Seferilik slayt

99
DANIŞMANI: Rıfat ORAL HAZIRLAYAN: Ömer ÜNVERDİ KONYA 2012

Transcript of Seferilik slayt

Page 1: Seferilik   slayt

DANIŞMANI: Rıfat ORALHAZIRLAYAN: Ömer ÜNVERDİ

KONYA 2012

Page 2: Seferilik   slayt

SEFERİLİK

a) Seferîliğin Mahiyeti b) Seferîliğin Hükümleri

İKİ NAMAZI BİR VAKİTTE KILMAK (CEM`)1. Yolculuk 2. Yağmur, Kar, Dolu 3. Hastalık 4. İhtiyaç, Meşguliyet ve Sıkıntı Cem` Yaparken Dikkat Edilecek Hususlar

KORKU NAMAZI

Page 3: Seferilik   slayt

A. SEFERİLİKA. SEFERİLİK

a) Seferîliğin Mahiyeti Sefer sözlükte ´´yazmak ; yolculuk yapmak,

yolculuk`` gibi manalara gelir. Fıkıh terimi olarak şeran aranan şartlar çerçevesinde belirli uzaklıktaki bir yere gitmeyi ifade eder. Kişinin herhangi bir nedenle ikamet ettiği yerden kalkıp başka bir yere gitmesi veya gitmek için yola koyulması, Arapça'da sefer veya müsaferet olarak adlandırılmakta olup, bu şekilde yola çıkmış kişiye de seferî veya müsafir denilir.

Page 4: Seferilik   slayt

Seferînin mukabili mukimdir ve mukim, bir yerde yerleşik bulunan, yolcu olmayan kişi anlamındadır. Türkçemiz'de seferîlik veya müsaferet yerine, çoğunlukla yolculuk tabiri kullanılmaktadır.

Fıkıh ve ilmihal kitaplarında seferîlik veya yolculuk sözlük anlamına yakın olmakla birlikte, ondan farklı olarak, belirli bir mesafeye gitmek anlamındadır.

Page 5: Seferilik   slayt

Yolcu olan kişiyi ilgilendiren bazı özel ruhsat hükümleri bulunduğu için seferin tanımının ve mahiyetinin iyi belirlenmesi gerekir.

Yolculukta üç günün esas alınması ve üç günün zaman ve mesafe olarak ifade edilmesi konusunda herhangi bir âyet ya da hadis bulunmayıp, bu ayarlama İslâm hukukçuları tarafından yapılmıştır.

Page 6: Seferilik   slayt

Onlar bu zaman ve mesafe ayarını yaparken büyük ölçüde, sahâbenin Hz. Peygamber'in uygulamasını tavsif edişlerine ve onların kendi uygulamalarına dayanmışlardır.

Meselâ Hanefîler üç günlük yolculuğun seferîlik hükümlerine esas olduğunu tesbit ederken büyük ölçüde, yolcu olan kişinin üç gün üç gece mest üzerine meshedebileceğini bildiren şu hadisi esas almışlardır:"Mukim kimse tam bir gün bir gece, yolcu ise üç gün üç gece mesh eder" (Müslim, "Tahâret", 85; Ebû Dâvûd, "Tahâret", 60).

Page 7: Seferilik   slayt

Daha sonra bu üç günlük yol veya on sekiz saatlik yolculuk asrımızda değişik ince hesaplarla kilometreye çevrilmiştir. Bu çevirmenin de asıl sebebi, çağımızda hızlı ulaşım araçlarının ortaya çıkması sonucu, üç günlük süre ölçütünü uygulamanın neredeyse imkânsız hale gelmiş olmasıdır.

Bu hesaplara göre, kişinin yolcu sayılacağı ve yolculuk ruhsatlarından istifade edeceği mesafe, küçük bazı farklılıklarla 85-90 km. arasında tesbit edilmiştir.

Page 8: Seferilik   slayt

Ancak her iki ölçüyü yani zaman veya mesafeyi esas almanın ayrı ayrı problemleri vardır. Mesafe esas alındığında, son derece hızlı ve konforlu vasıtaların ortaya çıkması sebebiyle, bu 90 kilometrelik yolun oldukça meşakkatsiz ve çok kısa bir süre içerisinde kat edilebilmesidir.

Zamanın esas alınması durumunda ise yine birçok problem ortaya çıkmakta, gelecek birkaç yıl içinde seferîlik ruhsatları diye bir şey kalmayacağı, hatta zamanın esas alınması halinde bugün bile seferîlik hükümlerinden istifade edilemeyeceği ileri sürülmektedir.

Page 9: Seferilik   slayt

Bununla birlikte çağdaş İslâm bilginleri, bu ikisinden mesafe ölçüsünün daha objektif veya uygulanabilir olduğu kanaatindedirler. Hanefîler dışındaki çoğunluğa göre, namazların kısaltılmasını mubah kılan yolculuk, ortalama iki günlük yolculuk veya ağır yükle ve yaya olarak iki konaklık mesafedir.

Page 10: Seferilik   slayt

Amacı bakımından yolculuk: 1-İbadet maksatlı 2-Mubah bir işi için yapılanlar 3-Günah bir iş için yapılan yolculuk olmak üzere üç kısma ayrılmıştır. Dini hükmü bakımından yolculuk:1-Farz/vacip,2-Mendup, 3-Mubah 4-Mekruh5-Haram yolculuk şeklinde beş kısma ayrılmıştır.

Page 11: Seferilik   slayt

1-Farz/vacip yolculuklar: İkamet edilen yerde hayatın çekilmez hale gelmesi, can ve mal güvenliğinin kalmaması, dini ve manevî değerlere saygısızlığın yaygınlaşması gibi durumlarda başka bir yere yerleşmek üzere yapılan hicret yolculukları ile hac veya cihat görevini îfâ maksadıyla yapılanlar.

Page 12: Seferilik   slayt

2-Mendup yolculuklar: İlim öğrenme âlimlerle bilgi alışverişinde bulunma, Allah’ın nimetlerini görme, evrenin sırları hakkında düşünme, geçmişten ibret alma akrabaları veya mukaddes yerleri ziyaret etme vb. amaçlarla yapılanlar.3-Mubah yolculuklar: Ticaret yapma, ihtiyaç için avlanma, bilgi ve görgüsünü arttırma, gezi vb. maksatlarla yapılanlar.

Page 13: Seferilik   slayt

4-Mekruh yolculuklar: İhtiyaç karşılama amacı olmaksızın yapılan avlanma yolculukları güvenli olmayan yolda tek başına seyahat etme vb. yapılanlar.5-Haram yolculuklar: Adam öldürme, yol kesme vb. haram fiilleri işlemek amacıyla yapılanlar.

Page 14: Seferilik   slayt

Yolculuk durumu, genel olarak meşakkat ve sıkıntı içerdiğinden bu durumdaki kişi için bazı kolaylıklar getirilmiştir. Bunlar yolcuya tanınan ruhsatlardır. Bunların başında ramazan ayında yolculuk yapan kişi için tanınan, orucu yolculuk anında tutmayıp sonraya bırakma ruhsatıdır.

Normalde bir gün bir gece olan mest üzerine mesih süresi, yolcu için üç gün üç geceye çıkarılmıştır. Ayrıca yolcu olan kişinin, dört rek`atlı farz namazlarını ikişer rek`at olarak kılmasına da izin verilmiştir. Buna "kasrü's-salât" denir.

Page 15: Seferilik   slayt

Yolculukta dört rek`atlı namazların kısaltılarak kılınmasının câizliği konusunda âyet ve Peygamberimiz'in uygulaması bulunmakta olup ayrıca bilginler bu hüküm üzerinde icmâ etmişlerdir. Namazların kısaltılmasına ilişkin âyet şudur: "Yeryüzünde sefere çıktığınız zaman, eğer kâfirlerin size kötülük etmesinden (fitne) korkarsanız, namazları kısaltmanızda bir sakınca yoktur" (en-Nisâ 4/101).

