Joseph Ratzinger - Avrupa Dayandığı Düşüncelerin Dünü Ve Bugünü

download Joseph Ratzinger - Avrupa Dayandığı Düşüncelerin Dünü Ve Bugünü

of 143

description

avrupa

Transcript of Joseph Ratzinger - Avrupa Dayandığı Düşüncelerin Dünü Ve Bugünü

  • Papa 16. Benedict Joseph Ratzinger

  • josEPH RATZINGER 19 Nisan 2005 tarihinde, 2. John Paul'n ardndan Papa 16. Benedict ismini benimseyerek Katolik Kilisesi'nin bana geen Joseph Alois Ratzinger, 1927 Bavyera doumludur. I960'1 yllardan beri Hristiyan literatrnn en nemli teologlarndan biri saylan Ratzinger, ar muhafazakar olmasyla tannyor. Papa olmadan nce Mnih Bapiskoposluu yapm ve pek ok Alman niversitesinde profesr olarak almtr.

    Laikliin basknlat uygar lkelerde insanlarn kiliseden gittike uzaklamasn endieyle karlayan Ratzinger, Avrupa'nn temel deerlerine geri dnmesi gerektiini dnyor.

    B!\ n o.':\ rav. .

  • Joseph Ratzinger Avrupa - Dayand Dncelerin Dn ve Bugn Edizioni San Paolo s.r.l. Cinisello.Balsama (MI)

    Yeni Seri: 472 Politika: 14

    Editr: Esen Gr

    Kapak Tasarm: Nevruz Kran ksz i Tasarm: Hasan Seval

    Birinci Bask: Ekim 2005 lSBN 975-308-685-7

    Kapak, i bask ve cilt: Kaya Matbaaclk (0212) 656 62 20

    Genda A, ataleme Sok. Nu. 19 Caalolu-lstanbul tlf. (0212) 512 33 86 - 512 94 67 (Pbx) faks 520 82 12 e-posta: [email protected]

    Bu kitap ile ilgili medya aratrmalar iin yapaca almalardan dolay "iZLEM INTERNATlONAL"a teekkr ederiz.

  • jOSEPH ATZINGER AVRUPA

    Dayand Dncelerin Dn ve Bugn

    talyanca'dan eviren: Nilfer Uur Dalay

    POLTKA

  • NDEKLER

    NSZ . . .. . . .. . . . ... . .. . . .. . .... . . . .. .. ... . . . . .. .. . 7

    Birinci Blm: AVRUPA NEDR?

    1. Avrupa, nanca dayanan dncelerin bugn ve yarn . ..... 11 2. Avrupa hakknda dnceler .......................... 34

    kinci Blm: POLTKA VE AHLAK

    1. Siyasi bak alar ve siyasi pratik . . ... . ... . . ... . . .. ... .47 2. Dnyay birletiren eyler

    Devletin ahlaki temelleri ve politikada ncelii olan eyler ... 68

    nc Blm: BARI N SORUMLULUKLARIMIZ

    Mttefiklerin Fransa sahillerine kartma yapmalarnn altmnc yldnm anma trenlerinde yaplan drt konuma

    1. Bar ararken .. .. . ... . . .. . .. .. .. . . ..... . . .. ... . ... . 85 2. Teslis inanc v e dnyada bar . .. .... . .... .... . . ...... 102 3. Hristiyanlarn bar salama sorumluluklar .. .. .. ... ... . 110 4. Balanma ltfu .... ... . . . .. . ... . ... . . .. . . ...... .. 116

    NOTLAR .. . ... . .... . .. . . .. . . . . . . ... . . . .. ... . .. . . . . 121

    5

  • NSZ

    Avrupa konusu, bu konuda yazdm ilk kitaptan bu yana gncelliini hi yitirmedi. Bununla birlikte, yllar getike konu daha ok siyasi tavr anlamnda Avrupa dncesinin dayand dncelerin ve temelindeki ilkelerin zerinde younlamaya balad. Bu nedenle Avrupa konusunu artk yaadmz gnlerin kresel meydan okumalar kapsamnda ele almak gerekmektedir. Son on yl boyunca, benim isteimin dnda da olsa, bu konu zerinde konumam iin srekli konferanslara davet edildim. Bylelikle, birbirinden farkl balklarda ama ayn ana fikir erevesinde toplanabilecek elinizdeki kitabn ierii olutu.

    lk blmde, Avrupa'nn ne olduu, ne olabilecei ve ne olmas gerektii konusunu aklamaya alrken, dier iki blmde, Avrupa'nn ve dnyann iinde bulunduu koullar gz nne alndnda, doru siyasal tavr oluturan ilkeler sorununu ele aldm. Bir btn olarak konularn birbirleri ile rtmesinden ve tekrar edilmelerinden kanlamam olsa da, grlerin veri dzeni ile daha iyi bir aklama yaplm olduunu sanyorum. Bununla birlikte, bugn tek tek hepimizi etkileyen sorunlar karsnda, bu kitapla vermeye altmz yantlarn ne kadar yetersiz kaldnn bilincindeyim. Yine de var olan yapda neyin zararl neyin yararl olduunu daha iyi anlamaya yarayacak bir katknn salanm olmasn umarm.

    Joseph Ratzinger Roma, 23 Temmuz Aziz Brijit Bayram

    7

  • BRNC BLM

    AVRUPA NEDiR?

    9

  • 1

    Avrupa nanca dayanan dricelerin bugn ve yarn*

    Avrupa. znde Avrupa nedir? Bu soru, "Avrupa nerede balar nerede biter" eklinde, Kardinal Josef Glemp tarafndan, Avrupa Piskoposlar Ruhani Meclis ' i toplantlarnda, sk sk soruldu. Nfusu Avrupallardan olusa bile, Sibirya, dnce ve yaama biimleri Avrupa'dan ok farkl olduu iin mi Avrupa saylmamaktadr? Rusya topraklarnda yaayan halk cumhuriyetlerinin ne kadar gneyinden geen bir izgi izilse, tesi Avrupa saylmamaktadr? Atlantik Okyanusu'nun nereleri snr kabul edilebilir? Hangi adalar Avrupa' dr, hangileri deildir ve neden deildirler? Btn bunlar dnldnde Avrupa'nn corafi blge zellikleri tmyle ikincil derecede nem tad grlr: Avrupa, bir ktadr diyerek corafi tanmlarla snrlandrlamayacak olan kltrel ve tarihsel bir kavramdr.

    1. Avrupa'nn douu

    A vrupa'nn kkenlerine doru uzandmzda aklkla grlecek bir gerektir. Avrupa'nn kklerini kim incelerse incele-

    * Bu metin 28 Kasm 2000 tarihinde Berlin'de dzenlenen bir konferansta sunulmutur. 13 Mays 2004 tarihinde, talyan Senato Bakan Marcello Pera'nn daveti zerine katldm bir dier konferansta, zgn metine, gndemde olan Avrupa Anayasas'nn temel sorunlarn ele alan ikinci blm ekledim.

  • sin, Heredot'a (M..484-425) gnderme yapar. Avrupa'y corafi terimlerle tanmlayan ilk kii odur ve syle der: "Persler Asya'y ve orada yaayan barbar toplumlar, kendilerine ait bir yer olarak, Avrupa'y ve Yunan dnyasn da ayr bir lke olarak kabul ederler".2 Avrupa'nn snrlar verilmemekle birlikte, bugn Avrupa 'nn ekirdeini oluturan topraklarn Tarihi 'nin gr alannn ok dnda olduu ok aktr. Nitekim, Helen Devletleri ve Roma mparatorluu'nun gelimesiyle, daha sonra Avrupa'y oluturacak olan bir kta biimleniyordu ancak snrlar olduka farklyd: Akdeniz' i evreleyen topraklar, gerek kltrel balar, gerek ulam ve ticari yollar, gerekse, birbirlerine benzer siyasi sistemleri nedeniyle, beraberce gerek bir kta'y oluturuyorlard. slam dininin ve devletlerinin gelimesiyle birlikte, yani 7.yzylda ve 8.yzyln balarnda, Akdeniz' i snr alan bir kta kavram olutu. Neredeyse Akdeniz snr izgisi olacak biimde blnd ve o tarihe kadar tek bir kta olan topraklar ktaya dnt : Asya, Afrika, Avrupa.

    Dou'da antik an dnm Bat'dan daha yava seyretti: Roma mparatorluu, her ne kadar hep ulara itilmi olsa da, temel diren noktas Konstantinopolis olarak 1 5.yzyla kadar dayand.3 Dier taraftan Akdeniz, 700 yllar civarnda, o zamana dek kltrel bir kta olarak alglanabilecek yapdan koptu ve kltr, gitgide daha gl bir biimde kuzeye doru yayld. limes4 o zaman kadar kta snr olarak kabul edilirken, bu zelliini yitirdi ve yeni bir tarih sahnesine doru, gerek anlamda ekirdek lke olarak tanmlanan bugnk Galya5, Almanya, Britanya'ya doru ald ve giderek skandinavya'ya kadar geniledi. Snrlarn yer deitirmesi srasnda, bir nceki Akdeniz ktas ile dnce sreklilii, corafi anlamdan farkl olarak, tarihin Hristiyan tanr-bilimsel yaps tarafndan salanmaktayd : Danyal Peygamberin kitabna gre, Roma mparatorluu, Hris-

    12

  • tiyan inanc ile yenilenip dntrlm olduundan, dnyada hkm sren son ve kalc kraliyetti ve bu nedenden tr, halklarn ve devletlerin birlii, son Kutsal Roma nparatorlz'nunoluumu srecinin gerei olarak tanmlanyordu.

    Kltrel ve tarihsel anlamda bu yeni kimliin olumas sreci, tamamen Karolenj Krall'nn bilgisi dahilinde tamamlanyordu. te tam da bu noktada, bir kez daha o antik Avrupa ismi, bu kez deiime uram bir biimde ortaya atlyordu: Avrupa, adeta Charlemagne'in krall ile zletiriliyor, gelecei biimleme sorumluluu stlenmi bir g olarak devletler birliini gren yeni bir yaklam ve devamllk bilinci gibi yeni bir dnce ile kendini tanmlyordu. Kendini, tarihin nceki dnemlerinin bir devam, ondan sonra srecek olann da balang noktas, adeta mihenk ta olarak gryor ve bu nedenle de gelecek ile ilgili sorumluluk duyuyordu.6

    Bu biimdeki kendini anlamaya alma sreci, hem kendi kendisini tanmlama hem de bir misyon stlenmeyi eanl olarak anlatlmaktadr.

    Nitekim, Avrupa kavramnn, Karolenj Krall 'ndan sonra yok olmaya yz tuttuu ve yalnzca bilim dnyasnda kullanlan bir kavram olarak kald da bir gerektir. Halk dilinde, modem an balangcna kadar ve biraz da Trklerin yaratt korku nedeniyle kendini yeniden tanmlamann zel koulu olarak, 1 8.yzylda yeniden kendini kabul ettirinceye kadar kullanlmaz. Szcn bu tarihesinden bamsz olarak, Fransa Krall 'nn, hi yklmayacak ve yeniden doan Roma mparatorluu olarak yaplanmas, bugn Avrupa olarak tanmladmz ne varsa onun olumasnda en nemli ve temel adm olduu anlamna gelmektedir.?

    Elbette Avrupa'nn ikinci bir kknn, Bat olmayan bir Avrupa'nn daha olduunu da unutmamamz gerekir: nitekim Ro-

    13

  • ma mparatorluu, daha nce de sylediim gibi, Bizans 'ta, halk topluluklarnn glerine ve slam'n saldrlarnas karn yaamaya devam ediyordu. Bizans kendini gerek Roma olarak gryordu; nitekim burada mparatorluk hi batmamt ve Roma mparatorluu 'nun dier taraf ile batdaki kanad ile hesaplama artarak devam ediyordu. Bu Dou Roma mparatorluu da kuzeye doru, Slav rknn yaad lkelere doru genilemekteydi. Yunan-Roma kltrnn karmasndan oluan bir dnya yaratmt kendine. Latin kltryle yorulmu Bat Avrupa kltrnden farkl bir dnyayd bu: dinsel ayin usul ve dzeni farklyd, kilise ritellerinin oluumu farklyd, yaz karakteri farklyd, yaz ve renim dili olarak resmi dil kabul edilmi Latince'den farkl bir dil kullanmalaryla farklyd.

    Elbette, birbirinden farkl bu iki dnyay tek ve ortak bir kta yapabilecek, balayc unsurlar da bulunmaktayd. Her eyden nce, ortak bir kitap, ncil ve Eski Kilise vardr ve her ikisi de imdi Avrupa snrlar dnda bulunan, kutsal bir topraa, ortak bir kkene, Filistin'e gnderme yapmaktaydlar. Dier yandan, ortak bir mparatorluk fikri, kkenlerdeki ortak Kilise anlay ve haklar dncesi ve yarg aralar temelinde ortaklklar bulunmaktayd. En son olarak din adamlar kurumu ile ilgili ortaklklar hatrlatmak isterim. nk byk alkantlarn yaand tarihsel dnemlerde, siyaset ncelikli ve siyaset st glerin her zaman iin nclk yapt yenileme hareketlerinin yaand dnemlerde, din adamlar, yalnzca kltrel srekliliin deil, ayn zamanda, ncelikle ahlaki ve dini ilkeler olmak zere, insanolunun doru yolu bulmasnda, yol gsterici olmulardr.9

    ki Avrupa arasnda, ortak dini miras varl olmasna karn, nemini Endro von Ivanka'nnIO zellikle vurgulad, ok temel bir farkllk vard: Bizans'ta Kilise ve mparatorluk birbir-

    14

  • leriyle hemen hemen rtm gibiydi; mparator Kilisenin bayd. mparator kendisini sa'nn temsilcisi olarak grr, Melkisedek'in kiiliinde, hem kral hem de papa grevlerini stlenmi (Yar 14, 1 8)1 ve 6.yzyldan itibaren resmi olarak "kral ve papa" unvann tamaktadr. 1 2 nk, Costantinos 'den itibaren imparator Roma'dan ayrlmt, Aziz Petrus'un halifesi ve Kilisenin en byk oban 1 3 olarak, mparatorluun eski bakentinde, bamsz Roma Piskoposu makam ihsas edilebilir hale gelmiti. Bu noktada, Costantinus Dneminin bandan itibaren, yneticilik makamnda iki ballk yaanmaya balanmt: nitekim papa ve imparator farkl iki ynetici gt ve hibiri tek bana tm erki elinde tutmazd. Papa Gelasius 1 (492-496) 14, mparator Anastasius'a yazd o mehur mektupta Bat'nn bak asn aklar ve kaleme ald drdnc nizamname metninde daha ak bir biimde Melkisedekin Bizans modeli nerisi karsnda, gler birliinin yalnzca sa'nn elinde olduunu bildirir: nitekim btn bunlar, insanolunun gszl (kibri!) nedeniyle, yllar boyunca iki nazrl blnmesine neden oldu, s11f kimse kendi kendine paye vermesin, kibre kaplmasn diye" ( c.11 ) . Sonsuz yaam iin Hristiyan mparatorlarn papalara gereksinimi vard ve bunlar da, gndelik yaamn srdrlebilmesi iin mparatorlara ve imparatorluk kurumlarna gereksiniyorlard. Papalar, gndelik ilerinin yrtlebilmesi iin, kutsal dzen tarafndan atanm imparatorun yasalarna uymak zorunda kalrlarken, imparatorlar da kutsal eylerle balant iinde kalabilmek iin papalarn yasalarna uymak zorundaydlar:s Bu tarihten sonra gler dengesi asndan nemli bir ayrm ve blnme balamtr ki bu ayrm, Avrupa'nn bundan sonraki gelimesi iin ok nemli bir role sahip olacak ve aslnda bir btn olarak Bat diye adlandrlan eyin temellerini oluturacaktr.

