Post on 22-Jan-2021
MESLEKÎ TEKNİK EĞİTİMDE YAPISAL ARAYIŞLAR ÇALIŞTAYI
24 Ocak 2012- ATO Konferans Salonu/Ankara
Bosna Hersek Cad. 33/1 Emek-ANKARA Telefon : 0 312 2234306 Fax : 0 312 2130934 www.eyuder.org
MESLEKÎ TEKNİK EĞİTİMDE YAPISAL ARAYIŞLAR ÇALIŞTAYI’nın
Gerçekleştirilmesinde katkıları bulunan;
ATO – Ankara Ticaret Odasına
Çiçekçiler ve Baharatçılar Komitesine
Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne
(Çıraklık ve Mesleki Eğitim Bölümü)
Çalıştay kitabının basımında katkılarından dolayı
PEGEMAkademi’ye
Teşekkür ederiz.
Kapak Tasarımı
Adem KONAN
Yazım Denetimi Mümin Yakup AKAN - Yasemin TEMİZSOYLU
Çalıştay Düzenleme Kurulu
Adem ÇİLEK Düzenleme Kurulu Başkanı
Aysun AVŞAROĞLU EYUDER - METEP
Filiz METE MEB ÖYGGM
Hülya YALÇINKAYA MEB ÖYGGM
İbrahim YAVUZ EYUDER
Latife UYGUR MEB PKMB
Nazan ŞENER EYUDER
Sabit GÜVEN Ankara İl MEM - METEF
Ülkü ÖZDEMİR EYUDER
Yakup ÖZKILIÇ ATO
Moderatör
Prof. Dr. Feyzi ULUĞ
MESLEKÎ TEKNİK EĞİTİMDE YAPISAL ARAYIŞLAR ÇALIŞTAYI
24 Ocak 2012- ATO Konferans Salonu/Ankara
Bosna Hersek Cad. 33/1 Emek-ANKARA Telefon : 0 312 2234306 Fax : 0 312 2130934 www.eyuder.org
İÇİNDEKİLER
SUNUŞ - Aysun AVŞAROĞLU METE Platform Başkanı ............................................................ 4
Çalıştay Amacı ve Yöntem ................................................................................................... 5
AÇILIŞ KONUŞMALARI
Adem ÇİLEK - EYUDER Başkanı ............................................................................................. 7
Fikret Yılmaz - Ankara Milli Eğitim Müdür Yardımcısı ......................................................... 12
Yakup ÖZKILIÇ - ATO Meclis Üyesi (Çiçekçiler ve Baharatçılar Komitesi) ............................. 15
Salih BEZCİ - ATO Başkanı .................................................................................................. 16
Halis Yunus ERSÖZ - MEB Müsteşar Yardımcısı................................................................... 18
AÇILIŞ BİLDİRİSİ
Prof. Dr. Feyzi ULUĞ - Mesleki ve Teknik Eğitimde Yeni Paradigma Arayışı ......................... 25
ALT GRUP RAPORLARI
I. İŞLİK GRUBU RAPORU - MESLEKİ VE TEKNİK EĞİTİMDE STRATEJİ ...................................... 34
II. İŞLİK GRUBU RAPORU - MESLEKİ TEKNİK EĞİTİMDE OKUL YAPISI VE YENİ OKUL MODELİ . 36
III. İŞLİK GRUBU RAPOR - MESLEKİ VE TEKNİK EĞİTİMDE YETERLİLİK VE İSTİHDAM ............ 38
IV. İŞLİK GRUBU RAPORU - MESLEKİ VE TEKNİK EĞİTİMDE İNSANGÜCÜ .............................. 50
V. İŞLİK GRUBU RAPORU - MESLEKÎ YAYGIN EĞİTİM ........................................................... 53
Alt Gruplar Katılımcı Listesi ............................................................................................... 57
EYFOR 3 AFİŞ ..................................................................................................................... 59
MESLEKÎ TEKNİK EĞİTİMDE YAPISAL ARAYIŞLAR ÇALIŞTAYI
24 Ocak 2012- ATO Konferans Salonu/Ankara
Bosna Hersek Cad. 33/1 Emek-ANKARA Telefon : 0 312 2234306 Fax : 0 312 2130934 www.eyuder.org
Değerli meslekî ve teknik eğitimciler, yöneticiler, meslek örgütü temsilcileri ve
akademisyenlerimiz!
EYUDER bünyesinde oluşturulan Meslekî ve Teknik Eğitim Platformu, METEP’in faaliyet
planları arasında bulunan Meslekî ve Teknik Eğitim Çalıştayı’nı başarı ile tamamladık. Siz Sevgili
EYUDER üyeleri, değerli başkanımız Sayın Adem Çilek’in özverili çalışmaları ve moderatörümüz
Sayın Prof. Dr. Feyzi Uluğ’un katkılarıyla başarılı şekilde gerçekleştirmenin mutluluğunu
yaşamaktayız. Çalıştayımıza katılarak bizleri onurlandıran tüm “Meslekî ve Teknik Eğitim”
gönüllülerine teşekkür ederiz.
EYUDER, Türkiye’nin eğitim sisteminde tespit ettiği “eğitimde fırsat eşitsizliği ve eğitimde
nitelik sorunu” gibi konularda farkındalık ve bilgi akışı sağlayacak organizasyonlarla; bu alandaki
politikalara yön vermeyi kendine misyon edinmiş bir dernektir. Bu amaçla EYUDER bünyesinde
Meslekî ve Teknik Eğitim Platformu “METEP” oluşturulmuştur. METEP, Meslekî ve teknik eğitime
yönelik projeler ve okul sektör işbirlikçi pilot uygulamalarını kısa süre içinde kamuoyu ile
paylaşacaktır.
EYUDER bünyesinde oluşturulan METEP ile Meslekî ve Teknik Eğitim, Yaygın Eğitim ve
geleceğimizin teminatı gençlerin istihdamına yönelik her türlü çalışma ile proje ve eğitim desteğine
gönüllü ve hazır olduğumuzu bildirir; çalıştay verilerinin meslek eğitimine ve sektöre katkı sağlamasını
dileriz. Günümüz mevcut sıkıntıları arasında en önemli payı alan “işsizlik” sorununa çözüm üretmek;
özellikle “nitelikli eleman” açığının giderilmesi için sektör işbirlikleri ile çalışmalar planlamaktayız.
Çalıştay katılımcılarımız arasında pek çok sektör temsilcisinin de katılımı bizleri bu konuda bir hayli
heyecanlandırdı. İstihdam sorununu çözmek ve Meslekî eğitime bir katma değer oluşturmak, biz
eğitimcilerin kutsal görevleri arasındadır. Meslek okullarımızın yetiştirdiği değerli öğrencilerimizi yani
“nitelikli elemanlarımızı, nitelikli işyerleri ile buluşturma” gayesi ve hevesindeyiz.
Hatırı sayılır ve teknoloji merkezi bir ülke olmanın en önemli ölçütü olan “Meslekî ve Teknik
Eğitime” hep birlikte ivme kazandırmak ve çalışmalarımızı ve projelerimizi gerçekleştirmek için
sizlerin desteğini yanımıza alarak hızla koşmak istiyoruz. Bu ulvi koşuya katılımınız ve desteklerinizle
bizleri onurlandırmanız temennilerimizle.
Aysun AVŞAROĞLU
METE Platform Başkanı
MESLEKÎ TEKNİK EĞİTİMDE YAPISAL ARAYIŞLAR ÇALIŞTAYI
24 Ocak 2012- ATO Konferans Salonu/Ankara
Bosna Hersek Cad. 33/1 Emek-ANKARA Telefon : 0 312 2234306 Fax : 0 312 2130934 www.eyuder.org
Mesleki ve Teknik Eğitimde Yapısal Arayışlar Çalıştayı ilgili konu alanında ortaya çıkan genel
eğilim ve beklentilerin ortaya konulması yoluyla, yeni dönemde izlenecek meslek eğitimi politikalarına
katkı sağlama amacına yönelik olarak gerçekleştirilmiştir. Bu özelliğiyle çalıştay, gerçek bir sivil
toplum çalışması özelliğindedir. EYUDER ve ATO işbirliği ile gerçekleştirilen çalıştay, mesleki
eğitimin tarafı olan tüm kesimlerin birbirlerini anlama ve görüşler arasındaki uzlaşma noktaları ile
farklılıkları görme olanağı yaratması bakımından ayrı bir değer taşımaktadır.
Çalıştay için bir gün süreli çalışma takvimi oluşturulmuş, tüm katılımcıların yoğun ilgisi ve
katılımı ile etkinlik gerçekleştirilmiştir. Çalıştay katılımcıları alanda çalışan akademisyen, eğitim
yöneticileri, öğretmenler, sivil toplum kuruluşu temsilcileridir. Katılımcı listesi doküman içinde yer
almaktadır.
Çalıştay süreci, genel açılış konuşmaları ve konuyu çerçeveleme amacına yönelik açılış
bildirisinin ardından teknik çalışma gruplarıyla sürdürülmüştür. Beş alt gruba ayrılan katılımcılar her
grupta mesleki ve teknik eğitimle ilgili farklı bir konuyu ele almışlardır. Çalıştayda tartışma konusu
yapılan konu başlıkları; “mesleki ve teknik eğitimde strateji”, “mesleki ve teknik eğitimde okul
yapısı ve yeni okul modeli”, “mesleki ve teknik eğitimde yeterlilik ve istihdam”, “mesleki ve
teknik eğitimde insangücü”, “mesleki yaygın eğitim” biçimindedir.
METE Çalıştayını benzerlerinden ayıran en önemli yan, sonuç odaklı bir kurgu içermesidir. Bu
amaçla, her alt grupta ele alınan konuya ilişkin yapı ve içerik çerçevelenerek sürece ilişkin belirsizlikler
azaltılmaya çalışılmıştır. Bu amaçla, Çalıştay Moderetörü Prof. Dr. Feyzi ULUĞ tarafından geliştirilen
çalışma formları kullanılmıştır. Rapor başlangıç sayfalarında yer alan bu formların formatı kendine
özgüdür. Nitekim, katılımcı üyelere dağıtılan formların her birinde, ilgili grubun üzerinde yoğunlaşması
beklenen çalışma konusu bir “ana soru” ekseninde ortaya konulmaktadır. Ana sorunun ilgi alanına giren
görev kapsamı da form üzerinde tanımlanarak çalışmadaki grup enerjisinin konu kapsamında tutulması
amaçlanmıştır. Yine benimsenen formatta, ilgili konu kapsamına yönelik alt sorularla derinlik
yaratılması amaçlanmıştır.
Belirtilen anlayış içinde yürütülen tartışmalı oturumlar sonunda her alt grubun ulaştığı
sonuçların, yine Moderatör tarafından belirlenen rapor formuna aktarımı sağlanmıştır. Söz konusu rapor
formu tartışılan ana konuyla ilgili genel durum saptaması ve önerilerin ortaya konulmasına yönelik iki
bölümlü bir formata sahiptir. Her bölüm, katılımcı görüşlerine göre sağlanan ‘mutabakatlar’ ile
‘eğilimleri’ yansıtıcı bir yaklaşıma dayandırılmıştır. Rapora yansıyan mutabakatlar, grup üyelerince
üzerinde büyük ağırlıkla paylaşılan maddeleri içermektedir. Bunun dışında kalanlar ise, eğilimler olarak
raporlanmıştır.
Çalıştay sürecinde katılımcı bir yaklaşımla gerçekleştirilen tartışmaların sonunda hazırlanan
raporlar, sonrasında Çalıştay Genel Oturumunda değerlendirmeye alınmıştır. Bu süreçte, ilgili gruplarca
hazırlanan raporlar genel özellikleriyle korunarak bu kitapcığa olduğu gibi alınmışlardır.1
Gerçekleştirilen METE Çalıştayından genel beklenti, örgün ve yaygın mesleki eğitimine yönelik
politika oluşumlarına ışık tutulmasıdır. Temel amaç budur. Bunun dışındaki her türlü görüş spekülasyon
sayılmalıdır.
1 Çalıştay dokümanına elektronik ortamda ulaşmak için adres: www.eyuder.org
MESLEKÎ TEKNİK EĞİTİMDE YAPISAL ARAYIŞLAR ÇALIŞTAYI
24 Ocak 2012- ATO Konferans Salonu/Ankara
Bosna Hersek Cad. 33/1 Emek-ANKARA Telefon : 0 312 2234306 Fax : 0 312 2130934 www.eyuder.org
MESLEKÎ TEKNİK EĞİTİMDE YAPISAL ARAYIŞLAR ÇALIŞTAYI
24 Ocak 2012- ATO Konferans Salonu/Ankara
Bosna Hersek Cad. 33/1 Emek-ANKARA Telefon : 0 312 2234306 Fax : 0 312 2130934 www.eyuder.org
Sayın Sayın Müsteşarım, Sayın Genel Müdürlerim, Çok Kıymetli Akademisyenlerimiz,
Sayın İl Milli Eğitim Müdür Yardımcım, Meslek Örgütlerinin Değerli Başkanları Ve
Temsilcileri, Bakanlığımızın Değerli Bürokratları, Çok Kıymetli Eğitimcilerimiz, Eğitim
Yöneticilerimiz, Değerli Basın Mensupları,
Eğitim Yöneticileri ve Uzmanları Derneği (EYUDER)’nin Ankara Ticaret Odası ve
Ankara İl Millî Eğitim Müdürlüğü Çıraklık ve Meslek Eğitimi Bölümünün katkılarıyla
hazırladığı “Meslekî Teknik Eğitimde Yapısal Arayışlar Çalıştayı”na hoş geldiniz.
Türkiye’de meslekî ve teknik eğitim, sürekli önemi vurgulanan bir alandır. Meslekî
Yeterlilikler Kurumu’nun kurulması, MEGEP Projesi ile modüler sisteme geçilmesi, projelerin
geliştirilmesi, özel sektör kuruluşları ve STK’ların destekleri ile ekonomik ve sosyal kalkınma
yolunda eğitimin, özellikle meslekî ve teknik eğitimin, geliştirilmesine çalışılmaktadır.
EYUDER eğitim ve eğitim yönetimi konusunda çatı örgüt olma yolunda faaliyetlerine
bir yenisini de bugün ekleyecektir. EYUDER, eğitimin tüm alanlarına yönelik faaliyetlerini
gerçekleştirmek için kurumsallaşmasını ve gelişimini emin adımlarla sürdürmektedir.
EYUDER, toplumda eğitim ve istihdam alanlarındaki birçok problemin ortak paydasının
“meslekî eğitim” olduğu tespitinden hareketle ulusal meslekî eğitim politikalarına katkı
sunulması ve yön verilmesi amacıyla bu çalıştayı organize etmiştir.
EYUDER, Türkiye’nin ekonomik ve sosyal gelişimi önünde önemli bir engel olarak
duran ‘eğitimde fırsat eşitsizliği’ ve ‘eğitimde nitelik düşüklüğü’ konularında harekete
geçmeyi, bu konularda bilgilendirme ve farkındalık yaratacak organizasyonlarla ilgili taraflara
katkı sunacak verileri hazırlamayı ve politikalara yön vermeyi misyon edinmiştir. Bu amaçla
EYUDER bünyesinde “Meslekî ve Teknik Eğitim Platformu” (METEP) oluşturulmuştur.
METEP meslekî eğitim ve istihdama yönelik projeleri ile okul sektör işbirliğine yönelik pilot
MESLEKÎ TEKNİK EĞİTİMDE YAPISAL ARAYIŞLAR ÇALIŞTAYI
24 Ocak 2012- ATO Konferans Salonu/Ankara
Bosna Hersek Cad. 33/1 Emek-ANKARA Telefon : 0 312 2234306 Fax : 0 312 2130934 www.eyuder.org
uygulamalarını tamamlamak üzeredir. Kısa süre zarfında kamuoyuyla çalışmaların içeriği
paylaşılacaktır.
EYUDER, orta öğretimdeki okullaşma oranlarının düşüklüğü, meslek liselerinin
itibarının giderek zayıflaması, meslek edinme beklentisinin üniversite düzeyine yükselmesi,
üniversite başvuruları ile yerleştirmeleri arasındaki açığın giderek artması, kız çocuklarının
potansiyelinin değerlendirilememesi ile artan işsizlik ve sanayide nitelikli çalışan ihtiyacının
karşılanamamasının ortak paydasının “örgün ve yaygın meslekî eğitim sistemi” olduğu
tespitinden hareketle çalıştaydan elde edilecek verilere ayrıca önem vermektedir.
Değerli katılımcılar, teknolojideki baş döndürücü gelişmeler, küreselleşme ve iletişimde
sağlanan kolaylıklar uluslararası pazarda mal ve hizmet üretimi ile dağıtımında acımasız bir
rekabeti ortaya çıkarmaktadır. Yüksek düzeydeki bu rekabet, nitelikli iş gücüne ihtiyaç
hissettirmektedir. İstenilen nitelikli iş gücü teknolojiyi anlayabilmeli, problem çözebilmeli,
takım hâlinde çalışmalı ve değişime çabuk adapte olabilmelidir. Günümüzün gerektirdiği iş
gücünün yetiştirilmesinde izlenen yöntemler, geçmişten bu yana uygulanan yaklaşımlardan
farklılıklar göstermektedir.
Nitelikli iş gücü, verimli bir ekonomi için vazgeçilmez unsurdur. Nitelikli iş gücüne
sahip olmanın yolu ise iyi planlanmış meslekî eğitimle mümkündür. Meslekî ve teknik eğitim
bu açıdan gelişmekte olan ekonomiler için hayati önem arz etmektedir. Türkiye, gelişmekte
olan sanayisinde istihdam etmek için nitelikli işgücü sıkıntısı çekmektedir. Bu sıkıntının nedeni
Türk Meslekî ve Teknik Eğitim Sistemi’nin gerek ortaöğretim gerekse yükseköğretim
düzeyinde karşı karşıya olduğu sorunlardır.
Millî Eğitim Bakanlığı kısa bir süre önce devrim niteliğinde bir dönüşüm
gerçekleştirmiş ve bu değişimden en büyük payı meslekî eğitim almıştır. Bu dönüşümde
Meslekî Eğitim Genel Müdürlükleri birleştirilerek Meslekî ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü
adını almış fakat bu esnek yapıya geçiş, taşra birimlerine yansıyamamıştır. Yönetime esneklik
kazandırmayı amaçlayan bu yapılanma, biran önce sahaya, okullarımıza, kurumlarımıza, ulusal
ve yerel düzeyde sektöre- yansıtılmalıdır. İşgücü piyasasını iyi analiz edebilen okullar
oluşturulmalı; bu okullara uygun programlar geliştirilmelidir. Geliştirilen programları
uygulayabilen eğitimciler yetiştirilmeli ve eğitimcilerin motivasyonu artırılmalıdır. Meslekî
MESLEKÎ TEKNİK EĞİTİMDE YAPISAL ARAYIŞLAR ÇALIŞTAYI
24 Ocak 2012- ATO Konferans Salonu/Ankara
Bosna Hersek Cad. 33/1 Emek-ANKARA Telefon : 0 312 2234306 Fax : 0 312 2130934 www.eyuder.org
eğitim kurum yönetimlerinin yetkileri genişletilmeli ve bu kurumların yönetim modeli esnek ve
dinamik bir yapıya kavuşturacak şekilde yeniden yapılandırılmalıdır. Bu yapılanmada sektörle
işbirliği odak noktasını oluşturmalı ve işgücünün sahip olması gereken nitelikler uluslararası,
ulusal ve yerel ihtiyaçlara göre şekillenebilen bir yapıya kavuşturulmalıdır.
Değerli katılımcılar, ekonomik gelişmelerin tetiklediği istihdam talebi ve nitelikli işgücü
ihtiyacı gibi nedenlerin meslekî eğitime olan ilgiyi arttırması beklenirken TÜİK verilerine göre
Türkiye’de tam tersi bir durum yaşanmaktadır. Son yıllarda biraz canlanma olsa da üzülerek
ifade etmem gerekir ki nitelikte gerileme devam etmektedir.
Teknolojik açıdan yoğun bir toplumda yaşayabilmek “daha iyi iş ve daha iyi yaşam
sürdürebilme sorumluğu sadece okullarımıza yüklenmemelidir. Bireyin yaşamı boyunca birkaç
iş/meslek değiştirdiği düşünülürse yeni pazarlarla ve yeni teknolojilerle rekabet edebilecek
nitelikli işgücünün yetiştirilmesi gerekmektedir. Artık kuramsal/saf bilgi aktarımından
vazgeçilmeli ve ABD, İNGİLTERE, ALMANYA modellerini benimseme, kullanma
hayallerini bırakıp gerçeği görmeli ve bir an önce gereken atılımı başlatmalıyız. Bu ülkeler,
sanayileşmelerini tamamlamış, marka üretimi yapmakta ve markalarını dünyaya
pazarlamaktadır. Man, Mercedes, Siemens, Bosch vb. markalara, kozmetik ve ilâç sanayinde
lider markalara sahip ülkelerin modellerini benimsemek hayalden öte bir şey değildir. Fakat
hayaller gerçekleştirmek içindir. O zaman bu hayali gerçekleştirmek sadece eğitim sistemine ve
okullara yüklenmemelidir. Sektör marka üretmeli ve marka üretmeye teşvik edilmelidir.
Öğrencilerimiz ve eğitimcilerimiz marka üretmeye cesaretlendirilmeli, okul/kurumlarımız
akredite edilmiş eğitim ortamlarına kavuşturulmalıdır. Artık eğitim sistemimizde; etkili
yönlendirme yapılmalı, meslek standartları net belirlenmeli, öğretim kaynaklarının yeterlikleri
geliştirilmeli ve öğretmenin tek bilgi kaynağı gösterilmesinden vazgeçilmelidir. Özetle eğitim
sistemimiz daha dinamik bir yapıya kavuşturulmalıdır.
Son yıllarda öğretmenlerin gerek kendi bürokratlarımızca gerek diğer kurumlarca
eleştirilirken toplum nezdinde statüsünün düşürülmesi motivasyonlarını bozmakta ve şevkini
kırmaktadır. Sistem içerisinde sorumlu arama yerine proje üreten ve sektörle işbirliği yapmaya
çalışan eğitimcilerimize ve eğitim yöneticilerimize destek olunmalı, teşvik edilmeli ve onları
cesaretlendiren öneriler geliştirilmelidir. Okul yöneticilerimizin meslekî eğitimdeki rolünün
devamsızlık girmek, öğrenci belgesi vermek vb. idarî personel işlerini yürütmesinden bir an
MESLEKÎ TEKNİK EĞİTİMDE YAPISAL ARAYIŞLAR ÇALIŞTAYI
24 Ocak 2012- ATO Konferans Salonu/Ankara
Bosna Hersek Cad. 33/1 Emek-ANKARA Telefon : 0 312 2234306 Fax : 0 312 2130934 www.eyuder.org
önce vazgeçilmeli ve bu kurumlarımız daha esnek, sektörle işbirliği odaklı ve proje
geliştirebilen aktif bir yapıya kavuşturulmalıdır.
