarına (OTP) Etkileri Ve Bunun Türkiye Tarımına Olası Yansımaları, Yayınlanmamış Yüksek lisans Tezi, Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Estitüsü, Adana Dinçer Ferhan, (2010), Dünya Bankası ve Avrupa Birliği Proje Yaklaşımlarının proje Döngüsü Yönetimi Çerçevesinde İncelenmesi Ve Türkiye’deki Proje Yaklaşımı İle Karşılaştırılması, T.C. Maliye Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı, Uzmanlık Tezi, Ankara Güç Figen, (2006), Dünya Bankası Kredilerinin Kamu Yatırımları Üzerindeki Rolü, Yayınlanmamış Yüksek lisans Tezi, Marmara Üniversitesi S.B.E. Maliye Anabilim Dalı, İstanbul Halisçelik Ergül, (2008), Dünya Bankası’nın Yapısı Faaliyetleri Ve Türkiye’de Finansmanı Dünya Bankasınca Sağlanan Kredilerin Ve Etkilerinin Değerlendirilmesi, Yayınlanmamış Yüksek lisans Tezi, Çukurova Üniversitesi S.B.E. İktisat Anabilim Dalı, Adana Kamacı Ahmet, (2006), Türkiye’de Tarımsal Destekleme Politikalarının Etkinliği Ve (Otp)’ ye Uyum Analizi, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Sakarya Üniversitesi sosyal Bilimler Enstitüsü Ören M. Necat, (1994), Türkiye’de Tarımsal Destekleme Politikası Uygulamaları, Bu Uygulamalar Sonucu Ortaya Çıkan Üretici Ve Tüketici Transferleri Ve Bunun Çukurova Tarımına Etkileri, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ç.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü Tarım Bilimleri Anabilim Dalı, Adana Devlet Planlama Teşkilatı (DPT), 1999, Dış Proje Kredisi Kullanan Kamu Yatırımlarının Gelişimi ve değerlendirilmesi: T.C. Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı, Uzmanlık Tezi, Ankara Makaleler Arı F.Aylan, (Şubat 2006), Türkiye’de Tarımın Ekonomideki Yeri Ve Güncel Sorunları, Çalışma ve Toplum Dergisi Aklin Kerem, (Ocak 2001),Tarım Kesiminde Yeniden Yapılanma, İstanbul Ticaret Odası Dergisi, Yayın No: 2000–52, ISBN–975–512–524–8 Candan Ekrem, (Eylül 2005), Dünya bankası Kredilerine İlişkin Genel Esaslar Proje Kredilerinin Özellikleri Avantaj ve Dezavantajları, Sayıştay Dergisi, Sayı 58, Candan Ekrem, (2007), Dünya Bankası Kredi Kullanımlarında Ve Tatbikinde Yaşanan Sorunlar, Sayıştay Dergisi, Sayı. 64,

