TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

106
2009-III

Transcript of TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

Page 1: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 1/106

2009-III

Page 2: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 2/106

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

Enflasyon Raporu 2009-III  I

İÇİNDEK İLER 

1. GENEL DEĞERLENDİRME 1

1.1. Enflasyon Gelişmeleri 1

1.2. Para Politikası Uygulamalar ı 2

1.3. Enflasyon ve Para Politikasının Görünümü 3

1.4. Riskler ve Para Politikası 6

2. ULUSLARARASI EKONOMİK GELİŞMELER 9

2.1. Küresel Büyüme 10

2.2. Emtia Fiyatlar ı 13

2.3. Küresel Enflasyon 16

2.4. Küresel Para Politikası Gelişmeleri ve Finansal Koşullar 17

2.5 Küresel Risk Göstergeleri 19

3. ENFLASYON GELİŞMELER İ 25

3.1. Enflasyon 25

3.2. Beklentiler 32

4. ARZ ve TALEP GELİŞMELER İ 39

4.1. Gayri Safi Yurt İçi Hasıla Gelişmeleri ve İç Talep 39

4.2. Dış Talep 44

4.3. Çıktı Açığı 50

4.4. İş Gücü Piyasası 53

5. FİNANSAL PİYASALAR ve FİNANSAL ARACILIK 59

5.1. Finansal Piyasalar 59

5.2. Finansal Aracılık ve Krediler 66

6. KAMU MALİYESİ 75

6.1. Bütçe Gelişmeleri 77

6.2. Borç Stokundaki Gelişmeler 80

7. ORTA VADELİ ÖNGÖRÜLER 89

7.1. Mevcut Durum, K ısa Vadeli Görünüm ve Varsayımlar 89

7.2. Orta Vadeli Görünüm 94

7.3. Riskler ve Para Politikası Seçenekleri 95

Page 3: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 3/106

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

II Enflasyon Raporu 2009-III

Page 4: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 4/106

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

Enflasyon Raporu 2009-III  1

1. Genel Değerlendirme 

Gelişmiş ülkelerin finansal piyasalar ında başlayı  p 2008 yılı dördüncü

çeyreğinden itibaren tüm dünyayı kapsayacak şekilde derinleşen küresel kriz,

2009 yılı ikinci çeyreğinde de etkisini sürdürmüştür. Bu dönemde, finansal

sisteme ve küresel iktisadi faaliyete dair açıklanan veriler krizin en yoğun

dönemlerinin geride kaldığına işaret etmiştir. Bununla birlikte, iktisadi faaliyete

dair öncü göstergelerdeki iyileşmenin yavaş olması, kredi piyasalar ındaki

sorunlar ın devam etmesi ve istihdam koşullar ındaki zayıflamanın sürmesi kriz

sonrası toparlanmanın yavaş ve kademeli olacağını teyit etmiştir.

1.1. Enflasyon Geli  şmeleri  

2008 yılı son çeyreğinden itibaren toplam talepteki sert daralma ve emtia

fiyatlar ında gözlenen düşüş bütün dünyada enflasyon oranlar ının hızla

gerilemesine yol açmıştır. Bu dönemde ülkemizde de benzer bir eğilim

gözlenmiştir. Türkiye’de finans sektörünün göreli sağlam yapısına rağmen,

ihracatın ağırlıklı olarak dış konjonktüre hassas ürünlerden oluşması, üretimin

küresel kredi koşullar ına duyarlı yapısı ve kriz dönemine yüksek kapasite

düzeyiyle girilmiş olması iktisadi faliyetteki daralmayı derinleştiren unsurlar olmuştur. Bu süreçte sık ılaşan finansal koşullar ın yanısıra, yaygınlaşan küresel

 belirsizlik algılamalar ının ve artan ihtiyati tasarruf eğiliminin etkisiyle iç talepte

de keskin bir daralma yaşanmıştır.

Emtia fiyatlar ındaki gerileme özellikle enerji ve işlenmiş gıda gruplar ında

yıllık enflasyonun öngörülenden daha sert bir düşüş göstermesine yol açmıştır.

Krizin etkilerinin görülmeye başladığı dönem olan Ekim 2008’den bu yana

yıllık enflasyondaki gerileme işlenmiş gıda grubunda 19 puana yaklaşırken

enerji grubunda 25 puana ulaşmıştır (Grafik 1.1.1). Bunun yanı sıra, toplamtalepteki daralmanın beklenenden daha keskin olması ve iç talebi canlandır ıcı 

mali tedbirler çerçevesinde yapılan geçici vergi indirimleri temel mal ve hizmet

gruplar ında enflasyonun öngörülenden hızlı düşmesine neden olmuştur. Bu

gelişmeler sonucunda Haziran ayı itibar ıyla enflasyon, yıl sonu hedefi ile

uyumlu patikanın etraf ında oluşturulan belirsizlik aralığının alt sınır ı olan

yüzde 6,8 düzeyinin de altında kalarak yüzde 5,73 olarak gerçekleşmiştir. Gıda,

enerji, tütün, alkollü içecekler ve altın fiyatlar ını dışlayan fiyat endeksinin

(I endeksi) yıllık artış hızı ise geçici vergi ayarlamalar ından ar ındır ıldığında

yüzde 4,13’e gerilemiştir (Grafik 1.1.2).

Page 5: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 5/106

 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

2 Enflasyon Raporu 2009-III

Grafik 1.1.1. Enerji ve İşlenmiş Gıda Fiyatlar ının Yıllık Artış Oranı  Grafik 1.1.2. Yıllık Enflasyon ve Hedefle Uyumlu Patika

0

5

10

15

20

25

30

35

        0        6        0        7

        0        8        0        7

        1        0        0        7

        1        2        0        7

        0        2        0        8

        0        4        0        8

        0        6        0        8

        0        8        0        8

        1        0        0        8

        1        2        0        8

        0        2        0        9

        0        4        0        9

        0        6        0        9

Enerji

İşlenmiş Gıda

 0

2

4

6

8

10

12

14

        0        1        0        7

        0        4        0        7

        0        7        0        7

        1        0        0        7

        0        1        0        8

        0        4        0        8

        0        7        0        8

        1        0        0        8

        0        1        0        9

        0        4        0        9

        0        7        0        9

        1        0        0        9

Yıllık Enflasyon Belirsizlik Aralığı

I* Hedefle Uyumlu Patika

 Kaynak: TÜİK, TCMB.

* Geçici vergi ayarlamalar ının etkisinden ar ındır ılmış I endeksi.Kaynak: TÜİK, TCMB.

1.2. Para Politikası Uygulamalar ı 

Küresel krizin derinleştiği 2008 yılı son çeyreğinden itibaren enflasyonda

hızlı bir düşüş olacağını öngören Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

(TCMB), iktisadi faaliyet üzerinde oluşabilecek potansiyel tahribatı sınırlamaya

odaklanmış, bu süreçte bir yandan k ısa vadeli faiz oranlar ını süratli bir şekilde

aşağı çekerken diğer yandan dengeleyici bir likidite politikası izleyerek 

  piyasalardaki sık ışıklığı rahatlatmayı amaçlamıştır. Bu dönemde finansal

sistemimizin göreli sağlam yapısına ilişkin fark ındalığın güçlenmiş olması,enflasyonda beklenen düşüşe paralel olarak hızlı ve büyük ölçekli faiz

indirimlerine gidilebilmesi için elverişli bir ortam sunmuştur. Bu durumu

dikkate alarak hareket eden TCMB, gelişmekte olan ve enflasyon hedeflemesi

uygulayan ülkeler içinde politika faizlerini en fazla düşüren merkez bankası 

olmuştur. Faiz indirimlerinin başladığı günden bu yana gerek risk primi

göstergelerinin seyrinin gerekse enflasyona ve iktisadi faaliyete dair açıklanan

verilerin TCMB’nin öngörülerini teyit etmesi, para politikası kararlar ının

  beklentiler üzerindeki etkisini güçlendirmiş, piyasa faizleri kademeli olarak 

gerileyerek yak ın tarihteki en düşük düzeylere inmiştir.

Yılın ikinci çeyreği itibar ıyla faiz indirimlerinin kredi piyasalar ı üzerinde

de etkili olmaya başladığı görülmektedir. Özellikle, bu dönemde şirketlere

açılan kredilerin faizlerindeki belirgin düşüş dikkat çekmektedir. Bu gelişme,

nakit ak ışı bozulan firmalar ın, borçlar ını yeniden yapılandırmak için

kullandıklar ı kredilerin maliyetini azaltarak, mali yapılar ındaki bozulmayı 

sınırlamış ve böylece ekonominin üretim kapasitesinde kalıcı bir tahribat

yaşanmamasına katk ıda bulunmuştur. Şirketler kesimine açılan kredi

Page 6: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 6/106

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

Enflasyon Raporu 2009-III  3

faizlerindeki hızlı düşüşe kar şılık, sabit ve uzun vadeli kredi faizlerinin halen

yüksek seviyelerde olduğu görülmektedir. Nitekim, tüketici kredilerinde vade

  priminin göreli olarak yüksek seyrettiği ve özellikle uzun vadeli kredi

faizlerindeki düşüşün daha sınırlı kaldığı gözlenmektedir.

Özetle, TCMB, yaşanmakta olan küresel krizin olumsuz etkilerini

hafifletmeye yönelik olarak dengeleyici bir para politikası stratejisi izlemiştir.

2008 yılı Kasım ayından bu yana uygulanan 850 baz puanlık faiz indirimi,

alınan mali tedbirlerin de katk ısıyla, son aylarda kredi piyasası ve iç talep

üzerinde etkisini göstermeye başlamış ve makroekonomik riski azaltmada

önemli bir rol oynamıştır. Bununla birlikte, küresel belirsizlik algılamalar ının

devam etmesi nedeniyle finansal koşullardaki sık ılığın k ısmen de olsa sürdüğü

görülmektedir.

1.3. Enflasyon ve Para Politikasının Görünümü

Yılın ilk çeyreğine dair Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) verileri,

 Nisan Enflasyon Raporu’nda ortaya koyulan görünümle büyük ölçüde uyumlu

gerçekleşmiştir. Bu dönemde dış talep zayıf seyrini korurken, küresel krizin iş 

gücü piyasası üzerindeki olumsuz yansımalar ı belirginleşmiş ve yurt içi talep

hızla gerilemiştir. Bu çerçevede, iktisadi faaliyetteki yavaşlama eğilimiderinleşirken toplam talep koşullar ının enflasyona düşüş yönlü katk ısı belirgin

 biçimde artmıştır.

Son dönemde açıklanan veriler yurt içi talepte k ısmi toparlanma işaretleri

içerirken dış talep zayıf seyrini korumaktadır. Finansal koşullarda süregelen

sık ılık ve istihdam kayı plar ının devam etmesi yurt içi talepteki canlanmanın

gücüne ve kalıcılığına ilişkin belirsizlik oluşturmaktadır. Dış talep taraf ında ise,

özellikle ana ticaret ortağımız olan Avrupa ekonomisinden henüz somut

canlanma işaretleri alınamaması, toparlanmanın uzun bir süre alacağı öngörüsünü desteklemektedir. Bu çerçevede, önümüzdeki dönemde toplam

talepteki belirsizliğin ve düşük kapasite kullanım oranlar ının yatır ımlar ve

istihdam üzerindeki olumsuz etkilerinin süreceği düşünülmekte, işsizlik 

oranlar ındaki yüksek düzeylerin yurt içi talebi uzunca bir süre sınırlamaya

devam edeceği tahmin edilmektedir.

Özetle, iç ve dış talep gelişmeleri bir arada değerlendirildiğinde, orta

vadeli tahminler güncellenirken toplam talep koşullar ının enflasyona düşüş 

Page 7: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 7/106

 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

4 Enflasyon Raporu 2009-III

yönünde verdiği desteğin uzun bir süre devam edeceği bir çerçeve esas

alınmıştır.

Küresel ekonomideki toparlanmanın yavaş olacağı anlaşılmakla birlikte,

krizin en kötü döneminin geride bırak ıldığına dair algılamalar ın güçlenmesi

emtia fiyatlar ındaki hareketlenmeyi de beraberinde getirmiştir. Bu gelişmeye

  paralel olarak, petrol fiyatlar ı Nisan Enflasyon Raporu’ndaki 55 ABD dolar ı 

varsayımının üzerinde seyretmiştir. Petrol fiyatlar ına ilişkin varsayımlar ımız

güncellenirken Temmuz ayının ilk yar ısı boyunca vadeli piyasada oluşan

fiyatlar ın ortalaması temel alınmıştır. Bu çerçevede, petrol fiyatlar ının 2009

yılında ortalama 60 ABD dolar ı, 2010 ve sonrasında ise 70 ABD dolar ı civar ında gerçekleşeceği varsayılmıştır. Diğer yandan, gıda grubu fiyatlar ına

ilişkin varsayımlarda değişiklik yapılmamış ve bu grupta yıllık fiyat artış oranın

2009 yıl sonunda yüzde 7,5, sonraki yıllar için ise yüzde 6 olarak 

gerçekleşeceği bir çerçeve esas alınmıştır.

İthal girdi maliyetleri açısından bak ıldığında, döviz kurlar ında 2008

yılının son çeyreğinden bu yana gözlenen hareketlerin ithalat fiyatlar ındaki

düşüşlerle telafi edildiği ve ithal mallar ın Türk lirası cinsinden fiyatlar ında

önemli bir değişim olmadığı görülmektedir. Orta vadeli tahminler üretilirken,dünya ekonomisindeki yavaş ve kademeli toparlanmaya paralel olarak ithal

girdi maliyetlerinin de sınırlı artışlar göstereceği varsayılmıştır.

Bütün bunlara ek olarak, tahminlerimiz güncellenirken küresel ölçekte

faizlerin uzun süre düşük düzeylerde kalacağı bir görünüm esas alınmıştır.

Maliye politikası taraf ında ise bütçe disiplinini sağlayacak orta vadeli bir mali

 programın uygulamaya koyulacağı varsayılmıştır. Ayr ıca, 2009 yılı ikinci

yar ısında yönetilen/yönlendirilen fiyatlardaki ve vergi oranlar ındaki

ayarlamalar ın enflasyon üzerindeki etkisinin 1,5 puana yaklaşacağı bir k ısavadeli görünüm çizilmiştir.

Bu çerçevede, yak ın dönemde politika faizlerinde bir miktar daha indirim

gerçekleştirildiği ve sonrasında faizlerin 2010 yılı sonuna kadar sabit tutulduğu

varsayımı altında; enflasyonun, yüzde 70 olasılıkla, 2009 yıl sonunda yüzde 4,9

ile 6,9 aralığında (orta noktası yüzde 5,9), 2010 yıl sonunda ise yüzde 3,7 ile

6,9 aralığında (orta noktası yüzde 5,3) gerçekleşeceği tahmin edilmektedir.

Enflasyonun 2011 yıl sonunda yüzde 4,9, 2012 yıl ortasında ise yüzde 4,8

seviyesine gerileyeceği öngörülmektedir (Grafik 1.3.1).

Page 8: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 8/106

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

Enflasyon Raporu 2009-III  5

Grafik 1.3.1. Enflasyon ve Çıktı Açığı Tahminleri

-9

-7

-5

-3

-1

1

3

5

7

9

11

13

1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2

2009 2010 2011 2012

     Y     ü    z     d    e

Tahmin A ralığı* Çıktı Açığı

2009 için Belirsizlik Aralığı Yıl Sonu Enflasyon Hedefleri

Kontrol Ufku

 *Enflasyonun tahmin aralığı içinde kalma olasılığı yüzde 70’tir. 

Güncellenen tahminler, politika faizinin oldukça uzun bir süre düşük 

düzeylerde tutulması durumunda dahi, toplam talep koşullar ının enflasyondaki

düşüşe verdiği desteğin önümüzdeki iki yıl boyunca süreceğini göstermektedir.

Tahminler ayr ıca, k ısa vadede (bir yıllık süreçte) güçlü baz etkileri nedeniyle

enflasyonda zaman zaman dalgalanmalar görülebileceğine işaret etmektedir.

2009 yılında ilk altı aylık birikimli enflasyonun sadece yüzde 1,83 olması 

nedeniyle, 2010 yılının ilk yar ısında enflasyonun baz etkisine bağlı olarak artış 

gösterebileceği tahmin edilmektedir (Grafik 1.3.1). Bütçe dengesi gözetilerek 

yapılan vergi ve fiyat ayarlamalar ının yıllık enflasyon üzerindeki etkilerinin

azalmasıyla birlikte, 2010 yılının ikinci yar ısından itibaren enflasyonun

kademeli bir düşüş eğilimine girerek 2011 yıl sonu hedefi olan yüzde 5,5

düzeyinin bir miktar altında istikrar kazanacağı öngörülmektedir. Bu çerçevede,

iktisadi birimlerin orta vadeli sözleşmelerinde ve planlamalar ında bu düzeyleri

referans olarak alması, fiyatlama davranışlar ını buna göre oluşturması,

enflasyon katılığını azaltarak iktisadi faaliyetteki toparlanmayı 

destekleyecektir.

Enflasyon görünümüne ilişkin açıklanacak her türlü yeni verinin ve

haberin para politikası duruşunun değiştirilmesine neden olabileceği

vurgulanmalıdır. Dolayısıyla, enflasyon tahminleri oluşturulurken para

 politikasının görünümüne ilişkin ifade edilen varsayımlar, TCMB taraf ından

verilmiş bir taahhüt olarak algılanmamalıdır.

Page 9: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 9/106

 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

6 Enflasyon Raporu 2009-III

1.4. Riskler ve Para Politikası 

Küresel ekonomiye ilişkin riskler, geçtiğimiz dönemlere k ıyasla k ısmen

azalmakla birlikte, halen önemini korumaktadır. Kredi piyasalar ındaki

sorunlar ın devam etmesi ve işsizlik oranlar ının yüksek seyretmesi küresel

iktisadi faaliyete ilişkin aşağı yönlü riskleri canlı tutmaktadır. Önümüzdeki

dönemde küresel ekonomideki sorunlar ın uzun süre giderilememesi ve bu

durumun yurt içi iktisadi faaliyetteki toparlanmayı daha da geciktirmesi

durumunda, politika faizlerinde ikinci bir indirim süreci ve sonrasında faiz

oranlar ının düşük tek haneli düzeylerde uzun bir süre tutulması söz konusu

olabilecektir.

Öte yandan gelişmekte olan ülkelerdeki kredi kalitesindeki nispi iyileşme

sonucunda bu ülkelere sermaye ak ımlar ının güçlenmesi de olası bir senaryodur.

Bu durum risk primi ve döviz kuru kanalından enflasyon üzerinde aşağı yönlü

  bir risk unsuru olarak ortaya çıkabilecektir. Böyle bir durumda da politika

faizlerinde daha hızlı bir indirim veya ikinci bir indirim süreci ve sonrasında

faiz oranlar ının düşük tek haneli düzeylerde uzun bir süre tutulması söz konusu

olabilecektir.

Küresel ölçekte bütçe açıklar ının hızla yükselmesi, uzun vadede

enflasyon beklentileri ve dolayısıyla uzun vadeli küresel piyasa faiz oranlar ı 

üzerinde yukar ı yönlü bir risk oluşturabilecektir. Orta vadeli enflasyon ve para

 politikası görünümü oluşturulurken küresel iktisadi faaliyetteki toparlanmanın

yavaş ve kademeli bir seyir izlediği, tasarruf oranlar ının uzun süre yüksek 

seviyelerde kaldığı ve dünya ülkelerinde faiz oranlar ının düşük düzeylerde

seyrettiği bir çerçeve esas alınmıştır. Bununla birlikte, küresel krize kar şı alınan

mali tedbirler sonucu özellikle gelişmiş ülkelerde bütçe açıklar ının yüksek 

  boyutlara ulaşması ve bu politikalardan çık ış stratejisinin henüz netleşmemiş olması, uzun vadede küresel enflasyon ve dolayısıyla uzun vadeli küresel

 piyasa faiz oranlar ına ilişkin yukar ı yönlü risk oluşturmaktadır.

Bu doğrultuda, yurt içinde de kamu maliyesinin görünümüne ilişkin

algılamalar para politikasının orta vadede ve özellikle 2011 yılından sonra

izleyeceği strateji açısından büyük önem taşımaktadır. Küresel kriz süreci

finansal sistemimizin dayanıklılığına ilişkin fark ındalığı artırarak ülkemize dair 

risk göstergelerinin diğer gelişmekte olan ülkelere k ıyasla daha iyi performans

göstermesini sağlamı

ş ve politika faizlerinde hı

zlı

bir indirim sürecine imkan

Page 10: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 10/106

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

Enflasyon Raporu 2009-III  7

vermiştir. Böylece, k ısa vadeli faizler uzun yıllar sonra tek haneli oranlara

indirilebilmiştir. Orta ve uzun vadeli piyasa faizleri ise halen daha yüksek 

düzeylerde seyretmektedir. Mevcut konjonktür, piyasa faizlerinin tek haneli

oranlara inmesi ve üç yıllık tahmin ufku boyunca bu düzeylerde kalabilmesi

için önemli bir f ırsat sunmaktadır. Piyasada oluşan orta ve uzun vadeli faiz

oranlar ının tek haneli değerlere kalıcı olarak inmesi mali disiplinin tesisine

 bağlı olacaktır. Önümüzdeki dönemde mali disipline ilişkin ikna edici bir 

  perspektif sunulması, hem risk primini düşürecek hem de politika faizlerinin

uzun süre düşük düzeylerde tutulabilmesine olanak tanıyacaktır. Dolayısıyla,

 borç dinamiklerinin sürdürülebilirliğini ve bütçe disiplinini gözeten orta vadeli

somut bir mali programı

n tesisi halinde piyasa faizlerinin tek haneli oranlardakalıcı olarak seyretmesinin mümkün olduğu düşünülmektedir.

Sonuç olarak, küresel ekonomideki toparlanmanın yavaş ve kademeli

olacağına ve küresel faiz oranlar ının uzunca bir süre düşük seviyelerde

kalacağına dair algılamalar ın güçlenmesi, para politikasının geleceğe dair daha

somut bir perspektif verebilmesine olanak tanımaktadır. Bu çerçevede,

tahminler oluşturulurken önümüzdeki dönemde k ısa vadeli faizlerin bir miktar 

daha indirildiği ve 2010 yılının sonuna kadar artır ılmadığı bir görünüm esas

alı

nmı

ştı

r. 2011 ve sonrası

nda ise para politikası

enflasyon görünümünüetkileyen değişkenlerin seyrine bağlı olarak  şekillenecektir. Krizden çık ışla

  birlikte mali disiplinin kademeli ve güçlü bir şekilde yeniden tesis edileceği

varsayımı altında, k ısa vadeli faizlerin üç yıllık tahmin ufku boyunca tek haneli

seviyelerde kalabileceği öngörülmektedir.

TCMB, fiyat istikrar ını sağlama temel amacı ile çelişmemek kaydıyla,

uluslararası piyasalardaki sorunlar ın ekonomimiz üzerindeki etkilerini

sınırlamaya yönelik olarak üzerine düşen tedbirleri almaya devam edecektir.

Küresel krize kar şı

ekonomimizin direncini koruması

için basiretli bir para politikası gereklidir, fakat bu tek başına yeterli değildir. Orta vadede mali

disiplinin sürdürüleceğine dair taahhütlerin ve yapısal reform sürecinin

güçlendirilmesi, gerek beklenti yönetiminin etkinleştirilmesi gerekse para

 politikası kararlar ının olumlu etkilerinin desteklenmesi açısından büyük önem

arz etmektedir. Bu çerçevede, Avrupa Birliği’ne uyum ve yak ınsama

sürecindeki yapısal düzenlemelerin hayata geçirilmesi konusunda atılacak 

adımlar önemini korumaktadır.

Page 11: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 11/106

 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

8 Enflasyon Raporu 2009-III

Page 12: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 12/106

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

Enflasyon Raporu 2009-III  9

2. Uluslararası Ekonomik Gelişmeler  

2009 yılının ilk çeyreği küresel krizin reel ekonomi üzerindeki olumsuz

etkilerinin derinleştiği bir dönem olmuştur. 2009 yılının ilk çeyreği itibar ıyla

küresel krizin olumsuz etkileri gelişmekte olan ve yükselen piyasa

ekonomilerinde de belirgin olarak hissedilmeye başlamıştır. Özellikle gelişmiş 

ülkelerde uygulamaya koyulan ve tarihsel olarak görülmemiş boyutlara ulaşan

mali destek paketleri kredi piyasalar ındaki aşır ı sık ışıklığı gidermeye yeterli

olmamış, iktisadi faaliyetin küresel ölçekte hızlı bir  şekilde yavaşlamasıyla

  birlikte büyüme oranlar ı belirgin olarak gerilemiştir. İktisadi faaliyetteki

yavaşlama ve hızla artan işsizlik oranlar ının finansal kesim üzerindeki olumsuzetkileri ise devam etmektedir.

Mart ayında Londra’da toplanan ve yaklaşık 5 trilyon ABD dolar ı 

tutar ındaki mali teşvik programının uygulanmasını öngören G-20 zirvesini

izleyen dönemde piyasalarda k ısmi bir iyileşme gözlenmiştir. Söz konusu

dönemde, politika faiz oranlar ında devam eden indirimler, piyasalara sağlanan

yüklü miktarlardaki likidite, kamu garantilerinin artır ılması ve sorunlu

 bankalar ın yeniden sermayelendirilmesi gibi önlemler aracılık faaliyetlerinin

desteklenmesinde etkili olmuş, finansal piyasalara ilişkin kaygılar azalmıştır.Diğer taraftan, dünya ticaret hacmindeki ve güven endekslerindeki düşüşler 

yavaşlamakla birlikte, finansal piyasalardaki k ır ılganlıklar önemini korumakta,

konut fiyatlar ındaki gerilemeler ve kredi koşullar ındaki sık ışıklık devam

etmektedir.

Bu gelişmelere paralel olarak, özellikle gelişmiş ülkeler ölçeğinde

kapsamlı ve uyumlu bir şekilde yürütülen maliye ve para politikalar ının etkisini

göstermesiyle birlikte beklentilerde k ısmi bir iyileşme oluşmuş, küresel

durgunluk sürecinde en kötünün geride kaldığı yönündeki görüşler güçlenmiştir. Nitekim, geçtiğimiz dönemlerde küresel büyüme tahminlerini

sürekli olarak aşağı yönde güncelleyen uluslararası kuruluşlar, yılın ikinci

çeyreğinde 2010 yılına ilişkin küresel büyüme tahminlerini bir miktar yukar ı 

çekmiştir (Tablo 2.1.1). Yak ın dönemde beklentilerde ve öncü göstergelerde

k ısmi bir iyileşme gözlenmekle beraber küresel ekonomik toparlanmanın ne

zaman başlayacağına ilişkin belirsizlikler önemini korumaktadır. Gelişmiş 

ülkelerin finansal sektörlerindeki k ır ılganlıklar, kredi genişlemesi ve ekonomik 

toparlanma önünde önemli bir risk oluşturmaya devam etmektedir. Finansal

Page 13: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 13/106

 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

10 Enflasyon Raporu 2009-III

  piyasalardaki sorunlarla eş zamanlı olarak ortaya çıkan ekonomik 

durgunluklar ın daha derin ve uzun süreli olduklar ı gözlenmektedir (Kutu 2.1).

Diğer taraftan, bazı gelişmiş ülkelerde kamu borçlar ının sürdürülebilirliğine

ilişkin kaygılar ın artması tahvil getirilerini yükselterek, başta konut piyasası 

olmak üzere, tüketim ve yatır ım kararlar ını olumsuz yönde etkileme potansiyeli

taşımaktadır. Söz konusu durum iktisadi toparlanmayı geciktirecek muhtemel

 bir gelişme olarak değerlendirilmektedir.

2.1. Küresel Büyüme 

Gelişmiş ülkelere ait büyüme bileşik endeksi, 2009 yılının ilk çeyreğinde

yıllık büyüme1 oranının 2008 yılının son çeyreğine göre yüzde -0,1’den yüzde-1,9’a gerilediğini göstermektedir. Japonya’da büyüme oranı ilk çeyrekte yüzde

-3,1 olarak gerçekleşirken, ABD ve Euro Bölgesi büyüme oranlar ı sırasıyla

yüzde -2,5 ve yüzde -1,1 olmuştur (Grafik 2.1.1).

Grafik 2.1.1. Gelişmiş Ülkeler Yıllık Büyüme Oranı (Yüzde)

Grafik 2.1.2. Gelişmekte Olan Ülkeler (GOÜ) Büyüme Oranı (Yüzde)

-3

-1

1

3

5

        0        3        9        7

        0        3        9        9

        0        3        0        1

        0        3        0        3

        0        3        0        5

        0        3        0        7

        0        3        0        9

 

-1

1

3

5

7

9

        0        3        9        7

        0        3        9        9

        0        3        0        1

        0        3        0        3

        0        3        0        5

        0        3        0        7

        0        3        0        9

GOÜ

GOÜ (Çin ve Hind. hariç)

 Kaynak: Bloomberg, TCMB.  Kaynak: Bloomberg, TCMB. 

Öncü göstergeler ABD ekonomisindeki daralmanın k ısmen yavaşlamakta

olduğuna işaret etse de, varlık fiyatlar ındaki düşüşler ve devam eden sık ı kredi

koşullar ı büyümeyi olumsuz yönde etkileyecek unsurlar olarak göze

çarpmaktadır. Euro Bölgesinde ise Avrupa bankacılık sistemindeki sorunlar,

gerilemeye devam eden konut fiyatlar ı ve kredi sık ışıklığı, büyüme

görünümünü yılın kalan k ısmında olumsuz yönde etkileyecek faktörler olarak 

ortaya çıkmaktadır.

1

Büyüme rakamlar ı dört çeyreklik birikimli milli gelir verileri üzerinden hesaplanmıştır. Türkiye için büyüme rakamlar ı aynı yöntemle hesaplandığında, 2009 yılı ilk çeyrek sonu itibar ıyla yıllık büyüme oranının yüzde -3,9 düzeyinde olduğu görülmektedir.

Page 14: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 14/106

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

Enflasyon Raporu 2009-III  11

Gelişmekte olan ülkelerin büyüme oranlar ında da yılın ilk çeyreği

itibar ıyla belirgin bir yavaşlama olduğu gözlenmektedir. Gelişmekte olan

ülkeler bileşik endeksi, 2008 yılının son çeyreğinde yüzde 5,8 olan yıllık 

  büyüme oranının 2009 yılının ilk çeyreğinde yüzde 4’e gerilediğini

göstermektedir. Çin ve Hindistan dışar ıda bırak ıldığında ise büyüme

oranlar ının, yine aynı dönemler itibar ıyla, yüzde 3,9’dan yüzde 1,6’ya

gerilediği görülmektedir (Grafik 2.1.2).

Gelişmiş ülkelerin sanayi üretim endeksleri incelediğinde, yıllık 

gerilemedeki hızlanma eğiliminin Şubat ayından itibaren durduğu

gözlenmektedir (Grafik 2.1.3). Gelişmekte olan ülkeler sanayi üretim

endeksinde de benzer bir eğilim dikkat çekmektedir (Grafik 2.1.4). Bu

gelişmeler, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde sanayi üretimindeki

düşüşlerin dip noktasına ulaşmış olabileceğine işaret etmektedir.

Grafik 2.1.3. Gelişmiş Ülkeler Sanayi Üretim Endeksi(Yıllık Yüzde Değişim)

Grafik 2.1.4. Gelişmekte Olan Ülkeler Sanayi Üretim Endeksi(Yıllık Yüzde Değişim)

-20

-15

-10

-5

0

5

        0        1        0        1

        0        1        0        2

        0        1        0        3

        0        1        0        4

        0        1        0        5

        0        1        0        6

        0        1        0        7

        0        1        0        8

        0        1        0        9

 

-20

-15

-10

-5

0

5

10

15

        0        1        0        1

        0        1        0        2

        0        1        0        3

        0        1        0        4

        0        1        0        5

        0        1        0        6

        0        1        0        7

        0        1        0        8

        0        1        0        9

GOÜ

GOÜ (Çin ve Hind. hariç)

 Kaynak: Bloomberg. Kaynak: Bloomberg.

2008 yılının Mayıs ayından itibaren sert bir gerileme eğiliminde olan

gelişmiş ülkeler bileşik Satın alma Yöneticileri Endeksi (Purchasing Managers

Index - PMI), 2009 yılının Ocak ayından itibaren artarak Haziran ayında 44,7 puana yükselmiştir. Son aylardaki artış eğilimine kar şın bu değer nötr seviye

olan 50 puanın altındadır. Benzer bir artış eğilimi ABD PMI endeksi için de

geçerlidir. 2008 yılının Aralık ayında 32,9 puan olan endeks, 2009 yılının

Haziran ayında 44,8 puana ulaşmıştır. Mart ayında 52,4 puan ile nötr seviyenin

üzerine çıkan Çin endeksinin ise Haziran ayı itibar ıyla yaklaşık olarak aynı 

seviyeyi koruduğu görülmektedir (Grafik 2.1.5).

ABD perakende ticaret hacminde 2008 yılının Eylül ayından itibaren

 başlayan yı

llı

k bazdaki gerileme eğilimi 2009 yı

n ilk beş ayı

itibar ı

yla

Page 15: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 15/106

 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

12 Enflasyon Raporu 2009-III

devam etmiştir. 2009 yılının ilk çeyreğinde ortalama olarak yaklaşık yüzde 9

oranında gerileyen perakende ticaret hacminin Nisan ve Mayıs aylar ında

ortalama yaklaşık yüzde 10 oranında gerilemesi, yılın ikinci çeyreğinde de

tüketim talebinin zayıf olabileceğine işaret etmektedir. İmalat sanayi yeni

siparişlerinde ise 2008 yılının son çeyreğinde başlayan yıllık düşüş eğilimi

2009 yılının ilk çeyreğinde de sürmüş, ancak Mart ayı itibar ıyla yıllık gerileme

oranında gözlenen artış kesintiye uğramıştır (Grafik 2.1.6).

Grafik 2.1.5. PMI Endeksleri(Seviye)

Grafik 2.1.6. ABD İmalat Sanayi Yeni Sipariş ve Perakende TicaretGelişmeleri (Yıllık Yüzde Değişim)

30

35

40

45

50

55

60

        0        1        0        5

        1        1        0        5

        0        9        0        6

        0        7        0        7

        0        5        0        8

        0        3        0        9

Gelişmiş

ABD

Çin

 

-25

-20

-15

-10

-5

0

5

10

15

20

        0        1        0        0

        0        1        0        1

        0        1        0        2

        0        1        0        3

        0        1        0        4

        0        1        0        5

        0        1        0        6

        0        1        0        7

        0        1        0        8

        0        1        0        9

İm.S. Yeni Sip . Perakende

 Kaynak: Bloomberg. Kaynak: Bloomberg.

Küresel ekonomik krizin iş gücü piyasalar ı

üzerindeki olumsuz etkileriderinleşerek devam etmektedir. ABD’de 2008 yılının Mayıs ayında (mevsimsel

düzeltilmiş olarak) yüzde 5,5 olan işsizlik oranı, 2009 yılının aynı ayında yüzde

9,4 seviyesine yükselmiştir. Yine aynı dönemler itibar ıyla Euro Bölgesindeki

işsizlik oranı ise yüzde 7,4’ten yüzde 9,5’e çıkmıştır. ABD’de ve Euro

Bölgesinde işsizlik oranlar ındaki artış eğiliminin 2010 yılında da devam etmesi

ve yüzde 10 düzeyini aşması beklenmektedir.

