Osmanli Devleti̇ Kültür Ve Medeni̇yeti̇

16
OSMANLI DEVLETİ KÜLTÜR VE MEDENİYET KLASİK DÖNEM KÜLTÜR VE MEDENİYET İSLAM HUKUKU ESKİ TÜRK TÖRESİ FETHEDİLEN YERDEKİ UYGULAMALAR Devleti ebet müddet Nizamı Alem Kanunu Kadim Anlayışları mevcuttur. OSMANLI MERKEZ TEŞKİLATI HÜKÜMDAR SARAY DİVANI HÜMAYUN *Osmanlı hükümdarları başlangıçta bey ve gazi, 1. Murat’tan itibaren sultan, han, hüdavendigar, padişah gibi unvanlar kullandılar. VERASET SİSTEMİ ESKİ TÜRK DEVLETLERİNDE ÜLKE TOPRAKLARI HANEDAN ÜYELERİNİN ORTAK MALIDIR TÜRK İSLAM DEVLETLERİNDE ÜLKE TOPRAKLARI HANEDAN ÜYELERİNİN ORTAK MALIDIR OSMANLI DEVLETİ’NDE ÜLKE PADİŞAH VE OĞULLARININ MALIDIR. DEVLETİN DEVAMI İÇİN KARDEŞ KATLİ VACİPTİR. HANEDANIN EN YAŞLI VE EN AKILLI ÜYESİ TAHTA GEÇECEKTİR. HÜKÜMDAR * İlk Türk devletlerinde görülen KUT ANLAYIŞI devam etmektedir. *SANCAĞA ÇIKMA SİSTEMİ: Çelebi Sultan unvanlı şehzadeler Amasya, Manisa, Kütahya, Trabzon, Konya gibi şehirlere vali olarak gönderilmişlerdir. Orhan Bey Dönemi’nde başlayan uygulama Fatih Dönemi’nde gelenek haline geldi. 3. Mehmet Dönemi’nde bu sistem yerine KAFES SİSTEMİ getirilmiştir. *Padişahlar cülus töreni ve kılıç kuşanmayla tahta geçerler. * Mutlak hakim olan padişah yasama, yürütme ve yargı yetkilerini elinde bulundurur, ancak Şeri Hukuk’a ve geçmişten gelen geleneksel kurallara uymak zorundadır. *Devletin yönetim merkezi İstanbul’dur. Söğüt, Bursa, İznik, Edirne ve İstanbul devlete merkezlik yapmıştır. *Osmanlı Devleti tam merkeziyetçi bir devlettir. *Devletin yönetim merkezi ve aynı zamanda padişahın özel hayatını geçirdiği yer olan sarayların ilki Bursa’da yapılmıştır. Ardından Edirne ve İstanbul’da saraylar yapılmıştır. TOPKAPI SARAYI 1

description

Osmanli Devleti̇ Kültür Ve Medeni̇yeti̇

Transcript of Osmanli Devleti̇ Kültür Ve Medeni̇yeti̇

Page 1: Osmanli Devleti̇ Kültür Ve Medeni̇yeti̇

OSMANLI DEVLETİ KÜLTÜR VE MEDENİYETKLASİK DÖNEM KÜLTÜR VE MEDENİYET

İSLAM HUKUKU ESKİ TÜRK TÖRESİ FETHEDİLEN YERDEKİ UYGULAMALAR

Devleti ebet müddet Nizamı Alem Kanunu Kadim

Anlayışları mevcuttur.

OSMANLI MERKEZ TEŞKİLATIHÜKÜMDAR SARAY DİVANI HÜMAYUN

*Osmanlı hükümdarları başlangıçta bey ve gazi, 1. Murat’tan itibaren sultan, han, hüdavendigar, padişah gibi unvanlar kullandılar.

VERASET SİSTEMİESKİ TÜRK DEVLETLERİNDE

• ÜLKE TOPRAKLARI HANEDAN ÜYELERİNİN ORTAK MALIDIR TÜRK İSLAM DEVLETLERİNDE

• ÜLKE TOPRAKLARI HANEDAN ÜYELERİNİN ORTAK MALIDIR OSMANLI DEVLETİ’NDE

• ÜLKE PADİŞAH VE OĞULLARININ MALIDIR.

• DEVLETİN DEVAMI İÇİN KARDEŞ KATLİ VACİPTİR.

• HANEDANIN EN YAŞLI VE EN AKILLI ÜYESİ TAHTA GEÇECEKTİR.

HÜKÜMDAR* İlk Türk devletlerinde görülen KUT ANLAYIŞI devam etmektedir.

*SANCAĞA ÇIKMA SİSTEMİ: Çelebi Sultan unvanlı şehzadeler Amasya, Manisa, Kütahya, Trabzon, Konya gibi şehirlere vali olarak gönderilmişlerdir. Orhan Bey Dönemi’nde başlayan uygulama Fatih Dönemi’nde gelenek haline geldi. 3. Mehmet Dönemi’nde bu sistem yerine KAFES SİSTEMİ getirilmiştir.

*Padişahlar cülus töreni ve kılıç kuşanmayla tahta geçerler.

* Mutlak hakim olan padişah yasama, yürütme ve yargı yetkilerini elinde bulundurur, ancak Şeri Hukuk’a ve geçmişten gelen geleneksel kurallara uymak zorundadır.

*Devletin yönetim merkezi İstanbul’dur. Söğüt, Bursa, İznik, Edirne ve İstanbul devlete merkezlik yapmıştır.

*Osmanlı Devleti tam merkeziyetçi bir devlettir.

*Devletin yönetim merkezi ve aynı zamanda padişahın özel hayatını geçirdiği yer olan sarayların ilki Bursa’da yapılmıştır. Ardından Edirne ve İstanbul’da saraylar yapılmıştır.

TOPKAPI SARAYIBİRUN

SARAYIN DIŞ KISMIDIR.

KUBBEALTI; Divan-ı Hümayunun toplandığı yer.

ARZ ODASI; Padişahın divan üyelerini ve yabancı elçilerini kabul ettiği yer.

BABÜSSADE; Hükümetin bulunduğu yer.