Meslekî eğitimin okul kurum yönetiminin yeniden yapılandırılması ihtiyacı vardır.
Çeşitli projelerle dile getirilen fakat tozlu raflarda bırakılan bu yapılanma tekrar masaya
yatırılmalı ve bu benzer çalışmalarla tartışmaya açılıp sonucuna göre bir an önce uygulamaya
geçilmelidir. Bu amaçla EYUDER, Okul Yönetiminde Yeni Modeller Çalıştayı’nı nisan ayı
içerisinde gerçekleştirmeyi plânlamaktadır. Meslek okullarımızın yönetimleri, yönetim kurulu
başkanı okul müdürü olması şartıyla, iş piyasası ve diğer sivil toplum örgüt temsilcilerinin de
bulunduğu bir yönetim kurulu tarafından yürütülebilir mi? Bunların artık sesli dile getirilmesi
gerekmektedir.
Değerli katılımcılar, meslekî eğitim ülkemizde sürekli sorunlarıyla gündemde olan ve
maalesef çözüme yönelik etkin ve sahaya yansıyan bir çözüm üretilemeyen bir alandır.
Çözümlerin konuşmak ya da dile getirmek kadar kolay olmadığı aşikârdır. Fakat belli sorunlar
vardır ki meslekî eğitimin temelini iyice çürüten sorunlardır. Meslekî eğitimde öğretmen
istihdamında genel kültür ölçen KPSS sınavı ile öğretmen alınması, teknik eğitim fakültelerinin
kapatılıp geleceğin belirsiz bırakılması, meslek eğitimin önündeki en büyük engelin katsayı
gibi görülmesi bu eğitiminin gelişimine büyük ket vurmaktadır. Meslek eğitimi veren okulların
varoş okulları, gariban okulları, kafası çalışmayan öğrencilerin okullarda tutulduğu ve diploma
verildiği imajı, gençliğimize ve ülkenin geleceğine yapılmış en büyük kötülüktür. Bu düşünce
toplumsal ayrıştırmadır. Garibanlığın ve fakirliğin kader olarak kabul ettirilmesidir. Bu imajın
bir an önce silinerek toplumsal kalkınmanın temel dinamiklerinden biri olan meslek eğitimini
tüm bileşenleri ile canlandırılmalı ve imajı düzeltilmelidir. Çağın gereklerine uygun okul ve
programlar yeniden yapılandırılmalı, okul müdürü kadar büyüktür söyleminden vazgeçilip
“okul iletişim ve etkileşim ağı kadar büyüktür” mantığına dönüştürülmeli ve meslek eğitiminin
yönetiminde yeni bir model geliştirilmelidir.
Meslekî ve teknik eğitimin yanında yaygın eğitime de kısaca değinmek istiyorum.
Yapılanma sonrası Hayat Boyu Öğrenme genel müdürlüğü bünyesinde yürütülmeye çalışılan
sistemin taşra teşkilatlanmasının da yapılanma sürecinde ele alınması gerekmekte ve sisteme
canlılık kazandırılması gerekmektedir. Belgelendirme ve sertifikalandırma karmaşası içinde ve
görev alanlarının iç içe geçtiği bir yapıdan daha sade ve daha etkin bir yapıya kavuşturulmaya
MESLEKÎ TEKNİK EĞİTİMDE YAPISAL ARAYIŞLAR ÇALIŞTAYI
24 Ocak 2012- ATO Konferans Salonu/Ankara
Bosna Hersek Cad. 33/1 Emek-ANKARA Telefon : 0 312 2234306 Fax : 0 312 2130934 www.eyuder.org
ihtiyacı vardır. Yaygın eğitimde verilen belgelerin geçerliliği, güvenilirliği ve tanınırlığının
sağlanmalıdır. Verilen belge bilgileri veri havuzunda toplanarak belgelendirme süreci
izlenebilmeli ve işgücü profilimizi ortaya çıkarabilen bir sistem hayata geçirilmelidir. Bu
kapsamda meslekli işsizlerimize nasıl imkânlar sunabiliriz. Bu kurumlarımız ister örgün eğitimi
tamamlamış, ister tamamlamamış, isterse yükseköğretimi tamamlamış tüm halkımıza hizmet
veren kurumlar hâline getirilmeli ve aynı görevleri yapmaya çalışan fakat asıl amaçları farklı
olan kurumların görev tanımları ve çalışma alanları yeniden belirlenmeli ve tüm kamu binaları,
imkânları ve gönüllü kuruluşların katılımıyla topyekûn bir atılıma hazır yaygın meslekî eğitim
ve halk eğitim sistemi oluşturulmalıdır. İster çalışan ister evinde günü tamamlayan ister
eğitimli ister eğitimi yarım kalmış tüm bireye ulaşabilecek ve kuruma gelirse eğitiriz
mantığından vazgeçilip gerekirse bireylere birebir ulaşılabilecek farkındalık oluşturacak
dinamik bir sistem oluşturulmalıdır.
Bugün burada meslekî ve teknik eğitime yönelik politika belirleyicilere katkı sağlayan
fikirlerin elde edileceği inancındayım. Burada bulunan nitelikli topluluk yapılan Çalıştayın
gerekliliğini ve ihtiyacını göstermektedir. Çalıştayın gerçekleşmesinde katkıları bulunan
ATO’ya, çiçekçiler ve baharatçılar komitesine, Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü Çıraklık ve
Meslek Eğitimi Bölümüne, takım arkadaşlarıma borç bilir, Çalıştayın meslekî ve teknik
eğitimine katkı sağlamasını dileğiyle tüm katılımcılara sahsım ve yönetimim adına teşekkür
ederim.
MESLEKÎ TEKNİK EĞİTİMDE YAPISAL ARAYIŞLAR ÇALIŞTAYI
24 Ocak 2012- ATO Konferans Salonu/Ankara
Bosna Hersek Cad. 33/1 Emek-ANKARA Telefon : 0 312 2234306 Fax : 0 312 2130934 www.eyuder.org
Sayın Müsteşar Yardımcımız, Ankara Ticaret Odamızın Sayın Başkanı, EYUDER
yöneticileri, değerli eğitimciler,
Millî Eğitimde bir yeniden yapılanma süreci yaşıyoruz, meslekî ve teknik eğitimde de
bu var. Yani yeni bir program üzerinde çalışıyoruz. ‘Eğitim kalitesi konusunda’ sıkıntıların
olduğu bir gerçektir. Meslekî ve teknik eğitim ile ilgili “Meslekî ve Teknik Eğitimde Yapısal
Arayışlar” konulu Ankara Ticaret Odası başkanlığı, EYUDER yöneticileri ile birlikte Milli
Eğitim Müdürlüğümüzün de desteklediği çalıştaya hepiniz hoş geldiniz.
Ankara il genelinde:174 okul 50 alanda 122 bin öğrenci ile Genel ortaöğretim yanında
Meslekî eğitim öğrenci oranı %48 ‘e yükselmiştir. Tanıtım yönlendirme çalışmaları, Meslekî
bilgi sistemi tanıtımı ve meslek bilgisi ile ilgili değişik çalışmalarla birlikte katsayı sorununun
kaldırılması Meslekî eğitime olan ilgiyi artırmıştır. Ancak nitelik sorunu bu arada daha
belirgin olmaya başlamıştır. Yüz yüze eğitimin yanında okullarımızda ikili eğitim de büyük
oranda yapılmaya başlanmıştır. İşletmelerde staj ve beceri eğitimi koordinasyonu okullarımızın
daha da önemli sorunları hâline gelmiştir. Genel liselerimizden dönüştürülmesi düşünülen
meslek lisesi oranları komisyonlarımızca yüksek tutulmaya çalışılmıştır. Bu teklifler
onaylanırsa da makine ve teçhizat ile ilgili pek eksiğimiz tamamlanmayı beklemektedir.
Mevcut programların modüllerin her sınıf ve seviye ile ilgili ilavelere ve uluslararası
standartlara ulaşması için Meslekî ve teknik eğitimin birleştirilmesi çok isabetli olmakla
birlikte özel öğretim ve hayat boyu öğrenme dolayısı ile meslekî kurslarda yeni çalışmalara ve
anlayış birliğine ihtiyaç bulunmaktadır.
İş Gücü Yetiştirme ve Uyum Hizmetleri İş Birliği Protokolü kapsamında Milli Eğitim
Bakanlığı’nın görevleri başlığının 2. maddesi ve 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununu 17
maddesi gereğince “Milli eğitimin amaçları yalnız resmî ve özel eğitim kurumlarında değil,
MESLEKÎ TEKNİK EĞİTİMDE YAPISAL ARAYIŞLAR ÇALIŞTAYI
24 Ocak 2012- ATO Konferans Salonu/Ankara
Bosna Hersek Cad. 33/1 Emek-ANKARA Telefon : 0 312 2234306 Fax : 0 312 2130934 www.eyuder.org
aynı zamanda evde, çevrede, işyerlerinde, her yerde ve her fırsatta gerçekleştirilmeye çalışılır.
Resmî, özel ve gönüllü her kuruluşun eğitimle ilgili faaliyetleri, Milli Eğitim amaçlarına
uygunluğu bakımından Milli Eğitim Bakanlığının denetimine tabidir.” Protokoller kapsamında
düzenlenen meslek kurslarında yapılacak denetimler için oluşturulacak denetim komisyonunda
Milli Eğitim denetim elemanlarının bulundurulması gerekmektedir.
Meslekî eğitim işbirliği protokollerinde belirtilen meslekî eğitim kurslarının iş ve
işlemlerini Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı adına İŞKUR İl Müdürlüğü; Milli Eğitim
Bakanlığı adına ise İl Milli Eğitim Müdürlüğü yürütmektedir.
İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne protokol maddeleri “Milli Eğitim Bakanlığının Görevleri”
başlığı adı altında verilen görevleri yerine getirilmesi sırasında yetki anlaşmazlığı olduğu
görülmektedir. (kurs program onayları, kurs denetimleri, kursu verecek öğretmen ve usta
öğreticinin yeterlilikleri, Kurs açan derneklerin, vakıfların, iş yerlerinin, meslek eğitimi
verilecek alanın kapasitesinin yeterli olup olmadığının ve kurs verilecek yerdeki teknik araç ve
gerecin verilecek kursa uygunluğunun belirlenmesi konularında) Bunun için İş Gücü Yetiştirme
ve Uyum Hizmetleri İş Birliği Protokolü’nün yeniden düzenlenmesi gerekmektedir.
Bir diğer sıkıntı da mezunların istihdamında yaşanıyor. Mezunlarımızın diplomaları
kimi işletmelerce yeterli görülmüyor. Hatta bazı kurum ve kuruluşlar kurslar açıp kursiyerlerine
meslekî yeterlik belgesi veriyor ve bu belgelerle kişileri işe alıyorlar. Kendilerinin verdiği
yeterlik belgesine sahip olmayanları da işe almıyorlar. Bizim mezunlarımız boşta gezerken özel
kurslardan alınmış yeterlik belgesine sahip kişiler, o alanın resmî eğitimini almamış olsalar da
işe girip çalışabiliyorlar. Hatta bu durum şöyle bir hâl aldı: Bir kurum ihtiyaç duyduğu
elemanları işbaşı yaptırmadan önce İŞKUR’la bir eğitim projesi (İş Güvenceli Eğitim Projesi)
yapıyor. Proje süresince kursiyerler asgarî ücret tutarınca ücret alıyorlar. Kurs veren hocalara
ücretleri ödeniyor. Ders araç ve gereçleri ile eğitim donanımları proje tarafından karşılatılıyor.
Proje sonunda da zaten işletmenin ihtiyaç duyduğu elemanlar elde edilmiş oluyor. Ama aynı
alan mezunu Meslekî ve Teknik Eğitim mezunları işsiz gezmeye devam ediyorlar.
Öğretmenlerin yeni teknoloji açısından bilgilerinin güncellenmesi de gerekiyor.
Okullarda öğrettiklerimiz ile sanayi ve teknolojideki gelişmeler birebir örtüşmüyor.
Öğrencilerimizin daha iyi yetiştirilmesi için öğretmenlerimizi hizmet içi eğitime almalıyız.
MESLEKÎ TEKNİK EĞİTİMDE YAPISAL ARAYIŞLAR ÇALIŞTAYI
24 Ocak 2012- ATO Konferans Salonu/Ankara
Bosna Hersek Cad. 33/1 Emek-ANKARA Telefon : 0 312 2234306 Fax : 0 312 2130934 www.eyuder.org
Ayrıca Kültür derslerinde ilçe ve il zümre başkanları toplantıları yapılagelmektedir
ancak meslekî ve teknik eğitimde bu verimli hale getirilememiştir. Meslekî ve teknik eğitimde
de ‘Eğitim Bölgeleri’ oluşturmalıyız, bunun için gereken tedbirleri almalıyız. Mesela aynı alan
ve dalda eğitim veren okullarda bazı ders saatleri farklı olarak uygulanıyor. Bu ve buna benzer
sorunların çözümü zümre toplantılarıyla mümkün olabilir. İl ve ilçelerde Meslekî zümre
toplantıları yapılmalıdır.
Şimdi bazı alan ve dallar moda olmuş. Çocuk Gelişimi, Bilişim Teknolojileri, Tıp
Sekreterliği veya Tıbbî Sekreterlik alanları gibi. Bu alanlarda yığılma var. Böyle bazı alanlarda
yığılmalar yaşansın istemeyiz.
Değerli arkadaşlar, çıraklık konusu da çok önemlidir. Çalışma hayatında tüm kesimler
çırak bulamamaktan şikâyetçidir. Çırak bulunamamasının sebebi ‘sekiz (8) yıllık kesintisiz
eğitim’dir. Bilindiği gibi öğrenciler 16–17 yaşına kadar örgün eğitimin içindedirler. SBS’de
175–300 puan almış olan %30’lar düzeyindeki bu öğrenciler çırak olabilmek için de geç kalmış
oluyorlar. Çözüm son tasarıda da belirtildiği gibi ilköğretimin kesintisiz olmaktan çıkartılıp
ikinci kademenin farklı farklı kategorilerde değerlendirilmesindedir.
Bir diğer husus da sanayi iş kolu ile hizmet sektörü arasındaki asgarî ücret
dengesizliğidir. Bilindiği gibi ülkemizde alanlar bazında asgarî ücretler aynıdır. Bu, sanayi
işkolu lehine değiştirilmelidir. Asgarî ücret, iş kollarının zorluk derecesine göre belirlenmelidir.
Bir de mevcut meslek odaları meslek lisesi mezunlarını “çırak” gibi değerlendiriyorlar. Hâlbuki
bizim mezunlarımız işyeri açma hakkına sahip ‘usta’ olarak mezun edilmiş bireylerdir.
Bu konuda sizlerin değerli vakitlerini daha fazla almadan değerli katılımları ve
destekleri ile bizleri cesaretlendiren Sayın Müsteşar Yardımcımız Halis Yunus ERSÖZ’e, ev
sahipliği ve desteği ile bize destek olan Ankara Ticaret Odamızın sayın başkanı Salih
BEZCİ’ye, çalıştayı hazırlayan EYUDER yöneticilerine ve tüm emek veren arkadaşlarımıza
teşekkür eder çalışmalarının hayırlar getirmesini temenni ederim.
MESLEKÎ TEKNİK EĞİTİMDE YAPISAL ARAYIŞLAR ÇALIŞTAYI
24 Ocak 2012- ATO Konferans Salonu/Ankara
Bosna Hersek Cad. 33/1 Emek-ANKARA Telefon : 0 312 2234306 Fax : 0 312 2130934 www.eyuder.org
Çok Kıymetli Hazirun,
Çiçekçilik sektörü stajyer öğrenci çalıştırılmasıyla ilgili söz almış bulunmaktayım.
Çiçekçilik sektöründe Atatürk Kız Teknik Meslek Lisesi’nden 2004 yılında yapılan protokolle
2012 öğrenim yılına kadar yaklaşık 8 yıl içerisinde 50’ye yakın stajyer öğrencimizi çiçekçi
dükkânlarında yetiştirdik. Okulunu bitirip çiçekçi dükkânında çalışan öğrenci sayısı sadece 3
kişidir. Bu sayı çok yetersizdir. Öğretim yılı başladığında stajyer örgencimizin şuan ki sayının
en az iki katı olduğunda bize geri dönüşünün yeterli olacağını düşünüyorum.
Yetiştirdiğimiz bu stajyer öğrenciler mezun olduktan sonra yüksek okullarda
konumuzla ilgili ‘Kesme Çiçek Bölümü’ olmadığından çocuklarımız mecburen farklı alanlara
yönelmektedirler.
Sektörümüzde alttan usta yetişmediğinden her daim nitelikli kalifiye elemana ihtiyaç
duyulmaktadır. Bu nedenle sektörümüze stajyer öğrencilerin geri dönüşümünü sağlamamız
gerekmektedir. Yani üniversitede kesme çiçek bölümünün açılması için biz Ankara Ticaret
Odası Çiçekçiler ve Baharatçılar Komitesi olarak var gücümüzle çalışacağız. Siz eğitim
camiasından da bu hususta yardımlarınızı bekliyoruz.
Komitemiz 2 yıldır ATO Başkanımız ve yönetim kurulunun destekleriyle okulumuzun
uygulama derslerinde kullanılan kesme çiçekleri ve çiçek malzemelerini karşılamaktadır. ATO
kendi bünyesinde yapmış olduğu faaliyet ve programları, stajyer öğrencilerimizi davet ederek
katkı vermektedir. ATO olarak biz üzerimize düşen görevleri layıkıyla yapmaya gayret
ediyoruz. Bu duygu ve düşüncelerle bugün burada yapılan Meslekî ve Teknik Eğitim
Çalıştayı’nın hayırlı olmasını diler, saygılarımı sunarım.
MESLEKÎ TEKNİK EĞİTİMDE YAPISAL ARAYIŞLAR ÇALIŞTAYI
24 Ocak 2012- ATO Konferans Salonu/Ankara
Bosna Hersek Cad. 33/1 Emek-ANKARA Telefon : 0 312 2234306 Fax : 0 312 2130934 www.eyuder.org
Sayın müsteşar yardımcım, eğitim yöneticileri ve uzmanları derneğinin saygıdeğer
başkanı, çok değerli konuklar, Şahsım ve Ankara Ticaret Odası adına hepinize hoş geldiniz der,
saygılar sunarım.
Meslekî ve teknik eğitimin yapısını, işlevsel hale dönüştürmek için yapılan bu
toplantıya ev sahipliği yapmaktan dolayı onur duyduğumu belirtmek istiyorum. Meslekî ve
teknik eğitimi burada konunun uzmanları konuşacaklar. Ama meslekî ve teknik eğitim almış
olanları istihdam eden kesim adına ben de konuyla ilgili düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.
Bakınız yıllardan beri ülke olarak genç nüfusumuzla öğünüyoruz. Sayısal olarak
öğündüğümüz ve konu ettiğimiz bu kesimle nitelik olarak da öğünüp gurur duymamız gerekir.
Ülke nüfusu açısından bu çok önemlidir. Meslek eğitiminin önemi yeni anlaşılıyor. Bugün
ülkenin sorunları arasında lise ve üniversite mezunu olup işsiz olanlar önde geliyor. Eğitimli
diplomalı ama nitelik kazanmamış gençlerimiz bir yanda boş dururken öte yandan nitelikli
eleman bulmakta sıkıntı yaşıyoruz. Ülke ve birey olarak bir yanlışımız var. Hepimiz komutan,
hepimiz baş olmak istiyoruz. Ancak herkesin komutan olduğu, nitelikli askerlerin olmadığı bir
savaşı kazanmak maalesef mümkün değildir. Uygarlık savaşları inevasyon, bilgi teknolojileri,
nitelikli eğitim orduları ile kazanılır. Meslekî ve teknik eğitim, eğitim alanının konusu olmakla
birlikte istihdam ve üretim alanlarını etkileyen daha da önemlisi Türkiye’nin geleceğini
şekillendirecek bir konudur.
Ülkemizin işsizlik ve istihdam sorunlarının temelinde nitelikli iş gücü eksikliği vardır.
Nitelikli eleman eksikliği küresel ekonomiyle rekabet edebilme kabiliyetine sekte vurmaktadır.
Bu sebeple ülkemizin kalkınmasında temel unsur olan bilgi, beceri ve iş alışkanlıklarına sahip
teknolojik gelişmelere uyumlu yüksek verimi gerçekleştirebilecek, değişen talebe uygun,
meslekî ve teknik becerilerle donatılmış nitelikli insan gücüne olan ihtiyacımız eğitimin de
önüne geçmiştir. Diğer yandan iş gücünde aranan özellikler sürekli değişmekte, üreten yani
istihdam yaratan kesimin nitelikli iş gücünden beklediği vasıflara sürekli yenileri
eklenmektedir. Bu sebeple iyi eğitim görmüş ve beceri kazandırılmış iş gücüne olan talep doğru
MESLEKÎ TEKNİK EĞİTİMDE YAPISAL ARAYIŞLAR ÇALIŞTAYI
24 Ocak 2012- ATO Konferans Salonu/Ankara
Bosna Hersek Cad. 33/1 Emek-ANKARA Telefon : 0 312 2234306 Fax : 0 312 2130934 www.eyuder.org
değerlendirilmeli, Meslekî ve teknik eğitimin dünya ve ülke koşullarındaki hızlı dönüşüm ve
yapılaşmaya uyumlu olmasına dikkat edilmelidir.
Meslekî ve teknik eğitim sadece okullarla sınırlı tutulmamalı, öğrencilere teoride
aldıkları eğitimi uygulamayla pekiştirecek imkânlar da tanınmalı. Burada bizler de Ankara
Ticaret Odası, Ankara Sanayi Odası ve Ankara Borsası’yla buradaki öğrencilere stajlarda
yardımcı olmaya gayret etmekteyiz. Buradaki öğrenciler gelecekler ve bizlerde staj yapacaklar.
