Sendikal Mücadelede Sağlık Çalışanlarının Sesi Kasım 2010

8
7 Ekim’de Adana Balcalı Hastanesi tarihi bir güne daha tanıklık etti. Yüzlerce işçi arka- daşımızla beraber emeğimizin pazarlandığı, alın terimizin birilerine rant olarak sunulduğu “ihale salonu” dedikleri yerin kapısında ger- çekleri dile getirdik. Birincisi, sağlıkta taşeron sistem artık iflas etmiştir. Hastane yangınlarıyla, bebek ölümle- riyle kendisini her seferinde gösteren bu siste- min insani ve vicdani olarak akıl dışılığına artık bir son verilmelidir. İkincisi, bizzat Çalış- ma Bakanlığı ve Bölge Çalışma Müdürlüğü, Balcalı Hastanesi’nde işçileri asıl işveren olan Üniversitenin işçisi olarak tespit etmiş ve yapı- lan ihalelerin muvazaalı yani hileli olduğunu belgelemiştir. Rektörlük artık idari para cezası ödeyerek veya yeni ihalelerle bu gerçeklikten kaçamaz, bu gerçeği kabul etmek ve gereğini yapmak zorundadır. Sendikadan... Biz yürürüz yol olur Dr. Arzu Çerkezoğlu / Dev Sağlık-İş Genel Başkanı TAŞERON SİSTEMİNİZ İFLAS ETTİ! Güvenceli İş, İnsanca Yaşam İstiyoruz Hastane yangınları bitmiyor, bebek ölümleri durmuyor. Sağlık çalışanlarının bitme- yen sorunları sağlıkta taşe- ron sistemin iflas ettiğini bağırıyor! Sağlıkta taşeronun kaldırılması gerektiği herkes tarafından dile getiriliyor ama iktidar taşerondan vaz- geçmiyor! > > > Tonla parayla, onca yalanla örgütlenen referandumdan sonra kolları sıvayan AKP; emekçiyi değil, sermayeyi güldürdü. “Sendikal özgür- lük ve ileri demokrasi” dedikleri hastanelerde işten atmalar, madenlerde iş cinayetleri oldu. Sendikal baskılar arttı. Balcalı: Biz Kazanacağız! Hacettepe Örgütlendi DİSK Başkanlar Kurulu Yapıldı Güvencesizler El Ele... Rektörlük emekçi düşmanlığıy- la, Balcalı işçisi ise mücadele azmiyle tarihe geçiyor. İki kez ihale iptal edildi, yüzlerce işçi iş bıraktı. Balcalı işçisi güvenceli iş mücadelesinden vazgeçmeyecek! Düzensiz ödenen maaşlar ve taşeron çalışmanın hak gasplarından bıkan Hacettepe’li taşeron sağlık işçileri sendikamız Dev Sağlık-İş’te örgütlenme kararı aldı. Kitlesel bir şekilde üyelikler gerçekleşti. DİSK Başkanlar Kurulu 11 Ekim 2010 tarihinde yapıldı. Açıklanan sonuç bildirgesinde güvencesizliğe ve taşeron çalıştır- maya karşı programlı bir şekilde mücadele kararı öne çıktı. Taşeron sağlık işçileri, güven- cesiz öğretmenler ve Kartal Halkevi el ele verdi. Sağlık işçile- rinin çocukları için parasız, nite- likli eğitim haktır denildi, kollar sıvandı, dersler başladı... Sayfa 3’te Sayfa 2’de Maliyet hesaplarında açlık sınırının altında asgari ücret, bütçe hesaplarında yeni zamlar var. Onların derdi belli, sermayeye yeni kıyaklar çekmek. Emekçiler içinse gidecek yol belli: Güvenceli iş ve insanca yaşam için örgüt- lü mücadele! Sayfa 7’de Devamı Sayfa 2’de

description

Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası Bülteni Kasım 2010

Transcript of Sendikal Mücadelede Sağlık Çalışanlarının Sesi Kasım 2010

Page 1: Sendikal Mücadelede Sağlık Çalışanlarının Sesi Kasım 2010

7 Ekim’de Adana Balcalı Hastanesi tarihibir güne daha tanıklık etti. Yüzlerce işçi arka-daşımızla beraber emeğimizin pazarlandığı,alın terimizin birilerine rant olarak sunulduğu“ihale salonu” dedikleri yerin kapısında ger-çekleri dile getirdik.

Birincisi, sağlıkta taşeron sistem artık iflasetmiştir. Hastane yangınlarıyla, bebek ölümle-riyle kendisini her seferinde gösteren bu siste-min insani ve vicdani olarak akıl dışılığınaartık bir son verilmelidir. İkincisi, bizzat Çalış-ma Bakanlığı ve Bölge Çalışma Müdürlüğü,Balcalı Hastanesi’nde işçileri asıl işveren olanÜniversitenin işçisi olarak tespit etmiş ve yapı-lan ihalelerin muvazaalı yani hileli olduğunubelgelemiştir. Rektörlük artık idari para cezasıödeyerek veya yeni ihalelerle bu gerçekliktenkaçamaz, bu gerçeği kabul etmek ve gereğiniyapmak zorundadır.

Sendikadan...Biz yürürüz yol olurDr. Arzu Çerkezoğlu / Dev Sağlık-İş Genel Başkanı

TAŞERON SİSTEMİNİZ İFLAS ETTİ!Güvenceli İş, İnsanca Yaşam İstiyoruz

Hastane yangınları bitmiyor,bebek ölümleri durmuyor.Sağlık çalışanlarının bitme-yen sorunları sağlıkta taşe-ron sistemin iflas ettiğinibağırıyor! Sağlıkta taşeronunkaldırılması gerektiği herkestarafından dile getiriliyorama iktidar taşerondan vaz-geçmiyor!

> > >Tonla parayla, onca yalanlaörgütlenen referandumdansonra kolları sıvayan AKP;emekçiyi değil, sermayeyigüldürdü. “Sendikal özgür-lük ve ileri demokrasi”dedikleri hastanelerde iştenatmalar, madenlerde işcinayetleri oldu. Sendikalbaskılar arttı.

Balcalı: Biz Kazanacağız! Hacettepe Örgütlendi DİSK Başkanlar Kurulu YapıldıGüvencesizler El Ele...Rektörlük emekçi düşmanlığıy-la, Balcalı işçisi ise mücadeleazmiyle tarihe geçiyor. İki kezihale iptal edildi, yüzlerce işçi işbıraktı. Balcalı işçisi güvenceli işmücadelesinden vazgeçmeyecek!

Düzensiz ödenen maaşlar vetaşeron çalışmanın hak gasplarındanbıkan Hacettepe’li taşeron sağlıkişçileri sendikamız Dev Sağlık-İş’teörgütlenme kararı aldı. Kitlesel birşekilde üyelikler gerçekleşti.

DİSK Başkanlar Kurulu 11Ekim 2010 tarihinde yapıldı.Açıklanan sonuç bildirgesindegüvencesizliğe ve taşeron çalıştır-maya karşı programlı bir şekildemücadele kararı öne çıktı.

Taşeron sağlık işçileri, güven-cesiz öğretmenler ve KartalHalkevi el ele verdi. Sağlık işçile-rinin çocukları için parasız, nite-likli eğitim haktır denildi, kollarsıvandı, dersler başladı...Sayfa 3’te Sayfa 2’de

Maliyet hesaplarında açlıksınırının altında asgariücret, bütçe hesaplarındayeni zamlar var. Onlarınderdi belli, sermayeyeyeni kıyaklar çekmek.Emekçiler içinse gidecekyol belli: Güvenceli iş veinsanca yaşam için örgüt-lü mücadele!

