hp may s 15 - ATOato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2015/Mayis2015.pdf · Buluşma” 16 Mayıs...

16
Şakran raporu açıklandı TTB, Şakran Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ile ilgili inceleme raporunu açıkladı. Raporda kurumdaki kötü muameleden bahsedilerek çocuk cezaevlerinin kapatılması gerektiği bir kez daha vurgulandı. 2 )) Gezi Davaları İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün raporunda yer aldı İnsan Hakları İzleme Örgütü, sağlık hizmetlerini hedef alan şiddete ilişkin yayınladığı raporda Ankara ve Hatay Tabip Odalarına açılan davalara da yer verdi. 3 )) 3 günlük G(ö)rev tamamlandı Sağlık Bakanlığı'nın nöbet ve angarya iş dayatmasına, sağlık çalışanlarını ceza puanları ve iş akitlerinin feshiyle tehdit etmesine karşı tüm ülkede 20-22 Mayıs tarihlerinde yapılan 3 günlük G(ö)rev etkinliği yüksek katılımla tamamlandı. 11 )) Direnen metal işçileri kazanıyor Türkiye'nin otomotiv üssü haline gelen Bursa'da başlayan ve dalga dalga yayılan metal işçilerinin direnişinin sonunda işçilerin yüzü güldü. Tofaş ve Mako’dan sonra Renault’ta da anlaşma sağlanırken direniş devam ediyor. 12 )) İade Adresi: Ankara Tabip Odası Mithatpaşa Cad. No: 62/18 06420 Kızılay ANKARA P.P. 44 Yenişehir Ankara Direniş iki yaşında Taksim Gezi Parkı’nın imar izni olmadan yeniden inşa edilmesine engel olmak amacıyla 2013 Mayıs ayında başlayan ve dayanışmanın en güzel örneğinin sergilendiği, renkli ve mizah yüklü görüntülerle hafızalara kazınan, direniş 2 yaşında. 15 )) Mayıs 2015 Sayı: 69 hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü Türk Tabipleri Birliği Asistan ve Genç Uzman Hekim Kolu tarafından asistan hekimlerin yaşadıkları sorunlara dikkat çekmek için düzenlenen “Büyük Buluşma” 16 Mayıs Cumartesi günü ODTÜ Vişnelik Çim Amfi’de gerçekleştirildi. 6-7 )) “Büyük Buluşma” asistanları bir araya getirdi Güncel Aile hekimliği Güncel Güncel Güncel Yastayız, isyandayız Samsun Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Hastanesi’nde görev yapan göğüs cerrahisi uzmanı Dr. Kamil Furtun’un katledilmesini ve çalışma ortamlarında uğradıkları şiddeti protesto eden sağlık çalışanları 1 Haziran Pazartesi günü tüm Türkiye’de iş bıraktı. Sabah saatlerinden itibaren özel hastaneler de dahil olmak üzere, hastanelerde, ASM’lerde, TSM’lerde ve muayenehanelerde Dr. Kamil Furtun’u anmak üzere iş bırakan sağlık çalışanları, gün içinde gerçekleştirilen çeşitli etkinliklerde de Sağlık Bakanlığı’nı protesto ederek, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nu istifaya çağırdılar. Sağlık Bakanlığı’nın, hiçbir şeyin sorumlusu değilmiş gibi sabah tüm sağlık çalışanlarını 15 dakika iş bırakmaya davet etmesi de ayrıca tepkilere neden oldu. 8-9 )) AKP iktidarının sağlığı ticarileştirme politikalarıyla birlikte yatırımcılara sağladığı kolaylıklar yatırımcıların sağlık alanına yönelmesine ve özel hastane sayısının artmasına sebep oldu. Sadece Ankara’da 13 yılda toplam 21 özel hastane hizmete başladı. 4 )) Özel hastanelerin önlenemeyen yükselişi Batıkent’te açılan Yenimahalle Devlet Hastanesi’nin, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi ile imzalanan afiliasyon anlaşması sonrasında bir gecede eğitim ve araştırma hastanesine dönüştürülmesi huzursuzluğu tırmandırdı. Sağlık emekçileri afiliasyonun hastanenin Ankara ortalamasına göre yüksek olan performans gelirlerinden yararlanmak için yapıldığını öne sürüyorlar. 5 )) “Tabela değiştirerek üniversite hastanesi olunmaz”

Transcript of hp may s 15 - ATOato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2015/Mayis2015.pdf · Buluşma” 16 Mayıs...

Page 1: hp may s 15 - ATOato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2015/Mayis2015.pdf · Buluşma” 16 Mayıs Cumartesi günü ODTÜ Vişnelik Çim Amfi’de gerçekleştirildi. 6-7 )) “Büyük Buluşma”

Şakran raporuaçıklandıTTB, Şakran Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfazKurumu ile ilgili incelemeraporunu açıkladı. Raporda kurumdaki kötümuameleden bahsedilerekçocuk cezaevlerinin kapatılması gerektiği bir kez daha vurgulandı. 2 ))

Gezi Davaları İnsanHakları İzlemeÖrgütü’nünraporunda yer aldı İnsan Hakları İzleme Örgütü,sağlık hizmetlerini hedef alanşiddete ilişkin yayınladığıraporda Ankara ve Hatay Tabip Odalarına açılandavalara da yer verdi. 3 ))

3 günlük G(ö)revtamamlandıSağlık Bakanlığı'nın nöbet veangarya iş dayatmasına, sağlık çalışanlarını cezapuanları ve iş akitlerininfeshiyle tehdit etmesine karşıtüm ülkede 20-22 Mayıstarihlerinde yapılan 3 günlükG(ö)rev etkinliği yüksekkatılımla tamamlandı. 11 ))

Direnen metal işçilerikazanıyorTürkiye'nin otomotiv üssühaline gelen Bursa'da başlayanve dalga dalga yayılan metalişçilerinin direnişinin sonundaişçilerin yüzü güldü. Tofaş ve Mako’dan sonraRenault’ta da anlaşmasağlanırken direniş devamediyor. 12 ))

İad

e A

dre

si:

An

kara

Tab

ip O

dası

Mit

hat

paşa

Cad

. No:

62/

18

0642

0 K

ızıl

ay A

NK

AR

A

P.P.

44

Yen

işeh

ir A

nk

ara

Direniş iki yaşındaTaksim Gezi Parkı’nın imar izniolmadan yeniden inşaedilmesine engel olmakamacıyla 2013 Mayıs ayındabaşlayan ve dayanışmanın engüzel örneğinin sergilendiği,renkli ve mizah yüklügörüntülerle hafızalara kazınan,direniş 2 yaşında. 15 ))

Mayıs 2015 Sayı: 69hekimlerin gücü, hekimlerle güçlü

Türk Tabipleri Birliği Asistan ve GençUzman Hekim Kolu tarafından asistan

hekimlerin yaşadıkları sorunlaradikkat çekmek için düzenlenen “Büyük

Buluşma” 16 Mayıs Cumartesi günü ODTÜ Vişnelik Çim Amfi’de

gerçekleştirildi. 6-7 ))

“BüyükBuluşma”

asistanları biraraya getirdi

GüncelAile hekimliğiGüncelGüncel Güncel

Yastayız, isyandayız

Samsun Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Hastanesi’nde görev yapan göğüs cerrahisi uzmanıDr. Kamil Furtun’un katledilmesini ve çalışma ortamlarında uğradıkları şiddeti protesto edensağlık çalışanları 1 Haziran Pazartesi günü tüm Türkiye’de iş bıraktı. Sabah saatlerinden itibarenözel hastaneler de dahil olmak üzere, hastanelerde, ASM’lerde, TSM’lerde ve muayenehanelerdeDr. Kamil Furtun’u anmak üzere iş bırakan sağlık çalışanları, gün içinde gerçekleştirilen çeşitlietkinliklerde de Sağlık Bakanlığı’nı protesto ederek, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nuistifaya çağırdılar. Sağlık Bakanlığı’nın, hiçbir şeyin sorumlusu değilmiş gibi sabah tüm sağlıkçalışanlarını 15 dakika iş bırakmaya davet etmesi de ayrıca tepkilere neden oldu. 8-9 ))

AKP iktidarının sağlığıticarileştirmepolitikalarıyla birlikteyatırımcılara sağladığıkolaylıklar yatırımcılarınsağlık alanınayönelmesine ve özelhastane sayısınınartmasına sebep oldu.Sadece Ankara’da 13 yıldatoplam 21 özel hastanehizmete başladı. 4 ))

Özelhastanelerinönlenemeyenyükselişi

Batıkent’te açılan YenimahalleDevlet Hastanesi’nin, Yıldırım

Beyazıt Üniversitesi ileimzalanan afiliasyon anlaşmasısonrasında bir gecede eğitim ve

araştırma hastanesinedönüştürülmesi huzursuzluğu

tırmandırdı. Sağlık emekçileriafiliasyonun hastanenin Ankaraortalamasına göre yüksek olan

performans gelirlerindenyararlanmak için yapıldığını öne

sürüyorlar. 5 ))

“Tabela değiştirerek

üniversite hastanesiolunmaz”

Page 2: hp may s 15 - ATOato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2015/Mayis2015.pdf · Buluşma” 16 Mayıs Cumartesi günü ODTÜ Vişnelik Çim Amfi’de gerçekleştirildi. 6-7 )) “Büyük Buluşma”

güncel

Hekim PostasıSahibi:Ankara Tabip Odası adınaDr. K. Çetin AtasoySorumlu Yazı İşleri Müdürü:Dr. K. Çetin Atasoy

Yayımlayan:Ankara Tabip Odası Yayının Türü:Yerel, süreliYayının Şekli:Aylık Türkçe Yıl: 2015, Sayı: 6912.000 adet basılmıştır.

Yayın İdare Merkezi:Ankara Tabip Odası Mithatpaşa Cad. No: 62/18 Kızılay ANKARA www.ato.org.trTel : (312) 418 87 00 Faks : (312) 418 77 94

Yayın Kurulu: Dr. Selçuk AtalayDr. Ebru Basa Dr. Onur Naci KarahancıDr. Gülriz Erişgen Dr. Burhanettin Kaya Dr. Serdar Koç Dr. Mine Önal

Editör:Sibel Durak

Haber Merkezi:Kansu YıldırımSibel Durak

Haber, yorum ve yazılarınızı [email protected] gönderebilirsiniz.Ankara Tabip Odası BasınYayın Komisyonu ürünüdür.Ayda bir yayınlanır.

ATO üyelerine ücretsiz gönderilir.

Baskı öncesi hazırlık: GEO Tanıtım ve Reklam HizmetleriTurgut Reis Caddesi 47/6 06570Maltepe /Ankara Tel :(0532) 664 08 98 Faks :(0312) 230 82 76 [email protected]

Basım yeri ve tarihi: İhlas Gazetecilik AŞ. TurgutÖzal Bulvarı Demirciler Sitesi 1.Cadde No:68Siteler Ankara TEL: 353 29 61 / 4 Haziran 2015

Nusret Fişek Halk SağlığıHizmet Ödülü Yönergesinde be-lirtilen çerçeve ve kurallara göreyapılması gereken başvurularAğustos ayı sonuna kadar süre-cek. Jürinin değerlendirmelerisonucunda da sonuçlar Ekim

ayında duyurulacak. TTB, 2011yılından itibaren “Nusret FişekÖdülleri” kapsamında değişik-liklere giderek “Nusret FişekHalk Sağlığı Hizmet Ödülü”nüve “Nusret Fişek Halk SağlığıAraştırma İnceleme ÖzendirmeÖdülü”nü dönüşümlü olarak ver-meye başlamıştı.

Hekim Postası

Nusret Fişek Halk Sağlığı HizmetÖdülü için süreçbaşladıTürk Tabipleri Birliği tarafından 1991 yılından buyana Türkiye’de halk sağlığı disiplininingelişiminde önemli bir yeri olan TTB eski başkanıProf. Dr. Nusret Fişek anısına verilen NusretFişek Halk Sağlığı Hizmet Ödülü 2015 sürecibaşladı.

Türk Tabipleri Birliği, şiddet,kötü muamele, işkence, cinselistismar iddiaları basına yan-sıyan Aliağa (Şakran) Çocuk veGençlik Kapalı Ceza İnfaz Ku-rumu ile ilgili inceleme rapo-runu 29 Mayıs’ta TTB MerkezKonseyi Başkanı Dr. Bayazıt İl-han, TTB Merkez Konseyi üyesiDoç. Dr. Deniz Erdoğdu, Tür-kiye Psikiyatri Derneği MedyaKoordinatörü Doç. Dr. Burha-nettin Kaya’nın katıldığı basıntoplantısıyla kamuoyuna du-yurdu.

TTB Heyetinin Aliağa (Şak-ran) Çocuk ve Gençlik KapalıCeza İnfaz Kurumuna düzen-ledikleri ziyaretlerden sonraoluşturulan rapora göre çocuk-lar, şiddetten, eşitsiz muame-leden, sık disiplin cezalarından,sağlık hizmetlerine ihtiyaç duy-dukları anda ulaşamamaktan,sosyal-kültürel faaliyetlerin ye-tersizliğinden şikayet ediyorlar.

Şiddet ve kötümuamele raporayansıdı

Yaşları 14-21 arasında deği-şen 54 hükümlü ve 158 tutuk-lunun bulunduğu çocuk ceza-evinde çocukların ifadeleri, za-man zaman gerek cezaevi yö-netiminden kaynaklı, gereksekendi aralarında şiddet ve kötümuameleye maruz kaldıklarını,çocukların birbirlerine cinseltacizde bulunabildiğini, keyfiolarak "mavi odada" tutulduk-larını ortaya koydu.

Raporda, her tür şiddetinortadan kaldırılması için önlemalınması gerektiği, çocuk vegençlerle her türlü iletişimdekaba ve incitici yaklaşım vesözcüklerden kaçınılması ge-rektiği vurgulandı. Hekime, uy-gun tedavi ve tetkiklere ula-şımda, hastane sevklerinin ger-çekleştirilmesinde gecikmelerinönlenmesi, cezaevi hekiminintam zamanlı olmasının sağlan-ması, kampüs hastanesinde tam

zamanlı çocuk psikiyatrisi ala-nında uzman hekimlerin istih-damının sağlanması gerektiğibelirtildi.

“Çocuk cezaevlerikapatılmalıdır”

Basın toplantısında özet ra-poru okuyan TTB Merkez Kon-seyi üyesi Doç. Dr. Deniz Er-doğdu, bu raporun ve sonuç-larının bağlayıcı olması gerek-tiğini vurgulayarak, "Biz TTBolarak ‘Çocuk Cezaevleri Ka-patılsın Girişimi'nin bir bileşe-niyiz. Çocuk cezaevleri kapa-tılmalıdır. Gönlümüzden geçenbudur. Ama eğer bu yapılamı-yorsa, en azından koşullarıniyileştirilmesi gerekmektedir"diye konuştu.

TTB Merkez Konseyi BaşkanıDr. Bayazıt İlhan, raporun içkarartıcı bir tablo ortaya koy-duğunu, çocukların maruz kal-dığı kötü muameleyi bütün çıp-laklığıyla gösterdiğini söyledi.İlhan, raporu resmi kanallardanAdalet Bakanlığı'na da ilete-

ceklerini belirtirken, bunun hepbirlikte mücadele edilmesi ge-reken bir sorun olduğuna dikkatçekti.