Yukar ıda özetlenen küresel gelişmeler  ışığında, ekonomik büyüme

tahminlerini sürekli olarak aşağı

yönlü güncelleyen pek çok uluslararası

 kuruluşun 2007 yılının ikinci yar ısından bu yana ilk kez yukar ı yönlü

güncelleme yapması dikkat çekmektedir. Bu çerçevede, Uluslararası Para Fonu

(International Monetary Fund - IMF) 2010 yılı için küresel büyüme tahminini

1,9’dan 2,5’e yükseltirken, Uluslararası  İş birliği ve Kalk ınma Teşkilatı 

(Organisation for Economic Co-operation and Development - OECD) tüm

OECD ülkeleri için 2010 yılı büyüme tahminini -0,1’den 0,7’ye yükseltmiştir 

(Tablo 2.1.1).

Page 16: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 16/106

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

Enflasyon Raporu 2009-III  13

Tablo 2.1.1. Yıllık Büyüme Tahminleri

2009 2010

Önceki Tahmin Yeni Tahmin Önceki Tahmin Yeni Tahmin

IMF

Dünya -1,3 -1,4 1,9 2,5Gelişmiş Ülkeler -3,8 -3,8 0,0 0,6

ABD -2,8 -2,6 0,0 0,8Euro Bölgesi -4,2 -4,8 -0,4 -0,3

Gelişmekte Olan Ülkeler 1,6 1,5 4,0 4,7OECD

Tüm OECD -4,3 -4,1 -0,1 0,7ABD -4,0 -2,8 0,0 0,9Euro Bölgesi -4,1 -4,8 -0,3 0,0

Consensus Forecasts * 

Dünya -2,1 -2,6 1,9 2,1ABD -2,7 -2,6 1,8 2,1Euro Bölgesi -3,4 -4,4 0,3 0,4

Kaynak: IMF World Economic Outlook, Nisan ve IMF World Economic Outlook Update, Temmuz.OECD Economic Outlook, ara rapor, Mart ve OECD Economic Outlook, 2009/I, Haziran.*Consensus Forecasts, Nisan ve Consensus Forecasts, Temmuz.

Uluslararası kuruluşlar ın güncellenen tahminleri, Euro Bölgesindeki

toparlanmanın ABD’ye k ıyasla daha sınırlı ve gecikmeli olacağı yönündeki

 beklentileri güçlendirmektedir. Japonya’daki toparlanmanın ise, ihracata dayalı 

ekonomik yapısı nedeniyle, daha uzun bir süre alacağı beklenmektedir. Bu

değerlendirmeden yola çıkarak, Rapor’un son bölümünde yer alan orta vadeli

tahminler üretilirken, Nisan Enflasyon Raporu’ndaki temel senaryo korunmuş,

küresel ekonomide 2009 yılında derin bir daralmanın olduğu ve toparlanmanın

2010 yılının ortalar ında başlayacağı bir çerçeve esas alınmıştır.

2.2. Emtia Fiyatlar ı 

Küresel ekonomik toparlanmanın zamanlaması ve boyutu konusunda

devam eden belirsizlik 2009 yılının ikinci çeyreğinde emtia fiyatlar ının dalgalı 

 bir seyir izlemesine neden olmuştur (Grafik 2.2.1). Nisan ve Mayıs aylar ında,

küresel ekonominin erken toparlanacağı yönündeki iyimser algılamanın

kuvvetlenmesi, Çin’in mali teşvik paketinin yarattığı talep artışı ve ABD

dolar ındaki değer kaybı ile emtia fiyatlar ı yükselmiştir. Ancak, izleyen

dönemde ABD ve Euro Bölgesine ilişkin iş gücü piyasası verilerinin sözkonusu iyimser algılamayı zayıflatması ve Çin kaynaklı talep artışının daha çok 

stoklara yönelik olması ve süreklilik göstermeyeceğinin anlaşılması sonucu

emtia fiyatlar ında düşüş gözlenmiştir. Bu çerçevede, emtia fiyatlar ı endeksi

2009 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 46,8

oranında azalırken, önceki çeyreğe göre yüzde 20,7 oranında artış göstermiştir.

Emtia fiyat endeksinin alt endeksleri olan enerji, metal ve tar ım fiyatlar ı 2009

yılının ikinci çeyreğinde genel endekse paralel bir eğilim sergilemiştir. Söz

Page 17: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 17/106

 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

14 Enflasyon Raporu 2009-III

konusu endeksler bir önceki yılın aynı dönemine göre sırasıyla yüzde 52,6 ve

yüzde 44,9 ve yüzde 25,1 oranında gerilemiştir.

Grafik 2.2.1. S&P Goldman Sachs Emtia Fiyatlar ı Endeksleri Grafik 2.2.2. Ham Petrol (Brent) Fiyatlar ı (ABD Dolar ı/Varil) 

100

200

300

400

500

600

700

800

900

0107 0707 0108 0708 0109 0709

0

100

200

300

400

500

600

Emtia Fiyatlar ı

Metal Fiyatlar ı

Enerji Fiyatlar ı (sağ eksen)

Tar ım Fiyatlar ı (sağ eksen)

 

20

40

60

80

100

120

140

0107 0707 0108 0708 0109 0709

ABD Dolar ı/Varil

Euro/Varil

 Kaynak: Goldman Sachs.  Kaynak: Bloomberg. 

Çin ekonomisindeki gelişmeler metal fiyatlar ı üzerinde belirleyici

olmuştur. Uygulamaya koyulan mali teşvik paketiyle beraber başta otomotiv,

sektörü olmak üzere diğer sabit sermaye yatır ımlar ında canlanma gözlenmiştir.

Ayr ıca, uluslararası piyasalarda oluşan düşük fiyatlar Çin’de bak ır ve

alüminyum stoklar ını artırmıştır. Bu gelişmeler sonucunda sanayiye yönelik 

olarak kullanılan metal fiyatlar ında ikinci çeyrekte artış görülmüştür. Ancak,küresel talebin zayıf seyretmesi ve dünya genelinde artan stoklar fiyatlar ın

Haziran ayı ortalar ından itibaren düşmesine neden olmuştur.

Son yıllarda tahıl ürünlerinin yak ıt üretiminde kullanımının giderek 

artması ve rekolte düşüşlerinin stok kayı plar ına neden olması tar ım ürünleri

fiyatlar ını yüksek oranda artırmıştır. Ancak, 2009 yılının ikinci yar ısı itibar ıyla

düşük küresel talep beklentisi ve yeni başlayan buğday ürünü hasat mevsiminin

verimli geçeceğine yönelik olumlu beklentilerle tar ım fiyatlar ı gerileme

eğilimine girmiştir.

2009 yılının başından Mart ayı ortasına kadar ortalama olarak yaklaşık 44

ABD dolar ı/varil düzeyinde bulunan Brent tipi ham petrol fiyatlar ı, bu tarihten

itibaren küresel ekonomik durgunluğun dip noktasına ulaştığı yönündeki

görüşlerin güçlenmesi, ABD dolar ındaki değer kaybı ve Petrol İhraç Eden

Ülkeler Örgütü (Organization of the Petroleum Exporting Countries - OPEC)

üyesi ülkelerin arz k ısıntısı yönündeki uygulamalar ı sonucunda artış eğilimine

girmiş ve 11 Haziran itibar ıyla 71,4 ABD dolar ı/varil seviyesine kadar 

yükselmiştir (Grafik 2.2.2). Ancak, ilerleyen dönemde küresel ekonomik 

Page 18: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 18/106

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

Enflasyon Raporu 2009-III  15

durgunluğa ilişkin kaygılar ın artması ile ham petrol fiyatlar ı düşüş göstermiş,

Brent tipi ham petrol fiyatlar ı 15 Temmuz itibar ıyla Haziran ayı ortalamasına

göre yüzde 9,2 oranında azalarak 61,8 ABD dolar ı/varil olarak gerçekleşmiştir.

Temmuz ayının ilk yar ısında ham petrol fiyatlar ının bir önceki yılın aynı 

dönemine göre ABD dolar ı bazında yüzde 55,9, Euro bazında ise yüzde 50,3

oranında gerilediği gözlenmektedir.

Grafik 2.2.3. Ham Petrol Piyasası Oynaklık Endeksi (OVX) Grafik 2.2.4. ABD Ham Petrol ve Petrol Ürünleri Stoklar ı (Stok/Günlük Tüketim) 

20

40

60

80

100

    0    5    0    7

    0    7    0    7

    0    9    0    7

    1    1    0    7

    0    1    0    8

    0    3    0    8

    0    5    0    8

    0    7    0    8

    0    9    0    8

    1    1    0    8

    0    1    0    9

    0    3    0    9

    0    5    0    9

    0    7    0    9

86

88

90

92

94

96

98

100

    O   c   a

        Ş   u    b

    M   a   r

    N    i   s

    M   a   y

    H   a   z

    T   e   m

    A       ğ   u

    E   y    l

    E    k    i

    K   a   s

    A   r   a

Son 5 yıl ortalaması 2009

 Kaynak: Bloomberg.  Kaynak: EIA, TCMB hesaplamalar ı. 

Sonuç olarak, emtia fiyatlar ında 2009 yılının ilk çeyreğinde gözlenen

artı

şı

n küresel ekonomideki toparlanmanı

n erken olacağı

beklentisindenkaynaklandığı görülmektedir. Bununla birlikte, son dönemde gerek ekonomik 

toparlanmanın beklenildiği kadar çabuk gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması,

gerekse emtia stoklar ının yükselmesi emtia fiyatlar ındaki yukar ı yönlü bask ıyı 

azaltmıştır.

Ham petrol fiyatlar ının gelecek dönemdeki seyri açısından ileriye yönelik 

 belirsizliğin göstergesi olan oynaklık derecesi ve stoklar ın durumu önem

kazanmaktadır (Grafik 2.2.3 ve Grafik 2.2.4). Son dönemde petrol fiyatlar ı 

oynaklı

k endeksinde düşüş gözlenmektedir. Ayr ı

ca, 2009 yı

ilk yar ı

ndaABD ham petrol ve petrol ürünleri stokunun son beş yıl ortalamasının çok 

üzerinde olması talep yetersizliğine işaret etmektedir. Bu gelişmeler, 2009

yılının ikinci yar ısında ham petrol fiyatlar ında keskin artışlar ın gerçekleşme

ihtimalini azaltmaktadır. Bununla birlikte, fiyatlar ın belirli bir eşiğin altına

düştüğü dönemlerde OPEC’in üretim kesintisine gitmesi petrol fiyatlar ının

aşağı yönlü hareketini sınırlamaktadır. Bu değerlendirmeler göz önüne alınarak 

Rapor’un son bölümünde yer alan orta vadeli tahminler üretilirken varil başına

ham petrol fiyatının 2009 yılında ortalama 60 ABD dolar ı, 2010 yılı ve

sonrasında ise ortalama 70 ABD dolar ı olarak gerçekleşeceği varsayılmıştır.

Page 19: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 19/106

 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

16 Enflasyon Raporu 2009-III

2.3. Küresel Enflasyon

2008 yılının ikinci yar ısından itibaren talep ve maliyet koşullar ınınyarattığı aşağı yönlü bask ı sonucu hızlı bir düşüş sergileyen küresel enflasyon,

2009 yılının ikinci çeyreğinde de söz konusu eğilimini sürdürmüştür (Grafik 

2.3.1).

2009 yılının ikinci çeyreğindeki en dikkat çekici gelişme, gelişmiş 

ülkelerin yıllık tüketici fiyatlar ındaki değişimin 2009 yılının Mayıs ve Haziran

aylar ında negatife dönmesi ve Haziran ayı itibar ıyla yüzde -0,56’ya

gerilemesidir. Gelişmekte olan ülkelerin tüketici fiyat enflasyonu ise düşmeye

devam etmiş ve ilk çeyrek sonundaki yüzde 4,6 değerinden Haziran ayı itibar ıyla yüzde 4’e düşmüştür.

Grafik 2.3.1. Gelişmiş ve Gelişmekte Olan Ülkeler Tüketici Fiyat Enflasyonu

(Yıllık Yüzde Değişim)

Grafik 2.3.2. Gelişmiş ve Gelişmekte Olan Ülkeler Çekirdek Tüketici Fiyat Enflasyonu

(Yıllık Yüzde Değişim) 

-1

0

1

2

3

4

5

    1    2    0    5

    0    6    0    6

    1    2    0    6

    0    6    0    7

    1    2    0    7

    0    6    0    8

    1    2    0    8

    0    6    0    9

0

1

2

3

4

5

6

7

8Gelişmiş Ülkeler 

GOÜ (sağ eksen)

 

1

2

3

4

    1    2    0    5

    0    6    0    6

    1    2    0    6

    0    6    0    7

    1    2    0    7

    0    6    0    8

    1    2    0    8

    0    6    0    9

Gelişmiş Ülkeler 

GOÜ

 Kaynak: Bloomberg, TCMB.  Kaynak: Bloomberg, TCMB. 

Genel enflasyon eğilimini etkileyen geçici ve mevsimsel faktörleri

dışar ıda bırakan çekirdek enflasyon verileri gerek gelişmiş gerekse gelişmekte

olan ülke enflasyonlar ının ana eğiliminin aşağı yönlü olduğunu göstermektedir 

(Grafik 2.3.2). Söz konusu endekslerdeki düşüş eğilimi yılın ikinci çeyreğinde

de devam ederken, gelişmekte olan ülke çekirdek enflasyon oranlar ının

gelişmiş ülkelerinkine yak ınsadığı gözlenmektedir.

Enflasyon oranlar ı ülke bazında kar şılaştır ıldığında, 2009 yılı Haziran

ayında bir önceki yılın aynı ayına göre ABD’de genel enflasyonun yüzde 5’ten

yüzde -1,4’e, Japonya’da yüzde 2’den yüzde -1,1’e, Euro Bölgesi

Uyumlulaştır ılmış Tüketici Fiyat Endeksi (Harmonised Index of Consumer 

Prices - HICP) enflasyonunun ise yüzde 4’ten yüzde -0,15’e gerilediği

Page 20: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 20/106

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

Enflasyon Raporu 2009-III  17

görülmektedir. Gelişmekte olan ülkelerden Çin’e bak ıldığında ise yıllık 

enflasyon oranının 2008 yılının Mayıs ayındaki yüzde 7,7’lik değerinden 2009

yılının Mayıs ayı itibar ıyla yüzde –1,4’e düştüğü görülmektedir.

2.4. Küresel Para Politikası Geli  şmeleri ve Finansal Ko şullar 

2008 yılının son çeyreğinde küresel krizin belirginleşmesiyle gerek 

gelişmiş gerekse gelişmekte olan ülke merkez bankalar ı faiz indirim sürecine

girmiştir. 2009 yılının ikinci çeyreğinde bu eğilim hız kesmekle birlikte devam

etmiştir. Amerikan Merkez Bankası (Fed) ve Avrupa Merkez Bankası (ECB)

gibi merkez bankalar ı bu dönemde uyguladıklar ı parasal genişlemenin

kapsamını ve büyüklüğünü genişletmiştir. Bununla birlikte, merkez bankalar ınca uygulanan söz konusu genişletici politikalar ın kredi ve sermaye

 piyasalar ını canlandırmada henüz tam olarak etkili olamadığı gözlenmektedir.

Grafik 2.4.1. Gelişmiş Ülkeler Politika Faiz Oranı Grafik 2.4.2. Enflasyon Hedeflemesi Yapan Gelişmekte Olan

Ülkeler Politika Faiz Oranı 

0

1

2

3

4

5

    0    1    0    4

    0    6    0    4

    1    1    0    4

    0    4    0    5

    0    9    0    5

    0    2    0    6

    0    7    0    6

    1    2    0    6

    0    5    0    7

    1    0    0    7

    0    3    0    8

    0    8    0    8

    0    1    0    9

    0    6    0    9

 

5

6

7

8

9

10

11

12

13

14

    0    1    0    4

    0    6    0    4

    1    1    0    4

    0    4    0    5

    0    9    0    5

    0    2    0    6

    0    7    0    6

    1    2    0    6

    0    5    0    7

    1    0    0    7

    0    3    0    8

    0    8    0    8

    0    1    0    9

    0    6    0    9

 Kaynak: Bloomberg, TCMB hesaplamalar ı.  Kaynak: Bloomberg, TCMB hesaplamalar ı. 

Gelişmiş ülkelerin politika faiz oranındaki gerileme eğilimi, endeks

içinde ağırlığı yüksek olan ülkelerin sıf ır faiz sınır ına yaklaşmalar ı nedeniyle

önemli ölçüde yavaşlamış ve bileşik politika faiz oranı yılın ilk çeyreğine

k ıyasla 17 baz puan düşerek yüzde 0,56 seviyesinde gerçeklemiştir (Grafik 2.4.1). Enflasyon hedeflemesi yapan gelişmekte olan ülkelerin bileşik 

endeksinde ise faiz indirimleri ilk çeyrekteki kadar olmasa da önemli ölçüde

devam etmiş ve 147 baz puanlık gerileme sonucu bileşik faiz yüzde 6,4

seviyesine ulaşmıştır (Grafik 2.4.2).

Gelişmiş ülke merkez bankalar ı yılın ikinci çeyreğinde de finansal

aracılık faaliyetlerinin güçlendirilmesi ve ekonomik faaliyetlerin

canlandır ılması amacıyla likidite operasyonlar ına devam etmiş ve bunun

sonucunda bilançolar ı genişleme eğilimini sürdürmüştür (Grafik 2.4.3). Fed, 18

Page 21: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 21/106

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

18 Enflasyon Raporu 2009-III

Mart tarihli toplantısında almış olduğu tedbirlerle bu konudaki kararlılığını teyit

etmiş ve yeni bir adım olarak doğrudan hazine kağıtlar ı satın alma yoluna

giderek verim eğrisinin uzun ucunu etkilemek yoluyla piyasa faizlerini daha

düşük seviyeye çekmeyi amaçlamıştır. ECB ise Haziran ayı sonunda

gerçekleştirdiği geniş tabanlı, 1 yıl vadeli ihale ile bankacılık sektörüne 442

milyar euro tutar ında likidite sağlamıştır. Gelişmekte olan ülkelerde ise

 bankacılık sektörünün krizden sınırlı bir şekilde etkilenmiş olması, bu ülkelerde

likidite operasyonlar ına daha az başvurulmasına neden olmuştur. Nitekim,

gelişmekte olan ülkelerin merkez bankalar ının krizle mücadelede faiz

indirimlerinden sonra en yaygın olarak başvurduğu politika aracı munzam

kar şı

k oranlar ı

ndaki indirimler olmuştur. Diğer taraftan, başta gelişmekte olanAsya ülkeleri olmak üzere bazı gelişmekte olan ülke merkez bankalar ının

likidite operasyonlar ına başvurduğu ya da gerektiği durumda başvurabileceğini

açıkladıklar ı gözlenmektedir.

Grafik 2.4.3. Fed ve ECB Bilanço Büyüklükleri(Milyar ABD Dolar ı ve Milyar Euro) 

Grafik 2.4.4. ABD Hazine Getirileri ve VIX 

1000

1300

1600

1900

2200

        0        1        0        7

        0        7        0        7

        0        1        0        8

        0        7        0        8

        0        1        0        9

500

1000

1500

2000

2500ECB

FED (sağ eksen)

 

0,0

0,9

1,8

2,7

3,6

4,5

        0        1        0        9

        0        1        0        9

        0        2        0        9

        0        3        0        9

        0        4        0        9

        0        5        0        9

        0        6        0        9

20

30

40

50

6010-Yıl

2-Yıl

VIX Endeksi (sağ eksen)

 Kaynak: Bloomberg.  Kaynak: Bloomberg. 

ABD’de alınan genişletici parasal tedbirlere rağmen piyasa faizlerinin

yüksekliği para politikasının etkinliğini zayıflatmaktadır. Son aylarda ABD’de

uzun vadeli getirilerdeki artışın, risk iştahındaki toparlanma ile birlikte

yatır ımcılar ın daha riskli kabul edilen piyasa ve araçlara yönelmesinin bir 

sonucu olduğu düşünülmektedir (Grafik 2.4.4). Dikkat çeken bir diğer unsur da

k ısa ve uzun vadeli getiriler arasındaki fark ın yıl başından itibaren açılmasıdır.

On ve iki yıl vadeli hazine kağıtlar ı arasında yıl sonunda 125 baz puan olan

fark ın, 10 Temmuz tarihi itibar ıyla 240 baz puana yükseldiği ve bu artışın uzun

vadeli kağıttaki getiri artışından kaynaklandığı görülmektedir. Söz konusu

gelişme, risk iştahı

n artmaya devam etmesi halinde getirilerin yükselme

Page 22: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 22/106

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

Enflasyon Raporu 2009-III  19

eğiliminde olacağını ve toparlanma sürecini geciktirebileceğini göstermektedir.

Bu durumda Fed’in hazine kağıdı alımlar ına daha yoğun başvurması gündeme

gelebilecektir.

Oluşan getirilerin yüksekliğinin yanı sıra kredi koşullar ındaki sık ılık ve

reel sektörün fonlara erişimindeki sorunlar devam etmektedir. Fed taraf ından

çeyreklik olarak düzenlenen Borç Verme Koşullar ı Anketi Haziran ayı 

sonuçlar ı, efektif faizlerin daha düşük olmasına rağmen vadelerin k ısaldığını ve

daha yüksek teminat kar şılığı borç verildiğini yansıtmaktadır.

Grafik 2.4.5 ABD’de Kredi Gelişmeleri(Milyar ABD Dolar ı, Yıllık Yüzde Değişim) 

Grafik 2.4.6. ABD Tüketici Kredisi Gelişmeleri(Trilyon ABD Dolar ı, Yıllık Yüzde Değişim) 

1000

2000

3000

4000

5000

6000

7000

8000

2001 2003 2005 2007 2009

-2,00

2,00

6,00

10,00

14,00

18,00Kredi HacmiYıllık % değişim (sağ eksen)

 

2,00

2,20

2,40

2,60

2,80

2004 2005 2006 2007 2008 2009

-2

0

2

4

6

8Toplam Tüketici Kredileri

Yıllık % değişim (sağ eksen)

 Kaynak: Bloomberg.  Kaynak: Bloomberg. 

ABD’de kredi gelişmeleri incelendiğinde, kredi stokunun 2008 yılı Ekim

ayı zirve değerinden hızla gerilediği, 24 Haziran tarihi itibar ıyla ise yıllık 

artışın yüzde 1,5 ile sınırlı olduğu gözlenmiştir (Grafik 2.4.5). Benzer şekilde,

tüketici kredi stokundaki gerileme de aynı tarihte başlamış ve yıllık değişimi

yüzde -1,8 olarak ölçülmüştür. ABD’de firmalar ın finansmana erişimde yoğun

 bir şekilde kullandıklar ı ticari tahvillerde de gerileme eğilimi gözlenmektedir.

Ticari menkul k ıymet stoku Temmuz ayının ilk haftası itibar ıyla 1,14 trilyon

ABD dolar ı olarak ölçülürken, bu seviye yıllık yüzde 35,4 oranında bir 

gerilemeye kar şılık gelmektedir. Varlığa dayalı ticari menkul k ıymet stoku ise

aynı dönem için yıllık yüzde 39,2 oranında bir düşüş sonucu 456,7 milyar ABD

seviyesine gerilemiştir.

2.5 Küresel Risk Göstergeleri 

Yatır ımcılar ın ekonomilerde en kötü dönemin geride kaldığı algılamalar ı 

yılın ikinci çeyreğinde risk iştahını artır ırken finansal piyasalar ın olumlu

Page 23: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 23/106

 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

20 Enflasyon Raporu 2009-III

  performans sergilemesinde önemli rol oynamıştır. Diğer taraftan, krizin

merkezinde yer alan uluslararası ölçekli ticari ve yatır ım bankalar ının stres

testlerinin gerektirdiği sermaye takviyelerini sorunsuz bir  şekilde

gerçekleştirebilmeleri, yılın ilk çeyreğinde olumlu bilanço rakamlar ı 

açıklamalar ı ve bunun ikinci çeyrek için benzer beklentileri oluşturması ile

Fed’den Sorunlu Varlıklar ı Rahatlatma Programı (Troubled Asset Relief 

Program - TARP) kanalıyla almış olduklar ı fonlar ı erken ödeme eğilimleri mali

 piyasalar ın olumlu seyrinde belirleyici olan diğer faktörlerdir.2 Ayr ıca, merkez

 bankalar ının sağlamış olduklar ı imkanlar bankalar ın daha sağlıklı bilanço

yapılar ına ulaşmalar ını sağlarken nakit seviyelerini yükselterek belirsizliklerin

azalması

nda büyük önem arz etmiştir.

Grafik 2.5.1. TED ve OIS Spread Grafik 2.5.2. iTraxx Gelişmeleri 

0

1

2

3

4

5

        0        1        0        8

        0        4        0        8

        0        7        0        8

        1        0        0        8

        0        1        0        9

        0        4        0        9

TED OIS

 0

50

100

150

200

250

300

350

        0        1        0        7

        0        7        0        7

        0        1        0        8

        0        7        0        8

        0        1        0        9

        0        7        0        9

100

300

500

700

900

1100

1300Euro

CrossOver (sağ eksen)

 Kaynak: Bloomberg. Kaynak: Bloomberg.

Bu gelişmeler ışığında, para piyasalar ında sık ışıklık azalmış, TED ve OIS

spread verilerinden izlenebileceği üzere, kredi ve likidite riskleri düşüş 

eğilimini korumuştur. Haziran ayı sonu itibar ıyla, ilk çeyrek sonuna k ıyasla

spreadlerde yaklaşık 60 baz puanlık düşüş gerçekleşmiştir (Grafik 2.5.1).

Benzer şekilde, Kredi İflas Takası (Credit Default Swap - CDS) piyasalar ında

da iTraxx Europe ve iTraxx Crossover endeksleri yılın ikinci çeyreğinde belirgin şekilde gerilemiş, ancak, ekonomilerin daralma eğilimlerini sürdürmesi

ve iktisadi faaliyetlere ilişkin kaygılar ın korunması nedeniyle kriz öncesi

seviyelerine henüz ulaşamamıştır (Grafik 2.5.2). Bu gelişmelere paralel olarak,

risk iştahının da yılın ilk çeyreğine k ıyasla daha olumlu bir seyir izlediği

görülmektedir. Nitekim, Credit Suisse Endeksi ‘panik’ bölgesinden

2 Yatır ım bankalar ına ilişkin olumlu görünüm borsa endekslerinin gelişiminden de gözlenebilmektedir. S&P 500

endeksi çeyreklik bazda yüzde 12,6 oranı

nda artı

ş sergilerken, aynı

endeksin yatı

r ı

m bankalar ı

ve brokerlar altendeksi aynı dönemde yüzde 27,4 oranında yükselerek önceki kayı plar ının bir bölümünü telafi etmiştir.

Page 24: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 24/106

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

Enflasyon Raporu 2009-III  21

uzaklaşırken, VIX endeksi gerileyerek kritik değer olarak kabul edilen 30

civar ında istikrar kazanmıştır (Grafik 2.5.3 ve Grafik 2.5.4).

Grafik 2.5.3. Credit Suisse Küresel Risk İştahı Endeksi  Grafik 2.5.4. VIX 

-6

-4

-2

0

2

4

6

    0    1    0    7

    0    3    0    7

    0    6    0    7

    0    9    0    7

    1    2    0    7

    0    3    0    8

    0    6    0    8

    0    9    0    8

    1    2    0    8

    0    2    0    9

    0    5    0    9

endeks

aşır ı iyimserlik 

 panik 

 

0

10

20

30

40

50

60

70

80

        0        1        0        7

        0        4        0        7

        0        7        0        7

        1        0        0        7

        0        1        0        8

        0        4        0        8

        0        7        0        8

        1        0        0        8

        0        1        0        9

        0        4        0        9

        0        7        0        9

 Kaynak: Credit Suisse.  Kaynak: Credit Suisse. 

Son dönemdeki olumlu gelişmelere rağmen küresel ekonomiye ilişkin

önemli risk unsurlar ının hâlâ gündemde olduğu vurgulanmalıdır. Finansal

  piyasalarda yaşanan sınırlı iyileşmeye kar şın emlak sektöründe istikrar ın tam

olarak sağlanamadığı görülmektedir. Ev fiyatlar ında, yavaşlayarak da olsa

düşüşün devam etmesi alım-satım işlemlerinin ertelenmesine neden olurken,

mortgage üzerinden çıkar ılmış finansal varlıklar ın değerlenmesinde de

 belirsizlikler yaratmaktadır. Diğer taraftan, ABD’de inşaat izinleri ve yeni ev

 başlangıçlar ına ilişkin son veriler beklentilerin üzerinde gerçekleşse de sektörde

düzelme eğiliminin başladığını söylemek için erken görülmektedir.

Büyüme sürecini engelleyebilecek bir diğer husus da uzun vadeli piyasa

faizlerinin politika faizlerinin üzerinde seyretmesidir. Uzun vadeli faizlerin

yüksekliği kredi faizlerini etkilemekte, mortgage gibi uygulanan faizlerin

doğrudan devlet tahvili getirilerine endekslendiği işlemlerin yüksek maliyetli

olmasını beraberinde getirmektedir.

Özetle, başta emlak piyasası olmak üzere finansal piyasalarda

k ır ılganlıklar ın sürmesi ve küresel büyümeye ilişkin risklerin devam etmesi bir 

yandan kredi koşullar ındaki iyileşmeyi geciktirirken diğer yandan küresel

sermaye ak ımlar ını sınırlamaktadır. Sonuç olarak, 2009 yılının ilk yar ısı 

itibar ıyla küresel ekonomiye ilişkin sorunlar devam etmekte ve finans

 piyasalar ına dair belirsizlikler önemini korumaktadır.

Page 25: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 25/106

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

22 Enflasyon Raporu 2009-III

Kutu 

2.1 KÜRESEL DURGUNLUKLAR VE EKONOMİ POLİTİKALARI

Gelişmiş ülkelerdeki finansal piyasalarda başlayıp, daha sonra küresel sistemin

tamamına yayılan krizin, ekonomik ve finansal istikrar üzerindeki etkileri

gözlenmeye devam etmektedir. Bu kapsamda, küresel ekonomi İkinci Dünya

Savaşından bu yana kar şılaşmış olduğu en sert durgunluktan henüz çıkabilmiş 

değildir. Yak ın dönemde, finansal sisteme ve küresel iktisadi faaliyete dair 

açıklanan veriler, krizin en yoğun dönemlerinin geride kalmış ve küresel

ekonominin toparlanma eğilimine girmiş olabileceğine işaret etmektedir. Bununla

birlikte, küresel iktisadi faaliyete dair aşağı yönlü riskler henüz ortadan kalkmış 

değildir. Küresel ticaretin ve sermaye ak ımlar ının durağan seyri, istihdam

koşullar ında henüz bir iyileşmenin gözlenememiş olması ve kredi piyasalar ındaki

sorunlar ın hafifleyerek de olsa sürmesi, iktisadi faaliyete dair endişelerin

korunmasına neden olmaktadır.

Küresel ekonominin halen içinde bulunduğu kriz, geçmiş dönemlerdeki birçok 

krizden iki yönden farklılaşmaktadır: İlk olarak, mevcut kriz gelişmiş ülkelerin finansal

piyasalar ında ortaya çıkmış ve küresel kredi mekanizmalar ında büyük tahribata

yol açmıştır. İkinci olarak ise, krizle birlikte ortaya çıkan iktisadi faaliyetteki

yavaşlama belli başlı ülkeleri veya bölgeleri değil, tüm küresel ekonomiyi etkisi

altına almıştır. Mevcut krizden çık ış sürecini daha iyi değerlendirmek açısından

geçmişte yaşanan benzer durgunluk dönemlerini incelemenin faydalı olacağı 

düşünülmektedir. Bu kapsamda, bu kutunun amacı, finansal krizlerle eş zamanlı 

olarak ortaya çıkan ve küresel ekonominin tamamını etkisi altına alan geçmiş 

durgunluk dönemlerini mercek altına almak ve bu durgunluklar kar şısında

ekonomi politikalar ının rolüne değinmektir.

Son dönemde yayımlanan araştırmalar, finansal piyasalardaki sorunlarla eş 

zamanlı olarak ortaya çıkan durgunluklar ın daha derin ve uzun süreli olduğunu

göstermektedir.3 Finansal sistemin finansal aracılık işlevini tam olarak yerine

getirememesi, durgunluktan çık ışın daha yavaş ve kademeli olmasına yol

açmaktadır. Bu durum, bankacılık sektöründeki krizlerin eşlik ettiği durgunluk 

dönemleri için daha da belirgindir. Bu tip durgunluk dönemleri, diğer durgunluk 

dönemlerine göre en az iki kat daha uzun süreli olmaktad ır (Grafik 1).

3

  Bak ınız, Cardarelli, Elekdag ve Lall (2009) ve IMF (2008), World Economic Outlook , “Financial Stress and EconomicDownturns.” 

Page 26: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 26/106

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

Enflasyon Raporu 2009-III  23

Nitekim, gelişmiş ülkelerde gözlenen en

ağır durgunluklar, 1990lı yıllarda

bankacılık sektörünün neredeyse

tamamen işlemez hale geldiği ülkeler 

olan Finlandiya, İsveç, Japonya ve

Norveç’te gerçekleşmiştir.

Bunun yanı sıra, yaşanan krizin küresel bir kriz olması, ülkelerin durgunluktan dış 

talep kanalıyla çıkma imkanlar ını sınırlamaktadır. Bunun bir sonucu olarak,

geçmişteki küresel durgunluklar ın daha derin olduğu ve ülkelerin bu tip

durgunluklardan çık ışının daha uzun süre aldığı görülmektedir (Grafik 2).4 Tarihsel

olarak küresel ölçekte bir durgunluktan çık ış için geçen sürenin, diğer 

durgunluklardan çık ış için geçen sürenin yaklaşık bir buçuk katı olduğu

görülmektedir. Bunun yanı sıra, bir diğer dikkat çekici nokta da, küresel durgunluk 

dönemlerinin ardından ihracattaki toparlanmanın gecikmeli olarak 

gerçekleşmesidir.

Finansal Strese Bağlı Durgunluklar 

99

100

101

102

103

104

105

106

-2 -1 0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

Finansal Strese Bağlı

Olmayan Durgunluklar 

Finansal Strese Bağlı Olan

Durgunluklar 

Çeyrek 

Not:t=0'da Reel GSYİH = 100.Kaynak: TCMB.

Grafik 2. Eş Zamanlı Durgunluklar ve İktisadi Faaliyet

Reel GSYİH

98

99

100

101

102

103

104

105

106

0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

Eş zamanlı

Diğer 

 Çeyrek

Reel İhracat

96

98

100

102

104

106

108

110

112

114

116

0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

Eş zamanlı

Diğer 

 Çeyrek

Not: GSYİH endeksi t= 0'da zirve noktasına ulaşmıştır, t=0'da endeks medyanlar ı = 100, çeyreklik veriler kullanılmıştır.Kaynak: IMF World Economic Outlook, Nisan 2009.