Sayfa 7’de

Devamı Sayfa 2’de

Page 2: Sendikal Mücadelede Sağlık Çalışanlarının Sesi Kasım 2010

2

Dr. Arzu ÇerkezoğluDev Sağlık-İş Genel Başkanı

Hacettepe Üniversitesi Hastanelerindeçalışan taşeron sağlık işçileri DevrimciSağlık-İş’te örgütlenme kararı aldılar.Düzenli ödenmeyen maaşlar yüzündenEylül ayı başından beri bir dizi eylem ger-çekleştiren Hacettepe işçilerini SES AnkaraŞube yönetici ve üyeleri ile sendikamızDevrimci Sağlık-İş İç Anadolu Temsilciliğibir an olsun yalnız bırakmadılar. Eylem veiş bırakmalar sonucunda aylarca yatmayanmaaşlarını alan işçiler kitlesel bir şekildesendikamıza üyelik işlemlerini de başlattı-lar. Hacettepe taşeron sağlık işçileri güven-celi iş ve insancayaşam mücadelesi-ni artık örgütlü birşekilde yürütecek-ler. Adım adım isyan

> 6 Eylül tari-hinde bir buçukaydır maaşlarınıalamayan işçiler ilkolarak SES ve DevSağlık-İş öncülü-ğünde bir eylemgerçekleştirdi. 700’ü aşkın işçinin gerçek-leştirdiği eylemde “insanca yaşam vegüvenceli gelecek istiyoruz! Maaşlarımızdüzenli ödensin” pankartı açıldı. Saat10.30’da yemekhane önünde yapılan basınaçıklamasında İç Anadolu BölgeTemsilcimiz Sevinç Hocaoğulları “Hiçbirgerekçe işçilerin emeğinin karşılığı olan veyaşamak için ihtiyaç duyduğu ücretlerininyatırılmamasını haklı ve yasal kılamaz.Hacettepe Hastaneleri sağlık emekçile-ri olarak taşeron işçisinden kadroluyave 4-B’li sözleşmeli sağlık emekçisinekadar bugün olduğu gibi bundan sonrada Hacettepe Hastaneleri işçilerininücretleri düzenli yatana kadar, iş veücret güvenceleri sağlanana kadarortak mücadele etmeye, yine tüm sağ-lık emekçilerinin hakları için ortakmücadeleye devam edeceğiz” dedi.Daha sonra Rektörlük GenelSekreteriyle görüşen 3 işçi temsilcisitaleplerini ileterek maaşların yatmama-sı durumunda ertesi gün tam gün iş

bırakılacağını söylediler.> 7 Elül. Saat 11.00’da yemekhane

önünde toplanılarak taleplerimiz dile geti-rildi. Sürekli toplantıda olduğunu söyleyenrektörlük sonunda bir açıklama yaparakmaaşların yarısının yatırıldığı geri kalanında yatırılacağı ve bundan sonra yatırılma-ması halinde rektörlük tarafından yatırılaca-ğı şeklinde bir açıklama yaptı. "Bu iş bugünbitecek başka yolu yok" diyen işçilerseeyleme devam ettiler.

> 8 Eylül. 07.00’da Çocuk Hastanesiönünde toplandık. Burada açıklama yapan

İç Anadolu BölgeTemsilcimiz SevinçHocaoğulları saat09.00’a kadar maaşla-rın yatırılacağı bilgisi-ni aldıklarını söyledi.Ücretlerin yatmasınınardından bir toplantıyapıldı ve bütün işçi-ler toplu bir şekildesendikamıza üyelikişlemleri gerçekleşti-rildi.

> 11 Ekim. Geçtiğimiz ay maaşlarınalınmasının ardından Ekim ayı maaşlarınınyine gecikmesi üzerine bir eylem gerçekleş-tirdik. “Köle değil işçiyiz, ücretlerimizindüzenli ödenmesini istiyoruz” yazılı birpankart açılan eylemde üyelerimiz Rektöresözünü tutması çağrısında bulundular.

Hacettepe taşeron sağlık işçileri güven-celi iş ve insanca yaşam mücadelemizdeartık bizlerle yürüyor.

Hacettepe HastanesiSendikamızda Örgütlendiwww.devsaglikis.org.tr

Üçüncüsü, biz sağlıkta taşeron çalıştırmaya sadece hileli ihalelerle yapıldı-ğı için değil, sağlık hizmetinin niteliğini olumsuz etkilediği ve taşeron sağlıkemekçilerinin başta iş güvencesi olmak üzere kazanılmış tüm haklarını yoksayan güvencesiz çalıştırma koşulları nedeniyle karşı çıkıyoruz. Yasalarınetrafından dolaşarak, bürokratik mekanizmalarda bekleterek bu sistemi sürdü-remezsiniz. Çeşitli yasalara korsan maddeler iliştirerek, tepki aldığınızda geriçekerek, güya hukuksal “pürüzler” giderildiğinde taşeron çalıştırmayı rahat-lıkla uygulayabileceğinizi hiç düşünmeyin. Bunu yapmaya çalıştığınız heryerde karşınızda emeğine sahip çıkan sağlık emekçilerini bulacaksınız.

Önümüzdeki dönemde hükümet referandumdan çıkan sonuçtan da güç ala-rak emeğe dönük bir dizi yapısal düzenlemeye hazırlanıyor. Üstelik bunu hiçzaman kaybetmeden daha referandumun hemen ertesinde topladıklarıEkonomi Koordinasyon Kurulu ile duyurdular. Açlık sınırının bile altındakibu asgari ücret bile fazla, bölgesel asgari ücrete geçeceğiz dediler, taşeronçalıştırma da yetmez köle işçiliği anlamına gelen özel istihdam bürolarını geti-receğiz dediler, yılların mücadelesiyle kazanılmış işçinin emeği olan kıdemtazminatı işverenlere yük oluyor, tasfiye edeceğiz dediler… Yani bizlerinçalışma ve yaşam koşullarında doğrudan kötüleşme anlamına gelecek düzen-lemeleri önlerine koyduklarını ilan ettiler. Bizler Balcalı’da tüm taşeron işçi-leri olarak emeğimize sahip çıkarken, aynı gün 7 Ekim’de Hükümet, işveren-ler ve sendikalar tarafından oluşturulan “Üçlü Danışma Kurulu” toplandı.Yıllardır yılan hikayesine dönen, 12 Eylül’ün yasakçı zihniyetinin ürünü olan2821 sayılı Sendikalar Yasası ile 2822 sayılı Grev ve ToplusözleşmeYasalarında yapılması planlanan değişiklikler masaya yatırıldı. Bunlar olurken“ileri demokrasi ve özgürlük” adı altında sunulan birden çok sendikaya üyeolabilme gibi değişikliklerin gerçek yüzünü son dönemde artan sendikalnedenli işten atmalarda gördük. Sağlık, metal ve maden işçileri “birden çokdeğil, bir sendikaya üye oldukları için” işten atılıyor, güvencesizliğin bir başkabiçimi olan 4/C’ye karşı Tekel işçilerinin mücadelesi sürüyor, öğretmenleri-miz “sınavsız, koşulsuz, güvenceli çalışma hakkı için sokaktalar…

Bizler, biliyoruz ki, yalanlar gerçeklerle karşılaşıncaya kadar işe yarar.Bunu en çıplak biçimiyle önümüzdeki ay başlayacak olan asgari ücret tartış-malarında göreceğiz. 10 milyonun üzerinde insanın asgari ücretle ve dahaaltında çalıştığı ülkemizde bırakalım yoksulluk sınırını devletin kendi kurum-larının açıkladığı açlık sınırının da altında bir asgari ücret bizlere reva görülü-yor. Aralık’ta yine Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplanacak ve artık ortao-yununa dönen bir müzakere ile 2011 yılı asgari ücretini belirleyecek.

Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da bizler, bu süreci değiştirmek için tüm gücü-müzle alanlarda olacağız. Özgürlük ve ileri demokrasi diyenlere açlık sınırınınaltındaki asgari ücretle evimizi nasıl geçindireceğimizi, hayatımızı nasıl sür-düreceğimizi soracağız. İleri demokrasi, hak ve özgürlük diyenlere ekmeğe,ulaşıma, elektriğe, doğal gaza her gün yapılan zamları, okula gönderdiğimizçocuklarımız için ödemeye zorlandığımız katkı paylarını bu asgari ücretlenasıl ödeyeceğimizi soracağız. Bizler biliyoruz ki, her şeyin piyasalaştığı,parayla alınıp satılır hale getirildiği günümüzde sadece eğitim, sağlık ve ula-şım için büyük paralar ödemek zorunda kaldığımız gerçeği bir yanda dururkengüvenceli iş mücadelemiz insanca yaşam talepleriyle bütünleşmek zorundadır.Gerçekleri, kendi hayatımızın gerçeklerini yalın bir biçimde görünür kılacağızve bu gerçeklerin taleplerini haklarımız için mücadeleyle örgütleyeceğiz.

