Demokrat Parti Dönemi Türkiye’nin Ortadoğu Politikası ... · Anahtar Kelimeler: Demokrat...

32
Demokrat Parti Dönemi Türkiye’nin Ortadoğu Politikası (1950-1960) Turkey’s Middle Eastern Policy during the Democrat Party Era (1950-1960) Behçet Kemal Yeşilbursa * Özet Bu makalede, İngiliz belgelerine göre, Demokrat Parti döneminde Türkiye’nin Ortadoğu politikasının genel bir değerlendirilmesi yapılmaktadır. Dönemin en önemli dış politika gelişmeleri, örneğin Ortadoğu Komutanlığı, Kuzey Kuşağı Savunma Projesi, Bağdat Paktı, Süveyş Savaşı, 1957 Suriye Krizi, 1958 Irak darbesi ve Türkiye’nin Arap ülkeleriyle olan ilişkileri ele alınmaktadır. Anahtar Kelimeler: Demokrat Parti, Türk Dış Politikası, Türk-Arap İlişkileri, Ortadoğu. Abstract In this article, an evaluation was made of the events occurring in Turkey’s Middle Eastern affairs during the Democrat Party period according to British documents. In that period, Turkey’s approach to Middle Eastern affairs, such as Middle East Command Proposal, Northern Tier Defence Project, Baghdad Pact, Suez War, Syrian Crisis in 1957 and 1958 Military Coup in Iraq, as well as relations between Turkey and Arab countries are examined. Key Words: Democrat Party, Turkish Foreign Policy, Turco-Arab Relations, Middle East. * Abant İzzet Baysal Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi - Bolu

Transcript of Demokrat Parti Dönemi Türkiye’nin Ortadoğu Politikası ... · Anahtar Kelimeler: Demokrat...

Page 1: Demokrat Parti Dönemi Türkiye’nin Ortadoğu Politikası ... · Anahtar Kelimeler: Demokrat Parti, Türk Dı Politikası, Türk-Arap İlikileri, Ortadoğu. Abstract In this article,

Demokrat Parti Dönemi Türkiye’nin Ortadoğu Politikası

(1950-1960)

Turkey’s Middle Eastern Policy during the Democrat Party Era (1950-1960)

Behçet Kemal Yeşilbursa*

Özet

Bu makalede, İngiliz belgelerine göre, Demokrat Parti döneminde Türkiye’nin Ortadoğu politikasının

genel bir değerlendirilmesi yapılmaktadır. Dönemin en önemli dış politika gelişmeleri, örneğin Ortadoğu

Komutanlığı, Kuzey Kuşağı Savunma Projesi, Bağdat Paktı, Süveyş Savaşı, 1957 Suriye Krizi, 1958 Irak darbesi ve

Türkiye’nin Arap ülkeleriyle olan ilişkileri ele alınmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Demokrat Parti, Türk Dış Politikası, Türk-Arap İlişkileri, Ortadoğu.

Abstract

In this article, an evaluation was made of the events occurring in Turkey’s Middle Eastern affairs during

the Democrat Party period according to British documents. In that period, Turkey’s approach to Middle Eastern

affairs, such as Middle East Command Proposal, Northern Tier Defence Project, Baghdad Pact, Suez War, Syrian

Crisis in 1957 and 1958 Military Coup in Iraq, as well as relations between Turkey and Arab countries are

examined.

Key Words: Democrat Party, Turkish Foreign Policy, Turco-Arab Relations, Middle East.

* Abant İzzet Baysal Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi - Bolu

Page 2: Demokrat Parti Dönemi Türkiye’nin Ortadoğu Politikası ... · Anahtar Kelimeler: Demokrat Parti, Türk Dı Politikası, Türk-Arap İlikileri, Ortadoğu. Abstract In this article,

Demokrat Parti Dönemi Türkiye’nin Ortadoğu Politikası (1950-1960)

History Studies

Ortadoğu Özel Sayısı / Middle East Special Issue 2010

68

1950 yılı, modern Türkiye’nin geliĢiminin en önemli yıllarından biri olarak

algılanmaktadır. Atatürk zamanında beri gerçekleĢtirilen gerçek anlamda ilk serbest seçimlere,

tek partili sistemin sona eriĢine ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) 27 yıl sonra ilk kez

iktidarı kaybetmesine sahne olmuĢtu. Bu değiĢiklikler anayasal açıdan büyük öneme sahip

olmakla birlikte, Türkiye’nin sosyal ve siyasi yapısını beklendiği kadar derinden

etkilememiĢti. Ġngiltere DıĢiĢleri Bakanlığı, 14 Mayıs 1950’de yönetime gelen rejimi büyük

ölçüde önceki rejimlere benzetmiĢti. Bu yargının nedeni, Demokrat Parti (DP) liderlerinin

“CHP’lilerle aynı kumaĢtan” yapılmıĢ, aynı sosyal gruptan gelmiĢ ve benzer siyasi görüĢe

sahip oldukları gerçeğiydi. Güç el değiĢtirmiĢ ancak değiĢim “politikalardan çok kiĢilerin”

değiĢimi olmuĢtu. Bu nedenle, yeni hükümetin dıĢ politikası önceki hükümetlerin dıĢ

politikalarından çok az bir farklılık göstermekteydi ve dıĢ politikanın temeli yine Batıyla daha

yakın bir iĢbirliği ve Amerika BirleĢik Devletler (ABD) ve Ġngiltere ile daha sıkı bir dostluk

arayıĢına dayanıyordu.1

Bununla birlikte Demokratlar, rakiplerini geçmiĢte Batılı Müttefiklerden daha açık

taahhütler alamadıkları ve Ortadoğu ülkeleriyle daha yakın iliĢkiler kuramadıkları için

eleĢtiriyordu. BaĢbakan Adnan Menderes 29 Mayıs 1950’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde

(TBMM’de) yaptığı açılıĢ konuĢmasında, hükümetinin Ortadoğu ülkeleriyle daha yakın

iĢbirliği arayıĢın gireceğini ve Türkiye’nin dostları ve müttefiklerinin dikkatini Doğu

Akdeniz’in güvenliği konusuna çekeceğini ifade etmiĢti.2

Ġngiltere’nin o dönemki Ankara Büyükelçisi Noel Charles, o tarihte Türk Hükümetinin

aklında, Kuzey Atlantik AntlaĢması Örgütü (NATO) ile bağlantılı bir tür Doğu Akdeniz Paktı

olduğuna inanıyordu.3 Ancak, 1950 Ağustos ayının baĢında, Türk Hükümeti (Kore’ye asker

gönderme kararını açıklamasından kısa bir süre sonra) resmi olarak NATO’ya üyelik

baĢvurusunu yenilemiĢti. Bu yaklaĢım, kamuoyu tarafından büyük ilgi görmüĢ ve Türk basının

büyük bir bölümü baĢvuru baĢarısını “önceden belli olan bir sonuç” olarak değerlendirmiĢti.

Bu kararın, Türkiye’nin NATO’ya kabulü olasılığını güçlendireceğine inanılmıĢ ve DıĢiĢleri

Bakanı bu iyimser raporları durdurmak için herhangi bir harekette bulunmamıĢtı.4

1 FO371/95267/RK1011/1, Turkey: Annual Review for 1950 (Türkiye: 1950 yılı Yıllık Değerlendirmesi),

From Noel Charles to Bevin (Noel Charles’tan Bevin’e), 13 Ocak 1951. 2 FO371/95267/RK1011/1, Turkey: Annual Review for 1950 (Türkiye: 1950 yılı Yıllık Değerlendirmesi),

From Noel Charles to Bevin (Noel Charles’tan Bevin’e), 13 Ocak 1951. 3 FO371/95267/RK1011/1, Turkey: Annual Review for 1950 (Türkiye: 1950 yılı Yıllık Değerlendirmesi),

From Noel Charles to Bevin (Noel Charles’tan Bevin’e), 13 Ocak 1951.

Türkiye’nin NATO’ya kabulü için bkz; Behçet Kemal YeĢilbursa, Ortadoğu’da Soğuk Savaş ve

Emperyalizm, IQ Yayınları, Ġstanbul 2007. Behçet Kemal YeĢilbursa, “Turkey’s Participation in the Middle East

Command and its Admission to NATO, 1950-52”, Middle Eastern Studies, Volume: 35, Number: 4 (October

1999), pp. 70-102. Yusuf Sarınay, Türkiye’nin Batı İttifakına Yönelişi ve NATO’ya Girişi, Ankara 1988. Hüseyin

Bağcı, Demokrat Parti Dönemi Dış Politikası, Ġmge Yayınları, Ankara 1990. 4 FO371/95267/RK1011/1, Turkey: Annual Review for 1950 (Türkiye: 1950 yılı Yıllık Değerlendirmesi),

From Noel Charles to Bevin (Noel Charles’tan Bevin’e), 13 Ocak 1951.

Page 3: Demokrat Parti Dönemi Türkiye’nin Ortadoğu Politikası ... · Anahtar Kelimeler: Demokrat Parti, Türk Dı Politikası, Türk-Arap İlikileri, Ortadoğu. Abstract In this article,

69 Behçet Kemal YEŞİLBURSA

History Studies

Ortadoğu Özel Sayısı / Middle East Special Issue 2010

Buna bağlı olarak, Türkiye’nin baĢvurusunun kabul edilmeyeceği ve ABD Hükümetinin

Türkiye’ye tek taraflı garanti vermeye hazır olmadığı anlaĢılınca hayal kırıklığı da büyük

olmuĢtu. Türk Hükümeti ise, Akdeniz’in güvenliği hususundaki endiĢeleri nedeniyle, daha az

tercih edeceği bir seçenek olan “Türkiye’nin NATO’nun askeri planlamasıyla

iliĢkilendirilmesi” seçeneği ile baĢ baĢa kalmıĢtı. Bu teklif, Türk kamuoyunda (ilk beklentileri

dikkate alındığında) pek heyecan yaratmamıĢ olsa da, Türk Hükümeti bunu NATO’ya tam

üyeliğin ilk adımı olarak görmüĢtü.5

Hükümet, Amerika taahhüdü alma çabalarından vazgeçmeyi reddetmiĢti. Politikasının

temel amacı buydu ve NATO üyeliği ise bu tür bir garantiyi de beraberinde getireceği için

hedeflenmekteydi. Aynı yılın sonuna doğru hükümet; Türkiye, Yunanistan ve Mısır’ı içeren

bir Doğu Akdeniz Paktı (Ġngiltere ve ABD’nin de katılımıyla) fikrine yeniden odaklanmaya

baĢlamıĢtı. Aynı süre zarfında, Türk Hükümeti Ġngiliz Hükümetinin ihtiyaç durumunda 1939

Türk-Ġngiliz Ġttifakını nasıl uygulamayı planladığı sorusunu da soruyordu. Bu soru Türk

Hükümetinin, Türkiye-Ġngiltere-Amerika arasında planların daha yakın bir Ģekilde koordine

edilmesini memnuniyetle karĢılayacaklarının bir göstergesiydi.6

Türkiye’nin güvenliği büyük oranda Batı’dan gelen yardıma bağlı olduğu için, Türkler

Kuzey Atlantik AntlaĢması Güçlerinin temsilcileri arasında yapılan toplantıları ve Batıdaki

yeniden silahlanma giriĢimlerini yakından takip ediyordu. Türkiye, gecikmeler yüzünden

büyük hayal kırıklığı yaĢamıĢtı ve Batı Avrupa ülkelerinin (Ġngiltere hariç) kendi

savunmalarına etkili bir katkı sağlayabilecek kapasiteden yoksun oldukları yönündeki inancını

sürdürüyordu. Türk Hükümeti Fransa’nın aĢırı derecede bozguncu olduğunu düĢünüyor ve

Demir Perde dıĢında Avrupa’daki en büyük orduya, savaĢma kapasitesi ve isteğine sahip olan

Türkiye’nin (direnme isteğine sahip olmayan diğer uluslar pakta dâhilken) neden paktın

dıĢında bırakılması gerektiğini anlamakta güçlük çekiyordu. Türkiye aynı zamanda Avrupa

savunmasının, sadece Türkiye’nin (ve mümkünse Ġspanya ve Batı Almanya’nın) katılımıyla

sağlanabileceğini düĢünüyordu.7

Ekim 1950’de Güvelik Konseyi’ne seçilen Türk Hükümeti, yıl boyunca BirleĢmiĢ

Milletlere verdiği desteği sürdürdü. Türk kamuoyu Amerika’nın Kore müdahalesini

memnuniyetle karĢılamıĢtı. Çünkü üçüncü bir dünya savaĢına doğru giden bu süreci

durdurmanın tek yolunun kuvvete karĢı kuvvetle cevap vermek olduğunu düĢünüyordu. Türk

DıĢiĢleri Bakanı, M. Trygve Lie tarafından gönderilen bir telgrafa 30 Haziran 1950 tarihinde

“Türk Hükümeti, BirleĢmiĢ Milletler AntlaĢması çerçevesindeki yükümlülüklerini yerine

For Turkey’s decision to send troops to Korea, see Fahir Armaoğlu, 20. Yüzyıl Siyasi Tarihi (1914-1980),

Türkiye ĠĢ Bankası Yayınları, Ankara 1994. Kamuran Gürün, Dış İlişkiler ve Türk Politikası (1939’dan Günümüze

Kadar), SBF Yayınları, Ankara 1983.

5 FO371/95267/RK1011/1, Turkey: Annual Review for 1950 (Türkiye: 1950 yılı Yıllık Değerlendirmesi),

From Noel Charles to Bevin (Noel Charles’tan Bevin’e), 13 Ocak 1951. 6 FO371/95267/RK1011/1, Turkey: Annual Review for 1950 (Türkiye: 1950 yılı Yıllık Değerlendirmesi),

From Noel Charles to Bevin (Noel Charles’tan Bevin’e), 13 Ocak 1951. 7 FO371/95267/RK1011/1, Turkey: Annual Review for 1950 (Türkiye: 1950 yılı Yıllık Değerlendirmesi),

From Noel Charles to Bevin (Noel Charles’tan Bevin’e), 13 Ocak 1951.

Page 4: Demokrat Parti Dönemi Türkiye’nin Ortadoğu Politikası ... · Anahtar Kelimeler: Demokrat Parti, Türk Dı Politikası, Türk-Arap İlikileri, Ortadoğu. Abstract In this article,

Demokrat Parti Dönemi Türkiye’nin Ortadoğu Politikası (1950-1960)

History Studies

Ortadoğu Özel Sayısı / Middle East Special Issue 2010

70

getirmekten memnuniyet duyar” cevabını vermiĢti. Bu açıklamayı, Türk Hükümeti tarafından

Temmuz 1950’nin sonlarına doğru yapılan Ģu açıklama takip edecekti: Türk Hükümeti

Kore’ye 4.500’lik kiĢilik bir askeri birlik göndermeye hazırdır. Bu teklif Türk Hükümetinin,

BirleĢmiĢ Milletler’i saldırılara karĢı gösterdiği yaklaĢımında destekleme yönündeki samimi

hislerinin bir göstergesidir. Ancak, Noel Charles’a göre “Türk Hükümetinin, Türkiye’nin bir

saldırıya uğraması halinde geri çevrilemez bir yardım talebinde bulunabilmeyi garantilemek

istediğine ve Atlantik Paktına kabulü ihtimalini güçlendirmeye çalıĢtığına Ģüphe yoktu”8

Birlikler Eylül 1950’nin sonunda Kore’ye gitmek için yola çıkmıĢtı ve Kasım itibariyle hepsi

fiili göreve baĢlamıĢtı. Birlikler oldukça baĢarılı olmuĢ ve Tükler, bu kadar ağır kayıplar

vermeyi beklememekle birlikte, gösterdikleri kahramanca mücadeleden gurur duymuĢtu.9

Bu süre zarfında, Türkiye Ortadoğu ülkeleri ile de daha yakın iliĢkiler kurmaya

çalıĢıyordu. CumhurbaĢkanı Celal Bayar, 1 Kasım 1950’de TBMM açılıĢında yaptığı

konuĢmasında Türk Hükümetinin Türkiye, Ġran, Irak ve Afganistan arasındaki Sadabad

Paktının canlandırılmasından büyük memnuniyet duyacaklarını ifade etmiĢti. Ancak Türk

Hükümeti, Arap Devletlerinin Kore’ye yapılan BirleĢmiĢ Milletler müdahalesine karĢı

sergiledikleri olumsuz tavra Ģiddetle karĢı çıkmıĢ ve bu konuda ilgili Arap hükümetlerine

sunumlar yapmıĢtı. Mısır Hükümeti, Türkiye ile bir dostluk antlaĢması imzalanması önerisinde

bulunmuĢ ve Türk Hükümeti bu öneriye Irak ile 1946’da yaptıkları anlaĢmayı temel alarak bir

taslak hazırlayabilecekleri cevabını vermiĢti.10

Ortadoğu’nun güvenliği meselesiyle yakından ilgilenen Türk Hükümeti, Ġngiliz

Hükümetinin Kanal Bölgesinde Ġngiliz askerlerinin varlığı konusunda Mısırla yaĢadığı sorunda

gösterdiği tavra sempati duyuyordu. 9 Kasım 1950 tarihli bir notada, Türkiye DıĢiĢleri Bakanı

Charles’a New York’taki BirleĢmiĢ Milletler Türkiye heyetine nüfuzunu kullanarak Mısır

heyetinin baĢkanı olan Mısır DıĢiĢleri Bakanını “Bu soruna karĢı gerçekçi bir yaklaĢım

geliĢtirmeleri” konusunda ikna etmeye çalıĢmasını isteyecekleri garantisini vermiĢti.11

1951 yılı, dıĢiĢleri meselelerinin gölgesinde geçti. O tarihte Ġngiltere’nin Ankara

Büyükelçisi olan Knox Helm, Türkiye’nin “görece izolasyondan” çıkıp daha ileriye dönük ve

aktif bir dıĢ politika benimsediğini görmüĢ ve bunu, 1950 seçimlerinde meydana gelen barıĢçı

devrim kadar ileriye dönük bir geliĢme olarak değerlendirmiĢti.12

Türkiye’nin güvenliğinin batı güçleri tarafından etkili bir Ģekilde garanti altına alınması

isteği (Ġkinci Dünya savaĢından beri en önemli dıĢ politika amacı olmuĢtur) NATO’ya resmi

olarak giriĢi ile gerçekleĢme noktasına gelmiĢti. Türkiye ayrıca, kendini Ortadoğu Komutanlığı

8 FO371/95267/RK1011/1, Turkey: Annual Review for 1950 (Türkiye: 1950 yılı Yıllık Değerlendirmesi),

From Noel Charles to Bevin (Noel Charles’tan Bevin’e), 13 Ocak 1951. 9 FO371/95267/RK1011/1, Turkey: Annual Review for 1950 (Türkiye: 1950 yılı Yıllık Değerlendirmesi),

From Noel Charles to Bevin (Noel Charles’tan Bevin’e), 13 Ocak 1951. 10 FO371/95267/RK1011/1, Turkey: Annual Review for 1950 (Türkiye: 1950 yılı Yıllık Değerlendirmesi),

From Noel Charles to Bevin (Noel Charles’tan Bevin’e), 13 Ocak 1951. 11 FO371/95267/RK1011/1, Turkey: Annual Review for 1950 (Türkiye: 1950 yılı Yıllık Değerlendirmesi),

From Noel Charles to Bevin (Noel Charles’tan Bevin’e), 13 Ocak 1951. 12 Turkey: Annual Review for 1951 (Türkiye: 1951 yılı Yıllık Değerlendirmesi), From Knox Helm to

Anthony Eden (Helm’den Eden’a), 2 Ocak 1952.

