Download - Ukrayna ve Kırım’daki Gelişmelerin Yeniden Gündeme ...

Transcript
Page 1: Ukrayna ve Kırım’daki Gelişmelerin Yeniden Gündeme ...

Sunuş m

ENERJİ ve ÇEVRE DÜNYASI NISAN 20142

Özkan AĞIŞTürkiye Kojenerasyon ve Temiz Enerji Teknolojileri Derneği (TURKOTED) Yönetim Kurulu Başkanı[email protected]@turkoted.org

Ukrayna ve Kırım’daki Gelişmelerin Yeniden Gündeme Taşıdığı “Avrupa’nın ve Türkiye’nin Enerji Arz Güvenliği” Sorunu

Nisan başında Brüksel’de, COGEN EU-ROPE tarafından düzenlenen Avrupa Ko-jenerasyon Konferansı’na katıldım. Ukray-na ve Kırım gelişmelerinin gölgesinde yapı-lan konferansa damgasını vuran en önemli sorun, Avrupa’nın “Enerji Arz Güvenliği” idi. Enerji kaynaklarını çeşitlendirse de, %50’den fazla dışa bağımlılık, Ukrayna ve Kırım’daki son gelişmelerden sonra, yeni-den masaya yatırılmıştı. Konferansta sunu-lan, Avrupa Enerji Komisyonu’nun Enerji İthal Faturası grafiğine göre, Avrupa bugün enerji ithali için yılda 400 milyar Euro öde-mekteydi. Üye ülkeler, hiçbir önlem alma-dan kendi stratejik planlarını uygulamaya bırakılırsa 2050 yılında ithal faturasının 600 milyar Euro’yu geçeceği hesaplanmaktay-dı. Ayrıca, enerji kaynaklarında dışa fazla bağımlılık, fazla risk yaratmaktaydı. Nor-veç’teki doğal gaz rezervlerinin tükeniyor

olması ve Avrupa’ya verilen gazın giderek azalıyor olması, enerjide arz güvenliği en-dişelerini iyice arttırıyordu. Amerika’nın ekonomik yaptırımlarına karşın Putin’in Avrupa Birliği üyelerine yazdığı mektup-taki tehditler, bardağı taşıran son damla olmuştur.

AB üye devletleri bu mektuba verilecek cevap üzerinde çalışırken, enerji kurmay-ları enerji ithal faturasını daha fazla nasıl in-direbileceklerini araştırdılar. Gördüler ki, ülkelerin uyguladıkları stratejik enerji plan ve programlarını bozmadan yaratabilecek-leri tek kaynak “Enerji Tasarrufu”.

Avrupa Birliği üye ülkelerinin enerji ithal faturaları kabardıkça, enerji tasarrufu ön-lemlerinde uzlaşma ve birliktelik daha ko-lay oldu. Avrupa Enerji Komisyonu, tekno-

lojik gelişmelerin zamanında uygulanma-sıyla ve yenilenme ihtiyaçlarının zamanında karşılanmasıyla sağlanabilecek enerji tasar-ruflarının miktarını, Euro bazında hesapla-mıştır. Bu hesapların özünü, enerjinin en yeni teknolojilerle üretilmesiyle sağlanan primer enerji kaynağı tasarrufu ve yenilen-melerin zamanında yapılmasının getirdiği tüketim tasarrufu teşkil etmektedir. Avru-pa Enerji Komisyonu’nun 2030 yılına kadar 4 zaman diliminde hesapladığı tasarrufların parasal karşılıkları aşağıdaki grafikte tu-runcu renkte gösterilmiştir. Bunlardan, 2026-2030 arasındaki 5 yıllık sürede, sağ-lanabilecek 363 milyar Euro’luk tasarruf, eğer gerçekleştirilebilirse, enerjide dışa bağımlılık %50 azalacaktır. Bu tasarrufun yapılabileceğine inanıyorum. Zira, her yıl bu tasarrufu kazanabilmek için yapılacak yenileme ve yüksek teknoloji yatırımı sa-

Kaynak: AB Komisyonu Kaynak: AB Komisyonu

Page 2: Ukrayna ve Kırım’daki Gelişmelerin Yeniden Gündeme ...

Sunuş m

3ENERJİ ve ÇEVRE DÜNYASI NISAN 2014

dece 280 milyar Euro’dur ve bu mega pro-jede IRR çok yüksek çıkmakta yani proje çok feasible görünmektedir.

Enerji tasarrufu arttıkça, daha az ener-ji kaynağı ithal edileceğinde, dolayısıyla, daha düşük fatura ödeneceğinde mutabık kalmıştık. IEA’nın değerlendirmelerine göre, çeşitli ülkelerde 2035 yılında tasarruf edilebilecek kişi başına enerji kaynağı ithali (veya kişi başına fatura bedeli azalması) Fi-gure 7.13’te gösterilmiştir. Şekilden görü-leceği gibi en büyük enerji kaynağı tasarruf potansiyeli Amerika’dadır ve bu potansi-yelin %80’i akaryakıttadır. Enerji Tasarrufu/Arz Güvenliği DengesiÖnce Avrupa’da, bugünlerde ortaya çı-kan tabloya bakalım. IEA’nın hesaplarına göre bugün 310 Bcm olan doğal gaz ithali, 2035 yılında, 140 Bcm artışla 450 Bcm’e ulaşacak. Aşağıdaki Figure 3.8’de bunu net olarak görüyoruz. Bu ilave gaz nereden gelecek? Görünen kaynaklar Rusya, Azer-baycan, Cezayir ve az da olsa Katar. Ancak bu ülkelerin doğal gaz ihtiyaçları da büyü-yecek. Bu büyüme ölçeğinde, Avrupa’ya arz edilebilecek ilave doğal gaz miktarının temini (140 Bcm) sorunlar yaratacak.

