PROF. DR. ÖMER FARUK AKÜN - tubar DOSYA/pdf/2006BAHAR/19.01.lgen.o.f.akun.… · 1 Prof. Dr....

download PROF. DR. ÖMER FARUK AKÜN - tubar DOSYA/pdf/2006BAHAR/19.01.lgen.o.f.akun.… · 1 Prof. Dr. Ömer Faruk Akün ile ilgili bugüne kadar yayımlanmış biyografik mahiyet- ... Tekin,

If you can't read please download the document

Transcript of PROF. DR. ÖMER FARUK AKÜN - tubar DOSYA/pdf/2006BAHAR/19.01.lgen.o.f.akun.… · 1 Prof. Dr....

  • TRKLK BLM ve TRK EDEBYATI TARHNE ADANAN BR MR:

    PROF. DR. MER FARUK AKN

    Yrd. Do. Dr. Erol LGEN

    Z: Prof. Dr. mer Faruk Akn 1926 ylnda stanbulda doar. lk-renimini 1936da, Ortarenimini 1943te tamamlar. 1947de . Edebi-yat Fakltesi Trk Dili ve Edebiyat Blmnden mezun olur. 1947-1948de askerlik grevini yapar. 1951de mezun olduu blmde Yeni Trk Edebiyat okutman olarak greve balar.

    1953te Trk Halk iirinde Tabiat konulu teziyle doktor unvann alr.

    1954-56 yllar arasnda Sorbonne niversitesinde Mukayeseli Edebi-yat derslerini ve orada verilen konferanslar takip etmek ve Bibliothque Nationalda Trk edebiyat ile ilgili yazmalar ve kaynaklar zerinde a-lmalar yapmak zere Parise gider.

    Abdlhak Hamidde Makberden nce lm Temi adl tezini 1959da tamamlayarak doent olan Akn, Namk Kemalin Mektuplar konulu tezi ile 1971de profesr olur.

    Yeni Trk Edebiyat Anabilim Dalna 1984de bakan, 1990 ylndan itibaren de Blm Bakan olarak atanan Akn, 1993te ya haddinden emekliye ayrlr.

    lim hayatnda ve almalarnda Trkolojinin kurucusu Prof. M. Fuat Kprlnn yolundan yryen Akn, Franszca, Almanca, ngilizce, Farsa ve Rusa bilmektedir. Akn, uzun yllar ierisinde byk emekler harcayarak yapt aratrmalara ve yeni bilgilere dayal ilm yazlarn 1949dan itibaren Trk Dili ve Edebiyat Dergisi, Trkiyat Mecmuas ve bilhassa tercihini kulland MEB slm Ansiklopedisi ve TDV slm An-siklopedisinde yaymlamtr. Halen kendisinden beklenilen Byk Trk Edebiyat Tarihi almalarna aralksz devam etmektedir.

    Anahtar Kelimeler: mer Faruk Akn, Ahmet Hamdi Tanpnar, Abdlhak Hmid, Fuad Kprl, Trkoloji, Trk Edebiyat Tarihi.

    . . Ed. Fak. (em.). UK Fen-Ed. Fak. yar zamanl . y. [email protected]

  • TBAR-XIX-/2006-Bahar/Yrd. Do. Dr. Erol LGEN 12

    A LFE COMMITTED TO THE HSTORY OF TURKSH LTERATURE AND TURCOLOGY:

    PROF. DR. MER FARUK AKN

    ABSTRACT: Born in stanbul in 1926, Professor Dr. mer Faruk Akn has completed his prim-ary education in 1936 and his secondary education in 1943. In 1947 he was graduated with a B.A.degree from the Department of Turkish Language and Literature, Faculty of Letters of s-tanbul University. After his military service in the Turkish Army between 1947 and 1948, he has joined the faculty of his former department as a lecturer in Modern Turkish Literature.

    He has received his PhD in 1953 with his doctoral thesis on The Theme of Nature in the Turkish Folk Poetry.

    Between the years of 1954 and 1956 he went to Paris to follow the lectures on Comparative Literature and other related topics at the Sorbonne University as well as to study manuscripts and other sources related to Turkish literature at Bibliothque National.

    He became associate professor in 1959 with his thesis on The Theme of Death in Abdlhak Hamits Poetry before His Work Makber.

    He became professor in 1971 with his thesis on The Letters of Namk Keml.

    Professor Akn was appointed as the head of the Chair of Turkish Literature in the Department of Turkish Language and Literature, stanbul University in 1984 and as head of the same Department in 1990. He was retired from the same university and became Professor Emeritus in 1993.

    In his academic life and works, Professor Akn has followed the line of tradition of the well-recognized Professor M. Fuat Kprl. He knows French, German, English, Persian and Russian. Since 1949 he has published his comprehensive and in depth researches reflecting an enormous zeal for work and his academic writings including new research contributions in the journals namely Trk Dili ve Edebiyat Der-gisi (Journal of Turkish Language and Literature), Trkiyat Mecmuas (Journal of Turcology) and preferably also in MEB slm Ansiklopedisi (Encyclopedia of Islam published by Turkish Ministry of Education) and TDV slm Ansiklopedisi (Encyclopedia of Islam published by Turkish Foundation of Religious Affairs). Presently he has been working continuously on his research article entitled Great History of Turkish Literature which is expected to be published soon.

    Key words: mer Faruk Akn, Ahmet Hamdi Tanpnar, Abdlhak Hmid, Fuad Kprl, Turcology, History of Turkish Literature

  • TBAR-XIX/2006- Trklk Bilimi ve Akn

    13

    ocukluk ve lkrenim Yllar

    mer Faruk Akn,1 5 Nisan 19262 tarihinde Gmrk mmeyyizle-rinden Ahmet Ziyaettin Bey3 ve Fatma rfan Hanmn nc olu4 ola-rak stanbul iline bal Beikta ilesinin Yldz semtinde kgir bir evde dnyaya gelir5. lkokul renimine Beikta-Akaretlerdeki 38. lkokulda balar. lk iki snf burada okur. (AKM. Komisyon, 2002: 292) Bu arada babas Ahmet Ziya Bey, terfi eder ve anakkale Gmrne mdr ola-rak tayini kar. Ancak o yllarda anakkalede lise yoktur. Ahmet Ziya Beyin ilk ve orta retime devam eden ocuu vardr. Byk olunun 1 Prof. Dr. mer Faruk Akn ile ilgili bugne kadar yaymlanm biyografik mahiyet-

    teki kaynaklar unlardr: Hal Tercmesi-Profesr mer Faruk ile Konuma, Mill Genlik, say: 12, Mart 1976, s. 11; Akn, mer Faruk, TDEA Devirler/ simler/ Eserler/ Terimler, c. 1, Dergh Yaynlar, stanbul 1977, s. 98; Akn, mer Faruk, Tanzimattan Bugne Edebiyatlar Ansiklopedisi, c. 1, Yap Kredi Yaynlar, stanbul 2001, s. 65; mer Faruk Akn, Mehmet Nuri Yardm, Kelam ve Kalem, Konuma-lar, Perembe Kitaplar, stanbul 2001, s. 99; Akn, mer Faruk (1926-, Arslan Tekin, Edebiyatmzda simler ve Terimler, stanbul 1995, s. 34. ; Akn, mer Faruk (5. 4. 1926-) Trk Dnyas Ortak Edebiyat, Trk Dnyas Edebiyatlar Ansiklope-disi, Atatrk Kltr, Dil ve Tarih Yksek Kurumu, Atatrk Kltr Merkezi Yayn: 214, Ankara 2002, s. 292-293; hsan Ik, Akn, mer Faruk, Trkiye Yazarlar An-siklopedisi, c. 1, 3. bs., Ankara 2004, s. 118; mer Faruk Akn, Trk Kltrne Hizmet Vakf (1985-2005), stanbul 2005, s. 33.

    Hazrladmz geni biyografide bu kaynaklara ve bunlardan daha fazla da s-tanbul niversitesi Edebiyat Fakltesinde 42 yl grev yapan Prof. Dr. Aknn, -Dekanln 26. 07. 2005 tarih ve 5338 sayl yaz izni ile- zlk dosyasndaki bilgile-re, kendisinin bizzat kaleme ald 11 Nisan 2005 tarihli Bir Hl Tercmesi balkl yaymlanmam yazsna ve kendisiyle 17, 18, 19 Kasm 2005 tarihlerinde bizzat yap-tm ve kayt altna aldm saatler sren grmemizdeki anlattklarna dayandrl-mtr.

    2 17 Kasm 2005 tarihinde yaptmz grmede Akn, doum tarihiyle ilgili u bilgi-leri vermektedir: Benim doum tarihimde bir ikilik vardr. Nfus kaydnda 5 Nisan 1926 yazyor, ama ailenin dier bireyleri 5 Ocak 1926 olduunu sylyorlar. Hatta bir yazl kayt varm ama benim elime gemedi. Benim tercihim sorulursa ben 5 Ocak 1926y tercih ederim. Bunu babama da, anneme de sordum. O zamanlar bilhassa ileri bir tarihe yazdrlm, askere ge gitsin diye.

    3 Akn, babasnn isminin nfus kaytlarnda Ahmet Ziyaettin olduunu, ancak babas-nn kendisi de dhil aile arasnda Ahmet Ziya ismini kullandklarn; ayrca mezar ta-na da Ahmet Ziya diye yazdrdklarn ifade etmektedir.

    4 1995 ylnda kaybettikleri byk aabeyi Hikmet Feridun, dier aabeyi de avukat Muzaffer Rauftur.

    5 19 Kasm 2005 tarihindeki grmemizde kendisinin Beikta ilesinin Yldz sem-tinde kgir bir evde doduunu sylemektedir. 14. 07. 1945 tarihinde dzenlenmi o-lan nfus czdan rneinde ise, stanbul ilinin Beyolu ilesi, Taksim bucana bal Kazancba Mahallesi Ayazma Sokak Nu: 2de kaytl gzkmektedir.

  • TBAR-XIX-/2006-Bahar/Yrd. Do. Dr. Erol LGEN 14

    lise eitimi yaklamaktadr. Bu yzden ailede yeni tayin olunan yere git-mek veya gitmemek konusunda tereddtler ortaya kar. Durum ev ieri-sinde mzakere edilir. Sonuta baba Ahmet Ziya Bey anakkaleye git-memeye ve emekli olmaya karar verir. Onun bu kararnda, o sralarda Ankara mebusu olan yakn akrabas Eref Demirelin kendisine Bursada bir i bulacana dair vaatte bulunmu olmas da etkili olur. Bylece ba-bas, Faruk Akn ikinci snftayken emekli olur. Bunun zerine aile Bur-saya yerlemek zere hazrlklara balar. Evden gerekli eyalar alnr, di-erleri satlr ve Bursaya gitmek zere yola klr. nce Bursa-Pnarbanda Setba denilen semtte aile iki gece eski kocaman bir ko-nakta kalr. Daha sonra ekirgede bulduklar tarih bir eve tanr. Bu a-rada Faruk Akn, Murad- Hdvendigr Camiinin karsnda, ehid h-kmdarn trbesinin ovaya bakan yksek avlusundaki ekirge lkoku-luna kaydolur. Okul ile ilgili hatralarnda yrei renci sevgisi ile do-lu, efkatli ve hanmefendiliiyle her zaman takdirle and retmeni Meyyet Hanmn zel bir yeri vardr.

    Ayrca Bursadaki okul ve evresi hakkndaki ilk izlenimlerini ve kendisinde brakt tesirleri yle aktarr: Okuldan hareket edersek me-sel, Cumhuriyetin yldnm dolays ile okulun her taraf sslerle dona-tld. ekirge, Uludan yan eteklerine der. Oradan btn renciler okulu sslemek iin defne dallar tadlar. Okulun her yeri, snflar, sofa-lar defne dallaryla, renkli kt ve kurdelelerle, kk boyutlu bayraklar-la sslendi. te o gn orada Cumhuriyet nedir? Cumhuriyet Bayram ne-dir? lk idrakim orada uyanmtr. Ayrca oturduumuz evin karsndaki evler de sslenmiti. Aileler evlerini sslemek iin zel ssler yapmlar, kaplarna ampullerle ay yldz ss koymulard. Cumhuriyet Bayramn ilk defa orada hissettim. Daha evvelki yllarda Cumhuriyet Bayram na-sld? Hatrlayamyorum. Okulumuzun bahesi I. Murad Hdavendigrn trbesi yanndayd. Btn teneffslerde o trbeyle yan yana olurduk. O-nun bahesinde oynar, koardk. Hatta birka da ak lhit vard. Bir gn onlarn civarnda oynarken lhitin ortaya yakn bir yerinde deliimsi bir yer fark ettim. Orada sar bir ey grdm. Hani bana maziden bir gz ba-kyor gibiydi. O ne idi tam bilemiyorum. Okulun bahesi kartal yuvas gibi bir yerdeydi. Bursa ovasna panoramik bir ekilde bakyordu. Orada yeil Bursa, zmrt Bursa denilen Bursa imajn ok yakndan yaadm. Ayrca sol tarafa doru o yeillikler arasnda Nilfer aynn kvrmlar yapa yapa uzann da grmek insana ayr bir duygu verirdi.

    Daha o yata orada, I. Muradn trbesi dolaysyla onun nasl ehit olduu, oraya nasl getirildii hakknda sylenen bilgileri hem Bursallar-dan hem de trbedarndan mahall bilgiler olarak dinler. Zaman zaman annesi ve babas ile birlikte Hdavendigr Camiine giderler. Camiinin mimar yaps, minaresi, adrvandan akan sularn rlts, hallar, dekoru

  • TBAR-XIX/2006- Trklk Bilimi ve Akn

    15

    onu deta byler. Grd bu manzara, onu ylesine etkiler ki ilk defa tarih duygusunu orada hisseder.

    Faruk Akn zaman zaman anne ve babasyla Bursada tarih me-knlar gezer. zellikle Muradiyeden ok aalarda yer alan Osman Gazi ve Orhan Gazinin trbeleri ve Yldrm Beyaztn yaptrd ve 1930lu yllarda ehrin kenar bir semtinde kalan cami de ziyaret ettikleri yerler arasndadr. Yllar sonra Akn, nce rencisi, sonra asistan ve meslekta olacak olan Bursa sevdals Ahmet Hamdi Tanpnarn o muh-teem Bursada Zaman ve Hlya Saatleri iirinde ve Be ehir adl eserinde bahsettii Bursa ve Bursaya hkim bir tepeden bakan Muradi-yeyi okuduunda, ocukluunda bu tarihi meknlara ailesiyle yapt ve unutamad geziler gznn nnde canlanr. Anne ve babasyla gittii su ve kaplcalar ehri Bursann, scak sular grl grl akan, salk ba-kmndan ayr ayr hususiyetleri olan kaplcalarn, hamam kltrn ha-trlar. Bazen Pazar gnleri ekirgeden teye nkaya kyne doru ailece yaplan yryler srasndaki gzlemleri arasnda unutamadklar, ora-daki ky yaay, kyllerin ta dibeklerde buday tleri ve Yld-rm Beyazt zamanndan kalma muazzam byklkte nar aalardr. Tabiatn iinde gemi asrlarn tarihini hissederek yaayan Aknn o gnlerden kalan unutamad hatralar arasnda, sabahn erken saatlerin-de ehirde kurulacak pazara sebze, meyve vs. satmaya gtrmek iin ev-lerinin nnden geen satclardan buusu zerinde zm, incir vs. alla-r vardr. Bunlar stanbullu bir ocuk iin ok deiik, ok zengin hayal ac temaslar olarak zihnine yerleir. Bursa iin, daha o zamandan ken-dimi Osmanl tarihinin ilk asrlar iinde hissettiim ve tarih duygusu di-ye bir eyi ilk defa tattm, gemie doru rya ve hayallerimin ald bir yer olarak iimde yerini almt diyen Akn, ocuk yata Bursada Trk kltrnn gemie ait uzantlarn ve tabiat hisseder, derinden et-kilenir.