ENDERUNSARAYIN İÇ KISMIDIR.Aynı zamanda devlet okuludur.

HAREMPADİŞAHIN ÖZEL HAYATINI GEÇİRDİĞİ YERDİR.

1

Page 2: Osmanli Devleti̇ Kültür Ve Medeni̇yeti̇

*SARAYDA; Divan toplantıları, Cülus törenleri, Yabancı elçi kabulü, Bayramlaşma törenleri yapılır.

DİVANI HÜMAYUN: Orhan Bey Dönemi’nde kurulmuştur. Bugünkü Bakanlar Kurulu’nun görevini üstlenmiştir. Başkanı Fatih Dönemi’ne kadar padişah bu dönemden sonra veziriazamdır. 2. Mahmut tarafından ortadan kaldırılmıştır.

ÜYELERİSADRAZAM-VEZİR-İ AZAM

Padişahtan sonra en yetkili kişidir.Padişahın mutlak vekili sayılır ve padişahın mührünü taşır.Padişah sefere çıkmazsa ‘serdarıekrem’ ünvanıyla ordunun başında bulunur.

KUBBEALTI VEZİRLERİ

Çeşitli devlet işlerinde yetişmiş kişilerdir.Veziri azamın verdiği işleri yaparlar.Xvı.yy’ın sonlarında sınırların genişlemesiyle sayıları 7’ye çıkmıştır.

KAZASKERLER Divanda büyük davalara bakarlar.Kadı ve müderrislerin tayin işleri ile ilgilenirler.

DEFTERDARLAR Osmanlı devletinde maliyenin başında bulunan gider ve gelirlere bakan görevlidir.Başlangıçta sayıları 1 iken sınırların genişlemesiyle 2’ye sonrada 3’e çıkarıldı.

NİŞANCI Padişah fermanlarına tuğra çekmek ve devletin arazi kayıtlarını tutmakla görevliydi. (tahrir defterleri)Kanunları çok iyi bilir gerektiğinde divanda örfi hukukla ilgili bilgiler verirdi.

REİSÜLKÜTTAP Önceleri nişancıya bağlı katipken dış işlerden sorumlu hale geldi.

KAPTAN-I DERYA

Donanma ve denizcilikten sorumlu idi.Xvı.yy’da divan üyesi durumuna gelmiştir.

YENİÇERİ AĞASI

İstanbul’un güvenliğinden sorumluydu.Vezir rütbesine ulaşan yeniçeriler divana katılır, yeniçeriler ile ilgili bilgiler verirdi.

ŞEYHÜLİSLAM Divanın daimi üyesi değildi.Divanda alınan kararların dine uygun olup olmadığını kontrol ederdi.Verdiği kararlara fetva denir. İlmiye sınıfının en üstünde bulunan görevliydi.

Divan-ı hümayun orhan bey tarafından kuruldu. Fatihten sonra divana sadrazam başkanlık yapmaya başladı. (danışma) Burada idari, mali, askeri konular karara bağlanır. Alınan kararlar şeyhülislamın

onayından sonra yürürlüğe girerdi. (yasama-yürütme) Mahkemelerde karara bağlanan davalar itiraz durumunda ikinci kez divanı

hümayunda görüşülürdü. (yargı) Divanda alınan kararların uygulanması ve kayıtların tutulmasında beylikçi, tahvil,

ruus ve amedi kalemleri görevliydi. Kayıtlar muhimme defterlerine tutulurdu.

DİVANDA TEMSİL EDİLEN SINIFLAR

SEYFİYE: Yönetim ve askerlikTEMSİLCİLERİ:1.

2.

3.

4.

İİLMİYE: Din, eğitim-öğretim, yargıTEMSİLCİLERİ1.

2.

KALEMİYE: Yazışmalar, mali işlerTEMSİLCİLERİ:1.

2.

3.

DİİİKKKKKAAAAATTTT

Page 3: Osmanli Devleti̇ Kültür Ve Medeni̇yeti̇

Yeniçeri Ağası ve Kaptan-ı Derya vezir rütbesinde olmak koşuluyla XVI. Yüzyıldan itibaren Divan toplantılarına katılmaya başlamışlardır.

Sınırların genişlemesi ve devlet işlerinin artması sonucunda vezir, kazasker ve defterdar sayısı arttırılmış, Rumeli’de bulunanlar kıdemce üstün tutulmuştur.

Divan’ın etkinliği zamanla azalmış işler Sadrazam Divanı’na kaymıştır.

Divan’ın kaldırılmasından sonra devlet işleri nazırlar tarafından yürütülmüştür.

XVIII. Yüzyılda Avrupa devletleriyle diplomatik ilişkiler artınca kalemiye sınıfı önem kazanmıştır.

Şeyhülislamın önemi halifeliğin Osmanlı’ya geçmesiyle artmıştır.

İSTANBUL’UN YÖNETİMİ

İstanbul’un yönetiminin genel sorumluluğu sadrazama aitti.

Şehrin genel düzeni Veziriazam

En yüksek mülki amir İstanbul Kadısı (Taht Kadısı)

Asayiş ve güvenliği Yeniçeri Ağası

Belediye işleri İstanbul Şehremini

İmar işleri Mimarbaşı

Çarşı Pazar ticaret Muhtesip

TAŞRA TEŞKİLATIDevletin başkenti dışında kalan yerlerin yönetimine TAŞRA YÖNETİMİ denir. Rumeli Beylerbeyliği 1. Murat, Anadolu Beylerbeyliği 1. Bayezit dönemlerinde oluşturulmuştur.

YÖNETİM BİRİMİ YÖNETİCİ GÜVENLİK ADALETEYALET BEYLERBEYİ SUBAŞI KADI

SANCAK SANCAKBEYİ SUBAŞI KADIKAZA KADI SUBAŞI KADIKÖY KÖY KETHÜDASI SUBAŞI KADI NAİBİ

YÖNETİM BİÇİMİNE GÖRE EYALETLER ÖZELLİKLERİ

SALİYANESİZ(YILLIKSIZ) EYALETLER

Dirlik Sistemi uygulanır. Topraklar gelirlerine göre has, zeamet ve tımar olarak üçe ayrılır. Rumeli, Anadolu, Bosna, Sivas, Erzurum, Musul eyaletleri örnek gösterilebilir.

