Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri...

101

Transcript of Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri...

Page 1: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin
Page 2: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür YayınlarıE D E B İ Y A T D İ Z İ S İ

Yaman DedeŞiir Yarışması

Page 3: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları No: 159Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması)

Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin bir kültür hizmetidir.Eserin tüm hakları saklıdır. Yazılar ve görsel malzemeler izin alınmadan kullanılamaz.

Birinci Baskı: Nisan 2020ISBN: 978–605–9117–43–2

Editör: Erkan KÜPYayın Koordinatörü : Salih ÖzgöncüYayın Yürütme Kurulu : Erkan Küp : Mustafa Erdoğdu : Maide Güzeloğlu

Tasarım: www.bilgegrafik.comKapak: Ali Saraçoğlu

Baskı ve Cilt: Orka Matbaacılık, İnecik Mah. Çırağan Sk.No: 4 Melikgazi / KAYSERİ / [email protected].: +90 352 322 17 00

Adres: Kayseri Büyükşehir BelediyesiKültür ve Sosyal İşler Daire BaşkanlığıT.: +90 352 220 70 90

Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür YayınlarıE D E B İ Y A T D İ Z İ S İ

Yaman DedeŞiir Yarışması

Page 4: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

v

Takdim

Sevgili kitapseverler!

Hayal etmenin ve özgürlüğün kaynağı, başarının sırrı, geçmiş deneyimlerin bilgisi ve hakikat arayışı okumak-tan geçmektedir. Okumak ve kitap gönülden gönüle yoldur. Okumakla aralanır perdeler, açılır ufuklar, aydınlanır karan-lıklar, çözülür sırlar, anlaşılır insanlar. Okumak, bizi cehale-tin karanlığından bilgeliğin felahına çıkarır. Yepyeni ufukları bize açan kitaplarla kültürel mirasımızı ve başka dünyaları okuruz. Her bir kitap yolculuğu ile zamanımızı ve dilimizi en doğru şekilde kullanıp hayattan ve zamandan kazanmış oluruz. Kitap, tarihi bağlamda bir hafıza, kültürel anlamda bir geleneğin

tevarüsü, sanatsal bakımdan insanlığa bırakılan mirasın geleceğe taşınması, medeniyet açısın-dan ise zamanı ve mekânı belirleme unsurudur. Kitabı ve eseri olanlar insanlık tarihini yazarlar. İlk çağlarda dahi taşlara, mağaralara yazan insanın amacı kendini ifade etmek ve iz bırakmaktır. Gerek tahtalara, ağaçlara, derilere yazılı olsun gerekse iki kapak arasında sahifelere yazılsın kitap, kültürel bir mirastır, toplumun hafızasıdır. İlk emre muhatap olan insan, okur Yaratan Rabbi’nin adı ile kâinatı, kendini, Rabbini ve kitabı. Bu yönüyle kitap vahiydir, hakikattir, dünya ve ahiret mutluluğunun rehberidir.

‘‘Eğitimi önemsiyoruz çünkü cehaletin düşmanıyız.’’ sloganıyla hareket ettiğimiz güzel şehrimizde ulaşım, yol, su gibi ihtiyaçları şehircilik anlayışıyla görüp giderdiğimiz gibi, sosyal ve kültürel ihtiyaçları da dikkate almaktayız. Kitapları ve kitap yuvaları olan kütüphanelerimizi hemşehrilerimize sunma gayreti göstermekteyiz. Kayseri Büyükşehir Belediyesi olarak, siz kitapseverleri kitaplarla buluştur-mak için elimizden geleni yapıyoruz. Gerek basılı, gerek e-kitaplar ile hayal etmeniz ve hayallerinizi gerçekleştirmeniz için kütüphanelerimize bekliyoruz.

Tarihsel ve coğrafi anlamda medeniyetlerin beşiği olan Kayseri’de tarihimizi, geleneğimizi, kül-türümüzü ve sanatımızı yansıtan eserleri yayımlayarak halkımıza ulaştırma kaygısı taşıyoruz. Biliyoruz ki yayımladığımız eserler geleceğe bıraktığımız mirasımız, hoş bir sedamızdır. Açtığımız her bir kütüphane ve kültür merkezi, yayımladığımız her dergi ve kitap, memleketimize olan saygı ve sevgimizin somut bir göstergesidir. Akif’in dediği gibi: ‘‘Okuyorsa ahali, yapılamayacak ne var’’...

YAYIN SAHİBİKayseri Büyükşehir Belediyesi

YAYIN YÜRÜTME KURULUErkan KÜPMustafa ERDOĞDUMaide GÜZELOĞLU

YAYIN KOORDİNATÖRÜSalih ÖZGÖNCÜ

SEÇİCİ KURULProf. Dr. Nurullah Genç/(İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi/ŞairProf. Dr. Turan Karataş/(TOBB Üniversitesi Öğretim Üyesi)Prof. Dr. Ziya Avşar/(Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Öğretim Üyesi)Dr. Celal Fedai/(Şair)Yavuz Bülent Bakiler/(Şair)Hayati İnanç/(Program Yapımcısı-Yazar)Ali Ayçil/(Şair)Muhsin İlyas Subaşı/(Şair)Salih Özgöncü/(Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı)

Page 5: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

vi vii

İçindekiler

Dereceye Giren Şiirler

Varlığın Puslu Aynası ................................................................................................................................................. 17Talat Ülker

Yâdigâr.. ...................................................................................................................................................................................19İbrahim Yavuz Zarifoğlu

Bülbülün Nidâsı ............................................................................................................................................................... 21Nuray Alper

Acının Nasırlı Yüzü .......................................................................................................................................................23Züleyha (Özbay)Bilgiç

Yalnız Anka ......................................................................................................................................................................... 26Nevzat Konşer

Güzel Değil Rüyalar ..................................................................................................................................................... 29Adnan Büyükbaş

Yayımlanmaya Değer Bulunan Şiirler

Leylâ’k Kokulu Şehnaz Dîvan .............................................................................................................................35Yaşar Bayar

Olmuş Mudur? ..................................................................................................................................................................38Münib Duman

Hayal eden, merak eden, araştıran ve okuyan neslimiz gelecek adına ümit vaat etmektedir. Kütüphanelerimi-zin raflarında okurlarıyla buluşmayı bekleyen her bir kitap bu anlayışla hareket eden hemşehrilerimizi bek-lemektedir. Unutmayalım ki bir insanın hayatta kendisine yapabileceği en büyük iyilik; iyi bir okur olmaktır. Bir kütüphanenin rafında, bir kitabın sayfalarında, bir yazının satırlarında gönüllerimizin buluşması dileğiyle...

Dr. Memduh BüyükkılıçKayseri Büyükşehir Belediye Başkanı

Page 6: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

viii ix

Haddizatında Leylâ ..................................................................................................................................................... 39Deniz Garipcan

Bir Hicran Senfonisi .................................................................................................................................................... 41Mustafa Sade

Seni Sevmek Benim Ülküm Sevdiğim .......................................................................................................43Ali Kemal Mutlu

Gazel-i Sevdâ ......................................................................................................................................................................45Ramazan Yanar

Bir Günün Hikâyesi ..................................................................................................................................................... 46Halil Gürkan

Oynanmamış Oyunlar Zamanı ......................................................................................................................... 48Ahmet İşler

Ben Azerbaycan’ım .......................................................................................................................................................52Yurtseven Şen

İki Cihânın Şehinşâhı’na… ...................................................................................................................................54Hilal Ataseven

Anne ........................................................................................................................................................................................... 56Erdal Tuna

Yârenler Bilir .......................................................................................................................................................................58Arif Odabaş

Umudun Bayrağı Anadolu! .................................................................................................................................60Servet Yüksel

Muska Mı Büyü Müydün? ..................................................................................................................................... 62Ömer Töme

Süveyda ................................................................................................................................................................................... 64Ülkü Olcay

Bir Şair Ağlar!... .............................................................................................................................................................. 66Ali Ağır

Yâre Yol .................................................................................................................................................................................... 68Mustafa Doğan

Bayrağım ............................................................................................................................................................................... 70Huriye Erdugan

İçinde Babam Olsun .....................................................................................................................................................73Ali Altınlı

Hasret ve Uzlet ..................................................................................................................................................................74Murathan Çarboğa

Bir Kurşun Yalayıp Geçer Sesimi .....................................................................................................................76Selami Yıldırım

Göç Almış Yüreğime....................................................................................................................................................78Mehmet Dalkanat

Sual...............................................................................................................................................................................................81İbrahim Şaşma

Kayseri Şehrengizi ........................................................................................................................................................83Nihat Malkoç

Page 7: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

x xi

Peri Kızı Masalı ................................................................................................................................................................ 86Ahmet Yıldırımtepe

Utanırım .................................................................................................................................................................................90Medeni Erden

Gerek ..........................................................................................................................................................................................91Nevzat Bayramoğlu

Kurtuluş Türküsü .......................................................................................................................................................... 92Emre Genç

Son Masal .............................................................................................................................................................................. 95Gonca Hatunoğlu Yılmaz

Denize Okuyup Üflediğimdir ............................................................................................................................. 97Yasin Türkçifçisi

Beşinci Gece ....................................................................................................................................................................... 99Kadir Yapıcı

Dem ...........................................................................................................................................................................................102Ozan Kaçar

Kimlik Beyanı .................................................................................................................................................................104Anıl Can Uğuz

Çember ...................................................................................................................................................................................106Kubilay Ahmet Balcı

Ölemeyen ............................................................................................................................................................................109Ayşenur Ünal

Sen Benden Ne Bilirsin Ki!...................................................................................................................................111Mehmet Kuvvet

Hayat Örtülü Söylence ............................................................................................................................................ 113Ahmet Doğru

Ölüm Uğramaz Gece ..................................................................................................................................................118Alihan Çetiner

Derman ................................................................................................................................................................................... 121İbrahim Karataş

Adım Adım Kayseri ....................................................................................................................................................122Sevinç Atan

Gazelleme ........................................................................................................................................................................... 124Süleyman Emre Özcan

Âyine-i Devran ............................................................................................................................................................... 126Nevriye Bozdemir

Biliyorum ............................................................................................................................................................................ 129Berdar Doğan

Tozlu Konsol ...................................................................................................................................................................... 131İsmail Biçer

Az Gelir ...................................................................................................................................................................................132Ferhat Kazancı

Umman...................................................................................................................................................................................133Çağlayan Ürger

Page 8: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

xii xiii

Mavi Gamzeli Bulut .................................................................................................................................................. 134Burhan Kale

Son Akşam ......................................................................................................................................................................... 138İbrahim Turan

Süveyla’ya Mektuplar ..............................................................................................................................................140Mustafa Işık

Tevehhüm Ağrısı.......................................................................................................................................................... 142Burcu Dogan

Yakın Okuma ................................................................................................................................................................... 146Bülent Sayak

Muhtemelen Müşterek ve Mavi Özgeçmiş ......................................................................................... 147Serkan Karabostan

Fasl-ı Cefa ............................................................................................................................................................................ 149Canan Köksal

Dem ............................................................................................................................................................................................ 151Mehmet Demirkapı

Değirmen ..............................................................................................................................................................................153Selahattin Tolan

Kıblegaha Secdele Muradını ............................................................................................................................ 156Mehmet Yaşar Genç

Bir Siyah Bir Beyaz ..................................................................................................................................................... 158Emre Sarıhan

Şubat Öksüzleri ............................................................................................................................................................. 159Deniz Zeybek

Birazdan ................................................................................................................................................................................161Gökhan Uzun

6 Mevsim ............................................................................................................................................................................. 163Mustafa Aygün

Ardıç ve Kuş ...................................................................................................................................................................... 165Talha Kuru

Nakkaş ................................................................................................................................................................................... 168Yusuf Karadoğan

Ölü Zamanlar................................................................................................................................................................... 170Ramazan Boran

Neda ..........................................................................................................................................................................................172Hüseyin Arslan

İçinde .......................................................................................................................................................................................174Ümit Çetin

Libâs-ı Âşk ..........................................................................................................................................................................175Nihal Mirdugan Yeygün

Biri Olsa ................................................................................................................................................................................ 178Özden Uysal

Kiraz Kahvesi ...................................................................................................................................................................180Mert Uzun

Page 9: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

xiv

Şehir ......................................................................................................................................................................................... 182Atıf Emre Özdemir

Yol ............................................................................................................................................................................................... 184Fatma Erçağlar

Ses .............................................................................................................................................................................................. 185Mustafa Selman Çaltepe

Ses Bir, İki..! ..................................................................................................................................................................... 188Nilgün Yıldırım

Nur Banu...............................................................................................................................................................................191Hatice Arıtürk

Ayrılık Kurşun Bir Tabut ...................................................................................................................................... 192Mehmet Delikan

Bağı Dehrin Manzarası .......................................................................................................................................... 194Ali Diken

Dereceye Giren Şiirler

Page 10: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

17

VARLIĞIN PUSLU AYNASI*

T a l a t Ü l k e r

Hüdhüd’e verip buyruğu salmışız sevda mülküneKuşlara dil öğretmişiz türlü aksanlar bilirizAlıp Belkıs’ın tahtını kurmuşuz vuslat köşküneSüleyman’ın duymadığı tuhaf lisanlar biliriz

Sabır melalın virdine saklı ömrün encamındaSükût dingin bir duraktır bu aşkın insicamındaGördüğüne aldanıp da varlığın puslu camındaKendini tamam zanneden nice noksanlar biliriz

Büyü katar tabirine gönül hüzünlü rüyanınCan hevesiyle uyanır her sabah aynı hülyanınZahidin zikrine asla aldanma ki bu dünyanınMülkü için renkten renge giren insanlar biliriz

Anlamsız bir hengâmenin içinde yasaklı kalmışYaşanmamış senelerin gölgesinde saklı kalmışEksik bırakılmış nice hatırada aklı kalmışBelleği boş, teni yorgun sini doksanlar biliriz

Hayata göstermek ister can ölümün nispetiniÇevirir menfiye hemen her mananın müspetiniHamasetin meydanında kuşanıp söz kispetiniMuhannetin sofrasında doyup susanlar biliriz

Batırmak kastıyla salar ummana aşk zevrağınıSaplar göğün yelkenine kana batmış mızrağınıVurup tayfayı küreğe çekip isyan bayrağını

* Birncilik ödülü

Page 11: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

18 19

Limanları cayır cayır yakan korsanlar biliriz

Delinir gök yarılır yer eğer sen sura üflersenSığmaz asla tuvallere hayalle bezenmiş desenEy kalem çektiğin elem yetişir mesrur ol ki senMazlumun ahıyla hemen yerle yeksanlar biliriz

YÂDİGÂR..*

İ b r a h i m Y a v u z Z a r i f o ğ l u

Bir düğün kafilesinin tam ortasındagençleşiyoruz kristal bir havuzdabilincimiz açık - gökyüzü parlakbakışlar yalnız ve alacakaranlıkgittikçe ağırlaşıyor yüreğimizsözler sükût deminde öksüzömrün zümrüt tahtındayız..

Yürüyoruz ince ve kadim bir çizginin üzerindeönümüz su renginde şeffaf bir duvarher adımda gönüllerden sızan dualartutuyor zamanı yaşlı perçeminden.Basılan gölgeler kül, yumuşak ve griduygular, sırlar saklayan gece gibi endişeli..

Sığınıyoruz kâinatı sırlayan bir lafzın yüreğineo söz ki munis dalgalar gibi ahenklisonsuzluktan büyük kıyametten dehşetlikanatları mana nakışlı hem gül desenli.Geçerken binbir renk kalıplarımız mahşerin tünelindenkorkularımız ulu dağlar kadar heybetli..

Kızgın gözleri sıyırıyoruz üzerimizdenmermerlere sinmiş kehribar izlerimizdençöllere benzeyen vaha renkli sözlerimizdensavuruyoruz kire bulaşmış nice günleri.Geride korkulu rengini yitirmiş bir avuç mazihatıralar doru at - sevgilerimiz çıplak-ruhumuz nemli

* İkincilik ödülü

Page 12: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

20 21

ah o övüncümüz eserler ne kadar da çakıl taşı renkli..

Hangi hayale ulaşsak zemheri“kılıç kadar keskin kıl kadar ince”.!Oysa zaman ne kadar da melankolibir çiçek gibi asil kelebek gibi narinmehtap gibi duru- ruh gibi diriGönüllerimizi aşka müptela kılansevgiye aşina mücevher sözleri..

Bir yol bulup Kevser’e ulaşan imgelerimizdolaşır inşallah boydan boya muştulu bahçeyibir sonsuz ışık, birnûr, bir bitimsiz kandildamla damla yanarken aşkın billur pınarındanur olur beden,nûr olur can nur olur dil.

Artık fark etmez geçsin üzerimizden nice mevsimlerbağrında çınarlar büyüten sabır yüklü senelerbir ana saklanmış nice bin yıllık günler.Yeter ki, zafer bayramlarına dönsün çile yüklü imtihanlaryıkılsın zihinlerimizden tek tek fildişi kuleleryıkanıp pirüpak olsun cennet pınarlarında kadim anılardüşmeden son bakışlar derin sarhoşluğahoş bir tebessüm kalsın dostlara, yadigâr..

Fırtınaya dost olmayan hangi filiz gonca verir kiBorana, kara, yağmura bağrını açmamış hangi gonca gül olmuş ki.?!

BÜLBÜLÜN NİDÂSI*

N u r a y A l p e r

Mef’ûlü/Mefâîlü/Mefâîlü/Feûlün

Gönlünle kucaklar gibi bir bak bana ey gülGöz kırparak efkârıma yaklaşmada eylül

Gelsin dile ömrüm sana hasretle geçerkenSon faslı bahârın yine ebruli hüzünleHüznüm yüzünün değdiği ilk sırra değerkenMeşk toplasa dergâhına raksetse sözünleHer şarkıda dünyamıza geç kalsa da vuslatArştan sıcacık yağsın umut yüzlü hakikat

Sorsam gülerek bahtıma söyler misin ey gülHâlin mi hayalin mi şu göğsümdeki mahşerKalbin deliren kalbime etmezse tenezzülEfsûnuna saplanmış olan fikrime yol verSevdâya küsüp yârına kalmışsa kararınÂhım bile nuruyla yakar çehreni hârın

Ahvâlinin aynamdaki mânâsını bilmemCennet mi cehennem mi bu perçemli muammâHicrânını nurdan gecenin zapt edebilmemBir damla umut bekler o, bir sevgili îmâEşkâlini cânın, ararım cadde sokaktaGörmem beni, gurbette miyim senden uzakta?

Mevsimleri, yağmurları, rüzgârları arşınAdres sorar arzdan sana ey gözleri yıldızGölgende bulur her köşe “kimyâsını aşkın”

* Üçüncülük ödülü

Page 13: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

22 23

Şavkına müsemmâ gibi mehtaplı ve yalnızAydan dilerim resmini nârdan daha mahcupBilsen ne güzel kaybolurum, çehrene mağlup

Hülyâsına aşkın süzülen nağme, sesindeGülsün diye bir bûsemi bin cevrine sarsamHer lahzamı isminle eritsem nefesindeSevdâmı katıp yurduma bahçende sararsamCismimle berâber tutuşan ruhumu bölsemYetmez mi diyorsun sana birkaç kere ölsem

Fecr vakti dolarken daralan sadrıma âlemSöz müjdeler efkâra rüyâdan kopan âyetÇağlar yine coşkuyla benim gizli şelâlem

“Rabbin seni terketmedi”, “Sen Rabbine hamdet”Bir gün gelir ey sevgili gökler çağırır daRûhum kavuşur ruhuna ukbâdaki sırda

ACININ NASIRLI YÜZÜ*

Z ü l e y h a ( Ö z b a y ) B i l g i ç

I

Hudutsuz ve yalnızKalbimde ışığının taneleriGüneş telli bakışlarını sürerken ufkaAcıya dar gelir şafakDağıtır saçlarını sam yeliUzak coğrafyalarda…

Sorma beniNisyan içinde yağmalanan bir telaşlaMürekkebe dökülen kederim

Bu kasırgaBu gülüşü hepten yamalı çocuklarİsraf vadisinden süt emerkenDelip geçiyor vicdan gözesiniŞimdi yılkı atlar gibi kuşanarakÇiçekli şiirlere koşmak vardıVe baharla yıkamak her dizesini…

II

EksilirimAdımlarım fetrete düştüğü vakitSınırları eskimiş sahradır gönlümYağmur nefti düşlerini yüklenir giderBir kentin ıslak kaldırımlarındaSızıdır içimde yaralı kuşlarNe bulutlar kalır, ne de sayeban…

* Mansiyon

Page 14: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

24 25

Ben kiMuhkem bir dağ eteğindeEleğimde gelinciklerleTutunmayı öğrendim hayataMemleket nakışlı kirmanların ucundaBesmele eğirirdi kadınlarŞefkat dokurdu ilmek ilmekİpek tenli çocuklara…

Şimdi acının nasırlı yüzündeGözyaşları milYanakları kirli yetimlerParmakları çatlamış öksüzler görürümGözlerinin rengine bağlamışım hazanıGökkuşağı yitirmiş özünde ne varsaHayaller bezginKasvete bürünmüş mâsivâ…

BilirimNe zaman küle dönse gülVe biati unutsa zeytin bahçeleriNasibi tükenir insanlığınHasret tufan olurTutuşur yürek kandilleriKeşkelerin sırtında kamburlaşır bir dağVe karşımda bozarak yemininiYutkunur kavruk dudaklarıylaÇölü andıran bu çağ…

III

Ruhum yatağını örseleyen ırmaklar gibiYoksul tenli denizlere dökülseMukaddes bir sabır kuşatsa biziRüzgâr kadife sesiyle okşasaEkmek bereketiyleÖylesi aziz…

İmbiğinden süzülmüş kelimelerin sarkacındaAşkın zümrüt nakışlı dilindenŞiirler dokusam sana…Türküler yaksa ozanlarSevdalı türkülerBoncuk gözlü, buğday saçlı çiçekler üşümeseRayihasını yaysa toprağın zerresineVe gülümsese dört mevsim dünya…

Olur yaBelki yağmuru taşıyabilirimSığdırabilirim kanatlarıma hüznüSen ağrıtma kirpikleriniMavi sırmalı umuda uyanır gökyüzü…

Page 15: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

26 27

YALNIZ ANKA*

N e v z a t K o n ş e r

/Çocukların gözleri farzdır annelere/

Beni bir gülden yarattı AllahÇocukların seslerini ovaya saldıSevgiyle örüldü bütün ebemkuşakları

-Hayaller kurup yordum kalbimi iyi niyete-

İçimi ne ile doldurdun söyle tebessümSuyun taklidiyim, coşkusuyum nehrinSana külüm, sana kulum, sana gülüm AllahKardeşin kardeşe ettiği zulüm AllahEğ beni, kanın aktığı yere eğ, değ o şeytana!

İnsanız, sırtımız bir kambur, bir talan ağzımızKüfrü denedik, çok iyiyiz kirlenme bahsindeOysa önümüze yatan iblisin adı neydi bilmemBilmem o nefs denen müflisin canı neydiKanı değdi yüzümüze masumiyet kuşlarının!

Özgürlük kimin çizdiği uçurtmanın resmiydi

* Mansiyon

Ve kimin göğüne yetmedi gök kuşağı yapan ellerimiz?

Ağaçlar kuş açtı, insanlık dağ gibi çiçekKardeşliğin ormanında nefes olduk say ki!

Onlar çiçeğe uğradı işte, insanlık kışaYağmuru kendime kurtuluş edindimKurutulmaz acılar serpip hayatın saksısınaYağdırdım soğumak bilmeyen yüreğimi

Bütün kavgaları yırtmak isterdim sahiBütün yalnızlıklara iyi figürler yapmak!Bütün savaşları gömmek kuytularaÇocukların ellerini ekmek sevgiyle beraber!

Büyük yolculuklar geçti içimden unutmadımHer unutulanın daha yolcu olduğunu daBöyle bir anda kucakladım barışı da!

Enkazlar gördüm, sakat ifadelerHayatı gözleriyle döven çocuklar vardı orada

Sonra özgürlüğe uçan bir gökyüzüve cıvıltılar vardı kuşların ayaklarındaNeden diye soran cümlelerin merakıylaKuşlara baktım uçuşan cevaplar içinHer gözyaşında bir nehre gül veripSuyun dilindeki dikenden öptüm

Page 16: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

28 29

Düştüm, ayağa kalktı ağaç, büyüdümGölgemi dinledim sessizlik boyuncaAteşin düşmediği fotoğraflardaÖlmediği zamanlarda masum tininBarışın türküsünü üfledim yine de havayaGizini içtim sesimdeki kardeşliğin!

Sahi daha ölmedi değil mi son kardeşlerDaha doğmadı sanki kardeşlerin sonuncusu

Hala o yalnız anka gibi süzülüyor barış aramızda!

GÜZEL DEĞİL RÜYALAR*

A d n a n B ü y ü k b a ş

Gelin figân idelüm rŭzigârı ağladalumBu derd ile felek-i bî-karârı ağladalum Necâtî Bey

Hüzünlü nağmeler topladımgöçemeyen kuşların kırık kanatlarındanmünzevi haykırışlar mağara duvarlarındanher sokak bir Taifher meydan bir Kerbelahep kürek kemiğimize çarpıyor salyalı taşlarPromete, dökülen dişlerimizi topluyor tek tekdeğme felek…felek, elinde çeliği ateş bir bıçakkabuklanmış bir acıyı yarar ha yarareşkalimiz belirlenmiş üsteliküstelik kapılarını kilitlemiş ahbapbu öyle bir efkâr kibildiğin efkâr değilezelden ağyâr eline verilmiş kalemimiziş bu sebeptenfelek bize yâr değil

Dağlardan indirdiğim türküler kimi arar

Dargın olmasam da zaman zalim bir müntakimelinde kapkara /gençliğimi gömdüğüm/ bir tutam saçım varyorgun dizlerimde cılız kuşların sesibuğulu gözlerimde sarı, kupkuru bir sonbaharyanağımda nisan yağmuru gibi bir eski hikâyedudağımda demli çaya, nikotine bulanmış şarkılar.