Türkiye Psikiyatri DerneğiMedya Koordinatörü Doç. Dr.Burhanettin Kaya da, "Bu, Tür-kiye'de genel olarak cezaevle-rinin içinde bulunduğu duru-mun çocukların gözünden or-

taya konmasıdır" diye konuştu.İnsanların cezaevlerine nedenkonulduklarının gözden geçi-rilmesi gerektiğini belirtenKaya, cezaevlerinin insanlarıyeniden topluma kazandırmaamacının olduğunu, ancak butabloda çocukların bir 'suç üret-me makinasına' dönmesinin ka-çınılmaz olduğunu belirtti.

Şakran raporu açıklandı

Hekim Postası

TTB, Şakran Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ile ilgili inceleme raporunu açıkladı. Raporda kurumdaki kötümuameleden bahsedilerek çocuk cezaevlerinin kapatılması gerektiği bir kez daha vurgulandı

Cumhuriyet Gazetesinde29 Mayıs 2015 tarihinde yeralan “MİT Tırları” haberindetırlarda söylendiği gibi “insaniyardım malzemesi” taşınma-dığı, ilaç gibi bir takım mal-zemelerin altına silahlarınsaklandığı fotoğraflarıyla ka-muoyuna duyuruldu. Haberinyayınlanmasının ardındanCumhuriyet Gazetesi ve CanDündar, Cumhurbaşkanı veBaşbakan'ın hedefi haline ge-lerek casusluk ve devlet sır-larını ifşa etmekle suçlandılar.

Son olarak CumhurbaşkanıCan Dündar için “bedeliniağır ödeyecek, öyle bırakmamonu” sözlerini sarf etti. Busözlerin üzerine Cumhuriyetyazarları ve basın emekçileri‘Sorumlu Benim’ diyerek CanDündar’a sahip çıktılar.

“Bu gazetecilikanlayışına ekmek gibi,su gibi ihtiyacımızvar”

Can Dündar’ı hedef göste-ren sözler üzerine TTB Mer-kez Konseyi, Cumhuriyet ga-zetesine tehdidin halkın haber

alma hakkına saldırı olduğubelirtilen bir açıklama yayın-ladı. “Cumhuriyet’in göster-diği gazetecilik anlayışı tamda halkın ihtiyacı olan gaze-teciliktir. Basın özgürlüğüne,halkın haber alma özgürlü-ğüne, bu gazetecilik anlayı-şına ekmek gibi, su gibi ihti-yacımız var.” denilen açıkla-mada Cumhuriyet Gazetesiya da Can Dündar’ın başınaherhangi bir şey gelmesindesorumluluğun Cumhurbaş-kanı ve Başbakan’a ait olacağıhatırlatıldı.

TTB’den Cumhuriyet’e destekTürk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi, Cumhuriyet Gazetesi'nde yeralan "MİT Tırları" ile ilgili haberin ardından Cumhurbaşkanı RecepTayyip Erdoğan'ın Cumhuriyet Gazetesi ve haberi yazan CanDündar'a yönelik sözleriyle ilgili yazılı açıklama yaptı.

Hekim Postası

Page 3: hp may s 15 - ATOato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2015/Mayis2015.pdf · Buluşma” 16 Mayıs Cumartesi günü ODTÜ Vişnelik Çim Amfi’de gerçekleştirildi. 6-7 )) “Büyük Buluşma”

Hükümet sağlıkta dev-rim sloganı atıyorama rakamlar aksini

söylüyor. Türkiye’de toplam sağ-lık harcamalarının gayri safiyurt içi hasılaya oranı yıllar için-de azalıyor. OECD verilerine göre2008’de bu oran yüzde 6.1 iken2012’de yüzde 5.4’e inmiş. OECDülkelerinin büyük çoğunluğundaartış, Türkiye’de ise azalış var.Türkiye’nin toplam sağlık har-camalarının yurt içi gayri safimilli hasılaya oranı OECD orta-lamasının zaten çok altında, üs-telik yıllar içinde OECD ortala-ması artış gösterirken Türki-ye’ninki düşme eğiliminde. Hazinbir durum.

Benzer bir durum kişi başınatoplam sağlık harcaması için degeçerli. Türkiye’de kişi başınatoplam sağlık harcaması OECDortalamasının çok altında.

Türkiye giderek parasınındaha az bir kısmını sağlığa ayı-rırken pahalı, teknoloji ve ilaçgerektiren tanı ve tedavi işlem-lerinin ağırlığı da paradoksal bi-çimde yıldan yıla artıyor. Has-talıklardan yeteri kadar koru-namayan yurttaşlarımız maliyetiyüksek, her zaman yeterince et-kili olmayabilen yöntemlerle te-davi edilmeye çalışılıyor. Doğruyaklaşım, pahalı olmayan ve et-kili koruyucu önlemlerle halkınsağlığının korunması ve gelişti-rilmesi iken ileri teknoloji ge-rektiren tanı ve tedavi yöntem-lerine olan talep kışkırtılıyor,böylece zaten kısıtlı olan sağlıkharcamalarının ayrıca dağılımıda dengesizleştiriliyor.

Son birkaç haftadır basındamanyetik rezonans işlemlerininsayısında baş döndürücü bir yük-selme yaşandığına dair haberleretanık oluyoruz. Gerçekten deOECD verilerine göre AKP hü-kümetinin 2008-2012 dönemindeyaptığı kişi başı sağlık harca-masındaki artış çok düşük dü-zeyde ve OECD ortalamasındakiartışın da altında kalmasına kar-şın, aynı dönemde Türkiye’debilgisayarlı tomografi (BT) vemanyetik rezonans (MR) gibiileri radyolojik görüntülemelerinsayısında büyük artışlar olmuş-tur.

Kişi başına yaptığı sağlık har-caması 2012 verilerine göre 908

dolar ile OECD ülkelerinin hep-sinden düşük olan Türkiye’de1000 kişi başına düşen BT tetkikisayısı 2008’de 77.7 iken 2012’deyüzde 68 artışla 130.7’ye çıkmış.Artış hızı sağlığa bizden çokdaha fazla bütçe ayıran çoğuOECD ülkesinden daha yüksek.Örneğin diğer OECD ülkelerinegöre daha az sağlık harcamasıyapan Polonya ve Slovenya’nınkişi başı sağlık harcamaları sı-rasıyla 1540 ve 2667 dolar olupbizim yaklaşık 1.7 ve 2.9 katımız;buna rağmen bu ülkelerde 1000kişi başına BT tetkik sayıları2012’de sırasıyla 37.3 ve 52.6ve bunlar bizdeki sayıların yüzde29’una ve yüzde 40’ına karşılıkgeliyor. Yani bu ülkelerin kişibaşı sağlık harcamaları kabacabizden 2-3 kat fazla olmasınarağmen BT sayıları bizim üçtebirimiz kadar.

MR tetkiklerinde, muhteme-len bu hizmet diğer görüntülemeyöntemlerine göre daha fazlaoranda dış alım yoluyla özel şir-ketlerden temin edildiği için, du-rum daha vahim. 1000 kişi ba-şına düşen MR tetkik sayısı2008’de 48.8 iken 2012’de 114.3’eçıkmış: sadece 4 yılda yüzde 134artış meydana gelmiş. Bu artışhızı hiçbir OECD ülkesinde sözkonusu değil. Böylece OECD ül-keleri arasında en az kişi başısağlık harcaması yapma reko-runa sahip olan Türkiye, 2012’de1000 kişi başına MR tetkikisayısında ABD’yi de geçerekOECD lideri olmuş, OECD orta-lamasının iki katından yüksekbir sayıya ulaşmış ve böylecebir başka rekora imza atmıştır.

Basına yansıyan MR sayıla-rındaki durum oldu. Aslında birçok başka işlemde; laboratuartetkiklerinde, ameliyatlarda, an-jiyografilerde,… benzer bir aşırıtüketim durumundan söz edile-bilir. MR ve BT sayılarının gün-dem olmasının nedeni radyolojikgörüntülemenin giderek dahafazla hizmet alımıyla sağlanması(yani ticarileşmenin bu alandadaha yoğun hissedilmesi) veOECD’nin takip ettiği sağlık ve-rileri arasında bu iki yönteminözel olarak bulunması (yani buverilere diğer ülkelerle karşılaş-tırmalı olarak daha kolay ula-şılması) olabilir. Bir başka ifa-

deyle MR günah keçisi oldu amasorun çok daha kapsamlı.

Bu sayısal artışları Türkiyenüfusunun görece genç olmasıylabirlikte değerlendirdiğimizde ta-lebin yüksekliği daha net ortayaçıkıyor. OECD ülkeleri ülkemizegöre daha yaşlı bir nüfusa sahip.Örneğin 65 yaş üstü nüfusuntoplam nüfusa oranı 17 Avrupaülkesinde ortalama yüzde 18.8,Türkiye’de ise sadece yüzde 7.6.Nüfus yaşlandıkça sağlık hiz-metlerine talep artar. Bu ülke-lerden çok daha genç bir nüfusyapısına sahip olduğumuz haldedaha fazla sağlık hizmeti talebiyaratılması ve daha fazla gö-rüntüleme yöntemleri kullanıl-ması, bu talebin gerçek değil ya-pay olduğunu ve yıllardır söy-lediğimiz şekilde kışkırtılmış birtalep olduğunu kanıtlamaya ye-tiyor.

Türkiye’de hekimler kışkır-tılmış sağlık talebi karşısındatükenmiş durumdalar. Artmıştalebi karşılayamayan sistem ne-deniyle hastalar 3-5 dakikayaindirilen sürelerde muayene edi-lebiliyorlar. Dolayısıyla hasta-hekim ilişkisi, tıbbi uygulamanıngeleneksel fizik muayene ve öyküalma aşamaları yok oluyor, he-kimlik ölüyor, ortaya çıkan boş-luk pahalı tıbbi teknoloji ile dol-durulmaya çalışılıyor. Çok kısasürelerde hasta muayene etmeyezorlanan hekimler hem önemlihastalıkları gözden kaçırmamak,hem de olası malpraktis dava-larında kendilerini savunabilmekadına kendilerini daha fazla tet-kik yaptırmak zorunda hissedi-yorlar.

Tetkik sayılarındaki olağan-üstü artış tetkik (görüntü) kali-tesine de olumsuz olarak yansı-yor. Radyologlar giderek artaniş yükü karşısında boğuluyorlar.Raporlamak için ayrılması ge-reken süreler kısalıyor, radyolojiuzmanlarının çalışma süreleriyasal sınırların üzerine çıkıyor,dinlenme hakları gasp ediliyor.

Sağlıkta Dönüşüm Progra-mı’nın poliklinik başvurularını,ameliyatları, laboratuar ve gö-rüntüleme yöntemlerinin kulla-nımını yapay olarak arttırması-nın ve buna bağlı olarak hekim-lerin çalışma koşullarını ve hiz-met kalitesini olumsuz yöndeetkilemesinin önüne geçilmeli.Kısıtlı parasal kaynağımız pahalıtanı ve tedavi yöntemleri yerineetkili bir koruyucu ve birincibasamak sağlık hizmeti inşa et-meye harcanmalı. İşte o zamansağlıkta gerçek bir “devrim”densöz edilebilir.

Dr. Çetin Atasoy ATO Yönetim Kurulu Başkanı[email protected]

Tüketim sarmalına

“devrim” diyorlar

ato’dangüncel

İnsan Hakları İzleme Ör-gütü’nün Mayıs 2015’te ya-yınlanan “Sağlıkta Şiddet”başlıklı küresel raporunaTürkiye hükümeti kısıtlayıcıyasalarıyla konu olurken ra-porda Ankara ve Hatay TabipOdalarına açılan davalar dayer aldı.

Raporda Afganistan, Irak,Suriye sağlık çalışanlarınayönelik saldırılar konusundayüksek risk taşıyan ülkelerolarak sınıflandırılırken ‘en-dişe uyandıran ülkeler’ ara-sında Filistin, Nijerya, Ko-lombiya, Pakistan, Somali,Ukrayna, Yemen’le birlikteTürkiye de sayıldı.

Çıkarılan yasaprofesyonel ve etiksorumluluk ihlalisayıldı

Raporun Türkiye ile ilgilikısmında “Ocak 2014'te Türkhükümeti, ilk yardım hizmetiiçin resmi izin almayan sağ-lık çalışanlarını kriminalizeederek, para cezaları ve biryıldan üç yıla kadar hapiscezası ile karşı karşıya bıra-kan bir yasa çıkardı” ifadelerikullanıldı. Raporda, çıkarılanyasa maddesinin İnsan Hak-ları İçin Hekimler, BM ÖzelRaportörü ve Dünya TabiplerBirliğince doktorların bakıma

muhtaç herkese tıbbi hizmetsunmaya dayanan profesyo-nel ve etik sorumluluklarınınihlali anlamı taşıdığı belir-tilerek ilgili yasa kesin birdille kınandı.

ATO davası dayer aldı

Raporda Sağlık Bakanlı-ğı’nın, tabip odaları aleyhineGezi Direnişi sırasında ihti-yacı olanlara gönüllü sağlıkhizmeti sunduğu gerekçesiyleaçtığı davalar “Türk TabipleriBirliği'ne bağlı Ankara TabipOdası'nın yönetim ve disiplinkurulları da Sağlık Bakanlı-ğı'nın açtığı bir davada, gös-teriler sırasında yaralanangöstericileri tedavi etmektendolayı görevden alınma ta-lebiyle karşı karşıya kaldı.İlk duruşması Eylül 2014'teyapılan dava, Şubat 2015'tekiüçüncü duruşmada düştü.Bir güney ili olan Hatay'dada Hatay Tabip Odası'na karşıaçılan benzer bir dava daEkim 2014'te düştü.” cüm-leleriyle anlatıldı.

Raporda ayrıca Gezi Di-renişi sırasında polisin yaralıgöstericilere alanda acil sağ-lık hizmeti sunan sağlık ça-lışanlarını gözaltına aldığıve bazı durumlarda tutuk-ladığı bilgisine de yer veril-di.

Gezi Davaları İnsanHakları İzlemeÖrgütü’nünraporunda yer aldıHuman Rights Watch (İnsan Hakları İzlemeÖrgütü), sağlık hizmetlerini hedef alanşiddete ilişkin yayınladığı raporda Ankarave Hatay Tabip Odalarına açılan davalarada yer verdi.

Hekim Postası

Page 4: hp may s 15 - ATOato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2015/Mayis2015.pdf · Buluşma” 16 Mayıs Cumartesi günü ODTÜ Vişnelik Çim Amfi’de gerçekleştirildi. 6-7 )) “Büyük Buluşma”

güncel

Başkent Ankara’da özel has-tane sayısı AKP iktidarıyla bir-likte önlenemeyen bir yükselişegeçti. Ankara’da 2002 yılınagelene kadar; 1968’de hizmetegiren Çankaya Hastanesi, 1974yılında açılan Özel Güven Has-tanesi, 1992’de açılan BayındırSöğütözü, 1998’de açılan Ba-yındır Kavaklıdere, 1997’de açı-lan ve artık Veni Vidi Grubuylaanılan Çağ Hastanesi, 1998 yı-lında hizmete başlayan ÖzelOrtadoğu 19 Mayıs Hastanesiolmak üzere toplam 6 özel has-tane bulunuyordu. 2002 yılın-dan itibaren AKP iktidarınınsağlığı ticarileştirme politika-larıyla birlikte yatırımcılara

sağladığı kolaylıklar yatırım-cıların sağlık alanına yönelme-sine ve özel hastane sayısınınartmasına sebep oldu. SadeceAnkara’da 13 yılda toplam 21özel hastane hizmete başladı.Son yıllarda açılan hastanelerholding hastane adıyla anılıyor.