Page 16: Seferilik   slayt

Bu âyette kısaltmanın korku şartına bağlanmış olması, bir önceki âyette Allah uğrunda hicretten ve bir sonraki âyette savaş durumunda Peygamberimiz(Sallallahu Aleyhi Vesellem)'in nasıl namaz kıldıracağından bahsedilmesi, bu âyetin savaş vb. gibi olağan üstü durumlara ilişkin olduğu, olağan dışı olmakla birlikte sıradan yolculuklara ilişkin olmadığı izlenimini verse de, öteden beri seferîlik konusundaki hükümler bu âyetle irtibatlı olarak ele alınmıştır.

Page 17: Seferilik   slayt

Bunun yanında umre, hac ve savaş için yaptığı yolculuklarda Peygamber(Sallallahu Aleyhi Vesellem)’in namazları kısaltarak kıldığına dair şöhret derecesini aşmış haberler bulunmaktadır. İbn Ömer(R.A), Peygamber(Sallallahu Aleyhi Vesellem)'le yaptığı yolculuklarda,Peygamber(Sallallahu Aleyhi Vesellem)'in iki rek`attan fazla kıldığını görmediğini; aynı şekilde Hz. Ebû Bekir, Hz. Ömer ve Hz. Osman'ın (R.Anhum) da böyle davrandıklarını ifade etmiştir.

Page 18: Seferilik   slayt

Yolcunun dört rek`atlı farz namazları kısaltması mecburi midir, yoksa kısaltma konusu tamamen yolcunun tercihine mi kalmıştır?

Bu konuda inisiyatifin tamamen yolcu olan kişiye bırakılmasının uygun olacağını yukarıda açıklamıştık. Burada, mezheplerin bu konudaki yaklaşımlarına kısaca yer vereceğiz.

Page 19: Seferilik   slayt

Hanefîler, namazların kısaltılması hükmünün Allah'tan bir bağış olduğu yönündeki rivayeti esas aldıkları için, kısaltmanın bir ruhsat değil bir azîmet hükmü olduğunu ileri sürerek bu konuda yolcuya tercih hakkı tanımamış ve kısaltmanın vâcip olduğunu söylemişlerdir.

Onlara göre yolcunun bilerek dört rek`atlı namazı ikiye indirmeyip dört olarak kılması mekruhtur.

Page 20: Seferilik   slayt

Bununla birlikte kişi, iki rek`at kılıp teşehhütte bulunduktan sonra iki rek`at daha kılacak olsa farzı eda etmiş, son iki rek`at da nâfile olmuş olur. Ancak selâmı tehir etmiş olmasından ötürü kötü bir iş yapmış sayılır. Seferî olan kişi, şayet birinci teşehhüdü terketmiş veya ilk iki rek`atta kıraatte bulunmamış ise farzı eda etmiş olmaz.

Page 21: Seferilik   slayt

Bu görüşün bir devamı olarak, seferde iken kazâya kalan dört rek`atlık namazların normal duruma dönüldüğünde yine ikişer rek`at olarak kılınması gerektiği söylenmiştir. Hanefîler'in bu konuda,Hz.Ömer(R.A.)’den nakledilen seferde namazların kısaltılması hükmünün bir hediye olduğu şeklindeki ifadenin dışında, Hz. Âişe ve İbn Abbas(R.Anhuma)'ın şu sözlerini de delil almışlardır: Hz. Âişe (R.A.) "Namaz ikişer rek`at olarak farz kılındı; sonra hazarda ziyade olundu, seferde ise olduğu gibi bırakıldı" demiş, İbn Abbas (R.A.)da "Allah Teâlâ namazı Peygamberimiz'in dili ile hazarda dört rek`at, seferde iki rek`at olarak farz kılmıştır" demiştir.(Buhârî, "Salât", 1; Müslim, "Salâtü'l-müsafirîn", 1).

Page 22: Seferilik   slayt

Mâlikîler'e göre, seferde namazı kısaltarak kılmak müekked sünnettir.

Şâfiî ve Hanbelîler'e göre ise yolculukta namazları kısaltarak kılmak bir ruhsat olmakla beraber kısaltılarak kılınması daha faziletlidir.

Page 23: Seferilik   slayt

Seferî kimse bir beldede on beş gün ve daha fazla kalmaya niyet edince mukim olur ve artık namazlarını tam kılar.

Eğer on beş günden az kalmaya niyet ederse seferîliği devam eder.

Şâfiî ve Mâlikîler'e göre ise, yolcu bir yerde dört gün kalmaya niyet ederse namazlarını tam kılar.

Hanbelîler'e göre dört günden fazla veya yirmi vakitten fazla kalmaya niyet ederse namazlarını tam kılar.

Page 24: Seferilik   slayt

Namaz cemaatle kılındığında mukim yolcuya, yolcu mukime uyabilir.

Mukim kişi, seferî kişiye uymuşsa, seferî iki rek`atın sonunda selâm verince, mukim selâm vermeyip kalkar, namazı dörde tamamlar. Namazın baş tarafını imamla kılmış ve farz kıraat yerine gelmiş olduğu için bu kişi sağlam görüşe göre, namazı başkaca kıraat etmeksizin tamamlar, yanılırsa secde etmez. Çünkü bu mukim, lâhik mesabesindedir.

Yolcu, vakit içinde mukime uyduğunda dört rek`atlı bir farz namazı mukim gibi tam olarak kılar.

Page 25: Seferilik   slayt

Aslî vatana dönmekle yolculuk hali sona erer. Burada sefer hükümleriyle ilişkili olarak oluşturulan üç vatan anlayışından kısaca bahsedelim.a) Vatan-ı aslî: Bir insanın doğup büyüdüğü veya evlenip içinde yaşamak istediği veya içinde barınmayı kastettiği yere vatan-ı aslî denir. Vatan-ı aslîden başka yere iş, görev vb. sebeplerle veya yerleşmek üzere göçülünce yeni yer vatan-ı aslî olur, eski yer bu vasfını kaybeder.

Page 26: Seferilik   slayt

b) Vatan-ı ikamet: Bir kimsenin doğduğu, evlenip ailesini yerleştirdiği veya kendisi yerleşmeye karar verdiği yer olmamak kaydıyla, kişinin on beş günden fazla kalmak istediği yere vatan-ı ikamet denir.c) Vatan-ı süknâ: Bir yolcunun on beş günden az kalmayı planladığı yere vatan-ı süknâ denir. Bir kimse doğup yerleştiği veya karısının yerleştiği yere varınca seferî olmaz. Sadece gideceği bu yer sefer mesafesi uzaklığında ise yolculuk esnasında seferî olur.

Page 27: Seferilik   slayt

B. İKİ NAMAZI BİR VAKİTTE B. İKİ NAMAZI BİR VAKİTTE KILMAK (CEM`)KILMAK (CEM`)

Cem` kelimesi, sözlük anlamı itibariyle "iki veya daha fazla şeyi bir araya getirmek, toplamak" anlamlarına gelir.

Cem`in fıkıhtaki terim anlamı ise, "birbirini takip eden iki namazın (öğle ile ikindinin veya akşam ile yatsının), bu ikisinden birinin vaktinde, birlikte ve peşipeşine kılınması"dır. Eğer bu birlikte kılma birinci namazın vaktinde ise buna cem`-i takdîm, ikincisinin vaktinde ise cem`-i te'hîr denilir.