Şu anda meslekî olarak ticaret lisesinde okuyan öğrencilerimiz de burada staj yapmaktadırlar.
Bu noktada illerimizde ticaret ve sanayi odalarımız ile borsalarımızla işbirliği yapılacağı
kanaatindeyim.
Ankara Ticaret Odası olarak bu açıdan her türlü desteğe hazır olduğumuzu söylemekten
mutluluk duyuyorum. Ayrıca buradan bir müjde vermek istiyorum: Değerli arkadaşlar, biz
Ankara Ticaret Odası olarak daha önce dört tane okul yaptırdık. Bunlar lise ve temel eğitim
okullarıydı. Bundan sonra bu tür okulların yapımına son verdik. Meslekî eğitim okulları
yapıyoruz. Bunu da buradan arz edeyim. Müsteşar yardımcımız, Yenimahalle Belediye Başkanı
ile birlikte buraya geldiler. Yenimahalle’de İl Milli Eğitim Müdürlüğünün bize tahsis ettiği 16
dönüm bir arazi var. Onun üzerine Endüstri Meslek Lisesi yapacağız. Bu haftaki toplantıda,
yani iki gün sonra, meclisimizde bunun kararını vereceğiz. Bundan sonraki diğer bir okulumuz
da ‘dış ticaret koleji’ olacak, bunu yapacağız.
Bildiğiniz gibi başbakanımızın da açıkladığı ülkemizin 2023 yılındaki ihracat hedefi
500 milyar dolardır. Bu da neyle olur? Nitelikli iş gücü ile olur. Biz de bu konuda üzerimize
düşeni yapacağız ve bir dış ticaret koleji yapacağız arkadaşlar. Bu çalışmaların detayını da en
kısa zamanda kamuoyu ile paylaşacağız. Değerli konuklar Meslekî ve teknik eğitim konusunda
akademisyenler, eğitim uzmanları, sivil toplum kuruluşlarının iş dünyasına ve gençlerimize
kadar herkesin ortak akıl oluşturacak şekilde çalışması gerektiğine inanıyorum. Bu duygu ve
düşüncelerle çalıştayımızın başarılı geçmesini diliyor, hepinize saygılar sunuyorum.
MESLEKÎ TEKNİK EĞİTİMDE YAPISAL ARAYIŞLAR ÇALIŞTAYI
24 Ocak 2012- ATO Konferans Salonu/Ankara
Bosna Hersek Cad. 33/1 Emek-ANKARA Telefon : 0 312 2234306 Fax : 0 312 2130934 www.eyuder.org
Ankara Ticaret Odamızın Değerli Başkanı, Eğitim Yöneticileri ve Uzmanları
Derneğinin Değerli Başkanı ve Çalışma Arkadaşları, Çok Kıymetli Akademisyenler, Eğitime
Gönül Vermiş Yöneticiler, Sivil Toplum Kuruluşları ve Meslek Kuruluşlarının Değerli Üyeleri
ve Yöneticileri, Sözlerime başlarken hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
EYUDER ve Ankara Ticaret Odası’nın düzenlediği bu çalıştaya katılmaktan dolayı
büyük bir memnuniyet duyduğumu ifade etmek istiyorum. Kendilerini de tebrik ediyorum.
Özellikle Meslekî eğitim konusu, değerli konuklar oldukça önemli bir konu ve bu konunun
tartışılması hem eğitime gönül vermiş sivil toplum örgütleri tarafından hem işveren
örgütlerimiz tarafından bu konunun tartışılması ve gündeme getirilmesi bakanlığımız açısından
da oldukça önemli. Başlık çarpıcı, iyi bir başlık belirlemişler. Biraz evvel sayın başkanlarımız
da bahsettiler, önemli sorunlarımız var. Yapısal bir arayış içindeyiz aslında. Dönem itibariyle
bakanlık olarak önemli bir yapılanma süreci geçirdik. Bunun ardından meslekî eğitimde ‘hayat
boyu öğrenme’ alanında yapısal dönüşümleri beraberinde getirecek çalışmaları yapmayı arzu
ediyoruz.
Değerli konuklar gerçekten de meslekî eğitim giderek önemi artan, bilinen bir konudur.
Ülkelerin kalkınma ve gelişmesinde sağlıklı ve sürdürülebilir bir büyüme performansına sahip
olmasında en önemli unsur, nitelikli iş gücü ve nüfusa sahip olmasıdır. Yani bir ülke gelişiyorsa
büyüyorsa, büyümesini sürdürüyorsa bu aslında sahip olduğu nitelikli işgücüyle, sahip olduğu
nitelikli nüfusla gerçekleştiriyor demektir. Bugünün dünyasına baktığımızda; küreselleşme
olgusu rekabeti oldukça mikro hale getirdi. Eskiden ülkelerin rekabeti söz konusu iken bugün
kentlerin rekabetinden, işletmelerin rekabetinden bahsediyoruz. İşte sokaktaki markalar,
markaların rekabet ettiği firmalarımız ve firmalarımızın içinde bulunduğu durum. Bu acımasız
rekabet ortamı içinde değer yaratan, fark oluşturan ancak ve ancak sahip olduğumuz insan
gücü. Herkes teknolojiye, herkes diğer üretim faktörlerine, sermayeye benzer maliyetlerle
ulaşabiliyor. Markayı oluşturan, değeri oluşturan, fark yaratan, katma değer oluşturan ise sahip
olunan iş gücünü, sahip olunan çalışanları niteliyor. Diğer unsurların rekabet avantajı yaratması
MESLEKÎ TEKNİK EĞİTİMDE YAPISAL ARAYIŞLAR ÇALIŞTAYI
24 Ocak 2012- ATO Konferans Salonu/Ankara
Bosna Hersek Cad. 33/1 Emek-ANKARA Telefon : 0 312 2234306 Fax : 0 312 2130934 www.eyuder.org
çok mümkün görünmüyor artık. Bugünün toplumu nitelikli, eğitim düzeyi yüksekse o ülke
rekabet avantajını peşinen sağlamış oluyor.
OECD’nin yapmış olduğu bir araştırma var. Özellikle sürekli büyüyen ve verimlilik
artışlarının olduğu ülkelerde üç özellik görülüyor. Birincisi bu ülkelerde okullaşma oranı
artıyor. İlköğretimde bunu sağladık, neredeyse %100’e ulaştık. Ortaöğretimde %70’ler
civarındayız. Hedefimiz %90’lara ulaşmak. Okulöncesinde de hızlı bir gelişme gösteriyoruz.
Eğer bir ülkede verimlilik arışı oluyorsa, ülke büyüyorsa o ülkede okullaşma oranı yüksek
demektir.
Diğer bir unsur, burada ciddi çabalarımız var, hem fiziki anlamda okullarımızın
altyapısının kapasitesini geliştiriyoruz, hem de okullaşma oranlarını artırıyoruz. Diğer bir unsur
bireylerin yetkinlik düzeyinde bir artış meydana gelmesi o ülkedeki verimlilik artışını
beraberinde getiriyor. İşte meslekî eğitim programlarının baştan aşağı yenilenmesi,
müfredatları yenilediğimizde, işgücü piyasasıyla uyumlu hale getirdiğimizde, daha nitelikli
bireyler yetiştirdiğimizde, ülkemizin büyümesine de, verimliliğine de önemli bir katkı yapmış
olacağız.
Üçüncü unsur ise teknolojik buluş. Eğer ülkenin düzeyi yüksek değilse, eğer işgücümüz
nitelikli değilse, yeterli bilgi ve beceriye sahip değilse, teknolojik buluş yapmamız da
teknolojik açıdan bir gelişme göstermemiz de çok mümkün değildir. Açıkçası bu son kısım,
yani teknolojik buluş kısmı, oldukça önemli, Türkiye işte bu kadar gelişti, 500 milyar dolar
ihracatı hedefliyoruz ama bu alanlarda özellikle de ileri teknoloji üretme konusunda hala
eksiklerimiz mevcut. O yüzden de biz ne yapmalıyız? Okullaşma oranlarını artırmalıyız.
Bireylere ve iş gücüne daha fazla nitelik kazandırmalıyız. Bu açılardan meslekî eğitim çok
önemlidir.
Diğer bir husus ise her şey çok hızlı değişiyor artık. Yani teknolojide meydana gelen
değişim hem işletmelerin kendilerini yenilemelerine, hem de üretim tekniklerinde değişiklik
yapmalarına yol açıyor. Diğer yandan da tüketiciler, tüketim kalıpları ve tüketim
davranışlarımız değişiyor. Beraberinde de önemli bilgi ve becerilerin değişimlere uyum
sorununu ortaya çıkarıyor: Örneğin; iş yerlerinde aradığı niteliklere uygun eleman bulamama,
iş gücü talebinin iş gücü arzından çok daha düşük olmasına rağmen bu talebin
karşılanamaması, bazı alanlarda hala açık işlerin sayısının oldukça yüksek olması gibi.. Bu
değişim sürecinde bazı meslekler ortadan kalkıyor, yeni meslekler doğuyor, hiç adını
MESLEKÎ TEKNİK EĞİTİMDE YAPISAL ARAYIŞLAR ÇALIŞTAYI
24 Ocak 2012- ATO Konferans Salonu/Ankara
Bosna Hersek Cad. 33/1 Emek-ANKARA Telefon : 0 312 2234306 Fax : 0 312 2130934 www.eyuder.org
duymadığımız tarif edemediğimiz yeni meslekler ortaya çıkıyor. Yine bu da meslekî eğitimi
önemli hale getiriyor. Bugün sahip olduğumuz diplomalar yirmi yıl önce bir anlam ifade
ediyordu. Ben mezun olduğumda o diplomayla elde ettiğim bir iş benim hayatımın sonuna
kadar, hayatımı sürdürmeme imkân sağlıyordu. Bugün sahip olunan diplomalar insanların
hayatının sonuna kadar elde ettiği beceriyi ne yazık ki sürdüremeyecek ve yeterli olmayacaktır.
Sürekli istihdam da artık bu dünyada söz konusu olmayacak aslında. Bu iki yapıyı
düşündüğümüzde meslekî eğitim çok daha önemli hale geliyor. Artık küreselleşme şunu
getiriyor, özellikle de eğitim düzeyi düşük niteliksiz iş gücünün istihdam edilebileceği alanlar
da sınırlanıyor. Giderek ekonomide yüksek teknolojili bir ekonomiye geçiyoruz.
Bütün bu süreçler baştan itibaren hem ülkemizin kalkınmasında, hem de diğer alanlarda
meslekî eğitimi çok daha önemli hale getiriyor. Hem örgün eğitim boyutuyla hem de hayat
boyu öğrenme boyutuyla eğitim, bugünkü bilgi toplumunda, sanayi toplumunda olduğundan
çok daha kritik öneme sahip bir konu haline gelmiştir. Ancak ne yazık ki biz, özellikle de
meslekî eğitim alanında uzun yıllardan beri oluşturduğumuz, geliştirilmeye yönelik her türlü
çabayı gösterdiğimiz, hedefler koyduğumuz, yatırım yapmak için kaynaklar oluşturmak
zorunda kaldığımız, %65’e %35 olsun diye oranladığımız, atölyelerini ve meslekî eğitim
alanını geçtiğimiz on beş yılda oldukça kötü yönettik. Meslekî eğitim özellikle son on beş yılda
çok örselendi. Katsayı uygulaması birkaç yıl öncesine kadar meslekî eğitime devam eden
öğrenci sayısının hızla düşmesine ve bu okulların tercih edilmemesine yol açtı. Daha da
önemlisi toplumun bu okullara yönelik bakışı değişmiş, algısı da zedelenmiş oldu. Benim
okuduğum çağda, doksanlı yılların başında, meslek liseleri sınavla öğrenci alan herkesin
girmek için yarıştığı, sınavlarına girdiği ve kazanamayanların da diğer liselere yöneldiği okullar
durumundaydı. Ama geçtiğimiz yıllara baktığımızda meslek liseleri öğrenci bulamayan okullar
haline dönüştü; sınıfları boş kaldı, hocaları boş kaldı. Her iki durumda katsayı büyük bir
faktördür. Bugün katsayının kalkmış olması benim inancım odur ki hızlı bir şekilde yeniden
meslek liselerine olan talebi artıracaktır. Daha da önemlisi bu süreç, asıl benim önem verdiğim
kısım bu, işverenlerin bu okulların mezunlarını istihdam etmede isteksizliğine neden olabilecek
bir dizi sonuçlar ortaya çıkartmıştır. Asıl önemlisi budur. Süreçte hem okullar öğrenci
kaybetmiş, hem de işverenlerin bu okul mezunlarını istihdam etme algısı da zedelenmiştir. Biz
geldiğimiz aşamada meslekî eğitimin dünyadaki kritik önemini ülkelerin gelişmesi ve
kalkınması açısından da önemini dikkate alarak yeni yaklaşım ve yeni stratejilerin
MESLEKÎ TEKNİK EĞİTİMDE YAPISAL ARAYIŞLAR ÇALIŞTAYI
24 Ocak 2012- ATO Konferans Salonu/Ankara
Bosna Hersek Cad. 33/1 Emek-ANKARA Telefon : 0 312 2234306 Fax : 0 312 2130934 www.eyuder.org
benimsenmesine ve uygulamaya konulmasını önemsemekteyiz. Bakanlık olarak eğitim
alanındaki her konuya olduğu gibi Meslekî eğitime de büyük önem vermekteyiz.
Bu Şubat ayının 24’ü ile 26’sı arasında bir Meslekî Eğitim Çalıştayı yapacağız. Bu
çalıştayla birlikte daha esnek dinamik ve iş gücü piyasalarındaki değişime hızla ayak
uydurabilecek bir yapıya geçmeyi hedefliyoruz. Bu çalıştayda da olduğu gibi staj, işletmelerde
beceri eğitimi, müfredatlar, meslekî eğitimin finansmanı, sektörle ilişkiler konuları, uzman
akademisyenler, ilgili sektör ve tüm tarafların katılımıyla birlikte tartışılacak. Biz bakanlık
olarak özellikle bugün burada olduğu gibi sivil toplum kuruluşlarının bu alana yapacağı katkı
ve sektörün bu alana katılımı ve katkısını da oldukça önemsemekteyiz. Bu yüzden de gerek
Hayat Boyu Öğrenme gerekse Meslekî Eğitim Genel Müdürlüğümüz bünyesinde ‘Sosyal
Ortaklar Ve Projeler Grup Başkanlığı’ oluşturduk. Yalnızca ilişkiyi yönetmek bu kurumları
sivil toplumla, sektörle daha iyi ilişkiler kurmayı sağlamak amacıyla spesifik olarak bu işe
odaklanmış bir grup başkanlığı da tesis ettik.
Meslekî ve teknik eğitim okullarının sektörle iş birliğini güçlendirmek temel
amaçlarımız arasındadır. Eğitim sisteminin çıktıları ile iş gücü piyasasının ihtiyaçlarının
uyuşmama şikayetini ortadan kaldırmayı hedefliyoruz. O yüzden olabildiğince katkıya açığız.
Burada Çiçekçiler ve Baharatçılar Komitesi’nin yapmış olduğu çalışmayı önemsiyoruz.
Yalnızca üç öğrencimizin o alanda istihdam edilmesi de bir sorundur. Tabi bu nereden
kaynaklanıyor? Herkesi üniversiteye yönelten bir eğitim sisteminden kaynaklanıyor. Eğitim
sistemi eğer yukarıdan aşağıya, yükseköğretimden başlamak suretiyle bir arada dizayn
edilemezse ortaöğretim düzeyindeki çocuk, o alanda eğitim alsa bile istihdam edilmek
istemeyebiliyor. Meslek yüksekokuluna devam ediyor, üniversiteye devam ediyor, ilgileri
değişiyor ve daha sonra başka alanlarda istihdam oluyor.
Biz aslında eğitim sistemini bütünüyle gözden geçirmek durumundayız. Bu alanda
yapılmış çalışmalar da var. Bir iki cümleyle onlara değineceğim. 2010 yılında özellikle
istihdam ile meslekî eğitimin ilişkisini güçlendiren bir eylem planını hazırladık. Bu eylem planı
oldukça önemlidir. İstihdam ile meslekî eğitimin arasındaki ilişkiyi artıran ve bu alanda kimler
etkiliyse, ortak çalışmayı öngören, koordinasyon ve işbirliği öngören bir eylem planıdır. Bu
eylem planında şunu yapıyoruz: Öncellikle ulusal meslek standartlarına göre bir mesleğin
standardı belirleniyor. Sonra 1 yıl içinde biz müfredatlarımızı programlarımızı sektörlerin
istediği hale dönüştürüyoruz. Bu oldukça önemli bir gelişmedir. Bazı eksiklikler olabilir, sektör
MESLEKÎ TEKNİK EĞİTİMDE YAPISAL ARAYIŞLAR ÇALIŞTAYI
24 Ocak 2012- ATO Konferans Salonu/Ankara
Bosna Hersek Cad. 33/1 Emek-ANKARA Telefon : 0 312 2234306 Fax : 0 312 2130934 www.eyuder.org
bazen yeterince gelişmiş değildir. Katkısı ve neyi arzulandığını tam olarak ortaya koyamıyoruz.
Bu, zamanla olacaktır. Birlikte çalışma alışkanlığımız değiştirecek, değiştirdikçe de
gelişecektir. Öğretmenlerimiz sektörle daha iç içe geçtikçe, sektörler öğretmenlerimize
kapılarını açtıkça, müfredatlarımız programlarımız sektöre daha duyarlı hale gelecektir. Burada
her iki tarafın da kusurları vardır ama bunları zaman içinde ortadan kaldıracağız.
Yine meslekî eğitimi desteklemek amacıyla eğer bir meslek lisesi mezunu, eğitim
aldığı alanda istihdam olmuşsa iki yıl süreyle sigorta primi ilave istihdam olması ve sayının
10’dan 11’e çıkması koşuluyla devlet tarafından karşılanmaktadır. Yine işverenlerimiz, Meslek
lisesi mezunlarının MYK belgelerinin düzenlendiği alanda çalışan alması halinde sigorta
priminin işveren payı, 1 yıl süreyle devlet tarafından karşılanmaktadır. Biz neyi amaçlıyoruz
burada aslında? Biz işletmelerimizin verimliliğini artırmayı amaçlıyoruz. Çalışan da eğitimden
geçsin, yeniden eğitime tabi olsun ki işletmemizin verimlilik düzeyi yükselsin. Biz topyekûn
bir verimlilik seferberliği başlatmak durumundayız. Meslekî eğitim sisteminin
rehabilitasyonuna ilişkin çalışmalar yapıyoruz. Önümüzdeki çalıştayla birlikte yapmaya da
devam edeceğiz.
Burada birkaç hususu, Ankara Ticaret Odasının ev sahipliği yapması hasebiyle de
daha çok işverenler boyutuyla ilgili birkaç hususu, hatırlatmak istiyorum. Şahsen şunu
söylüyorum: Temel olarak işverenlerimizin meslekî eğitime yapabilecekleri en büyük katkı,
sanayide ara insan gücü olarak meslek lisesi mezunlarını tercih etmeleridir diye düşünüyorum.
İşverenlerimiz şunu yapmalı. Üyelerini, örgütlerimiz bilinçlendirmeli. Örgütlerine, üyelerine
yönelik çağrıda bulunmak istiyorum. Ara eleman ihtiyacının giderilmemesinden şikâyetçi olan
işverenlerimiz ara eleman olarak meslek lisesi mezunlarını öncelik olarak istihdam edeceklerini
ilan edecek olurlarsa bu alandaki birçok sorunun kendiliğinden ortadan kalkacağını
düşünüyorum. Temel sorun budur. Çocuk daha hangi alanda istihdam edileceğini bilemiyor, bu
sürece garanti göremediği için de bir aidiyetlik duygusuna sahip olamıyor. Bizden şikâyetçi
olup yeterince ara eleman yetiştiremiyorsunuz diyen işverenlerimiz de ne yazık ki yeterince
meslek lisesi mezunlarına öncelik tanımıyor. Şunu net belirlememiz gerekir. İşverenlerimiz
belli bir orada, örneğin %30 % 40 %50 gibi, ben meslek lisesi mezunu istihdam ediyorum diye
karar alması gerekiyor. Bu duyurulmalıdır. Bu aslında meslekî eğitime yapılabilecek en büyük
katkıdır diye düşünüyorum. Çünkü lise mezununun yeterli olduğu bir yerde, işverenlerimiz
bunu çok yapıyor, üniversite mezuniyeti aramamız çocukların hepsini sınav yarışına
MESLEKÎ TEKNİK EĞİTİMDE YAPISAL ARAYIŞLAR ÇALIŞTAYI
24 Ocak 2012- ATO Konferans Salonu/Ankara
Bosna Hersek Cad. 33/1 Emek-ANKARA Telefon : 0 312 2234306 Fax : 0 312 2130934 www.eyuder.org
sokmaktadır. Lise mezunu olarak işe giremeyeceğini düşünen çocuk daha baştan üniversite
eğitimini düşünmektedir. Bu, ülke ve işletme kaynaklarının israfına sebep olmaktadır.
Yapılacak işle eğitim düzeyi ve çalışan arasındaki uyumsuzluk başlangıçta olmasa bile
çalışanda birkaç ay sonra verim düşüklüğüne yol açmakta, işi beğenmemekte, işten ayrılmayı
düşünmekte, işletmelerin işgücü ve verimlilikleri düşmektedir. Eğitim düzeyinde işe uygun
eleman almamız lazım. Ara eleman bulamamaktan bu kadar şikâyet eden işverenlerimiz bu ara
elemanları üniversite mezunlarından temin etmeye çalışmakta; aslında kısa sürede işgücü ve
verimlilik kaybının ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bizim mezunlarımız da doğal olarak
ortaöğretimdeki öğrencileri üniversiteye doğru itmektedir.
Ayrıca işletmelerdeki beceri ve staj eğitimlerinin doğru bir şekilde algılanması ve
etkin bir şekilde uygulanmasının da meslekî eğitim açısından oldukça önemli olduğunu
düşünüyorum. Stajlar konusunda öğrencilerimiz şöyle düşünüyorlar: Bu bizi diplomaya götüren
bir araçtır. Okulu bitirmenin bir aracıdır. Stajı yapacağım ve okulumdan böylece mezun
olacağım. Bunun böyle düşünülmemesi öğretmenlerimizin bu konudaki doğru tutum ve
davranışları göstermesine bağlıdır.