Balgat ve Söğütözügözde

Ankara’nın Manhattan’ı ola-rak adlandırılan ve EskişehirYolu, Söğütözü, Balgat, Yüzün-cüyıl’ı kapsayan bölgede gözlegörülür bir yapılaşma yaşan-maya başladı. 2002’de Armada,2007’de CEPA, 2010’da Kent-park, 2014 yılında da Cumhur-başkanı Recep Tayyip Erdo-

ğan’ın açılışını yaptığı Next Le-vel alışveriş merkezlerinin hiz-mete girmesi ve özellikle kamukurumlarının buraya taşınmasıbölgede hastane sayısının art-masına sebep oldu. 1992 yılındahizmete başlayan Özel BayındırHastanesi’nin bulunduğu Es-kişehir yolu üzerinde 2004 yı-lında Özel TOBB ETÜ Hasta-nesi, 2008 yılında Özel Medi-cana International Ankara Has-tanesi hizmete girdi. Balgat’ta2003 yılında hizmete giren ÖzelAkropol Hastanesi ile beraber2010 yılında açılan Özel KoruHastanesi ve son olarak 2014yılında açılan Özel MemorialHastanesiyle birlikte üç taneözel hastane bulunuyor. Yü-züncüyılda’da 2005 yılındanbu yana Özel Yüzüncü Yıl Has-tanesi hizmet veriyor.

Kamu hastanesi yok Kamu hastanesi yönünden

eksik kalan Yenimahalle, Sincanve Etimesgut da sağlık yatı-rımcılarının iştahını kabartanbölgelerden. Batıkent’in en eskiözel hastanesi olan Özel BilgiHastanesi 2007 yılında açıldı.Aynı semte 2014 yılında AnkaraMedical Park Hastanesi geldi.Sincan’daki özel hastanelerdenLokman Hekim Hastanesi2008’de, Özel Koru Sincan Has-tanesi de 2012’de hizmete baş-

ladı. 2014 yılında ise Özel Er-yaman Hastanesi ve EtimesgutÖzel Etimed Hastaneleri bubölgede hizmete giren özel has-taneler arasında yerlerini aldı.

Kavaklıdere halatercih edilenyerlerden

Kavaklıdere özel hastane sa-yısı açısından hala diğer semt-lere göre açık ara önde. 1968yılında açılan Çankaya ve 1998yılında hizmete giren Özel Ba-yındır Kavaklıdere hastaneleri

dışında Kavaklıdere’de 2005 yı-lında Özel Akay, 2006’da Ka-vaklıdere Umut, 2014’de LivHospital Hastaneleri bulunuyor.2011 yılında Birlik Mahalle-si’nde Özel Çankaya Doruk Has-tanesi, 2012’de Oran’da Acıba-dem Hastanesi açıldı.

AKP iktidarı döneminde Ke-çiören’de Özel Keçiören Has-tanesi, Maltepe’de Özel KudretInternational Hospital, Etlik’teÖzel Lokman Hekim Etlik Has-tanesi, Polatlı’da da Özel PolatlıCan Hastanesi olmak üzere bi-rer özel hastane açıldı.

Hekim Postası

LokmanHekim

Hastanesi

EtimesgutÖzel EtimedHastaneleri

ÖzelEryamanHastanesi

Özel KoruSincan

Hastanesi

ÖzelAkropol

ÖzelMemorialHastanesi

KavaklıdereUmut

Hastanesi

LivHospital

Hastaneleri

Özel ÇankayaDoruk HastanesiÖzel Ortadoğu

19 Mayıs Hastanesi

ÇağHastanesi

Özel KudretInternational

Hospital

Özel LokmanHekim EtlikHastanesi

Özel BilgiHastanesi

AnkaraMedical

ParkHastanesi

BayındırKavaklıdereHastanesi

ÖzelKeçiörenHastanesi

Özel ÇankayaHastanesi

Özel GüvenHastanesi

Özel Medicana InternationalAnkara Hastanesi

Özel KoruHastanesi

Özel AkayHastanesi

ÖzelBayındır

Hastanesi

ÖzelYüzüncü

YılHastanesi

Özelhastanelerinönlenemeyenyükselişi

AKP iktidarının sağlığı ticarileştirme politikalarıyla birlikteyatırımcılara sağladığı kolaylıklar yatırımcıların sağlık alanınayönelmesine ve özel hastane sayısının artmasına sebep oldu. SadeceAnkara’da 13 yılda toplam 21 özel hastane hizmete başladı.

Page 5: hp may s 15 - ATOato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2015/Mayis2015.pdf · Buluşma” 16 Mayıs Cumartesi günü ODTÜ Vişnelik Çim Amfi’de gerçekleştirildi. 6-7 )) “Büyük Buluşma”

güncel

29Mayıs 2015 tarihin-de bir meslektaşımı-zı daha sağlıkta dö-

nüşüme kurban verdik. SamsunMerkez Göğüs Hastalıkları ve Gö-ğüs Cerrahisi Hastanesinde görevyapan Göğüs Cerrahisi UzmanıOp. Dr. Kamil Furtun çalıştığı has-tanede uğradığı silahlı saldırı so-nucu ağır yaralandı ve çalışma ar-kadaşlarının tüm çabalarına rağ-men ne yazık ki yaşamını kaybetti.Olayın gerçekleşme biçimindensaldırganın silahlı olduğunu farkeden meslektaşımızın müdahaleetmek isterken saldırıya uğradığıanlaşılıyor. Basından öğrendiğimizkadarıyla katil bu kez bir hasta yada hasta yakını değil; kısa süreöncesine kadar hastane kantinindeçalışmakta olan bir kişi.

Acı bir tesadüf eseri bundan üçyıl önce, 17 Nisan 2012 tarihindeGaziantep’te çalıştığı hastanedebir hasta yakınının bıçaklı saldırısısonucu yaşamını yitiren meslek-taşımız Dr. Ersin Arslan da birGöğüs Cerrahisi uzmanıydı. Şiddetverilerinin raporte edildiği ve TTBve bağlı odaların şiddet konuluçalışmalarının derlendiği Türk Ta-bipleri Birliği Şiddete Sıfır ToleransÇalışma Grubunun web sayfasın-daki “Kaybettiklerimiz” bölümündesilahlı saldırı sonucu yaşamınıkaybetmiş olan meslektaşlarımız-dan üçünün Göğüs Cerrahisi vebirinin de Kalp ve Damar Cerrahisiuzmanı olduğu bilgisi yer alıyor.Aynı sitede, bir SABİM şikayetiüzerine hazırladığı savunması elin-de iken yine çalıştığı hastanedeyaşamına son veren Acil Tıp Asis-tanı Dr. Melike Erdem’e de sonderece anlamlı bir biçimde “hekimeyönelik şiddet sonucu kaybettiği-miz” meslektaşlarımızın arasındayer verilmiş.

Bazı güncel şiddet verilerinipaylaşmadan ve şiddetin son bul-ması için verilen mücadelede hanginoktada olduğumuzu belirtmedenönce doğrudan silahlı saldırı so-nucu yaşamını kaybeden meslek-taşlarımızın uzmanlık disiplinlerigereği mesleki yaşantıları süresincebüyük ve riskli operasyonlar ger-çekleştirmek zorunda olduklarınıbir kenara not edelim. Söz konusuuzmanlık alanlarında görev yapanhekimlerin tıbbi kötü uygulamalarkonusundaki yasal mevzuata rağ-men yine bu disiplinlerin doğası

gereği defansif davranamayacak-larını da notlarımıza ekleyelim.

Sağlıkta şiddette nedurumdayız?

Ankara Tabip Odası’nın 9 Mart2015 tarihinde Bilgi Edinme Yasasıkapsamında sorduğu sorulara ve-rilen yanıtlardan edindiği şiddetverileri Beyaz Kod sisteminin ak-tive olduğu tarihten itibaren gü-nümüze kadarki tüm vakaları içer-mektedir. Bu yanıta göre BeyazKod sistemine 14 Mayıs 2012’den9 Mart 2015’e kadar toplam 31bin 767 şiddet başvurusu gerçek-leştirilmiştir. Şiddete en çok he-kimler maruz kalmaktadır. Bu ta-rihler arasında gerçekleşen şiddetvakalarının 10 bin 945’i fiziksel,20 bin 822’si sözel şiddet vakasıdır.

Şiddete uğradığı gerekçesiylebaşvuru yapan sağlık çalışanlarıarasında 18 bin 42 hekim ve 13bin 725 hekim dışı sağlık personeliyer almaktadır.

Bu süre zarfındaki 35 aylık şid-det verisinin ortalaması alındığındaher ay yaklaşık 907 bildirimde bu-lunulduğu ve bu orana göre günlükşiddet bildirim ortalamasının 30olduğu anlaşılmaktadır.

Her ay 313 fiziksel şiddet vakası(Yumruk, darp, linç, sopa, silah,delici, kesici aletler aracılığıyla)ve 595 adet sözlü şiddet vakası(Küfür, alay, aşağılama yoluyla)yaşanmaktadır.

Her ay 515 hekim sözlü ve fi-ziksel şiddete maruz kalmaktadır.

Bakanlık önlem almıyormu?

Sağlıkta şiddetin önlenmesi ko-nusunda Sağlık Bakanlığının bü-tünlüklü bir tutum belgesi yokama buna zaten yapısal olarakimkan da yok çünkü Bakanlığınşiddete yaklaşımı mevcut sağlıkortamının şiddetin üremesi içinadeta bir tür besiyeri işlevi gördüğügerçeğini inkara dayanıyor. Şid-detin kışkırtılmış sağlık hizmetitalebiyle bağını kurmaktan özenlekaçınan bu yaklaşım Sağlıkta Dö-nüşüm Programının hastanelerisağlık çalışanları açısından nasılbir can pazarına dönüştürdüğügerçeğini de görmezden geliyor.En genel anlamda vurgulanmasıgereken Türkiye’de OECD ortala-masının çok üzerinde bir poliklinikbaşvuru sayısına ulaşılmış olduğu

gerçeğidir. Verimlilik kriterlerineuygun bulunmadıklarında Birlikbünyesinde küme düşme olasılığıolan, işletmeleştirilerek kendi ge-lirlerini yaratmak zorunda bıra-kılan kamu hastaneleri şiddet va-kalarının en çok gözlendiği sağlıkkuruluşlarıdır. Birlikler bünyesindeşiddet vakalarının görülme sıklı-ğında ilk sırada Eğitim ve Araş-tırma Hastaneleri yer almakta veardından Devlet Hastaneleri gel-mektedir. Eğitim ve AraştırmaHastaneleri ve Devlet Hastaneleriaynı zamanda en çok poliklinikbaşvurusu yapılan sağlık kuru-luşlarıdır. Şiddet yine en çok buhastanelerin polikliniklerinde vehemen ardından yine bu hastane-lerin acil servislerinde yaşanmak-tadır. Ülkemiz aynı zamanda OECDülkeleri içerisinde nüfusunun üze-rinde acil başvurusu yapılan tekülkedir.

Hal böyle iken..36 saat aralıksız çalışmak zo-

runda bırakılan, yorgunluk ve uy-kusuzluktan neredeyse ayakta düşgören, performans baskısı altındabezdirilen ve her türlü angaryayazorlanan, çalışma koşullarına bağlıonlarca mesleki riskle ve iş kazasıihtimaliyle baş başa bırakılan sağ-lık çalışanlarının insanlık dışı ça-lışma koşullarını iyileştirmeden,ölçülüp değerlendirilmesi mümkünolmayan o galat-ı meşhur “hastamemnuniyeti” beklentisine karşılıkvermesini beklemek en hafifindeninsafsızlık değil midir? Bugün retrobulunabilir ama epikriz raporla-rındaki “Şifa” ya da “Salah” dahi omüphem “hasta memnuniyeti”ndendaha ele avuca gelir kavramlardı.Dolayısıyla öncelikle şiddetin biryan ürün olduğunu kabul etmekve şiddetin ürediği çürümüş sağlıkortamının iyileştirilmesi için mü-cadele etmek zorundayız.

Öteki türlü sayılarla da ortayakonulduğu üzere yeni alınan yada geliştirilen tüm teknik önlem-lere, yasal mevzuata, hastaneler-deki çalışan güvenliği komitelerininve Meclis’teki araştırma komis-yonlarının varlığına rağmen şid-detin son bulmak şöyle dursunneden bir türlü azalmadığını veşiddete neden yeni kurbanlar ver-mek durumunda kaldığımızı an-layamayız.

Yasımızı tutalım ama yalnızcayas tutmakla kalmayalım çünküsağlık bir sermaye birikim alanıolarak görüldüğü ve bu alan karbeklentisiyle şekillendirildiği sürecesağlık ortamındaki kirlenme veçürümenin de önüne geçilemez veyine şiddet kanıksanır ya da ola-ğanlaşırsa “görevi başında öldü-rülmek” bir süre sonra hekimliğinde fıtratından sayılacaktır.

Buna izin vermeyelim.

Dr. Ebru Basa ATO Genel Sekreteri [email protected]

Sağlıkta şiddetnasıl sona erecek?

Temel atma töreni 9 Haziran 2008’de yapılanve 1 Haziran 2010 yılında Yenimahalle DevletHastanesi adıyla hizmete başlayan hastane 17Temmuz 2014 tarihinden itibaren afiliasyon pro-tokolü imzalayarak Eğitim Araştırma Hastanesistatüsü kazandı.

Hastanenin isminin değişmesi dışında hasta-nede hiçbir şeyin değişmediğini anlatan birhekim “Eski hizmet hastanesinin sadece tabelasınıdeğiştirerek burayı üniversite hastanesi yaptılar.Sincan Devlet Hastanesi’ndeki arkadaş üniversitediye hastayı buraya sevk ediyor, hastalar burayaüniversite hastanesi diye geliyor. Afiliasyon son-rası basamaklar değişti, bu çok büyük bir sıkıntı.Acile gelen hastayı başka yere gönderemezsiniz,çünkü artık burası üniversite ama bizim beyincerrahımız yok. Burası hizmet hastanesi içingüzel ama üniversite hastanesi olacak durumdadeğil. Tabela değiştirerek, isim değiştirerek buiş olmaz.” açıklamasında bulundu.

Yeni kadrolar geldi Afiliasyon sonrasında Yıldırım Beyazıt Üni-

versitesi kadrosundan genel cerrahi, fizik tedavi,acil servis, çocuk bölümüne yirmiye yakınkadro verilirken iki farmakolog ve bir de sporhekimi hastaneye atandı. Hastaneye sonradangelen personel Yıldırım Beyazıt Üniversitesi kad-rosundayken, sağlık emekçilerinin çoğunluğuSağlık Bakanlığı kadrosunda buluyor.

