Sosyalist İşçi 231

16
sosyalist isci SAYI: 231 18 Þubat 2005 1 YTL / 1 milyon TL Kerkük kimin topraðý? - sayfa: 3 Emeðin sesinin inþasý acil bir görev - sayfa:3 19 MART KÜRESEL EYLEM GÜNÜ 19 Mart’ta Ýstanbul Kadýköy’de iþgale karþý, bütün dünya ile birlikte sokaklardayýz Filistin: Adalet olmazsa barýþ da olamaz Reformiznin býraktýðý boþluk Cengiz Alðan Reformizm ölmüyor, aksine pek çok ülkede ve Türkiye'de de, kitlelerin dünyayý algýlayýþýnda giderek güçleniy- or. Zaten sözünü ettiðimiz 'yepyeni olanaklar' tam da buradan doðuyor. sayfa: 10 KESK’de deðiþim isteði Genel kurullarýn delegasyon- larýna bakýldýðýnda, eskisinden farklý olarak, daha genç, daha dinamik ve daha çok "baðým- sýz" delegenin varlýðýndan rahatlýkla söz edilebilir. Demokratik bir sendika hareketi gerekli F. Aloðlu Bütün üyelere oy hakký. Þube düzeyinde delege sistemi kalk- malý ve bütün üyelerin oy verme hakký olduðu kongreler yapýlmalý. Þube düzeyinde olduðu kadar genel merkez düzeyinde de seçimler bütün üyelerin oyu ile yapýlmalý. sayfa: 5 Küresel ýsýnmayý önleyebilir miyiz? Martin Pickerton sayfa: 12 Sinema ve toplumsal deðiþim Roy Hassey Sinema icat edildiðinden bu yana bütün sanat biçimleri içinde en ticari olaný olmasýna ve büyük kârlar getirmesine raðmen gene de büyük altüst oluþlardan kopuk deðildir. sayfa: 14 SIRA ÝRAN’A GELÝYOR BUSH ÝRAN’A DOKUNMA! Bush, her gün yaptýðý açýkla- malarda Ýran’a yönelik tehditleri- ni tekrarlýyor. Son olarak Ýran’la iliþkilerde askeri seçeneðin gün- demde olduðunu tekrar etti. ABD’nin savaþ þahinlerinin bahanesi yine ayný. Irak’ta kitle imha silahlarý olduðu yalanýnýn bir benzerini, þimdi de Ýran için tekrarlýyorlar. Ýran’ýn nükleer silah ürettiðini iddia ediyorlar. Irak’ta, dünyanýn gözünün içine baka baka söylenen yalanlarýn sonucunda gerçekleþen Irak iþgalinin sonuçlarý ortada. 110 bin Iraklý ABD’nin önderliðini yaptýðý iþgal güçleri tarafýndan yok edil- di. Irak’ýn tüm altyapýsý imha edil- di. Irak’ta demokrasiden, insan haklarýnda söz etmek mümkün deðil. ABD, Ýran için de ayný projeye sahip. Belki Suriye, Kore ve diðer ülkeler için de. Bush’un temsil ettiði ABD savaþ kabinesine karþý aralýksýz mücadele bu yüzden çok önemli. Savaþa ve iþagel karþý en geniþ hareketi örmek bu yüzden çok önemli. Çünkü Bush durmayacak. ABD, dünya hegemonyasý ve petrol için sürdürdüðü savaþtan kendiliðin- den vazgeçmeyecek. Bush’u biz vazgeçireceðiz. Irak direniþiyle omuz omuza, önce Irak’tan kova- caðýz. Bir daha imparatorluk ha- yalleri kuramayacaklar. AKP iktidarý iþçi sýnýfýna her açýdan saldýrý- yor. Bir yandan SEKA’yý, Köy Hizmetleri’ni kapatýyor. Öte yandan Eðitim-Sen’i kapat- maya, SSK’larý özelleþtirmeye çalýþýyor. Ýþte emekçiler AKP’nin IMF güdümlü bu saldýrýlarýna karþý 16 Þubat’ta 81 ilde birden uyarý eylemleri gerçekleþtirdiler. Eylemlere katýlan iþçiler, tüm çalýþanlarý ve yoksullarýn kýzgýnlýðýný ifade eden sloganlar attýlar. 16 Þubat eylemlerini bir ilk adým olarak görmekli ve AKP’ye karþý mücadeleyi aralýksýz ve birleþik bir biçimde örgütlemeliyiz. ABD Baþkaný Bush yeni dönem baþkanlýðý için düzenlenen yemin töreninin hemen ardýndan dünyaya tehditler savurdu. Ýran, Suriye ve tüm Ortadoðu Bush’un hedef tahtasýnda... Emekçiler AKP hükümetini uyardý

description

Sosyalist İşçi 231

Transcript of Sosyalist İşçi 231

Page 1: Sosyalist İşçi 231

ssoossyyaalliisstt iissccii SAYI: 231 18 Þubat 2005 1 YTL / 1 milyon TL

Kerkük kimin topraðý? - sayfa: 3 Emeðin sesinin inþasý acil bir görev - sayfa:3

1199MMAARRTTKKÜÜRREESSEELL

EEYYLLEEMM

GGÜÜNNÜÜ

19 Mart’ta Ýstanbul Kadýköy’deiþgale karþý, bütün dünya ile birlikte

sokaklardayýz

Filistin:

Adaletolmazsabarýþ daolamaz

Reformizninbýraktýðý boþlukCCeennggiizz AAllððaann

Reformizm ölmüyor, aksinepek çok ülkede ve Türkiye'dede, kitlelerin dünyayýalgýlayýþýnda giderek güçleniy-or. Zaten sözünü ettiðimiz'yepyeni olanaklar' tam daburadan doðuyor.

ssaayyffaa:: 1100

KESK’dedeðiþim isteðiGenel kurullarýn delegasyon-larýna bakýldýðýnda, eskisindenfarklý olarak, daha genç, dahadinamik ve daha çok "baðým-sýz" delegenin varlýðýndanrahatlýkla söz edilebilir.

Demokratik birsendika hareketigerekliFF.. AAllooððlluu

Bütün üyelere oy hakký. Þubedüzeyinde delege sistemi kalk-malý ve bütün üyelerin oyverme hakký olduðu kongreleryapýlmalý. Þube düzeyindeolduðu kadar genel merkezdüzeyinde de seçimler bütünüyelerin oyu ile yapýlmalý.

ssaayyffaa:: 55

Küresel ýsýnmayýönleyebilir miyiz?MMaarrttiinn PPiicckkeerrttoonn

ssaayyffaa:: 1122

Sinema vetoplumsal deðiþimRRooyy HHaasssseeyy

Sinema icat edildiðinden buyana bütün sanat biçimleriiçinde en ticari olaný olmasýnave büyük kârlar getirmesineraðmen gene de büyük altüstoluþlardan kopuk deðildir.

ssaayyffaa:: 1144

SIRA ÝRAN’A GELÝYOR

BUSH ÝRAN’ADOKUNMA!

Bush, her gün yaptýðý açýkla-malarda Ýran’a yönelik tehditleri-ni tekrarlýyor. Son olarak Ýran’lailiþkilerde askeri seçeneðin gün-demde olduðunu tekrar etti.

ABD’nin savaþ þahinlerininbahanesi yine ayný. Irak’ta kitleimha silahlarý olduðu yalanýnýnbir benzerini, þimdi de Ýran içintekrarlýyorlar. Ýran’ýn nükleersilah ürettiðini iddia ediyorlar.

Irak’ta, dünyanýn gözünün içinebaka baka söylenen yalanlarýnsonucunda gerçekleþen Irakiþgalinin sonuçlarý ortada. 110 binIraklý ABD’nin önderliðini yaptýðýiþgal güçleri tarafýndan yok edil-di. Irak’ýn tüm altyapýsý imha edil-di. Irak’ta demokrasiden, insan

haklarýnda söz etmek mümkündeðil.

ABD, Ýran için de ayný projeyesahip. Belki Suriye, Kore ve diðerülkeler için de.

Bush’un temsil ettiði ABD savaþkabinesine karþý aralýksýzmücadele bu yüzden çok önemli.Savaþa ve iþagel karþý en geniþhareketi örmek bu yüzden çokönemli.

Çünkü Bush durmayacak. ABD,dünya hegemonyasý ve petrol içinsürdürdüðü savaþtan kendiliðin-den vazgeçmeyecek. Bush’u bizvazgeçireceðiz. Irak direniþiyleomuz omuza, önce Irak’tan kova-caðýz. Bir daha imparatorluk ha-yalleri kuramayacaklar.

AKP iktidarý iþçi sýnýfýna her açýdan saldýrý-yor. Bir yandan SEKA’yý, Köy Hizmetleri’nikapatýyor. Öte yandan Eðitim-Sen’i kapat-maya, SSK’larý özelleþtirmeye çalýþýyor.

Ýþte emekçiler AKP’nin IMF güdümlü busaldýrýlarýna karþý 16 Þubat’ta 81 ilde birdenuyarý eylemleri gerçekleþtirdiler.

Eylemlere katýlan iþçiler, tüm çalýþanlarý ve

yoksullarýn kýzgýnlýðýný ifade eden sloganlarattýlar. 16 Þubat eylemlerini bir ilk adýmolarak görmekli ve AKP’ye karþý mücadeleyiaralýksýz ve birleþik bir biçimde örgütlemeliyiz.

ABD Baþkaný Bush yeni dönem baþkanlýðý içindüzenlenen yemin töreninin hemen ardýndandünyaya tehditler savurdu. Ýran, Suriye ve tümOrtadoðu Bush’un hedef tahtasýnda...

EEmmeekkççiilleerr AAKKPP hhüükküümmeettiinnii uuyyaarrddýý

Page 2: Sosyalist İşçi 231

SEKA yalanlarýBilirsiniz, bir özelleþtirme kararý alýndýðýnda, o

iþletmenin verimsiz, altyapýsýnýn da yaþlanmýþolduðundan sözeder hep hükümetler. Ekonomikömrünü tamamlayan makineyi hiç kimse satýnalmaz! Bakan UUnnaakkýýttaann,, SEKA kaðýt fabrikasýndakimakinelerden birinin 70 yýllýk, diðerinin 45 yýllýkolduðunu söyledi. Oysa, karton piyasasýnýn yüzde70'ine hakim olan Kartonsan'ýn makinelerinden biri59 yaþýnda! Makinanýn yaþlý olmasý ekonomikömrünü tamamladýðý anlamýna gelmez. O makinayagerekli yatýrýmý yaparsanýz makine çalýþmayadevam eder. Bundan önce de, eski denilerek özelsektöre satýlan SEKA makinelerinden biriAdana'da, diðeri Ankara'da üretime devam ediyor!Aslanlar gibi!

Hükümete baðlý Özelleþtirme Ýdaresi'nin Ankara 9.Ýdare Mahkemesi'ne gönderdiði savunma hayliilginç. Özelleþtirme Ýdaresi'nin SEKA'yý kapatmanedenlerini açýkladýðý savunmada; SEKA'nýn;

1- Ýzmit'te kanser olaylarýný hýzla arttýrdýðý, 2- Kuruluþun sürekli zarar ettiði,3- SEKA'nýn Ýzmit'te trafik sorunu yarattýðý gösteri-

liyor! El insaf!SEKA çapýndaki hangi özel sektör kuruluþuna,

yeterli filtreleme teknolojisi yok diye kapatma kararýverilmiþ? Hangi kamu kuruluþu efektif yönetilmiþde zarar etmiþ? Trafik sorununu çözememiþ kara-yollarý, belediye, emniyet trafik de mi kapatýlmalý?Hadi caným, siz de!

HABERLER2

Tartýþýyoruz

ABVETÜRKÝYE

Saruhan Oluç (ÖDP)

Doðan Tarkan (DSÝP)Büyükparmakkapý Sk, Hayat Apt, Kat:4,Beyoðlu

0212-244 39 04

TOPLANTI26 Þubat Cumartesi

saat: 16.00

Tüzüðünde anadildeeðitimi savunduðu için birkapatma davasýyla karþýkarþýya bulunan Eðitim-Sen’e þimdi de barýþýdesteklediði için bir soruþ-turma açýldý.

Kapatma davasýný

protesto için daha önceAnkara Güvenpark’ta otur-ma eylemi yapan Eðitim-Senliler burada kurduklarýserbest kürsüde ziyaretçi-lerin görüþlerini açýkla-masýna izin vermiþlerdi.Kürsüye gelen Barýþ

Anneleri’nin mücadelesinidesteklediklerini açýklayanaltý Eðitim-Sen yöneticisineAnkara Baþsavcýlýðý TCK312/2’den soruþturmabaþlattý.

Sendikanýn Genel BaþkanýAlaattin Dinçer savcýlýða

ifade vermeye yakasýnda‘Barýþ’ yazan bir kokartlagideceðini açýklayarak“Barýþý savunmanýn neresisuç? Her zaman, yalnýzTürkiye’de deðil tümdünyadaki barýþ istemler-ine destek vereceðiz!”dedi.

Dýþ Ýþleri Bakaný olarakyaptýðý ilk geziyeTürkiye’yi de alanCCoonnddoolleeeezzzzaa RRiiccee basýnýnbir çok köþe yazarýna göreTürk hükümetindenTürkiye’deki Amerikandüþmanlýðýna son vermesi-ni istemek için gelmiþ.Türk Dýþ Ýþleri BakanýAAbbdduullllaahh GGüüll ise RRiiccee’danHollywood’un Türkiyealeyhinde filmler yapma-masýný istemiþ!

RRiiccee’ýn niye Türkiye’yegeldiði açýk. AKPhükümeti üzerinde KuzeyIrak’a müdahale için birbaský var. Bu pek olasý

deðil ama gene de ABDböyle bir olasýlýðýnolmasýný bütünüyleengellemek istiyor. Irak’tasahip olduðu tüm sorun-larýn ortasýnda bir deKuzey Irak’a müdahaleeden Türkiye çok cansýkýcý bir geliþme olurABD için. Ýþte RRiiccee esasolarak bu olasýlýðýbertaraf etmek için geldi.

Öte yandan RRiiccee KongraGel’e karþý da savaþmaya-caklarýný ama siyasi baskýyapacaklarýný ifade etti.RRiiccee ayný zamandaTürkiye’ye de ayný konu-da siyasi baský yaptý.

Bugün Ýran ve Suriye’yegözlerini dikmiþ olanABD’nin Türkiye’ninyaratacaðý bir yeni sorunahiç ihtiyacý yok. Bunedenle elindeki tümsilahlarla (AB, IMF,Dünya Bankasý, kredi,yatýrým gibi) ABDTürkiye’yi yatýþtýrmayaçalýþmakta.

RRiiccee diðer yandan dagelecekteki saldýrýlarý içinTürkiye’yi nötralize etme-ye de çalýþýyor. Ýran’a,Suriye’ye saldýrý karþýsýn-da Türkiye’nin uslu usluoturmasý, ses çýkarma-masý isteniyor. AKP

hükümetinin ise sesçýkarabilecek yeteneðihemen hemen yok.

Türkiye’de yaþayanlarýnAmerika için ne düþün-düðü ise Bush’un umu-runda deðil.

Condoleezza Rice niye geldi?

Savcý savaþý mý savunuyor?

AAbbdduullkkaaddiirr AAyyggaann. Bir iti-rafçý. Verdiði bilgiler ger-çekten de tüyler ürpertiyor.Aygan'ýn verdiði ifadelerle,Murat Aslan cinayetininayrýntýlarý açýða çýktý.

Aygan'la röportaj yapan

ve 'Ýtirafçý/Bir JÝTEM'ciAnlattý' adlý kitabý hazýr-layan UUððuurr BBaallýýkk þunlarýsöylüyor: "Ýþte götürdük,yanlýþ kiþiydi ama artýkyüzümüzü görmüþtü.Boðazýný sýkýp kafasýna sýk-

týk' gibi þeyleri Aygansoðukkanlýkla anlatýrken,ben defalarca aðladým"

MMuurraatt AAssllaann, bir devletcinayetiyle öldürüldü.

25 yaþýndaki AçýköðretimFakültesi öðrencisi MMuurraattAAssllaann, Diyarbakýr'da 10Haziran 1994'te bir otomo-bile bindirilerek kaçýrýlmýþ.Ailesinin tüm çabalarýnaraðmen bulunamamýþtý.

Olaydan 10 yýl sonra 11Mart 2004'te yayýmlananYeniden Özgür Gündemgazetesindeki röportajdakayýp MMuurraatt AAssllaann'ýn adýgeçiyordu.

Ýtirafçý olup ardýndanDiyarbakýr Jandarma Ýstih-barat Gruplar Komutanlý-ðý'nda görev alan ve dahasonra da istifa ederek yurtdýþýna giden AAbbdduullkkaaddiirrAAyyggaann, AAssllaann'ýn JandarmaÝstihbarat Teþkilatý'ndagörevli kiþilerce kaçýrýldý-ðýný söylüyordu. Olaydan10 yýl sonra 11 mart 2004'teyayýmlanan Yeniden ÖzgürGündem gazetesindekiröportajda kayýp MMuurraatt AAss-llaann'ýn adý geçiyordu. HaberMurat'ýn babasý ÝÝzzzzeettttiinnAAssllaann'ý harekete geçirdi. 19nisan 2004'te Silopi Savcýlýðýve jandarmanýn gözeti-minde olay yerinde kazýyapan heyet, ortaya çýkaninsan kemiklerini DNA testiiçin Ýstanbul Adli TýpKurumu'na gönderdi. AdliTýp raporuna göre cesteMMuurraatt AAssllaann'a ait olduðuaçýða çýktý.

Geçtiðimiz hafta,Diyarbakýr'da 20 avukat,AAbbddüüllkkaaddiirr AAyyggaann'ýn iti-raflarýyla ortaya çýkan

MMuurraatt AAssllaann cinayeti ileilgili 31 kiþi hakkýnda suçduyurusunda bulundu.

Cinayetin açýða çýkmasý,devletin yýllarca her türlüyöntemle sürdürdüðüsavaþa, neden kirli savaþdediðimizi bir kez dahakanýtladý.

Geçen ay Kulp ilçesiköylüleri de Türkiye aley-hine AAvvrruuppaa ÝÝnnssaann HHaakkllaarrýýMMaahhkkeemmeessii'nde açtýklarýdavayý kazanmýþlardý. 11 yýlönce gözaltýna alýndýktansonra kaybolduðu önesürülen 11 köylünün yakýn-larý olayýn üzerine gittiler veyakýnlarýna ait kemik veelbise parçalarýnýn bulun-masý sonucunda soruþtur-ma baþlatýldý.

MMuurraatt AAssllaann cinayeti ileilgili suç duyurusundansonra basýn açýklamasýyapan Diyarbakýr BaroBaþkaný "Devletin ilgilikurumlarýnýn, bir bütünolarak zan altýnda kalmakyerine suça bulaþmýþ per-sonelini yargý önüne çýkar-tarak adli makamlarayardýmcý olmalarý gerekir"dedi. Bu yaklaþým, olayýnyaþandýðý dönemdeki tümsiyasi sorumlularýnyargýlanmasýný kapsamazsaeksik kalýr. Sorun birkaçtetikçinin ve katilin insanöldürmesi deðildir. Sorunbir devlet politikasýnýnbugün mahkum edilmesi-dir. O dönemde ve ardýn-dan görev yapan tümOlaðanüstü Hal BölgeValileri, dönemin baþbakan-larý, ordu kademesinin üstdüzey komutanlarý, mutla-ka yargýlanmalýdýr.

Sadece katiller deðil, siyasisorumlular da yargýlansýn

TTÜÜKKOODDEERR BBaaþþkkaannýýMMeehhmmeett SSeevviimm ööllddüü!!

KKüürreesseell BBaarrýýþþ vvee AAddaalleettKKooaalliissyyoonnuu''nnuunn vveeTTüürrkkiiyyee SSoossyyaallFFoorruummuu''nnuunn kkuurruuccuuüüyyeessii vvee öönneemmllii bbiilleeþþeenniioollaann TTÜÜKKOODDEERR''iinn((TTüükkeettiicciiyyii KKoorruummaaDDeerrnneeððii)) GGeenneell BBaaþþkkaannýýMMeehhmmeett SSeevviimm,, mmüüccaaddeelleeiillee ddoolluu bbiirr öömmrrüünn hheeddee-fflleerriinnii,, ggeerriiddee kkaallaannaarrkkaaddaaþþllaarrýýnnaa bbýýrraakkaarraakk,, 1100 ÞÞuubbaatt ssaabbaahhýý yyaaþþaammaa vveeddaaeettttii.. VVüüccuudduunnuu ssaarraann kkaannsseerr iilllleettiinnee ddaahhaa ffaazzllaa ddiirreenn-eemmeeddeenn aarraammýýzzddaann aayyrrýýllddýý.. 11995544 yyýýllýýnnddaa EEllbbiissttaann-KKaahhrraammaannmmaarraaþþ''ttaa ddooððaann SSeevviimm,, DDÝÝSSKK GGýýddaa-ÝÝþþSSeennddiikkaassýý AAnnkkaarraa BBööllggee TTeemmssiillcciilliiððii,, HHaallkk TTüükkeettiimmKKooooppeerraattiifflleerrii BBiirrlliiððii ((HHaallkk-KKoooopp)) GGeenneell BBaaþþkkaannllýýððýý,,TTüürrkkiiyyee MMaaddeenn-ÝÝþþ SSeennddiikkaassýý GGeenneell YYöönneettiimm KKuurruulluuüüyyeelliiððii vvee GGeenneell BBaaþþkkaann VVeekkiilllliiððii ggiibbii ggöörreevvlleerriiüüssttlleennddiikktteenn ssoonnrraa,, TTüükkeettiiccii DDeerrnneekklleerrii FFeeddeerraassyyoonnuu-TTÜÜDDEEFF''ddee kkuurruuccuu üüyyee oollaarraakk yyeerr aallddýý vvee hhaalleennTTÜÜDDEEFF GGeenneell BBaaþþkkaann YYaarrddýýmmccýýllýýððýý ggöörreevviinniissüürrddüürrmmeekktteeyyddii.. YYuurrttttaaþþ hhaakkllaarrýý mmüüccaaddeelleessiinniinnggöönnüüllllüü nneeffeerrii MMeehhmmeett aarrkkaaddaaþþýý,, eemmeeððiiyyllee yyaaþþaattttýýððýýTTÜÜKKOODDEERR YYöönneettiimm KKuurruulluu''nnuunn ssöözzlleerriiyyllee uuððuurrlluuyy-oorruuzz::

""AAccýýllaarr iiççeerriissiinnddee kkýývvrraannddýýððýý aannllaarrddaa bbiilleeTTÜÜKKOODDEERR''iinn ggeelleecceeððii iiççiinn ppllâânn vvee pprroojjeelleerr üürreetteenn......DDooððrruullaammaaddýýððýý hhaassttaa yyaattaaððýýnnddaa,, ssaabbýýrrssýýzz,, tteellaaþþllýý,,aattaakk...... ÇÇaallýýþþttýý...... ÇÇaallýýþþttýý...... UUssaannmmaaddaann ççaallýýþþttýý...... SSaannkkii hhiiççööllmmeeyyeecceekkmmiiþþcceessiinnee......

MMeehhmmeett SSeevviimm ööllddüü!!""YYoollddaaþþ"" SSeevviimm ööllddüü!!....

Page 3: Sosyalist İşçi 231

3sosyalist iþçi

sosyalist iþçi

BBAAÞÞYYAAZZII

3 Kasým seçimleri öncesindeTürkiye’desosyalistler için son dereceönemli bir koþul oluþmuþtu. DSP-MHP-ANAP koalisyonu yaþananbüyük krizlerin, üstü örtülemeyenskandallarýn, hortumlamalarýn sonu-cu çökmüþtü ve bütün toplum yenibir alternatif arayýþý içindeydi.

O dönemde solun en geniþ birliðisaðlanabilseydi önemli bir alternatifortaya çýkabilirdi.

Ne var ki bu saðlanamadý.Önemlibir fýrsat kaçtý. Büyük emekçi yýðýn-larýn önüne kýsýr bir sol birlik çýktý. Bukoþullarda AKP ve popülist söylemiile Genç Parti büyük sýçramalar yap-týlar.

3 Kasým seçimlerinde çok sayýdasol seçmen için çaresizce oy verdik-leri diðer seçenek ise CHP’idi.

Bugün Genç Parti yok, CHP isebütünüyle iflas etmiþ durumda.CHP’nin iflas etmiþ olmasý sosyal-istler için yeni bir durum deðil amaCHP’ye oy vermiþ olan büyük yýðýnlariçin daha önce durum bu denli netdeðildi.

Þimdi hýzla yerine getirilmesigereken bir görevle karþý karþýyayýz.Solun yeni bir kitlesel sese ihtiyacývar. Ancak bu eski biçimlerin bir kezdaha denenmesi ile gerçekleþemez.Yapýlmasý gereken yepyeni birörgütlenmenin inþasýdýr.