4 IMF (2009), World Economic Outlook , “Recessions and Recoveries—How Soon and How Strong?”

Page 27: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 27/106

 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

24 Enflasyon Raporu 2009-III

Finansal krizlerle eş zamanlı olarak ortaya çıkan küresel durgunluk dönemlerinde

ekonomi politikalar ı ayr ı bir önem kazanmaktadır. Dengeleyici para politikalar ı 

durgunluğun süresini k ısaltabilse de, finansal kriz dönemlerinde finans sektörünün

aracılık işlevini tam olarak yerine getirememesinden dolayı, para politikası aktar ım

mekanizmalar ının faiz ve kredi kanallar ının etkinliğinin azalması söz konusu

olabilmektedir. Böyle dönemlerde, genişleyici maliye politikalar ı durgunluktan

daha k ısa sürede ve hızlı biçimde çık ılmasına katk ıda bulunabilmektedir. Bu

bağlamda, geçmiş krizler incelendiğinde, para ve maliye politikalar ının eşanlı 

olarak genişletilmesinin, durgunluk dönemlerinden üç ay daha erken ç ık ılmasını 

sağladığı görülmektedir. Bununla birlikte, durgunluk dönemlerinde uygulanan

dengeleyici maliye politikalar ının etkinliğinin kamu borç yüküyle ters orantılı olduğu

dikkate alınmalıdır. Dolayısıyla, parasal ve mali genişlemenin olumlu etkilerinin

görülebilmesi için borç dinamiklerinin sürdürebilirliğini temin eden güçlü bir orta

vadeli mali programın varlığı kritik önem taşımaktadır.

Sonuç olarak, kriz dönemlerine tarihsel bir perspektiften bak ıldığında, finansal

stresin yoğun olduğu küresel durgunluklardan çık ışın, parasal ve mali otoritelerin

eşgüdüm içinde dengeleyici politikalar uyguladığı durumlarda dahi oldukça

yavaş ve kademeli olduğu görülmektedir. Nitekim, son aylarda küresel iktisadi

faaliyete dair açıklanan veriler krizin en kötü dönemlerinin geride kaldığını gösterse

de aşağı yönlü risklerin önemini koruduğuna işaret etmektedir.

Page 28: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 28/106

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

Enflasyon Raporu 2009-III  25

3. Enflasyon Gelişmeleri

 3.1. Enflasyon

2009 yılı ikinci çeyreğinde tüketici fiyatlar ı yüzde 0,77 oranında artmış,

yıllık tüketici enflasyonu ilk çeyreğe k ıyasla 2,16 puan azalarak yüzde 5,73

seviyesine gerilemiştir. İkinci çeyrek iktisadi faaliyetteki yavaşlamanın

enflasyon üzerindeki etkisinin belirginleştiği bir dönem olmuş ve buna bağlı 

olarak enflasyonun ana eğilimi yak ın tarihin en düşük seviyelerine gelmiştir.

Yılın ikinci çeyreğinde, gıda grubu haricinde kalan tüm ana gruplarda

yıllık enflasyon gerilemiştir. Gıda grubundaki artışa kar şın, enerji grubu

fiyatlar ındaki düşüş nedeniyle gıda ve enerji kalemlerinin yıllık enflasyona

yaptığı katk ı gerilemeye devam etmiştir. Hizmet grubunun katk ısı ise

tarihsel olarak en düşük seviyeye inmiştir (Grafik 3.1.1).

Grafik 3.1.1. Yıllık TÜFE Enflasyonuna Katkı Grafik 3.1.2. Gruplar İtibar ıyla TÜFE(İkinci Çeyrek Yüzde Değişim) 

0

2

4

6

8

10

12

14

        0        3        0        7

        0        6        0        7

        0        9        0        7

        1        2        0        7

        0        3        0        8

        0        6        0        8

        0        9        0        8

        1        2        0        8

        0        3        0        9

        0        6        0        9

Gıda ve Enerji* Tütün ve Altın**

Hizmetler Temel Mallar  

-3-2-10

1234

5678

Gıda Enerji Gıda ve

Enerji DışıMallar 

Hizmet

2006-2007 Ortalaması 

2008

2009

 * Gıda ve Enerji: Gıda ve alkolsüz içecekler ile enerji.** Tütün ve Altın: Alkollü içecekler ve tütün ürünleri ile altın.Kaynak: TÜİK, TCMB. Kaynak: TÜİK, TCMB.

İkinci çeyrekte işlenmiş gıda grubundaki belirgin yavaşlamaya rağmen,işlenmemiş gıda fiyatlar ındaki azalışın mevsim ortalamalar ına k ıyasla düşük 

oranda gerçekleşmesi nedeniyle gıda yıllık enflasyonu yükselmiştir. Enerji

fiyatlar ı yıllık artış oranı ise emtia fiyatlar ındaki birikimli azalışlar ın etkisiyle

düşmeye devam etmiştir. Bu dönemde, özellikle hizmet kalemindeki

yavaşlamanın giderek belirginleştiği ve grup yıllık enflasyonunun tarihsel

olarak en düşük seviyelerde olduğu gözlenmiştir. Gıda ve enerji dışı mal grubu

fiyatlar ında da artışlar geçen senelere k ıyasla düşük seyrederken, bu gelişmede

Page 29: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 29/106

 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

26 Enflasyon Raporu 2009-III

vergi oranlar ındaki geçici indirimlerin önemli etkisi hissedilmiştir (Grafik 

3.1.2).

Grafik 3.1.3. Meyve Fiyatlar ı (İkinci Çeyrek Yüzde Değişim) 

Grafik 3.1.4. Meyve-Sebze İhracat Miktar Endeksi veYıllık Enflasyonu

(Yıllık Yüzde Değişim, 3 Aylık Hareketli Ortalama) 

14,04

-10,27

37,27

-20

-10

0

10

20

30

40

2007 2008 2009

 

Kaynak: TÜİK. 

-30

-20

-10

0

10

20

30

40

50

        0        5        0        4

        0        9        0        4

        0        1        0        5

        0        5        0        5

        0        9        0        5

        0        1        0        6

        0        5        0        6

        0        9        0        6

        0        1        0        7

        0        5        0        7

        0        9        0        7

        0        1        0        8

        0        5        0        8

        0        9        0        8

        0        1        0        9

        0        5        0        9

Meyve-Sebze İhracatı

Meyve-Sebze Fiyatlar ı 

Kaynak: TÜİK, TCMB. 

Gıda grubu yıllık enflasyonu ilk çeyrekte olduğu gibi, ikinci çeyrekte de

işlenmemiş gıda fiyatlar ı kaynaklı olarak yükselmiş ve yüzde 9,68’e ulaşmıştır.

İkinci çeyrekte, sebze fiyatlar ının yıllık artış oranında 2008 yılı son

çeyreğinden itibaren gözlenen artış eğilimi sürerken, meyve fiyatlar ı da belirgin

oranda artış göstermiştir (Grafik 3.1.3). Böylelikle, taze meyve ve sebze grubu

yıllık enflasyonu ikinci çeyrek sonu itibar ıyla yüzde 41,34 seviyesine ulaşarak 

işlenmemiş gıda fiyatlar ının yıllık artışındaki yükselişin temel belirleyicisi

olmuştur. Meyve ve sebze ürünleri fiyatlar ındaki bu görünümde dış talep

gelişmelerinin etkili olduğu düşünülmektedir. Nitekim, söz konusu grupta

ihracat miktar ı Mayıs ayında bir önceki yılın aynı dönemine k ıyasla yüzde

36,88 artmıştır (Grafik 3.1.4). Bu gelişme, fiyatlar üzerinde üretim taraf ından

gelen aşağı yönlü etkiyi sınırlamaktadır. Sonuç olarak, işlenmemiş gıda yıllık 

enflasyonu bu dönemde bir önceki çeyreğe k ıyasla 12,15 puan artarak yüzde

22,35’e yükselmiştir (Grafik 3.1.5).

Page 30: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 30/106

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

Enflasyon Raporu 2009-III  27

Grafik 3.1.5. Gıda Fiyatlar ı (Yıllık Yüzde Değişim) 

22,35

-3

0

3

6

9

12

15

18

21

24

27

        0        6        0        8

        0        7        0        8

        0        8        0        8

        0        9        0        8

        1        0        0        8

        1        1        0        8

        1        2        0        8

        0        1        0        9

        0        2        0        9

        0        3        0        9

        0        4        0        9

        0        5        0        9

        0        6        0        9

İşlenmiş Gıda

İşlenmemiş Gıda

 

Kaynak: TÜİK, TCMB. 

Arz yönlü etkiler ve ithalat fiyatlar ındaki artışlarla 2008 yılının ikinci

çeyreğinde yüzde 8,06 oranında yükselen ve yıllık bazda yüzde 25 artış 

kaydeden işlenmiş gıda fiyatlar ı, söz konusu olumsuz etkilerin tersine

dönmesiyle belirgin bir yavaşlama eğilimine girmiştir. Ayr ıca, toplam talepte

gözlenen keskin yavaşlama da fiyatlar ın artış hızındaki gerilemede belirleyici

olmuştur. Bu gelişmeler sonucunda, yılın ikinci çeyreğinde işlenmiş gıda yıllık 

enflasyonu yüzde 0,32’ye gerilemiştir (Grafik 3.1.5).

Enerji fiyatlar ında düşüş eğilimi 2009 yılının ikinci çeyreğinde de

sürmüştür (Tablo 3.1.2). Bu dönemde petrol fiyatlar ındaki gerilemelerin

gecikmeli yansımalar ı sürmüş, elektrik ve doğalgaz tarifelerinde yapılan

indirimlere ek olarak katı yak ıtlar ile tüp gaz kalemlerinde azalışlar gözlenmiş 

ve grup yıllık enflasyonu yüzde 6,09’a gerilemiştir (Grafik 3.1.6). Diğer 

taraftan, yılın ilk çeyreğinde 45 ABD dolar ı seviyesine kadar gerileyen

ortalama petrol fiyatlar ı bu çeyrekte 60 ABD dolar ına yükselmiştir. Bu gelişme

 paralelinde yurt içi akaryak ıt fiyatlar ı bu dönemde yüzde 5,20 oranında artarak 

enerji fiyatlar ındaki düşüşü sınırlamıştır. Petrol fiyatlar ının mevcutseviyelerinde kalması halinde, yılın kalan döneminde, 2008 yılında elektrik ve

doğalgaz tarifelerinde yapılan yüksek oranlı artışlar ın oluşturduğu yüksek bazın

da ortadan kalkmasıyla, enerji grubu yıllık enflasyonundaki düşüşün sürmesi

 beklenmektedir.

Page 31: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 31/106

 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

28 Enflasyon Raporu 2009-III

Gıda ve enerji dışı mal grubunda yıllık enflasyon yılın ikinci çeyreğinde

2,59 puan azalarak yüzde 1,63’e gerilemiştir (Grafik 3.1.7). Bu seviye tarihsel

olarak gelinen en düşük düzeylere işaret etmektedir. Bu gelişmede, Özel

Tüketim Vergisi (ÖTV) ve Katma Değer Vergisi (KDV) oranlar ındaki geçici

indirimler neticesinde ikinci çeyrekte de azalış eğilimi süren dayanıklı tüketim

mallar ı fiyatlar ı temel belirleyici olmuştur. Ayr ıca, bu grupta toplam talepteki

  belirgin yavaşlama sonucunda, alt gruplar ın genelinde ikinci çeyrekte yıllık 

enflasyon azalı

ş göstermiştir. Özellikle, giyim grubunda fiyatlar bir önceki yı

naynı dönemine k ıyasla daha düşük bir düzeyde seyretmiştir. Tütün ürünleri

fiyatlar ında Temmuz ayında gözlenen belirgin artış ve dayanıklı tüketim

mallar ında belirli ürün gruplar ında uygulanan vergi oranı indirimlerinin Eylül

ayı sonunda yürürlükten kalkacak olması gibi unsurlar nedeniyle gıda ve enerji

dışı enflasyonun yılın ikinci yar ısında yükseleceği tahmin edilmektedir.

Grafik 3.1.8. Giyim ve Ayakkabı Sektörü Yurt içi Tüketimi(Mevsimsellikten Ar ındır ılmış, 1998 Fiyatlar ıyla, Milyon TL) 

Grafik 3.1.9. Giyim Eşyası İhracat Miktar Endeksi(Mevsimsellikten Ar ındır ılmış Endeks Değeri) 

1,0

1,1

1,2

1,3

1,4

1,5

1,6

        0        1        9        8

        0        1        9        9

        0        1        0        0

        0        1        0        1

        0        1        0        2

        0        1        0        3

        0        1        0        4

        0        1        0        5

        0        1        0        6

        0        1        0        7

        0        1        0        8

        0        1        0        9

 

85

90

95

100

105

110

115

        0        2        0        5

        0        5        0        5

        0        8        0        5

        1        1        0        5

        0        2        0        6

        0        5        0        6

        0        8        0        6

        1        1        0        6

        0        2        0        7

        0        5        0        7

        0        8        0        7

        1        1        0        7

        0        2        0        8

        0        5        0        8

        0        8        0        8

        1        1        0        8

        0        2        0        9

        0        5        0        9

 Kaynak: TÜİK, TCMB.  Kaynak: TÜİK, TCMB. 

Grafik 3.1.6. Enerji Grubu Fiyatlar ı (Yıllık Yüzde Değişim) 

Grafik 3.1.7. Gıda ve Enerji Dışı Mal ile Dayanıklı Tüketim Mallar ı Grubu Fiyatlar ı 

(Yıllık Yüzde Değişim) 

-20

-10

0

10

20

30

40

        0        6        0        6

        0        9        0        6

        1        2        0        6

        0        3        0        7

        0        6        0        7

        0        9        0        7

        1        2        0        7

        0        3        0        8

        0        6        0        8

        0        9        0        8

        1        2        0        8

        0        3        0        9

        0        6        0        9

Enerji (Genel)

Konut Grubu

Akaryak ıt

 

Kaynak: TÜİK, TCMB. 

-8

-6

-4

-2

0

2

4

6

8

10

12

        0        6        0        6

        0        9        0        6

        1        2        0        6

        0        3        0        7

        0        6        0        7

        0        9        0        7

        1        2        0        7

        0        3        0        8

        0        6        0        8

        0        9        0        8

        1        2        0        8

        0        3        0        9

        0        6        0        9

Gıda ve Enerji Dışı Mal

Dayanıklı Tüketim Mallar ı (Altın Hariç)

 Kaynak: TÜİK, TCMB. 

Page 32: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 32/106

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

Enflasyon Raporu 2009-III  29

Giyim ve ayakkabı sektörü yurt içi tüketimindeki zayıf seyir birinci

çeyrekte de sürmüş, bu grupta tüketim bir önceki yılın aynı dönemine k ıyasla

yüzde 15,83 oranında gerilemiştir (Grafik 3.1.8). Gelinen noktada giyim

grubunda yurt içi tüketim geçmiş dönemlere k ıyasla düşük düzeylerdedir.

Benzer  şekilde, giyim eşyası ihracat miktar endeksi de dış talepteki keskin

daralmanın sürdüğüne işaret etmektedir (Grafik 3.1.9). Sonuç olarak, giyim

grubunda toplam talep koşullar ının zayıf görünümünü korumasıyla, grup

fiyatlar ı tüketici enflasyonu üzerinde azaltıcı yönde katk ıda bulunmayı 

sürdürmüştür.

İlk çeyrekte yüzde 2,49 oranında gerileyen dayanıklı tüketim mallar ı 

(altın hariç) fiyatlar ı, ikinci çeyrekte de yüzde 2,23 oranında gerilemiştir (Tablo

3.1.1). Bu azalışta, mobilya, beyaz eşya, otomobil, bilişim araçlar ı gibi ürün

gruplar ındaki geçici vergi indirimleri etkili olurken, bu indirimlerin fiyatlara

  büyük oranda yansıdığı gözlenmiştir (Kutu 3.1). Öte yandan, 16 Haziran

tarihinde tekrar vergi düzenlemesine gidilerek, belirli ürün gruplar ında vergi

indirimleri kaldır ılmış, bazılar ında uzatılmış ya da kademeli olarak eski

seviyesine çekilmiştir (Kutu 3.1). Böylelikle, ikinci çeyrekte dayanıklı tüketim

malı fiyatlar ı söz konusu vergi ayarlamalar ının etkisiyle dalgalı bir seyir 

izlemiştir. Yı

n ikinci yar ı

nda, vergi oranlar ı

ndaki indirimlerinin gerialınmasıyla birlikte dayanıklı tüketim malı fiyatlar ının (mevcut düzenlemeler 

çerçevesinde) Temmuz ve Ekim aylar ında yükseleceği hatırlatılmalıdır.

Tablo 3.1.1. Dayanıklı Tüketim Mallar ı Grubu Fiyatlar ı (Üç Aylık ve Yıllık Yüzde Değişim) 

2008 2009

II III IV Yıllık I II

Dayanıklı Mallar (Altın Fiyatları Hariç) 2,81 -1,80 0,61 3,19 -2,49 -2,23Mobilya 7,60 -1,27 -1,31 9,17 -3,17 -7,61Elektrikli ve Elektriksiz Aletler 0,68 0,12 6,04 8,13 -4,26 -2,54Otomobil 2,44 -3,63 -2,30 -2,56 -1,36 -0,11Diğer Dayanıklı Mallar 0,89 1,02 2,27 4,29 0,36 0,20

Kaynak: TÜİK, TCMB. 

Hizmet grubu yıllık fiyat artışındaki yavaşlama eğilimi, maliyet kaynaklı 

unsurlardaki zayıflama ve iç talepteki daralmanın gecikmeli etkileri ile yılın ilk 

yar ısında belirginleşerek sürmüştür. Hizmet fiyatlar ı yılın ilk yar ısında yüzde

1,81 ile önceki yıllara k ıyasla çok düşük bir oranda artmıştır. Böylelikle, hizmet

grubu yıllık enflasyonu 2008 sonuna k ıyasla 4,19 puan gerileyerek Haziran ayı 

itibar ıyla yüzde 6,27 olmuştur.

Page 33: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 33/106

 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

30 Enflasyon Raporu 2009-III

Grafik 3.1.10. Hizmet Grubu Fiyatlar ı (Yıllık Yüzde Değişim) 

Grafik 3.1.11. Hizmet Grubu Fiyatlar ı (İlk Altı Aylık Yüzde Değişim)

0

3

6

9

12

15

18

21

        0        6        0        7

        0        8        0        7

        1        0        0        7

        1        2        0        7

        0        2        0        8

        0        4        0        8

        0        6        0        8

        0        8        0        8

        1        0        0        8

        1        2        0        8

        0        2        0        9

        0        4        0        9

        0        6        0        9

Diğer Hizmetler Ulaştırma Hizmetleri

Kira Lokanta ve Oteller  

0

1

2

3

4

5

6

7

8

9

1011

Hizmet Diğer 

Hizmetler 

Ulaştırma

Hizmetleri

Kira Lokanta ve

Oteller 

2006-2007 Ortalaması

2008

2009

 Kaynak: TÜİK, TCMB.  Kaynak: TÜİK, TCMB.

Hizmet grubunda yıllık enflasyondaki yavaşlamanın alt gruplar ın

genelinde hakim olduğu dikkat çekmektedir (Grafik 3.1.10). Tüm alt grup

fiyatlar ında yılın ilk yar ısında gözlenen artışlar önceki yıllara k ıyasla oldukça

düşük gerçekleşmiştir (Grafik 3.1.11). Yılın ilk altı aylık bölümünde yüzde

2,67 oranında artan kiranın yıllık enflasyonundaki istikrarlı gerileme sürmüştür.

Petrol fiyatlar ının bir önceki yılın aynı dönemine göre belirgin olarak düşük 

seviyelerde seyretmesi ve buna bağlı olarak düşen akaryak ıt fiyatlar ının

gecikmeli etkisi ile ulaştırma hizmetlerinin yıllık artışındaki yavaşlama bu

dönemde belirginleşmiştir (Grafik 3.1.12). Hizmet Sektörü Ciro Endeksi hizmetgrubunda toplam cironun yılın ilk üç aylık döneminde geçen yıla k ıyasla hem

nominal hem de reel olarak gerilediğine işaret etmektedir (Grafik 3.1.13). Son

dönemde iç talepte gözlenen k ısmi canlanmanın henüz yeterince güç

kazanmamış olması nedeniyle önümüzdeki dönemde hizmet grubu

enflasyonundaki düşüşün yavaşlayarak da olsa süreceği öngörülmektedir.

Grafik 3.1.12. Akaryakıt ve Ulaştırma Hizmetleri Fiyatlar ı (Yıllık Yüzde Değişim) 

Grafik 3.1.13. Hizmet Sektörü Ciro Endeksi*(Nominal ve Reel Yıllık Yüzde Değişim)

-20

-10

0

10

20

30

40

        0        6        0        4

        1        2        0        4

        0        6        0        5

        1        2        0        5

        0        6        0        6

        1        2        0        6

        0        6        0        7

        1        2        0        7

        0        6        0        8

        1        2        0        8

        0        6        0        9

0

5

10

15

20

25

Akaryak ıt

Ulaştırma Hizmetleri (sağ eksen)

-20

-15

-10

-5

0

5

1015

20

        0        3        0        6

        0        6        0        6

        0        9        0        6

        1        2        0        6

        0        3        0        7

        0        6        0        7

        0        9        0        7

        1        2        0        7

        0        3        0        8

        0        6        0        8

        0        9        0        8

        1        2        0        8

        0        3        0        9

Reel

 Nominal

 Kaynak: TÜİK, TCMB. 

* TÜİK Kısa Dönemli İş İstatistikleri Ticaret-Hizmet Göstergeleri.Kaynak: TÜİK, TCMB.

Page 34: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 34/106

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

Enflasyon Raporu 2009-III  31

Tablo 3.1.2. Mal ve Hizmet Grubu Fiyatlar ı 

(Üç Aylık ve Yıllık Yüzde Değişim)2008 2009II III IV Yıllık I II

TÜFE 2,82 0,78 3,03 10,06 1,05 0,771. Mallar 2,69 0,05 3,61 9,93 1,22 0,60

Enerji 4,12 6,41 1,91 19,81 -0,28 -1,90İşlenmemiş Gıda -13,25 -0,29 12,45 7,87 13,29 -3,68İşlenmiş Gıda 8,06 1,37 -0,20 15,46 -0,93 0,09Enerji ve Gıda dışı Mallar 6,87 -3,52 3,04 3,75 -1,89 4,21

Dayanıklı Mallar   1,97 -2,34 2,45 5,54 -0,27 -2,76Dayanıklı Mallar (Altın Fiy. Hariç)

2,81 -1,80 0,61 3,19 -2,49 -2,23

Yar ı Dayanıklı Mallar   9,20 0,01 3,42 11,54 -3,46 4,55Dayanıksız Mallar   -1,43 0,74 4,07 9,99 5,21 -1,22

2. Hizmetler 3,20 2,94 1,39 10,46 0,53 1,27Kira 2,74 3,58 2,25 11,85 1,51 1,14

Lokanta ve Oteller 4,58 2,77 2,34 13,44 1,88 1,19Ulaştırma Hizmetleri 5,98 4,35 1,54 16,89 -1,29 1,43Diğer Hizmetler 1,80 2,29 0,49 6,40 0,13 1,31

Kaynak: TÜİK, TCMB.

2009 yılının ikinci çeyreği sonunda enerji, işlenmemiş gıda, alkollü

içecekler ve tütün ile altını dışlayan temel fiyat göstergesinin (H endeksi) yıllık 

enflasyonu yüzde 2,31’e, bu endeksten işlenmiş gıda çıkar ılarak hesaplanan

endeksin (I endeksi) yıllık enflasyonu ise yüzde 2,98’e gerilemiştir. Özel

kapsamlı göstergelerdeki bu düşüşte vergi indirimlerinin önemli etkisi olsa da,

temel göstergelerin bu etkilerden ar ındır ıldığında da gerilemesi, enflasyonun

ana eğiliminin aşağı yönlü olduğuna işaret etmektedir (Grafik 3.1.14).

Grafik 3.1.14. Temel Enflasyon Göstergeleri I ve I*(Yıllık Yüzde Değişim)

Grafik 3.1.15. İmalat Sanayi Fiyatlar ı (Üç Aylık Yüzde Değişim)

01

2

3

4

5

6

7

8

9

        0        6        0        7

        0        8        0        7

        1        0        0        7

        1        2        0        7

        0        2        0        8

        0        4        0        8

        0        6        0        8

        0        8        0        8

        1        0        0        8

        1        2        0        8

        0        2        0        9

        0        4        0        9

        0        6        0        9

ÖKTG-I

ÖKTG-I*

-1

0

1

2

3

4

5

6

7

8

3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2

2006 2007 2008 2009

-40

-20

0

20

40

60Petrol ve Ana Metal Sanayi Hariç İmalat Sanayi

Ana Metal Sanayi (sağ eksen)

Petrol Ürünleri Sanayi (sağ eksen)

 I*: Vergi oranlar ındaki değişimin etkisinden ar ındır ılmış ÖKTG-I göstergesi.Kaynak: TÜİK, TCMB.  Kaynak: TÜİK, TCMB.

Tüketici enflasyonu üzerindeki maliyet yönlü etkilerin

değerlendirilmesi açısından üretici fiyatlar ındaki gelişmeler önem

taşımaktadır. 2009 yılının ikinci çeyreğinde, uluslararası petrol ve emtia

fiyatlar ındaki belirgin düşüşler ortadan kalkmış olsa da, 2008 yılının aynı 

çeyreğindeki yüksek bazı

n etkisiyle üretici fiyatlar ı

llı

k bazda azalmı

ştı

r.

Page 35: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 35/106

 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

32 Enflasyon Raporu 2009-III

Bu dönemde üretici fiyatlar ı yüzde 1,55 oranında artarken, imalat sanayi

fiyatlar ının petrol fiyatlar ındaki artışlar ın etkisiyle yükseldiği, ana metal

sanayi fiyatlar ının ise sınırlı bir gerileme kaydettiği gözlenmiştir. Petrol ve

ana metal sanayi hariç imalat sanayi fiyatlar ı ise birinci çeyrekteki

seviyesini korumuştur (Grafik 3.1.15). Diğer taraftan, tar ım sektörü üretici

fiyatlar ı ikinci çeyrekte yüzde 8,91 ile geçmiş dönem ortalamalar ının

üzerinde bir oranda artmıştır.

Grafik 3.1.16. İthalat Birim Değer Endeksi  Grafik 3.1.17. Ortalama Birim Maliyet* ve Döviz Kuru Sepeti  

100

120

140

160

180

200

220

240

260

280

        0        2        0        5

        0        5        0        5

        0        8        0        5

        1        1        0        5

        0        2        0        6

        0        5        0        6

        0        8        0        6

        1        1        0        6

        0        2        0        7

        0        5        0        7

        0        8        0        7

        1        1        0        7

        0        2        0        8

        0        5        0        8

        0        8        0        8

        1        1        0        8

        0        2        0        9

        0        5        0        9

TL Bazlı

ABD Dolar ı Bazlı

 

1,4

1,5

1,6

1,7

1,8

1,9

2,0

        1        0        0        7

        1        2        0        7

        0        2        0        8

        0        4        0        8

        0        6        0        8

        0        8        0        8

        1        0        0        8

        1        2        0        8

        0        2        0        9

        0        4        0        9

        0        6        0        9

18

28

38

48

58

68

Kur Sepeti (0,5 ABD Dolar ı + 0,5 EURO)

Ortalama Birim Maliyet Eğilimi (son 3 ay, sağ eksen)

 Kaynak: TÜİK. 

* TCMB İktisadi Yönelim Anketi’nden alınmıştır.Kaynak: TCMB.

İthalat fiyatlar ındaki gerilemenin yılın ikinci çeyreğinde de

sürmesiyle, döviz kuru hareketlerinin fiyatlar üzerinde oluşturduğu

  potansiyel bask ı sınırlı kalmaya devam etmiştir (Grafik 3.1.16). Bu

çerçevede, (TCMB İktisadi Yönelim Anketi) ortalama birim maliyet eğilimi

de aşağı yönlü eğilimini korumuştur (Grafik 3.1.17). Sonuç olarak, maliyet

yönlü unsurlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, yılın ikinci çeyreğinde

tar ım sektörü dışında, enflasyon üzerinde maliyet kaynaklı belirgin bir bask ı 

gözlenmemektedir.

 3.2. Beklentiler

Yılın ilk çeyreğinde orta vadeli enflasyon beklentilerinde gözlenen

hızlı düşüş ikinci çeyrekte yerini nispeten yatay bir seyre bırakmıştır.

Gelecek 12 ayın enflasyon beklentisi bu dönemde sınırlı bir düşüş 

gösterirken, gelecek 24 ayın enflasyon beklentisi yüzde 6,4 seviyesindeki

yatay seyrini sürdürmüştür (Grafik 3.2.1).

Page 36: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 36/106

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

Enflasyon Raporu 2009-III  33

Grafik 3.2.1. 12 ve 24 Ay Sonrasındaki TÜFE Beklentileri* (Yıllık Yüzde Değişim)

Grafik 3.2.2. Enflasyon Beklentileri Eğrisi*(Yıllık Yüzde Değişim)

6,59

6,4

2

3

4

5

6

7

8

9

10

        0        4        0        6

        0        7        0        6

        1        0        0        6

        0        1        0        7

        0        4        0        7

        0        7        0        7

        1        0        0        7

        0        1        0        8

        0        4        0        8

        0        7        0        8

        1        0        0        8

        0        1        0        9

        0        4        0        9

        0        7        0        9

12 Ay 24 Ay

4,0

4,5

5,0

5,5

6,0

6,5

7,0

7,58,0

        0        7        0        9

        1        0        0        9

        0        1        1        0

        0        4        1        0

        0        7        1        0

        1        0        1        0

        0        1        1        1

        0        4        1        1

        0        7        1        1

        1        0        1        1

        0        1        1        2

Temmuz

 Nisan

Enflasyon hedefi

 

* TCMB Beklenti Anketi ikinci anket dönemi beklentileridir.Kaynak: TCMB.

* TCMB Beklenti Anketi’nde çeşitli vadelerde oluşan enflasyon beklentilerikullanılarak lineer interpolasyon yöntemiyle oluşturulmuştur. TCMB BeklentiAnketi ikinci anket dönemi beklentileridir.Kaynak: TCMB.

Son üç ay içinde yak ın dönem enflasyon beklentileri belirgin oranda

düşerken, orta vadeli beklentiler sınırlı bir oranda gerilemiş ve beklenti

eğrisi yataylaşmıştır (Grafik 3.2.2). Mevcut durumda 2009 yıl sonu için

 beklentiler yüzde 6,09 ile hedefin belirgin olarak altındadır. Diğer yandan,

12 ve 24 ay sonrasına ilişkin enflasyon beklentilerinin ortalaması alınarak 

hesaplanan 2010 yıl sonu enflasyon beklentisi, yüzde 6,5 olan enflasyon

hedefi ile uyumlu seyretmektedir.

Beklentilerin dağılımına bak ıldığında ise, Temmuz ayında Nisanayına göre daha uç değerler almasına rağmen katılımcılar ın beklentileri

arasındaki uyumun belirgin şekilde arttığı görülmektedir (Grafik 3.2.3).

Grafik 3.2.3. Gelecek 12 Aylık TÜFE EnflasyonBeklentilerinin Dağılımı* 

Grafik 3.2.4. 12 Ay Sonrasındaki TÜFE Beklentisi 

0,00

0,09

0,18

0,27

0,36

0,45

0,54

0,63

0,72

3 5 7 9 11 13

 Nisan 2009

Temmuz 2009

2

3

4

5

6

7

8

9

10

        0        4        0        6

        0        7        0        6

        1        0        0        6

        0        1        0        7

        0        4        0        7

        0        7        0        7

        1        0        0        7

        0        1        0        8

        0        4        0        8

        0        7        0        8

        1        0        0        8

        0        1        0        9

        0        4        0        9

        0        7        0        9

Reel Sektör Finansal Sektör  

 *Yatay eksen enflasyon değerlerini, dikey eksen Kernel tahminini ifadeetmektedir. TCMB Beklenti Anketi ikinci anket dönemi beklentileridir.Kaynak: TCMB.

* TCMB Beklenti Anketi ikinci anket dönemi beklentileridir.Kaynak: TCMB.

Page 37: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 37/106

 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

34 Enflasyon Raporu 2009-III

Son olarak, finansal ve reel sektör ayr ımında incelendiğinde, her iki

sektörün beklentilerindeki düşüşün yılın ikinci çeyreğinde de devam ettiği

ancak bu düşüşün sınırlı bir oranda gerçekleştiği gözlenmektedir (Grafik 

3.2.4). Bunun yanı sıra, reel sektör beklentileri finansal sektör beklentileri

üzerindeki seyrini sürdürürken, beklentiler arasındaki fark ın oldukça

azaldığı görülmektedir.

Page 38: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 38/106

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

Enflasyon Raporu 2009-III  35

Kutu 

3.1 GEÇİCİ VERGİ DÜZENLEMELERİNİN TÜKETİCİ FİYATLARI

ÜZERİNE ETKİSİ 

Küresel krizin iktisadi faaliyet üzerindeki olumsuz etkilerini sınırlamak amacıyla, 2009

yılı Mart ayında Bakanlar Kurulu kararlar ıyla bazı kalemlerde geçici süreyle vergi

indirimleri yapılmıştır. Bu kutuda, söz konusu vergi düzenlemelerinin tüketici fiyat

endeksi üzerindeki etkileri incelenecektir.

Vergi Düzenlemeleri: Vergi oranlar ıyla ilgili ilk düzenleme 16 Mart 2009 tarihli

2009/14802-3 sayılı Bakanlar Kurulu Karar ı ile yapılmıştır. Buna göre, tüketici kredileri

üzerindeki Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu (KKDF) kesinti oranı; net alanı 150 m2 

ve üzerinde olan konutlarda Katma Değer Vergisi (KDV) oranı; ev aletleri, görsel-

işitsel ekipmanlar ile taşıt türü ve motor hacmine göre farklılık göstermek üzere

motorlu taşıtlar üzerindeki Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) oranlar ı 3 ay süreyle

indirilmiştir.

Vergi oranlar ındaki ikinci düzenleme ise 30 Mart 2009 tarihli 2009/14812-3 say ılı 

Bakanlar Kurulu Karar ı ile yapılmıştır. Buna göre, tapu harcı oranlar ı; imalata yönelik 

bazı sanayi ve iş makinalar ı, mobilya ürünleri ile bilgisayar ve bilişim ürünleri

üzerindeki KDV oranlar ı yine 3 ay süreyle düşürülmüştür.

Tablo 1. ÖTV Oranlar ı (Yüzde)

15 Martöncesi

15 Mart – 15 Haziran

16 Haziran – 30 Eylül

1 Ekimsonrası 

Otomobil* 37 18 27 37

Beyaz eşya 6,7 0 2 6,7

Diğer elektrikli ev aletleri 6,7 0 6,7 6,7

Görsel-işitsel ekipmanlar 6,7 0 6,7 6,7

* Motor hacmi 1600cc'den düşük olan araçlar.

Söz konusu indirimlere ilişkin uygulama sonuçlar ının değerlendirilmesi neticesinde,

16 Haziran 2009 tarihli 2009/15081 say ılı Bakanlar Kurulu Karar ı ile bazı ürünlerde

vergi indirimlerinin 30 Eylül 2009 tarihine kadar k ısmen devam ettirilmesi

kararlaştır ılmıştır. Bu bilgiler  ışığında, TÜFE içinde vergi oranlar ı değişen kalemler ile

bu kalemlere dönemsel olarak uygulanan vergi oranlar ı Tablo 1 ve Tablo 2’de

sunulmuştur.

Tablo 2. KDV Oranlar ı (Yüzde)

30 MartÖncesi

30 Mart –30 Haziran

30 Haziran –30 Eylül

1 EkimSonrası 

Mobilya Ürünleri 18 8 8 18

Bilişim Ürünleri 18 8 8 18

Page 39: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 39/106

 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

36 Enflasyon Raporu 2009-III

Mart ve Nisan ayı tüketici enflasyonlar ı üzerinde azaltıcı, Haziran ayı 

enflasyonunda artır ıcı etkileri olmuştur. Yürürlüğe girme tarihleri itibar ıyla, Mart ve

Haziran ayındaki etkiler sadece ÖTV oranlar ındaki değişimlerden kaynaklanırken,

Nisan ayında hem ÖTV hem de KDV indirimlerinin etkisi gözlenmiştir.

