Pokistik Over Sendromunda Beslenme ve Egzersiz

12
85 DERLEME KADIN SAĞLIĞI HEMŞİRELİĞİ DERGİSİ 2021; 7(1);85-96 Pokistik Over Sendromunda Beslenme ve Egzersiz Belma TOPTAŞ 1 , Hilmiye AKSU 2 Nutrition And Exercise İn Polycystic Ovary Syndrome 1 Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi, Aytepe Merkez Kampüs, Kepez Mevkii, Efeler, AYDIN, Araş. Gör. 2 Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi, Aytepe Merkez Kampüs, Kepez Mevkii, Efeler, AYDIN Prof. Dr. ÖZ Bu derlemenin amacı polikistik over sendromunda beslenme ve egzersizin semptomlara etkisini vurgulamaktır. Polistik over sendromu, genetik ve çevresel faktörlerin neden olduğu hormonal bir bozukluktur. Çoğunlukla peripubertal dönemden itibaren başlayan kısa ve uzun dönem riskleri bulunan bir hastalıktır. Kısa dönemde menstrual düzensizlikler, hirsutizm, alopesi, infertilite ve gebelik kayıpları bulunur. Uzundönemde ise tip II diyabet, kardiyovasküler hastalıklar, psikososyal sorunlar ve endometrial kanser açısından risk oluşturur. Yapılan çalışmalarda beslenme ve egzersizin, PKOS semptomlarında iyileşme sağladığı, vücut ağırlığındaki azalmanın yanı sıra, vücut yağlarında ve bel/kalça oranında azalma sağladığı belirlenmiştir. Polistik over sendromlu kadınlarda diyabet, gestasyonel diyabet, kardiyovasküler hastalık riskinin azaldığı görülmüştür. Lipid metabolizmasındaki bozukluklar, menstrüel siklus bozuklukları ve ovulasyon bozukluklukları durumunda iyileşme olduğu belirlenmiştir. Hiperandrojenizm, akne, hirsutizm gibi belirtilerde de azalma olduğu görülmüştür. Uyku düzenini sağladığı, stresi azalttığı ve metabolizma için kilitleyici rol oynayan stres hormonlarında azalma sağladığı belirlenmiştir. Dengeli, sağlıklı beslenme ve egzersiz gebelik oranının artmasını, gebelik kayıplarının ve ileri gebelik haftalarında başka önemli komplikasyonların azalmasını sağlamıştır. Anahtar kelimeler: Beslenme, Egzersiz, Hemşire, Polikistik over sendromu ABSTRACT The purpose of this review is to emphasize the effect of nutrition and exercise on symptoms in polycystic ovary syndrome. Polycystic ovary syndrome is a hormonal disorder that affects women's life with short and long-term risks since the peripubertal period, and genetic and environmental factors are thought to play a role in its etiology. In the short term, menstrual irregularities, hirsutism, alopecia, infertility and pregnancy losses are found. In the long term, psychosocial problems, a risk for type II diabetes, cardiovascular diseases and cancer of the endometrium. Studies have shown that nutrition and exercise provide improvement in the symptoms of polycystic ovary syndrome, a decrease in body weight in women with polycystic ovary syndrome, a decrease in body mass index, body fat and waist/hip ratio. It has been observed that the risk of diabetes, gestational diabetes and cardiovascular disease is reduced in women with PCOS. Impairments in lipid metabolism, menstrual cycle disorders and improvement in ovulation were determined. It has been found that symptoms such as hyperandrogenism, acne, hirsutism decrease, provide sleep patterns, decrease stress and decrease stress hormones that play a locking role for metabolism. Balanced, healthy diet and exercise helped increase pregnancy rate and decrease pregnancy losses and other important complications in advanced gestational weeks. Keywords: Exercise, Nutrition, Nurse, Polycystic ovary syndrome

Transcript of Pokistik Over Sendromunda Beslenme ve Egzersiz

Page 1: Pokistik Over Sendromunda Beslenme ve Egzersiz

85

DERLEME KADIN SAĞLIĞI HEMŞİRELİĞİ DERGİSİ 2021; 7(1);85-96

Pokistik Over Sendromunda Beslenme ve Egzersiz

Belma TOPTAŞ1, Hilmiye AKSU2

Nutrition And Exercise İn Polycystic Ovary Syndrome

1Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi, Aytepe Merkez Kampüs, Kepez Mevkii, Efeler, AYDIN, Araş. Gör. 2Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi, Aytepe Merkez Kampüs, Kepez Mevkii, Efeler, AYDIN Prof. Dr.

ÖZ

Bu derlemenin amacı polikistik over

sendromunda beslenme ve egzersizin semptomlara

etkisini vurgulamaktır. Polistik over sendromu,

genetik ve çevresel faktörlerin neden olduğu

hormonal bir bozukluktur. Çoğunlukla peripubertal

dönemden itibaren başlayan kısa ve uzun dönem

riskleri bulunan bir hastalıktır. Kısa dönemde

menstrual düzensizlikler, hirsutizm, alopesi,

infertilite ve gebelik kayıpları bulunur.

Uzundönemde ise tip II diyabet, kardiyovasküler

hastalıklar, psikososyal sorunlar ve endometrial

kanser açısından risk oluşturur.

Yapılan çalışmalarda beslenme ve

egzersizin, PKOS semptomlarında iyileşme

sağladığı, vücut ağırlığındaki azalmanın yanı sıra,

vücut yağlarında ve bel/kalça oranında azalma

sağladığı belirlenmiştir. Polistik over sendromlu

kadınlarda diyabet, gestasyonel diyabet,

kardiyovasküler hastalık riskinin azaldığı

görülmüştür. Lipid metabolizmasındaki bozukluklar,

menstrüel siklus bozuklukları ve ovulasyon

bozukluklukları durumunda iyileşme olduğu

belirlenmiştir. Hiperandrojenizm, akne, hirsutizm

gibi belirtilerde de azalma olduğu görülmüştür.