Yani gaz arzı sıkıştıkça gaz arzı güvencesi azalır. Gaz arzının tehlikeye girmesine kar-şı en önemli güvence, yukarıda belirttiği-miz gibi enerji tasarrufunun arttırılmasıdır. Bu görüşlerimiz, Amerika’da üretimi yılda 200 Bcm’e ulaşan kaya gazının, başta Ja-ponya olmak üzere Asya-Pasifik ülkelerine ve Avrupa’ya ulaşmasının 2020 yılından önce mümkün olamayacağı hesaplarına dayanmaktadır. Ancak 2020 yılına kadar Polonya ve Fransa’daki dev kaya gazı re-

zervleri hayata geçirilebilirse, bu perfor-mans hem Avrupa’nın arz güvenliğini sağ-lar hem de fiyatları aşağıya çeker.

Enerji Arz Güvencesinde Ülkemiz Ne Durumda?Enerji kaynaklarında Türkiye de, Av-rupa gibi dışa bağımlıdır. Hatta Türki-ye Avrupa’dan daha çok dışa bağımlıdır (Avrupa’da %50 yerine Türkiye’de %72). Ancak Türkiye’nin Avrupa’ya nazaran daha büyük avantajları var. Bunlardan bi-rincisi coğrafyamızın getirdiği imkânlar. Türkiye, enerji kaynaklarınca zengin Rus-ya, Azerbaycan, İran ve Irak gibi ülkelerle çevrilmiştir. Bu ülkelere yenileri eklen-miştir: İsrail ve Kıbrıs. Bütün bu ülkelerin, fazla gazını sevk edebilmek için Türkiye’ye ihtiyaçları var. Ayrıca, son yıllarda, yaklaşık 4.0 Tcm rezervli Irak gazı, Türkiye için çok büyük ümit arz ediyor. Bu gazın Türkiye’ye getirilmesi, İran gazında, zaman zaman ya-şadığımız sıkıntıları azaltacaktır.

Ukrayna ve Kırım gerginliklerine gelince:Bugün Rusya’dan aldığımız gaz Türkiye’ye 2 güzergâhtan ulaşmaktadır. 14.0 Bcm’i, Ukrayna-Romanya-Bulgaristan’dan ge-çen “Batı Hattından”, 16.0 Bcm de “Mavi Akım”dan akmaktadır. Bu son kriz dâhil, Rusya Türkiye’ye gaz arzında sıkıntı yarat-mamıştır. Hatta İran’dan kaynaklı bazı ak-saklıklarda da daha çok gaz vermiştir. 2006 yılında 3 günlük gaz kesintisinde de vanayı Rusya kapatmamıştır. Ukrayna’da giderek tırmanan aşırı uçların olayları teröre dönü-şürse, Ukrayna topraklarından geçen 14.0 Bcm’lik pipe-line’ı Rusya uzaktan koruya-maz ve bu da, sadece Türkiye’nin değil, Balkanların gaz arzı güvenliğini tehlikeye sokar. Böyle bir durumda bile Gazprom’un “Mavi Akım’ın” kapasitesini, emniyet sı-

nırları içinde zorlayarak Türkiye’yi gazsız bırakmayacağına inanıyorum. Ukrayna’da-ki aşırı uçların olayları, ülkede öngörüle-meyen şiddet tırmanışlarını getirirse, bu durumda belki “2. Mavi Akım” projesi bile gündeme gelebilir. Irak’tan gaz geti-recek pipe-line’ın bir an önce bitirilmesi gaz arzını rahatlatır. TANAP’ın dışında, Azerbaycan’ın, Şah Denizinden BOTAŞ’a tanıdığı 8.0 Bcm’lik kontenjanın arttırılma-sı arz güvencesine büyük destek verir.

Bütün bunların yanında, doğal gazda arz tehlikesine karşı en büyük güvence-yi, Avrupa arz güvenliğinde olduğu gibi, olağanüstü enerji tasarrufu önlemlerinin alınmasında görüyoruz. Enerji ithal fatura-sını azaltmak, doğal gaz kombine çevrim santrallerinin teşviklerinin kaldırılması ile olmaz. Avrupa’da olduğu gibi, eski sant-ralların innovation’u ile ve yeni santralla-rı da (kojenerasyon dahil) ileri teknoloji kullanımına teşvik etmekle olur. Bu yol-da, 2007’de çıkartılan 5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanunu ve 2010’da yürürlüğe giren Enerji Verimliliği Strateji Belgesi ile önemli adımlar atılmıştır. Enerji Verimlili-ği Kanunu’nda, üretimde enerji verimliliği bölümü noksandı. Şimdi görüyoruz ki, ETKB, YEGM’nin hazırlayarak sitesine koymuş olduğu Yüksek Verimli Kojeneras-yon Tebliği Taslağı ile AB Enerji Verimliliği Direktifi’ne (EED) tam uyum sağlama ça-lışmalarını başlatmıştır. Bunu, gaz ithal fa-turasının azaltılması yönünde çok olumlu bir gelişme olarak görüyoruz. Bu tebliğin uygulanması bir takım desteklerle genişle-tilebilirse, bu sadece ülkemizin enerji ithal faturasını azaltmakla kalmayacak, enerjide arz güvenliğini de sağlayacaktır.

Hoşça ve Dostça kalın…

Kaynak: World Energy Outlook 2013, IEA Kaynak: World Energy Outlook 2013, IEA