Çalışma huzuru bozulduSağlık personeli afiliasyonun hastanenin An-

kara ortalamasına göre yüksek olan performansgelirlerinden yararlanmak için yapıldığını önesürüyor. Yıldırım Beyazıt’tan gelen yan dal uz-manlarının performanslarının daha fazla olma-sından ötürü çalışma huzuru bozulmuş durumda.Bu konuda bir hekim “Sakat doğmuş bir sistemvardı, performans sistemi. Birçok insan gerçektenciddi anlamda çalışarak, emek harcayarak birşeyler alıyorlardı ama yan dalcıların performanspuanları daha yüksek olduğu için efor harcama-dan ciddi puanlar kazanıyorlar, bu da huzursuzlukyaratıyor.” açıklamasını yaparken afiliasyonuniptali için topladıkları dilekçeleri Kamu Hasta-neleri Kurumu’na ilettiklerini söyledi.

Hekim Postası

“Tabela değiştirereküniversite hastanesi olunmaz”Batıkent’te açılan YenimahalleDevlet Hastanesi’nin, YıldırımBeyazıt Üniversitesi ile imzalananafiliasyon anlaşması sonrasında bir gecede eğitim ve araştırma hastanesinedönüştürülmesi huzursuzluğutırmandırdı. Sağlık emekçileriafiliasyonun hastanenin Ankara ortalamasına göre yüksekolan performans gelirlerindenyararlanmak için yapıldığını önesürüyorlar.

Page 6: hp may s 15 - ATOato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2015/Mayis2015.pdf · Buluşma” 16 Mayıs Cumartesi günü ODTÜ Vişnelik Çim Amfi’de gerçekleştirildi. 6-7 )) “Büyük Buluşma”

Türkiye’nin değişik il-lerinden büyük buluşmaiçin sabahın erken saatle-rinde Ankara’ya gelen asis-tanlar Ankara Tabip Oda-sı’nda düzenlenen kahval-tının ardından “Büyük Bu-luşma” için ODTÜ VişnelikÇim Amfi’ye geçtiler. “BüyükBuluşma”ya asistan hekim-lerle beraber Ankara TabipOdası Genel Sekreteri Dr. EbruBasa, Yönetim Kurulu ÜyeleriDr. Mine Önal, Dr. AsumanDoğan, Dr. Rıza Özbek, Dr.Onur Naci Karahancı ile uzmanhekimler de katıldılar.

Şenlik havasında geçen bu-luşmada Ankara Tabip Odası,Türkiye Psikiyatri Derneği,Türk Nöroloji Derneği, Adli TıpUzmanları Derneği, Türk To-raks Derneği, Türk OftalmolojiDerneği stantlarının yanı sıra,“Özgecan Aslan Kadın AsistanHekim”, “Dr. Melike ErdemMobbingle Mücadele”, “Dr. Er-sin Arslan Sağlıkta Şiddet”, “Dr.

AtaSoyer Tıp Öğrencileri”, “Dr.Mustafa Bilgiç Sağlık Çalışan-larının Sağlığı”, “Soma İş Sağlığıve Güvenliği”, “Gezi Parkı Top-lum ve Çevre Hekimliği”, “İs-tanbul Protokolü İnsan Hakla-rı”, “Ali Gül ve CinsiyetçiliktenArınmış Sağlık”, “Kazanan Asis-tanlar” stantları kuruldu.

Büyük Buluşma için topla-nan asistanlar ilk olarak çalış-

maşartları içinde yaşadıkları

sorunları doğaçlama şekilde fo-rum tiyatro etkinliğinde dilegetirdiler. Ardından asistanlarınyaptıkları değerlendirme son-rasında çalıştıkları kurumlardaasistan eğitimine önem verenöğretim üyelerine plaket vermetörenine geçildi. Törende İs-

tanbul Üniversitesi’ndekirektörlük seçimlerini açıkara almasına rağmen rektör

olarak atanmayan Dr. RaşitTükel’e, İstanbul MedeniyetÜniversitesi Tıp Fakültesi Rad-yoloji Anabilim Dalı’ndan Dr.Murat Acar’a, Hacettepe Üni-versitesi Adlı Tıp Anabilim Da-lından Dr. Ramazan Akçan’a,Dokuz Eylül Üniversitesi TıbbiPatoloji Anabilim Dalından Dr.Kutsal Yörükoğlu’na, AnkaraNumune EAH Enfeksiyon Has-

talıkları ve Klinik Mikrobiyo-loji’den Dr. Aysel Kocagül Çe-likbaş’a, Hacettepe ÜniversitesiÇocuk Cerrahisi Anabilim Da-lından Dr. Tutku Soyer’e, ŞişliHamidiye Etfal Eğitim ve Araş-tırma Hastanesi Radyoloji Kli-niği’nden Dr. Muzaffer Başak’ave İstanbul Üniversitesi ÇocukSağlığı ve Hastalıkları AnabilimDalı’ndan Dr. Özgür Kasapçopuradına asistanı Dr. ÇiğdemOruç’a plaketleri takdim edildi.

Plaket töreninin ardından“Söz Direnen Asistanlarda” et-kinliği çerçevesinde kendi has-tanelerinde mücadele verip ka-zanımlar elde edilen asistanlardinlendi. Ankara Tabip OdasıHukuk Bürosundan Avukat En-der Büyükçulha tabip odalarıdesteğiyle yürütülen mücade-lede elde edilen kazanımlar ko-nusunda asistanları bilgilen-dirdi. İstanbul İşçi Sağlığı veİş Güvenliği Meclisi adına birkonuşma yapan Doktor-AvukatYıldız Ertuğ Ünder de sorun-ların çözümünde örgütlü ol-manın önemine işaret etti. “Bü-yük Buluşma” Pilli Bebek gru-bunun konseriyle sona erdi.

Dr. Kutsal Yörükoğlu “Yanlış kurgulanmış makinada,çarklardaki dişlileriz. Ben budişlilerden birinde, eğitimbölümünde, işimi doğruyaptığımı onaylayan bir ödülaldım ama burada bulunmaklakendimle çelişiyorum çünküçocukluğumda hırsızlarıyakalayan polise ödülverildiğinde yakalamayananiye ceza verilmiyor derdim.”

asistan hekimler

Dr. Muzaffer Başak “Kamusal otoritenin eğitimdekaliteyi, nitelikli sağlık hizmetiüretmeyi, nitelikli uzmanhekim yetiştirmeyi zerre kadarönemsemediği bir ortamdaTTB başta olmak üzereuzmanlık derneklerine buanlamda gösterdikleri çabaiçin teşekkür ediyorum.”

Dr. Ramazan Akçan “Sorunlarla mücadeleninuzmanlık sonrasına taşınmasıgerektiğini düşünüyorum. 12-13 yıl önce kendi asistanlıkdönemimde yine aynı sorunlarıkonuşuyorduk, aradan geçenzamana rağmen sorunlardadeğişme yok, iyileşme yok.Asistanlık dönemindeyaşadığımız sorunlarıuzmanlığı aldıktan sonraunutuyor olabiliriz. Bu girişimin mücadeleninuzmanlık sonrasına da yayılması açısından ciddiönem taşıdığını düşünüyorum.

“BüyükBuluşma” asistanlarıbir arayagetirdi Türk Tabipleri Birliği Asistan veGenç Uzman Hekim Kolu tarafındanasistan hekimlerin yaşadıklarısorunlara dikkat çekmek içindüzenlenen “Büyük Buluşma” 16 Mayıs Cumartesi günü ODTÜ Vişnelik Çim Amfi’degerçekleştirildi.

Hekim Postası

Page 7: hp may s 15 - ATOato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2015/Mayis2015.pdf · Buluşma” 16 Mayıs Cumartesi günü ODTÜ Vişnelik Çim Amfi’de gerçekleştirildi. 6-7 )) “Büyük Buluşma”

Dr. Murat Acar“Bu ödülü almak gurur vericiama aslında ödüllük bir şeyyok, bizim vazifemiz, bizimyapmamız gereken şeylerbunlar, sadece ne kadaryapabiliyoruz onunsorgulanması lazım. Asistanarkadaşların her biri birerdeğerli taş, her biri birerpırlanta, elmas, yakut... Benbütün asistanlarımı böylegörüyorum sadece biraz işlenmeleri belki biraztemizlenmeleri lazım. Bize burada iş düşüyor.”

Dr. Burhanettin KayaATO İnsan Hakları Komisyonu ü[email protected]

Olimpos’unHermesi

Reis’in Medyası

güncel

Olimpos’un en ikircikli tanrısı olanHermes diğer tanrılar ve insan-larla iletişimini sağlayan tanrı

olarak bilinir. Zeus’un ulağıdır. Söz tanrısı,sözün efendisidir. Sözleşmenin, yeminin,hile ve yalanın tanrısıdır. Hermes aynı za-manda tüccarların ve hırsızların koruyucusu,özel mülkün gözeticisi, beklenmedik ser-vetlerin tanrısıdır. Altın sopasıyla insanlarıuyutup uyandıran, eşyayı değiştiren, olaylarıçarpıtan tanrı…

Mitolojinin bu özgün karakteri günü-müzde neyi bize çağrıştırıyor? Neye karşılıkgeliyor? İktidarın bir siyaset aracı olan, ka-pitalizmin yeniden üreticisi, holdinglerinpazarlama aracına dönüşmüş medya değilmi?

Olympos’un Hermesi aslında kapitalizmin,Türkiye’de ise iktidarın, özellikle Reis’inMedyasıdır. Medya kapitalist sistemde ile-tişimin, bilginin denetimini üstlenen, yön-lendiriciliğini yapan, bunu yalan üreterekyapan, bunu iktidar ve egemenler adınayapan kurum haline dönüşmüştür.

İletişim “anlamlandırma” mekanizmasıüzerinde çalışır. Bunu dili kurarak yapar.Dil kendiliğinden olan değil inşa edilen birşeydir. Medya bu dili inşa eder. Medyagerçekliği yalnızca yeniden üretmez, onutanımlar da. Söylem Çözümlemesi ve Eleş-tirel Söylem Çözümlemesi alanlarında ça-lışmalar yapan ünlü dilbilimci van Dijkböyle söylüyor.

Diğer ünlü bir dilbilimci Chomsky isedevlet ve özel sektörün propagandasını yap-manın medyanın hizmetleri içinde önemliyer tuttuğuna vurgu yapıyor. Chomsky, ege-men seçkinlerin medyayı kontrol ettiğini,medya patronlarının fikirlerin kitlelere ulaş-tırılmasında söz sahibi olduğunu ve yönet-tikleri medyanın kamuoyunu yönetme-bi-çimlendirme işlevi olduğunu söylüyor. Top-lumsal yaşamın her kesimine giren, insanbeyninin gözeneklerine işleyen, menzilisınırı aşan ve dünyayı «küçülten» bir güçtürmedya. Zihin yönlendirme aracı olarak Dev-letin İdeolojik Aygıtlarından biridir, Grams-ci’ye göre siyasetin en önemli etkinlik ara-cıdır. Siyaseti giderek bireylerin yalnızcazihinlerinde oluşturulan anlamsız ve kar-maşık imgelere dönüştürür.

Medya belli gerçekleri hiç görmez veduymazken belli gerçekleri hak ettiğindenfazla öne çıkararak, resmi açıklamaları tar-tışmadan doğru kabul edip sunarak biroperasyonun asli unsuru olmaktadır. Anaakım medya “biz ve onlar” üzerinden kur-duğu, ötekileştirici yaklaşım ve söylemleriile toplumsal çatışmaları yeniden üretmek-tedir. Egemen ideolojinin ve iktidarın lehineolan söylem de toplumsal parçalanmışlığısüreğen kılmaktadır.

Peki bunu nasıl yapar? Habercilik adına

habersizleştirme, iletişim adına manipü-lasyon ve şaşırtmaca yaratarak... Kamuoyuoluşturma adına tekellerin, egemenlerin,iktidarın sözcülüğünü yaparak. Bunu da“söylem”le yapar. Söylemi kendi çarpık,ötekileştirici, şiddet içeren dilinde kura-rak… Bu nedenle bizim bu eylemi, bu söy-lemi eleştirel bir bakışla çözümlememiz vegörünen gerçekliğin altındaki gerçeği, inşaedilen dilin altındaki özü açığa çıkarmamızve ifşa etmemiz sorumluluğumuz olmalı-dır.

Nefes alma ile boğulma, özgürlük yolundaadım atma ile köleliği perçinleme arasındakitercihimizi hayata geçireceğimiz seçime 10kala yandaş medyanın son hızla iktidarınsözcülüğünü, Hermes’liğini yapmaya devamettiğini, Başbakanın seçim gezileri, Cum-hurbaşkanının “halkla buluşma” olarak ta-nımlanan ve tuvalet dâhil bilcümle topluaçılış seremonilerini içeren seçim turlarınısunmaya devam ediyor. Yalanlar, ötekileş-tirmeler, çarpıtmalar, Nazım’ın “mübalağacenk olundu” diye ifade ettiği abartılar,şiddet söylemi ve tehditlerle süslü olarak.Ama bastırılan dürtü bulduğu bir açıktandışarı sızmayı başarır her daim. TRT’ninaltyazı sürçmesi bunun en özel örneği“Cumhurbaşkanı Erdoğan” ve “BaşbakanErdoğan”ın birlikte yaptıkları açılış haberigerçeği kendiliğinden görünür kılıyor.

Ama muhalefet, özgürlüğü eşitliği, da-yanışmayı, çevreyi korumayı, şiddet söyle-mini yok etmeyi, barışı gerçeklik yapmayı,halkların demokratik birlikteliğini ütopyaolmaktan çıkarmayı ve daha bir sürü güzelşeyi amaçlayan demokratik ve toplumcumuhalefet, bir yandan ana akım medyanıngöz ardı edemeyeceği bir toplumsal tepkigücü yaratırken, diğer yandan gelenekselmedyadan farklı bir etkileşimli iletişim ola-nağı sağlayan, sosyal medyayı-yeni medyayıetkin biçimde kullanıyor. Özgün ve yaratıcıbiçimde… Gezi direnişi ile başlayan orantısızzekâ örnekleriyle bezeyerek. İktidarın iş-galine, baskısına ve yasaklarına rağmen zi-hinlere ulaşmaya, eleştirel düşündürmeye,görünenin altındakini görünür kılmaya, ay-dınlatmaya, umursatmaya, farkındalık ya-ratmaya, toplumun değiştirme gücünü anım-satmaya devam ediyor…

Bize düşen geleceği çizmekteki sorum-luluğumuzu hissetmek, emeğimizin ve inan-cımızın farkına varmak. Soluklanmanınresmini çizmek, doğayı, insanı ve hayatısevmenin, ayakta durmanın resmini çizmek.Balıkları, martıları, ellerimizden doğanağacı ve yapraklarını koyarak üstüne. Dur-mamak. Demokrasiye, özgürlüğe, barışa,toplumcu bir geleceğe umudumuzla ve inan-cımızla çevremize ışımak. Yedi haziran ak-şamını coşkuyla kucaklamak için…

Dr. Aysel Kocagül Çelikbaş “Hoca olmak şeklindedüşünmüyorum bu olayı.Hepimiz hekimiz, mesaiarkadaşıyız… Asistanarkadaşlarımla birliktegüçlüyüz. Onlar bir şeyöğrenirken biz de bir şeyöğreniyoruz, eğitim verirkeneğitiliyoruz. Öğrenme çabasınıgösterdikleri için asistan

arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum.”