DİSK Başkanlar Kurulu geçtiğimiz haftalarda güvencesizliğe ve taşeronçalıştırmaya karşı programlı bir mücadele için önemli kararlar aldı. BizlerDevrimci Sağlık-İş olarak yıllardır bunun mücadelesini veriyoruz.Mücadelemiz her gün yeni kazanımlar ve aramıza yeni katılan arkadaşları-mızla güçlenerek devam ediyor. Son olarak sadece sağlıkta değil, işkolumu-zun bir parçası olan, örgütlü bulunduğumuz ve toplumun vicdanı diye tarifettiğimiz “Sosyal Hizmetler” de de taşeron çalışmanın hukuksuzluğu, yapılanihalelerin hileli olduğu ve tüm çalışanların ilk işbaşı yaptığı tarihten itibarenSosyal Hizmetler’in personeli olduğu bakanlık tarafından belgelendi.Hacettepe Hastaneleri, Çanakkale Devlet Hastanesi, İstanbul SüreyyapaşaHastanesi, Tunceli Eğitim ve Araştırma Hastanesi gibi yeni örgütlenmelerledaha da büyüyoruz, güçleniyoruz. Bizim sağlık alanında yürüttüğümüz ortakmücadele ve kazanımlar, eğitimden enerjiye kadar tüm alanlarda güvencesiz-liğe karşı direnenlere ve mücadeleye ışık tutuyor.

Yolumuz uzun, yapacak iş çok… Kendi gücümüze güveniyoruz, haklılı-ğımıza inanıyoruz ve haklılığımızdan aldığımız meşruluğumuzla mücadele-mizde her zaman başımız dik yürüyoruz, yürümeye devam edeceğiz...

Biz yürürüz yol olur

Page 3: Sendikal Mücadelede Sağlık Çalışanlarının Sesi Kasım 2010

3

Mahkeme kararları da Çalışma Bakanlığı’nın kararları da taşeronu aradan çıkart diyor, rektörlükse hukuk tanı-mazlığa devam ediyor. Balcalı’da “mücadeleyle kazandık, ihale masasında kaybetmeyeceğiz!” diyen yüzlerce işçiiş bıraktı, ihale iki kez iptal edildi! Balcalı işçisi kararlı: Haklarımız kabul edilene kadar kadar mücadeleye devam!

Balcalı’da hukuk tanımazlık çözüm değilBiz Haklıyız! Biz Kazanacağız! Adana Çukurova Üniversitesi BalcalıHastanesi taşerona karşı mücadeleninsimgesi olmaya devam ediyor.Sadece taşeron sağlık işçilerinindeğil, tüm güvencesizlerin gözlerinidiktikleri Balcalı her geçen gün yenigelişmelere sahne oluyor. En son 7Ekim 2010 tarihinde yeni bir ihaleyapılacağının rektörlük tarafındanduyurulmasının ardından üyelerimizçalışmalarını hızlandırarak ve“Mücadeleyle kazandık, ihale masa-sında kaybetmeyeceğiz!” diyerek rek-törlüğü bu girişiminden vazgeçmeyeçağırdılar. 7 Ekim öncesi dört günboyunca her sabah birer saat işbaşıyapmayan sağlık işçileri 7 Ekim günüde 500’ü aşkın işçiyle kitlesel birşekilde işbaşı yapmadılar. GenelBaşkanımız Arzu Çerkezoğlu, SESGenel Başkanı Bedriye Yorgun veTürk Tabipler Birliği Genel BaşkanıEriş Bilaloğlu’nun da Balcalı’daolduğu gün yapılamayan ihaleyi rek-törlük sessiz sedasız 12 Ekim tarihinde yaptı. Kamuİhale mevzuatına aykırı bir şekilde gerçekleştirilen buihaleye o gün de üyelerimiz karşı çıktılar, kitlesel birbasın açıklaması gerçekleştirdiler. Fakat yüzlerce polisve özel güvenlik ordusuyla çevirdikleri rektörlük ve

ihale salonuna tek bir kişinin dahi yaklaşmasınamüsaade edilmedi. Hukuk Dairemiz ise sürece dairhukuksal girişimlerde bulunulduğunu bildirdiler.Mücadeleyle Kazandık İhale MasasındaKaybetmeyeceğiz!Bilindiği üzere yıllardır yürüttüğümüz mücadelelersonucunda 13 Ocak 2010’da Çalışma Bakanlığı’nınkararı ile sağlık işçileri taşeron firmanın değil Üniver-site Hastanesi’nin işçileri olarak tescil edildi. FakatÜniversite Rektörlüğünün bu kararı uygulamak yerineidari para cezaları ödeme pahasına işçilerin işlemlerinitaşeron üzerinden yapma ısrarı ve yeni ihale açmacüreti göstermesi hastane içerisinde başlıca huzursuz-luk kaynağı. Bu çerçevede 7 Ekim günü yapılacağı

duyurulan ihale kararına karşı Çukurova Bölge Şube-miz “Mücadeleyle Kazandık! İhale MasasındaKaybetmeyeceğiz! – 7 Ekim’de Geleceğimize SahipÇıkıyoruz!” diyerek 3 gün boyunca her sabah uyarıeylemleri gerçekleştirdi. 7 Ekim günü ise çok dahakitlesel bir eylemlilikle ihalenin yapılması durduruldu.Poliklinikler önünde gerçekleştirilen eylem, dahasonra Rektörlük önüne yürünmesiyle sürdü. PolisinRektörlüğün önüne yığınak yapması ve işçileri yürüt-meme gayreti dikkatleri çekerken Sendikamız GenelBaşkanı Arzu Çerkezoğlu, SES Genel BaşkanıBedriye Yorgun, TTB Genel Başkanı Eriş Bilaloğluve Çukurova Bölge Şube Başkanımız MustafaHotlar’ın oluşturduğu heyet rektörle görüşmek üzereiçeriye girdi. Rektörün yerinde olmaması nedeniylerektör yardımcısıyla yapılan görüşmede ise o günyapılacak ihalenin iptal edildiği bilgisi öğrenildi.Ardından slo-ganlarla tekrarpolikliniklerönüne gidilerekaynı heyetleHastaneBaşhekimiylebir görüşme daha yapıldı.Başhekimle yapılangörüşmenin ardındanGenel Başkanımız birkonuşma yaparak ihale-nin iptal edildiğini açıkla-masının ardından eylemeson verildi.

İhale salonunu polis ablukasına aldılar…12 Ekim’de Üniversite ve Hastane yönetiminin ihale-nin yapılacağı salonu çevik kuvvet polisi ve yaklaşık100 kişilik bir özel güvenlik ordusu ile kuşatması sağ-lık çalışanlarından ve hasta yakınlarından tepki çeker-ken durum üniversitenin ne denli hukuksuz bir işlemyaptığının açık kanıtı olarak değerlendirildi.Çukurova Bölge Şube Başkanımız Mustafa Hotlarbasın açıklamasında şöyle dedi: “Bizler; nasıl sonuçla-nırsa sonuçlansın bu ihalenin sonuçlarını kabul etme-yeceğimizi, taşeronluğun, sağlıkta yıkımın bir parçasıolduğunu, insanca yaşayacağımız temel ücret ve kad-rolu istihdam sağlanana dek mücadelemizi sürdürece-ğimizi bir kez daha duyuruyor, bu ihalenin iptal edil-mesi için idare mahkemesine yaptığımız başvurununbir an önce sonuçlanması için de girişimlerimizi,eylem ve etkinliklerimizi sürdüreceğimizin bilinmesiniistiyoruz.”

www.devsaglikis.org.tr

Page 4: Sendikal Mücadelede Sağlık Çalışanlarının Sesi Kasım 2010

4Taksim İlkyardım SendikalBaskılara Karşı Tek Vücut

Bezm-i Alem Vakıf Gureba Eğitim AraştırmaHastanesi’nin özel bir tıp fakültesi vakfına devri nede-niyle mağdur olan sağlık çalışanları ve asistanlarınailişkin İstanbul Tabip Odası ve SES Aksaray Şubesi 25Ekim’de bir basın açıklaması yaptı. Açıklamaya GenelBaşkanımız Dr. Arzu Çerkezoğlu da katıldı.

İTO Genel Sekreteri Dr. Ali Çerkezoğlu yaptığıaçıklamada yıllardır İstanbul halkına bu hastanede hiz-met veren 245 asistan hekimin tüm hukuk kuralları ihlaledilerek başka şehirlere şantaj ve tehdit yoluyla sürül-düğünü belirtti. 165 yıllık geçmişiyle fakire fukarayahizmet vermesi için kurulan hastane bugün mütevelliheyetinin AKP’ye yakınlığı ile bilinen iş insanlarıncaoluşmuş özel bir tıp fakültesine hangi toplumsal gerek-çeyle, kimlere ve ne karşılığı devredildiğini sordu.