* Mansiyon

Page 17: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

30 31

dedim mi tufan kopar ıslanırım beni sar

…ki teselli aramak serin akşamüstlerinde bir şehrinağır gelmemeliydi bir eski delikanlıya bu kadarçekip giden dost gibi terk edilmek acısıterk etmek hatta bir sevgiliyi cebinde resmi, elinde eli varkenne sen kendine benzersin artık, ne sana benzer ülken.

İnsanı kendi içinden yıkar cümle korkular

…ki aldılar ya karanlık bırakıp etrafımda biryudum su bile bırakmadan hüseyin ettiler yasaldırıp istila eder gibi, yağmalar gibiiçime bir truva atı yerleştirip ayin ettiler yahıncımı hiçbir zaman bu kadar uysalbu kadar vurdumduymaz, bu kadar sefilkör ve sağır ve dilsiz ve kalpsizbırakmamıştım da şimdi üstümde şehrâyin ettiler yagayri yağmur da yağmaz kuraklığımagayri kırılmış omurgasıylabir mefluç cengâver bile benden kötü değildir.

Derler ki bağdaş kurup yüreğime oturmuşiçimde Ruşen Ali, Köroğlu olmak üzreşimdi güllerden ırak kan içre sergüzeştimzalimler baş eğmeden inmem artık ben düze

nicedir göğüs göğse yapılmıyor kavgalar

Oysa bu örselenmiş hikâyeden başkaanlatacağım şeyler de olmalıydıve alıp gitmeliydim seni başka diyarabelki hâlâ bizi bekliyor papatyalarbahar mı gelmiş demeliydin yaz mıdır buellerim bir karanfil, göğsümde bir serin suolabilirdi yüreğimde böyle infilak /olmasaydıya da karşımda bir kahpe pusu

Ancak masallarda mutlu biter sevdalar“ değme felek…efkârım var zârım var.”

bu yüzden uyunmuyor/ güzel değil rüyalar

Ne asi kasırga kopar artık, ne eser deli rüzgârkanı donmuş bir damarda kururken isyanımızkirli bir mütarekede bol parfümlü imzalartokuşan kadehlerde çınlayan efkâr-ı umumiyeçoğalan efkârında umumunumursamaz bir umur gülerAğlar besmelesiz basmadığımız tetiklerağlar duvarlarda pas bağlayan kılıçlar

“ayrılık ne cehennem korkusuna ne de can korkusuna benzer”der bir ehl-i dil, onun içindir ki;

“azâb-ı aşkı kim anlar kiminle söyleşelim”diye figan eder

‘bütün kuşlar vefasız’demiyor mu şarkılar…

…ki yorgun yüreğimde aşina bir ahüzarParamparça elimde dostlardan kalan resimKime gitmekkimden gelmekkime yaslanmakkime sığınmak, isyankâr devriyeler sararkendüşürür teker teker, sert esen bu r?zigarne dilinde bir marş var, ne aklında bir isimbulutlara yaslanıp usul usul ağlarkeniçinde dal kırılıryaprak düşergül solarbundan mı dersin gayrı, ‘mevsim artık sonbahar.’

Page 18: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

32 33

Yayımlanmaya Değer Bulunan

Şiirler

Page 19: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

34 35

LEYLÂ’K KOKULU ŞEHNAZ DÎVAN

Y a ş a r B a y a r

I/Gün: gül incesi, gece: hararetli bir çiniKapris yapar bozkırın deli mecaz sesineŞems erişip, şem yanar dağıtır perçeminiPorselen düşlemlerden sırrolur Levnî mineSom ipek, feraceli;tayf’dır dalgalı, inceBâkî’ninseyyâl kasrı güne iner serinceDirime nîran saçar mührü mürver şömine

Naat-ı Itrî gelir, rücû’ eder mahmur küsHâşim’de Piyâle’dir yanık uçlu papirüs

II/Bir düşsel sarmaşıktır, müjdecisidir nâs’ınPöstekidir, lirik ece; sümbüldendir güldendirİsmiyle müsemmadır Hızır ile İlyas’ınDağ başlarını saran yaşmaktandır tüldendirZeytûnî bir gölgede yıkanırken her tarafUçar haiku kuşu; vakûr, cilveli, şeffafBu semavî sükûnet serâser gönüldendir

Tutuşur can kandili, doğar soylu güzellikGazelhan Hâfız ile yüze çıkar derinlik

III/İrem: bukleli kumaş; kızıl lila, sımsıcakBelkıs’ın aksi ile ehven kalır tıfl-ı nâzBelâgatle cenk eyler Sadâbâd’da salıncakNecatî’nin virdinde, nergis ağzıdır niyazTanyeri: mercan yazıt; baharat yüklü kervanSüzülür hülya çayı, çemenzâr elvan elvanCâm-ı Cihannümâ’daneşve bulur imtiyaz

Page 20: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

36 37

Fuzûlî’desadâdır, ‘nâr-ı gam’dır uçuklar‘Su’ yürür damarlara açılır tomurcuklar

IV/Sunağında nevrûzun leyli, serin ve safirGâibe kefil olur camda gölge oyunuKaktüsün çengi çöldür ay’da onda misafirCemreye yenik düşer kapris yapar kuşburnuÇıkar sandukasından sürgün tin, sarı çalıŞeddat’ın İrem’idir bu lunapark masalıPanflüd. Mutlu fosil. Sâzende su yosunu

Şeyh’in Hüsn ü Aşk’ıyla uyanır ebedî sır‘Zuhûr eyler’ Gâlib’den, ‘kûy-i dilârâ’ yansır

V/Aherli bahçelerde Şehr-i Stanbul tasıEn soylu zamanlara şahittir maviliklerMür ve aselbent kokar mülk-i acem atlasıGündoğu çiçeklenir yedi renk suya düşerHüma’yla şehber açar dolup boşalır sularMengü süte dönüşür Taç Mahal’de bulutlarMihrî, ezgi sektirir uyanır kalb-i beşer

O gün gelir… Ve sonra, ‘sabâ’ âteş kesilirYıkanır Gülşen’inde Selim’i ele verir

VI/Meryem’ce bir kıyamdır beyaz çiçekli dallarDokunur ayn harfine şerh düşer şiire KaysSerpilir pırlantalar, o sırmalar, o şallar

‘Yedi Askı’şalıdır, niyaz dallı döpiyesSuda yansır nymphea; salkımlanır hevengiGözler sülüs sürmeli,gökyüzü çivit rengiFüsûnu yurt edinmiş, neftî masklı prenses

Şîraz bahçelerinde bir HilkâtSırrı’dır tanSâdi’yle teyellenir Bostan ile Gülistan

VII/Gülberk;şahbaz, havai, esans kokulu ilâçDüş değil bu şehrayîn; lahurî bir top ketenYağmurun ipliğiyle zikreder yer, gök, ağaçUfuklar renk demeti, kışkırtıcı fondötenTeleğinde lâ’l taşı, Kaf Dağı’ndan uçar daAttar’ın otuz kuşu yıldız toplar art ardaRûmî’nin kanadıyla hazar olur semâzen

Harmanisi yerlerde Nevâî mi Ali ŞîrDil kasrında söz dokur, cinaslıleffüneşir

VIII/Çıkınında ferâmuş, yücesinde bir meclaYaman Dede gayb-olur her rehnüma gecedeDönüş, ilâhî dönüş; bu ne türlü tecellâGiz midir, e-dil’midir, lâl ü ebkem arbedeMufassaldır, şebçerağ; hüsnü: dallı-budaklıHem filinta endâmlı, hem de allı-duvaklıNesimî’yle, Mansûr’a ten dağıtır ay dede

Yer, gök Sihâm-ı Kazâ; o tahripkâr sözüneNef’î, tehcir kışların ayna tutar yüzüne

X/Bulutlar ayraç açmış, yokluk gölge, varlık nurÂn’ın kalyonlarından çağlıyor şelâlelerKaab’la gelen Bürde düş örgülü buğudurSerâpâ tülbent olmuş hâleliseyyâlelerİştiyakla evrilir defne dalı bergüzarNedim’le ayaklanır En’derûn’da gül-i zârGuruba gülbank döker kızıl, pastel lâleler

Firdevs’in kolyesidir ıtır, zambak, yaseminMim’le meşveret eder zaman, mekân ve zemin

Page 21: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

38 39

OLMUŞ MUDUR?

M ü n i b D u m a n

Bezm-i Işkta Dahi Bilmem Kâr Eden Olmuş Mudur

Bezm-i îşkta dahi bilmem kâr eden olmuş mudur,Ser tâ Kadem harâbın inkâr eden olmuş mudur,

Terk-i aklı terk-i ışka cümlesi tercih eder,Bu belalı hâli ile âr eden olmuş mudur,

Izdırabından cayıp râh-ı cânândan kaçıp,Kûy-ı yârdan el Emanı dâr eden olmuş mudur,

Onu kuçmak sekiz uçmak olduğunu farz edip,Gök bakışlı o cânânı yâr eden olmuş mudur,

Vasl’ın kamu yedi tamu olduğunu zan edip,Akl-ı selim üzere karâr eden olmuş mudur,

Ne Kayserî ne Rum’da sanmam çıksın Yâ Münib*,İlmine denk bir şiir izhâr eden olmuş mudur.

HADDİZATINDA LEYLÂ

D e n i z G a r i p c a n

Hasretini giyindi şimdi bütün mevsimler;Geceme gündüzüme söyle yağan sen misin?Tek bir cisme büründü bildiğim tüm isimlerAnka olan bendim de Leylâ doğan sen misin?

Gaybın içinde bir el bırakmıyor yakamı;Kum gibi dağılmışım, sanadır bu savruluş!Uçup giderken aklım, bozacak fiyakamı;Kays’ı bir Mecnun eden bu amansız kavruluş!

Leylâ aç gözlerini! Anahtarım o ışık,Kalbinden geçmeliyim kandilini açık tut!Ruhuna giden yollar çok izbe ve dolaşık;Yüreğindir sonsuza, sevda taşıyan tabut!

En karanlık gecede izini sürüyorum.Seni yazan kalemin mürekkebi ne renktir?Zamanın üzerinden, gölgene yürüyorum;Ay’a benzer de yüzün, sanma ay sana denktir!

Güneş yağar üstüme ellerim bir boşlukta;Neye baksam aksin var, seyrine doymuyorum.Yüreğim gözlerinden aşk içen sarhoşlukta;Meczuba çıkmış adım kimseyi duymuyorum!

Bilki yâdın kevserdir kurumuş dudağıma;Bu aşkın alevine kâr etmez başka sular!Doğdum, adın okundu kametle kulağıma;Hicranın beşiğinden yuvarlandı uykular!

Page 22: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

40 41

Gözlerim hâlâ açık dağın ardı dağ değil;Ne gördüğüm hayâldir ne varlığın bir serâp!Öyle sırlı düğüm ki çözülecek bağ değil;Zincirlenmiş ruhuma içimdeki ıstırap!

Bozuldu ezberlerim gönlümün yangınında.Mecnun kimdir Leylâ kim, tutuştukça öğrendim!Kılıçtan geçti bağrım duruyorken kınında;Ölüyorken irkildim, vuslat için direndim!

Sana yansıyan ışık, O gerçeğin aksiymiş;Cânânı canda görmek buymuş asıl hakikat!Aşk mânâda erimek, görünenin tersiymişBu şekilsiz duyguyla yoğrulmakmış müşkilat!

Vebâlisin boynumun gel Mecnu’nun Leylâ’sı;Çölü aşan bensem de sende bütün letâfet!Bir gönüle girmekmiş aşkın tüm muhtevâsı.Gel de dirilsin ruhum gel hakkını helâl et!

BİR HİCRAN SENFONİSİ

M u s t a f a S a d e

Dolunayın hâlesigö(n)lüme düştüğü ânGün biter, güneş söner; çekilir hüzne kuraMuhacir bir ritüel dehlizdeki bu nirânYürek kof, umut kızıl, mavilik alabora.Ey içimdeki gölge, ruhumu benden kus, at!İçsiz bir tazarrudan erişilir mi nura?Ay/kırı bir heyula, yıldızlar kanlı pusat!..

Uyku tutmaz kederi, çığlığa gelmez acıUsumun rahlesinde hercai gökyüzü varFikrimin gergefine kurulmuş darağacıMahzenimin çehresi küf kokulu bir duvarHasta benizli gönlüm infazına müptelaYüreğim ölü doğmuş can evinde bir mezarSoluduğum cesetten yükselir arşa selâ!..

Hicran ki; vahada çöl, serapta bir okyanusAyaklarımda visâl külünün prangasıUmudum şem’e muhtaç kifayetsiz bir fanusVâveylâ senfonisi çölünün prangasıRaks ederken zihnimin burgacında gölgesiRuhumda milyonlarca ölünün prangası!Hayali billûr kâbus, hasreti gam ülkesi…

Usul usul intizar yüklenirken omuzaBahara hazan düşer zemheri gölgesindeÇığlık atan gözlerim çiy olur yakamozaMartılar kanat çırpar sükûtumun sesindeDüş yangını göklerden boşalırken karanlıkŞamdandaki güllerim bir alevin ye’sindeHer nefesim bir Eylül, ve her Eylül bir ânlık...

Page 23: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

42 43

Lisanım vehm içinde, yâre gitmez hitabımGövdemi sürüyorum kızılca tan yerineAzılı bir firakın pençesinde bîtabımSineye tahammülü koydum kalkan yerineYazılmamış varlığım âsude sayfasınaMahzun hâtırâtların el yazması kitabımRuhum amâde olmuş bir hicran tayfasına…

Bir siluet su taşır lebiderya gözümdenKirpiklerim çarmıhta… Pusuda puslu bir âh!Siyah tüller gerilir geceye, gündüzümdenDüş melâl, kalp münkesir, gülün şebnemi eyvah!Beynim akkor deryası, şakağım boncuk boncukKırağımsı nefesi şah damarımda silah!Kül döker ellerimden dokunduğum tomurcuk...

SENİ SEVMEK BENİM ÜLKÜM SEVDİĞİM

A l i K e m a l M u t l u

Bâğ-ı iremde bir ağaç dalıdırKirpiğin ki salıncaklar kurarım

O kevserler kahve olur b/akışırHatırını gözlerinden sorarım

Her rüyamda tavus kuşu görürümMuştuları saçlarına yorarım

Bir şelale esintisi fısıldarOmuzunda rüzgârları tararım

Albenisi uçurumdur burnununDudağında abıhayat ararım

Göz arımın çiçeğidir konduğuAyva tüyün firdevslere firarım

Levh- i kalem mi çekmiş çizgisiniHuşu bulur kaşlarında ikrarım

Atlantis’in diplerinden seslensenUmmanları ortasından yararım

Ve “Kurbanım ol!” dese bakışlarınKorkuların kalemini kırarım

Sana vuslat hasretiyle üşürsemGülüşünü yorgan diye sararım

Nazarımın altındayken çırpınırGün yüzünü seyreylerken esrarım

Page 24: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

44 45

Endamını servilerde unutmaHer serviyi halef sanır ısrarım

Cennet senin cemalindir sevdiğimSeyretmeyi ödül bilir tekrarım

Yedi iklim car köşeyi dolaşsamGerdanında eğlenmektir kararım

GAZEL-İ SEVDÂ

R a m a z a n Y a n a r

Zâhirinvîrâne olsun aksi bir huccet mi varBâtının olsun ma’mûrluk kim sivâ servet mi var

Hazer et kim eyleme girîbanîniçâkçâkDeğeri azîm kalpten gayrı emânet mi var

Derd-i vasl-ı yârine eyleme istiğna-yı tamÖmr-i efnâdaİsî-veşbî-âhiret mi var

Dilberâniçünidersin sen bana cevr ü cefâAşk-ı meyânımızahâmûş bir gıybet mi var

Döşenirse fikr-i aşk inkâra bilmem ne olaDâ’va-yısevdâda bir noktâ-i garâbet mi var

Aşkı inkâr eyleyene etme hergiz müdanaRedd-i aşka mukarinden daha melâmet mi var

Men güzel bir yâr severim gamlıyam her-dem amaSanmayın şikeste-dil âşığa nedâmet mi var

Düşmüşüz zâhid ü nasîhinva’az u pendinePir-i muğanıntehîbâ’desine hasret mi var

Er refikül’ â’ladır ihtimal-i vaslolucakBaşka teşvîş mi gerekir cennete âyet mi var

Eylese cismini dağ-dâr sevda adlı ol perîDâr-ı eleminde böyle hüsn-i selâmet mi var

Ey Kusûrî beslemezsin niçünebkar-ı ma’niSevda-perestsin ya tûtî dilde esâret mi var

Page 25: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

46 47

BİR GÜNÜN HİKÂYESİ

H a l i l G ü r k a n

Kına yakarken şafak yeni doğan her güne,Bir tutam duru sevda ruhuma hicret eder.Aydınlığın hışmıyla gömülür düşler düne,Bahtımın yordamıyla sabrım gönlümü güder.Avutur avucunda tarafsız taraf beni,Sarhoş eder gönlümce gönlümü tavaf beni.

Islanan her kuşlukta raks eder ışık suyla,Nefsin eteklerinde erir gölge karası.Açılır bir bir güller özlenen kokusuyla,Bazen asra bedeldir iki nefes arası.Ağırlar zirvesinde mihman gibi Kaf beni,Sarhoş eder gönlümce gönlümü tavaf beni.

Zeval vaktinde güneş günün nabzında atar,Özlemdir nağme nağme dudaktaki o ıslık.Umutsuzluk burcuna umut kördüğüm atar,Sükûtum dile gelir, gülümser ılık ılık.Takip eder peşimden anılar saf saf beni,Sarhoş eder gönlümce gönlümü tavaf beni.

Korkutur korkuları ikindinin haşmeti,Eskimiş tövbelerdir yüreğimde saklanan.Kalkar omuzlarımdan suretimin zahmeti,Vuslatımın emriyle firkattir yasaklanan.Tebessüme kul eder sevdaya zaaf beni,Sarhoş eder gönlümce gönlümü tavaf beni.

Vaktin günbatımında gönlüm gurubu içer,Akşamın telaşında pişmanlıklar göverir.Can bekler darağacı, cellât kurbanı seçer,Cemre gibi bir buse sevdalara can verir.Dinlendirir koynunda solgun fotoğraf beni,Sarhoş eder gönlümce gönlümü tavaf beni.

Page 26: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

48 49

OYNANMAMIŞ OYUNLAR ZAMANI

A h m e t İ ş l e r

I

Zamanın eskitemediği kadim duvarlaraAdımız Leyla, adımız Mecnun yazılsa ne çıkarSilinmeyen yazılar gibiAlınlarda hükümsüzdür adımızOynanmamış oyunlar gibidirÇocukların yarım kalmış kursaklarında

II

Yağmur yağsa da çimenler bitmiyor tenimizdeOysa bereketli topraklardandır mayamızGöbek bağımız Anka Kuşu kafesindeGardroplara gömülmüş azizi hatıralarımızTaş atılmış kuyular gibi bir başına sanmayın yine de biziBulansa da ab-ı hayattır sularımızMecnun’un susuz kaldığı diyarlarda

KORO: Elbet yazılacaktı toprağa silinmeyen bir yazgı/ Buğday başaklarına baş eğmek yazıla-caktı/ Doğmamış çocukların en saf hali/ Koca bir kirle yazılacaktı deftere/ Kadınlar ağlayacaktı kimse görmeden/ Çocuklar yetim olup yazılacaktı/ Sokakları bürünüp uyuyan adamlar/ Yazgınız sokaklara yazılacaktı

III

Ömrümüz geçip gidiyor sessiz ve derindenUmutsuzluk doğuruyor yeniden bir anne gibi umuduYoksul yaşıyoruz, şöhretle ölüyoruz, ne acıTaşlarını salmış Ebabil kuşları giriyor penceremizdenKanla sulanmış bu mümbit topraklarda

IV

Şimdi antik bir kent gibi dolanıyorum bu şehriNereye baksam bir eskimişlik var ortalıktaBir binaya dokunuyorum, sütun soğuğu ellerimVapurlara biniyorum zaman çığlık çığlığaBir mektup gönderiyorum martılarla geri dönüyorMartılar ser veriyor, bana sır vermiyorNe kadar yürüsem, yol tükenmiyorSokaklar; neredesiniz diyorum sokaklar?Oyun kuran çocuklarınız nerede?Nerede gökyüzüne salınan balonlar?Balonlar nerede, gökyüzü nerede?Kuyularda Yusuf gibiyiz, bir başına bin odadaSusuzluktan kavruluyoruz, suyla dolu kuyularda

KORO: Korkuyla uyandığım en içli uykularım/ Göz kapaklarıma yazılmış yazılardınız/ Tutuna-madığım el, ulaşamadığım menzil/ İçimde bir sır gibi sakladığım nefes/ Asla göremediğim defterlere/ Yazılacaktınız

V

Önümüzden bir sofra kaçırılıyor, konuklar kayıpSandalyeler dağıtılıyor yüz yıllık bir masadaYemekler paylaşılmıyor, sular içilmiyorŞamdanda bir mum yanıyor, hiçbir yer aydınlanmıyorKadehler yerlere atılıyor, yemekler eskiyorUnutulmuş miras gibi bir umut kalıyor geriyeGeçmişten geleceğe tüm zamanlarda

VI

Papatyaların ölümüne dair şimdi konuşmama zamanıŞimdi bacalara korkuluklar dikme zamanıAl eline valizi, giyilmeyen elbiseleri çıkarMisafir görmemiş yemek takımlarını kır

Page 27: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

50 51

Şimdi yokluklardan var olmak zamanıMağaza camlarına bakıp bir şey almamaOyun parklarına girip oynamama zamanıKalabalıkların meşgalesine aldanmadanŞimdi bir’den bin kişi yaratma zamanı

KORO:Gün gelir kalem kırılır kınında dostlar/ Yazılar yazılmaz olur gün gelir/ Bir ses duyulur, bir sur üflenir/ Topraktakilere yeniden bir can verilir/ Güneş dökülür gün gelir gökyüzünden/ Ay toplanır en puslu denizden/ Duramaz olur alınlarda kelimeler/ Ne yazılar kalır ortalıkta/ Ne defter

VII

Bir fısıltı yayılıyor ortalığa bir fısıltıEn içli yaralarıyla hakikat, terkediyor hayatıHayal nedir, gerçek nedir sormayın banaŞimdi bedenle hayaller alma zamanıAklım şimdi satılmayan eşyalarda

KORO: Martılar bağrışıyorsa arka bahçelerde/ Evlerde yüksek sesle ağlama zamanı/ Duvarları boyama, kapıları onarma zamanı/ Zengin sofralarından kalkıp yürüyün benimle/ Yürüyün çünkü yoksulluklar zamanı

VIII

Bir şarkı hep bir ağızdan söylenirse eskimezYaprak rüzgara direnirse düşmezElsiz ve dilsiz varılır Tanrı’ya, biliyorumTanrı insanı sevmekten asla vazgeçmezBir mülteci gibi terkederiz bir gün hayatıOdalarımız bir öksüz çocuk gibi kalır ardımızdaEşyalarımız tenimizi unutur sonundaFotoğraflar gider, yaralar kalır duvarda

KORO: Avuçlarınızı açın, sakının gözlerinizi gökyüzünden/ Kaç yağmur düşer bilinmez bah-tınıza/ Uzakları yakın etmek ister gönlüm şimdi/ Kaç çaresiz düşer bilimem kapımıza/ Kapımız şimdi umut olma zamanı

IX

Sofralar kurulur belki yenidenİnsan insana tutunur belki son bir kezBir gurbet hissi kalır sonra bizden geriye Yaşamak nedir diye sormayın bana nolur?Bir yürüyüş başlar; dönüşü olmayan bir yürüyüşO zaman belki sorulara cevap bulunurBir şehir kaybeder bir gün tüm uzuvlarınıÖmrümüzünen sıcak ve en uzun yazındaBir çocuk doğar belki yeniden bir çocukBin asırlık insanlar pazarında

KORO: Kelimeler yetmiyor anlatmaya meramı/ Şimdi duvarlara yazı yazma zamanı/ Susmak bir veba gibi dolanıyor ortalıkta/ İnsan olmak zorlaşıyor çoğaldıkça insanlar/ Artık yüksek sesle konuşma zamanı

Page 28: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

52 53

BEN AZERBAYCAN’IM

Y u r t s e v e n Ş e n

Bağrımda kanıyor hançer yarasıOrtadan ikiye bölünenim benİki yüz senedir yurdu, yuvasıKırgınla elinden alınanım ben

Bazen kesilmiştir Sulduz’da başımBazen İrevan’da akmış gözyaşımKâh orda, kâh şurda bak mezar taşımNamazı mahşerde kılınanım ben

Çıbanlar büyüdü her dem içimdeBulundu sürekli dert, gam içimdeHaykırdım! Hep kaldı sedam içimdeÇığlığı kulaktan silinenim ben

Bozkırın yeliyle kavrulmuş tenimDerbent’ten Tebriz’e savrulmuş tenimTürklüktür hem ruhum hem de bedenimKafkasta Türk diye bilinenim ben

Hem Nizami hem de Şehriyar bendeHem Fuzuli hem de Bahtiyar bendeSettar Han, Nadir Şah, Babek var bendeNesimi misali dilinenim ben

Bent kurdum ömrümce azgın sellereDüştüm yalın ayak kızgın çöllereKarabağ’ım tutsak oldu ellereYüreği göğsünden çalınanım ben

Ben Azerbaycan’ım, ölmezem, sağımYıkılmaz kaleyim, aşılmaz dağımEzelden, ebede var olacağımÇünkü uğrunda hep ölünenim ben.

