T.C. Sosyal Bilimler Enstitüsü
Transcript of T.C. Sosyal Bilimler Enstitüsü
T.C. İstanbul Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı
İnsan Kaynakları Yönetimi Bilim Dalı
Yüksek Lisans Tezi
İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ UYGULAMALARININ ETİK AÇIDAN
ÇALIŞANLAR TARAFINDAN ALGILANIŞI VE ÖRGÜTSEL BAĞLILIKLA İLİŞKİSİNE YÖNELİK
BİR ARAŞTIRMA
Yeliz KARASU 2501060478
Tez Danışmanı Prof. Dr. Gönen DÜNDAR
İstanbul 2009
iii
İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ UYGULAMALARININ ETİK
AÇIDAN ÇALIŞANLAR TARAFINDAN ALGILANIŞI VE
ÖRGÜTSEL BAĞLILIKLA İLİŞKİNE YÖNELİK BİR ARAŞTIRMA
YELİZ KARASU
ÖZ
Bu tez çalışmasının amacı, çalışanların insan kaynakları yönetimi
uygulamalarındaki etik değerleri algılamaları ile örgüte olan bağlılıkları arasındaki
ilişkiyi ortaya koymaktır.
Çalışma giriş ve sonuç kısmının dışında üç bölümden oluşmaktadır. Birinci
bölümde işletmeler açısından iş etiğinin önemi ve rolü ele alınmıştır. İkinci bölümde;
örgütsel bağlılık kavramı, insan kaynakları yönetiminde iş etiği ve insan kaynakları
yönetiminde iş etiğinin örgütsel bağlılık ile ilişkisi incelenmiştir.
Üçüncü bölümde ise insan kaynakları yönetimi uygulamalarının etik açıdan
çalışanlar tarafından algılanışı ve örgütsel bağlılıkla ilişkisine yönelik araştırma
yapılmıştır. Araştırma, lojistik sektöründe faaliyet gösteren kurumsal bir firmanın
İstanbul genel merkezinde görev yapan çalışanlar üzerinde bir araştırma
gerçekleştirilmiştir. Elde edilen sonuçlara göre, firmanın çalışanları tarafından
algılanan insan kaynakları uygulamalarındaki iş etiği ile çalışanların örgüte olan
bağlılığı arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki bulunmuştur. İnsan kaynakları
uygulamalarındaki iş etiği ile çalışanların örgüte olan duygusal bağlılığı arasında da
pozitif yönde anlamlı bir ilişki olduğu ortaya çıkmıştır.
Anahtar Kelimeler: Etik, İş Etiği, Örgütsel Bağlılık, İnsan Kaynakları Yönetimi
Uygulamalarında İş Etiği
iv
EMPLOYEES’ PERCEPTION OF BUSINESS ETHICS IN HUMAN
RESOURCES MANAGEMENT APPLICATIONS AND A
RESEARCH OF ITS RELATION WITH ORGANIZATION
COMMITMENT
YELİZ KARASU
ABSTRACT
The aim of this thesis is to determine the relationship between the employees’
perceptions of business ethics in human resources management applications and their
organizational commitments.
The study consists of three sections except for the introduction and
conclusion sections. In the first section, importance and role of business ethics are
discussed in terms of business enterprise. In the second section, organizational
commitment, business ethics in human resources management applications and their
relationships are investigated.
In the third part, the findings of an emprical study employees' perception of
business ethics in human resources management applications and ıts relation with
organizational commitment. The findings of an empirical study -which covers
employees working in the Corporate Headquarters of a leading logistics company in
Turkey- has been presented. The results show that the relationship between business
ethics in human resource management applications and employees’ organizational
commitments is related with signalling a moderate correlation. It is also found a
moderate correlation between business ethics in human resource management
applications and employees’ affective commitment.
Key Words: Ethics, Business Ethics, Organizational Commitment, Business Ethics in
Function of HRM.
v
ÖNSÖZ
Etik; bireyler, toplum ve örgüt açısından neyin doğru neyin yanlış olduğu
konusunda yol gösterici ilke ve standartları tanımlayan bir disiplindir. İş etiği de iş
dünyasının sağladığı olanaklar karşısında sağduyulu seçimler yapmamızda bize
rehberlik eden prensip ve standartları içerir. İş etiği iş dünyasında etik ilkeleri
yerleştirmeye çalışmaktadır.
İnsan kaynakları yönetimi uygulamaları işletmenin etik sorumluluklarını
gerçekleştirme konusunda işletme yönetimine önemli bir destek oluşturmaktadır.
İnsan kaynakları yönetimi ve iş etiği önemli bir bütün olarak karşımıza çıkmakta ve
işletmelerin insan kaynakları uygulamalarında etik ilkelere uygun davranışlar
sergilemeleri gerekmektedir.
Örgütsel bağlılık, çalışanın örgütü ile bir bağ kurarak kendisini örgütün bir
parçası olarak hissetmesinin derecesidir. Çalışan ile örgüt arasındaki maddi ve
manevi çıkarları açıklayan ilişkidir. Günümüzde küreselleşme, değişen çevre
koşulları, artan rekabet ve çalışanların ihtiyaçlarındaki değişmeler gibi nedenlerle
çalışanları örgütte tutmak gün geçtikçe daha zor hale gelmektedir. Çalışanların
örgütsel bağlılıklarını artıracak unsurları belirlemek ve geliştirmek oldukça
önemlidir.
Bu doğrultuda yapılan çalışma, insan kaynakları yönetimi uygulamalarının iş
etiği açısından çalışanlar tarafından değerlendirilmesini ve bu değerlendirmenin
örgütsel bağlılıkla ilişkisini ortaya çıkarmayı amaçlamıştır. Burada İnsan kaynakları
yönetimi uygulamalarında iş etiği ile örgütsel bağlılık arasında ilişki kurulmaya
çalışılmış ve bu konu ile ilgili bir araştırma yapılmıştır. Lojistik sektöründe faaliyet
gösteren kurumsal bir firmanın İstanbul genel merkezinde görev yapan 57 çalışanı
üzerinde bir araştırma gerçekleştirilerek insan kaynakları uygulamalarındaki iş
etiğinin çalışanlar tarafından değerlendirilmesi sağlanmış ve bu değerlendirmelerin
çalışanların örgüte olan bağlılık düzeyi ile ilişkisi saptanmaya çalışılmıştır.
vi
Bu araştırma sonucunda insan kaynakları yönetimi, etik ve örgütsel bağlılık
konusunda çalışma yapan akademisyen ve uygulamacılara bu alanda öğrenim
görenlere yararlı bilgiler sunulacağı düşünülmektedir.
İstanbul, 2009
Yeliz KARASU
vii
İÇİNDEKİLER
ÖZ ............................................................................................................................... iii ABSTRACT ................................................................................................................ iv ÖNSÖZ ........................................................................................................................ v İÇİNDEKİLER .......................................................................................................... vii TABLOLAR LİSTESİ ................................................................................................. x ŞEKİLLER LİSTESİ .................................................................................................. xi KISALTMALAR LİSTESİ ........................................................................................ xii GİRİŞ ........................................................................................................................... 1
BİRİNCİ BÖLÜM İŞLETMELER AÇISINDAN İŞ ETİĞİNİN ÖNEMİ VE ROLÜ
1.1. Etik Kavramının Tanımı ....................................................................................... 3 1.2. İş Etiğinin Tanımı ................................................................................................. 5 1.3. İş Etiğinin Tarihi Gelişimi .................................................................................... 7
1.3.1. Dünyada İş Etiğinin Tarihi Gelişimi .............................................................. 7 1.3.2. Türkiye’de İş Etiğinin Tarihi Gelişimi ........................................................... 9
1.4. Etik Yaklaşımlar.................................................................................................. 12 1.4.1. Faydacı Yaklaşım ......................................................................................... 13 1.4.2. Bireyci Yaklaşım .......................................................................................... 13 1.4.3. Adalet Yaklaşımı .......................................................................................... 14 1.4.4. Haklara Dayalı Etik Yaklaşımı .................................................................... 14
1.5. İş Etiğinin Diğer Kavramlarla İlişkisi ................................................................. 15 1.5.1. Etik ve Ahlak Arasındaki İlişki ................................................................... 15 1.5.2. İş Etiğinin İş Ahlakı İle İlişkisi .................................................................... 16 1.5.3. İş Etiğinin Sosyal Sorumlulukla İlişkisi ...................................................... 17
1.6. İş Etiğinin İşletmeler Açısından Önemi ............................................................. 21 1.7. İşletmelerde Ortaya Çıkan Etik Dışı Davranışlar............................................... 22 1.8. İşletmelerin Çalışanlarına Olan Etik Sorumlulukları ......................................... 25 1.9. İşletmelerde Etik Yönetim İlkeleri ..................................................................... 28 1.10. İş Etiğinin Kurumsallaşması ............................................................................ 32
1.10.1. İş Etiğini Kurumsallaştırmanın Yöntemleri ................................................ 35
viii
İKİNCİ BÖLÜM İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİNDE İŞ ETİĞİNİN ÖRGÜTSEL
BAĞLILIKLA İLİŞKİSİ
2.1. Örgütsel Bağlılık Kavramının İncelenmesi ......................................................... 39
2.1.1. Örgütsel Bağlılığın Tanımı ........................................................................... 39 2.1.2. Örgütsel Bağlılığın Boyutları ....................................................................... 41
2.1.2.1. Duygusal Bağlılık ................................................................................... 42 2.1.2.2. Devam Bağlılığı ..................................................................................... 43 2.1.2.3. Normatif Bağlılık ................................................................................... 44
2.1.3. Örgütsel Bağlılığa Etki Eden Faktörler ....................................................... 45 2.1.3.1. Kişisel Faktörler .................................................................................... 45 2.1.3.2. Örgütsel Faktörler .................................................................................. 47 2.1.3.3. Örgüt Dışı Faktörler .............................................................................. 48
2.1.4. Örgütsel Bağlılığın Sonuçları ...................................................................... 49 2.1.4.1. Örgütsel Vatandaşlık ............................................................................. 50 2.1.4.2. İşgören Performansı .............................................................................. 51 2.1.4.3. Örgütten Ayrılma .................................................................................. 52
2.2. İnsan Kaynakları Yönetiminde İş Etiği ............................................................... 53 2.2.1. İnsan Kaynağını Temin Seçim ve İşe Yerleştirme Sürecinde İş Etiği .......... 58
2.2.1.1. İnsan Kaynağını Temin ve Seçim Sürecinde İş Etiği ............................. 61 2.2.1.2. İnsan Kaynağının İşe Yerleştirilmesi Sürecinde İş Etiği ....................... 67
2.2.2. Eğitim ve Geliştirme Uygulamalarında İş Etiği .......................................... 68 2.2.2.1 Eğitim Sürecinin Adımları ve İş Etiği ..................................................... 70
2.2.3. Performans Değerlendirme Uygulamalarında İş Etiği................................. 73 2.2.3.1. Performans Değerlendirme Süreci ve İş Etiği ....................................... 74
2.2.5. Ücret Yönetiminde İş Etiği .......................................................................... 82 2.2.5.1. Ücret Politikası ve İş Etiği ..................................................................... 87 2.2.5.2. Ücret Yapısının Oluşturulmasında İş Etiği ........................................... 88 2.2.5.3. Ücret Sistemleri ve İş Etiği ................................................................... 89
2.3. İnsan Kaynakları Yönetiminde İş Etiğinin Örgütsel Bağlılıkla İlişkisi .............. 90 2.3.1. İnsan Kaynağını Temin Seçim ve Yerleştirme Sürecinde İş Etiği ve Örgütsel Bağlılık ................................................................................................................... 93 2.3.2. Eğitim ve Geliştirme Uygulamalarında İş Etiği ve Örgütsel Bağlılık ......... 94 2.3.3. Performans Değerlendirme Uygulamalarında İş Etiği ve Örgütsel Bağlılık 95 2.3.4. Kariyer Yönetiminde İş Etiği ve Örgütsel Bağlılık ..................................... 97 2.3.5. Ücret Yönetiminde İş Etiği ve Örgütsel Bağlılık......................................... 98
ix
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ UYGULAMALARININ ETİK
AÇIDAN ÇALIŞANLAR TARAFINDAN ALGILANIŞI VE ÖRGÜTSEL BAĞLILIKLA İLİŞKİSİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA
3.1. Araştırmanın Amacı ve Önemi ........................................................................ 100 3.2. Araştırmanın Anakütlesi ve Örneklemi ........................................................... 100 3.3. Araştırmanın Sınırlılıkları ................................................................................ 101 3.4. Araştırmanın Modeli ......................................................................................... 102 3.5. Hipotezler .......................................................................................................... 103 3.6. Araştırmada Kullanılan Yöntem ...................................................................... 104
3.6.1. İnsan Kaynakları Yönetimi Uygulamalarında İş Etiği Anketi ................... 104 3.6.2. Örgütsel Bağlılık Anketi ............................................................................. 106 3.6.3. Kişisel Bilgiler ........................................................................................... 106
3.7. Araştırmada Kullanılan İstatistiki Yöntemler ................................................... 106 3.8. Araştırma Verilerinin Analizi ........................................................................... 108
3.8.1. Geçerlilik Analizi ........................................................................................ 108 3.8.1.1. İnsan Kaynakları Yönetimi Uygulamalarında İş Etiğine Ait Faktör Analizi ............................................................................................................... 108 3.8.1.2. Örgüsel Bağlılığa Ait Faktör Analizi ................................................... 110
3.8.2. Faktör Analizi Sonucuna Göre Oluşan Araştırma Modeli.......................... 113 3.8.3. Güvenirlilik Analizi .................................................................................... 113
3.8.3.1. İnsan Kaynakları Yönetimi Uygulamalarında İş Etiğine Ait Güvenirlilik Analizi ............................................................................................................... 114 3.8.3.2. Örgütsel Bağlılığa Ait Güvenirlilik Analizi ......................................... 114
3.9. Araştırmanın Sonuçları ..................................................................................... 115 3.9.1. Araştırmaya Katılan Çalışanlar İle İlgili Genel Sonuçlar ........................... 115 3.9.2. Çalışanların İKY Uygulamalarında İş Etiği Algı Düzeylerine Ait Bulgular .............................................................................................................................. 116 3.9.3. Çalışanların Örgütsel Bağlılık Boyutlarına Ait Bulgular ........................... 117 3.9.4. Çalışanların Demografik Özelliklerine Göre Farklılık Analizleri .............. 118
3.9.4.1. Çalışanların Demografik Özellikleri ile İKY Uygulamalarında İş Etiği Algılarına İlişkin Farklılık Analizi .................................................................... 118 3.9.4.2. Çalışanların Demografik Özellikleri ile Örgütsel Bağlılıklarına İlişkin Farklılık Analizi ................................................................................................ 121
3.9.5. Çalışanların İKY Uygulamalarında İş Etiği Algı Düzeyleri İle Örgütsel Bağlılıklarına İlişkin Araştırma Modelinin İncelenmesi ....................................... 124
3.9.5.1. Korelasyon Analizleri ile Hipotezlerin Test Edilmesi ......................... 124 3.9.5.2. Araştırmaya İlişkin Sonuçlar ................................................................ 128
GENEL SONUÇ VE ÖNERİLER ........................................................ 130 KAYNAKÇA ........................................................................................ 134 EK .......................................................................................................................... 145
x
TABLOLAR LİSTESİ
Tablo 3.1 İKY Uygulamalarında İş Etiğine İlişkin Faktör Analizi .......................... 109
Tablo 3.2. Örgütsel Bağlılığa İlişkin Faktör Analizi................................................ 111
Tablo 3.3 İKY Uygulamalarında İş Etiğine İlişkin Cronbach α Değerleri ............. 114
Tablo 3.4 Örgütsel Bağlılığa İlişkin Cronbach α Değerleri ..................................... 115
Tablo 3.5 Çalışanlarla İle İlgili Genel Sonuçlar....................................................... 115
Tablo 3.6 İKY Uygulamalarında İş Etiği Algılarına İlişkin Ortalama Değerler ..... 116
Tablo 3.7 Örgütsel Bağlılık Boyutlarına İlişkin Ortalama Değerler ........................ 117
Tablo 3.8 Çalışanların İKY Uygulamalarında İş Etiği Algılarına İlişkin Cinsiyete
Göre Farklılaşma Durumu-Bağımsız Gruplar T Testi ............................................. 118
Tablo 3.9 Çalışanların İKY Uygulamalarında İş Etiği Algılarının Yaşlarına Göre
Farklılaşma Durumu-Anova .................................................................................... 119
Tablo 3.10 Çalışanların İKY Uygulamalarında İş Etiği Algılarının Eğitim
Düzeylerine Göre Farklılaşma Durumu-Anova ....................................................... 119
Tablo 3.11 Çalışanların İKY Uygulamalarında İş Etiği Algılarının Firmadaki
Görevlerine Göre Farklılaşma Durumu-Bağımsız Gruplar T-Testi ......................... 120
Tablo 3.12 Çalışanların İKY Uygulamalarında İş Etiği Algılarının Firmadaki Görev
Sürelerine Göre Farklılaşma Durumu-Anova .......................................................... 120
Tablo 3.13 Çalışanların Örgütsel Bağlılıklarının Cinsiyete Göre Farklılaşma
Durumu-Bağımsız Gruplar T Testi .......................................................................... 121
Tablo 3.14 Çalışanların Örgütsel Bağlılıklarının Yaşlarına Göre Farklılaşma
Durumu-Anova ........................................................................................................ 122
Tablo 3.15 Çalışanların Örgütsel Bağlılıklarının Eğitim Düzeylerine Göre
Farklılaşma Durumu-Anova .................................................................................... 122
Tablo 3.16 Çalışanların Örgütsel Bağlılıklarının Firmadaki Görevlerine Göre
Farklılaşma Durumu-Bağımsız Gruplar T-Testi ...................................................... 123
Tablo 3.17 Çalışanların Örgütsel Bağlılıklarının Firmadaki Görev Sürelerine Göre
Farklılaşma Durumu-Anova .................................................................................... 123
Tablo 3.18. Değişkenlere İlişkin Korelasyon Matrisi .............................................. 126
Tablo 3.19. Değişkenlere İlişkin Korelasyon Matrisi (Özet) ................................... 127
xi
ŞEKİLLER LİSTESİ
Şekil 1.1 Sosyal Sorumluluk Piramidi………………………………………………20
Şekil 1.2 İşletmelerde Yaşanan Etik Dışı Davranışlar………………………………24
Şekil 1.3 İşçiler ile İşverenlerin Hakları ve Ödevleri……………………………….27
Şekil 3.1. Araştırma Modeli………………………………………………………..101
Şekil 3.2. Faktör Analizi Sonucuna Göre Oluşan Araştırma Modeli……………...112
xii
KISALTMALAR LİSTESİ
ABD : Amerika Birleşik Devletleri
ANOVA : Analysis of Variance
DF : Serbestlik Derecesi
İKY : İnsan Kaynakları Yönetimi
SA 8000 : Social Accountability 8000
SPSS : Statistical Package fob Social Sciences
TEDMER : Türkiye Etik Değerler Merkezi
TÜSİAD : Türkiye Sanayiciler ve İş Adamları Derneği
v.d. : ve diğerleri
1
GİRİŞ
Etik; bireyler, toplum ve örgütler açısından neyin doğru neyin yanlış
olduğunu ahlaksal açıdan açıklayan felsefe disiplinidir.
Etiğin çağdan çağa değişen uzun bir tarihi vardır. Özellikle felsefecilerin bu
konuyla yakından ilgilendikleri görülmektedir. Sanayi toplumu aşamasında dışlanan
sosyal sorumluluk ve etik kavramları özellikle 1960 yıllarda tekrar ortaya çıkmakta
90’lı ve 2000’li yıllarda işletme konuları arasında en popüler konuma ulaşmış
bulunmaktadır.
Günümüzde içerik olarak genişleyen sosyal sorumluluk, işletmelerin
ekonomik amaçlarını gerçekleştirirken çalışanların, müşterilerin, tedarikçilerin,
rakiplerin, ortakların, içinde bulundukları toplumun çıkarlarına zarar vermeden
faaliyetlerini yürütmesidir. Etik Sorumluluklar da sosyal sorumluluğun bir boyutu
olarak ön plana çıkmaktadır. Etik değerler, çalışma hayatıyla birlikte yeniden ele
alınmış ve bu alanda çalışmalar yoğunlaşmıştır. İşletmelerin karı, büyümesi,
teknolojik olarak genişlemesinin etik boyutu vardır. Çünkü bunlar, beraberinde doğal
kaynakların tüketimini, çevre kirliliğini, tüketicilerin sağlığını, işyerindeki yaşam
kalitesini etkileyecektir.
İş etiği, dünyanın tek bir pazar haline gelmesi dolayısıyla yoğun rekabet
ortamının oluşması, çevre kirliliğinin tehlikeli boyutlara gelmesi, küresel ısınma,
insan haklarının artan önemi nedeniyle önemli hale gelmiştir.
İşletmeler, sosyal sorumluluklarını yerine getirdikçe ve etik ilkeleri
oluşturdukça toplumda daha saygın, çalışanlar tarafından tercih edilen birimler haline
gelecekler ve rekabet avantajı sağlayacaklardır. Bu nedenle işletmeler iş etiğinin
kurumsallaşması için çok büyük işbirlikleri sağlamaya çalışmakta, işletmenin misyon
ve hedefleri etik sorumluluklara göre belirlenmekte veya değiştirilmektedir.
2
Günümüzde toplumsal, kültürel, yasal, teknolojik alanlarda yaşanan
değişimlerden işletmelerin etkilenmemesi mümkün değildir. İşletmeler içinde
bulunduğu pazarda varlığını sürdürebilmek ve rekabet avantajı elde edebilmek için
bu değişime uyum sağlamak zorundadır. Bir işletmeyi diğer rakip işletmelerden
farklılaştıran en önemli unsur üretim sürecinin olmazsa olmazı insan kaynağıdır.
Günümüzde ileri teknoloji ve otomasyonla birlikte işgücü ihtiyacı nicel olarak
azalmış fakat nitelikli işgücüne olan ihtiyaç artmıştır. Bu nedenle insan kaynağı
giderek daha pahalı bir kaynak olmakta ve işletmeler bu kaynaktan etkin bir şekilde
yararlanmak istemektedirler.
İşgücünün nitelikli olması başarı için gerekli fakat yeterli değildir. Çalışanın
nitelikli olması yanında işletmenin amaç ve hedeflerini gerçekleşmesine katkıda
bulunmaya istekli olması da gerekmektedir. Gönülden bağlı çalışanlar işletmenin
amaç ve hedeflerini gerçekleştirmek için büyük çaba sarf ederler. Çalışanların
örgütsel bağlılığı sağladığında, çalışanlar daha yüksek performans ortaya
koyacaklardır. Örgütsel bağlılık çalışanların örgütün bir üyesi olarak hissetmesinin
derecesidir.
İnsan kaynağının bu kadar önemli olması nedeniyle işletmeler, çalışanlarına
olan etik sorumluluklarını insan kaynakları işlevleriyle gerçekleştirdiklerinden, insan
kaynakları yönetimini oluşturan işlevler ile insan kaynağına yatırım yapmaktadırlar.
Bu nedenle insan kaynakları yönetimi tüm uygulamalarında eşitlik, adalet,
tarafsızlık, doğuluk, dürüstlük, hoşgörü gibi etik ilkelere göre hareket etmelidir.
Sosyal sorumlulukları yerine getiren etik ilkeleri oluşturan işletmelerde
bireyler çalışmak isteyecekler ve böyle işletmelerde huzurlu, mutlu ve gönülden
çalışacaklardır.
Bu çalışmada insan kaynakları yönetimini oluşturan işlevlerin etik boyutu ele
alınmış ve insan kaynakları yönetimini oluşturan her bir işlevin etik boyutu ile
çalışanların örgütsel bağlılığı arasında ilişki kurulmaya çalışılmış ve bu konu ile ilgili
bir araştırma yapılmıştır.
3
BİRİNCİ BÖLÜM
İŞLETMELER AÇISINDAN İŞ ETİĞİNİN ÖNEMİ VE ROLÜ
1.1. Etik Kavramının Tanımı
İş Etiğini kavramsal açıdan inceleyebilmek için öncelikle etik kavramı
üzerinde durmak gerekir.
Aristotales, etiği kuramsal felsefeden ayıran kendi başına bir felsefe alanı
olarak ele alan ilk filozoftur. Aristotales’ten bu yana bir felsefe disiplinin adı olan
etik, Yunanca’daki “ethos” sözcüğünden gelmekte hem töre hem de karakter
anlamına gelmektedir. Yunanca “ethos” kavramının Latince karşılığı ise “mos”
sözcüğüdür. Almanca ahlak (moral) sözcüğü de “mos” sözcüğünden türetilmiştir ve
töre ile aynı anlamdadır.1 Türkçe de ise etik kavramının bilimsel literatürde ve
günlük kullanımda aynı kelime ile yerleştiği görülmektedir. Türk Dil Kurumu Türkçe
Sözlüğünde etik, “törebilimi, ve ahlak bilimi” olarak tarif edilmektedir.2
Etik kavramı genellikle iki farklı hareket noktasından yola çıkarak
tanımlanmıştır. Bunlar, “bir bilim dalı/disiplin olarak etik” ve “bir felsefe/ahlak
felsefesi”3 olarak etiği tanımlayan yaklaşımlardır.
Bir Bilim Dalı ya da Disiplin Olarak Etik; Eylem ve davranışları ahlaki açıdan ele
alan sistematik bir çalışma alanıdır.
Honderich etiği, “ahlak kriterlerini kullanarak insan davranışlarının kabul
edilmiş değerlerini ve standartlarını insan tavır ve ahlakini açıklayan bilim” olarak
1 Annemarie Pieper, Etiğe Giriş, Çev.Veysel Atayman - Gönül Sezer, Ayrıntı Yayınları, İstanbul, 1999, s.30-31. 2 Türk Dil Kurumu Türkçe Sözlük, Yeni Baskı, Ankara, 1988, s.474. 3 Tamer Bolat, Oya Aytemiz Seymen, “Örgütlerde İş Etiği ve Kariyer Yönetimi İlişkisi: Normatif Etik Boyutuyla Bir Değerlendirme”, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi İşletme İktisadi Enstitüsü Dergisi, Sayı: 45, 2003, s.4.
4
tanımlanmaktadır.4 Burada etik, insanın her türlü eylem ve faaliyetlerini değil de
ahlakiliği vurgulayan, ahlaki eylemleri inceleyen bir disiplindir. Pieper’e göre; etik,
ahlaki eylemin bilimidir. 5
Shulze’a göre, ahlak bilimi olarak etik; “kişiler, toplum ve örgütler açısından,
doğru, yanlış, iyi ve kötü gibi kavramları inceleyen; başka bir ifadeyle kişisel ve
grupsal davranışların hangilerinin doğru, hangilerinin yanlış olduğunu belirleyen;
böylece ahlaki değerleri, ilkeleri ve standartları tanımlayan bir disiplindir.”6
Bir Felsefe ya da Ahlak Felsefesi Olarak Etik; Ahlak felsefesi ya da etik, ahlakı
konu edinen felsefe dalıdır. Cevizci’ye göre, “neyin iyi ve doğru, neyin kötü ve
yanlış olduğunu araştıran, insan hayatının gerçek amacının ne olması gerektiğini
soruşturan, ahlaklı ve erdemli bir yaşayışın hangi unsurları içerdiğini irdeleyen
felsefe dalıdır.”7
Etik, kişilerin kararlarını almadan ve eylemlerini gerçekleştirmeden önce
karar ve eylemlerinin üzerinde düşünmelerini, değer ölçülerini sorgulamalarını
öngörür.
Etik insanların eylem ve davranışlarını ahlaki açıdan analiz eder. Yapılan
eylem iyiyi ortaya koymalıdır veya yaratmalıdır. Etik, insanların ahlaki açıdan
yapmış oldukları eylem ve davranışlarını, ahlakiliği vurgulayan tutumlarını ele alır.
Etik eylem ve davranışları doğru ya da yanlış yapan veya değerli ya da değersiz
kılanın ne olduğu ile ilgilenir. Eylem ve davranışların ardında yatan yargıları ele alır.
Felsefeci C. Solomon’a göre ise etik iki temel konu ile ilgilenir.8
1. İyi insan olmanın gerektirdiği özellikler,
4 Susan Key, Samuel J.Popkin, “Integrating Ethics Into The Strategic Management Process: Doing Well By Doing Good”, Management Decision, 36/5, 1998, s.331. 5 Pieper, a.g.e., 6Bolat, Seymen, a.g.m., s.4. 7Ahmet Cevizci, Etiğe Giriş, Paradigma Yayınları, İstanbul, 2002, s.5. 8 İnayet Pehlivan, Yönetsel Mesleki ve Örgütsel Etik, Pegem Yayınları, Ankara, 1998, s.9.
5
2. Bireyin davranışlarını belirleyen ve sınırlayan kuralların neler olması
gerektiği ve etik, doğru-yanlış, ödev yükümlülük ve toplumsal sorumluluk
kavramlarını sorgulayan konularla ilgilenir.
Kullanılan ahlak terimlerini ve ahlaki yargıların statüsünü analiz eden etik,
takınılan ahlaki tutumların ardında yatan yargıları ele alır.9 İnsanın eylem ve
davranışların da iyiyi ortaya çıkarabilmesi için etik belirli bir takım kurallar ortaya
koyar. Etik, kişinin eylem ve davranışlarını sınırlandıran bu kurallarla
ilgilenmektedir.
Etiğin amacı, ahlaki eylemin, insanın isterse gerçekleştirebileceği, istemezse
vazgeçebileceği keyfi bir erdem olmadığını; insan olarak varlığına ilişkin
vazgeçilmez bir niteliğin ifadesi olduğunu gösterebilme, yani insanı sevmeyi
öğretebilmektir. Etiğin dayandığı temel koşul, “iyi niyettir.” İyi niyet, burada, kişinin
iyi olarak kabul edileni, fiilen kendi eylemlerinin ilkesi haline getirmesi, anlamına
gelmektedir.10
1.2. İş Etiğinin Tanımı
İş etiği, belirli bir durumdaki yanlış ve doğrunun ne olduğu ile ilgili, kuralları,
standartları ve etik ilkeleri kapsar. İş dünyasındaki davranışlara rehberlik eden etik
prensipleri ve standartları içerir. Belirli bir davranışın etiğe uygun olup olmadığı,
yalnızca bireylerin kişisel etik ve değerleri tarafından değil, kitle iletişim, çıkar
grupları ve örgütleri de içine alan toplum tarafından belirlenmektedir.11
İş etiği, iş hayatının en temel ve en hassas konularından biridir. İş
dünyasında iyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan ayıran değerler üzerinde çalışan etiğin
uygulamalı bir alanıdır. İşletmenin çalışanlarıyla, müşterileriyle, rakipleriyle,
9 Jon Nuttall, Ahlak Üzerine Tartışmalar, Çev. Abdullah Yılmaz, Ayrıntı Yayınları, İstanbul, 1997, s. 15. 10 Pieper, a.g.e., s.18. 11 O.C. Ferrell, John Fraedrich, “Business Ethics Ethical Decision Making and Cases”, Third Edition, Houghton Mifflin Comp., Boston, 1997, s. 6.
6
tedarikçileriyle, içinde bulunduğu sosyokültürel çevreyle, yasalarla olası çıkabilecek
tüm etik sorunları araştırır, analiz eder ve çözümler sunmaya çalışır. İşletmelerin
faaliyetlerini ahlaki boyut açısından inceler.
İş etiği, işletme ve etik arasındaki ilişkiyi incelemekte işletmelerde olası
ahlaki çatışmaları, çatışmaların nasıl çözüleceği konularıyla ilgilenmektedir.12
Etik biliminin bir alt dalı olarak iş etiği, işletmelerin amaçlarına ulaşmak için
gerçekleştirdiği tüm faaliyetler, görev ve sorumluluklar ile paydaşlarının takındığı
tutum ve davranışları araştıran; bunları iyi, kötü, doğru yanlış şeklinde tanımlayan
sistematik bir düşünce topluluğudur.13
Kısaca iş etiği, iş dünyasında hüküm süren doğru ve yanlış davranışları ele
almaktadır. Diğer bir anlatımla iş etiği; dürüstlük, adil davranmak, sözünde durmak,
doğaya saygılı olmak, yapılan haksızlara karşı çıkmak, eşit çalışma fırsatı sağlamak,
işyerinde cinsel tacizden kaçınmak, işçiler arasında ayrım yapmamak ücretleri hakça
dağıtmak, tüketicilere doğru bilgiler vermek iş etiğinin gereğidir.14 İş etiği iş
dünyasındaki davranışlarla ilgilenmekte iş dünyasında etik ilkeleri yerleştirmeye
uğraşmaktadır.
İşletmelerin uzun dönemde yaşamını devam ettirebilmesi, sürdürebilir
rekabet üstünlüğü ve ortalamanın üzerinde getiri sağlayabilmesi için eldeki üretim
kaynaklarını yani insan kaynağını, doğal kaynakları, sermayeyi, alt yapıyı,
hammaddeyi vb. etkin, verimli kullanmak zorundadır. Etkin ve verimli şekilde
kullanırken de etik ilkelere göre hareket etmelidir. Etik yapının etkin olduğu
firmalara güven duyulmakta ve daha fazla tercih edilmektedir. Günümüzde dev
firmalar etik politikalara sahip olan işletmelerle çalışmak istemekte, etik yaklaşıma
sahip olmayan işletmelerden uzaklaşmaktadır.
12 Gyula Fülöp, Robert D. Hisrich, Krisztina Szegedi, “Business Ethics and Social Responsibility in Transition Economies”, Journal of Management Development, Vol:19, No:1, 2000, s. 6. 13 Bolat, Seymen, a.g.m., s.5. 14 Francis P. McHugh, İş Ahlakı, Çev. TÜSİAD, TÜSİAD Yayınları, İstanbul, 1992, s.11-16.
7
1.3. İş Etiğinin Tarihi Gelişimi
1.3.1. Dünyada İş Etiğinin Tarihi Gelişimi
Yapılan çalışmalarda iş etiğinin gelişim süreçleri, 1960 öncesi, 1960’lı yıllar,
1970’ler, 1980’ler ve 1990 yılları olmak üzere beş adımda incelenmiştir.15 Bu
peridotlar baz alınarak iş etiğinin tarihçesini 1960 öncesi dönemde iş etiği, 1960’lı
yıllarda iş etiği, 1970’lerde iş etiği, 1980’li yıllarda ve sonrasında iş etiği olmak
üzere beş adımda ele alınacaktır.
1960 öncesi dönemde ABD, kapitalizmi sorgulayan birçok zorlu aşama
geçirmiştir. 1920’lerde ilerleme hareketi olarak, vatandaşlara eğitim, sağlık,
emeklilik ve eğlence için yeterli olabilecek “asgari ücret (living wage)” sağlanmaya
çalışılmıştır. Bu dönemlerde, işletmelere ilişkin etik sorunlar genellikle dini açıdan
ele alınmış dini liderler eşit ücret, işe ilişkin uygulamalar ve kapitalizmin ahlakı
konularında sorunlar ortaya koymuşlardır. Katolik sosyal etiği, yoksulların yaşam
koşullarını iyileştirmeye hizmet etmekte ve çalışanların hakları, asgari ücret ve iş
etiği gibi konuları kapsamaktadır.16
1960’lı yıllar da iş dünyasında kitle üretimi yapan dev firmalar ulusal ve
uluslararası alanda faaliyet göstermeye başlamıştır. Kapitalist felsefe, ekonomik
kalkınmanın sağlanabilmesi ve kazancın maksimize edilmesi için işletmelerin
yapmış oldukları pek çok şeye göz yummuştur. Çalışma koşulları önemsenmemiş,
şehir merkezleri bozulmuş, doğal kaynaklar düşüncesizce kullanılmış, nükleer
atıklar, çevre kirliliği, tüketicilerin yanlış reklamlarla aldatılması gibi sorunlar ortaya
çıkmaya başlamıştır. Bu sorunların ortadan kaldırılması için iş etiği alanında
çalışmalar yapılmış, tezler ve kitaplar yazılmış, 1962 yılında Pennsylvania Devlet
Üniversitesin de etik ve işletme adıyla 3 ders verilmiştir. Yine aynı tarihte Başkan
John F. Kennedy, Tüketici Haklarının korunması ile ilgili özel bir bildiri
15 Çiğdem Kırel, Örgütlerde Etik Davranışlar, Yönetimi ve Bir Uygulama Çalışması, Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Yayınları, No:168, Eskişehir, 2000, s.9-10. 16 Ferrell, Fraedrich, a.g.e., s. 7-8.
8
yayınlamıştır. Bu bildiride güvenlik hakkı, seçme hakkı ve haber alma hakkı olmak
üzere dört temel tüketici hakkı ifade edilmiştir. Bunlar “Tüketici Hakları Bildirgesi”
olarak bilinmektedir.17 Bu yıllarda Avrupa hala kilisenin etkisinden kurtulamamış iş
yaşamını ilgilendiren konularda kilisenin de içinde olduğu organizasyonlar
düzenlenmiştir.
İş etiğinin bir çalışma alanı olarak ancak 1970’lerde ortaya çıktığı
görülmektedir. Felsefecilerin ve dini düşünürlerin öne sürdüğü ilkeler iş dünyasında
bu yıllarda bir takım uygulama alanı bulmuştur. İşletme profesörleri işletmelerin
sosyal sorumluluklarını öğretmeye ve bu alanlarda yayın yapmaya başlamışlardır.
Üniversiteler de iş etiği merkezleri açılmış ve iş etiği “business ethics” adıyla
kurumsallaşmaya başlamış ve işletmeler, halk gözündeki imajları ile daha fazla
ilgilenir hale gelmişlerdir. 1970’li yılların sonlarına doğru rüşvet, yanıltıcı reklamlar,
fiyat anlaşmaları, ürün ve çevre güvenliği gibi temel etik konular ortaya çıkmıştır.18
İş etiğinin bilimsel bir çalışma alanı olarak kabul edildiği dönem 1980’li
yılların başıdır. Seksenli yıllar, devletlerin ekonomiye müdahale etmedikleri,
ekonominin rekabet tarafından yönlendirilmesi gerektiği düşüncelerinin hakim
olduğu bir dönemdir. İşletmelerin uluslararası düzeyde faaliyet göstermeleri aynı
zamanda şirket birleşmelerinin artmış olduğu bu dönemde işletmeler kendilerini
farklı değer yapılarının içinde bulmuşlardır. Bu nedenle, bir ülkede kabul edilen bir
takım uygulamaların her ülkede uygulanmasının mümkün olmadığını anlamışlar ve
bu da işletmeleri küresel alanda etik anlayışa doğru götürmüştür. Bu dönemde insan
hakları konusu gündeme taşınmış, uluslararası alanda faaliyet gösteren ülkelerin
insan hakları uygulamaları ve ihlalleri önem kazanmıştır. Özellikle ABD’de büyük
işletmelerde etik komiteleri kurulmuş ve etik programları oluşturulmuştur. Bu
dönemde iş etiği konusunda kurulan en önemli uluslararası organizasyon
Hollanda’da 1987 yılında kurulan Avrupa İş Etiği Örgütü’dür.
17 Çığdem Kırel, a.g.e., s.11. ; Mahmut Arslan, İş ve Meslek Ahlakı, Nobel Yayıncılık, Ankara, 2001, s. 38. 18 Ferrell, Fraedrich, a.g.e., s. 9. ; Arslan, a.g.e., s. 39.
9
Yirminci yüzyılın son on yılında gelişen bilgi teknolojileri ve internet
dünyamızı bir bütün haline getirmiş ve bir iletişim devrimi yaşanmıştır. Küresel
alanda sınırların ortadan kalkması ile işletmeler aynı şartlarda rekabet etmeye
başlamışlardır. Bu gelişmelerle birlikte artan iş hacmi ve dünya nüfusunun çevreyi
ciddi boyutlarda tehdit etmeye başlaması iş etiğinin kapsamına firmaların neden
olduğu çevresel sorunları da eklemiştir. Küreselleşmenin bir sonucu olarak ortaya
çıkan çokuluslu firmalarda, kültürel farklılıkların üstesinden gelme, ayrımcılık gibi
konular iş etiği araştırmalarının popüler konuları arasına girmiştir. İş etiği dersleri
artık ABD’deki işletmecilik okullarının hemen tümünün müfredatına yer
almaktadır.19 Günümüzde dünyada firmaların en az devletler kadar hatta devletlerden
daha fazla ağırlığının artmasıyla, iş etiği de küresel düzeyde önemi artan ve birçok
bilimle ilişkisi olan bir disiplin haline gelmiştir.
1.3.2. Türkiye’de İş Etiğinin Tarihi Gelişimi
Türk kültüründe iş etiğinin en önemli kaynağı din, ahilik ve loncalardır.20
Türkiye toplumu İslam dini ve geleneklerinden büyük ölçüde etkilenmiştir. İslam
dini kaynakları iş ve ticaret faaliyetlerini övmüş ve teşvik etmiştir. Bu faaliyetlerin
sadece Müslümanlara değil tüm insanlara karşı doğruluk ve dürüstlük içinde yerine
getirilmesi gerektiğini belirtmiştir.21 İslam dini işçilerin işverenler tarafından
korunması, işçi ve işverenin karşılıklı olarak birbirlerinin haklarına saygı
göstermeleri gerektiğini, örneğin işçinin hak ettiği ücretin zamanında ödenmesi,
işçinin de yapacağı işi en düzgün şekilde icra etmesini vurgulamaktadır.
Ahilik, 13. yüzyıldan 17. yüzyıla kadar Anadolu’daki esnaf ve sanatkar
birliklerine verilen isimdir. Ahilik bir esnaf ve sanatkar teşkilatı olmakla birlikte,
Anadolu’nun sosyo-ekonomik, sosyo-kültürel hatta bir ölçüde sosyo- politik yaşamı
üzerinde çok olumlu etkin ve yaygın bir rol oynamıştır. Düşünsel yönüyle ahilik,
19 Arslan, a.g.e., s. 40. 20 Şevki Özgener, “İş Ahlakı ve Sosyal Sorumluluk: İmalat Sanayinde Bir Uygulama”, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı Yönetim Organizasyon Bilim Dalı, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Konya, 2000, s.62-63. 21 Arslan, a.g.e., s. 34.
10
büyük bir ahlak okulunu, insanlık ve insanların kardeşliği temeline dayanan bir
kültürü yansıtmaktadır. Ahilik kültürünün iş etiği ile ilgili temel ilkeleri vardır. Bu
ilkeler şunlardır; 22
• Doğru ve Dürüst olmak
• Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Geliştirmek
• Piyasa Kontrolü ve Tüketici Haklarının Korunması
• Mal ve Hizmet Üretiminde Kalite ve Standardizasyon Sağlamak
• İşgücünün Korunması ve Çalışma Barışının Sağlanması.
Ahilik Sistemi 15. yüzyılın sonlarına doğru yerini “Lonca” denilen
kuruluşlara bırakmıştır. Sanayi devriminden önce kurulan ve sanayi devriminden
sonra da yaşamını devam ettiren loncalar, sanat erbabını iş etiği ve disiplini altında
korumak, gelenek ve göreneğe hak tanımak, zorunlu olmadıkça iş, güç ve sanat
değiştirmemek, düşkünü kollamak ve beraberce savunmak gibi ilkelerin esas alındığı
bir teşkilattır.23 Sanayi devrimi sonrasında loncalar toplumdaki önemini ve yapıcı
rollerini yitirmişlerdir.
Ahiliğin ve loncaların geleneksel değerlerini günümüz iş dünyasına uyarlama
çalışmaları yetersiz kalmıştır. Ülkemizde, 1980’li yıllarda dünya ile entegre olmayı
amaçlayan dışa dönük büyümeye dayalı politikalar geliştirilmiş, uygulamalar
yapılmış ve serbest piyasa kurallarına dayalı bir sürece girilmiştir. Geliştirilen
politikaların ve uygulamaların sağlıklı bir şekilde işleyebilmesi için sistemin güçlü,
yasal ve etik yapıyla desteklenmesi gerekmektedir.