Toplantı sırasında bir hekim tarafından dile getirilen“Vatan Caddesi’nin trafiğe kapatılması” önerisi saloniçinde coşkuyla karşılandı ve hekimler alkışlarla salon-dan çıkarak Vatan Caddesi’ne doğru yürüyüşe geçti.Çoğunluğunu Asistan Hekimlerin oluşturduğu çoksayıda hekim Vatan Caddesi’ni trafiğe kapattılar. Sıksık “Hastaneler Halkındır Satılamaz” sloganlarının atıl-dığı eyleme vatandaşlar da destek verdi.

“Kimin malını kime satıyorsunuz, Bu dünya size dekalmaz! Gözünüz doysun! Garip gurebanın hastanesin-den mi kar etmek istiyorsunuz” yazılı dövizleri taşıyansağlık çalışanları, Sağlık Bakanlığı’nın bu tutumunaboyun eğmeyeceklerini bir defa daha gösterdiler.

Süreyyapaşa Devlet Hastanesi taşeron sağlıkişçileri sendikamızda örgütleniyor. Bir süredir taşe-ron çalışmanın sorunları ve örgütlü mücadeleningerekliliği üzerine toplantılar yaptığımızSüreyyapaşa sağlık işçileriyle 24 Ekim’de gerçek-leştirdiğimiz toplantıya Genel Başkanımız ArzuÇerkezoğlu ile Eğitim ve Örgütlenme UzmanımızEthem Akdoğan da katıldı. Maltepe YenikuşakKöy Enstitüleri Derneği’nde gerçekleştirdiğimiztoplantı öncesinde kahvaltı yapıldı. Sendikamızınson dönem mücadelelerini anlatan bir sinevizyongösteriminin ardından sağlıkta taşeron çalışmayave Süreyyapaşa’da yaşanan sorunlara değinildi.

70 işçinin katıldığı toplantıda söz alan GenelBaşkanımız Çerkezoğlu, Devrimci Sağlık-İş’inyürüttüğü mücadelenin bir hak mücadelesi olduğu-nu ve ülkenin dört bir yanında güvencesizliğe vetaşeron çalışmaya karşı güvenceli iş ve insancayaşam mücadelesi verildiğinin altını çizdi. Çerke-zoğlu’nun konuşmasının ardından bir süre dahasohbet edildi. Örgütlenme çalışmasının hızlandırıl-ması kararlılığıyla toplantıdan ayrılan sağlık işçile-ri Devrimci Sağlık-İş’in yürüttüğü mücadeleniniçerisinde artık biz de varız dediler.

Başhekimle görüşme yapıldıGenel Başkanımız Arzu Çerkezoğlu 25

Ekim’de Süreyyapaşa Devlet Hastanesi Başhekimiile bir görüşme yaptı. Hastanede yaşanan sorunla-rın konuşulduğu görüşmede taşeron çalıştırmanınkeyfiyet, hak gaspları ve sağlık hizmetinin niteliği-nin düşmesi gibi pek çok olumsuzluğa yol açtığıdile getirildi. Çerkezoğlu, Süreyyapaşa’da çalışantaşeron sağlık işçilerinin artık sendikalı olduklarınıvurgulanarak keyfi ve hukuk dışı uygulamalarasendika olarak izin verilmeyeceğinin altını çizdi.

Süreyyapaşa işçilerikahvaltıda buluştuTaksim Eğitim

ve AraştırmaHastanesi’nde sen-dikal örgütlenme-mizin büyümesihastane yönetimin-de ve taşeron fir-mada huzursuzlu-ğu artıyor. En sonOzan Altıntaşisimli Acil Servisçalışanının bundanbeş ay öncesineilişkin bir vakada“görevi ihmal etti-ği” gerekçe göste-rilerek işten atılması isehastanede bardağı taşıranson damla oldu. Altıntaşiçin 21 Ekim günüBaşhekimlik önünde birbasın açıklaması gerçekleş-tirildi. Taşeron sağlık işçi-lerinin ve SES üyelerininkatıldığı basın açıklamasın-da Hastane Yönetiminin vetaşeron firmanın keyfi tutu-mu protesto edilerekAltıntaş’ın derhal işe geri

alınması istendi. Hastaneyöneticilerinin ve taşeronfirma yetkililerinin basınaçıklaması öncesinde taşe-ron sağlık işçilerine eylemekatılmaları halinde hakla-rında tutanak tutulacağınıbildirmeleri ise yönetiminbaskıcılığının göstergesioldu.

Basın açıklamasınaGenel Başkanımız Dr.Arzu Çerkezoğlu da katıla-rak konuşma yaptı.

Okmeydanı Eğ. ve Araş.Hastanesi’nde sendikamızüyesi taşeron sağlık işçileri,Birleşik Metal-İş SendikasıGenel Başkanı AdnanSerdaroğlu, Nakliyat-İşüyesi işçiler, DİSK yöneti-cileri, Sine-Sen GenelBaşkanı, Limter-İş GenelBaşkanı ve Birleşik Metal-İş üyesi Mutaş işçileriGalatasaray Lisesi önündensloganlarla Taksimİlkyardım’a yürüyerek gel-

diler. Büyük bir coşkununve dayanışma ruhununyaşandığı Taksim’de basınaçıklaması yapılan konuş-maların ardından sonlandı-rıldı.Başhekim ve HastaneMüdürü ile görüşmeyapıldı

19 Ekim’de GenelSekreterimiz Tufan Sertlekve Eğitim ve ÖrgütlenmeUzmanımız Erhan Güneştarafından, Başhekim veHastane Müdürü ile birgörüşme gerçekleştirildi.Bir saat süren görüşmedeişçilerden kendilerinindeğil taşeron firmanınsorumlu olduğunu söyle-yen yöneticilere asıl işve-ren olarak kendilerinin desorumlu oldukları hatırla-tıldı. Sağlık işçilerinin artıksendikalı oldukları ve bun-dan sonra hastanedekikeyfi ve hukuksuz tutumla-ra sessiz kalınmayacağıdile getirildi.

KoşuyoluTemsilcilerini Seçiyor

Hekimler: Vakıf Gureba Satılamaz!

Koşuyolu Kalp Hastanesi’nde örgütlülüğümüzbir buçuk yılı geride bırakırken birçok sorunumuzuçözdük, birçok sorun ise sırada bekliyor. Örgtülümücadelenin nasıl bir güç olduğunun en güzelörneklerinden birini sergileyen Koşuyolu işçilerişimdi de temsilcilerini seçmeye hazırlanıyor.Başından bugüne kadar sendikal demokrasininödünsüz işletildiği Koşuyolu’nda bütün işçilersorunlarını rahatlıkla dile getirdi, sorunları çözme-de inisiyatif aldı. Şimdi çok daha kurumsal birşekilde daha büyük sorumlulukların altına girecekolan Koşuyolu işçileri sendikal demokrasiden zerreödün vermeden temsilcilerini seçecek. Seçimlereisteyen her işçi aday olabilecek, süreç 11 Kasım’dabaşlayacak.

Sağlık Bakanlığı’nın geçtiğimiz sene yayınladığı32 Sayılı Genelgesine dayanılarak pekçok hastanedeİş Kanununa aykırı bir şekilde esaslı iş değişikliğianlamına gelen ücretlerin düşürülmesi uygulamasınagidilmişti. Uygulamanın ilk mağdurlarından olanKoşuyolu Kalp Hastanesi işçileri adına açtığımız davasonuçlandı. Kartal 4. İş Mahkemesi sendikamızıntaleplerini haklı bularak Sağlık Bakanlığı’nı, HastaneYönetimini ve taşeron firmayı taşeron sağlık işçilerineverdiği zararı tazminle yükümlü kılmıştır. 32 SayılıGenelgeye dayanılarak pekçok hastanede “maliyetazaltma” gerekçesiyle işten atılmalar yaşanmış veağırlıkla tıbbi sekreterlerin maaşlarında ciddi orandadüşürülmelere gidilmişti.

Ücret düşürülmesi davasını kazandık

O k m e y d a n ıEğitim ve AraştırmaHastanesi’nde sendi-kal örgütlülüğümüzhergeçen gün büyü-

yor. Çamaşırhane, teknik servis ve bilgi işlem çalışanları-nın sendikamıza katılımları sürüyor. İşyeri temsilcilerimi-

zin haftalık düzenli toplantılarla hastanede yaşanan sorun-lara müdahale etmeleri ise hastane içerisinde pekçok soru-nun daha baştan çözülmesini sağlıyor. En son Taksimİlkyardım Hastanesi’nde sendikal baskılara karşı sendika-mızın yaptığı eyleme destek veren Okmeydanı sağlık işçi-leri, işten atılan Birleşik Metal-İş üyesi Mutaş işçilerinineylemine de destek verdiler.

