'İsimsiz Şiirler'

55
Giriş Şiir yazmak nedir? Şiir nedir? Duygu mu? Düşünce mi? Hayat mı? Aslında şiir her şeydir, her şey de şiirdir. İstediğini, hissettiğini yazmaktır. Yazmak, düşünmektir, düşünmek ise sonsuz... Karşınıza çıkan her şey sizi düşündürür. Düşünürsünüz (bu neden böyle? Kim yapıyor bunu? Bunun aslı nedir? Gibi) çoğu zaman ve bu soruları bize sorduran nedir dersiniz de bazen. Bize bu soruları sorduran yaşadıklarımız, yaptıklarımız ve bildiklerimizdir. Bilmek için öğrenmek, öğrenmek için iyi bir öğretmen ve belli bir eğitim almak gerekir. Bu eğitimi almadan da öğrenmek mümkündür lakin daha zahmetli bir iştir bu. Fazlasıyla çalışmak, didinmek ve sabretmek gerekir. Herkes şiir yazar ama her şiir yazılmaz. Benim bu kitabı yazmamdaki amaç da bu; şiir yazmak, yaşanmış, görülmüş, hissedilmiş ne varsa yazmak. Özellikle de kendi uğraştığım şiirleri yazmak. İçinde benim şiirlerimin olduğu bir kitap yazmak benim için önemli tabi ki. Yazacağım bu kitap benim hem ilk kitabım hem de ilk şiir kitabım olacak. Benim için çok önemli bir hatıra olacak ilerde aile kurduğumda çocuklarıma anlatacağım anıları buradaki şiirlerden hatırlayacağım. Belki miras bile olabilir onlar için. Sıkılmayacağınızı ümit ediyorum. Burada yazan bütün şiirler bana aittir. Ben Mert Can Yüksel Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünde okuyorum. İngiliz dili okuyorum ama tabi ki Türkçeden kopmadım, İngilizceyi daha çok seviyorum fakat Türkçe ana dilim olduğu için doğal olarak ona

description

şiir kitabı

Transcript of 'İsimsiz Şiirler'

Page 1: 'İsimsiz Şiirler'

Giriş

Şiir yazmak nedir? Şiir nedir? Duygu mu? Düşünce mi? Hayat mı? Aslında şiir her şeydir, her

şey de şiirdir. İstediğini, hissettiğini yazmaktır. Yazmak, düşünmektir, düşünmek ise sonsuz...

Karşınıza çıkan her şey sizi düşündürür. Düşünürsünüz (bu neden böyle? Kim yapıyor bunu?

Bunun aslı nedir? Gibi) çoğu zaman ve bu soruları bize sorduran nedir dersiniz de bazen. Bize

bu soruları sorduran yaşadıklarımız, yaptıklarımız ve bildiklerimizdir. Bilmek için öğrenmek,

öğrenmek için iyi bir öğretmen ve belli bir eğitim almak gerekir. Bu eğitimi almadan da

öğrenmek mümkündür lakin daha zahmetli bir iştir bu. Fazlasıyla çalışmak, didinmek ve

sabretmek gerekir. Herkes şiir yazar ama her şiir yazılmaz.

Benim bu kitabı yazmamdaki amaç da bu; şiir yazmak, yaşanmış, görülmüş, hissedilmiş ne

varsa yazmak. Özellikle de kendi uğraştığım şiirleri yazmak. İçinde benim şiirlerimin olduğu

bir kitap yazmak benim için önemli tabi ki. Yazacağım bu kitap benim hem ilk kitabım hem de

ilk şiir kitabım olacak. Benim için çok önemli bir hatıra olacak ilerde aile kurduğumda

çocuklarıma anlatacağım anıları buradaki şiirlerden hatırlayacağım. Belki miras bile olabilir

onlar için. Sıkılmayacağınızı ümit ediyorum. Burada yazan bütün şiirler bana aittir.