Siyasi, ekonomik ve kültürel faktörler ülkemizde iş dünyasında sağlam bir
etik alt yapının oluşmasını engellemektedir. Siyasi sistem, siyasi kurumlar ve özel
sektördeki işletmelerin etik dışı davranışları da iş etiğini olumsuz yönde
etkilemektedir. Örneğin, rüşvet, yolsuzluklar, adam kayırmaca, iş adamlarının siyasi
22 Neşet Çağatay, Bir Türk Toplumu Olarak Ahilik, Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Yayınları, Ankara, 1989, s. 1-44. 23 Özgener, a.g.e., s. 63.
11
güçten yararlanarak avantajlar elde etmeye çalışması, işletmelerin çevreyi
kirletmeleri, vergi kaçırmanın yaygınlığı, tüketicilerin aldatılması v.b.
Sanayileşmenin etkisiyle köyden kente göç oranının artması, hızlı nüfus
artışı, bu artışa karşılık istihdamın yetersiz oluşu, köyden kente gelenlerin
mücadeleci bir yaşam tarzı içinde olduklarından düşük ücretle ve olumsuz çalışma
koşullarında çalışmayı kabul etmek zorunda kalmaları ayrıca kente gelenlerin kültür
şoku yaşamaları, çarpık kentleşme tüm bu etkenler etik değerlerde çözülmelere yol
açmakta ve düzensizliği de artırmaktadır.
Yukarıda sayılan tüm nedenlerden dolayı mesleki kuruluşlar, iş adamlarının
çabaları ve üniversiteler, iş etiği ile ilgili önemli çalışmalar yapmaktadır.
Özellikle TÜSİAD ( Türkiye Sanayici ve İş Adamları Derneği) 1994 yılında,
iş etiği ilkelerini belirleyerek “Etik Sözleşmesi” düzenlemiş bu sözleşmeyi tüm
üyelerine onaylatmış ve sözleşmeyi ihlal eden işletmelerin dernekten ihraç
edileceklerini açıklamıştır. Son yıllarda akademik alanda, çalışma yaşamında ve
işletmelerde etik konusunu inceleyen bilimsel çalışmaların sayısında da büyük bir
artış görülmektedir. Bu çalışmalarda, iş dünyasında iş etiğinin yeri, etik sorunlar ve
çözüm önerileri yer almaktadır. 24
Türkiye’de 25 Aralık 2001 tarihinde Etik Değerler Merkezi (TEDMER)
Vakfı kurulmuş ve 3 Mart 2002 tarihinde resmi kuruluşunu tamamlamıştır. Bu vakfın
amacı, ülkemizin ekonomik ve sosyal yaşamını gelişmiş ülkeler standardına
çıkartabilmek için, Türkiye çapında faaliyette bulunarak, sektör ve meslek etik
ilkelerinin, prensiplerinin ve uygulamalarının araştırılması, değerlendirilmesi,
geliştirilmesi ve bu konuda eğitim verilmesi, iş etiği ile ilgili her türlü bilimsel
çalışmanın ve yayınların yapılması, uluslararası temasların ve işbirliklerinin
24 Filiz Eren Bölüktepe, “İşletmelerde İş Etiğinin Verimlilik Üzerine Etkileri ve Bir Uygulama”, Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı Yönetim Organizasyon Bilim Dalı, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Bursa, 2001, s. 45
12
kurulması, bu maksatla teşkilatlanma ve kurumsallaşma faaliyetlerinin
yürütülmesidir.25
Dünyadaki hızlı değişim, küreselleşme nedeniyle yoğun rekabet ortamında
faaliyet gösteren özel işletmeler, pazar paylarını korumak ve aynı zamanda pazardan
daha fazla pay alabilmek için modern yönetim tekniklerini uygulamak için çaba sarf
etmektedir. Global rekabet ortamında faaliyet gösteren başarılı işletme yöneticileri,
eski tarz liderlik ve yönetim anlayışının etkili olamayacağını sezinlemişler ve
modern bir yönetim ve liderlik anlayışını benimsemeye başlamışlardır. Bu doğrultu
da yöneticilerin, modern yönetim anlayışının alt yapısını oluşturacak, etik değerleri,
örgüt kültürüyle bütünleştirmeye yönelik çalışmalar başlattıkları görülmektedir.26 Bu
nedenle işletmeler modern yönetim tekniklerine örneğin stratejik yönetim, toplam
kalite yönetimi ve insan kaynakları yönetimi vb. gün geçtikçe daha fazla ağırlık
vermektedir.
1.4. Etik Yaklaşımlar
İşletmede çalışanlar karar verirken veya davranışlar arasında tercih yaparken
bir takım ikilemlere düşmektedirler. Bu karar ve davranışlarda etik değerlerin etkisi
göz ardı edilemez. Etik kararda bulunurken veya eylemlerini gerçekleştirirken etik
ikilemlere düşen çalışanlar “normatif etik yaklaşımıyla karar verirler.”27 “Nasıl
yaşamamız gerektiğini, nasıl ve neye göre karar vermemiz gerektiğini bildiren “en
üst düzeydeki ahlaki ilkeleri araştıran ve değerleri tanımlayan”28 normatif etik,
bunları geçekleştirmek için çeşitli yaklaşımlar kullanır. Bunlar, “faydacı yaklaşım,
bireyci yaklaşım, adalet yaklaşımı, haklara dayalı etik yaklaşımı”29 olmak üzere dört
karar verme yaklaşımıdır.
25 (çevrimiçi) http://www.tedmer.org, 02 Mart 2008 26 Bülent Mengüç, “Organizational Consuquences Marketing Ethics and Sales Force Supervision : Further Emprical Evidence”, Journal of Business Ethics, Vol:17, 1998, s. 347. 27 Hayri Ülgen, S. Kadri Mirze, “İşletmelerde Stratejik Yönetim”, Literatür Yayıncılık, İstanbul, Ocak 2004, s. 452. 28 Cevizci, a.g.e., s. 8. 29 Ülgen, Mirze, a.g.e., s. 452.
13
1.4.1. Faydacı Yaklaşım
19. yüzyılın İngiliz filozofları Jeremy Bentham ve John Stuart Mill tarafından
formule edilen faydacılık yaklaşımına göre, yapılan eylem ve alınan karar en fazla
kişi için en fazla toplam faydayı sağlamalıdır. Faydacılık yaklaşımı sonuçlarla
ilgilenir. Bu sonuçlar tüm kesimde etkili olacağından, karar veren kişi olası tüm
alternatiflerin sonuçlarını sistematik bir şekilde analiz ederek ve en fazla sayıda kişi
için en fazla faydayı sağlayan alternatifi seçer.30 Buna göre faydacılık yaklaşımında
yapılan eylem sadece eylemi yapan bireyi değil eylemden etkilenen herkese en fazla
faydayı verdiği sürece etik açıdan doğrudur.
Faydacılık yaklaşımının işletmelerin vizyon, misyon, hedef ve politikalarının
oluşumunda ve test edilmesinde anlaşılabilir ve basit bir temel oluşturduğunu
görürüz. Bu yaklaşım bizden kurallara, politikalara körü körüne uymayı değil de,
bunların ne ölçüde faydalı olduğunu analiz etmemizi öne sürer. Karar ve
davranışların kendi başına iyi ve kötü olmadığını, sonuçların onları iyi veya kötü
yaptığını öne süren faydacılık yaklaşımına göre, işletmeler uygulayacakları
politikaların neden olacağı sonuçları değerlendirmelidirler.31
1.4.2. Bireyci Yaklaşım
Bireyci yaklaşım veya bireyselcilik, kişiler için sonuçlar bakımından haklılık
durumunu tanımlar. Kişinin kendi iyilik derecesini en yükseğe çıkaracak şekilde
hareket etmesi gerektiğini öne sürer.32 Bu yaklaşımda da sonuçlar önemlidir. Fakat
bu yaklaşımda sonuçların iyi-kötü, doğru-yanlış olduğu bireye göre saptanır. Birey
alternatif kararlar arasında seçim yapmak zorunda kaldığında kendisine en yüksek
çıkarı sağlayan kararı seçecektir. Herkes kendi çıkarını gözettiğinde toplum daha
iyiye, daha doğruya ulaşacaktır.
30 Inder P. Khera, “ Business Ethics East vs. West:Myths and Realities”, Journal of Business Ethics, Vol: 30, 2001, s. 29 -30.; Ferrell, Fraedrich, a.g.e., s. 55. 31 Arslan, a.g.e, s. 23.
14
Bireyci yaklaşım faydacılıktan farklı olarak toplumun değil, bireyin uzun
dönemli çıkarlarına odaklanmaktadır.33 Kişinin iyi bir kariyer edinmesini bu
yaklaşıma örnek olarak verebiliriz.
1.4.3. Adalet Yaklaşımı
Bu yaklaşım, alınan karar ve eylemlerin “eşitlik, doğruluk ve tarafsızlık” gibi
etik ilkelere dayanması gerektiğini savunur.34 Yöneticileri ilgilendiren adalet dağıtım
adaleti, prosedür adalet ve etkileşim adaleti olmak üzere üç türdür. Dağıtım adaleti,
örgütte kaynakların dağıtımının adaletli olup olmadığı ile ilgilidir. Prosedürel adalet,
örgütte dağıtım kararlarının alınma süreci ile ilgilidir. Etkileşim adaleti ise
prosedürleri uygulayan görevliler ile karşı taraf arasındaki iletişimin niteliği ile
ilgilidir. 35
1.4.4. Haklara Dayalı Etik Yaklaşımı
Her insan temel hak ve özgürlüklere sahiptir. Yalnız bu hak ve özgürlükler
diğer kişilerin özgürlüğünü kısıtlamamalıdır. Bu yaklaşım, insanların birbirlerinin
davranışlarına saygı göstermelerini ve birbirlerinin haklarını ihlal etmemesini
öngörür.
İşletmelerin aldıkları yönetsel kararlar “yaşama ve güvenlik, doğruluk,
gizlilik, vicdan özgürlüğü, özgür konuşma ve özel mülkiyet haklarına” uygun olması
gerektiğini savunur. 36
32 Mengüç, a.g.m., s. 334. 33 Mirze,Ülgen a.g.e, s. 453. ; Kırel, a.g.e., s. 41-42. 34 A.e., s. 454. 35 Özlem Çakır, “Ücret Adaletinin İş Davranışları Üzerine Etkileri”, Kamu İşletmeleri İşverenleri Sendikası Yayınları, Ankara, 2006, s.45-48. 36 Semra Arıkan, “İşletmelerde Sosyal Sorumluluk ve İş Ahlakı”, Hacettepe Üniversitesi İ.İ.B.F. Dergisi, Cilt: 3, 1995, s.175.
15
Yaşama ve Güvenlik : Müşterilerin, çalışanların, toplumun yaşama ve güvenlik hakkı
vardır. Bu hak işletmelerin üretimde kullandıkları kimyasal maddelere sınırlamalar
getirilmesi, zehirli atıkların önlenmesini içerir.
Doğruluk: Müşteri, çalışan ve topluma, bilgi sahibi olması gereken konular açık ve
dürüst bir şekilde anlatılmalı, kasıtlı olarak aldatılmamalıdır.
Gizlilik: Kişilerin kişisel, özel bilgilerini diğer kişilerle paylaşmama hakları vardır.
Vicdan Özgürlüğü: Kişilerin kendilerine ait ahlaki ve dini inançları ihlal edecek
emirleri yerine getirmeme hakları vardır.
Özgür Konuşma: Çalışanların, işverenlerin faaliyetlerinin ahlakiliğini ve kanuniliğini
eleştirme hakları vardır yalnız bu eleştirilerin dürüst ve gerçekçi olması gerekir.
Özel Mülkiyet : Bu hak, insanlara, yaşamın temel gereksinmelerini elde etme,
kullanma ve sahip olma hakkı verir.
1.5. İş Etiğinin Diğer Kavramlarla İlişkisi
İş etiğinin iş ahlakı ve sosyal sorumluluk kavramlarıyla olan farklılıklar
incelenecektir.
1.5.1. Etik ve Ahlak Arasındaki İlişki
Etik ve ahlak arasındaki farkları sıralamadan önce ahlakı tanımlamamız
gerekmektedir. Ahlak kavramı Arapça “hulk” sözcüğünden türemiştir. “Huy, mizaç,
karakter” anlamına gelir. Ahlak, insanın diğer varlıklarla belirli kurallara göre
gerçekleşen ilişkiler toplamını, insanın söz konusu ilişkileriyle bu varlıklara yönelen
eylemlerini düzenleyip anlamlandıran norm, ilke, kural ve değerler bütünüdür.
Ahlak, belli bir tarihsel dönem boyunca bir kültür çevresi içinde belirlenmiş,
tanımlanmış, kabul görmüş, inanç, emir yasak, norm ve değerlere göre töreleşmiş,
gelenekleşmiş yaşama biçimi olarak tanımlanabilir.37 Ahlakın tanımına göre,
toplumlar arasında kültürel, dinsel, etnik farklılıklar söz konusudur. Her toplumun
kendine özgü farklı ahlaki değerleri, kuralları ve standartları mevcuttur.
37 Cevizci, a.g.e., s.3.
16
Etik ve ahlak birbirlerinin yerine kullanılmasına karşın ahlak ve etiğin farklı
anlamları vardır. Çalışlar’a göre, etik ve ahlakın aynı olmamasının nedeni, etiğin
ahlak felsefesi olması, ahlakın ise etiğin araştırma konusu olmasındandır. Etik
kuramlar, ahlakın özü, kökeni ve toplumsal yaşamdaki işlevinin yanı sıra, insanların
bir arada yaşayabilmelerinin gerekleri, toplumsal yaşamın normları ve değerleri,
kişilerle toplum arasındaki ilişkiler, bireysel yaşamın amacı ve anlamı üstüne
görüşleri dile getirir.38 Cevizciye göre; ahlak, eylemin pratiği etik ise eylemin
teorisidir.39
Bir toplum içinde farklı ulusal, etnik kimlikler olması farklı ahlak
anlayışlarının olmasına neden olur. Etikte ise “istenilir iyi” kavramı vardır ve bu
kavram daha evrensel ve genel geçerliliğe sahiptir.40 Etiğin belirli alanlarda yazılı
olması gerekir. Bu alanlarda ortaya konulan kurallar, ilkeler evrenseldir.
Ahlak, toplumun değer yargılarının gelenek ve göreneklerin daha fazla içinde
yer aldığı ve bireylerin uymaya kendilerini zorunlu hissettikleri kurallardır. Etik ise
toplum veya kurumlar tarafından geliştirilmiş iyi ve kötüyü, doğruyu ve yanlışı
ortaya koyan davranışlar sistemidir.41
Felsefeci C. Solomon’a göre, Ahlak insanının değerlerini ve davranışlarını
kapsamakta; etik ise, bu alandaki akademik çalışmalarla ilgilenmektedir.42
1.5.2. İş Etiğinin İş Ahlakı İle İlişkisi
İş etiği, etiğin uygulama alanı, iş ahlakı da ahlakın uygulama alanıdır. Daha
önce yapılan bu iki kavramın tanımından yola çıkarak iş etiği ve iş ahlakı arasındaki
ilişki ortaya konulacaktır. İş etiği ve iş ahlakı kavramı zaman zaman birbirlerinin
yerine kullanılmasına karşın bu iki kavram arasında farklılıklar bulunmaktadır.
38 Pehlivan, a.g.e., s. 8. 39 Cevizci, a.g.e., s. 5. 40 Pehlivan, a.g.e., s. 9. 41Semra F. Aşcıgil, “İş Etiği: Eski Sorunlar, Yeni Yaklaşımlar”, Friedrich Ebert Vakfı, Ekonomik Forum Dizisi, İstanbul, Aralık 2001, s. 4.
17
İş etiği ve iş ahlakının “yükledikleri anlam, içerik, nitelik ve kapsam”
bakımından farklılıkları bulunmaktadır. Bunlar;43
• İş etiği, girişimcilerin, tüm çalışanların, birbirleriyle olan ilişkilerinde,
işletmelerin diğer işletme, toplum ve devlet ile olan ilişkilerinde yol gösterici
davranış kurallarına dayalı bir sistemdir ve hukuka, düşünmeye ve felsefeye
dayalı davranış biçimlerini içermektedir. İş ahlakı ise çoğu zaman dinsel
inançlarımızın bir parçası olan kurallardan hareket etmekte, dine dinsel
inançlara göre uyulması gereken kurallar bütününü kapsamaktadır.
• İş etiği ilkeleri evrensel ve herkes için geçerliliği olan bir özellik taşırken; iş
ahlakı göreceli, töresel, gelenekselleşmiş ve toplumdan topluma değişen bir
nitelik göstermektedir.
• İş etiği, iş yaşamındaki özel gruplar için belirlenmiş davranışlar veya davranış
kurallarını tanımlamakta ve daha çok soyut kavramlara dayalı bir özellik
göstermektedir. İş ahlakı ise, toplum içindeki farklı grupların dinsel, cinsel,
etnik kimliklere göre değişen; yazılı olmayan ve insanlar arasında uyulması
gereken kuralları işaret etmektedir.
Bu iki kavram iş hayatında, ekonomik ve sosyal yaşam içinde işlevsellikleri
bakımından birbirleriyle benzerlikler de göstermektedir. İlişkileri düzenleme, güven
oluşturma, bütünleştirme, kontrol etme, iş barışının geliştirilmesi, dürüstlük, saygı,
eşitlik kavramlarının gelişiminin sağlanması gibi benzer nitelikler taşımaktadır.44
1.5.3. İş Etiğinin Sosyal Sorumlulukla İlişkisi
Çevreyle sürekli iletişim halinde, açık sistem olan işletmelerin topluma ve
içinde bulunduğu çevreye karşı bir takım sorumlulukları vardır. İşletmelerin topluma
42 Pehlivan, a.g.e., s. 9. 43 Sibel Gök, İş Etiği İle İş Ahlakı Arasındaki İlişki ve Çalışma Yaşamında İş Etiğini Etkileyen Faktörler, Uluslararası İnsan Bilimleri Dergisi, Cilt:5, Sayı:1, 2008, s.8.
18
karşı kayıtsız kalmaları mümkün değildir. İş etiğinin sosyal sorumluluk ile
ilişkisinden önce sosyal sorumluluğu tanımlamak gerekmektedir.
Sosyal Sorumluluk kavramına ilişkin çeşitli tanımlar bulunmaktadır. Sosyal
sorumluluk, işletmenin iç ve dış çevre koşullarına yönelik olarak onların
beklentilerine, işletmecilik anlayışı çerçevesinde cevap verebilme yükümlülüğüdür.
Bir başka tanıma göre ise sosyal sorumluluk, işletmenin ekonomik faaliyetlerinin
işletme ile ilgili tarafların çıkarlarına zarar vermeyecek şekilde yönetilmesidir.45
Eren; sosyal sorumluluğu, bir işletmenin, iş ahlakına, içinde bulunduğu
toplumun kanunlarına, yönetmeliklerine örf ve adetlerine ve diğer düzenleyici
hükümlerine uyarak, ekonomik koşulları, çevresindeki kişi ve kurumların
beklentilerini de göz önüne alarak, kendisinin istediği oranda topluma dönük
gerçekleştirdiği faaliyetler, yardım ve yükümlülüklerin toplamı şeklinde
tanımlamıştır.46
Tüm bu tanımlardan yola çıkarak sosyal sorumluluk kavramı işletmelerin kar
ile birlikte toplumun yaşam kalitesini yükselten, toplumun menfaatini gözeterek
refahını iyileştirmeye yönelik faaliyetler, katkılar, yardımlar ve bu eylemleri
benimsemesi olarak tanımlanabilinir.
Sosyal sorumluluğun temelinde etik değerler yatar. İş etiği hakça davranış,
yapılan haksızlıklara karşı çıkmak, ilişkilerde dürüstlük, güven ve saygılı
davranmaktır. İş etiği sosyal sorumluluğun ayrılmaz bir parçası veya gereğidir.47
Öyle ki çalışanlara, sosyal çevreye, hissedarlara ve rakiplere karşı sözünde
durmamak, çalışanların sağlığına önem vermeksizin aşırı yük yüklemek, kötü
44Aşcıgil, a.g.e, s. 9. 45 Birgül Şimşek, “Yöneticilerin Çalışanlara Karşı İş Etiğine Yönelik Değerlerinin Tespit ve Analizine İlişkin Bir Çalışma (Bursa İli İmalat Sanayi İşletmelerindeki Yöneticiler Üzerinde Bir Uygulama)”, Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Eskişehir, Mart 1999, s.21. 46 Erol Eren, İşletmelerde Stratejik Planlama ve Yönetim, Beta Yayınları, 5. Baskı, İstanbul, 2001, s. 99-100. 47 McHugh, a.g.e, s. 5-12. ; Çiğdem Şatır, Zeynep Öztekin, “Sosyal Sorumluluk ve Etik”, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Dergisi, Cilt: 21, 2005, s. 147.
19
davranmak, vergi kaçırmak, vb. etik dışı davranışlardır. İşletmeler etik dışı
davranışlarda bulunup aynı zamanda çeşitli sivil toplum örgütlerine, vakıf ve
derneklere bağışta bulunabilir, sosyal sorumluluk projelerine, eğitim kampanyalarına
destek verebilir, işletmelerin yapmış oldukları bu sosyal sorumluluk projeleri iş etiği
ile desteklenmediğinde bu etik değildir.48 Etik davranışlarda bulunmayan bir işletme
sosyal sorumlu olamaz. Bu nedenle sosyal sorumluluğun temelinde etik değerler
yatar ve sosyal sorumluluğu yüksek olan bir işletmenin yapmış olduğu sosyal
sorumluluk projeleri iş etiği ile desteklenmelidir.
Sosyal sorumluluk boyutları; ekonomik, yasal, etik ve gönüllü sorumluluk
olmak üzere dört boyutludur. Sosyal sorumluluğu 1979 yılında dört boyutlu bir
model olarak Carroll oraya koymuştur. Sosyal sorumluluk iş etiğine göre daha geniş
kapsamlıdır. İş etiği sosyal sorumluluğun bir boyutudur.49 İşletmelerin sosyal
sorumluluk piramidi aşağıdaki gibidir.
48 A.g.m., s.147 49 Şule Çerik, Emel Özarslan, “Çalışanların Sosyal Sorumluluk Boyutlarına İlişkin Algılamaları: İlaç Sektöründe Bir Uygulama”, Ege Akademik Bakış Ekonomi, İşletme, Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Bilimleri Dergisi, 8 (2), 2008, s.592-593.
20
Kaynak: Archie B. Carroll, “The Pyramid of Corporate Social Responsibility: Toward the Moral
Management of Organizational Stake Holders”, Business Horizons, 1991, s. 39-48. aktaran, Çerik,
Özarslan, a.g.m., s.593.
Şekilde de belirtildiği üzere sosyal sorumluluk ekonomik, yasal, etik ve
gönüllü sorumlulukları kapsamaktadır.
İşletmenin ekonomik sorumluluğu, o ülkenin kendisine işletme için emanet
ettiği kaynakları en etkili ve verimli biçimde kullanması toplumun ihtiyaçlarına
uygun miktar ve kalitede üretimde bulunması zorunluluğuna işaret etmektedir. Yasal
sorumluluk, işletmenin içinde bulunduğu ve faaliyetlerini sürdürdüğü toplumun
kanunlarına, hükümlerine aykırı hareket etmemesine ilişkindir. Etik sorumluluklarına
gelince, fiyatları makul düzeyde tutma, fırsatçılıktan kaçınma, haksız rekabetten ve
asılsız reklamlardan sakınma, personele terfi, ücretlendirme ve teşvik politikalarında
adil ve dürüst davranma, ayrımcılık yapmama, çevre halkına eşit istihdam olanakları
tanıma, alacaklılara karşı işletmelerin faaliyetlerinden doğan senetli senetsiz
Gönüllü Sorumluluk Gönüllü etkinliklerde bulunmak. Yaşam kalitesini artırmak
Etik Sorumluluk Doğru, dürüst, adil ve eşit olmak. Zarar vermekten kaçınmak
Yasal Sorumluluk Kanun ve kurallara uygun davranmak. Oyunu kurallara göre oynamak.
Ekonomik Sorumluluk
Karlı olmak. Bu sorumluluk diğer sorumlulukların dayanak noktasıdır.
Şekil 1.1 Sosyal Sorumluluk Piramidi
21
borçlarını zamanında ödeme ve dürüst davranma v.b. konuları kapsamaktadır.50
Gönüllü sorumluluk ise işletmelerin vakıf ve dernekleri sosyal projeleri gönüllü
olarak maddi ve manevi yönden desteklemesidir.
1.6. İş Etiğinin İşletmeler Açısından Önemi
Çevre kirliliği, küresel ısınma, küreselleşme, özellikle iletişim
teknolojilerinin gelişmesi, toplumun beklenti ve duyarlılıklarındaki artışlar, önemli
üretim faktörü olan insan kaynağına yapılan yatırımların artması gibi nedenlerle hem
akademik alanda hem de uygulama alanında iş etiği eskiye kıyasla daha çok
gündeme gelmiştir.
İstihdamın tarım sektöründen sanayi sektörüne sanayi sektörden de hizmet
sektörüne doğru kayması, bu sektörde yüksek vasıflı elemana olan ihtiyacı
artırmıştır. Bireylerin istenilen vasıflara haiz olabilmesi ve gelişen teknolojiye ayak
uydurabilmesi için sürekli eğitimden geçmeleri gerekmektedir. Daha erken yaşlarda
işe başlayan birey, uzun bir eğitim aldıktan sonra daha geç yaşlarda işgücüne
katılacaktır. Günümüzde çoğu zaman üzerinde çalıştığı konuda üstlerinden daha çok
bilgi sahibi olan, risk alabilen, yaratıcı fikirler ortaya sunan çalışanlar mevcuttur.
Tüm yaşanan bu değişimler işletmelerde daha bilinçli bir işgücünün ortaya çıkmasına
etkendir. Eğitim seviyesinin ve yaşam standardının yükselmesi iş etiği olgusunu
gündeme getiren önemli etmenlerden biridir. Çalışanların işletme içerisinde
konumlarının yükselmesi, adil ücretler, iş güvenliği, sosyal haklar ve kadınlara
çalışma hayatında eşitlik gibi nedenler işletmeleri daha fazla iş etiğine önem vermeye
itmiştir. Ayrıca işletmeler çalışanlarıyla ilişkilerinin bozulmaması için etik değerlere
önem vermektedir.
İşletmeler açısından tek amaç kar maksimizasyonu değildir. Örgütler kar dışı
amaçlara da yönelmektedir. Küreselleşme sürecinin hız kazanmasıyla Amerikalı ya
da Batı Avrupalı şirketler, iş etiğinin güçlü olduğu Japonya gibi ülkelerin şirketleri
50 Erol Eren, İşletmelerde Stratejik Planlama ve Yönetim, İ.Ü. İşletme Fakültesi Yayınları,
22
karşısında dezavantajlı hale gelmişlerdir. Bu amaçla da, firmalar etik değerler
bakımından çözülmüş kriterleri, güçlü, etik bağlarla birleştirmenin yollarını aramaya
koyulmuşlardır. Çünkü yapılan çalışmalar göstermiştir ki, iyi etik verimliliği
artırmakta ve şiddetlenen rekabet ortamında üretilen mal eskisi kadar kolay
satılamamaktadır. Piyasadaki firmaların sayısı gittikçe artmaktadır. Buna karşılık
müşteriler ise sürekli kendisine sunulan çok sayıdaki seçenek karşısında, daha nazlı
hale gelmektedir. İşletmeler bu nazlı, kırılgan müşteriyi kaybetmemek için etiğe daha
çok değer vermek zorundadır. 51 İş etiğine önem veren işletmelere olan güven
artacak bu da beraberinde işletmelere uzun dönemde kar getirecektir.
Etik konuların iş hayatında artan önemi ve işletmelerin bu konudaki
hassasiyeti nedeniyle özellikle küresel çapta ticaret yapan işletmeler iş yaptıkları
diğer işletmelerden etik konusunda güvence isteme ihtiyacı duymuşlardır. Bu ihtiyacı
karşılamak üzere Social Accountability 8000( SA 8000) standartları geliştirilmiştir.
Bu standart; çocuk işçi, zorla çalıştırma, işyerinde sağlık ve güvenlik, örgütlenme
özgürlüğü ve toplu sözleşme hakkı, ayrımcılık, disiplin uygulamaları, çalışma
saatleri ve ücretlendirme konularındaki sorunlara düzenlemeler getirmektedir.52
Medyanın işletmeleri daha yakından izlemesi, iletişim teknolojilerindeki
gelişmeler nedeniyle işletmenin etiğe uygun veya etik dışı davranışlarının hemen
duyulması, işletmelerin imajını olumlu ya da olumsuz yönde etkilemekte bu da
işletmelerin işe etiğine önem vermesine etki etmektedir.
1.7. İşletmelerde Ortaya Çıkan Etik Dışı Davranışlar
İşletmelerde kibir, hırs, aç gözlülük, yasaların, yönetmeliklerin ve
prosedürlerin iyi bilinmemesi, kendini koruma, kişisel kazanç, örgütsel amaçlarla
bireysel değerlerin çatışması, yöneticilerin değer ve tutumları, rekabetçi baskılar ve
İstanbul, 1990, s.110. 51 Veysel Bozkurt, Enformasyon Toplumu ve Türkiye: İşin Örgütlenmesinde ve İş Gücünde Yapısal Değişmeler, Sistem Yayıncılık, İstanbul, 1996, s. 80-81. 52 Aşcıgil, a.g.e., s. 19.
23
kültürlerarası sınırlamalar, etik dışı davranışların nedeni olabilir.53 Bireyin kendi
değerleri ile işletmenin çıkarları arasında aynı şekilde toplumun, tedarikçilerin,
müşterilerin, hükümetin çıkarlarıyla işletmenin çıkarları arasında oluşan çatışmalar
işletmeleri etik dışı davranışlara sürükleyebilir.
İlişkilerde adalet, dürüstlük güven önemli yer tutar. Bunlar olmadığı taktirde
ticari ilişkilerin sağlıklı ve uzun sürmesi çok zordur.
İş etiği işletmede ortalama kurallar geliştirmektedir. Bu kuralların yokluğu
veya zayıflığı etik dışı davranışlar için fırsat yaratır hatta teşvik eder. Örneğin çoğu
kişinin dürüst davranmamasının nedeni herkesin aynı şekilde davrandığına
inanmasıdır. Buradaki izlenen yol etik dışı davranışı meşrulaştırmaktadır. 54
İşletmeler çevreye karşı güvenilir dürüst bilgiler vermek zorundadır.
İşletmelerin tüketicilerine olan bilgi akışları, yapmış oldukları reklamlarla
iletilmektedir. İşletmelerin tüketicileri yalan ve eksik bilgilendirmesi, özellikle bilgi
teknolojilerindeki hızlı gelişim nedeniyle anında duyulmakta ve tüketicilerin
işletmeye olan güveni sarsılmaktadır. Etik dışı davranışlar da bulunmak örneğin
aldatıcı, hileli, eksik bilgiler vermek, ayrımcılık yapmak, rüşvet almak, dedikodu
yapmak işletme içi ve dışında işletmeye olan güveni sarsar.
Başka bir etik sorun ise örgüt üyelerinin birbirleriyle, üstleriyle, tüketicilerle
olan ilişkilerinden ortaya çıkmaktadır. Bu sorunun aşılması için öncelikle her birey
diğerlerinin emeğine saygılı olmak ve işletme içerisinde huzurlu, güvenli bir çalışma
ortamını bozacak eylemlerden kaçınmakla yükümlüdür. Kişilerin bir iş disiplini
içerisinde birbirleriyle iletişim kurmaları gerekir.55 Etik dışı davranışlar işletmeye
uzun dönemde zarar verecek davranışlardır. En aygın olan etik dışı davranışlar
aşağıdaki gibi sıralanmaktadır.
53 Özgener, a.g.e., s.80. 54 Ferrell, Fraedrich, a.g.e., s. 34 55 Şimşek, a.g.e., s. 86.
24
Şekil 1.2 İşletmelerde Yaşanan Etik Dışı Davranışlar Kaynak: McHugh, a.g.e., s. 64.
Şevki Özgener’in 2000 yılında İstanbul Sanayi Odası’nın verilerine göre
Türkiye’de en büyük 500 imalat sanayi işletmesi üzerinde yaptığı araştırmada
• İşletmenin fiziksel kaynaklarının (malzeme, araç-gereç vb) kişisel amaçlar için
kullanılması
• Gereksiz maddi harcamalar yapılması,
• Hediye alıp/verilmesi
• Bir işin yapılabilir süresinin gereksizce uzatılması,
• Gizli bilgilerin işletme dışına sızdırılması,
• İşletme raporlarında tahrifat yapılması,
• İşletmenin yazılı kuralların çiğnenmesi,
• Çalışma saatleri içinde kişisel işlerin yapılması,
• Bir kimsenin hatasını gizlemesi,
• Herhangi bir olayın suçunun başkasına yüklenmesi,
• Öğle yemeği, ara tatiller vb. gereğinden fazla uzatılması ya da işi erken terk
ederek iş saatlerinin ihlal edilmesi,
• Hastalık vb mazeretler dışında suistimale yönelik sık sık izin alınması,
• İşin gerektirdiği görev ve yetkilerin çatışması,
• Benzeri diğer mamullere (hizmetlere) göre daha yüksek fiyat biçilmesi (haksız
fiyatlandırma)
• Aldatıcı/yanıltıcı reklam yapılması,
• Haksız rekabet ortamı yaratılması,
• Tüketici korunmasının ihlal edilmesi,
• İşgörenin ücretlendirilmesi, terfi vb. değerlendirilmesinde haksız uygulamalara
olanak tanınması,
• İşletme için zorunlu her türlü kaynağın satın alınmasında haksız davranılması,
• Vergi kaçırılması.
25
yöneticilerin daha çok çalışanların sergilediği etik dışı davranışlara ilişkin sorulara
cevap verdikleri, kendilerini ve işletmelerini ilgilendiren etik dışı sorulara cevap
verirken çekingen davrandıkları gözlemlenmiştir. Bu araştırmanın sonuçları şu
şekildedir.56 Araştırmanın sonuçları yöneticilerin işletmelerinde gözlemlediği etik
dışı davranışların, çalışanların hatalarını gizlemesi, işgörenlerin üstlerine yalan
söylemeleri, gereksiz harcamaların yapılması, hastalık gibi mazeretler dışında,
suistimale yönelik sık sık izin alınması, öğle yemeği, ara tatiller vb. gereğinden fazla
uzatılması ya da işi erken terk ederek iş saatlerinin ihlal edilmesi, işlenen suçun
başkasına yüklenmesi, çalışma saatleri içinde kişisel işlerin yapılması ve işgörenlere
yaptırılması, işgörenlerin ücretlerinde, terfi atamalarında haksız uygulamalara olanak
tanınması, işe almada ön yargılı davranılması, yöneticilerin söz ve eylem
uyuşmazlığı içine girmeleri gibi etik dışı davranışların yaygın olduğu araştırma
sonucunda ortaya çıkmıştır.
1.8. İşletmelerin Çalışanlarına Olan Etik Sorumlulukları
Yöneticilerin işletme dışındaki gruplara (tüketicilere, çevreye) ve işletme
içindeki gruplara (hissedarlara, çalışanlara) karşı etik sorumlulukları vardır.
Çalışmamızın temelini oluşturduğu için yöneticilerin işletme içi gruplardan
çalışanlara karşı olan etik sorumlulukları incelenecektir.
Yöneticiler ve çalışanlar arasındaki ilişkinin temel olarak, bireyin işe
girmesinden önce başladığını söylemek mümkündür. Kişiler, bir işletmede çalışmaya
başlamadan önce ücret ve çalışma koşullarını düzenleyen bir yazılı iş sözleşmesi
imzalamaktadır. Bu sözleşmede çalışanlar, yeteneği elverdiğinde belirli ücret
karşılığında işletmeye hizmet etme görevini üstlenmiş biri gibi görülmektedir.57 Bu
sözleşmede karşılıklı hak ve yükümlülükleri düzenleyen hükümler bulunmasına
karşın tek başına bu sözleşme yeterli değildir. Çalışanlar ve yöneticiler arasında
yazılı olmayan bir karşılıklı anlaşma daha bulunmaktadır. Diğer bir ifadeyle, bir
56 Özgener, a.g.e., s. 260-262.
26
işletmede, işletme ve birey arasındaki ilişkileri belirleyen kelimelere dökülmemiş bir
anlaşma vardır. Çoğu kez yazısız olan ama yinede herkes tarafından bilinen bu
anlaşmaya göre; çalışan belirli bir ücret karşılığında yaptığı işi özenle ve bağlılıkla
yerine getirecek, işletmenin kullanımına sunacaktır. İşletme de çalışan her birey
potansiyelini geliştirmek için çaba sarf edecektir. 58 İşletmelerin ve çalışanların etik
sorumlulukları işe alım, işten çıkartma ve sonraki dönemi da kapsayacak şekildedir.
Çalışanların sorumlulukları işletmenin amaçları doğrultusunda, sadakatli ve
dürüstçe çalışmak, kendisine verilen işi itina ile yerine getirmektir. Burada etik dışı
davranış ise çalışanın kendi çıkarlarını elde etmek uğruna işletmenin amaçlarına ters
düşen davranış ve hareketlerde bulunmasıdır. Aşağıdaki şekilde işçi ve işverenlerin
karşılıklı hak ve ödevleri şematik olarak gösterilmiştir.
57 McHugh, a.g.e., s.61 58 Arie de Geus, Yaşayan Şirket, İş Dünyasında Büyüme Öğrenme ve Uzun Ömür, Çev. Ahmet Ünver, Rota Yayınları, İstanbul, 1998, s. 156.
27
Şekil 1.3 İşçiler ile İşverenlerin Hakları ve Ödevleri Kaynak: Jef Von Gerwen, “Employers and Employees right and duties”, Business Ethics and
European Approach, Ad. Brian Harvey, t.y., s.37.; aktaran, Şimşek, a.g.e., s. 109.
Bu açıklamalardan yola çıkarak yöneticilerin çalışanlara olan etik
sorumluluklarını şu şekilde özetleyebiliriz.59
• Çalışma hakkına saygı gösterme sorumluluğu,
59 Şimşek, a.g.e, s. 109-127.
İşçilerin Hakları ve Ödevler • Çalışma hakkı
• Adil ücret hakkı
• Özgürce birlik (sendika) kurma ve
grev yapma hakkı
• Özel hayatın gizliliği ve normal aile
yaşamı hakkı
• Kanun ve kurallara uygun olarak ele
alınma hakkı
• Yönetim kararlarına katılma hakkı
• Sağlıklı ve güvenli koşullarda çalışma
hakkı
• Emek sözleşmesine uyumlu olma
hakkı
• İşletmeye güven ve sadakat ödevi
• Mevcut yasal ve etik normlara uyma
ödevi
İşverenlerin Hakları ve Ödevler • İşçi alımında ayrımcılık
yapmama ödevi
• Adil ücret ödevi
• Sendika varlığını ve etkinliklerini
kabul etme ödevi
• Çalışmayla uyumlu davranış
kuralı
• Baskı olmaksızın, işçilerden
eleştiri kabul etme
• Çalışmalarda iş mahkemelerinin
kurallarını kabul etme
• İşçilere danışma ve bilgi verme
• Emek sözleşmesinde taahhüt
ettiklerini garanti etme ödevi
• Çalışma kalitesini yükseltme
ödevi
• İşçilerden maksimum verimliliği
talep etme hakkı
• İşbirliğine güven hakkı
• İşyerinde etik kurallara uyma
28
• Adil ücret ödeme sorumluluğu,
• Çalışanların özgür konuşma hakkına saygılı olma sorumluluğu,
• Çalışanların dernek (sendika) kurma ve grev yapma hakkına engel olmama
sorumluluğu,
• Özel hayatın gizliliği hakkına saygılı olma sorumluluğu,
• Güvenli ve sağlıklı koşullar yaratma ve çalışma hayatının kalitesini yükseltme
sorumluluğu,
• Çalışanların kararlara katılma hakkını sağlama sorumluluğu.
Hem yöneticilerin hem de çalışanların herhangi bir konuyu farklı şekilde
değerlendirmeleri kaçınılmazdır. Burada önemli olan etik değerlere uygun olarak
hareket etmektir. Etik sorumluluklar yerine getirilmediği takdirde işletmelerin
başarısız olması kaçınılmazdır.
1.9. İşletmelerde Etik Yönetim İlkeleri
Etik yönetim ilkeleri, işletmelerin tüm fonksiyonlarınca alınan karar ve
uygulanan davranışlarına yol göstererek davranışlara bir standart getirmektir. Etik
yönetim ilkeleri işletmelerin çalışanlarına, müşterilerine ve diğer çıkar gruplarına
karşı olan sorumlulukları yerine getirme de işletmelere yol göstermekte ve içinde
bulunulan toplumun güvenini sağlamada önem rol oynamaktadır. Bu çalışmaya
temel oluşturan en önemli etik yönetim ilkeleri aşağıdaki şekilde açıklanabilir.
Adalet İlkesi: Adalet kavramının sözcük anlamı, “hak ve hukuka uygunluk, hakkı
gözetme ve doğruluk” şeklinde açıklanabilir.60 Eşit koşullar ve olanaklar içinde tüm
çalışanların özgürce ve çok yönlü gelişmesini, yönetimin işletmedeki görev ve
sorumlulukları, çalışanlar arasında hak ve hukuka uygun şekilde yani adil biçimde
dağıtması gerektiğini öngören ve dile getiren etik ve hukuk ilkesidir.61
60 Türk Dil Kurumu,(çevrimiçi) http://tdkterim.gov.tr/seslisozluk/?kategori=yazimay&kelimesec=000637, 10.02.2008 61Oya Aytemiz Seymen, Çağatay Başarır, “Örgütlerde İnsan Kaynakları Yönetiminde Etiksel İlkelerin Uygulanması Üzerine Görgül Bir Çalışma”, Balıkesir Üniversitesi İ.İ.B.F. Dergisi, Sayı:5, 2006, s. 4-5. ; Aziz Çalışlar, “Ansiklopedik Kültür Sözlüğü”, Altın Kitaplar Yayınevi, İstanbul, 1983, s. 9.
29
Eşitlik İlkesi: Eşitlik bedensel, ruhsal başkalıkları ne olursa olsun, insanlar arasında
toplumsal ve siyasi hakların kullanılmasında ayrım yapılmaması ve kanuni haklardan
ayrım yapılmaksızın herkesin yararlanabilmesi olarak tanımlanabilir Dürüstlük ve
adalet kavramlarıyla bütünleşmiş olan eşitlik kavramı işletmelerde görev ve
sorumlulukların, sağlanacak fayda ve hizmetlerin çalışanlara dağıtılmasında
uygulanacak sınırların belirlenmesini içerir.62 İşletme içerisinde eşit şekilde verilen
görev ve sorumlulukları icra eden kişi ve gruplar arasında ayrımcılık yapmamak
olarak ifade edilebilinir.
Dürüstlük ve Doğruluk İlkesi: Doğruluk gerçeği söylemek yani yalan söylememek,
dürüstlük ise söylediğimiz sözlere bağlı kalmak yani sözümüzü tutmak ve
beklentilerimizi gerçekleştirmektir. Etik davranış, başkaları ile ilişkilerde dürüst
olmayı ve içtenliği gerektirir.63 İşletme yönetimi de yalana başvurmamalı tüm
ilişkilerinde içten ve dürüst davranarak güven ortamını oluşturmalıdır.
Tarafsızlık İlkesi: Kişilerin objektif olabilmesi, kişileri oldukları gibi kabul etmesidir.
Yöneticilerin tutum ve davranışlarında ve yönetsel kararlarında, ön yargısız olmaları,
nesnelliğin ağır bastığı bir tavır sergilemeleridir. Aksi taktirde yöneticinin astlarına
taraflı davranması, çalışanların yöneticilerine karşı olumsuz bir tavır içine
girmelerine ve adalet ve güven duygularının zedelenmesine neden olacaktır.64 Bu
ilke, bireyleri gerçekte oldukları gibi görebilmeleri, şeklinde de açıklanabilir. Böyle
bir yaklaşım, aynı zamanda bireyler arasında adaleti ve eşitliği de getirecektir.