Page 5: Demokrat Parti Dönemi Türkiye’nin Ortadoğu Politikası ... · Anahtar Kelimeler: Demokrat Parti, Türk Dı Politikası, Türk-Arap İlikileri, Ortadoğu. Abstract In this article,

71 Behçet Kemal YEŞİLBURSA

History Studies

Ortadoğu Özel Sayısı / Middle East Special Issue 2010

teklifleriyle iliĢkilendirerek, Ortadoğu’da birlikte hareket eden Dört Güçten [ABD, Ġngiltere,

Fransa ve Türkiye] biri haline gelmiĢti. Helm’e Türkiye göre bu konumu, Ortadoğu ile Kuzey

Atlantik AntlaĢması Güçleri arasında bir köprü oluĢturan coğrafi konumu nedeniyle

kazanmıĢtı.13

Helm, bu yeni statünün Türk Hükümetinin dıĢiĢleri konularındaki güvenini artırdığını ve

ülkesinin dünyadaki önemine iliĢkin algılarını güçlendirdiğini düĢünüyordu. Türklerin birçoğu

için NATO üyeliği, ülkelerinin batılılaĢma politikasının bir garantisiydi. Helm, Türklerin

cumhuriyetin kuruluĢundan bu yana ülkelerini Avrupalı görmeye alıĢtıklarını da ekliyordu. Bu

düĢünce, Türkiye’nin kültürel ve tarihi misyonlarının yanı sıra büyük oranda askeri

düĢüncelerini de etkilemiĢ gibi görünüyordu. Helm’e göre, hiç bir Türk Hükümeti (Sovyetler

Birliği, Irak ve Ġran’la yüzlerce kilometre uzunluğundaki sınırı nedeniyle) Ortadoğu’nun

güvenliğine gelebilecek herhangi bir tehdidi veya Sovyet saldırganlığına karĢı güvenliğini

sağlamak için hazırlanacak herhangi bir plandan çıkarılması ihtimalini göz ardı edemezdi.

Ancak, Türkiye’nin Londra Büyükelçisinin bir önceki yaz Ġngiltere DıĢiĢleri Bakanlığında

yaptığı konuĢmada ifade ettiği gibi, Türkiye’nin ön kapısı Avrupa ve arka kapısı

Ortadoğu’ydu. Kendini batının bir parçası olarak gören Türkiye’nin en temel endiĢesi sadece

Batı sınırını ve Boğazları korumak değil aynı zamanda (ve daha da önemli olarak) batı ile olan

iletiĢim hatlarını açık tutmaya devam etmekti.14

Batı güçlerinin Türkiye’yi NATO’ya almakta gösterdikleri isteksizlik, sadece

Türkiye’nin güvenliğine yönelik bir tehlike olarak algılanmamıĢtı: Türkiye’nin (Avrupa’daki

en güçlü ordulardan birine sahipken) batının savunma ittifakından askeri gereklilikle ilgili

olmayan nedenlerden ötürü (Türkiye’de böyle olduğuna inanılıyordu) dıĢlanmaya devam

etmesi ulusal bir aĢağılama olarak algılanmıĢtı. Helm, Türklerin dargınlığının yükünü en çok

“Ġngiliz Hükümetinin çektiğini” belirtmiĢti.15

General Robertson’ın ġubat 1951 tarihli Ankara ziyareti, Türk Hükümetinin kendini o

aĢamada herhangi bir taahhüt altına sokmak istememesi nedeniyle verimli geçmemiĢti. Ancak,

1951 Mayıs’ında ABD Hükümeti’nin Türkiye’nin NATO üyeliğine karĢı duruĢunun

değiĢmesiyle birlikte iĢlerin seyri de değiĢecekti. Bu Ģu anlama geliyordu: Ġngiltere artık

Türkiye’nin uzun süreli tutkusunun önündeki tek engeldi. Ortak görüĢe göre, Ġngiltere’nin

13 Turkey: Annual Review for 1951 (Türkiye: 1951 yılı Yıllık Değerlendirmesi), From Knox Helm to

Anthony Eden (Helm’den Eden’a), 2 Ocak 1952.

Ortadoğu Komutanlığı için bkz; Behçet Kemal YeĢilbursa, Ortadoğu’da Soğuk Savaş ve Emperyalizm, IQ

Yayınları, Ġstanbul 2007. Behçet Kemal YeĢilbursa, “Turkey’s Participation in the Middle East Command and its

Admission to NATO, 1950-52”, Middle Eastern Studies, Volume: 35, Number: 4 (October 1999), pp. 70-102. 14 Turkey: Annual Review for 1951 (Türkiye: 1951 yılı Yıllık Değerlendirmesi), From Knox Helm to

Anthony Eden (Helm’den Eden’a), 2 Ocak 1952. 15 Turkey: Annual Review for 1951 (Türkiye: 1951 yılı Yıllık Değerlendirmesi), From Knox Helm to

Anthony Eden (Helm’den Eden’a), 2 Ocak 1952.

Page 6: Demokrat Parti Dönemi Türkiye’nin Ortadoğu Politikası ... · Anahtar Kelimeler: Demokrat Parti, Türk Dı Politikası, Türk-Arap İlikileri, Ortadoğu. Abstract In this article,

Demokrat Parti Dönemi Türkiye’nin Ortadoğu Politikası (1950-1960)

History Studies

Ortadoğu Özel Sayısı / Middle East Special Issue 2010

72

yardımı sayesinde küçük güçlerin direniĢinin üstesinden gelinebilirdi ve Türkiye bir müttefik

olarak Ġngiltere tarafından özel ilgi gösterilmeyi hak ediyordu.16

Ancak Helm’e göre Türklerin dargınlığının esas nedeni, Ġngiliz Hükümetinin Türkiye’yi

kültürel ve tarihi açıdan Avrupa topluluğunun bir parçası olarak görmüyor gibi gözükmesi idi.

Helm, Mayıs ve Haziran 1951’de Ġngiliz Hükümetine karĢı yapılan Ģiddetli basın

kampanyasının kısmen gerçek dargınlıktan kısmen de “Türk Hükümeti tarafından basına

verilen cesaretten” kaynaklandığına inanıyordu. Bunun bir sonucu olarak, Türk-Ġngiliz

iliĢkilerinin durumu uzun yıllardır olmadığı kadar kötü bir hal almıĢtı.17

Bununla birlikte, Temmuz 1951’in baĢında Ġngiliz Hükümeti, Türkiye’nin birleĢik bir

Müttefik Ortadoğu Komutanlığında yer alması koĢuluyla NATO üyeliğini destekleyeceği

sözünü verdi. Bu geliĢmenin ardından, eleĢtiri kampanyası hafiflemiĢ; Helm Türklerin durumu

telafi etmek istediklerini fark etmiĢ; “Ġngiltere ise bir kez daha alıĢık olduğu dostane Türkiye

basınına kavuĢmuĢtu.”18

Demokrat Parti Hükümetinin ünü, NATO’ya üyeliği garantilemesine bağlıydı ve

“Demokrat parti hükümeti eĢittir NATO üyeliği” Ģeklinde algılanmaya baĢlamıĢtı. Türkiye ve

Yunanistan’ın Pakta üyeliğinin prensipte kabul edilmesi kararı, Eylül 1951’de Ottawa’da

yapılan NATO Konseyi’nde alınmıĢtı. Helm, Türkiye’nin Pakta giriĢinin diğer uluslara

uygulanmayan koĢullara bağlı olmasının, Türk Hükümetinin gözünde hem Türkiye’nin ulusal

saygınlığı hem de askeri güvenliği açısından çeliĢkili olduğunu dile getirmiĢti. Bu durum,

Türkiye’nin sadece siyasi bir kuruluĢ olarak NATO’da değil aynı zamanda Paktın diğer üyeleri

gibi Avrupa Komutanlığı yapısında da yer almak için ısrar edeceği anlamına geliyordu.

Türkiye, Ġngiliz Hükümetine “Türk Hükümeti Türkiye’nin pakta giriĢi sorununun

çözümlenmesinden sonra Ortadoğu savunmasındaki rolünü eksiksiz olarak oynayacaktır”

garantisini defalarca vermiĢti ancak bu garantiyi, “General Eisenhower’ın Avrupa

Komutanlığı” üyeliğinden feragat edeceği taahhüdü olarak değerlendirmemiĢti. Türkiye’nin

NATO üyeliği ve Ortadoğu Komutanlığının kurulması Türklere göre birbiriyle

iliĢkilendirilmemesi gereken iki ayrı husustu.19

Bu nedenle Türk Hükümeti, 13 Ekim 1951’de Ankara’da yapılan görüĢmelerde

Ġngiltere, ABD ve Fransa Hükümetleri adına Field Marshal Sir William Slim, General Bradley

ve General Lechéres tarafından yapılan “Türkiye, Mısır merkezli Ortadoğu Komutanlığına

katılmalıdır” önerisini reddedecekti. Bunun hem siyasi hem de askeri nedenleri vardı. Siyasi

açıdan, Türkler bu teklifin Türkiye’nin Avrupa gücü konumu ile çeliĢtiğini düĢünüyordu.

Türkiye, stratejik açıdan Yunanistan gibi Avrupa’nın bir parçası olduğuna inanıyordu. Ayrıca

Türkleri, bir NATO üyesinin tüm sorumluluklarını üstlenmeye ancak General Eisenhohwer

16 Turkey: Annual Review for 1951 (Türkiye: 1951 yılı Yıllık Değerlendirmesi), From Knox Helm to

Anthony Eden (Helm’den Eden’a), 2 Ocak 1952. 17 Turkey: Annual Review for 1951 (Türkiye: 1951 yılı Yıllık Değerlendirmesi), From Knox Helm to

Anthony Eden (Helm’den Eden’a), 2 Ocak 1952. 18 Turkey: Annual Review for 1951 (Türkiye: 1951 yılı Yıllık Değerlendirmesi), From Knox Helm to

Anthony Eden (Helm’den Eden’a), 2 Ocak 1952. 19 Turkey: Annual Review for 1951 (Türkiye: 1951 yılı Yıllık Değerlendirmesi), From Knox Helm to

Anthony Eden (Helm’den Eden’a), 2 Ocak 1952.

Page 7: Demokrat Parti Dönemi Türkiye’nin Ortadoğu Politikası ... · Anahtar Kelimeler: Demokrat Parti, Türk Dı Politikası, Türk-Arap İlikileri, Ortadoğu. Abstract In this article,

73 Behçet Kemal YEŞİLBURSA

History Studies

Ortadoğu Özel Sayısı / Middle East Special Issue 2010

Komutanlığı üyeliğinin getirmesi beklenen avantajlardan yoksun bırakılmaya ikna etmek zor

görünüyordu.20

Türkiye’nin NATO’nun siyasi örgütlenmesinin tam üyesi ve aynı zamanda Ortadoğu

Komutanlığı’nın kurucu üyesi olmasının bazı özel imtiyazlar ve avantajlar getireceği argümanı

Helm’e göre temelsizdi. SHAPE’in (Avrupa Müttefik Kuvvetleri Yüksek Karargâhı) aksine,

Ortadoğu Komutanlığı “süregelen bir yapı” değildi ve ne zaman kurulacağı (özellikle de

Mısır’ın yaklaĢımı düĢünüldüğünde) belirsizdi. Bu nedenle, Türkiye güvenliğinin acil

ihtiyaçlarına cevap veremiyordu. Yine de, Türk Hükümeti kurulması düĢünülen Ortadoğu

Komutanlığı üyelerinin birbirlerine NATO üzerinden herhangi bir siyasi bağ ile

bağlanmadıklarını ve üyelerinin yükümlülüklerinin belirlenmediğini açıkça görüyordu. Son

olarak, Helm’e göre Türk Hükümeti acil bir durumda, Ġngiliz Yüksek Komutanlığı altındaki

Ortadoğu Komutanlığının üyeleri olarak, Amerika silahlı kuvvetlerinin Akdeniz bölgesindeki

stratejik desteğine tam olarak güvenemeyeceklerinden korkuyordu. Helm, Türk Hükümetinin

istediği çözümün Türkiye’nin Amiral Carney’nin Güney Doğu Avrupa Komutanlığına dâhil

edilmesi olduğunu ve “bu çözümün gerçekleĢtirilebileceğine dair Amerikan kaynaklarından

üstü kapalı destek almıĢ olabileceklerini” yorumunda bulunmuĢtu.21

Yine de, Türkiye’nin SHAPE üyeliğine alternatif olarak Ortadoğu Komutanlığını kabul

etmemesi, sırtını Ortadoğu’ya dönmeye hazırlandığı anlamına gelmiyordu. Türk Hükümetinin

NATO’ya kabul edilme istediğinin diğer bir nedeni de Ortadoğu’da daha belirgin bir siyasi rol

üstlenmek istemesiydi. Türk Hükümeti, bu alanın savunmasında örgütlenmeye gidilmesinin

hem gerekli hem de acil bir ihtiyaç olduğuna ve Mısır’daki Ġngiliz kuvvetlerinin müttefik

kuvvetlerle değiĢtirilmesinin Ġngiltere-Mısır anlaĢmazlığının tek çözümü olabileceğine

derinden inanıyordu. Bu anlaĢmazlık Türkiye tarafından Ortadoğu barıĢı için büyük bir tehdit

olarak algılanıyordu. Bu nedenle, Türkiye önerilen Ortadoğu Komutanlığının kurucu üyesi

olarak, kendisini Mısır’da sunulan önerilerle iliĢkilendirmiĢ ve hem diğer Ortadoğu Ülkelerine

yönelik müteakip yaklaĢımlar hem de 10 Kasım 1951’de Müttefik Kuvvetler DıĢiĢleri

Bakanları tarafından yapılan Ortadoğu Komutanlığı konulu Dört Kuvvet deklarasyonunda yer

almıĢtı.22

Türkiye’nin NATO’ya kabulü ve Ortadoğu Komutanlığı tekliflerine verdiği destek,

Sovyetlerin 1946’dan beri ilk kez Türkiye’ye doğrudan baskı uygulamasına neden oldu. 1951

yılı Kasım ayının baĢında Sovyet Hükümeti tarafından Türk Hükümetine verilen bir notada,

Sovyet Hükümetinin Türkiye’nin NATO’ya bağlılığını ve Türk topraklarında Amerikan

desteğiyle üsler yapılmasını Emperyalist güçlerin Türkiye’yi Sovyetler Birliği’ne karĢı

saldırgan amaçları için kullanacaklarının bir göstergesi olarak değerlendirdiğini bildirmiĢti. Bu

notayı 24 Kasım’da yapılan ve “Kurulması önerilen Ortadoğu Komutanlığının saldırgan

20 Turkey: Annual Review for 1951 (Türkiye: 1951 yılı Yıllık Değerlendirmesi), From Knox Helm to

Anthony Eden (Helm’den Eden’a), 2 Ocak 1952. 21 Turkey: Annual Review for 1951 (Türkiye: 1951 yılı Yıllık Değerlendirmesi), From Knox Helm to

Anthony Eden (Helm’den Eden’a), 2 Ocak 1952. 22 Turkey: Annual Review for 1951 (Türkiye: 1951 yılı Yıllık Değerlendirmesi), From Knox Helm to

Anthony Eden (Helm’den Eden’a), 2 Ocak 1952.

Page 8: Demokrat Parti Dönemi Türkiye’nin Ortadoğu Politikası ... · Anahtar Kelimeler: Demokrat Parti, Türk Dı Politikası, Türk-Arap İlikileri, Ortadoğu. Abstract In this article,

Demokrat Parti Dönemi Türkiye’nin Ortadoğu Politikası (1950-1960)

History Studies

Ortadoğu Özel Sayısı / Middle East Special Issue 2010

74

niyetler taĢıdığını ve Türkiye’nin ve Komutanlığın diğer kurucu üyelerinin komutanlığın

kurulmasından kaynaklanabilecek olası durumlardan sorumlu olacağını” belirten bir baĢka

nota izleyecekti.23

Helm, Türk Hükümetinin “güvenlik ihtiyacı hissi daha da güçlenmiĢ olarak”, bu

saldırılara “büyük bir kararlılık ve güvenle” cevap vermediğini ifade etmiĢti. Ġlk Sovyet

notasına verilen cevapta, Türkiye o zaman geçerli olan dünya konjonktürünün sorumlusunun

Sovyet Hükümetinin kendisi olduğunu söylemiĢ ve Türkiye’nin bu tür askeri önlemler almak

istemekteki amacının sadece kendini savunmak olduğunu yinelemiĢti. Türk Hükümeti

Ortadoğu Komutanlığı konusunda da, Sovyetlerin Arap ülkelerinde gerçekleĢtirdiği

faaliyetlerini ortaya koyarak bir karĢı saldırı baĢlatmak istemiĢti. Ancak, Helm’e göre, Türk

Hükümeti bir yandan cevaplarının Ģiddetinin Sovyet politikasını etkilemeyeceğine inanırken,

diğer yandan da diğer üç hükümetten farklı bir çizgide durarak prokatif bir duruĢ sergilemek

de istememiĢti. Bunun bir sonucu olarak, verilen cevap daha ılımlı bir dille kaleme alınmıĢtı.

10 Aralık 1951’de zamanın DıĢiĢleri Bakanı Fuad Köprülü TBMM’de “Sovyetler Birliği’ne

yazılı diplomaside boyun eğmekten kaçındıklarını ancak Türkiye topraklarını diğer ulusların

üslerine teslim etmek niyetinde olmadıkları ve bu tür üslerin sadece saldırı durumunda

Türkiye’nin müttefikleri ile birlikte kullanılacağı” sözlü teminatını vermiĢti.24

Türkiye’nin Ġran’la yaĢanan petrol anlaĢmazlığı konusundaki görüĢü baĢlangıçta

bölünmüĢtü çünkü bir tarafta kendini dıĢ etkilerden kurtarmaya çalıĢan bir komĢuya doğal

olarak duyulan bir sempati söz konusuydu. Diğer tarafta ise, Ġngiliz Hükümetinin silahlı

müdahalede bulunmaya karar verme ihtimali vardı ve bu durum Türkiye sınırında uluslararası

bir krize neden olabilirdi. Ancak, Ġran hükümetinin asiliği, Ġran’ın Türkiye’nin sempatisini

kaybetmesine neden olacaktı. Sonuç olarak, Türk Hükümeti konu BirleĢmiĢ Milletlere

gittiğinde Ġngiltere’yi destekleme düĢüncesini güçlendirmiĢti.25

Benzer bir durum Mısır’da da yaĢanmıĢtı: Türk Hükümeti ilk baĢta SüveyĢ Kanalı üssü

hakkında taraf tutmaktan kaçınmıĢtı. Ancak, Ġngiliz Hükümetinin Ġngiltere-Mısır antlaĢmasının

feshini göz artı etme ve Kanal Bölgesindeki Ġngiliz askerlerinin yerinde kalması kararını

Ģiddetle desteklemiĢti. Türkiye’nin görüĢü Mısır’daki Türk karĢıtı göstericilerde lanetlenmiĢ ve

Türkiye ve Mısır Hükümetleri arasındaki iliĢkiler “çok soğuk” bir hal almıĢtı. Türk Hükümeti,

Ankara’daki Mısır Büyükelçiliğini Türkiye’nin Kral Faruk’un haleflerini tanımıĢ olmasının

kralın yeni unvanı olan Mısır ve Sudan Kralı unvanını tanıyacağı anlamına gelmeyeceğini

bildirmiĢti.26

Helm, Amerika’nın Türkiye üzerindeki etkisinin sürdüğünü ifade etmiĢ ve ABD

Hükümetinin popülaritesinin Türkiye’nin NATO üyeliğini destekleyen ilk büyük güç

23 Turkey: Annual Review for 1951 (Türkiye: 1951 yılı Yıllık Değerlendirmesi), From Knox Helm to

Anthony Eden (Helm’den Eden’a), 2 Ocak 1952. 24 Turkey: Annual Review for 1951 (Türkiye: 1951 yılı Yıllık Değerlendirmesi), From Knox Helm to

Anthony Eden (Helm’den Eden’a), 2 Ocak 1952.