Ben Mert Can Yüksel Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde İngiliz Dili ve Edebiyatı

bölümünde okuyorum. İngiliz dili okuyorum ama tabi ki Türkçeden kopmadım, İngilizceyi

daha çok seviyorum fakat Türkçe ana dilim olduğu için doğal olarak ona daha çok hakimim.

Şiir yazmaya lise yıllarında başladım, beni bu kitabı yazmaya iten daha çok o yıllarda

yaşadığım karamsarlıklar oldu. Hep bir yalnızlık hissi vardı içimde. Ne yaparsam yapayım

mutlu olmuyordum. Birkaç arkadaş edindim ve lise hayatım az da olsa değişti. Beraber

eğlendik, beraber güldük, beraber kopya çektik 5 yılım lise de geçti. Güzel yıllardı, hala

özlüyorum. Sonra biraz annemin de zoruyla Selçuk Üniversitesi’ni tutturmuştum. Çok da

memnunum arkadaşlarım da çok iyi insanlar. Öyle böyle zaman geçiyor. Kimi insan ders

alıyor, kimi insan bütlere kalıyor, kimi insan da insanlığını bilmiyor.

Neyse,uzun lafın kısası umarım daha girişten sıkılmamışsınızdır.

Şimdiden teşekkür ediyorum hem iyi hem de kötü dilekleriniz için.

Page 2: 'İsimsiz Şiirler'

Tebessümüne aşık oldum

Gözlerindeki ışığa

Kalbinden gelen ateşe

Ve bakışına aşık oldum

Bir gece aklıma girmene

Uykumu kaçırmana

Sabahki günaydınlara

Akşamki iyi uykulara

Ben sana aşık oldum

Herşeyinle sana...

Hamza Akarsu’ya teşekkürler....

Page 3: 'İsimsiz Şiirler'

Kıymetini bilmek gerek

En sevdiğin insanların

Onlara değer vermeli

Sevginle boğmalı onları

Halinden anlamalı onların

Kıymet bilmeyenin

Sen de kıymetini bilmeyeceksin

Hatta en kıymetsiz kişi bile yapabilirsin gözünde

Sen kıymet bil

Senin kıymetini bilen bilir

Bilmeyen cahildir...

Page 4: 'İsimsiz Şiirler'

Seni arıyor yine gözüm

Olmayan ‘seni’

Olacağın günü bekliyor

Sözlerim sana saklı

Duruyor bir sandıkta

Açıldığında etrafa

En güzel duyguların yayılacağı

O anı bekliyor

Sen gel,sen aç be kadın!

Sen gel,sen aç!

Page 5: 'İsimsiz Şiirler'

Ayrılık vakti geldi çattı

Sular altında kaldı kalbimin tahtı

Gönül gemim derin mavilikte battı

Kararttı aklımdaki parlak bahtı

İnsanlar bana şaşkınlıkla baktı

O çocuğa neler olduğunu anlattı

Sevip de başkasına gitmiş yari aldandı

İçindeki keskin ateş harlandıkça harlandı

Yarinin adını duyunca daha da darlandı

Gözleri görmez oldu giderek buğulandı

Konuşamaz oldu dili,eli,kolu bağlandı

Kafası deprem oldu şiddetle sallandı

Sonunda huzurlu bir ortam sağlandı

Kendine güveni geldi toparlandı

Hayatın değerini zor da olsa anladı

Ölüm kapısına bir anda dayandı

O çocuk kendini son anda kurtardı

O bir an bile unutulmadı

Diktiği çiçekleri hiç solmadı

Yaptığı iyilikler karşılıksız kalmadı

Ne yaptıysa da dayanamadı

Sonunda anladı ölüm kapısındaydı

Ölüm ile karşı karşıya kaldı

Karşıdan gelen ışığa daldı

Kendini onun üzerine doğru saldı

Sonsuzluğa doğru uzun bir yol aldı

O çocuk bendi kendimdi.