Page 28: Seferilik   slayt

B. İKİ NAMAZI BİR VAKİTTE B. İKİ NAMAZI BİR VAKİTTE KILMAK (CEM`)KILMAK (CEM`)Âlimler, hac zamanında Arafat'ta öğle ile ikindinin öğle namazının vaktinde birlikte kılınması (cem`-i takdîm) ve Müzdelife'de akşam ile yatsının yatsı namazının vaktinde birlikte kılınması (cem`-i te'hîr) konusunda görüş birliği etmişlerdir. Bu iki yer dışında iki namazı cemederek birlikte kılmanın câiz olup olmadığında ve cemetmeyi câiz kılan mazeretlerin neler olduğunda farklı görüşler öne sürmüşlerdir.

Page 29: Seferilik   slayt

B. İKİ NAMAZI BİR VAKİTTE B. İKİ NAMAZI BİR VAKİTTE KILMAK (CEM`)KILMAK (CEM`)

Hanefî mezhebinde, hac zamanında Arafat ve Müzdelife'deki cem`in dışında, iki namazın bir vakitte cemedilmesi câiz görülmez. Bununla birlikte Hanefîler'e göre yolculuk, yağmur gibi cem`i mubah kılan mazeretlerin bulunması durumunda şöyle bir cem` uygulaması mümkündür:

Bir namaz (öğle veya akşam), diğer namazın (ikindi veya yatsı) vaktinin girmesine yakın bir zamana kadar geciktirilip, bu namazın kılınmasından sonra diğerinin vaktinin girmesi ve bu namazın da kendi vaktinde kılınması mümkündür.

Page 30: Seferilik   slayt

B. İKİ NAMAZI BİR VAKİTTE B. İKİ NAMAZI BİR VAKİTTE KILMAK (CEM`)KILMAK (CEM`)

Bu uygulamada, bir namaz hemen diğerinin ardından kılındığı için buna "cem`ü'l-fiil" ve "cem`ü'l-muvâsala" denildiği gibi, bir namaz son vaktinde diğeri de ilk vaktinde olmak üzere her namaz kendi vakti içinde kılınmış olacağı için buna "mânevî cem`" ve "şeklî (sûrî) cem`" de denilir. Bu şekildeki cem`, yukarıda tanımı verilen gerçek anlamda bir cem` değildir. Çünkü bu uygulamada vakit değil, fiil birleştirilmektedir.

Page 31: Seferilik   slayt

B. İKİ NAMAZI BİR VAKİTTE B. İKİ NAMAZI BİR VAKİTTE KILMAK (CEM`)KILMAK (CEM`)

Ebû Hanîfe, arefe günü Arafat'ta birlikte kılınan öğle ve ikindi namazının cemaatle kılınmasını şart koştuğu halde diğer mezhepler bu şartı aramazlar. Cem` ile namaz kılınırken bir ezan okunur, fakat iki namaz için ayrı ayrı kamet getirilir. Öğle namazının farzı eda edildikten sonra sünnet kılınmaksızın ikindi namazına geçilir. İkindi namazı öğle namazına tâbi olduğundan, öğle namazı herhangi bir nedenle sahih olmamışsa ikindi namazının da öğle ile birlikte iade edilmesi gerekir.

Page 32: Seferilik   slayt

B. İKİ NAMAZI BİR VAKİTTE B. İKİ NAMAZI BİR VAKİTTE KILMAK (CEM`)KILMAK (CEM`)Müzdelife'de ise akşam ile yatsı namazı tek ezan ve tek kamet ile kılınır. Akşamın farzı ile yatsının farzı arasında sünnet namaz kılınmaz. Arada sünnet kılınmışsa yatsı için tekrar kamet getirilir.

Page 33: Seferilik   slayt

B. İKİ NAMAZI BİR VAKİTTE B. İKİ NAMAZI BİR VAKİTTE KILMAK (CEM`)KILMAK (CEM`)Diğer mezheplerde cem`, belirli sebep ve şartlarla câiz görülmüştür. Şiî-Ca`ferî mezhebinde ise, hiçbir mazerete gerek olmaksızın iki namazın bir vakitte cemedilmesi câizdir. Cem`i kabul edenlere göre, iki namazın cemedilmesini câiz kılan sebepler, ayrıntıdaki görüş ayrılıkları bir tarafa bırakılacak olursa şunlardır: 1.Yolculuk (sefer), 2.Yağmur, çamur, kar, dolu, 3.Hastalık, 4.İhtiyaç ve meşguliyet.

Page 34: Seferilik   slayt

Hanefîler dışındaki çoğunluk âlimler, yolculuğu bir mazeret kabul ederek, yolculukta cem` yapılmasını câiz görmüşlerdir. Ancak bazı ayrıntılarda aralarında görüş ayrılığı vardır. Buna göre Mâlikîler, cem` yapmanın câiz olabilmesi için yolculuğun yorucu bir yolculuk olmasını şart koşarken, Şâfiîler ve Hanbelîler, yorucu olup olmamasına bakılmaksızın yolculuğun her hâlükârda cem` için bir mazeret olduğunu söylerler.

Page 35: Seferilik   slayt

Bu noktada Şâfiîler, Mâlikîler'in ve Hanbelîler'in aksine, ayrı bir şart ileri sürerek, cem` yapmayı câiz kılan yolculuğun, herhangi bir yolculuk değil, namazların kısaltılmasını câiz kılan nitelik, süre veya mesafedeki yolculuk olduğunu söylerler. Bu arada yolculuğun türüne ve amacına bağlı olarak da bazı görüş ayrılıkları ortaya çıkmıştır. Kimi Mâlikîler, deniz yolculuğunu da sefer hükmünden istisna etmişlerdir.

Page 36: Seferilik   slayt

Yağmur, şiddeti konusundaki görüş ayrılıkları bir tarafa bırakılacak olursa, Mâlikî, Şâfiî ve Hanbelî mezheplerinde, yolcu olmayan (mukim) kişiler için bir mazeret kabul edilmiş ve böyle günlerde namazın cem`i belli şartlarla câiz görülmüştür. Mâlikîler ve Hanbelîler, sadece akşam ile yatsının mescidde cem`-i takdîm olarak cemedilmesini câiz görürken, Şâfiîler buna öğle ve ikindinin cem`ini de ilâve etmişlerdir.

Page 37: Seferilik   slayt

Bu ve benzeri sebepler, evde değil, sadece mescidde cemaatle birlikte cem` yapmayı câiz hale getirir. Şâfiîler, yerlerin çamurlu olmasını cem` yapmayı câiz kılan mazeret kabul etmezken, Hanbelîler bunu bir mazeret saymış, Mâlikîler ise cem`in câiz olabilmesi için çamurla birlikte zifiri karanlık durumunun bulunmasını şart koşmuşlardır.

Page 38: Seferilik   slayt

Mâlikîler'e göre hasta bir kişi, ikinci bir namazın vaktine kadar durumunun namaz kılamayacak derecede kötüleşeceğinden veya bayılacağından endişe ediyorsa, cem` yapabilir.

Hanbelîler de hastalık sebebiyle meşakkat söz konusu olduğunda cem`i câiz görmüşler ve emzikli kadını, istihâze kanı gören kadını, özür sahibi kişileri ve her vakit için abdest almaktan âciz olan kişileri de aynı hükümde tutmuşlardır.

Şâfiîler'e göre ise hastalık sebebiyle cem` câiz değildir.

Page 39: Seferilik   slayt

İhtiyaç ve sıkıntı sebebiyle cem` genelde câiz görülmemiştir. Cem` konusunda en geniş görüşe sahip olan Hanbelî mezhebinde sıkıntı ve meşguliyetin cem`i câiz kılacağı söylenmektedir.

Hanbelî fakihi Ebû Ya`la'nın bu hususta getirdiği ölçü şudur: "Cumanın ve cemaatle namazın terkedilmesini câiz kılan her sebep, cem`i de câiz kılar".