Uluslararasý hareketle yanyanaolan, iþçi emekçi taleplerini sonunakadar destekleyen, ABD hege-monyasýna karþý çýkan, yeni liberalpolitikalara hayatýn her alanýndacevap veren, gençleri öne çýkaran biryeni sese ihtiyaç var.

Böylesi bir yeni örgütlenmeyigerçekleþtiremediðimiz takdirdeönümüzdeki dönemde solun birbütün olarak gerilemesi devam ede-cektir.

Emeðin sesi olacak bu adým sadecebir grup sosyalisti deðil, fabrikalarda-ki ve iþyerlerindeki iþçileri, öðrenci-leri harekete geçirmelidir. Protestoetmek için deðil, kazanmak içinmücadele etmelidir.

Tüm emek örgütlerini bir arayagetirmelidir ve onlarýn politik sesiolabilmeyi onlarýn desteði ile baþar-malýdýr.

Kerkük kimin topraðý?Doðan TARKAN

Türk milliyetçiliði Kerkük’ü Türktopraðý olarak görüyor. Bunun nedeniburada bir miktar Türkmen’in yaþa-masý. Çeþitli iddialara göre soydaþolarak kabul edilen TürkmenlerKerkük’de yüzde 30’a varan birnüfusa sahipler.

En koyu Türk milliyetçisi dahi buoraný daha fazla arttýramýyor. Öte yan-dan Kerkük’ün en büyük etnik grubuKürtler. (Türkiye’deki eski bazý iddi-alara göre onlar da “soydaþ”.)

Bu durumda Kerkük açýk ki Türktopraðý deðil. Oysa Türkiye’de öylebir hava yaratýlmakta ki sanki Kerkükaslýnda Türkiye’nin bir parçasý olmalý.

Son zamanlarda çýkarýlan bazý haber-lere göre Atatürk Ýsmet Ýnönü’ye“Kerkük”ü alýn” demiþ. (Böyle birþeysöyleyip söylemediði bir yana nedenbu zor iþi Ýnönü’ye yýktýðý ayrý birkonu.)

Kerkük Türkiye sýnýrýnda dahi deðil.Sýnýrdan 200 kilometre daha içerde.Yani, Kerkük’ü almak aslýnda bütünKuzey Irak’ý iþgal etmek, bir baþkadeyiþle Irak’ýn Kürt bölgesini iþgaletmek demek.

Yayýlmacý Türk milliyetçiliði gözüdönmüþ bir biçimde bunu istiyor. Nevar ki Kerkük’ün Kürt, Türk ya daIrak topraðý olmasýnýn yaný sýra asýlönemi zengin bir petrol bölgesiolmasý. Bu petrol bölgesinin önemipetrolün çok kolay, dolayýsýyla ucuzaçýkarýlmasý. Bu nedenle emperyalistleriçin de Kerkük herþeyden önce BP,Exxon gibi petrol þirketlerinin.

ABD’nin Irak’a saldýrýsý sýrasýndaIrak Kürtleri ABD’nin yanýnda tutumaldý. KDP ve KYB böylelikle bölgenin

geleceðini güvence altýna aldýklarýnýdüþünüyorlar. Ne var ki bu tutumlarýile KDP ve KYB gelecekte IrakAraplarý ile çatýþmayý da garanti altýnaalmýþ durumdalar.

Direniþin bugün Irak’da ulaþtýðýboyut Irak halkýnýn çoðunluðununABD’ye karþý olduðunu yoruma gerekbýrakmayacak bir açýklýkla gösteriyor.

Ancak Irak Kürt liderliði þimdilikbütün bunlarý düþünmüyor. “Nekoparsak kârdýr” diye bakýyor vezaman zaman baðýmsýzlýktan, fede-rasyondan bahsederken zaman zamanda Irak Devlet Baþkanlýðý’ný istiyor.Aslýnda bu isteði yeni Irak’taKürtlerin kurucu olmasý.

Ne var ki Irak’ýn bu “yeniden” kuru-luþunun hiçbir meþruiyeti yok. Tekdayanaðý ABD iþgali. Amerikanordusunun baskýsý ve zorbalýðý. Açýkki direniþ eninde sonunda Amerikaniþgalini kýracak. Ýþgalci pýlýsýný pýrtýsýnýtoplayarak Irak’tan ayrýlacak. Ýþte ovakit Kürt hareketi için zor günlerbaþlayabilir.

Türk milliyetçileri þimdilik bu konu-larda düþünmüyorlar. Onlar asýlolarak neden tezkereyi 1 Mart’ta red-dettik ve ABD’nin yanýnda savaþagirmedik. Girseydik þimdi Kerkükbizim olurdu diye düþünüyorlar. Oysabu hiç bir biçimde mümkün olmayanbir rüya.

Dünya hegemonyasýna soyunanABD hiçbir biçimde Kerkük’ü, yani,petrolü Türkiye’ye býrakmaz. Kerkükpetrolü Türkiye için çok büyük birlokma.

Kerkük’le baðlantýlý ikinci sorun isebölgedeki Kongra Gel güçleri. Irak’tameþru olan bu siyasi akýmýn varlýðýTürkiye’yi rahatsýz etmekte ve ikide

bir yetkili ya da yetkisiz bir kiþiTürkiye’nin Kuzey Irak’a girerek buiþi bitirmesi gerektiðini ifade ediyor.

Yukarýda anlatýlan nedenlerdendolayý Türkiye veya baþka bir gücünbugün ABD’nin izni olmadan KuzeyIrak’a girmesi mümkün deðildir.ABD’nin ise kendi varlýðýnýn yaný sýrabir baþka gücün Irak’a girmesine izinvermeye hiç niyeti yok. Geçen senebölgede dolaþan bir grup Türkaskerinin baþlarýna çuval geçirilerekgöz altýna alýnmalarý bunun en iyigöstergesidir.

Böylesi tehditler hükümetten ya dayetkili aðýzlardan geldiðinde içedönük bir propagandadýr. Köþeyazarý, muhalefet partisi liderlerindengeldiðinde ise prim toplama çabasýdýr.

Bir de ABD’nin Kongra Gel’e karþýoperasyon yapmasý iddialarý var. Bukonuda kesin konuþmak zor. Ancakdireniþle baþý ciddi ölçüde dertte olanABD ordusunun bir de Kongra Gel ileçatýþacaðýný düþünmek çok mümkündeðil.

Bugün Türkiye için çözüm her türlüyayýlmacý siyaseti bir yana býrakarakKürt sorununu içerde ve dýþardabarýþçý, siyasi yollarla çözmektir.

Diyarbakýr Belediye Baþkaný’nýnBaþbakan’a önerisi bu açýdanyerindedir. Baþbakan Diyarbakýr’agiderek barýþ çaðrýsý yapabilir. Budoðrultuda adýmlar atýlacaðýný anlata-bilir.

Milliyetçiler biraz homurdanacak,etkili, yetkili çevreler birazsöylenecektir ama Türkiye’deyaþayanlarýn çoðunluðu bu barýþçaðrýsýna destek verecektir.

Emeðin sesinininþasý daha daacil bir görev

Page 4: Sosyalist İşçi 231

4

Zorla fahiþelik

'Sosyal Avrupa'nýn ensosyal devletlerindenAlmanya'da basýnada yansýyan bir kapi-talizm suçu: dahaönce fahiþelik yap-masýný teklif ettiði birkadýn teklifi kabuletmeyince Ýþ ve ÝþçiBulma Kurumu iþsiz-lik parasýný kesti.Almanya'nýn sosyalgüvenlik yasasýnagöre iþsizlere bir süreiþsizlik aylýðý ödeni-yor. Ancak 55 yaþýnaltýndaki kadýnlardevletten bir yýldanfazla iþsizlik aylýðýaldýklarýnda, kendi-lerine sunulan her-hangi bir iþi kabuletmek zorundalar.Daha önce garsonlukyapan 25 yaþýndakibu kadýna da kurumabaþvuran genelevler-den biri önerilmiþti.

Teneffüs bitti,haydi iþbaþýna!

Türkiye'de çeþitli böl-gelerde yapýlan biraraþtýrmaya göre,ilköðretim öðrenci-lerinin %23'ü dersçýkýþýnda ve tatillerdeaile bütçelerine katkýiçin, marangozluk,seyyar satýcýlýk, ototamirciliði, tornacýlýkgibi iþlerde çalýþýyor.Yani okula gidebilenher dört çocuktan biriödevlerini yapmakyerine, çalýþmakzorunda. Yoksulsemtlerde bu oran%45'e kadar çýkýyor.

Hayýrlý kardeþErgezen

Ýzmir'de üç yýldýr 320bin ortaöðretimöðrencisine yönelikuygulanmakta olanbir seviye tespitsýnavý var. Bu sýnavýbu yýl üstlenen þirket150 milyar TL. karelde etti. Ancak ihale,altý þirket arasýndannedense (!), en düþükfiyatý verene deðil de,Bayýndýrlýk ve ÝskanBakaný ZekiErgezen'in kardeþineait Sarakusta adlý þir-kete verildi. Ýl MilliEðitim Müdürlüðüdaha önce "Sýnavorganizasyonununaltýndan kalkamýy-oruz" açýklamasýnýyapmýþtý.

AKP hükümeti, aslýndapek çok baþka hükümettenfarksýz olarak, çalýþanlar,iþsizler veya yoksullarsözkonusu olduðundasöylediðinin tam tersiniuyguluyor. Ýþte buna gün-demdeki iki kýsa örnek.

GGrreevv hhaakkkkýýnnýývveerriirriimm,,ççaallýýþþmmaa hhaakkkkýýnnýýaallýýrrýýmm!!

Uluslararasý ÇalýþmaÖrgütü’nün (ILO) UzmanlarKomitesi’nce hazýrlananraporda, Türk SilahlýKuvvetleri mensuplarý ilepolislerin dýþýnda kalan tümmemurlara sendikaya üyeolabilme ve grev hakký ver-ilmesi istenmiþti. AB müza-kere sürecinin de önemlikalemlerinden biri olacak

"memura grev hakký" içinhükümet düðmeye bastý.Çalýþma Bakaný MuratBaþesgioðlu, bu konudakihazýrlýklarýn Personel RejimiKanunu ile birlikte elealýndýðýný açýkladý.

Hükümetin hazýrlýðýný yap-týðý Personel Rejimi Kanunutasarýsýnda, Türk SilahlýKuvvetleri mensuplarý ilepolisler, bir de yargý mensu-plarýnýn dýþýnda kalan kamuçalýþanlarýnýn "memur"

statüsünden çýkarýlarak"sözleþmeli per-

sonel"statüsündeçalýþtýrýlmasýöngörülüyor.Böylece AKPILO'nun önerisi-ni yerine getir-miþ oluyor. Birfarkla. Grevhakkýna sahip

olacak kimseyi býrakmadan!

DDoommaatteessiinn ssuuççuu nnee??

Geçtiðimiz ay TAGEM'de(Tarýmsal Araþtýrma GenelMüdürlüðü), sessiz sedasýzbir toplantý yapýldý.Toplantýya GDO (GenetiðiDeðiþtirilmiþ Organizma)yanlýsý "akademisyenler"legdo'lu ürün ithalatçýsý veüreticisi þirketlerin sözcülerikatýldý. Dünya GDOpazarýnýn çoðuna hakimolan ve Amerikan Senatosuiçinde dahi ortaklarý bulu-nan Monsanto þirketinin birtemsilcisi de herhalde"geçerken uðramýþtý".Edinilen bilgiye göre toplan-týda Ulusal BiyogüvenlikKanun Taslaðý çerçevesindeGDO'lu tarým ürünleri içinTürkiye pazarýnýn

geniþletilmesi ve gereklihukuki düzenlemelertartýþýldý. Oysa henüzhafýzalarda, Tarým BakanýSami Güçlü GDO'ya HayýrPlatformu'nun "CanavarDomates" kampanyasýnaneredeyse destek verenaçýklamalar yapmýþ,Türkiye'ye GDO'lu ürünsokulmayacaðý ve ürünanalizleri yapacak labaratu-varlar kurulacaðý konusun-da Platform’a ve kamuoyu-na söz vermiþti.TAGEM'deki toplantýya GDOkarþýtý akademisyenlerin vePlatform temsilcilerininçaðýrýlmamýþ olmasý, dahasýMonsanto'nun "Ulusal"Biyogüvenlik konusundakibir tartýþmaya dahil edilme-si, hükümetin kime hizmetetmek istediðinin de engüzel kanýtý.

AKLA KARAAKLA KARA

Devlet Bakaný veBaþbakan YardýmcýsýAAbbddüüllllaattiiff ÞÞeenneerr geçenlerdeDevlet Ýstatistik Enstitüsü(DÝE) verilerine dayanarakbasýna bir açýklama yaptý.Buna göre 2002 yýlýitibariyle Türkiye nüfusu-nun % 30'u (yaklaþýk 21milyon insan) yoksulluksýnýrý altýnda yaþýyor.Ayrýca bir milyon kiþi 'gýdayoksunu', yani tamamen aç!Üstelik DÝE'nün açýkladýðýyoksulluk sýnýrlarýsendikalarýn verdiði rakam-larýn neredeyse üçte birikadar.

Türkiye genelinde 931adet Sosyal Yardýmlaþma veDayanýþma Vakfý bulunu-yor. Bunlar, 21 milyonubulan yoksulluk sýnýrý altýn-da yaþayan insanýn yalnýzca6.3 milyonuna bazý maddiyardýmlarda bulunabiliyor.Bu yardýmýn miktarý 2002yýlýnda kiþi baþýna yýllýk 96milyon TL, 2003'te 103 mil-yon TL, 2004'te 168 milyonTL. Yani geçen yýl, buvakýflar kiþi baþýna günde46 yeni kuruþ yardýmdabulunmuþlar. Eðer tümyoksullara yardým etmeyekalksalardý 46 kuruþu 3.5'ebölmeleri gerekecekti ki buda kiþi baþý 13 kuruþ ederdi.Yani kimse verilen yardýmlabakkala gidip 'yarým ekmekversene' bile diyemezdi.Çünkü yarým ekmek 15kuruþ. Ýstanbul'da vapurlabir yakadan diðerinegeçmek için verilen yardýmý9 gün biriktirmesi gerekirdi.Geri dönmek için de bir 9gün daha!

Hükümet bize ekonomikbaþarýlarýný anlatadursun,devlet kurumlarýnýn verdiðiresmi rakamlara göre bileTürkiye'de yoksullukdayanýlmaz boyutlara var-mýþ durumda. Bir yandatoplam gelirin yarýsýna elkoyan en zengin yüzde yir-milik kesim ve milyondolarlýk transfer ücreti alanfutbolcu, 'sanatçý', 'enkýr-men', þovmen, manken vebenzerleri, diðer yandatoplam gelirin yalnýzcayüzde altýsýndan yararlananen yoksul yüzde yirmiliknüfus.

Bakanýn verdiði rakamlarýbaþ sayfadan ve manþettenveren RRaaddiikkaall gazetesinin (4Þubat 2005) röportaj yaptýðýyoksullardan birininsöyledikleri bu yazýnýnbaþlýðý. Tek göz bir 'ev'deyaþayan ailenin annesi içmesuyunu üç ayda bir gelentankerden saðlayabildikleri-ni, ýsýnmamaya artýk alýþtýk-larýný, yaðmura sevindik-lerini, çünkü yaðmur yaðýn-ca evin önündeki kovalarýndolduðunu da söylüyor. Busuyla çamaþýr, bulaþýk(çýkarsa tabii), banyo gibitemel ihtiyaçlarýný giderdik-lerini anlatýyor.

Bu manzaralar geçtiðimizyýlýn sonunda Tsunami vedeprem felaketiyle yýkýlanyoksul ülke insanlarýnýnyaþadýðýndan hiç de farklýdeðil. Dünyanýn üçte biri deyoksulluk sýnýrýnýn altýndayaþýyor. Týpký Türkiye gibi...Çünkü içinde yaþadýðýmýz(ýsandýðýmýz) sistem yaratýlantüm zenginlikleri az sayýda

zenginin elinde toplamaküzerine kurulu. Çünküdünyayý babalarýnýn çiftliðigibi gören birkaç bin zen-gin, dünyanýn hiçbiryerinde ayrým yapmaksýzýn,yoksullarýn sýrtýndan büyük

bir lüks içinde yaþýyor.Büyük çokuluslu þirketlerinher yýl yalnýzca reklamaayýrdýklarý paralarla bilekýtalar dolusu yoksulinsanýn karný doyabilir,saðlýk ve barýnma sorunlarý

çözülebilir, temiz içmesuyuna kavuþabilirler,çocuklar okula gönder-ilebilir. Ya da silahlanmaharcamalarýnda yalnýzcakýsýntýya bile gidilse busorunlar ortadan kalkar.S

Yoksul dünya5544 üüllkkee þþuu aann 11999900''aa ggöörree ddaahhaa yyookkssuull.. BBuunnllaarrýýnn 2200''ssii SSaahhrraa aallttýý

AAffrriikkaa''ddaa,, 1177''ssii DDooððuu AAvvrruuppaa vvee üüççüünnccüü ddüünnyyaa üüllkkeelleerriinnddee..

33 mmiillyyoonn iinnssaann ggeeççeenn yyýýll ddüünnyyaaddaa AAIIDDSS''ddeenn ööllddüü.. BBuunnuunn iikkii mmiillyyoonnuuSSaahhrraaaallttýý AAffrriikkaa''ddaa..

2211 üüllkkeenniinn nnüüffuussuu 11999900 yyýýllýýnnddaann ddaahhaa aaçç..

110000 mmiillyyoonn ddoollaarr eenn yyookkssuull üüllkkeelleerriinn ggüünnllüükk ddýýþþ bboorrçç ööddeemmeessii.. ÖÖrrnneeððiinnEEnnddoonneezzyyaa''nnýýnn 22000044''ttee yyaappttýýððýý bboorrçç ööddeemmeessii ssaaððllýýððaa yyaappttýýððýý hhaarrccaammaannýýnn1100,, bbaarrýýnnmmaayyaa yyaappttýýððýý hhaarrccaammaannýýnn 3333 kkaattýý..

558877 kkiiþþiinniinn kkiiþþiisseell sseerrvveettii bbiirr mmiillyyaarr ddoollaarrýý aaþþýýyyoorr.. 22000033''ttee bbuu ssaayyýý 447766iiddii..

33==4488 ddüünnyyaannýýnn eenn zzeennggiinn üüçç kkiiþþiissiinniinn sseerrvveettii,, eenn yyookkssuull 4488 üüllkkeenniinnttooppllaamm ggeelliirriinnddeenn ffaazzllaa..

11 ddoollaarr ggüünnllüükk ggeelliirrllee yyaaþþaammaayyaa ççaallýýþþaann bbiirr mmiillyyaarr,, 22 ddoollaarr ggeelliirrllee yyaaþþaa-mmaayyaa ççaallýýþþaann iikkii mmiillyyaarr iinnssaann vvaarr..

1100 mmiillyyoonn ççooccuukk hheerr yyýýll tteeddaavviissii kkoollaayy hhaassttaallýýkkllaarrddaann vvee yyookkssuulllluukkttaannööllüüyyoorr.. EEnn ççookk ççooccuukk ööllüümmüünnüünn yyaaþþaannddýýððýý 2200 üüllkkeeddeenn 1199''uu AAffrriikkaa''ddaa,, ddiiððeerriiiissee AAffggaanniissttaann..

11 mmiillyyaarr iinnssaann tteenneekkee,, kkaarrttoonn vvbb.. mmaallzzeemmeeddeenn üürreettttiikklleerrii ''bbaarrýýnnaakk''llaarrddaayyaaþþýýyyoorr.. 3300 yyýýll iiççiinnddee bbuu ssaayyýý iikkii mmiillyyaarraa ççýýkkaaccaakk..

117700 eenn yyookkssuull üüllkkeenniinn ttooppllaamm yyýýllllýýkk ggeelliirriinnee eeþþiitt sseerrvveettii bbiirrkkaaçç yyüüzz zzeenn-ggiinn eelliinnddee ttuuttuuyyoorr..

330000 mmiillyyaarr ddoollaarr TTssuunnaammii''nniinn vvuurrdduuððuu bbeeþþ üüllkkeenniinn ddýýþþ bboorrççllaarrýý ttooppllaammýý..YYýýllllýýkk ööddeemmeelleerrii 3322 mmiillyyaarr ddoollaarr.. YYaappýýllaann yyaarrddýýmmllaarrddaann oonnllaarrccaa kkaatt ffaazzllaa..

33 bbiinn 445500 mmiillyyaarr ddoollaarr eenn yyookkssuull üüllkkeelleerriinn eenn zzeennggiinnlleerree 11998822''ddeenn bbeerriiööddeeddiikklleerrii ddýýþþ bboorrçç mmiikkttaarrýý..

Dünyayla birlikte yoksullaþýyoruz

‘Turþuyu kaynatýp çorba yaptým’

Nüfusun gelirden aldýðý pay (%)

BBiirriinnccii 2200 ((eenn yyookkssuull)) ............................................................................................ 66..00ÝÝkkiinnccii 2200 ......................................................................................................................................1100..44ÜÜççüünnccüü 2200 ................................................................................................................................1144..55DDöörrddüünnccüü 2200 ......................................................................................................................2200..99BBeeþþiinnccii 2200 ((eenn zzeennggiinn)) ........................................................................................4488..33

Kapitalizminsuç dosyasý

Kapitalizmin suçdosyasý için öneri-lerinizi yollayýn

Page 5: Sosyalist İşçi 231

5

Eylem deðil listeler

Eðitim-Sen Ýstanbul 4No'lu Þube'nin kongresi 12Þubat'ta yapýldý.

16 Þubat Emek Platformueylemi kararýna, Eðitim-Sen hakkýnda dava açýl-masýna, reform yasasýnýnçýkmasýna, savaþ, AB gibigündemlerin olmasýnaraðmen politik tartýþ-malarýn sönük olduðu,hatta hiç yapýlmadýðý birkongre daha geçirildi.

Kürsüden geçmiþ dönemdeðerlendirmesiyapýlýrken herkes önünde-ki "anahtar" listelerleuðraþýyordu. Ýleriyedönük, politik tartýþmalarýiçeren, sendikanýn bundansonra ne yapmasý gerek-tiðine dair deðil, hangiörgütün temsilcilerininyönetime girmesi gerek-tiðine dair bir tartýþmavardý. Tabiri caizse listeleruçuþuyordu.

Emek Platformu eylemle-rine iliþkin soru sormayaçalýþtýðým birkaç kiþi yasorumu geçiþtirdi ya dabiraz üsteleyince; "bueylemden birþey çýkmaz,zaten Emek Platformu dadaðýldý biliyorsun" diyecevap verdi.

Sorun sendikalara bakýþaçýsýyla ilgili. Bu kongre,KESK politik partilerinbirliði gibi davranmaktanvazgeçip, iþyerlerindeörgütlü gerçek bir sendikaolarak kendini örgütle-mediði sürece yaþanansorunlarýn aþýlmasýnýnmümkün olmayacaðýný birkere daha gösterdi.

HHaallee GGÜÜÇÇYYEETTMMEEZZ

16 Þubattartýþýlmadý

Eðitim Sen Ýstanbul 6No'lu þube kongresi 13Þubat'ta yapýldý.

Katýlým diðer sendikakongrelerine göre birazdaha yüksek olmasýna rað-men, kýsa süre önce kendi-sine kapatýlma davasýaçýlmýþ, bugünlerde ise budava sürecinde yapýlaneylemlerden dolayý üyele-rine soruþturma açýlmýþbir sendika için tartýþ-malarýn oldukça cansýzgeçtiði bir kongre oldu.

Kongre’de “AB'ye hayýr”denmesi için bir önergeverildi. Önergeningerekçesi olarak da AB'ninemperyalizmin kurum-larýndan bir tanesi olduðuve yurtseverlerin baðýmsýzTürkiye için AB'ye hayýrdemesi gerektiði ilerisürüldü. Önerge yurtse-verlik vurgusuna karþýçýkýldýðý için reddedildi.Fakat binlerce üyeye sahipbir sendika kongresindebeþ gün sonra 16 Þubat'tayapýlacak EEmmeekk PPllaattffoorrmmuueyleminin nasýl dahabüyük olacaðýnýn yoðunbir þekilde tartýþýlmamasýilginçti.

Bu da aslýnda KESK'inbüyümek ve gerçek birsendika haline gelmek içinne yapmamasý gerektiðiniçok iyi bir þekilde göste-riyor.

KESK'e baðlý sendika-larýn genel kurullarýndabugüne dek yaþananlarikili bir gerçeði ortayakoyuyor. Bunlardan ilkideðiþim arzusudur.Çeþitli genel kurullarýndelegasyonlarýna bakýl-dýðýnda, eskisinden farklýolarak, daha genç, dahadinamik ve daha çok"baðýmsýz" delegenin var-lýðýndan rahatlýkla sözedilebilir.