Page 126: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

114

Erkan Volkan, Haziran 1999, Dış proje Kredisi Kullanan Kamu Yatırımlarının Gelişimi Ve Kullanımı (1988-1997), İktisadi Sektörler Ve koordinasyon Genel Müdürlüğü Proje yatırımları Değerlendirme ve Analiz Dairesi, Ankara Günaydın Gökhan, (2006),Türkiye’de Tarım Sektörü, Tarım ve Mühendislik Dergisi, Sayı. 76-77 Gündüz A.Yılmaz, (Eylül 1998),Türk Tarımı İçin Alternatif Politika Arayışları ve 1980 Sonrası Türk Tarım Politikası, Amme İdaresi Dergisi, Cilt 31,Sayı 3, Karagöl T. Erdal ve Akgeyik Tekin, (Mayıs 2010), Türkiye’de istihdam Durumu: genel Eğilimler, Seta Analiz Dergisi, sayı 21 Karataş Muhammet ve Vatansever Nurşen, (Bahar 2001), Uluslar Arası Ekonomik Ve Mali Kuruluşlar, Muğla Üniversitesi S.B.E. Dergisi, Sayı.3 Kaya Safiye, (Temmuz Aralık 2002), Dünya Bankası Ve Türkiye, Sayıştay Dergisi, Sayı 46–47, Kaya Safiye, (Eylül 2003), Dünya Bankası Ve Dünya Bankası Kredilerinin Denetimi, Araştırma İnceleme Çeviri Dizisi, Sayıştay Yayınları Onurlubaş Ebru, (2006),Türkiye’de Bitkisel Yağ Sanayisinde Yapısal Değişmeler Ve İzlenen Politikalar, Gazi Osman Paşa Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Tokat Susam Nazan ve Bakkal Ufuk, (Haziran 2008),Türkiye’de Tarım Politikalarındaki Dönüşümün Kamu Bütçesi ve Ekonomi Üzerindeki Etkileri, Afyon Kocatepe üniversitesi İ.İ.B.F. Dergisi, Sayı.1 Cilt. X Tunç Havva, Ocak 2002,Türk Tarım Sektörünün Yapısı ve Sorunları, İSO Dergisi, Sayı:430 Ulusoy Recep, (2008), Dünya Bankası Ve Türkiye, Stratejik Araştırmalar Dergisi, sayı 12 Yapar Sinem, (Aralık2005), Türkiye’de tarımsal Ekonomi Ve Destekleme Politikasının Bir Aracı Olarak Doğrudan Gelir Desteği sistemi, KMU İ.İ.B.F. Dergisi Yılmaz Aslı, (Ocak-Şubat 2008), Dünya Bankası Ve Su Politikası, Toplum ve Hekim Dergisi, Cilt. 23, Sayı.1

Yörür Neriman, (2010), 1990 Sonrası Türkiye’de Uygulanan Kırsal Alan Ve Tarım Politikaları Üzerine Genel Bir Değerlendirme, Planlama Dergisi, TMMO Şehir Plancılar Odası Yayını, Sayı 2010/1

Page 127: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

115

Başyazı, Tarımsal Kredi Politikaları, Aralık 2003, Karınca Dergisi, Sayı 804 Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı üzerine Değerlendirmeler, (2001), İktisat İşletme Ve Finans Dergisi, Bilgesel Yayıncılık, Cilt 16, Sayı 185 Elektronik Medya Kaynakları Ahmet Atalık, (Mart 2011), Köylü Milletin Efendisiydi Ya Şimdi?, 12 Eylül 2011, tarihinde http://ekolojikureticiler.org/index.php/ahmet-atalk/287-koeylue-milletin-efendisiydi-ya-imdi, adresinden alınmıştır. Armağan Göksel, (t.y.), Türkiye’de Tarımın Yapısı Ve Üretim, 10 Ağostos 2012, tarihinde

http://web.adu.edu.tr/user/garmagan/courses/tei/uyg00.pdf, adresinden alınmıştır. Ay Ahmet ve Yapar Sinem, (t.y.), Dünya Ticaret Örgütü Tarım Anlaşması Ve Türkiye, Eylül 2012, tarihinde http://www.sosyalbil.selcuk.edu.tr/sos_mak/makaleler/Ahmet%20AY-%20Sinem%20, adresinde alınmıştır. Bayraç H.Naci ve Yenilmez Füsun, (2006), Tarımsal Sektörünün Yapısal Analizi Ve Avrupa Ortak Tarım Politikası, 23 Eylül 2012, tarihinde http://www.econturk.org/Turkiye2006.html, adresinden alınmıştır. Demirci Sevinç, (Mayıs 2000), Doğrudan Gelir Sistemi Ve Uygulamalar Literatür İncelemesi, 12 Ekim 2012, tarihinde http://www.tepge.gov.tr/Dosyalar/Yayinlar/46953ef90e804a1fb28ad4b68a4bad39.pdfadresinden alınmıştır. GaytancıoğluOkan, (Şubat 2009), Türkiye Tarımının Temel Sorunları ve Çözüm Önerileri, 25Ekim 2012, tarihinde ,http://www.tarimsalbilgi.org/forums/tarihte-tarim/turkiye-tariminin-temel-sorunlari-ve-cozum-onerileri/, adresinden alınmıştır. Güler Birgül, (Ocak 2002), Dünya Bankası Ve Tarım Sektörü Kredileri: Ziraat Mühendisleri Odası Küreselleşme ve Tarım Sempozyumu, Ankara, 3 Ekim 2012, tarihinde http://80.251.40.59/politics.ankara.edu.tr/bguler/pdf/tarimkredi.pdf, adresinden alınmıştır. Günaydın Gökhan, (2008), Türkiye Tarımı Ve Değişme eğilimleri, 13 Ekim2012, tarihinde