SALİYANELİ(YILLIKLI) EYALETLER

İltizam Sistemi uygulanır. Merkeze uzak eyaletlerdir. Mısır, Habeş, Bağdat, Basra, Yemen eyaletleri örnek gösterilebilir.

BAĞLI HÜKÜMET VE BEYLİKLER(İMTİYAZLI EYALETLER

Yöneticileri padişah tarafından seçilir. İçişlerinde bağımsız, dış işlerinde Osmanlı Devleti’ne bağlıdırlar. Yıllık vergi öder ve ordularıyla savaşa katılırlar. Erdel, Eflak, Boğdan, Kırım, Hicaz eyaletleri örnek gösterilebilir.

DİRLİK(TIMAR) SİSTEMİNİN BOZULMASI:

Page 4: Osmanli Devleti̇ Kültür Ve Medeni̇yeti̇

XVII. Yüzyıldan itibaren tımarların rüşvet karşılığında hak etmeyen kişilere verilmesi sistemin bozulmasında temel etkendir. Tımarların iltizama veya vakıflara verilmesi ve Avrupa’da ateşli silahlara sahip orduların önem kazanması yüzünden merkezi otoritenin zayıfladığı bu dönemde birçok tımar sahibi toprağını kaybetmiştir.

DİRLİK(TIMAR) SİSTEMİNİN BOZULMASI: Tımarlarını kaybedenler Celali İsyanları’nı çıkarmışlardır. Üretim azalmıştır. Üretim azalınca devlet vergi toplayamamış, halka ağır vergiler koymak zorunda

kalmıştır. Köylü ağır vergileri ödeyemeyince göç etmiştir. Göçler şehirlerde işsizliği arttırmıştır. İş bulamayanlar eşkıyalık yapınca asayiş sorunları ortaya çıkmıştır. Sistem bozulunca tımarlı sipahi ordusu oluşturulamamış, devlet ücretli asker alma

yoluna gitmiştir. Sekban adı verilen bu askerler barış zamanında işsiz kaldıkları için halktan haraç almışlar, böylece asayiş ve güvenliği bozmuşlardır.

İLTİZAM SİSTEMİ: Bir bölgenin vergilerini toplayarak hazineye yatırmanın ihale edildiği sisteme verilen addır. Fatih Dönemi’nde tımar dışında kalan bölgelerin vergilerini toplamak için getirilen bir sistemdir. Vergi kaynağı araziye mukataa, ihale sistemine iltizam, bu işi yapan kişilere de mültezim adı verilir.

İLTİZAM SİSTEMİNİN BOZULMASI: Mültezim iltizam aldığı bölgenin yöneticisi durumuna gelmiştir. Verdiği miktarın çok daha fazlasını halktan toplamaya çalışan mültezimlerin baskısı sonucu halk göç etmek zorunda kalmıştır. Bu durum üretimin düşmesine, kente göçün artmasına, işsizlik sorununun artmasına yol açmıştır. 1695’ten itibaren iltizamdan malikane sistemine geçilmiştir. Malikane sistemiyle mukataa topraklar muaccele denen satış bedeli karşılığı hayatı süresince kiralanıyordu. Ancak İstanbul’da oturan malikane sahipleri malikanelerini mültezimler yoluyla idare ediyorlardı.

Mültezimler genellikle ayanlardı ve bu ayanlar zamanla malikaneleri ele geçirdiler. Daha sonra resmi görevlere yükselerek güçlendiler. İran ve Rusya ile yapılan savaşlarda devlete para yardımında bulunarak siyasi alanda da güç kazandılar. Ayanlar ayrıca sarıca, sekban veya levent adlı silahlı gruplarla yönettikleri bölgelerde etkinliklerini arttırmışlardır. 1808’de II. Mahmut ayanların varlığını tanımak zorunda kaldı. Mültezimler genellikle ayanlardı ve bu ayanlar zamanla malikaneleri ele geçirdiler. Daha sonra resmi görevlere yükselerek güçlendiler. İran ve Rusya ile yapılan savaşlarda devlete para yardımında bulunarak siyasi

alanda da güç kazandılar. Ayanlar ayrıca sarıca, sekban veya levent adlı silahlı gruplarla yönettikleri bölgelerde etkinliklerini arttırmışlardır. 1808’de II. Mahmut ayanların varlığını tanımak zorunda kaldı. Mültezim iltizam aldığı bölgenin yöneticisi durumuna gelmiştir. Verdiği miktarın çok daha fazlasını halktan toplamaya çalışan mültezimlerin baskısı sonucu halk göç etmek zorunda kalmıştır. Bu durum üretimin düşmesine, kente göçün artmasına, işsizlik sorununun artmasına yol açmıştır. XVIII. Yüzyıldan itibaren iltizamdan malikane sistemine geçilmiştir. Malikane sistemiyle mukataa topraklar muaccele denen satış bedeli karşılığı hayatı süresince kiralanıyordu. Ancak İstanbul’da oturan malikane sahipleri malikanelerini mültezimler yoluyla idare ediyorlardı. Mültezimler genellikle ayanlardı ve bu ayanlar zamanla malikaneleri ele geçirdiler. Daha sonra resmi görevlere yükselerek güçlendiler. İran ve Rusya ile yapılan savaşlarda devlete para yardımında bulunarak siyasi alanda da güç kazandılar. Ayanlar ayrıca sarıca, sekban veya levent adlı silahlı gruplarla yönettikleri bölgelerde etkinliklerini arttırmışlardır. 1808’de II. Mahmut ayanların varlığını tanımak zorunda kaldı.

Bu sorunları önlemek için;

Redif birlikleri ve müşirlikler oluşturulmuştur. Muhtarlık teşkilatı oluşturulmuştur.

Bu sorunları önlemek için; İltizam yönetimi kaldırılmıştır. 1864’de Vilayet Nizamnamesi yayınlanarak idari birimler vilayet, liva(sancak), kaza

ve köy olarak belirlenmiştir.