Page 29: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

54 55

İKİ CİHÂNIN ŞEHİNŞÂHI’NA…

H i l a l A t a s e v e n

-NAAT-

Devâsızdır gönül derdi, çıkar mıyım yarınaGülistânım harab oldu, bülbüllerin zârına

İntizârım kederdendir, yanar bağrımda ateşSensizliğim kor kor olmuş yakan kızgın nâra eş

Halaskârdır gönül serden, diler mi can el-amanDîdârınla tutsak etsen, kalsam kapında vîran

Yokluğunun hicranından yas tutmuş Bâd-ı SabaDile gelse, hasretini anlatsa şu Kurtuba

Ey Sevgili, visâline ermek nasîb olur mu?Veysel olup yola düşsem, bir hırka bulunur mu?

Kafdağı’nın eteğinde sümbüller seni beklerSana koşar yana yana nâzenîn kelebekler

İsm-i şânınzikreylese bülbüller gül dalındaMecnun olsam, Şehinşah’ım, bulsam aşkı adında

Bu kubbeler Hübbü’n Nebî damıtan gülâbdânlarGülnihâle selâmını fısıldar erguvânlar

Gar-ı Hira anlatıyor dâvetini ümmeteGüvercinler şahidindi alnındaki himmete

Amine’nin kucağından çöle düşen şebnemsin“OL” diyenin kâinata üflediği meltemsi

Fecre doğru ufuklardan selâmını gözlesemSon kelâmım adın olsa, yalnız seni özlesem

Fasl-ı şitâ yaza döner, sende biter mevsimlerSüreyya’nın nûru söner, sende yiter isimler

Habibullah, ah-u zârım, bil ümmetin derbederMücrimiz ki tüm cihânı sardı onulmaz keder

Dilhûn oldu âlem sensiz, bîçareyiz dilâraGülşeninden şefaat gülleri dersin gülâra

Selâmlıyor her ezanda seni yetim Bilâl’inŞefaat muştusu bekler gözü yaşlı Hilâl’in

Yedi kat arş duadadır, ismin âleme rahmet“AllahümmeSallî Ala Seyyidina MUHAMMED”

Page 30: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

56 57

ANNE

E r d a l T u n a

“Hızla geçtim o kirli sokaklardanÇamur değmedi ama geçtiğimi gördüler»

Gözlerin kalsın yanımda,Gül kokan avuçların,Birde tel-tel dökülen alnınakar beyazı saçların…

Dualarla uğurladığın yollardanUmut çiçekleri getirecektim sanaMutluluk getirecektim yetecek kadar.Özlemin tozunu silkip ceketimden,Boynuna sarılacaktım,Elini öpecektim Anne.

O kirli sokaklarda görünmeyecektimAdımı bilmeyecekti, adını bilmediğim nice insanGözüm seğirmeyecekti dar vakitlerimde,Göğsüm daralmayacaktı Anne.Gören olmayacaktı hızlı-hızlı yürüdüğümüDuyan olmayacaktı, her bir adımdaÜzerine bastığım yüreğimin sesini.Dönmek olmayacaktı sonra,Gitmek olmasaydı.

Gitmekle varılmıyor Anne,Koşmakla aşınmıyor bu yollar.Su gibi akıp içinden zamanın,Vadeye taşılmıyor Anne,Geçmişe sızılmıyor.

Düşmek Anne, gözlerindeki her bir damladaMilyon kere düşmek yanağının uçurumundanİşte böyle bir şey hayat.Dizlerinde yaşamak sızısı yorgun yıllarınDüşlerin zayıf bir dal gibiHızlı adımlarla ölüme varmak Anneyaşamak dedikleriBirde insan suretleri asmak zihninin duvarlarına.Bize benzemeyen nice canlıya “insan demek”Yüreğini dişlemek açlığın sofrasında,Yalnızlığına sarılmak,İçmeden önce tütün koklamak,Dalga sesleriyle geceyi avutmak,Denizleri, yüreği sana benzeyen anaların gözyaşı sanmak Anne.Oysa ölüm kokuna hasret kalmak şimdi buralarda.

Uykunu böldüğüm kaç gece gibi şimdiBenim de uykularım,Sesimde sesinin sessizliği.Yolumu beklerken nasıl dalıyorsan uzaklaraBenim de bakışlarım öyle deliyor cisimleriDüşmek Anne gözlerindeki her bir damladaMilyon kere düşmek yanağının uçurumundanÖpememek koptuğun pınarlarıİşte böyle bir şey hayat.Mendilinde bayram şekerleri bize sakladığın,Ellerin zayıf bir dal gibiOysa kokuna hasret kalmak şimdi buralardaadına ölüm dedikleri.Gözlerin Anne,Gözlerin kalsın yanımda,Gül kokan avuçların,Birde tel-tel dökülen alnınakar beyazı saçların…

Page 31: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

58 59

YÂRENLER BİLİR

A r i f O d a b a ş

Yâre giden yolda olsa da çile,Sevmenin hakkını verenler bilir,Bülbül her çiçekte gelir mi dile?Gülü dikeniyle derenler bilir.

Kalpte yankılanan çağrıya uyup,Bir yudum mey için cefaya doyup,Ömür menziline vuslatı koyup,Ya sabır yayını gerenler bilir.

Kays gibi çöllerde düşünce kuma,Seraba bürünüp savrulur sema,Leyla’nın hayali güzeldir amma,İlâhî murada erenler bilir.

Bağrı yanık nehre, göze sorulmaz,Ummanı bulmadan bir an durulmaz,Her katre dert olsa, âşık yorulmaz,Serini meydana serenler bilir.

Yollar çıksa dahi ıssız vadiye,Dert etmez âşıklar kayboldum diye,Açılır bir kapı Hak’tan hediye,Hikmetini çözüp girenler bilir.

Öze rücu gerek, vakit bu andır!Hâkk dostun s/özüne, sükûtu bandır,Zübde-i âlemin, zehiri zandır,Evvela kendini yerenler bilir.

Can, yoktan giyince ten kafesini,Yaşarken aralar sır perdesini,Lağvedip mazinin boş hevesini,Tepeden tırnağa dürenler bilir.

Dünya bir dolambaç, zaman kör kuyu,Akıtır ömürden buz gibi suyu,Marifet ehline yetmez beş duyu,Hakikat izini sürenler bilir.

İlâhî cemreler düşer insana,Ekilen tohumlar döner fidana,Muhabbet iklimi züldür nâdâna,Aşk ile yanmayı yârenler bilir.

Beşikten mezara hayat bir yarış,Oku kâinatı, süz karış karış,Bir düşün sonunda nereye varış?İdrakten öteye varanlar bilir.

Varla yok arası bilcümle mevcut,Varlık âleminin vefası sücut,Ruh yoksa cesettir, topraktan vücut,Ölmeden kefeni saranlar bilir.

Arındıkça kalpler gökler sağılır,Zamanın putları yere yığılır,İman nuru parlar, küfür dağılır,Her şerri bir hayra yoranlar bilir.

Kelâm özde ise cümleler yersiz,Aşkın t/arifine lügat yetersiz,O’ndan gayrısının mutlak değersiz,Perde olduğunu görenler bilir.

Page 32: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

60 61

UMUDUN BAYRAĞI ANADOLU!

S e r v e t Y ü k s e l

Yiğit düştüğü yerden ayağa kalksın diye,Oğuzların ebedi otağı Anadolu..Dün Selçuklu, Osmanlı bugün adı Türkiye,Merhametin, sevginin toprağı Anadolu..

Zaman dörtnala geçmiş yollarında izi var,Havada, suda hüzün, dağda, taşta sızı var,Göklerinde o şanlı hilâli, yıldızı var,Tarih boyu umudun bayrağı Anadolu...

Gül kokulu hallerin, sözün divanesiyiz,Mevlana dergâhında aşkın pervanesiyiz,Yapayalnız kalsak da, çağın merdanesiyiz,İyiliğin kendisi, çerağı Anadolu...

Pamir yaylalarından, garip Bosna’ya kadar,Destanları uyarsın, çekip çıkarsın kader,Bir millet ki kanını, canını kurban adar,Mehmetlerin peygamber ocağı Anadolu..

Bir beşikte sallanan hayallerin, düşlerin,En yamanı, çetini baharların, kışların,Tam bin yıllık türküsü renklerin, güneşlerin,Sevdaların gizemli şafağı Anadolu..

Gece-gündüz seyranda üçler, kırklar, yediler,Bir yılan gibi sardı fitne fesat dediler,Zalimleri avlasın, gayri pusat dediler,Hakk’ın keskin kılıcı, bıçağı Anadolu...

Ah, coğrafyam tarifsiz acılara belenmiş,Bir vahşet ki kurtulan kalan değil, ölenmiş!Kum taneleri bile intikama bilenmiş,Kanayan kalplerin son durağı Anadolu...

Nasır tutmuş ellerde emeğin, terin hası,Çilelerin örsünde eritir kiri, pası,..Paylaşmaktan zevk alır, giyer şükür libası,Güzelliklerin teli, duvağı Anadolu...

Güçlü azdıkça azdı, zulüm zirveyi aştı,Vicdanlar başkasına körleşti, sağırlaştı,Yeryüzü küçüldükçe, yükümüz ağırlaştı,Dara düşene anne kucağı Anadolu..

Bu dünyanın insanlık damarları kuruyor,Saatler, alametler kıyameti vuruyor,Mademki gönüllerde imanımız duruyor,Gelin vahdete, hayat ırmağı Anadolu...

Huzur, mutluluk için geleneği derelim,Eşyayı kullanalım, nefsimizi yerelim,Ölmeden önce ölüp rızasına erelim,Elvan elvan muhabbet dost bağı Anadolu...

Devran dönecek elbet, uzakta değil felah,Gecenin hükmü biter, başlar bir nurlu sabah,Biz sefere çıkmışız ‘lâ galibe illâllah’Bu ilahi davanın sancağı Anadolu...

Page 33: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

62 63

MUSKA MI BÜYÜ MÜYDÜN?

Ö m e r T ö m e

Gözlerimin rengini buruşturup attın ya,Göz bebeğine gelip, gözünde solacağım,Karasıydı sevdanın haraç mezat sattın ya,Duysun diye el âlem ulaklar salacağım,Servetin yetmez aşka ödenmez alacağım.

Sevmemişken, sen niye sevda koydun keseme,Kilidiydin kalbimin dokunmuştun buseme,Acıttı dudağımı acı bir gülümseme,Aldanmışım sözüne, kovmasan kalacağım,Servetin yetmez aşka ödenmez alacağım.

En güzel şiir için ayırdığım kâğıttın,Öldüğüm gün peşime takılacak ağıttın,Topla beni dedikçe inadına dağıttın,Gönlümdeki lekeyi alnına çalacağım,Servetin yetmez aşka ödenmez alacağım.

Günah mıydı saçların şeytanın tüyü müydün?Seni güzel gösteren muska mı, büyü müydün?Yalancı bir çobanın olmayan köyü müydün?Bıraktın mı tek hayal ne kaldı dalacağım?Servetin yetmez aşka ödenmez alacağım.

Her darbende ezilen koyduğun bendim, örse,Çok masum görünmüşsen, suçlu muyum göz körse?Tükürmez mi yüzüne, üzülmez mi kim görse?Kınayacaklar seni, mecnunun olacağım.Servetin yetmez aşka ödenmez alacağım.

Sanki hiç doğmamışım ne kokum var, ne izim,Bu dünyaya ait bir lisanım yok, sessizim,Kimliğim sende kaldı üstelik adressizim,Kayboldum, kimsesizim kimsem yok bulacağım,Servetin yetmez aşka ödenmez alacağım.

Page 34: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

64 65

SÜVEYDA

Ü l k ü O l c a y

Dünyaya gelip de gönül köşküne,Girmeyince ölünür mü Süveyda?Bir peri suretin gerçek aşkına,Ermeyince ölünür mü Süveyda?

Perçeme naz eder gümüşî teli,Gelincik tırnağı o narin eli,Belikler altında saklanan beli,Sarmayınca ölünür mü Süveyda?

Sarı yazma basma fistan yarası,Yüzü Zühre yıldızının adaşı,Al yanağa dolunayın telaşı,Vurmayınca ölünür mü Süveyda?

Yüzün çukurunda iki hercai,Gamzeler yanında göz süzer beni,Kevser sularıyla ballı buseni,Vermeyince ölünür mü Süveyda?

Çatık kaş altında hançer bıçağı,Ilgıt ılgıt çiğdem kokar kucağı,Sinesinde iki damla çiçeği,Dermeyince ölünür mü Süveyda?

İnci mercan saltanatı boynunda,Saklı tutar yıldızları koynunda,Kadir Mevla’m kim yazılı alnında,Sormayınca ölünür mü Süveyda?

Çare olacaksa gönül ağrına,Gel desen koşarım kutlu çağrına,Vuslat hançerini zorun bağrına,Sürmeyince ölünür mü Süveyda?

Bülbül nazir okur sevda öyküne,İmrenir âşıklar kutlu ülküne,Sareban olup da hublar mülküne,Varmayınca ölünür mü Süveyda?

Page 35: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

66 67

BİR ŞAİR AĞLAR!...

A l i A ğ ı r

Yalancı yıldızların parladığı gecede,Kıskançlık zehre döner, zincirlenir dolunay.Öfkeler yeşerir küf kokan her düşüncede,Yıkılır minareler, yok olur nice saray.Parçalanır, kınından çıkmadan paslı kılıç,İhtiyar süvarinin sadağında kor hicran.Boşluğun şakağında yaralı bir kırlangıç,Çaresizlik devleşir, zamanda yiter derman.Yeryüzünün kalbine göklerden efkâr damlar,Yorgun topraklara kan sızar… Bir şair ağlar!...

Büyürken susuzluğun kavuran harareti,Çatlamış dudaklar, bir damla yağmuru bekler.Bir akrebin zehrinde, kervanın akıbeti,Dualara tutunur, mahzun olan yürekler.Acılar akın etmiş ıstırap diyarında,Ne kahırlar saklıdır çile mürekkebinde.İzler silinir, kızgın kum fırtınalarında,Umutlar viran olur, ıssız çölün kalbinde.Yolcular koşa koşa serapları kucaklar,Yolculuk uzadıkça uzar… Bir şair ağlar!...

Duygular dirilirken hayal sağanağındaMazi, misafir olur hüzün ezgilerine.Tebessümler kaybolur zaman salıncağında,Hatıralar gizlenir yüzün çizgilerine.Yalnızlar, uzaklara yaşlı gözlerle bakar,Sükûtun türküsünü fısıldar titrek bir ses.Menzilini bilmeden âmâ bir ırmak akar,Bir hazan mevsiminde verilir en son nefes.Avuçlara gözyaşı, odaya ağıt dolar,Bir ressam bir yanardağ çizer… Bir şair ağlar!...

Göklere ulaşırken sessiz iniltileri,Binlerce fidan titrer, gecenin ayazında.Mevsimler geçip gitse de aylar hep zemheri,Bir ömür heba olur, isyanın enkazında.Kaçmak kolay değil, bu uçsuz karanlıklardan,Acımasız gölgeler takılır peşlerine.Her kapının farkı yok üst üste duvarlardan,Kör düğümler atılır kanayan düşlerine.Görünmez kelepçeler kelimeleri bağlar,Kalem susar, kâğıdı üzer… Bir şair ağlar!...

Alevler fışkırıyor denizin gözlerinden,O masmavi alevle kül olur karartılar.Deniz feneri yara alır yirmi yerinden,Çığlık çığlığa uçar, gözü korkmuş martılar,Bir yıldırım düşerken suların sinesine,Kibir kokan bir gemi dağılır, parçalanır.Ne bir el uzanır ne ses verirler sesine,Bir can, kapkara taşa tutunmaktan usanır.Sararken dört yanını hırçın, hoyrat dalgalar,Yorgun parmaklarını çözer… Bir şair ağlar.

Vuslatlar öğütülür, hasret değirmeninde,Sevdanın ikliminde kopar binlerce tufan.Umut nefes nefese gurbet merdiveninde,Taş kalpli bir celladın avuçlarında zaman.Zamanı tutsak etmiş, takmış tırnaklarını,Kırgındır, acılıdır, gözü yaşlı Leylalar.Papatyalar süzülmüş, dökmüş yapraklarını,Bir matemin koynunda, kederlidir yaylalar.Aşk ile can buldu, aşk ile renklendi çağlar,Âşık, mecnun misali gezer… Bir şair ağlar…

Page 36: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

68 69

YÂRE YOL

M u s t a f a D o ğ a n

Hangi dilin duası yanağını ıslattıÇölünün dudakları yağmur nedir bilmezdiEllerin yüreklenip tüm maziyi boşalttıMuhabbet vücut giyse böyle içten gülmezdiKaybettiğin savaşlar senden sana hicretmişYaşamak O’nu bulmak ölmek büyük cüretmiş

Sığınıp bir bedene acziyetin arzıylaO’nun coğrafyasında adım adım yürümekVar olmanın sırrında alnındaki yazıylaÖmür kelebeğinin kozasında çürümekHiçliğe varılmadan can eyler mi feragat?Bir balığın karnında yâr’e yolculuk murat

Meşk ederken içinde imanın hâleleriUmmanları yararak kalp mahlini kuşatırSusmak bir Meryem gibi aşmak merhaleleriTeslimiyet tutuşur ihtilâller başlatırGök düşer yer yarılır teslim olur kâinatDil susar göz konuşur uçmaya hasret kanat

İzbeler alev alev izbeler Elif, Mim, NunGöç etmek otağlardan sevgili yüreğineAşkın aşiyanında yanmak ilahi kanunRüyaların vuslatı yüklenir dileğineBaşıboş bir meydandan gönlüne iner atlarDiner bütün tufanlar recmedilir feryatlar

Dağlar da devrilirmiş dünya denen kafes deTaşlar da konuşurmuş kuşlar zaten bilindikGönderde bayrak gibi dalgalanan nefesteGönül yine hûn olsun alnı açık başı dikNar da nur da hep O’nun mükâfatta berattaYürü; yolun aşk olsun kıldan ince sıratta

Page 37: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

70 71

BAYRAĞIM

H u r i y e E r d u g a n

I.B

Ey sevgili bayrağım! Ey kanımın kardeşiKüle dönmüş toprağın, köz olduğum ateşiTa ezelden beridir, bu yangının yerindeRuhlar arşa yükselir, tenler ki en derindeSer verdik sır vermedik, aşkın en hası içinVareden’e sunulduk, ilk and pahası içinKızılca kanamasan, yazar mıydı ki tarih?Kızılca bir goncaydın, güle döndü bu talih!Nazlı nazlı salınırken, selamladın güneşiKüle dönmüş toprağın, köz olduğum ateşi

II.A

En son tüten ocağın, ışığı yanmaz diyeBu kahrı taşımaya yürek dayanmaz diyeKaradeniz’de öfken yırttı hırçın deniziEfe’min gururundan dalgalandı beniziBozkırın ortasında efil efil dolaştınHürriyet sevdasıyla, selvilere ulaştınSen Fırat’ı çağlarken gördün mü hiç sevinçten?Sen kızdın diye Dicle ne çok ağladı içtenAras gölgene pustu su uyanmaz diyeBu kahrı taşımaya yürek dayanmaz diye

III.Y

Ses arayana sessin, güç arayana kuvvetHak’tan gelirse hakkı, senle bulunur kudretGiyene kefen oldun, yakışana gelinlikGüruhlara bedelsin, şu ruhuma derinlikGamzene düşmesin de, zerrece gamdan melâlHakk’a tapmış milletin, vadidir kanı helâlEdilen duaların, ulaştığı arştasınEbediyet nikâhlı, canlarla barıştasınHer nefer dileğidir, al renginde bir hicretHak’tan gelirse hakkı, senle bulunur kudret

IV.R

Şu gövdene süzülen, can veren her bir erinKan kırmızı mührüdür, pürü pak şehitlerinKutsal değere varis; hem oğlum hem kızımdırGöklerden gelen miras, hilal ve yıldızımdırSen ki tozlu tarihler sayfasında yatamazGücü yetmez kimsenin, istese de satamazAnlı şanlı ecdadın, asil soyundan gelenBaş eğmeyen gaziler, ata boyundan gelenBaşın düşmesin diye, başı düşen yüzlerinKan kırmızı mührüdür, pürü pak şehitlerin

V.A

Dalgalandığın diyar sonsuz güneşe çıkarGölgene sığınanın namı kardeşe çıkarRayihaları yayar, soludukça nefesinDemirleri kırarsın hiddetinden kafesinKıymetini bilene helalinden öğütsünEbabil olanlara celalinden öğütsünSana ki kaş çatana, kaş çatsan haklısın!Zalimin sofrasında, haramsın yasaklısınEl uzatan soysuzdur, adı kalleşe çıkarGölgene sığınanın namı kardeşe çıkar

Page 38: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

72 73

VI.K

Baş eğerken teslimiz, Hak’ Halil adağındanAk alnım dokununca öptü al dudağındanUğruna ölmek kutsal, ölüm ölümü yıkarYine dirilir kalkar, ölse de kefen yıkarDamla bile çoğalır, Hak’ diler olur ummanSen dalgalan yeter ki, razı olur asumanSelam sana yüreğim, sevdam ey al bayrağım!Selam sana hasretim, hüznümü sal bayrağım..Baki sevdamı çektim çıkardım sadağındanAk alnım dokununca öptü al dudağından

İÇİNDE BABAM OLSUN

A l i A l t ı n l ı

Bir dağ nasıl koparsa öyle koptu yerinden;Biliyorum gidince dönen yok seferinden;Soldu hayat çiçeğim kahrından, kederinden;Yazdığım şu satırlar huzurda çabam olsun…Bana bir bayram verin içinde Babam olsun…

Neşe uzak ihtimal gözyaşım çağlıyorken;Ölüm denen nihayet kalbimi dağlıyorken;Tüm kâinat titrermiş bir yetim ağlıyorken;Senden kalan emanet “Anam” canı sağolsun;Bana bir bayram verin içinde Babam olsun…

Hasretini baktığım resimlerle uyuttum;Yüreğimi “gelecek” yalanıyla avuttum;Gülmek büyük kelime tebessümü unuttum;Gündüzüme safi gam, geceye keder dolsun;Bana bir bayram verin içinde Babam olsun…

Nedir canda bu telaş, nedir dünya tasası;Bozulmayan hakikat Yaradan’ın yasası;Babasızlık yüreğin hiç geçmeyen yarası;Bırakın parmaklarım her gün saçını yolsun;Bana bir bayram verin içinde Babam olsun…

Hayalinle konuşup, düşlerinle güldüm ben;Tut elimden tut baba, başucuna geldim ben;Yetim olmak nasıldır gittiğinde bildim ben;Babasından ayrılan nasıl bahtiyar olsun;Bana bir bayram verin içinde Babam olsun…

Page 39: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

74 75

HASRET VE UZLET

M u r a t h a n Ç a r b o ğ a

Anne,Zaman terk etti beni,Artık,İsli bir kandil yanıyor göğsümde.

Her akşam,kalbimden kanıyorum karanlığa.Çocuklar,Ölü çocuklar ışık bulsun diye.

Masallar yetim artık,Ninniler ahraz.Ah, huzûra çağıran duâ,Göğe açılmış avuçlarımdaYarılan niyâz!

Yakup’un gözyaşıylaKarsınlar toprağımı.Ferhad’ın külüngü ileMezarımı kazsınlar.

Yaprak döken bir ağaç gibiKalsın hatıram.Ne bir mısra şiir,Ne de boynu bükük bir kelâm...

Anne,Huzûr terk etti beni,Artık,Yaralı bir heves çırpınıyor göğsümde.

Her gün,Kalbimden kanıyorum karanlığa.Zulmün hükmüKüle kessin diye.

Hasret yarenim artık,Ümit, ne kadar az!Ah, uzlete çağıran duâ,Göğe asılı gözlerimdeIslanan niyâz!

Mecnûn’un sevdasıylaSulasınlar toprağımı.Yusuf’un kuyusundaMezarımı çatsınlar.

Unutulmuş bir dağ çeşmesi gibiKalsın hatıram.Ne bir damla su,Ne de suya söylenmiş bir selam...

Anne,Hayat terk etti beni.Artık,Söylenmemiş sözler lâl oluyor dilimde

Bir tek sesin kaldı mutluluktan yana,Yetim bakışların ve yüzüme okuduğun son duâ...

Page 40: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

76 77

BİR KURŞUN YALAYIP GEÇER SESİMİ

S e l a m i Y ı l d ı r ı m

Bir kurşun yalayıp geçer sesimiDüşlerimden kayar firuze yıldızSürgünmüşüm sanki fani dünyadanAğaçlar saçını yolar ardımdanTüterim başında dumanlı dağın

Hasretle kıvrılır içimde yollarTarlaları sürüp geçer bir yılanEkin sözlüğüne düşer bir tohumYeşerir içimde soylu bir fidanKurarım düşünü kutlu bir çağın

Eriğin sesine öykünür kavalSessiz ağıtların lekesi ünsüzBalkır gözlerimde ışıktan bir selBulutlar gök-beyaz güler ardımdanTutarım elinden sesten ırmağın

Annemin elleri dua atlasıÇizer talihimin haritasınıŞu oğlan gurbete mıhlandı diyeUçurur semaya söz kuşlarınıDüşerim rahmine kara toprağın

Nevruzun morunda kardelen yüzümÇekip ayırırım kökümü bendenRüzgâra emanet fısıltılarımÇiğdemler sararıp solarken birdenÜşürüm zarında dilin dudağın

Ah şu türkülerin dertli havasıKavurur içimi yakar kor gibiSesimin önüne geçer çığlığımKurşundan bir yağmur düşer üstümeYırtarım göğsünü çelikten ağın

Kelepir sözlerden derlenmiş lügatToplamış başına aylak sesleriKekre şiirler okur ünlü bir şairArarım zevkini veznin, durağın

Page 41: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

78 79

GÖÇ ALMIŞ YÜREĞİME

M e h m e t D a l k a n a t

Zorla tehcir ettiler sürgün müydü göç müydü?Yoksa atalarından miras kalan öç müydü?