Okmeydanı’ndaörgütlülüğümüzbüyüyor

www.devsaglikis.org.tr

Page 5: Sendikal Mücadelede Sağlık Çalışanlarının Sesi Kasım 2010

5

Adı lazım değil bir hastanede yaptığımız üyetoplantılarından birisinde bir arkadaşımız şu soruyusordu: “Sendikaya örgütlendiğimizden beri nekazandık?” Daha bir şey demeden başka bir arkada-şımız cevabı yapıştırdı: (İyi niyetle biraz da sendi-kaya laf söyletmeme derdiyle) “İnsanlığımızı kazan-dık, daha ne olsun!”

Elbette arkadaşımızın sorusuna bir sürü somutörnek verdik. Yatmayan maaşların yatması, iştenatılan arkadaşlarımızın direnişle geri dönmeleri,keyfi işten atmaların önünün kesilmesi, yıllık izinhakkının sorunsuz kullanımı, bayram ve fazla mesaisorununun çözümü, hastane yönetimince muhatapalınma vs. Arkadaşımız kuşkusuz bunların farkın-daydı ama belli ki “bunlar” beklentilerini yeterincekarşılamıyordu. Örneğin “kadro” bunun neresindey-di ya da maaşlarda elle tutulur bir yükselme?

Benzer sorular henüz sendikamızda örgütlenme-miş taşeron sağlık işçilerinden de geliyor. “Üyeolursak kadro kazanabilecek miyiz, ne kadar sürer?”“İşten atılmama durumunun garantisini verebilirmisiniz?” gibi. Öyle ya “onca riski” göze alıp sendi-kaya katılıyorsun, karşılığında da bir şeye değsindeğil mi? Şu dünyada ne karşılıksız ki!

Bu soruları soranlara kim haksız diyebilir? Amagenellikle es geçtikleri bir taraf var ki çok önemli.Birincisi, bu soruların esas muhatabı kim? Siyasiiktidar ve sermayedarlar. Peki, onların halka güven-celi iş ve insanca yaşayacak koşullar sağlama gibibir dertleri var mı? Yok! (Var diyen beri gelsin)İkincisi, madem onların böyle bir derdi yok, biz hak-kımız olanı almak için yan yana gelip mücadeleverirsek kazanma ihtimalimiz var mı? Var! (Yokdiyen ya da mücadele ediyoruz da ne oluyor diyenberi gelsin)

Küçük görünen kazanımlar, hem bazı şeylerindeğiştirilebileceğini gösterir hem de büyük kaza-nımlara giden yolu döşer. Siyasi iktidarı ve serma-yedarları korkutan da budur, o yüzden en ufak haktalebimizde dahi tahammülsüz davranırlar. Hiçbirşey kazanamayacağımız hissine kapılmamız içinikna ve zora başvururlar. Bu yöntemler karşısındaattığımız her geri adım ise örgütlülüğümüzden, kişi-liğimizden, kimliğimizden, insanlığımızdan geriadım anlamına gelir. İkinci arkadaşın verdiği cevapbu “yolda” anlam bulur: “İnsanlığımızı kazandıkdaha ne olsun!” Dikkat edelim, buradaki vurgu birşey kazanamadık ama “en azından” insanlığımızıkazandık şeklinde değil. Mücadele sayesinde karşıtarafa insan olduğumuzu “kabul ettirmekle” ilgili.Daha önemlisi kendimize olan güvenimizi, saygımı-zı kazanmakla ilgili. Ancak, adı üstünde bu birmücadele ve bu mücadele “bir şeyi” kazanmışolmakla ya da kazanamamış olmakla bitmiyor!

“Mücadele ettik de ne oldu ya da mücadele edi-yorsunuz da ne değişiyor?” diyenlere bunun bir“yol” olduğunu ve bu yolda örgütlülük ve mücade-lenin esas olduğunu hatırlatalım. Eğer kimseninaltında ezilmeden başı dik ve onurla yaşanacak birhayat markette satılabilecek türden bir şey olsaydıillaki satın almayı deneyen biri çıkardı. Ama gerçeköyle değil! Biz örgütlülüğümüzle her an her günmücadele ederek yürüdüğümüz yolda hem küçükbüyük demeden gerçek kazanımlarla ilerleriz hemde alınterimiz ve onurumuzla yaşarız. Yoksa sonuçbir hastane müdürünün işçi arkadaşlarımıza dediği-ne döner: “Her koyun kendi bacağından asılır!” Bizeöyle olmadığını göstermek düşüyor.

Erhan GüneşDev Sağlık-İş Eğitim ve Örgütlenme Uzmanı

Kazanım derken

Sendikamızın da örgütçü-leri arasında bulunduğu 27Kasım 2010’da gerçekleştiri-lecek olan İşçi Sağlığı ve İşGüvenliği Çalıştayının somutbir amacı var: Sağlık hizmeti-nin üretildiği birimlerde sağ-lık emekçilerinin ve adayları-nın sağlığını yükseltmek, üre-tim sürecinden kaynaklı tehli-ke ve riskleri, bunlara bağlısağlık sorunlarını, iş kazalarıve meslek hastalıklarını belir-lemek, ortadan kaldırmak veönlemek için gerekli çalışma-ları başlatmak ya da bu çalış-maları daha ileri düzeye taşı-mak. Çalıştayın gerekçesi isekısaca şöyle: 1. Kamusal sağ-lık hizmet kurumlarında istih-dam biçimi ağırlıklı olarakgüvencesiz biçimlere kaymış-tır. 2. Doğrudan sağlık emek-çilerinin sağlığına dönükmevzuat mulunmamakta ve

genel mevzuattaki hükümlerdahi uygulanmamaktadır. 3.Sağlık emekçilerine dönükişçi sağlığı ve iş güvenliği ileilgili hiçbir yapılanma ve faa-liyet bulunmamaktadır. Buçerçevede Çalıştayın amaçla-dığı kimi somut ilerlemeleriçin önden belirlediği bir kaçköşe taşı şu şekilde sıralan-mıştır: 1. Sağlık emekçileri-nin meslek hastalıkları, işkazaları ve işe bağlı sağlıksorunları hukuki olaraktanımlanmalı. 2. Tüm sağlıkçalışanları genel bütçedenfinansmanlı birinci basamaksağlık hizmeti almalı. 3. Sözkonusu birimlerin üretimsürecinden kaynaklı tehlikeve risklerin ortadan kaldırıla-rak, meslek hastalıkları ve işkazalarının önlenmesi önceli-ği ile yapılandırılmaları veçalışmaları sağlanmalıdır.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Çalıştayı

Mersin Toros Devlet Hastanesi’nde Hüseyin Beyaz isimli üye-miz 6 Ekim tarihinde hiçbir gerekçe gösterilmeden işten atıldı.Ancak Çukurova Bölge Şube Başkanımız Mustafa Hotlar ve SEStemsilcileri Hastane yemekhanesinde çalışan Beyaz’ın sendikalçalışmanın önünde yer alan bir üyemiz olduğunu atılmasının sendi-kal nedenlere dayandığını belirttiler. Çukurova Bölge ŞubeBaşkanımız M. Hotlar ve SES temsilcilerinin Başhekimle yaptıkla-rı son görüşmenin ardından ise üyemize işbaşı yaptırılmamayadevam edildiği takdirde sürecin fiili ve hukuksal olarak takip edile-ceği ve sendikal nedenle işten atmanın kabul edilemeyeceği dilegetirildi. Başhekim geri adım atmak zorunda kaldı ve üyemiz 28Ekim tarihi itibariyle işbaşı yaptı.

Maaşların düzensiz yatmasının kronik bir sorun haline geldiğiUludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde şimdi de yemekzehirlenmesi gündeme geldi. Konuya el koyan sendika temsilcileri-miz sorunun sağlıkta taşeron sisteminden kaynaklandığını belirtti-ler. Hastane gibi bir kamu kurumunda bu tür bir vakanın gerçekleş-mesinin içler acısı olduğunu belirten temsilcilerimiz nitelikli vesağlıklı beslenme haklarına sahip çıkıyorlar. Yemekhanede keşifyaparak zabıt tutan işyeri temsilcilerimiz konuyla ilgili hastaneyönetimiyle görütüler. Güney Marmara Bölge Temsilcimiz DeryaÖztürk, işyeri temsilcilerimiz Arzu Bulut ve Fikret SarıgülBaşhekimin bir daha böyle bir olayın yaşanmaması için söz verdi-ğini dile getirdiler. Öte yandan konuyla ilgili Tarım İl Müdürlüğünede şikayette bulunuldu.