Page 6: 'İsimsiz Şiirler'

Nefes alıyorum öyleyse yaşıyorum

Yaşıyorum öyleyse nefes alıyorum

Ama kendi nefesimle değil

Ya da başkasının nefesiyle değil

Ben nefeste yaşıyorum

Nefes bende değil

Nefes almakta yaşıyorum

Yaşamakta nefes alıyorum

Page 7: 'İsimsiz Şiirler'

Soğuk değil artık yüreğim

Bir anda girdin ve erittin içimdeki buzları

Bakışınla öyle bir yaktın ki

Gözlerinle öyle bir baktın ki

Güneş oldun ısıttın odamı

Ateş oldun kavurdun yüreğimi

İyi ki geldin

Bir daha hiç gitme

olur mu?

Page 8: 'İsimsiz Şiirler'

Olur da bir gün gidersem

Bir şiirin mısralarında ya da

Bir şairin duygularında bulursunuz beni

Hangi şiir olduğumu ya da hangi şairde saklıyım biliyorsanız tabi

Olur da gidersem bir gün

Öyle çok da uzakta olmayacağım aslında

Her gün bu saatlerde gökyüzüne bakıyor olacağım

Belki sen de aynı gökyüzüne bakarsın

Yıldızlar ile beraber

Bakışırız,dertleşiriz gökyüzünde bir yerde

Yıldızlar anlar beni birtek

Onlar da kayarlar belki zamanla kim bilir

Ben yine kalırım tüm yalnızlığımla,

Tüm karanlığımla,tüm hayallerim ve dertlerimle

Karanlığa alışırım da,bu güneşin doğuşunun bir anlamı olmalı

Bu aydınlığın,bu şafağın,bu sabahların bir sebebi olmalı

Bu yalnızlığın bir çıkışı olmalı

Olur da gidersem bir gün

Yalnız giderim bir gün

Sabahsız,akşamsız,karanlıkla,tek başıma giderim

Page 9: 'İsimsiz Şiirler'

Alıştım yalnızlığa...

Her gün kimsesizlikte boğulmaya

Mutsuzlukla beraber uyumaya

Hayal kırıklıklarıyla beraber gezmeye

Alıştım artık huzurlu huzursuzluğa...

Page 10: 'İsimsiz Şiirler'

Ne zamanı takip edebiliyorum

Ne de kaç insanı kaybettiğimi sayabiliyorum

O kadar anlamsız geliyor ki hayat

Sanki sadece acı için gelmişim dünyaya

Page 11: 'İsimsiz Şiirler'

Yıllardır yağmur yağmayan bir çöl gibiyim

Kurudu içim,kurudu aklım,kurudu kalbim

Bir damla yağmur yağdıran olmadı

Serinliğe kavuşamadım,yağmuru tadamadım

Mecnun’un düştüğü çöldeyim sanırım

Ama ben Leyla’yı aramıyorum ki

Ben ıslanmak istiyorum

Ispatlamak istiyorum

Mecnun olduğumu değil ama

Kendim olduğumu.

Page 12: 'İsimsiz Şiirler'

Uçurumdan aşağı düşerken tutunduğum dal

Beni çek yukarı al

Beni kendimlikten kurtar

Yepyeni huzurlu bir hayata sal

Page 13: 'İsimsiz Şiirler'

Sen sonu hep iyilikle biten masal

Keşke hayatta senin gibi hep iyi olsa

Her şey huzur dolu olsa

Herkes mutlu mesut yaşasa

Ama nafile

Bu yaşam iyi ya da kötü bitecekse

Senin iyiliğin bile anlamsız be masal

Page 14: 'İsimsiz Şiirler'

Oturuyorum bütün gün tek başıma

Bir elimde kalbim,bir elimde aklımla

Camdan dışarıyı seyrediyorum merakla

Yoldan geçen arabalara bakıyorum boşuna

İçlerinden birinin senin olduğunu bilmeden

Bir tanesine bile binip gelmeyeceğini anlayarak

Çaresizce bakıyorum otoyolun karasına

Kayboluyorum arabaların ışıkları arasında

Sokak lambaları göz kırpıyor sanki bana

O an anlıyorum ki sokaklar boş

İnsanlar savrulmuş dört bir yana

Peki ya ben? Ben savrulabilir miyim?