Page 40: Seferilik   slayt

İbâzî mezhebine göre ise, namazın vaktinde kılınmasında sıkıntı doğuran her mazeret cem` için bir sebep teşkil eder. İbn Sîrîn, İbn Şübrüme, Eşheb gibi ünlü âlimler ve bazı Şâfiî fakihleri, bir sebep olmaksızın cem` yapılmasını da -itiyat haline gelmemesi şartıyla- câiz görmüşlerdir. Saîd b. Müseyyeb'in de bu yönde bir fetvası bulunmaktadır.

Page 41: Seferilik   slayt

Mezheplerin cem` konusunda görüş ayrılığına düşme sebepleri üç noktada toplanabilir:1. Namazların vakitlerini tayin eden hadisler yanında, cem` konusunda birbiriyle çelişir gözüken haberlerin bulunması. Bu durumda kimi âlimler, cem` konusundaki haberlerin, vakitlemeye ilişkin hadisleri tahsis ettiğini ileri sürerek cem`i câiz görürken, kimileri de cem` konusundaki haberleri te'vil ederek cem`e karşı çıkmışlardır.

Page 42: Seferilik   slayt

2. Arafat ve Müzdelife'de cem` yapmanın meşrûluğunda ittifak vardır. Diğer zaman ve yerlerdeki namazın buna kıyas edilip edilmeyeceği tartışma konusu olmuştur. Bu kıyası câiz görenler, cem`i de câiz görmüşlerdir.

3. Namazların müşterek vakitleri olup olmadığı noktasındaki tartışma da, cem` konusundaki görüş ayrılığının önemli bir nedeni olmuştur.

Page 43: Seferilik   slayt

Beş vakit namazın ilk ve son vakitleri, ayrıntıdaki ihtilâflar bir yana, bellidir ve herkes tarafından kabul edilmektedir. Ca`ferî mezhebinin vakit anlayışı, Ehl-i sünnet'ten farklı olup, olağan durumlarda bile cem`e imkân veren bir şekildedir. Şiîler genelde cem` yaparak namaz kıldıkları için, onların namazı üçe indirdiği zannedilir. Hanefîler iki yer dışında cem`i kabul etmemiş, diğer mezhepler belli mazeretler sebebiyle cem`i kabul etmişlerdir.

Page 44: Seferilik   slayt

Hanefî mezhebinin görüşü, teorik olarak daha tutarlı ve savunulabilir olmakla birlikte, günümüzde cem`in yapılmasının namaz kılanlara sağlayacağı birtakım kolaylıklar bulunmaktadır. Cem` yapmak sonradan ortaya çıkmış, uydurulmuş bir uygulama değildir. Nitekim Arafat ve Müzdelife'de cem` yapılacağını bütün mezhepler söylemektedir. Bunun yanında Hz. Peygamber(Sallallahu Aleyhi Vesellem)'in çeşitli zamanlarda ve çeşitli durumlarda iki namazı birleştirerek bir vakitte kıldığı yönünde rivayetler bulunmaktadır.

Page 45: Seferilik   slayt

Gerek Arafat ve Müzdelife'deki cem`in, gerekse öteki rivayetlere göre çeşitli zamanlarda yapılan cem`in gerekçesi ve hikmeti namaz kılanlara kolaylık sağlanmasıdır.

Hz. Peygamber(Sallallahu Aleyhi Vesellem)'in, korku ve yolculuk durumu olmaksızın da öğle ile ikindiyi ve akşam ile yatsıyı birlikte kıldığına dair rivayetler bulunduğu gibi (Muvatta, I, 144; Müslim, "Salâtü'l-

müsâfirîn", 49), bazı sahâbîlerin de cem` yaptığı nakledilmektedir.

Page 46: Seferilik   slayt

Cem`in Arafat ve Müzdelife dışında câiz olmadığını savunan Hanefîler ise büyük ölçüde, namazların belli vakitlere göre belirlendiğini bildiren âyetlere (el-Bakara 2/238; en-Nisâ 4/103) ve Cibrîl'in peş peşe iki gün Hz. Peygamber(Sallalahu Aleyhi Vesellem)'e imamlık yaparak namazların ilk ve son vakitlerini göstermesine dayanmışlardır. Bu âyetler ve bu rivayet, her bir namazın kendine özel bir vakti bulunduğuna ve bu vaktin öncesine veya sonrasına alınmasının câiz olmadığına delâlet etmektedir.

Page 47: Seferilik   slayt

Hanefîler ayrıca, namazın kasten geciktirilerek vaktinin çıkmasına yol açmayı tehditli ifadelerle yasaklayan hadislere ve İbn Mes`ûd(R.A.)'dan gelen mukabil rivayetlere de tutunmuşlardır.

Namaz için özel vakitler konulmuş ve bu vakitler namazın vücûbu için sebep kılınmıştır. Kur'an'da mücmel olarak belirtilen vakitler, Hz. Peygamber(Sallallahu Aleyhi Vesellem) tarafından belirlenmiş ve namaz vakitleri tevâtürle sabit olmuştur; tevâtürle sabit olan bir şeyi de haberi vahidle terketmek kesinlikle câiz değildir.

Page 48: Seferilik   slayt

CEM` YAPARKEN DİKKAT EDİLECEK CEM` YAPARKEN DİKKAT EDİLECEK HUSUSLARHUSUSLAR

Sabah namazı hiçbir şekilde cemedilemez. Cem` yalnızca öğle ile ikindi ve akşam ile yatsı arasında olabilir.

Şayet cem`-i takdîm yapılacaksa, meselâ öğle ile ikindi, öğlenin vaktinde birlikte kılınacaksa, öğle namazına başlarken cem` yapmaya niyet etmek gerekir. Kimilerine göre, birinci namazı bitirmedikçe de niyet edilebilir. Cem`-i tehîrde ise, birinci namazın vakti içerisinde cem` yapmaya niyet etmek gerekir. Aksi takdirde, namazı vaktinden sonraya ertelemiş olur ki bu haramdır.

Page 49: Seferilik   slayt

CEM` YAPARKEN DİKKAT EDİLECEK CEM` YAPARKEN DİKKAT EDİLECEK HUSUSLARHUSUSLAR

Cem`-i takdîmde, sırayı gözetmek (tertibe riayet etmek) gerekir. Öğle ile ikindi cem` ediliyorsa önce öğle, sonra ikindi kılınmalıdır. Cem`-i te'hîrde ise sıraya riayet edilmezse Hanbelîler'e göre sahih olur; Şâfiîler'e göre de sahih olmakla birlikte ikinci namaz kazâ olarak kılınmış olur.

Page 50: Seferilik   slayt

CEM` YAPARKEN DİKKAT EDİLECEK CEM` YAPARKEN DİKKAT EDİLECEK HUSUSLARHUSUSLAR

Cem` yapılırken, iki namazın ara vermeksizin peşi peşine kılınması (muvâlât) gerekir. Mâlikîler, birlikte kılınan iki farzın arasına nâfile katmayı dahi uygun görmemişlerdir. Şâfiî ve Hanbelîler'e göre eğer cem` birinci namazın vaktinde yapılıyor (cem`-i takdîm) ise, peş peşelik şarttır; ikinci namazın vaktinde yapılıyor ise bu şart değildir. İki namaz arasında verilebilecek aranın belirlenmiş bir miktarı olmayıp, abdest alacak ve kamet getirecek kadar bir süre olduğu söylenmektedir.

Page 51: Seferilik   slayt

CEM` YAPARKEN DİKKAT EDİLECEK CEM` YAPARKEN DİKKAT EDİLECEK HUSUSLARHUSUSLAR

Akşam ile yatsının cem`-i takdîm olarak birlikte kılınması durumunda vitir namazının ne olacağı konusunda da ağırlıklı görüş, bunun yatsı namazına tâbi olduğu ve dolayısıyla yatsı namazı kılındıktan sonra kılınabileceği yönündedir.