Öğrenci ve veli hayatı boyunca yapmayı planladığı mesleği öğrenme ve bu meslekle
ilgili işyeri deneyimi kazanma açısından staj eğitimlerini bir fırsat olarak değerlendirmelidir.
Öğrencilerimizi staja gönderen öğretmenlerimiz bunu onlara ısrarla vurgulamalıdır. İşgücü
piyasasına çıktığımızda işverenlerin aradığı kriterlerin en önemli birisi, deneyimdir. Staj ve
beceri eğitimi deneyimi aslında öğrenci için hem o mesleği öğrenme hem de bir işyeri deneyimi
kazanma fırsatıdır. Bunu öğretmenlerimiz öğrencilerine ısrarla önemsetmelidir. Daha da
önemlisi öğrencilere şunu benimsetmelidir: Staj yaptığın kuruluş muhtemelen senin bu okuldan
mezun olduktan sonra çalışacağın işyeridir algısını yerleştirmelidir. O zaman öğrenci işyerine
daha çok sarılacaktır. Yapacağı işi daha iyi öğrenecektir. Bence stajlara yönelik işletmelerdeki
beceri eğitimi, işverenler açısından daha kritik bir öneme sahiptir. İşverenler staj eğitimlerini
“Bu öğrenci bana emanettir. Bu öğrenciyi iyi yetiştirmeliyim. Ben meslektaşımı yetiştiriyorum.
Örneğin çiçekçi yetiştiriyorum, o da sonunda çiçekçi olacak” düşünceleriyle vermelidirler.
Mesleğin kalitesini koruma güdüsüyle çocuğa olabildiğince mesleği öğretmelidir. İyi
yetiştiremediği zaman bu elaman yine sektörde çalışacak, sonuçta meslekte kaliteyi düşürmüş
oluyoruz. Meslekî eğitim temelde iki boyutludur. Bir boyutu okullarda verilen teorik eğitim,
diğer boyutu ve daha da önemli olanı işletmelerde staj ve beceri eğitimidir. Bu ikisinden
MESLEKÎ TEKNİK EĞİTİMDE YAPISAL ARAYIŞLAR ÇALIŞTAYI
24 Ocak 2012- ATO Konferans Salonu/Ankara
Bosna Hersek Cad. 33/1 Emek-ANKARA Telefon : 0 312 2234306 Fax : 0 312 2130934 www.eyuder.org
birinde aksama meydana geldiğinde öğrencinin niteliği bundan olumsuz etkilenmektedir. Bu
yüzden de beceri eğitimi, işyerlerindeki staj eğitiminin çok önemli olduğunu düşünmekteyim.
İşletmelerimiz buna sadece ve sadece görev yerine getirme gibi bakmamalı, staj eğitimlerini
topluma karşı sorumlulukların bir parçası olarak algılamalı, olabildiğince meslektaşlarını ya da
ihtiyaçları olan elemanları yetiştirdiğini kabul etmeleri gerektiğini düşünüyorum.
Son olarak da şunu belirteyim: İşletmelerimiz öğretmenlerimize kapılarını açmalılar.
Bu da oldukça önemlidir. Öğretmenlerimizi güncel gelişmeleri izlemelerine fırsat sağlamaları;
okullarda verdikleri eğitimleri, işletmelerdeki eğitimler ile karşılaştırıp sonuçlarını okullarına
yansıtmaları çok önemlidir. Öğretmenlerimize yönelik öğretim sistemindeki değişimleri izleme
fırsatı ve imkânı sunulmalıdır. Öğrencilerimizin işletmelere daha hazır hale gelmesi
işletmelerin eğitim maliyetlerinin azalması anlamına da gelecektir. Yani burada kazan kazan
pazarlığı vardır. Buradaki öğrenci sanayide sektörde çalışıyor ve buradaki öğrencinin
yetişmesinde okullar kadar işletmeler de etkindir. Bu süreçte sektörle işbirliğimizi Ankara
Ticaret Odasının anlayışında olduğu gibi, çiçekçiler ve baharatçılar komitesinin anlayışında
olduğu gibi yaygınlaştırmamız gerekiyor. Mutlaka bu alandaki işbirliğini artırmamız gerekiyor
ve meslekî eğitime ilişkin algılarımızı değiştirmemiz gerekiyor. Böyle yaptığımız sürece kısa
zamanda önemli mesafe alacağımızı düşünüyorum. Tabi birçok konu var. Ben temel olarak
bunlara değinmek istedim. Çalıştay konuları oldukça önemli ve yoğundur. Yapısal arayışlar
başlığı çerçevesinde okul yönetimi konusu, sektörle işbirliği gibi hayati konular tartışılacak.
Sözlerime son verirken EYUDER yöneticilerine, Ankara Ticaret Odası’na
düzenledikleri çalıştaydan dolayı şükranlarımı sunuyor, Çalıştayın verimli geçmesini
diliyorum. Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
MESLEKÎ TEKNİK EĞİTİMDE YAPISAL ARAYIŞLAR ÇALIŞTAYI
24 Ocak 2012- ATO Konferans Salonu/Ankara
Bosna Hersek Cad. 33/1 Emek-ANKARA Telefon : 0 312 2234306 Fax : 0 312 2130934 www.eyuder.org
MESLEKİ VE TEKNİK EĞİTİMDE YENİ PARADİGMA ARAYIŞI2
Değişme-Yenileşme Gereksinimi
2000’li yıllar bütün dünyada değişim rüzgarlarıyla başlamıştır. Değişim rüzgarı, sosyal,
politik, ekonomik, kültürel tüm alanları kuşatırken, günlük yaşam anlayışlarını
farklılaştırmakta, yeni bir dünya düzeni ortaya çıkarmaktadır. Toplumsal yaşamın her yönü bu
dönüşümden şu ya da bu biçimde olumlu/olumsuz etkilenmektedir.
Hiç kuşku yok ki, etkilenim sürecinde meslekler de payına düşeni almaktadır. Kimi
geleneksel meslekler geçmişte olduğundan çok daha hızlı biçimde yok olup giderken, her geçen
gün yeni meslek alanları doğup gelişmektedir. Dönüşüm, yeni meslekler kadar mesleki yapı ve
süreçleri de etkilemekte, yeni bilgi ve iletişim teknolojileri üzerinden üretim ilişkileri
alabildiğine form ve kimlik değiştirmektedir. Bu süreçte, artık bugünü, dünün araçlarıyla
anlamak ve götürmeye çalışmak olanaklı değildir. Mesleki yeterliklerin kazanılmasında temel
rolü üstlenen eğitim sistemi de bu değişimden payını almaktadır.
Çağdaş eğitim sistemlerinin temel görevlerinden birisi, “bireye mesleki yeterlikler
kazandırma yoluyla, onu ekonomik ve üretken kılmaktır.” Gerçekte, formal eğitim olgusuna
sosyolojik bir gözlükle bakılırsa eğitimin kendine özgü çeşitli işlevleri olduğu görülür.
Bunlardan birisi, bireyi toplumun siyasal – kültürel sistemine entegre etme işlevidir. Ancak bu
işlev, giderek gelişen insan hakları ve uluslararası sosyal-siyasal sistemlerdeki dönüşümler,
küresel hareketlilik, siyasal sistemlerdeki çözülmeler, artan kültürlerarası etkileşimler ve
uluslarüstü örgütlenmeler nedeniyle -şimdilik- geri plana itilmiş görünmektedir. İkinci işlev ise,
doğrudan bireye yöneliktir. Buna göre, eğitim, bireyin kendini tanıma ve potansiyelini
kullanabilmesine uygun ortamlar yaratmakla görevlidir. Günümüzde, birey odaklı ya da
öğrenci merkezli eğitim kavramları ile anlatılmak istenen bu ikinci göreve işaret etmektedir.
Batılı ülkelerde üzerine yoğunlaşılan ana konulardan birisinin bu görev kapsamında olduğunu
belirtmek gerekir.
Çağdaş eğitim sistemlerinden beklenen bir başka önemli görev ise, bireyi toplumun
yaratıcı ve üretken bir üyesi kılmaktır. Bu beklenti, eğitimin üçüncü rolünü ortaya koyar ki,
2 Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü Öğretim Üyesi
MESLEKÎ TEKNİK EĞİTİMDE YAPISAL ARAYIŞLAR ÇALIŞTAYI
24 Ocak 2012- ATO Konferans Salonu/Ankara
Bosna Hersek Cad. 33/1 Emek-ANKARA Telefon : 0 312 2234306 Fax : 0 312 2130934 www.eyuder.org
kısaca buna ekonomik işlev adı verilebilir.3 Ekonomik işlevin görünür yönü, bireye
kazandırılacak mesleki donanım ile ilgilidir. Başka bir deyişle, mesleki eğitim doğrudan
eğitimin ekonomik işlevi kapsamındadır.
Anılan işlev açısından alınırsa, eğitim, ekonomik kalkınmanın temel araçlarından
birisidir. Klasik bir yaklaşımla, denilebilir ki, bir toplumda ekonomik büyümenin motoru
verimlilik artışı, verimlilik artışının en önemli öğesi ise eğitimdir. Eğitim sisteminin sayılan
işlevlerden hangisine daha çok yöneldiğinden hareketle o sistem hakkında öngörülerde
bulunulabilir. Üretken insan yetiştirme rolünü öne çıkaran bir sistem açısından bu durum,
“ekonomik insan modeli” olarak adlandırılabilir.
Ekonomik insan modelinin iki yönü vardır. Birincisi, ‘niteliksel boyut’ ile ilgilidir ve
kaliteye vurgu yapar. Buna göre, eğitim, toplumun geleceğini güvenceye alacak, üretim
eylemlerinin sürekliliğini sağlayacak kuşaklar yetiştirmek zorundadır. Bunun yolu da bireylerin
ekonomik üretkenliğinden geçer. Böylece eğitim, bireye yaşamını sürdürecek ekonomik
donanımı kazandırma sorumluluğunu üstlenir. Bunu yapabildiği ölçüde de niteliksel yönden
başarılı kabul edilir. Ekonomik insan modelinde ikinci yön ise, ‘niceliksel boyut’
kapsamındadır. Eğitim, toplumun gereksindiği alanlarda ve yeter sayıda nitelikli insan
yetiştirme sorumluluğunu üstlenmek zorundadır. Bunu ne kadar etkili biçimde yapabilirse o
ölçüde toplumsal gelişime katkı sunabilir.
Anılan modelde belirtilen boyutlardan herhangi birinin göz ardı edilmesi eğitimin
amaçları açısından bir yetersizlik göstergesidir. Gelişen küresel ilişkiler nedeniyle artık nicel
boyuta ilişkin sınırların da genişletilmesi söz konusudur. Nitekim, mesleki eğitim günümüzde
yalnızca ülkenin gereksindiği insangücünü yetiştirmekle sınırlı düşünülemez. Özellikle
nüfusun, istihdam artışının önünde gittiği bir ülkede ister istemez, nitelikli insangücü ihracı
yapmanız gerekir. Girişim yeteneği ile birlikte, işgücünün serbest dolaşımının önündeki
engeller kalktıkça bunun şaşırtıcı boyutlara ulaştığı görülecektir. Dahası, giderek işgücü
hareketliliğinde coğrafik hareketlilik de önemini yitirmektedir. İnsanlar, bulundukları ülkeden,
farklı bir ülkenin işgücüne katılabilme olanağına sahip olabilmekte, sanal emek transferi
yapılabilmektedir. Gelişen bilişim ve iletişim teknolojinin sunduğu olanaklar ile önümüzdeki
dönemlerde bu alanda çok daha büyük açılımlar olağan sayılmalıdır.
Mesleki Eğitimde Kurumsal Kimlik ve Meslekleşme
Bütün örgütsel/kurumsal sistemler belirli işgörüler için ortaya çıkar. Kendisini
yaşatacak çıktıyı sağlayabildiği ölçüde de varlığını sürdürür. Belirtilen bakış açısıyla, tüm
eğitim sistemi gibi, mesleki eğitim alanı da uzun yıllardır birikerek gelen kimlik, yani misyon
sorunları yaşamaktadır. Bu, bir başka anlamda, işgörü sorunu olarak da tanımlanabilir. Genelde
eğitim, özelde ise mesleki eğitime bütüncül anlamda bakıldığında, bu durum apaçık ortadadır.
3 Feyzi Uluğ, Eğitimde Grup Süreçleri, Ankara: TODAİE Yayınları, 1999, s.20.
MESLEKÎ TEKNİK EĞİTİMDE YAPISAL ARAYIŞLAR ÇALIŞTAYI
24 Ocak 2012- ATO Konferans Salonu/Ankara
Bosna Hersek Cad. 33/1 Emek-ANKARA Telefon : 0 312 2234306 Fax : 0 312 2130934 www.eyuder.org
Gerçekte, söz konusu savı doğrulamak için fazla çabaya da gerek yoktur. Çünkü yanıt,
“mesleki ve teknik eğitim sisteminin ne kadar başarılı olduğu” yönündeki soruda gizlidir. Buna
verilecek yanıt, bir bakıma mesleki ve teknik eğitim (METE) sisteminin kendisine verilen
görevi ne ölçüde gerçekleştirebildiğinin de dışavurumu olacaktır. Burada açıktır ki, misyon
kavramı, “neden var” sorusu üzerinden “nedensellik” ilişkisine vurgu yapmaktadır. Bu noktada
METE’den beklentiyi, yani ‘başarı ölçütünü’ de ortaya koymak gerekir.
Bireyin bir meslek alanının gereklerine sahip olarak bir işi başarabilecek yetkinlikte
yetiştirilmesi mesleki eğitimin başarı düzeyi ile ilgilidir.4 METE için başarı ölçütünü, “istihdam
piyasasının gerektirdiği sayı ve kalitede gerekli insangücünü yetiştirmek” olarak belirtmek
gerekir. Şayet başarı ölçütü bu ise, METE çıktıları ile istihdam piyasasının beklentisinin ne
kadar örtüştüğüne bakılmalıdır. İstihdam piyasası açısından bakıldığında, buradaki örtüşme
düzeyinin özellikle nitelik boyutunda hiç de yüksek görünmediği açıktır. Gerçekte, sorunun
eğitim ve istihdam piyasası ile ilgili olan bir başka yanı daha vardır. O da, daha birkaç yıl
öncesine kadar, istihdam piyasasının “ne istediğini bilme” (tarifleme), eğitim sisteminin de “ne
yetiştireceğini bilme” konusunda yasal standarda dönük veri sorunu yaşamasıdır.
Mesleki anlamda nitelikli insan kavramı, çok genel, tanımlayıcı olmayan, aşırı
soyutlanmış bir genellemedir. Kavramın içinin doldurulabilmesi için, ne anlaşıldığının ortaya
konulması gerekir. Bunun için de her meslek alanı ve daha alt düzeyde de meslek dalı için
gerekli iş analizleri yapılarak iş tanımları ve iş gerekleri ortaya konulmalıdır. İş gerekleri, o iş
için hangi yeterlikte insangücü aranması gerektiğini bize gösterir. Bu konudaki çalışmaların
geçmişine bakıldığında tablo hiç de iç açıcı değildir; onca yıldır bir meslek için hangi
yeterliliklerin gerektiği ölçülebilir biçimde ortaya konulamamıştır. Konunun tanımsal yönüne
ilişkin yasal temellendirme bile ancak altı yıl geriye gitmektedir. Eylül 2006’da çıkarılan 5544
sayılı yasa ile yapılanan Mesleki Yeterlilik Kurumu ulusal meslek standartları ve buna koşut
meslek yeterliliklerini geliştirmeye çalışan henüz emekleme aşamasında bir örgüt
özelliğindedir. Bu bile, “meslekleşme” konusunda hangi noktada olunduğunun açık bir
göstergesidir.
Meslek tanım ve standartlarındaki belirsizlik ister istemez meslekle ilgili pek çok
konunun da karanlıkta kalması, belli olmaması anlamına gelir.5 Bu durum dün olduğu gibi
bugün de geçerlidir. Acaba, Türkiye’de kaç meslek vardır? Bunların evrensel bağlamı ve ulusal
standartları nedir? Hangi meslekler hangi düzeyde kazanılır? Nasıl geliştirilir? Bu türden
soruları çoğaltmak olasıdır. Ancak, verilecek yanıtlar doyurucu olmayacaktır. Meslek
tanımlamaları ve ona bağlı meslek eğitimi konusunda ölçüt olarak dikkate alınması gereken
standartlar ortada olmayınca, Milli Eğitimi Bakanlığı kendi düzeni içinde iş piyasasındaki bir
çok meslek alanı için programlar oluşturmuştur. Kimisi kısa süreli sertifikaya dayalı, kimisi de
4 C. Alkan, H. Doğan, İ. Sezgin. Mesleki ve Teknik Eğitimin Esasları, Ankara: Gazi Büro Kitabevi, 1996, s. 74.
5 İlhan Dülger, Mesleki Yaygın Eğitim ve Türkiye, Ankara: MEB III. Milli Eğitim Şura Dokümanı,1989, s. 164.
MESLEKÎ TEKNİK EĞİTİMDE YAPISAL ARAYIŞLAR ÇALIŞTAYI
24 Ocak 2012- ATO Konferans Salonu/Ankara
Bosna Hersek Cad. 33/1 Emek-ANKARA Telefon : 0 312 2234306 Fax : 0 312 2130934 www.eyuder.org
örgün öğretime dayalı bu programlar, iş piyasasında oluşan ‘talebe duyarlılık’ açısından
sırasında çok başarılı da olabilmiştir. Ancak gelinen durumda uzun yıllardır bunlar çoğu kez
kimi zaman nitelik, kimi zaman nicelik yönüyle ağır aksak kalmıştır. Sorunun bir yönünde
MEB’in mesleki eğitimi “hem tanımlayan, hem planlayıp uygulayan” konumunda olması
vardır. İkinci yön ise, meslek alanları konusundaki tanım yetersizliği ve yasal çerçeve
sorunudur.
Yasal güvencesi olmayan hiç bir meslek gelişemez. Dolayısıyla, hangi iş kolunda, hangi
konumda olursa olsun meslek tanımlarının ortaya konulmuş, yasal sınırlarının çizilmiş, mesleğe
giriş ve çıkışların belirlenmiş ve tüm bunların yasal yaptırımlarla desteklenmiş olması beklenir.
Örgütlü toplum olmanın koşulu budur. Sıkı kurallarla “yasal koruma altına alınmayan” bir
mesleğin gelişmesi beklenemez. Acaba, Türkiye’de etkili yaptırımlarla yasal koruma sağlanan
meslek sayısı, toplam meslek sayısı içinde ne kadarlık bir oran oluşturur? Sorunun yanıtı
bellidir. Çünkü, bu oranın sembolik düzeyde olduğu bilinmektedir.
Oysa, örneğin siz, “su tesisatçısı” iseniz, bunun için elinizde akredite edilmiş bir
meslek belgeniz olmalıdır. Bu belgenin niteliği size görev ve yetki alanınızı tariflerken, ister
kendi adınıza ister bir başkasının adına çalışmada yetki belgesi temel olmalıdır. Dahası, her
belgenin, -kendini geliştirmeyi zorlayıcı yönde- bir geçerlilik süresi bulunmalıdır. Bu yapının
gerekli tüm yasal korumaları sağlanmış olmalıdır ki, o meslek alanı istihdam piyasasında
kendisine bir yer açabilsin. Şimdiki durumda, gerek 3308 sayılı mesleki eğitim yasası, gerekse
diğer yasalardaki boşluklar ve çelişkiler ne yazık ki istihdam piyasasında meslekleşmeyi
sağlama ve geliştirme konusunda yetersiz kalmaktadır. Bunun çok temel bir ayağını mesleki
koruma, kontrol ve geliştirme sorunları oluşturmaktadır.
Meslekleşme bir uygarlık, bir örgütlü toplum sorunudur. Eline malayı alanın kendisini
yapı ustası sayması, istihdam piyasasının da bunu böyle görüp istihdam yaratması olsa olsa
çürük binalar yaratır. Dolayısıyla sorunun bir yönünde birey varsa, öteki yanında da toplum
vardır. Devletin görevi, istihdam piyasası açısından gerekli standartları oluşturmak, korumak,
kollamak ve geliştirmek olmalıdır. Yoksa, mesleğe giriş ve istihdamda gerekli yasal koruma
altyapısı oluşturulmadan mesleki eğitim ve istihdam piyasası arasında kalite temelli bir ilişki
kurulabilmesi olası değildir. Elbette böylesi bir ilişkinin taraflar açısından bir maliyeti de
olacaktır. Ancak bu yapılmadığı sürece, mesleki eğitimde de istihdamda da “kalite açığı” sürüp
gidecektir. (Bu noktada, öğretmenlik mesleğinde bile henüz gerekli mesleki yasal altyapının
oluşturulamamış olduğunu anımsatmak gerekir. Onun içindir ki, yakın zamanlara kadar beli
öğrenimdeki herkes öğretmen adayı olarak görülmüş ve istihdam sağlanabilmiştir. Bugün de
öğretmenlik ile ilgili giriş koşullarına dayalı tartışma sürmektedir. )
MESLEKÎ TEKNİK EĞİTİMDE YAPISAL ARAYIŞLAR ÇALIŞTAYI
24 Ocak 2012- ATO Konferans Salonu/Ankara
Bosna Hersek Cad. 33/1 Emek-ANKARA Telefon : 0 312 2234306 Fax : 0 312 2130934 www.eyuder.org
Mesleki ve Teknik Eğitimde İnsangücü
Eğitimde kalite; nitelikli ortam, içerik ve öğretici gerektirir. Bu değişkenlerden hiçbiri
diğerinden daha önemsiz değildir. Ancak bunlar içinde belirleyici öğe, öğretici olarak ortaya
çıkmaktadır. Kendi başına ne içerik ne de ortam eğitimde kalitenin güvencesi sayılamaz.
Dolayısıyla, ortamsal faktörler kapsamında teknoloji önemlidir, ama eğitimin olmazsa olmazı
değildir. O yalnızca bir araçtır, ancak bu aracın etkili ya da etkisiz biçimde kullanılmasının
anahtarı ise öğretmendir.