MUHTESİP(İhtisap Ağası): Çarşı-pazarlarda fiyat denetimi yapar.KAPAN EMİNİ: Hallere gelen ürünlerin tartılması ve adaletli bir şekilde dağıtılmasından sorumludur. BEYT’ÜL MAL EMİNİ: Kamu mallarını ve haklarını koruyan görevlidir. GÜMRÜK VE BAC EMİNİ: Ticaret ve zanaat faaliyetlerini vergilendirir ve genel düzeni sağlar.

Page 5: Osmanli Devleti̇ Kültür Ve Medeni̇yeti̇

DİİİKKKKKAAAAATTTT1864 Vilayet Nizamnamesiyle eski eyaletler vilayet adını aldı. Vilayetler;

SANCAK(LİVA)- Mutasarrıf KAZA- Kaymakam NAHİYE- Nahiye Müdürü KÖY- Muhtar(2. Mahmut)

OSMANLI TOPRAK YAPISI

MİRİ ARAZİ MÜLK ARAZİ

DİRLİK : Has, zeamet, tımar ÖŞRİ TOPRAK: Mülkiyeti Müslümanlara ait topraktır.

PAŞMAKLIK: Gelirleri padişah annelerine, kızlarına ve eşlerine ayrılan toprak çeşididir.

HARACİ TOPRAK: Mülkiyeti gayrimüslimlere ait topraktır.

OCAKLIK: Gelirleri kale muhafızlarına ve tersanelere ayrılan toprak çeşididir.

MALİKANE: Üstün hizmetlerine karşılık bazı devlet adamlarına verilen topraklardır.YURTLUK: Gelirleri sınır boylarındaki askerlere verilen toprak çeşididir. Bu şekilde sınırların güvenliği sağlanıyordu.VAKIF: Devlet hazinesine ait olan ya da kişilerin mülk arazi gelirlerinin sosyal kurumların masrafları için ayrılan toprak çeşididir.MUKATAA: Gelirleri doğrudan doğruya devlet hazinesine gitmek üzere ayrılmış topraklardır.

ASKERİ TEŞKİLAT Osmanlı Devleti’nin ilk düzenli ordusu Orhan Bey Dönemi’nde kurulan YAYA VE MÜSELLEM ordusudur.

KARA KUVVETLERİ DENİZ KUVVETLERİBaşında Kaptanı Derya bulunur. Askerlerine levent denir.

KAPIKULU ASKERLERİ EYALET ASKERLERİ YARDIMCI KUVVETLERKAPIKULU PİYADELERİ-Acemi Ocağı: Diğer ocaklara asker yetiştirmek üzere ilk eğitimin verildiği yerdir.-Yeniçeri Ocağı: Savaşta merkezde bulunur ve padişahı

-Tımarlı Sipahiler: Eyalet askerlerinin en önemli kısmıdır. Maaşları dirliklerden karşılanır.-Akıncılar: Sınır ve uçlarda bulunurlar. Keşif seferi yaparlar.

Bağlı devlet ve beyliklerin gönderdiği askerlerdir.

Page 6: Osmanli Devleti̇ Kültür Ve Medeni̇yeti̇

korurlar.-Cebeci Ocağı: Silahların yapım, onarım ve korunmasıyla ilgilenen sınıftır.-Topçular: Top dökmek ve topları kullanmak için kurulmuştur.-Top Arabacıları: Topların nakli için gerekli araçları yapar.-Humbaracılar: Havan topu ve humbara yapar ve kullanır.-Lağımcılar: Kale kuşatmalarında surları yıkan ve köprü yapan sınıftır.KAPIKULU SÜVARİLERİ-Sipahiler: Savaş sırasında padişahın çadırını korurlar.-Silahtarlar: Savaş sırasında padişahın çadırını korurlar.

-Sağ Ulufeciler: Savaş sırasında saltanat sancaklarını korurlar.-Sol Ulufeciler: Savaş sırasında saltanat sancaklarını korurlar.-Sağ Garipler: Savaş araç-gereçlerini ve hazineyi korurlar.-Sol Garipler: Savaş araç-gereçlerini ve hazineyi korurlar.

-Gönüllüler: Sınır şehir ve kasabalarını korurlar. Sınırlarda halkın içinden seçilirler.-Beşliler: Sınır boylarında bulunur. Kaleleri korurlar. -Azaplar: Savaşta yeniçerilerin önünü açarlar. -Yayalar: Ordunun geri hizmetinde bulunurlar. Yolları açar ve köprüleri tamir ederler.-Müsellemler: Ordunun geri hizmetinde bulunurlar. Yolları açar ve köprüleri tamir ederler.-Deliler: Sınırları koruyan hafif süvari birliklerdir.

YENİÇERİ ASKERLERİ I.Murat döneminde Edirne’de kuruldu.

Padişahın merkezi otoritesinin temelini oluştururlar. Üç ayda bir ulufe denilen maaşı alırlardı. Her padişah değişikliğinde cülus bahşişi alırlardı. Savaş durumunda merkezde padişahın yanında bulunurlardı. Savaş olmadığı

zamanlarda İstanbul çevresinde kışlalarda otururlardı.

Emekli olmadan evlenmezler ve başka bir işle uğraşmazlardı.

TIMARLI SİPAHİLER barış zamanında yaşadıkları yerde asayişi sağlar, savaş zamanında sancakbeyi ile savaşa katılırlardı. Dirlik sisteminin bozulması, toprakların genişletilememesi, celali isyanları, iltizam sisteminin yaygınlaşması gibi sebepler bu ordunun öneminin azalmasına yol açmıştır.

ASKERİ TEŞKİLATDAKİ DEĞİŞMELER

XVI yüzyıl sonlarından itibaren tımarlı sipahiler önemini kaybetti. Bu durum;

Kapıkulu askerlerinin sayılarının ve dolayısıyla maaşlarının artmasına Tek güç haline gelen yeniçerilerin yönetim üzerinde etkili olmalarına

Yol açmıştır.

DİİİKKKKKAAAAATTTT Yeniçeri Ordusu 2. Mahmut Dönemi’nde kaldırılmıştır.Tımar Sistemi 2. Mahmut Dönemi’nde kaldırılınca Redif Birlikleri kurulmuştur.