Açıklanan veriler dahilinde madde bazında yapılan hesaplamalar, vergi

indirimlerinin tüketici fiyatlar ına bire bir olmasa da büyük oranda yansıdığını 

göstermektedir. Ürün grubu bazında incelendiğinde, en yüksek yansıma oranlar ı,

KDV indiriminin uygulandığı alt kalemler olan mobilya ve bilişim ürünlerinde

gerçekleşmiştir. Bu gruplarda vergi indirimlerinin fiyatlara yans ı ma oran ı 1 sırasıyla

yüzde 86 ve yüzde 93 olmuştur. ÖTV indiriminin uygulandığı kalemlerdeki yansıma

oranlar ı ise otomobilde yüzde 74, ev eşyasında yüzde 72 ve görsel-işitsel aletlerde

yüzde 33 olmuştur. Genel olarak incelendiğinde ise, KDV oranlar ındaki indiriminfiyatlara yansıma oranı ÖTV’ye k ıyasla daha yüksek oranda gerçekleşirken, etkisi 2

aya yayılan ÖTV indiriminde yansıma oranı Nisan ayında Mart ayına k ıyasla daha

düşük olmuştur (Grafik 1, Grafik 2).

16 Haziran itibar ıyla uygulanan ÖTV oranlar ındaki artışın etkisi Haziran ayı 

fiyatlar ında gözlenmiştir. Yükseltilen ÖTV oranlar ının fiyatlar üzerindeki yansıma

oranı otomobilde yüzde 93, beyaz eşyada yüzde 20 olarak hesaplanırken; görsel-

işitsel alet fiyatlar ında vergi artışına bağlı bir değişim gözlenmemiştir. Ancak, ÖTVoranındaki kademeli artışın ay ortasına denk gelmesi nedeniyle etkisinin Temmuz

ayı fiyatlar ı üzerinde de gözleneceği hatırlatılmalıdır. Bu nedenle, ÖTV

oranlar ındaki artışın fiyatlar üzerindeki toplam etkisi Temmuz ayı fiyatlar ı 

açıklandıktan sonra hesaplanabilecektir.

Grafik 1. KDV İndiriminin Aylık Enflasyona Katkısı 

(Katkı Puan)

Grafik 2. ÖTV İndiriminin Aylık Enflasyona Katkısı 

(Katkı Puan)

-0,20

-0,18

-0,16

-0,14

-0,12

-0,10

-0,08

-0,06

-0,04

-0,02

0,00

Nisan 2009

Potansiyel Etki Gerçekleşme

 

-0,45

-0,40

-0,35

-0,30

-0,25-0,20

-0,15

-0,10

-0,05

0,00

Mart 2009 Nisan 2009

Potansiyel Etki Gerçekleşme

 Kaynak: TÜİK, TCMB.

1 Vergi değişimlerinin fiyatlara yansıma oranı, vergi oranı ayarlamasına konu olan malda gerçekleşen fiyat değişiminin(gerçekleşme), vergi oranı ayarlamasının fiyatlara bire bir yansıdığı varsayımı altında oluşturacağı değişime (potansiyel etki) bölünmesiyle elde edilen yüzdesel orandır. Vergi ayarlamasından etkilenen üründeki fiyat değişimi, potansiyel etkinin işaret ettiğiyönde ve potansiyel etkiden yüksek değerde ise vergi oranı değişiminin fiyatlara yüzde yüz yansımış olduğu kabul edilmiştir.

Potansiyel etkinin işaret ettiği yönün tersine bir fiyat hareketi gözlendiğinde ise vergi ayarlamasının fiyatlara yansıma oranı sıf ır olarak alınmıştır.

Page 40: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 40/106

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

Enflasyon Raporu 2009-III  37

Vergi Düzenlemelerinin Çekirdek Enflasyon Göstergeleri Üzerindeki Etkisi: 

Enflasyonun ana eğilimi hakk ında bilgi veren özel kapsamlı göstergelerin yıllık enflasyonu 2009 yılı başından itibaren istikrarlı bir düşüş eğilimi sergilemiş, bu eğilim

yılın ikinci çeyreğinde daha da güçlenmiştir. Vergi indirimine tabi olan ürünlerin

tamamı I ve H endeksi ile ölçülen özel kapsaml ı göstergelerde kapsandığından,

vergi indirimlerinin oluşturduğu etkinin tamamı bu göstergelere yansımıştır.

Enflasyonun ana eğiliminin doğru takip edilmesi açısından özel kapsamlı 

göstergelerin geçici vergi düzenlemelerinin etkisinden ar ındır ılması gerekmektedir.

Söz konusu etkiler göz önüne alınarak yapılan hesaplamalar, vergi indirimlerinin

düşürücü etkisi dışlandığında da enflasyonun ana eğiliminin aşağı yönlü olduğunu

ortaya koymaktadır (Grafik 3, Grafik 4). Geçici vergi değişiminden kaynaklanan

etkilerden ar ındır ıldığında Haziran ayında H göstergesinin yıllık enflasyonu yüzde

3,20, I göstergesinin yıllık enflasyonu ise yüzde 4,13 seviyesindedir.

Vergi oranlar ının kademeli olarak geri alınmasının fiyatlar üzerindeki artır ıcı etkisi

önümüzdeki aylarda devam edecektir. Fiyatlama dinamiklerinin ayn ı kaldığı ve

artışlar ın fiyatlara bire bir yansıyacağı varsayımı altında, vergi artışlar ının aylık 

enflasyona Temmuz ve Ekim aylar ında sırasıyla 0,2 ve 0,6 puan katk ı yapacağı 

tahmin edilmektedir. Bu katk ı, I ve H endeksi ile ölçülen temel enflasyon

göstergeleri için daha da yüksek olacaktır. Temmuz ve Ekim aylar ında

açıklanacak enflasyon verilerinin bu bilgiler ışığında değerlendirilmesi enflasyonun

ana eğilimi hakk ında daha sağlıklı çıkar ım yapılmasını sağlayacaktır. 

Grafik 3. ÖKTG-H Yıllık Artış Oranlar ı  Grafik 4. ÖKTG-I Yıllık Artış Oranlar ı 

3,20

2,31

0

2

4

6

8

10

12

        0        6        0        8

        0        7        0        8

        0        8        0        8

        0        9        0        8

        1        0        0        8

        1        1        0        8

        1        2        0        8

        0        1        0        9

        0        2        0        9

        0        3        0        9

        0        4        0        9

        0        5        0        9

        0        6        0        9

Vergi Etkisinden Ar ındır ılmış H

H

 

4,13

2,98

0

1

2

3

4

5

6

78

        0        6        0        8

        0        8        0        8

        1        0        0        8

        1        2        0        8

        0        2        0        9

        0        4        0        9

        0        6        0        9

Vergi Etkisinden Ar ı ndı r ı lm ış I

I

 ÖKTG-H: İşlenmemiş gıda, enerji, alkollü içecekler ve tütün ile alt ın hariçTÜFEKaynak: TÜİK, TCMB. ÖKTG-I: İşlenmiş gıda hariç ÖKTG-H

Page 41: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 41/106

 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

38 Enflasyon Raporu 2009-III

Page 42: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 42/106

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

Enflasyon Raporu 2009-III  39

4. Arz ve Talep Gelişmeleri 

Yılın ilk çeyreğine ilişkin milli gelir verileri, Nisan ayı Enflasyon

Raporu’nda ortaya koyulan görünümle uyumlu seyretmiştir. Anılan dönemde

dış talep görünümü bozulmaya devam ederken, küresel krizin iş gücü piyasası 

üzerindeki olumsuz yansımalar ı belirginleşmiş ve yurt içi talep hızla

gerilemiştir. Bu çerçevede, iktisadi faaliyetteki yavaşlama eğilimi derinleşirken

toplam talep koşullar ının enflasyona düşüş yönlü katk ısı belirgin biçimde

artmıştır.

Son dönemde açıklanan veriler ise, para politikası faiz oranlar ındasüregelen indirim sürecinin yanı sıra alınan mali tedbirler doğrultusunda yurt

içi talep ve iktisadi faaliyette k ısmi toparlanma işaretleri içermektedir. Yak ın

dönem görünümündeki k ısmi iyileşmeye kar şın, finansal koşullardaki ek sık ılık 

ve iş gücü piyasasındaki sorunlar ın sürmesi yurt içi talebe ilişkin orta vadeli

görünümü olumsuz etkilemektedir. Sayılan unsurlara ek olarak mali önlem

 paketinin yurt içi talep üzerindeki etkisinin üçüncü çeyrekten itibaren kademeli

  biçimde azalacağı öngörüsü altında yurt içi talepte hızlı bir toparlanma

  beklenmemektedir. Nitekim, talep belirsizliğinin yatır ım talebi ile istihdam

imkanlar ını sınırlayacağı ve işsizlik oranlar ındaki yüksek düzeylerin toplamücret gelirleri ve yurt içi talebi uzunca bir süre sınırlamaya devam edeceği

tahmin edilmektedir. Küresel sorunlar ın devam etmesi ve gelişmiş ülke

ekonomilerinde toparlanmaya ilişkin henüz somut sinyaller alınmaması dış 

talepteki toparlanmanın uzun bir süre alacağı öngörüsünü desteklemektedir.

Dolayısıyla, toplam talep koşullar ının enflasyona düşüş yönündeki desteğini

orta vadede sürdüreceği öngörülmektedir.

4.1. Gayri Safi Yurt  İ çi Hasıla Geli  şmeleri ve İ ç Talep

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) taraf ından açıklanan milli gelir 

verilerine göre, GSYİH 2009 yılı ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine

göre yüzde 13,8 oranında gerilemiştir (Grafik 4.1.1). Mevsimsellikten

ar ındır ılmış veriler, 2008 yılının ikinci çeyreğinden bu yana GSYİH’de

gözlenen daralmanın bu dönemde daha da derinleştiğini ortaya koymaktadır 

(Grafik 4.1.2).

Page 43: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 43/106

 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

40 Enflasyon Raporu 2009-III

Grafik 4.1.1. Dönemler İtibar ıyla GSYİH Yıllık Büyüme Oranı (Yüzde)

Grafik 4.1.2. GSYİH(Mevsimsellikten Ar ındır ılmış, 1998 Sabit Fiyatlar ıyla Milyar TL)

6,8

-5,7

6,2 5,3

9,4 8,46,9

4,7

1,1

7,3

2,81,2

-6,2

-13,8-15

-10

-5

0

5

10

15

        2        0        0        0

        2        0        0        2

        2        0        0        4

        2        0        0        6

        2        0        0        8

        2        0        0        8   -        2

        2        0        0        8   -        4

 

19

21

23

25

27

1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1

2004 2005 2006 2007 2008 2009  Kaynak: TÜİK. Kaynak: TÜİK, TCMB.

Yılın ilk çeyreğine ilişkin milli gelir gelişmeleri üretim yönündenincelendiğinde, tüm sektörlerde katma değerin yıllık bazda gerilediği

görülmektedir. Sanayi faaliyetindeki hızlı daralmaya paralel olarak toptan-

  perakende ticaret ve ulaştırma-haberleşme sektörleri kaynaklı olmak üzere

hizmet sektörü katma değeri büyümeye en olumsuz katk ı yapan bileşen

olmuştur (Grafik 4.1.3). Buna kar şılık hizmet sektörü alt kalemlerinden mali

kuruluşlar sektörü büyümeye istikrarlı katk ısını sürdürmüştür. Harcama

yönünden incelendiğinde ise özel kesim talebindeki keskin daralmaya ek olarak 

stok değişiminin olumsuz katk ısı dikkat çekmektedir. Bu dönemde ihracatın

zayıf seyrine kar şın ithalattaki hızlı daralma neticesinde net dış talep büyümeyeolumlu katk ısını bir önceki döneme k ıyasla artırmıştır. Kamu harcamalar ı ise

  büyümeye 1,2 puanlık katk ı yaparak yurt içi talepteki düşüşü sınırlamıştır 

(Grafik 4.1.4).

Grafik 4.1.3. Üretim Yönünden Büyümeye Katk ı (Yüzde Puan)

Grafik 4.1.4. Harcama Yönünden Büyümeye Katkı (Yüzde Puan)

-0,1

-5,0

-1,1

-5,6

-1,9

-6

-5

-4

-3

-2

-1

0

Tar ım Sanayi İnşaat Hizmetler Net Vergi

 

-6,6

-8,3

0,5 0,6

-7,1-9-8-7-6-5-4

-3-2-1012

Özel

Tüketim

Özel

Yatır ım

Kamu

Tüketimi

Kamu

Yatır ımı

Stok 

Değişimi  Kaynak: TÜİK. Kaynak: TÜİK.

Mevsimsellikten ar ındır ılmış harcama bileşenleri incelendiğinde, özel

kesimin gerek tüketim gerekse yatır ım talebinde daralma eğiliminin ilk çeyrekte

 belirginleştiği görülmektedir (Grafik 4.1.5 ve Grafik 4.1.6).

Page 44: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 44/106

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

Enflasyon Raporu 2009-III  41

Grafik 4.1.5. Özel Tüketim Harcamalar ı (Mevsimsellikten Ar ındır ılmış, 1998 Sabit Fiyatlar ıyla Milyar TL)

Grafik 4.1.6. Özel Yatır ım Harcamalar ı (Mevsimsellikten Ar ındır ılmış, 1998 Sabit Fiyatlar ıyla Milyar TL)

13

14

15

16

17

18

19

1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1

2004 2005 2006 2007 2008 2009  

3,1

3,5

3,9

4,3

4,7

5,1

5,5

5,9

6,36,7

1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1

2004 2005 2006 2007 2008 2009  Kaynak: TÜİK, TCMB. Kaynak: TÜİK, TCMB.

2009 yılı ikinci çeyreğine ilişkin yak ın dönem görünümü, mali önlem  paketi dahilinde belirli mal gruplar ına yönelik vergi indirimlerinin iç piyasa

satışlar ında etkili olduğuna işaret etmektedir. Bu çerçevede, özel tüketim

talebinde k ısmi bir toparlanma gözlenirken, gerek üretim gerekse ithalat alt

kalemlerinde dayanıklı dışı mal grubundaki toparlanma daha sınırlı kalmıştır.

Bu gözlem, mali önlemlerin yayılma etkisinin sınırlı kaldığı ve açıklanan

verilerin iç talepte henüz kalıcı bir iyileşmeye işaret etmediği şeklinde

değerlendirilmektedir. Dayanıklı mallar kaynaklı olmak üzere tüketim mallar ı 

üretimi 2009 yılı ikinci çeyreğinde dönemlik bazda artış sergilerken, tüketim

mallar ı ithalatında da özellikle binek otomobil kaynaklı bir toparlanmagörülmektedir (Grafik 4.1.7 ve 4.1.8). Üretim ve ithalat verileri bir arada

değerlendirildiğinde, özel tüketim talebinin yılın ikinci çeyreğinde bir önceki

dönem düzeyinin üzerinde gerçekleşse de yıllık bazda gerilemeye devam

edeceği öngörülmektedir (Grafik 4.1.9).

Grafik 4.1.7. Tüketim Mallar ı Üretim Endeksi*(Mevsimsellikten Ar ındır ılmış, 2005=100)

Grafik 4.1.8. Tüketim Mallar ı İthalat Miktar Endeksi(Mevsimsellikten Ar ındır ılmış, 2003=100) 

80

85

90

95

100

105

110

115

1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2**

2005 2006 2007 2008 2009

80

90

100

110

120

130

Dayanıksız Mallar Üretimi

Tüketim Mallar ı Üretimi

Dayanıklı Mallar Üretimi (sağ eksen)

 

100

125

150

175

200

225

250

1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2*

2005 2006 2007 2008 2009

 * Dayanıklı ve dayanıksız mallar üretim endekslerinin sanayi üretim endeksiiçindeki ağırlıklar ı doğrultusunda toplulaştır ılarak oluşturulmuştur.** Nisan-Mayıs dönemine ait verileri kapsamaktadır.Kaynak: TÜİK, TCMB.

* Nisan-Mayıs dönemine ait verileri kapsamaktadır.Kaynak: TÜİK, TCMB.

Page 45: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 45/106

 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

42 Enflasyon Raporu 2009-III

Grafik 4.1.9. Toplulaştır ılmış Tüketim Endeksi* ve Özel Tüketim Harcamalar ı (Yıllık Yüzde Değişim) 

-15

-10

-5

0

5

10

1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2**

2006 2007 2008 2009

Özel Tüketim

Toplulaştır ılmış Endeks

 * Tüketim mallar ı üretimi ile ithalatı kullanılarak taraf ımızca oluşturulmuştur.** Nisan-Mayıs dönemine ait verileri kapsamaktadır.Kaynak: TÜİK, TCMB.

Özel tüketim talebindeki k ısmi toparlanmaya kar şılık, yatır ım

harcamalar ındaki zayıf seyir yılın ikinci çeyreğinde sürmüştür. Sermaye mallar ı 

üretimi Nisan-Mayıs döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 38,7

oranında gerilerken, mevsimsellikten ar ındır ılmış verilerle bir önceki çeyrek 

ortalamasının altında gerçekleşmiştir (Grafik 4.1.10). İthal sermaye mallar ı 

talebindeki sı

rlı

toparlanma üretimdeki olumsuz seyir ile birliktedeğerlendirildiğinde, özel sektör makine-teçhizat yatır ım talebinin ikinci

çeyrekte dönemlik ve yıllık bazda gerilemeye devam edeceği tahmin

edilmektedir (Grafik 4.1.11 ve Grafik 4.1.12).

Grafik 4.1.10. Sermaye Mallar ı Üretim Endeksi(Mevsimsellikten Ar ındır ılmış, 2005=100)

Grafik 4.1.11. Sermaye Mallar ı İthalat Miktar Endeksi(Mevsimsellikten Ar ındır ılmış, 2003=100) 

70

80

90

100

110

120

130

140

150

1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2*

2005 2006 2007 2008 2009  

110

130

150

170

190

210

230

250

1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2*

2005 2006 2007 2008 2 009

 * Nisan-Mayıs dönemine ait verileri kapsamaktadır.Kaynak: TÜİK, TCMB.

* Nisan-Mayıs dönemine ait verileri kapsamaktadır.Kaynak: TÜİK, TCMB.

Page 46: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 46/106

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

Enflasyon Raporu 2009-III  43

Grafik 4.1.12. Toplulaştır ılmış Yatır ım Endeksi* ve Makine-Teçhizat Yatır ımlar ı (Yıllık Yüzde Değişim) 

-50

-40

-30

-20

-10

0

10

20

30

1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2*

2006 2007 2008 2009

Toplulaştır ılmış Endeks

Özel Makine-Teçhizat

 * Yatır ım mallar ı üretimi ile ithalatı kullanılarak taraf ımızca oluşturulmuştur.** Nisan-Mayıs dönemine ait verileri kapsamaktadır.Kaynak: TÜİK, TCMB.

Özetle son dönemde açıklanan veriler, belirli mal gruplar ına yönelik 

vergi avantajı getiren mali önlem paketinin etkisinin genel harcama gruplar ına

yayılmadığına işaret etmektedir. Toplam talep koşullar ına ilişkin belirsizliğin

devam etmesi nedeniyle yatır ım talebinin zayıf seyrettiği görülmektedir. Öte

yandan, kamu harcamalar ının yılın ikinci çeyreğinde de büyümeye olumlu

yönde katk ısını sürdürmesi beklenmektedir. Bu görünüm altında, 2009 yılı ilk 

çeyreğinde belirgin bir düşüş sergileyen toplam nihai yurt içi talebin ikinciçeyrekte k ısmen toparlanması beklenmektedir (Grafik 4.1.13).

Grafik 4.1.13. Toplam Nihai Yurt İçi Talep(Mevsimsellikten Ar ındır ılmış, 1998 Sabit Fiyatlar ıyla Milyar TL)

16

18

20

22

24

26

28

1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2*

2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 

* Tahmin.Kaynak: TÜİK, TCMB. 

Page 47: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 47/106

 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

44 Enflasyon Raporu 2009-III

4.2. Dı ş Talep

2009 yılı ilk çeyreğinde mal-hizmet ihracat ve ithalatı geçen yılın aynı dönemine göre sırasıyla yüzde 11,3 ve yüzde 31,9 oranlar ında gerilemiştir.

Böylelikle net ihracatın büyümeye katk ısı bir önceki döneme k ıyasla artarak 7

  puan olarak gerçekleşirken, ihracat ve ithalat özelinde katk ılar sırasıyla –2,9

 puan ve 9,9 puan olmuştur (Grafik 4.2.1). Mevsimsellikten ar ındır ılmış veriler 

  Nisan ayı Enflasyon Raporu’nda sunulan öngörülerle uyumlu bir görünüm

çizmiştir. Bu çerçevede, yılın ilk çeyreğinde ihracat yatay bir seyir izlerken,

küresel krizin yurt içi talep ve iktisadi faaliyet üzerindeki olumsuz

yansımalar ının belirginleşmesiyle birlikte ithalat gerilemeye devam etmiştir. Bu

dönemde ithalat düzeyinin uzun bir süre sonra ilk kez ihracatın altında

gerçekleşmesi, dış talepteki zayıf seyre rağmen net ihracatın büyümeye yaptığı 

yüksek katk ıyı açıklamaktadır (Grafik 4.2.2).

Grafik 4.2.1. İhracat, İthalat ve Net İhracatın Büyümeye Katkısı (Yüzde Puan)

Grafik 4.2.2. Mal ve Hizmet İhracat ve İthalatı (Mevsimsellikten Ar ındır ılmış, 1998 Sabit Fiyatlar ıyla Milyar TL)

-6

-4

-2

0

2

4

6

8

10

12

08-1 08-2 08-3 08-4 2008 09-1

İhracat

İthalat

 Net İhracat

 

3

4

5

6

7

8

9

1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1

2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009

İhracat

İthalat

 Kaynak: TÜİK. Kaynak: TÜİK, TCMB.

Son döneme ilişkin göstergeler, 2009 yılı ikinci çeyreğinde net dış talebin

  büyümeye olumlu katk ısının azalarak da olsa süreceğine işaret etmektedir.

İhracat miktar endeksi Nisan-Mayıs döneminde geçen yılın aynı dönemine göreyüzde 19 oranında gerilerken, mevsimsellikten ar ındır ılmış verilerle bir önceki

çeyrek ortalamasına k ıyasla gerilemiştir (Grafik 4.2.3). Mal ihracatındaki son

dönem gelişmelerinin yanı sıra turizm gelirlerine ilişkin veriler mal ve hizmet

ihracatındaki yatay seyrin yılın ikinci çeyreğinde de sürdüğüne işaret

etmektedir. Dolayısıyla anılan dönemde mal ve hizmet ihracatının düşük 

düzeylerini koruyacağı ve yıllık bazda gerilemeye devam edeceği

öngörülmektedir (Grafik 4.2.4).

Page 48: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 48/106

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

Enflasyon Raporu 2009-III  45

Grafik 4.2.3. İhracat Miktar Endeksi(Mevsimsellikten Ar ındır ılmış, 2003=100) 

Grafik 4.2.4. Mal ve Hizmet İhracatı (Mevsimsellikten Ar ındır ılmış, 1998 Sabit Fiyatlar ıyla Milyar TL)

100

110

120

130

140

150

160

170

180

190

1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2*

2005 2006 2007 2008 2009  

3

4

5

6

7

8

1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2*

2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009  * Nisan-Mayıs dönemine ait verileri kapsamaktadır.Kaynak: TÜİK, TCMB. 

* Tahmin.Kaynak: TÜİK, TCMB. 

İçinde bulunduğumuz dönemde küresel toparlanmanın hız ve

zamanlamasına ilişkin verilerin takibi dış talep görünümü konusunda büyük 

önem arz etmektedir. Son dönemde ABD ekonomisine ilişkin 2009 yılı büyüme

tahminleri istikrarlı bir seyir izlerken, en büyük ihracat pazar ımız Euro

Bölgesine ilişkin büyüme tahminlerindeki aşağı yönlü güncelleme eğilimi

Temmuz ayında da sürmüştür. Consensus Forecasts Nisan ayı bültenine göre

Euro Bölgesi ekonomisinin 2009 yılına ilişkin yüzde 3,4 olan daralma beklentisi Temmuz ayı bülteninde kötüleşerek yüzde 4,4’e yükselmiştir (Tablo

4.2.1).

Tablo 4.2.1. Consensus Forecasts(Anket Tarihi: 13 Temmuz 2009) 

Tarihsel Veri Anket Dönemleri İtibar ıyla 2009 TahminleriGSYİHBüyümesi 2007 2008 Eyl08 Eki08 Kas08 Ara08 Oca09 Şub09 Mar09 Nis09 May09 Haz09 Tem09

ABD 2,0 1,1 1,4 0,0 -0,6 -1,3 -1,8 -2,1 -2,8 -2,7 -2,9 -2,8 -2,6

Euro Böl. 2,7 0,7 0,9 0,5 -0,2 -0,9 -1,4 -2,0 -2,6 -3,4 -3,7 -4,2 -4,4

Japonya 2,4 -0,7 0,9 0,5 -0,1 -0,9 -1,7 -3,8 -5,8 -6,3 -6,1 -6,6 -6,2

İngiltere 3,0 0,7 0,6 -0,2 -0,9 -1,5 -2,2 -2,6 -3,0 -3,3 -3,8 -3,7 -4,0Kaynak: Consensus Forecasts, Temmuz. 

  Nisan ayı Enflasyon Raporu’na k ıyasla daha olumsuz bir dış talep

görünümüne işaret eden bu durum, yılın ikinci çeyreğine ilişkin sektörel ihracat

verileri ile de desteklenmektedir. Başta gelen ihracatçı sektörlere ilişkin

mevsimsellikten ar ındır ılmış veriler tekstil sektörü dışında dönemlik bazda

önemli bir toparlanmaya işaret etmezken, ihracattaki düşük düzeylerin

korunduğu görülmektedir. Yılın ikinci çeyreğine ilişkin veriler geçen yılın aynı 

Page 49: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 49/106

 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

46 Enflasyon Raporu 2009-III

dönemi ile k ıyaslandığında, ihracatta yıllık bazda yüksek oranlı daralma

eğiliminin sürmesi beklenmektedir (Grafikler 4.2.5 - 4.2.8).

Grafik 4.2.5. Tekstil İhracat Miktar Endeksi(Mevsimselikten Ar ındır ılmış, 2003=100)

Grafik 4.2.6. Giyim İhracat Miktar Endeksi(Mevsimselikten Ar ındır ılmış, 2003=100)

90

95

100

105

110

115

120

125

130

1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2*

2004 2005 2006 2007 2008 2009

 

90

95

100

105

110

115

120

1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 12*

2004 2005 2006 2007 2008 2009

 * Nisan-Mayıs dönemine ait verileri kapsamaktadır.Kaynak: TÜİK, TCMB.

* Nisan-Mayıs dönemine ait verileri kapsamaktadır.Kaynak: TÜİK, TCMB.

Grafik 4.2.7. Makine-Teçhizat İhracat Miktar Endeksi(Mevsimselikten Ar ındır ılmış, 2003=100)

Grafik 4.2.8. Kara Taşıtlar ı İhracat Miktar Endeksi(Mevsimselikten Ar ındır ılmış, 2003=100)

90

110

130

150

170

190

210

230

1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2*

2004 2005 2006 2007 2008 2009

 

90

140

190

240

290

340

1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 12*

2004 2005 2006 2007 2008 2009

 * Nisan-Mayıs dönemine ait verileri kapsamaktadır.Kaynak: TÜİK, TCMB.

* Nisan-Mayıs dönemine ait verileri kapsamaktadır.Kaynak: TÜİK, TCMB.

Özetle, yak ın dönemde açıklanan veriler yılın ikinci çeyreğinde mal

ihracatının zayıf seyrini sürdürdüğüne işaret etmektedir. Altın hariç ihracat

miktar endeksinin son dönemde izlediği seyir ihracatın ana eğiliminde oldukça

yavaş ve sınırlı bir toparlanmaya işaret etmektedir (Kutu 4.1). Bu durum

küresel büyümeye ilişkin yukar ıda özetlenen görünüm ile uyum arz etmektedir.

Page 50: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 50/106

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

Enflasyon Raporu 2009-III  47

Kutu 

4.1 İHRACATTAKİ ANA EĞİLİMİN TAKİBİ:

ÇEKİRDEK GÖSTERGELERE İHTİYAÇ VAR MI?

Enflasyon ve istihdam verilerindeki eğilimler incelenirken türetilen çekirdek 

göstergelerde olduğu gibi, ihracatın ana eğilimine ilişkin değerlendirmeler 

yapılırken de geçici olduğu düşünülen etkilerin ayr ıştır ılması gerekmektedir. Nitekim

küresel risk algılamalar ının şekillendirdiği portföy tercihleri altın ihracatında iktisadi

faaliyet ile uyumlu olmayan geçici dalgalanmalara neden olabilmektedir. Söz

konusu hareketleri ihracatın temel eğiliminin dışında değerlendirmek dış talep

görünümüne ilişkin daha sağlıklı bir çıkar ıma imkan tanıyacaktır. Nitekim, ana

metal sektörü ihracat miktar ı, altın ihracatındaki sıçramayla birlikte 2009 yılı ilk 

çeyreğinde yıllık yüzde 50,8 gibi yüksek bir oranda artarken, Nisan-May ıs

döneminde bir önceki yılın aynı dönemine k ıyasla yüzde 9,5 oranında gerilemiştir 

(Grafik 1).

Mevsimsellikten ar ındır ılmış verilerle altın hariç ihracat miktar endeksi son

dönemde oldukça sınırlı bir toparlanma eğilimi sergilemektedir. Temmuz ayının ilk 

yar ısına ilişkin Türkiye İhracatçılar Meclisi verileri de altın hariç ihracat miktar ındaki

bu eğilimin devam ettiğine işaret etmektedir. Anılan göstergenin 2008 yılı son

çeyreğinden önceki eğilimi dikkate alındığında, son dönem gelişmelerinin küreseltalepte hızlı bir toparlanma sinyali içermediği açıkça görülmektedir 

(Grafik 2).

Grafik 1. Ana Metal İhracat Miktar Endeksi(Yıllık Yüzde Değişim) 

Grafik 2. Altın Hariç İhracat Miktar Endeksi(Mevsimsellikten Ar ındır ılmış, 2003=100)

-20

-10

0

1020

30

40

50

60

70

80

90

1 2 3 4 1 2*

2008 2009

 

100

110

120

130

140

150

160

170

180

190

1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2*

2005 2006 2007 2008 2009

 * Nisan-Mayıs dönemine ait verileri kapsamaktadır.Kaynak: TÜİK, TCMB.

* Nisan-Mayıs dönemine ait verileri kapsamaktadır.Kaynak: TÜİK, TCMB.

Page 51: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 51/106

 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

48 Enflasyon Raporu 2009-III

TCMB İktisadi Yönelim Anketi göstergelerinden son üç ayda alınan

ihracat siparişleri eğilimi ikinci çeyrek görünümünü teyit ederken, takip eden

döneme ilişkin sipariş beklentilerindeki yatay seyir ihracattaki yavaş 

toparlanmayı desteklemektedir (Grafik 4.2.9). Küresel ekonomideki

toparlanmaya ilişkin henüz somut sinyaller alınmamakta, dolayısıyla dış talebin

toplam talebi uzunca bir süre sınırlamaya devam edeceği tahmin edilmektedir.

Grafik 4.2.9. İhracat Siparişleri ve Gelecek Üç Ay Beklentisi

(Yukar ı –Aşağı)

-60

-45

-30

-15

015

30

45

        0        1        0        8

        0        2        0        8

        0        3        0        8

        0        4        0        8

        0        5        0        8

        0        6        0        8

        0        7        0        8

        0        8        0        8

        0        9        0        8

        1        0        0        8

        1        1        0        8

        1        2        0        8

        0        1        0        9

        0        2        0        9

        0        3        0        9

        0        4        0        9

        0        5        0        9

        0        6        0        9

Son üç aydaki ihracat sipariş miktar ı

Gelecek üç aydaki ihracat sipariş miktar ı

 Kaynak: TÜİK, TCMB.

Yılın ilk çeyreğinde iktisadi faaliyetteki daralmanın derinleşmesiyle

  birlikte ithalattaki gerileme devam ederken, Nisan ayı Enflasyon Raporu’nda

öngörüldüğü gibi ikinci çeyrekte yurt içi talebe paralel olarak sınırlı bir 

toparlanma gözlenmektedir. İthalat miktar endeksi Nisan-Mayıs döneminde

yıllık yüzde 22,8 oranında gerilerken mevsimsellikten ar ındır ılmış verilerle bir 

önceki çeyrek ortalamasının üzerinde gerçekleşmiştir. Bu çerçevede, mal ve

hizmet ithalatında 2009 yılı ikinci çeyreğinde dönemlik bazda artış beklense de

düşük düzeylerin korunacağı öngörülmektedir (Grafik 4.2.10 ve Grafik 4.2.11).

Grafik 4.2.10. İthalat Miktar Endeksi

(Mevsimsellikten Ar ı

ndı

r ı

lmı

ş, 2003=100) 

Grafik 4.2.11. Mal ve Hizmet İthalatı 

(Mevsimsellikten Ar ı

ndı

r ı

lmı

ş, 1998 Sabit Fiyatlar ı

yla Milyar TL)

80

100

120

140

160

180

1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 12*

2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009

 

3

4

5

6

7

8

9

1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 12*

2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009

 * Nisan-Mayıs dönemine ait verileri kapsamaktadır.

Kaynak: TÜİK, TCMB. 

* Tahmin.

Kaynak: TÜİK, TCMB. 

Page 52: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 52/106

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

Enflasyon Raporu 2009-III  49

İthal mallar talebinin önümüzdeki dönemdeki seyri ise toplam talep

koşullar ına bağlı olacaktır. Yılın ikinci çeyreğine ilişkin ithalat verileri temel

 bileşenler itibar ıyla incelendiğinde, gerek yıllık gerekse dönemlik bazda tüm alt

kalemlerde gözlenen toparlanmanın tüketim mallar ı ithalatında daha belirgin

olduğu görülmektedir (Grafik 4.2.12). Tüketim mallar ı ithalatı detayında ise

 binek otomobil dışındaki kalemlerdeki artışlar ın sınırlı olması, vergi indirimine

konu olmayan mal gruplar ına yönelik talepte hızlı bir toparlanma olmadığını 

ortaya koymaktadır. Para politikası faiz oranlar ındaki indirim sürecine ek 

olarak mali önlemlerin de katk ısıyla yurt içi talepte kademeli bir toparlanma

olacağı öngörüsü altında, ithalatta yılın kalan döneminde tedrici bir artış eğilimi

  beklenmektedir. Dı

ş talepte ise toparlanmanı

n daha gecikmeli olacağı

ve buçerçevede net dış talebin büyümeye olumlu katk ısının yılın üçüncü çeyreğinde

azalacağı tahmin edilmektedir.

Grafik 4.2.12. İthalat Miktar Endeksi Sektörel Büyüme Oranlar ı (Üç Aylık Hareketli Ortalama, Yıllık Yüzde Artış)

-40

-30

-20

-10

0

10

20

30

40

        0        1        0        7

        0        3        0        7

        0        5        0        7

        0        7        0        7

        0        9        0        7

        1        1        0        7

        0        1        0        8

        0        3        0        8

        0        5        0        8

        0        7        0        8

        0        9        0        8

        1        1        0        8

        0        1        0        9

        0        3        0        9

        0        5        0        9

Tüketim Malı

Sermaye Malı

Ara Malı

 

Kaynak: TÜİK.

