ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ SINIF ... · SOSYAL BİLİMLER...
Transcript of ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ SINIF ... · SOSYAL BİLİMLER...
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
SINIF ÖĞRETMENLİĞİ ANABİLİM DALI
ÖĞRENME STRATEJİLERİNİN ÖĞRETİMİNİN VE DERS İŞLENİŞİNDE
KULLANIMININ ÖĞRENCİLERİN AKADEMİK BAŞARILARINA,
TUTUMLARINA VE KALICILIĞA ETKİSİ
Yeliz DİKBAŞ
YÜKSEK LİSANS TEZİ
ADANA, 2008
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
SINIF ÖĞRETMENLİĞİ ANABİLİM DALI
ÖĞRENME STRATEJİLERİNİN ÖĞRETİMİNİN VE DERS İŞLENİŞİNDE
KULLANIMININ ÖĞRENCİLERİN AKADEMİK BAŞARILARINA,
TUTUMLARINA VE KALICILIĞA ETKİSİ
Yeliz DİKBAŞ
DANIŞMAN: Yrd. Doç Dr. Özlem KAF HASIRCI
YÜKSEK LİSANS TEZİ
ADANA, 2008
Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğüne
ADANA
Bu çalışma, jürimiz tarafından Sınıf Öğretmenliği Anabilimdalı’nda YÜKSEK LİSANS TEZİ
olarak kabul edilmiştir.
Başkan : Yrd. Doç Dr. Özlem KAF HASIRCI
(Danışman)
Üye : Yrd. Doç Dr. Filiz YURTAL
Üye : Yrd. Doç Dr. Mahinur KARATAŞ COŞKUN
ONAY
Yukarıdaki imzaların adı geçen öğretim elemanlarına ait olduklarını onaylarım. / / 2008
Prof. Dr. Nihat KÜÇÜKSAVAŞ
Enstitü Müdürü
Not: Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge, şekil ve
fotoğrafların kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri
Kanunu'ndaki hükümlere tabidir.
i
ÖZET
ÖĞRENME STRATEJİLERİ ÖĞRETİMİNİN VE DERS İŞLENİŞİNDE
KULLANIMININ ÖĞRENCİLERİN AKADEMİK BAŞARILARINA,
TUTUMLARINA VE KALICIĞA ETKİSİ
Yeliz DİKBAŞ
Yüksek Lisans Tezi, Sınıf Öğretmenliği Anabilim Dalı
Danışman : Yrd. Doç. Dr. Özlem KAF HASIRCI
Eylül 2008, Sayfa,156
Araştırmanın amacı; ilköğretim beşinci sınıf sosyal bilgiler dersinde öğrenme
stratejileri öğretiminin ve bu stratejilerin ders işlenişinde kullanımının öğrencilerin
akademik başarılarına, tutumlarına ve kalıcılığa etkisini araştırmaktır.
Araştırma deneysel araştırma modellerinden ön test-son test kontrol gruplu desene
göre tasarlanmıştır. Araştırma 109 beşinci sınıf öğrencisi ile yürütülmüştür. Veriler “
Öğrenme Stratejileri Anketi” , “Sosyal Bilgiler Akademik Başarı Testleri “ ve “ Sosyal
Bilgiler Tutum Ölçeği” ile toplanmıştır. Veri toplama araçları deneysel işlemden önce
öntest, deneysel işlem sonrasında sontest olarak kullanılmış, sontestten üç hafta sonra da
akademik başarının kalıcılığına bakılmıştır. Deneysel işlem olarak öncelikle öğrenme
stratejileri öğretimi yapılmış ve ünitelerin öğretiminde öğrencilerin öğrenme
stratejilerini kullanmaları için ortam oluşturulmuştur.
Öğrenme stratejileri verileri frekans ve yüzde olarak analiz edilmiştir.
Öğrencilerin akademik başarı ve tutum ölçeği öntest, sontest, kalıcılık puan ortalamaları
arasında anlamlı farklılık olup olmadığına kovaryans analizi (ANCOVA) ile bakılmıştır.
Verilerin analizi sonucunda öğrenme stratejileri öğretiminin öğrencilerin öğrenme
stratejilerini kullanma düzeylerini, akademik başarısını arttırdığı ve derse yönelik
tutumlarına olumlu katkı sağladığı belirlenirken, öğrenilenlerin kalıcılığında anlamlı bir
fark yaratmadığı ortaya çıkmıştır.
Anahtar Kelimeler: Öğrenme stratejileri ve öğretimi, sosyal bilgiler, akademik
başarı, tutum.
ii
ABSTRACT
THE EFFECTS OF TEACHING AND USING OF LEARNING STRATEGIES ON ACHIEVEMENT, RETENTION AND ATTITUDE OF THE STUDENTS
Yeliz DİKBAŞ
Master Thesis, Elementary Education Department
Superviser: Özlem KAF HASIRCI
September 2008, Pages,156
The aim of this study is to find out the effects of teaching and using of learning
strategies on achievement, retention and attitude of the students in Social Sciences
courses. This research was designed according to two experimental and one control
group pretest-posttest modeling. The study was conducted with 109 students who are
fifth grades at public elementary school. The data was collected with “Learning
Strategies Questionnaire”, “Social Studies Achievement Tests” and “Social Studies
Attitude Scale”. Learning Strategies were taught to the students by means of direct
teaching method and this strategies were used on the teaching of units.
Students’ learning strategies were demonstrated with frequency and percent
statistics. Data which collected with“Social Studies Achievement Tests” and “Social
Studies Attitude Scale” analyzed with covariance analysis (ANCOVA).
Findings indicated that teaching and using of learning strategies increased
students’ learning strategies levels, achievement, and effected positively attitude of the
students, but it didn’t indicate meaningful difference to retention in Social Sciences
courses.
Key words: Teaching of learning strategies, Social Science, achievement, attitude.
iii
ÖNSÖZ
Bu araştırmada, ilköğretim beşinci sınıf sosyal bilgiler dersinde öğrenme stratejileri
öğretiminin ve bu stratejilerin ders işlenişinde kullanımının öğrencilerin akademik
başarılarına, tutumlarına ve kalıcılığa etkisi araştırılmıştır.
Bu araştırmanın gerçekleştirilmesinde birçok insanın emeği ve yardımı
bulunmaktadır. Öncelikle araştırmanın her aşamasında bulunduğu katkılarından dolayı
danışmanım, değerli hocam Sayın Yrd. Doç Dr. Özlem KAF HASIRCI’ya, araştırmada
kullanılan anketi geliştirmede ve araştırma sürecinde görüşlerini esirgemeyen Bayram
TAY’a, destek ve katkılarından dolayı Yrd. Doç. Dr. Mahinur KARATAŞ COŞKUN’a
ve Yrd. Doç. Dr. Filiz YURTAL’a teşekkür ederim. Araştırmayı destekleyen Ç.Ü.
araştırma fonuna (EF2006YL52), pilot uygulama ve asıl uygulamanın gerçekleştirildiği
okulların müdürlerine, deney ve kontrol gruplarındaki değerli öğretmenlere ve sevgili
öğrencilere teşekkür ederim.
Bu çalışmada desteğiyle sürekli yanımda olduğunu hissettiren eşim Halil
BOLAT’a, bugünlere gelmem için emek harcayan anneme ve babama sonsuz
teşekkürler…
iv
İÇİNDEKİLER
Sayfa no
ÖZET.……………………………………...………………………….…………………i
ABSTRACT……………………………………..……………….……………….…….ii
ÖNSÖZ……………………………………………….…………………..…………….iii
TABLOLAR LİSTESİ ………………………...……..………………….……….......vii
ŞEKİLLER LİSTESİ …………………………...………………………….……........ix
EKLER LİSTESİ…………………………………………….…………...…..……..…x
BÖLÜM I
GİRİŞ…………………………………………….……….………………..……………1
1.1. Problem…………………………………...………..……………………..……….2
1.2. Araştırmanın Amaçları ……………………....…....……….…….……………..…5
1.2.1. Genel Amaç....................................................................................... 5
1.2.2. Alt Amaçlar....................................................................................... 5
1.3. Araştırmanın Önemi………………………...….…...….………….…………...….6
1.4. Sayıtlılar……………………………………………………………………....…...9
1.5. Sınırlılıklar…………………………………………………………………....….10
1.6. Tanımlar……………………………………………………………………....….10
BÖLÜM II
KURUMSAL AÇIKLAMALAR ve İLGİLİ ARAŞTIRMALAR…….....……...… 11
2.1. Kuramsal Açıklamalar………...…………………………...………...……….…11
2.1.1. Öğrenme Nedir?.......................................................................................... 11
2.1.2. Öğrenme Kuramları …………….……...…….………..…........….….…...12
2.1.2.1. Davranışçı Kuram…...………………………..……..………….12
2.1.2.2. Bilişsel Öğrenme Kuramları ……………...…………...…….….13
2.1.2.2.1. Bilgiyi İşleme Kuramı .………...……………….….16
2.1.2.2.2. Yapılandırmacı Kuram………...….............……… 17
2.1.3. Öğrenme Stratejileri…………………….……………...…….…...…….....20
2.1.4. Öğrenme Stratejileri ile İlgili Sınıflamalar…….….…………...……..…...21
2.1.5. Öğrenme Stratejilerinin Öğretimi…………………....…..………………..26
v
2.1.6. Sosyal Bilgiler Nedir?....................................................................................28
2.1.7. Öğrenme Stratejilerinin Sosyal Bilgilerdeki Rolü………..………...…....… 33
2.2.İlgili Araştırmalar……………………………….……...…………...…..….….…...34
2.2.1. Öğrenme Stratejileri İle İlgili Araştırmalar…………...….…………….…34
2.2.1.1. Yurt Dışında Yapılan Araştırmalar……….…...………….……...34
2.2.1.2. Yurt İçinde Yapılan Araştırmalar………………………….……38
2.2.1.2.1.Öğrenme Stratejilerini Belirlemeye Yönelik
Araştırmalar….........................................................…..39
2.2.1.2.2.Öğrenme Stratejileri ve Akademik Başarı İle İlgili
Araştırmalar………………………………...…………48
2.2.1.2.3.Öğrenme Stratejilerinin Diğer Değişkenlerle İlişkisini
İnceleyen Araştırmalar…………………….………..…61
2.2.2. 2005 İlköğretim Programı ile İlgili Araştırmalar………………………….65
BÖLÜM III
YÖNTEM……………………………………………………………………………...73
3.1. Araştırmanın Modeli………..………………………...……………..…….….…...73
3.2. Çalışma Grubu……………..……………...……………………...……..….……..75
3.3. Veri Toplama Araçları…………...………………...………………..…….……....77
3.3.1. Anket Formu……………………..…….………...…...….….…….……....77
3.3.2. Sosyal Bilgiler Akademik Başarı Testi …….……...………....…..…….....77
3.3.3. Sosyal Bilgiler Tutum Ölçeği ……………....….……..……...……..…......81
3.4. Verilerin Toplanması………………………………..……….…………….……...81
3.4.1. Ön Deneme Uygulaması………………...……………………...……...….82
3.4.2. Deneysel İşlem………………………………….……………..…...……...83
3.4.2.1.Kazanımların Öğrenme Stratejilerine Göre Düzenlenmesi…...…...84
3.5. Verilerin Analizi………………...…..………………………..……….....................86
BÖLÜM IV
BULGULAR………………………….……………………...………………………..89
4.1. Öğrencilerin Kullandıkları Öğrenme Stratejileri Nelerdir?.....................................89
vi
4.2. Deney Grupları ve Kontrol Grubundaki Öğrencilerin Öğrenme Stratejileri Öntest-
Sontest Puan Ortalamaları Arasında Anlamlı Bir Fark Var Mıdır?........................90
4.3. Deney Grupları ve Kontrol Grubundaki Öğrencilerin Sosyal Bilgiler Akademik
Başarı Öntest Puan Ortalamaları Kontrol Altına Alındığında, Sontest Puan
Ortalamaları Arasında Anlamlı Bir Farklılık Var Mıdır?.......................................91
4.4. Deney Grupları ve Kontrol Grubundaki Öğrencilerin Sosyal Bilgiler Akademik
Başarı Sontest Puan Ortalamaları Kontrol Altına Alındığında, Kalıcılık Puan
Ortalamaları Arasında Anlamlı Bir Farklılık Var Mıdır?.......................................95
4.5. Deney Grupları ve Kontrol Grubundaki Öğrencilerin Sosyal Bilgiler Tutum Ölçeği
Öntest Puan Ortalamaları Kontrol Altına Alındığında; Sontest Puan Ortalamaları
Arasında Anlamlı Bir Farklılık Var Mıdır?.............................................................97
4.6. Deney Grupları ve Kontrol Grubundaki Öğrencilerin Sosyal Bilgiler Tutum Ölçeği
Sontest Puan Ortalamaları Kontrol Altına Alındığında; Kalıcılık Testi Puan
Ortalamaları Arasında Anlamlı Bir Farklılık Var Mıdır?........................................99
BÖLÜM V
TARTIŞMA VE YORUM.………………….………………….….….……...….….102
5.1. Öğrenme Stratejileri……….………………………………….….………………102
5.2. Akademik Başarı…………………….………………………………..…….……104
5.3.Kalıcılık………………………………….…………………………………..……105
5.4.Tutum…………………………………….……………………..………...………107
BÖLÜM VI
SONUÇ VE ÖNERİLER.………………………………………….……………..…..109
6.1. Sonuçlar……….……………………..…………………………..……….….……109
6.2. Öneriler…………………….………………..………………..……………..….…110
6.2.1. Uygulamaya Yönelik Öneriler….……….……………….…………...…….110
6.2.2. Yapılacak Araştırmalara Yönelik Öneriler……………………..…....……..110
KAYNAKÇA………...……………………………………………………...….……..112
EKLER…………………………………………………………………..….…....……122
ÖZGEÇMİŞ………………………………………………………………….…..……156
vii
TABLOLAR LİSTESİ
Tablo No Sayfa
Tablo 3.1. Araştırma Modelinin Simgesel Görünümü ………………......………73
Tablo 3.2. Deney ve Kontrol Gruplarının Gerçekleşen Düşler ile Toplum İçin
Çalışanlar Üniteleri Öntest Puanlarının Aritmetik Ortalamaları, Standart
Sapmaları ve Uygulanan Tek Yönlü Varyans Analizi Sonuçlarına İlişkin
F Değerleri…………………………………………………………..…..75
Tablo 3.3. Deney ve Kontrol Gruplarının Tutum Ölçeği Öntest Puanlarının Aritmetik
Ortalamaları, Standart Sapmaları ve Uygulanan Tek Yönlü Varyans
Analizi Sonuçlarına İlişkin F Değerleri……………………...……….....76
Tablo 3.4. Gerçekleşen Düşler Ünitesi Testini Oluşturan Maddelerin Ayırıcılık
İndisleri (rjx), Güçlük İndisleri (Pj), Standart Sapmaları (Sj), ve t
Değerleri……………………………………………………………...….79
Tablo 3.5. Gerçekleşen Düşler Ünitesi Testi Analiz Sonuçları……………….…… 79
Tablo 3.6. Toplum İçin Çalışanlar Ünitesi Testini Oluşturan Maddelerin Ayırıcılık
(rjx), Güçlük İndisleri (Pj), Standart Sapmaları (Sj), ve t Değerleri…...80
Tablo 3.7. Toplum İçin Çalışanlar Ünitesi Testi Analiz Sonuçları………...……… 80
Tablo 3.8. Ünite kazanımlarının Öğrenme Düzeyleri………………...…………… 84
Tablo 3.9. Ünite Kazanımlarında Kullanılan Öğrenme Stratejileri………………....85
Tablo 3.10. Alt Amaçlara Göre Kullanılan Veri Toplama Araçları ve İstatistiksel
Teknikler…………………………………….………..……..……...…...88
Tablo 4.1. Öğrencilerin Öğrenme Stratejilerini Kullanma Düzeyleri ……….……. 89
Tablo 4.2. Öğrencilerin Öğrenme Stratejileri Anketi Öntest- Sontest Ortalamaları,
Standart Sapma ve Düzeltilmiş Sontest Ortalamaları……………….….90
Tablo 4.3. Öğrencilerin Öğrenme Stratejileri Anketi Düzeltilmiş Sontest
Ortalamalarının Kovaryans Analizi Sonuçları ……………..…………...91
Tablo 4.4. Gerçekleşen Düşler Ünitesi Deney ve Kontrol Grupları Öntest- Sontest
Toplam Puan Ortalamaları, Standart Sapma ve Düzeltilmiş Sontest
Ortalamaları….......................................................................................... 92
Tablo 4.5. Deney ve Kontrol Gruplarındaki Öğrencilerin Düzeltilmiş Akademik
Başarı Testi Sontest Puanlarının Kovaryans Analizi Sonuçları……….93
viii
Tablo 4.6. Toplum İçin Çalışanlar Ünitesi Deney ve Kontrol Grupları Öntest-
Sontest Toplam Puan Ortalamaları, Standart Sapma ve Düzeltilmiş
Sontest Ortalamaları………………………………………………….… 93
Tablo 4.7. Deney ve Kontrol Gruplarındaki Öğrencilerin Düzeltilmiş Akademik
Başarı Testi Sontest Puanlarının Kovaryans Analizi Sonuçları………... 94
Tablo 4.8. Gerçekleşen Düşler Ünitesi Deney ve Kontrol Grupları Sontest-Kalıcılık
Toplam Puan Ortalamaları, Standart Sapma ve Düzeltilmiş Kalıcılık
Ortalamaları………………………………………………….….……… 95
Tablo 4.9. Deney ve Kontrol Gruplarındaki Öğrencilerin Düzeltilmiş Akademik
Başarı Testi Kalıcılık Puanlarının Kovaryans Analizi Sonuçları…….… 96
Tablo 4.10. Toplum İçin Çalışanlar Ünitesi Deney ve Kontrol Grupları Sontest-
Kalıcılık Toplam Puan Ortalamaları, Standart Sapma ve Düzeltilmiş
Sontest Ortalamaları……………………………………………….….... 96
Tablo 4.11. Deney ve Kontrol Gruplarındaki Öğrencilerin Düzeltilmiş Akademik
Başarı Testi Kalıcılık Puanlarının Kovaryans Analizi Sonuçları……… 97
Tablo 4.12. Deney ve Kontrol Grupları Tutum Ölçeği Öntest- Sontest Toplam Puan
Ortalamaları, Standart Sapma ve Düzeltilmiş Sontest Ortalamaları.…... 98
Tablo 4.13. Deney ve Kontrol Gruplarındaki Öğrencilerin Düzeltilmiş Tutum Ölçeği
Sontest Puanlarının Kovaryans Analizi Sonuçları………………….…...98
Tablo 4.14. Deney ve Kontrol Grupları Tutum Ölçeği Sontest-Kalıcılık Toplam Puan
Ortalamaları, Standart Sapma ve Düzeltilmiş Sontest Ortalamaları….....99
Tablo 4.15. Deney ve Kontrol Gruplarındaki Öğrencilerin Düzeltilmiş Tutum Ölçeği
Kalıcılık Puanlarının Kovaryans Analizi Sonuçları……………..……..100
ix
ŞEKİLLER LİSTESİ
Şekil No Sayfa
Şekil 1. Davranışçı yaklaşımla bilişsel yaklaşım arasındaki temel farklılıklar…….... 15
Şekil 2. Bellek türleri ve öğrenmeyi etkileyen süreçler………………………...…….17
Şekil 3. Davranışçı, bilişsel ve yapıcı öğrenme kuramlarının özellikleri………....…..19
Şekil 4. Üç Sosyal Bilgiler yaklaşımının karşılaştırılması…………………………... 31
Şekil 5. Sosyal Bilgiler öğretimi için üç farklı yaklaşım……………………………...32
Şekil 6. Araştırma süreci……………………………………………..………….........74
x
EKLER LİSTESİ
Ek Sayfa No
Ek 1. Öğrenme Stratejileri Anketi…………………..………………….….….……122
Ek 2. Sosyal Bilgiler Tutum Ölçeği….…………….………..……………...………131
Ek 3. Akademik Başarı Testleri …………………………………………...……….132
Ek 4. Öğrenme Stratejileri Öğretim Etkinlikleri…………..………………………..139
Ek 5. Ünitelerin İşlenişinde Kullanılan Etkinlikler ve Ders Planı Örnekleri…...…..148
Ek 6. İzin Yazısı……….………………………………………………………...…..155
BÖLÜM I
GİRİŞ
Günümüzde bilgi insanlar için çok önemli olmaya başlamıştır. Ülkeler bilgi edinen
ve bilgi üreten bir toplum oluşturmak için eğitim politikalarında sürekli değişiklik
yapmaktadır. Gelecekte bilginin, bilgi üreten toplumun önemi artmaya devam edecektir.
Bilgi çağında bireylerin bilgiye ulaşma yollarını bilmeleri, ulaştıkları bilgileri
kullanmaları ve kendi kendilerine yeni bilgiler üretmeleri önemli bir yere sahiptir.
Bilgi üreten topluma ulaşabilmek için, bireylere istenilen davranışları
kazandırabilmek eğitim ile mümkün olacaktır. Eğitim sürecini birbirini izleyen ve
birbiri üzerine eklenen öğrenme ve öğretme deneyimleri oluşturur (Fidan ve
Erden,1998). Bu öğrenme deneyimleri okulda bir plan ve programla bireylere öğretilir
(Demirel, 2005).
Weinstein ve Mayer’a (1983) göre, iyi bir öğretim, öğrencilere nasıl öğreneceğini,
nasıl hatırlayacağını, nasıl düşüneceğini ve kendilerini nasıl güdüleyeceklerini
öğretmeyi kapsar.
Bireyin bir bilgiyi nasıl öğrendiği uzun zaman merak konusu olmuş, bu konu ile
ilgili birçok araştırma yapılmış ve öğrenmenin birçok faktörden etkilendiği görülmüştür.
Bilgiyi alan bireyin öğrenmenin oluşumunda, önemli bir yere sahip olduğu
vurgulanmıştır (Açıkgöz, 2005).
Öğrenme bireyin çevresiyle etkileşimi sonucunda meydana gelen kalıcı davranış
değişikliğidir (Senemoğlu,2003). Öğrenmenin nasıl oluştuğu, bireyin bilgiyi nasıl
aldığı, işlediği ve sakladığı üzerine araştırmalar yapılmış ve bununla ilgili olarak
öğrenme kuramları geliştirilmiştir.
Yirminci yüzyılın başlarında, davranışçılar öğrenmeyi uyarıcı ile davranış arasında
bağ kurma olarak görürken, bilişselciler insan beyninde oluşan zihinsel bir süreç olarak
görmekteydiler (Bruno, 1982). Bu iki akımın öğrenmeye bakış açıları arasındaki temel
fark, öğrenme sürecinin ürünü ile ilgilidir. Davranışçılar bu ürünü “davranış değişikliği”
2
olarak ele alırken, bilişselciler “bilgi edinme yollarına ve bilgi yapılarındaki
değişikliğe” odaklanmaktadırlar. Yani bilişselciler öğrenmeyi gözlenebilir davranış ya
da edim olarak değil, gözlemlenemeyen, içsel, bilişsel bir süreç olarak görmektedir.
Davranışçılar öğrenmenin çevrede yapılabilecek değişikliklerden, bilişselciler ise
öğrencilerde yapılabilecek değişikliklerden etkilenebileceğini savunmaktadır (Erden,
1996; Özden, 2003).
Bilgi İşleme Kuramı öğrencinin aktif olduğu zihinsel süreci, uyarıcının alınması,
anlamlandırılması, depolanması, kullanılmak için hatırlanması ve davranışa
dönüştürülmesi olarak açıklamaktadır. Bu kuram öğrenmenin oluşumu sırasında
bireyin de öğrenme işine katılması ve belli bir çaba sarf etmesi gerektiğini
savunmaktadır. Bireyin çaba sarf etmesi gereken bu süreç, öğrenme stratejilerinin
önemini ortaya koymaktadır (Açıkgöz, 2005).
Okullarda öğretmen merkezli öğretimden öğrenci merkezli öğretime geçiş
yaşanmaktadır. Öğrenciler bilgileri ezberleyen rolünden, bilgileri öğrenme işine
katılarak yapılandıran öğrenci rolüne geçmeye başlamıştır. Bu nedenle, öğretmenlerin
öğrencilere bilgi aktarmaktan çok, verilen bilgileri kendi kendilerine nasıl
öğreneceklerini, öğrendikleri bilgiyi nasıl kullanacaklarını ve yeni bilgiyi nasıl
üreteceklerini öğretmelerinin daha yararlı olacağı söylenebilir.
1.1. Problem
Öğrenciler bilgileri öğrenirken birçok güçlükle karşılaşmaktadır. Okullarda
öğrencilerden sunulan bütün bilgileri öğrenmeleri beklenir. Ama öğrencilere bu bilgileri
nasıl öğrenebileceklerine yönelik açıklamalar göz ardı edilir. İyi bir öğretim, öğrenciye
nasıl öğreneceğini, nasıl hatırlayacağını, kendi kendini nasıl güdüleyeceğini ve kendi
öğrenmesini nasıl kontrol edip yönlendireceğini kapsar (Weinstein ve Mayer, 1983).
İyi bir öğretimde, öğrencilerin başarıları büyük ölçüde kendi öğrenme yollarının
farkında olmalarına ve kendi öğrenmelerini yönlendirebilmelerine bağlıdır. Bu durum
öğrencilere öğrenme stratejilerini öğretmenin gereğini ortaya koymaktadır (Senemoğlu,
2003).
Öğrenciler arasındaki bireysel farklılıklar, öğretimin bu farklılıklara göre
düzenlenmesini de gerekli kılmaktadır. Öğrenci merkezli eğitim anlayışında,
3
öğrencilerin öğrenme sürecinde aktif hale gelmeleri, farklı zekâ türlerine ve öğrenme
stillerine uygun olarak hazırlanan ders içi etkinliklerde bilgiyi kendi kendilerine
yapılandırmaları gerekmekte bu noktada da öğrenme stratejilerine ihtiyaç
duyulmaktadır. Mevcut eğitim sisteminde, öğrencilerin kendi kendilerine
öğrenmelerine yardımcı olabilecek bilgilerin verilmemesi ve öğrenme stratejilerinin göz
ardı edilmesi önemli bir sorun olarak görünmektedir (Özer, 1998; Açıkgöz, 2005).
Özer (2002), ilköğretim okulları ile liselerin eğitim programlarında öğrenme
stratejilerinin öğretimine yeterince yer verilip verilmediğini saptamak için yaptığı
araştırmada, ilköğretim okulları ile liselerin eğitim programlarında öğrenme
stratejilerinin öğretimine az yer verildiğini belirlemiştir. Bu araştırma sonucunda,
öğretmenlerin okullarda öğrencilere öğrenme stratejilerini öğretmenin yararlı ya da
gerekli olduğunu düşündükleri ancak öğretmenlerin öğrenme stratejilerini etkili biçimde
öğretebilecek düzeyde olmadıkları ortaya çıkmıştır.
Eğitim kurumlarında öğrenme düzeyleri ve içerik türleri dikkate alınmadan yapılan
öğretim, öğretilen bilginin sadece hatırlama düzeyinde oluşmasına neden olmaktadır.
Okullarda yeni bilgi ile mevcut bilgiyi bütünleştirerek anlama, sentez yapabilme,
olguları yorumlayabilme gibi üst düzeydeki becerilere değil, bilgileri kitaptaki şekliyle
öğrenme ve ezberleme gibi daha alt düzeydeki etkinliklere yer verilmektedir. Bu
etkinlikler de zaten tam anlamıyla gerçekleşmemektedir (Selçuk ve Öztürk, 1992).
Fidan, Baykul ve Ülküer (1991), öğrencilerin önemli bir kısmının öğrendikleri bilgi
ve becerileri tam anlamıyla kavrayamadıklarını ifade etmişlerdir. Zihinsel gelişme için
bilgilerin, anlama, kavrama ve uygulama düzeyinde gerçekleştirilmesine ve öğretimin
niteliğinin arttırılmasına gereksinim vardır (Akt: Selçuk ve Öztürk, 1992).
Öğrenme-öğretme sürecinde öğrencilerin istendik davranışları kazanabilmeleri
öğrenmeye hazır olmaları ile mümkündür. Öğrenmeye hazır olmada, öğrencinin
olgunlaşması, hazır bulunuşluk düzeyi, ilgi ve ihtiyaçları, tutum ve değerleri önemli
etkiye sahiptir. Bunlardan biri olan tutum, kişinin herhangi bir nesne ya da kavrama
ilişkin geliştirmiş olduğu olumlu ya da olumsuz öğrenilen eğilimleridir (Tay ve
Akyürek Tay , 2006). Tutum ile ilgili yapılan araştırmalar (Özkal ve Çetingöz, 2006a ve
2006b; Tay ve Akyürek Tay, 2006; Sünbül, Afyon, Yağız ve Aslan 2004;
4
Sünbül,1998), öğrencilerin okul başarısı ile tutumları arasında anlamlı bir ilişkinin
olduğunu göstermektedir.
Yapılan alan yazın taraması sonucunda, alan yazında öğrencilerin sınıf ortamında
kullandıkları öğrenme stratejilerini belirlemek, öğrenme stratejilerinin öğrencilerin
akademik başarı ve derse karşı tutumlarına etkisini tespit etmek amacıyla; üniversite
düzeyinde (Öztürk, 1995; Somuncuoğlu, 1996; Uysal, 1996; Stephen ve Dwyer, 1997;
Sünbül, 1998; Kaçar, 1999; Hamurcu, 2002; Arsal, 2005; Kocabaş, 2005; Lynch,
2006;), lise ve ilköğretim ikinci kademe düzeyinde (Görgen 1997; Yücedağ 2001;
Yorulmaz 2001; Özer 2002; Acar 2003; Sünbül, Afyon, Yağız ve Aslan 2004; Ellez ve
Güngör 2005; Özkal ve Çetingöz 2006a ve 2006b) bir çok araştırmaya rastlanırken,
ilköğretim birinci kademe düzeyinde (Gümüş 1997; Yangın ve Yıldızlar, 1999; Tay,
2002 ve 2004;Yıldız, 2005) ve öğrenme stratejilerinin sosyal bilgiler dersinde
kullanımına, akademik başarıya ve tutuma etkisine ilişkin (Yangın ve Yıldızlar, 1999;
Yorulmaz, 2001; Tay, 2002 ve 2004; Özkal ve Çetingöz, 2006a ve 2006b) az sayıda
çalışmaya rastlanmıştır.
Yukarıda adı geçen araştırmalarda, öğrenme stratejileri ile ilgili öğrencilere bilgi
vermenin ve ders içeriklerini öğrenme stratejilerine göre düzenlemenin gereği
vurgulanmış, öğrenme stratejilerini kullanmanın öğrencilerin akademik başarılarını ve
derslere ilişkin tutumlarını olumlu yönde etkilediği belirlenmiştir.
Sözü geçen araştırmalarda genellikle öğrencilerin kullandıkları öğrenme stratejileri
belirlenmiş ve kullandıkları stratejilere göre akademik başarıları ve derse ilişkin
tutumları incelenmiştir. Sünbül (1998) anlamlandırma ve örgütleme, Görgen (1997)
bilgi haritası oluşturma ve özetleme, Tok (2003) ise bilgi haritası oluşturma ve
inceleme-soru sorma-okuma-bakmadan cevaplama-gözden geçirme (İSOCG)
stratejilerini kullanarak yaptıkları çalışmalarda, hangi stratejinin başarıyı arttırdığını
araştırmışlardır. Öğrenme stratejilerinin dersin işlenişi sırasında nasıl kullanılabileceği
ile ilgili uygulamalı olarak yapılacak bir öğretimin öğrencilerin akademik başarılarına
ve tutumlarına etkisine yönelik bir araştırmaya rastlanmamıştır.
Öğrencilerin kendi kendilerine öğrenmeyi bilmemeleri onların derslerde başarısız
olma nedenleri arasında yer almaktadır (Açıkgöz, 2005). İlköğretimde uygulanan
öğretim programının -her ne kadar öğrenci merkezli olarak hazırlanmış olsa da-
5
öğrencilere öğrenmeyi öğretme açısından yetersiz olması (Bayındır, 2006), öğrenme
stratejilerinin dersin işlenişi sırasında ve ders çalışırken nasıl kullanılacağının
gösterilmemesi önemli bir sorun olarak görünmekte ve bu sorun öğrencilerin
derslerdeki başarılarını olumsuz yönde etkilemektedir. Bu olumsuz etkiyi gidermek için
öğrencilere öğrenme stratejilerini öğretmek ve kullanımına yönelik bilgiler vermek
yararlı olabilir.
Akademik başarıyı arttırmak ve öğrencilerin derse karşı olumlu tutum
geliştirmelerine yardımcı olmak için, öğrenme stratejilerinin öğretiminin ve öğrenme
stratejileriyle desteklenecek içeriğin yararlı olabileceği düşünülerek, bu konu
araştırılmaya değer bir konu olarak görülmüştür. Bu doğrultuda araştırmanın problem
cümlesi şu şekilde ifade edilmiştir:
“İlköğretim beşinci sınıf sosyal bilgiler dersinde öğrenme stratejileri
öğretiminin ve ders işlenişinde kullanımının öğrencilerin akademik başarılarına,
tutumlarına ve kalıcılığa etkisi var mıdır?”
1.2. Araştırmanın Amaçları
Bu bölümde araştırmanın genel amacı ve alt amaçları sunulmuştur.
1.2.1. Genel Amaç
İlköğretim beşinci sınıf sosyal bilgiler dersinde öğrenme stratejileri öğretiminin ve
ders işlenişinde kullanımının öğrencilerin akademik başarılarına, tutumlarına ve
kalıcılığa etkisini araştırmaktır.
1.2.2. Alt Amaçlar
Araştırmanın genel amacı doğrultusunda aşağıdaki sorulara cevap aranmıştır.
1. Beşinci sınıf sosyal bilgiler dersinde öğrencilerin kullandığı öğrenme
stratejileri nelerdir?
2. Birinci deney grubu, ikinci deney grubu ve kontrol grubu öğrencilerinin
öğrenme stratejileri öntest puan ortalamaları kontrol altına alındığında, sontest puan
ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık var mıdır?
6
3. Birinci deney grubu, ikinci deney grubu ve kontrol grubu öğrencilerinin
sosyal bilgiler akademik başarı öntest puan ortalamaları kontrol altına alındığında,
sontest puan ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık var mıdır?
4. Birinci deney grubu, ikinci deney grubu ve kontrol grubu öğrencilerinin
sosyal bilgiler akademik başarı sontest puan ortalamaları kontrol altına alındığında,
kalıcılık puan ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık var mıdır?
5. Birinci deney grubu, ikinci deney grubu ve kontrol grubu öğrencilerinin
sosyal bilgiler tutum ölçeği öntest puan ortalamaları kontrol altına alındığında;
sontest puan ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık var mıdır?
6. Birinci deney grubu, ikinci deney grubu ve kontrol grubu öğrencilerinin
sosyal bilgiler tutum ölçeği sontest puan ortalamaları kontrol altına alındığında;
kalıcılık testi puan ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık var mıdır?
1.3. Araştırmanın Önemi
Bilginin büyük önem kazandığı günümüzde, bilginin büyük bir hızla artması ve
değişmesi, bireylerin bu hıza ayak uydurmasını zorlaştırmaktadır. Doğru bilgiye ulaşan,
bu bilgiyi edinen ve kullanmayı öğrenen bireyler yetiştirme görevi eğitim kurumlarına
düşmektedir.
Öğrencilerin gerek örgün eğitimde derslerde başarılı olmaları, gerekse örgün
eğitimden sonra yaşadığımız bilgi çağında kendilerini geliştirebilmeleri için kendi
kendilerine öğrenmeleri ve öğrenmelerini izleme yeterliği kazanmaları bir ihtiyaçtır.
Okullarda öğrencilere belli disiplinlerin temel kavram ve ilkeleri öğretilirken öğrenme
stratejileri de öğretilmelidir. İlköğretimden başlayarak öğretimin her düzeyinde
derslerde konunun gerektirdiği öğrenme stratejilerinin öğretimine yer verilmelidir.
Çünkü iyi bir öğretim, öğrencilere nasıl öğreneceklerini, nasıl anımsayacaklarını, nasıl
düşüneceklerini ve nasıl güdüleneceklerini öğretmeyi içerir (Subaşı, 2000).
Subaşı’nın (2000) da belirttiği gibi, öğrencilere içerikteki bilgileri ezberletmek
yerine, bu bilgileri kendi kendilerine öğrenme yöntemlerini öğretmek, öğretimin
kalitesini arttıracak ve gelecekteki yaşamlarında yararlı olacaktır.
Bilgi çağını yaşadığımız günümüzde, ilköğretimden yükseköğretimin sonuna dek
tüm eğitim basamaklarındaki okullarda, öğrencilerin iki önemli gereksinmesi vardır.
Bunlar, öğretim programlarındaki konular ve bu konuları nasıl öğrenileceğini
7
öğrenmektir. Öğretimin bu iki gereksinmeyi de karşılayabilecek biçimde planlanıp
uygulanması gereklidir. Öğrencilerin öğrenmeyi öğrenme ihtiyaçları, öğretmen
tarafından "öğrenmeyi öğretme" etkinlikleriyle karşılanabilir ( Özer, 1998).
Senemoğlu (2003), öğrencilerin öğrenme stratejilerini kendi öğrenmelerinde etkili
olarak kullanabilmeleri için, öğrenme stratejilerinin neler olduğu, özellikleri, hangi
durumlarda ve niçin kullanmaları gerektiği hakkında bilgilendirilmeleri gerektiğine
dikkat çekmiştir.
Öztürk (1995) öğretmenlerin ve aile bireylerinin öğrenme stratejileri konusunda
yeterince bilinçli olmamasının, öğrencilerin bu stratejileri öğrenmesini olumsuz yönde
etkilediğini ifade etmiştir. Buna bağlı olarak, öğrencilerin bilgi eksikliğinden dolayı bu
stratejileri istenilen nitelikte kullanamadıklarını belirtmiştir. Ayrıca Öztürk, öğrenme
stratejileri öğretiminin önemi ve gereği konusuna dikkat çekmektedir. Öğrencilere bu
stratejileri öğretmek için öğretmenlerin ve ailelerin de bilinçlendirilmesi gerektiğini de
vurgulanmıştır.
Öğrenciler, derslerde ders konularının yanı sıra nasıl öğreneceklerini de öğrenmeye
ihtiyaç duymaktadır. Öğrencilerin nasıl öğreneceklerini bilmeleri ders konularını
öğrenmelerine de olumlu yönde etki etmektedir. Nasıl öğreneceklerini bilmeden
öğrenme çabası içinde olan öğrenciler, ders konularını öğrenmede güçlüklerle
karşılaşmaktadır. Bu nedenle, etkili bir öğrenme ve öğretme için ilköğretimden
yükseköğretimin sonuna dek tüm eğitim basamaklarında ders konularının yanı sıra
öğrenme stratejilerinin öğretimine yer verilmelidir ( Özer, 1998).
Bayındır ise (2006), öğretmenlerin öğrenme stratejilerini kullanmalarıyla ilgili
yaptığı araştırmada; öğretmenlerin, öğrenme stratejilerinin öğretimine az yer verdikleri,
öğrencilere stratejilerin sadece yararlarını açıkladıkları, stratejileri öğretebilecek
düzeyde yeterli olmadıkları ve öğrenme stratejileri ile ilgili bir hizmet içi eğitim
programına katılmak istediklerini ortaya çıkarmıştır.
Okullarda öğrencilerin öğrenmeyi öğrenebilmeleri için kendilerine uyan öğrenme
stratejilerini edinip uygulayabilmelerine de rehberlik edilmesi ve ilköğretimden
başlayarak öğretimin her düzeyinde derslerde konunun gerektirdiği öğrenme
8
stratejilerinin öğretimine yer verilmesi gerektiği önerilmiştir (Bayındır, Bartan ve
Demir, 2006).
Yapılandırmacı temelli 2005 ilköğretim programına baktığımızda öğretmenin ve
öğrencinin üstlendiği rollerin değiştiğini görmekteyiz. Öğretmen bilgiyi aktaran değil,
öğrencinin bilgiyi öğrenmesine, yapılandırmasına rehberlik eden bir rol, öğrenci ise
bilgiyi yaşantı sonucu sürece aktif katılımla yapılandıran bir rol almaya başlamıştır.
Etkili bir öğrenme için öğrenen kişi öğrenme sorumluluğunu yüklenmeli ve
öğrenmeye etkin olarak katılmalıdır. Öğrenmenin başarıyla yerine getirebilmesi,
öğrenmeye en uygun stratejinin kullanımına bağlıdır. Öğrenme stratejileriyle ilgili bilgi
ve beceriler ilköğretimden başlayarak bireye kazandırılmalıdır. Böylece bireyin, hem
örgün eğitimde derslerde daha başarılı olmaları, hem de örgün eğitimden sonra
yaşadığımız bilgi çağında kendilerini geliştirebilmeleri sağlanır (Erdem, 2005).
Eğitim ortamlarında bağımsız ve stratejik düşünme yetisinin geliştirilmesi ve
eleştirel bir toplumun oluşturulması için tüm eğitim durumlarında ve yaş gruplarında
öğretmen ve öğrenciler yürütücü biliş stratejileri eğitiminden geçirilmeli ve bu konuda
yeni araştırmalar yapılmalıdır (Gümüş,1997).
Öğrencilerin öğrenmelerini etkileyen bir diğer faktör ise derse yönelik tutumlarıdır.
Öğrencilerin bilgiyi edinmeye istekli olmaları, güdülenmeleri de öğrenmelerinde etkili
olmaktadır. Yapılan araştırmalarda (Özkal ve Çetingöz, 2006a ve 2006b; Sünbül,
Afyon, Yağız ve Aslan, 2004; Tay, 2006; Sünbül,1998), öğrencilerin derslere karşı
tutumları ile akademik başarıları arasında bir ilişki olduğu görülmüştür.
Alan yazın taramasında, genellikle tutum ile ilgili çalışmaların matematik ve fen
dersleri üzerinde yoğunlaştığı sosyal alanlarda bu tür çalışmaların yeterli düzeyde
olmadığı görülmüştür. Buna bağlı olarak sosyal alanda yer alan dersler üzerinde tutum
ile ilgili çalışmalara daha fazla yer verilmesi önerilmektedir (Tay, 2006).
Bu araştırmanın ilköğretim beşinci sınıf düzeyinde yapılacak olmasının,
öğrencilerin bilgi öğrenme sürecinde yaptıkları faaliyetlerin farkına varmalarını, bilgiyi
öğrenmek için kullanabilecekleri farklı yöntemler olduğunu öğrenmelerini sağlayarak,
başarıyı tatmalarına ve sosyal bilgiler dersine karşı olumlu tutum geliştirmelerine
yardımcı olacağı düşünülmektedir.
9
İncelenen araştırmalarda, öğrenme stratejilerinin öğretiminin öğrencilerin kendi
kendilerine öğrenmelerine yardımcı olacağı, öğrenmenin kalıcılığına yardım edeceği
vurgulanmakta ve eğitim kurumlarında bunun göz ardı edildiğine dikkat çekilmektedir (
Özer, 2002; Öztürk 1995; Tay, 2002; Yangın ve Yıldızlar, 1999; Yorulmaz, 2001;
Sünbül, 1998; Gümüş 1997; Özkal ve Çetingöz, 2006a ve2006b). Bu noktada öğrenme
stratejilerine yönelik yapılacak öğretimin önemi ve gereği ortaya çıkmakta ve bu da
araştırmayı önemli kılmaktadır.
Öğrenme stratejilerinin, beşinci sınıf sosyal bilgiler dersinde kullanımına, akademik
başarıya ve tutuma etkisi ile ilgili alan yazında az çalışma olması da araştırmanın
önemini arttırmaktadır. Ayrıca, bu araştırmada öğrencilerin hangi öğrenme stratejilerini
kullandıklarını belirlemenin dışında, öğrencilere bu stratejilerin öğretilecek olması,
dersin işlenişi sırasında ve ders çalışırken nasıl kullanılacağının da gösterilmesi
araştırmayı farklı kılmaktadır.
Araştırma sonuçlarının, sınıf öğretmenlerinin ve Milli Eğitim Bakanlığı Talim
Terbiye Kurulu’nun sosyal bilgiler dersiyle ilgili çalışmalarına katkıda bulunacağı
düşünülmektedir.
Araştırmanın deneysel işleminde, içeriği desteklemek amacıyla kullanılacak olan
etkinlikler, etkin öğrenmeyi öğretmek için ders kitaplarının düzenlenmesinde
kullanılabilir. Bu noktadan hareketle öğrencilere öğrenme stratejilerinin öğretilmesi ve
nasıl kullanıldığının da gösterilmesi, öğrencilerin kendi kendilerine öğrenebilen, bilgiyi
yapılandıran bireyler olarak yetişmelerine, başarılı olmalarına ve güdülenerek derse
ilişkin olumlu tutum geliştirmelerine yardımcı olabilir.
1.4. Sayıltılar
Araştırmanın sayıltıları aşağıda sıralanmıştır.
• Öğrenciler Anket Formu’na ve Sosyal Bilgiler Tutum Ölçeği’ne içten
yanıt vermişlerdir.
• İkinci deney ve kontrol grubunun derslerine giren öğretmenler başarıyı
etkileyecek özel bir çabaya girmemişlerdir.
• Kontrol grubundaki öğrenciler başarıyı etkileyecek özel bir çabaya
girmemişlerdir.
10
1.5. Sınırlılıklar
Araştırma;
• Adana ili Yüreğir ilçesinde bulunan iki ilköğretim okulundaki, beşinci
sınıflardan üç şubede okuyan öğrenciler ile;
• Beşinci sınıf sosyal bilgiler dersi “ Gerçekleşen Düşler ve Toplum İçin
Çalışanlar” üniteleri ile,
• Anket Formu, Sosyal Bilgiler Başarı Testi ve Sosyal Bilgiler Tutum
Ölçeği ile toplanan verilerle sınırlıdır.
1.6. Tanımlar
Strateji: Bir şeyi elde etmek için izlenen yol ( Açıkgöz, 2005).
Öğrenme Stratejisi: Öğrencinin öğrenme sırasında kullandığı ve öğrencinin
kodlama sürecini etkileme amacında olan davranış ve düşüncelerdir ( Weinstein ve
Mayer, 1983).
Öğrenme stratejileriyle desteklenen öğretim: Ünite kazanımlarını
gerçekleştirmek amacıyla öğrenme stratejilerinin kullanıldığı öğretim.
Öğrenme stratejileri öğretimi: Derslerden bağımsız olarak ve ünite işlenmeden
önce öğrencilere öğrenme stratejilerine yönelik verilen bilgiler.
11
BÖLÜM II
KURAMSAL AÇIKLAMALAR VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR
Bu bölümde araştırma ile ilgili kuramsal açıklamalar ve yapılan alan yazın
taramasında araştırmayla ilgili olan çalışmalar sunulmuştur.
2.1. Kuramsal Açıklamalar Bu bölümde araştırma ile ilgili kuramsal açıklamalara yer verilmiştir.
2.1.1. Öğrenme Nedir?
Geçmişten günümüze kadar öğrenmenin ne olduğu hangi şartlarda gerçekleştiği
merak konusu olmuş ve bilim adamları konuyla ilgili araştırmalar yapmışlardır.
İnsanların davranışlarının büyük çoğunluğu öğrenilmiş davranışlardır. Bu davranışların
nasıl oluştuğunu aydınlatmak için öğrenmenin tanımlanmasına ihtiyaç duyulmaktadır.
Öğrenmeyi, davranışçı kuram uyarcı ile davranış arasındaki bağ olarak tanımlarken,
bilgiyi işleme kuramı, bilme, kavrama, sezme gibi zihinsel etkinliklerin baskın olduğu
bir süreç, güdüleme, kişilik, toplumsal, psikolojik ağırlıklı kuram, kişinin yeteneklerine,
biyolojik ve kültürel gelişimine, içinde yaşadığı toplumun kültürüne, güdülenmişliğine,
ilgisine, öğrenme ortamına bağlı olarak açıklamaktadırlar (Sönmez, 2007).
Ormrod’a (1990) göre, öğrenme iki farklı şekilde tanımlanmaktadır. Birincisi,
öğrenme deneyimlere bağlı olarak davranışlardaki sürekli değişmedir. İkinci tanıma
göre ise, öğrenme deneyimlere bağlı olarak zihinsel süreçlerdeki sürekli değişmedir. Bu
tanımlardan birincisi gözlenebilir davranışlarla ilgilenen davranışçı, diğeri ise
bilişselcilerin görüşünü yansıtır.
Senemoğlu (2003) ise öğrenmeyi, büyüme ve vücutta değişik etkilerle oluşan geçici
değişmelere atfedilmeyecek, yaşantı ürünü olarak meydana gelen davranış da ya da
potansiyel davranıştaki nispeten kalıcı izli değişmeler olarak açıklamaktadır.
Ormrod ve Senemoğlu gibi Wittrock (1977) da, öğrenmenin yaşantı yoluyla
oluştuğunu ve değişme süreçlerini tanımladığını ifade etmiştir. Öğrenme; anlama,
12
tutum, bilgi, yetenek ve beceride yaşantı yoluyla meydana gelen ve belli bir süre
kalıcılığı olan değişiklikler oluşturma sürecidir (Akt: Açıkgöz, 2005).
Yukarıdaki öğrenme tanımlarını incelediğimizde öğrenmenin ortak özellikleri
olarak şunlar karşımıza çıkmaktadır.
• Bir süreç sonucunda oluşması,
• Yaşantı yoluyla meydana gelmesi,
• Gözlenebilir bir değişim olması,
• Belli bir süre kalıcı olmasıdır.
Öğrenmenin oluşum sürecini öğrenme kuramları açıklamaya çalışmaktadır.
Aşağıda öğrenme kuramları ile ilgili açıklamalara yer verilmiştir.
2.1.2. Öğrenme Kuramları
Öğrenme kuramları, öğrenmenin hangi koşullar altında oluşacağını ya da
oluşmayacağını açıklamaya çalışmaktadır. Öğrenme kuramları genel olarak iki ana
grupta toplanmaktadır. Bunlar; öğrenmeyi uyarıcı ve tepki arasındaki bağ olarak gören
davranışçılar ve zihinsel bir süreç olarak gören bilişselcilerdir.
2.1.2.1. Davranışçı Kuram
Davranışçı kurama göre, öğrenmenin oluşması için davranışın gözlenmesi
gerekmektedir. Birey aldığı uyarıcıya gözlenebilir bir tepki vermelidir. Davranışçı
kuramın sayıtlıları:
• Öğrenme, uyarıcı ve tepki arasında kurulan bağdır.
• İnsanlar ve hayvanlar benzer davranışları benzer biçimde öğrenirler.
• Organizma dünyaya boş bir levha olarak gelir. Çevre insan davranışları
üzerinde etkilidir.
• Öğrenme araştırmalarında fen bilimlerinin yöntemleri kullanılabilir.
• Davranışın oluştuğunu anlamak için mutlaka gözlenmesi gerekir (Coşkun,
2006).
Davranışçı akımı başlatan en önemli kişiler; Pavlov, Thorndike, Skinner ve Watson
dur. Bu kişiler fizik bilimlerinin objektif yöntemlerini psikolojiye uygulamaya çalışarak,
psikolojiyi daha sağlam bir temele oturtma çabası içine girmişlerdir. Watson’a göre,
psikolojinin bir bilim olması için, mutlaka doğrudan gözlenilen olgular üzerine
13
temellendirilmelidir. Watson, uyaran ve tepki arasında neler olduğunu düşünmeden,
uyaran ve tepkiye dayanan bir psikoloji kurmak istemiştir. Watson, zihnin önemini
yadsıdığı için, birçok eleştiri almıştır (Bruno, 1971).
Pavlov, klasik koşullanmanın tepkisel davranış üzerindeki etkisini araştırmıştır.
Pavlov’un araştırdığı tepkisel davranışın özelliği, davranışın verilen uyarıcıdan sonra
tepkisel (refleks) olarak ortaya çıkmasıdır. Davranış ödülle pekiştirildiğinde ortaya
çıkma olasılığı artmakta, pekiştireç verilmediğinde sönme oluşmaktadır (Senemoğlu,
2003).
Klasik koşullanma olarak adlandırılan bu süreçte, ilgisiz bir uyarıcı, doğal
uyarıcıyla birlikte verilerek, organizmanın bu iki uyarıcıyı eşleştirmesi ve doğal
tepkinin, tarafsız uyarıcıya verilen koşullu tepki halini alması sağlanmaktadır.
Thonrndike ve Skinner, öğrenme sürecinde, ödülün ya da pekiştirecin en önemli
unsur olduğu görüşündedir. Skinner’e göre, herhangi bir duruma gösterilen tepki
rastlantısaldır. Ancak bu tepkiler pekiştireç yoluyla baskın hale getirilebilir. Skinner bu
sürece edimsel koşullanma demektedir (Demirel, 2005).
Davranışçı ekolde, Watson’u takip eden, Guthrie, Hull, Skinner ve Tolman’ın
deneyleri, kuramları ve tartışmaları, psikoloji alan yazında önemli bir yere
sahiptir.Freud’çular, Gestalt ve klinik psikologları, davranışçıları birçok yönden
eleştirmişlerdir. Klinik psikologlarına göre davranışçıların, koşullu refleks gibi
ünitelerden başlayarak, daha büyük davranış örüntüleri hakkında, “sevgi, evlilik, ihtiras,
dinsel yaşam, olgunlaşma, kişinin yaşamında anlam arama” gibi davranışlar üzerinde,
açıklamalar yapması olanaksızdır (Bruno, 1971).
2.1.2.2. Bilişsel Öğrenme Kuramları
Bilişselciler, öğrenmeyi uyarıcı ve davranış arasında bağ kurma ve pekiştirmeyle
ortaya çıktığını savunan davranışçıların aksine, öğrenmede zihinsel etkinliklerin aktif
olduğunu savunmaktadırlar.
Gestalt hareketi, 1912’de Almanya’da Wertheimer’in görünüşte devinim ile ilgili
yazdığı bir makale ile başlamıştır. Gestalt kuramının ilkeleri Wertheimer, Köhler ve
14
Kofka tarafından geliştirilmiştir. Gestaltçılar, organizmanın, dışarıdan gelen uyarıcılara
kendisinden bir şeyler katarak, yaşantıyı yeniden örgütlediğini savunmuşlarıdır. Bizlerin
dünyayı bir bütün olarak algıladığımızı, bize gelen uyarıcıları bütünler halinde
örgütlenmiş bir biçimde gördüğümüzü ifade etmişlerdir.Gestaltçılar, davranışçıların,
insan davranışını uyarıcı-tepki olarak açıklamaları eleştirmişler, bunun insan davranışını
gereğinden fazla basitleştirdiğini ve insan davranışını açıklamada yetersiz kaldıklarını
ifade etmişlerdir. Gestaltçılar, davranışçıların uyarıcı-tepki (U-T) formülü yerine,
organizmada algısal örgütleme- algıya dayalı tepki (U-Ö-T) formülünü önermişlerdir.
Davranışçıların küçük birimler üzerinde çalışarak bütünden uzaklaştıklarını, böylece
yanlış sonuçlara gittiklerini savunmuşlardır (Senemoğlu, 2003).
Demirel (2005), davranışçı yaklaşımda, öğrenmenin pekiştirme, bitişiklik ve tekrar
ile elde edilen bir süreç olarak görülmesine karşın, çağdaş biliş yaklaşımında
öğrenmenin, insan beyninde ve sinir sisteminde oluşan bir iç süreç olarak
yorumlandığını ifade etmiştir. Bu yaklaşımı benimseyen psikologlara göre, öğrenmeyi
açıklayan temel görüşler şöyledir:
• Öğrenen dış uyarıcıların pasif bir alıcısı değil, onların özümleyicisi ve
davranışların aktif oluşturucusudur.
• Öğrenen kendi öğrenmesinde sorumluluk taşıyan ve verilenlerin anlamını
keşfedendir.
• Öğrenen verilen bilgiler arasından uygun olanları seçer ve işler.
• Öğrenen kendisine verilen bilgiyi, diğer bilgilerle ve önceki öğrenmelerle
bağdaştırarak, anlam vermek zorundadır.
Bilişselcilere göre bir davranışın gösterilmemesi, o davranışın bilinmediği ya da
öğrenilmediği anlamına gelmez. Bilişselciler, öğrenme sürecini, davranış değişikliğinin
kendisi değil ona zemin hazırlayan bir süreç, öğrenme ürününü ise yapılandırılmış bilgi
olarak görmektedir (Açıkgöz, 2005).
Davranışçı yaklaşımla bilişsel yaklaşım arasındaki farklar aşağıdaki Şekil 1’de
verilmiştir.
15
Davranışçı Yaklaşım Bilişsel Yaklaşım
1. Davranışçı psikologlar, davranışa neden olan
uyarcı ve davranışı takip eden uyarıcıları
gözleyerek, öğrenmeyi açıklamaya
çalışmışlardır.
1. Bilişsel kuramcılar, uyarıcının birey
tarafından algılanmasından itibaren, bireyde
oluşan içsel süreçler ve öğrenmeye etki eden
bireysel özelliklerle ilgilenmektedir.
2. Davranış öğrenilir. 2. Bilgi öğrenilir. Bilgide meydana gelen
değişme davranışa yansır.
Her iki yaklaşım da pekiştirece önem verir.
3. Pekiştireç davranışı kuvvetlendirir ve dıştan
verilen pekiştireçler öğrenmede önemli rol
oynar.
3. Dıştan verilen pekiştireçler öğrenen için,
yaptığı davranış hakkında dönüt sağlar.
Öğrenmede, başarılı olma, belirsizlikten
kurtulma gibi içsel pekiştireçlerde rol oynar.
Her iki yaklaşımda da öğrencinin aktif olması gerekir.
4. Öğrenen, uyarıcılarla etkileşimde bulunmak
ve pekiştireç almak için etkin olmalıdır.
4. Öğrenen, dikkatini kontrol ederek,
uyarıcıları seçerek, onları anlamlı hale getirip
kodlayarak öğrenme sürecine etkin olarak
katılır.
5. Davranışçılar, laboratuar ortamında
hayvanlar üzerinde yaptıkları araştırmalarla
öğrenmenin genel kurallarını bulmaya
çalıştıklarından, basit davranışların kazanılması
üzerinde durmuşlardır.
5. Bilişselciler, insanın doğal çevre içinde
değişik durumlarda nasıl öğrendikleri
üzerinde araştırma yaparak, kavram ve ilke
öğrenme, problem çözme, eleştirel düşünme
gibi bilişsel yönü ağır basan daha karmaşık
davranışların öğrenilmesini açıklamaya
çalışmışlardır.
6. Öncüleri; Aristo, Descartes, Lock, Rouseau,
Watson, Thorndike, Pavlov, Skinner’dir.
6. Öncüleri; Piaget, Bruner, Vygotsky, Gagne,
Guilford’tur.
Şekil 1. Davranışçı yaklaşımla bilişsel yaklaşım arasındaki temel farklılıklar
(Kaynak: Demirel, 2005, s. 36)
Bilişsel kuramın öncülerinden Piaget, 1920’lerden itibaren çocuklarda zeka gelişimi
üzerinde çalışmaya başlamıştır. Zekâyı, zihnin değişme ve kendini yenileme gücü
olarak tanımlamış, çocukların ilkel zihin yapısına sahip küçük bireyler olmadığını
belirmiştir. Zihin gelişiminin olgunlaşma, aktif yaşantı, sosyal etkileşim ve olgunlaşma
etkenlerinden etkilendiğini ifade etmiştir (Selçuk, 1999).
16
Bilişselcilerin odak noktası bir bilginin nasıl alındığı, nasıl işlendiği, nasıl organize
edildiği ve nasıl kalıcı hale getirildiğidir. Bilgi işleme yaklaşımı bu noktaları
açıklamaya çalışmıştır.
2.1.2.2.1. Bilgiyi İşleme Kuramı
Bilişsel yaklaşımın ilkelerini kullanarak, sentezini yapan bilgiyi işleme modeli,
öğrenmeyi; çevreden alınan uyarıcıların anlamlı hale getirilmesi, belleğe depolanması,
kullanılmak için hatırlanması ve davranışa dönüştürülmesi süreci olarak
tanımlamaktadır (Fidan ve Erden 1998: 161- 162).
Bilgi işlemeye dayalı bilişsel öğrenme kuramına göre, öğrenciler, öğretim sırasında
kendilerine sunulan uyarıcılara edilgen biçimde tepki vermek yerine, etkin araçlarla
sunulan bilgilere dikkatini verme, yeni bilgileri öncekilerle ilişkilendirme ve yeniden
düzenleme, öğrenilen bilgiyi sonra kullanmak amacıyla yeni yapıyı kendilerine özgü
yöntemlerle belleğe kodlayarak öğrenirler (Jonassen, 1988, Akt: Şimşek, 2000).
Bu kuramda, insan belleği, duyusal bellek, kısa dönemli bellek (çalışan bellek) ve
uzun süreli bellek olarak ele alınmaktadır. Duyusal bellek, duyu organlarıyla çevreden
alınan bilgilerin, çok kısa bir süre için tutulduğu yerdir. Birey duyu organları ile
algıladığı her bilgiyi işlemez. Algıladığı bilgiler içinde dikkatini çekenler ya da bir amaç
için önemli olanlar seçilir ve kısa-dönemli belleğe aktarılır. Kısa-dönemli bellek, yeni
bilginin, öncekilerle ilişkilendirilip, yeniden düzenlendiği bellektir. Duyu organlarıyla
algılanan ham bilgiler burada anlamlı bilgiye dönüştürülür. Uzun dönemli bellek ise,
anlamlı hale gelen bilgilerin saklandığı yerdir.
Bilgiyi işleme kuramına göre öğrenmenin oluşumu şu süreç içinde meydana
gelmektedir;
• Uyarıcı dış kaynaklardan duyular aracılığıyla alınır,
• Duyusal kayıtta seçilerek belli formlara dönüştürülür,
• Kısa süreli bellekte işlenir,
• Uzun süreli bellekteki ilişkili bilgi, çalışan belleğe geri getirilerek yeni bilgi
ile bütünleştirilir ve bu yolla kodlanarak yeni bilgiye anlam kazandırılır,
• Kodlanan bilgi uzun süreli bellekte depolanır.
17
Buna göre zihinsel süreçte bilgi akışı dört temel süreçten geçer;
• Kazanılacak bilgiyi seçme,
• İşleme,
• Depolama,
• İhtiyaç duyulduğunda geri getirme (Öztürk, 1995).
Bilgiyi işleme modeline göre öğrenmeyi etkileyen temel yapılar; duyusal kayıt, kısa
süreli bellek ve uzun süreli bellektir. Öğrenmeyi etkileyen belli başlı süreçler ise
tanıma, algı ve dikkat, bilgiyi kodlama ve depolama, hatırlama ve örgütlemedir (Erden
ve Akman, 1998).
Bilgiyi işleme modelindeki bellek türleri ve özellikleri Şekil 2’de verilmiştir.
BELLEK TÜRLERİ
Özellikleri Duyuşsal Kayıt Kısa Süreli bellek Uzun süreli bellek
Bilgi girişi
Çevredeki tüm uyarıcılar
Dikkat ve seçici algı süzgecinden geçen bilgi
Kısa süreli bellekte tekrar edilen ve kodlanan bilgi
Bilginin kalış süresi
Yarım saniyeden dört saniyeye kadar
Tekrar edilmediği takdirde en fazla 20
saniye
Sürekli olarak kaldığı düşünülmektedir.
Kapasitesi
Sınırsızdır Çok küçüktür (7+2 birim olduğu ifade edilmekle
birlikte üç birim olduğu da savunulmaktadır)
Sınırsız olduğu düşünülmektedir.
Bilginin biçimi
Alınan uyarıcıların aynı kopyası
Sözel, görsel ve muhtemelen anlamsal
Büyük ölçüde anlamsal, görsel ve sözel şemalar,
önerme ağları
Geriye getirme
Mümkün değil
Tekrar etme ve otomatikle geri getirme
Geriye getirme ipuçlarına, temsil etme ve örgütlemeye
dayanır
Şekil 2. Bellek türleri ve öğrenmeyi etkileyen süreçler
(Kaynak: Senemoğlu, 2003)
2.1.2.2.2. Yapılandırmacı Kuram
Bilgi işleme kuramının öğrenme yaklaşımından farklı olarak yapılandırmacı kuram,
bilginin bireyden bağımsız olarak var olmadığı ve edilgen olarak bireyin zihnine
aktarılmadığı, aksine etkin biçimde birey tarafından zihinde yapılandırıldığını savunur.
18
Yapılandırmacı kuramın özellikleri;
• Bilgi, karmaşık ve bütün şeklinde verilmelidir.
• Öğrenme için amaçlar ve öğretme durumları önceden belirlenemez.
• Öğrenene bilgiyi kazanması için birincil kaynaklar ve ham veriler verilmelidir.
• Bilgiyi düzenleme görevi öğrenene aittir.
• Bilgi tümdengelimsel yöntemlerle sunulur, tümevarımsal yollarla, örneklerden
genellemeye ulaşılıp ulaşılmadığı test edilir.
• Öğrenene bilgi gerçek durumla sunulmalıdır.
• Öğrenen bilgiyi grupla iletişim kurarak üretir.
• Bireyde türetimci öğrenmeyi oluşturmak için, özet yapma, soru sorma, örnek
verme gibi etkinliklere yer verilmelidir.
• Öğretmen bilgiyi üretme sürecinde rehber görevindedir.
• Öğrenme sürecini değerlendirmek amacıyla rubrikler, ürün dosyaları
kullanılır.
• Öğrencilere yapılandırdıkları bilgileri sınayabilecekleri, grupla işbirliği içinde
çalışabilecekleri toplumsal bir alan (sınıf) sunulmalıdır (Coşkun, 2006,
Şimşek, 2000).
Davranışçı, bilişsel ve yapılandırmacı öğrenme kuramlarının özellikleri Şekil 3’te
sunulmuştur.
19
Temel Öğeler Davranışçı Bilişsel Yapılandırmacı
Bilginin Niteliği
Nesnel gerçekliğe dayalı, bilen kişiden bağımsız
Nesnel gerçekliğe dayalı, bilen kişinin önbilgilerine bağlı
Bireysel ve toplumsal olarak yapılandırılan öznel gerçekliğe dayalı
Öğretmenin Rolü Bilgi aktarma Bilgi edinme
sürecini yönetme Öğrenciye yardım etme, işbirliği yapma
Öğrencinin Rolü Edilgen Yarı etkin Etkin
Öğrenme Koşullama sonucu açık davranıştaki değişim
Bilgiyi işleme Bireysel olarak keşfetme ve bilgiyi yapılandırma
Öğrenme Türü
Ayırma
Genelleme
İlişkilendirme
Zincirleme
Bilgileri kısa dönemli bellekte işleme, uzun dönemli belleğe depolama
Gerçek durumlara dayalı sorun çözme
Öğretim Türü Tümevarımcı Tümevarımcı Tümdengelimci
Öğretim Stratejileri
Bilgiyi sunma, alıştırma yaptırma, geribildirim verme
Öğrencinin bilişsel öğrenme stratejilerini harekete geçirme
Etkin, özdenetimli, içten güdülenmiş araştırıcı öğrenme
Eğitim Ortamları
Çeşitli geleneksel ortamlar, (programlı öğretim, bilgisayar destekli öğretim vb.)
Öğretmen ve bilgisayara dayalı öğretim
Öğrencinin ilerlemek için fiziksel/zihinsel tepkiler göstermesini gerektiren etkileşimli ortamlar
Değerlendirme Öğretim sürecinden ayrı ve ölçüte dayalı
Öğretim sürecinden ayrı ve ölçüte dayalı
Öğrenme süreci içinde ve ölçütten bağımsız
Şekil 3. Davranışçı, bilişsel ve yapılandırmacı öğrenme kuramlarının özellikleri
(Kaynak: Seels, 1989 & Scheurman, 1998, Akt: Şimşek, 2000, s.67)
Öğrenme kuramlarının tümü, öğrenmenin hangi durumlarda oluştuğu sorusunun
cevabını bulmaya çalışmışlar ve farklı açılardan bakarak açıklamalar yapmışlardır.
Öğrenmeyi bir kuramın özellikleriyle açıklamak yeterli olmayabilir. Bu nedenle
öğrenmeyi anlamaya çalışırken bütün öğrenme kuramları göz önünde bulundurmak
daha yararlı olabilir. Kuramların ortak amacı, bireyin bilgiyi kazanmasına ve kalıcı hale
getirmesine yardımcı olmaktır.
20
Bu amaca hizmet etmek amacıyla, Bilgiyi İşleme Kuramı’nın özelliklerinden
yararlanılarak, öğrenmenin kolaylaşması ve kalıcı hale gelmesi amacıyla öğrenme
stratejileri geliştirilmiştir.
2.1.3. Öğrenme Stratejileri
Strateji genel olarak bir şeyi elde etmek için izlenen yol ya da bir amaca ulaşmak
için geliştirilen bir planın uygulanması olarak ele alınmaktadır (Açıkgöz, 2005).
Buradan yola çıkarak, öğrenme stratejileri, bireyin bir bilgiyi kendi kendine öğrenmek
için izlediği yollar, kullandığı yöntemler olarak açıklanabilir.
Özer (1998) öğrenme stratejisini, bireyin kendi kendine öğrenmesini kolaylaştıran
teknikleri olarak açıklamaktadır. Bu teknikler, öğrenen birey tarafından öğrenme
sırasında bilgi işleme sürecini etkilemesi için kullanılan davranış ve düşünceleri kapsar.
Weinstein & Mayer (1983) ise öğrenme stratejisini, "öğrenen kişinin öğrenme
sırasında gerçekleştirebileceği ve onun kodlama sürecini etkilemesi umulan davranışları
ve düşünceleri "olarak tanımlamaktadır.
Arends, (1997) yukarıdaki tanımlardan farklı olarak, öğrenme stratejilerini, belleğe
yerleştirme, geri getirme gibi bilişsel stratejileri ve bilişsel stratejileri yönlendirici
yürütücü biliş süreçlerini kapsayan bir yönü olduğuna dikkat çekmiş ve öğrencinin
öğrenmesini etkileyen, öğrenci tarafından kullanılan davranış ve düşünme süreçleri
olduğuna işaret etmiştir (Akt: Demirel, 2005).
Öğrenme stratejileriyle ilgili yapılan tanımlarda vurgulanan ortak özellikler,
• Bireyin öğrenmesini kolaylaştırdığı,
• Bireyin öğrenme stratejilerini kendine göre seçtiği,
• Bilginin kodlanmasını sağlayarak, hatırlamaya yardımcı olduğu,
• Davranış ve düşüncelerin olduğu şeklinde ifade edilebilir.
Öğrenme stratejileriyle ilgili yapılan tanımlarda, öğrenilecek olan bilginin içerik
olarak türünün öğrencinin seçeceği öğrenme stratejisini etkileyip etkilemediği göz ardı
edilmektedir. Öğrenilecek olan bilginin olgu, kavram, işlem ya da ilke olması,
kullanılacak öğrenme stratejisinin türünü etkileyebileceği düşünülmektedir. Bilginin en
küçük birimi olan olguların öğrenilmesinde dikkat ya da tekrar stratejileri yeterli
21
olabilirken, kavram ya da bir ilkenin öğrenilmesinde anlamlandırma ya da örgütleme
stratejilerine ihtiyaç duyulabilir. Bu durumda, öğrenme stratejilerinin bilginin türüne,
öğrencilerin durumuna göre değişiklik göstereceği söylenebilir. Bu nedenle bilginin
kazanılmasında bir strateji yerine, bütün stratejilerin kullanılması daha yararlı olabilir
(Özer, 1998; Açıkgöz, 2005).
Öğrenme stratejileri Bilgiyi İşleme Kuramında açıklanan bilişsel süreçlere göre ele
alınmakta ve değişik şekillerde sınıflandırılmaktadır.
2.1.4. Öğrenme Stratejileri ile İlgili Sınıflamalar
Öğrenme stratejileriyle ilgili birçok sınıflama yapılmıştır. Bu sınıflamalar 3 temel
öğe üzerinde toplanmaktadır. Bunlar, anlamlandırma, örgütleme, tekrar stratejileridir.
Gagné, öğrenme stratejilerini beş gruba ayırmıştır (Gagné, 1988, Akt, Tay, 2004).
Bu stratejiler:
1. Dikkat Stratejileri
2. Kısa Süreli Bellekte Depolamayı Artıran Stratejiler
3. Kodlamayı Artıran Stratejiler
4. Geri Getirmeyi (Hatırlamayı) Kolaylaştıran Stratejiler
5. İzleme Stratejileri
Gagne’ ye göre (1998), öğrencilerin öğrenme hedeflerini ulaşmak için kullandıkları
bilişsel stratejilerin yanında öğrenmede güdüsel ve duygusal engelleri kaldırmayı
sağlayan duyuşsal stratejiler vardır. Duyuşsal stratejiler öğrenme sırasında öğrencilerin
dikkatini toplaması, sürdürmesi, konsantre olması, kaygıyı azaltması, zamanını etkili
kullanması, güdülemeyi sağlaması ve sürdürmesi için kullanılan stratejilerdir (Akt:
Demirel, 2005).
Öğrenme stratejileri ile ilgili başka bir sınıflandırma Weinstein & Mayer (1983)
tarafından yapılanmıştır. Weinstein & Mayer öğrenme stratejilerini:
1. Tekrar Stratejileri
2. Anlamlandırma Stratejileri
3. Örgütleme Stratejileri
4. Zihne Yerleştirme Stratejileri
5. Duyuşsal Stratejiler şekilde sınıflandırmışlardır:
22
Öğrenme stratejilerinin temel işlevi, öğrencilerin öğrenmelerini denetlemelerini ve
yönlendirmelerini sağlamaktır. Öğrenciler, her öğrenme konusu ya da durumu için
farklı öğrenme stratejileri kullanabilirler. Bu da öğrenme stratejilerinin çeşitlendirilebilir
ve gerektiğinde değiştirilebilir nitelikte olduklarını gösterir. Değişik öğrenme
stratejilerini kullanabilen ve yeni öğrenme stratejileri geliştirebilen öğrencilerin, kendi
kendilerine öğrenmeyi gerçekleştirebildikleri söylenebilir (Özer, 1998).
Özer (1998), öğrenme stratejilerini beş grupta toplamıştır:
1. Yineleme Stratejileri
2. Anlamlandırma Stratejileri
3. Örgütleme Stratejileri
4. Anlamayı İzleme Stratejileri
5. Duyuşsal Stratejiler
Senemoğlu (2003) ise öğrenme stratejilerini Özer’den farklı olarak 6 grupta
sınıflandırmıştır. Bunlar;
1. Dikkat Stratejileri
2. Kısa Süreli Bellekte Depolamayı Artıran Stratejiler
3. Anlamlandırmayı (Kodlamayı) Güçlendirici Stratejiler
4. Geri Getirmeyi (Hatırlamayı) Artırıcı Stratejiler
5. Güdüleme Stratejileri
6. Yürütücü Biliş Stratejileri
Bu araştırmada öğrencilerin kullandıkları öğrenme stratejilerini belirlemek amacıyla
kullanılacak olan anket formu bu sınıflamaya göre hazırlandığından, bu sınıflama
ayrıntılı olarak açıklanmıştır.
1. Dikkat Stratejileri: Öğretim etkinliklerinden birincisi, öğrencinin dikkatini
öğrenilecek konuya çekmektir. Bu amaçla, altını çizme, hedeften haberdar
etme ve metnin kenarına not alma stratejileri kullanılmaktadır.
Altını çizme: Öğrenilecek hedefe yönelik olarak, anahtar sözcüklerin ya da
temel fikirlerin altını çizerek öğrencinin dikkati çekilebilir. Altını çizme
stratejisinin etkili olarak kullanılabilmesi için, önemli bilginin önemsiz
bilgiden ayırt edilmesi gerekmektedir. Küçük yaştaki çocuklar bu ayırımı
yapmakta güçlük çektikleri için, bu stratejiyi kendi kendilerine etkili olarak
kullanamamaktadırlar (Senemoğlu, 2003).
23
Altını çizme stratejisinin yararları;
• Öğrenci, metindeki anahtar sözcüler ve önemli bilgi üstünde dikkatini
yoğunlaştırarak metni daha hızlı ve etkili olarak tekrar edebilir.
• Öğrencinin kendisinde var olan bilgi ile yeni bilgi arasında ilişki
kurmasını sağlar.
• Öğrenci öğrenmeye ihtiyaç duyduğu bilgiye dikkatini kolayca
yöneltir (Senemoğlu, 2003) .
Hedeften haberdar etme: Öğrencinin öğrenme hedefinden haberdar olması
ve hedef alınan öğrenmeye ihtiyaç duyması, dikkatini çekmede yardımcı
olmaktadır.
Metnin kenarına not alma: Metnin kenarına alınan notlar, yuvarlak içine
alınan bilinmeyen sözcükler, önemli fikri belirtmek için satırın yanına
konan yıldız, anlaşılmayan cümlelerin yanına konan soru işareti, öğrencinin
dikkatini belirli noktalarda yoğunlaştırmasına, önemli bilgiyi seçmesine ve
daha hızlı tekrar yapmasına yardımcı olmaktadır (Sönmez, 2007).
2. Kısa Süreli Bellekte Depolamayı Artıran Stratejiler
Kısa süreli belleğin, aldığı bilgi miktarı ve bilginin burada kalma süresi
bakımından var olan sınırlılıkları en aza indirmek için zihinsel tekrar ve
gruplama stratejileri kullanılmaktadır (Senemoğlu, 2003).
Zihinsel tekrar stratejileri: Bilginin kısa süreli bellekte saklanma süresi,
bilginin zihinsel ya da sesli olarak tekrar edilmesiyle uzatılabilir. Bu strateji,
bilgiyi uzun süreli belleğe yerleştirmek için gerekli olan işlemlere hazırlar ve
ezberleme için kullanılır. Çocukların tekrar stratejilerini küçük yaşlarda
kullanabildikleri gözlenmiştir. Ancak bu stratejileri kullanabilmeleri için
hatırlatma yapmak gerekmektedir (Demirel,2005).
Gruplama stratejileri: Kısa süreli belleğin kapasitesi sınırlı olduğundan,
bilgiyi gruplandırarak birim sayısını azaltmak, kısa süreli belleğin sınırlılığını
azaltmanın bir yoludur. Öğretmenler öğrencilere bilgileri anlamlı bütünler
oluşturacak şekilde gruplayarak verdiklerinde öğrencilerin hatırlaması
kolaylaşacaktır.
Karmaşık öğrenme hedeflerine ulaşmak için grafikler çizilebilir, bilginin ana
hatları (ana ve alt başlıklar) belirlenebilir (Sönmez, 2007).
24
3. Anlamlandırmayı (Kodlamayı) Güçlendirici Stratejiler
Anlamlandırma stratejileri, bilgi birimleri arasında ilişki kurarak anlamlı
öğrenmeyi sağlayan stratejilerdir. Öğrenciler, öğrenmeyi amaçladıkları yeni
bilgiyi, daha önce öğrendikleri ve uzun süreli belleklerinde var olan bilgilerle
bütünleştirerek, ona anlam yükleyerek öğrenirler (Özer, 1998).
Anlamlandırma stratejileri özellikle, ön öğrenmelerin hatırlanmasını sağlama,
uyarıcıları sunma ve öğrenme rehberi sağlamada kullanılmalıdır (Senemoğlu,
2003).
Anlamlandırma stratejilerinde aşağıdaki teknikler kullanılmaktadır:
Örtük ve açık tekrar: Bilginin zihinsel ya da sesli biçimde tekrar edilmesidir.
Bu strateji özellikle olgu türünde bilgilerin öğrenilmesinde etkili
olabilmektedir. Bilgiyi tekrar etme yoluyla uzun süreli belleğe atma bilgiyi
işlemenin yüzeysel bir yoludur (Subaşı, 2002).
Kodlama / Anlamlandırma: Kodlama, işleyen bellekteki bilginin uzun süreli
bellekte bulunan önceki bilgilerle ilişkilendirerek, uzun süreli belleğe
yerleştirme sürecidir. Kodlamada, gelen yeni bilgiyi var olan eski bilgilerle
tamamlama, anlamlandırma ve örgütleme vardır. Gelen yeni bilgi ile var olan
eski bilgi arasında ne kadar çok ilişki kurulursa, bilgi o kadar anlamlı olmakta
ve geri getirmesi kolaylaşmaktadır (Senemoğlu, 2003).
Örgütleme: Öğrencinin yeni bilgileri, ön bilgilerini kullanarak kendisi için
daha anlamlı olacak şekilde yapılandırmasıdır. Bu stratejide, özellikleri
benzerlik ve farklılıklarına göre gruplama, karşılaşılan bilgi bütününü anlamlı
öğelere ayırma, metnin içerisindeki temel ve yardımcı noktaları ve bunlar
arasındaki ilişkileri gösterme etkinlikleri kullanılmaktadır (Demirel, 2005).
Örgütleme stratejileri, karmaşık öğrenmeler için de etkili olarak kullanılabilen
stratejilerdir.Bunlar özellikle ilköğretimin ikinci basamağında ve sonrasındaki
eğitim basamaklarında öğrenim gören öğrenciler için önem taşır. Çünkü bu
öğrenciler, öğrenmelerini büyük ölçüde metinlerin oluşturduğu ders kitapları
ile öteki basılı gereçlerden gerçekleştirirler. Öğrenciler, öğrenmek için
okudukları metinlerdeki ana düşüncelerle onları destekleyen ayrıntıları
birbirleriyle ilişkilendirmede örgütleme stratejilerini kullanabilirler (Özer
1998).
Örgütleme stratejileri, öğrencinin yeni materyali anlamlandırma düzeyini
yükseltici stratejilerdir. Örgütleme stratejileri; not alma, özetleme ve uzamsal
25
temsilciler oluşturma gibi etkinliklerle öğrencilerin bilgiyi kendine göre
yeniden organize ettiği öğrenme stratejileridir (Tay, 2004).
Not alma: Bu teknik dikkat stratejilerinde açıklandığı için tekrar
açıklanmayacaktır( Bakınız; Dikkat stratejileri)
Özetleme: Bu teknik öğrenciyi anlamak için okumaya, önemli fikirleri ayırt
etmeye, bilgiyi kendi sözcükleriyle ifade etmeye yönlendirir(Sönmez, 2007).
Uzamsal temsilciler oluşturma: Bilgiyi hiyerarşik bir şekilde şematize etmek,
konunun ana hatlarını çıkarmak, kavram haritası, çizelge ve matrisler
oluşturmak etkili örgütleme stratejileridir (Senemoğlu, 2003).
Bellek destekleyiciler: Öğrenilecek kapsam içinde doğal olarak bulunmayan
ilişkileri, çağrışımları meydana getirerek kodlamaya yardım eden stratejilerdir.
Bellek destekleyiciler okul öğrenmelerinde özellikle sözcüklerin, ilkelerin,
terimlerin, olguların öğrenilmesi ve hatırlanmasında yaygın olarak
kullanılmaktadır (Senemoğlu, 2003).
4. Geri Getirmeyi (Hatırlamayı) Artırıcı Stratejiler
Anlamlandırmaya yardım eden stratejiler, geri getirmeyi ve hatırlamayı da
kolaylaştırır. Bilgiyi kodlamada kullanılan benzetimler, bellek destekleyiciler,
kendi kendine soru sorma, uzamsal temsilciler oluşturma, not alma gibi
stratejiler bilginin hatırlanmasına da yardım eder. Bilgi ne kadar etkili bir
şekilde anlamlandırılarak uzun süreli belleğe yerleştirilirse geriye getirilmesi
de o kadar kolaylaşır (Erden ve Akman, 1998).
5. Güdüleme (Duyuşsal) Stratejileri
Öğrenmede duygusal ve güdüsel engelleri kaldırmaya yardım eden
stratejilerdir. Öğrencinin öğrenme sırasında dikkatini toplaması ve sürdürmesi,
odaklanması, kaygıyı azaltması, zamanını etkili kullanması, motivasyonunu
sağlaması ve sürdürmesi için kullandığı stratejiler duyuşsal stratejiler olarak
ifade edilmektedir (Tay, 2004).
6. Yürütücü Biliş Stratejileri
Yürütücü biliş, bireyin kendi düşünme ve öğrenme yollarının farkında olması
ve kendi öğrenmelerini düzenlemesidir (Senemoğlu, 2003).
Öğrencilerin kendi öğrenmelerini izleyebilmeleri için öncelikle; sorunları
belirleme ve tanımlama, dikkatini toplama ve tepkilerini yönlendirme, kendini
26
pekiştirme ve değerlendirme, hatalarını düzeltme ve çözüm üretme becerilerine
sahip olmaları gerekmektedir. Yürütücü biliş bilgisine sahip olan bir öğrenci
öğrenmelerinde kendisine şu soruları sorup yanıtlayabilir: “Bu konuyu niçin
öğreniyorum? Öğrenme etkinliği sonunda neleri öğreneceğim? Öğrenmek için
nasıl bir yol izlemeliyim? Konuyu öğrenmek için ne kadar süre yeterli olur?
Öğrenip öğrenmediğimi nasıl denetleyebilirim?...” Yürütücü biliş bilgisi
gelişmiş olan bir öğrenci neyi, nasıl, hangi hızla öğrenebileceğini bilir, kendine
uygun öğrenme stratejisini seçebilir (Özer,1998).
Öğrencilerin kendilerine uygun öğrenme stratejilerini seçebilmeleri için öncelikle
öğrenme stratejilerini tanımaları ve nerede, ne zaman ve nasıl kullanacaklarını
öğrenmeleriyle gerçekleşebilir. Öğrencilerin bu bilgileri öğrenmeleri için de öğrenme
stratejilerinin öğretimiyle sağlanabilir.
2.1.5. Öğrenme Stratejilerinin Öğretimi
Eğitim kurumlarında öğrencilerden sürekli olarak bir şeyler öğrenmeleri istenir ve
nadiren bu bilgileri nasıl öğrenebilecekleri ile ilgili öneriler sunulur. Bu da öğrencilerin
bilgiyi edinme sürecinde birçok sorunla karşılaşmalarına neden olmaktadır.
Durkin (1978, 1979), öğrencilerin başarılarının büyük ölçüde kendi öğrenme
yollarının farkında olmalarına ve kendi öğrenmelerini yönlendirebilmelerine bağlı
olduğunu ifade etmiştir. Öğrencilere, öğrenme ve çalışma stratejilerinin ilköğretimden
başlayarak öğretmek gerektiğine dikkat çekmiştir ( Akt: Senemoğlu, 2003).
Durkin’in görüşlerine paralel olarak Özer (1998) de, öğrenciler derslerde ders
konularının yanı sıra nasıl öğreneceklerini öğrenmeye ihtiyaç duyduklarını ifade
etmiştir. Nasıl öğrenebileceklerini bilmeden öğrenme çabası içinde olan öğrencilerin,
ders konularını öğrenmede güçlüklerle karşılaştıklarını, bu nedenle, etkili bir öğrenme
ve öğretme için ilköğretimden yükseköğretimin sonuna dek tüm eğitim basamaklarında
ders konularının yanı sıra öğrenme stratejilerinin öğretimine yer verilmesi gerektiğini
vurgulamıştır. Özer ayrıca, öğrencilerin öğrenme stratejileri ile ilgili şu bilgi ve
becerileri kazanmaları gerektiğini ifade etmiştir:
• Öğrenme stratejileri ve özellikleri
Hangi öğrenme stratejileri vardır? Bunların benzerlikleri, farklılıkları nelerdir?
Hangi düzeydeki öğrenciler tarafından kullanılması uygundur?
27
• Öğrenme stratejilerinin kullanım biçimleri
Öğrenme stratejilerinin her biri nasıl kullanılır ya da uygulanır? Stratejilerden en üst
düzeyde yararlanmak için, uygulama sırasında neler göz önünde bulundurulmalıdır?
• Öğrenme stratejilerinin kullanım yerleri
Her bir öğrenme stratejisi ne tür bilgilerin öğrenilmesinde daha etkilidir?
Hangi öğrenme stratejisinden hangi amaçla yararlanmak daha uygundur?
Öğrenme stratejilerinin öğrencilere öğretilmesi ile ilgili çeşitli araştırmalar
yapılmıştır (Collins ve Brown, 1982; Duffy ve Roehler, 1987; Palisncsar ve Brown,
1989; Presley ve diğerleri, 1989,1991; Akt: Senemoğlu, 2003). Bu araştırmalarda iki
temel yaklaşım izlenmiştir. Bu yaklaşımlardan birisi “doğrudan öğretim”, diğeri de
“karşılıklı öğretme”dir.
Doğrudan öğretimde, öğrenme stratejileri, bağımsız öğretim ya da ders konuları
olarak ele alınıp öğretilir. Bu nedenle, doğrudan öğretimde herhangi bir konunun
öğretiminde izlenen aşamalar ve yöntemler uygulanır. Bu amaçla, genellikle okullarda
eğitim programlarında öğrenme stratejilerine bağımsız bir ders olarak yer verilir. Kimi
okullarda da öğrenme stratejileriyle ilgili kısa süreli kurslar düzenlenir (Özer, 1998).
Doğrudan öğretim yaklaşımı öğretmenin, öğrencilerin konuyla ilgili ön
öğrenmelerini kullanıma hazır hale getirmesini, öğretilecek davranışı açıklamasını,
göstermesini, öğrenciye davranışı göstermek için fırsat vermesini ve gösterdiği
davranışla ilgili dönüt vermesini kapsar. Doğrudan öğretim modelinin basamakları
şöyledir (Senemoğlu, 2003):
Basamak 1: Öğrencilere öğrenme stratejilerini öğrendikleri takdirde daha kolay ve
etkili olarak öğrenecekleri, daha iyi performans gösterip yüksek notlar
alacakları somut örneklerle gösterilir.
Basamak 2: Belirli bir strateji sözel olarak açıklanır ve gösterilir. Yüksek sesle
düşünerek, strateji kullanıldığında, öğrenme için zihinde ne olup
bittiği, ne gibi bilişsel süreçlerin harekete geçtiği, ne gibi işlemlerin
olduğu sözlü olarak ifade edilir.
Basamak 3: Öğrencilere, öğretmen rehberliğinde alıştırma yapma fırsatları tanınır.
Basamak 4: Öğrencilerin stratejiyi anlayıp anlamadıkları kontrol edilerek, dönüt
verilir.
28
Basamak 5: Öğrenciler alıştırma yaparken, karşılaştıkları problemler belirlenir.
Öğrencilerden stratejiyi kullanırken zihinlerinde olup bitenle ilgili sesli
düşünmeleri sağlanır ve yaptıklarıyla ilgili dönüt verilir.
Basamak 6: Bağımsız alıştırma ve transfer için fırsat verilir. Alıştırma ödevleri
verilerek, başarı düzeyleri beraber değerlendirilerek, eksikliklerin
tamamlanması ve hataların düzeltilmesi için ipuçları verilir.
Karşılıklı öğretme, özellikle okuduğunu anlama stratejilerinin öğretiminde
kullanılmaktadır. Karşılıklı öğretme yaklaşımı, öğretmenin öğrenme- öğretme sürecinde
model olmasını gerektirmektedir. Bu yaklaşım özellikle, özetleme, soru sorma, açıklığa
kavuşturma ve tahmin etme stratejilerinin öğretilmesinde etkilidir. Bu stratejileri
öğretmek için öğretmen şunları yapar (Senemoğlu, 2003) ;
1. Sesli düşünerek, nasıl özet yapılacağını öğrencilere gösterir.
2. Metinle ilgili nasıl soru sorulacağını, yine sesli düşünerek açıklayıp, soru
sorar.
3. Metinde tam olarak anlaşılmayan, açığa kavuşturulması gereken noktaları,
sesli düşünerek ve açıklayarak model olur.
4. Metnin bundan sonra nasıl devam edeceğini sesli düşünerek tahmin eder.
Öğretmen bu adımları izledikten sonra, öğrenciler öğretmenin rolünü alır ve
stratejiyi kullanarak arkadaşlarına model olur.
Bu yaklaşım kullanılırken, öğrencilerin küçük gruplara ayrılması, grup içinde bir
öğrencinin öğretmenin rolünü alması daha etkili olur. Öğrenciler stratejiyi sesli olarak
düşünürken, öğretmen öğrencilere dönüt vermeli ve stratejiyi öğrenmeye teşvik
etmelidir.
Bu araştırmada öğrenme stratejileri öğretilirken her iki yaklaşımdan da
yararlanılmıştır.
2.1.6. Sosyal Bilgiler Nedir?
Eğitim kurumlarının en önemli işlevlerinden biri çocuğu iyi bir vatandaş olarak
yetiştirmektir. Eğitim kurumları; bu işlevi, çocuğun toplumsallaşmasını, içinde yaşadığı
toplumun kültürünü, tarihini, kurumlarını tanımasını sağlayarak; toplumdaki rollerinin
gerektirdiği davranışları, toplumun kendisine sağladığı imkânları ve bunlardan
29
yararlanma yollarını kazandırarak, yerine getirir (Erden,1996). Öğrencilere bu bilgi ve
becerilerin önemli bir kısmı ülkemizde, ilköğretim kurumlarında okutulan sosyal
bilgiler dersi yoluyla kazandırılmaya çalışılır.
Bu bilgiler doğrultusunda sosyal bilgiler; “İlköğretim okullarında iyi ve sorumlu
vatandaş yetiştirmek amacıyla, sosyal bilimler disiplinlerinden seçilmiş bilgilere dayalı
olarak, öğrencilere toplumsal yaşamla ilgili temel bilgi, beceri, tutum ve değerlerin
kazandırıldığı bir çalışma alanı” olarak tanımlanmaktadır (Erden, 1996). Sönmez’e
göre (1998) sosyal bilgiler; “Toplumsal gerçekle kanıtlamaya dayalı bağ kurma süreci
ve bunun sonucunda elde edilen dirik bilgilerdir”.
Doğanay (2005) ise sosyal bilgileri, “sosyal ve insanla ilgili diğer bilimlerin içerik
ve yöntemlerinden yararlanarak, insanın fiziksel ve sosyal çevresiyle etkileşimini zaman
boyutu içinde disiplinler arası bir yaklaşımla ele alan ve küreselleşen bir dünyada
yaşamla ilgili temel demokratik değerlerle donatılmış, düşünen ve becerili demokratik
vatandaşlar yetiştirmeyi amaçlayan bir çalışma alanı” olarak açıklamaktadır.
Sosyal bilgiler eğitimi ile ilgili bilgi üreten ve uluslar arası kuruluşlardan biri olan
ABD Sosyal Bilgiler Ulusal Konseyi (NCSS) ise sosyal bilgileri şu şekilde
tanımlamaktadır; Sosyal Bilgiler, birbirine bağımlı, küresel bir dünyada, kültürel
farklılıkları olan demokratik bir toplumun vatandaşları olarak, kamu yararına bilgiye
dayalı, mantıklı kararlar verebilen genç insanlar yetiştirmek amacıyla, antropoloji,
sosyoloji, arkeoloji, ekonomi, coğrafya, tarih, hukuk, felsefe, siyasi bilimler, psikoloji,
din, edebiyat, matematik ve doğa bilimlerinden uygun ve ilgili içeriklerden seçilen
sistematik bir çalışma alanıdır ( NCSS, 1993).
Yukarıdaki tanımlarda sosyal bilgiler bir çalışma alanı olarak açıklanırken Kıroğlu
(2006) sosyal bilgileri bir ders olarak görmekte ve şöyle açıklamaktadır. Sosyal Bilgiler;
“Bireyin toplumsal var oluşunu gerçekleştirebilmesine yardımcı olması amacıyla; tarih,
coğrafya, ekonomi, sosyoloji, antropoloji, psikoloji, felsefe, siyaset bilimi ve hukuk gibi
sosyal bilimleri ve vatandaşlık bilgisi konularını yansıtan; öğrenme alanlarının bir ünite
ya da tema altında birleştirilmesini içeren; insanın sosyal ve fiziki çevresiyle
etkileşiminin geçmiş, bugün ve gelecek bağlamında incelendiği; toplu öğretim
anlayışından hareketle oluşturulmuş bir ilköğretim dersidir”.
30
Sosyal bilgileri, Barth ve Demirtaş (1996) bir eğitim planı olarak
açıklamaktadırlar. Sosyal Bilgiler: “Vatandaşlık eğitimi programı, Türk demokratik
toplumundaki sorumluluk sahibi vatandaşların görevlerine uygun amaçlar üreten,
içeriğini tarih, coğrafya ve vatandaşlık bilgisi konularını ilişkilendirerek oluşturan ve
yaşam boyu sürecek vatandaşlık becerileri sunan bir eğitim planıdır”.
Sosyal bilgiler ile ilgili yapılan tanımlardan yola çıkılarak sosyal bilgiler öğretimine
rehberlik eden üç yaklaşım geliştirilmiştir (Barth ve Demirtaş, 1996). Bunlar:
• Sosyal Bilgilerin Bir Vatandaşlık Aktarımı Olarak Verilmesi: Bu
yaklaşımda sosyal bilgilerin temel amacı öğrencilere kültürel mirası aktararak,
onların iyi bir vatandaş olmalarını sağlamaktır. Kültürel miras aktarılırken,
öğrencilere geçmişteki bilgiler ve olgular; temel toplumsal kurumlar, değerler,
inançlar kazandırılmaya çalışılır. Kabul edilmiş bazı ilkelere uyan, belirli
inançları kabul eden, belli değerlere sadık olan, belirli etkinliklere katılan ve
hem ulusal hem de uluslar arası nitelik taşıyan inanışlara saygı duyan
yönlendirilmiş vatandaşlar yetiştirilmeye çalışılır.
• Sosyal Bilgilerin Sosyal Bilim Olarak Öğretilmesi: Sosyal bilim
yaklaşımının amacı, sosyal bilimcilerin düşünme yöntemini tam olarak
öğrenmiş vatandaşlar yetiştirmektir. Bu yaklaşıma göre, öğrenciler sosyal
bilimciler ile aynı düşünme yöntemlerini kullanarak, dünyayı sosyal bilimci
gözüyle algılamalı ve etkili kararlar verebilmelidir. Sosyal bilimcinin okuldaki
rolü, yeni nesil öğrencilere bir sosyal bilgiler programı kapsamında karmaşık
sosyal/kişisel problemlere bir sosyal bilimci becerisi ve hatasızlığı ile
yaklaşarak, bu problemlere çözüm aramayı öğretmektir.
• Ayrıntılı Düşünme Olarak Öğretilen Sosyal Bilgiler: Bu yaklaşıma göre,
sosyal bilgiler öğretiminin amacı, öğrencilerin bireysel ve toplumsal
problemleri tanımlama, analiz etme ve karar verme süreçlerini geliştirmektir.
Öğrencilere sosyal ve kişisel problemlere, mantıklı, makul ve düşünülerek
alınmış karar verme becerileri kazandırılmalıdır.
Bu üç yaklaşım amaç, yöntem ve içerik açısından Şekil 4’te karşılaştırılmıştır.
31
Vatandaşlık Aktarımı Sosyal Bilimler Ayrıntılı Düşünme
Amaç
Doğru değer yargıları ve
inançları bilmek ve
uygulamak.
Bir sosyal bilimci gibi
düşünmek.
Sosyal/kişisel problemleri
saptamak, problem çözme
ve ayrıntılı inceleme
yöntemlerini bilmek.
Yöntem
Aktarma: Kavram ve
değerler, kitaplar, soru-
cevap, anlatım ve
yapılandırılmış problem
çözme alıştırmaları ile
aktarılır. Öğrencilere
nelere inanacakları
anlatılır.
Keşfetme/problem
çözme amaçlı düşünme:
Öğrenciler her disipline
uygun yöntemleri
kullanarak bilgiyi
keşfederler. Öğrenciler
sosyal bilimlerin
düşünme tarzını öğrenir.
Deneyimsel soruşturma,
problem çözme: kavram
ve genelleme formuna
sahip yeni bilgiler
yaratarak bunların
doğrulukları ayrıntılı
inceleme yoluyla test
edilir.
İçerik
Kapsam bir otorite
tarafından seçilir.
Öğretmen tarafından
yorumlanır. Öğrencilerin
kabul etmesi ve
uygulaması gereken değer
ve tutumlardan oluşur.
Sosyal bilimlerle ilgili
temel disiplinlerin
olguları, kavramları ve
genellemeleri içeriği
oluşturur. Sosyal
bilimlerin önem verdiği
alanlar ele alınır.
Öğrencilerin kendi
problemleri ve toplumsal
problemler kapsamı
oluşturur. Problemler
öğrenci tarafından
seçilebilir. İlgili konu ve
sorunlar içeriği oluşturur.
Şekil 4. Üç sosyal bilgiler yaklaşımının karşılaştırılması
Kaynak: (Barth ve Demirtaş,1996)
Sosyal bilgiler öğretimi ile ilgili Barr, Barth ve Shermis (1997) de üç yaklaşım
sunmuşlardır. Bu üç yaklaşımın amaç, yöntem ve içerik açısından karşılaştırılması Şekil
5’te sunulmuştur.
32
Vatandaşlık Aktarımı Sosyal Bilimler Yansıtıcı İnceleme
Amaç
Vatandaşlık en iyi, bir
karar verme çerçevesi
olarak doğru değerlerin
kazandırılması ile
öğretilebilir.
Vatandaşlık en iyi, karar
verme çerçevesi olarak
sosyal bilim kavram,
süreç ve sorunlarının
kazandırılması ile
öğretilir.
Vatandaşlık en iyi,
vatandaşın karar verme
sorun çözme sürecinde
gereksinim duyduğu
bilgilerin araştırılması
yoluyla öğretilir.
Yöntem
Aktarım. Kavram ve
değerlerin kitap, sunu,
soru-yanıt ve sorun
çözme etkinlikleriyle
aktarımı
Buluş yoluyla öğrenme.
Her sosyal bilim dalının
kendine özgü bilgi
toplama ve kanıtlama
yolu vardır. Öğrenciler,
bu yöntemleri uygulamalı
ve keşfetmelidir.
Yansıtıcı inceleme. Karar
verme, kanıtlamaya dayalı
çatışma ve sorunların
çözümünü amaçlayan
yansıtıcı inceleme yoluyla
geliştirilir.
İçerik
İçerik bir otorite
tarafından seçilir ve değer
ve tutumları gösterme
işlevini yürüten öğretmen
tarafından yorumlanır.
İçerik, ayrı ve
bütünleştirilmiş sosyal
bilim dallarının yapı,
kavram, problem ve
süreçlerinden oluşur.
İçerik, öğrencilerin
kendilerince seçilen
problemlere temel olan,
vatandaşların ilgi ve
gereksinimlerini oluşturan
değerlerin analizini içerir.
Şekil 5. Sosyal bilgiler öğretimi için üç farklı yaklaşım
Kaynak: (Barr, Barth ve Shermis, 1977.s.67.)
Yukarıda sunulan şekil 2.4 ve 2.5 incelendiğinde, sosyal bilgiler öğretimine yönelik
açıklanan yaklaşımlarım vatandaşlık aktarımı, Sosyal Bilimler açısından birbirine
benzediği, ayrıntılı düşünme- yansıtıcı inceleme açısından farklılıklar gösterdiği
görülmektedir.
Toplum ve dünyada yaşanan hızlı değişimle birlikte sosyal bilgilerin bilgi birikimi
de sürekli artmaktadır. Değişerek çoğalan bu bilgi birikimi sosyal bilgiler Programı’nın
geliştirilmesini gerekli kılmaktadır. Bu benzeri nedenlerle sosyal bilgiler Programının
geliştirilmesinin ihtiyaç haline gelmesi üzerine Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) yeni bir
sosyal bilgiler programı hazırlayarak 2004–2005 eğitim-öğretim yılında 9 ilde ve 120
okulda pilot uygulamasını yapmıştır. Uygulama sonuçlarına göre yeniden
33
düzenlendikten sonra 2005–2006 eğitim-öğretim yılında ülke genelinde uygulanmaya
başlanmıştır. Ülkemizde 2005 yılında uygulanmaya başlanan 2005 ilköğretim programı
kapsamındaki sosyal bilgiler Programı’nda (yapılandırmacı kuram temelli olması
nedeniyle), öğrenci merkezli bir öğretime önem vermekte ve bireysel farklılıkları ön
plana çıkarmaktadır. 2005 programın bu özellikleri göz önüne alındığında öğrenme
stratejilerinin yeni programda önemli bir yere sahip olduğu söylenebilir.
2.1.7. Öğrenme Stratejilerinin Sosyal Bilgilerdeki Rolü
Ülkemizdeki eğitim kurumlarında uygulanan öğretim genellikle hatırlama
düzeyinde kaldığından, öğrenciler öğrendikleri bilgileri anlamlandırmak yerine
ezberlemeye yönelmektedirler. Okullarda yeni bilgi ile mevcut bilgiyi bütünleştirerek
anlama, sentez yapabilme, olguları yorumlayabilme gibi üst düzeydeki becerileri değil,
bilgileri kitaptaki şekliyle öğrenme ve ezberleme gibi daha alt düzeydeki etkinliklere
yer verilmektedir (Selçuk ve Öztürk, 1992).
Sosyal bilgiler dersi, yapısı gereği çok fazla sözel bilgi, kavram ve ilke içerir. Bu
bilgiler öğrenciler için anlamlı hale getirilmedikçe, bilgiler hatırlama düzeyinde
öğrenilecek yani ezberlenecek ve muhtemelen kısa bir süre sonra unutulacaktır
(Erden,1996).
Öğrenciler sözel dersleri ezber dersi olarak görmekte ve ezber yeteneği düşük olan
öğrenciler bu derslerde başarılı olamamaktadırlar. Sosyal bilgiler dersi de sözel bir ders
olarak görülmekte ve bu derste kazandırılacak davranışlar çoğu zaman ezberden öteye
gidememektedir. Bilgilerin ezberlenmesine engel olmak için öğrenme stratejilerine
ihtiyaç vardır. Öğrenme stratejileri, bireylerin öğrenecekleri yeni bilgileri, daha önce
öğrenmiş oldukları bilgilerden hareketle anlam vermeleri, bunları zihinlerinde
kendilerine ait yorumlarla saklamaları ve bu bilgileri hatırlamak üzere uzun süreli
belleğe göndermelerine yardımcı olmaktadır. Öğrenciler sosyal bilgiler dersinde
ezberlenmesi gerektiğini düşündükleri olay, olgu, kavram ve tarihleri kendilerine göre
anlamlı bütünler (ya da parçalar) haline dönüştürdüklerinde daha kalıcı öğrenmeler
kazanmış olurlar. Anlamlı hale getirilen bilgiler ezberde olduğu gibi hemen
unutulmayacak ve gelecek eğitimlerde hazır bulunuşluk düzeyini artırabilecektir. Bu
yolla sosyal bilgiler dersi amaçlarına da ulaşılabilecektir (Tay 2004).
34
Sosyal bilgiler dersindeki öğrenmelerin, ezberlenmesini ve unutulmasını önlemek,
bu öğrenmelerin öğrenciler açısından daha anlamlı hale getirmek için, öğrenme
stratejileri kullanılabilir.
2.2. İlgili Araştırmalar
Bu bölümde öğrenme stratejileri ve 2005 İlköğretim Programı ile ilgili yapılan
araştırmalara yer verilmiştir.
2.2.1. Öğrenme Stratejileri ile İlgili Araştırmalar
Bu bölümde öğrenme stratejileri ile ilgili yurt dışında ve yurt içinde yapılan
araştırmalar sunulmuştur.
2.2.1.1. Yurt Dışında Yapılan Araştırmalar
Bu bölümde öğrenme stratejileri ile ilgili yurt dışında yapılan araştırmalara yer
verilmiştir.
Pintrich ve De Groot (1990) tarafından yapılan araştırmada güdelenme
yönelimleri, kendi kendine öğrenme düzenlemeleri ve akademik başarı arasındaki ilişki
incelenmiştir. Araştırma 173 yedinci sınıf öğrencisi ile yürütülmüştür. Veri toplama
aracı olarak “Öğrenme İçin Güdüleme Stratejileri Anketi” (The Motivated Strategies
For Learning Questionnaire [MSLQ]) kullanılmıştır. Ayrıca öğrencilerin akademik
başarıları ile ilgili veriler; ev ödevleri, başarı testleri ile toplanmıştır. Toplanan verilerin
analizinde MANOVA ve ANOVA kullanılmıştır. Araştırmanın sonucunda, kendi
kendine öğrenme düzenlemelerinin akademik başarıyı güdülenme yönelimlerinden daha
fazla etkilediği belirlenmiştir.
Pintrich ve diğerleri (1991) tarafından çalışmada yüksekokul öğrencilerinin
güdüleme yönelimlerini ve kullandıkları farklı öğrenme stratejilerini belirlemek
amacıyla “Öğrenme İçin Güdüleme Stratejileri Anketi” (The Motivated Strategies For
Learning Questionnaire [MSLQ]) geliştirilmiştir. Bu anket üç bölümden oluşmaktadır.
Giriş bölümünde anketi içeriği ve puanlaması ile ilgili bilgiler verilmiştir. Güdüleme ile
ilgili bölümde, öğrencilerin amaçlarını ve derse yönelik değer yargılarını belirlemeye
yönelik 31 madde bulunmaktadır. Öğrenme stratejileri ile ilgili bölümde, öğrencilerin
biliş ve bilişötesi stratejilerine ilişkin 31, öğrencilerin farklı kaynakları kullanmalarıyla
35
ilgili 19 madde bulunmaktadır. Anket yedili likert olarak hazırlanmıştır. Anket 380
yüksekokul öğrencisine uygulanmıştır. Toplanan verilerin faktör analizi yapılmış ve
alpha değerine bakılmıştır. Analiz sonucunda anketin geçerli ve güvenilir olduğu
belirlenmiştir.
Nist, Hogrebe ve Simpson (1991) çalışma ve öğrenme stratejileri eğitiminin
öğrencilerin test performansı üzerindeki etkilerini araştırmışlardır. Araştırma sonunda
strateji eğitimi alan öğrencilerin, kontrol grubundaki almayanlara göre daha yüksek
performans elde ettikleri görülmüştür. Ayrıca kodlama stratejisinin .31, kelime
anlamlandırma stratejisi .30, örgütleme stratejisinin .31 ve yönetici kontrolün .44
düzeyinde test performansıyla ilişkili olduğu görülmüştür. Öğrencilerin farklı stratejileri
kullanma sıklıklarına bakıldığında, örgütleme stratejileri tercihlerinde bir düşüş
görülürken, anlamlandırma stratejileri ve yönetici kontrolü tercihlerinde bir artış olduğu
gözlenmiştir.
Simpson, Olejnik, Tam ve Supattahum (1994) tarafından yapılan araştırmada sözel
tekrarla anlamlandırma stratejisini kullanan öğrencilerin sontest performanslarını ve
kalıcılık testi performanslarını karşılaştırmışlardır. Anlamlandırma stratejisini kullanan
öğrencilerin, sözel zihinsel devinim kriteri, genelleme, yaratıcılık, metni örneklendirme
açısından basit tekrarı kullanan öğrencilerden daha yüksek performans elde ettikleri
görülmüştür. Anahtar fikirleri bulma ve tamamlama açısından iki strateji arasında fark
bulunmamıştır. Anlamlandırma stratejisini kullanan öğrencilerin, sontestte daha yüksek
tanıma ve hatırlama gibi bellek süreçlerini gerçekleştirdikleri, kalıcılık testinde de
yüksek düzeyde hatırlama ve tanıma davranışı gösterdikleri ve unutma miktarının daha
az olduğu ortaya çıkmıştır. Ayrıca bu öğrencilerin yazılı olarak verilen sorulara
verdikleri cevaplar diğer gruba kıyasla daha yüksek yazılı olarak ifade etme becerisi
kazandıkları görülmüştür.
Schunk (1996), öğrencilerin bilişsel becerileri öğrenmesinde öz denetimli ve
bireysel değerlendirmeye dayalı stratejileri kullanmalarının başarı, motivasyon ve
öğrenme performansı üzerindeki etkilerini, ilköğretim düzeyinde 44 deney grubu ve 46
kontrol grubu üzerinde incelemiştir. Araştırma sonucunda, öz denetimli, amaçlı
öğrenme stratejilerini ve bunlara ek olarak bireysel değerlendirmeyi kullanan
öğrenciler, bu değişkenleri kullanmayan öğrencilere göre daha yüksek ve etkili bir
36
öğrenme performansı, motivasyon ve başarı elde etmişlerdir. Strateji kullanımının
amaçlı oluşu ve motivasyon arasında yüksek ilişki bulunmuştur.
Mayer (1996) tarafından yapılan araştırmanın amacı, açıklayıcı metinlerin anlamlı
öğrenilmesini sağlayan öğrenme stratejilerini açıklamaktır. Öğrenme stratejilerinin
öğretimi ne öğrenileceği ile ilişkili olarak, nasıl, nerde ve ne zaman öğrenileceğine
verilecek kararları içerir. Öğrenme stratejilerinin öğretimi ayrıca öğretmenlerin
öğrencilere yönelik anlayışları, cevapları güçlendirmeleri, bilgileri işlemeleri ve yapıcı
olmaları ile de ilgilidir. Anlamlı öğrenmeyi içeren üç bilişsel süreç vardır. Bunlar;
sunulacak içerikten konu ile ilgili bilgilerin seçilmesi, seçilen bilgilerin uygun bir
şekilde örgütlenmesi ve yeni bilgilerin önceki bilgilerle bütünleştirilmesidir. Sonuç
olarak, öğrencilerin öğrenmesi için en etkili yöntem, öğrencilere açıklayıcı metinlerde
önemli bilgileri nasıl seçeceklerini, nasıl örgütleyeceklerini ve bilgileri nasıl
bütünleştireceklerini gerçek durumlarla öğretmektir.
Stephen ve Dwyer (1997) değişik öğrenme hedeflerini gerçekleştirmeyi
kolaylaştıran bellek destekleyici stratejilerin öğretimsel etkilerini incelemişlerdir. 235
kolej öğrencisi ile yürütülen çalışmada, insan kalbini tanımlayan 2000 kelimelik bir
modül hazırlanmış ve bu modül değişik bellek destekleyici stratjilerle öğretilmiştir.
Araştırmanın sonucunda, bellek destekleyici stratejilerin akademik başarı üzerinde etkili
olduğu görülmüştür (Akt. Tok, 2003).
Murray (1998), Weinstein ile ilgili yaptığı çalışmada, Weinstein’in çalışmaları ile
ilgili bilgiler vermiştir. Weinstein, öğrenme ve çalışma stratejileri ile ilgili “Öğrenme ve
Çalışma Stratejileri Envanteri” (Learning and Study Strategies Inventory [ LASSI] )
geliştirmiştir. Bu envanter birçok ülkede kullanılmış ve 30’dan fazla dile çevrilmiştir.
LASSI, öğrencilere öğrenmeleriyle ilişki olan düşünce ve davranışlarını sorar. LASSI,
öğrencilerin güdülenme, konsantre olma, sınavlar ve geri bildirimle ilgili yeterliliklerini
ifade eden 177 yargıdan oluşmaktadır. Weinstein, öğrencilerin öğrenme stratejilerini
daha iyi kullanabilmeleri için öğretmenin rehberlik etmesi gerektiğini; LASSI’nin de
bu amaçla geliştirildiğini söylemektedir. LASSI ile yapılan araştırmalarda, öğrencilere
öğrenme ile ilgili yapılan yardımın başarıyı arttırdığı görülmüştür. Sadece düşük başarılı
öğrencilere değil, başarılı, çalışkan öğrencilere de öğrenme stratejileri ile ilgili bilgiler
verilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
37
Hartley (1998) tarafından yapılan bir çalışmada derinlemesine ve yüzeysel öğrenme
stratejilerini kullanan öğrencilerin, öğrenme etkinlikleri gözlenmiş ve kullandıkları
stratejinin öğrenme düzeylerine etkisi incelenmiştir. Araştırma sonucunda yüzeysel
stratejileri kullananların diğer gruptakilere kıyasla metnin amacı ve taşıdığı anlamlardan
çok olgusal boyutuyla ilgilendikleri ve öğrencilerin kullandıkları strateji ile öğrenme
düzeyleri arasında yüksek ilişki görülmüştür.
Shih ve Gamon (2002) tarafından yapılan araştırmada öğrencilerin akademik
başarıları, öğrenme stratejileri, öğrenme modelleri, öğrenme stilleri ve öğrenci
özellikleri arasındaki ilişki incelenmiştir. Araştırma Amerika Birleşik Devletleri’nde
internet temelli eğitim veren bir üniversitenin 99 öğrencisi ile yürütülmüştür.
Araştırmada öğrencilerin alan bağımlı ya da alan bağımsız öğrenme stillerinden
hangisine sahip olduğunu belirlemek için “Yerleştirilmiş Grup Figürleri Testi” ( The
Group Embedded Figures Test [GEFT]), öğrencilerin öğrenme stratejilerini ve
modellerini belirlemek için iki alt ölçeği bulunan online anket kullanılmıştır.
Araştırmada öğrencilerin en çok derslerdeki önemli yerleri bulmak, önemli içerikleri
ezberlemek amacıyla anahtar kelime bulmak için öğrenme stratejileri kullandıkları
belirlenmiştir. Ayrıca öğrencilerin öğrenme stilleri, modelleri ve kişisel özelliklerinin
akademik başarı üzerinde etkili olmadığı görülmüştür. Bu çalışmada, öğrenme
stratejilerinin öğrencilerin akademik başarılarına etki eden tek faktör olduğu ortaya
çıkmıştır. Öğrenme stratejilerini kullanan öğrencilerin final notlarının diğer
öğrencilerden anlamlı bir şekilde yüksek olduğu belirlenmiştir.
Lynch (2006) üniversite birinci sınıf öğrencileriyle yaptığı araştırmada, güdülenme
faktörleri ile ders başarısı arasındaki ilişkiyi incelemiştir. Veri toplama aracı olarak
“Öğrenme İçin Güdüleme Stratejileri Anketi” (The Motivated Strategies for Learning
Questionaire, MSLQ) kullanmıştır. Bu araştırmada MSLQ’ya verilen cevaplar ve ders
başarısı arasındaki ilişkiye bakılmıştır. MSLQ konu ile ilgili güdülenme ve çalışma
stratejileri faktörlerinden yararlanılarak hazırlanmıştır. Ayrıca testte öğrencilerin
kaygılarını ortaya çıkarmak için bazı maddeler de vardır. Bu çalışma sonucunda,
güdüsel inanışlar, öğrenme stratejileri ve ders başarısı ve yeni araştırmaların gerekliliği
ile ilgili bilgiler sağlamıştır. Verilerin analizi sonucunda öğrencilerin en çok dikkat
38
toplamada, eleştirel düşünmede, örgütlemede, anlamlandırmada ve yardım bulmada
güçlük çektikleri ortaya çıkmıştır.
Colorado (2006), kişisel öğrenme farklılıklarının kişinin online ortamda başarı
düzeyi ile ilişkisini incelemiştir. Bu araştırmada online eğitimde öğrencilerin kişisel
özeliklerinden kullandıkları öğrenme stratejilerinin ya da kendi kendilerine
öğrenmelerinin akademik performansa olumlu yönde katkıda bulunup bulunmadığı
araştırılmıştır. Araştırma 2005 yılının bahar ve yaz dönemlerinde Midwestern
Üniversitesi’nde online eğitime kayıt yaptıran öğrencilerle yürütülmüştür. Veri toplama
aracı olarak “Öğrenme İçin Güdüleme Stratejileri Anketi” (The Motivated Strategies for
Learning Questionnaire [MSLQ] ) kullanılmıştır. Ayrıca öğrencilerin demografik
özellikleriyle ilgili bilgiler de toplanmıştır. Toplanan veriler öğrencilerin giriş
özellikleri, kendi kendilerine öğrenme özellikleri ve akademik performansları arasındaki
ilişki için analiz edilmiştir. Sonuçta öğrencilerin giriş özellikleri, kendi kendilerine
öğrenme özellikleri ve akademik performansları arasında anlamlı bir ilişki
bulunamamıştır. Ancak öğrencilerin giriş özellikleri, kendi kendilerine öğrenme
özellikleri arasında anlamlı bir ilişki belirlenmiştir.
Nijhuis, Segers ve Gijselaers (2008) tarafından yapılan çalışmada sezişi güçlü
öğrencilerin öğrenme stratejilerini uygulamaları ve öğrencilerin öğrenme ortamına
yönelik algıları incelenmiştir. Veriler üniversite ikinci sınıfa devam eden üç sınıftaki
124 öğrenciden toplanmıştır. Analiz sonucunda öğrenciler öğrenme stratejilerini sınırlı
kullanan ve değişken kullanan gruplar olarak iki grupta kümelenmiştir. Öğrenme
stratejilerini sınırlı kullanan grup ve değişken kullanan grup arasındaki farklılık
öğrencilerin öğrenme ortamına yönelik algılarının farklı olmasıyla ve öğrenme
ortamındaki faktörlerin etkisiyle açıklanmıştır.
2.2.1.2. Yurt İçinde Yapılan Araştırmalar
Bu bölümde yurt içinde öğrenme stratejileri ile ilgili yapılan araştırmalara yer
verilmiştir. Öğrenme stratejilerini belirlemeye yönelik olanlar, öğrenme stratejileri ve
akademik başarı ile ilgili olanlar, öğrenme stratejilerinin diğer değişkenlerle (çoklu
zeka, öğrenme stilleri, tutum) ilişkisini inceleyen araştırmalar olarak üç kategoride ve
geçmişten günümüze doğru sıralanarak sunulmuştur.
39
2.2.1.2.1. Öğrenme Stratejilerini Belirlemeye Yönelik Araştırmalar
Bu bölümde ülkemizde değişik öğretim kademelerindeki bireylerin öğrenme
stratejilerini belirlemeye yönelik araştırmalara yer verilmiştir.
Öztürk (1995) tarafından yapılan araştırmanın amacı, öğrencilerin genel öğrenme
stratejilerini çalışmalarında ne derecede kullandığını ve bu stratejilerin kullanılmasıyla
ilişkili durumların neler olduğunu saptamaktır. Araştırma Gazi Üniversitesi’ne bağlı
Eğitim Fakültesi ve Mesleki Eğitim Fakültesi’nden tesadüfi yöntemle seçilen 326
birinci sınıf öğrencisiyle yapılmıştır. Genel öğrenme stratejilerinin kazandırılmasında
üniversitenin etkisini önlemek için veriler öğretim yılının başında toplanmıştır.
Araştırmada, öğrencilerin öğrenme stratejilerini kullanma durumlarını saptamak için
“Genel Öğrenme Stratejileri Değerlendirme Ölçeği” ve öğrenme stratejilerinin
kullanılmasıyla ilişkili durumları saptamak için “Anket Formu” kullanılmıştır. Ayrıca,
fakültenin öğrenci işleri bürolarından öğrencilerin ÖSS puanları ve lise diploma notları
alınmıştır. Araştırmanın sonuçlarına göre, öğretmenlerin ve aile bireylerinin öğrenme
stratejileri konusunda yeterince bilinçli olmaması ve teknik bilgilerin yetersiz olması
öğrencilerin bu stratejileri öğrenmesini olumsuz yönde etkilemekte ve buna bağlı
olarak, öğrenciler bilgi eksikliğinden dolayı bu stratejileri istenilen nitelikte
kullanamamaktadırlar.
Somuncuoğlu (1996) çalışmasında, öğrencilerin belirli bir dersteki bazı öğrenme
stratejilerini kullanmalarını etkileyen faktörleri incelemiştir. Çalışmanın örneklemini,
1996 bahar döneminde, Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde verilen Eğitim Psikolojisi
dersini alan öğrenciler oluşturmuştur. Veriler araştırmacı tarafından hazırlanan anket
formu ile toplanmıştır. Araştırmanın sonucunda; öğrencilerin anlamlı bilişsel
stratejilerini diğer öğrenme stratejilerinden daha sık kullandıkları ve sadece anlamlı
bilişsel ve biliş yönlendirici stratejilerin kullanımının çeşitli değişkenlere göre farklılık
gösterdiği ortaya çıkmıştır.
Yücedağ (2001) araştırmasında, fen liseleri, genel liseler ve meslek liselerinde
öğrenim gören öğrencilerin, öğrenme-öğretme süreçlerinde tercih ettikleri öğrenme
stratejilerini belirlemeyi, tercih ettikleri öğrenme stratejileri ile cinsiyetleri ve öğrenim
gördükleri sınıflar arasında anlamlı farklar olup olmadığını karşılaştırmayı
40
amaçlamıştır. Tarama modelinde yapılan araştırmada, 685 öğrenciye “Öğrenme
Stratejileri Ölçeği” uygulanmış, öğrencilerin cinsiyetlerine ve öğrenim gördükleri
sınıflara ilişkin bilgiler okul idaresi kayıtlarından alınmıştır. Araştırmanın sonucunda,
öğrencilerin; öğrenim gördükleri okullar, cinsiyetleri ve yaş gruplarına yönelik olarak
tercih ettikleri öğrenme stratejileri arasında anlamlı farklar bulunmuştur.
Hamurcu (2002), Buca Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü Okulöncesi Anabilim
Dalında öğrenim görmekte olan öğretmen adaylarının ders çalışırken kullandıkları
öğrenme stratejilerini belirlemek amacıyla yaptığı araştırmada, Likert tipi beşli bir ölçek
kullanmış ve veriler üzerinde t-testi, ANOVA, ki-kare ve Pearson korelasyonu analizleri
yapmıştır. Çalışmanın sonucunda, okulöncesi öğretmen adaylarının kullandıkları bazı
öğrenme stratejilerinin, öğrenim gördükleri sınıf düzeyi ve yaşa göre anlamlı farklılıklar
gösterdiği bulunmuştur.
Özer (2002), ilköğretim okulları ile liselerin eğitim programlarında öğrenme
stratejilerinin öğretimine yeterince yer verilip verilmediğinin saptamak için, 2001–2002
öğretim yılında Eskişehir'deki okullarda görev yapan 349 öğretmenin anket aracılığıyla
görüşlerini almıştır. Araştırma sonunda, ilköğretim okulları ile liselerin eğitim
programlarında öğrenme stratejilerinin öğretimine az yer verildiği, öğretmenlerin
okullarda öğrencilere öğrenme stratejilerini öğretmenin yararlı ya da gerekli olacağını
düşündükleri ortaya çıkmıştır. Ayrıca öğretmenlerin öğrenme stratejilerini etkili
biçimde öğretebilecek düzeyde yeterli olmadıkları belirlenmiştir.
Tay (2002) tarafından, örneklem 4. ve 5. sınıf öğrencilerinin sosyal bilgiler
dersinde sınıf ortamında kullandıkları öğrenme stratejilerini tespit etmek amacıyla
yapılan araştırmada, veriler, öğrencilerle bire bir görüşülerek anket formu ile
toplanmıştır. Araştırmanın evrenini Kırşehir ili merkez ilçesinde bulunan 28 ilköğretim
okulu oluşturmuştur. Örnekleme evrendeki okullardan tabakalı örnekleme yoluyla
seçilen 14 ilköğretim okulunun 4. ve 5. sınıf öğrencileri (1603 öğrenci) alınmıştır.
Araştırmanın sonucunda, ilköğretim 4. ve 5. sınıf öğrencilerinin sosyal bilgiler dersinde
sınıf ortamında dikkat stratejilerini, kısa süreli bellekte depolamayı arttırıcı
stratejilerden gruplama stratejilerini ve anlamlandırma stratejilerinden örgütleme
stratejilerini ara sıra kullandıkları belirlenmiştir. Kısa süreli bellekte depolamayı arttırıcı
stratejilerden zihinsel tekrar stratejilerini, anlamlandırma stratejilerinden örtük ve açık
tekrar ve eklemleme stratejilerini, geri getirmeyi (hatırlamayı) arttırıcı stratejileri ve
41
güdüleme stratejilerini her zaman kullandıkları ortaya çıkmıştır. Anlamlandırma
stratejilerinden bellek destekleyici stratejilerini ise hiçbir zaman kullanmadıkları ortaya
çıkmıştır. İlköğretim 4. ve 5. sınıf öğrencilerinin sosyal bilgiler dersinde sınıf ortamında
kullandıkları öğrenme stratejilerinden dikkat stratejileri, kısa süreli bellekte depolamayı
arttırıcı stratejilerden gruplama stratejileri, anlamlandırma stratejilerinden örtük ve açık
tekrar ve eklemleme stratejileri ve geri getirmeyi (hatırlamayı) arttırıcı stratejileri
arasında anlamlı bir fark bulunamamıştır. Kısa süreli bellekte depolamayı arttırıcı
stratejilerden zihinsel tekrar stratejileri, anlamlandırmayı güçlendirici stratejilerden
örgütleme ve bellek destekleyici stratejileri ile yürütücü biliş stratejileri arasında .05
düzeyinde, güdüleme stratejileri arasında .01 düzeyinde 5.sınıflar lehine anlamlı fark
bulunmuştur.
Doğan (2002), okuduğunu anlama stratejilerinin öğretimi ile ilgili yayınları taramış
ve tarama sonucunda okuduğunu anlama stratejilerinin öğretiminin, öğrencilerin
okuduğunu anlamaları üzerinde etkili olduğu sonucuna ulaşmıştır. Ayrıca sınıflarda
öğrencilerin kullandıkları stratejilerin belirlenmesi ve strateji kullanımında zayıf olan
öğrenciler yetiştirilmesi, strateji programları ve öğretimiyle ilgili yaklaşımlar hakkında,
öğretmenlere bilgiler vermeye yönelik seminerler ve hizmet içi eğitim etkinlikleri
düzenlenmesi gerektiği sonuçlarına da varılmıştır.
Tay (2004), anlamlandırma stratejilerinin sosyal bilgiler dersi konularını
öğrenmede sağlayacağı kolaylığı ortaya koyarak bu stratejilerin önemini vurgulamak
amacıyla yaptığı çalışmada, anlamlandırma stratejilerinin kullanımının zihinsel üst
düzey işlemler gerektirdiğinden, bu işlemler sırasında yapılan etkinliklerin öğrenme
ürününün hatırlanmasını da kolaylaştıracağını vurgulamıştır. İlköğretim 5. sınıf
öğrencilerinin sosyal bilgiler dersi programı yeterliliklerine ulaşabilmeleri için
anlamlandırma stratejilerini kullanmaları gerektiği vurgulamıştır. Anlamlandırma
stratejilerinin kullanılmasının sosyal bilgiler dersini ezber ders olmaktan kurtaracağı
dikkat çekmiş ve sosyal bilgiler dersinin programı içinde yer alan olay, olgu, kavram ve
tarihlerin öğrenilmesinin anlamlandırma stratejileriyle daha kolay olabileceğini ifade
etmiştir. Ayrıca ilköğretim 5. sınıf öğrencilerinin öğrenme stratejilerini kullanabilmeleri
için bu stratejilerin öğretilmesi gerektiğini, bunun için de sınıf öğretmeni ve sınıf
öğretmeni adaylarının eğitilmesine ihtiyaç duyulabileceğini vurgulamıştır.
42
Şahin (2004), ilköğretim okullarında görev yapan öğretmenlerin kullandıkları
öğretim stratejilerini belirlemeye çalışmıştır. 2002–2003 öğretim yılında Erzurum
merkez ilköğretim okullarında görev yapan öğretmenler arasında random yoluyla
seçilen 350 öğretmene veri toplama aracı uygulanmıştır. Bulgular yüzde (%), frekans
(f), t testi ve varyans analizi istatistiksel teknikleri kullanılarak çözümlenmiştir. Elde
edilen bulgulara göre, ilköğretim okullarında görev yapan öğretmenlerin cinsiyetleri,
branşları, mesleki kıdemleri ve okuttukları sınıflara göre kullandıkları öğretim
stratejileri bakımından aralarında farklılık bulunamamıştır.
Namlu (2004) tarafından yapılan çalışmada Bilişötesi Öğrenme Stratejileri Ölçeği
geliştirilmesi amaçlanmıştır. Ölçeğin geçerlik ve güvenirlik çalışması için; normal
dağılım analizleri, faktör analizi, iç tutarlık katsayısı, madde-toplam korelasyon
katsayıları ve ayırt edici geçerlik analizleri yapılmıştır. Araştırmaya 655 üniversite
öğrencisi katılmıştır. Yapı geçerliği sonuçları ölçeğin toplam varyansın %45'ini
açıklayan dört faktör yapısına sahip olduğunu göstermiştir. Yapılan tüm analizler
sonucunda ölçeğin üniversite öğrencilerinin bilişötesi öğrenme stratejilerini ölçmede
geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olduğu saptanmıştır.
Güngör (2005) yaptığı araştırmada 6. , 7. ve 8. sınıf öğrencilerinin, kullandıkları
okuduğunu anlama stratejileri ve okuduğunu anlama stratejilerini kullanma düzeylerinin
cinsiyetlerine, sınıflarına göre farklılık gösterip göstermediği incelenmiştir. Araştırmada
veriler Okuduğunu Anlama Stratejileri Ölçeği ile toplanmıştır. İlköğretim okullarında
öğrenim gören 6. , 7. ve 8. Sınıf öğrencilerinin (n=858) katılımıyla gerçekleştirilmiştir.
Araştırma sonucunda; 6. , 7. ve 8. sınıf öğrencilerinin okudukları metni anlama
etkinlikleri sırasında; bilmediği kelimelerin karşılığını bulduğu, ilgili soruları
yanıtladığı, yüksek sesle okuduğu, önemli yerlerini bulmaya çalıştığı, okuduğunu
anlama stratejilerini diğer anlama stratejilerine göre daha sık kullandıklar belirlenmiştir.
Ayrıca öğrencilerin okuduğunu anlama stratejilerini kullanıma düzeylerinin,
cinsiyetlerine göre kızlar lehine farklılık gösterdiği, 6. , 7. ve 8. sınıfta yer alan kız
öğrencilerin 8. sınıfta yer alan erkek öğrencilere göre daha sık okuduğunu anlama
stratejileri kullandıkları ortaya çıkmıştır. Okuduğunu anlama stratejilerini 7. sınıfların 8.
sınıf öğrencilerine göre daha sık kullandıkları saptanmıştır.
43
Arsal (2005), Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Fakültesine devam eden
öğretmen adaylarının öğrenme ve motivasyon stratejilerini kullanma yönelimlerini
belirlemek amacıyla eğitim fakültesine devam eden 350 öğrenciye, Pintrich, Smith,
Garcia ve Mc Keachie tarafından geliştirilen ve Şener Büyüköztürk ve arkadaşları
tarafından Türkçe’ye uyarlanan “Öğrencilerin Öğrenme Stratejileri ve Motivasyon
Yönelimleri” anketi uygulamıştır. Araştırma sonunda öğretmen adaylarının öğrenme ve
motivasyon stratejilerini kullanma eğiliminde oldukları bulunmuştur. Öğretmen
adaylarının cinsiyetleri ile motivasyon stratejilerini kullanma eğilimleri arasında anlamlı
bir farklılık bulunmadığı, öğrenme stratejileri eğilimi kız öğrenciler lehine anlamlı
bulunmuştur. Öğretmen adaylarının öğrenme ve motivasyon stratejilerini kullanma
eğilimleri yaş ve sınıf düzeyi açısından anlamlı farklılık göstermediği ortaya çıkmıştır.
İlköğretim ikinci kademe öğrencileriyle, Ellez ve Güngör (2005) tarafından yapılan
araştırmada, öğrencilerinin matematik dersinde kullandıkları stratejileri ve strateji
kullanma düzeylerinin cinsiyetlerine, sınıflarına ve başarılarına göre farklılık gösterip
göstermediği incelenmiştir. Araştırmada veriler Matematik Dersi Öğrenme Stratejileri
Ölçeği ile toplanmıştır. Araştırma İzmir Büyük Şehir Belediyesi sınırları içinde kalan
ilköğretim okullarında öğrenim gören 6. 7. ve 8. sınıf öğrencilerinden rasgele seçilen
508 kız, 481 erkek öğrencinin katılımıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonucunda;
öğrencilerin matematik dersinde kullandıkları stratejilerin işleme ve tekrar etme alt
boyutlarında yoğunlaştığı belirlenmiştir. Öğrencilerin matematik dersinde kullandıkları
stratejilerinin, cinsiyetlerine göre kızlar lehine farklılık gösterdiği, 6. sınıf öğrencilerinin
7. ve 8. sınıfta yer alan öğrencilere göre daha sık strateji kullandıkları ve başarılı
öğrencilerin başarısız öğrencilere göre daha sık strateji kullandıkları saptanmıştır.
Bayındır (2006) tarafından yapılan araştırmanın amacı, ilköğretim okulları eğitim
yaşantılarında, öğrenme stratejilerinin öğretimine yeterince yer verilip verilmediğinin
saptanmasıdır. Çalışma, 2004–2005 öğretim yılında İstanbul’daki İlköğretim
okullarında görev yapan 260 sınıf öğretmeni ve 500 öğrencinin anket aracılığıyla
görüşleri alınarak gerçekleştirilmiştir. Veri toplama aracı olarak, “Öğrenme
Stratejilerinin Farkındalık Düzeyi Envanteri”, “Öğretmen Anket Formu” ve “Öğrenci
Anket Formu” kullanılmıştır. Toplanan veriler tek yönlü varyans analizi kullanılarak
çözümlenmiştir. Varyans analizinin anlamlı çıktığı durumlarda, farklılığın yönünü
belirlemek için Scheffe testi, varyansların homojen bulunmadığı durumlarda Dunnet C
44
tekniği ve bağımsız t-testi uygulanmıştır. Verilerin çözümlenmesi sonucunda;
öğretmenlerin, öğrenme stratejilerinin öğretimine az yer verdikleri, öğrencilere
stratejilerin sadece yararlarını açıkladıkları, stratejileri öğretebilecek düzeyde yeterli
olmadıkları ve öğrenme stratejileri ile ilgili bir hizmet içi eğitim programına katılmak
istedikleri ortaya çıkmıştır.
Ertekin (2006) tarafından yapılan çalışmada sosyo-ekonomik olarak farklı olan
ilköğretim okullarında okuyan 4.ve 5. sınıf öğrencilerin öğrenme stratejilerinin ortaya
çıkarılması ve bu stratejilerle okudukları ders kitabı arasında uyum olup olmadığının
bulunması, uyum olmaması durumunda, mantıklı ve uygulanabilir çözüm önerileri
getirilmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın örneklemini, İzmir ili Balçova ilçesinde
bulunan, farklı sosyo-ekonomik seviyedeki, rastgele seçilmiş, üç ilköğretim okulunda
eğitim gören toplam 306 öğrenci oluşturmuştur. Bu öğrencilere araştırmacı tarafından
geliştirilen 32 maddelik “Öğrenme Stratejileri Anketi” uygulanmıştır. Hazırlanan bu
ankette, öğrencilerin kullandıkları öğrenme stratejileri Bellek ve Bilişsel, Sosyal, Biliş
üstü ve Duyuşsal olarak başlıca üç grupta ele alınarak incelenmiştir. Araştırmada elde
edilen verilerin analizinden şu sonuçlara varılmıştır: Öğrencilerin kullandıkları öğrenme
stratejileri ile okudukları ders kitabı arasında bir uyum yoktur. Ayrıca öğrencilerin
kullandıkları öğrenme stratejileri ile öğrencilerin cinsiyetleri arasında önemli bir
farklılık yoktur. Sosyo-ekonomik düzeye gelince öğrenme stratejilerinin en fazla
kullanıldığı okul sosyo-ekonomik olarak en düşük olan iken, en az kullanıldığı okul
sosyo-ekonomik olarak en yüksek okuldur. Ayrıca öğrencilerin kullandıkları öğrenme
stratejileri ile eğitim gördükleri sınıf arasında önemli bir farklılık yoktur.
Çengel, Yılmaz, Türkoğlu, (2006) tarafından yapılan araştırmanın amacı;
öğrencilerin ders çalışma ve öğrenme etkinliklerini ne ölçüde bildiğini saptamak ve
uygulamaya yönelik öneriler getirmektir. Çalışmada örneklem olarak, rastlantısal olarak
Mimar Sinan Endüstri Meslek Lisesi’nden 336 öğrenci seçilmiştir. Araştırma tarama
(survey) modeli bir çalışmadır. Veri toplama aracı olarak, Türkoğlu, Yıldırım ve
Doğanay’ın “Okulda Başarı İçin Ders Çalışma ve Öğrenme Yöntemleri” kitabındaki
“Ders Çalışma ve Öğrenme Etkinliklerin Değerlendirme Testi” uygulanmıştır. Veriler
maddelerin frekans, yüzde ve ortalama değerleri hesaplanarak analiz edilmiştir.
Araştırmanın sonunda öğrencilerin, “öğrenme”, “planlı çalışma”, “etkili okuma”, “derse
katılma”, “yazma”, “kütüphaneyi kullanma”, “motivasyon”, “sağlık ve beslenme”
45
konularında, ağırlıklı olarak kendilerini “yeterli” veya “üst düzeyde yeterli olarak
bulmadıkları, buna karşın çalışmaya katılan öğrencilerin “dinleme”, “not alma”, “sınava
hazırlanma ve girme” konularında kendilerini ağırlıklı olarak “yeterli” veya “üst
düzeyde yeterli” buldukları belirlenmiştir.
Bayındır, Bartan ve Demir (2006) tarafından yapılan araştırmanın amacı sınıf
öğretmenlerinin, öğrenme stratejilerinin öğretimine yeterince yer verip vermediklerinin
saptanmasıdır. Araştırma, 2004–2005 öğretim yılında İstanbul’daki İlköğretim
okullarında görev yapan 260 sınıf öğretmeninin anket aracılığıyla görüşleri alınarak
gerçekleştirilmiştir. Araştırmada genel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın
sonucunda; öğretmenlerin öğrenme stratejilerinin öğretimine az yer verdikleri,
öğrencilere sadece stratejilerin yararlarını açıkladıkları, stratejileri öğretebilecek
düzeyde olmadıkları ve öğrenme stratejileri ile ilgili düzenlenecek bir hizmetiçi eğitim
programına katılmak istedikleri ortaya çıkmıştır. Okullarda öğrencilerin öğrenmeyi
öğrenebilmeleri için kendilerine uyan öğrenme stratejilerini edinip uygulayabilmelerine
de rehberlik edilmesi ve ilköğretimden başlayarak öğretimin her düzeyinde derslerde
konunun gerektirdiği öğrenme stratejilerinin öğretimine yer verilmesi gerektiği
önerilmiştir.
Ural (2006) tarafından yapılan araştırmada ortaöğretimdeki öğrencilerin öğrenme
ve ders çalışma stratejilerine ilişkin algılarının; cinsiyet, anne ve babalarının öğrenim
durumları, okul türleri, alanları, anne ve babalarının kitap okuma sıklığı, destek eğitimi
alıp almama, çalışma odalarının olup olmaması, ailelerin öğrencilerin okul ve
dersleriyle ilgilenme yaklaşımı, öğrencilerin hangi derse nasıl çalışacaklarını bilip
bilmemesi, öğrenim görmekte oldukları sınıflara göre anlamlı bir farklılık gösterip
göstermediği araştırılmıştır. Araştırma 2005–2006 eğitim öğretim yılında liseye devam
eden toplam 800 öğrenci ile yürütülmüştür. Öğrencilerin ders çalışma stratejilerini
belirlemek için Köymen tarafından Türkçe’ye çevrilen 77 sorudan oluşan ve Likert tipi
bir ölçek olan “Öğrenme ve Çalışma Stratejileri Envanteri” (The Learning and Study
Strategies Invenrory, LASSI) kullanılmıştır. Öğrencilerin öğrenme ve ders çalışma
stratejilerine ilişkin algıları cinsiyetlerine, anne ve babalarının öğrenim durumuna, okul
türlerine, alanlarına, anne ve babalarının kitap okuma sıklığına, destek eğitimi alıp
almamasına, çalışma odası olma durumuna, ailelerin öğrencilerin okul ve dersleriyle
46
ilgilenme yaklaşımına, öğrencilerin hangi derse nasıl çalışacaklarını bilme düzeyine,
sınıflarına göre anlamlı bir farklılık gösterdiği sonucuna ulaşılmıştır.
Karalar (2006), tarafından yapılan araştırmanın amacı; ilköğretim 6. , 7. ve 8. sınıf
öğrencilerinin fen bilgisi dersinde öğrenme stratejilerini kullanma düzeyleri ve bu
öğrenme stratejilerini hangi kaynaklardan öğrendiklerini belirlemektir. Öğrencilerin
kullandıkları öğrenme stratejilerini öğrendikleri kaynakları belirlemek için “İlköğretim
İkinci Kademe Öğrencilerinin Fen Bilgisi Dersinde Kullandıkları Öğrenme Stratejilerini
Belirleme Ölçeği” kullanılmıştır. Verilerin analizi sonucunda, ilköğretim ikinci kademe
öğrencilerinin fen bilgisi dersinde en çok duyuşsal stratejileri kullandıkları, bunu tekrar
stratejilerinin izlediği, en az da örgütleme stratejilerini kullandıkları bulunmuştur.
Ilgaz’ın (2006) yaptığı araştırmanın amacı cinsiyet ve başarı durumunun
öğrencilerin Fen Bilgisi dersinde kullandıkları öğrenme stratejileri ve öğrencilerin bu
derse yönelik tutumları üzerindeki etkilerini belirlemek, öğrencilerin kullandıkları
öğrenme stratejilerinin Fen Bilgisi dersine yönelik tutum düzeylerine göre farklılık
gösterip göstermediğini incelemektir. Tarama modelindeki bu araştırma 2005–2006
öğretim yılı II. yarıyılında Edirne İli Merkez İlçedeki İlköğretim II. Kademe okullarında
öğrenim görmekte olan 822 (429 erkek, 393 kız) 7. sınıf öğrencisinin katılımı ile
gerçekleştirilmiştir. Araştırma verileri Altınok ve Açıkgöz (2004) tarafından geliştirilen
“Öğrenme Stratejileri Ölçeği” ve Altınok (2004) tarafından geliştirilen “Fen Bilgisi
Dersine Yönelik Tutum Ölçeği” ile toplanmıştır. Ayrıca öğrencilerin 7. sınıf I. Dönem
Fen Bilgisi dersi başarı durumları da kaydedilmiş ve karşılaştırmalarda kullanılmıştır.
Araştırmanın verilerinin analizinde aritmetik ortalama, standart sapma, t testi, tek yönlü
varyans analizi ve Scheffe testi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, öğrenciler tanıma
ve seçme stratejilerini sıklıkla, ezberleme stratejilerini ise nadiren kullandıkları
belirlenmiştir. Öğrencilerin Fen Bilgisi dersine yönelik tutumları genellikle olumlu
olduğu ve tutumun cinsiyet açısından değişim göstermediği görülmüştür. Ayrıca
başarısı yüksek olan öğrencilerin sıklıkla etkili öğrenme stratejilerini kullandıkları ve bu
öğrencilerin Fen Bilgisi dersine yönelik tutumlarının diğerlerinden daha olumlu olduğu
ortaya çıkmıştır. Öğrencilerin kullandıkları öğrenme stratejileri onların Fen Bilgisi
dersine yönelik tutumlarından etkilendiği de belirlenmiştir.
47
Kazu ve Ersözlü (2007) tarafından yapılan araştırmanın amacı, öğretmen
adaylarının kullandıkları bilişötesi öğrenme stratejileri hakkında ne düzeyde bilgi sahibi
olduklarını belirlemek ve bazı değişkenlere göre (yaş, cinsiyet, ÖSS puan türleri vb.) bu
düzeylerin değişip değişmediğini incelemektir. Araştırmada betimsel yöntem
kullanılmıştır. Çalışmanın evrenini Gaziosmanpaşa Üniversitesinde öğrenim gören tüm
öğrenciler, örneklemi ise Eğitim Fakültesindeki, Sınıf, sosyal bilgiler, Bilgisayar, Fen
Bilgisi, Müzik ve Resim Öğretmenlikleri birinci sınıfında öğrenim gören öğretmen
adaylarından oluşmaktadır. Örneklem grubuna Bilişötesi Öğrenme Stratejileri Ölçeği
uygulanmıştır. Araştırma sonunda, sözel puan türüne sahip öğrencilerin bilişötesi
becerilerinin daha yüksek olduğu görülmüştür. ÖSS sözel puan türüne sahip, Müzik,
Sosyal Bilgiler ve Resim Öğretmenlikleri ölçekten en yüksek puanı almışlardır. Ayrıca
kız öğrencilerin anlamlı farkla erkeklerden daha yüksek düzeyde bilişötesi öğrenme
stratejilerine sahip oldukları ortaya çıkmıştır.
Sarıbayrakdar ve Akınoğlu (2007) tarafından yapılan araştırmanın amacı, orta
öğretime devam eden öğrencilerin tarih derslerinde kullandığı öğrenme stratejilerinin
belirlenmektir. Araştırma Üsküdar sınırları içinde bulunan üç lisede yapılmıştır. Tarih
derslerinde öğrenme stratejilerinin kullanılmasıyla ilişkili durumu saptamak için
hazırlanan anket formu tesadüfî olarak seçilen 346 öğrenci üzerinde uygulanmıştır.
Ayrıca tarih derslerinde kullanılan verimli olduğuna inanılan stratejileri belirlemek,
öğrencilerden daha net sonuçlar alabilmek için de hazırlanan görüşme soruları tesadüfî
olarak seçilen 13 öğrenciye uygulanmıştır.Araştırmadan çıkan sonuçlara göre; tarih
çalışırken öğrencilerin %54,63 tekrar stratejisini “oldukça sık” düzeyinde
kullanmaktadırlar. Öğrencilerin %74,41’i “oldukça sık” olarak önemli bilgilerin
kenarına not alma, %71,13’ü önemli noktaları yazma ve zihinde tekrar davranışlarını
kullanmaktadır, kullanılma durumu en az olan strateji %39,75 ile anlamlandırma
stratejisidir. Başarılı öğrenciler zihinde tekrar, not alma, bilgileri küçülterek
şemalaştırma ve hikâyeleştirme tekniklerinin verimine inanmaktadırlar, aile bireylerinin
ve öğretmenlerin öğrenciye rehberlik etme durumları oldukça düşüktür. Öğrencilerin
oldukça sık olarak %73,13’ ünün kendi kendilerine teknikler deneyerek tarih
öğrendikleri, öğrencilerin nerdeyse beşte birinin (%19,7) nasıl çalışması gerektiğini
bilmediği için tarih derslerinden sıkıldıkları belirlenmiştir.
48
2.2.1.2.2. Öğrenme Stratejileri ve Akademik Başarı İle İlgili Araştırmalar
Bu bölümde öğrenme stratejileri ve akademik başarı ile ilgili araştırmalar
sunulmuştur.
Uysal (1996), öğrenme sürecine etkin öğrenci katılımının öğrenme sonuçlarına
etkisini ortaya koymak amacıyla yaptığı araştırmada kontrol gruplu deneysel desen
kullanmıştır. Toplam 94 öğrenci ile üç dönem halinde tekrarlanan araştırmada, deney
grubunda yer alan öğrenciler etkin öğrenci katılımının sağlandığı öğretim ortamında,
kontrol grubundakiler ise geleneksel öğretim grubundaki kursu takip etmişlerdir. Veriler
kursun başında uygulanan öntest, kursun sonunda uygulanan sontest ve öğrenme
sürecine etkin katılım düzeyini belirlemek için öğretmenin ders sonunda öğrencileri
derecelendirdiği “Öğrenci Katılım Ölçeği” ve öğrencilere her ders bitiminde uygulanan
“Öğrenci Katılım Anketi” ile toplanmıştır. Araştırma sonunda; deney grubu ile kontrol
grubu öğrencilerinin başarı puanları arasında deney grubu lehine anlamlı bir fark
bulunmuştur. Sonuç olarak, öğrenme sürecine etkin katılımın başarıyı arttırdığı ve
öğrencinin öğrenme sürecine etkin katılım düzeyi ile başarısı arasında anlamlı ve
olumlu bir ilişki olduğu ortaya çıkmıştır.
Demirel’in (1996) yaptığı araştırmada, bilgilendirici metin türünün (düz, şemalı,
resimli ve resimli-şemalı) ve okuduğunu kavrama düzeyinin (yüksek, orta, düşük)
altıncı sınıf öğrencilerinin öğrenme düzeyine etkisi incelenmiştir. Araştırmada,
öğrenme-öğretme sürecinin bir niteliği olan bilgilendirici metin türleri ile bir öğrenci
niteliği olan okuduğunu kavrama becerisi birlikte işe koşulmuştur. 166 altıncı sınıf
öğrencisi üzerinde yürütülen araştırmada denk kontrol gruplu öntest sontest desen
kullanılmıştır. Araştırmanın verileri okuduğunu kavrama testi ile öğrenme düzeyini
belirleme testi aracılığıyla toplanmıştır. Öğrenciler, okuduğunu kavrama düzeylerine
göre düşük, orta ve yüksek olarak üç gruba ayrılmıştır. Bu öğrenciler, düz, şemalı,
resimli ve şemalı olarak hazırlanan metinleri çalışmışlardır. Araştırmada toplanan
veriler iki yönlü varyans analizi ile test edilmiş, anlamlı bulunan farkların kaynağını
belirlemek için de Scheffe testinden yararlanılmıştır. Araştırmanın bulguları şu
şekildedir:
• Düz, şemalı, resimli ve şemalı olarak hazırlanan bilgilendirici metinlerle çalışan
öğrencilerin öğrenme düzeyleri arasında anlamlı fark bulunmuştur. Öğrencilerin
49
öğrenme düzeyleri metin türlerine göre değişmektedir. Öğrenciler en az düz metinden,
en fazla ise resimli ve şemalı metinden yararlanmıştır.
• Okuduğunu kavrama düzeyi yüksek, orta ve düşük olan öğrencilerin öğrenme
düzeyleri arasında anlamlı bir fark bulunmuştur. Öğrencilerin bilgilendirici bir metni
öğrenme düzeyleri okuduğunu kavrama düzeylerine paralel olarak değişmektedir.
• Bilgilendirici metin türü ile okuduğunu kavrama düzeyi arasında, öğrencilerin
öğrenme düzeyleri açısından anlamlı bir etkileşim bulunamamıştır. Farklı formalarda
hazırlanan metinler (düz, şemalı, resimli ve resimli-şemalı) okuduğunu kavrama
düzeyleri farklı olan öğrencilerin (yüksek, orta, düşük) bilgilendirici bir metni öğrenme
düzeyleri üzerinde benzer etkiler sağlamaktadır.
Arslan (1996), tarafından yapılan araştırmada, altı çizili materyalle öğretim ve tam
öğrenme yönteminin ayrı ayrı ve birlikte öğrenme düzeyine, hatırlamaya ve akademik
benlik kavramına etkisi incelenmiştir.Ankara’daki bir ilköğretim okulunun 4.
sınıflardan dört grup üzerinde ve fen bilgisi dersinde yürütülen araştırmada, kontrol
grubunda geleneksel öğretim, birinci deney grubunda altı çizili materyalle öğretim
yapılmış, ikinci deney grubunda tam öğrenme yöntemi, üçüncü deney grubunda ise tam
öğrenme yöntemi ve altı çizili materyal birlikte işe koşulmuştur. Veriler Bilişsel Giriş
Davranışları Testi, Düzey Belirleme Testi ve Akademik Benlik Kavramı Ölçeği ile
toplanmıştır.
Araştırma sonucunda elde edilen bulgular aşağıdaki şekildedir:
• Öğrenme düzeyine ilişkin bulgular
Toplam öğrenme düzeyi, bilişsel alanın bilgi, kavrama ve uygulama düzeyi bakımından
kontrol grubu ve deney grupları arasında –uygulama düzeyinde kontrol grubu ile birinci
deney grubu dışında- deney grupları lehine anlamlı farklılıklar bulunmuştur. Deney
grupları arasında da ikinci ve üçüncü deney grupları lehine anlamlı farklar elde
edilmiştir.
• Hatırlamaya ilişkin bulgular
Toplam hatırlama ve bilgi, kavrama ve uygulama düzeyi hatırlamalar bakımından
kontrol grubu ve deney grupları arasında deney grupları lehine anlamlı farklılıklar
bulunmuştur. Deney grupları arasında da ikinci ve üçüncü deney grupları lehine anlamlı
farklar elde edilmiştir.
• Akademik benlik kavramına ilişkin bulgular
50
Akademik benlik kavramı puanları bakımından kontrol grubu ile deney grupları
arasında anlamlı bir fark bulunamamıştır.
Araştırma bulgularına göre, altı çizili materyalle öğretimin geleneksel öğretime kıyasla
öğrenme ve hatırlama düzeyini yükselttiği ortaya çıkmıştır.
Görgen (1997), özetleme kuralları ve bilgi haritası oluşturma öğretiminin lise
birinci sınıf öğrencilerinin bir metni öğrenme ve hatırlama düzeyi ile metni çalışma için
harcadıkları süreye etkisini incelemiştir. Araştırma, 103 lise birinci sınıf öğrencileri
üzerinde, kontrol gruplu öntest- sontest deseni kullanılarak yürütülmüştür. Veriler
okuduğunu anlama testi ve öğrenme düzeyini belirleme testi ile toplanmıştır.
Öğrencilere özetleme ve bilgi haritası oluşturma öğretimi verildikten sonra, öğrenciler
oluşturdukları özetleme ve bilgi haritalarına göre, düşük, orta ve yüksek olarak üç gruba
ayrılmıştır. Verilerin analizi sonucunda, metni hatırlama düzeyinde deney ve kontrol
grubu arasında anlamlı fark bulunmazken, metni çalışma süresi açısından deney
grubunun daha fazla süre kullandığı görülmüştür. Özetleme becerisi düşük, orta ve
yüksek düzeyde olan öğrencilerin öğrenme ve hatırlama düzeyinde anlamlı farklar
bulunmuştur. Özetleme beceri düzeyi ve bilgi haritası oluşturma düzeyi yüksek olan
öğrencilerin öğrenme ve hatırlama düzeyinin de yüksek olduğu görülmüştür. Aynı
düzeydeki öğrencilerin metni çalışma teknikleri öğrenme ve hatırlama düzeyleri
üzerinde benzer etkileri olduğu ortaya çıkmıştır.
Gümüş (1997), ilköğretim okullarının 3. sınıflarında okutulan Hayat Bilgisi
dersinde, temel soru kökleri ve kılavuzlu soruların işe koşulmasının üst ve alt sosyo-
ekonomik düzeydeki ailelerden gelen öğrencilerin erişisi, öğrenmelerinin kalıcılığı ve
akademik benliği üzerindeki etkisini incelemiştir. Araştırma Ankara ili Çankaya
ilçesinde bulunan üst sosyo-ekonomik düzeyde iki ve alt sosyo-ekonomik düzeyde iki
ilköğretim okulundaki altı sınıfla yapılmıştır. Araştırma, Hayat Bilgisi dersinin
“Çevremizi Tanıyalım” ve “Cumhuriyet Bayramı ve Atatürk” üniteleriyle
sınırlandırılmıştır. Birinci deney grubunda temel soru kökleri, ikinci deney grubunda
kılavuzlu sorular, kontrol grubunda ise geleneksel öğretim sürdürülmüştür. Veriler,
sosyo-ekonomik düzey anketi, genel yetenek testi, akademik benlik kavramı ölçeği ve
okuduğunu anlama testi ile toplanmıştır. Araştırma bulgularına göre üst ve alt SED
grupları bir arada karşılaştırıldıklarında, toplam öğrenmelerde ve bilgi düzeyindeki
öğrenmelerde, üst SED’den birinci deney grubu ve alt SED’den ikinci deney grubu
51
lehine olmak üzere anlamlı bir fark belirlenirken; kavrama ve uygulama düzeyindeki
öğrenmelerde, öğrenmelerin kalıcılığı ve akademik benlik bakımından farkın anlamsız
olduğu gözlenmiştir. Bu bulgular, yürütücü biliş strateji eğitimi alan grupların, kontrol
gruplarına göre genelde daha başarılı olduğunu göstermektedir.
Talu (1997) tarafından yapılan araştırmada, 10. sınıf öğrencilerinin kullandıkları
öğrenme stratejilerinin belirlenmesi ve akademik başarılarının kullandıkları stratejiye
göre değişip değişmediği ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Araştırma, 10. sınıftaki 88
öğrenci üzerinde tarama yöntemiyle yürütülmüştür. Veriler, araştırmacının hazırladığı
“Öğrenme Stratejisi Ölçeği” ile toplanmış, öğrencilerin akademik başarılarını
belirlemede I. Dönem ortak derslerine ait karne notu ortalamaları kullanılmıştır.
Araştırmanın sonucunda şu bulgular elde edilmiştir;
• Örneklem grubunu oluşturan öğrencilerin %52’si anlamlandırma stratejisini,
%41’i tekrarlama stratejisini ve %7’si örgütle stratejisini kullanmaktadır.
• Öğrencilerin kullandıkları öğrenme stratejileriyle karne notları ortalamaları
arasındaki fark anlamlıdır. Karne notu ortalamalarında farkın tekrar grubu lehine
olması, tekrar stratejisinin karne notu başarısına daha etkili olduğunu göstermektedir.
• Tekrar stratejisini kullanan grubun, Geometri, Türk Dili ve Edebiyatı, İngilizce
ve Fransızca derslerindeki karne notu ortalamaları ile anlamlandırma stratejisi kullanan
grubun aynı derslere ait karne notu ortalamaları arasındaki farklar anlamlı değildir.
Sünbül (1998) tarafından yapılan araştırmada, üniversitelerin eğitim fakültelerinde
formasyon dersi olarak okutulan Eğitim Psikolojisi dersinde, farklı öğrenme stratejileri
kullanmanın öğrencilerin, erişi, öğrenme stratejilerine yönelik tutum, okuduğunu
anlama ve öğrenilenlerin kalıcılığına etkisini incelemiştir. Araştırma, Selçuk
Üniversitesi, Mesleki Eğitim Fakültesi’nin 1. sınıflarından seçilen 139 öğrenciyle
yürütülmüştür. Uygulama öncesinde deney ve kontrol gruplarına, Eğitim Psikolojisi
dersi “Bilişsel ve Kişilik Gelişimi” ünitesinin hedef davranışlarına göre hazırlanmış
erişi testi, öğrenme stratejileri tutum ölçeği ve okuduğunu anlama testi uygulanmıştır.
Deneysel işlem olarak deney A grubunda anlamlandırma, deney B grubunda örgütleme,
deney C grubunda anlamlandırma + örgütleme, kontrol grubunda ise geleneksel (tekrar)
stratejileri uygulanmıştır. Verilerin analizi sonucunda, grupların erişi puanları arasında
anlamlı farklar bulunmuştur. Erişi testinde en yüksek başarıyı anlamlandırma +
örgütleme stratejisi, en düşük başarıyı tekrar stratejisi sağlarken, anlamlandırma ve
52
örgütleme stratejilerinin ayrı ayrı kullandığı gruplarda da tekrar stratejinin kullanıldığı
gruptan daha yüksek bir başarı elde edilmiştir. Öğrenme stratejilerine yönelik en yüksek
tutum düzeyini örgütleme stratejisi sağlarken, onu anlamlandırma + örgütleme ve
anlamlandırma stratejisi izlemiş, en düşük tutum düzeyi ise tekrar stratejisinin
kullanıldığı grupta ortaya çıkmıştır. Öğrenme stratejilerinin okuduğunu anlama
düzeyine etkisi konusunda gruplar arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır. Öğrenme
stratejilerinin öğrenilenlerin kalıcılığına etkisi konusunda, anlamlandırma + örgütleme
stratejisi en kalıcı öğrenmeyi sağlamış, anlamlandırma ve örgütleme stratejilerinin ayrı
ayrı kullandığı gruplarda tekrar stratejinin kullanıldığı gruptan daha yüksek bir kalıcılık
düzeyi elde edilmiştir.
Çiftçi (1998) tarafından yapılan araştırmada, lise 1. sınıf öğrencilerinin matematik
dersini çalışırken hangi öğrenme stratejilerini kullandıkları ve matematik dersindeki
akademik başarılarını kullandıkları öğrenme stratejilerinin ne oranda açıkladığını ortaya
çıkarılması amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda araştırmada betimsel yöntem
kullanılmıştır. 1997–1998 öğretim yılında TED Ankara Koleji Vakfı Özel Lisesi lise
1.sınıflardan random olarak seçilmiş altı şubede bulunan 179 öğrenci ile yürütülmüştür.
Araştırmada ölçme aracı olarak Aşkar ve okulun Program Geliştirme Ölçme
Değerlendirme ve eğitim merkezi tarafından geliştirilen “Matematik Başarı Testi” ve
araştırmacı tarafından geliştirilen “Matematikte Kullanılan Öğrenme Stratejileri Ölçeği”
kullanılmıştır. Araştırmada, öğrenme stratejilerinin kullanılma derecilerine ilişkin olarak
frekans ve yüzdeler hesaplanmış, öğrenme stratejilerinin matematik başarısını ne oranda
açıkladığını saptamak içinde regrasyon analizi yapılmıştır.
Araştırmanın sonucunda;
• Lise 1.sınıf öğrencilerinin matematik dersini çalışırken, tekrarlama stratejisinin
göstergesi olan davranışları kullanma oranı genellikle ve ara, anlamlandırma
stratejisinin göstergesi olan davranışları kullanma oranı nadiren ve hiçbir zaman,
yürütücü biliş stratejisinin göstergesi olan davranışları kullanma oranı ise her zaman ve
genellikle seçeneklerinde yoğunlaşmaktadır.
• Öğrencilerin kullandıkları öğrenme stratejileri matematik başarılarını .06 gibi
düşük bir oranla açıklamaktadır. Tekrarlama ve anlamlandırma stratejilerinin
matematikteki akademik başarıyı açıklama derecesi anlamlı bulunmuş; yürütücü biliş
stratejisinin açıklama derecesi ise anlamlı bulunmamıştır. Tekrarlama stratejisi ile
53
öğrencilerin matematik başarıları arasında ters yönde bir ilişki bulunurken,
anlamlandırma stratejisi ile doğrusal bir ilişki saptanmıştır.
• Kız öğrencilerin kullandıkları öğrenme stratejileri matematik başarılarını .11 gibi
oranında açıklamaktadır. Kız öğrencilerin kullandıkları tekrarlama ve anlamlandırma
stratejilerinin matematikteki akademik başarıyı açıklama derecesi anlamlı bulunmuş;
yürütücü biliş stratejisinin açıklama derecesi ise anlamlı bulunmamıştır. Kız
öğrencilerin kullandıkları tekrarlama stratejisi ile öğrencilerin matematik başarıları
arasında ters yönde bir ilişki bulunurken, anlamlandırma stratejisi ile doğrusal bir ilişki
saptanmıştır.
• Erkek öğrencilerin kullandıkları öğrenme stratejileri matematik başarılarını hiç
açıklamamaktadır.
Aytunga (1999) tarafından yapılan araştırmanın amacı, derste not almanın
öğrencilerin öğrenme ve hatırlama düzeylerine etkisini incelemektir. Araştırmada,
kontrol gruplu öntest son test deneysel desen kullanılmıştır. Araştırma 1997 – 1998
öğretim yılının güz döneminde Dumlupınar Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler
Fakültesi’nin birinci sınıfında öğrenim gören 183 öğrenci üzerinde yürütülmüştür.
Veriler araştırmacının hazırladığı öğrenme düzeyi testi ile toplanmıştır. Verilerin
çözümlenmesinde tek yönlü varyans analizi (ANOVA) kullanılmış ve anlamlı bulunan
farkların kaynağını belirlemek için Scheffe testinden yararlanılmıştır. Araştırmanın
sonunda şu sonuçlara ulaşılmıştır;
• Not alma eğitimi aldıktan sonra derste not alan; not alıp bu notları gözden geçiren ve
not alma eğitimi almadan dersi izleyen öğrencilerin öğrenme düzeyleri arasında
anlamlı bir fark bulunmuştur.
• Not alma eğitimi aldıktan sonra, derste not alan öğrenciler ile not alma eğitimi
almadan dersi izleyen öğrencilerin öğrenme düzeyleri arasında anlamlı bir fark
bulunmamıştır.
• Not alma eğitimi aldıktan sonra, derste not alan ve bu notları gözden geçiren
öğrenciler ile not alma eğitimi almadan dersi izleyen öğrencilerin öğrenme düzeyleri
arasında derste not alan ve bu notları gözden geçiren öğrenciler lehine anlamlı bir fark
bulunmuştur.
• Not alma eğitimi aldıktan sonra derste not alan; not alıp bu notları gözden geçiren ve
not alma eğitimi almadan dersi izleyen öğrencilerin hatırlama düzeyleri arasında
anlamlı bir fark bulunmamıştır.
54
Kaçar (1999) tarafından Gaziantep Üniversitesi Yabancı Diller Bölümü Hazırlık
Sınıfı öğrencileri üzerinde yapılan araştırmada öğrencilerin öğrenme stratejilerini
kullanmaları ve bunların başarılarına etkileri arasındaki ilişkiyi araştırmıştır. 161
öğrenciye 26 sorudan oluşan bir anket uygulanarak öğrencilerin kullandıkları öğrenme
stratejilerine bakılmış, daha sonra 50 hazırlık sınıfı öğrencisine öntest ve sontest
uygulanarak, öğrenme stratejilerinin öğretilmesiyle öğrencilerin başarıları arasında
istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki elde edilmiştir.
Yangın ve Yıldızlar (1999), Ankara ilinde ilköğretim düzeyindeki 99 dördüncü
sınıf öğrencisiyle yaptıkları araştırmanın amacı, sosyal bilgiler dersinde öğrencilerin
ders dışı öğrenme yolları, sosyal bilgiler dersindeki başarıları ve cinsiyetleri arasında bir
ilişki olup olmadığını belirlemektir. Araştırmada veriler yapılandırılmış görüşme formu
ve düzey belirleme testi ile toplanmıştır. Verilerin analizinde Pearson Chi-square ve
Loglinear Model kullanılmıştır. Verilerin analizinden sonuçlar aşağıdaki ulaşılmıştır:
• Metnin sesli ya da sessiz okunması ile başarı ve cinsiyet arasında bir ilişki
gözlenmemiştir.
• Bilginin ezberlenmesi ya da anlamlandırılması ile başarı arasında bir ilişki
gözlenmemesine rağmen, bilginin ezberlenmesi ya da anlamlandırılması ile cinsiyet
arasında anlamlı bir ilişki gözlenmiştir. Kız öğrencilerin bilgiyi yapılandırarak
öğrendikleri görülmüştür.
• Metindeki önemli bilgiyi ayırt edip etmeme ile başarı ve cinsiyet arasında
anlamlı bir ilişki gözlenmiş, önemli bilgiyi ayırt eden öğrencilerin daha başarılı
oldukları ve kız öğrencilerin önemli bilgiyi ayırt ederek çalıştıkları belirlenmiştir.
• Kendi kendine sorular sorup sormama ile başarı arasında anlamlı bir ilişki
gözlenmiş, kendilerine sorular sorarak öğrenmelerini kontrol etmemin başarıyı
arttırdığı belirlenmiştir.
• Metindeki önemli bilgiyi ayırt edip etmeme ile kendi kendine sorular sorup
sormama arasında anlamlı bir ilişki gözlenmiştir. Önemli bilgiyi ayırt eden öğrenciler
çalışmalarının sonunda kendi kendilerine sorular sorarak öğrenmelerini kontrol
ettikleri belirlenmiştir.
• Metindeki önemli bilgiyi ayırt edip etmeme ile bilginin ezberlenmesi ya da
anlamlandırılması arasında anlamlı bir ilişki gözlenmiştir. Önemli bilgiyi ayırt eden
öğrenciler bilgiyi yapılandırarak almaktadırlar.
• Başarı ve cinsiyet arasında bir ilişki gözlenmemiştir.
55
Ölçüm’ün (2000), yaptığı araştırma, ilköğretim sosyal bilgiler dersinde sözel
bilgilerin öğretilmesinde, geleneksel öğretim, görsel (imaj) ve işitsel (müziksel)
destekleyicilerin bilişsel erişileri ile kalıcılığa etkisi incelenmiştir. Araştırma, ikisi
deney biri kontrol grubu olmak üzere üç grup üzerinde yürütülmüştür. Deney
gruplarından birine görsel bellek destekleyici, diğerine işitsel bellek destekleyici
sağlanmış, kontrol grubunda ise geleneksel öğretim sürdürülmüştür. Araştırmanın
verileri genel yetenek testi ve düzey belirleme testi kullanılarak toplanmıştır.
Verilerin analizi sonucunda aşağıdaki sonuçlar elde edilmiştir:
• İlköğretim 4. sınıf sosyal bilgiler dersi “Gerileme Devri” ünitesinde sözel
bilgilerin öğretilmesinde geleneksel öğretim, görsel bellek destekleyici ile işitsel
bellek destekleyici kullanılan üç grubun toplam erişi puanları arasında anlamlı bir
farklılık bulunamamıştır.
• İlköğretim 4. sınıf sosyal bilgiler dersi “Gerileme Devri” ünitesinde sözel
bilgilerin öğretilmesinde geleneksel öğretim, görsel bellek destekleyici ile işitsel
bellek destekleyici kullanılan üç grubun bilgi düzeyi erişi puanları arasında; işitsel
bellek destekleyicilerin, görsel bellek destekleyicilerine ve geleneksel öğretime göre
daha etkili olduğu gözlenmiştir.
• İlköğretim 4. sınıf sosyal bilgiler dersi “Gerileme Devri” ünitesinde sözel
bilgilerin öğretilmesinde geleneksel öğretim, görsel bellek destekleyici ile işitsel
bellek destekleyici kullanılan üç grubun kavrama düzeyi erişi puanları arasında
anlamlı bir farklılık bulunamamıştır.
• İlköğretim 4. sınıf sosyal bilgiler dersi “Gerileme Devri” ünitesinde sözel
bilgilerin öğretilmesinde geleneksel öğretim, görsel bellek destekleyici ile işitsel
bellek destekleyici kullanılan üç grubun toplam kalıcılık puanları arasında anlamlı bir
farklılık bulunmuştur. Toplam kalıcılığı sağlamada sadece görsel bellek destekleyici
kullanılan grubun, geleneksel öğretim yapılan gruba göre daha etkili olduğu
gözlenmiştir.
a. Görsel bellek destekleyici ile işitsel bellek destekleyici kullanılan grupların bilgi
düzeyi kalıcılık puanlarını sağlamada geleneksel öğretime göre daha etkili olduğu
gözlenmiştir.
b. Görsel bellek destekleyici kullanılan grup, işitsel bellek destekleyici kullanılan
grup ve geleneksel öğretim yapılan üç grubun kavrama kalıcılık puanları arasında
anlamlı bir farklılık bulunamamıştır.
56
Yorulmaz’ın (2001) araştırmasının amacı, öğrenme kuramları, öğrenme modelleri,
öğrenme stratejileri incelenerek İlköğretim sosyal bilgiler Dersi için oluşturulan
“öğrenmeyi öğrenme stratejileri”nin, öğrenci ders başarısı üzerindeki etkisini ortaya
koymaktır. Araştırma, sontest kontrol grup biçiminde desenlenmiş, deneme
modelindedir. Hazırlanan stratejiler iki ayrı ünitede (Tarih-Coğrafya) ve iki ayrı deney
grubunda denenerek, iki kontrol grubuyla karşılaştırılmıştır. Çalışma evrenini
Çanakkale ili Gazi ilköğretim Okulu 7. sınıf öğrencileri oluşturmuştur. Araştırmada,
ünitelerin tüm başarı düzeyleri; ayrıca bilgi, kavrama, uygulama, analiz, sentez ve
değerlendirme düzeylerindeki başarılar test edilmiştir. Veriler araştırmacı tarafından
hazırlanan iki adet başarı testiyle toplanmıştır. Çalışma sonunda, ilköğretim sosyal
bilgiler dersinin öğrenilmesinde ve öğrenci başarısının arttırılmasında “öğrenmeyi
öğrenme stratejileri”nin kullanılmasının öğrencilerin tüm düzeylerde daha başarılı
olmasında etkili olduğu sonucuna varılmıştır.
Tok (2003), ilköğretim 3. sınıf Hayat bilgisi dersinde, bilgi haritası ve inceleme-
soru sorma-okuma-bakmadan cevaplama-gözden geçirme (İSOCG) stratejilerini,
geleneksel öğretmen merkezli yöntemle karşılaştırarak bunların akademik başarıya ve
kalıcılığa etkisini araştırmıştır. Araştırmanın örneklemini Hatay ili Antakya merkezinde
bulunan Bedii Sabuncu İlköğretim Okulu’nun üçüncü sınıflarından yansız seçimle
belirlenen dört şubeden toplam 166 öğrenci oluşturmuştur. Şubelerden ikisi deney, ikisi
kontrol grubu olarak belirlenmiştir. Birinci deney grubunda bilgi haritaları, ikinci deney
grubunda ise İSOCG stratejileri kullanılmıştır. Araştırmada veriler, Hayat Bilgisi dersi
“Çevremizdeki Canlılar” ve “Dünya ve Uzay” ünitelerine göre hazırlanan iki başarı testi
ile toplanmıştır. Verilerin analizi sonucunda, deney gruplarıyla kontrol grupları
arasında, öğrencilerin akademik başarıları ve öğrenmedeki kalıcılık düzeyleri açısından
deney grupları lehine anlamlı farklılıklar olduğu ortaya çıkmıştır. Deney grupları
arasında ise anlamlı bir fark bulunmamıştır.
Sünbül, Afyon, Yağız ve Aslan (2004) tarafından yapılan çalışmada 6, 7 ve 8.
sınıflarda okutulan Fen Bilgisi derslerindeki akademik başarıyı yordamada, öğrencilerin
öğrenme stil, strateji ve derse yönelik tutumlarının etkisini incelemişlerdir. İlişkisel
tarama modelinde gerçekleştirilen araştırma, Konya İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı
beş ilköğretim okulundaki 354 öğrenci üzerinde yürütülmüştür. Korelasyon ve
regresyon teknikleri kullanılarak gerçekleştirilen analizler sonucu, öğrencilerin Fen
57
Bilgisi dersinde kullandıkları dokunsal stil ve anlamlandırma stratejilerinin başarıyı
yüksek düzeyde yordadığı, görsel ve işitsel stil ve duyuşsal stratejilerin anlamlı etkiyi
oluşturmadığı bulunmuştur. Ayrıca derse yönelik tutumların başarıyı anlamlı düzeyde
etkilediği tespit edilmiştir.
Yıldız (2005) ise, ilköğretim 5. sınıf Fen Bilgisi dersinde öğrencilere kazandırılan
öğrenme stratejilerinin öğrencilerin akademik başarıları ve hatırda tutma düzeyleri
üzerindeki etkilerini ortaya koymak amacıyla yaptığı araştırmayı deneme modellerinden
öntest-sontest kontrol gruplu modele göre düzenlenmiştir. Araştırma Eskişehir Merkez
İlköğretim Okulunda gerçekleştirilmiştir. Araştırmada, kontrol grubunda geleneksel
öğretim, deney grubunda ise öğrenme stratejilerinin kullanımıyla desteklenen bir
öğretim gerçekleştirilmiştir. Verilerin toplanmasında, araştırmacı tarafından geliştirilen
kişisel bilgiler anketi ve “Isı ve Isının Maddedeki Yolculuğu” ünitesine ait başarı testi
kullanılmıştır. Verilerin çözümlenmesinde; elde edilen öntest, sontest ve kalıcılık testi
puan ortalamaları ile puan dağılımlarının standart sapmaları hesaplanmış, gruplar arası
karşılaştırmalarda t testinden yararlanılmıştır. Elde edilen bulgular; ilköğretim 5.sınıf
fen bilgisi dersinde öğrenme stratejilerinin öğretildiği deney grubunda bulunan
öğrencilerin akademik başarıları ve hatırda tutma düzeyleri ile öğrenme stratejilerinin
öğretilmediği kontrol grubunda bulunan öğrencilerin akademik başarıları ve hatırda
tutma düzeyleri arasında deney grubu lehine anlamlı bir fark olduğu bulunmuştur.
Belet (2005) tarafından, öğrenme stratejilerinin okuduğunu anlama ve yazma
becerileri ile Türkçe dersine ilişkin tutumlara etkisini belirlemeye yönelik olarak
yapılan araştırma, deneme modellerinden kontrollü öntest sontest modele göre
gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya 2004–2005 öğretim yılı güz döneminde deney
grubunda 22, kontrol grubunda 21 olmak üzere toplam 43 öğrenci üzerinde
yürütülmüştür. Araştırmada veri toplama aracı olarak araştırmacı tarafından geliştirilen
başarı testleri, ders materyalleri ve yapılandırılmış gözlem formları ile Acat (2000)
tarafından geliştirilen “Türkçe Dersine ilişkin Tutum Ölçeği” kullanılmıştır. Deney ve
kontrol grubundan elde edilen puanlar arasındaki farkın anlamlı olup olmadığı "t” testi
ile sınanmıştır. Gruplar arası karsılaştırmalarda anlamlılık düzeyi .05 olarak
benimsenmiştir. Araştırmada elde edilen sonuçlar şöyledir:
1. İlköğretim besinci sınıf Türkçe dersinde öğrenme stratejilerinden not alma,
özetleme ve kavram haritalarının kullanıldığı deney grubu ile geleneksel öğretimin
58
uygulandığı kontrol grubundaki öğrencilerin okuduğunu anlama becerileri arasında
deney grubu lehine anlamlı fark vardır.
2. İlköğretim besinci sınıf Türkçe dersinde öğrenme stratejilerinden not alma,
özetleme ve kavram haritalarının kullanıldığı deney grubu ile geleneksel öğretimin
uygulandığı kontrol grubundaki öğrencilerin yazma becerileri arasında deney grubu
lehine anlamlı fark vardır.
3. İlköğretim besinci sınıf Türkçe dersinde öğrenme stratejilerinden not alma,
özetleme ve kavram haritalarının kullanıldığı deney grubu ile geleneksel öğretimin
uygulandığı kontrol grubundaki öğrencilerin Türkçe dersine ilişkin tutumları arasında
deney grubu öğrencileri lehine anlamlı fark vardır.
4. İlköğretim beşinci sınıf Türkçe dersinde öğrenme stratejilerinden not alma,
özetleme ve kavram haritalarının kullanıldığı deney grubu öğrencilerinin deneysel işlem
süresinde, sınıf-içi etkinliklere katılım düzeylerinin yüksek olduğu; öğrencilerin not
alma ve kavram haritası oluşturmaya yönelik yapılandırılmış gözlem formlarındaki
davranışları kazandıklarını göstermiştir. Ancak, özetleme stratejisine ilişkin “Okunan
materyaldeki başlığı bulma” ve “Materyalde anlatılmak istenen ana fikri bulma”
davranışlarının gözlem sistematiği içinde göreceli olarak daha az kazanıldığı sonucuna
ulaşılmıştır.
Özkal ve Çetingöz (2006a), ilköğretim altıncı, 7. ve 8. sınıf öğrencilerinin sosyal
bilgiler dersini öğrenirken kullandıkları stratejileri akademik başarı, derse yönelik tutum
ve cinsiyet değişkenlerine göre incelemişlerdir. Araştırmaya İzmir Büyük Şehir
Belediyesi sınırları içinde yer alan ilköğretim okullarının altıncı (n=164), yedinci
(n=265) ve sekizinci (n=253) sınıflarında öğrenim görmekte olan 682 öğrenci (343 kız
ve 339 erkek) katılmıştır. Araştırma verileri öğrencilere uygulanan “Bilgi Formu”,
“Sosyal Bilgiler Öğrenme Stratejileri Ölçeği” ve “Sosyal Bilgiler Tutum Ölçeği” ile
toplanmıştır. Araştırma sonucunda strateji kullanımının öğrencilerin derse yönelik
tutumlarından, başarı düzeylerinden ve cinsiyetlerinden etkilendiği belirlenmiştir.
Uysal (2006) tarafından yapılan araştırmada, sosyal bilgiler dersinde öğrenmeyi
öğrenme stratejilerinin, öğrencilerin anlama ve yorumlama düzeylerine etkisi
incelenmiştir. Araştırmada kontrol gruplu deneysel metot uygulanmıştır. Çalışma
evrenini Konya İli Karatay İlçesi Hayıroğlu İlköğretim Okulu 7. sınıf öğrencileri
oluşturmuştur. “İstanbul’un Fethi ve Sonrası” ünitesinde deney grubunda Öğrenmeyi
59
Öğrenme Stratejileri denenerek, kontrol grubuyla karşılaştırılmış ve gruplar arası fark
test edilmiştir. Ölçme aracı olarak hazırlanan başarı testi ön ve son test olarak deney ve
kontrol gruplara uygulanmasıyla elde edilmiştir. Gruplar arasındaki ortalamalar arası
farkı t-test ile bulunmuştur. Araştırma sonucunda, Öğrenmeyi Öğrenme Stratejilerinin
Geleneksel Stratejilere göre öğrencilerin başarı düzeylerinin artırılmasında önemli
ölçüde verimli olduğu sonucuna varılmıştır.
Kaya (2006) tarafından yapılan araştırmanın amacı, İlköğretim dördüncü sınıf
Türkçe dersinde, bazı öğrenme stratejilerini, geleneksel öğretmen merkezli yöntemle
karşılaştırarak bunların okuduğunu anlama ve Türkçe dersine karşı tutumuna etkisini
belirlemektir. Araştırma ön test- son test kontrol gruplu deneme modelinde
tasarlanmıştır. Araştırmanın örneklemini Hatay İli, Altınözü İlçesine bağlı bir alt düzey
ilköğretim okulunun öğrencileri oluşturmuştur. Deney ve kontrol grupları yansız olarak
belirlenmiştir. Araştırma deney grubunda bazı öğrenme stratejilerinin uygulanmasına,
kontrol grubunda ise geleneksel-öğretmen merkezli yöntemlere dayalı olarak
gerçekleştirilmiştir. Araştırmada veriler, Türkçe dersinde okuduğunu anlamaya yönelik
başarı testi ve Türkçe dersine yönelik tutum ölçeği ile toplanmıştır. Sonuç olarak; deney
grubuyla kontrol grubu arasında bazı öğrenme stratejilerinin uygulandığı deney grubu
lehine anlamlı fark görülürken, tutumlarında herhangi bir fark bulunmamıştır.
Bulut (2006), tarafından yapılan araştırmanın amacı cinsiyet ve başarı durumunun
öğrencilerin matematik dersinde kullandıkları öğrenme stratejileri ve başarı güdüleri
üzerindeki etkilerini belirlemek, öğrencilerin kullandıkları öğrenme stratejilerinin başarı
güdüsü düzeylerine göre farklılık gösterip göstermediğini incelemektir. Nedensel
karşılaştırmalı tarama modelindeki bu araştırma 2005–2006 öğretim yılı I. yarıyılında
Edirne İli Merkez İlçedeki İlköğretim II. Kademe okullarında öğrenim görmekte olan
703 (341 kız, 362 erkek) 7. sınıf öğrencisinin katılımı ile gerçekleştirilmiştir. Veriler
Açıkgöz ve Ellez (2004) tarafından geliştirilen “Öğrenme Stratejileri Ölçeği” ve “Başarı
Güdüsü Ölçeği” ile toplanmıştır. Araştırma sonucunda öğrencilerin matematik dersinde
öğrenme stratejilerinden yoğunlaşma stratejilerini en çok, işleme stratejilerini ise en az
kullandıkları; öğrenme stratejilerini kızların erkeklerden ve başarılı öğrencilerin
diğerlerinden daha fazla kullandıkları görülmüştür.
Ülger (2007), araştırmasında ilköğretim 6. sınıf sosyal bilgiler dersi Osmanlı
Devleti’nin Kuruluşu ünitesinde öğrenme stratejilerini öğrenmenin öğrenci erişisine
60
etkisini incelemiştir. Araştırmanın çalışma grubunu, 2002–2003 öğretim yılı Kırıkkale
ili Delice ilçesindeki Büyükyağlı İlköğretim ve Büyükavşar İlköğretim Okullarında
okuyan öğrencilerin 6. sınıflarından random yöntemiyle seçilen 40 öğrenci
oluşturmaktadır. Araştırmada kullanılan veriler araştırmacı tarafından geliştirilen “Ünite
Testi” aracılığıyla toplanmıştır. Hazırlanan test hem deney hem de kontrol grubu
öğrencilerine uygulanmıştır. Elde edilen verilerin analizi yapılarak t-testi ile .05
düzeyinde anlamlılığı test edilmiştir. Araştırmada elde edilen sonuçlar kısaca şöyledir:
öğrenme stratejilerini öğrenen öğrenciler ile geleneksel öğrenimlerine devam eden
öğrencilerin son test puan ortalamaları arasında, kalıcılık testi puan ortalamaları
arasında ve fark (erişi) puan ortalamaları arasında öğrenme stratejilerini öğrenen
öğrenciler lehine anlamlı fark bulunmuştur.
Tay (2007) tarafından yapılan araştırma öğrencilerin Hayat Bilgisi ve sosyal
bilgiler Öğretimi dersinde öğrenme stratejilerini kullanıp kullanmama durumlarının
akademik başarıları üzerindeki etkisini belirleme amacındadır. Araştırmanın yöntemi
deneyseldir ve öntest-sontest kontrol gruplu araştırma deseni kullanılmıştır. Örneklemi,
Kırşehir Eğitim Fakültesi ilköğretim Sınıf Öğretmenliği Anabilim Dalında okuyan
2005–2006 öğretim yılında 3. sınıfa devam eden 30’u kontrol ve 30’u deney grubu
olmak üzere 60 öğrenci oluşturmuştur. Deney grubu öğrencilerine araştırmacı
tarafından öğrenme stratejileri doğrudan öğretim modeli ile öğretilmiş, kontrol grubu
öğrencileri öğrenme stratejilerinden haberdar edilmemiştir. Elde edilen bulgulara göre,
Hayat Bilgisi ve sosyal bilgiler Öğretiminde “Gelişim ve Öğrenme” konusunda,
öğrenme stratejileri öğretiminin yapıldığı sınıf öğretmenliği 3. sınıf öğrencilerinin,
geleneksel (öğrenme stratejileri öğretiminin yapılmadığı) öğretim yapılan öğrencilere
göre daha başarılı oldukları, her iki grubun başarı durumlarının cinsiyete göre farklılık
göstermediği belirlenmiştir.
Belet ve Yaşar’ın (2007) öğrenme stratejilerinin okuduğunu anlama ve yazma
becerileri ile Türkçe dersine ilişkin tutumlara etkisini belirlemeye yönelik olarak
yaptıkları araştırma, deneme modellerinden kontrollü öntest sontest modele göre
gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya 2004–2005 öğretim yılı güz döneminde Ahmet Olcay
İlköğretim Okulu’na devam eden 5-A ve 5-B sınıflarındaki öğrenciler katılmış;
araştırma deney grubunda 22, kontrol grubunda 21 olmak üzere toplam 43 öğrenci
üzerinde yürütülmüştür. Araştırmada veri toplama aracı olarak araştırmacı tarafından
61
geliştirilen basarı testleri, ders materyalleri ve yapılandırılmış gözlem formları ile Acat
(2000) tarafından geliştirilen “Türkçe Dersine İlişkin Tutum Ölçeği” kullanılmıştır.
Araştırma sonucunda, öğrenme stratejilerini kullanmanın okuduğunu anlama ve yazma
becerilerini geliştirdiği ve öğrencilerin Türkçe dersine ilişkin olumlu tutumlar
geliştirmeleri yönünde etkili olduğu bulunmuştur.
2.2.1.2.3. Öğrenme Stratejilerinin Diğer Değişkenlerle (Çoklu Zekâ, Öğrenme
Stilleri, Tutum) İlişkisini İnceleyen Araştırmalar
Bu bölümde öğrenme stratejilerinin diğer değişkenlerle (çoklu zekâ, öğrenme
stilleri, tutum) ilişkisini inceleyen araştırmalara yer verilmiştir.
Öğrenme stratejilerinin, öğretme stratejileriyle ilişkisi ile ilgili olarak, Karakoç ve
Şimşek (2004) tarafından yapılan araştırma, öğretmen tarafından kullanılan öğretme
stratejilerinin, öğrencilerin kullandıkları öğrenme stratejileri üzerinde belirleyici
etkilerinin olup olmadığını, (varsa) bu etkinin nitelik ve düzeyini belirlemek amacıyla
planlanmış ve gerçekleştirilmiştir. Araştırma Ankara Üniversitesi Sağlık Eğitim
Fakültesi 3. sınıfında okuyan, 18–22 yaş arası, 24 kadın ve 8 erkek olmak üzere toplam
32 öğrenci üzerinde yürütülmüştür. Uygulama öncesinde ve sonrasında deneklerin
kullandıkları öğrenme stratejilerini belirlemek amacıyla Öztürk (1995) tarafından
geliştirilen Genel Öğrenme Stratejileri Değerlendirme Ölçeği kullanılmıştır. Altı
haftalık öğretim uygulaması süresince bir grupta sorgulayıcı, diğer grupta sunuş yoluyla
öğretme stratejisi kullanılmıştır. Öğrencilerin kullandıkları öğrenme stratejilerinin tür ve
biçimi ile ilgili veriler McNemar ve Kay-Kare testleri, sayısı ile ilgili veriler ise Mann-
Whitney U ve Wicoxon testleri ile çözümlenmiştir. Araştırma bulguları öğretmen
tarafından kullanılan öğretme stratejilerinin, öğrencilerin kullandıkları öğrenme
stratejilerinin türünü, sayısını ve kullanılma biçimini etkilediğini göstermektedir.
Güven (2004) yaptığı araştırmada, hangi öğrenme stiline sahip öğrencilerin hangi
stratejileri kullandıklarını belirleyerek öğrenme stilleri ile öğrenme stratejileri
arasındaki ilişkiyi ortaya çıkarmayı amaçlamıştır. Araştırma 880 lise öğrencisi ile
yürütülmüştür. Araştırmada veriler, “Kişisel Bilgiler”, “Kolb Öğrenme Stilleri
Envanteri” ve “Öğrenme Stratejileri Belirleme Ölçeği” olmak üzere üç bölümden
oluşan bir bilgi toplama aracı ile toplanmıştır. Araştırma sonunda, ortaöğretim
öğrencilerinin büyük bir çoğunluğunun özümleyici, ayırt edici ve dönüştürücü öğrenme
62
stillerine sahip oldukları belirlenmiştir. Ortaöğretim öğrencilerinin anlamlandırma
stratejilerini ve anlamayı izleme stratejilerini yoğun olarak kullandıkları, duyuşsal
stratejileri, yineleme stratejilerini ve örgütleme stratejilerini daha az kullandıkları
belirlenmiştir. Ortaöğretim öğrencilerinin sahip oldukları öğrenme stillerine göre
anlamayı izleme stratejilerini ve duyuşsal stratejileri kullanma durumları arasında
farklılık olduğu belirlenmiştir. Buna göre, dönüştürücü öğrenme stiline sahip olan
öğrenciler anlamayı izleme stratejilerini, dönüştürücü ve özümleyici öğrenme stiline
sahip olan öğrencilerin duyuşsal stratejileri uyum sağlayıcı ve ayırt edici öğrenme
stiline sahip olan öğrencilerden daha çok kullandıkları belirlenmiştir.
Kocabaş (2005) okul öncesi ve sınıf öğretmeni adaylarıyla çalışmıştır. Araştırma
Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Fakültesi‘nde, müzik ve müzik öğretimi dersi alan
müzik eğitimi öğretmenliğinden 56, sınıf öğretmenliğinden 66, okulöncesi
öğretmenliğinden 46 öğrenci olmak üzere toplam 168 öğrenci ile yürütülmüştür.
Araştırmanın amacı, bu öğrencilerin kullandıkları müziği öğrenme stratejilerini
saptamak ve çoklu zeka alanları ile olan ilişkisini ortaya koymaktır. Durum saptamaya
yönelik betimsel yöntem kullanılan araştırmada veriler araştırmacı tarafından
geliştirilen Müziği Öğrenme Stratejileri Ölçeği ve Saban (2001 ) tarafından geliştirilen
Çoklu Zeka Ölçeği ile toplanmıştır. Elde edilen veriler frekans, yüzde, aritmetik
ortalama, standart sapma, varyans istatistikleriyle çözümlenmiştir. Araştırmada
öğretmen adaylarının kullandıkları Müziği Öğrenme Stratejileri müzik eğitimi ve
okulöncesi anabilim dalı öğrencileri arasında anlamlı farklılık göstermekte iken, müziği
öğrenme stratejileri ile müziksel, mantıksal-matematiksel ve sosyal zeka alanları
arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki ortaya çıkmıştır.
Karakış (2006) tarafından yapılan araştırmada, bazı yükseköğretim kurumlarında
farklı öğrenme stillerine sahip olan öğrencilerin genel öğrenme stratejilerini kullanma
düzeyleri incelenmiştir. Araştırmaya, Abant İzzet Baysal Üniversitesi’ne bağlı Eğitim
Fakültesi, Fen-Edebiyat Fakültesi ile İktisadi ve İdari bilimler Fakültesi 1. sınıflarında
öğrenim görmekte olan gönüllü 258 öğrenci katılmıştır. Araştırmada öğrencilerin sahip
oldukları öğrenme stillerini belirlemek için Kolb’un Öğrenme Stilleri Envanteri;
Öğrencilerin Genel öğrenme stratejilerini kullanma düzeylerini saptamak için Öztürk
tarafından geliştirilen Genel Öğrenme Stratejileri Değerlendirme Ölçeği; öğrencilerin
63
demografik özelliklerini belirlemek için ise Kişisel Bilgiler Anketi kullanılmıştır. Elde
edilen verilerin analizinde ki-kare, t-testi ve tek yönlü varyans analizi (ANOVA)
kullanılmıştır.
Araştırmanın sonunda;
1. Öğrencilerin sahip oldukları öğrenme stillerinin öğrenim gördükleri fakültelere
ve cinsiyetlerine göre anlamlı bir farklılık olmadığı belirlenmiştir.
2. Araştırma kapsamındaki öğrencilerin, Dikkat, Bilişi Yönetme, Anlamlandırma,
Zihne Yerleştirme ve Hatırlama Stratejilerini “sıklıkla”, Duyuşsal Stratejileri ve Tekrar
Stratejilerini “ara sıra” kullandıkları belirlenmiştir.
3. Araştırma kapsamındaki öğrencilerin genel öğrenme stratejilerini kullanma
düzeyleri ile öğrenim gördükleri fakülteler arasında manidar bir ilişki bulunmadığı
belirlenmiştir.
4. Araştırma kapsamındaki yerleştiren, değiştiren, özümseyen ve ayrıştıran
öğrenme stillerine sahip öğrencilerin, dikkat, tekrar, anlamlandırma, zihne yerleştirme,
hatırlama ve bilişi yönetme stratejilerini “ sıklıkla” kullandıkları belirlenmiştir.
Araştırma kapsamındaki yerleştiren, değiştiren ve ayrıştıran öğrenme stillerine sahip
öğrencilerin, duyuşsal stratejileri “ara sıra”; özümseyen öğrenme stillerine sahip
öğrencilerin, duyuşsal stratejileri “sıklıkla” kullandıkları belirlenmiştir. Değiştiren ve
özümseyen öğrenme stillerine sahip öğrencilerin, duyuşsal stratejileri kullanma
düzeylerinde özümseyen öğrenme stillerine sahip öğrencilerin lehine anlamlı bir fark
olduğu belirlenmiştir.
Kaf Hasırcı ve Dikbaş (2007) tarafından yapılan araştırmanın amacı; üniversitede
öğrenim görmekte olan öğrencilerin baskın öğrenme stillerini ve hangi öğrenme
stratejilerini tercih ettiklerini belirlemektir. Araştırma ilişkisel tarama modelinde bir
araştırmadır. Araştırma Çukurova Üniversitesinde farklı fakültelerde farklı bölümlere
devam eden 310 birinci sınıf öğrencileriyle yürütülmüştür. Verilerin toplanmasında
öğrenme stratejilerini kullanma düzeylerini belirlemek üzere Öztürk (1995) tarafından
geliştirilen “Genel Öğrenme Stratejileri Değerlendirme Ölçeği” kullanılmıştır.
Öğrencilerin öğrenme stillerini belirlemek için ise Kolb (1985) tarafından geliştirilen
“Öğrenme Stilleri Envanteri” kullanılmıştır. Toplanan verilerin betimsel istatistik
teknikleri (frekans, ortalama, yüzde, standart sapma), varyans analizi (ANOVA) ve çok
yönlü varyans analizi (MANOVA) kullanılmıştır. Araştırmanın sonunda, öğrencilerin
fakültelere göre sahip oldukları öğrenme stilleri ve kullandıkları öğrenme stratejilerinin
64
farklılaştığı, ancak öğrenme stillerine göre öğrenme stratejilerini kullanma düzeylerinin
benzer olduğu bulunmuştur.
Şen’in (2006) araştırmasının amacı; öğretmen adaylarının öğretmenliğe karsı
tutumları ile öğrenme ve ders çalışma stratejilerini uygulamaları arasındaki ilişkiyi
saptamaktır. Tarama modelindeki araştırmada, Aydın tarafından geliştirilen “Öğretmen
Tutumlarını Ölçme Envanteri” ile araştırma sürecinde geliştirilen ‘Öğrenme ve Ders
Çalışma Stratejilerini Ölçme Envanteri’ kullanılarak, her iki envanter arasındaki ilişki
saptanmaya çalışılmıştır. Öğrenme ve ders çalışma stratejilerini yineleme,
anlamlandırma, örgütleme, anlamayı izleme ve duyuşsal stratejiler alt boyutlarında ele
alarak geliştirilen ölçek formu, öğretmen tutumlarını ölçen ölçekle birlikte Marmara ve
İstanbul Üniversitesi İlköğretim Sınıf Öğretmenliği Bölümü öğrencilerine
uygulanmıştır. Sonuç olarak, öğrenme stratejileri alt boyutunda yer alan yineleme ve
duyuşsal stratejiler ile öğretmen tutumları arasında pozitif yönde kuvvetli ilişki
saptanmıştır.
Tay ve Akyürek (2006) tarafından, öğrencilerin sosyal bilgiler dersine yönelik
tutumlarını belirlemek amacıyla betimsel bir çalışma yapılmıştır. Araştırma Kırşehir
ilinde 2003–2004 öğretim yılında ilköğretim 5. sınıfa devam eden 524 öğrenci ile
yürütülmüştür. Veriler Sosyal Bilgiler Tutum Ölçeği ile toplanmıştır. Elde edilen
bulgulara göre, öğrencilerin tutum puanları ile cinsiyetleri, yaşadıkları yer ve başarı
notları arasında ilişki istatistiksel olarak anlamlı ve öğrencilerin tutumları olumlu
düzeyde bulunmuştur.
Özkal ve Çetingöz (2006b) tarafından yapılan araştırmada ise; ilköğretim ikinci
kademe öğrencilerinin sosyal bilgiler dersine yönelik tutumlarını cinsiyet, sınıf düzeyi
ve başarı değişkenlerine göre incelenmiştir. Araştırmaya İzmir Büyük Şehir Belediyesi
sınırları içinde yer alan ilköğretim okullarının altıncı (n=164), yedinci (n=265) ve
sekizinci (n=253) sınıflarında öğrenim görmekte olan 682 öğrenci (343 kız ve 339
erkek) katılmıştır. Araştırma verileri öğrencilere uygulanan “Sosyal Bilgiler Tutum
Ölçeği” ile toplanmıştır. Araştırma verilerinin çözümlenmesinde aritmetik ortalama,
standart sapma, t testi, varyans çözümlemesi ve Scheffe testi kullanılmıştır. Araştırma
sonucunda erkeklerin kızlara göre, başarı düzeyi yüksek öğrencilerin başarı düzeyi
düşük öğrencilere göre ve altıncı sınıfların yedinci ve sekizinci sınıflara göre sosyal
bilgiler dersine yönelik daha olumlu tutumlara sahip oldukları belirlenmiştir.
65
2.2.2. 2005 İlköğretim Programı ile İlgili Araştırmalar
Bu bölümde 2005 yılında uygulanmaya başlanan 2005 ilköğretim programı ile ilgili
yapılan araştırmalara yer verilmiştir.
Sağlam’ın (2006), “Türkiye’deki Davranışçı ve Yapılandırmacı Sosyal Bilgiler
Öğretim Uygulamalarının Değerlendirilmesi” adlı araştırmasının amacı, Türkiye’de
ilköğretim okullarında davranışçı ve yapılandırmacı sosyal bilgiler öğretim
uygulamalarını öğretmen ve öğrenci görüşleri çerçevesinde karşılaştırarak, sosyal
bilgiler uygulamalarının daha etkili hale getirilmesi konusunda çözüm önerileri
sunmaktır. Araştırma öğretmen ve öğrencilerin görüşlerinin incelenmesine yönelik
anket modeline uygun, betimsel bir araştırmadır. Araştırmanın evreni, 2004 İlköğretim
Sosyal Bilgiler Programı Taslağı’nın pilot olarak uygulandığı 8 ildeki 105 ilköğretim
okulu ile aynı illerdeki pilot okullara benzer özelliklere sahip 105 ilköğretim okulu
olmak üzere 210 ilköğretim okulunda görev yapan 4. ve 5. sınıf öğretmenleriyle bu
sınıflarda öğrenim gören öğrencilerden oluşmaktadır. Araştırmanın örneklemi ise,
evrende yer alan 8 pilot ilin her birinde 2’si davranışçı, 2’si yapılandırmacı sosyal
bilgiler öğretiminin uygulandığı 32 ilköğretim okulunda görev yapan 230 öğretmen ve
bu okullarda öğrenim gören 1071 öğrenci olmak üzere toplam 1301 kişiden
oluşmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak araştırmacı tarafından geliştirilen
anket formları kullanılmıştır. Elde edilen verilerin normal dağılımları varyans analizi,
Scheffe ve t testi teknikleriyle, normal olmayan dağılımlar ise Kruskal-Wallis testiyle
analiz edilmiştir. Araştırmanın sonucunda, öğrenci görüşleri bakımından
yapılandırmacı sosyal bilgiler öğretim uygulamalarının motivasyon, içerik, eğitim
durumu ve değerlendirme boyutlarında davranışçı sosyal bilgiler öğretim
uygulamalarından daha etkili olduğu ortaya çıkmıştır. Öğretmen görüşleri bakımından
yapılandırmacı sosyal bilgiler öğretim uygulamalarının değerlendirme boyutu dışında
davranışçı sosyal bilgiler öğretim uygulamalarından daha etkili olduğu görülmüştür.
Gerek, (2006) tarafından yapılan araştırmanın amacı, 2005 İlköğretim Programı’nın
öğrenciler üzerindeki etkisini, öğretmen gözlemlerine göre ortaya koymaktır. Bu
çalışmada nicel araştırma yöntemleri kullanılmıştır. Araştırmanın evrenini Konya ili
Kulu ilçesinde görev yapan 177 sınıf öğretmeni oluşturmuştur. Random yöntemiyle
örnekleme seçilen 141 sınıf öğretmeninden 113’üne ait bilgiler değerlendirmeye
66
alınmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgular sonucunda; 2005 İlköğretim Programı’nın
öğrencileri derse motive etme, öğrenme kolaylığı ve kalıcı öğrenme, öğrencilerin yaşam
kalitesini artıracak temel beceriler kazandırma ve öğrencilerde istendik davranışlar
oluşturma konusunda başarılı bir program olduğu ortaya çıkmıştır.
Bulut’un (2006) araştırmasının genel amacı, 2004–2005 Öğretim Yılında
İlköğretim Birinci Kademe taslak Programlarının (Türkçe, Matematik, Hayat Bilgisi,
Fen ve Teknoloji, Sosyal Bilgiler) uygulamadaki etkililiğini belirlemektir. Bunun için
2004–2005 Öğretim Yılında taslak programların uygulandığı İstanbul, Ankara, İzmir,
Kocaeli, Van, Hatay, Samsun ve Bolu illerindeki deneme okullarında araştırma
yapılmıştır. Araştırmada betimsel tarama (survey) modeli kullanılmıştır. Verilerin
toplanması için, araştırmacı tarafından Hayat Bilgisi, Türkçe, Matematik, Fen ve
Teknoloji ve Sosyal Bilgiler dersleri için 5’li likert (hiç, az, orta, çok, tamamen) tipinde
her ders için ayrı ayrı 5 ölçek geliştirilmiştir. 1–3. sınıf öğretmenlerine Hayat Bilgisi,
Türkçe ve Matematik dersleri için hazırlanan üç ölçek, 4. ve 5. sınıf öğretmenlerine
Türkçe, Matematik, Fen ve Teknoloji ve Sosyal Bilgiler dersleri için hazırlanan dört
ölçek uygulanmıştır. Bu ölçekler deneme okullarında görev yapan toplam 982 sınıf
öğretmenine uygulanmıştır. Araştırma sonucunda, taslak Türkçe dersi öğretim
programında öngörülen kazanımların, kapsamın ve eğitim durumunun uygulamada
“çok”, programda öngörülen değerlendirmenin ise “orta” düzeyinde etkili olduğu
görülmüştür. Taslak Matematik dersi öğretim programında öngörülen kazanımların,
kapsamın ve eğitim durumunun uygulamada “çok”, programda öngörülen
değerlendirmenin ise “orta” düzeyinde etkili olduğu görülmüştür. Taslak Hayat Bilgisi
dersi öğretim programında öngörülen kazanımların, kapsamın, eğitim durumunun ve
değerlendirmenin uygulamada “çok” düzeyinde etkili olduğu görülmüştür. Taslak Fen
ve Teknoloji dersi öğretim programında öngörülen kazanımların, kapsamın, eğitim
durumunun ve değerlendirmenin uygulamada “çok” düzeyinde etkili olduğu
görülmüştür. Taslak sosyal bilgiler dersi öğretim programında öngörülen kazanımların,
kapsamın, eğitim durumunun ve değerlendirmenin uygulamada “çok” düzeyinde etkili
olduğu görülmüştür.
Alkış ve Güleç (2006), öğrencilerin sosyal bilgiler dersine yönelik görüşlerini
belirlemeye çalışmıştır. Öğrencilerin sosyal bilgiler dersine yönelik tutumlarını ve bu
dersten beklentilerini tespit etmek amacıyla, onlara yöneltilen üç açık uçlu soruya cevap
67
vermeleri istenmiş ve bu cevaplar içerik analizi yöntemi kullanılarak analiz edilmiştir.
Araştırmanın sonucunda, öğrencilerin sosyal bilgiler dersine yönelik tutumlarında
öğretmen faktörünün oldukça etkili olduğu bulunmuştur.
Kan (2006) tarafından yapılan araştırmanın temel amacı, 2004–2005 eğitim-
öğretim yılında pilot uygulamayla başlatılan 2005 İlköğretim Programında öngörülen
sekiz temel becerinin kazandırılmasında, beşinci sınıf sosyal bilgiler dersi ve Türkçe
Dersi öğretim programlarının etkililiğine ilişkin ilköğretim beşinci sınıf örgencilerinin
görüşlerini belirlemektir. Araştırma ile öğrenci görüşleri arasında cinsiyet ve okul
düzeyi değişkenlerine göre istatistiksel olarak anlamlı bir farklılığın olup olmadığı
ortaya konmaya çalışılmıştır. Araştırma 2005 ilköğretim programının pilot olarak
uygulandığı Diyarbakır ilindeki beş ilköğretim okulunda öğrenim gören 600 ilköğretim
öğrencisi üzerinde uygulanmıştır. Araştırmanın verileri araştırmacı tarafından
geliştirilen Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim Programı Ölçeği ve 2005 Türkçe Dersi
Öğretim Programı Ölçeği ile toplanmıştır. Toplanan veriler varyans analizi ve t testi ile
analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda 2005 sosyal bilgiler ve Türkçe dersi öğretim
programlarının her iki derste de ortak olan sekiz temel beceriyi (eleştirel düşünme
becerisi, yaratıcı düşünme becerisi, araştırma becerisi, problem çözme becerisi, karar
verme becerisi, girişimcilik becerisi, iletişim becerisi, Türkçeyi doğru, etkili ve güzel
kullanma becerisi ) kazandırmada etkili oldukları belirlenmiştir. Kız öğrenciler 2005
sosyal bilgiler ve Türkçe dersi öğretim programlarını kendilerine sekiz temel beceriyi
kazandırmada erkek öğrencilere göre daha fazla etkili bulmuşlardır. Sosyo-ekonomik
düzeyi daha iyi olan okullarda öğrenim gören öğrencilerin programları sekiz temel
beceriyi kazandırma noktasında daha etkili buldukları görülmüştür.
Arslan ve Demirel’in (2007) yaptığı çalışmanın amacı, ilköğretim 5. sınıf sosyal
bilgiler öğretim programını değerlendirmektir. Çalışmada Tyler’ın Hedefe Dayalı
Değerlendirme Modeli ile Stufflebeam’ın Bağlam Girdi Süreç Çıktı modeli kullanılmış,
bağlam boyutu çalışma dışlında bırakılmıştır. Çalışma 103 öğrenci, 3 öğretmen ve 4 veli
üzerinde yürütülmüştür. Veri toplama aracı olarak başları testi, gözlem ve görüşme
kullanılmıştır. Çalışmanın sonunda 5 kazanımdan 2’sine ulaşılabildiği, programın tam
olarak uygulanamadığı, öğretmenlerin program hakkında yeterince
bilgilendirilmedikleri ortaya çıkmıştır.
68
Karaduman ve Gültekin (2007) tarafından yapılan araştırmada yapılandırmacı
temelli öğrenme materyallerinin öğrencilerin akademik başarılarına, kalıcılığa ve
tutuma etkisi araştırılmıştır. Araştırma 5. sınıf öğrencilerinden oluşan biri deney biri
kontrol grubu olmak üzere iki grupla yürütülmüştür. Veri toplama aracı olarak
akademik başarı testi, tutum ölçeği, kişisel bilgiler anketi, öğrenci görüşleri anketi
kullanılmıştır. Sınıf ortamında yapılandırmacı öğrenme temelli öğretim materyalleri
kullanılmıştır. Toplanan veriler t testi ile analiz edilmiştir. Analiz sonucunda
yapılandırmacı öğrenme temelli öğrenme materyallerinin öğrencilerde akademik
başarıyı ve kalıcılığı yükselttiği ancak tutumda aynı etkiyi yaratmadığı belirlenmiştir.
Yapıcı ve Demirdelen’in (2007) yaptığı araştırmanın amacı 2005 ilköğretim 4. sınıf
sosyal bilgiler öğretim programına ilişkin öğretmen görüşlerini incelemektir.
Araştırmada Afyonkarahisar il merkezinde görev yapan öğretmenlerden gönüllü
olanlarla görüşme yapılmış ve görüşme verileri frekans ve yüzdelikleri belirlenerek
yorumlanmıştır. Öğretmenlerin görüşlerine göre; 2005 programının, derse ve okula
karşı olumlu tutum geliştireceğini öğrencilerin ilgi alanlarını keşfetmeye başladıkları ve
merak düzeylerinin arttığını belirtmektedirler. Ayrıca ölçme değerlendirmenin, süreci
ölçmeye dönük yönü teknik olarak ön öğrenme eksikliği nedeniyle öğretmenleri
zorlamaktadır. Okulların fiziksel alt yapılarının ve sınıf mevcutlarının, 2005 programın
uygulanabilirliğini zorlaştırdığı ve öğretmenler arasında 2005 programın uygulanmasına
ilişkin görüş ayrılıkları olduğu görülmüştür.
Aykaç’ın (2007) yaptığı araştırmada, 2005–2006 yılında uygulamaya geçilen sosyal
bilgiler dersi programına yönelik öğretmen görüşlerini saptamayı ve bu bulgular
ışığında programı değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Bu nedenle 21 maddeden oluşan ve
beşli likert tipine uygun olarak hazırlanan öğretmen görüşlerini belirleme ölçeği, Sinop
merkez ve köylerde görev yapan sosyal bilgiler dersini okutan 50 öğretmene
uygulanmıştır. Ölçekten elde edilen bulgulara göre programda hazırlanan etkinliklerin
öğrenciyi aktif kılmadığı, bireysel farklılıkları ve bölgesel farklılıkları dikkate almadığı,
okulların araç gereç ve fiziki donanımının yeterli olmadığı, sınıf mevcutlarının
programın uygulanmasına uygun olmadığı ve 2005 programla ilgili verilen seminerlerin
yetersiz olduğu saptanmıştır.
Özpolat, Sezer, İşgör ve Sezer’in (2007) yaptıkları araştırmada sınıf
öğretmenlerinin 2005 ilköğretim programına ilişkin görüşleri incelenmiştir. Bu çalışma,
69
Erzurum il merkezinde Milli Eğitim Bakanlığına bağılı toplam 10 ilköğretim okulunda
çalışan 100 sınıf öğretmeni üzerinde yapılmıştır. 2005 ilköğretim programı hakkında
öğretmenlerin olumlu algılayışlara sahip olduğu görülmüştür. Ancak 2005 programın
bazı yönlerinin öğretmenler tarafından tam olarak anlaşılmadığı ve bu konuda
öğretmenleri bilgilendirmek amacıyla hizmet içi eğitim seminerlerinin verilmesi
gerektiği sonucuna varılmıştır.
Doğanay ve Sarı (2007) tarafından yapılan çalışmanın temel amacı, oluşturmacı
anlayışın ilköğretim okullarında ne ölçüde hayata geçirildiğinin sosyal bilgiler, Fen ve
Teknoloji ve Matematik dersleri bağlamında çeşitli değişkenler açısından karşılaştırmalı
olarak incelenmesidir. Araştırmanın örneklemi, Adana ili merkez ilçelerindeki (Seyhan
ve Yüreğir) ilköğretim okullarında görev yapan 111 öğretmenden oluşmaktadır.
Araştırmada veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından geliştirilen “Oluşturmacı
Öğrenme Ortamı Ölçeği” (OÖOÖ) kullanılmıştır. Verilerin çözümlenmesinde, faktör
ve güvenirlik analizi, tekrarlı ölçümler için ANOVA, tek yönlü ANOVA, t-testi,
Kruskall-Wallis testi ve Mann – Whitney U testi kullanılmıştır. Verilerin analizi
sonucunda, genel olarak oluşturmacı öğrenme anlayışının öğrenme ortamlarına
yansıtılma düzeyinin en yüksek olduğu dersin sosyal bilgiler olduğu; oluşturmacı
anlayışın öğrenme ortamlarına en çok yansıtıldığını düşünen öğretmenlerin 0–5 ve 21
ve daha fazla yıldır öğretmenlik yapan gruplar olduğu; en yüksek ortalamaların eğitim
enstitüsü mezunu öğretmenlere ait olduğu; programa olumlu bakış açısı olumlu ve öz
yeterlik algısı yüksek olan öğretmenler lehine anlamlı farklar bulunduğu; altyapı ve
araç-gereç olanakları yeterli olan okul ve sınıflar lehine, sınıf mevcudu açısından ise
öğrenci sayısı 31–49 olan sınıflar lehine anlamlı farklar bulunmuştur.
Güven ve Alp (2008) tarafından yapılan araştırmanın amacı 2005 sosyal bilgiler
dersi öğretim programının kazanımlarına yönelik öğretmen görüşlerini belirlemektir.
Araştırmada Çanakkale ilinde görev yapan 164 sınıf öğretmeninin görüşleri alınmıştır.
Veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından geliştirilen ölçek kullanılmıştır.
Toplanan veriler, frekans ve yüzde olarak analiz edilmiştir. Sonuç olarak; sınıf
öğretmenleri 2005 Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim Programı’nın kazanımlarının;
öğrencinin gelişim özelliklerine uygun nitelikte olduğu, birlikte çalışma ve işbirliği
yapmayı desteklediğini belirtmişlerdir. Ayrıca programın, öğrencide problem çözme
becerisini geliştirici nitelikte olduğu, yaratıcı ve çok yönlü düşünmeye yönlendirdiği,
70
öğrencilerin yakın çevrelerini tanıma yönünde gelişmelerine destek sağladığı,
vatandaşlık görev ve sorumluluklarını kavramalarına yardımcı olduğu görüşünde
oldukları belirlenmiştir.
Güven’in (2008) yaptığı araştırmanın amacı, 2004 yılında ilköğretim için
geliştirilen ve 2005-2006 öğretim yılında tüm ilköğretim okullarında uygulamaya
geçirilen yeni ders programlarının uygulayıcısı olan sınıf öğretmenlerinin, 2005
programların uygulanması, getirdiği yenilikler ve uygulamada karşılaşılan temel
sorunlara ilişkin görüşlerini belirlemektir. Bu çalışmada nitel araştırma tekniği
kullanılmıştır. Araştırma 2006-2007 öğretim yılı güz döneminde Ankara’da bulunan
dört ilköğretim okulunda görev yapan 20 sınıf öğretmeni(13 bayan, 7 erkek) üzerinde
yürütülmüştür. Veriler görüşme tekniği ile toplanmıştır. Öğretmenlerin görüşlerine göre
önceki ders programları ile 2005 ders programları arasında farklar olduğu, 2005 ders
programlarının öğretmen rolünde değişikliklere neden olduğu ve 2005 programların
öğrencilerin kişisel ve sosyal gelişimlerine katkı sağladığı, öğrencilerin derslere daha
aktif katıldığı, çevrelerine karşı daha duyarlı oldukları ortaya çıkmıştır. Ayrıca
öğretmenlerin 2005 ders programlarının uygulanması için ayrılan ders sürelerinin
yetersizliği, etkinliklerin uygulanması için gerekli araç-gereç ve yardımcı ders materyali
eksikliği ve sınıfların kalabalık olması gibi bazı sorunlar belirlenmiştir.
Doğanay ve Sarı’nın (2008) çalışmasının amacı, Adana ilinde sosyal bilgiler
programını uygulayıcı öğretmenlerin görüşleri doğrultusunda değerlendirmektir.
Araştırmanın evrenini Adana ili merkez ilçelerindeki ilköğretim okullarındaki tüm 4–5.
sınıf öğretmenleri ve sosyal bilgiler branş öğretmenleri oluşturmaktadır. Evrendeki her
bir okul bir küme olarak değerlendirilerek yansız küme örnekleme yoluyla belirlenen 31
okuldaki 170 sınıf ve sosyal bilgiler branş öğretmeni örneklemi oluşturmuştur. Veriler
araştırmacılar tarafından geliştirilen “Sosyal Bilgiler Programı Değerlendirme Anketi”
kullanılarak toplanmıştır. Verilerin analizinde betimsel (frekans, yüzde, aritmetik
ortalama, standart sapma) istatistik teknikleri ile içerik analizi kullanılmıştır. Sonuç
olarak öğretmenler sosyal bilgiler programının dört temel öğesi arasında en çok ölçme-
değerlendirme boyutunu olumsuz bulmuşlardır. Ancak programın genel felsefesi,
anlayışı ve varsayımları, uygulanabilirliği ve hizmet içi eğitim gereksinimi program
öğelerine göre daha olumsuz bulunmuştur. Öğretmenler programın çağdaş eğitim
anlayışını yansıttığını düşünmekle birlikte, uygulamada önemli sorunların bulunduğunu
71
belirtmişlerdir. Bu sorunlardan en önemlileri ise programın uygulanmasında gerekli
olan aile, toplum, araç-gereç, fiziki koşullar ve hizmet içi eğitim gereksinimidir.
2005 programı ile ilgili sunulan araştırmalar incelendiğinde, 2005 programının
genel olarak önceki ders programlarına göre daha etkili olduğu, öğrencilerin problem
çözme becerisini geliştirici nitelikte olduğu, yaratıcı ve çok yönlü düşünmeye,
araştırmaya yönlendirdiği, derse motive etme, öğrenme kolaylığı sağladığı ifade
edilmektedir. Ancak, okulların fiziki koşullarının, araç-gereçlerinin yetersizliği ve
öğretmenlerin program hakkında yeterince bilgilendirilmemiş olması programın
uygulanmasında sorun yaratmaktadır.
Araştırma ile ilgili verilen çalışmalar incelendiğinde, öğrenme stratejilerinin eğitim
kurumlarında göz ardı edilen bir konu olarak ortaya çıktığı, öğrenmeyi öğretmeye ve
öğrenme stratejilerinin öğretimine gereken önemin verilmediği, bununda öğrencilerin
öğrenme konusunda güçlük yaşamalarına neden olduğu görülmektedir.
Öğrenme stratejilerinin gerek ilköğretim gerekse üniversite düzeyinde yeterli
düzeyde kullanılmadığı, öğrenme stratejilerine yönelik yapılan öğretimin öğrencilerin
başarısını ve derse karşı tutumlarını olumlu yönde etkilediği araştırma sonuçlarında
ifade edilmiştir.
Sözü geçen araştırmalar incelendiğinde araştırmaların büyük bir çoğunluğunun
üniversite, lise ve ilköğretim ikinci kademe düzeyinde yapıldığı, ilköğretim birinci
kademe düzeyinde ve sosyal bilgiler dersinde öğrenme stratejilerinin öğretimine ve
kullanımına yönelik araştırmaların az olduğu görülmektedir. Bu araştırmada
öğrencilerin kullandıkları öğrenme stratejilerini belirlemenin yanı sıra, öğrenme
stratejilerinin öğretilmesi ve dersin işlenişinde nasıl kullanıldığının da gösterilmiş
olması, araştırmayı yukarıda adı geçen araştırmalardan farklı kılmaktadır.
73
BÖLÜM III
YÖNTEM
Bu bölümde araştırmanın modeli, çalışma grubu, veri toplama araçları, verilerin
toplanması ve analizi hakkında bilgi verilmiştir.
3.1. Araştırmanın Modeli
Bu araştırmada, ilköğretim beşinci sınıf sosyal bilgiler dersinde öğrenme stratejileri
öğretiminin ve bu stratejilerin ders işlenişinde kullanımının öğrencilerin akademik
başarılarına, tutumlarına ve kalıcılığa etkisi araştırıldığından, araştırma deneysel
araştırma modellerinden ön test-son test kontrol gruplu desene göre, iki deney ve bir
kontrol gruplu olarak tasarlanmıştır.
Deneysel model, neden sonuç ilişkilerini belirlemek amacıyla, doğrudan
araştırmacının kontrolü altında, gözlenmek istenen verilerin üretildiği bir araştırma
modelidir. Öntest- sontest kontrol gruplu modelde, yansız atama ile oluşturulmuş, biri
deney diğeri kontrol grubu olmak üzere iki bulunur. Her iki grupta da deneysel
işlemden önce ve sonra ölçmeler yapılır( Karasar, 2003).
Araştırmanın simgesel modeli Tablo 3.1’de sunulmuştur.
Tablo 3.1 Araştırma Modelinin Simgesel Görünümü
G1 R O1.1 X1 O1.2 O1.3
G2 R O2.1 X2 O2.2 O2.3
G3 R O3.1 O3.2 O3.3
G1: Öğrenme stratejileri öğretimi verilen ve ünitelerin işlenişinde öğrenme
stratejilerinin kullanıldığı birinci deney grubu
G2: Öğrenme stratejileri öğretimi verilen ikinci deney grubu
G3: Kontrol grubu
R: Random (yansızlık)
X1: Deneysel İşlem (Öğrenme stratejileri öğretimi ve ünitelerin işlenişinde
kullanımı)
74
X2: Deneysel İşlem (Öğrenme stratejileri öğretimi)
O1. 1 - O2. 1 - O3. 1: Öntest (Anket formu, akademik başarı testi, tutum ölçeği)
O1.2 - O2. 2 - O3. 2: Sontest (Anket formu, akademik başarı testi, tutum ölçeği)
O1.3 - O2. 3 - O3. 3: Kalıcılık testi (Akademik başarı testi, tutum ölçeği)
Araştırma sürecinde izlenen adımlar Şekil.6’da sunulmuştur.
Şekil 6. Araştırma süreci
Ünite kazanımlarının
incelenmesi Sosyal bilgiler akademik başarı testinin
hazırlanması (ön test, sontest) Uzmanlarla görüşme
Ön deneme uygulamasının yapılması
Sosyal bilgiler akademik başarı testine son şeklinin verilmesi
Deney 1 grubuna öğrenme stratejileri öğretiminin verilmesi ve ünitelerde
kullandırılması
Verilerin analiz edilmesi
Raporlaştırma
Kontrol grubuna normal öğretimin
uygulanması
İlköğretim beşinci sınıf sosyal bilgiler dersinde öğrenme stratejileri öğretiminin
ve dersin işlenişinde kullanımının öğrencilerin akademik başarılarına,
tutumlarına ve kalıcılığa etkisi
Uzmanlarla görüşme Değişikliklerin yapılması
Alan yazın taraması
Öğrenme stratejileri öğretiminin düzenlenmesi
Uzmanlarla görüşme
Uzmanlarla görüşme Öğrenme stratejileri öğretiminin ve ünitede
kullanım şeklinin yeniden düzenlenmesi
Deney 2 grubuna öğrenme stratejileri
öğretiminin verilmesi
Ön testlerin uygulanması
Sontestlerin ve kalıcılık testlerinin uygulanması
Değişikliklerin yapılması
75
3.2. Çalışma grubu
Araştırmanın çalışma grubu, Adana ili Yüreğir ilçesinde iki ilköğretim okulunda
bulunan üç sınıfın öğrencilerinden oluşmaktadır. Birinci deney grubunda 52, ikinci
deney grubunda 27, kontrol grubunda 30 olmak üzere toplam 109 beşinci sınıf öğrencisi
ile çalışılmıştır. Çalışma grubundaki öğrencilerin 59’u (%54,1) kız, 50’si (%45,9)
erkektir.
Araştırmanın ilköğretim beşinci sınıf öğrencileri ile yapılmasının nedeni, bu yaş
grubundaki öğrencilerin somut işlemler dönemindeki öğrencilere karşın, soyut işlemler
dönemine girmiş olmaları ve böylelikle öğrenme stratejilerini daha kolay
öğrenebileceklerinin düşünülmüş olmasıdır.
Grupların akademik başarı açısından öntestlerinin denk olup olmadığını belirlemek
amacıyla tek yönlü varyans analizi yapılmıştır. Deney ve kontrol gruplarının akademik
başarı öntest ortalamaları tablo 3.2’de verilmiştir.
Tablo 3.2. Deney ve Kontrol Gruplarının Gerçekleşen Düşler ile Toplum İçin
Çalışanlar Üniteleri Öntest Puanlarının Aritmetik Ortalamaları, Standart Sapmaları ve
Uygulanan Tek Yönlü Varyans Analizi Sonuçlarına İlişkin F Değerleri
Üniteler Gruplar N X ss F p
Gerçekleşen Düşler
Deney 1 52 11.38 3.98
6.775 .002 Deney 2 27 10.37 4.79
Kontrol 1 30 8.10 2.64
Toplum İçin Çalışanlar
Deney 52 8.15 4.03
7.850 .001 Deney 2 27 8.59 4.59
Kontrol 1 30 5.26 2.03
Tablo 3.2. incelendiğinde, Gerçekleşen Düşler Ünitesi akademik başarı testine
ilişkin ortalamalarında birinci deney grubunun puanlarının ortalaması X d1=11.38, ikinci
deney grubunun puanlarının ortalaması X d2=10.37, kontrol grubunun puanlarının
ortalaması X k=8.10 olarak bulunmuştur. Toplum İçin Çalışanlar ünitesinde birinci
76
deney grubunun öntest puanlarının ortalamasının X d1= 8.15, ikinci deney grubunun
puanlarının ortalamasının X d2=8.59, kontrol grubunun puanlarının ortalamasının
X k=5.26 olarak bulunduğu görülmektedir. Ortalamalar arasındaki bu farkların istatistiki
açıdan anlamlı olup olmadığına tek yönlü varyans analizi ile bakılmış, sonuçlar Tablo
3.2’ de verilmiştir. Tek yönlü varyans analizi sonucunda aritmetik ortalamalar
arasındaki farkın Gerçekleşen Düşler (F=6.775, p=.002) ve Toplum İçin Çalışanlar
(F=7.850, p=.001) ünitelerinde anlamlı olduğu görülmektedir.
Grupların tutum ölçeği açısından öntestlerinin denk olup olmadığını belirlemek
amacıyla tek yönlü varyans analizi yapılmıştır. Deney ve kontrol gruplarının akademik
başarı öntest ortalamaları tablo 3.3’de verilmiştir.
Tablo 3.3. Deney ve Kontrol Gruplarının Tutum Ölçeği Öntest Puanlarının Aritmetik
Ortalamaları, Standart Sapmaları ve Uygulanan Tek Yönlü Varyans Analizi Sonuçlarına
İlişkin F Değerleri
Gruplar N X ss F p
Deney 1 52 97.82 15.37
3.833 .025 Deney 2 27 99.37 11.45
Kontrol 1 30 89.93 14.89
Tablo 3.3. incelendiğinde, tutum ölçeğine ilişkin ortalamalarında birinci deney
grubunun puanlarının ortalaması X d1=97.82, ikinci deney grubunun puanlarının
ortalaması X d2=99.37, kontrol grubunun puanlarının ortalaması X k=89.93 olarak
bulunmuştur. Ortalamalar arasındaki bu farkların istatistiki açıdan anlamlı olup
olmadığına tek yönlü varyans analizi ile bakılmış, sonuçlar Tablo 3.3’ de verilmiştir.
Tek yönlü varyans analizi sonucunda aritmetik ortalamalar arasındaki farkın (F=3.833,
p=.025) anlamlı olduğu görülmektedir.
77
3.3.Veri Toplama Araçları
Bu bölümde araştırma verilerinin toplandığı araçlar tanıtılmıştır. Araştırmada
öğrencilerin kullandıkları öğrenme stratejilerini belirlemek için Anket Formu, akademik
başarılarını belirlemek için Sosyal Bilgiler Akademik Başarı Testleri, sosyal bilgiler
dersine yönelik tutumlarını belirlemek için Sosyal Bilgiler Tutum Ölçeği uygulanmıştır.
3.3.1. Anket Formu
Öğrencilerin kullandıkları öğrenme stratejilerini belirlemek için, Tay (2002)
tarafından hazırlanan anket formu uygulanmıştır. Anket formu iki bölümden
oluşmaktadır. Birinci bölümde anketi cevaplayacak olan kişilere anketin amacı
hakkında bilgi verilmektedir. İkinci bölüm altı alt bölümde bulunan 44 maddeden
oluşmaktadır. Bu alt bölümlerde; dikkat stratejileri için 6, kısa süreli bellekte
depolamayı artıran stratejiler için 7, anlamlandırmayı (kodlamayı) güçlendirici
stratejileri için 18, geri getirmeyi (hatırlamayı) artırıcı stratejiler için 2, güdüleme
stratejileri için 6, yürütücü biliş stratejileri için 5 madde vardır. Anket formu, üçlü likert
(her zaman, ara sıra, hiçbir zaman) tipindedir. Her zaman 3, ara sıra 2, hiçbir zaman 1
puan olarak puanlanmaktadır. Anket formunda yer alan 44 maddenin Cronbach Alpha
güvenirlik katsayısı 4. sınıflarda .87 ve 5. sınıflarda .84 olarak bulunmuştur.
Anket formunun yeniden güvenirliği ölçülmüş ve Cronbach Alpha güvenirlik
katsayısı .87 olarak bulunmuştur. Bu sonuç doğrultusunda anket formunun bu
araştırmada kullanılabilecek düzeyde güvenirliğe sahip olduğu söylenebilir.
3.3.2. Sosyal Bilgiler Akademik Başarı Testi
İlköğretim beşinci sınıf sosyal bilgiler dersindeki “ Gerçekleşen Düşler ve Toplum
İçin Çalışanlar” üniteleriyle ilgili başarı testlerinin hazırlanması aşağıda verilen
aşamalarda gerçekleştirilmiştir.
• “İlköğretim Sosyal Bilgiler Programı”nda ve sosyal bilgiler ünitelendirilmiş yıllık
planında “Gerçekleşen Düşler ve Toplum İçin Çalışanlar” üniteleriyle ilgili bölümden
ünitelerin kazanımları ve bu kazanımlarla ilgili işlenecek konular belirlenmiştir.
• Ünite kazanımlarının öğrenme düzeyleri belirlenerek, belirtke tablosunda
gösterilmiştir.
78
• Ünite kazanımları ve öğrenme düzeylerine uygun olarak her kazanım için üç adet,
çoktan seçmeli denemelik soru maddesi hazırlanarak madde havuzu oluşturulmuştur.
• Denemelik soru maddeleri, kapsam geçerliliği açısından, beşinci sınıf
öğretmenleri, sosyal bilgiler öğretmenleri ve eğitim bilimi uzmanlarının görüşleri
alınarak düzenlenmiştir.
• Uzman görüşleri doğrultusunda seçilen maddeler, soru sayısın üç katı öğrenciye
uygulanarak ön uygulama gerçekleştirilmiştir.
• Ön uygulamadan sonra, soru maddelerinin, madde güçlüğü, standart sapma ve ayırt
edicilik özelliklerine bakılmıştır.
• Uygun özellikleri taşımayan maddeler atılarak başarı testi uygulama için hazır hale
getirilmiştir.
3.3.2.1. Gerçekleşen Düşler Ünitesi Test Analizi Sonuçları
Testte yer alan her bir maddenin güçlük derecesi (Pj), standart sapması (Sj),
ayırıcılık derecesi (rjx), alt-üst %27'lik gruplar için bağımsız t testi değerleri
hesaplanmıştır. Testte ayırıcılık gücü .20'nin altında olan sorular çıkarılmıştır.
Gerçekleşen Düşler Ünitesi madde analizi sonuçları tablo 3.4’te verilmiştir.
79
Tablo 3.4.Gerçekleşen Düşler Ünitesi Testini Oluşturan Maddelerin Ayırıcılık İndisleri
(rjx), Güçlük İndisleri (Pj), Standart Sapmaları (Sj), ve t Değerleri
No Rjx Pj ss t* No Rjx Pj ss t*
1. .23 .75 .43 2,05 14. .47 .72 .45 5,60
2. .30 .73 .44 3,43 15. .26 .17 .37 2,26
3. .51 .56 .49 7,33 16. .28 .73 .44 2,91
4. .46 .66 .47 6,22 17. .39 .57 .49 4,15
5. .59 .52 .50 8,82 18. .37 .72 .45 3,59
6. .26 .39 .48 3,06 19. .41 .68 .46 3,52
7. .39 .53 .50 4,15 20. .38 .35 .47 4,77
8. .51 .71 .45 5,75 21. .28 .56 .49 2,84
9. .43 .74 .43 4,80 22. .42 .51 .50 4,12
10. .25 .47 .50 2,75 23. .40 .55 .49 4,15
11. .39 .50 .50 3,76 24. .46 .47 .50 4,98
12. .38 .47 .50 3,40 25. .36 .48 .50 4,20
13. .31 .26 .43 3,29
Madde analizinden sonra, test puanları üzerinde test analizi yapılmıştır.
Gerçekleşen Düşler Ünitesi test analizi sonuçları tablo 3.5’te sunulmuştur.
Tablo 3.5. Gerçekleşen Düşler Ünitesi Testi Analiz Sonuçları
N X ss Mod Medyan P KR 20
109 18.98 5.14 15 19 .55 .79
Test analizleri sonucunda ayırıcılık gücü .20 ve altında olan maddeler testen
atılarak KR20 değeri hesaplanmıştır. Kalan 25 madde üzerinde yapılan hesaplamalar
sonunda KR20 güvenirlik katsayısı .79 olarak elde edilmiştir. Bu sonuçlara göre, başarı
testinin, bu araştırmada Gerçekleşen Düşler ünitesi için kullanılabilecek düzeyde
güvenirliğe sahip olduğu söylenebilir (Bkz. Ek 3, 134).
80
3.3.2.2. Toplum İçin Çalışanlar Ünitesi Test Analizi Sonuçları
Testte yer alan her bir maddenin güçlük derecesi (Pj), standart sapması (Sj),
ayırıcılık derecesi (rjx), alt-üst %27'lik gruplar için bağımsız t testi değerleri
hesaplanmıştır. Testte ayırıcılık gücü .20'nin altında olan sorular çıkarılmıştır. Toplum
İçin Çalışanlar Ünitesi madde analizi sonuçları tablo 3.6’da verilmiştir
Tablo 3.6. Toplum İçin Çalışanlar Ünitesi Testini Oluşturan Maddelerin Ayırıcılık
İndisleri (rjx), Güçlük İndisleri (Pj), Standart Sapmaları (Sj), ve t Değerleri
No Rjx Pj ss t* No Rjx Pj ss t*
1. .40 .63 .48 4.10 11. .41 .34 .47 3.87
2. .45 .71 .45 4.89 12. .45 .58 .49 5.94
3. .42 .66 .47 5.18 13. .49 .62 .48 8.36
4. .27 .38 .48 3.44 14. .35 .66 .47 4.92
5. .31 .47 .50 3.07 15. .40 .55 .49 6.17
6. .28 .42 .49 2.02 16. .30 .46 .50 3.36
7. .37 .37 .48 4.82 17. .48 .62 .48 7.47
8. .51 .54 .50 6.38 18. .30 .27 .44 3.82
9. .37 .78 .41 4.28 19. .55 .59 .49 8.88
10. .33 .47 .50 3.70 20. .51 .60 .49 7.61
Madde analizinden sonra, test puanları üzerinde test analizi yapılmıştır. Toplum
İçin Çalışanlar Ünitesi test analizi sonuçları tablo 3.7’de sunulmuştur.
Tablo 3.7 Toplum İçin Çalışanlar Ünitesi Testi Analiz Sonuçları
Soru S. N X ss Mod Medyan P KR 20
20 125 19.65 5.43 24 20 .53 .76
Test analizleri sonucunda ayırıcılık gücü .20 ve altında olan maddeler testen
atılarak KR20 değeri hesaplanmıştır. Kalan 20 madde üzerinde yapılan hesaplamalar
sonunda KR20 güvenirlik katsayısı .76 olarak elde edilmiştir. Bu sonuçlara göre, başarı
81
testinin, bu araştırmada Toplum İçin Çalışanlar ünitesi için kullanılabilecek düzeyde
güvenirliğe sahip olduğu söylenebilir (Bkz. Ek 3, 134).
3.3.3. Sosyal Bilgiler Tutum Ölçeği
Araştırmada öğrencilerin sosyal bilgiler dersine ilişkin tutumlarını belirlemek için
Emir (2002) tarafından geliştirilmiş olan “Sosyal Bilgiler Tutum Ölçeği” kullanılmıştır.
Emir bu ölçeği, Baykul tarafından geçerlik ve güvenilirlik çalışmaları yapılarak
geliştirilen matematiğe karşı tutum ölçeğinden yararlanılarak sosyal bilgiler dersine
uyarlamıştır. Ölçek “tamamen katılıyorum”, “katılıyorum”, “kararsızım”,
“katılmıyorum” ve “tamamen katılmıyorum” şeklinde 5 kategoride ölçeklendirilmiş 28
maddeden oluşturulmuştur. Ölçek ayrıca Karakuş (2004) tarafından 194 ilköğretim
dördüncü sınıf öğrencisine uygulanmış ve faktör yükü .50 - .75 düzeltilmiş ve Cronbach
Alfa iç tutarlılık katsayısı .89 olarak bulunmuştur.
Bu araştırmada tutum ölçeğine yönelik güvenirlik çalışması yapılmış ve Cronbach
Alfa iç tutarlılık katsayısı .83 olarak bulunmuştur.
3.4. Verilerin Toplanması
Araştırmanın genel amacı doğrultusunda araştırmanın alt amaçlarına yönelik
verileri toplamak amacıyla aşağıda belirtilen işlemler gerçekleştirilmiştir.
• 2006- 2007 öğretim yılında bir ilköğretim okulunun beşinci sınıfında sosyal
bilgiler dersinde, öğrenme stratejileri öğretiminin ve öğrenme stratejilerine göre
düzenlenen öğretim sürecini anlamaya yönelik olarak beş haftalık bir ön deneme
uygulaması yapılmıştır.
• Ön deneme uygulamasından elde edilen bulgular doğrultusunda araştırmada
kullanılacak öğretim durumları yeniden düzenlenmiştir.
• Uygulama 2006- 2007 öğretim yılının ikinci döneminde, Adana ili Yüreğir
ilçesinde bulunan iki ilköğretim okulunun beşinci sınıflarından üç şube üzerinde
gerçekleştirilmiştir. Uygulamada, iki deney ve bir kontrol grubuyla çalışılmıştır.
• Öğrencilerin kullandıkları öğrenme stratejilerini belirlemek için 2006- 2007
öğretim yılının ikinci döneminin başında deney ve kontrol gruplarındaki
öğrencilere Anket Formu uygulanmıştır.
82
• Uygulama ünitesinin başında 10 ders saati süresince deney gruplarındaki
öğrencilere öğrenme stratejilerinin kullanımı ile ilgili bilgiler verilmiştir.
• Her stratejinin öğretiminde, öncelikle stratejinin kullanımı ile ilgili bilgiler
verilmiş, yararları anlatılmıştır. Stratejinin kullanımı ile ilgili örnekler sunulmuş
ve öğrencilerin stratejiyi uygulayabilecekleri çalışma yaprakları hazırlanmıştır
(Bkz. Ek 4, 142).
• Öğrenme stratejileriyle desteklenen üniteler işlenmeden önce deney ve kontrol
grubundaki öğrencilere Sosyal Bilgiler Akademik Başarı testleri ve Tutum ölçeği
öntest olarak uygulanmıştır.
• Ünitelerin uygulaması bittikten sonra deney ve kontrol gruplarındaki öğrencilere
Sosyal Bilgiler Akademik Başarı testleri ve Tutum ölçeği sontest olarak
uygulanmıştır.
• Deney ve kontrol gruplarındaki öğrencilere sontestlerden üç hafta sonra Sosyal
Bilgiler Akademik Başarı testleri kalıcılık testi olarak uygulanmıştır.
• Uygulamadan sonra öğrencilerin kullandıkları öğrenme stratejilerinde bir farklılık
olup olmadığını belirlemek için Anket Formu tekrar uygulanmıştır.
• Uygulama 10 haftalık bir sürede gerçekleştirilmiştir.
3.4.1.Ön Deneme Uygulaması
Araştırmada kullanılacak öğretim durumları ile ilgili uzman görüşü alındıktan sonra
gerekli değişiklikler yapılarak uygulanmak üzere hazır hale getirilmiştir. Ön deneme
uygulaması deney ve kontrol gruplarından tamamen bağımsız başka bir ilköğretim
okulunun beşinci sınıfında gerçekleştirilmiştir. Ön çalışmanın 10 ders saati öğrenme
stratejilerine yönelik bilgi verme, 15 ders saati “Bölgemizi Tanıyalım” ünitesinde
öğrenme stratejilerine göre düzenlenen içeriğin sunulmasına, 4 ders saati veri toplama
araçlarını uygulamaya yönelik olarak kullanılmıştır.
İlk olarak veri toplama araçları ön test olarak uygulanmıştır. “Bölgemizi
Tanıyalım” ünitesine başlamadan önce öğrencilere öğrenme stratejileri öğretilmiştir.
Her stratejinin öğretiminde, öncelikle stratejinin kullanımı ile ilgili bilgiler verilmiş,
yararları anlatılmıştır. Stratejinin kullanımı ile ilgili örnekler sunulmuş ve öğrencilerin
stratejiyi uygulayabilecekleri çalışma yaprakları hazırlanmıştır. Öğrenme stratejilerinin
83
öğretiminden sonra ünite kazanımlarına yönelik, öğrenme stratejilerinin kullanıldığı
etkinlikler doğrultusunda ünite işlenmiştir.
Ünite işlendikten sonra veri toplama araçları sontest, sontestten üç hafta sonra da
kalıcılık testleri olarak uygulanmıştır.
3.4.2. Deneysel İşlem
Ön deneme uygulamasında ortaya çıkan aksaklıklar doğrultusunda gerekli
düzenlemeler yapılmış ve uygulama aşağıdaki işlemlerle yürütülmüştür:
• İlk olarak çalışmanın yürütüleceği sınıfların öğretmenleriyle tanışılmış ve çalışma
hakkında bazı bilgiler verilmiştir.
• Üç sınıfın öğrencilerinin sahip oldukları öğrenme stratejilerini belirlemek için
Anket Formu uygulanmıştır.
• Deney gruplarına araştırmacı tarafından 10 ders saati süresince öğrenme
stratejileri öğretimi yapılmıştır.
• Deney ve kontrol grubundaki öğrencilere, ünite işlenmeye başlamadan önce her
ünite için ayrı ayrı akademik başarı testleri ve tutum ölçeği öntest olarak
uygulanmıştır.
• Birinci deney grubunda üniteler öğrenme stratejileriyle desteklenerek araştırmacı
tarafından işlenmiştir.
• İkinci deney grubunda ve kontrol grubunda üniteler Sosyal Bilgiler Programında
yer aldığı şekilde, sınıf öğretmenleri tarafından işlenmiştir (Tüm grupların sabahçı
olması nedeniyle araştırmacı sadece birinci deney grubundaki uygulamayı
yapabilmiştir).
• Deney ve kontrol grubundaki öğrencilere, ünite işlendikten sonra her ünite için
ayrı ayrı akademik başarı testleri sontest olarak uygulanmıştır. Sontestlerden üç
hafta sonra kalıcılık testleri uygulanmıştır.
• Deneysel işlemden sonra deney ve kontrol grubundaki öğrencilere tutum ölçeği
sontest olarak uygulanmıştır.
• Deneysel işlemden sonra öğrencilerin kullandıkları öğrenme stratejilerinde bir
değişiklik olup olmadığını belirlemek için Anket Formu tekrar uygulanmıştır
84
3.4.2.1. Kazanımların Öğrenme Stratejilerine Göre Düzenlenmesi
“İlköğretim Sosyal Bilgiler Programı”nda ve sosyal bilgiler ünitelendirilmiş yıllık
planında “Gerçekleşen Düşler” ve “Toplum İçin Çalışanlar” üniteleriyle ilgili bölümden
ünitelerin kazanımları ve bu kazanımlarla ilgili işlenecek konular belirlenmiştir.
Ünitenin kazanımları öğrenme alanlarına ve düzeylerine göre analiz edilerek ve
Tablo 3.8’de gösterilmiştir.
Tablo 3.8. Ünite kazanımlarının Öğrenme Düzeyleri
GERÇEKLEŞEN DÜŞLER ÜNİTESİ
Kazanımlar Bilişsel Alan Öğrenme Düzeyleri
Hatırlama Kavrama Uygulama Yaratma 1. Buluşlarla teknolojik geliş-meleri ilişkilendirir. ü
2. Buluşların ve teknolojik ge-lişmelerin toplum hayatımıza etkilerini tartışır.
ü
3. Bilim ve teknoloji ile ilgili, düzeyine uygun süreli yayınları tanır ve izler.
ü
4. Yaptığı çalışmalarda yararlandığı kaynakları gösterir.
ü
Kazanımlar Duyuşsal Alan Öğrenme Düzeyleri
Alma Tepkide Bulunma
Değer Verme Örgütleme Niteleme
5. Buluş yapanların ve bilim insanlarının ortak özellikleri-nin farkına varır.
ü
6. Kanıtlara dayanarak, Ata-türk’ün bilim ve teknolojiye verdiği önemi gösterir.
ü
85
Ünitedeki kazanımlarının öğrenilmesini kolaylaştıracak öğrenme stratejileri
belirlenmiş ve bunlara yönelik etkinlikler ve çalışma yaprakları araştırmacı tarafından
hazırlanmıştır (Bkz. Ek 5, 152). Kazanımlara göre kullanılan stratejiler tablo 3.9’da
gösterilmiştir.
Tablo 3.9. Ünite Kazanımlarında Kullanılan Öğrenme Stratejileri
GERÇEKLEŞEN DÜŞLER ÜNİTESİ
Kazanımlar Öğrenme Stratejileri
D.S. K.B.S. A.S. B.D.S G.G.S G.S. Y.B.S. 1. Buluşlarla teknolojik ge-lişmeleri ilişkilendirir. ü ü ü ü ü ü
2. Buluşların ve teknolojik gelişmelerin toplum hayatı-mıza etkilerini tartışır.
ü ü ü ü ü ü
3. Bilim ve teknoloji ile ilgili, düzeyine uygun süreli yayınları tanır ve izler.
ü ü ü ü ü ü
4. Yaptığı çalışmalarda yararlandığı kaynakları gösterir.
ü ü ü ü ü
5. Buluş yapanların ve bilim insanlarının ortak özellikleri-nin farkına varır.
ü ü ü ü ü
6. Kanıtlara dayanarak, Ata-türk’ün bilim ve teknolojiye verdiği önemi gösterir.
ü ü ü ü ü
Tablo 3.8.’in devamı TOPLUM İÇİN ÇALIŞANLAR ÜNİTESİ
Kazanımlar Bilişsel Alan Öğrenme Düzeyleri
Hatırlama Kavrama Uygulama Yaratma 1. Toplumun temel ihtiyaçlarıyla bu ihtiyaçlara hizmet eden kurumları ilişkilendirir.
ü
2. Kurumların insan yaşamındaki yeri konusunda görüş oluşturur. ü 3. Sivil toplum kuruluşlarını etkinlik alanlarına göre sınıflandırır.
ü
4. Sivil toplum kuruluşlarının etkinliklerinin sonuçlarını değerlendirir.
ü
5. Bireylerin rolleri açısından sivil toplum kuruluşlarını resmî kurum ve kuruluşlarla karşılaştırır.
ü
86
D.S: Dikkat stratejiler, K.B.S: Kısa süreli Bellekte Depolamayı Arttırıcı Stratejiler, A.S: Anlamlandırma
Stratejileri, B.D.S: Bellek Destekleyici Stratejiler, G.G.S: Geri Getirmeyi Arttırıcı Stratejiler, G.S:
Güdüleme Stratejileri, Y.B.S: Yürütücü Biliş Stratejileri.
Etkinlikler uygulanırken öğrencilerin hangi öğrenme stratejisini kullandıklarına
dikkat çekilmiştir.
3.5. Verilerin Analizi
Bu bölümde çalışma sırasında toplanan verilerin analizi ile ilgili bilgiler verilmiştir.
Deney ve kontrol gruplarından deney öncesi ve sonrasında öntest, sontest ve
kalıcılık ile ilgili toplanan veriler üzerinde sırayla aşağıdaki analizler yapılmıştır:
Deney ve kontrol gruplarında yer alan tüm öğrencilerin öğrenme stratejileri öntest
verileri frekans ve yüzde dağılımı ile gösterilmiş, anket formu öntest-sontest puan
ortalamaları arasında anlamlı bir fark olup olmadığına tek yönlü varyans analizi ile
bakılmıştır.
Deney ve kontrol gruplarında yer alan tüm öğrencilerin akademik başarı ve tutum
ölçeği öntest puan ortalamaları arasında anlamlı farklılaşma olup olmadığını belirlemek
üzere tek yönlü varyans analizi kullanılmıştır. Tek yönlü varyans analizi sonucunda,
akademik başarı testleri ve tutum ölçeği öntest puan ortalamaları arasında istatistikî
Tablo 3.9.’un devamı
TOPLUM İÇİN ÇALIŞANLAR ÜNİTESİ
Kazanımlar Öğrenme Stratejileri
D.S. K.B.S. A.S. B.D.S. G.G.S G.S. Y.B.S. 1. Toplumun temel ihtiyaçlarıyla bu ihtiyaçlara hizmet eden kurumları ilişkilendirir.
ü ü ü ü ü ü
2. Kurumların insan yaşamındaki yeri konusunda görüş oluşturur. ü ü ü ü ü
3. Sivil toplum kuruluşlarını etkinlik alanlarına göre sınıflandırır.
ü ü ü ü ü ü
4. Sivil toplum kuruluşlarının etkinliklerinin sonuçlarını değerlendirir.
ü ü ü ü ü
5. Bireylerin rolleri açısından sivil toplum kuruluşlarını resmî kurum ve kuruluşlarla karşılaştırır.
ü ü ü ü ü ü
87
açıdan anlamlı bir farklılık olduğu saptanmıştır. Bu nedenle, deney ve kontrol
gruplarındaki öğrencilerin sontest ve kalıcılık puan ortalamaları arasında farklılaşma
olup olmadığını belirlemek üzere kovaryans analizi (ANCOVA) kullanılmıştır.
Farklılaşmaların yönünü belirlemek üzere, Bonferonni ikili karşılaştırmalar testi
kullanılmıştır.
Alt amaçlara yönelik olarak verilerin toplanmasında kullanılan araçlar ve toplanan
verilerin analizinde kullanılan istatistiksel tekniklere ilişkin bilgiler tablo 3.10’da
sunulmuştur.
88
Tablo 3.10. Alt Amaçlara Göre Kullanılan Veri Toplama Araçları ve İstatistiksel Teknikler
Araştırmanın Alt Amaçları
Veri Toplama Araçları Kullanılacak İstatistiksel Teknikler
Anket Formu
Başarı Testi
Tutum Ölçeği
Frekans ve
yüzde dağılımı
Anova Kovarvans Analizi
1. Beşinci sınıf sosyal bilgiler dersinde öğrencilerin kullandığı öğrenme stratejileri nelerdir?
ü
ü
2. Deney ve kontrol grubundaki öğrencilerin öğrenme stratejileri öntest-sontest puan ortalamaları arasında anlamlı bir fark var mıdır?
ü
ü
3. Birinci deney grubu, ikinci deney grubu ve kontrol grubu öğrencilerinin sosyal bilgiler akademik başarı öntest puan ortalamaları kontrol altına alındığında, sontest puan ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık var mıdır?
ü
ü
4. Birinci deney grubu, ikinci deney grubu ve kontrol grubu öğrencilerinin sosyal bilgiler akademik başarı sontest puan ortalamaları kontrol altına alındığında, kalıcılık puan ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık var mıdır?
ü
ü
5. Birinci deney grubu, ikinci deney grubu ve kontrol grubu öğrencilerinin sosyal bilgiler tutum ölçeği öntest puan ortalamaları kontrol altına alındığında; sontest puan ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık var mıdır?
ü ü
6. Birinci deney grubu, ikinci deney grubu ve kontrol grubu öğrencilerinin sosyal bilgiler tutum ölçeği sontest puan ortalamaları kontrol altına alındığında; kalıcılık testi puan ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık var mıdır?
ü
ü
89
BÖLÜM IV
BULGULAR
Bu çalışma, ilköğretim beşinci sınıf sosyal bilgiler dersinde öğrenme stratejileri
öğretiminin ve ders işlenişinde kullanımının öğrencilerin akademik başarılarına,
tutumlarına ve kalıcılığa etkisini belirlemeye yöneliktir. Bu bölümde, araştırmanın alt
amaçları ile ilgili elde edilen bulgular sunulmuştur.
4.1. Öğrencilerin Kullandıkları Öğrenme Stratejileri Nelerdir?
Deney ve kontrol gruplarındaki öğrencilerin kullandıkları öğrenme stratejileri
Anket Formu ile belirlenmiştir. Öğrenme stratejileri ile ilgili veriler Her zaman 3, Ara
sıra 2, Hiçbir zaman 1 olarak puanlanmıştır. Anket formundaki alt bölümlerden
belirlenen değerler temele alınarak aritmetik ortalamalar hesaplanmış ve bu
ortalamalara göre;
• 3 ile 2,33 arası “Her Zaman Yapıyorum”,
• 2,32 ile 1,65 arası “Ara Sıra Yapıyorum”,
• 1,64 ile 1 arası “Hiçbir Zaman Yapmıyorum” olarak belirlenmiştir.
Öğrencilerin öğrenme stratejilerini kullanma düzeylerine ilişkin bulgular tablo
4.1’de sunulmuştur.
Tablo 4.1. Öğrencilerin Öğrenme Stratejilerini Kullanma Düzeyleri D1 D2 K Genel
Öğrenme Stratejileri N X % N X % N X % N X %
Dikkat Stratejileri 52 2.34 46.9 27 2.44 25.4 30 2.41 27.8 109 2.38 100 Kısa Süreli Bellekte Depolamayı Artıran Stratejiler 52 2.09 45.4 27 2.34 26.4 30 2.25 28.2 109 2.20 100
Anlamlandırmayı Güçlendirici Stratejiler 52 2.14 46.2 27 2.22 24.9 30 2.32 28.9 109 2.21 100
Bellek Destekleyici Stratejileri 52 1.97 46.5 27 1.93 23.7 30 2.18 29.7 109 2.02 100
Geri Getirmeyi Artırıcı Stratejileri 52 2.15 45.9 27 2.20 24.4 30 2.41 29.7 109 2.23 100
Güdüleme Stratejileri 52 2.35 47.8 27 2.30 24.3 30 2.37 27.9 109 2.34 100
Yürütücü Biliş Stratejileri 52 2.00 44.9 27 2.17 24.4 30 2.30 29.8 109 2.12 100
Tüm Stratejiler (Toplam) 52 2.15 100 27 2.23 100 30 2.32 100 109 2.21 100
90
Tablo 4.1 incelendiğinde tüm öğrencilerin dikkat ve güdüleme stratejilerini “Her
zaman”, diğer stratejileri “Ara sıra” kullandıkları görülmektedir. Tabloyu gruplara göre
incelediğimizde birinci deney grubundaki öğrencilerin dikkat ve güdüleme stratejilerini
“Her zaman”, diğer stratejileri “Ara sıra” kullandıkları anlaşılmaktadır. İkinci deney
grubundaki öğrenciler dikkat ve kısa süreli bellekte depolamayı artıran stratejilerini
“Her zaman”, diğer stratejileri “Ara sıra”, kontrol grubundaki öğrenciler ise dikkat, geri
getirmeyi artırıcı ve güdüleme stratejilerini “Her zaman”, diğer stratejileri “Ara sıra”
kullanmaktadır. Tabloyu öğrencilerin tüm stratejileri kullanma düzeyleri açısından
incelediğimizde; deney ve kontrol gruplarındaki öğrencilerin genel olarak tüm
stratejileri “Ara sıra” kullandıkları görülmektedir ( D1: 2.15, D2:2.23, K:2.32).
4.2. Deney Grupları Ve Kontrol Grubundaki Öğrencilerin Öğrenme Stratejileri
Öntest-Sontest Puan Ortalamaları Arasında Anlamlı Bir Fark Var Mıdır?
Öğrencilerin anket formundaki tüm stratejileri kullanma düzeylerine ait öntest-
sontest ortalamaları, standart sapma değerleri ve düzeltilmiş sontest ortalamaları tablo
4.2’de sunulmuştur.
Tablo 4.2. Öğrencilerin Öğrenme Stratejileri Anketi Öntest- Sontest Ortalamaları,
Standart Sapma ve Düzeltilmiş Sontest Ortalamaları
Öntest Sontest Düzeltilmiş Ortalama
Gruplar N X S X S Xdüz Deney Grubu 1 52 2.16 .26 2.30 .29 2.34
Deney Grubu 2 27 2.25 .26 2.17 .26 2.16
Kontrol Grubu 30 2.32 .20 2.23 .29 2.17
Tablo 4.2 incelendiğinde, birinci deney grubunun öntest ortalaması X d1=2.16,
ikinci deney grubunun öntest ortalaması X d2= 2.25, kontrol grubunun öntest ortalaması
X k=2.32’dir. Öğrenme stratejileri anketi sontest ortalamaları incelendiğinde, birinci
deney grubunun sontest ortalaması X d1=2.30, ikinci deney grubunun sontest ortalaması
X d2= 2.17, kontrol grubunun sontest ortalaması X k=2.23 olduğu görülmektedir.
91
Tablo 4.2’deki düzeltilmiş sontest ortalamaları incelendiğinde, birinci deney grubu
için X d1-düz=2.34, ikinci deney grubu için X d2-düz =2.16, kontrol grubu için X k-düz
=2.17 olduğu görülmektedir. Öntest ve düzeltilmiş sontest ortalamalarını
karşılaştırdığımızda birinci deney grubunun öğrenme stratejilerini “Ara sıra” düzeyinde
kullanırken “Her zaman” düzeyine yükselttiği, ikinci deney grubu ve kontrol grubunun
“Ara sıra” düzeyinde kullanmaya devam ettikleri görülmektedir. Grupların düzeltilmiş
sontest ortalamaları arasında istatistikî açıdan anlamlı fark olup olmadığını belirlemek
için yapılan kovaryans analizi (ANCOVA) sonuçları Tablo 4.3’te verilmiştir.
Tablo 4.3. Öğrencilerin Öğrenme Stratejileri Anketi Düzeltilmiş Sontest
Ortalamalarının Kovaryans Analizi Sonuçları
Değişimin Kaynağı Kareler toplamı Sd Kareler
ortalaması F p Anlamlı farklılık
(bonferroni) Kontrol değişkeni ( Ön test) 2.261 1 2.261 36.647 .000
D1>D2 D1>K
Grup( deney, kontrol) .837 2 .418 6.782 .002
Hata 6.478 105 .062
Toplam 562.842 109
Tablo 4.3’teki, deney ve kontrol gruplarının öğrenme stratejileri anketi öntest
ortalamaları kontrol altına alınarak yapılan kovaryans analizi sonuçlarının, grupların
düzeltilmiş sontest ortalamaları açısından gruplama ana etkisinin p<.05 düzeyinde
anlamlı olduğunu göstermektedir (F=6.782; p=.002). Bu farkın hangi gruplar arasında
olduğunu belirlemek için Bonferonni ikili karşılaştırmalar testi kullanılmıştır. Buna
göre, birinci deney grubu ile ikinci deney ve kontrol grubu ortalamaları
karşılaştırıldığında birinci deney grubu lehine anlamlı farklılık olduğu belirlenmiştir.
4.3. Deney Grupları Ve Kontrol Grubundaki Öğrencilerin Sosyal Bilgiler
Akademik Başarı Öntest Puan Ortalamaları Kontrol Altına Alındığında, Sontest
Puan Ortalamaları Arasında Anlamlı Bir Farklılık Var Mıdır?
Deney ve kontrol gruplarında yer alan öğrencilerin akademik başarı testlerinden
elde edilen verilerin analizi sonucunda belirlenen bulgular ünitelere göre sunulmuştur.
92
4.3.1. Gerçekleşen Düşler Ünitesi
Deney ve kontrol gruplarında yer alan öğrencilerin Gerçekleşen Düşler Ünitesi
başarı testinden aldıkları öntest-sontest puan ortalamaları, standart sapma değerleri,
düzeltilmiş sontest ortalamaları tablo 4.4’te sunulmuştur. Tablo 4.4. Gerçekleşen Düşler Ünitesi Deney ve Kontrol Grupları Öntest- Sontest
Toplam Puan Ortalamaları, Standart Sapma ve Düzeltilmiş Sontest Ortalamaları
Tablo 4.4 incelendiğinde, birinci deney grubunun öntest puan ortalaması
X d1=11.38, ikinci deney grubunun öntest puan ortalaması X d2= 10.37, kontrol
grubunun öntest puan ortalaması X k=8.10’dur. Gerçekleşen Düşler Ünitesi sontest
ortalamaları incelendiğinde, birinci deney grubunun sontest puan ortalaması X d1=15.67,
ikinci deney grubunun sontest puan ortalaması X d2= 12.59, kontrol grubunun sontest
puan ortalaması X k=8.83 olduğu görülmektedir.
Tablo 4.4’teki düzeltilmiş sontest ortalamaları incelendiğinde, birinci deney grubu
için X d1-düz=14.94, ikinci deney grubu için X d2-düz =12.50, kontrol grubu için X k-düz
=10.18 olduğu görülmektedir. Düzeltilmiş sontest ortalamalarına göre başarı sıralaması
yapacak olursak deney grubunun en yüksek akademik başarıya sahip olduğunu
söyleyebiliriz. Grupların düzeltilmiş akademik başarı sontest ortalamaları arasında
istatistikî açıdan anlamlı fark olup olmadığını belirlemek için yapılan kovaryans analizi
(ANCOVA) sonuçları tablo 4.5’te verilmiştir.
Öntest Sontest Düzeltilmiş Ortalama
Gruplar N X S X S Xdüz Deney Grubu 1 52 11.38 3.98 15.67 4.31 14.94 Deney Grubu 2 27 10.37 4.79 12.59 5.04 12.50
Kontrol Grubu 30 8.10 2.64 8.83 3.35 10.18
93
Tablo 4.5. Deney ve Kontrol Gruplarındaki Öğrencilerin Düzeltilmiş Akademik Başarı
Testi Sontest Puanlarının Kovaryans Analizi Sonuçları
Değişimin Kaynağı Kareler toplamı Sd Kareler
ortalaması F p Anlamlı farklılık
(bonferroni)
Kontrol değişkeni ( Ön test) 649.635 1 649.635 53.104 .000 D1>D2
D1>K
D2>K
D1>D2>K
Grup( deney, kontrol) 392.159 2 196.08 16.028 .000
Hata 1284.493 105 12.23
Toplam 21330.00 109
Tablo 4.5’teki, deney ve kontrol gruplarının öntest puanları kontrol altına alınarak
yapılan kovaryans analizi sonuçlarının, grupların düzeltilmiş sontest puanları açısından
gruplama ana etkisinin p<.05 düzeyinde anlamlı olduğunu göstermektedir (F=16.028;
p=.000). Bu farkın hangi gruplar arasında olduğunu belirlemek için Bonferonni ikili
karşılaştırmalar testi kullanılmıştır. Buna göre, birinci deney grubu ile ikinci deney ve
kontrol grubu ortalamaları karşılaştırıldığında birinci deney grubu lehine, ikinci deney
grubu ile kontrol grubu ortalamaları karşılaştırıldığında ikinci deney grubu lehine
anlamlı farklılık olduğu belirlenmiştir.
4.3.2. Toplum İçin Çalışanlar Ünitesi
Deney ve kontrol gruplarında yer alan öğrencilerin Toplum İçin Çalışanlar Ünitesi
başarı testinden aldıkları öntest-sontest puan ortalamaları, standart sapma değerleri,
düzeltilmiş sontest ortalamaları tablo 4.6’da sunulmuştur.
Tablo 4.6. Toplum İçin Çalışanlar Ünitesi Deney ve Kontrol Grupları Öntest- Sontest
Toplam Puan Ortalamaları, Standart Sapma ve Düzeltilmiş Sontest Ortalamaları
Öntest Sontest Düzeltilmiş Ortalama
Gruplar N X S X S X düz Deney Grubu 1 52 8.15 4.03 12.15 4.34 11.74 Deney Grubu 2 27 8.59 4.05 9.03 3.97 8.35 Kontrol Grubu 30 5.26 2.03 6.16 2.75 7.49
94
Tablo 4.6 incelendiğinde, birinci deney grubunun öntest puan ortalaması X d1=8.15,
ikinci deney grubunun öntest puan ortalaması X d2= 8.59, kontrol grubunun öntest puan
ortalaması X k=5.26’dır. Sontest ortalamaları incelendiğinde, birinci deney grubunun
sontest puan ortalamasının X d1=12.15, ikinci deney grubunun sontest puan
ortalamasının X d2= 9.03, kontrol grubunun sontest puan ortalamasının X k=6.16 olduğu
görülmektedir.
Tablo 4.6’daki düzeltilmiş sontest ortalamaları incelendiğinde, birinci deney grubu
için X d1-düz=11.74, ikinci deney grubu için X d2-düz =8.35, kontrol grubu için X k-düz
=7.49 olduğu görülmektedir. Düzeltilmiş sontest ortalamalarına göre başarı sıralaması
yapacak olursak deney grubunun en yüksek akademik başarıya sahip olduğunu
söyleyebiliriz. Grupların düzeltilmiş akademik başarı sontest ortalamaları arasında
istatistikî açıdan anlamlı fark olup olmadığını belirlemek için yapılan kovaryans analizi
(ANCOVA) sonuçları tablo 4.7’de verilmiştir.
Tablo 4.7. Deney ve Kontrol Gruplarındaki Öğrencilerin Düzeltilmiş Akademik Başarı
Testi Sontest Puanlarının Kovaryans Analizi Sonuçları
Değişimin Kaynağı Kareler toplamı Sd Kareler
ortalaması F p Anlamlı farklılık
(bonferroni)
Kontrol değişkeni ( Ön test) 501.251 1 501.251 48.169 .000
D1>D2 D1>K
Grup( deney,kontrol) 390.810 2 195.405 18.778 .000
Hata 1092.647 105 10.406 Toplam 12621.000 109
Tablo 4.7’deki, deney ve kontrol gruplarının öntest puanları kontrol altına alınarak
yapılan kovaryans analizi sonuçları, grupların düzeltilmiş sontest puanları açısından
gruplama ana etkisinin p<.05 düzeyinde anlamlı olduğunu göstermektedir (F=18.778;
p=.000). Bu farkın hangi gruplar arasında olduğunu belirlemek için Bonferonni ikili
karşılaştırmalar testi kullanılmıştır. Buna göre, birinci deney grubu ile ikinci deney ve
kontrol grubu ortalamaları karşılaştırıldığında birinci deney grubu lehine anlamlı
farklılık olduğu belirlenmiştir.
95
4.4. Deney Grupları Ve Kontrol Grubundaki Öğrencilerin Sosyal Bilgiler
Akademik Başarı Sontest Puan Ortalamaları Kontrol Altına Alındığında, Kalıcılık
Puan Ortalamaları Arasında Anlamlı Bir Farklılık Var Mıdır?
4.4.1. Gerçekleşen Düşler Ünitesi
Deney ve kontrol gruplarında yer alan öğrencilerin Gerçekleşen Düşler Ünitesi
başarı testinden aldıkları sontest-kalıcılık puan ortalamaları, standart sapma değerleri,
düzeltilmiş sontest ortalamaları tablo 4.8’de sunulmuştur.
Tablo 4.8. Gerçekleşen Düşler Ünitesi Deney ve Kontrol Grupları Sontest-Kalıcılık
Toplam Puan Ortalamaları, Standart Sapma ve Düzeltilmiş Kalıcılık Ortalamaları
Sontest Kalıcılık Düzeltilmiş Ortalama
Gruplar N X S X S X düz Deney Grubu 1 52 15.67 4.31 15.59 4.98 13.51
Deney Grubu 2 27 12.59 5.04 12.40 4.81 12.74
Kontrol Grubu 30 8.83 3.35 8.50 3.29 11.79
Deney ve kontrol gruplarının kalıcılık testi ortalamaları Tablo 4.8’de
incelendiğinde, birinci deney grubunun kalıcılık puan ortalaması X d1=15.59, ikinci
deney grubunun kalıcılık puan ortalaması X d2= 12.40, kontrol grubunun kalıcılık puan
ortalaması X k=8.50 olduğu görülmektedir.
Düzeltilmiş kalıcılık ortalamaları, birinci deney grubu için X d1-düz=13.51, ikinci
deney grubu için X d2-düz =12.74, kontrol grubu için X k-düz =11.79’dur. Düzeltilmiş
kalıcılık ortalamalarına göre başarı sıralaması yapacak olursak birinci deney grubunun
en yüksek akademik başarıya sahip olduğunu, bunu ikinci deney grubu ve kontrol
grubunun izlediğini söyleyebiliriz. Grupların düzeltilmiş akademik başarı kalıcılık
ortalamaları arasında istatistikî açıdan anlamlı fark olup olmadığını belirlemek için
yapılan kovaryans analizi (ANCOVA) sonuçları Tablo 4.9’da verilmiştir.
96
Tablo 4.9. Deney ve Kontrol Gruplarındaki Öğrencilerin Düzeltilmiş Akademik Başarı
Testi Kalıcılık Puanlarının Kovaryans Analizi Sonuçları
Değişimin Kaynağı Kareler toplamı Sd Kareler ortalaması F p
Kontrol değişkeni ( Sontest) 1193.155 1 1193.155 126.116 .000
Grup( deney, kontrol) 38.900 2 19.450 2.056 .133
Hata 993.383 105 9.461 Toplam 21159.000 109
Tablo 4.9’daki, deney ve kontrol gruplarının sontest puanları kontrol altına
alınarak yapılan kovaryans analizi sonuçları, grupların düzeltilmiş kalıcılık puanları
açısından gruplama ana etkisinin p<.05 düzeyinde anlamlı olmadığını göstermektedir
(F=2.056; p=.133).
4.4.2. Toplum İçin Çalışanlar Ünitesi
Deney ve kontrol gruplarında yer alan öğrencilerin Toplum İçin Çalışanlar Ünitesi
başarı testinden aldıkları sontest-kalıcılık puan ortalamaları, standart sapma değerleri ve
düzeltilmiş sontest ortalamaları tablo 4.10’da sunulmuştur.
Tablo 4.10. Toplum İçin Çalışanlar Ünitesi Deney ve Kontrol Grupları Sontest-
Kalıcılık Toplam Puan Ortalamaları, Standart Sapma ve Düzeltilmiş Sontest
Ortalamaları
Sontest Kalıcılık Düzeltilmiş Ortalama
Gruplar N X S X S X düz Deney Grubu 1 52 12.15 4.34 11.59 4.50 9.97
Deney Grubu 2 27 9.03 3.97 9.92 5.12 10.39 Kontrol Grubu 30 6.16 2.75 5.83 2.78 8.23
Deney ve kontrol gruplarının kalıcılık testi ortalamaları Tablo 4.10’da
incelendiğinde, birinci deney grubunun kalıcılık puan ortalaması X d1=11.59, ikinci
97
deney grubunun kalıcılık puan ortalaması X d2= 9.92, kontrol grubunun kalıcılık puan
ortalaması X k=5.83 olduğu görülmektedir.
Düzeltilmiş kalıcılık ortalamaları, birinci deney grubu için X d1-düz=9.97, ikinci
deney grubu için X d2-düz =10.39, kontrol grubu için X k-düz =8.23’tür. Grupların
düzeltilmiş akademik başarı kalıcılık ortalamaları arasında istatistikî açıdan anlamlı fark
olup olmadığını belirlemek için yapılan kovaryans analizi (ANCOVA) sonuçları tablo
4.11’de verilmiştir. Tablo 4.11. Deney ve Kontrol Gruplarındaki Öğrencilerin Düzeltilmiş Akademik
Başarı Testi Kalıcılık Puanlarının Kovaryans Analizi Sonuçları
Değişimin Kaynağı Kareler toplamı Sd Kareler ortalaması F p
Kontrol değişkeni ( Sontest) 719.830 1 719.830 61.715 .000
Grup( deney, kontrol) 66.563 2 33.282 2.853 .062
Hata 1224.707 105 11.664
Toplam 12618.000 109
Tablo 4.11’deki, deney ve kontrol gruplarının sontest puanları kontrol altına
alınarak yapılan kovaryans analizi sonuçları, grupların düzeltilmiş kalıcılık puanları
açısından gruplama ana etkisinin p<.05 düzeyinde anlamlı olmadığını göstermektedir
(F=2.853; p=.062).
4.5. Deney Grupları Ve Kontrol Grubundaki Öğrencilerin Sosyal Bilgiler Tutum
Ölçeği Öntest Puan Ortalamaları Kontrol Altına Alındığında; Sontest Puan
Ortalamaları Arasında Anlamlı Bir Farklılık Var Mıdır?
Deney ve kontrol gruplarında yer alan öğrencilerin Sosyal Bilgiler Tutum
Ölçeğinden aldıkları öntest-sontest puan ortalamaları, standart sapma değerleri,
düzeltilmiş sontest ortalamaları Tablo 4.12’de sunulmuştur.
98
Tablo 4.12. Deney ve Kontrol Grupları Tutum Ölçeği Öntest- Sontest Toplam Puan
Ortalamaları, Standart Sapma ve Düzeltilmiş Sontest Ortalamaları
Öntest Sontest Düzeltilmiş Ortalama
Gruplar N X S X S X düz
Deney Grubu 1 52 97.82 15.37 103.17 17.35 102.16
Deney Grubu 2 27 99.37 11.45 93.22 11.99 91.33
Kontrol Grubu 30 89.93 14.89 89.00 8.92 92.44
Tablo 4.12 incelendiğinde, birinci deney grubunun öntest puan ortalaması
X d1=97.82, ikinci deney grubunun öntest puan ortalaması X d2= 99.37, kontrol
grubunun öntest puan ortalaması X k=89.93’tür. Tutum ölçeği sontest ortalamaları
incelendiğinde, birinci deney grubunun sontest puan ortalamasının X d1=103.17, ikinci
deney grubunun sontest puan ortalamasının X d2= 93.22, kontrol grubunun sontest puan
ortalamasının X k=89.00olduğu görülmektedir.
Tablo 4.12’deki düzeltilmiş sontest ortalamaları incelendiğinde, birinci deney
grubu için X d1-düz=102.16, ikinci deney grubu için X d2-düz =91.33, kontrol grubu için
X k-düz =92.44 olduğu görülmektedir. Grupların düzeltilmiş tutum ölçeği sontest
ortalamaları arasında istatistikî açıdan anlamlı fark olup olmadığını belirlemek için
yapılan kovaryans analizi (ANCOVA) sonuçları tablo 4.13’te verilmiştir.
Tablo 4.13. Deney ve Kontrol Gruplarındaki Öğrencilerin Düzeltilmiş Tutum Ölçeği
Sontest Puanlarının Kovaryans Analizi Sonuçları
Değişimin Kaynağı
Kareler toplamı Sd Kareler
ortalaması F p Anlamlı farklılık
(bonferroni)
Kontrol değişkeni ( Ön test) 6991.312 1 6991.312 50.912 .000 D1>D2
D1>K
D2>K
D1>D2>K
Grup( deney, kontrol) 2840.764 2 1420.382 10.343 .000
Hata 14418.797 105 137.322 Toplam 1047204.000 109
99
Tablo 4.13’teki, deney ve kontrol gruplarının öntest puanları kontrol altına
alınarak yapılan kovaryans analizi sonuçları, grupların düzeltilmiş sontest puanları
açısından gruplama ana etkisinin p<.05 düzeyinde anlamlı olduğunu göstermektedir
(F=10.343; p=.000). Bu farkın hangi gruplar arasında olduğunu belirlemek için
Bonferonni ikili karşılaştırmalar testi kullanılmıştır. Buna göre, birinci deney grubu ile
ikinci deney ve kontrol grubu ortalamaları karşılaştırıldığında birinci deney grubu
lehine, ikinci deney grubu ile kontrol grubu ortalamaları karşılaştırıldığında ikinci deney
grubu lehine anlamlı farklılık olduğu belirlenmiştir.
4.6. Deney Grupları Ve Kontrol Grubundaki Öğrencilerin Sosyal Bilgiler Tutum
Ölçeği Sontest Puan Ortalamaları Kontrol Altına Alındığında; Kalıcılık Testi Puan
Ortalamaları Arasında Anlamlı Bir Farklılık Var Mıdır?
Deney ve kontrol gruplarında yer alan öğrencilerin Sosyal Bilgiler Tutum
Ölçeğinden aldıkları sontest-kalıcılık puan ortalamaları, standart sapma değerleri,
düzeltilmiş sontest ortalamaları tablo 4.14’de sunulmuştur.
Tablo 4.14. Deney ve Kontrol Grupları Tutum Ölçeği Sontest-Kalıcılık Toplam Puan
Ortalamaları, Standart Sapma ve Düzeltilmiş Sontest Ortalamaları
Sontest Kalıcılık Düzeltilmiş Ortalama
Gruplar N X S X S X düz Deney Grubu 1 52 103.17 17.35 102.23 18.84 97.09
Deney Grubu 2 27 93.22 11.99 91.00 16.80 93.89
Kontrol Grubu 30 89.00 8.92 83.36 8.64 89.66
Deney ve kontrol gruplarının kalıcılık testi ortalamaları Tablo 4.14’de
incelendiğinde, birinci deney grubunun kalıcılık puan ortalaması X d1=102.23, ikinci
deney grubunun kalıcılık puan ortalaması X d2= 91.00, kontrol grubunun kalıcılık puan
ortalaması X k=83.36 olduğu görülmektedir.
Düzeltilmiş kalıcılık ortalamaları, birinci deney grubu için X d1-düz=97.09, ikinci
deney grubu için X d2-düz =93.89, kontrol grubu için X k-düz =89.66’dır. Grupların
100
düzeltilmiş tutum ölçeği kalıcılık ortalamaları arasında istatistikî açıdan anlamlı fark
olup olmadığını belirlemek için yapılan kovaryans analizi (ANCOVA) sonuçları tablo
4.15’te verilmiştir.
Tablo 4.15. Deney ve Kontrol Gruplarındaki Öğrencilerin Düzeltilmiş Tutum Ölçeği
Kalıcılık Puanlarının Kovaryans Analizi Sonuçları
Değişimin Kaynağı
Kareler toplamı Sd Kareler
ortalaması F p Anlamlı farklılık
(bonferroni)
Kontrol değişkeni ( Sontest)
13927.120 1 13927.120 106.779 .000 D1>D2
D1>K D2>K
D1>D2>K
Grup( deney, kontrol) 892.138 2 446.069 3.420 .036
Hata 13695.077 105 130.429 Toplam 1003168.000 109
Tablo 4.15’teki, deney ve kontrol gruplarının sontest puanları kontrol altına
alınarak yapılan kovaryans analizi sonuçları, grupların düzeltilmiş kalıcılık puanları
açısından gruplama ana etkisinin p<.05 düzeyinde anlamlı olduğunu göstermektedir
(F=3.420; p=.036). Bu farkın hangi gruplar arasında olduğunu belirlemek için
Bonferonni ikili karşılaştırmalar testi kullanılmıştır. Buna göre, birinci deney grubu ile
ikinci deney ve kontrol grubu ortalamaları karşılaştırıldığında birinci deney grubu
lehine, ikinci deney grubu ile kontrol grubu ortalamaları karşılaştırıldığında ikinci deney
grubu lehine anlamlı farklılık olduğu belirlenmiştir.
102
BÖLÜM V
TARTIŞMA VE YORUM
Bu bölümde, araştırmanın alt amaçları doğrultusunda elde edilen sonuçlar
tartışılmış ve yorumlanmıştır.
5.1. Öğrenme Stratejileri
Araştırmada elde edilen bulgular değerlendirildiğinde, tüm öğrencilerin dikkat ve
güdüleme stratejilerini “Her zaman”, kısa süreli bellekte depolamayı arttırıcı stratejileri,
anlamlandırma stratejilerini, bellek destekleyici stratejileri, geri getirmeyi arttırıcı
stratejileri ve yürütücü biliş stratejilerini “Ara sıra” kullandıkları belirlenmiştir.
Bulgular gruplara göre değerlendirildiğinde, öğrenme stratejileri öğretiminden
önce çalışma grubundaki öğrencilerin genel olarak tüm öğrenme stratejilerini “Ara sıra”
düzeyinde kullandıkları; deneysel işlemden sonra birinci deney grubundaki öğrencilerin
tüm öğrenme stratejilerini “Her zaman”, ikinci deney ve kontrol grubundaki
öğrencilerin “Ara sıra” düzeyinde kullandıkları belirlenmiştir. Bu sonuç doğrultusunda;
öğrenme stratejileri öğretiminin ve ders işlenişinde kullanımının öğrencilerin öğrenme
stratejilerini kullanma düzeylerini arttırdığı ve öğrencilerin öğrenme stratejilerini tek
başlarına kullanamadıkları ancak birinin yardımıyla kullandıkları söylenebilir.
Tay’ın (2004) görüşleri araştırmanın sonucuyla paralellik göstermektedir. Tay,
ilköğretim öğrencilerinin öğrenme stratejilerini kullanabilmeleri için bu stratejilerin
öğretilmesi gerektiğini ifade etmektedir. Mayer’ın (1987) görüşleri de araştırmanın
sonucunu desteklemektedir. Mayer’a göre bireylerde, öğrenme stratejileri erken, geçiş
ve son olmak üzere üç dönemde gelişimini tamamlamaktadır. Geçiş dönemi
ilköğretimin birinci kademesini içermektedir. Bu dönemde, öğrenme stratejileri
kazanılmış durumdadır; ama öğrenmeyi artırmak için kendiliğinden kullanılmaz, ancak
yetişkinler tarafından dışsal öğretim yoluyla öğrenme stratejilerini kullanabilirler.
Bu sonuç, öğrenme stratejilerinin ders içinde öğrenciler tarafından kullanılması
için öğretmen tarafından öğretilmesi gerektiğini göstermektedir. Bu noktada öğrenme
stratejilerinin öğretiminin önemi ve gereği ortaya çıkmaktadır. Alan yazın incelenen
araştırmalarda bu sonucu destekler niteliktedir.
103
Murray (1998), Weinstein’ın öğrencilerin öğrenme stratejilerini daha iyi
kullanabilmeleri için öğretmenin rehberlik etmesi gerektiğini; Erdem (2005),
öğrenmenin başarıyla yerine getirebilmesi, öğrenmeye en uygun stratejinin kullanımına
bağlı olduğunu ve öğrenme stratejileriyle ilgili bilgi ve becerilerin ilköğretimden
başlayarak bireye kazandırılması gerektiğini vurgulamıştır. Bayındır ise (2006)
öğretmenlerin okullarda öğrenme stratejilerinin öğretimine az yer verdiklerini,
öğrencilere stratejilerin sadece yararlarını açıkladıklarını ifade etmiştir. Öğrenme
stratejilerinin özellikle ders içinde ve konular işlenirken öğrencilere öğretilmesi,
öğretimde açıklamanın ötesinde uygulama yaptırılması gerektiğine dikkat çekmektedir.
Öğrenme stratejilerinin öğretimiyle ilgili olarak Subaşı (2000), ilköğretimden
başlayarak öğretimin her düzeyinde derslerde konunun gerektirdiği öğrenme
stratejilerinin öğretimine yer verilmesinin önemli olduğunu söylemiştir. Benzer olarak
Özer de (2002), ilköğretim okulları ile liselerin eğitim programlarında öğrenme
stratejilerinin öğretimine az yer verildiği, öğretmenlerin okullarda öğrencilere öğrenme
stratejilerini öğretmenin yararlı ya da gerekli olacağını ifade etmektedir.
Bayındır, Bartan ve Demir’de (2006) okullarda öğrencilerin öğrenmeyi
öğrenebilmeleri için kendilerine uyan öğrenme stratejilerini edinip uygulayabilmelerine
de rehberlik edilmesi ve ilköğretimden başlayarak öğretimin her düzeyinde derslerde
konunun gerektirdiği öğrenme stratejilerinin öğretimine yer verilmesi gerektiği
önermektedirler.
Uysal (2006) araştırma sonucuna benzer olarak, öğrencilere bilgiye, öğrenmeye
nasıl ulaşabileceklerini sağlayacak etkinliklerin öğretilmesi ve sosyal bilgiler dersi
konularına ve öğrenci düzeylerine uygun olarak öğrenmeyi öğrenme etkinliklerine
yönelik uygulama yapılması gerektiğini vurgulamaktadır. Ayrıca Güngör de (2005),
öğrencilerin okuduğunu anlama stratejilerini geliştirmeleri ve kullanmalarına
yönelmelerini sağlamak için bu stratejilerin doğrudan öğretilmesi gerektiğini ifade
etmektedir.
Selçuk ve Öztürk (1992), her öğrenme stratejisinin içindeki taktiklerin öğretim
ortamının düzenlenmesinde dikkate alınmasını, Tay ise (2005), sosyal bilgiler ders
kitaplarının öğrenme stratejileri ile donatılması gerektiğini vurgulamıştır.
104
Yukarıda değinilen araştırmalar ve bu araştırma birlikte değerlendirildiğinde,
öğrenme stratejilerinin öğrenciler tarafından kullanılması için, bu stratejilerin
öğrencilere öğretilmesi ve öğretmenin rehberliği ile ders işlenişi sırasında
kullandırılması gerektiği söylenebilir.
5.2. Akademik Başarı
İlköğretim beşinci sınıf sosyal bilgiler dersinde öğrenme stratejileri öğretiminin ve
bu stratejilerin ders işlenişinde kullanımının öğrencilerin akademik başarılarına,
tutumlarına ve kalıcılığa etkisini belirlemek üzere iki deney ve bir kontrol grubuyla
çalışılmıştır. Çalışma grubunda yer alan öğrencilerin ortalamalarını karşılaştırmak için
kovaryans analizi yapılmıştır. Kovaryans analizi sonucunda; grupların öntest puanları
kontrol altına alındığında “Gerçekleşen Düşler” ve “Toplum İçin Çalışanlar” üniteleri
sontest akademik başarı puan ortalamaları arasında birinci deney grubu lehine anlamlı
bir fark belirlenmiştir. Bu bulgu doğrultusunda, öğrenme stratejileri öğretiminin ve ders
işlenişinde kullanımının, öğrencilerin akademik başarısını arttırdığı söylenebilir.
Alan yazında incelenen araştırmalar, öğrenme stratejileri öğretiminin akademik
başarıyı arttığı sonucunu desteklemektedir (Ülger, 2007; Belet ve Yaşar 2007; Tay
2007; Uysal 2006; Kaya 2006; Bulut, 2006; Duban 2005; Öner ve Arslan 2005; Belet
2005; Sünbül ve arkadaşları 2004, Demirci 2003; Tok 2003;Yorulmaz 2001; Ölçüm
2000; Aytunga 1999; Kaçar 1999; Murray 1998; Çiftçi 1998; Sünbül 1998; Gümüş
1997; Görgen 1997; Talu, 1997; Arslan 1996; Demirel 1996; Uysal, 1996).
Ayrıca araştırma bulgularından, öğrenme stratejilerinin ders işlenirken öğrenme-
öğretme etkinliklerinde kullanılması gerektiği sonucuna da ulaşılabilir. Selçuk ve
Öztürk (1992) eğitim sorunlarının çözülmesinde öğrenme- öğretme sürecinin merkezi
nokta olarak alınması ve diğer değişkenlerin öğrenme- öğretme sürecini etkili kılması
açısından ağırlık verilmesi gerektiğini vurgulamışlardır. Her öğrenme stratejisinin
içindeki taktiklerin ders kitaplarının yazılmasında, öğretim ortamının düzenlenmesinde,
araç- gereç kullanılmasında dikkate alınması gerektiğini vurgulamışlardır.
Tay ise (2004), sosyal bilgiler dersinin programı içinde yer alan olay, olgu, kavram
ve tarihlerin anlamlandırma stratejileriyle daha kolay öğrenileceği ve gelecek
eğitimlerde kullanma şansının artacağına işaret etmiştir.
105
Benzer olarak, Murray da (1998), öğrencilere öğrenme ile ilgili yapılan yardımın
başarıyı arttırdığı ve sadece düşük başarılı öğrencilere değil, başarılı, çalışkan
öğrencilere de öğrenme stratejileri ile ilgili bilgiler verilmesi gerektiği vurgulamıştır.
Öğrenme stratejilerinin öğretimi ile ilgili olarak Doğan (2002), sınıflarda
öğrencilerin kullandıkları stratejilerin belirlenmesi ve strateji kullanımında zayıf olan
öğrenciler yetiştirilmesi gerektiğini söylemiştir.
Yorulmaz ise (2001) ilköğretim sosyal bilgiler dersinin öğrenilmesinde ve öğrenci
başarısının arttırılmasında öğrenmeyi öğrenme stratejilerinin kullanılmasının
öğrencilerin tüm düzeylerde daha başarılı olmasında etkili olduğu sonucuna varmıştır.
Araştırma sonuçları ile diğer araştırmalar bir araya getirildiğinde öğrencilerin
akademik başarısını arttırmak için öğrenme stratejilerinin öğretilmesi ve ders işlenişinde
kullanılması gerektiği söylenebilir. Bu noktada öğrenme stratejileri öğretiminin ve bu
stratejilerin ders işlenirken sınıf ortamında kullanılmasının önemi ortaya çıkmaktadır.
5.3. Kalıcılık
Araştırmaya katılan öğrencilerin “Gerçekleşen Düşler” ve “Toplum İçin Çalışanlar”
üniteleri sontest-kalıcılık puan ortalamaları arasında anlamlı bir fark belirlenememiştir.
Alan yazında yapılan tarama sonucunda öğrenme stratejilerinin kalıcılıkta fark
yaratmadığına yönelik araştırmayı destekleyen araştırmalara rastlanmıştır. Bu
araştırmalardan biri Arslan (1996) tarafından yapılmıştır. Altı çizili materyalle öğretim
ve tam öğrenme yönteminin ayrı ayrı ve birlikte öğrenme düzeyine, hatırlamaya ve
akademik benlik kavramına etkisinin araştırıldığı çalışmada grupların hatırlama
ortalamaları arasında fark gözlenmemiştir. Benzer şekilde, Aytunga (1999) tarafından
derste not almanın öğrencilerin öğrenme ve hatırlama düzeylerine etkisinin araştırıldığı
çalışmada öğrencilerin hatırlama düzeyleri arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır.
Görgen de (1997) özetleme kuralları ve bilgi haritası oluşturma öğretiminin metni
hatırlama düzeyinde deney ve kontrol grupları arasında anlamlı bir fark bulamamıştır.
Bu sonuçlar araştırma bulgularını desteklemektedir.
Çalışma grubundaki öğrencilerin kalıcılık puan ortalamaları arasında fark
bulunmamasının iki nedeni olabilir. Biri deneysel çalışmanın uygulama süreci sona
erdikten sonra deney gruplarındaki öğrencilerin öğrenme stratejilerini kullanmayı
106
bırakmalarından kaynaklanmış olabilir. Çünkü bu yaş grubundaki öğrenciler öğrenme
stratejilerini ancak birinin yardımıyla kullanabilmektedir. Mayer’a göre (1987)
bireylerde, ilköğretimin birinci kademesinde öğrenme stratejileri kazanılmış
durumdadır; ama öğrenmeyi artırmak için kendiliğinden kullanılmaz, ancak yetişkinler
tarafından dışsal öğretim yoluyla öğrenme stratejilerini kullanabilirler.
Çalışma grubundaki öğrencilerin kalıcılık puan ortalamaları arasında fark
bulunmamasının diğer nedeni, 2005 yılında uygulanmaya başlanan ilköğretim
programının etkinlik temelli olması, öğrencileri güdülemesi ve öğrenmede kolaylık
sağlamasından kaynaklanmış olabilir.
Gerek (2006), 2005 ilköğretim programının öğrencileri derse motive etme,
öğrenme kolaylığı ve kalıcı öğrenme, öğrencilerin yaşam kalitesini artıracak temel
beceriler kazandırma ve öğrencilerde istendik davranışlar oluşturma konusunda başarılı
bir program olduğunu, Sağlam ise (2006), öğrenci görüşleri bakımından
yapılandırmacı sosyal bilgiler öğretim uygulamalarının motivasyon, içerik, eğitim
durumu ve değerlendirme boyutlarında davranışçı sosyal bilgiler öğretim
uygulamalarından daha etkili olduğunu belirlemiştir.
2005 ilköğretim programının öğretmen görüşleri açısından inceleyen Özpolat,
Sezer, İşgör, ve Sezer (2007), 2005 ilköğretim programındaki etkinliklerin öğrencilerin
derste aktif öğrenmelerini sağladığını ve etkinliklerin öğrencilerin sadece bilişsel
yönüne değil aynı zamanda psiko-sosyal yönüne de hitap ettiğini belirtmiştir.
2005 ilköğretim programıyla ilgili Yapıcı ve Demirdelen’nin (2007) yaptığı bir
başka araştırmada ise öğretmenler; 2005 programın, derse ve okula karşı olumlu tutum
geliştireceğini öğrencilerin ilgi alanlarını keşfetmeye başladıkları ve merak düzeylerinin
arttığını belirtmişlerdir.
Güven ve Alp (2008) tarafından yapılan başka bir araştırmada, sınıf öğretmenleri
2005 Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim Programı’nın kazanımlarının; öğrencinin gelişim
özelliklerine uygun, öğrencide problem çözme becerisini geliştirici nitelikte olduğu,
yaratıcı ve çok yönlü düşünmeye yönlendirdiği, öğrencilerin yakın çevrelerini tanıma
yönünde gelişmelerine destek sağladığı, vatandaşlık görev ve sorumluluklarını
kavramalarına yardımcı olduğu görüşünde oldukları belirlenmiştir.
107
Doğanay ve Sarı (2007) oluşturmacı öğrenme anlayışının öğrenme ortamlarına
yansıtılma düzeyinin en yüksek olduğu dersin sosyal bilgiler olduğunu, Güven ise
(2008), öğretmenlerin görüşlerine göre 2005 ders programlarının öğretmen rolünde
değişikliklere neden olduğu ve 2005 programların öğrencilerin kişisel ve sosyal
gelişimlerine katkı sağladığı, öğrencilerin derslere daha aktif katıldığı, çevrelerine karşı
daha duyarlı olduklarını belirlemiştir.
Yukarıda adı geçen 2005 ilköğretim programıyla ilgili yapılan araştırmalar
incelendiğinde, 2005 ilköğretim programının genel olarak başarılı bir program olduğu
söylenebilir. Bu araştırmalarda 2005 ilköğretim programının öğrencileri derste aktif
kıldığı, derse karşı motive ettiği, yaratıcı ve çok yönlü düşünmeye sevk ettiği, istendik
davranış değişikliği yaratmada etkili olduğu ifade edilmiştir. Bu açıklamalara dayanarak
çalışma grubundaki öğrencilerin kalıcılık puanlarının 2005 ilköğretim programından
etkilendiği ve grupların kalıcılık puanları arasında anlamlı bir fark belirlenemediği
söylenebilir.
5.4. Tutum
Araştırmaya katılan öğrencilerin tutum ölçeği öntest –sontest ortalamaları arasında
birinci deney grubu ile ikinci deney ve kontrol grubu karşılaştırıldığında birinci deney
grubu lehine, sontest-kalıcılık puan ortalamaları arasında birinci deney grubu ile kontrol
grubu karşılaştırıldığında birinci deney grubu lehine anlamlı farklılık olduğu
belirlenmiştir.
Bu bulgu doğrultusunda, öğrenme stratejileri öğretiminin ve derste kullanımının
öğrencilerin derse tutumunu olumlu yönde arttırdığı, öğrencileri derse karşı güdülediği
söylenebilir.
Araştırma sonuçlarına benzer olarak, Belet (2005), Türkçe dersinde öğrenme
stratejilerinin kullanımının öğrencilerin olumlu tutum geliştirmelerinde etkili olduğunu
belirlemiştir. Aynı şekilde Çerçi (2005), Belet ve Yaşar da (2007) öğrenme
stratejilerini kullanmanın öğrencilerin Türkçe dersine ilişkin olumlu tutumlar
geliştirmeleri yönünde etkili olduğunu bulmuşlardır.
108
Ayrıca, Sünbül, Afyon, Yağız ve Aslan (2004) anlamlandırma stratejilerinin
başarıyı yüksek düzeyde yordadığı derse yönelik tutumlarının başarıyı anlamlı düzeyde
etkilediğini tespit etmişlerdir.
Araştırma sonuçlarına paralel olarak Dülger (2007), biliş ötesi stratejilerin
öğrencilerin yazma becerilerini geliştirdiğini ve derse karşı olumlu tutum geliştirmeye
yardımcı olduğunu, Aslan ise(2007) kavramayı izleme stratejilerinin öğrencilerin derse
yönelik tutumlarını etkilediğini belirlemiştir. Ilgaz (2006) da Fen Bilgisi dersinde
öğrenme stratejilerini kullanan öğrencilerin derse yönelik olumlu tutum geliştirdiğini
ortaya çıkarmıştır.
Ayrıca alın yazında, derslerde kullanılan farklı yöntem ve etkinliklerin öğrencilerin
derse yönelik tutumunu olumlu yönde etkilediğine yönelik bu araştırmayı destekleyen
araştırmalar yer almaktadır (Erdoğan, 2007; Şimşek, 2007; Özkal ve Çetingöz, 2006a ve
2006b; Sünbül, Afyon, Yağız ve Aslan, 2004; Tay, 2006; Sünbül,1998).
Yukarıda belirtilen araştırma sonuçlarının bu araştırmayı desteklediği
görülmektedir. Buna göre öğrencilerin derse yönelik olumlu tutum geliştirmesi için
öğrenme stratejilerinin kullanılabileceği söylenebilir.
109
BÖLÜM VI
SONUÇ VE ÖNERİLER
Bu bölümde, araştırmanın bulgularına dayalı olarak sonuçlara ve önerilere yer
verilmiştir.
6.1. Sonuçlar 1. Beşinci sınıf sosyal bilgiler dersinde öğrenciler genel olarak dikkat ve güdüleme
stratejilerini “Her zaman”, kısa süreli bellekte depolamayı arttırıcı stratejileri,
anlamlandırma stratejilerini, bellek destekleyici stratejileri, geri getirmeyi arttırıcı
stratejileri ve yürütücü biliş stratejilerini “Ara sıra” düzeyinde kullanmaktadırlar.
2. Birinci deney grubu, ikinci deney grubu ve kontrol grubu öğrencilerinin öğrenme
stratejileri öntest puan ortalamaları kontrol altına alındığında, sontest puan ortalamaları
arasında anlamlı bir farklılık vardır. Öğrenme stratejileri öğretiminden önce, birinci
deney grubundaki öğrencilerin öğrenme stratejilerini “Ara sıra” düzeyinde kullanırken,
öğrenme stratejileri öğretiminden ve ders işlenişinde kullanımından sonra “Her zaman”
düzeyine yükselttiği, ikinci deney grubu ve kontrol grubunun “Ara sıra” düzeyinde
kullanmaya devam ettikleri ortaya çıkmıştır.
3. Birinci deney grubu, ikinci deney grubu ve kontrol grubu öğrencilerinin sosyal
bilgiler akademik başarı öntest puan ortalamaları kontrol altına alındığında, sontest puan
ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık vardır. Öğrenme stratejileri öğretiminin
öğrencilerin akademik başarılarını arttırdığı ortaya çıkmıştır.
4. Birinci deney grubu, ikinci deney grubu ve kontrol grubu öğrencilerinin sosyal
bilgiler akademik başarı sontest puan ortalamaları kontrol altına alındığında, kalıcılık
puan ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık olmadığı saptanmıştır.
5. Birinci deney grubu, ikinci deney grubu ve kontrol grubu öğrencilerinin sosyal
bilgiler tutum ölçeği öntest puan ortalamaları kontrol altına alındığında; sontest puan
ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık vardır.
110
6. Birinci deney grubu, ikinci deney grubu ve kontrol grubu öğrencilerinin sosyal
bilgiler tutum ölçeği sontest puan ortalamaları kontrol altına alındığında; kalıcılık testi
puan ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık vardır. Öğrenme stratejileri öğretiminin
öğrencilerin derse karşı tutumlarını olumlu yönde arttırdığı belirlenmiştir.
6.2. Öneriler
Bu bölümde, araştırmanın bulgularına dayalı olarak uygulamaya ve yapılacak
araştırmalara yönelik öneriler sunulmuştur.
6.2.1. Uygulamaya Yönelik Öneriler
1. Öğrenme stratejileri öğretimi sosyal bilgiler dersinde öğrencilerin akademik
başarısını ve derse karşı tutumlarını olumlu yönde arttırdığından; öğrenme stratejileri
Rehberlik ve Sosyal etkinlikler dersinde öğrencilere öğretilebilir.
2. Bu araştırmada öğrenme stratejileri öğretimini araştırmacı yapmıştır. Okullarda
öğrencilere bu öğretimi öğretmenler yapabilir. Öğretmenlerin bu öğretimi
yapabilmeleri için de öğretmenlere hizmet içi eğitim seminerleri verilerek öğrenme
stratejileri öğretimi ile ilgili eğitim verilebilir.
3. Araştırmada ünite kazanımlarını öğrencilere kazandırabilmek için öğrenme
stratejileri kullanılarak etkinlikler ve çalışma yaprakları hazırlanmıştır. Sosyal bilgiler
kitaplarının yazımında öğrenme stratejileri kullanılarak kitapların içeriği
zenginleştirilebilir.
6.2.2. Yapılacak Araştırmalara Yönelik Öneriler
1. Öğrenme stratejileri öğretilerek farklı derslerde kullanılarak deneysel araştırmalar
tasarlanabilir.
2. Bu araştırmada öğrenme stratejileri genel olarak ele alınmıştır. Her öğrenme
stratejisinin düzenli bir şekilde kullanımına yönelik olarak araştırmalar tasarlanabilir.
111
3. Bu araştırma sosyal bilgiler dersi “Gerçekleşen Düşler” ve “Toplum İçin
Çalışanlar” ünitelerinde gerçekleştirilmiştir. Benzer bir çalışma farklı konularda da
yapılabilir.
4. Bu çalışmada sadece öğrencilere öğrenme stratejileri öğretilmiştir. Öğretmenlere de
öğrenme stratejileri öğretilerek farklı deneysel çalışmalar yapılabilir.
5. Bu çalışmada 5. sınıf öğrencileriyle çalışılmıştır. Değişik sınıf düzeylerinde
öğrenme stratejileri öğretilerek farklı deneysel çalışmalar yapılabilir.
112
KAYNAKÇA
Açıkgöz, K.Ü.(2005), Etkili Öğrenme ve Öğretme (6.baskı), İzmir: Eğitim Dünyası
Yayınları.
Alkış, S. ve Güleç, S. (2006), “İlköğretim öğrencilerinin sosyal bilgiler dersine yönelik
görüşleri”, İlköğretim Online, 5(1), 7–22.
Arsal, Z. (2005), “Öğretmen adaylarının öğrenme ve motivasyon stratejileri”, XIV.
Ulusal Eğitim Bilimleri Kongresi Bildirileri (s.547–561), Denizli: Pamukkale
Üniversitesi,
Arslan, A. ve Demirel, Ö. (2007), “İlköğretim 5. sınıf Sosyal Bilgiler dersi yeni
ilköğretim programının değerlendirilmesi”, Milli Eğitim Dergisi, 175, 198–209.
Arslan, M. (1996), “Altı çizili materyalle çalışma ve tam öğrenme yönteminin öğrenme
düzeyine, hatırlamaya ve akademik benlik kavramına etkisi”, Doktora Tezi,
Hacettepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.
Aslan, Y. (2007), “Kavramayı izleme stratejilerinin İngilizce okuma becerileri
derslerinde öğrencilerin erişi, tutum ve öğrenilenlerin kalıcılığı üzerine etkisi”,
Doktora Tezi, Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.
Aykaç, N. (2007), “İlköğretim sosyal bilgiler dersi eğitim-öğretim programına yönelik
öğretmen görüşleri”, Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi, 6(22), 46–73.
Aytunga, O. (1999), “Derste not almanın öğrenme ve hatırlama düzeyine etkisi”,
Doktora Tezi, Hacettepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.
Barr, R.D., Barth, S.L. ve Shermiss, S.S. (1977), “Defining The Social Studies,
Bulletin”, 51, National Council For The Social Studies, Washington.
Barth, J. ve Demirtaş, A. (1997), İlköğretim Sosyal Bilgiler Öğretimi Kaynak Üniteler.
Ankara: YÖK / Dünya Bankası Milli Eğitimi Geliştirme Projesi Hizmet Öncesi
Öğretmen Eğitimi.
Bayındır, N. (2006), “Öğrenme stratejilerinin öğretimi ve bilişsel süreçlere yansıması”,
Yayınlanmış Doktora Tezi, Marmara Üniversitesi, İstanbul.
Bayındır, N. , Bartan, M. ve Demir, S. (2006), “Yapılandırmacı anlayış çerçevesinde
öğrenme stratejilerinin öğretimi”, III. Sosyal Bilimler Kongresi’nde sunulan
bildiri, Adana.
Belet, D. (2005), “Öğrenme stratejilerinin okuduğunu anlama ve yazma becerileri ile
Türkçe dersine ilişkin tutumlarına etkisi”, Doktora Tezi, Anadolu Üniversitesi,
Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Eskişehir.
113
Belet, D. , Yaşar, Ş. (2007), “Öğrenme stratejilerinin okuduğunu anlama ve yazma
becerileri ile Türkçe dersine ilişkin tutumlara etkisi”. Eğitimde Kuram ve
Uygulama, 3 (1), 69–86.
Bruno, F.J.(1982), Psikoloji Tarihine Giriş (Çev. N. Hisli ), İzmir: Ege Üniversitesi
Edebiyat Fakültesi Yayınları, No:10. (Orijinal baskı, 1971),
Bulut, İ.(2006), “Yeni ilköğretim birinci kademe programlarının uygulamadaki
etkililiğinin değerlendirilmesi”, Yüksek Lisans Tezi, Fırat Üniversitesi, Elazığ.
Bulut, S.(2006), “İlköğretim II. kademe öğrencilerinin matematik dersinde
kullandıkları öğrenme stratejileri ve başarı güdüleri”, Yüksek Lisans Tezi, Trakya
Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Edirne.
Colorado, J. T.(2006), “The relationship of self-regulated learning and academic
performance in an online course environment”, The University of Kansas. 111;
AAT 3207946.
Coşkun, M.(2006), Öğrenme Kuramları Ders Notları, Çukurova Üniversitesi, Adana.
Çengel, M. Yılmaz, S. ve Türkoğlu, A. (2006), “Ders çalışma ve öğrenme etkinlikleri”,
15. Ulusal Eğitim Bilimleri Kongresi’nde sunulan bildiri, Muğla.
Çiftçi, Ö. (1998), “Lise 1. sınıf öğrencilerinin kullandıkları öğrenme stratejilerinin
matematik dersindeki başarıları üzerindeki etkisi”, Yüksek Lisans Tezi, Hacettepe
Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.
Çerçi, A. (2005), “Türkçe öğretiminde öğrenmeyi öğrenme stratejilerinin öğrencilerin
anlama düzeylerine etkisi”, Yüksek Lisans Tezi, Selçuk Üniversitesi, Sosyal
Bilimler Enstitüsü, Ankara.
Demirci, C. (2003), “Etkin öğrenme yaklaşımının erişiye etkisi”, Hacettepe Üniversitesi
Eğitim Fakültesi Dergisi, 25, 38–47.
Demirel, M. (1996), “Bilgilendirici metin türünün ve okuduğunu kavrama becerisinin
altıncı sınıf öğrencilerinin öğrenme düzeyine etkisi”, Doktora Tezi, Hacettepe
Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.
Demirel, Ö.(2005), Kuramdan Uygulamaya Eğitimde Program Geliştirme (8.baskı),
Ankara: Pegem A Yayıncılık.
Deryakulu, D.(2000), Sınıfta Demokrasi. A. Şimşek (Edit.), Yapıcı öğrenme (53–77),
Ankara: Eğitim Sen Yayınları.
Doğan, B.(2002), “Okuduğunu anlama stratejilerinin öğretimi ile ilgili alanyazın
taraması”,Uludağ Eğitim Fakültesi Dergisi, XV(1), 97–107.
114
Doğanay, A.(2002), Sosyal Bilgiler Öğretimi. Öztürk, C. ve Dilek, D.( Edit.), Hayat
Bilgisi ve Sosyal Bilgiler Öğretimi (15–46), Ankara: Pegem A Yayınları.
Doğanay, A. ve Sarı, M.(2007), “İlköğretim okullarında oluşturmacılık ne kadar
oluşturuldu: Sosyal Bilgiler, Fen ve Teknoloji ve Matematik derslerinde
karşılaştırmalı bir inceleme”, 16. Eğitim Bilimleri Kongresi sunulan bildiri,
Tokat.
Doğanay, A. ve Sarı, M.(2008), “Öğretmen gözüyle yeni Sosyal Bilgiler programı:
Adana ilinde bir araştırma”, İlköğretim Online, 7 (2), 468–484.
Dülger, O. (2007), “Biliş ötesi öğrenme stratejilerinin yazma becerilerini geliştirmede,
tutum, erişi ve kalıcılık üzerine etkisi”, Doktora Tezi, Selçuk Üniversitesi, Sosyal
Bilimler Enstitüsü, Ankara.
Ellez, M. ve Güngör, A. (2005), “İlköğretim ikinci kademe öğrencilerinin matematik
dersi strateji kullanım düzeyleri”, XIV. Ulusal Eğitim Bilimleri Kongresi
Bildirileri (s.351–361), Denizli: Pamukkale Üniversitesi,
Erdem, A. R. (2005), Öğrenmede Etkili Yollar: Öğrenme Stratejileri ve Öğretimi.
İlköğretim Online, 4 (1), 1–6. www.ilkogretim-online.org.tr adresinden 24
Temmuz 2006 tarihinde alınmıştır.
Erdem, M. (1994), “Değişik içerik düzenlemelerinin başarıya etkisi”, Doktora Tezi,
Hacettepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.
Erden, M.(1996), Sosyal Bilgiler Öğretimi, Ankara: Alkım Kitapçılık Yayıncılık.
Erden, M. ve Akman, Y. (1998), Eğitim Psikolojisi Gelişim-Öğrenme Öğretme,
Ankara: Arkadaş Yayınları.
Erdoğan, H. (2007), “Sosyal bilgiler dersinde oluşturmacı öğrenme yaklaşımının
öğrencilerin bilişsel öğrenme düzeylerine ve derse yönelik tutumlarına etkisi”,
Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi, İstanbul.
Ertekin, S. Z. (2006) , “İlköğretim 4. ve 5. sınıflarda okutulan İngilizce ders kitabındaki
öğrenme stratejileri ile öğrencilerin öğrenme stratejileri arasındaki uyum üzerine
bir çalışma”, Yüksek Lisans Tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir.
Fidan, N. ve Erden M. (1998), Eğitime Giriş. İstanbul: Alkım Yayınları.
Gerek, Ö. (2006),“Sınıf öğretmenlerinin yeni ilköğretim programı hakkındaki görüş
değerlendirme ve yeterlilikleri üzerine bir araştırma” , Yüksek Lisans Tezi, Selçuk
Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya.
115
Görgen, İ. (1997), “Özetleme ve bilgi haritası oluşturma öğretiminin bilgilendirici bir
metni öğrenme ve hatırlama düzeyine etkisi”, Doktora Tezi, Hacettepe
Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.
Gümüş, N.(1997), “Öğrenmeyi öğretmenin öğrenci erişisi, kalıcılığı ve akademik
benliğe etkisi”, Doktora Tezi, Hacettepe Üniversitesi, Sosyal bilimler Enstitüsü,
Ankara.
Güngör, A. (2005), “Altıncı, yedinci ve sekizinci sınıf öğrencilerinin okuduğunu anlama
stratejilerini kullanma düzeyleri”, Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi
Dergisi, 28, 101–108.
Güven, M. (2004), “Öğrenme stilleri ve öğrenme stratejileri arasındaki ilişki”, Yüksek
Lisans Tezi, Anadolu Üniversitesi, Eskişehir.
Güven, S. (2008), “Sınıf öğretmenlerinin yeni ilköğretim ders programlarının
uygulanmasına ilişkin görüşleri”, Milli Eğitim Dergisi, 177, 224–236.
Güven, B. ve Alp, S. (2008), “Yeni Sosyal Bilgiler dersi öğretim programının
kazanımlarına yönelik öğretmen görüşleri”, Milli Eğitim Dergisi, 177, 153–165.
Hamurcu, H. (2002), “Okulöncesi öğretmen adaylarının kullandıkları öğrenme
stratejileri”, Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, (23),127–134.
Ilgaz, G. (2006), “İlköğretim II. Kademe Öğrencilerinin Fen Bilgisi Dersine Yönelik
Tutumları ve Kullandıkları Öğrenme Stratejileri”, Yüksek Lisans Tezi, Trakya
Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Edirne.
Kaçar, N.( 1999), “Gaziantep Üniversitesi’nde öğrenme stratejileri kullanımının öğrenci
başarısına etkileri”, Yüksek Lisans Tezi, Gaziantep Üniversitesi, Gaziantep.
Kaf Hasırcı, Ö. ve Dikbaş, Y. (2007), “Farklı fakültelerde öğrenim gören öğrencilerin
öğrenme stillerine göre kullandıkları öğrenme stratejileri”, Affective Education
in Action sunulan bildiri, Adana.
Kan, A.Ü. (2006), “Yeni ilköğretim programında öngörülen temel becerileri kazanmada
besinci sınıf Sosyal Bilgiler ve Türkçe derslerinin etkilerine ilişkin öğrenci
görüşlerinin değerlendirilmesi”, Yüksek Lisans Tezi, Fırat Üniversitesi, Sosyal
Bilimler Enstitüsü, Diyarbakır.
Karaduman, H. ve Gültekin, M. (2007), “Yapılandırmacı temelli öğrenme
materyallerinin öğrencilerin akademik başarılarına, kalıcılığa ve tutuma etkisi”,
The Turkish Online Journal of Educational Technology, 6 (3) 1303–6521.
116
Karakış, Ö. (2006), “Bazı yükseköğretim kurumlarında farklı öğrenme stillerine sahip
olan öğrencilerin genel öğrenme stratejilerini kullanma düzeyleri”, Yüksek Lisans
Tezi, Abant İzzet Baysal Üniversitesi, Bolu.
Karakoç, Ş. ve Şimşek, N. (2004), “Öğretme stratejilerinin öğrenme stratejileri
kullanımına etkisi”, Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilimleri Dergisi, 4 (1), 99 –
121.
Karakuş, M. (2004), “İlköğretim dördüncü sınıf sosyal bilgiler dersinde proje
yaklaşımlı öğretimin öğrencilerin sorun çözme becerilerine tutumlarına akademik
başarılarına ve kalıcılığa etkisi”, Doktora Tezi, Çukurova Üniversitesi, Sosyal
Bilimler Enstitüsü, Adana.
Karalar, F. (2006), “İlköğretim ikinci kademe öğrencilerinin fen bilgisi dersinde
öğrenme stratejilerini kullanma düzeyleri”, Yüksek Lisans Tezi, Osmangazi
Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Eskişehir.
Karasar, N. (2003), Bilimsel Araştırma Yöntemi (12. baskı), Ankara: Nobel Yayın
Dağıtım.
Kaya, F. ve Tok, Ş. (2006), “İlköğretim dördüncü sınıf Türkçe dersinde bazı öğrenme
stratejilerinin tutum ve okuduğunu anlamaya etkisi”, Milli Eğitim Dergisi, 176,
8–17.
Kazu, H. ve Ersözlü, Z. N. (2007), “Öğretmen adaylarının kullandıkları bilişötesi
öğrenme stratejilerini kullanma düzeylerinin belirlenmesi”, 16.Ulusal Eğitim
Bilimleri Kongresi sunulan bildiri, Tokat.
Kılıç, A. , Atilla, R. ve Baykan, Ö. (2002), “Sosyal bilgiler öğretiminde yaşanan
güçlükler”, Çağdaş Eğitim Dergisi 27 (293), 27–36
Kıroğlu, K. (2006), Yeni İlköğretim Programları. Ankara: Pegem A Yayıncılık
Kıroğlu, K.M. (1995), “Anlamlı öğrenme stratejilerinin ingilizce okuduğunu anlamaya
etkisi”, Yüksek Lisans Tezi, Hacettepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü,
Ankara.
Kocabaş, A. (2005), “Müzik öğretimi dersi alan öğrencilerin kullandıkları müziği
öğrenme stratejileri ve çoklu zekâ alanları ile ilişkisi”, XIV. Ulusal Eğitim
Bilimleri Kongresi Bildirileri (s.618–630), Denizli: Pamukkale Üniversitesi,
Lynch, D. J.(2006), “Motıvatıonal factors, learnıng strategıes and resource management
as predıctors of course grades”, College Student Journal, 40( 2), 423–428.
Mayer, R.E. (1987), Educational Psychology: A Cognitive Approach, Little, Brown and
Company Limited, U.S.A.
117
Mayer, R.E. (1996), “Learning strategies for making sense out of expository text: The
SOI model for guiding three cognitive processes in knowledge construction”,
Educational Psychology Review, 8 (4), 357–371.
Murray, B. (1998), Getting smart about learning is her lesson. APA, 29 (4), Weinstein,
C. E.
Namlu, G. A. (2004),“Bilişötesi Öğrenme Stratejileri Ölçme Aracının Geliştirilmesi:
Geçerlilik ve Güvenirlik Çalışması”, Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler
Dergisi, 4(2), 123–136.
NCSS (1993), Curriculum standards for social studies: Expectations of excellence.
Washington DC:National Council for the Social Studies.
Nijhuis, J. , Segers, M. ve Gijselaers, W.(2008), “Öğrenme stratejilerinde değişkenliğin
ölçüsü ve öğrenme ortamına yönelik öğrenci algıları”, Learning and Instruction,
18 (2), 121–134. www.eric.com.tr adresinden 11.07.2008 tarihinde alınmıştır.
Nist, S.L., Hogrebe, M.C. ve Simpson, M.L. (1991), “The relationship between the use
of stufy strategies and test performance”, Journal of Reading Behavior, 17, 15–
18.
Ormrod, E.J. (1990), Human LearningTheories, Principles and Educational
Applications, Merrill Publishing Company: Ohio.
Ölçüm, Y. (2000), “İlköğretim 4. sınıf sosyal bilgiler dersinde kullanılan bellek
destekleyicilerin erişi ve kalıcılığa etkisi”, Doktora Tezi, Hacettepe Üniversitesi,
Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.
Öner, F. Arslan, M. (2005), “İlköğretim 6. Sınıf fen bilgisi dersi elektrik ünitesinde
kavram haritaları ile öğretimin öğrenme düzeyine etkisi”, The Turkish Online
Journal of Educational Technology, 4 (4), 19.
Özer, B.(1998), Öğrenmeyi Öğretme, Hakan, A. (Edit.), Eğitim Bilimlerinde Yenilikler
( 149–160), Eskişehir: Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Yayınları no:
559.
Özer, B.(2002), “İlköğretim ve ortaöğretim okullarının eğitim programlarında öğrenme
stratejileri”, Eğitim Bilimleri ve Uygulama Dergisi, 1,(1), www.ebuline.com.tr
adresinden 24 Temmuz 2006 tarihinde indirilmiştir.
Özden, Y. (2003), Öğrenme ve Öğretme. Ankara, Pegem yayınları.
Özkal, N. ve Çetingöz, D. (2006a), “Akademik başarı, cinsiyet, tutum ve öğrenme
stratejilerinin kullanımı”, Kuram ve Uygulamada Eğitim Yönetimi, 46, 259–275.
118
Özkal, N. ve Çetingöz, D. (2006b), “Cinsiyet, sınıf düzeyi ve başarı durumlarına göre
ilköğretim ikinci kademe öğrencilerinin sosyal bilgiler dersine yönelik tutumları”,
Çağdaş Eğitim Dergisi, 327,22–28.
Özpolat, A. R. , Sezer, F. , İşgör, İ. Y. ve Sezer, M. (2007), “Sınıf öğretmenlerinin yeni
ilköğretim programına ilişkin görüşlerinin incelenmesi”, Milli Eğitim Dergisi,
174, 206–213.
Öztürk, B.(1995), “Genel öğrenme stratejilerinin öğrenciler tarafından kullanılma
durumları”, Doktora Tezi, Gazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.
Pintrich, P.R. ve De Groot, E.V.(1990), “Motivational and Self-Regulated Learning
Components of Classroom Academic Performance”, Journal of Educational
Psychology, l (82) ,33–40.
Pintrich, P.R. ve diğerleri (1991), A manual for the use of the motivated strategies for
learning questionnaire (MSLQ), www.eric.ed.gov adresinden 24.07.2008
tarihinde alınmıştır.
Sağlam, H.İ. (2006),“Türkiye’deki davranışçı ve yapılandırmacı sosyal bilgiler öğretim
uygulamalarının değerlendirilmesi”, Doktora Tezi, Atatürk Üniversitesi,
Erzurum.
Sarıbayrakdar, S. ve Akınoğlu, O. (2007), “Ortaöğretim tarih derslerinde öğrencilerin
kullandıkları öğrenme stratejileri”, Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilimleri, 7
(1), 269–312.
Schunk, D.H. (1996),“Goal and self-evaluative influences during childrens’ cognitive
skill learning”, Journal of Experimental Psychology, 55 (2), 358-381.
Selçuk, Z. (1999), Gelişim Ve Öğrenme Eğitim Psikolojisi (6.baskı), Ankara: Nobel
Yayın Dağıtım.
Selçuk, Z. ve Öztürk, B.(1992), “Öğrenme- öğretme sürecinin etkililiğini arttırmada
öğrenme stratejilerinin kullanılması; genel bir inceleme”, Eğitim, 1, 67–74.
Senemoğlu, N.(2003), Gelişim Öğrenme Ve Öğretim Kuramdan Uygulamaya (8.baskı),
Ankara: Gazi Kitapevi.
Shih, C.C. ve Gamon, J.A.(2002), “The relationships among learning strategies,
patterns, styles and achievement in web-baased courses”, Journal of
Agricultural Education, 43(4), 1–11.
Simpson, M.L., Olejnik, S., Tam, A.Y., Supattahum, S. (1994), “Elaborative verbal
rehearsal and college students’ cognitive performance”, Journal of Education
Psychology, 86 (2), 267-278.
119
Somuncuoğlu, Y.(1996), “Öğrencilerin kullandıkları öğrenme stratejileri ile çeşitli
değişkenler ve başarı algıları arasındaki ilişkiler”, Yüksek Lisans Tezi, Orta
Doğu Teknik Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.
Sönmez, V. (1998), Sosyal Bilgiler Öğretimi ve Öğretmen Kılavuzu, Ankara: Anı
Yayıncılık.
Sönmez, V. (2007), Program Geliştirmede Öğretmen El Kitabı, (13. baskı), Ankara:
Anı Yayıncılık.
Subaşı, G. (2000), Etkili Öğrenme: Öğrenme Stratejileri. Milli Eğitim Dergisi, 146
http://yayim.meb.gov.tr/yayimlar/146/subasi.htm adresinden 5 Temmuz 2006
tarihinde alınmıştır.
Sünbül, A. M. (1998), “Öğrenme stratejilerinin öğrenci erişi ve tutumlarına etkisi”,
Doktora Tezi, Hacettepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.
Sünbül, M., Afyon, A. , Yağız, D. ve Aslan, O. (2004), “İlköğretim 2. kademe fen
bilgisi derslerinde akademik başarıyı yordamada, öğrencilerin öğrenme strateji,
stil ve tutumlarının etkisi”, XII. Eğitim Bilimleri Kongresi Bildirileri (s.1573–
1588), Ankara.
Şahin, Ç. (2004), “İlköğretim okullarında görev yapan öğretmenlerin kullandıkları
öğretim stratejileri”, İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 5 (8),
Şahin, T. (1994), “İlkokul 4. sınıf sosyal bilgiler dersinde akademik benlik kavramı,
ders içi öğrenme ve ders dışı çalışma yolları ile başarı ilişkisi”, Hacettepe
Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 10, 43–48.
Şen, B. (2006), “Sınıf öğretmeni adaylarının öğretmenlik tutumları ile öğrenme ve ders
çalışma stratejileri arasındaki ilişki”, Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi,
İstanbul.
Şimşek, A.(2000), Sınıfta Demokrasi, Ankara: Eğitim-Sen Yayınları.
Şimşek, N. (2007), “Sosyal bilgiler öğretiminde CBS temelli uygulama ve etkinliklerin
öğrenci başarısı ve derse karşı tutumuna etkisi”, Doktora Tezi, Gazi
Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Ankara.
Talu, N. (1997), “Ankara Özel Tevfik Fikret Lisesi 10. sınıf öğrencilerinin
kullandıkları öğrenme stratejilerinin akademik başarı üzerindeki etkisi”, Yüksek
Lisans Tezi, Hacettepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.
Tay, B. (2007), “Öğrenme stratejilerinin hayat bilgisi ve sosyal bilgiler öğretimi
dersinde akademik başarıya etkisi”, Milli Eğitim Dergisi, 173, 87–102.
120
Tay, B. ve Akyürek, (2006), “Sosyal bilgiler dersine yönelik tutumun başarıya etkisi”,
Türk Eğitim Bilimleri Dergisi, 4( 1), 73–87.
Tay, B.(2005), “Sosyal bilgiler ders kitaplarında öğrenme stratejileri”, Gazi Üniversitesi
Kırşehir Eğitim Fakültesi Dergisi, 6(1), 209–225.
Tay, B. (2004), “Sosyal bilgiler dersinde anlamlandırma stratejilerinin yeri ve önemi”,
Gazi Üniversitesi Kırşehir Eğitim Fakültesi Dergisi, 5 (2), 1–12.
Tay, B.(2002), “İlköğretim 4. ve 5 sınıf öğrencilerinin sosyal bilgiler dersinde sınıf
ortamında kullandıkları öğrenme stratejileri”, Yüksek Lisans Tezi. Hacettepe
Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.
Tok, Ş.(2003), “İlköğretim üçüncü sınıf hayat bilgisi dersinde, bilgi haritası ve
inceleme-soru sorma-okuma-bakmadan cevaplama-gözden geçirme
stratejilerinin akademik başarı ve kalıcılığa etkisi”, Doktora Tezi, Çukurova
Üniversitesi, Adana.
Ural, M. (2006), “Ortaöğretim öğrencilerinin öğrenme ve ders çalışma stratejileri”,
Yüksek Lisans Tezi, Erciyes Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kayseri.
Uysal, F.(1996), “Öğrenme sürecine etkin öğrenci katılımının öğrenme sonuçlarına
etkisi”, Doktora Tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü,
İzmir.
Uysal, İ. (2006), “Sosyal bilgiler dersinde öğrenmeyi öğrenme stratejilerinin,
öğrencilerin anlama ve yorumlama düzeylerine etkisi”, Yüksek Lisans Tezi,
Selçuk Üniversitesi, Konya.
Ülger, M. (2007), “ İlköğretim 6. sınıf Sosyal Bilgiler dersi Osmanlı Devleti’nin
Kurulusu ünitesinde öğrenme stratejilerini öğrenmenin öğrenci erişisine etkisi”,
16.Ulusal Eğitim Bilimleri Kongresi sunulan bildiri, Tokat.
Weinstein, C.E. ve Mayer, R.E. (1983), “The teaching of learning strategies”,
Innovation Abstracts, 5 (32), 3–4.
Yangın, B. ve Yıldızlar, M.(1999), “İlköğretim dördüncü sınıf sosyal bilgiler dersinde
çalışma yolları, başarı ve cinsiyet ilişkisi”, Çağdaş Eğitim Dergisi, 258, 28–33.
Yapıcı, M. ve Demirdelen, C. (2007), “Yeni İlköğretim 4. sınıf Sosyal Bilgiler öğretim
programına ilişkin öğretmen görüşleri”, İlköğretim Online, 6(2), 204–212.
Yıldız, N. D. (2005), “İlköğretim 5. Sınıf fen bilgisi dersinde öğrencilere kazandırılan
öğrenme stratejilerinin öğrencilerin akademik başarıları üzerindeki etkisi”,
Eğitim Araştırmaları Dergisi, 2006 (22), 111–120.
121
Yorulmaz, E. (2001), “Öğrenmeyi öğrenme stratejilerinin ilköğretim sosyal bilgiler
öğrenci ders başarısı üzerine etkisi”, Yüksek Lisans Tezi, Çanakkale Onsekiz
Mart Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Çanakkale.
Yücedağ, Ş. B. (2001), “Öğrenme stratejilerine yönelik karşılaştırmalı öğrenci
görüşleri”, Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü,
Ankara
122
EK 1
ÖĞRENME STRATEJİLERİ ANKET FORMU
İlköğretim 5. Sınıf Öğrencilerinin Sosyal Bilgiler Dersinde Kullandıkları Öğrenme Stratejilerini Belirlemek Üzere Kullanılan Anket Formu
SEVGİLİ ÖĞRENCİLER,
Bu anket, İlköğretim 5. sınıflarda Sosyal Bilgiler dersinde hangi öğrenme stratejilerinin kullanıldığını belirlemek amacıyla hazırlanmıştır. Lütfen, soruların yan tarafında yer alan ve size en uygun gelen seçeneğe (X) işareti koyunuz.
DİKKAT STRATEJİLERİ
(3)
Her
Zam
an
(2) A
ra S
ıra
(1) H
içbi
r Zam
an
Sosyal Bilgiler Dersinde;
1. Öğretmenimin anlatmakta olduğu konuyu, önceden öğrendiğim
konularla benzerliklerini bularak öğrenmeye çalışırım.
Örnek: Buluşların ve teknolojik ürünlerin toplum hayatımızdaki
etkileri konusu işlenirken, 4. sınıftaki teknolojik ürünlerin zaman
içindeki gelişimi ile benzerliklerini öğrenirim.
( )
( )
( )
2. Ders kitabından konu işlenirken öğretmenimin önemli dediği
yerlerin altını çizerim.
( )
( )
( )
3. Ders kitabından konu işlenirken öğretmenimin önemli dediği
yerlerin başına kendimce anlamlı işaretler (yıldızlar, büyük noktalar
vb.) koyarım.
( )
( )
( )
4. Sınıfta konuyu kitaptan çalışırken kitabın kenarına not tutarak tekrar
ederim.
( )
( )
( )
123
5. Öğretmenim konuyu anlatırken konunun içinde geçen tanımları,
fikirleri ve önemli bilgileri daha dikkatli dinlerim.
( )
( )
( )
6. Ders sırasında anlayamadığım kelime ya da kavramları defterime
yazarım ve derste öğretmenime sorarım.
( )
( )
( )
KISA SÜRELİ BELLEKTE DEPOLAMAYI ARTIRAN
STRATEJİLER
ZİHİNSEL TEKRAR STRATEJİLERİ (3) )
Her
Zam
an
(2) A
ra S
ıra
(1) H
içbi
r Zam
an
Sosyal Bilgiler Dersinde;
1. Ders işlenirken öğretmenimin önemli dediği ve duraksadığı yerlerde
öğretmenimle birlikte söylediklerini hemen zihnimden tekrar ederim.
( )
( )
( )
2. Öğretmenim ders anlatırken kendimce anlamlı olan bilgileri hemen
tekrar ederim.
( )
( )
( )
GRUPLAMA STRATEJİLERİ
Sosyal Bilgiler Dersinde;
1. Öğretmenim dersi anlatırken konunun içinde geçen bilgileri ortak
özelliklerine göre sınıflandırarak öğrenirim.
Örnek: Çevre kirliliği konusu anlatılırken konunun içinde geçen hava,
toprak, su ve gürültü kirliliğini bir arada düşünürüm.
( )
( )
( )
2.Derste tarihi olaylar anlatılırken bunları oluş sırasına (kronolojik)
göre öğrenirim.
Örnek: Atatürk’ün eğitim ile ilgili yaptığı yenilikler: 3 Mart 1924’te
Öğretimin Birleştirilmesi Kanunu (Tevhid-i Tedrisat) kanunu çıkarıldı
ve medreseler kapatıldı, 1 Kasım 1924’te Türk Alfabesi kabul edildi, 1
Ocak 1929’da Milli Mektepler açıldı... gibi
( )
( )
( )
124
3.Öğretmenim konuyu hikayeleştirdiğinde daha iyi öğrenirim. ( ) ( ) ( )
(3
) ) H
er Z
aman
(2) A
ra S
ıra
(1) H
içbi
r Zam
an
4.Derste sıralı bilgileri öğrenirken bu bilgilerin ilk harflerinden
cümleler oluşturarak öğrenirim.
Örnek: 1. Mondros Ateşkes Antlaşması, 2. Atatürk’ün Samsun’a
çıkışı, 3. Amasya Genelgesi, 4. Erzurum Kongresi, 5. Sivas Kongresi.
Manisa’da Atama; Amasya’da, Erzurum’da ve Sivas’ta ne yaptığını
sordular.
( )
( )
( )
5.Derste sıralı bilgileri öğrenirken bu bilgilerin ilk harflerinden kelime
türeterek öğrenirim.
Örnek:1. Mondros Ateşkes Antlaşması, 2. Atatürk’ün Samsun’a
çıkışı, 3. Amasya Genelgesi, 4. Erzurum Kongresi, 5. Sivas Kongresi.
MASA NE?
( )
( )
( )
ANLAMLANDIRMAYI (KODLAMAYI) GÜÇLENDİRİCİ
STRATEJİLER
ÖRTÜK VE AÇIK TEKRAR
Sosyal Bilgiler Dersinde;
1.Ders sırasında benden öğrenmemi istenilen yerleri tekrar tekrar
okurum.
( )
( )
( )
2.Öğretmenimin önemli dediği yerleri öğretmenimle birlikte hemen
zihnimden tekrar ederim.
( )
( )
( )
3.Öğretmenim konuyu anlatırken önemli dediği bilgileri defterime
öğretmenimin cümleleriyle not alırım.
( )
( )
( )
4.Ders sırasında öğretmenin anlattığı konuyu ders kitabının üzerinde
bularak önemli yerlerin altını çizerim.
( )
( )
( )
125
EKLEMLEME STRATEJİLERİ
(3) )
Her
Zam
an
(2) A
ra S
ıra
(1) H
içbi
r Zam
an
Sosyal Bilgiler Dersinde;
1.Ders başlamadan önce işlenecek olan konuya temel oluşturacak
bilgileri gözden geçiririm.
Örnek: Sınıfta TBMM’nin açılışı konusu anlatılmadan önce yapılan
kongreleri gözden geçiririm.
( )
( )
( )
2.Derste yeni öğrendiğim bilgi ile eski öğrendiklerim arasındaki
benzerlikleri bulur, öğrenmemi gerçekleştiririm.
Örnek: Buluşların ve teknolojik ürünlerin toplum hayatımızdaki
etkileri konusu işlenirken, 4. sınıftaki teknolojik ürünlerin zaman
içindeki gelişimi ile benzerliklerini öğrenirim.
( )
( )
( )
ÖRGÜTLEME STRATEJİLERİ
Sosyal Bilgiler Dersinde;
1.Derste bir konuyu öğrenmemiz istendiğinde bilgi ya da kavramları
tablolar oluşturarak öğrenmeye çalışırım.
Örnek:
( )
( )
( )
Etkinlik alanlarına göre Sivil Toplum Kuruluşları
Eğitim • İlkyar • Eğitim Gönülleri Vakfı • Türk Eğitim Vakfı
Sağlık • Türk Kalp Vakfı • Lösemili Çocuklar Vakfı • Kanserle Savaş Derneği
Çevre • TEMA • ÇEKÜL • ÇEVKO
126
(3) )
Her
Zam
an
(2) A
ra S
ıra
(1) H
içbi
r Zam
an
2.Ders anlatılırken ya da bağımsız çalışmamız istendiğinde konunun
içinde geçen kavramları basitten karmaşığa doğru sıralarım.
Örnek: Yardımlaşma, dayanışma, hayırseverlik, gönüllülük, dernek,
vakıf, sivil toplum örgütü,
( )
( )
( )
3.Ders başlamadan önce işlenecek konunun ana ve alt başlıklarını
çıkarırım.
Örnek: Çevre Kirliliği
1. Hava Kirliliği 2. Su Kirliliği
3. Toprak Kirliliği 4. Ses (Gürültü) Kirliliği
( )
( )
( )
4.Öğretmen ders anlatırken ya da bağımsız çalışmamız istendiğinde
konuyu kavram haritası oluşturarak öğrenirim.
Örnek:
( )
( )
( )
ÇEVRE KİRLİLİĞİ
HAVA KİRLİLİĞİ
SU KİRLİLİĞİ
TOPRAK KİRLİLİĞİ
• Taşıtlar
• Konut
• Fabrika
• Konut • Fabrika • Deniz
taşıtları • Plansız
yapılaşma
• Çöpler • Yangınlar • Piller • Kimyasal
maddeler
• Taşıt kornaları
• Yüksek ses
• Çeşitli makineler
SES KİRLİLİĞİ
127
(3) )
Her
Zam
an
(2) A
ra S
ıra
(1) H
içbi
r Zam
an
5. Sınıfta ders anlatılırken anlatılan konuda geçen bilgileri önemli ve
önemsiz olarak seçer ve defterime not olarak yazarım.
( )
( )
( )
6. Öğretmenim anlattığı konunun özetini çıkarmamızı istediğinde ders
kitabından konuyu bulurum ve kitaptaki cümleleri eleyerek özet
çıkarırım.
( )
( )
( )
7. Öğretmen konuyu anlatırken ya da bağımsız çalışırken öğrenmemiz
gereken temel cümleyi seçer (bulur), bu cümleyi kendi kelimelerimle
ifade eder ve tekrarlarım.
( )
( )
( )
8. Ders başlamadan önce o günün konusu hakkında sorular çıkarır ve
dersi bu sorular çerçevesinde dinlerim.
( )
( )
( )
BELLEK DESTEKLEYİCİ STRATEJİLER
Sosyal Bilgiler Dersinde;
1.Derste öğrenmekte zorlandığım bir konuyu, konunun içinde geçen
kavramları ya da bilgileri seçerek sınıftaki eşyalara ad vererek
öğrenmeye çalışırım.
Örnek: Doğal Unsurlar
Dağ Duvar
Ova Tahta
Plato Pano
Orman Sıralar
( )
( )
( )
128
(3) )
Her
Zam
an
(2) A
ra S
ıra
(1) H
içbi
r Zam
an
2.Derste öğrenmekte zorlandığım bir konu ya da kavramlar bütününü
parçalara ayırarak biri diğerini hatırlatacak şekilde cümleler
oluştururum.
Örnek: Hava kirliliğinin artması suları da etkiler. Su kirliliğinin
sebeplerinden biri de toprakların kirlenmesidir. Toprak kirliliği
çevremizdeki güzellikleri yok ederken sessiz kalınmamalıdır. Ses
kirliliği ise özellikle büyük kentlerin önemli sorunlarındandır.
( )
( )
( )
3.Derste sıralı bilgileri öğrenirken (İç Anadolu Bölgesinin dağları,
duyu organlarımız vb.) bu bilgileri sayılarla eşleştiririm.
( )
( )
( )
4.Derste bağımsız çalışmamız istendiğinde öğreneceğim konuyu
maddeleştirir ya da maddeli bir bilginin ilk harflerinden anlamlı ya da
anlamsız kısaltmalar, sözcükler oluşturarak öğrenirim.
Örnek: Akdeniz Bölgesi’nde yer alan dağlar:Geyik Dağları, Sultan
Dağları, Bey Dağları, Bolkar Dağları, Aladağlar, Binboğa Dağları,
Tahtalı Dağları , Nurdağları (Amanos)
Sultan bey, nur gibi binlerce ala geyiği Bolkar dağlarında tahtayla
avlamış.
( )
( )
( )
GERİ GETİRMEYİ (HATIRLAMAYI) ARTIRICI STRATEJİLER
Sosyal Bilgiler Dersinde;
1.Derste hatırlamamız istenilen bilgiyi, ilk öğrendiğim çevreyi
zihnimde canlandırarak hatırlamaya çalışırım.
( )
( )
( )
2.Önceden öğrendiğimiz bir konu hakkında derste öğretmenim bir
soru sorduğunda sorunun cevabını, bilgiyi öğrenirken geçirdiğim
yaşantıları aşamalı olarak hatırlamaya çalışarak cevaplandırırım
(nerede ne yaptım?, sonuçları ne olmuştu? gibi sorularla bilgiyi
hatırlamaya çalışırım).
( )
( )
( )
129
(3) )
Her
Zam
an
(2) A
ra S
ıra
(1) H
içbi
r Zam
an
GÜDÜLEME STRATEJİLERİ
Sosyal Bilgiler Dersinde;
1.Oturma yerimi öğrenme için uygun hale getiririm. ( ) ( ) ( )
2.Dersi öğrenmeye olan güvenim tamdır. (Ben bunu başaracağım, bu
konuyu öğreneceğim gibi kendime motive edici konuşmalar yaparım)
( )
( )
( )
3.Öğreneceklerimin bana yararı olacağını düşünürüm. ( ) ( ) ( )
4.Derste anlatılmakta olan konuyu öğrenmek için ısrarcı olurum. ( ) ( ) ( )
5.Öğrenme eksikliklerimi ve yetersizliklerimi tespit ederek,
tamamlarım.
( )
( )
( )
6. Ders anlatılırken beni rahatsız eden uyarıcıları ortadan kaldırmaya
çalışırım.
( )
( )
( )
YÜRÜTÜCÜ BİLİŞ STRATEJİLERİ
Sosyal Bilgiler Dersinde;
1.Sınıfta öğrenmelerimi denetlerim. ( ) ( ) ( )
2.Sınıfta ders başlamadan önce nasıl öğrenebileceğime dair bir plan
yaparım.
( )
( )
( )
130
(3) )
Her
Zam
an
(2) A
ra S
ıra
(1) H
içbi
r Zam
an
3.Dersi önceden nasıl dinleyeceğimi planlar ve dersi yapmış olduğum
plan dahilinde dinlerim.
( )
( )
( )
4.Ders sırasında belirlediğim planın öğrenmem için doğru olup
olmadığını sınarım.
( )
( )
( )
5.Uygun plan kullanmıyor isem planımı değiştiririm. ( ) ( ) ( )
131
EK 2 SOSYAL BİLGİLER DERSİNE YÖNELİK TUTUM ÖLÇEĞİ
Bu bölümde, Sosyal Bilgiler dersine yönelik tutumun saptanması amacıyla 28 adet madde yer almaktadır. Lütfen, maddelerin yan tarafında bulunan ve size en uygun gelen seçeneğe (X) işareti koyunuz.
(5) T
amam
en K
atılı
rım
(4) G
enel
likle
Kat
ılırım
(3) K
arar
sızı
m
(2) K
atılm
am
(1) K
arşı
yım
1) Sosyal Bilgiler, çok sevdiğim dersler arasındadır. ( ) ( ) ( ) ( ) ( ) 2) Sosyal Bilgiler çalışmak beni dinlendirir. ( ) ( ) ( ) ( ) ( ) 3) Sosyal Bilgiler derslerindeki konular azaltılırsa mutlu olurum. ( ) ( ) ( ) ( ) ( ) 4) Sosyal Bilgiler çalışırken canım sıkılır. ( ) ( ) ( ) ( ) ( ) 5) Sosyal Bilgilerle uğraşmak beni eğlendirir. ( ) ( ) ( ) ( ) ( ) 6) Boş zamanlarımda Sosyal Bilgiler çalışmaktan zevk alırım. ( ) ( ) ( ) ( ) ( ) 7) Sosyal Bilgiler ile ilgili konularla uğraşmak beni sıkar. ( ) ( ) ( ) ( ) ( ) 8) Sosyal Bilgiler ile ilgili uğraşlara katılmaktan zevk alırım. ( ) ( ) ( ) ( ) ( ) 9) Sosyal Bilgiler, derslerin en güzelidir. ( ) ( ) ( ) ( ) ( ) 10) İlerde, Sosyal Bilgilerle yakından ilgili bir meslek seçmeyi isterim ( ) ( ) ( ) ( ) ( ) 11) Sosyal Bilgilerden hiç hoşlanmam. ( ) ( ) ( ) ( ) ( ) 12) Sosyal Bilgiler dersinin saati azaltılırsa mutlu olurum. ( ) ( ) ( ) ( ) ( ) 13) İlerde, Sosyal Bilgilerle ilişkisi en az olan bir meslek seçmek isterim. ( ) ( ) ( ) ( ) ( ) 14) Sosyal Bilgilerle ilgili elime geçen her yayını okumak isterim. ( ) ( ) ( ) ( ) ( ) 15) Sosyal Bilgiler ile ilgili her şey ilgimi çeker. ( ) ( ) ( ) ( ) ( ) 16) Dersler arasında en çok Sosyal Bilgilerden hoşlanırım. ( ) ( ) ( ) ( ) ( ) 17) Sosyal Bilgiler dersinin ödevlerini zevkle yaparım. ( ) ( ) ( ) ( ) ( ) 18) Mümkün olsa, Sosyal Bilgiler yerine başka bir ders alırım. ( ) ( ) ( ) ( ) ( ) 19) Sosyal Bilgiler derslerine mecbur olduğum için çalışıyorum. ( ) ( ) ( ) ( ) ( ) 20) Boş zamanlarımda Sosyal Bilgilerle ilgili yayınları okumak bana zevk verir. ( ) ( ) ( ) ( ) ( )
21) Sosyal Bilgiler dersinde kendimi rahat hissederim. ( ) ( ) ( ) ( ) ( ) 22) Diğer derslere göre, Sosyal Bilgileri daha büyük bir zevkle çalışırım. ( ) ( ) ( ) ( ) ( ) 23) Bana göre, Sosyal Bilgiler dersi en çekici derstir. ( ) ( ) ( ) ( ) ( ) 24) Sosyal Bilgiler derslerinden çekinirim. ( ) ( ) ( ) ( ) ( ) 25) Sosyal Bilgiler ile ilgili konulardan hoşlanmam. ( ) ( ) ( ) ( ) ( ) 26) Sosyal Bilgiler dersi önemli gördüğüm konuların en sonunda yer alır. ( ) ( ) ( ) ( ) ( ) 27) Sosyal Bilgiler dersine, sadece sınıf geçmek için çalışırım. ( ) ( ) ( ) ( ) ( ) 28) Sosyal Bilgiler ile ilgili bir sorunu çözmek için uğraşmaktan bir bilene sorup öğrenmeyi tercih ederim.
( ) ( ) ( ) ( ) ( )
132
EK 3
AKADEMİK BAŞARI TESTLERİ
GERÇEKLEŞEN DÜŞLER BAŞARI TESTİ S.1. Aşağıdakilerden hangisi insanların günlük hayatımızı kolaylaştıran buluşlardan değildir?
A. Uzay mekiği B. Metro C. Otomobil D. Telefon
S.2. Bilim insanlarının cinsiyeti, milliyeti ve yaşam öyküleri farklı olsa da ortak yönleri vardır. Aşağıdakilerden hangisi bilim insanlarının ortak yönü sayılabilir?
A. Bilim insanı gözlüklü olur. B. Bilim insanı herkesin bilmediği kelimeler kullanır. C. Bilim insanı her şeyi bilir. D. Bilim insanı planlı çalışır.
S.3. Aşağıdakilerden hangisi Atatürk’ün havacılığa verdiği önem sonucunda kurulmuştur?
A. Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü B. Türk Hava Kurumu C. Sağlık Araştırma Enstitüsü D. Türk Tarih Kurumu
S.4. Teknolojik ürünler için aşağıdakilerden hangisini söylemek doğru olur?
A. Teknolojik ürünlerin hepsi zararlıdır. B. Teknolojik ürünlerin hiçbirinden zarar görmeyiz. C. Teknolojik ürünler sayesinde kendimize vakit ayırabiliriz. D. Teknolojik ürünler hayatımızı etkilemez.
S.5. Aşağıdakilerden hangisini bilim alanında çalışan insanların ortak özelliği olamaz?
A. Planlı çalışmaları B. Meraklı ve şüpheci olmaları C. Tarafsız ve kararlı olmaları D. Eleştiriyi kabul etmemeleri
S. 6. Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti’ni çağdaş uygarlıklar düzeyinin üstünde görmek için akıl ve bilim yolundan gidilmesini istemesi aşağıdakilerden hangisi ile açıklanabilir?
A. Kalkınma yanlısı olması B. Bilime önem vermesi C. İleri görüşlü olması D. Vatansever olması
S.7. TÜBİTAK’ın çıkardığı ve yaş grubumuza uygun olan bilim ve teknoloji dergisinin adı nedir?
A. İşte Bilim B. Bilimi Bilelim C. Bilim ve Biz D. Bilim ve Çocuk
S.8. Aşağıdaki teknolojik gelişmelerden hangisi sağlıkla ilgili bir gelişmedir?
A. Televizyon B. Telefon C. Röntgen cihazı D. Ampul
133
S.9. Aşağıda verilen ifadelerden hangisi yanlıştır?
A. Bir aletin ilk olarak ortaya konmasına buluş denir. B. Teknolojik gelişmelerin buluşlarla ilgisi yoktur. C. Buluşlar ve teknolojik gelişmeler hayatımızı kolaylaştırır. D. Yapılan buluşlar sayesinde teknoloji hızla gelişmektedir.
S.10. Bilim ilerledikçe ortaya çıkan buluşlar bazı sorunlar da getirmiştir. Aşağıdakilerden hangisi televizyonun neden olduğu sorunlardan biri değildir?
A. Çocukların kitaplara olan merakını azaltmıştır. B. Aile bireyleri arasında iletişimi azaltmıştır. C. Kilometrelerce uzaktaki bir ülkeyi gösterme imkânı sağlamıştır. D. İnsanların beraber vakit geçirmesini engellemiştir.
S.11. Aşağıda verilenlerden hangisi bir bilim insanının özelliği olamaz?
A. Insanlığın yararını düşünür. B. Kendi çıkarları için buluş yapar. C. Azimli ve özverilidir. D. Hayalgücü yüksektir.
S.12. Aşağıdakilerden hangisinin icat edilmesiyle iletişim teknolojisi hızla gelişmeye başlamıştır?
A. Bilgisayar B. Faks C. Bulaşık makinesi D. Telefon
S.13. Atatürk’ün Türk dilinin araştırılıp geliştirilmesi için Türk Dil Kurumu’nu kurdurması hangi
kişisel özelliğini gösterir?
A. Bilimselliği B. Kararlılığı C. İnsan sevgisi D. Çağdaşlığı
S.14. Aşağıdakilerden hangisi teknolojinin eğitime katkılarından biridir?
A. Diş fırçası B. Bilgisayar C. Cep telefonu D. Çamaşır makinesi
S.15. Bilim ve teknolojik gelişmeleri en kolay nerelerden takip edebiliriz?
A. Haber programlarından B. Yarışma programlarından C. Bu alanda yazılan dergilerden D. Günlük gazetelerden
S.16. Aşağıdakilerden hangisi herhangi bir konuda araştırma yaparken yararlanabileceğimiz en
hızlı kaynaktır?
A. Kütüphaneler B. İnternet C. Dergiler D. Gazeteler
134
S.17. Aşağıdaki teknolojik gelişmelerden hangisi hayatımızı diğerlerinden daha fazla kolaylaştırmıştır?
A. Buzdolabının yeni modellerinin üretilmesi B. Telefonların yeni modellerinin üretilmesi C. Cep telefonunun bulunması D. Çerçevesiz gözlük yapılması
S.18. Aşağıdakilerden hangisi bilim insanlarının ortak özellikleri arasında yer alır?
A. Bilgileri sorgulamadan kabul etmek. B. Para kazanmak için buluş yapmak. C. Rasgele çalışmak. D. Zamanı iyi kullanmak.
S.19. Aşağıdakilerden hangisi seviyemize uygun bilim ve teknoloji yayınlarını izlemenin
yararlarındandır?
A. Para harcamamızı sağlar. B. Bilimsel ve teknolojik gelişmelerden haberdar olmamızı sağlar. C. Zaman kaybetmemizi sağlar. D. Güzel yazı yazmamızı sağlar.
S.20. Aşağıdakilerden hangisi, Atatürk’ün bilim ve teknolojiye verdiği önemi gösteren bir kanıt
değildir?
A. Türk Tarih Kurumu’nu kurması B. Gözlemevi açması C. Dil ve Tarih, Coğrafya Fakültesini açması D. Kılık ve kıyafette değişiklik yapması
S.21. Okuduğumuz bir kitapta, hangi kaynaklardan yararlanıldığını öğrenmek için nereye bakarız?
A. Kaynakça B. Kapak C. Başlık D. Sözlük
S.22. Teknolojik ürünlerin insan hayatını kolaylaştırır ama bazı olumsuz yönleri de vardır. Aşağıdakilerden hangisi bu olumsuzluklara örnek olamaz?
A. Fazla televizyon izlemenin gözlere zarar vermesi B. Otomobillerden çıkan gazların çevreyi kirletmesi C. Cep telefonlarının beyin hücrelerine zarar vermesi D. Zaman ve enerji tasarrufu sağlaması
S.23. Ampulü bulan bilim insanı kimdir?
A. Newton B. Edison C. Pasteur D. İbn-i Sina
S.24. Aşağıdakilerden hangisi teknolojik gelişmelerin insanlara sağladığı yararlardan biridir?
A. İnsanların birbiriyle vakit geçirmesini engeller. B. Teknolojik ürünlerden bazıları sağlığımızı tehdit eder. C. Ağır işlerin yapılmasını kolaylaştırır. D. Elektronik araçlar fazla elektrik harcar.
135
S.25. I. Meraklı II. Eleştiriye açık III. Tarafsız IV. Batıl inançlı
Yukarıda verilen özelliklerden dangisi bilim insanlarının bir özelliği değildir?
A.I B. II C. III D. IV
TOPLUM İÇİN ÇALIŞANLAR S.1. Aşağıda verilen Sivil toplum örgütlerinin etkinliklerinden hangisinin yaşamımız için önemi diğerlerinden daha azdır?
A. Geleneksel şenlikler düzenlemeleri
B. İhtiyacımız olduğunda ulaşıp bilgi alabileceğimiz internet siteleri hazırlamaları
C. Çalıştıkları alanlarla ilgili panel ve konferanslar düzenlemeleri
D. Çalıştıkları alanlarla ilgili kitap ve broşür dağıtmaları
S.2. Bir ilköğretim öğrencisi aşağıdaki kurumlardan hangisinden henüz hizmet almamıştır?
A. Belediye
B. Okul
C. Sağlık ocağı
D. Askerlik şubesi
S.3. Sigarayla Savaşanlar Derneği “Sigaraya hayır” kampanyası yapmaktadır. Aşağıdakilerden hangisi bu kampanyanın bir sonucu olamaz?
A. Halkın sigara konusunda bilinçlenmesi
B. Sigarayı bırakanların sayılarının artması
C. Kaliteli sigara üretiminin artması
D. Sigaraya başlayanların sayısının azalması S.4. Münir Bey, seçtiği işte çalışmak için gerekli olan, eğitim ve yaş sınırı koşullarına sahiptir. Yapacağı işin yeri, zamanı ve alacağı ücret de yasalarca belirlenmiştir. Bu bilgilere göre Münir Bey nerede çalışıyor olabilir?
A. Sokak Çocuklarını Koruma Derneği
B. Lösemili Çocuklar Vakfı
C. Anne-Çocuk Eğitim Vakfı
D. Sevgi İlköğretim Okulu
S.5. Yurdumuzun çöl olma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu bize bildirip ağaçlandırma kampanyaları başlatmamıza öncülük eden sivil toplum örgütü aşağıdakilerden hangisidir?
A. Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGEV)
B. Çevre ve Kültür Varlıklarını Koruma Vakfı
C. Türkiye Erozyonla Mücadele Vakfı (TEMA)
D. Toplum Gönüllüleri Vakfı
136
S.6. Aşağıdakilerden hangisi devlet tarafından kurulan bir kuruluştur? A. Okul dernekleri ve vakıflar B. Resmi okullar C. Gönüllü kuruluşlar D. Hayır kuruluşları
S.7. Devlete bağlı bir ilköğretim okulunda öğrencilere eğitim veren bir öğretmen ile AÇEV’de ( Anne Çocuk Eğitim Vakfı) gönüllü olarak annelere eğitim veren bir öğretmen aynı işi yapmalarına rağmen aralarındaki fark nedir?
A. Devlet okulundaki öğretmen para karşılığında, Açev’deki öğretmen gönüllü olarak
çalışmaktadır. B. Devlet okulundaki öğretmen sivil, Açev’deki öğretmen resmi olarak çalışmaktadır. C. Devlet okulundaki öğretmen yasaldır, Açev’deki öğretmen yasal değildir. D. Devlet okulundaki öğretmenin çalışma saatleri belli değildir, Açev’deki öğretmenin
çalışma saatleri bellidir. S.8. İnsanların can ve mal güvenliğini sağlan kurum aşağıdakilerden hangisidir?
A. Vergi dairesi
B. Nüfus müdürlüğü
C. Emniyet teşkilatı
D. Devlet hastanesi S.9. Aşağıda verilen ifadelerden hangisi yanlıştır?
A. Sivil toplum örgütleri insanlar arasındaki iletişimi arttırır.
B. Sivil toplum örgütleri para kazanmak amacıyla etkinlik düzenler.
C. Sivil toplum örgütleri halkı bilinçlendirir.
D. Sivil toplum örgütleri sorunlara çözüm arar. S.10. Bir toplumda sivil toplum örgütlerinin artması sonucunda aşağıdakilerden hangisi gerçekleşir?
A. Demokrasi gelişir.
B. Halkın maddi ihtiyaçları karşılanır.
C. Bireyler kendi çıkarlarını düşünmeye başlar.
D. Toplumdaki sorunlar artar. S.11. Yaşlı ve düşkünlere yardım etmek ve hizmet vermek amacıyla kurulmuş olan kurum aşağıdakilerden hangisidir?
A. AKUT (Arama Kurtarma Derneği)
B. ÇEVKO
C. Darülaceze
D. Kızılay
137
S.12. Aşağıda verilen ifadelerden hangisi yanlıştır?
A. Sosyal örgütler bireylerin özel ihtiyaçları için hizmet üretirler.
B. Polisler toplumun güvenliği için hizmet üretirler.
C. Sağlıklı yaşam toplumun temel ihtiyaçlarından biridir.
D. Ücretsiz aşı kampanyaları devletin yürüttüğü bir sağlık hizmetidir. S.13. Toplumun altyapı, ulaşım ve çevre temizliği gibi ihtiyaçları vardır. Devletin bu hizmetlerin karşılaması için kurduğu kurum aşağıdakilerden hangisidir?
A. Hastaneler B. Vergi daireleri C. Belediyeler D. Karakollar E.
S.14.
• Salgın hastalıkları önlemeye çalışır.
• Deprem, sel, yangın vb. afetlerde, afetzedelere yardım eder.
• Cephe ve cephe gerisinde yaralılara yardım eder. Yukarıdaki çalışmalar, aşağıdaki sivil toplum örgütlerinden hangisinin kuruluş amaçları arasında yer alır?
A. Kızılay
B. AÇEV
C. TEV
D. LÖSEV( Lösemili Çocuklar Vakfı) S.15. Aşağıdaki kurum ya da kuruluşlardan hangisi sağlık alanında hizmet vermez?
A. Sağlık ocakları
B. Halk eğitim merkezi
C. Poliklinikler
D. Hastaneler S.16. Aşağıdakilerden hangisi toplumu ilgilendiren bir problemi çözmek amacıyla gönüllü insanlar tarafından oluşturulan bir kuruluştur?
A. Resmi kurumlar B. Özel tesisler C. Sağlık kuruluşları D. Sivil toplum örgütleri
S.17. Aşağıdakilerden hangisi “Haydi Kızlar Okula” kampanyasının sonuçları arasında yer alır?
A. Toplumun kültür seviyesi düşer.
B. Okur-yazar oranında bir değişiklik olmaz.
C. Eğitimde kız-erkek eşitliği sağlanır.
D. Toplumun sağlık problemlerinin çözülür. S.18. “Erdem, ikametgâhını aldıktan sonra otobüse binerek okula gitti. Unuttuğu ders notlarını getirmesi için telefon kulübesinden arkadaşını aradı.” Erdem bugün aşağıdaki kurumlardan hangisinden hizmet almamıştır?
138
A. Türk Telekom
B. Belediye
C. Muhtarlık
D. Vergi daireleri S.19. I. Para kazanma II. Dayanışma III. Gönüllülük Yukarıdakilerden hangisi ya da hangileri sivil toplum örgütlerinin özelliklerindendir? A. I B. II C. I, II D. II, III S.20. Aşağıdakilerden hangisi sağlık alanında faaliyet gösteren vakıflardan biridir?
A. Anne Çocuk Eğitimi Vakfı
B. Sağlık ve Sosyal Yardım Vakfı
C. Türk Zekâ Vakfı
D. Bilim Sanat Vakfı
139
EK 4
ÖĞRENME STRATEJİLERİ ÖĞRETİM ETKİNLİKLERİ
ÖĞRENME STRATEJİLERİ
1. Altını Çizme 2. Tekrar Yapma 3. Gruplama 4. Not alma 5. Özetleme 6. Tablo, Çizelge ve Kavram Haritaları ile Gösterme 7. Anahatları Oluşturma 8. Bellek Destekleyiciler 9. Zincirleme Yöntemi
1. Altını Çizme: Okuduğumuz metinde önemli bilgileri önemsiz bilgilerden ayırt
etmek için, önemli bilgilerin altı çizilebiliriz. Önemli bilgilerin altını çizerek, okuduğumuz metni daha hızlı ve kolay bir şekilde tekrar edilebiliriz.
Örnek 1: Yaşadığımız çevrede her insanın bir işi vardır. Çiftçi ürünü toprakta işler,
toplar ve şehirlerde tüketilmek üzere pazarcılara satar. Çiftçinin bu
çalışmasına
denir. Üretilen malların alıp kullanılmasına da denir.
Örnek 2: Doğal, beşeri ve ekonomik yönleri ile diğer alanlardan ayrılan, kendi sınırları
içinde benzerlik gösteren alanlara coğrafi bölge denir. Ülkemiz 7 coğrafi bölgeye ayrılmıştır. Bölgeler belirlenirken doğal ve beşeri özellikler dikkate alınmıştır. Yeryüzü şekilleri, iklim, bitki örtüsü gibi özellikler doğal özellikleri, nüfus, yerleşme, tarım, sanayi, ulaşım, ticaret gibi özellikler beşeri ve ekonomik özellikleri oluşturur.
2. Tekrar Yapma: Bir konuyla ilgili sözcükleri, sıralamayı ya da kuralları öğrenirken,
tekrar yapabiliriz. Tekrar sesli olarak ya da zihinden, aynı bilgiyi okuyarak ya da yazarak yapılabilir. Tekrarda önemli olan, belirli aralıklarla yapılmasıdır.
Örnek: Ülkemizde görülmeye değer çok sayıda doğal ve tarihi mekân vardır. Aşağıda
bu mekânlardan bazıları bulundukları illerle beraber verilmiştir; (Aşağıda verilen yerlerin hangi illerde olduğunu öğrenmek için okuyarak ya da yazarak tekrar yapılabilir.)
• Sümela Manastırı – Trabzon
• İshak Paşa Sarayı – Ağrı • Nemrut Dağı – Adıyaman • Kapadokya – Nevşehir
• Mevlana Türbesi – Konya • Pamukkale – Denizli • Çanakkale Şehitleri Anıtı –
Çanakkale • Topkapı Sarayı- İstanbul
üretim tüketim
140
3. Gruplama: Ayrıntılı olarak verilen bilgileri anlamlı bir şekilde gruplandırmak öğrenmeyi ve akılda tutmayı kolaylaştırır.
Örnek 1: Çevre kirliliğine neden olan birçok etmen vardır: Konutlar Çöpler Yangınlar Fabrikalar Taşıt kornaları Piller
Yüksek ses Deniz taşıtları Sigara Tarımsal ilaçlar Taşıtlar
Hava kirliliğine neden olan etmenler: Yangınlar, Sigara, Taşıtlar, Fabrikalar Su kirliliğine neden olan etmenler: Fabrikalar, Deniz taşıtları, Konutlar Toprak kirliliğine neden olan etmenler: Tarımsal ilaçlar, Piller, Çöpler Gürültü kirliliğine neden olan etmenler: Yüksek ses, Taşıt kornaları
Örnek 2: Aşağıda verilen ürünleri gruplandırınız.
Ülkemizde yapılan ekonomik faaliyetler sonucunda birçok ürün elde edilir: Tahıllar Baklagiller Meyveler Çay Pamuk Tütün Zeytin Ayçiçeği
Et Süt Yumurta Balık İpek Yün
Deri
Hayvan gübresi
Kereste Çıra Odun
kömürü Selüloz Kâğıt
Linyit Demir Bakır Kükürt Krom Taş kömürü
4. Not alma: Bir metni okurken metnin üzerine alınacak notlar ( bilinmeyen sözcükleri yuvarlak içine alma, önemli fikri belirtmek için satırın yanına yıldız koyma, anlaşılmayan cümlelerin yanına soru işareti koyma gibi), metnin tekrar etmemizde kolaylık sağlar, önemli bilgileri fark etmemize yardımcı olur.
Örnek 1:
Afet Eğitiminin Amacı nedir? Bütün dünyadaki çıkardığımız ders, ilk 72 saatte
yardımın en büyük kısmının yakın çevremizde bulunulanlardan geldiğidir. Bunun için insanların ilk yardım eğitimi alması gerekir. Afet eğitiminin amacı, pek çok küçük adım atarak alınan önlemlerle afet riskinin azaltılabileceği bilgisini yaygınlaştırmaktır.
1–7 Mart tarihlerinde okullarımızda deprem haftası çerçevesinde etkinlikler düzenlenmektedir. Bu etkinlikler deprem bilincini kazandırmak
ve depremin vereceği zararları en aza indirmek içindir.
felaketlerden
141
Örnek 2: Aşağıdaki metinde önemli bilgilerin altını çizerek ve yıldız koyarak belirtiniz. Anlamadığınız yerlere soru işareti koyunuz. 5. Özetleme: Okuduğumuz bir metnin özetini çıkarmak, metni tekrar ettiğimizde zaman kazandırır. Yeniden metnin tamamını okumak yerine, özetini okumak daha kolay ve daha rahattır. Ancak burada okunan metnin özetini çıkarırken önemli olan bilgilerin seçilmesi gerekmektedir. Özetleme yaparken aşağıdaki sıra izlenmelidir:
• Metni dikkatlice okuyun. • Metinle ilgili olarak kendi kendinize şu soruları sorun: “Metni anladım
mı?, metinden anladıklarım neler?, metinde bahsedilen konu ne?” bu sorulara yeterli cevap verebiliyorsanız özetleme aşamasına geçebilirsiniz. Yeterli cevap veremiyorsanız, metni anlamak için tekrar metni okuyarak, metnin konusunu bulmak için başlığı inceleyin.
• Paragrafları inceleyerek, sürekli tekrar eden sözcükleri ve vurgulana cümleleri bularak metnin ana düşüncesini çıkarın.
• Metinde liste halinde verilen bilgileri kısaltın ( örneğin, elma, armut, portakal, ayva…gibi bir listeyi, meyveler olarak kısaltın).
• Metinde, aynı düşünceyi anlatan birden fazla cümle varsa bir tanesini alın.
• Metnin ana düşüncesiyle ilgili olmayan bilgileri atın. • Ana konuyla ilgisi olmayan düşünceleri içeren cümleleri atın. • Paragrafı özetleyen cümlelerini bulup, özette kullanın. • Paragrafı özetleyen bir cümle yoksa her paragrafı özetleyen bir
cümle yazın. • Metni tekrar gözden geçirerek, yapılan özetle metni karşılaştırın.
Metinde yer alan, özette bulunmayan görüşler varsa ekleyin. Örnek: Aşağıda verilen örnek metin üzerinde özetleme stratejisi uygulamalı olarak gösterilir ve öğrencilerle adım adım gidilerek özetleme öğrencilerle beraber yapılır.
ÜRETİMİN ÖNEMİ
Ham maddenin ya da yarı işlenmiş maddelerin fabrikalarda ve atölyelerde işlenerek
kullanılabilir hale gelmesine sanayi denir.
Fabrikalar ve atölyeler birer sanayi kuruluşudur. Evimizde, okulumuzda kullandığımız her
türlü eşyalar bu sanayi kuruluşlarında üretilir. Bir malın üretilmesi için ham maddeye, enerjiye,
paraya ve iş gücüne ihtiyaç vardır.
Bir mal üretildikten sonra o malın ulaşımı ve pazarlanması sağlanır. Böylece üretilen
mallar tüketiciye ulaşır. Bir malın üretim, ulaşım ve pazarlaması sırasında birçok insan çalışır.
142
COĞRAFİ BÖLGELERİ OLUŞTURAN FAKTÖRLER Bir coğrafi bölgenin sınırlarının belirlenmesinde birtakım özellikler dikkate alınır. Bu özellikleri iki ana grupta inceleyebiliriz:
1. Fiziki özellikler 2. Beşeri ve ekonomik özellikler
1. Fiziki özellikler Bir coğrafi bölgeyi oluşturan fiziki özellikler arasında, bölgenin coğrafi etkenleri, yüzey şekilleri, toprağı, iklim ve bitki örtüsü önemli yer tutar. Bölgelerin belirlenmesinde en önemli faktör, coğrafi etkenlerdir. Bir bölgenin ülke içindeki yeri, komşu ülkelere, denizlere, ana yollara olan yakınlığı ona farklı özellikler kazandırır. Örneğin; Karadeniz Bölgesi, Karadeniz kıyıları boyunca uzanır. İç Anadolu Bölgesi’nin ise denize kıyısı yoktur. Bu nedenle Karadeniz Bölgesi ile İç Anadolu Bölgesi arasında iklim, yerleşme ve ekonomik faaliyetler bakımından farklılıklar görülür. Yüzey şekilleri, coğrafi bölgeleri oluşturan önemli özelliklerden biridir. Dağların yükseklikleri, uzanış doğrultuları veya ova ve platoların geniş yer kaplaması onu diğer bölgelerden ayırır. Örneğin; Karadeniz Bölgesi'nde dağlar kıyıya paralel olarak uzanır. Kıyılar fazla girintili çıkıntılı değildir. Dağlar, genel olarak kıyının hemen gerisinde yükseldiğinden kıyı ovaları dardır. Ege Bölgesi'nde ise dağlar kıyıya dik olarak uzanır ve kıyıları girintili çıkıntılıdır. Bölgedeki dağ sıraları arasında geniş çöküntü ovaları yer alır. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin en belirgin özelliği ise engebelerin çok az yer kaplamasıdır. Coğrafi bölgelerin oluşmasında etkili olan diğer bir özellik, iklimdir. İklim; toprak yapısını, bitki örtüsünü, su kaynaklarını etkilediği gibi, nüfusun dağılışı ve ekonomik faaliyetler üzerinde etkilidir. Örneğin; Karadeniz Bölgesi'nin kıyı kesiminde etkili olan, nemli iklimin sayesinde bol yağış ve yıkanmış toprak isteyen ürünlerin yetişmesi, ormanların geniş yer kaplaması ve akarsuların bol su taşıması mümkün olmuştur.
Yaşamımızın Her Alanında “Demokrasi”
Toplumsal yaşamı düzenlemek için koyulmuş kurallara uyulmadığında,
toplumun her kesiminden insan zarar görebilir. Kurallar her zaman yazılı
olmayabilir. Gelenekler, ahlak kuralları, örf ve adetler, hatta görgü kuralları bile
yaşamımızı düzenlemek için vardır. Kimi zaman sözlü olan bu kurallar, yazılı
hukuk kuralları kadar etkili olur. Fakat demokrasinin temeli olan hukuk kuralları
toplumun her kesimi için bağlayıcıdır ve vazgeçilmezdir.
Demokrasinin olmadığı yerde, insan hakları, eşitlik, özgürlük gibi değerler
korunamaz. Demokratik yaşamın temeli, sorunun çözümüne katılım ile
mümkündür. Birlikte alınan kararların, karara katılan herkes tarafından yerine
getirilmesi gerekir. Katılımın en iyi örnekleri ise oy kullanmak ve aday olmaktır.
143
2. Beşeri ve ekonomik özellikler Coğrafi bölgeleri oluşturan beşeri ve ekonomik özelliklerin başında nüfus, yerleşme ve ekonomik faaliyetler, sanayi, tarım, ulaşım ve turizm gelir. Bölgelerin fiziki özelliklerinin beşeri ve ekonomik faaliyetleri üzerinde büyük etkileri vardır. Örneğin; İç Anadolu Bölgesi'nde iklim özellikleri, tahıl tarımına uygundur. Plato ve ovalar geniş yer kapladığı için küçükbaş hayvancılık yaygındır. Nüfus, yağışın daha fazla olduğu alanlarda toplanmıştır.
6. TABLO, ÇİZELGE VE KAVRAM HARİTALARI İLE GÖSTERME: Çalışılan bir konudaki önemli bilgileri tekrar etmenin, daha anlamlı hale getirmenin bir
yolu da bu bilgileri bir tablo ya da çizelge ile göstermektir. Böylece sadece tablo ya da çizelgeye bakarak konu tekrar edilir.
Örnek 1:
HAKLARIM VE SORUMLULUKLARIM
Üyesi olduğumuz her grupta çeşitli haklarımız ve sorumluluklarımız vardır. Hak: Yasal ya da ahlaki olarak sahip olduğumuz şeylerin tümüdür. Sorumluluk ise
haklarımızı kullanırken her türlü davranışın sonuçlarını üstlenmektir. Haklarımız ve sorumluluklarımız birbirinin tamamlayıcısıdır. Toplumun düzeni ve huzuru için sorumluluklarımıza önem vermeliyiz. Örneğin; çok sevdiğimiz bir müziği dinlemek hakkımızdır. Hiç kimsenin buna engel olmaya hakkı yoktur. Ancak çok sevdiğimiz müziği başkalarını rahatsız etmeyecek şekilde dinlemeliyiz.
Başarılı olmanın en önemli koşullarından biri de haklarımızı ve sorumluluklarımız bilmektir. Haklarımızı kullanarak sorumluluklarımızı yerine getirerek başarılı oluruz. Örneğin; okumak, eğitim görmek hakkımızdır. Derslerimize çalışmak, okula zamanında ve düzenli gitmek ise sorumluluğumuzdur.
İnsanlar toplum içinde bir gurubun üyesi olarak yaşarlar. Her insanın toplum içinde yaşama hakkı vardır. Büyüklerimize karşı saygılı olmak, görgü kurallarına uymak, şiddetten kaçınmak ise sorumluluklarımızdır.
Hak: Yasal ya da ahlaki olarak sahip olduğumuz şeylerin tümüdür.
Sorumluluk: haklarımızı kullanırken her türlü davranışın sonuçlarını üstlenmektir.
Sevdiğimiz bir müziği dinlemek Sevdiğimiz müziği başkalarını rahatsız etmeyecek şekilde dinlemek
Okumak, eğitim görmek Derslerimize çalışmak, okula zamanında ve düzenli gitmek
Toplum içinde yaşamak Büyüklerimize karşı saygılı olmak, görgü kurallarına uymak, şiddetten kaçınmak
144
İKLİMLERİN HİKÂYESİ İklim: Belli bir bölgede uzun süre içerisinde yaşanan hava olaylarına denir.
Türkiye’de Akdeniz, Karadeniz, Karasal iklim görülür. Şimdi bu iklimlerin özelliklerini Özgür, Fırat ve Selin’in anlattıklarından bulmaya çalışalım.
“Aynı mahallede yaşayan Özgür, Fırat ve Selin çok yakın arkadaşlarmış. Fırat’ın
babasının tayini Karasal iklimin görüldüğü Ankara’ya, Selin’in annesinin tayini Akdeniz ikliminin görüldüğü Adana’ya çıkınca ayrılmak zorunda kalmışlar. Özgür ise Karadeniz ikliminin görüldüğü Trabzon’a, dayısının yanına gider. Bu arkadaşlar birkaç yıl sonra bir araya gelirler ve yaşadıkları yerin iklimini ve iklimin hayatlarını nasıl etkilediğini birbirlerine anlatarak karşılaştırırlar.
Fırat: Arkadaşlar, Ankara’da kış mevsimi çok soğuk oluyor ve kar yağıyor.. Bu nedenle
kalın ve yünlü kıyafetler giymek zorunda kalıyorum. Kışlar uzun ve sert geçtiği için evlerin ısınmasında ve ulaşımda sorun yaşıyoruz. Evlerin ısınması için her evde kaloriferler var. Ayrıca istediğim sebze ve meyveleri bulmakta zorlanıyorum çünkü yetişmiyor. Genellikle tahıllar yetiştiği için insanlar bunları yiyerek besleniyorlar. Fabrikalarda da bu ürünler işleniyor. Kırsal kesimlerde insanlar hayvancılıkla uğraşıyor. Yazın ise gündüz çok sıcakken akşam hava birden soğuyor. Etrafta yeşil ağaçlar görmek zor. Baharda yeşeren ağaçlar yazın sıcaktan ve yağış olmadığından kuruyorlar.
Selin Fırat’ın anlattıklarına çok şaşırıyor. Çünkü yaşadığı yerde görülen Akdeniz iklimi ile Fırat’ın anlattıkları arasında çok fark vardı. Selin hemen yaşadığı yerin ikliminin özelliklerini anlatmaya başlar:
Selin: Benim yaşadığım yer seninkinden çok farklı. Kış mevsimi ılık geçiyor ve sadece yağmur yağıyor. Kışlar kısa geçiyor. Kışın hava çok soğuk olmadığı için kaloriferli ev fazla bulunmaz, evlerde genellikle soba ve klima vardır. Yazın havalar sıcak oluyor. İnsanlar tarımla uğraşıyorlar ve burada birçok sebze ve meyve yetiştiriliyor. Ayrıca yazın buraları gezmek ve görmek için buraya birçok turist geliyor. Etrafta bolca ağaç görebiliyorum.
Özgür, Fırat ve Selin’i dikkatle dinliyordu. Kendisinin yaşadığı yerdeki iklim, ikisinin de
anlattıklardan farklıydı. Özgür anlatmaya başladı; Özgür: Benim yaşadığım yer sizin anlattıklarınızdan da farklı. Her mevsim yağmur
yağıyor ve kışlar ılık geçiyor. Çok kalın giyinmemiz gerekmiyor ama her zaman yanımızda şemsiye taşımamız gerekiyor. Yağış fazla olduğu için çok fazla orman var, her taraf yeşillik. Kırsal kesimde insanlar evlerini ağaçlardan yapıyorlar. Kâğıt fabrikaları kurulmuş. İnsanlar kerestecilikle uğraşıyorlar. Buralarda en fazla fındık ve çay yetiştiriliyor.
YETİŞTİRİLEN BESİNLER YERLEŞME GİYİM EKONOMİK
FAALİYETLER
KARASAL İKLİM
Tahıllar( arpa, buğday, mercimek), şeker pancarı, patates
Kaloriferli evler
Kışın kalın ve yünlü giyecekler. Yazın gündüz ince, gece kalın giyecekler.
Un, makarna fabrikaları, sanayi, hayvancılık
AKDENİZ İKLİMİ
Sebze ve meyve, turunçgiller, pamuk, zeytin, tütün, muz, mısır, üzüm, incir
Sobalı ve klimalı evler
Kışın kalın giyecekler yazın ince terletmeyen giyecekler.
Tarım, seracılık, turizm
KARADENİZ İKLİMİ
Tütün, fındık, çay, mısır, Ahşap evler
Çok kalın giyinmeye gerek yok ama şemsiye taşınmalı.
Kâğıt fabrikaları, kerestecilik
145
Örnek 2: Aşağıda Sivil Toplum Kuruluşlarına örnekler verilmiştir.
• İlkyar ( ilköğretim yardım vakfı) • Türk Kalp Vakfı • TEMA • Kanserle Savaş Derneği • ÇEVKO • Eğitim Gönülleri Vakfı
• Lösemili Çocuklar Vakfı • ÇEKÜL • Türk Eğitim Vakfı
Yukarıda verilen Sivil Toplum Kuruluşlarını etkinlik alanlarına göre gruplandırarak için aşağıdaki gibi bir Kavram Haritası oluşturabiliriz.
7. ANAHAT OLUŞTURMA: Öğreneceğimiz konunun başlıklarını çıkararak, konuları hangi sırayla öğreneceğimizi görebiliriz. Böylece konu bitene kadar nerde olduğumuzu ve konunun bitmesine ne kadar kaldığını görürüz. Örnek 1: “ Adım Adım Türkiye” ünitesinin konu başlıklarını ana başlıklar ve alt başlıklar şeklinde yazalım. 1. Güzel Türkiye’m 2. Gölge Oyunu 3. Türkülerimiz 4. Şehirlerin Hatırlattıkları 5. Hünerli Eller 6. Kültürel Zenginliklerimiz 7. Atatürkçü Düşünce Sistemi 8. Atatürk İlkeleri
• Cumhuriyetçilik • Ulusçuluk
• Halkçılık • Laiklik • Devletçilik • İnkılâpçılıktır
9. Yaşasın Cumhuriyet • Atatürk ve Eğitim • Toplumsal Yaşam Değişiyor • Ekonomide Güçleniyoruz
10. Atatürk ve Kadın Hakları Örnek 2: “Ürettiklerimiz” ünitesinin konu başlıklarını ana başlıklar ve alt başlıklar şeklinde yazalım. 8. BELLEK DESTEKLEYİCİLER: Akılda tutulması zor olan bilgileri kolaylıkla hatırlamamıza yardımcı olan ipuçlarıdır. Öğrenmemiz gereken bilgilerle ilgili bir cümle oluşturduğumuzda ya da maddelerin ilk harflerinden bir sözcük ürettiğimizde öğrendiğimiz bilgiyi daha kolay hatırlarız.
Eğitim Alanındakiler • İlkyar • Eğitim Gönülleri Vakfı • Türk Eğitim Vakfı
Sağlık Alanındakiler • Türk Kalp Vakfı • Lösemili Çocuklar Vakfı • Kanserle Savaş Derneği
Çevre Alanındakiler
• TEMA • ÇEKÜL • ÇEVKO
Etkinlik alanlarına göre Sivil Toplum Kuruluşları
146
Örnek 1: ATATÜRK İLKELERİ Yeni Türk devletinin dayandığı ilkeler olan yenilik ve değişikliklere Atatürk İlkeleri denir. Bu ilkeler; cumhuriyetçilik, ulusçuluk, halkçılık, laiklik, devletçilik ve inkılâpçılıktır.
Örnek 2 : Akdeniz Bölgesi’nde Yer Alan Dağlar Sultan Dağları, Bey Dağları, Nur dağları (Amanos), Binboğa Dağları, Aladağlar, Geyik Dağları, Bolkar Dağları, Tahtalı Dağları,
Sultan bey, nur gibi binlerce ala geyiği Bolkar dağlarında tahtayla avlamış.
9. Şifre Oluşturma: öğrenmemiz gereken bilginin ilk harflerinden bir sözcük türeterek, bilgiyi hatırlamak için bir ipucu oluşturabiliriz. Örnek 1: Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki Volkanik Dağlar
• Nemrut dağı, • Süphan dağı, • Tendürek dağı, • Aladağ dağı, • Ağrı dağı
Örnek 2: Aşağıda verilen yer isimlerinin ilk harflerinden bir sözcük türetelim. Akdeniz Bölgesi’nde Krom Çıkarılan Yerler: Dalaman, Köyceğiz, Fethiye, İçel, Alanya ve Eğirdir 10. Zincirleme Yöntemi: Örnek 1: “çevre kirliliği”nde geçen kavramlar aşağıdaki gibi parçalara ayrılarak biri diğerini hatırlatacak şekilde cümleler oluşturulabiliriz. Böylece biri diğerini hatırlatır.
Örnek 2: “Doğal afetler” konusunda geçen “ deprem, yangın, sel, tusinami, erozyon” kavramlarıyla ilgili birbirini hatırlatacak cümleler yazalım.
Cumhurbaşkanı, ulusun halkla laik bir devlet olacağını ve inkılâplar yapacağını söyledi.
Süphan dağı,
Aladağ dağı,
nemrut dağı,
ağrı dağı,
Tendürek dağı,
KADİFE
Hava kirliliğinin artması suları da etkiler. Su kirliliğinin sebeplerinden biri de toprakların kirlenmesidir. Toprak kirliliği çevremizdeki güzellikleri yok ederken sessiz kalınmamalıdır. Ses kirliliği ise özellikle büyük kentlerin önemli sorunlarındandır.
147
Örnek: Birinci Dünya Savaşı’nın bitiminden Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışına kadar olan zamanda hangi olayların olduğunu sırası ile bu olayların baş harflerinden ya da bir sözcükten yararlanarak bir cümle oluşturabiliriz. 1. Mondros Ateşkes Antlaşması, 2. Atatürk’ün Samsun’a çıkışı, 3. Amasya Genelgesi, 4. Erzurum Kongresi, 5. Sivas Kongresi.
Mondros’ta Atama; Amasya’da, Erzurum’da ve Sivas’ta ne yaptığını sordular.
Örnek: Milleti oluşturan öğeler: dil birliği, tarih birliği, yurt birliği, kültür birliği, ülkü birliği’dir. Bu bilgileri öğrenmek için bir öykü oluşturmaya çalışalım. Öykünün içine yukarıdaki bilgileri yerleştirelim.
Okula gitmek üzere evden çıkıyorsunuz. Anneniz sizi o tatlı dili ile (dil birliği) “iyi dersler yavrum” diyerek uğurluyor. Sokağınızdan çıktığınızda tarihi caminin (tarih birliği) önünden geçiyorsunuz. Bu caminin adı da yurt camisi (yurt birliği) olsun. Bu caminin bir kültür mirası (kültür birliği) olduğunu düşündünüz. Okul kapısına ulaştığınızda arkadaşınız ülkü ile (ülkü birliği) karşılaşıyorsunuz. Şimdi evden okula kadar neler yaptığınızı özetleyelim.
GÜDÜLENME STRATEJİLERİ Dersi dinlemeye başlamadan önce oturduğumuz yeri öğrenme için uygun hale
getirmek, öğrenebileceğimize inanmak ve öğreneceklerimizin yararlı olduğunu düşünmek, derste bizi rahatsız eden eşyaları, sesleri, görüntüleri ortadan kaldırmak öğrenmemize yardımcı olur.
Bir bilgiyi öğrenirken kendimize sormamız gereken bazı sorular vardır:
• Bu konuyu niçin öğreniyorum? • Öğrenme etkinliği sonunda neleri öğreneceğim? • Öğrenmek için nasıl bir yol izlemeliyim? • Konuyu öğrenmek için ne kadar süre yeterli olur? • Öğrenip öğrenmediğimi nasıl denetleyebilirim?
Bu soruları kendimize sorduğumuzda öğrenmemizin farkına varırız ve böylece daha iyi öğreniriz.
YÜRÜTÜCÜ BİLİŞ STRATEJİLERİ • Sorular sorma: Çalışmaya başlamadan önce, çalışma sırasında ve çalışma
sununda kendimize sorular sorarak kendimizi denetleyebiliriz. • Planlama: Çalışmaya başlamadan önce kendimize bir çalışma planı
yapabiliriz. Böylece ne zaman ne kadar çalışacağımızı biliriz. • İzleme: Yaptığımız plana bağlı kalarak çalışmamızı sürdürmeliyiz. • Kontrol etme: Çalışmaya başladıktan sonra yaptığımız plana bakarak, plana
göre çalışıp çalışmadığımızı kontrol etmeliyiz. • Yenileme: Eğer planı aksatmışsak, daha fazla çalışarak aradaki farkı
kapatmalıyız. • Kendi kendini test etme: Çalışma bittikten sonra öğrenmemiz gereken
bilgileri öğrenip öğrenmediğimizi kendimize sorular sorarak test edebilir.
148
EK 5
ÜNİTELERİN İŞLENİŞİNDE KULLANILAN ETKİNLİKLER ve DERS PLANI ÖRNEKLERİ
GERÇEKLEŞEN DÜŞLER ÜNİTESİ
BULUŞLAR VE TEKNOLOJİK GELİŞMELER Buluş, daha önce var olmayan bir şeyin ortaya konması, icat edilmesidir. İcatların bir
kısmı insanların daha önce yapamadıkları şeyleri yapabilmelerini sağlar. Bir kısmı ise daha önce yapılabilen bir şeyin daha kolay ve pratik yapılabilmesini sağlar.
İnsanların doğada bulunan maddeleri kendi yararlarına dönüştürebilmek ve yeni maddeler bulmak için kullandıkları farklı yöntemleri de içine alan tekniklerin tümüne teknoloji denir.
İnsanın ilk aleti yapmaya başlamasıyla teknoloji başlamıştır. Hayvanlardan korunmak
için yapılan baltalar teknolojinin ilk örnekleridir. Bilim adamları 1600 lü yıllarda elektriği incelemeye başlamış ve enerji santralleri
kurulmuştur. Bu teknolojik gelişmeler önemli bir çağ başlatmıştır. İnsan yaşamındaki en büyük değişime yol açan teknoloji elektroniktir. Elektronikten
telekomünikasyon ( iletişim ) alanında yararlanılmış, Samuel Mors’un elektrikli telgrafı, Graham Bell’in telefonu bulmaları iletişim çağını başlatmıştır.
Marconi 1901’de radyo dalgalarından yararlanarak haberleşmeyi başarmış, telsiz icat
edilmiştir. Bunun arkasından televizyon, bilgisayar bulunmuştur. Bugün dünyanın çevresinde dolanan ve televizyon programlarını aktarma, petrol
alanlarını belirleme, hava tahminleri için bulut hareketlerini gözlemleme gibi işlemleri gerçekleştiren uydular yapılmıştır.
Bilgisayar aracılığı ve internet bağlantısı ile uydular üzerinden her türlü iletişim ve bilgi
alışverişinin sağlanması mümkün olmaktadır. Günümüzde hayatımızı kolaylaştıran buluşların çoğu yıllar öncesinde yapılmıştır. Daha
sonra bu buluşlar insanların ihtiyaçları göz önüne alınarak bilim adamlarını çalışmalarıyla değişikliği uğrayarak günümüze kadar gelmiştir. Bu çalışmalar günümüzde de devam etmektedir.
BULUŞ TEKNOLOJİ Kalemin ucuna silgi takmayı düşünmek Silgili kalemi yapmak
Tekerlek Tekerleğin yapılması, at arabasının, otomobilin, bisikletin yapılması
Telefon Ampul
149
BULUŞLARIN VE TEKNOLOJİK GELİŞMELERİN HAYATIMIZDAKİ YERİ Buluşlar ve teknolojik gelişmeler toplum hayatımızın, yaşam tarzımızın her geçen gün
biraz daha gelişmesine, değişmesine neden olmaktadır. Değişim ve gelişimin toplum hayatımızda etkilerini günlük yaşantımızdan örneklerle açıklayalım:
• Çevremiz, yaşadığımız mekânlar, evler yapı teknolojisinin gelişmesi ve nüfusun artmasıyla sürekli değişmektedir. Eskinin tek katlı evleri artık yerlerini çok katlı apartmanlara bırakmıştır.
• Eskiden ilkel araçlarla günlerce aylarca süren yolculuklar, artık metrolar, uçaklar ve hızlı araçlarla kısa sürede rahat ve güven içinde yapılmaktadır.
• İletişimdeki gelişmelerle ( faks, internet, cep telefonu vb.) istediğimiz kişiyle anında iletişim kuruyor ve istediğimiz belgeyi her yere ulaştırabiliyoruz.
• Evlerimizde kullandığımız teknolojik ürünler bize daha rahat bir yaşam imkânı sağlıyor.
• Tıp alanındaki gelişmeler bizlerin yaşam kalitesini artırıyor. Teknolojik cihazlar ile hastalıklarda kısa sürede kesin teşhise ulaşılarak tedavi imkânı sağlanıyor.
Teknolojik gelişmeler sonucunda sürekli yenilenen ve değişen teknolojik ürünlerin
hayatımızı kolaylaştırmak, zaman ve enerji tasarrufu sağlamak, rahat ve güvenli bir yaşam imkânı sağlamak gibi olumlu etkilerinin yanında hayatımıza bazı olumsuz etkileri de olmaktadır. Bu olumsuz etkileri günlük yaşantımızdan örneklerle açıklayalım:
• Evlerimizde kullandığımız teknolojik ürünlerin çoğu elektrik enerjisi ile çalıştığından, elektrik üreten santraller kurulmaktadır. Bu santrallerde elektrik üretimi için yakılan kömür havayı kirletmektedir.
• Haberleşme ve iletişim konusunda bize kolaylık sağlayan televizyon, bilgisayar ve internetle insanlar çok fazla zaman geçirdiğinden, toplumsal ilişkiler zayıflamaktadır. Ayrıca televizyon ve bilgisayar ekranlarından yayılan bazı ışıklar, bu araçlara fazla bakanların gözlerine zarar vermektedir.
• Her gün kullandığımız taşıtlar, hayatımızı kolaylaştırdığı gibi, taşıtların egzozlarından çıkan gazlar havayı kirletmektedir.
• Kilometrelerce uzaktaki insanlarla istediğimiz zaman ve istediğimiz yerde iletişim kurmamızı sağlayan cep telefonlarının yaydığı radyasyon, kalbe ve beyin hücrelerine zarar vermektedir. Ayrıca sürekli yeni modellerin çıkmasıyla insanların yeni telefonlar alması, eskiyen veya bozulan telefonların çöpe atılmasıyla da çevre kirliliği yaratmaktadır.
BİLİM İNSANLARININ ÇALIŞMA YÖNTEMLERİ
İnsanlar yaşamlarını kolaylaştırmak için sürekli yeni buluşlar yapmışlardır. Her buluş merakla ve düşünmekle başlar. Herkesin bir düşüncesi vardır. Bilim insanları
düzenli ve planlı çalışarak ve vazgeçmeden çalışarak buluşlar yapmışlar ve yeni gelişmelerin yaşanmasını sağlamışlardır.
Bilim insanlarının ortak özellikleri;
• Her şeyi sorgularlar.
• Gözlem yaparlar.
• Deney yaparlar.
• Araştırmacıdırlar.
150
• Zamanı iyi kullanırlar. • Her türlü yöntem ve işlemlerin analizini yaparlar. • Gerçekçidirler. • Eleştiriye açıktırlar. • Sürekli inceleyen araştıran bir yapıya sahiptirler. • Düzenli ve planlı çalışırlar. • Farklı fikirlere karşı hoşgörülü davranırlar.
Bir buluş yapmanın ilk adımı, sorunları tespit etmektir. Bir soruna çözüm ararken çeşitli
kaynaklardan yararlanıp geniş bir araştırma yapılmalıdır. Bu konudaki eski buluşlardan yararlanmalı, başarısızlıktan asla korkulmamalıdır. Çünkü başarısızlıkla sonuçlanan deneyler insanları bir gün mutlaka başarıya götürür. Başarıya ulaşmanın en önemli yollarından biri de planlı çalışmak ve asla vazgeçmemektir. Bilim insanlarının çoğu aynı yöntemleri kullanarak çalışmaktadırlar.
BİLİMSEL ARAŞTIRMANIN ADIMLARI
BİLGİ KAYNAKLARI VE BU KAYNAKLARIN KULLANIMI Bilimsel ve teknolojik gelişmeleri takip etmemiz, çağdaş insan olmamız açısından
önemlidir. Teknoloji kullanmak ve yeni gelişmelerden haberdar olabilmek için süreli yayınları tanımamız ve izlememiz gerekir. Bilim ve teknoloji sürekli gelişmekte ve her geçen gün yeni bir bilimsel gelişme, teknolojik ürün çıkmaktadır. Ayrıca bilime, bilimsel düşünmeye yakınlaştıracak, problem çözmeye yönelik düşünmemizi sağlayacak, yaşımıza uygun çeşitli çalışmalardan örnekler görerek bilime ve bilimselliğe ilgi duymamızı sağlayacaktır.
Günümüzde bilim ve teknolojiyle ilgili düzeyimize uygun pek çok kitap, dergi, süreli yayın, belgesel, internet siteleri vardır. Bunlara abone olmak ve bu yayınları izlemek bizim her konudaki bilgi ve yeteneklerimizi de geliştirecektir.
Merek ettiğimiz bilgileri, bilim ve teknolojik gelişmelerle ilgili bilgileri ve haberleri bilgi kaynaklarından öğrenebiliriz. Bu bilgi kaynakları şunlardır; kitaplar, dergiler, internet.
Sorunu bulmak
Çeşitli kaynaklardan sorunla ilgili geniş bir araştırma yapmak
Çözüm önerilerini deneyerek sorunun çözümünü bulmak
Sorunu çözebilecek olası çözüm önerileri üretmek.
BİLGİ KAYNAKLARI
Kitaplar Dergiler İnternet
151
GÜNLÜK DERS PLANI ÖRNEĞİ Ders: Sosyal Bilgiler Ünite: Gerçekleşen Düşler Konu: Teknolojinin Serüveni Süre: 40’ Kazanım 2: Buluşların ve teknolojik ürünlerin toplum hayatımıza etkilerini tartışır.
Araç-gereç: Değişik teknolojik ürünlerin fotoğrafları, projeksiyon, bilgisayar
Yöntem ve teknikler: Beyin fırtınası, soru-cevap, tartışma, gösterip yaptırma.
İşleniş:
1. Öğrencilerden evlerinde kullandıkları teknolojik ürünlere örnek vermeleri istenir.
2. Bu ürünlerin hangi enerji türüyle çalıştığı sorulur.
3. Günlük hayatımızda kullandığımız teknolojik ürünlerin fotoğrafları gösterilerek, “Bu
teknolojik ürünler olmasaydı, hayatımız nasıl olurdu?” sorusu sorulur.
4. Bu derste teknolojik ürünlerin hayatımızdaki yerini ve bu ürünlerin hayatımıza olumlu ve
olumsuz etkilerini öğrenecekleri söylenir.
5. Konuyla ilgili olarak hazırlanan çalışma kâğıdı dağıtılır.
6. Çalışma kâğıdından öğrencilere teknolojik ürünlerin olumlu ve olumsuz etkileri
buldurulur. Bu etkiler tabloya yerleştirilir.
7. Öğrencilerden teknolojik ürünlerin olumlu ve olumsuz etkilerine örnekler vermeleri
istenir.
8. Konu özetlenerek tekrar edilir.
Değerlendirme:
1. Teknolojik ürünler olmasaydı, hayatımızda ne gibi değişiklikler olurdu? 2. Aşağıda verilen tabloyu iki ürün ekleyerek doldurmaları istenir.
TEKNOLOJİK ÜRÜN YARARLARI ZARARLARI
TELEVİZYON
TAŞITLAR
BİLGİSAYAR
CEP TELEFONU
152
TOPLUM İÇİN ÇALIŞANLAR ÜNİTESİ
TOPLUMSAL KURUMLAR
İnsanlar toplu halde yaşarlar. Yaşamımızı sürdürebilmek için beslenmek, barınmak, giyinmek gibi temel ihtiyaçlarımız vardır. Bu ihtiyaçları karşılamadan yaşamamız mümkün değildir. İnsanlar bu ihtiyaçlarını tek başlarına karşılayabilirler mi?
Toplumun temel ihtiyaçlarının korunması için birçok kurum vardır. Bu kurumlara geçmeden önce kurumun ne olduğunu öğrenelim.
Kurum: Kuruluş kanunlarında görev, yetki ve sorumlulukları belirlenen, hizmetin niteliği ve yürütülmesi bakımından idarî bir bütünlüğe sahip olan işyerleridir. Kurumlar, bir toplumda sosyal yaşamımızı birbirimize benzer şekilde gerçekleştirmemizi sağlamaya çalışırlar. Toplumun ihtiyaçlarını karşılamak için devlet tarafından ve gönüllü insanlar tarafından kurulan kurumlar vardır.
Toplumun ihtiyaçlarını karşılamak için devlet tarafından kurulan kurumlara resmi kurumlar denir. Devlet, halkın her türlü ihtiyacını karşılayabilmek için, ilgili bakanlıkları ve kurumlarıyla çalışır. Örnek: Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu, Emekli sandığı, Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK), Bağ-Kur gibi.
Toplumun ihtiyaçlarını karşılamak için gönüllü insanlar tarafından kurulan kurumlara sosyal örgütler denir. Sosyal örgütler, bireylerin sorunlarını çözmek ya da ihtiyaçlarını karşılamak için gönüllü insanlar tarafından kurulmuştur. Eğitim, sağlık, çevre, yardım gibi değişik alanlarda faaliyet gösteren sosyal örgütler vardır. Bunlara sivil toplum örgütleri de denir. Örnek: TEMA, LÖSEV, Eğitim gönüllüleri, AÇEV gibi.
Okul LÖSEV Hastane TEMA Belediye AÇEV
RESMİ KURUMLAR
Gerek devlet kurumları, gerekse sivil toplum örgütleri yasalar çerçevesinde kurulur ve
işletilir.
Resmî kurumlarda çalışanlar yaş, eğitim gibi belirli şartlarla işe alınırlar herkesin yapacağı iş belirlidir. Sivil toplum örgütlerini kuranlar ve bu örgütlere üye olanlar ise gönüllü çalışırlar. Ancak gerek resmî kurumlarda gerek sivil toplum örgütlerinde çalışanlar topluma hizmet etmek amacıyla çalışırlar.
KURUM
SOSYAL ÖRGÜTLER
RESMİ KURUMLAR
153
SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ Toplum demek, bir arada yaşamak demektir. Birlikte yaşam, yardımlaşmayı ve
dayanışmayı gerektirir. Yardım; hiçbir karşılık beklemeden yapılır. Toplumda yardıma muhtaç çok sayıda insan vardır. Bu kişilere öncelikle devlet yardım eder. Bizler de bu kişilere çeşitli kurumlar aracılığıyla yardım ederiz, Türk ulusu yardımsever bir ulustur. Tarihimizde kurulmuş birçok yardım kuruluşu vardır. Bunların başında Vakıflar gelir. Vakıflar; aşevleri, hastaneler, okullar yaparak halkın hizmetine sunarlar. Günümüzde Kızılay, Çocuk Esirgeme Kurumu, Yeşilay gibi yardım kuruluşları vardır.
Bazı deprem, sel, yangın gibi büyük felaketler çok sayıda kişinin evsiz barksız kalmasına neden olur. Böyle zamanlarda yardım kuruluşları felaketten zarar gören insanların yardımına koşar.
Doğal afetlerle karşı karşıya kalındığında felaketten etkilenen insanlara sadece devletin yardımcı olması yetmez. İnsanlar hep birlikte felaketin olumsuz sonuçlarını üstlenir.
Sivil toplum örgütleri felaketzedelerin yaralarını sarar. Böylece her an, herkesin başına gelebilecek felaketler bir ölçüde önlenmiş olur. Felaketin en az acı ve üzüntüyle atlatılması sağlanır.
Ülkemiz 17 Ağustos 1999 tarihinde büyük bir deprem yaşamıştır. AKUT (Arama Kurtarma TİMİ) sivil toplum örgütleriyle devletin tüm kurum ve kuruluşları el ele depremzedelerin yardımına koşmuştur.
Toplumların bütünlüğü açısından yardımlaşma ve dayanışma çok önemlidir. Sivil toplum örgütleri hiçbir çıkar beklemeden gönüllü olarak insanların yardımına koşar.
Vakıflar, sendikalar, dernekler sivil toplum kuruluşlarıdır. Vakıf ve dernekler topluma yararlı bir hizmet vermek için kurulmuş yasal örgütlerdir. Yardımseverler Derneği, Kızılay, Türk Diyabet Vakfı bunlara örnektir. Odalar ise çeşitli bir meslekteki kişilerin bilgi alışverişi, yaptıkları yerlerdir. Örneğin, mimar ve mühendisler odası, ticaret odası gibi.
Bunlardan başka bir de sendikalar vardır. Sendikalar çalışanların ve işverenlerin haklarını korumak için kurulan kuruluşlardır. Maden-iş Sendikası yurdumuzda kurulan sendikalardan biridir. Maden işçilerinin haklarını korumak için kurulmuştur.
Çeşitli Sivil Toplum Örgütleri ve Çalışma Alanları Yeşilay: Yurdumuzda alkollü içki ve uyuşturucu madde kullanmaya karşı devletin kurduğu
bir dernektir. Temel amaç, toplumda aileye ve bireye zararlı olan içki ve uyuşturucuların kullanımını eğitim yoluyla engellenmektir.
Türk Diyabet Vakfı: Ülkemizde şeker hastalığı ile ilgilenen sağlık personeli ve diyabet hastaları tarafından kurulmuştur.
Türk Kalp Vakfı: Kalp ve damar hastalıklarıyla ilgili çalışmaları yürütür. Ülkemizde kalp ve damar hastalıklarına neden olan etkenler hakkında sistemli bir çalışma yürütür.
Lösemili Çocuklar Vakfı: Lösemi hastası olan çocukların sağlık ve eğitim gibi ihtiyaçlarının; karşılanması için kurulmuştur. Eğitim ve araştırma kurumları kurmak gibi amaçları da vardır.
Türk Böbrek Vakfı: Toplum eğitimini ve bilinçlenmesini sağlamak, böbrek sağlığı politikası ile bilimsel veri kaynağı oluşturmak gibi amaçları vardır.
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı: Yurdumuzda bütün il ve ilçelerde kurulmuştur. Bu vakfın doğal başkanı illerde vali, ilçelerde kaymakamdır. Vakıf hiçbir sosyal güvencesi olmayan kişilere ve yoksullara yardım eder. Bu yardım kurumu halkın yardımları ile güçlenir. Bu tür kurumlara yardım etmek hepimizin görevidir.
Kızılay: Fakirlere, muhtaçlara ve felakete uğrayanlara yardım eder. Sel, yangın, deprem gibi felaketlerde insanların en büyük desteğidir.
154
GÜNLÜK DERS PLANI ÖRNEĞİ
Ders: Sosyal Bilgiler Ünite: Toplum İçin Çalışanlar Konu: Her İşin Başı Sağlık Süre: 40’+40’ Kazanım 1. Toplumun temel ihtiyaçlarıyla bu ihtiyaçlara hizmet eden kurumları
ilişkilendirir. Araç-gereç: Sosyal örgütlerin afişleri, projeksiyon, bilgisayar
Yöntem ve teknikler: Düz anlatım, soru-cevap, tartışma, gösterip yaptırma. İşleniş:
1. “Bir insanın hayatını sürdürebilmesi için nelere ihtiyacı vardır?” sorusu sorulur. 2. Cevaplar alındıktan sonra “İnsanlar bu ihtiyaçlarını tek başlarına karşılayabilirler
mi? Bu ihtiyaçlarını karşılamak için nerelerden ya da kimlerden yardım alırlar?” 3. Bu derse insanların temel ihtiyaçlarını ve bu ihtiyaçları karşılamak için hizmet
veren kurumları işleyeceğiz. 4. Konu ile ilgili hazırlanan çalışma yaprakları öğrencilere dağıtılır. 5. Hazırlanan sunu ile birlikte öğrencilerin çalışma kâğıtlarından takip etmeleri ve
katılmaları sağlanır. 6. Kurumun ne olduğu açıklanır. Resmi kurumların ve sosyal örgütlerin ne olduğu
açıklanır. 7. Kurumlarla ilgili kavram haritası öğrencilerle oluşturulur. 8. Sosyal örgütlerin afişleri inceletilir.
9. Konu özetlenir. Anlaşılmayan yerler açıklanır. Değerlendirme:
1. Toplumun temel ihtiyaçları nelerdir?
2. Toplumun ihtiyaçlarını kimler karşılar?
3. Resmi kurumları ve sosyal örgütlerin ortak özelliklerini tablo ile göstermeleri
istenir.
FAALİYET ALANLARINA GÖRE SOSYAL
ÖRGÜTLER
EĞİTİM ÇEVRE YARDIM SAĞLIK
156
ÖZGEÇMİŞ
Adı Soyadı : Yeliz DİKBAŞ (BOLAT)
Doğum Tarihi : 01.07.1978
Doğum Yeri : Hatay-Antakya
Medeni Hali : Evli
Adres: Yeni Baraj Mah.62058 Sok. No:14, 01150 ADANA
E-mail : [email protected]
ÖĞRENİM DURUMU
2003–2008 Yüksek Lisans: Çukurova Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sınıf
Öğretmenliği Anabilim Dalı, Adana. 1998-2002 Lisans: Mustafa Kemal Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Sınıf Öğretmenliği
Bölümü’nde eğitimi, Antakya. 1991–1994 Lise: Kurtuluş Lisesi, Antakya.
ÇALIŞTIĞI KURUMLAR 2006- Solaklı İlköğretim Okulu, Sınıf Öğretmeni, Adana. 2002- 2003 Salmanuşağı İlköğretim Okulu, Sınıf Öğretmeni, Hatay.