Page 128: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

116

http://www.zmo.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=8875&tipi=38&sube=0, adresinden alınmıştır. Güngör Teyfik, (2008), Tarım Ve Hayvancılık, 12 Ekim 2012, tarihinde http://www.gidasanayii.com/modules.php?name=News&file=print&sid=14740, adresinden alınmıştır. Gürbüz Mahir, (27.08.2004), Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Cenevre Tarım Çerçevesine İlişkin TEMA Vakfı Değerlendirilmesi, TEMA Dergisi, 28 Eylül 2012, tarihinde http://www.tema.org.tr/Sayfalar/Arsiv.html, adresinden alınmıştır. İnan Hakkı vd, (t.y.), Türk Tarım Kooperatiflerinin AB Tarım Kooperatiflerine Uyumu Ve Tarımsal Sanayiye Etkileri, 8 Ekim 2012, tarihinde http://www.zmo.org.tr/resimler/ekler/a845d4d23b883ac_ek.pdf, adresinden alınmıştır Kandemir Orhan, (2011),Tarımsal Destekleme Politikalarının Kırsal Kalkınmaya Etkisi, 15 Ekim 2012, tarihinde http://www.sobiad.org/eJOURNALS/dergi_EBD/arsiv/2011_1/09orhan_%20kandemir.pdf, adresinden alınmıştır. Kaymakcı Mustafa, (t.y.), Emperyalizm Kıskacında Türkiye Tarımı, 30 Eylül 2012, tarihinde http://www.ziraat.ege.edu.tr/~kaymakci/tarim/09.pdf, adresinde alınmıştır. Kesbic. C Yenal, Baldemir Ercan, Doğan ve Sibel, (t.y.), Rekabet Gücü Ve Önemi: Türk Tarım Sektörü İçin Bir Analiz, 4 Ağostos 2012, tarihinde http://www.kafkas.edu.tr/duyurular/web_katalog/hayvancilik_kat1/tarimiktanaliz.pdf, adresinden alınmıştır. Küsek Gürsel, (Eylül 2010), Tarım Sektörü Mevcut Durum Değerlendirmesi Raporu: Türkiye’nin İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planın Geliştirilmesi Projesi, 8 Ekim 2012, tarihinde http://iklim.cob.gov.tr/iklim/Files/Tarim_Sektoru_Mevcut_Durum_Degerlendirmesi_Raporu.pdf, adresinden alınmıştır. Levent Kırca, (2011), Çok Amaçlı Tarımsal Arazilerin Korunması (ÇATAK):E Tarım,7 Ekim 2012, tarihinde http://www.etarim.net/tarim-desteklemeleri/cevre-amacli-tarimsal-arazilerin-korunmasi-catak-programi.html, adresinden alınmıştır.