Buraya kadar milli gelir hesaplar ı yaklaşımıyla miktar bazında yapılan

değerlendirmelerin yanı sıra dış ticaret hadlerindeki son dönem gelişmeleri de

ödemeler dengesi ve enflasyon görünümü açısından önem arz etmektedir.

Küresel ekonomideki yavaşlamayla birlikte emtia fiyatlar ının 2008 yılı son

çeyreğinden itibaren sergilediği aşağı yönlü eğilime paralel olarak gerileyen dış 

ticaret fiyatlar ı, gerek ihracat gerekse ithalatta ABD dolar ı cinsinden düşüş 

oranlar ının miktar endekslerine k ıyasla yüksek seyretmesine yol açmıştır 

(Grafik 4.2.13). Son dönem eğilimleri emtia fiyatlar ında gelişmiş ülkelere

ilişkin enflasyon bekleyişlerindeki artışlar doğrultusunda yükselişe işaret etse

de, geçtiğimiz yıl ile k ıyaslandığında hâlâ düşük düzeylerde seyreden dış ticaret

Page 53: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 53/106

 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

50 Enflasyon Raporu 2009-III

fiyatlar ının, 2009 yılında ithal mallar ın yurt içi fiyatlar ını sınırlaması 

 beklenmektedir.

Grafik 4.2.13. İhracat ve İthalat Büyüme Oranlar ı 

(Yıllık Yüzde Değişim)

-50

-40

-30

-20

-10

0

10

20

30

40

50

        2        0        0        3

        2        0        0        4

        2        0        0        5

        2        0        0        6

        2        0        0        7

        2        0        0        8

        2        0        0        9        *

        2        0        0        3

        2        0        0        4

        2        0        0        5

        2        0        0        6

        2        0        0        7

        2        0        0        8

        2        0        0        9        *

miktar 

fiyatABD dolar ı

İHRACAT İTHALAT

 * Ocak-Mayıs dönemine ait verileri kapsamaktadır.Kaynak: TÜİK. 

4.3. Ç ıkt ı Açı ğ ı 

2009 yılının ilk çeyreğine ilişkin milli gelir verileri, Nisan ayı Enflasyon

Raporu’nda ortaya koyulan görünümle uyumlu seyretmiştir. 2008 yılı son

çeyreğinde küresel büyüme görünümündeki hızlı bozulmanın iş gücü piyasası ve yurt içi talep üzerindeki olumsuz yansımalar ı 2009 yılı ilk çeyreğinde

 belirginleşmiştir. Bu çerçevede, 2008 yılı son çeyreğinde dış talepte gözlenen

keskin daralmanın ardından 2009 yılı ilk çeyreğinde toplam nihai yurt içi talep

de dönemlik bazda hızla gerilemiş ve iktisadi faaliyetteki yavaşlama eğilimi

derinleşmiştir. Yurt içi talebin özel kesim kaynaklı olmak üzere büyümeye

katk ısı hızla azalırken, ihracattaki zayıf performansa rağmen ithalattaki keskin

daralma sonucunda net dış talebin büyümeye katk ısı bir önceki döneme k ıyasla

artmıştır.

Anılan döneme ilişkin mevsimsellikten ar ındır ılmış harcama bileşenleri

incelendiğinde, özel kesim talebindeki düşüş eğiliminin gerek tüketim gerekse

yatır ım özelinde hızlanarak sürdüğü, buna kar şılık kamu harcamalar ının

  büyümeye olumlu katk ı yaptığı görülmektedir. Bu dönemde, küresel

ekonomideki sorunlar ın devam etmesi sonucunda dış talep zayıf seyrini

sürdürmüştür. Toplam talep bileşenlerine ilişkin olumsuz görünüme ek olarak 

stok eritme davranışının daha da güçlenmesi sonucunda GSYİH bir önceki

döneme k ıyasla hızla gerilemiştir. Gerek mevcut talebin stoklardan

Page 54: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 54/106

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

Enflasyon Raporu 2009-III  51

kar şılanması, gerekse talep belirsizliğinin yüksek düzeylerde seyretmesi

neticesinde üretim faaliyetleri hızla daralmış ve 2009 yılı ilk çeyreğinde toplam

talep koşullar ının enflasyona düşüş yönlü katk ısı belirgin biçimde artmıştır.

2009 yılı ikinci çeyreğine ilişkin göstergeler iktisadi faaliyette k ısmi

toparlanma sinyalleri içermektedir. Mayıs ayında yıllık yüzde 17,4 oranında

gerileyen sanayi üretimi mevsimsellikten ar ındır ılmış verilerle aylık bazda artış 

göstermiştir. Haziran ayı kapasite kullanım oranı verileri üretimdeki artış 

eğiliminin yavaşlayarak da olsa sürdüğüne işaret etmektedir. Böylelikle,

mevsimsellikten ar ındır ılmış verilerle üç aylık dönemler itibar ıyla

incelendiğinde, sanayi üretiminde 2008 yılı ikinci çeyreğinden bu yana

gözlenen düşüş eğiliminin sona erdiği görülmektedir (Grafik 4.3.1).

Grafik 4.3.1. Sanayi Üretim Endeksi(Mevsimsellikten Ar ındır ılmış, 2005=100)

80

85

9095

10 0

10 5

11 0

11 5

12 0

12 5

1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2*

2005 2006 2007 2008 2009 

* Haziran ayı üretim artışı tahmin edilmiştir.Kaynak: TÜİK, TCMB.

Yılın ikinci çeyreğinde üretimde gözlenen sınırlı artışlar talep

göstergelerinin seyri ile birlikte değerlendirildiğinde stok eritme sürecinin

yavaşlamakla birlikte devam ettiği tahmin edilmektedir. Nitekim, TCMBİktisadi Yönelim Anketi (İYA) ve PMI stok göstergeleri yılın ikinci çeyreğinde

düşüş eğilimini sürdürmüştür (Grafik 4.3.2 ve Grafik 4.3.3). Dolayısıyla, stok 

değişimi kaleminin büyümeye olumsuz katk ısını yılın ikinci çeyreğinde de

sürdürdüğü öngörülmektedir.

Page 55: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 55/106

 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

52 Enflasyon Raporu 2009-III

Grafik 4.3.2. İYA Mamul Mal Stok Miktar ı (Normal Üstü-Normal Altı, Yüzde) 

ve Stok Düzeyi*(Mevsimsellikten Ar ındır ılmış, 1998 Sabit Fiyatlar ıyla Milyar TL) 

Grafik 4.3.3. PMI Nihai Ürün Stoku ve Stok Düzeyi*(Mevsimsellikten Ar ındır ılmış, 1998 Sabit Fiyatlar ıyla Milyar TL) 

-10

-5

0

5

10

15

1 2 3 4 1 2 3 4 1 2**

2007 2008 2009

-2,5

-2,0

-1,5

-1,0

-0,5

0,0

0,5

1,0

Mamul Mal Stok Miktar ı(Sol Eksen)

Stok Düzeyi

 

40

42

44

46

48

50

52

1 2 3 4 1 2 3 4 1 2**

2007 2008 2009

-2,5

-2,0

-1,5

-1,0

-0,5

0,0

0,5

1,0

PMI Nihai Ürün Stoku (SolEksen)

Stok Düzeyi

 * Harcama yönününden milli gelir bileşenlerinden stok değişimi kalemimevsimsellikten ar ındır ılmış ve başlangıç değeri sıf ır al ınarak birikimli bir şekilde

stok düzeyi hesaplanmıştır. Bu nedenle, düzeyden ziyade eğilime ilişkin içerdiğibilgi dikkate alınmalıdır.** Stok düzeyi için tahmin.Kaynak: TÜİK, TCMB. 

* Harcama yönününden milli gelir bileşenlerinden stok değişimi kalemimevsimsellikten ar ındır ılmış ve başlangıç değeri sıf ır alınarak birikimli bir 

şekilde stok düzeyi hesaplanmıştır. Bu nedenle, düzeyden ziyade eğilimeilişkin içerdiği bilgi dikkate alınmalıdır.** Stok düzeyi için tahmin.Kaynak: TÜİK, TCMB. 

Özetle, son dönemde açıklanan veriler 2009 yılı ikinci çeyreğinde iktisadi

faaliyette k ısmi toparlanma işaretleri içermektedir. Para politikası faiz

oranlar ında süregelen indirim sürecine ek olarak mali önlemlerin etkisiyle yurt

içi talepte toparlanma gözlenirken, dış talep zayıf seyrini sürdürmüştür. Bu

çerçevede oluşturulan tahminler, yılın ikinci çeyreğinde GSYİH’nin yıllık 

  bazda yüksek bir oranda daralmaya devam etmekle birlikte dönemlik bazda

artış göstereceği yönündedir. Bu görünüm dahilinde, toplam talep koşullar ınınenflasyona düşüş yönünde yaptığı katk ının süreceği tahmin edilmektedir 

(Grafik 4.3.4).1 

Grafik 4.3.4. Çıktı Açığı (Yüzde) 

-10

-8

-6

-4-2

0

2

4

6

8

1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2

2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 

Kaynak: TCMB.

1 2009 yılı ve sonrasına dair çıktı açığı tahminleri Raporun son bölümünde yer almaktadır.

Page 56: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 56/106

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

Enflasyon Raporu 2009-III  53

4.4. İş Gücü Piyasası 

2009 yılı ilk çeyreğinde iktisadi faaliyetteki yavaşlamanın derinleşmesiile birlikte iş gücü piyasasına ilişkin olumsuz seyir bir önceki üç aylık döneme

k ıyasla kötüleşerek devam etmiş ve işsizlik oranlar ı tarihsel zirve değerlerine

ulaşmıştır. Toplam işsizlik oranı ilk çeyrekte yıllık bazda 4,2 puan yükselerek 

yüzde 16,1 oranında gerçekleşmiştir. İşsizlik oranındaki artışın 1,8 puanı 

istihdamdaki gerileme, 2,4 puanı ise iş gücüne katılım oranındaki artıştan

kaynaklanmıştır (Grafik 4.4.1).

Grafik 4.4.1. Tar ım Dışı İşsiz Sayısındaki Değişimin Kompozisyonu(Mevsimsellikten Ar ındır ılmış, Çeyreklik Fark, Bin Kişi)

-300

-200

-100

0

100

200

300

400

500

1 2 3 4 1 2 3 4 1

2007 2008 2009

İşgücüne Katılım

İstihdam Kaybı

 Net İşsiz Değişim

 Kaynak: TÜİK, TCMB.

Anılan dönemde istihdamdaki aşağı yönlü ana eğilim devam etmiştir.

Yılın ilk çeyreğinde tar ım dışı istihdam yıllık yüzde 1,9 oranında gerilerken,

mevsimsellikten ar ındır ılmış verilerle düşüş eğilimini sürdürmüştür (Grafik 

4.4.2). İstihdamdaki bu yavaşlama iş gücüne katılım oranındaki hızlı artışla

 birleştiğinde tar ım dışı işsizlik oranı yüzde 19,8 oranında gerçekleşerek bir 

önceki yılın aynı dönemine k ıyasla 5,6 puan artış kaydetmiştir.

Mevsimsellikten ar ındır ılmış verilerle çeyreklik bazda 2,3 puan yükselen tar ım

dışı işsizlik oranındaki artış, küresel krizin iş gücü piyasasına olumsuz

yansımalar ının belirginleştiği 2008 yılının son çeyreğinden itibaren birikimli

olarak 4,1 puan olmuştur (Grafik 4.4.3).

Page 57: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 57/106

 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

54 Enflasyon Raporu 2009-III

Grafik 4.4.2. Tar ım Dışı İstihdam(Mevsimsellikten Ar ındır ılmış, Milyon Kişi) 

Grafik 4.4.3. Tar ım Dışı İşsizlik Oranı (Mevsimsellikten Ar ındır ılmış, Yüzde) 

13

14

15

16

17

1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1

2004 2005 2006 2007 2008 2009  

11

12

13

14

15

16

17

1819

1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1

2004 2005 2006 2007 2008 2009  Kaynak: TÜİK, TCMB. Kaynak: TÜİK, TCMB.

Son dönemde açıklanan aylık veriler tar ım dışı istihdamdaki gerilemenin

ikinci çeyrekte de sürdüğü yönünde sinyal vermektedir. Mart-Mayıs döneminde

yıllık yüzde 2,7 oranında daralan tar ım dışı istihdam, mevsimsellikten

ar ındır ılmış verilerle gerilemeye devam etmiştir. Sektörler itibar ıyla

incelendiğinde, sanayi istihdamındaki hızlı düşüşün tar ım dışı istihdam

kaybındaki temel belirleyici olduğu gözlenirken, inşaat istihdamındaki

yavaşlama daha sınırlı kalmıştır. Buna kar şılık, hizmet sektörü istihdamı yatay

 bir seyir izlerken, alt detayda farklılaşan eğilimler göze çarpmaktadır. Sanayi,ve inşaat faaliyetleriyle bağlantısı güçlü olan toptan-perakende ticaret ile

ulaştırma-haberleşme sektörleri istihdamındaki düşüş eğilimi, mali kuruluşlar 

ve toplum hizmetleri istihdamındaki yukar ı yönlü eğilim ile dengelenmektedir 

(Grafikler 4.4.4 - 4.4.7).

Grafik 4.4.4. Tar ım Dışı İstihdam(Mevsimsellikten Ar ındır ılmış, Milyon Kişi) 

Grafik 4.4.5. Sanayi İstihdamı (Mevsimsellikten Ar ındır ılmış, Milyon Kişi) 

15,0

15,2

15,4

15,6

15,8

16,0

16,2

        0        1        0        7

        0        4        0        7

        0        7        0        7

        1        0        0        7

        0        1        0        8

        0        4        0        8

        0        7        0        8

        1        0        0        8

        0        1        0        9

        0        4        0        9

 3.8

3.9

4.0

4.1

4.2

4.3

4.4

        0        1        0        7

        0        4        0        7

        0        7        0        7

        1        0        0        7

        0        1        0        8

        0        4        0        8

        0        7        0        8

        1        0        0        8

        0        1        0        9

        0        4        0        9

 Kaynak: TÜİK, TCMB. Kaynak: TÜİK, TCMB.

Page 58: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 58/106

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

Enflasyon Raporu 2009-III  55

Grafik 4.4.6. İnşaat İstihdamı (Mevsimsellikten Ar ındır ılmış, Milyon Kişi) 

Grafik 4.4.7. Hizmetler İstihdamı (Mevsimsellikten Ar ındır ılmış, Milyon Kişi) 

1,0

1,1

1,2

1,3

1,4

        0        1        0        7

        0        4        0        7

        0        7        0        7

        1        0        0        7

        0        1        0        8

        0        4        0        8

        0        7        0        8

        1        0        0        8

        0        1        0        9

        0        4        0        9

 9,7

9,9

10,1

10,3

10,5

10,7

        0        1        0        7

        0        4        0        7

        0        7        0        7

        1        0        0        7

        0        1        0        8

        0        4        0        8

        0        7        0        8

        1        0        0        8

        0        1        0        9

        0        4        0        9

 Kaynak: TÜİK, TCMB. Kaynak: TÜİK, TCMB.

2009 yılı Mart-Mayıs dönemine ilişkin veriler tar ım dışı sektörlerdeki

istihdam kaybının yanı sıra gerek erkek gerekse kadın nüfusta iş gücüne katılım

oranlar ındaki artışın sürdüğünü göstermektedir. Bu çerçevede tar ım dışı işsizlik 

oranı anılan dönemde yüzde 18,2 oranında gerçekleşerek geçen yılın aynı 

dönemine göre 5,9 puan artış kaydetmiştir. Haziran ayı itibar ıyla işsizlik 

sigortasına yapılan başvurular yılın ilk çeyreğine k ıyasla yavaşlamakla birlikte

geçen yılın aynı dönemindeki düzeyinin oldukça üzerinde seyretmektedir 

(Grafik 4.4.8). Bu bilgiler  ışığında, tar ım dışı işsizlik oranının yılın ikinciçeyreğinde dönemlik bazda yavaşlayarak da olsa artmaya devam edeceği

tahmin edilmektedir.

Grafik 4.4.8. İşsizlik Sigortasına Yapılan Başvurular (Mevsimsellikten Ar ındır ılmış, Bin Kişi)

0

10

20

30

40

50

60

70

        0        1        0        7

        0        3        0        7

        0        5        0        7

        0        7        0        7

        0        9        0        7

        1        1        0        7

        0        1        0        8

        0        3        0        8

        0        5        0        8

        0        7        0        8

        0        9        0        8

        1        1        0        8

        0        1        0        9

        0        3        0        9

        0        5        0        9

 

Kaynak: İŞKUR, TCMB. 

Page 59: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 59/106

 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

56 Enflasyon Raporu 2009-III

İş gücü piyasasındaki olumsuzluklar ekonomi genelinde toplam ücret

gelirleri üzerinde aşağı yönlü bask ı oluşturmaya devam etmektedir. Gerileyen

istihdamla beraber 2009 yılı ilk çeyreğinde imalat sanayisinde reel ücret

ödemeleri dönemlik ve yıllık bazda gerilemiştir. Anılan dönemde ticaret-hizmet

sektörü reel ücret ödemelerinde de dönemlik bazdaki düşüş eğilimi

derinleşmiştir. İnşaat sektöründe ise reel ücret ödemeleri bina ve bina-dışı 

ayr ımında oldukça farklılaşmaktadır. Reel ücret ödemeleri, bina inşaatı 

sektöründe hızla gerilerken, bina-dışı inşaat sektöründe bir önceki döneme göre

yatay bir seyir izlemiştir (Grafik 4.4.9 – 4.4.12).

Grafik 4.4.9. İmalat Sanayi Sektöründe Reel Ücret Ödemeleri

(Mevsimsellikten Ar ındır ılmış, 2005=100)

Grafik 4.4.10. Ticaret-Hizmet Sektöründe Reel Ücret Ödemeleri

(Mevsimsellikten Ar ındır ılmış, 2005=100)

95

97

99

101

103

105

107

109

111

113

1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1

2005 2006 2007 2008 2009  

92

97

102

107

112

117

122

127

1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1

2005 2006 2007 2008 2009  Kaynak: TÜİK, TCMB. Kaynak: TÜİK, TCMB.

Grafik 4.4.11. Bina İnşaatı Sektöründe Reel Ücret Ödemeleri(Mevsimsellikten Ar ındır ılmış, 2005=100)

Grafik 4.4.12. Bina-Dışı İnşaat Sektöründe Reel Ücret Ödemeleri(Mevsimsellikten Ar ındır ılmış, 2005=100)

80

85

90

95

100

105

110

115

120

125

130

1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1

2005 2006 2007 2008 2009  

80

85

90

95

100

105

110

115

120

125

130

1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1

2005 2006 2007 2008 2008  Kaynak: TÜİK, TCMB. Kaynak: TÜİK, TCMB.

İstihdamın önümüzdeki dönemde izleyeceği seyir iktisadi faaliyetteki

toparlanmanın hız ve zamanlamasına bağlı olarak değişebilecektir. Yukar ıda

özetlenen yak ın dönem görünümü dahilinde tar ım dışı sektörde iktisadi faaliyet

düzeyinin yılın ikinci çeyreğinde sınırlı bir artış göstereceği, tar ım dışı 

Page 60: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 60/106

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

Enflasyon Raporu 2009-III  57

istihdamın ise yavaşlayarak da olsa gerilemeye devam edeceği tahmin

edilmektedir. Bu görünüm altında, 2008 yılı aynı dönemindeki yüksek baz

nedeniyle tar ım dışı istihdamdaki yıllık düşüş oranı geçmiş çeyreklere k ıyasla

artacaktır (Grafik 4.4.13).

Grafik 4.4.13. Tar ım Dışı Sektörde Katma Değer ve İstihdam(Mevsimsellikten Ar ındır ılmış)

16

17

18

19

20

21

22

1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2*

2005 2006 2007 2008 2009

14,0

14,5

15,0

15,5

16,0

16,5

Tar ım Dışı Katma Değer (sol eksen)

Tar ım Dışı İstihdam

Milyon Kişi1998 Fiyatlar ıyla Milyar TL

 * Tahmin.Kaynak: TÜİK, TCMB.

Özetle, küresel sorunlar ın getirdiği talep belirsizliği firmalar ın üretim

faaliyetleri konusunda ihtiyatlı bir tutum izlemelerine neden olmaktadır. Buçerçevede, kapasite kullanım oranlar ındaki düşük düzeyler ve yatır ım

eğilimindeki zayıf seyir istihdam koşullar ını sınırlamaya devam etmektedir.

Ekonomi genelinde istihdam ve toplam ücret gelirlerindeki aşağı yönlü eğilim,

harcanabilir gelir kanalıyla yurt içi tüketim talebindeki canlanmayı 

sınırlamaktadır. İktisadi faaliyetteki toparlanmanın zaman alacağı öngörüsü

altında iş gücü piyasasındaki olumsuz seyrin, toplam ücret gelirleri ve yurt içi

talebi uzunca bir süre sınırlayarak enflasyona düşüş yönünde katk ı yapmaya

devam etmesi beklenmektedir.

Page 61: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 61/106

 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

58 Enflasyon Raporu 2009-III

Page 62: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 62/106

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

Enflasyon Raporu 2009-III  59

5. Finansal Piyasalar  ve Finansal Aracılık  

 5.1. Finansal Piyasalar

Gelişmiş ülkelerdeki finansal piyasalarda başlayı p 2008 yılının dördüncü

çeyreğinden itibaren derinleşerek küresel sistemin tamamına yayılan küresel

kriz 2009 yılının ikinci çeyreğinde de finansal piyasalar üzerindeki etkisini

sürdürmüştür. Bu dönemde, finansal sisteme ve küresel iktisadi faaliyete dair 

açıklanan veriler, krizin en yoğun dönemlerinin geride kalmış ve küresel

ekonominin toparlanma eğilimine girmiş olabileceğine işaret etmiştir. Bu

durum, finansal piyasalarda temkinli bir iyimserliğin yaşanmasını sağlamıştır. Ne var ki, gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomilere dair öncü göstergelerdeki

iyileşmenin yavaş olması, kredi piyasalar ındaki sorunlar ın hafifleyerek de olsa

sürmesi ve istihdam koşullar ındaki zayıflamanın devam etmesi, kriz sonrası 

toparlanmanın yavaş ve kademeli olacağını göstermektedir.

Bu çeyrekte, gelişmiş ülkelerin para ve maliye otoritelerinin aldıklar ı 

önlemlerin de desteğiyle uluslararası kredi piyasalar ı k ısmi bir istikrara

kavuşmuş, likidite sık ışıklığı giderilmiştir. Öte yandan, kriz sürecinde finansal

kuruluşlar ın bilançolar ında ortaya çıkan zarar ın boyutu ve bu zarar ın kaynağı olan sorunlu varlıklar ın tasfiye edilememiş olması, finansal sistemden

kaynaklanan risklerin azalarak da olsa varlığını devam ettirmesine yol açmakta

ve bankalar ın krediye ayr ılabilir kaynaklar ını k ısıtlamaktadır. Kredi riski

algılamalar ının halen yüksek seviyelerde seyretmesi bankalar ın kredi verme

iştahını olumsuz etkilemekte ve finansal koşullardaki sık ılığın k ısa vadede

ortadan kalkma ihtimalini azaltmaktadır. Finansal kuruluşlar ın yanı sıra, hane

halk ının varlıklar ının da çok büyük değer kaybına maruz kalmış olması,

geleceğe ilişkin olumsuz beklentiler ile birleşerek ihtiyati tasarruf eğilimini

artırmakta ve gelişmiş ülkelerde tüketim harcamalar ı üzerinde aşağı yönlü bask ı yaratmaktadır. Artan tasarruf eğilimi ve kredi koşullar ında süregelen sık ılık,

küresel ekonominin, kriz öncesindeki yüksek oranlı büyüme patikasını yak ın

dönemde yakalama ihtimalini azaltmaktadır.

Gelişmiş ekonomilerin yanı sıra, gelişmekte olan ekonomilerde de dip

seviyelerin görüldüğüne dair olumlu sinyaller alınmaktadır. Bununla birlikte,

dış talebin zayıf seyrini sürdürüyor olması ve iktisadi faaliyetteki toparlanma

için gerekli finansmana dair k ısıtlar, bu ülkelerdeki toparlanma sürecinin hızı 

üzerinde risk oluşturmaktadır.

Page 63: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 63/106

 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

60 Enflasyon Raporu 2009-III

Küresel kredi piyasalar ının tekrar etkin biçimde çalışmaya başlaması ve

risk algılamalar ındaki iyileşmenin devam etmesi halinde, gelişmekte olanülkelerin küresel sermayeye ulaşımının orta vadede kolaylaşabileceği; ancak,

kriz öncesi seviyelere ulaşılmasının uzun zaman alacağı düşünülmektedir.

Gelişmekte olan ülkelerin maliye politikası uygulama alanlar ının k ısıtlı 

olması, krizle mücadelede para politikalar ının önemini artırmış, merkez

 bankalar ının kontrollü fakat hızlı ve etkili önlemler almasını gerekli k ılmıştır.

Bu kapsamda, gelişmekte olan ülke merkez bankalar ı, politika faizlerinde

  beklentilerin ötesinde indirimlere giderek, küresel krizin iktisadi faaliyet

üzerindeki etkilerini sınırlamayı hedeflemişlerdir. Bu süreçte, finans piyasalar ı göreli olarak daha istikrarlı seyreden ve risk primindeki bozulmanın daha sınırlı 

olduğu ülkeler, daha geniş para politikası uygulama alanına sahip olabilmiş ve

daha yüksek miktarlarda faiz indirimlerine gidebilmişlerdir (Kutu 5.1). Bu

süreçte bankacılık sisteminin sağlam yapısıyla ve risk primindeki bozulmanın

göreli olarak sınırlı kalmasıyla Türkiye diğer birçok gelişmekte olan ülkeden

ayr ışmıştır. Bu durumun fark ındalığıyla hareket eden TCMB, politika

faizlerinde yüksek miktarlarda indirimlere gitmiş ve bu konuda gelişmekte olan

ülkeler arasında öncü bir rol üstlenmiştir (Grafik 5.1.1). Süreç içinde iktisadi

faaliyete ve enflasyona dair açıklanan veriler TCMB’nin aldığı kararlar ındoğruluğunu teyit etmiştir. Yılın ikinci çeyreği itibar ıyla faiz indirimlerinin

 para ve kredi piyasalar ı üzerinde etkili olduğu ve finansal koşullardaki sık ılığın

hafiflemeye başladığı görülmektedir (Grafik 5.1.5).

Grafik 5.1.1. Gelişmekte olan Ülkelerde Politika Faiz Oranlar ının Değişimi ve Faiz Oranı – Risk Primi İlişkisi

Politika Faiz Oranlar ının Değişimi

(yüzde, 1 Eylül 08 - 24 Temmuz 09)

-8,5

-7,5

-6,5

-5,5

-4,5

-3,5

-2,5

-1,5

-0,5

0,5

1,5

   T   ü  r   k   i  y  e

        Ş   i   l   i

   K  o   l  o  m   b   i  y  a

   G .

   A   f  r   i   k  a

   B  r  e  z   i   l  y  a

         İ  s  r  a   i   l

   M  e   k  s   i   k  a

   G .

   K  o  r  e

   P  e  r  u

   P  o   l  o  n  y  a

   T  a  y   l  a  n   d

         İ  z   l  a  n   d  a

   T  a  y  v  a  n

   E  n   d  o  n  e  z  y  a

   Ç   i  n

   Ç  e   k   C  u  m .

   M  a   l  e  z  y  a

   R  o  m  a  n  y  a

   U   k  r  a  y  n  a

   R  u  s  y  a

   M  a  c  a  r   i  s   t  a  n

 Kaynak: Bloomberg, TCMB. 

Risk Primi - Politika Faizi Değişimleri

(1 Eylül 08- 24 Temmuz 09)

Macaristan

Rusya

Romanya

Polonya

Meksika

Şili

Türkiye

Kolombiya

G.Kore

Çek Cumh.Endonezya

Peru

G.AfrikaBrezilya

Tayland

Malezya

-10

-8

-6

-4

-2

0

2

-100 -50 0 50 100 150 200

CDS Değişimi (baz puan)

   F  a   i  z   D  e        ğ   i      ş   i  m   i

   (   Y   ü  z   d  e   )

 

Page 64: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 64/106

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

Enflasyon Raporu 2009-III  61

Yılın ikinci çeyreğinde, küresel ekonominin yüksek oranlı büyüme

 patikasına k ısa sürede giremeyeceği üzerinde görüş birliği sağlanmış olsa da,

krizin en kötü dönemlerinin geride kaldığına ilişkin algılamalar, küresel

finansal piyasalarda iyimser bir havanın oluşmasına ve risk iştahının artmasına

yol açmıştır. Daha riskli varlıklara yönelme eğilimi sonucunda, gelişmekte olan

ülkelere portföy hareketleri kanalıyla sermaye girişleri gözlenmiştir. Bu

dönemde gelişmekte olan ülke para birimleri değer kazanmış, bu ülkelerin

 borsalar ında gelişmiş ülke borsalar ının üzerinde yükselişler gerçekleşmiştir.

Küresel risk algılamalar ındaki iyileşmeyle birlikte gelişmekte olan ülkelerin

risk primleri hızla düşmüş ve Lehman Brothers’ın iflasından önceki seviyelere

yaklaşmı

ştı

r (Grafik 5.1.2). Kriz sürecinin genelinde olduğu gibi, yı

n ikinciçeyreğinde de Türkiye’nin risk primi diğer gelişmekte olan ülkelere k ıyasla

düşük seviyelerde seyretmiştir.

Grafik 5.1.2. Risk Primi Göstergeleri

2008 y ılının Ağustos Ay ına Göre Ülkelerin 5 Yıllık 

CDS Değişim Oranlar ı

(29.08.2008 değeri, 1 olarak alınmıştır)

0,5

1,5

2,5

3,5

4,5

5,5

   0   8   0   8

   1   0   0   8

   1   2   0   8

   0   2   0   9

   0   4   0   9

   0   6   0   9

TürkiyeBrezilya

G.AfrikaMacaristan

G.Kore

 Kaynak: Bloomberg, TCMB. 

100

200

300

400

500

600

700

800

900

   0   5   0   7

   1   0   0   7

   0   3   0   8

   0   8   0   8

   0   1   0   9

   0   6   0   9

EMBI+ Türkiye

EMBI+

 

Birçok gelişmekte olan ülke merkez bankası, faiz indirimlerine, yılın

ikinci çeyreğinde de, azalan miktarlarla devam etmişlerdir. Bu kapsamda,

toplam talep koşullar ının zayıf seyrini, kredi koşullar ında süregelen sık ılığı ve

enflasyon görünümündeki iyileşmeyi dikkate alan TCMB, 2008 yılının Kasımayında başladığı faiz indirimlerine 2009 yılının ikinci çeyreğinde de devam

etmiş ve Temmuz ayı itibar ıyla toplam faiz indirimi 850 baz puana ulaşmıştır.

Bu dönemde enflasyona ve iktisadi faaliyetin seyrine dair açıklanan verilerin

 politika faizlerindeki hızlı indirim sürecinin gerekliliğini teyit etmesi, politika

faizlerinin piyasa faizleri üzerindeki belirleyiciliğini artırmış, bunun sonucunda

  piyasa faizlerindeki düşüş eğilimi devam etmiştir (Grafik 5.1.3).

Gerçekleştirilen faiz indirimlerinin yanı sıra, TCMB’nin, faiz kararlar ında aşağı 

Page 65: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 65/106

 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

62 Enflasyon Raporu 2009-III

yönlü esnekliğini korumaya devam etmesi ve risk algılamalar ında ikinci

çeyrekte gözlenen iyileşme de faizlerdeki düşüşte etkili olmuştur.

Grafik 5.1.3 Faiz Oranlar ındaki Gelişmeler (Yüzde)

8

10

12

14

16

18

20

22

24

26

   1   0   0   7

   1   2   0   7

   0   2   0   8

   0   4   0   8

   0   6   0   8

   0   8   0   8

   1   0   0   8

   1   2   0   8

   0   2   0   9

   0   4   0   9

   0   6   0   9

IMKB Tahvil ve Bono Piyasası Faiz Oranı (Gösterge Niteliğinde, Bileşik)

TCMB Gecelik Faiz Oranı (Bileşik)

 Kaynak: İMKB, TCMB.

Piyasa faizleri vade bazında incelendiğinde, 16 Temmuz 2009 tarihinde

DİBS piyasasında oluşan faizlerin, 1 Nisan 2009 tarihinde oluşan faizlerin her 

vadede altında gerçekleştiği görülmektedir (Grafik 5.1.4). K ısa vadeli

faizlerdeki düşüş daha belirgin olurken, iktisadi faaliyete dair en kötünün geridekaldığına dair algılamalar nedeniyle getiri eğrisinin uzun ucundaki düşüş daha

sınırlı olmuştur.

Grafik 5.1.4. Getiri Eğrileri*(Yüzde) 

8

10

12

14

16

0,5 1 1,5 2 2,5 3 3,5 4Vade

   G

  e   t   i  r   i

1 Nisan 2009

16 Temmuz 2009

 

*İMKB Tahvil ve Bono Piyasasındaki tahvillerin bileşik getirileri kullanılarak, Extended Nelson-Siegel yöntemiyleoluşturulmuştur.Kaynak: TCMB. 

Piyasa faizlerindeki aşağı yönlü eğilim, orta vadeli reel faizlere de

yansımış ve piyasa faizlerinin reel seviyesi ilk çeyreğe göre azalarak küresel

Page 66: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 66/106

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

Enflasyon Raporu 2009-III  63

mali kriz öncesi seviyelerinin altında seyretmeye devam etmiştir. Reel faizin

durgunluk dönemlerinde daha aşağı seviyelere inmesi, sağlıklı işleyen

ekonomilerde beklenen bir değişim olmakla birlikte, Türkiye ekonomisinde

daha önce gözlenmemiş bir durumdur. Bu anlamda, reel faizlerin mevcut

düzeyi, para politikasının etkinliği bak ımından olumlu bir göstergedir. Bununla

 birlikte, son dönemde gözlenen iyileşmeye kar şın kredi riski algılamalar ı halen

yüksek seviyelerde seyretmeye devam etmektedir. Bu durum, piyasa

faizlerindeki düşüşün iktisadi faaliyet üzerindeki etkisini sınırlamaktadır.

Temmuz ayı itibar ıyla kredi riski algılamalar ının kriz öncesi dönemin üzerinde

seyretmesine rağmen, finansal koşullardaki sık ılığın Merkez Bankası’nın faiz

indirimlerinin etkisiyle yı

n ilk yar ı

nda kademeli olarak azalma eğiliminegirdiği görülmektedir. Nitekim, göreli olarak riskli algılanan firmalara açılan

krediler ile daha az riskli olan hazine bonosu faizleri arasındaki fark ikinci

çeyrekte belirgin olarak azalmıştır (Grafik 5.1.5).

Grafik 5.1.5 DİBS Getirilerinden Elde Edilen Orta Vadeli Reel Faizler* ve Ticari Kredilerde Sıkılık Göstergeleri(Yüzde) 

Reel Faizler 

5

7

9

11

13

15

17

   1   2   0   7

   0   2   0   8

   0   4   0   8

   0   6   0   8

   0   8   0   8

   1   0   0   8

   1   2   0   8

   0   2   0   9

   0   4   0   9

   0   6   0   9

 

-4

-2

0

2

4

6

        0        2        0        6

        0        6        0        6

        1        0        0        6

        0        2        0        7

        0        6        0        7

        1        0        0        7

        0        2        0        8

        0        6        0        8

        1        0        0        8

        0        2        0        9

        0        6        0        9

Ticari Kredi Faizi-DİBS

Gösterge Faiz Fark ı

Ticari Kredi Faizi - 6 Ay Vadeli

Hazine Bonosu Getirisi Fark ı

 * Getiri eğrisinden elde edilen iki yıl vadeli nominal faizler ve TCMB Beklenti Anketi’nden elde edilen enflasyon bekleyişleri kullanılarak hesaplanan iki yıllık reelfaizlerdir.Kaynak: İMKB, TCMB. 