Ýþyerlerinden gelen, iþ-yerlerinde yaþadýklarýsorunlara çözüm üreten

bir sendika isteyen buinsanlar dönüþümüntemel dinamiði olabilir.Uzun süredir dile getir-diðimiz, "sendika gibisendika" talebini payla-þan, sendikalarýn içindekisiyasi odaklarla hayligevþek baðlarý bulunanbu delegelerin karþýsýnda,seçenek olarak, ne yazýkki yine eski siyasilerin,deðiþim ihtiyacýna yanýtüretemeyecek olan "grup-larýn" ve onlarýn, terbiyelibir ifadeyle "garip" ittifaklisteleri vardý. Sanki

KESK'teki âtýllýðýn,duraðanlýðýn sorumlusuonlar deðilmiþcesine,övündükleri listelerle çýk-týlar delegelerin karþýsýnave aslýnda deðiþen hiçbirþey olmadý.

Yeni odak ihtiyacý

Sendikalarýn genel ku-rullarýnda mücadele pro-gramlarýnýn tartýþýlmasýnýbekleyen onca delege ha-yal kýrýklýðýna uðradý.Personel Rejimi YasaTasarýsý’yla, öðretmen-

lerin yaz aylarýndagirmek zorunda kalacaðý"uzman öðretmenlik"sýnavýyla ilgili tartýþmalaryoktu kongre salonlarýn-da.

Dolayýsýyla, Eðitim- Senve KESK'te mücadeleci,emekçilerin gündeliksorunlarýný mücadelesininmerkezine alan bir politikodak ihtiyacý yakýcý birsorun haline geldi. Böylebir odaðý yaratmakdevrimci sosyalistlerinacil görevleri arasýnagirdi.

KESK'te deðiþim isteðiTTaalleepplleerriimmiizz

1- Ýþyeri sorunlarýnýmerkezi sorun

saymak,2- Her yerelde bir þube

açmak,3- Yöneticilerin bir

dönemden fazlaseçilmelerini

önleyecek bir tüzükdüzenlemesi,

4- Her üyeye, genelmerkez üyeliklerini

belirlemeye kadar oyhakký!

Her iþyerine bir sandýk!Genel oy hakký!

5- Siyasi gruplarýnhiçbirinin dýþlan-

madýðý, demokratik birsendika!

FF.. AALLOOÐÐLLUU

KESK Genel Kurul’a hazýrlaný-yor. Þube kongreleri toplanýyor.Yakýnda Genel Merkez kongreleriyapýlacak. 12 Mayýs’ta da KESKGenel Kurulu toplanýyor.

KESK hala iþçi sýnýfý hareketininen önemli örgütü durumunda.Çünkü Türkiye’ye dayatýlan yeniliberal politikalarýn sivri ucu halakamu hizmetlerine dönük. Bu ne-denle kamu emekçileri mücadeleetmek, sahip olduklarýný korumakzorunda.

Geçtiðimiz 15 yýl kamu emekçi-leri son derece önemli birmücadele sürdürdü. Yasal birkazaným elde edilemedi amahareket bir dizi meþru kazanýmelde etti.

Sendika hakký yasallaþmadankamu emekçileri sendika kurma-hakkýný mücadele ederek eldeetmiþlerdi. Grev hakký hala yasal-laþmadý ama KESK’e baðlýsendikalar fiili olarak gerçek-leþtirdikleri eylemlerle grevimeþru bir hak haline getirmiþlerdi.

Ne var ki sendika, kazanmak içinmücadele eder. Hak elde etmekiçin, üyelerinin yaþam koþullarýnýdüzeltmek, daha iyi hale getirmek-için mücadele eder.

Ne yazýk ki KESK bunu baþara-madý. Bunca yýlýn mücadelesininsonucunda KESK elde ettiði meþrukazanýmlarý bile yitirmiþ durumageldi. Çünkü artýk üye tabanýKESK’in (artýk gelenekleþmiþ tlpik

protesto amaçlý) eylemlerinegüvenmiyor.

Sayýsýz kere genel greve çýkýldý.Katýlým zaman zaman milyonuaþtý. Sayýsýz kere Türkiye’nin dörtbir yanýndan toplanýlarak Anka-ra’ya yüründü. Her biri iþçi sýnýfýhareketi tarihine geçen büyük, an-lamlý gösteriler yapýldý.

Ancak bu gösteriler, bu genelgrevler bir kazaným olmadan bitti.Hiç biri bir protesto ifadesiolmanýn ötesine gidemedi.

Oysa, KESK ve ona baðlý sendi-kalar fiilen meþru bir biçimde grevyapabilirken diðer yandan da fii-len toplu sözleþmelere baþlaya-bilirdi. Üyelerin ekmek-peynir so-runlarý ile ilgilenip bunlarýn düzel-tilmesi için mücadele edebilirdi.

Oysa KESK ekonomik haklar içinmücadeleyi hep küçümsedi. Ýkinci-plana attý. Dolayýsýyla da hareketegeçirebildiði üye sayýsý giderekazaldý.

Baþtan memurlarýn örgütlenmesiiçin mücadele eden tek örgütolarak kamu emekçilerinin yoðunve aktif desteðine sahip olan KESKekonomik alanda da kazanýmlarelde ederek bu desteði çok dahagüçlü hale getirebilirdi. Süreçböyle iþlemeyince destek giderekpolitik bir desteðe dönüþtü veTürk Kamu Sen’e karþý en geniþsol KESK’de kaldý ama kamuçalýþanlarýnýn çoðunluðu politiknedenlerle KESK dýþýnda kalmayýtercih etti.

8-10 yýl önce binlerce insaný

harekete geçirebilen KESK þubeleribugün ancak onlarca insaný, çokzaman daha da azýný hareketegeçirebilmekte.

O kadar ki toplumun yüzde85’inin savaþa karþý olduðubugünkü koþullarda dahi KESKüyelerini savaþa karþý bile hareketegeçiremiyor.

KESK için en önemli dönemeçsahte sendika yasasýnýn çýkýþ süre-ci oldu. Yýllarca sahte sendikayasasýna karþý mücadele etmiþolan KESK yasa önerisi son kezparlamentoya geldiðindeneredeyse direnemedi. Yapýlan birkýsým eylemler küçük ve etkisizdi,bir kýsmý için ise sembolik biledemek mümkün deðil.

Sonunda, en önemli mücadeleaný geldiðinde KESK üyelerini vehatta her zaman harekete geçirdiðisosyalist solu bile hareketegeçirmekten aciz bir haldeydi.Bütünüyle iktidarýn adýmlarýtarafýndan belirlenen bir direniþ(!)çizgisi sonunda parlamentoda sonoylama yapýlýrken çoðu KESKüyesi bile olmayan 100 kiþi ile sondireniþ(!) yapýldý ve bugünkü“sendikalar yasasý” çýktý.

Ya o günden bugüne? KESKgrevli-toplu sözleþmeli grev hakkýiçin mücadele etti mi? Kamuemekçilerine grev hakkýnýn önemi-ni anlatmaya çalýþtý mý? Ýþyerlerinedayalý emek mücadelesi verdi mi?Ne yazýk ki bütün bu sorularýncevabý olumsuz. Ve sonuçta faþist-lerin sadece KESK’in önünü

kesmek için oluþturduðu TürkKamu Sen MHP’ye yakýnlýðýnýdaha da arttýrarak kamu emekçi-lerinin çoðunluðunu temsil ederhale geldi.

Bugün, Evrensel, Birgün gibi solgünlük gazeteler bile artýk TürkKamu Sen’i haber yapabilmekte.KESK bu gazeteleri çýkaransiyasetlerin elinde meþru kaza-nýmlarýný kaybederken Türk KamuSen bu siyasetlerin gözünde her-halde meþru hale gelmekte!

Nasýl ki yeni bir sola ihtiyaçvarsa KESK’te de ayný þekildebüyük bir yenilenmeye ihtiyaç var.

Herþeyden önce KESK içindedemokrasi gerekiyor. Listesavaþlarýnýn yapýldýðý kongreleryerine ciddi tartýþmalarýnyapýldýðý, kararlarýn alýndýðý kon-greler gerekli.

Ýþyerlerinde baþlayan tartýþmasüreci bütün KESK’i sarmalý veKESK Genel Kurulu’na kadarsürmeli.

Bütün üyelere oy hakký. Þubedüzeyinde delege sistemi kalkmalýve bütün üyelerin oy verme hakkýolduðu kongreler yapýlmalý. Þubedüzeyinde olduðu kadar genelmerkez düzeyinde de seçimlerbütün üyelerin oyu ile yapýlmalý.Dolayýsýyla gerek tartýþarak,gerekse oy vererek yüzbinlerceKESK üyesi örgütlerinin gelece-ðine sahip çýkma, örgütlerini belir-leme olanaðý bulurlar.

Böyle bir KESK geliþme ve güç-lenme olanaðýna sahip olacaktýr.

DDeemmookkrraattiikk bbiirr sseennddiikkaa hhaarreekkeettii ggeerreekkllii

Page 6: Sosyalist İşçi 231

6

Avrupa Birliði þirket kuþatmasý altýnda

Çokuluslu þirketlerinBrüksel çýkarmasý

AB'nin ekonomi-politikasýnýn re-kabeti temel almasý için iki dev lobigrubu kýyasýya mücadele etti. 2000yýlýnda "Lizbon Stratejisi" adýylarekabeti AB'nin resmi ekonomi-politikasý haline getirmede önemlirol oynayan bu gruplardan biriTürkiye'den TÝSK ve TÜSÝAD'ýn daüyesi olduðu Avrupa Sanayici veÝþverenler Konfederasyonlarý vediðeri de Avrupa SanayicileriBirliði. O günden bu yana bu ikikuruluþ rekabetin AB ülkeleriningündeminden düþmemesi için elin-den geleni yapýyor.

Bu durum, ekonomik rekabetinönünde bir engel olarak görülenKyoto Protokolü ve saðlýk gibikonularda geri adým atýlmasýanlamýna geliyor. AvrupaKomisyonu'nun yeni baþkaný José

Manuel Barroso, baþkanlýðý döne-minde önceliðin Lizbon'da kararabaðlanan rekabet gücünün artýrýl-masý olduðunu açýkladý.

Þaþýrtýcý, ama gerçek: AB'desatýlan tüm kimyasallarýn yüzde99'u herhangi bir çevre veya saðlýkdenetiminden geçmiyor. AvrupaKomisyonu 1999 yýlýnda tümkimyasallarýn denetimine yönelikuygulamalar önerdi. Ancak kimyasanayicileri buna þiddetle karþýçýktý.

Avrupa Kimya SanayicileriDerneði (CEFIC), önerininyumuþatýlmasý ve geciktirilmesiiçin milyonlarca euro'luk lobifaaliyeti yürüttü. Bu kampanyaABD'li kimya sanayicileri ve Bushyönetimi tarafýndan da desteklendi.Colin Powell doðrudan devreye

girerek, bir çok AB hükümetiüzerinde baský yaptý. CEFIC,BASF'ýn liderliðinde rekabetkoþullarýný ileri sürerek, öneriyekarþý duruþunu daha da sertleþtir-di. Kimyasallarýn denetiminin, 2010yýlýna kadar ulaþýlmasý hedeflenenLizbon Stratejisi'ndeki rekabetçikoþullarý zedeleyeceði ileri sürüldü.

Ýnsan saðlýðýný hiçe sayan tüm bubaskýlar sonucu, 2003 yýlý sonundagözden geçirilerek yeniden gün-deme alýnan denetim önerisi,büyük oranda kimya þirketlerininistekleri doðrultusundayumuþatýldý. AB'de henüzkimyasallarý denetleyen yasal birdüzenleme yok. AvrupaParlamentosu'nun önerinin sonderece yumuþatýlmýþ halini bu yýlonaylamasý bekleniyor.

MilitarizmBrüksel'dekamuflajda

YYeennii SSaavvuunnmmaa AAjjaannddaassýý ((NNDDAA)),, BBrrüükksseell''ddee ssiillaahh þþiirr-kkeettlleerriinniinn lloobbii ffaaaalliiyyeettlleerriinnii yyüürrüüttüüyyoorr,, bbaaððýýþþ kkaarrþþýýllýýððýý,,iisstteenniilleenn iiççeerriikkttee rraappoorrllaarr yyaayyýýnnllýýyyoorr vvee ddiiððeerr hhaallkkllaaiilliiþþkkiilleerr iiþþlleerriinnii yyüürrüüttüüyyoorr.. MMüüþþtteerrii ttaarraaffýýnnddaann vveerriill-mmeekk iisstteenneenn mmeessaajjýý iiççeerreenn bbiirr rraappoorr vveeyyaa aaççýýkk bbiirrttooppllaannttýýnnýýnn ffiiyyaattýý 1155 bbiinn iillee 3300 bbiinn eeuurroo aarraassýýnnddaaddeeððiiþþiiyyoorr..

SSiillaahh þþiirrkkeettlleerrii aaççýýssýýnnddaann kkeennddii ççýýkkaarrllaarrýýnnýý ddooððrruuddaannggüünnddeemmee ggeettiirrmmeekk yyeerriinnee,, bbuu iiþþii ddiikkkkaatt ççeekkmmeeddeennhhaalllleettmmeelleerrii öönneemmllii bbiirr aavvaannttaajj ssaaððllýýyyoorr.. DDiiððeerr ttüümmssaannaayyiicciilleerr ggiibbii,, ssiillaahh þþiirrkkeettlleerrii ddee AABB''nniinn rreekkaabbeettççiippoolliittiikkaallaarr yyüürrüüttmmeessii kkoonnuussuunnuu,, öözzeelllliikkllee ssaavvuunnmmaahhaarrccaammaallaarrýýnnýýnn aarrttýýrrýýllmmaassýý bbeekklleennttiissii nneeddeenniiyyllee öönneemm-ssiiyyoorr.. AABB''nniinn ggüünnüümmüüzzddeekkii ssaavvuunnmmaa hhaarrccaammaallaarrýýoorrttaallaammaa GGSSMMHH''nnýýnn yyüüzzddee 33''üü ddoollaayyýýnnddaa.. AABBDD''nniinnhhaarrccaammaassýý GGSSMMHH''ssýýnnýýnn yyüüzzddee 66''ssýýnnaa vvaarraann hhaarrccaammaassýýkkaarrþþýýssýýnnddaa oolldduukkççaa ddüüþþüükk.. SSiillaahh þþiirrkkeettlleerrii bbuu dduurruummuurreekkaabbeett ggüüççlleerriinniinn öönnüünnddeekkii eenn bbüüyyüükk eennggeell oollaarraakkggöösstteerriiyyoorr!!

NNDDAA,, hheemm BBrrüükksseell''ddeekkii NNAATTOO sseekkrreetteerrlliiððiiyyllee,, hheemmddee AAvvrruuppaa KKoommiissyyoonnuu''nnuunn aasskkeerrii aarraaþþttýýrrmmaallaarrýýyyllaaiillggiillii kkuurruulluuþþllaarrýýyyllaa yyaakkýýnn iilliiþþkkii iiççiinnddee.. BBrrüükksseell''ddee bbiirrççookk ssiillaahh lloobbiissii bbuulluunnuuyyoorr.. BBuunnllaarr aarraassýýnnddaa eennöönneemmlliilleerrii AAvvrruuppaa HHaavvaaccýýllýýkk SSaannaayyii DDeerrnneeððii vveeAAvvrruuppaa SSaavvuunnmmaa SSaannaayyiilleerrii GGrruubbuu ssaayyýýllaabbiilliirr..

Biyoteknolojiþirketleribastýrýyor

BBrrüükksseell''ddee bbiiyyootteekknnoolloojjii kkoonnuussuunnddaa lloobbii yyaappaann eennbbüüyyüükk iikkii ggrruupp,, ttüümm bbiiyyootteekknnoolloojjii sseekkttöörrüünnüü tteemmssiilleeddeenn EEuurrooppaaBBiioo vvee AAvvrruuppaa TToohhuumm DDeerrnneeððii.. EEnnbbüüyyüükk ddöörrtt bbiiyyootteekknnoolloojjii þþiirrkkeettii oollaann MMoonnssaannttoo,,SSyynnggeennttaa,, PPiioonneeeerr ((DDuuPPoonntt)) vvee BBaayyeerr bbuu hheerr iikkiiggrruubbuunn ddaa üüyyeessii,, aannccaakk aayynnýý zzaammaannddaa BBrrüükksseell''ddeekkeennddii lloobbii bbüürroollaarrýý vvaarr..

11999988 yyýýllýýnnddaa bbiiyyootteekknnoolloojjii þþiirrkkeettlleerrii,, AAvvrruuppaa''nnýýnnggöörrddüüððüü eenn ppaahhaallýý vvee eenn ççýýkkaarrccýý lloobbii kkaammppaannyyaassýýnnýýnnaarrddýýnnddaann,, ggeennlleerr,, hhüüccrreelleerr,, hhaayyvvaannllaarr,, bbiittkkiilleerr,, iinnssaannvvüüccuudduunnuunn ppaarrççaallaarrýý vvee iinnssaann eemmbbrriiyyoossuu üüzzeerriinnddeeppaatteenntt hhaakkllaarrýý ttaannýýyyaann AABB YYaaþþaamm PPaatteenntt DDiirreekkttiiffii''nniiggeeççiirrmmeeyyii bbaaþþaarrddýý.. AAnnccaakk bbuunnuu iizzlleeyyeenn yyýýllllaarrddaa bbuuþþiirrkkeettlleerr,, GGDDOO''lluu ((GGeennlleerriiyyllee OOyynnaannmmýýþþ)) üürrüünnlleerrkkoonnuussuunnddaa ttüükkeettiicciilleerriinn vveerrddiiððii mmüüccaaddeelleelleerr ssoonnuuccuu,,iisstteeddiikklleerrii ööllççüüddee hhýýzzllýý aaddýýmm aattaammaaddýý.. SSoonn yyýýllllaarrddaaAAvvrruuppaa KKoommiissyyoonnuu,, bbiiyyootteekknnoolloojjiilleerr kkoonnuussuunnddaaoolldduukkççaa ddeesstteekklleeyyiiccii bbiirr ttaavvýýrr iiççiinnddee oollmmaassýýnnaa kkaarrþþýýnn,,uulluussaall hhüükküümmeettlleerr,, ttüükkeettiicciilleerriinn tteeppkkiissiinnddeennççeekkiinneerreekk yyeennii bbiiyyootteekknnoolloojjiikk üürrüünnlleerr kkoonnuussuunnddaaddaahhaa tteemmkkiinnllii aaddýýmmllaarr aattttýý..

OO ggüünnddeenn bbuu yyaannaa bbiiyyootteekknnoolloojjii þþiirrkkeettlleerriiyyllee ççeevvrree-cciilleerrii kkaarrþþýý kkaarrþþýýyyaa ggeettiirreenn bbiirr ççookk öönneemmllii mmüüccaaddeelleeyyüürrüüttüüllddüü.. AAnnccaakk,, AABB''nniinn ""bbiirr aarraaddaa vvaarr oolluuþþ""((oorrggaanniikk üürrüünnlleerrllee GGDDOO''lluu üürrüünnlleerriinn bbiirr aarraaddaa,, yyaannyyaannaa vvaarr oolluuþþuu)) kkoonnsseeppttiiyyllee,, GGDDOO''lluu üürrüünnlleerree iizziinnvveerreenn yyeennii uuyygguullaammaallaarr ggüünnddeemmee ggeellddii.. DDaahhaa öönncceeGGDDOO''lluu üürrüünnlleerriinn üürreettiimmii vvee ddýýþþaallýýmmýý kkoonnuussuunnddaaddiirreenneenn AABB,, eettiikkeettlleennmmeessii kkooþþuulluuyyllaa ttüükkeettiimmiikkoonnuussuunnddaa,, þþiirrkkeettlleerriinn lleehhiinnee ggeerrii aaddýýmm aattttýý..

2003 yýlýnda AvrupaParlamentosu tarafýndanyayýnlanan bir raporda,Brüksel'de lobi faaliyetisürdürenlerin yüzde70'inin faaliyetlerini þirketçýkarlarý adýna yürüttüðü-ne, sadece yüzde 20'sininsivil toplum kuruluþlarý(sendikalar, saðlýk hizmet-leri örgütleri, çevre grup-larý, vb) ve toplumsal yarariçin çalýþtýðýna iþaret edi-yor. Geriye kalan yüzde 10ise AB içindeki bölgelerin,kentlerin ve uluslararasýkurumlarýn temsilcilerin--den oluþuyor.

Hemen her ticari alanda,Avrupa Þiþelenmiþ SuSoðutucularý Derneði gibien küçüklerinden, Brük-sel'deki bürosunda 140 ki-þiyi çalýþtýran Kimya Sana-yi Federasyonu'na kadar,tüm sektörlerden lobi gru-plarý bulunuyor.Brüksel'de faaliyetsürdüren "halkla iliþkiler"þirketlerinin binden fazlaçalýþaný var. Bu tür þirket-ler, parayý bastýran serma-ye gruplarý adýna ABbürokrasisi ile doðrudangörüþmeler, stratejik danýþ-ma ve bilgi paylaþýmý gibihizmetler veriyor.

Sosyalist Ýþçi'ningeçtiðimiz sayýlarýnda dabelirtildiði gibi, AB'dekikarar mekanizmalarýnýnkarmaþýklýðý ve antide-mokratik karakteri, seçimledeðil, atamayla gelen bü-rokratlarýn kimseye hesapverme zorunluluðu ol-madan karar alabilmeyetkileri, lobi gruplarýnýn

kapalý kapýlar ardýndadiplomatik pazarlýklarlaalýnan kararlarý önemliölçüde etkileyebilmelerinisaðlýyor. Brüksel, son yýl-larda lobi konusunda baþýçeken Washington'u geçe-rek dünyanýn bir numaralýlobi merkezi olma yolundailerliyor.

AB'nin merkezindebinden fazla lobi grubu,yüzlerce halkla iliþkiler þir-keti, çokuluslu þirketlertarafýndan finanse edilenonlarca "think-tank" kuru-mu ve yüzlerce þirketin"AB iþleri sorumlusu"

bulunuyor. AvrupaParlamentosu'nun websitesinde 5 binden fazlaakredite olmuþ 'lobici' liste-leniyor. Brüksel'de günü-müzde büyük çoðunluðuçokuluslu þirketlerin çýkar-larýna hizmet eden 15 -20bin arasýnda profesyonellobi çalýþaný olduðu tahminediliyor. Hill & Knowltongibi tek bir halkla iliþkilerþirketi bile, Brüksel'de sos-yal meseleler ve çevre gibikonularda lobi faaliyeti ya-pan sivil toplum kuruluþ-larýnýn toplam çalýþanlarýn-dan fazla kiþiyi çalýþtýrýyor.

Bu nedenle STK'larýn lobifaaliyetlerinin þirketlerinetkisini kýrmasý ve ABkararlarýnýn sosyal olandanyana çýkmasý pek olasýdeðil.

AB'nin büyük yetkilerledonanmýþ bürokrasisi þir-ketlerin ablukasý ve etkisialtýnda.

* Bu sayfanýn hazýrlanmasýn-da CCoorrppoorraattee EEuurrooppeeOObbsseerrvvaattoorryy'nun yayýnlarýn-dan yararlanýldý.

Sermaye: 1 Ýnsanlýk: 0

Page 7: Sosyalist İşçi 231

7DÜNYA

Adalet olmazsabarýþ da olamaz

FÝLÝSTÝN

Filistin’de barýþ rüzgarlarýesiyor. Öyle bir hava var kisanki çok yakýnda yarýmyüzyýllýk Filistin sorunuçözülecek. Ve her þeyFFiilliissttiinn KKuurrttuulluuþþ ÖÖrrggüüttüülideri, Filistin DevletBaþkaný YYaasseerr AArraaffaatt’ýnölümüne baðlanýyor.

AArraaffaatt her zamanemperyalistler için isten-meyen biri oldu. Çünkü,FFKKÖÖ verdiði mücadele ilebütün Arap dünyasýnýradikalleþtirmekte,emperyalizme karþý duygu-larý körüklemekteydi.

Gerçekte hem AArraaffaatt,,hem de baþýnda olduðuFFiilliissttiinn KKuurrttuulluuþþ ÖÖrrggüüttüügösterildiði kadar radikalörgütler deðil. AArraaffaatt ister-istemez aþaðýdan gelenbaskýlar sonucu uzlaþmazpozisyonlara girmektefakat diðer yandan bul-duðu her fýrsatta da uzlaþ-maya çalýþmaktaydý.

FFiilliissttiinn KKuurrttuulluuþþÖÖrrggüüttüü’nün tarihi boyun-ca sayýsýz kereler gericiArap rejimleri ile giriþilenuzlaþmalar bunun kanýtý.

