Kayseri Dergi

55
KAYSERİDERwww.kayserider.org.tr KAYSERİ DÜŞÜNCE VE ATILIM DERNEĞİ SÜRELİ YAYINIDIR. OCAK 2013 YIL:1 SAYI:2 KAYSERİDER’İN KÖŞK ZİYARETİ 34 Ankara’da Kayseri Günleri 50 Burhan Kuzu Röportajı 64 Günümüz Ahilerine Sunulan Hizmetler Kayseri’ye deniz geldi Erciyes Buluşmaları Turizm Raporu

description

Kayseri Düşünce ve Atılım Derneği Yayın Organı Kayseri Dergi'nin 2. Sayısı

Transcript of Kayseri Dergi

Page 1: Kayseri Dergi

KAYSERİDERGİ www.kayserider.org.trKAYSERİ DÜŞÜNCE VE ATILIM DERNEĞİ SÜRELİ YAYINIDIR. OCAK 2013 YIL:1 SAYI:2

KAYSERİDER’İN KÖŞK ZİYARETİ

34 Ankara’da Kayseri Günleri 50 Burhan Kuzu

Röportajı 64Günümüz Ahilerine Sunulan Hizmetler

Kayseri’ye

deniz

geldi Erciyes Buluşmaları Turizm Raporu

Page 2: Kayseri Dergi

EditördenTürkiye 100. kuruluş yılına büyük hedeflerle ilerlerken, Kayseri’nin de bu hedefler istikametinde yeni ufuklar belirleyip hazırlanması lazımdır. Stratejisini belirlemiş bir Kayseri muhakkak birçok konuda pek çok şeye hazır hale gelmiş olacaktır.

Türkiye dünyada gelişen ilk 16 devlet arasına girmiştir. Yüzüncü yılında hedefimiz ilk on ülke içerisine girmektir. Kayseri ilimiz de gerek gelişmişlik, gerekse şehirleşmede Türkiye gibi bir şehrimizdir. Dünya markası olan ilimizi daha da tanıtmak ve geliştirmek en birinci hedefimiz olmalıdır.

Eski Anadolu Uygarlıkları’na ev sahipliği yapan, Türkiye Selçukluları’nda ikinci başkentlik görevini üstlenen, Osmanlılarda ise önemli bir idarî (sancak) merkez olan Kayseri, Cumhuriyet Türkiyesi’nde de rekabet gücü olan önemli bir üretim ve ticaret merkezi olmasının yanında, eğitim, sağlık ve turizm kenti olma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir. Yaklaşık 1000 yıllık üniversite kültüründen beslenen Kayseri, Erciyes Üniversitesi’nin lokomotifliğinde, kurulan üç yeni üniversite ve kurulacak olan yeni üniversiteler ile uluslararası eğitim yaparak, Türk insanına olduğu kadar yakın ve uzak komşu ülkelerde kaliteli eğitime güvenli bir iklimde ihtiyaç duyan insanlar için bir cazibe merkezi haline gelecektir.

Evet, Erciyes Üniversitesi, Abdullah Gül Üniversitesi, Melikşah Üniversitesi ve Nuh Naci Yazgan Üniversitesi ile üniversite sayımız dördü bulmuştur. Ticaret ve sanayi şehri olarak bilinen ilimiz artık, eğitim şehri olarak da anılmaya başlamıştır. Devlet üniversitesinin pek çok binasını Kayserili hayırseverler yapmıştır. Bu hayırseverler pekâlâ, üç dört, hatta daha fazla üniversite yapacaktır.Kayseri, kurulan üniversiteleriyle bundan böyle, bir Ar-Ge merkezi ve üniversite-sanayi işbirliğinin uygulandığı, en önemli illerden

biri olacaktır. Bunun sonucunda da, ilimizin sosyo-ekonomik ve kültürel gelişimi, pozitif yönde daha da ivme kazanacaktır.

Sağlık konusunda ise Kayseri, kurulacak olan şehir hastanesi ile içinde otelden tutun da sosyal tesislere, yeşil alandan tutun da hava ambulanslarının ineceği yere kadar her şeyin düşünüldüğü, 264 bin metrekare kapalı alanı, 500 bin metrekare yeşil alanı, 4.700 araçlık otoparkı olacak. İçinde biri genel hastane olmak üzere altı farklı hastaneyi barındıracak ve 1.584 yatağı bulunacak bir hastane ki hem Ortadoğu, hem de dünyanın pek çok ülkesinden hasta alabilecek önemli bir merkez olacaktır.

Erciyes Kayak tesislerindeki son gelişmeler, Erciyes A.Ş. tarafından hem kayak merkezine ait tüm tesislerin tamamlanması, hem de kongre merkezi olma yolunda atılan adımlar, Büyükşehir Belediyemizin kültür turizmi konusunda yaptığı önemli yatırımlar ve gelişecek olan sağlık turizmi ile turizm konusunda da Kayseri’nin, 2023 yılına doğru çok kararlı gittiğinin göstergesidir. Kayseri Düşünce ve Atılım Derneğimizin marka organizasyonu “Erciyes Buluşmaları” çatı toplantısı adı ile “2023 Türkiye Vizyonunda Kayseri” Arama Konferansları ve Panellerin, ilkini 18 Şubat 2012’de düzenleyerek, Erciyes’in kongre turizmine açılmasına öncülük etmiştir.

2023 yılına kadar her yıl icra edilecek olan bu organizasyonun ikincisi, “2023 Türkiye Vizyonunda Kayseri Sanayi” olacak ki, Ankara’dan 5–6 bakanlık yetkilileri, Kayserider üyeleri, bürokrasi ve akademisyenlerden oluşan yüzün üzerinde bir ekip ile Kayseri akademisyen, bürokrat, yönetici ve yetkilileri buluşturacak “Erciyes Buluşmaları” 2013 yılının ilk yarısında yapılacaktır.Tüm bu yatırımlar ve çalışmalar, “Gelişmişlikte dünyanın ilk on ülkesi arasında yer almak” olan Türkiye’nin 2023 hedefinde, Kayserimizin de hazır olması ve bulunması gereken konuma yükselmesidir.Yolun açık olsun Kayseri…

KAYSERİDER Genel SekreteriMustafa BABAYİĞİT

Page 3: Kayseri Dergi

8

Kayseri Düşünce Ve Atılım Derneği

KAYSERİDER

Kayserili hemşerilerimizin sosyal, kültürel ve ekonomik gelişimine katkı sağlayacak, bilgi birikimlerini artıracak ve potansiyellerini sinerjiye dönüştürecek dinamik bir yapı oluşturmak.

6 Kayserider Genel KuruluKayseri Düşünce ve Atılım Derneği (KAYSERİDER) Genel Başkanlığı’na Sermaye Piyasası Kurulu Daire Başkanı Aydın Haskebabçı yeniden seçildi.

8 KAYSERİDER Protokol ZiyaretleriKAYSERİDER Yönetim Kurulu Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve MGK Genel Sekreteri Muammer Türker’e protokol ziyareti gerçekleştirdi.

12 Erciyes BuluşmalarıErciyes Buluşmaları Gerçekleştirildi.

28 KAYSERİDER SöyleşileriKAYSERİDER söyleşileri’nin konuğu MGK Genel Sekreteri Muammer Türker oldu.

30 KAYSERİDER İftar ProgramlarıBakan Yıldız, KAYSERİDER İftar Programına Katıldı

34 Ankara’da Kadim Kent Kayseri Günleri Ankara’da düzenlenen Ka-dim Kent Kayseri Günlerinde Kayseri’nin tanıtımı yapıldı.

6 8

10

34

6

32

42

14

İLETİŞİMTEL: 0312.4383884www.KAYSERİDER.org.tr KAYSERİDER@KAYSERİDER.org.tr

YAYIN KURULUProf.Dr. Nurettin Kaldırımcı Prof.Dr. Mahmut ÖzdevecioğluDr. Muzaffer ŞAHİNAytekin YALÇINM.Emin KARAKÖSEİsmail POLATTaner AKSOYHasan ÖNALİsmail İÇER

İMTİYAZ SAHİBİ Aydın HASKEBABÇI

SAYFA TASARIMAyşe ZEKİ

GRAFİK VE MASAÜSTÜ HAZIRLIK

SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Mustafa BABAYİĞİT

BASIM M Grup

ADRESKAYSERİ DÜŞÜNCE VE ATILIM DERNEĞİSimon Bolivar Cad. Cemal Nadir Sok. No:17/3ÇANKAYA / ANKARA

KAYSERİDERGİ www.kayserider.org.trKAYSERİ DÜŞÜNCE VE ATILIM DERNEĞİ SÜRELİ YAYINIDIR. OCAK 2013 YIL:1 SAYI:2

KAYSERİDER’İN KÖŞK ZİYARETİ

34 Ankara’da Kayseri Günleri 50 Burhan Kuzu

Röportajı 64Günümüz Ahilerine Sunulan Hizmetler

Kayseri’ye

deniz

geldi Erciyes Buluşmaları Turizm Raporu

64 Günümüz Ahileri’ne sunulan hizmetlerAytekin YALÇIN

96 Kayseri’nin ilçeleriYahyalı

98 GilaburuYaklaşık 30–40 meyve tanesi bir araya gelerek kırmızı salkımlar oluşturur. Türkiye’de 10–1600 m yüksekliğe kadar yayılış gösterir.

90 Hunat HatunGüzelliğinin yanında kültürlü, cömert ve hayırsever bir kişi olarak kendisine “bilge, büyük” anlamına gelen Huand (Hunat), eğitim ve öğretime yaptığı katkılardan dolayı da ay parçası, etrafına nur ve güzellik saçan manasında Mahperi ismi verildi.

SenkroSoft

Burhan KUZU Röportaj50

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu ile Kayseri hatıralarını ve Anayasa çalışmalarını Meclis’teki makamında ele aldık.

4 5KAYSERİDER 2013 KAYSERİDER2013

KAYSERİDER KAYSERİDERİÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER

Page 4: Kayseri Dergi

Kayseri Düşünce ve Atılım Derneği (KAYSERİDER) Genel Başkanlığı’na Sermaye Piyasası Kurulu Daire Başkanı Aydın Haskebabçı yeniden seçildi.Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı TEDAŞ Misafirhanesi’nde yapılan KAYSERİDER 2. Olağan Genel Ku-rulu’na Ankara’da görev yapan çok sayıda Kayserili bürokrat, akademis-yen ve işadamı katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Divan Başkanlığı’na oybir-liği ile eski Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Tokgöz seçildi. Dernek Genel Başkanı Aydın Haske-babçı, dernek çalışmaları hakkında Genel Kurul’a ayrıntılı bilgi verdi. Haskebabçı, Kayserililer arasında ta-nışma ve kaynaşmayı teşvik amacıy-la çeşitli sosyal ve kültürel faaliyetler düzenlediklerini ve bu faaliyetlerin artarak devam edeceğini ifade etti. Haskebabçı, dernek yönetimi olarak Ankara ve Kayseri’de üst düzey ziyaretler gerçekleştirdiklerini ve bu ziyaretlerin devam edeceğini

belirtti. Türkiye’de yükselen ‘Kayse-ri ve Kayserili markasına öncülük etmeyi vizyon olarak belirlediklerini dile getiren Haskebabçı, ilkini şubat ayında turizm konusunda gerçek-leştirdikleri Erciyes Buluşmaları’nın önümüzdeki dönemde de yapılaca-ğını kaydetti. KAYSERİDER 2. Olağan Genel Kurulu’na çeşitli bakanlıklar, kamu kurumları ve özel sektörden çok

sayıda dernek üyesi katıldı. Toplantı, 11 kişilik yönetim kurulu ve 3 kişilik denetim kurulu asil ve yedek üyeleri için yapılan seçimlerin ardından sona erdi. Genel Kurul sonrası Dernek Yönetim ve Denetim Kurulu kendi arasında yaptığı görev dağı-lımı sonrasında KAYSERİDER Genel Başkanlığı’na Aydın Haskebabçı, De-netim Kurulu Başkanlığı’na ise Bekir Sıtkı Şafak oybirliği ile seçildi.

Ankara’daki Kayserililer’den Güç Birliği

KAYSERİDER’DE İKİNCİ DÖNEM

KAYSERİDER Genel Başkanlığı’na Sermaye Piyasası Kurulu Daire Başkanı Aydın Haskebabçı yeniden seçildi.

KAYSERİDER Kurucu Genel Başkanı Bülent Çiçekli, Genel Kurul’da bir konuşma yaptı.

KAYSERİDER Genel Kurulu son-rası göreve seçilen Yönetim ve Denetim Kurulu üyeleri kahvaltı-da bir araya geldi. Ankara Macunköy’deki İller Bankası tesislerinde düzenle-nen kahvaltıya Dernek yönetim kurulu üyeleri eşleri ve cocukları ile beraber katıldı. KAYSERİDER yönetimi günde-me ilişkin konuları görüştü ve Dernek üyelerinin yeni dönem projelerini ele aldı.

Ankara Macunköy’deki İller Bankası tesislerinde düzenlenen kahvaltıya Dernek yönetim kurulu üyeleri eşleri ve cocukları ile beraber katıldı.

KAYSERİDER kahvaltıda buluştu

6 7KAYSERİDER 2013 KAYSERİDER2013

KAYSERİDER KAYSERİDERDERNEKDERNEK

Page 5: Kayseri Dergi

KAYSERİDER’İN KÖŞK ZİYARETİ

Kayseri Düşünce ve Atılım Derneği Yönetim Kurulu üyeleri Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından kabul edildi. Çankaya Köşkü’ndeki ziyarette KAYSERİDER Başkanı Aydın Haskebabçı derneğin yaptığı çalışmalar hakkında Cumhurbaşkanı Gül’e ayrıntılı bilgiler verdi.

KAYSERİDER Yönetim Kurulu üyeleri Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü 6 Temmuz Cuma günü makamında ziyarette etti. Çankaya Köşkü’ndeki kabul salonunda gerçekleşen görüşmeye tüm Dernek

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, KAYSERİDER Yönetimini kabul etti

Yönetim Kurulu üyeleri iştirak etti. Ziyarette KAYSERİDER Başkanı Aydın Haskebabçı, Kurucu Başkan Bülent Çiçekli, Başkan Yardımcısı Yusuf Güney, Genel Sekreter Mustafa Babayiğit, Sayman Cengiz Haspolat ile üyeler Mustafa Şahin, Ali Ok, M.Emin Karaköse, İsmail Polat, Halil Tektaş ve Taner Aksoy yer aldı.

KAYSERİDER Başkanı Aydın Haskebabçı, dernek olarak Ankara’daki Kayserilileri çeşitli toplantı

ve organizasyonlarda bir araya getirdiklerini ve Kayseri kültürünü Ankara’da yaşatmaya çalıştıklarını ifade etti. Bu anlamda önümüzdeki ay bir iftar yemeği vermeyi planladıklarını belirten Haskebabçı Sayın Cumhurbaşkanını iftar yemeğine davet etti. Aydın Haskebabçı ayrıca, Erciyes Buluşmaları kapsamında bu yıl gerçekleştirdikleri ‘2023 Türkiye Vizyonu’nda Kayseri Turizmi’ konulu toplantının oldukça başarılı geçtiğini ifade ederek önümüzdeki

aylarda da “2023 Türkiye Vizyonu’nda Kayseri Sanayi” konulu bir toplantı için hazırlık çalışmalarına başladıklarını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ise ziyarette yaptığı açıklamada bu tür derneklerin hemşehriler arası dayanışma ve kültür alışverişi açısından önemine değindi. Gül, KAYSERİDER’in bugüne kadar yaptığı çalışmalara destek vererek dernek yönetimine bundan sonraki çalışmalarında da başarılar diledi.

Çankaya Köşkü’ndeki kabul salonunda

gerçekleşen görüşmeye

KAYSERİDER Başkanı Aydın Haskebabçı,

Kurucu Başkan Bülent Çiçekli,

Başkan Yardımcısı Yusuf Güney, Genel

Sekreter Mustafa Babayiğit, Sayman

Cengiz Haspolat ile üyeler Mustafa

Şahin, Ali Ok, M.Emin Karaköse, İsmail

Polat, Halil Tektaş ve Taner Aksoy katıldı.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Çankaya Köşkü’nde KAYSERİDER Yönetim Kurulu üyelerini kabul etti.

8 9KAYSERİDER 2013 KAYSERİDER2013

KAYSERİDER KAYSERİDERZİYARETLERZİYARETLER

Page 6: Kayseri Dergi

Kayseri Düşünce ve Atılım Derneği (KAYSERİDER) Yönetim Kurulu üyeleri, 2. Olağan Genel Kurul’dan sonra ilk ziyaretini gerçekleştirdi. Dernek üyeleri, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Muammer Türker’i ziyaret etti. KAYSERİDER Başkanı Aydın Haskebabçı, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Türker’e dernek bilgilerini ve faaliyetlerini içeren bir dosya takdim etti. Ziyarette KAYSERİDER Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Haskebabçı, Başkan Yardımcısı Aytekin Yalçın, Genel Sekreteri Mustafa Babayiğit, Sayman Üye Cengiz Haspolat ile yönetim kurulu üyeleri Halil Tektaş, Ali Ok, Taner Aksoy, M. Emin Karaköse, Mustafa Şahin yer aldı.

MGK ZİYARETİMİZ

KAYSERİDER’den MGK Genel Sekreteri Muammer Türker’e Ziyaret

KAYSERİDER heyeti Meclis’teki makamında AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş’ı ziyaret etti. Ziyarete Dernek Başkanı Aydın Haskebabçı başkanlığında Kayserider Yönetim Kurulu üyeleri katıldı. Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş Dernek yönetiminin yaptığı çalışmaları yakından izlediğini belirterek çalışmalarında başarılar diledi.

KAYSERİDER Yönetimi faaliyetlerini Elitaş’a anlattı

KAYSERİDER yönetimi 2. Olağan Genel Kurul’dan sonra ilk olarak Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri

Muammer Türker’i ziyaret etti.

Ziyarette Kayserider Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Haskebabçı, Genel Sekreteri Mustafa Babayiğit, yönetim kurulu üyeleri Halil Tektaş, Mustafa Şahin ve Denetim Kurulu Başkanı Bekir Sıtkı

Şafak bulundular.Kayserider Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Haskebabçı, Kayserider hakkında bilgiler verdikten sonra derneğin çıkarmış olduğu dergiyi sayın Rektöre takdim etti.

Gazi Üniversitesi Rektörü Süleyman Büyükberber, dernek faaliyetlerini ve dergiyi ilgi ile inceledi, çok sıcak bir görüşme atmosferinden sonra, hatıra fotoğrafı çekildi.

Kayserider Yönetimi Gazi Üniversitesi Rektörü

Süleyman Büyükberber’i ziyaret etti

KAYSERİDER heyeti Meclis’teki makamında AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş’ı ziyaret etti.

10 11KAYSERİDER 2013 KAYSERİDER2013

KAYSERİDER KAYSERİDERZİYARETLERZİYARETLER

Page 7: Kayseri Dergi

Erciyes’te düzenlenmesi planlanan ancak hava mu-halefeti nedeniyle Kayseri

Büyükşehir Meclis Salo-nu’nda yapılan “2023 Tür-kiye Vizyonunda Kayseri”

konulu arama konferansı başarı ile tamamlandı.

ZİRVE ÇALIŞTAYI

Erciyes Buluşmaları’nda, Kayseri Turizmi masaya yatırıldıKayseri Düşünce ve Atılım Derneği (KAYSERİDER) öncülüğünde Kayseri Büyükşehir Belediyesi ve Kayseri Erciyes A.Ş. desteği ile ‘Erciyes Buluşmaları: 2023 Vizyonunda Kayseri Turizmi’ konulu konferans düzenlendi.

Bakan Yıldız: Erciyes Projesi, tek başına bir iddiadırEnerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız konferansın açılışında yaptığı konuşmada, Erciyes Kış Turizmi Projesi’nin önemine dikkat çekti. Kayseri’deki kalkınmanın, Türkiye’nin birçok iline örnek olduğunu ifade eden Yıldız, rahat yaşanabilir bir yapının tüm sektörlerin gelişmesiyle mümkün olduğunu, bunun da Kayseri’de bulunduğunu kaydetti. Merkezi yönetimdeki istikrarın yerel yönetimlerle oluşturduğu sinerji sonucunda bu tür büyük projelerin ortaya çıktığını vurgulayan Bakan Yıldız, “Hiçbir sektörün büyüklüğü, siyasi istikrardan daha büyük değildir. 2001 krizi, dünyada global bir kriz olmamasına rağmen tüm sektörleri etkiledi. Siyasi istikrarsızlık nedeniyle Türkiye’nin 238 milyar dolar

kaybı oldu. Bu kayıp, Türkiye’yi 10–12 yıl geriye götürdü. Buradan çıkardığımız dersler, önemli değerler olarak düşünülmeli. Siyasi istikrarın sağlanması için toplumun her kesimine önemli görevler düşüyor. Çünkü çocuklarımıza daha

güzel bir ülke bırakmak istiyoruz. Bu anlamda bu projeler istikrarın korunması için önemli. Erciyes Projesi, tek başına bir iddiadır. Bu projeler, sadece ekonomik kazanç getirmiyor, aynı zamanda manevi ve kültürel değerleri yansıtıyor.” dedi.

13KAYSERİDER2013

KAYSERİDERERCİYES BULUŞMALARI

Page 8: Kayseri Dergi

Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Öshaseki şehirlerde yaşayan organizmalar olduğunu, ufku olmayan şehirlerin giderek küçüldüğünü, bu nedenle Kayseri’nin geleceğini inşa etmek için çalıştıklarını bildirdi. Öncelikle şehrin altyapı sorununu çözdüklerini, sosyal alanda hizmetler ürettiklerini; daha sonra ise büyük projeleri hayata geçirdiklerini anlatan Özhaseki, şehrin geleceğine yön vermek için Erciyes Projesi gibi önemli projeleri hayata geçirdiklerini anlattı. Açılış konuşmalarının ardından Başkan Özhaseki, Bakan Yıldız’a plaket verdi. Erciyes Dağı’ndaki mekanik tesisleri inşa eden yabancı firma yetkilileri de Başkan Özhaseki’ye hediye verdiler.

Özhaseki: Şehirlerde yaşayan organizma

AK Parti Kayseri Milletvekili Ahmet Öksüzkaya, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)’nde Avusturya Cube Hoteller CEO’su Rudolf Tucek ve CIN Direktörü Dr. İnanç Atılgan ile Erciyes Kayak Merkezi’nin geleceği hakkında yemekli bir toplantıda bir araya geldi. Erciyes Tesisleri’ni gezdiğini belirten Tucek, Erciyes’in yatırım için dünyada önemli merkezlerden olduğunu, bu

konuda Kayserili işadamları ile işbirliği yapabileceğini dile getirdi. Milletvekili Ahmet Öksüzkaya ise Erciyes Master Planı hakkında Tucek’e detaylı bilgi verdi. Öksüzkaya, “Artık geleceğin önemli kayak merkezlerinden biri olacak Erciyes Kayak Merkezi’ne yerli ve yabancı yatırımcılarının gelme vaktidir.” dedi.Dr. İnanç Atılgan da Kayseri

Düşünce ve Atılım Derneği’nin öncülüğünde, Kayseri Büyükşehir Belediyesi ile düzenlenen Erciyes Buluşmaları’nın meyvesini vermeye başladığını söyledi. Atılgan, ‘2023 Türkiye Vizyonunda Kayseri Turizmi’ konulu panelden sonra Avusturya Büyükelçiliği ve Avusturyalı yatırımcılar ile Ticaret Müsteşarlığı’nın Erciyes’e ilgisinin arttığını ifade etti.

Erciyes Buluşmaları meyvesini vermeye başladıAvusturya Cube Hoteller CEO’su Rudolf Tucek, Erciyes Kayak Merkezi’nin dünyanın önemli yatırım merkezlerinden birisi haline geldiğini açıkladı.

14 15KAYSERİDER 2013 KAYSERİDER2013

KAYSERİDERERCİYES BULUŞMALARI

Page 9: Kayseri Dergi

Türkiye Vizyonunda Kayseri Turizmi Arama Konferansı’nın Ardından

Bildiğiniz üzere, Kayseri Dü-şünce ve Atılım Derneği (KAY-SERİDER) öncülüğünde, Kay-seri Büyükşehir Belediyesi ve Kayseri Erciyes A.Ş. desteği ile “2023 Türkiye Vizyonunda Kay-seri Turizmi Arama Konferan-sı ve Çalıştayı” 18 Şubat 2012 tarihinde Erciyes’te yapılması planlanmasına rağmen yoğun kar yağışının ortaya çıkardı-ğı hava muhalefeti nedeniyle Kayseri Büyükşehir Belediyesi Meclis Salonu’nda gerçekleş-tirildi. 2023 Türkiye Vizyonunda Kay-seri Turizmi konulu arama kon-feransına Enerji ve Tabii Kay-naklar Bakanı Taner Yıldız ve sanayi ticaret, turizm ve kültür çevrelerinden çok sayıda isim katılmıştır. Katılımcılar, genel-likle Kayseri ve Ankara’dan gel-mişlerdi. Programın açılış konuşması-nı yapan Kayseri Düşünce ve Atılım Derneği (KAYSERİDER) Başkanı Aydın Haskebabçı, Kayseri Büyükşehir Belediye-

si tarafından gerçekleştirilen Erciyes Master Planı sayesin-de Erciyes’in Avrupa’daki sa-yılı kayak merkezleri arasına gireceğini söyledi. Kayseri’nin konumu ve sahip olduğu doğal güzelliklerle büyük bir turizm potansiyeline sahip olduğunu kaydeden Haskebabçı, «Kayse-ri, diğer alanlarda olduğu gibi Erciyes Master Planı ile turizm alanında da model şehir olma yolunda ilerliyor. Türkiye’nin hızla ilerlediği bu dönemde Kayseri de boş durmuyor. Erciyes neden Da-vos olmasın? Neden bir kongre merkezi olmasın? Amacımız bunları sağlamak» diye konuştu.Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki ise yaptığı konuşmada şehirlerin taşlardan meydana gelmesine karşın yaşayan birer organizma olduklarını ifade ederek, «Şe-hirlerin de bir kimliği, insan ha-yatıyla ölçülmese bile ömürleri var. Onlar da bakım istiyor, ilgi istiyor. Şehirlerin kaderini o şehirler-de yaşayanların ufku belirli-yor. Dünyadaki hızlı değişime paralel olarak biz de şehrimizi geleceğe taşıyacak projeler ha-zırlıyoruz» dedi. Göreve geldik-lerinde ilk olarak alt yapı çalış-malarına yöneldiklerini belirten Başkan Özhaseki «Sırasıyla kanalizasyon, içme suyu, atık su arıtma tesisi ve yollar gibi

şehir için hayati önem taşıyan sorunları hallettik. Daha son-rasında ise gecekondu sorunu-nu oluşturduğumuz gecekon-du önleme bölgesi ile çözdük. Şimdi, artık şehrimizi geleceğe taşıyacak projeleri bir bir haya-ta geçiriyoruz. Vatandaşlarımı-zın insanca yaşayabilecekleri mekanlar yapıyoruz. Yapımına başladığımız Erciyes Turizm Master Planı şehrimize bam-başka bir çehre kazandıracak.

Kayseri’de doğacak hizmet sektörü yeni bir gelir kapısı olacak» dedi.Daha sonra söz alan Enerji ve Tabi Kay-naklar Bakanı Taner Yıldız merkezi yöne-

timle ile yerel yönetimin uyum içinde çalışmasının bir sinerji oluştuğunu kaydederek oluşan sinerjinin şehrin büyümesi-ni sağladığını söyledi. Erciyes Projesi’nin tek başına bir iddia olduğunun altını çizen Bakan Yıldız, «Kayseri bu proje ile bir yandan gelir elde ederken di-ğer yandan manevi ve kültürel değerlerini aktarma fırsatı da yakalayacaktır» dedi.Programın sonraki bölümünde ise Kayseri 2023 Turizm Misyo-nu konulu panele geçildi. Erci-yes Üniversitesi Turizm Mes-lek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Kurtuluş Karamustafa’nın moderatörlüğünde gerçekleş-tirilen panelde, Kültür ve Tu-rizm Bakanlığı Planlama Daire Başkanı Adnan Arslan, Sağlık

Prof. Dr. Mahmut ÖZDEVECİOĞLUM

elik

şah

Üni

vers

itesi

İİBF

Dek

anı

Çalış

tay

Koor

dina

törü

Bakanlığı Sağlık Turizmi Daire Başkanı Dursun Aydın, ÖGER Şirketler Kurulu Yönetim Kuru-lu Başkanı Vural Öger, Corbo-de Inf. Network Direktörü Dr. İnanç Atılgan ve Kayseri Kent Konseyi Başkanı Hakan Mahi-roğlu panelist olarak yer aldı. Panelde katılımcılar, Kayseri Turizmi ile ilgili gelişme potan-siyeli üzerinde durarak, yapıl-ması gerekenleri özetlediler. Panelin sona ermesini takiben Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Cengiz Te-kinsoy tarafından katılımcılara Erciyes Master Planı hakkında katılımcılara verilen brifingin ardından öğle yemeğine geçildi ve öğle yemeğinin ardından ça-

lıştaya geçildi. 2023 Türkiye Vizyonunda Kay-seri Turizmi’nin gelişim po-tansiyelinin değerlendirilmesi, yeni fikirlerle açılım sağlanma-sı, hazırlanacak eylem planına katkı sağlaması, ilgili tarafları bir araya getirmesi ve turizmde inovasyon sağlanması açısın-dan büyük önem arz eden bu çalıştay, Melikşah Üniversitesi İİBF Dekanı Prof. Dr. Mahmut Özdevecioğlu’nun koordinatör-lüğünde, Kış ve Doğa Turizmi, Sağlık Turizmi ve Kültür Tu-rizmi konularında toplam 6 grup ile 3 ayrı salon ve toplam 69 temsilcinin katılımı gerçek-leştirildi. “Kış-Doğa Turizmi” konulu çalıştay, 2 ayrı grupta

22 temsilcinin katılımı ile Erci-yes Üniversitesi Öğretim Üye-si Prof. Dr. Bekir Çoksevim’in moderatörlüğünde; “Kültür Turizmi” konulu çalıştay 3 ayrı grupta 35 temsilcinin katılımı ile Erciyes Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Beylü Dikeçligil moderatörlüğünde ve “Sağ-lık Turizmi” Konulu çalıştay 1 grupta 12 temsilcinin katılımı ile Erciyes Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İnci Varinli mo-deratörlüğünde gerçekleştiril-miştir. Moderatörlerin katkıları ile son derece başarılı geçen çalıştaylarda Kayseri Turizmi ile ilgili önemli tespitler yapıl-dı. Çalıştay iki ana bölümden oluşmaktaydı. Birinci bölümde

16 17KAYSERİDER 2013 KAYSERİDER2013

KAYSERİDER KAYSERİDERYAZIYAZI

Page 10: Kayseri Dergi

ilgili konu başlığı ile ilgili Kay-seri’deki temel sorunlar tespit edildi, ikinci bölümde ise bu so-runlara ilişkin çözüm önerileri geliştirildi. Erciyes Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İnci Varinli mo-deratörlüğünde yapılan sağlık turizmi çalıştayı, TBMM Da-nışmanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Erciyes Üniversitesi, Melikşah Üniversitesi, Sosyal Güvenlik Kurumu, Orta Anadolu Kal-kınma Ajansı, Kayseri İl Sağlık Müdürlüğü, Jeotermal Enerji vakfı ile özel kurumlar gelen 12 temsilcinin katılımıyla ger-çekleştirildi. Çalıştayın birinci bölümünde alanında uzman kişiler konu ile ilgili görüşlerini diğer katılımcılarla paylaşmış-lar, ikinci bölümünde katılımcı-lar Kayseri’de sağlık turizminin nasıl geliştirilebileceği ile ilgili

düşüncelerinin nominal grup tekniği yöntemiyle belirtmişler-dir. Bu süreç sonucunda toplam 144 adet fikir ortaya çıkmıştır. Daha sonra benzer içerikli dü-şünceler kendi aralarında grup-lanmış ve sonuçta fikir sayısı 28’e düşmüş ve değerlendirme aşamasına geçilmiştir. Yapılan değerlendirme sonucunda en çok oy alan 7 fikre ilişkin öneri cümleleri ve katılımcıların bu fikirlerin nasıl hayata geçirile-ceği ile ilgili görüşleri aşağıdaki gibidir. Yaşlı bakımı ön plana çıkarıl-malıdır.Yaşlı sağlık köylerinin nereler-de kurulacağının tespit edilme-si Alt yapının belirlenmesi ve pa-zarlama faaliyetleriBelediyelerin yurtdışından ge-lecek yaşlıların yararlanabile-

ceği yaşlı tatil köyleri oluşturul-masıKonaklamalı hobi bahçelerinin oluşturulmasıEkoturizm ile yaşlı bakım evle-rinin geliştirilmesiRehabilitasyon köylerinin oluş-turulmasıKayseri’de bulunan sağlık ku-ruluşlarının hangi alanlarda uzmanlaşacağına karar veril-melidir.Radyoterapi yatırımları ile hiz-met alanının geliştirilmesiİldeki kamu ve özel sağlık ku-rumlarının envanterinin çıkarıl-masıHangi hastanenin hangi konuda uzmanlaşacağına karar veril-mesiNiş konulara (Organ Plantasyo-nu, Onkoloji vs.) yoğunlaşılmasıAkreditasyon: Sağlık turizminin sürdürülebilirliğinin sağlanma-sında kalite ve markanın önemi

vurgulanmalıdır. Dünya genelinde genel kabul gören JCI ve ISO gibi sertifikas-yon sistemlerinin vermiş oldu-ğu kalite belgelerinin gerekle-rini yerine getirmeKayseri’deki uluslararası stan-dartlara sahip sağlık kurumla-rının tek elden pazarlanmasıÖzel sağlık kurumlarının akre-ditasyonun sağlanmasıKalkınma Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı nezdinde çalışmalar yapılarak Kayseri için orta ve uzun vadeli eylem planlarının ortaya konulmalıdır. Bu konu için Orta Anadolu Kal-kınma Ajansı’nın devreye gir-mesiSağlık endüstrisinin gelişmesi-ne öncelik verilmesi (üretici fir-malara teşviklerin sağlanması)Orta Anadolu Kalkınma Ajansı tarafından Kayseri için turizm kalkınma eylem planının hazır-lanmasıKayseri’de sağlık turizminin ge-lişmesi için dernek kurulmasıKAYSERİDER ile işbirliği artırıl-malıdır. Sağlık kurumlarının aralarında işbirliği yapmasıÇeşitli konularda tartışma, söy-leşi vb. faaliyetlerin düzenlen-mesiKayseri Sağlık Derneği’nin bir an önce kurulmasıSağlık turizmi ve diğer turizm alanları arasında entegrasyon sağlanmalıdır. Birlikte destinasyonTurizm acentaları ile işbirliği yapılmasıKış turizmi için Kayseri’ye ge-lenlere Kayseri sağlık sektörü-nün tanıtılmasıKayseri sağlık turizminin tanıtı-mının yapılması gerekir. Fuarlara katılınmasıÜniversitelerin işletme bölüm-

leriyle işbirliği yapılmasıUluslararası sağlık turizmi kongrelerine katılımın sağlan-masıErciyes Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Beylü Dikeçligil moderatörlüğünde Kültür Tu-rizmi Çalıştay, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Gençlik ve Spor Ba-kanlığı, Eti Maden İşletmeleri, İl kültür ve Turizm Müdürlüğü, Talas Belediyesi, Sanayi Odası ile özel kurumlar gelen 35 tem-silcilerin katılımıyla üç grupta gerçekleştirildi. Çalıştayın birinci bölümünde alanında uzman kişiler konu ile ilgili görüşlerini diğer katı-lımcılarla paylaşmışlar, ikinci bölümünden katılımcılar Kay-seri’nin sahip olduğu değer-ler, normlar ve yaşayış tarzı ile sahip olduğu tarihi eserlerden hareketle kültür turizminin nasıl geliştirilebileceği ile ilgili düşüncelerinin nominal grup tekniği yöntemiyle belirtmiş-lerdir. Bu süreç sonucunda 3 ayrı grupta toplam 386 adet fi-kir ortaya çıkmıştır. Daha sonra benzer içerikli düşünceler ken-di aralarında gruplanmış ve so-nuçta fikir sayısı 78’e düşmüş ve değerlendirme aşamasına geçilmiştir. Yapılan değerlen-dirme sonucunda en çok oy alan 14 fikre ilişkin öneri cüm-leleri ve katılımcıların bu fikir-lerin nasıl hayata geçirileceği ile ilgili görüşleri aşağıdaki gi-bidir. Profesyoneller tarafından üç boyutlu, yüksek kalitede, deği-şik dillerde Erciyes ve Kayseri belgelerinin hazırlanması ge-rekir.İleri teknoloji kullanan prodük-siyon şirketleri ile bağlantıya geçilerek Kayseri ve Erciyes’in tanıtımına katkı sağlayacak

belgesellerin hazırlatılmasıYöresel mimari özellikleri taşı-yan ve yöresel malzemelerden oluşan yapıların düzenlenme-si ya da yeniden inşa edilmesi yolu ile nitelikli konaklama üni-telerinin kurulması gerekir. İlgili kurumların önerisi üzerine üzerinde mutabık olunan yapı-ların inşa edilmesiİmar planlarının hazırlanarak gerekli kurumlarca onaylan-masıGerekli malzemeler için kalifiye personelin yetiştirilmesi Gerekli teşviklerin ilgili kurum-larca sağlanmasıGerekli şartları sağlayarak tu-rizm işletme belgesinin alın-ması hususunda girişimlere yardımcı olmakDünya çapında üne sahip olan Seyyid Burhaneddin Hz.lerinin ulusal ve uluslararası tanıtı-mına yaparak, fikri dünyasının anlaşılmasını sağlamak önemli bir gerekliliktir. Seyyid Burhaneddin Enstitüsü kurularak, gerekli araştırmala-rın yapılmasının sağlanması Seyyid Burhaneddin Türbe-si’nin çevre düzenlemesinin ya-pılmasıKültür ve Turizm Bakanlığı ve UNESCO’ya Seyyid Burhaned-din yılı olması için başvurunun yapılmasıİlgili yayınların farklı dillere çevrilerek dağıtımının yapılma-sıKendisi ile ilgili belgesel ve film çekimlerinin yapılmasıKayseri, Erciyes veya Anadolu Film Festivali adıyla ulusal ve uluslararası film festivallerinin düzenlenmesi gerekir. Üniversitelerin İletişim ve Gü-zel Sanatlar Fakülteleri ile ile-tişime geçerek gerekli organi-zasyonların yapılması

19KAYSERİDER2013

KAYSERİDER KAYSERİDERKISA KISA KISA KISA

Page 11: Kayseri Dergi

Kayseri Kültürünü tanıtan ta-belaların şehrin uygun yerleri-ne asılması gerekir. Tabelaların şehrin ve asılacağı yerin dokusuna uygun olarak hazırlanması ve asılmasıŞehrin yaşlı ve bilge kişilerine kültür insanı unvanı verilerek, okullarda veya diğer ilgili yer-lerde kentin eski adet ve göre-neklerinin anlatılması şehrin kültürel dokusunun aktarımını sağlayacaktır. Saha araştırması yapılarak kültür insanı unvanı verilecek kişilerin tespit edilmesiBu insanların öykülerinin kay-da alınarak arşivlenmesiKültür insanlarının bilgi biri-kimlerinin tanıtımının yapılma-sıKültür insanlarının ödüllendir-mesinin ve takdir edilmesinin sağlanmasıYeterli ve gerekli envanterler oluşturularak bu envanter kap-samında yapılacak projelerin

yurtiçi ve yurtdışında tanıtım programlarının oluşturulması gerekir.Tanıtmaya değer eserlerin ilgili kişi veya kurumlarca envante-rinin çıkarılmasıÇıkarılan envanterin yazılı bel-ge haline getirilmesiUlusal ve uluslararası fuarlara başvurarak bu konu hususun-da Kültür ve Turizm Bakanlı-ğı’nın desteği ve koordinasyon yardımının alınmasıProje destek fonlarına başvu-rarak gerekli desteğin sağlan-masıKırsal turizm tesislerinin ar-tırılması ve bilgilendirme top-lantılarının düzenlenmesi, Kayseri’ye yakın köy evlerinin turizme açılması, köy hayatı ve kırsal hayatın turizm ile adap-tasyonunun sağlanması turizm açısından önemlidir. Kırsal turizme elverişli köylerin tespitiTesislere işletecek köylülere

gerekli teşviklerin sağlanmasıKöy derneklerinin kurularak Kalkınma Ajansı ile ortak pro-jelerin yürütülmesiPilot bölge seçilerek hizmete açılabilecek noktaların seçimi, bilgilendirme ile halka bölgele-rin tanıtılmasıTalas’ın turizme kazandırılması gerekir. Talas Osmanlı Evi, Okutanlar Konağı gibi örneklerin yaygın-laştırılmasıBaşka şehir ve ilçelerde üne kavuşmuş benzer yapıların in-celenmesiMedyanın etkin bir şekilde kul-lanılmasıTescilli konakların butik otel haline getirilmesiKayseri, uluslararası turizm pazarlarında tanıtılmalıdır.Kayseri ve Erciyes ile ilgili tu-rizm broşürlerinin Kültür ve Turizm bakanlığı tarafınca ba-sılmasıUluslararası fuarlara katılımla-rın artırılmasıHedef ülkelerin belirlenmesiReytingi yüksek dizilerin bir veya daha fazla bölümüne Kay-seri veya Erciyes’te çekmesinin sağlanmasıMedyanın etkin bir şekilde kul-lanılmasıKayseri’nin yetiştirdiği önemli kişilerin eserleri ve yaşadıkları yerler tanıtılmalıdır.Kişiler adına özel gün ve hafta-ların düzenlenmesiİnanç turizmi kapsamında tur-ların düzenlenmesiYerel el sanatı ürünlerinin otantik yapısı korunarak tanıtı-mı sağlanmalıdır.Özgün el sanatlarının tespit edilmesiEl sanatı ürünlerine ilişkin pa-tentlerin alınmasıŞehrin merkezinde ve ilçelerde