    Tm bu yetki snrlandrmalarna karn, taraflarn gc tek

    15

  • elde toplama, karsndakinin zerinde kendi gcn gsterme ynndeki igds hep canl kalm ve bu gler ayrm ilkesi yaanan ok sayda acnn da kaynan oluturmutur. Somut anlamda, gerek siyasal gerekse din alannda ilkelere uygun yaanabilmesinin gereklilii, hem bugnn hem de yarnn A vrupa' snn temel sorunlarndan biri olarak ortada durmaktadr.

    2. Modern an dnm noktas

    u ana kadar sylediklerimize dayanarak, batda Karolenj mparatorluu'nun kurumasl6, Bizans'ta Roma mparatorluu'nunl7 devam ediyor olmas ve bu imparatorluun, Slav rklarnn yaad topraklardaki etkinliinin srmekte olmas gz nne alndnda, gerek Avrupa ktasnn domu olduunu, modem an balangcnda her iki Avrupa'nn da, gerek kendi varoluunun biimlendii, gerekse, snrlarnn belirlendii bir dnm noktasnda, kkten bir deiimin arifesinde bulunduunu syleyebiliriz.

    1453 Ylnda Kostantinopolis Trkler tarafndan fethedildi. O. Hiltbrunner bu gelimeyi yle zetlemektedir: "son ... bilginler de g ettiler . . . talya'ya doru ve Rnesans'n hmanist/erine Yunan uygarlnn metinlerini orijinal/erinden aktardlar; ancak dou, kltrszle gmld" . s Bu saptama biraz ham ifade edilmi ve ilenmeye gereksinimi var. nk Osman oullar Krall'nn 19 da kendi kltr vard. Ancak bylelikle, Bizans'da hkm srmekte olan Yunan-Hristiyan, Avrupa kltrnn sonu gelmi oldu. Avrupa'nn iki kanadndan biri, bu ekilde kayp olma tehlikesiyle burun buruna gelmiti. Ancak Bizans'n kltrel miras henz lmemiti: Moskova kendisini nc Roma ilan etti, ikinci imparatorluk devri fikrine daya-

    16

  • narak kendi patrikliini kurdu v.e bylelikle kendini, Kutsal mparatorluk'un yeni bir metamorfozu olarak ilan etti. Bu, Avrupa'ya dayal bir konumlanmayd. Bat 'ya bal, ona gnden gne yaklaan ve en sonunda, Byk Petro Dneminde bir Bat lkesi konumuna gelen bir varolutu. Bizans Avrupa'snn bu biimde kuzeye doru kaymas, ktanm snrlarnn douya doru genilemesi sonucunu getirmekteydi. Ural Dalar 'nn snr olarak kabul edilmesi arada adeta bir arabuluculuk durumu yaratt. Onun dousu her zaman iin bir anlamda Avrupa'nn alt trevi olarak algland. Ne Asya'yd ne Avrupa. Avrupa znesinin tavnda dvlm ancak hi bir zaman zne olamam, nesnesi olarak kalm ve o znenin kendisini de kendi tarihine tamam olan bir alttrev. Belki de bu, bir btn olarak olarak bakldnda, bir lkede bulunan kk ve yabanc bir toplum gibi dnlebilecek koloniyal bir devlet modeli gibiydi.

    Batl olmayan Bizans Avrupa'sna baktmzda, modem an balangcnda, ift karakterli bir oluumdan sz edebiliriz: bir tarafta Roma mparatorluu ile olan tarihsel balarna ramen dalmakta olan Eski bir Bizans, dier taraftan, merkezi Moskova'ya tanm, snrlar Dou'ya doru genilemi, hatta hatta bir eit alt koloni yap olarak adlandrlabilecek bir konumdaki Sibirya'ya kadar yaylan yeni bir Avrupa.

    Ezamanl olarak Bat 'da tarihsel kkenleriyle ilintili ift karakterli bir srecin oluumundan da sz edebiliriz. Alman kltrnn hkm srd dnyann byk bir blm Roma'dan tmyle kopmutu. Hristiyanln, aydnlanm yeni bir biimi domutu.20 yle ki o tarihten sonra, sanki Bat, farkl dnme ve farkl tasarlama biimi ile rahatlkla kltrel bir snr diye sz edebileceimiz bir ayrtrmayla, adeta bir izgiyle ikiye blnmt. Elbette Protestan dnyasnda da krlmalar yaand2I; nce Luterci'lerle Reformistler arasnda, sonra onlardan Metodist-

    17

  • ler ve Presbiteryenler trerken, Anglikan Kilisesi, Katoliklerle Evanjelistler arasnda orta yolu bulmaya alrken. Tabii btn bu krlmalara, uygulamasn bugnk Avrupa'da grdmz devlete bal Kilise ile Kuzey Amerika'da uygulamasn grdmz, daha sonra daha ayrntl olarak zerinde duracamz, bamsz kiliselerin Hristiyanlk anlay ve uygulamalarndaki farkllklar eklenmelidir.

    imdi dikkatlerimizi, bir zamanlarn Latin Avrupa's ne ise modem ada o olan, dnemi tanmlayan ikinci bir gelime zerine, Amerika'nn kefine odaklayalm. Avrupa'nn, Rusya'nn Asya'ya doru genilemesi nedeniyle douya doru genilemesi, bat tarafnda baka bir alma, Avrupa'nn corafi snrlarnn ok dna, imdi Amerika adn alan Okyanus tesine gemesi karlk gelmektedir: Avrupa'nn Katolik-Latin ve Protestan-Germen olarak ikiye blnml22, igal edilen bu yeni topraklara da olduu gibi tanm ve orada yansmalarn bulmutu. lk zamanlar Amerika da genilemi bir Avrupa, bir koloni konumundaydlar. Ancak, daha sonra, Fransz htilali 'nin Avrupa' da yaratt dnce akmlaryla ve onun dnyada yaratt ivme ile kiiliini bulmu ve kendi kendisinin znesi olmutur. Nihayet 1 9.yzyldan itibaren, doduu Avrupa'nn kltrel ortamnda kiilii biimlenmi olsa da, bamsz bir zne olarak, Amerika olarak, Avrupa'nn karsnda bir duru gelitirmitir.

    Tarihsel gelimeleri irdeleyerek Avrupa 'nn derinliklerinde ve znde var olan kimlii grme adna yaptmz bu deerlendirme srecinde iki tarihsel dnm noktas ile karlatk: ilki Kutsal mparatorluk'u kurmak amacyla, Akdeniz havzasnda konumlanm eski ktann kuzeye doru hareket etmesi, burada Charlemagne'n hkm srd dnemden itibaren Bat-Latin Dnyas kimliinde yeni bir Avrupa'nn oluturulmasyd; ikin-

    18

  • cisi ise eski Roma'nn Bizans'ta, Slav rknn yaad topraklara doru yaylarak devam etmesiydi. kinci adm olarak Bizans 'n fetih sonunda dmesini, o tarihten sonra Hristiyanln hkm srecei mparatorluk olarak Avrupa'nn bir blmnn kuzeye, bir blmnn batya doru yer deitirmesini, A vrupa 'nn btnnn Germen-Protestan ve Latin-Katolik olarak tamamen ikiye blnmesini, ktann Amerika'ya doru anakarann dna kldnda da bu blnmenin tanmasn ve en sonun olarak da Amerika'nn kendi bana tarihsel bir kimlik olarak, Avrupa'nn karsna yeni bir zne olarak kn grmtk. imdi nmze nc bir dnm noktasn koymalyz; en arpc grntnn Fransz htilali 'nin olduu nc bir dneme. Kutsal mparatorluk tanmnn siyasi bir gerek olarak ortaan son dnemlerinden itibaren ypranmaya balad, git gide daha da krlganlat tartmasz ve geerli bir tarihsel gerek yorumudur. Ama bu kez, bu din erevesi, olmasayd A vrupa 'nn biimlenememi olaca bu din erevesi, parampara oluyordu. Bu gerek siyasal, gerekse, inanlarda yaratt sonular asndan ok nemli bir sretir. nanlar asndan bu, tarihin dine dayal kutsal temellerinin ve grkemli varoluunun bir kenara frlatlp atlmas anlamndadr: tarih, artk ondan nce var olmu yaratc ve biimlendirici bir Tanr inancna dayanarak aklanamayacaktr. Devlet bundan byle, aklc temellere ve vatandalarn iradesine dayanan mutlak anlamda laik bir ierik kazanacaktr.

    Laik devlet23, tarih sahnesinde ilk kez somut anlamda ortaya kmaktadr. Kaynan Tanrdan alan gvenceler ve siyasi iradenin Tanrdan aldklar gle kural koyma gelenei, dnyann mitolojik yorumlanmas olarak alglanarak bir kenara braklyor ve terk ediliyordu. Tanr ile olan iliki ve Tanrnn bizzat kendisi, kamusal yaamn ve toplumsal gereksinimlerin belir-

    19

  • lenmesinde taraf olmayan zel bir iliki biimi olarak tanmlanyordu. Artk bu trden oluumlar akln biimlendirdii oluumlar olduundan Tanrya ak olarak yer yoktu: artk din ve Tan rsal iman, inan ve duygu dzleminde deil akln dzleminde yer alyordu. Tanr ve onun iradesi kamusal alanda nemini yitiriyordu.

    te bu ekilde, 1 8.yzyln sonu ile 1 9.yzyln balarnda, yeni bir tr hizipleme ortaya kyordu. Bu hiziplemenin ekim gcn bugn ok daha net bir biimde grmekteyiz. Bu sre Almanya' da ok yava ve hafif iledii iin Almanca'da tam olarak karl bulunmamaktadr. Latin kkenli dillerde buna laiklerle Hristiyanlar arasndaki blnme ad veriliyor. Bu paralanma, Latin lkelerinin son iki yzyllk yaamlarnda derin bir yara olarak yaanmtr. Liberal dnce ve aydnlanma dncesi, Hristiyanln Protestan kanadnda ilk zamanlar kendine yer bulmakta zorlanmam ve geni Hristiyanlk erevesinin bu ekilde zarar grecei ve yok edilebilecei dnlmemiti. O tarihsel kutsal imparatorluk fikrinin, gereki siyaset bak asyla para para edilip datlmasnn sonucunda u noktaya geldik: imdi ortak dillerin konuulduu, birlemelerle yeniden biimlenen uluslar ve devletler, kendilerini tarihsel gemiin gerek ve tek miraslar olarak grmekte ve eskiden ok da bal olmadklar byle bir gemii paylatklar iin de kendilerinin ayrcalkl ve stn olduklarn dnmektedirler. Bugn o tarihi nesnedeki hazin denilebilecek patlamann bugnk grnts yledir: Avrupa'nn byk devletleri, toplumda gelien dncelerin onlara evrensel bir sorumluluk yklediinin bilincindeydiler. Ama yine biliyorlard ki bu sre onlar birbirleri ile burun buruna getirecek ve iinde bulunduumuz yzylda ac deneylerini beraberce yaadmz trden byk bir atmaya srkleyecek.

    20

  • 3. Avrupa Kltr'nn evrensellemesi ve yaad kriz

    Sonu olarak dnya tarihinin, son birka yzylda deien, yeni bir dnya olduunu kabul etmeliyiz. Nasl yeniadan nceki yal Avrupa, her iki kanadnda, lm ve yaam konularnda bir karlatrma yapaca tek bir eyle, slam alemiyle yz yze geldiyse, nasl yeniada Avrupa'nn yaad dnm noktas sonunda, gerek Amerika, gerekse kendi kltrel znesini tamakszn Asya'nn bir blmne doru genileme yaandysa, imdi de, zerinde fazla durmadmz iki blgeye doru, snrlarn aan bir sramadan sz etmeliyiz: Avrupa'nn bir ubesine dntrlp, koloni haline getirilmeye allan Afrika ve Asya'dan. Bir noktaya kadar bu grev de baarld. Gerek Asya'da, gerekse Afrika'da, teknolojik yeniliklerde biimlenen dnyann nimetlerinden yararlanp dnsel ana fikirlerle tannca, eskimeye yz tutan dini geleneklerle sorunlar yaanmaya baland ve laik dnce katmanlar kamusal alanda git gide daha etkin oldu.

    Ancak oralarda bir de kar etki dodu. slam dininin douu slam lkelerinin zenginliklerine bal olarak gereklemedi. slam, toplumlarn yaamn dzenleyen, ruha ve inanca dayal bir dzen kurulabilecei bilinciyle beslendi. te bu dayanma noktas, yal A vrupa'nn elinden kama benziyor, nk, artan siyasal ve ekonomik gcne karn, bylesi bir temel, gitgide gerilemeye ve kmeye mahkummu gibi grlmeye baland.