Geçtiğimiz günlerde yine bir hastane yangınına tanık olanUludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yaşananlar sağlık-ta taşeron aracılığıyla hizmet üretmeye çalışmanın ortaya çıkardığıolumsuz sonuçlar olarak göze batıyor. Yangında cana ve mala zarargelmemesi için canla başla çalışanlar ise yine hastanenin taşeronsağlık işçileri oldular. Güney Marmara Bölge Temsilcimiz DeryaÖztürk ve işyeri temsilcilerimiz bu tür sorunların bir daha yaşan-mamasının tek yolunun taşerondan vazgeçilmesi olduğunu ve dahaönemlisi işçilerin hastanede söz sahibi olmaları gerektiğini dilegetirdiler.

Mahkeme kararıyla üniversite hastanesinin asıl işçisi olduklarıtespit edilen Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi işçileri birtaraftan da bu hukuksal süreci takip ediyorlar.

Bursa’da haklarımıza sahip çıkıyoruz

Mersin’de sendikal baskılara taviz yok!

Sosyal Hizmetler ve Çocuk EsirgemeKurumunda 2005 yılından bu yana devam edentaşeronlaştırma ve güvencesiz çalıştırma hız kes-meden devam ediyor. Anayasa’da sosyal devletilkesi gereği temel kamu haklarından biri olaraktanımlanan sosyal hizmetlerden faydalanma hak-ları çalışanların özel hizmet alımı olarak tanımla-nan güvencesiz çalıştırma biçimleri ile özel sektö-re kapılarını sonuna kadar açmış bulunuyor.Bakan Aliye Kavaf’ın verdiği resmi rakamlaragöre geçen yıl SHÇEK bünyesinde toplam 19 Bin632 çalışanın 9 Bin 351’i kadrolu iken 10 Bin821’i ise taşeron şirketler aracılığı ile istihdamedildi. Önümüzdeki Kasım ayı içerisinde SHÇEKbünyesinde Bin 504 kişinin 4/B kadrosundan ata-masının yapılabilmesi için Maliye Bakanlığındanonay alındı. Gelinen noktada yıllardır anayasa vemevcut tüm yasaları hiçe sayarak taşeron şirketleraracılığı ile istihdam edilen onbinlerce çalışanınakıbeti hakkında hiçbir açıklama yapmayanbakanlık, yıllardır maruz kaldıkları tüm hakkayıplarına dur demek ve gelecek dönemde dehaklarını koruyabilmek adına sendikamızdaörgütlenen tüm SHÇEK çalışanlarının sesinekulak tıkamakta ısrar ediyor. Sendikamız olarakhem üyelerimiz hem de toplumun sosyal hizmet-lerden faydalanma haklarının özel şirketlerin rantalanı haline getirilmesine karşı yaşanan ve yaşa-nacak tüm süreçlerin sonuna kadar takipçisi ola-cağız.

SHÇEK kaynıyor!

www.devsaglikis.org.tr

Page 6: Sendikal Mücadelede Sağlık Çalışanlarının Sesi Kasım 2010

6

Kocaeli Derince Eğitim veAraştırma Hastanesi’nde işyeri temsil-cimiz Nurten Toplu’nun işten çıkartıl-ması nedeniyle 20 Ekim’de DİSKGenel SekreteriTayfun Görgün veGenel BaşkanımızArzu Çerkezoğlu’nunda katılımıyla bir basınaçıklaması gerçekleş-tirdik.

Hastanede Ekimayı başında gerçekleş-tirilmiş olan ihaleöncesinde hastaneyönetimine “dilekçeverdiği” gerekçesiyle işine son verildiğiaçıklanan Toplu’nun karşılaştığı budurum, Derince’de sendikalı işçilerekarşı yapılan tehdit ve baskının sonörneği oldu. Basın açıklamasının ger-çekleştirileceği gün de Hastanede adetaolağanüstü hal ilan eden HastaneYönetimi, işçilerin basın açıklamasına

katılmalarını engellemek için kapılarıkilitlemek dahil olmadık yöntemlerebaşvurdu. İşçilere tek tek basın açıkla-masına katılırlarsa işten atılacaklarını

bildiren yönetime rağmen emeklerine,hastanelerine ve sendikalarına sahipçıkan üyelerimiz basın açıklamasınıgerçekleştirdiler. Basın açıklamasınıKocaeli Temsilcimiz Talat Tunç okudu.

Söz alan DİSK Genel SekreteriTayfun Görgün sendikanın bir hakolduğunu ve bunun hiçbir şekilde

engellenemeyeceğini dile getirdi.Birden fazla sendikaya üyelik üzerin-den demokrasi naraları atanların bu ger-çeği görmeleri gerektiğini, sadece bir

sendikaya üye olduğu içinişten atılan NurtenToplu’nun bu durumunsomut bir örneği olduğunubelirtti.

Genel Başkanımız ArzuÇerkezoğlu da Toplu’nunişe geri alınması için bütünmücadele yöntemlerininkullanılacağını, bu hukuk-suz uygulamanın hastane-deki sendikal örgütlenme-

nin önünü kesemeyeceğini dile getirdi.Çerkezoğlu’ndan sonra SES KocaeliŞube Başkanı da bir konuşma yaptı.Basın açıklamasına Halkevleri, BESKocaeli Şube Yönetimi, TTB, KocaeliSES, Kocaeli Tüm Bel-Sen, ESM, ÖDPve Genel-İş de katılarak destek verdi.

Derince’de sendika düşmanlığıKonfederasyonumuz DİSK Genel

Başkanı Süleyman Çelebi ve sendika-mız Devrimci Sağlık-İş Genel BaşkanıArzu Çerkezoğlu 13 Ekim 2010’daSamsun’daydı. Sendikamızın örgütlübulunduğu Gazi Devlet Hastanesi’negiderek üyelerimizle görüşen ve sorun-larını dinleyen Çelebi ve ÇerkezoğluHastane Yönetimiyle de bir görüşmeyaptılar. Başhekimin özel nedenlerlekatılamadığı görüşmede hastanedeDevrimci Sağlık-İş’e üye olan taşeronsağlık işçilerine yapılan baskılar veçalışma barışını bozan konular hakkın-da konuşuldu. Sendikamız SamsunBölge Temsilcisi Yüksel Arslan veOndokuz Mayıs ÜniversitesiHastanesi’nden de gelen üyelerimizlesorunlarını paylaşan Çerkezoğlu veÇelebi daha sonra Samsun ValisiHüseyin Aksoy ile de bir görüşme yap-tılar. Vali’ye taşeron sağlık işçilerininsorunlarıyla ilgili SamsunTemsilciliğimizin hazırlamış olduğudosyayı sunan Başkanlarımız dahasonra Öğretmenevinde bir basın toplan-tısı gerçekleştirdiler.

Toplantıda sendikalaşmanın önün-deki engellerden bahseden ÇelebiBelediyeler başta olmak üzere DİSK’eartan talepten heyecan duyduğunubelirtti. Genel Başkanımız Çerkezoğluda Devrimci Sağlık-İş’in Samsun’dakiörgütlenmesinin durumunu değerlendi-rirken Adana’da ve Bursa’da çokönemli hukuksal kazanımlar elde edil-diğini belirterek, BalcalıHastanesi’ndeki son duruma dair bilgiverdi. Devrimci Sağlık-İş’in mücadele-sine dair hazırlanan bir slaytın da gös-terildiği basın toplantısına SamsunTemsilcimiz Yüksel Arslan, TTBBüyük Kongre Delegesi Uzm. Dr. CemŞahan ve SES Şube Başkanı SüleymanBal ile birçok sendika üyesi katıldı.

Daha sonra oldukça yoğun katılı-mın olduğu “Sağlıktan TaşeronuSüpüreceğiz” isimli bir panel gerçek-leştirildi.