Uyku düzenini sağladığı, stresi azalttığı ve

metabolizma için kilitleyici rol oynayan stres

hormonlarında azalma sağladığı belirlenmiştir.

Dengeli, sağlıklı beslenme ve egzersiz gebelik

oranının artmasını, gebelik kayıplarının ve ileri

gebelik haftalarında başka önemli

komplikasyonların azalmasını sağlamıştır.

Anahtar kelimeler: Beslenme, Egzersiz, Hemşire,

Polikistik over sendromu

ABSTRACT

The purpose of this review is to emphasize

the effect of nutrition and exercise on symptoms in

polycystic ovary syndrome. Polycystic ovary

syndrome is a hormonal disorder that affects

women's life with short and long-term risks since the

peripubertal period, and genetic and environmental

factors are thought to play a role in its etiology. In

the short term, menstrual irregularities, hirsutism,

alopecia, infertility and pregnancy losses are found.

In the long term, psychosocial problems, a risk for

type II diabetes, cardiovascular diseases and cancer

of the endometrium.

Studies have shown that nutrition and

exercise provide improvement in the symptoms of

polycystic ovary syndrome, a decrease in body

weight in women with polycystic ovary syndrome, a

decrease in body mass index, body fat and waist/hip

ratio. It has been observed that the risk of diabetes,

gestational diabetes and cardiovascular disease is

reduced in women with PCOS. Impairments in lipid

metabolism, menstrual cycle disorders and

improvement in ovulation were determined. It has

been found that symptoms such as

hyperandrogenism, acne, hirsutism decrease,

provide sleep patterns, decrease stress and decrease

stress hormones that play a locking role for

metabolism. Balanced, healthy diet and exercise

helped increase pregnancy rate and decrease

pregnancy losses and other important complications

in advanced gestational weeks.

Keywords: Exercise, Nutrition, Nurse, Polycystic

ovary syndrome

Page 2: Pokistik Over Sendromunda Beslenme ve Egzersiz

JOWHEN Journal of Women’s Health Nursing Volume 7 Number:1, 2021/KASHED Kadın Sağlığı Hemşireliği Dergisi Cilt:7 (1),2021 85-96

86

Sorumlu Yazar: Araş. Gör. Belma TOPTAŞ e-mail: [email protected] ORCID: 0000-0003-2018-9392Prof. Dr.

Hilmiye AKSU e-mail: [email protected] ORCID: 0000-0001-6975-3172

Geliş tarihi: 01.03.2020

Kabul tarihi: 30.03.2021

EXTENDED ABSRACT

Polystic ovary syndrome is a hormonal disorder in which genetic and environmental

factors are involved in its etiology. Polycystic ovary syndrome is the most common endocrine

disorder in women, with a prevalence between 6% and 10% based on the U.S. National

Institutes of Health (NIH) criteria and as high as 15% when the broader Rotterdam criteria are

applied. The most widely used criteria in the diagnosis of polystic ovary syndrome and among

the guidelines are the ESHRE / ASRM criteria known as the “Rotterdam Criteria”. Two

previous ESHRE / ASRM sponsored PCOS workshops that have been widely cited focused on

diagnosis (published in 2004) and infertility management (published in 2008), respectively. The

third Polycystic ovary syndrome consensus report summarizes the available information and

identifies knowledge gaps in various women's health aspects of Polycystic ovary syndrome.

Relevant topics include menstrual irregularities, hirsutism, acne, birth control, quality of life,

ethnicity, pregnancy complications, long-term metabolic and cardiovascular health issues, and

finally, cancer risk. The purpose of this review is to emphasize the effects of nutrition and

exercise on symptoms in polycystic ovary syndrome. Guiding the healthcare personnel in line

with the information provided is to increase the awareness of women on these issues, especially

by providing training and counseling by nurses about diet and exercise to women with

polycystic ovary syndrome.

Studies have shown that nutrition and exercise provide improvement in the symptoms

of polycystic ovary syndrome, a decrease in body weight in women with polycystic ovary

syndrome, a decrease in body mass index, body fat and waist/hip ratio. It has been observed

that the risk of diabetes, gestational diabetes and cardiovascular disease is reduced in women

with Polycystic ovary syndrome. Impairments in lipid metabolism, menstrual cycle disorders

and improvement in ovulation were determined. It has been found that symptoms such as

hyperandrogenism, acne, hirsutism decrease, provide sleep patterns, decrease stress and

decrease stress hormones that play a locking role for metabolism. Balanced, healthy diet and

exercise helped increase pregnancy rate and decrease pregnancy losses and other important

complications in advanced gestational weeks.

Page 3: Pokistik Over Sendromunda Beslenme ve Egzersiz

Pokistik Over Sendromunda Beslenme ve Egzersiz Toptaş B., Aksu H.

87

It is important for individuals diagnosed with polycystic ovary to gain the habit of

regular exercise along with a healthy and balanced diet. In this way, it will be possible to protect

them from the symptoms related to Polycystic ovary syndrome and the risks of chronic diseases

that may develop due to hormonal disorders. Nurses have an important role and responsibility

in reducing the anxiety of patients with Polycystic ovary syndrome. Nurses should suspect

Polycystic ovary syndrome if women of reproductive age show any of the signs of

hyperandrogenism. Although the patient comes with irregular menstrual cycles, it is thought

that Polycystic ovary syndrome may be present. Nurses should be with the patient and support

them during diagnostic procedures. It should give information about the disease, diagnosis and

treatment methods, physical and mental changes caused by the disease in a way that the patient

can understand. The treatment and management of Polycystic ovary syndrome requires

multidisciplinary teamwork. The most important role of the nurse in the team is to provide

training on the treatment of the disease, problems that can be seen in the short and long term

and lifestyle changes. Information should be given about the negativities of obesity and lifestyle

away from activities. A dietitian consultancy should ensure that the woman determines a target

for weight loss. The nurse advises the woman with Polycystic ovary syndrome to record daily

meal times, what she ate, how much exercise, and weight with a chart. Thus, it can increase the

awareness of the woman. Hormone levels and ovarian cysts may need to be examined

periodically. Therefore, the importance of coming for regular check-ups should be emphasized.

GİRİŞ

Polikistik over sendromu (PKOS); üreme çağındaki kadınları etkileyen, etiyolojisinde

birçok genetik ve çevresel faktörün etkili olduğu, kronik anovulasyon ve hiperandrojenizm ile

karakterize yaygın bir jinekolojik ve endokrinolojik bozukluktur. Polikistik over sendromu,

peripubertal dönemden itibaren kısa ve uzun dönem riskleri bulunan hormonal bir hastalıktır.

Kısa dönemde siklus bozuklukları, hirsutizm, alopesi, infertilite ve gebelik kayıpları bulunur.

Uzun dönemde tip II diyabet, psikososyal sorunlar, kardiyovasküler hastalıklar ve endometrial

kanser riskleri yer almaktadır. Depresyon, cinsel istekte azalma, anksiyete, yeme bozuklukları

ve intihar etme girişimi PKOS’lu kadınlarda daha fazla görülmektedir (Evliyaoğlu, 2011;

Glintborg, Mumm, Ravn ve Andersen, 2012; Hotun Şahin ve Demirgöz Bal, 2015; Kılıç, Güler

ve Alataş, 2020).

Page 4: Pokistik Over Sendromunda Beslenme ve Egzersiz

JOWHEN Journal of Women’s Health Nursing Volume 7 Number:1, 2021/KASHED Kadın Sağlığı Hemşireliği Dergisi Cilt:7 (1),2021 85-96

88

Diyet tedavisi ile kilo kaybı, kan glikozunun dengelenmesini, insülin direncinin

azaltılmasını ve androjen seviyesinin düzenlenmesini sağlamaktadır. Düzenli egzersiz, kas

ağırlığının arttırılması, kalbin çalışma gücünün, lipid profilinin düzeltilmesi ve dokuların daha

fazla oksijenlenmesi için çok önemlidir. Bununla beraber düzenli fiziksel aktivite, stresi

azaltmakta ve metabolizma için kilitleyici rol oynayan stres hormonlarının azalmasına destek

olmaktadır (Glintborg ve ark., 2012; Moran ve ark., 2013).

Bu derlemenin amacı polikistik over sendromunda beslenme ve egzersizin semptomlara

etkisini vurgulamaktır. Edilen bilgiler doğrultusunda sağlık personeline yol göstermesi,

özellikle hemşirelerin polikistik over sendromu olan kadınlara diyet ve egzersiz hakkında

eğitim ve danışmanlık vererek kadınların bu konularda farkındalıklarının artmasını sağlamaktır.

POLİSTİK OVER SENDROMU (PKOS)

Polistik over sendromu, ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri (NIH) kriterlerine göre

kadınlarda %6 ila %10 arasında ve daha geniş Rotterdam kriterleri uygulandığında %15'e kadar

çıkan en yaygın endokrin bozukluktur. Polistik over sendromu tanısında en çok kullanılan ve

rehberler içerisinde en fazla yer alan kriterler “Rotterdam Kriterleri” olarak bilinen

ESHRE/ASRM kriterleridir. Polistik over sendromunun etiyolojisi belirsizliğini korumaktadır

ve fenotip ekspresyonu değişiklik göstermektedir. Yaygın olarak alıntı yapılan önceki iki

ESHRE / ASRM sponsorlu PKOS çalıştayları sırasıyla tanı (2004'te yayınlandı) ve infertilite

yönetimi (2008'de yayınlandı) üzerine odaklanmıştır. Üçüncü PKOS fikir birliği raporu, mevcut

bilgileri özetlemekte ve PKOS'un çeşitli kadın sağlığı yönlerine ilişkin bilgi boşluklarını

tanımlamaktadır. Tümü sistematik bir şekilde ele alınan ilgili konular arasında menstrual

düzensizlikler, hirsutizm, akne, doğum kontrolü, yaşam kalitesi, etnik köken, gebelik

komplikasyonları, uzun vadeli metabolik ve kardiyovasküler sağlık sorunları ve son olarak

kanser riski yer almaktadır (The Amsterdam ESHRE/ASRM-Sponsored 3rd PCOS Consensus

Workshop Group, 2012).

PKOS’ un daha objektif ve detaylı tanımlanmasının açık bir gereklilik olması bilgisi ile

çok yakın tarihli olarak ‘European Society of Human Reproduction and Embriology’ (ESHRE)

ve ‘American Society of Reproductive Medicine’ (ASRM)’nin de ortaklık ettiği 2018

Uluslararası kanıta dayalı PKOS değerlendirme ve yönetim rehberi yayınlanmıştır.

Polistik over sendromunda obezite durumu, lipit tabakasının kalınlaşması ve insülinin

fazla uyarılması gibi durumlar bulunur. Bu durumlar gonadotropinlerin uyarılmasına neden olur

ve hastanın hormon dengesini bozar. Hormon dengesinin bozulması hastanın kilo alma

eğiliminin daha fazla artmasına neden olmaktadır. Bilim adamları Stein ve Leventhal 1935

Page 5: Pokistik Over Sendromunda Beslenme ve Egzersiz

Pokistik Over Sendromunda Beslenme ve Egzersiz Toptaş B., Aksu H.

89

yılında bazı kadınlarda hiç ovulasyon olmadığını bazılarında ise az sayıda ve büyük çapta

overler tespit ettikleri için bu sendroma Stein-Levethal sendromu adı verilmiştir (Aşçı ve

Kocaöz 2019; Hadımlı, 2015).

Polikistik over sendromu olan hastalar birçok klinik semptomlar ile hastaneye

başvurabilirler. Semptomlar genellikle peripubertal dönemde başlar. Polikistik over

sendromunun birçok semptomu bulunmaktadır. Bunlar; hirsutizm, alopesi, akne, virilizasyon

(erkek tipi kellik, klitoral hipertrofi, ses kalınlaşması), ovulasyon bozukluğu, obezite, artan

insülin direnci, metobolik sendrom, psikolojik etkiler (depresyon, yeme bozukluğu, anksiyet

vb)’dir (Aşçı ve Kocaöz 2019; Hotun Şahin ve Demirgöz Bal 2015).

Polikistik over sendromlu obez olan ve olmayan hastalarda insülin direnci ve

hiperinsülinemi ortak bir bulgudur. Fakat obezite tek başına da insülin direncine neden

olmaktadır. Bu yüzden obez olan PKOS’lu kadınlarda riskler daha yüksektir (Aşçı ve Kocaöz

2019; Smith ve Taylor 2011).

Polistik Over Sendromu Ve Beslenme

PKOS'ta diyet prosedürünün nasıl olacağı tam olarak açıklanmamışsa da diyet kısa

dönemde semptomları ve fertiliteyi düzeltmeli, uzun dönemde ise tip 2 diyabet, kardiyovasküler

hastalıklar ve bazı kanserleri önlemelidir. Aşırı kilolu ve obez PKOS’lu kadınlarda kilo kaybı

ile abdominal yağ, hiperandrojenizm, insülin direnci azalır, menstrüel siklus düzelir, infertilite,

diyabet ve kardiyovasküler hastalık riski azalır (Aşçı ve Kocaöz 2019; Kaya, 2009; Uludağ ve

ark., 2013).

İnsülin direncine bağlı olarak PKOS’lu kadınlarda kilo vermek zordur. Ayrıca

PKOS’lu kadınlar kilo almaya eğilimlidirler. Polistik over sendromu’nda kilo kaybını sağlamak

ve kilo almayı engellemek gerekmektedir (Glintborg ve ark., 2012). Polistik over sendromu

olan kadınların yaklaşık %50'si obezdir ve bu kadınlar insülin direnci, hiperandrogenizm,

dislipidemi, menstrüel disfonksiyon ve infertilite sorunu yaşamaktadır. Kiloda %5 azalma bile

insülin direnci ve testosteron düzeylerini azaltır, menstrüel bozukluklar, ovulasyon

bozuklukları ve hirsutizm semptomları düzelir (Kaya, 2009; The Thessaloniki ESHRE/ASRM-

Sponsored PKOS Consensus Workshop Group, 2012). Yapılan bir araştırmada PKOS’lu

hastalara uygulanan diyet ile vücut ağırlığında %5-7 oranında azalma görülmüş, ovulasyon ile

beraber glikoz tolerans bozukluğu ve metabolik sendrom bulgularında iyileşme sağlandığı

belirtilmektedir (Moran, Hutchison, Norman ve Teede 2011).

Page 6: Pokistik Over Sendromunda Beslenme ve Egzersiz

JOWHEN Journal of Women’s Health Nursing Volume 7 Number:1, 2021/KASHED Kadın Sağlığı Hemşireliği Dergisi Cilt:7 (1),2021 85-96

90

Polistik over sendromu olan kadınlarda diyet tedavisinin yaklaşımı, düşük kalorili diyet,

düşük glisemik karbonhidratlar, doymuş ve trans yağ asitlerinden fakir ve yüksek lif içeren bir

beslenmedir. Ağırlıkta nispeten %5’lik bir azalma bile PKOS semptomlarının iyileşmesi

açısından önem taşır. (Aşçı ve Kocaöz 2019; Faghfoori, Fazelian, Shadnoush ve Goodarzi

2017; Kaya, 2009; Lydic ve Juturu 2008).

Karbonhidratlar

Polistik over sendromu olan kadınların beslenme tedavisinde glisemik indeksi yüksek

karbonhidratların azaltılması yer almaktadır. Obez olan PKOS’lu kadınlarda enerjinin %40’ını

karşılayacak olan glisemik indeksi düşük karbonhidratlar diyet tedavisinde yer almalıdır.

Glisemik indeksi düşük olan besinlerin tüketilmesi, insülin direncini azaltılır ve tokluk hissi

oluşturur (Kaya, 2009; Lydic ve Juturu 2008). Obez olan PKOS’lu kadınlarla yapılan bir

çalışmada geleneksel sağlıklı beslenme modeli ile düşük glisemik indeks diyetin etkileri

karşılaştırılmıştır. Oral glukoz tolerans testinde düşük glisemik indeks’li diyetle zayıflayan

kadınların menstruasyon düzeninde iyileşme olduğu belirtilmiştir (Marsh, Steinbeck, Atkinson,

Petocz ve Brand-Miller 2010).

Proteinler

Diyette protein oranının yüksek olması, insülin duyarlılığını arttırır, üreme ve endokrin

fonksiyonlarının düzelmesini sağlar (Mehrabani ve ark., 2012). Günlük alınan enerjinin %15-

20’si proteinden oluşmalıdır (Bıyıklı ve Şanlıer 2013). PKOS’lu kadınlarla yapılan bir

çalışmada bir gruba 6 ay yüksek proteinli diyet (%40 protein, %30 yağ), diğer gruba ise standart

proteinli diyet (%30 yağ, %15 protein) verilmiştir. Yüksek proteinli diyet verilen grupta daha

fazla kilo ve yağ kaybının olduğu, bel çevresinde ve kan glikozunda azalma olduğu

belirlenmiştir (Sorensen, Soe, Halkier, Stigsby ve Astrup 2012).

Yağlar

Diyetin toplam enerjisinin %25-30’unu yağlar oluşturmalıdır ve bu yağ oranının

%10’undan azı doymuş yağlar olmalıdır. Çoklu doymamış yağ asitleri insülin direncini azaltır

ve böylelikle kontrolsüz insülin salınımı engellenir. Bu durum androjen salınımının azalmasına

yardımcı olur (Chavarro, Rich-Edwards ve Rosner 2007). Yapılan başka bir çalışmada tekli ve

çoklu doymamış yağ asitlerinden zengin bir beslenme programının PKOS’lu kadınların plazma

lipid seviyeleri ile androjenleri üzerinde faydasının olduğu belirlenmiştir (Kalgaonkar ve ark.,

2011).

Lifli gıdalar

Page 7: Pokistik Over Sendromunda Beslenme ve Egzersiz

Pokistik Over Sendromunda Beslenme ve Egzersiz Toptaş B., Aksu H.

91

Polistik over sendromu olan kadınlar için tekli ve çoklu doymamış yağ içeren, yağsız

protein kaynaklarına sahip yüksek oranda lif içeren bir diyet önemlidir (Krystock, 2014).

Yeterli lif alınmadığı zaman kilo artışı, kan şekeri dengesizliği, hiperkolesterolemi, testosteron

ve östrojen seviyesi artmaktadır. Lif tokluk hissini arttırarak iştahın dengelenmesinde ve toksik

maddelerin vücuttan uzaklaştırılmasında önemli rol oynamaktadır. Lifli gıdaların alınması

gastrik problemlerin, hiperlipidemi ve hiperinsülineminin ortadan kalkmasını sağlar (Clapauch

ve Mattos 2008).

PKOS’lu obez kadınlarda sağlıklı bir diyet, fiziksel aktivitenin arttırılması ve yaşam

şekli değişiklikleri tedavinin en önemli basamaklarındandır. Vücut ağırlığının %5’inden fazla

kilo kaybı yaşam kalitesini ve psikososyal statüyü arttırır. Ayrıca hiperandrojenizm bulguları,

insülin direnci, lipid profili, menstrüel siklusun düzeni, ovulasyon, Tip2 diyabet ve

kardiyovasküler hastalıklar riski üzerinde olumlu etki meydana getirir (Legro ve ark., 2016).

Polistik Over Sendromu Ve Egzersiz

Polistik over sendromu olan kadınlarda yaşam şekli değişiklikleri arasında düzenli

egzersiz de büyük önem taşımaktadır. Beden kitle indeksinin fazla olması anovulasyona sebep

olarak infertiliteye neden olabilmektedir. İnfertilitenin yanı sıra gebelik kayıplarına ve ileri

gebelik haftalarında başka önemli komplikasyonlara da yol açabilmektedir (Aşçı ve Kocaöz,

2019). Düzenli fiziksel aktivite insülin gereksinimini azaltabilmekte ve HbA1C düzeyini

düşürebilmektedir (Church ve ark., 2010).

Yapılan araştırmalarda düzenli egzersiz yapan bireylerin; bel çevresinde azalma olduğu,

insülin hassasiyetinin düzeldiği, hirsutizm, menstrüel siklus ve lipid profillerinde iyileşme

sağlandığı ve PKOS’lu bireylerde ovulasyonun sağlanmasına yardımcı olduğu görülmüştür

(Hutchison ve ark., 2010; Marsh ve ark., 2010; Mehta ve Varma 2019; Tiwari, Pasrija ve Jain

2019).

Yapılan çalışmalarda altı saatten daha az uyuyan kadınların açlık insülin düzeylerinde

ve menstrual siklus bozukluk oranında artış olduğu belirlenmiştir. Düzenli egzersizin uyku

düzenini sağladığı ve uyku düzeninin sağlanması ile insülin seviyelerinde ve menstrüel

döngüde iyileşme görüldüğü belirtilmiştir (Lim, Huang, Chua, Kramer ve Yong 2016; Tiwari

ve ark., 2019).

Düzenli olarak yapılan fiziksel aktivite stresi azaltır. Yürüme, yürüyüş, spor dersleri,

spor dallarına katılmak veya bahçecilik gibi aktiviteler için günde en az 30 dakika fiziksel

aktivite yapılmalıdır. Fiziksel aktivite polikistik over sendrom semptomlarını olumlu yönde

Page 8: Pokistik Over Sendromunda Beslenme ve Egzersiz

JOWHEN Journal of Women’s Health Nursing Volume 7 Number:1, 2021/KASHED Kadın Sağlığı Hemşireliği Dergisi Cilt:7 (1),2021 85-96

92

etkiler. Egzersizin kalp hastalıkları ve tip II diyabetin gelişimi, psiko-sosyal iyilik hali ve üreme

fonksiyonları üzerinde olumlu yönde katkısı vardır (Crete ve Adamshick 2011; Glintborg ve

ark., 2012).

Yapılan çalışmalarda 16 hafta süren progresif aerobik egzersizin vücut kitle indeksini,

bel çevresini, sistolik ve diyastolik kan basıncını ve toplam kolesterol seviyesini düşürdüğü

görülmüştür. Progresif aerobik egzersiz kadınların kardiyorespiratuvar ve kardiyometabolik

profilini iyileştirdiği belirlenmiştir (Costa ve ark., 2018; Ramos ve ark., 2016). Yapılan

çalışmalar PKOS'lu kadınlar için terapötik bir yaklaşım olarak denetimli egzersiz eğitiminin

önemini güçlendirmektedir. Yapılan diğer araştırmalarda egzersizin PKOS’lu kadınlarda cinsel

işlev ve depresyon üzerinde olumlu etkisinin olduğu belirlenmiştir (Kogure ve ark., 2020;

Lopes ve ark., 2018).

Bir koşu bandında günde 45 dakika süren tempolu koşudan oluşan ve 12 hafta süren

aerobik egzersiz uygulanan bir çalışmada, uygulanan egzersizin, PKOS'lu kadınların hormon

düzeylerini iyileştirmede etkili olduğu sonucuna varılmıştır (Kirthika ve ark., 2019). Bir başka

çalışmada PKOS'lu kadınlarda sürekli ve aralıklı aerobik egzersiz programının fiziksel,

duygusal ve sosyal işlevselliğin yanı sıra canlılığı, zihinsel sağlığı ve genel sağlık algısını

iyileştirmede etkili olduğu bulunmuştur. Sürekli ve aralıklı aerobik egzersiz protokollerinin,

antropometrik indeksleri ve hiperandrojenizmi azaltmada ve PKOS'lu kadınlarda yaşam

kalitesinin iyileşmesinde eşit derecede etkili olduğu bulunmuştur. Bu nedenle, bu popülasyon

için klinik parametreleri psikolojik, biyolojik ve sosyal sağlığı iyileştirmek için bu protokoller

klinik ortama dahil edilmelidir (Riberio ve ark., 2019).

PKOS’lu kadınlara mevcut fiziksel aktivite türleri, sıklığı, süresi ve yoğunluğu

sorulmalıdır. Haftada en az üç gün 30 dakika veya daha uzun süre şiddetli aerobik aktivite

önerilir. Ardışık olmayan günlerde haftada üç gün aşamalı direnç eğitimi veya kuvvet

antremanlarını içeren kombinasyon egzersizi androjen seviyeleri açısından ek faydalar

sağlayabilir (Shele, Genkil ve Speelman 2020). Polikistik over sendromunun değerlendirilmesi

ve yönetimi için uluslararası kanıta dayalı rehbere (2018) göre, 18 - 64 yaş arasındaki

yetişkinlerde, ardışık olmayan 2 günde / haftada kas güçlendirme aktiviteleri de dâhil olmak

üzere en az 150 dakika / hafta orta şiddette fiziksel aktivite veya 75 dakika / hafta şiddetli

yoğunlukta aktivitelerde bulunmaları önerilmektedir.

Polistik Over Sendromu ve Hemşirenin Rolü

Page 9: Pokistik Over Sendromunda Beslenme ve Egzersiz

Pokistik Over Sendromunda Beslenme ve Egzersiz Toptaş B., Aksu H.

93

Üreme çağındaki kadınlar hiperandrojenizm belirtilerinden herhangi birini gösterirse

hemşireler PKOS'tan şüphelenmelidir. Hasta ayrıca düzensiz adet döngüleri ile gelirse PKOS

olabileceği düşünülmektedir (Barbieri ve Ehrmann 2018; Pfieffer, 2019).

PKOS’lu hastanın kaygılarının azaltılmasında hemşirelere büyük görev düşmektedir.

Hemşireler, tanı işlemleri sırasında hastanın yanında olmalı ve onları desteklemelidir. Hastanın

anlayabileceği şekilde hastalık, tanı ve tedavi yöntemleri, hastalığın neden olduğu fiziksel ve

ruhsal değişiklikler hakkında bilgi vermelidir. PKOS, tedavisi ve yönetimi multidisipliner ekip

çalışmasını gerektirir. Bu bağlamda ekipteki hemşirenin en önemli rolü hastalığın tedavisi, kısa

ve uzun dönemde görülebilecek sorunlar ve yaşam şekli değişiklikleri ile ilgili eğitim vermektir.

Obezite ve aktiviteden uzak yaşam şeklinin olumsuzlukları hakkında bilgi verilmelidir. Bir

diyetisyen danışmanlığında kadının kilo verme konusunda hedef belirlemesi sağlanmalıdır.

Hemşire, PKOS’lu kadına bir çizelge ile yemek saatlerini, ne yediğini, ne kadar egzersiz

yaptığını ve kilosunu günlük olarak kaydetmesini önerir. Böylelikle kadının farkındalığı

artabilir. Hormon düzeyleri ile overlerdeki kistlerin belirli aralıklarla incelenmesi gerekebilir.

Bu yüzden düzenli kontrole gelmenin önemi üzerinde durulmalıdır (Garad, Teede ve Moran

2011; Hadımlı, 2015).

SONUÇ ve ÖNERİLER

Polikistik over sendromlu kadınlarda sağlıklı ve dengeli beslenme ile egzersizin

PKOS semptomları üzerinde olumlu etkilerinin olduğu görülmüştür. Beslenme ve egzersizin

PKOS’un semptomlarında düzelme, vücut ağırlığındaki azalmanın yanı sıra, vücut yağlarında

ve bel/kalça oranında azalma sağladığı belirlenmiştir. PKOS’lu kadınlarda diyabet, gestasyonel

diyabet, kardiyo vasküler hastalık riskinin azaldığı görülmüştür. Lipid metabolizmasındaki

bozukluklar, menstrüel siklus bozukları ve ovulasyon durumunda iyileşme olduğu

belirlenmiştir. Hiperandrojenizm, akne, hirsutizm gibi belirtilerde azalma olduğu ortaya

çıkmıştır. Dengeli, sağlıklı beslenme ve egzersiz gebelik oranının artmasını, gebelik

kayıplarının ve ileri gebelik haftalarında başka önemli komplikasyonların azaltılmasını

sağlamıştır. Polikistik over tanısı konmuş olan bireylerin, sağlıklı ve dengeli beslenme ile

birlikte düzenli egzersiz yapmaları son derece önemlidir. PKOS ile ilgili semptomlardan ve

hastalık risklerinden korunmak için edinmiş oldukları yaşam tarzı değişikliklerin sürekliliği gerekmektedir.

Çıkar Çatışması: Yazarlar arasında herhangi bir çıkar çatışması yoktur.

Finansal Destek: Çalışma için finansal destek alınmamıştır.

Page 10: Pokistik Over Sendromunda Beslenme ve Egzersiz

JOWHEN Journal of Women’s Health Nursing Volume 7 Number:1, 2021/KASHED Kadın Sağlığı Hemşireliği Dergisi Cilt:7 (1),2021 85-96

94

KAYNAKLAR

Amsterdam ESHRE/ASRM-Sponsored 3rd PCOS Consensus Workshop Group. Consensus on women's health

aspects of polycystic ovary syndrome (PCOS). (2012). Human Reproduction, 27(1), 14-24.

Aşçı, Ö ve Kocaöz, S (2019). Üreme Organları Tümörleri. HA. Özkan (Ed.), Kadın Sağlığı ve Hastalıkları

içinde (s.675-720). Ankara: Akademisyen Kitapevi.

Barbieri, R., Ehrmann, D. (2019). Diagnosis of polycystic ovary syndrome in adults. UpToDate. 2018.

Bıyıklı, E. T., Şanlıer, N. (2013). Polikistik Over Sendromu ve Beslenme. Beslenme ve Diyet Dergisi, 41(3),

253-257.

Chavarro, J.E., Rich-Edwards, J.W., Rosner, B.A. (2007). Dietary fatty acids intakes and the risk of ovulatory

infertility. The American Journal of Clinical Nutrition, 85(3), 652-662.

Church, T.S., Blair, S.N., Cocreham, S., Johannsen, N., Johnson, W., Kramer K, Mikus, MS, Myers, V.,

Nauta, M., Rodarte R.Q., Sparks, L., Thompson, A., Earnest, C.P. (2010). Effect of aerobic and

resistance training on HbA1c levels in patients with type 2 diabetes. JAMA, 304(20):2253-2262.

Clapauch, R., & Mattos, T. M. (2008). Triplet pregnancy after metformin in a woman with polycystic ovary

syndrome. Fertility and Sterility, 89(5), 1260-1262.

Costa, E. C., de Sa, J. C. F., Stepto, N. K., Costa, I. B. B., Farias-Junior, L. F., da Nobrega Tomaz Moreira,

S.(2018). Aerobic training improves quality of life in women with polycystic ovary syndrome.

Med. Sci. Sports Exer. 50, 1357–1366.

Crete, J., Adamshick, P. (2011). Managing polycystic ovary syndrome. Journal of Holistic Nursing, 29(4), 256-

266.

Eisenhardt, S., Schwarzmann, N., Henschel, V., Germeyer, A., von Wolff, M., Hamann, A., Strowitzki, T.

(2006). Early effects of metformin in women with polycystic ovary syndrome (PCOS): A

prospective randomized double-blind placebo-controlled trial. Journal of Clinical Endocrinology

& Metabolism, 91, 946-952.

Evliyaoğlu, O. Polycystic ovary syndrome and hirsutism. (2011). Türk Pediatri Arşivi, 46, 97-102.

Faghfoori, Z., Fazelian, S., Shadnoush, M., Goodarzi, R. (2017). Nutritional management in women with

polycystic ovary syndrome: A review study. Diabetes & Metabolic Syndrome: Clinical Research

& Reviews, 11, 429-432.

Garad, R., Teede, H., Moran, L. (2011). An evidence-based guideline for polycystic ovary syndrome.

Australıan Nursing Journal, 19(4), 30–33.

Glintborg, D., Mumm, H., Ravn, P., Andersen, M. (2012). Age associated differences in prevalence of

individual rotterdam criteria and metabolic risk factors during reproductive age in 446 Caucasian

women with polycystic ovary syndrome. Hormone and Metabolic Research, 44(9), 694-698.

Page 11: Pokistik Over Sendromunda Beslenme ve Egzersiz

Pokistik Over Sendromunda Beslenme ve Egzersiz Toptaş B., Aksu H.

95

Hadımlı, A. (2015). Polikistik Over Sendromu (PKOS). BK.Saydam (Ed.), Olgularla Jinekolojik Hastalıklarda

Bakım içinde (s.171-178. Ankara: Nobel Tıp Kitabevleri.

Hotun Şahin, N ve Demirgöz Bal, M. (2015). Üreme Organ Tümörleri. NK. Beji (Ed.), Kadın Sağlığı ve

Hastalıkları içinde (s.143-159). İstanbul: Nobel Tıp Kitabevleri.

Hutchison, S.K., Stepto, N.K., Harrison, C.L., Moran, L.J., Strauss, B.J., Teede, H. J. (2011). Effects of exercise

on insulin resistance and body composition in overweight and obese women with and without

polycystic ovary syndrome. The Journal of Clinical Endocrinology & Metabolism, 96(1), 48-56.

International evidence-based guideline for the assessment and management of polycystic ovary syndrome

2018, 1-201.

Kalgaonkar, S., Almario, R.U, Gurusinghe, D., Garamendi, E.M , Buchan, W., Kim, K., Karakas, S.E. (2011).

Differential effects of walnuts vs almonds on improving metabolic and endocrine parameters in

PCOS. European Journal of Clinical Nutrition, 65(3), 386-393.

Kaya, A. (2009). Polistik over sendromu ve beslenme. Turkiye Klinikleri Endocrinology-Special Topics, 2(2),

81-89.

Kılıç, D., Güler, T., Alataş, E. (2020). 2018 Uluslararası kanıta dayalı Polikistik Over Sendromu değerlendirme

ve yönetim rehberi doğrultusunda uzun dönem risklerin yönetimi. Pamukkale Tıp Dergisi, 13(2),

453-461.

Kirthika, S. V., Paul, J., Selvam, P. S., Priya, V. S. (2019). Effect of Aerobic exercise and life style intervention

among young women with Polycystic Ovary Syndrome. Research Journal of Pharmacy and

Technology, 12(9), 4269-4273.