Türkiye kendine özgü modeller yaratabilen ancak yine yarattığı özgün modelleri kendi
elleriyle katleden bir ülkedir. METE için gerekli öğretmen yetiştirme kaynakları da bu
kapsamdadır. Cumhuriyetin kuruluşuyla birlikte meslek eğitimi için nitelikli öğretmen sorunu
gündeme gelmiş, yabancı uzmanlara raporlar hazırlatılmıştır. Bu kapsamda 1930’lardan
başlayarak kendine özgü öğretmen yetiştiren okullar kurulmuştur. Erkek Sanat Öğretmen
Okulu, Erkek Teknik Yüksek Öğretmen Okulu, Kız Sanat Öğretmen Okulu, Kız Teknik
Yüksek Öğretmen Okulu, Ticaret ve Turizm Yüksek Öğretmen Okulu, Endüstriyel Sanatlar
Yüksek Öğretmen Okulu yıllar içinde bu amaçla kurulmuş okullardır. 2547 sayılı Yüksek
Öğretim Kurulu Yasasıyla bunlar üniversiter kimliğe büründürülmüşlerdir. Ne var ki, onlarca
yıl içinde geliştirilen model, üniversite çatısı altında daha çok gelişmesi gerekirken bu
başarılamamıştır. Başka bir anlatımla, YÖK sistemi, MEB’den devraldığı mesleki eğitime
öğretmen yetiştirme misyonunu ne kavrayabilmiş ne de koruyabilmiştir. Ülke gereksinimiyle
oranlı olmayacak sayısal artışların ardından ortaya çıkan istihdam sorunlarıyla birlikte, bu
fakülteler METE alanına insangücü sağlayan eğitim fakülteleri olmaktan çıkarılarak, yapı ve
kimlik değişimine tutulmuştur. Böylece, Cumhuriyet dönemi içinde oluşturulan bu alana
öğretmen yetiştirme kültürü baltalanıp yok edilme noktasına getirilmiştir.
Bu durumun sonucu ne yazık ki dramatik olacaktır. Gerçekten de bir süre sonra
Türkiye’de mesleki eğitim alanında nitelikli insan sorunu bugün olduğundan çok daha fazla
tartışılır duruma gelecektir. Mesleki ve teknik eğitim fakültelerinin yerine kurulan Teknoloji
Fakültesi ya da Sanat ve Tasarım Fakültesi yahut Turizm Fakültesi bünyesinden nitelikli
öğretmen yetiştirilemez.6 Bunlar artık farklı misyonu olan, bu misyona göre farklı kurumsal
kültüre sahip olması beklenen kurumlardır. İş pedegojisinin yani, mesleki alana yönelik
eğitbilimin bırakınız geliştirilmesini, bunun yok edildiği yerde öğretmen yetiştirilemez.
Bir yandan, mesleki eğitime önem verilmesi yönünde eğitim politikaları oluşturulmaya
çalışırken7, bir yandan da mesleki eğitimi yapacak öğretmenlerin yetişmesi için onlarca yıldan
6 Bu arada ticaret alanının gerektirdiği hizmet sektörüne yönelik öğretmen yetiştiren ilgili fakülte bölümleri ile,
temel eğitim düzeyinde öğrencilerin kendine yetme bağlamında girişim yeteneklerini geliştirme ve mesleki
yönelimine katkı sunma amaçlı Endüstriyel Sanatlar Eğitim Fakültesinin ise tümüyle kapatılmış olduğu
anımsatılmalıdır. 7 BKK (2011/2302), “Orta Vadeli Program (2012-2014)” Resmi Gazete, Sayı: 28083 (mükerrer), 13.10.2011.
MESLEKÎ TEKNİK EĞİTİMDE YAPISAL ARAYIŞLAR ÇALIŞTAYI
24 Ocak 2012- ATO Konferans Salonu/Ankara
Bosna Hersek Cad. 33/1 Emek-ANKARA Telefon : 0 312 2234306 Fax : 0 312 2130934 www.eyuder.org
bu yana geliştirilmiş olan kurumların kapatılarak öldürülmesi, Türkiye’ye özgü son derece
ironik bir durum olsa gerektir.
Mesleki Eğitimde Sosyal Statü ve Öğrenci Geçişi
Türk eğitim sisteminin en sıkıntılı konularından birisi öğrenci akışındaki sistem içi
hareketlilik ve geçişlerdir. Kısaca yönelme ya da yöneltme sorunu olarak da kendisini gösteren
geçiş sorunu, tam anlamıyla “kendi haline bırakılmış” bir görünüm sergilemektedir.
Günümüzdeki model, bireyleri ilgi, yeti ve yetenekleri yönünde değil, ulaşabildikleri olanaklara
göre yönlendirmektedir. Akademik yetkinlikler üzerine yoğunlaşan geçiş testleriyle bireyin
ilgileri, yeteneği, potansiyeli genel olarak yok sayılmaktadır. Bu anlamda öğretmenler ve okul
kurullarınca doldurulan belgeler ise gerçek anlamda göstermelik, yasak savma türünden
dokümanlar olmanın ötesine geçememektedir. Yönlendirme konusunda çeşitli MEB
şûralarında alınan kararların, kalkınma planları ve hükümet programlarına yansıyan
politikaların işlevsiz kalması, toplumsal kesimlerin eğitimden beklentisiyle çok yakından
ilgilidir.
Türkiye’de “ insanlar mavi yakalı değil, beyaz yakalı olma” derdindedir. Dolayısıyla
sorun kaynağı, toplumsal kültürün derinliklerindedir. Genç kuşaklar her dönem ve her koşulda
beyaz yakalı olma peşindedir. Eğitim de beyaz yakalı olmanın aracı olarak görülmektedir.
Türkiye’de toplumsal kültür, beyaz yakalı olmayı adeta kutsamaktadır. Beyaz yakalı imajı,
mavi yakalı imajından alabildiğine uzak tutulmakta, fildişi bir kuleye konulmaktadır. Beyaz
yakalı olmanın en bilinen yolu ise Devlet dairesinde çalışmaktan geçmektedir. Nitekim, eğitim
sisteminin genel içeriği de buna göre kurgulanmış bir görüntü vermektedir. Girişim yeteneğinin
yok sayılıp desteklenmediği, özgür düşünmenin geriye itildiği her sistem memur yetiştirme
amacına hizmet ediyor, demektir. Ancak, bir ülkenin kalkınması beyaz yakalıların çokluğuyla
değil, çok daha ağırlıklı olarak mavi yakalılarla başarılacak bir iştir. Bunun için sistemli
biçimde kültürel dönüşüm politikalarına gereksinim vardır. Kasaplık yapmak, çiçekçilik,
dublajcılık, kuaförlük, bir iş kolunda teknisyen olmak, vb. toplum algısında küçümsenmediği
gün, mavi yakalı olma talebi de tavan yapacaktır. Bunun ölçüsü ise, en yakınlarımızı bu
alanlara yönlendirme istencimizdeki artışa koşuttur. Ama bunun için öncelikle, bu işleri
yapacak insanlar için meslekleşme ölçütlerini belirlemek, meslek alt yapılarını kurmak ve
güvenceye almak gerekir. Yoksa, mesleki yönlendirme konusunda alınacak kararlar “teşvik
edici” sıradan önlemler olmanın ötesine geçemeyecektir.
Bu noktada, ‘mesleki ve teknik eğitim’ terimi üzerindeki anlamsal kurgunun da yeniden
değerlendirilmesi üzerinde durulmalıdır. METE tanımlaması bir geleneksel anlayışı
yansıtmaktadır. Bu tanımlamayla “meslek eğitimi” ve “teknik eğitim” pratikte ayrı şeylermiş
gibi sunulmaktadır. Her meslek belirli teknolojileri içerir ve kendine özgü teknikler öngörür.
Geçmişte endüstriyel eğitimi vurgulamak ve bu alanı özendirip geliştirmek üzere kullanılan
MESLEKÎ TEKNİK EĞİTİMDE YAPISAL ARAYIŞLAR ÇALIŞTAYI
24 Ocak 2012- ATO Konferans Salonu/Ankara
Bosna Hersek Cad. 33/1 Emek-ANKARA Telefon : 0 312 2234306 Fax : 0 312 2130934 www.eyuder.org
“teknik eğitim” teriminin günümüzde de vurgu koruması içinde tutulması artık anlamsızdır.8
Bunun yerine doğrudan ‘meslek eğitimi’ teriminin yeğlenmesi işleri daha kolaylaştıcı olacaktır.
Kurumsal Yapıda Yenileşme
Türk eğitim sistemi içinde mesleki eğitim uzun yıllar çok parçalı bir yapı
sergileyegelmiştir. Konuya özel önem verildiği geliştirme dönemleri için bu anlaşılabilir bir
durumdur. Nitekim, örgütlenmede ‘önemlilik ilkesi’ özel değer verilen bir görev alanının diğer
konulardan ayrıştırılarak ele alınmasını, birimsel olarak daha ayrıcalıklı kılınmasını anlatır.9 Bu
bağlamda endüstriyel eğitimin, el sanatlarına dayalı geleneksel eğitim kollarının ya da ticari
yaşamda yönelik hizmet sektörüne dönük eğitim programlarının birbirinden görece bağımsız
ayrı birimler eliyle örgütlenip yürütülmesi anlaşılabilir bir durumdur. Ne var ki, ‘önemlilik’
değişen durum ve koşullara bağlı olarak sürekli kılınmaya çalışıldığında, gerçek anlamda
örgütsel ayakbağı olmaya başlar. Buradan hareketle, geliştirmek istenilen bir konu/alan için
oluşturulan ayrıcalıklı kurumsal yapının, zamanla başka önemli konu/alanlarla yer değiştirmesi
beklenir.
Ne yazık ki, mesleki eğitim örgütlenmesinde bu yapılamamış, merkeziyetçi örgütlenme
yaklaşımı içinde birbirinden bağımsız ayrı yapılar biçiminde meslek eğitimi gerçekleştirilmeye
çalışılmıştır. Bunun yansıması yer yer 30-40 öğrencilik farklı meslek okul tabelaları biçiminde
ortaya çıkmıştır. Aynı okul içinde birçok okul müdürlüğü kurulması gibi ussal (rasyonel)
anlayıştan yoksun uygulamalar da kendini göstermiştir. Bu süreçte gereksiz insangücü maliyeti
yanında, ayrı mekan ve ortam sağlamaktan kaynaklanan savurganlıklar ile meslek eğitiminin
maliyeti yükseltilmiş etkililiği ise tam tersine azaltılmıştır.
1990’lı yıllardan başlayarak eleştiri konusu olan bu sağlıksız örgütlenme10
, MEB’in
kuruluş ve görevlerini düzenleyen 652 sayılı KHK ile 2011 yılı sonunda kısmen çözülmüş
görünmektedir. Buna göre, MEB’in merkezi yapısı içindeki mesleki eğitime ilişkin görevler
belirgin biçimde yeni kurulan Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü bünyesinde
toplanmıştır. Böylece meslek eğitimi politikalarının geliştirilip uygulanmasında çok başlılık
sorunu geçmişe göre büyük ölçüde ortadan kalkmaktadır. Şimdi yapılması gereken, merkezi
yapıdaki bütünleşmenin alt sistemlere, yani eğitim kurumlarına yansıtılmasını sağlamaktır.11
Bunun anlamı, mesleki okul yapısının yeniden planlanması, yeni bir meslek okulu tipinin
yaratılmasıdır. Eş deyişle, mesleki okul yapısında ‘reorganizasyon’ yapılmasıdır. Bunun en
8 652 sayılı KHK’da da teknik eğitim teriminin mesleki eğitimden farklı bir bileşenmiş gibi algılanması söz
konusudur. Bu tür bir yasal algılama, hem mesleki eğitim programları hem de bu alana yönelik insangücü
istihdamı açısından yapay sorunlar doğurabilecek özelliktedir. 9 Feyzi Uluğ, Örgüt Analizi Tekniği, Ankara: TODAİE/TBMM-GESNOK Proje Dokümanı, 2004.
10 Feyzi Uluğ, Türk Milli Eğitim Sisteminde Örgütlenme ve Örgütsel Yapı, Ankara: Okan Yayınları, 1994.
11 Feyzi Uluğ, “Eğitimde Yapısal Dönüşüm: Yeni MEB Yapılanması Üzerine Bir Değerlendirme” İkinci Eğitim
Yönetimi Forumu, EYUDER, Ankara Başkent Öğretmenevi, 22 Ekim 2011.
MESLEKÎ TEKNİK EĞİTİMDE YAPISAL ARAYIŞLAR ÇALIŞTAYI
24 Ocak 2012- ATO Konferans Salonu/Ankara
Bosna Hersek Cad. 33/1 Emek-ANKARA Telefon : 0 312 2234306 Fax : 0 312 2130934 www.eyuder.org
gözle görülür yönü, çoklu okul türünden aynı okul örgütlenmesi içinde çoklu program türüne
geçiş olsa gerektir. Aynı yöneticiye bir çok okul müdürlüğü şapkası giydirme gibi ‘sanal’
müdürlük uygulamalarının da son bulması beklenmelidir. Öte yandan, meslek okulundaki
yapılanma yalnızca program düzeyine de indirgenmemeli, okul içi birimsel yapılaşma da
yenilenmelidir. Okul yönetim sistemiyle ilgili kurgunun da bu bağlamda düşünülmesi
kaçınılmazdır.
Son Söz
Meslek eğitimi her şeyden önce bir meslekleşme sorunudur. Meslekleşmenin gereği
olan yapısal koşullar gereğince karşılanmadan mesleki eğitimde gelişme sağlanması olası
değildir. Meslek standartları ve mesleki yeterliliklerin tanımlanması bu konuda öne çıkan temel
adımlar olmakla birlikte, mesleklere ‘icra’ güvencesi sağlanmasında atılması gereken daha pek
çok önemli adım bulunmaktadır. Bu noktada, mesleklere özgü istihdam koşullarının yasal
güvencelere kavuşturulması toplumsal algıda da bir dönüşüm yaşanmasına yardımcı
olabilecektir. Dolayısıyla istihdam piyasasına yönelik düzenlemeler son çözümde mesleki
eğitimin nicelik ve niteliğinin geliştirilmesine katkı sağlayabilecektir.
Mesleki eğitimde yöntem ve içerik olarak daha yaratıcı ve etkili olunması ana
beklentidir. Günümüzde artık emek yoğun istihdamdan, teknoloji yoğun istihdama geçilmiştir.
Şimdi binlerce insanın çalıştığı fabrikalar, işletmeler yoktur, yok olmaktadır. Bunun yerini
katma değer yaratma gücü yüksek yeni iş kolları, meslek alanları almaktadır. Söz konusu
alanların neler olduğu görülebilmeli, bunlara uygun programlar oluşturulabilmelidir. Bu ise,
mesleki teknik eğitimde içerik ve program çeşitliliğiyle ilgili bir konudur. Bu yönde pilot
projeler geliştirilmeli, çeşitlendirilip yaygınlaştırılmalıdır. Bu noktada, 652 sayılı KHK
üzerinden mesleki eğitimin okul birimi düzeyinde daha etkili kılınmasına yönelik
‘reorganizasyon’ beklentileri de boşa çıkarılmamalıdır.
Mesleki eğitimin kalitesinde nitelikli insangücü gereksinimi, kapatılan mesleki ve
teknik eğitim fakültelerinin yeniden ancak sayısını sınırlayarak oluşturmayı gerektirmektedir.
Bu konuda uzun dönemde yaratılmış olan “yetiştirme kültürünün” daha da geliştirilmesi
gerekirken yok edilmesi kabul edilemez.
MESLEKÎ TEKNİK EĞİTİMDE YAPISAL ARAYIŞLAR ÇALIŞTAYI
24 Ocak 2012- ATO Konferans Salonu/Ankara
Bosna Hersek Cad. 33/1 Emek-ANKARA Telefon : 0 312 2234306 Fax : 0 312 2130934 www.eyuder.org
MESLEKÎ TEKNİK EĞİTİMDE YAPISAL ARAYIŞLAR ÇALIŞTAYI
24 Ocak 2012- ATO Konferans Salonu/Ankara
Bosna Hersek Cad. 33/1 Emek-ANKARA Telefon : 0 312 2234306 Fax : 0 312 2130934 www.eyuder.org
I. ALT GRUP: MESLEKİ VE TEKNİK EĞİTİMDE STRATEJİ
ANA SORU
Mesleki ve teknik eğitim sisteminde geleceğe yönelik yönlendirici yaklaşım ve ilkeler
neler olmalıdır?
--------------------------------------------------------------------------------------------------------
Çalıştay Görev Kapsamı: Mesleki ve teknik eğitimde misyon, mesleki eğitim vizyonu,
vizyona dönük temel ilkeler
--------------------------------------------------------------------------------------------------------
İlgili konu başlığı, ana soru ve alt grup görev kapsamı bağlamında yanıtlanması beklenen
sorular şunlardır:
1. Mesleki eğitimin işlevi nedir?
Mesleki eğitimin varlık nedenini ortaya koyan “temel gerekçenin ne olduğunu”,
konuyla ilgili herkes tarafından tartışmasız kabul edilebilecek bir gerçeklik içinde, tek
cümleyle olabildiğince kısa ve özlü biçimde tanımlayınız. (Misyon Tanımı)
2. Nasıl bir mesleki eğitim sistemi öngörüyorsunuz?
Güçlü hizmet sunumu sağlayabilmesi için, nasıl bir mesleki eğitim sistemi olmalıdır?
Mesleki eğitimden beklentiniz nedir? İlgili boyutları gözeterek bir paragrafla
açıklayınız.
Bu açıklama ışığında, mesleki eğitim için öngördüğünüz beklentiyi tek tümcede ve
olabildiğince kısa ve özlü biçimde tanımlayınız. (Vizyon Tanımı)
3. Mesleki eğitime ilişkin belirlenen misyon bağlamında öngörülen vizyona
ulaşabilmek için her aşamada dikkate alınması gereken yönlendirici temel
ilkeleri neler olmalıdır?
Arzulanan vizyona ulaşılabilmesi, mesleki eğitim taraflarınca titizlikle gözetilip
uygulanması gereken birtakım temel değer ve ilkeler gerektirmektedir.
Bunların neler olabileceğini tartışarak, her birini, olabildiğince kısa ve özlü biçimde
maddeleştiriniz.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------
DİKKAT
Raporlamanın ana soruya yanıt verici nitelikte olması beklenmektedir.
1-2 kelimelik çok kısa ifadelerden ya da tam tersine anlamı zorlaştıran çok uzun
cümleler kurmaktan özellikle kaçınınız.
Çalışma, genel mutabakata (büyük çoğunluğa) dayalı kabulleri yansıtmalıdır.
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------
MESLEKÎ TEKNİK EĞİTİMDE YAPISAL ARAYIŞLAR ÇALIŞTAYI
24 Ocak 2012- ATO Konferans Salonu/Ankara
Bosna Hersek Cad. 33/1 Emek-ANKARA Telefon : 0 312 2234306 Fax : 0 312 2130934 www.eyuder.org
I. ALT GRUP RAPORU: MESLEKİ VE TEKNİK EĞİTİMDE STRATEJİ
MESLEKİ VE TEKNİK EĞİTİMİN MİSYONU
Mesleğin gerektirdiği niteliklere sahip, üretken bireyler yetiştirmektir.
MESLEKİ VE TEKNİK EĞİTİMDE VİZYON
Çağın gerektirdiği donanımlara sahip, uluslararası düzeyde tanınan ve talep edilen bir mesleki
eğitim sistemi oluşturmaktır.
MESLEKÎ VE TEKNİK EĞİTİMDE İLKE VE DEĞERLER
1) Sektörün talepleri dikkate alınır.
2) Gelişim ve değişim önceliklidir.
3) Uygulanabilir yasal mevzuatla desteklenir.
4) Uluslararası istihdam talepleri gözetilir.
5) Eğiticilerin eğitimleri mesleğin uygulama alanlarında güncellenir.
6) Meslekî eğitim hayat boyudur.
7) Uluslararası sertifika sistemi ile desteklenir.
8) Bölgesel düzeyde meslek sektörleri eğitim analizleri yapılır.
9) Sektör bağlantıları güçlüdür.
10) Mesleki eğitim alan bireyler;
a.) Değişim ve gelişime açıktır.
b.) Girişimcilik ruhuna sahiptir.
c.) Çevreye duyarlıdır.
d.) Mesleki etiğe duyarlıdır.
MESLEKÎ TEKNİK EĞİTİMDE YAPISAL ARAYIŞLAR ÇALIŞTAYI
24 Ocak 2012- ATO Konferans Salonu/Ankara
Bosna Hersek Cad. 33/1 Emek-ANKARA Telefon : 0 312 2234306 Fax : 0 312 2130934 www.eyuder.org
II. ALT GRUP: MESLEKİ VE TEKNİK EĞİTİMDE
OKUL YAPISI VE YENİ OKUL MODELİ
ANA SORU
Örgün mesleki ve teknik eğitimde bugünkü okul ve program yapısı nedir?
Önümüzdeki dönemde öne çıkması beklenen yeni okul modeli nasıl olmalıdır?
------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Çalıştay Görev Kapsamı: Mesleki ve teknik eğitimde okul ve program türleri, modüler
sistem, okulda sisteminde örgütsel-yönetsel yapı ve sorunlar, mesleki eğitim için yeni
kurumsal yaklaşımlar ve modelleme önerileri.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Konu başlığı, ana soru ve alt grup görev kapsamı bağlamında yönlendirici olabilecek
geliştirme soruları
1. Mesleki ve teknik eğitim kurumlarının yönetimi için neler söylenebilir? Daha etkili
bir yönetim modeli nasıl olabilir?
2. Farklı mesleki ve teknik eğitim okullarının tek bir okul türü olarak
bütünleştirilmesi gerekli midir? Ne önerilebilir?
3. Mesleki eğitimde yenileşme için olmazsa olmaz okul kuruluş ilkeleri neler olabilir?
4. Meslek okullarında yürütülen eğitimin kalite denetimi için nasıl bir yöntem
düşünülebilir?
5. Meslek okullarındaki program türleri, bunların açılması ve alt yapı gereklilikleri
konusunda neler söylenebilir? Neler önerilebilir?
6. Mesleki eğitim kurumlarında akreditasyon için neler söylenebilir?
7. Modüler eğitim sisteminin uygulanması ve yatay/dikey geçişler hakkında neler
söylenebilir? Neler yapılmalıdır?
8. Mesleki eğitimde eğitim maliyetlerini azaltmaya yönelik politikalar ve yeni
finansman modelleri neler olabilir?
--------------------------------------------------------------------------------------------------------
DİKKAT
Raporlamanın ana soruya yanıt verici nitelikte olması beklenmektedir.
Yönlendirici alt sorular yalnızca konuyu derinleştirme amaçlıdır.