“2023 Türkiye Vizyonunda Kayseri Turizmi Arama Konferansı ve Çalıştayı’nda Kayseri’nin turizm alanında da atılım yapması için gerekli olan çalışmalar ele alındı.

tarihi eser olmasa da geçmişi yaşatan yapıların tespit edil-mesi ve koruma altına alınma-sıBüyükşehir Belediyesi tarafın-dan İlçe Belediyeleri ile işbir-liği yaparak bu tür varlıkların tespit edilmesiTespit edilen varlıkların turizm açısından nasıl değerlendirile-bileceğinin tespit edilmesi ve hayata geçirilmesini sağlama-ya yönelik çalışmalar yapılmasıdükkan ve işletme tabelaların-da hem Türkçe hem de yerel dili ve kültürü yansıtan kelime-lerin ve isimlerin kullanımını sağlanmalıdır.Erciyes Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bekir Çokse-vim moderatörlüğünde Kış ve Doğa Turizmi çalıştayı Kültür ve Turizm Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Devler Su İşleri, KOSGEB, BOTAŞ, TPAO, SAV. SAN., İl kültür ve Turizm Müdürlüğü ile özel kurumlar gelen 22 temsilcilerin katılı-mıyla iki grupta gerçekleştiril-di. Çalıştayın birinci bölümün-de alanında katılımcılar konu ile ilgili görüşlerini diğer katı-lımcılarla paylaşmışlar, ikinci bölümünden ise bu fikirlerden hareketle kış ve doğa turizmi-nin nasıl geliştirilebileceği ile ilgili düşüncelerinin nominal grup tekniği yöntemiyle belirt-mişlerdir. Bu süreç sonucunda 2 ayrı grupta toplam 242 adet fikir ortaya çıkmıştır. Daha sonra benzer içerikli düşün-celer kendi aralarında grup-lanmış ve sonuçta fikir sayısı 52’e düşmüş ve değerlendirme aşamasına geçilmiştir. Yapılan değerlendirme sonu-cunda en çok oy alan 12 fikre ilişkin öneri cümleleri ve ka-tılımcıların bu fikirlerin nasıl

20 KAYSERİDER 2013

KAYSERİDER KISA KISA

Page 12: Kayseri Dergi

hayata geçirileceği ile ilgili gö-rüşleri aşağıdaki gibidir. Erciyes’te yer alan büyük otel-lerin yanı sıra butik oteller ve pansiyonların geliştirilmesi ge-rekir. Büyük otellerin sayısının sınırlı olmasının sağlanmasıHer kesimden insanın konakla-yabileceği butik otellerin kurul-masıPansiyon tarzı konaklama iş-letmelerini destekleyerek Erci-yes’e gelen turistlerin halk ile iç içe yaşama olanağı sağlanarak Kayseri Kültürü ve yaşam tarzı-nın turistler tarafından öğreni-lip karşılıklı etkileşimin sağlan-masıYerel yatırımları destekleyerek butik otel ve pansiyon tarzı ko-naklama işletmelerinin sayısı-nın artırılmasıYapılan yatırımlarda ve fizibilite etüdü çalışmalarında bilimsel

yaklaşım kullanılmalı ve yöne-tim değişikliklerinin yatırımla-rın seyri üzerindeki etkileri en aza indirilmelidir.Erciyes Master Planı’nın uy-gulamaya geçiş aşamasında meydana gelen değişimler çer-çevesinde sürekli olarak gün-cellenmesinin sağlanmasıPlanın uygulama aşamasın-da akademisyenlerle ve sek-tör içinde faaliyet göstermekte olan önemli kişilerle fikir alış verişi yapılmasıProjeyi yöneten idari ve siyasi yöneticilerin değişiminin proje-yi etkilemesinin önlenmesiKış sporlarının çocuklarla baş-layarak sevdirilmesinin sağ-lanması ve ileri nesillerde kış sporlarına olan ilginin yaygın-laştırılmasıTesisleri kullanım ücreti eko-nomik olmalıdır. Diğer kayak merkezleri ile re-

kabet edebilecek bir fiyat düze-yinin belirlenmesiYerli halk için farklı turistler için farklı bir fiyat uygulamasıGünlük, aylık veya sezonluk ak-tiviteler düzenlenmesiHafta sonları ve tatil günleri dışında insanları kayak mer-kezlerine çekebilmek için farklı uygulamaların yapılmasıKayseri ve Erciyes’in en iyi şe-kilde pazarlanabilmesi için medya etkin bir şekilde kulla-nılmalıdır.Popüler kişilerin gelmesinin sağlanması ve aktüel konuların incelenmesi Uluslararası düzeyde organi-zasyonlar düzenleyerek Erci-yes’in dünyaya tanıtımının sağ-lanmasıUlusal ve uluslararası medya temsilcilerinin Erciyes’le tanış-tırılıp onlara organizasyonlar düzenlenmesi

Kış turizmi odaklı reklam ajansları ile çalışılarak profes-yonel bir tanıtım yapılmasıYoğun kar yağışı sonucunda Er-ciyes’e ulaşım yollarının kapan-masını engellemek gerekir. Yolun kar yağışı sonucunda ka-panan bölümlerin belirlenerek bu bölgelere gerekli önlemlerin alınması ile Erciyes’e ulaşımda sürekliliğin sağlanmasıRaylı sistem veya teleski aracı-lığıyla Erciyes’e ulaşımın sağ-lanmasıErciyes’e giriş yollarının geniş-letilip ulaşıma en uygun hale getirilmesiDüzenli aralıklarla, belirlenen saatlerde toplu taşıma araçla-rı vasıtasıyla Erciyes’e ulaşımın sağlanması Kayak yapmayan turistler veya kayak yapan turistlerin kayak dışında yapabilecekleri aktivi-teler oluşturulmalıdır. Kampçılık, sight seing, dağcılık, trekking, fotoğrafçılık, cross golf, at biniciliği, dağ bisikleti vb. aktivitelerin gerçekleştiri-lebilmesi için gerekli altyapının oluşturulmasıBu aktivitelere uygun paket programlarının uygulamasıKonu ile ilgili federasyonların bilgilendirilerek gerekli deste-ğin alınmasıBu konularla ilgili şenliklerin düzenlenmesiKayak sporunun gelişmesini sağlamak için okullarda eğitim faaliyetleri ve kulüplerin artırıl-ması gerekir, Sertifikalı kayak hocalarının ye-tiştirilmesiÇocuklara ücretsiz olarak ka-yak eğitimlerinin verilmesiMilli Eğitim Bakanlığı ve Kayak Federasyonu ile koordineli ola-rak yapılan çalışmalarla gerekli desteğin sağlanması

Ailelerin kış sporları konusun-da bilgilendirilmesi ve çocukla-ra kayak sporunun sevdirilmesiÜrün yaşam safhaları Erciyes yöneticileri tarafından dikkate alınarak stratejik yönetim yak-laşımları çerçevesinde takip edilmelidir. Yönetim ve pazarlama faali-yetlerinde ürünlerin içinde bu-lunduğu yaşam evresi dikkate alınmalıGelişim sürecinde olan Erci-yes’in yoğun bir pazarlama faa-liyeti ile desteklenerek pazarda tutundurulmasının sağlanmasıİlgili kurum ve kuruluşların desteği ile Kayseri’yi cazibe merkezi haline getirecek ulusal ve uluslararası organizasyonla-rın düzenlenmesi sağlanmalı-dır. Tesisler sadece yerli turiste

değil yabancı turistlerin istek ve ihtiyaçlarını karşılayabilecek nitelikte hizmet vermelidir.Kayseri’de geniş katılım ile ilk kez gerçekleştirilen ve farklı üç kategoride yapılan çalıştay so-nuçları, sonuç bildirgesi ile ka-muoyu ile paylaşılmıştır. Umulmaktadır ve beklenmek-tedir ki, üretilen bu sonuç-lar Kayseri Turizmi açısından önemli açılımlar sağlasın. Çalıştay sonuçlarının kitapçık haline getirilmesi planlanmış ise de bu çeşitli nedenlerle mümkün olmamıştır. Alınacak tedbirlerle ikincisi planlanan Sanayi Çalıştayı bir kitapçık ha-line getirilecektir. Elde edilen ve yukarıda paylaşı-lan sonuçların hayırlı olmasını dilerim.

22 23KAYSERİDER 2013 KAYSERİDER2013

KAYSERİDER KAYSERİDERKISA KISA KISA KISA

Page 13: Kayseri Dergi

Erciyes’in Liderliğinde Kayseri ve Sürdürülebilir Turizm Potansiyeli

2005 yılından bu yana Avus-turya’nın kış turizmi alanında yaptığı projelerle adından sıkça söz ettiren ATC ve Klenkhart & Partner Consulting ZT Gmbh firmasına yaptırılan, Erciyes Turizm Merkezi Master Planı, aradan geçen 7 yıl içerisinde büyük bir başarı ile uygulan-maya devam etmektedir. Ara-dan geçen zaman içerisinde bu planın sadece kış turizmine dö-nük kısır bir proje olmayıp aynı zamanda 12 ay boyunca Kay-seri’ye katma değer yaratacak bir başarı öyküsü olacağının ilk emareleri gözler önüne seril-miştir. Yaklaşık 275 milyon Avro tuta-rındaki bu yatırım; mekanik te-sisler, karlama üniteleri, sosyal tesisler ve konaklama tesisleri-ni kapsamaktadır. Proje sonun-da toplam 20 mekanik tesis, 21 konaklama tesisi, 160 km pist uzunluğu, 1.700.000 m2’yi kap-sayacak karlama, 2000 kişilik kongre merkezi, 2000 kişilik günübirlik alan, 9 adet futbol sahası, 5 adet alışveriş merkezi

ve daha pek çok ünite hizmete açılmış ola-caktır. Mevcut 1000 adet olan yatak ka-pasitesi 5000’e çıka-rılmakta ve beklenen gelir çarpan etkisiyle 200 milyon Avro’yu bulmaktadır. Bütün bu ista-tistikler Erciyes’in liderliğinde Kayseri turizminin lokomotifi-nin kış turizmi ve sporları ola-cağını, fakat bununla sınırlı kal-mayıp çok yakın bir zamanda bütün bir yıla yayılan sosyal ve kültürel etkinliklerin de cazibe merkezi olacağını göstermek-tedir. Çünkü turizm hareketlili-ği içerisinde beklenen düzeyde gelir elde edebilmenin yolu, kı-sıtlı bir zaman dilimi içerisinde tatilini yapacak olan turist pro-filine ürün çeşitliliği sunmak ve alternatifler yaratmaktır. Aynı turizm çeşidi içerisinde rekabet şansı bulabilmek, farkındalık yaratmak ve pazarda öne geçe-bilmenin tek yolu budur. Çün-kü ancak sunulan alternatifler ışığında kalış süresi uzayacak, uzamasa bile turist deneyimi ve tecrübesi memnuniyet düze-yi ölçüsünde tekrar edecektir. Turizm hizmetinin stoklayama-ma maliyetinin olması, belirli bir süre sonra yöre halkını ve girişimcilerini olumsuz yönde etkileyecektir. Sürdürülebilir turizm tam da bu eksende o yö-renin o bölgenin tüm yıl boyun-ca hizmete açık olmasının önü-nü açan ve turizmin doğrudan ya da dolaylı gelir etkisini belirli

bir zaman dilimiyle sınırlandırmayan bir hareketin adıdır. Er-ciyes Master Planı bu noktadan bakıldığın-da sadece alternatif turizm anlayışıyla ya-pılmış bir plan değil,

aynı zamanda gelişen/dönüşen turizm koşulları, turist profili ve beklentileri ışığında çok pro-fesyonel ve dünyada parmak-la gösterilebilecek vizyonel bir projedir.Bir diğer husus; Erciyes’in bek-lenen ölçüde ve yapılan yatırım-ların ruhuna uygun bir biçimde faaliyet gösterebilmesinin en önemli ayağı çağımıza uygun konaklama tesislerinin hizme-te sunulmasıdır. Kültür ve Tu-rizm Bakanlığı güncel verileri-ne göre; Kayseri İlinde Turizm Yatırımı Belgeli 10 adet, Turizm İşletmesi Belgeli 21 adet tesis bulunmaktadır. Şu an itibariyle Turizm İşletmesi Belgeli tesis yatak kapasitesi 2825, Yatırım Belgeli Tesis yatak kapasitesi ise 1225’tir. Yatırımı tamam-lanacak tesislerle birlikte Ba-kanlık Belgeli tesis yatak ka-pasitesi 4050 olacaktır. Erciyes Master Planı dahilinde yatırımı tamamlanacak tesislerle bir-likte 2765 yatak daha hizmete girecek olup, proje sonunda Kayseri ili toplam yatak kapasi-tesi 6815 olacaktır. Proje ve ya-pılan yatırımlar göz önüne alın-dığında ortaya konulan hedefler ve yapılan yatırımların birebir örtüştüğü ve orta vadede 5000

Ertan ÖZÇOBANKÜ

LTÜ

R ve

TU

RİZM

BAK

ANLI

ĞI

Kari

yer U

zman

ı

civarı geceleme öngörüsünün gerçekleşeceğini söylemek zor olmayacaktır. Bununla bir-likte yatırım aşamasında olan konaklama tesislerinin sürdü-rülebilir bir master planı çer-çevesi içerisinde hizmet vere-ceği düşünüldüğünde, çevreye duyarlı olarak inşa edilmesi ve alternatif enerji kaynaklarından faydalanmasının önünü açacak bir biçimde projelendirilmesi önem arz etmektedir. Kültür ve Turizm Bakanlığı ta-rafından 2008 yılında başlatılan ve sadece geleneksel bir sosyal sorumluluk projesi olarak değil aynı zamanda çağdaş bir sos-yal sorumluluk yaklaşımının da ürünü olarak gösterilebilecek “Yeşil Yıldız” projesi, tesislerin enerji ve su giderlerinde orta vadede %40’lara varan tasarruf sağlamalarının önünü açmak-tadır. Bu açıdan bakıldığında Kayserili müteşebbislerin yön-lendirilmesi ve ortak bir koor-dinasyon ve güç birliğiyle Kay-

seri turizminin dünya turizm beklentilerine uygun bir yol ha-ritasıyla yoluna devam etmesi faydalı olacaktır.Ülkemizin yıllardır sahip oldu-ğu görülen turizm potansiye-linin yanında, günümüzde bir de; görülmeye başlanan bir potansiyel ve bu potansiyelin anlayışına uygun konaklama yatırımları büyük bir hızla iler-lemektedir. Kimilerinin deyimiyle He-lal Otel, kimilerinin deyimiyle Muhafazakar Otel konsep-ti, çoğunlukla insanların dini inançlarına uygun bir biçimde tasarlanan ve içinde konak-layanların inanış ve davranış ritüellerine dönük bir tatil an-layışı getirmektedir. Geçmişte sayıları bir-iki olan bu otelle-rin sayısı ülkemizde artık 50’ye yaklaşmıştır. Hal böyle olunca esnek ve çabuk karar verme yetisine sahip olması beklenen turizmcilerimizin, bu konsep-te uygun ve sayıları her geçen

gün artan turist profilini doğru analiz ettiğini söylemek kısmen mümkündür. Birleşmiş Milletler’e bağlı Dünya Turizmi Dairesi’nin ra-poru; 2011 yılının ticari hacmi 126 milyar dolara ulaşan mu-hafazakâr tatil pazarının, 2020 yılına kadar 192 milyar dolara yükseleceğini göstermektedir. Yaşamlarını dini inançlarına göre sürdüren kesime dönük yatırımların artması ve yaygın-laşması Arap baharından etki-lenen pek çok komşu ülkenin ilgisini ülkemize çekmektedir. Bu noktada; hatırı sayılır bir meblağ harcanan Erciyes kış turizmi master planı dahilin-de yatırım aşamasında olan konaklama tesisleri için sür-dürülebilirliğin sağlanması doğrultusunda muhafazakar turizm çeşitliliğinin de hizmet olanakları içinde yerini bulma-sı ve Kayseri’nin bu konsepte uygun manevi iklimi, Kayse-ri turizminin; 8 yıl içerisinde paylaşılmayı bekleyen 66 mil-yar dolarlık muhafazakar tu-rizm pazarı içinde alacağı payı önemli oranda artıracaktır. En büyük ikinci turizm pazarımız durumunda olan Rusya’dan gelen turist sayısındaki düşüş ve bunun üzerine komşu Yu-nanistan’ın içinde bulunduğu ekonomik kriz sebebiyle fiyat avantajı yakalamış olması, mu-hafazakâr turizme ağırlık ve-rilmesi gerektiğini ve bu hedef kitlenin sağlıklı ve mantıklı bir anlayış yapısıyla değerlendiril-mesi gerektiği gerçeğini net bir biçimde ortaya koymaktadır.

Kaynakça: www.turizm.gov.tr, www.kayserierciyes.com.tr ,Özçoban, Er-tan “Yeşil Yıldz”, Orion Kitabevi, 2012. www.islamihotels.com, http://yigm.kulturturizm.gov.tr .

24 25KAYSERİDER 2013 KAYSERİDER2013

KAYSERİDER KAYSERİDERYAZI YAZI

Page 14: Kayseri Dergi

1. Gün (Sabah): Cumhurbaşkanı, bakanlar, bürokratlar, yerel yönetimler ve akademisyenler ile geniş katılımlı bir açılış programı 1. Gün : Genel katılımlı üst düzey iki Panel

2. Gün (Tüm gün) : Arama Konferansı kapsamında 4-5 ayrı Çalıştay; sunumlar, tebliğler tartışmalar

2. Gün (Akşam): Sonuç bildirisinin kamuoyuyla paylaşımı

2. Gün (Akşam): Erciyes’te Gala yemeği

3. Gün: Sosyal Program / Kayseri Kültür Turu ya da Erciyes’te Etkinlik

1. Sanayide Engeller ve Fırsatları /

Yeni Sektörler

2. Devlet Destekleri ve Teşvikler

(Finansman, teşvikler, krediler…)

3. Dış Ticaret (İthalat, İhracat,

Eximbank…)

4. Ar-Ge, Teknoloji, Markalaşma,

İnovasyon

5. Aile Şirketlerinde Kurumsallaşma,

Üniversite ve Sanayi İşbirlliği

1. Panel / Dünya Vizyonunda

Kayseri Sanayii

2. Panel / Marka Şehir Kayseri’de

Marka Olmak

ARAMA KONFERANSI PROGRAM TASLAĞI

ÇALIŞTAY BAŞLIKLARI

PANEL BAŞLIKLARI

"2, ERCİYES BULUŞMALARI" "2023 TÜRKİYE VİZYONUNDA KAYSERİ SANAYİİ"http://www.erciyesbulusmalari.com/tr/ ARAMA KONFERANSI-II, MART - NİSAN 2013

ORGANİZASYON HEYETİ

KATILACAK KURUMLAR

ÇALIŞTAYA KATILACAK KİŞİLER

Ekonomi Bakanlığı, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, TOBB, KOSGEB, TÜBİTAK, TSE, TPE, OSB, ORAN, KTO, Erciyes Üniversitesi, Akdeniz İhracatçılar Birliği

1. Kayserili Sanayicileri

2. Kayserili İşadamları,

3. Kayseri Meslek Odaları Başkanları,

4. Ankara’daki Kayserili Bürokratları

5. Kayserili Siyasileri...

6. Kayseri Yerel Yönetim Temsilcileri,

7. Kayserili Akademisyenleri

Bir Araya Getirecek Bir Organizasyon...

26 27KAYSERİDER 2013 KAYSERİDER2013

Page 15: Kayseri Dergi

KAYSERİDER SÖYLEŞİLERİ

Kayseri Düşünce ve Atılım Der-neği’nin (KAYSERİDER) organi-ze ettiği Kayserider Söyleşileri Programı’nın bu dönemki son konuğu Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Genel Sekreteri Muam-mer Türker oldu. Ankara’daki İller Bankası Sos-yal Tesisleri’nde yapılan söy-leşiye çok sayıda KAYSERİDER üyesi katıldı. Söyleşide MGK Genel Sekreteri Türker, “Türki-ye’nin Terör Sorunu ve Bölge-deki Genel Durum”la ilgili da-vetlilere içeriği oldukça zengin bir konuşma yaptı. MGK Genel Sekreteri Muam-mer Türker, ülkemizde son yıllarda gelişen demokrasi ve insan hakları uygulamaların-dan bahsederek Türk insanının demokratik olgunluğunun art-tığından söz etti. Terörle etkin mücadele için ka-

MGK Genel Sekreteri

Muammer Türker,

KAYSERİDER Söyleşilerinin konuğu oldu

muoyu desteğinin önemli oldu-ğunu ifade eden Türker, bunun için çeşitli sosyolojik ve psiko-lojik yöntemlerin kullanılması gerektiğini ifade etti. Bazı ülkelerin Türkiye’nin kendi

kabuğuna çekilmesi için çeşitli girişimler içinde bulundukları-nı kaydeden Muammer Türker, ancak bunun 21. yüzyıl Türki-ye vizyonuna uygun olmadığını söyledi.

Sunum sonrasında katılım-cıların sorularını cevaplayan Türker’e Kayseri Düşünce ve Atılım Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Haskebabçı gü-nün anısına plaket takdim etti.

Muammer Türker’e Kayseri Düşünce ve Atılım Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Haskebabçı günün anısına plaket takdim etti.

MGK Genel Sekreteri

Muammer Türker, ülkemizde son

yıllarda gelişen demokrasi ve insan hakları

uygulamalarından bahsederek

Türk insanının demokratik

olgunluğunun arttığından söz

etti.

28 29KAYSERİDER 2013 KAYSERİDER2013

KAYSERİDER KAYSERİDERSÖYLEŞİLER SÖYLEŞİLER

Page 16: Kayseri Dergi

KAYSERİLİLER ANKARA İFTARINDA BULUŞTU

Bakan Yıldız: KAYSERİDER başarılı çalışmalara imza atıyor

Ankara’daki Kayserili bürokrat, akademisyen ve işadamlarının kurduğu KAYSERİDER, düzenlediği iftarda Başkent’te yaşayan Kayserilileri bir araya getirdi.

KAYSERİDER

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Kayseri Düşünce ve Atılım Derneği (KAYSERİDER)’nin başarılı çalışmalara imza attığına dikkat çekerek, dernek yönetiminin son derece aktif bir şekilde görevini yerine getirdiğini ifade etti.

Ankara’daki Kayserili bürokrat, akademisyen ve işadamlarının kurduğu KAYSERİDER, düzenlediği iftarda Başkent’te yaşayan Kayserilileri bir araya getirdi. Ankara Vilayetler Evi’nde düzenlenen iftara Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, AK Parti Kayseri Milletvekili Pelin Gündeş Bakır, MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı Metin Kilci, Rekabet Kurumu Başkanı Prof. Dr. Nurettin

30 31KAYSERİDER 2013 KAYSERİDER2013

KAYSERİDER KAYSERİDERİFTAR YEMEKLERİ İFTAR YEMEKLERİ

Page 17: Kayseri Dergi

Kaldırımcı ile çok sayıda Kayserili katıldı.

İftarda hemşehrilerine seslenen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız, Kayseri Düşünce ve Atılım Derneği’nin başarılı çalışmalara imza attığına dikkat çekerek, dernek yönetiminin görevini son derece aktif ve dinamik bir şekilde yerine getirdiğini ifade etti. Dünyanın büyüdüğünü ancak Türkiye’nin daha da

hızlı büyüdüğüne vurgu yapan Bakan Yıldız, Kayseri’nin de Avrupa kentlerini kıskandıracak derecede hızla büyümeye devam ettiğini kaydetti.

Kayseri’de doğan, büyüyen herkesin kente karşı sorumluluğu bulunduğunu, bu sorumluluğu bulundukları görev çerçevesinde yerine getirmesinin önemli olduğunu belirten Yıldız, “Bugün burada toplanmamızın bir sebebi

de bu sorumluluk bilinci. Samimiyet ve içtenlikle bu doğrultuda çalışmalarımızı yürüteceğiz.” diye konuştu.

KAYSERİDER Başkanı Aydın Haskebabçı ise derneklerinin yaklaşık iki yıl önce Ankara’da yaşayan akademisyen, bürokrat ve işadamları tarafından kurulduğuna dikkat çekerek, dernek çatısı altında kısa sürede çok sayıda faaliyette bulunduklarını bildirdi. Dernek olarak bu

KAYSERİDER

tür toplantılarla Kayserili hemşehrileri arasındaki dayanışma duygusunu artırmayı hedeflediklerini söyleyen Haskebabçı, “Kayserider Söyleşileri adı altında çeşitli programlar düzenledik. Bu toplantılarda danışma kurulu üyesi tecrübeli bürokratlar tecrübelerini genç arkadaşlar ile paylaştı. Projelerimiz arasında Erciyes Buluşmaları marka ismiyle

Erciyes Arama Konferansları önemli yer tutuyor. Ankara’dan yüze yakın katılımcı ile beraber Kayseri’de düzenlediğimiz bu toplantılarda 2023 Türkiye ufkunda Kayseri turizmini tartıştık. Erciyes Buluşmaları kapsamında gelecek yıl akademisyenlerle beraber Kayseri sanayisinin geleceğini ele alacağız. Erciyes Kış Sporları ve Turizm Merkez Projesi, kayak ve gondol

keyfiyle dikkat çeken Erciyes’i ülkemizin Davos’u haline getirmeyi hedefliyoruz.” diye konuştu. Haskebabçı, dernek olarak Kayseri’ye geziler düzenleyeceklerini kaydetti.

Konuşmaların ardından Kayserider Başkanı Haskebabçı derneğin faaliyetlerine verdiği destekten dolayı Bakan Yıldız’a plaket takdim etti.

Bakan Yıldız, Kayseri’nin

Avrupa kentlerini kıskandıracak

derecede hızla büyümeye devam

ettiğini belirtti. Kayseri’de

doğan, büyüyen herkesin kente

karşı sorumluluğu bulunduğunu

hatırlatan Bakan Yıldız, herkesin

bu sorumluluğu bulundukları görev

çerçevesinde yerine

getirmesinin önemli olduğunu

kaydetti.

32 33KAYSERİDER 2013 KAYSERİDER2013

KAYSERİDER KAYSERİDERİFTAR YEMEKLERİİFTAR YEMEKLERİ

Page 18: Kayseri Dergi

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Erciyes’i turizm merkezi hali-ne getirecek proje sayesinde dağın yaşanabilir bir yer haline geleceğini söyledi. Gül, “İnanı-yorum ki Kayseri, sadece Orta Anadolu ve Türkiye için değil, bütün Avrupa ve bütün dünya için ilgi çeken bir dağ ve turizm merkezi olacak.” dedi.Cumhurbaşkanı Gül, Ankara Ticaret Odası (ATO) Cong-resium’da gerçekleştirilen Kadim Kent Kayseri Tanıtım Günleri’nin açılışına katıldı. Gül burada yaptığı konuşmada Kayseri’nin tarihinin ortada olduğunu ve ‘kadim şehir’ ola-rak sunulduğuna işaret ede-rek, “Ticaret olarak temayüz etmiş, vasıfları hep gelişmiş, daha sonra sanayi ile kendisini ispatlamış, sonra eğitimde çok büyük hamleler yapmış, bugün 4 üniversitesi olan büyük bir şehir. Şimdi de turizm ile çok büyük bir hamle yapıyor. Bütün bun-lar bizi gururlandırıyor. Bir Anadolu şehrinde bu vasıfları, bu gelişmeleri görmek şüphe-siz ki bir Kayserili olarak beni ayrıca çok mutlu ediyor, çok gururlandırıyor.” dedi. Bir Kayserili olarak Erciyes’i görmenin, bütün Kayserililer gibi kendisini her zaman he-yecanlandırdığını dile getiren Gül, karayoluyla Kayseri’ye gittikleri dönemde şehre yak-laştıkça, ‘Bakalım Erciyes nasıl gözükecek?’ diye meraklandık-larını ifade etti.

Gül, “Gittiğimizde de seyret-meye doymayız. Nasıl İstan-bul’da boğazı seyrederlerse bizim için de öyle. Böyle bir güzelliği var.” ifadelerini kul-landı. Anadolu’daki kentlerin ara-sında böyle bir yarış olduğunu gördüğünü söyleyen Gül, Kay-seri’yi bu anlamda örnek şe-hirlerden biri olarak tanımladı. “Giderek çok daha fazla şeh-rimizin içeride ve dışarıda ilgi çekeceğine inanıyorum” diyen Gül, siyasetçilerin, yerel yöne-ticilerin ve işadamlarının kente büyük hizmet ettiğini belirtti. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, konuşmanın ardından TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, AK Parti Grup Başkanvekili Mus-tafa Elitaş, Kayseri Valisi Şerif Yılmaz, Ankara Büyükşehir Be-lediye Başkanı Melih Gökçek, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki,

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile birlikte kur-deleyi kesti. Sergilenen antika araçları in-celeyen Cumhurbaşkanı Gül, TOBB Başkanı Rifat Hisarcık-lıoğlu ile birlikte araçlardan birine bindi. Gül, aracın şoför koltuğuna oturdu. Gül, stantta bulunan telekferi-ğe binerek, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Öz-haseki’den proje ile ilgili bilgi aldı. Gül, ayrıca stant içinde çocuklarla da sohbet etti.AK Parti Kayseri Milletvekili Ahmet Öksüzkaya da “Kay-seri’nin tarih, kültür, sanat, ekonomik ve sosyal yönlerinin etkili bir şekilde tanıtımının yapıldığı Kadim Kent Kayseri etkinlikleri Ankara’daki tüm Kayserililer ve hatta Kayserili olmayan vatandaşlarımızın ilgisini çekti.

KADİM KENT KAYSERİ GÜNLERİ ANKARA’DA DÜZENLENDİCumhurbaşkanı Gül: Kayseri, ilgi çeken bir turizm merkezi olacak

35KAYSERİDER2013

KAYSERİDERKAYSERİ GÜNLERİ

Page 19: Kayseri Dergi

Etkinliğe iştirak eden vatan-daşlarımız Kayseri’nin tüm zenginliklerini ve yönlerini bir arada görme fırsatı buldu. Ya-pılan paneller, konferanslar ve söyleşilerle de Kayseri’yi aka-demik manada öğrenme fırsatı yakaladı. Kayseri’nin meşhur yöresel ürünlerinin de sergilendiği stantlarda ilimize gidemeyen hemşehrilerimiz ve vatandaş-larımız ürünlerimizi tanıma ve elde etme imkânı buldular. Etkinliklerin düzenlenmesinde emeği geçen sayın valimize, büyükşehir belediye baş-kanımıza ve tüm yetkililere teşekkür ederim.” dedi.

BAŞKAN YILDIZ: ‘‘KAYSERİ’NİN DENİZİNİ TANITTIK”Kayseri Kocasinan Belediye Başkanı Bekir Yıldız, Kadim Kent Kayseri etkinliklerinde Kayseri’nin denizini tanıttık-larını belirterek, resimleri görenlerin çok şaşırdıklarını söyledi. Etkinliği gezenlerin Kayseri’nin denizini fotoğraflarda görüp çok şaşırdıklarını belirten Belediye Başkanı Bekir Yıldız, “Herkes Kayseri’ye gerçekten deniz gelmiş şeklinde fikirleri-ni dile getirdi. Aynı günde aynı saatte Erci-yes’te kayılıp, Yamula’da su

kayağı yapılabiliyor. Bunların fotoğraflarıyla gören-ler hayret içinde kalıyor. Su üstü ve su altı sporlarında kullanılan yelkenli, kano jet ski

gibi araçlarla görsellik sağla-dık. Dağ, deniz, kar, su sporlarını bir arada görmek insanları da heyecanlandırıyor.” dedi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Kadim Kent Kayseri Tanıtım Fua-rı’nı gezdi. Tek tek bütün stantları gezen Bakan Yıl-dız, tarihi dokusu ve kül-türel zenginlikleriyle fuara renk katan Talas Belediye-si’nin standına geldi.

Kocasinan Belediye Baş-kanı Bekir Yıldız ve Kayseri Kültür ve Turizm İl Mü-dürü İsmet Taymuş’un da hazır bulunduğu ziyarette Bakan Yıldız’ı, Talas Be-lediye Başkanvekili Yaşar Bağırgan karşıladı. Bura-da dinlenen Bakan Yıldız’a geleneksel Ramazan şer-beti olan gül suyu ikram edildi. Ardından Talas Be-lediyesi tarafından geçen yıl düzenlenen Türkiye Fun

Fly Model Uçak Şampiyo-nası’nda ok atarken çeki-len fotoğrafı hediye edilen Bakan Yıldız, daha sonra Talas kır çiçeklerinin basılı olduğu duvar saatini kabul etti.

Kayserili firmaların ürün-lerini sergilediği fuar ala-nını gezen Taner Yıldız, kendisine ikram edilen sucuk, pastırma ve Kayse-ri mantısının tadına baktı. Ebru sergisi standını zi-yaret eden Yıldız, burada ebru yaptı. Bakan Yıldız, “Kayseri deyince tarihiyle, kültürüyle, ticaretiyle, sa-nayisiyle, 6 bin 500 yıllık tarihi olan birçok medeni-yete ev sahipliği yapmış bir şehirden bahsediyoruz.” dedi.

BAKAN YILDIZ, STANDLARI

TEK TEK GEZDİ

36 37KAYSERİDER 2013 KAYSERİDER2013

Page 20: Kayseri Dergi

Kadim Kent Kayseri Günleri, büyük ilgi gördü. Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Orman ve Su Bakanı Veysel Eroğlu, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih

Gökçek gibi siyaset dünyasının önemli isimleri etkinlik alanını gezerek başta hem yapılan faaliyetler hakkında bilgiler aldılar hem de başta mantı, sucuk ve pastırma olmak üzere yöresel lezzetlerin tadına baktılar.

Kayseri Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülen Erciyes Kış Sporları ve Turizm

Merkezi Projesi, Kadim Kent Kayseri Günleri’nin en çok ilgi çeken stantlarının başında geldi. Gerek projeyi gösteren maketler gerekse de üzerine suni kar yağdırılan gondol, ziyaretçiler tarafından ilgiyle takip edildi. Stantlarda etkinliğe gelen vatandaşlara Kayseri’nin yöresel tatları ikram edildi.

Kadim Kent Kayseri Günleribüyük ilgi gördü

ÖZHASEKİ: KAYSERİ’NİN DEĞERLERİ ÖN PLANA ÇIKTIKayseri Büyükşehir Bele-diye Başkanı Mehmet Öz-haseki, son yılların adın-dan en çok bahsedilen şehri olan Kayseri’nin ve değerlerinin bu etkinlik-le bir kez daha ön plana çıktığına vurgu yaparak, “6 bin yıllık tarihi, geç-mişten günümüze uzanan kültürel birikimi, sanayisi, şehirciliği ve insanıyla ül-kemizin nadide şehirlerin-den birisi olan Kayseri’yi ve Kayseri’ye ait değerle-ri Ankara’da bir kez daha öne çıkartalım istedik. Gerek Cumhurbaşkanımız ve bakanlarımız gerekse

siyasi parti genel başkan-ları, siyasetçiler, Kayse-ri’de görev yapmış eski bürokratlar ve de başta hemşerilerimiz olmak üzere Ankaralılar etkinlik alanına gelerek stantları-mızı geziyor. Yapılan ya-tırımları yerinde görüyor, geleneksel lezzetlerimizin tadına bakıyor. Televiz-yonlar buradan yaptıkları canlı yayınlarla tüm Türki-ye’ye Kayseri adının ulaş-masını sağlıyor. Çok keyif-li ve güzel bir ortam var. Şehrimiz için çok yararlı bir tanıtım etkinliği oldu-ğuna inanıyorum.” dedi.

38 39KAYSERİDER 2013 KAYSERİDER2013

KAYSERİDER KAYSERİDERKAYSERİ GÜNLERİKAYSERİ GÜNLERİ

Page 21: Kayseri Dergi

Çok değerli Cumhurbaşkanımız, kıymetli misafirlerimiz;Kadim Kent Kayseri tanıtım günleri programına hoş geldiniz.Sayın Cumhurbaşkanım; değerli konuklar,Şu husus tarihi bir hakikattir ki; şehirler, ülkelerden ve medeniyetlerden daha uzun ömürlüdür. Esas olan Medine, yani şehirdir.