Page 129: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

117

Molay A. Mehmet, (Nisan 2009), Türkiye’de Tarım Ve gıda: Gelişmeler, Politikalar, Öneriler Raporu Batı Anadolu Bölgesi Toplantısı Açılış Konuşması, 30 Ağustos 2012, tarihinde http://www.tusiad.org.tr/__rsc/shared/file/2009-04-03 MolayKonusmaTarimSemineriIzmir.pdf, adresinden alınmıştır. Oral Necdet, (2006), IMF-DB Programının Sonucu Tarım Çözülüyor, 12 Ekim2012, tarihinde http://www.sendika.org/yazi.php?yazi_no=7141, adresinden alınmıştır. Oral Necdet, (2009), Tarımda Rekor Dış Ticaret Açığı, 12 Ekim 2012, tarihinde http://bianet.org/bianet/bianet/112305-tarimda-rekor-dis-ticaret-acigi, adresinden alınmıştır. Özcan A. Hüseyin, (1998), Dünden Bugüne Dış Ticaretimizdeki Gelişmeler, 30 Temmuz 2012, tarihinde http://web.sakarya.edu.tr/~kaymakci/makale/dundenbugune.pdf, adresinden alınmıştır. Özçelik Ahmet, Güneş Erdoğan ve M. Metin Artukoğlu, (t.y.), Türkiyede “Tarımsal Kredi Sözleşmeli Tarım Ve Üretici Örgütleri Üzerinden Kredi Uygulamaları, 29 Eylül 2012, tarihinde http://www.zmo.org.tr/resimler/ekler/157297d1a1ff043_ek.pdf?tipi=14, adresinden alınmıştır. Özkaya Tayfun, v.d, (2010),Tarım Politikaları Ve Tarımsal Yapıdaki Değişmeler, Türkiye Ziraat Mühendisliği VII. Teknik Kongresi, 9 Ekim 2012, tarihinde http://www.karasaban.net/tarim-politikalari-ve-tarimsal-yapidaki-degisimlertayfun-o, adresinden alınmıştır. Öztürk İlhan, (Ekim 2006), Dünya Bankası Politikaları, Munich Personal RePEc archive (MPRA), 24 Eylül 2012, tarihinde http://mpra.ub.uni-muenchen.de/335/, adresinden alınmıştır. Polatlı Ahmet, (Ekim 2009), Dünya Bankası–Türkiye İlişkisi, 5 Ekim 2012, tarihinde http://www.makaleler.com/bilim-makaleleri, adresinden alınmıştır. Rehber Erkan, (Ekim 2007), Tarımda Örgütlenme Ve Sorunları, 1 Eylül 2012, tarihinde http://www.erekonomi.com/orgut.pdf, adresinden alınmıştır.

Page 130: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

118

Soyak Alkan ve Eroğlu Nadir, (March 2008), The Role Of IMF-World Bank Strauctural Adjustment Policies İn The Trasformatin Of Turkey’s Development Perception”, Munich Personal RePEc archive (MPRA), 4 Ekim 2012, tarihinde http://mpra.ub.uni-muenchen.de/11466/, adresinden alınmıştır. Şahinöz Ahmet, Özaltan Aylin, ve Gökduman Işıl, (t.y.), Küreselleşme Sürecinde Türkiye Tarımı, 29 Eylül 2012, tarihinde http://www.zmo.org.tr/resimler/ekler/880067f879409df_ek.pdf?tipi=14&sube, adresinden alınmıştır. Tan Sibel, (2009), Tarım Reformu Uygulama Projesi Kapsamında kırsal kalkınma Projeleri Çanakkale İli Köy Bazlı Katılımcı Yatırm Programı Örneği, 9 Ekim 2012, tarihinde http://asosindex.com/journal-article-abstract?id=13977, adresinden alınmıştır. Uzun Adem, Güney Alptekin ve Duran Selma, (t.y.), Tarımsal Gelişme Ve kalkınma Sorunu: Sektörel Politikalar Ve İşsizlikle Mücadele, 4Temmuz 2012, tarihinde http://iys.inonu.edu.tr/index.php?web=ozal.congress&mw=7908&dil=tr, Yalçınkaya Neslihan, Yalçınkaya Hakan ve Çılbant Çoşkun, (2006), Avrupa Birliğine Yönelik Düzenlemeler Çerçevesinde Türk Tarım Politikaları ve sektörün Geleceği Üzerine etkisi, 18 Ağostos 2012, tarihinde http://asosindex.com/journal-article-abstract?id=7865, adresinden alınmıştır. Yıldırım E. Ali, (2008), Çiftciye Yeni Destek 2009 ‘a Kaldı, Tarım Dünyasından, 3 Ekim 2012, tarihinde http://www.tarimdunyasi.net/?p=90, adresinden alınmıştır. Atatürk Ve Türkiye Cumhuriyeti,Reformlar Ve Atılımlar,Tarım (t.y), 2 Ağustos 2012,tarihinde http://www.ataturk.net/cumh/tarim.html, adresinden alınmıştır. Uçsuz Bucaksız Sorunlar Sektörü Tarım, Ekonomi Muhabirler Derneği, (Mart 1998), tarihinde http://www.abveteriner.org/dosyalar/ekonomi1.doc, adresinden alınmıştır. Devlet Planlama Teşkilatı Yayınları (DPT), (2006), Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007-2013): Kırsal kalkınma Politikaları Özel İhtisas Alt Komisyonu Raporu, 29 Eylül 2012, tarihinde http://plan9.dpt.gov.tr/oik16_2_kirsalpolitika/kirsalka.pdf, adresinden alınmıştır. İnternational Monetary Fund Factsheet, (t.y.), İMF ve Dünya Bankası, 3 Ekim 2012, tarihinde http://www.imf.org/external/np/exr/facts/tur/imfwbt.pdf, adresinden alınmıştır.