Grup dinamiği içinde yeni soru ve açılımlarla irdelenen konu alanında zenginlik
yaratılabilir.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------
MESLEKÎ TEKNİK EĞİTİMDE YAPISAL ARAYIŞLAR ÇALIŞTAYI
24 Ocak 2012- ATO Konferans Salonu/Ankara
Bosna Hersek Cad. 33/1 Emek-ANKARA Telefon : 0 312 2234306 Fax : 0 312 2130934 www.eyuder.org
II. ALT GRUP RAPORU : MESLEKİ VE TEKNİK EĞİTİMDE OKUL YAPISI VE
YENİ OKUL MODELİ
MUTABAKATLAR
1. Okulların oluşturulacak yönetim kullarınca yönetilmeli; bu yönetim kullarında okul
çalışanlarından temsilci, öğrenci temsilcisi, öğrenci velisi, sektör temsilcileri ile yerel
yöneticiler ya da temsilcileri yer almalıdır.
2. Okul türleri ve programları sadeleştirilmelidir.
3. Mesleki Okul türleri “meslekî ve teknik lise” adı altında birleştirilmeli, öğrenci kayıt kabul
şartları aynı, sınıf geçme şartları uygulanan programlara göre değişen bir model olmalıdır.
4. Program türleri arasında yatay ve dikey geçişlere sınırlama olmadan imkân tanınmalıdır.
5. Sınıf geçme sistemi yerine “kredili modül geçme sistemine” geçilmelidir.
6. Meslek liselerinde ikili ve blok eğitim eğitim anlayışına son verilmedir.
7. Öğretmenler belirli periyotlarda sektörlerde işbaşında oryantasyon eğitimine tabi
tutulmalıdır.
8. Eğitim fakülteleri son sınıf öğrencileri işletmelerde staj eğitimi yapmalıdır.
9. Meslek liselerindeki son sınıf öğrencilerinin işletmelerde beceri eğitimi çalışmaları tam
zamana yayılmalı son sınıfta almaları gereken dersler alt sınıflara yayılmalıdır.
10. Okul ve işletmeler arası iletişim sağlanmalı, işletmelerin eğitim birimlerini aktif hale
getirmeleri için gerekli alt yapı sağlanmalıdır.
11. İşletmelerin eğitim birimi kurmaları desteklenmelidir.
12. Eğitim sistemi, sektörün beklentilerini ve ihtiyaçlarını devamlı surette takip etmelidir.
13. Meslekî ve teknik eğitimde performans denetimine geçilmelidir.
14. Çevre ve sektörün ihtiyaçlarına göre, “alan ve dal” açılmalı ihtiyaç analizi yapılmadan
açılan alanlardan ihtiyaç fazlası olanlar kapatılmalıdır.
15. Aynı işi yapan işletmelerin “ortak eğitim birimi” kurmalarına olanak sağlanmalıdır.
16. Program geliştirme süreçlerinde alandan gelen profesyonellere yer verilmelidir.
MESLEKÎ TEKNİK EĞİTİMDE YAPISAL ARAYIŞLAR ÇALIŞTAYI
24 Ocak 2012- ATO Konferans Salonu/Ankara
Bosna Hersek Cad. 33/1 Emek-ANKARA Telefon : 0 312 2234306 Fax : 0 312 2130934 www.eyuder.org
III. ALT GRUP: MESLEKİ VE TEKNİK EĞİTİMDE YETERLİLİK
VE İSTİHDAM
ANA SORU
Mesleki ve teknik eğitimde eğitim kalitesi ve istihdam piyasası ile ilişkiler ne
durumdadır? Bu konuda neler yapılmalıdır?
--------------------------------------------------------------------------------------------------------
Çalıştay Görev Kapsamı: Mesleki eğitim programları, staj, mesleki eğitim sisteminin
çıktıları (mezunlar) ve çıktı kalitesi, meslek standartları, mesleki yeterlilik, istihdam
piyasası ile ilişkiler.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------
Konu başlığı, ana soru ve alt grup görev kapsamı bağlamında yönlendirici olabilecek
geliştirme soruları
1. Türkiye deki işsizliğin önlenmesinde mesleki eğitimin üstlendiği rol nedir?
2. Öğretim programları ile meslek standartları/ulusal yeterlilikler arasındaki
ilişkiler ve uyum için neler söylenebilir?
3. Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK)’nun görev alanında olan mesleki
yeterlilikler ile ilgili çalışmalar ve bunların geçerliği konusunda neler
söylenebilir?
4. Mesleki eğitim ile istihdam piyasası arasındaki sayısal arz ve talep dengesi
için neler söylenebilir?
5. Mesleki eğitim ile iş piyasası arasındaki ilişkileri güçlendirmek için yapılması
gerekenler nelerdir?
6. Mesleki eğitim mezunlarının kendi alanlarında istihdamını artırıcı yönde
alınması gerekli kamusal önlemler ve teşvikler neler olabilir?
7. İşletmeler düzeyindeki mesleki eğitim ortamları, bunların geliştirilmesi ve
eğitim kurumuyla bu ortamlar arasındaki ilişkiler için neler söylenebilir?
Neler önerilebilir?
8. Mesleki eğitimde program geliştirme, yeni meslek alanları, mezun izleme,
araştırma ve değerlendirme etkinlikleri için neler söylenebilir?
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------
DİKKAT
Raporlamanın ana soruya yanıt verici nitelikte olması beklenmektedir.
Yönlendirici alt sorular yalnızca konuyu derinleştirme amaçlıdır.
Grup dinamiği içinde yeni soru ve açılımlarla irdelenen konu alanında zenginlik
yaratılabilir.
MESLEKÎ TEKNİK EĞİTİMDE YAPISAL ARAYIŞLAR ÇALIŞTAYI
24 Ocak 2012- ATO Konferans Salonu/Ankara
Bosna Hersek Cad. 33/1 Emek-ANKARA Telefon : 0 312 2234306 Fax : 0 312 2130934 www.eyuder.org
III. ALT GRUP RAPORU : MESLEKİ VE TEKNİK EĞİTİMDE YETERLİLİK VE
İSTİHDAM
A. DURUM SAPTAMASI
MUTABAKATLAR
Uygulanan bazı sosyal politikalar ailelerin aynî ve nakdî gelirlerini ve refah düzeylerini
yükseltmiştir. Ekonomideki yaygın asgarî ücret uygulaması, hatta birçok işverenin bunu dahi
ödememesi, düşük kültür düzeyindeki ailelerde meslek eğitimi, hatta çalışma eğilimi azalmıştır.
Uygulanmakta olan bazı iktisadi politikalar makine, teçhizat ve teknoloji ithalatına
yönlendirdiği ve montaj sanayiini teşvik ettiği halde iş hayatımızın asgari ücretle işçi çalıştırma
eğilimi “orta kademe işgücünün farklı seviyelerde yetişmesine olan talebi olumsuz yönde
etkilemiştir. Eğitimsiz insanların her sektörde çalıştırılmaya devam ettirilmeleri, bir mesleğe
giriş ve çıkışların yasa ile belirlenmiş belgelere dayandırılmaması da meslek eğitimi mezunları
arasında işsizlik ve düşük ücret sorunlarına yol açmaktadır. Tarım ile ilgili politikasızlık
mesleklerde ve meslek eğitiminde ve eğitim için yer seçiminde sorun yaratmaktadır.
İşgücü verimliliğini yükseltme yönünde çabalar mevcuttur; ama sadece belli sektörlerde ve
işyerlerinde yoğundur. Meslek eğitimini etkileyen kararlar son 15 yılda caydırıcı yönde
gelişmiş ve sistem için yıpratıcı olmuştur. Bunların hepsi işgücü niteliğini geliştirme çabalarını
azaltma ve işsizliği arttırma yönündeki baskılardır. İmaj her şeydir. Meslek eğitiminin ve teknik
eğitimin son 15 yılda yanlış politikalarla bozulmuş olan görüntüsünün gerçek politikalarla
onarılması öncelik almalıdır.
İşgücü piyasası ihtiyaç analizleri doğrultusunda meslek eğitimli işgücü sayısı ve meslek eğitimi
nitelik boyutları araştırmalarının yapılmaması, insan gücü talep ve arz tahminlerinin iç
piyasamıza oturtulma gayretinin yetersizliği, eğitimli insan gücü arzını ve programları olumsuz
yönde etkilemektedir. Bununla bağlantılı olarak 8 yıllık zorunlu eğitimde mesleğe yönlendirme
yapılmadığı için meslek okullarında uygun alanın genellikle seçilememesi, yüksek öğretime
girişteki sıralama sınavları, çıraklığın çok ileri yaşlara atılması, uygun olmayan yerlerde açılan
okul ve programlarda nitelik, kalite düşüklüğü, bazı il ve ilçelerde işgücü açığı olması veya
eğitim programı olmaması; bazı il ve ilçelerde açık iş bulunmaması veya meslek öğrencisi
çokluğunun gösterdiği dengesiz mezun arzı dağılımı, piyasanın asgari ücretle işgücü
MESLEKÎ TEKNİK EĞİTİMDE YAPISAL ARAYIŞLAR ÇALIŞTAYI
24 Ocak 2012- ATO Konferans Salonu/Ankara
Bosna Hersek Cad. 33/1 Emek-ANKARA Telefon : 0 312 2234306 Fax : 0 312 2130934 www.eyuder.org
çalıştırması ve ekonominin yeni istihdam yeri açmadaki yetersizliğinin yol açtığı işsizlik ve
özellikle genç işsizliği nedeniyle, Türkiye’de mesleğinden memnuniyetsizliğin %75’ler
düzeyinde bulunması dikkate alınmalıdır.
Tüm bunlara rağmen, Türkiye’nin geldiği bu noktada melekleşmeye, “vasıflı orta kademe
meslekli” insan gücünün eğitimine, verimli ve üretken işgücüne ve yenilikçi işletmelere olan
ihtiyacı belli bir hızla artmaktadır. Meslek eğitiminde ve teknik eğitimde kalitenin ve istihdam
edilebilirliğin yükseltilmesinde, politika koyan ve yürütenlerin uzun vadede bir neticeye varmış
oldukları görülüyor. Gözden geçirme zamanındayız.
İşletmelerde uygulamalı meslek eğitimi çok geç başlamaktadır ve yaz aylarında yapılan
stajların çok önemli olduğu yeterince kavranmamıştır. Okulların öğrencilerine staj yeri bulma
güçlükleri vardır. Bazı işyerlerinin stajyer öğrencilere öğretmek yerine küçük işlerde
kullanıldıkları ve staj dosyalarının dikkatli tutulmadığı, koordinatör öğretmenlerin sık
gelmesinden rahatsız olunduğu görülmektedir. Uygulama becerileri eğitiminin yetersizliğinin
mesleklerin kalitesini düşürdüğü gözlenmektedir. Okulların verdikleri mezuniyet belgelerinin
mezunun nitelik düzeyini belirtmiyor olması ve okulların verdiği belgeler arasında denklik
bulunmaması, meslek eğitimi mezunlarının iş piyasasına girişlerindeki en büyük sorun alanıdır.
Okulların verdikleri belgelere kazanılmış becerileri bildiren sertifika ekleri verilmesine işyerleri
daha fazla ihtiyaç duymaktadırlar.
Boş öğretmenlik kadrolarının bulunması ve atama yapılmaması, bazı alanlarda ise gereğinden
fazla öğretmen yığılması olması; öğretmenlerin mevcut bilgileriyle eğitime devam etmeleri,
kendilerini yenileme, zorunlu hizmet içi eğitim, hizmet içi eğitimlerin sicillerine geçmesi
uygulamalarının olmaması; atamalarda dikkate hizmet içi eğitimlerinin dikkate alınmaması,
eğitim yöneticilerinin (müdürlerin) 6 saat derse girme zorunluluğunun çevre ile iletişim kurma
girişimlerini engelleyici olması kaliteyi düşürücü eksikliklerdir.
EĞİLİMLER
Ülke genelinde geçerli ve denk meslek belgeleri Türkiye’de meslek eğitimi yeterliliğinin temel
sorunudur. Türkiye’nin de onay verdiği ‘Avrupa Yeterlikler Çerçevesi ’ne göre seviye
tanımlamaları tamamlanmış değildir. Onun için yeterlilik belge türlerinin de belirlenerek
yetiştirilmesinde gecikme olmaktadır. MEB eğitim yöneticileri, devam eden eğitimi
aksatamayacakları için, bugüne kadar yapıldığı gibi bazı çözümlerle ve katılımlarla meslek
eğitimi programlarını oluşturmaktadırlar. Piyasaya çıkışta denklik ölçümü ve belgelendirmesi
MESLEKÎ TEKNİK EĞİTİMDE YAPISAL ARAYIŞLAR ÇALIŞTAYI
24 Ocak 2012- ATO Konferans Salonu/Ankara
Bosna Hersek Cad. 33/1 Emek-ANKARA Telefon : 0 312 2234306 Fax : 0 312 2130934 www.eyuder.org
olmadığından, mevcut durum meslek eğitimini ya da teknik eğitimi bitirenlerin zararına olmaya
devam etmektedir. 1985 yılında 5. Kalkınma Planı ile gündeme gelen meslek standartları
(MYK’nın kurulması) 2006’da kanunlaşmıştır. Sistemi tasarlayan yetişmiş uzmanların yeni
yapıda yer bulmadıkları görülmüştür. MYK yapılanması beklendiğinden fazla uzun sürmekte,
yetkilerinin dağıtımı yoluyla olmaktadır. MYK’da henüz sistemin eksikleri vardır: Kalite
güvence sistemleri, sınav merkezleri akreditasyon/eşyetkinlik düzeni, eğitim merkezleri
akreditasyon / eşyetkinlik düzeni kurulması tamamlanmamıştır. Bir mesleğin bir kademesinin
‘ülke genelinde geçerliliği olacak standartları’ anlayışı henüz geçerli kılınamamıştır. Sektörler
meslek standartlarını hazırlamaya devam etmektedir. Diğer yandan, verilecek belgelerin
uluslararası geçerliliği olduğu efsanesinin yayılmaması sağlanmalıdır. Bu belgeler sadece kendi
ülkelerinde, hatta eyaletlerinde geçerlidir; gümrük birliği yoluyla iç piyasasında bir miktar
bütünleşmeye gitmiş AB ülkelerinde bile böyledir. AB’de uluslararası belge amacıyla sadece
sınır aşan 7 meslek için ortak protokol bulunmaktadır. Türkiye, uluslararası belge verme
hayalleri ile yanlış yollara sapmamalı, ülkenin geneli için düzenini kurmaya öncelik vermelidir.
Ulusal piyasa meslek belgeleri düzenine geçilmesi için MYK’ya destek verilmelidir.
Özel kesime verilen sınav merkezleri eş yetkinliğinin kurumsallaşması, halkın ile küçük ve orta
boy işyerlerinin gözünde güvenilirlik kazanmaları, vakit isteyecek ve belgelerinin merkezler
arası üst koordinasyonunu gerektirecektir. MYK’nın belge verirken ya da belge verme yetkisi
verirken, TMMO Birliği ve MEB teşkilâtının elindeki imkânlar ile protokoller yoluyla işbirliği
yapması ve işlemlerin ülke boyutunda düzenli yürümesi için koordinasyonu sağlamasına
ihtiyaç vardır.
Kurulacak sektör meslek standartları ve sınav kuruluşlarının, büyük şirketlerin teknoloji
düzeyini dayatması, küçük ve orta boy işletmelerin yeterince bilgili olarak teknoloji
düzeylerinin gereklerini gündeme getirememeleri, işçi kuruluşlarının işçi birikimi ve haklarını
gündemde tutamama ihtimalleri vardır. Bu durumda belgesiz çalıştırma devam edeceğinden,
verilecek belgelerin sınırlı sayıda kalma ihtimali kuvvetlidir. Diğer yandan, aynı mesleğin
farklı sektörlerde kullanılabilmesi için genel ulusal piyasa meslek standardı ve belgesi konusu
gündeme gelecektir. MYK’nın, verilen belgeleri denetleyecek ve üst koordinasyonunu yapacak
teknik bir yapılanmaya ihtiyacı vardır. Bu amaçla kurulan şirketlerce ya da merkezlerce verilen
belgelere ulusal düzeyde geçerli ve denk belgeler olarak güven duyulması zaman alacak ve bir
MESLEKÎ TEKNİK EĞİTİMDE YAPISAL ARAYIŞLAR ÇALIŞTAYI
24 Ocak 2012- ATO Konferans Salonu/Ankara
Bosna Hersek Cad. 33/1 Emek-ANKARA Telefon : 0 312 2234306 Fax : 0 312 2130934 www.eyuder.org
üst mercie ihtiyaç duyulacaktır. Burası Meslekî Yeterlilik Kurumu’dur ve bu kurumun
yapacağı, üst koordinasyondur.
Meslekî Yeterlilik Kurumu’nun ulusal piyasa meslek belgelerini hızla vermeye geçebilmesi
için; tüm yetkiler MYK’de olmak kaydıyla (yazılı ve uygulamalı beceri sorularının MYK’dan
gelmesi, belgeleri MYK’nın vermesi…), MEB altyapısından yararlanarak İlçe Milli Eğitim
Müdürlükleri ve yeterli okullara, ilgili taraf temsilcileri ve sanayi ve ticaret odaları ile birlikte,
yazılı ve uygulamalı sınavların yerine getirilmesi süreci için koordinasyon yetkisi verilmelidir.
Bu yolla meslek yetki belgelendirmeleri hızla tamamlanacak ve işgücü piyasası düzene
girecektir.
B. ÖNERİLER / MODEL AÇIKLAMALARI
Çalıştay III. alt grubunun genel kanaati: İnsan gücü talebi – eğitim – istihdam bağlantısının
düzenlenmesinde ülke geneli geçerli ve denk – belli aralıklarla yenilenecek – meslek belgeleri
(sertifikalar, diploma ya da sertifika ekleri) birinci derecede hayatî önemdedir. Bu amaçla
MYK’nin kuruluşu yararlı olmuştur. Sistemin işletilmesi yeterlilik standartlarını piyasa
gerçeklerine göre vereceği için, meslek eğitiminin ve teknik eğitimin yeterliliklere dayalı
eğitim programları için büyük girdiyi de sağlamış olacaktır. Programların uygulaması ve
uygulamalı beceri eğitimi, meslek eğitiminin düzeyini belirler. Bunun ölçümü ise, standartlara
göre yapılacak ulusal piyasa meslek sınavları ile belirlenir. Bu yolla verilecek seviyesi belli
meslek icra yetkisi belgelerinin ülke çapında yeterliliği, denkliği güvence altına alınmış olur.
MUTABAKATLAR
1. Meslek eğitimde kalite; sektör ihtiyaçları ve temsilcileri, öğretmen, donanım ve
program dörtlüsü içinde ele alınmalıdır.
2. AB’nin ‘Mesleklerin Basamaklı Beceriler Eğitimi’ Türkiye tarafından da kabul
edilmiştir. Her ülke “kendi eğitim sistemi” içinde bunların eğitimini yapacaktır. Türkiye
her meslek için, basamaklı yaklaşıma geçmelidir. Basamaklı yapıda meslek eğitimi
basamakları ile teknik eğitim basamakları Türkiye’de birbirine karışmış durumdadır
(EK-1).
3. Meslek eğitiminde modüllü program geliştirmenin, öğrencilere modül seçme hakkı
verilmesi ve belli sayıda modülü tamamlayanların çıkış alabilmeleri amacıyla
MESLEKÎ TEKNİK EĞİTİMDE YAPISAL ARAYIŞLAR ÇALIŞTAYI
24 Ocak 2012- ATO Konferans Salonu/Ankara
Bosna Hersek Cad. 33/1 Emek-ANKARA Telefon : 0 312 2234306 Fax : 0 312 2130934 www.eyuder.org
kullanılması gerektiği net olarak anlaşılmalıdır.
4. Çekirdek dersler oluşturulması ve etrafında modüllü programlama ile mesleğin sarmal
ek dalları oluşturulmalıdır. Bugün yapıldığı gibi, ders kitabındaki her bir ünitenin bir
modülmüş gibi sayılması ve öğrencinin örgün eğitimin tamamını tamamlamaya
mahkûm edilmesinden vazgeçilmelidir.
5. Yeni modüllü meslek eğitimi programlarının etkin uygulanılması için okul yöneticileri
oluşturulacak yönetim kurullarınca yetkilendirilmeli, idari ve program alanlarında
görevlendirilecek yönetici yardımcıları görev alanlarında aldıkları eğitim yeterli
olmalıdır.
6. Meslek standartları değiştikçe bunların modül programlamasına aktarımı sağlanmalıdır.
İgili öğretmenler hizmet içi eğitimden geçirilerek yeni uygulama desteklenmelidir.
7. Meslek standartlarını geliştirirken iş kültürümüz de katılmalıdır ve iş ahlâkı, meslek
ahlâkı tutumları ilköğretimde başlayarak ele alınmalıdır.
8. Mesleki Yeterlilik Kurumu, meslek standartlarını yaparken yeterli geri bildirim aldıktan
sonra Resmi Gazetede yayınlamalı, standartların süresi dolmadan değişikliklere gitme
durumunda kalmamalıdır.
9. MYK hızla Türkiye genelinde geçerli meslek belgeleri düzenine geçmelidir. MYK
meslek belgeleri verilme kademelerini ve niteliklerini ayrıntısıyla belirleyip ilân
etmelidir. İşverenler işçilerini ulusal piyasa meslek standartlarına göre, meslek belgesi
almaya yönlendirilmelidir. İşverenlere bu amaçla uygulanmakta olan teşvikler
artırılmalıdır.
10. Üretimde verimliliği, kaliteyi ve üretkenliği artırmak için; işletmelere teşvik, yardım,
altyapı desteği, vergi indirimi, kredi gibi hizmetler verilmelidir. Toplam çalışan
adedinin belli bir oranı kadar işletmenin faaliyet alanında yetişmiş ilk ve orta kademe
meslekli işgücü kullanım zorunluluğu getirilmelidir.
11. METE görev dağılımları yeniden ve bütüncül bir anlayışla yapılmalı ve okul görevleri
buna göre tanımlanmalıdır.
12. Çevrede istihdam imkânı bulunan alanlara göre, mesleki program dalları yeniden
düzenlenmelidir.