Onca zulümden sonra gülecekti yüzleriİlhak ettiler sonra yalan çıktı sözleriBahçeleri cennetti bağlarına bakıldıBaştanbaşa kırımın şehirleri yakıldıEşitlik ve özgürlük söylemleri güzeldiAdalet çarkı niçin Slavlara özeldi?Yüz elli yıl öncesi zorbalıkla TatarlarZorunlu iskân ile kurulmuştu tuzaklarSibirya Özbekistan sürgünleri yetmediÇar’dan önceki kırım Çar’dan sonra bitmediBin dokuz yüz kırk dört de öldürüldü yarısıHala kanayıp durur geçmedi hiç yarasıZorla tehcir ettiler sürgün müydü göç müydü?Yoksa atalarından miras kalan öç müydü?

Göklere meydan okur Kafkasya’nın kızlarıKartal kanadı gibi oyunları sazlarıDağlarında çiçekler özgürlük için açarSanırsın ki yiğitler yerde yürümez uçarDillere destan olur Şeyh Şamil’in davası

“Doksan üç harbi“ derler Osmanlı-Rus savaşıMasum çocuklar için ya gazi ya şehit olHicret etmekten başka kalmamıştı çıkar yolSilahları toplandı Çerkez ve ÇeçenlerinSibirya Bozkırları infazı GöçenlerinAnadolu böylece oldu ikinci vatan

“Doksan üç muhaciri “adımız bize kalanZorla tehcir ettiler sürgün müydü göç müydü?Yoksa atalarından miras kalan öç müydü?

Bosna-Hersek bizlere tarihin emanetiFatih’ten bu günlere İslam’a iman ettiVahşetine tanıktı medeni Avrupa’nınBinlerce kurban verdi göz önünde kıtanınYüz elli yıl içinde beş kez kovuldu resmenSuçu Müslüman olmak belki sadece ismenBoşnak, Hırvat, Arnavut bize sorun değildirİşte bundan dolayı Anadolu çoğuldurNerde kaldı dünyanın evrensel insan hakkıMazluma sahip çıkan bizden başka kul yok kiKaçıp gitsinler diye evlerini yaktılarCamileri kapatıp köprüleri yıktılarZorla tehcir ettiler sürgün müydü göç müydü?Yoksa atalarından miras kalan öç müydü?

Irak’ta diktatörün arkasında duranlarHalep’çe de Kürtleri gökyüzünden vuranlarGaz bulutu içinde kaldı bütün obasıHep birlikte öldüler anne çocuk bebesiKaçacak tek yer vardı Türkiye’nin sınırıMazlum milletler için insanlığın onuruKedi köpek tüm canlı bir solukta can verdiBu coğrafya bizimdi düşman içerden vurduHenüz kar yağmamıştı ama ıslaktı toprakYağmur altında çocuk düşüyor yaprak yaprakYüce dağlar üstünden kafileler halindeGöç yolları aşıldı umut Türkün ilindeZorla tehcir ettiler sürgün müydü göç müydü?Yoksa atalarından miras kalan öç müydü?

Page 42: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

80 81

Sürecin devamıydı Kobani mezalimiBu oyunu kim kurdu kim besler bu zalimiBeş milyon Suriyeli yola düştü zamansızTetik küfrün elinde silahları amansızAnadolu insanı yine bağrına bastıEkmeğini paylaştı ama ortalık yastıAkdeniz’in suları geçit vermez göçmeyeKanatları kırılmış gücü yetmez uçmayaSulara gömüldüler yediden yetmişineDünya devleri suskun bu işin gidişineİşine yarayanı itinayla seçiyorGeriye kalanları hala bana göçüyorZorla tehcir ettiler sürgün müydü göç müydü?Yoksa atalarından miras kalan öç müydü?

İlişmeyin bu sıra göç almış yüreğimeKan tutmuş gözlerimi saplanmış ciğerimeKafkasya’dan Bosna’dan çıkıp sürgün gelirlerBağdat, Halep, Şamlısı hepsi beni bilirlerGöç tarihi tablosu ak saçlı pir dünyanınÇakılmış üzerime öz yurt Anadolu’nunHorasan Buhara’dan çıkıp sürgün gelirlerMusul, Kerkük, Türkmen’i hepsi beni bilirlerÇölün kumundan daha fazlasıydı göçmenlerNice yüzyıl geçse de hala bana yürürlerFas, Tunus, Cezayir’den çıkıp sürgün gelirlerKırgız, Kıpçak, Kazak’ı hepsi beni bilirlerZorla tehcir ettiler sürgün müydü göç müydü?Yoksa atalarından miras kalan öç müydü?

SUAL

İ b r a h i m Ş a ş m a

Aşka düşen gönüller, talip olur sızıya;Katlanmazsa dikene, gül âdemi sever mi?Bir cihan isterim ki, kurt sevdalı kuzuya;Yürümezse dostuna, yol âdemi sever mi?

Sevgi naif dokunuş, ummanlar yatıştıran.Lal kesilen turnayı, dost diye ötüştüren.Bir kıvılcım olmalı, kalpleri tutuşturan;Aşk değilse yandıran, kül âdemi sever mi?

Kelam var aşk membaı, her katresi çağlayan.Kelam var dik yârlarda tutunmayı sağlayan.Kelam var kalbi kalbe, köprü olup bağlayan.Hak sözü söylemezse, dil âdemi sever mi?

Sevda denilen kudret, mutlak ki er kuldadır.Aşkla incedir boyun, o mağrur ser kuldadırBir kulun gözyaşının vebali, her kuldadır.Düşeni kaldırmayan, el âdemi sever mi?

Irmak denize koşar, menzilini bulupta.İnsan insana aksın, muhabbetle doluptaNecef’te tek serveti, bir katre su olupta;Canlardan esirgerse, çöl âdemi sever mi?

Kula sevda borcun var, sadık olsan borcuna.Muhabbet sancağını, as erenler burcuna.Sız gönül imbiğinden, gülün ayak ucuna.Goncasına kıyarsan, dal âdemi sever mi?

Page 43: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

82 83

Mahir diyerek baktım, gönüllerde kalana.Çalınmayan kapıyı, muhabbetle çalana.Mızrap yaban saz yaban, kula yaban olana.Aşk ile dokunmazsa, tel âdemi sever mi?

Meylim yok sırça köşke, ne şöhrete ne şana.İnsan girerse insan, gönül denilen hana.Bir selamı yükle de, götürsün cümle cana;Avare eylenirse,yel âdemi sever mi?

Sebil ol insanoğlu, gönlün aksın beşere.Kıblende barış olsun, sırtını dönsen şer’e.Azade’yim göçersem, ben sevdasız mahşereKabul eder mi toprak, sal âdemi sever mi?

KAYSERİ ŞEHRENGİZİ

N i h a t M a l k o ç

Kayseri deyince aklıma başı dumanlı Erciyes gelirİlâhî bir abide gibi yükselir maviliklereŞehri selâmlar günde beş vakitBir deli poyraz sallar altından beşiğiniBuz gibi coşkun sular akar bulaklardanGölgelerin canı çekilir ayazlardaAhengini yitirmiş, bu kocamış dünyada...Renkler taşar yüce bir ressamın paletinden

Kayseri deyince aklıma Koca Sinan gelirKurşunlu Camii’nden duyulur çekiç sesleriTaşa ruh üfler bozkırın dâhi çocuğu Ağırnas’taErciyes’i ‘Süleymaniye’ diye kondurur payitahtaTaş mihrap cezbeye, kubbeler dile gelirMermerlerin damarından kan yürür kalbimizeTevhidin nişanesi ezanlar kor misali akar minarelerdenEkmek gibi mübarek, su gibi aziz...

Kayseri deyince aklıma tertemiz bakir aşklar gelirİştiyakını yanık yüreğine gömer Gevher Nesibeİçeni içtikçe susatan bir göze misali...Erciyes’in kekik kokulu yamaçlarında......Umudunu biler, dağlarca sever, dağlarca konuşurUzaktan uzağa sevişmek kanatır yaralı yürekleriBağdaş kurar hüzünler gecenin (t)en/hasındaBir hasret türküsü gül eyler süveydayı

Page 44: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

84 85

Kayseri deyince aklıma Hunat ve Ulu Camii gelirKeskin lavanta kokulu akşamlarda......Farklı sesler tek bir lahutî seste birleşirBir meczup’un ulu mabetten başlar......Bir varmış bir yokmuş yolculuğuYüzünden kayıp giderken tebessümler......El üstünde tutulur ilk ve son kezÖyle yorgun, öyle bitkin, öyle endişeli...

Kayseri deyince aklıma Seyyid Burhaneddin gelirUluluk sırrına erer Erciyes’in dorukları misaliGün ihtişamıyla doğar dağların şahikasınaAteşten sarmaşıklar sarınca yürekleri......Bozkırın incisi uyanır kış uykusundanMevlâna ki rahle-i tedris’inden geçer bu ulu kişininGönül pervazlarına tünemiş küf kokulu zamanda......Ölümsüzlüğü ölümde bulur semazenler

Kayseri deyince aklıma Develili Âşık Seyranî gelirHeybesinde hasret eskisi münzevî aşklar...İnci güher saçılır o lal dudaklarındanÂşıkların bağ(r)ına gazel düşürür biteviyeAy damlarken gecenin tekleyen kalbine......Bir gelincik kanar ateşin kızıl göğsünde(A)harlanmış gökyüzü mehtabı yudumlarken......Bir zaman eriyiğine karışır efkârın sızısı

Kayseri deyince aklıma Kültepe gelirAkrebin kıskacına hapsolur kadim zamanNice susku(nluk)ları vaveylalara gebeRuhumuza saplanır çivi (yazısı), bir hitit tabletindeMazinin kurumuş damarları can bulsun diye......Gümrah nehirler akar tarihin hafızasındanZamana vurulmuş altından mühürdür kaniş-karumTaşlar ki ölümsüzlük uykusundan uyanası değil

Kayseri deyince aklıma (bir) Yaman Dede gelirTalas’tan uhrevi bir ses verir Mevlânaca

Ruhunu doyurur Mesnevi sofrasında“DahîlekyâResûlellah” der bütün hücreleriyleO ki seyr-i süluk eyler bir derviş misaliGizli öznesi olur devrik cümlelerinVar’ını yok’la değişir bir ceket pahasınaKor ateşin içinde (gonca güle dön)üşür

Kayseri deyince aklıma Erkilet ve Gesi Bağları gelirBir körpenin simsiyah saçlarını dağıtır Erciyes’in rüzgârı(Mur)adımız yazılır kalbin buğulu camlarınaHüzne banılmış bir türkü kül eder yüreğimiziHasret (k)öze dönüşür bir güzelin lal dudağındaZaman yorgun bir küheylan gibidir yokuşlardaO ki uyur Kerem ile Aslı’nın yekpare kundağındaRaks eder leyl ü nehar yârin esrik bakışlarında

Kayseri deyince aklıma Çifte ve Döner Kümbetler gelirZamana vurulmuş Selçuklu mührüdür kesme taşlarıVarlık yokluk mücadelesi verirler vaktin kuytusundaMelike’nin ruhu dolaşır taşların yumuşak kalbindeYüzünün şavkı yansır zamanın aynasındanGeceyi usul usul çeker üstüne yorgan misaliErciyes’e göz kırpar gün akşama dönendeSırrını ifşa eder gümüşten gergefinde

Kayseri deyince aklıma bir dünya cenneti gelirErciyes’in gölgesine bağdaş kurar (z)ahir zaman güzeli...Kucak kucağadır sokaklarında mâzi, hâl ve istikbalZamanı ölçmekten yorgun düşmüştür Saat KulesiTekir Yaylası’nda bir bulut durmadan ağlar geceleriBir genç kız hayallerini ilmek ilmek işler Bünyan halılarınaBir kez yaşamak kâfi değil bu kadim kristal şehriBir ömür yetmez sevmeye seni, ey şehrengizler güzeli!..

Page 45: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

86 87

PERİ KIZI MASALI

A h m e t Y ı l d ı r ı m t e p e

Köyümüzde her daim, anlatılır dururdu.Dinleyince kalbimiz, korku ile vururdu.

Korkulacak bir şey de, esasında yok idi.Masalda hüzün, özlem, acı, elem çok idi.

Köy halkından bir adam, çıkmış evden erkenden.Rastlamış bir düğüne, tarlasına giderken.

Bir kız görmüş ötede, kimsesiz bir başına.Ya girmiş ya girecek, henüz on beş yaşına.

Saçını tarıyormuş, bir ağacın dalında.Saçı yere değiyor, altın tarak elinde.

Daha da yaklaşınca, göz göze gelmiş kızla.Yakasına iğneyi, saplayıvermiş hızla.

Aniden şimşek gibi, bir ışık ki yayılmış.Her şey o an yok olmuş, düğün dernek dağılmış.

Kaçamamış maalesef, sadece peri kızı.Yüreğine saplanmış, dağ gibi büyük sızı...

Saplanan ki adeta, iğne değil ok imiş.Bağırsa da nafile, onu duyan yok imiş.

Gözyaşına boğulmuş, dünyalar güzeli kız.Gökten yere çakılmış, parlayan güzel yıldız...

-Artık benim kızımsın, bırakmam asla seni.Efendin değil haşa, baban kabul et beni.

Kız mahzun bir şekilde, adamla düşmüş yola.Hâlâ gözü yollarda, bakıyor sağa sola.

Maalesef ki etrafta, ne gelen var ne giden.Esaret bu sonuçta, budur zoruna giden.....

Derken günler ve aylar, art arda gelip geçmiş.Peri ümitsiz artık, evlat olmayı seçmiş.

Herkese yardım eder, çok dualar alırmış.Onun mahirliğine, âlem hayran kalırmış.

Bilmediği bir ilim, neredeyse hiç yokmuş.Edepli, mütevazı, gözü ise pek tokmuş...

Tüm köylü birlik olsa, yetişemez hızına.Bedel imiş adamın, altı tane kızına.

Adam peri kızına, çokça değer verince,Diğer kızları birden, hastalık tutmuş ince.

Hastalık dediysem de, kıskançlık esas adı.Bu kız geleli kaçmış, ağızlarının tadı.

Baba nasihat verir, güzel davranın ona.Yoksa bereketimiz, aniden erer sona.

Hakikaten öyleymiş, kız bereket getirmiş.Sanki onun gelişi, kuraklığı bitirmiş.

Page 46: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

88 89

Ambarlar dolup taşmış, hanesi olmuş abad.Onu dost edilenler, hemen alırmış murad.

Gülünce gözükürmüş, inci gibi dişleri.Köprü kemeri sanki, o kavisli kaşları...

Yüzünü gören daha, kendini alamazmış.Gözlerinde kaybolan, yolunu bulamazmış...

Yosun yeşili gözler, denizlere çalarmış.Onunla bakışanlar, hülyalara dalarmış...

Köyün yiğitleriymiş, ona gönlünü yakan.Artık kimse kalmamış, diğer kızlara bakan.

Kızlar birlik olarak, düşünmüşler bir plan.Gönderelim periyi, o aslında bir yılan.

Her şeyin farkındaymış, zavallı masum melek.Haset etmek yerine, dileseler bir dilek.

Diyerek iç geçirmiş, dost edinmiş hüznünü.Kızlar getirivermiş, kara bir koyun yünü...

Al bunu git nehire, beyazlatmadan gelme.Bize sormadan sakın, bir daha gönül alma.

Peri kızı hizmetkâr, edemez ki itiraz.Lakin o da bilir ki, kara yün olmaz beyaz.

Yola koyuluvermiş, varmış nehir başına.Üzüntüden kahrolmuş, boğulmuş gözyaşına.

Bir yandan yün yıkayıp, bir yandan da ağlamış.Yanık sesiyle bütün, yürekleri dağlamış.

İstenmediği yere, bir daha gidemezmiş.Lakin o hiç kimseye, asla kin güdemezmiş.

Günler sonra yanına, bir çocuk çıkagelmiş.Tek özgürlük umudu, bu iki masum elmiş

-Yakamdaki iğneyi, gel çek çıkar olur mu?Annem babam yıllardır, gözlüyordur yolumu...

Çocuk kızın haline, acıyarak bakınmış.Peri için özgürlük, artık çokça yakınmış.

Yakasından iğneyi, çıkarıp alıvermiş.Cefakâr periciği, orada salıvermiş.

Peri kızının hızla, kaybolurken izleri.Boşlukta yankılanmış, şu son sırlı sözleri

-Tam yedi yıl çalıştım, çok görmedim hizmeti.Demediler anlat bize, bin bir türlü nimeti...

-Evelik, develiğin, sormadılar sırrını.Bu günü yaşamadan, beklediler yarını...

Peri kızı köylüye, böylece veda etmiş.Son pişmanlık herkese, ömür boyunca yetmiş...

Page 47: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

90 91

UTANIRIM

M e d e n i E r d e n

Sen, içimdeki Şeyh Galip inceliğisin.Utanırım seni tanımadan aşka giydirdiğim hüsünden,Utanırım kaleme uzanmaktan,Şairlerin biriktirip de seni anlatamadan ölüp gittikleriYitik kelimeleri yazmaktan utanırım.

Muma ateş giydirmekten,Geceye kapı açmaktan,Düşüp sokağa seni aramaktan utanırım.Sözüm olmaz yokluğuna,Söz zehirler, önce cümleyi sonra cümlesini.Zehir olsa cümlelerin, talip olmaktan utanırım.

Çarpar kapı, pencereÇarpar gece.

“Sen mi geldin?” diye çoğalan irkilişlerimi sahiplenmekten utanırım.Sonbahar akşamları,Ahmakıslatan yürüyüşünde “Hüsn-ü Aşk” yanarken,Üşür içimde seninle bir Şeyh Galip inceliği,Ağaçlardan üstüme matem dökülür.Tutamayacak kadar yasım var,Ah demeye utanırım.

GEREK

N e v z a t B a y r a m o ğ l u

Madem şu kainatta hasıl olan damlayızOl zerre bu damlaya! Ahirine yol gerekCümle beşer hepimiz bir atadan olmayızHamuruna has maya, zahirine dil gerek

Teni insan eyleyen geçmişidir, özüdürCanı ihsan eyleyen söylemidir, sözüdürYönü yeksan eyleyen sürülecek izidirŞu efsunlu fezaya uzanacak kol gerek

Mülayim bir bakışla muhabbeti tarif et!Hak edeni dost bilmek; işte budur marifetTaşıdığın her öfke ruhuna ağır külfetBağrına değil kaya, yüreğine gül gerek

Menfi niyet hasetle, geliştikçe gelişirGider mazlum olanın yakasına ilişirIşık saçan her fikir cehaletle çelişirÖzü duru bir haya, kökü sağlam dal gerek

Husumet eyleyerek büyütme kabahatiFikrin ile zikrinden pak eyle cerahatiKibri def et içinden! Böyle pir nasihatiÖğüde ikrar veya sükutuna hal gerek

Alemde aşkı bilen sevgisiyle var olurHoşgörüsüz yaşanan koca dünya dar olurNice geçmiş arifler yolumuza nur olurToprak, hava, gök suya dokunacak el gerek!

Yaradan’ın aşkıyla avuçları açarızBir ruhani şifayla kendimizden geçerizHer yolcuya han denen, şu cihandan göçerizZuhur edince rüya, menziline sal gerek!

Page 48: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

92 93

KURTULUŞ TÜRKÜSÜ

E m r e G e n ç

1.Kağnısına umudunu sararakÇamurlara batıp karı yararakAk eşarplı, al fistanlı, yal’nayakSırtında kundağı bir kadın yürürÇeker örtüsünü, bombayı bürür:

Üşüme bomba üşümeHürriyet düştü düşüme!Esareti yenmek içinSeni bastım ak döşüme.

Bir zaman evlattım, yârdım bir zamanKundağa yavrumu sardım bir zamanHürriyet fikrine erdim bir zamanSıcak yuva, aş hayali kuramamGayri eli kolu bağlı duramam

Durma ha öküzüm durmaDüz git yolun sarpa sarmaKurtuluşa gider bu yolAman başka yola varma!

2.Tayın yarım, matara boş, yara çokTurnalarla selam salar yâre çokHür olacak bu topraklar, çare yok!Siperde yaralı bir kurt vuruşurCebinde kanlı bir mektup buruşur:

Bu dağların efesiyimHürriyetin nefesiyimBugün sustuğuma bakmaGeleceğin gür sesiyim!

Gül ekerdim bu cepheye gelmedenYağlı kurşun ak bağrımı delmedenGelen nesle bir sözüm var ölmeden:Biz yalnız tohumuz, harman sizsinizYokluk belasına derman sizsiniz!

Bülbül ötsün, bağ söyleşsinBaşı karlı dağ söyleşsinOğlum kızım ilme koşsunYeni doğan çağ söylesin.

3.Görklü ninem çevirirdi kirmeniYaşlıydı dizinde azdı dermanıDedi madem yağı yazdı fermanıDuvarda asılı kalsın eleğimBir mermi de benden olsun dileğim!

İbrahim’e su taşıyan karıncaNe demişti kartal ona soruncaEn azından belli olur tarafımGece güne, gün mahşere erince

Page 49: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

94 95

Dedem demir işler, körük üflerdiİnsan soyu bir kanatsız kuş derdiKurtuluş yolunda o da can verdiDövülen çeliğin örsüydü bağrıOnu da sarmıştı mukaddes çağrı.

Ecdat ki bir düşün peşinden gittiDağ çıktı önüne, dağı erittiBazı kırk kişiyle saraylar bastıBazı kırk bin alple ordu yürüttü.

4.Yedi düvel cenk eyledi bizimleKarşı durduk iman ile azimleGök gözlü oğlumla, burçak kızımlaElim yüreğimde selam dururumAnadolu’m, ulu yurdum, gururum

Selam olsun kurtlarına, kuşunaSelam olsun eğilmeyen başına!

Anadolu’m, sen ki Nuh’a beşiktinÇağlar boyu özgürlüğe âşıktınSönmeyen ocaktın, kutlu ışıktınKoştuk ışığına, naçar kalmadıkÖldük ama şükür esir olmadık!

Dağ eriten, çağ deviren bu kavimHür yaşayıp hür ölecek her daim!

SON MASAL

G o n c a H a t u n o ğ l u Y ı l m a z

Bana çocukların yüreğiyle büyüyenMasallar anlat!Sabaha çok az var Şehrazat...

Terketti nehrimizi!Işığına tutunduğumuz yakamozlar...Terketti bizi, gümüş uykular...

Başımı dizlerine koyduğum heyhat!Gelir mi evvel zaman içinden, ahir zamana?Bir elmayla başlayıp, üç elmayla biten hayat?

Annem şehrazat annem!Beni her gece bir masal ülkesine doğuruyordu.Hayallerimin kıyılarından barbarlar;Üç harfliler geçiyor,Muhuyilemin sınırlarını zorluyordu.

Üç şehzade,Padişahın üç kızı diye başlıyorduRuhumda ülger bir ses;Ben o zamanlar saymayı,Annem ise pisagoru hiç bilmiyordu.Küçüktü ya küçük şehzadeOrmanda o güzel periyi bir türlü bulamıyordu.

Ve uykumunGece yağmurlarıyla kuşlar, gökyüzünüNehrin sığ yerlerine indiriyordu.

Page 50: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

96 97

Bana çocukların gözbebeklerini büyüten,Masallar anlat,Sabaha çok az var Şehrazat!Kocaman yürekli devler olsun!Daha fazla küçülmesin insanlar...

Bana çocuk yüreğinin haritalarını hazinelerini anlat!Kimin duasına gelir altın tahtlar?Hangi yönden eserSüleyman’ın yelesine tutunduğuToynaklarından şimşekler çakan,Yel atlar?Hangi mücevherdir, kaç karat?Parıltısı gözlerimize düşen masallar!

Bana kâf dağını,Bana yeniden yeniden dirilenVe yeniden yananZümrüdüankayı anlat,Sabaha çok az var Şehrazat!

DENİZE OKUYUP ÜFLEDİĞİMDİR

Y a s i n T ü r k ç i f ç i s i

İşte tasnife uğramış bir isimle geldim kapınaSenden önce zühd nedir bilmezyüz aynada kırılmış yüzümleBirkaç kuru üzümleon asırlık düş ver banaSana takvalı güzlerhuşu içinde bir cümle kuracağımoyuncak bir bebek kuracağım sana vızıldayanKıracağım ortasındanseher vakti öten kumru sesleriniSen de bilirsinben doğudaki bir yıldızın en yükseldiği yerdenizdüşümüne doğdumBilirsin işteben yoktumİsa ölüleri diriltmeye başlamadan önceVe yasa yargılamazkenyağmur damlalarınıışıyıverdim bir hışımla yaratıldığım toprağın bağrınaSonra anladım her insanElbet gösterir yaşını

Zihnimde tüme vardığımVe hiçten geldiğimbir aşkınşaşkın örüntüsüyle seyahat ediyorumDüşüncelerimle yüreğim arasına çizdiğin haritalarharikalar yaratırken yağmurlardan mamulpusulalarımdaHiçbir yönüngerçek olmadığındanhabersiz geziyorumsenin ülkende

Page 51: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

98 99

Ve renklerin beni aldattığını bilmedenkırmızı bir elbise seziyorumüzerine tam oturmuşBirer okurmuşgözlerin seyahatnamemdefel fecirYüzün düzenbaz bir tacirsatıyor yeşiller diye gözlerini şiirlerimeateş pahasınaGözlerin yeşil değilGülüşün muhacir

BEŞİNCİ GECE

K a d i r Y a p ı c ı

Bir şair, utanıyor bu günleri yazmak zorunda kalmaktanKalemi yüreğine, yüreği bedenine ağır geliyor, bir şairinBir şair, utanıyor bu günleri yaşamak zorunda kalmaktanBir şairin canı, göğüs kafesine sığmıyor bu günlerde...

Beşinci gece!