Page 52: Seferilik   slayt

C. KORKU NAMAZIC. KORKU NAMAZI

Kur'ân-ı Kerîm'de Hz. Peygamber(Sallahu Aleyhi Vesellem)'in cephede namazı nasıl kıldıracağına ilişkin ayrıntılı açıklama getiren bir âyet ve bu konuda Hz. Peygamber(Sallallahu Aleyhi Vesellem)'in uygulamasının bulunması sebebiyle fıkıh kitaplarında ve buna bağlı olarak ilmihal kitaplarında "korku namazı" adıyla bir bahis açılmıştır.

Page 53: Seferilik   slayt

C. KORKU NAMAZIC. KORKU NAMAZINamazların kısaltılması hükmünü

getiren âyetin (en-Nisâ 4/101) hemen devamındaki bu âyette yüce Allah Hz. Peygamber'e hitaben şöyle buyurmaktadır: "Sen aralarında olup onlara namaz kıldıracağın vakit, onların bir kısmı seninle namaza dursun ve silâhlarını da alsınlar. Secdeyi tamamladıkları zaman bunlar arkaya geçsinler; namaz kılmamış olan öteki grup gelsin ve seninle namaz kılsınlar; bunlar da silâhlarını alsınlar, tedbiri elden bırakmasınlar. Kâfirler sizi gafil avlamak için fırsat kolluyorlar ..." (en-Nisâ 4/102).

Page 54: Seferilik   slayt

C. KORKU NAMAZIC. KORKU NAMAZIBu âyetin hükmünün devam edip

etmediği konusunda âlimler farklı görüşlere sahiptirler. Fakihlerin çoğunluğu bu âyetin hükmünün devam ettiğini, dolayısıyla böyle bir savaş durumunda aynı hükmün uygulanabileceğini ve âyetin önerdiği kılınış usulünün, aynı zamanda cemaatle namaz kılmanın önemini vurgulamayı amaçladığını ileri sürerler. Ebû Yûsuf(Rh)'un da içlerinde bulunduğu bazı âlimler, bu hükmün Hz. Peygamber(Sallallahu Aleyhi Vesellem)'e has olduğunu ve günümüze hitap etmediğini söylemişlerdir.

Page 55: Seferilik   slayt

C. KORKU NAMAZIC. KORKU NAMAZI

Âyetin üslûbu yanında, Hz. Peygamber(Sallallahu Aleyhi Vesellem)'le birlikte, onun cemaati olarak namaz kılma şeref ve fazileti ve sahâbenin bu konudaki iştiyakı da dikkate alınacak olursa, korku namazı denilen bu özel namaz kılma biçiminin sadece o döneme ait olduğu şeklindeki görüşün daha tutarlı olduğu söylenebilir.

Page 56: Seferilik   slayt

C. KORKU NAMAZIC. KORKU NAMAZI

Fakihlerin çoğunluğuna göre korku namazı, düşman saldırısı gibi ciddi bir tehlike anında cemaatin iki gruba ayrılarak, imamın arkasında farz bir namazı nöbetleşe kılmalarıdır. İki rek`atlı bir namazın ilk rek`atını, dört rek`atlı bir namazın ilk iki rek`atını imamla birlikte kılan birinci grup, ikinci secdeden veya ilk oturuştan sonra cemaatten ayrılıp görev başına gider, ikinci grup gelerek imamla birlikte kalan rek`atları tamamlar ve göreve döner.

Page 57: Seferilik   slayt

C. KORKU NAMAZIC. KORKU NAMAZI

İmam kendi başına selâm verir. Daha sonra da birinci grup kıraatsiz, ikinci grup kıraatli olarak nöbetleşe namazlarını tamamlar, böylece hem cemaatle namaz ifa edilmiş, hem de görev aksatılmamış olur.

Page 58: Seferilik   slayt

NAMAZLARI KISALTARAK KILMANIN ŞARTLARIFakîhler namazları kısaltmanın sıhhati için aşağıdaki şartları ileri sürmüşlerdir.(Tebyinu'l-Hakaik; 1209-216; et-Kavaninu'l-Fıkhıyye 84-85; eş-Şerhu's-Sağîr, 1,486; Mugni'l-Muhtaç; 1,266-271; el-Muhezzeb, 1, 101-103; el-Hadramiyye, 76 vd.; Keşşâfu'l-Kına\ 1,593 603; Meraki'l- Felah; I,732)

1- Cumhura göre yolculuk iki konaklık yahut iki günlük yahut on altı fersahlık bir mesafe kadar uzun olmalıdır. Hanefîlere göre, yukanda zikri geçen fark üzre üç konak yahut geceleri dahil üç günlük bir yolculuk olmalıdır.

Page 59: Seferilik   slayt

NAMAZLARI KISALTARAK KILMANIN ŞARTLARI1- Cumhura göre yolculuk iki konaklık yahut iki günlük yahut on altı fersahlık bir mesafe kadar uzun olmalıdır. Hanefîlere göre, yukanda zikri geçen fark üzre üç konak yahut geceleri dahil üç günlük bir yolculuk olmalıdır.

Page 60: Seferilik   slayt

NAMAZLARI KISALTARAK KILMANIN ŞARTLARI2- Hanefilerin haricindeki cumhura göre yolculuk mubah bir yolculuk olmalı, hırsızlık yahut yol kesmek için yapılan yolculaklardan olduğu gibi yahut haram olan bir yolculuk olmamalıdır. Bir kimse masiyet için yaptığı bir yolculukta namazlarını kısaltarak kılarsa Şafiî ve Hanbelilere göre, namazı olmaz. Çünkü bu kişi abdestsiz olarak namaz kılan kimsenin durumunda olduğu gibi, haram olduğuna inandığı bir işi yapmaktadır.

Page 61: Seferilik   slayt

NAMAZLARI KISALTARAK KILMANIN ŞARTLARI Malikilere göre ise, günah işlemekle beraber kasır ya pılarak kılınan namaz sahihtir. Hanbelilere göre, mekruh bir yolculukta namazlar kısaltılamaz. Malikî ve Şafiîlere göre kısaltılır. Hanefîlere göre daha önce de açıkladığımız üzere haram, mekruh ve mubah olan yolculuklarda namazlan kısaltarak kılmak caizdir. Ticaret, gezinti, seyir, mescidle ri, eski eserleri ve kabirleri ziyaret için yapılan yolculuklarda namazlar kısaltılarak kılınabilir. Hanbelilere göre, kabir ziyareti için, namazlan kısaltmak sahihtir.

Page 62: Seferilik   slayt

NAMAZLARI KISALTARAK KILMANIN ŞARTLARI3- İkamet ettiği yerin binalarını geçmiş olmak. Nitekim bunu daha önce zikret tik. Bu şartın açıklamasında fakîhlerin farklı görüşleri vardır.

Hanefîlere göre: (Reddu'l-Muhtar; 1,732 vd.) İkamet edilen beldenin evlerini çıkış yaptığı yönden geç miş olmalıdır. Başka bir yönden beldenin sınırını geçmese de bir yönden geçmiş olması gerekir. Evler dağınık da olsa o beldeye dahil ise, çıkış yaptığı yönden hepsini geçmiş olmalıdır. Bulunduğu beldenin çevresindeki meskenleri, şehre bitişik olan köyleri de geçmiş olmalıdır.

Page 63: Seferilik   slayt

NAMAZLARI KISALTARAK KILMANIN ŞARTLARIBunun gibi, ikamet yerine bitişik olan sahayı da geçmiş olması şarttır. Bu saha, o beldede oturan kimselerin bazı işlerine yarayan, hay vanların gezdirildiği, ölülerin defnedildiği ve toprakların atıldığı şehre bitişik yer lerdir.Beldeden ayrılan kimsenin, gözünden evlerin kaybolması, virane evleri ve bos tanları geçmek şart değildir. Bunlar beldenin binalarına bitişik olsa da yahut bura larda, zaman zaman şehir halkı otursa da mamur yerlerden sayılmazlar.