DONANMA Orhan Bey döneminde Karesioğullarının Osmanlıya katılması, Karamürsel’de Osmanlının ilk tersanesinin açılması.Aydın, Saruhan ve Menteşeoğullarının Osmanlıya katılması.İlk ciddi savaş tecrübesini Çelebi Mehmet döneminde Venedik’lilere karşı yaşadı.Yıldırım Bayezid döneminde Gelibolu’da büyük bir tersane inşa edilmiştir.Fatih Döneminde Karadeniz, kanuni döneminde Akdeniz Türk gölü haline getirildi.

KILIÇ ALİ REİS SEYDİ ALİ REİS MURAT REİS SALİH REİS PİYALE PAŞA

Page 7: Osmanli Devleti̇ Kültür Ve Medeni̇yeti̇

TURGUT REİS BARBAROS HAYREDDİN PAŞA PİRİ REİS

TOPLUM YAPISISınıflar arasında aşılmaz duvarların olmadığı toplumda askeri sınıf vergi ödemez, reaya vergi mükellefidir. YÖNETENLER YÖNETİLENLERSARAY HALKI:SEYFİYE: Kapıkulu askerleri, tımarlı sipahiler, beylerbeyi, sancak beyi, deniz askerleriİLMİYE: Kadı, müftü, müderris, imam, müezzin, medrese öğrencileriKALEMİYE: Divan katipleri

TÜCCAR VE ESNAFLARKÖYLÜLERGÖÇEBELER

OSMANLIDA TOPLUM YAPISI MİLLET SİSTEMİYÖNETİLENLER (REAYA)

MÜSLÜMANLAR GAYRİMÜSLİMLER RUMLAR

TÜRKLER KARADAĞLARARAPLAR SIRPLARACEMLER BULGARLARBOŞNAKLAR ERMENİLERARNAVUTLAR MUSEVİLER

Osmanlı toplum yapısı ırk esasına değil inanç temeline dayalı MİLLET SİSTEMİ ne göre şekillenmiştir. Müslümanlar, Ortodokslar, Ermeniler, Museviler…

YATAY HAREKETLİLİK: Toplumun statüsünde değişiklik olmadan bir yerden başka bir yere gitmesi veya yerleşmesidir.

DİKEY HAREKETLİLİK: Bir toplumda sınıflar arası geçiştir.

HUKUK SİSTEMİ

Hukuk sistemi ŞERİ HUKUK ve ÖRFİ HUKUK olmak üzere ikiye ayrılır. Bunların dışında fethedilen yerlerdeki yasalarda uyum sürecinde kullanılmıştır.

Tüm davalar kadıların başkanlık ettiği mahkemelerde çözümlenmiştir. Aile hukukunda Şeri Hukuka uyulurken, devlete karşı işlenen suçlar ve kamu davalarında,vergi, yönetim ve askerlik ile ilgili konularda Örfi Hukuka uyulmuştur. Örfi Hukuk Şeri Hukuka aykırı olmamıştır. XV. Ve XVI. Yüzyıllarda şeyhülislam fetvaları Şer’i Hukukun gelişmesini sağlamıştır.

Divanı Hümayun ülkedeki en yüksek mahkeme konumundadır? HANGİ MAHKEMEYE BENZER?)

Örfi Hukuku ilgilendiren şikayetlere Nişancının bilgisinden yararlanan sadrazam, şeri hukuk alanına girenleri ise kazasker denetlerdi.

Kanunların ilk kez yazılı hale gelmesi FATİH KANUNNAMESİYLE gerçekleşmiştir. Fatih kendisinden önceki kanunları da kanunnamesinde toplamıştır. Böylece kanunlar yazılı hale getirilip resmiyet kazandırılmıştır. Ayrıca veraset sistemindeki ilk ciddi düzenlemedir.

Gayrimüslimler örfi hukuka uymak zorundadır fakat hiçbir zaman islam hukukuna uymak zorunda bırakılmamışlardır. Cemaat Mahkemeleri

XVI. Yüzyılda KANUNİ KANUNNAMESİ önemlidir.

İbn-i Kemal, Zenbilli Ali Efendi, Ebussuud Efendi önemli şeyhülislamlardır.

Hiçbir yönetici kadıların kararına karışamaz ve kadı kararları üzerinde düzeltmeleri sadece kazaskerler yapabilir.

Kadılar Şeri Hukuk konusunda Şeyhülislama danışırlar.

Page 8: Osmanli Devleti̇ Kültür Ve Medeni̇yeti̇

Yöneticiler kadıların kararlarına karışamazlar, kadılarda hükümlerini kendi başlarına yerine getiremezler.

Kadılar geçimlerini dava harçları ve yaptıkları işlerle sağlarlar. Görev süreleri on sekiz ay ile üç yıl arasında sınırlandırılır.

Kadıların ilk görevi yargıçlık, ikinci görevi kazaları yönetmektir. KADI:

Devlet merkezinden gelen emirleri halka duyurur. Halkın istek ve şikayetlerini devlete bildirir. Mahkemelerde yargıçlık yapar. Davaları Şeriye Sicillerine kaydeder. Her türlü belgeyi onaylar. Avarız vergilerini toplar ve merkeze ulaştırır. Yöneticileri denetleme yetkisine sahiptir. Kazaları yönetir.

OSMANLIDA VERGİ SİSTEMİÖŞÜR: Müslüman çiftçiden alınan ürün vergisidir.HARAÇ: Gayrimüslim çiftçilerden alınan ürün vergisidir.CİZYE: Gayrimüslim erkeklerden alınan güvenlik vergisidir. AĞNAM: Küçükbaş hayvan vergisidir.CERİME: Suç işleyenlerden alınan vergidir.RESMİ ÇİFT: Müslüman çiftçiden alınan arazi vergisidir.İSPENÇ: Gayrimüslim çiftçiden alınan arazi vergisidir.GÜMRÜK VE BAC: Tüccarlardan alınan vergidir.AVARIZ: Olağanüstü durumlarda alınan vergidir.ÇİFTBOZAN: Toprağını sebepsiz ekmeyen çiftçiden alınan vergidir. İHTİSAB VERGİSİ : Şehir ve kasabalarda Pazar ve panayır yerlerinden alınan vergi.