Karşıdan gelen arabalar beni atabilirler mi kenara?

Işıklarıyla beni yönlendirebilirler mi aydınlık bir hayata?

Yoksa,çarpıp gitseler mi?

Sahip mi olsam karanlık bir hayata?

Güvenemem de savrulmuş insanlara

Kaybolamam da boş sokaklara

Sanırım kaldım öylece ortada...

Page 15: 'İsimsiz Şiirler'

Yıldızları saydım dün gece

Her birine senin adını koydum

Her baktığım yıldızda seni hatırlamak için

Ama gel gör ki

Kaydı o yıldızların hepsi

Şimdi gökyüzüm

Öyle boş

Öyle kapkara

Öyle sönük...

Page 16: 'İsimsiz Şiirler'

Bir kişi ile bozuldu mu aralar

Gönlümü bağlar karalar

Hep art arda mı olur

Yeniden açılır eski yaralar

Page 17: 'İsimsiz Şiirler'

Gece çöktü yine pencereme

Bir hüzün doldu içerime

Bir hüzün ki akar ruhuma

Yakar geçer bütün dertleri

Gece çöktü yine gündüzüme

Söndü güneşim vurmaz oldu yüzüme

Sen geldikçe gözümün önüne

Karardı da örttü gönlümün yaralarını

Gece çöktü yine hayallerime

Bir şey gelmez oldu aklıma

Saplandım kaldım kelimelerime

Ne yaparsam da bulamam anlamlarını

Gece çöktü yine hayatıma

Mert dedi geçer aldırma

Sen devam et hayatına

Unut gitsin gereksiz ne varsa

Page 18: 'İsimsiz Şiirler'

Etrafa ilkbahar geldi

Ben hala sondayım

Bulutlarım var kara kara

Yağmur yağdırırlar içim düşerse dara

Isıtırlar etrafını gönlümün

Derinlerini temizlerler

Lakin nafiledir çabaları

Etrafa ilkbahar geldi

Ben hala sondayım

Page 19: 'İsimsiz Şiirler'

Kızıl bir gökyüzü

Sanırım batıyor güneş

Umutlarımız sabaha

Gözlerimiz ufka bakıyor

Yeni bir gün doğacak

Bugün,yarın ve bugünden sonra...

Page 20: 'İsimsiz Şiirler'

Umut denizi dalgalarla boğuşurken

Oradan geçen bir gemideyim sanki

Maviye boyanmış bir yelken

Elimden kaymış dümen

Yelkenleri uçmuş gitmiş

Karaya vurmuş hayaller

Umut denizinde batmış o gemi

Kaptanı da ben

Umut denizinde

Umudunu kaybeden kaptan

Olmuş lakabım

Halbuki hiçbir şey umut etmedim ben

Page 21: 'İsimsiz Şiirler'

Karşımda bir bardak çay

Bir dem de sen varsın

Sen kaynatıldıkça

Daha sıcak kalırsın

Çay beklerse soğur ama

Sen benden soğumazsın

Page 22: 'İsimsiz Şiirler'

Rüzgar olabilsem de gelebilsem yanına

Anlatsam havadan sudan konuşsak seninle

Ve her kelimeden biri sen olsan

Fırtınam ol batır gemilerimi

Dalgam ol içine çek

Sel ol al götür ama

Beni havasız bırakma

Ben rüzgarım koklayamazsın,dokunamazsın

Ama en azından hisset beni

Her rüzgar estiğinde

Her dalga kıyıya vurduğunda

Ben yine aynı yerde olacağım

Belki bir gün rüzgar olursun da

Birlikte eseriz,aynı gökyüzüne bakarız diye

Bekleyeceğim seni

Sen bana esmesen de

Ben sana hep eseceğim

Page 23: 'İsimsiz Şiirler'