Page 64: Seferilik   slayt

NAMAZLARI KISALTARAK KILMANIN ŞARTLARIÇadırda oturanlar ister toplu halde ister dağınık bulunsunlar hille'yi, yani yerleşim alanını geçerse, yani gece kalmak için toplandıkları ve birbirleriyle yardımlaş mada bulundukları evleri geçerlerse kül dökülen çöplükleri, çocukların eğlendikle ri ve atların bağlandığı yerleri geçerlerse namazlarını kısaltırlar. Çünkü bu yerler ikamet yerinden sayılmaktadır.

Page 65: Seferilik   slayt

NAMAZLARI KISALTARAK KILMANIN ŞARTLARIYerleşim alanının geçmek şart olduğu gibi, eğer vadinin enine doğru yolculuğa çıkmışsa orayı geçmesi, eğer yüksek bir yerde oturuyorsa, bu yerlerin inişi geçme si, eğer engin bir yerde oturuyorsa bu yerin yokuşunu geçmesine itibar edilir. Bu hüküm mezkur üç yer (vadi, iniş ve yokuş) mutedil olduğu zamana mahsustur. Eğer bu yerler çok geniş bir alana yayılıyorsa, o takdirde örfe göre toplu yerleşim alanını ge çince namazları kısaltmakla yetinilir.

Page 66: Seferilik   slayt

NAMAZLARI KISALTARAK KILMANIN ŞARTLARIBina ve çadırlardan başka yerlerde oturan kimselerin seferi, oturduğu ve konak ladığı yeri geçmekle başlar. Bütün bu söylenenler kara yolculuğu hakkındadır. De niz yolculuğuna gelince; geminin yahut kayığın ilk hareket ettiği ve ilerlemeye baş ladığı yerden başlar. Eğer gemi beldede bulunan binalara paralel olarak gidiyorsa, o binaları mutlaka geçmesi gerekir. Yolculuk, kişinin vatanının surlarına, eğer surla rı yoksa vatanının binalarına ulaşmakla son bulur.

Page 67: Seferilik   slayt

NAMAZLARI KISALTARAK KILMANIN ŞARTLARIHanbelîlere göre yolcu eğer kavminin çadırlarından yahut mamur olan köyünün evlerinden, örfe göre ayrıl- ma sayılacak şekilde ayrılırsa, köy ister sur içinde olsun, ister olmasın, namazlarını kısaltarak kılar. Çünkü Allah Teâlâ, kasrı sadece yeryü zünde yolculuk yapanlar için mubah kılmıştır. Yine ister bu yerleşim alanının biti şiğinde harap evler bulunsun, ister açık arazi bulunsun hüküm aynıdır. Eğer harap evlerin bitişiğinde oturulan evler bulunursa yahut ehlinin oturmakta olduğu bahçe ler bulunursa, hatta hava almak ve gezinmek için misafir olarak da olsa, o takdirde harap, mamur, oturulan bahçe ne varsa hepsini geçmedikçe namazlarını kısaltamaz.

Page 68: Seferilik   slayt

NAMAZLARI KISALTARAK KILMANIN ŞARTLARIEğer bir beldenin eski Bağdat'ta olduğu gibi birçok mahalleleri bulunsa her ma halle diğerinden ayrı bulunsa ailesinden ayrılıp mahallesinden çıktığı zaman namazlarını kısaltması kişi için mubahtır. Günümüzdeki şehirlerin mahallelerinde ol duğu gibi mahalleler birbirine bitişik olursa bütün mahallelerden ayrılmadıkça na mazlarını kısaltamaz.

Page 69: Seferilik   slayt

NAMAZLARI KISALTARAK KILMANIN ŞARTLARIBirbirine yakın iki köy bulunsa, birbirinin binaları diğerine bitişik olsa, bunlar bir tek köy hükmündedirler. Binaları bitişik değilse herbirinin hükmü kendine mahsustur.Gemisi ile seyreden gemicinin bu gemiden başka bir evi bulunmasa, ailesi, mut fağı ve tüm ihtiyaçları bu geminin içinde bulunsa, bu kimse için sefer ruhsatların dan yararlanmak mubah olmaz.

Page 70: Seferilik   slayt

NAMAZLARI KISALTARAK KILMANIN ŞARTLARIBir kimse çadırlarda yaşasa, o takdirde namazları kısaltabilmesi için mutlaka bu çadırları geçmesi gerekir. Bir kimse bir ırmak yahut odun temin edilen koru gibi bir yerin kenarında ikâmet etse namazlarını kısaltabilmek için mutlaka burayı geçmesi gerekir. Koru cidden geniş, nehir de menbaına yahut döküldüğü yere uzak olmadığı müddetçe bu yerden mutlaka ayrılması gerekir. Yoksa yine evleri geçmeye itibar edi lir.

Page 71: Seferilik   slayt

NAMAZLARI KISALTARAK KILMANIN ŞARTLARIMalikîlere göre: (eş-Şerhu'l-Kebir, ma'ad~Duşûkî; \1 -359 vd) Seferî ya hadarî (şehirli) yahut bedevî yahut cebelî (dağlı) olur. Hadarî (şehirli) Bir şehirde yahut bir beldede yahut cuma namazı kılınmasa da bir köyde oturan kişidir. Şehirli kişi, bulunduğu şehir, köy yahut kasabanın binalarını, çevresindeki sahayı ve hükmen de olsa bunlara bitişik olan bahçeleri geçme dikçe namazlarını kısaltamaz çevredeki bahçe boş arazi ve binalar ateş yakmak, et mek pişirmek yahut yemek pişirmek için kendilerinden faydalanmak veya kullanmak suretiyle hükmen bitişik olsa, hatta senenin bazı günle rinde oranın ehli burada otursalar ve şenlenseler de hüküm değişmez.

Page 72: Seferilik   slayt

NAMAZLARI KISALTARAK KILMANIN ŞARTLARIBeldeden ayrı ziraat yapılan tarlaları bulunan bahçeleri yahut senenin belli bir dönemde hiç oturulmayan evleri geçmek şartı yoktur.Bedevî çölde yahut çadırlarda oturan kimseye denir. Bedevî ancak bütün çadır ları yahut kabilenin bütün evlerini yahut aralarında yardımlaşma ve anlaşma bulu nan kabileleri ayrı olsalar da geçmedikçe namazlarını kısaltmaz bu kabilelerin hep si hay ve dar yahut sadece dar (Hay'dan kasdedilen kabiledir. Dardan kasdedilen, kabilenin konakladığı yerdir. Hılle ve menzilli aynı manaya gelir.) ismi altında toplansa da hüküm değişmez. Cebelî (dağlı) dağlarda oturan kimsedir. Böyle bir kimse bulunduğu mahalli yahut mekânı geçerse namazlarını kısaltır.

Page 73: Seferilik   slayt

NAMAZLARI KISALTARAK KILMANIN ŞARTLARIİçinde meskûn bahçelerin bulunmadığı köyde oturan kimse, köyün evlerini ve bir tarafındaki virane binaları geçince namazlarını kısaltır.Bağda oturan oturduğu meskenden ayrılmakla namazlarını kısaltır. O bahçe is ter şehre bitişik olsun, ister şehirden ayrı olsun hüküm değişmez.