Narin bir kelebeğin iniltisi sızıyor gecenin kalbine...Karanlığından utanıyor, utanıyor renginden geceBir bağırabilse kelebek, haykırabilse çektiği acıyı...Kelebeğin sesini kirli, kaba-saba bir el bastırıyor,Yer yer morluklar beliriyor adamın “amel defterinde”.Yer yer morluklar, kelebeğin, incecik bileklerinde.Kabardıkça kabarıyor “bir adamın günah defteri”.Bir adam, selam duruyor şeytanın bütün emirlerine…Bir adam, umarsızca koşuyor kendi cehennemine..Bir adam, bütün adamları utandırıyor adamlığından.Bir adam, kanatarak alıyor umudu, kızın gözlerindenBir annenin okşamaya kıyamadığı sırma saçları,İzzetsiz bir çift el kanatarak yoluyor diplerinden.Etrafa hoyratça savruluyor; naif, sarı saç telleri...Zifiri bir ter damlıyor, adamın simsiyah alnından.Tertemiz tere karışıyor, simsiyah ter damlaları.Bedeninde hissettiği acıyla bayılıyor bir kelebek..Baygınlıkla acı hissetmiyor; ama duvarlar hissediyor,Karanlıklar hissediyor kelebeğin bedenindeki acıyıBir adamın günahı perçinleniyor odanın duvarlarına.Perçinleniyor örümcek ağlarına, odanın karanlığınaVe tarih bir adamı daha “zalim” diye ekliyor notlarına.

Page 52: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

100 101

Beşinci sabah!Sonra o uzun gece, güne dönüyor yavaş yavaş.Sabahın ilk ışıkları sızıyor, yırtık perdelerden içeriGüneş, sabırsızlanıyor batıdan doğacağı gün içinDağlar sabırsızlanıyor, gökyüzü sabırsızlanıyor.Ol! Emrini bekliyor dağlar, ol emrini bekliyor gökler...O emir gelse ötelerden, ateşler inecek göklerden.Temizleyecek insanoğlunun kirlettiği bu dünyayı.Bugün masum bir kelebeğin iniltisini duymayanlar;Kim bilir, belki göklerin gürültüsüyle uyanacaklar.

Işık anne şefkatiyle dokunuyor, kelebeğin yanağınaAnne hayaliyle uyanıyor, kelebek derin uykusundan.Uyku mahmurluğu ile bir lahza unutuyor çektikleriniAnnesine anlatacağı rüya olsun istiyor yaşadıklarını.Elini uzatmak, ışığa dokunmak istiyor; ama olmuyor...İki damla yaş, şakaklarından süzülüp akıyor toprağa...Pencereden yansıyan güneşin ışıltısı, umut olurkenKapıdan gelen ölümün tıkırtısı, korku oluyor yüreğine.Beşinci kez duyuluyor, kapıdaki iğrenç gıcırdamaAdam, beşinci kez giriyor içeriye “şeytanla kol kola”Beşinci ve son kez, bir testere bir ip ve bir torbayla

Şair dayanamıyor artık, terk ediyor kasvetli taş evi..Taş evin önünde, ağlayarak volta atıyor karıncalar.Sicim gibi kaynar sular boşalıyor, şairin omuzlarına.Yumruğunu sıkıyor, avuç içlerini kanatıyor tırnaklar...Konuşamıyor, boğazına bıçak gibi saplanıyor sözlerO sözler beyninde fırtınalar koparıyor izahı olmayanRüzgârlar savruluyor yüreğinde, her yer toz duman

Kelebekler solgun sağ yanında, sol yanında güneş ölüyor...Artık kaleme de aşkolsun, yazılan süslü şiirlere deAvuç içlerine kan oturmayan şairlere de aşkolsunİçinde sahte mimikler barındıran renkli yazılara daKüçük omuzlara büyük yükler yükleyen büyüklere de...

Kanadı kırık kelebek ve avuçları kanayan şairlerin,Ahları, eyvahları birikiyor gökyüzünün ötesindeO ahlar, o eyvahlar ateş olup inmeden yeryüzüneİnsan başlamalı bir yerlerden, doğmalı küllerindenİnsan, yeniden baharlar ekmeli katılaşan yüreklereBaharını geri vermeli, nefes alamayan kelebeklere...

Page 53: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

102 103

DEM

O z a n K a ç a r

1. TANVadinin zembereği uyanıyor bir başka zamanaKabaran örtünün altında gizlenen dünya göveriyor dallardanMuazzam uykulardan geliyoruz, dünya çağıldıyorSaldırgan ürpertiyle çapaçul gövdeleri korlayan telaşFaş olunca, zihnimdeki örtü yırtılıyorBöylece bir sabaha uyanıyorum ki; basübadelmevtBöylece bir sabaha uyanıyorum ki; mevtve işte bu yaşamaktır diyor elleri sürekli uyuşanlarGüneşi duvar diplerinde arayanlarGüneyin rüzgârlarını karşılarkenSabah karanlığın şarkısına saldırıyorToprakta buhur, toprakta huzurPuhu kuşlarını bezdiren bir tan dalıyor yeşilin ortasınaKırağı ıslaklığını paçalarına silen çobanlarKulağımda bir yankı bırakıyorTıkırdak sesleriyle dünyagözlerime doğru çevrilmiş,patlıyor ve gece kana bulanıyor

2. AKŞAMVadinin zembereği uyanıyor bir başka zamanaTirşe geceler yanaşıyor rüyalarının gemisineBir sükût ki hüzünlü akşam ezanlarındanBir sükût ki hem mahur hem âlem-i menâmSapa bir koyuluk gürlüyor ve akşamAklımızın terazisinde dağınık bir bahçegibi duruyor, hiç toplama ortalık bulanıkÇarnaçar aynı dünyanın içindeyiz.Öyleyse gark et zamanı, zihnimin kuşlarını uçurKuyudaki yıldızları saymaktan vazgeç kigöğün deliren fışkınlarına karışBize yeniden mest olmak yakışır

Ezeli bahçelerden ta eyyamı bahuraHayalde peyda oluyor düşüncemizin başaklarıHasat geceyle başlıyor, bir rind kabzasından tutuyor vaktiBöylece vadinin zembereği daralıyor bir başka zamana

Page 54: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

104 105

KİMLİK BEYANI

A n ı l C a n U ğ u z

Benim gövdem mühürlü bir güldür vakte karşıTamahkâr bir sevdanın yırtılan boğazıdırŞakaklarımda ve gırtlağımda zor bir ağrıYankılardan hüküm giymiş ziyan azığıdırBenim gövdem mühürlü bir güldür vakte karşı

Bir fermandır sağır ulakların taşıdığıŞafaktan utanan lekeli ve çirkin yüzümEtimin iğneli yataklarda kaşındığıŞehrin çiçekli mevsiminden çalınan sözümBir fermandır sağır ulakların taşıdığı

Yıllar var çarkların ortasında dönüp durdumHer yanda uyanık yangınlar var kımıldayanSırtımdaki muskanın poyrazıyla duruldumBir mızrak bile değmedi göğsüme parlayanYıllar var çarkların ortasında dönüp durdum

Gökler gürlerdi gecenin kıt vakitlerindeCansız canımda belli belirsiz bir yutkunuşİplik iplik bir yağmur birikirdi derimdeDizine kadar ıslak bir kardeşti unutuşGökler gürlerdi gecenin kıt vakitlerinde

Kapandı mahremiyetin bahane kapısıÇürük meyvelerin pişmanlığını derledimKerametin buğusunda iltihap sarısıİmbikten damıtılmış ışıkları belledimKapandı mahremiyetin bahane kapısı

Saydamlığımın şu şavkıyan baldıranındanIssız bir yudum aldım hatıradan habersizKarnımdaki balçık sıyrıldı yaralarımdanTakvimsiz bir düğün çaldılar benden kambersizSaydamlığımın şu şavkıyan baldıranından

İsli bir berber aynasında yüzümü gördümÜşüştü saçlarıma günahın dilemmasıRuhumu da okunan siğillerimle ördümElimdeydi aklı yaran peygamber asasıİsli bir berber aynasında yüzümü gördüm

Hayta hayatları da çağıldadım yıllarcaVebası bende kaldı terk edilmiş çağlarınAyağı kırık bir avuntu atlıkarıncaIşıkları da söndü adi lunaparkımınHayta hayatları da çağıldadım yıllarca

Şimdi dumanı savrulan bir trenin sesiYalar geçer içimin paslı tezgâhlarınıCiğerlerim tiftiklenmiş dağların efesiDolanıyor boyna yorgunluk dergahlarınıŞimdi dumanı savrulan bir trenin sesi

Page 55: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

106 107

ÇEMBER

K u b i l a y A h m e t B a l c ı

I.Hiçbir şeye yetmiyorsa göğsümüzde büyüttüğümüz çiçekNeden vardır ki?

II.Günlerden bir gün bir adamRuhunu çıkarıp bir ceket gibi astıCeplerindeki kuş seslerini dinlediBir kelebeği bir kalemle kirpiktenNakış gibi işledi kalbineİlk kez huzuru hissetti her hücresindeVar olduğuna inandı çünkü

Var olmak sonsuzluğun içindeYalnız olmadığına inanmaktı

III.Siz ruhuna su katılmamış bir çocuksunuzKi çocuklar en cesurlarıdır hayatınEy kuşların ötüşüEy ruhu çiçekler açan, açtıranEy tepeden tırnağa anlaşılmaz olanBilmem bir kıymeti olur muAnlaşılmayanı anlamanınVe fakat anlarım siziKendi mahcup anlaşılmazlığım ile

IV.Kokusu akşam bir çiçekİçinde güneş uyuyorKorkuyor sağımdaki melekBen de korkuyorum

Eli topraktı bir anneninİki elma düştü ağaçtanBiri sertti kırıldı taşa döndü içiDiğeri yumuşaktı yer döşek oldu ona

V.Bu kuşlarda bir şey var günde beş vakit açılır ağzıBu kuşlar yok mu ağzı içimin aynasıBu kuşların uçuşu hep sizedir

Bir de yediverenler bilirimGün gün saydığım içimdenBu güneşin doğuşu nerededir

Şimdi bir yok var yaYokken de var aslında

VI.Kelimeler incelirİnce olduğu için kırılırİnsan biraz meraktır biraz konuşmakİnsan çokça susmaktırKelimeler kırılsa da yeşerir yineÇünkü incedir

-bak bu tuttuğum kalem kuşların ağzıdır-Bugün de battı güneş, ne güzelAferin bize

Page 56: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

108 109

VII.Önce tebessümSonra hüzünSonra yine tebessümVe meçhul sonrasıBir kalbimiz vardır bizim kimsenin tanımadığıBir kalbiniz vardır sizin kimsenin tanımadığıAllaha dayanmaktan öte ne gelir ki eldenİnsan sadece zanneder Allah ise bilirGöğsümdeki ağrı ile susacağım sonsuz

…Geçmiş gün odur ki uçardı bütün kuşlar çocuklar gülerdiGün odur ki kuşların kanadı yarım öldü bütün çocuklar

ÖLEMEYEN

A y ş e n u r Ü n a l

Biz vurulduk ölmedikAlkışlasın bunu yatağında yürüyen nehirkötü kuytu karanlıkne varsa kelimelerinden şerrin saplandısaplandı dirimize ölmedikgirdi gövdemizden içeri uğultusu çağınhüceyrelerimize doluştu uzamış tırnaklı şeytanlaruyanıktık, duyduk etimizin acıyla mühürlenişiniben kıpırdattım dudaklarımı çıkmadı sesimsesimi göğsümde sevmeliydimiçerlemesin diye yanıbaşımdaki dağ lalesi.

akmakta iken çirkeflerinden çerhinbinbaşlı bin türlü ejderlerin suretiölmedikvurulmakla yetindikölseydikbir anıtımız olurdu yarıda kalmış bir yazıt, bizden geriyeama sıcak aktı kanımız tazelemek huyu oldu kendini

-biteviyeeridi karlar kalktı topraktan bereketkalktı çünkü dizler huzurdan, unutuldu dönüş, hışımla battı güneşlerkızıla boyandı şehir adımlarımızlakabullenmek şöyle dursun ağır geldi şahitliğimiz zamanasuçlanan yine bizdik, azarlandık dünyaca;

‘ yutuyor sizden yayılan bir koku, kastennesi var ve dahi nesi yoksa neşemizdenkasvetlisiniz alabildiğine, hem nedir şu gedik göğsünüzdekinasıl da kanıyordeğmesin parmaklarınız ziyadeleşir yaranızbir boşluk ki bu, mübarek,samanyoluna doluyor ‘

Page 57: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

110 111

kelimelerini kusturup koyusuna husumetinçevirdiler bakışlarını bizden rahatladık birazbizi beklerdi yorgun kolları dağlardaki mağaralarınevet mağaraları dağlarındağların bağrında açılan bir başka gedikti sığındığımızve eveto bile yorulmuştu avutmakla bizi, müşfikti yine de, ümitlidaha masum bir çağa çekip gidivereceğimizdenbiz de ümitliydik, yanıyordu canımızkavruluyorduk kızgın kumlarında karalarınciğerlerimizdeki cinnetle nefesleniyorduk derininde okyanuslarınya da buna benzer şeyler düşüyordu payımıza yaşadığımıziçine devrildiğimiz devirden.demek ki konaklıyordu harlı bir kavga şuracığımızda hâlâsezer bunu seviniriz

“biliriz vaad haktır, biliriz teselli edileceklerdirtutanlar yasını tertemiz fıtratın”der her gece biri içimizden

- en bilgemiz -yarası en eski(meyen), kanı en coşkun akananlatır hikâyesini ‘yedi’nin, misal getirir ötelerdenşakaklarında dolaşan sancılar arasından.

yedi adamın yedisi birden bir gün bir mağara gördügereğini belledi, derdi Zarif belkiama gittigitti Zarif, koca delikle göğsündekibizimse döner dilimiz devşirdiğimizle yedi’den

“Rabbimiz bağışla katından bir rahmetVe hazırla bir çıkar yol işimizden !”

karanlığa dalarız böylece umuduyla ışığıntoplanıp yığılmıştır ortamıza bütün kahrı kâinatın.

SEN BENDEN NE BİLİRSİN Kİ!

M e h m e t K u v v e t

Haritalarda çoğalan bir ömürdü çocukluğunÇileli ayak izlerini henüz bilmiyordu toprakSultan küpesi açıyordu annemizin saçlarındaKulağımızda baba sesi mektuplar

Kurulan sofralar mıydı çocukluğumuz mu yetim kalanZağnos Deresi taşırdı umutlarımızı, horozlu şeker zamanlarıMektuplara çizili ellerimiz büyüdü, uzadı yolları Kalekapı’ danHer bayram baba yokluğunda annemizdi saçlarımızı tarayan

Bedenimizden büyük olsa da dünya umutlarımız vardıKaranfiller açtı odalarımızda birer birer serpildikEvimizin terasından baktık martılara bir zamanÇocuksu umutlar kondurup annemizin saçlarınaElinden tuttuk babamızın ürkek bir uzaklıkla

Oyuncakları elinden alınmış çocuklar gibiydikBir kız kardeş sıcaklığında yalnız kaldık kendimizeEllerimiz toprak kokarken nar çiçekleri açardı yüreğimizdeKapı ardına süpürdük çaresizliği dereler kurudu köyümüzdeYüreğimizi çalan esmer gölgeler anne acısıDökülen saçlarımızla topluyoruz rüzgârlarıÇocuklara, torunlara gönderiyor bizi eşlerimizSöyle hayat ‘sen benden ne bilirsin ki’

İçindeki yara çocuk gelinlerin tanıklığıSusuz çeşme çatlağı dudaklarınAklımdan geçiyorsun, yalnızlığımdanKimsesiz sokakları öpüyor adımlarımızKaldırıma çekiliyor çocuklar bilyeleriyleÜrkek gözlerinde sıcak anne kucağıKayboluyor sarmaş dolaş gölgemizBir çok kapıdan geçiyoruz rüyalarımıza

Page 58: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

112 113

Doğru bildiğimiz yanlışları yok sayarakSınır taşlarına basıyoruz tam üç kezve bir daha büyümüyor ayaklarımız

Varoşların değil başka semtlerin tanıklığı kırık kalbimizTürküler eşliğinde yırtarak saklıyorum mektuplarınıAklımdan çıkıyorsun, rüyalarımdanBabaların nasırlı elleri siliyor camların buğusunuDalgın anneler görüyoruz öyküleri birikmişDalga kırığı bir yaşam uzanıyor sahileTuzlu bir pişmanlık çakıl taşlarındaDalgaların serinleten dudak izleri kuruyor mintanımızlaSığmıyoruz içine radyolu günlerinve bir daha büyümüyor çocukluğumuzSöyle hayat ‘sen benden ne bilirsin ki’

HAYAT ÖRTÜLÜ SÖYLENCE

A h m e t D o ğ r u

I.

Bir rüzgâr doğrulacak kaç yaprak eğileceksızılı hatırlayış… Kaç anı incinecekincinecek içimde bir bir büyüyen acı

Ne uzun ürperiştir titremesi bir kalbinBoğazımı kavurur incecik keskin acıSevsen de sevmesen de hesabı keser dünyaÖyleyse seveceksin hüznünü alıp aşkınSeveceksin duyarak tadını ızdırabın

II.

Hayatımı dağıtır mısra mısra içimeMısraların içine dağıtır her aşkımıKaç aşkın durağına dökerim günlerimiDudaklarımda solar taze aşk şiirleri

Benim ahir denizin düşünmeyen evveliYorgunum nice yıllık eski püskü sabırlaAklımı çiğneyerek düşünmeyi denesemNe kalacak geriye düşümün izlerindenNe kalacak geriye iz/düşümün içindenKonuşmak yüzkarası bütün eylemlerimin

Page 59: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

114 115

III.

Yüzümü ayırmadan sevecen o bakıştanAlayım yanağıma gül boylu gülümsemeÖlümü öpeyim ki sözüm yalana yılanEn çok sevdiğim ölüm gülümserken semayaGülümserken usulca gözlerimi yummadanDüşündüm de ölümün karekökü kaç ederKaç eder ben de ölsem ölülerin sayısı

Ayırmadan yüzümü sıcak yaz güneşindenHayat pompalıyorum kılcal damarlarımaAşk tılsımını kalbim dolandırır gönlümeDolandırır durmadan türküleri dilimdeBu yüzden acıları çekerken gülümserimGülümserim duyarken sancısını kalbimin

Bana bütün ölümler yakışabilir yalnızBen de bütçeme uygun bir ölüm seçmeliyim

IV.

Susunca duyuverir dilim bile yokluğuSes kelime yitince dudağım örtülünceArdına kadar açık bütün yollar ölümeKurulmazsa bir mısra bir şiir yekinmezseTutmuştur ölüm artık yaşamak dediğimiÇünkü geçmiştir şiir kar erken bastırmıştırŞiir çökmüştür her yana kefen gibi bembeyazBuz tutmuştur sükûtu sis çökmüştür harflereBöyle bizlere ölmek bir kışı sırtlamışız

V.

Koşuyorum yeniden aklın serinliğineKoşuyorum beynimin tenha köşelerineFırtınalar içinde kalbimin coşkunluğuParamparça düşlerim hayal sahillerindeSuyun felsefesine direnen ince kumsalAnladım bir kez daha senin büyüklüğünü

Yılmadan yorulmadan bilgece duruş gerekYani enginlik biraz çok yüce bir enginlikEllerim andırmalı yumuşacık kumlarıAzra denizlere has incecik kumsallarınDokununca ellerim duyurmalı tadınıYeniden başlamalı deniz kum aşkla geceO gecenin aşığı çöllerde iki büklümO kumlarda aşığın tütsüdür geceleri

Deniz gibi gülerim fırtınanın yüzüneO kumsu gözlerine uzanan denizlerinSağı solu yıksa da bırakmaz dinginliğiO yüzden kumsallara sarılır gürül gürülAcının sancakları yeniden dalgalaraİnsanlığımı gül gül çiçeklere bezerimMeltem olur bir parça ora inen fırtınaBütün bunlar yanında severim yalnız seniGözlerime benzersin geceleri ey denizSıkı ahbap olalım yalnızca geceleri

Uymasam gözlerime unuturum uykuyuGözlerim dayanmıyor uyuyor gördüğündeUyum sağlar biçimsiz her nesneyle benzeşim

Page 60: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

116 117

Doğal yanla bakışım sere serpe upuzunAşkın gök gözlerine sevdanın dallarınaNelere uyar gönül seni sevmek uğrunaUyumsuz korkulara rüyanın kâbusunaBeklenti güneşini örte örte öteyeNeye yakınlık kurar elemeden elemiÇelişki yaşamanın acısına varmakmışDuymakmış çelişkinin acısını yaşamak

VI.

Ey gönül sustum işte karmaşa denizindeFırtınayı anlamam susmamla mümkün çünküSessiz de anımsarım su saydım bilgeliğiSusarım anlamaya insanı bir kez dahaDudaklarımı yumdum gözlerimi dinledimve gözlerimi yumdum yüreğimi dinledimYüreğim fırtınanın dolandığı o deniz

Susarken anlamıştım susmayan bir yanımıBir benliğin de daha benimle olduğunuKulağım kabalaşmaz sesimi inceltinceDuyuyorum bu dünya derin sesli bir ölümKonuşan çok ey ölüm sesin geri kalıyorAğır ağır konuşmak seni yavaş kılamazBağır ey ölüm bağır: uyuyor iki gözüm

VII.

Tiksintiyle dinlerim bütün konuşulanıKokuları yükselir beyin çöplüklerininDüşün diye sürülen içi boş kelimelerZavallı inanışlar çok sefil düşünceler

Fısıltı havasında korkuyla yüreğimeSöylerim usul usul: temiz kal ey yüreğimEy yüreğim kurutma iyilik çiçeğiniUmursama dünyayı daim yaz bahar kalsaEy yüreğim vahdeti gönlümde sımsıkı tutSoğukkanlı dur yalnız gizemli gülücükleBürokrat bir kisveyle açık etme kalbimiAşk ateşiyle yunan o biçare kalbimi

Ey mimlenmiş gözlerim ey nemlenmiş sözlerimŞiirime ünlem saç anlamını üç nokta

Zımnen anlaşılmalı ne demek istediğim

Page 61: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

118 119

ÖLÜM UĞRAMAZ GECE

A l i h a n Ç e t i n e r

I

Gülsün Kızılağıl’aGünün en çok senin saatiKendi bahçende gezinirkenVurdun altıpatlar Anadolu KavşağınıYol ayrımını beğenmedin dedim

-Anadolu’yu sevmedim.

Evde kuzey rüzgârıRüzgâr götürürNietzsche’nin akıl odalarına2+1 sana uymazHeredot’un gör dediğiGordion düğümü buKim çözmüş kiSen çöz.

Eski tüfek patlamazKulağına gazel okunsaKangrenliğin tutsaTut kendin as boynunu

Sahafta bulamazsın kaybettiğin seniBoşuna ısmarlamaBumerang mı zannettinÇapkınlıktan sıkılıp seni bulsun.

II

Ad günün senin olsunNe zaman doğduğunu kim bilir

‘zaman zindan içinde’

Biz zindanımızıcebimizde taşıyoruzBu hüküm doğumumuzdaeşantiyon verilmişyeni ürünle.

III

kaçışların müsebbibi kimdirAklının odalarındaelektrik kesintisiyol bileti hediyesi

günahlarını yola saçmış gidiyorsunyol papaz kesilmiş,çorak yüzlüsaçlarının çaresi yoksana merhem sürsün

kim bırakmış İstanbul’a dertleriBak kapına sıralanmış cellat gibiBu kaçış değilÖlümün rötarlanması.

IV

İsmin peygamber hizmetiNe çok şey istenmişBiçare küçük bebedenZindanı cebine koysun Azrail gülsünÇeyreği de benden.

Page 62: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

120 121

V

Pasif içmiş ellerinTütün giymişsin İstanbul’a karşıİçmemek yaraşırdıYüreğin tiryakiYüreğin teşhir ürünü

Bahar konuyor saçlarına, yazmalıdört yılına ihanetten yargılanıyorsunaklın içtima alırkenmasayı deviriyorderinden fısıldayan içtepiöldür vakitten gayrı kendini

VI

Haydari gibi yaşıyoruzBunu haydarlar derneğibi zahmet açıklasınBulamıyoruz benin tarifiniVedalardan veba kapıyorumMermiler sokağımı dövüyorBir çoban gütmüş eşiğimeSana bir mermi yolluyorumVurulma diye

Benden çok yaşayacaksınMesleki deformegitmem gerekGün ışığı beni almaya gelecekSana geceler hazırladımGüneşi koydum cebimeKorkmaÖlüm uğramaz gece.

DERMAN

İ b r a h i m K a r a t a ş

Aşkı merhem bilmeyen, derman arar doktorda, vah!Sevgi tahsil beklemez maşuk okur, kalbindedir

Aşkı tatmış çehreden mihnet uzak olmaz ki, ah!Merde tefsir istemez âşık bilir, kalbindedir

Yâri mihrap dostu makber aşka düşmüş çaresizAşkı bâkî kendi fâni kabri yâr kalbindedir

Tövbe ettim yüz çevirdim aşka daldım bî-haberŞimdi sarhoş olmuşum iksir onun kalbindedir

Düşmüşüm tek pareyim, hançer yemiş yerlerdeyimGözlerinden çıktı oklar, çare mim kalbindedir

Kaldırın, efkârlıyım ruhum kanar, durmaz akarKanlı gönlüm zehre dalmış, panzehir kalbindedir

Suretin var, aklımın her zerresinden, koklarımNur cemâlin aşk saçar, gerçek kokun kalbindedir

Et icabet duy sesimden tut elimden çek beniAğladım çok şimdi nâlân çığlığım kalbindedir

Failatun failatun failatun failun_._ _/ _._ _/ _._ _/ _._

Page 63: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

122 123

ADIM ADIM KAYSERİ

S e v i n ç A t a n

Ey karlı Erciyes’in kınalı gelin kızıEy dağların ışığı ey yurdumun yıldızı.

Bereketli toprağı Orta Anadolu’nunİhtişamı duruyor her yerde Selçuklu’nun.

Asırlar öncesinden kutlu mirasın diyeEcdadından yadigâr Medrese Sahabiye.

Tarihin altı bin yıl öteden izler taşırAsurlu eserleri günümüze ulaşır.