Medeniyet, şehirlerde üretilen kültür sayesinde varlık kazanabilmiştir. Ülkeler zaman olmuş sadece bir tek şehirle, zaman olmuş birçok şehrin bir araya gelmesi ile varlık alanına çıkmıştır.İnsanlığın ürettiği en karmaşık ve en kapsamlı mekân örgütlenmesi şehirdir. Şehir, bir bakıma insan kadar öncedir.Bu çerçeveden baktığımızda,

Kadim Kent Kayseri tanımlaması, Kayseri’yi anlatan isabetli bir tanımlamadır.Kadim olmak ‘‘tarihi” olmaktır, ama tarih (yok) olmamaktır.Kadim olmak “geçmişi” olmaktır, ama geçmiş (eskimiş) olmamaktır.Kadim olmak “eski” olmaktır, ama eskimemektir de (zamanı geçmiş, değersizleşmiş).Kayseri; Asur-Hitit-Roma-Bizans-Selçuklu-Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde var olmuştur. Varlıkları asırlara ulaşmış bu medeniyet ve devletlere ev sahipliği yapmış bir kenttir Kayseri. Devletler, medeniyetler yok olmuş, el değiştirmiş ama Kayseri var kalmıştır.İşte bu ve benzeri nedenlerden hareketle, biz, dünyanın şehir merkezli, şehir esaslı bir yapılanmaya doğru bir ilerleyiş içinde olduğunu öngörüyoruz.Artık ülkeler arası ilişkiden daha çok, şehirlerarası ilişkiler, ülkeler arası rekabetten çok, şehirlerarası rekabetten bahsedilecek. Yarış, şehirlerarasında olacak. Şehirler, küresel dünyada kendi yarınını kendi kuracak şekilde, kendine bir çekidüzen verecek. Küresel dünyada ayakta kalabilmenin yolunu kendi imkânlarını, birikimlerini hayata geçirerek arayacak.Dünyamızda hemen her alanda yaşanan baş döndürücü gelişmeler ve değişmeleri zamanında algılayamayan ve doğru bir şekilde

Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki’nin Kadim Kent Kayseri Günleri’nde Yaptığı Konuşma Metni

Devletler, medeniyetler yok olmuş ama Kayseri var kalmıştır

yorumlayamayan ve kendini yenileyemeyen şehirler, tarihte yüzlerce örneğini gördüğümüz ölü-harabe-bitap şehirlerin kaderini paylaşmak zorunda kalacaklardır.İşte biz bugün Kadim Kent Kayseri Tanıtım Günleri çerçevesinde Kayseri’nin kadim tarihini, tabii değerlerini; çağdaş, yeni ve yenilikçi yüzünü önce Türkiye’nin kalbine, sonra halka halka genişleyerek tüm dünyaya tanıtmak ve böylece dünya şehirleri arasında hak ettiğimiz yeri almak istiyoruz. Kayseri’yi ya da herhangi bir şehri, kendi mekânından uzakta tanıtmak ne kadar mümkün olabilir ki? Kayseri’yi bu organizasyon çerçevesinde tanıtmak elbette mümkün olmayacaktır; ama biz Kayseri’den bir tat, Erciyes’ten bir esinti tattırmak istiyoruz. Bunu başarabilirsek ne mutlu bize.Kayseri için Kadim Kent tanımlaması yaptık ve bu adla bir toplantı düzenledik. Kayseri için Makamı Ulema, hayırseverler şehri tanımlaması da meşhurdur. Marka Şehir, Öncü Şehir, Model Şehir, Vizyon Şehir... Övülesi, takdir edilesi ne kadar tanımlama ve sıfat varsa; gerek bizler, gerek Kayseri’yi ziyaret eden yerli yabancı devlet adamları, sanatçılar, mimarlar Kayseri’ye o övülesi sıfatları vermekte cimrilik göstermediler.Halil İnalcık hocamızın anlatımına göre, 16. yüzyılda Kayseri’yi ziyaret eden Batılı seyyahların gözünde Kayseri “Özgür Kenttir” ve hatta “Kent Cumhuriyetidir”Evliya Çelebi’nin anlatımı ile Kayseri’yi okuyup da merak

40 KAYSERİDER 2013

KAYSERİDERKAYSERİ GÜNLERİ

Page 22: Kayseri Dergi

içinde kalmamak ve bir an önce ziyaret edip o güzellikleri tatmak hevesine kapılmamak imkânsızdır.Kim Kayseri’nin ve hatta Türkiye’nin milli türküsü kıvamına gelen ‘‘Gesi Bağları’’ türküsünü ve ezgisini duyup, o bağlarda bir sonbahar mevsimi altın sarısı yaprakların hışırtısı, ince ve derinden akan derenin şırıltısı, envai çeşit kuşların cıvıltısının oluşturduğu ambiansta, ceviz ağaçların o devasa kollarına dolanmak, ana kucağı misali gövdesine yaslanmak, gilaboru meyvesinin kiraz tenli dokusunu okşamak zevkini bir kez olsun, bir günlüğüne olsun yaşamak istemez?Gesi Bağları, Erkilet Bağları, biz şuna Kayseri Bağları diyelim, insanın ömrüne ömür katan bağlardır.Hele bir Erciyes var ki; Kayseri kaderini, kısmetini Erciyes’e bağlamış. Kayseri dün olduğu gibi bugün de Erciyes misali Anadolu coğrafyasının merkezinden yükseliyor, zirveleşiyor. Ufkunu Erciyes’in ufkuna odaklamış bir şehir Kayseri. Asırlara, medeniyetlere karşı ayakta kalabilmenin sırrını Erciyes fısıldamıştır Kayseri’nin kulaklarına. Ölümsüzlük iksirini Erciyes’in damıttığı buz gibi temiz, kar gibi ak, buz gibi soğuk suyu Erciyes’in memelerinden emdiği için Kayseri ölümsüzlük yoluna girmiştir adeta. Erciyes, Kayseri ve hatta Türkiye için bir bakıma “gönül dağı” olmuştur.Kayseri, bugün de Erciyes’in eteğine tutunarak, Onun sinesinde barındırdığı güzellikleri, zenginlikleri tüm dünyaya açarak, ikram ederek, şehirlerarası

rekabette yer almaya çalışıyor.Erciyes, Kayseri için hep fedakâr olmuştur, hep cömert davranmıştır. Kayseri’nin kaderi Erciyes’e bağlı, Kayseri’nin göbeği Erciyes’e rabttedilmiştir. Kayseri’nin ufku Erciyes’in ufkudur. Erciyes’in ufku ise hiç kararmaz, hep açıktır: doğuya, batıya; güneye, kuzeye.Ünlü Seyyah Strabon Erciyes’ten bahsederken şöyle der: “Erciyes o kadar yüce bir dağdır ki zirvesinden Akdeniz ve Karadeniz görünür.” Kayseri madem Kadim Kenttir

dedik, medeniyetlerin kadim eserleri Kayseri’nin koynunda adeta bir tak gibi dizilmiş, şehir takısı olarak o Güzel’in ziyneti olmaya, takısı olmaya devam etmektedir. Ay Perisi Hunat Hatun’un yaptırdığı Hunat Külliyesi; temiz bir aşkın, pak ve ak bir karasevdanın, kara topraklara yar ettiği Mahperi Hatun adına yapılan Şifahiye külliyesi; Kayseri taş bezemeciliğinin en nadide eserlerinden olan Döner Kümbet, şehre bir açı veren bir merkez olan Kayseri Kalesi, Kapalı Çarşı, onlarca medrese,

han, hamam, cami... Tarihte tatil yapmak, tarihte tefekküre dalmak için sizi bekliyor.Kadim Kent Kayseri’yi tanımak ve tanıtmak için bir aradayız ama...Ben sözü Karacaoğlan’ın deyişine getirerek devam ettirmek istiyorum. Karacaoğlan sevgilisini nasıl tanımlayacağını, nasıl tarif edeceğini, nasıl methedeceğini şaşırır ve alır eline sazını: “Nasıl methedeyim sevdiğim seni” diyerek söze başlar.Kayseri, bizim için bir Aslı’dır. Aslı ile Kerem’in bir nur olup

Erciyes’e ağdığı mekânın adıdır Kayseri. Bundandır Kayseri’nin türkülerinin yanık olması.Kayseri için Kadim Kent dedik, Makarrı Ulema dedik, hayırseverler şehri dedik, vizyon kent dedik, model kent dedik, örnek kent dedik, üreten kent dedik. Belki şimdi yeni bir sıfatla Kayseri’yi gündeme taşımanın zamanı gelmiştir:

MORAL KENT, MORAL ŞEHİR.Neden Moral Kent ve Moral Şehir?Kayseri, bilindiği üzere tam bir Selçuklu şehridir. Selçuklu

Sultanları gerek sefer öncesi moral depolamak, gerek sefer sonrası yara sarmak, dinlenmek, yorgunluğu atmak için Kayseri’yi mekân seçerlerdi. Osmanlı sultanları için Edirne ne ise Selçuklu sultanları için de Kayseri odur. Moral ve motivasyon merkezidir.Bugün de Kayseri böyledir. Kayseri’yi ziyaret eden devlet adamları için Kayseri, tam bir moral merkezidir. Kayseri’de sıkıntı dinlemezler, Kayserililer onlara dert anlatmazlar. Yaptıklarını anlatırlar ve

42 43KAYSERİDER 2013 KAYSERİDER2013

KAYSERİDER KAYSERİDERKAYSERİ GÜNLERİKAYSERİ GÜNLERİ

Page 23: Kayseri Dergi

hatta varsa Kayseri’nin üzerine düşen bir görev, onu yüklenerek yük alırlar; devlet adamları için bir moral kenttir Kayseri.İşadamları için de öyledir. Kayseri sanayisini gören, sanayicisi ile tanışan bir iş adamı için yeni ufukların açılması işten bile değildir. Kayserili: “Yakınma, yekin.” der, “Enseyi karartma.” der, moral olur iş adamına.Dünyanın önde gelen şehirlerini görmüş ve oralarda yaşamış bir vatandaşımız için de Kayseri moraldir. Hep özledikleri, “Neden bizde de şöyle derli toplu, geniş ve temiz caddeleri olan bir şehir yok, neden bizim şehirlerimizin trafik sorunu candan bezdirir, neden bizim yeterince yeşil alanımız yok?” diye ense karartan biri için Kayseri, tam bir moral motivasyon merkezidir. Kayseri’yi gören biri, “Artık biz de başarabiliriz”in özgüveni ile şehrimizden ayrılır.Üniversiteye okumak için gelen öğrenciler için de Kayseri bir moral merkezidir. Ev, yurt, burs, eğitim, eğlenme imkânları ile onları karşılayan dört üniversiteli bir şehirdir.Sağlık kurumları ile de Kayseri hastalara şifa dağıtırken bir yandan da moral depolar.Sporda da Türkiye’nin moral merkezi olmuştur Kayseri. Yabancılara gösterebileceği uluslararası organizasyonlara ev sahipliği yapabilecek kapasitede büyük ve yaygın spor tesisleri ile Kayseri, spor camiasının moral kentidir.Bitmekte olan Erciyes projesiyle, tamamlanmakta olan Anadolu Harikalar Diyarı’yla, yapılmakta olan Kale İçi Kültür Merkezi’yle Kayseri, modern kentlerin stres

yüklediği insanları çağırıyor.Erciyes’e gelin ciğerleriniz temiz havayla, ruhunuz moralle dolsun. Damağınız envai çeşit Kayseri mutfağının tatlarıyla tatlansın.Kuş olup uçmak için, kartal misali zirveden zirveye konmak için, Erciyes’te her türlü imkân sizi bekliyor.Çağrımız Erciyes’in çağrısıdır. Münir Nurettin’in bir şarkısında: “Bir tatlı huzur almaya geldik Kalamış’tan” dediği gibi;“Bir gönül dolusu huzur bulmak, moral almak için buyurun Kayseri’ye” diyorum.Kayseri başta olmak üzere; şehirler anlatılmaz, şehirler yaşanır.

BİR ŞEHİR NİÇİN TERCİH EDİLİR?BİR ŞEHİRDE NE ARANIR?BİR ŞEHRE NEDEN GİDİLİR?— Tarih’e meraklıysanız, tarihi eserlere ilgi duyuyorsanız, Kayseri sizin şehrinizdir. Kültepe/Kaniş-Karum, Kayseri Kalesi, Zamantı Kalesi, Sultan Hanı, Karatay Han, Kapalı Çarşı, Kümbetler, Camiler, Medreseler sizi bekliyor. Germir, Ağırnas, Tavlusun, Talas sizi bekliyor.— Tabiata hayransanız, el değmedik güzellikleri keşfetmek size heyecan veriyorsa, Kayseri sizin aradığınız şehirdir. Kapuzbaşı sizi bekliyor. Aladağlar, Yedigöller sizi çağırıyor. Sultansazlığı’na akın eden göçmen kuşlar sizi bekliyor. Gesi Bağları, Erkilet Bağları, mesire alanları, anyonlar, Kızılırmak, Zamantı, Yamula Barajı, Erciyes Dağı, Tekir Yaylası, Toroslar, Berçin Yaylası sizi bekliyor.— Sportif aktiviteler size heyecan veriyorsa yine Kayseri sizin şehrinizdir. Ali Dağı

yamaç paraşüt yarışmalarında, Erciyes kayak pistlerinde; Yamula su sporlarında; Ali Dağı, Aladağlar, Erciyes yürüyüş sporlarında temiz havası ile ciğerlerinize bayram ettirsin.— Mimarsanız, arkeologsanız, sanatçıysanız Kayseri sizin şehriniz demektir. Bağ evleri, kuş evleri, yeraltı şehirleri, ağa konakları, ören yerleri, Ermeni evleri, Rum evleri, Müslüman evleri; yolu taştan yapılma konaklar, taştan kurulmuş köyler, sokaklar sizi bekliyor. Mimar Sinan sizi bekliyor.— Yeme içmeyi seviyor, farklı kültürlerin leziz tatlarını keşfetmek istiyorsanız Kayseri tam da sizin aradığınız şehirdir. Kahvaltı tabağıyla, öğle esnaf yemekleriyle, ev yemekleriyle, kırk türlü mantı çeşidiyle. Pastırması, sucuğu, su böreğiyle Kayseri Mutfağı sizi bekliyor.— Okumak istiyorsunuz okul tercih edeceksiniz. Kayseri sizin şehriniz demektir. Dört üniversitesi ile sizi bekliyor.— Dindarsınız, köklerle bağ kurmak dini coşkuyu yaşamak istiyorsanız. Seyyit Burhanettin, İbrahim Tennuri, tarihi Selçuklu camileri sizi bekliyor.— Alışveriş yapmak ve çağdaş bir ortamda gününüzü geçirmek istiyorsanız da Kayseri sizin şehrinizdir. Trafik çilesine maruz kalmadan. Çağdaş ve konforlu alışveriş merkezleriyle, Kapalı Çarşısı’yla, yeraltı çarşısıyla, yayalaştırmış çarşı merkeziyle Kayseri sizi bekliyor.Yazıyla kışıyla, baharıyla, yazıyla dört mevsim Kayseri’de sizi saracak bir mekan, bir imkan hep vardır, var olacaktır.

Kayseri Artık Erciyes’i Düşünmeli

Merhabalar efendim,Kayserider’in gayretli yönetim kuruluna ve değerli üyelerine gönüllerindeki ‘Kayseri Sevgisi’ için çok teşekkür ediyorum.Bu güzel insanlar, içlerindeki sevgiden dolayı doğdukları topraklara ‘neler yapabiliriz’, ‘borcumuzu nasıl ödeyebiliriz’ düşüncesi ile harıl harıl çalışıyorlar.Sadece Ankara’da değil Kayseri’de de çeşitli programlar düzenleyip kentin gelişmesi için çalıştaylar, konferanslar, paneller düzenliyorlar.Tekrar teşekkürler, büyük yürekli, samimi, fedakar insanlar...Efendim, bu kentin son 25 yılını bir basın mensubu olarak yakından takip ediyorum. Mesleğe başladığım dönemde kentimizin problemleri ile şimdiki problemleri arasında dağlar kadar fark var.Bu dönemde özellikle alt yapı adına neredeyse yapılmayan kalmadı. Yamula Barajı, Kayseri ile komşu kentler arasında kara yolu bağlantısının çift yola dönüştürülmesi, şehir içi raylı sistem, organize sanayi bölgeleri, serbest bölge ve Erciyes projesi, hayata geçen projelerden sadece bir kaçı...Kayseri için, bu kentin insanları için dahası ülkemiz için su kadar, ekmek kadar önemi olan Erciyes projesi, koşar adımlarla ilerliyor.Dünyanın değişik ülkelerinden turistler eğlenmek için, kilometrelerce uzunluğundaki pistlerde doyasıya kayabilmek için Kayseri’ye gelmeye başladı. Altyapı tamamlandığında hayal bile

edemediğimiz kadar turist gelecek.Konaklama için otel, futbolcuların kamp yapabilmesi için futbol sahaları ile mekanik tesislerin yapımı ve bu otellerde çalışacak yetişmiş eleman ihtiyacının giderilmesi için hummalı bir çalışma devam ediyor.Hep dillendiriliyor, (alt yapı tamam sıra üst yapıda) diye.Peki üst yapıdan kastımız ne? Ne eksiğimiz kaldı? Bölgesinin cazibe merkezi konumundaki Kayseri’nin neye ihtiyacı var?Öncelikle yaşam standartları bir çok kente göre yüksek olan, şehircilik kültürü çok eski olan ve sanayi, eğitim, sağlık ve turizmde yeni bir ivme kazanan kentin 10 yıl, 20 yıl sonrasında ne gibi ihtiyaçları olacak? İşte sıra bu ihtiyaçların tespitinde.Ekonomi, sağlık, turizm ve eğitimin yanında kültür, sanat, eğlence vb...ihtiyaçlarımız ne olacak? Günümüz insanının genç yaşlı demeden özellikle de kente gelecek konukların ağırlanması ve eğlemesi için neler yapılmalı bu konuda bir ön çalışma yaptırılmalı. Artık kendi öz değerlerimize dönülmeli. Turistler, Kayseri’ye geldiğinde sadece kar, kayacak pist, ya da gondol yeterli olmayacak.Yüzyıllardan beri kentimize mührünü vuran tarihi eserler restore ettirilmeli, buralar modern olarak dizayn edilerek insanların hizmetine sunulmalı.Bu konuda bir teklifim var:Kapalı Çarşı, Bedesten ve dericilerin bulunduğu Vezir Hanı...Günümüz şartlarında artık geleneksel ticaret anlayışı ile esnafın ayakta durma imkanının sınırlı olduğunu hep birlikte görüyoruz.Bir değişime, bir yenilenmeye ve ortak akılda buluşup kendimizi şehrin geleceğine hazırlamaya ihtiyacımız var.Tarihi Kapalı Çarşı’da kabuk değişimi yaşanıyor. Esnaf artık kadın eleman çalıştırmayı tercih ediyor. Kadın çalışan sayısı çarşıda her geçen gün artıyor.Artık çarşı esnafının birleşerek çarşıyı bir dinlenme, eğlenme, kültür ve sanat mekanı haline getirmesinin zamanı geldi diye düşünüyorum.Düşünsenize, baklava börek yapan

ablalarımız, burada dükkanlarda katmer, yağlama, su böreği, sucuk ekmek, mantı yapıp satıyorlar...Bir tarafta büyük bakır tepsi içerisinde arabaşı, tepsinin ortasında da bakır kapta arabaşı çorbası. Misafirler tahta kaşıklarla arabaşı yutmayı öğreniyorlar...Bedestenin ortasında yanan soba etrafında ise gençler, telteli (pişmaniye) çekiyorlar. Gilaboru, kedibacağı, nevzine, yağ mantısı vb. yapılışını gören insanlar, bunların tadına da bakabilecek. Bu gibi yöresel ve kültürel değerlerimizi böyle tarihi mekanlarda pazarlamamız zor olmasa gerek.Artık Kayseri esnafı ve sanayicisi Erciyes projesi ile bütünleşmeli. Herkes kendine (Bu proje benim işimi nasıl etkileyecek? Ne gibi yenilikler, değişiklikler yapmalıyım?) diye sormalı. Dahası (Şu işte açık var, bu işi biz yapalım) demeli.Kayseri kültürünü bilmeyenlere veya yetersiz görenlere, kültürümüzün güzelliklerini, sohbet toplantılarımızı, arabaşı oturmalarımızı, kına gecelerimizi, kahve içme adetlerimizi göstermeliyiz.Bunu da hem kültürümüzün tanıtımı, hem de misafirperverliğimizin yanında bir sektör haline getirmemiz gerekiyor.Kapadokya’da gündüz peri bacalarını gezen turistler akşamları nasıl eğlence mekanlarında, Sarı Han’da eğleniyorlarsa Erciyes’e gelen turistler de gündüz kaydıktan sonra Kayseri’nin tarihi ve turistlik mekanlarında kültürel değerlerimizi görmeli.En büyük eksikliğimiz otel, yol, mekanik tesislerin yapılması idi. Onlar yapılır, yapılmaya devam ediyor. Şimdi sıra Kayseri halkının düşüncesini değiştirmesinde.Yani kendimizi ve işimizi kente gelecek bu misafirlere hazırlamalıyız. (Turizm işini helalinden nasıl yapabiliriz?) diye düşünürsek, araştırmalar yaptırırsak inanın bir çok yol bulabileceğimizden eminim.Haydi, kafamızı iki elimizin arasına alalım ve biraz da bu iş için kafa yoralım...

İsmail İÇER

44 45KAYSERİDER 2013 KAYSERİDER2013

KAYSERİDER KAYSERİDERYAZIKAYSERİ GÜNLERİ

Page 24: Kayseri Dergi

görüştük. 1994 yılında Belediye Başkanı seçilen Şükrü Karatepe, Mehmet Özhaseki ve Bekir Yıldız yıllardır raflarda bekletilen Yamula Barajı Dosyası’nı ellerine alıp en kısa zamanda Kayseri’nin Denizi’nin temelini atar. Bekir Ağabey de inşaat mühendisi olduğundan bu şirketin başkanı olur. O dönemde hükümetler sık sık değiştiği için bürokratik pek çok sıkıntı yaşamalarına rağmen azimle yılmadan inatla bu işin peşini bırakmazlar. Abdullah Gül’ün Başbakan olmasıyla kamyon dolusu bürokratik engeller o gün anında ortadan kalkar. En kısa zamanda inşaatlar biter, su tutulur. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın şaltere basmasıyla 31 Temmuz 2005

tarihinde elektrik üretimine de başlanır. Yamula Barajı’nın Kayseri’ye kazandırılmasında kırılma noktasının 2002 yılı 3 Kasım seçimlerinde AK Parti’nin kazanmasının ardından Sayın Abdullah Gül’ün Başbakan olması olduğunu vurgulayan Başkan Bekir Yıldız, ”Sayın Abdullah Gül Başbakan olduğu gün önümüzdeki bütün bürokratik engeller kalktı. O günden itibaren son süratle çalışarak hemen Yamula Barajı’nı bitirdik.” Bekir Yıldız, “Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Sayın Taner Yıldız, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Mehmet Özhaseki ve biz Yamula

Barajı’nın hayata geçirilmesi konusunda çok kritik süreçlerden birlikte geçtik. Ankara’ya aynı gün içinde 2 kez gidip geldiğimiz oldu. Ama bu 4’lü hiç yılmadı, azimle Yamula Barajı’nı Kayseri’ye ve ülke ekonomisine kazandırmak için gerçekten çok çalıştı” diyor gözlerini o günlere salarak…Bekir Yıldız, 65 kilometre uzunluğunda 82 milyon metrekare yüzeyi ve 3,5 milyar metreküp su hacmine sahip Kayseri’nin Denizi’nde su altı ve su üstü her türlü sporun yapılabildiğini gururla söylüyor. Teknelerle boğaz gezintisine benzer etkinliklerinin, arkadaş oturmalarının, kına gecelerinin, balık ve köfte muhabbetlerinin artık denizde ve deniz kıyısında yapıldığını, deniz kenarında düğün

Kayseri’den uzakta olmanın acısını hafifleten en etkili ilaç, Kayseri’den gelen iyi haberlerdir gurbetteki her hemşehrimiz için… Şehrimizin her geçen gün gelişmesi, genişlemesi, Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere, kraliçeler, başbakanlar, bakanlar, yabancı devlet adamları, Kayserispor, Erciyesspor derken… Her gün ekranlarda şehrimizdeki örnek ve güzel çalışmaları görerek keyif alıyoruz, özlemimizi dindiriyoruz. Son yıllarda da Kayseri’ye deniz geldiğinden bahsediliyor.

Kayseri’ye uçakla gidenler uçağın altındaki uzunca bir denizi görünce hakikaten insan keyifleniyor, gurur duyuyor. Evet, Kayseri’ye resmen deniz gelmiş işte… Ankara’da düzenlenen Kadim Kent Kayseri etkinliğinde Kocasinan Belediyesi’nin standı, ‘Kayseri’nin Denizi’ne Hoş Geldiniz’ diye muazzam bir deniz resmiyle gelenleri karşılıyor, Kayseri’deki deniz manzaralarını ve deniz kültürünü anlatıyordu. Fotoğrafları görenler; dağlar, taşlar, uzaktan görünen Erciyes Kayseri’nin, ama bu uzunnn devasa deniz de

neyin nesi diye düşündü. Kayserili hemşehrilerimiz bile durup durup bakıyor, bir de yan taraftan bakıyordu. Fotomontaj mıydı acaba resimler? Yokkk değildi. Yahu Ankara’daki başka illerden olan komşularımız iyiden iyiye şaşırdı, hani biraz da kıskanmadılar değil. Tabii iyice keyiflenmiştik.Biz de durmadık, bu güzelliği araştırıp şehrimize ve ülkemize kazandıran Kocasinan Belediyesi’nin ve Yamula Barajı’nı yaptıran Kayseri Elektrik Üretim A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Yıldız’la sizin için Kayseri’nin Denizi’ni

Akdeniz, Karadeniz, Marmara… Kayseri’nin Denizi Yamula…

Yamula Barajı kenarındaki Kayseri Marina’da kahvaltı bir başka

46 47KAYSERİDER 2013 KAYSERİDER2013

KAYSERİDER KAYSERİDERHABER ANALİZHABER ANALİZ

Page 25: Kayseri Dergi

yapmanın Kayseri için özel bir anı olduğunu, yoğun rağbet gördüğünü dile getiriyor.Başkan Bekir Yıldız,”Biz işin ticaretinden ziyade, barajın Kayseri’ye katacaklarını, katkısını düşünerek barajı yaptık. Elektrik üretimi devam ediyor. Kayseri’nin, Organize Sanayisi hariç, yarısının tükettiği kadar enerji üretiyoruz ve ulusal sisteme veriyoruz. Baraj bazı yerlerde 5 km, bazen de 500 metre genişliğe sahip. Bu su kütlesi coğrafyayı da etkiledi. Kayseri’de, bir taraftan Erciyes bir taraftan Kızılırmak sınırımız oldu” dedi.Türkiye’nin Antalya ve Ege kıyılarındaki turistik bölgelerde tüketilen alabalığın önemli

kısmının Yamula Barajı’ndan gittiğine dikkat çeken Başkan Bekir Yıldız,” Kültür balıkçılığı ve su sporları için de son derece uygun bir ortam var. Biz Sahil Yolu yapımına başladık. Bu sahil yolu 35 km kadar sürüp gidecek, bütün sahili dolaşacak. Herhangi bir yerden, Ankara Yolu’ndan başlayıp bu sahile inilebilir. Deniz kenarında cepler, tesisler, dinlenme, otopark yerleri, mesire alanları vs. olacak. Hafta sonlarında veya tatil günlerinde çok büyük ilgi var, Yamula Barajı Kayseri için çok renkli bir dünya oluşturdu” şeklinde bilgiler aktardı.İstanbul başta olmak üzere Ankara gibi büyük illerden gelen basın mensupları

Yamula Barajı’nda karşılaştıkları manzaraya çok şaşırıyor:’Kayseri’ye gerçekten deniz gelmiş’ diyor. Kocasinan Belediye Başkanı Bekir Yıldız, Kayseri’nin Denizi olarak tanımlanan, Yamula Barajı’nı herkese her fırsatta tanıtmak için çalıştıklarını Ankara ‘Kadim Kent Kayseri’ programından sonra Kış Turizmi ve Turizm Yatırımları Fuarı’nda da Yamula Barajı’nı Kayseri’nin Deniz’i olarak tanıttıklarını vurguladı. Yamula Barajı’nı daha önceden görmemiş ve duymamış olanlara fotoğraflarıyla gösterildiğinde “Kayseri’nin Deniz’i tanımının kabul gördüğünü vurgulayan Başkan Bekir Yıldız, “82 milyon

m2 yüzeyi, 3,5 milyar m3’lük su kütlesi ve yaklaşık 70 km’lik sahiliyle Yamula Barajı’nın fotoğraflarını görenler “Evet Kayseri’de gerçekten bir deniz var” diyor. Kayseri’nin Yamula Barajı vasıtasıyla bir denizi oldu. Sualtı ve su üstü her türlü sporun yapılabildiği, Erciyes’te kış sporları yapılırken, aynı gün Kayseri’nin Denizi’nde de su sporlarını yapabilmenin imkân ve nimetlerinden herkesin faydalanmasını istiyoruz” diye hedeflerini açıklıyor.Turizmciler ve vatandaşlar da, Yamula Barajı’na yani Kayseri’nin Denizi’ne yapılan hizmetlerden ve çalışmalardan memnun olduklarını, uçaktan baktıklarında küçük

Marmara’ya benzettiklerini belirterek” Kayseri’ye gerçekten deniz gelmiş” diyorKayseri’nin Denizi’nin kenarına Kocasinan Belediyesi’nin etaplar halinde yapmaya başladığı Sahil Yolu maliyetinin 12 milyon doları bulacağını vurgulayan Başkan Bekir Yıldız “Paradan ziyade şehrimiz önemli bir mesire alanına ve ulaşım ağına kavuşacak olması daha önemli. 32 km Sahil Yolu üzerinde 28 piknik seyir yeri, mesire alanları, parklar, dinlenme yerleri planladık. İnsanlarımız çocukları ve aileleriyle deniz kenarında gezinti yapabilecek.Arzu ettikleri yerde kendi getirdiği yemekleri yiyebilecek. Sahil yolundan gidenler,

Akdeniz, Ege, Marmara veya Karadeniz kıyısında geziyormuş gibi hissedecek. İnşallah Kayseri’yi sahile kavuşturacağız, sahile taşıyacağız” hedefini ortaya koyuyor.Kayseri’nin denizinin ve sahilinin Kayseri’de sosyal hayatı renklendirip sosyalite trafiğini bu yöne artırdığını vurgulayan Başkan Bekir Yıldız, ‘Yamula Barajı’nın nimetlerinden yararlanmak isteyen vatandaşları sahil mahalleleri Kemer, Dadağı, Ebiç, Mahzemin, Çevril, Taşhan, Emmiler ve diğer yerleşim yerlerine taşıyan geçiş noktalarını genişletmek için uçurumları bile doldurup yol yaptıklarını kaydetti.

Kayseri Marina tesisleri şehre gelen misafirlerin yeni mola yeri

48 49KAYSERİDER 2013 KAYSERİDER2013

Page 26: Kayseri Dergi

‘‘2013 YENİ ANAYASA

YILI OLACAK’’

Türkiye’nin önde gelen Anayasa hukukçusu ve TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, Türkiye gündemini uzun bir sü-redir meşgul eden yeni anayasa konusunda ‘ümitvar’ olduğunu belirterek, 2013’ün yeni anayasa yılı olacağını belirtti. 17 kez deği-şen 82 Anayasası’nın artık darbe anayasası olmadığını vurgulayan Kuzu, ‘postal kokusu’nun anayasa

içerisinden çıkarılması için yeni anayasanın gerekli olduğunu ifa-de ediyor.Yılların getirdiği tecrübelerden çıkarımda bulunarak “Menderes çalışmış koalisyon yemiş, Demi-rel çalışmış koalisyon yemiş, Özal çalışmış koalisyon yemiş, Tayyip Bey çalışıyor koalisyon yiyecek” diyen Burhan Kuzu, Türkiye’nin bir an önce bu kısır döngüye son

verecek sisteme geçmesi gerek-tiğine dikkat çekiyor. Bu konuda, 30 yıldır üzerinde çalıştığı baş-kanlık sistemini öneren Kuzu, başkanlık sisteminde yasama ve yürütmenin ayrı ayrı seçilerek geldiğine, aralarında herhangi bir bağ bulunmadığına vurgu yapı-yor. Kuzu, Türkiye’nin kilitlendiği 2023 yılı için endişeli konuşarak, “Bir koalisyon dönemine girer de risk ortamına giderse o zaman 2023 falan hayal olur” uyarısında bulunuyor. Bu sözler Türkiye’nin önde gelen Anayasa hukukçusu ve TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Bur-han Kuzu’ya ait. Yılların getirdiği tecrübelerden çıkarımda buluna-rak “Menderes çalışmış koalisyon yemiş, Demirel çalışmış koalisyon yemiş, Özal çalışmış koalisyon

KAYSERİDERGİ olarak bu sayıda TBMM

Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu ile Kayseri

hatıralarını ve Anayasa çalışmalarını

Meclis’teki makamında ele aldık.

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu; yemiş, Tayyip Bey çalışıyor koalis-yon yiyecek” diyen Burhan Kuzu, Türkiye’nin bir an önce bu kısır döngüye son verecek sisteme geçmesi gerektiğine dikkat çeki-yor. Kayseri’nin Develi ilçesine bağlı Şıhlı kasabasından olan hemşeh-rimiz Burhan Kuzu ile sıkıntılı ge-çen çocukluğundan ülke sorun-larına kadar birçok şeyi konuştuk. Şimdi sizi bu akıcı röportajla baş başa bırakıyoruz.Burhan Bey, Türkiye’nin çok yakınen tanıdığı bir simasınız. Başarılı bir eğitim dönemi, ardından kaymakamlık, aka-demik kariyer, üç dönem mil-letvekilliği ve TBMM Anayasa Komisyonu Başkanlığı... Başa-rılarla dolu bir yaşam… Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?Kayseri Develi Şıhlı doğumluyum. Şıhlı köydü benim doğduğum zamanlar. 9 çocuklu bir aileydik. Babam köyde imamlık yapar, çift-çilikle uğraşırdı. Ben orta üçüncü sınıftayken rahmetli öğle ezanını okurken minarenin başında vefat etti. Allahü Ekber Allahü Ekber dedi, devamını getiremedi. Kalp rahatsızlığı vardı. Orta okul üçte babamı, lise üçte annemi kay-bettik. Haliyle kalabalık bir nüfus, ben ortalarda bir yerlerdeyim. Çok güç şartlarda okuduk. Ana-dolu çocuğunun bütün çilelerini çektik. Kış geldi odun yok, kömür yok, soba yok… Altımızda bir fırın vardı, haftada birkaç gün kadın-lar ekmek yapıyorlardı. Oradan ısınmak için toprak yeri deldim, bir taş koydum. Fırın yakıldığı za-man oradan ısı geliyordu. Bunları bugünkü nesle belki ışık tutar diye anlatıyorum. Karde-şim ‘zeytini bir defada yedi’ diye benden de üç tokat yedi. O da öğretmen şimdi. Epey çileler, çok sıkıntılar çekerek bugünlere gel-

dik. Ütü yapacağız, ütü yok. Öğ-retmenler de çok dikkat ediyorlar bu işlere. Pantolonları yatağın altına koyuyorduk. Pantolonu yanlış koymuşsan 4-5 çizgi çıkı-yordu. Tabi bu şartlar bir taraftan da bizi pişirdi. Kendi yemeğimi-zi kendimiz yapmaya başladık; bulaşıkları, çamaşırları kendimiz yıkıyorduk. Bugünkü neslin yapa-mayacağı işler bunlar. Şimdi hazır yemeği ısıtıp yiyemiyorlar. Ben şu an hangi yemek dense yaparım; kardeşlerimin hepsi de yapar. Mesela en zor yemeklerden birisi pirinç pilavıdır, onu yapan her ye-meği yapar. Bir gün televizyonda tarif ettim, çok teşekkür telefonu aldım, ‘lapa yiyorduk’, ‘kupkuru yi-yorduk’ diyen var… O şartlar bizim okumamıza engel olmadı. Bilakis doping oldu. Ben ilkokulu, ortaokulu, liseyi, üni-versiteyi hep birincilikle bitirdim. Ben kendi şartlarımla çocukları-mın şartlarını ortaya koyduğum zaman aralarında neredeyse on, on beş tane Erciyes var. Şartlar her zaman doğru orantı-lı olmuyor, ‘şartlar iyidir okuma da iyidir’ diye böyle bir şey yok. Çoğu kez tam tersi oluyor. Şart-lar kötü olduğu zaman okuma daha iyi oluyor. Çünkü babasının imkanlarına güvenmeme ortaya çıkıyor. Arkaya dönüp bakacak, bir şey yok. 4 tane tarla, 9 kardeşe böldüğün zaman oda kadar yer düşüyor. Bunun tamamını eksen ne olur. Bu benim anlattıkların Anadolu insanının genel dramı-dır. Bunların dozu farklıdır belki…

“HEP DOKTOR OLMAK İSTİYORDUM”Ortaokul, liseyi okuduktan sonra İstanbul Üniversitesi Hukuk Fa-kültesini bitirdim. Ben hep dok-tor olmak istiyordum. Ama olma-dı, istememin sebebi, rahmetli annem kanserdi, belki onun ya-taktaki ızdırapları beni ona sev-ketmişti. Birinci olarak Hacettepe Üniversitesi’ne müracaat ettim, o zamanlar birincileri alıyorlardı, fakat öyle bir usül var ki, ilk tercihi seçen ancak girebiliyordu. Ama 4 tercih hakkı vermişlerdi. ‘Birinci tercihe giremezsen bekletiyorlar, dolmazsa birkaç turdan sonra alıyorlar ‘gibi gayri adil bir model vardı. Ben de tabi o zaman pua-nım tuttuğu halde, birinci olma-ma rağmen giremedim. Çok üzül-düm, saçımı o zaman döktüm. Çünkü lisede önce edebiyatta okudum, orada okul birincisi ol-dum; tıp sadece fen bölümünü aldığı için de fene geçtim. Fende de birinci oldum. Sırf ‘tıbba gi-reyim’ diye geçtim ama o kadar emeğim bir yanlış doldurmadan, bir tercih doldurmayı bilmeme nedeniyle heba oldu. O zamanlar Gevher Nesibe Tıp vardı Kayse-ri’de, Hacettepe’ye bağlıydı. Bi-rinci tercihimi Gevher Nesibe Tıp yazıp ondan sonra sıralasaydım kesin girmiştim. Ben Hacettepe olmazsa bu olur diyordum, iş öyle değilmiş. Birinci tercih esas alını-yormuş, olmayacak ya… Sonra Boğaziçi Üniversitesi’ne gittim. Orada da kimya mühendisliğin-de bir buçuk ay okudum. Tıp yok orada, oradan ayrıldım. Baktım hukuk fakültesinin önünde kuy-ruk var, ‘ben buraya kaydolayım’ dedim. ‘Burada okurum, nasılsa devam durumu yok, dershaneye giderim, kendi hakkımla tıbbı ka-zanırım’ diye düşünüyorum. Be-yazıt’taki hukuk fakültesine kay-doldum. Sınıfa girdik, kocaman

“Kendi şartlarımla çocuklarımın şartları arasında on beş tane Erciyes var.

50 51KAYSERİDER 2013 KAYSERİDER2013

KAYSERİDER KAYSERİDERRÖPORTAJ RÖPORTAJ

Page 27: Kayseri Dergi

kocaman kitaplar, bin 500 kişilik sınıf, Boğaziçi’nde 20 kişilik sınıf-tan bin 500 kişilik sınıflara geldik. Her gün fakülteye geliyorum, her gün ders çalışıyorum, ama ne çalışıyorum, fakat zerre kadar da sevmiyorum. TIBBI KAZANACAĞI SENE SINAVLAR İPTAL EDİLİRAma ideal başka bir şey. Hukuk fakültesinde ikiye geçtim. O sene tercih çıktı, 1972-1973. Bir yıl son-ra da şimdiki sistem çıktı. 18 ter-cihin tamamını tıp yazdım. Param olmadığı için bir buçuk ay ders-haneye gidebildim. O da yetmedi kazanmam için. İkinci sene, şu an profesör olan bir arkadaşım var, aynı evde kalıyorduk. Teknik üni-versitede asistan o zaman. O ‘ben seni çalıştırayım, tıbbı kazandıra-yım, istiyorsan’ dedi. Evde çalıştır-dı. Zehir gibi yaptı beni. Girdim imtihanlara, 18 tercihin tamamını yine tıp yazdım ama hukuktan üçe geçtim. Bırakacağım kafaya koydum. Arkadaşım geç karşıya dedi, çıkardı beni tahtanın karşı-

sına. O soruları söyledi, ben çöz-düm, o söyledi ben çözdüm, dedi ki, ‘Ya Cerrahpaşa, ya Çapa… Ha-yırlı uğurlu olsun.’ Helalleşip ayrıl-dık. Ben Develi’ye gittim, oradan köye geçtim. Temmuz ayı tarlada çalışıyorum. Bir de küçük radyom var, arkasına vurursan çalışıyor. O türkü söylüyor, ben de dinliyo-rum. Radyo bir ara yayını keserek, ‘Dikkat dikkat önemli bir haberi-miz var’ dedi. ‘ÖSYM sorularının çalındığı iddia ediliyor. İptal edil-me ihtimali var’ demez mi. Ben beynimden vurulmuşa döndüm, aldığım taşı radyoya fırlattım, bir geçti yanından, iyi ki değmedi, ondan da olacaktım. 15 gün son-ra sınavları iptal ettiler. Tekrar gir-dim ama, ‘lanet olsun’ dedim. BUGÜN LİSEYİ BİTİRSEM YİNE HUKUKÇU OLURUMHukuk fakültesi üçe gelmişim za-ten. Okulda kalıp asistan olmaya karar verdim. Bunu söylediğim arkadaşım ise, ‘Biz Anadolu ço-cuğuz, asla almazlar’ dedi. ‘Bir de-neyelim’ diye arkadaşımı da kan-dırdım. O şimdi medeni hukuk profesörü, ben de anayasa hu-kuku profesörüyüm. O arada bir boşluk doğdu, ben kaymakamlık imtihanına girdim. Kazanıp Tekir-dağ’da kaymakamlık stajımı yap-tım. Hakimlik, savcılığı kazandım. Tam oraya gitmek üzereyken, üniversitede asistanlık işim oldu. Onu istiyordum zaten. Ben bu-gün liseyi bitirsem yine hukukçu olurum, yine anayasa profesörü olurum. Bunu samimi olarak söy-lüyorum, benim bu alanda has-belkader yaptığım hizmet doktor olsam yapacağım hizmetten mu-kayese edilemeyecek kadar fazla-dır. O yüzden her şey takdiri ilahi.Çok sayıda hukuk bölümü ara-sında Anayasa Hukuku’nu seç-menizde birileri etkili oldu mu?Anayasayı seçmemde kimse et-kili olmadı. Tamamen anayasa-

yı vatan, millet, devlet sevdası sebebiyle seçtim. Zaten birinci sınıf dersi anayasa. Ben üçtey-ken buna karar verdim. Yoksa hiç kimse bana anayasacı olmam ko-nusunda bir telkinde bulunmadı. Ben anayasayı özellikle istedim. Ayrıca akademik hayatım ayrı bir sıkıntı. Bunu anlatsam birkaç mendil lazım. Doçentliğim bir bela, profesörlüğüm bir başka bela. Dik durdum diye 12 sene profesörlüğüm verilmedi. 10 sene derse sokulmadım. Çok mü-cadele verdim. Oraya girdim ama gel sen bana sor. Ama sonunda benimle uğraşan kimse kalmadı kürsüde. Anabilim başkanı ol-dum. Anadolu çocuğuna maale-sef belli kesimler çok kapalı. Mesela benim yanımda benim-le uğraşanların asistanları vardı, ben o çocukları çağırdım, ‘burası kimsenin kürsüsü değil, ne be-nim ne de giden hocalarınızın. Sizin hocalarınızla benim müca-delem çok çetin oldu. Onlar beni atmak istedi, ama ben sizi atmak istemiyorum’ dedim. Burada be-nimle çalışabilirsiniz.’ Onlar da ‘Sizinle bir problemimiz yok, ama biz de gideceğiz’ dediler. Onlar da çekip gittiler. TAYYİP BEY, ‘PARTİ KURUYORUZ SENİ LİSTEYE YAZDIM’ DEDİ1998’de profesörlüğümü aldım. İki sene anabilim başkanlığı yap-tım. Bu sefer Genel Başkanımız ve Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan bana ‘Hocam bir parti kuruyoruz, ne diyorsun. Seni lis-teye yazdım.’ dedi. Ben de o za-manlar Anadolu’ya konferanslara gidiyordum. Çok gittim Sivas öte-sine. Oralarda vatandaş 2001’de tedirgin vaziyette, hiçbirisi kon-feransımla alakalı bir konu sor-muyor. Asıl sorular ‘memleketin hali ne olacak?’, ‘Tayyip Bey parti kuruyor mu?’, ‘siz orada var mı-sınız?’ gibi sorular yöneltiyorlar.

“Radyo bir ara yayını keserek, ‘Dikkat dikkat önemli bir haberimiz var’ dedi. ‘ÖSYM sorularının çalındığı iddia ediliyor. İptal edilme ihtimali var’ demez mi. 15 gün sonra sınavları iptal ettiler. Tekrar girdim ama, ‘lanet olsun’ dedim.”

Tayyip Bey’e başta ‘benim kürsü var’, ‘beni aday yapma burada kürsüde kalayım’ dedim. ‘Oradaki hizmet farklı olacak’ dedi, biz de o şekilde gelmiş olduk. 2002’den bu yana Anayasa Komisyonu Baş-kanlığını yürütüyorum. Çok zor konuları bu komisyondan geçir-dim. Çok mücadele verdim. Çok kavgalar oldu. Dengeli bir şekilde götürmeye çalıştık iktidarı-mu-halefeti ile beraber. Bilemiyorum, inşallah iyi olmuştur. Lisenin ardından Kayseri’den ayrılıyorsunuz. Uzun bir süre İstanbul, milletvekilliği sonra-sında da Ankara dönemi baş-lıyor. Liseden sonra Kayseri ile irtibatınız nasıl oldu? Hangi sıklıklarla Kayseri’ye gidiyor-sunuz. En son ne zaman gitti-niz?Kayseri’de akrabalarım çok faz-la, çevremiz geniş. En son geçen Eylül ayında gittim. Senede bir kez en az gidiyorum. Bazı seneler de iki kez gittiğim de oluyor. Te-lefonla sürekli temasımız oluyor memleketle. Orada bir medrese var bizim köyde. Ben o medrese-de okudum ilkokulu. Tabi harabe olunca terkedildi. Ben de şimdi orayı restore ettirdim. Orası mu-azzam bir eser; Hamidiye Med-resesi… 2. Abdulhamit Han yap-tırmış. Benim babamın dedesi müderris, okulun rektörü, dedem de onun yanın da hoca olarak ça-lışmış. Sonra zaten dedeme kızını vermiş. Tabi rahmetli dedem 35 yaşında akciğer rahatsızlığından vefat etmiş. Zaten okumak üzere gelmiş oraya. Orada kalmış, yer-leşmiş. MEMLEKETLE BAĞIMIZ KOPMAZVekil olmamız nedeniyle kasaba-mıza yararlı işler yapmaya çalıştık. Bir gölet vardı, kurumuştu onu yeniden canlandırdık. Muazzam bir sulama göleti oldu. İçme su-

yunu getirttirdik. Çocukluğumda orman vardı. Oralar hep yaylalık, yayla ormanları onları hep kes-mişlerdi büyüklerimiz. Tamamı-na fidan diktik. Toroslara doğru muazzam bir orman oldu. 10 sene sonra zannediyorum orala-ra girilmez. Bu da bizim eserimiz olmuş oldu. Memleketle bağımız kopmaz. Akşama kadar Meclis’e yüzlerce misafirim gelir. Rande-vu almadan gelirler. Ben İstanbul milletvekiliyim, gelen 100 kişiden İstanbul bir çıkar ya da çıkmaz. Hep Anadolu’dan gelirler. Türki-ye’nin her ilinden gelirler, ben in-

sanların meselesini konuşurken hiçbir zaman partisini sormam. Ben meselesini öğrenirim, haklı görürsem vicdanen hemen te-lefona sarılırım. Bunun doğrusu odur, çünkü hak başka bir şeydir. İnsanların görüşü ayrıdır ama ben haklı görmezsem kendi partim-den de olsa, il başkanım da olsa ‘ben bu işe girmem’ derim. Ya da aradığımdaki karşı taraftaki bü-rokrat onun dosyasından benim bilmediğim bir şey söylerse, o zaman sahip çıkmam. İdariye de zorlamanın anlamı yok, ben doğ-ru bildiğim işleri yaparım. 10 yıl-

RÖPORTAJ RÖPORTAJ

52 53KAYSERİDER 2013 KAYSERİDER2013

KAYSERİDER KAYSERİDER

Page 28: Kayseri Dergi

dır hafta sonu İstanbul, hafta içi Ankara; mekik dokuyoruz böyle.Kayseri, son yıllarda yapılan yatırımlarla Avrupa kentlerini kıskandıran bir konuma geldi. Kayseri’nin siz hangi yönlerini seviyorsunuz? Kayseri’ye git-tiğiniz zaman yapmadan dön-mediğiniz şeyler neler?Kayseri çok gelişmiş bir il. Ana-dolu’nun incisi. İlim olduğu için söylemiyorum. Abdulhamit Han sabah kalktığı zaman Kayseri ve Konya’yı sorarmış; ‘Oralarda du-rum ne’ diye. ‘Oralarda problem yoksa imparatorlukta bir şey ol-maz’ dermiş. Selçuklu’dan kalan tarihi eserleri gezmek için özel-likle Kayseri içine girerim. Ayrıca caddelerinin genişliği beni mest eder. O caddelerin genişliği de rah-metli Osman Kavuncu’nun eseridir. Nur içinde yatsın. Anlatılır, Osman Kavuncu belediye başkanı olun-ca bir ara kaybolur. Belli kesim nereye gittiğini bi-liyor. Fransa’ya gitmiş, Pa-ris’e…

Dönmüş gelmiş, gelirken Kon-ya’ya uğramış. Konya’da o zaman Belediye Başkanı olarak Nalçacı var. Onu görmüş. Paris’i görmüş. Ben üç ili de bilirim, üçünü de yan yana koy, çok yakındır bu üç ilin projeleri, yol ve bulvar dizaynla-rı. Osman Kavuncu geliyor, tarihi eserleri ortaya koyuyor. Sonra yı-kıma başlıyor. Diyorlar ki ‘Bu kay-bolmuştu ne güzel nereden geldi bu Allah’ın belası.’ Öldürmeye ka-rar veriyorlar. Cemselerle askeriye koruyor. Dört sene sonra bakıyorlar ki adam haklı, ‘Aferin Osman’ diyor, herkes kızanların da kızgınlığı geçiyor. Tabi bütün belediye baş-kanları bu usulü devam ettirdiler. 1957’de Rahmetli Adnan Men-

deres Osman Kavuncu’yu

a r ı y o r . D i y o r ki ‘Os-m a n ç o k h i z -metin v a r ,

seni milletvekili yapacağım.’ O da Allah razı olsun Sayın Başbaka-nım, takdiriniz’ diyor. Osman Kavuncu, ‘giderayak şu-raya bir hapishane yapayım’ di-yor. Bir de hapishane yapıyor. 1957’de seçiliyor, 1960’ta darbe oluyor. Yaptığı hapishaneye tı-kıyorlar. Belediye başkanlarına bazen söylüyorum, ‘yapıyorsun ama, ona göre buraya da girebi-lirsin, Türkiye burası’ diye. Böyle de bir anısı var o şehrin tabi. KAYSERİ’NİN BÖYLE OLMASI BE-LEDİYE BAŞKANLARININ ÇALIŞ-KAN OLMASINDAN KAYNAKLA-NIYORKayseri’nin böyle olması hem iyi temel atılmasından kaynaklanı-yor, hem belediye başkanlarının çalışkan olmasından kaynakla-nıyor. Ondan da öte Kayseri in-sanının bölgesine yatırımdaki cömertliğinden kaynaklanıyor. Belediye başkanlarımız alıyor lis-teyi eline, Kayserili zenginlerin her birine bir yeri veriyor. Kimi-ne stadyum veriyor, kimine okul veriyor. Verirken de ‘yapar mısın’ diye bir şey yok. ‘Bunu sana ver-

dim, ne zamana tamamlarsın’ diyor. ‘Ağzını yidiğim üzerime

gelme’ diyor ama dese de üzerine gidiyor. Kayserili sabah işe çıkarken hanımı, çocukları para ister, ‘Lan beni öldürdünüz

artık,

bıktım lan sizden, yeter lan’ der ve önlerine 10 lira atar. Diyelim ki bir okul yapılacak oraya da çıkarır 100 bin lira verir. Hiç ondan kaç-maz. Bu fazla bilinmez, cimri zan-nederler ama tamamen afra taf-ra. Cimrilikten kaynaklanmıyor. Hayırseverlik noktasında Kayseri insanı çok cömerttir.SONBAHARDA MEYVELER OLUNCA KÖYE GİDERİMBen genelde Kayseri’ye sonba-harda giderim. Çünkü yazın çok iş var. Yazın çok çalıştığım için gö-züm korkar, yine çalıştırırlar diye. Tabi temmuz, ağustosta gittin mi ekin işleri var. Bizim dönem-deki o düven falan, harman kal-dırmak bela bir iş. Üç ay sürerdi. 1970’li yıllarda cırcır dediğimiz patos çıktı. Adana’dan geliyorlar, Benim üç aylık işimi üç saatte bitiriyordu. Ben o zaman ‘Bizim Şıhlı kasabası aya çıktı’ dedim. Üç ayla üç saat arasındaki farkı düşü-nün. Daha sonra biçerdöver çıktı. Biz eski dönemlerde çok çileler çektik, ekindi, oraktı… Çok gü-zel buğday ekerim, çok güzel çift sürerim. Köylünün yaptığı işin en güzelini yaparım. Çünkü küçük

yaşımdan beri hep işin içinde bu-lundum. Ama sonbahar geldi mi, güzel üzüm, elma meyveler oldu mu köye giderim. Bu nedenle zi-yaretler için sonbaharı seçerim. Çünkü gözüm korkmuş yazdan.Bir de benim bilinmeyen bir özel-liğim tiyatroya çok merakım var, ilkokul, ortaokul ve lisede hep tiyatro kolunda oynadım, en zor rolleri çevirdim, çok iyi not alırdım. Üniversitede bir hoca, siyasetçi olmasaydım belki de Yeşilçam’da çok meşhur bir artist olurdum. Nasip bizi buraya çekti. Burada hizmet ediyoruz artık. Çok yoğun bir yaşamınız var. Kendinize ve ailenize nasıl za-man ayırıyorsunuz?En zor soru bence bu. Bizim haya-tımız çok düzensiz geçiyor. Sebe-bi de yaptığımız işle alakalı. Öğ-retim Üyesiyken de çok düzenli olmuyordu. Değişik yerlerde pa-neller, sempozyumlar, yurtdışı ve televizyon programları benim 30 yıldır devam eder. Ben siyasette aktif olarak 2001’den beri varım, ama 2001 öncesinde de rahmetli Turgut Özal’a danışmanlık yap-tım. Birçok siyasi lidere görüşler verdim, raporlar yazdım. Dolayı-sı ile düzen olmayan bir tempo içerisinde oldum. Ne yemek saa-timiz belli, ne uyku saatimiz bel-li. 04.00’te yattığım olur, 05.00’te yattığım olur. 04.00’te kalktığım olur, 05.00’te kalktığım olur. Ar-tık vücut bu düzensiz hayata bir şekilde alışmış oldu. Tabi bunun sıkıntılarını daha çok çocuklar yaşadı. Çok zor oluyordu onlar küçükken. Bu bir özveri meselesi. Hanım Allah razı olsun çok anla-yış gösteriyor bu konularda. Yok-sa çok çekilecek bir iş değil. Ne yapacaksın artık bunun şuurun-da olunca başka türlü de yapa-mıyoruz. Kendimize de çok vakit ayıramıyoruz. Dinlenemiyoruz, ama ne yapacaksın…

Anayasa ve başkanlık sistemi konularında Türkiye’de otorite isimlerden birisiniz. Yeni ana-yasa konusunda çalışmalar ne durumda. 2013 yeni anayasa yılı olacak mı? Yeni anayasa Türkiye’ye ne getirecek?Yeni anayasa yapımını 19 Ekim 2011’de başladık. Alt komisyon kuruldu. Her partiden eşit katılım oldu. Yaklaşık bir senedir çalışı-yorlar arkadaşlarımız. Altı ay do-küman toplama aşaması, görüş-meler aşaması, son dört ay yazım aşaması. Dört ayda 43 civarında madde yazıldı. Daha zor mad-deler duruyor; hükümet modeli ne olacak, ona henüz karar veri-lemedi. Biz ‘başkanlık’, ‘yarı baş-kanlık’, ‘partili cumhurbaşkanlığı’ olsun diyoruz. Onlara da muha-lefet tarafından sıcak bakılmıyor. Vatandaşlık tanımı, değişmez maddeler gibi daha zor konular masaya yatırılmadı. Bakacağız, bunlar ne olur, nasıl olur, bile-miyoruz. Ama süre olarak Sayın Cumhurbaşkanımız olsun, Sayın Başbakanımız olsun konuşmala-rında 2013’ün başını gösterdiler. O hesaba göre anayasa hazırlığı için bir yılı aşkın bir süre olmuş oluyor. Bu da dünya ortalamaları-na göre makul bir süre. Bu 1789 Fransız İhtilali’nden sonra dünya-da 842 anayasa yapılmış. Bu ana-yasaların içinde 16 günde yapılan Japon anayasası var; 17 yılda ya-pılamayan var. Ama ortalama bir, bir buçuk yıl sürüyor. Hadi mart, nisan diyelim, ama çıkmazsa artık zor bir sürece giriyor demektir. Bir de önümüzdeki dönemde seçim atmosferine girdi mi daha da zor-laşacak. Tabi bir de dört partiyi bir noktada buluşturacaksın. Ko-lay olmuyor. Bakın ‘seçim tarihini değiştirelim’ dedik, kışın zor oluyor, rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu vefat etti, ka-zalar oluyor. Çünkü evet seçim

“Tiyatroya çok merakım var, ilkokul, ortaokul ve lisede hep tiyatro kolunda oynadım, en zor rolleri çevirdim, çok iyi not alırdım. Üniversitede bir hoca, siyasetçi olmasaydım belki de Yeşilçam’da çok meşhur bir artist olurdum.”

54 55KAYSERİDER 2013 KAYSERİDER2013

KAYSERİDER KAYSERİDERRÖPORTAJ RÖPORTAJ

Page 29: Kayseri Dergi

martta ama bunun hazırlıklarına ocakta başlıyoruz. Üç ay önce-den başlamak durumundasınız. Ondan dolayı zor yoksa ‘efendim Mart’, oturup oturup martta san-dık başına gitmiyorsun ki. Bir de bunun ön çalışmaları var. Bizler için, partiler için, liderler için. Onu bile geçiremedik. Seçim tarihinin öne alınmasında bile anlaşama-yan bir parlamento yeni bir ana-yasada… İnsanın kuşkuları var yani. Çıkar mı? İnşallah çıkar, öyle diyelim. MEVCUT ANAYASA ARTIK 82 ANAYASASI DEĞİLMevcut anayasa esasen artık 82 Anayasası da değil. Bu anayasa 17 kez değişti. Çok yol aldı. 80 kü-sür madde değişti, 115 noktaya temas edildi. Bunların tamamı da olumlu değişiklik. Yani yanlış ya-pılmamış, hepsi doğru yapılmış değişiklikler, demokrasi adına, özgürlük adına… Öyle olunca da 82 Anayasası’nın bel kemiği kırıl-mış vaziyette. Artık darbe anaya-sası denmez ama ne var ki postal kokusu hala anayasa içerisinde olduğu için insanlar bundan hala rahatsız oluyor. O zaman bu anayasayı çıkarıp, sil baştan yeni bir anayasa, yeni bir tarihle bir milat yapmak lazım. Bu vatandaşa bir doping olur. Yok-sa ‘bu anayasa geldi, Türkiye’nin her şeyi çözüldü’, böyle bir şey yok. Anayasa tek başına her şeyi çözmez. Ama millet bizden bunu bekliyor. Söz verildi. Her parti eğer bunun farkına varır da biraz fedakarlık gösterirse bu iş olur.

Aksi halde ‘ben bunu diyorum, oldu oldu, olmadı ben gidiyorum’ olmaz yani. Böyle yapamayız. Do-layısıyla hem ümit varım, hem yokum diyelim. Ortada… İnşal-lah olur diye düşünüyoruz. Son günlerin en çok tartışılan konusu başkanlık sisteminde de uzmanısınız. Dünyada çe-şitli başkanlık sistemleri var? Türkiye için nasıl bir başkanlık sistemi önerirsiniz? Başkanlık sisteminin Türkiye’ye getirisi neler olur? Başkanlık modeli AK Parti’nin sa-vunduğu sistem. Benim bu sis-temle bağım yeni değil. Benim bu sistemle bağım 30 yıldır var. Bu anlamda birkaç kitap yazdım. Özal’a danışmanlık yaptığımda bütün bunları dile getirdim. Za-ten makalemi okuyarak kendi beni çağırmıştı rahmetli. Başkan-lık modeli benim yıllardan beri yazdığım, çizdiğim birşey. Eski dönemlerde de savundum. Sanki parti durup dururken buna ka-rar vermiş, hoca da onlara yardı-mı olmaya çalışıyor. Böyle değil, konu tamamen benim uzmanlık alanımdır ve ömrümü verdiğim bir alandır. Konuya bu açıdan bakmamız lazım. BİLMEYENLER YAZARAK MİLLETİN KAFASINI KARIŞTIRIYOR Bu model bilinmiyor Türkiye’de. Bilmeyen insan bilmediği şeyin düşmanı oluyor. Bir kısmı biliyor, bildiği halde karşı çıkıyor, bir kıs-mı gerçekten bilmiyor. Bir televiz-yon programındaydım, bundan 15-16 sene evvel. Biri telefona

bağlandı. ‘Başkanlık modeline karşıyım’ dedi. Yöneten de ‘neden karşısın’ diye sordu. Cevap çok il-ginç; ‘Parlamentosu olmayan bir sistemi ben ne yapacağım’ diyor. Telefondakine ‘Beni 12’den, tam savunduğum noktadan vurdun’ dedim. ‘Başkanlık modelini par-lamento güçlü diye savunuyo-rum. Sen başkan deyince kral mı zannediyorsun’ dedim. ‘Başkan-lık modeli olarak Amerika’da bir tane değil, iki tane parlamento var’ dedim. ‘O parlamentoların biri sağ gözüne öteki de sol gö-züne girsin’ dedim. ‘Bilmiyor-sun niye bağlanıyorsun’ dedim. Milletin kafasını karıştırıyorsun. Bilmeyenler yazıyor, milletin ka-fasını karıştırıyor. Niçin başkan-lık sistemi? Şimdi dünyada iki sistem var, başkanlık sistemi, bir de parlamenter sistem. İkisinin karışımından da yarı başkanlık sistemini ortaya çıkarmışlar. Par-lamenter sistemin doğum yeri İngiltere, başkanlığınki Ameri-ka; yarı başkanlığınki de Fransa. Şimdi başkanlık modelini kuran Amerikalılar, parlamenter sistemi bilmiyor değillerdi. Çünkü Ame-rika’yı kuranlar İngiltere’den göç eden koloniler. İngiltere’deki par-lamenter rejimi bile bile başkan-lık sistemine geçtiler. Adamlar ‘Biz süsten ibaret devlet başkanı istemiyoruz. Adam hem icraat yapsın, hem temsil etsin. Temsil farklı, icraat farklı gibi iki başlılık istemiyoruz’ dediler. Bir de ‘bu memleketi en iyi nasıl yönetebi-liriz?’ sorusunu sorup başkanlık modelini dizayn ettiler. 1787’de bu anayasayı yaptılar. BAŞKANLIK SİSTEMİNDE YÜRÜTME İLE YASAMA BİRBİRLERİNDEN BAĞIMSIZParlamenter sistem İngiliz tarihi ile yoğrulmuş, oradan doğmuş ve bence sırf orada uygulanabi-len bir model. Halbuki başkanlık

“82 Anayasası’nın bel kemiği kırılmış vaziyette. Artık darbe anayasası denmez ama ne var ki postal kokusu anayasa içerisinde olduğu için insanlar bundan hala rahatsız oluyor. “

modeli Amerikan tarihi içinde doğmamış, Amerika’yı kuranlar aklını kullanarak ülkelerini en iyi şekilde yönetmenin arayışında olmuşlar. Burada vazgeçilmez bazı ilkeler var, o temel taşlardan vazgeçersen sistemi çökertmiş olursun. Tıpkı Güney Amerika ör-neklerinde olduğu gibi. Biz bunu söylüyoruz ama kendi kafana göre de ‘benim ülkeme şu lazım, bu lazım’ demiyoruz. Bu sistemin ana arterleri var, niçin Amerika’da başarılı, onu soracaksın, onun cevabı uygulamasında var. Ona göre dizayn edeceksin. Ama bazı şeyler var, federal yapı gibi. Orada var ben de alayım demek zorun-da değilsin. Kendi ülken üniter yapılıdır, ille de federal yapılı ol-sun diyemezsin. Çünkü başkanlık modeli ile federal yapı paralel gi-den bir şey değil. Almanya, Yeni Zelanda, Kanada, bunlar federal yapılı sistemler. Niye başkanlık değil de parlamenter rejim var. Demek ki böyle bir şey yok yani. Fransa bugün üniter yapılı bir ülke. Üniter yapıda, hem de çok hassas bir ülke. Nasıl yarı başkan-lığa geçmiş. Demek ki geçebiliyor yani. Biz hangi modele gidersek gidelim yerel yönetimlerin güç-

lenmesi lazım. Mahalli idarelerin, belediyelerin çok güçlü olması lazım. Bu parlamenter sistemin sıkıntısı yürütmeyi parlamento-nun içinden çıkardığımız için, ben hükümeti neden denetleye-yim. Bakanlar hakkında gensoru veriliyor. Muhalefetin bakanım hakkında verdiği bir önergeye red vereceğim öyle mi? Benim aklımla zorum mu var. Niye vere-yim ki? Dolayısıyla çalışmayan bir mekanizmaya güveniyorlar. Efendim parlamenter denetim varmış? Nerede parlamenter denetim, bugüne kadar hangi bakanı düşürebildiniz? Ben niye düşüreyim yani. Evvela denetim yok. Parlamenter modelde ya-sama, yürütme, yargı ayrı diye kuvvetler ayrılığı ilkesi var ama uygulamada yok. Çünkü yürütme yasamanın içinden çıkıyor. Hal-buki başkanlık modeli yürütmeyi direkt halkın içinden çıkarıyor, ya-samayı ayrıca çıkartmış. İkisini de birbirinden ayırmış. İkisi de direkt halkın içinden çıkıyor. Sen sensin, ben benim diyor. Aralarında hiç-bir bağ yok. Bunu sağlamak için de iki tane sistem yapmış. Par-lamenter sistemde benim mil-letvekili olmam tamamen genel başkanın emriyle olur. Listeye girdin girdin, giremedin yandın. Başkanlık sistemi orada dar böl-ge sistemini getirmiş. Bir bölge-den bir kişi çıkar diyor, belediye başkanları gibi. Nasıl birçok ba-ğımsız belediye başkanı çıkabi-liyor, hem de partilere rağmen. Şanlıurfa örneklerden birisi. Vekil olmak isteyenleri lidere bağlı kıl-mamış. Seçilenden bakan olamı-yor. Çünkü başkanlık sisteminde milletvekilinden bakan olamıyor. Dışarıdan olacak. Kişi eğer bakan olmak istiyorsa vekil olmayacak. Beni lidere mutlak bağlı kılan tek-rar seçilme kaygım, bakan olma-mı bitirince ben vicdanen hür, bir

vekil konumuna geliyorum. Mil-letin vekili oluyorum, elimi kaldı-rırım, kaldırmam çünkü milletten başka kimsenin bana yapacak bir şeyi yok. Milletin aleyhine bir şey yaparsam o zaman yandım işte. Başkanlık modeli bu ikisini sağlamış mutlak olarak iki gücü ayırmış birbirinden. Parlamento-yu denetleyen bir organ haline getirmiş. Bu manada da serbest bir milletvekili var. KAPUSUZ’A BAKIP ELİMİ KALDIRIYORUMKayseri Büyükşehir Belediye Baş-kanı Mehmet Özhaseki, bir gün Kayserili vekilleri topladı, orada sordu eski vekilden birine ‘Sen bu işten fazla anlamazsın ama nasıl oy kullanıyorsun’ dedi. O da ‘Çok kolay, Grup Başkanvekili Salih Ku-pusuz’a bakıyorum, o elini kaldı-rırsa kaldırıyorum, o kaldırmazsa kaldırmıyorum.’ Doğru, derdi yok ki adamın, bir dahli yok ki. Öner-ge versin bir anlamı yok. Muhar-rem Eskiyapan vardı, rahmetlik. O da CHP’liydi o zaman. Özhaseki, ‘Muharrem ağabey sen ne yapı-yorsun’ dedi. O da, ‘ Ben de aynısı-nı yapıyorum, Salih’e bakıp tersini yapıyorum’ dedi. CHP’de ya çok basit, hep böyle yapılıyor. Herkes kendi grup başkan vekiline bakı-yor, tablo bu. Parlamenter rejim bu, miadını doldurmuş, ölmüş. Taa 1940 model bir araba. Bu mo-deli almışız hala tamir edip, tadil edip bununla götürmeye çalışı-yoruz. Bugün zırhlı araçlar çıkmış, kurşungeçirmez araçlar çıkmış, paran da var, hiç olmazsa git onu al da can güvenliğini sağla. TAYYİP BEY ÇALIŞIYOR KOALİSYON YİYECEKElinde başkanlık sistemi gibi pır-lanta bir model varken gitmiş beş para etmez sistemin arkasından koşuyorsun. Parlamenter sistem riskli bir modeldir. Bir her zaman ülkeyi batırır. Bir süre kurtarır

56 57KAYSERİDER 2013 KAYSERİDER2013

KAYSERİDER KAYSERİDERRÖPORTAJ RÖPORTAJ

Page 30: Kayseri Dergi

yine batırır. Menderes çalışmış koalisyon yemiş, Demirel çalışmış koalisyon yemiş, Özal çalışmış ko-alisyon yemiş, Tayyip Bey çalışı-yor koalisyon yiyecek. Ne zaman bilmem. Ülkeyi 2001’deki 70 cente muhtaç duruma getirmeyelim. 2001’de kalkınma hızımız 9.9, 2003 9.9. 20’lik bir büyüme, nasıl oldu bu? Güçlü bir parlamento var. Hep böyle olsa ‘Kapusuz’a bakarak oy kullanmaları da hiç önemli değil’ diyeceğim, vatan millet adına. Demokrasi tarafı bilmem az azı-cık olsun. Böyle gitmiyor ki, koa-lisyon geldi mi 10 sene gitmiyor, başına bela. Türkiye’de, 1970-1980 arasında 10 yılda 12 hükü-met kurulmuş. 1990’dan 2001’e kadar aynı tablo yine var. İsmim gibi biliyorum ki başkanlık mo-deline geçmedikçe kesinlikle ve

kesinlikle Türkiye 2001’e günün birinde döner. Birbirimizi kandır-manın bir anlamı yok. Yüzde 10’luk bir baraj. Dünyada böyle bir baraj yok. Avrupa’da yüzde 2 ila yüzde 5 arasında baraj değişiyor. En yüksek baraj Rus-ya’da o da yüzde 7. Yüzde 5 civa-rı normal. Yüzde 10 yüksek ama ben hep savundum. Çarem yok, acaba şu koalisyonları nasıl önle-yebiliriz. Yüzde 10’luk baraja rağ-men Türkiye böyle. Bir de kaldır-dın mı seyret ne oluyor o zaman.Barajı kaldırmak kolay, başkan-lığa geç barajı kaldır. Şu an 61. Hükümet var. 61X4 yıl, 244 yıl ya-pıyor. Cumhuriyet tarihi ise 89. 89 yıllık cumhuriyetimizde 61 hükümet kurmuşuz. Normalde biz 61. Hü-kümeti cumhuriyetimizin 244. yı-lında kurmamız gerekiyordu.

Adam koalisyon kuracak, 8 vekili olan partiye gidiyor, ‘ne istiyor-sun’ diyor, o da ‘4 bakanlık’ diyor. Hem de maliye, içişleri gibi baba bakanlıkları istiyor. Sonra da ‘sen bilirsin’ diyor. Niye ‘sen bilirsin’ diyor. Çünkü biliyor ki ona geri geleceksin. Başka çaren yok ki ya seçim ya da koalisyonu kurmak için istediklerini vereceksin. Peki demokrasi çoğunluğu azınlığa mahkum etmek midir? Böyle bir demokrasi dünyanın neresinde var. Nereden bakarsanız bakın parlamenter model sakat. YAPAN HÜKÜMET; UYGULAYAN HÜKÜMET, PARLAMENTOLARIN FONKSİYONU YOKGelen kanunların yüzde 98’i hü-kümetten gelir. Halbuki Mec-lis’ten gelmesi lazım. Bu nasıl sistemse parlamento var, kanun hükümetten geliyor. Kim uygular,

kendi. Yapan kendi, uygulayan kendi. Bütçe hükümet adına Mec-lis’ten geçer. Yapan kendi, harca-yan kendi. Meclis’in fonksiyonum ne? Bir bizde değil, nerede parla-menter sistem varsa tablo budur. Bunun bizimle alakası yoktur. Zaten başka türlü çalışmaz. İyi ki böyle çalışıyor. Başka türlü çalış-maz zaten. Bunu tenkit ediyorum ama, sistemin kendisi bu. O kanunlardaki yüzde 2’lik bö-lüm aslında hükümetin arkasın-da durduğu, ama kamuoyundan gelen tepki korkusuyla milletve-kiline verdirdiği kanunlardır. Hü-kümet demeden mümkün değil milletvekilinin verdiği kanun tek-lifinin görüşülmesi. Bütün komis-yonlarda teklifler raflarda bekler bütün ülkelerin parlamentoların-da böyledir, hükümet çıkar derse çıkar, istemezse durdurursun. Bu kadar basit. Bu sistem çok kötü bir model. Bundan bir an önce kurtulmak lazım. Sonuçta başkanlık sistemi iki partili sisteme götürür. Çün-kü yüzde 51’le başkan seçileceği için. Küçük partiler istemiyor, ‘az olsun, benim olsun’ diyor. Sol is-temiyor ‘yüzde 65 sağ, ben bu ka-dar alamam’ diyor. Doğru mantık değil, 70’li yıllar için doğru ama, bugünlere göre doğru bir mantık değil. Bu modelin sola da sağa da ver-diği mesaj var. ‘Dengeli adamları bul’ der, kucaklayan, aklı başın-da, dinle alakası olmasa bile dine sıcak bakan, yaşamasa bile ya-şayana saygı gösteren insanlar. Soldan gelmiş, sağdan gelmiş, nereden gelirse gelsin millet oy verir. Yeter ki onun birikimine inanmış olsun. Bugünkü birçok lidere bu sistemde yer yok. Elenir gider adı bile olmaz. Ondan dola-yı da ‘ben olayım da ne olursa ol-sun’ diyorlar. Medya patronları da koalisyonlar işlerine geldiği için

istiyorlar. Çünkü koalisyonlarda iş yaptırmak, ihale almak daha kolay. BAŞKANLIK SİSTEMİNDE VEKİLLER BAĞIMSIZFransa’da yarı başkanlığa geçme-den önce 70 yılda 104 hükümet kuruldu. Perişan haldeydi. Sonra-dan toparladı kendini. Fransız bir parlamenter, ‘Bu kürsüden çok nutuk dinledim, birçoğu görüşle-rimi değiştirdi ama oyumu değiş-tirmedi.’ diyor. Doğru, parlamenter sistemde karşı tarafla oy kullan da gör, o zaman. Bir defa bile parlamen-teri götürür çoğu zaman. Şimdi ABD’de bir konu gündeme geldi-ğinde partilerin yarısı ‘evet’, yarısı ‘hayır’ diyebiliyor. Çünkü vekiller tek tek vekil, grup diye bir şey yok. Kendi şahsiyetinde vekil. Tablo bu. Ben anlatmaya devam edeceğim. 2014’TE CUMHURBAŞKANINI HALK SEÇECEKPartili cumhurbaşkanlığı sistemi de yarı başkanlık sisteminin baş-ka bir adı. Partili cumhurbaşkan-lığı diye bir sistem yok, böyle bir usul var. Balkanlarda, Romanya, Bulgaristan gibi ülkelerde cum-hurbaşkanının partisi ile bağı devam ediyor. Bizde de Demi-rel, Özal cumhurbaşkanı seçildi, partileri ile bağları koptu zanne-diliyor ama kopmuyor. Biz böy-le bir formülü ararken, 2014’te cumhurbaşkanını halk seçecek. Al sana yarı başkanlık sistemi. Bu-nun adını koyalım istedik. Muha-lefeti buna razı etmek daha kolay ama buna bile razı olacak değil gibiler.Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılı olan 2023’te nasıl bir Kay-seri ve Türkiye hayal ediyorsu-nuz? 2023 Cumhuriyetimizin 100. yılı, dolayısıyla önem veriyoruz. He-def olarak onu göstermemizin de

böyle bir anlamı var. Dolayısıyla biz 2023 hedefiyle gençlerimize vizyon, misyon çizmiş oluyoruz. Görkemli bir tören yapalım diyo-ruz. Türkiye son 10 yılda çok atak-lar yaptı. Ben Avrupa İlerleme Raporu’nu çöpe atarken bu hakkımızı teslim etmediği için attım.Yoksa Avrupa Birliği dersleri ve-ren biriyim üniversitede 30 yıldır. Türkiye’de Avrupa Birliği Derne-ği’ne ilk üye olanlardan biri be-nim. Birlikle alakalı hep savun-dum senelerce. Bizi alır almaz o başka. Birlik olarak demokrasiye katkısı, insan haklarına katkısı, her ne ka-dar çifte standart da olsa bunlar bizden mi, sizden mi, Müslüman mı, başka dinden mi ayrımı yap-malarına rağmen bugün Türkiye diyelim ki belli bir yol almışsa Avrupa Birliği’nin bunda büyük bir katkısı var. Bunu da inkar ede-meyiz. Ama tüm bu ilerlemeleri bu sene Güney Kıbrıs dönem başkanlığı-nı yaptığı için rapor kötü yazıldı, tarafgir yazıldı. Biz de o raporu çöpe atmak durumunda kaldık. Demokrasideki adımlar devam ediyor. Şimdi 10 bin 300 dolar düşüyor kişi başına. 2002’de 2 bin 160 dolar civarında aldık. Bütün den-geler öyle. İnsan hakları konusu, asker-sivil dengesi, yargıdaki normalleşme, bunlar eskiye göre çok çok iyi gidiyor. Böyle giderse 2023’e kadar çok çok daha güzel olur. Bir koalisyon dönemine girer de risk ortamına giderse o zaman 2023 falan hayal olur. Tabi Kayseri de bunun dışında değil. Kayseri belki kendi özelinde kalkınma-sını devam ettirebilir ama, Türki-ye’den kopuk değil sonuç olarak. İnşallah Kayseri için de Türkiye için de iyi olur.

58 59KAYSERİDER 2013 KAYSERİDER2013

KAYSERİDER KAYSERİDERRÖPORTAJ RÖPORTAJ

Page 31: Kayseri Dergi

Günümüzde insanlar tarihte hiç olmadığı kadar seyahat etmekte, gitmedikleri yerleri de medya vasıtasıyla öğrenmekte ve içinde yaşadığı yeri başka mekanlarle kıyas etme imkânı bulmaktadır. Dolayısı ile günümüzde bir yer hakkında yargıda bulunurken kıyaslanabilecek birçok unsur bulunmaktadır. Kayseri’yi de hem Dünya, hem de Türkiye içinde benzer yerlerle her zaman kıyaslama imkanı bulunmaktadır. Kayseri sahip olduğu 16.917 kilometre karelik alanı ile dünyada bulunan 206 Devlet arasında 46 devletten daha büyük bir yüz ölçümüne sahiptir. 2011 yılı itibariyle 1 Milyon 255 kişilik nüfusu ile de 50 devlet nüfusundan daha büyük bir nüfusa sahiptir. Türkiye’nin nüfusunun yüzde 1.68’i Kayseri’de yaşamaktadır. Bu da Kayseri’nin Türkiye’deki iller arasında 15. sırada yer alması anlamına gelmektedir. 2011 yılı itibariyle Kayseri nüfusunun yüzde 87’si şehir, yüzde 13’ü ise kırsal alanda yaşamaktadır. Devlet Planlama Teşkilatı

tarafından 2003 yılında yapılan “İllerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik sıralaması”nda Kayseri 0.47 Puanla 19 uncu olarak sıralanmıştır. Kendisi ile benzer sanayi yapısı olan Gaziantep ise 0.46 ile 20 inci olarak bu endekste yerini almıştır. Aynı araştırma 2010 yılında bu kez Prof. Dr. Metin Berber başkanlığında bir heyet tarafından 2003 yılındaki kriterlerin aynısı kullanılarak tekrarlanmış, Kayseri bu kez 2.40 ile puanını artırmış ancak sıralamasını değiştirmemiştir. Gaziantep ise -büyük ihtimal aldığı hızlı göçten dolayı olsa gerek- 0.41 puan ile 33 üncülüğe düşmüştür. Bu süre zarfında 36 il sıralamasını bir üst seviyeye çıkarmıştır. İstanbul 17.12 puan ile birinci sırada, Antalya 5.79 puan ile 7. sırada yer almıştır. Buna göre gelişmişlik açısından İstanbul ile Kayseri arasında 7.12 kat fark oluşmuştur. 2011 yılında Kalkınma Bakanlığı’na dönüşen Devlet Planlama Teşkilatı 2003 yılındaki çalışmasını 2011 yılında bu kez kullandığı kriterleri güncelleyerek yeniden yapmıştır. Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Endeksinde (SEGE) 2003 yılında 10 alt kategoride 58 değişken varken, SEGE-2011 çalışmasında ise demografi, eğitim, sağlık, istihdam, rekabetçi ve yenilikçi kapasite, mali kapasite, erişilebilirlik ile yaşam kalitesi olmak üzere 8 alt kategoride, çoğunluğu 2009-2010 yıllarına ait 61 değişken kullanılmıştır. Çalışmada kullanılan

değişkenlerin seçiminde ilin ülke içindeki ekonomik ağırlığı ve potansiyeli, sosyal gelişmişlik seviyesi, ortalama bireysel refah düzeyi, il ölçeğinde ekonomik ve sosyal gelişmişlik ile bireysel refah arasındaki kümülatif denge ve veri teminine ilişkin süreklilik hususları gözetilmiştir. Bu çalışmaya göre de Kayseri Türkiye illeri arasında Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik açısından 17’inci sırada yer almaktadır. Gaziantep ise 30. sıradadır. Türkiye açısından baktığımızda İstanbul birinci sıradaki yerini korumaktadır. İstanbul’u ise sırası ile Ankara, İzmir, Kocaeli, Antalya ve Bursa takip etmektedir. SEGE-2011 çalışmasında kullanılan 61 değişken arasında; nüfus yoğunluğu, şehirleşme oranı, okuryazar nüfus oranı, okullaşma, kişi başına düşen hastane, hekim, diş hekimi, işgücüne katılım, ortalama günlük kazanç, il ihracatının Türkiye içindeki payı, imalat sanayii kayıtlı işyeri oranı, ildeki banka kredilerinin Türkiye içindeki payı, ilin en yakın havaalanına uzaklığı, toplam demiryolu hattınıneyüzölçümüne oranı, kişi başı mesken elektrik tüketimi, solunan havanın kalitesi gibi ögeler sıralanabilir.Dünyada son yıllarda hızlı bir değişim yaşanmakta ve gelişmişliğin ekseni devamlı şekilde doğuya doğru kaymaktadır. İçinde Türkiye’nin de bulunduğu Çin, Hindistan, Güney Kore, Brezilya gibi bazı ülkeler yüksek hızlı büyümeler

gerçekleşirken, Batılı ülkeler devamlı şekilde gerçekleşen düşük büyüme hızları ile mevzi kaybetmektedirler. Analizciler bu eğilimin daha da devam edeceğini ve dünyanın iktisadi kalkınmışlık sıkletinin doğuya doğru kaymaya devam edeceğini belirtmektedirler. Türkiye içinde de büyük değişiklikler yaşanmakta ve sermaye giderek Anadolu’ya yayılmaktadır. Bölgeler arasındaki kalkınmışlık farklarını daha da aza indirmek ve kalkınma konularını yerel yönetimlerin ve halkın gündemine taşımak için Türkiye içinde 26 Kalkınma Ajansı kurulmuştur. Bunlardan Kayseri, Sivas ve Yozgat illerinin içinde bulunduğu alanda ORAN

Kalkınma Ajansı 25.07.2009 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 2009/15236 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kurulmuştur. Bölgenin çok boyutlu kalkınması için gerekli altyapının hazırlanması, ORAN Kalkınma Ajansı’nın temel amaçları arasında yer almaktadır.Kayseri, son yıllardaki artışlarla birlikte bir üniversiteler kentine dönüşmüştür. 1978 yılında açılan Erciyes Üniversitesi’ni, Melikşah ve Nuh Naci Yazgan vakıf Üniversiteleri takip etmiş, daha sonra da yine bir devlet üniversitesi olan Abdullah Gül Üniversitesi açılmıştır. Üniversitelerin en büyük fonksiyonu öğrencilere örgün yüksek eğitim vermek

gibi gözükse de ülkenin önünü açacağı araştırmalar yapılması da diğer bir büyük görevi oluşturmaktadır. Dolayısı ile Kayseri bir üniversiteler kenti olduğu kadar bir araştırmalar kenti haline de dönüştürülmelidir. Dünya çapında, ülke çapında araştırmalar olabileceği gibi kent çapında araştırmalar da bu üniversiteler tarafından yapılmalıdır. Bu üniversitelerin katkı vereceği konulardan birisi de hiç kuşkusuz Kayseri’nin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Endeksini geliştirici araştırmalar yapmak olmalıdır. Bu konuda diğer kuruluşların yanı sıra ORAN Kalkınma Ajansı da katkılarda bulunabilecek mevzuata ve kaynaklara sahiptir.

Dünya ve Türkiye’de KayseriDr. Mustafa ŞAHİN

Kalk

ınm

a Ba

kanl

ığı

Kalk

ınm

a A

raşt

ırm

alar

ı Mer

kezi

Baş

kanı

Organize Sanayi Bölgesi’nden Erciyes manzarası. Erciyes yaz aylarında bir başka güzel görünüyor.

60 61KAYSERİDER 2013 KAYSERİDER2013

KAYSERİDER KAYSERİDERKISA KISAYAZI

Page 32: Kayseri Dergi

Sizinle ilgili kısaca bilgi alabilir miyiz?1951 yılında Kayseri’nin İncesu ilçesinde doğdum. İlk, orta ve lise öğrenimimi Kayseri’de tamamladım. 16 yaşında okurken bir yandan da çalışmaya başladım. Kayseri Lise-si’ne gittiğim yıllarda şeker fabrika-larının çiftliklerinde, arşivlerinde, park bahçelerinde, pancar alım is-tasyonlarında çalıştım. Yani hayatım küçük yaşlarda şeker ile kesişti. 1973 yılında Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nden ziraat yüksek mühen-disi olarak mezun oldum. Profesyo-nel meslek hayatıma 1973 yılında T. Şeker Fabrikaları A.Ş.’de bölge şefi olarak başladım. Türkiye’nin hem sanayii hem de sosyo-kültürel ge-lişimi açısından önemli yeri olan T. Şeker Fabrikaları’nın Ilgın’dan Amas-ya’ya birçok noktasında farklı gö-revler üstlendim. Ülkemizin üreten kesimiyle, Anadolu insanıyla birebir çalıştığım bu dönemin, kariyerim ve Türk ekonomi hayatına bakışım açı-sından önemli kazanımları oldu. T. Şeker Fabrikaları A.Ş.’deki farklı gö-revlerimin yanı sıra İktisat okudum. Ardından yüksek lisans ve doktora yaptım. Önce Pankobirlik Yönetim Kurulu Başkanlığı, 1988 yılından itibaren ise 5 yıl Pankobirlik Genel Müdürlüğü görevini yürüttüm. Pan-kobirlik Genel Müdürlüğü ile birlikte 1988–1993 yılları arasında Şeker-bank T.A.Ş. ve Konya Şeker Fabrikası A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanlığı gö-revlerini de üstlendim. Bu süreçte Türk şeker sektöründe bir ilk olarak Konya Şeker Fabrikası’nın özelleşti-

rilmesini başarıyla gerçekleştirdik. 1993 yılında Şekerbank T.A.Ş. Genel Müdürlüğü görevini üstlendim ve bu dönemde aynı zamanda Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. Yönetim Kuru-lu Üyeliği ve bir süre Yüksel İnşaat A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanlığı yaptım. Mühendislik, ticaret, sanayi ve bankacılık olmak üzere farklı sektörlerde kamuda ve özel ser-mayeli kurumlarda görevler aldım. 2002–2006 yıllarında Şekerbank T.A.Ş. Genel Müdürlüğü ve Yönetim Kurulu Başkanlığı görevlerini birlikte yürüttüm. 2008 yılından itibaren de Şekerbank T.A.Ş. ve finansal iştirak-lerinin Yönetim Kurulu Başkanı, aynı zamanda yönetim kurulu murahhas üyesi olarak görev yapıyorum.Kariyer hedefleriniz ve geldiğiniz noktada yapacaklarınız nelerdir?

Meslek hayatımın başından bu yana hep Anadolu’ya yakın, toplumsal kalkınmaya öncelik veren kurum-larda çalıştım. Kariyerimin büyük bir kısmında mensubu olduğum Şekerbank, bu yıl 60. kuruluş yılını idrak ediyor. Anadolu’da binlerce girişimcinin küçük birikimleriyle üretimi, girişim-ciyi teşvik etmek, tarımsal sanayinin finansmanını sağlamak amacıyla 12 Ekim 1953’te kurulan Şekerbank, faaliyetlerini 60 yıldır toplumsal kal-kınma vizyonu çerçevesinde yürüt-müştür. ‘Anadolu Bankacılığı’ olarak tanımladığımız bu misyon doğ-rultusunda, bugün de bankacılık hizmetleriyle tanışmamış kesimleri bankacılıkla tanıştırıp sadece büyük şehirleri ve büyük firmaları değil, Anadolu’daki bölge ve şehirlerden gelen projeleri de önceliklerimiz arasına alarak kırsal kalkınmayı, eği-timi ve enerji verimliliğini destekle-meye odaklanıyoruz. Banka olarak, üretime, kırsal gelişmeye dayalı bir bankacılık anlayışını benimsiyor ve her zaman ‘Üretenin yanındayız’ diyoruz. Ülkemizin hem ekonomik hem de sosyokültürel gelişimine paralel ola-rak 60 yıldır Türkiye ile birlikte büyü-yen ve kolektif hafızada önemli yeri olan Şekerbank’a geçiş hikâyemden başlarsak o dönemde ilk yaptığım iş kurumsallaşmaydı. 90’lı yılların liberal akımının da etkisiyle bankayı yenileştirmek ve modernleştirmek için çalıştık. Çalışma hayatım boyun-ca kendi kariyerim ile beraber hep Şekerbank’ı nasıl geliştiririm diye

baktım. İlk olarak insan kaynağı pro-filini ele aldık, daha sonra halka aça-rak sermaye yapısını değiştirdik ve stratejik iş planı yapmaya başladık. Tüm bu değişimlerle Anadolu’daki üretenlerin kurduğu bir kooperatif bankasından bugün uluslararası bilinirliğe sahip büyük bir banka, köklü bir marka değeri oluşturduk. 25 yıllık bankacılık kariyerimde, ku-rumumuzun geldiği tabanın değer-lerini ve topluma, ülkemize hizmet etme bilincini her zaman işimizin odağına aldım. İncesu gibi bir Ana-dolu kasabasından çıkıp bu ülkenin kamudan özel sektöre birçok önemli kurumunda yöneticilik yapmış biri olarak, gençler için imkânların daha ulaşılabilir olması, kurduğu-muz Araştırma Destek Eğitim Vakfı (ADEV) aracılığı ile eğitim gören yüzlerce çocuğun gözünde oluştu-rabildiğimiz bir umut ışığı bugün benim için en büyük hediyedir.

Sizi başarıya götüren en önemli etkenler nelerdir?Her zaman, her yaşta gelişmeye, çalışmaya, değerleri kaybetmeden rekabet etmeye, açık iletişime, gençlere fırsat vermeye ve de-ğişime hep inandım. 37 yaşımda ilk genel müdürlük görevimi üst-lendim. Kurum içinde de, iletişim kanallarını açık tutarak bankamıza ve çalışma arkadaşlarımıza katma değer sağlayacak her türlü düşünce ve birikimi, zamanında ve sağlıklı biçimde organizasyon zincirini oluş-turan tüm halkalarla paylaşmaya özen gösterdim. Ayrıca, sorgulayıcı bir bakış açısıyla her zaman yeni düşünce, bilgi ve becerileri edinme isteği ve çabası içinde olduk; kendi-mizin ve diğerlerinin sürekli gelişimi için birlikte çalışmaya ve sorumluluk almaya çalıştık.

Şekerbank çalışmaları ve yaptığınız yenilikler hakkında bilgi alabilir miyiz?Bankamızın köklü, yerele yakın yapı-sı ve odaklı bankacılık bilgi birikimi ile mevcut konjonktürde çok büyük rekabetsel avantajlara sahip oldu-

ğunun farkındayız. Faaliyetlerimizi bu doğrultuda sürdürüp sektörü-müzde farklılaşarak, ölçeksel büyük-lükten bağımsız olarak edindiğimiz farklı ve özel konumu pekiştirmeye, üretimi desteklemeye devam edi-yoruz. Şekerbank’ın en önemli reka-betsel avantajlarının başında, yüzde 65’i Anadolu’da bulunan ve birçoğu var oldukları noktada yarım asırdır hizmet veren şubelerimiz ile yerel davranabilme yetkinliğine sahip, sa-hanın ihtiyaçlarına hızlı cevap vere-bilen insan kaynağımız gelmektedir. Ülkemizdeki birçok büyük şirketinbüyümesinde rol almış, bugünkü birçok büyük kurumsal firmaya ilk kredisini vermiş 60 yıllık bir kurum olarak Şekerbank’ın reel sektörde ve ticari müşterilerimizde çok ayrı bir yeri vardır. Geliştirdiğimiz alternatif kredi süreçleriyle, 70 il ve 90 merkez dışı ilçede bulunan yaygın şube ağımızla, kredi olanaklarından ye-terince faydalanamayan kesimlere ulaşıyor, onları bankacılıkla tanıştı-rıyoruz. Şubeleşme politikamız da bu yönde, bankalaşma yoğunluğunun az oldu-ğu yerlere öncelik vererek gelişiyor. Toplum bankacılığındaki uzmanlığı-mız, yerele yakınlığımız uluslararası platformda da ilgiyle kaşılanıyor ve böylece uzun vadeli uluslararası kaynaklara ulaşıp bu kaynakları çiftçimize, esnafımıza, ihracata ve yatırımlara yönlendiriyoruz. Şekerbank olarak başlattığımız ör-nek bir programı da paylaşmak isti-yorum. Geçtiğimiz yıl dünyanın ilk KOBİ kredileri teminatlı Varlık Temi-natlı Menkul Kıymet (VTMK) ihracını gerçekleştirdik. Uluslararası finans kuruluşları ile Anadolu’nun esnaf ve işletmeleri arasında sürdürülebilir bir finans-man köprüsü kurduk. Türkiye’nin bu ilk KOBİ VTMK programı kapsamın-da Eylül 2011’den bu yana toplam 640 milyon TL’lik ihraç gerçekleş-tirdik ve sağlanan kaynağı, uzun vadeli ve sürdürülebilir finansman desteği olarak yine esnaf, KOBİ ve işletmeler, üretimi desteklemek amacıyla yönlendiriyoruz.

Kayseri finansta dünya ve Türkiye’de sıralamasında ne durumdadır?1,2 milyonun üzerindeki nüfusu ile Kayseri ülkemizin 16. büyük ilidir ve nüfusunun yüzde 85’i de şehirde yaşamaktadır. Dünyanın en eski şehirlerinden biri olan Kayseri, tarihi, zengin kültürel birikimi yanında elverişli ulaşım, enerji olanakları, zengin yeraltı kaynakları, organize sanayi bölgesi, ticareti ve sanayisi ile gelişmiş illeri-mizden birisidir. Sanayi ve ticaretin güçlü olması, kentte finans sektörü-nün gelişmesinde önemli bir faktör olmuştur. Bugün ülkemizde ulus-lararası markalaşma potansiyeline sahip birçok önemli firmaya sahip Kayseri’de, önemi günümüzde yeni yeni anlaşılan girişimcilik kavramı, kültürel yapının önemli bir bileşe-nidir. Tüm bu özellikleri ile Kayseri, etrafında bulunduğu illeri de kapsa-yacak şekilde gelişen iş hacmi çerçe-vesinde bölgesel güç olma potansi-yeli taşıyan önemli bir ilimizdir. Şekerbank olarak Anadolu’da üreti-mi, istihdamı destekleyen bir kurum olarak çağrı merkezi hizmetimizi Kayseri’den sağlıyoruz. Bu çağrı merkezimizde 1000 kişiye yakın gencimize iş imkânı sağlanı-yor. Anadolu Bankacılığı’nı misyon edinmiş, 70 il ve 90 merkez dışı ilçede bulunan 272 şube ağı ile Türkiye’nin dört bir yanında yarım asrı aşkın süredir var olan bir banka olarak amacımız Anadolu’ya finansal hizmetlerin yanı sıra sosyal açıdan da katkıda bulunmaktır. Hemşehri-lerimi önemsiyorum ve onlara de-ğer veriyorum. Özellikle son yıllarda ülkemizi ve elbette Kayseri’yi gele-ceğe taşıyıp büyütecek ve çok iyi yetişen yeni nesil yöneticileri önemli kademelerde görmekten son dere-ce mutlu oluyorum. Anadolu’da yetişmiş, profesyonellik-le birlikte toplumsal değerleri, ülke-sine, memleketine olan bağlılığını, değerlerini her zaman gözeten bu neslin ülkemize ve Kayseri’ye çok daha büyük faydalar sağlayacağına inanıyorum.

Toplumsal kalkınmayaadanmış bir kariyer

İş dünyasının Kayseri’de yetişmiş önemli isimlerinden biri olan ve bugüne kadar ka-mudan özel sektöre birçok kurumda üst düzey yöneticilik yapmış Şekerbank Yönetim

Kurulu Başkanı Dr. Hasan Basri Göktan ile meslek hayatını ve Kayseri’yi konuştuk.

Dr. Hasan Basri GöktanŞekerbank T.A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı

62 63KAYSERİDER 2013 KAYSERİDER2013

KAYSERİDER KAYSERİDERRÖPORTAJRÖPORTAJ

Page 33: Kayseri Dergi

I- GirişAhi kelimesinin yiğitlik, kahra-manlık ve cömertlik gibi anlam-ları olan Türkçe “Akı” kelime-sinden veya Arapça “kardeşim” manasına gelen kelimeden gel-diğine dair değişik görüşler bu-

lunmaktadır(1). Ayrıca, İslam’ın ilk asırlarında ortaya çıkan genç sanatkâr ve zanaatkârların bir araya gel-mesiyle oluşmuş olan ve Arap toplumunda misafirperverlik, cömertlik, yiğitlik gibi anlam-lara karşılık gelen “fütüvvet” anlayışının bir devamı olduğuna dair görüşler de vardır(2). Literatürde geçen değişik gö-rüşler analiz edildiğinde, tüm görüşlerin İslam ortak kayna-ğında buluştuğu anlaşılmak-tadır. Sadece gönüllere değil sosyal, ekonomik, kültürel, siyasi ve askeri tüm alanla-ra tesiri olan İslam’ın Türkler tarafından kabul edilmesiyle, örgütlenme, kurumsallaşma ve fetih becerisi yüksek olan Anadolu insanının kendine has

üslubuyla bu sistemi oluştur-duğunu ve geliştirdiğini görmek-teyiz.Her ne kadar, özgün anlamıy-la ahilik teşkilatı ve ahiler tarih sahnesindeki yerlerini almış ol-salar da, sekiz asır boyunca etkin tesirleri olan bu yapılanmanın mirasçıları, günümüz esnaf ve sanatkârlarıdır. Aynı ruh ve heyecanla sosyal ve ekonomik hayata tesiri devam eden esnaf ve sanatkârlarımıza, devletimiz Anayasal bir sorum-luluk üstlenerek hizmet götür-mektedir.Çalışmamızda, ahilik ve günümüz ahileri ele alınmakta ve günümüz ahilerine sunulan güncel kamusal hizmetlere yer verilmektedir.

II-Ahilik ve Günümüz AhileriA-Ahilik Temelleri 12’nci yüzyılda Ahi Ev-ran-ı Veli tarafından Kırşehir’de atılan ve Anadolu’dan başlaya-rak, Balkanlar, Orta Doğu ve Kafkaslar’a kadar yayılan(3) Ahi-lik Kültürü ve Felsefesi; toplum tarafından hayat tarzı olarak be-nimsenen “insan” merkezli bir oluşumdur. Ahilik, insanlar ara-sındaki ticari ve toplumsal iliş-kilerde dürüstlük, iş ve meslek ahlakına saygı, hak ve hukuka riayet etme, saygı ve güler yüz-lü olma, yaratılana sevgi, bilgiye kıymet verme, işinde ve hayatın-da hasetten uzak durma, ahde vefa gösterme, yardımlaşma ve dayanışma gibi evrensel değer-leri temel ilke edinmiştir(4). Türk tarihine bakıldığında, ticari ve

sosyal hayatı düzenleyen bu teş-kilatlanmanın, siyasi, askeri ve ekonomik hayata çok güçlü yan-sımalarının olduğu görülmekte-dir.Esnaf ve sanatkârların 32 mes-lek dalında Piri olan Ahi Evran-ı Veli(5), kurduğu teşkilat ile Ana-dolu topraklarının kültür ve sa-natıyla da tam bir Türk Yurdu olmasını sağlamış, dünyada pek çok ülkenin son yüzyılda tanıdığı, günümüzdeki manasıyla sendi-

kacılık(6), sosyal güvenlik kuru-luşları(7), bankacılık, standart-çılık(8), tüketicinin korunması ve toplam kalite yönetimi(9) gibi ti-cari hayatın vazgeçilmez unsur-larını düzenleyerek Anadolu’da birlik ve beraberliğin sağlanma-sında önemli görevler ifa etmiş-tir. Ahilerin kurdukları teşkilat bir bakıma, bu günkü Esnaf ve Sa-natkâr Odaları, İşveren Sendi-kaları, Ticaret Odaları, Sanayi

GÜNÜMÜZ AHİLERİNE SUNULAN HİZMETLER

Ahilik kültür ve felsefesinde, toplumun refahı ve sosyal sorumluluk, önemli ve öncelikli bir ilke olarak kabul edilmiş ve bu bağlamda yeterli ve kaliteli mal ve hizmet üretimi teşvik edilmiştir.

Aytekin YALÇING

ümrü

k ve

Tic

aret

Bak

anlığ

ıEs

naf v

e Sa

natk

arla

r Gnl

. Müd

. V.

64 65KAYSERİDER 2013 KAYSERİDER2013

KAYSERİDER KAYSERİDERYAZIYAZI

Page 34: Kayseri Dergi

Odaları, İşçi Sendikaları, Eğitim Hizmetleri veren Kuruluşlar, Bağ-kur, Türk Standartları Ens-titüsü ve Belediye gibi kurum ve kuruluşların temeli sayılmakta-dır (10).Ahilik kültür ve felsefe-sinde, toplumun refahı ve sosyal sorumluluk, önemli ve öncelikli bir ilke olarak kabul edilmiş ve bu bağlamda yeterli ve kalite-li mal ve hizmet üretimi teşvik edilmiştir. Ahilik sistemi sekiz yüz yılı aş-kın bir süredir kendi felsefesini yaşatan esnaf ve sanatkârları yetiştirmiş, mesleğinde ehil ol-mayanlara asla geçit vermemiş, esnaf ve sanatkârlar arasında çıraklık, kalfalık ve ustalık hiye-rarşisini oluşturmuş, çalışma hayatının yanı sıra sosyal hayatın gelişmesine de katkı sağlamıştır.

B- Günümüz AhileriEsnaf ve sanatkârlar, toplumun tüm kesimlerine yönelik üretim-leriyle ekonomik büyümeye ve sosyal sisteme katkı sağlayan, ekonomik dinamizmin ve canlı-lığın kaynağını oluşturan, refahı tabana yayan, istihdama önemli bir düzeyde katkı veren, bunların yanında istikrarın da temel me-kanizması olarak kabul gören bir kesimdir. Bu kesim sanayici ve tacir tanı-mına girmeyen ve 491 meslek kolundaki faaliyeti sermayesin-den ziyade bedeni çalışmasına dayanan, Türkiye Esnaf ve Sanat-kârları Konfederasyonuna bağlı bulunan 13 mesleki federasyon ve 82 birlik bünyesindeki 3.102 odaya kayıtlı Eylül 2012 sonu iti-bariyle sayıları 1.988.966’ya ula-şan esnaf ve sanatkârdan oluş-maktadır. Bugün de Türkiye ekonomisinin temel taşı olan esnaf ve sanat-kârlarımız, sekiz asır boyunca büyük başarıyla uygulanan ahilik

mirasını bizlere yaşatmakta ve gelecek nesillere aktarmakta-dırlar. Ayrıca, Ahi Evran-ı Veli tarafın-dan yaklaşık 800 yıl önce temel-leri atılmış olan esnaf teşkilat-lanması, günümüzde aynı kültür ve felsefenin devamı olarak es-naf ve sanatkârlar meslek kuru-luşlarında yaşatılmaktadır. Sekiz asırlık geçmişe sahip ahi-liğin tanıtılması ve yeni nesillere doğru kaynaklar ışığında aktarıl-ması amacıyla Gümrük ve Tica-ret Bakanlığı koordinasyonunda “Ahilik Haftası Kutlamaları Yö-netmeliği” kapsamında her yıl Eylül ayının üçüncü haftasında Kırşehir merkez olmak üzere 81 ilde Ahilik Haftası kutlamaları düzenlenmektedir. Önümüzdeki dönemde ahilik haftası kutlamalarının uluslara-rası düzeyde kutlanması ile ilgili çalışmalar sürdürülmektedir.

III- Esnaf ve Sanatkârlara Sunulan Başlıca HizmetlerAnayasamızın 173’ncü madde-sinde, “Devlet, esnaf ve sanatkâ-rı koruyucu ve destekleyici ted-birleri alır.” denilmek suretiyle esnaf ve sanatkârlar anayasal güvenceye kavuşturulmuştur. Bu bağlamda, esnaf ve sanat-kârlara 1964 yılından 2005 yılına kadar 507 sayılı Esnaf ve Sanat-kârlar Kanunu ve 2005 yılından günümüze kadar da 5362 Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluş-ları Kanunu kapsamında hizmet verilmektedir.3143 sayılı Sanayi ve Ticaret Ba-kanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’da 14.06.2000 tarihinde yapılan bir değişik-likle Esnaf ve Sanatkârlar Ge-nel Müdürlüğü kurulmuştur. 03/06/2011 tarihli ve 640 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Esnaf ve Sanatkârlar Genel Müdürlüğü, Gümrük ve Tica-ret Bakanlığına dahil edilmiştir. Esnaf ve sanatkârlara sunulan kamusal hizmetlere ilişkin liste uzun olmakla beraber özet ha-linde değinmenin konu hakkında yeterli fikir vereceği kanaatinde-yim.

A- Kredi ve Kefalet Kooperatifleri (TESKOMB) Kanalıyla Kullandırı-lan KredilerEsnaf ve Sanatkârlara TESKOMB kanalıyla kullandırılan kredilerin bugünkü anlamını kavramak açı-sından geçmişle bugünün mu-kayesesinin önemli olacağı ka-nısındayım. Bu çerçevede; Esnaf ve sanatkârlara 2002 yılında Halk Bankasından Esnaf ve Sanatkâr-lar Kredi Kefalet Kooperatifleri (ESKKK) kefaletiyle kullandırılan kredilerin tutarı 153 Milyon iken, bu tutar Ağustos 2012 sonu itiba-rıyla yaklaşık 6,5 Milyar TL’ye çı-karılmıştır. Bu dönem içerisinde

verilen krediler yaklaşık 40 kat artmıştır. 2002 yılında faiz sübvansiyonu %20,6 iken, 2012 yılında 25.000 TL’ye kadar olan kredilerde faiz sübvansiyonu %50; 25.000 TL’yi aşan kredilerde ise 25.000 TL’nin üstünde kalan meblağ için faiz sübvansiyonu %35 olmuştur. Yine, 2002 yılında 402 kooperatif aracılığıyla kredi kullanan esnaf ve sanatkâr sayısı 63.520 kişi iken, 2012 yılı Ağustos ayı sonu itibarıyla bu sayı 816 kooperatif aracılığıyla 255.300 kişiye ulaş-mıştır. 2002 yılına göre kredi kul-lanan ortak sayısı 4 kat, aracılık eden kooperatif sayısı yaklaşık 2 kat artmıştır. Esnaf ve sanatkâr-lara verilen kredi üst limiti 2002 yılında 5.000 TL iken, 2008 yılının

başından itibaren kademeli ola-rak 35.000 ve 100.000 TL’ye yük-seltilmiştir.

B- KOSGEB DestekleriDaha önceleri KOSGEB destek-lerinden sadece imalatçı esnaf ve sanatkârlar yararlanabiliyor iken, 05.05.2009 tarihinde 3624 sayılı Kanunda yapılan değişik-lik ile hizmet sektöründe faaliyet gösteren esnaf ve sanatkârlar da bu imkândan yararlanmaya baş-lamıştır. Böylece, KOSGEB desteklerin-den faydalanan esnaf ve sanat-kâr oranı büyük bir artış kayde-dilmiştir.KOSGEB veri tabanına kayıtlı 484.990 işletmeden 246.542’si

yani % 50,8’i esnaf ve sanatkâr-dır. Kredi-faiz destekleri hariç ol-mak üzere 2010 yılında verilen destekler dikkate alındığında es-naf ve sanatkârın desteklerden yararlanma oranı destek sayısı bakımından % 41, destek tutarı bakımından % 36 cıvarındadır. KOSGEB tarafından verilen 8.235 adet desteğin 3.375 tanesinden esnaf ve sanatkâr faydalanmış, verilen 38.984.641 TL’lik destek tutarının 14.025.044 TL’si esnaf ve sanatkârlara verilmiştir.C- Esnaf ve Sanatkarların Deği-şim, Dönüşüm, Destek (3D) Strate-ji Belgesi ve Eylem Planı (ESDEP)Kamu kurum ve kuruluşları, esnaf ve sanatkâr meslek ku-

ESDEP tarafından “Bü-yümeyi, sürekli geliş-meyi ve kalıcı olmayı hedefleyen, ahlaki de-ğerlerden ödün verme-yen, ulusal ve ulusla-rarası gelişmeleri takip eden, teknolojiyi kullan-mak ve müşteri ile bire-bir ilişki kurmak sure-tiyle müşteriye özel mal ve hizmet üretebilen, iş-birliği ve ortak çalışma-ya açık olan bir esnaf ve sanatkâr” vizyonu orta-ya konmuştur.

YAZIYAZI

66 67KAYSERİDER 2013 KAYSERİDER2013

KAYSERİDER KAYSERİDER

Page 35: Kayseri Dergi

ruluşları, uzman akademisyen-ler ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinden oluşan çalışma grupları ile birlikte hazırlanan ve Cumhuriyet tarihinin bir ilki ko-numunda olan Esnaf ve Sanat-kârlar Değişim, Dönüşüm, Des-tek (3D) Strateji Belgesi ve Eylem Planı (ESDEP), Yüksek Planlama Kurulu’nun 9 Nisan 2010 tarihli kararı ile kabul edilmiş ve 10 Nisan 2010 tarihinde Başbakanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan tarafından kamuoyuna duyurulmuştur. ESDEP, esnaf ve sanatkârların değişim ve dönüşüm yönünün belirlenmesi amacıyla; “Büyü-meyi, sürekli gelişmeyi ve kalıcı olmayı hedefleyen, ahlaki değer-lerden ödün vermeyen, ulusal ve uluslararası gelişmeleri takip eden, teknolojiyi kullanmak ve müşteri ile birebir ilişki kurmak suretiyle müşteriye özel mal ve hizmet üretebilen, işbirliği ve or-tak çalışmaya açık olan bir esnaf ve sanatkâr” vizyonu ortaya kon-muştur.Buradaki temel hedef ise, esnaf ve sanatkârların rekabet gücü-nün artırılması ile değişim ve dö-nüşümün desteklenmesidir.Sekretarya görevi Esnaf ve Sa-natkârlar Genel Müdürlüğünce yapılan ve 7 öncelik-30 tedbirden oluşan ESDEP’te, esnaf ve sa-natkârlar açısından elde edilen kazanımları özetle maddeler ha-linde aşağıda belirtilmiştir.

1) KREDİ VE FİNANSMAN ŞART-LARI İYİLEŞTİRİLDİ III-A ve B başlıkları altında ge-rekli açıklama yapılmıştır.

2) ESNAF VE SANATKÂRLARIMIZ LEHİNE VERGİ MEVZUATINDA DE-ĞİŞİKLİKLER YAPILDIEylem planında bulunan “Vergi

Mevzuatında Değişiklik Yapıl-ması” önceliği altında yer alan tedbir maddeleri ile ilgili düzen-lemelere 15 Haziran 2012 tari-hinde Resmi Gazetede yayımla-nan “Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılma-sına Dair Kanun”da yer veril-miştir. Yapılan düzenlemelerde esnaf ve sanatkârları doğrudan etkileyen Gelir Vergisi Kanunun-da bazı değişiklikler yapılmıştır. Hâlihazırda gerçek usulde ver-gilendirilen mükellef, hiçbir şeklide basit usulden yararla-namazken kabul edilen bu Ka-nunun ilgili maddelerine göre gerekli şartlara haiz olunması durumunda gerçek usulden ba-sit usule geçiş imkânı getirilmiş-tir. Aynı Kanun kapsamında, daha önce faaliyetini işyeri açarak gerçekleştirmeleri durumun-da esnaf muaflığından fayda-lanamayanlardan; el dokuma işleri, bakır işlemeciliği, çini ve çömlek yapımı, sedef kakma ve ahşap oyma işleri, kaşıkçılık, bastonculuk, semercilik, yazma-cılık, yorgancılık, keçecilik, lüle ve oltu taşı işçiliği, çarıkçılık, ye-menicilik, oyacılık ve bunlar gibi geleneksel, kültürel, sanatsal değeri olan ve kaybolmaya yüz tutan bazı meslek kollarında faa-

liyette bulunanlar vergiden muaf esnaf kapsamına alınmıştır. Kanun maddesinde sayılanlara benzediği kabul edilen meslek kollarında faaliyette bulunanlar da Maliye Bakanlığınca esnaf muaflığı kapsamında değerlen-dirilecektir. Ayrıca esnaf ve sanatkârlara talepleri halinde Maliye Bakan-lığınca Esnaf Vergi Muafiyeti Belgesi verileceği hüküm altına alınmış olup, bu belge için her-hangi bir vergi, resim veya harç alınması söz konusu değildir.

3) ESNAF VE SANATKÂRLARIN YENİLİKÇİ PROJELERİ, KOSGEB TARAFINDAN DESTEKLENDİEsnaf ve sanatkârlara yönelik yenilikçi projelerin desteklen-mesi alanında da KOSGEB so-rumluluğunda etkin çalışmalar yürütülmüştür. Yurt genelinde yapılan çalışmalar sonunda 2010 yılının ikinci yarısından itibaren uygulamaya konulan Ar-Ge ve İnovasyon Endüstriyel Uygula-ma Destek Programından KO-Bİ’lere aktarılan destek tutarının %18,9’u olan 8.996.852 TL’si yine esnaf ve sanatkârlara verilmiş-tir. Aynı şekilde 2010 yılının 2. yarısından itibaren uygulama-ya konulan Girişimcilik Destek Programı ile sağlanan destek-lerden destek tutarı göz önünde bulundurulduğunda söz konusu program ile sağlanan desteğin (TL olarak) %38,5’i esnaf ve sa-natkârlara verilmiştir. Bu destek programından esnaf ve sanatkâr toplam 10.236.793 TL tutarında destek almıştır.

4) MODERN TOPLU TAŞIMACILIK VE ESNAF VE SANATKÂRLARIN FAALİYET GÖSTERDİKLERİ FİZİKİ MEKÂNLARIN İYİLEŞTİRİLMESİ-NE YÖNELİK PROJELER GERÇEK-LEŞTİRİLDİ

ESDEP kapsamında, İçişleri Ba-kanlığı’nın sorumluluğunda yü-rütülen “Modern Toplu Taşıma-cılık Yapılmasına Dönük, Yerel Yönetimler İle İlgili Esnaf Kuru-luşunun Birlikte Geliştirecekleri Projeler Desteklenecektir” ted-biri çerçevesinde araç yenileme üzerine 16 proje gerçekleşmiş olup, 21 proje planlanma aşa-masındadır. Diğer yandan güzergâh geliştir-me ve yolcuların konforunu ar-tırma odaklı 36 proje gerçekleş-tirilmiş ve 35 proje de planlanma aşamasındadır. İçişleri Bakanlığı sorumluluğun-da yürütülen bir diğer çalışma ise esnaf ve sanatkârların faali-yet gösterdiği mekânların fiiziki şartlarının iyileştirilmesi ve yeni alışveriş mekânlarının oluşturul-ması alanında gerçekleştirilmiş-tir. Bu çalışmalar sonrasında mekân yenileme üzerine 77 pro-je gerçekleştirilmiş ve 75 proje planlanma aşamasındadır. Buna ek olarak esnaf ve sanatkârların bulundukları bölgelerde 92 oto-park projesi gerçekleştirilmiş olup, 71 proje de planlanma aşa-masındadır.

5) ESNAF VE SANATKÂRLARA YÖNELİK KÜÇÜK SANAYİ SİTELE-RİNİN YAPIMINDA TOKİ BAŞKAN-LIĞI İMKÂNLARI KULLANDIRILDIToplu Konut İdaresi Başkanlığı ile “Esnaf ve Sanatkârlara Yö-nelik Küçük Sanayi Sitelerinin Yapımında TOKİ Başkanlığı İm-kânları Kullanılacaktır” tedbiri kapsamında yürütülen çalışma-lar sonucunda Kayseri’de mobil-ya imal eden ve satan KOBİ’lere yönelik olarak 698 üretim yeri, 346 sergi yeri ve diğer gerekli iş-yerlerinin yapılması ile ilgili ola-rak TOKİ ile yapılan görüşmeler neticesinde 25.11.2011 tarihinde

protokol imzalanmıştır. Kayseri ilimize ek olarak Bursa, Bolu ve Uşak illerinde de benzer çalış-malar yürütülmektedir.

6) ELEKTRİK İLE İLGİLİ FEN ADAMLARININ YETKİ, GÖREV VE SORUMLULUKLARI HAKKINDA YÖNETMELİKTE ESNAF VE SA-NATKÂRLAR LEHİNE DEĞİŞİKLİK YAPILDIElektrik ile ilgili fen adamlarının görev, yetki ve sorumluluk sınır-

larının yeniden değerlendirilme-si, bu suretle ustalık belgesine sahip elektrikçilerin mağduri-yetlerinin giderilmesi amacıyla Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ön-cülüğünde yürütülen çalışmalar sonucunda 9 Şubat 2012 tarihli ve 28199 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Elektrik ile İlgili Fen Adamlarının Yetki, Görev ve So-rumlulukları Hakkında Yönet-melikte Değişiklik Yapılmasında Dair yönetmelik kapsamında yapılan değişiklikler ile Elektrik-

Sanatsal değeri olan ve kaybolma-ya yüz tutan bazı meslek kollarında faaliyette bulunan-lar vergiden muaf esnaf kapsamına alınmıştır.

YAZIYAZI

68 69KAYSERİDER 2013 KAYSERİDER2013

KAYSERİDER KAYSERİDER

Page 36: Kayseri Dergi

le ilgili Fen Adamlarının elektrik yapım işlerinde 1. ve 2. Grupta bulunanların yetki sınırları 10 katına çıkmıştır. 3. Grup için ise yetki sınırı yaklaşık 7 kat artmış-tır.

7) ESNAF VE SANATKÂRLA-RIN AB PROGRAMLARINDAN FAYDALANMASINI KOLAY-LAŞTIRMAYA YÖNELİK ÇA-LIŞMALAR YAPILDIEsnaf ve sanatkârların AB prog-ramlarından faydalanmasının sağlanması amacıyla Gümrük ve Ticaret Bakanlığı koordinasyo-nunda 35 ilde 3586 meslek ku-ruluşları personelinin katılımıy-la AB Programları ve Kalkınma Ajansı Destekleri hakkında bilgi-lendirme toplantıları düzenlen-miştir. Esnaf ve sanatkârlar ile meslek kuruluşlarının AB fonlarından yararlanmasına yönelik proje üretme kapasitelerinin artırıl-ması kapsamında ise 39 ilde top-lam 1482 genel sekretere proje hazırlama eğitimleri verilmiştir. Esnaf ve Sanatkârlar Değişim, Dönüşüm, Destek Strateji Bel-gesi (3D) ve Eylem Planı süre-cinde yapılan çalışmalar ile ülke genelindeki kurum ve kuruluşlar nezdinde esnaf ve sanatkârların ülke ekonomisi için öneminin ne denli yüksek olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. ESDEP ile başlayan bu çalış-maların ilerleyen dönemlerde de hız kesmeden devam etmesi ve esnaf ve sanatkârlara verilen hizmetlerin artırılması en önemli önceliklerden biri olacaktır.

Ç- Esnaf ve Sanatkârlar Bilgi Sis-temi (ESBİS) YenilendiEsnaf ve sanatkârlarımız ile meslek kuruluşlarımızın hiz-metine sunulan bu yeni sistem,

modüler, entegrasyona açık ve geliştirilebilir yapısı ile ilerleyen dönemlerde eklenecek yeni özel-liklerle, bugün kâğıt ortamında yapılan birçok işlemin elektronik ortamda yapılmasına büyük katkı sağlayacaktır. Bu da ülkemiz ti-cari hayatını daha kolay ve etkin bir hale getirecektir. Yenilenen Esnaf ve Sanatkâr Bil-gi Sisteminde Göze Çarpa Başlıca Özellikler:- Tüm kullanıcılar e-devlet şifre-leri ile E-Devlet kapısı üzerinden sisteme güvenle girebilmektedir.- Artık esnaf ve sanatkârlar da e-devlet şifresi alarak sisteme giriş yapabiliyor ve kendi sicil bilgileri, oda bilgileri, ödeme ve aidat bilgileri gibi bilgileri ESBİS üzerinden takip edebiliyorlar.- ESBİS, MERNİS, Halk Bankası ve Maliye Bakanlığı ile enteg-re olarak çalışabilmekte ve T.C. Kimlik numarası üzerinden kişi-lerin kimlik, adres ve meslek bil-gileri anlık ve %100 doğrulukla alınmaktadır.Yenilenen menü yapısı ile kulla-nım kolaylığı sağlamaktadır.- Yenilenen raporlama meka-nizması ile meslek kuruluşları üyelerine ilişkin raporlamaları kolaylıkla alabilmektedir.

- Hesap verilebilir ve şeffaf bir sistem oluşturmak amacıyla es-naf ve sanatkârların kendi sicil bilgilerine erişebilmeleri sağlan-mıştır. Esnaf ve sanatkârlar sisteme e-devlet şifreleriyle giriş yaptık-larında hangi odaya ne zaman kayıtlı olduklarını, odanın genel kurul tarihlerini, kendilerinden tahsil edilen ücretleri ve aidat-ları, aldıklar belgeleri ve gazete bilgilerini görebilmektedirler.- Ayrıca meslek kuruluşları bağlı oldukları üst meslek kuruluşla-rının veya üst meslek kuruluşları kendilerine bağlı meslek kuru-luşlarının bazı bilgilerine(kurul üyeleri, mal varlığı, gelir gider durumu vs.) erişebilmektedirler.

D- Esnaf ve Sanatkarlar Teşvik ve Destek Sistemi (ESDES) Çalışma-ları Başlatıldı3/6/2011 tarih ve 640 sayılı Güm-rük ve Ticaret Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname gereğince; Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca Türkiye’de uygula-nan kredi, finansman ve devlet yardımları kapsamında esnaf ve sanatkârlara destek veren ak-törler ile mevcut teşvik ve des-tek sistemi esnaf ve sanatkârlar

açısından incelenmekte ve bu konuda sağlanabilecek destek alanlarının belirlenmesi yönün-de çalışmalar sürdürülmektedir.

IV- SonuçTürk kültür ve tarihinde derin izleri olan Ahilik kültürünün mi-rasçıları olan esnaf ve sanatkâr-larımıza götürülen hizmetlerde her geçen gün ivmeli bir artışın görülmesi, bu kesime duyulan güvenin ve beklentilerin yüksek-liğini göstermektedir. Özellikle bu camia için bir ilk olma özelliği taşıyan Esnaf ve Sanatkârlar Değişim, Dönüşüm, Destek Strateji Belgesi ve Eylem Planı (ESDEP), esnaf ve sanatkâr sorunlarının daha profesyonel bir anlayış çerçevesinde değer-lendirileceğinin bir göstergesi-dir. KOSGEB ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nca verilen krediler, mevzuat çalışmaları, Esnaf ve Sanatkârlar Bilgi Sis-temi (ESBİS) ile 640 sayılı Ka-nun Hükmünde Kararname kapsamında planlanan Gümrük ve Ticaret Bakanlığı destekleri, devletin esnaf ve sanatkârların ihtiyaçlarına olan duyarlılığını ve bu ihtiyaçların giderilmesindeki hassasiyetini açıkça ortaya koy-maktadır.

YAZIYAZI

[1] Mikail BAYRAM, Ahi Evran ve Ahi Teşkilatı’nın Kurulusu, Damla Matbaacılık, Konya, 1991, s.131.(2) Aznavur DEMİRPOLAT, Gürsoy AKÇA, “Ahilik ve Türk Sosyo-Kültürel Hayatına Katkı-ları”, Selçuk Üniversitesi Türki-yat Araştırma Dergisi, 15.Sayı, 2004, s.356.(3) M. Fatih KÖKSAL, Ahi Ev-ran ve Ahilik, Kırşehir Valiliği Yayını, 2006(4) M. Fatih KÖKSAL, Ahi Ev-

ran ve Ahilik, Kırşehir Valiliği Yayını, 2006 (5) M. Fatih KÖKSAL, Ahi Ev-ran ve Ahilik, Kırşehir Valiliği Yayını, 2006(6) Adil Gülvahaboğlu, Ahi Ev-ran Veli ve Ahilik, Memleket Ya-yınları, Ankara, 1991, s.302.(7) Nurettin ÖZTÜRK, “Ahilik Teşkilatı Ve Günümüz Ekonomi-si, Çalışma Hayatı Ve İş Ahlakı Açısından Değerlendirilmesi” (http://sbe.dpu.edu.tr/7/43.pdf)

(8) Galip DEMİR, “Ahilik ve Yükselen Değerler”, Görüş, Ocak, 2001, s.82. (9) Muhittin ŞİMŞEK, TKY ve Tarihteki Bir Uygulaması, Ahi-lik, Hayat Yayınları: 134, Yö-netim Dizisi:21, İstanbul, Ekim 2002, s.25.(10) Galip Demir, “Ahilik = Ça-lışma, Bilim, Akıl, Ahlak”, Perpa Dergisi, Yıl 3, Sayı 22, İstanbul, Temmuz 1993, s.45.

70 71KAYSERİDER 2013 KAYSERİDER2013

KAYSERİDER KAYSERİDER

Page 37: Kayseri Dergi

Hükümetin Yara Sarma Projeleri ve Kayserimiz

Bu makalede İçişleri Bakanlığı-nın toplumun yaralarını sarma-ya, gönüllerini yapmaya dönük dört projesini incelemeye çalı-şacağım. Bunlar: Nakdi Tazmi-nat ve Aylık Bağlanması, Köyle-rin Altyapılarının Desteklenmesi (KÖYDES), Terör ve Terörle Mü-cadeleden Doğan Zararların Karşılanması ve Köye Dönüş ve Rehabilitasyon Projesi (KDRP). Bu projeler ilkeler, kararlar, uy-gulamalar ve çıktılar yönünden incelenecektir. Bürokratlar ola-rak iyi şeyleri anlatma ihtiyacı duymama alışkanlığımız, kötü niyetlilerin ufak-tefek hataları abartmaları sebebiyle heba ol-maktadır. Makalemize bir boş-luğun doldurulması gözüyle de bakılabilir.

1) NAKDİ TAZMİNAT VE AYLIK BAĞLANMASI 3924 DOSYA, 3164 KİŞİ, 18. 639. 475. 868. 000 TL ÖDEME2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Ka-

nunun 06.11.1980 tarih ve 17152 sayılı Resmi Gazete Yayımlana-rak yürürlüğe girmiş olup Kanu-nun 10. maddesine göre hazırla-nan Yönetmelik 28.01.1993 tarih ve 21469 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş-tir.2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Ka-nun hükümlerine göre yapılan iş ve işlemler Bakanlık Maka-mı’nın 29.12.1994 tarihli onayı ile Jandarma Genel Komutanlı-ğı ve Personel Genel Müdürlü-ğü’nden İller İdaresi Genel Mü-dürlüğü’ne devredilmiştir.2330 sayılı Kanun ve Yönetmelik Bakanlığımız mensupları ile ge-çici köy korucuları, gönüllü köy korucuları, güvenlik ve asayişin korunmasında hizmetlerinden yararlanılması zorunlu olan ve yetkililerce kendilerine bu ama-ca yönelik görev verilen kamu görevlileri ve sivilleri, iç güvenlik ve asayişin korunmasında veya kaçakçılığın men, takip ve tahki-ki ile ilgili olarak güvenlik kuv-vetlerine kendiliklerinden yar-dımcı olmuş ve faydalı oldukları yetkililerce tevsik edilmiş şahıs-ları, Devlet güçlerini sindirme amacına yönelik olarak yapılan saldırılara maruz kalan kamu görevlileri ve görevleri ve yar-dımları sona erse bile bilahare yaralanmaları, sakatlanmaları ve ölmeleri ile bunların eş, füru, ana, baba ve kardeşlerini kap-sam altına almaktadır.2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Ka-

nun hükümleri gereğince İller İdaresi Genel Müdürlüğü’nce 1995 yılından 15.11.2011 tarihine kadar 3.924 talep dosyası ince-lenerek 3.164 adedi için tazmi-nat ödenmesi uygun görülmüş, 760 dosya için ise ret kararı ve-rilmiştir. 1995 yılından bu güne kadar ödenen tazminat miktarı 18.639.475.868.000 TL’ dir. Daha önce Jandarma Genel Komu-tanlığı’nca 1070, Personel Genel Müdürlüğü’nce 37 olmak üzere 1107 dosya toplamda 5036 dosya karara bağlanmıştır.

2) KÖYDESSusuz veya suyu yetersiz köy ve bağlılarının sağlıklı ve yeter-li içme suyuna kavuşturulması, köy yollarının kalite ve stan-dartlarının yükseltilmesi, kü-çük ölçekli sulama alt yapısının geliştirilmesi ile köy atık su alt yapısının iyileştirilmesi için Köy-lerin Altyapısının Desteklenmesi Projesi ( KÖYDES) uygulanmaya başlanmıştır.

KÖYDES ile köy ve bağlılarının;İçme suyuKöy yollarının kalite ve standart-larının yükseltilmesi,Küçük ölçekli sulama Yapılmak-tadır.Atık suBakım ve onarımKÖYDES Projelerinin yürütül-mesi, izlenmesi ve değerlendi-rilmesi merkezde yıllık Yüksek Planlama Kurulu Kararları ve ilgili Bakanlıkların Genel Mü-dürlerinin aylık toplantısı ile, İl-

Adnan TÜRKDAMARİç

işle

ri B

akan

lığı

Huk

uk M

üşav

iri

lerde Vali ilçelerde Kaymakamın sorumluluğundadır.İllerde Valiler tarafından İl KÖY-DES Koordinasyon Birimi ku-rulmuştur. Bu birim KÖYDES Projelerinin illerde planlanması, uygulanmasının koordinasyonu, izlenmesi, değerlendirilmesi ve yapılacak iş ve işlemlerin yürü-tülmesinden sorumludur. İl Tahsisat Komisyonu, Vali baş-kanlığında, İl Genel Meclis Baş-kanı, İl Özel İdare Genel Sek-reteri, Kaymakamlar, İl Çevre Şehircilik Md, İl Gıda Tarım Ve Hayvancılık Md ve Vali tarafın-dan görevlendirilecek üç teknik personelden oluşur. Haziran ve Eylül aylarında toplanır. KÖYDES uygulamalarının genel değerlen-

dirmesini yapar. İl ödeneğinin projeler ve uygulayıcı birimler bazında dağılımına karar ver-mektedir.Yerleşik nüfusu fazla veya nüfus artış hızı yüksek olan, gelişme ve çevresine hizmet verme potan-siyeli bulunan yerleşimlere ait projelere, birden fazla yerleşime hizmet edecek veya yarar sağla-yacak projelere öncelik verilir.Sonuç olarak KÖYDES projesiy-le yıllarca ihmal edilmiş susuz ve yolsuz köy kalmaması hedef-lenmiş ve sekiz yılda hedefe ula-şılmıştır. Yaklaşık yirmi milyon nüfusa hizmet götürülmüştür. Bu başarıda söz konusu projeyi hazırlayanlar, uygulayanlar ve denetleyenlerin haklarını teslim

etmek gerekir. Bunlar öncelikle İçişleri Bakanlığı Mahalli İdare-ler Genel Müdürlüğü personeli, İllerde Valiler ve Koordinasyon birimi ve tahsisat komisyonum çalışanları, ilçelerde Kayma-kamlar ve ekibini tarihe kayıt düşme adına anmak yerinde ola-caktır.

3) TERÖR VE TERÖRLE MÜCA-DELEDEN DOĞAN ZARARLARIN KARŞILANMASI 105 ZARAR TESPİT KOMİSYONU360. 539 BAŞVURU2. 725. 564. 106 TL ÖDEMESULH YOLUA.İ.H.M OLUMLU KARARLARITerör eylemleri veya terörle mü-cadele kapsamında yürütülen fa-

/06/1995 - 15/11/2011 TARİHİ İTİBARİYLE KOMİSYONDA GÖRÜŞÜLEN DOSYALAR

YILLAR ÖLÜM SAKAT YARALI RET GÖRÜŞÜLEN TAZMİNATÖDENEN ÖDENEN

DOSYASAYISI KİŞİSAYISI TAZMİNATMİKTARI 1995 172 23 176 26 397 371 141.408.723.000.-

1996 350 100 280 45 775 730 484.201.734.000.-

1997 219 49 220 18 506 488 586.822.402.000.-

1998 181 75 172 54 482 428 1.347.799.998.000.-

1999 117 63 119 43 342 299 1.607.826.056.000.-

2000 52 54 43 38 187 149 974.712.780.000.-

2001 24 30 20 34 108 74 643,898.562.000.-

2002 27 19 16 46 108 62 948.876.079.000.-

2003 22 10 18 95 145 50 905.976.366.000.-

2004 32 15 16 129 192 63 1.344.576.168.000.-

TOPLAM 1196 438 1080 528 3242 2714 8.986.098.868.000.-

2005 12 7 37 69 125 56 685.472.-

2006 43 13 61 22 139 117 2.254.643,26

2007 14 10 25 39 88 49 901.361,59

2008 23 7 15 19 64 45 1.325.644,79

2009 34 13 54 22 123 101 2.418.254.-

2010 16 5 22 22 65 43 1.159.088,-

2011 10 9 25 39 78 39 908.913-

GENEL TOPLAM 1348 502 1319 760 3924 316418.639.475,-

72 73KAYSERİDER 2013 KAYSERİDER2013

KAYSERİDER KAYSERİDERYAZIYAZI

Page 38: Kayseri Dergi

aliyetler nedeni ile zarara uğra-yan gerçek kişiler ile özel hukuk tüzel kişilerinin maddi zararları-nın sulhen karşılanması amacıy-la 17.07.2004 tarih ve 5233 Sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun 27.07.2004 tarih ve 25535 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş-

tir.Terör ve terörle mücadele kap-samında yürütülen faaliyetler nedeniyle zarar gören vatandaş-larımızın bu zararlarının ulusal ve uluslararası yargı mercilerine gidilmesine gerek kalmaksızın hızlı, etkin, ve adil bir şekilde sulhen karşılanması amacıyla çıkartılan 5233 sayılı Terör Ve

Terörle Mücadeleden Doğan Za-rarların Karşılanması Hakkında Kanun yürürlüğe girdikten son-ra;Ölüm, yaralanma, sakatlanma-dan kaynaklanan zararlar,Taşınır ve taşınmazlarda oluşan zararlar,Tarım ve hayvancılıkla ilgili za-rarlar, Terör nedeniyle göç etmek zo-runda kalan vatandaşlarımızın mal varlıklarına ulaşamamaları nedeniyle uğradıkları zararlarkarşılanmaya başlamıştır.Kanun kapsamındaki zararların karşılanması maksadıyla İlleri-mizde Vali Yardımcıları başkanlı-ğında Zarar Tespit Komisyonları oluşturulmuştur. Başvuruların yoğun olduğu Bin-göl, Bitlis, Diyarbakır, Hakkari, Mardin illerimizde birden fazla komisyon oluşturulmuş olup, ülke genelinde 65 komisyon ça-lışmalarını tamamlamış, 40 ko-misyon çalışmalarına devam et-mektedir. Kanunun yürürlüğe girdiği 2004 yılından Nisan 2012 tarihine ka-dar Zarar Tespit Komisyonlarına toplam 360.539 başvuru yapıl-mıştır. Bu başvuruların 297.584 adedi sonuçlandırılmış olup, bunlardan 165.415 başvuru için tazminat ödenmesine karar ve-rilmiş, 132.169 başvuru ise red-dedilmiştir.Nisan 2012 itibariyle, Komis-yonlarca olumlu sonuçlandırı-lan ve sulhname imzalayan va-tandaşlarımıza ödenmek üzere talep edilen toplam zarar tutarı 2.725.564.106 TL olup, bu mik-tarın 2.714.183.362 TL si ilgilile-re ödenmiştir. Kalan 11.380.740 TL’nin ödenmesine yönelik çalış-malar devam etmektedir.Daha önce köy boşaltma iddiala-rıyla yapılan başvuruları iç hukuk yollarının tüketilmiş olması şar-tı aramadan kabul eden AİHM, 5233 sayılı Kanunun yürürlüğe

girmesinden sonra aldığı karar-da düzenlemenin etkili bir iç hu-kuk yolu olduğunu vurgulayarak başvuruları kabul edilmez bul-muş ve zarar tespit komisyonla-rına yönlendirmiştir.Kanun ve Yönetmelik hükümleri-nin uygulanmasına ilişkin olarak;Terör eylemleri ve terörle müca-dele kapsamında yürütülen faa-liyetler nedeni ile zarara uğrayan gerçek kişiler ile özel hukuk tü-zel kişilerinin maddi zararlarının yargı yoluna gitmelerine gerek kalmadan, idarece en kısa süre içinde ve tam olarak tespit edi-lerek, sulh yoluyla ödenmesi bü-yük önem taşımaktadır.Kanun ve Yönetmelik kapsamın-da yapılacak başvurular üzerine Valiliklerce 10 gün içinde Zarar Tespit Komisyonları kurulmuş-tur. Komisyonların etkili ve hızlı bir şekilde çalışmasını sağlamak amacıyla yeterli oda ve personel görevlendirilmesi yapılmıştır.Zarar Tespit Komisyonları Vali Yardımcısı Başkanlığında il mer-

kezlerinde kurulmuştur. Ancak yapılan başvuru sayısı ve iş yo-ğunluğu göz önünde bulunduru-larak, gerekli görülmesi halinde Vali onayı ile il merkezlerinde birden fazla komisyon kurulma-sı mümkündür. Birden fazla ko-misyon kurulması durumunda komisyonların görev dağılımı Vali tarafından merkez ilçe ve diğer ilçelerin komisyonlara paylaştı-rılması şeklinde yapılmaktadır.Süreç şöyle işlemektedir: Te-rör veya terörle mücadeleden yakınını kaybeden, yaralanan, sakatlanan veya evinin, bağının, bahçesinin, hayvanlarının zarar gördüğünü iddia eden vatandaş komisyona başvurmakta, va-tandaşın başvurusu komisyon üyelerince yerinde incelenmek-te, vatandaşın iddia ettiği zarar miktarıyla tespitler değerlen-dirilmekte ve zarar miktarı he-saplanarak sulhname hazırla-nıp vatandaş rızasıyla imzalarsa ödeme yapılmaktadır. Buna rağ-men vatandaş maddi- manevi

tazminat talebiyle yargıya başvu-rabilmektedir. Günümüze kadar 5233 sayılı Ka-nun uygulamasıyla ilgili olarak toplam 896 dava açılmış olup Yerel Mahkemeler ilk yıllarda manevi tazminatı kabul etme veya tazminat miktarını belirle-me yönünde kararlar vermekte iken Danıştay’ın Nakdi Tazminat Komisyonları’nın yetkili olduğu ve sulhnamenin manevi tazmi-natı da içerdiği yönünde kararlar vermesi ve A.İ.H.M’nin de Nakdi Tazminat Komisyonları’nın ge-çerli olduğu ve sulhname im-zalanmasının yeterli olduğu yö-nünde kararlar vermesi üzerine Yerel Mahkemeler de bu yönde kararlar vermeye başlamışlar-dır.4) KÖYE DÖNÜŞ VE REHABİLİ-TASYON PROJESİ28. 384 HANEDEN 187.861 KİŞİ KÖYLERİNE DÖNMÜŞLERDİR2009-2011 87 PROJE İÇİN 128.360.000TL ÖDEMEB.M REHBER İLKELERİ UYUMU

KÖYYOLLARI: KÖY İÇME SULARI:

Susuz ünite 3.883 adetSuyu yetersiz ünite 38.212 adetToplam 42.095 adet

KÜÇÜK SULAMA:

Gölet 9 adetGölet Sulaması 31 adetYerüstü Sulaması 316 adetYeraltı Sulaması 43 adetHayvan İçme Suyu 5 adet

HARCAMA MİKTARI

2005 200.000.000 TL2006 2.000.000.000 TL2007 2.000.000.000 TL2008 500.000.000 TL2009 500.000.000 TL2010 1.550.000.000 TL2011 550.000.000 TLTOPLAM 7.300.000.000 TL

2005-2011 ARASI TAMAMLANAN İŞLER TOPLAMI:

Ham yol 1.653. kmTesviye 6.668 kmStabilize 57.255kmAsfalt 91.732 kmBeton yol 2.252. kmOnarım 26.634 kmParke 8.792.624 m (kare)Taş duvar 1.038.762 m (kare)

Köprü 1.149 adetMenfez 32.615 adet

74 75KAYSERİDER 2013 KAYSERİDER2013

KAYSERİDER KAYSERİDERYAZIYAZI

Page 39: Kayseri Dergi

Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgemizde terör ve güvenlik kaygıları ile yaşadıkları yerlerden göç etmek durumunda kalan va-tandaşlarımızdan gönüllü olarak geri dönmek isteyenlerin geri dönüşlerinin kolaylaştırılması, geri dönülen yerlerde gerekli sosyal ve ekonomik altyapının tesisi ile sürdürülebilir yaşam koşullarının oluşturulması, geri dönmek istemeyenlerin ise mev-cut yaşadıkları yerlerde yaşam koşullarının iyileştirilmesi, eko-nomik ve sosyal durumlarının iyileştirilmesini amaçlayan bir projedir.Proje, geri dönülen yerlerde ha-yatın yeniden başlatılması ve kalıcı hale getirilmesi için ge-rekli alt yapının oluşturulması-na yönelik çalışmalar ile tarım, hayvancılık ve el sanatları gibi faaliyetleri, geri dönmek isteme-yen vatandaşlarımızın ise iş ve meslek edindirme kursları, istih-dama dönük projeler ve özellikle kadın-genç ve çocukları hedefle-yen sosyal projeleri ve faaliyetle-ri içermektedir. Proje, merkezi düzeyde İçişleri Bakanlığı, yerel düzeyde Valilikler tarafından yü-rütülmektedir. Adıyaman, Ağrı, Batman, Bingöl, Bitlis, Di-yarbakır, Elazığ, Hakkari, Mar-din, Muş, Siirt, Şırnak Tunceli ve Van illerimizi kapsamaktadır. Bakanlar Kurulu Yerinden Ol-muş Kişiler Sorunu İle Köye Dö-nüş Ve Rehabilitasyon Projesine Ait Tedbirler prensip kararı ile İçişleri Bakanlığı ise üç genelge ile BM Rehber İlkelerini de dik-kate alarak aşağıdaki ilkeleri be-lirlemişlerdir:Geri Dönüşlerin gönüllülük ve isteğe bağlı olarak yürütülmesi. Geri dönmek istemeyenlerin ya-şadıkları yerlerde yaşam kalite-lerin yükseltilmesi.Hizmetlerin toplulaştırılması amacıyla “Merkez Köy” ve Cazibe Merkezi” uygulamasına ağırlık

verilmesi.Sivil Toplum Örgütleriyle işbirli-ğinin geliştirilmesi, katılımları-nın sağlanması ve eğitim, sağlık, istihdam konularındaki projele-rinin desteklenmesi.Dönüş yapılan yerlerde ekono-mik, sosyal, kültürel ve kırsal kalkınmaya yönelik yatırım ve tedbirler ile meslek edinme ve gelir artışı sağlayacak faaliyetle-re ağırlık verilmesi.Proje kapsamında bugüne kadar, genel bütçe ödenekleri ve yerel kaynaklar kullanılarak toplum merkezi, gençlik merkezi, spor merkezi, kadın ve çocuk eğitim merkezi gibi sosyal ve rehabili-tasyon içerikli projeler, meslek edindirme ve istihdam projeleri, yurt-okul-sağlık ocağı yapım ve onarımı, yol-su-elektrik-kana-lizasyon gibi alt yapı yatırımları, tarım-hayvancılık ve ev yapımın-da destek olunması gibi işlerdir.Proje kapsamında, 28.384 ha-neden 187.861 kişinin eskiden yaşadığı köylere dönüşleri sağ-lanmıştır.2009 yılında Valiliklerce teklif edilen 32 proje desteklenmiş ve 16.578.000 TLValiliklere ak-tarılmıştır. 2010 yılında Valilik-lerce teklif edilen 27 yeni proje ve 2009 yılından devam eden 4 proje ile birlikte toplam 31 pro-jenin desteklenmesi uygun gö-rülmüş ve 16.159.000 TL Vali-liklerimize aktarılmıştır. 2011 yılında Valiliklerce teklif edilen 28 yeni proje ve 2009 ve 2010 yıllarından devam eden 6 pro-je ile birlikte toplam 34 projenin desteklenmesi uygun görülmüş ve 16.500.000 TL valiliklerimize aktarılmıştır. 2012 yılı genel büt-çesinden KDRP için ayrılan öde-nek miktarı 17.655.000 TL’dir. Proje kapsamında 1999-2011 yıl-ları arasında Bakanlığımız büt-çesinden Proje kapsamındaki on dört ilimize toplam 128.360.000 TL ödenek aktarılmıştır.

SONUÇ VE KAYSERİ Sonuç olarak İçişleri Bakanlığı-nın dört projesi birlikte değer-lendirildiğinde Türk İdare Siste-minde ilk kez rızaya dayalı sulh yolu getirilmiş ve yaygın olarak uygulanmış, 3164 kişiye maaş bağlanmış, 187.861 aile köylerine dönmüş, Toplum-gençlik-spor—kadın-çocuk eğitim merkezleri yapılmış, meslek edindirme ve istihdam projeleri hayata geç-miş, sağlık ocağı-yurt-okul ona-rılmış, yol-su-elektrik gibi alt yapı yatırımları yapılmış, tarım ve hayvancılık desteklenmiştir. Vatandaşlarımıza2330 sayılı Kanun gereğince 18.639.475.868.000 TL, KÖYDES için 7.300.000.000 TL, 5233 sayılı Kanun gereğince 2.725.564.106 TLKDRP için 128.360.000 TLToplam 18.649. 639.792.106 TL ödeme yapılmıştır. Bu projeler-den Kayserimize 2330, 5233 ve KDRP’ den hiç ödenek aktarıl-mamış sadece KÖYDES Proje-sinden 2005-2011 yılları arasında 62.403.662 TL ödenek aktarıl-mıştır. Burada Kayserimizin çalışkan-lığı, Devlete yük olmama iradesi ve üretkenliği açıkça görülmek-tedir.Dört projede yirmi trilyona yakın ödeme yapılması, iki yüz bin ailenin köylerine dönerek evine- barkına hatıralarına ka-vuşması, binlerce kişiye iş ve meslek edindirilmesi ve susuz ve yolsuz köylerinin suya-yola ka-vuşturulması, alt ve üst yapıların onarılması, yurt dışında A.İ.H.M kararlarının lehimize dönerek ülkemizin imajının düzelmesinin ötesinde bence en önemli husus vatandaşın gönlünün yapılma-sıdır. Arkasında büyük emek, çaba, uzmanlık, gayret bulunan ve özen, itina ve titizlikle uygu-lanan projelerin zihin ve gönül yapıcı tesirinin hoyratça heba edilmesine göz yumulmamalıdır.

KAYSERİDER YAZI

Page 40: Kayseri Dergi

Kayseri Yerel Medyası ve Yeni Fırsatlar

Yerel basın-yayın demokra-si, insan hakları, yöneticiler-le olan ilişkiler açısından çok büyük öneme sahiptir. Valilik ve belediye hizmetlerine yö-nelik bilgiler yerel basın-yayın aracılığı ile mahallindeki hal-ka ulaşır, aksayan ya da so-run haline gelen konular aynı kanalla tenkit edilir, çözüm yolları önerilir. Seçim zamanı halkı yönetmeye talip olanlar, görüşlerini, projelerini ve pro-pagandalarını yine yerel basın aracılığı ile duyururlar. Şehrin günlük hayatında yaşanan si-yasi, sosyal, ekonomik, kültü-rel, sportif ve polisiye konular da yerel basında ele alınır.

Türkiye’de yerel basının ye-terince güçlü olamamasının nedenleri sıralanırken en baş-ta ekonomik sıkıntılara işaret edilir. Cumhuriyetin kuruluş yıllarında yerel basının ne ka-dar önemli işler yaptığı ve ba-şarılı hizmetler ortaya koyduğu da bilinir. Günümüzde eko-nomik sorunların yerel basın önünde önemli bir engel oldu-ğu tezi doğrudur, ancak yeni fikirlerle yeni fırsatları yakala-

yacak müteşebbisler bu kaderi değiştirebilir.

Yerel basının satış geliri şimdi-ki haliyle bir basın işletmesini idare etmeye yetmez. Gelir ba-kımından daha çok Basın İlan Kurumu ile özel reklam veren kuruluş ya da şirketlere ihtiyaç duyar. Bu da her zaman istik-rarlı bir kaynak kapısı değildir ve dolaylı olarak içeriklere, ya-yın süresine, yayın sıklığına ve tirajlara yansır.

Yerel basının istenen seviyeye çıkamamasının nedenlerinden biri de ulusal çapta yayın yapan gazetelerin verdiği bölge ekle-ri, bölge haberleridir. Büyük medya kuruluşlarına karşı her yönüyle yürütülen rekabette yerel basın maalesef cılız kal-makta ve sesini yeterince du-yuramamaktadır. Oysa birçok gelişmiş batılı ülkede durum tam tersidir; toplam tirajının neredeyse üçte ikisinin yerel basın, kalan üçte birinin ulusal çapta yayın yapan yaygın bası-na ait olduğu ülkeler vardır. Demokrasinin her alanda ve her coğrafyada hayata geçi-rilmesi için yerel basının güç-lenmesi ve tirajının artması önemlidir.

Kayseri Gazeteciler Cemiyeti web sayfasında yer alan veri-lere göre, halen 7 yerel tele-vizyon istasyonu ile 23 yerel gazete Kayseri’de yayın yap-maktadır.

Televizyon kanal sayısına ba-kıldığında, Kayseri nüfusuna sahip bir ilde yayın yapılabi-lecek doygunluk seviyesine

ulaşılmıştır, ancak belli konu-larda uzmanlaşmış, tematik yayıncılık için hala fırsat bu-lunmaktadır.

Tamamen Kayseri coğrafyası-na yönelik tarım, hayvancılık, arıcılık, kültür balıkçılığı ve benzeri konularda televizyon yayını yaparak bölge çiftçisini aydınlatmak, eğitim desteği vermek amacıyla bir televizyon kanalı kurulabilir.

Ayrıca Kayseri’nin spor alt yapısına uygun ve onu yansıtacak bir spor tele-vizyon kanalı ile kayak, trekking (doğa yürü-yüşü), dağcılık, yamaç paraşütçülüğü, futbol, voleybol, bas-ketbol, hent-bol ve benzeri sportif ko-nularda h a b e r ve eği-tim vermek ve şehirdeki tüm müsa-bakaları yayınla-mak mümkündür. Böylesi bir girişim Erciyes’in kış sporları merkezi haline gelme sürecinde önemli bir rol üstlenebilir. Bu önerilere eğitim, ta-rih, kültür konusunu içe-ren televizyon kanalı da ilave edilebilir.

Yerel gazete sayısı açı-sından baktığımızda da 23 gazete ile il çapında doygunluktan söz etmek mümkündür, tirajlar

Yrd. Doç. Dr. Muzaffer ŞAHİN

Gaz

i Üni

vers

itesi

İlet

işim

Fa

külte

si Ö

ğret

im Ü

yesi

yönünden ise bir doygunluk-tan bahsedemeyiz, yerel tirajın daha da artırılması gerekir. Gazete yayınlarında il çapının dışına çıkıp bölgesel, İç Ana-

dolu Bölgesi boyutunda yayın yapılarak bu konu-

da önemli aşama kay-dedilebilir.

Bölgesel gazete için en iyi ör-nek İzmir’de yayımlanan ve Ege Bölgesi’ne hitap eden Yeni Asır Gazetesi’dir. 2012 Eylül ayı üçüncü hafta tiraj ortalaması 26 bindir.Basın İlan Kurumu’nun başlat-tığı gazetelerin birleşmesinin teşviki çalışmalarının dışında, yerel gazete sahipleri bölgesel yayın yapacak ortak bir gazete üzerinde fikir yürütüp yeni bir pazara yönelebilirler. Kendi gazeteleri dışında, hayata ge-çirilecek bir bölgesel gazete hem okuyucu kitlesi, tiraj ba-kımından genişleme ve yeni bir pazar imkanı getirecektir, hem de ilan-reklam geliri bakımın-dan yeni bir mecra oluştura-caktır.

B a s ı n İlan Ku-rumu ile

özel reklam k u r u l u ş l a -

rı, yüksek tirajlı bölgesel bir gazete-

yi ayrı bir kategoride değerlendirip yeni ilan,

reklam kotaları sağlaya-caktır.

Bölgesel gazetede ortaya ko-nacak başarı ile habercilik açı-sından daha zengin ve güncel içerikler kullanma fırsatı da kendiliğinden doğacaktır. Bölgesel gazete girişimi ile

gazeteciler yönünden de yeni bir istihdam kapısı

açılacaktır, sadece gaze-teciler için değil matbaa çalışanları, teknik görev-

liler, idari görevliler ve diğer branşlarda yeni is-tihdam kapısı oluşacaktır.

Bölgesel gazete yayıncılığı hayata geçirildiği takdirde,

İç Anadolu’ya özgü gazete dağıtım şirketi kurulması, abo-

nelik sistemi ile gazetelerin sabahın erken saatinde evlere, işyerlerine teslim edilmesi ile ayrı bir iş kolu ve iş alanı oluş-turulabilir.Özetle, Kayseri yerel medyası için yeni açılımlar mümkündür.

KAYSERİ MEDYASI BİLGİLERİ1

Kayseri’de yayın yapan televiz-yonlar1. Elif Tv2. Erciyes Tv3. ETV4. Kanal 385. Kay Tv6. Kampus Tv7. Tv1Kayseri’de yayın yapan gaze-teler1. E Haber Gazetesi2. Kayseri Güneş Gazetesi3. Hakimiyet Gazetesi4. Kayseri Haber Gazetesi5. Kayseri Gündem Gazetesi6. Kayseri Maç Gazetesi7. Kayseri Havadis Gazetesi8. Kayseri Tempo Gazetesi9. Kayseri Meydan Gazetesi10. Kayseri Anahaber Gazetesi11. Star Haber Gazetesi12. Ülker Gazetesi13. Kayseri Gazetesi14. Kayseri Deniz Postası15. Erciyes Gazetesi16. Büyük Kayseri Gazetesi17. Yeni Sabah Gazetesi18. Kayseri Anadolu Haber19. Kayseri Kent Haber Gaze-tesi20. Kayseri Haber 38 Gazetesi21. Kayseri Gün Haber Gaze-tesi22. Kayseri Yeni Haber Gaze-tesi23. Kayseri Olay Gazetesi

1 Televizyon ve gazete listesi Kayseri Gazeteciler Cemiyeti Web sayfasından alınmıştır

78 79KAYSERİDER 2013 KAYSERİDER2013

KAYSERİDER KAYSERİDERYAZIYAZI

Page 41: Kayseri Dergi

İhracatta Yeni Hedefler

“Hep beraber yaşadığımız bu global köyü ya hepimiz için daha yaşanılır hale getireceğiz ya da hem yerel hem global, ekono-mik ve siyasi mücadelenin için-de yok olup gideceğiz.”

Mevcut ekonomik düzeni alterna-tifsizlikten dolayı daha yaşanılır hale getirmenin en önemli pa-rametresi ekonomik büyümedir. Her bir işletme, birey ve ülke mikro düzeyden başlayıp makro düzeye kadar çıkan bu ekonomik sistemin kendi konjonkturel bağ-lamında en önemli parçasıdır.Milli ekonomimize kendi ülkemiz, şehrimiz ve firmamız bağlamın-da baktığımızda ön plana çıkan bireysel mikro ekonomik karlılık ve büyüme değil, temsil ettiğimiz sektörün ve milli ekonominin toplu olarak kalkınması ve büyü-mesidir.Hızla değişip küresel köy halini alan dünya ile birlikte Kayseri’de Kayserili de hızla değişime ayak uyduruyor. Artık daha akıllı olan oğlan çocuğuna tica-ret yaptırıp diğerini okula gönder-mekten çoktan vazgeçildi. Ti-

cari geleneğini devam ettirmesi açısından oğlan ve kız çocuk-ları arasındaki fark gittikçe azalıyor,oturduğu evin altındaki işyeri çoktan diğer mahalleye ve şehirlere hatta ülkelere bile taşındı.Gelenekçilikten moderni-teye geçiş kendini her aşamada hissettiriyor.Son 10 yılda diğer ülkelere yapılan operasyonlar hızla arttı.Bir ekonominin kalkınma ve bü-yümesindeki en önemli etken fak-törlerden biri olan ihracatın sade-ce sanayici, işadamı ve ekonomi sorumluları değil bütün ülke ola-rak bilincindeyiz.Kayserili homo economicus(ekonomik insan )lar olarak belki kar beklentilerimiz mikro ölçekte,ulusal kalkınma hedeflerimizin önüne geçsede ekonomik stratejilere kümülatif bir bakışla hepimiz bu sosyal sorumluluğumuzun farkındayız.Bu sorumluluklarımızı yerine getirip getiremediğimiz ya da ne kadar getirebildiğimiz başka bir yazının konusu olmakla birlikte birçok defa kar amacımızı üçüncü dördüncü plana koyarak ihracat-lar gerçekleştirmekteyiz.Şehrimizin son 10 yıllık ihracat rakamlarına baktığımızda 2002 yılında 447 milyon dolar olan ih-racatımız, 2011 yılında 1 milyar 529 milyon dolara gelmiş durum-da.Bu rakamlara nerden baktı-ğımıza bağlı olarak yapacağımız yorumlar iyimser yada ortalama olabilir.Bakış açısına kötümser

demiyorum , çünkü (sebeplerini burada

dile getiremeye-ceğimiz) homojen olan bir sektörel

dağılım,hammadde kaynaklarına

uzaklık,limanlara olan mesafe,ülke gene-

linde Kayse-rilinin doğuş-tan

itibaren yakasında taşıdığı işbilir kartvizitinin getirmiş olduğu olumsuzluklar gibi sebepler var. Bunlara rağmen bu on yıl içeri-sinde daha hızlı bir ivmelenme gerçekleştirebilirdik.Ama bura-daki amacımız geçmiş için hayıf-lanmak değil,hatalı gördüğümüz adımları tespit etmek ve gelecek-te istediğimiz ihracat rakamlarına ulaşmak için yapılacak işlere bu-gün başlamaktır.Kayseri sanayisi denilince ak-lımıza sadece mobilya,çelik kapı,elektrikli aletler gibi sek-törlerin gelmesi usta-çırak iliş-kisindeki çırakların ayrılarak hep aynı sektörde iş yapagelmeleri ki- makro ölçekte baktığımız za-man olumlu olmasa bile mikro ölçekte Kayserililerin de dediği gibi “çıraklığını yapmadığın işin ustalığını yapma” deyişiyle- bilin-meyen sektörlere girilmemesi ile birlikte coğrafi uzaklık sebe-biyle batıdaki farklı sektörlerdeki işadamlarının bölgemize diğer sanayi sektörlerini getirmemiş olmasından kaynaklanıyor.Kanaa-tim o ki,firmaların bundan şikayet etmek yerine bunu bir avantaj haline getirmeleri gerekiyor.Sektörel uzmanlık alanlarının oluşması ticari anlamda gücüde temsil ediyor. Fakat şehrimizde bu durum, haksız bireysel re-kabetten dolayı vizyonel bakış açısının oluşmasına ket vurmak-ta, küçük detayların içerisinde kaybolup büyük fırsatları fark edememeye kadar uzanmaktadır.Oysa kendini yenmek zaferin en büyüğüdür der Eflatun,işte bu bağlamda bireysel rekabetten çıkarak şehrimizi birkaç sektörde butik haline getirebiliriz. Mikro ölçekte her firma minimum maliyetlere maksimum karlara ulaşmak için çaba sarfediyor olsa da maalesef uygulamada bununla çelişen tablolar ortaya çıkıyor.Heterojen bir yapıya sahip olma-yan sanayimizde mevcut sektör-

lerin çoğunlukla emek yoğun ol-ması gerek kar maksimizasyonu gerekse cirosal büyüklükler (yük-sek cirolara ulaşma hedefi çer-çevesinde )açısından dezavantaj oluşturması ile birlikte bu sektör-deki girdilerin yerli menşeli olma-ları, dış ticaret açığının kapanma-sında pozitif bir rol oynamasına sebep olmaktadır.Bu açıdan sa-nayimizin çeşitlenmesi çalışma-ları yapılırken var olan endüstri-lerin bu pozitif etkileri göz önünde bulundurularak sektörel, pozitif ayrımcılığa tabi tutulmalıdırlar.Bu ayrımcılığın içerisinde uzun süredir bahsedilen ancak hiçbir hükümetin uygula(ya)madığı ve benimde, yapılmışsa bile açıkla-malarına ulaşamadığım ihracatçı firmalara, yapılan ihracat bedel-leri için yüksek kur uygulanması konusu var ki ihracatçı firmalar için çok cazip görünmekte ancak bir turlu hayata geçirilememek-tedir.Her ne kadar suistimallere açık bir mesele olsa da gerekli düzenleme ve tedbirlerle başa-rılı bir şekilde uygulanabilece-ği açıktır.İş dünyası dışarıdan bakıldığında her ne kadar mantıklı ve rasyonel görünse de aslında çok duygusaldır. Bu yüzden irrasyonel davranışlara çok açıktır.Emek-yoğun sektör-lerde bu duygusallık ve irrasyo-naliteyi göz önünde bulundurunca her bir firma ölçek ekonomisin-den vazgeçerek kendi maliyet ve gerçekleri yerine bulunduğu endüstrinin genel eğilim ve mali-yetlerini veri olarak kabul ederek hareket edebiliyor,bu mazeretleri birleştirdiğimiz zaman ortaya çı-kan sonuç;Emek-yoğun sektörRekabet edilen firma sayısının çokluğu (tam rekabet piyasası)Firmaların bireysel maliyet he-saplamaları yerine pazardaki or-talama maliyet ve satış fiyatlarını veri olarak almasıdır.Maalesef firmalarımız iç pazarda olduğu gibi dünya pazarında da fiyat odaklı agresif bir pazarlama ve rekabetin içine giriyor ve bir defa fiyat rekabetine giren firma-

sektör bu rekabetten zor çıkıyor.Özellikle belirtmek istiyorum ki şartlar ve sektör ne olursa olsun her firmanın öncelikli vazifesi ağzımızda klişe olmuş ar&ge ve inovasyon kelimelerini, kullanım tutsaklığından kurtarıp gerçek anlamda uygulamak olmalıdır.Asıl vazife olarak işletmeler pa-zarda sahip olduğu konum ve öneme bakmadan ama bu konum ve öneme göre sosyal sorumlu-luklarını yerine getirmelidir.Bu konuda özellikle büyük firmalara daha çok iş düşmektedir.Onlar sadece kar maksimizasyonu-ma-liyet minimizasyonu odaklı çalış-mazlar.Girdikleri her pazarda :1 -Hem yaptıkları ticaret hem de kurdukları ilişki ve diyaloglarla ülkemizin tanıtımını yapmakta-dırlar.Bu tanıtım sattıkları ürün-lerden bağımsız ve kümülatif ola-rak dış dünya pazarında alıcı ve satıcılar nezdinde itibarımızı, bir sonraki basamakta da bankalar arasında kredibilitemizi ve ülke puanımızı etkilemektedir.2 -Faaliyette bulundukları sektör-lerde ve özellikle yeni girilen pa-zarlarda sektörün ilk izlenimlerini (kalite-hizmet-know how… vs.) büyük firmalar belirlemektedir.3 -İlgili sektörün ülkemiz adına oluşturacağı katma değeri genel-likle bu firmalar belirlemektedir.İster büyük isterse küçük olsun bir firmanın amacı kayıtsız şartsız ihracat yapmak olmamalıdır.İhracat yapmak imaj işi değildir.Maalesef bu konuya duygusal yaklaşan, tam olarak ölçek eko-nomisini yakalayamamış olan firmalar daha çok prestij kaygısı ile ihracata yönelmekte ve aslında yapılması gereken fayda-mali-yet analizi çoğu zaman göz ardı edilerek ihracat yapılmaktadır.Bu düşüncemi belli bir süredir ihracatla haşır neşir olan şeh-rimizde bir sektörel dış ticaret şirketi kurulamamış olmasıda desteklemektedir.Aslında bunu gerçekleştirmek için çok detaylı finansal mühendisliklere,üst dü-zey yönetim kurulu süreçlerine

ve yönetim ve pazarlama cam-bazlıklarına gerek yoktur.Herbir işletme kendi bireysel maliyet analizlerini potansiyel ve fiili ka-pasiteleri arasındaki gerçek farkı ve ihracattan beklentilerini ortaya koyarak dış pazara satış kararı verebilir.Böyle verilen bir karar hem agresif ve fiyat odaklı bir rekabetten firmaları korur,hem de dış pazardaki gelişme ve deği-şimlere firmanın daha kolay ayak uydurmasını sağlar.Bütün bunlara rağmen her za-man adil rekabetten bahsedilip bel altından vurulmaya devam edileceği aşikardır .Dolayısıyla kimse içinde bulunduğu sektörün kendiliğinden bir düzelme içerisi-ne girmesini beklememeli.İki sa-nayici bir araya geldiğinde kendini sistemi,ülke ekonomisini,dünya piyasasını şikayetlenme sohbet-lerinde bulmamalı,bunun yerine herkes kendi işletmesini en ve-rimli şekilde çalıştırma hedefine odaklanıp bu olumsuz rekabet or-tamının değişmeyeceği beklentisi ile hareket edip değişeceği ümidi-ni taşımalı ve buna uygun hareket etmeli.Yukarda bahsedilen ko-nulara, azami dikkati göstererek uygulamalıyız.Uygulamalıyız diyo-rum çünkü öğretiler uygulanabildiği,uygulatılabildiği zaman ancak hayata geçirilip,başarılı sonuçlara odaklanan süreç yönetimi haline gelebilir.Sektördeki ve ihracattaki prob-lemleri tek başımıza iyileştire-meyiz ama bizi rahatsız eden konuları kendi firmamız adına yapmamız toplam olarak sektö-rün göreli gelişmesi ile sonuçlan-dırılacaktır.Bireysel çaba ve gayretlerle oluşacak sektörel gelişme ve iyileşmeleri deklare edersek bü-rokratik engelleri kaldırıp makro destekleri istemek ve almak, inşaatı bitmiş binanın çatısını koymak kadar kolay ve rahatlatıcı olacaktır.Tüm bu bilinçle ne istediğimizi bilip,cesaret edip,birlik ve bera-berlik içerisinde istemek izlene-cek yolun en önemli basamağıdır.

İş A

dam

ı

Fatih ÖZEN

80 81KAYSERİDER 2013 KAYSERİDER2013

KAYSERİDER KAYSERİDERYAZIYAZI

Page 42: Kayseri Dergi

TÜRKSAT A.Ş. VE UYDU HİZMETLERİ

TÜRKSAT A.Ş. KURULUŞU VE GÖREVLERİ:

Türksat A.Ş. 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu’na, 16 Ha-ziran 2004 tarih ve 5189 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 5. maddesi ile eklenen Ek 33. madde ile kurulmuştur. Buna göre, ulusal egemenlik kapsa-mındaki uydu yörünge pozis-yonlarının hakları, yönetimi ve

işletme yetkisine sahip olmak ve bununla ilgili yükümlülükle-ri yerine getirmek, adına kayıtlı ve diğer operatörlere ait uy-duları işletmeye vermek ya da verilmesini sağlamak, bu uydu-ları işletmek, ulusal ve yabancı operatörlere ait uydular üze-rinden haberleşme ve iletişim alt yapısını kurmak, işletmek ve ticari faaliyette bulunmak üzere, Türk Ticaret Kanunu ve özel hukuk hükümlerine tabi olarak 22 Temmuz 2004 tari-hinde faaliyete geçmiştir. 21 Nisan 2005 tarih ve 5335 sa-yılı Kanun ile Kablo TV altyapısı ve bu altyapı üzerinden yürütü-len hizmetler Türksat A.Ş.’ye devredilmiştir. Böylece, Türksat A.Ş. uydu operatörlüğü yanında kablo operatörlüğü görevini de üst-lenmiştir. Ayrıca, 08 Ekim 2005 tarih ve 25960 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Bakanlar Kurulu

kararıyla ulusal uydu programı ve insan kaynağı yetiştirme ko-nularında şirketimiz yetkilendi-rilmiştir.

Bu kapsamda: a) Operasyonel ömrü en geç 2007 yılının son çeyreğinde sona erecek olan Türksat 1C uydusunun yerini alacak yeni bir uydunun tedariki ve fırlatıl-ması,b) Türksat uydularına yedeklik yapacak ve gelişen pazar ihti-yacına cevap verecek kamu ku-ruluşlarının, araştırma kurum-larının, üniversitelerin, özel kurum ve şirketlerin ihtiyacını karşılamak üzere haberleşme uyduları, gözlem uyduları, bi-limsel ve diğer amaçlara yöne-lik uyduların yurtiçinde kurula-cak üretim tesislerinde yurtdışı sanayi rehberliğinde üretimi ve entegrasyonu,c) Yurtiçinde kurulan ve kuru-lacak uydu üretim tesislerinde; uyduların ve alt sistemlerinin üretilmesi, entegrasyonu, test edilmesi, uydu ve uzay tekno-lojilerinde ülke ihtiyaçlarını karşılamak üzere uzman işgü-cünün yurtiçi ve yurtdışında ye-tiştirilmesi ve istihdamı,d) Yeni pazarlara girilmesi, uydu pazarındaki etkinliğin ar-tırılması ve uydu alanında dün-yadaki gelişmelerden uzak ka-lınmaması amacıyla yeni şirket kurulması veya kurulu bulunan şirketlere ortak olunması veya satın alınması, hususların-da Türksat Uydu Haberleşme Kablo TV ve İşletme Anonim Şirketi yetkilendirilmiştir.Ülkemizdeki e-Devlet hizmet-lerinin kurulması, yaygınlaştı-rılması ve vatandaşa sunulan

Ali OK

TÜRK

SAT

A.Ş.

Gen

el M

üdür

Yar

dım

cısı

hizmetlerde hizmet erişimi ve kalitesinin artırılması ama-cı ile 20 Nisan 2006 tarihli ve 26145 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 2006/10316 sayılı ve kamu hiz-metlerinin ortak platformda, tek kapıdan sunumu ve va-tandaşın devlet hizmetlerine elektronik ortamdan güvenli ve hızlı bir şekilde erişimini sağ-lamak amacıyla hazırlanan e-Devlet kapısının kurulması, iş-letilmesi ve yönetilmesi görevi Ulaştırma Bakanlığı’nın koor-dinasyonu ile Türksat A.Ş.’ye verilmiştir.18 Aralık 2008 tarihinde hiz-mete alınan e-devlet kapısı sayesinde, kamu kurumlarının e-devlet uygulamalarını vatan-daşlara daha kolay ulaştırma-larının önü açılmış ve e-dev-let uygulamalarının sayısında önemli bir artış sağlanmıştır.e-Devlet kapısı işletmeciliğiyle, kamu kurum ve kuruluşlarının güvenli bir şekilde birbirleri ile entegre olabildikleri bir plat-

form oluşturulmuş, ayrıca va-tandaşlarımız için elektronik devlet hizmetlerine tek bir ad-resten ulaşabilmelerine imkan sağlanmıştır.Bu çalışmaları desteklemek amacıyla 10 Ağustos 2006’da Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 26255 sayılı Başbakanlık Genelgesi gereği proje kapsamında, kamu hiz-metlerinin elektronik ortamda, ortak bir platformda ve vatan-daş odaklı sunumu için, iş sü-reçlerinin gözden geçirilmesi, içerik yönetimi, entegrasyon ile ilgili standartlar ve gerekli hukuki düzenlemeler konu-sundaki çalışmalar, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının etkin katılımıyla Türksat A.Ş. tara-fından yapılacaktır.Ayrıca, Kamu hizmetleri iş sü-reçlerinin yeniden yapılandırıl-ması ile ara süreçlerin ortadan kaldırılması ve süreçlerin hız-landırılmasına, insan unsu-rundan kaynaklanan hataların önüne geçilmesine, ortak hiz-met ve altyapıların kullanımı ile mükerrer yatırımların ön-lenmesine, kurumlar arasın-da bilgi ve belge paylaşımının elektronik ortamda gerçekleş-mesine, dolayısıyla kamu har-camalarında tasarrufa ve ma-liyet etkinliğinin sağlanmasına, yol açmıştır.

TÜRKSAT UYDULARI VE KAPSAMA ALANLARI:Hâlihazırda Türksat 2A ve Türksat 3A haberleşme uy-dularını işleten Türksat A.Ş. kuruluşundan bugüne kadar, kamu ve özel sektör haber-leşmesi ve yayıncılık alanında önemli görevler üstlenerek, ülke ekonomisine dikkate de-ğer bir katkıda bulunmuştur. Türksat’ın işletmesini yürüt-tüğü uyduların doluluk oranı %90’ın üzerindedir.

TÜRKSAT 2ATürksat 2A uydusu, 10 Ocak 2001 tarihinde yörüngesine yerleştirilmek üzere Ariane 4 roketiyle fırlatılmıştır. 2001 yılı Şubat ayı itibariyle başlatılan hizmetler, başarıyla sürdürül-mektedir.Geniş bir kapsama alanı içeri-sinde 50 dBW’ın üzerinde EIRP (uydunun yere iniş gücü) ile 42 derece Doğu boylamında hiz-met veren Türksat 2A uydusu, teknik performansıyla Avrupa ve Orta Asya’da Türk toplu-munun yaşadığı çok geniş bir bölgeye kaliteli bir hizmet su-nabilmektedir.Orta Doğu ve Rusya’yı da içine

TÜRKSAT 3A “TÜRKİYE” TÜRKSAT 3A “DOĞU” TÜRKSAT 3A “BATI”

Türksat 3A Kapsama Alanları

82 83KAYSERİDER 2013 KAYSERİDER2013

KAYSERİDER KAYSERİDERYAZIYAZI

Page 43: Kayseri Dergi

alacak şekilde Batı Avrupa’dan Orta Asya’ya kadar uzanan kapsama alanında 100 milyonu aşkın Türkçe konuşan bir böl-geye 50–60 cm’lik küçük çap-lı çanak antenlerle Türksat 2A üzerinden ulaşılabilmektedir.

TURKSAT 3ATürksat 3A uydusunun üreti-mine 10 Şubat 2006 tarihinde Alcatel firması ile yapılan an-laşma ile başlanmıştır. Fransız Guyanası’nda yer alan Kourou Guyana Uzay Merkezi’nden 13 Haziran 2008 tarihinde 01.05’te Ariane 5 roketiyle uzaya gönde-rilmiştir. 42.0° Doğu lokasyo-nunda hizmet veren Türksat 3A uydusunun üzerinde 120 Watt-lık 24 adet Ku-band transpon-der bulunuyor.Diğer uydularımıza kıyasla 1296 MHz’le daha yüksek bir kullanım kapasitesine sahip olan Türksat 3A uydusu, hem uydu haberleşme hizmetleri hem de Avrupa, Türkiye ve Orta Asya üzerinden doğrudan TV yayınları için kullanılmaktadır. Türksat 3A uydusunun sahip olduğu yüksek alış gücü avan-tajına sahip Türkiye kapsama alanı, Türkiye›den uplink ya-pacak TV yayınları, geniş bant data hizmetleri, VSAT ve dar bant data hizmetleri için kulla-nılmaktadır. Bu sayede küçük çaplı ve düşük maliyetli uplink

sistemleriyle uydu üzerinden hizmet veren kullanıcılara bü-yük kolaylık sağlanmıştır.Farklı kapsama alanları kul-lanmak isteyen kullanıcıların ihtiyacına Türksat 3A uydusu cevap verecek. Türksat-3A, Uplink ve downlink’de farklı kapsama alanı kullanmak is-teyen kullanıcıların ihtiyacını karşılayabilmektedir. Türksat 3A, kapsama alanları arasında yüksek anahtarlama kabiliyeti-ne sahiptir. Bu özelliği ile uydu filosuna büyük bir esneklik ge-tirmiştir.Türksat 3A uydusu üzerinden yayın yapan TV kanalları önceki uydulara kıyasla daha güçlü bir şekilde daha geniş bir coğraf-yaya yayınlarını ulaştırmakta-dırlar. Bu uydunun güçlü yayın yapabilme yeteneği ve yüksek kazançlı Türkiye kapsaması bir başka sosyal faydayı da bera-berinde getirmektedir.Uydularımız üzerinden yapılan doğrudan TV yayınlarına ila-ve olarak Türksat 3A uydusu coğrafi koşullar nedeniyle rad-yo-link ve kablo iletişim altya-pısı mevcut olmayan bölgelere uydu terminalleri (VSAT) ara-cılığıyla telefon, internet, faks gibi çok çeşitli hizmetlerin gö-türülmesi için de kullanılmak-tadır.Türksat 3A uydusu ile birlik-te ülkemizde altyapı ve coğrafi

koşullar nedeniyle telefon ve internet erişimi götürülemeyen bölgelere, okullara ve köylere uydu üzerinden telefon ve in-ternet hizmeti sağlanmaktadır. Bunun yanında söz konusu hiz-metler geçmişte olduğundan daha düşük maliyetlerle ger-çekleştirilebilmektedir.

ÖMRÜNÜ TAMAMLAMIŞ UYDULAR:

TÜRKSAT 1BTürkiye’nin ilk uydusu olan TÜRKSAT 1B, 1994 – 2006 yıl-ları arasında başarıyla hizmet vermiştir.

TÜRKSAT 1CTÜRKSAT 1C, 1996 yılında hiz-mete başlamıştır. 42° Doğu pozisyonundaki hizmeti Türk-sat 3A uydusunun bu lokasyo-na gelmesiyle sona ermiştir. Uydu, 36 MHz.’lik 9,54 MHz.’lik 2 MHz. ve 72 MHz.’lik transpon-der kapasitelidir. Türksat 1C uydusu Temmuz 1996 – Eylül 2010 arası hizmet vermiştir.

UYDULAR ÜZERİNDEN VERİLEN HİZMETLER:TV & RADYO HİZMETLERİ:Türksat A.Ş. Avrupa’dan As-

ya’ya uzanan geniş bir coğraf-yada uydular üzerinden ses, veri, internet, TV ve radyo yayın-cılık hizmetleri sağlayan, kara-sal alt yapının olmadığı bölge-lerde müşterilerin ihtiyaçlarına yönelik esnek çözümler suna-bilmektedir. Uydu haberleşme-si alanındaki küresel çözümle-riyle farklı dilleri ve kültürleri birbiriyle buluşturan Türksat, sahip olduğu kablo altyapısı üzerinden yurtiçindeki abone-lerine kablo yayıncılık hizmet-leri sağlamaktadır.Türksat A.Ş. TV-Radyo yayınla-rının uplink/downlink hizmet-leri, günümüz standartlarına uygun, istenilen sürelerde, ka-liteli ve kesintisiz hizmet anla-yışıyla başta Türksat uyduları olmak üzere diğer operatörle-rin uyduları üzerinden sağlan-maktadır.Türksat uyduları üzerinden 372 TV, 128 Radyo olmak üze-re, toplam 500 yayıncı kuruluşa hizmet verilmektedir. Uydular üzerinde, 14 farklı ülkeden 110 yayın bulunmaktadır.

MOBİL YAYINCILIK HİZMETLERİ:Türksat, sahip olduğu 3 adet Mobil Uydu Yer İstasyonu (MUYİ) aracı ile herhangi bir

noktadan TV ve radyo uplink/ downlink hizmeti verebilmek-tedir. Söz konusu istasyonlar üzerinden maç yayınları, ulusal ve uluslararası haber geçişleri ile canlı yayın geçiş hizmetleri sunulmaktadır.Mobil Uydu Yer İstasyonları, TV ve radyo yayınlarının yanı sıra ihtiyaç duyulması halinde top-lam 2 Mbit kapasitede, 30 ka-nallı telefon haberleşmesine imkân sağlamaktadır.

UYDU UPLİNK HİZMETLERİ:Yayıncı kuruluşların uydu fre-kans taleplerine daha fazla cevap verebilmek için Türksat, uydu paket yayıncılığı hizmetini başlatmıştır. Ankara, İstanbul, KKTC, Almanya ve Gürcistan’da uydu uplink merkezleri kurul-muştur. 15 ayrı paket üzerin-den 150’nin üzerinde TV kana-lına yayın hizmeti sunmaktadır. Uydu uplink hizmetinin devreye girmesi ile televizyon ve radyo kuruluşlarının uyduya çıkmak için fazladan yatırım yapmala-rına gerek kalmamıştır. Bu uy-gulama sayesinde uydu frekans kapasitesinde de önemli oran-da kazanım elde edilmiştir.

YAYIN GEÇİŞİ HİZMETLERİ:Türksat, uydular aracılığıyla sa-

hip olduğu yayın iletim altyapısı üzerinden ulusal ve uluslarara-sı her türlü geçici süreli yayın iletimi hizmetini vermektedir. Küresel uydu haberleşme-sinde yer kürenin üç okyanus bölgesine ayrılmasıyla, konu-mu gereği bu bölgelerin ikisi-nin (Atlantik ve Hint Okyanusu bölgelerinin) ortasında bulunan Türkiye, her iki bölgedeki uydu-ların kapsama alanlarında yer almaktadır. Böylece istasyonla-rımız diğer uydu operatörlerine ait uyduların büyük bir bölümü-nü kullanabilme imkânına sa-hiptir. Genellikle yurtdışı olmak üzere geçici süreli yayın ihtiyacı doğan durumlarda yurtdışı veya yurtiçinden gelen talepler doğ-rultusunda geçici süreli yayın hizmeti verilmektedir.

Yerleşkemizdeki mevcut geniş antenler ve uplink istasyonları aracılığıyla diğer uydu opera-törlerine ait uydular üzerindeki yayınlar alınarak, başka uydu-lara iletilmekte veya karasal altyapılar üzerinden kullanıcı kuruluşlara verilmektedir. Bu hatlar fiber optik hat olabile-ceği gibi ikinci bir uydu uplink zinciri de olabilmektedir.

VSAT HİZMETLERİ:Türksat A.Ş. günümüzün ge-lişen ve çeşitlilik gösteren ha-berleşme ihtiyaçlarına paralel olarak oluşan uydu haberleşme ihtiyaçları doğrultusunda ses, veri, internet, intranet, e-sağlık (tele-medicine), e-eğitim (tele-education), acil durum haber-leşmesi, VPN ve çoklu ortam (multimedia) gibi servisleri tek ya da paket halinde sağlayan Türksat Genişbant VSAT Siste-mi’ni müşterilerine sunmakta-dır.Türksat ülkemizdeki çeşitli bakanlık ve bağlı kamu kuru-

84 85KAYSERİDER 2013 KAYSERİDER2013

KAYSERİDER KAYSERİDERYAZIYAZI

Page 44: Kayseri Dergi

luşları ile yaptıkları anlaşma-larla, söz konusu kurumların merkez ve taşra teşkilatları arasında daha hızlı ve interak-tif haberleşmeyi sağlayacak teknik altyapı hizmetlerini ver-mektedir. Kamu kuruluşları, TürksatVSAT kullanılarak daha az maliyetle ve daha güvenli bir şekilde haberleşmektedir. Ülke genelinde ve yurtdışında yaygın şube ve temsilcilikleri bulunan kurumlar, genişbant TürksatV-SAT hizmetleri ile hızlı, güvenli ve interaktif iletişim ağına sa-hip olmaktadırlar.Coğrafi nedenlerden dolayı karasal altyapı ile hizmet veri-lemeyen, Milli Eğitim Bakan-lığı’na bağlı 4.917 köy okuluna internet erişim hizmeti sağlan-maktadır.

23 Ekim 2011 tarihli Van dep-reminde Valilik, Kaymakamlık, Van-Erciş İlçe Afet Müdürlük-leri, Kızılay ve Sağlık Bakanlığı gibi kamu kurum kuruluşları-na ve özel sektöre uydularımız üzerinden data aktarımı, inter-net erişimi, TV yayını ve telefon haberleşmesi kesintisiz olarak sağlanmıştır.2011 yılında, Pakistan’daki dep-rem ve Somali’deki kıtlık fela-

ketinde görevli Kızılay ve Sağlık Bakanlığı’nın yetkililerine acil durum haberleşme, ses ve data hizmeti verilmiştir.Sistem, aşağıdaki tüm servisle-re kullanıcı terminalleri üzerin-den erişilmesine imkân sağla-maktadır.• İnternet Erişim (Internet Ac-cess)• Yüksek Hızlı Veri Transferi (Digital Media Streaming) • Video konferans ( Video con-fererencing)• Uzaktan Eğitim (Distance

Education)• Dosya Transferi (File Trans-fer)• Birçok noktaya gönderim (Multicasting) • VPN (Virtual Private Network)• VoIP gibi katma değerli ser-vislerle uyum

UYDUNETSKY:Bu hizmet ile karasal altyapı-nın yetersiz olduğu ya da hiç olmadığı yerlerde uydudan in-ternet hizmeti sunulmaktadır. Herhangi bir internet servis sağlayıcısına ve telefon hattına ihtiyaç duyulmaksızın, müşte-ri bilgisayarına bağlanacak bir modem vasıtasıyla Türksat uy-duları üzerinden internet hiz-meti verilmektedir.

LRIT (UZUN MESAFELİ GEMİ TANIMLAMA VE TAKİP SİSTEMİ) Türksat A.Ş. Uzun Mesafe-li Gemi Tanımlama ve Takip Sistemi’ni de yürütmektedir. Türkiye dünyada kendi imkân-ları ile bu sistemi geliştiren ilk 11 ülke arasında yer almıştır. Ülkemizin LRIT sistemi, 2010

Mart ayı içinde Bütünleştirme (Integration) Testleri tamam-lanmış ve canlı ortamda çalış-maya başlamıştır. Sistemin iş-letim süreci devam etmektedir. COĞRAFİ BİLGİ TEKNOLOJİLERİ:Türksat A.Ş. haberleşme uy-dularının yanında, gözlem uy-duları ile de çalışmaktadır. TürksatGlobe markası ile dün-ya yörüngesindeki gözlem uy-dularından ülkemiz ve dünya-nın çeşitli yerlerine ilişkin uydu görüntüleri elde edip, ihtiyaca göre işleyip katma değerli hiz-met üretimi yapmaktadır.TürksatGlobe, dünya yörün-gesindeki gözlem ve radar uy-dularından uzaktan algılama tekniği ile elde edilen bilgi ve görüntülerini işleme ve pa-zarlama merkezidir. Merkezi-mizde başta kamu kurumları olmak üzere isteyen her türlü özel kuruluş ve kişilerin görün-tü taleplerini karşılamaktadır. TürksatMaps, ülke düzeyinde Uzaktan Algılama ve Coğra-fi Bilgi Sistemleri projelerinin ihtiyaçlarını karşılayacak bir

Harita Servisi Altyapısı’dır. Kul-lanıcılar Uzaktan Algılama ve Coğrafi Bilgi Sistemleri veri-lerine hızlı ve kolay bir şekilde erişmek istemekte, buna olan ihtiyaç gün geçtikçe artmakta-dır.

UYDU PROJELERİ:Türksat 4A ve Türksat 4B Uydu-ları:Türksat 4A ve Türksat 4B ha-berleşme uydularımızın üreti-mi, Japonya’da devam etmek-tedir.

2013 yılının son üç ayında uzaya gönderilmesi planlanan TÜRK-SAT-4A uydusu, 2340 Mhz band genişliğinde ve 3800 kg ağırlı-ğında, 2014 yılının ilk üç ayında uzaya gönderilmesi planlanan TÜRKSAT-4B uydusu ise, 3340 Mhz band genişliğinde ve 3900 kg ağırlığında olacaktır.TÜRKSAT-4A uydusu ile uydu filomuzda C Bant ilk defa kul-lanılacak ve bu frekans bandın-da Afrika kapsaması olacaktır. Bu sayede uydularımız Türkiye, Avrupa, Orta Doğu, Kuzey Afri-ka, Orta Asya ve Çin’den sonra Afrika kıtasının da tamamını kapsamış olacaktır.TÜRKSAT-4B uydusu ile TV yayıncılığına ilave olarak Ka Bantta firmalara ve ev kul-lanıcılarına data ve internet hizmetleri sunulacaktır. Hâli-hazırda TÜRKSAT-3A uydusu üzerinden sağlanan internet hizmeti, TÜRKSAT-4B uydusu üzerinden daha avantajlı bir şe-kilde sunulacaktır.TÜRKSAT-4A ve TÜRKSAT-4B projesinin uydu üretim tekno-lojisi transfer programına katı-lan Türksat mühendisleri, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. (TAİ) tesislerinde TÜRKSAT A.Ş.’nin de katılımıyla kurulum

Şanlıurfa Tantana İlköğretim Okulu

1999 Yılında Gölcük Depreminde Uydu Sistemlerinden Verilen Telefon Hizmeti

86 87KAYSERİDER 2013 KAYSERİDER2013

KAYSERİDER KAYSERİDERYAZIYAZI

Page 45: Kayseri Dergi

çalışması halen devam eden Uydu Montaj, Entegrasyon ve Test (UMET) Merkezinde, baş-ta TÜRKSAT-5A (Peykom–1) olmak üzere Türkiye’nin kendi haberleşme ve gözlem uydula-rını üreteceklerdir. 2019 yılı Hedefi 7 Uydu; Ülkemizde kurulmakta olan Uydu Montaj, Entegrasyon ve Test (UMET) Merkezi’nde üreti-lecek TÜRKSAT 5A (Peykom-1) uydusunun 2015 yılı başlarında, TÜRKSAT 5B uydusunun 2017 yılında, TÜRKSAT 5C uydusu-nun da 2019 yılında uzaya fırla-tılması öngörülmektedir.2019 yılında en az 3›ü ülke-mizde üretilmiş, toplam 7 uy-dudan oluşan bir uydu filo-su ile Güney Amerika, Kuzey Amerika›nın doğusu, Avrupa, Asya ve Afrika›nın tamamı ile Avustralya›nın batısını kapsa-ma alanımıza katarak, dolayı-sıyla dünya nüfusunun %91›ine kendi uydularımız aracılığıyla erişim amaçlanmaktadır.

TÜRKSAT UYDULARI İLE SAĞLANAN FAYDALAR:Ülkemizdeki devlet/özel TV ku-ruluşlarına yayıncılık hizmet-lerinde destek sağlanmıştır. Uygulanan fiyat politikasıyla TV yayıncılık sektörü desteklenmiş ve 2003–2011 yılları arasında

sektör sürekli büyümüştür.TV yayınlarının TÜRKSAT uy-duları üzerinden çok geniş bir coğrafyaya ulaştırılmasıyla, TV içerik sektörünün gelişmesine ve ihracatına katkı sağlanmış-tır. TV içeriklerinin (diziler vb.) çok geniş bir coğrafyaya ulaştı-rılmasıyla aynı zamanda Türki-ye Türkçesi’nin yayılmasına da katkı sağlanmıştır.Askeri uydu haberleşmesinin dışa bağımlı olmadan yürütül-mesi sağlanmıştır.AB standartlarına uygun (EBU Standartları) yayıncılık hizme-ti sunduğumuzdan son 10 yılda TV yayıncılığındaki teknik kalite seviyesi en üst düzeye gelmiş-tir.Ahlak erozyonu yaratan içerik-lerin yaygın olarak bulunduğu yabancı uydu operatörlerinin uydularına bakan çanak an-tenler son yıllarda çok büyük oranda TÜRKSAT uydularına döndüğü için bu tür içeriklere yaygın erişim imkânı azalmış-tır.Uydu tasarımı, entegrasyonu ve üretimi konusunda bilgi biriki-mine sahip olunmuştur. Paket yayıncılıkla birlikte artan kalite ile dünyada sayılı opera-tör tarafından verilen HD yayın-cılık hizmetine ve 3D yayıncılığa ilk sıralarda geçilerek sektöre öncülük edilmiştir.

20 yıl ömre sahip TÜRKSAT 3A uydusunun fırlatılmasıyla, Çin’in batısından başlayarak Ortadoğu ve Avrupa’nın tama-mı kapsama alanına alınmıştır.2012 yılında 10 yabancı ülke-den 56 kanalın Türksat uydula-rı üzerinden yayını yapılır hale gelmiştir.Almanya, Kıbrıs, İstanbul ve Gölbaşı’nda bulunan Sayısal Head Endlerimiz (HE) üzerin-den 12 adet paket yayın çıkıl-makta ve 129 TV, 50 Radyo ve 7 Receiver güncelleme datasının yayını yapılmaktadır.

TÜRKSAT UYDULARINDAN YAYIN YAPAN KAYSERİ TV KANALLARI:Ulusal ve uluslararası yüzlerce TV kanalına frekans tahsisi ya-pan Türksat, Kayseri merkezli 3 ayrı TV kanalına yayın geçiş hizmeti vermektedir.TV1 ve TV Kayseri Türksat 3A uydusu üzerinden, E Haber TV kanalı ise Türksat 2A uydusu üzerinden yayın yapmaktadır.

Kayseri’de Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı kurumlar tarafından başvurusu daha önce yapılan AB projelerinden 26’sı hibe kredi almaya hak kazandı, 7 proje de yedek listede yer aldı. Avrupa Birliği (AB) Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı tarafından kabul edilen Hayat Boyu Öğrenme Programı Projeleri sonuçları açıklandı. AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı (Türk Ulusal Ajansı) tarafından desteklenen Leonardo da Vinci, Comenius

ve Grundtvig programları çerçevesinde başvurusu yapılan projeler incelendi. Değerlendirme kapsamında Kayseri merkez ve ilçelerde bulunan ilkokul, lise, halk eğitim ve meslek eğitim merkezleri tarafından sunulan projelerden 26’sı desteklenmeye uygun görüldü, 7 proje de yedek listeye alındı. Uygulanabilir bulunan projelerin toplam bütçesi ise 884 bin 854 bin Euro oldu. Yedek listedeki projelere de hibe verilmesi halinde bu bütçenin bir milyon

Euro’yu bulması bekleniyor. Projelerin uygulama süreleri ise bir hafta ile 2 yıl arasında değişiyor. Ramazan Bayramı sonrası projelerin uygulanması safhasına geçileceği belirtildi. Kayseri İl Milli Eğitim Müdürlüğü Ar-Ge Bölümü Şubesi Müdürü Mehmet Şahin, “Proje hazırlayanlar ile projeleri asil ve yedek olarak değerlendirilen tüm okullarımızı müdürlük olarak tebrik ediyorum. Okullarımızdan yeni dönemde de yeni projeler bekliyoruz.” dedi.

Kayseri’de hazırlanan 26 proje AB’den hibe almaya hak kazandı.

26 PROJEYE 884 BİN

EURO HİBE

88 89KAYSERİDER 2013 KAYSERİDER2013

KAYSERİDER KAYSERİDERYAZIYAZI

Page 46: Kayseri Dergi

Hayırsever Mahperî Hunat (Huand) Hatun

Anadolu Selçuklu Devleti’nin en güçlü dönemlerinde yaşayıp hayırseverliği ile bilinen ve Kayseri’de medfun bulunan Mahperi Hunat Hatun,

Selçuklu Hükümdarı I. Alâeddin Keykubat’ın eşi ve Sultan II. Gıyâseddin Keyhüsrev’in de annesidir. I. Alâeddin Keykubat, 1220 yılında, Selçuklulara kadar bağımsız kalan Alanya’yı (Kolonoros) Anadolu’da Müslüman Türk birliğini sağlamak için aylarca kaleyi kuşattığı halde fethetmeye muvaffak olamamıştı. Kuşatmayı kaldırmayı düşündüğü sırada rüyasında biri: “...Alanya kalesine ne karadan ne denizden hiç kimse yetişemez. Ancak Allah’ın yardımı ile sana fetih müyesser olacaktır.” müjdesini vermişti. Bu rüyadan aldığı moral ve cesaretle kaleye hücum

eden Alâeddin Keykubat kaleyi almayı başardı. Kalenin aslen Rum olan kralı Kir Fard adaleti ve hoşgörüsüne hayranlık duyduğu I.Alâeddin Keykubat’a barış teklif edip “Eğer bana ülkenize sığınma ve kalan ömrümü geçirecek bir yer verirseniz benim için büyük bir lütuf olacaktır.” der. I. Alâeddin Keykubad da Kir Fard’ın bu teklifini kabul edip “Sadakatini ispat için âile fertlerinden birini akrabalığımıza arz ederseniz hakkınızdaki güvencemiz artmış olur.” diye cevap verir. Bunun üzerine Kir Fard kızını (Prenses Destina) I. Alâeddin Keykubad’a 1221 yılında eş olarak gönderir. (Bkz.Prof.Dr.C.Alptekin,Türkiye

Selçukluları, VIII, 282)Prenses İslâmı hiçbir zorlama olmadan kendi isteğiyle seçti. Güzelliğinin yanında kültürlü, cömert ve hayırsever bir kişi olarak kendisine “bilge, büyük” anlamına gelen Huand (Hunat), eğitim ve öğretime yaptığı katkılardan dolayı da ay parçası, etrafına nur ve güzellik saçan manasında Mahperi ismi verildi. Sultan hanım payesini vermek için de Hunat ismine “Hatun” eklenmiştir. Diğer bir rivâyette de muhteşem düğün töreninin gecesi, Alâeddin Keykubat, huzurunda prensesi görünce, hayret ve heyecanla: “Mahperi!.. Mahperi! (ay parçası)” diye seslenmiş ve eşi böylece mahperi diye isimlendirmiştir. I.Alâeddin Keykubat, kışın Alanya ve Konya’da kalır, yazları ise Kayseri’ye gelirdi. Şu anda şeker fabrikası alanında kalan Keykubadiyye sarayında oturan Sultan, âlimleri koruduğu için buraya çok sayıda ilim adamı

Osman ORALD

in K

ültü

rü v

e A

hlak

Bi

lgis

i Öğr

etm

eni

KAYSERİDER KAYSERİDERTARİH TARİH

Page 47: Kayseri Dergi

gelip yerleşmiş ve Kayseri medreseler bakımından Selçukluların en zengin vilâyetlerinden birisi olmuştu. Mahperi Hatun eşinin eğitim alanında faaliyetlerine destek oluyordu. Mahperi Hunat Hatun ile evliliklerinden Gıyâseddin adında bir erkek çocukları oldu. Mahperi Hunat Hatun, âlimlerin merkezi olarak bilinen Kayseri ve Konya’da Mevlâna (v.1273), babası Bahaeddin Veled (v.1231), Hocası Seyyid Burhaneddin (v.1241), Ebu Hafsa Ömer el Bekrî bin Abdullah’ın Suhreverdi (v.1234) ile Muhyiddin-i Arabi (v.1239) dönemlerinde yaşadı. I.Alâeddin Keykubat bu âlimlerle dostluklar kurup, onların bir çoğunun meclislerinde bulundu, sohbetlerini dinledi ve devletin imkânlarıyla iyi hizmet yapmalarını sağladı. “İlmin olmadığı yere taassup ve cehalet gelir. İlim adamları bizim manevi dinamiklerimizdir” diyerek, bu alandaki samimiyetini çabasıyla birleştirdi. Mahperi Hatun, eğitim ve kültür hayatıyla iç içe olan sarayda o dönemdeki hanımların ilme ve âlimlere verdikleri değeri görüyor, etkileniyordu. Kendisi de genç yaşta olmasına rağmen kocası I.Alâeddin Keykubat’ın hoşgörüsü ve saraydaki ilmi konumun da etkisiyle eğitime verdiği destekle de hemen tanındı ve sevildi. Anadolu Selçukluları’nın bu parlak dönemiydi. 1236 yılı Ramazan ayında yediği etten zehirlenmesi sonucu I.Alâeddin Keykubat Kayseri’de vefat etti. I.Alâeddin Keykubat devri sona erdi. (1220-1236) Mahperi Hunat Hatun’un oğlu II. Gıyâseddin Keyhüsrev daha 16 yaşındayken tahta çıktı. Mahperi Hatun Sultan annesi (vâlide sultan) oldu. (Bkz. Prof. Dr. Coşkun Alptekin,

Türkiye Selçukluları, 8/298) Oğlunun Sultan olmasından sonra olgun yaşa da ulaşmanın verdiği kararlılıkla hayır bırakma düşüncelerini icraata koymaya başladı. “İnsanoğlu öldüğü zaman amel defteri kapanır. Üç şey onun amel defterinin açık kalmasını sağlar: Sadaka-i Cariye, (hayrı devam eden iyilikler) Yararlanılan ilim, Kendisine dua eden hayırlı evlat” (Buhari, Tevhid 50; Müslim, zikir 23) nebevi tavsiyesinden çok etkilenmişti.Kayınpederi I. Gıyâseddin Keyhüsrev’in kız kardeşi Gevher Nesibe Hatun’un yıllar önce genç yaşta ölmesi ve onun vasiyetiyle 1206 yılında adıyla Kayseri’de inşa olunan Şifâiyyesi onun eğitime destek vermesinde etkilendiği eserlerindendi. Bu hayır kurumunun devletin eğitim ile ilgili önemli bir kurumu olduğunu görüyordu. Gevher Nesibe ve Gıyasiyye Şifaiyyesi

ilk Tıp Fakültesi ve Araştırma Hastanesi’ydi. Hastane 32 metre eninde ve kırk metre boyundaydı. Hastalar ücretsiz tedavi görüyor, ruh hastaları müzikle tedavi ediliyordu. (Dr.Polat Has, Gevher Nesibe Şifaiyyesi, Sızıntı, Ağustos 1981 Yıl: 3 Sayı: 31; Bkz. Selim Aydüz, Selçuklu Hastahaneleri, Sızıntı dergisi, Temmuz 1997 Yıl:19 Sayı:222) Hunat Hatun, kendisi de bunun gibi yararlı bir eser bırakma düşüncesini oğluna açınca oğlu şehirde diğer hayırsever hanımlar gibi sadaka-i cariye bırakma isteğini büyük bir memnuniyetle karşıladı, annesine hayır dualarda bulundu. Bunun üzerine Mahperi Hunat Hatun, 1238 yılında Kayseri’de kendi ismiyle anılan bir külliye inşa ettirdi. Hunat Hatun Külliyesi, kesme taştan inşa edilmiş, cami, medrese, hamam ve türbe bölümlerinden oluşmaktadır. Külliyenin dikdörtgen planlı medresesi bugün Kayseri Etnoğrafya Müsesi olarak kullanılır. Külliyenin piramit külahlı sekizgen türbesinin içinde üç sanduka bulunur. Külliye de hamam da bulunmaktadır. Hamamın yapılışı ile ilgili şöyle bir menkibe rivâyet edilmektedir; Mahperi Hunat Hatun bir gün Camii inşaatının kontrolüne gelir. Bir ustanın yerden bir taşı aldığını, kucağına aldığı bu taşı duvardan yukarıya doğru taşıdığını, hiç yere koymadan aynı taşı tekrar yere indirdiğini farkeder. Bu hareketini birkaç defa yapar. Hunat Hatun’un şaşkınlığı artar, işçinin ne yaptığını anlayamaz. Aynı kişi taşı yere koyduktan sonra üzgün üzgün bir köşede oturup çalışmamaktadır. İnşaatın baş ustasını çağırtır ve bu işciye bu hareketinin nedenini sormasını, makul bir sebebi yoksa ücretinin kesilmesini ister.