Genel BaşkanımızDr. ArzuÇerkezoğlu’danSamsun Ziyareti

Tunceli’de sendikal örgütlenme çalış-malarımız büyüyor. Sendikamız yetkili-leri en son 23 Eylül 2010’da TunceliDevlet Hastanesi Başhekimiyle birgörüşme gerçekleştirdiler ve ardından dasendikamız üyeleri ile bir toplantı ger-çekleştirildi.Başhekimle görüştük

Eğitim ve Örgütlenme DaireBaşkanımız Zeynep Çelik ve işyeri tem-silcilerimizin Başhekimle yaptığı görüş-mede sendikamız üyesi işçilerin yıllıkizin, fazla mesai, resmi tatil, bayram

mesaileri, çalışma saatleri ve yol ücretle-ri gibi sorunları konuşuldu. Bu konulardatalepler yazılı olarak da başhekime veril-di. Oldukça uzun süren görüşmede hasta-ne yönetiminin bütün bu konularda işçi-lerin haklarını yasal olarak yerine getir-mek zorunda olduğu ifade edildi. Öteyandan Tunceli Devlet Hastanesi sağlıkemekçilerinin artık örgütlü oldukları vebundan sonra bütün hakları için mücade-le edeceklerinin bilinmesi gerektiği belir-tildi. Sıkıntıların birlikte aşılması için bugörüşmenin gerçekleştirildiği, bundan

sonra da hastanede yapılacak ihalelerdetaraf olduğumuz yönetime iletildi.Sendikamız üyeleriyle değerlendir-me toplantısı yaptık

Başhekimle yapılan görüşmeninardından üyelerimizin tam katılımıylayapılan görüşme değerlendirildi.Taleplerin arkasında kararlılıkla durul-ması konusunda hemfikir olundu. Bütünbu süreçte fiili ve hukuki mücadeleninsürdürülmesi kararı alındı. Bundan son-raki sürece dair bir eylem programı daçıkarıldı.

Tunceli Devlet Hastanesi sendikamızda örgütlendi

Yüksekova Devlet Hastanesi’nde sendi-kamızda örgütlenen sağlık işçileri pekçok sorunu adım adım çözüme kavuştu-ruyor.1 - Düzensiz yatırılan maaşlardüzenli hale getirildiYüksekova Devlet Hastanesi’nde taşe-ron sağlık işçilerinin yaşadıkları çeşitlisorunlar için iki kez başhekimliklegörüşme yaptık. İlk görüşmede maaşlarıiki-üç ay geç verilen üyelerimizin busorununun çözülmesi sağlanmış ve diğersorunların da çözümü için de bir komis-yon oluşturulmasına karar verilmişti.Hastane Müdürü ve sendikamız işyeritemsilcisinden oluşan komisyon öncelik-le maaşların geç yatırılması sorununumaaş bordrolarının verilmemesi sorunu-nu çözüme bağladılar. Üyelerimiz ikiaydır maaşlarını gecikmeksizin alıyorlar.2- Yemekhanedeki personel azlığısorunu giderildiYemekhanede çalışan sağlık işçisi arka-daşlarımızın çalışma saatleri ve serviste

yeterli eleman olmaması sorunu günde-me taşındı. Bu sorun da hem oluşturulanişyeri komisyonu hem de sendikamızÖrgütlenme Daire Başkanı ZeynepÇelik’in yaptığı görüşmelerle giderildi.Öncelikle yeni 3 işçi daha alınarakyemekhanedeki eleman eksikliği sorunugiderildi.3- Yemekhanede çalışma saatlerisorunu çözüldüGünde 13-14 saat çalıştırılan yemekha-nedeki arkadaşlarımızın çalışma saatleri-nin düzenlenmesi için yazılı taleptebulunuldu. Sorunun karşılıklı diyalogyoluyla çözülmesi gerektiği, ancaksorun çözülmediği takdirde yasal hakla-rımızı kullanacağımız belirtildi.Sendikamız avukatları da süreci takipederek gerekli girişimlerde bulundular.Avukatlarımızın hastane müdürü ileyaptığı görüşmede yapılacak düzenle-meler için 1 hafta süre istendi. Sonuçtagünde 13-14 saat çalışan üyelerimiz ikihaftadır günde 6,5 saat çalışıyorlar.

4- Vardiya sistemine geçiş engel-lendiHastanede vardiya sistemine geçilmekistenmesi üzerine üyelerimiz durumatepki gösterdi. Yüksekova’nın öznelkoşulları nedeniyle vardiya sistemi ileçalışmanın mümkün olmadığını belirtenüyelerimiz, akşam saat 20.00’dan sonraservis olmadan hiçbir arkadaşımızınHastaneye gitme şansı olmadığını, havakarardıktan sonra kimsenin can güvenli-ğinin olmadığını, herhangi bir arkadaşı-mızın karşılaşabileceği bir olumsuzgelişmeden Hastane Yönetimininsorumlu olacağını dile getirdiler. Bunadayanarak 24-24 sisteminin devametmesini talep eden arkadaşlarımızınistekleri bir hafta içerisinde kabul edildi.Vardiya sisteminden vazgeçildi.Yüksekova Devlet Hastanesi’nde sendi-kamız üyesi sağlık işçilerinin gündemin-de şimdi de fazla mesai, bayram veresmi tatil ücretleriyle ilgili sorunlarınıçözmek bulunuyor.

Yüksekova Devlet Hastanesi’nde sorunlar adım adım çözülüyor

Bir süredir görüşmelerin sürdüğüÇanakkale Devlet Hastanesi’nde çalışantaşeron sağlık işçileri sendikamzda örgüt-lendi. Hastanede çalışan işçilerin sorunla-rının tartışıldığı bir dizi toplantının ardın-dan sendikamıza katılmak isteyenişçilerle Güney Marmara BölgeTemsilcimiz Derya Öztürk görüştü.İşçilerin kitlesel bir şekilde sendikamızakatılmalarının ardından düzenli eğitimtoplantıları için program yapıldı. AyrıcaBölge Çalışma Müdürlüğünden müfettiş-lerin Hastanede teftiş yapmaları sağlandı.

Çanakkale Devlet HastanesiSendikamızda Örgütlendi

www.devsaglikis.org.tr

Page 7: Sendikal Mücadelede Sağlık Çalışanlarının Sesi Kasım 2010

7

Bugünlerde İstanbul Kartal’da sen-dikamız üyesi taşeron sağlık işçilerisadece çalıştıkları hastanelerdekisorunları için değil, çocukları için dehummalı bir çalışma içerisindeler. Sıksık toplanıyor, birlikte çocuklarınıneğitim hakları için neler yapabilecekle-rini konuşuyorlar. Üstelik bunu sadecekendi kendilerine değil, eğitim hakkımücadelesi veren Kartal Halkevi yöne-ticileri ve tıpkı kendileri gibi güvence-siz çalışan öğretmenlerle birlikte yapı-yorlar. Nihayetinde Eylül ayında başla-yan ön tartışmalar Ekim ayında etekemiğe bürünüyor. Ve ortaya herkeseörnek olacak nitelikte bir çalışma çıkı-yor.

Bu fikri ortaya atan ve çalışmalarıbaşlatan Eğitim ve ÖrgütlenmeUzmanlarımız Ethem Akdoğan veZarife Akbulut ile birlikte sendikamızüyesi işçiler dertlerini şu şekilde anlatı-yorlar: Sendikaya sadeceHastanede değil heralanda ihtiyacımızvar

“Asgari ücretlegeçinen bir taşeronsağlık işçisi için çocuk-ların eğitim masrafıaltından kalkılabilecekgibi değil. Esasındaeğitim, devletin para-sız, bilimsel, niteliklive eşit bir şekilde sun-ması gerektiği kamusalbir hizmettir. Oysa

bunun bugün böyle olmadığı görülü-yor. Öte yandan eğitim hizmetinindiğer ucunda öğretmenlerimiz var.Onlar da tıpkı taşeron sağlık işçilerigibi güvencesiz şekillerde çalışıyorlar.Yani hem bu hizmeti üreten hem dealan açısından ortada çok yönlü ciddibir problem var. Esasında sorun herke-sin büyütmesi gereken parasız, nitelik-

li eğitim hakkı mücade-lesi ile ve bundan hiç debağımsız olmayangüvenceli iş mücadelesiile çözüme kavuşturula-bilir. Biz bu mücadele-nin sadece parçası ola-bilecek bir çalışma baş-lattık. Bu konuda enbüyük desteği parasızeğitim hakkı mücadele-si dendiğinde akla ilkgelen Halkevinden gör-dük. Kartal Halkeviyöneticileri kapılarınıtaşeron sağlık işçileri ve

çocuklarımız içinsonuna kadar açtı-lar. Güvencesizçalışan öğretmen-lerimiz zamanla-rını ve emeklerinibu çalışma içinayırdılar. Çocuk-lar için örgün derssaatleri dışındaalternatif nitelik-te, destek amaçlıve çocukların

yaratıcılığını geliştirecek tarzda birmüfredat hazırlandı. Birlikte hazırla-dık”Önce Halkevi boyandı, derslikleroluşturuldu

İlk iş olarak öğretmenlerin, işçilerinve çocukların kullanacaklarıHalkevi’nin yeniden düzenlenmesiyleişe başlandı. Boyası badanası sendika-mız üyesi işçiler tarafından yapıldı.Derslikler hazırlandı, şu anHalkevi’nin 3 dersliği bulunuyor.Yemek sorununu ise veliler belirli sıra-ya koyarak kendileri çözüyorlar.Dersler başladı