Nakış nakış işlenmiş heybetli Ulu CamiiDanişmentlerden kalan bir kültür muhteşemi.

Adı dillere destan Hunat Hatun KülliyeO vefakâr sultandan Kayseri’ye hediye.

Elti Hatun eseri Kölük Camii, MedreseNice ilhamlar sunar gönül veren herkese.

Kurşunlu Camii’nin mimarı Koca Sinan.Eserleri önünde eğilir bütün cihan.

Şefkatiyle hayrıyla yüz yıllar boyu her anMinnetle yâd edilmiş Gevher Nesibe Sultan.

Dünyanın kurulmuş ilk Mekteb-i TıbbiyesiKayseri’nin bağrında ilk şifa hastanesi.

Yalnız geçmişin değil her devrin başka güzelNice değerlerin var yalnızca sana özel.

Her köşede yaşayan bir emsalsiz güzellik.Erciyes’in haşmeti göze gönüle şenlik.

Karlı doruklarıyla göklere yükseliyorHer zaman mağrur başı bulutları deliyor.

Kapuzbaşı’ndan doğan yedi ayrı şelaleHer dem selam salıyor yıldıza ve hilale.

Asırlardır her mevsim gürül gürül çağlıyorAladağlar’dan kopup toprağı kucaklıyor.

Sultan Sazlığı Parkı büyüler görenleriSeyrine doyum olmaz kuşları ve gölleri.

O sazlıklar kuşların emsalsiz Cennet’idir.Sevenin sevdiğine bitmeyen hasretidir.

Zekâsıyla cihanı şaşırtan Kayseriliİlmek ilmek işlemiş dokunduğu her yeri.

Namını duymayan yok işte mutfağın hasıKayseri’nin meşhurdur mantısı pastırması.

Bir kaşığa kırk tane sığıyor bu ne emek?Kayseri efsanesi o meşhur mantı demek.

Ey Yurdumun her mevsim tüten yüksek bacası,Her gönülde saklı bir Kayseri hatırası.

Selçuklu ’ya başkentlik etmiş soylu KayseriGüzel Anadolumun ışıldayan cevheri.

Adım adım dolaşıp gezerek görmek gerek,Sen eşsiz mücevherin kadrini bilmek gerek.

Page 64: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

124 125

GAZELLEME

S ü l e y m a n E m r e Ö z c a n

Karanlıklarla renklendiriyorum dört duvarıAyak basılmamış kederlere uçmakta esrik arı

Oysa şimdi işten çıkmışsındır sen hafif yorgunŞubat akşamı erken yanmış sokak lambalarıKar serpiştirmiş az önce parke taşları ıslanmışYüzünde nergisgillerden kıvırcık bir tebessümSaçlarında yeni doğmuş mavi bebek kokusuMetrobüse yürüyorsundurMetrobüs insanları telaşlı ve korkutucuMetrobüs insanları yiyecekler şimdi seniİkinci el bir mendil alıyorsundur üst geçitteYok edebilirmişsin gibi yoksulluğu

Karıncalar peşeliyorum bir odadan diğerineSınırımı çiziyor yüzyıllık örümcek ağları

Arkandan bin türlü atıp tutuyorum yalafügüzaf hepsi lafügüzafsakın inanmabir çıkıp gelsen hanibir görsem karşımdatüm yelkemlerim forayuvasını bulur odysseus gözlerimo zaman kanlı iç savaşlar bitersilahlar çiçek açardıorta doğuda

Zehirli sarmaşıklar bitiyor kafamdasınırsız uzun tiktakların kesif yuları

Oysa şimdi aktarma yapıyorsundur senmecidiyeköyde inipsen inince yeşilleniyordur gri plazalargözlerinde akdeniz alıntılı baldan bir nehirevde ne yemek yaparım diye düşünüyorsundurAcaba bu akşam televizyonda ne varGülizade teyze nasıldır iyi midirYemekten sonra bir arayıp gönlünü almalıOysa bütün dünya muhtaç senin gönül almanaYalnızlık pullu ezberlenmiş bir mektup çantanda

Esir düşüyorum yitik düşlere çaresizverdiğin o beyaz kalemle yıkıyorum mısraları

Boynunda fuların daha da zirveleştireniçinde doğup içinde ölmek istediğimvahyi derinliğinde saklımağaralarını

Yırtık bir Yusuf gömleği yüreğimde ateştenyatağımda her gece gömüldüğüm kuyu mezarı

Page 65: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

126 127

ÂYİNE-İ DEVRAN

N e v r i y e B o z d e m i r

HûDedimSesim yakardıÜç uyku sonrası alnımSessiz çizgiler takındıTanıdık değil gördüğümGözyaşım yeni aşklar çiziyorŞakaklarımda bilinmez atışlarAy!DedimBir yangına düştümSusuz toprakların ortasındaNehir görmemiş dillerin ilk sesiyleTitrek alevler arasındaSus!Dedim dilimeBaşka alfabelerin içine karıştımDuydumDuyuramadımHeceledim gecelerce çatlak dudaklarlaDizimin üstünde ağladıAnladımBir rüya kaç kez görülürTuttum gözüme nakşettimAk ipekli sayfalarlaÜç su içtimKandımKapalı kapıların eşiğinde uyandımKırkının kilidine de Hû dedimAyıldımDurdum göğe bakımÖnümde açıldı bir ebedi defterSaçıldı bilinmez âlemler

Tükenmez derecelerHer yüzünden bir harf ezberledimBaktım adımEğildi arştan başımDüştüm toprağaKoynu bin bir tohumluHakikati kaç düşten geçerYeşil!Ah!Dedim ateşler içindeSulara koştumAynasında gördüm kâinat mayasınıDuruldumDanıştım kurt ile kuş ileBenzi sararmış çiğdem çiçek ileSu hamalı bir karıncaDedim sırrı nedirDedi bir damladırKimi boğulur kimi yuğulurBir damlada bin derya gören kurtulur...Vah!Dedim yankılandımGölgesi yıkılmış dağlar aştımBir bozkır yalnızlığındaKıvrılan sularla ağladımSarıldım başıboş rüzgârlaraSavruldumBir kuş kanadından düş aşırdımDerviş çiçeklerinden sabır derdim deVurdum ovaların düzlüğüneAh û vah ile yol tükettimÇok dergâh dolaştım

Page 66: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

128 129

Heybemde suallerÇoğalan çoğalan çoğalanCevaba yetmeyen gözler işitmeyen kulaklar...Aramaktan yitirdim kendimiAldanışlarla geçirdim üç günlük ömrüİki el arasında bir başBir nokta ki muammaDöndüm kendi hiçliğimeKör aynalara daldımSessiz çığlıklarımlaDağıldı sırrı gözlerimdenUnutmaDilsizdir aynalarDuy artık söylemedikleriniSöktüm gözümden her suretiBir hakikate açıldımKayboldum bir mana denizinde...Eyvallah!DedimHû!..

BİLİYORUM

B e r d a r D o ğ a n

I.

İlk defa ellerimden tuttu bir mevsim-çocukken başkaydıBiz tutardık onun ellerindendedim yaİlk defa ellerimden tuttu bir mevsimBen kış bekliyordum geldiBaharlanmış bir kış geldi

Coşkusu hatırasına sığmayanGünlerden birinde senBaharın suya şarkısıydın duydumÜrkek kuşlar biriktiriyordum o sıraBaharın suya şarkısıydın senDuydumBen kış bekliyordum

Sana bu kadar benzeyenSana bu kadar benzetildiğimve sana bu kadar benzediğimİşte bu mevsim dedimbana çiçek adlarını ezberletecek

Oysa her gecenin sonunda biliyorumgelmeyeceksinsadece sabah olacak

Page 67: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

130 131

II.Sana bu kadar benzeyen bir mevsimbir daha olmayacak biliyorum ve bilmek benimdünya çirkinliğim

Ne yol kaldı ne yordamNe kalmak ne gitmekDönüp dolaşıp aynı sulardan aynı karayaYetmez bazen karadan daha karayaKendi masalında yer bulamayanın kuşkusuylaİnandım kalbimi susturupBak daha iyi günlerimiz olacak sabret hayata diyen aklıma

Yenildikçe toy kaldım aşkave sana bu kadar benzetildiğim bir mevsimBir daha olmayacak aslaBliyorum asla bir yalanEksilen mutluluğa bir yama

ve ben şunu da biliyorumSana bu kadar benzediğim bir mevsimBir daha olmayacakSay ki bitti ömrümSuda ve karada

TOZLU KONSOL

İ s m a i l B i ç e r

1/

Belki göğsümüzün çatısından başlamalıydıkHer şeyi yontmaya ve yormayaYa da iki elin birleştiği yerden girmeliydik sözeYa da tel cambazlığınınİnsan cambazlığına nasıl dönüştüğünden

Görünüp kaybolması umudunTepetaklak olması şiirin içinde bir dizeninCebren ve hile ile dönmesi dünyanınAh! ne çok şey bekliyormuş biziSahi biz nerdeyiz kimlerin kalbindeyiz

2/

Palmiyelerin ışıltısı dökülüyorAntik bir kentin yüzüneBir arkeolog titizliğiyle kazalım diyorumBirbirimize nasıl geldiğimiziYolların ucunu incelterek

Yürek endeksi var mıdırKaçtan sonrası kötüdürBir kıyının yalnızlığından girelimBir kalbin bir kalbe çekim alanı hangi mesafeden başlarSahi nirvana dedikleri kaç kilometre

3/

Tüm mevsimler birbirinin gölgesinden açıyorZaman üzerinden geçtiği yarayı uyuşturuyorDönelim başaBize en uygun mecrayaGittiğinden beri içim tozlu konsol

Page 68: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

132 133

AZ GELİR

F e r h a t K a z a n c ı

Bahtiyar gönlüme her dem cevr-i dünya haz gelirGöklerin cilvesi yağmur, yıldırımlar naz gelir

Çünkü cânan, hepsi senden hepsi ikram can içinSen küsersen damla düşmez, sen üşürsen buz gelir

Boş gelir sensiz muhabbet boş geçer sensiz zamanBahse senden başlamazsam, her kelâm pürmüz gelir

Geçmiyorsan düşlerimden kâbusumdur her geceYorganım keskince taştır, yastığım kor, köz gelir

Bende mevsim gözlerindir başka iklim istememKaş çatarsan kara kıştır, güldüğün an yaz gelir

Sevdiğim, gönlümde mahfuz aşka dair sözlerimŞair olsam, seni yazsam cümle lisan az gelir

Ferhat’ın amade her dem Şîrin’im vuslat içinSen gönülden bir çağırsan Erciyes dümdüz gelir

UMMAN

Ç a ğ l a y a n Ü r g e r

Tutalım sözümüzü, gam varsın yaksın, kimse görmez deme.O, yağmur olsa gönlümüze tek damla dahi uğramaz deme.

Nârına teslim olmuş gönlümüz, ne korkar gözümüz ne de dilimiz,Eski varaklar ardında unutulmuş lisan misali, yitip gitmişiz deme.

Feryâd u figan ettik, canan gönlünden tek bir söz dilendik,Bu tende can durdukça gönül yarası eksik olmaz, alışırız deme.

Nedir sinemizi bir bülbül gibi pare pare inleten,Muhabbettir, cihan tahtını sallayan, biz aşk ehliyiz deme.

Hakikî yazarız satırların sonuna, deryada kumdur dediklerimiz,Özümüz de bir sözümüz de, sakın sırrımız vardır deme.

Bizim sevgimiz ummanlara sığmaz, sözümüz ise göğü aşar,Tek yâren sözü maşuğa makbuldür, sinemiz kapalıdır deme.

Biz de olmuşuz Şehriyâr misali masallar ile avunan,Bil Hakikî, yâren sözü hakikî değil ise, cananım deme.

Page 69: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

134 135

MAVİ GAMZELİ BULUT

B u r h a n K a l e

Gece ayrı bir lisandır, yıldızlar kırpar gözlerini,Bir perdedir şehir ki açılır, gün sarar yaprakları…Rüzgârın dilinden anlar şair,Erciyes dolar gözlerine ağlamaklı,Çocuklar gibi sevinir hüzne aşinalığına…Tutuşur bahçeler bağlar, vitrinler besler açlığını,Feleğin çemberini akrep, meydanı sarar yankı,Gözlerini kısıp bakar bir ceylan, sedeften yalnızlığa bürünerek...Ayrık durur lavantalar, leylaklar, gün kutsar zülüflerini,Akşam aydınlanır mahyalarda, dilinde türküdür sokaklar…Kanadı yaralıdır kuşların, kapanır gökyüzü kül rengi bulutlarla,Yağmuru beklerken de güzeldir seni düşünmek...Çıkmayan düşlerle iliklenir düğmeler,Gece öyküsünü anlatır mehtaba…Hasret, saçlarına konan kuşlardandır…Yıldızlar, rüyasıdır mor bulutların,Ay ezelden beri saklananlardandır…Aşk sessiz dervişlerin dilinde tazedir her dem,Gözyaşına karışır kelam derinden…Gölgeler aşikârdır gayri bahçelerde,Yalnızlık göğsüne yaslanır akşam,Mavi düşler karışır mehtaba…Hilal göğün uğrudur, göğsünde yıldız durur...Gök budanır, yaşlı çınar ağlar…Islak kirpikler yangında, yüreğin sıcaktır daha…Sensizlik, çığlıktır şiire...Küskündür perdeler rüzgâra, incedir gül dalı, yol seslenir arada...Teslim olursun yağmura, yaşamak susuzluktur kırık dallarda,Yürek limandır, yorgun teknelere payanda…Fırtınadır yazgın, vitrinler isyanda...Kimi gün tebessümdür saçlarına,Kimi gün esirsin ekmek sıcağına,Bazen el üstünde taşınır sığlık,

Bazen yola adanır sema,Ayağında pranga, anahtar elindedir...Kurşun dökülür göğe, yüzün belli belirsiz olur...Her şeyi yutar şehir, masallar unutulur...Urbasına sarılır insan, yazgısı parmaklarının ucundadır...Gök mavisi nazar, kara çalar saatler,Köşelidir dünya, öfke kabarır yürekte,Yakınlaşır sema, kaybolur yıldızlar,Gözler dolar öncesinde, ıslanır kirpikler,Yürek aşka yakındır, söz dilde turfanda…Aşk dokunmaktır yüreğe, saçlarına yetimin…Çocukların tebessümüyle dirilir şehir,Bir de sen varsın ortasında bu resmin...Her pencerede fazlasıyla, çok ötedesin, az uzaktasın…Gök dolar kar, ay kızarır, ne varsa eksilir,Birikir nefret, sevgi çoğalır…Gece sabaha dolar, alın bekler rüzgâr,Tahta ayakkabılar su, çiçekler solsa da bir bir,Pencerelerde eflatun kuşlar…Gözlerin sonsuzluğa akar,Denizler coşar yüreğinde,Gün batar, yalnızlık soldurur düşlerini,Bir de sen varsın ortasında bu resmin...Gül bahçesinde, börtü böcek beslenir ışığından,Ay yükselir kıyamete, ufka yaslanır yalnızlık,Elveda her surete, umarsızlığına şehrin,Sokakların yabancılığına, dönüşmesine kentlerin…Alınlardan uzak ışıltılarla dolar avlular,Yeni türküler aranır, güneş batar ve gün mahzun kalır meydanda…Tutunur yürek aşka,Bir de sen varsın ortasında bu resmin...Karanlık barınamaz denizlerinde,

Page 70: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

136 137

Gece sensizliğe teslimdir,Ay yükselir kıyamete…Saçların dağılır nehir yatağında,Rengini aşka çalar kirpiklerin, derine çeker sular,Damlasında canlanır gece, avuç içi bahardır yaşamak…Güvercinler yükselir gemilerden, kaptan zeytin dalını bekler…Bahtına teşnedir dağlar, oturur karaya gemiler,Sırtını yaslar kadere, suskundur kucağında ümitler,Allara boyanır güller, dile gelir gönüller…Deniz yutar gözlerini, kaybolur derinliğinde sular,Yakamozlar yükselir aya, şahlanır buz mavisi atlar;Kanadında Mavi Gamzeli Bulutlar…İçin geçer ah çeker geceler,Yağmur, gözü yaşlı şairdir...Kimine anlamsız gelir dizeler,Kimine can suyu değil midir şiir?Yalnızlık mabedinde kadim duvarlar,Yeni renkler fanilikten beslenir…Ufukta coşkun ırmaklar, gün kuşlara kanat olsa da heyhat,Ne kalır insana bahçelerden,Ağaç gövdelerinden örülen bir çift kanat,Gözler ki yanmaz kumaştan…Yıldızların vedası her zaman erkendir,Elle tutulmayan yanındadır şiir…Uzak diyarlara yakındır ecel,Kış çiçekleri müjdedir bahara,Öyküsünü yazar kardelen yorgun senelerin,Taşınır yük değildir yaşamak,Ölüm soğuktur taze bir mezar kadar…Kış uzar yazgısına serçelerin,Yeni şeyler söylemek gerekir eski dünyaya...Kurşuni renge boyanır umutlar ve toplanır başına hüzün…

Kelimeler korkutur yıldızları,Erciyes dalar uykuya, üzerine çeker karanlığı…Başlar mavi sokak lambalarının feryadı,Deniz görmemiş rüzgârın aklı karışır…Şiiri bitiremez asla bu keşmekeş,Yürek dağlarından coşar ırmaklarVe ömür yatağına dökülür ebediyet…Ah halden anlamaz yanı şehrin,Senin de ecelin var mıdır ey zulüm?İnsanın farkı duadır, yoğrulur karanlık merhametle,Sofralarda bıldırcın eti, kudret helvası…Adalet en sağlam burcudur kalenin!Hepimiz kaderin kalemleriyiz lakinKimseye verilmiş bir sözü yoktur;Sokaklarında şiir okunmayan şehrin...

Page 71: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

138 139

SON AKŞAM

İ b r a h i m T u r a n

Binlerce tuğ dikmiş ferdadır akşam!..Ey, talihin nasırlaşmış korkularındaFelah sücuduna diz çökmüş ihtiyarlık!Ey, kahra uzayan kara katran gecelerdenO büyük vasla heyecanla tutunanlar!Size elzem, metanettir şu ağır elemde;Hüsranı bu demde yine hasret dağıtır.Madem o ufuktan bu şafak sökmeyi bekler,Size gamdan doluşan deli hisler vardır.Şu hisarlar gibi bir set, bu dağlar gibi tümsek,Şu tufan gibi bir dev, bu ölmek diye bir şey,Şu aşmak diye bir zor, bu gelmez diye gitmek,Şu eyvah denilenler, bu olmaz bilinenler...Yoktur, yarınından gamlı bir hal görünende;Bir salah vardır, bunca imdat dilenende.

Bir yıkık hayalin, dolaştım etrafında.Sesler gelir artarak; hayal sandığım,Nice uzun hülyalı eski akşamdan.

Ansızın hislenip donuk bir ölüm,Depreşen bin keder burukluğuyla,Aks eden simaya, daldıkça daldım;Bir sönük heyecan parıldayışında,Yeni doğmuş gözlerin ışıltısıyla.

Çınlayan âlemde, hüzün sesleridir.Yükselir derinden, nal sesi Şark’ın.Kös vurur mahfilde, yankıyla bütün;Titreşir afakı, yeniden Garp’ın

Mahyalar dizilir gönüllerin arşında,Bir doğuş yükselir batan âlemden.

Gam denen zilalin hüzünler akşamından,Haşrına gün sayar, bekleşen demler.Seçilir, yok denen müdavimler artık;Soyunur gözlerde, perdeyle gizlenenler.Sarılır, maziden geri döndürmek için;Şu semalar kuşatan güne dönmüş ferdaya,Yaşayan tenlerle bedensiz yaşayanlar.

Yücelerden yaklaşır, yerden beklenenler.Yankıyla büyür, sessizce söylenenler.Bir mevsim erişir, bu gecikmiş fasla.Semada hep yalnız tüneyen yeldanınO sönük endamı, nice encamı sarar.Hayat, ulvi menbaın yatağından doluşur;Ey ölenler! Bu soluk, ölümden daha buzdur,Ölmüşlere minnettir, kalmışlara rahmet...Kahrına örtüyü toprakla dokuyanlara,Visal; acı bir ahın nefesinden doluşur,Ömrünü tebahın sabrıyla soluyanlara.

Ölmüş gibi sızlayıp, bıkmış gibi ağlayan,Yoktur diye söyleyen, bir gün diye bekleyen...En hisli hülyasının gizlenen korkusunu,Her ölüm sarsışının burkulan tutkusunu,Boşalan hislerin terkisinden saçanlar!Doğmaz denen dolmuştur, bu karanlık geceye;Ey, uzayan vaslına sabrını adayanlar!

Binlerce tuğ dikmiş ferdadır akşam.Sabahlar, geçmişten günlerle karışsın.Ruhundan bir nefes üflenen sancak,Yeniden o kadim rüzgârla yarışsın

Page 72: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

140 141

SÜVEYLA’YA MEKTUPLAR

M u s t a f a I ş ı k

- Âfitâb Risalesi

Ey ateşe kanat çırpan pervane!Yanmak uyanmak iseüfle güneşe degeceyi sür gözlerime

Dağ ile göğün birleştiği yerdeöfkesini bileyen zemheriacemi ayazlar biriktirsin,asra yemin olsun ki, süveylazamanı, uzayan sarmaşık gibiyol eyleyeceğim gurbetine

Aheste sallanışı kum saatininacının eşiğini öptüm, süveylaşahdamarım şahit

Ey Dil Burcu’nun sus’uadaletin yurdu, sevgilişarkın Selahaddin’i dokunsungüneşi ufka ulayan saç teline

Çokça sus/adım, süveylaen mahrem kelimeleryokluğunu sayıklarken / ey gecesaltanatın sehere kadardıraç perdeni, düştü cemre

yağan yağmurla aldım haberigel de bir haller olsun şehrime

Bu nasıl meseldir, süveylaen güzeli s/aklar saç diplerimdegel mesken kılalım sayısız yerdenyaralı Anka’ya hûnhâr gözlerini

ne güneşin ayazı ne sabahın beyazımihnet eylemem gayrısınaöp beni çokça vurulduğum yerde

Göğsümün çukurunda lâl u ebkemalev, ateş yakarıştır adın,gülüşün uçurum dibi çiçeği

Limanda uyuklar munis gemikirli kanalda yıkanan su gizemidağın tepesi, ağacın gölgesihayaline küsmüş ay halesi

Ey, her mecnun’a bir leylayazmayan kader!kopardığın onca gönül telininkim öder hesabını, süveylabilen beri gelsin gönlüme.

Page 73: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

142 143

TEVEHHÜM AĞRISI

B u r c u D o g a n

Ayrımsız bir arştan geçiyoruzHer nüshası takvimden koparılmayı bekleyenayrımlı zaman dilimlerinde,Farklı günlerin en kanatan vakitlerindeYüreğimizde aynı ebedi hislerve dudaklarımızdan hiç düşemeyeno dokunaklı türkülerle

O gökte

-Arşta,O’nun huzurundaUtanmadan,korkmadan asla ve kat’aAz sonra tüm sevmeklerin ecrini alacakmışızcasınabir neşe ileTemmuzun birinde-

Tam orada sevmiştik birbirimizi ilk kezBirini daha gömerken yaşayan leşler mezarlığına şafak sökümüOlmayanlarımızı artırıpçoğaltırken yalnızlığımızı gece bitimiMeçhul kanatlarımızlayaparken uçuyormuşuz gibiTemmuzdan hemen sonrayaşarken Ağustossuz bir eylül devriBulanırken Tanrı’dan ümidimizi biraz daha keserek günahaBen bitik bir kadın ve sen yitik bir adamken kısacaDikilivermiştik tek başınalığımızın karşısınaTutulmuştuk sevda ateşineYanmıştık, yangınım benim

Şimdi o arşı, arşın arşın sensiz adımlıyorum

Adımlarıma takılıyor var olmayışının çaresizliğiBucaksız kederlerle harmanlanıyorVe sanki biraz tökezliyorumBıçak ağzı yokluğunun ayazıÖlmeme ramak kalaKılıçtan geçiriyor tüm mevsimlerimiSonbaharlaşıyorumMevsimim fıtratı gereğiRuhumun yapraklarını kurutup savursa daAnıların hâlâçiçek bahçeleri açtırıyor sol tarafımda

Pek özlüyorum seni, yandığım benim

Soluk izlerine rastlıyorum dokunduğun her buluttaBiraz evvel yaşamışsın gibi seviniyoruzanıyorum ardında bıraktığın gölgene kuyruklu yıldız benzeriAncak okşayamıyor ellerim soluk benziniTutamadığı için seniYetişemedi diye rüzgârınaKahroluyor bu fani

Hasretinden surlar örüyorum dört bir yanıma, gül-i ra’nâm benim

Ey nâr-ı aşk!İzini sürmelisin bulutlarınve dahi leyl çökünce yıldızlarınTopraklar üzerinde güz hâkimiyet kursa daGökyüzünde her mevsim mavidir unutmaYorulmadan uçmalısınÇünkü göğün sonuna vardığındaHakikati bulacaksınVar olacaksın, kıvılcımı yüreğimin

Page 74: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

144 145

Burası sensiz çok güzSinmiş, sindirilmiş, kaybetmiş tılsımınısonbahar da sen gittiğinden beri

Anladım, kesmişler bilekleriniKi kanının alına bulanmışsakladığın sarı yapraklar sır perdesinin arkasındakiYankısı,atamadığın ufacık bir naranınİşitemeden yâranınve yetemeden yaradanınSoğurulmuş bulutlar tarafındanUlaşamamış kulaklarımıza

“İyi misin?” diye hiçsoramamışım sanaÇeşm-i giryanım benim

Gözündeki yaşlar şimdi yağmur olmuş, sevgilimÇarpıyor elem dolu çehreme göklerden düşüpGözyaşlarıma karışıyor gözyaşlarınBir oluyor acılarımızBirlikte yanınca mütemadiyen, biz oluyor adımızKül oluyorKarışıyoruz apansızVe nihayetkavuşuyoruz, yansam da közüne har olamadığım benim

Silüetleşiyorbeliriveriyorsun bulutların arasındanKızıl bir od misaliVe kabilindenbir yalazın mavisiSıyrılınca sanrılarımdangörebiliyorum seni madden

Bakıyorum çehreneÖpebiliyorum kirpiklerindenYüzünün her keskin kıvrımındasaklamışsın beni sendenGök, yüzünKi bir devri hatırlatır ta eskilerden:Ne bahar, ne güzünFakat hep hüzün

Ağrıyor göğsüm, varım yoğum sensin benim

Âh! Bir bilseniçim sana nasıl gidiyorGide gide bir bilinmeyene varıyorGülümsüyorum gök yüzünegülümsüyorsunİncecik çisentiler doldurup ruhumun kovuklarına, silikleşiyorsunKimliksizleşiyorum parça parçaİklimsizleşiyor kalbim, o artık bir paçavraVe yeniden geliyor ilkyazBu defa sensizBu sefer densiz

İlk kez korkuyorum

Varlığına bir nefes kalaKesiliyor soluklarımDünsüzleşiyorumDüğüm düğüm kuruyor dallar boğazımdaParçalanıyor şakaklarımYarınsız ölümü yudumluyorumKasvetli bir hazan gecesinde tutsaklaşıyorumTutuluyorum arafınaAy ışığım benim...