Sorumluluk İlkesi: Sorumluluk, kişinin kendi davranışlarını veya kendi yetki alanına
giren herhangi bir olayın sonuçlarını üstlenmesidir.65 İşletmenin faaliyetleri sonucu
etkilenen veya etkilenebilecek kişi ve gruplara karşı işletmenin hesap verme
62 Seymen, Başarır, a.g.m., s. 5. ; Pehlivan, a.g.e., s. 58. 63A.e., s. 60. 64 A.g.m., s. 5. ; A.e., s. 59-60. 65 Türk Dil Kurumu, (Çevrimiçi), http://tdkterim.gov.tr/seslisozluk/?kategori=yazimay&kelimesec=058526, 10.02.2008
30
zorunluluğudur.66 Dolayısıyla işletmedeki yönetim hem yapmış oldukları
faaliyetlerden hem de astlarının yapmış oldukları faaliyetlerden sorumludur.
Örgütsel Bağlılık İlkesi: Örgütsel bağlılık, örgüt bireylerinin örgütün amaç ve
değerlerini kabul etme ve inanma, gönüllü olarak örgütün amaç ve hedeflerine
ulaşması için büyük çaba sarfetme ve örgüt üyeliğini sürdürmek için istekli olmaktır 67 Çalışanın kendisini örgütün bir parçası olarak görmesidir. İşletmeler çalışanların
örgüte bağlılıklarını sağlayabilmelidir.
İnsan Hakları İlkesi: İnsanın, insan olma özelliği nedeniyle sahip olduğu temel hak
ve özgürlükler dokunulmaz, devredilmez ve vazgeçilmez niteliktedir. Bu ilke
kişiliğine bağlı hak ve özgürlüklerin korunmasını öngörür.68 İşletme yönetimi de
kişilerin bu hak ve özgürlüklerine saygı duymalıdır.
Kanunlara Uyma İlkesi69: İşletmeler hem sosyal sorumluluğun hem de etik
yönetimin gereği, hukukun üstünlüğüne inanmalı ve kanun ve yönetmeliklerin
getirdiği kuralları eksiksiz uygulamalı ve kanunlarla saygılı olmalıdır.
Saygılı Olma İlkesi: Saygı, üstünlüğü, yaşlılığı, kutsallığı nedeniyle bir kimseye veya
bir şeye karşı dikkatli, özenli, ölçülü davranmaya sebep olan sevgi duygusu, hürmet
etmektir. Başkalarını rahatsız etmekten çekinme duygusudur.70 Saygılı olmak
korkmak ve çekinmek değil, bir insanı olduğu gibi görebilmek, onun kişiliğini ve tek
olduğunu fark etmektir.71 Bu tanımlardan yola çıkarak saygılı olmak bir işletmede
çalışanların birbirlerinin düşüncelerini, taleplerini, önerilerini, şikayetlerini
önemsemeli ve dikkate almasıdır. Her bir kişinin kendine ait duygu ve düşünceleri
olduğunu unutmamak ve küçük düşürücü söz ve davranışlardan kaçınmaktır.
66 Arıkan, a.g.m., s.178. 67 Lan Ashman, Diana Winstanley, “The Ethics of Organizational Commitment”, Business Ethics: A European Review, Vol: 15, No:2, April 2006, s.143. 68 Pehlivan, a.g.e., s. 62. 69 Seymen, Başarır, a.g.m., s. 5. 70 Türk Dil Kurumu, (Çevrimiçi) http://tdkterim.gov.tr/seslisozluk/?kategori=yazimay&kelimesec=055775, 10.02.2008 71 Pehlivan, a.g.e., s.66.
31
Tutumluluk İlkesi: Tutumluluk, kıt kaynakların etkin ve verimli kullanımı olarak
tanımlanabilir. Tutumluluk ilkesi işletmede çalışanların odalarını, kendilerine tahsis
edilen arabaları, kırtasiye malzemelerini, telefon fotokopi vs. diğer makine ve
araçları ve zamanı etkin kullanmasını, savurganlık yapılmamasını öngörür.72 Kısaca
tutumluluk işletmenin tüm kaynaklarının işletmenin amaç ve hedefleri doğrultusunda
tüketilmesini gerektirir.
Hoşgörü İlkesi: Hoşgörü her şeyi anlayışla karşılama, olabildiği kadar hoş görme ve
müsamaha gösterme durumudur.73 Hoşgörü, bireysel ve toplumsal bağlamda
başkalarına, başkalarının duygu, düşünce ve inançlarına tanınan özgürlüktür.
Hoşgörü, kişilerin birbirlerinden farklı duygu, düşünce, inanç ve tutumları olduğunu
kabul etmektir. Hoşgörü ilkesi kişilerin birbirleriyle ilişkilerinde empati kurarak
karşısındaki kişiyi daha iyi anlamasını öngörür. Hoşgörünün tam tersi ise
bağnazlıktır.74 Bir işletme de tüm çalışanların aynı duygu, düşünce, inanç ve tutum
da olması aynı davranışları sergilemesi mümkün değildir. Bu farklı duygu ve
düşüncelere sahip olan çalışanların bir arada uyumlu bir biçimde çalışmaları için
birbirlerine karşı hoşgörülü olmaları gerekmektedir.
Açıklık İlkesi: Açıklık, iletişimi gerektirir. İletişimden söz edebilmek için kişilerin
karşılıklı bir ileti alış veriş sürecinin olması ve söz konusu iletilerin sözlü ya da
sözsüz olması gerekmektedir.75 İşletmede çalışanlar birbirlerine yani astlarına,
üstlerine ve aynı düzeydeki diğer çalışanlara yapmış oldukları iş ile ilgili açık olmalı
hesap verebilmelidir. Özellikle yöneticilerin alınan kararlarda çalışanların fikirlerini
almalı ve alınan karar ve uygulanan davranışlar gizlilik içerisinde olmamalıdır.
Gizlilik İlkesi: Çalışanların kişisel bilgilerinin üçüncü şahıslara karşı gizli
tutulmalısını öngörür. Çalışanların kişisel bilgilerin gizli tutulmasını isteme hakkına
da saygı gösterilmelidir. Özellikle işletmelerde muhasebe ve insan kaynakları
72 A.e., s. 66-67. 73 Türk Dil Kurumu, (Çevrimiçi) http://tdkterim.gov.tr/seslisozluk/?kategori=yazimay&kelimesec=055775, 10.02.2008 74 Pehlivan, a.g.e., s. 64. 75 A.e., s. 68.
32
yönetiminde belirli konuların gizli tutulması önem taşır. İnsan kaynakları
yönetiminde çalışanların özlük hakları, sosyal ve eğitsel durumu, yapılan kişisel
değerleme formları, çalışana verilen disiplin cezalarının özel ve gizli olarak iletilmesi
gibi konular gizlilik içinde gerçekleştirilmelidir.76
1.10. İş Etiğinin Kurumsallaşması
Kurumsallaşma kaliteli mal ve hizmet üretebilen, kamuoyuna mal olabilen
bürokratik yapıya sahip ve kişilerden bağımsız uzun süre ayakta kalmayı başarabilen
işletmelerin önemli ve vazgeçilmez özelliğidir. Örgüt kültürü değerler ve inançlar,
ahlak anlayışı, yönetim tarzı, eğitim, insana ilgi, örgüt yapısı kurumsallaşmayı
etkileyen faktörlerdir.77
İş etiğinin kurumsallaşması, işletmelerin etik yönetim ilkelerinin günlük iş
hayatına yerleştirilmesidir. Kurumsallaşma, iş ortamında doğabilecek sorunları
çözebilmek için insanlara nasıl davranması gerektiği konusunda yol göstericidir.
Birçok işletme açısından iş etiğinin kurumsallaştırılmasının doğuş nedenleri vardır.
Bunlar;78
• Yönetim kadrosunun ihtiyaç duyması,
• Profesyonel yaşantının zorlaması,
• Kamuoyunun zorlaması ve bu konudaki bakış açısı,
• Gelişen ve değişen sosyo-kültürel yapı,
• Bireylerin bilinçlenmesi, haklar ve değerlere sahip çıkma eğilimindeki artış,
• Organizasyon yapısındaki değişim,
• İş etiği ve sosyal sorumluluğun giderek artan oranda önem kazanması.
76 Zeyyat Sabuncuoğlu, İnsan Kaynakları Yönetimi, Ezgi Kitapevi, Bursa, 2000, s. 20. 77 Selen Doğan, İşletmeleri Sürekliliğe Götüren Yol: Kurumsallaşma ve Önemi, Erciyes Üniversitesi İ.İ.B.F. Dergisi, Sayı: 13, 1998, s.143-168. 78 Özgener, a.g.e., s. 104.
33
Bu nedenler işletmeleri iş etiğinin kurumsallaşmaya itmektedir. İş etiğinin
kurumsallaşması ilk önce üst yönetimden başlar. Orta kademe ve fonksiyonel
birimlere doğru yayılır.
İş yaşamında alınan kararların veya yapılan eylemlerin iyi, kötü doğru veya
yanlış olduğuna dair bir takım sorunlar yaşanmaktadır. Ahlaki bir boyut içeren etik
yönetim ilkeleri, örgütün içinden ve dışından kaynaklanan bir takım sorunların
çözümünde, örgüt ve çalışanların gereksinim duydukları bir çerçeve çizmektedir. Bu
çerçeve, çalışanları etik ilkelere uygun davranmaya yönlendirir ve aynı zamanda
örgüt kültürünü de önemli ölçüde etkileyerek, örgüt içinde bireylerin
gerçekleştirmesi istenen davranışları tanımlar. Etik ilkeler geliştirmenin amacı, yasal
bir çerçevede aynı tür davranışları yerleştirmek ve davranışlara standart
getirmektir.79
İş Etiğinin kurumsallaşmasının başarılı olabilmesi için bazı koşullar vardır.80
• İşletmeler ve çalışanlar arasında psikolojik anlaşma yapılması,
• Çalışanların işletmeye olan bağlılığını güçlendirmek,
• İşletmede iş etiğine yönelik örgütsel kültürün yaratılması ve teşvik
edilmesidir.
Psikolojik anlaşma, çalışanlar ve işletme arasında karşılıklı yazılı olmayan
beklentilerin bütünüdür. Psikolojik anlaşmalar genellikle çalışma koşulları, çalışma
gereksinimleri, işte harcanmış çabanın seviyesi ve emir zincirinde işverenin işçi
üzerinde olan yetkisinin tipi ve miktarıyla alakalı beklentileri içerir. Psikolojik
sözleşme karşılıklı teşvik ve yardımların değişimi üzerine temellenir. Taraflar
arasında psikolojik sözleşme var olduğunda çalışanlar verimli bir şekilde çalışarak
işletmenin amaçlarında başarıya ulaşabilmesine katkıda bulunurlar. İşletmeler de
çalışanların katkılarından dolayı çalışanlarına teşvik sağlar. Yani işletmeler
çalışanların katkılarının karşılığını öderler. Çalışanlar ve işletmeler arasında uyumlu
79 Pehlivan, a.g.e., s. 137. 80 80 Ronald R. Sims, “The Institutionalization of Organizational Ethics”, Jorunal of Business Ethics, Jul 1991, No:10, s.45.
34
bir ilişkinin devamı için psikolojik sözleşme şarttır.81 Psikolojik sözleşmeler ile
çalışanlar işverenden karşılıklarını alacaklarını bildikleri için verimliliklerini
artırarak işletmenin amaç ve hedeflerinde başarılı olmalarını sağlarlar. Psikolojik
sözleşmelerin olmadığın da ya da ihlal edildiğinde hem çalışanlar hem de işverenler
açısından istenmeyen etik dışı davranışların olması söz konusudur.
İş etiğinin kurumsallaşmasının başarılı olması için ikinci önemli koşul
çalışanların işletmeye olan bağlılıklarını güçlendirmektir. Örgütsel bağlılık çalışanın
işletmeye olan tam katılımın gücüyle ilişkilidir. Buda işletmenin amaç ve değerlerine
güçlü bir şekilde inanmak, gönüllü olarak işletme lehine önemli derecede çaba
sarfetmek ve kurum üyeliğinin devam etmesini güçlü bir şekilde arzulamak ile
mümkün olur.82 Örgütsel bağlılık basit bir bağlılık değildir, örgütsel bağlılıkla
çalışanlar işlerini daha fazla çaba sarfederek yerine getirecekler, örgütte daha uzun
dönem çalışmak isteyeceklerdir. Güçlü bir bağlılık çalışanların kuruma olan
katılımını artıracak ve çalışanın kendisini kurumun bir üyesi olarak görmesi,
kurumun amaçlarına katkıda bulunması etiğe uygun davranışların uygulanmasını
sağlayacaktır.
Diğer önemli koşulda örgütsel kültürün yaratılması ve teşvik edilmesidir. Her
örgütün bir kültürü vardır. Bazı örgütlerin kültürü diğer örgütlere göre daha zayıf
olabilir. İş etiğinin kurumsallaşmasında örgüt kültürü önemli bir etkendir.
Çalışanların davranışlarını kontrol eden kurallar düzeni olarak kültür, etik
davranışların oluşmasını destekleyebilir. Güçlü kültüre sahip olan örgütlerde etik
kodları oluşturmak ve bunları davranışlara dönüştürmek daha kolay ve kısa zaman
alacaktır. Örgüt kültürü çalışanları ortak değer ve inanç etrafında birleştirir ve örgüt
üyeleri ortak kabullendikleri ve kullandıkları bir kurallar sistemi içinde yaşamaya
alışmıştırlar.83 Öyle ki örgüt kültürü, çalışanların işyerindeki faaliyetlerine, tutum ve
davranışlarına, işle ilgili sorumluluklarını nasıl yerine getirdiklerine, giyinme
81 A.g.m., s. 495. 82 A.g.m, s. 499. 83 Halil Saylı, Duygu Kızıldağ, “Yönetsel Etik ve Yönetsel Etiğin Oluşmasında İnsan Kaynakları Yönetimin Rolünü Belirlemeye Yönelik Analiz”, Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt: IX, Sayı: 1, Afyon, Haziran 2007, s. 240.
35
tarzlarına, çalışanların birbirleriyle olan iletişimine vb. etki etmektedir. Etik
davranışların ödüllendirilmesi veya etik dışı davranışların cezalandırılmasını örgüt
kültürünün destekleyici etkisi vardır. Örneğin, kişi yaptığı etik dışı davranışı ile diğer
çalışma arkadaşları tarafından olumsuz şekilde eleştirilmiş ise kişi yaptığı etik dışı
davranışı tekrarlamayacaktır. İş etiğin kurumsallaşması için işletmelerin güçlü örgüt
kültürlerine sahip olması gerekmektedir.
1.10.1. İş Etiğini Kurumsallaştırmanın Yöntemleri
İşletmelerde etik ilkeler farklı şekillerde kurumsallaştırılabilinir. Pehlivan’a
göre, etik ilkelerin kurumsallaşmasında uygulanabilecek yöntemler; “özel
komisyonların oluşturulması, örgüt içi etik ilkelerin geliştirilmesi ve etik eğitim
programların uygulanması”84olarak sıralamıştır. Elizabet P.Tierney tarafından
geliştirilen ve sekiz adımdan oluşan başka bir yönteme göre,85
• Ahlaki değerlere bağlı kalmaya karar verin,
• Bir yönetici olarak davranışlarını ve düşüncelerinizle diğerleri için bir örnek
olduğunuzu bilin,
• Ahlaka uygun davranışları yerleştirme sorumluluğunu üzerinize alın,
• Sizce ahlaka uygun davranışların neler olduğunu belirleyin,
• Ahlaki değerlerinizi açıkça belirtin,
• Personelinizi eğitin,
• Açık iletişimi destekleyin,
• Tutarlı olun.
84 Pehlivan, a.g.e., s.138. 85 Ahmet Gökhan Acar, “Etik Değerlerin Kurumsallaştırılması Üzerine Bir Araştırma”, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı Yönetim Organizasyon Bilim Dalı, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2000, s. 51.
36
McNamara, etiğin kurumsallaşması sürecinde (etik yönetim programı) etiği
yönetmek için organizasyonun büyüklüğüne bağlı olarak izlenecek anahtar roller
belirlemiştir. Bunlar;86
• Programı tamamen destekleyen organizasyonun tepe yönetimi: Tepe yönetimi
eğer programı tamamen desteklemezse, çalışanlar kesinlikle bunun farkına
varacaklar ve bu çalışanlarda bir ikiyüzlülük durumu olduğu hissi oluşmasına
neden olacaktır. Bu durumda örgüt hiçbir formal etik programa sahip
olmadan önceki durumundan daha kötü olacaktır. Bu nedenle, tepe yönetimi
etik programı ilan etmeli, desteklemeli ve uygulamalıdır. Etiğin
kurumsallaşmasında yönetime çok fazla iş düşmektedir.
• Yönetim kurulu seviyesinde “Etik Komitesi” oluşturmak: Komite, etik
yönetim programının çalışmasından, gelişmesinden sorumlu olmalıdır.
• “Etik Yönetim Kurulu” oluşturmak: Bu kurul, etik sorunların çözümü,
politika ve prosedürlerin geliştirilmesini ve yönetimini içeren etik yönetim
programının yürütülmesinden ve yönetilmesinden sorumludur.
• “Etik Uzmanı” atamak: Özellikle büyük ve hızlı gelişen organizasyonlarda
daha yaygındır. Etik yönetici, özellikle etik ikilemlerin çözümü ile ilgili, etik
konular hakkında yetiştirilir.
• “Şikayet Takipçisi” (Ombudsman) atamak: Şikayet takipçisinin sorumluluğu
etik ilkelerin kurumsallaşması için politika ve prosedürlerin gelişmesine
yardım etmektir.
86 Carter McNamara, “Complete Guide to Ethics Management: An Ethics Toolkit for Manager”, (Çevrimiçi) http://www.managementhelp.org/ethics/ethxgde.htm, 02 Mayıs 2008.
37
İş etiğinin kurumsallaşması sürecinde izlenecek yönetmeleri, Brenner;
doğrudan yapılan yöntemler ve örgütün süreç, sistem ve kültürü içinde doğal
biçimde yaratılan dolaylı yöntemler olmak üzere ikiye ayırmıştır.87
Doğrudan Yapılan Yöntemler, Dolaylı Biçimde Yaratılan Yöntemler
Etik Dergiler
Anita Jose ve Mary S. Thibodeaux’un tarafından 1999 yılında Amerika’daki
çok uluslu 87 firmanın insan kaynakları ve pazarlama yöneticilerine yapılan
araştırması sonucu, etiğin kurumsallaşmasında dolaylı biçimde yaratılan yöntemlerin
doğrudan yapılan yönetmelerden daha fazla etkili olduğu ortaya çıkmıştır. En etkili
olan yöntem üst yönetimin desteğidir. Ardından etik liderlik, açık iletişim kanalları
ve örgüt kültürü gelmektedir. Doğrudan yapılan yöntemler de en etkili yöntem etik
eğitim programları ikinci sırada yer alan yöntem ise etik kodlarıdır.88 Etik kodları,
ahlak standartlarından oluşan çalışanların davranışlarına veya örgütün tümüne
rehberlik eden yazılı, resmi belgedir. Örgüt içinde ortaya çıkan etik uyuşmazlıklarda
çelişkilerde etik kodları yol göstericidir.89 Etik kodlarının örgüt kültürüyle de
bütünleşmesi gerekmektedir. Oluşturulan “etik kodları yılda en az bir defa gözden
geçirilmeli”90 gerektiğinde revize edilmeli işletmenin değişen değerlerine göre
şekillenmelidir.
Bu bölümde, iş etiği kavramı; tanımı, tarihsel gelişimi, etik yaklaşımlar, iş
etiğinin diğer kavramlarla ilişkisi, işletmeler açısından önemi, etik yönetim ilkeleri,
87 Anita Jose, Mary S. Thibodeaux, “Institutionalization of Ethics : The Perspective of Manager”, Journal of Business Ethics, Vol: 22, No: 2, Nov. 1999, s. 136. 88A.g.m, s.136-139. 89 Alberic Pater, Anita Van Gils, “Stimulating Ethical Decision-making in a Business Context: Effects of Ethical and Proseeional Codes”, European Management Journal, Vol: 21, No:6, 2003 s.764.
Etik Eğitim Programları Etik Kodları Etik Uzmanı Etik Ombudsman (Şikayet Takipçisi) Etik Komiteleri Etik Dergiler Etik Sıcak Hattı (Hotlines)
Üst Yönetimin Desteği Etik Liderlik Açık İletişim Kanalları Örgüt Kültürü Ödül, Teşvik ve Performans Değ. Sistemi
38
etiğin kurumsallaşması genel olarak ele alınmıştır. Takip eden bölümde örgütsel
bağlılık kavramı, insan kaynakları yönetimi uygulamalarında iş etiği ve insan
kaynakları yönetimi uygulamalarında iş etiğinin örgütsel bağlılık ile ilişkisi
incelenmeye çalışılmıştır.
90 McNamara, a.g.e.
39
İKİNCİ BÖLÜM
İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİNDE İŞ ETİĞİNİN ÖRGÜTSEL
BAĞLILIKLA İLİŞKİSİ
2.1. Örgütsel Bağlılık Kavramının İncelenmesi
Günümüzde küreselleşme, hızla artan rekabet, değişen çevre koşulları,
çalışanların ihtiyaçlarındaki değişmeler gibi nedenlerle çalışanları örgütte tutmak gün
geçtikçe daha zor hale gelmektedir. İşe girdiği andan itibaren yapılan yatırımlarla
yetişmiş, örgütün kültürüne uyum sağlamış çalışanın işten ayrılması örgüt için
oldukça yüksek bir maliyet oluşturmaktadır. Bu nedenle, çalışanların örgütsel
bağlılıklarını artırmak, onların örgüte bağlanmasını sağlayacak unsurların belirlemek
ve geliştirmek oldukça önemlidir.
Çalışanın işletmenin kendisine sağladığı imkan ve olanakları değerlendirerek
örgüt ile arasında bir bağ kurması, tüm bilgi beceri ve yetenekleri örgüt için
kullanması ve örgütte uzun süre çalışma isteği örgütsel bağlılığı vurgulayan
konulardır.
2.1.1. Örgütsel Bağlılığın Tanımı
Örgütsel bağlılık kavramı ilk olarak 1956 yılında Whyte tarafından ele
alınmış, daha sonra başta Porter olmak üzere Mowday, Steers, Allen, Meyer, Becker
gibi pek çok araştırmacı tarafından geliştirilmiştir.91 Yapılan çalışmalar da örgütsel
bağlılık, çalışanın örgütü ile kurduğu güçlü bir bağ ve kimlik birliği92 şeklinde
tanımlanmaktadır.
91 Hasan Gül, “Örgütsel Bağlılık Yaklaşımlarının Mukayesesi ve Değerlendirmesi”, Ege Akademik Bakış Ekonomi, İşletme, Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Bilimleri Dergisi, Cilt: 2, Sayı: 2, Temmuz 2002, s.37.
40
Örgütsel bağlılığın tanımı maddeler halinde şu şekilde sıralanmaktadır;93
• Örgütün amaç ve değerlerini benimsemek ve bunlara sıkı sıkıya bağlılık,
• Örgüt adına gönüllü ve istekli bir şekilde çalışma gayreti içinde bulunma,
• Örgüt üyeliğinin büyük bir arzu ile devam etmesi konusunda güçlü bir istek
içinde olmaktır.
Başka bir tanıma göre; örgütsel bağlılık, “kişinin çalıştığı örgüt ile kurduğu
kimlik birliğinin ve kendisini örgütün bir parçası olarak hissetmesinin derecesidir”.94
Randall ve O’Driscoll’a göre, örgütsel bağlılık, çalışanın örgütü ile kurmuş olduğu
duygusal bağ, çalışan ve örgütün benzer hedefleri benimsemiş olması, çalışan ve
örgüt arasındaki maddi ve manevi çıkarları açıklayan ilişkidir.95
Ceylan ve Demircan’a göre; örgütsel bağlılığın ana düşüncesi, çalışanın örgüte
duyduğu duygusal yakınlık ve kendisini örgüt ile bütünleştirmesidir.96 Örgütü ile
arasında bir bağ kuran çalışan, örgütün amaç, hedef ve değerlerini benimseyerek
görevlerini gerçekleştirmek için üstün performans gösterecek ve tüm bunların
sonucunda örgütten ayrılmak istemeyecek ve örgüt üyeliğini uzun süre devam
ettirmek isteyecektir.
Örgütüne bağlı çalışan, örgütü için her türlü fedakarlığı yapmaya hazır, zor
zamanlarda örgütün yanında olan, işinde devamsızlık yapmayan, işine düzenli devam
eden, örgütün varlıklarına sahip çıkan ve örgütün hedeflerini paylaşan, yüksek
performans sergileyen çalışan,97 olarak tanımlanır. Örgütler varlıklarını devam
ettirmek istiyorlarsa mutlaka çalışanların bağlılıklarını sağlamalıdır.
92 Robert W. Rowden, “The Relationship Between Charismatic Leadirship Behaviors And Organizatioanl Commitmnet”, The Leadership & Organization Development Journal, 21/1, 2000, s.31. 93 Ashman, Winstanley, a.g.m, s.143 94 Gül,a.g.m., , s.38. 95Dona M. Randall, Mike P. O’Driscoll, “Affective Versus Calculative Commitment: Humsan Resources Implications”, The Journal of Social Psychology, 137(5), 607. 96 Adnan Ceylan, Nigar Demircan, “Çalışanların Örgüte Bağlılığı ile İşten Ayrılma Niyeti Arasındaki İlişkilere yönelik Bir Araştırma” İ.Ü. İşletme Fakültesi Dergisi, Cilt:31, Sayı:1, Nisan 2002, s. 57. 97 Ceylan, Demircan, a.g.m., s. 59.
41
2.1.2. Örgütsel Bağlılığın Boyutları
İşletmeler çalışanlarının işletmeye hangi boyutta olduklarını bildikleri takdir
de bunu destekleyecek ve geliştirecek koşullar yaratacaktır. Örgütsel bağlılığın
boyutları bu anlamda önem kazanmaktadır.
Örgütsel bağlılığın boyutları konusunda en bilinen çalışma Meyer ve Allen’in
geliştirdikleri boyutlardır. Meyer ve Allen, Becker’in “davranışsal”; Porter ve
arkadaşlarının “tutumsal” ve Wiener’in “normatif” olarak adlandırdıkları
yaklaşımları, “devam bağlılığı”, “duygusal bağlılık” ve “normatif bağlılık” olarak üç
grupta ele almışlardır.98 Meyer ve Allen’a göre duygusal bağlılığa sahip olan bir
çalışan örgütte kalmak ister, devamlılık bağlılığına sahip olan çalışan örgütte kalması
gerektiğini düşünür ve normatif bağlılığa sahip olan çalışan ise örgütte kalmak
zorundadır.99
Meyer ve Allen’in geliştirdikleri bu modelere göre, duygusal, devamlılık ve
normatif bağlılık boyutlarının dört ortak özelliği vardır. Bunlar;100
• Psikolojik durumu yansıtması,
• Çalışan ile örgüt arasındaki ilişkileri göstermesi,
• Örgüt üyeliğini sürdürme kararı ile ilgili olması,
• İşgücü devrini azaltıcı yönde etkilerinin olmasıdır.
Biz boyutta Meyer ve Allen’in geliştirdiği üç boyutlu örgütsel bağlılık
modelini inceleyeceğiz.
98 Ebru Tolay Sabuncuoğlu, “Eğitim, Örgütsel Bağlılık Ve İşten Ayrılma Niyeti Arasındaki İlişkilerin İncelenmesi” Ege Akademik Bakış, 7 (2), 2007, s.614. 99John P. Meyer, Natalie J.Allen, “A Three Component Conceptualization of Organizational Commitment” Humsan Resorcue Management Review”, Vol:1, No:1, 1991, s.67. 100 Nermin Uyguç, Dilek Çımrın, “Deü Araştırma Ve Uygulama Hastanesi Merkez Laboratuvarı Çalışanlarının Örgüte Bağlılıklarını ve İşten Ayrılma Niyetlerini Etkileyen Faktörler” D.E.Ü.İ.İ.B.F. Dergisi Cilt:19, Sayı:1, 2004, s. 91.
42
2.1.2.1. Duygusal Bağlılık
Örgütsel bağlılıkla ilgili en yaygın yaklaşım olan duygusal bağlılık (affective
commitment), “bireyin kendisini örgütüyle özdeşleştirdiği, örgütüyle etkileşim
halinde olduğu ve örgütün bir üyesi olmaktan mutlu olduğu duygusal bir yönelme
durumu” 101 şeklinde tanımlanmaktadır. Meyer ve Allen’e göre, çalışanın örgüt
üyeliğini devam ettirme isteği içerinde olan duygusal bağlılık, büyük ölçüde
çalışanın iş deneyimleri sonucu gelişmektedir.102
Lamsa ve Savolaine’e göre duygusal bağlılık, çalışanın örgüt ile kurduğu
kimlik birliği ile örgütün amaç ve değerlerini kabullenerek örgüt yararına olağanüstü
çaba sarfetmek istemesidir. Güçlü duygusal bağlılığa sahip olan çalışanlar örgüt
üyeliğini devam ettirmek ister.103
Duygusal bağlılık, çalışanları örgüte duygusal olarak bağlayan ve örgütün
üyesi olmaktan dolayı memnun olmalarını sağlayan, bireysel ve örgütsel değerler
arasındaki bir uzlaşmadan ortaya çıkmaktadır. Duygusal bağlılık, kişilik özellikleri
ve işe ilişkin faktörlerle ilgili tutumsal bir olgudur ve örgütsel hedefleri destekleme
yönünde çalışanların gönüllülüğü esasına dayanır.104
Tüm tanımlamalardan yola çıkarak duygusal bağlılık, çalışan içinde
bulunduğu örgütün amaç ve değerlerini benimseyerek, kendisini örgütüyle
özdeşleştirerek örgütüyle arasında psikolojik bir bağ kurmasıdır. Bunun sonucunda
çalışanın örgüt için olumlu tutum ve davranış sergilemesi, daha fazla performans
ortaya koyması söz konusu olacaktır. Duygusal bağlılık örgütler tarafından en faydalı
bulunan bağlılık türüdür.
101 Sabuncuoğlu, a.g.m., s.614. 102 Meyer, Allen, a.g.m., s.82. 103Anna –Maija Lamsa, Taina Savolainen, “The Nature of Managerial Commitment to Strategic Change”, Leadership & Organization Development Journal, 21/6, 2000, s.298. 104 Ufuk Durna, Veysel Eren, “Üç Bağlılık Unsuru Ekseninde Örgütsel Bağlılık”, Doğuş Üniversitesi Dergisi, 6 (2) 2005, s.211.
43
2.1.2.2. Devam Bağlılığı
Meyer ve diğerleri tarafında geliştirilen ve “ekonomik bir mantığa” dayandığı
düşünülen devamlılık bağlılığı (continuance commitment), “çalışanların, örgütten
ayrılmaları durumunda sahip oldukları yatırımları ve yan-faydaları kaybedeceklerine
inanmaları ve iş alternatiflerinin sınırlı olması nedeniyle o örgütte çalışmaya devam
etmeleri”105 şeklinde tanımlanmaktadır
Meyer ve Allen’a göre; çalışanın, kıdem kariyer gibi örgüte yaptığı yatırımlar
arttıkça ve alternatif iş imkanları azaldıkça devamlılık bağlılığı artacaktır.106
Lamsa ve Savolainen’e göre devam bağlılığı, çalışanın örgütten ayrılmanın
maliyetinin yüksek olacağını düşünerek örgüt üyeliğini devam ettirmek
istemesidir.107 Buna göre devamlılık bağlılığı, çalışanın bir örgütteki emeklilik
maaşına hak kazanma, kıdem, kariyer gibi yatırımları çok önemli olduğunda ortaya
çıkmakta ve çalışan örgütte kalmaya devam etmek istemektedir. Bu yaklaşım aynı
zamanda örgütsel bağlılığı, “ödül maliyet” bakış açısından da ele almaktadır.108 İş
alternatiflerinin azlığı, için de bulunduğu koşullar nedeniyle maddi veya diğer
kayıplardan kaçınmak için örgütte kalmayı zorunluluk olarak görürler. Örgüt
üyeliğini sürdürmek için asgari çalışma düzeyinde performans sergilerler ve bu da
örgütler açısından istenmeyen bir bağlılık türüdür. 109
Bu bakış açısıyla kıdem, yükselme olanakları gibi yatırımlar ile devamlılık
arasında olumlu bir ilişki olduğu söylenebilir. Devamlılık ile iş performansı arasında
negatif bir ilişkiden söz edilebilir. Örgütten ayrılmayı düşündüğü halde koşullar el
vermediği için örgütten ayrılmayı gerçekleştiremeyen çalışanın örgüte yapacağı
olumlu katkılar sınırlı olacaktır.
105 Sabuncuoğlu, a.g.m., s.614. 106 Meyer, Allen, a.g.m., s.72. 107 Lamsa, Savolainen, a.g.m., s.298. 108 Gül, a.g.m., s.45. 109 Uyguç, Çımrın, a.g.m., s.92.
44
2.1.2.3. Normatif Bağlılık
Örgütsel bağlılığın üçüncü boyutunu oluşturan normatif bağlılığı (normative
commitment), Meyer ve Smith “örgüt üyeliğinin sürdürülmesi konusunda
çalışanların hissettiği yükümlülük duygusu” şeklinde tanımlamışlardır.110
Uyguç ve Çımrın’a göre; çalışanlar, ahlaki bir yükümlülük duygusu ile
örgütte çalışmayı bir görev olarak düşünür, örgütte kalmanın ya da örgüte bağlılık
göstermenin doğru bir davranış olduğunu hissettikleri için örgüt üyeliğini
sürdürürler.111 Meyer ve Allen’e göre; normatif bağlılık çalışanların, “örgütün yıllar
içerisinde kendilerine sağlamış oldukları statü veya doyumdan bağımsız olarak,
örgütte kalmalarının ahlaki açıdan doğru olacağını düşünmeleri” sonucu ortaya
çıkmaktadır.112 Normatif bağlılıkta, sorumluluk hissetme, ahlaki duygulara dayanma,
erdemlilik, sadakat gibi duygular ile çalışanlar örgüt üyeliğini sürdürmek
istemektedir.
Çalışanların bu tür bir bağlılığı sergilemesinin nedeni bunun “doğru ve etik”
olduğuna inanmalarıdır.113 Ayrıca çalışanlar örgütte kalmak zorundaymış gibi
hissederler.
Wasti’nin ülkemizde yaptığı araştırmada normatif bağlılığı en çok etkileyen
değişkenlerin “sadakat normları, aile etkisi, toplulukçu örgüt kültürü ve eş-dost ricası
ile işe alınma” olduğu görülmüştür. Türkiye gibi toplulukçu kültürlerde gözlenen
normatif bağlılığın bir nedeni de “işe bağlılık” olabilir. “İşe öncelik vermek, işi
sevmek, işi benimsemek, işi ciddiye almak, çalışkan olmak, işletmeye bağlılık
göstermek, özverili çalışmak” çalışanlarda yükümlülük oluşturan işe yönelik
davranışsal normlar ve değerlerdir.114 Ayrıca örgütün çalışanların gelişimi için
yaptığı yatırımlar, örneğin verilen eğitimler ile çalışanlar, örgütlerine daha fazla
110 John P. Meyer, Catherine A. Smith, “ HRM Practice ana Organizational Commitment: Test of a Mediation Model”, Canadian Journal of Administrative Sciences”, 17(4), 2000, s.320. 111 Uyguç, Çımrın, a.g.m., s.93. 112 Meyer, Allen, a.g.m., s. 66. 113 Durna, Eren, a.g.m.,s. 211.
45
borçluluk hissi ve daha fazla sadakat duygusu ile örgütlerinin yararına davranışlar
sergileyecekler ve örgüt üyeliğini devam ettirmek isteyeceklerdir.
2.1.3. Örgütsel Bağlılığa Etki Eden Faktörler
Örgütsel bağlılığa etki eden birçok faktör vardır. Her kişinin kendisine ait bir
takım kişisel özellikleri vardır. Kişilerin yaşları, eğitimleri, deneyimleri, değerleri vb.
farklılık gösterir. Kişi işe girdikten belirli bir zaman sonra örgütsel faktörler ile
çevresel faktörler kişinin örgüte bağlanması konusunda etkilidir. Bu faktörler kişiyi
örgüte bağlayabilir veya örgütten uzaklaştırabilir.
Stum’a göre, çalışanları örgüte bağlayacak çok fazla faktör etmen olmakla
birlikte; “bireysel özellikler, özel yaşam ile iş yaşamı arasındaki denge, ücret, prim
gibi maddi çıkarlar, işletmedeki eğitim ve gelişme olanakları, genel yönetim
politikaları”115, örgütsel kültür ve liderlik, gibi konular önemli faktörlerdir.
Biz örgütsel bağlılığa etki eden faktörleri kişisel faktörler, işin özellikleri,
örgütsel faktörler, iş etiği ve çevresel faktörler olmak üzere inceleyeceğiz.
2.1.3.1. Kişisel Faktörler
Cinsiyet, yaş, eğitim düzeyi, çalışma süresi gibi kişisel özellikler ile örgütsel
bağlılık arasındaki ilişki pek çok araştırmaya konu olmuştur. Yapılan bazı
araştırmalarda kişisel özelliklerin örgütsel bağlılık üzerinde çok güçlü bir etkisi
olmadığını göstermiştir.
Demografik faktörlerle örgütsel bağlılık arasındaki ilişkinin dolaydı olduğu
söylenebilir. Bu faktörlerin bazıları örgütsel bağlılık dışındaki statü, işin niteliği gibi
faktörlerden etkilenebilir.116
114 Uyguç, Çımrın, a.g.m., s.93. 115 Durna, Eren, a.g.m., s.211. 116 A.g.m., s.213.
46
Benkhoff’un yaptığı araştırma da evlilerin bekarlara göre örgüte daha bağlı
oldukları görülmüştür. Durna ve Eren’in yapmış oldukları araştırma sonuçlarına göre
de ortalama değerlere bakıldığında evlilerin bekarlara göre bütün örgütsel bağlılık
unsurları açısından örgüte daha bağlı oldukları ortaya çıkmıştır.117
Diğer bir değişkende eğitim değişkenidir. Camp’a göre, eğitim örgütsel
bağlılık üzerinde etkilidir çünkü eğitim düzeyi artan kişilerin iş değiştirmek için daha
fazla fırsatı olacaktır. Ayrıca Ceylan ve Demircan’ın 2002 yılında bilişim sektöründe
İstanbul’da faaliyet gösteren beş farklı firmadan veri toplayarak yapmış oldukları
araştırma sonucuna göre, eğitim ile örgütsel bağlılık arasında negatif yönlü bir ilişki
bulunmuştur yani eğitim düzeyi arttıkça örgüte olan bağlılık azalmaktadır.118
Nitekim eğitimi düşük olan çalışanların alternatifleri azalacağından bulundukları
örgüte olan bağlılıkları artacaktır.
Dünya çapında bağlılık araştırması yürüten Taylor Nelson Sofres, 2002
yılında 33 ülkeyi içine alan kapsamlı bir araştırma gerçekleştirmiştir. Bu araştırma
çalışan bağlılığını sektörlere, ülkelere, bölgelere, yaş gruplarına, pozisyonlarına,
cinsiyetlerine göre açıklamaktadır. Buna göre, yaşı ilerlemiş, yüksek mevkilerde,
uzun süre çalışanlar ile çokuluslu firmalarda çalışanların bağlılığı yüksektir. Yapılan
araştırma sonucunda yaş ve cinsiyetin de belirleyici olduğu ortaya çıkmıştır.
Çalışanın yaşı ilerledikçe bağlılığı artmaktadır. Örneğin 18-27 yaş arası örgüte
bağlılık %49 iken, 50 yaş ve üzeri örgüte bağlılık düzeyi %57’dir. Cinsiyete göre ise
kadınların erkeklere göre işlerine ve örgütlerine olan bağlılık düzeyleri yüksektir.119
Örgütsel bağlılığı etkileyen diğer bir faktör ise kişinin değerleridir. Kişinin
değerleri ile işletmenin değerleri uyuşmalıdır. Uyuşmadığı takdir de kişinin duygusal
bağlılığının güçlü olması söz konusu değildir.
117 A.g.m., s.217. 118 Ceylan, Demircan, a.g.m., s. 67. 119 Gürhan Uysal, “İnsan Kaynakları Uygulamaları ve Örgütsel Bağlılık Üzerine Bir Araştırma”, Yayınlanmamış Doktora Tezi Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Haziran 2005, s.85.
47
2.1.3.2. Örgütsel Faktörler
Örgütsel bağlılık düzeyini etkileyen faktörler, işin niteliği ve role ilişkin
faktörler, yönetim biçimi, örgütsel kültür, örgütsel adalet ve iş etiğidir.
Lyon, işin niteliği ve role ilişkin faktörleri; “işin içeriği, kapsamı, rol çatışma
ve rol belirsizliği” olarak alt faktörler olarak sıralamıştır.120
Capelli’ye göre, kesin tanımlanmış iş ve özellikleri, açıkça belirlenmiş
sorumluluklar iyi tanımlanmış kural ve politikalar, prosedürler, örgütsel bağlılığı
artırmaktadır.121 Belirsiz roller, iyice açıklanmamış sorumluluklar çalışanın örgüte
olan bağlılığını negatif yönde etkileyecektir. Ayrıca işin niteliği gereği çalışanın işe
yüklediği anlam ve toplumun o işe verdiği değerin yüksekliği örgütsel bağlılığı
artıracaktır.
Örgütsel açıdan diğer bir faktör örgütün yönetim biçimidir. Yine Capelli’ye
göre, çalışanın kararlara katılımına izin verme, çalışanların örgüt tarafından saygı
görmesi, çalışmalarının takdir edilmesi, çalışanların önemli olduğunu hissettirmek,
çalışanın yönetime güvenmesi, yöneticilerin astlarına güvenmesi, anlayışlı ve
destekleyici yönetim, esnek ve katılımcı yönetim örgütsel bağlılığı artırır.122
Mahmut Özdevecioğlu’nun 2003 yılında Kayseri’de faaliyet gösteren beş
büyük mobilya fabrikası çalışanları arasında yürütülen araştırma sonucuna göre,
örgütsel destek ile örgütsel bağlılık arasında pozitif yönlü ve anlamı bir ilişkinin
varlığı ortaya çıkmıştır. Yani örgüt yöneticileri, çalışanlarına değer vermeli,
çalışanların fikirlerini önemsemeli, onların başarılarıyla övünmeli ve ödüllendirmeli,
çalışma koşullarını iyileştirmelidir. Eğer çalışanlar yapılan bu örgütsel desteği
algılarlarsa çalışanların sırasıyla duygusal, normatif ve devamlılık bağlılıkları
120 Mahmut Özdevecioğlu, “Algılanan Örgütsel Destek İle Örgütsel Bağlılık Arasındaki İkişkilerin Belirlenmesine Yönelik Bir Araştırma”, D.E.Ü.İ.İ.B.F. Dergisi, Cilt:18 Sayı:2, 2003, s. 115. 121 Peter Capelli, “Managing Without Commitment”, Organizational Dynamics, Vol:28, No:4, 2000, s.19. 122 A.g.m., s19.
48
artacaktır.123 Ayrıca güçlü bir kurum kültürünün olması, örgüt içi iletişimin etkin bir
şekilde sağlanması da önemlidir.
Örgütsel bağlılığı etkileyen diğer bir unsur da örgütsel adalettir. Örgütsel
adalet, çalışanlarda, kendilerine adil muamele edildiği veya adaletsiz muamele
edildiği inancını doğuran çalışma koşulları ve ilişkileri ile ilgilidir. Adil ve insancıl
çalışma koşullarına kavuşulması bakımından, insan kaynakları yönetiminin örgütsel
adalet konusundan yararlanması gerekmektedir. Örgütlerde adalet konusu, ödüllerin
ve cezaların nasıl dağıtıldığına ilişkin kurallar ve sosyal normlar ile dağıtım
kararlarının nasıl verildiğinin ve kişiler arası ilişkilerdeki davranış tarzını
içermektedir.124
En son faktör ise iş etiği faktörüdür. Daha öncede belirtildiği gibi örgütsel
bağlılık çalışanların örgütün amaç ve hedeflerini kabul etme, inanma, örgütün amaç
ve hedeflerine ulaşması için büyük çaba sarfetme ve örgüt üyeliğini devam ettirme
isteğidir. İş etiği ise dürüstlük, adil davranmak, sözünde durmak, ayrımcılık
yapmamak, doğaya saygılı olmaktır. İş etiğine aykırı davranan bir işletmenin
çalışanlarının işletmeye güven duyması, ona inanması ve bağlılık göstermesi
beklenemez.