    Asya'nn byk dini gelenekleri, zellikle de en iyi Budizm'de tanmlanm olan mistik eleri, ahlaki ve dini temellerini yadsyan bir Avrupa karsnda, ok daha gl bir ruhsal destekmi gibi grnmeye baland. Amold Toynbee'nin altml yllarn balarnda vurgulad, Avrupa' nn yaad zaferlerinin yaratt iyimserliin, bugn garip bir biimde unutuldu-

    21

  • u anlalyor: bizim ortaya karttmz 28 kltrden... 18' i yok oldu ve ne yazk ki, gnmze kadar yaayan 9 tanesi -bizimkinin dnda- lmcl yaralar ald" .24 Bugn, ayn szleri kim bir kez daha tekrarlayabilir ki? Ve genel hatlaryla, gnmze kadar yaayabilmi olan bizim kltrmz nedir? Avrupa kltr acaba btn dnyaya yaylabilme baars gstermi teknik uygarlk ve ticaretten mi olumaktadr? Bu deilse, sz konusu olan, Avrupa'nn antik kltrnden sonra domu olan bir post-Avrupa kltr m? Ben burada iice gemi bir paradoks gryorum: antik dnem Avrupa sonrasndaki laik teknik dnyann zaferinden sonra, yaama ve dnce biimi modelinin evrensellemesiyle birlikte, tm dnyayla ilikiye geiliyor, ancak, zellikle de Asya ile Afrika'nn Avrupa kkenli olmayan blgelerinde, A vrupa'nn deerlerinin, kltrnn ve inan sisteminin, dier bir deyile kimliini oluturan her eyin sonunun geldii ve tarih sahnesinden silinmekte olduu izlenimi oluuyor ve imdi baka alemlerin deerler sisteminin, Kristof Kolomb ncesi Amerikan, slam ve Asya'nn mistik inanlarnn zamannn geldii dnlyor.

    Avrupa imdi, hem de baarsnn ve nnn en ok artt bir dnemde, ii boaltlm, bir anlamda dolam sistemindeki bir sorun nedeniyle fel geirmi ve yaamsal tehlike iindeymi ve bu nedenle, daha sonra kiiliini deitirecek bir doku naklinin yaplmas zorunluymu gibi duruyor. Ruhsal ve inan sistemine yeni glerin nakline paralel olarak Avrupa, etnik yapsna da veda etmek zorunda kalacakm gibi duruyor.

    Avrupa'da bugn, gelecek istememe gibi bir eilim var. Gelecek demek olan ocuklar insanlarn gzne bugnn tehlikesiymiler gibi geliyor; sahip olduu haklarnda, yaamlarndan bir eyleri gtryorlarm diye dnlyor. Gelecee ynelik bir umut deil, bugn snrlayan bir eymi gibi grlyorlar.

    22

  • Bu yaklam yklma dnemindeki Roma mparatorluu ile bir karlatrrsak unu grrz: mparatorluk, knt halindeyken tm organlar ileyen byk tarihsel tabloydu. Gndelik yaamnda, onu yok olmaya gtrecek i dinamiklerle beraber yaamaya devam ediyordu.nk biliyordu ki hayatn srdrmesi iin gerekli olan yaam enerjisi tkenmiti ve yaamak iin onlara muhtat.

    Bu saptamayla birlikte gnmzn problemlerine ulatk. Avrupa'nn muhtemel gelecei ile ilgili birbiriyle elikili iki tan koyuldu. Bir tarafta Oswald Spengler'in, byk kltrel olgulara, aynen doa yasalarnn ileyii gibi baklabileceini syleyen tezi var: her kltrn bir doum an var, sonra srasyla, adm adm gelimesi, bir kltrn iek amas, hzn kaybederek yava yava arlamas, eskimesi ve lm. Spengler tezini gz kamatrc bir biimde, bu doa yasasnn ileyiini sezinleyebileceimiz kltr tarihindeki yaanmlarla belgeleyerek glendiriyor. Onun tezi, Bat'nn son eie geldii, bu kltr ktasnn, ne nlem alnrsa alnsn, kanlmaz lme doru hzla srklendii ynnde. Elbette Avrupa, omuzlarnda tad yaam birikimini, gemite var olup sonra yok olan kltre sunulduu gibi domakta olan yeni bir kltre de dl olarak sunabilir.

    Bu teze, kltrel olgulara bir biyolog gibi yaklalamayaca ynnde yneltilen eletiri, iki. dnya sava arasndaki dnemde ok ateli taraftarlar buldu, zellikle de Katolik evrelerde; etkileyici bir biimde, bugn pek dikkate alnmayan bir dizi iddia ileri srlerek, bu tezin aslnda Amold Toynbee'nin tezine bir kar k olduu konusunda deerlendirmeler yapld.25 Toynbee, maddeci-teknik gelime ile onun tinselleme olarak adlandrd somut gerein gelimesi arasndaki farklar ortaya koymaktadr. Ona gre Bat, bat dnyas, krizdedir. Kriz, din-

    23

  • den uzaklalp teknie, ulusulua, militarizme tapnmadan kaynaklanmaktadr. Onun iin kriz, sonu olarak, laiklik anlamna gelmektedir.

    Krizin nedeni bilindiine gre iyileme yollar da pekala gsterilebilirdi : ona gre, din faktrzellikle de tm kltrlere kaynaklk etmi olmas nedeniyle "bat dnyas Hristiyanlk anlayndan geriye ne kaldysa" , yine iin iine sokulmalyd. Biyoloji merkezli bir bak asnn aksine burada da, az sayda yaratcya ve zgn tek tek bireylerin kiiliklerine dayanan, znde niyete, dileklere bal bir bak as ortaya kmaktadr.

    Sorulmas gereken soru bu tannn doru olup olmaddr. Yant evet ise, elimizde kalan tortuyu kullanarak varacamz bir Hristiyanlk sentezini ve insanln dine dayal mirasn, dine gei iin bir eik gibi kullanmak ve dnyann gidiatna uygulamak, bizim gcmz dahilinde olan bir ey mi? Sonu olarak Spengler ile Toynbee 'nin arasnda geen tartmann sonu ak kalmaya mahkum nk biz gelecei ngremeyiz. Ancak btn bu tartmalardan bamsz olarak, gelecein neyin zerinde dayanacan ve yaanlan tm tarihi dnmlerden sonra, Avrupa'nn znde var olan kimlik zelliklerini koruyarak yaamaya devam etme gcnde olup olmadn sorgulama sorumluluumuz bulunmaktadr. Daha da basite sylersek: bugn ve yarn, insanlk onuruna ve ona uygun bir varolua neyi miras olarak brakmaktayz?

    Bu soruyu yantlayabilmek iin bugne, tarihsel kkenini gzden karmadan yeniden bir gz atmamz gerekir. Az nce, sz Fransz htilali ve 1 9.yzylda kesmitik. Bu zaman diliminde iki farkl Avrupai model ortaya kt. Latin kltrnden gelen lkelerin laik modeli: Devlet, dini kurumlardan tmyle ayrlm ve dini zel alan saylmt. Devletin kendisi, dini temellere dayandn reddetmiti ve akl ve akln sezgilerinin

    24

  • zerinde ykseldiini kabul etmiti. Geen srede, akln krlganl nedeniyle bu sistemlerin de krlgan olduklar ve rahatlkla diktatrlklerin ana debilecekleri ortaya kmtr. Bu sistemler tek tek varlklarn korumaya devam etmektedir nk, her ne kadar gemiten devraldklar kkenlerini reddetseler de, temellerindeki ahlaki kabul tmyle yok olmadndan, o eski ahlaki vicdan bilinaltnda yaamaya devam etmektedirler. te yandan, Germen toplumunda, Katolik aleminden daha farkllam bir Liberal Protestan Devlet Kilisesi Modeli bulunmaktadr. Her ne kadar Devlet denetimi altndaki bir din grntsnde de olsa, znde ahlak olarak alglanm ve aydnlanma felsefesiyle yorulmu bir Hristiyanlk, ahlaki kabul ve Devlet dini kabul edilmeyen dier dinlerin kendini uydurmak zorunda hissettikleri geni bir din anlayn gvence altna almtr. Bu model, Byk Britanya'da, skandinav lkelerinde ve Prusyallarn etkinliinin srd Almanya'nn ilk yllarnda, uzun bir sre devletle sosyal yapnn bir arada yaayabilmesine olanak salamtr. Almanya'da, her eye ramen, Prusyallarn etkinliinin srd dnemdeki Devlet Hristiyanlnn kmesi bir boluk yaratm ve bu boluk da bir sre sonra diktatrle davetiye kartmtr. Bugn Devlet Kiliseleri hemen her yerde kmeye yz tutmulardr: Devletten treyen dini organlardan artk ahlaki bir g ortaya kmamaktadr. Devletin kendisi ahlaki bir g yaratamayaca iin de byle bir gcn var olduunu varsaymak ve kendini onun erine konumlandrmak zorundadr.

    Bu iki model arasnda Amerika Birleik Devletleri'nde uygulanmakta olan model yer almaktadr. Bamsz kiliselerden oluur. vmesini bu olduka kat ayrmadan alrlar ve istisnalar bir tarafa brakrsak, temelde farkl mezhep anlaylarnca ekillenmemi olan Protestan Hristiyan bir uzlamayla bir arada

    25

  • tutuluyorlar. Bu mezhepler, kendileri dnda kalan dini dnyaya kar, kendilerine zg bir misyonerlik bilinciyle bir arada yaayabiliyor ve bylelikle, her ne kadar siyaset d ve siyaset st gler politik ortamda biimleniyorlarsa da, toplumda din faktrnn arln arttryorlar. Elbette Amerika Birleik Devletleri'ndeki Hristiyanlk mirasnn paralanmasnn gn be gne srdrmekte olduu, spanyol kkenli unsurlarn artmasyla ve dnyann farkl lkelerinden gelen farkl dini geleneklerin varlyla manzarann deimekte olduu da gizlenemeyecek bir gerek. Belki burada, Amerika Birleik Devletleri 'ndeki belli blgelerin, Latin Amerika'nn Protestanlamasn geni apta tevik ettii, bamsz kiliseler biimde ileyen sistemde Katolik Kilisesi'nin etkisinin gittike zayflamakta olduu konularn da incelememiz gerekir. Bu zayflama, Katolik Kilisesinin, siyasi ve ekonomik anlamda istikrarl bir sistemin varln garantileyemedii, dolays ile devletleri slah etme ilevini yerine getiremedii ynnde yaygn bir inann olmas ile ilintili olabilir. Dier yandan, Amerika Birleik Devletleri 'nde uyguland gibi bamsz kilise modelinin, ahlaki uzlamay saylayabilecei ve kamunun hr iradesince biimlenen demokratik yapy salamlatrabilecei dnlmektedir. Manzaray iyice bulandrmak iin, Katolik Kilisesinin, Amerika Birleik Devletleri' nde en geni cemaate sahip olduunu da belirtmek gerek. Bu cemaat, inan dnyalarnda Katolik kimlie sahiplerlerken, Kilise ile siyaset arasndaki dengeler konusunda bamsz kilise geleneini tercih etmektedirler nk Devlet ile ok i ie gememi bir Kilisenin bir btn olarak ahlaki ilkeleri daha iyi savunabileceini dnmektedirler. Bu ekilde Devletin demokratik ideallerinin desteklenmesi, inan ile son derece uyum iinde olan ahlaki bir grev olarak grlmektedir. Bu durum, zaman iinde baz deiikliklere uram olsa da, daha nce szn et-

    26

  • mi olduum Papa Gelasius modelindeki doru haklarn devam niteliindedir.

    Dnelim Avrupa'ya. Biraz nce szn ettiim iki modele, 1 9.yzylda bir ncs eklendi, yani sosyalizm. O da en ksa srede iki alt blme ayrld, totaliter olan ve demokratik olan. Demokratik sosyalizm, en bandan itibaren, var olan iki modelin iine eklemlenebildi ve radikal liberal konumlarn karsnda adeta bir denge unsuru gibi, hatta onlar eitlendirip dzelterek durma becerisini gsterdi. Ayrca sr olmann da tesine geen eylerin varl ortaya kt: ngiltere'de Katolik Parti kendini ne Protestan-muhafazakarlarn ne de liberallerin yannda, demokratik sosyalistlerin yannda olduu kadar, kendi evindeymi gibi hissetmediini itiraf etti. Wilhelm'in ynetimde olduu dnemde Almanya' da da Katolikler, kendini hala kat bir biimse Prusya etkisi altnda grenlerle Protestanlarn bulunduu muhafazakar gler birliinin yanndan ok demokratik sosyalistlere daha yakn hissedebildi. Bir ok eyde demokratik sosyalizm Katolik sosyal doktrine yakn olmu ve hala yakn durmaya devam etmektedir ve sosyal bilincin biimlenmesinde gz ard edilemeyecek katklar olmutur.

    Oysa ki totaliter model, kat bir biimde, maddeci ve tanrtanmaz olan tarihsel bir felsefe dnce akm ile ba kuruyordu: tarih, belirlenimci bir biimde, en sonunda mutlak ve son toplum dzeni olarak adlandrlan bir dzene ulamak iin, dini evreden bir ileri aama olarak alglanan liberal evreye geiyordu. Bu sonuncu ve mutlak dzende din, gemiten gelen bir kalnt olarak almas gereken bir eydi ve maddeci koullarn ileyii tm toplumun mutlulua ulamasnn gvencesini oluturuyordu. Bu bilimsellik grnts, grmemezlikten gelinemeyecek bir dogmatizmi gizlemektedir: tin maddeden domaktadr; ahlak, iinde yaanlan evreyle kurulan ilikilerle birlikte re-

    27

  • tilmektedir ve toplumun amalar dorultusunda biimlenmeli ve uygulanmaldr; toplumun nihai mutlulua ulalaca devletin geliimi iin yararl olan her ey ahlakidir. Burada, Avrupa'y ina eden her eyin altst olduunu gryoruz. Daha da tesi , insanolunun geleneksel ahlaki btnlnde koskoca bir atlan olutuunu gryoruz: artk, ilerleme amalarnn dnda kabul edilebilir hi bir deer yoktur, belirli bir anda, yeni belirlenen amalar erevesinde her eye izin verilebilir ve hatta bunlar yapmak gereklidir. nsan bir ara olabilir de; bireyin nemi yoktur, yalnzca her eyden ve herkezden daha ncelikli olan o rktc kutsal gelecek vardr.

    Komnist sistemler, zellikle o yanl ekonomik dogmatizmleri nedeniyle frtnaya yakalandlar. nsan haklarn ihlal eden, sistemin gereksinimleri ve vaat edilen gelecek adna ahlak boyunduruk altna alan bu sistemin git gide dibe batt gereini memnuniyetle izledik. Kendi omuzlarna ykledikleri gerek felaket, ekonomik dzlemdeki deildir; asl yk ruhlarn oraklamasnda, ahlaki vicdann yok edilmesindedir. Yaadmz gnlerin Avrupa'snda ve dnyasnda temel sorun olarak unu gryorum; geirilen ekonomik felaketlere itiraz edilmemektedir ve ite bu yzden eski komnistler, bir rpda, hi tereddt etmeden ekonomik anlamda liberal oluverdiler; oysa ki bu felaketlere zg ahlak ve din sorunsal tmyle gzden kayor. Marksizm'in arkasnda brakt sorunsal bugn de var olmaya devam ediyor: insanolunun Tanr hakknda, kendisi hakknda ve evren hakknda bildii dorularn parampara edilmesinin somut bir tehlike oluturduunu kabul etmeye balamalyz. Dokunulamaz ahlaki deerleri ieren vicdann paralanmas hala ve yeniden gnmzde bizim iin nefnli bir problem ve bu durum, Spengler'in tkenmekte olan kltrler yaklamndan bamsz olarak, Avrupa vicdann kendi kendine yok etmeye kadar gtrebilir.

    28

  • 4. Bugn hangi noktada bulunuyoruz?

    imdi, bundan byle nasl devam edeceimiz sorusu ile kar karyz. Bugn, yaamakta olduumuz iddet ieren bunca eylemin yaand bir ortamda, gelecek vaat eden ve eer varsa btn gcmzle destek vermemiz gereken bir Avrupa kimlii var m? u an, gelecein Avrupa Anayasas konusunda konuabilecek kadar ayrntl bir hazrlm yok. Ancak temel fikirlerini oluturan ilke ve unsurlara ksaca iaret etmek isterim ve benim grme gre bunlar, hi bir zaman gzden uzak tutmamamz gereken eylerdir.

    lk unsur, insan onurunun ve insan haklarnn stnlnn olduunun ve her trl yarg yetkisinden ncelie sahip deerler olduunun kaytsz artsz kabul edildii "koul ne srememe" ilkesidir. Bu temel haklar, yasa koyucu tarafndan yaratlan ve vatandalara verilen haklar deillerdir. Bunlar, "asl111da insann z haklar olarak var olmulardr, yasa koyucu tarafndan her zaman iin sayg duyulmas gereken, ona, en st dzeydeki bir dzen koyucu olarak ncelii olduu iin verilmi haklardr" .26 nsan onuru ile ilgili bu kabul her trl siyasal etkinlikten ve siyasal karardan nceliklidir ve znde Yaradan'a gnderme yapmaktadr: yalnzca Tanr, insann var oluundan gelen ve dokunulamayacak olan deerlerini belirleyebilir. Hikimse tarafndan dokunulamayacak yle deerler vardr ki bunlar insanolunun byklnn ve zgrlklerimizin gvencesidirler; Hristiyan inanc bunda Yaradan' n mucizesini ve Tanrnn, yaratt insanolunda yansyan imgesini grr.

    Bugn kimse insan onurunun ve temel insan haklarnn her trl siyasal karardan daha ncelikli olduu gereini yadsyamaz; nazizmin ve onun rk teorilerinin yol at korku ve iddet ok yakn bir gemiimizde yaand. Ancak ilerleyen tbbi

    29

  • gelimelerin yaratt soyut dnyay dndmzde, sz konusu deerlere ok ciddi saldrlar olduunu grrz: klonlamalar, aratrma amacyla ceninlerin depolanmalar ve organ nakillerini, genetik alannda yrtlen almalar dndmzde, insan onurunun bylesi bir organik gszletirme yoluyla yava yava zayflatlmas ve aalanmas kimsenin grmemezlikten gelebilecei olgular deildir. Btn bunlara gnden gne artan insan ticareti, yeni klelik trleri, nakiller nedeniyle yaplan organ ticaretleri eklenebilir. Ve btn bunlar, hakl grlemeyecek eyleri hakl kartmak iin yaratlm iyi ve yce amalarla hizmet etmek ile gerekelendirilmektedir.

    zetlersek: kat zerinde kalm insanlk onuru ve insanlk deerleri, zgrlk, arka plannda demokrasinin yer ald eitlik ve dayanma, haklarn kullanmna dayal devlet gibi saptamalar, pek de ak ve net olmayan bir insan grnts ve ahlaki seim hakk ortaya koymaktadr. Ancak bunlar, Avrupa kimliinin temel unsurlardr ve gelecekte ekillenecek olan Avrupa Anayasas 'nda ve yarataca somut sonularda kesinlikle gvence altna alnm olmalar gerekir. Ve btn bunlar, ancak ve ancak ahlaki vicdanla balant kurularak gelitirilebilirse savunulabilir hale gelir.

    Avrupa kimliinin belirginletii bir dier nokta da evlilik ve aile kavramlardr. Gerek kadn ve erkek arasndaki ilikinin temel yaps olarak, gerekse, devlet gzetimindeki toplumun ekirdek oluumu olarak tekeli evlilik, ncil'e dayal bir inantan esinlenerek kurulmu bir modeldir. Bu inan, gerek Bat gerekse Dou Avrupa'ya ok zel bir yann, insanlk zelliklerini sunmutur. te bu nedenle, burada vurgulanmakta olan inan ve her eyden vazgeme, her seferinde byk abalar harcayarak ve aclara ekilerek elde edilebilen bir ey olduu iin nemlidir. Sosyal bnyesini oluturan bu temel ekirdek yap ortadan

    30

  • kalkarsa ya da z deitirilirse artk Avrupa, Avrupa olmaktan kar. Boanmann gittike kolaylamasyla aile dalmalarnn ve paralanmalarnn abuklamas, dier tarafta git gide yaygnlaan yasal olmayan evlilik d kadn ve erkein beraber yaamalar, evlilik ve aile kurumunun nasl saldrya uradn ve hrpalandn hepimize gstermitir. Btn bunlarla byk bir eliki oluturan, ecinsellerin birlikte yaamalar ve manta aykr bir biimde bu durumlarn, hemen hemen evlilikle eit haklara sahip olacak hukuki ereveye sokmak istemeleridir. Tm bu eilimlerle insanln ahilik tarihi btnnn dna klmaktadr. Oysa ki evlilik kurumunu dzenleyen yasal yntemler ne kadar farkllk gsterirse gstersin, evlilik ierdii z gerei hep ayn anlama gelmektedir, kadn ile erkein, ocuklara dolaysyla aileye doru alan ok zel bir ba. Burada ayrmclk yaplmyor. Kadn ve erkek, insan olarak nedirler ve kadn ile erkein beraber yaamalarnn yasal erevesi ne olabilir sorularna yant aranmaktadr.Eer onlarn birliktelii gittike yasal dzenlemelerden uzaklayorsa, eer ecinsel beraberlikleri, evlilik ile ayn dzlemde grlmeye balanacaksa, o zaman insan imgesinin paralanmas ile kar karyz demektir ki bunun sonular son derece ar ve tehlikelidir.

    rdelemek istediim son nokta din sorunudur. Burada, son yllarda uzun uzun tartlm olan karmak konulara girmeden tm kltrler iin geerli olan temel bir bak asna dikkat ekmek istiyorum: bir bakas iin kutsal olan eylere gsterilen sayg, ona, o ok ykseklerdekine, Tanrya gsterilmi bir saygdr, yerinde ve uygun olan davran, Tanrya inanmayanlarn da bu saygy gstermeleridir, bunu bekliyoruz. Bu saygnn yok olduu bir toplumda ok temel bir ey yitirilmi demektir. krler olsun ki bizim toplumumuzda srail oullar 'nn inancn, onun Tanr imgesini ve tasvirlerine saygszlk edenler knanr.

    3 1

  • Ayn ekilde Kuran' ve slam'n zn oluturan inanlar kk grenler de knanr ve cezalandrlr. Oysa ki sa ve Hristiyanlar iin kutsal saylan eyler sz konusu olduunda, ite o zaman orada dnce zgrl en iyi ve en nemli ey olduu hatrlanr ve onun snrlandrlmasnn da genel anlamda zgrln ve hogrnn ortadan kaldrlmas ve aalanmas anlamna geldii ortaya kverir. Oysa ki dnce zgrlnn snr, dierinin onur ve saygnlnn yok edilmemesindedir: dnce zgrl insan olmaktan ileri gelen haklarn yok edilme ya da yalanlanma zgrl deildir.

    ok gariptir ki, bu konuda Bat' da, kendj kendinden nefret etme hali vardr ve bu patolojik bir durum olarak kabul edilebilir; Batnn kendi dndan gelen deerleri anlamaya ak olmas vgye deer bir eydir, ama artk kendisini sevmemektedir; kendi tarihine baktnda artk yalnzca utanlacak ve yok edilmi, km eyleri grebilmektedir, gzel, yce ve dzgn olan eyleri alglayacak durumda deildir.Avrupa'nn yaamas, eer yaamaya devam etmek istiyorsa, kendiyle yeniden, elbette ki eletirel ve alakgnll bir biimde, barabilmesinde yatmaktadr. Srekli ve tutkuyla desteklenen ve zendirilen ok kltrllk bazen kendine zg eyleri yadsma ve terk etme, kendinden kamadr. ok kltrllk ortak noktalar olmakszn, kendine has zelliklerden hareket etmeksizin var olamaz. Elbette, kutsal olan eylere sayg duyulmakszn var olunamaz. Bu doal olarak dierinin kutsal saydklarna sayg gstermeyi de ierir. Ama bu, ancak ve ancak, kutsal olan ey, Tanr, bize yabanc deilse olabilir. Elbette biz, bakalar iin kutsal olan eylerden bir eyler renebiliriz ve renmeliyiz de ancak bakalarnn nnde ve zellikle de bakalar iin, bizim iin kutsal olan eylere sayg g!ltermek ve kendimizi bu ynde beslemek de yapmamz gereken bir eydir. Yapmamz gereken bir dier

    32

  • ey de; bizim grntmzde simgeleen Tanrnn imgesini, onun gszlere ve fakirlere, dul ve yetimlere, yabanclara merhamet eden yzn, insani olan Tanry, insaniliinin gcnden insanlaan, ac eken insan olan, bizimle birlikte ac eken ve ektike acya umut ve onur katan Tanry bakalarna gstermektir.

    Bunlar yapmazsak, yalnzca Avrupa'nn kimliini yadsm olmakla kalmaz ayn zamanda, yalnzca bakalarnn kullanabilecei haklarnn olduu bir hizmeti sunmu oluruz. Batda uygulamas balayan, "kutsal saylan eylere zen gstermemek" gibi bir tavr, dier kltrlerin tmyle yabancs olduklar bir davran biimi. Bu kltrler, Tanrnn olmad bir evrenin geleceinin olmadna inanyorlar. te tam da bu nedenden dolay ok kltrllk bizi yeniden kendi kendimize dnmeye davet ediyor.

    Gelecekte Avrupa'nn durumunun ne olacan bilmiyoruz. Temel Haklar Bildirgesi, A vrupa'nn yeniden, bilinle ruhunu aramas konusunda verdii bir iaret, somut bir ilk adm oluturabilir. Bu konuda, bir toplumun kaderinin her zaman iin yaratc bir aznla baldr, diyen Toynbee 'ye hak vermek gerekir. nan sahibi Hristiyanlar, kendilerini bu sz edilen aznlklar gibi alglamal ve Avrupa'nn, gemiten devrald mirasa yeniden sahip kmasna katkda bulunmallar ki bylelikle Avrupa'nn zn oluturan deerler tm insanln hizmetine sunulabilsin.

    33

  • 2

    Avrupa hakkmda dnceler*

    Avrupa nedir? Hristiyan nc bin ylna baladmz u gnlerde, tarihi gelimelere bir btn olarak baktmzda, ortaya kan manzarada ne grrz ve de ne grmek zorundayz? kinci Dnya Sava 'ndan sonra Avrupa ile ilgili ortak bir kimlik ve ortak bir ama aray yeni bir evreye girmitir. Yirminci yzyln ortalarnda, Avrupa'y yakp ykan, tm dnyay alt st eden intihar niteliindeki iki savatan sonra, tm Avrupa lkelerinin bu korkun dramda kaybedenler tarafnda olduu ve bu durumun yinelenmemsi iin bir eylerin yaplmasnn gereklilii ok ak olarak ortaya kt. Avrupa, gemiinde de hep anlamazlklar nedeniyle alt st olmu, uyumsuzluklar ve mcadelelerin yaand bir ktayd. 19.Yzyl beraberinde, birbiriyle atan karlarn ykc nitelikteki anlamazlklara yeni bir boyut ekleyen ulus devletlerinin oluumunu getirmiti. Avrupa'nn birleme almalarnn znde iki gereke belirleyiciydi. Blen milliyetilik ile kinci Dnya Sava srasnda anlamazlklar derinletiren egemen ideolojilere kar, ortak kltrel, dinsel ve ahlaki Avrupa miras, lkelerinin vicdann birletirmek ve halk-

    * Cemobbio (Como) da dzenlenen bir toplantda, 8 Eyll 2001 tarihinde sunulmutur. Ekonomi ve siyaset dnyasnn nemli temsilcilerinin nnde yaptm bu konumamda, bundan nce bakalar tarafndan yaplm ve bilinen zm nerilerine girmeden, siyasete meydan okuyan ekonomik sorunlarla ilgili deitirilemez bak as konusuna dikkat ekmek istemitim.

    34

  • larnn bar yolunda ilerleyebilmesi iin ortak bir kimlik konusunu, gelecekte yrnlecek ortak bir yolu tartmak zorundayd. Aranlan, ulusal kimlikleri yadsmayacak ya da yok etmeyecek ancak tek bir halklar topluluu gibi daha st bir dzlemde birletirecek bir Avrupa kimliiydi. Ortak tarihsel gemi, barn yaratc gc olarak deerlendirilmeliydi. Resmi olarak ifade edilmese bile, Avrupa birliinin fikir babalar, Hristiyanlk mirasnn bu tarihsel kimliin ekirdeini oluturduunu gayet iyi biliyorlard; Hristiyanlar iin ortak olan ne varsa, dile getirilmese de, dnyay harekete geirecek birletirici bir gm gibi grlyordu. Hristiyanlk gereinin akla dayanma boyutu bu aamada, bu boyutu gze sokma durumuna getiren aydnlanmann yce idealleri ile badaamazm gibi de grlmyordu ve tm tarihsel elikilere karn, Avrupa'daki Hristiyan tarihinin temel lkleri ile uyuabilecekmi gibi duruyordu. Ayrntlara tek tek baktmzda, bu genel ngr byk bir aklkla hi bir zaman gzler nne serilmedi; bu anlamda bu noktalarda yle sorunlar kald ki hala irdelenme zorunluluu gsteriyor. En bata Avrupa miraslar arasndaki uzlaabilme kans, karlkl ilikilerde var olan problemlerden ok daha glyd.

    Avrupa' nn birletirilmesinin balangcndaki bu tarihi ve ahlaki boyuta bir ikincisi daha ekleniyordu. zellikler smrgecilik sisteminde ve onun ardndan kurulan ekonomik ve siyasi balantlarda, kinci Dnya Sava'nn bitimiyle beraber Avrupa'nn dnya zerindeki egemenlii bir daha eskisi gibi kurulamayacak bir biimde sona ermiti. Bu anlamda Avrupa, btn bir_ kta olarak sava kaybetmiti. Bu kez Amerika Birleik Devletleri egemen g olarak tarih sahnesine kmt. Savata yenilmesine karn Japonya da ileri bir ekonomik g olmutu ve nihayet B at Avrupa ve Amerika Birleik Devletleri 'ne kar duran nc dnya lkelerinin de gvenerek dayand Sov-

    3 5

  • yetler Birlii de, uydu devletleriyle beraber yeni bir imparatorluk kurmulard. Oluan bu yeni ortamla birlikte, Avrupa lkeleri tm bu glere tek balarna muhatap olabilecek bir dzeyde deillerdi. Avrupa, dnya siyasetinde arln koymaya devam etmek istiyorsa, ortak bir Avrupa yaps ierisinde karlarn birletirmek zorunlu hale geliyordu. Ulusal karlar, ortak bir Avrupa kar iin birlemek zorundayd. Tarihi gemiten treyecek ve barn kurucusu olacak yeni bir kimlik araylar, ortak karlarn kabulu varsaymna dayanyordu, dolays ile imdi artk ekonomik bir g olma iradesi, siyasi g olmann n koulu haline geliyordu. Son elli yl iindeki gelime srecine baktmzda Avrupa'nn birlemesi konusundaki bu ikinci bak asnn gittike daha baskn, hatta hatta belirleyici olduunu gryoruz. Avrupa ortak para birimi, Avrupa'nn birletirilmesi anlaynn en ak ifadesi olarak grlebilir: Avrupa, ekonomik ve parasal bir birlik olarak kendini ifade etmektedir. Avrupa tarihin biimlenmesine katkda bulunmakta ve kendisinin bu konumuyla kabul edilmesini talep etmektedir.

    Kari Marx, din ve felsefenin, var olan ekonomik ilikilerce belirlenmi ideolojik st yaplar olduu tezini ileri srer. Bu tez gerekle birebir rtmemektedir, nk aslnda karlkl etkileimden sz edilmelidir: tinsel davranlar ekonomik tavrlar belirlerken ekonomik koullar da ortaya kmalarndan nce dnml olarak dine ve ahlaka bak asn etkiler. Etik ve dini uyum salandktan sonraki Avrupa'nn ekonomik gcnn inas srecinde, ekonomik karn belirleyicilii gitgide daha gz nne kar hale geldi. Ancak imdi, ekonomik giriimler ve yeni yaplarn inasna, balangta pek llp biilmeyen ancak sonralar aka aydnlatlmalarnn gereklilii ortaya kan kltrel kararlarn elik etmesinin zorunlu olduu, artk ok daha net bir biimde dile getirilmeye baland. Kahire ve Pekin' de

    36

  • dzenlenen o geni katlml uluslararas toplantlar, sorunlarn ortaya koyulduu tartmalardan ok bu trden ortak davran ilkelerinin araynn bir ifadesidir. Bu trden toplantlarn, ortak dorularn dile getirildii ve insan varoluunun ilkelerinin yceltildii, bir anlamada dnya kltr kurulu gibi tanmlanabilecei sylenebilir. Ekonomik yardmlarn kslmas ya da tmden kaldrlmas,zellikle dnya nfusunun denetimsiz art konusundaki kayglar ve bu amala ngrlen nlemlerin tm dnyada uygulanmasnn zorunlu klnmas gibi neriler, bu ilkelerin zorla kabul ettirilmesinin bir baka biimidir. Afrika'da, kabile gelenekleri biiminde uygulanan cinsler aras ilikileri dzenleyen eski etik kurallar, kozmik dzenin kurallarndan esinlenilerek dzenlenen Asya'daki byk uygarlklarn kurallar ve tektanrl dinlerde, on emir kriterinden27 hareket edilerek dzenlenen kurallar, uygulamaya koyulan bir dizi bakaca kurallar sistemi araclyla yaylmaya yz tuttular. Bu kurallar silsilesi, snrsz cinsel zgrle dayanrken dier taraftan ieriinin dnya halklarnn hak kullanmnda numerus clausus ilkesi28 erevesinde belirlendiini ve bu ierie ve amaca uygun teknik aralarla donatlmasn ieren anlaylara kadar uzanmaktadr. Benzer eilimlere iklim konferanslarnda da karlalmaktadr. Her iki konuda da, kurallar koymay gerekli klan unsur, evrende kaynaklarn snrl olmasdr. Her iki konuda da bir tarafta insanolunun gerek ile olan ilikilerindeki zgrl savunma varken dier tarafta snrsz bir zgrln yol aaca sonular nleme, frenleme abas vardr. Geni katlml uluslararas toplant-konularndan ncs, egemen ekonomik glerin kreselleen ekonominin kurallarnn oluturulmas konusunda oluyor ve bu toplantlar Komnizm sonras dnemin ideolojik sava alanna dnyor. Teknoloji ve ekonomi, insann temel zgrl nnde bir engel olarak grlrken, her yere ve her

    37

  • eye snrsz eriilebilmesi, imdi bir eit kresel diktatrlk olarak gsteriliyor ve yok etme zgrlnn, insan zgrlnn asli unsuru olduu sylenerek gelimelere anarik bir fke ile kar klyor.

    Tm bu sorunlar Avrupa iin ne anlam tamaktadr? Btn bunlar, tek tarafl olarak bir ekonomik g oluturmaya ynelmi bir projenin iinden ve kendiliinden bir deerler sisteminin treyecei ve bu deerler sisteminin srdrlebilme sresi ile bir gelecek yaratma kapasitesi, denenerek anlalmaya allmaldr, anlamna geliyor. Ksa bir sre nce onaylanan Carta Avrupa Bildirgesi, bu yeni deerler sistemi ile geleneksel A vrupa 'nn klasik deerleri arasnda bir orta yol bulabilme abasnn rndr. imdiden bunun ie yarayacan syleyebiliriz. nemli noktalarn pek de iyi vurgulanmam olmas, bu arabuluculuk abasnn sorunlara gebe olduunu aka ortaya koymaktadr. zeri rtlmeye allan sorunlar zerinden tartmann kmas kanlmaz grlmektedir. Bu konu, konumamn konusu kapsamnda deil. Burada yalnzca yz yze gelinmek zorunda kalnacak sorunlar iaret etmek istiyorum. Daha nce de deindiimiz gibi, Avrupa birlemesinin fikir babalar, kinci Dnya Sava 'ndan sonra, Hristiyanln ahlaki miras ile Avrupa aydnlanmasnn ahlaki mirasnn uyuan temel ilkelerinden hareket etmilerdi. Aydnlanma dneminde, Tanrnn ncil'ce alglan biimi, bamsz akln szgecinden geerek ikili bir anlam kazanmt: srekli olarak dnyay rehberlik eden ve destekleyen Yaratc ve Yardmc Tanr, yalnzca evrenin yaratlmasn salayan birine dnmt. "nsanla mesaj iletme" kavram bir kenara braklmt. Spinoza'nn Deus sive natura29 forml, birok insan iin ve birok ynyle aydnlanmann belirleyici gr olarak deerlendirilmi olabilir. Bu, Tanr tarafndan biimlendirilmi bir doaya ve bu doay alglama kapa-

    3 8

  • sitesi olan ve bunu akln bir talebi olarak deerlendiren bir insana inanldndan, daha farkl bir anlama gelmez. te yandan Marksizm kkl bir atlak yaratmt: gnmz dnyas, kendi mantksal kurgusunda bir evrim srecinin rndr; yaanlan mantk kurallarnca ileyen bir dnyada insan, eldeki ham malzemeden gerein mantkd malzemesini bulup kartmaldr. Hegel' in tarih felsefesine evrim dogmas ve onun sosyo-ekonomik yorumu eklenerek oluturulan bu bak as ile, snf mcadelesinin son aamas olarak ortaya kacak olan ve bylelikle en son ve tek ahlaki ilke fikrinin olutuu, snfsz toplum beklentisine geilmektedir: bu mutluluk aamasna k salayan her ey iyidir; onun karsnda olan her ey ktdr. Bugn, Deus sive natura formlne srtn dnmekle yetinmeyip umudun Marksist ideolojisinin mantk dlnn maskesini dren ve onun yerine, adna yeni dnya dzeni denilen ve temel ahlaki ilke haline gelmesi gerektii sylenen, akla dayal bir gelecek hedefi ileri sren, ikinci bir aydnlanma dneminin ierisindeyiz. Bu anlay, herhangi bir mantksal nedeni olmakszn rastlant sonucu domu ve evrim srecinden gemi bir dnya ve onu dzenleyen i yasalar yaklam Marksizm 'le ortak noktalar oluturuyor ama o eski doa anlayndan farkl olarak ahlaki hibir gsterge iermiyor. Dier bir deyile bu, evrim yasalar oyunundan insan varoluu oyununun yasalarn tretme giriimidir. Bu yeni bir ahlak anlaydr. Asln sylemek gerekirse olduka yaygn bir anlay olmakla birlikte inandrc olmaktan uzaktr. imdi, bize insann akla ve manta dayanan yeni bir dnya yaratma hakk ve sorumluluu olduunu syleyen, Singer, Rorty, Sloterdijk gibi felsefecilerin sesleri ykselmektedir.Tartmasz, gereklilii olan yeni bir dnya dzeni, akl ve mantn dnya dzeni olmaldr. Buraya kadar herkes ayn fikirde. Ancak akla dayanan, mantkl olan nedir? Akl ve mantk

    39

  • lleri, bilimsel temel zerinde ykselen teknoloji retimi deneyimi varsaymna dayandrlmaktadr. Aklc olan, ilevsellik, etkinlik, insan yaamnn kalitesinin ykseltilmesi dorultusunda olandr. Bununla birlikte doann istismar, gittike fecileemeye balayan evre sorunlar nedeniyle git gide byyen bir problem olmaktadr. nsanolunun kendi zerinde uygulad deneyler ftursuzca artmaktadr. Huxley'in ngrs geree dnmektedir: bundan byle insanolu akla ve herhangi bir nedene dayanmakszn yaratlmayacak, insan akl ile retilebilen bir rne dnecektir. nsandan, bir rn olarak insan kacaktr. Planlama ve retim srecinde, mkemmel insan rneine ulancaya kadar kalitelisiz rnler skartaya kartlacaktr. Ac azalmal ve yaam keyif vermeli. Bu trden kkl deiikliklere yol aabilecek grler henz toplum desteinden uzak ve yalitlmlar ancak byle bir davran ilkesi, insann yapabilecei her eyi yapmas dorudur, uygundur, yerindedir ilkesi, gitgide daha ok kabul grmektedir. Byle bir olaslk, yeterli bir l olabilmektedir. "Srekli evrim geiren bir dnya" bak asnda, mutlak saylan deerlerin olamayaca aktr, hep kt ve hep iyi olan eyler vardr. Ahlak llerinin seiminde iyi olan eylerin llp biilerek belirlenmesi izlenecek tek yoldur. Bu durumda, yce amalar iin, rnein, hastalklarn iyiletirilmesi gibi daha iyi bir sonu ngrlyorsa, insan istismarnn bile bir mazur grlebilecei bir anlayn geliebilecei anlamna gelmektedir.

    Bu ekilde yeni skntlar douyor ve yeni bir egemen snf ortaya kyor. Sonu olarak insanlarn kaderini bilim gcn elinde tutanlar ve kiileri bu amaca ynlendirenler, onlar ynetenler ve bu amaca uygun aralar salayanlar, yasal dzenleyiciler belirliyor. Aratrmalarn gerisinde kalmama, neredeyse bunun dnda kalnamayacak bir zorunluluk gibi ve bu abala-

    40

  • rn ynn de ite bu zorunluluk belirliyor. Bu durumda Avrupa'ya ve dnyaya nasl bir tavsiyede bulunulabilir ki? zellikle de Avrupa bu durumda btn ahlaki gelenekten uzaklam ve teknolojik akla ve onun olanaklarna dikkatini younlatrm gibi duruyor. Bu temel ilkelere dayanan bir dnya dzeni gerekte bir dehet topyasna dnmyor mu? Avrupa ve dnya, kkl geleneklerinden ve insanln kkl ahlaki geleneinden g alan drst ve dzenleyici unsurlara gereksinim duymuyor mu? nsan onurunun dokunulmazl, hi bir biimde el srlmemesi gereken ahlaki dzenlemelerin temel direi olmaldr. Yalnzca eer insan kendisini nihai ama olarak tanmlarsa ve eer insan, insan iin kutsal ve dokunulamaz ise birbirimize gvenebilir ve bar iinde bir arada yaayabiliriz. Daha yce amalar adna insan bir deney malzemesi haline getirmeyi hakl gsterecek hi bir iyilik dncesi olamaz. Ancak ve ancak, burada her trl iyilik dncesinin zerinde bir konuma yerletirilmi bir mutlak gryorsak, ite o zaman, bir takm hesaplarn peinde deil de ahlakl bir tavr ierisindeyiz demektir. nsan onurunun dokunulmazl derken bu onurun her bir insan iin geerli olduunu, her birimiz iin geerli olduunu, insan yz olan ve biyolojik anlamda insan soyu iin geerli olduunu anlamaktayz. e yararlk lsnn burada hi bir deeri olmamaldr. Ac eken insan da, zrl de, henz domam da bir varlktr. Yeri gelmiken irdelemek istediim bir dier ey de, bu deerlendirmeye, insanolunun balangc iin kadn ile erkek arasndaki kurulan baa da sayg duyulmasnn gerektiini eklenmesidir. nsanolu retilen bir rn haline gelmemelidir. retilmi rn olamaz, yaratlm olabilir yalnzca. te bu nedenle, insanln geleceinin dayand kadn ile erkek arasndaki ban onurunun korunmas, her toplumunda deimez etik deerler arasnda saylmaldr. Ancak bu yalnzca ac ekmenin

    4 1

  • onuru konusuna doru yeniden ynelebilirsek mmkn olabilir. Yaamay renmek ayn zamanda ac ekmeyi renmek demektir. Bu nedenle kutsal olan eylere sayg gereklidir. Yaratc Tanrya duyulan inan, insan onurunun en byk gvencesidir. Hi kimseye yaplan toplum iin byk bir iyiliktir dncesiyle ynlendirme yaplamaz, biz inananlar iin insana sayg ne gemelidir

    Dayanan akldan alan davran trnn, Avrupa kltrnn temel gstergelerinden biri olduu dorudur. Dier bir bak asyla baktmzda, Avrupa'nn bununla dnyay fethettii bir gerektir nk her eyden nce Avrupa'da doup gelimi olan akla dayal dnce biimi bugn tm ktalarn yaama biimini dzenlemektedir. Ancak bu akla dayanan dnce biimi eer kkenlerinden uzaklar ve teknolojik olanaklar tek l dzeyine kartrsa, ykc olabilir. Bilginin iki byk kayna olan doa ve tarih arasndaki balant, gerekli bir badr. Her iki alan da yalnzca "kendisi iin olan"dan sz etmezler ayn zamanda ikisi arasndan birlikte yrnlecek yol konusunda fikirler de kabilir. Kullanmnda seici olunmamasna artk isyan eden doa tahribat, yine doann kendisinden gelen izlenmesi gereken yollar konusunda yeniden fikir yrtlmesine yol at. Yaradln ncil' deki yorumunda, doa zerindeki egemenlik, doann vahice kullanlmas anlamna gelmez, tam tersine bize sunduu olanaklarn anlalmas ve insann doann hizmetinde, doann da insann hizmetinde olduu karlkl birbirinden yararlanlmas biimindedir. nsanolunun ortaya k da doal ve insani olann bir arada olduu bir sretir: kadn ile erkek arasndaki ilikide, doal unsur ve tinsel unsur, insana zel nitelikte birlemektedir ve bu z zarar vermeksizin yok saylamaz. Ayn ekilde, byk dinlerde yansmalarn bulduumuz insann tarihsel deneyimleri de, bilginin, akln gstergelerinin deime-

    42

  • yen kaynaklardr ve bu kaynaklar sz edilen geleneklerin hibiriyle kendisini zletirmeyen kiileri dahi etkiler. Tm bunlar deerlendirmeye almakszn dnmek ve dikkate almakszn yaamak, n yargl olmaktr ki insan sonunda bolua srkler ve kaybolmu durumuna getirir.

    Btn bunlarla Avrupa'nn zn oluturan kaynaklarn ne olduu sorusuna kesin bir yant vermemi oluyoruz. Yalnzca nmzde duran devin ana hatlarn izmeye altk. Bu konu zerinde daha ok almak acil grevimizdir.

    43

  • KNC BLM

    POLTKA VE AHLAK

    45

  • 1

    Siyasi Bak Alar ve Siyasi Pratik

    Gnmz partileri iin, deiim sz vermek ok doal bir davran saylyor, elbette iyi ynde bir deiimden sz ediyoruz. Bir zamanlarn efsanevi devrim szcnn gncelliini yitirmeye balamasyla birlikte, geni apl reform taleplerinin gelmesi ve reform szlerinin verilmesi oalmtr. Sonu olarak modem toplumlarda doyumsuzluk duygusunun arttn ve bu artn tam da refahn ve zgrlklerin imdiye kadar gelinmedii kadar yksek bir dzeye ulatnda ortaya km olduunu syleyebiliriz. nsanlar, sanki dnyann ekilmez bir yer haline gelmi gibi hissediyorlar. Oysa ki dnya iyiye gitmelidir ve bunu gerekletirmek de siyasetin greviymi gibi duruyor. O halde, genel kan, dnyann daha iyiye gitmesi ve yeni bir dnyann ina edilmesi grevinin politikann en temel grevi olduu konusunda birleiyorsa, "koruyucu" szcnn neden tehlikeli bir szck olduu ve neden kimsenin koruyucu olarak alglanmak istemedii de anlalabilir: anlalan, burada kaygya konu olan varolan koullarn korunmas, istenen ise onu ama.

    Politikacnn ilevine iki farkl bak as: dnyann var olan dzenini korumak ya da dntrmek

    ada politikann hatta yaam anlaynn znde var olan bu ynelim, gemi dnemlerin bak asyla ok belirgin bir

    47

  • eliki iinde bulunmaktadr. nk bu dnemlerde en nemli siyasal tavr, var olan, olas saldrlara kar savunmak ve korumakt. Burada dille ilgili kk bir saptama yapmann faydal olacan dnyorum. Hristiyan alemi, Roma'da sa'y dncelerini znden ve herkes tarafndan anlalabilecek biimde tanmlayacak bir szck ararken Conservator30 szcne rastlad. Bu szck, Roma'da stlenilen en temel grev ve en yce hizmete karlk geliyordu ve insanla bu ierikle kazandrlmas gerekiyordu. Ancak bizzat Hristiyanlarn kendisi, Kurtarc peygamberlerine bu sfat yklemek istemediler ve ykleyemediler; bu szck nitekim, dnyann Kurtarcs grevi olan "Mesih-Kutsanm" sfatlar ile rtemiyordu. Roma mparatorluu bak asndan bakldnda, i ve d ve saldrlara kar mparatorluun var olan koullarn korumak en nemli grev olmas gerekiyordu, nk bu imparatorluk, insanlarn gvenlik iinde ve saygn bir konumda yaayabildii bir bar ve haklarn kullanlabildii bir ortamn tanmlyordu. Nitekim Hristiyanlar ve tabii ki havariler, mparatorluun onlara sunduu bu bar ve haklar ortamnn gvencesinin deerini biliyorlard. Elbette ki, dier toplumlarn saldrlar ile yaratlan kargaa ortamnn tehlike ve tehditleri karsnda, Kilisenin Pederleri, mparatorluun var olan koullarnn korunmas, yarg gvencesi, bar srdren dzenlemelerin deerinin farkndaydlar. Hristiyanlar, var olann olduu gibi korunmasn istemekle yetinemiyorlard; elbette ki mparatorluun bak asyla Yeni Ahit' in3 1 satrlarnda yer alan Kyamet Gn, herkesin anlayaca bir biimde korunamayacakt ve deitirilmesi zorunlu olan bir eylerin var olduunu gsteriyordu. Bu durumda Kutsanm sa, Conservator olarak deil Sa/vator32 olarak betimlenmeliydi ve bu betimlemenin herhangi bir politik-devrimci anlam olamazd, yine de, barn ileyiinin ve politikaya zg kurallarn tesin-

    48

  • de, koruma anlaynn snrlarn gsteriyor ve insan varoluunun belirli bir boyutuna gnderme yapyordu.

    Politikann temel grevlerinin varoluunu alglama yolunda hikayemizi biraz daha derinletirerek devam edelim. Conservator ile Salvator adlandrmalar arasnda, u ana kadar kendini pek belli etmeyen elikinin alternatifinde iki farkl bak as ortaya kmaktadr. Yalnzca politika ve ahlakn deil, ayn zamanda da birbirleriyle iice gemi biimde politika, din ve ahlaki davran biiminin ortaya koyulabilecei ve koyulmak zorunda olduu bir bak as yer alyor. Bir tarafta koruyuculuktan hareket eden ve belki de en anlalr halini in' in evrensellik anlaynda bulduumuz statik bak as var33: sonsuza dek deimeden kalacak olan gklerin dzeni ile ayn biimde, yeryznde de geerli olacak bir dzen ls sunmaktadr. Bu insanlarn davran biimlerinde dikkate almalar ve uymalar gereken gerein ve varoluun yasas, Tao'dur. Tao gerek gklerin gerekse ahlakn yasasdr. Gkyznn ve yeryznn uyumunun gvencesi olduu gibi politik yaamla sosyal yaam arasndaki uyumun da gvencesidir. Kargaa, barn bozulmas, karklk, insanolu Tao'ya kar kt zaman, onu yok kabul edip onun aksi davrand zaman domaktadr. O halde, ortak yaamn bozulma ve paralanmasna kar Tao 'nun yeniden dzenlenmesi gerekir ve bylelikle dnya yeniden yaanlabilecek bir yer haline gelebilir. Her ey srdrlecek dzenin korunmasnda sakldr ya da eer ondan uzaklap terk edildiyse, yeniden o dzene dnmekle korunma srdrlebilir. Buna benzer kavramlar ve dnce biimlerine Hint felsefesinin Dharma'snda34 da rastlarz. Dharma, insann, yaamn uyumlu bir biimde srdrlebilmesi iin, kendisini uydurmas gereken gerek evrenle ilgili, gerekse, ahlaki ve sosyal dzenle ilgili anlamna gelmektedir. Budizm35 bu bak asn evren, politik ve dini kap-

    49

  • sayacak biimde tmleyerek kavramlatrm ve dnyay bir aclar dngs olarak tanmlamtr; kurtulu evrende deil, ondan uzaklamakta, onun dna kmakta aranmaldr. Kurtulu araylar Nirvana'ya36 ulama gibi bu dnyayla ilgili olmayan bir kavrama atfedildii iin, yeni bir politik bak as gelitirile memitir; bu ekliyle alglandnda dnya iin yeni zm modelleri nerilmemektedir.

    srai137 inanc daha farkldr. Aslnda o da, Tanr ile Nuh Peygamberin arasndaki anlamadan tr38, evrenle ilgili bir dzeni kabul eder ve onun deimezliinin korunmas konusunda sz verildiini dnr. Ancak ayn srail'in inancnda, gelecee ynelme gi.derek daha belirgin hale gelmitir. Bu sonsuza kadar srecek bir deimezlik deildir. Bugn hep kendisi gibi, ama yarn, iinde bulunulan anda belli olmayan bir gelecek, kurtulua eriilecek bir yer gibi grlmektedir. sa'dan iki yzyl nce yazlm olan Danyal'n kitab, politik ve dini dncenin gelimesinde ok byk anlam tayan iki nemli tarihsel-tanrbilimsel bak as sunmaktadr. kinci blmde, altn, gm, demir ve kilden yaplm bir heykel betimlemesi vardr. Bu drt element, drt kralln silsilesini anlatmaktadr. Sonunda herkes ve her ey insan eli dememi bir dadan kopup gelen bir tan altnda ezilip yok olur. Arkalarnda yalnzca toz kalmtr, rzgar da bu tozlar ardnda onlardan hibir ey brakmayacak biimde alp gtrr. Oysa ki dadan kopup gelen ta byk bir da olur ve dnyann tm kara parasn kaplar; ta, gkyznn ve yeryznn Tanrsnn ina ettii ve sonsuza dek yaayacak olan bir kralln simgesidir (2,44).39 Ayn kitabn yedinci blmnde, bir ncekinden ok daha etkileyici bir simge daha yer alr. Krallklarn silsilesi bu kez, drt vahi hayvann birbiri ardndan geii ile anlatlmaktadr. Kraliyet silsilesinden ve hayvanlarn geilerinin sonunda, olup biteni.eri izleyen, "gzet-

    5 0

  • men" olarak tanmlandrlan Tanr bir karara varmaktadr. Dnya tarihinde hkm sren drt byk imparatorluu simgeleyen drt vahi hayvan, lm ve lmn yaratt korkunun gcn kullanarak yaam tehdit etme gcn simgeleyen denizden gelmilerdir; Tanrnn vard karar sonucunda gkten yeryzne bir insan ("bir insanolu") inecek, tm krallklar, tm uluslar ve diller ebedi olacak, hi yklmayacak ve zam.n asla gemeyecek olan tek bir krallk altnda ona emanet edilecektir.

    Tao ve Dharma anlaynda, evrenin sonsuza dek srecek dzenlemelerinin stlendikleri bir rol varken, "tarih" fikri hibir biimde ortaya kmyorken, burada "tarih", evrene gnderme yaplmakszn ok zel bir gereklik olarak alglanmaktadr. Daha nce izine rastlamadmz bu antropolojik ve dinamik gereklikle birlikte, btnyle yeni bir bak as mjdelenmektedir. Tarihteki krallklarn birbiri ardna gelip gemelerinin gittike daha da korkunlaan vahi hayvanlarn geii ile betimlenmesi, o dnemde egemen olan toplumlardan biriyle btnletirilemeyecei ok aktr. Sosyolojik olarak, bu vahi hayvanlarn agzllkleri nedeniyle tehlike iinde olduunun bilincinde olan, pelerini brakmayan bu g gsterisi deneyimini yaayan ve deneyim sonunda varolma haklarnn ellerinden alndn bilen bir toplumun var olduu varsaylmaktadr. Yaadklar dnemi, tarihte herhangi bir dnem olarak gren ve varoluun korunmasyla ilgilenmeyen bak as, ezilenlerin bak asdr. Danyal 'in bak asnda tarihin gidiini deitirecek bu dnm noktas politik ve askeri bir eylemle gereklememektedir, bu sonu iin yalnzca bunu gerekletirmeleri gerekecek gler eksiktir. Tanr.nn bir mdahalesi ile devreye girilmektedir: Tanr tala devreye girmektedir, krallklar yok eden, "insan eli dememi" bir dadan kopan tala (2,34).40 Kilisenin Pederleri burada gizemli bir mjdeyi, yalnzca Tanrnn gc ile, Bakire

    5 1

  • Meryem'den doan sa'nn douunu grmektedirler; onlar Kutsanm sa'da ta grmektedirler, sonunda da olan ve tm karay kaplayacak olan. Tao ve Dharma'da basit bir biimde ele alnan gerek anlamda "tanrsal" olarak tanmlanabilecek tanrsal gle balant kuran evrene yeni bak as gelmektedir. Yalnzca evrene indirgenmeyen bir tarih grnts vermekle kalnmyor, nc ayn zamanda da ilk kez karmza kan bir gereklik ortaya koyuyor: ilk kez olarak, ezilenlere umut olmak iin bir eyler yapmaya koyulan bir Tanr ortaya kyor. Aslnda Danyal' n bak asnn ekillendii yzylla hemen hemen ayn yllarda yaam Makkabi 'nin4 I , "siyasi ve askeri bir eylemle Tanrnn mdahale etmesini gerektiren nedenler gerekletirilebilir" diyen grleriyle balant kurulabilir; Kumran mektuplarnn42 baz blmlerinde tanr-bilimsel umut ile insana zg eylemin iice geerek kaynamas daha da belirgin bir hal alr. Nihayet Bar Kokheba Savanda43, siyasi Mesihliin ak izlerini grlr: Tanr olma yetkisiyle ve ykmllyle, siyasi ve askeri eylem araclyla bir yeni bir dzen kurulabilir, bir yenilik yaplabilir, "Mesih" ten, tarihin dnm noktalarnda, dnm dnemlerinde yararlanla bilinir.

    Hristiyanlarn Kutsal mparatorluk'u ne Latin dneminde, ne de Bizans dneminde, bu trden kavramlara ne yneldi ne de ynelebildi. Hristiyan anlay ile temellendirilen yeni bir dnya dzenin korunmasyla uralyordu. Tarihin altnc evresiydi44, yallk dnemiydi, sonra ardndan baka bir dnya geliyordu ve Tanrnn sekizinci gn45 gibi tarihe paralel gidiyordu ve dolays ile kesin olarak onun yerine geilmeliydi.

    52

  • 19. yzylda kyamet gn tezli akmlarn yeniden douu46

    Dnyaya egemen bir gc yadsmak, deiime ve bylelikle dnyay kurtarma umudunu yok kabul etmekle zetlenebilecek bir Kyamet dncesi akm, yeni bir anlay biimiyle, 1 8.yzyldan itibaren din d ve zaman zaman din kart bir kimlikle su yzne kmamtr. Kkl biimine Marksizm ' le ulamakla birlikte, bu yaklamn gemi tarihi tmyle olumsuz biimde deerlendirmesiyle nedeniyle, Danyal 'in yaklamyla balants kurulabilir. Tarih birilerinin dierleri zerinde kurduklar egemenliin tarihidir. Sosyolojik anlamda, her trl haktan yoksun iiler ile toprak sahibinin elinde tutsak kyllerden oluan ezilen snflar varsaymna dayanmaktadr. Nedenlerinin hala ok iyi irdelenmemi olmasna kar, srpriz bir ters ynl gelimeyle, Marksizm, Batda, daha ok entelektellerin dini olmutur, nk, reformlar nedeniyle haklarna kavuan ii snf iin, var olan tarihi koullarn tepe taklak olmasn ngren devrim, genel hatlar ok belirgin olmayan, mulak bir kavramm gibi grnmeye balamtr. Sosyal sistemde gerekletirilen reformlardan sonra , artk onlarn krallklar ykan taa gereksinimleri yoktur: onlar aslnda daha ok Danyal'fr dier figr ile, iki ayaklarnn zerinde insan gibi dikilmi olan ve kendisine bir insan kalbi verilmi olan aslan figrne (7,4)47 dikkatlerini yneltmilerdir. Reformlar, devrimin yerini almtr: aslan insan kalbi tayorsa, o halde pekala aslan ile birlikte yaanlabilir.

    ounu saygdeer entelektellerin oluturduu tarafta ise, hani neredeyse devrimi kutsallatran bir "reformculuk" kart bir eilim olumutu. Yepyeni bir dnya yaratlmaldr: gerek dnyada, nedenleri yeterince incelenip zmlenmemi olan bir bezginlik vardr. imdi, bu yeni tip kyamet akmnn dnsel

    53

  • yapsn ve bileenlerini anlamaya alalm. Bu tarih anlaynn temelinde, bir tarafta tarihsel olarak devralnan evrim kuram, dier tarafta da ncekilerle balant kurmakszn, Hegel'den devralnan ilerleme dncesi ve inanc bulunmaktadr. Evrim kuramyla balant kurmak demek, tarihin biyolojik gelimeler erevesinden, hatta hatta zdeki ve belirlenimci bir bak asyla alglanmas demektir: tarihin, aksi ynnde durulup mcadele edilebilir ancak asla ele geirilemeyecek, kendine zg yasalar ve bir yn vardr. Evrim Tanrnn yerini almtr. Artk "Tanr" gelime ve ilerlemedir. Ancak bu ilerleme, burada devreye Hegel girmektedir, diyalektik devinimle gereklemektedir; ilerleme de bylece belirlenimci bir gzle alglanmaktadr. Diyalektik yolculuun son aamas ezilenlerin tarihinden kurtuluun nihai tarihine yaplacak sramadr- Danyal'in kitabndaki vahi hayvann insan Olu'na dnmesi gibi. imdi, insan Olu'nun krallnn ad "snfsz toplum"dur. Her ne kadar bir tarafta doal bir olay olarak diyalektik sramalar bu felsefenin zorunluluu olarak ortaya kyorsa da, somut anlamda - yine hep onlara gre- politik mcadele yoluyla gerekleiyorlar. Diyalektik srayn politik karl devrimdir. Bu reformun zdd bir durumdur ve bu nedenle reformlara kar klmaldr nk vahi hayvana insan kalbi verildiinde, ona kar mcadele etmenin gereksiz olduu izlenimini domaktadr. Reformlar, devrimci sramay yok ediyor deniyor; bu tarihin i mantna aykrdr, bu bir evrim deil bir gerilemedir dolaysyla ilerlemenin dmandr. Devrim ve topya - mkemmel bir dnya dbirbiriyle balantldr: yeni bir Mesihiliin48, siyasal ve dnyevi, somut biimidir. Gelecein ilah imdiki zaman yutmaktadr; devrim ilah, dnyann var olan koullarnn iyiletirilmesine dayanan siyasi tavrlara kar durmaktadr. Genel anlamda kyamet gnn de ieren Danyal'in bak as, efsaneletirile-

    54

  • rek ve derinden deforme edilerek, dnyevi gereklie uyarlanm olmaktadr. Nitekim bu iki siyasal dnce, devrim ve topya, diyalektik ve evrim kuram ile balantlaryla birlikte, kesinlikle akla dayanmayan bir efsanedir: politikann akla dayal bir biimde ilevlerini yerine getirebilmesi iin, efsanelerden arnmak ve arndrmak son derece acil bir ihtiyatr.

    Yeni Ahitteki yazmalarn konuyu ele al

    Danyal'in kitabn ve siyasi Mesihilii bir kenara brakrsak, Hristiyanlk inanc nerelere balanmaktadr o halde? Tarihin ve zellikle de bizim tarihsel davran biimimizdeki bak as nedir? Genel bir gr oluturma yolunda bir eyler sylemeden nce, Yeni Ahittin ok nemli blmlerine gz atmamzda fayda var. Byk zmlemelere girmeden, hemen iki grup metnin olduunu syleyebiliriz: bir tarafta, kyamet gn ile ilgili balantlarn ok ak grlmedii ncil ve Havarilerin leri metinleri var, dier tarafta, Yohanna'nn Esinlemeleri/Kyameti blm var ki, adndan da anlalabilecei gibi, kyamet anlay burada ele alnr.49 Havarilerin yazd mektup metinlerinde, ncil'in genel dzeniyle uyumlu olarak, devrim yoluyla uzaktan yakndan ilikilenilmemektedir, tam tersine, aka kar klmakta olduu bilinen bir gerektir. ki temel blm, (Rm 1 3, 1 -6) ve ( 1 Pt 2, 13- 17) ok aktrlar ve tm devrimcilerin ellerine ine batrmaktadrlar.so ncil'deki Romallar kitabnn 1 3. blmnde, "herkesin" szle sylemek gerekirse her ruhun, kurulmu otoriteye boyun emesini istemektedir, nk Tanrdan gelmeyen bir otorite yoktur. Kurulmu otoriteye kar kmak demek, Tanrnn otoritesine kar kmak demektir. Demek ki, boyun eme yalnzca bir zorunluluk deil, ayn zamanda da

    55

  • vicdani bir nedendir. Benzer ekilde Petrus'un birinci mektubunda da "Tanr ak" iin yasalarla kurulmu ynetimin otoritesine boyun eilmesi istenmektedir: "nk bu Tanrnn buyruudur: iyilik iin allrken ahmaklarn cehaletinin de azn kapam oluyorsunuz. zgr insanlar gibi davrann, ama zgrlkten kendinizi ktlklerden korunmak iin, ktln stn rten bir rt gibi yararlann . . . ". Ne Paulus ne Petrus, burada Roma Devleti 'ni yceltici bir yaklam gstermiyorlar. Onlar devletin tzel kiiliinin dzenlendii tanrsal kkenlerini vurguluyorlar, Devletin kutsallatrlmasndan olduka uzaklar. Bunun nedeni, Devletin Tanrsal olmayan gibi, Tanrnnki gibi olmayan snrlarn gryorlar, dzenlemelerinin yararlarn ve onlarn ahliiki deerlerini kabul ediyorlar. Bylelikle ncil gelenei ile balant kurulmaktadr. Babil Devleti 'nin basklarna kar kan srgn edilmi sraillileri, bu Devletin onlara haklar verdiini ve bar iinde yaamalarn gvence altna aldn, dolayl olarak da olsa srail'in rahatlk ve refahn koruyarak halk olarak yeniden yaplanmalarn saladn syleyerek doruluktan ayrlmamalar iin tevik eden Yeremya'nn5 1 szlerini dnelim. Kore ' i Tanr tarafndan kutsanm olarak tanmlamaktan korkmam olan kinci Yeeya'y dnelim52: srail'in Tanrsna inanmamasna karn, tamamen karc bir tavr ve politik nedenlerle, srail halknn vatanlarna dnmelerine izin veren Pers Kral'nn davran da ayndr, Tanrnn bir arac olarak haklarn kullanm ve yasalarn yeniden istikrara kavumasna uramaktadr. sa'nn Ferisiler ve Hirodes yanllarna, vergilerle ilgili syledikleri de ayn izgidedir: Sezar'a ait olan Sezar'a verilmelidir (Mc. 1 2, 1 7).53 Haklan koruduu ve yasalar koyduu srece Roma mparatoruna itaat edilmelidir; itaat etme zorunluluunun z udur: Sezar'n olan eyler vardr, Tanrnn olan eyler vardr. Sezar, Tanr katna ykseltildiinde, s-

    56

  • nrlarn am olur ve itaat etmek o zaman Tanry yadsmak anlamna gelir. sa'nn Pilatus 'a yant da yine bu ana fikir erevesindedir. Adil olmayan vali karsnda sa, "yarglama grevinin yaplabilmesi, yasalar uygulama yetkisi, yalnzca yukardan verilebilecek glerdir" demektedir (Yu 1 9, 1 1 ).54

    ki gcn birleriyle olan karlkl bamllklar dikkate alndnda, ortaya u fikir kmaktadr: devletin iindeki organlarn znel anlamda iyi niyetleri ya da tek tek kiilerin gvenilirlii belirleyici deildir. Bar salama ls ile yasalar uygulamay salayan l, tanr tarafndan verilmi bir kullanma yetkisine karlk gelmektedir; bugnn terminolojisiyle sylememiz gerekirse: Tanrnn yetki verdii bir temsil etme durumu. Devlete, dinden zerk yapsyla sayg duyulmaldr; temelinde sosyal ve siyasal hayvan olarak insann varlnn kabul edildii bir insan doasnn tanmlanmas zorunludur ve bu insan yaps insann varolduu anlay ile rtmelidir. Btn bunlarn znde ayrca Devletin erevesi de ortaya kmaktadr: Devletin snrlar vardr ve o snrlar aamaz; en yce hak sahibi olan Tanrya sayg gstermek zorundadr. mparatora ve genel olarak Devlete itaat etmeyi reddetme, znde yalnzca totaliter Devleti reddetmedir. Petrus'un birinci mektubunda bu snrlar ok net bir biimde izilmektedir. Havari yle demektedir: "inizden hikimse katil, hrsz, ktlk yapan yada bakalarnn iine karan biri olarak ac ekmesin. Ama, eer biri Hristiyan olarak ac ekerse, bundan utan duymasn; tad bu adla Tanry yceltsin" ( l Pt, 4 , 15). manl Hristiyan, ahlaki dzenlemelerde olduu gibi Devletin yrtme gcnce de snrlandrlmaktadr. "Bir Hristiyan olarak" ac ektii zaman baka bir durum ortaya kmaktadr: Devlet bir Hristiyan', inancndan tr cezalandrdnda, dzeni ve gveni salayan deil, artk verilmi olan haklar yok edendir. Bu durumda cezalandrlmak bir utan

    57

  • deil bir onur vesilesidir. Bu nedenle ac eken kii, zulm gren sa ve onun gibi ac ekenler silsilesine katlm olur: armha Gerili sa, Devletin gcnn snrlarn, haklarnn nerede bittiini ve bu durumda zulme ve acya dayanmann bir gereksinim olduunu gstermektedir. Yeni Ahitteki inan devrimciyi kabul etmez, bir dnce ve inan uruna ehit olan tanr: ehit Devletin otoritesini kabul eder ama bu otoritenin snrlarn da bilir. Ynetme yetkisini kullanan yabanc birileri olsa da, inanca dmanca davranyor olsa da, ehit kullanlacak haklar ve Devletin dzenledii toplumun hizmetinde olacak her eyi yapar ancak, ona ktlk yapmas yani Tanrnn buyruklarnn dna kmas syleniyorsa, ite o zaman direnir. Direnci savaan, aktif bir diren deil, Tanrnn iradesi ve buyruklar iin ac ekmeye hazr birinin direncidir: direnmek adna savaan, elinde silah ile len, Yeni Ahit anlayna gre ehit deildir.

    nanan bir Hristiyan'n, Devletle olan ilikilerinde yz yze geldii sorunlar karsndaki davran biiminin irdelenmesi iin Yeni Ahittin dier metinlerine baktmzda, ayn izgide ele alndn grrz. Pavlus 'un Titus 'a Mektuplar kitab blm 3, ayet 1 de yle der: "manllara yneticiler ve yarglara bal olmalarn, szlerini dinlemelerini, iyi olan her eyi yapmaya hazr olmalar gerektiini hatrlat". Pavlus 'un Selaniklilere 2.Mektup, 3 Blm 10- 12.ayetler arasnda, Havarinin, sa'nn dirilerek geri dnn beklemeyi bahane ederek almayan ve hibir ey yapmak istemeyenler iin syledikleri ok dikkat ekicidir. Onlar sakin sakin almaya ikna etmeye almaktadr nk "almayana ekmek yoktur".55 Cokun eskatoloji56 boyutlar genileyerek tekrar tekrar karmza kmaktadr. nemli bir bak as da Pavlus 'un Timoteyus 'a 1 . Mektubunun 2.Blmndeki 2.ayette ortaya kmaktadr.57 Burada Hristiyanlar "Daha sakin ve huzurlu bir yaam srelim diye" kral ve

    5 8

  • tm otorite sahibi yneticilere dua etmeye zorlanmaktadrlar. Burada iki ey aa kmaktadr: Hristiyanlar kral ve yneticiler iin dua ediyorlar ancak onlara tapnmyorlar. Mektup, eer Pavlus tarafndan yazldysa, mparator Neron zamanna aittir, yok eer daha sonraya tarihleiyorsa, yaklak olarak mparator Domitiyanus zamanna aittir ki, her halkarda, sz konusu olan, Hristiyanlara zulm uygulayan iki tirann dnemidir. Yine de Hristiyanlar ynetmekte olana, grevlerini laykyla yapabilmesi iin dua etmektedirler. Ancak, ynetici kendini Tanr katna ykselttiinde, buyruu altna girmeyi reddediyorlar. kinci nemli nokta, Devletin grevinin, gereksiz bir aklkla tanmlanmakta olmasdr: Devlet, i ve d barn salanmasndan sorumludur. Bu, sylediim gibi biraz anlamsz gelebilir ama gerekte, znde ahHlki olan bir istek ifade edilmektedir: i ve d bar, ancak insann ve toplumun temel haklar gvence altna alndnda salanabilir.

    imdi bu tespitleri, daha nce iaret ettiimiz bilgilerle kaynatrmaya alalm. Bana gre iki ey sylenebilir. Dinamik kyamet bak as ve Mesihlik umutlar ok dolayl olarak belirmektedir; Mesihlik anlay, sa figr ile kkten deiiklie uramtr. ehitliin, Devletin haklarnn snrlarnn kesin olarak belirlenebilmesi iin gerekli olduu siyasi anlamda gz ard edilemeyecek kadar nemlidir. Her ehit, dirilip yeryzne geri dnecek olan sa'nn szne inanmaktadr; varolan dnyann tesine, insann Tanr ile, insann insan ile birlikte yaayaca yeni bir yere, te dnyaya geri gitmektedir. Ancak, Devletin erevesinin bu ekilde snrlandrlmas ve gelecek yeni bir dnyaya uzanan bu ufuk alm, gnmzn doal akl ve onun mantna dayanarak toplumlar ynetmeye devam etmek zorunda olan ve iinde bulunduumuz tarih aralnda geerliliini koruyan kamusal dzenlemeleri sorununu zmemektedir.

    5 9

  • Coku iindeki bir devrimci-eskatolog Mesihlik anlay Yeni Ahitte yabanc bir anlaytr. Tarih, bir anlamda akln kralldr; politika, Tanrnn Krall 'n yaratmamaktadr, ancak insanolu iin uygun krall kurabilmek iin uramak zorundadr, dier bir deyile: "Tanr yolunda tam bir ballk ve arballk iinde sakin ve huzurlu bir yaam srebilelim diye", i ve d bar ve adaleti salamak iin gerekli varsaymlar kurmak zorunluluu vardr ( l Tn 2,2). Ayrca burada, din zgrl tezinin ileri srld de sylenebilir, ayn ekilde insan varlnn ahH'tki temellerini anlayabilecek ve bu temellere uygun olarak siyasi tavrn belirleyebilecek bir akldan da sz edilmekte olduu sylenebilir. Bu anlamda, Tao ile Dharma'nn, Devletin kurulu temelleri iin nerdikleriyle uzaktan da olsa bir ba kurulabilmektedir. te bu nedenden tr, Hrlstiyanlar, Yunan felsefesinin nerdii i le benzer anlayla, Stoac anlayta5S grlen ahlfikn doal yasalarna olumlu yaklaabilmekteydiler. Tarihin dinamiklemesine Danyal 'n kitabnda ok belirgin bir biimde grrz. O tarihi yalnzca evren ile ilintili bir olgu olarak grmez, tarih, iyi ile ktnn mcadelesiyle i lerleyen bir eydir ve bu ilerleme, mcadelelerde Mesihlik umudu tanarak yrr. Politikann ahlaki llerini gz nne serer ve siyasi gcn snrlarn gsterir; tarihin ileri zamanlarnn ngrebilmesinin salad umut ufku ve doru eylem ve doru zulm konusunda gsterilen cesaretin at ufukla snrlar belirlenebilmektedir. Bu anlamda, evrenle ilgili bak asyla tarihle ilgili bak as arasnda bir sentezden sz edilebilir. Benim grme gre, buradan hareket ederek Hristiyan Kyamet anlay ile dier agnostik anlay59 arasndaki snrlarn nerelere kadar uzand anlalabilecektir. Kyamet anlay, yaratl inanc ile ban koruduu srece Hristiyan bir anlay olarak kabul edilebilir; yaradl inanc, onun deimezlii ve o anlaya duyulan gven terk edil-

    60

  • dii srece anlay Hristiyanlk anlay deildir, daha teye artk agnoziye geilmitir. Elbette ki bu anlayn znde seilebilecek bir dizi deiiklik olanaklar bulunmaktadr ancak ortak bir temel zerinden seim yaplabilir. Her ne kadar buras yeri olmasa da, ncil' i oluturan kitaplar arasnda bir analiz yapsak, Y ohanna' nn Esinlemeleri, her ne kadar youn bir direnmeye esin veren pathos'u60 nedeniyle dier Havarilerin kitaplarndan ayrlsa da, tm de Hristiyanln bu seme anlayn ierirler.

    Hristiyanlarn bugnk politika ile ilgili sorumluluklar

    Tm bu anlatlanlardan, bugnk siyasi bak as ile siyasi pratik arasndaki iliki konusunda ne gibi sonular kmaktadr? Elbette bu konu hakknda ok geni ve derin tartmalar yapmak gerekir ki ben kendimi bu konuda uzman olarak grmyorum. Bununla beraber, tm bu sylediklerimi gnmze uyarlamak iin iki ana tez zerinde toplamak istiyorum.

    1. Politika akl ve mantn alanna girmektedir. Daha da kesin ve ak bir biimde sylemek gerekirse, yalnzca teknolojikhesap kitap yapan bir akln deil, Devletin snrlar ve bar ve adalet konusunda olduu gibi, politikann ulaabilecei son snr gibi, ahlaki yapda olduundan, ahlaki bir akln alanna girmektedir. Bunun anlam udur: ahliiki akl, daha da dorusu bar ve adaletin salanmas iin gerekenleri ayrt etme yetisi ahlakidir, srekli zerinde alilmas ve akln seebilme yetisini azaltabilecek her trl bulankla, karartlmaya kar korunmaldr. Dier taraftan, g kullanmnn ayrlmaz paras olan tin, kanlmaz olarak politikada ahliiki gerekliin, gerek olann o olduunu syleyerek ok sayda efsane yaratacaktr. Ancak bu tr-

    61

  • den abalar yalnzca gcn maskelenmesi ve klf taklmasdr abalar olarak grlmelidir. Geen yzylda, sonular korkun olan iki byk "efsanevi" dzen denemesini beraberce yaadk: nasyonal sosyalistlerin kurtuluu salamak iin ileri srdkleri yalan vaatlerinin sonu olarak rklk; tarihin diyalektik evrimi temelinde devrimin efsaneletirilmesi; her iki durumda da, insan varoluunun kkeninde bulunan iyi ve kt anlay silinmi, ortadan kaldrlm oldu. O zamana kadar ulatmz insanlk bilinci bize bunlarn kt olduunu sylediyse de, bize rklarn egemenliinin kurulmasnn ya da gelecein dnyasn yeniden ina edilmesinin iyi eyler olduu sylendi.

    Byk ideolojilerin yklmasndan sonra, bugn artk politika efsaneleri daha da bulanklatlar. Ancak bugn de gerek deerlerin efsaneletirilmesi devam etmektedir. Bu trde deerler, doruluu kesinlemi deerlere demir aJtklar iin inanlabilir gibi geliyorlar. Ancak, ite tam da bu nedenle ok tehlikeliler nk bu deerleri kendi grleri erevesinde, tek yanl olarak ele aldklarndan sonunda kanlmaz olarak efsaneleiyorlar. imdi, efsanevi taraflln bugnn ahlaki akl iin bir teh- like oluturduu, toplumsal bilince egemen deerden sz et-mek istiyorum. Tek yanl bir biimde srekli olarak efsaneletirilen deer ilerleme, bilim ve zgrlktr. lerleme oldum olas efsanevi bir szck olmutur. Politik ve insani tavrn deimez bir kural olarak kabul ediliyor ve en yce ahlaki nitelikmi gibi ortaya karlyor. Son yz ylda kat edilen yola kim bakarsa baksn, tp, teknik, bilgi ve doa glerinin kt kullanm konularnda ok byk ilerlemeler kaydedildiini yadsyamaz

    . ve gelecekte de yaanacan ngrebilir. Bu ilerleme kavram eanl olarak iki farkl grnm altnda ortaya kar ki, bu eanlaml yan da en az kendisi kadar gncelliini korumaktadr: varoluumuzun z olan yaradl, ilerleme tarafndan aalan-

    62

  • maktadr; insanlar arasnda eitsizlie neden olmaktadr, insanlk ve dnya iin gitgide daha byk bir tehlike olmaktadr. Bu nedenle ilerlemeyi, ahliiki deerler ltnde ynlendirmek kanlmazdr. Hangi ltlerde? te sorun buradadr. Her eyden nce, ilerleme insan ile zdeksel dnya arasndaki iliki boyunca yrr ama Marksizm ve liberalizmin gsterdii gibi yeni bir insan, yeni bir toplum anlayna yer vermez. nsan olarak insan, ilkel koullarda neyse teknolojik olarak gelimi koullarda da ayn insan olarak kalmaktadr ve daha gelimi aletlerle tant ve kulland iin, iinde bulunduu insani dzeyi gelimemektedir. nsan olarak varoluu, her insan varoluuyla birlikte yeniden balamaktadr. Bu nedenle tanm gerei, byk ideolojilerin ve teki dnya umutlarnn yklmasndan sonra, umut tayan hemen herkesin genel amac haline gelen, yeni, ilerlemi ve salkl toplum diye bir ey varolamaz. Tanm olarak salkl bir toplum, zgrlklerin sonunu getirir. Ancak insan zgr olduunda, her kuakla birlikte her ey yeniden balar; bununla birlikte, yaratlan yeni koullarda, her zaman toplum iin doru yapy yeniden kurmak gerekecektir. Bu nedenlerden tr politikann ilgi alan bugndr, gelecek deil. Bugnk politikalar oluturulurken, gelecekte de etkisini srdrecek ve ulalan aamadan ii ele alp daha ileriye gtrecek reformlar yaplyorsa ve bu reformlara bal hak kullanm ve bar yaplar oluturuluyorsa, ite ancak o zaman gelecek, politikann alanna girer. Ama bunu da garantileyemeyiz. Ben, ilerlemenin bu snrlarn her zaman iin gz nnde tutmann ve gelecee uzanabilecek dzmece sramalarn engellenmesinin nemli olduunu dnyorum.

    kinci srada bilim anlayndan sz etmek istiyorum. Bilim, deneyle denetim altna alnm ve onaylanm bir akl olduu iin byk bir iyiliktir. Ancak bilimde de patolojik, marazi say-

    63

  • lacak durumlar, olanaklarnn gc elinde tutanlarca, insan onuruna zarar verici biimde yanl kullanld durumlar vardr. Bilimin, kitle imha silahlar gibi, insanlarn denek olarak kullanlmas gibi, organ nakli iin insan ticareti gibi insanlk d kullanlabildii durumlar vardr. Bu nedenle, bilimin de ahlil.ki llerin iine alnmasnn gerekli olduu ve g kullanmnn emrine verildiinde ya da ticari amalarla kullanldnda ya da ya da yalnzca baarl olmann tek l olarak alnarak kullanldnda, gerek ve doru yapsndan uzaklalmakta olduu bilinmelidir.

    En sonunda zgrlk kavramna deinelim. O da modem ada farkl efsanevi izgilerden geti. zgrlk ska anarik

    , anlamda ve her trl kuruma kar olma biiminde alglanmakta ve bylelikle bir ilah haline gelmektedir: insann zgrl, karlkl olarak doru ve adil ilikiler kurmakta zgrlk, anlamnda olmaldr, aksi halde koskoca bir yalan haline gelir ve insanlar klelie gtrr.

    2. Her efsanenin amac, akl, kendi kendine iade etmektir. Ancak burada, bir kez daha, akla dayal bir politikann, karar gerektiren son sorusunu nmze koymu bir efsanenin maskesinin drlmesi gerekir: ounluun karar, birok durumda, belki de durumlarn ounda, ortak zmlere ulamada "en aklc" yoldur. Yine de "ounluk" son ilke, son l olmamaldr; hibir ounluun yrrlkten kaldrma hakk olmayan deerler vardr. Masum kiilerin ldrlmesi rnein, hi bir zaman bir hak olamaz ve herhangi bir g tarafndan hak olma dzeyine ykseltilemez. Bu saptamayla yine son tahlilde akl savunulmaktadr: akl, ahHiki akl, ounluun zerindedir. "Akla dayanan", ahlil.k asndan doru olan ve her ounluk deitiinde, herkesi yeniden ykmllk altna sokan politikann z-

    64

  • n oluturan bu deerler nasl tanmlanabilir? Bu deerler hangileridir? Devlet doktrini, gerek antik ada, gerek ortaada, gerekse modem adaki mcadelelerde hep, doru ak/rn61 kabul edebilecei doal haklara vurgu yapmtr. Oysa bugn bu doru akl, aranlan sorulara bir yant vermiyor gibi ve artk doal haklar, herkes iin bilinen, ak bir eymi gibi deil de sanki Hristiyanlk retisinin zel bir haliymi gibi alglanyor. Bu, politik krizle ayn anlama gelen politik akln krizi anlamndadr. Bana sanki artk, temel deerlerin st dzey dzenlemelerinde herkes iin geerli olan ortak bir akldan ok, yalnzca parti mant varm gibi geliyor. Oluan bu koullar amak iin aba harcamak, dnyada barn ve adaletin salanmas iin sorumluluu olan herkesin, yani tek tek hepimizin, nndeki en acil grevdir. Bu uran gidilecek bir ufku yok deil, nk bir taraftan tin, bir taraftan da oluan gce kar durduu gnden gne daha fazla anlalan akln varl, byle bir ufkun vardnn kantdr. Bugn, her ne kadar tartmaya almamsa da gerekte ok belirgin olmayan ve karanlk noktalar irdeleyen, "deien deerler" anlay var. Bar, adalet, yaradln tml lemesinin _varolduu, artk tm dnyada kabul ediliyor ancak, ierii tmyle belirsiz: barn emrinde olan nedir? adalet nedir? yaradl en iyi nasl korunur? Evrensel olarak kabul gren dier deerler, rk fark gzetmeksizin insanlarn eitlii, cinsel ayrmclk yaplmamas, dnce ve inan zgrldr. Burada da ierik asndan ak olmama