Dr. Raşit Tükel“Bu değerli ödül için çokteşekkür ediyorum, gerçektenbeni onurlandırdı. Aslında benbu ödülü kendi adımaalmıyorum. İstanbulÜniversitesi’nde 2012 yılındanbu yana bir mücadeleyürüttük. Bu mücadele özerküniversite içindi, demokratiküniversite içindi, katılımcı birüniversite içindi. Bu mücadeleyi öğrencilerle,asistanlarla, öğretim üyeleriyle, taşeron işçilerleçalışarak birlikte planladık, birlikte yürüttük.Rektörlük seçimleri de bu mücadelenin biraşamasıydı ve belki rektör olarak atanmadık amabundan sonraki süreçte de hep birlikte bumücadeleyi sürdüreceğiz. Şu anda üniversitelerdeuzmanlık eğitiminde gına gelmesi noktasındayız,bıçak kemiğe dayandı. Bundan sonra bu mücadeleyisadece bizim için bir şey yapılmasını bekleyerekdeğil kendimiz örerek, hep birlikte bütünbileşenlerle birlikte vermek durumundayız. Bunedenle bugün yapılan bu çalışmayı çok anlamlıbuluyorum ve diğer alanlarda da örnek teşkiletmesini umut ediyorum.”

Page 8: hp may s 15 - ATOato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2015/Mayis2015.pdf · Buluşma” 16 Mayıs Cumartesi günü ODTÜ Vişnelik Çim Amfi’de gerçekleştirildi. 6-7 )) “Büyük Buluşma”

Ankara Tabip Odası ve SES AnkaraŞubesinin ortak çağırısıyla Ankara’da1 Haziran Pazartesi günü Göğüs Cer-rahisi Uzmanı Op. Dr. Kamil Furtun’unhunharca katledilmesi değişik eylemve etkinliklerle protesto edildi.

Başta mezun olduğu Hacettepe Üni-versitesi Tıp Fakültesi, Ankara Üni-versitesi Tıp Fakültesi Morfoloji Binası,Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbniSina Hastanesi olmak üzere, değişikhastane ve sağlık kuruluşlarında sabahsaat 09.00’da geniş katılımlı saygı du-ruşunda bulunuldu.

İbni Sina Hastanesindeki saygı du-ruşu öncesinde ATO Başkanı Dr. ÇetinAtasoy, ”Değerli arkadaşlar Ankara Ta-bip Odası ve SES Ankara Şube yönetimiolarak hafta sonunu bugünkü eylem-lerimizin programlanması, duyurul-ması ve katılımın artırılması için çabagöstermekle geçirdik. Çünkü biliyoruzki ölümden ötesi yok. Şiddet, hele decan kaybı ile sonuçlanmışsa, en ağırşekilde lanetlenmeli, şiddeti doğuranbütün koşullar, şiddete azmettirenlergün ışığına çıkarılmalıdır.” dedi. Atasoy,“Şiddete, sağlıkçıları öldüren bu sağ-lıkta dönüşüm düzenine karşı çıkmakboynumuzun borcu. Yaşama hakkımızısavunuyoruz, daha ötesi var mı?” diyesorduktan sonra katılımcıları saygıduruşuna davet etti.

Hacettepe, yöneticilerindensahip çıkmalarını bekledi

Aynı saatlerde Hacettepe ÜniversitesiTıp Fakültesi heykel önünde yapılansaygı duruşu ve foruma TTB MerkezKonsey Genel Sekreteri Dr. Özden Şener,ATO Yönetim Kurulu Üyesi Dr. OnurNaci Karahancı katıldı. Uzman hekimler,asistanlar, intörn hekimler ve sağlıkpersonelinin de katıldığı Hacettepe’deyapılan forumda şiddet olaylarına karşıbirlik olabilmek adına meslek örgütüneüye olmanın önemi vurgulandı. Forum-da söz alan Dr. Osman Abbasoğlu “Rah-metli Furtun bizim dönemdeydi. Bubahçede, bu heykelin önünde otururdu.Genç bir Hacettepelinin Hacettepeliolma gururu sadece burada okumakdeğil bence. Bu acılı günlerde de bütünidarenin onlara sahip olmasıdır diyedüşünüyorum ve bundan da üzüntüduyduğumu belirtmek isterim” diyerekHacettepe Üniversitesi yöneticilerinesitemlerini iletti.

“Meslek odamız güçlü veörgütlü olursa bu ülkedebir şeyleri değiştirebiliriz”

Anma etkinliğinde konuşan Tıp Fa-kültesi 6. sınıf öğrencisi Işıl Genelşunları söyledi: “Hocaları izin vermediğiiçin burada olmayan stajyer arkadaş-larım var, onlara sesleniyorum. Hoca-larımızdan izin almayalım, size izinvermeyen doktorların, akademisyenlerinsebepleri neyse gelsinler burada anlat-sınlar. Bizler bu ülkede tek başımıza

olursak hiçbir şeyi değiştiremeyeceği-mizi biliyoruz. Eğer meslek odamızgüçlü ve örgütlü olursa ve birlikte ha-reket edersek bu ülkede bir şeyleri de-ğiştirebiliriz.’’

“Kim bu ölümlere davetiyeçıkarıyor, kim bu katilleriazmettiriyor”

Saat 10.00’da İbni Sina HastanesiBaşhekimliği önünde diğer hastaneler-den gelen sağlık emekçilerinin katılı-mıyla büyük bir forum gerçekleştirildi.Forumda söz alan ATO Yönetim KuruluBaşkanı Dr. Çetin Atasoy “Üç gün önceSamsun’da göğüs cerrahisi uzmanı mes-lektaşımız Dr. Kamil Furtun hunharcakatledildi. Katleden, tetiği çeken kuş-kusuz önemli. Ama daha önemlisi katilikazıyınca altından neyin çıktığı. Yaniasıl katilin kim olduğu. Ersin’in, Meli-ke’nin, Kamil’in gerçek katili sizce kim?Kim bu ölümlere davetiye çıkarıyor,kim bu katilleri azmettiriyor? Sorumsuzsöylemleriyle sağlıkçıların onuru ileoynayanların, halkın gözündeki itiba-rımızı zedeleyenlerin günahı yok mu?Kadın doktoru tartaklayan kaymakamın,doktora tekme tokat saldıran milletve-kilinin, hekimi iğne yapmaktan acizilan edenin kabahati yok mu? ‘Yine birdoktoru halletmişler’ diyen sözüm onatelevizyoncunun, bu söz karşısında gü-lümsemekle yetinen Sağlık Bakanı’nınsorumluluğu yok mu? Doktorları günde100-150 poliklinik hastası bakmaya

zorlayan, 3 dakikalık muayeneler içinhastadan katkı payı isteyen bu düzenin,bu sağlıkta dönüşüm yalanının hiç mipayı yok?” diye konuştu. “Sağlıkta Dö-nüşüm Programı en çok neyi dönüş-türdü? Hastanelerimizi savaş alanınadönüştürdü, özveriyle çalışan sağlıkemekçilerini, niteliği bozulan sağlıkhizmetine bir de para ödeyen hastalarıngözünde düşmana dönüştürdü.” diyenAtasoy halka da “Bu ülkenin hekimlerihastaları için nitelikli, kolay ulaşılabilir,parası olmayanın da yararlanabileceğisağlık hakkını savunuyorlar. Lütfenartık bunu görün. Sağlık emekçisininalın teri ile, hekim kanı ile beslenen buprograma siz de artık ‘dur’ deyin.” diyeseslendi. Atasoy konuşmasını “Sağlıktadönüşümün uygulayıcılarını yükselenşiddetin ana sorumlusu olarak belliyo-ruz. O yüzden, başta Sağlık Bakanı ol-mak üzere bütün sorumluları istifayadavet ediyoruz. Bize ‘kazık gibi aynıyerde duruyorlar’ diyenleri, koltuğa ka-zık çakmaktan vazgeçmeye çağırıyoruz.“diyerek tamamladı.

Şiddet sağlıkta dönüşümüngayrimeşru çocuğu

Artık şiddet nedeniyle bir araya gel-mekten bıktıklarını ifade eden TTBMerkez Konsey Başkanı Dr. Bayazıt İl-han “Sağlık alanındaki şiddet SağlıktaDönüşüm Programının gayri meşru ço-cuğu gibi karşımızda duruyor. Bakanlıkbir şekilde bu evladını kabul etmemeyeçalışıyor. ‘Bu münferit bir şey, benimleilgisi yok’ diyor. Bunu böyle kolaylıklageçiştiremezler. Yıllardır hekim ve has-tayı karşı karşıya getiren, sağlıkçıyı he-def gösteren bir tarzda yürütülen Sağ-lıkta Dönüşüm Programı ile karşı kar-şıyayız. Siz ne kadar kabul etmesenizde, bu çocuğunuzu gizlemeye çalışsanızda tekrar söylüyoruz sağlıkta şiddetsizin çocuğunuzdur, bu çocuğunuzasahip çıkmanız lazım. Bu çocuğunuzureddetmeyin. ‘Bu çocuğunuzla beraberçekin gidin’ diyoruz.” dedi.

SES Ankara Şube Başkanı Hüsnü Yıl-dırım da “Bakanlık bugün bir genelgeyayınladı. 15 dakika iş bırakarak po-likliniklerde tepkinizi gösterin dedi. Bu-

Yastayız, isyandayız

Hekim Postası

Tıp Fakültesi 6. sınıföğrencisi

SES Ankara Şube BaşkanıHüsnü Yıldırım

ATO Yönetim KuruluBaşkanı Dr. Çetin Atasoy

Samsun Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Hastanesi’nde görev yapangöğüs cerrahisi uzmanı Dr. Kamil Furtun’un katledilmesini ve çalışmaortamlarında uğradıkları şiddeti protesto eden sağlık çalışanları 1 HaziranPazartesi günü tüm Türkiye’de iş bıraktı. Sabah saatlerinden itibaren özelhastaneler de dahil olmak üzere, hastanelerde, ASM’lerde, TSM’lerde vemuayenehanelerde Dr. Kamil Furtun’u anmak üzere iş bırakan sağlık çalışanları, gün içindegerçekleştirilen çeşitli etkinliklerde de Sağlık Bakanlığı’nı protesto ederek, Sağlık BakanıMehmet Müezzinoğlu’nu istifaya çağırdılar. Sağlık Bakanlığı’nın, hiçbir şeyin sorumlusudeğilmiş gibi sabah tüm sağlık çalışanlarını 15 dakika iş bırakmaya davet etmesi de ayrıcatepkilere neden oldu.

Page 9: hp may s 15 - ATOato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2015/Mayis2015.pdf · Buluşma” 16 Mayıs Cumartesi günü ODTÜ Vişnelik Çim Amfi’de gerçekleştirildi. 6-7 )) “Büyük Buluşma”

nun sorumluları, bu katili üretenlerkendi sorumluluklarını üstlerinden at-mak için çok basit bir eylem tarzıylabu tepkimizi yok etmeye çalışıyorlar.”açıklamasını yaptı.

“Can korkusuyla hastatedavi edilebilir mi?”

Türk Göğüs Cerrahisi Derneği GenelSekreteri Dr. Ayten Kayı Cangır da ko-nuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Bu-gün yastayız. Görev başında katledilenmeslektaşımız için buradayız. Kendisinişahsen tanımam, nasıl bir insandır bil-mem, nasıl bir cerrahtır bilmem, dünyagörüşü nedir bilmem, neden o insanlıkdışı saldırı yapıldı bilmiyorum ve bilmekde istemiyorum. Çünkü bunlar olayıkişiselleştiriyor. Bildiğim tek bir gerçekvar bir evlat, bir eş, bir baba görevi ba-şında haince katledildi. Her geçen günsağlık çalışanlarına karşı şiddet art-makta. Dr. Kamil Furtun bizim ilk şe-hidimiz değil son da olmayacak. Bu daacımızı sonsuz kılıyor. Eve geri dön-memek endişesiyle bu görev yapılabilirmi, can korkusuyla hasta tedavi edile-bilir mi? Hoşgörü ve sevginin vatanıolan bu topraklarda görevi başında birsağlık çalışanı katledilmiştir. Bu kat-

liamlar ancak bu toplumun, sağlık ça-lışanlarına, yani evlatlarına sahip çık-masıyla son bulur.”

İntörn hekimin sözleriforuma damgasını vurdu

Ankara Tıp 4. Sınıf öğrencisi GizemKaplan da “Benim iki gün sonra sınavımvar. Tek kelime okuyamıyorum, oku-duğum her kelimede katilime bir adımdaha yaklaşmış gibi hissediyorum veiçim titriyor iki gündür. Ben Kamil ağa-beyin adını iki gün önce duydum, keşkehiç duymasaydım, hiç tanımasaydımda o sevdikleriyle ve ailesiyle yaşamayadevam etseydi. Bu ülkede sadece dok-torlar ölmüyor bu ülkede insanlar hepölüyor. Ne zaman ki 301 madenci öldüülke birlik oldu demek ki bizim yanı-mızda da sağlıkçılardan başka birinigörmek için hastanenin topluca havayauçurulması gerekiyor” diyerek duygu-larını paylaştı.

İbni Sina’daki foruma Ankara Üni-versitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr.Bahattin Güzel, Dekan Prof. Dr. ŞehsuvarErtürk, dekan yardımcıları, İbni Sinave Cebeci Hastaneleri Başhekim ve Baş-hekim Yardımcıları, ATO Genel SekreteriDr. Ebru Basa, Yönetim Kurulu üyeleri

Dr. Asuman Doğan, Dr. Mine Önal, Dr.Onur Naci Karahancı, öğretim üyeleri,hekimler, tıp öğrencileri ve sağlık emek-çileri katıldı. Çok sayıda sağlık çalışa-nının şiddetle ilgili görüşlerini dile ge-tirdiği forumda biri Dr. Furtun’un has-tası olmak üzere hastalar da söz aldılar.

12.00’da Numune Hastanesi önündetoplanan sağlık emekçileri “AKP sağlığazararlıdır”, “Sağlıkta Dönüşüm ölümdemektir”, “Bakan istifa” sloganları ata-rak Sağlık Bakanlığının önüne yürüyüşegeçtiler.

ATO Yönetim KuruluBaşkanı Atasoy, ortak basınaçıklamasını okudu

Sağlık Bakanlığının önünde Türk Ta-bipleri Birliği, Türk Dişhekimleri Birliği,Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sen-dikası, Devrimci Sağlık İş Sendikası,Türk Hemşireler Derneği, Sosyal HizmetUzmanları Derneği, Tüm RadyolojiTeknisyenleri ve Teknikerleri Derneği,Türk Medikal Radyoteknoloji Derneği,Türk Psikologlar Derneği, Aktif Sağlık-Sen adına ortak basın açıklamasını Dr.Çetin Atasoy okudu. Basın açıklama-sında “’Artık Yeter!’ dedik sağlıkta günbe gün artan şiddete karşı; duymadılar!