MESLEKÎ TEKNİK EĞİTİMDE YAPISAL ARAYIŞLAR ÇALIŞTAYI
24 Ocak 2012- ATO Konferans Salonu/Ankara
Bosna Hersek Cad. 33/1 Emek-ANKARA Telefon : 0 312 2234306 Fax : 0 312 2130934 www.eyuder.org
13. Ekonominin geleceği için bilinçli üretici ve bilinçli tüketici yetişmesi ve kişisel amaçları
ile ulusal amaçları bağdaştırmanın önemi program ölçeğinde önemle ele alınmalıdır.
İstihdam imkanı olmayan yerlerde METE programları açılırken fizibilite çalışmalarına
yer verilmeli, yeni iş imkanları yaratacak alanlarda meslek eğitimi yapılmalıdır.
14. Mezunların izlenmesi ve istihdamı konusunda mezun izleme, meslek tanıtımı ve
mezunlar ile işverenleri buluşturan yerel ve ulusal projeler yapılmalı ve
desteklenmelidir.
15. E-mezun çalışması eğitim ve istihdam arasında bir köprü görevi kurmaktadır. Bu
uygulama izleme modeli olarak bilgi sıralayan bir modeldir. Bunun daha yaygın
değerlendirilmesi gerekmektedir. Genç işsizliği ve genel işsizlikten en çok etkilenen
meslek eğitimi ve üniversite mezunları olduğu görülmektedir. Meslek liseleri
mezunların 1/3 ünün başka işlerde çalıştığı görülmektedir. Arz-talep dengesinin
kurulması için tedbirler artırılmalı ve çeşitlendirilmelidir.
16. İl İstihdam Kurullarının daha işlevsel hale getirilmesi için ek önlemler alınmalıdır.
EĞİLİMLER
1. Aday çıraklığın 12-14 yaş arasına getirilmesi. 3308 sayılı Kanun’un 10. Maddesinin
aday çıraklıkla ilgili maddesinde değişiklik yapılmalı ve zorunlu öğretim süresi içinde
tutularak isteyen öğrenci ve aileleri için bu fırsat tanınmalıdır.
2. Yönlendirme için ilköğretim programları geliştirilmelidir. İsteyen aile ve yetenekli
öğrenciler için zorunlu eğitim süresi içerisinde beceri eğitimine yönelme fırsatları,
programları ve seçmeli dersler konulmalıdır.
3. Meslek rehberliği ve danışmanlığının bir meslek olarak geliştirilmesi ve ilköğretim
okullarında yönlendirme uygulaması yapılabilmesi için çalışmalar yapılmalıdır.
Yönlendirme çoklu değerlendirme yöntemlerine dayandırılmalıdır. Öğrencinin sadece
aldığı notlar üzerinden yönlendirilmesi yapılmamalıdır. Meslek okullarına gelen
öğrencilerin kalitesinin yüksek olmasını sağlamak için ilköğretimde buna yönelik
dersler ve programlar ve meslek rehberliği uygulanmalıdır.
4. Tüm öğrencilere inovatif /yenilikçi yaşam becerileri kazandırılmalıdır.
MESLEKÎ TEKNİK EĞİTİMDE YAPISAL ARAYIŞLAR ÇALIŞTAYI
24 Ocak 2012- ATO Konferans Salonu/Ankara
Bosna Hersek Cad. 33/1 Emek-ANKARA Telefon : 0 312 2234306 Fax : 0 312 2130934 www.eyuder.org
5. Meslek eğitimi ve teknik eğitimde ara yıllarda 2. ve 3. yıllarda, sertifika ile işgücü
piyasasına çıkış verilmesi sağlanmalıdır; öğrenciler ‘Ulusal Piyasa Meslek Sınavları’na
yönlendirilmelidir.
6. Ulusal Piyasa Meslek Sınavlarının, uygulamalı becerileri ölçecek şekilde tasarlanması
ve ölçeme değerlendirmenin buna göre yapılması düzenlenmelidir.
7. Meslek öğretmenlerinin yıl içi ve okul içi ölçme değerlendirme tekniklerinde
yetiştirilmeleri etkinleştirilmelidir. Okullarda uygulama sınavların hazırlanmasına
meslek temsilcileri de katılmalıdır.
8. Mesleki eğitim ortamlarının, mesleklerinin özelliklerine uygun olarak inşa edilmesi ve
düzenlenmesi sağlanmalıdır.
9. Okul içinde zaman-mekân planlanması ve işlemlerin düzenlenmesinin yapılması için
gerekli mimarlık ve endüstri mühendisliği hizmetleri alınmalıdır.
10. Uzaktan eğitim ve tanımlar ile bir miktarı sağlanabilen meslek eğitimi modüller,
MEGEP örgün meslek eğitimde kullanılan materyal yaygın eğitim ve çıraklıkta da
aynen kullanılmalıdır.
11. Tüm usta öğreticilere MEB’ce bilgi düzeylerini belirleyen usta öğretici belgeleri
verilmelidir.
12. AR-GE fikri ve tasarımları her okulda desteklenmelidir.
13. Toplam 60 alan ve 226 dalda meslek eğitimi verilmekte olan programlar arasında iç
tutarlılık sağlanmalı, gerekli birleştirmeler ve kümelemeler yapılarak modüllü
programlamaya geçirilmelidir.
14. İşyerlerinde staj yapacak öğrenci sayısı işyerindeki işçi sayısıyla orantılı olmalıdır.
15. Meslek okulları verdikleri diplomalara ve sertifikalara, diploma ve sertifika ekleri
vermelidirler.
16. Veliler rehberlik ve tanıtım toplantılarına katılmaya ikna ve teşvik edilmelidir.
17. Genel liselerde bazı becerilerin edinilmesi ve belgelerinin diploma eki olarak verilmesi
düzenlenmelidir.
18. Liselerin 9.sınıfların ortak yapılması alanlara ayrılmak isteyenleri geciktirmekte
olduğundan, bu yılı böyle okumak isteyenler bu konuda uzmanlaşmış 9. sınıfları
bulunan okullarda okutulmalıdır.
19. Organize Sanayi Bölgeleri içine meslek okulları yapılmalıdır.
MESLEKÎ TEKNİK EĞİTİMDE YAPISAL ARAYIŞLAR ÇALIŞTAYI
24 Ocak 2012- ATO Konferans Salonu/Ankara
Bosna Hersek Cad. 33/1 Emek-ANKARA Telefon : 0 312 2234306 Fax : 0 312 2130934 www.eyuder.org
20. Ortadan kalkan meslekler ya da rekabet edemediği için kapanan işletme, iş dalı, iş kolu
işçilerini yeni mesleklere ve sektörlere geçirmek için özel projeler yürütülmelidir. Aynı
yöntem meslek öğretmenleri için de uygulanmalı alanında eğitim ortamı sağlanamayan
öğretmenler yeni meslek alanlarına yönlendirilerek alanları güncellenmelidir.
21. LİMME Projesi gibi özendirici tedbirlerle Açık Meslek Liselerinin güçlendirilmesi
sağlanmalıdır.
22. Okul inşaatlarında donanım ihalesinin de birlikte yapılması sağlanmalı, binaların
hizmete geçmesinde gecikmeler ve yetersizliklerin oluşması önlenmelidir. Bu
çalışmalarda okul yönetimi söz sahibi olmalıdır.
23. Sağlık meslek liselerinin meslek eğitiminin genel ilkeleri, yönergeleri ve uygulamaları
ile halen bütünleştirilmemiş olmasının doğurduğu sakıncaları gidermek üzere, bu
okullarda da diğer meslek liselerinde uygulanan ölçü ve idari düzenlemeler aynen
uygulanmalıdır.
24. Sağlık alanında, el becerilerinin erken gelişmesi gerektiği için lise düzeyinde eğitim ve
sağlık dalları öğretmenlik eğitiminin başlaması düzenlenmelidir. Liseden sonra üç yıl
alanda çalışan mezunlar yükseköğretimde öğretmenlik eğitimine alınmalıdırlar.
25. Anadolu Sağlık Liselerinin öğretmen ihtiyacının görevlendirme ile farklı alanlardan
sağlanmaya çalışılmasının doğurduğu sakıncaları gidermek amacıyla, yükseköğrenim
aşaması için Sağlık Bakanlığına bağlı Sağlık Eğitimi Enstitülerinin pedagoji
eğitimlerini de tamamlayacak şekilde Sağlık Eğitim Fakültelerine dönüştürülerek
YÖK’çe ilgili üniversitelere bağlanması sağlanmalıdır.
26. Hemşirelik, AB’de orta öğretim düzeyindedir. Çekirdekten yetişmenin önemli olduğu
bu meslek için, mesleki orta öğretim kanunu içine özel madde konulmalıdır.
27. Tarım meslek liselerinin MEB sistemi ile bütünleştirilmesi, araç-gerecinin verilmesi,
uygun yerlerde yer seçimi ve program dalları ile güçlendirilmesi sağlanmalıdır.
28. Sanayi Odaları, Ticaret Odaları, Sanayi ve Ticaret Odaları meslek okulları öğrencilerine
staj yeri bulunması için okul müdürleri ve ilçe eğitim müdürleri ile birlikte çalışmaya
ikna edilmelidirler.
29. TV ve dizilerde meslekler aşağılanmamalıdır. Tersine rol modeli olacak kahramanlar
üretmeleri beklenmelidir. Dizilerin destekleyiciler ve senaryo yazarları arasında bu
MESLEKÎ TEKNİK EĞİTİMDE YAPISAL ARAYIŞLAR ÇALIŞTAYI
24 Ocak 2012- ATO Konferans Salonu/Ankara
Bosna Hersek Cad. 33/1 Emek-ANKARA Telefon : 0 312 2234306 Fax : 0 312 2130934 www.eyuder.org
konunun işlenmesi ve toplumda üretici rol modelleri imgelerinin yaygınlaştırması
sağlanmalıdır.
30. İŞKUR sıkıntısı meslek isimleri/dallarının dağınık bulunması ve seviyelerinin belli
edilmemesi, tanımlarının verilmemesi ile duyulmaktadır. Sınıflandırma ve tanımlamalar
hızlandırılmalıdır. Bu görevin MYK ile birlikte uzmanlarca yapılması ele alınmalıdır.
31. KPSS’nin genel akademik sorular ile yapılmasının METE mezunları için sakınca
yaratmaması için sınavların alan ölçecek ve beceri belgelerini dikkate alacak şekilde
düzenlenmesi sağlanmalıdır.
32. Meslek liselerine giremeyecek kadar düşük nitelikte bulunan öğrencilerin doğrudan
çıraklığa ya da alabilecekleri düzey eğitime gönderecek modellerin işletilmesi
sağlanmalıdır. Bu düzeydeki öğrencilerin meslek eğitime alınması ayrıca kaynaştırma
öğrencilerinin de sınıflara dahil edilmesinin meslek eğitiminde kaliteyi düşürmekte
olduğu görülmelidir.
33. Meslekler, meslek standartları, meslek alanları ve meslek eğitimi içinde terim birliği
sağlanmalıdır.
MESLEKÎ TEKNİK EĞİTİMDE YAPISAL ARAYIŞLAR ÇALIŞTAYI
24 Ocak 2012- ATO Konferans Salonu/Ankara
Bosna Hersek Cad. 33/1 Emek-ANKARA Telefon : 0 312 2234306 Fax : 0 312 2130934 www.eyuder.org
EK-1: Çalışma Hayatı için Ulusal Piyasa Yeterlilik Düzenlemesi Gösterge Düzeyleri
AB Özet Göstergeleri
Avrupa
Meslek
Yeterlilikleri
Çerçevesi
Meslek Kademeleri Yeterlilik Düzeyleri Göstergeleri
1
1. Seviye İş Yeterlilikleri; temel bilgi ve becerileri ve iyi yapılandırılmış bir iş
ortamında doğrudan gözetim altında basit görevleri yerine getirme yeterliliklerini
gösterir. Öğrenme becerilerinin geliştirilmesi, yapısal destek (düzenlenmiş öğretme
adımları, uygulama alıştırmaları, öğretici usta…) gerektirir. Bu seviye bilgi - beceri
ve yeterlilikler sadece o mesleğe has değildir; genellikle herhangi bir üretim
yeterliliğine sahip olmayan kimseler bir üretim işi yapabilmek için bu becerileri
kazanmak isterler.
2
2. Seviye İş Yapma Yeterlilikleri; mesleğin somut ve genel nitelikteki sınırlı bilgi,
beceri ve yetkinlik aralığını bilir. Öğrenilmiş beceriler denetimli bir ortamda gözetim
altında uygulanır. Öğrenenler kendi öğrenmeleriyle ilgili sınırlı sorumluluk alırlar. Bu
yeterliliklerin bazıları mesleğe özeldir, ancak çoğu, çalışmaya ve üretime yönelik
genel hazırlığı tamamlar.
3
3. Seviye İş Yapma Yeterlilikleri; genel bilgileri ve meslek alanına özel uygulama
becerilerini ve temel kuramsal bilgileri bilir. Bu kimseler, aynı zamanda, üst düzey bir
talimat altında üretim görevlerini gerçekleştirme yeterliliğine de sahiptirler ve bu
yetki kendilerine tanınır. Bu kademede öğrenmeye devam edenler, kendi
öğrenmeleriyle ilgili sorumluluk üstlenirler ve belirli bir çalışma veya iş amacıyla
sınırlandırılmış uygulama deneyimine sahiptirler.
4
4. Seviye İş Yapma Yeterlilikleri; meslek alanına özel önemli uygulama ve teorik
bilgi ve becerileri kapsar. Bu kimseler, aynı zamanda uzmanlık gerektiren bilgi,
beceri ve yetkinlikleri uygulama, sorunları bağımsız olarak çözebilme ve diğer
çalışanları gözetme yeterliliklerini de geliştirmiş olurlar. Bu kademenin öğrencileri,
öğrenmede kişisel yönelim sergilerler; hem genel, hem de sıra-dışı durumlarda
çalışma ve işte uygulama deneyimine sahiptirler.
5 5. Seviye İş Yapma Yeterlilikleri; belirli bir eğitilmişlik veya meslek alanıyla ilgili
bilgiler de dâhil olmak üzere geniş kuramsal ve uygulama bilgilerine sahip olurlar.
MESLEKÎ TEKNİK EĞİTİMDE YAPISAL ARAYIŞLAR ÇALIŞTAYI
24 Ocak 2012- ATO Konferans Salonu/Ankara
Bosna Hersek Cad. 33/1 Emek-ANKARA Telefon : 0 312 2234306 Fax : 0 312 2130934 www.eyuder.org
Bunlar, aynı zamanda iyi tanımlanmış soyut ve somut meslek ve iş sorunlarına
stratejik (en uygun yol) çözümleri geliştirirken bu bilgi ve becerileri uygulama
yeterliliklerini kullanırlar ve bu amaçla yetkilendirilirler. Bu düzeydeki kimselerin
öğrenme becerileri, özerk öğrenme için temel oluşturur ve yeterlilikleri insanların ve
projelerin yönetilmesini de içeren iş veya çalışmada, “işletici etkileşim” deneyimini
esas alır.
6
6. Seviye İş Yapma Yeterlilikleri; belirli bir öğrenme (meslek) alanıyla veya (meslek)
çalışmasıyla ilişkili ileri bilgi ve becerileri kapsar. Ayrıntılı kuramsal ve uygulamanın
bilgisi, beceri ve yetkinlikleri kapsar. Bu yeterlilikler, aynı zamanda yapılan işin
gerekçelerini geliştirmek ve sürdürmek ,işe özel ve genel sorunlarını çözmek ve
toplumsal veya ahlaki boyutlu konuları da dikkate alan yargılarda bulunmakla ilgili
olarak bilginin geniş kapsamlı uygulanmasını da kapsar. Bu seviyenin yeterlilikleri,
karmaşık iş ve mesleklerin bulunduğu bir ortamda çalışırken söz konusu mesleğin
belirli bir algısına uygun çıktıları ortaya koymayı içerir.
7
7. Seviye İş Yapma Yeterlilikleri; bazı iş ve uygulamaları uzmanlık gerektiren, belirli
bir alanında önde gelen, genellikle bir araştırma bağlamında fikirler geliştirmek
ve/veya uygulamak için özgünlük temeli geliştirmeyi gerektiren, öğrenen bireye
yönelik, daha ileri düzey kuramsal ve uygulamalı öğrenmeyi içerir. Bu yeterlilikler,
aynı zamanda toplumsal veya ahlâkî boyutlu konuları ve sorumlulukları dikkate
alarak bilgileri bir araya getirme ve yargılarda bulunma becerisini de gerektirir.
Karmaşık ortamlarda, değişimi yönetme deneyimini yansıtması beklenir.
8
8. Seviye İş Yapma Yeterlilikleri; yüksek oranda uzmanlık gerektiren bir bilgi
alanında yeni ve karmaşık fikirleri eleştirel analiz, değerlendirme ve sentezden
geçirme kapasitesiyle sistemli uzmanlığı gerektirir.Bu kimseler aynı zamanda
kapsamlı araştırma süreçlerini anlama, tasarlama, yürütme ve uyarlama becerilerini de
geliştirmiş olmalıdırlar. Bu yeterlilikler, ayrıca mevcut bilgilerini veya meslek
uygulamalarını genişleten ya da yeniden tanımlayan yeni ve yaratıcı yaklaşımların
geliştirilmesiyle ilgili önderlik yapma deneyimini de kapsar.
Kaynak: http://www.megep.meb.gov.tr/indextr.html (16.08.2008)’den tercüme
edilmiştir.
MESLEKÎ TEKNİK EĞİTİMDE YAPISAL ARAYIŞLAR ÇALIŞTAYI
24 Ocak 2012- ATO Konferans Salonu/Ankara
Bosna Hersek Cad. 33/1 Emek-ANKARA Telefon : 0 312 2234306 Fax : 0 312 2130934 www.eyuder.org
IV. ALT GRUP: MESLEKİ VE TEKNİK EĞİTİMDE İNSANGÜCÜ
ANA SORU
Mesleki ve teknik eğitim sisteminde görevli öğretmen ve yönetici niteliği nedir? Bu
konuda yapılması gerekenler nelerdir?
--------------------------------------------------------------------------------------------------------
Çalıştay Görev Kapsamı: Mesleki ve teknik eğitimde öğretmen kaynağı, öğretmen
seçimi, öğretmen yeterlilikleri, öğretmenlerin istihdam sorunları, yönetici niteliği.
---------------------------------------------------------------------------------------------------
Konu başlığı, ana soru ve alt grup görev kapsamı bağlamında yönlendirici olabilecek
geliştirme soruları
1. Teknik eğitim fakülteleri ile mesleki eğitim fakültelerinin kapatılmasının
ardından, mesleki ve teknik eğitimde nitelikli öğretmen yetiştirme
konusunda neler söylenebilir?
2. Mesleki ve teknik eğitim kurumlarında görevli öğretmenlerin piyasa
deneyimleri ve meslek alanına hakimiyetleri konusunda neler söylenebilir?
Öğretmenlerin sektör deneyimi nasıl artırılabilir?
3. Meslek dersleri öğretmenlerinin seçimi için neler söylenebilir?
4. Meslek dersleri öğretmenlerinin alan yeterlilikleri için neler söylenebilir?
5. Meslek dersleri öğretmenlerinin kendilerini yenileme ve sürekli eğitimleri
konusunda neler söylenebilir? Bu konuda etkili bir model nasıl olabilir?
6. Meslek öğretmenlerinin meslek alanlarıyla ilgili deneyimini geliştirmede
işbirliği yapılabilecek çatı örgütler ve bu konuda yapılması gerekli
düzenlemeler neler olabilir?
------------------------------------------------------------------------------------------------------------
DİKKAT
Raporlamanın ana soruya yanıt verici nitelikte olması beklenmektedir.
Yönlendirici alt sorular yalnızca konuyu derinleştirme amaçlıdır.
Grup dinamiği içinde yeni soru ve açılımlarla irdelenen konu alanında zenginlik
yaratılabilir.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------
MESLEKÎ TEKNİK EĞİTİMDE YAPISAL ARAYIŞLAR ÇALIŞTAYI
24 Ocak 2012- ATO Konferans Salonu/Ankara
Bosna Hersek Cad. 33/1 Emek-ANKARA Telefon : 0 312 2234306 Fax : 0 312 2130934 www.eyuder.org
IV. ALT GRUP RAPORU : MESLEKİ VE TEKNİK EĞİTİMDE İNSANGÜCÜ
MUTABAKATLAR
1. Meslekî ve teknik eğitim fakültelerinden mezun olan kişiler öğretmen olarak
atanmalıdır. Ülkenin öğretmen ihtiyacı doğrultusunda yapılacak planlamaya göre,
mevcut yapıda model değişikliğine uğratılan meslekî ve teknik eğitim fakültelerinin
sayıları YÖK ile işbirliği içinde azaltılarak yeniden düzenlemelidir.
2. Öğretmenlik programlarının süresi 5 yıl (4+1) olacak şekilde düzenlemeli, 5.yılın ilk altı
ayı sektörde, ikinci altı ayı ise liselerde uygulama şeklinde olmalıdır.
3. Meslek dersi öğretmeni seçiminde genel kültür, genel yetenek sorularının yanında, alan
bilgisini ölçmeye yönelik sorulara da yer veren bir sınav (Örnek: KPSS) yapılmalıdır.
Sınavdaki alan bilgisi sorularının ağırlığı % 60 olmalıdır.
4. MEB Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü tarafından her alan için
öğretmen yeterliklerinin belirlenmesi ve standartlarının oluşturulması gerekir.
Belirlenen yeterlikler ve standartların YÖK ve diğer paydaşlarca da dikkate alınması
sağlanmalıdır.
5. Öğretmenlere ikinci bir üniversite eğitimi alabilmesi için eğitim şansı tanınmalı, alanı
ya da yan alanında eğitim alabilmesi için gerekli düzenlemeler yapılmalı ve teşvik
edilmelidir.
6. Eğitimciler odası kurularak örgütlenmeye gidilmelidir.
7. Meslekî ve teknik ortaöğretim kurumlarında okul/kurum müdürü meslek öğretmeni
olmalıdır.
8. Okul yöneticiliğine atanmak için minimum 5 yıl öğretmenlik yapmış olması şartı
getirilmelidir.
9. Okul yöneticisi olabilmesi için eğitim fakültesi mezunu olmalı, yüksek lisansı
başarılı(eğitim yönetimi vb.) ile tamamlamış olanlar tercih edilmeli.
10. Okul temelli ve meslekî gelişim modeli, meslekî teknik eğitimde uygulamaya
alınmalıdır.