Son olarak ise AArraaffaattLübnan’ý terk ederkenaslýnda Filistin hareketi içinbir dönemi kapamaktaydý.FFKKÖÖ’nün Lübnan’dan çek-ilmesiyle sürgündekiFilistin halkýnýndirenebilmesi için elindehiç bir olanak kalmýyordu.teker teker her yerdendýþlanmýþlardý.

Lübnan’dan çekilmeninhemen ardýndan iki süreçiç içe baþladý. Bir yandaniþgal altýndaki topraklardaÝntifada baþladý, diðer yan-dan ise ““OOsslloo BBaarrýýþþSSüürreeccii..””

Yakýnlarýna “Arafat’tanfarklý görünmek için takýmelbise giyip, kravat takýy-oruz” diyen MMaahhmmuuttAAbbbbaass’ýn hazýrladýðý OOssllooBBaarrýýþþ AAnnllaaþþmmaassýý’nýn bin-lerce sayfasýnda tek birkere bile Ýsrail iþgalindenbahsedilmemekte.

Oysa, Filistin 1948’denbaþlayarak, giderekbüyüyen, geniþleyen bir

iþgal altýnda. Siyonist Ýsraildevleti iþgali yaydýkçadaha fazla Filistinli toprak-larýný terk ederek göçmekzorunda kaldý. Sonundagöçmen Filistinli nüfusiþgal altýndaki bölgelerdeyaþayan Filistinli nüfustandaha fazla hale geldi.

Oslo’da iþgalden bahset-meyen MMaahhmmuutt AAbbbbaass bukez de iþgalden bahsetmiy-or. Bu konuyu sonrakonuþuruz diyor. Ayný þek-ilde Doðu Kudüs’ün FilistinDevleti’nin baþkenti olmasýkonusunda da, sayýsýz Fi-listin kentinin Ýsrail iþga-linde olmasý da, Filistinlilerebýrakýlacak topraklardakiYahudi yerleþim bölgeleride, Filistin’i çevreleyenduvar da AAbbbbaass’’ýýn tek lafetmediði diðer konular.

AArraaffaatt’ýn ölmesindensonra AmerikanYönetimi’nin desteklediðiaday olan MMaahhmmuutt AAbbbbaasskýsacasý Oslo Anlaþmasýnýtekrarlamaya çalýþýyor.“Hele bir anlaþalým, gerisikolay” diyor. Ama nedenanlaþýlýyor, o belli deðil. Yada daha doðrusu bu anlaþ-mada Filistinlilerin yararý-na olan her ne ise, o daortada yok.

MMaahhmmuutt AAbbbbaass þu andaherþeye raðmen ABD’ninanladýðý anlamda bir barýþadoðru adýmlar atýyor. Yada öyle bir görüntü var.

Bölgeye gelen ABD’ninyeni Dýþiþleri Bakaný

CCoonnddoolleeeezzzzaa RRiiccee “þiddeteson verin” dedi. Ama aynýRRiiccee Ýsrail’e “þiddete sonverin” demedi. SankiFilistinliler Ýsrail’i,, iþgaletmiþ gibi. Sanki Filistinuçaklarý Ýsrail kentlerinibombalýyor, Filistin tan-klarý Ýsrail sokaklarýndageziyormuþ gibi sanki TelAviv sinegoglarýndaFilistin bayraðý asýlýymýþgibi.

AAbbbbaass þu anda RRiiccee’ýndediðini yapýyor. Kendisubaylarýna iþten el çek-tiriyor, sýnýrýna Filistinliaskerleri yýðýyor.Filistinliyi Filistinliye kýy-dýrmaya hazýr olduðunugösteriyor. Amerikalýlar veSiyonistler mutlu. AAbbbbaass’ýnterörist þiddet karþýtýçabalarýna karþý Ýsrail de“askeri operasyonlarýný”durduracaðýný söylüyor.

Ýkinci Ýntifada baþladýðýn-dan bu yana 4 bin kiþiöldü. 3 bini Filistinli. BiniÝsrailli.

Ýsrail düpedüz, aranan112 Filistinliye suikastgerçekleþtirdi. Bu 112 kiþiyiöldürürken 500’den çokFilistinli sivil de yaþam-larýný kaybetti. Gene deABD’ye göre Ýsrail’in buyaptýðý “askeri operasyon”!

Filistin halký açýk ki barýþistiyor. Savaþmaktan yorul-muþ durumda. 1948’denberi direniyorlar. Tankakarþý, helikopter ve savaþuçaðýna karþý taþla direniy-

orlar. Yorgun olmalarýanlaþýlýr birþey.

Ancak acaba barýþmümkün mü. MMaahhmmuuttAAbbbbaass’ýn tuttuðu yol barýþagötürür mü?

Kudüs’ün baþkentolmasýndan vazgeçilebilir.Ýþgal altýndaki bölgelerdekiYahudi yerleþim böl-gelerinin varlýðý kabuledilebilir. Yani daha aztopraða razý olunabilir.Ülkenin her yanýnýnduvarlarla örülmesine derazý olunabilir! Ama yamülteciler sorunu?

Filistin halkýnýn çoðuFilistin’in dýþýnda. Onlarýngeri dönme hakký olmadanbarýþ mümkün deðil. Onlargeri döndüðünde ise (eðerdönebilirlerse) Filistinlilereverilen bir avuç topraktayaþamak mümkün deðil.

Ýþte bu nedenle barýþ diyeyutturulmak istenen anlaþ-mada göçmenler sorununa,Ýsrail iþgaline hiçdeðinilmiyor.

Filistinin takým elbiseliyeni baþkaný AAbbbbaass,,Ýsrail’in baþbakaný ÞÞaarroonnve ABD’den BBuusshh kendiaralarýnda bir anlaþmaimzalamaya çalýþablirler. 2.Ýntifada FilistinlininFilistinliye silah çekmesi iledurabilir. Ama barýþ? Aslamümkün olmaz.

Adalet olmadýkça,topraklarýndan sürülenlergeri dönme hakkýna sahipolmadýkça Filistin halkýdaima direnmek, mücadeleetmek zorunda. Koþullarne denli aðýr olursa olsundirenmekten baþka çareyok.

MMaahhmmuutt AAbbbbaass neyaparsa yapsýn, aþaðýdangelen baskýyla yüzleþmekzorunda.

Dün de AArraaffaatt uzlaþmakistiyordu ve adýmlar atýy-ordu ama aþaðýdan gelenbaský son anda geri çek-ilmesine neden oluyordu.Aynen Oslo’da olduðugibi. AAbbbbaass’ý bekleyengelecek de hemen hemenaynýsý.

SSiinnaann BBUULLUUTT

Küresel adalet hareketinin öndegelen aktivistlerinden WWaallddeennBBeelllloo ve hareketin Filipinlerdekidiðer bazý aktivistleri, LLiiddddyyNNaaccppiill,, EEttttaa RRoossaalleess ve PPooppooyyLLaaggmmaann ölüm tehdidi aldýlar.WWaallddeenn BBeelllloo ve arkadaþlarýhükümetten ya da saðcý siyasalgüçlerden deðil, FFiilliippiinnlleerrKKoommüünniisstt PPaarrttiissii önderliðitarafýndan tehdit edildiler.

Filipinler Komünist Partisi'nin

merkez organý Ang Bayan (UUlluuss)hareketin bu önde gelenaktivistlerini karþý devrimciolarak ilan etti. Tehdit edilenaktivistlerden PPooppooyy LLaaggmmaannFKP'nin silahlý örgütü HHaallkkOOrrdduussuu tarafýnda öldürüldü.

Filipinler Komünist Partisiyayýn organý Ang Bayan'a göreWWaallddeenn BBeelllloo ve arkadaþlarýkarþý devrimci troçkist ve sosyaldemokrat gruplarla iliþkiiçindedirler!

KKüürreesseell GGüünneeyy''ee BBaakkýýþþ adlý

örgütün yöneticisi olan WWaallddeennBBeelllloo küresel sermayenin, savaþtaraftarlarýnýn ve tekellerin küre-selleþmesinin önde gelen muhal-iflerinden birisidir. Sayýsýz kon-feransta, çeþitli sosyal forumtoplantýlarýnda ABD'nin Irak'taki

iþgaline koþulsuz destek vermek-tedir. Bello ile birlikte tehditedilen EEttttaa RRoossaalleess FilipinParlamentosu'nun Ýnsan haklarýKomitesi üyesidir.

Uluslararasý antikapitalisthareket WWaallddeenn BBeelllloo vearkadaþlarýný savunmakta veFFiilliippiinnlleerr KKoommüünniisstt PPaarrttiissii'ni þid-detle kýnamaktadýr. Bugün ihtiy-acýmýz bölünmek deðil birleþmekve saflarý sýklaþtýrmaktýr.

Barýþ süreciFilistinlilerene getir-miþti?

1991’deki 1. KörfezSavaþý bölgede AB’ninve dolayýsýyla Ýsrail’ingücünü büyük ölçüdearttýrdý. Bunun üzerinebazý Ýsrailliler barýþtanbahsetmeye baþladýlar.

Bunun üzerine1993’den ÝkinciÝntifada’nýn baþlamasý-na kadar geçengörüþmeler ve “barýþ”sürecinde Filistin halký“barýþ”ýn ne olduðunugördü. Yaþam eskisin-den daha kötü bir halegeldi.

Gayri Safi Milli Hasýlayüzde 35 düþtü.

Ýþgal altýndaki bazýbölgelerde iþsizlikyüzde 40’a ulaþtý.

1987’de kiþi baþýnagelir 1.750 dolar ikenbu rakam 1.050’yedüþtü. Ýsrail’de ise kiþibaþýna milli gelir 12 bindolar!

Ýsrail hudutlarý içindebir milyon Filistinliyaþýyor. Bunlar ikincisýnýf vatandaþ duru-munda. Ýsrail’de birYahudinin saat ücretibir Filistinliden yüzde33 daha fazla.

1940’dan beri Ýsrail’dehiç bir Arap köyü inþaedilmedi. Oysa sadece2001 yýlýnda iþgal altýn-daki bölgelerde 22 binÝsrail konutu inþa edil-di.

Filistinliler arasýndakiçoçuk ölümleri yahudi-lerin iki katý.

Filistin özerk böl-gesinin ihracatý Ýsrail’inihracatýnýn sadece yir-mide biri ve onundayüzde 94’ü Ýsrail’e git-mekte.

Sýk sýk kapatýlan sýnýr-larda Filistin mallarýnýnÝsrail’e girmesi engel-lenirken Ýsrail mallarýserbestçe Filistin bölge-sine akmakta.

Ýsrail, kullandýðý su-yun % 50’sini 1967’deiþgal ettiði bölgelerdentemin etmekte.

Walden Bello ölümle tehdit ediliyor

ABD'ninsavaþ suçlarýbitmiyor…

Ýnsan Haklarý ÝzlemeÖrgütü'nün Ocak ayýraporunda, Washingtonyönetiminin insan hak-larýný hiçe saydýðý,diðer ülkelerin de bunubahane göstererekhukuku çiðnediði vur-gulandý. Ýnsan HaklarýÝzleme Örgütü,ABD'nin insan haklarý-na iliþkin yasalarý ihlalederek dünyaya kötüörnek olduðunu bildir-di. Merkezi NewYork'ta bulunanörgütün yýllýk raporun-da Washington'ýn insanhaklarý yasalarýnýçiðneyerek ve bu tutu-munu haklý göstermeyeçalýþarak, bu yasalarýküçük düþürdüðüneözel bir bölüm ayrýldý.

Örgütün Irak'taki EbuGarib cezaevinde veKüba'dakiGuantanamo'da iþkenceyapýlmasýna ve tutsak-lara karþý zalimce,insanlýk dýþý ve küçükdüþürücü uygula-malara katýlan, buyönde emir veren veyaemir yetkisi olan tümyetkililerin soruþturul-masý için yaptýðý çaðrýönemli ve desteklen-meli.

Bush savaþadoymayacak

Savaþkan baþkanGeorge Walker Bushyeni bütçelerinde askeriharcamalarý artýrmýþolmasýna raðmen, savaþiçin ek bütçe talebindebulundu. Üstelik azbuz da deðil 81.9 mil-yar dolar.

Bu paranýn beþ milyardolarý da savaþa destekveren ülkelere daðýtýla-cak. Yani Bush savaþyanlýlarýna rüþvet vere-cek. En kýsa zaman-daonaylanmasýný talepettiði bütçe onaylanýncaABD’nin Irak savaþýiçin harcadýðý para 300milyar dolarý bulmuþolacak.

Kongre’ye sunduðu2006 bütçesinin toplamý2.57 trilyon gibi devasabir rakam. Dünya halk-larýnýn özgürlüðü verefahýný düþünmektengeceleri gözüne uykugirmeyen Bush’unTsunami felaketineayýrdýðý para ise 950milyon.

Page 8: Sosyalist İşçi 231

8

Dünyanýn bir numaralýkatili BBuusshh hem ikincibaþkanlýk dönemi yemintöreninde hem de UlusaSesleniþ konuþmasýnda“ABD'nin kendisinidünyaya özgürlük yay-maya adadýðýný” anlattý.Ayrýca Ulusa Sesleniþkonuþmasýnda "Bugün,Ýran dünyada terörüdestekleyen ülkeler arasýn-da baþta geliyor- halkýnýaradýðý ve hak ettiði özgür-lükten nükleer silahgeliþtirerek mahrumbýrakýyor", diyerek Ýran'ýyeni hedefi olarak gösterdi.Diðer potansiyeltehlikelerin de Suriye veKuzey Kore olduðunusöyledi. Üstelik "Kendiözgürlüðünüzden yanadavranýrsanýz, Amerika dasizin yanýnýzda olacaktýr"diyerek, týpký 11 Eylül'densonra yaptýðý gibi aslýndabütün dünyayý tehdit etti.

Bütün bu konuþmalarikinci BBuusshh döneminin, ilkdört yýlda izlediði poli-tikalara daha da saldýrgan-laþarak devam edeceðiningöstergeleri. Peki amaç ne?En son söyleyeceðimizi enbaþta söylersek, dünyayahakim olmak.

Afganistan, Irak,þimdi de Ýran…

11 Eylül'den sonra BBuusshh,Afganistan'a saldýrdýðýnda,gerekçesi ‘dünyanýn birnumaralý teröristi’ BBiinnLLaaddiinn'i yakalamaktý. Ozaman da BBuusshh,Afganistan'a saldýrmanýnterörizme karþýmücadelede bir adýmolduðunu, dolayýsýyla

desteklenmesi gerektiðinisöylemiþti.

Ardýndan Irak geldi.Gerekçe SSaaddddaammHHüüsseeyyiinn'in kitle imhasilahlarýna sahip olduðu,bu nedenle etkisiz halegetirilmesi gerektiðiydi.

Þimdi ise sýra Ýran'a geldi.Bir yandan BBuusshh her fýrsat-ta Ýran'ý hedef olarak gös-terirken, bir yandan daCCoonnddoolleeeezzzzaa RRiicceeAmerika'nýn þu anda Ýran'asaldýrmak gibi bir planýolmadýðýný söylüyor.Ancak, bundan iki yýl önceIrak'ýn iþgaline gidensüreçte de BBuusshh Irak'asaldýrmayý amaçladýðýnýher fýrsatta yadsýyordu.Ancak sonuç, Irak'ýn iki ayiçinde iþgal edilmesi vebugüne kadar 100 binIraklýnýn ölümü oldu.

Yeni AmerikanYüzyýlý Projesi

Ne Afganistan'a, ne Irak'ayapýlan saldýrýlar, ne deþimdi Ýran'a ve KuzeyKore'ye yöneltilen tehditlerbirbirinden baðýmsýz.Bütün bu saldýrýlarýntemelinde, ilk defa 1997yýlýnda, Amerika'da aþýrýsaðcý bir derginin editörüolan WWiilllliiaamm KKrriissttoolltarafýndan hazýrlanan YeniAmerikan Yüzyýlý Projesiyatýyor. Bu projeninmimarlarýnýn çoðu RRoonnaallddRReeaaggaann döneminde görevalmýþ isimlerden oluþuyorve þu anda bunlarýn çoðuBBuusshh yönetiminin içindeyer alýyorlar. Bu isimlerarasýnda baþkan yardýmcýsýDDiicckk CChheenneeyy, DDoonnaallddRRuummssffeelldd ve PPaauull

WWoollffoowwiittzz. Ayrýca þu andaAfganistan'da Amerika'nýntemsilciliðini yapanZZaallmmaayy KKhhaalliillzzaadd da bumetni imzalayanlar arasýn-da bulunuyor. Bu ekip,ayný zamanda, RReeaaggaanndöneminde silah harca-malarýndaki büyük artýþýnve 1980'ler boyunca Þili,Peru, Nikaragua gibi ülkel-erdeki darbelerin ve ölümtimlerinin mimarý olanekip.

Amerika nedenkorkuyor?

1990'larýn baþýnda, YYeenniiAAmmeerriikkaann YYüüzzyyýýllýýPPrroojjeessii'ni oluþturanlarýn enbüyük korkusu, Avrupa ve

Japonya ilekarþýlaþtýrýldýðýndaAmerika'nýn ekonomikgücünü kaybediyorolmasýydý. AmerikaRusya'ya karþý "SoðukSavaþ"ý kazanmýþtý, fakatþimdi küresel gücünü kay-betme tehlikesi ile karþýkarþýyaydý.

Çünkü Amerikanekonomisi, on yýl öncesinegöre daha güçlü olmasýnaraðmen, 1945'ler ilekarþýlaþtýrýldýðýnda çokdaha zayýf durumdaydý.1945'de Amerika dünyaüretiminin yarýsýný gerçek-leþtirirken, bugün sadece%22'sini gerçekleþtiriyor.Ýþte bu deðiþim Amerikan

egemen sýnýfý içerisindeuzun süreden beri devameden bir tartýþmaya yolaçtý.

1997'de yayýnlanan YeniAmerikan Yüzyýlý pro-jesinde þöyle deniyordu:

"Geçmiþ yönetimlertarafýndan oluþturulan ser-mayemizi -hem maddiyatýrýmlar anlamýnda hemde dýþ politikadakibaþarýlarýmýz anlamýnda-kaybetmeye baþlýyoruz.Amerika'nýn dünyadakietkisini korumasý giderekgüçleþiyor."

Bu ekip, dünyaya gücünükabul ettirmek içinAmerika'nýn askeri harca-malarýný artýrmasý gerek-tiðini düþünüyordu. Nekadar güçlü olduðunugöstererek, Amerika'nýnsözünü dinlemeyen "yara-maz" devletlere ders ver-mek için Irak'a saldýrmakda bu projeninyaratýcýlarýnýn fikriydi.

Potansiyel rakipler:Avrupa, Çin,Japonya…

Ve proje þöyle devamediyordu:

"Þu anda Amerika, heranlamda dünyanýn teksüper gücü. Ve küreseldüzeyde herhangi birrakiple karþý karþýya deðil.Amerika'nýn büyük strate-jisi bu avantajlý pozisy-onunu mümkün ola-bildiðince uzun süre koru-mayý ve geliþtirmeyi hede-flemeli. Fakat, þu andakidurumdan memnunolmayan ve bunudeðiþtirmek isteyen bazýdevletler var. Amerika'nýn

dünyadaki askeri varlýðý veyetenekleri sayesinde þuana kadar bunu yapa-madýlar. Fakat eðerAmerika'nýn bu gücüdeðiþirse, bizim açýmýzdanþu anda olumlu olan bukoþullar böyle kalmaya-bilir."

Bu potansiyel tehlikeninbaþýnda Çin geliyordu:

"Eðer ekonomisi bu hýzlageliþmeye devam ederse,Çin'in ne kadar güçlü birhale gelebileceðinigözümüzün önüne getir-menin bir baþka yolu da,onu, Amerika BirleþikDevletleri ile karþýlaþtýr-maktýr. Amerika'nýnGSMH'si 7,9 trilyondolardýr. Eðer Çin'in kiþibaþýna düþen GSMH'siGüney Kore'ninGSMH'sine eþitse, Çin'inGSMH'si hemen hemen10.66 trilyon dolarolmalýdir ve buAmerika'nýn GSMH'sindenaþaðý yukarý 1,5 kat dahabüyüktür. Eðer Çin'in kiþibaþýna düþen GSMH'siJaponya'nýn GSMH'sininyarýsý ise, Çin'in GSMH'siAmerika'nýn GSMH'sinin2,5 katý olmalýdýr. SoðukSavaþ döneminde,Sovyetler Birliði'nin,hemen hemen Amerikanýnyarýsý kadar bir zenginliðesahip olduðunudüþünürsek, Çin'in,Amerika'dan bile dahagüçlü olma potansiyelinesahip olduðunu görürüz."

Diðer potansiyel rakiplerise, Soðuk Savaþ'ýn sonaermesiyle artýkAmerika'nýn sözünü dinle-mek zorunda olmayanAlmanya ve Japonya, bun-

SIRA ÝRAN’A

Amerikan müdahalesi her yere felaket getirdi

AAmmeerriikkaa''nnýýnn aasskkeerrii mmüüddaahhaallee ppoolliittiikkaassýý AAffggaanniissttaannvvee IIrraakk iillee bbaaþþllaammaaddýý.. VViieettnnaamm SSaavvaaþþýý ssýýrraassýýnnddaa iikkiimmiillyyoonnddaann ffaazzllaa VViieettnnaammllýý ööllddüü..

BBaabbaa GGeerrooggee BBuusshh AArraallýýkk 11998899''ddaa ssöözzddee ""þþeeyyttaann""ddiikkttaattöörr NNoorriieeggaa''yyýý dduurrdduurrmmaakk iiççiinn PPaannaammaa''yyaa ssaallddýýrrýýeemmrrii vveerrmmiiþþttii.. BBuu iiþþggaall ssýýrraassýýnnddaa 1100 bbiinn PPaannaammaa''llýýööllddüürrüüllddüü.. BBuu iiþþggaalliinn aassýýll aammaaccýý PPaannaammaa KKaannaallýý''nnýýnnkkoonnttrroollüünnüü eellddee ttuuttmmaakkttýý..

BBiirr yyýýll ssoonnrraa,, yyiinnee bbaabbaa BBuusshh GGüünneeyy AAffrriikkaa''ddaakkiiSSoommaallii''yyee ggiirrmmeekk iiççiinn BBiirrlleeþþmmiiþþ MMiilllleettlleerr''iinn ddeesstteeððiinniiaallddýý.. BBuu iiþþggaalliinn ssoonnuuccuunnddaa SSoommaallii''ddee kkoorrkkuunnçç bbiirr iiççssaavvaaþþ ççýýkkttýý vvee 1100 bbiinn SSoommaalliillii ööllddüü..

AAmmeerriikkaa’’nnýýnn 11999911''ddee IIrraakk''aa ssaallddýýrrýýssýý 115500 bbiinn IIrraakkllýýnnýýnnööllüümmüüyyllee ssoonnuuççllaannddýý..

ÜÜçç yyýýll öönnccee NNAATTOO''nnuunn YYuuggoossllaavvyyaa''yyýý bboommbbaallaa-mmaassýýnnýýnn ssoonnuuccuunnddaa bbiinnlleerrccee iinnssaann ööllddüü vvee bbööllggeeddeettaamm bbiirr kkaaooss oorrttaammýý oolluuþþttuu.. SSýýrrpp ggüüççlleerrii iillee KKoossoovvaaÖÖzzggüürrllüükk OOrrdduussuu aarraassýýnnddaa yyaaþþaannaann ççaattýýþþmmaallaarr ssoonnuu-ccuunnddaa 3333 bbiinn kkiiþþii eevvlleerriinnddeenn oolldduu..

BBuuggüünn IIrraakk''ttaa yyaaþþaannaann iiþþggaall,, þþuu aannaa kkaaddaarr 111100bbiinnddeenn ffaazzllaa IIrraakkllýýnnýýnn ööllüümmüünnee nneeddeenn oolldduu vvee bbuurraakkaamm,, iiþþggaall ssüürrddüükkççee,, aarrttmmaayyaa ddeevvaamm eeddeecceekk..

Page 9: Sosyalist İşçi 231

lara ek olarak da askeriolarak hala büyük bir güçolmaya devam eden Rusyaidi.

Ulusal GüvenlikStratejisi

Aslýnda son 15 yýldanberi Amerikan egemensýnýfý içerisindeAmerika'nýn dünyaya tekbaþýna nasýl hakim olabile-ceðine dair bir tartýþmadevam ediyor. Baba BBuusshhve CClliinnttoonn dönemindeAmerika ayný saldýrganpolitikalara sahip olmasýnaraðmen, en azýndan diðerülkeleri de yanýna almakonusunda daha dikkatlidavranýrken, son Bushyönetimi, egemen sýnýfiçerisinde Amerika'nýngerekirse tek baþýna müda-hale etmesi gerektiði fikrinisavunanlarýn iktidarýnýtemsil ediyor. Bu da yenibir aþýrý silahlanma döne-mine giriþi gösteriyor.