Page 74: Seferilik   slayt

NAMAZLARI KISALTARAK KILMANIN ŞARTLARIŞafiîlere göre (Muğni'l-Muhtâc; 1,263 vd.) eğer belde veya köyün surları varsa, seferin başlangıcı bu surları geçmekle olur. Hatta bu surların dışında yerleşim alanları olsa da esah olan görü şe göre hüküm aynıdır. Eğer oturulan belde yahut köyün surları yoksa, o takdirde seferin başlangıç nok tası en son binaları geçmektedir. Hatta arada bir nehir yahut bir bahçe yahut harap evler bulunsa ikamet yerine bitişik veya ayrı olan bütün evleri geçmesiyle sefer başlar. Beldenin binalarından dışanda terk edilmiş harap vaziyetteki evleri geçmek şart değildir. Çünkü bu yerler ikamet yerleri değildir. Nitekim sefere başlanan yere bitişik olsa da bahçelerle ziraat alanlarını geçmek de şart değildir. Suru bulunma yan köylerin kabristanını geçmek şarttır.

Page 75: Seferilik   slayt

NAMAZLARI KISALTARAK KILMANIN ŞARTLARI4- Sefere çıkarken muayyen bir yere gitmeyi kasdetmiş bulunmak, ve tereddüt süz olarak namazların kısaltılacağı kadar bir mesafede yolculuk yapmaya niyet et miş bulunmak. Nereye gideceğini bilmeyen yahut kaçan köleyi, hayvanı aramak için yola çıkan yahut borçlusunu aramaya çıkıp bulduğu zaman dönecek olan yahut belli bir yere gitmeyi kasdetmeksizin seyahat eden kimseler namazlannı kısaltarak kılamazlar. Bunun gibi matlub olan sefer mesafesini katetmeyi kasdetmeksizin, bütün dünyayı dolaşan kimse de namazlannı kısaltarak kılamaz.

Page 76: Seferilik   slayt

NAMAZLARI KISALTARAK KILMANIN ŞARTLARIÇünkü bu kişi me safe katetmeyi kasdetmemiştir. Bunun gibi, cumhura göre, bîr kimse sefer mesafe sini katetmeyi niyeüese bu esnada da seferliği kesecek şekilde ikamete niyet etse yine namazlannı kısaltamaz. Bu konuyu ileride açıklayacağız.Hanelîlere göre böyle bir kimse gerçekten kamet edinceye kadar namazlarını kısaltarak kılar. Daha önceki ikamet niyeti zarar vermez. Bu görüş makul olup uyulması gereken görüştür.

Page 77: Seferilik   slayt

NAMAZLARI KISALTARAK KILMANIN ŞARTLARI5- Kendi başına hareket etme hürriyetine sahip bulunmak. Bir kimse eğer başka sına bağlı bulunursa ve başkası kendisine hâkim ise, meselâ; kocasına bağlı olan kadın yahut komutanına bağlı bulunan askerler efendisine bağlı hizmetçi hocasına bağlı talebe gibi, bunlardan her bîri ne yapacağını bilemezse, namazlannı kısalta-mazlar. Çünkü belli bir yere gitmeyi kasdetme şartı gerçekleşmemiştir. Şafiîlere göre bu şart, sefer mesafesi katetmeden öncesiyle kayıtlıdır. Eğer bu kimseler seferî sayılacak kadar mesafe katetmişlerse, bunlann tabiî oldukları kimseler namazlannı kısaltmasalar da yolculuklannın uzunluğunu bildikleri için namazlannı kısaltır lar.

Page 78: Seferilik   slayt

NAMAZLARI KISALTARAK KILMANIN ŞARTLARIŞafıîler buna şunu da ilâve etmişlerdir: Tabi olan kişi, tabilikten kurtulunca, se ferden dönmeye niyet ediyorsa, meselâ; askerin askerlikten ayrılması, hizmetçinin hizmeti terketmesi, seferî sayılacak kadar bir mesafeyi ki iki konaklık iki günlük mesafedir katetmedikçe namazını kısaltamaz.

Page 79: Seferilik   slayt

NAMAZLARI KISALTARAK KILMANIN ŞARTLARIHanefilere göre ise bu şart mutlaktır. Tabi başkasına bağlı olan kimse, bağlı bu lunduğu kişi sefere niyetlenmedikçe namazlarını kısaltamaz. En sahih görüşe göre, tabi olduğu kişinin ikamet niyetini bilmediği sürece tabi olan kişinin namazlarını tamamlaması gerekmez. Bir kimse eğer durumunu bilmeden önce kendisine bağlı olduğu kişinin niyetine aykırı olarak namaz kılarsa en sahih görüşe göre namazı sa hihtir.

Page 80: Seferilik   slayt

NAMAZLARI KISALTARAK KILMANIN ŞARTLARI6- Namazlarını kısaltan kişi mukim kişiye yahut namazlarını tam kılan bir seferiye uymuş olmamalıdır. Şafiî ve Hanbelîlere göre, seferî olup olmadığı şüpheli birine uymuş da olmamalıdır. Eğer uyarsa, son teşehhutte uysa bile namazları tam kılması vacib olur.

Page 81: Seferilik   slayt

NAMAZLARI KISALTARAK KILMANIN ŞARTLARIFakat, Hanefiler, seferînin mukime ancak vakit içinde uymasını cazi görmüşler dir. Eğer vakit içinde seferi kişi mukime uyarsa namazını tam kılar. O zaman misafırin seferinin farzı ikiden dörde intikal etmiş, değişmiştir. Vakit çıktıktan sonra seferînin mukim kimseye uyması caiz değildir. Çünkü kendisinin farzı, zimmetinde sadece iki rekât olarak sabit olmuştur. Vakit çıktıktan sonra bu kişinin farzı dört rekâte intikal etmez. Eğer buna aykırı davranır mukim kimseye uyarsa namazı batıl olur.

Page 82: Seferilik   slayt

NAMAZLARI KISALTARAK KILMANIN ŞARTLARI7-Namazın iftitah tekbirini alırken kısaltmaya niyetlenmek. Bu, Şafiî ve Hanbelflere göre şarttır. Çünkü namazlarda asıl olan husus tam kılmaktır.Mutlak ola rak niyetlenmek, asla hamledilir. Dolayısıyla mutlaka iki rekât kılmaya niyetlen mek gerekir. Malikiler seferde namazda kısaltmaya niyet etmeyi kâfi görmüşlerdir. Bundan sonra kılınacak olan namazlarda bu niyeti yenilemek şart değildir. Bu durum, Ra mazan başında niyetlenmek, ayın geride kalan günleri için niyetlenmeye yeltenmesine benzemektedir.

Page 83: Seferilik   slayt

NAMAZLARI KISALTARAK KILMANIN ŞARTLARIHanefîler ise, namazdan önce seferiliğe niyet etmeyi yeterli görmüşlerdir. Bir kimse, ne zaman sefere niyetlenirse, ona farz olan, namazlarını kısaltarak kılmak tır. Her namazı kılarken kısaltmaya niyetlenmesi gerekmez.

Page 84: Seferilik   slayt

NAMAZLARI KISALTARAK KILMANIN ŞARTLARI8- Bulûğ (ergenlik) çağına girmiş bulunmak. Hanefilere göre şarttır. Bunlara göre çocuk seferde namazlarını kısaltarak kılamaz. Fakînlerin cumhuruna göre bu şart değildir, çocuk da namazlarını kısaltarak kılar. Çünkü sahih kasdı olan ve muayyen sefer mesafesinde yolculuk yapmaya niyetlenen kişi namazlarını kısaltarak kılar.

Page 85: Seferilik   slayt

NAMAZLARI KISALTARAK KILMANIN ŞARTLARI9- Şafiîler, kişinin yolculuğunun namazın başından sonuna kadar devam etme sini şart koşmuşlardır. Meselâ; bir kimse bindiği gemi, otobüs, otomobil gibi vası talarla ikamet yerine varsa yahut ikamete niyet edip etmediğinde şüphelense yahut ulaştığı beldenin kendi beldesi olup olmadığında şüphelense ve bütün bu sayılan du rumlarda kendisi namazda bulunuyor ise, namazını tam olarak kılar. Çünkü ruhsa tın sebebi ortadan kalkmıştır yahut seferîliğin kalkıp kalkmadığı hususunda şüphe ye düşülmüştür.