Sensiz günlerimin ilki de bitti dahası da var

Kim bilir kaç gün,kaç gece beklerim seni

Görmek için

Sarılmak için

Hanedanım kraliçesiz

Şiirim mısrasız

Şarkım sözsüz kaldı

Ben ise sensiz kaldım burada

Bu ne olduğu belirsiz şehirde

Ama kalbim sende kaldı

Ona seviniyorum sadece

Bu bile seni yaşamama yetiyor

Bu bile seni hissetmeme yetiyor

Bırak yetsin

Sensiz günlerimin ilki de bitti dahası da var

Gelirsin elbet bir gün yanıma

Yine aynı sahilde gezeriz kol kola,güle güle

Otururuz bir kenara sohbet ederiz

Saatlerce belki,günlerce

Çünkü zaman çabuk geçer yanında biliyorum

Keşke zaman sadece ikimiz için durmuş olsaydı

Sen gitmezdin ben kalmazdım

Ama artık gittin

Sensiz günlerimin ilki bitti dahası da var

Seninle olan zamanını sonu gelmez

Sensiz günlerimin ilki bitti dahası da var

Sen olmadan geçecek günlerin birincisi sona erdi

Önümde daha nice sensiz günler var

Page 24: 'İsimsiz Şiirler'

Hayatta sadece gülerek mutlu olacaksak

Gül gül hayata

Yar sadece bir güle kanacaksa

Gülü ver yare

Eğer gitmek istiyorsa

Güle güle ona...

Page 25: 'İsimsiz Şiirler'

Özgürlük gibisin

Nerede olduğun belli değil

Bir ondasın,bir burada

Bir bundasın,bir orada

Ne kendindesin ne benliğinde

Ne yanımdasın ne de yakınımda

Page 26: 'İsimsiz Şiirler'

Yağmur gibi yağarsam mı seversin beni

Toprak kokusu mu sinmeli üzerime

Saçlarını ıslatıp damla damla akmalı mıyım gözlerinden

Üstündeki yağmurluk gibi ısıtmalıyım içini

Ağlarsan gizlemeli miyim

Sağanak yağıp üzerine

Bardakları mı boşaltmalıyım

Sel olup,bedenini alıp,gitmeli miyim illa

Ruhunu çalmışım habersiz

Ama o da beni sevmedi

Ne tesadüf?

Page 27: 'İsimsiz Şiirler'

Hayır de sen ben evet derim

Evet de sen ben de evet derim

Ne de sen ben derim

Gelme de sen kalbine giderim

Ne için desen

Her şey için derim

Page 28: 'İsimsiz Şiirler'

Kalıbının adamı ol derler ama

Kalıp mı uymuyor

Yoksa adamlık mı fazla geliyor

Nedense kimse olamıyor.

Bana huzur veren ne?

Page 29: 'İsimsiz Şiirler'

Ya da huzur ne?

Bilmeyi istemem ayrı

İstememem ayrı

Ben neyim?

Huzur ben miyim?

Huzur dışarıda bir yerde mi?

Yoksa ben mi çok huzursuzum?

Hayatımın en huzursuz günündeyim sanki

Ama baksana ne kadar huzur yazıyor burada?

Hayatta huzur yoksa yazsan ne fayda?

Bunu bilmeyi istemem ayrı

İstememem ayrı...

Huzur ne biliyor musun?

Huzur sadece

5 harften oluşan bir kelime benim için

Ne varlığı belli ne yokluğu

Olsa da gelip geçer

Olmasa da gelip geçer

Huzur var amma

Bende yok

Yok ile var arasında

Yoktan var edilemez bir şekilde

Bir hiçten ibaret aslında benim için

Aslında huzur ve huzurum yok

Var olmadı,var olamaz ve de olmayacak

Bunu bilmeyi istemem ayrı

İstememem ayrı...