    Bursada ilerleyen zaman ierisinde mebus akrabann babasna va-at ettii memurluk veya bir vazifeye yerletirme iinden mit kesilir. Bu arada nc snf tamamlanr. Mevsim sonbahara dndnde Bursann yerli halk, nlerinde kbus gibi duran ve etin geecei hissedilen k i-in odun krdrmakta ve dier k hazrlklarn yapmaktadrlar. Oturduk-lar ahap evin her tarafndan rzgr frmektedir. Bir an, k burada na-sl geiririz diye bir endieye kaplrlar. Ve nihayet stanbula geri dn-meye karar verirler. nce annesi bir ev satn almak iin stanbula gider. Daha sonra da denkler toplanr. Aile, o vakitler emekli cenneti saylan, su akrtlar ve hlyalar lkesi olarak bilinen Bursadan, bir sene sonra, k bastrmak zereyken yola kar ve Mudanyaya gelinir. stanbula hemen vapur yoktur. Ertesi gn stanbula gitmek iin bilet alnr. O gece, deniz kenarnda bir otelde kalrlar. Btn gece esen rzgrdan ve ardndan -

  • TBAR-XIX-/2006-Bahar/Yrd. Do. Dr. Erol LGEN 16

    kan frtnann kard sesten otel inlemektedir. Ertesi gn Nilfer adl eski bir gemiye eyalar yklenir ve ok maceral bir yolculuk balar. id-detini eksiltmeyen frtnal bir havada bindikleri gemi muazzam dalgalar arasnda ceviz kabuu gibi bir iner ve bir kar. Alt saatlik yol, frtna se-bebiyle uzar. Yolun ortasnda geminin kmr biter. Geminin alt ksmn-da stanbula gtrlmek zere yklenmi kfe kfe zeytinler vardr. Gemiyi yrtebilmek iin kmr yerine bu zeytin dolu kfeler bir bir ya-klmaya balar. Sonunda vapur, Marmarann frtnadan kudurmu, dalar gibi ykselen dalgalar ile boua boua, bata ka stanbula ular. On-lardan nce stanbula gelen annesinin, doktor kardeinin de oturduu Sultanahmetin hemen aasnda bulunan Akbyk mahallesi Kupac so-kaktaki Yerebatan Camii imam Esat Efendiden satn ald, katl, se-fer tas gibi darack kk ahap eve tanrlar. Ancak geirdikleri mace-ral yolculuun izleri uzun sre aile fertlerinin zerinde tesirini gsterir. Yaklak iki ay boyunca kendilerini devaml sallanyor zannederler. Bir de gemide yaklan zeytin kokusu yllarca zihninden silinmez. Akbyk mahallesi sakinleri arasnda daha sonra ilim hayatmn ve almalarmn pusulas olacak dedii byk Trkolog ve edebiyat tarihisi Prof. Mehmed Fuad Kprl de vardr. Aknn daysnn evi de tam Kpr-lnn evinin karsndadr. Bylece Kprl ailesiyle komu olurlar. Akn, Kprlnn evini, Ev dediim de, dardan gzkmez, kale gibi gayet yksek duvarla evrili, demir kapl bir evdir. eklinde tasvir eder. Akbykdaki yerleim ileri bittikten sonra, sra ocuklarn okul kayt i-lerine gelir. Anne ve babas, Faruk Akn ve ortanca aabeyi Raufu Gala-tasaray Lisesine yazdrmak ister. Akn, Galatasaray Lisesine kayt ol-maya gidileri ile ilgili hatrladklarndan yle sz eder: Kimin tavsiye-siyle Galatasaraya gidildiini bilemiyorum. O zaman Galatasaray Lise-sinin ok mehur bir mdr vard. Ad Fethi sfendiyarolu idi. Daha sonra Galatasaray Tarihi diye bir kitap da yazd. ok efendi, kltr ile tannm birisiydi. Babam alt iin bizi kayda annem gtrd. Bizim her eyimizle annem ilgilenirdi. Annem ok dirayetli bir kadnd. Bu ev deitirmelerle filan hep o ilgilenirdi. Ailemizin bir serveti de yoktu. Fet-hi Beyin karsna ktk. Ve n kaydmz yapld. Hatta benim ve aabe-yim Raufun Galatasaray Lisesinin niformasyla ekilmi bir resmimiz vardr. Hani Galatasaray Lisesinin lacivert ceket ve gm pantolonu vard. Gsnde de GS armas ilenmiti. Ancak hesaplar yapld. Ailenin iki kardei Galatasaraya gnderecek mal gcnn olmad anlald. Aile sadece kardeimi gnderebildi. Kardeim Galatasarayda okudu. Bir de orada kardeimi beinci snfa gitmesi gerekirken nc snftan ba-lattlar. Franszca dolaysyla. Orada ok mkemmel Franszca rendi. Edebiyat hocalar da smail Habib idi. Yani ben Galatasaray Lisesine gi-demedim.

    Daha sonra annesi Aknn kaydn Sultanahmette 44. lkokula

  • TBAR-XIX/2006- Trklk Bilimi ve Akn

    17

    yaptrr ve drdnc snfa devam etmeye balar. retmeni Adalet Ha-nmdr. Gen, ok mfik, glmser birisidir. Snfn ok gzel bir ktp-hanesi vardr. Bu okulda uyanlarm var diyen Aknn kitaplara al-kas burada hzla artar. Okul ktphanesinden sk sk dn kitaplar alr. Trk Masallar adl kitap orada okuduu ilk kitaplar arasndadr. ok gsterili, yakkl, iri yar birisi olarak tarif ettii okulun mdr Sait Beyle ilgili bir hatrasndan yle sz eder: Sait Bey bazen derslere ge-lirdi. Bak hi unutmuyorum. Benim ocukluk hafzam fena deildir. Ah-met Halit Kitabevinin nerettii Tabiat Anadan Hikyeler diye bir kitap vardr. Bunu bize okuyordu. Snf retmenimiz deildi, ama renciyi aydnlatmak iin bazen snfa gelip okuyordu. Ahmet Halit de bir ret-mendi. Zaman ierisinde ok faydal neriyat da oldu. Mdr kitab o-kurken ben o srada cep feneri almtm. Hem dinliyor, hem de srann i-inde feneri deniyordum. Yani yakp sndryordum. Benim dalga geti-imi grm. Derken suratmda bir tokat patlad. Bu benim dalga ge-meme kzm. Bunu sonra ne oldu onun iin anlatyorum. Tokat yiyince ayaa kalktm. Niin vuruyorsunuz? dedim. Bak dn, daha ilkokulda-ym. Sizi en yksek makamlara ikyet edeceim dedim. Millet Meclisine dahi bunu gtreceim dedim. Ancak Sait Bey, kzmak deil bu hareke-timi ok takdir etmi. Bunu sonradan sylediler. Bu demi bambaka bir ocuk. imdi benim Millet Meclisi demem, halamn kocas dolaysyla-dr. Enitem mebustu. Yani ona dayanarak sylyorum. Ona aksettirece-imden deil. O zamanki ocuk akl ite. Bu meden cesaretim okulda takdir edilince, bana husus bir alka gsterildi. Sait Bey bana tokat at-mt, ama beni ok severdi. Hocalarm hayatta deildir. Hepsine rahmet diliyorum. Hepsinden bir eyler kazandk. lkokul retmenlerimi kaste-diyorum.

    Akbyka yerleen aile, bir sre sonra kt bir srprizle karlar. Maliye, emekli olan babasna fazladan para dediini tespit etmi ve fazla denen paray geri istemitir. Aile bunun zerine birden bire bir ekono-mik skntya der. Bu arada imdada daha nce Bahriye zabitliinden is-tifa eden ve Cumhuriyet kurulunca da Smerbankta almaya balayan kr amcas yetiir. Amcann araya girmesiyle babasna Feshanede bir memurluk ii bulunur ve aile biraz rahatlar. Bu arada byk aabeyi de stanbul Lisesinden mezun olur. Gzel Sanatlar Okuluna yazlr. Ancak o srada ailenin aabeyini okutacak mali gc yoktur. O da okuldan ayrlr ve aile btesine katkda bulunmak zere Smerbanka muhasebe memu-ru olarak girer, almaya balar.

    lkokul rencisi Aknn unutamad bir hatras da Atatrkle ilgilidir. Bir ilkbahar akam ok ilek olmayan Kupac Sokakta arkada-lar ile oynarken uzaktan kendilerine doru yaklaan motosiklet seslerini duyar. Neler olduunu anlamaya alrlarken yanlar sepetli motosiklet-

  • TBAR-XIX-/2006-Bahar/Yrd. Do. Dr. Erol LGEN 18

    ler gelip Kprlnn evinin nnde dururlar. Motorlardan zerleri kor-donlu yaverler inerler ve Kprlnn kapsn alarlar. Tam bu srada da, etrafn motosikletli yverlerin kuatt siyah bir makam arabasyla kom-ular olan Kprly evinde ziyaret etmek zere Atatrk gelir ve araba-dan iner. Kprl heyecan ierisinde Atatrk karlar. Elinde gm sapl bir baston olan Atatrk burada ok yakndan gren Akn ve arka-dalar sevin ve heyecan yaarlar.

    Sarayburnundaki Glhane Hastanesinde asker doktor olan day-s, ayn zamanda Kprlnn stanbul Sultansinden (lisesinden) eski rencisidir. Ayrca Kprl, hem komusu, hem de yeni balad oku-lundaki sra arkada Selmann da akrabasdr. Bir gn days Glha-nedeki iine gitmek zere evden kaca srada, Kprlnn de evinin byk sokak kaps alr. O zaman binba veyahut kdemli tabip yzba olan daysna Niyazi diye adyla hitap eden Kprl, misafir olarak evine davet eder. Bu daveti zerine bir gece dokuz civarnda days ve ortanca kardei ile birlikte Akn, Kprlnn evine giderler. Kk yata Kp-rlnn yksek bir bur iinde yer alan evindeki muhteem ktphane-sini grr ve burada hibir zaman onun hatrndan kmayacak mstesna bir sevinci yaamak nasip olur. Bunu kendisi iin tam bir talih sayar. Da-ha sonra Kprlnn evinin bitiiinde komular olan aabeyinin arka-dalar Cihat ve kardei Cell alapver vastasyla Kprlnn olu Orhan Kprl ile tanrlar. Orhan Kprl, onlara okumalar iin Arsen Lpen ve Sherlock Holmes gibi romanlar verir. Bunlar okurlar. Bu kitap okumalarnn ona olumlu ynde tesirleri olur.

    Akn, komular olan snf arkada Cneydin evlerine gittiinde bir gn onun emekli yarbay bykbabasnn elinde grd Ahmet Ra-simin Resimli ve Harital Osmanl Tarihinin eski harfli kelime ve cmlelerini okuyabilme hayalini kurmaya balar.

    Aknn kitap alma ve okumaya kar Sultanahmette balayan il-gisi, kardei ile birlikte evlerine yakn olan o zamanlar basn ve yayn dnyasnn kalbinin att Caaloluna veya dier bir ifadeyle Bbaliye kaamaklarla devam eder. Zamanla orada kitaplar ve matbaalar tanr. Caalolunda kt, kurun harfler ve matbaa mrekkebi kokusuyla tan-r. Bu konuda yle der: Bende matbaaya kar byk bir merak vard. Bunu frsatlar da besledi. Snf arkadam Necminin babas Devlet Mat-baasnda bamrettipti. Onunla bo zamanlarmzda matbaaya giderdik. Kitaplarn nasl dizildiini grrdk. O zamanlar el dizgisi vard. Ben ondan sonra Caaloluna dadandm. Orada ok ufak matbaalar vard. Onlara girerdim. Matbaaclarn ok holarna giderdi. Para almadan avu-cuma o kurun harflerden verirlerdi. Byle iri puntolu hani ufak deil. Onlar eve getirince yan yana dizerdim. Yani ilk bask malzemelerini o-radan aldm.

  • TBAR-XIX/2006- Trklk Bilimi ve Akn

    19

    Biriktirdii harlklaryla Caalolundaki kitaplardan kitap ve dergi satn almaya balar. O gnlerle ilgili hatralarn yle aktarr: Ki-tap lemine giriim, o okul ktphanesi bir tarafa, kardeimle (Raufla) birlikte on be gnde bir kitaplara gidip her seferinde kitap satn almak-la balad. Ebussuud Caddesinde Resimli Ay Matbaas vard. Oras tenzi-latl kitaplar satyordu. Trk Masallar, Peyami Safann Seilmi Hikye-leri aldm kitaplar arasndayd.

    Eskiden Babaliden yukar karken, vilyete gelmeden evvel Caalolu yokuu denilen bir yoku klrd. O yokuta Mehmet Faik Grtuncann lk Matbaas vard. O matbaann nnde yal gayrmslim ve ayn zamanda air de olan bir kitap, kitap sergisi aar, ucuz satard. Orada Yeni Elifba diye bir kitap grmtm. Temiz baskl bir eydi. Biriktirdiim harlmla satn aldm. Onun zerinde kendi kendime almaya baladm. karamadklarm babama sorardm. On-dan sonra yine ayn kitapdan Ahmet Vefik Paann Molire tercmeleri, Cihan Kitabevinin bast ufak ufak kitaplar ve Cell Esadn Trk Sana-t kitab oradan aldm ilk kitaplard.

    renme hrs ve gayretiyle eski harfleri yedinci snftayken ske-rek okumaya balayan Akn, daha sonra Trk dilbilgisine ilgi duyar. Cevdet Paann Kavid-i Osmaniyyesini okur. Babasnn Sahaf Raif Yelkenciden alp hediye ettii Lgt-i Naci ile tanr (AKM. Komisyon, 2002: 292). Bilhassa o zamanlar yaygn olan tarih kitaplarna ynelir. Okurken heyecan duyduu dergi ve kitaplardan yle sz eder:

    Bir de unu syleyeyim, bizim Akbyk semtinde oturduumuz yllarda, Allah gani gani rahmet eylesin, nur iinde yatsn Mehmet Faruk Grtuncann kard iki ocuk mecmuas vard. ocuk Sesi ve Afacan diye. Bunlar renkli olup, o devir iin ok baslrd. inde hep tarih mace-ralar, uzay a gibi, Baytekin gibi izgi tefrikalar vard. Sonra yine o-radayken Abdullah Ziya Kozanolu da bizim manev hayatmza girdi.

    Abdullah Ziya Kozanolu ile Sezai Atillann eserlerini de hi u-nutmadm. Onlarn hep kahramanlk, askerlik ile ilgili hikyeleri, roman-lar kard. Ben anakkale muharebelerini filan hep Sezai Atillann ro-manlarndan okudum. Abdullah Ziya Kozanolu da Gltekin, Kolsuz Kahraman gibi romanlar ve roman tefrikalaryla hepimize tesir ederdi. Biz o devrin ilkokul ocuklar olarak bunlarn terbiyesi ile bydk. lk tarih kltrn onlardan aldk. Bu kitaplar, dnemin mehur ressam Mnif Bey tarafndan resimlendirilirdi. Bu resimler ise tarih olaylar bize daha da somutlatrrd. Yani onu da unutmadan gemeyeyim.

    Ara sra babasyla birlikte Byezid Camiine giderler. Zaman zaman da eski Sahaflar arsnn ierisinden geerler. Akn ar ile ilgili gz-lemlerini yle aktarr: Bu Sahaflarn yanmadan evvelki durumundan

  • TBAR-XIX-/2006-Bahar/Yrd. Do. Dr. Erol LGEN 20

    sz ediyorum. Kapalar tarafndan girince en solda merdivenleri kar-ken en bata bir Sahaf dkkn vard. Oraya ayakkabyla filan girilmezdi. Set gibiydi. Hep geerken hal zerinde oturan adamlar grrdm. Sahaf da hal zerine bada kurmu otururdu. Sonra rendim Allah rahmet eylesin Raif Yelkenci imi. Sahaflar tanym orada oldu. Daha sonra kendisi Sahaflara gitmeye, kitap almaya ve devrin sahaflarn tanmaya balar.

    Akbyk ve Sultanahmet civar, onu manev iklimlere, yeni uyan-lara ve ynelilere sevk eder. Sultanahmet Camiinin muhteem cemaatle-ri, saltanatl ramazanlar, Setst kahvelerinde Karagz ve Hacivatn oy-natld hayal perdeleri, ocuk yata onun duygu ve dnce dnyasn ssler. Bazen anneannesi, bazen de amcasnn ei, kz vs. ile seyrettii Karagz ve Hacivat oyunlarndan ok zevk alr. Seyrettii oyunlarn ie-rikleri hayallerini iletir. Ramazan gecelerinde zannediyorum hepsi tera-viden sonrayd. Setstnde sra sra kahvehaneler vard. Ramazan gelince o kahvehanelerde Karagz oynatlrd. Oralara gtrmeleri iin bykle-rimize yalvarrdk. Orada Karagzden ok zevk alrdk. Benim hayalimi iletirdi. Perdeye den renkli glgeleri seyrederken, Karagz ve Haci-vatn konumalarn duyduumda ok mesut olurdum. O zamanlar bu i-in stadlar olan byk Karagzcler vard. Srf ramazana mahsus oyun-lar oynatrlard. Ramazan gecelerinde Sultanahmet Camiinin minareleri arasnn, her gece deien mahyalar ve kandillerle donatlmas ile oluan muhteem manzara onda tarifi imknsz bir mutluluk duygusu yaatr.

    Anneanne, anne ve babasyla zaman zaman stanbulun en byk camilerinden Bayezid, Sultanahmet ve Ayasofyadaki nl hocalarn va-azlarn, blbl sesli hafzlarn Kuran surelerini ve Mevlidi okuyan ha-fzlarn dinleyen Akn, ok kk yalarda o manev havay teneffs e-der:

    Sultanahmetin yan sra Ayasofya Camiine giderdik. Ayasofya daha o srada mze deildi. Annem, babam, anneannem zaman zaman Ayasofya Camiine gittiklerinde beraberlerinde beni de gtrrlerdi. Ora-da o zamann ileri gelen mehur hocalarndan, ulemadan Hac Must E-fendi, Abdlhakem Efendi ve dris Efendi`nin vaazlarn dinlerdik. di-yen Akn`n bylelikle din bilgileri kk yata alm biri olmasnda, Sultanahmet semtinde oturmalarnn da pay byktr. Sultanahmet`teki tarih evrenin ierisinde yaamas burada sadece slm duygular deil, tarih duygular da ayn kuvvetle hissetmesini salamtr.

    Hzla akan zaman ierisinde ailede yine evlerinden tanma tela yaanmaya balanr. Denkler vurulur ve Akbyktaki ev tuhaf bir tesadf sonucu yine Yerebatan Camii imam Esat Efendiye satlr. Buradan elde edilen para ile annesinin doup byd ve anne memleketi saydklar

  • TBAR-XIX/2006- Trklk Bilimi ve Akn

    21

    Beylerbeyi Kplce Caddesinde iki katl, kk konak yavrusu bir ahap ev satn alnr. Bu ahniinli evin arkasnda gayet geni bir bahe vardr.

    Aknn Beylerbeyinde deniz kenarndaki 27. lkokula kayd ya-plr. Bu okulda da ok sekin retmenler vardr. Snf retmeni Nedi-me Hocahanmdr. Nedime Hanm sarn, ok otoriter, o nispette de sempatik birisidir. Hatta retmenine kar hafif tertip sevgi duygular da burada uyanr. Nedime Hanmdan da daarcna yeni bilgiler ekler. Bey-lerbeyinde, ayrca Boazn gzelliklerini yaar, denizle daha yakn te-mas olur. Bu semtte daralm btelerine ramen, yoksullua teslim ol-mam bir terbiye ierisinde yaayan eski zamanlardan kalma, gngrm, grgl, zarafet ve asalet sahibi beyefendi ve hanmlar, aileleri grr, tanr. Onlarn davranlar, hareketleri ona deta bir ders gibi gelir. Burada rendikleri, grdkleri Beylerbeyi yllarndaki hayatna renk katar. Annesinin yaknlarnn da yatt Kplce Mezarl ve evresinde arkadalaryla oyun oynar, uurtma uurur. Beylerbeyi 27. lkokuldaki renimini 1936 ylnda baaryla tamamlar.

    Kabata Lisesi ve Ktphaneler

    Ayn yl Ortakydeki Kabata Erkek Lisesinin orta ksmna balar. Kabata Lisesine, sabahlar Beylerbeyine urayan kk bir vapurla gi-der, gelir. Bindii vapur Ortaky iskelesine urar, orada iner ve Beikta istikametine yryerek okula ular. Kandilli Kz Lisesinin kz rencileri de bu vapurda yolculuk yaparlar. Bilhassa Eyll ve Ekim aylarnda sk sk Boazda sis olur. Kz ve erkek renciler ya iskelede ya da vapur i-erisinde sisin dalmasn beklerler. Bu arada erkek ve kz rencilerle arkadalk, ahbaplk oluur. te bu geli gidilerde hafif gnl kprdan-lar da yaar.

    Kabata Lisesi o devrin stanbulunda en muteber liselerden birisi-dir. Bu itibar grmesi, okulun eski olmasndan deil, her dalda ok se-me retmenlerinin bulunmasndandr. Akn okulda verilen eitim ve -retmenleri hakknda unlar anlatr: Riyaziyeden balayarak edebiyata, felsefeye, yabanc dillere kadar btn retmenler yetikin, sahalarnda otorite saylan kimselerdi. Orada ok cidd bir tahsil hayat balad. Ben yabanc dil olarak Almancay setim. lk Almanca hocamz Halim Dtner isimli bir Alman Musevsiydi. Ama ok sevimli, fedakr, talebeye ok deer veren bir hocayd. Bize o zaman mesel teyp filan yok, gramofon getirirdi. Alman airlerinin bestelenmi iirlerini mzik eliinde dinletir-di. Kendi ders kitaplar vard. Trkiye vatanda da olmutu. stanbula yerlemiti. Ondan sonra Trke hocamza gelelim. Bendeki ilk balan-g, ilk snftan itibaren bir talihimiz oldu. Zeki mer Defne hocamz ol-du. te daha o srada kendisiyle temas kurduk. O ok dirayetli bir hocay-d. Talebeye deer veren, ok gayretli, alkan, derslerini ciddiye alan,

  • TBAR-XIX-/2006-Bahar/Yrd. Do. Dr. Erol LGEN 22

    nefes tketmekten enmeyen bir hoca idi. Zeki mer Defne dolaysyla ben bir senemi kaybettim. Lisede verildiim snfn edebiyat hocas Abdlbaki Feyzi Ulubay idi. Vaktiyle mizah iirleri filan vard. Tannm bir insand, ama yalanm hani kaba tabirle ii gemi birisiydi. Dersleri mzmzca olurdu. Ben ok skldm. Mektep idaresi de o zaman yle snf deitirmeye de kolay kolay raz olmuyor. Zeki mer Beye gittim. De-dim ki hocam, ben sizin ders verdiiniz bir snfa geebilir miyim? O da ba muavin Stk Bey`e yahut mdre syleyeyim dedi. nce Zeki Bey`e olmaz, bakalar da snf deitirmek ister demiler. Ama o, idareyi ikna etmi. Beni Zeki Beyin ders verdii bir dokuzuncu snfa verdiler. Zeki Bey hari bu snfn matematik, fen bilgisi ve dier hocalarnn hepsi bell, ama ben cesaretle o snfa gittim. Mesel Sallaba Kemal diye hl nam anlr ok mehur bir matematik hocas vard. Edebiyatla uraan kimselerden holanmazd. Benim elimde birka defa da divan grdyd. Beni o sene ikmale brakt. kmal imtihannda da maalesef krk not ver-mi. Ben getim zannediyordum. Eskiden notlar iln edilmek zere tahta-ya aslrd. Snfta kaldm, listeye bakan arkadalarm haber verdi. He-men Zeki mer Beye gittim, ama artk i iten gemiti. Yani notlar iln edilmiti. Dolaysyla ben bir sene kaybettim. Ama hi hayflanmadm. Ayn snf Zeki Beyde tekrar okudum.

    Daha sonra onuncu snfta nce dersimize Faruk Nafiz amlbel geldi. Fakat Faruk Nafizin hocal beni hi tatmin etmedi. Onun bir de-ti vard. Krsye avucunun iini yaptrr ve vcudunu kollarnn zerine ykler ve gaz tenekesinin iinden gelir gibi bir sesle dersini anlatrd. Ar-tk hocalktan, ders vermekten bkm, mebusluk bekleyen birisiydi. Onun dersleri bana ok yavan geldi. Neyse snf deitirme teebbs olmadan ne olduysa bilemiyorum, bir buuk ay sonra edebiyat dersimize Nihat Sami Banarl Bey gelmeye balad. Nihat Sami Beyi o zaman daha ya-kndan tanmyorum. Yalnz hoca olarak ismen biliyordum. Derslere ba-ladk. Nihat Sami Beyde bambaka bir hava buldum. Dersleri ok canl geerdi. Nezaketiyle, efendiliiyle son derece rnek alnabilecek bir kim-se idi. Onun yrynde bile bir farkllk vard. Yalpalayarak bir yr-y tarz vard. Elinde daima byk bir anta olurdu. Onu krsde aard. Kat kat bir antayd. Kendisine has halvetli bir sesi vard. Derslerinden ok zevk alrdm. rencilik yllarndan itibaren balayan yaknlk daha sonra ok byk bir dostlua dnt. Bu dostluk lnceye kadar da de-vam etti.

    Ben fen dersleri ierisinde kimya dersini ok severdim. Fizikten holanmamama ramen kimya ok sevdiim ve iyi notlar aldm bir dersti. Esasnda ben kltr derslerini daha ok severdim. Tarih hocalar-mz arasnda Aziz Taner Bey vard. Zayft, Ramsesi andrrd. Kara kuru bir insand. Fakat bizim tarihimizi ok gzel anlatrd. Hep o konuurdu.

  • TBAR-XIX/2006- Trklk Bilimi ve Akn

    23

    Onu dinlerken Osmanl tarihini yeniden yaar gibi olurduk. Atatrk, milliyeti, bize mill heyecan veren bir hoca idi. Bir baka tarih hocamz da Sami Nafiz Tansu idi. O da, tarihi canlandrarak ok gzel anlatrd.

    Daha sonraki Almanca hocamz Besim Grmen Beydi. Son derece otoriter bir adamd. Talebe ondan ok ekinirdi. Ben de onun dersinden ekinirdim. Yalnz mkemmel bir Almanca bilgisi vard. Felsefe hocamz Hatemi Senih Sarp, Sorbonne mezunu idi. Deerli telif eserleri vard. Bu hocamz da ders anlatmazd, ancak her dersin banda on, on be soru so-rard. Ertesi hafta ise herkesi birer birer tahtaya ekerdi. Bu sorularn ce-vaplar da, daha nceki yllardaki ders notlarnda cevaplandrld iin biz eski talebelerin not defterlerinden alr cevaplandrrdk. Soru so-rulmasndan, srada kprdanlmasndan holanmazd. Onuncu snfta on-dan Psikoloji okuduk. En son psikoloji bilgileri onun eserlerinde yer alr-d. Son snfta da Sosyoloji, Mantk, Estetik okuduk. Onun derslerinde, imtihanlarnda hep hazr olmak gerekirdi. Hatemi Senihten de ok bilgi edindik. Biyoloji hocalarmz oldu. Beden Eitimi hocalarmzdan Hamdi Saver vard. Bu elik gibi birisiydi. Ayn zamanda okulun mdr muavi-niydi ve ok sertti. Hi msamahas yoktu. Korkulan bir hocayd.

    Lisede benim en sevdiim derslerden birisi de Askerlik dersiydi. Askerlik dersi hocalar niformal gelirlerdi. Onlar byle grmekten zevk duyardm. Benim talihimden olsa gerek ok seme, mesleinde siv-rilmi askerlik hocalarm oldu. Hatralarn daima iimde tadm asker-lik hocalar stikll Sava gazisi yiit Piyade Yarbay Remzi Bey hocamz oldu. Birok cephede arpm, birka yerinden yaralanm birisiydi. ok babacan bir adamd. Bize Rumeli trkleri ve askerlik trklerini makamyla retirdi. Askerlik dersi haftada bir gn idi. Bu dersi iple e-kerdim. Ondan sonra Kurmay Binba Hsn Dimay dersimize geldi. Talebeye ok deer verirdi. ok olgun bir insand. Fevkalade bir kurmay subayd. Onda ayr bir hava vard. Bize askerlik sevgisi verdi. Daha sonra da Kurmay Yzba Stk Ulay askerlik dersimize geldi. O da dersimize nefer kyafetiyle gelirdi. Donuk izmeleri ve izmelerde mahmuz vard. ok ateli birisiydi. O da bizlere askerliin mukaddes bir ey olduunu retti. Ayrca unu da belirteyim lisede renci iken iki yl asker kampa gider, yirmi gn asker eitim grrdk. Asker elbisesi giyer, adrda ya-tardk. Bu askerlik eitimine niversitede renci iken de devam ettik.