Yılın ikinci çeyreğinde finansal piyasalarda oluşan iyimser havaya

rağmen, iktisadi birimlerin yatır ım eğilimlerinin temel belirleyicilerinden olan

  belirsizlik algılamalar ı kriz öncesine göre yüksek seviyelerde seyretmeye

devam etmektedir. Bunun sonucunda, iktisadi birimlerin göreli olarak risksiz

varlıklarda kalma ve nakit tutma eğilimi sürmüştür. Bu durum, iktisadi

faaliyetin zayıf seyrine rağmen, para tabanındaki yıllık reel büyümenin azalan

oranlarda da olsa devam etmesine yol açmıştır (Grafik 5.1.6).

Page 67: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 67/106

 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

64 Enflasyon Raporu 2009-III

Grafik 5.1.6. Para Tabanı Yıllık Reel Büyümesi(Yüzde)

-15

0

15

30

45

60

   0   1   0   6

   0   4   0   6

   0   7   0   6

   1   0   0   6

   0   1   0   7

   0   4   0   7

   0   7   0   7

   1   0   0   7

   0   1   0   8

   0   4   0   8

   0   7   0   8

   1   0   0   8

   0   1   0   9

   0   4   0   9

   0   7   0   9

Bankalar Mevduatı  Net Etki

Emisyon Net Etki

Para Tabanı Yıllık Reel Yüzde Değişimi

 

Kaynak: TCMB. 

Küresel risk algılamalar ında gözlenen iyileşme, gelişmekte olan ülke para

  birimlerinin değer kazanmasını sağlamıştır. Bu dönemde, Türk lirası, değer 

değişimleri bak ımından, diğer gelişmekte olan ülke para birimlerinden belirgin

 bir biçimde ayr ışmamıştır. Tarihsel olarak oynaklığı en yüksek ve küresel risk 

iştahına en duyarlı para birimlerinden olan Türk lirasının oynaklığındaki göreli

düşüklük, krizin en yoğun olduğu dönemleri takiben ülkelerin ayr ıştır ıcı 

özelliklerinin etkinlik kazanmaya başladığı 2009 yılının ikinci çeyreğinde de

devam etmiştir (Grafik 5.1.7). Öte yandan, tüm kriz sürecinde olduğu gibi, yılınikinci çeyreğinde de, daha yüksek miktarlarda politika faizi indirimlerine giden

gelişmekte olan ülkelerin para birimlerinin performanslar ının daha olumlu

olduğu gözlenmiştir. Bu durum, kriz sürecinde ülke risk primlerindeki

değişimlerin, gerek kur performanslar ı gerekse para politikası kararlar ı üzerinde

 belirleyiciliğinin yüksek olmasından kaynaklanmaktadır.

Grafik 5.1.7. Döviz Kuru Gelişmeleri

1,4

1,5

1,6

1,7

1,8

1,9

2

2,1

   0   6   0   7

   0   9   0   7

   1   2   0   7

   0   3   0   8

   0   6   0   8

   0   9   0   8

   1   2   0   8

   0   3   0   9

   0   6   0   9

100

200

300

400

500

600

700

800

900

1000

TL/Kur Sepeti (0,5Euro+0,5 ABD Dolar ı)

EMBI+Türkiye (sağeksen)

 

Kur Oynaklığı*

0

0,005

0,01

0,015

0,02

0,025

0,03

0,035

0,04

   0   6   0   7

   0   9   0   7

   1   2   0   7

   0   3   0   8

   0   6   0   8

   0   9   0   8

   1   2   0   8

   0   3   0   9

   0   6   0   9

Brezilya

Çek Cum.

Meksika

Polonya

G.Afrika

G.Kore

Y.Zelanda

Şili

Macaristan

Türkiye

 *Kurlardaki günlük değişimlerin hareketli standart sapması, 50 günlük örneklemKaynak: TCMB. 

Page 68: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 68/106

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

Enflasyon Raporu 2009-III  65

2009 yılının ilk çeyreğinde gecelik piyasada gözlenen likidite fazlası,

ikinci çeyrekte yerini likidite açığına bırakmıştır (Grafik 5.1.8). Bu dönemde

likidite açığının oluşmasında temel etken, kamu finansman gereğindeki artış 

sonucu Hazine’nin, itfasından daha fazla borçlanması olmuştur. Yılın ikinci

çeyreğinde TCMB, likidite ihtiyacını temelde düzenli olarak gerçekleştirdiği bir 

haftalık repo ihaleleri ile sağlamıştır. İhalelerde, k ısa vadeli para piyasası faiz

oranlar ındaki aşır ı oynaklıklar ın önlenerek para piyasalar ının etkin ve istikrarlı 

çalışması gözetilmiş, repo ihalelerinde tutarlar belirlenirken gecelik piyasadaki

faizlerin Merkez Bankası borçlanma faizine yak ın seviyelerde oluşması ve

gecelik borçlanma faizinin para politikası açısından referans faiz oranı olma

niteliğini sürdürmesi hedeflenmiştir.Grafik 5.1.8. Fazla TL Likiditesi

(Aylık Ortalamalar, Milyar TL)

-10

-5

0

5

10

15

        1        2        0        7

        0        1        0        8 

        0        2        0        8 

        0        3        0        8 

        0        4        0        8 

        0       5

        0        8 

        0       6 

        0        8 

        0        7        0        8 

        0        8         0        8 

        0        9        0        8 

        1        0        0        8 

        1        1        0        8 

        1        2        0        8 

        0        1        0        9

        0        2        0        9

        0        3        0        9

        0        4        0        9

        0       5

        0        9

        0       6 

        0        9

 Kaynak: TCMB.

Temel fonlama aracı olan bir haftalık ihalelerin yanı sıra, bankalar ın

likidite yönetimlerini desteklemek ve aktar ım mekanizmasının daha etkin

çalışmasına katk ıda bulunmak amacıyla, 19 Haziran tarihinde, 3 ay vadeli repo

işlemlerine başlanmıştır. 17 Temmuz itibar ıyla, bu ihalelerle piyasaya sağlanan

toplam likidite 9 milyar TL olmuştur.

Uzun vadeli repo ihaleleri, Merkez Bankası para politikası duruşunun

göstergesi olan k ısa vadeli faiz oranlar ının kontrol edilmesine yönelik bir araç

olarak değil, yapısal likidite ihtiyacının giderilmesi amacıyla kullanılmaktadır.

Bu nedenle, bu ihalelerde, ihale tutar ı ilan edilmekte, ihale faiz oranlar ı para

 politikasının mevcut duruşu hakk ında bir gösterge olmamakta ve faiz oranlar ı 

  piyasa koşullar ı taraf ından belirlenmektedir. Ayr ıca, mevcut likidite

koşullar ının kalıcı olacağının netleşmesi halinde, daha önce detaylar ı 

Page 69: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 69/106

 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

66 Enflasyon Raporu 2009-III

kamuoyuna açıklanmış olan teknik faiz indirimi gündeme alınabilecek, likidite

açığının miktar ına ve uzun vadeli repo ihalelerinin etkinliğine bağlı olarak iseDİBS alım işlemleri yapılması ya da bankalar ın TL cinsi zorunlu kar şılıklar ının

düşürülmesi hususlar ı değerlendirilebilecektir.

Sonuç olarak, temel amacı fiyat istikrar ını sağlamak olmakla birlikte,

Merkez Bankası uluslararası kredi piyasalar ında yaşanan sorunlar ın fiyat

istikrar ının vazgeçilmez şartı olan finansal istikrar ı olumsuz etkilemesi

olasılığına kar şı üzerine düşen tedbirleri almıştır ve almaya devam edecektir.

 5.2. Finansal Aracıl ı k ve Krediler

Reel sektöre açılan kredilerde küresel krizin derinleştiği 2008 yılının son

çeyreğinden itibaren gözlenen azalış 2009 yılının ikinci çeyreğinde yerini sınırlı 

  bir artışa bırakmıştır (Grafik 5.2.1). Şirketler kesiminin kullandığı krediler,

ikinci çeyrek boyunca yatay bir seyir izlerken, tüketici kredileri ılımlı bir 

toparlanma sergilemiştir. Yurt içi kaynaklar ın yanında yurt dışı kaynaklardan

da finansman sağlayabilen şirketler kesiminin, ödemeler dengesi istatistiklerine

göre yurt dışı kaynaklar açısından ikinci çeyreğin ilk iki ayı itibar ıyla net geri

ödeyici konumunda olduğu gözlenmiştir.

Grafik 5.2.1. Reel Sektöre Açılan Krediler / GSYİH*(Yüzde)

10

14

18

22

26

30

1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2

2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009

 *Reel sektör kredileri hane halkı kredileri ve şirketlere verilen yurt içi kredilerden oluşmaktadır. 2009-IIGSYİH verisi için tahmini rakamlar kullan ılmıştır.Kaynak: TCMB. 

Page 70: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 70/106

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

Enflasyon Raporu 2009-III  67

Yılın ikinci çeyreğinde tüketici kredilerinin bütün alt kalemlerinin ilk 

çeyreğe oranla daha iyi bir performans sergilediği görülmektedir. Konut ve

ihtiyaç kredileri sınırlı olmakla birlikte istikrarlı bir artış sergilerken, taşıt

kredilerindeki azalış durmuştur (Grafik 5.2.2).

Yılın ikinci çeyreğinde finansman maliyetleri ilk çeyreğe nazaran

azalmıştır. Söz konusu dönemde, göreli olarak uzun vadeli ve sabit faizli olan

tüketici kredileri üzerindeki faiz oranlar ı sınırlı bir düşüş sergilerken, daha k ısa

vadeli ve değişken faizli olan ticari krediler üzerindeki faiz oranlar ı önemli bir 

azalma göstermiştir (Grafik 5.2.3).

Grafik 5.2.2. Tüketici Kredileri Alt Kalemleri(Haftalık Değişimlerin Hareketli Ortalaması, Yüzde)

-1,3

-0,3

0,7

1,7

   0   1   0   7

   0   2   0   7

   0   3   0   7

   0   4   0   7

   0   5   0   7

   0   6   0   7

   0   7   0   7

   0   8   0   7

   0   9   0   7

   1   0   0   7

   1   1   0   7

   1   2   0   7

   0   1   0   8

   0   2   0   8

   0   3   0   8

   0   4   0   8

   0   5   0   8

   0   6   0   8

   0   7   0   8

   0   8   0   8

   0   9   0   8

   1   0   0   8

   1   1   0   8

   1   2   0   8

   0   1   0   9

   0   2   0   9

   0   3   0   9

   0   4   0   9

   0   5   0   9

   0   6   0   9

Konut Taşıt Diğer 

 Kaynak: TCMB.

Kredilerin gelişiminde kredi arzı ile kredi talebinin katk ılar ını 

ayr ıştırabilmek, finansal koşullar ın reel kesim üzerindeki etkilerini anlamak 

açısından önem arz etmektedir. Bankacılık kesimi ile yapılan ve üç ayda bir 

yayınlanan Kredi Eğilim Anketi bu konuda önemli bilgiler sunmaktadır. En son

Mayıs ayında yayınlanan anket, ilk çeyrek gerçekleşmelerine ilişkin bilgiler ile

ikinci çeyreğe ilişkin beklentileri içermektedir.

Page 71: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 71/106

 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

68 Enflasyon Raporu 2009-III

Grafik 5.2.3. Kredi Faizleri* 

(Yüzde)

1,0

1,2

1,4

1,6

1,8

2,0

2,2

2,4

   0   2   0   6

   0   4   0   6

   0   6   0   6

   0   8   0   6

   1   0   0   6

   1   2   0   6

   0   2   0   7

   0   4   0   7

   0   6   0   7

   0   8   0   7

   1   0   0   7

   1   2   0   7

   0   2   0   8

   0   4   0   8

   0   6   0   8

   0   8   0   8

   1   0   0   8

   1   2   0   8

   0   2   0   9

   0   4   0   9

   0   6   0   9

0

5

10

15

20

25

Konut Taşıt Diğer Ticari (sağ eksen)

 *Tüketici kredileri aylık, ticari krediler yıllık faiz olarak hesaplanmıştır.Kaynak: TCMB.

Anket, ilk çeyrekte şirketlerin kredi talebinin durağan bir seyir izlediğine,

kredi taleplerinin uzun vadeden k ısa vadeye kaydığına işaret etmektedir.

Ayr ıca, ankette bu dönemde şirketlerin kredi taleplerinin yatır ım amaçlı değil

mevcut borcu yapılandırma ve işletme sermayesi ihtiyacını kar şılama amacına

yönelik olduğu belirtilmiştir (Grafik 5.2.4). İkinci çeyreğe ilişkin beklentiler de

  bu eğilimlerin korunacağı doğrultusundadır. Yatır ımlardaki düşüş eğilimi ve

sanayi üretimindeki zayı

f toparlanma, ikinci çeyreğe ilişkin söz konusu beklentilerle uyumlu gözükmektedir.

Grafik 5.2.4. İşletmelere Verilen Kredi Talebini Etkileyen Faktörler* 

-35

-25

-15

-5

515

25

35

45

55

65

75

85

95

   0   6   0   4

   0   9   0   4

   1   2   0   4

   0   3   0   5

   0   6   0   5

   0   9   0   5

   1   2   0   5

   0   3   0   6

   0   6   0   6

   0   9   0   6

   1   2   0   6

   0   3   0   7

   0   6   0   7

   0   9   0   7

   1   2   0   7

   0   3   0   8

   0   6   0   8

   0   9   0   8

   1   2   0   8

Sabit Yatır ımın Etkisi

Borcun Yeniden Yapılandır ılmasının Etkisi

Stok Artır ımı ve İşletme Sermayesini n Etk isi

 *Pozitif/negatif değerler söz konusu faktörün kredi talebini gevşetici/sıkılaştır ıcı yönde etkilediğini ifade etmektedir.Kaynak: TCMB.

Hali hazırda yüksek atıl kapasite ile çalışan şirketler kesiminin, zayıf 

seyredeceği öngörülen ekonomik toparlanma ortamında, yatır ım amaçlı kredi

taleplerini artırmayacaklar ı öngörülmektedir. Ekonomik kriz nedeniyle nakit

Page 72: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 72/106

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

Enflasyon Raporu 2009-III  69

ak ımlar ında dengesizlik yaşayan şirketlerin, yılın kalanında bu dengesizlikleri

azalan talep koşullar ına uyum sağlayarak, kademeli olarak telafi edecekleri

düşünülmektedir. Nitekim, stoklardaki erime bu duruma ilişkin k ısmi bir 

gösterge oluşturmaktadır. Bu durumda, şirketlerin işletme sermayesi ve borçlar ı 

yeniden yapılandırma amaçlı kredi taleplerinin de önemli bir artış göstermesi

 beklenmemektedir.

Tüketici kredilerine olan talebin en önemli belirleyicilerinin hane halk ı 

gelirleri, tüketici güvenindeki gelişmeler ve kredi faizleri olduğu bilinmektedir.

İkinci çeyrekte tüketici güveninde hızlı bir toparlanma gözlenirken, kredi faiz

oranlar ında sınırlı bir düşüş gerçekleşmiştir. Buna ek olarak, ÖTV

oranlar ındaki indirimler de tüketici kredi talebini olumlu etkileyebilecek bir 

gelişme olarak ortaya çıkmıştır. Bu olumlu gelişmelere kar şın, azalan istihdam

dolayısı ile düşen hane halk ı gelirlerinin, tüketici kredilerindeki artışın nispeten

sınırlı kalmasına neden olduğu düşünülmektedir.

Kapsamı ve oranlar ı değişmekle birlikte üçüncü çeyrekte de devam

edecek olan ÖTV oranlar ındaki indirimlerin tüketici kredi talebine olumlu katk ı 

yapmaya devam etmesi beklenmektedir. Artan tüketici güvenine paralel olarak 

tüketici kredilerindeki toparlanmanın da k ısmen belirginleşmesi

  beklenmektedir. Bununla birlikte, tüketici kredilerindeki canlanmanın kalıcı 

hale gelmesi istihdam koşullar ındaki iyileşmeye bağlı olacaktır.

Grafik 5.2.5. İşletmelere Verilen Kredi Arzını Etkileyen Faktörler* 

-100

-75

-50

-25

0

25

50

        0        6        0        4

        0        9        0        4

        1        2        0        4

        0        3        0        5

        0        6        0        5

        0        9        0        5

        1        2        0        5

        0        3        0        6

        0        6        0        6

        0        9        0        6

        1        2        0        6

        0        3        0        7

        0        6        0        7

        0        9        0        7

        1        2        0        7

        0        3        0        8

        0        6        0        8

        0        9        0        8

        1        2        0        8

        0        3        0        9

Bankanın Likidite ve Sermaye K ısıtlar ının Etkisi

Endüstri ve Ekonomiye İlişkin Algılamalar ın Etkisi

Rekabet Bask ısının Etkisi

 

*Pozitif/negatif değerler söz konusu faktörün kredi arzını gevşetici/sıkılaştır ıcı yönde etkilediğini ifade etmektedir.Kaynak: TCMB.

Kredi Eğilim Anketinin, kredi arzı bağlamında verdiği bilgiler,

 bankalar ın yeni kredi açma konusunda ikinci çeyrekte de temkinli

Page 73: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 73/106

 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

70 Enflasyon Raporu 2009-III

davranacaklar ı yönünde olmuştur. Ankette, bu tutumun en önemli gerekçesi

olarak genel makroekonomik görünüme ilişkin olumsuz bekleyişler ilerisürülmektedir (Grafik 5.2.5). TCMB’nin 2008 Kasım ayından bu yana

gerçekleştirdiği faiz indirimleri genel makroekonomik görünümdeki

kötüleşmeyi sınırlamak yoluyla kredi riskini azaltıcı etki yapmıştır. Bu

çerçevede kredi standartlar ındaki iyileşmenin önümüzdeki dönemde de

süreceği, ancak iktisadi faaliyette öngörülen toparlanma sürecine paralel bir 

şekilde yavaş ve kademeli gerçekleşeceği düşünülmektedir.

Tablo 5.2.1 Tasfiye Olunacak Alacaklar (Çeyreklik Oranlar, Yüzde)

TüketiciKrediler 

iKonut Taşıt Diğer 

Kredi

Kartlar ı 

Şirket

Kredileri

2008-II 1,66 0,78 4,66 2,06 6,49 3,192008-III 1,78 0,90 4,60 2,21 6,40 3,152008-IV 2,25 1,15 5,95 2,82 7,22 3,512009-I 3,06 1,59 8,31 3,82 9,16 4,212009-II 3,50 1,80 9,43 4,48 9,95 4,63

Kaynak: TCMB.

Tüketici kredileri ile mevduat faiz oranlar ı arasındaki fark ın tarihsel

olarak yüksek seviyelerde seyretmesi kredi koşullar ındaki sık ılığın devam

ettiğini göstermektedir (Grafik 5.2.6). Kredi-mevduat faizi farklar ının, genel

ekonomik gidişattan büyük ölçüde etkilenen tahsili gecikmiş alacaklar oranına

duyarlı olduğu bilinmektedir. İkinci çeyrekte, tahsili gecikmiş alacaklar oranının artış hızındaki yavaşlama belirginleşmiştir (Tablo 5.2.1). İktisadi

faaliyetteki k ısmi toparlanmayla birlikte önümüzdeki dönemde bu oranın

istikrara kavuşması beklenmektedir. Bu durumda, politika faizlerindeki

istikrarlı düşüşün kredi faizleri üzerindeki etkisinin daha belirgin olarak 

hissedilmesi beklenmektedir.

Grafik 5.2.6. Kredi ve Mevduat Faiz Farklar ı 

(Bileşik, Yüzde)

-2

0

2

4

6

8

10

12

14

16

18

        0        2        0        6

        0        4        0        6

        0        6        0        6

        0        8        0        6

        1        0        0        6

        1        2        0        6

        0        2        0        7

        0        4        0        7

        0        6        0        7

        0        8        0        7

        1        0        0        7

        1        2        0        7

        0        2        0        8

        0        4        0        8

        0        6        0        8

        0        8        0        8

        1        0        0        8

        1        2        0        8

        0        2        0        9

        0        4        0        9

        0        6        0        9

Konut Kre disi-Mevduat Faiz Fark ı

Taşıt Kredisi-Mevduat Faiz Fark ı

İhtiyaç Kredisi-Mevduat Faiz Fark ı

Ticari Kredi-Mevduat Faiz Fark ı

 Kaynak: TCMB.

Page 74: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 74/106

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

Enflasyon Raporu 2009-III  71

Kredi talebinin zayıf seyrettiği yılın ilk yar ısında, bankalar açısından

kaynak bulma sorununun aktiflerdeki genişlemeyi k ısıtlayıcı bir unsur olarak 

öne çıkmadığı görülmüştür. Yüksek atıl kapasitenin toparlanma sürecinde yeni

yatır ımlara olan ihtiyacı azaltacağı, şirketler kesiminin ihtiyaç duyduğu

kaynaklar ın ise işletme sermayesi ihtiyacından kaynaklı dolayısı ile de k ısa

vadeli olacağı öngörülmektedir. Bu öngörü, Merkez Bankası’nın, bankacılık 

kesimine sağladığı likiditenin maliyeti ve miktar ı konusundaki mevcut tutumu

ile birlikte değerlendirildiğinde, bankalar ın kaynak bulma sorunlar ının en

azından k ısa vadede reel kesimin toparlama sürecinde önemli bir engel olarak 

ortaya çıkması beklenmemektedir.

Sonuç olarak, TCMB’nin faiz indirimlerinin de etkisiyle finansal

koşullardaki sık ılığın yılın ilk çeyreğinde belirgin olarak azaldığı, ancak göreli

olarak yüksek seyreden kredi riski nedeniyle bankalar ın özellikle uzun vadeli

ve sabit faizli kredi vermek konusunda halen iştahsız olduklar ı gözlenmektedir.

Page 75: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 75/106

Page 76: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 76/106

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

Enflasyon Raporu 2009-III  73

Ülke riskliliğinin politika faizleri üzerindeki

artan belirleyiciliği, ülkelerin 5 yıllık CDS

oranlar ı ile politika faizleri arasındaki

ilişkiyi gösteren dağılım grafiklerinde de

gözlenmektedir. Grafik 1’de, 30 Haziran

2008 tarihiyle kar şılaştır ıldığında, 19

Haziran 2009 tarihinde, ülkelerin politika

faizi-CDS eğilim çizgisinden

sapmalar ının daha sınırlı olduğugörülmektedir. Nitekim, 2008 yılının ilk 

çeyreğinden itibaren her gün için oluşturulan eğilim tahminlerinin R-kare değerleri,

krizin yoğunlaştığı 2008 yılının son çeyreğinden itibaren artış eğiliminde

bulunmaktadır (Grafik 2).

Küresel iktisadi faaliyetteki toparlanmanın yavaş ve kademeli bir seyir izlediği,

tasarruf oranlar ının uzun süre yüksek, yatır ım eğilimlerinin ise düşük seviyelerde

kaldığı bir çerçevede, dünyada politika faiz oranlar ının uzun bir süre kriz öncesine

k ıyasla düşük düzeylerde seyretmeye devam edeceği düşünülmektedir. Bununla

birlikte, mevcut kriz bu dönemde ülkelere özgü risklilik algılamalar ını değiştirmiş olsa

da, küresel ekonominin tekrar istikrara kavuşmasıyla ülke risk primlerinin

belirleyiciliğinin azalarak enflasyona ve iktisadi faaliyete dair ülkelere özgü

koşullar ın politika faizleri üzerindeki etkinliklerinin tekrar artması muhtemeldir. Yine

de, ülkelere özgü risk priminin para politikalar ının şekillenmesi açısından önemini

koruyacağı tahmin edilmektedir. Orta vadeli bir perspektiften bak ıldığında, krizden

çık ış sürecinde mali disiplini vakitli olarak sağlayabilen ülkelerin risk priminin göreli

olarak düşük kalacağı ve politika faizlerini daha az artırmak zorunda kalacağı 

düşünülmektedir.

Grafik 1. Ülkelerin Politika Faizlerinin ve CDS Oranlar ının Dağılım Grafikleri

30 Haziran 08

Tr

Viet

G.Afr Br 

RusRomKolom

Macar Endo

Filip

MeksŞili

Pol

Çek

PeruKore

Mal Tay

y = 0.0264x + 4.14

R2

= 0.3635

2

4

6

8

10

12

14

16

20 70 120 170 220 270 320CDS Oranı

   P  o   l   i   t   i   k  a

   F  a   i  z   i   (  y   ü  z   d  e   )

 

22 Haziran 09

Rom

Macar 

Rus

VietEndo

Br Tr 

G.Afr 

Peru Meks

KolomFilipPol

KoreMalÇek

ŞiliTayl

y = 0.0311x - 1.7761

R2 = 0.6925

0

2

4

6

8

10

12

100 150 200 250 300 350 400

CDS Oranı

   P  o   l   i   t   i   k  a

   F  a   i  z   i   (  y   ü  z   d  e

 

Grafik 2: Politika Faizi - CDS Eğilim Tahmininin R-kare Değeri

0,1

0,2

0,3

0,4

0,5

0,6

0,7

0,8

   0   3   0   8

   0   5   0   8

   0   7   0   8

   0   9   0   8

   1   1   0   8

   0   1   0   9

   0   3   0   9

   0   5   0   9

 

Page 77: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 77/106

 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

74 Enflasyon Raporu 2009-III

Page 78: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 78/106

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

Enflasyon Raporu 2009-III  75

6. K amu Maliyesi

Yaşanmakta olan küresel durgunluğun tahribatını sınırlamak üzere alınan

dengeleyici mali tedbirler, tüm dünyada bütçe açıklar ını yükseltmeye devam

etmektedir. Bunun yanı sıra, iktisadi faaliyetteki daralmaya bağlı olarak vergi

tahsilatının azalması da bütçe dengelerindeki bozulmayı hızlandırmaktadır 

(Kutu 6.1 ve Tablo 6.1).

Tablo 6.1. Kamu Kesimi Bütçe Dengesi(GSYİH’nin Yüzdesi Olarak) 2007 2008 2009* 2010*

ABD -2,9 -6,1 -13,6 -9,7

Almanya -0,5 -0,1 -4,7 -6,1Avusturya -0,5 -0,4 -3,5 -4,2Fransa -2,7 -3,4 -6,2 -6,5Güney Kore 3,5 1,1 -3,2 -4,7İngiltere -2,6 -5,4 -9,8 -10,9İrlanda 0,2 -6,4 -14,2 -17,2İspanya 2,2 -3,8 -7,5 -7,5İsrail -0,8 -2,8 -6,2 -6,6İtalya -1,5 -2,7 -5,4 -5,9İzlanda 5,4 -1,2 -13,0 -10,4Japonya -2,5 -5,6 -9,9 -9,8Portekiz -2,6 -2,6 -5,9 -6,1Yeni Zelanda 2,6 0,1 -2,8 -4,5Yunanistan -3,5 -3,7 -4,5 -5,2* Tahmin.Kaynak: IMF, World Economic Outlook veri tabanı, Nisan 2009. 

Dengeleyici maliye politikalar ı, mali sürdürülebilirlik kaygılar ını 

canlandırmadığı sürece ekonomik harcamalar ı desteklemektedir (Kutu 2.1).

Aksi taktirde borcun sürdürülebilirliği kaygılar ını artırarak bekleyişleri olumsuz

etkileyebilmekte ve ekonominin uzun dönem büyüme potansiyelini

zayıflatabilmektedir. Diğer ülkeler ile kar şılaştır ıldığında ülkemizde kamu

kesimi borçluluğunun göreli olarak düşük olması, mali alanımızın geniş olduğu

izlenimini vermektedir (Grafik 6.1). Bununla birlikte, borçlanmanın vade

yapısı, faizlerin düzeyi ve finansal piyasalar ın derinliği dikkate alındığında,

dengeleyici maliye politikalar ı için mali alanın çok da geniş olmadığı ve

dolayısıyla k ısa vadedeki mali gevşemenin orta vadeli güçlü bir çerçeve ile

desteklenmesinin önemli olduğu görülmektedir.

Page 79: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 79/106

 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

76 Enflasyon Raporu 2009-III

Grafik 6.1. Genel Devlet Borçluluğu(GSYİH’nın Yüzdesi Olarak-2008)

13,6 14,1

29,839,5 39,5 43,2

47,152,0

61,5 62,566,4 65,9 68,1 70,5 70,6 73,0

97,6105,8

196,3

0

40

80

120

160

200

   R  o  m  a  n  y  a

   B  u   l  g  a  r   i  s   t  a  n

   Ç  e   k   C  u  m   h  u  r   i  y  e   t   i

   T   ü  r   k   i  y  e

                 İ  s  p  a  n  y  a

                 İ  r   l  a  n   d  a

   P  o   l  o  n  y  a

                 İ  n  g   i   l   t  e  r  e

   A   B   (   2   7   )

   A  v  u  s   t  u  r  y  a

   P  o  r   t  e   k   i  z

   A   l  m  a  n  y  a

   F  r  a  n  s  a

   A   B   D

                 İ  z   l  a  n   d  a

   M  a  c  a  r   i  s   t  a  n

   Y  u  n  a  n   i  s   t  a  n

                 İ   t  a   l  y  a

   J  a  p  o  n  y  a

 Kaynak: Eurostat ve IMF, World Economic Outlook Veri Tabanı Nisan 2009..

Yılın ilk yar ısında küresel eğilime paralel olarak ülkemizde de bütçe

açıklar ı hızla artış göstermiştir. Bu dönemde iktisadi faaliyetteki daralma

nedeniyle dolaylı vergi gelirleri hızla azalma eğilimi göstermiştir. Diğer 

yandan, istihdamdaki gerileme gelir vergisi tahsilatında ek bir düşüşe neden

olmakta ve Sosyal Güvenlik Kurumu’nun prim gelirlerini azaltarak Sosyal

Güvenlik Kurumu’na yapılan cari transferleri artırmaktadır.

Küresel krizin iktisadi faaliyet üzerindeki daraltıcı etkisini sınırlandırmak 

amacıyla uygulanan dengeleyici mali tedbirler bütçe açığındaki artışı 

hızlandırmıştır. Bu çerçevede, iç talebi desteklemek amacıyla Mart ayında 3

aylık bir süre için uygulamaya konulan KDV ve ÖTV indirimleri, iktisadi

faaliyetteki toparlanma eğiliminin bir süre daha desteklenmesi amacıyla Eylül

ayı sonuna kadar k ısmen uzatılmıştır. Söz konusu uzatmanın bütçe üzerinde

oluşturduğu yükü telafi etmek amacıyla tütün ürünlerine uygulanan vergiler ve

akaryak ıt ürünleri üzerindeki ÖTV artır ılmıştır. Ayr ıca, Haziran ayı başında

“yatır ımlarda devlet yardımlar ı”, “aktif iş gücü programlar ının güçlendirilmesi”

ve “KOBİ’lere kredi garanti desteği” olmak üzere üç bölümden oluşan “yeniyatır ımlar ı teşvik ve istihdam paketi” kamuoyuna açıklanmıştır. Yeni teşvik 

sisteminin amacı bölgesel gelişmişlik farklılıklar ını azaltmak, rekabet gücünü

artırmak, sektörel kümelenmeyi desteklemek ve ekonomik ölçek kriterlerini

öne çıkarmak olarak belirlenmiştir.

Bütçe açığındaki artış ve mali alanın göreli olarak sınırlı olması, 2009

yılının kalan döneminde bütçe disiplininin güçlendirilmesinin önemini

gündeme getirmektedir. Bu çerçevede, özellikle Sosyal Güvenlik Kurumu ile

yerel yönetimlerin açıklar ının sınırlandır ılarak daha etkin ve verimli bir yapının

Page 80: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 80/106

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

Enflasyon Raporu 2009-III  77

oluşturulması önemli görülmektedir. Diğer taraftan vergi tabanının

genişletilmesi ve denetimlerin güçlendirilmesi, vergi tahsilatını artıracak ve

kayıt dışı ekonominin kontrol altına alınmasını destekleyecektir. Bu kapsamda

uygulamaya koyulacak bir orta vadeli program, maliye politikasının kurumsal

yapısını ve orta-uzun dönem öngörülebilirliğini artırarak bekleyişlerin daha iyi

yönetilmesine imkan verebilecektir.

Sonuç olarak, 2009 yılının ilk yar ısında iktisadi faaliyetteki daralma ve

dengeleyici maliye politikalar ı nedeniyle bütçe açığının geçtiğimiz yıla göre

  belirgin olarak arttığı gözlenmektedir. Kamu kesimi borçlanma

gereksinimindeki yükselme eğilimi, para politikası kararlar ının iktisadi faaliyet

üzerindeki olumlu etkilerini sınırlayabilecek bir risk unsuru olarak 

değerlendirilmektedir. Dolayısıyla, bütçe açığındaki k ısa vadeli genişlemenin

orta vadede dengeli bir mali pozisyon gözeten ve borç dinamiklerinin

sürdürülebilirliğini temin eden güçlü bir çerçeve ile desteklenmesi büyük önem

taşımaktadır.

6.1. Bütçe Geli  şmeleri 

2009 yılının ilk yar ısında merkezi yönetim faiz dışı bütçe

harcamalar ındaki artış devam ederken, vergi gelirlerindeki düşüş ve faizgiderlerindeki yüksek oranlı artış bütçe performansını önemli ölçüde

zayıflatmıştır. Yılın ilk yar ısında merkezi yönetim faiz dışı dengesi 4,0 milyar 

TL fazla verirken, bütçe dengesi 23,2 milyar TL açık vermiştir. Faiz

giderlerindeki yüzde 31,4 oranındaki artışta iç borç itfalar ının yılın ilk yar ısında

yoğunlaşmış olması belirleyici olmuştur (Tablo 6.1.1).

Faiz dışı bütçe giderlerinin 2009 yılının ilk yar ısında yüzde 22,2 oranında

artış göstermesinde, faiz dışı bütçe giderleri içinde en yüksek paya sahip olan

cari transferlerin yüzde 30,9 oranında yükselmesi etkili olmuştur (Tablo 6.1.2).

2009 yılının ilk yar ısında sağlık, emeklilik ve sosyal yardım giderleri için

Tablo 6.1.1. Merkezi Yönetim Bütçe Büyüklükleri(Milyar TL) 

Ocak-Haziran2008

Ocak-Haziran2009

Artış Oranı (%)

Gerçekleşme/Bütçe Hedefi (%)

Merkezi Yönetim Bütçe Giderleri 100,6 124,8 24,1 48,2Faiz Giderleri 20,7 27,2 31,4 47,4Faiz Hariç Bütçe Giderleri 79,8 97,6 22,2 48,4Merkezi Yönetim Bütçe Gelirleri 102,5 101,6 -0,9 40,9

I. Vergi Gelirleri 82,8 79,1 -4,4 39,1II. Vergi Dışı Gelirler 16,7 19,2 15,0 47,0

Bütçe Dengesi 1,9 -23,2 - -Faiz Dışı Dengesi 22,7 4,0 - -Kaynak: Maliye Bakanlığı. 