Page 86: Seferilik   slayt

NAMAZLARI KISALTARAK KILMANIN ŞARTLARINamazları Kısaltmanın Şartlarında Fakihlerin Görüşlerinin Hulasası: (el-Mugnî,

11,261; Keşşâfu'l-Kınâ; 1,598.)

Hanefî Mezhebi: Sefere niyetlenen ve belli bir yere gitmeyi kasdeden kimse namazlarını kısaltarak kılar. Hatta bu yolculuk masiyet yolculuğu da olsa hüküm aynıdır. Seferin başlangıcı, ikamet mahallinin evlerini yahut buna bitişik olan şehir kenarı, şehrin bazı menfaatleri için hazırlanan, hayvanların otladığı mezralar gibi yerlerdir.

Page 87: Seferilik   slayt

NAMAZLARI KISALTARAK KILMANIN ŞARTLARIBunun gibi, bulunduğu şehrin civarındaki ev ve maskenleri de geçmesi şarttır. Çünkü bunlar da şehir hükmündedir. Yine sahih olan görüşe göre, şehrin ci varına bitişik olan köyleri de geçmek gerekir. Sefere niyetin sahih olması için üç şart ileri sürülmüştür: Kendi başına sefer ve ikamete karar verebilecek serbestliğe sahip olmak, ergenlik çağına girmiş bulun mak, sefer mesafesi üç günden az olmamak.

Page 88: Seferilik   slayt

NAMAZLARI KISALTARAK KILMANIN ŞARTLARIMalikî Mezhebi: Namazları kısaltarak kılmanın altı şartı vardır: Seferin uzun olması (Bu mesafe meşhur olan görüşe göre 48 mildir), yolculuğun başlangıcında tereddütsüz olarak sefer mesafesi kat etmeye niyetlenmiş olmak, bel li bir yöne doğru gitmeyi kasdetmiş bulunmak, sefer mubah bir yolculuk olmak, bu lunduğu şehri ve bu şehre bitişik olan meskûn bina, bahçe gibi yerleri geçmiş ol mak, yolculuk esnasında geceleri dahil en az dört gün bir yerde kalmaya niyet etmiş olmamak.

Page 89: Seferilik   slayt

NAMAZLARI KISALTARAK KILMANIN ŞARTLARIŞafiî Mezhebi: Namazları kısaltarak kılmanın sekiz şartı vardır: 1. Yolculuk uzun olmak, bu da 48 Haşimî mili kadar mesafedir. (Haşimî mili. Benî Ümeyyenin kullandığı ölçü birimidir.) Yahut iki ko naklık eder, yani geceler hariç mutedil olarak iki günlükyahut bir gün hariç, mutedil iki gecelikyahut da mutedil bir gün bir gecelik yoldur. Bu yolculuk yükü bulunan deve yürüyüşü iledir. Deniz yolculuğu kara yolculuğu gibidir.

Page 90: Seferilik   slayt

NAMAZLARI KISALTARAK KILMANIN ŞARTLARI2. Kasr yapıp yapmayacak kadar uzun olduğunu bilmek için, yolculuğun başın da belli bir yere kadar gitmeyi kasdetmiş bulunmak.3. Yolculuk mubah olan bir yolculuk olmak, yolculuğu sebebiyle günah işleyen kimse ve kocasına isyan eden kadının da namazlarını kısaltma hakkı yoktur.

Page 91: Seferilik   slayt

NAMAZLARI KISALTARAK KILMANIN ŞARTLARI4. Namazları kısaltarak kılmanın caiz olduğunu bilmiş olmak. Bir kimse seferde namazların kısaltılmasının caiz olduğunu bilmeksizin kısaltırsa namazı sahih ol maz. Çünkü bu kişi namaz ile eğlenmektedir.

5. Namazı kısaltmaya iftitah tekbirini alırken niyet etmek.

Page 92: Seferilik   slayt

NAMAZLARI KISALTARAK KILMANIN ŞARTLARI6. Namaza devam ederken namazın kısaltılma niyyetine aykırı meselâ bu nama zı tam kılmaya niyet etmek gibi davranışlardan sakınmak. Bir kimse namazı kısal tarak kılmaya niyetlendikten sonra tam kılmaya niyetlenirse namazını tam kılması gerekir.

Page 93: Seferilik   slayt

NAMAZLARI KISALTARAK KILMANIN ŞARTLARI7. Bir an bile olsa, tam kılan veya seferî olup olmadığında şüphe bulunan yahut abdestsiz bir imama uymamış olmak. Eğer böyle kişilere uyarsa, namazın neresin de olursa olsun, namazını tam kılması lâzımdır. Bunun dayandığı delil, Ahmed b. Hanbel'in sahih bir isnatla İbni Abbas'tan rivayet ettiği şu haberdir: "îbni Abbas'a : Yalnız kılınca iki, mukime uyunca dört kılan misafir-seferî kimsenin durumu ne dir? Diye soruldu. O şöyle cevap verdi: O sünnettir."

Page 94: Seferilik   slayt

NAMAZLARI KISALTARAK KILMANIN ŞARTLARI8. Bütün namazı boyunca seferî bulunmak. Bir kimse namaz kılarken ikamete niyetlense yahut gemisi kendisini ikamet yerine ulaştırsa, namazlarını tam olarak kılar.

Page 95: Seferilik   slayt

NAMAZLARI KISALTARAK KILMANIN ŞARTLARIHanbelî Mezhebi: Namazları kısaltarak kılmanın şartlan şunlardır:1. Sefer uzun ve vacip yahut mubah bir yolculuk olunca, mesafe 48 Haşimî mili kadar olmak. 2. Beldesinin evlerini geçmiş bulunmak ve bu evleri örfte ayrılma kabul edile cek şekilde geride bırakmak.

Page 96: Seferilik   slayt

NAMAZLARI KISALTARAK KILMANIN ŞARTLARI3. Bu mesafeye ulaşan bir sefere niyet etmiş bulunmak. Burada muteber olan yolcunun sefer mesafesine yolculuk yapmaya niyet etmesidir, yoksa bunu gerçek leştirmesi şart değildir. Meselâ; bir kimse yolculuğa niyetlenip yola çıktıktan sonra yahut seferin başlangıcında belli bir yere gitmeyi kasdetse mesafeyi tamamlama dan geri dönse de namazlarını kısaltarak kılar.

Page 97: Seferilik   slayt

NAMAZLARI KISALTARAK KILMANIN ŞARTLARI4. Namazın başında kısaltmaya niyetlenmek.5. Mukim yahut seferiliği şüpheli yahut namazı iade etmesi gerekli kimselere uymamış olmak. Meselâ; mukim birine uysa ve onun da namaz esnasında abdesti bozulsa namazını tam olarak iade etmesi gerekir. Çünkü bu namaz başlangıçta ken disine tam olarak farz olmuştur. Dolayısıyla kısaltılmış olarak iadesi caiz değil dir.6. Şafiîleride olduğu gibi namaz boyunca seferî olmak.

Page 98: Seferilik   slayt

1-TDV İslam Ansiklopedisi C.36 S. 2942-Diyanet İlmihali C.1 S. 323-3343-Muğni’l Muhtac C.1 S. 262-2764-Bidayetü’l Müctehit S.157-1685-Kitâbü’l Fıkhi Ale’l Mezahibi’l Erbaa C.1 S.471-4886-el-Hidaye C.1 S.96-98, 107-1087-Kifeyetü’l Ahyâr S. 221-226

Page 99: Seferilik   slayt

ALLAHIM, BİZLERİ KAZA ve BELALARDAN MUHAFAZA EDİP SELAMETLE EVLERİMİZE ULAŞTIRACAĞIN HAYIRLI YOLCULUKLAR NASİB EYLE. AMİN.