Page 131: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

119

Türkiye İstatistik Ensitüsü (TÜİK), 2010 Yılı Mevsimsel Etkilerden Arıdırılmış Temel İşgüçü Göstergeleri, (3 Eylül 2012), tarihinde http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=8401, adresinden alınmıştır. Küreselleşme Sürecinde Türkiye Tarımı, (t.y.), (18 Ekim 2012), http://www.zmo.org.tr/resimler/ekler/880067f879409df_ek.pdf?tipi=14&sube, adresinden alınmıştır. Türkiye İstatistik Ensitüsü (TÜİK), (2006),Tarımsal İşletme Yapı Araştırması, 14 Eylül 2012, tarihinde http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=3977, adresinden alınmıştır. Türkiye’de Dünya bankası,1993-2004 Ülke Yardım Değerlendirmesi, (Aralık 2005), Bağımsız Değerlendirme Grubu Dergisi, 7 Ekim 2012, tarihinde http://www.oecd.org/derec/worldbank/36494162.pdf, adresinden alınmıştır. T.C. Gümrük Ve Ticaret Bakanlığı, (Ekim 2012), Kooperatifçilik Strateji Belgesi ve Eylem Planı, 24 Ekim 2012, tarihinde http://www.gumrukticaret.gov.tr/altsayfa/icerik/564/2218/kooperatifcilik-stratejisi-ve-eylem-plani-ni-basbakan-erdogan-ac.html, adresinden alınmıştır. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, IPART Programı, “Katılım Öncesi Yardım Aracı Kırsal Kalkınma programı (IPARD) 2007-2013, 6 Ekim 2012,tarihinde http://www.zafer.org.tr/downloads/destekler/ipard_program.pdf, adresinden alınmıştır. Tarım Köy işleri Bakanlığı, (Aralık 2008), Çiftçi Örgütlerinin Kurumsal Güçlendirilmesi Projesi (IRFO), 8 Ekim 2012, tarihinde http://www.orkoop.org.tr/uploads/files/IRF_FRP.DOC, adresinden alınmıştır. The World Bank, (November 1992), Staff Appraısal Report, Republic Of Turkey Employment And Traıning Project, No:10331-TU Y.P.K. Kararları, 2006-2010 Tarım Stratejisi Belgesi, (2004), 12 Ekim 2012, tarihinde http://www.mevka.org.tr/Content/ViewArticle/2006-2010_tarim_stratejisi_belgesi?articleID=8pCmliPyn%2Bw%3D, adresinden alınmıştır. World Bank org., (2001), Tarımsal Reform Uygulama Projesi, 24 Eylül 2012, tarihinde http://go.worldbank.org/Z8K89Z2JL0, adresinden alınmıştır. World Bank org., (2007), World Bank Annual Report 2007 About world Bank, 14 Eylül 2012, tarihinde http://web.worldbank.org/WBSITE/EXTERNAL/EXTABOUTUS/EXTANNREP/EXTANNREP2K7/0,,contentMDK:21508266~menuPK:4187938~pagePK:64168445~piPK:64168309~theSitePK:4077916,00.html, adresinden alınmıştır.