Acil taleplerimizi ilettik; görmezdengeldiler! Türk Ceza Kanunu’na ek mad-deler önerdik, yok saydılar! Açıklamalar,eylemler, toplantılar yaptık; Sağlık Ba-kanlığı’nın önünü aşındırdık, MeclisKomisyonu’nda sunumlar yaptık, dikkatealmadılar! Öfkeliyiz. Sadece katilin değil,azmettiricilerin de bulunmasını istiyo-ruz! İsyandayız. Sağlık emekçileri olaraksürekli şiddete uğradığımız, dövüldü-ğümüz, vurulduğumuz hastane binala-rına, ASM’lere, TSM’lere ve muayene-hanelere girmiyoruz!” ifadeleri yer aldı.Ortak basın açıklamasının okunmasınınardından, sırasıyla Türk Sağlık Sen Baş-kanı Önder Kahveci, SES Eş BaşkanıGönül Erden, Ankara Dişhekimleri OdasıBaşkanı İlker Cebeci, Ufuk Sağlık SenGenel Başkan Yardımcısı Erkan Koca-oğlu, Birinci Basamak Birlik ve Daya-nışma Sendikası adına Dr. Cengiz Ay-doğdu, TMRT Der Başkanı Nezaket Öz-gür, Türk Hemşireler Derneği’nden Tür-kan Yılmaz ve Ankara Aile HekimleriDerneği Başkanı Dr. Akif Emre Ekersöz alarak, sağlık alanında son yıllardauygulanan ve şiddeti besleyen politi-kaları protesto ettiler. Eylem Bakanlığınönüne siyah çelenk bırakılmasıyla sonbuldu.

Dr. Kamil Furtun’un hastası

Türk Göğüs CerrahisiDerneği Genel Sekreteri

Dr. Ayten Kayı Cangır

“Şiddete uğrayan kimler?”sorusuna kaldırılan parmaklar...

Page 10: hp may s 15 - ATOato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2015/Mayis2015.pdf · Buluşma” 16 Mayıs Cumartesi günü ODTÜ Vişnelik Çim Amfi’de gerçekleştirildi. 6-7 )) “Büyük Buluşma”

şiddet

Recep Tayyip Erdoğan:“Hekimler İğne YapmaktanAciz” (27 Temmuz 2003-Gaziantep Meslek YüksekOkulu temel atma töreni)

Recep Tayyip Erdoğan:“Doktor Efendi Zamanı Bitti”(03 Mayıs 2010- SultangaziMitingi)

Recep Akdağ: “CHP 4 bin500 tuzu kuru doktorukorudu” (18 Temmuz 2010-CNNTürk )

Recep Akdağ: “Yani birsağlık çalışanına bir şiddetuygulanmışsa, bir kabalıkyapılmışsa biz Bakanlıkolarak doğrudan müdahilolup hukuken takip edebilirmiyiz? Maalesef kamuyönetiminde böyle bir usulyok. Bir kişiye, o kişi devletmemuru da olsa, hatta sağlıkçalışanı da olsa bir kişiye,vatandaş tarafından birkabalık yapılmışsa, suç teşkileden bir şey olmuşsa, bu suç

teşkil eden şey için kamuyönetiminin doğrudanmüdahil olma hakkı yok.Sadece sağlıkta değil hiçbiralanda yok” (27 Ocak 2011-MediMagazin )

Diyarbakır'ın Kocaköyİlçesi'nde aile hekimi olarakgörev yapan Dr. Bahar Tekin,yatalak bir hastanın evinegitmediği için İlçe KaymakamıMuhammed Gürbüztarafından tartaklandığınıileri sürdü. Tekin, Kaymakamhakkında yasal haklarınıkullanacağını belirtti.Kaymakam Gürbüz ise, kadındoktora vurmadığınıbelirterek, "Üzerine yürüdümama o beni görünce ayağıkayıp yere düştü. Yerdeykenbana tekmeyle vurdu. Asıldarp edilen benim" dedi.(25.04.2011- Doğan HaberAjansı)

Recep Akdağ: “Şunu bir kezdaha açıkça ifade etmekistiyorum; TürkiyeCumhuriyeti Sağlık Bakanı

olarak şiddete asla toleransgöstermeyeceğim ve bukonuyu bizzat takip etmeyedevam edeceğim. Şiddetekarşı mücadeleyi bizzathimayem altına alıyorum”(24 Eylül 2011 -AA )

AK Parti ManisaMilletvekili UğurAydemir: "Gördes DevletHastanesi’ni ziyaret ettiğisırada kendisini kapıdakarşılamadığı gerekçesiyleBaşhekim Mehmet Şahin’e“kafanı koparırım” dediği önesürülmüş, bir süre sonra daTurgutlu Devlet Hastanesi’neortopedi uzmanı olarak tayiniçıkan Başhekim MehmetŞahin’i arayan İl SağlıkMüdürü Ziya Tay’ın“Siyasette böyle şeyler olur.”sözlerini sarf ettiği iddiaedilmişti. İl Sağlık MüdürüZiya Tay ve Ak Parti ManisaMilletvekili Uğur Aydemiryaptıkları açıklamalarla olayıyalanlamıştı. (18 Ekim 2011 –AjansManisa)

BDP Van MilletvekiliÖzdal Üçer: “Kaza yapan eşive oğlunun getirildiği VanBölge Eğitim ve AraştırmaHastanesi’nde tartıştığı Dr.Oğuz Eroğlu’na tekme tokat

saldırdı. Milletvekili Üçer’i,çevredekiler güçlükleengelledi” (21 Nisan 2012 -Hürriyet)

Recep Akdağ: ''Kendinibilmez maganda ruhlu,sosyopatların sağlıkçılarasaldırılarının, vatandaşlarınsağlıkçılara tepkisi gibialgılanmamasını'' isteyerek,''Bu ülkenin vatandaşları,sağlıkçıların kıymetini bileninsanlardır. Kim bir sağlıkmesleği mensubuna fiskevurursa, Sağlık Bakanı'nıkarşısında bulacaktır'' (25Nisan 2012 –Zaman)

Mehmet Müezzinoğlu:"Ne yazık ki zaman zamansağlık çalışanlarımıza yükseksesle konuşan, hakaret eden,el kaldıran, hatta silah çekenbazı densizlerin, katillerinveya insanlık dışı yanlışlaryapanların muhatabıoluyoruz. Bu bizi üzüyor. Bubizim yüreğimizi kanatıyor.Bugün sabah itibarıyla 15dakika süresince tümhastalarımıza şifa veren elevefa organizasyonu yapıyoruz.15 dakika süresince hastabakımına aciller dışında aravereceğiz. ( 1 Haziran 2015-Radikal)

Beyaz Kod birimindenalınan bilgilere göre 14Mayıs 2012 - 9 Mart2015 tarihleri arasındabildirilen şiddet vakala-rının sayısı 31 bin 767.Sağlık çalışanları, yum-ruk, darp, linç, sopa, silah,delici ve kesici aletlerinkullanıldığı 10 bin 945 fi-ziksel şiddet; küfür, alay,aşağılamayı içeren 20 bin822 sözlü şiddet vakasıylakarşılaştı.

Her ay 515 hekimsözlü ve fizikselşiddete uğruyor

Beyaz Kod’dan alınan35 aylık şiddet verisininortalamalarına göre heray 907, her gün 30 sağlıkemekçisi şiddete uğruyor.Türkiye’de sağlık emek-çileri her ay 313 fiziksel,595 sözlü şiddet vakasıylakarşılaşıyor. Sağlık çalı-şanları içinde şiddete ençok hekimler uğruyor.Şiddet bildiriminde bulu-

nan 31 bin 767 kişinin18 bin 42’sini hekim, 13bin 725’ini de hekim dışısağlık personeli oluştu-ruyor. Her ay 515 hekimsözlü ve fiziksel şiddetemaruz kalıyor. Beyaz kodbiriminden edinilen bubilgiler aylık bazda analizedildiğinde birimin ku-rulduğu günden bu yanabildirilen şiddet olguları-nın sayısında en ufak birazalma olmadığı görülü-yor.

Her gün 30şiddet vakası yaşanıyorAnkara Tabip Odasının Sağlık Bakanlığı Alo 113 Beyaz Kodbiriminden bilgi edinme hakkı kapsamında edindiği bilgilersağlıkta şiddetin boyutlarını ortaya döktü. Her gün 30 şiddetvakasının yaşandığı Türkiye’de Beyaz Kod’un kurulduğu gündenMart 2015’e kadar yapılan şiddet bildirim sayısı 31 bin 767.

Hekim Postası

Page 11: hp may s 15 - ATOato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2015/Mayis2015.pdf · Buluşma” 16 Mayıs Cumartesi günü ODTÜ Vişnelik Çim Amfi’de gerçekleştirildi. 6-7 )) “Büyük Buluşma”

Birinci basamak sağlık çalı-şanları, Türk Tabipleri Birliği(TTB) ile Sağlık ve Sosyal Hiz-met Emekçileri Sendikası’nın(SES) çağrısıyla 20-22 Mayıstarihleri arasında tüm yurttaüç günlük g(ö)rev eylemi yap-tılar. Eylemin birinci günündeAnkara Tabip Odası (ATO) Tür-kiye Halk Sağlığı Kurumu önün-de “Eşit, Nitelikli, Ulaşılabilir,Ücretsiz Sağlık ve Özlük Hak-larımız için G(ö)rev’deyiz!” ko-nulu bir basın açıklaması dü-zenledi. Açıklamaya TTB, ATO,SES, KESK, Birinci BasamakÇalışanları Birlik ve DayanışmaSendikasının yöneticileri veüyeleri katıldı.

Tüm kurumlar adına ortakbasın açıklamasını okuyan ATOYönetim Kurulu Başkanı Dr.Çetin Atasoy ASM çalışanlarınıncumartesi fazla çalıştırma da-yatmalarına karşı 5 aydır di-rendiklerini, ASM ve TSM’leriaçmadıklarını belirtti. Dr. Ata-soy “Sağlık Bakanlığı, ASM ça-lışanlarının 5 aydır sürdürdük-leri kararlı ve başarılı direnişinikırmak için, 16 Nisan 2015 ta-rihinde yeni bir yönetmelik ya-yımlayarak, cumartesi direni-şini sürdürenleri işten atmaklatehdit eden ağır ceza puanlarıgetirdi” diye konuştu.

“Sağlıkta devrimdedikleri aslındasağlıkta yıkım”

SES Genel Sekreteri BirsenSeyhan da sağlıkta devrim de-

diklerinin aslında sağlıkta yıkımolduğunu söyledi. Sağlık çalı-şanlarının taleplerinin iş gü-venceli çalışmak olduğunu be-lirten Seyhan “Angarya ve esnekçalışmanın sona erdirilerek AileHekimliği Ödeme ve SözleşmeYönetmeliği’nin derhal geri çe-kilmesini istiyoruz” dedi.

“İnsanlık dışı çalışmabiçimini kabuletmiyoruz”

TTB Merkez Konseyi BaşkanıDr. Bayazıt İlhan da “Birincibasamak sağlık çalışanlarınadayatılan insanlık dışı çalışmabiçimini kabul etmiyoruz. Ba-kanlığa ‘gelin sorunları birliktedeğerlendirelim’ çağrısı yapar-ken bakanlık bizleri toplumunsağlığını düşünmemekle suç-luyor. Hekimlerin ve sağlıkemekçilerinin seslerini dinle-mek zorundasınız; başka türlüçözüm üretmenize imkan yok.Sağlıkçılara dönük bu yakla-şımlar devam ettikçe karşınızdasağlıkçıların örgütlü mücade-lesini bulacaksınız” diye ko-nuştu.

Konuşmaların ardından TTBtarafından hazırlanan ve sağ-lıkta dönüşümü somut verilerleortaya seren “Memnun musungerçekten?” başlıklı broşürlerhekimler ve sağlık çalışanlarıtarafından halka dağıtıldı.

Sağlıkta yalanlar vegerçekler açıklandı

G(ö)rev eyleminin ikinci gü-nünde Sağlık Bakanlığı önündeATO ve SES yönetici ve üyele-

rinin katıldığı etkinlikle “Sağ-lıkta Yalanlar ve Gerçekler”açıklandı. Abdi İpekçi Parkı’ndahazırlanan açık hava amfisindesorunlarını tartışan sağlıkçılar,halka da “Sağlıkta Yalanlar veGerçekler” broşürlerini dağıt-tılar.

G(ö)rev yüksekkatılımla tamamlandı

Üç günlük eylem yurt gene-linde yüksek katılımla tamam-landı. Greve katılım ülke ça-pında yüzde 60, İstanbul'da iseyüzde 80 oranında gerçekleşti.Grevin son günü olan 22 Ma-yıs’ta İstanbul Tabip Odasıönünde yapılan basın açıkla-masında konuşan TTB Aile He-kimleri Kolu Başkanı Dr. FethiBozçalı grevin yüksek katılımlagerçekleştiğini duyurdu ve tümsağlık çalışanlarına, destek ve-ren vatandaşlara ve taleplerininkamuoyuna duyurulmasınakatkı sunan basın emekçilerineteşekkür etti. SES Şişli ŞubeBaşkanı Fadime Kavak da sağlıkçalışanlarının ceza puanı, işakdi feshi tehditlerine, baskılaraboyun eğmeyeceğini, niteliklisağlık hizmeti, insanca çalışmakoşulları ve insanca çalışmasüreleri için mücadeleyi sür-düreceklerini dile getirdi.

“Bundan sonrakiaşamayı SağlıkBakanlığı’nıntutumubelirleyecek”

Ortak basın açıklamasınıİstanbul Tabip Odası Yö-netim Kurulu Üyesi Dr.Hakan Hekimoğlu okudu.Yapılan açıklamada; "Bi-rinci basamak sağlık ça-lışanları, iş güvencesini or-tadan kaldıran, çalışma koşul-larını ağırlaştıran yönetmelik-lerin geri çekilmesi, cumartesinöbet uygulamasına son veril-mesi talebiyle 3 gün süreyleG(ö)rev eylemi yapma kararıalmak zorunda kalmıştı. Üçgün süreyle yapılan uyarı ni-teliğindeki iş bırakma ey-lemi, halkımız mağduredilmeden başarıylasürdürülmüş, talep-lerimiz güçlü bir şe-kilde gündemleş-tirilmiştir. Bun-

dan sonraki aşamada yapacak-larımızı Sağlık Bakanlığı'nınalacağı tutum belirleyecektir.Birinci basamak sağlık çalışan-larının, temel insani hakları,çalışma koşulları, iş güvencesiiçin sonuç alınana dek müca-dele edeceğini ve bunun içinher türlü demokratik hak aramayollarının kullanılacağının bi-linmesini istiyoruz. Halkın, eşit,tamamen ücretsiz, ulaşılabilir,iyi sağlık hizmeti alma hakkınıntakipçisi olacağımızı; 3 gün sü-reyle yaptığımız G(ö)rev eyle-

minde, yanımızda yeralan, destek veren,

sabır gös-te-

ren halkımıza teşekkürlerimizibildiriyoruz. Ayrıca 3 gün bo-yunca ve her cumartesi günümücadelesini başarıyla, karar-lılıkla sürdüren tüm sağlık ça-lışanlarını kutluyoruz. Talep-lerimize yanıt verme sırasınınSağlık Bakanlığı'nda olduğunuhatırlatıyoruz" denildi.