Kogure, G. S., Lopes, I. P., Ribeiro, V. B., Mendes, M. C., Kodato, S., Furtado, C. L. M., dos Reis, R. M.

(2020). The effects of aerobic physical exercises on body image among women with polycystic

ovary syndrome. Journal of Affective Disorders, 262, 350-358.

Krystock A. (2014). Role of Lifestyle and Diet in the Management of Polycystic Ovarian Syndrome. Pal L

(ed). İn: Polycystic Ovary Syndrome. (pp. 147-64). New York NY: Springer.

Legro, R. S, Dodson, W. C, Kunselman, A. R, Stetter, C. M, KrisEtherton, P. M, Williams, N. I., Dokras, A.

(2016). Benefit of delayed fertility therapy with preconception weight loss over immediate therapy

in obese women with PCOS. Journal of Clinical Endocrinology and Metabolism, 101(7), 2658-

2666.

Lim AJ, Huang Z, Chua SE, Kramer MS, Yong EL. (2016). Sleep duration, exercise, shift work and polycystic

ovarian syndrome-related outcomes in a healthy population: a cross-sectional study.

PLOS ONE: Accelerating the Publication of Peer-Reviewed Science, 11(11), 7016-7048.

Lopes, I. P., Ribeiro, V. B., Reis, R. M., Silva, R. C., de Souza, H. C. D., Kogure, G. S., da Silva Lara, L. A.

(2018). Comparison of the effect of intermittent and continuous aerobic physical training on sexual

function of women with polycystic ovary syndrome: randomized controlled trial. The journal of

sexual medicine, 15(11), 1609-1619.

Lydic, M., Juturu, V. (2008). Dietary approaches and alternative therapies for polycystic ovary syndrome.

Current Nutrition & Food Science, 4(4), 265-281.

Marsh, K. A., Steinbeck, K. S., Atkinson, F. S., Petocz, P., Brand-Miller, J. C. (2010). Effect of a low glycemic

index compared with a conventional healthy diet on polycystic ovary syndrome. The American

journal of clinical nutrition, 92(1), 83-92.

Mehrabani, H.H, Salehpour, S., Amiri, Z., Farahani, S.J., Meyer, B.J., Tahbaz, F. (2012). Beneficial effects

of a high-protein, low glycemic-load hypocaloric diet in overweight and obese woman with

Page 12: Pokistik Over Sendromunda Beslenme ve Egzersiz

JOWHEN Journal of Women’s Health Nursing Volume 7 Number:1, 2021/KASHED Kadın Sağlığı Hemşireliği Dergisi Cilt:7 (1),2021 85-96

96

polycystic ovary syndrome: a randomized controlled intervention study. Journal of the American

College of Nutrition, 31(2), 117-125.

Mehta, R., Varma, H. (2019). Prevalence of Metabolic Syndrome in Indian Women with Polycystic Ovarian

Syndrome (PCOS) and the Correlation of Dietary Nutrient Composition and Physical Activity on

Components of the PCOS—A Pilot Study. American Diabetes Association, 68(1), 787.

Moran, L.J., Hutchison, S.K., Norman, R.J, Teede, H.J. (2011). Lifestyle changes in women with polycystic

ovary syndrome. Cochrane Database of Systematic Reviews, 16(2).

Moran, L.J., Ko, H., Misso, M., Marsh, K., Noakes, M., Talbot, M. (2013). Dietary composition in the

treatment of polycystic ovary syndrome: a systematic review to inform evidence-based guidelines.

Journal of the Academy of Nutrition and Dietetics, 113 (4), 520- 545.

Pfieffer, M.. (2019). Polycystic ovary syndrome. An update Nursing, 49(8),34-40.

Ramos, F. K. P., Lara, L. A. D. S., Kogure, G. S., Silva, R. C., Ferriani, R. A., Silva de Sá, M. F., Reis, R. M.

D. (2016). Quality of life in women with polycystic ovary syndrome after a program of resistance

exercise training. Revista Brasileira de Ginecologia e Obstetrícia, 38(7), 340-347.

Ribeiro, V. B., Kogure, G. S., Reis, R. M., Gastaldi, A. C., De Araújo, J. E., Mazon, J. H., Souza, H. C. (2016).

Polycystic ovary syndrome presents higher sympathetic cardiac autonomic modulation that is not

altered by strength training. International Journal of Exercise Science, 9(5), 554.

Shele, G., Genkil, J., Speelman, D. (2020). A Systematic Review of the Effects of Exercise on Hormones in

Women with Polycystic Ovary Syndrome. Journal of Functional Morphology and Kinesiology,

5(2), 35.

Smith, J.W., Taylor, J. S. (2011). Polycystic ovary syndrome: Evidence‐based strategies for managing

symptoms and preventing long‐term sequelae. Nursing for women's health, 15(5), 402-411.

Sorensen, L.B., Soe, M., Halkier, K.H, Stigsby, B., Astrup, A. (2012). Effects of increased dietary

protein-to-carbonhydrate ratios in women with polycystic ovary syndrome. The American journal

of clinical nutrition, 95(1), 39-48.

Tiwari, N., Pasrija, S., Jain, S. (2019). Randomised controlled trial to study the efficacy of exercise with and

without metformin on women with polycystic ovary syndrome. European Journal of Obstetrics &

Gynecology and Reproductive Biology, 234, 149-154.

Uludağ, E.Ü, Gözükara, İ., Kucur, S.K., Keskin, H., Kılıç, H., Kamalak, Z., Durmaz, Ş.A. (2013). Polikistik

over sendromunda kardiyovasküler hastalık risk faktörü olarak C-reaktif protein düzeyi ve obezite.

Dicle Medical Journal/Dicle Tip Dergisi, 40(3), 426-431.