2002 yýlýnda, YeniAmerikan Yüzyýlý

Projesi'nin mimarlarýtarafýndan yayýnlananUUlluussaall GGüüvveennlliikk SSttrraatteejjiissiiise yeni BBuusshh yönetimininnasýl bir politika izleye-ceðinin somutlanmýþ halinioluþturuyor:

"Bizim güçlerimiz,Amerika'nýn gücü ile eþitgüce sahip olmaya ya daonu geçmeye çalýþan rakip-lerimizi caydýrmak içinyeterince güçlüdür"

11 Eylül ve fýrsatlar

11 Eylül'de gerçekleþentrajedi BBuusshh yönetimine bupolitikalarýný hayatageçirmek için tarihi bir fýr-sat sundu. BBuusshh 11Eylül'den hemen sonrayaptýðý konuþmada:

"Geçen yüzyýlýn önemlibir bölümündeAmerika'nýn savunmasýSoðuk Savaþ doktrininebaðlý olarak oluþturulmuþ-tu. Bu savunma stratejisisavunma ve kontrol altýnaalmaya dayanýyordu. Bazýdurumlarda bu stratejiler

halen geçerli. Fakat yenitehditler yeni fikirlerigetiriyor…Vatan savun-masý ve misilleme saðlambir güvenliðin parçalarýdýrve bunlar Amerika'nýntemel öncelikleridir. Fakatteröre karþý verilen savaþsavunmayla kazanýlmaya-cak. Teröristler meydanaçýkmadan önce onlara karþýsavaþ açmak, planlarýnýbozmak ve yaratacaklarýtehlikenin önünü kesmekzorundayýz. Güvenliðisaðlamanýn tek yoluharekete geçmektir veAmerikan ulusu gerekirsetek baþýna hareketegeçmekten kaçýnmayacak-týr."

Bu gerekçeyle önceAfganistan'a, ardýndanIrak'a tek baþýna saldýrarakhem Çin, Japonya, Avrupagibi rakiplerine kendigücünü gösterdi, hem dedünyanýn en büyük petrolrezer-vine sahip Irak'ý iþgalederek dünyadaki enönemli hammadde olanpetrolün kontrolünü elegeçirdi.

Ancak bu saldýrganlýðýnaltýnda yatan amaç sadeceaskeri gücünü kanýtlamakdeðil, ayný zamandaAmerikan tipi serbestpiyasa kapitalizmini tümdünyaya kabul ettirmekti.BBuusshh''un kendisi UUlluussaallGGüüvveennlliikk SSttrraatteejjiissii'neyazdýðý önsözde þöyle diy-ordu:

"Amerikan tipi serbestpiyasa kapitalizmi ulusalbir baþarý için teksürdürülebilir modeli tem-sil eder." Yine aynýbelgede BBuusshh "ortak deðer-ler"i -yani serbest ticaret

deðerleri- kabul ettiklerisürece Rusya ve Çin'inbüyük güçler arasýndayaþanabilecek olasý birçatýþmayý engelleyebilecek-lerini söylüyordu.

Yani BBuusshh yönetimi,Amerika'nýn askeri gücünüsadece Amerika'nýn askeriegemenliðini deðil, aynýzamanda Amerikan modelineo-liberal kapitalizmikabul ettirmek için de kul-lanýyor.

Amerikan saldýrgan-lýðý durdurulabilirmi?

Ýþgalin üzerinden iki yýlgeçmiþ olmasýna raðmenbugün Irak'ta iþler hiç deAmerika'nýn istediði gibigitmiyor. Bir yandanIrak'ta devam eden direniþ,bir yandan da dünyadakisavaþ ve iþgal karþýtýhareket hem maliyetaçýsýndan hem deAmerika'nýn politikalarýnýndünya kamuoyunungözündeki meþruluðuaçýsýndan Amerika'yýbüyük bir çýkmaza sürük-lüyor. Seçimler hiçbir þek-ilde Irak'a istikrargetirmediði gibi direniþ dedevam ediyor. Bugün hemIrak'ýn iþgalini durduracak,hem de Amerika'nýn Ýran'asaldýrmasýný engelleyecektek bir yol var; o da Irak veÝran halkýnýn mücadelesive uluslararasý savaþkarþýtý hareketin baþarýsý.Ancak bu ikisinin bir aradavarolmasý Bush yöneti-minin içine düþtüðü açma-zlarý derinleþtirip, yenisavaþlarý engelleyebilir.

9

GELÝYOR

Yurtta savaþ, cihanda savaþRRoonnii MMaarrgguulliieess

Ýnsan bazen Amerika'nýn sýnýflý bir toplumolduðunu unutuyor. "Amerika" veya"Amerikalýlar" deyip geçiyoruz. Oysa, Iraksavaþýnýn en çarpýcý etkilerinden biriAmerika'daki sýnýf mücadelesine etkisi.

Seçim döneminde bütün dünya heyecanlaAmerika'yý izledi, Bush'un yeniden seçildiðinigördü, dehþet ve küçük görme arasýnda deðiþenhisler içinde gözlerini çevirdi ve yine Amerika'nýniçini görmez oldu. Bu arada, biz bakmazken,geçen hafta Bush bütçesini ve önümüzdeki dörtyýl için ekonomik hedeflerini açýkladý.

Bütçe planlarýnýn amacý, 2004 yýlýnda 500 milyardolar olan bütçe açýðýný 2008'de 251 milyar dolaraindirmek. Beyaz Saray görevlileri, övünerek, bubütçe paketinin Ronald Reagan döneminden buyana açýklanan en "sert" paket olduðunu söylüyor.

Bütçe açýðýný kapatmak, devlet harcamalarýnýkesmek demektir. Nitekim, bütçenin iki kalemidýþýnda tüm harcama kalemleri önümüzdeki 4 yýlboyunca kýsýlacak. Kýsýlmayacak olanlarý tahminetmek isteyen var mý? Biri "savunma" (yanisaldýrý), diðeri "iç güvenlik" (yani AmerikalýlarýnBush'a oy vermesini saðlayan korku ve terörhavasýný sürdürme çalýþmalarý). Kýsacasý, silahlan-maya ve genel askerî harcamalara ayrýlan paradýþýnda, tüm devlet harcamalarý azaltýlacak.

Örneðin neler azaltýlacak? Sosyal harcamalar,saðlýk, eðitim, çevre ve toplu konut alanlarýndaharcamalar azalacak. Yoksullara gýda daðýtandevlet programýndan 1,1 milyar dolar kesilecek.Devletin çevre koruma kurumunda 500 milyondolar (toplam bütçesinin %6'sý) kesilecek.Yoksullara saðlýk sigortasý sunan sistem, okumayazma kurslarý sunan sistem, asker emeklilerineucuz ilaç sunan sistem kesilecek. Kentlerin enyoksul bölgelerini canlandýrmayý ve toplu konut-lar inþa etmeyi amaçlayan programdan 3,7 milyardolar (toplam bütçesinin %11,5'i) kesilecek.

Bütün bunlarýn ortak paydasý, yoksullara hizmetsunmayý amaçlayan harcamalar olmalarý.

Öte yandan, askerî harcamalar %5 artarak 2006yýlýnda 419,3 milyar dolara yükselecek.

Rakamlara dikkatinizi çekeyim. Yoksullarasunulan hizmetlerin beþ yýl boyunca kýsýlmasý vemilyonlarca insanýn hayatýnýn zehir edilmesisonucunda bütçe açýðý 500 milyar dolardan 251milyar dolara düþecek. Yani 249 milyar dolar aza-lacak. Salt bir yýl içinde, 2006'da, askeri harca-malar 419,3 milyar dolar. Demek ki, salt bir yýl,salt 2006'da, askerî harcamalar yarýya indirilse,devlet hizmetlerinde hiçbir kesinti yapmayagerek kalmayacak!

Peki, bütçe açýðý niye bu kadar büyük? Ýkinedeni var. Biri Irak savaþý elbet. Diðeri ise,Bush'un ilk baþkanlýk döneminde yüksekgelirlilerin ödediði vergi oranlarýnýn muazzamölçüde azaltýlmýþ olmasý.

Özetlersem, Bush hükümeti zenginlerden vergialmýyor, aldýðý kadarýný savaþa harcýyor ve bununsonucunda yoksullara ve çalýþanlara verdiðihizmetleri daha da azaltýyor.

Amerika'nýn sýnýflý bir toplum olduðunu bizzaman zaman unutabiliriz, fakat Amerikan iþçisýnýfýnýn unutmasý zor. Unuttuðu anda Bushhükümeti hemen hatýrlatýyor. Bu hükümetinkendi sýnýrlarý içindeki saldýrganlýðý, sýnýrlar ötesisaldýrganlýðýndan geri kalmýyor çünkü.

Amerika'daki savaþ karþýtý kampanyanýn bütçeile ilgili bildirisinin baþlýðý þöyleydi: "SýnýrsýzSavaþ ve Ýmparatorluk için Milyarlar - Saðlýk,Eðitim ve Sosyal Güvenlikte Kesintiler". Alt baþlýkise þöyleydi: "Hükümetin çalýþanlara karþý savaþý".

Eðer Amerikan iþçi sýnýfý uzaylýlardan veya benimbugüne dek hiç rastlamadýðým garip bir insantüründen oluþmuyorsa, Amerikan egemen sýnýfýnýönümüzdeki dönemde zor günler bekliyor.

ABD'nin Ýncirlik'te90 nükleer bombasý VarÝÝrraann vvee KKuuzzeeyy KKoorree''yyii nnüükklleeeerr ssiillaahh üürreettmmeekkllee tteehhddiitteeddeenn AAmmeerriikkaa''nnýýnn AAvvrruuppaa ggeenneelliinnddee 448800 nnüükklleeeerrbboommbbaassýý vvaarr.. BBuu bboommbbaallaarrddaann 111100 ttaanneessii ÝÝnnggiilltteerree''ddee,,115500 ttaanneessii AAllmmaannyyaa''ddaa,, 9900 ttaanneessii ÝÝnncciirrlliikk üüssssüünnddee,,yyiinnee 9900 ttaanneessii ÝÝttaallyyaa''ddaa,, 2200''þþeerr ttaanneessii iissee BBeellççiikkaa vveeHHoollllaannddaa''ddaa bbuulluunnuuyyoorr.. BBuu ssiillaahhllaarrýýnn ppoottaannssiiyyeellhheeddeefflleerrii iissee RRuussyyaa,, ÝÝrraann vvee SSuurriiyyee..ÝÝnnggiilltteerree''nniinn eelliinnddee 220000 aaddeett nnüükklleeeerr ssaavvaaþþ bbaaþþllýýððýýbbuulluunnuurrkkeenn,, FFrraannssaa''nnýýnn eelliinnddee iissee 335500 aaddeett nnüükklleeeerrssiillaahh vvaarr..

Page 10: Sosyalist İşçi 231

10

CCeennggiizz AALLÐÐAANN

Doðu Bloku yýkýldýktansonra dünyadaki pek çokdenge deðiþti. ÖnceABD'nin baþýný çektiðiemperyalist batýlý ülkeler-le, SSCB'nin baþýný çektiði'sosyalist' blok arasýndakirekabete dayalý iki kutu-plu dünya eksenindenoynadý. Yerini tek kutu-plu, tek süper gücünbulunduðu 'yeni' birdünyaya býrakacaðýsanýlan 'tarihin sonu',zorunlu ittifaklarýn daðýl-masýnýn ardýndan sah-neyi çok kutuplu 'eski'dünyaya býraktý.

Deðiþen dünya den-geleri, elbette, dünyanýnalgýlanýþýnda ve o günedek kullanýlan kavram-larda da pek çok deðiþik-liðe yol açtý. Herþeydençok da sol ve sosyalizmkavramlarýnda ve bukavramlarýn çaðrýþtýrdýðýdünya tahayyülünde.

Devlet kapitalisti Blokülkelerinde süregidenrejimleri sosyalist olaraktanýyagelmiþ kitleleringözünde sosyalizm içiboþalmýþ bir kavramolarak orta yerde kaldý.Bu kavramý Sovyetler'eraðmen ýsrarla savunangerçek sosyalistleri biryana koyarsak; yeniduruma uyum saðla-maya çalýþan komünistpartiler ya isimlerini dedeðiþtirerek yenireformist partileredönüþtüler ya da marji-nal gruplar haline geldil-er. Gerçek reformistlerolan sosyal demokratpartiler ise ya tümdünyada yok oldular yada Tony Blair'in ÝþçiPartisi gibi iyicesaðcýlaþtýlar.

Alternatif

Türkiye'de de aynýsüreç iþledi. Zaten klasiksosyal demokrat ideolo-jiyle daha baþtan donan-mamýþ olan en büyükreformist parti CHP önceiyice saða kaydý, emekhareketiyle varolan cýlýzbaðlarýný kopardý, sonrada parçalandý, seçimyenilgilerinden baþýnýkurtaramaz hale geldi vebu yýlýn baþýndaki kon-gresinin de ispatladýðýgibi, bitme noktasýnageldi. Bu durum her nekadar, solun giderek kay-bolmasý anlamýnda, bir

olumsuzluk olsa da,yepyeni olanaklara daiþaret ediyor.

Reformizmincenazesi mi?

Dünyadaki tümreformist hareketlerinölmeye yüz tutmasýreformizmin de ölüyorolduðu anlamýna gelmez.Reformizm devriminþafaðýna kadar dimdikayakta kalacaktýr. Çünkükitleler dünyanýn hiçbiryerinde hiçbir zamandevrim yapmak içinsokaða çýkmazlar. Öncebu bilinci kuþanýp sonrasokaklara dökülmeleribeklenecekse daha uzunyüzyýllar boyunca bek-lenecek demektir. RusdevrimindekiBolþeviklerin devrimiönceleyen günlere kadarbirkaç yüz kiþilik birgrup olarak varlýðýnýsürdürdükten sonra,ancak o günlerde kitle-selleþebilmesi buna birörnektir.

Reformizm ölmüyor,aksine pek çok ülkede veTürkiye'de de, kitlelerindünyayý algýlayýþýndagiderek güçleniyor. Zatensözünü ettiðimiz'yepyeni olanaklar' tamda buradan doðuyor.

Deðiþim isteði

Ölen gerçekten de

reformizm deðil onuntarihsel temsilcisi olansiyasal hareketler. Ancakbu hareketlerin ölmeyeyüz tutmasý siyasi arena-da büyücek bir boþlukyaratýyor. Bu, sosyalistsolun örgütlenmesineolanak tanýyan birboþluk. Örneðin Ýngilizsosyalistleri bu konudaoldukça baþarýlý bir örneksergilediler. Ýngiltere'deÝþçi Partisi'nin uyguladýðýkraldan kralcý neo liberalsaldýrý programý ve sonsüreçte halkýnýn çoðun-luðu karþý olmasýna rað-men Irak savaþýna katýl-masý onun sonunu yak-laþtýrýrken, sosyalist sola,önce Socialist Alliance,sonra da Respect adlý ikiyeni oluþum yaratma fýr-satý verdi.

Bunlardan birincisinepek yeni denemese deikincisi, dünyadaki antikapitalist hareketin yarat-týðý olanaklarý kavramýþ,buna göre örgütlenmekgereðini görebilmiþ vebazý önemli baþarýlaraimza atabilmiþ oldukçayeni bir örgütlenmeformu.

Fransa'da Le Pen karþýtýcepheyi oluþturan veAvrupa Parlamentosuseçimleriyle cumhur-baþkanlýðý seçimlerindeumulmadýk oylartoplayan sol ittifak da birörnek. Sonradan, tali bir

sorun olan laiklikkonusunda bölünmüþolsa da, baþarýsý bir umutýþýðý yakan bu ittifak dabüyük reformist parti-lerin býraktýðý boþluktanyaralanmasýný bildidenilebilir.

'Boþluðun' Türkiyeayaðý

Elbette ki bu ülke dedünyadaki geliþmelerdenbaðýmsýz deðil. 1980'ler-den itibaren gemi azýyaalan neo liberal saldýrýdalgasý, hatýrlanacaðýüzere, 1989 BaharEylemleri'yle hýzkesmiþti. Bu mücadelesürecinin sonunda sosyaldemokratlar (o zamankiadýyla SHP) hem yerel,hem de genel seçimlerdebolca oy toplayabildiler.Bu gibi durumlardagenellikle olduðu gibireformistler süreçtenkazançla çýktýlar. Ancakmücadele dalgasý duru-lur durulmaz (bu gibidurumlarda genellikleolduðu gibi) saðcýlaþ-maya baþladýlar ve ikti-dardan uzaklaþtýrýldýlar.

O zaman da bir boþlukdoðmuþtu siyasal alandave o zaman da buboþluðu dolduracak solbir alternatif yoktu.Bugün ise, sol bir alter-natif yaratýlmasýnýnpotansiyel koþullarý

bakýmýndan, çok farklýbir dünyada yaþýyoruz.

Bardaðýn ötekiyarýsý

Dünyanýn hemen herülkesinde kapitalist küre-selleþmenin kurumlarýnakarþý kitleler tarafýndandile getirilen bir isyan vedeðiþim isteðine tanýkoluyoruz. Çok çeþitlimuhalif kesimlerin biraraya gelerek oluþtur-duðu ve kendisini antikapitalist olarak taným-layan yeni bir harekettarafýndan dillendiriliyorbu deðiþim isteði.

Türkiye'de de birdeðiþim isteðinin güçlübir biçimde var olduðuyadsýnamaz. Son genelseçimlerde AKP'nin veGenç Parti'nin aldýðýoylarla (ve neredeysediðer tüm partilerinsiyaset sahnesinden silin-mesiyle) örneklenebilirbu istek. Hatta CHP'deSarýgül hareketine verilendestekle de örnek-lenebilir. Ama,görüldüðü gibi, deðiþimisteðinin var olmasý, budeðiþimi yapacak gerçekgücün iktidara gelme-siyle sonuçlanmýyor. Ogerçek gücün somut birgerçek olarak varlýðýný dazorunlu kýlýyor.

Ýþte Türkiye'de bugücün varlýðýndanmaalesef henüz söz ede-meyiz. CHP'nin býraktýðýboþluðu dolduracakbüyüklükte bir solörgütlenme bulunmuyor.Son genel seçimsonuçlarýnda alýnan,CHP'nin solundaki %1'liktoplam sol oylar bununçok açýk kanýtý.

Peki hem halktakideðiþim arzusu, hem dereformizmin býraktýðýboþluk gün gibi orta-dayken oturup halkýmýz-daki niteliksel bilinçsýçramasýný mý bekleye-ceðiz?

Buna hayýr yanýtýnýverenler açýsýndanyapýlacak bir þey var:halkýn artýk hiçbir þekildeprim vermediði eski solkafalarla baðlarýný tama-men koparýp, zaten doð-makta olan yepyeni birsolu þekillendirmek. Buyeni solun nasýl bir þeyolacaðý ve hangi ilkelerigözeterek yaratýlabileceðiise bir sonraki sayýnýnkonusu.

Reformizminbýraktýðý boþluk KKaammppaannyyaa

vvee ssiiyyaassiiöörrggüüttlleennmmee

Sosyalist Ýþçi gazetesi sýksýk savaþ karþýtý hareketintoplumsal mücadelenindiðer alanlarý ile buluþ-masý gerektiðini vurgulu-yor.

Sosyalist Ýþçi’nin veDSÝP’in bir baþka vurgusuise solda yeni bir alternati-fin oluþmasýnýn acilgerekliliði.

Bu iki vurgu aslýnda bir-birlerini tamamlýyorlar.

Birçoklarý savaþ karþýtýhareket ile örneðin SEKAiþçilerinin veya tekstil iþçi-lerinin mücadelelerinikoparmaya çalýþýyorlar.Veya böylesi bir baðý kur-manýn kampanyalardançok siyasi partilerin iþiolduðunu vurguluyorlar.Bu yanlýþ. Savaþa karþýçýkanlar bunu sadecehümanist olduklarý içinasýl olarak sermaye sýnýfý-na karþý emeðin mücade-lesinin bugünkü en temelhalkasý olduðu içinmücadele ediyorlar.

Öte yandan çeþitli diðeralanlarda kampanyayapanlar da, örneðin nük-leer enerjiye karþý, kadýnadönük þiddete karþý veyaGDO’lara karþý mücadeleedenler de bu mücadele-rini savaþa karþý mücadeleile birleþtirmedikleritakdirde eksik bir iþ yapý-yor olacaklar.

Bütün bu mücadeleleribirleþtirecek olan ise güçlübir sosyalist parti olacak-týr.

Antikapitalist hareketingüçlü olduðu bazý ülke-lerde yeni sol alternatiflermücadele eden hareketinbir ürünü olarak ortayaçýkýyor. Reformist soluniþçi ve emekçilerin talep-lerine cevap vermekkonusunda çok geri birduruma düþtüðügünümüzde bu yeniçýkýþlar emekçi yýðýnlarýnhareketliliðini geliþtirmeaçýsýndan çok ciddi umut-lar veriyorlar.

En önemli iki geliþmeÝngiltere ve Almanya’dayaþanýyor. Ýngiltere’deRReessppeecctt önümüzdekimayýs ayýnda yapýlacakseçimlere oldukça güçlübir biçimde giriyor.

Almanya’da ise SosyalDemokrat Partiden kopan-lar, sendika hareketininönemli sayýda militaný veçeþitli sol örgütlerinunsurlarý yeni bir seçimalternatifi oluþturmak içinçalýþýyorlar.

ÖÖzzddeenn DDÖÖNNMMEEZZ

YYEENNÝÝ BBÝÝRR

SOLÜZERÝNE

TARTIÞMALAR

Page 11: Sosyalist İşçi 231

11

Çaðla OFLAS

Saðlýk hizmetleri insanhayatýnýn en vazgeçilmezunsurudur. Ýnsan, doðu-mundan ölümüne kadarbu hizmeti eksiksiz alma-lýdýr. Ýlaçlar da hastalýk-larýn tedavi edilmesinde,insan saðlýðýnýn ve yaþamkalitesinin yükselmesi için,saðlýðýn vazgeçilmez unsu-rudur.

Küresel kapitalizm tüminsanlýðýn vazgeçilmezihtiyacý olan ilacý küreselbir sorun olarak karþýmýzadikiyor. Sayýlarý 15-20civarýnda olan çokulusluilaç þirketleri DDüünnyyaaTTiiccaarreett ÖÖrrggüüttüü, ulus-lararasý patent enstitüleri,Avrupa Birliði komisyon-larý gibi kuruluþlararacýlýðýyla "patent haklarý"adý altýnda korunmalarýsayesinde dünya ilaçpazarýný ellerinde tutuyor.

FFoorrttuunnee 550000'de yayýn-lanan dünyanýn son beþyýllýk bilançolarýna göre;dünyanýn en büyük 500þirketinin bir yýllýk kâr-larýnýn %37.7'si 13 çokulus-lu ilaç þirketinin kasasýnda.Buna göre dünyanýn 500büyük þirketi 2002 yýlýndatoplam 133 milyar dolarkâr elde etti. Bu kârýn 80milyar dolarýný 487 þirketpaylaþýrken, %37.7'siniyani 53 milyar dolarýný yal-nýzca 13 ilaç þirketi pay-laþtý. Bu 13 þirketin 9'uABD’li þirketler.

Yukarýda bahsettiðim kâroranlarý bu sektörün hemkendi aralarýndaki, hem dekýtalar arasýndaki ticaretsavaþýný tahmin etmemiziçin yeterli verilerdir.

ABD saðlýðazararlýdýr

ABD, ilaç pazarýnýn tekhakimi olma mücadelesiveriyor. Ýnsan saðlýðýnýyakýndan ilgilendirenAIDS hastalýðýnýn tedavisigibi ilaçlar için ilaç yarat-ma çalýþmalarý yürütüyor.

AAmmeerriikkaann ÝÝllaaçç AArraaþþttýýrrmmaavvee ÜÜrreettiicciilleerrii BBiirrlliiððii veri-lerine göre ABD 1999yýlýnda yalnýzca AIDS'lebaðlantýlý olan hastalýklariçin 24 milyar dolarlýkaraþtýrma masrafý yapmýþ.

ABD bu alanda hege-monya kurabilirse, insansaðlýðýný yakýndanilgilendiren ilaçlar yalnýzABD'de geliþtirilecek veABD patentli olacak.Uluslararasý patentlerlekorunacak bu ilaçlar patentsüreleri boyunca ABD fir-malarýnýn belirlediði fiyat-larla satýlacak.

Avrupa ilaç sektörü debu geliþmeler karþýsýndasýkýntýya düþtü. Bugün pekçok Avrupa ülkesindehükümetler, saðlýk vebakým harcamalarýndatasarruf kararý aldýlar.