"Angaryaya Hayır, SağlıkHaktır", "Direne Direne Kaza-nacağız" sloganlarının atıldığıbasın açıklaması, sağlık çalı-şanlarınca yeni sözler yazılan"Bıktım İllallah" şarkısının ses-lendirilmesiyle sona erdi.

3 günlük G(ö)rev tamamlandı

Hekim Postası

Birinci basamak sağlık çalışanlarının Sağlık Bakanlığı'nın nöbet ve angarya iş dayatmasına, sağlık çalışanlarını cezapuanları ve iş akitlerinin feshiyle tehdit etmesine karşı tüm ülkede 20-22 Mayıs tarihlerinde yaptıkları 3 günlük G(ö)revetkinliği yüksek katılımla tamamlandı.

güncel

Page 12: hp may s 15 - ATOato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2015/Mayis2015.pdf · Buluşma” 16 Mayıs Cumartesi günü ODTÜ Vişnelik Çim Amfi’de gerçekleştirildi. 6-7 )) “Büyük Buluşma”

güncel

İlk dört ayda 482 işçi

yaşamını yitirdi

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Mecli-si’nin raporuna göre iş cinayetlerininartarak devam ettiği 2015 yılınınOcak ayında en az 128, Şubat ayında85, Mart ayında 139 ve Nisan ayında130 işçi olmak üzere toplam 482 işçiyaşamını yitirdi.

Nisan ayında yaşanan iş cinayetleriinşaat, tarım, taşımacılık ve ticaretbüro işkollarında yoğunlaştı. Nisanayı boyunca inşaat-yol işkolunda 40;tarım-orman işkolunda 27; taşıma-cılık işkolunda 19; ticaret-büro-eği-tim-sinema işkolunda 13; belediye-genel işler işkolunda 8; madencilikişkolunda 3; metal işkolunda 3; sağ-lık-sosyal hizmetler işkolunda 3; gıda-şeker işkolunda 2; petro-kimya-lastikişkolunda 2; çimento-toprak-cam iş-kolunda 2; konaklama-eğlence işko-lunda 2; savunma-güvenlik işkolunda2; ağaç-kağıt işkolunda 1, gemi-ter-sane-deniz-liman işkolunda 1 işçi canverdi, 2 işçinin de çalıştığı işkolu be-lirlenemedi. Nisan ayında yaşamınıyitiren 130 emekçinin 108’i işçi, me-mur statüsünde çalışan ücretlilerden;22’si de kendi nam ve hesabına çalı-şanlardan oluşuyor.

Trafik kazalarıyine ilk sırada

Nisan ayı boyunca 34 ölümle trafikservis kazaları yine ilk sırada geldi.Kalp krizi, intihar, beyin kanamasıgibi diğer sebeplerden 33, düşme ne-deniyle 27, ezilme, göçük nedeniyle23, patlama yanma nedeniyle 4, elek-trik çarpması, nedeniyle 3, nesneçarpması, düşmesi nedeniyle 3, ze-hirlenme boğulma nedeniyle 2, ke-silme kopma nedeniyle 1 işçi yaşamınıkaybetti. Nisan ayında ölen işçileriniçinde 9 kadın, 6 göçmen ve 2 çocukişçi bulunuyor. Nisan ayında iş cina-yetleri en çok İstanbul, Konya, An-talya, Bursa, İzmir ve Adana’da canaldı.

Ücretlerin iyileştirilmesini, çalışmasaatlerinin azaltılmasını ve TürkMetal Sendikası'nın fabrikadan çık-masını isteyen işçilerin otomotivdevleri Renault ve Tofaş’ta başlat-tıkları ve ardından yan sanayiye desıçrayan eylemin 8. gününde Tofaşve Mako işçileri, 12. gününde de Re-nault işçileri ile anlaşma sağladı.Yönetimle işçi temsilcilerinin yaptığıgörüşme sonunda anlaşma sağlayanTofaş işçileri 25 Mayıs Pazartesigünü işbaşı yaptı. Renault'ta işçilerin15 Mayıs'ta üretimi durdurarak baş-lattıkları eylem 27 Mayıs’ta sonaerdi. İşçilerin büyük bir bölümügünlerdir kaldıkları fabrikanın bah-çesinden içeri girerek iş başı yaptı.

Direniş yayılarak büyüdüTürk Metal’in örgütlü olduğu fab-

rikalarda metal işçileri arasında dü-şük ücretlere, çalışma koşullarına,3 yıllık toplu iş sözleşmesi süresine,sendika baskısına ve anti-demokratikişleyişe dair var olan ve 8 ay önceimzalanan grup toplu iş sözleşme-lerinde alınan düşük ücretler nede-niyle tırmanan huzursuzluk, BursaOyak Renault fabrikasında başlayaneylemle birlikte bir direniş dalgasınadönüştü.

Sendikadan istifalarsürüyor

14 Nisan’da Oyak Renault’un ka-porta bölümü işçilerinin tepkilerinigöstermesiyle başlayan eylemin ar-

dından Tofaş işçileri de direnişe ka-tıldı. Yan sanayiye de sıçrayan dire-nişe Mako, Ototrim, Coşkunöz, Valeogibi farklı fabrikalardan destek geldi.Bursa sınırlarını aşan direniş KocaeliFord Otosan’da üretimi durdururkenAnkara’da Türk Traktör fabrikasın-daki metal işçileri fazla mesaiye kal-mayarak direnişi sürdürdü. Metalişçilerinin yarattığı direniş fırtınasıkarşısında patronlar talepleri kabuletmeye başladı. Tofaş ve Mako’dataleplerin kabul edilmesi üzerine di-reniş sona erdi. Renault işçileriylede 9 maddelik bir anlaşmaya varıldı.Eleştirilerin odağındaki Türk MetalSendikası’ndan ise istifalar devamediyor.

Soma katliamının birinci yıldö-nümünde Ankara’da düzenlenenanma törenine binlerce kişi katıldı.DİSK, KESK, TMMOB ve Ankara Ta-bip Odası’nın çağrısıyla SakaryaMeydanı’nda bir araya gelen demo-kratik kitle örgütleri ve siyasi partitemsilcileri “Soma’yı Unutmadık,Unutturmayacağız” pankartı ile Ol-gunlar Sokak’taki Madenci Anıtı’nadoğru yürüyüşe geçti.

“Bu resmen cinayettir”“Soma’nın hesabı sorulacak!”, “Ka-

tillerden hesabı işçiler soracak!”, “So-ma’yı unutma, unutturma!” slogan-larıyla yürüyen kitle katliamda ha-yatını kaybeden madenciler anısınaanıtın önüne karanfil bıraktı. Dörtörgüt adına okunan ortak basın açık-lamasında facianın ardından her ayonlarca emekçinin iş cinayetlerindeyaşamını yitirmeye devam ettiği ha-tırlatılarak “Bu kaza mıdır, kadermidir? Hayır, bu resmen cinayettir!

Emekçileri güvencesizliğe, taşeron-laşmaya, denetimsizliğe teslim eden-lerin işlediği cinayet.” denildi.

“Ulusal işçi sağlığı güvenliğikurumu oluşturulmalıdır”

Türkiye’de özellikle AKP iktidarıdöneminde uygulanan politikalarlaüretimin; teknik bilgi ve alt yapıolarak yetersiz, deneyimi ve dene-yimli uzmanı bulunmayan kişi veşirketlere bırakılması ve kamusal de-netimin de yeterli ve etkin biçimdeyapılmamasının iş cinayetlerinin So-ma’daki gibi katliama dönüşmesineneden olduğu belirtilen açıklama “Bizyaşamını alın teriyle kuran emekçiler,güvenceli koşullarda çalışmak veemeğimizin karşılığını almak istiyo-ruz. Bir kez daha yineliyoruz: işçisağlığı ve iş güvenliği sorunları pi-yasacı yaklaşımlarla çözülemez. Sen-dikaların, meslek odalarının, üniver-sitelerin karar süreçlerinde ve yöne-timinde yer aldığı, idari ve mali yön-den bağımsız, demokratik bir işleyişesahip Ulusal İşçi Sağlığı GüvenliğiKurumu bir önce oluşturulmalıdır”diye sürdü.

Ayrıca DİSK, KESK, TMMOB veTTB yöneticileri, Mart ayında “KaderDeğil! Fıtrat Değil! Kaza Değil! Cina-yet!” başlıklı imza kampanyasıyladile getirdikleri talepleri 7 Haziranseçimlerinden sonra oluşan yeni Mec-lis’e taşıyacaklarını belirttiler.

Soma’yı unutmadık, unutturmayacağızManisa Soma’da 13 Mayıs 2014’te meydana gelen ve 301 madencinin yaşamınıyitirdiği yüzyılın en büyük iş faciasının yıldönümünde meslek örgütleri benzeracıların bir daha yaşanmaması için alanlara çıktılar.

Hekim Postası

Hekim Postası

Direnen metal işçileri kazanıyorTürkiye'nin otomotiv üssü haline gelen Bursa'da başlayan ve dalga dalga yayılanmetal işçilerinin direnişinin sonunda işçilerin yüzü güldü. Tofaş ve Mako’dan sonraRenault’ta da anlaşma sağlanırken direniş devam ediyor.

Page 13: hp may s 15 - ATOato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2015/Mayis2015.pdf · Buluşma” 16 Mayıs Cumartesi günü ODTÜ Vişnelik Çim Amfi’de gerçekleştirildi. 6-7 )) “Büyük Buluşma”

güncel

Partiler sağlıkta neler vadediyorGenel seçimlerin yapılacağı 7 Haziran’a sayılı günler kala Hekim Postası olarak siyasi partilerin seçim bildirgelerinde yeralan sağlıkla ilgili vaatlerini derledik.

CHP*3,2 milyon kişi ücretsiz

olarak Genel Sağlık Sigortasıkapsamına alınacak.

*Aile Sigortası getirile-cek. Aile Sigortası Programı kapsamında; bebekbeslenme desteği, kreş desteği, genel sağlık si-gortası prim desteği, engelli desteği, yaşlı des-teği, askerlik desteği, gebelik desteği, evdebakım hizmeti desteği gibi destekler sağlana-cak.

*Engellilerin tıbbi malzeme ve ihtiyaçlarıücretsiz karşılanıp tüm engelli yurttaşlar sosyalgüvenlik kapsamına alınacak. Engellilerin kamukurumlarına yapacakları her başvuru için ayrıayrı rapor alma çilesi bitirilecek. Engellilerinrehabilitasyonu, sağlık, eğitim ve sosyal hiz-metler ve engellilerle ilgili yasalara dâhil edi-lecek. Zihinsel engellilerin erken tanı, tedavive eğitimi için özel projeler geliştirilecek.

* Tüm kentlerde yaşlı bakımevleri açılacak.*İhtiyaç duyulan bölgelerden başlayarak

huzurevi sayısı artırılacak. *Evde destek ve bakım hizmetleri geliştiri-

lerek yaygınlaştırılacak. İhtiyacı olan yaşlılariçin yerel yönetimlerle iş birliği içerisindeevlere sıcak yemek hizmeti sunulacak. Evdeyaşlılara bakan aile üyeleri için sosyal, psikolojikve finansal destek programları oluşturulacak.Eğitimli ve donanımlı yaşlı bakım personeliyetiştirilecek.

*Temel sağlık hizmetlerinde katılım payıalınmasına son verilecek.

*Önleyici sağlık hizmetleri ile erken tanı vetedavi hizmetlerinin sağlanacağı yaşlılık (ge-riatri) hastaneleri açılacak.

*Göz, diş sağlığı ve genel sağlık durumununkorunması için uzman ekiplerle düzenli tara-malar gerçekleştirilecek.

*Üç ayda bir 437 TL olarak ödenen 65 YaşAylığı Aile Sigortası Programı kapsamında 900TL’ye çıkarılacak.

HDP*Ülkede yaşayan

herkesin yararlana-bileceği eşit, para-sız, ulaşılabilir, ni-telikli ve anadilindesağlık hizmeti üretilecek.

* Sağlık hizmetleri için prim uy-gulamasına son verilecek.

*Sağlık hizmetlerinde koruyucu vesağlığı geliştirici hizmetler esas alı-nacak. Bu amaçla öncelikle “halk sağ-

lığı birimleri” kurulacak. * Kamu hastanelerinde toplumsal

yarar esaslı çalışma ilke edinilecek.Döner sermaye, performansa dayalıücretlendirme, yalın üretim gibi kârodaklı uygulamalara son verilecek.

* İlave ücret, katkı-katılım ve hertürlü cepten ödemeler kaldırılacak.

*Engelleri Kaldırma Bakanlığı ku-rularak, engelli yurttaşların toplumsalyaşama katılımı önündeki her türlüengel kaldırılacak.

* Yaşlı ve engelli yurttaşlara bakımaylığı bağlanması için gelir şartı aran-mayacak ve evde bakım ücretleri ar-

tırılacak. Sadece akrabaların bakıcıolması şartı ortadan kaldırılacak. Ba-kıcıların tüm primleri devlet tarafın-dan karşılanacak şekilde sigortalı ol-maları sağlanacak. Bakıma ihtiyaçduyan, ama kendi başına bağımsızyaşamak isteyen engelli bireyler içinher ilçede bakım evleri kurulacak.

*Tüm toplu taşıma araçları engel-lilerin kullanımına uygun hale geti-rilecek ve engelliler için ücretsiz ya-pılacak.

*Bakıma ihtiyaç duyan kişilerinevlerine ayda iki defa temizlik hizmetigötürülecek.

*Bakıma ihtiyaç duyan kişilerinsağlık ihtiyaçlarının düzenli olarakyaşadıkları mekânda gerçekleştirilmesisağlanacak.

*Kamuya ait kreş ve anaokullarınıntümünde engelli çocukların da bu-lunması sağlanacak.

*Tüm işyerleri ve sosyal alanlarengellilerin kullanımına uygun halegetirilecek.

*Belediyelerde engelliler istihdamedilecek, engellilere hizmet veren bi-rimlerde tüm çalışanların engellilerdenoluşması sağlanacak.

AKP* Hastanelerin nitelikli ya-

tak oranı yüzde 90’ın üzerineçıkarılacak.

*Aile hekimi başına düşennüfus sayısı 3 binin altınadüşürülecek.

*Koruyucu hekimlik yaygınlaştırılarak sağlıklıyaşam kültürü teşvik edilecek.

*Evde öz bakım hizmetleri geliştirilecek.*Ağız ve diş sağlığının düzenli kontrollerle

takip edilmesi sağlanacak.*Biyoteknolojik ürünlerde yerli üretim artı-

rılacak.*Plazma fraksinasyonu ile yerli plazma ürün-

leri üretilecek.*Mili aşı projesi ile aşı üretilecek. *Kamu-Özel Ortak-

lığı (KÖO) modeli ile inşaedilecek şehir hastane-leri yaygınlaştırılacak.

* Türkiye Sağlık Ens-titüleri Başkanlığı (TÜ-SEB) ile Kanser Ensti-tüsü ve Kalite ve Akre-ditasyon Enstitüleri ku-rulacak.

*Sağlık turizmindehedeflere istikrarlı vekalıcı olarak yürüne-cek.