“İnsanoğlu öldüğü zaman amel defteri kapanır. Üç şey onun amel defterinin açık kalmasını sağlar: Sadaka-i Cariye, (hayrı devam eden iyilikler) Yararlanılan ilim, Kendisine dua eden hayırlı evlat”

Araştırma sonucunda baş usta şu cevabı verir:-Efendim, bu işçimiz, sevilen, yetenekli bir ustamızdır, yıkanması gereken bir duruma düşmüş. Ancak kendisi yıkanacak yer bulamamış. Bu şekilde sabahleyin işe gelmiş, bu halde caminin taşını koymak istememektedir. Boş durmamak için de bu taşı böyle taşımış ve bu yüzden de gönülsüzdür, özrünü beyan etmektedir. Mahperi Hatun, bunları duyduktan sonra irkilir, manevî pis olduğu halde bu şekilde çalışmayan işçinin hâlinin ilâhi ikaz olabileceğini düşünerek Allah’a hamdeder, ustabaşlarını çağırtır, cami inşaatının durdurulmasını ister, hemen şu emri verir: “Temizlik hizmetin önündedir. Camiden önce hamamı yapınız. Ustalarım, işçilerim her sabah burada yıkanıp işe başlasınlar, akşamleyin yıkanıp evlerine temiz gitsinler!” (Kayseri Gezi Rehberi, Kayseri, 2004, sh.26) Bunun üzerine camii inşaatı durdurulup hamam yapılır, daha sonra da camii inşaatına devam edilir. Camii, Hunat Hatun Külliyesi olarak adlandırılan yapılar grubunun temel yapısıdır. Duvarları düzgün kesme taştan inşa edilmiş dikdörtgen planlı bir eserdir. Caminin ibadet alanı, 52,5X43,5 metre boyutlarındadır. Duvar kalınlıkları ile beraber cami 55X45 metrelik bir alana oturmaktadır. Hunat Camii’nin biri doğu, diğeri batıda olmak üzere orijinal ve cami ile eşzamanlı iki ana (cümle) taç kapısı vardır. Kesme taşlardan, mukarnaslı ve geometrik olarak gayet sanatkârane bir şekilde işlenen bu kapılardan batı cephesindeki taç kapı daha zengin ve gösterişlidir. (Bkz.M. Çayırdağ, Huand Hatun

Külliyesi, T.D.V. İslâm Ans, c.18, İst.1998) Batı taç kapısında; daha yukarıda üst saçağın altına gelen düz kenarda cel-i sülüs hat ile yazılmış Kur’ân âyetleri zamanla okunamayacak hale gelmiştir. Mukarnas altında, giriş kapısının hemen üzerinde bir kuşak halinde Tövbe suresinin 18. âyeti yazılıdır: “Allah’ın mescitlerini ancak Allah’ı ve âhireti tasdik eden, namazı gereği gibi kılan, zekâtı veren ve Allah’tan başka kimseden çekinmeyen müminler bina edip şenlendirir. İşte onlar cennete ve bütün muratlarına kavuşmayı umabilirler.”Batı kapısının üst kısmında yer alan mermer kitabenin Türkçesi şöyledir: “Bu mübarek caminin inşaasını Keykubad oğlu yüce sultân, din ve dünyanın koruyucusu, fetihler sahibi Keyhusrev devrinde, Şevval 635 (Haziran 1238) yılında, büyük,

âlim, kanaatkâr, dünya ve dinin yüz akı hayırlar fâtihi Melike (Mahperi Hatun) oğluna emretti -Allah onun yüce varlığını devamlı kılsın, gücünü artırsın.” Caminin doğu kapısı üzerindeki mermer kitabenin Türkçesi de şöyledir: “Bu mübarek mescidin inşsasını Keykubâd oğlu, büyük sultân, din ve dünyanın koruyucusu, fetihler sahibi Keyhüsrev devrinde 635 (1238) yılında, büyük Melîke, din ve dünyanın yüz akı Mâhperi Hâtûn emretti -Allah onun yüce varlığını sürekli kılsın.”Mahperi Hunat Hatun, Tokat, Çekerek (Yozgat) arasına, yol emniyetini sağlamak ve ticaret yapan tüccarları ücretsiz olarak konaklatmak için altı büyük kervansaray yaptırdı. Bunlardan Tokat’ın Pazar ilçesinde olanı hâlen ayaktadır. Nevşehir’in Ürgüp ilçesi Hunat Hatun’un

92 93KAYSERİDER 2013 KAYSERİDER2013

KAYSERİDER KAYSERİDERTARİH TARİH

Page 48: Kayseri Dergi

kendisine tahsisliydi. Oğlunun saltanatı zamanında bu çevrede eğitim öğretim faaliyetlerini sürdüren ve kendisinin de takdir ve saygısını kazanmış bulunan mutasavvıf Şeyh Turesan Velî Hazretlerine İncesu-Ürgüp arasında kuş uçmaz, kervan geçmez Tekke dağında, tekkesini inşa ettirmiş ve buraya geniş vakıflar bağlamıştı. O zamanki imkânlarla buraya gerekli malzemeyi taşıyıp bu eğitim yuvası binayı yaptırmak gerçekten büyük bir kadirşinaslık

olup, Hunat Hatun’un Allah yolundaki eğitim cehdini ortaya koymaktadır.Kocası I. Alâeddin Keykubat’ın 1236 yılında ölümünden sonra da Mahperi Hunat hatun Kayseri’de ikâmet etti. Moğolların şehri istilâsı üzerinde bir müddet şehirden ayrılmak zorunda kaldı. Tekrar Kayseri’ye döndü. Kayseri’de vefât etti. Kendi adıyla anılan Cami ile medrese arasındaki türbesine defnedildi.Saffetü’d-dünya ve’ddin, Hunat-Hatun’un

kitabelerde geçen ünvanıdır. Yine kitabelerde büyük melike olarak anılmakta, ismi “Mahperi” olarak da yazılmaktadır. Oğlu Sultan Gıyâseddin Keyhüsrev de Büyük Sultan, Fatih, Arap ve İran Sultanlarının Sultanı gibi büyük sıfatlarla anılmıştır. Mahperi Hatun, çok zeki, çalışkan ve dindar bir hanımdı. Alâeddin Keykubat gibi bir büyük Selçuklu Sultanı’nın başarılarının arkasında onun fedakârlığının ve teşvikinin büyük payı olsa gerekir. Bunun böyle olduğunu ölümünden sonra defnedildiği kabrinin üzerine konulan sandukadaki şu ifadeler doğrulamaktadır: “Bu kabir, seyyide, seniye, saide, şehide, zahide, abide, murabıta, mücahide, masume, sahibe, adile, melike, afife, nazife, çağının Meryemi, zamanın Haticesi, marufun sahibesi, binlerce malın musaddıgası, dünya ve dinin safveti, dünya ve dinin yardım ve emanı şehid, merhum Keykubatın oğlu Keyhüsrev’in annesi Mahperi Hatun’un kabridir. Allah cümlesine rahmet eylesin!” (Bkz.M.İl Subaşı, Kayseri’nin Manevî Mimarları, s.95)Mahperi Hunat Hatun, İslam’ın kadına verdiği değeri döneminde temsil etmişti. Çağının Meryem’i ve Hatice’si olmuştu. M. Fethullah Gülen hocaefendi, kadının çağında nasıl olması konusunda şöyle der: “Kadın hakları konusunda söz söyleyebilecek yegâne din İslam’dır. Çünkü gerek Kur’an-ı Kerim’e, gerek Peygamber Efendimizin tatbikatına, gerekse İslam tarihine baktığımızda, fertlerin hatalarından kaynaklanan bir takım suistimaller dışında, kadının en muallâ mevkii Müslüman toplumlarda kazandığı görülür.

Evet, İslam’da kadının diğer sistemlerde asla rastlanamayacak eşsiz bir konumu vardır. Günümüzün en modern sayılan toplumları bile, bu konuda onunla boy ölçüşemeyecek kadar geridir. Çağımızın Haticelerinin, Aişelerinin, Fatımalarının, Hafsalarının, Nesibelerinin, Rümeysâlarının aynı Asr-ı Saadetteki öncüleri gibi kendi konumlarının farkında olmaları ve üzerlerine düşen vazifeleri yapmaya çalışmalarıdır. Evet, günümüzde şefkat kahramanları da imân ve Kur’ân hizmeti adına belli fonksiyonlar edâ ediyorlar; erkeklerin yaptıkları gibi, insanlığın irşâdı için ellerindeki bütün imkânları kullanıyor, hâl ve tavırlarıyla başkalarına örnek oluyorlar. Gerekirse, onlar da dünyanın dört bir yanına hicret ediyor, öğretmenlik ve rehberlik yapıyor ve böyle ifritten bir dönemde Dini Mübini bayraklaştırıyorlar. Dolayısıyla, günümüzde kadınlık âlemi bütün bütün sahipsiz sayılmaz; cihanın her tarafına yayılmış

bazı şefkat âbideleri, seleflerini hatırlatan fedakârlıklarıyla yeni bir kahramanlık sergiliyorlar.” (M.F.Gülen, Kırık Testi, s.54-69) Mahperi Hunat Hatun, Kayseri ve çevresinde kendisinden sonra gelen Bacıyan-ı Rûm’un kurucusu Evhaduddîn Kirmanî’nin kızı Fatma Bacı, Gülük Camii’yi yaptıran Atsuz Hatun, Köşk Medresesini yaptıran Emir Eretna’nın eşi Melike hanımlar gibi hayır yapma konusunda öncülük etmiştir. (Bkz. Işık, Dr.Mustafa, Tarihi Kayseri’de Kadının Adı, Kayseri, 2007) Günümüzde de Mahperi Hunat Hatun ismi, dimdik ayakta duran camii, hamam, türbe ve medreseden oluşan külliyesi, eğitime destek veren kadın erkek bir çok hayırsevere teşvik unsuru olmaktadır. Kısacası Mahperi Hunat Hatun, günümüzdeki hayırsever hanımlara ve Anadolu Selçukluları döneminde Müslüman hanımın toplumda en muallâ mevkiyi temsil etmesi ve geride bıraktığı eserleriyle eğitime verdiği destek yönünden güzel bir örnektir.

Osman ORALDin Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni

1965 DÜZCE-Gümüşova-Hacıkadirler doğumlu. İlk ve orta tahsilini Düzce ve Ankara’da tamamladı. Ankara-Kızılcahamam’da İmam Hatip olarak göreve başladı. Diyanet İşleri Başkanlığı Merkez teşkilâtı Din Hizmetleri Daire Başkanlığında bir süre çalıştı. Erciyes Üniversitesi İlâhiyat Fakültesini bitirdi. Bu sırada Kayseri Talas’ta İmam-Hatip’lik görevini sürdürdü. Erciyes Üniversitesi Sosyal Bil. Ens. İslâm Mezhepleri Tarihi Bilim Dalı’nda Yüksek Lisansı tamamladı. Kelam bilim dalında Doktora derslerini bitirdi. Kayseri’den evli ve dört çocuk babası olan Osman Oral, 27 yıldan beri Kayseri’de ikamet ediyor. Hâlen Kayseri’de Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi Öğretmeni olarak görev yapmaktadır.

Yayınlanmış Eserleri:İslâm Mezhepleri Tarihi-Kayseri, 1998.İslâm Kültüründe Yaşayan Bid’ât ve Hurâfeler, Kayseri, 2000.100 Soruda Ruh, Melek, Cin ve Şeytan İnancı, Kayseri, 2001.Kur’ân ve Hadis Işığında Yalan ve Zararları, Yeni Ümit Dini İlimler ve Kültür Dergisi, Sayı:66, İst, 2004/4.Kayseri Gezi Rehberi, Kayseri, 2004.Kur’ân ve Sünnet Işığında Âile’de Huzur ve Mutluluk, Kayseri, 2005.Sohbet Işığı, 3. Basım, Kayseri, 2006.İmâm-ı Azam Ebû Hanife, Hayatı ve Görüşleri, Kayseri, 2006.100 Soruda Âhiret Hayatı, Işık Yayınları, 17.Baskı, İzmir, 2006.Allah’a İnanıyorum, Muştu Yay, İzmir, 2007,Meleklere İnanıyorum, Muştu Yay, İzmir, 2007,Kitaplara İnanıyorum, Muştu Yay, İzmir, 2007,

Peygamberlere İnanıyorum, Muştu Yay, İzmir, 2007,Ahiret Gününe İnanıyorum, Muştu Yay, İzmir, 2007,Kaza ve Kader’e İnanıyorum, Muştu Yay, İzmir, 2007,İşci İlmihâli, Kayseri, 2008.100 Soruda Kaza ve Kader İnancı, Kayseri, 2008.Kelime-i Şehâdet Getiriyorum, Kayseri, 2008.Kur’ân ve Sünnet Işığında Yalan ve Gıybet, Kayseri, 2008.Hayırsever Hunat Hatun, Sızıntı Dergisi, Sayı:370, Kasım-2009.Peygamberimizin Sevdiği Yiyecek ve İçecekler, 2010.Ölümsüz Aşk, Gevher Nesibe Sultan, (Biyografik Roman) 2011.Mahperî Aşk, Hunat Hatun, (Biyografik roman), 2011Aşkın Öğretmeni, Seyyid Burhaneddin Hazretleri (Biyografik Roman), 2011.

İstifâde Edilen Kaynaklar:

Alptekin, Prof. Dr. Coşkun, Tür-kiye Selçukluları, Doğuştan Gü-nümüze Büyük İslâm Tarihi, 8.cilt, İstanbul, 1992.Aydüz, Selim, Selçuklu Hasta-haneleri, Sızıntı dergisi, Temmuz 1997 Yıl:19 Sayı:222.Buhâri, Ebû Abdullah (256/870), el-Camiu’s-Sahih, İst-1981.Çayırdağ, Mehmet, Huand Hatun Külliyesi, T.D.V. İslâm Ans, c.18, İst.1998Erkiletlioğlu, Halit, Kayseri Ta-rihi, İl Kültür Md. Yay, Kayseri, 1993.Gülen, M.Fethullah, Ölümsüzlük İksiri,Kırık Testi, İst, 2007.Has, Dr. Polat, Gevher Nesibe Şi-faiyyesi, Sızıntı, Ağustos 1981 Yıl :3 Sayı :31.Işık, Dr. Mustafa, Tarihî Kayse-ri’de Kadının Adı, Kayseri, 2007,Oral, Osman- Sönmez, Salih-Kay-seri Gezi Rehberi, Kayseri, 2004,Oral, Osman, “Hayırsever Hunat Hatun”, Sızıntı Dergisi, Kasım 2009 Yıl :31 Sayı :370Subaşı, Muhsin İlyas, Kayseri’nin Manevî Mimarları, Kayseri, 2000.Turan, Osman, Selçuklular Zama-nında Türkiye, İst, 2004.Uyumaz, Emine, Sultan I.Alâeddin Keykubat Devri Türkiye Selçuklu Devri Siyasi Tarihi, T.Tarih K.yay, 2003

94 95KAYSERİDER 2013 KAYSERİDER2013

KAYSERİDER KAYSERİDERTARİH TARİH

Page 49: Kayseri Dergi

İLÇENİN TARİHİYahyalı, Anadolu’ya gelen Türk güçlerince kurulmuştur. Bu güçlerin önderliğini Seydi Ali ve Yahya Ali (Yahya Gazi) yapmışlardır. Seydi Ali’ye ait türbe Devlet Hastanesi bahçesinde, Yahya Gazi’ye ait türbe ise Ulu Camii önünde bulunmaktadır. Türbedeki kitabede geçen 1040 tarihi İlçe’nin en eski tarihi bilgisini vermektedir. 1913 yılında belediye teşkilatına kavuşan ilçe, o yıllarda Niğde’ye bağlı bir kasaba iken, Cumhuriyet döneminde Develi İlçesine bağlı bir nahiye durumuna gelmiş, 1954 yılında ilçe statüsüne kavuşmuştur.

COĞRAFİ YAPIYahyalı, Erciyes Dağı’nın güney yönünde kalan Sultan Sazlığı’nı kuşatan düzlüklerin ve Sakız Dağı’nın doğuya bakan yamaçlarında bir vadi içinde kurulmuştur. İlçe, Kayseri ilinin güneyinde kurulmuş olup, kuzeyi Develi, Güneydoğusu Adana’nın

Feke İlçesi, Güneybatısı ve Güneyi Niğde’nin Çamardı ve Kayseri’nin Yeşilhisar ilçeleri ile komşudur. Denizden yüksekliği 1210 metre olan Yahyalı sınırları içerisinden geçen Zamantı Irmağı, Kapuzbaşı Şelaleleri Çayı, Derebağ Şelalesi Çayı ve ilçenin içerisinden akan Karaçay başlıca akarsulardır. İlçede karasal iklim hüküm sürmekle birlikte, özellikle güneyinde rakımı düşük ormanlık bölgede Akdeniz iklimi hüküm sürer. İlçe yazları 20 derece, kışları ise 18 derece sıcaklık ortalamasına sahiptir. Yıllık maksimum yağış ortalaması 500 mm.dir. Ovalık alanda bol miktarda elma bahçesi bulunmakta, ilçenin güney kısımları dağlık olmakla birlikte Adana sınırlarına yakın olan güneydoğusunda 11674 hektar verimli 33.034 hektar bozuk olmak üzere 44.709 hektar ormanlık alan mevcuttur. Mera vasıflı arazi miktarı 558.4 hektardır.

İDARİ YAPIYahyalı’nın bir merkez belediyesi bir de Derebağ Belde Belediyesi olmak üzere iki belediye teşkilatı bulunmaktadır. İlçe merkezi 12 mahalleden ibaret olup, 28 köyü ve 3 mezrası bulunmaktadır. 2010 Yılı Nüfus Sayımı sonuçlarına göre merkez nüfusu 20.114, köylerin nüfusu 17.768 olup, toplam nüfus 37.882’dir. Yıllık nüfus artış hızı şehir merkezinde binde 10.52, köylerde ise -14.09 olup, toplamda ise -1.93 nüfus azalması görülmektedir. EKONOMİK YAPIYahyalı doğal kaynaklar bakımından Türkiye’nin ender olan ilçelerinden biridir. Demir cevheri, altın karışımı kurşun, gümüş karışımı çinko ve krom bakımından zengin ocaklara sahiptir. Mevcut yıllık üretim miktarı 2-2,5 milyon ton civarındadır. İlçenin görünür rezerv miktarı 20 milyon ton demir, 2 milyon ton çinko ve çinko karışımı kurşun rezervinin

İLÇELERİMİZİ TANIYALIM

YAHYALI

yanı sıra henüz rezerv miktarı tespit edilememiş zengin krom yataklarının bulunduğu bilinmektedir. İlçede halıcılık en eski faaliyet olarak devam etmektedir. Ayrıca Elmacılık, Hayvancılık ve Madenciliğe bağlı nakliyecilik başlıca ekonomik faaliyetleri teşkil etmektedir. Maden nakliyesi lokomotif sektör olarak gelişmiştir.

SOSYAL YAPIYahyalı merkezindeki binalar betonarme yapılardır. Taş ve kerpiç yapılar yok denecek kadar azdır. İnşaatların büyük çoğunluğu iki katlı binalardan oluşmaktadır. Köylerdeki yapılaşma İlçe merkezinin tersine taş ve kerpiç binalardan oluşmaktadır. Yöre ormanlık olduğundan ormanlık bölgelerde yaşayan köylülerin evleri ahşap yapı tarzındadır. İlçede 38 adet kahvehene, 5 adet internet kafe, 1 adet otel ve 3 adet pastane mevcut olup, 20.021 kişi yeşil kartlıdır.

TURİZMKapuzbaşı şelaleleri 500 m2’lik bir alan içerisinde 7 adet şelaleden ibaret doğa çatlağından, kayalar arasından fışkıran, 30-76 m. yüksekliklerden çok büyük su debisi ile dökülen, ayrıca yaz ve kış aylarında devamlı surette akan kaynak şelaleleridir. Kapuzbaşı Şelalesi Yahyalı’ya 76 km. mesafede Kapuzbaşı köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Ensenin tepe adlı blok kayadan çıkan şelalelerin beşi tepenin doğusunda, ikisi güneyinde yer almaktadır. 30-76 m arasında değişen şelalelerin suları, Aladağ-Aksu

sular ile birleşerek Zamantı Irmağına, oradan da Seyhan Nehri’ne karışırlar. Çepeçevre bir orman içinden (V) şeklinde dar bir vadiye akan, debisi son derece büyük olan sular gürültü ve ses ile birlikte dehşetli bir manzara arzederler. Aladağ zirvelerinde bulunan kar ve buzulların erimesiyle beslenen, yaz-kış suları hiç kesilmeyen şelalelerden doğudaki 3 şelale takım şelale adını alırlar ve yükseklikleriyle tanınırlar. Elif Şelalesi ile yayvan ve dağınık olup çevresi mesire yeridir. Elif Şelalesi Çıkış ve birarada bulunma özellikleri itibariyle toplam debisi yaz aylarında saniyede 27500 litreye ulaşan ve deniz seviyesinden 700 m yükseklikte olan Kapuzbaşı takım şelaleleri, çağlayan sularının sesi ve sütbeyaz rengi ile vahşi doğanın en görkemli görüntüsünü ve karşı koyulmaz gücünü ortaya koymaktadır. Şelale sularının boşaldığı vadi tabanında, ancak çok temiz sularda yaşayan kırmızı fosfor benekli şelalelere özgü alabalıkları yaşamaktadır. Yeşilköy Şelaleleri Yeşilköy köyüne 3 km. mesafedeki ziyaret mevkilerinde bulunan şelaleler, Zamantı Irmağı’nın iki yakasından akmakta olup Antalya-Düden şelalesinin benzeri niteliğindedir.Zamantı Irmağı’nın üstünü kapatan tabi bir köprünün baş kısmında yer alan şelalelerin büyüğü 20 m, küçüğü 10 m yüksekliğindedir. Günün belirli saatlerinde dönüşümlü olarak çekilen ve geri gelen

sularıyla halk arasında bir takım efsanelerin doğmasına yol açan Yeşilköy şelaleleri, turistlerin olduğu kadar son günlerde bilim adamlarının da uğrak yeri haline gelmiştir. Yeşilköy Şelalesinin döküldüğü yer ile bu yerin biraz yukarısında doğal olarak meydana gelmiş iki adet doğal yer köprüsü mevcut olup bu yerlerde Zamantı ırmağı kaybolup tekrar ortaya çıkmaktadır. Oldukça ilginç tabi varlıklardır. Derebağ Şelalesi Yahyalı’ya 10 km mesafede olup Derebağ Kasabası, Çağlayan Mahallesi sınırları içerisindedir. Yayvan akışlı kaynak çağlayanlardan olan Derebağ Şelalesi 15 m yüksekliğindedir. İki mağara içinden çıkan temiz ve berrak kaynak suları daha sonra dar bir vadiden akarak Yahyalı’ya ulaşır. Çevresi piknik alanı olarak düzenlenmiştir.

NOT: Harita http://www.yahyali.gov.tr/’de mevcut. Oradan indirilebilir

96 97KAYSERİDER 2013 KAYSERİDER2013

KAYSERİDERİLÇELERİMİZ

Page 50: Kayseri Dergi

Caprifoliaceae (Hanımeligiller) familyası üyesi olan Gilaburu (Viburnum opulus L.) yaklaşık 4 m yüksekliğe ulaşabilen çalı veya ağaç formunda çok yıllık bir bitkidir. Çiçekler beyaz renk-li ve 5–10 cm çapındadır. Dış-taki çiçekler verimsiz, içtekiler ise verimlidir. Yaklaşık 30–40 meyve tanesi bir araya gelerek kırmızı sal-kımlar oluşturur. Türkiye’de 10–1600 m yüksekliğe kadar yayılış gösterir. Nemli ve sulak alanları tercih ederler. Genel-likle İç Anadolu’da ve özellikle de Kayseri ve çevresinde geniş yayılışa sahiptir. Meyvelerin-den elde edilen su, yöre halkı tarafından hem meyve suyu hem de tıbbi öneminden dola-yı yaygın şekilde kullanılmak-

tadır. Mart-Nisan ayında açan beyaz renkli çiçekler nisan so-nuna doğru yerini küçük mey-velere bırakır. Haziran ayında kızaran sert küçük meyveler Eylül-Ekim gibi yumuşamaya başlar. Meyveler sonbaharda toplanır. İlk toplandığında acı bir tadı vardır. Su içerisinde salamura şeklinde hazırlanan meyveler bir müddet sonra acılığını kaybeder. Bu haliy-le sıkılarak içilebilir. Salamura halinde (5–15 derecede) tazeli-ğini 1 yıl süreyle korumaktadır. Salamura suyundan günlük içi-lecek miktar çıkarılır, sıkılır, su ilavesi ile seyreltilir ve tercihe göre şeker ilave edilerek içilir. Bileşiminde viburnin, valerian asitleri, salikoside, arbutin, re-çine ve tanen gibi antioksidan

Kayseri’de Bir Şifa Kaynağı

GİLABURUGilaburu sonbaharda toplanır. İlk toplandığında acı bir tadı vardır. Su içerisinde salamura şeklinde hazırlanan meyveler bir müddet sonra acılığını kaybeder. Bu haliyle sıkılarak içilebilir. Salamura halinde tazeliğini 1 yıl süreyle korumaktadır.

özelliği de gösteren maddeler bulunur. Önemli bir C vitamini kaynağıdır. Yöresel İsimleri: Gilaburu, gi-rabolu, gileburu, gilaboru, gira-bolu, (Kayseri), dağdığan ağ, geleboru, gilabada, gildar (Tun-celi), giligili (Sille-Konya)

KULLANIM ALANLARI• BÖBREK TAŞI• PROSTAT VE İDRAR

YOLU HASTALIKLARI• KADIN HASTALIKLARI• KALP – TANSİYON

Böbrek ve Böbrek Taşı Tedavisi: Gilaburu meyvesi, halk arasında böbrek hastalık-larının tedavisinde ve böbrek taşının düşürülmesinde yay-gın olarak kullanılır. Böbrek taşlarının bütün cinsleri asıl-ları itibarıyla suda çözünme-yen kalsiyum tuzu olup bu tuz

oluşumunu yerinde eritecek bir ilaç bulunmadığından dolayı la-zer, ses dalgası vs. gibi yollarla böbrek taşı fiziksel olarak par-çalanıp yerinden oynatılarak düşürülmeye çalışılmaktadır (diğer bir yöntem açık operas-yondur). Bu yöntemler hastaya aşırı ağrı- sancı vermenin ya-nında kalıcı yan tesirleri olan yöntemlerdir. Gilaburu ise böbrek taşını, di-ğer usullerde (lazer. vs.) olduğu gibi; fiziksel parçalama yöntemi ile değil kimyasal çözünme ile yok ettiğinden dolayı ne taş çö-zünürken nede idrar ile birlikte atılırken hasta ağrı sancı his-setmez. Taşın oluşum süreci tersine işleyerek, taş tamamen erir ve idrar ile birlikte kimyasal madde olarak atılır. 1 kür (8 kg) gilaboru 1 hafta içerisinde 6 –

8 mm böbrek taşı eritebilmek-tedir. Taş 8 mm’den büyük ise her 8 mm için bir kür düşünül-melidir. Gilaburu ayrıca böbrek tembelliğine ve bazı cins böb-rek kistlerine de iyi gelmektedir. Prostat ve idrar yolu hastalıkları: Gilaburu, idrar kanalını genişletme özelliği ile mesanenin bir seferde ve kolaylıkla boşalmasını sağlar. Gece ve gündüz sık tuvalete çıkmayı azaltır. İdrar kanalın-daki iltihaplanmaları temizler. İdrar kanalındaki daralma ve boğumları açar, idrar zorluğu ve yanmalarına karşıda son derece etkili ve tedavi edicidir. Kadın hastalıkları: Adet zorlu-ğu ve düzensizliğine karşı çok etkilidir. Spesifik olarak Kramp, yumurtalık ve rahim kası rahat-sızlıklarının tedavisinde kulla-nılır. Rahmi rahatlatır. Böylece adet görme krampları sona erer. Ayrıca mensturasyondan kaynaklanan ağrıları azaltır. Düşük durumu/ tehlikesinde kullanılır. Damar genişliğini düzenlemesinden dolayı adet dönemlerinde aşırı kan kaybı-nı ve menopozdaki kanamaları azaltır. Kalp/ Tansiyon: Gilaburu ya-tıştırıcı, damar genişliği düzen-leyici, iskelet ve kas rahatlatıcı, kalp güçlendirici etkiye sahip-tir. Gilaburu “Visceral” gerilim /

Foto: Erkan Uzunhisarcıklı

98 99KAYSERİDER 2013 KAYSERİDER2013

KAYSERİDERKISA KISA

Page 51: Kayseri Dergi

Tansiyon için çok etkilidir. Kas gerilimini azaltır ve spazmları engeller. Hipertansiyonda Cardiovascu-lar sistemini rahatlatır ve tan-siyon rahatsızlığından kaynak-lanan kabızlığı engeller. Harici kullanımda kramp ve kas geril-mesini rahatlatır. Bazı migren vakalarında da yardımcı olabi-lir.

Sonuç olarak;Gilaburu meyve ekstraktı önemli derecede serbest ra-dikal tutucu ve antimikrobiyal özelliğe sahiptir. Gilaburu meyve ekstraktı be-sinlerde bakterilerin neden ol-duğu bozulmayı önlemek için kullanılabilir. Aynı zamanda toksik etkisi ol-madığı, besinde kötü koku ve

lezzet oluşturmadığı için sen-tetik maddeler yerine doğal katkı maddesi olarak kullanıla-bilir (Soylak et al. 2002, Aksoy 2002, Aksoy et al. 2005, Aksoy et al. 2006

Kaynaklar

Sağdıç, O., Aksoy, A., Özkan, G. (2006). Evaluation of the antibacterial and antioxidantpotentials of gilaburu (Vibur-num opulus L.) fruit extract, Acta Alimentaria, 35(4), 487-492.Soylak, M., Elci, L., Saracoğ-lu, S. & Divrik, U. (2002). Che-mical analysis of fruit juices ofEuropean cranberry bush (Viburnum opulus) Kayseri-Turkey. Asian J. Chem., 14, 135–138.

Aksoy, A. (2002). Kayseri ve Çevresinde Halk Tarafından Kullanılan Bitkilerin Yöresel Adları ve Kullanım Amaçları. Erciyes Ün, Bilimsel Araştır-ma Projesi. No: 00-052-4. 242 ss., Kayseri.Aksoy, A., Guvensan A., Ak-çiçek, E. & Oztürk, M. (2005). Etnoecology of Viburnum opulus L.International Symposium on Medicinal Plants: Linkages Beyond National Boundaries. 7–9 September 2004, Islama-bad, Pakistan, pp. 65–70.

Prof. Dr. Abdullah HASBENLİ

Yrd. Doç. Dr. M. Erkan Uzunhisarcıklı

Gazi Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü

Ankara

100 KAYSERİDER 2013

KAYSERİDER KISA KISA

Page 52: Kayseri Dergi

Kayseri’nin önemli türkülerinden Gesi Bağları, asırlardır dilden dile gelerek günümüze kadar ulaştı.

Uzak bir yerden Gesi’ye gelin gelen kızın annesine karşı duyduğu hasretin ağır bastığı türküde gurbet, hasret ve anne

sevgisi ön plana çıkıyor.

Türkünün hikayesi ise şöyle: “Çok eski bir devirde evlenip Gesi’ye gelen gelin, uzun bir müddet annesinden haber alamaz. Koca evi olması, ulaşımın kısıtlılığı nedeniyle annesini ziyarete de gidemez. Anne hasreti ile kavrulup durur. Kocasının çalışmaya gurbete gitmesi ise hasretini iyice artırır. Kocasının ailesinin kötü davranması ile iyice bunalan gelin, duygularını dizelere döker. Gurbet, hasret kokan dizeler zamanla halk arasında yayılarak türkü halini alır.

Gesi Bağları’nda dolanıyorum Yitirdim yarimi aman aranıyorum

Bir tek selamına güveniyorum Gel otur yanıma hallarımı söyleyim

Derdimden anlamaz ben o yari neyleyim

Gesi bağlarında üç top gülüm var Hey Allah’tan korkmaz sana bana ölüm var Ölüm varsa bu dünyada zulüm var Atma garip anam beni

dağlar ardına Kimseler yanmasın anam

yansın derdime

Gesi Bağlarında üç ırgat işler Anamdan mı gelir şu uçan kuşlar Analar doğurur ele bağışlar Atma anam beni dağlar ardına Kimseler yanmasın anam yansın derdime

Gesi Bağları’nın gülleri mavi Ayrıldım anamdan gülmeyim gayri Alımı yeşilimi giymeyim gayri Yas tutsun ellerim kına yakmayım Kör olsun gözlerim sürme çekmeyim

Şu görünen bahçem’ola bağ’mola Şu dağın ardında anam var’mola Oturur da beni anar’mola Gel otur yanıma başımın tacı Ayrılık günleri ölümden acı

Şu dereden akan bulanık seller Derdim içerim de ne bilsin eller Oturup ağlasam divane derler Örtün pencereyi esmesin yeller Bu gün efkarlıyım bilmesin eller

Gesi Bağları’na indi bir firenk Ah çeker ağlarım anam dayanmaz yürek Gönderin yarimi o bana gerek Gel otur yanıma çektiğim yeter Ayrılık hasreti ölümden beter

Gesi Bağları’nda kaynar kum idim Fener gibi yanan anam mum idim Evel Allah yarim sensin benim ümidim Gel otur yanıma hallerimi söyleyim Halimden bilmiyor ben o yari neyleyim

Gesi Bağları’nda tokaştım taşa Gardaş ekmeğini kakarlar başa Yetirip çalıştım emeğim boşa Ne deyim de ağlayım alın yazısı Kader böyle imiş onmaz bazısı

KAYSERİ TÜRKÜLERİ VE ÖYKÜLERİGesi’ye Gelin Gelen Kızın Hasreti Asırlardır Dillerde

KAYSERİ FIKRALARIDükkanı Kime BıraktınızKayserili bir tüccar ölüm döşeğindedir. Ailesi, sevenleri etrafına toplanır. Bir ara kendine gelen yaşlı adam güçlükle etrafındakilere seslenir. - Ahmet nerede? Büyük oğlu Ahmet hemen cevap verir:- Buradayım baba. Hasta adam konuşmasını sürdürür: - Mehmet nerede? Ortanca oğlu Mehmet ise hemen atılarak, ‘‘- Buyur baba, buradayım, bir isteğin mi var?” der.  Huzursuzlandığı belli olan yaşlı adam en son küçük oğlunu sorar: -Mustafa nerede?  Küçük oğlu Mustafa da ,“Efendim baba” diye cevap verir. Ölmek üzere olan yaşlı Kayserili tüccar, güçlükle gözünü aralayıp: - Oğlum o zaman dükkânı kime bıraktınız? diye çocuklarına çıkışır.

Fabrikanın Sahibi de KayseriliKayserilinin biri iş için Amerika Birleşik Devletlerine gider. Amerika’da bulunduğu sıralarda eski arkadaşı Hasan’ı ziyaret etmek aklına gelir. Arayıp ulaştığı arkadaşının ofisine gider. Başlarlar konuşmaya. Hoş beşten sonra bizim Kayserili Amerika’da yaşayan arkadaşı Hasan’a sorar: - Eee ne yapıyorsun, ne işle meşgulsün buralarda? Arkadaşı ise övünerek, “-Abi şu görmüş olduğun fabrikanın genel müdürüyüm” diye cevap verir. Kayserili ise “ -Yazıklar olsun sana” diye cevap verince arkadaşı şaşırarak sormuş: “-Neden ?Kayserili ise-Bunca yıldır Amerika’dasın, fabrikanın sahibi olamadın mı daha? diye çıkışır. Arkadaşı ise -Sorma abi ya, fabrikanın sahibi de Kayserili.

İki Kere İki Kaç Eder?Kayseriliye sormuşlar, “- İki kere iki kaç

eder” diye. O da cevap vermiş, “Alırken

mi satarken mi?” Kayserili daha sonra

devam etmiş, “- Alırken üç, satarken 5

eder.” diye.

FIKRALAR

102 103KAYSERİDER 2013 KAYSERİDER2013

KAYSERİDER KAYSERİDERTÜRKÜLERİMİZ

Page 53: Kayseri Dergi

ZAMAN GAZETESİ

ZAMAN GAZETESİ

KAYSERİ HABER GAZETESİ

E-HABER GAZETESİ

VİZYON KENT GAZETESİ

E HABER GAZETESİZAMAN GAZETESİ

YENİŞAFAK GAZETESİ

YENİŞAFAK GAZETESİ

GÜNDEM GAZETESİYENİŞAFAK GAZETESİ

TÜRKİYE GAZETESİ

104 105KAYSERİDER 2013 KAYSERİDER2013

KAYSERİDER KAYSERİDERBASINDA BASINDA

Page 54: Kayseri Dergi

RESMİ KURUM TELEFONLARI

ÖNEMLİ TELEFONLAR

HASTANELER

ULAŞIM KARGOLAR

BASIN

Valilik: Kocasinan Kaymakamlığı: Melikgazi Kaymakamlığı: Talas Kaymakamlığı: Büyük Şehir Belediyesi Santral: Kocasinan Belediye Başkanlığı: Melikgazi Belediye Başkanlığı: Talas Belediye Başkanlığı: Garnizon Komutanlığı: Kayseri Orduevi: Askerlik Dairesi Başkanlığı: İl Jandarma Komutanlığı:

Adliye Sarayı Santral:Emniyet Müdürlüğü:Cumhuriyet Başsavcısı:Milli Eğitim Müdürlüğü:Bağ-kur İl Müdürlüğü: SSK Müdürlüğü: Sağlık Müdürlüğü: Halk Kütüphanesi: Devlet Su İşleri: İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü: Meteoroloji Bölge Müdürlüğü: Müftülük:

221 07 37338 28 55235 63 28437 23 24222 89 60222 70 00207 21 00437 00 54338 00 57231 11 98320 43 11434 27 34

222 12 68338 14 02222 12 68330 11 25336 40 41222 49 79222 69 96231 21 71336 28 50222 08 98225 67 20222 20 88

Kayseri Ticaret Odası:Ticaret Borsası:Mimarlar Odası:Muhasebeciler Odası: Lokantacılar Odası:Müzeler Müdürlüğü:Trafik Şube Müdürlüğü:Kayseri Ulaşım A.Ş:Develi Belediyesi:Erkilet Belediyesi:Kayseri Öğretmenevi:Hacılar Belediyesi:

222 45 28336 68 88222 86 95337 07 27 221 14 88222 21 48311 34 45207 70 00621 60 41344 05 20232 59 18442 12 25

Yangın İhbar:Hızır Acil:Orman Yangını:Posta Kodu:Telefon Arıza:

Ankesör Arıza:Data Arıza:Radyo Tv Arıza:Çağrı:Uyandırma:

Alo Zabıta:Alo Trafik:Polis İmdat:Jandarma İmdat:Telekom Borç Sorma:

Alo Tüketici:Alo Rtük:Çevre Bilgi:

110112117119121

122124125133135

153154155156163

175178181

Su Arıza:Elektrik Arıza:

185186

Hüma Hastanesi:İbni Sina Hastanesi:Kayseri Devlet Hastanesi:Kayseri Doğum Evi:ERÜ. Tıp Fakültesi Hastanesi:Özel Erciyes Hastanesi:

Özel Güneş Hastanesi:Özel Ömür Hastanesi:Özel Sevgi Hastanesi:Özel Tekden Hastanesi:Uzmanlar Vatan Sağlık Merkezi:Acıbadem Kayseri Hastanesi:

Kayseri Göz hastanesi:Kayseri Maya göz merkezi:Melikgazi Hastanesi:Özel Avrupa Hastanesi:Kayseri Kızılay Hastanesi:Özel Dünya Hastanesi:

222 61 61 330 11 17 336 88 84 338 21 49 437 49 37 222 41 42

320 84 84222 47 90 224 01 01 232 33 33 222 47 07207 44 44

222 90 90231 68 68235 52 03444 38 00221 02 22207 77 77

Kayseri otogar İşletmesi:Kayseri THY: Süha Turizm:Devran Turizm:İnci Turizm:Kent Turizm:Zaman Turizm:

Metro Turizm:Sivas Kızılırmak:Pınarbaşı Turizm:Yeni Kozaklı Tur:Metro Ak Turizm:Nazar Turizm:Van Gölü Seyahat Kayseri:

327 45 00338 70 00

0850 250 38 38326 43 68 444 44 38 444 00 38 326 47 48

235 90 50336 43 63336 43 65326 10 20320 26 10 233 10 08327 45 46

Aras Kargo: Yurt içi Kargo: Fillo Kargo:Tnt Kargo: Ups Kargo: Mng Kargo:Sürat Kargo:

240 67 27231 15 48221 17 50221 18 82222 50 73437 33 60221 37 37

Kayseri Basın İlan Şubesi:Kayseri Akın Günlük Gazetesi:Kayseri Star Haber Gazetesi:Kayseri Ana Haber Gazetesi: Yeni Kayseri Gazetesi:Büyük Kayseri Gazetesi:Kayseri Hâkimiyet Gazetesi:

Kayseri Gündem Gazetesi:Ülker Gazetesi:Kayseri Gazetesi:Erciyes Gazetesi:Yeni Sabah Gazetesi:Kayseri Meydan Gazetesi:Kayseri Anadolu Ajansı:

Kayseri Cihan Haber Ajansı:Kayseri Manşet Gazetesi:Kayseri Deniz Postası:Kayseri Haber Gazetesi:Kayseri Havadis Gazetesi:Kayseri Tempo Gazetesi:Kayseri Kent Haber Gazetesi:

232 29 57236 42 93222 81 00221 26 27221 43 79221 21 61222 90 68

222 32 64222 26 83222 26 83332 33 77222 54 53231 22 12221 02 18

222 12 28221 21 61221 09 19235 63 63222 26 66231 29 57221 40 50

SEHIR REHBERI

Page 55: Kayseri Dergi