Şimdilik Koşuyolu, Lütfi Kırdarve Yakacık Devlet Hastanelerindensendikamız üyesi taşeron sağlıkişçilerinin çocuklarından kayıt yap-tıran şu anda 54 çocuk var. 4 ve 8.sınıflar arası çocuklar için 3 grupoluşturulmuş durumda. Şimdilikbelirlenen derslerse şu şekilde:Türkçe, Matematik, Fen, İngilizce,Tiyatro ve Halkoyunları. Çocuk

korosu içinse hazrılıklar halen sürüyor.Psikolojik destekÇocukların nitelikli bir eğitim ala-

bilmesinin ön koşulunun onların özgü-venlerini, yaratıcılıklarını geliştirmekolduğunu belirten SendikaUzmanlarımız sorunun daha kapsamlıolduğunu söylüyorlar. Eğitim sistemi-mizdeki var olan müfredatın gerici,ırkçı pekçok yön taşıdığını ve çocukla-rın kendi gerçekliklerini, örneğin yok-sulluklarını kavramalarını engelleyen,rekabetçi, faydacı bir zihniyetle yetişti-rildiklerini belirtiyorlar. Bunun çocuk-larda da velilerde de ortaya çıkardığıolumsuzluklara işaret ediyorlar. Buçerçevede alternatif eğitim çalışması-nın bu sorunu giderici bir unsur olmasıgerektiğini belirtiyorlar. Bu konudadestek ise Halkevi üyesi bir psikologile Sosyal Hizmet çalışanı olan sendi-kamız üyesi psikologlardan geliyor.

Çalışmaların düzenli veli toplantıla-rıyla da takip edileceğini söyleyen sen-dika uzmanlarımız, bu çalışmanıngüvencesizlerin dayanışması, eğitim vesağlık hakkının savunulması açısındanönemine işaret ediyorlar.

Güvencesizler El Ele VeriyorKartal’da bir ilke imza atılıyor. Sendikamız, Güvencesiz Eğitim Emekçileri ve Kartal Halkevi taşeron sağlıkişçilerinin çocuklarının parasız nitelikli eğitim hakkı için kolları sıvadı. Hazırlıklar tamam, dersler başladı.

Ben bir öğretmenim. Öğretmenli-ğin amacı olan eğitim sürecini en iyişekilde hayata geçirebilen, tüm öğren-cilerime, hiç bir ayrım gözetmeksizineşit bir eğitim verebilen, öğrencileri-min kendini ifade eden ve çevresindeolup biteni anlamasını sağlayan birey-ler olmasına olumlu katkılar sunabi-len, aklın ve bilimin ışığında süreklihayatı sorgulayan bir eğitimciyim.Evet ben bir öğretmenim.Ben devlet tarafından öğretmenlikhakkından mahrum bırakılan, kadroluöğretmen arkadaşlarımın bir kısmıtarafından bile öğretmenliği sorgula-nan, öğrencilerinin karşısında her anişten atılma tehlikesi olan ben, birücretli öğretmenim. İşte tam da bunedenle; ideallerim bu düzenin çarkla-rı arasında paramparça edilmeye çalı-şılsa da, bütün zorluklara göğüs gerip;

kendimi eğitimciolmaya adamayakarar verdiğimy a ş l a r ı m d a k ih e y e c a n ı m d a nhiçbir şey eksil-mediği için ken-dimle gurur duyu-yorum.Ben bir öğretmenim. Bu cümleyimüdür odalarında, öğretmen odaların-da, veli toplantılarında, meydanlarda,Ankara’da toplumun pek çok kesimi-ne ve yönetenlere seslenerek kabulettirmek zorunda kalan bir öğretme-nim. Bu cümleyi; vazgeçmeye en çokyaklaştığı zamanlarda aynanın karşısı-na geçip kendi kendine sürekli tekrareden bir öğretmenim.Ben ve benim gibi pek çok arkada-şım üniversitelerden mezun olduk.Aynı içerikte dersleri gördük.Hepimizi başarılı bulup üniversiteler-den mezun ettiler. Tam öğretmen ola-cağız derken devlet “Siz yeterli değil-siniz KPSS sınavına girin” dedi. Vebizler tam da bitti sandığımız sınavsisteminde birer yarış atı misali nefesalmaya fırsat bulamadan sınava gir-dik. Aslında hepimiz biliyorduk devlet

gözünde olmasa da biz bir öğretmen-dik, ama sadece bizim bildiğimizleyürümüyordu gemi.Eşit ve özgür bir gelecek için, ogeleceğin çocuklarını yetiştirmek içinumutla yürürken karşıma çıkan bukalın duvarların önünde tek başımaolmadığımı fark ettiğim an; yanımdaduran taşeron sağlık işçisinin çocu-ğuyla göz göze geldiğim andı.Güvencesiz çalışmayı yaygın kuralhaline getiren, üstelik bunu eğitimdensağlığa halkın haklarına göz dikerekgerçekleştirenler; aynı duvarın ardın-da biriken güvencesiz kalabalığı farketmemiş olacaklar. Çünkü ben farkettiğimde anladım ki elini tuttuğumtaşeron sağlık işçisinin küçük kızı ileben birlikte bir delik açabiliriz buduvara. Bizim gibi güvencesiz çalışanailelerin çocuklarını eşit eğitim hak-kından mahrum bırakan, kitapsız, def-tersiz, öğretmensiz bırakanlar kendile-rinin felaketi olabilecek bir eğitimseferberliğinin yoldaşlığını da yarattı-lar aslında. Biz birlikte paran kadareğitim, paran kadar sağlık, parankadar ekmek ve köfte anlayışının ege-men olduğu sevgili ülkemde, kesinlik-le olması imkansız sanılan eşit parasız

bilimsel eğitim hakkının imkan dahi-linde olduğunu kanıtlayacağız.Kendimize tahta bulacak, sıralar taşı-yacak, sınıflar kuracağız. Güvencesizyaşamaya zorlanan işçi çocukları vebiz öğretmenler birlikte geleceği kaza-nacağımız fikrine güvenceğiz. Bu fik-rin eyleminin başarısı şimdilik onlarcaküçüğün mutluluğuyla ölçülecek. Bufikrin eyleminin başarısı şimdilik üçbeş tane ücretli öğretmenin mütevazigururuyla ölçülecek. Ama biz birik-meye devam edeceğiz önümüzdekiduvarın önünde.Sınıflar kurarak, oyunlar oynaya-rak, tek ayak üstünde değil; yeri sarsa-cak güçte zıplayarak!Bizler işsiz, güvencesiz taşeronişçilersek yani hayatlarımız parçalanı-yorsa buna karşı yaşamlarımızı birleş-tirmek zorundayız. Yaşamımızın heralanında mahallemizdeki komşumuz-la, işyerimizdeki arkadaşlarımızla,okulumuzdaki öğrencilerimizle, veli-lerimizle, öğretmenlerimizle hayatla-rımızı yeniden üretmek için söyleye-cek sözümüz, verecek çok derslerimizvar. Bu sözleri söylemek, bu derslerivermek öncelikle biz öğretmenlerinboynunun borcudur.

Sağlık işçilerine vegüvencesiz öğretmenlereaçık mektup Eser Özdemir - Güvencesiz Öğretmen

www.devsaglikis.org.tr

Page 8: Sendikal Mücadelede Sağlık Çalışanlarının Sesi Kasım 2010

Sendikal Mücade lede Sağlık Çalışanlarının Ses iSahibi: Arzu Çe rke zoğlu Yazı İşleri Müdürü: T ufan Se r tle k Adres : Muratpaşa Mah. Muratpaşa Sok. No:21 Kat:1 Aks aray / İs tanbul Tel: 0 212 533 77 19 e - pos ta: bilgi@de vs aglikis .org.tr web: www.de vs aglikis .org.tr

Bas ıldığı Yer: T aşbas kı Matbaacılık Yay. ve Amb. San. T ic. Ltd. Bas kı T e s is le r i Kocae li / İzmit (02624529)

www.devsaglikis.org.tr

Adana Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi’nde 7 Ekim 2010 tarihin-de gerçekleştirdiğimiz iş bırakma eyleminden kareler. Genel BaşkanımızDr. Arzu Çerkezoğlu, SES Genel Başkanı Bedriye Yorgun ve TTB GenelBaşkanı Eriş Bilaloğlu’nun da katılımıyla gerçekleştirilen iş bırakmaeyleminde rektörlüğü protesto ettik. Ayrıntılar 3. Sayfada.