Page 132: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

120

World Bank, (2003), Dünya Bankası Hakkında Bildiğiniz On Husus, 2 Ekim 2012, tarihinde http://go.worldbank.org/0O51UNBU10, adresinden alınmıştır. Hazine Müsteşarlığı Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığı, (Nisan 2007), 2006 Yılı Faaliyet Raporu, Ankara State Planning Organization, General Directorate Of Economic Sectors And Coordination Department Of Agriculture And Food (SPO), (June 1999), Future of Agriculture In The World And In Turkey

Page 133: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

121

ÖZET

DOĞAN Cemal, Dünya Bankası Kredileriyle Destekli Tarım Projelerinin Türk

Tarımına Etkileri, Yüksek Lisans Tezi, Ankara 2013

Bu çalışmada Türkiye ekonomisinde önemli bir yere sahip olan tarım

sektörü ve sektörde yapılması gerekenlerle 1980 sonrası Dünya Bankası

kredileri ve bu krediler çerçevesinde uygulanan tarım projeleri incelenmiştir.

Bu tez dört bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümünde, Türkiye’de

tarım sektörünün önemi, Cumhuriyetten önce tarım ve Cumhuriyetten sonraki

tarımın durumu incelenmiş. Tarım sektörünün Türkiye ekonomisindeki yeri ve

önemi konusuna değinilmiştir.

İkinci bölümünde, Türkiye’de uygulanan tarım destekleme politikaları

incelenmiş ve tarım sektörünün durumuna değinilmiştir.

Üçüncü bölümde, Dünya bankası hakkında bilgi verilmiş, Dünya

Bankası kredi türleri incelenmiştir. Dünya Bankasının, IMF ve Türkiye ile olan

ilişkisi irdelenmiştir.

Son bölümde, Dünya Bankası kredilerinin genel etkileri ile Türkiye’de

olan etkileri incelenmiştir. Tarım sektörünün Türkiye’deki sorunları ve bu

sorunlara sunulan çözüm önerileri araştırılmıştır.

Bu çalışmada, Dünya Bankası kredileri çerçevesinde uygulanan tarım

projeleri sonucu, tarıma verilen desteğin azaldığı ve tarım sektörünün ihmal

edildiği sonucuna ulaşılmıştır.

Page 134: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

122

Anahtar Kelimeler: 1. Tarım Sektörü

2. Türkiye Ekonomisi

3. Tarım Destekleme Politikaları

4. Dünya Bankası

5. Dünya bankası Kredileri

6. IMF

7. Tarım Projeleri

Page 135: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

123

ABSTRACT

DOĞAN Cemal, The Effect of World Bank Loans İmplemented Project, on

the Turkish Agricultural Sector, Master Thesis, Ankara 2013

In this research, agricultural sector, very important for Turkish

economy, has been examined in terms of given World Bank loans and

implemented projects.

This thesis consists of four chapters.

In the first chapter, the importance of the agriculture sector in Turkey,

agriculture before republic and agriculture after republic analyzed. The

Importance of agricultural sector and the place of agricuture in the Turkey’s

economy is mentioned in the topic.

İn the second chapter, supported and implemented agricultural

policies in Turkey are examined and the state of the agricultural sector

discussed.

İn the third chapter, information about the world bank provided, types

of the World Bank loans are examined. Relationship of the World Bank with

IMF and Turkey were discussed.

İn the last chapter, the overall impact of World Bank loans in Turkey

are investigated. Problems in the Turkish agricultural sector and solutions to

these problems are investigated.

İn this reasearch, as a result of this implemented agricultural projects

within the framework of World Bank loans decreased the given support for

agricultural sector. Therefore, it has been reached the conclusion that the

agricultural sector has been neglected.

Page 136: DÜNYA BANKASI KREDİLERİYLE DESTEKLİ TARIM …. atilim Ünİversİtesİ sosyal bİlİmler enstİtÜsÜ İŞletme yÖnetİmİ ana bİlİm dali dÜnya bankasi kredİlerİyle desteklİ

124

The Key words 1. Agricultural Sector 2. Turkey’s Economy 3. Agricultural Support Policies 4. World Bank 5. World Bank Loans 6. IMF 7. Agricultural Projects