"Paran yoksa öl"politikasý

Yeni bir ilaç hammadesiyaratmak için ilaç þirketleri7-10 yýl sürede , 500-800milyon dolar harcamayaparak yeni ilaç ve ilaçmaddelerini piyasayasürüyorlar. Þirketlerilaçlar piyasaya çýktýktansonra 20 yýllýk patent koru-ma süresi belirliyorlar. Busürede bu ilaçlarýn muadil-lerinin üretilmesine izinverilmiyor. Araþtýrma mas-

raflarýnýn ve kar paylarýnýnda üzerine eklenmesiyle builaçlar muadillerinin 5-10katý fazlasýyla satýlýyor.Örneðin: marka (patent)ZZoovviirraaxx'ýn fiyatý 17 milyon519 bin lira iken, aynýamaçla kullanýlan jeneriði(muadili) AAssvviirraall 2 milyon216 bin lira. Bu geliþmelerkarþýsýnda sýnýrlý kay-naklarý olan yerel ilaçsanayileri hýzla çöküyor.Sonuç olarak insanýnsaðlýðýný geri kazanabilme-si için kullanýlmasý zorun-lu bir madde olan ilaçüzerinde ilaç þirketlerininoynadýðý bu kirli oyun,alým güçleri sýnýrlý ya daaçlýk sýnýrýnda yaþayan

geliþmekte olan ülkeler vegeliþmiþ ülkelerin yoksulhalklarý için ciddi saðlýksorunlarýna, salgýn

hastalýklara ve ölümlereneden olabiliyor.Kaynaklar:- Kemal Sallý, Önce Vatan

Gazetesi- Ýstanbul Diþhekimleri OdasýDergisi, Sayý 61- Elçin Cirik, Akþam Gazetesi

ÇÇaaððýýnn vveebbaassýý oollaarraakk nniitteelleennddiirriilleennAAIIDDSS hhaassttaallýýððýýnnýýnn tteeddaavvii oollaannaakkllaarrýý hhýýzzllaaaarrttaarrkkeenn vvee hhaassttaallaarrýýnn yyaaþþaamm kkaalliitteelleerriiyyüükksseellttiilleebbiilleecceekkkkeenn mmiillyyoonnllaarrccaa iinnssaannççookkuulluusslluu þþiirrkkeettlleerriinn kkaarrllaarrýý uuððrruunnaaööllüümmllee bbaaþþbbaaþþaa bbýýrraakkýýllmmaakkttaaddýýrr..

DDüünnyyaa üüzzeerriinnddee AAIIDDSS hhaassttaallýýððýýnnaayyaakkaallaannaannllaarrýýnn %%9900''ýý ggeelliiþþmmeekkttee oollaannüüllkkeelleerrddeeddiirr.. DDüünnyyaaddaakkii ttooppllaamm AAIIDDSShhaassttaassýýnnýýnn %%6600''ýý SSaahhrraaaallttýý AAffrriikkaa''ddaa yyaaþþaa-mmaakkttaaddýýrr.. GGeeççeenn yyýýll SSaahhrraa aallttýý AAffrriikkaaüüllkkeelleerriinnddee 22..55 mmiillyyoonnddaann ffaazzllaa iinnssaannAAIIDDSS yyüüzzüünnddeenn yyaaþþaammýýnnýý yyiittiirrmmiiþþttiirr..

AArr-GGee hhaarrccaammaallaarrýý vvee ddoollaarr bbaazzýýnnddaattooppllaamm ttüükkeettiimm mmaalliiyyeettii ddee iillaaçç mmaalliiyyeett-lleerriinnee eekklleenniiyyoorr.. YYookkssuull üüllkkeelleerriinn bbuutteeddaavvii mmaassrraaffllaarrýýnnýýnn aallttýýnnddaann kkaallkkmmaassýýoollaannaakkssýýzz hhaallee ggeelliiyyoorr.. DDüünnyyaa SSaaððllýýkk

ÖÖrrggüüttüü''nnüünn ssaappttaammaallaarrýýnnaa ggöörree bbiirr yyýýllllýýkkiillaaçç tteeddaavviissii iiççiinn ggeerreekkllii iillaaçç ggiiddeerrlleerriiyyookkssuull üüllkkeelleerrddee yyaaþþaayyaann bbiirr kkiiþþiinniinn 3300yyýýllllýýkk ggeelleerriinnee ddeennkk..

YYookkssuull üüllkkeelleerriinn vvee AABBDD ggiibbii üüllkkeelleerriinnyyookkssuullllaarrýýnnýýnn bbuu ssoorruunnuu ggiiddeerreebbiillmmeessiiiiççiinn AAIIDDSS aaþþýýssýýnnýýnn ggeelliiþþttiirriillmmeessii tteekk ççýýkkýýþþyyoolluu.. AAnnccaakk bbuu kkoonnuuddaa yyaappýýllaann kküürreesseellAArr-GGee hhaarrccaammaassýý 550000-660000 mmiillyyoonn ddoollaarr..BBuu rraakkaamm bbüüyyüükk iillaaçç þþiirrkkeettlleerriinniinn kkaarr-llaarrýýnnýýnn ççookk aazz bbiirr kkýýssmmýýnnýý oolluuþþttuurrmmaakkttaa..AABBDD''nniinn IIrraakk''aa aattttýýððýý bbiirrkkaaçç bboommbbaannýýnnmmaalliiyyeettii bbiillee bbuu rraakkaammýý aaþþmmaakkttaaddýýrr..

Patent delen mücadele

MMaalliiyyeettii yyüükksseekk AAIIDDSS iillaaççllaarrýýnnaa kkaayynnaakkaayyýýrraammaayyaann GGüünneeyy AAffrriikkaa,, BBrreezziillyyaa vvee

HHiinnddiissttaann ggiibbii üüllkkeelleerr ssoorruunnuunnççöözzüümmüünnüü ppaatteenntt yyaassaallaarrýýnnýý ççiiððnneemmeekktteebbuulldduu..

ÝÝllaaççllaarrýýnn jjeenneerriikklleerriinnii ((mmuuaaddiilllleerriinnii))kkeennddii üüllkkeelleerriinnddee üürreettiinnccee,, ççookkuulluusslluuiillaaçç þþiirrkkeettlleerrii DDTTÖÖ yyaassaallaarrýýnnýý iihhllaall eettttiikk-lleerrii ggeerreekkççeessiiyyllee ttaazzmmiinnaatt ddaavvaassýý aaççttýýllaarr..

AAmmeerriikkaann YYüükksseekk MMaahhkkeemmeessii’’nnddeebbaaþþllaayyaann ddaavvaaddaa HHIIVV//AAIIDDSS''llii hhaassttaallaarrýýnnhhaakkllaarrýýnnýý ssaavvuunnaann yyeerreell bbiirr öörrggüüttüünnmmüüccaaddeelleessii ssoonnuuccuu,, hhaakkiimm bbuu öörrggüütteeiiffaaddee vveerrmmee vvee ddeelliill ssuunnmmaa hhaakkkkýý ttaannýýddýý..BBuunnuunn üüzzeerriinnee iillaaçç þþiirrkkeettlleerrii ggeerrii aaddýýmmaattmmaakk zzoorruunnddaa kkaallddýý vvee bbuu iillaaççllaarrýý öözzeellbbiirr ffiiyyaattaa kkaarr eettmmeeddeenn vveerrddiikklleerriinnii aaççýýkk-llaaddýýllaarr.. Merck ffiirrmmaassýý iillaaccýýnn hhaassttaa bbaaþþýýnnaammaalliiyyeettiinnii yyýýllllýýkk 660000 ddoollaarraa ddüüþþüürrddüü..

BBuu ssýýrraaddaa HHeetteerroo IInntteerrnnaattiioonnaall aaddllýý bbiirr

HHiinntt ffiirrmmaassýý iillaaccýýnn mmaalliiyyeettiinnii 334477 ddoollaarraakkaaddaarr ççeekkeebbiilleecceeððiinnii aaççýýkkllaaddýý.. BBuuggeelliiþþmmeelleerr ddee ggöösstteerrmmeekktteeddiirr kkii iillaaçç þþiirr-kkeettlleerrii iillaaçç mmaalliiyyeettlleerriinniinn 2255-4400 kkaattffaazzllaassýýnnaa iillaaçç ssaattýýþþýý yyaappmmaakkttaaddýýrr..Kaynak:Ergin Yýldýzoðlu, Cumhuriyet, Mart 2001Ayþe Özyaðcýlar, Cumhuriyet Bilim Teknik,11.12.1999, sayý 664

ÝÝllaaççttaa kküürreesseell sseerrmmaayyeenniinnttaahhaakkkküümmüü aarrttýýyyoorr

Müzakere tarihinin alýnmasýylabirlikte AB kendi ilaç politikalarýnýTürkiye'ye dayattý ve ilaç patentleriile veri korumasý konusunda notaverdi.

1995 yýlýnda imzalanan GGüümmrrüükkBBiirrlliiððii anlaþmasýna göre Türkiye2005 yýlýna kadar yeni geliþtirilmiþilaçlarý patent hakký ödemedenüretebilecekti. 1997 yýlýnda ÇÇiilllleerrhükümeti bu imtiyaz süresini 1999yýlýna çekti. AB komisyonu busürenin 1 Ocak 2001 tarihindenitibaren baþlamasýný istedi.

Gelinen noktada ulusal büyük ilaçfirmalarýnýn baskýsý nedeniyleyapýlan müzakere sonucunda 1Ocak 2001 yýlýndan itibaren ilk defaruhsat almýþ orijinal ilaçlarla ilgili,1 Ocak 2005 tarihine kadarTürkiye'de yapýlmýþ jenerik ilaçbaþvurularý geçerli olacak. Türkiyeilaç üretiminde kendi kendineyeterli ülkelerden biri olmasýnaraðmen geçmiþ hükümetlerin poli-tikalarý nede-niyle kriz yaþýyor.BBüülleenntt EEcczzaaccýýbbaaþþýý'nýn demecinegöre jenerik ilaç üreten 300 firma

bu uygulamayla piyasadansilinecek ve bu firmalarda çalýþanyüzlerce iþçi iþsiz kalacak. Nüfusunyarýsý da saðlýk güvencesi olmadýðýiçin alamayacaðý yüksek maliyetliilaçlar yüzünden çok ciddi saðlýksorunlarý yaþayacak.

Milyonlarca insanciddi saðlýk sorunlarýylakarþý karþýya

Jenerik ilaç sorununun tekrar

gündeme gelmesiyle birlikte SSK'yýdolandýran RRoocchhee,, PPffiizzeerr gibi çoku-luslu þirketlerin temsilcilerininoluþturduðu araþtýrmacý ilaç þirket-leriyle yerel ilaç sanayicilerini tem-sil eden ÝÝllaaçç ÝÝþþvveerreennlleerrii SSeennddiikkaassýýkarþý karþýya geldi.

Çokuluslu þirketlerin yereldüzeydeki temsilcileri müzak-erenin son halinden memnunolmadý.

Halbuki bu son durumda bile,milyonlarca insanýn saðlýklý yaþa-ma hakký gasp ediliyor. Bu durum-da verilen zaman sadece yerel ilaçsanayiinin verili duruma uygundüzenlemelerini yapmasýna yaray-acak.

Sermaye birikimi uygun firmalarçokuluslu þirketlerle evlilikler yap-maya devam edecek. Kapitalizminmantýðý gereði de güçsüz olanlarpiyasadan silinecek.

Ýþsizlik sorunuyla yüz yüze kalan,saðlýk haklarý elinden alýnan mily-onlarca insan ise açýkki bu uygula-madan büyük ölçüde maðdur ola-cak.

AB'ninpatent

dayatmasý

AIDS deðil ilaç þirketleri öldürüyor!

Page 12: Sosyalist İşçi 231

12

MMaarrttiinn PPIICCKKEERRTTOONN

20. yüzyýl boyuncadünyanýn ortalamasýcaklýðý 0.6 derece

yükseldi. Bunda ne varkorkulacak diyebilirsiniz.Ne var ki, iklim çok hassasbir þey. BBiirrlleeþþmmiiþþ MMiilllleettlleerrÇÇeevvrree PPrrooggrraammýý'na göre buküçücük ýsý deðiþikliðinedeniyle oluþacak iklimdeðiþikliklerine baðlýfelaketlerden etkilenecekolanlar 1970'de 740 milyoniken bu rakam 1990'da 2milyara ulaþtý.

Birçok ve deðiþik tehlikel-er var. Deniz seviyesiartarken daha çok sel vetoprak kaymasý yaþanmak-ta. Isý artmasý nedeniyleölen insan sayýsý da art-makta. Örneðin geçensenelerde Avrupa'da 35bin kiþi ýsýlar arttýðý içinölmüþtü.

Ayný zamanda dahasýcak bir dünya daha ve-rimsiz bir dünya demek.Isý arttýkça uzun süredirdevam etmekte olan ýsýdüzeyleri deðiþmekte veönceki ýsý derecesi etrafýn-da kurulan sosyal yaþam-lar büyük ölçüde zarargörmekte.

Kuraklýk baþladý

Mesela Afrika'nýn Sahelbölgesinde son 30 yýliçinde ortalama yaðýþdüzeyi dörtte bir oranýndadüþtü. Nijerya'da ki,Tuareg halký binlerce yýldýrgöçebe olarak yaþamaktay-dý. Tuaregler þimdi yaþaya-bilmek için yerleþmekzorunda kalýyorlar.

Ve mason yaðmurlarýnadayalý bölgeler þimdi yað-murlarýn baþka bölgelerekaymasý korkusu içindeyaþýyorlar.

Dünyanýn baþka bölgeleriise þiddetli El Nino kasýr-galarý tehdidi altýndayaþýyor.

Hastalýklarçoðalýyor

Isýnýn artmasý malarya,sýtma gibi sudan kaynaklýhastalýklarýn da artmasýnaneden oluyor. Ýshal þuanda yýlda 2 milyonçocuðun ölmesine nedenoluyor. Isý arttýkça bu türölümler artacak. Bütünbunlar önümüzdeki yýllar-da karþýlaþacaklarýmýzýnsadece bir kýsmý.HHüükküümmeettlleerraarraassýý ÝÝkklliimmDDeeððiiþþiimmii KKuurruulluuönümüzdeki yüzyýl içindeeðer her þey þimdiki gibi

giderse dünyanýn ortalamaýsýsýnýn 5.8 derece artmasý-nýn mümkün olduðunubelirtiyor.

250 milyon yýl önce ben-zer bir biçimde 6 derecelikbir ýsý artýþý olmuþtu. Budönemde yeryüzündeyaþayan canlýlarýn yüzde90-95'i yok olmuþtu.

O zaman volkanlar ýsýnýnartmasýndaki baþlýcanedendi. Þimdi ise sanayi-nin kömür, gaz ve petrolgibi fosil yakýtlarýný kullan-masý baþlýca neden.Atmosferdeki baþlýca seragazý olan karbondioksit,sanayi öncesi döneme göreüç kere artmýþ durumda vehýzla da artmaya devamediyor.

Kyoto Anlaþmasý

Bu tehlikenin farkedilmesinden sonra birkuþak geçmesine raðmenhükümetler hala kýsadönemli kârý dünyanýngeleceðinin önüne koyu-yorlar. 1992'de, sonundabir þeyler yapýlmasýnakarar verdiler.

Beþ yýl sonra KyotoAnlaþmasý'ný oluþturdular.Kyoto Anlaþmasý çok þeyönermemesine raðmengene de hükümetlerinneleri yapmamasý gerek-tiðini belirtiyordu. Ýlkortaya çýkmasýndan yediyýl sonra, uzun uðraþýlarýnardýndan nihayetRusya'nýn da imzalamasýile yürürlüðe girdi.

Kyoto Anlaþmasýhükümetlerin 2010 yýlýnakadar sera gazý üretimleri-ni 1990 düzeyinin yüzde5.2'sinin gerisine düþür-melerini istemektedir.

Vahim bir manzara

HHüükküümmeettlleerraarraassýý ÝÝkklliimmDDeeððiiþþiimmii KKuurruulluu ise 2050yýlýna kadar sera gazlarýn-da yüzde 60-80'lik birdüþüþ talep etmektedir veböylesi bir düþüþ ýsýnýn art-masýný sadece 2 dereceengelleyebilecektir.

Hükümetler "evet yeter-siz" demekteler ve "prag-matik olun, önce prensibikabul ettireceðiz sonraoradan ilerleyeceðiz" diyedevam etmekteler.

Öte yandan dünyadakisera gazlarýnýn dörtte biri-ni üretmekte olan ABD buanlaþmayý hiçbir biçimdekabul etmemektedir. ABDbugün 1990'a göre yüzde15 daha fazla karbondiok-sit üretmektedir.

Ama Kyoto Anlaþmasý'nýimzalayanlar da çok az þeyyaptýlar. Ýngiltere'nin üreti-mi sessizce artmayadevam etmekte ve ABiçinde sadece dört ülkehedefe ulaþmýþ durumda.

Japonya, istenilen yüzde6 kýsýntý yerine karbondioksit üretimini % 11 art-týrdý. Hindistan'ýn üreti-minin de % 50 arttýðý tah-min ediliyor.

Hükümetlerinvurdumduymazlýðý

Bu korkunç ihmali nasýlaçýklayabiliriz? Kýsaca ka-pitalizm diye! Bu çok kabageliyorsa bu iþten kaç þir-ketin çýkarý olduðuna birbakýn.

Kaç þirket arýtmamaliyetini üslenmekistemiyor, kim ne kadaratýk üretiyor, kim ucuzolduðu için petrol üretiyor,

hangi þirketler mallarýnaen iyi müþteriyi bulmakiçin dünyanýn dört biryanýnda dolaþtýrýyorlar?

Bir düþünün, petroldenüretilen plastikler her yerikaplamýþ durumda. Birotomobilin, bir CD'nin vebilgisayarýn onarýlmasýnýnne kadar zor olduðunu birdüþünün. Çünkü parçadeðiþtirmek onarmaktandaha kârlý. Bütün bunlargezegenimizin geleceðinimahvediyor.

Bir dizi radikal adýmýönerebilir ve bunlarýnuygulanmasý içinmücadele edebiliriz. Ýþtesize bir dizi mücadelehedefi:

Enerji santralleri yenidenkamuya devredilmeli.Özelleþtirildiklerinden berimuazzam kârlar elde edi-yorlar ve diðer yandan dagezegeni mahveden fosilyakýtlarýný kullanmayadevam ediyorlar.

Neler yapýlabilir?

Özelleþtirilmiþ santral-larýn kârlarýný biz yaödediðimiz faturalarla yada vergilerle saðlýyoruz.Küresel çapta fosil yakýtlarýiçin hükümetlerin yaptýðýdestek yýlda 235 milyardolar. Rüzgar, dalga,güneþ enerjisi gibi enerjikaynaklarýna yapýlandestek ise sadece tümenerji sektörüne yapýlandesteðin sadece yüzdeyedisini almakta.

Enerji santrallerininkamulaþtýrýlmasý rüzgar-dan, dalgalardan, gel-git-ten ve doðrudan güneþtenelde edilen enerji kay-naklarýna desteðin artmasý-

na ve fosil enerjilerininyerine temiz olan bu ener-jilerin geçmesine yol aça-caktýr.

Kamu konutlarýnayatýrým yapýlmalýdýr.Konut sýkýntýsý insanlarýnçalýþtýklarý yere yakýn otur-malarýna engel olmakta vebu iþten eve çok uzun yol-culuklar yapýlmasýnaneden olmaktadýr. Büyükkentlerde yaþayanlar iþegidip gelmek için ortalamaiki saat harcamaktalar.

Nükleer enerji için har-canan milyarlarca dolarkonutlarda güneþ enerjisi,rüzgar tribünleri gibi enerjisaðlayan kaynaklara har-canabilir. Ayrýca konutlaradoðru dürüst yalýtým yapa-bilmeleri için kaynakayrýlabilir.

Enerji tasarrufu saðlayanampuller bedava ya da çokucuza saðlanabilir.Konutlardaki elektrikliaraçlarýn enerji tasarrufuyapmasý için tedbirler alý-nabilir. Bütün bunlar çokmiktarda yeni iþ alaný açar.

Toplu taþýmacýlýk

Toplu taþýmacýlýkgeliþtirilmelidir. Karayoluyerine demiryollarý kul-lanýlabilir. Toplu taþý-macýlýk kârý öne çýkaranþirket yöneticileri tarafýn-dan deðil, iþçiler ve toplutaþýmacýlýðý kullanan yol-cular tarafýndanyönetilmelidir. Böyle birtedbir otomobil kullaný-mýný azaltacak ve havakirliliðini büyük ölçüdeazaltacaktýr.

Hava ulaþýmý azaltýl-malýdýr. Hava ulaþýmý sera

gazlarýnýn hýzla artmasýnaneden olan baþlýca etken-lerden birisi. Ayrýca havaulaþýmý dünyanýn her ye-rinde devletlerden destekalmaktadýr ve bu destekhava ulaþýmýný kullanma-yanlarýn ödediði vergiler-den çýkmaktadýr.

Hava ulaþýmýný kullanan-larýn çoðu patronlardýr.

Hava ulaþým sanayii kul-landýðý jet benzini içindaha fazla vergi vermeli vemümkün olan en fazla ta-sarrufu saðlamalýdýr. Eldeettiði kârdan çevrenin ko-runmasý için vergi alýn-malýdýr.

Sanayinin atýklar içinvergi vermesi saðlan-malýdýr. Ayrýca sanayiininkirliliði azaltýcý tekniklerkullanmasý ve yeniteknikler geliþtirmesi zor-lanmalýdýr.

Tarýmda kimyasalgübreler çok büyük ölçüdeazaltýlmalýdýr. Kimyasalgübreler karbon dioksitten200 kere daha fazla kirleticiolan nitrik asit üretmekte-dirler. Ayrýca ormanlarýnimhasý önlenmelidir.

Bütün bunlar yeni liberaldogmalara karþý mücadeledemektir. Bu önerilerinhiçbiri kendi baþlarýnadevrimci deðildir. Ancakinsanlarý bu alanlardamücadeleye katmakradikalce farklý birdünyayý nasýl oluþtura-caðýmýz tartýþmasýna daortak etmektir.

Ýklim o denli hýzlýdeðiþmektedir ki, kaybede-cek vaktimiz yok!

Bu yazý Sosyalist Ýþçi’ninÝngiltere’deki kardeþ gazetesiSocialist Worker’dan çevrilmiþtir

Küresel ýsýnmayýönleyebilir miyiz?

2030 yýlýndaTürkiye’de sýcaklýk-

lar kýþýn 2, yazýn2-3 derece artacak.

Bunun sonucuolarak yaðmurlar vedolayýsýyla su azala-cak. Þimdi kiþi baþý-na 3070 metre küp

olan su tüketimi700-1910 metre küp

olacak. kuraklýkbaþlayacak.

Page 13: Sosyalist İşçi 231

13

Kimden alýþveriþyaptýðýnýzý biliyor musunuz?HHaazzýýrrllaayyaann:: FF.. LLeevveenntt ÞÞeennsseevveerr

SodexhoSodexho, gýda hizmet-

leri ve yönetimi üzerinefaaliyet yürüten çokulus-lu bir þirket. Bu þirketledünyanýn bir çok köþesinde üniversite kantinlerinden,hastanelere kadar sayýsýz alanda karþýlaþabilirsiniz.Þirket 1895 yýlýnda Fransa'nýn Marsilya kentindegemilere malzeme saðlamak üzere kuruldu ve 1966yýlýnda gýda hizmetleri alanýna el attý. Þirketingünümüzde 76 ülkede 25.000'e yakýn noktada313.000'den fazla çalýþaný var. 2004 yýlý cirosu 11.5 mil-yar euro dolayýnda gerçekleþti. Bu þirketin son yýllardahýzla büyümesinde, özellikle ABD ve Ýngiltere'dekiözelleþtirme politikalarý önemli rol oynadý.

Batý Avrupa'daki aktivistler bu þirketi, iltica baþvurusuyapanlara verilen Sodexho kuponlarýndan bilmektedir.Sodexho özellikle Ýngiltere ve Avustralya'da hapishanel-erde tutsaklara daðýtýlan gýdalarda büyük kârlar eldeetmekte. Þirketin tartýþmalý bir baþka el attýðý alan da,ABD ordusunun özellikle Körfez bölgesinde ve diðerçatýþma alanlarýndaki askerlerine verilen hizmetler. 2003yýlý itibariyle Sodexho ABD Deniz Kuvvetleri'nden 1milyar dolar civarýnda iþ aldý. Þirket 2002 yýlýnda da

Afganistan'da iþgal ordularýnýn askerlerine hizmet ver-mek üzere 304 milyon dolarlýk bir ihale kazanmýþtý.