Page 75: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

146 147

YAKIN OKUMA

B ü l e n t S a y a k

KitabıKarasından hoyratça duruladımOrtasından yırtarak harflere yolŞafak dökümünden bir kamçılı elBıraktım boşluğa kıvranan koşumlarıÖtelerden baş veren kesik her satıraSaklamaya kapanmış kendini boz tül

Sancımaydı beyaza yılkılar seğirtisiGencelmeyen gülse daim sayfalarda der/kenarSökmek usulcadır gece gizli sokuluşİçinde kitabın başka kitaplar var

Sıyrılmaktı gecesinden oydu kapılandığımDolanarak ardı sıra çıtırtıda mumPek sarışın düşmüşüm usturalar ağzınaYüz bozup çiçeğinden gencelmeyen gülKabına sığmayanın hıncı lekesiyle

Kılıç hakkı bekleyişten çaldığım sesYazı küle tutunca okunaklıKöpük köpük kaynayan asi kıvrakNehre tutuk kulağından buza kesti suKavradım kitabı sırrı tozuncaEtim boydan boya dökük gül kurusu

MUHTEMELEN MÜŞTEREK VE MAVİ ÖZGEÇMİŞ

S e r k a n K a r a b o s t a n

Bir akşam, bu ıslak sokaklardanHepimiz huysuz paltolarla geçtik.Devrik cümlelere çarptı ne varsa elimizde .Kimse konuşmadı sonra.Bir şeyler bekledik,Bir şeyler geldi,Bir şeylerle gittik tekrar tekrar ,Bir şey olduk bir şeyler tarafınca .

Yuvarlak kadranlara büründükBeş kişi kaldık mesela beş geçe bir şeyi .Hem yalancı çıkardığımız olmadı dahaO dikenli elleriyle cam önlerinde nöbettutan kuşkonmaz akşamları.Şu karanlıkta sadece Kutup Yıldızıvarmışçasına derin bir uykuyla gelenÖksürük kaplı ezbere akşamları yalancıçıkardığımız olmadı daha.

Ve hal böyleyken göğün duvarlarına dokunduiçimizden biri.Ayaklarında, anlattığım bu “bir şeylerden”uçurumlarla kaplı varlık diyarlarındanBirbirini tutmayan gizli öznelerin bir şiireverdiği rahatsızlıkla ayrıldı.Yeri geldi Yaman Dede oldu,Ruhunda bir ateş...Yeri geldi Nâbî Üstad oldu,Yersiz yurtsuz, hem hazanı gördü hembaharı.Yeri geldi bir Pir Sultan da o oldu ,Üç tele sardı bunca bozukluğu.Yeri geldi bir garip Orhan Veli oldu kisorma,

Page 76: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

148 149

Sokaklarımda tebessüm edip durdu tümlambalar kış aylarında.Ve daha ayrı ayrı binlercesi.

İçimizden biri hesap etmedenKenarından köşesinden yine göğedokundu...

FASL-I CEFA

C a n a n K ö k s a l

Dilsiz acı dumansız âteş ,Bu mevsimsiz düşVe afilli hasret yüreğimle vuruştuÇar-nâçar yollarda kaldığımDoğrudur.

Yağmurda dağıldı yüzümün ebrusuSelamsız geçti bahar kapıdanAh bu vakitsiz anaforHer gece rakkas yalnızlıkBu alaturka hüzünDoğrudur.

Nedir gergefinde gövdemi gerenKalbimin odalarında ağlayan sırKederli yüzümü yıkayan sabırMum gibi içime erdiğimDoğrudur.

Hangi dua ile tutuyorsun nabzını zamanınYeryüzünü kahır ile ördü kıraatı bozuk ecnebilerHani o besmele ile ayarlanan Müslüman saatlerVakti şahdamarından yakalayan mutmain gönüllerHani, peykelerde her akşam yanan kandillerHer gece sokak lambalarına kafa tuttuğumDoğrudur.

Page 77: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

150 151

Biliyorum,Geride kaldı sarı sıcak masallarGeride kaldı salkım söğütGeride…Aşkın hattını çizen nehirler…Dağlar öylesine yüksektiToprak öylesine doğurganGözlerin öylesine imandıGözlerin ölesiye aşk…Bozkırda koşan atları ,Sapsarı başakları özlediğimDoğrudur.

Gör ki, durmadan boy veriyor arsız umutGör ki, yalnızlığın koyaklarını bilmiyor turnalarApansız kapıyı çalmıyor postacıVay ki, ellerim çölü eliyor durmadanAheste aheste çözülüyor zamanDiyar-ı gurbette fasl-ı cefa çektiğimDoğrudur.

DEM

M e h m e t D e m i r k a p ı

Dökülürken bardağa bir demBelki de sarardı bütün acılarıKokusunu tüm zerrelerinle çekBir bakışın sadece yeterdiSöz biter gün biter ömre bedelBir dem dökülürken bardağa

Çoğu kez bulutlara konar, konuşur insan

Saçların öyle sarmış ki ruhumuBaktığım bütün aynalara dolanmışGözlerini iri iri gözlerini bıraktığınSakladığın gözlerini saçlarınla örBir ben görmeyim ama nasılAynalara doladığın saçlarınla oy

Çoğu kez bulutlara konar, susar insan

Güneşe gülen gözlerindi sandım sadeceMeğer güneş ellerin meğer güneş kalbinmişHer gün denizlere bıraktığınBir gün bulurum umuduylaOkyanusların en derine daldığım

Çoğu kez bulutlara konar, sever insan

Sen tut ki ben deliyimİşte böyle böyle yenidenDal dal tomurcuk tomurcukYeniden ölürken her şeySenle yenilen ama yenidenSonra hep sevinen senleKöklerinden baştan başa sarılan sanaböyle bir ben

Page 78: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

152 153

Çoğu kez bulutlara konar, ölür insan

Ne çok sevmekti öyle seninkisiBir duvarın ötesindeydi her nefesiNe bir gece sessizliği duyurduNe de karanlığa düşen bir ay gölgesiBöyle bir sevmek bir daha sevmekHep bu şairin en son nefesi

Çoğu kez bulutlara konar, ölür insanÇoğu kez bulutlara konar, sever insan

DEĞİRMEN

S e l a h a t t i n T o l a n

Beyhude geçen ömrün kahreden kıyısındaBenliğimden ayrıldım hayatın akışında

Ömrün hengamesinden bir yaprak daha düştüSokaklar sakinleşti duruldu, akşamüstü

Heyuladan haberdar hırçınlaşan serçelerBir hayal âlemine başlarken sonsuz sefer

Ateş rengine dönmüş hüzünlü, yaslı dağlarHakikat sınırında nöbet tutan atlılar

Ufkun hazin yerinde güneş elveda diyorGurub hayale gebe gölgeler beliriyor

Zaman dehlizlerinde ruha kurulmuş pusuBaştan başa cezbeden bir hayalet ordusu

Hepimizin ruhunda küçük küçük hücrelerAkşam saatlerinde aşkla raks eden renkler

En büyük hakikatmiş yalnızlıkla kavrulmakRuha can veren sesi esen rüzgarda bulmak

Geliyor ardı sıra bir bir yetim saatlerRuhu çarmıha geren devesa işkenceler

Zamanın kirpikleri insana dar ağacıKırılsın artık kalem gelsin tarifsiz acı Âlemi yakar yıkar suskunluğun böylesiDört bir yandan süzülür düşer hayal perdesi

Page 79: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

154 155

Kulakları tırmalar kapının gıcırtısıYalnızlık fark edenin hiç bitmeyen acısı

Rüzgarın kamçısıyla titreyen mum ışığıTüten aşkın nârıyla karanlığın aşığı

Metruk bir hanedeyim uçuşuyor perdelerEski tozlu raflarda anılar, hikayeler...

Camı isli çerçeve karşımda yamuk yumukYüzlerde tebessüm yok, sûretler hepten donuk

Ruhumu arındıran derin bir sükunet varAlın yazısı gibi duvardaki çatlaklar

Akreple yelkovan semazen edasındaPervaneler kavrulur odanın lambasında

Zaman mengenesinde yüreğimiz sıkışmışBaşıboş hayallere umutsuzluk karışmış

Zaman takılmış sanki aynı yerde duruyorÇaresiz yalnızlığı duvarlar haykırıyor

Hayatın testisinden ruha damlarken zamanYalnızlık hayallerin demir attığı liman

Her an kapımı çalar saatin tik taklarıCanlanıyor ansızın mazi kalıntıları

Hatıralar mihmanım geçiyor birer birerOdanın her yerinde inlerken saniyeler

Uzaklarda parlayan belli belirsiz ışıkGerçek hayalle hemhal ruh âlemi karışık

Zamanın döngüsünde gün geceyle arkadaşAy kendinden mi geçmiş bulutla sarmaş dolaş

Bir de uzakta çalan eski zaman şarkısıCanlanıyor ansızın zihnimde hatırası

Hayalden gerçeklere başlamışken gelgitlerAşka sevdaya dair değişmez nasihatler

Akıl feryat ediyor sıtma nöbetlerindeHatıralar kaybolmuş ömrün labirentinde

Hakikatler ömrümüze saplarken çivileriZaman yok edemiyor mazideki izleri

Istırap mazimizin gizli kalmış yanıdırSükut gözlerden ırak inziva mekanıdır

Gayemiz gidenleri tekrar bulup sataşmakSorgulanan hayata yeniden çentik atmak

Bu dert ruhlarda yara çok eskiden beridirBazen hüzün verse de yalnızlık bizimledir

Prangalar çürüdü nihayet buldu törenGeçmişle geleceği öğütüyor değirmen

Page 80: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

156 157

KIBLEGAHA SECDELE MURADINI

M e h m e t Y a ş a r G e n ç

Firakın dara çeker, hicran kuşatır seniÇığlık düşürdüğün iz, aşkta yaşatır seni

Gönlünün dağlarında hüsran biter, bu baharUmudunu gölgeler, duyduğun derin ahlar

Göçüp giden zamanın ardına düşen sükûtYüreğinde raks eder, ağlatır öksüzleriYanılgılar şehrinin göğüne çöken bulutSele verir ansızın, dere tepe düzleri

Elem fırtınasında suskunluk, denizindirHer boşluğun yanardağ, aşkı yutan, gizindir

Kan rengi çığlıkların, gezginleri korkuturBinlerce yıl ötenin ezberinde okutur

İliklerine kadar efkâr solarken şehrinMeddücezir zamanlar, yüreğin hırpalıyorKırık dökük ve hüzün, gecen ne kadar derin!Sokağında donan kış, şiirin tırpanlıyor

Vefasız kelimeler sürerken devranınıSiyah beyaz bir ömür, yaşıyor viranını

Varlığında bulunmaz, ne bir töhmet; ne de şânHakikatin aynası, gök ağlatan dervişân

Göğünde buz kesilen çaresizlik, kader mi?Saçakları ok gibi deliyorken bağrınıMüzmin olan bu derdin yollarında keder mi?Yenilgiler mahşerin, çoğaltıyor ağrını

Güz toplanır içinde, unutulmuş delisinKördüğüm yıllarının tenhalarda, elisin

Kış konan menziline cemreler gökten düşsünFecre dokunan yanın, vuslatına dönüşsün

Gürül gürül akmalı ırmakların, gözündenİklimleri bürüsün, canhıraş yürüyüşünMeğer gündüzlerinin garipliği, sözündenÖylesine aşikâr, geceni bölen düşün

Topla dua kuşların, uçur, selam ederekLey ü nehar gitmeye, mecnunlara çöl gerek

Çırpınan yüreğinle nağmele, yâr adınıKıblegâha secdele, kalbinin muradını

Uzat ellerin, değsin Süreyya yıldızınaKaygılarını bırak, sevda zırhını kuşanHeyecanın katarak yetişirsen hızına?Bütün tenhalarını eyleyecek ürûşan

Gündüzünün ahından; geceleri devşir, gelMahrem adımlarını acın ile düşür, gel

Merhametin yurdundan omuzlan geleceğiYitiğini bulmaya adımlarsın gerçeği

Sonsuza mühürlenmiş aşkın lügatindesinOzanlar dillenerek ömrünce söyler seniKuru ekmek bir de su, belki bir zeytindesinYolundan yürüyenler, kim bilir neyler seni?

Page 81: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

158 159

BİR SİYAH BİR BEYAZ

E m r e S a r ı h a n

Bir köy yakın, bir köy uzakBir köy yeşil, bir köy kurakBir köy komşu, bir köy yalnızBir köy dolmuş, bir köy ıssız

Bir şehir yavaş, bir şehir hızlıBir şehir mutlu, bir şehir yaslıBir şehir gaz, bir şehir kömürBir şehir anlık bir şehir ömür

Bir ülke ileri, bir ülke geriBir ülke miras, bir ülke alın teriBir ülke fakir, bir ülke zenginBir ülke beyazın, bir ülke siyah rengin

Bir dünya yaşam, bir dünya ölümBir dünya huzur, bir dünya zulümBir dünya buzul, bir dünya çölBir dünya birleş, bir dünya böl

ŞUBAT ÖKSÜZLERİ

D e n i z Z e y b e k

Doğurmadım ama doğdum;İnsanın daima küçüldüğünü gördüm.Karnımda kaç dikişli şiirin izi kaldı daSolan çiçeklerin sayısından bildim.İki “Yalnızlık” şiiri düşük yaptı böylece:Sanırım biri Ahmet Erhan’dan diğeri Nilgün Marmara’dan.Oysaki ben bu doğumumda seni anmayacaktım Ahmet Erhan!Uluslararası bir jeton bulup Sylvia Plath’i aramıştın,Bense elimde senin yarım bıraktığın konyakla bir başka şubat şairine koştum.

Sonra baktım varamadım hiçbir yere, gerisin geri döndüm yurduma;İki adımlık odamda oturup sümbül kokan şiirler yazdım sana.Kartopuna sarıp bu soğuk ayda fırlatmak istedim şapkana.Sadece şiir yazdığımı sanma!Lirik bir güneş bulup oturdum altına;Mektup yazdım sayfalarca.

-kâğıt fiyatları artsa da-Elimi uzatıp yakaladım gitmekte olan hercai menekşesini,Koydum mektupla birlikte bir zarfa.

Hilesiz bir aşktı benimki;Kimseye reklam diye izletmedim, gazetelere manşet yapmadım seni.O güzel adın gönül dilimde hep pelesenkti.Teneffüsü bile olmayan bir okuldu aşk,Alsam bilgelik diploması, y/arar mı ki?

Seninle Dârülbedâyi Caddesi’nde buluşmuştuk;Kaç gece sayıkladımsa adını, o kadar beklettin.Defalarca kez baktım sağıma soluma,Zamanı tuttum

-nefesimmiş gibi-Boğulurcasına!

Page 82: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

160 161

Görüştüğümüzde ay ocaktı,Fındık ocakları yanardı;Şairleri ve sevgililerini polisler götürmüştü,Aşksızlar, küstahça gülmüştü.Sen, unuttun beni tiyatro sahnesinde;Çektin perdeyi üzerime.

-yani-Dârülbedâyi’de ilk ve son buluşma...Artık bana b’ulaşma!

Ozanlar, aynı türküleri söyleyipAynı gazeller çalıyordu gramofonlardaVe bunlar hâlâ haz veriyordu insanlara.Zaman geçip dönemler ayrışıyordu,Sözcükler zamanı aşıyordu.

İşte bak! İki şubat öksüzü daha;Tezer Özlü, yaşamın ucundan el sallıyor Deniz’le bana.Kınalı ellerimi uzatamasam daTüm kovaları, balıkları selamlıyorum iştahla.

Yaklaşırken 27 Mart,Hiç anlamadığım bir dilde tirat at denize;Türkçe’nin derinliğinde boğulalım Muhsin’le.

-İtiraf edemem senden önce-

Sanma ki bu şiir sana,Ne Sylvia’ya ne Marmara’ya!

-Ahmet-Bu şiir yaşamaktan öte bir seçeneği kalmayan bana,Bu şiir şubat enkazının sağ kalanlarına!

BİRAZDAN

G ö k h a n U z u n

Birazdan ses tellerim kısılacakİçimde birikenler kursağıma asılacakOmuzlarım yükten kasılacakSabredin gözlerimBirazdan dolacağız

Birazdan bir haber alacağızKimimiz düşeceğiz kimimiz doğrulacakAnneler evlat kusacakSabredin ışıklarBirazdan söneceğiz

Birazdan aklımız karışacakAma korkmayınGözlerimiz ile yüreğimiz aynı hizada yarışacakSabredin balonlarBirazdan uçacağız

Birazdan sabah olacağızÜstümüz başımız bulut kokarAra sokaklara bile gün akar yineNiye?Belki bir şair yazmayı terk eder diyeSabredin takvimlerBirazdan kopacağız

Birazdan kaybolacağızHangi resmin gölgesine sığınacağızOrtadoğu’da ayak izlerimizi bulacağızSabredin çiçeklerBirazdan solacağız

Page 83: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

162 163

Birazdan güleceğizDirilip dirilip tekrar öleceğizBir akşam sonrası geri geleceğizSabret ey kıyametBirazdan kopacağız

Birazdan tütün saracağızGöğüslerimizde duman saklayacağızYarınlar kurtuluş! Ama unutacağızSabredin dudaklarBirazdan konuşacağız

Bir az’dan büyükse eğerSabredin çocuklarBirazdan öleceğiz

6 MEVSİM

M u s t a f a A y g ü n

I. DOĞUM

Kar ile dolu ve ardından güneş ve yağmur.Ardından nehir, bir deniz ve sonra okyanus.Bir gemi, uzun bir yolculuk ve sonunda kara.Dar sokaklar, uzun binalar ve yuvaya dönüş.

II. BEBEKLİK

Bir koku, sonra tat ve doyuş.Bir kalp atışı, sonra bir iç çekiş ve ardından dokunmak.Sonra tutmak, bir an gerilmek ve sonunda bırakmak.Ardından bir fısıltı, sonra bir hayal ve rüyalar.

III. ÇOCUKLUK

Sonra uyanmak, düşünmek ve ardından konuşmak.Ve dinleyiş, sonra anlayış ve unutuş.Ve kapı, kaldırım taşları ve ardından asfalt.Yollar, ışıklar ve sonra tabelalar.

IV. GENÇLİK

Kırılan bir oyuncak, sonra kalem ve ardından cüzdan.Kaçamak bir bakış, ardından bir mektup ve sonra buluşma.Askerlik, bir özgeçmiş ve ardından düğün.Sonra samimiyet, ardından alışma ve yabancılaşma.

Page 84: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

164 165

V. YETİŞKİNLİK

Bir bebeğin boşlukta yankılanan sesi,Bir çocuğun anlaşılmayan gürültüleri,Bir gencin kendi kendine sayıklamaları,Ardından duyulmamak ve suskunluk.

VI. ÖLÜM

Ve bir haber, sonra sela, ardından musalla.Bir dua, ardından hıçkırık ve hellallikler.Derin bir çukur, soluk bir ceset ve üstüne kara toprak.Sonra kar ile dolu ve ardından güneş ve yağmur.

ARDIÇ VE KUŞ

T a l h a K u r u

Çiçeklerinin ortasında böyle duruyorHer şey acıya yazgılı gibi yanılgıyaSırrını vermiş ve hayâya kanatlanankederin bahçesinde ey gamınıbir kuş gibi taşıyan nereye? Diyesorduğunda ve çağrıdan habersizbahtı akşam olan ağaçtansözün iğnesini düşürüp göğüslerindesakladığında ‘korku’ senden kafesindegecenin asâsı ile kaderimi düğümlediğinde kedere

ve O’na, nûrunu en son tutuşturan ağacadek sessizce peçesinde yol alan ardıca

ne söylemek için buradasın? Ey dilimi çözen, nereye dek,

kudretin göğsünde saklandı seninmeleklerin hiddetini ikazla birokumak için kapkara güvercingövdesiyle örttüğün yel zehirharflerle dolu oysa bâbil değilkuruntuna renk veren ateşkadehlerinde pınarı sunulanDil gecenin vekiliyle yüzleşdiye böyle bir anda geldi sanayalnız seyir ve aldanışın içinve günden uzak iki yay içinitaatin kaleme ve arınmaya

Page 85: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

166 167

idi ki her seslenişte rikkatle bir çiftismin ardında düşüşü işittiğin vakit

oku diye onu… tüm semâ

ansızın, nesnelerin kitabı kılındımelekler yahut figürler, nisandasolan huş ağaçları, içte nasılsaşekillenen kıvrımlarıyla, tadıorada var oldu ve derinlerekarşı görünmezleşen şarapgenişledi parlak gözlerinin ardındaipekten harmanisiyle bitapduyumlarının unuttuğu sâdâiçin göle dahi seslenildidurak ol mana diye bilinen karanlığa;tutuşan ve yanan adına

dek sessizce gecenin eşiğindeve böyle bir sözün beşiğinde

…sallanan güneşler gibi… Efendim… duy

sana aitti üzerine örtündüğün geceyaprağı ne gecenindi ne de ipeğinsenin kuyunda bulanan suydu ilkinyüreğin niçin beklemeye ilikli diyesoran bambaşka bir öğüde ve kumaparmağınla karanlığı ipince dokuyarakseslerin kalıntısını titrettiğinde uykudakuşların ardında gizleneni duymakiçin ansızın ağır korkuyla açılanlar

o göle doğru kuşatılmış ve susuzkaldılar yol boyunca ne uzun dallarne tutkun ‘hiç kimsenin gülü’ uçsuz

bucaksız bin ‘yığın yaprak’ kokusuydu seninoku diye bildiğin ve öyle ört onu, öyle giyin

gecenin nalınları söylenip terk edilince anımsayışlabasamağını kimsesiz ve lekesiz kılanve dahi yanışını mühürleyen anımsayışla

Page 86: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

168 169

NAKKAŞ

Y u s u f K a r a d o ğ a n

Heyhat! Bu sefîne-i dünyâda ben şehir şehirSensiz bir geceye yelken açıyorum nehir nehir

Gidiyorum gözyaşlarımla bir ırak diyâra.Sînemde buruk bir sızı; yolculuk sonbahara…

Aylar var ki hâlâ hayâllerimdesin senUfukta bir bahar var; anne nerdesin sen?

Keşke her an sevginle yanıp sevginle kor olsamVisaline erene dek düşlerimde var olsam

Hatıralar kulağıma seni fısıldayan bir ışık…Her lahza dokunur tokmağıma tâ maziden tık tık!

Sensiz bu diyârda çorak çöllerdeyimSensiz kervan geçmez ıssız illerdeyim

Göçüp gitsem ötelere belki yazar adım, kuytu bir kabir taşındaBelki de senin birkaç damlacık kutlu gözyaşında…

Göz pınarlarımdan akan yaşlar derya oldu bakKaderim bu artık: inci inci ağlamak…

Anneciğim nur ayaklarının altına olayım taşSensin dünyamı süsleyen usta “Nakkaş”

Ruhum vuslat vuslat diye inliyor hicranlaDüştü ömür sâhifelerim bir bir hazanla

Şu gurbet denen yerde hasretinle günlerce bekledim,Hüznüme binbir hicran bestesi ekledim.

Uzat n’olur şefkatli ellerini, gül gibi soldumİnsanlar içinde yapayalnız bir insan oldum.

Gönlüm huzûra erecek sana kavuştuğu an.Ey gözümün ışığı, ey canıma can!

Kalbimin derin sularında inci mercansın sen,Kör gözlerime nûr, rûhuma bâki bir cansın sen.

Sen ki yeryüzündeki biricik şefkat elçisiCennet diyarının en güzel incisi…

Page 87: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

170 171

ÖLÜ ZAMANLAR

R a m a z a n B o r a n

Bilmem ki hangi zamandı yitip gittiğimYollar yabancı, şehirler dargıngönlüm çöllerde mecnunadressiz bir bulut gibi ağlıyorSensiz her güne bin azap veren beyhude zamanınaynası kırılmış, gözleri kör bakıyor

Sensizlik bu kentin ocağına yıldırım gibi düşdü gülümGüz yaprakları bağrımda ıslak, zamansa ölüydü

Öyle bir yerinden kanıyor ki biçâre yanımDibini göremediğim bir heyulanın çığlığından akıyorum Şimdi ölmeyeceksem, neden? Ertelenmiş bir sevincin donuk camlarından bakıyorumşimdi sönmeyeceksem, neden?