LONCALAR’IN GÖREVLERİ Üyeleri arasında dayanışmayı sağlamak Üyelerine kredi vermek Üyeleri arasında haksız rekabeti önlemek Üretilen malların kalitesini, fiyatını ve kar oranını belirlemek. Devletle esnaf arasında bir köprü görevi görür Üyelerine mesleki eğitim vermek

Ekonomide etkili olan Lonca Teşkilatı’nda rekabet anlayışı yoktur, üretim ihtiyaç kadardır. XVI. Yüzyıldan itibaren Müslüman ve hristiyan loncaları ayrılmıştır.

• ŞEYHİ(PİRİ) Lonca reisi• YİĞİTBAŞI Güvenlik amiri• KETHÜDA Hükümetle ilişki sağlar• EHLİ HİBRE Bilirkişi

DİİİKKKKKAAAAATTTTSanayi İnkılabı’ndan sonra küçük tezgahların fabrikalarla rekabet edememesi sonucu lonca teşkilatının önemi azaldı.

Tarım, ticaret, hayvancılık, sanayi, zanaat ve madencilik önemli geçim kaynaklarıdır.

Tarım politikasını belirleyen en önemli uygulama tımar sistemidir. Bu sistemde köylünün yükümlülükleri;

• Toprağı sebepsiz terk edemez.• Toprağı iki yıl ekmezse çiftbozan vergisi öder. Üç yıl boş bırakırsa toprağı elinden

alınır.• Öşür ve diğer vergileri sipahiye ödemek zorundadır. Coğrafi Keşifler, kapitülasyonlar, Sanayi İnkılabı gibi olaylar zamanla Osmanlı ekonomisini dışa bağımlı hale getirmiştir.

1838 Baltalimanı Ticaret Anlaşması’yla Osmanlı sömürge haline gelmiştir.

Page 9: Osmanli Devleti̇ Kültür Ve Medeni̇yeti̇

OSMANLIDA PARAOsmanlılar XIX.yy’la kadar madeni para kullanmışlardı. İlk Osmanlı parasını Osman Bey bastırdı.

Sikke: Madenden kesilmiş yassı yuvarlak parçacıklara denir.Akçe: Gümüşten kesilen sikkelere akçe denir.Sikke-i Hasene: Altından kesilen sikkelere denir.Kaime: Tanzimat döneminde kaime adıyla ilk kağıt para basıldı. (1840)Mecidiye: 1844’te 20 kuruş değerinde çıkarılan yeni para birimi.

Osmanlı’da ticaret yollarında; Güvenliği sağlayanlara DERBENTÇİ Haberleşmeyi sağlayanlara MENZİL TEŞKİLATI Taşımacılık yapanlara MEKKARİ

adı verilirdi.

Hazine-i Amire denilen devlet hazinesi ve Hazine-i Hassa denilen padişahı özel hazinesi mevcuttur.

Hazinenin gelirleri;Vergiler, gümrükler, savaş tazminatı ve ganimetler, maden-orman-tuzla gelirleri, bağlı beyliklerin vergi ve hediyeleri olarak gösterilebilir.

EĞİTİM VE ÖĞRETİMKişinin topluma yaralı ve meslek sahibi bir kişi olmasını amaçlayan bir eğitim sistemi uygulanmıştır. Okullar, esnaf örgütleri, camiler, tekke ve zaviyeler eğitim sisteminin birer parçasıdır.

OSMANLI’DA EĞİTİM (SIBYAN MEKTEBİ) Osmanlı Devletinde eğitimin ilk basamağını oluşturur. (mahalle mektebi)

Giderleri vakıflar tarafından karşılanmıştır. II. Mahmut döneminde İstanbul’da yaşayanlar için zorunlu hale getirilmiştir.

Mezun olabilmek için kuran-ı hatmetme mecburiyeti vardır. Okuma-yazma, İslam dininin kuralları ve dört işlem öğretilir. Bu mektebe AMİN ALAYI denilen bir törenle başlanır.

OSMANLI’DA EĞİTİM (MEDRESELER) Osmanlı medreseleri, günümüzdeki orta ve yükseköğretim kurumlarının işlevini görmekteydi. Hariç –ortaokul, dahil- lise, sahn-yükseköğretim olarak 3 bölümden oluşur.

İlk Osmanlı medresesi Orhan Bey döneminde yapılmıştır. Müderris olarak ta Davud-ı Kayseri atanmıştır.

Medrese hocasına Müderris, yardımcısına Muid denir. Medrese öğrencilerine Softa ve Danışment adı verilir. Medreselerdeki eğitimden kazasker sorumludur. İlmiye ve kalemiye mensupları medreseyetişir.lerden Fatih Sultan Mehmet tarafından Sahn-ı Seman medresesi Kanun-i Sultan Süleyman döneminde Mimar Sinan’a yaptırılan Süleymaniye

Medresesi.

Kendi alanlarında uzmanlaşmış medreseler mevcuttur. Darüttıp, Darülhadis, Darülkurra, Darülhendese Medreseleri örnek gösterilebilir.

OSMANLI’DA EĞİTİM ASKERİ EĞİTİM Kapıkulu ordusunun içerisinde birçok ocak bulunur ve her ocak kendi alanında eğitim verir. Tophane, humbarahane, tüfekhane, kılıçhane, mehterhane askeri sanat mekteplerine örnek gösterilebilir. Ayrıca tersanelerde gemicilerin yetişmesini sağlayan önemli bir kurumdur.

OSMANLI’DA EĞİTİM SARAY EĞİTİMİ Sarayda eğitim verilen kurumlar ENDERUN, HAREM ŞEHZADEGAN MEKTEBİ dir.

Fatih Dönemi’nde kurulan Enderun okuluna başlangıçta devşirme usulüyle hristiyan tebaanın çocukları alınmıştır. Bu okulun amacı komutan, idareci ve sanatkar yetiştirmektir.

Harem padişahın eşleri, çocukları ve cariyelerini yaşadığı yerdir. Harem aynı zamanda okul niteliğindedir.

Page 10: Osmanli Devleti̇ Kültür Ve Medeni̇yeti̇

Padişahların erkek çocuklarının ilköğrenim eğitimi gördükleri ŞEHZADEGAN Mektebi de mevcuttur.

OSMANLI’DA EĞİTİM MESLEKİ EĞİTİM Lonca teşkilatı bir eğitim kurumu olarak kabul edilmektedir. Teşkilata alınanlar teşkilatın kurallarına uyarak çırak-kalfa-usta seviyelerine yükselirler. Ustalık belgesi olan İCAZET i alanlar işyeri açabilir.

OSMANLI’DA EĞİTİM DİNİ KURUMLARDA EĞİTİM Halkın dini eğitim aldığı yerler cami, mescit, tekke ve zaviyelerdir. Bu mekanlar ayrıca sosyal faaliyetlerin gerçekleştirildiği kültür merkezleridir. Camilerin içerisinde veya yakınında, herkesin katılabildiği derslerin verildiği mahalle mektepleri bulunmaktadır. Osmanlı’da dini eğitim her eğitim kurumunda verilir.

VAKIF SİSTEMİBir kişinin kamu yararına mallarının tamamını veya bir kısmını bağışlamasına vakıf denir. Kişiler kendilerine ait menkul ve gayrimenkulleri eğitim, din, sağlık, bayındırlık gibi alanlarda daimi kamu hizmeti verecek kuruluşlara bağışlar veya bu kuruluşları oluştururular.

Vakıflar yoluyla yoksullara yardım edilmiş, ülke bayındır hale getirilmiş, vakıf topraklarda canlanma meydana gelmiş, fethedilen bölgelerin Türkleştirilmesi sağlanmıştır.

Vakıflar şu alanlarda yararlanıldı. İskan faaliyetlerinde, Yerleşim yerlerinin sosyo-kültürel ihtiyaçlarının karşılanmasında, Han, kervansaray gibi yapıların yapım ve işletimin de, Halkın sağlık, eğitim, öğretim alanındaki ihtiyaçlarının karşılanmasında, İhtiyacı olan tüccarlara kredi kullandırılıp ticaretin desteklenmesinde,

Vakfiye: Vakfın kuruluş şartlarını düzenleyen belgeMütevelli: Vakıf yöneticisiAvarız Vakıfları: Hastalık nedeniyle çalışamayanlar, kimsesiz ve yetimlerin korunması amacıyla oluşturulan vakıflar.

BİLİM VE TEKNOLOJİBilim insanları korunmuş ve onlara saygı gösterilmiştir.

Bilimsel çalışma yapanlar desteklenmiş ve ödüllendirilmiştir. Medreselerin işleyişine müdahale edilmemiş özgür bir ortam sağlanmıştır. Matematik ve astronomide çalışmaları olan ALİ KUŞÇU Sahnı Seman

Medreselerinin programlarını hazırlamış ve astronomi-matematik dersleri vermiştir. Ayrıca ayın ilk haritasını hazırlamıştır.

Tıp alanında SABUNCUOĞLU ŞERAFETTİN önemlidir. Cerrahi müdahale tekniklerini resimli bir şekilde kitabında anlatmıştır. Ayrıca Türkiye’de deneysel farmakolojinin öncüsü sayılabilir.

PİRİ REİS: Kitab-ı Bahriye adlı eseri önemlidir. Dünyanın yuvarlaklığı, gel-git olayı, pusula ve Amerika kıtasının varlığı gibi konulara değinmiştir.

PİRİ REİS: Dünya haritası önemlidir. Yaklaşık 500 yıl önce hazırlanan haritanın uydudan çekilen fotoğraflar kadar eksiksiz ve mükemmel olduğu söylenir.

KATİP ÇELEBİ: Tarih ve coğrafya alanında çalışmıştır. Keşfüzzünun ve Cihannüma eserleri önemlidir.

EVLİYA ÇELEBİ: Seyahatname adlı eseri yazmıştır. TAKİYEDDİN MEHMET: İlk Osmanlı rasathanesini açmıştır. NAİMA: İlk vakanüvisdir. Naima Tarihi adlı bir eseri vardır. LAGARİ HASAN ÇELEBİ: Roketle uçuş denemesi yaptı. Enveri, Aşık Paşazade, Hoca Saadettin, Mustafa Selaniki önemli tarihçilerdir.

MİMARİ Erken Dönem Osmanlı Mimarisi-Kuruluş Dönemi Mimarisidir. Klasik Dönem Osmanlı Mimarisi-Yükselme Ve Duraklama Dönemi Mimarisidir. Geç Dönem Osmanlı Mimarisi-Gerileme Ve Dağılma Dönemi Mimarisidir.

Page 11: Osmanli Devleti̇ Kültür Ve Medeni̇yeti̇

CAMİLER İlk Camii-İznik Hacı Özbek Camii-Orhan Bey Bursa Ulu Camii Ve Yeşil Camii, Yeşil Türbe, Edirne Eski Camii Ve Üç Şerefeli Camii İstanbul Fatih Camii

Klasik Dönemin İlk Örneği- Beyazıt Camii- Mimar Hayrettin Şehzadebaşı, Süleymaniye Ve Selimiye Camiileri- Mimar Sinan Sultanahmet Camii- Sedefkar Mehmet Ağa

Fatih zamanında yaptırılan Topkapı Sarayı sivil mimarinin en güzel örneklerindendir. Zaman içerisinde saraya birtakım daire ve köşkler eklenmiştir. Sarayda bulunan Revan ve Bağdat köşkleri mimari zenginliği gösterir.

1609-1616 yılları arası yaptırılan Sultanahmet Camiinin mimarı Sedefkar Mehmet Ağa’dır. Cami mavi, yeşil, beyaz renkli İznik çinileriyle bezendiği için Mavi Camii olarak da adlandırılır. Türkiye’nin altı minareli ilk camiisidir.

Mimariye damgasını vuran kişi Mimar Sinan’dır. 81 cami, 51 mescit, 55 medrese, 26 darülkurra, 17 imaret, 3 darüşşifa, 7 su kemeri, 8 köprü, 18 kervansaray, 6 mahzen, 33 saray, 35 hamam, 17 türbe yapmıştır.

İSTANBUL FATİH CAMİİ(İSTANBUL’DAKİ İLK OSMANLI CAMİİ) HASEKİ KÜLLİYESİ MİMAR SİNAN’IN İLK ESERİ MİMAR SİNAN’IN ÇIRAKLIK ESERİ ŞEHZADE CAMİİ MİMAR SİNAN’IN KALFALIK ESERİ SÜLEYMANİYE CAMİİ MİMAR SİNAN’IN USTALIK ESERİ SELİMİYE CAMİİ SULTANAHMET CAMİİ(KLASİK OSMANLI MİMARİSİNİN SON ÖRNEĞİ) NURU OSMANİYE CAMİİ AKSARAY VALİDE CAMİİ LALELİ CAMİİ ORTAKÖY CAMİİ DOLMABAHÇE CAMİİ NUSRETİYE CAMİİ

19. YY SARAYLARI BEYLERBEYİ ÇIRAĞAN DOLMABAHÇE

YILDIZ

İSHAKPAŞA SARAYI(18.YY ESERİ DEVLETİN YÖNETİLDİĞİ YER OLMAMIŞTIR.) ANADOLU HİSARI YILDIRIM BAYEZİT TARAFINDAN İSTANBUL’UN FETHİNİ KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN YAPILDI.RUMELİ HİSARI FATİH TARAFINDAN İSTANBUL’UN FETHİNİ KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN ANADOLU HİSARI’NIN KARŞISINA YAPTIRILDI.KİLİTBAHİR KALESİ FATİH DÖNEMİNDE ÇANAKKALE’DE PAPALIK ORDUSUNUN BİZANS’A YARDIM ETMESİNİ ENGELLEMEK İÇİN YAPTIRILDI.SEDDÜLBAHİR KALESİ IV. MEHMET DÖNEMİ’NDE EGE DENİZ’Nİ KORUMAK İÇİN YAPILDI.KALE-İ SULTANİYE FATİH ZAMANINDA ÇANAKKALE’DE YAPTIRILDI.SELİMİYE VE LEVENT KIŞLALARI III. SELİM DÖNEMİ’NDE NİZAM-I CEDİT ORDUSUNUN EĞİTİMİ İÇİN YAPILDI.

EDEBİYATDİVAN EDEBİYATI HALK EDEBİYATI TASAVVUF EDEBİYATI

İran ve Arap edebiyatlarından etkilenilerek oluşturulmuş, saray ve medrese çevrelerinde gelişen edebiyat türüdür.

Masallar, koşmalar, maniler, ağıtlar, destanlar ve türkülerden oluşan daha çok taşrada ve halk arasında gelişen edebiyat türüdür.

Dini içeriklidir. Nazım şekli açısından halk edebiyatına benzer. Mevlevi ve bektaşi tarikatı mensupları tarafından geliştirilmiştir. Önemli temsilcileri

Nefi en önemli hiciv şairlerindendir. Siham-ı Kaza önemli eseridir.

Page 12: Osmanli Devleti̇ Kültür Ve Medeni̇yeti̇

GÜZEL SANATLARMİNYATÜR: El yazması eserleri süslemek için perspektife dayanmadan yapılan resim sanatıdır. Minyatüre tasvir veya nakış, sanatçılarına nakkaş denir. Fatih döneminde Sinan Bey, Seyyid Lokman; XVI. Yüzyılda Nakkaş Osman, Matrakçı Nasuh, Nigari önemli nakkaşlardır.

HAT: Güzel yazı yazma sanatıdır. Türklerin İslamı kabulüyle önem kazanmıştır. Sanatçılarına hattat denir. Fatih döneminde Amasyalı Şeyh Hamdullah, Kanuni Döneminde Ahmet Karahisari önemli hattatlardır.

TEZHİP: El yazması kitapları süsleme sanatıdır. XVI. Yüzyıla damgasını vuran en önemli sanatçısı Kara Mehmet’tir.

CİLTÇİLİK: El yazması eserlerin dağılmasını engellemek için yapılan ve süslenen sanattır.

EBRU: Kağıt süsleme sanatıdır.

KAKMACILIK: Ahşap, taş veya metal üzerine desenlerin şekillendirilerek oyuk açılıp altın, gümüş gibi maddelerin oyuklara gömüldüğü sanattır.

ÇİNİCİLİK: Özel hazırlanan toprakların nakışlarla süslenip pişirilmesiyle oluşturulan sanattır. Bursa Yeşil Cami, Yeşil Türbe, Topkapı Sarayı çinileri ünlüdür.

RESİM Portresini yaptıran ilk padişah Fatih’tir. İtalya’ya resim öğrenimi için gönderilen Sinan bey Fatih dönemi ressamıdır. XIX. Yy ressamları ŞEKER AHMET PAŞA VE OSMAN HAMDİ BEY’DİR.

MÜZİK 15. Ve 16. yy’da TOKATLI DERVİŞ, ÖMER GÜLŞENİ, NİHANİ ve ABDÜLKADİR

MERAĞİ, 17 ve 18. yy’da ITRİ, 19. yy’da DEDE EFENDİ önemli musikişinas ve bestekarlardır.

MAHMUT ve III. SELİM musikişinas padişahlardır. SELİM suzi dilara makamını bulmuştur.

XVIII. Yüzyılda Türk müziği Avrupa’yı etkilemeye başlamıştır. İtalyan ressam Agostino Tassi’nin Mehterbaşı Ve Beş Türk Çalgıcısı adlı tabloları ünlüdür.

Mozart’ın 5 Numaralı Konçertosu Türk Konçertosu olarak tanımlanmaktadır. Beethoven’in Atina Harabeleri adlı eserinde Türk Marşı yer almaktadır.

DİİİKKKKKAAAAATTTT İslam dininde resim ve heykelin yasak olması özellikle minyatürün gelişmesinde etkili oldu.

İlk resim sergisini Şeker Ahmet Paşa açmıştır. İlk güzel sanatlar okulu 1883’de açılan Sanayi-i Nefise Mektebi’dir.