Page 81: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 81/106

 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

78 Enflasyon Raporu 2009-III

yapılan cari transferlerdeki artış, faiz dışı giderlerdeki toplam artışın yüzde

45,8’ine denk gelmektedir. Söz konusu giderlerdeki yüksek oranlı artış esas

itibar ıyla 2008 yılı sonlar ında uygulamaya koyulan sosyal güvenlik reformu ve

istihdam paketi çerçevesinde bütçeden Sosyal Güvenlik Kurumu’na yapılan

transferden kaynaklanmıştır. Bunun yanısıra, iktisadi faaliyetteki daralmaya

  paralel olarak prim gelirleri tahsilatı gerileyen Sosyal Güvenlik Kurumu’na

açık finansmanı için yapılan transferler de sağlık, emeklilik ve sosyal yardım

giderlerindeki artışta etkili olmuştur.

Cari transferler içinde, görev zararlar ı kalemi çok yüksek yıllık artış oranı ile dikkat çekmektedir. İlgili kalemde gerçekleşen 1,6 milyar TL’lik artışın

hemen hepsini Toprak Mahsulleri Ofisi’ne görev zarar ı kar şılığı yapılan

transfer oluşturmaktadır. Cari transferler dışındaki faiz dışı harcama

kalemlerindeki artışlar ise yılsonu hedefleriyle uyumlu seyretmektedir.

2009 yılı Ocak-Mart döneminde merkezi yönetim genel bütçe gelirleri

önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1,2 oranında azalmıştır. Söz konusu

dönemde vergi dışı gelirler yüzde 19,2 oranında artarken, vergi gelirleri yüzde

4,4 oranında azalmıştır. Vergi dışı gelirlerdeki yüksek oranlı artışta Şubatayında İşsizlik Sigortası Fonu’ndan sermaye geliri olarak bütçeye aktar ılan 1,3

milyar TL ile Nisan ayında GSM lisans satışından elde edilen 1,9 milyar 

TL’nin bütçeye gelir olarak kaydedilmesi etkili olmuştur. İthalde alınan KDV

tahsilatı yılın ilk yar ısında 2008 yılının aynı dönemine göre ithalatta görülen

keskin düşüşe paralel olarak yüzde 25,2 oranında gerilemiştir. Dahilde alınan

KDV tutar ında ise yüzde 12,7 oranında artış gerçekleşmiştir. Gelir vergisinde

çok sınırlı oranda bir artış olmuş, kurumlar vergisi ile ÖTV’de ise, sırasıyla,

yüzde 7,6 ve yüzde 2,4 oranında düşüşler kaydedilmiştir (Tablo 6.1.3).

Tablo 6.1.2. Faiz Dışı Harcamalar (Milyar TL)

Ocak-Haziran2008

Ocak-Haziran2009

YüzdeDeğişim

Değişimİçindeki Payı 

(Yüzde)Faiz Hariç Bütçe Giderleri 79,8 97,6 22,2 100,0

1. Personel Giderleri 24,5 28,5 16,2 22,32. Mal ve Hizmet Alım Giderleri 9,2 10,7 16,8 8,7

a) Savunma-Güvenlik  2,6 3,0 14,5 2,2b) Sağlık Giderleri 3,1 3,5 13,2 2,3

3. Cari Transferler 35,2 46,1 30,9 61,3a) Görev Zararları 0,8 2,3 204,4 8,9b) SGK'ya Hazine Yardımları 0,4 0,5 9,7 0,2c) Sağlık, Emeklilik ve Sosyal Y.G. 17,6 25,7 46,2 45,8d) Tarımsal Destekleme Ödemeleri 4,5 3,7 -17,7 -4,5e) Gelirden Ayrılan Paylar 9,3 10,3 10,5 5,5

4. Sermaye Giderleri 4,7 5,0 6,6 1,75. Sermaye Transferleri 1,1 1,2 4,5 0,3

Kaynak: Maliye Bakanlığı. 

Page 82: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 82/106

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

Enflasyon Raporu 2009-III  79

Vergi gelirleri reel bazda değerlendirildiğinde, 2008 yılı üçüncü

çeyreğinde başlayan daralmanın ilerleyen dönemlerde hız kazandığı, ancak 2009 yılının ikinci çeyreğinde düşüş oranlar ının gerilediği görülmektedir.

 Nitekim, 2009 yılının ikinci çeyreğinde çeşitli mal ve hizmetlerden alınan KDV

ve ÖTV oranlar ında yapılan indirimler ve ekonomik beklentilerdeki göreli

iyileşme KDV tahsilatında belirgin bir reel toparlanmayı beraberinde

getirmiştir. Diğer taraftan, ÖTV’deki düşüş eğilimi önemli ölçüde yavaşlamıştır 

(Grafik 6.1.1).

Kamu sektörünün faiz dışı fazla performansı 2008 yılı Eylül ayından

itibaren belirgin olarak zayıflamaktadır (Grafik 6.1.2). Yıllıklandır ılmış verilere

göre program tanımlı merkezi yönetim faiz dışı fazlası ve konsolide kamu

sektörü faiz dışı fazlası, 2009 yılının ilk yar ısı boyunca son yıllardaki en düşük 

seviyelerine gerilemiş bulunmaktadır. Merkezi yönetim faiz dışı dengesindeki

zayıflama eğilimine paralel olarak, bütçe dışı fonlar ın faiz dışı performansı da

Tablo 6.1.3. Genel Bütçe Gelirleri(Milyar TL)

Ocak-Haziran2008

Ocak-Haziran2009 Yüzde Değişim

Genel Bütçe Gelirleri 99,5 98,3 -1,2I-Vergi Gelirleri 82,8 79,1 -4,4

Gelir Vergisi 18,9 19,0 0,3Kurumlar Vergisi 7,7 7,1 -7,6Dahilde Alınan Katma Değer Vergisi 8,4 9,5 12,7Özel Tüketim Vergisi 19,8 19,3 -2,4İthalde Alınan Katma Değer Vergisi 15,6 11,7 -25,2

II-Vergi Dışı Gelirler 16,7 19,2 15,0Teşebbüs ve Mülkiyet Gelirleri 5,0 7,3 45,2Sermaye Gelirleri 2,0 1,4 -31,2

Kaynak: Maliye Bakanlığı. 

Grafik 6.1.1. Reel Vergi Gelirleri 

Reel Vergi Gelirleri(Yıllık Yüzde Değişim)

Reel KDV ve ÖTV Gelirleri(Yıllık Yüzde Değişim)

-8,8

-12,6-15

-10

-5

0

5

10

15

1 2 3 4 1 2 3 4 1 2

2007 2008 2009

 Kaynak: Maliye Bakanlığı.

-3,1

20,1

-20

-15

-10

-5

0

5

10

15

20

25

30

1 2 3 4 1 2 3 4 1 2

2007 2008 2009

ÖTV Gelirlerindeki Reel Değişim (%)

Dahilde Alınan KDV Gelirlerindeki Reel Değişim (%)

Kaynak: Maliye Bakanlığı. 

Page 83: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 83/106

 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

80 Enflasyon Raporu 2009-III

gerilemekte; K İT’ler, sosyal güvenlik kuruluşlar ı ve İşsizlik Sigortası Fonu’nun

faiz dışı fazlalar ı ise göreli olarak pozitif bir performans sergilemektedir 

(Grafik 6.1.2). Kamu bütçe dengelerindeki bozulma eğiliminin 2009 yılının

kalan k ısmında yavaşlayarak da olsa devam etmesi ve yılsonu itibar ıyla

 program tanımlı merkezi yönetim ve konsolide kamu kesiminin faiz dışı açık 

vermesi beklenmektedir.

2008 yılı üçüncü çeyreğinden itibaren hızlanan merkezi yönetim faiz dışı   bütçe harcamalar ına paralel olarak, 2009 yılının ilk çeyreğinde kamunun

yatır ım ve tüketim harcamalar ının GSYİH büyümesine yaptığı katk ı artmıştır.

2009 yılının kalan döneminde faiz dışı harcamalar ın yılın ilk yar ısına göre

k ısmen yavaşlaması ve kamu harcamalar ının GSYİH’nin büyümesine yaptığı 

katk ının kademeli olarak azalması beklenmektedir. Bu doğrultuda, Rapor’un

son bölümünde sunulan orta vadeli tahminler, 2009 yılının kalanında kamu

harcamalar ının iktisadi faaliyete verdiği desteğin azalarak sürdüğü bir çerçeveyi

esas almıştır. 6.2. Borç Stokundaki Geli  şmeler 

Geçtiğimiz yıllarda kararlılıkla uygulanan basiretli maliye politikalar ı 

çerçevesinde kamu borç yükü hızla azaltılmış, vade ve döviz kompozisyonunda

önemli iyileştirmeler sağlanmıştır. Bununla birlikte, gerek iç talepteki daralma

eğilimi gerekse küresel krizin iktisadi faaliyet üzerindeki etkilerini hafifletmek 

üzere alınan dengeleyici mali tedbirler bütçe peformansını olumsuz etkilemiş 

ve toplam kamu faiz dışı fazlası 2008 yılı son çeyreğinden itibaren keskin bir 

şekilde düşmüştür. Buna paralel olarak kamunun borçlanma ihtiyacı da hızla

Grafik 6.1.2. Faiz Dışı Fazla

Program Tanımlı Faiz Dışı Fazla (Yıllıklandır ılmış, Milyar TL)  Program Tanımlı Faiz Dışı Fazla (Yıllıklandır ılmış, Milyar TL) 

-2,6

8,2

-10

-5

0

5

10

15

20

25

30

35

40

   0   1   0   7

   0   3   0   7

   0   5   0   7

   0   7   0   7

   0   9   0   7

   1   1   0   7

   0   1   0   8

   0   3   0   8

   0   5   0   8

   0   7   0   8

   0   9   0   8

   1   1   0   8

   0   1   0   9

   0   3   0   9

   0   5   0   9

Merkezi Yönetim FDF

Konsolide Kamu FDF

Kaynak: Hazine Müsteşarlığı.

-2

-1

0

1

2

3

4

Bütçe Dışı

Fonlar 

K İT'ler Sosyal

Güvenlik 

Kuruluşlar ı

İşsizlik 

Sigortası Fonu

2008Q3

2008Q42009Q1

 Kaynak: Hazine Müsteşarlığı. 

Page 84: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 84/106

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

Enflasyon Raporu 2009-III  81

artmıştır. Bu dönemde risk iştahının zayıf seyri ve enflasyonun düşüş eğilimi

nedeniyle bankacılık sektörünün kamu kağıtlar ına olan talebinin güçlü olması,

kamu borçlanma maliyetleri üzerinde bask ı oluşmasını engellemiştir. Ancak,

  bütçe göstergelerinin önümüzdeki dönemde de kötüleşmeye devam etmesi

halinde, finansman ihtiyacındaki artış bir süre sonra borçlanma maliyetleri

üzerinde bask ı oluşturma potansiyeli taşımaktadır.

2009 yılı Haziran ayı itibar ıyla, merkezi yönetim borç stoku 2008 yıl

sonuna göre yüzde 7,6 oranında artış göstererek 408,9 milyar TL düzeyine

çıkmıştır. Merkezi yönetim borç stokundaki artış temel olarak net iç borç artışı 

kaynaklı iken, toplam kur etkisi ve net dış borç artışı sınırlı bir seviyedekalmıştır. Diğer yandan, 2009 yılı ilk çeyreği itibar ıyla, toplam kamu net borç

stokunun GSYİH’ye oranı yüzde 30,4’e, AB tanımlı genel yönetim nominal

 borç stokunun GSYİH’ye oranı ise yüzde 42,7’ye çıkmıştır (Grafik 6.2.1). 2009

yılında kamunun faiz dışı fazla veremeyeceği ve iktisadi faaliyetin daralacağı 

 beklentileri dikkate alındığında, kamu kesimi borç oranlar ında 2009 yılının ilk 

çeyreğinde gözlenen yükseliş eğiliminin yılın kalan k ısmında da devam edeceği

öngörülmektedir.

2009 yılının ilk yar ısı itibar ıyla, 2008 yıl sonuna göre merkezi yönetim

  borç stoku içinde sabit getirili ve döviz kuruna duyarlı (döviz cinsinden ve

dövize endeksli) borç senetlerinin payı azalırken, değişken faizli borç

senetlerinin payı artmıştır (Grafik 6.2.2). 2003 yılından bu yana stratejik 

ölçütler çerçevesinde uygulanan borç  ve risk yönetimi politikalar ının ve

Grafik 6.2.1. Kamu Borç Stoku Göstergeleri Kamu Borç Stoku Göstergeleri Merkezi Yönetim Borç Stokundaki Değişimin Analizi

30,4

42,7

408,9

0

10

20

30

40

50

60

70

80

90

2001 2003 2005 2007 2009/03

0

50

100

150

200

250

300

350

400

450

Top. Kamu Net Borç Stoku/GSYİH

AB Tanımlı Genel Yönetim Nominal Borç Stoku/GSYİH

Merkezi Yönetim Toplam Borç Stoku (Milyar TL, sağ eksen)

Kaynak: Hazine Müsteşarlığı, TCMB.

-49

-25

0

25

49

74

   M   i   l  y  a  r   T   L

Parite Etkisi** 3,2 3,4 -1,0 -0,3

Toplam Kur Etkisi*** 6,4 -21,2 29,9 1,8

 Net Dış Borç Artışı -0,5 -2,6 4,0 0,9

 Net İç Borç Artışı  4,5 8,9 13,9 26,3

2006 2007 2008 2009/06*

* 2008 yılı sonuna göre değişimi göstermektedir. ** ABD dolar ı/Euro ve ABD dolar ı/SDR paritelerindeki hareketlerden

kaynaklanan değişimleri göstermektedir.*** Türk lirasının ABD dolar ı kar şısındaki hareketlerinden kaynaklanandeğişimleri içermektedir.Not: Net borç değişimi, kur ve parite etkisinden ar ındır ılmış değişimi ifadeetmektedir. Kaynak: Hazine Müsteşarlığı, TCMB. 

Page 85: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 85/106

 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

82 Enflasyon Raporu 2009-III

sağlanan makroekonomik istikrar ın katk ısıyla kamu borç portföyünün likidite,

faiz oranı ve döviz kuru risklerine kar şı duyarlılığı önemli ölçüde azalmıştır.

Son dönemde değişken faizli borç senetlerinin payındaki artış esas olarak 

TÜFE’ye endeksli ve nispeten uzun vadeli senet ihracından kaynaklanmıştır.

Likidite riskinin azaltı

lması

yönünde uygulanan finansman stratejisine bağlı olarak, kamu mevduatının aylık ortalama borç servisini kar şılama oranı 

2009 yılı Haziran ayında yüzde 221,7 oranında gerçekleşmiştir (Grafik 6.2.2).

  Nakit iç borçlanmanın ortalama vadesinin 2008 yılı ortalamasına göre

k ısalmasına paralel olarak toplam iç borç stokunun ortalama vadesi de 2009 yılı 

Haziran ayında 23,1 aya düşmüştür. Ayr ıca, 2009 yılı Haziran ayı itibar ıyla

tahvil ihracı yoluyla 2,5 milyar ABD dolar ı tutar ında uzun vadeli dış borçlanma

gerçekleştirilmiş ve söz konusu borçlanmanın ortalama vadesi 10,5 yıl olmuştur 

(Grafik 6.2.3).

Grafik 6.2.2. Merkezi Yönetim Borç Stokunun Yapısı Merkezi Yönetim Borç Stokunun Kompozisyonu

(Yüzde)Merkezi Yönetim Borç Stoku Kır ılganlık Göstergeleri

(Yüzde)

        3        3  ,

        2

        3        3  ,        0

        3        3  ,

        0

        3        6  ,

        1

        3        3  ,

        8

        3        1  ,

        0

0

10

20

30

40

50

60

70

80

90

100

2001 2003 2005 2007 2009/06

Sabit Getirili Değişken Faizli YP Cinsi/YP Endeksli

 

221,7

0

10

20

30

40

50

60

70

2001 2003 2005 2007 2009/06

0

50

100

150

200

250

Kamu Mevduatı/Aylık Ortalama Borç Servisi (sağ eksen)

Faize Duyarlı Borç Stoku/ Toplam Borç Stoku*

Döviz Kuruna Duyarlı Borç Stoku/ Toplam Borç Stoku**

 

* Faize duyarlı borç stoku, vadesi bir yıldan kısa olan iskontolu senetleri ve değişken faizli DİBS’leri kapsamaktadır.** Döviz kuruna duyarlı borç stoku, dış borç stoku ile döviz cinsi ve dövize endeksli iç borç stokunu kapsamaktadır.Kaynak: Hazine Müsteşarlığı, TCMB. 

Page 86: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 86/106

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

Enflasyon Raporu 2009-III  83

2009 yılında kamunun finansman gereksinimindeki artış nedeniyle iç

  borcun çevirme oranının 2008 yılına k ıyasla belirgin olarak artarak yüzde

100’ü aşması beklenmektedir. Bu gelişme, orta vadeli piyasa faizlerindeki

düşüşü k ısmen sınırlamakta ve para politikasında 2008 yılının Kasım ayından

itibaren gerçekleştirilen faiz indirimlerinin olumlu etkisini azaltma potansiyeli

taşımaktadır. Dolayısıyla, orta vadede borç dinamiklerinin sürdürülebilirliğini

temin eden sağlam bir mali programın oluşturulması, küresel krizin etkilerini

hafifletmek üzere uygulanan politikalar ın etkisini artıracaktır.

Grafik 6.2.3. İç ve Dış Piyasalardan Gerçekleştirilen Borçlanmanın Vadesi

Nakit İç Borçlanma ve İç Borç Stokunun Vadesi(Ay) Tahvil İhracı Yoluyla Borçlanma

23,1

31,3

0

5

10

15

20

25

30

35

40

45

2001 2003 2005 2007 2009/06

Toplam İç Borç Stok unun Ort. Vadesi

 Nakit iç Borçlanmanın Ort. V adesi

 

0

5

10

15

20

25

30

35

2001 2003 2005 2007 2009/06

0

1

2

3

4

5

6

7

Dış Borçlanma (sağ eksen, Milyar ABD Dolar ı)

Dış Borçlanmanın Ort. Vadesi (Yıl)

Dış Borçlanmanın Azami Vadesi (Yıl)

Kaynak: Hazine Müsteşarlığı, TCMB.

Page 87: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 87/106

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

84 Enflasyon Raporu 2009-III

Kutu 

6.1 

KÜRESEL KRİZİN GELİŞMİŞ VE GELİŞMEKTE OLAN

ÜLKELERİN MALİ DENGELERİ ÜZERİNE ETKİLERİ 

Küresel finansal krizin yarattığı belirsizlik sonucu daralan iç talebi canlandırarak k ısa

vadede iktisadi faaliyetteki yavaşlamayı durdurmayı amaçlayan genişletici maliye

politikası uygulamalar ı, gerek büyüklüğü gerekse niteliği açısından ülkeden ülkeye

farklılaşmakla birlikte, uygulandığı ülkelerde krizin etkisiyle hali hazırda kötüleşmekte

olan bütçe dengelerini ve kamu finansman yapısını daha da bozucu bir etkiye

neden olmaktadır. Söz konusu küresel eğilime paralel olarak, ülkemizde de kamu

kesimi bütçe açığında belirgin bir artış eğilimi gözlenmektedir. İktisadi faaliyetin 2008

yılının son çeyreğinden itibaren daralma eğilimi göstermesi, başta tüketime dayalı 

vergiler olmak üzere vergi gelirlerini olumsuz etkilemektedir. Ayr ıca, küresel krizinTürkiye ekonomisi üzerindeki yansımalar ını hafifletmek ve iç talebi canlandırmak 

amacıyla alınan mali önlemler kamu bütçe dengesi üzerinde ek bir bask ı 

oluşturmaktadır. Bu Kutu’da, küresel krizin gelişmiş ve Türkiye dahil gelişmekte olan

ülkelerin mali dengeleri üzerindeki etkileri incelenmekte, ulusal ve uluslararası 

kurumlar ın makroekonomik tahminleri çerçevesinde temel riskler tartışılmaktadır.

Krizin bütçe dengeleri ve kamu finansmanı üzerindeki olumsuz etkileri iki ana başlık 

altında incelenebilir:

1)  Ekonomik durgunluğun yapısından kaynaklanan (ihtiyari olmayan)

etmenler:

a.  Otomatik dengeleyiciler : Bütçe gelirleri içinde dolaysız vergilerin payının

yüksek ve etkin iş gücü güvencelerinin olduğu gelişmiş ülkelerde, gelir vergisi

tahsilatlar ındaki düşüş ve işsizlik yardımlar ının artması gibi otomatik 

dengeleyici mekanizmalar ının bütçe açıklar ının yükselmesinde önemli bir 

paya sahip olduğu tahmin edilmektedir.1 

b.  Dü şen emtia ve varlık fiyatlar ı: Emtia fiyatlar ının düşmesi söz konusu mallar ı 

ağırlıklı olarak ihraç eden ülkelerin bütçe dengelerini doğrudan etkilerken,

varlık fiyatlar ının düşmesi azalan servet ve tüketim yoluyla bütçe dengelerini

dolaylı şekilde etkilemektedir. Bu çerçevede, gelişmekte olan ekonomilerde

düşen emtia fiyatlar ının kötüleşen bütçe dengelerinde göreli olarak yüksek 

paya sahip olduğu gözlemlenmektedir. 1 

2)  Ekonomik durgunluğun etkilerini önlemek amacıyla uygulanan tedbirler 

(ihtiyari etmenler):

a.  Finans sektörüne destek paketi: Doğrudan sorunlu finansal varlıklar ın satın

alınması, sermaye desteği sağlanması ya da zor durumda olan banka ve

yatır ım kuruluşlar ının kamulaştır ılması şeklinde uygulanmaktadır.

1

Daha detaylı bilgi için bak ınız: “Fiscal Implications of the Global Economic and Financial Crises”, Haziran 2009, IMF Staff Position Note, SPN/09/13.

Page 88: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 88/106

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

Enflasyon Raporu 2009-III  85

b.    Mali te şvik paketi: Alt yapı yatır ımlar ı ile küçük ve orta ölçekli işletmelere

sağlanan sübvansiyonlar gibi bütçenin harcama tarafını etkileyen tedbirler 

ya da hanehalk ına yönelik olarak gelir ve dolayl ı vergilerin, firmalara yönelik 

olarak ise kurumlar vergisinin indirilmesi gibi bütçenin gelir tarafını etkileyen

tedbirler şeklinde uygulanmaktadır.

Bu çerçevede özetlenen mali önlemlerin k ısa ve orta vadede özellikle gelişmiş 

ülkelerin bütçe açığı ve toplam kamu borçlar ı üzerinde olumsuz etkiye neden

olacağı görüşü, uluslararası kuruluşlar ın tahminleri tarafından da desteklenmektedir.

Nitekim, IMF’nin G-20 ülkeleri için yaptığı orta vadeli projeksiyonlara göre, 2009

yılında gelişmiş ülkelerin bütçe açıklar ının GSYİH’ye oranının yüzde 8,9, gelişmekte

olan ülkelerin bütçe açıklar ının milli gelire oranının ise yüzde 4,4 olması 

beklenmektedir. 2010 ve sonrası için ise hem gelişmiş hem de gelişmekte olan

ülkelerin bütçe açıklar ında kademeli bir düzelme süreci yaşanacağı, ancak kriz

öncesi seviyelere dönülmesinin uzun bir zaman alacağı öngörülmektedir (Grafik 1

ve 2). Küresel krize kar şı alınan mali tedbirler sonucu özellikle gelişmiş ülkelerde

bütçe açıklar ının yüksek boyutlara ulaşması ve bu politikalardan çık ış stratejisinin

henüz netleşmemiş olması, uzun vadede küresel enflasyon ve dolay ısıyla uzun vadeli

piyasa faiz oranlar ına ilişkin yukar ı yönlü risk oluşturmaktadır.

Ulusal tahminlerle kar şılaştır ıldığında, gelişmiş ülkeler için ilgili ülkelerin resmi

kuruluşlar ı tarafından oluşturulan 2009 ve 2010 yıllar ına ilişkin projeksiyonlar ın IMF

tahminleriyle uyumlu bir görünüm arz ettiği gözlenmektedir. Amerikan Kongre Bütçe

Ofisi’nin (Congressional Budget Office - CBO) 2009 ve 2010 bütçe aç ığı ve toplam

kamu borç stoku tahminleri, ABD’de İkinci Dünya Savaşından bu yana görülen en

yüksek değerlere işaret etmektedir. Aynı  şekilde, Avrupa Komisyonu’nun 2009 ve

2010 tahminlerine göre, Euro Bölgesi ve İngiltere’de bütçe açığı ve toplam kamu

borç stokunun Maastricht Kriterleri tavan değerlerinin (sırasıyla GSYİH’ye oran olarak 

yüzde 3 ve yüzde 60) oldukça üzerinde gerçekleşmesi beklenmektedir (Tablo 1 ve

Tablo 2).

Grafik 1. Gelişmiş ve Gelişmekte Olan Ükeler BütçeAçıklar ı (GSYİH’ye oran) 

Grafik 2. Gelişmiş ve Gelişmekte Olan Ükelerin ToplamBrüt Kamu Borç Stoku (GSYİH’ye oran)

-10

-8

-6

-4

-2

0

2

        2        0        0        0

        2        0        0        1

        2        0        0        2

        2        0        0        3

        2        0        0        4

        2        0        0        5

        2        0        0        6

        2        0        0        7

        2        0        0        8

        2        0        0        9

        2        0        1        0

        2        0        1        1

        2        0        1        2

        2        0        1        3

        2        0        1        4

Gelişmiş Ülkeler 

Gelişmekte Olan Ülkeler 

 

30

40

50

60

70

80

90

100

110

120

        2        0        0        0

        2        0        0        1

        2        0        0        2

        2        0        0        3

        2        0        0        4

        2        0        0        5

        2        0        0        6

        2        0        0        7

        2        0        0        8

        2        0        0        9

        2        0        1        0

        2        0        1        1

        2        0        1        2

        2        0        1        3

        2        0        1        4

Gelişmiş Ülkeler 

Gelişmekte Olan Ülkeler 

 Kaynak: IMF World Economic Outlook, Nisan 2009. Kaynak: IMF World Economic Outlook, Nisan 2009. 

Page 89: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 89/106

 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

86 Enflasyon Raporu 2009-III

Gelişmekte olan ülkeler incelendiğinde, bütçe açıklar ının, boyutu gelişmiş ülkeler 

kadar olmasa bile, bozulacağı tahmin edilmektedir. Özellikle gelişmekte olan ülkeler 

arasında GSYİH’ye oran olarak en maliyetli mali teşvik paketi uygulayan Çin’de

bütçe dengesinin kayda değer bir bozulma göstermesi beklenmektedir. Diğer 

taraftan, söz konusu ülkelerde bütçe dengelerindeki bozulma ile beraber kamu

borç stokunda sınırlı da olsa bir artış olacağı tahmin edilmektedir (Tablo 3 ve Tablo

4).

Öte yandan, küresel krizin en belirgin ve uzun süreli etkisinin geli şmiş ülke kamu

borçlar ı üzerinde olması beklenmektedir. Söz konusu ülkelerde orta vadede toplam

kamu borç stokunun GSYİH’ye oranının yüzde 100’ün üzerine çıkarak uzun bir süre

bu yüksek seviyelerde kalabileceği tahmin edilmektedir. Özellikle gelişmiş ülkelerde

merkez bankalar ının uyguladığı önlemler (doğrudan sorunlu finansal varlıklar ın satın

alımı, likidite desteği, sermaye aktar ımı) sonucu, bilançolar ında oluşan aşır ı 

genişlemenin yeni tahvil ihraçlar ıyla desteklenmesi, toplam kamu borç stokunu

artıran en önemli etken olarak göze çarpmaktadır.

Tablo 1. Seçilmiş Gelişmiş Ülkelerin Bütçe Açığı 

(GSYİH’ye oran) 

Tablo 2. Seçilmiş Gelişmiş Ülkelerin Toplam Brüt

Kamu Borç Stoku (GSYİH’ye oran)

ABD Euro Bölgesi İngiltere Japonya

2005 -2,6 -2,5 -3,4 -5,0

2006 -1,9 -1,3 -2,7 -4,0

2007 -1,2 -0,6 -2,7 -2,5

2008 -3,2 -1,9 -5,5 -5,6

2009* -13,0 -5,3 -11,5 -9,9

2010* -9,9 -6,5 -13,8 -9,8

ABD Euro Bölgesi İngiltere Japonya

2005 62,7 70 42,3 191,6

2006 62,1 68,3 43,4 191,3

2007 63,1 66 44,2 187,7

2008 70,2 69,3 52 196,3

2009* 85,5 77,7 68,4 217,2

2010* 91,2 83,8 81,7 227,4

Kaynak: CBO ve Avrupa Komisyonu Raporu.* Tahmin

Kaynak: CBO ve Avrupa Komisyonu Raporu.* Tahmin 

Tablo 3. Seçilmiş Gelişmekte Olan Ülkelerin Bütçe

Açığı (GSYİH’ye oran) 

Tablo 4. Seçilmiş Gelişmekte Olan Ülkelerin

Toplam Brüt Kamu Borç Stoku (GSYİH’ye oran)

Türkiye Çin Hindistan Arjantin Brezilya

2007 -2,1 0,9 -5,2 -2,0 -2,2

2008 -2,7 -0,3 -8,4 -0,5 -1,5

2009* -5,9 -3,6 -10,2 -3,3 -1,9

2010* -5,1 -3,6 -8,7 -2,8 -0,8

Türkiye Çin Hindistan Arjantin Brezilya

2007 39,4 20,2 80,4 67,9 67,7

2008 39,5 17,7 81,9 57,7 64,5

2009* 47,2 19,8 86,8 50,4 65,4

2010* 50,4 21,6 88,9 50,6 64,0

Kaynak: IMF World Economic Outlook, Nisan 2009.* Tahmin

Kaynak: IMF World Economic Outlook, Nisan 2009.* Tahmin 

Page 90: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 90/106

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

Enflasyon Raporu 2009-III  87

Sonuç olarak, küresel ölçekte bütçe açıklar ının hızla yükselmesi, uzun vadede

enflasyon beklentileri ve dolayısıyla uzun vadeli küresel piyasa faiz oranlar ı üzerindeyukar ı yönlü bir risk oluşturabilecektir. Küresel ekonomik durgunluğun beklenenden

uzun sürmesi halinde, yeni mali teşvik paketlerinin uygulamaya konulması, finans

sektörüne yönelik olarak verilen mevcut mali desteğin artması ve artan kamu borç

stokunun yaratabileceği risk priminin reel borçlanma maliyetlerini yükseltmesi

gündeme gelebilecektir. Bunun yanısıra, özellikle gelişmiş ülkelerdeki yüksek bütçe

açıklar ı ve kamu borç stoku seviyesi söz konusu ülkelerin demografik yapısı (gittikçe

yaşlanan nüfusun sosyal güvenlik harcamalar ı üzerine etkisi) ile beraber 

düşünüldüğünde, orta vadede önemli endişe kaynağı olmaktadır.

Diğer taraftan, bütçe dengelerine ilişkin kaygılar ın k ısa vadede sınırlı kalması halinde, mali teşvik paketlerinin ve finans sektörüne verilen desteklerin ekonomik 

durgunluktan hızlı bir  şekilde çık ılmasını sağlayarak mali dengeleri orta vadede

düzeltici etki yapması da mümkün olabilecektir. Bu kapsamda, önlem

paketlerinden arzu edilen verimin alınması için orta vadeli bütçe disiplininin

korunması, dolayısıyla hükümetlerin orta vadede mali disiplinin devamını temin

eden şeffaf bir mali çerçeve tanımlayarak kamuoyu ile paylaşmalar ı ve bu

çerçeveye uyarak güven teşkil etmeleri büyük önem taşımaktadır.

Page 91: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 91/106

 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

88 Enflasyon Raporu 2009-III

Page 92: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 92/106

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

Enflasyon Raporu 2009-III  89

7. Orta Vadeli Öngörüler 

Rapor’un bu bölümünde tahminlere temel teşkil eden varsayımlar 

özetlenmekte, bu çerçevede üretilen orta vadeli enflasyon, çıktı açığı tahminleri

ve para politikası görünümü önümüzdeki üç yıllık dönemi kapsayacak şekilde

sunulmaktadır.

7.1. Mevcut Durum, K ı sa Vadeli Görünüm ve Varsayı mlar

Geçtiğimiz üç aylık dönemde enflasyon tahminlerini her iki yönde

etkileyen gelişmeler ortaya çıkmakla birlikte, açıklanan verilerin Nisan 2009

Raporu’nda ortaya koyulan görünümü büyük ölçüde teyit ettiği görülmektedir.

İktisadi faaliyetteki daralmanın öngörülenden daha derin olması, enflasyon

gerçekleşmesinin tahminlerin sınırlı da olsa altında kalması ve Avrupa

ekonomisinin 2009 yılı büyümesine ilişkin beklentilerin daha da kötüleşmesi

güncellenen tahminlere aşağı yönde etkide bulunurken; petrol fiyatlar ının

varsayımlardan yüksek seyretmesi ve bütçe dengesini düzeltmek için yapılan

 bazı vergi düzenlemeleri tahminleri yukar ı yönlü etkilemiştir (Tablo 7.1.1).

Tablo 7.1.1. Nisan 2009 Enflasyon Raporunda Sunulan Varsayımlardaki Güncellemeler 

Enflasyon Raporu Nisan 2009 Enflasyon Raporu Temmuz 2009

TÜFE Enflasyonu - Ç2 sonu öngörülenin 0,5 puan altında

2009 Ç1 :-7,8 2009 Ç1 :-8,5Çıktı Açığı 

2009 Ç2 :-7,6 2009 Ç2 :-8,2

Gıda Fiyatlar ı 2009: %7,52010: %62011: %6

Değişmedi

Tütün Zamlar ı - 2009 yıl sonu enflasyonuna 0,54 puan katk ı 

Petrol Fiyatlar ı 55 $2009 boyunca 60$,

sonrasında 70$

2009 2010 2009 2010

CF 

1

WEO

2

CF WEO CF WEO CF WEO

Euro Bölgesi Büyüme

Tahminleri* -3,4 -4,2 0,3 -0,4 -4,4 -4,8 0,4 -0,3

1 Consensus Forecasts2 World Economic Outlook, IMF

* Consensus Forecasts, Nisan 2009 ve Temmuz 2009 bültenleri; World Economic Outlook, Nisan 2009 ve Temmuz 2009 bültenleri.

2009 yılının ilk çeyreğine ilişkin açıklanan GSYİH verileri, küresel

ekonomideki yavaşlamanın yurt içi iktisadi faaliyet üzerindeki olumsuz

yansımalar ının daha da derinleştiğini göstermektedir. Bu dönemde iktisadi

faaliyet ve özel kesim talebindeki daralma eğilimi belirginleşmiştir. Bir önceki

Rapor’da 2009 yılının ilk çeyreğine ilişkin GSYİH yıllık büyüme oranının

tarihsel olarak en düşük düzeyde gerçekleşeceği ve ikinci çeyrekten itibaren

Page 93: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 93/106

 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

90 Enflasyon Raporu 2009-III

kademeli bir toparlanmanın başlayacağı öngörülmüştü. Nitekim, yılın ikinci

çeyreğine ilişkin göstergeler, para politikası faiz oranlar ında süregelen indirimsüreci ve alınan mali tedbirlere bağlı olarak, yurt içi iktisadi faaliyetteki

daralmanın durduğuna işaret etmektedir. Bununla birlikte, küresel ekonomideki

iyileşme sinyallerinin yeterince güçlü olmaması dış talepteki toparlanmanın iç

talebe k ıyasla daha uzun bir süre alacağı öngörümüzü desteklemektedir. Bu

 bağlamda, toplam talep koşullar ının yılın ikinci çeyreğinden itibaren tedrici bir 

toparlanma göstermesine kar şın, uzun bir süre daha enflasyona düşüş yönlü

katk ı yapacağı öngörülmektedir. Bu çerçevede, yılın ilk yar ısına ilişkin çıktı 

açığı tahminleri, bir önceki Rapor’a göre sınırlı bir miktar aşağı yönlü

güncellenmiştir (Tablo 7.1.1).