    Aknn okuduu dnemlerde Kabata Erkek Lisesinin nl hoca-lar arasnda tarih hocas Nail Reit Bey de vardr. Nail Reit Bey, Birinci Dnya Sava sonrasnda Mtareke boyunca stanbul Hars Mdr olarak grev yapm, o zaman iin yksek mevkide birisidir. Kabata Lisesinin yldz hocalar arasnda sayd dier sekin hocalarndan birisi de kibar-lnn yan sra, okuduu her iire kanat atran, edebiyat tarihimizin Mtareke ve ilk Cumhuriyet yllarndan yakn bir devrenin temsilcilerin-

  • TBAR-XIX-/2006-Bahar/Yrd. Do. Dr. Erol LGEN 24

    den saydmz Hfz Tevfik Gnensaydr.

    Kabata Lisesinde okuduu dnemde ailesi ekonomik sebeplerden dolay yine sknt ekmeye balaynca, Beylerbeyinden ayrlmak zorun-da kalrlar. Oturduklar evi satarlar ve Ortakyde Palanga yokuunda ay-n bahe iinde bulunan iki evi satn alrlar. Evlerden biri iki katl kk, dieri ise katl olup birer daireden olumaktadr. katl evin iki kat kiraya verilir. nc katna kendileri tanrlar. Gayet gzel manzaras olan evin Boaza, Kuzguncuka ve skdara bakan uzun bir balkonu vardr. Akn Kabata Lisesine bir mddet bu yeni tandklar evden gi-der, gelir.

    Ortaokulda iken nceleri hemen her gn Beikta Halk evinin k-tphanesine gider. O zaman sabah lenci diye bir ey yoktu. Sabah dokuzda derse girilir, leden sonra buua kadar devam edilirdi. Eve gider antam atar, doruca Halk evi ktphanesine giderdim diyen A-kn, burada Trkiyat Enstitsnn eski ve yeni harfli yaynlar yannda Halk evlerinin folklor, halk edebiyat ve Trk tarihiyle ilgili yaynlarn okur. Ktphaneden baka kitap merak sebebiyle devaml gittii yerler-den birisi de Beyazttaki Sahaflardr.

    Ortaokulun ilk yllarnda Sahaflara dadandm. Raif Yelkenci Sa-haflarn en kdemli sahafyd. Bilhassa yazma eserler hususunda ei yok-tu. Eseri yle bir grd zaman hangi asra ait olduunu sylerdi. Mese-l hangi coraf blgede yazlm, hatta hattat kim onu da tahmin ederdi. Raif Beyin dkknna da rkek rkek giderdim. O benim byle kk yata kitaba merakm ok takdirle karlard. Dier sahaflar da hi r-ktmezler, yaknlk gsterirdi. Bir seferinde yine dkkna gittiimde bir gen asker hakim oturuyor, sohbet ediyorlard. Raif Beyin dostlarndan-m. Orada Trklkten bahis ald. O zaman daha Trklk davas, meselesi ortada yok. Konumalar srasnda alan bahisler dolaysyla ben cotum. Ben Trk, Turancym dedim. Hkimin ok houna gitti. te o zamanlar okuduum o ocuk Sesi ve Arkada mecmualarndan edindiim tarih duygusu uuruma ilemeye balamt. O zamanlar milliyeti yayn oktu. Bizim basnmz hemen her tarafyla milliyeti idi. Mecmualardaki roman tefrikalarndan Trkiye dnda Trkln varln, yine Trkl-n geni bir mazisi olduunu rendik. Yine o devirde milliyeti fikirle-ri, Trk kltr hayatn yazan, anlatan Fuat Kprl, Zeki Velidi Togan ve Abdlkadir nan gibi byk limler vard.

    Aknn Trk tarihi ve Trk kltr ile ilgili duygu ve dnce dnyas lise yllarna doru ekil alr. Trk milliyetilii fikrini benimser. Milliyeti yaynlar takip eder. Mesel Hseyin Nihal Atszn yaymlad- Bozkurt, Orhun ve Krat gibi mecmualar okur. Kendisi tarih duygu-sundan yoksun birisinin zaten milliyeti olamayacan syler. Bu konu-

  • TBAR-XIX/2006- Trklk Bilimi ve Akn

    25

    daki dncesini yle belirtir. Bir kanaatim de u; tek bana felsef Trk milliyetilii dnemiyorum. Tarih duygusu olmayan bir milliyeti duygu mcerrettir. Bence bir Trk mnevverinin, mnevver olduunu hissedebilmesi veya bu fonksiyonu yrtebilmesi, ancak tarih duygusu ve tarih kltr ile olur. Bir insan teknikte, edebiyatta, felsefede isterse dn-yann en modern bilgisine sahip olsun, tarih kltr ve tarih duygusu yoksa o bana gre eksik mnevverdir. Bylece tavrm da ifade etmi o-laym.

    Ortaokul son snfta iken bir gn Sahaflara gittiinde Akn, Sahaf smail Dilmenden Konevnin Sdi derkanarl iki byk cilt Hfz Diva-n erhi ile Przde Sahib Mollann bn Haldun Mukaddimesi tercmesi-ni satn alr. Onun Sahaflar arsna gidi gelileri lise yllarnda daha da artarak devam eder. Zamanla Sahaflarda baz nl insanlar ve niversite hocalar ile tanr. Bu hocalardan birisi nl tarih profesr Cavid Baysundur.

    Aknn ktphaneye gitme alkanl lise yllarnda ok daha kuvvetli safhaya girer. Ancak o dnemde byk ktphanelerden biri o-lan niversite Ktphanesine girmeye cesaret edemez. nk sabah er-kenden nnden geerken kap nnde bekleyenleri grr. Bunlarn bir ksm kravatl, papyonlu, bir ksm da byk yata okuyucu ve aratrc-lardr. Ayrca orann mdr de ok aksi birisi diye n salmtr. O sra-larda daha ok Beyazt Belediye Ktphanesi (imdiki Taksimdeki Ata-trk Kitapl) ve Fatihdeki Millet Ktphanesinde okuma ve aratrma-ya devam eder. O zamanlar evden kendisine haftalk on iki buuk kuru harlk vermektedirler. Ancak o, bu para ile kitap alabilmek iin yorul-mak bilmeden Beiktatan Fatihe daima yryerek gider, gelir.

    Fatih Millet Ktphanesi memurlarndan birisi Ebussuudun ah-fadndan Suud Yavs Beydi. Bizim Veled elebiyi andran, sakal sivri, ok efendi, ok nazik bir insand. Okuyuculara ok yardm ederdi. Bizle-rin ktphaneye gelmesinden ok holanrd diyen Aknn zaman iin-de gittii ktphanelerden bir dieri de Trkiyat Enstits Ktphanesi olur. Bu ktphaneye gitmeye balamasnda en nemli etkenlerden biri de erken yata takip ettii Trkiyat Enstits yaynlar olur. Trkiyat Ens-tits Ktphanesi hakkndaki ilk izlenimlerini yle anlatr: Beikta Halk evinde, Trkiyat Enstitsnn neriyatn gryordum ve okuyordum. Ama nasl bir yer diye de merak ediyor, bizzat yerini grmek istiyordum. Ve nihayet onuncu snfta iken oraya da gitmeye baladm. Orann okuyucusu oldum. yle oldu. Oraya gitmek istediimi Nihat Sami Banarlya amtm. O da, orann ikinci mdr Tevfik Yalnere bir mektup yazd. Yalner, yllarca orada alt. lk gidiim bir yaz tati-liydi. Bu ilk gidiimde Sadettin Bulu ile tantm. Sadettin Bulu o za-man asistand. O vakitler asistanlar ktphaneye bakmakla vazifelendi-

  • TBAR-XIX-/2006-Bahar/Yrd. Do. Dr. Erol LGEN 26

    rirlerdi. Hem seminer ktphanesinde hem de Trkiyat ktphanesinde. Bir de antrparantez syleyeyim, bizim blm asistanlar ayn zamanda slm Ansiklopedisinde de vazifeliydiler. Yazlan ansiklopedi maddele-rini matbaaya gtrp getirmek, lzm olan kitaplar temin etmek, tashih-lere bakmak gibi ileri grrlerdi. Trkoloji asistanlarnn hepsi leden sonra Ansiklopediye gelirlerdi. te Sadettin Buluu orada tandm.

    Allah rahmet eylesin Gaspral smail Beyin kz Nigar Gaspral Hanmefendi de Trkiyat Enstitsnde alyordu. Gayet asil tipli bir hanmd. Rusyada byd iin mkemmel Rusa bilirdi. Trkiyat Enstits Ktphanesinin esasn tekil eden Katonofun yanlmyorsam be bin ciltlik koleksiyonunun katalogunu Nigar Hanm yapmtr. Benim Trkiyat Enstitsnde ilk istediim kitap, bak hi unutmam Radloffun Aus Siberien adl kitabdr.

    Oraya devaml giderdim. Benim oraya gitmem ve almam, Nigar Hanmn ok houna giderdi. Daha sonra Fakltede renci olduumda da bana byk, husus ilgi gsterdi. Hemen istediim kitaplar karr -nme yard. Grdm ilgi benim kuvvetlenmemi, beslenmemi salad diyebilirim.

    Akn, ilerleyen zaman ierisinde devam ettii ktphanelerde yazma kitaplar da okumay ihmal etmez. Yazma eser okuduu ktpha-nelerden biri olan Kprl Ktphanesinde de alanlarn yakn ilgisin-den bahseder. Orada da iini iyi bilen, gbeine kadar sakallar olan, nu-ran yzl bir memur vard. Muhterem -hfz- ktb diyeyim de daha iyi anlalsn, ktphane memuru deyince o hava kayboluyor- o rahmetli de, bana ok yardmc olmutu. Mesel orada Bk Divan, kartrdm ilk yazmalar arasndadr. Ben eseri kartrrken bizim Osmanl ann hayalleri iinde yaardm. Mesel Kanun devrini onlar vastasyla hisse-der gibi olurdum. Gzlerimde canlandrrdm.

    Akn lise birinci snfta iken bir sabah erkenden Beyazt Umum (Devlet) Ktphanesine gider. Grevli memurdan bir yazma eser ister. Okuma salonunda okuyucu olarak tek banadr. Yeni yaklm sobalar-dan tten dumanlarn henz etrafa yaylmaya balad srada grevli memur koltuunun altnda byk bir cilt yazma eser ile gelir ve Aknn masasna brakr. stad smail Sib Hoca, yazma eser okuyan renciyi merak edip yanna arr, grrler, konuurlar. Farkl ve merakl bir renci ile karlaan Hoca, Akn takdir ve iltifatlara boar. O da, Ho-cann elini per. O el, pt ilk stad elidir.

    Artk tam manasyla kltr leminin iine szlmeye balayan A-kn, eski eserler ve yazmalar iin en ok Fatih Millet ve Beyazt Belediye Ktphanesinde en uygun atmosferi bulur. Buralarda hi ekinmeden o-kuma ve almalarna devam eder. nk memurlar, yneticiler artk

  • TBAR-XIX/2006- Trklk Bilimi ve Akn

    27

    mdavim okuyucular Akn ok iyi tanmaktadrlar.

    Lise yllarnda cidd ve daha sistemli almaya balar. Fndk-ldaki Edebiyat Fakltesinin seminer ktphanesine gitmeye ve Trki-yat Mecmualar bata olmak zere Trkoloji ile ilgili yaymlanm kay-naklar okumaya alr. Lise yllarnda daha ocuk yata zerinde muaz-zam bir tesir brakan Kprlnn yabanc dilde yaymlanm eserleri ha-ri btn yazlarn okur. O sralarda Kprlnn Trk Edebiyatnda lk Mutasavvflar ve Trk Edebiyat Tarihinin yeni harfli basklar yoktur. Bu eski harfli eserleri orijinal hlinden okur. Lise yllarnda kendi kendi-ne Franszca renmeye balar. kinci Dnya Savann heyecanl, skn-tl ve yokluk dolu gnlerinin srd 1943 ylnda olgunluk imtihann vererek Kabata Lisesinden mezun olur. Kabata Lisesinden mezun ol-duu srada Ortaky Palanga yokuundaki evde oturmaktadrlar.

    Edebiyat FakltesiTrk Dili ve Edebiyat Blm

    Ayn yl stanbul niversitesinin Fndkldaki Trk Dili ve Ede-biyat Blmne kaydn yaptrr. Bylece hayallerini gerekletirecei bir yolaz girmi olur. nce rektr Tevfik Salam Paa, niversiteye yeni kayt yaptran rencileri ana binann Mavi Salonunda toplar. Rektr Salamn, nasl yetitiini, okuduu artlar anlatmasndan sonra verdii tleri, Cumhuriyet genlii iingsterdii idealleri, gerek niversite anlayn dikkat, heyecan ve ilgi ile dinler ve ok etkilenir.

    Fakltedeki rencilik yllarnda artk o zellikle Trkiyat Enstit-s Ktphanesi ve Millet Ktphanesinin yan sra Beyazt nklp K-tphanesinin de devaml okuyucusudur. niversite rencisi olarak daha ortaokul ikinci snfta iken rendii eski yaznn da verdii rahatlkla a-ratrmalarn orijinal kaynaklara giderek srdrr. Lise yllarnda -renmeye balad Franszcay Fakltede daha da ilerletir.

    Trk Dili ve Edebiyat Blmnde renciyken bahe iindeki iki katl evi de satmak zorunda kalrlar. nk babasnn ald gayet az ma-ala geinmeleri imknszdr. Evde iki kii niversitede okumaktadr. Byk aabey de imknszlklar sebebiyle Gzel Sanatlardan ayrlr ve Feshanede ie girer. Ancak ie yeni girdii iin maa ok azdr. Dolay-syla yine bir tanma serveni daha yaanr. Bu defa yeni mekn Beik-ta Serencebeydir. Serencebeyde Enver Paann kknn hemen yak-nnda ahap bir kkn en st kat kiralanr. Bu kiralanan yer gayet gzel, n ak, Kzkulesi ve Sarayburnunun grnd Boaza hkim bir yerdir. Balkonundan bakldnda da Kuzguncuk, Beylerbeyi ve t teler-de Zeytinburnu gzkmektedir. Bu ak manzara Aknn ok houna gider. Mill bayramlarda bayraklarla donanm Boazdan geen ve evin nnde demirleyen gemileri coku ve heyecanla seyreder. Evin balko-nunda roman okur, Franszca ve ngilizce alr, manzara karsnda ii

  • TBAR-XIX-/2006-Bahar/Yrd. Do. Dr. Erol LGEN 28

    alr. Faklteden bu evde iken mezun olur. Yine bu evde iken askere gi-der.

    1940 ylnda hazrlk safhasn tamamlayan slm Ansiklopedisi Trkiyat Enstitsnde faaliyetlerini srdrmektedir. Fakltede renci olan Akn, Trkiyat Enstits ktphane grevlisi Tevfik Yalner vasta-syla Adnan Advar ile tanr. Adnan Advar, kendisinden baz eserlerin taranmasn ve eserlerdeki has isimleri, coraf isimleri, eser, ahs, mes-sese vs. isimleri filemesini ister. Bu vazifeyi memnuniyetle kabul eden Aknn tarad eserler arasnda Tact-Tevrih ve eyh Mehmet Efen-dinin Vekayi-i Fuzels da vardr. Bunlar geni bir taramadan geirir. lk telif cretini de Gelibolulu lnin Knhl-Ahbrnn ilk matbu cilt-lerini tarayarak alr.

    Trk Dili ve Edebiyat Blm ikinci snf rencisi iken vakit bulduka Nihal Atsz,, Zeki Velidi Togan, Orhan aik Gkyay, Alpaslan Trke, Reha Ouz Trkkan, smet Rasin ve Hseyin Namk Orkunun yargland Tophanede devam eden Trkler ve Turanclar davasn yakndan takip etme, durumalar izleme frsat bulur.

    Trk Dili ve Edebiyat Blmnde Arapa, Farsa derslerinin yan sra Pedagoji dersi de grr. Dersin hocas Peters adl bir ngilizdir. Dersi Peters anlatr, bir asistan tercme eder. Akn frsat bulduka Felsefe ders-lerini de takip eder. Dersi Prof. Von Aster verir. Zamannn byk otori-ter hocalarndandr. Dersi Almanca anlatr. O zamanlar doent olan ve mkemmel Almanca bilen Macit Gkberk tercme eder. Akn, Von Aster iin, Ay dede gibi bir adamd. Ufak tefekti ama biz onu dolaan aslana benzetirdik. Ufak cssesine mukabil gayet gr sesi vard. Onun dersi de bana ok zevk verirdi. der. Trk Dili ve Edebiyat birinci sn-fnda artk meslek derslerin nl hocalaryla tanma zaman gelir. K-dem olarak en byk hocalarndan birisi Kazan Trklerinden Ord. Prof. Reit Rahmeti Arattr. Birinci snfta Arat, Akn snfn avuu tayin eder. Yani mmessil grevi verir. Uygurca dersi veren Arat, talebenin sevdii hocalardandr. Herkesin kdn titizlikle okuyan, ayrntlara ok dikkat eden birisidir. Arattan ilm titizlii renirler. Umum Linguistik Profesr Ragp Hulusi zdem bir yl derslerine gelebilir. Derslerine ge-len hocalardan birisi de Prof. Ahmet Caferoludur. Caferolu da ren-cinin ok holand hocalardandr. Prof. smail Hikmet Ertaylan hem Eski Trk Edebiyat Krss bakan hem de Blm bakandr. Ertaylan, ok gngrm, dervi mizal birisidir. rencilere bol not veren Ertaylan da sevdii hocalar arasndadr. Metin erhi dersine de Prof. Dr. Ali Nihat Tarlan gelir. elebi, bilge birisidir. Genizden konuan Tarlann derslerini ok severek takip eder. Ondan beyitlerin srlarn, edinilmesi, eriilmesi zor bilgileri renir. Birinci snfta iken, mecbur olmamasna ramen, Abdlbaki Glpnarlnn arkiyat Enstitsnde verdii Tasav-

  • TBAR-XIX/2006- Trklk Bilimi ve Akn

    29

    vuf derslerini takip eder. Ondan da ok yararlanr. Bu arada frsat bulduk-a niversite Ktphanesine gider, yazma eserlerden notlar alr, metinleri istinsah eder. Ayrca liseden beri srekli gittii Topkap Sarayna artk okuyucu olarak da gitmeye balar. Oradaki yazma eserlerin iine dalar, okur, inceler. Yeni Trk Edebiyat derslerinin hocas asistan Dr. Mehmet Kaplandr. Tanpnar o yllarda milletvekilidir. Umum linguistik dersine Prof. Bazel adl bir ngiliz gelir. O Trkeyi de bilen birisidir. Dnya dil-lerinden bahseder. Bazen Trke bazen tercme edilmek suretiyle ngi-lizce ders anlatr. Arapaya Kilisli Rifat, Farsaya Abdlvahap Tarz ge-lir. Birinci snf hocalar arasnda ve blmde o zaman fazla doent, pro-fesr yoktur. Dier hocalarn ou asistan konumundadr. Daha sonra Mehmet Kaplan doent olur, fakat askere gider. Kaplan hocadan ancak bir sene ders grebilir. Onun dersleri en rabet gren derslerdendir. Hatta Filoloji, Tarih ve Felsefe blm rencileri de onun dersini dinlemeye gelirler. Bazen renciler snfn kalabalklndan oturacak yer bulamaz-lar.

    Mehmet Kaplann askere gitmesinden sonra Yeni Trk Edebiyat dersleri dzenli grlmez. Yeni Trk Edebiyat zerine ihtisas olmayan Kasm Kufrav bir yl derslerine girer. Derste anlattklar genel kltr -zerinedir. Daha sonra Yeni Trk Edebiyat dersine titiz, ama bu sahada ilm derinlii olmayan Sabri Esat Siyavugil gelir.

    Osmanlca derslerini Rfk Melul Meriten alr. Yedinci snftan beri Osmanlca okumaya balayan Akn iin bu ders artk ocuk oyunca- gibi bir eydir. Rfk Melul Meri, salar kabark, uzun ve ask yzl, sinirlenince elmack kemikleri zonklayan birisidir. Akn, niversitede Osmanlca hocas olan Rfk Melul Meri ile daha lise talebesi iken onun-cu snfta tanr. Bu tanmasndan yle sz eder: 1941 veyahut 1942 olacak Zeynep Kamil Kona yannca Edebiyat Fakltesini Dolmabahe Saraynn Barbaros skelesi tarafna naklettiler. Ben o zamanlar Trkolo-ji Blmnn Ktphanesine giderdim. Caferolunu da ilk defa orada dinledim. Trkolojide arkadam vard, ama Rfk Melul ile tanma onun vastasyla olmad. Liseden tarih hocamz Aziz Taner bir gn bana dedi ki, bak Faruk, Tarih Kurumunun stanbuldaki Kitabeler Derleme Heyeti eski harfleri iyi bilen eleman aryor. Mezar kitabelerini derlemek istiyor-lar. stersen git. Eminnnde Derleme Heyetine tahsis edilen bir yer var. Orada Rfk Melul Meri Beyi gr. Kendini tant. Ben de gittim. Halk evi binasnn ikinci katnda Trk Tarih Kurumu Kitabeleri Derleme Komisyonu diye bir tabela var. eri girdim. Rfk Melul masasnda otu-ruyor. Daha nceden ismini biliyorum, ama ilk defa kar karya geliyo-ruz. Kendimi tanttm. Niin geldiniz? diye sordu. Beni hocam Aziz Bey gnderdi. Derleme iinde vazife almak istiyorum dedim. Eski harfleri biliyor musunuz? dedi. Ben de, gayet tabii biliyorum dedim. Baktm biraz hiddet almetleri gsteriyor. O kzd m byle akak

  • TBAR-XIX-/2006-Bahar/Yrd. Do. Dr. Erol LGEN 30

    biraz hiddet almetleri gsteriyor. O kzd m byle akak kemikleri oy-nar gibi olurdu. Zaten gayet aksi bir ehresi vard. Ama aksi bir adam de-ildi. Grn yleydi. nnde eit boylarda kesilmi filer vard. Onu da syleyeyim, fevkalde gzel rika yazs vard. Eski harflerle her eit yaz yazabilirdi. yle bir arand, kargack burgack bir yaz gsterdi. Buyurun okuyun dedi. Yani iyi niyetli deil. Ben paleografi mtehasss deilim, normal yazlar okurum dedim. Hemen itiraz etti. Beyim eski harfler, Arap harfleri iin paleografi denilemez dedi. O Frenk imls i-indir dedi. Ben de hemen cevab yaptrdm. Nasl olur? dedim. ngiliz msteriki Moritzin Arabic Paleografi diye koca bir kitab vardr dedim. Bu cevaba daha da fkelendi. Sinirli bir adamd. nnde cam kl tablas vard. Eli oraya yavaa gitti. Neredeyse bama frlatacakt. Neyse sonra iyi anlatk. Ahbap olduk. Dedikoduyu ok severdi. Ertesi gn, benim iin, hem birinci snfta, hem de ikinci snfta byle bir lise talebesi geldi bilgilik taslyor demi. O sadece Osmanlnn gemiini deil stanbulu da eitli keleriyle gayet iyi bilen bir kimseydi. O sert grnne ra-men iyi kalpliydi, severdik. O bizim blmn renkli simalarndand. Yi-ne hocalar arasnda Almanca, ngilizce ve talyancay ana dili gibi bilen Do. Dr. Mecdud Mansurolu da vardr. O da ok hassas, iyi bir insandr. Ayrca Saadettin Bulu da hocas olur.

    Mezun olmaya yakn bir zamanda Mehmet Kaplan hoca askerlik hizmetini tamamlayarak faklteye dner. Derslere balar. Ancak son s-nfta Kaplann dersi yoktur. Bu arada Kaplan hoca ile daha da yaknlar. Dostluklar ilerler. Hocann evine gidip gelmeye balar. Hocann ei Behice Hanm hem ok otoriter hem de ok misafirperverdir. Akn, b-lme renci olarak baladnda bir sertifikasn Alman Dili ve Edebiya-t Blmnden alr. Alman filolojisinden ald derslere Prof. Brinkmann, Prof. Friecken ve Prof. Walther Kranz gelir. O zaman doent olan Burhanettin Batman, Safinaz Duruman ve baka retim grevlilerinden de dersler alr. Bunlardan Fuchs ve Anstock, Hitler Almanyasndan kaan hocalardr. Mitoloji dhil bunlardan ok ey renir. Blmden de Eski Trk Edebiyat sertifikas alr. Mezuniyet tez almasn smail Hikmet Ertaylana bal olarak yapar. Dede Korkut Hikyelerine farkl bak a-lar getirmek istedii Dede Korkut Hikyelerinde Kompozisyon ve Tasvir balkl mezuniyet teziyle 27 Haziran 1947 tarihinde Trk Dili ve Edebi-yat Blmnden mezun olur. Tez savunmasnda Kaplan hoca da vardr. Uzun sre ayn blmde birlikte altklar Prof. Dr. Muharrem Ergin ve Prof. Dr. Faruk Kadri Timurta yakn devre arkadalardr.

    Yabanc Dil Formasyonu

  • TBAR-XIX/2006- Trklk Bilimi ve Akn

    31

    Akn, Rusa, ngilizce, Arapa ve Farsa renmesi ile ilgili u bilgileri verir: Rusay tam rendim demiyeyim. Temas kurma deme-liyim. rendim ifadesi ok iddial olur. Faklteye girdiimden beri Rus-ann eksikliini hep hissederdim. Bazen Trkiyat Enstitsnde Katanofun kitaplarn kartrrdm. Hani bazen iinde eski harfli ksm-lar, paralar da olurdu. Rusaya byk bir ihtiya duyardm. Yllar ge-tike bu ihtiya daha da ok artt. Baktm Rusasz olmayacak. Rusa -renmeye baladm. Benim Fransadan beri bir yabanc dil renme usu-lm vardr. O zaman Rusa iin Trke kitap da yok. T Abdlhamid zamannda baslm bir Rusa kitap var. Fransada iken bir iki Rusa -reten kitap, bilhassa Assimil bugn de ok mehurdur. O kitaptan ve bir iki ufak kitaptan kendime gre nce fiilleri renmeye altm. nk o olmazsa cmleyi kurmak ve anlamak mmkn deil. Sonra yava yava basit metinlerden baladm. Acele de etmedim. Tercmesi olan, mesel Radloffun Trkoloji ile ilgili metinlerini asllaryla karlatrarak okuyordum. Btn mesele inatla zerine gitmekte. nk Rusadaki kelimelerin yzde doksan dokuzu hi aina olmadmz kelimeler. Mesel Almanca ile Franszca arasnda yahut da bilhassa Almanca ile ngilizce arasnda kelimeler bakmndan ok benzerlikler vardr. Rusay renmek iin kelimeleri ufak ufak filere yazar, devaml tekrarlardm. Bilhassa Edirne-Eneze tatile gittiimizde veya baka yolculuklarda ikide bir tekrarlardm. Bilgilerimi tazelerdim. Tekrarlamazsan unutulur.

    ngilizce ile temasm da Fakltede iken oldu. Baktm sadece Al-manca ile olacak gibi deil. Almanca da ok lzm, ama ngilizce de -nemli. Fakltede ngiliz profesr Humphreysnin hazrlad Polish Your English adl kitaptan kendi metodumla renmeye baladm. ngi-lizlerin kendi kategorilerine gre dizileri vard. Mesel ilk kitap yz ke-limelik. Faucett sistemi dedikleri kk ngilizce masal kitaplarndan baladm. Cmleler gayet basit. yle girift eyler yok. Sonra yz kelime-lik bir kitaptan iki yz kelimelik bir kitaba geiyorsun. Yani nce ren-diin yz kelimeye bir yz kelime daha ilve oluyor. Bu yolla ngilizcemi gelitirdim. Mesel ben ngilizcenin telffuzunu bilmem. Benim rendi-im ve bildiim ngilizce gzledir, kitabdir. Hatta bir ara bir ngiliz Pro-fesr Lascelles Abercrombienin yazd Edebiyat Nedir? adl eserini tercme etmitim. Hl msveddeleri durur. ngilizceyi tercme yapabi-lecek noktaya getirdim. Israrla stne dtm. Hatta yle ki, profesrlk imtihanna ngilizceden girdim. Bunlar genilemek ve bymek iin ge-rekliydi.

    Faklteye girdiimde Arapa veya Farsa sertifika almak mecburi-yeti vard. stersen ikisini de alabiliyorsun. Ama birisinden imtihana giri-yorsun. Ben nce hem Arapa hem de Farsa derslerini aldm. mtihan da ikinci snfta idi. Birinci snfta Arapa dersimizin hocas Kilisli Rifat

  • TBAR-XIX-/2006-Bahar/Yrd. Do. Dr. Erol LGEN 32

    idi. Onun yal ve yorgun olduu seneydi. Ertesi sene emekli oldu. Sonra onun yerine Arapa dersine rahmetli hsan rc geldi. O da Arapaya ok vakft. Zaten Suriyede domu, tahsilini orada yapm birisiydi. ok efendi bir adamd. Arapaya byle baladm ama yarm kald. Yani o dersin imtihann vermedim. Resmen de Faraya devam ettim. O zaman da Farsa dersine Cambridge veya Oxfordda Avrupa eitim ve terbiye grm, Afgan kral ailesine mensup, ok efendi, ok sekin ve prens un-van da olan Abdlvahap Tarz geliyordu. Ayn zamanda ders kitab da vard. Mesel Arapann ders kitab yoktu. Tarz, Ahmet Ate ile birlikte Farsa gramer kitab da neretti. Biz ayn zamanda arkiyat Enstitsnde Alman msteriki Ord. Prof. Helmuth Ritterin dersine de giderdik. Yal-nz Ritter, gayet aksi bir adamd. Barr arr azarlard. Ondan da imti-han olduk. mtihan da ok hiddetli, iddetli idi. Biz Farsay ba eser o-lan Glistandan rendik. O eserin anlalr, duru dili vard. Ondan sonra Nizamnin Hamsesini okuduk. Ritter imtihanlarda heyet bakan olurdu. Hep zor metinleri seer, sorard. Glistandan soru sormazd. Bilhassa Nizamnin Mesnevilerinden Heft-Peykerden sorard. O metin imtihanda birisinin nne gelince heyecanlanrd. Eyvah ne yapacam derdi. Yani ben de Ritterden Farsa imtihanna girdim ve getim.

    Arapadan imtihana girmedim. Arapadan da unu syleyeyim, yani itiraf edeyim ki, korktum. Farsa bana zevk verdi. Bizim Divan ede-biyatn destekleyen bir ders idi. Benim alkanlklarm arasnda sk sk Farsa tarih metinleri okumak vardr. Tarih-i Cveynyi okurdum. Bun-lar Trkiyat Enstitsnde vard. Bir de meslek bakmdan ilerlememe faydas olan yerlerden birisi arkiyat Enstitsnn ktphanesidir. Ben bu ktphaneden talebeliim srasnda balayarak geni bir surette istifa-de ettim. Yani oras olmasayd belki birok yerler gdk kalabilirdi.

    Mezuniyet Sonras ve Askerlik Yllar

    Baarl ve sevilen bir renci olan Akn ve arkadalar son snfta Reit Rahmeti ile cumartesi gnleri Trkiyat Enstitsnn byk salo-nunda da ders yaparlar. Mezuniyetin yaklat sralarda ders yaptklar bir gn snf arkada Yusuf Ziya, Reit Rahmetiye, hi ekinmeden A-kn asistan almasn, harcanmamasn syler. Akn o gnk durumu yle anlatr: Reit Rahmeti Arat, son snf talebeleri olan bizlerle cu-martesi gnleri leden nce Trkiyatn byk salonunda ders yapard. Dersler sohbet eklinde ve samim bir havada geerdi. Snf arkadam Yusuf Ziya Uur bir gn, hi ekinmeden Arata, Hocam Faruku asis-tan alnz, harcanmasn dedi. Rahmeti Bey mrn krn etti. O zaman Ahmet Hamdi Bey yok. Kaplan Beyin de fazla bir etkisi yok. Ayrca asis-tanlk iin talep de yok. O zaman blm kadroca da ok zayft.

    Mezuniyetten sonra niversitede grev yapabilmek iin ne kadro,

  • TBAR-XIX/2006- Trklk Bilimi ve Akn

    33

    ne de ileriye dnk grev iin bir mit vardr. Akn, devre arkadalar ile ortaretimde grev yapabilmek iin Mill Eitim Bakanlna mracaat eder. Ancak aldklar cevap onlar rktr. Kendilerine verilen resm ce-vapta unlar yazldr: Trkiyede be yl iin edebiyat ve Trke ret-menliine ihtiya bulunmamaktadr.

    Faruk Akn mezuniyetini meakip, Ekim 1947de doktora yapmak zere smail Hikmet Ertaylana bal olarak Dede Korkut Hikyeleri zerinde almaya balar (AKM. Komisyon, 2002: 292). Ancak doktora almasn yrtebilmek, ayn zamanda madd sknt eken ailesine yar-dm edebilmek iin almaya, bir ie ihtiyac vardr. bulmak iin o d-nemin Halk Partisi stanbul il bakan Prof. Dr. Sadi Irmaka gider. Ona mnevver niversite mezunlarnn isizliinden sz eder. Durumunu an-latr. Halk evi veya Halk evi ktphanelerinden birisinde vazife almak is-tediini belirtir. O da, kendisine, ilk defa mnevver isizliini sizden duyuyorum der. Bunun zerine mitsiz bir ekilde oradan ayrlr. Gaze-teleri gezer. nce Faruk Grtuncaya gider. Kendisinin Almanca, ngiliz-ce ve Franszca bildiini ve i aradn syler. Grtunca, o zaman Hergn diye kk bir gazete karmaktadr. Ondan, kendi kadrolarnda bo yer olmad cevabn alr. Bu konumay yaparken, yaz ileri md-r Niyazi Ahmet Banolu da oradadr. Aknle ilgilenir. Ona orada Fran-szca bir gazeteden bir pasaj tercme ettirirler. Tercmeyi iyi bulurlar. Siz bize bir on be gn sonra urayn derler ve i verme vaadinde bulu-nurlar.

    Bu arada mezuniyetin hemen sonrasnda yedek subay olmak iin askerlik ubesine yapm olduu mracaat da vardr. Ekim devresinde sevke tabi tutulur. iin almadk kap kalmaynca, kurtuluu, geici bir sre de olsa, kapa asker ocana atmakta grmtr. Ancak ksa bir sre sonra yedek subay okuluna sevkyatn durdurulduunu gazetelerden -renir. Devreye o srada Mill Savunma Bakanl Salk Dairesi Bakan-lnda bulunan asker doktor days girer ve byk uramalardan sonra Ankara Samanpazar Askerlik ubesinden sevk kararn aldrr. Days acele Ankaraya gelmesini ve birliine teslim olmasn ister. Gazeteden ald on be gn ierisinde i verilecei haberinin sevincini yaarken as-kere gitme haberini de alan Akn hemen hazrlk yapmaya balayarak er-tesi gn iin Ankaraya bilet alr. Yanna amarlarnn yan sra doktora tez almas ile ilgili kitaplar da alr. Daha nce hi Ankaraya gitmeyen Akn, Ankaraya varnca doruca Cebecide oturan daysnn evine gider. Days vazifededir. Yedek Subay Okulunun yerini renir ve hemen Ye-dek Subay Okuluna gider. Okul komutan Tmgeneral Selahattin Selkn karsna karrlar. Sevkini gsterir. Gzlkl olduu iin nce Akn Levazm ksmna vermek ister. Kendisinin muharip bir snfa ve-ya topu snfna verilmesi iin Paaya rica eder. Topu snfnn konten-

  • TBAR-XIX-/2006-Bahar/Yrd. Do. Dr. Erol LGEN 34

    jan dolu olduu iin Piyade snfna verilir.

    Devrenin balamasndan yirmi be gn sonra, 1 Kasm 1947 tari-hinde Ankarada Piyade Yedek Subay okulunda askerlik hizmetine ba-lar. Ksa srede Yedek Subay Okulunda doktora tezi almasn yr-temeyeceini anlar. Kitaplarn daysnn evine brakr. Daysnn ev adre-sini gstererek hafta sonlar ev iznine kar. Ankarada acemilik gnleri hzla geer ve 1948 Nisannda 27. devre olarak Yedek Subay Okulundan mezun olur. Daha nce babasnn gmrk mdr olarak tayin olup da gitmedii anakkale kurada kar. anakkalede kinci Dnya Sava s-rasnda bilhassa Alman paratlere kar mevzilendirilmi olan 37. Pi-yade alayna tayin edilir. stanbuldan anakkaleye vapurla gider. Kad-rosu azalm alayda birdenbire kendisini uzunca bir zaman srecek doku-zuncu blk komutanl grevinde bulur. Burada bilgice ok hazrlkl olduu askerlik mesleini trl maceralarla birlikte doya doya yaar. A-layn bulunduu Kepez srtlarndan atla sk sk Hasan-Mevsuf tabya ve ehitliklerine gider, gezer. ehitlikleri gezerken ok duygulanr. O anl savan her nn gznde canlandrr, iinde hisseder. Etrafta kalan izleri grr. anakkalede yedek subay olarak bulunduu srada ortanca kardei avukatlk staj yapmakta ve aile ekonomik sknt ekmektedir. Bu yz-den zor durumda olan ailesine destek olmak zere yedek subay maan-dan artrabildii kadar paray her ay gnderir. Zaman hzla ilerler, sayl gnler bir bir geer, askerlik gnlerine ve anakkaleye hznle veda et-me zaman gelir. 29 Ekim 1948de Cumhuriyet Bayram sabah tren k-talarn, alay sancan selmlayarak gurur ve heyecanla, gzlerinden s-zlen yalarla emek verdii, hizmet ettii birliinden ayrlr. ok sevdii ve alt askerlik hizmetini 30 Ekim 1948 tarihinde anakkalede te-men olarak tamamlar ve krk mitlerle stanbula dner.

    Askerlik Sonras : Gazetecilik ve Belletici retmenlik

    stanbula geldiinde tam anlamyla isizliin kucana der. Ayn zamanda isizlie bir de kenara atlmlk duygular karr.

    Askerden dnd gnlerde Beikta Serencebeyde oturduklar evdeki mutlu gnler de sona erer. Ev sahibi, olunun gelip evde oturaca-n bahane ederek aileyi evden kartmak ister. Direnirler, mahkemelik olurlar. Mahkeme tahliye karar verir. Hukuk okuyan aabey devreye gi-rer, karar temyize gnderilir ve biraz zaman kazanlr. Ancak evden ka-rlma kararn temyiz de onaylar. Yeni bir ev alma imkn da artk kal-mamtr. Hazr para zaman ierisinde erimitir. Bu arada anne ve baba harl harl ev aramaya balarlar. K yaklamaktadr. Beikta kendi mu-hitleri olmasna ramen uygun bir ev bulunamaz. Aranan ev skdar emsipaada Setst denilen yerde bulunur. Tek katl ahap olan evin ki-ras da, yeri de uygundur. Eve tanlr. K iyiden iyiye bastrmtr. Rz-

  • TBAR-XIX/2006- Trklk Bilimi ve Akn

    35

    grl gnlerde ahap evin her tarafndan souk frmektedir. Isnmak mmkn deildir. Kendisine kck bir oda ayrlr. Kitaplarn bu kk odaya tar. Ancak bir mddet sonra burada barnlamayaca da anlalr. Yine ev aranmaya balanr. skdarda iki katl kk kgir bir evin i-kinci kat bulunur. Ev sahibi alt katta oturan yal, dul bir kadndr. Evin en byk odas sandk odas gibidir, eyalar st stedir, deta buraya tk-lrlar. Bu dar ve skntl ortamda bir yandan da doktora tezini yazmaya alr.

    Bu srada gazetelerde Edebiyat Fakltesi Trk Dili ve Edebiyat Blm iin iki asistanlk kadrosu iln kar. Bu iki kadro Aknn ifa-desiyle nceden peylenmitir. Kendisi iin hi mit yoktur. Bu yzden mracaat edip etmemek arasnda biraz bocalar. Mracaat tarihinin son gn saat bee doru Fndkldaki Faklteye gider. Mesai bitiminin son dakikasnda dilekesini Faklte Sekreteri Ethem Kutsana verir. Ertesi gn imtihan vardr. Jri bakan ayn zamanda Blm Bakan da olan Prof. smail Hikmet Ertaylandr. Hocas Prof. Dr. Ahmet Caferolu da jridedir. Akn, dilekesine Almanca, ngilizce ve Franszca hangisi iste-nirse o dilden birinden imtihana girmek istediini de yazmtr. Dier adaylarda bu kadar yabanc dil yoktur. mtihana girerler. Ahmet Caferolu, ok ar bir Almanca metin verir. Bu metin Alman msterik-lerinden Marquartn ber Volkstom der Komanen adl ok mehur ese-rindendir. Akn, daha nce bu kitab grm ve taramtr. Bu kitabn dipnotlarnda, Trk ressamlaryla ilgili baz aklamalar vardr. Sz konu-su imtihanda lgat da kullanlmamaktadr. Akn bu zor ve ar paray dikkatle tercme eder. Ancak, sonu olumsuzdur. nceden peylenmi iki aday kazandrlmtr. Artk Faklteden mit yoktur.

    arama ile geen bo gnlerin birinde, son mitle alnan Vatan Gazetesinin kaps aralanr. Gazetenin sahibi ve bayazar Ahmet Emin Yalmandr. Yalmana da doktora almalarn ve ie ihtiyac olduunu anlatr. Yalman, muhasebecisini arr, gazetenin alacak birisine ihti-yac olup olmadn sorar ve altm lira aylkla bir muhabirlik imknnn olduunu renir. Bu cevaba ok sevinir. Ancak bu miktar, o zaman iin yol ve simit parasna yetecek kadar bir paradr. Bulunan ii kabul eder ve hemen almaya balar. alma arkada, i deneyimi olan merhum Re-cep Bilginerdir. Birlikte Parti, Vilyet ve Belediye muhabirlii yapacak-lardr. ok iyi bir insan olan Bilginerden nasl hareket edeceini renir. altka alr, gazete muhabirliinde deta kanatlanr. stanbulun iin-de o toplantdan o toplantya koturur, haber toplar ve gazeteye yazar.

    Gazetede hzl ve verimli bir varlk gstermekle beraber, gazeteci-lik hayatnn gece yarlarna kadar uzayan youn bir temposu vardr. Ksa srede bu ar, yorucu, hzl tempoda doktora almasna zaman ayra-mayacan anlar. Zaman ilerledike de doktora almasndan sourum,

  • TBAR-XIX-/2006-Bahar/Yrd. Do. Dr. Erol LGEN 36

    koparm diye dnmeye balar. 1949 ylnda balayan ve 1950 ylnda devam eden Parti kongre ve toplantlarnn gece ge saatlere kadar sr-mesi onu yorgun drr. O yllarda Trkiyenin mal durumu ok kt-dr. Ald cret de ihtiyalarn karlamaya yetmemektedir. Bu sebep-lerle gazeteden ayrlmak zorunda kalr. Yine i aramaya balar.

    Bu arada tez konusu olan Dede Korkut Hikyelerinin kaynaklarna ulaamaynca tez konusunu Trk Halk iirinde Tabiat Motifi olarak de-itirir (AKM. Komisyon, 2002: 292). Tez konusunun kaynaklar iin Eminn Halk evi Ktphanesinden ok yararlanr. Bir sre sonra ehir Tiyatrosunda alan faklteden snf arkada Hamit Aknlnn Beyolu Postahanesi telefon efi olan babas Niyazi Beye ynlendirmesiyle dokto-ra almalarna da imkn verebilen bir i bulur. Bu i, Kumkapdaki PTT Meslek Okulunda Belletici retmenliktir. Yatl olan bu okulda yapaca grevi srasnda haftann iki gn ktphaneye gitme frsat bu-lacaktr. Doktora almalarn yrtebilmek iin buradaki zor artlar ka-bul eden Akn, 6 Mays 1949 tarihinde belletici retmen sfat ile ie balar. Okulun mdr Hlit Grol Beydir. Aksi bir adamdr. Mdr mu-avini Hadi Bey de mdrn tam aksi, ok efendi birisidir. yerinde bo vakitlerinde teziyle ilgili kitaplardan fi karmak, notlar almak ister, an-cak mdr bunu ho karlamaz. Dier mesai arkadalarndan destek g-rr, ama gerekten artlar zordur. Okulda talebenin her eyiyle yakndan ilgilenen ve onlar idareye kar koruyan Akn, renciler tarafndan ok beenilir, sevilir. Ona deta taparlar.

    Hafta ii sabahlar nbeti devrettikten sonra dinlenmek iin eve gitmez. Gedikpaa yokuundan kp doruca niversite Ktphanesine, Eminn Halk evi Ktphanesine ya da Fatih Millet Ktphanesine gi-der. Dergileri, kitaplar tarar, yazma cnklerden halk iiri ve tabiat ile il-gili paralar tespit ve istinsah eder. Bu kouturmalarn yaand bir gn, 18 Nisan 1951de yine ktphaneye gitmek iin i yerinden ayrlr. Yolda fikrini deitirir ve eve gitmeye karar verir. skdar-Selmsz Mahallesinin aa ksmndaki iki katl kira evine6 yaklatnda evden annesinin ve yaknlarnn alama seslerini duyar. Eve girdiinde annesi hkrklar iinde alamaktadr. ok sevdii ve son derece iyi ve yumu-ak huylu olan babas gece beyin kanamas geirmi, annesi ve kardeleri Haydarpaa hastanesine kaldrmlar, ancak babas kurtarlamam ve ve-fat etmitir. Aknn ierisine bir ac ker. Babasnn lmne ok z-lr, yrei yanar. yerinden iki gn izin verirler. Cenazeyi kaldrmaya babasnn ve aabeyinin tandklar ile akrabalar gelirler. Karacaahmet Camiinde cenaze namazn klarlar ve babasn Karacaahmette aile kab-ristanna defnederler. Hayat devam etmektedir. Akn bir yandan babasn

    6 Buradaki adresi yledir: Selamsz Caddesi, Nu: 288/ 5.

  • TBAR-XIX/2006- Trklk Bilimi ve Akn

    37

    kaybetmenin acs ve i yerindeki basklarn skntsyla kvranrken, bir yandan da srar ve azimle doktora almalarn srdrmeye alr.

    Bir gn faklteden ok sevdii arkadalarndan biri olan Fuat Sez-gin Prof. Dr. ile karlar. O da i aramaktadr. Fuatn kuvvetli derecede Arapas vardr. niversite Ktphanesine imtihanla bir memur alnaca-n, kendisinin mracaat ettiini, onun da mracaat etmesini syler. A-kn bu mracaatla ilgili unlar anlatr: Fuat Sezgin, niversite Ktp-hanesine bir memur alnacan haber alm. mtihan alacan bana da haber verdi. Kendisi de oraya mracaat etmi. Hatta orada Prof. Ahmet Ate biz seni destekleriz demi. Ona mukabil bana haber verdi. Buras senin iin uygun dedim. Benim girmem olacak ey deil dedim. Ya tersi-ne bir durum olursa, ben senin ksmetini alm olurum dedim. Ben mra-caat etmem dedim. O, makul dnd. Faruk, mesele sen ben meselesi deil. Gir bu imtihana, kendini tantm olursun dedi. Nereden nereye. Mracaat ettim. mtihan niversite Ktphanesinde yaplacak. Fuat ile ben de imtihana girdim. imdi tesadfe bak. lh kader nasl iliyor. Ahmet Hamdi Bey de o srada imtihann yapld odada bulunuyordu. Biz de orada imtihan oluyoruz. Sorular soruldu. Cevaplar yazdk, bitti. Fazla da bir ey yazmadm hemen verdim ktlar. Orada Hamdi Bey benimle ilgilendi. Sen necisin? Olum dedi. Trkoloji mezunu olduu-mu, neler yaptm, her eyi anlattm. Beni ilgiyle dinledi. Daha sonra sen beni gr dedi. Ayrldk. Akn bu tesadf sonucu kendisini dinle-yen Tanpnarn ilgisinden ok memnun ve mutlu olur.

    Edebiyat Fakltesinde Okutmanlk ve Doktorann Tamam-lanmas

    Madd bakmdan sknt iinde geen bu gnlerden birinde, eski ar-kada, ahbab Semavi Eyice ile Beyaztta karlar. Sohbet ederler, i aradn syler. O da, Sanat Tarihi Ktphanesi memurunun doent ola-rak Ankaraya gideceini ve ondan boalan memuriyet iin bugnlerde imtihan alacan, takip etmesini syler. Bir sre sonra hakikaten K-tphaneye memur alnacana dair gazetede iln kar. Akn, Sanat Tari-hi Ktphanesi memurluu imtihanna girmek iin mracaat eder. Veri-len sre ierisinde bu greve baka mracaat eden olmaz. nce yazl im-tihan olur. Sorulan sorular hep Sanat Tarihi ile ilgili kitaplar ve yaynlar-dr. Hi zorlanmadan sorulan sorular cevaplandrr. Sanat Tarihi yaynla-r Akn iin hi yabanc deildir. nk Fakltede renci iken sk sk Sanat Tarihi Ktphanesine gidip, resim ve dier sanat dallaryla ilgili ki-taplar kartrd iin eserlere yabanc deildir. Daha sonra szl imti-hana alnr. Jride Prof. Dr. Mazhar evket pirolu, Prof. Dr. Macit Gkberk ve Prof. Ahmet Hamdi Tanpnar vardr. Szl imtihan felsefe hocalarndan birisinin odasnda yaplr. Jridekiler ne tr soru sorsalar, cevabn hemen verir. Ama sorulan sorular dorudan doruya Trkoloji

  • TBAR-XIX-/2006-Bahar/Yrd. Do. Dr. Erol LGEN 38

    ile ilgili deildir. Sanat tarihiyle ilgili kitaplar, kaynaklardr. Daha sonra Alman Edebiyat da sorulan sorulara dhil olur. pirolu ve Gkberki devlet Almanyaya gndermi, eitimlerini, doktoralarn orada yapm-lardr. mtihan, sorulan sorular ve verilen cevaplarla hararetlenir, uzar da uzar. Jri yeleri tarafndan imtihan sresince ahsna kar bir hayranlk ve takdir uyanr. Sonunda szl imtihan da baararak memur olmaya hak kazanr. Ancak jri yelerinde byle bir elemann ktphanede deil Trk Dili ve Edebiyat Blmnde daha faydal olaca kanaati uyanm-tr.

    mtihandan sonra Macit Gkberk de Ahmet Hamdi Tanpnara bu ocuk doent olacak birisi, ktphanede buna yazk olur. Baka bir ey bulmak lzm der. Ahmet Hamdi Bey de Aknn imtihan srasnda ver-dii cevaplardan ve bilgi birikiminden son derece memnun olur. Kendisi-ne mutlaka uramasn syler. Bu arada Akn, belletmenlik yapt oku-lun idaresinin basksndan da rahatszlk duymakta ve bir an nce oradan kurtulmak istemektedir. Kendi ifadesiyle Allah bir kapy kapatr bir di-erini aar diyen Akn iin, rastlantlar birbiri ardna gelmeye balar. O srada Edebiyat Fakltesi dekan Prof. Dr. Ali Tanoludur. Tanpnarn yakn arkada ve ahbabdr. Macit Beyin bu szlerinden sonra Tanpnar harekete geer, ahbab Tanoluna gider. Aknn imtihandaki baarsn anlatr, blmde daha faydal olacan syler. Asistanlk veya okutman-lk kadrosu ister.

    Tanpnarn gayreti ve destei sonucunda dekan sekreteri ve okut-man iken vefat eden Ethem Kutsandan boalan kadronun Akne veril-mesi uygun grlr. Bunun zerine Prof. smail Hikmet Ertaylann ba-kanlnda blm toplants yaplr ve Faruk Aknn okutmanla atan-mas iin karar alnr. Akn, haftann son i gn olan Cuma gn aka-m, Tanpnarn Tneldeki Narmanl Yurdundaki evine ziyarete gider. Tanpnar, memnun ve mutlu bir ifadeyle Faruk tamam okutman olarak atandn, pazartesi Fakltedeki odama gel der. Hocasnn elini per ve se-vinle oradan ayrlr.

    Pazartesi gn nce belletmenlik yapt okula gider. Edebiyat Fa-kltesinde alan okutmanlk snavn kazanmas ve greve atanmas do-laysyla 1 Aralk 1951 tarihinden geerli olmak zere belletici retmen-lik grevinden istifa ettiini gsteren bir dilekeyi okulun mdrne ve-rir. Mdr ok arr. Bu hi beklemedii bir durumdur. Daha nce ez-meye alt Aknden ok memnun olduunu, okuldan ayrlmamasn syler. Akn de doktora almalarn yrtebilmek iin yeni grevine gitmesi gerektiini vurgular ve oradan ayrlr.

    29 Kasm 1951 tarihinde Trk Dili ve Edebiyat Blm Yeni Trk Edebiyat Krssnde aday okutman olarak greve balamak zere

  • TBAR-XIX/2006- Trklk Bilimi ve Akn

    39

    doruca, o zaman Fndklda olan Edebiyat Fakltesindeki Tanpnarn odasna gider. Fakltenin denize bakan odalarndan birinde Tanpnar, Ali Nihat Tarlan ve Ali Canip Yntem birlikte oturmaktadrlar. Hepsinin ayr ayr masas vardr. O srada odada sadece hocalar Tanpnar ve Tarlan vardr. Her ikisi de yeni grevinden dolay Akn tebrik ederler. Akn, Tanpnar ve Ali Nihat Tarlan ile biraz sohbet ettikten sonra, Tanpnar saatine bakar ve greve balayal bir saat bile gemeden hemen onu ngi-liz Filolojisi rencilerine ders vermek zere snfa gnderir. Birdenbire zerine yklenen bu vazife dolaysyla heyecanlanr. nk Aknn o an ders iin hibir hazrl yoktur. Bu grev ile ilgili de,O zamanki y-netmelik gerei filolojiler bizden sertifika almak mecburiyetindeydiler. Trkoloji talebesi de yabanc filolojilerden ders almak zorundayd. Benim bir birikimim var ama ders verme nizamnda deil. Hani derler ya, yz-me bilmeyeni denize atarsn renir benimki de yle oldu. der.

    Ertesi gnden itibaren bir program dairesinde uzun ders hazrlklar yapar ve derslerini dzenli bir ekilde verir. Zamanla kendisini daha da gelitirir, tecrbe kazanr. Ayn zamanda birikimi ve tavrlaryla talebeye de kendisini sevdirir. Tanpnar, Akne ie baladktan birka gn sonra XIX. Asr Trk Edebiyat Tarihinin ilk basksnn formalarn verir. Bu formalardaki baz sayfalara oklar ekilmi ve eski harflerle tahkik edile-cek diye notlar yazlmtr. Akn, Tanpnarn neler istediinden de yle sz eder: Faruk, bunlarn hepsini tahkik edeceksin dedi. Mesel bir makaleyi iaretlemi. Bu hangi mecmuada, hangi gazetede km yahut hangi tarihte yaymlandna baklacak. Veya kif Paa ile ilgili baka nerelerde bilgi var. Akn, ald bu grevin gereini hzla yerine getir-mek iin bilhassa hi yabancs olmad Beyazttaki Belediye Ktpha-nesi (imdi Taksimdeki Atatrk Kitapl)ne ve dier ktphanelere sk sk gider. Tanpnarn Edebiyat Tarihindeki eksik bilgileri tespitinin yan sra, yeni bilgileri de hzla ilve eder ve tamamlar.

    Tanpnar, Aknn hzl ve dikkatli almasndan ok memnun-dur. Bu memnuniyetini zaman zaman bata Mehmet Kaplan olmak zere baka bilim adamlarnn yannda Ben mrmde byle bir asistana rast-lamadm diye de belirtir. Bir yl sonra okutmanlk grevindeki adaylk sresini baaryla tamamlayan Akn iin hocalar Tanpnar ve Kaplan, Dekanla bir yaz yazarlar. Bu yazda: Krsmz okutman mer Fa-ruk Aknn 1952 kasm ay sonunda bir yllk adaylk sresi dolmu bu-lunacaktr. Fakltede ie baladndan itibaren gerek kendisine tayin edi-len derslerde, gerek krsce verilen dier vazifelerde byk baar gste-ren Faruk Akn alkan, metod sahibi, imdiden yetimi addedilebile-cek bir retim unsurudur. Asilliinin onanmas denilmektedir. Bu yaz zerine 29 Kasm 1952de Dekan Prof. Dr. Macit Gkberkin ba-kanlnda toplanan Faklte Ynetim Kurulu asillii onaylar.

  • TBAR-XIX-/2006-Bahar/Yrd. Do. Dr. Erol LGEN 40

    Blmde bir yandan okutman olarak ders verirken bir yandan da frsat bulduka tez almalarn srdrr. 1947 ekiminde balad dokto-ra almalarn tamamlama sresi de yava yava daralmaya balar. Ge-riye kalan gnleri iyi kullanmas gereken Akn, hocas Tanpnara dersi-nin olmad gnlerde Faklteye gelmeyerek tezini tamamlamak istedii-ni syler ve izin ister. Onun ifadesiyle Tanpnar babacan bir adamdr. Gereken izni verir ve ksa srede tezini msvedde olarak tamamlar. Daha sonra slm Ansiklopedisinin eli abuk daktilograf hanm memurelerinden birisine verip yazdrd tezini Faklte sekreterliine tes-lim eder ve jrisi belirlenir. Jride Ahmet Hamdi Tanpnar, Sabri Esat Siyavugil, Macit Gkberk, smail Hikmet Ertaylan ve Mazhar evket pirolu vardr. 1953 ylnn Martnda snava girer ve Anadolu Halk ii-rinde Tabiat adl tezini pekiyi derece ile vererek doktor unvann alr. Ayn gn daha nce asistan olan Muharrem Ergin ve Halide Dolu da dok-tora snavna girerler ve doktor unvann alrlar.

    Yeni Trk Edebiyat Asistanl ve Paris Yllar

    1953 ylnda snf arkada Ltfiye Geni Hanmla evlenir. Ancak daha sonra bu evlilii yrtemezler ve ayrlrlar. Bu arada okutmanln ilerisi olmadngren Akn, akademik olarak ilerleyebilmek iin asis-tanlk kadrosuna gemenin gerekli olduunu dnr. Ancak o zaman fa-kltede asistanlk iin kadro yoktur. Yine devreye hocas Tanpnar girer ve rektrlkten bir asistanlk kadrosu bulunur. Mart aynda doktorasn tamamlayan Akn, Yeni Trk Edebiyat Krss okutmanlndan asis-tanla gei iin mracaat eder. 30 Aralk 1953 tarihinde nce Franszcadan imtihana girer ve iyi derece ile geer. Daha sonra da krs profesrlerinin yapt meslek imtihanda stn baar gsterir ve 12 O-cak 1954 tarihli Ynetim Kurulu karar ile aday asistan tayin edilir. Bu s-ralarda hocas Mehmet Kaplan, Amerikada Folklor almalar yapacak birisi iin be yllk bir bursun varlndan sz eder ve gitmesini teklif e-der. Hocasndan dnmek ve teklifi deerlendirmek iin biraz zaman is-ter. Amerikada be yl bursla yaamann zorluunu, bunun yan sra da iyi bir ngilizce renilebileceini dnr. Folklor da, doktora konusun-da uygundur. Fakat Halk Edebiyat alannda Yeni Trk Edebiyatndaki kadar problem yoktur. Amerikann ve alaca alann kendisine pek fazla bir ey katmayacan anlar. Hocas Tanpnara durumu anlatr, git-mekten vazgetiini syler. O da, Aknn verdii karardan, dncele-rinden dolay okkal bir aferin eker. Bu kararyla bir kere daha hocas-nn takdirini kazanr.

    Amerikaya gitmekten vazgetii srada hocas Reit Rahmetinin Almanyada Hamburg niversitesinde iki yllna szlemeli retim eleman olarak Trke ders verir misin? teklifiyle karlar. Akn, bu teklife de ihtiyatla yaklar. Sorar, soruturur. Paras azdr. Lojman da

  • TBAR-XIX/2006- Trklk Bilimi ve Akn

    41

    yoktur. Ancak bu teklifi karmak istemez ve kabul eder. Almanyada e-itimini tamamlayan ve Alman kltryle beslenen hocas Rahmeti Bey de Akn Hamburga gitmesi ve orada grev yapmas yolunda tevik etmektedir. Hazrlklar ve yazmalar balar. te bu arada ilemler srer-ken 1954n Nisannn son gnlerine doru bir gn hi mutad olmayan ve hep leden sonra Faklteye gelen Tanpnar, leden nce gelir ve heyecanl bir ekilde Akne acele odasna gelmesini syler. Hemen Tanpnarn odasna gider. Tanpnar ona bir Paris imknnn ktn sy-ler ve acele karar vermesini ister. Acele karar ver demesinin sebebi ise, Faklte Dekan Prof. Dr. Macit Gkberktir. Gkberkin Dekanlnn s-resinin bitmesine az bir zaman vardr. Parise gitme imknn da Tanpnara o sylemitir. Cevap verme sresi uzarsa byle bir imkn ka-abilir ya da bakas kullanabilir. Akn, yine hocasndan bir gn dn-me sresi ister. Tanpnar da dekan arar srelerinin olup olmadn sorar ve dekandan bir gn srelerinin olduu cevabn alr. Akn, ertesi gne kadar bir durum muhasebesi yapar ve kararn verir. Hamburga deil Pa-rise gidecektir. nk Pariste hem Franszcasn ilerletecek, hem de n-l Bibliothque Nationalde kendi alan ile ilgili alma imkn bulacak-tr. Mesai arkada Faruk Kadri Timurta da birka ay nce ayn kanun maddesiyle Parise gitmitir. Dolaysyla orada yabanclk da ekmeye-cektir.

    Tanpnar ertesi gn leyin Faklteye gelir. Akn de, Tanpnarn odasna cevabn vermek zere gider. Blmn hizmetlilerinden eminur Hanm da zenle yapt kahveyle ieri girer. Kahvesini keyifle hprdetmeye balayan Tanpnar, cevap bekleyen gzlerle Akne bakar. Akn, kararn Parise gitmekten yana verdiini syler. Tanpnar yine bir aferin ekerek verilen karardan dolay memnuniyetini ifade eder.

    Ahmet Hamdi Tanpnarn giriimleri ve desteiyle bulunan Paris imknn deerlendiren Akn, 1954 ylnn Nisan aynda iki yllna Fransaya gitmek iin resm mracaatn yapar. Tanpnar da, hemen i-lemlerin balatlmas iin dekanla 26 Nisan 1954 tarihli bir yaz yazar. Bu yazda unlar yazldr: 1953 senesinde Anadolu Halk iirinde Tabiat adl bir tezle doktorasn verdi. Bu doktora yalnz pekiyi derece almakla kalmam, ok orijinal bir almann mahsul olarak nazar dikkati celp etmitir. Kendisi imdi Abdlhak Hamidde lm Temas adn verdii doentlik tezine balamtr. Gerek grgsn artrmak ve gerek mukaye-seli bir ekilde bu mevzuyu ileyebilmek ve bilhassa mukayeseli edebiyat krslerini takip etmek zere kendisinin iki yl iin Fransaya gnderil-mesi hususunda gereken muamelenin yaplmasna delaletinizi rica ede-rim.

    27 Nisan 1954 tarihinde toplanan Edebiyat Fakltesi Profesrler Kurulunda Aknn 4489 sayl kanun uyarnca grg ve bilgisini art-

  • TBAR-XIX-/2006-Bahar/Yrd. Do. Dr. Erol LGEN 42

    trmak zere iki yllna Parise gitmesi ynnde izin kar. Tanpnar, Aknn Pariste ne yapaca konusunda bilgi vermek zere Dekanla 20 Mays 1954 tarihinde bir yaz daha yazar. Bu yazda: Profesrler Ku-rulunun 27 Nisan 1954 tarihli toplantsnda verilen karar uyarnca Fran-sada stajn Sorbonne niversitesi Mukayeseli Edebiyat Krssnde Prof. Jean Marie-Carr ve Prof. Charles Ddyan yannda yapacan sayglarmla arz ederim der.

    Kurumlar aras yazmalar balar. 26 Temmuz 1954 tarihinde rek-tr vekili Prof. Dr. Sulhi Dnmezer imzal yazda bilgi ve grgsn art-trmak zere iki yl sre ile Fransaya gnderilecek olan Yeni Trk Ede-biyat Krss asistan Aknn kontenjana alnmas uygun grld ifadesi yer almaktadr. Ayrca pasaport verilmesi iin stanbul Emniyet Mdrlne de yaz yazlr.

    Pariste, hem yeni balad Abdlhak Hamidde lm Temas adl doentlik tezini mukayeseli bir ekilde hazrlayabilmek, hem de bil-hassa Prof. Jean Marie-Carr ve Prof. Charles Ddyan yannda almak, onlarn verdikleri dersleri, konferanslar, seminerleri takip etmek isteyen Aknn Dekanlk, Rektrlk ve Ankara izgisinde yryen resm ya-zmalar, sonunda olumlu ynde tamamlanr.

    Parise gidecei kesinletiinde Akn, arkada Faruk Kadri Timurtaa bir mektup yazar ve kendisini belirttii tarihte karlamasn ister. Bir yandan da, iki senelik ihtiyalarnn bulunduu kocaman iki ba-vul hazrlar. Artk stanbula veda etme zaman gelmitir. nce evdekiler-le daha sonra da, Fakltedeki mesai arkadalar ile vedalaan Akn, hoca-s Tanpnar ile fakltenin k kapsna kadar iner ve orada Tanpnar A-kne: Faruk, ben vapura kadar gelemeyeceim, nk ayrlklara daya-namam. Burada vedalaalm der. ok duygulanan Akn hocasnn elini per, Tanpnarn da gzleri dolar. Aknn yrei yaknlarndan, dostla-rndan ve bulunduu evreden ayrlacandan dolay biraz buruktur, an-cak gidecei ve yapaca iler sebebiyle de heyecanla arpmaktadr. Bu arada yola kaca tarihe kadar, daha nce Tanpnar tarafndan kendisine verilen XIX. Asr Trk Edebiyat Tarihinin onuncu formasna kadar eksik taraflar ve tashihleri tamamlamtr. Ancak Akn, daha Edebiyat Tarihi kitab ve blmle ilgili yaplacak baka iler varken kendisine Paris im-knn kullanmas yolunu aarak gitme izin veren Tanpnarn bu babal-n, yceliini hi unutmaz vehep minnetle yad eder.

    22 Ekim 1954 tarihinde Ankara vapuru ile stanbuldan yola kar. nce Marsilyaya, 27 Ekim 1954 tarihinde de Marsilyadan Parise ula-r.7 Daha nce mektupla geleceini bildirdii ok sevdii mesai arkada 7 Akn, Fransaya gittii tarihte skdarda Selmsz Caddesi 288/ 5 numarada ikamet

    etmektedir.

  • TBAR-XIX/2006- Trklk Bilimi ve Akn

    43

    Faruk Kadri Timurta, kendisini Parisin gneyinde bulunan Gare de Lionda karlar. Sorbonneun bulunduu yerde nce Htel California ad-l bir otele yerleir. ki gn sonra da Timurtan kald ve ressamlarn bulunduu sekin bir semt olan Montparnassedaki Htel des Ecoles adl otele geer ve Trkiyeye dnnceye kadar orada kalr. Timurtala bir-likte Parisin nemli yerlerini gezmeye karlar. Dupont denilen mehur bir kahveye giderlerken Tark Zafer Tunaya ile karlarlar. Tunaya ile ktisat Fakltesine bal olan Gazetecilik Enstitsnde bir ara Edebiyat ve Estetik Meseleleri adl dersi verdii srada tanmtr. Biraz sohbet-ten sonra Timurta ile Akn sinemaya davet eder. O zaman Parisin si-nemalar ok mehurdur. Alphonse Daudetnin Deirmenimden Mektup-lar adl romanndan uyarlanan ve Franszlarn nl aktrlerinden biri olan Fernanden barol oynad filme giderler. Akn filmi kan ter ierisinde seyreder. nk filmin anlatm dili Franszcadr. Filmdeki konumalar-dan birka kelime anlayabilmitir. Bu durumdan ok sklr ve tel duy-maya balar. Acaba Hamburg dururken buraya gelmekle hata m ettim diye kendi kendisine sorar. Kulan konuma diline nasl altrabilecei konusunda kafasnda cidd pheler uyanr. Hemen kalc tedbirler alma-nn yollarn dnr. Ertesi gn yannda ihtiyac kadar getirdii para-dan, ucuzundan bir radyo alr ve bo vakitlerinde dinlemeye ve kulak a-lkanl kazanmaya balar. Ayrca ayn filmi ara vermeden art arda de-vaml oynatan permanent denilen sinemalara ve Franszlarn resm tiyat-rosu olan Comdie Franaisee giderek Franszcasnn ilerlemesini salar. Sinema ve tiyatroya deta abone olur. Bilhassa ad geen tiyatroda oyna-nan oyunlar klsik oyunlardr. Tiyatroya gitmeden nce oynanan oyunun kitabn alr, okur. Oyunu nce kitaptan okuduu iin seyrederken szleri anlamada fazla zorluk ekmez. Yine btn Paristeki sinema, tiyatro, konser, konferans vs. gibi faaliyetleri haber veren Une Semaine de Pa-ris adl haftalk dergiyi takip eder. Ylmadan, srarla, dinleyerek, izleye-rek ve okuyarak Franszcas hzla geliir. Her ortamda rahat kullanr hle gelir. Bilhassa bu konuda tiyatrodan ok beslenir.

    Paristeki kltr hayatnn iine her ynyle giren Akn, mzelere de sk sk ziyaretler yapar. Louvre Mzesine her pazar sabahleyin erken-den gider. Pazar gnleri mze cretsizdir. Bu eitim ve kltr faaliyetle-rini takip ederken para durumunu da ayarlamak zorundadr. Louvreda bilhassa resim ksmna dikkatlerini younlatrr. Byk ressamlarn en seme eserlerini seyretmekten ok zevk alr. Burada resim kltrn ge-litirebilmek iin resim sanatn anlatan, aklayan kitaplar da alr, okur. Bu vesileyle mze ve galerilerde seyrettii resimlerin dilini okumaya, -zerlerinde dnmeye alr. Orada nlerinden ka defa getii, nlerin-de dakikalarca durduu birka bin mhim resmin nemli noktalarn ez-berine alr. Bu resimlerin bazlarnda Delacroixnn Massacre de Chio tablosunda olduu gibi Batllarn Trk imajn, Trke bakn da gz-

  • TBAR-XIX-/2006-Bahar/Yrd. Do. Dr. Erol LGEN 44

    lemler. Resim kltr bakmndan hibir yerde elde edemeyecei bilgileri de bu vesile ile edinme frsat bulur. Fransann tarih banliylerini, se-me mzelerini, Versailles Sarayn da defalarca gezer, ziyaret eder. Bu grdklerinden, okuduklarndan yararlanarak bizim edebiyatmz ve kl-tr hayatmzla ilgili mukayeseler kurma imkn bulur.

    Sorbonneda, evreyi tandktan ksa bir sre sonra Litterature Compar yani Mukayeseli Edebiyat Enstitsnde Prof. Jean-Marie Carr ile mukayeseli edebiyat derslerine balar. Carrnin emekliliinden sonra, onun yerine gelen Charles Ddyan ve gen asistanlarla dersler srer. Sorbonneda ayrca byk hocalarn derslerini karmamaya alr. Bun-lardan bilhassa son devir byk Avrupa mtefekkirlerinden Raymond Aronun ok orijinal grler ortaya koyduu sosyoloji derslerini tklm tklm dolan Sorbonneun en byk dershanesi Descartes amfisinde din-lemekten ok zevk alr. Franszcas da ok gzel olan Arondan ok isti-fade eder. Prof. tienne Souriaunun estetik derslerini hi aksatmadan ve zevkle takip eder. Yine byk bir zevk alarak tienne Souriaunun yne-timinde Socit dEsthtiquein gerekletirdii ok hararetli ve hareketli geen konferanslar dinleme frsat bulur. Jankelevi adl profesrn ver-dii sosyoloji konferanslarn ve derslerini de zaman zaman takip eder. Tonu yksek, ok ak, anlalr bir Franszcas olan Charles Ddyann heyecanla, zevkle anlatt mukayeseli edebiyat derslerinin hibirini ka-rmaz Bunlardan ok yararlanr. Orada bulunduu sre ierisinde ne Trk ve Osmanl Tarihi zerinde alan bir hocaya, ne de bu konularda verilen bir derse rastlar. Sorbonneun birka yz metre ilerisinde bulunan Collge de Francedaki akamst verilen ders ve konferanslar da frsat bulduka takip etmeye alr. Sorbonne ve Collge de Franceda dersle-rin olmad gnlerde sabah erkenden Bibliothque Nationalee gider. Bir sre sonra ktphane memurlarnn aina olduu birisi olur. Trk Edebi-yat ile ilgili yazmalar ve kaynaklar zerinde aratrmalar yapar. Trkler hakknda yaymlanm eski eserleri bir bir grmek ister. Bilhassa on ye-dinci asra ait el yazmas Franszca seyahatnameleri ksmen tespit eder. Burada nemli grd Trke y