*Sağlıklı Yaşam veHareketlilik ÖncelikliDönüşüm Programıylatütün kullanımı, alkolve uyuşturucu bağım-lılığı ile etkin mücadele;sağlıklı beslenme, ha-reketli yaşam, gıda gü-venilirliğinin ve ruhsağlığının geliştirilmesihedeflenecek.

MHP*Aile hekimliği

sisteminin güçlendi-rilmesiyle birliktesağlık hizmetinde alı-nan ek ücret ve katılımpayı uygulamasına son verilecek.

*Çocuk parası adı altında yapılan “ŞartlıEğitim Yardımı” ve “Şartlı Sağlık Yardımı”en az 50 lira olacak şekilde artırılacak.

*Sağlık Bakanlığı bünyesinde istihdamkargaşasına son verilecek, aynı işi yapançalışanlar aynı mali ve sosyal haklardanyararlanacak.

* Sağlık çalışanlarına yıpranma payıvermenin yanında, ek ödemeleri emekliliğeyansıtılacak.

Page 14: hp may s 15 - ATOato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2015/Mayis2015.pdf · Buluşma” 16 Mayıs Cumartesi günü ODTÜ Vişnelik Çim Amfi’de gerçekleştirildi. 6-7 )) “Büyük Buluşma”

dünyadan

Sudoku

Yanıtına www.hekimpostasi.org.tr adresinden ulaşabilirsiniz.

Güney Kore,Çin ve Katar’da

MERS alarmı

Güney Kore televizyon ka-nalları geçen ay 58 yaşındakibir kadınla, 71 yaşındaki birerkeğin MERS virüsü kapan birhasta ile temas sonucunda ha-

yatlarını kaybettiğini duyurur-ken Çin’de de bir hastada MERSvirüsü tespit edildi. Çin’dekisöz konusu hastanın Güney Korekökenli olduğu, Guandong vi-layetine seyahat ederken virü-sün tespit edildiği belirtildi.Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) yet-kililerinin verdiği bilgiye görehastanın tedavisi sürüyor.

Katar’da daMERS şüphesiendişeye yol açtı.

Katar Yüksek SağlıkKonseyi’nden yapılanaçıklamada, 73 yaşında-ki bir kişiye MERS vi-rüsü bulaştığı, MERS’intespit edilmesi üzerinesağlık ekiplerinin hare-kete geçtiği duyuruldu.Ekiplerin, söz konusu ki-şiyle teması olanları tes-

pit ederek, onları da sağlık ta-ramasından geçirdiği kaydedil-di.

MERS virüsüne ilk kez 2012yılında Suudi Arabistan’da rast-lanmıştı. Dünya genelinde başkaülkelerde görülmesine rağmen,Suudi Arabistan virüsün en yay-gın olduğu ülke. Nisan ayındaaçıklanan bir rapora göre MERSvirüsü tahminlerden çok dahafazla yayıldı. Tıp dergisi LancetInfectious Diseases hastalığayakalananlarda ölüm oranınınyüzde 30 olduğu bilgisine dikkatçekiyor. Sadece Suudi Arabis-tan’da geçen yıllarda 40 bindenfazla kişinin MERS virüsüneyakalandığı tahmin ediliyor.DSÖ’ye göre bugüne dek labo-ratuarda yapılan testlerde bin100 kişide MERS virüsü tespitedildi. MERS’ten ölenlerin sayısıise 430 olarak açıklandı.

Deutsche Welle

Yunan sağlıkemekçileri ve

gazeteciler kemersıkmaya karşı

greve gitti

Yunanistan’da devlet hastanelerindeve sağlık merkezlerinde çalışan binlercedoktor, hemşire ve ambulans görevlisiMayıs ayı içinde 24 saatlik bir grevyaptı.

Kamu Hastaneleri Çalışanları Fe-

derasyonu (POEDIN) 2010’da başlayanyoğun kemer sıkma programının sağlıkhizmetlerinde yarattığı tahribatı pro-testo etmek amacıyla grev çağrısı yap-mıştı. İşçilerin talepleri arasında, dahafazla personel istihdam edilmesi veödenmemiş ücretlerin ödenmesi var.POEDIN, Yunanistan’ın ulusal sağlıkhizmetinin “fon yetersizliği ve personeleksikliği nedeniyle kontrolden çıkmış”olduğunu söyledi.

POEDIN’e göre, Syriza önderliğin-deki hükümetin kredi verenler ile de-vam eden görüşmeleri, “birikmiş so-runları çözmek için gerekli koşulları

yaratmıyor ve durum yönetilemez birseviyeye doğru ilerliyor.”

Hastanelerdeki iş bırakma sırasındayalnızca acil servisler hizmet sundu.Grev, Yunan Hastane Doktorları Sen-dikası’nın (EINAP) üyeleri tarafındandesteklendi. Yunan Hastane DoktorlarıFederasyonu (OENGE) da, kamu has-tanelerinin bir “ekonomik nefes ala-mama” durumu içinde olduğunu be-lirttiği bir açıklama yayınlayarak grevidestekledi. Doktorlar, “malzeme veilaç eksikliği sorununu çözmek için”,hastanelere ayrılan ve halen yılda 1,4milyar avro düzeyinde olan kaynağın

2 milyar avroya yükseltilmesini talepediyorlar.

Yunanistan’ın başlıca kamu sektörüsendika federasyonu olan Kamu Emek-çileri Konfederasyonu (ADEDY), grevidestekleyen bir açıklama yayınladı veüyelerinin Çarşamba günü ülke çapındagrevde olacaklarını söyledi. ADEDY,Atina’daki Sağlık Bakanlığı’nın önündesaat 12.30’da bir protesto örgütledi.Eyleme, sosyal güvenlik ve sağlık hiz-meti kesintilerini protesto eden emek-lilerin desteklediği 500 dolayında grevcisağlık emekçisi katıldı.

www.wsws.org

Page 15: hp may s 15 - ATOato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2015/Mayis2015.pdf · Buluşma” 16 Mayıs Cumartesi günü ODTÜ Vişnelik Çim Amfi’de gerçekleştirildi. 6-7 )) “Büyük Buluşma”

güncel

Taksim Gezi Parkında baş-layıp tüm Türkiye’ye yayılandireniş süresince polisin uygu-ladığı orantısız şiddet nedeniyleTürk Tabipleri Birliği (TTB) ka-yıtlarına göre tüm Türkiye’de8163 kişi yaralandı; yaklaşık7700 kişi gazdan etkilendi. Di-renişin ilk on beş gününde 150binden fazla gaz kapsülününkullanıldığı olaylarda Sağlık Ba-kanlığı alanlarda acil sağlık hiz-metine ihtiyaç duyanlara yar-dım etme konusunda sınıfta ka-lırken TTB’ye bağlı odalar bü-yük bir dayanışma örneği gös-tererek yaralılar için gönüllüsağlık hizmeti sundular. Tabipodalarının bu tavrı, hekimlikandına sadık kalan hekimlerinde polis şiddetine hedef olma-sına neden oldu.

Gezi Direnişi süresince polisşiddeti gönüllü sağlık hizmetisunan hekim ve sağlık emekçi-lerini de hedef aldı. İstanbul’daGezi Parkı’ndaki revir, TMMOBreviri, Dolmabahçe Camii reviri,Kadıköy Süreyya Operası’ndakurulan revir ve çeşitli kafelerdekurulan revirlerdeki yaralılarve sağlık görevlileri polis sal-dırılarına, fiziksel ve sözlü şid-dete maruz kaldılar.

Ankara’da 2 Haziran Pazartarihinde bir “revir operasyonu”yapıldı. Kızılay Alışveriş Mer-kezi’nde kurulan revir yerle biredilirken, sağlık hizmeti sunanüç hekim ciddi derecede darpedildi; bir tanesi kafa travmasıile hastanede gözlem altına alın-dı. İkinci saldırı, TTB ve AnkaraTabip Odası (ATO) üye ve yö-neticilerinin de hazır bulunduğuMülkiyeliler revirine yapıldı.

Revir içine biber gazı ile mü-dahale edilirken, zaten gaz ne-deniyle tedavi verilmekte olanonlarca hasta mağdur oldu.Üçüncü saldırı Nazım HikmetKültür Merkezi’nde (NHKM)kurulu ve bölgedeki en dona-nımlı revire yapıldı. NHKM re-virindeki sağlıkçılar ve yaralılarelektrik kesintisi altında ve ka-palı alan içinde dakikalarca bi-ber gazı ile müdahaleye uğra-dılar, dışarı çıkan ve “Ben dok-torum” diyen hekimler ise fi-ziksel ve sözlü şiddete uğradı-lar.

17 Haziran 2013’de “Sağlık”Bakanlığı, İstanbul Tabip Odasıhakkında inceleme-soruşturmabaşlattı. Soruşturmada gezi par-kı eylemine “yasadışı”, polisşiddeti ile yaralanan insanlara“yasadışı gösterilerde yaralananşahıs”, yaralılara acil tıbbi mü-dahale ile tıbbi müdahale ya-pılabilecek ortamları ve gönül-lüleri organize etmeye ise “suç“denildi. Bakanlık İstanbul TabipOdası’na gönüllü sağlık hizmet-leri için “Neden izin almadınız?”sorusunu sorarak, hekimlerinve sağlık hizmeti verilen has-taların bilgilerini istedi. He-kimler ise “Kendi yaşamımızıinsanlığın hizmetine adayaca-ğımıza bütün varlığımızla ye-min ettik, hastalarımızın sağlığıen önde gelecek. Bize verilmişsırları, hastalarımızın ölümün-den sonra bile saklayacağız” di-yerek Bakanlığın isteğine olum-lu yanıt vermediler.

4 Temmuz 2013’de AnkaraEmniyet Müdürlüğü Gezi Olay-ları nedeniyle TTB ve ATO’nunda içinde bulunduğu emek vemeslek örgütlerini suçlayan birfezlekeye imza attı. Hazırlanan

fezlekede TTB ve ATO “hükümetmuhalifi sivil toplum örgütleri”olarak ilan edilerek “eylemcigruplara kamuoyu desteği sağ-lamakla, Yargı ve Ankara Em-niyet Teşkilatı üzerinde psiko-lojik baskı oluşturmakla” suç-landı. TTB ise “Hekimlik yar-dıma ihtiyacı olanların yardı-mına koşulsuz koşmaktır. He-kimlik insanlıktır. Hekimler in-sanlar ölmesin, yaralanmasın,hastalanmasın diye uğraşır. Yar-dıma ihtiyacı olanın da polismi, gösterici mi, hangi ırktandır,hangi dinden veya mezhepten-dir, cinsiyeti nedir bakmaz, sa-dece koşar yardım eder.” açık-lamasını yaptı.

Sağlık Bakanlığı, Gezi Parkıolayları sürecinde “hukuka ay-kırı olarak yetkisiz ve kontrol-süz revir adı altında sağlık hiz-meti verdikleri ve amaçları dı-şında faaliyet gösterdikleri” id-diasıyla Hatay ve Ankara Tabip

Odasının yönetim ve onur ku-rulu üyelerinin görevden alın-ması için dava açtı. Hatay TabipOdasına açılan dava 24 Ekim2014’te yapılan ikinci duruş-mada reddedildi. İlk duruşması30 Eylül 2014, ikinci duruşması23 Aralık 2014’te gerçekleşti-rilen ATO davası ise 20 Şubat2015 Cuma günü Ankara 23.Asliye Hukuk Mahkemesi'ndegörülen üçüncü duruşmada red-dedildi. Davanın reddi üzerineATO Başkanı Dr. Çetin Atasoy,

“Bu bize bir kez daha gösterdiki, iyi hekimlik yargılanamaz”dedi. Hekimlerin acil durumdaihtiyacı olanlara yardım etmekiçin kimseden izin almaya ih-tiyaçları olmadığını belirtenAtasoy, “Bu aslında gönüllü birhekimlik hizmeti değil, zorunlubir hekimlik hizmetidir. Bizimmesleki etiğimiz de bunu zo-runlu kılar. Bundan kaçınmakmesleki etik açısından suçturaslına bakarsanız” diye konuş-tu.

Direniş iki yaşındaTaksim Gezi Parkı’nın imar izni olmadan yeniden inşa edilmesine engel olmak amacıyla2013 Mayıs ayında başlayan ve dayanışmanın en güzel örneğinin sergilendiği, renkligörüntülerle hafızalara kazınan, Mehmet Ayvalıtaş, Abdullah Cömert, Ethem Sarısülük,Ali İsmail Korkmaz, Ahmet Atakan, Medeni Yıldırım, Hasan Ferit Gedik ve Berkin Elvanisimleriyle ölümsüzlüğe ulaşan direniş 2 yaşında.

Güvenpark’ta 1 Ha-ziran 2015 günügerçekleşen anma-

ya, Ethem’in ailesi, siyasiparti ve demokratik kitle ör-gütü üyeleriyle birlikte yüz-lerce yurttaş katıldı. TürkTabipleri Birliği Merkez Kon-seyi Başkanı Dr. Bayazıt İl-han, Merkez Konseyi ÜyeleriDr. Filiz Ünal İncekara veDr. Deniz Erdoğdu ile AnkaraTabip Odası Yönetim KuruluBaşkanı Dr. Çetin Atasoy, Ge-nel Sekreter Dr. Ebru Basa,Yönetim Kurulu üyeleri Dr.Mine Önal, Dr. Asuman Do-ğan, Dr. Onur Naci Karahancıve pek çok hekim de anmadahazır bulundular.

Gezi Direnişi’nde hayatınıkaybeden Ethem Sarısülük,Ali İsmail Korkmaz, BerkinElvan, Medeni Yıldırım, Ha-san Ferit Gedik, Mehmet Ay-valıtaş, Abdullah Cömert veAhmet Atakan’ın resimlerinin

üzerine karanfil bırakan An-karalılar; yitirdiğimiz genç-lerin isimlerini sayarak “bu-rada!” diye haykırdılar.

KESK, DİSK, TMMOB veTTB’nin ortak basın açıkla-ması TMMOB Ankara İl Ko-ordinasyon Kurulu ÜyesiÖzer Akkuş tarafından okun-du. Ethem’in katlinin lanet-lendiği açıklamada “Nasıl kiTaksim sadece bir meydandeğilse artık Güvenpark da

Ethem'dir bizim için. Antak-ya'dan, Eskişehir'den, Li-ce'den, Okmeydanı'ndan birsoluktur. Kanlı elleriyle des-tan yazdıklarını sananlar,Ethem'in, Berkin'in, Abdo-can'ın, Mehmet'in, Mede-ni'nin, Hasan Ferit'in, Ah-met'in, Ali İsmail'in bu top-raklara ektiği destan tohum-larının hasadını görmeye aslamuktedir olamayacaklar” de-nildi.

Ethem Sarısülük vurulduğu yerde anıldıGezi’ye destek eylemlerinde polis kurşunuyla katledilen EthemSarısülük, ölümünün ikinci yılında vurulduğu yerde anıldı.

Hekim Postası

Page 16: hp may s 15 - ATOato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2015/Mayis2015.pdf · Buluşma” 16 Mayıs Cumartesi günü ODTÜ Vişnelik Çim Amfi’de gerçekleştirildi. 6-7 )) “Büyük Buluşma”