Enflasyonun ana eğilimindeki düşüş süreci 2009 yılı ikinci çeyreğinde de

güçlenerek devam etmiş ve yılın ilk yar ısı itibar ıyla gerçekleşen enflasyon

öngörülerimizin yaklaşık 0,5 puan altında kalmıştır. Bunun temel nedenleri,

ÖTV indirimlerinin süresinin uzatılması ve toplam talep koşullar ındaki

toparlanmanın uzun süre alacağı algılamasının güçlenmesine bağlı olarak 

hizmet fiyat enflasyonunun beklenenden düşük gerçekleşmesidir.

Temmuz ayında tütün fiyatlar ındaki artışın 2009 yıl sonu enflasyonuüzerindeki etkisinin 0,54 puan olacağı tahmin edilmektedir. Ekim ayından

itibaren geçici vergi indirimlerinin yürürlükten kalkması ise yılın ikinci

yar ısında temel mal gruplar ında enflasyonun bir miktar yükselmesine neden

olabilecektir. Bununla birlikte, toplam talep koşullar ının hizmet fiyatlar ını bask ı 

altında tutmaya devam edeceği ve enflasyonun ana eğiliminin düşük 

seviyelerde kalacağı öngörülmektedir.

Haziran ayı itibar ıyla gıda grubu fiyatlar ının yıllık artış oranı Nisan

Raporu’nda yıl sonu için öngörülen yüzde 7,5 oranındaki tahminin yaklaşık 2 puan üzerinde seyretmektedir. Gıda grubunda işlenmemiş gıda fiyatlar ı dalgalı 

 bir seyir izlerken, işlenmiş gıda fiyatlar ının yıllık artış oranı yak ın tarihteki en

düşük düzeylere inmiştir. Yılın ikinci yar ısında işlenmemiş gıda fiyatlar ının

yıllık artışının bir miktar yavaşlaması beklenmektedir. Dolayısıyla, gıda

fiyatlar ına ilişkin varsayımımız oluşturulurken Nisan 2009 Enflasyon

Raporu’ndaki baz senaryoda sunulan patika korunmuştur. Bu çerçevede, gıda

enflasyonu varsayımı, 2009 yıl sonu için yüzde 7,5 ve sonrası için yüzde 6

olarak alınmıştır (Tablo 7.1.1).

Page 94: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 94/106

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

Enflasyon Raporu 2009-III  91

2009 yılının ilk çeyreğinde 40-50 ABD dolar ı aralığında istikrarlı bir 

seyir izleyen Brent tipi ham petrol fiyatlar ı, sonrasında artış eğilimine girmiş ve

Haziran ortası itibar ıyla 70 ABD dolar ı seviyesinde gerçekleşmiştir. Bu artışta,

yılın ilk çeyreğinden sonra küresel toparlanma sürecine girileceğine dair 

algılamalar ın güçlenmesi, ABD dolar ının değer kaybetmesi ve OPEC üyesi

ülkelerin arz k ısıntısına gitmesi etkili olmuştur. Söz konusu artış, yılın ikinci

çeyreğinde akaryak ıt fiyatlar ını artırarak enerji fiyatlar ındaki düşüşü sınırlamış 

ve enflasyonu yükseltici yönde etki yapmıştır. Ancak, ABD ekonomisine

ilişkin istihdam verilerinin beklenenden olumsuz gerçekleşmesi ile birlikte

küresel toparlanma sürecinin yavaş olacağına dair algılamalar güçlenmiş ve

Temmuz ayı

başı

nda Brent tipi ham petrol fiyatlar ı

tekrar düşüş göstermiştir.Mevcut dönemde petrol fiyatlar ına ilişkin öngörü yapmanın güçlüğü göz önüne

alınarak, varsayımlar ımız güncellenirken vadeli piyasada oluşan fiyatlar ın

Temmuz ayı ilk yar ısındaki ortalaması temel alınmıştır. Bu çerçevede, petrol

fiyatlar ının 2009 yılında ortalama 60 ABD dolar ı, 2010 ve sonrasında ise 70

ABD dolar ı civar ında gerçekleşeceği varsayılmıştır (Tablo 7.1.1).

İçinde bulunduğumuz konjonktür itibar ıyla yurt dışı iktisadi faaliyete

ilişkin varsayımlar orta vadeli görünümün oluşturulmasındaki önemini

korumaktadı

r. Bu çerçevede, Nisan 2009 Raporu’ndan bugüne kadar geçen üçaylık süre içerisinde uluslararası kuruluşlar ın yayımladığı büyüme öngörüleri

orta vadeli tahminlere yansıtılmıştır.

Krizin derinleşmesinin ve yaygınlaşmasının başlangıç tarihi olan Eylül

2008’den itibaren sürekli olarak aşağı yönlü güncellenen 2009 yılı küresel

 büyüme tahminleri, Nisan 2009 döneminden bu yana göreli olarak istikrarlı bir 

seyir izlemiş ve son dönemde aşağı yönlü güncelleme önceki dönemlere k ıyasla

daha sınırlı olmuştur. Buna göre, Consensus Forecasts Nisan Bülteninde yüzde

2,1 olan küresel daralma beklentisi Temmuz Bülteninde yüzde 2,6 olarak güncellenmiştir. IMF’nin Nisan ayında yayımladığı Dünya Ekonomik 

Görünümü (World Economic Outlook - WEO) raporunda yüzde 1,3 olan

küresel daralma beklentisi ise Temmuz ayında yüzde 1,4 olarak güncellenmiştir 

(Grafik 7.1.1).

Page 95: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 95/106

 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

92 Enflasyon Raporu 2009-III

Grafik 7.1.1. 2009 Yılına İlişkin Büyüme Tahminleri

Consensus Forecasts WEO

-5

-4

-3

-2

-1

0

1

2

3

4

        0        9        0        8

        1        0        0        8

        1        1        0        8

        1        2        0        8

        0        1        0        9

        0        2        0        9

        0        3        0        9

        0        4        0        9

        0        5        0        9

        0        6        0        9

        0        7        0        9

Euro Bölgesi Dünya ABD

 

-6

-5

-4

-3

-2

-1

0

1

2

3

        1        1        0        8

        0        1        0        9

        0        4        0        9

        0        6        0        9

Euro Bölgesi Dünya ABD

 Kaynak: Consensus Forecasts Eylül 2008 – Temmuz 2009 Bültenleri; IMF World Economic Outlook Kas

ı

m 2008, Ocak 2009, Nisan 2009 ve Temmuz 2009Bültenleri.

Bölgeler itibar ıyla büyüme tahminleri incelendiğinde, en büyük ihracat

 pazar ımız olan Euro Bölgesindeki toparlanmanın ABD’ye k ıyasla daha sınırlı 

ve gecikmeli olmasının beklendiği görülmektedir (Grafik 7.1.1). Geçtiğimiz

Rapor döneminden bugüne, ABD ekonomisine ilişkin 2009 yılı büyüme

tahminlerinin oldukça istikrarlı seyrettiği, Euro Bölgesi için aynı döneme ilişkin

tahminlerin ise aşağı yönlü güncellendiği gözlenmektedir. Nitekim, Consensus

Forecasts Nisan ayı bültenine göre Euro Bölgesi için 2009 yılına dair yüzde 3,4

olan daralma beklentisi Temmuz ayı bülteninde yüzde 4,4’e yükselirken, WEO

da Euro Bölgesi için yüzde 4,2 olan daralma tahmini Temmuz ayında yüzde

4,8’e çıkmıştır (Tablo 7.1.1).

2010 yılına ilişkin küresel büyüme beklentileri ise son üç ay içinde sınırlı 

  bir miktar yukar ı yönlü güncellenmiştir. Consensus Forecasts Temmuz ayı 

  bültenine bak ıldığında Nisan ayında yüzde 1,9 olan 2010 yıl sonu küresel

  büyüme tahmininin yüzde 2,1’e yükseltildiği görülmektedir. Benzer  şekilde

WEO’da yüzde 1,9 olan 2010 yılı küresel büyüme beklentisi 0,6 puan

artır ılarak yüzde 2,5’e çıkmıştır. Bölgesel büyüme tahminlerine bak ıldığında

Euro Bölgesine ilişkin 2010 yıl sonu büyüme tahminlerindeki yukar ı yönlü

güncellemenin ABD ekonomisine k ıyasla daha sınırlı olduğu görülmektedir 

(Grafik 7.1.2).

Page 96: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 96/106

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

Enflasyon Raporu 2009-III  93

Grafik 7.1.2. 2010 Yılına İlişkin Büyüme Tahminleri

Consensus Forecasts WEO

0,0

0,5

1,0

1,5

2,0

2,5

3,0

        0        1        0        9

        0        2        0        9

        0        3        0        9

        0        4        0        9

        0        5        0        9

        0        6        0        9

        0        7        0        9

Euro Bölgesi Dünya ABD

 

-1

-0,5

0

0,5

1

1,5

2

2,5

3

3,5

        0        1        0        9

        0        4        0        9

        0        6        0        9

Euro Bölgesi Dünya ABD

 Kaynak: Consensus Forecasts Ocak 2009– Temmuz 2009 Bültenleri; IMF World Econmic Outlook Ocak 2009, Nisan 2009 ve Temmuz 2009 Bült enleri.

Özetle, geçtiğimiz üç aylık dönemde küresel iktisadi faaliyete ilişkin

tahminler göreli olarak istikrar kazanırken, en büyük ticaret ortağımız olan

Euro Bölgesinde toparlanmanın yavaş ve gecikmeli olacağı yönündeki

görüşlerin güçlendiği görülmektedir.

TCMB, küresel krizin derinleşmesi ve yaygınlaşması nedeniyle 2008

yılının son çeyreğinden itibaren alışılagelmiş kademeli ve ölçülü para politikası 

stratejisi yerine politika faizlerini hızla indirmeyi tercih etmiştir. Bankacılık 

sisteminin güçlü yapısı ve bu süreçte risk primindeki bozulmanın sınırlı 

düzeylerde kalması nedeniyle TCMB, diğer ülkeler ile k ıyaslandığında, daha

yüksek miktarlarda faiz indirimine gidebilme imkanına sahip olmuştur. Gerek 

küresel gerekse yurtiçi iktisadi faaliyetteki gelişmeler göz önünde

 bulundurularak, yılın ikinci çeyreğinde de faiz indirimlerine devam edilmiştir.

Böylelikle, Nisan - Temmuz 2009 dönemindeki toplam 225 baz puan indirim

ile birlikte, politika faizleri Kasım 2008’den bugüne toplam 850 baz puan

düşürülmüştür.

Merkez Bankası’nın faiz indirimlerinin yılın ikinci çeyreği itibar ıyla

kredi faizleri üzerinde etkili olmaya başladığı ve bu doğrultuda finansal

sık ılığın önceki dönemlere k ıyasla bir miktar azaldığı görülmektedir (Grafik 

5.1.5). Nitekim, bu dönemde tüketici kredisi faiz oranlar ı sınırlı bir miktarda

düşmüş, ticari kredi faiz oranlar ı ise önemli oranda azalmıştır. Söz konusu

dönemde kullanılan kredi miktarlar ına bak ıldığında, ticari krediler yatay bir 

seyir izlerken tüketici kredilerinin ise ılımlı bir toparlanma sergilediği

görülmektedir. Ayr ıca, kullandır ılan ticari krediler yatır ım amaçlı olmaktan

ziyade borcun yeniden yapılandır ılmasına yönelik bir yapı sergilerken, tüketici

kredilerindeki toparlanmada daha çok yılın ikinci çeyreğinde yapılan ÖTV

Page 97: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 97/106

 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

94 Enflasyon Raporu 2009-III

indirimleri belirleyici olmuştur. Dolayısıyla, yılın ikinci çeyreğinde, faiz

indirimlerinin parasal aktar ım mekanizmasının ilk ayağı olan para ve kredi piyasası faizleri üzerindeki etkisi gözlenmiş, buna kar şın henüz toplam talep

üzerinde belirleyici olacak düzeyde bir kredi toparlanması yaşanmamıştır.

Bunun temel nedeni, küresel finans sisteminin iyileşmesinin ve ekonominin

 potansiyel üretim düzeyine ulaşmasının uzunca bir süre alacağı algılamasının

devam etmesidir. Dolayısıyla, bu dönemde orta vadeli öngörülerimiz

oluşturulurken kredi koşullar ındaki sık ılığın devam ettiği ancak bir önceki

Rapor dönemine göre k ısmen azaldığı bir çerçeve öngörülmüştür.

7.2. Orta Vadeli Görünüm

Rapor’un bu bölümünde, bir önceki bölümde detaylı olarak açıklanan

k ısa vadeli öngörüler ve varsayımlar doğrultusunda oluşturulan baz senaryoya

göre üretilen enflasyon ve çıktı açığı tahminleri ile para politikası görünümü

yer almaktadır.

Önceki bölümde ortaya koyulan öngörü ve varsayımlar doğrultusunda

güncellenen tahminlere göre, yak ın dönemde politika faizlerinde bir miktar 

daha indirim gerçekleştirildiği ve sonrasında faizlerin 2010 yılı sonuna kadar 

sabit tutulduğu varsayımı altında; enflasyonun, yüzde 70 olasılıkla, 2009 yıl

sonunda yüzde 4,9 ile 6,9 aralığında (orta noktası yüzde 5,9), 2010 yıl sonunda

ise yüzde 3,7 ile 6,9 aralığında (orta noktası yüzde 5,3) gerçekleşeceği tahmin

edilmektedir. Enflasyonun 2011 yıl sonunda yüzde 4,9, 2012 yıl ortasında ise

yüzde 4,8 seviyesine gerileyeceği öngörülmektedir (Grafik 7.2.1).

Grafik 7.2.1. Enflasyon ve Çıktı Açığı Tahminleri

-9

-7

-5

-3

-1

1

3

5

7

9

11

13

1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2

2009 2010 2011 2012

     Y     ü    z     d    e

Tahmin Aralığı* Çıktı Açığı

2009 için Belirsizlik Aralığı Yıl Sonu Enflasyon Hedefleri

Kontrol Ufku

 *Enflasyonun tahmin aralığı içinde kalma olasılığı yüzde 70’tir. 

Page 98: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 98/106

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

Enflasyon Raporu 2009-III  95

Yukar ıda anlatılan varsayımlar doğrultusunda üretilen çıktı açığı 

tahminleri Grafik 7.2.1’de sunulmaktadır. Güncellenen tahminler, politika

faizinin oldukça uzun bir süre düşük düzeylerde tutulması durumunda dahi,

toplam talep koşullar ının enflasyondaki düşüşe verdiği desteğin önümüzdeki iki

yıl boyunca süreceğini göstermektedir.

Tahminler ayr ıca, k ısa vadede (bir yıllık süreçte) güçlü baz etkileri

nedeniyle enflasyonda zaman zaman dalgalanmalar görülebileceğine işaret

etmektedir. 2009 yılında ilk altı aylık birikimli enflasyonun sadece yüzde 1,83

olması nedeniyle, 2010 yılının ilk yar ısında enflasyonun baz etkisine bağlı 

olarak artış gösterebileceği tahmin edilmektedir (Grafik 7.2.1). Bütçe dengesi

gözetilerek yapılan vergi ve fiyat ayarlamalar ının yıllık enflasyon üzerindeki

etkilerinin azalmasıyla birlikte, 2010 yılının ikinci yar ısından itibaren

enflasyonun kademeli bir düşüş eğilimine girerek 2011 yıl sonu hedefi olan

yüzde 5,5 düzeyinin bir miktar altında istikrar kazanacağı öngörülmektedir. Bu

çerçevede, iktisadi birimlerin orta vadeli sözleşmelerinde ve planlamalar ında bu

düzeyleri referans olarak alması, fiyatlama davranışlar ını buna göre

oluşturması, enflasyon katılığını azaltarak iktisadi faaliyetteki toparlanmayı 

destekleyecektir.

Enflasyon görünümüne ilişkin açıklanacak her türlü yeni verinin ve

haberin para politikası duruşunun değiştirilmesine neden olabileceği

vurgulanmalıdır. Dolayısıyla, enflasyon tahminleri oluşturulurken para

 politikasının görünümüne ilişkin ifade edilen varsayımlar, TCMB taraf ından

verilmiş bir taahhüt olarak algılanmamalıdır.

7.3. Riskler ve Para Politikası Seçenekleri

Küresel ekonomiye ilişkin riskler, geçtiğimiz dönemlere k ıyasla k ısmen

azalmakla birlikte, halen önemini korumaktadır. Kredi piyasalar ındakisorunlar ın devam etmesi ve işsizlik oranlar ının yüksek seyretmesi küresel

iktisadi faaliyete ilişkin aşağı yönlü riskleri canlı tutmaktadır. Önümüzdeki

dönemde küresel ekonomideki sorunlar ın uzun süre giderilememesi ve bu

durumun yurt içi iktisadi faaliyetteki toparlanmayı daha da geciktirmesi

durumunda, politika faizlerinde ikinci bir indirim süreci ve sonrasında faiz

oranlar ının düşük tek haneli düzeylerde uzun bir süre tutulması söz konusu

olabilecektir.

Page 99: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 99/106

 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

96 Enflasyon Raporu 2009-III

Öte yandan gelişmekte olan ülkelerdeki kredi kalitesindeki nispi iyileşme

sonucunda bu ülkelere sermaye ak ımlar ının güçlenmesi de olası bir senaryodur.Bu durum risk primi ve döviz kuru kanalından enflasyon üzerinde aşağı yönlü

  bir risk unsuru olarak ortaya çıkabilecektir. Böyle bir durumda da politika

faizlerinde daha hızlı bir indirim veya ikinci bir indirim süreci ve sonrasında

faiz oranlar ının düşük tek haneli düzeylerde uzun bir süre tutulması söz konusu

olabilecektir.

Küresel ölçekte bütçe açıklar ının hızla yükselmesi, uzun vadede

enflasyon beklentileri ve dolayısıyla uzun vadeli küresel piyasa faiz oranlar ı 

üzerinde yukar ı yönlü bir risk oluşturabilecektir. Orta vadeli enflasyon ve para politikası görünümü oluşturulurken küresel iktisadi faaliyetteki toparlanmanın

yavaş ve kademeli bir seyir izlediği, tasarruf oranlar ının uzun süre yüksek 

seviyelerde kaldığı ve dünya ülkelerinde faiz oranlar ının düşük düzeylerde

seyrettiği bir çerçeve esas alınmıştır. Bununla birlikte, küresel krize kar şı alınan

mali tedbirler sonucu özellikle gelişmiş ülkelerde bütçe açıklar ının yüksek 

  boyutlara ulaşması ve bu politikalardan çık ış stratejisinin henüz netleşmemiş 

olması, uzun vadede küresel enflasyon ve dolayısıyla uzun vadeli küresel

 piyasa faiz oranlar ına ilişkin yukar ı yönlü risk oluşturmaktadır.

Bu doğrultuda, yurt içinde de kamu maliyesinin görünümüne ilişkin

algılamalar para politikasının orta vadede ve özellikle 2011 yılından sonra

izleyeceği strateji açısından büyük önem taşımaktadır. Küresel kriz süreci

finansal sistemimizin dayanıklılığına ilişkin fark ındalığı artırarak ülkemize dair 

risk göstergelerinin diğer gelişmekte olan ülkelere k ıyasla daha iyi performans

göstermesini sağlamış ve politika faizlerinde hızlı bir indirim sürecine imkan

vermiştir. Böylece, k ısa vadeli faizler uzun yıllar sonra tek haneli oranlara

indirilebilmiştir. Orta ve uzun vadeli piyasa faizleri ise halen daha yüksek 

düzeylerde seyretmektedir. Mevcut konjonktür, piyasa faizlerinin tek hanelioranlara inmesi ve üç yıllık tahmin ufku boyunca bu düzeylerde kalabilmesi

için önemli bir f ırsat sunmaktadır. Piyasada oluşan orta ve uzun vadeli faiz

oranlar ının tek haneli değerlere kalıcı olarak inmesi mali disiplinin tesisine

 bağlı olacaktır. Önümüzdeki dönemde mali disipline ilişkin ikna edici bir 

  perspektif sunulması, hem risk primini düşürecek hem de politika faizlerinin

uzun süre düşük düzeylerde tutulabilmesine olanak tanıyacaktır. Dolayısıyla,

 borç dinamiklerinin sürdürülebilirliğini ve bütçe disiplinini gözeten orta vadeli

Page 100: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 100/106

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

Enflasyon Raporu 2009-III  97

somut bir mali programın tesisi halinde piyasa faizlerinin tek haneli oranlarda

kalıcı olarak seyretmesinin mümkün olduğu düşünülmektedir.

Sonuç olarak, küresel ekonomideki toparlanmanın yavaş ve kademeli

olacağına ve küresel faiz oranlar ının uzunca bir süre düşük seviyelerde

kalacağına dair algılamalar ın güçlenmesi, para politikasının geleceğe dair daha

somut bir perspektif verebilmesine olanak tanımaktadır. Bu çerçevede,

tahminler oluşturulurken önümüzdeki dönemde k ısa vadeli faizlerin bir miktar 

daha indirildiği ve 2010 yılının sonuna kadar artır ılmadığı bir görünüm esas

alınmıştır. 2011 ve sonrasında ise para politikası enflasyon görünümünü

etkileyen değişkenlerin seyrine bağlı olarak  şekillenecektir. Krizden çık ışla

  birlikte mali disiplinin kademeli ve güçlü bir şekilde yeniden tesis edileceği

varsayımı altında, k ısa vadeli faizlerin üç yıllık tahmin ufku boyunca tek haneli

seviyelerde kalabileceği öngörülmektedir.

Page 101: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 101/106

 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

98 Enflasyon Raporu 2009-III

Page 102: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 102/106

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

Enflasyon Raporu 2009-III  99

GRAFİKLER 

1. GENEL DEĞERLENDİRME 

Grafik 1.1.1. Enerji ve İşlenmiş Gıda Fiyatlar ının Yıllık Artış Oranı 2

Grafik 1.1.2. Yıllık Enflasyon ve Hedefle Uyumlu Patika 2

Grafik 1.3.1. Enflasyon ve Çıktı Açığı Tahminleri 5

2. ULUSLARARASI EKONOMİK GELİŞMELER  

Grafik 2.1.1. Gelişmiş Ülkeler Yıllık Büyüme Oranı 10

Grafik 2.1.2. Gelişmekte Olan Ülkeler Büyüme Oranı 10

Grafik 2.1.3. Gelişmiş Ülkeler Sanayi Üretim Endeksi 11

Grafik 2.1.4. Gelişmekte Olan Ülkeler Sanayi Üretim Endeksi 11

Grafik 2.1.5. PMI Endeksleri 12

Grafik 2.1.6. ABD İmalat Sanayi Yeni Sipariş ve Perakende Ticaret Gelişmeleri 12

Grafik 2.2.1. S&P Goldman Sachs Emtia Fiyatlar ı Endeksleri 14Grafik 2.2.2 Ham Petrol (Brent) Fiyatlar ı 14

Grafik 2.2.3 Ham Petrol Piyasası Oynaklık Endeksi (OVX) 15

Grafik 2.2.4. ABD Ham Petrol ve Petrol Ürünleri Stoklar ı 15

Grafik 2.3.1. Gelişmiş ve Gelişmekte Olan Ülkeler Tüketici Fiyat Enflasyonu 16

Grafik 2.3.2. Gelişmiş ve Gelişmekte Olan Ülkeler Çekirdek Tüketici Fiyat Enflasyonu 16

Grafik 2.4.1. Gelişmiş Ülkeler Politika Faiz Oranı 17

Grafik 2.4.2. Enflasyon Hedeflemesi Yapan Gelişmekte Olan Ülkeler Politika Faiz Oranı 17

Grafik 2.4.3. Fed ve ECB Bilanço Büyüklükleri 18

Grafik 2.4.4. ABD Hazine Getirileri ve VIX 18

Grafik 2.4.5 ABD’de Kredi Gelişmeleri 19

Grafik 2.4.6. ABD Tüketici Kredisi Gelişmeleri 19

Grafik 2.5.1. TED ve OIS Spread 20

Grafik 2.5.2. iTraxx Gelişmeleri 20

Grafik 2.5.3. Credit Suisse Küresel Risk İştahı Endeksi 21

Grafik 2.5.4. VIX 21

3. ENFLASYON GELİŞMELER İ 

Grafik 3.1.1. Yıllık TÜFE Enflasyonuna Katk ı 25

Grafik 3.1.2. Gruplar İtibar ıyla TÜFE 25

Grafik 3.1.3. Meyve Fiyatlar ı 26

Grafik 3.1.4. Meyve-Sebze İhracat Miktar Endeksi ve Yıllık Enflasyonu 26

Grafik 3.1.5. Gıda Fiyatlar ı 27

Grafik 3.1.6. Enerji Grubu Fiyatlar ı 28

Grafik 3.1.7. Gıda ve Enerji Dışı Mal ile Dayanıklı Tüketim Mallar ı Grubu Fiyatlar ı 28

Grafik 3.1.8. Giyim ve Ayakkabı Sektörü Yurt içi Tüketimi 28

Grafik 3.1.9. Giyim Eşyası

 İhracat Miktar Endeksi 28Grafik 3.1.10. Hizmet Grubu Fiyatlar ı 30

Grafik 3.1.11. Hizmet Grubu Fiyatlar ı 30

Grafik 3.1.12. Akaryak ıt ve Ulaştırma Hizmetleri Fiyatlar ı 30

Grafik 3.1.13. Hizmet Sektörü Ciro Endeksi 30

Grafik 3.1.14. Temel Enflasyon Göstergeleri I ve I 31

Grafik 3.1.15. İmalat Sanayi Fiyatlar ı 31

Grafik 3.1.16. İthalat Birim Değer Endeksi 32

Grafik 3.1.17. Ortalama Birim Maliyet ve Döviz Kuru Sepeti 32

Grafik 3.2.1. 12 ve 24 Ay Sonrasındaki TÜFE Beklentileri 33

Grafik 3.2.2. Enflasyon Beklentileri Eğrisi 33

Grafik 3.2.3. Gelecek 12 Aylık TÜFE Enflasyon Beklentilerinin Dağılımı 33

Grafik 3.2.4. 12 Ay Sonrasındaki TÜFE Beklentisi 33

Page 103: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 103/106

 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

100 Enflasyon Raporu 2009-III

4. ARZ VE TALEP GELİŞMELER İ 

Grafik 4.1.1. Dönemler İtibar ıyla GSYİH Yıllık Büyüme Oranı 40

Grafik 4.1.2. GSYİH 40

Grafik 4.1.3. Üretim Yönünden Büyümeye Katk ı 40

Grafik 4.1.4. Harcama Yönünden Büyümeye Katk ı 40

Grafik 4.1.5. Özel Tüketim Harcamalar ı 41

Grafik 4.1.6. Özel Yatır ım Harcamalar ı 41

Grafik 4.1.7. Tüketim Mallar ı Üretim Endeksi 41

Grafik 4.1.8. Tüketim Mallar ı İthalat Miktar Endeksi 41

Grafik 4.1.9. Toplulaştır ılmış Tüketim Endeksi ve Özel Tüketim Harcamalar ı 42

Grafik 4.1.10. Sermaye Mallar ı Üretim Endeksi 42

Grafik 4.1.11. Sermaye Mallar ı İthalat Miktar Endeksi 42

Grafik 4.1.12. Toplulaştır ılmış Yatır ım Endeksi ve Makine-Teçhizat Yatır ımlar ı 43

Grafik 4.1.13. Toplam Nihai Yurt İçi Talep 43Grafik 4.2.1. İhracat, İthalat ve Net İhracatın Büyümeye Katk ısı 44

Grafik 4.2.2. Mal ve Hizmet İhracat ve İthalatı 44

Grafik 4.2.3. İhracat Miktar Endeksi 45

Grafik 4.2.4. Mal ve Hizmet İhracatı 45

Grafik 4.2.5. Tekstil İhracat Miktar Endeksi 46

Grafik 4.2.6. Giyim İhracat Miktar Endeksi 46

Grafik 4.2.7. Makine-Teçhizat İhracat Miktar Endeksi 46

Grafik 4.2.8. Kara Taşıtlar ı İhracat Miktar Endeksi 46

Grafik 4.2.9. İhracat Siparişleri ve Gelecek Üç Ay Beklentisi 48

Grafik 4.2.10. İthalat Miktar Endeksi 48

Grafik 4.2.11. Mal ve Hizmet İthalatı 48

Grafik 4.2.12. İthalat Miktar Endeksi Sektörel Büyüme Oranlar ı 49

Grafik 4.2.13. İhracat ve İthalat Büyüme Oranlar ı 50

Grafik 4.3.1. Sanayi Üretim Endeksi 51Grafik 4.3.2. İYA Mamul Mal Stok Miktar ı (Normal Üstü-Normal Altı, Yüzde) ve Stok Düzeyi 52

Grafik 4.3.3. PMI Nihai Ürün Stoku ve Stok Düzeyi 52

Grafik 4.3.4. Çıktı Açığı 52

Grafik 4.4.1. Tar ım-Dışı İşsiz Sayısındaki Değişimin Kompozisyonu 53

Grafik 4.4.2. Tar ım-Dışı İstihdam 54

Grafik 4.4.3. Tar ım-Dışı İşsizlik Oranı 54

Grafik 4.4.4. Tar ım-Dışı İstihdam 54

Grafik 4.4.5. Sanayi İstihdamı 54

Grafik 4.4.6. İnşaat İstihdamı 55

Grafik 4.4.7. Hizmetler İstihdamı 55

Grafik 4.4.8. İşsizlik Sigortasına Yapılan Başvurular 55

Grafik 4.4.9. İmalat Sanayi Sektöründe Reel Ücret Ödemeleri 56

Grafik 4.4.10. Ticaret-Hizmet Sektöründe Reel Ücret Ödemeleri 56Grafik 4.4.11. Bina İnşaatı Sektöründe Reel Ücret Ödemeleri 56

Grafik 4.4.12. Bina-Dışı İnşaat Sektöründe Reel Ücret Ödemeleri 56

Grafik 4.4.13. Tar ım-Dışı Sektörde Katma Değer ve İstihdam 57

Page 104: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 104/106

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

Enflasyon Raporu 2009-III  101

5. FİNANSAL PİYASALAR VE FİNANSAL ARACILIK  

Grafik 5.1.1. Gelişmekte olan Ülkelerde Politika Faiz Oranlar ının Değişimi veFaiz Oranı – Risk Primi İlişkisi

 60

Grafik 5.1.2. Risk Primi Göstergeleri 61

Grafik 5.1.3. Faiz Oranlar ındaki Gelişmeler 62

Grafik 5.1.4. Getiri Eğrileri ve Ticari Kredilerde Sık ılık Göstergeleri 62

Grafik 5.1.5 DİBS Getirilerinden Elde Edilen Orta Vadeli Reel Faizler ve

Ticari Kredilerde Sık ılık Göstergeleri

 

63

Grafik 5.1.6. Para Tabanı Yıllık Reel Büyümesi 64

Grafik 5.1.7. Döviz Kuru Gelişmeleri 64

Grafik 5.1.8. Fazla TL Likiditesi 65

Grafik 5.2.1. Reel Sektöre Açılan Krediler / GSYİH 66

Grafik 5.2.2. Tüketici Kredileri Alt Kalemleri 67

Grafik 5.2.3. Kredi Faizleri 68

Grafik 5.2.4. İşletmelere Verilen Kredi Talebini Etkileyen Faktörler 68

Grafik 5.2.5. İşletmelere Verilen Kredi Arzını Etkileyen Faktörler 69

Grafik 5.2.6. Kredi ve Mevduat Faiz Farklar ı 70

6. KAMU MALİYESİ 

Grafik 6.1. Genel Devlet Borçluluğu 76

Grafik 6.1.1. Reel Vergi Gelirleri 79

Grafik 6.1.2. Faiz Dışı Fazla 80

Grafik 6.2.1. Kamu Borç Stoku Göstergeleri 81

Grafik 6.2.2. Merkezi Yönetim Borç Stokunun Yapısı 82

Grafik 6.2.3. İç ve Dış Piyasalardan Gerçekleştirilen Borçlanmanın Vadesi 83

7. ORTA VADELİ ÖNGÖRÜLER 

Grafik 7.1.1. 2009 Yılına İlişkin Büyüme Tahminleri 92

Grafik 7.1.2. 2010 Yılına İlişkin Büyüme Tahminleri 93

Grafik 7.2.1. Enflasyon ve Çıktı Açığı Tahminleri 94

Page 105: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 105/106

 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

102 Enflasyon Raporu 2009-III

TABLOLAR 

2. ULUSLARARASI EKONOMİK GELİŞMELER  

Tablo 2.1.1. Yıllık Büyüme Tahminleri 13

3. ENFLASYON GELİŞMELER İ 

Tablo 3.1.1. Dayanıklı Tüketim Mallar ı Grubu Fiyatlar ı 29

Tablo 3.1.2. Mal ve Hizmet Grubu Fiyatlar ı 31

4. ARZ VE TALEP GELİŞMELER İ 

Tablo 4.2.1. Consensus Forecasts 45

5. FİNANSAL PİYASALAR VE FİNANSAL ARACILIK 

Tablo 5.2.1. Tasfiye Olunacak Alacaklar 70

6. KAMU MALİYESİ 

Tablo 6.1. Kamu Kesimi Bütçe Dengesi 75

Tablo 6.1.1. Merkezi Yönetim Bütçe Büyüklükleri 77

Tablo 6.1.2. Faiz Dışı Harcamalar 78

Tablo 6.1.3. Genel Bütçe Gelirleri 79

7. ORTA VADELİ ÖNGÖRÜLER 

Tablo 7.1.1. Nisan 2009 Enflasyon Raporunda Sunulan Varsayımlardaki Güncellemeler 89

Page 106: TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

8/6/2019 TCMB Enflasyon Raporu 2009 III

http://slidepdf.com/reader/full/tcmb-enflasyon-raporu-2009-iii 106/106

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

KISALTMALAR 

AB Avrupa BirliğiABD Amerika Birleşik Devletleri

CDS  Kredi İflas Takası 

DİBS Devlet İç Borçlanma Senedi

ECB Avrupa Merkez Bankası 

EMBI Yükselen Piyasalar Tahvil Endeksi

Fed Amerikan Merkez Bankası 

GOÜ Gelişmekte Olan Ülkeler 

GSYİH Gayri Safi Yurt İçi Hasıla

HICP Uyumlulaştır ılmış Tüketici Fiyat Endeksi

IEA Uluslararası Enerji Ajansı 

IMF Uluslararası Para FonuİMKB İstanbul Menkul K ıymetler Borsası 

İŞKUR  Türkiye İş Kurumu

KDV Katma Değer Vergisi

KEP Katılım Öncesi Ekonomi Program

KOBİ  Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler 

K İT Kamu İktisadi Teşekkülleri

OECD Uluslararası İş birliği ve Kalk ınma Teşkilatı 

OPEC Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü

ÖTV Özel Tüketim Vergisi

PMI Satın alma Yöneticileri Endeksi

TARP Sorunlu Varlıklar ı Rahatlatma Programı 

TCMB Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 

TÜFE  Tüketici Fiyat Endeksi

TÜİK   Türkiye İstatistik Kurumu

TL Türk lirası