MESLEKÎ TEKNİK EĞİTİMDE YAPISAL ARAYIŞLAR ÇALIŞTAYI
24 Ocak 2012- ATO Konferans Salonu/Ankara
Bosna Hersek Cad. 33/1 Emek-ANKARA Telefon : 0 312 2234306 Fax : 0 312 2130934 www.eyuder.org
EĞİLİMLER
1. Teknik eğitim fakültelerinin sayıca fazla olması nedeniyle teknoloji fakültesine
dönüştürülmesi doğrudur. Ancak köklü üniversitelerin bünyesinde yer alan meslekî ve
teknik eğitim fakülteleri öğretmen yetiştirmeye devam etmelidir.
2. Meslekî ve teknik eğitim fakültelerinde 2 program olmalı (alan uzmanlığı ve
öğretmenlik), Bu iki program arasında geçişlere fırsat verilmelidir.
3. Ortaöğretimden mezun olan nitelikli (akademik başarı) öğrencilerin meslekî
yükseköğretim kurumlarına yönlendirmek için özendirilmeye gidilmelidir.
4. Öğretmenlere yurt dışında staj imkânı tanınmalı gerekli mevzuat çalışması yapılmalıdır.
5. Koordinatörlük görevi yürütülürken öğrencilerin kontrolü esnasında öğretmene gerekli
imkân verilmeli ve işbaşında uygulama yapılarak öğrenci kontrol edilmelidir.
6. Koordinatörlük süresi boyunca yenilikleri takip etme bakımından uygulamalara katılma
imkânı verilmelidir.
7. Sanat ve sosyal sorumluluk projeleri konusunda çalışmalar desteklenmelidir.
8. Öğretmenlik mesleğinin itibarının artırılması için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.
(sosyal, ekonomik ve özlük hakları iyileştirilmeli)
9. Öğretmenlerin atamasında sıralamaya yönelik bir sınav yapılmamalıdır.
10. Meslekî ve teknik eğitim fakülte mezunlarının öğretmen olarak atanması için geleceğe
dönük istihdam politikaları belirlenerek sınava gerek kalmadan öğretmen atamaları
gerçekleştirilmelidir.
11. Öğretmenlere sınavsız yüksek lisans şansı tanınmalıdır.
MESLEKÎ TEKNİK EĞİTİMDE YAPISAL ARAYIŞLAR ÇALIŞTAYI
24 Ocak 2012- ATO Konferans Salonu/Ankara
Bosna Hersek Cad. 33/1 Emek-ANKARA Telefon : 0 312 2234306 Fax : 0 312 2130934 www.eyuder.org
V. ALT GRUP : MESLEKİ YAYGIN EĞİTİM
ANA SORU
Yaygın mesleki eğitimde bugünkü programlar ve kurumsal yapı nedir?
Yaygın mesleki eğitimi geliştirme yönünde yapılması gerekenler nelerdir?
------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Çalıştay Görev Kapsamı: Mesleki yaygın eğitimde örgütlenme (ilgili eğitim kurumları ve
yönetim), yaygın eğitim programları (tür ve içerik), finansman, çıraklık sistemi, açık
öğretim, sürekli eğitim.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Konu başlığı, ana soru ve alt grup görev kapsamı bağlamında yönlendirici olabilecek
geliştirme soruları
1. Mesleki yaygın eğitimde program yapısı, yaygınlık ve etkililik düzeyi nedir?
Neler yapılmalıdır?
2. Yaygın eğitimde kurumsal yapı amaca ne kadar hizmet etmektedir? Neler
yapılmalıdır?
3. Mesleki yaygın eğitimde örgün kurumların etkinliği ne durumdadır? Neler
yapılmalıdır?
4. Yaygın eğitim programlarına yönelik akreditasyon koşulları konusunda
neler söylenebilir?
5. Çıraklık sistemi konusunda temel çıkmazlar nelerdir? İstihdam piyasası ile
ilişkiler için neler söylenebilir? Neler yapılmalıdır?
6. Mesleki yaygın eğitimde sertifikasyon, belge geçerliği ve güvenirliği
konusunda neler söylenebilir? Neler yapılmalıdır?
7. İstihdamı sağlanan insangücünün alanında yenileşme ve yetkinleşmesine
yönelik sürekli eğitim uygulamaları konusunda neler söylenebilir?
8. Açık öğretim sisteminin etkililiği için neler söylenebilir? Neler
yapılmalıdır?
--------------------------------------------------------------------------------------------------------
DİKKAT
Raporlamanın ana soruya yanıt verici nitelikte olması beklenmektedir.
Yönlendirici alt sorular yalnızca konuyu derinleştirme amaçlıdır.
Grup dinamiği içinde yeni soru ve açılımlarla irdelenen konu alanında zenginlik
yaratılabilir.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------
MESLEKÎ TEKNİK EĞİTİMDE YAPISAL ARAYIŞLAR ÇALIŞTAYI
24 Ocak 2012- ATO Konferans Salonu/Ankara
Bosna Hersek Cad. 33/1 Emek-ANKARA Telefon : 0 312 2234306 Fax : 0 312 2130934 www.eyuder.org
V. ALT GRUP RAPORU : MESLEKİ YAYGIN EĞİTİM
MUTABAKATLAR
1. Yeterliliğe dayalı oluşturulan modüler öğretim programlarının yetişkin eğitim boyutunun
hayat boyu öğrenme yaklaşımı ile yeniden gözden geçirilerek öğrenim kazanımlarının
yatay-dikey geçişlere, kredi biriktirme ve transfer konularının sosyal tarafların da katılımı
ile ulusal bir çalışma grubu oluşturularak çıkan sonuçların politika ve/veya strateji
belgesine dönüştürülmesi sağlanmalıdır.
2. Yaygın eğitim faaliyetlerinin hazırlanması, etkinlik düzeyi ve sürekliliği ülke düzeyinde
1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu’nun esasları doğrultusunda sağlanmalıdır. Bu
doğrultuda “hayat boyu öğrenme koordinasyon ve işbirliği mevzuatı” hazırlanmalıdır.
3. Millî Eğitim Bakanlığı okul/kurumlarında, kurumsal yapının kitlelere ulaşabilmesi için
Halk Eğitimi, Meslekî Eğitim, Meslekî ve Teknik Eğitim Merkezleri vb. gibi kurumların
birleştirilerek Hayat Boyu Öğrenme Merkezlerine dönüştürülmesi yönünde gerekli
çalışmaları yapılmalıdır.
4. Örgün meslekî eğitim kurumlarının meslekî yaygın eğitime katkısının arttırılabilmesi için;
kurumlarda meslekî yaygın eğitim hizmetlerinin mesai saatleri dışında, tam gün tam yıl
uygulamaları kapsamında; akşam, hafta sonu ve tatil dönemlerinde, hayat boyu öğrenme
kurumları ile koordineli şekilde yapılmalıdır. Örgün eğitim kurumlarının makine, atölye,
laboratuvar ve insan kaynakları bu alanda değerlendirilmelidir. Ayrıca yaygın eğitimin
norm kadro uygulamaları içerisine alınması ve bu kurumların alt yapısı ile ilgili (personel,
güvenlik, ısınma, temizlik vb.) iyileştirme yapılmalı ve bütçe sağlanmalıdır.
5. Yaygın eğitim programları ve kurumlarına yönelik akreditasyon getirilmesi çalışmaları
başlatılmalıdır.
6. Temel eğitimde Meslekî rehberlik ve yönlendirme çalışmaları yapılmalıdır.
7. Çıraklık eğitim sisteminin kamuoyunda bilinirliği artırılmalıdır.
8. Çıraklık eğitimi programları gelişen ve değişen teknoloji ile kendi işini kuracak,
müteşebbisliğe götürecek düzeyde yeniden düzenlenmelidir.
9. Çıraklık eğitiminde, eğitime devamlılığı sürekli kılacak tedbirler alınmalıdır. 19 yaş grubu
üzeri çırakların kılık, kıyafet ve disiplin hususları yaygın meslekî eğitime göre yeniden
düzenlenmelidir.
10. Çıraklık ve ustalık eğitimi neticesinde alınan belge (ustalık belgesi) ile iş yeri açma
hükümleri; 3308 sayılı Kanunun 30. Maddesini işlevsiz kıldığından, 5174 sayılı Türkiye
Odalar ve Borsalar Kanununun 102. maddesi yeniden düzenlenmelidir.
MESLEKÎ TEKNİK EĞİTİMDE YAPISAL ARAYIŞLAR ÇALIŞTAYI
24 Ocak 2012- ATO Konferans Salonu/Ankara
Bosna Hersek Cad. 33/1 Emek-ANKARA Telefon : 0 312 2234306 Fax : 0 312 2130934 www.eyuder.org
11. Meslekî yaygın eğitimde sertifika ve belgelerin geçerliğinin sağlanabilmesi için tüm eğitim
kurumları ile birlikte kurumsal akreditasyon sistemine geçilmelidir.
12. Belgelerin güvenirliğini sağlamak için, yaygın eğitim sertifika ve belgelerinin merkezi
otomasyon sisteminden alınması sağlanmalıdır.
13. Yatay ve dikey geçişlerde ortaöğretim diplomaları nasıl değerlendiriliyor ise ustalık
belgelerinin de bu doğrultuda kamuda yapılan istihdamda dikkate alınması sağlanmalıdır.
14. Kalfalık ve ustalık sınavları ülke düzeyinde merkezi sınav sisteminde yapılmalıdır.
15. Ülke düzeyinde yoğun olarak açılan meslekî yaygın eğitim kurs sınavları da merkezi
sistemde yapılmalıdır.
16. Ustalık belgesi sahiplerinden kendi işini kuracak müteşebbis ve girişimcilere KOSGEB,
bölgesel kalkınma ajansları vb. yerli ve yabancı kaynaklı kredi teşviklerden istifade
etmeleri sağlanmalıdır.
17. Meslekî açık öğretim lisesi alan ve bölümlerinin açılacağı okul ve kurumların alt yapısının
uygunluğu aranmalıdır, bölgede istihdamdaki arz ve talepler dikkate alınmalıdır.
18. Yüz yüze eğitim uygulaması yapılan kurumlarda müdür yardımcısı bulunması konusunda
zorluklar yaşanmaktadır. Açık öğretim öğrencileri ile yüz yüze eğitim veren kurumların
norm kadrolarının belirlenmesinde bu öğrenci sayıları dikkate alınarak
değerlendirilmelidir.
19. Hayat boyu öğrenme kurumları koordinatör merkez olarak belirlenmeli, açık öğretim ile
ilgili kayıt vb. gibi iş ve işlemler bu kurumlarca yürütülmelidir.
20. Meslekî açık öğretim lisesine kayıt yaptıran öğrencilerin alan ve bölüm seçimleri ve
kaydında bir ön tespit sistemi getirilmelidir. (Meslekî rehberlik ve yönlendirme)
21. Yüz yüze eğitimlerde kontenjan belirlenirken mezuniyet durumu şartı kaldırılarak yeni
düzenlemeler getirilmelidir.
22. Yüz yüze eğitim kayıtları ve şartları bölgenin arz ve taleplerine göre yeni bir düzenleme
yapılmalıdır.
EĞİLİMLER
1. Meslekî yaygın eğitimde programlar; yeterliliğe dayalı program ve hobi ve uğraşa yönelik
program olarak düzenlenmelidir.
2. Bölgesel ve yerel düzeyde sektörel ihtiyaçlara göre Meslekî yaygın eğitim programlarının
hazırlanmalıdır. Arz, talep ve ihtiyaçlar doğrultusunda ve istihdama götürecek, sektörün
ihtiyacı olan nitelik ve niceliklere göre yapılmalıdır.
MESLEKÎ TEKNİK EĞİTİMDE YAPISAL ARAYIŞLAR ÇALIŞTAYI
24 Ocak 2012- ATO Konferans Salonu/Ankara
Bosna Hersek Cad. 33/1 Emek-ANKARA Telefon : 0 312 2234306 Fax : 0 312 2130934 www.eyuder.org
3. Meslekî yaygın eğitimde öğrenci/kursiyerin ders ve Meslekî pratik uygulama eğitimi
dışında sosyal, kültürel ve sportif programlara da yer verilmelidir.
4. Güncelliğini yitirmiş mesleklerin Gelecek Nesillere aktarılması için programlar
geliştirilmelidir. Bu mesleklerin yaşatılması için eğitimci ve kurumlara teşvik
sağlanmalıdır.
5. Bireysel (informal) öğrenmelerin Meslekî yaygın eğitimde değerlendirilmesi sağlanmalı.
6. Örgün eğitim kurumlarında IX. Sınıfından ayrılan öğrencilerin, çıraklık ve Meslekî eğitime
yönlendirilmesi için gerekli tedbirler alınmalıdır.
7. Bundan böyle çıraklık kavramı yerine meslek seviyeleri kullanılmalıdır.
8. Kalfalık ve ustalık sınavları ülke düzeyinde merkezi sınav sisteminde yapılmalıdır.
9. Dezavantajlı vatandaşların (özellikle kadınlara, özürlülere, göç edenlere) istihdama yönelik
eğitim ihtiyaçları tespit edilmeli, bunlara yönelik meslek edindirme kursları verilmeli,
kontenjan verilerek kurs sonunda istihdamları sağlanmalıdır.
10. Örgün ortaöğretim çağında olanların açık öğretim yerine örgün eğitime yönlendirilmeleri
sağlanmalıdır.
11. Açık öğretim yüz yüze programlarına giren öğretmenlerin maaş karşılığı ve ücretli ders
saatleri ve miktarları ile ilgili iyileştirmeler yapılmalıdır.
12. Yüz yüze eğitim programında VII. ve VIII. dönem devam eden öğrencilerin staj iş ve
işlemlerini standartlaştıracak düzenlemeye gidilmelidir. SGK işlemleri ile ilgili sorunlar
giderilmelidir. (Öğrencinin sigorta kapsamında olup olmadığının tespit edilememesi gibi)
13. Açık öğretim uygulamalarının etkililiğini arttırmak için uygun olan meslekî eğitim
programları uzaktan eğitim sistemi üzerinden verilmesi için çalışmalar yapılmalı ve bu
konuda bir an önce eğitimler verilmeye başlanmalıdır.
14. Açık öğretim programları, buna bağlı ders kitabı ve materyalleri yeniden düzenlemelidir.
Örgün öğretim öğrencilerine verilen özlük hakları ile sosyal yardım ve desteklerin açık
öğretim öğrencilerine de verilmesi sağlanmalıdır.
MESLEKÎ TEKNİK EĞİTİMDE YAPISAL ARAYIŞLAR ÇALIŞTAYI
24 Ocak 2012- ATO Konferans Salonu/Ankara
Bosna Hersek Cad. 33/1 Emek-ANKARA Telefon : 0 312 2234306 Fax : 0 312 2130934 www.eyuder.org
Alt Gruplar Katılımcı Listesi Kurumu Abdullah BÜYÜKYILDIZ MEB TTKB Adnan BAL Mina Ajans LTD. Ali İhsan ÇUHADAR Pursaklar KML Ali ÖZMEN Çubuk MEM Arif ÇİFTLİKLİOĞLU ATO Arzu TEKBIYIK MEB Hayat Boyu Öğrenme Genel Md. Aydın POLAT Nallıhan ÇPL Ayhan GÜZEL Ankara Balgat EML Ayhan KIRAN Nevzat AYAZ KML Ayhan YALDIR Ankara MEM, METEF Aylin KULTUFAN Dikmen İÖO (Sinop) Aysel CANER Ayrancı TML Ayşenur USTA Ankara Olgunlaşma Enstitüsü Ayten ANIK 100. Yıl KML Bahriye KORKMAZ Yunus Emre KML BahtiyarYaşar ÇOLAK TEMKODER Gen.Sek. Barış BEKTAŞ Karakusunlar Tek. ve EML Bayram ARSLANOĞLU Yıldırım Beyaıt EML Bayram KOCAMAN Gazi EML Cafer ERGEN Yenikent Ahmet Çiçek EML Çapar KANAT Ahi Evran MEM Çiçek GÜNDOĞDU Gölbaşı KML Deniz Zübeyde ÇELEBİOĞLU TİSK Dilek AYDOSLU MEB Hayat Boyu Öğrenme Genel Md. Doç. Dr. İlham DÜLGER DPT-TODAİE Durmuş GÖKMEN MEB İç Denetim E. Gökhan TANRISEVDİR Ankara İl MEM Emel YILMAZ Çankaya İMKB Otelcilik ve TML Erol AKÇAY ATO Ersel TÜRKOĞLU Çayırhan TurgayCiner TML Fatih KÖLÜH MEB TTKB Feridun SAKA MEB MTEGM Filiz METE MEB Öğretmen YGGM Gülten AŞLUOĞLU Yunus Emre KML Halil TÜRK Çubuk MEM Hamza AkLAN Teknik Öğrt. Handan ARSLAN Kızılcahamam Ayşe Bezci OML Hatice TANRISEVDİR Ankara MEM, METEF Hikmet ULUTAŞ Hasanoğlan KML Hülya YALÇINKAYA MEB ÖYGGM Hürriyet ZOP Ankara MEM, METEF Hüseyin ASLAN Kazan Mesleki Eğitim İbrahim ACAR Nallıhan ASML İhsan DİNÇER Polatlı EML İlke DURALİ Yakacık İÖO-Aydın İlker ERKMEN Batıkent EML İlker EROĞUL Polatlı EML İsmail BAYRAKLI
Ankara MEM, METEF İsmail BÖLEK Karakusunlar İMKB İsmail UYSALGİL Tek. ÖĞRT. İsmail YILDIRIM Ahi Evran MEM Kazım AYHAN MEB PKMB Kenan GÜLSÜN Kazan TML Kutsiye BEŞİROĞLU Kalaba KML Latife UYGUR MEB PKMB Leyla ÖZDEMİR İstanbul Moda Akademisi Müdürü M Akif ALPAYDIN Amasya Suluova TML Mehmet BOZ Çankaya İlçe MEM Mehmet Emin ÖZER Karakusunlar İMKB EML Mehmet GÜNGÖR Uzm. Tek.Öğrt. Mehmet Sadık SELÇUK Lüleburgaz Lisesi Kırklareli Mehmet Zeki OKTAY MEB Hayat Boyu Öğrenme Genel Md. Melahat TUĞ Ankara Olgunlaşma Enstitüsü Meral POYRAZ Cebeci KML
MESLEKÎ TEKNİK EĞİTİMDE YAPISAL ARAYIŞLAR ÇALIŞTAYI
24 Ocak 2012- ATO Konferans Salonu/Ankara
Bosna Hersek Cad. 33/1 Emek-ANKARA Telefon : 0 312 2234306 Fax : 0 312 2130934 www.eyuder.org
Metehan ŞEMDİN Kazan Mesleki Eğitim Merkezi Muharrem ÇAĞLAR ATO i Mukaddes KOŞUCU Sincan Pınarbaşı KTML Murat FİLİZ İncirli Teknik ve EML Musa ÖZEN MEB TTKB Mustafa AYDIN Batıkent EML Mustafa KARAİBRAHİMOĞLU ATO Mustafa KIRICI ATO Mustafa SOYSAL Ankara İl MEM METEF Mümin YAKUP AKAN Ankara MEM, METEF Necattin ERDİL Oyaca ÇPL Necla TOPALOĞLU MEB MTÖGM Nuh MARAL MEB MTEGM Nuran KOCATÜRK Gazi Osman Paşa KML Nuray ERDEMİR Ali Hasan Coşkun KTML Nurdan ÖZDİL Ayrancı TML Nurhan GÜREL Altındağ Zübeyde Hanım KML Nuri CAR Gölbaşı Mesleki Eğitim Müdürlüğü Nursel GÖKNAR
Ankara MEM, METEF Orhan YILMAZ Ankara MEM, METEF Osman BEKAR Yenikent Ahmet Çiçek EML Osman DOLGUNYÜREK Kazan Efes EML Ömer İLHAN Güdül Safiye Akdede ÇPL Özgür TULİS Dikmen EML Özlem Ortak KILINÇ Misket İÖO Prof. Dr. Hasan COŞKUN Gaziosmanpaşa Ünv. Prof. Dr. Hasan COŞKUN Gaziosmanpaşa Ünv. Eğit. Fak. Tokat Prof. Dr. Sıdıka BULDUK Gazi Üniversitesi Rafet ŞENOCAK Tek. Öğrt. Ramazan ARSLAN Nallıhan Şehit Ömer Boztepe ÇPL Remzi DURUER Atındağ Halk Eğitim Merkezi S. Filiz ERYILMAZ Atatürk KML Sabit GÜVEN Ankara İl MEM METEF Salahattin POLAT Sincan EML Salih YAVUZ Ankara Sanayi Odası Seda GÜLEN TOBB Sema ÇUHADAROĞLU Aliye Yahşi KML Senem YANAR Batıkent Şevket Evliyagil EML Serap Yalçın GÜLER MEB TTKB Serpil BOZKUŞ Cebeci KML Sezgin KUŞÇU Tek. Öğrt. Sinan KAPLAN Çubuk ÇPL Solmaz UZER Keçiören Tarım ML Sultan DOĞRUKOL Isparta KML Süleyman KARATAŞ Kızılcahamam EML Süleyman TATAR Polatlı EML Süleymen ALGÜL MEB Hayat Boyu Öğrenme Genel Md. Şengül EROL Gölbaşı MEM Şeref İHTİYAR Ankara MEM, METEF Şeref KANTOĞLU MEBMTEGM Tanju ÇETİN Ankara Sanayi Odası Telat TURAN Polatlı ASML Ülkü ÖZDEMİR EYUDER Yard. Doç. Dr. Nedime ŞANLI Gazi Üniversitesi Yasemin TEMİZSOYLU Ankara MEM, METEF Yasemin TÜRKEŞ Altındağ Zübeyde Hanım KML Yaşar ARI Kazan Efes EML Yaşar Baki ALTUNBAŞ EYUDER Yılmaz TURHAN Ankara MEM, METEF Yunus Haktar TANGIÇ Tek. Öğrt. Yusuf AKELMA Kalaba KML Zeki DAĞLI Cebeci KML Zeki GENCAN EYUDER Zeynep BAL Törekent EML Zeynep GAZİOĞLU TESK Eğitim ve Planlama Müdürlüğü
MESLEKÎ TEKNİK EĞİTİMDE YAPISAL ARAYIŞLAR ÇALIŞTAYI
24 Ocak 2012- ATO Konferans Salonu/Ankara
Bosna Hersek Cad. 33/1 Emek-ANKARA Telefon : 0 312 2234306 Fax : 0 312 2130934 www.eyuder.org