25 Turkey: Annual Review for 1951 (Türkiye: 1951 yılı Yıllık Değerlendirmesi), From Knox Helm to

Anthony Eden (Helm’den Eden’a), 2 Ocak 1952. 26 Turkey: Annual Review for 1951 (Türkiye: 1951 yılı Yıllık Değerlendirmesi), From Knox Helm to

Anthony Eden (Helm’den Eden’a), 2 Ocak 1952.

Page 9: Demokrat Parti Dönemi Türkiye’nin Ortadoğu Politikası ... · Anahtar Kelimeler: Demokrat Parti, Türk Dı Politikası, Türk-Arap İlikileri, Ortadoğu. Abstract In this article,

75 Behçet Kemal YEŞİLBURSA

History Studies

Ortadoğu Özel Sayısı / Middle East Special Issue 2010

olmasından beslendiğinin altını çizmiĢti. Sonuç olarak, ABD nihai sonucun getirdiği güvenden

en büyük payı almayı bilmiĢti. Amerika’nın verdiği askeri ve ekonomik yardımın miktarı

konusunda “alıĢılmıĢ eleĢtiriler” yapılmaya devam ediyordu; ancak Amerika’nın Türk

kuvvetlerine gönderdiği teknisyen ve eğitmenlerinin sayısının gittikçe artması, üst düzey askeri

ve siyasi temsilcilerin düzenli ziyaretleri ve Türk sularında ABD donanmasının görülmeye

baĢlaması “Türkleri, ABD’nin gücüyle etkilemeye” devam etmiĢti.27

1952’de Türkiye’nin uluslararası önemi ve komĢuları ve müttefikleriyle yakın askeri

iĢbirlikleri kurma isteği artmıĢtı. Seleflerinin endiĢelerinden sıyrılan Türk Hükümeti aktif bir

dıĢ politika izlemeye devam etti. Helm, aynı yılın sonunda Türk Hükümetinin “birkaç uzun

vadeli amacı baĢarmıĢ olmasıyla iftihar edebilecek” duruma geldiğini belirtmiĢti.28

16 ġubat 1952’de Türkiye resmi olarak NATO anlaĢmasını imzalamaya davet edildi. Bu

çağrı, artık bir Avrupa ulusu olduklarının onaylandığını gören Türkler için çok önemli bir

olaydı. Türkler daha önce SHAPE’e giriĢlerine alternatif olarak sunulan “Ortadoğu Savunması

düzenlemelerine dâhil edilmeleri” önerisini değerlendirmeyeceklerini ve sadece AntlaĢmanın

diğer üyeleri ile aynı koĢullar altında Avrupa Komutanlığına tam entegrasyonu kabul

edebileceklerini açık bir Ģekilde dile getirdiler. Bu nedenle 25 ġubat’ta, Lizbon’daki NATO

toplantısında Türkiye’nin kara ve hava kuvvetlerinin Amiral Carney’nin Güney Doğu Avrupa

Komutanlığına dâhil edileceğinin açıklanması Türkler için tatmin edici bir sonuç oldu.

Bununla birlikte, halen bir çekinceleri vardı: kara ve hava kuvvetlerini, Ġtalyan generalin

komutası altına vermek istemiyorlardı. Temmuz’da General Ridgway Güney Avrupa

Komutanlığının Güney Doğu sektörünün oluĢturulacağını (Bu kesimin Merkezi, BirleĢmiĢ

Milletler görevlisi General Wyman tarafından Eylül’de Ġzmir’de kuruldu) duyurduğunda,

Türklerin birçok endiĢesi kendi istedikleri Ģekilde çözümlenmiĢ oldu. Kasım’da, Türk

kuvvetleri ilk NATO tatbikatı olan “Operasyon: Uzun Adım”a katıldı.29

1951’de takındığı tavrı sürdüren Türk Hükümeti, NATO’nun Avrupa Komutanlığına

alınmaları halinde Ortadoğu’nun savunmasına iliĢkin düzenlemeleri tartıĢmaya istekli

olduklarını dile getirmiĢti. Türk Hükümeti, Ortadoğu’nun savunulması sorununa baĢlangıçta

ihtiyatla yaklaĢmıĢtı. Ancak, Helm bu yaklaĢımı kısmen Türklerin kendilerini Arap dünyasında

kötü gösterecek politikalara dâhil olmaktaki isteksizliğine ve kısmen de “Ġngiliz Hükümetinin

Ortadoğu Savunma Örgütünü destekleme gerekçelerine duyduğu güvensizliğe” ve “Zamanın

27 Turkey: Annual Review for 1951 (Türkiye: 1951 yılı Yıllık Değerlendirmesi), From Knox Helm to

Anthony Eden (Helm’den Eden’a), 2 Ocak 1952.

Türkiye ve ABD arasındaki iliĢkiler için bkz; Namık Behramoğlu, Türkiye-Amerika İlişkileri, Demokrat

Parti Dönemi, Yar Yayınları, Ġstanbul 1973. Hasan Köni, “1950–1955 Yılları Arasında Amerikan Belgeleriyle

Türk-Amerikan ĠliĢkileri”, Avrasya Dosyası, Cilt 1, No 4, (KıĢ 1994), s. 21-29. George McGhee, ABD-Türkiye-

NATO-Ortadoğu, Çev. Belkıs Çorakçı, Bilgi Yayınevi, Ankara 1992. Oral Sander, Türk-Amerikan İlişkileri: 1947–

1964, SBF Yayınları, Ankara 1979. 28 FO371/107547/WK1011/1, Turkey: Annual Review for 1952 (Türkiye: 1952 yılı Yıllık Değerlendirmesi),

From Knox Helm to Anthony Eden (Helm’den Eden’a), 9 Ocak 1953.

29 FO371/107547/WK1011/1, Turkey: Annual Review for 1952 (Türkiye: 1952 yılı Yıllık

Değerlendirmesi), From Knox Helm to Anthony Eden (Helm’den Eden’a), 9 Ocak 1953.

Page 10: Demokrat Parti Dönemi Türkiye’nin Ortadoğu Politikası ... · Anahtar Kelimeler: Demokrat Parti, Türk Dı Politikası, Türk-Arap İlikileri, Ortadoğu. Abstract In this article,

Demokrat Parti Dönemi Türkiye’nin Ortadoğu Politikası (1950-1960)

History Studies

Ortadoğu Özel Sayısı / Middle East Special Issue 2010

76

koĢulları çerçevesinde Ġngiltere’nin Ortadoğu’yu savunacak gücüne sahip olduğuna yeterince

inanmamasına” bağlıyordu. Helm, herhangi bir durumda Türklerin ilk yaklaĢımının, teklif

edilen örgütlenmenin dayanacağı “adli, siyasi ve askeri temelleri” belirlemek için dikkatli bir

hazırlık yapma ihtiyacına “gereğinden fazla vurgu” yapmak olduğunu da eklemiĢti.30

Bununla birlikte, Türkiye’nin görüĢü daha esnek bir yapıya kavuĢmuĢtu: Ġngiltere’nin

bir Ortadoğu Savunma Örgütünün kurulamasına iliĢkin memorandumu Türk Hükümeti’ne

Ağustos 1952’de ulaĢmıĢ ve Türk Hükümeti bu memorandum verdiği cevapta daha sıkı “adli

ve siyasi temellere” iliĢkin tercihlerini yenilerken, Ġngiltere’nin tekliflerinin büyük bir

bölümünü onaylamıĢ ve örgütün eĢ-sponsorluğunu üstlenme isteğini yinelemiĢti. Türk

Hükümeti aynı zamanda, ABD’nin “Arap devletlerini kurulmuĢ bir örgüte katılmaya davet

etmektense erken bir aĢamada tartıĢmalara dâhil etme” yönündeki görüĢünü destekliyordu. Son

olarak, Türk Hükümetinin Ekim 1952’de yaptığı Londra ziyaretinde Türkiye BaĢbakanı ve

DıĢiĢleri Bakanı Ġngiliz Hükümeti ile örgütün kurulmasına iliĢkin baĢlangıç usulleri üzerinde

tam bir mutabakata varmıĢ ve Arap devletlerini örgüte katılım konusunda bilgilendirme

görevini üstlenmeyi önermiĢti. Türk Hükümeti ilk baĢta Irak’a yaklaĢma düĢüncesinde olsa da,

daha sonra Irak koĢullarının bu tür bir yaklaĢımı olumlu karĢılamayacağını görmüĢtü. Türk

Hükümeti yılsonuna kadar, Mısır’ın Arap katılımının anahtarı olduğu yönündeki ilk görüĢüne

geri dönmüĢtü.31

Dikkatini tekrar Ortadoğu savunmasına çeviren Türk Hükümeti ve kamuoyu, genel

olarak Ortadoğu’daki faaliyetlerle daha çok ilgilenmeye baĢlamıĢtı. Ġran ve Mısır’daki

geliĢmeleri kaygı ile takip ediyorlardı. Ġngiliz Hükümetinin Ġran’daki haklarını tanıyan ve Dr.

Musaddiq’in uzlaĢmaz tavrı ve gericilerle yaptığı ittifakı kınayan Türk Hükümeti, aynı

zamanda onun rejimini komünizme karĢı tek alternatif olarak görüyor ancak bir yandan da

mevcut çıkmazdan bir çıkıĢ yolu bulmak konusundaki umutsuzluğunu itiraf ediyordu.32

General Necib’i “Mısır’ın Atatürk’ü” olarak gören Tük Hükümeti, Necib’in en sonunda

Mısır için istikrarlı bir idare kurabileceğini umuyordu. Helm, Türk Hükümetinin Arap dostluğu

için konuĢulan genel alternatifler dıĢında, Ortadoğu sorunlarına yönelik yaklaĢımının

(Ortadoğu halklarının eski sorunlarını psikolojik olarak anladığını öne sürmekle beraber)

belirsiz olduğunu ortaya koyuyordu. Helm, yılsonuna doğru Türk Hükümetinin Araplarla ilgili

konularda “muhtemelen karıĢıklıktan doğan” yeni bir yatıĢtırma politikası benimsediğine dair

emareler fark ettiğini de eklemiĢti.33

Türkiye’nin NATO’ya giriĢi, Ortadoğu Savunma Örgütüne verdiği destek ve Balkan

savunmasını geliĢtirme çabaları komünist komĢularının dikkatinden kaçmamıĢtı. Yılın baĢında

hem Sovyet Rusya hem de Bulgaristan Türkiye’yi “Anglo-Amerikan emperyalizminin

30 FO371/107547/WK1011/1, Turkey: Annual Review for 1952 (Türkiye: 1952 yılı Yıllık

Değerlendirmesi), From Knox Helm to Anthony Eden (Helm’den Eden’a), 9 Ocak 1953. 31 FO371/107547/WK1011/1, Turkey: Annual Review for 1952 (Türkiye: 1952 yılı Yıllık

Değerlendirmesi), From Knox Helm to Anthony Eden (Helm’den Eden’a), 9 Ocak 1953. 32 FO371/107547/WK1011/1, Turkey: Annual Review for 1952 (Türkiye: 1952 yılı Yıllık

Değerlendirmesi), From Knox Helm to Anthony Eden (Helm’den Eden’a), 9 Ocak 1953. 33 FO371/107547/WK1011/1, Turkey: Annual Review for 1952 (Türkiye: 1952 yılı Yıllık Değerlendirmesi),

From Knox Helm to Anthony Eden (Helm’den Eden’a), 9 Ocak 1953.

Page 11: Demokrat Parti Dönemi Türkiye’nin Ortadoğu Politikası ... · Anahtar Kelimeler: Demokrat Parti, Türk Dı Politikası, Türk-Arap İlikileri, Ortadoğu. Abstract In this article,

77 Behçet Kemal YEŞİLBURSA

History Studies

Ortadoğu Özel Sayısı / Middle East Special Issue 2010

saldırgan planlarına hizmet ettiği” gerekçesiyle protesto etmiĢti. Takip eden aylarda,

Sovyetlerin Türkiye politikası dönem dönem ortaya çıkan taciz propagandaları ile

ĢekillenmiĢtir. Ayrıca, Bulgaristan sınırı yıl boyunca kapalı ve oldukça sakin kalmıĢtı.34

Helm 1952’nin baĢlarında Türk-Ġngiliz iliĢkilerinin, Türklerin Ġngiliz Hükümetinin

Türkiye’yi SHAPE’den çıkarmayı” ve “Türkiye’yi bazı daha alt düzeyli düzenlemelere razı

etmeyi” planladığı Ģüphesi nedeniyle zedelendiğini ifade etmiĢti. Ancak, tüm bu Ģüpheler yıl

içinde kaybolmuĢ ve Ekim 1952’de Türk Hükümetinin Londra’ya yaptığı baĢarılı ziyarette

Türkiye BaĢbakanı ve DıĢiĢleri Bakanı ile yapılan görüĢmeler iki ülke arasında uluslararası

iliĢkiler alanında “geniĢ çaplı bir mutabakat” olduğunu gösterdi.35

Türkiye bir yandan da ABD ile iyi iliĢkilerini sürdürüyordu. Türk ekonomisi ve silahlı

kuvvetlerinin ABD yardım ile modernizasyonu sayesinde artan ABD etkisi, Türklerin günlük

hayatında da hissedilmeye baĢlamıĢtı. Birçok önemli Amerikalı ziyaretçi Ankara’ya geliyor ve

“ev sahibinin aĢırı övgüleriyle” dönüyordu. Helm, Türk Hükümetinin dıĢiĢleri konusunda

genel olarak ABD DıĢiĢleri Bakanlığını takip ettiğini belirtmiĢti.36

1953 yılı da, Demokratların göreve geldiklerinden beri uyguladıkları uluslararası

iliĢkiler politikasının bir özelliği olarak, faal ve öz-güvenli bir yıl olmuĢtu. Türkiye’nin Ekim

1953’te BirleĢmiĢ Milletler Güvenlik Konseyi’ne seçilmesi (bir önceki görev süresinin

dolmasından sadece 1 yıl sonra) olumlu karĢılanmıĢtı. Helm’e göre bu, Türkiye’nin yeni

uluslararası duruĢunun tanınması açısından da hak edilmiĢ bir baĢarıydı. Bundan bir yıl önce

Türkiye, NATO üyeliğine hak kazanmıĢtı ve bu durum Türkler tarafından bir batı gücü olarak

kabul edildiklerinin bir göstergesi olarak değerlendirilmiĢti. Helm, bu tarihten itibaren ülkenin

bu örgütte tam bir rol oynamak için herhangi bir çaba sarf etmediğini belirtmiĢti.37

Türk silahlı kuvvetlerinin modernizasyonu konusunda daha büyük bir ilerleme

kaydedilmiĢti. NATO’nun Güneydoğu Avrupa Hava alt komutanlığı, daha önce Kara alt

komutanlığının kurulmuĢ olduğu Ġzmir’de ve deniz alt komutanlığı da Ġstanbul’da kurulmuĢtu.

Türkiye, özellikle kendisine önceki yıllarla yakın oranlarda askeri ve ekonomik destek

sağlayan ABD ile ve diğer NATO üyeleri ile yakın iĢbirliği yapma konusunda endiĢeli

olduğunu gösteriyordu. Ayrıca, ABD “Batı savunmasının en güçlü kale duvarlarından biri”

olduğunu söyleyerek Türkleri ihtiyatlı bir Ģekilde övmeye devam ediyordu.38

34 FO371/107547/WK1011/1, Turkey: Annual Review for 1952 (Türkiye: 1952 yılı Yıllık

Değerlendirmesi), From Knox Helm to Anthony Eden (Helm’den Eden’a), 9 Ocak 1953.

35 FO371/107547/WK1011/1, Turkey: Annual Review for 1952 (Türkiye: 1952 yılı Yıllık

Değerlendirmesi), From Knox Helm to Anthony Eden (Helm’den Eden’a), 9 Ocak 1953. 36 FO371/107547/WK1011/1, Turkey: Annual Review for 1952 (Türkiye: 1952 yılı Yıllık Değerlendirmesi),

From Knox Helm to Anthony Eden (Helm’den Eden’a), 9 Ocak 1953. 37 FO371/112921/WK1011/1, Turkey: Annual Review for 1953 (Türkiye: 1953 yılı Yıllık

Değerlendirmesi), From Knox Helm to Anthony Eden (Helm’den Eden’a), 1 Ocak 1954. 38 FO371/112921/WK1011/1, Turkey: Annual Review for 1953 (Türkiye: 1953 yılı Yıllık Değerlendirmesi),

From Knox Helm to Anthony Eden (Helm’den Eden’a), 1 Ocak 1954.

Page 12: Demokrat Parti Dönemi Türkiye’nin Ortadoğu Politikası ... · Anahtar Kelimeler: Demokrat Parti, Türk Dı Politikası, Türk-Arap İlikileri, Ortadoğu. Abstract In this article,

Demokrat Parti Dönemi Türkiye’nin Ortadoğu Politikası (1950-1960)

History Studies

Ortadoğu Özel Sayısı / Middle East Special Issue 2010

78

Türkiye’nin Batı komĢularıyla olan iliĢkileri tatmin edici Ģekilde geliĢiyordu. Ancak

aynı Ģey Arap devletleriyle olan geliĢmeler için söylenemezdi. 1953 yılının baĢında Türkiye

hala, Arapları Batının Ortadoğu savunma tekliflerine karĢı daha az olumsuz bir tavır

takınmaları konusunda ikna etmede ilgili diğer batılı devletlere göre daha etkili olabileceğini

düĢünüyordu. Ancak Türkiye’nin “Batıya satıldığı” hissini taĢıyan Arap devletleri, Türkiye’nin

daha yakın iliĢki yaklaĢımına olumlu cevap verme niyetinde değildi. Aylar geçtikçe, Türkiye

Arap devletlerinin yaklaĢımı nedeniyle gittikçe daha büyük bir hayâ kırıklığı yaĢıyordu.

Özellikle Suriye’yle olan iliĢkiler, Suriye’nin Hatay iddialarının yeniden canlanmasıyla birlikte

gittikçe zorlu bir yola girmiĢti. ABD DıĢiĢleri Bakanı Ankara’yı Haziran 1953’te ziyaret

ettiğinde, Türk Hükümeti dört Batı gücünün Arap devletlerini daha fazla bekleyemeyeceğini

ve bölge ülkelerinin davet edileceği temel bir Ortadoğu savunma örgütü kurmak için ellerinden

gelenin en iyisini yapmaları gerektiği önerisinde bulunmuĢtu. Türkiye’nin kontrolü dıĢındaki

nedenlerden ötürü, yılsonundan önce bu yönde ilerleme kaydetmek mümkün olmamıĢtı. Ancak

Türk Hükümeti “Türkiye’nin doğu frankındaki stratejik açığın kapatılması” için bazı

düzenlemelerin yapılması gerektiği fikrine sıkı sıkıya bağlılığını sürdürüyordu.39

1953 yılında, Türk-Ġngiliz iliĢkileri “genel olarak samimi” bir düzeyde seyretmiĢti.

Helm, Türk Hükümetinin Ġngiltere’nin Ortadoğu’daki konumunu sürdürmesini sağlamak için

Ġngiltere’ye elinden geldiğince yardım etmesinin ne denli önemli olduğunu fark ettiğini ifade

etmiĢti. Ġngilizlerin SüveyĢ Kanalı üssü konusundaki Ġngiltere-Mısır müzakerelerine yönelik

yaklaĢımları her isteği karĢılar nitelikteydi ve Dr. Musaddiq’in düĢüĢü memnuniyetle

karĢılanmıĢtı. Çünkü bu durum, Ġran’da bir Anglo-Ġran yerleĢimi ve daha istikrarlı bir rejimin

kapısını aralamıĢtı40

Türkiye, Helm’in Stalin’in ölümünün ardından “Sovyet barıĢı saldırganlığı” adını

verdiği durumundan hakkını almıĢtı. 31 Mayıs 1953’te Sovyet Hükümeti Türk Hükümetine,

Türkiye’den herhangi bir toprak talebi olmadığı için “Sovyetler Birliği ve Türkiye için kabul

edilebilir koĢullar temelinde Boğazlar bölgesinde Sovyetler Birliği’nin güvenliğini

sağlamanın” artık mümkün olduğunu belirten bir nota göndermiĢti. Türk Hükümeti

Temmuz’da, Sovyetlerin toprak iddialarından vazgeçmesinden duyduğu memnuniyeti belirten

ve Sovyet Hükümetine boğazlar konusunun Montrö SözleĢmesiyle düzenlendiğini hatırlatan ve

saldırgan bir üslubu olmayan bir cevap vermiĢti. Helm, Türk Hükümetinin Rusya’nın bu

manevralarından “hiçbir Ģekilde etkilenmediğini” ve Sovyetlerin tavrında herhangi bir

değiĢiklik olmadığı konusunda Ģüphe duymadığına dikkat çekiyordu. Ancak, Türk Hükümeti

“Sovyet hattı daha da uzlaĢmacı gözüktükçe, Batının kafasını karıĢtırarak Batılı güçlerin

savunmalarını güçlendirme kararlılığını zayıflatabilir ve Sovyetlere bazı tavizler verilmesini de

kapsayacak müzakerelerin yolunu açabilir” endiĢesini taĢıyordu. Helm, Türkiye’nin Sovyet

taktiklerinde meydana gelen değiĢikliklerin Batının gücünün artmasından kaynaklandığına

39 FO371/112921/WK1011/1, Turkey: Annual Review for 1953 (Türkiye: 1953 yılı Yıllık Değerlendirmesi),

From Knox Helm to Anthony Eden (Helm’den Eden’a), 1 Ocak 1954.

40 FO371/112921/WK1011/1, Turkey: Annual Review for 1953 (Türkiye: 1953 yılı Yıllık Değerlendirmesi),

From Knox Helm to Anthony Eden (Helm’den Eden’a), 1 Ocak 1954.

Page 13: Demokrat Parti Dönemi Türkiye’nin Ortadoğu Politikası ... · Anahtar Kelimeler: Demokrat Parti, Türk Dı Politikası, Türk-Arap İlikileri, Ortadoğu. Abstract In this article,

79 Behçet Kemal YEŞİLBURSA

History Studies

Ortadoğu Özel Sayısı / Middle East Special Issue 2010

derinden inandığını ifade ediyordu. Türkler Batılı güçlerin, birlik ve güçlerini daha da

güçlendirmeye yönelik politikalarına bağlı kalması gerektiğine inanıyordu.41

Sovyet tehlikesi, Türk Hükümetinin 1954’teki dıĢ politikasının en temel endiĢesiydi.

Türk Hükümeti, Sovyet yöntemlerinde meydana gelmiĢ olabilecek değiĢikliklerin (Moskova

radyosunun Türkiye’nin Zafer Bayramında takındığı dostane ses tonu gibi) Batılı Güçlerin

gücünün gittikçe artmasından kaynaklandığını ve Sovyetlerin temel amaçlarında herhangi bir

değiĢiklik olmadığını düĢünüyordu. Bu nedenle Türk Hükümeti, özgür dünyanın güç ve

birliğini artırmak için daha çok çaba sarf etmesi gerektiğine inanıyordu. Aynı zamanda

Hükümet, NATO kapsamındaki rolünü eksiksiz olarak oynamaya devam ediyordu. Batı

savunmasına bir Alman askeri katkısının yapılması gerektiğine ikna olan Türk Hükümeti,

Londra’da yapılan Dokuz Güç Konferansının sonuçlarını memnuniyetle karĢılamıĢ ve

Türkiye’nin uygun olan her durumda Batı Avrupa Birliğine katılmaya hakkı olduğunu

düĢündüğünü açıkça ortaya koymuĢtu.42

Balkan Ġttifakı’nın Ağustos 1954’te sonuçlandırılmasının ardından, Türk Hükümeti

dikkatini diğer flanklarını güçlendirmeye yöneltti. Sovyet protestoları Türk Hükümetinin

cesaretini kırmamıĢ ve Hükümet Nisan’da Pakistan’la genel nitelikli bazı askeri maddeler

içeren bir pakt imzalamıĢtı. Ġki ülke arasındaki uçurum kapatılmadıkça bu giriĢimin askeri

açıdan küçük bir öneme haiz olabileceği anlaĢılınca, Pakt benzer düĢüncelere sahip diğer

güçlerin giriĢi için açık bırakılmıĢtı. Ancak, bu yönde daha fazla ilerleme kaydetme ihtimali,

Türklerin baĢta Mısır olmak üzere Arap Ülkeleri ile olan iliĢkilerinin huzursuz bir seyir

izlemesi nedeniyle zor bir yola girmiĢti. Türk-Mısır iliĢkileri, Ocak 1954’te Türkiye’nin Mısır

Büyükelçisinin Mısır’dan çıkarılmasıyla oldukça kötü bir döneme girmiĢti. Ġngiltere-Mısır

arasında Temmuz’da anlaĢma imzalanması ve Mısır Hükümetinin Türkiye’ye yönelik bir

saldırı durumunda SüveyĢ üssünü yeniden açmasına izin verme yönündeki kararı ile birlikte

daha iyimser bir hava yaratılmıĢtı. Eylül 1954’te Irak Prensinin ziyaretinden sonra, Irak’ın yeni

BaĢbakanı Nuri Said Ekim’de Ġstanbul’u ziyaret etmesi yönündeki teklifi kabul etmiĢ, bu

görüĢmeler sırsında gerçekleĢtirilen bir dizi müzakerede Türkler Irak’ın Türkiye’nin niyetine

iliĢkin Ģüphelerini ortadan kaldırmak ve bölgesel bir savunma sistemi kurma olasılıklarını

değerlendirmek için hazırlanacak bir ortak program anlaĢması imzalamak için elinden geleni

yapmıĢtı.43

Bu süre zarfında, Türkiye’nin Mısır’la olan iliĢkileri geliĢmiĢ ve Türk Hükümeti ile Nuri

Said arasında “Menderes’in yapmayı planladığı Kahire gezisi sırasında, Mısır Hükümeti ile

ortak bir temel araması” konusunda anlaĢmaya varılmıĢtı. Bir grup öncü Türk gazeteci Mısır’ı

Aralık 1954’ye ziyaret etmiĢ ve çok iyi karĢılanmıĢ olsa da, Menderes’in Kahire ziyareti

Mısır’da yaĢanan iç sorunlar nedeniyle yeni yıldan sonraki bir tarihe ertelenmiĢti. Ancak,

41 FO371/112921/WK1011/1, Turkey: Annual Review for 1953 (Türkiye: 1953 yılı Yıllık

Değerlendirmesi), From Knox Helm to Anthony Eden (Helm’den Eden’a), 1 Ocak 1954. 42 FCO9/RK1011/1, Turkey: Annual Review for 1954 (Türkiye: 1954 yılı Yıllık Değerlendirmesi), From

Knox Helm to Anthony Eden (Helm’den Eden’a), 7 Ocak 1955. 43 FCO9/RK1011/1, Turkey: Annual Review for 1954 (Türkiye: 1954 yılı Yıllık Değerlendirmesi), From

Knox Helm to Anthony Eden (Helm’den Eden’a), 7 Ocak 1955.

Page 14: Demokrat Parti Dönemi Türkiye’nin Ortadoğu Politikası ... · Anahtar Kelimeler: Demokrat Parti, Türk Dı Politikası, Türk-Arap İlikileri, Ortadoğu. Abstract In this article,

Demokrat Parti Dönemi Türkiye’nin Ortadoğu Politikası (1950-1960)

History Studies

Ortadoğu Özel Sayısı / Middle East Special Issue 2010

80

Bowker o ay içinde Mısırlı Liderler tarafından yapılan açıklamaların “Türkiye’nin bölgesel

savunma konusunda Irak’la birlikte gerçekleĢtireceği herhangi bir giriĢimin Mısır’ın desteğini

veya onayını alamayacağını” gösterecek Ģekilde planlanmıĢa benzediğini ifade etmiĢti. Ürdün

Kralı ve Libya BaĢbakanı ve DıĢiĢleri Bakanı’nın Türkiye ziyaretleri, Türkiye’nin Arap

Devletleriyle iliĢkilerini geliĢtirme arayıĢı politikası kapsamında değerlendirildiğince oldukça

önemliydi.44

Türkiye ABD ile hala çok yakın iliĢkiler içindeydi ve Amerikan yardımı Türk silahlı

kuvvetlerinin ekipman ve büyüme ihtiyacına ve Türkiye askeri bütçesine büyük katkılar

yapmayı sürdürüyordu. Ocak 1954’te CumhurbaĢkanı Bayer tarafından ABD’ye yapılan resmi

ziyaret baĢarılı olmuĢ ve seçimlerden kısa bir sure sonra Haziran ayında Menderes

Washington’u ziyaret etmiĢti. Ġkinci ziyaret sırasında, Menderes Amerika’nın Türkiye’ye

verdiği askeri ve ekonomik yardımın aynı düzeyde sürdürülmesi sözünü almayı baĢarmıĢtı.

Kasım’da ABD Hükümeti Türkiye’ye, verimsiz geçen hasat mevsimi nedeniyle ihtiyaç

duyduğu tahıl miktarını temin etmesi koĢuluyla ilave yardımda bulunmuĢtu.45

Türkiye’nin Ġngiltere ile olan iliĢkileri 1954 yılında da “genel olarak tatmin edici”

düzeyde seyretmiĢti. Bowker, Ġngiltere’nin Türkiye’yle ticari borçlarını ödeyememesi

konusunda (Türkiye’nin ticari ortaklarının büyük bir bölümüyle yaĢanan bir sorundu) “ne

yazık ki kaçınılmaz olarak” sorunlar yaĢadığını belirtmiĢti.46

Ancak siyasi alanda Ġngiliz ve

Türk politikası oldukça uyumluydu. Türk Hükümeti, çeĢitli diplomatik giriĢimlerinde Ġngiliz

onayını almak konusunda (Türk-Pakistan Paktı ve Balkan Ġttifakı müzakereleri gibi) oldukça

istekli olduğunu göstermiĢti.

Ayrıca, Türk Hükümeti (Ġngiltere’nin alandaki savunma sorumluluklarının herhangi

birinden vazgeçmesinden endiĢe ederek ve herhangi bir bölgesel savunma örgütünün etkili

olması için Ġngiltere ve ABD’nin tam desteği ve nihai katılımının gerektiğini düĢünerek)

özellikle BaĢbakanla birlikte Ankara’daki Ġngiliz Büyükelçisini, bir Ortadoğu savunma

örgütünün kurulmasına yönelik planları konusunda “eksiksiz ve dürüst bir Ģekilde

bilgilendirmeye” devam etmiĢti.47

1955 yılı, Türkiye’nin 1954 yılında (24 ġubat’ta Bağdat’ta Türkiye ile Irak arasında

KarĢılıklı ĠĢbirliği AntlaĢmasını imzalayarak) geliĢtirmeye çalıĢtığı Doğu kanadını

güçlendirme politikasının ilk meyvelerini verdiği yıl olmuĢtu. Ġngiltere’nin Nisan’da,

Pakistan’ın Eylül’de ve Ġran’ın Ekim’de katılımıyla, o zamanlar Bağdat Paktı olarak bilinen

44 FCO9/RK1011/1, Turkey: Annual Review for 1954 (Türkiye: 1954 yılı Yıllık Değerlendirmesi), From

Knox Helm to Anthony Eden (Helm’den Eden’a), 7 Ocak 1955. 45 FCO9/RK1011/1, Turkey: Annual Review for 1954 (Türkiye: 1954 yılı Yıllık Değerlendirmesi), From

Knox Helm to Anthony Eden (Helm’den Eden’a), 7 Ocak 1955. 46 FCO9/RK1011/1, Turkey: Annual Review for 1954 (Türkiye: 1954 yılı Yıllık Değerlendirmesi), From

Knox Helm to Anthony Eden (Helm’den Eden’a), 7 Ocak 1955. 47 FCO9/RK1011/1, Turkey: Annual Review for 1954 (Türkiye: 1954 yılı Yıllık Değerlendirmesi), From

Knox Helm to Anthony Eden (Helm’den Eden’a), 7 Ocak 1955

Türkiye-Pakistan Paktı için bkz; Behçet Kemal YeĢilbursa, “The American Concept of the Northern Tier

Defence Project and the Signing of the Turco-Pakistani Agreement, 1953-54”, Middle Eastern Studies, Volume:

37, Number: 3, (July 2001), pp. 59-110.

Page 15: Demokrat Parti Dönemi Türkiye’nin Ortadoğu Politikası ... · Anahtar Kelimeler: Demokrat Parti, Türk Dı Politikası, Türk-Arap İlikileri, Ortadoğu. Abstract In this article,

81 Behçet Kemal YEŞİLBURSA

History Studies

Ortadoğu Özel Sayısı / Middle East Special Issue 2010

oluĢumun Bakanlar Konseyini (Madde 6 gereğince) kurmak mümkün olmuĢtu. Konseyin açılıĢ

toplantısı, Kasım’da Bağdat’ta yapılı ve bu toplantıda Paktın Daimi Organizasyonu kuruldu.48

Bowker, Kuzey kuĢak politikasının kaydettiği bu hızlı ilerlemenin ve bir Ortadoğu

savunma sisteminin çekirdeğini oluĢturulmasının büyük oranda Türkiye’nin ısrarlı

giriĢimlerinin bir sonucu olduğunu ifade etmiĢti. Kısa bir sürede böyle büyük bir ilerleme

kaydedildiği için, Türk Hükümeti Ürdün’ü Pakta katılması konusunda desteklemenin

(Lübnan’ın da Ürün’ü takip edeceğini umarak) zamanının geldiğini düĢünmüĢtü. Türkiye

CumhurbaĢkanı ve DıĢiĢleri Bakanı, Ekim 1955 tarihli Ürdün ziyareti sırasında Kral Hüseyin’i

ve Ürdün BaĢbakanını etkilemek için elinden gelenin en iyisini yapmıĢtı. Ancak, Aralık’ta

Ġngiliz Kraliyet Genelkurmayının Umman ziyaretinin ardından meydana gelen bir dizi olay

Türkiye’yi büyük bir hayal kırıklığına uğratacaktı. Ortadoğu’daki geliĢmeler, Türkiye ve

Ortadoğu Devletlerinin resmi görevlileri arasındaki resmi ve gayri resmi ziyaretler temelinde

kaydedilmiĢti.49

Türkiye, Ġsrail ile üst düzey ticaret faaliyetlerini sürdürüyordu. Bununla birlikte Ġsrail,

Türkiye’nin Arap Devletleriyle yakın iĢbirliği politikasına (özellikle de BirleĢmiĢ Milletler’in

Filistin konusundaki kararlarına iliĢkin mektupların değiĢ tokuĢunu kabul etmesi konusunda)

duyduğu kızgınlığı açık bir Ģekilde ortaya koyuyordu.50

1955’te ABD, Türk silahlı kuvvetlerinin ekipman ve büyüme ihtiyacına ve Türkiye

askeri bütçesinin geniĢletilmesine yaptığı desteği sürdürmesi ve bu desteği yönetmek için

binlerce Amerikalının Türkiye’de olması gibi nedenlerle, Türklerin gözünde en önemli yabancı

ülke pozisyonunu muhafaza etmiĢti. Ancak Türkiye, ekonomik sıkıntılarının artması

nedeniyle, gelecekte daha çok yardım alabilmek amacıyla NATO’nun doğu kalesi olarak

konumundan daha çok yararlanma eğilimi göstermiĢti. Türkiye Amerikalıların yıl boyunca

yaptığı uyarıları ve ekonomisini yeniden düzenlemesi için çeĢitli önlemler alması konusundaki

tavsiyelerini kabul etmeyi reddetmiĢ; bu durum ise Amerika’nın iyi niyetinin önemli oranda

kaybedilmesine neden olmuĢtu. DıĢiĢleri Bakanı Zorlu’nun Haziran 1955’in baĢlarında yaptığı

Washington ziyareti veya Türk Hükümetinin (Amerikan Ġdaresini atlayarak) Cumhuriyet Halk

Partisinin doğrudan desteğini kazanma yönündeki baĢarılı giriĢimleri durumu iyileĢtirmeye

yetmemiĢti.51

1955 yılının sonunda, ABD yeni Hükümetin ekonomik programında iyi niyet izlerini

görmek konusuyla ilgilense de, hala bazı köklü değiĢikliklerin somut göstergelerini görmeyi

48 FO371/123999/RK1011/1, Annual Report on Turkey for 1955 (Türkiye: 1955 yılı Yıllık

Değerlendirmesi), From James Bowker to Selwyn Lloyd (Bowker’dan Selwyn’e), 16 Ocak 1956. 49 FO371/123999/RK1011/1, Annual Report on Turkey for 1955, From James Bowker to Selwyn Lloyd, 16

January 1956. Bağdat Paktı için bkz; Behçet Kemal YeĢilbursa, The Baghdad Pact: Anglo-American Defence

Policies in the Middle East, 1950-1959, Frank Cass, London, 2005. 50 FO371/123999/RK1011/1, Annual Report on Turkey for 1955 (Türkiye: 1955 yılı Yıllık

Değerlendirmesi), From James Bowker to Selwyn Lloyd (Bowker’dan Selwyn’e), 16 Ocak 1956.

51 FO371/123999/RK1011/1, Annual Report on Turkey for 1955 (Türkiye: 1955 yılı Yıllık

Değerlendirmesi), From James Bowker to Selwyn Lloyd (Bowker’dan Selwyn’e), 16 Ocak 1956.

Page 16: Demokrat Parti Dönemi Türkiye’nin Ortadoğu Politikası ... · Anahtar Kelimeler: Demokrat Parti, Türk Dı Politikası, Türk-Arap İlikileri, Ortadoğu. Abstract In this article,

Demokrat Parti Dönemi Türkiye’nin Ortadoğu Politikası (1950-1960)

History Studies

Ortadoğu Özel Sayısı / Middle East Special Issue 2010

82

bekliyordu. Bu beklentilere siyasi terimlerle cevap veren Türkiye ise, ABD’nin Ortadoğu

Politikasına verdiği desteğin gittikçe azaldığından Ģikâyet etmekte ve ABD’nin Bağdat Paktına

girmemesinden duyduğu hayal kırıklığını dile getirmiĢti.52

Fransa ile iliĢkiler, Fransa’nın Bağdat Paktına karĢı çıkması ve Türkiye’nin Fransa’nın

Ortadoğu ve Kuzey Afrika politikasına duyduğu güvensizlik tarafından ĢekillendirilmiĢti.

Türkiye Fransa’yı BirleĢmiĢ Milletler’de Cezayir konusunda desteklemiĢ olsa da (çünkü bunun

içiĢleri meselesi olduğunu düĢünüyordu), Bowker’a göre iki ülke arasında ciddi bir siyasi

iĢbirliği yoktu.53

Türkiye Nisan 1955’te Bandung’da yapılan Afro-Asya Konferansına katılmıĢtı. Bu

konferansta Türkiye heyeti (heyet lideri DıĢiĢleri Bakanıydı) Bowker’ın terimleriyle

“sağduyulu ve ılımlı bir etki” yaratmıĢtı. Böylece Türkiye BirleĢmiĢ Milletler’deki Afro-Asya

grubunun bir üyesi olmuĢtu. Türkiye bu grup üzerinde sürekli ve kısıtlayıcı bir etki yaratmayı

umuyordu ve aynı zamanda bu gruptakilerin Batı karĢıtı görüĢleri konusunda bazı imtiyazlar

verilmesini sağlamanın gerekli olduğunu düĢünüyordu.54

1955’te Türkiye’nin Sovyetler Birliği’ne duyduğu geleneksel güvensizlikte bir

değiĢiklik oldu. Birçok durumda Sovyetler çeĢitli kanallar yoluyla Türkiye ile olan kültürel,

ekonomik ve siyasi iliĢkilerini geliĢtirmek istediklerini ifade etmiĢ olsalar da, Bowker

Türklerin yaklaĢımlarında oldukça katı olduklarını ve Sovyetler Birliği ile Türkiye arasındaki

iliĢkilerin sadece Sovyetler Birliği ile bütün Batı dünyası arasındaki iliĢkilerin iyileĢmesi

durumunda geliĢebileceği yorumunda bulunmuĢtu.55

Bowker, Türkiye ile Ġngiltere arasındaki siyasi iliĢkiler konusunda Times’ın Ġstanbul

muhabirinin “Kırım SavaĢından beri iki ülke arasında bu kadar az çatıĢma yaĢanan baĢka

hiçbir dönem olmadığı” yönündeki yorumuna atıfta bulunmuĢtu. Türk Hükümeti, Ġngiliz

Hükümetini Balkan Ġttifakı ve Ortadoğu konusundaki politikaları hakkında sürekli ve yakından

bilgilendirmeye devam ediyordu. Menderes birçok kez, Ġngiliz Hükümetinin Bağdat Paktı’nı

güçlendirme ve geliĢtirme çabalarına verdiği desteği takdir ettiğini ifade etmiĢti. Benzer

Ģekilde, Ġngiltere Kralı’nın Nisan’da Pakta üye olması Türkiye’de memnuniyetle karĢılanmıĢ

ve iki ülke arasında daha güçlü bir ittifak bağının kurulmasını sağlamıĢtı. Menderes, o

dönemde bölgede yer alan tek batı kuvveti olan ve Ortadoğu savunmasına aktif bir rol

oynamaya devam eden Ġngiltere’ye verdiği önemin altını tekrar tekrar çizmiĢti. Türk

Hükümeti, Ġngiliz Hükümetine Kıbrıs’taki konumu konusunda tereddütsüz destek vermiĢ ve

Ġngiltere’nin Kıbrıs iĢgalinin, Ortadoğu’ya yönelik antlaĢma yükümlülüklerini yerine getirmesi

52 FO371/123999/RK1011/1, Annual Report on Turkey for 1955 (Türkiye: 1955 yılı Yıllık

Değerlendirmesi), From James Bowker to Selwyn Lloyd (Bowker’dan Selwyn’e), 16 Ocak 1956.

53 FO371/123999/RK1011/1, Annual Report on Turkey for 1955 (Türkiye: 1955 yılı Yıllık

Değerlendirmesi), From James Bowker to Selwyn Lloyd (Bowker’dan Selwyn’e), 16 Ocak 1956. 54 FO371/123999/RK1011/1, Annual Report on Turkey for 1955 (Türkiye: 1955 yılı Yıllık

Değerlendirmesi), From James Bowker to Selwyn Lloyd (Bowker’dan Selwyn’e), 16 Ocak 1956. 55 FO371/123999/RK1011/1, Annual Report on Turkey for 1955 (Türkiye: 1955 yılı Yıllık

Değerlendirmesi), From James Bowker to Selwyn Lloyd (Bowker’dan Selwyn’e), 16 Ocak 1956.

Page 17: Demokrat Parti Dönemi Türkiye’nin Ortadoğu Politikası ... · Anahtar Kelimeler: Demokrat Parti, Türk Dı Politikası, Türk-Arap İlikileri, Ortadoğu. Abstract In this article,

83 Behçet Kemal YEŞİLBURSA

History Studies

Ortadoğu Özel Sayısı / Middle East Special Issue 2010

için gerekli olduğu ve Ġngiliz hâkimiyeti sürdüğü sürece Türkiye’nin Kıbrıs konusunda

herhangi bir düĢüncesi olmayacağı görüĢünü sürdürmüĢtü.56

1956’da yaĢanan uluslararası geliĢmeler, Türkiye’de büyük bir endiĢe yaratmıĢtı. Ülke,

birçok uluslararası forumda sesini duyurmuĢ ve etkisini hissettirmiĢti. NATO tarafında eski

hızın kaybedilmesi, Balkan Ġttifakındaki canlanmanın durma noktasına gelmesi ve Bağdat

Paktında ilerlemenin durması, Türkler arasında yılın ilk yarısında izolasyonun gittikçe arttığı

endiĢesini yaratmıĢtı. Albay Nasır’in SüveyĢ Kanalını kamulaĢtırmasının ardından Ġsrail’in

Mısır’a saldırması ve müteakip Fransız-Ġngiliz müdahalesi yüzünden Ortadoğu’da durumun

kötüye gitmesi, (özellikle de Suriye’deki iç geliĢmeler, Ortadoğu’nun Türkiye’nin güney

sınırındaki bölümünde açık bir Sovyet sızıntısı yaĢandığını ortaya koyduğu için) Türklerin

kaygılarını artırmıĢtı.57

Türkiye Ortadoğu’da aktif bir rol oynamıĢ ve bütün bir yıl boyunca Ġngiltere ve

ABD’nin dikkatini defalarca Bağdat Paktı’nın güçlendirilmesi ihtiyacına çekmeye çalıĢmıĢtı.

Bu konu, Türkiye BaĢbakanının Ġngiltere DıĢiĢleri Bakanı’nın Mart 1956’da Ankara’ya yaptığı

ziyarette ortaya koyduğu bir konudur. Nasır’in SüveyĢ Kanalı’nı millileĢtirmesi, Türkiye’nin

Nasır’in tehlikeli hırsları konusunda sürekli dile getirdiği görüĢlerini doğrulamıĢtı. Bowker bu

konuda “Türkiye özel görüĢmede, Ġngiltere’nin o zaman duruma kuvvetlerini kullanarak

müdahale etmemesinden duyduğu hayal kırıklığını dile getirdi” yorumunda bulunmuĢtu.58

Türkiye, Ağustos ayında Londra’da toplanan SüveyĢ konulu konferansa katılım davetini derhal

kabul etmiĢti. Eylül’de toplanan ikinci Londra Konferansında da, DıĢiĢleri Bakanının

baĢkanlığındaki Türk Heyeti Ġngiliz-Fransız tekliflerini kabul etmiĢti.59

Türk Hükümeti Eylül 1956’da ABD ve Ġngiltere’ye iletilen bir diplomatik notada,

Sovyetlerin Suriye üzerindeki emellerinin gittikçe belirginleĢtiği gerekçesiyle ve Türk hava

sahasının Sovyet askeri uçakları tarafından ihlal edildiği iddiasıyla, Türkiye’ye yönelik

tehditlerin arttığına dikkati çekmiĢti. Nota, ABD’yi Bağdat Paktına (Paktın Ģiddetle ihtiyaç

duyduğu güç ve istikrarın en etkili aracı olarak) erken bir tarihte katılımına çağırmıĢtı. Ġsrail’in

Mısır saldırısının ardından SüveyĢ Kalanına yapılan Ġngiliz-Fransız müdahalesinden sonra,

Menderes Bağdat Paktı’nın dört Müslüman üyesinin BaĢbakanlarının bir araya geldiği

toplantıda, Ġran ġahını Ġngiltere’nin Ġttifaktan çıkarılması fikrini çürütmede etkili bir Ģekilde

desteklemiĢti. Bu dörtlünün on gün sonra Bağdat’ta yaptığı müteakip toplantıda, Menderes

Nuri PaĢa’ya daha zamanlı bir destek vermiĢti. Aynı zamanda, Menderes Paktın diğer üç

56 FO371/123999/RK1011/1, Annual Report on Turkey for 1955 (Türkiye: 1955 yılı Yıllık

Değerlendirmesi), From James Bowker to Selwyn Lloyd (Bowker’dan Selwyn’e), 16 Ocak 1956. 57 FO371/130174/RK1011/1, Turkey: Annual Review for 1956 (Türkiye: 1956 yılı Yıllık Değerlendirmesi),

From James Bowker to Selwyn Lloyd (Bowker’dan Selwyn’e), 5 ġubat 1957. 58 FO371/130174/RK1011/1, Turkey: Annual Review for 1956 (Türkiye: 1956 yılı Yıllık Değerlendirmesi),

From James Bowker to Selwyn Lloyd (Bowker’dan Selwyn’e), 5 ġubat 1957. 59 FO371/130174/RK1011/1, Turkey: Annual Review for 1956 (Türkiye: 1956 yılı Yıllık Değerlendirmesi),

From James Bowker to Selwyn Lloyd (Bowker’dan Selwyn’e), 5 ġubat 1957.

Page 18: Demokrat Parti Dönemi Türkiye’nin Ortadoğu Politikası ... · Anahtar Kelimeler: Demokrat Parti, Türk Dı Politikası, Türk-Arap İlikileri, Ortadoğu. Abstract In this article,

Demokrat Parti Dönemi Türkiye’nin Ortadoğu Politikası (1950-1960)

History Studies

Ortadoğu Özel Sayısı / Middle East Special Issue 2010

84

Müslüman üyesinin Türkiye’nin Ġsrail’den Bakanını çekmesi yönündeki ısrarlı taleplerini haklı

bulmuĢtu.60

Türk Hükümeti, NATO’nun dikkatini Ortadoğu’daki duruma ve bunun Batı Ġttifakı için

getirebileceği olası yıkıcı etkilerine çekmede lider rolünü oynamıĢtı. Dönemin Türkiye

DıĢiĢleri Bakanı’nın Kasım 1956’nın sonunda yapılan NATO Konseyi toplantısına

katılımından bir ay sonra, Menderes ilk kez Konseyin Bakanlar Toplantısına katılmıĢtı. Bu

toplantıda, Türkiye’nin hazırlamıĢ olduğu bir diplomatik nota dağıtılmıĢ ve Ortadoğu’daki

durum NATO’nun aralıksız olarak takip etmesi gereken bir konu olarak kabul edilmiĢti. Türk

Hükümeti bunu, NATO ile Bağdat Paktı arasında, iki gruplanma arasında düzenli iletiĢimi

sağlayabilecek ve askeri planlar kapsamında bir araç görevi görebilecek bir bağlantı

kurulmasına doğru atılan ilk adım olarak görmüĢtü.61

Ġngiltere DıĢiĢleri Bakanı’nın Mart 1956’da Ankara’ya yaptığı resmi ziyaret, Türk

Hükümeti ve özellikle Menderes’e “tüm dıĢ politika alanlarında, Ġngiltere ile yakın danıĢma ve

iĢbirliği çerçevesinde hareket etmek” yönündeki ısrarlı niyetini gösterme Ģansı vermiĢti.

Bowker, DıĢiĢleri Bakanının Menderes ile çok çeĢitli konuları görüĢtüğünü belirtmiĢ ve

ziyaretin sonunda hazırlanan bildiride “sadece kriz zamanlarında göz önünde bulundurulan

resmi bir belgeden öteye geçen etkili ve canlı bir dostluğa” yapılan atfın, genel olarak Türk-

Ġngiliz iliĢkilerinin uygun bir tarifi olduğuna kanaat getirildiği yorumunda bulunmuĢtu. Daha

önce de belirtildiği gibi, Ġngiltere’nin Mısır’ın SüveyĢ Kanalını millileĢtirmesi karĢısında

takındığı tutum Türkiye tarafından desteklenmiĢti. Müteakip Ġngiliz-Fransız müdahalesinden

sonra ise, Türk Hükümeti bu durumun Ġngiltere’nin Bağdat Paktı’nın diğer üç Müslüman üyesi

ile iliĢkileri üzerindeki etkilerini hafifletmeye ve Ġngiltere’nin Pakt ile olan iliĢkilerini

muhafaza etmeye çalıĢmıĢtı.62

Sovyetler Birliği’nin Türkiye’ye dostane yaklaĢımı, (geniĢ çaplı ekonomik yardımın bir

göstergesi olarak) yılın büyük bir bölümünde devam etmiĢti. Türkiye, “soğuk tutum”

yaklaĢımını sürdürmüĢ ve Ortadoğu’da yıl içinde artan (özellikle de Mısır ve Suriye’de)

Sovyet yayılımından gittikçe daha çok rahatsız olmuĢtu. Ancak yıl içinde, Montreux

(Boğazlar) SözleĢmesini imzalayan devletlerin herhangi biri anlaĢma hükümlerinde değiĢiklik

talep etmemiĢti.63

Askeri ve ekonomik yardımı yöneten çeĢitli ekipleri olan ABD, Türkiye’ye en büyük

maddi desteği sağlamıĢ ve Türkiye ile en yakın ve en geniĢ çaplı günlük iliĢkileri kurmuĢtu.

60 FO371/130174/RK1011/1, Turkey: Annual Review for 1956 (Türkiye: 1956 yılı Yıllık Değerlendirmesi),

From James Bowker to Selwyn Lloyd (Bowker’dan Selwyn’e), 5 ġubat 1957. 61 FO371/130174/RK1011/1, Turkey: Annual Review for 1956 (Türkiye: 1956 yılı Yıllık Değerlendirmesi),

From James Bowker to Selwyn Lloyd (Bowker’dan Selwyn’e), 5 ġubat 1957. 62 FO371/130174/RK1011/1, Turkey: Annual Review for 1956 (Türkiye: 1956 yılı Yıllık Değerlendirmesi),

From James Bowker to Selwyn Lloyd (Bowker’dan Selwyn’e), 5 ġubat 1957. 63 FO371/130174/RK1011/1, Turkey: Annual Review for 1956 (Türkiye: 1956 yılı Yıllık Değerlendirmesi),

From James Bowker to Selwyn Lloyd (Bowker’dan Selwyn’e), 5 ġubat 1957.

Page 19: Demokrat Parti Dönemi Türkiye’nin Ortadoğu Politikası ... · Anahtar Kelimeler: Demokrat Parti, Türk Dı Politikası, Türk-Arap İlikileri, Ortadoğu. Abstract In this article,

85 Behçet Kemal YEŞİLBURSA

History Studies

Ortadoğu Özel Sayısı / Middle East Special Issue 2010

Türkiye’nin daha büyük yardım beklentilerin rağmen, ABD desteği bir önceki yılla neredeyse

aynı düzeyde kalmıĢtı.64

Bağdat Paktı ülkeleri ve Afganistan ile resmi ziyaretler yapılmıĢ ve Libya Kralı

Temmuz 1956’da Türkiye’yi ziyaret etmiĢti. Ancak, yıl içinde Türkiye’nin Afro-Asya ulusları

grubuna üyeliğine vurgu yapacak çok az Ģey gerçekleĢmiĢti.65

Genel olarak 1957 yılı Türkiye için tehlikeli bir yıl olmuĢtu. Türkiye dıĢiĢleri alanında,

SüveyĢ Kanalı’na yapılan Ġngiliz-Fransız müdahalesinin Ortadoğu ve Bağdat Paktı üzerindeki

süregelen etkilerine doğrudan müdahil olmuĢ ve daha sonra da Sovyetlerin Suriye’ye

sızmasında kaynaklanan kritik geliĢmelerin etki alanında kalmıĢtı. Çözülemeyen Kıbrıs

sorunu, Yunanistan ile olan iliĢkileri zora sokmaya devam etmiĢti.66

Kıbrıs sorunu kritik ve (C.T. Brant tarafından belirtildiği gibi) “patlak verme ihtimali

olan” bir döneme girmiĢti. Yılın sonuna doğru, Türkiye bölünmüĢ Kıbrıs politikasında mutabık

kalmaya devam etmiĢti. Ancak Bowker, Menderes’in Türk kamuoyunu Kıbrıs sorunu

hakkında tatmin etmeyi baĢaramaması halinde karĢılaĢacağı sorunların onu koltuğundan

edebileceğine inanıyordu. Menderes Türkiye’ye bazı ciddi uluslararası sorunların arasında

yönünü göstermeyi baĢarabilmiĢti. Türkiye’nin NATO ve Bağdat Paktına verdiği desteği

sürdürmüĢ; (diğerlerinin yanı sıra) Sovyet Rusya tarafından Suriye üzerinden yapılan Türkiye

karĢıtı propaganda kampanyasıyla “sakin ve istikrarlı” bir Ģekilde mücadele etmiĢ; sonbaharın

baĢında Sovyet Rusya ile Batı liderleri arasındaki mektup trafiğindeki rolünü yerine

getirmiĢti.67

Türkiye dıĢ iliĢkiler konusunda, Araplarla geçmiĢ bağları olan ve NATO’nun doğu

flankında yer alan Ortadoğu gücü olarak konumuna uygun rollerini oynamaya devam etmiĢti.

Türkiye, Ortadoğu politikasını (tamamen aktif bir üye olarak Ġngiltere’ye sahip olan ve

ABD’nin resmi giriĢi ile güçlenen) Bağdat Paktına dayandırmaya devam etmiĢti. Paktın Bölge

Üyelerinin Ankara’da Ocak 1957’de yaptıkları toplantı, Arap olmayan üç üyenin Irak’ın

Ġngiltere’yi (SüveyĢ Kanalı müdahalesinden sonra fiili ihracının ardından) yeniden Pakta kabul

etme konusundaki tereddüdünün üstesinden gelmesi için bir ortam yaratmıĢ ve Mayıs 1957’de

Karachi’de Paktın Bakanlar Konseyi toplantısının yapılmasının yolunu açmıĢtı.68

Türkiye’nin Sovyetlerin düzenli bir Ģekilde Suriye’ye sızmasının yarattığı tehlikeli

duruma daha önce de dikkat çekmesine rağmen, bölgenin bu kesimindeki durum Ağustos’ta

General Nazimuddin’in yerine General Bizri’nin Suriye Genel Kurmay BaĢkanı olarak

64 FO371/130174/RK1011/1, Turkey: Annual Review for 1956 (Türkiye: 1956 yılı Yıllık Değerlendirmesi),

From James Bowker to Selwyn Lloyd (Bowker’dan Selwyn’e), 5 ġubat 1957. 65 FO371/130174/RK1011/1, Turkey: Annual Review for 1956 (Türkiye: 1956 yılı Yıllık Değerlendirmesi),

From James Bowker to Selwyn Lloyd (Bowker’dan Selwyn’e), 5 ġubat 1957. 66 FO371/136450/RK1011/1,Turkey: Annual Report on Turkey for 1957 (Türkiye: 1957 yılı Yıllık

Değerlendirmesi), From James Bowker to Selwyn Lloyd (Bowker’dan Selwyn’e), 4 ġubat 1958. 67 FO371/136450/RK1011/1, Minute by C. T. Brant (Brant’ın Tutanağı), 18 ġubat 1958. 68 FO371/136450/RK1011/1, Turkey: Annual Report on Turkey for 1957 (Türkiye: 1957 yılı Yıllık

Değerlendirmesi), From James Bowker to Selwyn Lloyd (Bowker’dan Selwyn’e), 4 ġubat 1958.

Page 20: Demokrat Parti Dönemi Türkiye’nin Ortadoğu Politikası ... · Anahtar Kelimeler: Demokrat Parti, Türk Dı Politikası, Türk-Arap İlikileri, Ortadoğu. Abstract In this article,

Demokrat Parti Dönemi Türkiye’nin Ortadoğu Politikası (1950-1960)

History Studies

Ortadoğu Özel Sayısı / Middle East Special Issue 2010

86

atanması ile daha da kötüye gitmiĢti. Bu atamayı, Polis ve Güvenlik Kuvvetlerinin komuta

zincirinde yapılan değiĢiklikler ve Ordu mensuplarının men edilmesi ve tutuklanması gibi

geliĢmeler takip etmiĢti. Bu geliĢmelerden sonra, ABD’nin Eisenhower Doktrini’nde açıklanan

yeni Ortadoğu siyasi giriĢimlerini sıcak karĢılayan Türk Hükümeti, Rchards’ın Mart ayında

yaptığı Türkiye ziyaretinde ABD Hükümetinden, NATO’nun doğu flankının tehlikeli bir

Ģekilde düĢman çemberine alındığı mevcut durumu çözmede daha aktif yardım sağlamasını

istemiĢti.69

Bowker, Loy Henderson’un aceleyle yaptığı Türkiye ve Lübnan ziyaretinde “Suriye

tehlikesine karĢı katı bir Arap cevabının verilmesi yönünde karmaĢık bir mutabakata”

varıldığını ancak Arapların diğer Araplara karĢı alenen katı bir tavır takınmak konusundaki

isteksizliği yüzünden bu amacın hayata geçirilemediğini ifade etmiĢti. Dost Arap

Hükümetlerinin, Henderson’un ziyaretinin duyulması ve ziyaret hakkındaki spekülasyonlar

yüzünden kendi kamuoylarından korkmaları bu isteksizliği daha da artırmıĢtı. Türkiye, dost

Arap Devletlerinin etkili bir eylemde bulunacakları konusunda kuĢkulu gözükmüĢ ve

Suriye’ye karĢı “tek baĢına mücadele etme” ihtimalini değerlendirmiĢti. “Ancak, Suriye

Ģikâyeti Ekim 1957’de BirleĢmiĢ Milletler Genel Kuruluna götürüldüğünde, Türk Hükümeti

çoktan Genel Seçim hazırlıklarına baĢlamıĢtı.70

Sovyetler, Rusya’yı “savaĢ çığırtkanlığı yapan emperyalistler ve onların maĢaları”

tarafından tehdit edilen nasyonalist Suriye rejiminin bir dostu olarak göstermek için

tasarlanmıĢ propagandadan büyük avantaj sağlamıĢtı. Bu sure zarfında, Bağdat Paktı’nın Nuri

PaĢa tarafından cesaretlendirilen Bölge Üyeleri, Rusya’nın bölgeye sızmasını etkin bir Ģekilde

önleyebilmek için Arap-Ġsrail farklılıklarının (Rusya’nın bölgeye sızmasında fayda sağlıyordu)

çözümlenmesinde aĢama kaydetmenin gerekli olduğuna gürültülü bir Ģekilde dikkat

çekiyorlardı. Irak Kralı Faysal’ın giriĢimleriyle Aralık ayının baĢında Ankara’da dört bölge

temsilcisini bir araya getiren acil bir toplantı yapıldı. Bu toplantıda, Menderes’in Paris’te

yapılacak NATO Kuvvetleri Hükümet BaĢkanları toplantısında grubun bu konudaki

görüĢlerini dile getirmesine karar verildi. Menderes toplantıda karar verildiği Ģekliyle bu

görevi yerine getirdi ancak Suriye konusundaki (Bowker’a göre “samimi ve korkusuz”)

konuĢması basına yansıyınca Irak’ta huzursuzluk yarattı. Suriye’nin hem Türkiye hem de

NATO ülkelerine protesto yollaması da ayrı bir huzursuzluk kaynağı oldu. Türkiye (1955

Türkiye-Irak Paktıyla iliĢkili mektup trafiğinde BirleĢmiĢ Milletler’in 1947 ve 1948

Kararlarının uygulanmasını desteklediği belgelenmiĢ olsa da) yılsonunda Filistin sorununun

çözümü konusundaki planların hiçbirine destek olduğuna dair resmi bir açıklamada

bulunmadı.71

Türk Hükümeti, Lübnan’ın Türkiye’yi Kıbrıs konusunda BirleĢmiĢ Milletler’de

desteklememesi nedeniyle Lübnan’a ordu gönderilmesi planından Aralık ayında vazgeçilmiĢ

69 FO371/136450/RK1011/1, Turkey: Annual Report on Turkey for 1957 (Türkiye: 1957 yılı Yıllık

Değerlendirmesi), From James Bowker to Selwyn Lloyd (Bowker’dan Selwyn’e), 4 ġubat 1958. 70 FO371/136450/RK1011/1, Turkey: Annual Report on Turkey for 1957 (Türkiye: 1957 yılı Yıllık

Değerlendirmesi), From James Bowker to Selwyn Lloyd (Bowker’dan Selwyn’e), 4 ġubat 1958. 71 FO371/136450/RK1011/1, Turkey: Annual Report on Turkey for 1957 (Türkiye: 1957 yılı Yıllık

Değerlendirmesi), From James Bowker to Selwyn Lloyd (Bowker’dan Selwyn’e), 4 ġubat 1958.

Page 21: Demokrat Parti Dönemi Türkiye’nin Ortadoğu Politikası ... · Anahtar Kelimeler: Demokrat Parti, Türk Dı Politikası, Türk-Arap İlikileri, Ortadoğu. Abstract In this article,

87 Behçet Kemal YEŞİLBURSA

History Studies

Ortadoğu Özel Sayısı / Middle East Special Issue 2010

olsa da, 1957 yılı boyunca Lübnan ve Ürdün’e verdiği desteği yineledi. New York’taki Irak

heyetinin Siyasi Komitede Yunanistan’ın Kıbrıs kararı lehine oy kullanması ve daha sonra

Kurulda çekimser kalması, Türkiye’de kızgınlığa yol açmıĢtı. Irak Hükümetinin, Irak

delegasyonunun hareketlerini tekzip etmesiyle bu kızgınlık yatıĢmıĢtı.72

Zorlu’nun Eylül 1957’de yaptığı Riyad ziyareti Türk Hükümetinin, Kral Suud’un

Rusya’nın Suriye’ye sızmasının yol açtığı tehlikeleri ve Bağdat Paktı’nın gittikçe sağlamlaĢan

yapısını daha net bir Ģekilde gördüğüne inanmasını sağladı. Ancak, Kral Suud Türkiye’nin

Ġsrail ile süren diplomatik iliĢkilerinin Suudi Arabistan ve Türkiye arasında daha yakın bir

iĢbirliği kurulmasını önlediği görüĢünü sürdürmüĢtü.73

1957 yılı yaz baĢlarında, (Bowker’a göre doğrudan kiĢisel olarak Menderes tarafından

yönlendirilen) bir giriĢimde bulunularak Mısır’la iliĢkiler iyileĢtirilmek istenmiĢti.

Menderes’in, Mısır Cumhuriyetinin kuruluĢunu kutlamak için Mısır Büyükelçiliğindeki

resepsiyona kiĢisel katılımının ardından Türkiye Ticaret Bakanı Kahire Ticaret Fuarına

katılmak için Kahire’ye gitmiĢti. Mısır Ticaret Bakanı da cevabi bir ziyaret gerçekleĢtirerek

Ġzmir Fuarına katılmıĢtı. Suriye krizi bu jestlerin etkisini ortadan kaldırmıĢtı. Menderes

Kasım’da Bowker’a “Nasır’ın artık Rusya’ya, kendisinden artık hiçbir fayda sağlanamayacak

kadar bağlı olduğunu” söylemiĢti.74

Rusya Türkiye’ye ekonomik yardımda bulunma garantisini defalarca tekrarlamıĢ olsa

da, Türkiye Rusya’ya karĢı soğuk tavrını sürdürmüĢtü. Rusya’nın siyasi konularda görüĢme

isteğine, Türk Hükümeti iki ülke arasında görüĢülecek herhangi bir siyasi husus olmadığını

düĢündüğü yönünde cevap vermiĢti. Suriye krizi nedeniyle Bulgaristan’dan Menderes’e

Türkiye’nin olası Suriye müdahalesinin sonuçlarına yönelik “oldukça açık tehditler” içeren bir

mektup gelmiĢti. Menderes bu mektuba aynı derecede katı bir cevap vermiĢti. Daha sonra

NATO Hükümet BaĢkanlarının Aralık 1957’de Paris’te gerçekleĢtirdikleri toplantıdan bir gün

önce Bulgaristan tarafından NATO Kuvvetlerinin Hükümet BaĢkanlarına gönderilen mektubun

muhatapları arasında Menderes de vardı. Menderes bu mektupta, “Kendini Amerika’ya

ispatlamaya çalıĢmanın” Türkiye’yi karĢı karĢıya bırakabileceği tehlikeler konusunda

uyarılıyordu.75

Afganistan Kralı, BaĢbakanı ve DıĢiĢleri Bakanının müteakip Türkiye gezileri sırasında,

Türk Hükümeti Rusya ile yakın iliĢkilerin getirebileceği tehlikeler hakkında gerçekçi

yorumlarda bulunabilmiĢ ve Afganistan ile Pakistan arasındaki iliĢkilerin iyileĢtirilmesine

yardımcı olabilmiĢti. Menderes’in Afganistan’dan “Rusya’nın yayılmasının tehlikeli olduğu

72 FO371/136450/RK1011/1, Turkey: Annual Report on Turkey for 1957 (Türkiye: 1957 yılı Yıllık

Değerlendirmesi), From James Bowker to Selwyn Lloyd (Bowker’dan Selwyn’e), 4 ġubat 1958. 73 FO371/136450/RK1011/1, Turkey: Annual Report on Turkey for 1957 (Türkiye: 1957 yılı Yıllık

Değerlendirmesi), From James Bowker to Selwyn Lloyd (Bowker’dan Selwyn’e), 4 ġubat 1958. 74 FO371/136450/RK1011/1, Turkey: Annual Report on Turkey for 1957 (Türkiye: 1957 yılı Yıllık

Değerlendirmesi), From James Bowker to Selwyn Lloyd (Bowker’dan Selwyn’e), 4 ġubat 1958. 75 FO371/136450/RK1011/1, Turkey: Annual Report on Turkey for 1957 (Türkiye: 1957 yılı Yıllık

Değerlendirmesi), From James Bowker to Selwyn Lloyd (Bowker’dan Selwyn’e), 4 ġubat 1958.

Page 22: Demokrat Parti Dönemi Türkiye’nin Ortadoğu Politikası ... · Anahtar Kelimeler: Demokrat Parti, Türk Dı Politikası, Türk-Arap İlikileri, Ortadoğu. Abstract In this article,

Demokrat Parti Dönemi Türkiye’nin Ortadoğu Politikası (1950-1960)

History Studies

Ortadoğu Özel Sayısı / Middle East Special Issue 2010

88

bir ülke” olarak bahsettiği (Aralık’ta Paris’te yapılan NATO Konseyinde yaptığı)

konuĢmasının yayınlanmasının ardından, Türk-Afgan iliĢkileri yılsonunda biraz bozulmuĢtu.76

ABD, daha önce oluğu gibi, Türkiye’nin savunma ve ekonomisini sürdürülebilir

kılmaya devam etti: Türkiye ithalatının %45’i bu ülke tarafından finanse ediliyordu.

Türkiye’nin Amerika’ya bağımlılık hissi, Suriye kriziyle ve yukarıda sıralanan diğer

nedenlerle ciddi oranda artmıĢtı. O süre zarfında güçlü ABD desteğine duyulan minnet ve

Türklerin Bağdat Paktı’nı güçlendirmenin en iyi ve tek yolu olarak gördüğü “ABD’nin Bağdat

Paktına giriĢi” isteği, Amerikan mali yardımının miktarından kaynaklanan sürekli

memnuniyetsizliği azaltmakta faydalı olmuĢtu. Türk Hükümeti, yıl boyunca Ortadoğu ile ilgili

politikalarıyla iliĢkili her hususta ABD Hükümetinin tavsiye ve desteğini talep etmeye devam

etmiĢti. 77

Türklerin zihinlerinde ABD tüm ülkeler içinde en güçlü ve en istikrarlı ülke olmasına

rağmen, Türk Hükümeti Ġngiltere ile olan dostluk ve yakın iĢbirliğine ve Ġngiltere’nin

Ortadoğu’da oynadığı pozitif role açık bir Ģekilde büyük önem vermeye devam etmiĢti.

Akdeniz BaĢkomutanı ve Ortadoğu Kara Kuvvetleri BaĢkomutanı ve Ortadoğu Hava

Kuvvetleri BaĢkomutanının 1957’de yaptığı Türkiye ziyareti, CumhurbaĢkanı Bayar ve

BaĢbakan Menderes tarafından bu konularda ilgili tarafların güvencesini almak için birer araç

olarak kullanılmıĢtı. Yılın baĢlarında, Türk Hükümeti Ġngiltere’nin Bağdat Paktı’nın tam üyesi

olarak faaliyetlerine yeniden baĢlaması için çalıĢmaya devam etmiĢti.78

1957 yılı içinde Türk-

Ġngiliz iliĢkilerine gölge düĢüren tek olay, Kıbrıs konusundaki geliĢmeler olmuĢtu: Bu

geliĢmeler Türklerin, Ġngiltere’nin er ya da geç Kıbrıs sorununa Türklerin çıkarlarını yeterince

dikkate almayan bir çözüm bulacağına dair gizli korkularını açığa çıkarmıĢtı.79

Burrows, “1958 yılının iyi ve kötü yanları arasında doğru bir denge kurmanın zor

olduğu” yorumunda bulunmuĢtu: Kıbrıs’taki karmaĢa ve iki taraf arasındaki anlaĢmazlığın

Ģiddeti tırmandırması gibi kötü yanları “daha dikkat çekici” olmakla birlikte, 1958’de yaĢanan

Türkiye’nin NATO’da ve özgür dünyanın diğer uluslararası iĢbirliği ortamlarında batı ile

bağlarını güçlendirmesi ve Kıbrıs sorununda ileriki aĢamalarda “akılcı yaklaĢımlara geri

dönülmesi”; Türk Hükümeti için getirdiği siyasi dezavantajlara rağmen ekonomik istikrar

programının baĢlatılması; yılsonunda Türk-Ġngiliz dostluğunda kayda değer bir iyileĢmenin

yaĢanması gibi olumlu geliĢmeler Türkiye’nin, Batının ve özellikle de Ġngiltere’nin gönül

rahatlığıyla güveneceği faktörler olarak akıl ve güç faktörlerinin altını çizdiğini gösterir.80

76 FO371/136450/RK1011/1, Turkey: Annual Report on Turkey for 1957 (Türkiye: 1957 yılı Yıllık

Değerlendirmesi), From James Bowker to Selwyn Lloyd (Bowker’dan Selwyn’e), 4 ġubat 1958. 77 FO371/136450/RK1011/1, Turkey: Annual Report on Turkey for 1957 (Türkiye: 1957 yılı Yıllık

Değerlendirmesi), From James Bowker to Selwyn Lloyd (Bowker’dan Selwyn’e), 4 ġubat 1958. 78 FO371/136450/RK1011/1, Turkey: Annual Report on Turkey for 1957 (Türkiye: 1957 yılı Yıllık

Değerlendirmesi), From James Bowker to Selwyn Lloyd (Bowker’dan Selwyn’e), 4 ġubat 1958. 79 FO371/136450/RK1011/1, Turkey: Annual Report on Turkey for 1957 (Türkiye: 1957 yılı Yıllık

Değerlendirmesi), From James Bowker to Selwyn Lloyd (Bowker’dan Selwyn’e), 4 ġubat 1958. 80 FO371/144739/RK1011/1, Annual Report on Turkey for 1958 (Türkiye: 1958 yılı Yıllık

Değerlendirmesi), From Bernard Burrows to Selwyn Lloyd (Bowker’dan Selwyn’e), 17 ġubat 1959.

Page 23: Demokrat Parti Dönemi Türkiye’nin Ortadoğu Politikası ... · Anahtar Kelimeler: Demokrat Parti, Türk Dı Politikası, Türk-Arap İlikileri, Ortadoğu. Abstract In this article,

89 Behçet Kemal YEŞİLBURSA

History Studies

Ortadoğu Özel Sayısı / Middle East Special Issue 2010

1958 yılı Türkiye için dıĢiliĢkiler açısından önemli ve alıĢılmadık geliĢmelere sahne

olmuĢtu. Kıbrıs sorunu, dıĢ iliĢkileri ilk sekiz ay boyunca gölgelemiĢ ve içeride sürekli

tartıĢılan bir konu halini almıĢtı. Irak devrimi, Türk dıĢ politikasının en önemli sütunlarından

birini sarsmıĢ ve Türkiye sınırında yeni bir Komünist veya Komünizm kontrolünde ülke

oluĢumu tehlikesini doğurmuĢtu. Bir önceki yaz Irak’ta yaĢanan geliĢmeler, son yedi yıldır

Türkiye’yi diğerlerinden ayıran iki taraflı dıĢ politikaya ciddi zararlar vermiĢti.81

Türkiye’nin coğrafi konumu ve özellikle de Bağdat Paktı üyeliği ile Türk Hükümetinin

anlaĢmanın imzalanmasında bu yana yürüttüğü aktif Ortadoğu politikası, Ortadoğu’da

meydana gelen önemli geliĢmelerin Türkiye’nin hem iç hem de dıĢ politikasında etkili

olacağını garantisiydi. Burrows, Türkiye’nin önceki on iki ayda “Ortadoğu’yu 1950’de

Ģekillendiren sosyal ve siyasi devrimlerden” tüm payını aldığını ifade etti.82

Burrows, yılın baĢında Ankara’da gerçekleĢtirilen Bağdat Paktı Bakanlar Konseyi

Dördüncü Toplantısının faydalı olduğunu ve Dulles’in ilk kez katılmasının en azından bölge

üyeleri için yatıĢtırıcı etkisi olduğunu belirtmiĢti. Ancak, 1957 yılında yaĢanan ve BirleĢik

Arap Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla sonuçlanan Türkiye-Suriye krizi ile ve o tarihlerde

Ortadoğu’da yaĢanan olaylarla karĢılaĢtırıldığında, Komiteler ve Konseylerin tutanakları

“belirli bir gerçekdıĢılık” taĢımaktaydı. Bu durum, Konsey Toplantısının Türkler ve Ġngilizler

için Kıbrıs üzerindeki ilk Türk-Ġngiliz çarpıĢmasının artalanı haline geldiği gerçeğiyle

desteklenmekteydi. Burrows geçmiĢe bakarak, Konsey’in Ocak toplantısının (Nuri Said’in

Konsey’e son kez katılması ve Tawfik Suwaidi ve Fadhil Jamali ile Irak adına konuĢması

nedeniyle) çok Ģiddetli geçtiği yorumunda bulunmuĢtu. Burrow, Nuri Said’in Irak’ın geleceği

ve Batı ile olan iliĢkileri konusunda o zaman dile getirdiği endiĢelerin (ayrıntılı olarak

bakıldığında doğru olmasa da) genel olarak oldukça doğru olduğunu ve “kendilerinden biri”

olarak gördükleri Said’in altı ay sonra suikasta kurban gitmesinden derin üzüntü duyduklarını

eklemiĢti.83

BirleĢik Arap Cumhuriyeti’nin kurulmasına iliĢkin haberler, Ankara Toplantısında

yayılmasının kısa bir sure sonra ilk kez ġubat 1958’te duyurulmuĢtu. Türk Hükümeti ne

Suriye’nin komünistleĢmesini istemiĢ ne de Albay Nasır’in otorite ve prestijinin artmasından

memnun olmuĢtu. Bu nedenle Türkiye, müteakip iki hafta boyunca yeni devlete karĢı ihtiyatlı

bir tavır sergilemiĢ ve tüm enerjisini Hashemite’in Irak ve Ürdün’ü birleĢtirmesi için

harcamıĢtı. Bu konuda yapılan müzakerelerin sonuçlandırılmasının ardından, Türk Hükümeti

81 FO371/144739/RK1011/1, Annual Report on Turkey for 1958 (Türkiye: 1958 yılı Yıllık

Değerlendirmesi), From Bernard Burrows to Selwyn Lloyd (Bowker’dan Selwyn’e), 17 ġubat 1959. 82 FO371/144739/RK1011/1, Annual Report on Turkey for 1958 (Türkiye: 1958 yılı Yıllık

Değerlendirmesi), From Bernard Burrows to Selwyn Lloyd (Bowker’dan Selwyn’e), 17 ġubat 1959. 83 FO371/144739/RK1011/1, Annual Report on Turkey for 1958 (Türkiye: 1958 yılı Yıllık

Değerlendirmesi), From Bernard Burrows to Selwyn Lloyd (Bowker’dan Selwyn’e), 17 ġubat 1959.

Page 24: Demokrat Parti Dönemi Türkiye’nin Ortadoğu Politikası ... · Anahtar Kelimeler: Demokrat Parti, Türk Dı Politikası, Türk-Arap İlikileri, Ortadoğu. Abstract In this article,

Demokrat Parti Dönemi Türkiye’nin Ortadoğu Politikası (1950-1960)

History Studies

Ortadoğu Özel Sayısı / Middle East Special Issue 2010

90

derhal devleti tanımıĢ ve belirli bir sürenin geçmesini bekledikten sonra da yeni Mısır-Suriye

devletini 12 Mart 1958 tarihinde “sessiz ve sade” bir Ģekilde tanımıĢtı84

Burrows’a göre, 14 Temmuz 1958 tarihli Irak devriminin ani ve acımasız doğası

“olağanüstü geliĢmeler ve Ģiddet olaylarına alıĢmıĢ” bir dünyada bile “oldukça ĢaĢırtıcıydı”.

Paktın diğer tüm üyeleri gibi Türkler de “Nuri Said’nin kiĢisel rejiminin ve hatta HaĢimi

hanedanlığının Irak’ta sonsuza dek yaĢayıp yaĢayamayacağını” kendilerine sormaya alıĢıktılar.

Bununla birlikte, Nuri Said ve HaĢimi hanedanlığının sonunu getiren koĢullar, o zaman Türk

liderleri için oldukça endiĢe verici olmuĢtu. Ġlk olarak, Bağdat Paktı’nın imzalanmasından bu

yana Kral Faysal, Prens ve Nuri Said Türkiye’ye sıkça ziyaretlerde bulunuyordu ve

CumhurbaĢkanı Bayar ve önemli bakanları ile kiĢisel dostluk kurmuĢlardı. Ġkinci olarak,

yüzyıllardır süregelen imparatorluk yönetimi Türklerin, Atatürk’ten miras aldıkları

cumhuriyetçilik ile uyumlu olduğunu düĢündükleri kraliyet için duygusal ve geleneksel bir

saygı beslemelerine neden oluyordu. Bu yüzden Türkler, özellikle genç Kralın öldürülmesiyle

büyük bir Ģok yaĢamıĢtı. Üçüncü olarak, CumhurbaĢkanı Bayar, ġah ve Pakistan

CumhurbaĢkanıyla birlikte Ġstanbul havaalanında Kral Faysal’ın geliĢini beklerken onun ve

amcasının ölüm haberini almıĢtı. Bu Ģok edici haberlere ek olarak, Ürdün ve Lübnan’da Ģimdi

ne olacağı konusunda ani bir endiĢe yükselmiĢti.85

Bu olaylar temelinde Burrows üç hükümdar ve onların danıĢmanlarının toplantılarının

ilk iki gününde ve ortak mesajlarında oldukça mantıklı bir yaklaĢım sergiledikleri yorumunda

bulunmuĢtu. Türkler ise, ortak mesajda ABD Hükümeti ve Ġngiltere Hükümetine yönelik

olarak Burrows’un “gerçekçilikten uzak” olarak nitelendirdiği askeri eylem önerilerini

eklemiĢlerdi. Ancak, Burows Türk Hükümetinin Ürdün Kralı Hüseyin’i destekleme

garantisinin “bazı ahlaki değerlerle” iliĢkili olabileceğini ve Ġngiltere ve ABD tarafından

Umman ve Lübnan’a yapılan askeri indirmelerin devletin üç baĢı dağılmadan önce yatıĢtırıcı

ve cesaretlendirici bir etki yarattığını da eklemiĢti.86

Darbeden sonraki birkaç haftada, Türkiye DıĢiĢleri Bakanı Türkiye ve Ġngiltere’nin

Irak’a karĢı askeri eylemde bulunması çağrısını sürdürmüĢ ve 26 Temmuz’da Londra’da

yapılacak Bağdat Paktı Bakanlar Konseyi Toplantısı için BaĢbakanla birlikte Türkiye’den

ayrılmadan kısa bir sure önce Daily Mail muhabirine verdiği (Burrows’a göre “tedbirsiz”)

demeçte bu konuyu alenen dile getirmiĢti. Burrows bu olayın Türkiye’nin dıĢ dünyayla

iliĢkilerinin gözden geçirilmesi noktasında pek etkili olmadığını kabul etmekle birlikte

Zorlu’nun ihtiyatsızlığının muhalefetin dıĢiĢleri konusunun TBMM’de görüĢülmesini

istemesine neden olması, burada belirtmeye değer bir durumdur. Bu istek reddedilmiĢ ve

84 FO371/144739/RK1011/1, Annual Report on Turkey for 1958 (Türkiye: 1958 yılı Yıllık

Değerlendirmesi), From Bernard Burrows to Selwyn Lloyd (Bowker’dan Selwyn’e), 17 ġubat 1959. 85 FO371/144739/RK1011/1, Annual Report on Turkey for 1958 (Türkiye: 1958 yılı Yıllık

Değerlendirmesi), From Bernard Burrows to Selwyn Lloyd (Bowker’dan Selwyn’e), 17 ġubat 1959. 86 FO371/144739/RK1011/1, Annual Report on Turkey for 1958 (Türkiye: 1958 yılı Yıllık

Değerlendirmesi), From Bernard Burrows to Selwyn Lloyd (Bowker’dan Selwyn’e), 17 ġubat 1959.

Page 25: Demokrat Parti Dönemi Türkiye’nin Ortadoğu Politikası ... · Anahtar Kelimeler: Demokrat Parti, Türk Dı Politikası, Türk-Arap İlikileri, Ortadoğu. Abstract In this article,

91 Behçet Kemal YEŞİLBURSA

History Studies

Ortadoğu Özel Sayısı / Middle East Special Issue 2010

muhalefet dönemin DıĢiĢleri Bakanı tarafından yapılan kısmen dürüstlükten uzak konuĢmayla

aldatılmıĢtı.87

Burrows, Ġnönü’nün talebinin Ģüphesiz parti kazancı kadar Türkiye’nin ulusal çıkarları

için de yapılmıĢ bir talep olduğuna inanmıĢ ve hükümetin bu talebi reddetmesinin, muhalefete

Bağdat Paktı’nın imzalanmasından beri ilk kez hükümetin Ortadoğu politikası konusunda açık

eleĢtiriler yapma ve eski Irak rejiminin ve Orta Doğu’daki diğer monarĢi rejimlerinin karakteri

hakkında adil eleĢtirileri yüksek sesle dile getirme Ģansı verdiğinin altını çizmiĢtir. Burrows’a

göre, bu durum sadece ülkenin içiĢleriyle ilgili değildi; çünkü ona göre Ġnönü dıĢiĢleri

konularına oldukça nesnel yaklaĢma eğilimindeydi. Burrows, Cumhuriyet Halk Partisi’nin

gelecek genel seçimlerde yeniden iktidar olması durumunda, yeni Türk Hükümetinin Bağdat

Paktı’nı ve Menderes ve Zorlu’nun Ortadoğu Politikasıyla iliĢkili diğer siyasi oluĢumlara karĢı

Menderes yönetimi kadar hevesli olmayacağını düĢünüyordu.88

Bağdat Paktı Bakanlar Konseyinin Londra Toplantısında, Paktın toplantıya katılan

üyeleri ve ABD Hükümeti arasında yeni Irak rejimine karĢı sergilenecek ortak tavır ve

ABD’nin Paktın birinci maddesinde öngörüldüğü Ģekliyle ikili anlaĢmalar imzalama teklifi

konusunda mutabakata varılmıĢtı. Türk Hükümeti 31 Temmuz’da yeni Irak cumhuriyetini

tanıdığını ve yeni kurulan rejimle (Tuğgeneral Kasım Hükümeti izin verdiği ölçüde) istikrarlı

bir dostluk ve destek politikası izleyeceğini duyurmuĢtur. Yılın sonuna doğru Irak’taki

gidiĢatın cesaret kırıcı bir yön almasına ve Türk Hükümetinin Kasım 1957’nin ortalarında

Türkler ve Kürtler arasında Kerkük’te yaĢanan çatıĢmalar sırasında Türkiye kamuoyunun

yapabileceği ciddi gösterileri kontrol altına almak için gerekli tehlikeleri göze almasına

rağmen, Türk Hükümetinin bu politikaya atfettiği önemi eleĢtirmek mümkündü. Aslında

Türkiye’nin Tuğgeneral Kasım’a Albay Nasır’a karĢı en büyük Ģansı vermesinin nedeni bunu

istemesinden çok baĢa çıkması gereken diğer daha önemli dıĢ ve iç politika sorunları

olmasıydı.89

Burrows bu noktada Ortadoğu ĠliĢkileri alanında kayda değer baĢka bir Ģey olmadığı

yorumunda bulunmuĢtu. Bağdat Paktı’nın merkezini Ankara’ya taĢımaya iliĢkin ilke kararı,

Temmuz 1958’de Londra Toplantısında alınmıĢtı. Vekiller Konseyinin Irak’sız gerçekleĢtirilen

ilk gayri resmi ve özel toplantıları Ekim baĢında ve ilk resmi toplantıları ise 23 Ekim 1958’de

gerçekleĢtirilmiĢti. Paktın Askeri Komitesi, 5 Kasım tarihinde 3 günlük bir olağanüstü toplantı

gerçekleĢtirmiĢti. Toplantı sırasında Ġran Heyeti ve ABD heyeti karĢı karĢıya gelmiĢ ve bu

durum üç aydan kısa bir sure sonra Paktı bir çıkmaza sokacak bir Ģekil almıĢtı.90

87 FO371/144739/RK1011/1, Annual Report on Turkey for 1958 (Türkiye: 1958 yılı Yıllık

Değerlendirmesi), From Bernard Burrows to Selwyn Lloyd (Bowker’dan Selwyn’e), 17 ġubat 1959. 88 FO371/144739/RK1011/1, Annual Report on Turkey for 1958 (Türkiye: 1958 yılı Yıllık

Değerlendirmesi), From Bernard Burrows to Selwyn Lloyd (Bowker’dan Selwyn’e), 17 ġubat 1959. 89 FO371/144739/RK1011/1, Annual Report on Turkey for 1958 (Türkiye: 1958 yılı Yıllık

Değerlendirmesi), From Bernard Burrows to Selwyn Lloyd (Bowker’dan Selwyn’e), 17 ġubat 1959. 90 FO371/144739/RK1011/1, Annual Report on Turkey for 1958 (Türkiye: 1958 yılı Yıllık

Değerlendirmesi), From Bernard Burrows to Selwyn Lloyd (Bowker’dan Selwyn’e), 17 ġubat 1959.

Page 26: Demokrat Parti Dönemi Türkiye’nin Ortadoğu Politikası ... · Anahtar Kelimeler: Demokrat Parti, Türk Dı Politikası, Türk-Arap İlikileri, Ortadoğu. Abstract In this article,

Demokrat Parti Dönemi Türkiye’nin Ortadoğu Politikası (1950-1960)

History Studies

Ortadoğu Özel Sayısı / Middle East Special Issue 2010

92

Genel olarak, Burrows dıĢiĢleri alanında Türkiye’nin Batı Ġttifakının “sadık ve sorumlu”

bir üyesi olmaya devam ettiği yorumunda bulunmuĢtu. Ayrıca, özelde Türk-Ġngiliz iliĢkileri

bağlamında, Ġngiltere Büyükelçisi, Türk Hükümetinin yılın ilk yarısında Kıbrıs konusundaki

anlaĢmazlığın çözülmesinin ardından iki ülke arasındaki geleneksel dostluğu iyileĢtirmek adına

gösterdiği çabayı memnuniyetle karĢılamıĢtı. Ġngiliz Büyükelçisine göre, tüm bu göstergeler

(ilk görüĢmelerinde Türk Bakan ve görevlileri tarafından dostça karĢılanması da hesaba

katıldığında) Türkiye’nin Ġngiltere’ye olan güveninin yılsonuna kadar yeniden tazelendiğini ve

Türk Hükümetinin Ġngiliz Hükümeti ile iliĢkilerini eksi köklü haline kavuĢturmak ve daha da

geliĢtirmek konusunda istekli olduğunun göstergesiydi.91

Burrows, 1959 yılı raporuna o yıl en önemli dıĢiĢleri geliĢmelerinin Türkiye’nin

Ortadoğu komĢularına ve Doğu ile Batı arasındaki yumuĢamaya yönelik politikaları olduğunu

ifade ederek baĢlamıĢtı. Sovyet tehlikesi o yıl da ortak bir faktör olmuĢ ve Türklerin aklındaki

diğer her Ģeyi gölgede bırakmıĢtı. Ancak, kendini bu tehlikeden CENTO’yu güçlendirerek ve

Ġran’ın Sovyet tekliflerine karĢı çıkmasını destekleyerek korumayı deneyen Türkiye, Mısır’ın

hırsları konusunda derin Ģüpheler duymasına rağmen Irak’la olan iliĢkilerinde ve Arap

dünyasına yaklaĢımında ihtiyatlı davranmıĢtı. Büyükelçi, Türkiye’nin bu politikayı sürdürerek

Ortadoğu’daki istikrara büyük katkı sağlayabileceğine inanıyordu.92

Ortadoğu alanında, Türk Hükümeti (provokasyon ve ilk baĢta yeterince cevap

alamaması durumu karĢısında) yeni Irak rejimiyle makul iliĢkiler geliĢtirerek dıĢ politikada

baĢarılı olmaya devam etmiĢti. Türkiye’nin Ortadoğu’nun geri kalanına yönelik politikası

oldukça ihtiyatlı ve gerçekçi olmuĢtu. Mısırın hırsları konusunda duyulan derin endiĢe,

Türklerin basit düĢüncelerinden (Arap dünyasının bölünmüĢ olacağı ve olması gerektiği

düĢüncesi gibi) biri haline gelmiĢti. Ancak, Suriye’nin faaliyetleri ile meĢgul olunması da diğer

önemli bir husustu. Türkiye, Suriye’nin Mısır’dan bağımsız olmasını istiyordu ve Suriye’nin

Irak’ın bir parçası olması durumunda bundan rahatsızlık duymayacaktı. Türk Hükümeti,

Ortadoğu’nun herhangi bir parçasının, insanların karakter ve doğaları gereği, tamamen

Komünist olacağına inanmıyor gibi gözüküyordu.93

Burrows’a göre, Türkiye Sovyet yayılması tehlikesinin daha çok Nasır gibi liderlerin

zayıflık ve akılsızlığından kaynaklanabileceğine inanıyordu. Bu tür liderler, Sovyetleri askeri

ve ekonomik yardım almak için ülkelerine sokup daha sonra kendilerine bir zarar gelmeden

onlardan kurtulabileceklerine inanıyorlardı. Onların görüĢlerinin en kötü yanı ise, o dönemde

Mısır’da yaĢanmakta olana benzer bir Sovyet etkisine açık bir birleĢik bir Arap dünyasıydı.

Yakınlarında bağımsız bir yapı olarak Komünist bir Irak olması Türklere bu durumdan daha az

tehlike gelmiĢti. Çünkü böylesi bir Irak otomatik olarak Mısır’da komünizme karĢı bir direnç

91 FO371/144739/RK1011/1, Annual Report on Turkey for 1958 (Türkiye: 1958 yılı Yıllık

Değerlendirmesi), From Bernard Burrows to Selwyn Lloyd (Bowker’dan Selwyn’e), 17 ġubat 1959. 92 FO371/153030/RK1011/1, Annual Report on Turkey for 1959 (Türkiye: 1959 yılı Yıllık

Değerlendirmesi), From Bernard Burrow to Selwyn Lloyd (Bowker’dan Selwyn’e), 26 Ocak 1960. 93 FO371/153030/RK1011/1, Annual Report on Turkey for 1959 (Türkiye: 1959 yılı Yıllık

Değerlendirmesi), From Bernard Burrow to Selwyn Lloyd (Bowker’dan Selwyn’e), 26 Ocak 1960.

Page 27: Demokrat Parti Dönemi Türkiye’nin Ortadoğu Politikası ... · Anahtar Kelimeler: Demokrat Parti, Türk Dı Politikası, Türk-Arap İlikileri, Ortadoğu. Abstract In this article,

93 Behçet Kemal YEŞİLBURSA

History Studies

Ortadoğu Özel Sayısı / Middle East Special Issue 2010

oluĢturacaktı. Büyükelçi bunun “tipik Türk kararlılığıyla” sürdürülen gizli bir politika

olduğunu düĢünüyordu.94

Türklerin reform sonrası Irak’la iliĢkilerine istikrar kazandırma baĢarısı Burrows’a göre

daha dikkat çekiciydi. Çünkü bu baĢarı Bağdat Paktı’nın yıl içinde iyice tanınması sebebiyle

CENTO’yu bir araya getirmek için yapılan kayda değer çabaların bir sonucuydu. Bu

bağlamda, Türkiye’nin temel uğraĢı Ġran’ı Batı Ġttifakı içinde tutmanın yollarını bulmak

olmuĢtu. Ġran’ın konumu, Türkiye’nin Sovyet tehdidine karĢı stratejik ve (bir dereceye kadar)

siyasi direniĢi açısından gittikçe daha hayati bir öneme sahip olarak kabul edilmiĢti. Bu

Türklerin en baĢtan beri ġah’ın ve Ġran halkının maneviyatını sürdürme isteğiyle ve bazen de

Ġngiliz Hükümetinin (daha çok da ABD hükümetinin) Ġran’a yardımları ve CENTO’nun

organizasyonuna yaklaĢımları kapsamında bu faktöre yeterli dikkati vermedikleri görüĢünü

Ģiddetle ifade etmiĢti.95

Türkiye, Ġngilizlerin ġah’ı Sovyetler Birliği ile görüĢmelerini sürdürmemesi konusunda

Ocak 1959’de yapılan CENTO’nun Karaçi toplantısı sırasında ve sonrasında ikna etmede

oynadığı rolden minnettar olmuĢ ve mevcut durumun, ABD ile bölgesel CENTO ülkeleri

arasında Mart 1959’da yapılan ikili anlaĢmalar sonucunda daha da güçlendiğini hissetmiĢti.

Burrows Türklerin bu yöndeki “bazen neredeyse aĢırı baskısı” olarak gördüğü olgunun

dıĢında, Türkiye’nin Ġran ve Pakistan’ın CENTO’nun NATO gibi bir yapıya dönüĢtürülmesi

taleplerini yorumlamada ve daha makul bir düzeye çekmede oynadığı faydalı rolden

bahsetmiĢti. Bunun en kayda değer göstergesi, Türkiye’nin Daimi Askeri Temsilciler Grubu

teklifinin kabul edilmesiydi. Bu grubun 1 Ocak’ta faaliyete baĢlaması ve organizasyonun

komuta yapısının oluĢturulması sorusunu değerlendirmesi öngörülmüĢtü.96

Amerikalılar 1959’da Türkiye’de oldukça zor bir yıl geçirmiĢti. Burrows, bu durumu

“eĢit olmadığı aĢikâr olan bir iliĢkiden” beklenenden fazlası değildi Ģeklinde yorumlamıĢtı.

Amerikalıların kalabalık bir grup olarak sürekli görünen “hedefteki insanlar” olmanın

zorluğunu yaĢadığını söyleyen büyükelçi, o sırada Türkiye’de 13.000 Amerikalı sivil ve askeri

personel olduğu tahmininde bulunmuĢtu. Görece küçük olaylar, büyütülerek inanılmaz

boyutlara çıkartılmıĢtı. Alınan yardımlar sayesinde, daha çok yardım için yapılan talepler daha

da dikkat çeker hale gelmiĢti. O ana kadar alınan ABD yardımı “ABD modernleĢmesinin aynı

anda ülkeye giriĢ yapmaması” örtülü koĢulu çerçevesinde memnuniyetle karĢılanmıĢ olup,

Türkler Avrupa kuvvetleri ve özellikle Ġngiltere’yi Batı geleneğinin yorumlayıcıları olarak

tercih ettikleri gerçeğini gizlemek için pek çaba sarf etmiyordu. Ancak, Burrows bunların

etkisinin abartılmaması gerektiğini eklemiĢti. Sovyetler coğrafi olarak yeterince yaklaĢmıĢtı:

Türk insanın tarihi bilincinde yeterli dengeleme faktörünü harekete geçirecek kadar yakındı.

Burrows, Türklerin fazlaca anti-Amerikan olamayacağını çünkü fazlasıyla anti-Rus olduğunu

94 FO371/153030/RK1011/1, Annual Report on Turkey for 1959 (Türkiye: 1959 yılı Yıllık

Değerlendirmesi), From Bernard Burrow to Selwyn Lloyd (Bowker’dan Selwyn’e), 26 Ocak 1960. 95 FO371/153030/RK1011/1, Annual Report on Turkey for 1959 (Türkiye: 1959 yılı Yıllık

Değerlendirmesi), From Bernard Burrow to Selwyn Lloyd (Bowker’dan Selwyn’e), 26 Ocak 1960. 96 FO371/153030/RK1011/1, Annual Report on Turkey for 1959 (Türkiye: 1959 yılı Yıllık

Değerlendirmesi), From Bernard Burrow to Selwyn Lloyd (Bowker’dan Selwyn’e), 26 Ocak 1960.

Page 28: Demokrat Parti Dönemi Türkiye’nin Ortadoğu Politikası ... · Anahtar Kelimeler: Demokrat Parti, Türk Dı Politikası, Türk-Arap İlikileri, Ortadoğu. Abstract In this article,

Demokrat Parti Dönemi Türkiye’nin Ortadoğu Politikası (1950-1960)

History Studies

Ortadoğu Özel Sayısı / Middle East Special Issue 2010

94

ve Türkiye’nin coğrafi konumu ve siyasi sadakati nedeniyle ABD’nin maddi ve askeri

desteğinin gelmeye devam edeceğinden emin olduğunu düĢünüyordu.97

Burrows, 1960’ın birçok paradoksundan birinin Demokrat Parti Hükümetinin, Batı

Ġttifakının bir üyesi olarak dıĢ politikada son derece istikrarlıyken, iç iĢlerinde nasıl bu kadar

tehlikeli ve tedbirsiz davrandığı paradoksuydu. DıĢ politika konusundaki en önemli

bileĢenlerden biri demokrasinin erdemlerine duyulan ortak inançtı ve Kıbrıs sorununun

çözümünün tasarlanması ve kabul ettirilmesi için gösterilen kayda değer kararlılığın bir

göstergesiydi. Bu bağlamda büyükelçi, hükümeti muhalefete göre siyasi açıdan çok daha bilge

bulmuĢtur. DıĢ politika, ekonomik kalkınmayı finanse etmek için gerekli olan ABD

yardımından en büyük faydayı sağlayacak ve böylece dolaylı yoldan hükümete siyasi fayda

sağlayacak Ģekilde hesaplanmıĢtı.98

Burrows, dıĢ politikada hükümete duyulan saygınlığın kısmen bir dıĢ politika teknisyeni

olarak Zorlu’nun birlikçiliğinden ve Menderes tarafından (özellikle Kıbrıs ve Ortadoğu

alanında) Zorlu’ya verilen takdir yetkisinden kaynaklandığı düĢüncesindeydi. Ancak,

yılsonuna doğru dıĢ politikadaki katılık da azalmaya baĢladı. Menderes’in farklı ortamlarda

“Sovyetler Birliği gibi totaliter sistemlerin kısa sürede ekonomik kalkınma önlemlerini hayata

geçirmesinin çok daha kolay olduğunu” kıskançlıkla dile getirdiği görülmüĢtü. Menderes’in

Khrushchev’e verdiği iki ülke arasında karĢılıklı ziyaretler gerçekleĢtirme sözü, sadece

Türkiye’nin önceden takındığı aĢırı Anti-Sovyet tavrından ihtiyatlı bir geri çekilme değil aynı

zamanda dikkati iç krizlerden baĢla yere çekme isteği olarak da değerlendirilebilirdi.99

27 Mayıs Askeri Darbesinin Türkiye’nin dıĢ iliĢkileri üzerindeki etkisi Burrows’a göre

oldukça küçük olmuĢtu. Daha önce de belirtildiği gibi, Menderes Hükümeti düĢmesinden kısa

bir sure önce Sovyetler Birliği ile buzları kırmayı deneme kararı almıĢtı. Ancak buradan bir

sonuç elde edilemedi. Ġhtilal hükümetinin ilk beyanları, Batı (NATO ve CENTO) ile yaptıkları

ittifaklara bağlı kalacakları ancak dıĢ politikanın uygulanmasında bazı farklılıklara

gideceklerini gösterir nitelikteydi. Benimsenen anlayıĢ, bunların komĢu devletler (bir baĢka

deyiĢle Sovyetler Birliği ve Arap dünyası) ile iliĢkilerin yönetilmesinde daha büyük bir

esneklik sağlanarak gerçekleĢtirilebileceği yönündeydi.100

Ancak, Burrows politikada herhangi bir değiĢiklik fark etmenin çok zor olduğunu

belirtmiĢti. Sovyetler, pozisyonlarını güçlendirmek için bir Ģans elde ettiklerini düĢünerek,

Türkiye’yi geniĢ çaplı ekonomik yardımlarını kabul etmesi ve iki ülke arasında üst düzey

ziyaretler gerçekleĢtirilmesi konusunda daha çok (çok fazla) bastırmıĢtı. Her iki teklif de

reddedilmiĢ ve General Gürsel Khrushchev’e gönderdiği bir mektupta, Türkiye’nin Batı ile

bağlantılarını kusursuz bir Ģekilde sürdürme politikasını (Sovyetler Birliği ile sınır ötesi

97 FO371/153030/RK1011/1, Annual Report on Turkey for 1959 (Türkiye: 1959 yılı Yıllık

Değerlendirmesi), From Bernard Burrow to Selwyn Lloyd (Bowker’dan Selwyn’e), 26 Ocak 1960. 98 FO371/160212/RK1011/1, Annual Report on Turkey for 1960 (Türkiye: 1960 yılı Yıllık

Değerlendirmesi), From Bernard Burrow to Foreign Office (Bowker’dan Selwyn’e), 6 ġubat 1961. 99 FO371/160212/RK1011/1, Annual Report on Turkey for 1960 (Türkiye: 1960 yılı Yıllık

Değerlendirmesi), From Bernard Burrow to Foreign Office (Bowker’dan Selwyn’e), 6 ġubat 1961. 100 FO371/160212/RK1011/1, Annual Report on Turkey for 1960 (Türkiye: 1960 yılı Yıllık

Değerlendirmesi), From Bernard Burrow to Foreign Office (Bowker’dan Selwyn’e), 6 ġubat 1961.

Page 29: Demokrat Parti Dönemi Türkiye’nin Ortadoğu Politikası ... · Anahtar Kelimeler: Demokrat Parti, Türk Dı Politikası, Türk-Arap İlikileri, Ortadoğu. Abstract In this article,

95 Behçet Kemal YEŞİLBURSA

History Studies

Ortadoğu Özel Sayısı / Middle East Special Issue 2010

iliĢkilerin normale döndürülmesine izin verdiği ölçüde) baĢarılı ve kararlı bir Ģekilde

sürdüreceğini belirtmiĢti. Türk Hükümeti tarafından, BirleĢik Arap Cumhuriyeti ile kötü

iliĢkileri iyileĢtirmek için bazı gönülsüz giriĢimlerde bulunulmuĢtu. Ancak bu konuda ilerleme

kaydedilmesine yönelik umutlar, Suriye’de ve daha sonra Mısır’da Arapların Hayat iddiasının

yeniden gündeme gelmesi nedeniyle suya düĢmüĢtü.101

Sonuç olarak 1950-1960 yılları arasında Türk dıĢ politikası geleneksel olarak Batıcılık

çizgisini izlemiĢ, fakat en az onun kadar geleneksel olan dengecilik ve statükoculuk

çizgisinden ciddi bir sapma göstermiĢtir. Nitekim bu dönemde Türk dıĢ politikası ne Doğu/Batı

arasındaki, ne de Batı’nın kendi içindeki dengeleri gözetmiĢtir. Her iki bakımdan da yalnızca

ABD’ye bağlılık ve bağımlılık göstererek ve aradaki uluslar arası geliĢmeleri dikkate

almayarak kendini sınırlamıĢtır.

Bu dönemde Türkiye’nin baĢlıca endiĢesi Sovyetler Birliği’ne olan sınırlarının

savunması ve NATO ile bağlarını güçlendirme olmuĢtur. Iran ve Irak üzerinden Sovyetlerin

yapacağı bir saldırıya karĢı korunmasız olan güney kanadını koruma endiĢesi içine girmiĢtir.

Türkiye’nin bir Orta Doğu savunma sistemi kurulmasını istemesinin arkasında baĢka sebepler

de yer almıĢtır. 1950’de Demokrat Parti iktidara geldiğinde, Türkiye bir ekonomik kalkınma

programı baĢlatmıĢtır. Demokrat Parti hükümeti, oyları yeniden alabilmek için halkı memnun

etmek zorunda kalmıĢtır. Türkiye’nin ekonomik kalkınma programını destekleyen baĢlıca

devlet Amerika BirleĢik Devletleri olmuĢtur. Türkiye, BirleĢik Devletleri Orta Doğu’da

desteklemesine karĢılık olarak daha fazla ekonomik ve askeri destek beklemiĢtir.

SavaĢ sonunda Sovyetler Birliği tarafından tehdit edilen ve savaĢın ekonomisi üzerindeki

olumsuz etkilerini silmek için dıĢ borç imkânları arayan Türkiye, 1947’de baĢlayan Soğuk

SavaĢ ortamında dıĢ politikasını tamamen Batı çerçevesinde belirlemiĢtir. Bu dönemde

stratejik önemine vurgu yaparak Batı’nın güvenliği için kendisinin vazgeçilmez olduğunu

daima ön plana çıkaran bir dıĢ politika izlemiĢtir.

Özellikle 1950’de Demokrat Parti’nin iktidara geliĢiyle birlikte, Türk DıĢ politikası,

“Türkiye’nin çıkarı Batı’nın yani ABD’nin çıkarıyla özdeĢtir” anlayıĢıyla yönetilmeye

baĢlanmıĢtır. Bu anlayıĢ doğal olarak Türkiye’nin Ortadoğu politikasına da yansımıĢtır.

Türkiye bölgedeki geliĢmeleri Soğuk SavaĢ mantığı ve Batı gözüyle takip etmiĢtir. Yani bir

bakıma, Batı’nın Ortadoğu’daki “sözcüsü” olarak, bağımsızlıklarını yeni kazanan Arap

devletlerini Batı’yla yakınlaĢtırmak ve onlara liderlik yapmak görevini üstlenmiĢtir.

Bu durum Arap devletlerince “emperyalizm sözcülüğü yapmak” olarak algılanmıĢ ve

olumsuz karĢılanmıĢtır. Dolayısıyla, Ġkinci Dünya SavaĢı sonrasında Türkiye’nin Ortadoğu

politikası hem baĢarısız olmuĢ hem de Arap devletleriyle iliĢkilerinde uzun vadede onarılması

güç sorunlar yaratmıĢtır. Türkiye, 1950’lerde Arap devletlerine karĢı takip ettiği bu

politikasının olumsuz sonuçlarını 1960’larda yaĢamaya baĢlamıĢ ve bu tarihten sonra da yeni

bir politika oluĢturma sürecine girmiĢtir.

101 FO371/160212/RK1011/1, Annual Report on Turkey for 1960 (Türkiye: 1960 yılı Yıllık

Değerlendirmesi), From Bernard Burrow to Foreign Office (Bowker’dan Selwyn’e), 6 ġubat 1961.

Page 30: Demokrat Parti Dönemi Türkiye’nin Ortadoğu Politikası ... · Anahtar Kelimeler: Demokrat Parti, Türk Dı Politikası, Türk-Arap İlikileri, Ortadoğu. Abstract In this article,

Demokrat Parti Dönemi Türkiye’nin Ortadoğu Politikası (1950-1960)

History Studies

Ortadoğu Özel Sayısı / Middle East Special Issue 2010

96

Bugün Ortadoğu’nun tıpkı 1950’lerde olduğu gibi Türkiye için önem taĢıdığını

görüyoruz. Türkiye’nin bağımsız olarak bölgeye yönelik geliĢtireceği baĢarılı siyasi,

ekonomik, sosyal ve kültürel projeler çerçevesinde Ortadoğu ülkeleri ile arasındaki iliĢkilerin

orta ve uzun vadede daha da geliĢeceği açıktır. Bu iliĢkiler çerçevesinde aslında orta ve uzun

vadede Ortadoğu’daki ülkelerin alacağı Ģekilden ziyade, Türkiye’nin bölgede alacağı Ģekil

ortaya çıkacaktır.

Bütün bu geliĢmelerden bölgedeki ülkeler paylarına düĢeni alacaktır. Fakat burada

önemli olan Türkiye’nin bölgedeki çıkarlarıdır. Hatta bunun da ötesinde, Türkiye’nin kendi

sınırları içerisinde çıkabilecek yeni durumların bölgedeki çıkarlarından daha da önemli hale

gelip gelmeyeceği meselesidir.

1950’li yıllara baktığımızda Türkiye’nin bölgeye yönelik politikalarında (özellikle

savunma alanında) tamamen Amerika ve Ġngiltere ile birlikte hareket ettiğini görüyoruz. Fakat

bu politikalarında pek baĢarılı olduğu söylenemez. Bugün yine Amerika ve Ġngiltere ile birlikte

(özellikle Büyük Ortadoğu Projesi çerçevesinde) hareket etmesinin kendisine neler

sağlayacağını veya neler kaybettireceğini çok iyi hesaplaması gerekmektedir. Bu bağlamda

bugün Türkiye bir yol ayrımındadır; ya Büyük Ortadoğu Projesinde yer alıp Amerika ve diğer

Batılı ülkelerle birlikte hareket edecektir ya da daha bağımsız bir tutum sergileyecektir. Bu

tutum ise orta ve uzun vadede Türkiye’nin “Büyük Türkiye” mi? yoksa “Küçük Türkiye” mi?

olup olmayacağı meselesi ile ilgili olacaktır. Dolayısıyla geçmiĢten ders alınarak tedbirli

olunması geleceğimiz için büyük önem arz etmektedir.

Kaynaklar

Arşiv Kaynakları

All references to sources prefixed by FO and FCO refer to materials held at the UK

National Archives, Kew, Richmond, Surrey, formerly, the Public Record Office. The

Following files have been consulted:

FO371/95267/RK1011/1, Turkey: Annual Review for 1950, From Noel Charles to

Bevin, 13 January 1951.

FO371/101848/WK1011/1, Annual Report on Turkey for 1951, From Knox Helm to

Anthony Eden, 2 January 1952.

FO371/107547/WK1011/1, Annual Report on Turkey for 1952, From Knox Helm to

Anthony Eden, 9 January 1953.

FO371/112921/WK1011/1, Annual Report on Turkey for 1953, From Knox Helm to

Anthony Eden, 1 January 1954.

FCO9/RK1011/1, Turkey: Annual Review for 1954, From James Bowker to Anthony

Eden, 7 January 1955.

FO371/123999/RK1011/1, Annual Report on Turkey for 1955, From James Bowker to

Selwyn Lloyd, 16 January 1956.

FO371/130174/RK1011/1, Turkey: Annual Review for 1956, From James Bowker to

Selwyn Lloyd, 5 February 1957.

Page 31: Demokrat Parti Dönemi Türkiye’nin Ortadoğu Politikası ... · Anahtar Kelimeler: Demokrat Parti, Türk Dı Politikası, Türk-Arap İlikileri, Ortadoğu. Abstract In this article,

97 Behçet Kemal YEŞİLBURSA

History Studies

Ortadoğu Özel Sayısı / Middle East Special Issue 2010

FO371/136450/RK1011/1, Annual Report on Turkey for 1957, From James Bowker to

Selwyn Lloyd, 4 February 1958.

FO371/144739/RK1011/1, Annual Report on Turkey for 1958, From Bernard Burrow to

Selwyn Lloyd, 17 February 1959.

FO371/153030/RK1011/1, Annual Report on Turkey for 1959, From Bernard Burrow to

Selwyn Lloyd, 26 January 1960.

FO371/160212/RK1011/1, Annual Report on Turkey for 1960, From Bernard Burrows

to Foreign Office, 6 January 1961.

Kitaplar & Makaleler

ARMAOĞLU, Fahir; 20. Yüzyıl Siyasi Tarihi (1914-1980), Türkiye ĠĢ Bankası

Yayınları, Ankara 1994.

BAĞCI, Hüseyin; Demokrat Parti Dönemi Dış Politikası, Ġmge Yayınları, Ankara 1990.

BEHRAMOĞLU, Namık; Türkiye - Amerika İlişkileri, Demokrat Parti Dönemi, Yar

Yayınları, Ġstanbul 1973.

DOĞANER, Yasemin; “Ġngiliz Büyükelçiliği Yıllık Raporlarında Demokrat Parti

Dönemi Türkiye’sinde DıĢ ĠliĢkiler”, Cumhuriyet Tarihi Araştırmaları Dergisi (CTAD), Yıl:

2, Sayı: 4, (Güz 2006), ss.227-248.

GÖKTEPE, Cihat; British Foreign Policy Towards Turkey, 1959-1965, Frank Cass,

London 2003.

GÜRÜN, Kamuran; Dış İlişkiler ve Türk Politikası (1939’dan Günümüze Kadar), SBF

Yayınları, Ankara 1983.

KÖNĠ, Hasan; “1950–1955 Yılları Arasında Amerikan Belgeleriyle Türk-Amerikan

ĠliĢkileri”, Avrasya Dosyası, Cilt 1, No 4, (KıĢ 1994), s. 21-29.

MCGHEE, George; ABD-Türkiye-NATO-Ortadoğu, Çev. Belkıs Çorakçı, Bilgi

Yayınevi, Ankara 1992.

SANDER, Oral; Türk-Amerikan İlişkileri: 1947–1964, SBF Yayınları, Ankara 1979.

SARINAY, Yusuf; Türkiye’nin Batı İttifakına Yönelişi ve NATO’ya Girişi, Kültür

Bakanlığı Yayınları, Ankara 1988.

YEġĠLBURSA, Behçet Kemal; “The American Concept of the Northern Tier Defence

Project and the Signing of the Turco-Pakistani Agreement, 1953-54”, Middle Eastern Studies,

Volume: 37, Number: 3, (July 2001), pp. 59-110.

YEġĠLBURSA, Behçet Kemal; Ortadoğu’da Soğuk Savaş ve Emperyalizm, IQ

Yayınları, Ġstanbul 2007.

YEġĠLBURSA, Behçet Kemal; The Baghdad Pact: Anglo-American Defence Policies in

the Middle East, 1950-1959, Frank Cass, London 2005.

Page 32: Demokrat Parti Dönemi Türkiye’nin Ortadoğu Politikası ... · Anahtar Kelimeler: Demokrat Parti, Türk Dı Politikası, Türk-Arap İlikileri, Ortadoğu. Abstract In this article,

Demokrat Parti Dönemi Türkiye’nin Ortadoğu Politikası (1950-1960)

History Studies

Ortadoğu Özel Sayısı / Middle East Special Issue 2010

98

YEġĠLBURSA, Behçet Kemal;“Turkey’s Participation in the Middle East Command

and its Admission to NATO, 1950-52”, Middle Eastern Studies, Volume: 35, Number: 4

(October 1999), pp. 70-102.