Bunun yaný sýra Sodexho, Rusya'nýn uzak Sibiryaköþelerinde faaliyet sürdüren Shell ile de iþbirliði yapýy-or. Þirketin çevreye zarar veren þirketlerle iþbirliði Shellile sýnýrlý deðil. BP Amoco, Chevron, ExxonMobil,Texaco ve Halliburton gibi, kâr uðruna çevreyi kirlet-mekten çekinmeyen bir çok þirketle iþbirliði yapýyor.Þirket, Nijerya'da devlet eliyle topraklarýndan sürülenyerlilerin ve yok edilen 35 hektarlýk mangro ormanýnýnbulunduðu Nijer deltasýnda faaliyet sürdüren Nijeryaordusu ve çokuluslu þirketlerle de iþbirliði yaptý.GDO'lu ürünlerde dünyanýn baþta gelen þirketiMonsanto, Multinonal Monitor dergisinin "2004 YýlýDünyanýn En Kötü On Þirketi" listesinde yer alanGlaxoSmithKline, Merck ve Wal-Mart þirketleri de müþ-teriler listesinde.

Sodexho, sendikal faaliyetlere ve iþçilerin örgütlenme-sine karþý ve bunun ötesinde adýmlar da atýyor. 1998yýlýnda þirket bünyesinde yöneticiler için hazýrlanan,iþyerlerinde sendikalara karþý nasýl mücadele edilmesigerektiði konusunda bilgi veren bir kýlavuz kitapçýk,Uluslararasý Otel ve Lokanta Ýþçileri Sendikasý tarafýn-dan kamuoyuna duyuruldu. Sendikanýn verilerine göreSodexho'nun çalýþanlarýnýn sadece yüzde 12'si sendikalý.

Sodexho'nun sabýkalarý savaþta iþbirliði, tutsaklarý kâr-larýna alet etmek, sendika düþmanlýðý yapmak ve petrolþirketleriyle çevrenin tahribatýna ortak olmak olaraksýralanabilir. Ancak sabýka listesi bunlarla sýnýrlý deðil.

Þirketin sabýkalarý arasýnda 2003 yýlýnda ABD'de aley-hine açýlmýþ 1 milyar dolarlýk ýrkçý ayrýmcýlýk davasývar. Üstelik 2.600 Afrika kökenli Amerikalý Sodexhoiþçisini kapsayan bu dava, þirketin sicilindeki tek ýrkçýsabýka da deðil.

Þirket 2003 yýlý itibariyle Ýngiltere, Avustralya, Fransa,Ýspanya, Ýtalya, Portekiz ve Hollanda'da toplam 91hapishanede tutsaklara yiyecek saðlýyordu. 2002 yýlýndabir konsorsiyumla birlikte Þili'de de beþ hapishanede iþyapmaya baþladý.

Þirketin faaliyet gösterdiði saðlýk ve eðitim alanlarýn-daki ticaret hacmi, 2001-02 yýlý itibariyle toplam içindeyüzde 42 paya sahip ve þirket bu alanda The CompassGroup ile birlikte dünyanýn en büyük iki gýda daðýtýmþirketinden biri. Sodexho Türkiye dahil 74 ülkedefaaliyet yürütüyor. Þirketin Türkiye'deki müþterileriarasýnda Sabancý Holding, Toyota, Koçbank, HSBC,Avea, Pýnar gibi þirketler var.

SSooddeexxhhoo''nnuunn TTüürrkkiiyyee''ddee iiþþbbiirrlliiððii yyaappttýýððýý þþiirrkkeettlleerrddeennbbaazzýýllaarrýý

CCeemm HHÝÝRREE

Geçenlerde Uganda tari-hiyle ilgili bir kitabýkarýþtýrýrken dehþetleöðrenmiþtim. Uganda'nýneski sömürgecileri Ýngiliz-lerin, Uganda'ya bir baþkasömürgelerinden,Hindistan'dan getirdikleriyüzbinlerce insaný nasýl dayok saydýklarýný ulusaldiriliþle beraberUganda'daki bizimmazlum Ugandalýlar,Ýngilizleri kovmuþlar ya,sonra da iþbirlikçi olduk-larý iddiasýyla baþlamýþlarHindularý kýrmaya. ZavallýHindular Ýngiliz elçilikler-ine baþvuruyorlar, burayabizi siz getirdiniz, sahipçýkýn diye ama, nafile!Binlerce Ugandalý ölüyor,öldürülüyor, Ýngilizlerininsafýný beklerken!

Acýlarý paylaþmak

"Uzaktaki acýlarý gösterenfotoðraflarýn saðladýðý bilgine iþe yarar? Ýnsanlarkendilerine yakýn olanacýlara pek bakamazlar.Hem de bütün dikizcituzaklarýna, kendileri içinyararlý bir sonuç olan bilgiedinme fýrsatýný sunmasýnaraðmen. 'Bu benim baþýmagelmiyor', 'Ben hasta deðil-im', 'Ben ölmüyorum', 'Benbir savaþta kapana kýsýlmýþdeðilim'. Ýnsanlarýnbaþkalarýnýn çilelerihakkýndaki düþünceleriakýllarýndan defetmelerinormal görünmektedir.Ýnsanlarýn ilgisizliði, yal-

nýzca þiddet görüntülerininkesintisizce aktarýlmasýnýnkendilerini kayýtsýz halegetirmesinden deðil, sýrfkorkudan da kaynaklan-abilir. Savaþýn meydanageldiði ülkeler dýþýndakiinsanlarýn korkunç görün-tülerle karþýlaþtýklarýndahemen televizyonu kapat-malarýnýn ya da kanaldeðiþtirmelerinin sebebi,taraflarýn liderlerinin

çözülmesi mümkünolmayan bir açmazdatýkanýp kaldýklarýný iddiaetmeleridir. Ýnsanlarýndehþet manzaralarýna karþýdaha az duyarlý halegelmelerinin sebebi de birsavaþýn böyle tepkilerledurdurulamayacaðýnainanýlmasýdýr. Oysa þefkat,zaten istikrarsýz, gelgeç birduygudur. Eðer eylemedönüþtürülemezse, yok

olup giden bir duygudur.Burada sorun,uyandýrýlmýþ, ayaðakaldýrýlmýþ duygularýn,aktarýlmýþ olan bilgilerinnasýl eyleme dönüþtürüle-ceðidir."

Sontag böyle diyordu'Baþkalarýnýn AcýlarýnaBakmak' adlý kitabýnda. O,insana vurgu yapan biraktivizmin peþindeydi.

Savaþ karþýtý Sontag

Ekim ayýndaki FrankfurtKitap Fuarý'nda, AlmanYayýncýlar Biriliði'ningeleneksel Barýþ ÖdülüSusan Sontag'a verildi.Sontag, ödül törenindeyaptýðý konuþmadaBush'un emperyal poli-tikalarýný teþhir ediyor ve"Amerikan demokrasisini"mahkum ediyordu.

Gelenekleri öven, ailedeðerlerine yaðdýrýlanövgülerin bütün poli-tikacýlarýn söylemininmerkezinde yer almasýnýþiddetle eleþtiriyordu.Bush'un bir keresinde, "Ençok beðendiðiniz filozofkimdir?" sorusuna "Hz.Ýsadýr" yanýtýný hatýrlatýy-ordu. Sontag, "ÝslamiFundementalizm"in zorla-ma bir politik araçolduðunu ve "medeniyet"-"barbarlýk" çatýþmasýtezinin Amerikan toplumuüzerinde yozlaþtýrýcý biretkisi olduðunu savunuy-ordu.

"Bence", diyordu, "yazar,dünyada neler olup bit-tiðine dikkat eden kiþidir.Yani insanoðlunun ne türkötülüklere muktedirolduðunu anlamaya,içselleþtirmeye, iliþki kur-maya çalýþan, ama buanlayýþýnýn sonunda ken-disinin yozlaþmasýna, bun-larýn onu alaycý ve yüzey-sel kýlmasýna izin ver-meyen kiþidir." "Sanat,muhalif olmadýðý zaman-larda bile zýtlýða yönelir."diyor ve deyim yerindeysehaykýrýyordu, "EdebiyatÖzgürlüktür" diye.

Susan Sontag her zamanmuhalif olan kimliðiyle,kadýn haklarý mücadele-siyle, entelektüelkelimesinin gerçek anlamýolan kiþisel tarihiyle, fizikiolarak aramýzdan ayrýlsabile, biraz da soldakeþfedilmeyi bekleyenyazarlýðýyla aramýzda hâlâ!

Susmayan "Susan”Susan Sontag'ýn ardýndan...

Page 14: Sosyalist İşçi 231

14

RRooyy HHaasssseeyy

Sinema icat edildiðinden bu yanabütün sanat biçimleri içinde enticari olaný olmasýna ve büyük kâr-lar getirmesine raðmen gene debüyük altüst oluþlardan kopukdeðildir. Geçtiðimiz yüzyýl boyun-ca çeþitli büyük toplumsal olaylarfilmler üzerinde büyük etkileryarattý.

1920'lerin baþýnda, devrimdenhemen sonra, Rusya, sinemasanayiinde büyük bir artistiközgürlük ve muazzam bir geliþmegösterdi. Devrimin etkisi ile ortayaçýkan bu yeni özgürlük filmlerdeyeni tekniklerin bulunmasýna vehikaye yapýlarýn yeniden düþünül-mesine ve bugün de kullanýlandilin ortaya çýkmasýna yol açtý.

Devrimden hemen sonra TTrrooççkkii"Devrimin temel amacý kimliðiolmayan yýðýnlar içinde insan kim-liði yaratmaktý" diyordu. Bu,içlerinde LLeevv KKuulleesshhoovv,, DDzziikkaaVVeerrttoovv,, VVsseevvoolloodd PPuuddoovvkkiinn,,AAlleekkssaannddrr DDeevvzzhheennkkoo ve enmeþhurlarý olarak SSeerrggeeiiEEiisseennsstteeiinn'ýn de yer aldýðý yeni birfilm yapýmcýlarý kuþaðýnýn önlerinekoyduklarý baþlýca amaçlarýydý.Sosyalizm altýnda eþitlikçi birtoplum yaratmanýn neþesi içinde vesanatçýlar için devrimle birliktegelen yeni olanaklarla bu filmyapýmcýlarý eðlendirici olmayý red-dederek yýðýnlarýn bilinciningeliþmesine katkýda bulunacakfilmler yaptýlar.

Bu dönemin en önemli filmleriEEiisseennsstteeiinn'in "Devrim Üçlemesi:Grev, Potemkin Zýrhlýsý veEkim"dir. Bu üç film, hikayeninhýzlý çekimlerle anlatýlmasý, oyuncuolmayan kiþilerin kullanýlmasý veörneðin bir köylü karakteri içingerçek bir köylünün kullanýlmasý,ve Marksist Film Teorisi’nin kul-lanýlmasý (hikaye merkezi birkarakter olmadan, kolektif eylemleilerlemektedir) ile bu yenitekniklerin ve ideolojinin en önemliörnekleridir.

Kýzýl Ordu'da savaþmýþ olanEEiisseennsstteeiinn dönem için þöyle der:"Devrim bana hayattaki en kýymetliþeyi verdi, beni sanatçý yaptý.Devrim beni sanatla tanýþtýrdý vesanat beni devrimle tanýþtýrdý."

Stalinizmin yükseliþi bütün bun-lara son verdi. EEiisseennsstteeiinn'in 1927'deyaptýðý "Ekim" doðrudan SSttaalliinntarafýndan kontrol edildi ve SSttaalliinnEEiisseennsstteeiinn'a açýkça "Lenin'in liberal-izmi bitti" diyerek TTrrooççkkii'nin yeraldýðý bütün parçalarý kesip attý.

EEiisseennsstteeiinn yaþamýnýn son 20 yýlýn-da 4 film daha yaptý. DDzziikkaa VVeerrttoovvgibi yönetmenler "burjuva formal-isti" olmakla suçlandýlar. SSttaalliinnyaratýcýlýðý ve deneyimi yok edenpropaganda filmlerini, "SosyalistGerçekçiliði" getirdi.

1940'larda, SSttaalliinn'in bütün deje-nerasyonlarýna raðmen RusDevrimi dünyanýn dört bir yanýndamilyonlarca iþçi için bir ilham kay-naðý olmaya devam etti. BirleþikDevletler'de, hiç bir zaman büyükbir parti olamayan KomünistPartisi iki alanda iyi bir desteðesahipti ve o alanlarda iyi örgütlüy-dü: Ýþçi sendikalarý ve sanatçevreleri.

1940'lar lastik, otomobil sanayi-lerinde ve madencilikte büyükgrevlere sahne oldu ve sendika üyesayýsý iki katýna çýktý. 1946'daAmerika'da insanlýðýn gördüðü en

büyük grev dalgasý yaþandý.Emekçi hareketinin bu militangeliþmesi karþýsýnda gerici yenisendika yasalarý çýkarýldý.Dayanýþma grevleri yasaklandý. Vebu arada MMccCCaarrtthhyy'nin baþkan-lýðýnda AAmmeerriikkaa KKaarrþþýýttýý FFaaaalliiyyeettlleerrKKoommiitteessii kuruldu.

McCarthyizm serbest pazar kapi-talizmine karþý bir alternatiföneren, toplumsal deðiþimdenbahseden her ifadeye saldýrdý.

Bu dönemde Hollywood dayanýþ-ma, sendikacýlýk, kolektif eylem,anti faþizm, gibi konularý iþliyordu.Solcu yazarlar bir tür ‘film noir’yaratmýþlardý.

McCarhy Komitesi yüzlerce filmiinceledi. Sanatçýlar üzerinde baskýkuruldu.

Toplam 324 sanatçý kara listeyealýndý. Bunlarýn çoðu hiçbir zamanKomünist Partisi üyesi dahiolmamýþtý. Listede DDaasshhiieellllHHaammmmeetttt,, BBeerrttoolltt BBrreecchhtt,, AArrtthhuurrMMiilllleerr,, PPeettee SSeeeeggeerr,, JJoosseepphh LLoosseeyyve CClliiffffoorrdd OOddeetts'de vardý. 10sanatçý ifade vermeyi reddettikleriiçin 12 ay hapsedildiler. Diðerarkadaþlarý hakkýnda ifade verenve kara listeye girmelerinisaðlayanlar arasýnda EElliiaa KKaazzaann,,BBuudddd SScchhuullbbeerrgg,, LLeeee JJ.. CCoobbbb veRRoonnaalldd RReeaaggaann'da vardý.

1950'ler ABD'de sanatýn yavaþyavaþ yok edildiði dönem oldu. Nevar ki 1950'lerin sonunda Fransa'daYeni Dalga (French NouvelleVague) ortaya çýktý. NouvelleVague Fransýz toplumundaki ciddibir sarsýntýya denk düþer. FransaVietnam'da yenilmiþtir. Cezayir'deçýkmaz bir savaþa gömülmüþtür.4.Cumhuriyet kriz içindedir.

Fransýz toplumunda bir modern-leþme ve yenileþme ve eskiyi red-detme dönemidir. Nouvelle Vaguebu deðiþimin sanatsal ifadesidir.FFrraanncciiooss TTrruuffffuuaatt,, JJeeaann-LLuuccGGooddaarrdd,, CCllaauuddee CChhaabbrrooll,, JJaaccqquueessRRiivveettttee ve AAggnneess VVaarrddaa gibi filmeleþtirmenleri eski film anlayýþýnýreddederek küçük kameralarla,profesyonel olmayan oyuncularla,stüdyo çekimleri yerine dýþardaçekimler yaparak ve gelenekselanlatýmý terk ederek NouvelleVague'u oluþturdular.

Bu yönetmenler kendilerini satýnalýnacak teknisyenler olarak deðilsanatçý olarak görüyorlardý.

Kýsa bir süre kendisini Maoist birküçük grupla özdeþleþen ve "burju-va toplumunu imha etme" üzerin efilmler yapan GGooddaarrdd hariçNouvelle Vague hiç bir zaman poli-tik bir akým olmadý. Buna raðmen1968 Mayýs'ýnda TTrruuffffuuaatt veGGooddaarrdd tarihte ilk kez olarakParis'de sokaklardaki iþçi ve öðren-cilerle dayanýþma için Cannes FilmFestivali’nin kapanmasýna nedenolan bir greve önderlik ettiler.

Fransýz yeni dalgasý Avrupa'dabaþka yeni akýmlara öncülük etti.Ýngiltere'de LLiinnddssaayy AAnnddeerrssoonn,,TToonnyy RRiicchhaarrddssoonn,, JJoohhnn SScchhlleessiinnggeerrve KKaarreell RReeiisszz ilk kez normal iþçi-lerin hayatlarýný sahneye yansýt-týlar. Çek Yeni Dalgasý, MMiilloossFFoorrmmaann,, JJiirrii MMeennzzeell ve JJaann NNeemmeeccgibi yönetmenlerle 1968 PragBaharý'nda Rus Tanklarý DDuubbççeekk'inreform hareketini bastýrmayaçalýþýrken öne çýktýlar.

1960'lar bütün dünyada ama özel-likle siyahlarýn medeni haklarhareketi, büyük kentlerdeki ayak-lanmalar ve Vietnam savaþý karþýtýhareket ile ABD'de bir yükseliþdönemiydi. Özellikle milyonlarcainsaný sokaða taþýmýþ olan savaþkarþýtý hareket ABD egemen sýnýfýiçin ciddi bir sorun oluþturdu.Hemen her büyük kentteyürüyüþler yapan savaþ karþýtýhareket sonunda LLyynnddoonn JJoohhnnssoonn'u1968'de baþkanlýktan istifa ettirdi.

Bu hareket Amerikan sinemasýn-da bir devrime yol açtý ve YeniHollywood akýmý ortaya çýktý. YeniHollywood akýmý, toplumundeðiþen özelliklerini yansýtmak vehareketin parçasý olmak isteyenfilmler yapmak istiyordu. EskiHollywood stüdyolarý sisteminiterk ederek otuz yýl sonra halageliþmeye devam eden baðýmsýzsinemayý oluþturmaya baþladýlar.

Yeni Hollywood sinemasý gerçekriskleri göze alarak Amerikan sine-masýný bir iþ deðil, sanat olarak

yapmaya çalýþtý. JJoohhnn CCaassssaavveetttteess,,BBoobb RRaaffeellssoonn,, HHaall AAsshhbbyy,, TTeerreenncceeMMaalliicckk,, MMaarrttiinn SSccoorrsseessee,, RRoobbeerrttAAllttmmaann,, RRoobbeerrtt TToowwnnee,, FFrraanncciissFFoorrdd CCooppppoollaa,, PPeetteerr BBooggddaannoovviicchhve bir çok baþkalarý ortaya çýkarakAmerikan sinemasýný bütünüyledeðiþtirdiler. Eski Hollywood'uortadan kaldýrarak Nouvelle Vaguegibi film yapýmcýlarýnýn sanatçýolduðunu kabul ettirdiler.

Onlarýn yaptýklarý filmlerAmerikan sinamasýnýn gelenekseldeðerlerini tersine çevirdi. 1940'lar-dan sonra ilk kez uyuþturucukültürü, güçlü kadýn karakterler,siyah kahramanlar sinemeda yeralmaya baþladý.

Yeni Hollywood 1990'larda ortayaçýkan ve 1960'larýn yönetmenlerininheyecaný ile anti kapitalist ve savaþkarþýtý harekete katýlan ‘indie’ sine-masýnýn temellerini attý. Son biryýlda "Fahrenheit 9/11", "Þirket","Savaþýn Sisi", "Þiþir Beni" gibi poli-tik dokümanter filmler yenidenortaya çýktý.

Bu yeni filmler büyük sanatýnbüyük hareketlerde ortaya çýktýðýnýbir kere daha gösterdi. Ancaksanatý üretmek yerine yapmayýsürekli kýlabilmek için her þeyi birmeta haline getiren bu sisteminsýnýrlarýndan çýkmak ve 1920'lerinRusya'sýnda olduðu gibi sanatýdevrime ve devrimi sanatagetirmek gerekir.

Sinema ve toplumsal deðiþim

AAmmeerriikkaallýý ooyyuunn yyaazzaarrýýAArrtthhuurr MMiilllleerrggeeççttiiððiimmiizz hhaaffttaa ööllddüü..

AAmmeerriikkaann eeddeebbiiyyaattýýnn-ddaa ççookk öönneemmllii bbiirr yyeerriioollaann AArrtthhuurr MMiilllleerr11994400’’llaarrddaa bbaaþþllaayyaannMMccCCaarrtthhyyiizzmm ddöönnee-mmiinnddee kkoommüünniisstt oolldduuððuuiiççiinn ttaakkiibbaattaa uuððrraaddýý..

EElllliiaa KKaazzaann’’ýýnn““kkoommüünniissttttiirr”” ddeemmeessiiüüzzeerriinnee MMccCCaarrtthhyy’’nniinn““AAmmeerriikkaa KKaarrþþýýttýý

FFaaaalliiyyeettlleerr KKoommiitteessii””ttaarraaffýýnnddaann ssoorrgguullaannddýý..

11995533’’ddee yyaazzddýýððýý ““CCaaddýýKKaazzaannýý”” AAmmeerriikkaa’’nnýýnnMMccCCaarrtthhyy ddöönneemmiinniinnkkaappssaammllýý bbiirr eelleeþþttiirriissiiddiirr..

11996655’’ddee UUlluussllaarraarraassýýYYaazzaarrllaarr KKlluubbüü’’nnüünnbbaaþþkkaannýý oolldduu..

AArrtthhuurr MMiilllleerr ddaahhaassoonnrraa aarraallaarrýýnnddaa PPuulliittzzeerr

ööddüüllüü ddee oollmmaakk üüzzeerreeççeeþþiittllii eeddeebbiiyyaatt ööddüülllleerriikkaazzaannddýý..

2255 yyýýllddaa 6600 ooyyuunn yyaazzddýý..11998800’’lleerrddeenn iittiibbaarreennMMiilllleerr’’iinn ooyyuunnllaarrýý NNeewwYYoorrkk BBrrooaaddwwaayy’’ddeeyyeetteerriinnccee ttiiccaarrii bbuulluunn-mmaaddýýððýý iiççiinn,, LLoonnddrraa’’yyaaggiiddeerreekk ooyyuunnllaarrýýnnýý oorraaddaassaahhnneelleemmeeyyee bbaaþþllaaddýý..

SSEEKKAA''yyaassaannaattççýýddeesstteeððii

Sanatçýlardan SEKAdireniþine anlamlý birdestek geldi. Direniþçiiþçileri fabrikalarýndaziyaret eden sanatçýgrubu adýna konuþantiyatrocu MahirGünþýray "Bu direniþgerçekten görmeyiarzuladýðýmýz, uzunyýllardýrgöremediðimiz birdireniþ." dedi.Günþýray sözlerine"Sizlerin coþku vekararlýlýðýyla eminimki bu direniþkazanýmlasonuçlanacak,"Direniþinizi destekle-mek, belki bir söz,belki bir þiir, belki birþarkýyla sizlerle bir-likte olmak istiyoruz"diyerek devam etti.

Sanatçýlarýn ziyaretiÞair-yazar AtaolBehramoðlu, annesive babasý SEKA'danemekli HülyaBehramoðlu, DenizTürkali, EdipAkbayram, gazeteciyazar Þahin Artan,Þanar Yurdatapan,yazar Mahir Göktürk,Güven Ýnce, oyuncuKadir Kolya, oyuncuAyça Domgacý,Cezmi Ersöz, GrupYorum, Birgüngazetesinden ÖzgürGünleyen ve VolkanÞahin, fotografsanatçýsý ÖzcanYurdalan'ýn katýlýmýy-la gerçekleþti. Bir çoksanatçýnýn direniþçiiþçilere seslendiðiziyarette, müzisyenÞanar Yurdatapan,"Sabah, Hürriyet veseyrettiðiniz televizy-onlar, sizin aleyhinizeçalýþýyor. Sizleri çalýþ-mayan, üretmeyen,yatan parazit iþçilerolarak yansýtýyor.Seçimlerinizi dahadikkatli yapmalýsýnýzsiz bu gazetelerinokuru, televizyonlarýnizleyicisi deðilsiniz,iþçisiniz" diye konuþ-tu.

"Ben fikir emekçisiy-im, sizler olmazsanýzyazýmý yazacak kâðýtbulamam. Benim var-lýðým sizin varlýðýnýzabaðlý" diyen yazarCezmi Ersöz sözlerini"Ne olur direnin!"diyerek noktaladý.Daha sonra söz alanEdip Akbayram"Ekmeðimizi veemeðimizi çalmakisteyenler var. Beninanýyorum ki SEKAiþçileri ekmeklerini veemeklerini teslimetmeyecekler Hepberaber bugün de,yarýn da bununmücadelesini verm-eye devam edeceðiz"dedi.

AArrtthhuurr MMiilllleerr ööllddüü

KÜLTÜR

POTEMKÝNZIRHLISI

Page 15: Sosyalist İşçi 231

15

Aþaðýdansosyalizm

-Kapitalist toplumda tümzenginliklerin yaratýcýsý iþçisýnýfýdýr. Yeni bir toplum,iþçi sýnýfýnýn üretimaraçlarýna kolektif olarak elkoyup üretimi ve daðýtýmýkontrol etmesiylemümkündür.

Reform deðil,devrim

-Ýçinde yaþadýðýmýz sis-tem reformlarla köklü birþekilde deðiþtirilemez,düzeltilemez.

-Bu düzenin kurumlarýiþçi sýnýfý tarafýndan elegeçirilip kullanýlamaz.Kapitalist devletin tümkurumlarý iþçi sýnýfýnakarþý sermaye sahiplerini,egemen sýnýfý korumakiçin oluþturulmuþtur.

-Ýþçi sýnýfýna, iþçi konsey-lerinin ve iþçi milislerininüzerinde yükselen tama-men farklý bir devletgereklidir.

-Bu sistemi sadece iþçisýnýfýnýn yýðýnsal eylemidevirebilir.

-Sosyalizm için mücadeledünya çapýnda birmücadelenin parçasýdýr.Sosyalistler baþka ülkeleriniþçileri ile daima dayanýþ-ma içindedir.

-Sosyalistler kadýnlarýntam bir sosyal, ekonomikve politik eþitliðinisavunur.

-Sosyalistler insanlarýncinsel tercihlerinden dolayýaþaðýlanmalarýna ve baskýaltýna alýnmalarýna karþýçýkarlar.

Enternasyonalizm-Sosyalistler, bir ülkenin

iþçilerinin diðer ülkeleriniþçileri ile karþý karþýyagelmesine neden olan herþeye karþý çýkarlar.

-Sosyalistler ýrkçýlýða veemperya-lizme karþýdýrlar.Bütün halklarýn kendikaderlerini tayin hakkýnýsavunurlar.

-Sosyalistler bütün haklýulusal kurtuluþ hareket-lerini desteklerler.

-Rusya deneyi göster-miþtir ki, sosyalizm tek birülkede izole olarak yaþaya-maz. Rusya, Çin, DoðuAvrupa ve Küba sosyalistdeðil, devlet kapita-listidir.

-Sosyalistler bu ülkelerdeiþçi sýnýfýnýn iktidardakibürokratik egemen sýnýfakarþý mücadelesini destek-ler.

Devrimci parti-Sosyalizmin gerçekleþe-

bilmesi için, iþçi sýnýfýnýnen militan, en mücadelecikesimi devrimci sosyalistbir partide örgütlen-melidir. Böylesi bir partiiþçi sýnýfýnýn yýðýnsalörgütleri ve hareketi için-deki çalýþma ile inþaedilebilir.

-Sosyalistler pratik içindediðer iþçilere reformizminiþçi sýnýfýnýn çýkarlarýnaaykýrý olduðunu kanýtla-malýdýr.

-Bu fikirlere katýlanherkesi devrimci birsosyalist iþçi partisinininþasý çalýþmasýna omuzvermeye çaðýrýyoruz.

sosyalist iþçine savunuyor?

Türkiye'nin dýþticaretinde önemli bir yertutan Ýzmir Limaný,Özelleþtirme YüksekKurulu'nun 31 kararýylaözelleþtirme kapsamýnaalýndý. TCDD'ye aitBandýrma, Samsun,Derince, Mersin ve Ýsk-enderun Limanlarýnýn daayný karar doðrultusunda1 yýl içinde özelleþtirilmesiplanlanýyor. Bu limanlardaörgütlü bulunan Liman-ÝþSendikasý, özelleþtirmeyekarþý eylemler düzenliyor.

Türkiye'nin en büyük

konteyner ihracat limanýolan Ýzmir Limaný'nýnsatýþý akýllara soru iþaret-leri getiriyor.

Az iþçiyle çok iþ

Yýllardýr iþçi alýmýnýnyapýlmadýðý limanda, yük-leme-boþaltma iþi 1991yýlýndan bu tarafa altý katartarken iþçi sayýsý ise yarýyarýya azaldý. Konteynýr içiyükleme boþaltma yapaniþçiler, asgari ücretle ya daaltýnda bir parayaçalýþtýrýlýyor. Ücretleri de

zamanýnda ödenmiyor. Budurumda yaklaþýk 100 iþçiçalýþýyor. Limanda acente-lik yapan 20-25 tane firmavar. Onlar da 300 civarýndaiþçi çalýþtýrýyor. Yani yak-laþýk 500 iþçi de özel sektörkapsamýnda çalýþýyor.

25 yýldýr yatýrým yapýl-mayan limana özelleþtirmekararýnýn alýnmasýnýnardýndan yatýrým yapýl-masý da gündeme geldi.Yatýrým kapsamýndalimana, vinç, forklift, taþýtalýnmasý planlanýyor. Buise kamuya yatýrým yapýl-

mak istendiðinde yapýla-bileceðini kanýtlýyor.

Bu arada Liman-ÝþSendikasý, son BaþkanlarKurulu Toplantýsý’nda,martta baþlayacak olantoplusözleþme görüþmeleriyerine özelleþtirmeyi gün-demine aldý ve eylemlerebaþladý. Ýzmir ÞubeBaþkaný Muammer Kurt,"Limanlarýn þalter indirme-si birilerini yerinden ederdiye düþünüyoruz. Bunaherkes inansýn ki biz bukonuda kararlýyýz" dedi.

TEKEL iþçileri,özelleþtirmeye karþýmücadeleyi yükseltecek-lerini bildirdiler. Eylemciiþçiler "Genel grev geneldireniþ" talebini dilegetirdiler. ÖzelleþtirmeÝdaresi Baþkanlýðý önündetoplanan 1000'e yakýnTEKEL iþçisi, "Aydýnlýkdediler, karanlýk çýktýlar"dövizlerini taþýyarak"Yýlgýnlýk yok direniþ var","TEKEL'e uzanan ellerkýrýlsýn'", sloganlarýnýattýlar. Eyleme Türk-Ýþyönetimi ve bazý mil-letvekilleri de katýldý.

Tek Gýda-Ýþ Genel

Baþkaný Korkut Güler,TEKEL bu ülkenin endeðerli varlýklarýndan

biridir. Bu ülkeye en fazlakaynak üreten ulusal kuru-luþlardandýr. TEKEL

halkýn malýdýr, satýlamaz"dedi.

TEKEL'in satýlmasý iletütün üretiminin biteceðinive ülkenin tütün ithalatçýsýdurumuna geleceðini vur-gulayan Güler,özelleþtirme sonucu 20binden fazla iþçinin iþsizkalacaðýný kaydetti.Eyleme destek veren Türk-Ýþ Genel Baþkaný SalihKýlýç, "Özelleþtirme Ýdare-si'ne tepkilerimizi göstere-lim dedi ve özelleþtirme vetalan politikalarýna karþýiþçilerin haklarýný sonunakadar savunacaklarýnýifade etti.

Limanlara da göz koydular

Tekel iþçisi özelleþtirmeye direniyor

NOT DEFTERÝ

Ahizenin diðerucunda,kadýnýn sesi

Televizyon kanallarýnda,kadýnlara yönelik bir çokprogramdan haber-darsýnýzdýr. Bu program-lara katýlan kadýnlarýnanlattýklarý ve bizzatyaþadýklarý olaylar tüylerürpertici. Ama benim tüy-lerimi asýl ürperten, buprogramlarýn, kadýnlarýapaçýk bir þekilde reytingoyununa getirerek aldat-malarý.

Bütün dünyada olduðugibi Türkiye'de de kadýn-

lar aile baskýsý yüzündenzarar görüyor, cinseltacize uðruyor ve erkek-lere oranla daha düþükücretle çalýþýyorlar.Televizyondaki kadýnprogramlarý da sorunlarý-na boðulmuþ ve umutsuzkadýn kitleleri kendineçekiyor. Dolayýsýyla, buprogramlarýn çok fazlaizlenilmesi de olaðan birdurum. Ancak sonuçlartelevizyon kanallarýnýnyararýna, kadýnlarýnzararýna oluyor. Örneðin,kocasý tarafýndan süreklidövülen ve aðýr þartlardaçalýþmak zorunda kalanbir kadýn izleyici, progra-ma telefonla katýlýyor.Programý yayýnlayankanalýn izlenme oranýyükseliyor ve doðalolarak daha fazla reklamalýyor. Kanalýn sahibi buiþten kazançlý çýkarakhayatýna devam ederken,öbür tarafta programakatýlan kadýn anlattýk-larýyla kalýyor. Programsunucusunun "ah caným","üzülme bir tanem" gibi

laflarý ortalýkta uçuþuyorancak kalýcý bir çözümyok.

Bu tip kadýn programlarý"acýlarýn ancak pay-laþýlarak azalacaðý ve tekçözümün bu olduðunu"söyleyerek, kadýnlarý ezensistemin yanýnda yer alýr-lar. Oysa çözüm acýlarýpaylaþmak deðil, tam ter-sine birleþtirmektir.Sokakta hep bir aðýzdanbirleþtirmek.

EErriinnçç ((ÝÝzzmmiirr))

ABD gezegenitehdit ediyor

Amerika BirleþikDevletleri Irak için 100karar aldý. Alýnan bukararlar dikkatlice ince-lendiðinde ABD'nindünya üzerinde kurmakistediði hegemonyamücadelesi gözle görüle-cektir. Bugüne kadar ölüsayýsý 100'i geçen ýrakhalký ABD'li þirketlerinzenginleþmesi ve dünyaüzerinde hükümdarlýk

oluþturmasý için açlýk,yoksulluk ve ölümleburun burunadýr.Kuþkusuz alýnan kararlarIrak halkýný yakýndanilgilendirdiði gibi, geze-gen üzerinde de onarýla-mayacak tahribata yolaçabilecek niteliktedir.Koalisyon GeçiciHükümeti'nin aldýðý 100kararýn içinde 81. karardünya üzerinde yaþayanher canlý hayatýný, ekosis-temi tehdit etmektedir.

Bu kararla Iraklý çiftçileryüzyýllardýr yaptýklarýgeleneksel tarým yöntem-leri engellendi. Iraklýçiftçiler transgenik tohumekmeye zorlanýyor.Dünyada uygulanan ilkyýlda kullanýlan deðerlitohumlarý ertesi yýl kul-lanmak üzere saklamayöntemi Irak'ta ABD'ninsilah gücüyle yok edilmekisteniyor. Bu kararýnarkasýndaki ABD'li þirketise uluslararasý antikapi-talist hareketin kara lis-tesinde ilk baþ sýralardayer alan Monsanto.

Monsanta dünya tarýmýüzerinde ciddi bir bela.ABD'li, Kanadalý çiftçilerhakkýnda çeþitli davalaraçarak patent haklarýylaburada yaþayan tarýmýntürlü hilekarlýklarla belinikýran Monsanta Irak'ta buiþlemi silah zoruylagerçekleþtiriyor.

ABD'li þirketler tarafýn-dan dünya gýda ve tarýmsektörü saldýrý altýnda.Bilindiði gibi bir süreönce de ABD DünyaTicaret Örgütü nezdindeAB ülkelerini transgeniktohum üretmesi için davaetmiþti. Eðer bu davayýkazanacak olursa trans-genik ürünler dünyanýnher yerini saracak.Gezegen üzerindeki biy-oçeþitliliðin yok olmasýnaneden olacak bu saldýrýdünya üzerinde yaþayantüm canlýlarý tehdit ediy-or. ABD Irak'ta dünyanýnkaderini çiziyor. Yadünya ABD emperyaliz-minden kurtulacak. Ya datoptan yok olup gidecek.

ÇÇaaððllaa OOFFLLAASS

BÝZEGÖRE

DEVRÝMCÝ SOSYALÝST ÝÞÇÝ PARTÝSÝUluslararasý Sosyalizm Akýmý ile, dünya antikapitalist hareketi ile

savaþ karþýtlarýyla iliþki kurmak istiyorsanýz,baþka bir dünya için mücadele etmek istiyorsanýz

HHeerr ttüürrllüü bbiillggii iiççiinn:: 00553366 - 333355 1100 1199Beyoðlu: 0536 - 259 73 64 Kadýköy: 0536 - 637 81 99 Ankara: 0535 - 514 11 73 Ýzmir: 0537 - 624 49 08

Adapazarý: 0505 - 372 70 77 Akhisar: 0544 - 515 62 59 Antalya: 0537 - 492 66 66 Bursa: 0535 - 422 39 65Denizli: 0543 - 476 27 88 Karabük: 0533 - 77254 93 Kütahya: 0544 - 515 62 59 Muðla: 0505 - 361 80 82

KüreselBAK toplantýlarýÝzmir20 Þubat Pazar

Mete Çubukçu

Sahar FransesMaltepe20 Þubat Pazar

Isam El Rawi

Kerem KabadayýAkhisar26 Þubat Cumartesi

Devrim Can ErturanDenizli26 Þubat Cumartesi

Mevlüt ÜlgenBursa26 Þubat Cumartesi

Harun Tekin

Yýldýz ÖnenÇerkezköy27 Þubat Pazar

KONSER

Yahya BalcýSakarya2 Mart Çarþamba

Murat Çelikkan

Page 16: Sosyalist İşçi 231

SSAAYYII:: 2233111188 ÞÞuubbaatt 22000055

11 YYTTLL

ISSN 1300-4026 Uluslararasý Tanýtým ve Yayýncýlýk Ltd. Þti. Sahibi: Özden Dönmez Sorumlu Yazýiþleri Müdürü: Volkan Akyýldýrým Adres: Ýstiklal Cad.,Büyükparmakkapý Sok., 8/10, Beyoðlu/Ýstanbul Baský: Yön Matbaasý

www.sosyalistisci.org [email protected]

100 bin Iraklý öldürüldü.Felluce kentine yapýlanvahþi saldýrýnýn ardýndanon binlerce Felluceli evsizkaldý. Irak halký halen hergün ölüm korkusu içindeyaþýyor. Ülkede elektrik,su, petrol yok. Çocuklar,sokaklara býrakýlan tehlike-li kimyasal silahlar vemayýnlar nedeniyle sürekliölüm tehlikesiyle karþýkarþýya.

Ýþgal baþlamadan öncebize bu savaþýn Irak halký-na demokrasi ve özgürlükgetireceði, Irak halkýnýniþgal güçlerini sevinçlekarþýlayacaðý söylenmiþti.Her iki iddianýn da yalanolduðu ortaya çýktý.

Yapýlan tüm araþtýrmalarIrak halkýnýn iþgalin bir anönce sona ermesini iste-diðini gösteriyor. Üstelik

direniþ giderek büyüyor.Amerika'nýn kendi tahmin-lerine göre Irak'ta direniþiniçinde yer alanlarýn sayýsýen az 200 bin.

Fakat belli ki GGeeoorrggeeBBuusshh'a Irak'ta öldürdüðü110 bin masum insanýnkaný yetmemiþ. Þimdi de,týpký Irak'a saldýrmadanönce yaptýðý gibi, nükleersilahlara sahip olduklarýgerekçesiyle Ýran, Suriye veKuzey Kore'yi tehdit ediy-or. Ýran'a askeri biroperasyon yapabileceðinisöylüyor.

AKP hükümeti ise, 1Mart'ta kaçýrdýðý fýrsatýyeniden yakalamak isterce-sine, Kerkük ve Musul'ubahane ederek bir þekildeIrak'a girmenin yollarýnýarýyor. Onlarca Türk þirketiIrak'ta iþgalin devam

etmesini saðlýyor ve AKPhükümeti bu þirketleriteþvik ediyor.

Ancak Bush'un iþi hiç desandýðý kadar kolay deðil.Irak direniþi bitmediði vedünya savaþ karþýtýhareketi sona ermediðisürece Bush'un Irak'takazanmasý mümkün deðil.Ýran'a saldýrmasýný dur-durabilecek tek güç iseÝran halkýnýn vereceðimücadele ve dünya savaþkarþýtý hareket.

BBuusshh'a, onun saldýrganpolitikalarýna, bu iþgale veyeni savaþlara dur demekiçin önümüzde büyük birfýrsat var.

19 Mart 2005'de, yanisavaþýn baþlamasýnýn ikinciyýldönümünde savaþkarþýtlarý onlarca ülkede,yüzlerce kentte sokaklaraçýkýyorlar. Biz de dünyasavaþ karþýtlarýna ve Irakhalkýna Ýstanbul'dan elim-izi uzatalým. Ýstanbul'u 19Mart'ta en büyük eylemler-den birinin olduðu birkente çevirelim.

IIrraakk''ttaa iiþþggaallee ssoonn!!DDaahhaa ffaazzllaa ssaavvaaþþ iisstteemmiiyy-

oorruuzz!!

19 Mart'ta dünyanýn bütün sokaklarýnda

IIRRAAKK’’TTAA ÝÝÞÞGGAALLEE SSOONN

Neler yapabiliriz?OOkkuulluummuuzzddaa,, mmaahhaalllleemmiizzddee iiþþ yyeerriimmiizzddee bbiillddiirrii

ddaaððýýttaabbiilliirriizz..BBuulluunndduuððuummuuzz aallaannddaa

IIrraakk''ýýnn iiþþggaalliinnii tteeþþhhiirr eeddeennttooppllaannttýýllaarr ddüüzzeennlleeyyeebbiillii-rriizz..

EEvv ttooppllaannttýýllaarrýý,, ffiillmm ggööss-tteerriimmlleerrii yyaappaabbiilliirriizz..

AAffiiþþ aassaabbiilliirriizz..ÝÝssttaannbbuull''uunn hheerr yyeerriinnii 1199

MMaarrtt''aa ççaaððrrýý yyaappaann ssttiicckk-eerrllaarrllaa ddoonnaattaabbiilliirriizz..

1199 MMaarrtt''aa bbiirr kkiiþþiinniinn ddaahhaa kkaattýýllmmaassýýnnýý ssaaððllaammaakk iiççiinneettrraaffýýmmýýzzddaakkii hheerrkkeessii ggöösstteerriiyyee kkaattýýllmmaayyaa ççaaððýýrraabbiillii-rriizz..

BBuunnllaarr ssaaddeeccee bbiizziimm aakkllýýmmýýzzaa ggeelleennlleerr.. SSiizziinn bbuukkoonnuuddaa ddaahhaa ffaarrkkllýý ffiikkiirrlleerriinniizz oollaabbiilliirr.. YYuukkaarrýýddaa bbaahh-sseettttiiððiimmiizz eettkkiinnlliikklleerrii ggeerrççeekklleeþþttiirrmmeekk iiççiinn ggeerreekklliimmaallzzeemmeelleerrii KKüürreesseell BBaarrýýþþ vvee AAddaalleett KKooaalliissyyoonnuu''nnuunnbbüürroossuunnddaann tteemmiinn eeddeebbiilliirrssiinniizz..

Ýletiþim tel: (212) 243 89 57web: www.kureselbarisveadalet.org

DDüünnyyaaddaann1199 MMaarrttMMeessaajjllaarrýýAAvvuussttrraallyyaa

""IIrraakk iiþþggaalliinniinn iikkiinncciiyyýýllddöönnüümmüünnddee,, iiþþggaallbbiirrlliikklleerriinniinn ddeerrhhaallIIrraakk''ttaann ççeekkiillmmeelleerriinnii,,ggeerrççeekktteenn öözzggüürr vvee aaddiillbbiirr sseeççiimm yyaappýýllmmaassýýnnýýiissttiiyyoorruuzz.. IIrraakk''ttaakkii bbaarrýýþþggüüççlleerrii 1199 MMaarrtt''ttaa bbüüttüünnddüünnyyaaddaa iiþþggaallee kkaarrþþýýggöösstteerriilleerr yyaappýýllmmaassýýnnýýiissttiiyyoorrllaarr..AAvvuussttrraallyyaa''ddaa bbiizzlleerr,,KKooaalliissyyoonn hhüükküümmeettiinneevvee oonnuunn aarrkkaassýýnnddaa yyeerraallaannllaarraa 1199 MMaarrtt''ttaaþþuunnuu ssööyylleeyyeecceeððiizz::DDaahhaa ffaazzllaa ssoorruunn yyaarraatt-mmaayyýýnn!! BBiizziimm ssaayyýýmmýýzzççookk vvee ggüüccüümmüüzzççeeþþiittlliilliiððiimmiizzddeenn ggeelliiyy-oorr.. BBaaþþkkaa bbiirr ddüünnyyaammüümmkküünn!!""

HHiinnddiissttaann

""IIrraakk hhaallkkýýnnýýnn yyaassaaddýýþþýý iiþþggaallee kkaarrþþýý hheerrttüürrllüü ddiirreenniiþþ hhaakkkkýýnnýýddeesstteekklliiyyoorruuzz.. AAmmeerriikkaavvee iiþþggaall ggüüççlleerriinnii ddeerr-hhaall,, kkooþþuullssuuzz oollaarraakkIIrraakk''ttaann ççeekkiillmmeeyyeeççaaððýýrrýýyyoorruuzz..1199 MMaarrtt''ttaabbüüttüünn ddüünnyyaayyýý kkiittlleesseellggöösstteerriilleerr yyaappmmaayyaa vveekküürreesseell hhaarreekkeettii,,mmüüccaaddeelleenniinn kkaapp-ssaammýýnnýý,, ssaaddeeccee pprrootteessttooeettmmeekktteenn ççýýkkaarrýýpp,,AAmmeerriikkaann ssaavvaaþþ mmaakkii-nneessiinnii dduurrdduurraaccaakk þþeekk-iillddee ggeenniiþþlleettmmeeyyeeççaaððýýrrýýyyoorruuzz..""

DDüünnyyaa SSoossyyaallFFoorruummuu 22000055-PPoorrttoo AAlllleeggrree

IIrraakk''ttaa sseeççiimmlleerriinnyyaappýýllddýýððýý ggüünn,,ddüünnyyaaddaakkii ssaavvaaþþ kkaarrþþýýttýýhhaarreekkeettlleerr,, kkooaalliissyyoonnllaarrvvee öörrggüüttlleerr bbiirr aarraayyaaggeelleerreekk ttüümm ddüünnyyaayyaaþþuu ççaaððrrýýyyýý yyaappttýýllaarr::""BBiizzlleerr,, IIrraakk vveeFFiilliissttiinn''ddeekkii iiþþggaalliinn ssoonnaaeerrmmeessiinnii iissttiiyyoorruuzz..AAmmeerriikkaa''nnýýnn ÝÝrraann,,KKuuzzeeyy KKoorree,, SSuurriiyyee,,KKüübbaa,, VVeenneezzuueellaa vveeddiiððeerr üüllkkeelleerree ssaallddýýrr-mmaakkttaann vvaazzggeeççmmeessiinniiiissttiiyyoorruuzz.. 1199-2200 MMaarrtt''ýýnn,,yyeennii ssaavvaaþþllaarraa hhaayyýýrrddiiyyeenn vvee aasskkeerrlleerriinn ddeerr-hhaall IIrraakk''ttaann ççeekkiillmmeessiinniittaalleepp eeddeenn bbiirr KKüürreesseellEEyylleemm GGüünnüü oollmmaassýýççaaððrrýýssýýnnýý yyaappýýyyoorruuzz..

1199-2200 MMAARRTT''TTAA GGÖÖSSTTEERRÝÝ YYAAPPAANN ÜÜLLKKEELLEERR::

IIrraakk,, AAmmeerriikkaa BBiirrlleeþþiikk DDeevvlleettlleerrii ((440000 þþeehhiirr)),, FFiilliissttiinn,,AArrjjaannttiinn,, BBrreezziillyyaa,, HHiinnddiissttaann,, ÝÝttaallyyaa,, YYuunnaanniissttaann,,ÝÝrrllaannddaa,, JJaappoonnyyaa,, ÝÝnnggiilltteerree,, TTüürrkkiiyyee,, MMaakkeeddoonnyyaa,,

KKýýbbrrýýss,, FFiilliippiinnlleerr,, AAvvuussttrraallyyaa,, TTaayyllaanndd,, GGüünneeyyAAffrriikkaa,, GGüünneeyy KKoorree,, SSrrii LLaannkkaa,, MMaaccaarriissttaann,, PPoolloonnyyaa,,

KKaannaaddaa,, AAvvuussttuurryyaa,, MMeekkssiikkaa,, ÝÝssppaannyyaa ((BBaarrsseelloonnaa,,MMaaddrriidd)),, HHaavvaaii,, VVeenneezzuueellaa,, YYeennii ZZeellaannddaa,, HHoollllaannddaa

Kitle imha silahlarý bulunamadý. Saddam rejiminin ElKaide ile iliþkisi bulunamadý. Seçimler yapýldý. AmaIrak’ta ki ABD-Ýngiliz iþgali sürüyor. Üstelik Bush veçetesi þimdi de her gün Ýran’ý tehdit ediyorlar. Birbaþka petrol ülkesi daha Amerika ve Ýngiltere’nin

saldýrý tehdidi altýnda.Dünyanýn birçok ülkesinde yüzlerce kentte savaþkarþýtlarý Bush ve çetesinin bu saldýrganlýðýna karþýgösteriler yapacaklar. Ýstanbul’da da Emek örgütleri veKüresel BAK gösteri yapacak.