Page 30: 'İsimsiz Şiirler'

Varım yok oldu

Yokum var olmuyor

Olamaz da zaten

Sabah erken kalksam

Bana sabah olmuyor ki

Her gün,gece bana

Gündüzün varlığı yok

Yokluğu var hayatımda

Ay hiç gitmiyor penceremin önünden

Merhaba diyor her gündüz bana

Güneş nerelerde diye soruyor

Ben de yok diyorum

Varlığı yok,yokluğu var diyorum.

Page 31: 'İsimsiz Şiirler'

Bir şeyin başlangıcı

Bir şeyin sonu oluyor

Hep aynı döngüde devam diyor hayat

Ne ilkim oldu biri ne de sonum

Olmasın da zaten

Bu zamanda ne ilk belli ne de son

İlkimiz son

Sonumuz ilk oluyor

Sona erse her şey bir anda nolur ki

Yine ilkini buluyorsun eninde sonunda

Ortası yok işte

Ya ilkin oluyor ya sonun

Tıpkı ilk bahar ve son bahar gibi

Biri bir baharı başlatır

Diğeri bir baharı bitirir ya

İşte öyle

Ya son ol ya da ilk...

Page 32: 'İsimsiz Şiirler'

Milat denen şey bana hiç uğramadı

Hep sıfırda kaldım ben

Bir gıdım ierlemedi sanki yıllar

Aynı yerde sayıyorum

Aynı akılda düşünüyorum

Hala fikir değişmedi

Yaşlandıkça beyin küçülür derler ya hani

Fikirlerimiz de küçülüyor sanırım

Miladım ne zaman diye düşündükçe

Yaşlandığımı hissediyorum

Aslında görünüşüm genç ama

Beyin,akıl,fikir yaşlandı

Galiba sorun bu

Fazla düşünmek yordu

Bu genç,yaşlı adamı...

Page 33: 'İsimsiz Şiirler'

Güneş kızılı bir gündü bugün

Onun gibi benim günümde bitti

Artık yeni kızıl günlere

Merhaba demek üzere

Uykuya dalabilirim..

Page 34: 'İsimsiz Şiirler'

Büyüdüm sanırım artık

Aklım yaşlandı

Kalbim küçüldü

Hayatı öğrendim.

Hayat,

Aynı hatayı iki kez yapmamak,

Hatalarından ders almak,

Hata yapmaktan korkmamakmış!

Page 35: 'İsimsiz Şiirler'

Kelimelerin ardına değil de

Saklambaç oynar gibi saklansa insanlar

Bildikleri diyarlara...

Daha kolay olmaz mı bazı şeyler?

Aranan kan da bulunur

Aranan “kalp” de...

Page 36: 'İsimsiz Şiirler'

Bir yaz’ı daha yaza yaza bitirdim

Bir yazı daha yazdım kelimeler yetmedi

Yaz bitti yazılarım bitmedi

Ben yazdıkça yaz daha çabuk geçti

Yaz bitti ama,

Ben yazmaktan bıkmadım seni

Yaza yaza yaz da bitti

Yaz’ı yaşamamak

Yaz(ı) yazdırdı bana

Yaz bitti ama yazılarım bitmedi...

Page 37: 'İsimsiz Şiirler'

Yaz geldi geçti içim dolmadı güneşle

Ne gezdim bir dostla

Ne de eğlendim bir eşle

Sayamadım günleri çabuk geçti

Dörtle belki beşle

Bitti yaz arkamda bıraktığım onca hevesle

Arkamdan beni çağıran onlarca sesle

Bana doğru koşan onlarca adımla

Bitti bu yaz da...

Page 38: 'İsimsiz Şiirler'

Yine batıyor güneşim

Sensiz günler geçmiyor

Hayat durgun,deniz durgun

Vapurum demir atmış

Yüreğimin köşküne çıkmanı bekliyor

Onu,vapurumu,kullanmanın tek yolu da bu

Gönlümün köşkünde saklı her şeyimiz

Sen,ben,hayatımız,hatıralarımız

Kalbimin derinliklerinde

Maviliğin dibinde

Güneşin ufka değdiği yerde

Hepsi seni bekliyor

Orada,çok da uzakta değil

Vapurumun demir attığı

Hayatımın hayatına değeceği o yerde

Gönlümün köşkünde

Bekliyor ve bekliyorum seni

Yüreğim,hayatım ve kendimle....

Page 39: 'İsimsiz Şiirler'

Her gün bekliyorum

Mutluluk kapıları açılacak diye

Elbet bir gün açılacak

Her gün daha da özlüyorum

Her gün bir hayalime bir yenisini daha ekliyorum

Gelecek o günler

Çok yakında

Biliyorum

Sabır ediyorum hiç etmediğim kadar

Arıyorum sesini kulağımda

İstiyorum nefesini nefesimde

Hayatımı sende istiyorum

Seni hayatımda istiyorum

Sadece seni bekliyor

Sadece sana hasret yaşıyorum

Seni seviyorum

Hiç sevmediğim kadar kimseyi

Çok sevdiğim kadar annemi...

Page 40: 'İsimsiz Şiirler'

Biri geliyor

Biri gidiyor

Sanki vapur olmuş yüreğimiz

Kimi zaman dolu

Kimi zaman boş

Bazen süratli gidiyoruz,öfkeli

Bazen usul usul

Boğuşuyoruz dalgalarla

Eskinin gidişi,yeninin gelişi olur

Hepsinin de sonucu aynı

Süratli gidince durmak zor

Sakin gidince birden hızlanmak..

Dalgalar yüksek olur

Martılar yüksek uçar

Deniz durgun

Aşıklar sahile vurur

Yalnızlar denize atlarlar

Boğulacaklarını,

Üzülmeyeceklerini bile bile,

En dipteki karanlığı görene dek,

Batmaya devam ederler...

Page 41: 'İsimsiz Şiirler'

Sesini duyardım

Bülbül gibi öterdin

Her günaydında

Sesini duyardım

Gitarımın

En ince teli gibi huzurlu

Sesini duyardım

En yüksek bağırışın bile

Müzik gibiydi

Sesini duyardım

Senin olduğunu bilirdim

Ne kadar uzak mesafede olursan ol

Ben hep seni duyardım

Page 42: 'İsimsiz Şiirler'

Düşünüyordum bir gün yine

O kadar çok hayal vardı ki aklımda

Gerçekleştiremediğim

İçinde sonsuz mutluluk olan

İçinde senli benli anlar olan

Yüzlerce hayaldi hepsi

Mektup güvercinleri gibi

Bilinmeyen diyarlara uçtular gittiler

Ne kimin okuduğu belliydi

Ne de kimden geldiği...

Page 43: 'İsimsiz Şiirler'

Gidiyorum işte vakit geldi artık

Ne gemim var ne tayfam

Ne kaptanım var ne de dümenim

Sürükleniyorum açık denizde

Tek sevgilim,o derin mavilik

Baksana hep onunla birlikteyim

Her maceram onunla başlıyor

Bitmiyor ama...

Bu deniz de bir adaya çıkar elbet

Huzurun adresi belki o adadır

Her şeyin sıfırlandığı

Sonsuz mutluluğun olduğu yer

Belki orasıdır

Kim bilir...

Page 44: 'İsimsiz Şiirler'

Bir ışık vardı günler önce kalbimde

Onu görecek olmanın ışığıydı bu

Sevmek kelimesinin tanımı olan ışıktı

Aşk denen sonsuzluğun ışığıydı

Şuan sönük olan o ışık

Umarım bir daha yanmaz

Yanarsa kalbimde yanar biliyorum

Kör eder yine birini

Ben önceden kör olurum tabi yine

Işıktan değil ama belki aşktan...

Page 45: 'İsimsiz Şiirler'

Güzel bir gün bekliyorum

İçinde baharın yeşili

Son baharın yağmuru

Kışın güneşi olan

Bahçesinde her türlü çiçeğin olduğu

Evi denizin kıyısında

Kumsala vuran dalgalar gibi sakin

Her hatırladığımda

Yüzümde bir tebessüm yaratan

Bir gün bekliyorum

Page 46: 'İsimsiz Şiirler'

Yine ayrılık vakti geldiFatihlerin, sultanların, padişahların yaşadığıSurları bir yılan bütün gibi şehri saranMeydanları balık sürüsü gibi canlı olanŞehr-i İstanbul'dan ayrılmak içinBu sefer hüzünle ayrılmıyorum sendenYüzümde kocaman bir gülümsemeKalbimde ayrı bir çarpıntı yaratan'Onu' görmeye gideceğim için çok mutluyum

Kıskanma İstanbul!Ben senden hep umutluyumBir gün sen de birini bulursunGalata'ya arkadaşBoğaziçi'ne sırdaşİstiklal'e kankaKendine bir eşBir gün sen de bulursunEminim mutlu olursunGözünde yaş kalmadı biliyorumSesin olsa ne kadar bağırırsınKalbin olsa ne kadar hızlı çarparElin olsa nasıl tutar ellerimdenKıskanma İstanbul!Bir gün sen de bulursunBir gün sen de konuşurSen de anlatırsınAyrılık vakti geldi senden Hüzünle ayrılmıyorum amaOna gidiyorum...Hayatıma renk katanKalbimin cennetinin sahibinin yanına'Ona' gidiyorum...

Seni hüzünlü görmek istemiyorumDöndüğümde yineO kalabalığınO huzurunO telaşınYine seninle olması dileğiyleHoşçakal Şehr-i İstanbul...

Page 47: 'İsimsiz Şiirler'

Kasım geldi kasım

Sıcacık aşkların ısıttığı

Soğuk ama samimi

İçi buz gibi ama dışı sıcak olan

Kardan ‘adamların`ın

Arada sırada sana ‘merhaba` diyen

Bir güneşinin olduğu

Sert rüzgarlı bir liman olan

Kasım geldi kasım...

Page 48: 'İsimsiz Şiirler'

Şu soğuk havada arıyor insan

Sıcak bir kahve

Sıcak bir battaniye

Koşup sarılacak

Aşkın sıcaklığını hissettirecek

Kış gelse de yazı yaşatacak

Kara bulutların arasından

Sana güneş gibi gülümseyecek

Bir bakışıyla içini ısıtacak

Çok değerli olduğunu sana anlatacak

Birisini arıyor...

Page 49: 'İsimsiz Şiirler'

Beyaz’ın siyahı

Siyah’ın beyazı oldum

Kalbim siyah

Aklım ise beyaz

Kalbim karardı

Aklım karıştı

Aşk yüreğimi kararttı

Düşünceler ise aklımı aldı götürdü

Sen siyah görünümlü beyaz elbiseli kadın

Sen beni mahvettin

Yüreğimi kararttın,aklımı çeldin

Akla karayı seçtirdin bana

Akı seçtin yüreğimi aldın

Karayı seçtin ruhumu aldın

Sende kalmış;

Ruhum ve yüreğimden birer parça,

En azından onları koru kolla

Sen siyah görünümlü beyaz elbiseli kadın

Beni sen mahvettin...

Şimdi bu kitabı okudun sonra nolacak dedin sevgili arkadaşım biliyorum ya da sıkıldın rastgele bir sayfa açıp ona baktın ya da hiç okumadan bir kenara attın. Bu kitabı sana verdim

Page 50: 'İsimsiz Şiirler'

çünkü sen hayatımdaki en değerli insanlardan birisin bunu bil ve şunu da unutma; ’söz uçar, yazı kalır. Umarım saklarsın bunu benim için şimdiden çok teşekkür ederim sana arkadaşım olduğun için, en azından, bana karşı iyi niyetli olduğun, beni anladığın, beni dinlediğin ve tabi ki bunun içinden, bir kez de olsa, bir şiiri okuduğun için çok teşekkür ederim...

MERT CAN YÜKSEL