2.1.3.3. Örgüt Dışı Faktörler
Örgüt dışı hakkında literatürde örgütsel bağlılığa etki eden örgüt dışı faktörler,
alternatif iş imkanları, örgütün içinde bulunduğu sektörün durumu ve ülkenin ve
dünyanın sosyo-ekonomik durumu olarak sıralanabilir.
Alternatif iş imkanlarının varlığı örgütsel bağlılığı etkileyen en önemli
faktördür. Capelli’ye göre, çalışanın iş alternatifleri çoksa devam bağlılığı azalacak,
çalışan az sayıda iş alternatifine sahipse bulunduğu örgüte daha fazla bağlı
123 Özdevecioğlu, a.g.m., s.116.-126. 124Çakır, a.g.e., s.45
49
kalacaktır.125 Burada alternatif iş fırsatlarının çalışanın demografik özellikleriyle
ilişkili olduğu görülür. Özellikle çalışanın eğitimi ve yaşı önemlidir. Sektörün
ülkenin ve dünyanın ekonomik yapısı da önemlidir. Örneğin işsizlik oranının yüksek
olması örgütsel bağlılığı artıracaktır.
2.1.4. Örgütsel Bağlılığın Sonuçları
Randall, örgütsel bağlılığın düzeylerini düşük, ılımlı ve yüksek olarak
sınıflandırmıştır. Bu üç düzeyinde hem bireysel hem de örgütsel olarak olumlu ve
olumsuz sonuçlar doğurduğunu ileri sürmektedir. Yüksek örgütsel bağlılığın bireysel
açıdan olumsuz yönleri olarak değişime ve yeniliklere karşı direnç ve örgütte daha
etkili olabilmek için fazla çalışmanın aile ve iş hayatında denge kuramamaları
nedeniyle sosyal ve aile ilişkilerinde gerilime sebebiyet vermesi olarak sıralamıştır.
Örgütsel açıdan olumsuz yönleri olarak da yüksek bağlılık düzeyine sahip olan
çalışanların değişim ve yeniliklere karşı direnç göstermelerinden dolayı geleneksel
uygulamaların devam ettirilmesi, örgüt adına yasa dışı eylemlerde de bulunma olarak
sıralamıştır.126
Meyer ve Herscovitch, örgütsel bağlılığın yüksek performans, personel devir
hızı, devamsızlık, örgütten ayrılma, örgütsel vatandaşlık gibi sonuçlar ile ilişkili
olduğunu belirtmiştir.127 Heffner ve Renstch’e göre de örgütsel bağlılık, çalışanların
performansını, devamsızlığını, işten ayrılma niyetini ve örgütsel vatandaşlığı
etkiler.128
125 Capelli, a.g.e., s.19. 126 Donna M. Randall, “Commitment and Organization: The Organization Man Revisited”, Academy of Management Review, Vol:2, No:3, 1987, s.460-471. 127 John P. Meyer, Lynne Herscovitch, “Commitment In The Workplace Toward A General Model”, Humsan Resources Management Review 11, 2001, s.310. 128 Tonia S. Heffner, Joan R. Renstch, “Organizational Commitment ana Social Interaction: A Multiple Constituencies Approach”, Journal of Vocational 59, 2001, s.471.
50
Yapılan araştırma sonuçlarına göre; devamsızlık, işgören performansı,
örgütsel vatandaşlık ile duygusal bağlılık arasında normatif ve devam bağlılığına
göre daha güçlü bir ilişki olduğu ortaya çıkmıştır.129
Örgütsel bağlılığın sonuçları; örgütsel vatandaşlık, çalışan performansı ve
örgütten ayrılma şeklinde üç başlık altında incelenecektir.
2.1.4.1. Örgütsel Vatandaşlık
Örgütsel vatandaşlık kavramı ilk defa 1983 yılında işletme yönetimi yazınına
girmiştir.130 Dennis W. Organ tarafından “iyi asker sendromu” olarak ifade edilen
örgütsel vatandaşlık, çalışanın iş sözleşmesinde belirlenen standartların ve iş
tanımlarının ötesinde gönüllü olarak bir çaba sarf etmesi ve fazladan rol davranışı
göstermesidir.131 Yapılan tanımdan yola çıkarak örgütsel vatandaşlık davranışı,
çalışanın biçimsel rol tanımlarının dışına çıkarak tamamen kendi isteğiyle gönüllü
olarak fazladan çalışması, örgütsel etkinliği artırmaya yönelik davranışlar sergilemesi
olarak tanımlanabilir.
Çalışanların örgütsel vatandaşlık davranışı göstermeleri için yöneticiler
herhangi bir yaptırım uygulamadıkları gibi bu davranışı gösteren çalışanlara da özel
bir uygulama yapmamaktadır.132 Dennis W. Organ yönetimin, örgütsel vatandaşlık
davranışı gösteren çalışanların bazı insan kaynakları yönetimi uygulamalarında bu
davranışları dikkate aldıklarını ve ödüllendirdiklerini belirtmiştir.133
129 Meyer, Herscovitch, a.g.m., s.3111. 130Sait Gürbüz, “Örgütsel Vatandaşlık Davranışı ile Duygusal Bağlılık Arasındaki İlişkilerin Belirlenmesine Yönelik Bir Araştırma”, Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Dergisi, Cilt: 3., Sayı:1, 2006, s.50. 131 Dennis W. Organ, “Organizational Citizenship Behavior: It’s Construrct Clean-Up Time”, Human Performance, 10(2), 1997, s.86 132 Gürbüz, a.g.m., s.51. 133 Organ, a.g.m., s.91.
51
Organ ve Ryan tarafından yapılan meta analizi sonucuna göre, örgütsel
vatandaşlık davranışı ile örgütsel bağlılık, algılanan örgütsel adalet, iş tatmini ve
yönetimin desteği arasında pozitif ilişki olduğu belirtilmiştir.134
Sait Gürbüz’ün örgütsel vatandaşlık davranışı ile duygusal bağlılık arasında
ilişkilerin belirlenmesine yönelik Erzurum Bölgesinde otomotiv, tekstil ve gıda
sektöründe yapmış olduğu araştırma sonucunda, duygusal bağlılıkla örgütsel
vatandaşlık davranışı arasında anlamlı bir ilişki olduğu, duygusal bağlılığın
çalışanların örgütsel vatandaşlık davranışı sergilemelerine yol açan faktörlerden biri
olduğu ortaya çıkmıştır.135 Bu araştırmaya göre, çalışanların örgütsel vatandaşlık
davranışı sergilemelerini isteyen örgütlerin çalışanların duygusal bağlılıklarını
artırmaları gerekmektedir. Çalışanların duygusal bağlılıkları arttıkça örgütsel
vatandaşlık davranışın da artacağını söylemek mümkündür.
2.1.4.2. İşgören Performansı
Yapılan araştırmalar sadece duygusal bağlılık ile çalışan performansı ve
örgütsel vatandaşlık arasında pozitif bir ilişki olduğunu göstermiştir.136 Bunun
dışında örgütsel bağlılıkla performans arasında zayıf ilişkinin olduğu ifade
edilmektedir. Shaw ve diğerlerinin yaptıkları araştırma sonucu, Mathieu, Zajac ve
Angle ve Lawson yaptığı araştırma sonucuyla benzerlik göstermiştir. Yani,
performans ile örgütsel bağlılık arasında zayıf bir ilişki ortaya çıkmıştır.137 Bağlılık
ile performans arasındaki ilişkinin zayıf olduğunu ve ilişkinin zayıf olmasının
nedenleri olarak, “ekonomik şartlar, ailevi mecburiyetler ve beklentiler” olarak
134 A.g.m., s.93-94.. 135 Gürbüz, a.g.m., s. 70. 136 Steven Mellor v.d, “Employees’ Nonwork Obligations And Organizational Commitments: A new way to look at the relationship”, Human Resource Management, Vol:40, No:2, Summer 2001, s.173. 137 Jason D. Shaw, John E. Delery, Mohamed H. A. Abdulla, “Organizational Commitment and Performance Among Guest Workers ana Citizen of an Arab Country”, Journal of Business Research, Vol:56, 2003, s.1027.
52
sıralanabilinir.138 Çalışan İçinde bulunduğu ekonomik zorluklar, aile baskısı veya
çalışan daha iyi maddi kazanımlar elde etmek için yüksek performans gösterebilir.
Bunlar çalışanın örgüte bağlı olmadığını gösterir.
Anlaşıldığı üzere iş performansı açısından istenen bağlılık türü, örgütlerinin
değerlerini destekleyen ve kendi değerleriyle örgütün değerleri arasında uyum
sağlayan çalışanların gösterdikleri bağlılık türüdür. Duygusal bağlı çalışan gönüllü
olarak örgüt için çaba sarf eder, çalışmaya isteki olur ve bunun sonucu olarak da iş
performansı artar.
2.1.4.3. Örgütten Ayrılma
Örgütsel bağlılık düzeylerinin diğer bir sonucu da örgütten ayrılmak ya da
örgütte kalmayı istemektir. İşletmelerde eğitimli, yüksek performans gösteren,
işletme de fark yaratan çalışanların örgüte olan bağlılıklarının oluşamaması
durumunda bu çalışanların örgütten ayrılması olasıdır. Bu nedenle işletmeler
özellikleri yüksek olan çalışanları elde tutabilmek için çeşitli araştırmalara destek
vermektedirler.
Yapılan araştırma sonuçlarına göre bağlılığı yüksek olan çalışanların işten
ayrılma niyetlerinin daha düşük olduğu ortaya çıkmıştır.139 Huselid ve Day, örgütten
ayrılanların düşük duygusal bağlılığa sahip olduklarını ayrıca örgütten ayrılan
çalışanların daha düşük ücret aldıklarını, daha genç olduklarını, düşük kıdemli,
eğitim seviyesi yüksek, düşük terfi şansına sahip olduklarını, kendilerini başarısız
gördüklerini ve düşük performans sergilediklerini bulmuşlardır.140
138 Joan F. Brett, William L. Cron, John W. Slocum J.R., “Economic Dependency On Work: A ModeratorOf The Relation Between Organizational Commitment And Performance”, Academy of Management Journal, Vol:38, No:1, 1995, s. 263. 139 Uyguç, Çımrın, a.g.m., s.93. 140 Mark A. Huselid, Nancy E. Day, “Organizational Commitment, Job İnvolvement ana Turnover: A Substantive ana Methodological Analysis”, Journal of Applied Psychology, Vol:76, No:3, 1991, s.384.
53
Uyguç ve Çımrın DEÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi merkez laboratuarı
çalışanlarının işten ayrılma niyetleri ile örgütsel bağlılık boyutu arasındaki ilişkiyi
ölçmeye yönelik yapmış oldukları araştırma sonucuna göre, çalışanların işten
ayrılma niyetlerinin duygusal ve normatif bağlılık ile negatif ilişki gösterdiği,
devamlılık bağlılığı ile işten ayrılma niyeti arasında pozitif ilişki olduğu ortaya
çıkmıştır.141 Bu araştırma sonucuna göre, çalışanların işten ayrılma niyeti ile
duygusal ve normatif bağlılık düzeyleri arasında negatif ilişki bulunması çalışanların
normatif ve duygusal bağlılık düzeyleri arttıkça işten ayrılma niyetlerinin azalacağı;
işten ayrılma niyeti ile devamlılık bağlılığı düzeyleri arasında pozitif ilişkinin
bulunması da devamlılık bağlılığı yükseldikçe işten ayrılma niyetlerinin de
yükseleceği anlamına gelmektedir.Buna göre işletmeler tarafından istenilen duygusal
bağlılığın artırılması devamlılık bağlılığın da duygusal bağlılığa dönüştürülmesi
önem kazanmaktadır.
2.2. İnsan Kaynakları Yönetiminde İş Etiği
İnsan kaynakları yönetimi, işletmenin varlığını sürdürebilmesi ve rekabet
üstünlüğü sağlayabilmesi için gerekli insan kaynağının organizasyona alınması,
yerleştirilmesi ve geliştirilmesi ile ilgili politika oluşturma, planlama, örgütleme,
yönlendirme ve denetleme faaliyetlerini içeren bir disiplin olarak
tanımlanmaktadır.142
Başka bir tanıma göre; insan kaynakları yönetimi, herhangi bir örgütsel ve
çevresel ortamda insan kaynağının örgüte, bireye ve çevreye yararlı olacak şekilde,
yasalara da uyularak etkin ve verimli yönetilmesini sağlayan örgütsel bir
fonksiyondur. 143
141 Uygum, Çımrın, a.g.m., s.91-99. 142 Öznur Yüksel, İnsan Kaynakları Yönetimi, Volkan Matbaacılık, Ankara, , Mart 1997, s.8. ; Sabuncuoğlu, a.g.e., s. 4. 143 Ömer Sadullah, “İnsan Kaynakları Yönetimine Giriş: İnsan Kaynakları Yönetiminin Tanımı, Önemi ve Çevresel Faktörler”, İnsan Kaynakları Yönetimi İçinde, İ.Ü İşletme Fakültesi İnsan Kaynakları Yönetimi Bilim Dalı, Beta Yayınları, 3. Baskı, İstanbul, 2008, s. 3.
54
İşletmenin üretim faktörleri içerisinde en dinamik kaynağı olan insan
faktörünün niteliği çok önemlidir. İşletmelerin varlığını sürdürebilmesi ve rekabet
üstünlüğü sağlayabilmesi için insan kaynağını etkin ve verimli bir biçimde
kullanılabilmesi önem taşır. Farkı yaratan unsur çalışanların sahip olduğu zeka,
yetenek ve kapasiteleridir. Bu nedenle işletmeler, insan kaynağını bir maliyet olarak
algılamamalı, değerlendirilmesi ve geliştirilmesi gereken bir kaynak olarak
görmelidirler.
İnsan kaynakları yönetimi kendi işlevlerini yerine getirirken aynı zamanda
örgütün diğer bölümlerine de danışmanlık hizmeti sağlamaktadır. Ayrıca tüm
yöneticilerin bir insan kaynakları yöneticisi olma anlayışını geliştirme görevlerini de
üstlenmiştir.144 İnsan kaynakları yönetimin temel amacı “verimliliği artırmak ve iş
yaşamının niteliğini yükseltmektir.”145
Çalışanların iş yaşamından beklentilerinin farklılaşması, insan kaynakları
yönetimine farklı çalışma prensiplerinin getirilmesine, farklı faaliyet ve
sorumlulukların yüklenmesine neden olmuştur. 21. yüzyılın çalışanı, kişiliğine,
düşünce ve inançlarına saygı duyulmasını, işini severek icra etmeyi, işinde ilerlemeyi
ve kendini gerçekleştirmeyi istemektedir.146 Bu nedenle insan kaynakları yönetimi
işlerin yürütülmesinde gereksinim duyulan personelin uygun yollar ve araçlarla ilan
edilmesine, başvuruların kabul edilmesinden görüşmelerin ve sınavların yapılmasına,
uygun adayların işe alımından, kurum kültürüne alıştırılmalarından, çalışanların
motivasyonu, performans değerlendirmesi, çalışanların terfisi, çatışmaların çözümü,
sağlıklı ve kurumsal iklimin oluşması, çalışanların eğitimi ve gelişmesine kadar
birçok uygulamayı kapsamına alan bir işlevdir. İnsan kaynakları yönetimi tüm bu
yoğun faaliyet ortamında tüm işlevlerini yerine getirirken etiğe uygun davranış
sergilemelidir.147
144 Yüksel, a.g.e., s. 7-9. 145 Sadullah, a.g.e., s. 2. 146 Gazi Uçkun, Hasan Latif, Tamer Cömert, “İnsan Kaynakları Yöneticilerinin Etik Kaygıları”, Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Sayı: 6, Haziran 2002, s. 228-229. 147 Sabuncuoğlu, a.g.e., s. 5. ; Uçkun, Latif, Cömert, a.g.m, s. 228-229.
55
İşletme sahiplerinin, yöneticilerin ve çalışanların davranışları yasalar ile
belirlenir. Belirli bir uygulamaya ilişkin yasalar belirsiz veya bulunmuyorsa bu
durumda neyin iyi neyin kötü, neyin doğru, neyin yanlış olduğunu belirleyici bir
etken olarak iş etiği kavramı karşımıza çıkmaktadır.148 İş etiği kavramı daha önce
tanımladığımız gibi genelde, iş ortamında kişisel ve grupsal davranışların
hangilerinin doğru hangilerinin yanlış olduğunu gösteren ve doğru olanı yapmak ya
da kısaca iş dünyasındaki davranışlara rehberlik eden prensip ve standartlar olarak
tanımlanmaktadır.
En fazla çalışılmak istenen, müşteriler tarafından en fazla tercih edilen,
küresel ekonomide rekabetçi üstünlük elde etmek isteyen işletmeler sosyal
sorumluluklarını yerine getirmeli tüm işlerinde ve ilişkilerinde etik davranmalıdırlar.
Aksi durumda yasa dışı, etik dışı davranışlar işletmenin çalışanlar ve müşteriler
tarafından tercih edilebilirliğini azaltacak veya yok edecektir. Etik davranan
işletmeler yasal kovuşturmalardan, iş kazaları ve meslek hastalıklarından, ayrımcılık,
taciz gibi sorunlardan, devletin, sendikaların ve çevre örgütlerinin baskılarından
kendilerini daha kolay koruyabilirler. Bu nedenle dünya da sosyal sorumluluk ve etik
çalışmaları hız kazanırken insan kaynakları yönetiminin böyle bir trende duyarsız
kalması söz konusu olamaz.149
Saylı ve Kızıldağ’a göre, insan kaynakları yönetimi etik değerlerin
yönetilmesi ve benimsetilmesinde, etiğe dayalı bir örgüt kültürünün oluşturulmasında
büyük rol oynamaktadır.150 Günümüzde işletmelerini etik davranmaktan alı koyan ve
etik dışı davranışlara yönelten gelişmeler söz konusudur. Ekonomik krizler, rekabet
baskısı, küreselleşme, hızlı teknolojik değişimler, küçülme, birleşme, satın alma gibi
nedenlerle alt üst olan toplumsal, kültürel ve etik değerler kurum kültürünü
oluşturmayı ve etik değerleri yerleştirmeyi zorlaştırmaktadır. Tüm bunlara rağmen
işletmelerde ortak inanç ve değerlerin paylaşılması etik anlayışın yerleşmesi için bu
148 Uçkun, Latif, Cömert, a.g.m, s. 232. 149 İsmet Barutçugil, “Stratejik İnsan Kaynakları Yönetimi”, Kariyer Yayıncılık, İstanbul, 2004, s. 220-224. 150 Saylı, Kızıldağ, a.g.m., s. 241.
56
aşamada insan kaynakları yönetiminin bir dizi önlemler alarak inisiyatifi ele alması
kaçınılmaz olmaktadır.151
İş etiğinin en önemli boyutlarından biri işletmenin çalışanlara nasıl
davrandığı boyutudur. İş etiği dendiğinde işletmenin müşterileri ve alışverişte
bulunduğu diğer firmalara olan tutumu kadar çalışanlarına olan tutumu da önemlidir.
Arslan’a göre, bir işletmenin uzun dönemli amaçlarını gerçekleştirmesi için insan
kaynakları yönetiminin geniş görev yapısı içinde tüm işlevlerini etik anlayış
içerisinde yerine getirmesi bir zorunluluktur.152 Nitekim yasal düzenlemeler ile de
özellikle kaynağını Anayasanın 10. maddesindeki eşitlik ilkesinden alan 4857 sayılı
iş kanunun 5. maddesinde yer alan hükümlere göre; iş ilişkisinde dil, ırk, cinsiyet,
siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep gibi nedenlere dayanarak ayrım
yapılamaz. Buna göre, işverenin haklı nedenler dışında çalışanlar arasında farklı
davranmaması, keyfi davranışlardan kaçınması, haksız yere ayrım yapmaması, eğer
haklı bir neden varsa farklı davranma ve ayrım yapma hakkına sahip olmasıdır.153
Eşit davranma ilkesinin yerine getirilmemesi durumunda yasal yaptırımların yanı sıra
çalışanlar arasında huzursuzluğun baş göstermesi ve bunun da motivasyon
eksikliğine ve verimsizliğe neden olması kaçınılmaz olacaktır.
Fortune 500 listesinde yer alan endüstri işletmelerinde yapılan araştırma da
işletmelerin %28’inde insan kaynakları çalışanlarının etik yönetiminden sorumlu
olduğu tespit edilmiştir. Etik programa dair ölçülebilir standartların, performans
değerlendirme, ödüllendirme, ücretlendirme sistemi ile bütünleşmediği takdirde
sistemde dengesizlik ve adaletsizlik ortaya çıkacaktır. Araştırmalar göstermiştir ki,
etik programlar karar alma süreci, lider davranışlar, performans değerlendirme,
151 Barutçugil, a.g.e., s. 225. 152 Arslan, a.g.e., s. 91-92. 153 Zeki Adal, “İnsan Kaynakları Yönetimin Hukuki Boyutları”, İnsan Kaynakları Yönetimi İçinde, İ.Ü İşletme Fakültesi İnsan Kaynakları Yönetimi Bilim Dalı, Beta Yayıncılık, 3. Baskı, İstanbul, 2008, s. 568.
57
ödüllendirme ve ücretlendirme sistemleri gibi etik kültürün diğer yönleri ile
bütünleştiğinde etik programların daha etkili olacağı sonucunu ortaya çıkmıştır. 154
Fusilie ve diğerlerinin 1996’da 900’den fazla işletmede, 20’nin üstünde etik
sorun incelemiş ve araştırma sonucunda en önemli 10 ciddi sorundan 6’sının insan
kaynakları yönetimi ile ilgili olduğu ortaya çıkmıştır. Yine insan kaynakları yönetimi
kurumu (Society of Human Resource Management) ve ticari sorun kliring odası (The
Commerce Case Clearinghouse) tarafından 1991 yılında yürütülen anket sonucuna
göre insan kaynakları yönetimi yöneticileri insan kaynakları yönetimi uygulamaları
ile ilgili 40’dan fazla etik sorun belirlemiştir. İnsan kaynakları yönetimi ile ilgili
tanımlanan en önemli 10 sorun arasında, işe alım, eğitim ve terfide adam kayırma,
işe alımlarda ve terfilerde cinsiyet ayrımcılığı, cinsel taciz, tutarsız disiplin
uygulamaları, denk ödüllendirmenin olmaması, adil olmayan değerlendirme de yer
almaktadır.155
Arslan’a göre, insan kaynakları yönetimi işlevlerinde iş etiği, her şeyden
önce çalışanlara adil ve genel kabul görmüş etik ilkeler doğrultusunda
davranmaktır.156 İnsan kaynakları yönetiminin tüm işlevlerinde iş etiği kavramını
dikkate alması etik programların oluşturulması ve sürdürülmesi açısından da
önemlidir.
İnsan kaynakları yönetiminin temel işlevleri;157
• İnsan Kaynakları Planlaması,
• Kadrolama (Sağlama, Seçme ve Yerleştirme)
• Değerlendirme
154 Gary R. Weaver, Linda Klebe Trevino, “ The Role of Human Resources In Ethics/Compliance Management: A Fairness Perspective, Human Resources Management Review, Vol: 11, 2001, s. 114-121. 155 Kevin C. Wooten, “Ethical Dilemmas In Human Resorurce Management: An Application of Multidimensional Framework, A Unifying Taxonomy and Applicable Codes”, Human Resources Management Review, Vol:11, 2001, s. 161-162 156 Arslan, a.g.e., s.92. 157 Sadullah, a.g.e., s.10.
58
• Ödüllendirme
• Yetiştirme-Geliştirme
• Koruma
• Endüstriyel İlişkilerdir.
İnsan kaynakları yönetimi tüm uygulamalarında etik kurallara uygun
davranmalı ve tüm süreçlerinde etik davranışı sağlayacak prosedürler, etik
davranışların ödüllendirilmesine ve etik olmayan davranışların cezalandırılmasına
yönelik sistemler geliştirmelidir.158 İnsan kaynakları yönetimi uygulamalarında etik
kodlar oluşturulmalıdır.
Bu bölümde insan kaynakları yönetiminin amaçlarına ulaşırken temel
işlevlerinden temin, seçim ve yerleştirme, eğitim ve geliştirme, performans
değerlendirme, kariyer yönetimi ve ücret yönetimi işlevlerinin etik açıdan nasıl
yerine getirdiği değerlendirilecektir. Değerlendirme etik ilkeler açısından ele
alınacaktır. İnsan kaynakları yönetiminin işlevlerini etik sorumluluk anlayışı
içerisinde yerine getirmesi beklenmektedir.
2.2.1. İnsan Kaynağını Temin Seçim ve İşe Yerleştirme Sürecinde İş
Etiği
İnsan kaynakları yönetiminin önemli çalışma koşullarından biri olan personel
temin, seçim ve yerleştirme öncelikle personel ihtiyacının sayı ve nitelik olarak
belirlenmesi, sonra tespit edilen ihtiyacın çeşitli kaynaklardan karşılanmak üzere bazı
yöntemlerle adayların araştırılıp bulunması, sınavların ve görüşmelerin yapılması,
uygun adayların seçilmesi ve işe yerleştirilmesi süreçlerinden oluşur.159
158 Barutçugil, a.g.e., s. 226. 159 Ahmet Cevat Acar, “İnsan Kaynakları Planlaması ve İşgören Seçimi”, İnsan Kaynakları Yönetimi İçinde, İ.Ü İşletme Fakültesi İnsan Kaynakları Yönetimi Bilim Dalı, Beta Yayıncılık, 3. Baskı, İstanbul, 2008, s. 100.
59
İnsan kaynakları yönetimi personel seçiminde personel ihtiyacının tespit
edilmesinden personelin seçilmesi ve yerleştirilmesine kadar tüm süreci titizlikle
yerine getirmelidir. Yapılacak en ufak bir hatanın işletmenin toplum üzerindeki
imajından işletmenin oluşturmuş olduğu etik iklim ve kültürüne kadar her kavramı
olumsuz etkileyebileceği unutulmamalıdır.160
Arslan’a göre, işe alımlarda en sık rastlanan etik sorun torpil ve
kayırmacılıktır. Hemşehrilere öncelik tanımak, cinsiyet ve yaş ayrımcılığı yapmak,
sıkça rastlanan uygulamalardır.161 Cinsiyete dayalı ayrımcılık bir kişinin bir kadına
bir erkeğe davrandığı veya davranacağından daha olumsuz ya da daha az olumlu
davranması şeklinde tanımlanmaktadır.
Cindoğdu ve Durakbaşa’nın 1996’da işyerinde cinsiyete dayalı ayrımcılık ve
kadın çalışanlara karşı tutumlar konusunda büro ve satış elemanları ile odak gruplar
gerçekleştirerek yapmış oldukları araştırma sonucunda, kadınların işe alım ve terfi
konularında ayrımcılığa tabi tutulduklarını, kariyer beklentisi olmayan genç ve bekar
kadınların tercih edildiklerini ortaya çıkarmıştır.162
Bazı işletmeler, kadınları işe almak istememektedir. Çoğu işletme kadınların
evlendikten sonra işten ayrılacaklarını düşünmekte veya çocuk yapıp işlerini
aksatacağından korkmakta ve dolayısıyla onlara verdikleri eğitimin boşa gideceğini
düşünmektedirler. Fakat gün geçtikçe daha fazla sayıda kadın evlendikten sonra
işlerine devam etmekte, çocuk sahibi olduktan sonra da çalışmaktadır. Yöneticiler
kadınlara karşı aldıkları bu tutumu tekrar gözden geçirmelidir.163 İnsan kaynakları
yönetimi eleman seçme ve yerleştirme sürecinde cinsiyete, etnik kökene, din, dil,
siyasi görüşe dayalı bir ayrım yapmamalı bu süreçte objektif ilkelere göre hareket
etmelidir.
160 Uçkun, Latif, Cömert, a.g.m., s. 242. 161 Arslan, a.g.e., s. 94. 162 Gözden Bebekoğlu, S.Arzu Wasti, “Çalışan Kadınlara Yönelik Cinsiyet Temelli Düşmanca Davranışların Sebepleri ve Sonuçları Üzerine Bir Araştırma”, Başkent Üniversitesi İ.İ.B.F., Yönetim Araştırmaları Dergisi, , Cilt: 2, Sayı: 2, 2002, s. 216-219. 163 Elizabeth Vallance, “Business Ethics at Work”, Cambridge University Pres, Cambridge, 1995, s.65-66.
60
Bazı yöneticiler kendi siyasi veya dini eğilimlerine uygun kişileri çalıştırmak
istemekte, özellikle patron firmaları adıyla bilinen ve profosyonel yöneticilere değil
de sahiplerce yönetilen firmalarda “firma benim değil mi istediği mi çalıştırırım”
şeklinde beliren bir zihniyetin varlığı bilinmektedir. Burada unutulmamalıdır ki
işletmeler sadece kendi özkaynaklarını değil, kamunun onlara sunduğu imkanları da
kullanmaktadırlar ve bu nedenle adil istihdam yaratma, tüm adaylara eşit davranma,
adaylar arasında ayrımcılık yapmama gibi bir etik sorumluluğa da sahiptirler.164
Ülkemizde de uygulanan özürlüleri, eski hükümlüleri ve terör mağdurlarını
çalıştırma zorunluluğu vardır. ABD ve Avrupa ülkelerinde “korunan gruplara”
ayrımcılık yapılmamasını içeren ve insan kaynakları faaliyetlerini etkileyen önemli
düzenlemeler vardır.165 4857 sayılı İş Kanunun 5. maddesi gereğince de, işveren işe
alma sürecinin hiçbir aşamasında “…dil, ırk, cinsiyet, siyasal düşünce ve felsefi
inanç, din ve mezhep ve benzeri nedenlere dayalı…” ayrım yapamaz.166 Bu ve
benzeri nedenlere göre ayrım yapması hem yasalara aykırı hem de etik dışı bir
davranış olacaktır.
Bu süreçte insan kaynakları yönetimi adayların etik değerlere bağlılığını da
değerlendirmeli, başvuru, mülakat, referans değerlendirme aşamalarında adayın etik
değerlerinin neler olduğuna ve kurum kültürü ile uyuşup uyuşmadığına bakmalı ve
adayın doğru ve dürüst oluşu etik anlayışının bir göstergesi olarak
değerlendirmelidir.167
Etik açıdan yapılan söz konusu tanımlamaların anlaşılması için etik liderlik
ön plana çıkmalı, bir etik kurulu oluşturulmalı, etik eğitimi verilmeli, etkin iletişim
sağlanmalı168 en son adım ise temin seçim yönetimine ilişkin uygulamalar iş etiği
boyutunda hayata geçirilmelidir.
164 Arslan, a.g.e., s.95. 165 Acar, a.g.e., s.161. 166 Adal, a.g.e., s. 578. 167 Barutçugil, a.g.e., s. 225. 168 Bolat, Seymen, a.g.m., s.17.
61
Bu bölümde seçme yerleştirme sürecini insan kaynağını temin ve seçim
süreci ve yerleştirme süreci olmak üzere iki başlık altında inceleyeceğiz.
2.2.1.1. İnsan Kaynağını Temin ve Seçim Sürecinde İş Etiği
İnsan kaynağının temin ve seçiminden söz edebilmek için öncelikle
işletmenin iş gücü ihtiyacı ya da açığının var olması gerekir. İşletmenin kurulma
aşamasında tüm pozisyonların doldurulması amacıyla, yeni faaliyet ve yatırımlara
giriştiğinde, işten ayrılmalar, transfer, yükselme, emeklilik, ölüm gibi olaylar
gerçekleştiğinde, teknolojik değişimler sonucu yeni görevlerin ortaya çıkması gibi
durumlarda insan kaynağı açığı ortaya çıkacaktır. İşletmenin gereksinim duyacağı
insan kaynağının nicelik ve nitelik olarak belirlenmesinden sonra bu açığın hangi
kaynaklardan sağlanacağına karar verilir.169
Aday araştırma ve bulma sürecinde iç ve dış kaynaklar olmak üzere iki
kaynaktan yararlanılır. İyi bir aday bulma programı fayda ve maliyeti iyi bir biçimde
analiz edilerek uygun adayları cezp edici, uygun olmayanları ise başvurudan
caydırıcı bir biçimde tasarlanmalı ve uygulanmalıdır. Ayrıca personel ihtiyacı
mümkün olduğunca çok kişiye duyurulmalıdır. Personel bulmada ilk akla gelen iç
kaynaklara başvurmadır.170 İç kaynaklardan iş zenginleştirme, rotasyon, terfi ve nakil
gibi yöntemlerle personel ihtiyacı sağlanmaktadır.171 İç kaynaklardan işgören
sağlamada, bazı yöneticiler boşalan işleri istekileri kişi ya da kişilere duyurarak
boşalan işlere bu kişilerin geçmesini sağlamaya yönelik informal bir davranış
sergileyebilirler.172 Burada insan kaynakları yönetimi ihtiyaç olan personeli
sağlarken çalışanların mevcut işlere nasıl başvurabilecekleri konusunda objektif
kriterler belirleyerek bu süreci bir sistem çerçevesinde yürütmeli, işletmedeki tüm
çalışanlara eşit mesafede durmalı, ön yargıdan uzak hareket etmeli, siyasi, dini,
cinsiyete dayalı bir ayrımcılık yapmamaya özen göstermelidir.
169 Acar, a.g.e., s. 101.; Sabuncuoğlu, a.g.e., s. 72-74. 170 A.e., s. 130-134.; A.e., s. 75. 171 Uçkun, Latif, Cömert, a.g.m., s. 241-242.
62
Personel açığının iç kaynaklardan sağlanamaması durumunda işletme dış
kaynaklara yönelir. Bir işletme için dış kaynaklar, halen işletmede çalışan personel
dışında kalan ve çalışma istek ve gücünde olan herkesi kapsamaktadır. Dış
kaynaklardan aday sağlamada kullanılacak yöntemler: İş duyuruları, personelin ve
tanıdıkların tavsiyeleri, iş ve işgören bulma kuruluşları, işgören kiralama, işletmeye
doğrudan başvuru veya c.v. gönderme, okullar ve staj uygulamaları ve diğer
kaynaklardır.173
İşletme dış kaynaklardan personel sağlarken insan kaynakları yönetimi,
yapılan iş ilanları ile bunların mümkün olduğunca çok kişiye duyurmaya
çalışmalıdır. Bunun için günlük gazete, dergi, sektör yayınlarına ilan verilmeli ve
işletmenin web sayfasında ilanlar duyurulmalıdır. İnsan kaynakları yönetimi ilanı
çok fazla kişiye duyurarak işletmeye çok kişinin başvurmasını sağlamalı ve işletme
için en iyi seçme olanaklarını artırmalıdır. Yapılan iş ilanlarının açık, doğru ve
anlaşılır olmasına dikkat etmelidir. İnsan kaynakları yönetimi duyurularda cinsiyet,
din, dil, ırk, sendika üyeliği, felsefi inanç gibi ayrımcılık içermeyen iş ilanları
vermeli ve iş ilanları verirken belli kesimleri kapsam dışında bırakmamaya dikkat
etmelidir. Örneğin ülkede ki belirli üniversiteden mezun olma koşulu aramak gibi.174
Kişi işe alındıktan sonra kendisine taahhüt edilen tüm unsurları işletmeden talep
edeceğinden yönetim iş ilanlarında hem işletmeye hem de işe ilişkin yanlış, eksik
ilanlar vermemeye, herkes tarafından anlaşılacak bir şekilde ilan vermeye dikkat
etmeli, yanlış ve gereksiz beyanlarda bulunmamaya özen göstermelidir.
Aday araştırma ve bulma çabaları sonucu bir aday havuzu oluşturulur ve sıra
işe alınacak kişilerin seçimine gelir. Sistematik bir şekilde yürütülen seçim süreci
“başvuruların kabulü ve ilk görüşme, başvuru formu doldurtma, sınav/test
uygulaması, işe alma görüşmesi, adayın geçmişinin ve referanslarının incelenmesi,
sağlık muayenesi, işe alma kararı (iş teklifi) ve işe yerleştirme” faaliyetlerinden
172 Acar, a.g.e., s.135. 173 A.e., s. 139-148. 174 Çağatay Başarır, “İnsan Kaynakları Yönetiminde Etiksel İlkelerin Yerleştirilmesi ve Bir Uygulama”, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı, Balıkesir, 2006, s. 75. ; Adal, a.g.e., s.578.
63
oluşur.175 Sabuncuoğlu’na göre, objektif ilkelere göre bir personel seçim süreci
işletmeye karşı güven yaratır ve adaylar arasında en iyi seçmek işletmeye daha
verimli bir çalışma olanağı sağlar.176 İş etiğinin açıklık ilkesi gereğince iş başvurusu
yapan kişiler, seçim sürecinden haberdar edilmeli, her bir aday değerlendirmenin
nasıl yapılacağını ve neye göre değerlendirildiklerini bilmelidir. Böylece adayların
kafasında soru işareti kalmayacak, adam kayırmaca, torpil gibi unsurların
değerlendirme aşamasında olmadığından emin olacaklardır.
İlk aşama başvuruların kabulü ve ilk görüşmede işin niteliklerine uygun
düşmeyenleri elemektir. Ön görüşmede elenenlere sonuç yazılı ya da sözlü olarak
uygun bir biçimde bildirilmeli ve onur kırıcı olmamasına dikkat edilmelidir. İkinci
aşama da uygun görülen adaylara başvuru formu doldurtulur. Öncelikle formlarda
yöneltilen soruların yanlış anlaşılmalara sebebiyet vermemesi için soruların açık ve
anlaşılır olması gerekir.177 Formlarda özel yaşama ilişkin çok özel sorulardan
kaçınılmalı, kişinin özel durumlarıyla ilgilenmekten çok kişinin işe uygunluğuna
bakılmalıdır. Ayrıca tüm başvuruların gizli tutulmasına özen gösterilmelidir.
Diğer aşama sınav/test yapılması aşamasıdır. Aday sayısının çok olduğu
durumlarda, özellikle bankacılık sektöründe ve kamu kuruluşlarına girişte sınavlar
yapılmakta mülakat ile birlikte kullanılmaktadır.178 Seçim sınavında sorulan sorular
işletme ile ilgili işin yapılışında kullanılacak türden olmalıdır. Seçim sınavında
sorulan sorular açık, anlaşılır olmalı, adayın neyi bilmesi isteniyorsa o doğrultuda
sorular sorulmalı, soruyu soranların mantığına göre hatta tecrübelerine göre ön
yargılı veya şaşırtmacalı sorulara seçim sınavında yer verilmemelidir. İş etiğinin
eşitlik ve adalet ilkesi gereğince, adayların sınav ortamlarının mümkün olduğunca
homojen olması sağlanmalıdır. Aynı dönem içinde bir aday grubuna sakin,
aydınlatma ve ısıtması yeterli olan bir ortam sağlanırken, diğer gruba gürültülü ve
175 Acar, a.g.e., s. 151. 176 Sabuncuoğlu, a.g.e., s. 85. 177 Acar, a.g.e., s. 154-155., Sabuncuoğlu, a.g.e., s. 87. 178 A.e., s. 160.
64
yetersiz ısı şartlarına sahip sınav ortamları sağlanması hem aday kütlesinin
elenmesinde hata ortaya çıkaracak179 hem de bu etik dışı bir davranış olacaktır.
Test yöntemi ise adayların bilgilerini, bedensel ve zihinsel yeteneklerini
analiz etmek için geliştirilen bir yöntemdir ve yaygın sınavların yerini almaya
başlamıştır. Testler adayları analizde çok yönlü ölçüm yapmakta ve tüm adaylar için
standart hale geliştirilmiş değişkenlerle gerçekleştirilmektedir. Test yöntemi adayın
işe uygunluğunu analiz etmede kendisinin verdiği bilgilerden veya görüşme formları
yardımı ile elde edilen sonuçlardan daha objektif yargılar oluşturmaktadır.180 Klasik
bilgi sınavlarında sonuçları standart hale getirmek zordur ve sınavı değerleyen
kişilere göre sonuçlar farklılık gösterecektir. Psikoteknik testler de ise sorular ve
cevap anahtarları kesinlikle standart olduğu için sonuçlar sınavı değerleyen kişilere
göre farklılık göstermeyecektir.181 Kişilerin ölçülebilir özelliklerini değerleme
amacıyla geliştirilmiş çok çeşitli testler vardır. Ancak test kullanımı ciddi ve zor bir
iştir. Test geliştirme, uyarlama ve uygulama uzmanlık gerektirir ve pek ucuz değildir.
Test kullanımı uzmanlık gerektiğinden bu konuda bilgi ve beceri sahibi kişilerin
istihdamı gerekir. Geçerliliği ve güvenirliliği kanıtlanmış testlerin, bu konuda uzman
kişilerce ve uygun şekillerde kullanılması durumunda testler personel seçiminde ve
değerlemesinde yararlanılabilecek son derece yararlı araçlardır.182 Seçim sürecinde
testlerin kullanılması seçim sürecini daha objektif kılacak, süreci daha eşit ve adaletli
bir hale getirecektir. Kısaca testler seçim sürecinde insan kaynakları yönetiminin
adayları daha etik bir şekilde seçmesine yardımcı olmaktadır.
Son yıllarda özellikle yabancı ülkelerde giderek yaygınlaşan “genetik testler,
garafolojik testler, HIV/AIDS testleri, alkol ve uyuşturucu testlerinin de yapıldığı
görülmektedir. Uluslararası Çalışma Örgütünün ve Avrupa Birliği’nin çeşitli karar,
tavsiye ve yönergelerinde bazı testlerin kullanılmasına sınırlamalar getirilmiş,
testlerin yapılan işle ilgili olması, testler kullanılmadan önce adayın izninin alınması,
179 İlhan Erdoğan, “İşletmelerde Personel Seçimi ve Başarı Değerleme Teknikleri”, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Yayınları, İstanbul, 1991, s. 52-54. 180 A.e., s. 55-56. 181 Erdoğan, a.g.e., s. 60-61. 182 Acar, a.g.e., s. 161-162.
65
adaya testle ilgili gerekli açık ve anlaşılır bir şekilde bilgilerin verilmesi, testlerin
uzman kişilerce yapılması ve sonuçlarının gizli tutulması gerekmektedir. Bunlara
uyulmadığında yasal yaptırımlar söz konusudur.183
Form üzerinden ya da sınav/test sonucunda yapılan elemenin ardından
mülakata çağırılan adaylara sorulacak soruların tespiti iş etiği açısından önemlidir.184
Mülakat aşamasında tüm kişileri eşit bir şekilde değerlendirecek standart sorular
hazırlanmalı, benzer politik görüş, aynı din, aynı bölgeden gelmek, 185 aile akrabalık
bağları, aynı okuldan mezun olmuş olma, iş yaşamı boyunca aynı deneyimler
yaşamış olma gibi faktörlerden etkilenerek bir adaya diğer adaylardan farklı sorular
sorularak ayrım yapılmamalıdır.186
Bir adaya yapacağı işle alakası olmayan sorular sorulmamalıdır. Örneğin,187
• Dini inançlarını, etnik kökenlerini, yaşam felsefesini, siyasi görüş ve
düşüncelerini açıklamaya yönelik sorular,
• Çalışanın özel yaşantısı ile ilgili sorular (borçları olup olmadığı, gelir
kaynakları gibi)
• Özellikle bayan adaylara yönelik, nişanlılık, evlilik gibi sorular ile evli
bayanların hamilelikle ilgili plan ve düşüncelerine ilişkin sorular,
• Adayların sendikal durumları ve düşünceleri ile ilgili sorular,
• Adayların kişilik haklarına tecavüz oluşturacak diğer sorular
Olmak üzere sıralanabilir.
Görüşmeci adaydan çok etkilense bile eğer başka adaylarla da görüşecek ise
etkilendiği adaya söz vermekten kaçınarak belirsiz vaatlerde bulunmamalıdır.188
183 Adal, a.g.e., s.582. 184 Uçkun, Latif, Cömert, a.g.m., s.243. 185 Gülçimen Yurtsever, “Şirket Etik Kodu Hazırlanışı, Uygulanışı ve İçeriği”, Karadeniz Teknik Üniversitesi İ.İ.B.F., Doçentlik Çalışması, Trabzon, 2000, s. 46. 186 Gülruh Özışık Gürbüz, “Personel Araştırmaları ve İşgören Seçme Süreçleri,” İstanbul Literatür Yayıncılık, 2002, s.66. 187 Adal, a.g.e., s.581. 188 Mchugh, a.g.e., s.11.
66
Görüşmeyi yapan yöneticiler görüşmelerde aday ile ilgili erken karar
vermemeli, adayın olumlu yönlerinden çok olumsuz yönlerine ağırlık vererek veya
tam tersi şeklinde bir görüşme yapmamaya özen göstermeli, adayların belli bir
cevabı vermesini sağlamaya yönelik olarak adaylara yönlendirici sorular
sorulmamalıdır.189 Daha önce de dile getirdiğimiz gibi bu davranışlar adaylar
arasında çatışmaya yol açacak, adayların işletmeye olan güveni sarsılacak ve
işletmenin toplumdaki imajı kötü etkilenecektir. Önyargıların üstesinden gelmek
tabii ki zordur ama yöneticiler iş yaşamında etik değerler içerisinde davranış
sergilemeli ve karar vermeli, tüm adaylara aynı mesafede durmalı, herkese adil bir
şekilde davranmalı, her türlü tacizden de şiddetle kaçınmalıdır.
Yapılan görüşmenin hemen sonunda görüşmeciler adayın vermiş olduğu
cevapları ve aday hakkındaki izlenimlerini forma yazmalı ve standart puanlama
tablosu oluşturmalıdır. İş etiğinin sorumluluk ilkesi gereğince değerlendirme
geciktirilmemeli ve yöneticiler bunu önemli bir iş olarak görmelidir.
Değerlendirmenin geciktirilmesi halinde eksik ya da hatalı değerlendirmeler
olacaktır.190 İş etiğinin hoşgörü ilkesi gereğince de adayların mülakat esnasında
yapmış oldukları hatalar mümkün olduğunca hoşgörülü karşılanmalıdır.191 Adayların
haklarına saygı duyulmalı, onur kırıcı veya incitici hal ve hareketlerden
kaçınılmalıdır.
Mülakatlar sonunda seçim kararının daha adaletli olması için bir kurul
düzenlenebilir. Elde edilen bilgilere göre adaylar arasında bir karşılaştırma ve
değerleme yapılır. Adayların özellikleri analiz edilir, aynı özelliklere sahip adaylar
objektif olarak seçilmelidir.
İşe alım sürecinde, testlerin uygulanması ve görüşmenin yapılmasının
ardından aday hakkında bilgi toplanmaya çalışılır. Burada üçüncü kişilerden bilgi
toplanırken adayın iznin alınması zorunludur. Üçüncü kişilerden bilgi toplanırken
189 Acar, a.g.e., s.171-172. 190 Acar, a.g.e., s. 170. 191 Başarır, a.g.e., s. 81.
67
adaya sorulması doğru olmayan sorular üçüncü kişilere de yöneltilmemelidir. Ayrıca
üçüncü kişilerin aday hakkında mutlaka bilgi verme zorunluluğunda olmadığı
unutulmamalıdır. Ayrıca sorulan sorular adayın özel yaşamı ile ilgili, sendikal
faaliyetleri ile ilgili olmamalı, tamamen işe dönük, işin gerekleri ile ilgili sorular
olmasına dikkat edilmelidir.192
Değerleme sonunda uygun görülen aday iş etiğinin sorumluluk ilkesi
gereğince, vakit kaybedilmeden adaya iş teklifinde bulunulmalıdır. Adayın başka bir
firma ile ilişkileri sonucu kaçırılma riski vardır bu da işletmenin zaman ve maliyet
kaybına neden olur. İşe kabul edilmeyen adaylara mutlaka olumsuz sonuç verilmeli,
birer mektupla kısaca nedeni açıklanarak teşekkür edilmelidir.193 İş etiğinin gizlilik
ilkesi gereğince işe alınan adayların başvuru formları, değerleme evrakı, kişisel
bilgileri personelin özlük dosyasında saklanmalı yetkili kişiler haricinde kimseye
gösterilmemelidir. İşe alınmayan adaylarında kişisel bilgileri, değerleme evrakları
gizlenmelidir.
2.2.1.2. İnsan Kaynağının İşe Yerleştirilmesi Sürecinde İş Etiği
İşe alınmasına karar verilen adaylar belirlenen işlere yerleştirilerek
yöneticilerle ve çalışma arkadaşlarıyla tanıştırılır. Oryantasyon yeni işe başlayan
veya bölüm değiştiren çalışanların personelin iş çevresiyle tanıştırılması ve bu
çevreye uyum sağlaması olarak tanımlanabilir. Oryantasyon programının amacı yeni
personelin sorunsuz bir biçimde yeni ortama geçirilmesi ve kendisini örgütün bir
parçası olarak görmesini sağlamaktır. İlk günde tedirgin ve çekingen davranan
personeli kazanmak amacıyla, ona yakın davranılmalı, güven duygusu aşılanmalı ve
yapacağı işe ilişkin genel ve özel bilgiler verilmelidir. Oryantasyon programı
işletmeye yeni alınan tüm personeli kapsamalıdır. Bazı personele programın
uygulanması bazılarına uygulanmaması iş etiğinin eşitlik ilkesine aykırıdır. Farklı
görevler, farklı süreler ve farklı çalışma yerleri oryantasyon programı uygularken
tabiî ki dikkate alınacaktır. Fakat personel işletmenin hangi birimine, hangi
192 Adal, a.g.e., s.581-582.
68
pozisyonuna ve hangi sürelerle alınırsa alınsın mutlaka işletmede uygulanan
oryantasyon programının kapsamına alınmalıdır.194 Program kapsamına alınan tüm
personele verilen bilgiler herkesin anlayabileceği bir dilde, doğru net bir şekilde
verilmeli, yanlış anlaşılmalara sebebiyet verecek şekilde olmamalı, eksik ya da
yanlış bilgiler verilmemelidir.
2.2.2. Eğitim ve Geliştirme Uygulamalarında İş Etiği
Eğitim, çalışanların ve onların oluşturdukları grupların, işletmede şu anda
gerçekleştirdikleri işleri ya da gelecekte üstlenecekleri işleri daha etkin ve başarılı
yapabilmeleri için onların mesleki bilgi ve becerilerini geliştiren, düşünce, rasyonel
karar alma, davranış ve tutum, alışkanlık ve anlayışlarında olumlu değişmeler
yapmayı amaçlayan, bilgi ve becerilerini arttıran eğitsel faaliyetlerin tümüdür.
Yetiştirme bir işin yapılabilmesi için çalışana o işle ilgili gerekli bilgi, beceri,
yetenek ve davranışların kazandırılması sürecini ifade eder. Geliştirme ise çalışanın
daha verimli çalışması ve ileride farklı pozisyonlarda da çalışabilmesi için çalışanın
sahip olduğu bilgi ve becerilerin geliştirilmesine ve yeni bilgi ve becerilerin
kazandırılmasına yönelik bir eğitim faaliyetidir.195
Eğitim giderlerinin net olmasına karşın eğitimin avantajlarının çok net bir
şekilde hesaplanamaması ve bazen de eğitimin çok masraflı olmasından dolayı küçük
ve orta ölçekli işletmeler eğitim vermekten kaçınmakta ve eğitimin
kazandırdıklarından da şüphe duymaktadır.196 Eğitimin “ekonomik, toplumsal ve
bireysel”197 amaçları vardır. Eğitim işletmede çalışan bireylere doğrudan ya da
dolaylı bir biçimde katkı sağlayan bir süreçtir. İşletmeler eğitim çalışmalarını bir
giderden çok çalışanlarına yapılan bir yatırım olarak görmelidir.
193 Sabuncuoğlu, a.g.e., s. 104-105. 194 Oya Özçelik, “Eğitim ve Geliştirme”, İnsan Kaynakları Yönetimi İçinde, İ.Ü İşletme Fakültesi İnsan Kaynakları Yönetimi Bilim Dalı, Beta Yayıncılık, 3. Baskı, İstanbul, 2008, s. 227.; Sabuncuoğlu, a.g.e, s. 227. 195Özçelik, a.g.e., s.189-190. 196 Vallance, a.g.e., s. 69. 197 A.e., s. 171-172.
69
Eğitim politikası genel olarak amaçlara ulaşmak için izlenecek yollar ve
kurallar bütünüdür. Eğitim politikası eğitimin planlanması ve uygulanması için ilk
adımdır. Örneğin eğitim faaliyetleri insan kaynakları yönetimi departmanı içinde mi
yürütülecek yoksa eğitim birimi mi kurulacaktır, eğitim faaliyetleri dışarıdaki uzman
kuruluşlara mı yaptırılacaktır, eğitimden faydalanacak bölümler, kişiler kim
tarafından neye göre belirlenecektir, eğitim programlarının süresi, eğitim işbaşında
veya iş dışında mı olacak, eğitim değerlendirilmesinde hangi faktörler ele
alınacaktır.198 Eğitim politikası belirlenirken alınacak tüm kararlar kişilere veya
gruplara ait düşüncelerle amacından saptırılmamalı, tarafsızlık, açıklık ve sorumluluk
ilkesi gereğince hareket edilmelidir. Özellikle eğitim faaliyetlerinin dışarıdan uzman
kuruluşlarca yapılmasına karar verildiğinde insan kaynakları yönetimi tanıdık veya
kendi çıkarlarına yönelik bir uzman kuruluş yerine tamamen sorumluluk bilinciyle
hareket ederek işletmenin çıkarlarına uygun uzman kuruluşları tespit etmelidir.
İşletmenin eğitim politikası yazılı ve açık bir şekilde ifade edilmeli alınan
kararları uygulayacak kişilerin değişmesi durumunda programın devamı
sağlanabilmelidir.
Eğitim programı, “eğitim ihtiyacının belirlenmesi, eğitim hedeflerinin
belirlenmesi, program içeriğinin hazırlanması, programın uygulanması, programın
etkinliğinin değerlendirilmesi”199 evrelerinden oluşmaktadır. Eğitim yönetim
süreçlerinde etik değerler sürekli vurgulanmalı, bilgi ve beceri eğitimlerinin yanı sıra
etik değerleri öne çıkaran tutum geliştirme eğitimlerine de yer verilmelidir.200
Eğitim programlarının etkili bir şekilde gerçekleştirilmesi için bazı temel
ilkelere göre hareket edilmelidir. Bu ilkelerden özellikle fırsat eşitliği ilkesi etik
değerleri öne çıkarmaktadır. Bu ilkeye göre tüm çalışanlar eşit koşullar altında ayrım
yapılmadan eğitim faaliyetlerinden faydalandırılmalı, eğitim belirli kimselerin veya
bir grubun tekeline bırakılmamalıdır. Çalışanlar arasında bilgi, beceri, eğitim düzeyi
198 Özçelik, a.g.e., s. 198. 199 A.e., s.198-199. 200 Barutçugil, a.g.e., s. 225.
70
gibi farklılıklar olacaktır. Bazı çalışanlar diğer çalışanlara göre çok daha çabuk veya
tam tersi çok daha ağır bir şekilde öğrenebilirler. Tüm bunlar çalışanlar arasında bir
ayrıma sebebiyet vermemelidir. Eğitim faaliyetlerinden en yüksek basamaktaki
çalışandan en alt kademedeki çalışanlara kadar uzanan tüm işgörenlerin ayrım
yapılmaksızın yararlanması gerekir.201 Bazı işletmelerde eğitim faaliyetlerinden
sadece yönetici pozisyonlarında çalışanlar veya sadece beyaz yakalı çalışanlar
yararlandırılmakta, işletmenin diğer çalışanları bu faaliyetlerin dışında
bırakılmaktadır. Bazı çalışanların eğitim aldıktan sonra işletmeden ayrılabileceği
düşüncesiyle de veya kadın çalışanların evlendikten sonra işi bırakacağı korkusuyla
eğitim faaliyetinden yararlandırılmaması etik dışı olacaktır. Bu şekilde sürdürülen
eğitim faaliyeti çalışanların motivasyonunu düşürecek, çalışanlar arasında çatışmalar
olmasına neden olacaktır. Bu nedenle insan kaynakları yönetimi eğitim sürecinde
tüm çalışanlara eşit mesafede durmalı, diğer fonksiyonlarda olduğu gibi bu
fonksiyonu da yerine getirirken sorumluluk bilinci ile hareket etmelidir.
Etik açıdan yapılan söz konusu tanımlamaların örgüt paydaşları tarafından
anlaşılması sağlanmalı, bu konuda etik liderlik ön plana çıkmalı, bir etik kurulu
oluşturulmalı, etik eğitimi verilmeli, etkin iletişim sağlanmalı202 en son adım ise
eğitim-geliştirme uygulamaları iş etiği boyutunda hayata geçirilmelidir.
2.2.2.1. Eğitim Sürecinin Adımları ve İş Etiği Performans değerlendirme sürecinde iş etiğini eğitim ihtiyacının ve
politikasının belirlenmesinde iş etiği, eğitim programının hazırlanması ve
uygulanmasında iş etiği eğitimin etkinliğini ölçme ve değerlendirmede iş etiği olarak
üç başlık altında incelenecektir.
201 Sabuncuoğlu, a.g.e., s. 116. 202 Bolat, seymen, a.g.m., s.17
71
a. Eğitim İhtiyacının Belirlenmesinde İş Etiği
Eğitim ihtiyacının belirlenmesinde ilk analiz örgüt analizi, ikinci analiz işin
analizi ve üçüncü analiz kişinin analizidir. İnsan kaynakları yönetimi örgütün
analizinde örgütün tümünü inceleyerek örgütün hangi bölümlerinde eğitime ihtiyaç
olduğunu saptar. İşin analizi ise iş analizi temeline dayanır. İşin hangi bilgi beceri, ve
yetenek gerektirdiğini saptamak amacıyla yapılır. Kişinin analizi ise istenen
performans ile çalışanın bireysel performansı arasındaki farkın eğitim ihtiyacından
kaynaklanıp kaynaklanmadığının incelemesidir.203 Sayman ve Başarır’a göre, eğitim
ihtiyacının belirlenmesi aşamasında tüm analizlerde insan kaynakları yönetimi etik
açıdan özellikle tarafsızlık dürüstlük, doğruluk, sorumluluk ve kanunlara uyma
ilkelerine uygun hareket etmelidir.204
Eğitim ihtiyacının belirlenmesinde “gözlem, görüşme, anketler, testler, yönetici
görüşlerine başvurma, mevcut kayıtları inceleme, değerleme merkezi” gibi
yöntemlerin birkaçını bir arada kullanmak205 insan kaynakları yönetiminin objektif
kriterlere göre hareket etmesini sağlayacak, böylece yönetim daha tarafsız ve dürüst
davranmış olacaktır.
İnsan kaynakları yönetimi, çalışanlara kanunun öngördüğü eğitimleri kanunun
belirlediği çerçevede verilecek şekilde hareket etmeli, iş kazasının çok sık görüldüğü
bölümlerde gerekli eğitimler sorumluluk bilinciyle yerine getirilmelidir.
b. Eğitim Programının Hazırlanması ve Uygulanmasında İş Etiği
Bu evrede ilk önce eğitim programının amaçlarının belirlenmesi gerekir. Eğitim
çalışmasında hedefler belirli değilse program rastlantısal olarak uygulanacaktır.
Amaçların belirlenmesi, eğitim programının kapsamı, (eğitilecek çalışanların seçimi,
eğitim faaliyetini yürütecek organlar, eğiticilerin seçimi, eğitim konularının
203 Özçelik, a.g.e., s. 202-209. 204 Seymen, Başarır, a.g.m., s. 10. 205 Özçelik, a.g.e., s.211.
72
belirlenmesi, eğitimin yeri, eğitimin zamanı ve süresi) ve eğitim sonuçlarının
ölçülmesinde izlenecek yolların belirlenmesidir.206 Özellikle eğitim programının
kapsamı belirlenirken insan kaynakları yönetiminin etik açıdan dikkat etmesi gereken
ilkeleri “adalet, eşitlik, tarafsızlık, dürüstlük ve doğruluktur.”207
Eğitim faaliyetlerinden tüm çalışanlar eşit bir şekilde ihtiyacı olduğu konuda
faydalandırılmalıdır. Sürekli aynı departmanı eğitim faaliyetlerinden yararlandırmak
diğer departmanların bu faaliyetlerden yararlandırmamak adil olmayacaktır. Eğitim
faaliyetlerine katılacak kişiler belirlenirken tamamen objektif kriterlere göre hareket
edilmeli ön yargılardan uzak durulmalıdır. Eğitim süresi de çok dikkatli bir şekilde
belirlenmelidir. Örneğin on gün sürmesi gereken bir eğitim beş gün verilirse
eğitimden beklenen amaçlar karşılanmayacaktır. Ayrıca verilen eğitimin
değerlendirilmesin de hatalar oluşacak doğru bir değerlendirme yapılmayacaktır.
c. Eğitimin Etkinliğini Ölçme ve Değerlendirmede İş Etiği
Eğitim bir yatırım olarak kabul edilirse, belirli bir dönem sonunda, yapılan
eğitimlerin etkinliği ölçülür ve sonuçlar değerlendirilir. Eğitimin etkinliğinin ölçümü,
eğitim alan çalışanların, eğitim öncesi ve sonrası performanslarının karşılaştırılarak,
elde edilen performans sonuçlarının işle, örgütün amaç ve hedefleriyle
ilişkilendirilmesi, eğitim sonuçlarının belirlenmesi için yapılan sistematik bir
çalışmadır. Ölçme işleminin objektif ve güvenilir olması gerekir.208
Bu aşamada etik açıdan doğrudan ilgili görülen etik ilkeler, dürüstlük ve
doğruluk, tarafsızlık, sorumluluk ve açıklıktır ilkeleridir. Doğruluk ve dürüstlük
ilkesi gereğince eğitimden önce gerçekleşmesi mümkün olmayan veya gerçekleşmesi
çok kolay hedeflerin belirlenmesi eğitim performansının ölçümünde yanıltıcı
olacaktır. Ayrıca eğitim öncesinde belirlenen amaçlar ile eğitim sonrasında ortaya
çıkan performanslar çalışanlarla açık bir şekilde paylaşılmalıdır. Çalışanlar eğitim
206A.e., s. 211-217. 207 Seymen, Başarır, a.g.m., s. 10. 208 Sabuncuoğlu, a.g.e., s.140. ; Özçelik, a.g.e., s.218.
73
öncesinde ve eğitim sonrasındaki seviyelerini bilmeleri gerekir.209 Tüm çalışanlar
arsında ayrım yapılmamalı, aynı eğitime tabi olan çalışanlar aynı kriterlere göre
değerlendirilmeli, objektif olunmalı, değerlendirmeyi yapan yetkili kişi veya
kuruluşlar değerlendirmeyi sorumluluk bilinciyle yerine getirmelidirler.
2.2.3. Performans Değerlendirme Uygulamalarında İş Etiği
Çalışanların performanslarını değerlendirme sistemi, çalışanların
performanslarını planlama, değerlendirme ve geliştirmeyi amaçlayan dinamik bir
örgütsel sistemdir. Performans yönetim sisteminin amacı ise, çalışanların
performanslarının sağlıklı, adil ve standart kriterler aracılığı ile düzenli ve zamanında
olarak ölçülmesi, bu konuda çalışanlara bilgi verilmesi, çalışanların performanslarını
geliştirilerek örgütün etkinliğinin arttırılmasıdır.210
Performans değerlendirme sonuçları, “stratejik planlama, ücret –maaş
yönetimi, çalışanların eğitim/geliştirme ihtiyaçlarının belirlenmesi, ve işten ayırma
kararları” gibi insan kaynakları yönetimin çeşitli işlevlerine veri sağlamaktadır.211
Sonuçlar sağlıklı olduğu sürece diğer işlevlerinde sağlıklı bir şekilde yürütülmesi söz
konusu olacaktır. Bu doğrultuda performans değerlendirme sürecinin doğru,
çalışanlar arasında adaleti sağlayacak şekilde yürütülmesi büyük önem taşımaktadır.
Weaver, Trevino’ya göre, değerlendirme işlemi ön yargıdan uzak, adil, eşit, tutarlı
kriterler belirlenerek uygulanmalı ve değerlendirme işlemi düzenli yapılmalıdır.212
Sistemin bu şekilde yürütülmesi de etik olacaktır. Ayrıca çalışanlar arasında
doğabilecek çatışmalara da fırsat vermeyecektir.
Yapılan araştırmalar göstermiştir ki kültür kavramının performans
değerlendirme üzerinde etkileri bulunmaktadır. Gelişmiş ülkelerde çalışma
yaşamında insan konusunda geliştirilen kuram, kavram, teknik ve uygulamaların
209 Çağatay Başarır, a.g.e., s.90. 210 Cavide Uyarlıgil, “İşletmelerde Performans Yönetimi Sistemi; Performansın Planlaması, Değerlendirilmesi ve Geliştirilmesi ”Arıkan Yayıncılık, 2. Baskı, İstanbul, 2008, s. 3. 211 A.e., s. 5-10. 212 Weaver, Trevino, a.g.m, s.124.
74
gelişmekte olan ülkeler için yol göstericidir. Gelişmiş ülkelerin başarı ile uyguladığı
yöntemler kültürel farklılıklar nedeniyle gelişmekte olan ülke insanlarına
uygulandığında istenilen başarılı sonuç alınmayabilir. Bu nedenle ülkeler kendi
kültürel yapısını dikkate alarak kültürlerine uygun uyarlamalar yaparak başarılı
sonuçlar elde edebilirler.213 Hofstede’ye göre, kültürün insan kaynakları yönetimi
uygulamalarının üzerindeki etkisi özellikle “kariyer yönetimi, performans yönetimi,
ödüllendirme sistemleri, motivasyon ve liderlik” gibi alanlarda ortaya çıkmaktadır.214
İnsan kaynakları yönetimi sorumluluk bilinciyle hareket ederek batı kökenli
uygulamaların özellikle performans yönetim sisteminin örgütün kurum kültürüyle
örtüşecek şekilde adapte ederek uygulamalıdır. Ayrıca değişen koşullara göre zaman
içerisinde de güncelleştirmelidir.
Performans değerlendirme yöntemi belirlenirken, kriterler oluşturulurken,
çalışanlara değerlendirme ile ilgili bilgi aktarılırken insan kaynakları yönetimi
tamamen sorumluluk bilinciyle hareket etmeli, tarafsız ve ön yargısız olmalıdır.
Etik açıdan yapılan söz konusu tanımlamaların örgüt paydaşları tarafından
anlaşılması sağlanmalı, bu konuda etik liderlik ön plana çıkmalı, bir etik kurulu
oluşturulmalı, etik eğitimi verilmeli, etkin iletişim sağlanmalı215 en son adım ise
performans yönetimi sistemi iş etiği boyutunda hayata geçirilmelidir.
2.2.3.1. Performans Değerlendirme Süreci ve İş Etiği
Performans değerlendirme sürecinde iş etiğini performans değerlendirmede
kullanılacak kriter ve standartların belirlenmesi, sonra değerlendirmeyi yapacak kişi
veya kişilerin belirlenmesi ve değerleme yöntemlerinin belirlenmesi aşaması olarak
incelenecektir.
213 Ayşe Can Baysal, “Çalışma Yaşamında İnsan”, İ.Ü. İşletme Fakültesi Yayını, No.225, İstanbul, 1993, s.120. 214 Paul Sparrow, Pei-Chuan Wu, “Does National Culture really matter? Predicting HRM Preferences of Taiwanese Employess”, Employee Relations, Vol:20, 1998, s.31. 215 Bolat, seymen, a.g.m., s.17
75
a. Performans Değerlendirmelerde Kullanılacak Kriter ve Standartların
Belirlenmesinde İş Etiği
İşletmelerde performans değerlendirme sistemlerinin kurulmasında ilk ve en
önemli aşama performans kriterlerinin doğru bir şekilde oluşturulmasıdır.
Değerlendirme kriterleri; kişilik özellikleri ile ilgili kriterler, performans özellikleri
ile ilgili kriterler ve sonuçlarla hedeflere ulaşma ile ilgili kriterler oluşturmaktadır.
Özellikle kişilik ile ilgili kriterleri gözlemlemek ve objektif bir biçimde
değerlendirmek de oldukça zordur. Kriterler üst tarafından rahatlıkla gözlemlenebilir
ve objektif bir biçimde değerlendirilebilir olmalıdır. Çalışanların ortaya çıkardığı
sonuçlar ve ulaştığı hedeflere göre değerlendirilen sistemler, daha somut,
gözlemlenebilir, ölçme ve standartların belirlenmesi bu sistemlerde daha kolaydır.
Kriterlerin doğru seçimi, daha sonra elde edilecek verilerin güvenirliliği ve
geçerliliğinde de etkili olacaktır.216 Bu nedenle insan kaynakları yönetimi kriterleri
çok titizlikle, objektif olarak, kanunun öngördü çerçevede belirlemesi, kriterlerin
neyi ölçtüğü açıkça çalışanlara anlatılması etik açıdan da doğru olacaktır.
Belirlenen standartlar, çalışanların gerçekleştirebileceği nitelikte, motive
edici, gerektiğinde de değişen çevre koşullarına göre veya çalışanın durumunda
oluşan değişikliklere göre değiştirilebilmelidir.217 Kriterlerin belirlenmesinde olduğu
gibi standartların belirlenmesinde açıklık ön planla olmalı, çalışanlara kendilerinden
nelerin beklenildiği açıkça belirtilmelidir.
b. Performans Değerlendirmenin Kimler veya Kimler Tarafından
Yapılacağının Belirlenmesinde İş Etiği
Performans değerlendirme yöntemlerinin çoğu değerlendiricilerin gözlem ve
kararlarında objektif ve ön yargısız olacakları varsayımına dayandırılarak
geliştirilmiştir. Değerlendirmeleri yapacak kişi ya da kişilerin çalışanların işini nasıl
216 Uyarlıgil, a.g.e., s. 30. 217 A.e., s. 34-35.
76
yaptığını, başarılı ya da başarısız olduğu noktaları, performansına ilişkin gerekli
kanaati en iyi elde edebilen, çalışanın kendini hangi konularda nasıl gelişmesi
gerektiğini en iyi bilen çalışanın ilk amiridir. Bu nedenle çoğu değerlendirme
yöntemlerinde çalışanın ilk amiri değerlendirmeyi yapar. İlk amirin
değerlendirmelerinin sübjektif olma ihtimalini azaltmak için daha üst seviyedeki
yöneticilerin sürece katılarak görüşlerini bildirmesi yararlı olacaktır.218
Çalışanın kendi kendini değerlendirmesi, değerlendirmenin iş arkadaşları,
astlar, müşteriler tarafından yapılması, 360° değerlendirme olarak
adlandırılmaktadır.219 Bu sistemde çalışanlar her kesimden değerlendirildiklerinden
değerlendirmelerin sübjektif etkisi azalacak, değerlendirmeler ön yargıdan uzak,
tarafsız ve daha adil olacaktır. Ayrıca çalışanlar kendilerini kimlerin
değerlendireceği hakkında da bilgi sahibi olmalıdırlar.
İnsan kaynakları yönetimi, performans değerlendirme sisteminin
oluşturulması ve yöneticilere, görüşmenin nasıl yürütüleceğine dair bilgi ve
eğitimlerin verilmesinden sorumludur. Bu yönü ile insan kaynakları yönetimi
performans değerlemenin örgütün etik standartlarına göre gerçekleştirilmesi
konusunda yönlendirici bir durumdadır.220 İnsan kaynakları yönetimi sorumluluk
ilkesi gereğince değerlendiricilerin ve değerlendirilenlerin başlangıçtan itibaren
konuya bakış açılarını ve tutumlarını geliştirmek ve sonraki aşamalarda da sistemi
benimseyerek doğru, tutarlı ön yargısız bir biçimde uygulamalarını sağlamak amacı
ile düzenlenecek olan eğitim programlarının çok dikkatli, düzenli ve titiz bir şekilde
planlanması ve yürütülmesinden sorumludur. Değerlendirmedeki sübjektif etkiler ve
değerlendiriciler tarafından yapılan hatalar, bunların azaltılma ya da ortadan
kaldırılma yolları, işgörenler arasında eşitlik ve adalet ilkelerinin uygulanması
açısından performans değerlendirme sisteminde eğitim önemli bir yer tutmaktadır. 221
218 A.e., s.36-40. 219 A.e., s. 36-41. 220 Saylı, Kızıldağ, a.g.m., s. 246. 221 Uyarlıgil, a.g.e., s. 152-208.
77
Hem değerlendiricilere hem de değerlendirilenlere açıklık ilkesi gereğince de
sürekli olarak uygulama ile ilgili bilgi verilmelidir.
c. Performans Değerlendirme Yöntemlerinin Belirlenmesinde İş Etiği
Çalışanların performans seviyelerini belirlemek amacı ile tarafsız, ön yargısız,
değerlendirmeler yapabilmek için geliştirilmiş yöntemi bulmak ve uygulamak esastır.
Uygulamada geliştirilmiş değerlendirme yöntemleri vardır.
Kişilerarası karşılaştırmalara dayalı yaklaşım, kendi içinde sıralama yönetimi ve
zorunlu dağılım yönetimi olarak iki ye ayrılır. Sıralama yönetimi ise basit sıralama
veya ikili karşılaştırma olarak yapılır. Sıralama ve zorunlu dağılım yöntemleri
çalışanların performans seviyelerini genel bir kritere dayalı olarak değerlendiren
yöntemlerdir. Değerlendirme sonuçlarının değerlendirene bildirildiği ve birlikte
tartışıldığı açıklık ilkesinin var olduğu sistemlerde bu yöntemlerin kullanılması
mümkün değildir. Çalışanların performans seviyeleri arasındaki farklılıklar açık,
belirgin olarak ortaya çıkarılmadığından bu yöntemlere göre çıkacak sonuçların
çalışanın kariyerinin planlanmasında, verilecek eğitimlerde, ücret artışında veri
olarak kullanılması doğru, dürüst ve adil olmayacaktır.222 Ayrıca çalışanlar arasında
çatışmaya yol açacaktır
Ortak performans kriter ve standartlara dayalı yaklaşım, Grafik değerlendirme
skalaları, davranışsal değerlendirme skalaları olmak üzere iki türü vardır. Davranışsal
değerlendirme skalaları da; beklenti skalaları ve davranışsal gözlem skalaları olmak
üzere iki ye ayrılır. Grafik değerlendirme skalaları, geçerliliği ve güvenirliliği düşük
olan ve değerlendiricilerin çeşitli değerlendirme hataları yapmasına sebebiyet veren
bir yöntemdir. Davranışsal beklenti skalaları ve davranışsal gözlem skalaları her bir
iş ya da iş ailesi için skalalar geliştirileceğinden zaman alıcı ve çok maliyetlidir.223
Ayrıca kişilik özellikler dikkate alındığından ve gözleme dayandığından taraflı, ön
222 A.e, s. 52-56. 223 A.e., s. 56-65.
78
yargılı olma olasılığı yüksektir. Bu yaklaşım da çalışanların performans faklılıklarını
tam olarak ölçemediğinden yukarıda bahsettiğimiz sorunlar yaşanacaktır.
İşaretleme listesi yöntemi, ağırlıklı işaretleme listesi ve zorunlu seçim listesi
olmak üzere iki türü vardır. Çalışanlara geri-besleme sağlamak oldukça güçtür.
Açıklık ilkesine aykırıdır. Ayrıca zorunlu dağılım yönteminde değerlendiricilerin
sınırlandırılmış olması organizasyonla değerlendiriciler arasındaki güven duygusunu
sarsıcı bir yöntem olmasına neden olmaktadır. 224
Kritik olay yöntemi, günümüzde uygulama alanı pek geniş olmayan bu
yöntemde kritik olayların kişilerin performanslarında ne oranda etkili olduğu açıkça
belirlenememekte, çalışanların performans farklılıklarını tam olarak ortaya
çıkmamaktadır. 225 Ayrıca çalışan amirinin sürekli olarak kendisini izlemesi ve not
almasından da rahatsız olacaktır.
Amaçlara göre yönetim, çalışanların gerçekleştirdikleri hedeflere, yarattıkları
sonuç ve çıktılara göre oluşturulan bireysel standartlarla değerlenmesi varsayımına
dayanır. İlk aşamada hedefleri demokratik bir şekilde açıkça ast ve üst birlikte
oluşturur. Dönem sonunda ast ile üst hedefleri ne oranda gerçekleştirdiğini tartışırlar.
Böylece ast somut olarak ortaya koyduğu iş çıktılarını, verimliliğini daha objektif bir
biçimde değerlendirme olanağı sağlar. Bu yöntemde performans farklılıkları ortaya
belirgin bir şekilde çıktığından sonuçlar diğer insan kaynakları yönetimi
uygulamalarında veri olarak sağlıklı bir şekilde kullanılabilecektir. 226
360° Derece geri besleme yönteminde, çalışanın üstlerinden, astlarından,
çalışma arkadaşları ve kendisi tarafından, müşterilerden performans değerlendirmesi
alınır. Çalışan tüm kesimler tarafından değerlendirildiği için sonuç daha objektif
olacaktır. Çalışma arkadaşları veya astlarında taraflı değerlendirme yapılmış olsa
dahi müşterilerden, üstlerinden gelen değerlendirmeler sonucu objektif şekilde
224 A.e., s. 66-67. 225 A.e., s.65-66. 226 A.e., s.68-71.
79
etkileyecektir. Daha doğru ve adil bir yöntemdir. Açıklık ilkesi gereğince de çalışana
geri bildirim sağlamaktadır.
Yetkinliklere Dayalı Performans Değerlendirme, “yetkinlik bireysel, bilgi,
beceri, tutum ve davranışların yanı sıra ekip, süreç ve örgüte ilişkin çeşitli
yetenekleri içeren, yüksek performansla ilişkili ve örgüte sürdürülebilen rekabet
avantajı sağlayan gözlemlenebilen performans boyutlarıdır.” Yetkinliklere dayalı
performans değerlendirmede yetkinlik için davranış göstergeleri açık bir şekilde
tanımlandığı için değerlendirilen ve değerleyen arasında etkili iletişim olmakta ve
geri besleme süreci daha iyi işlemektedir. 227 İnsan kaynakları yönetimi var olan
sistemi yetkinliklere dayalı olarak değiştirmek istediğinde tamamen sorumluluk
bilinciyle yaklaşarak titizlikle gerekli çalışmaları yapmalıdır.
2.2.4. Kariyer Yönetiminde İş Etiği
Kariyer yönetimi, bir örgütte çalışanların, meslek, görev ve birçok faaliyetin
planlanmasını ve bu planların hayata geçirilmesini sağlayan bireysel ve örgütsel
faaliyetler bütünüdür. Kariyer yönetimi kariyer planlama ve kariyer geliştirme
unsurlarından oluşmaktadır.228
Kariyer planlama hem çalışan hem de örgüt açısından ele alınır. Yani kariyer
planlaması, bireysel kariyer hedefleri ile örgütsel hedeflerin uzlaştırılması olarak
tanımlanabilir. Kariyer geliştirme ise, çalışanların çalışma hayatı boyunca kariyer
hedeflerine ulaşabilmesi için eğitim, yetiştirme iş deneyimi yolu ile örgüt tarafından
uygulanan programlar ve faaliyetlerin bütünüdür.229
Bolat ve Seymen, örgütlerde iş etiği ve kariyer yönetimi ilişkisini normatif
etik boyutuyla değerlendirmiştir. Normatif etik ise, “neyin ahlaki bakımdan doğru ya
da yanlış, neyin iyi veya kötü olduğunu belirleyen ölçütler sunup, bu ölçütleri haklı
227 A.e., s.72-73. 228 Bolat, Seymen, a.g.m., s. 7. 229A.g.m., s. 8.
80
kılma ve temellendirme işi ile uğraşan ve daha çok uygulamaya dönük bir etik
alanıdır.” Yapmış oldukları çalışma da iş etiği ile kariyer yönetimi sürecini
ilişkilendirmişlerdir. Bura da önemli olan kariyer yönetimi çerçevesinde çalışan ve
örgütün ne yaptığı, nasıl yaptığı ve yaptıklarının çalışan, örgüt ve diğer paydaşlar
üzerinde nasıl etkiler bıraktığıdır. Burada amaç elde edilen verilerin normatif etik
çerçevesinde “doğru-yanlış, iyi-kötü” şeklinde tanımlanması ve etik ilkelerin
belirlenmesidir. Etik ilkeler, kariyer yönetimi açısından, yürütülen faaliyetlerin nasıl
olması gerektiği, nelere uyulması gerektiği ve ne biçimde yapılması gerektiğini
açıklayan ilke ve kurallar bütünüdür. Örneğin kıdem esasına göre yükselme, kıdemce
daha küçük olan kişinin kıdemce daha yüksek olan kişi ya da kişilerin önüne
geçmemesi toplumun gelenek ve görenek ve normlarına göre doğru kabul edilebilir.
Fakat böyle bir durum evrensel açıdan ayrımcılık ilkesi gereği insan haklarına ters
düşebilir. 230
İnsan kaynakları yönetimi çalışanlar arasında kariyer olanaklarından
faydalanacak kişilerin neden seçildiklerini ve diğer çalışanların neden elendiklerini
çalışanlara bildirmek zorundadır. Çalışanların örgüt içinde yükselme olanakları, nasıl
ve nereye gidecekleri izlenip, özellikle performans değerlendirme sonuçları,
verilmekte olan eğitimler, kariyer gereksinme analizleri gibi objektif veriler kariyer
planlamada kullanılmalıdır. Pozisyonlar için gerekli nitelikler açık bir şekilde
belirtilerek çalışanların kendi kendilerini değerlendirme imkanı da tanınmalıdır.
Kariyer planlamasında çalışanlar kaçıncı sırada olduklarını da bilmeli, tüm süreç
şeffaf bir şekilde yürütülmelidir. Ayrıca önlerinde açılacak fırsatlar ve
ilerleyebilecekleri kariyer patikaları hakkında bilgi vermek, eğitim olanaklarının
neler olabileceği, alternatif yükselme şanslarının hangi koşullarda nerelere kadar
uzanabileceği konularında çalışanları bilinçlendirmek amacıyla sunulan kariyer
danışmanlık hizmeti tüm çalışanlara eşit bir şekilde sunulmalıdır.231
230 A.g.m., 6-15. 231Tuğray Kaynak, “İnsan Kaynakları Yönetimi”, İnsan Kaynakları Yönetimi İçinde, İ.Ü. İşletme Fakültesi Yayınları, İstanbul, 1998. s.242-243.
81
İnsan kaynakları yönetimi kurumu (Society of Human Resource
Management) ve ticari sorun kliring odası (the Commerce Case Clearinghouse)
tarafından 1991 yılında yürütülen anket sonucuna göre, insan kaynakları yönetimi
yöneticileri insan kaynakları yönetimi uygulamaları ile ilgili 40’dan fazla etik sorun
belirlemiştir. İnsan kaynakları yönetimi ile ilgili tanımlanan en önemli 10 sorun
arasında adam kayırarak ve cinsel ayrımcılık yapılarak yapılan terfiler de yer
almaktadır.232 Ayrımcılıkla ilgili yapılan araştırmalarda özellikle cinsiyet, medeni
durum, etnik köken ve yaş nedeniyle yapılan ayrımlar işe alım ve kariyer geliştirme
alanlarında daha sık görülmektedir.233 Özellikle cam tavan kavramı, kadın
çalışanların işletmenin üst düzey kademelerine yükselmelerini engelleyen bir kavram
olarak karşımıza çıkmaktadır. Kadınların eğitimleri, performansları, yetenekleri gibi
özellikler gözardı edilerek sadece cinsiyete bağlı olarak kadın çalışanların terfi
ettirilememesi söz konusudur.234
Yapılan çalışmalara göre, terfilerde yapılan usulsüzlükler, ayrımcılıklar ve
haksızlıklar işyerinde çatışmaları ve şiddeti sürüklemektedir.235
Kariyer yönetiminin etik ilkeler dikkate alınmadan yürütülmesi durumunda
sürecin herhangi bir adımında alınan kararlar, yerine getirilen faaliyetler, görev ve
sorumluluklar takınılan tutum ve davranışlar taraflar arasında farklı doğru-yanlış, iyi-
kötü tanımlamalara yol açacaktır. Böyle bir durumda hem çalışanlar arasında, hem de
örgüt ile çalışanlar arasında çatışmalar kaçınılmaz olacaktır. Ortaya çıkacak bu
çatışmalar çalışanların motivasyonlarının düşmesine, örgütünde toplumla ve diğer
paydaşlarla ilişkilerinin bozulmalarına neden olabilecektir.
Çatışmaların, etik tartışmaların ortaya çıkmaması için öncelikle iş etiği
kapsamında mevcut durum analizi yapılmalıdır. Burada kariyer yönetimi ile ilgili
232 Wooten, a.g.m., s.162. 233 Diana Winstanley, Jean Woodall, “The Ethical Dimension Of Human Resource Management”, Human Resource Management Journal, Vol: 10, No: 2, 2006, s.7. 234 Gönen Dündar, “Kariyer Geliştirme”, İnsan Kaynakları Yönetimi İçinde, İ.Ü İşletme Fakültesi İnsan Kaynakları Yönetimi Bilim Dalı, Beta Yayıncılık, 3. Baskı, İstanbul, 2008, s. 336-337. 235 M. Ronald Buckley, v.d., “Ethical Issues In Humsan Resources Systems”, Humsan Resources Management Review, Vol:11, 2001, s. s.23.
82
bireysel ve örgütsel uygulamaların, iyi-kötü ve doğru-yanlış şeklinde tanımlanması
gereklidir. Etik açıdan yapılan söz konusu tanımlamaların örgüt paydaşları tarafından
anlaşılması sağlanmalı, bu konuda etik liderlik ön plana çıkmaktadır. Bir etik kurulu
oluşturulmalı, etik eğitimi verilmeli, etkin iletişim sağlanmalı en son adım ise kariyer
yönetimine ilişkin uygulamalar iş etiği boyutunda hayata geçirilmelidir.236
2.2.5. Ücret Yönetiminde İş Etiği
Ücret, çalışma ve iş yapma karşılığı işgörenin sağladığı maddi ve maddi
olmayan tüm yarar ve ödüllerdir. Ücret yönetimi “örgütlerin ücret sistemlerini
geliştirmek ve sürdürmek için kullandıkları felsefe, strateji, politika, plan ve süreçler
bütünüdür. Acar’a göre, ücret yönetimini “tüm çalışanlar için adil ve uygun ücret
vermeyi mümkün kılacak ücret sistemlerinin tasarlanması ve uygulanmasını içeren;
örgüt tarafından kullanılacak ödül türlerinin seçimiyle ilgili örgütsel bir alt sistem”
olarak tanımlanmaktadır.237 Ücret yönetimi sistemi, işgörenleri işletmeye cezp
etmek, iyi çalışanları işletme de tutmak, çalışanların işletmeye olan bağlılıklarını,
motivasyonlarını, performanslarını ve iş tatminlerini artırmak açısından işletme için
çok büyük bir önem taşır.
Ücret Yönetiminde izlenmesi gereken etik ilkeler vardır.238 Bunlar;
Eşit İşe Eşit Ücret İlkesi: İşe göre ücret ilkesini amaçlayarak, yapılan işin ve işi
yapan çalışanın kapasitesi (bilgi, yetenek, beceri, performansı) saptanarak eşit işe eşit
ücret ödenmesini hedefler. Acar, ücretlemenin iç ve dış eşitliği sağlar nitelikte olması
gerektiğini239, Sabuncuoğlu, işin taşıdığı önem, zorluk ve sorumluluk gibi özellikler
göz önüne alınarak ücretler arasında bir dengenin kurulmasını gerektiğini240
vurgulamıştır. Arslan ise eşit işe eşit ücret ilkesinin bölgesel özelliklere göre
236 Bolat, Seymen, a.g.m., s.17 237 Ahmet Cevat Acar, İşletmelerde Ücret Yapısının Oluşturulması ve Bir Uygulama”Literatür Yayıncılık, İstanbul, Ağustos 2007, s. 8-37. 238 Halil Can, Ahmet Akgün, Şahin Kavuncubaşı, “Kamu ve Özel Kesimlerde Personel Yönetimi”, Ankara, Eylül 1995, s.248-249. 239 Acar, a.g.e., s.41. 240 Sabuncuoğlu, a.g.e., s.209.
83
düzenlenmediği taktirde adil olamayacağını belirterek paranın satın alma gücünün
ilden ile farklılık göstereceğinden örneğin İstanbul ile Van’da aynı işi yapan iki
çalışana aynı ücret ödendiğinde bunun adil olmayacağını savunmuştur.241 Ataay ise
ücretin bölgesel özelliklere göre düzenlenmesi gerektiğini242 ve böylece bunun ücret
adaletini ortaya çıkaracağından bahsetmektedir.
Yasal olarak da işverenin eşit davranma ilkesi ve borcu gereğince haklı bir
neden olmadıkça, yemek, ulaşım, prim, ikramiye, aile yardımı, çocuk zammı, iş
elbiseleri, yakacak yardımı gibi yardım ve ödülleri belirli koşullara sahip çalışanlar
arasında ayrım yapmadan243 vermesi gerekmektedir.
Yasalara Uygunluk İlkesi244: Uygulanan ücret sistemi yasalara uygun olmalıdır.
Dengeli Ücret İlkesi: Ücret çalışanın yaşam kalitesini artıracak kadar doyurucu,
işletmenin maliyetlerini aşırı derecede artırmayacak kadar ölçülü ve dengeli
olmalıdır. Acar, toplam ücret paketi içindeki ücretin bileşenlerinin kök ücret,
değişken ücret, ek yararlar ve sosyal yardımların dengeli bir dağılım göstermesi
gerektiğini vurgulamıştır.245
Piyasa Ücretleriyle Karşılaştırma İlkesi: Çalışana ödenen ücretin, piyasadaki eş
değer işlere ödenmekte olan ücret düzeyleriyle uyumlu olması gereklidir. Dış eşitlik
veya kurum dışı ücret adalet olarak adlandırılan bu ilkeye göre çalışan, işletmenin
kendisine vermiş olduğu ücretin piyasa ücretiyle eş değer olduğuna inanmalıdır.
Bütünlük İlkesi: İşletmede bir sınıf farkı yaratmaksızın hem beyaz yaka hem de mavi
yaka çalışanları kapsayacak şekilde bir ücret politikası izlenmelidir.
241 Arslan, a.g.e., s.113. 242 İsmail Ataay, “İnsan Kaynakları Yönetimi”, İnsan Kaynakları Yönetimi İçinde, İ.Ü. İşletme Fakültesi Yayınları, İstanbul, 1998. s.253. 243 Adal, a.g.e., s.569. 244 Acar, a.g.e., s. 41. 245 A.e., s. 41.
84
Nesnellik İlkesi: İşletmede herhangi bir duygusal nedenle arkadaşlık, hemşehri olma
veya düşmanlık duygusu ile çalışana verilen ücrette artma veya azalma olmamalıdır.
Ücret tarafsız bir şekilde tüm çalışanların hak ettiği ölçüce ayrımcılığa veya
huzursuzluğa yol açmaksızın ödenmelidir.
Açıklık İlkesi: Ücret sistem ve uygulamaları, çalışanlar tarafından kolayca anlaşılır
nitelikte olmalıdır. Acar, ücret sistem ve uygulamalarının çalışanlarca hem anlaşılır
hem de kabul edilir özellikte olması gerektiğini vurgulamıştır.246 Çalışana işe
girdiğin ilk günden itibaren uygulanan ücret sistemleri hakkında bilgi verilmeli,
görüş ve önerilerine açık bir politika izlenmelidir.
Galetić ve Načinović’e göre, ücret yönetiminde iş etiğinin asıl sorusu
ücretleme de etik dışı davranışın ne olduğudur? Aynı işi yapan çalışanlar arasında
farklı ücret ödemeleri mi? veya aynı işi yapan fakat işini yaparken diğerlerine göre
daha fazla performans sergileyen çalışanın diğerleriyle aynı ücreti alması mıdır?
Ücretleme de doğruluk ve adalet kavramları çok sık kullanılmaktadır. Burada “eşit
işe eşit ücret” ödenmesi ilkesi ile kadın ve erkek çalışanlara eşit muamelenin
yapılması, çalışana ücretinin sürekli olarak ödeneceğinin garanti edilmesi
önemlidir.247
Burada eşitlik kavramından bahsedilen mutlak ve nisbi eşitliktir. Mutlak
eşitlik ırk, cins, dil, din, etnik köken gibi ayrımlar yapılmaksızın herkese eşit hak ve
pay verilmesidir. Nisbi eşitlik ise insanlar arasında farklıklar doğuran özelliklerin
dikkate alınarak hareket edilmesidir. Örneğin, diğer çalışanlara göre, zorluk derecesi
daha yüksek olan, daha fazla sorumluluk gerektiren ya da daha tehlikeli bir işi yerine
getiren kişiye, diğerlerinden daha yüksek ücret ödenmesidir. Bir işyerinde çalışan
herkesin, yaptığı iş, üstlendiği sorumluluklar, aldığı risk, işletmeye sağladığı katkı
246 A.e., s.41. 247 Lovorka Galetić, Ivana Načinović “Ethical Issues Of Compensatıon Management In Croatıan Enterprıses”, Seventh International Conference on “Enterprise in Transition”, May 24-26, Bol-Split, Croatia, 2007, s.1-2.
85
gibi özellikler dikkate alınmaksızın eşit ücretler alması, adaletli bir uygulama
olmayacaktır.248
Ücrette eşitlik, iç ve dış eşitlik olarak da ikiye ayrılmaktır. Dış eşitlik iş gücü
piyasasına odaklanır ve benzer işler için piyasa fiyatı etrafında çalışanlara ödeme
yapılmasını amaçlar. İç eşitlik ise işin gerçekleştirilmesi için gereken çaba,
sorumluluk, işin zorluğu ve çalışanın bilgi beceri, yetenek ve performansına göre
çalışanın ücretlendirilmesidir.249 Ücrette dış eşitliğin sağlanması için piyasa ücret
araştırması yapılmalıdır. Araştırmada amaç benzer iş değerlerini kapsayan kilit işlere
ödenen ücretin saptanmasıdır. Elde edilen sonuçlara göre gerekli karşılaştırmalar ve
denkleştirmeler yapılarak ücrette dış eşitlik sağlanmalıdır.
Berger, ücrette eşitliği sağlamak için çalışanların yapmış oldukları işin
değeriyle orantılı olarak çalışanlara ödeme yapılması gerektiğini, Acar da iç ve dış
eşitliği sağlar nitelikte bir ücretlenenin yapılmasını ve çalışanların “bilgi, beceri,
yetenek ve performanslarına” göre ücret almaları gerektiğini vurgulamıştır.250
Ücrette diğer önemli unsur örgütsel adalet kavramıdır. Daha önce belirtildi
üzere örgütsel adalet, dağıtım adaleti, prosedür adaleti ve etkileşim adaleti olmak
üzere üçe ayrılmaktadır. Dağıtım adaleti çalışanların örgütte elde ettikleri kazançların
“miktarı” ile ilgilidir. Çalışanlar aldıkları toplam ücretin adil olup olmadığını
genellikle örgüt için ortaya koyduklarına karşılık, örgütten aldıklarını
değerlendirerek ve aldıkları toplam ücreti örgütteki diğer çalışanların aldıkları toplam
ücretle karşılaştırarak belirlerler. Prosedür adaleti ise toplam ücretin nasıl
belirlendiği, neye göre karar verildiği şikayet ve sorun çözme mekanizmalarının nasıl
işletildiği ile ilgilidir. Etkileşim adaleti de prosedür adaletine bağlı ek bir boyut
olarak geliştirilmiş olup, ücret ile ilgili belirlenen prosedürü uygulayan yöneticiler ile
çalışan arasındaki iletişimin saygı, dürüstlük ve nezaket kuralları çerçevesinde
davranılması ile ilgilidir. 251 248 Çakır, a.g.e., s.32. 249 Galetić, Načinović, a.g.m., s.4, Acar, a.g.e., s. 41. 250 A.g.m., s.2., A.e., s. 41. 251 Çakır, a.g.e., s 46-48.
86
Leventhal, prosedür adalette ücretin belirlenmesi süreci, çalışanın yaptığı işe
uygun olması, karar verilirken ön yargılardan uzaklaşılması, doğru verilere
dayanılarak karar verilmesi, hata durumunda düzeltmeye olanak tanıması, tarafların
görüş ve değerlendirmelerine yer vermesi ve toplumdaki etik değerlere aykırı
olmaması olarak altı başlık altında düzenlenmiştir. Bu şekilde düzenlendiğinde
sürecin daha adaletli olacağını dile getirmiştir.252
Ücrette diğer önemli konuda cinsiyet ayrımcılığıdır. Yasal olarak 4857 sayılı
İş Kanunun 5. maddesine göre de, “aynı ve eşit değerdeki bir iş için cinsiyet
nedeniyle daha düşük ücret kararlaştırılamaz” hükmü vardır.253
Ücrette cinsiyet ayrımcılığını Yamak ve Topbaş, Türkiye’de ücret
ayrımcılığını cinsiyet temelinde ele alarak incelemiş, çalışmalarında Devlet İstatistik
Enstitüsü tarafından yapılan 1994 hane halkı gelir dağılımı anketine ait 19404
gözlemi kullanmışlardır. Bu ise 15780 erkek çalışan, 3534 kadın çalışan şeklindedir.
Yapılan araştırma sonucunda cinsiyetler arasında %32,8 düzeyindeki ücret farkının
%82’sinin ayrımcılıktan kaynaklandığı ortaya çıkmıştır. Ücret ayrımcılığının var
olduğu bir piyasada ayrımcılığın %20’si erkeklerin ücretlerine bir avantaj olarak
yansırken, %80’i kadınların ücretine dezavantaj olarak yansımaktadır. Bu
ayrımcılığın sonucunda kadınlar hak ettiklerinden düşük bir ücret almakta, erkek
çalışanlar da verimliliklerinin üzerinde bir ücret elde etmektedirler. Elde edilen
sonuçlar ışığında emek piyasalarında gözlenen ücret ayrımcılığı, ait olunan kültürün
de etkisiyle ön yargılarla şekillenmiş bir yapı sergilemektedir.254
Etik açıdan yapılan söz konusu tanımlamaların anlaşılması için, bu konuda
etik liderlik ön plana çıkmalı, bir etik kurulu oluşturulmalı, etik eğitimi verilmeli,
252 A.e., s.47. 253 Adal, a.g.e.s, 568. 254 Nebiye Yamak, Ferhat Topbaş, “Türkiye’de Cinsiyete Dayalı Ücret Ayrımcılığı”, Maltepe Üniveristesi, İ.İ.B.F. Ekonomik, Toplumsal ve Siyasal Analiz Dergisi, Sayı:1, İstanbul, 2004, s. 51-63.
87
etkin iletişim sağlanmalı255 en son adım ise ücret yönetimi iş etiği boyutunda hayata
geçirilmelidir.
2.2.5.1. Ücret Politikası ve İş Etiği
Ücret politikası, “ücret felsefesine, amaçlarına ve stratejisine uygun olarak
ödüllendirme süreçlerinin nasıl tasarlanması ve yönetilmesi gerektiğini” ifade
eder.256
İşletmelerin ücret politikası makro, orta ve mikro düzeyde ele alınır. Makro
düzeyde ülke içi ve ülkeler arası ekonomik politikalara ve yasalara, orta düzeyde
diğer işletmelerin ücret politikalarına, sendikalar ile ilişkilerine, işletmenin ekonomik
olanaklarına, örgütün büyüklüğüne, mikro düzeyde işletme yönetiminin ücrette
eşitliği ve adaleti sağlamaya yönelik tutum ve davranışlarına, örgütün kültürüne
bağımlı olarak şekillenecektir. 257 Ücret politikaları esas olarak; ücret yapısına ilişkin
politikalar, piyasaya ücreti baz alınarak belirlenen ücret düzeylerine ilişkin
politikalar, toplam ücret paketinin bileşimine ilişkin politikalar, ücret-performans
ilişkisine yönelik politikalar ve ücret yönetim sisteminin işletilmesine ilişkin
politikalar olarak sıralanır.258
İnsan kaynakları yönetiminin en önemli işlevlerinden birisi de ücret strateji ve
politikalarını belirlemektir. “Ücretlemede politika ve yapıların işgörenlere
bildirilmesi, dönemlik ücret artışlarının neye göre, nasıl ve kimlerce yapılacağı,
ücretleme konusunda açıklık mı? yoksa gizlilik politikası mı? izleneceği, ücretlerin
hesaplanması ve ödenmesi ile ilgili görevlerin kimlerce yerine getirileceği” 259 vb.
konuların insan kaynakları yönetimi tarafından tamamen sorumluluk, açıklık,
tarafsızlık gibi etik ilkeler çerçevesinde yürütülmelidir. Yönetimin bu konuda insan
kaynakları yönetimine desteği de önemlidir.
255 Bolat, seymen, a.g.m., s.17 256 Acar, a.g.e., s.43. 257 Ataay, a.g.e., s.255. 258 Acar, a.g.e., s.44. 259 A.e., s.46.
88
2.2.5.2. Ücret Yapısının Oluşturulmasında İş Etiği
Ücretlemede eşitliğin sağlanabilmesi için adaletli bir ücret yapısının
oluşturulması gereklidir.260 İşletmenin ücret yapısının oluşturulması etik açıdan
oldukça önem taşımaktadır. Ücret yapısına ilişkin politikalar iç eşitliği, örgüt içi
ücret adaletini sağlamaya yöneliktir. Burada iç eşitliği sağlayacak şekilde örgüt
içindeki farklı iş, beceri ve yetkinlikler arası ücret farklılıklarına ait kararlar verilir.
Buradaki amaç, çalışanlar için adil, çalışanların davranışlarını örgütsel amaçlar
doğrultusunda yönlendiren, çalışanların performanslarını geliştirici bir ücret
yapısının oluşturulmasıdır.261 Ücret yapısı oluşturmak zahmetli ve pahalı bir süreçtir.
Oluşturulan ücret yapısı çalışanları tatmin edici de olmalıdır.
Ücret yapısı kararları üst yönetimin tek yönlü kararlarıyla, yönetimin sendika
arasındaki toplu pazarlıkla, işe veya kişiye dayalı değerlendirmelerle alınır. Ücret
yapılarının işe veya kişiye dayalı olarak oluşturulması, işletmenin ücret yapılarına
sistemli ve stratejik bir yaklaşımla yaklaştığının bir göstergesidir.262 Çalışanların
keyfi uygulamalara maruz kalmamaları için ücret yapısının oluşturulması ve ücret
yapısının devamının sağlanması konuya sistemli ve stratejik bir yaklaşım
sergilenmesi açısından oldukça önemlidir. Sistemli ve stratejik bir ücret yapısının
oluşturulması etik açıdan da önemlidir.
Ücret yapıları, “ölçüte göre; işe dayalı, kişiye dayalı, karma yapılar, farklı iş
ücret düzeyi sayısına göre; tek ve toplu ücretleme, düzeyler arası farklılıklara göre de
hiyerarşik yapılar, basık yapılar ve açık yapılar” şeklinde sıralanır. İşe ve kişiye
dayalı olarak belirlenen ücret yapıları temel ücret hadlerinin belirlenmesiyle ilgilidir.
Ücret yapısı geleneksel ve yaygın olarak iş değerlemesine dayalı olarak
oluşturulmaktadır. Son zamanlarda yaygınlaşan kişiye dayalı yapılar, beceriye dayalı
ve yetkinliklere dayalı olmak üzere ikiye ayrılan ücret yapılarından ya da karma
yapılardan söz edilir. İşe dayalı ücret yapıları işlerin göreli değerine göre işler
260 Can, Akgün, Kavuncubaşı, a.g.e., s.250. 261 Acar, a.g.e., s. 47. 262 A.e., s. 29-30.
89
farklılaştırılır. Her kişi için ödenecek olan kök ücretin belirlenmesinde, işin değerinin
esas alınması adil ücretlendirmenin ilk adımıdır. İşin değeri ise güçlük ve önemine
göre belirlenir. İş değerleme uygulaması, isletmelerde tüm işlerin göreli değerlerini
belirlemede kullanılan bilimsel bir yöntemdir. Kişiye dayalı yapılarda çalışanların
sahip oldukları ve işte sergileyebilecekleri beceri ve yetkinliklere bağlıdır. Karma
yapılar ise her iki değer ölçütüne göre yapılmaktadır.263
Çalışanlar aldıkları ücretlerin nasıl ve neye göre aldıklarını bilme hakkına
sahiptir. Etik açıdan da kurulan ücret yapısı sistemi çalışanlara açıkça anlatılmalı,
gerekirse bu konuda kısa bir eğitim düzenlenmelidir.
2.2.5.3. Ücret Sistemleri ve İş Etiği
Ücret sistemleri “bireysel ücretlerin bileşimi, hesaplanması ödenmesine
ilişkin kural ve düzenlemeler” olarak ifade edilmektedir. Ücret Sistemi zaman birimi
esas alan ücret sistemleri ve özendirici ücret sistemleri olarak ikiye ayrılmaktadır.264
Zaman birimini esas alan ücret sistemleri geleneksek zaman ücreti, ölçülmüş iş
miktarına göre günlük ücret ve değişken ücret olmak üç alt başlığa ayrılır.
Geleneksel zaman ücretinde çalışanların performansları, etkinlikleri ve başarıları
dikkate alınmadığından ücrette adaletsizliğe ve eşitsizliğe neden olacaktır. Ölçülmüş
iş miktarına göre günlük ücret de karşılıklı güven ve saygı esastır. Değişken günlük
ücret sisteminde ise öngörülen miktarın üzerinde üretenler için ücrette farklılaşma
olmadığından yine aynı şekilde çalışanların üstün performansları dikkate alınmadığı
için ücrette adaletsizliğe yol açacaktır.265
Özendirici ücret sistemleri, ürün nicelikli özendirici ücret sistemleri ve primli
ücret sistemleri olmak üzere kendi arasında ikiye ayrılır. Ürün nicelikli özendirici
ücret sistemleri de parça başı ve akort ücret sistemi, primli ücret sistemi de tek ve
263 Acar, a.g.e., s.61-71., Çakır, a.g.e., s.62. 264 İsmail Durak Atay, Ahmet Cevat Acar, “Ücret Yönetimi”, İnsan Kaynakları Yönetimi İçinde, İ.Ü Fakültesi, İnsan Kaynakları Yönetimi Anabilim Dalı, 3. Baskı, Beta Basım, 2008, s.477-479.
90
çok faktörlü ücret sistemleri olarak ikiye ayrılır. Özendirici ücret sistemleri tüm
çalışanların bu sistemden aynı oranda yararlanması mümkün değildir.266 Genellikle
zamana dayalı ücret sistemine ek olarak kullanılmaktadır.267
İnsan kaynakları yönetimi, üst yönetiminde desteğini alarak, tamamen
sorumluluk bilinciyle etik ilkelere göre de hareket ederek ücret yönetimi sistemi
içerisinde ücret politikalarını, ücret yapılarını ve ücret sistemlerini birbirine uyumlu
olacak şekilde sistemi kurmalı, işletmeli ve devamını sağlamalıdır.
2.3. İnsan Kaynakları Yönetiminde İş Etiğinin Örgütsel Bağlılıkla İlişkisi İşletmeler, bilgi, beceri ve yetkinlikleri yüksek olan potansiyel iş gücünü
işletmeye çekmek ve eldeki yetenekli çalışanları da işletmede tutmak ister. İnsan
kaynakları yönetimi uygulamaları da çalışanların etkin ve verimli şekilde
çalışmalarını sağlamak, potansiyel iş gücünü işletmeye çekmek ve iş yaşamının
niteliğini yükseltmek amacıyla çalışana yatırım yapar.
Yapılan araştırmalara göre, insan kaynakları yönetimi uygulamalarına yatırım
yapmak doğrudan çalışanların performansına, dolaylı olarak da çalışanların işletmeye
olan bağlılıklarına etki eder. Tüm bunlar da örgütsel performansı etkiler.268 Nitekim
Gürhan Uysal’ın insan kaynakları uygulamaları ve örgütsel bağlılık ilişkisi üzerine
Ankara, İstanbul, Samsun ve Ordu illerinde özel sektör firmalarında (Ziraat Bankası,
Vakıf Bankası, Halkbank, İş Bankası, Akbank, HSBC Bankası, Pamuk Bank,
Renault, Sağra, Ünye, Çimento, Telsim ve Altınyıldız) toplamda 276 çalışanın
yanıtladığı araştırma sonucuna göre, insan kaynakları uygulamalarının örgütsel
bağlılığa katkıda bulunduğu anlaşılmıştır. Bunun en önemli nedeni insan kaynakları
yönetimi uygulamalarının çalışana yatırım yapması olduğunu belirtmiştir. İnsan
265 Atay, Acar, a.g.e., s. 483-487. 266 A.e., s. 489-490. 267 Çakır, a.g.e., s.26. 268 Rosemary Batt, “Managing Customer Services Rates, And Sales Growht”, Academy of Management Journal, Vol:45, No:3, 2002, s.588.
91
kaynakları uygulamaları çalışanını geliştirmekte, verimliliğini artırmakta ve çalışan
da kendisine değer verildiğini hissetmektedir.269
İnsan kaynakları yönetimi uygulamalarında iş etiğinin yeri ve önemi nedir?
Uygulamalarda iş etiği örgütsel bağlılığı nasıl etkiler?
Yapılan araştırmalara göre, “örgüt büyüklüğü, formalleşme derecesi, kontrol
derecesi, sendikalaşma oranı, örgüt imajı, toplam kalite yönetimi uygulamaları, esnek
çalışma saatleri, ücret sistemi ve kariyer imkanları ve algılanan örgütsel etik örgütsel
bağlılık üzerinde büyük etkiye sahiptir.”270
Örgütsel bağlılığı etkileyen diğer bir unsurda örgütsel adalettir. Daha önce
bahsedildiği gibi örgütsel adalet dağıtım adaleti, prosedür adaleti ve etkileşim adaleti
olmak üzere üçe ayrılmaktadır. Dağıtım adaleti, çalışanın performans sonucu aldığı
primlerin ne kadar adil algılandığını gösterir. Prosedür adaleti ise performans sonucu
dağıtılan primlerin neye göre nasıl belirlediğinin algılanması veya yapılan terfilerin
nasıl belirlendiğinin ve neye göre karar verildiğinin adil algılanmasıdır. Etkileşim
adaleti de, prosedürleri uygulamakla yükümlü çalışanların karşı tarafa gösterdikleri
saygı, dürüstlük kısaca karşı tarafa sergiledikleri tutum ve davranışlarıyla ilgilidir. 271
Meyer ve Smith’in yapmış oldukları araştırmaya göre, çalışanlar tarafından
algılanan insan kaynakları uygulamaları ile duygusal ve normatif bağlılık arasında
anlamlı bir ilişki bulmuştur. “Duygusal ve normatif bağlılık, tüm İKY değerleme
ölçütleri ile olduğu gibi örgütsel destek ve örgütsel adalet ile de güçlü bir ilişki
içerisindedir.”272
269 Uysal, a.g.e., s.111-133. 270 Özdevecioğlu, a.g.m., s.116. 271 Witt, L.A., K.M.Kacmar,ve M.C. Andrews, “ The İnteractive Effects of Procedural Justice and Exchange Ideology on Supervisor-Rated Commitmnet”, Journal of Organizational Behavior, 22, 2001, s.506-507. ; Çakır, a.g.e., s.48. 272 Meyer, Smith, a.g.e., s.324-326.
92
Yapılan araştırmalara göre, örgütsel adalet dağıtımının çalışanda örgüte karşı
yüksek düzeyde bağlılık yarattığı, farklı muameleye maruz bırakılma algısının
bağlılığı önemli ölçüde zayıflattığı görülmüştür.273
Cook ve Woll, yöneticilerin çalışanlara adil davranması ile bağlılık ve sadakat
arasında olumlu bir ilişki olduğunu tespit etmiştir.274
Wong ve diğerlerin yaptığı araştırma sonucuna göre de, örgütsel adalet
örgütsel bağlılığı pozitif yönde etkiler. Ayrıca örgüte olan güven örgütsel bağlılık
içinde önemli bir rol oynar; bu yüzden örgütler çalışanlarla iletişim kurarken,
performans değerlemesi yaparken, ödülleri dağıtırken ve diğer insan kaynakları
uygulamalarını yürütürken daha şeffaf, açık ve adaletli insan kaynakları
uygulamaları izlemelidir. Bunun nedeni de adaletli insan kaynakları uygulamalarının
olası sorunları önleyerek çalışanlarda olumlu tutum ve davranışlar ortaya
çıkarmasıdır.275
Witt ve diğerlerinin de yapmış oldukları araştırma sonucuna göre de, adaletli
iş ortamının olduğu örgütlerde çalışanların duygusal bağlılıklarının artacağı,
performans değerleme, ücret yönetimi, terfi ile ilgili uygulamalarda adalet
gözetilmediğinde çalışanların duygusal bağlılıkların azalacağı ortaya çıkmıştır.276
Performansını adil değerleyen, çalışanını eğiten ve denk ödüllendirme yapan,
iş güvenliği sağlayan örgüte karşı çalışanda güven oluşur ve çalışanın örgüte karşı
duygusal bağlılığı gelişir.277 Algılanan örgütsel adaletin performans değerleme, terfi,
ödüllendirme gibi uygulamalara ne kadar yansıdığı önemlidir.
273 Refik Balay, “İş Görenlerin Örgütsel Bağlılık Etkenleri ve Sonuçları”, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Dergisi, Cilt.32, Sayı1-2, 1999s.241. 274 John Cook, Toby Woll, “New Work Attitude Measures of Trust, Organizational Commitment ana Personal Need Non-Fulfilment”, Journal of Occupational Psychology, Vol:53, 1980, s.45-47. 275 Chi-Sum Wong, v.d., “ The Significant Role of Chinese Employees’ Organizational Commitment: Implications for Managing Employees In Chinese Societies”, Journal of World Business, 36(3), 2001, s. 337. 276 Witt, Kacmar, Andrews, a.g.m., s.512. 277 Batt, a.g.m., s.589.
93
Daha önce yapılan araştırmalar, insan kaynakları uygulamalarında iş etiği ile
örgütsel bağlılık arasında olumlu bir ilişki olabileceği kanısını güçlendirmektedir.
2.3.1. İnsan Kaynağını Temin Seçim ve Yerleştirme Sürecinde İş Etiği
ve Örgütsel Bağlılık
İstihdam, işletmelerin en önemli sosyal sorumluluğudur. İşe alma sürecinde
adalet kavramı, süreci çok önemli bir şekilde etkilemektedir. Özellikle seçim
aşamasında testlerin kullanılması alım sürecini daha adil kılacaktır. Böylece adaylar
sürecin ön yargıdan uzak olduğunu düşüneceklerdir.278 İşe alma sürecinde yapılacak
haksızlıklar ve adaletsizlikler mevcut çalışanları da etkileyecek motivasyon ve
verimliliğin düşmesine neden olacaktır. Ayrıca işletmenin verimsizliğine neden
olduğu gibi toplumdaki olumsuz bir imaj oluşturmasına da sebebiyet verecektir. 279
Özellikle terfi yolu ile personel ihtiyacının sağlanmasında terfi kararları politik
baskılara çok açıktır. Adaylar kişilerarası becerilerini kullanarak karar vericiyi
doğrudan veya dolaylı olarak etkilemeye çalışabilir veya bazı yöneticiler ayrımcı
terfi yoluyla kendi pozisyonlarını güçlendirme eğiliminde olabilirler. Tüm bunlar
çalışanlar arasında çatışmaya sebebiyet verir.280
Kundi ve Saleh, çatışma ve örgütsel amaçlardaki karmaşıklık örgütsel
bağlılığın olumlu etkilerini azalttığını ortaya koymuştur.281 Bu araştırma sonucunu
kullanarak işe alım sürecinde yapılan haksızlık ve adaletsizliklerin çalışanlar arasında
motivasyonun düşmesi, verimliliğin azalması ve çalışanlar arasında çatışmaya
sebebiyet vermesi gibi nedenlerle çalışanların örgüte olan bağlılığını da olumsuz
yönde etkilemesi muhtemeldir.
Gürhan Uysal’ın yapmış olduğu araştırma sonucuna göre, temin seçim
uygulamasının örgütsel bağlılığı artırdığı ortaya çıkmış bunun nedenleri olarak, kişi-
278 Buckley, v.d.,a.g.m., s.18. 279 Arslan, a.g.e., s. 94-95. 280 Acar, a.g.e., s. 139. 281 Balay, a.g.e., s.242.
94
iş, kişi-örgüt uyumu yanında, temin ve seçim sürecinde yöneticilerin davranışlarının
da önemli olduğu söylenmiştir.282
Yönetimin yeni gelenlere karşı davranışı da bağlılığı etkilemektedir. Çalışan
işe girmeden önce ve işe başladıktan sonra yönetimin davranışlarından etkilenir.
Nitekim Naile Kaynak’ın 2000 yılında Arçelik A.Ş.’de yapmış olduğu araştırma
sonucunda uygulanan oryantasyon programı ile örgütsel bağlılık arasında anlamlı bir
ilişki bulunmuştur.283 Bu araştırma sonucuna göre insan kaynakları yönetimin
oryantasyon programını uygularken etik ilkelere göre hareket etmesi çalışanların
örgüte olan bağlılığını etkileyeceği sonucuna varılabilir.
2.3.2. Eğitim ve Geliştirme Uygulamalarında İş Etiği ve Örgütsel
Bağlılık
Meyer ve Smith’in yaptıkları araştırma sonucuna göre, çalışanlar tarafından
algılanan eğitim uygulamaları ile duygusal ve normatif bağlılık arasında anlamlı bir
ilişkinin olduğu ortaya çıkmıştır.284
Maurer ve Tarulli’ye göre, çalışanların, işletmelerin eğitim faaliyetlerine
önem verdiğini ve saptadıkları eğitim politikaları, planları ve düzenlemeleri ile tüm
çalışanların eğitim olanaklarından eşit bir şekilde yararlanmasına olanak sağladığını
algılamaları çalışanların örgütlerine hissettikleri bağlılığı artıran bir kavramdır.285
Burada eğitim programlarının etkili bir şekilde gerçekleştirilmesi için özellikle fırsat
eşitliği ilkesi önemlidir.
Bartlett, tarafından hemşireler üzerinde yapılan bir araştırmada örgütün,
eğitime katılmaları için önemli olanaklar sağladığına inanan çalışanların yüksek
282 Uysal, a.g.e., s.134. 283 Naile Kaynak, “Oryantasyon Eğitiminin Personelin Örgütsel Bağlılığına Olan Etkisi ve Bir Uygulama”, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Yönetimi Anabilim Dalı İnsan Kaynakları Yönetimi Bilim Dalı, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2000, s. 93. 284 Meyer, Smith, a.g.m., s.329. 285 Sabuncuoğlu, a.g.m., s.616.
95
düzeyde duygusal ve normatif bağlılık hissettikleri saptanmıştır. Ayrıca Bartlett’ın
yaptığı araştırmada, çalışma arkadaşlarının ve amirin eğitime verdiği destek ile
duygusal ve normatif bağlılık arasında pozitif bir ilişki olduğu ortaya çıkmıştır. 286
Sabuncuoğlu’nun Türkiye’nin 500 büyük işletmesinde çalışan 637 kişi
üzerinde yapılan araştırma sonucuna göre; çalışanlar, örgütlerinin kendilerine
sağladığı eğitim olanaklarının kazandıracağı avantajlar nedeniyle, örgütlerine karşı
bir yükümlülük duygusu beslemekte ve kendilerini örgütlerine borçlu hissettikleri
için, örgütte kalmalarının doğru ve ahlaki bir davranış olduğuna inandıkları (normatif
bağlılık) ve örgütte kalmayı istedikleri için (duygusal bağlılık) çalışanların işten
ayrılma niyetleri azalmaktadır.287
Kickul ve Lester’in yatıkları araştırma sonuçlarına göre, çalışanların
gelişimine yönelik (eğitim, kariyer), verilen sözlerin yerine getirilmemesi ve bu
konuda eşit davranılmaması duygusal bağlılık ve iş tatmini üzerinde olumsuz etkiler
doğurmaktadır.288
Çalışanlar almış oldukları eğitim ile bilgi, beceri ve yeteneklerini geliştirir bu
da çalışanın motivasyonunu yükseltmesine, iyi performans göstermesine ve
verimliliğin artmasına neden olur. Araştırmalar sonuçlarına göre, çalışanın
işletmenin sunduğu eğitim faaliyetlerinden den eşit koşullar altında ayrım
yapılmadan faydalanması örgütsel bağlılığı artırmaktadır.
2.3.3. Performans Değerlendirme Uygulamalarında İş Etiği ve Örgütsel
Bağlılık
Performans değerlendirme sonuçları, insan kaynakları yönetimin diğer
fonksiyonlarına (ücret, eğitim, terfi, vb.) veri sağlayacağından değerlendirme
286 A.g.m, s.616. 287 A.g.m., s.625. 288 Jill Kickul, Scott W. Lester, “Broken Promises Equity Sensitivity As a Moderator Between Psychological Contract Breach Ana Employee Attitudes And Behavior”, Journal of Business ana Psychology, Vol:16, No:2, 2001, s.207.
96
sisteminin çalışanlar arasında adaleti sağlayacak şekilde yürütülmesi oldukça
önemlidir.
Performans değerlendirme uygulaması çok fazla politik olaylara açıktır. Bu
nedenle değerlendirme yöntemi belirlenirken, değerlendirme kriterleri oluşturulurken
ve performansı değerlendirme aşamasında etik konular daha önemli hale
gelmektedir.289
Çalışanın kendisinin nasıl gelişmesi gerektiğini en iyi bilen çalışanın ilk
amiridir. Bu nedenle çoğu değerlendirme yöntemlerinde çalışanın ilk amiri
değerlendirmeyi yapar. Örgüt içi ast-üst ilişkilerinin, ast-ast ilişkilerinin ve üst-üst
ilişkilerinin yüksek düzeyde ve pozitif olması çalışanları motive eder ve çalışanlar
tarafından örgütsel destek olarak algılanır. Yapılan araştırmalar örgütsel desteği
hisseden çalışanların örgüte olan bağlılıklarını artıracağını ortaya koymuştur.
Nitekim Özdevecioğlu’nun yapmış olduğu araştırma sonucuna göre de örgütsel
destekle örgütsel bağlılık arasında olumlu bir ilişki çıkmıştır.290 İlk kademe amirine
güveni artan çalışanlar performans değerlemeye karşı olumlu tutumlar geliştirir,
performans değerlemenin doğru ve adil olduğuna dair inancı güçlenir.291 Bu nedenle
ilk amirin desteği oldukça önemlidir. Özellikle değerlendirmeyi yapacak olan ilk
amire astlarına adaletli davranma konusunda verilen eğitim oldukça önem arz
etmektedir. Eğer 360 derece geri besleme yönetimi ile değerlendirme söz konusu ise
yine çalışanların çalışma arkadaşlarıyla, astlarıyla üstleriyle ve müşterileriyle olan
ilişkileri performans değerlendirme açısından oldukça önemlidir.
Performans değerlendirme, çalışanın örgüte olan bağlılığını artırır mı? Meyer
ve Smith’in yapmış oldukları araştırma sonucuna göre, performans değerlendirme
ile duygusal ve normatif bağlılık arasında çok yüksek bir ilişkinin olduğu ortaya
çıkmıştır.292
289 Buckley, v.d., a.g.m., s.18-19 290 Özdevecioğlu, a.g.m., s.117-126. 291 Uysal, a.g.e., s.109-100. 292 Meyer, Smith, a.g.m., s.328.
97
Performans değerleme sonucu alınan terfi, maaş artışı gibi yönetsel kararlar
çalışanın moralini artırdığı, eğer çalışanın performansı zayıf görülürse çalışana
verilen eğitim çalışanın kariyer gelişimine katkıda bulunması gibi nedenlerle
performans değerleme ile örgütsel bağlılık arasında yüksek düzeyde ilişki
çıkmaktadır. Uysal’ın yapmış olduğu araştırma sonucuna göre, performans
değerleme ile örgütsel bağlılık arasında olumlu ilişki çıkmıştır. Bu araştırma
sonucunda sistemli ve düzenli bir performans sisteminin olması, performans
değerleme sürecine çalışanların katılımı, performanslarının kendileriyle sıklıkla
tartışılması, tartışmaların gelecek performansa odaklanması da örgütsel bağlılığı
geliştirmede önemli olduğu ortaya çıkmıştır. Terfi ve ücret artırımı gibi yönetsel
kararların adil bir değerleme sonucu alınması çalışanda güven ve adalet hissi
uyandırır. Adalet, güven ve yönetsel uygulamalar örgütsel bağlılığı artırır. Nasıl ki
seçme sürecinin adil olması adaylarda olumlu etki bırakıyorsa adil bir performans
değerlendirme sisteminin olması çalışanlarda güven oluşturur.293 Daha önce de
belirtildiği üzere oluşan güven bağlılığı artırır.
2.3.4. Kariyer Yönetiminde İş Etiği ve Örgütsel Bağlılık
Daha önce de belirtildiği gibi adam kayırma, yaş ve cinsel ayrımcılık gibi etik
dışı davranışlar özellikle kariyer yönetimi ve seçme yerleştirme de ön plandadır.
DeConick ve Dean’in kariyer ile örgütsel bağlılık arasında yaptığı araştırma
sonuçları da, örgütte yüksek düzeyde ilerleme olanaklarının olması çalışanların
yükse düzeyde bağlılık gösterdiğini ortaya koymuştur.294 Taylor, Nelson ve Sofres’e
göre, çalışanlar arasındaki düşük bağlılık düzeyi ağırlıklı olarak örgütteki kariyer ve
kendini geliştirme olanaklarının yetersiz olmasından kaynaklanmaktadır.295
Görüldüğü gibi örgütlerinde ilerleme imkanlarının olması ya da olmaması
çalışanların bağlılık düzeylerini etkilemektedir. Yapılan kariyer yönetimin adil
olması, şeffaf olması da çalışanların bağlılık düzeylerini etkileyeceği muhtemeldir.
293 Uysal, a.g.e.,, s.111-142. 294 Balay, a.g.m., s.241. 295 Uysal, a.g.e., s.136-137.
98
Örgüt çalışanlarla ilgili ayrıntılı, kapsamlı ve şeffaf bir kariyer yönetimi ve
planlama yapması gerekir. Çünkü her çalışan yaptığı işle ilgili olarak terfi ve ilerleme
olanaklarını net, açık ve kesin olarak bilmek ister. Bunun yapılması örgütün
çalışanının düşündüğünü ve sahip çıktığını göstermesi açısından önemlidir. Bu da,
çalışanın örgütüne güvenmesini oluşan bu güven sonucunda da çalışanların örgüte
bağlılık duymasını sağlar.296
2.3.5. Ücret Yönetiminde İş Etiği ve Örgütsel Bağlılık
Sekiz ülkede (Belçika, İngiltere, Almanya, İsrail, Japonya, Hollanda, Amerika
Birleşik Devletleri ve Eski Yugoslavya) gerçekleştirilen araştırma sonucuna göre iyi
bir ücretin çalışma amaçlarına verilen önem sıralamasında içerisinde sevilen ve ilgi
duyulan bir işten sonra ikinci sırada yer aldığını ortaya koymuştur. Söz konusu
araştırma sonuçlarına göre, ücret, iyi kişiler arası ilişkiler, iş güvencesi, özerklik,
yeni beceriler kazanma, uygun çalışma saatleri ve koşulları, ilerleme amaçlarından
daha önemli bulunmaktadır.297
Ücrette eşitliğin özellikle iç eşitliğin sağlanamaması; işe devamsızlık,
çatışmalar, düşük performans, tatminsizlik gibi negatif sonuçlar doğurmaktadır.298
Ücret adaleti ile örgüte bağlılık arasındaki ilişkiyi konu alan araştırmalar,
örgütsel bağlılığın, örgütte kalma eğilimini yansıtan devamlılık bağlılığı üzerinde
durmuşlardır. Genellikle, ücretlerinden memnun olan kişiler ve ücretlerini adil
bulanlar örgütlerine daha bağlı olmaktadırlar. Başka bir araştırmaya göre de
ücretinin adil olduğunu düşünen çalışanların örgütsel bağlılık düzeylerinin daha
yüksek olduğu saptanmıştır.299
296 Uygur Akyay, “Örgütsel Bağlılık ile İşgören Performansı İlişkisini İncelemeye Yönelik Bir Alan Araştırması” Gazi Üniversitesi Ticaret ve Turizm Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı:1, 2007, s.82. 297 Çakır, a.g.e., s.17 298 Galetic, a.g.m., s.4 299 Özlem Çakır, a.g.e., s.XII.
99
Summers ve Hendrix, ücret adaletinin ücret doyumu, ücret doyumunun da iş
doyumu sağladığını ve sonuçta iş doyumunun yüksek olmasının örgütsel bağlılığı
artırdığını belirtmiştir.300
Ücrete ilişkin verilen sözlerin yerine getirilmemesi, duygusal bağlılık, iş
tatminini ve örgütsel vatandaşlık davranışı üzerinde önemli olumsuz etkiler
doğurmaktadır.301
Yapılan araştırmalar algılanan ücret adaletsizliğinin örgütsel bağlılığı olumsuz
yönde etkilediği, alınan toplam ücretin adil olarak algılanması ise çalışanların örgüte
olan bağlılığını artırdığını ortaya koymaktadır. Ayrıca ücrette adaletsizliğin özellikle
devamlılık bağlılığı ile daha fazla ilgili olduğu sonucu da ortaya çıkmıştır. Ücretini
düşük bulan veya adil bulmayan çalışanların devamsızlık yapması ve akabinde işten
ayrılmak istemeleri ile sonuçlanması iş gücü devir oranında artıracaktır.
İkinci bölümde, örgütsel bağlılık kavramı, insan kaynakları yönetiminde iş
etiği, insan kaynakları yönetiminde iş etiğinin örgütsel bağlılıkla ilişkisi ele
alınmıştır. Üçüncü bölüm de ise insan kaynakları yönetimi uygulamalarının etik
açıdan algılanışı ve örgütsel bağlılıkla ilişkisini ölçmeye yönelik bir araştırma
yapılmıştır.
300 Timothy P. Summers, William H. Hendrix, “Modelling The Role of Pay Equity Perceptions: A Field Study”, Journal of Ocupational Psychology, Vol:64, 1991, s.153-154. 301 Kickul, Lester, a.g.m., s.192-193.
100
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ UYGULAMALARININ ETİK
AÇIDAN ÇALIŞANLAR TARAFINDAN ALGILANIŞI VE
ÖRGÜTSEL BAĞLILIKLA İLİŞKİSİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA
3.1. Araştırmanın Amacı ve Önemi
Bu araştırma, insan kaynakları yönetimi uygulamalarının çalışanlar tarafından
etik açıdan algılanışı ve bu algı düzeyinin örgütsel bağlılıkla ilişkisini ortaya
koymayı amaçlamaktadır. Bu doğrultuda lojistik sektöründe faaliyet gösteren
kurumsal bir firmanın İstanbul genel merkezinde görev yapan 57 çalışan üzerinde bir
araştırma gerçekleştirilerek, çalışanların işletmelerinin insan kaynakları
uygulamalarındaki iş etiğinin (etik değerlerin) veya etik sorumluluk düzeyinin
değerlendirmeleri sağlanmış ve söz konusu değerlendirmelerin örgütsel bağlılıkla
ilişkisi saptanmaya çalışılmıştır.
Çalışanların işletmeye gönüllü katkıda bulunma istekleri, işletmeye olan
bağlılıkları işletme açısından son derece önemlidir. Bu araştırmanın bulguları da
insan kaynakları yönetimi uygulamalarında iş etiğini çalışanların örgüte olan bağlılık
düzeyi ile ilişkilendirerek çalışanlarını işletmenin amaçları doğrultusunda
yönlendirmek isteyen işletmelere katkıda bulunması açısından önem taşımaktadır.
3.2. Araştırmanın Anakütlesi ve Örneklemi
Araştırmanın anakütlesini araştırma kapsamında lojistik sektöründe faaliyet
gösteren kurumsal firma çalışanları oluşturmaktadır. İşletmenin tamamı anakütle
olarak seçilmiştir. Araştırmanın örneklemini çalışmamızı gerçekleştirdiğimiz
firmanın İstanbul genel merkezinde yönetici ve yönetsel olmayan pozisyonlarda
görev yapan çalışanlar oluşturmuştur. Araştırma kapsamındaki ilgili kişiler gerek
bulundukları statüleri itibariyle gerekse firma hakkında sahip oldukları bilgi
101
düzeyleri ile tüm çalışanların araştırma konusu ile ilgili tutumlarını yansıtabilecek
durumdadır.
3.3. Araştırmanın Sınırlılıkları
Bu çalışma lojistik sektöründe faaliyet gösteren kurumsal firma çalışanları ile
sınırlıdır. Araştırma sadece İstanbul genel merkezde görev yapan memur, uzman, şef
ve müdür ile sınırlı bulunmaktadır. Anket formları sadece genel merkezde belirtilen
pozisyonlarda çalışan personele yaptırılmıştır. Belirtilen pozisyonda çalışan
personele 68 anket formu elden dağıtılmış 57 anket formu teslim alınmıştır. Firmanın
Türkiye genelindeki bölge müdürlüklerinde görev yapan personel araştırma
kapsamının dışında tutulmuştur.
Hem insan kaynakları yönetimi uygulamalarında iş etiği algısı hem de
örgütsel bağlılık düzeyi zamana karşı duyarlı olduğundan belirli zaman aralıklarıyla
aynı örneklem üzerinde tekrar anket yapıldığında farklı sonuçlar çıkabileceği de göz
ardı edilmemelidir.
102
3.4. Araştırmanın Modeli
Şekil 3.1. Araştırma Modeli
Kariyer Yönetiminde İş Etiği
Ücret Yönetiminde İş Etiği
Eğitim ve Geliştirme Uygulamalarında İş Etiği
Performans Yönetiminde İş Etiği
İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ
UYGULAMALARINDA İŞ ETİĞİ
Seçme Yerleştirme Uygulamalarında İş Etiği
ÖRGÜTSEL BAĞLILIK
Duygusal Bağlılık
Devam Bağlılığı
Normatif Bağlılık
103
3.5. Hipotezler
Araştırmanın hipotezleri aşağıdaki gibi belirlenmiştir.
H1: Çalışanların, insan kaynakları yönetimi uygulamalarında iş etiğine uygun
davranışları algılamaları ile örgütsel bağlılık arasında pozitif yönde bir ilişki vardır.
H2: Çalışanların, insan kaynakları yönetiminin performans yönetiminde iş etiğine
uygun davranışları algılamaları ile örgütsel bağlılık arasında pozitif yönde bir ilişki
vardır.
H3: Çalışanların, insan kaynakları yönetiminin kariyer yönetiminde iş etiğine uygun
davranışları algılamaları ile örgütsel bağlılık arasında pozitif yönde bir ilişki vardır.
H4: Çalışanların, insan kaynakları yönetiminin ücret yönetiminde iş etiğine uygun
davranışları algılamaları ile örgütsel bağlılık arasında pozitif yönde bir ilişki vardır.
H5: Çalışanların, insan kaynakları yönetiminin eğitim ve geliştirme uygulamalarında
iş etiğine uygun davranışları algılamaları ile örgütsel bağlılık arasında pozitif yönde
bir ilişki vardır
H6: Çalışanların, insan kaynakları yönetiminin seçme ve yerleştirme sürecinde iş
etiğine uygun davranışları algılamaları ile örgütsel bağlılık arasında pozitif yönde bir
ilişki vardır.
Farklılık Analizlerine İlişkin Hipotez Testleri
H7: Çalışanların cinsiyetinin İKY uygulamalarında iş etiği algıları üzerinde anlamlı
bir fark vardır.
H8: Çalışanların yaşlarına göre İKY uygulamalarında iş etiği algılarında anlamlı bir
fark vardır.
H9: Çalışanların eğitim düzeylerine göre İKY uygulamalarında iş etiği algılarında
anlamlı bir fark vardır.
H10: Çalışanların görevlerine göre İKY uygulamalarında iş etiği algılarında anlamlı
bir fark vardır.
104
H11: Çalışanların görev sürelerine göre İKY uygulamalarında iş etiği algılarında
anlamlı bir fark vardır.
H12: Çalışanların cinsiyetine göre örgütsel bağlılık düzeylerinde anlamlı bir fark
vardır.
H13: Çalışanların yaşlarına göre örgütsel bağlılık düzeylerinde anlamlı bir fark
vardır.
H14: Çalışanların eğitim düzeylerine göre örgütsel bağlılık düzeylerinde anlamlı bir
fark vardır.
H15: Çalışanların görevlerine göre örgütsel bağlılık düzeylerinde anlamlı bir fark
vardır.
H16: Çalışanların görev sürelerine göre örgütsel bağlılık düzeylerinde anlamlı bir
fark vardır.
3.6. Araştırmada Kullanılan Yöntem
Araştırma da veri toplama yöntemi olarak anket çalışması uygun görülmüştür.
Anketlerin çalışanlara dağıtılması ve toplanması araştırmacı tarafından yapılmıştır.
20 Nisan 2009 tarihinde dağıtılan anketler 27 Nisan 2009 tarihinde toplanmıştır.
Araştırmada kullanılan anket formu üç bölümden oluşmaktadır.
3.6.1. İnsan Kaynakları Yönetimi Uygulamalarında İş Etiği Anketi
İlk bölüm, İnsan kaynakları yönetimi uygulamalarında iş etiğinin çalışanlar
tarafından ne derece algıladıklarını ölçmeye yöneliktir. 20 ifadeden oluşmaktadır.
Öncelikle insan kaynakları yönetiminin beş fonksiyonunda uygulanması
gereken etik değerlerle ilgili olarak, aşağıda belirtilen tez, makale ve literatürden
faydalanılarak anket formunun ilk bölümü oluşturulmuştur.
• Çağatay Başarır’ın “İnsan Kaynakları Yönetiminde Etik İlkelerin
Yerleştirilme ve Bir Uygulama” adlı yüksek lisans tezinden faydalanılmıştır.
105
Başarır, İnsan kaynakları işlevlerinde uyulması gereken etiksel ilkeler ile
ilgili olarak kuramdan da faydalanılarak bir anket formu hazırladığını
belirtmiştir.302
• Fazıl Alkan’ın “İnsan Kaynakları Uygulamalarında Sosyal Sorumluluk
Uygulamaları ve Kurumsal Sosyal Sorumlulukla İlişkisi”303 adlı yüksek
lisans tezinde yer alan anket formundan faydalanılmıştır.
• Birgül Şimşek’in “Yöneticilerin Çalışanlara Karşı İş Etiğine Yönelik
Değerlerinin Tesbit ve Analizine İlişkin Bir Çalışma” adlı doktora tezinden
faydalanılmıştır. Şimşek, anket formunun iş etiği ile ilgili kısmını
çalışmasının üçüncü bölümde yöneticilerin çalışanlara karşı eti
sorumlulukların anlatıldığı bölümden faydalanılarak hazırladığını
belirtmiştir.304
• Elbeyi Pelit ve Evren Güçer, “İşletme Yöneticilerinin Çalışanlara Karşı
Davranışlarının İş Etiği Kapsamında Değerlendirilmesine İlişkin Bir
Çalışma” adlı makalesinden faydalanılmıştır. Çalışmada, yöneticilerin
çalışanlara karşı davranışlarının etik açıdan uygunluğunu değerlendirmelerine
ilişkin ilgili işletmelerde staj yapmış öğrencilerin algılamalarının
belirlenmesinde; yüz yüze görüşme yöntemi ve konuyla ilgili olarak yapılmış
çalışmalar ve bu çalışmalarda kullanılan anket formları taranmak suretiyle
anket formunun oluşturulduğu belirtilmiştir.305
Ölçekte yer alan ifadeler 5’li likert ölçeğinde olup kesinlikle katılmıyorum,
katılmıyorum, fikrim yok, katılıyorum, tamamen katılıyorum şekliden düzenlenmiş
olup, değerlendirmeler olumlu seçeneğe 5, olumsuz seçeneğe1 puan verilmek
suretiyle gerçekleştirilmiştir.
302 Başarır, a.g.e, s.134-163. 303 Fazıl Alkan, “İnsan Kaynakları Uygulamalarında Sosyal Sorumluluk ve Kurumsal Sosyal Sorumlulukla İlişkisi”,İ.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı İnsan Kaynakları Bilim Dalı, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2004, s.92-102 304 Şimşek, a.g.e., s.146-199.
106
3.6.2. Örgütsel Bağlılık Anketi
Anketin ikinci bölümü olan örgütsel bağlılığı ölçemeye yönelik olan bölüm de
Meyer, Allen ve Smith tarafından geliştirilen 18 ifadeden oluşan üç boyutlu
(duygusal bağlılık, devam bağlılığı ve normatif bağlılık) örgütsel bağlılık anketi
kullanılmıştır.306
Ölçekte yer alan ifadeler 5’li likert ölçeğinde olup kesinlikle katılmıyorum,
katılmıyorum, fikrim yok, katılıyorum, tamamen katılıyorum şeklinde düzenlenmiş
olup, değerlendirmeler olumlu seçeneğe 5, olumsuz seçeneğe 1 puan verilmek
suretiyle gerçekleştirilmiştir.
3.6.3. Kişisel Bilgiler
Üçüncü bölüm ise ankete katılanların demografik özelliklerini ortaya
koymaya yönelik bölümdür. Yaş, cinsiyet, eğitim, meslek, kıdem gibi çalışanların
demografik özelliklerini koymaya yönelik sorular yer almaktadır.
3.7. Araştırmada Kullanılan İstatistiki Yöntemler
Araştırmada elde edilen veriler “SPSS fob Windows 13.0” programından
faydalanılarak değerlendirilmiştir.
Araştırmada kullanılan ölçeğin güvenirliliğini belirlemek için Cronbach
Alpha katsayısı hesaplanmıştır. İçsel tutarlılığın ölçümünde en yaygın kullanılan
305 Elbeyi Pelit, Evren Güçer, “İşletme Yöneticilerinin Çalışanlara Karşı Davranışlarının İş Etiği Kapsamında Değerlendirilmesine İlişkin Bir Çalışma” Adnan Menderes Üniversitesi Seyahat ve Turizm Araştırmaları Dergisi, 2007, s.39-42. 306Jonh P. Meyer, Natalie J. Allen, Catherine A. Smith, “Commitment the Organization and Occupataions : Extension and Test Of A Three Component Conceptualization” Journal of Applied Psychology. Vol 78(4), Aug 1993, 544.; Osman Çulha “Konaklama İşletmelerinde Hizmet İçi Eğitim İle Örgütsel Bağlılık Arasındaki İlişkinin Belirlenmesine Yönelik Bir Araştırma” Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Turizm İşletmecili Anabilim Dalı Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, 2008, s.260.
107
yöntem alfa katsayısıdır.307 Araştırmanın yapı geçerliliğini ölçmek için araştırmanın
birinci bölümü insan kaynakları uygulamalarında iş etiği ve ikinci bölümü olan
örgütsel bağlılık ölçeğine faktör analizi uygulanmıştır. Faktör analizi birbirleriyle
ilişki çok sayıdaki değişkenin arasındaki ilişkilerin anlaşılmasını ve yorumlanmasını
kolaylaştırmak için daha az sayıdaki temel boyuta indiren ve özetleyen istatistiki bir
yöntemdir.308
Sonraki aşamada çalışanların kişisel bilgileri, frekans ve yüzde yöntemi ile
belirlenecektir. Ayrıca çalışanların insan kaynakları yönetimi uygulamalarında iş
etiği ve örgütsel bağlılık ile ilgili algı düzeylerini belirlemek amacıyla ortalama ve
standart sapma değerleri hesaplanmıştır.
Çalışanların demografik özellikleri ile insan kaynakları yönetimi
uygulamalarında iş etiği algıları ve örgütsel bağlılık düzeyleri arasında farkın olup
olmadığını belirlemek için bağımsız gruplar t testi ve varyans analizi (One-Way
ANOVA) testi kullanılmıştır.
Çalışanların insan kaynakları yönetimi uygulamalarında iş etiğini algılamaları
ile örgütsel bağlılık arasındaki ilişkiyi test etmek için korelasyon analizi
kullanılmıştır. Korelasyon analizi iki değişken arasındaki ilişkinin veya bağımlılığın
şiddetini belirlemeye yönelik bir analiz tekniğidir. Korelasyon katsayısı -1 ile +1
arasında değerler alabilir. Katsayının +1 olması iki değişken arasında mükemmel bir
doğrusal ilişkinin, katsayının -1 olması da değişkenler arasında mükemmel fakat ters
yönde bir ilişkinin olduğu anlamına gelmektedir. Araştırma da iki değişken
arasındaki ilişkiyi belirlemeye yönelik spearman korelasyon kullanılmıştır.309
307 Remzi Altunışık, v.d. “ Sosyal Bilimlerde Araştırma Yöntemleri SPSS Uygulamalı”, Sakarya Üniversitesi İ.İ.B.F. , Sakarya Kitapevi, 4. Baskı, Sakarya, 2005, s.155-116. 308 A.e., s. 213. 309 A.e., s.200-328.
108
3.8. Araştırma Verilerinin Analizi
3.8.1. Geçerlilik Analizi
Geçerlilik, “bir test veya ölçeğin ölçülmek istenen şeyi ölçme derecesidir.”310
Araştırmada kullanılan anketin yapı geçerliliğini ölçmek için faktör analizi
kullanılmıştır. Çalışmada insan kaynakları yönetimi uygulamalarında iş etiğinin ve
örgütsel bağlılığın boyutlarını oluşturan faktörlere ait değişkenlerin aynı faktör
etrafında toplanıp toplanmadığını ölçmek için başka bir ifade ile sınıflandırmak için
faktör analizi yapılmıştır.
3.8.1.1. İnsan Kaynakları Yönetimi Uygulamalarında İş Etiğine Ait
Faktör Analizi
Araştırmanın verilerine faktör analizinin uygulanıp uygulanmayacağını
gösteren indis Kaiser-Meyer Olkin (KMO) değeridir. Genel olarak araştırmacılarca
tatminkar olarak düşünülen asgari KMO değeri 0,70’dir.311
Araştırma verilerine faktör analizi uygulanabilmesi için gerekli örneklem
sayısının ön koşulu olan Kaiser-Meyer-Olkin örneklem değeri 0,811, (p=0,00<0,05)
bulunmuştur. Bu değer veri setinin faktör analizi için uygun olduğunu
göstermektedir.
310 A.e., s.133. 311 A.e., s.216-217.
109
Tablo 3.1. İKY Uygulamalarında İş Etiğine İlişkin Faktör Analizi FAKTÖRLER
İFADELER
Fakt
ör1
Fakt
ör2
Fakt
ör3
Fakt
ör4
1.Performans Yönetiminde İş Etiği Çalıştığım işyerinde performans sistemi hakkında çalışanlara gerekli eğitim verilir. ,847
Çalıştığım iş yerinde performans kriterlerin neyi ölçtüğü çalışanlara açıkça anlatılır. ,806Çalıştığım işyerinde performans değerlendirme sistemi düzenli olarak yapılmaktadır. ,773Çalıştığım işyerinde çalışanların performansları mümkün olduğunca adil bir şekilde değerlendirilir. ,763Çalıştığım iş yerinde performans değerlendirme süreci çalışanlar arasında adaleti sağlayacak şekilde yürütülür. ,718
2.Ücret ve Kariyer Yönetiminde İş Etiği Çalıştığım işyerinde eşit işe eşit ücret politikası uygulanmaktadır. ,887
Çalıştığım işyerinde işin gerçekleştirilmesi için gereken çaba, sorumluluk, işin zorluğu ile çalışanın bilgi, beceri, yetenek ve performansına göre ücretlendirme yapılır.
,793
Çalıştığım işyerinde yaptığım işe ödenen ücret, piyasada aynı işe ödenen ücretle uyumludur. ,778 Çalıştığım iş yerinde terfi politikasının adil olduğunu düşünüyorum. ,612
Çalıştığım işyerinde asgari nitelikleri taşıyan tüm çalışanlara terfi imkanları eşit bir şekilde sunulur. ,594
3.Eğitim-Geliştirme Uygulamalarında İş Etiği Çalıştığım işyerinde eğitime katılacak çalışanların belirlenmesi aşamasında çalışanlara objektif değerlendirme yöntemi uygulanır.
,794
Çalıştığım işyerinde eğitim politikası yazılı ve açık bir şekilde ifade edilmiştir. ,762 Eğitim sonrasında ortaya çıkan performanslar açık bir şekilde paylaşılır. ,544 Çalıştığım işyerinde tüm çalışanlar eşit koşullar altında ayrım yapılmadan eğitim faaliyetlerinden faydalandırılır ,517
4.Seçme Yerleştirme Uygulamalarında İş etiği Çalıştığım işyerinde işe alım esnasında din, dil, siyasi görüş, cinsiyet, medeni durum, hemşerilik gibi özellikler nedeniyle ayrım yapılmaz.
,779
Çalıştığım işyerinde iş ilanlarında taahhüt edilen tüm şartlara işe girdikten sonra da bağlı kalınır. ,710
Çalıştığım işyerinde işe alım esnasında asgari nitelikleri taşıyan tüm adaylara (psiko-teknik testler vb.) objektif değerlendirme yöntemleri uygulanır.
,696
Oryantasyon programı işletmeye yeni alınan tüm personeli kapsamaktadır. ,593
Açıklanan Toplam Varyans Yüzdesi :71,329 KMO=0,811 Barlett’s Test p=0,00<0,05
110
Yapılan faktör analizi sonucuna göre, 4 faktörün oluştuğu görülmektedir.
Ayrıca faktör yüklerinin -/+0,50’den büyük olduğu görülmektedir. Faktör yüklerini
değerlendirirken -/+0,40’ü çok önemli, -/+0,50’ye eşit ve büyük olması pratik açıdan
anlamlı olarak ele alınmaktadır.312
1. Faktör: performans yönetiminde iş etiği 9, 10, 11, 12 ve 13 no’lu ifadeler
2. Faktör ücret ve kariyer yönetiminde iş etiği 14, 16, 17, 18 ve 19 no’lu
ifadeler
3. Faktör eğitim uygulamalarında iş etiği 5, 6, 7 ve 8 no’lu ifadeler
4. Faktör ise seçme yerleştirme uygulamalarında iş etiği 1, 2, 3 ve 4. no’lu
ifadelerden oluşmaktadır.
15 ve 20 no’lu ifadeler 4 boyutun altında da yer almadığından ölçekten
çıkarılmıştır. Açıklanan varyans yüzdesi 71,329’dur. Belirlenen 4 faktör toplam
varyansın %71329’nu açıklamaktadır.
3.8.1.2. Örgüsel Bağlılığa Ait Faktör Analizi
Araştırma verilerine faktör analizi uygulanabilmesi için gerekli örneklem
sayısının ön koşulu olan Kaiser-Meyer-Olkin örneklem değeri 0,734, (p=0,00<0,05)
bulunmuştur. Bu değer veri setinin uygun faktör analizi için uygun olduğunu
göstermektedir.
312 A.e., s. 231.
111
Tablo 3.2. Örgütsel Bağlılığa İlişkin Faktör Analizi FAKTÖRLER
İFADELER
Fakt
ör1
Fakt
ör2
Fakt
ör3
1.Duygusal Bağlılık Bu Şirket bağlılığı hak ediyor. ,841
Bu şirkette kendimi ailenin bir parçası gibi hissediyorum. ,804
Kariyerimin geri kalan kısmını bu şirkette geçirmekten çok mutlu olurum.
,795
Kendimi bu şirkete ait hissediyorum. ,662
Şirketime çok şey borçluyum. ,517
Bur şirkete karşı “duygusal bağ” hissediyorum. ,551
2. Devam Bağlılığı Bu şirketten ayrılmayı düşünmeyecek kadar az alternatifimin olduğunu hissediyorum.
,862
Bu şirketten ayrılmanın olumsuz sonuçlarından birisi de iş alternatiflerinin çok sınırlı olmasıdır ,674
Şuan da işten ayrılmaya karar vermiş olsaydım, hayatımda pek çok şey altüst olurdu. ,629
Bundan sonra, bu firmada çalışmaya devam etmek benim için bir istek olduğu kadar bir zorunluluktur. ,608
Bu şirkete bu kadar emek harcamasaydım, başka bir yerde çalışmayı düşünebilirdim. ,415
3. Normatif Bağlılık Bu şirketin benim için özel bir anlamı vardır.
,740
İşimden hemen ayrılırsam, kendimi suçlu hissederim. ,609
Menfaatime olsa bile işimden hemen ayrılmanın doğru olmadığını düşünüyorum. ,523
Burada çalışanlara karşı sorumluluklarımdan dolayı şirketimden hemen ayrılmazdım. ,422
Açıklanan Toplam Varyans Yüzdesi :58,030 KMO=0,734 Barlett’s Test p=0,00<0,05
112
Yapılan faktör analizi sonucuna göre, 3 faktörün oluştuğu görülmektedir.
Faktör yüklerinin -/+,40 dan büyük olanlar alınmıştır. -/+ ,40’ın altında kalan 3,4 ve
5 no’lu ifadeler ölçekten çıkarılmıştır. Buna göre,
1. Faktör Duygusal Bağlılık: 1, 7, 10,12 ,13 ve 18 no’lu ifadelerden
oluşmaktadır.
2. Faktör Devam Bağlılığı: 2, 8, 11,14 ve 17 no’lu ifadelerden. oluşmaktadır.
3. Faktör Normatif Bağlılık: 6, 9, 15 ve 16 no’lu ifadelerden oluşmaktadır.
Belirlenen 3 faktör toplam varyansın %58030’nu açıklamaktadır.
113
3.8.2. Faktör Analizi Sonucuna Göre Oluşan Araştırma Modeli
Şekil 3.2. Faktör Analizi Sonucuna Göre Oluşan Araştırma Modeli
Faktör analizi sonucuna göre, sadece ücret ve kariyer yönetiminde iş etiği bir
faktör altında toplanmıştır. Bu nedenle çalışanların ücret ve kariyer yönetiminde iş
etiği algıları birlikte test edilecekttir. Ayrı ayrı oluşturulan hipotezler, “çalışanların
ücret ve kariyer yönetiminde iş etiği algıları ile örgütsel bağlılıkları arasında pozitif
yönde bir ilişki vardır” şeklinde değiştirilmiştir.
3.8.3. Güvenirlilik Analizi
Güvenirlilik “bir testin veya ölçeğin ölçmek istediği şeyi tutarlı ve istikrarlı
bir biçimde ölçme derecesidir. “İçsel tutarlığın ölçümünde yukarda da belirtildiği
gibi en yaygın kullanılan yöntem cronbahc alpha kat sayısıdır. Kabul edilebilir alfa
Ücret ve Kariyer Yönetiminde İş Etiği
Eğitim ve Geliştirme Uygulamalarında İş Etiği
Performans Yönetiminde İş Etiği
İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ
UYGULAMALARINDA İŞ ETİĞİ
Seçme Yerleştirme Uygulamalarında İş Etiği
ÖRGÜTSEL BAĞLILIK
Duygusal Bağlılık
Devam Bağlılık
Normatif Bağlılık
114
değerinin en az 0,70 olması arzu edilir. Bazı araştırmacılar tarafından da inceleme
türü çalışmalarda bu değerin 0,50 ye kadar makul kabul edileceği öngörülmüştür.”313
3.8.3.1.İnsan Kaynakları Yönetimi Uygulamalarında İş Etiğine Ait
Güvenirlilik Analizi
Tablo 3.3’de verilen Cronbach α değerleri verilmiştir. Cronbach α değerinin
0,70 den büyük olduğu görülmektedir.
Tablo 3.3 İKY Uygulamalarında İş Etiğine İlişkin Cronbach α Değerleri
İfade Sayısı Cronbach α
İnsan Kaynakları Yönetimi
Uygulamalarında İş Etiği 18 0,92
Performans Yönetiminde İş Etiği
Ücret ve Kariyer Yönetiminde İş Etiği
Eğitim-Geliştirme Uygulamalarında İş Etiği
Seçme Yerleştirme Uygulamalarında İş Etiği
5
5
4
4
0,91
0,85
0,84
0,76
3.8.3.2. Örgütsel Bağlılığa Ait Güvenirlilik Analizi
Kabul edilebilir alfa değerinin en az 0,70 olması arzu edilir. Bazı
araştırmacılar tarafından da inceleme türü çalışmalarda bu değerin 0,50 ye kadar
makul kabul edileceği öngörülmüştür314 Örgütsel bağlılığın Cronbach α’sı 0,79
çıkmıştır. Bu değer 0,70 den fazladır. Duygusal, devam ve normatif bağlılığın
cronbach α değerleri sırasıyla 0,85, 0,70 ve 0,60 çıktığı görülmektedir. Bazı
araştırmalarda bu değerin 0,50 ye kadar kabul edileceği öngörülmüştür.
313 A..e., s.114-116. 314 A..e., s.114-116.
115
Tablo 3.4 Örgütsel Bağlılığa İlişkin Cronbach α Değerleri
3.9. Araştırmanın Sonuçları
3.9.1. Araştırmaya Katılan Çalışanlar İle İlgili Genel Sonuçlar Araştırmaya Katılan çalışanların, cinsiyetleri, yaşları, eğitim düzeyleri,
görevleri ve kıdemlerine ilişkin bilgiler tablo 3.5 de verilmiştir.
Tablo 3.5 Çalışanlarla İle İlgili Genel Sonuçlar Kişi Sayısı (Frekans) Yüzde(%)
CİNSİYET Kadın 30 52,6 Erkek 27 47,4
YAŞ 18 - 25 16 28,1 26 - 35 37 64,9 36 - 45 ve üstü 4 7,0
GÖREV Yönetici 26 45,6 Çalışan 31 54,4
EĞİTİM Lise 16 28,1 Meslek Yüksek Okul 8 14,0 Lisans 24 42,1 Yüksek Lisans 9 15,8
KIDEM 1 yıldan az 14 24,6 1 - 5 30 52,6 6 yıl ve üstü 13 22,8
İfade Sayısı Cronbach α
Örgütsel Bağlılık 15 0,79
Duygusal Bağlılık
Devam Bağlılığı
Normatif Bağlılık
6
5
4
0,85
0,70
0,60
116
3.9.2. Çalışanların İKY Uygulamalarında İş Etiği Algı Düzeylerine Ait
Bulgular
Araştırmaya katılan çalışanların insan kaynakları yönetimi uygulamalarında iş
etiği ile ilgili değişkenleri algılama düzeylerine ilişkin ortalama ve standart sapma
değerleri tablo 3.6’de yer almaktadır. Araştırmaya katılan çalışanların İKY
uygulamalarında iş etiği algıları incelendiğinde (Tablo 3.6) katılımcıların seçme
yerleştirme uygulamalarında iş etiği algılarının diğer uygulamalardan daha yüksek
olduğu görülmektedir (3,4518). Bunu sırasıyla eğitim uygulamalarında iş etiği,
performans yönetiminde iş etiği, ücret ve kariyer yönetiminde iş etiği algıları takip
etmektedir. Seçme yerleştirme uygulamalarında iş etiği hariç diğer uygulamaların
ortalamanın altında olduğu görülmektedir. En düşük puanın ücret ve kariyer yönetimi
uygulamalarında iş etiğine ait olduğu gözükmektedir. Tablo 3.6 İKY Uygulamalarında İş Etiği Algılarına İlişkin Ortalama Değerler N Ortalama St. Sapma İKY Uygulamalarında İş Etiği
57 2,9386 0,7749
Performans Yönetiminde İş Etiği
57 2,9684 1,03495
Ücret ve Kariyer Yönetiminde İş Etiği
57 2,4737 0,94008
Eğitim-Geliştirme Uygulamalarında İş Etiği
57 2,9693 0,93550
Seçme Yerleştirme Uygulamalarında İş Etiği
57 3,4518 0,90317
Minimum 1- Maksimum 5
Çalışanların genel olarak insan kaynakları yönetimi uygulamalarında iş etiği
algısına ilişkin ortalama değerin (2,9386 ) ortalamanın altında olduğu dikkat
117
çekicidir. Bu boyutların standart sapma değerlerinin 1’den küçük olması çalışanların
verdikleri cevapların ortalama etrafında dağıldığını göstermektedir.
3.9.3. Çalışanların Örgütsel Bağlılık Boyutlarına Ait Bulgular
Araştırmaya katılan çalışanların örgütsel bağlılık boyutlarına ilişkin ortalama
ve standart sapma değerleri tablo 3.7’da verilmiştir. Tablo 3.7 incelendiğinde
araştırmaya katılan çalışanların duygusal bağlılık düzeyi ortalaması (3,1140), devam
bağlılığı düzeyi (2,8456) ve normatif bağlılık düzeyi ortalaması (3,2281) olarak
bulunmuştur.
Tablo 3.7 Örgütsel Bağlılık Boyutlarına İlişkin Ortalama Değerler N Ortalama St. Sapma Örgütsel Bağlılık
57 3,0550 0,77929
Duygusal Bağlılık
57 3,1140 0,78923
Devam Bağlılığı
57 2,8456 0,73388
Normatif Bağlılık
57 3,2281 0,95207
Minimum 1- Maksimum 5
Bu sonuçlara göre araştırmaya katılan çalışanların örgütsel bağlılığa ilişkin
değerler ortanın çok az üstünde görülmektedir. Çalışanın örgüte olan sorumluluk ve
sadakat duygularından dolayı bulunduğu firmada çalışmasına devam etmeyi istemesi
anlamına gelen normatif bağlılık en yüksek ortalamaya (3,2281) sahiptir. Daha sonra
duygusal bağlılık gelmekte ve üçüncü olarak da devam bağlılığı boyutu gelmektedir.
Devam bağlılığı en düşük değere sahip ve ortalamanın biraz altında kalmıştır.
118
3.9.4. Çalışanların Demografik Özelliklerine Göre Farklılık Analizleri
Araştırmaya katılan çalışanların insan kaynakları uygulamalarında iş etiği ve
örgütsel bağlılık boyutlarına ilişkin algılarının demografik özelliklere göre farklılık
gösterip göstermedikleri istatistiksel olarak araştırılmıştır.
3.9.4.1. Çalışanların Demografik Özellikleri ile İKY Uygulamalarında İş
Etiği Algılarına İlişkin Farklılık Analizi
Araştırmaya katılan çalışanların cinsiyet değişkeni baz alınarak bağımsız iki
örnek t testi analizi ile incelenmiştir. Kadın ve erkek katılımcıların levene testi
anlamlılık düzeyinin (0,05) den büyük olması sebebiyle varyansların eşit dağıldığı iki
yönlü anlamlılık katsayısında (0,05) den büyük olması nedeniyle cinsiyetin insan
kaynakları yönetimi uygulamalarında iş etiği algıları üzerinde anlamlı bir fark
yoktur. (H7 Hipotezi kabul değil.) Tablo 3.8 Çalışanların İKY Uygulamalarında İş Etiği Algılarına İlişkin
Cinsiyete Göre Farklılaşma Durumu-Bağımsız Gruplar T Testi
Eşit Varyanslar İçin
Levene Testi Eşit Ortalamalar İçin T Testi
F Anlamlılık t df 2 Yönlü Anlamlılık
İKY Uygulamalarında İş Etiği Varyansların Eşit Dağılımı Varyansların Eşit Olmayan Dağılımı
,034
,854
-,602
-,602
,55
,54213
,550
,550
Örneklem grubundaki çalışanlar yaş değişkeni baz alınarak varyans analizi ile
incelendiğinde, katılımcıların hangi yaşta olduğunun insan kaynakları yönetimi
119
uygulamalarında iş etiği algıları üzerinde istatistiki olarak (0,05) anlamlılık
düzeyinde bir fark yoktur.( H8 hipotezi kabul değil.)
Tablo 3.9 Çalışanların İKY Uygulamalarında İş Etiği Algılarının Yaşlarına
Göre Farklılaşma Durumu-Anova Kareler
Toplamı Serbestlik Derecesi
Ortalamaların Karesi F Anlamlılık
Gruplar Arası Grup İçi Toplam
11,224
6,250
17,474
36
20
56
3,12
3,13
,998
,517
Örneklem grubundaki çalışanlar eğitim değişkeni baz alınarak varyans analizi
ile incelendiğinde, katılımcıların eğitim düzeylerinin insan kaynakları yönetimi
uygulamalarında iş etiği algıları üzerinde istatistiki olarak (0,05) anlamlılık
düzeyinde bir fark yoktur. (H9 hipotezi kabul değil.)
Tablo 3.10 Çalışanların İKY Uygulamalarında İş Etiği Algılarının Eğitim
Düzeylerine Göre Farklılaşma Durumu-Anova
Kareler Toplamı
Serbestlik Derecesi
Ortalamaların Karesi F Anlamlılık
Gruplar Arası Grup İçi Toplam
34,724
29,417
64,140
36
20
56
,965
1,471
,656
,868
Örneklem grubundaki çalışanların organizasyondaki görevleri baz alınarak
varyans analizi ile incelendiğinde, katılımcıların firmadaki görevlerinin insan
kaynakları yönetimi uygulamalarında iş etiği algıları üzerinde istatistiki olarak (0,05)
anlamlılık düzeyinde bir fark yoktur.(H10 hipotezi kabul değil.)
120
Tablo 3.11 Çalışanların İKY Uygulamalarında İş Etiği Algılarının Firmadaki
Görevlerine Göre Farklılaşma Durumu-Bağımsız Gruplar T-Testi
Eşit Varyanslar İçin Levene Testi
Eşit Ortalamalar İçin T Testi
F Anlamlılık t df 2 Yönlü Anlamlılık
İKY Uygulamalarında İş Etiği Varyansların Eşit Dağılımı Varyansların Eşit Olmayan Dağılımı
,067
,797
,506
,503
,55
51,886
,615
,617
Örneklem grubundaki çalışanların organizasyondaki görev süreleri baz
alınarak varyans analizi ile incelendiğinde, katılımcıların firmadaki görev sürelerinin
insan kaynakları yönetimi uygulamalarında iş etiği algıları üzerinde istatistiki olarak
(0,05) anlamlılık düzeyinde bir fark yoktur.(H11 hipotezi kabul değil.)
Tablo 3.12 Çalışanların İKY Uygulamalarında İş Etiği Algılarının Firmadaki
Görev Sürelerine Göre Farklılaşma Durumu-Anova Kareler
Toplamı Serbestlik Derecesi
Ortalamaların Karesi F Anlamlılık
Gruplar Arası Grup İçi Toplam
2,495
31,133
33,628
2
54
56
1,24
,57
2,164
,125
121
3.9.4.2. Çalışanların Demografik Özellikleri ile Örgütsel Bağlılıklarına
İlişkin Farklılık Analizi
Araştırmaya katılan çalışanların cinsiyet değişkeni baz alınarak bağımsız iki
örnek t testi analizi ile incelenmiştir. Kadın ve erkek katılımcıların levene testi
anlamlılık düzeyinin (0,05) den büyük olması sebebiyle varyansların eşit dağıldığı iki
yönlü anlamlılık katsayısında (0,05) den büyük olması nedeniyle cinsiyetin örgütsel
bağlılık üzerinde anlamlı bir fark yoktur. (H12 hipotezi kabul değil.)
Tablo 3.13 Çalışanların Örgütsel Bağlılıklarının Cinsiyete Göre Farklılaşma
Durumu-Bağımsız Gruplar T Testi Eşit Varyanslar İçin
Levene Testi Eşit Ortalamalar İçin T Testi
F Anlamlılık T Df 2yönlü Anlamlılık
Örgütsel Bağlılık Varyansların Eşit Dağılımı Varyansların Eşit Olmayan Dağılımı
3,013
,088
,614
,628
,55
,4906
,542
,533
Örneklem grubundaki çalışanlar yaş değişkeni baz alınarak eşit varyanslar
levene testi incelendiğinde varyansların eşit dağılımında anlamlılık 0,088’dir. Bu
değer, 0,05’den büyüktür. Bu nedenle, katılımcıların hangi yaşta olduğunun örgütsel
bağlılık üzerinde istatistiki olarak (0,05) anlamlılık düzeyinde bir fark yoktur. (H13
hipotezi kabul değil.)
122
Tablo 3.14 Çalışanların Örgütsel Bağlılıklarının Yaşlarına Göre Farklılaşma
Durumu-Anova
Kareler Toplamı
Serbestlik Derecesi
Ortalamaların Karesi F Anlamlılık
Gruplar Arası Grup İçi Toplam
9,617
7,857
17,474
27
29
56
,356
,271
1,315
,235
Örneklem grubundaki çalışanlar eğitim değişkeni baz alınarak varyans analizi
ile incelendiğinde, katılımcıların eğitim düzeylerinin örgütsel bağlılık üzerinde
istatistiki olarak (0,05) anlamlılık düzeyinde bir fark yoktur. (H14 hipotezi kabul
değil.)
Tablo 3.15 Çalışanların Örgütsel Bağlılıklarının Eğitim Düzeylerine Göre
Farklılaşma Durumu-Anova
Kareler Toplamı
Serbestlik Derecesi
Ortalamaların Karesi F Anlamlılık
Gruplar Arası Grup İçi Toplam
26,917
37,224
64,140
27
29
56
,965
1,284
,777
,744
Örneklem grubundaki çalışanların organizasyondaki görevleri baz alınarak
varyans analizi ile incelendiğinde, katılımcıların firmadaki görevlerinin örgütsel
bağlılıkları üzerinde istatistiki olarak (0,05) anlamlılık düzeyinde bir fark yoktur.
(H15 hipotezi kabul değil.)
123
Tablo 3.16 Çalışanların Örgütsel Bağlılıklarının Firmadaki Görevlerine Göre
Farklılaşma Durumu-Bağımsız Gruplar T-Testi
Eşit Varyanslar İçin Levene Testi
Eşit Ortalamalar İçin T Testi
F Anlamlılık t df 2yönlü Anlamlılık
Örgütsel Bağlılık Varyansların Eşit Dağılımı Varyansların Eşit Olmayan Dağılımı
,010
,919
,432
,440
,55
54,993
,667
,662
Örneklem grubundaki çalışanların organizasyondaki görev süreleri baz
alınarak varyans analizi ile incelendiğinde, katılımcıların firmadaki görev sürelerinin
örgütsel bağlılık üzerinde istatistiki olarak (0,05) anlamlılık düzeyinde bir fark
yoktur. (H16 hipotezi kabul değil.)
Tablo 3.17 Çalışanların Örgütsel Bağlılıklarının Firmadaki Görev Sürelerine
Göre Farklılaşma Durumu-Anova
Kareler Toplamı
Serbestlik Derecesi
Ortalamaların Karesi F Anlamlılık
Gruplar Arası Grup İçi Toplam
0,158
16,910
17,068
2
54
56
,079
,313
,252
,778
124
3.9.5. Çalışanların İKY Uygulamalarında İş Etiği Algı Düzeyleri İle
Örgütsel Bağlılıklarına İlişkin Araştırma Modelinin İncelenmesi
Araştırmada öngörülen araştırma modelinin test edilmesi amacıyla spearman
korelasyon analizi ile iki değişkenin arasındaki ilişki belirlenmeye çalışılmıştır.
3.9.5.1. Korelasyon Analizleri ile Hipotezlerin Test Edilmesi
Korelasyon analizi, değişkenler arasındaki ilişkinin gücünü/şiddetini ölçmek
amacıyla kullanılan istatistiki bir yöntemdir.315 Araştırma hipotezlerinin test
edilmesinde spearman korelasyonu ile varsayılan ilişkilerin olup olmadığı eğer ilişki
varsa bu ilişkinin yönü ve şiddeti/gücü araştırılmıştır. Korelasyon katsayısı r ile
gösterilir ve-1 ile +1 arasında değerler alır. Korelasyon katsayısının yorumu
aşağıdaki gibi yapılır.316
r İlişki
____________ ____________
0,00-0,25 Çok Zayıf
0,26-0,49 Zayıf
0,50-0,69 Orta
0,70-0,89 Yüksek
0,90-1,00 Çok Yüksek
İnsan kaynakları yönetimi uygulamalarında iş etiği ile örgütsel bağlılık
arasındaki korelasyon incelendiğinde (Tablo 3.18) görüldüğü gibi pozitif ilişkiler
bulunmaktadır.
• İnsan kaynakları yönetimi uygulamalarında iş etiği ile örgütsel bağlılık
arasında (r=0,338 ) pozitif yönde zayıf bir ilişki olduğu görülmektedir. (H1
hipotezi kabul). İnsan kaynakları yönetimi uygulamalarında iş etiği ile 315 A.e., s.328 316 Ali Sait Albayrak v.d, “SPSS Uygulamalı Çok Değişkenli İstatistik Tenknikleri”,Asil Yayın Dağıtım, Ankara, 2005, s.116.
125
duygusal bağlılık arasında ( r=0,537) pozitif yönde orta düzeyde bir ilişki
olduğu görülmektedir
• Performans yönetimi ile örgütsel bağlılık arasında (r=,303) pozitif yönde
zayıf bir ilişki vardır. (H2 hipotezi kabul). Performans yönetimi ile duygusal
bağlılık arasında (r=,529) pozitif yönde orta düzeyde bir ilişki vardır.
• Ücret ve kariyer yönetiminde iş etiği ile örgütsel bağlılık arasında kabul
edilecek doğrulayıcı bir veri mevcut değildir. Ücret ve kariyer yönetiminde iş
etiği ile duygusal bağlılık arasında (r=0,317) pozitif yönde zayıf bir ilişki
bulunmuştur.
• Eğitim ve geliştirme uygulamalarında iş etiği ile örgütsel bağlılık arasında
(r=0,353) pozitif yönde zayıf bir ilişki vardır. (H5 hipotezi kabul). Eğitim ve
geliştirme uygulamalarında iş etiği ile duygusal bağlılık arasında (r=0,459)
pozitif yönde zayıf bir ilişki olduğu görülmektedir. Ayrıca eğitim geliştirme
uygulamalarında iş etiği ile normatif bağlılık arasında (r=0,289) pozitif yönde
zayıf bir ilişki bulunmuştur.
• Seçme yerleştirme uygulamalarında iş etiği ile örgütsel bağlılık arasında
(r=284) pozitif yönde zayıf bir ilişki vardır. (H6 hipotezi kabul). Seçme
yerleştirme uygulamalarında iş etiği ile duygusal bağlılık arasında (r=412)
pozitif yönde zayıf bir ilişki bulunmuştur.
İnsan kaynakları yönetimi uygulamalarında iş etiğinin tüm boyutlarının
duygusal bağlılık ile ilişkisi olduğu ortaya çıkmıştır.
126
Tablo 3.18. Değişkenlere İlişkin Korelasyon Matrisi
** İki Yönlü Anlamlılık <0,01 * İki Yönlü Anlamlılık<0,05 N=57
Spearman Sıra Korelasyonu 1 2 3 4 5 6 7 8 9
1. IKY Uygulamalarında İş Etiği Korelasyon Katsayısı 1
2. Performans Yönetiminde İş Etiği Korelasyon Katsayısı ,889(**) 1
3. Ücret ve Kariyer Yönetiminde İş Etiği Korelasyon Katsayısı ,776(**) ,560(**) 1
4. Eğitim-Geliştirme Uygulamalarında İş Etiği
Korelasyon Katsayısı ,837(**) ,723(**) ,535(**) 1
5. Seçme ve Yerleştirme Uygulamalarında İş Etiği
Korelasyon Katsayısı ,707(**) ,542(**) ,385(**) ,555(**) 1
6. Örgütsel Bağlılık Korelasyon Katsayısı ,338(**) ,303(**) ,189 ,353(**) ,284(*) 1
7. Duygusal Bağlılık Korelasyon Katsayısı ,537(**) ,529(**) ,317(*) ,459(**) ,412(**) ,717(**) 1
8.Devam Bağlılığı Korelasyon Katsayısı -,003 -,091 ,167 ,091 -,098 ,566(**) ,015 1
9. Normatif Bağlılık Korelasyon Katsayısı ,245 ,231 ,079 ,289(*) ,251 ,800(**) ,536(**) ,281(*) 1
127
Tablo 3.19. Değişkenlere İlişkin Korelasyon Matrisi (Özet)
** İki Yönlü Anlamlılık <0,01 * İki Yönlü Anlamlılık<0,05 N=57
DEĞİŞKENLER Örgütsel Bağlılık Duygusal Bağlılık
Normatif Bağlılık
İKY Uygulamalarında İş Etiği Korelasyon Katsayısı ,537(**) ,338(**) Performans Yönetiminde. İş Etiği Korelasyon Katsayısı ,529(**) ,303(**)
Ücret ve Kariyer Yönetiminde İş Etiği Korelasyon Katsayısı ,317(*)
Eğitim-Geliştirme Uygulamalarında İş Etiği Korelasyon Katsayısı ,459(**) ,353(**) ,289(*)
Seçme Yerleştirme Uygulamalarında İş Etiği Korelasyon Katsayısı ,412(**) ,284(*)
128
3.9.5.2. Araştırmaya İlişkin Sonuçlar
Araştırmaya katılan çalışanların 30’u kadın (%52,6), 27’si erkek (% 47,4)’dir.
18-25 yaş arası 16 kişi (%28,1), 26-35 yaş arası 37 kişi (%64,9), 36-45 üstü 4 kişi (%
7,) şeklindedir. Ağırlı olarak genç çalışanların olduğu görülmektedir. Eğitim seviyesi
16 kişi lise mezunu (%28,1), 8 kişi meslek yüksek okulu (%14), 24 kişi lisans
(%42,1), 9 kişi de yüksek lisans (%15,8) mezunudur. Eğitim seviyesi de lisans
ağırlıklıdır. Yönetici 26 kişi (%45,6), yönetsel olmayan pozisyonlarda çalışanlar ise
31 kişi (%54,4), çalışanların kıdemleri 1 yıldan az 14 kişi (%24,6), 1-5 yıl 30 kişi
(%52,6), 6 yıl ve üstü 13 kişi (%22,8) şeklindedir.
İnsan kaynakları yönetimi uygulamalarında iş etiğinin ortalaması 2,93,
örgütsel bağlılığın ortalaması 3,05 çıkmıştır. Çalışanlar yönetimin insan kaynakları
uygulamalarında iş etiğine uygun davranmadıklarını düşünmektedir. İnsan
kaynakları uygulamalarında iş etiği ile örgütsel bağlılık arasında 0,338’lik pozitif
yönde orta düzeyde bir ilişki mevcuttur. Duygusal bağlılığın ortalaması 3,11
çıkmıştır. Çok yüksek bir duygusal bağlılık söz konusu değildir. İnsan kaynakları
uygulamalarında iş etiği ile duygusal bağlılık arasında 0,537’lik pozitif yönde orta
düzeyde bir ilişki söz konusudur. Yani insan kaynakları uygulamalarında iş etiği
arttıkça çalışanların örgüte olan duygusal bağlılıklarının da artacağı söylenebilir.
Performans yönetiminde iş etiğinin ortalaması 2,96 çıkmıştır. Çalışanlar
performans yönetiminde yönetimin, iş etiğine uygun davranışlar sergilemediğini
düşünmektedir. Eşit ve adil bir değerlendirme yapılmadığı kanısındadır. Performans
yönetiminde iş etiği ile örgütsel bağlılık arasında 0,303’lük bir pozitif yönde bir ilişki
söz konusudur. Performans yönetiminde iş etiği ile duygusal bağlılık arasında
0,529’luk pozitif yönde orta düzeyde bir ilişki vardır.
Ücret ve kariyer yönetiminde iş etiğinin ortalaması 2,67’dir. Çalışanlar
yönetimin ücret ve kariyer yönetiminde iş etiğine uygun davranış sergilemediklerini
düşünmektedir. En düşük ortalama ücret ve kariyer yönetimine aittir. Ücret ve
129
kariyer yönetiminde iş etiği ile duygusal bağlılık ile arasında 0,317’lik pozitif yönde
bir ilişki çıkmıştır.
Eğitim ve geliştirme uygulamalarında iş etiğinin ortalaması 2,96’dır.
Çalışanlar yönetimin eğitim uygulamalarında iş etiğine uygun davranışlar
sergilemediklerini düşünmektedirler. Eğitim ve geliştirme uygulamalarında iş etiği
ile örgütsel bağlılık arasında 0,353’lık pozitif yönde bir ilişki vardır. Duygusal
bağlılık ile de 0,459’lik pozitif yönde bir ilişki söz konusudur. Ayrıca eğitim
geliştirme uygulamalarında iş etiği ile normatif bağlılık arasında 0,289’luk pozitif
yönde bir ilişki ortaya çıkmaktadır.
Seçme yerleştirme uygulamalarında iş etiğinin ortalaması 3,45’tir. Çalışanlar
yönetimin seçme yerleştirme uygulamalarında iş etiğine uygun davranışlar
sergilediğini düşünmektedirler. Araştırma sonucunda da sonuç çalışanların bu
konuda olumlu düşündüğünü göstermektedir. Seçme yerleştirme uygulamalarında iş
etiği ile örgütsel bağlılık arasında 0,284 ve duygusal bağlılık arasında 0,402’lik
pozitif yönde bir ilişki mevcuttur.
130
GENEL SONUÇ VE ÖNERİLER
Son yıllarda küreselleşmeyle birlikte uluslararası ticaretin yaygınlaşması,
artan rekabet, teknolojinin hızla gelişmesi gibi nedenler işletmelerin sürekli olarak
yenilenmesini ve daha etkin yönetilmesini zorunlu kılmakta ve bu da insan
kaynaklarına önem verilmesine neden olmaktadır. İnsan kaynakları yönetiminin tüm
fonksiyonları işletmenin hem insan kaynağını hem de etkinliğini artırmaya yönelik
faaliyetlerin bütünüdür.
İş ortamında doğru ve yanlışı ayırt etmeyi, karar süreçlerinde doğru olanı
tercih etmemizi sağlayan iş etiği, günümüz iş dünyasının temel konularından biri
haline gelmiştir. İş etiğine uygun davranışlar sergileyen işletmelerin toplumdaki
imajlarını artırdıkları görülmektedir. İş etiği ile insan kaynakları yönetimi her alanda
birleşmekte, etik duyarlılığın oluşmasında ve gelişmesinde insan kaynakları
yönetiminin stratejik bir rol üstlendiği görülmektedir. İnsan kaynakları yönetimi
çalışanların işe alınmasından başlayarak tüm süreci iş etiği ilkelerine göre yerine
getirmelidir.
Çalışma hayatında, değişen çevre koşullarıyla birlikte, eğitim seviyesi yüksek,
sorumluluk alabilen alanlarında uzmanlaşmış kişiler çalışmaktadır. Bu çalışanları
işletmeye bağlamanın en etkili yolu onları işletmeye bağlayacakları bir ortam
yaratmaktır. Daha önceki bölümde açıklandığı gibi çalışanlar arasında yapılan
adaletsizlikler, ayrımcılık, haksızlıklar gibi nedenler çalışanlar üzerinde olumsuz
etkiye sahiptir. Çalışanların gönülden çalışması, işletmenin amaç ve hedeflerini
benimsemesi için işletmede etik bir ortamın olması gerekmektedir. Bundan dolayı
çalışmanın uygulama kısmında insan kaynakları yönetimi uygulamalarında iş etiği ile
örgütsel bağlılık arasında olumlu bir ilişkinin olabileceği ağırlık kazanmıştır.
İnsan kaynakları yönetimi uygulamalarında iş etiği ile örgütsel bağlılık
arasındaki ilişkiyi ortaya koymak için lojistik sektöründe faaliyet gösteren kurumsal
firmanın İstanbul genel merkezinde çalışan 57 kişi üzerinde bir uygulama çalışması
131
yapılmıştır. Uygulamada birinci bölümde işletmenin insan kaynakları yönetimi
uygulamalarında iş etiğinin çalışanlar tarafından nasıl algılandığı, ikinci bölümde ise
çalışanların örgüte olan bağlılık düzeyleri incelenmiştir.
Çalışanlar performans değerlendirmede yönetimin iş etiğine uygun
davranışlar sergilemediğini düşünmektedir. Eşit ve adil bir değerlendirme
yapılmadığı kanısındadır. Daha önce yapılan araştırma sonuçlarında performans
değerlendirme ile duygusal ve normatif bağlılık arasında çok yüksek bir ilişkinin
olduğu ortaya çıkmıştır. Bu araştırma sonucuna göre de performans yönetiminde iş
etiği ile örgütsel bağlılık arasında ve duygusal bağlılık arasında anlamlı bir ilişki söz
konusudur. Performans yönetiminde iş etiğinin duygusal bağlılıkla bu kadar ilişkili
olmasının nedeni performans değerlendirme sonucu, elde edilen primler, ücretin
artması, terfi olanakları gibi yönetsel kararların adil bir değerleme sonucu alınması
çalışanın örgüte olan bağlılığını etkilemekte ve performans yönetiminde iş etiğini ön
plana çıkartmaktadır. Yönetim, performans değerlendirme sistemini seçerken, kriter
ve satandartları belirken tamamen sorumluluk bilinciyle hareket etmeli, adil bir
değerlendirme süreci oluşturmalıdır.
Bu araştırma sonucuna göre, çalışanlar yönetimin ücret ve kariyer
yönetiminde iş etiğine uygun davranış sergilemediklerini düşünmektedir. Ücret ve
kariyer yönetiminde iş etiği ile duygusal bağlılık arasında pozitif yönde bir ilişki
çıkmıştır. Ücret ve kariyer yönetiminde iş etiği arttıkça çalışanların duygusal
bağlılıkları da artacaktır. Ücrette eşitliğin özellikle iç eşitliğin sağlanamaması işe
devamsızlık, çalışanlar arasında çatışmaların ve huzursuzlukların baş göstermesi,
düşük performans gibi negatif etkiler ortaya çıkmasına neden olacaktır. İşletmeler
ücretleri belirlerken piyasa ücret araştırması yapmalı, hem iç eşitliği hem de dış
eşitliği sağlar nitelikte ücret yapısı oluşturmalıdır. Kariyer yönetiminde de kariyer
danışmanlık hizmeti tüm çalışanlara eşit bir şekilde sunulmalı, çalışanların kariyer
planlamasında objektif veriler kullanılmalıdır. Terfiler politik baskılara çok açıktır bu
nedenle yönetim tüm çalışanlara eşit mesafede durmalı, ön yargıdan uzak hareket
etmelidir.
132
Çalışanlar yönetimin eğitim uygulamalarında iş etiğine uygun davranışlar
sergilemediklerini düşünmektedir. Eğitim ve geliştirme uygulamalarında iş etiği ile
örgütsel bağlılık, duygusal ve normatif bağlılık arasında pozitif yönde anlamlı bir
ilişki ortaya çıkmıştır. Buna göre işletmelerin eğitim faaliyetlerine önem vermeleri,
tüm çalışanların eğitim faaliyetlerinden eşit bir şekilde yararlanmasına olanak
sağlamaları örgütsel bağlılığı artırmaktadır. İşletmeler eğitim politika ve planlarını ve
bunla ilgili tüm çalışmaları fırsat eşitliği ilkesine göre gerçekleştirmeli ve eğitimler
işletmenin bütünü göz önüne alınarak objektif şekilde belirlenmelidir.
Çalışanlar yönetimin seçme yerleştirme uygulamalarında iş etiğine uygun
davranışlar sergilediğini düşünmektedir. Bu araştırma sonucunda seçme yerleştirme
uygulamalarında iş etiği ile örgütsel bağlılık ve duygusal bağlılık arasında pozitif
yönde anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Seçme yerleştirme sürecinde iş etiği arttıkça
çalışanların bağlılıkları da artacaktır. Yöneticilerin adaya karşı tutum ve davranışları,
seçim sürecinin adil olması, çalışanın ilk izlenimlerini olumlu şekilde etkiler.
Objektif ilkelere göre personel seçim süreci işletmeye karşı güven yaratır. Seçme
yerleştirme sürecinde yapılacak haksızlıklar ve adaletsizlikler mevcut çalışanları
etkiler çalışanlar arasında huzursuzluğun baş göstermesine, motivasyon düşüklüğüne
neden olur. Bu nedenle yönetim, bu süreci etik yönetim ilkeleri çerçevesinde yerine
getirmelidir.
Yapılan araştırma sonucuna göre, çalışanlar yönetimin insan kaynakları
yönetimi uygulamalarında iş etiğine uygun davranışlar sergilemediklerini
düşünmektedir. Örgüte olan bağlılıklarının da çok yüksek olduğu söylenemez.
Örgütüne özellikle duygusal olarak bağlı olan çalışan, örgütün amaç ve hedeflerini
benimser, gönülden mutlu olarak çalışır, işten ayrılmayı düşünmez. Bu araştırma da
insan kaynakları yönetimi uygulamalarında işe etiği ile örgütsel bağlılık ve özellikle
duygusal bağlılık arasında pozitif yönde bir ilişki bulunmuştur. İnsan kaynakları
uygulamalarında iş etiği arttıkça çalışanların örgüte olan duygusal bağlılıkları da
artacaktır. İnsan kaynakları yönetiminde etik sorumluluklar önemli hale gelmektedir.
Tüm çalışanlar, etik kararlarda bulunurken veya eylemlerini gerçekleştirirken, nasıl
ve neye göre karar verilmesi gerektiğini bildiren, neyin ahlaki bakımdan doğru ya da
133
yanlış olduğunu belirleyen normatif etik yaklaşımı ile karar vermeliler ve eylemlerini
gerçekleştirmelidirler. Burada önemli olan insan kaynakları yönetimi uygulamaları
çerçevesinde çalışan ve örgütün ne yaptığı, nasıl yaptığı ve yaptıklarının çalışan,
örgüt ve paydaşlar üzerinde nasıl etkiler doğurduğudur. Burada normatif etiğin
boyutları; faydacı, adalet ve haklara dayalı etik yaklaşımlar önemli hale gelmektedir.
Yani alınan karar ve uygulanan eylemler, en fazla kişi için en fazla faydayı
sağlamalı, bu karar ve eylemler tarafsızlık, eşitlik, doğruluk gibi etik ilkelere
dayanmalı, yönetsel kararlar yaşama ve güvenlik, doğruluk, gizlilik vicdan özgürlüğü
gibi haklara uygun olmalıdır. İnsan kaynakları yönetimi uygulamalarında iş etiğinin
kurumsallaşması sağlanmalıdır. Etik yönetim ilkeleri günlük iş hayatına
yerleştirilmelidir. Daha önce yapılan araştırmalar da etiğin kurumsallaşmasında en
etkili yöntemin tepe yönetimin desteği olduğu ortaya çıkmıştır. İnsan kaynakları
yönetimi uygulamalarında iş etiğinin kurumsallaşması için tepe yönetimin desteği
sağlanmalı, etik liderlik ön plana çıkmalı, etik kurulu oluşturulmalı, etik eğitimi
verilmeli, etkin iletişim sağlanarak insan kaynakları yönetimi uygulamaları iş etiği
boyutunda hayata geçirilmelidir.
134
KAYNAKÇA TEZLER Acar, Ahmet Gökhan: “Etik Değerlerin Kurumsallaştırılması Üzerine Bir
Araştırma”, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı Yönetim Organizasyon Bilim Dalı, İstanbul, 2000.
Alkan, Fazıl: “İnsan Kaynakları Uygulamalarında Sosyal Sorumluluk
ve Kurumsal Sosyal Sorumlulukla İlişkisi”, İ.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı İnsan Kaynakları Bilim Dalı, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2004.
Bölüktepe, Filiz Eren: “İşletmelerde İş Etiğinin Verimlilik Üzerine Etkileri ve
Bir Uygulama”, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı Yönetim Organizasyon Bilim Dalı, Bursa, 2001.
Başarır, Çağatay: “İnsan Kaynakları Yönetiminde Etiksel İlkelerin
Yerleştirilmesi ve Bir Uygulama”, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı, Balıkesir,2006.
Çulha, Osman : “Konaklama İşletmelerinde Hizmet İçi Eğitim İle
Örgütsel Bağlılık Arasındaki İlişkinin Belirlenmesine Yönelik Bir Araştırma” Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Turizm İşletmecili Anabilim Dalı Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, 2008, s.260.
Kaynak, Naile: “Oryantasyon Eğitiminin Personelin Örgütsel
Bağlılığına Olan Etkisi ve Bir Uygulama”, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Yönetimi Anabilim Dalı İnsan Kaynakları Yönetimi Bilim Dalı, İstanbul, 2000.
Özgener, Şevki: “İş Ahlakı ve Sosyal Sorumluluk: İmalat Sanayinde Bir
Uygulama”, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı Yönetim Organizasyon Bilim Dalı, Konya, 2000.
135
Şimşek, Birgül: “Yöneticilerin Çalışanlara Karşı İş Etiğine Yönelik Değerlerinin Tespit ve Analizine İlişkin Bir Çalışma (Bursa İli İmalat Sanayi İşletmelerindeki Yöneticiler Üzerinde Bir Uygulama)”, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Eskişehir, Mart 1999, s.21.
Uysal, Gürhan: “İnsan Kaynakları Uygulamaları ve Örgütsel Bağlılık
Üzerine Bir Araştırma”, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Haziran 2005.
Yurtsever, Gülçimen: “Şirket Etik Kodu Hazırlanışı, Uygulanışı ve İçeriği”,
Karadeniz Teknik Üniversitesi İ.İ.B.F., Doçentlik Çalışması, Trabzon, 2000.
KİTAPLAR Acar, Ahmet Cevat: İnsan Kaynakları Planlaması ve İşgören Seçimi,
İnsan Kaynakları Yönetimi İçinde, İ.Ü İşletme Fakültesi İnsan Kaynakları Yönetimi Bilim Dalı, Beta Yayıncılık, 3. Baskı, İstanbul, 2008.
Acar, Ahmet Cevat: İşletmelerde Ücret Yapısının Oluşturulması ve Bir
Uygulama, Literatür Yayıncılık, İstanbul, Ağustos 2007.
Adal, Zeki: İnsan Kaynakları Yönetimin Hukuki Boyutları,
İnsan Kaynakları Yönetimi İçinde, İ.Ü İşletme Fakültesi İnsan Kaynakları Yönetimi Bilim Dalı, Beta Yayıncılık, 3. Baskı, İstanbul, 2008.
Albayrak, Ali Sait v.d. Altunışık, Remzi Ve diğerleri: Arslan, Mahmut: İş ve Meslek Ahlakı, Nobel Yayıncılık, Ankara, 2001. Ataay, İsmail: İşletmelerde Ücret Yönetimi, İnsan Kaynakları
Yönetimi İçinde, İ.Ü. İşletme Fakültesi Yayınları, İstanbul, 1998.
Sosyal Bilimlerde Araştırma Yöntemleri SPSS Uygulamalı, Sakarya Üniversitesi İ.İ.B.F. , Sakarya Kitapevi, 4. Baskı, Sakarya, 2005, s.155-116.
SPSS Uygulamalı Çok Değişkenli İstatistik Teknikleri, Asil Yayın Dağıtım, Ankara, 2005.
136
Atay, İsmail Durak, Ücret Yönetimi, İnsan Kaynakları Yönetimi İçinde, İ.Ü. Acar, Ahmet Cevat: Fakültesi, İnsan Kaynakları Yönetimi Anabilim Dalı, 3. Baskı, Beta Basım, 2008. Barutçugil, İsmet: Stratejik İnsan Kaynakları Yönetimi, Kariyer
Yayıncılık, İstanbul, 2004. Baysal, Ayşe Can: Çalışma Yaşamında İnsan, İ.Ü. İşletme Fakültesi
Yayını, No.225, İstanbul, 1993. Bozkurt, Veysel: Enformasyon Toplumu ve Türkiye: İşin
Örgütlenmesinde ve İş Gücünde Yapısal Değişmeler, Sistem Yayıncılık, İstanbul, 1996.
Can, Halil, Akgün Ahmet, Kavuncubaşı Şahin: Cevizci, Ahmet: Etiğe Giriş, Paradigma Yayınları, İstanbul,2002. Çağatay, Neşet: Bir Türk Toplumu Olarak Ahilik, Ankara, Atatürk
Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Yayınları, 1989. Çakır, Özlem : Ücret Adaletinin İş Davranışları Üzerine Etkileri,
Kamu İşletmeleri İşverenleri Sendikası Yayınları, Ankara, 2006.
Çalışlar, Aziz: Ansiklopedik Kültür Sözlüğü, Altın Kitaplar
Yayınevi, İstanbul, 1983. Dündar, Gönen: Kariyer Geliştirme, İnsan Kaynakları Yönetimi
İçinde, İ.Ü İşletme Fakültesi İnsan Kaynakları Yönetimi Bilim Dalı, Beta Yayıncılık, 3. Baskı, İstanbul, 2008.
Aşçıgil, Semra F.: İş Etiği: Eski Sorunlar, Yeni Yaklaşımlar, Friedrich
Ebert Vakfı Ekonomik Forum Dizisi, İstanbul, Aralık 2001.
Erdoğan, İlhan: İşletmelerde Personel Seçimi ve Başarı Değerleme
Teknikleri İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Yayınları, İstanbul, 1991.
Eren, Erol: İşletmelerde Stratejik Planlama ve Yönetim, Beta
Yayınları, 5. Baskı, İstanbul, 2001.
Kamu ve Özel Kesimlerde Personel Yönetimi, Ankara, Eylül 1995.
137
Eren, Erol: İşletmelerde Stratejik Planlama ve Yönetim, İ.Ü. İşletme Fakültesi Yayınları, İstanbul, 1990.
Ferrell,O.C., Business Ethics Ethical Decision Making and Cases, Fraedrich John: Third Edition, Houghton Mifflin Comp., Boston, 1997. Geus, Arie de: Yaşayan Şirket, İş Dünyasında Büyüme Öğrenme ve
Uzun Ömür, Çev. Ahmet Ünver, Rota Yayınları, İstanbul, 1998.
Gürbüz, Gülruh Özışık: Personel Araştırmaları ve İşgören Seçme Süreçleri,
İstanbul Literatür Yayıncılık, 2002. Kaynak, Tuğray: İnsan Kaynakları Planlaması, 2. Baskı, Alfa
Yayınları, İstanbul, 1996. Kırel, Çiğdem: Örgütlerde Etik Davranışlar, Yönetimi ve Bir
Uygulama Çalışması, Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Yayınları, No:168, Eskişehir, 2000.
McHugh, Francis P: İş Ahlakı, Çev. TÜSİAD, TÜSİAD Yayınları,
İstanbul,1992 Ülgen, Hayri, İşletmelerde Stratejik Yönetim, Literatür Yayıncılık Mirze S. Kadri: İstanbul, Ocak 2004. Nuttall, Jon: Ahlak Üzerine Tartışmalar, Çev. Abdullah Yılmaz,
Ayrıntı Yayınları, İstanbul, 1997. Özçelik, Oya: Eğitim ve Geliştirme, İnsan Kaynakları Yönetimi
İçinde, İ.Ü İşletme Fakültesi İnsan Kaynakları Yönetimi Bilim Dalı, Beta Yayıncılık, 3. Baskı, İstanbul, 2008.
Pehlivan, İnayet: Yönetsel Mesleki ve Örgütsel Etik, Pegem Yayınları,
Ankara, 1998. Pieper, Annemarie: Etiğe Giriş, Çev. Veysel Atayman - Gönül Sezer,
Ayrıntı Yayınları, İstanbul, 1999. Sabuncuoğlu, Zeyyat: İnsan Kaynakları Yönetimi, Ezgi Kitapevi, Bursa, 2000.
138
Sadullah, Ömer: İnsan Kaynakları Yönetimine Giriş: İnsan Kaynakları Yönetiminin Tanımı, Önemi ve Çevresel Faktörler, İnsan Kaynakları Yönetimi İçinde, İ.Ü İşletme Fakültesi İnsan Kaynakları Yönetimi Bilim Dalı, Beta Yayınları, 3. Baskı, İstanbul, 2008.
Türk Dil Kurumu: Türkçe Sözlük, Yeni Baskı, Ankara, 1988. Uyarlıgil, Cavide: İşletmelerde Performans Yönetimi Sistemi;
Performansın Planlaması, Değerlendirilmesi ve Geliştirilmesi, Arıkan Yayıncılık, 2. Baskı, İstanbul, 2008.
Vallance, Elizabeth: Business Ethics at Work, Cambridge University Pres,
Cambridge, 1995. Yüksel, Öznur: İnsan Kaynakları Yönetimi, Volkan Matbaacılık,
Ankara, Mart 1997. MAKALELER ve DİĞER YAYINLAR Akyay, Uygur: “Örgütsel Bağlılık ile İşgören Performansı İlişkisini
İncelemeye Yönelik Bir Alan Araştırması”, Gazi Üniversitesi Ticaret ve Turizm Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı:1, 2007, s.71-85.
Arıkan, Semra: “İşletmelerde Sosyal Sorumluluk ve İş Ahlakı”,
Hacettepe Üniversitesi İ.İ.B.F. Dergisi, Cilt: 3, 1995, s.171-180.
Ashman, Lan, Winstanley Diana:
Balay, Refik: “İşgörenlerin Örgütsel Bağlılık Etkenleri ve Sonuçları”,
Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Dergisi, Cilt.32, Sayı: 1-2, 1999, s.237-246.
Batt, Rosemary: “Managing Customer Services Rates, And Sales Growht”, Academy of Management Journal, Vol:45, No:3, 2002, pp.587-597.
Bebekoğlu, Gözden, Wasti S.Arzu:
“Çalışan Kadınlara Yönelik Cinsiyet Temelli Düşmanca Davranışların Sebepleri ve Sonuçları Üzerine Bir Araştırma”, Başkent Üniversitesi İ.İ.B.F., Yönetim Araştırmaları Dergisi, Cilt: 2, Sayı: 2, 2002, s. 215-238.
“The Ethics of Organizational Commitment”, Business Ethics: A European Review, Vol. 15, N.2, April 2006, pp.142-153.
139
Bolat, Tamer, Seymen Oya Aytemiz:
Brett, Joan F., Cron William L., J.R. John W. Slocum: Buckley, M. Ronald, v.d.: Capalli, Peter: “Managing Without Commitment”,
Organizational Dynamics, Vol:28, No:4, 2000, s.11-24.
Ceylan, Adnan, Demircan, Nigar:
Cook, John, Woll Toby:
Çerik, Şule, Özarslan, Emel:
Doğan, Selen: “İşletmeleri Sürekliliğe Götüren Yol: Kurumsallaşma
ve Önemi”, Erciyes Üniversitesi İ.İ.B.F Dergisi., Sayı:13, Kayseri, 1998, s.143-168.
Durna, Ufuk, Eren Veysel: “Üç Bağlılık Unsuru Ekseninde Örgütsel Bağlılık”,
Doğuş Üniversitesi Dergisi, 6 (2) 2005, s.210-219. Fülöp,Gyula, Hisrich Robert D., Szegedi Krisztina:
“Örgütlerde İş Etiği ve Kariyer Yönetimi İlişkisi: Normatif Etik Boyutuyla Bir Değerlendirme”, İşletme İktisadi Enstitüsü Dergisi, Sayı :45, 2003, s.3-19.
“Economic Dependency On Work: A ModeratorOf The Relation Between Organizational Commitment And Performance”, Academy of Management Journal, Vol.38, No:1, 1995, pp.261-271. “Ethical Issues In Human Resources Systems”, Human Resources Management Review, Vol.11, 2001, pp.11-29.
“Çalışanların Örgüte Bağlılığı ile İşten Ayrılma Niyeti Arasındaki İlişkilere yönelik Bir Araştırma”, İ.Ü. İşletme Fakültesi Dergisi, Cilt:31, Sayı:1, Nisan 2002, s. 57-70.
“Çalışanların Sosyal Sorumluluk Boyutlarına İlişkin Algılamaları: İlaç Sektöründe Bir Uygulama”, Ege Akademik Bakış Ekonomi, İşletme, Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Bilimleri Dergisi, 8 (2), 2008, s.587-604.
“Business Ethics and Social Responsibility in Transition Economies”, Journal of Management Development, Vol.19, No:1, 2000, pp.5-31.
“New Work Attitude Measures of Trust, Organizational Commitment ana Personal Need Non-Fulfilment”, Journal of Occupational Psychology, Vol:53,1980, s.39-52.
140
Galetić, Lovorka, Načinović Ivana: Gök, Sibel: “İş Etiği İle İş Ahlakı Arasındaki İlişki ve Çalışma
Yaşamında İş Etiğini Etkileyen Faktörler”, Uluslararası İnsan Bilimleri Dergisi, Cilt: 5, Sayı: 1, 2008, s.1-19.
Gül, Hasan. “Örgütsel Bağlılık Yaklaşımlarının Mukayesesi ve
Değerlendirmesi”, Ege Akademik Bakış Ekonomi, İşletme, Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Bilimleri Dergisi, Cilt :2, Sayı: 2, Temmuz 2002, s.37-56.
Gürbüz, Sait: “Örgütsel Vatandaşlık Davranışı ile Duygusal Bağlılık
Arasındaki İlişkilerin Belirlenmesine Yönelik Bir Araştırma”, Abant İzzet Baysal Üniversitesi İ.İ.B.F Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Dergisi, Cilt:3, Sayı:1, 2006, s.48-75.
Heffner, Tonia S., Renstch Joan R.: Huselid, Mark A., Day Nancy E.: Lamsa, Anna –Maija, Savolainen Taina : Jose, Anita, Thibodeaux Mary S.: Key, Susan, J.Popkin Samuel: Khera, Inder P.: “Business Ethics East vs. West:Myths and Realities”,
Journal of Business Ethics, Vol. 30, 2001, pp.29-39.
“Ethıcal Issues Of Compensatıon Management In Croatıan Enterprıses”, Seventh International Conference on “Enterprise in Transition”, May 24-26, Bol-Split, Croatia, 2007, pp.1-19.
“Institutionalization of Ethics : The Perspective of Manager”, Journal of Business Ethics, Vol.22, No: 2, Nov 1999, pp.133-143.
“Integrating Ethics İnto The Strategic Management Process: Doing Well By Doing Good”, Management Decesion, 36/5, 1998, pp.331-338.
“The Nature of Managerial Commitmnet to Strategic Change”, Leadership & Organization Development Journal, 21/6, 2000, pp.297-306.
“Organizational Commitment ana Social Interaction: A Multiple Constituencies Approach”, Journal of Vocational, Vol: 59, 2001, pp..471-490.
“Organizational Commitment, Job İnvolvement ana Turnover: A Substantive ana Methodological Analysis”, Journal of Applied Psychology, Vol:76, No:3, 1991, pp.380-391.
141
Kickul, Jill, Lester, Scott W.: Mengüç, Bülent: “Organizational Consuquences Marketing Ethics and
Sales Force Supervision: Further Emprical Evidence”, Journal of Business Ethics 17, 1998, pp.333-352.
Meyer, Jonh P., Smith Catherine A.: Meyer, Jonh P., Allen Natalie J., Smith Catherine A.: Meyer, Jonh P., Herscovitch Lynne: Organ, Dennis W.: “Organizational Citizenship
Behavior: It’s Construrct Clean-Up Time”, Human Performance, 10(2), 1997, pp.85-97.
Özdevecioğlu Mahmut: “Algılanan Örgütsel Destek İle Örgütsel Bağlılık
Arasındaki İlişkilerin Belirlenmesine Yönelik Bir Araştırma”, D.E.Ü.İ.İ.B.F. Dergisi, Cilt:18 Sayı:2, 2003, pp.113-130.
Pater, Alberic, Gils Anita Van: Pelit, Elbeyi, Güçer Evren: “İşletme Yöneticilerinin Çalışanlara Karşı
Davranışlarının İş Etiği Kapsamında Değerlendirilmesine İlişkin Bir Çalışma”, Adnan Menderes Üniversitesi Seyahat ve Turizm Araştırmaları Dergisi, 2007, pp.32-49.
Randall, Donna M.: “Commitment and Organization: The Organization
Man Revisited”, Academy of Management Review Vol.2, No:3, 1987, pp.460-471.
“Commitment the Organization and Occupataions :Extension and Test Of A Three Component Conceptualization” Journal of Applied Psychology. Vol 78(4), Aug 1993, pp. 538-551.
“Stimulating Ethical Decision-making in a Business Context: Effects of Ethical and Proseeional Codes”, European Management Journal, Vol 21, No:6, 2003, pp.762-772
“ HRM Practice ana Organizational Commitment: Test of a Mediation Model”, Canadian Journal of Administrative Sciences”, 17(4), 2000, pp.319-331.
“Commitment In The Workplace Toward A General Model”, Humsan Resources Management Review 11, 2001, pp. 299-326.
“Broken Promises Equity Sensitivity As a Moderator Between Psychological Contract Breach Ana Employee Attitudes And Behavior”, Journal of Business ana Psychology, Vol:16, No:2, 2001, pp.191-217.
142
Dona M. Randall, Mike P. O’Driscoll: Rowden, Robert W.: “The Relationship Between Charismatic Leadirship
Behaviors And Organizatioanl Commitmnet”, The Leadership & Organization Development Journal 21/1, 2000, pp.30-35.
Sabuncuoğlu, Ebru Tolay: “Eğitim, Örgütsel Bağlılık Ve İşten Ayrılma Niyeti
Arasındaki İlişkilerin İncelenmesi”, Ege Akademik Bakış, 7 (2), 2007, pp..613-628.
Saylı, Halil, Kızıldağ Duygu: Seymen, Oya Aytemiz, Başarır Çağatay:
Shaw , Jason D., Delery John E., Abdulla Mohamed H. A.,
Sims, Ronald R.: “The Institutionalization of Organizational Ethics”,
Jorunal of Business Ethics, No:10, Jul 1991, pp. 493-506.
Sparrow, Paul, Wu Pei-Chuan: Steven, Mellor , ve diğerleri: Summers, Timothy P., Hendrix William H.:
“Yönetsel Etik ve Yönetsel Etiğin Oluşmasında İnsan Kaynakları Yönetimin Rolünü Belirlemeye Yönelik Analiz”, Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt: IX, Sayı:1, Afyon, Haziran
“Örgütlerde İnsan Kaynakları Yönetiminde Etiksel İlkelerin Uygulanması Üzerine Görgül Bir Çalışma”, Balıkesir Üniversitesi Bandırma İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Akademik Fener Dergisi, Sayı:5, 2006, s.1-24.
“Does National Culture really matter? Predicting HRM Prefernces of Taiwanese Employees”, Employee Relations, Vol.20, 1998, pp. 26-56.
“Employees Nonwork Obligations And Organizational Commitments: Anew Way To Look At The Relationship”, Human Resource Management, Vol.40, No.2, Summer 2001, pp.171-184.
“Affective Versus Calculative Commitment: Human Resources Implications”, The Journal of Social Psychology, 137(5), 1997, pp. 606-617
“Modelling The Role of Pay Equity Perceptions: A Field Study”, Journal of Ocupational Psychology, Vol:64, 1991, pp.145-157.
“Organizational Commitment and Performance Among Guest Workers ana Citizen of an Arab Country”, Journal of Business Research, Vol:56, 2003, pp.1021-1030.
143
Şatır, Çiğdem, Öztekin Zeynep:
Uçkun, Gazi, Latif Hasan, Cömert Tamer:
Uyguç Nermin, Çımrın Dilek: Weaver, Gary R., Trevino Linda Klebe:
Winstanley, Diana, Woodall Jean: Witt, L.A., K.M.Kacmar, M.C. Andrews: Wong ,Sum Chi, ve diğerleri: Wooten, Kevin C.: “Ethical Dilemmas In Human Resorurce Management:
An Application of Multidimensional Framework, A Unifying Taxonomy and Applicable Codes”, Human Resources Management Review, Vol.11, 2001, pp.159-175.
Yamak, Nebiye, Topbaş Ferhat:
“Sosyal Sorumluluk ve Etik”, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Dergisi, Cilt: 21, 2005, s.143-152.
“İnsan Kaynakları Yöneticilerinin Etik Kaygıları”, Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Sayı 6, Haziran 2002, s. 225-245.
“Deü Araştırma Ve Uygulama Hastanesi Merkez Laboratuvarı Çalışanlarının Örgüte Bağlılıklarını Ve İşten Ayrılma Niyetlerini Etkileyen Faktörler”, D.E.Ü.İ.İ.B.F.Dergisi, Cilt:19 Sayı:1, :2004, s.91-99. “The Role of Human Resources In Ethics/Compliance Management: A Fairness Perspective”, Human Resources Management Review, Vol. 11, No:1-2, 2001, pp.113-134.
“The Ethical Dimension Of Human Resource Management”, Human Resource Management Journal , Vol.10 No: 2, 2006, pp. 5-20. “The İnteractive Effects of Procedural Justice and Exchange Ideology on Supervisor-Rated Commitmnet”, Journal of Organizational Behavior, 22, 2001, pp. 505-515.
“Türkiye’de Cinsiyete Dayalı Ücret Ayrımcılığı,” Maltepe Üniveristesi, İ.İ.B.F. Ekonomik, Toplumsal ve Siyasal Analiz Dergisi, Sayı:1, İstanbul, 2004, s.51-63.
“The Significant Role of Chinese Employees’ Organizational Commitment: Implications for Managing Employees In Chinese Societies”, Journal of World Business, 36(3), 2001, pp.326-340.
144
McNamara, Carter: “Complete Guide to Ethics Management: An Ethics Toolkit fob Manager”, (Çevrimiçi) ttp://www.managementhelp.org/ethics/ethxgde.htm, 02 Mayıs 2008.
Türk Dil Kurumu, (çevrimiçi)
http://tdkterim.gov.tr/seslisozluk/?kategori=yazimay&kelimesec=000637, 10.02.2008
Türk Dil Kurumu, (Çevrimiçi), http://tdkterim.gov.tr/seslisozluk/?kategori=yazimay&kelimesec=058526, 10.02.2008
Türk Dil Kurumu, (Çevrimiçi)
http://tdkterim.gov.tr/seslisozluk/?kategori=yazimay&kelimesec=055775, 10.02.2008
145
EK
ANKET FORMU
Değerli Katılımcı,
Ekte görmüş olduğunuz anket İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi
İnsan Kaynakları Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Gönen DÜNDAR
danışmanlığında yürütülmekte olan Yüksek Lisans Tez çalışması için
hazırlanmıştır.
Ankette kurumunuzun insan kaynakları uygulamalarında iş etiğinin
değerlendirilmesine yönelik ifadeler ile örgütsel bağlılığı ölçmeye yönelik
ifadeler yer almaktadır. Sizden talep edilen her bir ifadeye belirtilen kriterler
doğrultusunda yanıt vermenizdir.
Araştırma sonuçları katılımcı bazında değil genel olarak
değerlendirilecektir. Bu nedenle ankette herhangi bir şekilde isminizi ya da
çalıştığınız bölümü belirtmenize gerek yoktur.
Göstermiş olduğunuz ilgi ve yardımlarınız için teşekkür ederim.
Saygılarımla,
YELİZ KARASU
İstanbul Üniversitesi
İnsan Kaynakları Bilim Dalı
Yüksek Lisans Öğrencisi.
146
İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ UYGULAMALARINDA İŞ ETİĞİ
Aşağıdaki İfadelere Ne Derece Katıldığınızı
İşaretleyerek Belirtiniz. K
esin
likle
K
atılmıy
orum
Katılmıy
orum
Fikr
im y
ok
Katılı
yoru
m
Tam
amen
K
atılı
yoru
m
1. Çalıştığım işyerinde işe alım esnasında din, dil, siyasi görüş, cinsiyet, medeni durum, hemşerilik gibi özellikler nedeniyle ayrım yapılmaz.
2.
Çalıştığım işyerinde işe alım esnasında asgari nitelikleri taşıyan tüm adaylara (psiko-teknik testler vb.) objektif değerlendirme yöntemleri uygulanır.
3. Çalıştığım işyerinde iş ilanlarında taahhüt edilen tüm şartlara işe girdikten sonra da bağlı kalınır.
4. Oryantasyon programı işletmeye yeni alınan tüm personeli kapsamaktadır.
5. Çalıştığım işyerinde eğitim politikası yazılı ve açık bir şekilde ifade edilmiştir.
6. Çalıştığım işyerinde eğitime katılacak çalışanların belirlenmesi aşamasında çalışanlara objektif değerlendirme yöntemi uygulanır.
7. Çalıştığım işyerinde tüm çalışanlar eşit koşullar altında ayrım yapılmadan eğitim faaliyetlerinden faydalandırılır.
8. Eğitim sonrasında ortaya çıkan performanslar açık bir şekilde paylaşılır.
9. Çalıştığım iş yerinde performans değerlendirme süreci çalışanlar arasında adaleti sağlayacak şekilde yürütülür.
10. Çalıştığım işyerinde performans sistemi hakkında çalışanlara gerekli eğitim verilir.
11. Çalıştığım iş yerinde performans kriterlerin neyi ölçtüğü çalışanlara açıkça anlatılır.
12. Çalıştığım işyerinde çalışanların performansları mümkün olduğunca adil bir şekilde değerlendirilir.
13. Çalıştığım işyerinde performans değerlendirme sistemi düzenli olarak yapılmaktadır.
14. Çalıştığım iş yerinde terfi politikasının adil
147
olduğunu düşünüyorum.
15. Çalıştığım işyerinde açık pozisyonlara terfi yapılırken cinsiyet ayrımı yapılmaz.
16. Çalıştığım işyerinde asgari nitelikleri taşıyan tüm çalışanlara terfi imkanları eşit bir şekilde sunulur.
17. Çalıştığım işyerinde eşit işe eşit ücret politikası uygulanmaktadır.
18. Çalıştığım işyerinde yaptığım işe ödenen ücret, piyasada aynı işe ödenen ücretle uyumludur.
19.
Çalıştığım işyerinde işin gerçekleştirilmesi için gereken çaba, sorumluluk, işin zorluğu ile çalışanın bilgi, beceri, yetenek ve performansına göre ücretlendirme yapılır.
20. Çalıştığım işyerinde aynı nitelikteki işlerde ücret belirlenirken cinsiyet ayrımı yapılmaz.
ÖRGÜTSEL BAĞLILIK
Aşağıdaki İfadelere Ne Derece Katıldığınızı İşaretleyerek Belirtiniz.
Kes
inlik
le
Katılmıy
orum
K
atılmıy
orum
Fikr
im y
ok
Katılı
yoru
m
Tam
amen
K
atılı
yoru
m
1. Kariyerimin geri kalan kısmını bu şirkette geçirmekten çok mutlu olurum.
2. Bundan sonra, bu firmada çalışmaya devam etmek benim için bir istek olduğu kadar bir zorunluluktur.
3. Şuandaki işimde kalmak için herhangi bir zorunluluk hissetmiyorum.
4. Bu şirketin problemlerini kendi problemlerimmiş gibi algılıyorum.
5. Bu şirketten hemen ayrılmam, ayrılmayı istiyor olsaydım dahi, benim için zor olurdu.
6. Menfaatime olsa bile, işimden ayrılmamın doğru olmadığını düşünüyorum.
7. Kendimi bu şirkete ait hissediyorum.
8. Şuan da işten ayrılmaya karar vermiş olsaydım, hayatımda pek çok şey altüst olurdu.
9. İşimden hemen ayrılırsam, kendimi suçlu hissederim.
10 Bur şirkete karşı “duygusal bağ” hissediyorum.
148
11 Bu şirketten ayrılmayı düşünmeyecek kadar az alternatifimin olduğunu hissediyorum.
12 Bu şirket bağlılığı hak ediyor.
13 Bu şirkette kendimi ailenin bir parçası gibi hissediyorum.
14 Bu şirkete bu kadar emek harcamasaydım, başka bir yerde çalışmayı düşünebilirdim.
15 Burada çalışanlara karşı sorumluluklarımdan dolayı şirketimden hemen ayrılmazdım.
16 Bu şirketin benim için özel bir anlamı vardır.
17 Bu şirketten ayrılmanın olumsuz sonuçlarından birisi de iş alternatiflerinin çok sınırlı olmasıdır.
18 Şirketime çok şey borçluyum.
KİŞİSEL BİLGİLER
1- Cinsiyetiniz? a) Kadın b) Erkek
2- Yaşınız?
a) 18-25 b) 26-35 c) 36-45 d)46 ve Üstü
3- Eğitim Durumunuz Nedir? a) İlköğretim b) Lise Mezunu c)Meslek Yüksek Okul d)Lisans e)Yüksek Lisans f)Doktora
4-İş Yerindeki Göreviniz Nedir? a) Müdür b) Müdür Yardımcısı c)Uzman d) Şef e) Diğer
5- Bu işyerinde Kaç Yıldır Çalışıyor sunuz? a) 1 yıldan az b) 1-5 yıl arası c) 6-9 yıl arası d) 10 yıl ve üstü