Hüzünlü bir sevdanın kuytusunda patlayan güneşesoğuk bir mühür gibi vurulduysamçılgın bir gülümseme bekleme benden yeniden yorumlansın bakışlarım Bakarken aydınlığın pusuyla öpüşen penceresindenkarlı bir dağdan önce,ondandır sıcak bir iklimin rüyasına dalışlarım

Âsi bir uğultu usulca söndürüyorgecemin harlı gözlerinidurmadan kalbimin raylarından trenler geçiyorAcının hükmünü en iyi kim verebilir? Yağmurlar alnımda buğulanyorGök kubbeye asılan niyazım Belki de bu gece son buluyorGel ey sevgili! Baharında ağlayan nâr aşkına

Sensizlik, mor bir filizin uçlarından siyaha düşürdü gülüNeşenin rengi melâl, vuslat nağmeleri büyülüydü

Sevdam, bir nehirdin yüreğimde çağlayanŞimdi garip bir serçe gibi titrerken ardındanGülümsüyor ötelerden firak, nasıl bir nâra düştüÖtme ey bülbül! Sakın bırakma beni kanatlarından Gönlüm derin derin uçurumlara düştü

Ey benim can yerimeEy benim can seferime hançer gibi saplanan!Yoluma hasımsız ağıtlar serip ağlatan!Her serenatta ölümün şubatlı yanı söylenirduy artık, ey yâr!Rüzgârın her dokunuşunda ruhların nişanı söylenirbir ah aşkına

Page 88: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

172 173

NEDA

H ü s e y i n A r s l a n

Terazi ve Balık

Bir kefesine terazinin yalnız Neda konsaÇekmez ağırlığı diğerine tüm eşya dolsaSığamadı kefeye dünyayı sırtlayan balıkOkunmadı adı tartıya, liste kalabalık

Dün

Varlığın nimettir, her an, kıymetini bileneYokluğuna mecnun kılınmış neylesin ki bu kulDolanıp da kapı kapı varlığını dileneÇıkarsa pazara kendini, kimse vermez bir pul

Karaydı sevdalar pembe beyaz kadından önceBaşka bir isim bilmezdik senin adından önceBu sevda masalı kader kitabında başta yazılıGökte yıldız, içte kalp, dışta kalem kaşta yazılı

Bugün

Filizlendi aşk gönülde kalu beladanSesi olan her şey sustu buz kesti zamanMelekten meleğe fısıltı, kim bu doğanHep mutlu olsun, doğum günü kutlu olan

Seni seviyoruz sultanım her bahar rengindeHangi gül açar gönlünde, gönül bunun derdindeKimseler anlayamaz, nasıl bir masal tadındaSöylenmez, dinlenmez bir öykü, aşk gizli adında

Ufka dal, hüzünlen, adımı an bin ahla benimUmutlar paklamaz, alnımdan vur silahla benimKoştum bir hayale, sindim kuytuya usul usulRuhum kırk yama aramı açma siyahla benim

Yarın

Kandı gönül, göze yabancı güneşe, aya kaldıYalancı bahar yüz gösterdi, gül dünyaya kaldıHayal bile kurulamaz; ancak rüyaya kaldıVuslat mı, belki başka bahara, ukbaya kaldı

Ey aklı baştan alan, ey sözü dile dolayanArtık heyecan vermiyor hayat; yalancı sahneEy şu canımızı su eden, ey dile yol alanSevgili, vefa göster kal u belâdaki ahde

Umut

Ses ver pembe beyaz kadın senden bir seda olsunBir nefesin çöl yorgunu ruhuma deva olsun

Page 89: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

174 175

İÇİNDE

Ü m i t Ç e t i n

Bir âşk öyküsüdür bu tende cân var içindeÂşktan öte yol yokmuş hikâye yol içinde

Yalın ayak başladık bu uzun yolculuğaAmmâ bilmezdik ki biz neler var ki içinde

Ermeden sırrına biz âşkın ne olduğununYol başladı tek dünyâ bîhaber biz içinde

Tâ derûna daldı ki kirpiğin ok misâliHâlâ durur âziri sinemin tâ içinde

Ten tene bir değdi de yandı cânımın cânıBelliydi ki bir ömür sığdırdın cân içinde

Müşerref oldu ân cân o bir çift âhu gözleCân pervâne sense şem habl-i cân var içinde

Gamzen ki mezar bana gömüleyim derineO mezar ki Kârûnlar fazlası var içinde

Velev ki bir meftâyım yüzün her sathı yurdumDudağın kenarında mezârım var içinde

Câna cân katan yâ Rab yüceler yücesi senŞimdi bizden bir âti var o cânân içinde

Bir değil bin bir gazel yetmez arz-ı ahvâleBu şem-e her dem Ümid pervâne var içinde

LİBÂS-I ÂŞK

N i h a l M i r d u g a n Y e y g ü n

Hayatın dudaklarından düşerken bağrımın başıArzuladığım tek bir şey, mâverâya iştiyaktıEvvel zamanın deminde, demlenince gözüm yaşıDuydum ki; gamlar gamlandı, sükûtlar ayyuka çıktıDuydum ki; nefsî susmanın, dört yana sardı telâşı

Cefâsın çektiğim gamlar vücûd şehrinden geçerken‘Bir safâ bahşedelim gel’dedim, yüzüme hor baktıRuhumun hümâsı göğün maviliğine uçarkenCan ile ten arasına perme perişan hâl çöktüGönül göğünden tufanlar koptu, bir o kadar erken

Pekâla, payıma düşen sükûtun sesi nicedirÇün, maverâyı kaplayan efgânım bahtımı büktüGözü giryan gecelerde yüreğin dili secdedirEğildim; gecenin ulvî eli bereketi döktüAnladım; muhtaç olduğum manâ, inceden incedir

İmdi, yüreğe yerleşti o âsûmanî kubbelerVelev, aşkla dolup taşan debbelerden cihân aktıBereket akıyor sel sel... yeşerecek mi habbelerKi, serin serin fecr vâkti, duayla secdeye kalktıVelev ki, ışk yağmurundan em buldu müzmin nedbeler

Hâk bu, cihâna doludur, her yerdedir, gökte, yerdeEy! Gönül kiri yuyanlar mübarek arş imân koktuDerman olan umudların ait oldukları sırdaGeceyi titreten gamlar bile nâlesinden korktuDuydum; İlâhi’den emir duyanlar kalmazmış zorda

Page 90: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

176 177

Amma, her soru, içinden soru doğurur değil mi?Bu, sırların içinde sır olan müthiş bir meraktıGüller nebattır velâkin, maşuk çağırır değil mi?Maşuk çeşmesinden içen her aşık, aşka duraktıO durakta, gül aşığı bülbül, bağırır değil mi?

Susayan elbette bulur ,dağ yolundaki pınarıBir ân, gül dikene düştü, bülbül feryâdlardan bıktıDediler, pınar pınarsa tanır yüreği yanarıBu feyz,bu hâz nedir Yâ Râb?... Gönlümü inşirâh burktuDuyun veliler, erenler ! Âşk beni ne hâle soktu

“Gelün hey dertlüler gelün bu derdümden siz de alun”Seslenirken koca derviş, âlemde dertsizler çoktuDertsizler! Âşk divânında imdi kalun bre kalunSözlerim bîmecâl kaldı, avazımdan dilim sarktıÇilelerin ışk bağına hemân dalun bre dalun

Örümcekler nasıl örer, o ip incecik ağınıDedim; bu mülkün sahibi Mâlik’i bilmek gerektiYâ da, hangi kudret yıkar, Ferhât’ın Şirin dağınıO Ferhat ki, cânı âşka kurban olmuş bir yürektiNasıl ki! ‘O’ âşk, andelîbe buldurdu gülün bağını

Hisset! Manâ zenginleşti, geceler uhrevîleştiGöğün kapısı açıldı, gördüm... ne kadar büyüktüDuydum; gökten ahenk indi, o güzel sükût devleştiGördüm; seheri gördüm de ne mutlu ki, şafak söktüDuydum; gafille, uyanık, yendi, yenildi, dövüştü

Niçün, namus üryân kalmış, hayâlar sıyrılmış, niçünGeçin, zehr içmekten geçin, bu ayan beyân açıktı

“Bir lokma, bir hırka” deyip, edepli bir libâs biçinEhli irfan meclisinde, “O” ne keskin bir bıçaktıHemân âşk içün ummândan pırıl pırıl abâ seçin

Bu şi’rde yazdıklarım hep evrak-ı dilde kalırkenVelhâsılı; bunca telaş ,hissedip “O”nu duymaktıBulanıp, durulup her dem Hâk nefesini alırkenUmmana karıştığımda gaye manâya doymaktıDevrân dönerken, bu aciz kulun yılları dolarkenİş bu elime el verdim, maksûdum libâs giymekti

Page 91: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

178 179

BİRİ OLSA

Ö z d e n U y s a l

Yazdıklarım bir gün ele geçerse,“Okunsun” bu diyecek biri olsa.Üzerine bakıp ince ince,

“Basılsın” bu diyecek biri olsa

Hayat yıpratınca zayıf şeklimi,Belki hatırlar birileri ismimi.Yere düşmüş eski resmimi,

“Duvara asılsın” diyen biri olsa.

Geçmiş zamanı andığım zaman.Çaresizlik içinde kaldığım zaman.Kendimi kimsesiz sandığım zaman

“Nasılsın iyi misin?” diyecek biri olsa.

Kayboldu gitti karanlıkta ışıklar.Geçti ömrümün ilkbaharı âşikar.Her hayat içinde bir sırrı saklar.

“Sırrını saklarım” diyen biri olsa.

Hayat uçurdu beni, rüzgârda savurdu.Binbir dert binbir sıkıntı aldı getirdi.Gülmedi bahtım, günlerim hep yetimdi.Derdimi dinleyip anlayacak biri olsa.

Karşı koymak ne çaredir ki gelene.Hülyalar hoştu ama gerçekler elemleFeryat figan ettim, ağladım kime ne?

“Ağlatmam seni” diyecek biri olsa.

Derdimi anlamaz eşim dostum bile.Peşimi bırakmaz o büyük çile…Her şey yalanmış, her şey nafile.Yarama merhem sürecek biri olsa.

Dostlarımın çoğu eylese nazar,Deseler ki “bu iyi bir insandır, güzel yazar”Can verdiğim yerde sessizce bir mezar,

“Kazılsın” diyecek biri olsa.

Page 92: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

180 181

KİRAZ KAHVESİ

M e r t U z u n

Baharı tutuşturan serçeler,Bakma dalgaları yatıştırdığıma.Deme bu inceden bir çağrıdır,Değme daha incelmedim.mayıssızlık,bu bahar bende bir sancıdır.

Dağlar senden hoşnut olsun,‘’daha yükseklere’’ deyip çizdiğin,Yaylaların memnun.Bakışların bulutlara,Düşerse yorgun,Söyle beraber içelim,Şöyle güneşten olsun,Heybetli bir ağacın altına,İki kiraz kahvesi.

Nedir diye sor bana,varlığım yokluğunda cefa.Neyim diye bak bana,yokluğum yokluğuna aşina.

İstersen kulak asma,ama gönül as yazdıklarıma.Çelme takmayla da uğraşma,naz’dan adımlarına.Çoktan hazır gel soğutma,kiraz kahvesi dudaklarına.

Köprüler senden sualci olsun.‘’zora gelemem’’ deyip çizdiğin,martıların yükün.Gülüşlerin balonlara,düşerse sürgün,söyle beraber içelim,şöyle kıyıdan olsun,heybetli bir bulutun altına,iki kiraz kahvesi.

Nedir diye sor bana,derdim derdine şifa.Neyim diye bak bana,dermanım dermanına sefa.

İstersen tuz basma,ama gönül bas yazdıklarıma.Sarmakla da uğraşma,kan durmaz yaralarına.Çoktan hazır gel soğutma,dudak kahvesi kirazlarına.

Page 93: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

182 183

ŞEHİR

A t ı f E m r e Ö z d e m i r

Boylu boyunca kapılar alnımda kahırYaprak düşünce nem tutuyorumBir zeminin tozunda yüzler bulmaktırZor değil kapı koluna dokunan bilirBabalarını evde bekleyenÇocuklardan anlıyorum

İnsana eşyayaVe ıslık çalamayan tüm çocuklaraTürküler söylenirdi bu şehirdeAğaçların rengini hatırlamam tekAma bir tomurcuk vardı düşümdeVe kadınlar ağarırdı tütün kokan perdelerdeSoramadım hiç neden ölürdü kuşlarZannederdim bir balkondan atladılar

Adamlar ölürler ki bu dünyada sabırTaş gibi bir durumdur hareketsizIlık sulardan geriye kalanlar ayrılırIrmaklara koşarken beyaz ve sessizBir dem var ki hüzzamdır apaçıkTerli fanilasında büyür çocukların

Kollarım toprak ister ki yar’a konsunAma düşünce daha bir güzeldir yaraEllerim barut olur patlar bir ışığaLambalar kanar ve geriye ne kalırsaBu şehrin nüfusundan düşülür

Ayık ve kalibreli sesler titretirSemt pazarlarında karpuz kabuklarınıKi ben yalınayak süslerim sokaklarıİki sokak arası çamaşır ipiyle tutunur

Ve taze saçaklar besler karanlıklarıBir sarımlık günden bu yanaMerdivenler ne aşağı ne yukarıUslu kaldırımlara nispet örtülürDemir çiçeklerin korkulukları

Şehir göz çukurlarımın olduğu ismiŞehir asma tavanlarda lale bahçesiSır duyumlar içerlenirken kulaklarımaYalnız değilim biliyor beniTop oynayan sokak ve akşamlarBüyürken adamın kırık bir cam için gözleriAma korkuyordu çocuklar

Page 94: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

184 185

YOL

F a t m a E r ç a ğ l a r

Anne saçlarımı yıka ve balıksırtı örUykuya dalmadan önce üstümü örtYanağıma nemli bir buse bırak içimi ısıtanHayır, ne olur anne, beni oraya yalnız gönderme!Ben bilmiyorum dönemeçli yollardan geçmeyiSağımı solumu seçemiyorum daha,Yakın, uzak ayırt edemiyorum.Dehşete düşerim eğer yolumun üzerinde görürsem bir köpek,Ve yakalanırsam polisler tarafından…Sırtımda yalnız bırakılmışlığın ağır yüküyleDizlerim tutmaz yolun sonunu göremem anne…Yaprak yaprak dökülür gözlerimden yaşlarYol bulanıklaşır, düz gidemem.Dudaklarım değmez birbirineİki kelamı yan yana getirip bir cümle söyleyemem.Kulaklarım işitmez bir kereSorsam yolumu kimse gösteremez.Yapma ne olur anneBırak, bu yol senin yolun,Ve herkesin yolu ayrı ayrıdır zırvalarınıTut elimi birlikte gidelim.Bitmemesi gerekir senin yolununBenim yolumun başladığı yerde…

SES

M u s t a f a S e l m a n Ç a l t e p e

Usul adımlarla yürüyorduYine İstanbul’u taşıyordu İstiklal CaddesiSağ elinde bir sıcaklıkSol göğsünde sızıAğzında en son yediği Beyoğlu çikolatasının tadıZar zor duyuluyordu tramvayın sesi

İlk köşeden sola döndü‘Bu kadar yakın mıydı Eyüp’ diye düşündüSağ elinde bir ıslaklık

‘Nemdendir’ dedi, türbeye yürüdüBiri ismini bağırdı sanki ardındanTam dönecekti, göğü çınlattı ezan sesi

‘Gözlerim mi bozuldu’ dedi içindenYer gök bulanık ve ayrıcaSesler niye hep bu kadar derindenBaşını kaldırdığında ilk rekâtın secdesindenKöyünde buluverdi kendiniÜrperdiğini hissettiBir yerde düğün mü var acabaNedir bunca silah sesi

Sol göğsü tutuşuyordu sankiSağında döndü baktıBir yanda baba eviKarşıdaki duvarın dibindeOnlarca insan gölgesiOğlunu gördü sonra biraz uzaktaElinde yeni aldığı oyuncak arabaEşini seçti zorla gözleri

‘Eşim niye ağlıyor’ diye sordu usulcaDoğduğu mahallenin camisindeAğlamaklı bir sala sesi

Page 95: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

186 187

‘Mehmet’ diye bağırdı biri arkasındanTelaşlı ve figanvariSağ elinde bir sıcaklıkSol göğsü basbayağı yangın yeriKırmızı yıldızlar kayıyordu gökyüzündenBir sağa bir sola, onlarcası birdenAyağını oynatmak istediAyaklarını hissetmiyorduBaşında bir sürü insan sesi

Neden kalabalık bu kadar köy meydanıBayram mı var, ne bu bayraklarHep bir ağızdan ne diyorHırsla ve öfkeyle bu insanlarAz çok duydu hemen dibindeki gencin sesini

‘Kim ölmezmiş’ deyip kızdı sonraHem sadece meydanlarda avaz avazBağırmakla mı bölünmüyor vatanlar

‘Ben ölüyorum bak’ dedi içinden genceNe olacak ardımda bıraktığımBana muhtaç ve beni seven insanlarLafını kesti imamın sesi

Dayanamadı ve haykırdı en sonundaBenim adıma hakkımıNe hakla helal ediyorsun be adamBen senin için gittim ve öldümHem de gidemem diyeYavrumun gözlerinin içine bakamadanÖyle haybeye hakkımı helal etmemNe sana ne hepinize, adam kayırmadanİki elim iki ayağım yakanızda öbür taraftaİnerse tek bir gönderden bayrakDinerse tek bir minarede ezan sesi…

Page 96: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

188 189

SES BİR, İKİ..!

N i l g ü n Y ı l d ı r ı m

I

Ses bir, iki..!Yanıyordu zamanda göğsümün ipliği,Habil’i andım o gün vakitlerden ikindi.İlk kanın akışı karışırken semayaKabil’in günahı ekildi toprağa.Sesim boğuldu o anda birden,Gözümün karası akını sararken..!

II

Bir çocuktum o zaman Asya’nın elinde,Rüyamdan uyandım ateşin eşliğinde.Tüm dünyayı kaplarken nefretin yürüyüşü,Yüzünden alındı bir çocuğun gülüşü!Elinden kaydı yıldızının ışığı,Çocuğum rahat uyu sorma artık barışı!

III

Bir anneydim o zaman günlerin birinde,Gözümü açtım al bir göğün dibinde.Yavrularım uzanmış yatıyor yerde,Adım adım saydım bir tüfek önlerinde.Önce ses vardı aradım kendimi,Bulamayınca yerinde sıcak bedenimi!

IVBir babaydım o zaman hatırladım her şeyi,Sarınca kalbimi nefretin ateşi.Yetmez mi bu kan susayan nefsinize?Allah’ın merhameti inmezken göğsünüze.Anladım o zaman gömecekler beni,Tararken düşmanlar silahlarla bedenimi!

V

Bir kızdım o zaman gencecik bir iklimde,Ellerim kirlenmiş düşmanın dilinde.Bir muştu bekledim bunca zaman dünyadan,Sarsıldı bedenim yağan yağmurdan.Eskiden dolanırken ipler ayağıma,Baktım dolaşmış çoktan boğazıma!

VI

Bir kıtaydım o zaman bilmem hangi karada,Üzerimde olurken çok sayıda can feda.Bir karış toprak için kurdun bölük, orduSen etrafı yıkarken insanlık yanıyordu.Tek bir vatan parçası doyurmadı gözünü,Alırken insanlığın gecesi, gündüzünü!

VII

Bir sestim o zaman anın birinde,Duymamak ne mümkün tüm dünyanın dilinde.Anadolu’dan yükseldi Ata’dan bir yakarış,

‘’Yurtta barış, dünyada barış’’Gündüzden çekerken karanlık ellerini,Her taraftan kapladı umut bedenimi.

Page 97: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

190 191

VIII

Bir şehittim o zaman Anadolu’nun göğünde,Merhameti hissettim bir ananın göğsünde.Yanarken kıtalar Nemrut, Yezit elinde,Yeniden canlandım ışıklar içinde.Soluğum artık değmeyecek sanırken,Bir emirle saf aldık binlerce şehit birden!

IX

Bir insandım o zaman Anadolu ilinde,Sessiz kalamadım olduğum yerde.Göğsüm sıkıştı içimin sancısından,Binlerce masumun sessiz acısından.Akınca kanı dikişin yarasından,Uzattım elimi kıtalar arasından.

X

Ses bir, iki..!Kurtarırken düşmandan masumun gövdesini,Kapattım şimdi bir anın perdesini.Düşmanın zakkum dili geçerken elime,Dolandı son sözler prangalı dilime.Nefesim çarpıp dönerken aynadan,Duyuldu sesim küçük bir kıtadan..!

NUR BANU

H a t i c e A r ı t ü r k

Dilberi ehram alır menzili maksuda gider.Hatemi dilbest alır dideyi mihnet gider.

Baktı gözler kıldı nazar şivekârın gönlüneOlmaya senden güzel mâhtaban olsa gider.

Önce nazar etti bize işveyi Leyla gibiBizi çıkmaz derde salıp; şimdi ağyara gider.

Katili rüzgarı ger eserse rüzgar sanaDeğmesin tek bir nazar çünkü yârime gider.

Bakma öyle gözlerime çünkü bugün son günümdürYa esersen şimdi es yoksa bu avâre gider.

Ömer’e etme nazar ger olmazsa gözde hayâBaki kalır aşkı pakin ama nur banu gider.

Page 98: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

192 193

AYRILIK KURŞUN BİR TABUT

M e h m e t D e l i k a n

Sarende bir bakışın güleç gecesine bırakılmış bir kaç not.Sessiz ve derinden duyulan bir saygıyı namelere şırıngalıyordu firak.

Fiyakalı bir vedaAyrılıkta bile ayrı bir edaÖldüğüm resmedilir.Ne bir Selâ, ne bir seda

Sonu üç noktalı cümlelere bağlı bir kaç güzel cümle kurmak gelir içimden

Tutuklu hisler firar ederVe beni açığa vururTazecik bir acı koparKopar da ayrılık ilmek ilmek işlenir bedenimeTerzisi dostturİğnesi elvedaİpi vaveyla

Kurulmuş bir yolcu sofrasıAğalar eğlenirSırça kahkahalar nispet eder gökyüzüneRamak kalmışVurulan tüm kavuşmaların kavuşmasınaSanki yarın gibiAma asla der gibi

Ve gidiyor gitmekte olanBir uzun çizgi çiziyorAlın çizgisi gibiYeni kara kalem koşturan ilkokul çocuğumun çizgisi gibiUzun ve soluksuz

Neymiş bu vuslatNeymiş bu varmakYa da bilememek

Tur Dağı bile ayrıldıHira yalnız

Delik deşik bir bakışBilirsin diye başlayan banel cümlelerÖğreniyor insanÖğreniyorÖğretiyorBazen hocaBazen talebeİşte başlamak elif be...Ve bu varış nere’ye...

Evet,Ayrılık çakılmışTabut tabutKurşun kurşunKimi zaman tabuta sokmuş o kurşunKimi zaman tabutu çivilemiş.

AyrılmakHicranVe sayre...

Page 99: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

194 195

BAĞI DEHRİN MANZARASI

A l i D i k e n

Sayamadım kaç gündüz oldu sonra kaç gece,Bir aşılmaz oyundur ki aklımda bilmece,Zamanı raks ettiren cinnet yine boy verdi,Taze kanlar fokurdadı, damarda göğerdi,İndi tepeden damarlar nam salarak göğe,Yedi düvele geçit vermez yerinde teke,Azgın bir kurt uludu, rol değişti çakalla,Orman sustu, yol yarıldı, sessizliği alla,Geldi evvelce biri fezadan biri sağdan,Yere indi gökler aldı hıncını dağ dağdan,Usulca beklerken dereler, nizam sallandı,Kat kat gök, pul pul yer; madde ve ruh çalkalandı.Aslan ve köpek iki benzemez iki silah,Med vakti aslan, cezir vakti köpektir siyah.Karanlık kol kol indi, çöktü üstüne şehrin,Çeşmi afet bir baktı da, başı döndü dehrin.Tepeler düzleşti, yerden cehennem fışkırdı,Kulak verdim yere, fıs fıs İblis›ten lakırdı,Maden üstünde bomba, yer altında öğrenci,Definenin üzerinde çanakla dilenci!Heyhat, beyhude telaşın, asüman bulutlu,Derdin meyve yemekse o ağaçlar çaputlu,Irmak hazin, yatakta kan ağlıyor akarsu,Tepesinde asmakat, seni burda yakar su!Bir ifrit bir helezon gibi iner bahçeden,Bir hürriyet uğultusu, şu bizim serçeden!

Beyin sancılı cambaz, koğuşudur cinnetin,Yatak güvensiz bölge, aslında felaketin!

Yıldızlar ufuklarda kaybedilmiş bir ayna,İniltiler geliyor tepemizden ve korna,Cenk usulca şehrin sokaklarına çöküyor,Her yerde iniltiler hep simsiyah döküyor.Taksimi bol kar yağınca caddeler fısıltı,Madde insanüstü vehamet, her laf dırıltı.Yara patladı, civarında veba tetanoz,Kalyon kalyon kafes insan, üstünde kavanoz.Kağıt iki yüzlü, şekil benzemez kaleme,Zaman katilidir zamanın, mekan cereme...Karamsar bir tablo karambolde işbu duvar,Şek çalkantılı mecra, ellerinde canavar!Atomlarda savaş var, en büyüğü pozitron,Makas iki sivri keski, hengamesiz nötron...Tenhalar karışık, işbu çakallar voltada,Atlas üstü cetvel, kalem; yunuslar oltada!..Tutuştu salkım salkım yerden bir kibrit gibi,Tamtamı boş veranda, buldular ki en dibi...Yerden fışkırdı, bir baktı etrafı bitişmiş,Pencerede mor siyah bulutlar, her yer pişmiş... Doğu’dan üstüne dörtnala süren süvari,Bir kımıldanış, boşluğa inat mekanvari.Tahtadan şövalye, bit pazarından manzara,Selam dilde tutuklu, iman başka bahara...Kılıç oldu hamken işbu demir örse gelip,Beynim cinnet mekanı, cinnet geceyi delip.

Fecr selasında, isli teneşirde bir mefta,Saf saf fırkalar durur, onun son hali afta!

Page 100: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin

196

Page 101: Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları · Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması) Bu kitap KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin