Hekim ücretleri operasyonu! yoksulluk sýnýrýnýn...

16
TTB-AHEK tarafýndan Ankara’da 3 asistan hekim ve 1 saðlýk personelinin KKKA hastalýðýna yakalanmalarýna iliþkin yapýlan basýn açýklamasýnda, asistan hekimlerin çoðu zaman dinlenme izni verilmeksizin günaþýrý nöbete varan sýklýkta nöbet tutmakta ve bu yoðun iþ temposu içinde çeþitli hastalýk riskleri ile iç içe yaþamakta olduðuna dikkat çekildi. Türk Tabipleri Birliði (TTB) 57. Olaðan Genel Kurulu gerçekleþtirildi. TTB yönetimi için yarýþan gruplardan seçimi mevcut yönetimin desteklediði “Etkin Demokratik Türk Tabipleri Birliði Grubu” kazandý. 2008-2010 dönemi için seçilen TTB Merkez Konseyi üyeleri 03 Temmuz 2008 tarihinde gerçekleþtirdiði toplantýda, Dr. Gençay Gürsoy’u yeniden baþkanlýk görevine getirdi. Vadide travmatik yýkým ATO desteðiyle hazýrlanan “Yýkým Tehdidinin Dikmen Vadisi Halký Üzerindeki Ruhsal Etkileri” baþlýklý rapor tamamlandý. Dikmen Vadisi halký ruhsal travma ile karþý karþýya… Ankara’nýn su sorunu ve çözüm önerileri Aralarýnda Ankara Tabip Odasý’nýn da yer aldýðý Ankaram Platformu Su Hakký Giriþimi Ankara halkýný bilgilendirmek üzere “Ankara’nýn Su Sorunu ve Çözüm Önerileri” baþlýklý broþür hazýrladý. Sigarasýz tabip odasý ATO tarafýndan “31 Mayýs Dünya Sigarasýz Günü” nedeniyle yapýlan açýklamada en önemli halk saðlýðý sorunlarýndan biri olan tütün kullanýmý karþýsýnda hekimler birlikte hareket etmeye çaðýrýldý. Polonyalý uçan doktorlar Dr. Robinski her hafta sonu Aberdeen’de, Ýngiliz Ulusal Saðlýk Sistemi NHS adýna çalýþmak için Ýskoçya’ya uçuyor. Robinski, “Ýskoçya’ya gitmeseydim, Polonya’da bir ek iþ bulurdum” diyor. 14 )) 3 )) 5 )) 13 )) Eylül 2008 Sayý: 8 Örgütlü hekim güçlü tabip odasý Kentten Güncel Güncel Dünya Bir gece yarýsý operasyonu! Hizmet hastaneleri eðitim hastaneleri ile birleþtirildi Saðlýk Bakarlýðý’nýn Etlik Ýhtisas Hastanesi’ni Dýþkapý Yýldýrým Beyazýt Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi’yle, Zübeyde Haným Doðumevi de Dr. Sami Ulus Kadýn Doðum, Çocuk Saðlýðý ve Hastalýklarý Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi’yle birleþtirmesinin altýnda ne yatýyor? 49 bebeðin faili sistemdir 49 bebeðin faili sistemdir A TO ’dan dava Hastanelerin yönetici ve çalýþanlarýnýn bilgisi dýþýnda gerçekleþtirilen bu uygulama saðlýk çalýþanlarý, hekimler ve hastalarýn tepkisiyle karþýlaþtý. Hastanelerin birleþtirilmesine karþý Ankara Tabip Odasý tarafýndan yürütmenin durdurulmasý ve uygulamanýn iptali istemi ile Ankara Nöbetçi Ýdare Mahkemesi’ne dava açýldý. KKK A hekimlere bulaþtý KKK A performanslarýný düþürdü! KKK A hastalýðýna yakalanan T arýk Irmak: Görevimi yapmanýn huzuru içindeyim Bebek ölümleri ile sarsýldýk Ankara Zekai Tahir Burak Hastanesi’nde yenidoðan ünitesine yatýrýlan 49 bebek geçtiðimiz Temmuz ayýnda “hastane enfeksiyonu” nedeniyle hayatýný kaybetti. Hastane yönetimi ölümlerin hastane enfeksiyonuna baðlý olmadýðý iddiasýnda bulunsa da Saðlýk Bakanlýðý tarafýndan kurulan inceleme komisyonunun raporu ölümlerin hastane enfeksiyonuna baðlý gerçekleþtiðini doðruladý. Bilimsel K urula engelleme Dr. Zekai Tahir Burak Hastanesi’nde yaþanan yenidoðan kayýplarýný yerinde incelemek üzere TTB ve ATO tarafýndan oluþturulan Bilimsel Kurul’un çalýþmalarý ise hastane yönetimi tarafýndan engellendi. TTB Genel Sekreteri Dr. Eriþ Bilaloðlu, ölümlerin “hastane enfeksiyonu salgýný”ndan kaynaklandýðýný ifade ederken, yaþananlarýn sistem sorunundan baðýmsýz düþünülemeyeceðini vurguladý. Hasta eder insaný bu asistanlýk! Hasta eder insaný bu asistanlýk! 6 )) 8-9 )) 6 )) 4 )) 10-11 )) 11 )) 7 )) TTB Büyük Kongresi yapýldý Yeni yönetim çalýþmalarýna baþladý Ankara Tabip Odasý 3-4 Mayýs 2008 tarihinde gerçekleþen Genel Kurul’da yeni yönetimini belirledi. Yönetim Kurulu’na Çaðdaþ Hekimler Grubu listesinden 4, Ankara Hekimler Platformu listesinden 3 üye seçildi. ATO Yönetim Kurulu Baþkanlýðý görevine Dr. Gülriz Ersöz getirildi. 4 )) Hastane birleþtirmeleri, hekimler ve saðlýk çalýþanlarý tarafýndan 25 Haziran 2008 tarihinde Etlik Ýhtisas Hastanesi önünde protesto edildi. ! ! Hekim ücretleri yoksulluk sýnýrýnýn altýnda Ankara Tabip Odasý: “Hekimler emeklerinin karþýlýðý olan insanca yaþayacaklarý, emekliliklerine yansýyan, güvenceli bir ücretlendirme sistemi istiyorlar” 5 ))

Transcript of Hekim ücretleri operasyonu! yoksulluk sýnýrýnýn...

TTB-AHEK tarafýndan Ankara’da 3 asistan hekim ve 1 saðlýk personelinin KKKA hastalýðýna yakalanmalarýnailiþkin yapýlan basýn açýklamasýnda, asistan hekimlerinçoðu zaman dinlenme izni verilmeksizin günaþýrý nöbetevaran sýklýkta nöbet tutmakta ve bu yoðun iþ temposuiçinde çeþitli hastalýk riskleri ile iç içe yaþamakta olduðuna dikkat çekildi.

Türk Tabipleri Birliði (TTB) 57. Olaðan GenelKurulu gerçekleþtirildi. TTB yönetimi için yarýþangruplardan seçimi mevcut yönetimin desteklediði

“Etkin Demokratik Türk Tabipleri Birliði Grubu”kazandý. 2008-2010 dönemi için seçilen TTB

Merkez Konseyi üyeleri 03 Temmuz 2008tarihinde gerçekleþtirdiði toplantýda,

Dr. Gençay Gürsoy’u yenidenbaþkanlýk görevine getirdi.

Vadide travmatik yýkýmATO desteðiyle hazýrlanan“Yýkým Tehdidinin DikmenVadisi Halký Üzerindeki RuhsalEtkileri” baþlýklý raportamamlandý. Dikmen Vadisihalký ruhsal travma ile karþý karþýya…

Ankara’nýn su sorunuve çözüm önerileriAralarýnda Ankara TabipOdasý’nýn da yer aldýðý AnkaramPlatformu Su Hakký GiriþimiAnkara halkýný bilgilendirmeküzere “Ankara’nýn Su Sorunu veÇözüm Önerileri” baþlýklý broþür hazýrladý.

Sigarasýz tabip odasýATO tarafýndan “31 MayýsDünya Sigarasýz Günü”nedeniyle yapýlan açýklamada enönemli halk saðlýðýsorunlarýndan biri olan tütünkullanýmý karþýsýnda hekimler birlikte hareket etmeye çaðýrýldý.

Polonyalý uçan doktorlarDr. Robinski her hafta sonuAberdeen’de, Ýngiliz UlusalSaðlýk Sistemi NHS adýnaçalýþmak için Ýskoçya’ya uçuyor.Robinski, “Ýskoçya’yagitmeseydim, Polonya’da bir ek iþ bulurdum” diyor.1144 )) 33 )) 55 )) 1133 ))

Eylül 2008Sayý: 8

Örgütlü hekim güçlü tabip odasý

Kentten Güncel Güncel Dünya

Bir gece yarýsýoperasyonu!Hizmethastaneleri eðitimhastaneleri ilebirleþtirildiSaðlýk Bakarlýðý’nýnEtlik ÝhtisasHastanesi’ni DýþkapýYýldýrým BeyazýtEðitim ve AraþtýrmaHastanesi’yle,Zübeyde HanýmDoðumevi de Dr.Sami Ulus KadýnDoðum, ÇocukSaðlýðý veHastalýklarý Eðitimve AraþtýrmaHastanesi’ylebirleþtirmesininaltýnda ne yatýyor?

49 bebeðin faili

sistemdir

49 bebeðin faili

sistemdir

ATO’dan davaHastanelerin yöneticive çalýþanlarýnýnbilgisi dýþýndagerçekleþtirilen buuygulama saðlýkçalýþanlarý, hekimlerve hastalarýntepkisiyle karþýlaþtý.Hastanelerinbirleþtirilmesinekarþý Ankara TabipOdasý tarafýndanyürütmenindurdurulmasý veuygulamanýn iptaliistemi ile AnkaraNöbetçi ÝdareMahkemesi’ne davaaçýldý.

KKKA hekimlerebulaþtýKKKA

performanslarýnýdüþürdü!

KKKA hastalýðýnayakalanan Tarýk

Irmak: Görevimiyapmanýn huzuruiçindeyim

Bebek ölümleri ilesarsýldýkAnkara Zekai Tahir BurakHastanesi’nde yenidoðanünitesine yatýrýlan 49 bebekgeçtiðimiz Temmuz ayýnda“hastane enfeksiyonu”nedeniyle hayatýný kaybetti.Hastane yönetimi ölümlerin hastane enfeksiyonuna baðlýolmadýðý iddiasýnda bulunsada Saðlýk Bakanlýðýtarafýndan kurulan incelemekomisyonunun raporuölümlerin hastaneenfeksiyonuna baðlýgerçekleþtiðini doðruladý.

Bilimsel KurulaengellemeDr. Zekai Tahir BurakHastanesi’nde yaþananyenidoðan kayýplarýnýyerinde incelemek üzereTTB ve ATO tarafýndanoluþturulan BilimselKurul’un çalýþmalarý isehastane yönetimi tarafýndanengellendi. TTB GenelSekreteri Dr. Eriþ Bilaloðlu,ölümlerin “hastaneenfeksiyonu salgýný”ndankaynaklandýðýný ifadeederken, yaþananlarýnsistem sorunundanbaðýmsýzdüþünülemeyeceðinivurguladý.

Hasta eder insaný bu asistanlýk!

Hasta eder insaný bu asistanlýk!

66 ))

88-99 ))66 ))44 ))

1100-1111 ))

1111 ))

77 ))

TTB Büyük Kongresi yapýldý

Yeni yönetim çalýþmalarýna baþladýAnkara Tabip Odasý 3-4 Mayýs 2008 tarihinde gerçekleþen Genel Kurul’da yeni yönetimini belirledi. Yönetim Kurulu’na Çaðdaþ Hekimler Grubulistesinden 4, Ankara Hekimler Platformulistesinden 3 üye seçildi. ATO Yönetim KuruluBaþkanlýðý görevine Dr. Gülriz Ersöz getirildi. 44 ))

Hastane birleþtirmeleri, hekimler ve saðlýk çalýþanlarý tarafýndan 25Haziran 2008 tarihinde Etlik Ýhtisas Hastanesi önünde protesto edildi.

!!Hekim ücretleri yoksulluk sýnýrýnýnaltýndaAnkara Tabip Odasý: “Hekimleremeklerinin karþýlýðý olaninsanca yaþayacaklarý,emekliliklerine yansýyan,güvenceli bir ücretlendirmesistemi istiyorlar” 55 ))

2 Hekim Postasý Eylül 2008

kentten

Aksaray’da binlerce kiþinin is-hal, kusma ve karýn aðrýsý þika-yetleriyle hastanelere baþvur-masýnýn ardýndan, Ankara’nýnÞereflikoçhisar ilçesinde de aynýrahatsýzlýk ile yaklaþýk 400 kiþisaðlýk kuruluþlarýna baþvurdu.

Þereflikoçhisar’daki salgýnlailgili olarak Refik Saydam Hýf-zýssýhha Merkezi’nden gelen ilksonuçlara göre “suda endiþe e-decek durum olmadýðý” açýklan-mýþtý. Saðlýk Bakanlýðý’ndan ya-pýlan açýklamada ise vakalarýn“su kaynaklý bulaþma þeklindebaþladýðý ve takiben hasta kiþi-

lerden saðlam kiþilere bulaþmaþeklinde devam ettiði” belirtildi.

Bakanlýðýn açýklamasýna göre ilkincelemelerde suda kimyasal ve

toksikolojik kirlilige rastlanma-dý. Hastalardan alýnan örnekler-deyse adenovirüs, rotavirüs, no-ravirüs gibi viral etkenler ve ko-liform bakteriler bulundu.

Acil önlem gerekliAnkara Tabip Odasý (ATO) Yö-

netim Kurulu tarafýndan yapýlanaçýklamada ise ishal vakalarýnayönelik acil önlemler alýnmasýgerektiði vurgulandý.

Su kaynaklarýnýn kirli olup ol-madýðýnýn ancak süreklilik için-de yapýlacak denetimlerle anla-þýlabileceðinin belirtildiði açýk-

lamada, saðlýklý içme suyuna e-riþebilmek için yapýlmasý gereklien öncelikli iþin, þebeke suyu-nun yeterli klorlanmasý olduðukaydedildi.

Salgýn sürecinin ve sonrasýnýngerekli kurum ve kuruluþlarla,kamuoyu ile yetkilendirilmiþ ki-þiler tarafýndan paylaþýlmasýnýnönemli olduðunun dile getirildi-ði açýklamada, “Þereflikoçhi-sar’da yaþanan salgýn doðrudansaðlýðý tehdit eder bir durum ol-duðu için, Saðlýk Bakanlýðý veSaðlýk Müdürlüðü’nün, acilenTTB ve ATO gibi uzman kuru-luþlarla birlikte ortak bir çalýþ-maya baþlamasý gerekmektedir”denildi.

Ankara Büyükþehir Bele-diye Baþkaný Melih Gök-çek, Kýzýlýrmak suyununþehir içme suyu þebeke-sinde kullanýldýðýný Anka-ralýlardan 21 gün boyuncasakladý.

Melih Gökçek, 28 Mayýs2008 tarihinde BüyükþehirBelediyesi Basýn Merke-zi’nde düzenlediði basýntoplantýsýnda, “Ankaralý 21gündür Kesikköprü’dengelen Kýzýlýrmak suyunu i-çiyor. Kimse de bunun far-kýna varmadý. Ýshal vaka-larý da artmadý” dedi.

Kýzýlýrmak’tan verilensuyunun son derece kali-teli ve saðlýklý olduðunu ö-ne süren Gökçek, bu duru-mu önceden duyurmalarýhalinde, bazý sivil toplumörgütleri ile siyasi partile-rin toplantýlar düzenleye-rek, ishal vakalarý görül-düðü yönünde açýklama-larda bulunacaðýný iddiaetti.

‘Su’dan bahane…Gökçek þöyle konuþtu:

Sivil toplum kuruluþlarý-nýn ve odalarýn oyununubozduk. Ajitasyonlarýn ö-nüne geçmek için Kýzýlýr-

mak Suyu’nu 21 gündürAnkara’ya verdiðimizi a-çýklamadýk. Kýzýlýrmak’-tan getireceðimiz suyunhemen ardýndan Anka-ra’da baþta ishal hadisele-ri olmak üzere pek çokhastalýðýn arttýðý istika-metinde bir takým siviltoplum örgütleriyle ve ba-zý siyasal partilerin ortaktoplantý yaptýðýný ve bunuifade ederek ýsrarlý bir þe-kilde kullanacaklarýnýsöylemiþtim. Hatta geçenyýl 1 Aðustos’ta yapmýþolduðumuz su kesintisiüzerine 3 Aðustos tarihligazetede Ankara TabiplerOdasý’nýn bir açýklamasýyer aldý. Tabipler OdasýEmin Çölaþan’ýn köþesin-de 2 Aðus-t o s ’ t ayapmýþ ol-duðu açýk-lamada is-hal vakalarý-nýn Anka-ra’da yüzdeyüz arttýðýný i-fade etmiþ veEmin Çölaþanda köþesine al-mýþtý. Biz ayýn1’in de suyu kesi-yoruz, ayýn ikisin-de yüzde yüz artý-yor. Ayýn üçünde deEmin Çölaþan köþe-sinde yazýyor. Yanibu tip ajitasyonlarýnyapýlacaðý o günden

belliydi. Daha önceki ko-nuþmalarýmýzda da vatan-daþlarýmýza bu tip ajitas-yonlara karþý hazýrlýklý ol-malarýný istemiþ, su Anka-ra’ya verilince bu tip aji-tasyonlarý bekleyin demiþ-tik.”

Kesikköprü’den Anka-ra’ya 2 hattan su vererekBaþkent’in 20 yýllýk su ge-reksinimini karþýladýklarý-ný öne süren Gökçek, 3.hattýn da önümüzdeki aysonunda devreye gireceði-ni bildirdi.

Kýzýlýrmak suyunun is-hal vakalarýna yol açmadý-ðýný savunan Gökçek, Ke-sikköprü’den verilen su-yun çeþitli noktalardan a-lýnan analizlerinin yapýl-dýðýný ve herhangi bir sað-lýk sorunu yaratacak bir

bulguya rastlanmadýðýnýsöyledi.

Kesikköprü’den verilensuyun sülfat oranýnýn, hiç-bir zaman saðlýðý tehdit e-der oranda olmadýðýný id-dia eden Gökçek, “Bu oranhiçbir zaman 250’yi geç-mez. Suyu da harmanla-yarak verdiðimiz için sül-fat oraný çok aþaðýda kalýr.Lezzetinde de bir fark or-taya çýkmaz” diye konuþ-tu.

Ankaralýlartepkili

Gökçek’in Kýzýlýrmak su-yunun Ankaralýlardan ha-bersiz þehir içme suyu þe-bekesinde kullanýldýðýný a-çýklamasý birçok kesim ta-rafýndan tepkiyle karþý-landý. Tüketici Haklarý

Derneði (THD), AnkaraBüyükþehir Belediye Baþ-kaný Melih Gökçek ve AS-KÝ Genel Müdürlüðü yet-kilileri hakkýnda, “görev-lerini kötüye kullandýkla-rý” gerekçesiyle suç duyu-rusunda bulundu.

ATO: Acil çalýþmayapýlmalý

Ankara Tabip Odasý ta-rafýndan ise Kýzýlýrmaksuyunun kullanýmý konu-sunda bir açýklama yapýl-dý. Küresel iklim deðiþik-liklerinin en önemli olum-suz yansýmalarýndan biri-sinin, su kaynaklarýný a-zaltmak olduðunun belir-tildiði açýklamada, kamu-oyunu da endiþe içinde sü-rekli meþgul eden bu ko-nuya yönelik acil çalýþma-larýn yapýlmasý gerektiðivurgulandý. Açýklamadaþöyle denildi: “Ankara Ta-

bip Odasý tarafýn-dan geç-

miþ-t e n

b uy a n a

sürek-lilik i-

çinde ü-z e r i n d e

dur ulmuþolan su ko-

nusu birkaçhaftadan bu

yana yine ön-celikli konular

arasýnda yer al-mýþtýr. Bu konuda

temel kabulün‘Saðlýklý Su’ temini

olduðunu vurgula-mak yerinde olur.

Saðlýklý su ise içlerin-de hastalýk yapýcý mini

canlýlar ve vücutta toksiketkiler yapabilecek kimya-sal maddeleri içermeyen

ve gerekli mineralleri dedengeli bir biçimde bulun-duran su anlamýna gel-mektedir. Kullanýcýlarýnveya daha basit bir ifadey-le halkýn kullandýðý suyuntemizliðini sorgulama kuþ-kusu içinde olmamalarýgerekir. Aksine; çok temelbir gereksimin olan suyarahatlýkla, kuþku duyma-dan, kesintisiz ulaþmalarýön koþul olmalýdýr. Konu i-le ilgili yetkililer tarafýn-dan kanýta dayalý, anlaþý-labilir, güncel, sürekli, ön-lem alma yöntemlerininve risklerin de açýkça pay-laþýldýðý bir þeklide bilgi-lendirilme haklarý vardýr.Ancak bu þekilde kamuo-yu konuya sahip çýkar; ge-rekli duyarlýlýðý gösterebi-lir. Ankara Tabip Odasý,Kýzýlýrmak suyu ile ilgiliönceden önlemleri kamuo-yu ve Ankara’da yaþayanhekimlerle paylaþabilmekiçin gerekli çalýþmalarýyapmaktadýr. Odamýz bukonuda halen Belediye veSaðlýk Müdürlüðü’ne konuile ilgili en güncel bilgilereulaþmak adýna yapmýþ ol-duðu yazýlý talebin yanýt-larýný beklemektedir.

Ankara BüyükþehirBelediye Baþkaný MelihGökçek, KesikköprüBarajý’ndan gelenKýzýlýrmak suyunu 21gün boyuncaAnkaralýlara gizliceiçirdi. Melih Gökçek’in28 Mayýs’ta Kýzýlýrmaksuyunun Ankaralýlardanhabersiz þehir içme suyuþebekesindekullanýldýðýný açýklamasýbirçok kesim tarafýndantepkiyle karþýlandý.

Ankara Tabip Odasýtarafýndan Kýzýlýrmaksuyunun kullanýmýkonusunda bir açýklamayapýldý. Küresel iklimdeðiþikliklerinin enönemli olumsuzyansýmalarýndanbirisinin, sukaynaklarýnýnazaltýlmasý olduðununbelirtildiði açýklamada,kamuoyunu endiþeiçinde sürekli meþguleden bu konuya yönelikacil çalýþmalarýnyapýlmasý gerektiðivurgulandý.

Hekim Postasý

Hekim Postasý

Melih Gökçek: Herkesten sakladým ama Ankaralýlar Kýzýlýrmak suyunu içiyor.

Ýshal, kusma ve karýnaðrýsý þikayetlerininAksaray’ýn ardýndan

Ankara’nýnÞereflikoçhisar

ilçesinde degörülmesi üzerine

Ankara Tabip Odasý(ATO) ishal vakalarýnayönelik acil önlemler

alýnmasý çaðrýsýnda

bulundu.

Saman altýndan ”su” yürüttü

ATO: Ýshal vakalarýna karþý önlem alýnmalý

HHüürrrriiyyeett

MMiilllliiyyeett

Günlük Evrensel

Bir çok meslek odasý, kitle ör-gütü ve sendikanýn yanýsýra An-kara Tabip Odasý’nýn da bulundu-ðu Ankaram Platformu Su HakkýGiriþimi tarafýndan “Ankara’nýnSu Sorunu ve Çözüm Önerileri”baþlýklý bir broþür hazýrlandý.Broþür, 10 soru ve 10 yanýt ileAnkara’da bir yýlý aþkýn bir süre-dir tartýþýlan su sorununa iliþkindeðerlendirmeleri ve çözüm öne-rilerini içeriyor.

Ankara’da yaþanan su sorunu-nun baþlýca nedeninin Büyükþe-hir Belediyesi’nin zamanýndayapmasý gereken yatýrýmlarý yap-mamasý olduðunun ifade edildiðibroþürde çarpýcý gerçekler de yeralýyor. Broþürde yer alan deðer-lendirmelere göre su sorununbaþlýca nedeni Büyükþehir Bele-diye Baþkaný’nýn ifade ettiði gibi“küresel ýsýnma” ve “2006 yýlýnýnson 41 yýlýn en kurak yýlý olmasý”deðil; bu talebin karþýlanamama-sý. Üstelik, son 41 yýlýn en kurakyýlý 1994 yýlýnda yaþanmýþ.

2006 yýlýnda kuyu sularý ve atýksu arýtma suyu kullanýlmasý ge-rekirken bir baraj büyüklüðündeiçme suyunun; park ve bahçe su-lamasýnda kullanýldýðýnýn bildi-rildiði broþürde, þöyle deniliyor:“Þehir içme suyu þebekesindeyüzde 40’a yakýn kayýp vardýr.2007 yazýna gelindiðinde yeterlimiktarda su bulunmamasý sebe-biyle su krizi oluþmuþ, çözüm o-larak Büyükþehir Belediyesi tara-fýndan Kýzýlýrmak suyu gündemegetirilmiþtir. Bu gündemin de al-týnda DSÝ tarafýndan yapýlmasý ö-nerilen Iþýklý-Gerede sistemininyapýmýnýn en az 2 yýl sürmesiyatmaktadýr. Bu nedenle 2007yazýndan itibaren Ankara halkýsusuzluða ve kalitesiz suyamahkûm edilmiþtir.

Özelleþtirme politikalarý vesu sorunu

Broþürde, “Suda özelleþtirmepolitikalarý Ankara’da yaþanansu sorununa neden olmuþ olabilirmi?” sorusuna ise þu yanýt verili-yor: “Evet. Bugün Ankara’da ya-þanýlan su sorunu genel anlamýy-la Türkiye’de uygulanan yanlýþsu politikalarýnýn bir yansýmasýolabilir. Son dönemlerde uygula-nan politikalar suda özelleþtir-menin önünü açmýþtýr. Önümüz-deki dönemlerde ise sudaki özel-leþtirmelerin çok daha gözle gö-rünür hale gelmesi beklenmekte-dir.”

Neler yapýlmalý?“Ankara’nýn su sorununu çöz-

mek için neler yapýlmalýdýr?”Broþürde yanýt verilen sorular-dan biri de bu: “Bilime ve planla-maya önem veren, sorumluluksahibi, kamu kaynaklarýný bilinç-li kullanan, halkýn saðlýðýný vegeleceðini düþünen yönetimlereihtiyaç vardýr. Su sorunu için ön-celikle yapýlmasý gerekenler; Sukaynaklarýnýn yönetiminin yerel-lerden alýnýp DSÝ gibi merkezi birkamu kurumunda toplanmasý.Yýllardýr Iþýklý-Gerede Sistemi gi-bi yapýlmayan yatýrýmlarýn yapýl-masý. Kýzýlýrmak suyuna uygun i-leri arýtma tesislerinin kurulma-sý.

Peki, “Kýzýlýrmak suyunda in-san saðlýðýný riske atacak madde-ler var mý? Su Ývedik Arýtma Te-sisinde arýtýlabilir mi?” Bu soru-ya verilen yanýtta ise Kýzýlýrmaksuyunda dünya ve Türkiye stan-dartlarý sýnýr deðerlerini geçen vesaðlýðý tehdit eden sodyum, sül-fat, klorür ve arsenik olduðu be-lirtiliyor. Kýzýlýrmak suyu için i-leri arýtma teknikleri gerektiði-nin ifade edildiði broþürde, þu an

kullanýlan Ývedik Arýtma Tesi-si’nin Kýzýlýrmak suyuna uygunolmadýðý kaydediliyor.

Halk yanlýþ bilgilendirildi“Ankara Büyükþehir Belediye

Baþkaný’nýn ‘Ankaralýlara 21 gün-dür Kýzýlýrmak suyu içiriyorum’sözleri nasýl deðerlendirilmelidir?Ankaram Platformu Su Hakký Gi-riþimi’nin deðerlendirmesi þöyle:“ ‘Kýzýlýrmak suyu þehre veriliyorve hiçbir hastalýk görülmüyor’ i-fadesi halkýn yanlýþ bilgilendiril-mesine neden olmuþtur. Anka-ra’nýn günlük su ihtiyacý ortala-ma 850 bin metre küptür. 2008Mayýs ayý içerisinde kente verilenKýzýlýrmak suyu 150 bin metreküp civarýndadýr. Bu miktar, Kýzý-lýrmak suyu projesinde verilmesidüþünülen suyun beþ kat altýnda-dýr. Bu nedenle, yapýlan testlerdesu deðerleri saðlýk sýnýrlarý içeri-sinde görünmektedir. PlanlamaRaporu, Kesin ve Uygulama Pro-jesi gibi gerekli hazýrlýklar olma-dan 7 Mart 2007 tarihinde Ba-kanlar Kurulu kararý aldýrýlarakKýzýlýrmak suyu boru hattý inþaa-týna baþlanýlmýþtýr. Projesiz yapý-lan hatta sorunlar yaþanmakta-dýr. Planlandýðý gibi su transferisaðlanamayan hattýn birleþimyerlerinde þu ana kadar 3 borupatlamasý meydana gelmiþtir. Ký-zýlýrmak suyundan tam olarakyaralanýldýðýnda 750 bin metreküp su çekilecektir. Bu da Büyük-þehir Belediye Baþkaný’nýn ‘Anka-ralýlara 21 gündür Kýzýlýrmak su-yu içiriyorum’ dediði dönemdekisu deðerlerinin beþ kat artmasýanlamýna gelmektedir. Bir baþkaifadeyle Ankara’ya verilen suyunbeþte bir oraný Kýzýlýrmak suyun-dan karþýlanarak Kýzýlýrmak su-yunu saðlýklý olduðu algýsý yara-týlmaya çalýþýlmaktadýr.”

Hekim Postasý Eylül 2008 3

ato’dan

Hekim Postasý

Sahibi Ankara Tabip Odasý adýnaProf. Dr. Gülriz Ersöz

Sorumlu Yazý iþleri Müdürü:Dr. Aytuð Balcýoðlu

Ankara Tabip Odasý Basýn YayýnKomisyonu ürünüdür.

Ayda bir yayýnlanýr.

ATO üyelerine ücretsiz gönderilir.

Yayýn Kurulu: Dr. Arzu ErbiliciDr. Aytuð BalcýoðluDr. Harun BalcýoðluDr. Nadir Sevinç Dr. A. Selçuk AtalayDr. Serdar Koç Dr. Seyfi Durmaz

Editör: Jülide KayaYayýn Koordinasyonu: Dr. A.Selçuk AtalayÝletiþim:Cem Ali TemuçinHaber, yorum ve yazýlarýnýzý [email protected] gönderebilirsiniz

Yayýmlayan:Ankara Tabip Odasý Yayýnýn Türü: Yerel, süreliYayýnýn Þekli:Aylýk Türkçe Yýl: 2008Sayý:8

Yayýn Ýdare Merkezi:Ankara Tabip Odasý Mithatpaþa Cad. No: 62/18 Kýzýlay ANKARA Tel : (312) 418 87 00 Fax : (312) 418 77 94www.ato.org.tr

Baský öncesi hazýrlýk: GEO Tanýtým ve Reklam Hizmetleri Kubilay Sokak 23/8 06570 Tandoðan /Ankara Tel :(0312) 229 09 85 Faks :(0312) 229 09 86 [email protected]ým yeri ve tarihi:Ýhlas Gazetecilik AÞ. Turgut Özal Bulvarý Demirciler Sitesi 1.Cadde No:68 Siteler Ank. TEL: 353 29 61/ 5 Eylül 2008

Aralarýnda Ankara TabipOdasý’nýn da yer aldýðý AnkaramPlatformu Su Hakký Giriþimitarafýndan hazýrlanan“Ankara’nýn Su Sorunu veÇözüm Önerileri” baþlýklýbroþürde, su sorununun baþlýcanedeninin Ankara BüyükþehirBelediye Baþkaný’nýn ifade ettiðigibi “küresel ýsýnma” ve “2006yýlýnýn son 41 yýlýn en kurak yýlýolmasý” deðil; zamanýndayapýlmasý gereken yatýrýmlarýnyapýlmamasý olduðu belirtiliyor.

“Suda özelleþtirme politikalarý Ankara’da yaþanan susorununa neden olmuþ olabilir mi?”

Ankara’nýn su sorunuve çözüm önerileri 4Mayýs’ta mazbatalarýný alarak göreve baþlayan ATO Yöne-

tim Kurulu, dönemin ilk basýn açýklamasýný Ýzmir’de birmeslektaþýmýzýn polisin þiddetine maruz kalmasý ile yaptý.

Hekimlere ve saðlýk çalýþanlarýna yönelik þiddet ne yazýk ki bu o-layla da bitmedi. Saðlýk sistemindeki kaos ve saðlýk hizmetine u-laþmada yaþanan güçlüklerin saðlýk çalýþanlarýna yönelik fizikselsaldýrýya dönüþtüðü görülmektedir. Halk-hasta haklarý savunucu-larý, hekimler ve yöneticilerle birlikte çözümün bulunmasý önem-lidir. ATO’nun “hekime yönelik þiddet” ile ilgili gerçekleþtirdiði fo-rum çalýþmasýnýn, çözüme yönelik önemli katkýlarda bulunacaðýnýdüþünerek, raporumuzu en kýsa zamanda çalýþanlar ve yönetici-lerle paylaþmak istiyoruz.

Yaz baþýnda genç hekimlerin mezuniyet mutluluðunu ve guru-runu paylaþtýk. Ancak tüm fakültelerde ortak kaygý ve umutsuz-luklar dile getirildi. Kadro ve kaynak sýkýntýlarý, fakültelerin eðiti-min iþlevlerini arka plana itmek zorunda býrakýlmasý gibi olum-suzluklar mezuniyet törenlerine damgasýný vurdu. Bu sorunlarýnancak ortak çözüm arayýþlarý ve tavýr geliþtirme ile aþýlabileceðianlaþýlýyor. Genç hekimlere meslek örgütümüzün bu ortak tavýr i-çin uygun bir çatý olduðunu anlatarak onlarý çalýþmalarýmýza da-vet ettik. Önümüzdeki dönem Ankara’da uzmanlýk eðitimine baþ-layacak hekimlere de ayný çaðrýyý yapýyoruz.

2-17 Haziran 2008 tarihleri arasýnda “Tam Gün Yasa Taslaðý”nailiþkin etkinlikler sürdürüldü. Yapýlan toplantýlar ve oylama sonu-cu, hekimlerin, emeklerini ucuzlatacak ve çalýþma sürelerini uza-tacak bu tasarýyý bu þekli ile onaylamadýðý ortaya çýktý. Ancak, he-kimin hastasýna yüksek verimle hizmet verebileceði, öðretim üye-sinin eðitimi önceleyebileceði süre, ortam ve emeðin karþýlýðý o-lan, niteliðin de dikkate alýndýðý bir ücretlendirme için çabalarý-mýzý sürdürmeliyiz. Saðlýðýn farklý alanlarýndaki hekimler için ge-nel çalýþma ve ücretlendirme ilkelerinin belirlenmesi konusundakiçalýþmalarýn ortak zemini tabip odalarý olmalýdýr. ATO’da da buçalýþmalarýn ivme kazanmasýný saðlamaya çalýþýyoruz.

Haziran ayýnýn ilk günlerinde Numune Hastanesi’nde yaþananmeslek kazalarý sonrasý saðlýk kuruluþlarýnda “Saðlýk Çalýþanlarý-nýn Saðlýðý Birimi” kurulmasý talebimizi bir kez daha dile getirdikve isteyen kurumlarda risk deðerlendirme için eðitim verebilece-ðimizi duyurduk. Bu olay, baþka bir boyutu ile tekrar gündemegeldi. KKKA hastalýðý nedeni ile iþinden uzak kalan saðlýk çalýþan-larýnýn performans ödemeleri kesildi. Hekimlerin iyi ücret aldýðýöne sürülerek benimsenen bu sistem de sadece çalýþabildiðiniz dö-nemde ücret aldýðýnýz, hastanýza müdahale ederken hastalansanýzdahi ücretinizin kesildiði bu olayla somutlandý. Emekliliðe yansý-mayan bu ödemeler gerekçe gösterilerek saðlýk çalýþanlarý ek öde-melerden de yararlandýrýlmadý. Bu örnekler, güvenceli bir ücret-lendirme sistemi için mücadelenin önemini bir kez daha gösterdi.

24 Haziran’da hizmet hastanesinin bir gecede eðitim hastanesi-ne baðlandýðýna tanýk olduk. Uygulanýþ biçimi ile çalýþanlarý ra-hatsýz eden süreç, eðitim-hizmet tanýmý ve organizasyonu konu-sundaki kaygýlarý artýrdý. Yoðun hizmet veren hastanelerin alt ya-pý ve yeterlik dikkate alýnmadan eðitim hastanesine dönüþtürül-mesi, uzmanlýk eðitiminde niteliðin göz ardý edildiði kanýsýný oluþ-turdu. Benzer kaygýlar þef ve þef yardýmcýsý atanmalarý sürecindede yaþanýyor. Seçici kurullarýnýn oluþturulmasýnda bilimsel kriter-ler dikkate alýnmadýðý gibi bu kurullarýn yapacaklarý seçimle ilgilikriterlerde de belirsizlik sürüyor.

2 Aðustos’ta SES’in Dr. Zekai Tahir Burak Hastanesi’nde bebekölümlerinin yaþandýðýný duyurmasý ile konu Ankara’nýn ve Türki-ye’nin gündemine oturdu. Sürece ait ayrýntýlarý Hekim Postasý’nýnsayfalarýnda bulabilirsiniz. Bilim Kurulumuz konu ile ilgili çalýþ-masýný tamamladý, Hekim Postasý’nýn elinize geçtiði günlerde ka-muoyu ile paylaþýlmýþ olacak.

Sevgili hekimler, bu kýsa dönemde Ankara Tabip Odasý’nýn gün-demini belirleyen olaylar, niceliðe dayalý hizmet ve ücretlendirmeanlayýþý, eðitim-hizmet tanýmýnda ve organizasyondaki yetersiz-liklerle ile saðlýðýn neye “dönüþtüðünü” çarpýcý bir þekilde gösteri-yor. Sorunlarýn akýlcý, gerçekçi deðerlendirilmesi ve çözümü içinbilgiye-kanýta dayalý çalýþmalara daha yoðun emek akýtmaya ge-reksinim var. Komisyonlar, çalýþma gruplarý, toplantýlar, forumlarve anketlerle odamýzda birlikte üretmek için uygun ortamý oluþ-turmaya çalýþýyoruz. Katkýlarýnýz çok deðerli.

Prof. Dr. Gülriz ErsözATO Yönetim Kurulu Baþkaný

Kýsa dönem deðerlendirmesi ve çaðrý

Hekim Postasý

Türk Tabipleri Birliði(TTB) 57. Olaðan GenelKurulu gerçekleþtirildi.TMMOB Ýnþaat Mühen-disleri Odasý’nda 28-29Haziran 2008 tarihindegerçekleþtirilen Genel Ku-rul’da TTB yönetimi için“Ulusal Hekim Birliði”, Et-kin Demokratik TTB” ile“Hekim Platformu” adýyla3 grup yarýþtý.

TTB yönetimi için yarý-þan gruplardan seçimi,mevcut yönetimin destek-lediði “Etkin DemokratikTürk Tabipleri Birliði(EDTTB) Grubu” kazandý.2008-2010 dönemi için se-çilen TTB Merkez Konseyi

üyeleri 03 Temmuz 2008günü gerçekleþtirdiði top-lantýda, görev paylaþýmýþöyle belirledi: Baþkan:Dr. Gençay Gürsoy, ÝkinciBaþkan: Dr. Feride Aksu,Genel Sekreter: Dr. EriþBilaloðlu, Muhasip Üye:Dr. Hülya Biriken, Vezne-dar Üye: Dr. Ýlhan Diken,

Üyeler: Dr. Ali Çerkezoð-lu, Dr. Demet Özbabalýk,Dr. Zeki Gül, Dr. Altan A-yaz, Dr. Ýskender Sayek ve

Dr. Elif Kýrteke. Görev daðýlýmýnýn ardýn-

dan TTB Merkez Konseyitarafýndan yapýlan açýkla-mada ise þöyle denildi:“Büyük Kongre bir kezdaha göstermiþtir kihekimler saðlýðýn do-ðuþtan kazanýlmýþ vekamu güvencesinde birhak olduðunun bilinciyledavranmaktadýr. Özlükhaklarý ile ilgili mücadele-nin saðlýk hakký mücade-

lesinin bir bileþeni ol-duðunun farkýnda-dýrlar. Saðlýklý biryaþam süre-

bilmenin temel unsurlarý-nýn ise demokratik, laik,baðýmsýz, özgür bir ülkedebarýþ içerisinde yaþamakolduðu dile getirilmiþtir.Kuþku yok ki Türk Tabip-leri Birliði Merkez Konseyibu çizginin savunucusu o-lacaktýr. Önümüzdeki ikiyýllýk çalýþma dönemindeTürk Tabipleri Birliði top-lumun saðlýk hakký pers-pektifiyle bir yandan he-kimliðin meslek alanýnda-ki deðer erozyonu, hak ka-yýplarý gibi konularda iç-ten ve tutarlý bir özlükhaklarý mücadelesi yürü-tecek, öte yandan var olaniletiþim ve üretim kanalla-rýný geniþleterek hekimle-rin meslek örgütümüzünçalýþmalarýna doðrudankatýlmalarý ve katkýda bu-lunmalarý için çaba harca-mayý önceleyecektir.”

4 Hekim Postasý Eylül 2008

güncel

Ankara Tabip Odasý(ATO) yeni yönetimini be-lirledi. ATO Yönetim Ku-rulu’na Çaðdaþ HekimlerGrubu listesinden 4, An-kara Hekim Platformu lis-tesinden ise 3 üye seçildi.

Ankara Üniversitesi TýpFakültesi Morfoloji Bina-sý’nda 3-4 Mayýs 2008 ta-rihinde gerçekleþen veUlusal Hekim Birliði, Çað-daþ Hekimler Grubu veAnkara Hekim Platformugruplarýnýn yarýþtýðý se-çimlerde 5 bin 68 üye oykullandý.

Yönetim KuruluYönetim Kurulu’nu Çað-

daþ Hekimler Grubu’ndanAytuð Balcýoðlu, BayazýtÝlhan, Dilek Aslan ve Gül-riz Ersöz, Ankara HekimPlatformu’ndan Serdar

Öztürk, Abdulkadir Özbekve Zehra Aycan oluþtur-du.

Genel Kurul sonrasý top-lanan ATO Yönetim Kuruluüyeleri 13 Mayýs’da görevdaðýlýmýný yaptý. GülrizErsöz, “Yönetim Kurulu

Baþkaný” seçilirken, AytuðBalcýoðlu “Genel Sekreter”,Bayazýt Ýlhan “Sayman”,Dilek Aslan ise “Veznedar”olarak belirlendi. SerdarÖztürk, Abdülkadir Özbekve Zehra Aycan da yöne-tim kurulu üyesi olarak

görev yapacak.Öte yandan ATO Dene-

tim Kurulu, Çaðdaþ He-kimler Grubu’ndan oluþur-ken, Onur Kurulu’nda An-kara Hekim Platformu 3hekim, Çaðdaþ HekimlerGrubu ise 2 hekim ile yer

aldý.Türk Tabipleri Birliði

Büyük Kongresi’nde dele-gelik yapan 20 hekimden14’ü Çaðdaþ HekimlerGrubu’ndan, 6’sý ise Anka-ra Hekim Platformu’ndanseçildi.

ATO Yönetim Kuruludýþýnda seçili kurullardagörev alan hekimlerinadlarý:

Onur Kurulu: Aytül Çakcý, Erol Göka,

Murat Yurdagök, NihalKundakçý ve Bülent Erdo-ðan

Denetleme KuruluMurat Akova, Süha Ko-

paral ve Þehsuvar Ertürk

TTB Büyük KongreDelegeleri

Alpay Azap, Ahmet Sarý-taþ, Filiz Avþar, A. BanuSancak, Sezai Berber, Ci-van Tiryaki,Hakan Kork-maz, Eriþ Bilaloðlu, AsafGültekin, Önder Okay, RýzaÖzbek, Müge Yetener, Sa-lim Erkaya, Selçuk Atalay,Ercan Yavuz, Serdar Koç,Fatma Neþe Onat, FigenÞahpaz, Osman Latifoðluve Ali Nihat Tokgönül

ATO’nun yeni yönetimi belirlendiATO’nun yeni yönetimi belirlendi

Hekim Postasý

Ankara Tabip Odasý 3-4 Mayýs 2008 tarihindegerçekleþen Genel Kurul’da yeni yönetiminibelirledi. Yönetim Kurulu’na Çaðdaþ Hekimler Grubu listesinden 4, AnkaraHekimler Platformu listesinden 3 üye seçildi.

TTB’nin 2008-2010 dönemi yönetimi belli oldu

EDTTB Grubuyeniden görevde

TTB Merkez Konseyi BaþkanýGençay Gürsoy

Gülriz Ersöz, “ATO Yönetim Kurulu Baþkaný” seçilirken,Aytuð Balcýoðlu “Genel Sekreter”, Bayazýt Ýlhan“Sayman”, Dilek Aslan ise “Veznedar” olarak belirlendi.Serdar Öztürk, Abdülkadir Özbek ve Zehra Aycan dayönetim kurulu üyesi olarak görev yapacak.

Hekim Postasý

Hekim Postasý Eylül 2008 5

güncel

Ankara Tabip Odasý (ATO) SaðlýkBakanlýðý tarafýndan hazýrlanan,105 bin hekimin çalýþma ve yaþamkoþullarýný doðrudan etkileyen ‘TamGün Çalýþma Yasa Tasarýsý’ný tartýþ-maya açtý. ATO tarafýndan çeþitlihastanelerde gerçekleþtirilen forum-larda Ankaralý hekimler söz konusuyasa tasarýsýnýn hekimlik ve saðlýkortamýnda yaratacaðý deðiþikliklerkonusunda deðerlendirmelerde veönerilerde bulundu.

ATO Genel Sekreteri Dr. AytuðBalcýoðlu forumlarda yaptýðý konuþ-mada, Ankaralý hekimlerin tasarýyailiþkin hem bilgilendirilmesini sað-lamak hem de hekimler arasýndagerçek anlamda bir tam süre içintartýþma yürütmenin zeminini ya-ratmak adýna bu forumlarý düzenle-diklerini belirtti.

Forumlarda yapýlansunumlarda, Tam GünYasa Tasarýsý’nýn Sað-lýkta Dönüþüm Progra-mý’ný tamamlar nite-likte olduðu ifade edi-lerek, yeni bir çalýþmadüzeni ve ücretlendir-me modelini içeren ta-sarýnýn esnek çalýþma-yý da beraberinde ge-tirdiðine vurgu yapýl-dý.

Tasarýda hak kayýp-larýný gideren hiçbirönlemin olmadýðýna dikkat çekilenforumlarda, tasarýnýn daha az ücre-te daha çok çalýþmayý dayattýðý ifa-de edildi.

Tasarýnýn görünür haliyle hekim e-meðinin deðerini azalttýðýnýn, ba-ðýmsýzlýðý zedelediðinin, hekimi ö-zelde saðlýk tekellerine, kamuda þir-ketleþen týp fakültelerine mahkum

ettiðinin dile getirildiðiforumlarda, tasarýyla,Saðlýk Bakanlýðý, üni-versiteler ve diðer ka-mu saðlýk kuruluþlarýn-da çalýþan hekimlerinkamu saðlýk kuruluþla-rý dýþýnda çalýþmalarý-nýn yasaklandýðý, üni-versitelerde öðretim ü-yelerinin özel hastamuayenesinin ortadankaldýrýldýðý, Türk Silah-lý Kuvvetleri’ne men-sup tabiplerin kamu

görevi dýþýnda serbest çalýþmalarýnaise engelleme getirilmediði anlatýldý.

Özlük haklarýna saldýrýForumlarda, hekimlerin ücretleri-

nin iyileþtirilmesinde, sadece dönersermaye gelirlerinin kaynak olarakgösterildiði ve emekliliðe yansýyanbir düzenlemeye gidilmediði de bil-dirdi.

Tasarýnýn kadrolaþmanýn da önü-nü açtýðýna deðinilen forumlarda,konu ile ilgili görüþlerini dile getirenhekimler ise ‘Tam Gün’e karþý deðil,ancak öngörülen yasa tasarýsýnýnözlük haklarýna bir saldýrý niteliðitaþýdýðý konusunda hemfikirdi. Ya-saya neden karþý çýktýklarýný gerek-çelendirerek kamuoyuyla paylaþma-nýn gerekliliði üzerinde duran he-kimlerin bazýlarý ise özlük haklarý-nýn korunabilmesi sendikalaþma ha-reketi baþlatýlmasý gerektiði üzerin-de durdu.

Ankara Tabip Odasý (A-TO) Yönetim Kurulu, en ö-nemli halk saðlýðý sorunla-rýndan biri olan tütün kul-lanýmý karþýsýnda hekim-leri birlikte hareket etme-ye davet etti. ATO tarafýn-dan “31 Mayýs Dünya Si-garasýz Günü” nedeniyleyapýlan açýklamada, dün-yada yaklaþýk 1,5 milyar;Türkiye’de ise 17 milyonkiþinin sigara kullandýðýve dünyada beþ milyon,Türkiye’de ise 100 bin ki-þinin yýlda yaþamýný siga-raya baðlý bir nedendendolayý kaybettiði ifade e-dildi.

Hekimler ve saðlýk çalý-þanlarýnýn sigara mücade-lesinde en öncelikli so-rumluða sahip olduðununvurgulandýðý açýklamada,“Sigara, ya da daha genelbir baþlýkta tütün ile mü-cadele hekimlerin pek çokaçýdan öncelikleri arasýn-da olmasý gerekli bir ko-nudur.” denildi.

Hekimlerin toplumda bi-reyler için en önemli rolmodeli olduðu, bu nedenlekendilerinin sigara ya dadiðer bir tütün ürünü kul-lanmamasý gerektiðininbelirtildiði açýklamada, þuifadelere yer verildi: “He-kimler saðlýðýn korunmasýyaklaþýmýnda bireylerinsigaraya hiç baþlamamasýiçin çaba göstermelidirler.Sigara içen bireylerin si-garayý býrakmalarýný sað-lamalýdýrlar. Saðlýðýn herbirey için bir insan hakkýolduðu yaklaþýmýný önce-leyerek sigara içmeyen bi-reylerin haklarýný da sa-vunmak durumundadýrlar.Dolayýsýyla sigara duma-nýndan pasif etkilenimiengelleyici çalýþmalar yap-malýdýrlar. Sürekli týp eði-timi ve sürekli mesleki ge-liþim kapsamýnda en çoköldüren, en çok sakat bý-rakan, en çok iþgücü kay-býna neden olan ve en çokmaliyeti olan sigara ile il-gili bilgilerini güncelleme-

li, yeni yaklaþým ve strate-jileri bilmelidirler. Sigarave tütün mamulleri konu-sunda ulusal ve uluslara-rasý politikalarý yakýndanizlemelidirler. Sigara ko-nusunda ulusal durumubilmeli; yýllar içindeki de-ðiþim takip etmelidirler.Geliþtirilen ve geliþtirile-cek olan ulusal politikala-ra katký verebilmelidirler.”

ATO’nun 19 Mayýs 2008tarihinden itibaren bütünkapalý alanlarda sigara içi-minin yasaklanmasýyla“sigarasýz tabip odasý” ha-line geldiðinin bildirildiðiaçýklamada, tüm tabip o-dalarý da “sigarasýz” olma-ya davet edildi.

ATO SSUKaçýklamasýna destekveriyor

Açýklamada, mevcut si-gara karþýtý yasanýn erte-lenmesi taleplerine karþýçýkan Sigara ve Saðlýk U-lusal Komitesi (SSUK) a-çýklamasýna da destek ve-rildiði belirtildi.

Türk Tabipleri Birli-ði’nin de içinde yer aldýðýSigara ve Saðlýk UlusalKomitesi’nin (SSUK) öte-den beri bünyesinde yer a-lan pek çok sivil toplumörgütü ile birlikte sigarakarþýtý mücadelesini sür-dürdüðünün dile getirildi-ði açýklamada, “Son gün-lerde sigara yasaðýnýn er-telenmesine iliþkin talep-ler kamuoyunu meþgul et-miþtir. Ancak; SSUK yazýlýbir açýklamayla bu tür ta-leplerin kesinlikle doðruolmadýðýný vurgulamýþtýr.Toplumun saðlýklý olmasýiçin çalýþan kurum ve ku-ruluþlarýn bu konudakiyanlýþ beklenti ve bilgile-rin düzeltilmesi açýsýndanönemli sorumluluklarý bu-lunmaktadýr. ATO çalýþan-larý olarak yasanýn erte-lenmesine iliþkin taleple-rin çok kesin olarak geriçevrilmesi gerektiðini be-lirten SSUK tarafýndan ya-pýlmýþ olan basýn açýkla-masýný desteklediðimizikamuoyu ile paylaþmakta-yýz.” denildi.

Hekim Postasý

Hekim Postasý

ATO tarafýndan “31 Mayýs Dünya Sigarasýz Günü”nedeniyle yapýlan açýklamada en önemli halk saðlýðýsorunlarýndan biri olan tütün kullanýmý karþýsýndahekimler birlikte hareket etmeye çaðýrýldý. ATO’nun 19Mayýs 2008 tarihinden itibaren bütün kapalý alanlardasigara içiminin yasaklanmasýyla “sigarasýz tabip odasý”haline geldiðinin bildirildiði açýklamada, tüm tabipodalarý da “sigarasýz” olmaya davet edildi.

ATO hekimlerle ‘Tam Gün’ü tartýþtý

ATO, hekimlerin çalýþma koþullarýnýdoðrudan etkileyen ‘Tam Gün ÇalýþmaYasa Tasarýsý’ný Ankaralý hekimlerletartýþtý. ATO tarafýndan çeþitli hastanelerde düzenlenen forumlarda,Ankaralý hekimler tasarýya iliþkin bilgilendirildi.

Sigarasýz tabip odasý

ATO Genel Sekreteri Dr. Aytuð Balcýoðlu

Hükümet ile memur sendikalarý a-rasýnda sürdürülen “Toplu Görüþ-me” adý altýndaki pazarlýklar sonuç-landý. Buna göre, memur maaþlarýnagelecek yýlýn birinci altý ayýnda yüz-de 4, ikinci altý ayýnda yüzde 4,5zam yapýlacak.

Ankara Tabip Odasý tarafýndan ya-pýlan açýklamada, hekimler ve sað-lýk çalýþanlarýnýn bu rakamlarý ka-bul etmesinin mümkün olmadýðý be-lirtilerek, “Hekimler emeklerininkarþýlýðý olan insanca yaþayacaklarý,emekliliklerine yansýyan, güvencelibir ücretlendirme sistemi istiyorlar”

denildi. Aðustos 2008’de aile yardýmý dahil

8. derecenin 3. kademesindeki göre-ve yeni baþlayan bir pratisyen heki-min bin 304 YTL, en yüksek aþamaolan 1. derecenin 4. kademesindekibir uzman hekimin ise bin 561 YTLmaaþ aldýðýna dikkat çekilen açýkla-mada, TÜRK-ÝÞ’in araþtýrmasýna gö-re 4 kiþilik bir aile için açlýk sýnýrý-nýn 729 YTL, yoksulluk sýnýrýnýn ise2 bin 377 YTL olduðu hatýrlatýlarak,hekimlere uygun görülen ücretlerinyoksulluk sýnýrýnýn çok altýnda oldu-ðuna vurgu yapýldý.

Performans sistemi maðdurediyor

Açýklamada, þöyle denildi: “Bunuhekim örgütü olarak defalarca ifadeetmemize raðmen, hekimlerin “per-formansa dayalý” döner sermaye uy-gulamasý sayesinde iyi ücret aldýðýöne sürüldü. Oysa bu sistemin esasücretlendirme sistemi olmasý, iþ ba-rýþýný tehdit etmesi ve adaletsizlik-ler barýndýrmasý yanýnda emeklilik-lerine yansýmamasý, hastalýk hallerive yasal izin dönemlerinde dahi ke-silmesi gibi birçok biçimde hekimle-ri maðdur etmektedir. Bugün emeklibir uzman hekim bin 160 YTL e-mekli maaþý almaktadýr. Hekimlerin

emeklerinin karþýlýðý olan, insancayaþayacaklarý, emekliliklerine yan-sýyan, güvenceli bir ücretlendirmesistemi istediklerini bir kez daha i-fade etmek istiyoruz. Bunu saðla-mak amacýyla, bu alandaki tüm yet-kilileri meslek örgütümüz olan tabipodalarý ve Türk Tabipleri Birliði ilemüzakere etmeye çaðýrýyoruz. Hü-kümetle yürütülen “Toplu Görüþme”adý altýndaki pazarlýklar Ocak 2009için yüzde 4, Temmuz 2009 içinyüzde 4,5 maaþ artýþý olarak sonuç-lanmýþtýr. Üstelik saðlýk çalýþanlarýdaha önce açýklanan ek ödemeler-den de yararlandýrýlmamýþlardýr. Burakamlarýn memurlarýn yaþam þart-larýna bir katkýsý olmasý bir yana,daha da yoksullaþtýracaðý açýktýr.Bir gün önce yüzde 3,5 + yüzde 4,0olarak açýklanan rakamlara þiddetlekarþý çýkýp ertesi gün artýþlar yüzde0,5 yükseltilince memnuniyetle kar-þýlayan sendikalarýn tavrýnýn çalý-þanlar tarafýndan hayretle karþýlan-dýðýný, ‘Toplu Görüþme’ sürecininsamimiyetten uzak bulunduðunuvurgulamak isteriz. Söz konusu‘Toplu Görüþme’lerin grev hakkýný i-çeren ‘Toplu Sözleþme’ye dönüþtü-rülmesi gerekmektedir ve AnkaraTabip Odasý bu mücadelenin arka-sýndadýr.”

Hükümetle memur sendikalarýarasýnda yürütülen “TopluGörüþme” adý altýndaki pazarlýklarOcak 2009 için yüzde 4, Temmuz2009 için ise yüzde 4,5 maaþ artýþýolarak sonuçlandý. Ankara TabipOdasý tarafýndan yapýlanaçýklamada, yoksulluk sýnýrýnýn çokaltýndaki bu ücretlerin hekimler vesaðlýk çalýþanlarý tarafýndan kabuledilmesinin mümkün olmadýðý ifadeedilerek, “Hekimler emeklerininkarþýlýðý olan insanca yaþayacaklarý,emekliliklerine yansýyan, güvencelibir ücretlendirme sistemi istiyorlar”denildi.

Hekim ücretleri yoksulluk sýnýrýnýn altýnda

Hekim Postasý

Ýlk kez 24 Þubat1994 tarihinde ger-çekleþtirilen TýptaUzmanlýk EðitimiKurultayý’nýn 14’ün-cüsü, TTB-Uzman-lýk Dernekleri Eþgü-düm Kurulu tarafýn-dan, Ankara TabipOdasý’nýn ev sahip-liðinde, Ankara Üni-versitesi Týp Fakül-tesi Morfoloji Bina-sý’nda, 28-30 Kasým2008 tarihleri ara-sýnda düzenlenecek.

Kurultayýn birincigününde, Ýnsan Gü-cü Planlamasý, Top-lum Saðlýðýný Geliþtirme, Etik, Sürekli Týp E-ðitimi/Sürekli Mesleki Geliþim, Bilimsel Araþ-týrma ve Saðlýk Hizmetlerinin Ýyileþtirilmesibaþlýklarý altýnda VI. Çalýþma Gruplarý GenelKurulu da yapýlacak.

Yine ayný gün derneklerin ATUB temsilcile-riyle ortak bir toplantý düzenlenecek.

Kurultayýn ikinci ve üçüncü günlerindeki a-na program içinde ise, Týpta Uzmanlýk EðitimiYönetmeliði, E-Saðlýk, Uzaktan Eðitim, Heki-min Saðlýðý, Yeterlik Kurullarýnýn Etkinlikleri,Akreditasyon ve Uzmanlýk Alanlarýnda Kesi-þen Alanlar ve Çok Disiplinli Yaklaþým konula-rý ele alýnacak. Kurultaya, eðiticiler, eðitilen-ler, uzmanlýk dernekleri ve tabip odalarý yö-neticileri ve uzmanlýk eðitimi alanýna ilgi du-yan tüm hekimler davetli.

6 Hekim Postasý Eylül 2008

güncel

Ankara Numune Eðitim ve A-raþtýrma Hastanesi’nde 3’ü dok-tor 4 saðlýk görevlisine ölmek ü-zere olan bir hastaya müdahalesýrasýnda yakýn temas yoluylaKýrým Kongo Kanamalý Ateþi(KKKA) hastalýðý bulaþtý.

Kýrým Kongo Kanamalý AteþiHastalýðý’na yakalanan doktor-larýn, bir KKKA hastasýnýn solu-num yolunu açmak için burunkanamasýna tampon yaptýklarýsýrada enfeksiyon kaptýklarý be-lirtildi. Hastalýðýn doktorlarabulaþmasý Saðlýk Bakanlýðý vehastane yönetimini alarma ge-çirdi.

Ankara Numune Eðitim ve A-raþtýrma Hastanesi BaþhekimiDoç. Dr. Mahmut Koç, düzenle-diði basýn toplantýsýnda hastala-rýn saðlýk durumlarýnýn çok iyiolduðunu, kanamalarýnýn olma-dýðýný, kan deðerlerinin düþme-diðini, ateþlerinin yükselmediði-ni, hayati tehlikelerinin bulun-madýðýný ve bu personelin göz-

lem altýnda tutulduðunu bildir-di.

Ankara Tabip Odasý (ATO) yö-netim kurulu üyelerinin de“geçmiþ olsun” ziyaretinde bu-lunduðu KKKA hastalýðýný kapandoktorlar Altan Kaya, Onur Uy-sal, Tarýk Irmak ile saðlýk me-muru Ahmet Tepecik saðlýklarý-na kavuþmalarýnýn ardýndan ta-burcu edildi.

‘Saðlýk ÇalýþanlarýnýnSaðlýðý Birimleri’ kurulmalý

ATO Baþkaný Prof. Dr. GülrizErsöz tarafýndan saðlýk çalýþan-larýnda saptanan KKKA ile ilgiliyapýlan yazýlý açýklamada, has-

talýktan korunmada saðlýk hiz-meti verilirken eldiven, uzunönlük, maske ve gözlük kullan-ma gibi bariyer önlemleri mut-laka kullanýlmasý gerektiði vur-gulandý. Enfeksiyon kontrol ön-lemlerine raðmen KKKA hastayükü yoðunluðunun saðlýk per-sonelinin hastalanmasý olasýlýðý-ný artýrdýðýna dikkat çekilen a-çýklamada þöyle denildi:

“Saðlýk çalýþanlarý, çalýþmaortamlarý ve iþ yükleri nedeni i-le en riskli meslek gruplarýnýnbaþýnda gelmektedir. Söz konusuriskler þiddete maruz kalmaktanenfeksiyonlara kadar çok geniþbir yelpazededir. Hastalarý için

fedakarca çaba harcarken mes-lektaþlarýmýzýn kendi saðlýklarýiçin de azami bir özen içinde ol-malarý çok önemlidir. Bu konu-da eðitimin önemi tartýþýlmaz.

Ancak çalýþma koþullarý da enaz kiþisel önlemler kadar önemtaþýmaktadýr. Saðlýk çalýþanlarý-nýn, meslektaþlarýmýzýn çok yo-ðun çalýþýyor olmalarý bu tür‘kazalarýn’ ortaya çýkmasýný te-tikleyebilmektedir. Dolayýsýylakiþisel farkýndalýk kadar çalýþmakoþullarýmýzýn düzeltilmesi degerekmektedir. Bu konu saðlýkçalýþanlarýnýn saðlýðý ve risk de-ðerlendirmesi alanýnda yapýla-caklarla iyileþtirilebilir. AnkaraTabip Odasý olarak geçtiðimizyýl içerisinde organize ettiðimizrisk deðerlendirmesi eðitimi ça-lýþmasý 2008 sonbaharýnda talepeden saðlýk kuruluþlarýnda baþ-latýlacaktýr. Ancak vakit geçir-meksizin bütün saðlýk kuruluþ-larýnda Saðlýk ÇalýþanlarýnýnSaðlýðý Birimleri kurulmasý ge-rekmektedir. ATO bu konuyla il-gili bir yönetmelik taslaðýný ilgi-lilere iletecektir. Çünkü konusorun çýktýkça üzerine eðilmekyerine ciddi, sistemli bir biriminçalýþanlarýn saðlýðý alanýnda ya-pacaðý çalýþmalarla düzeltilebi-lir ya da en aza indirilebilir.”

Ankara Numune Eðitim ve AraþtýrmaHastanesi’nde Kulak Burun Boðaz veEnfeksiyon kliniklerinde çalýþmakta o-lan 3 asistan hekim ve 1 saðlýk persone-line, Kýrým Kongo Kanamalý Ateþi

(KKKA) hastalýðýnýn bulaþmasý ile ilgiliolarak, Türk Tabipleri Birliði (TTB) A-sistan Hekimler Eþgüdüm Kurulu (A-HEK) tarafýndan 14 Haziran 2008 tari-hinde Numune Hastanesi önünde basýnaçýklamasý düzenledi.

Asistan hekimler tarafýndan yapýlanaçýklamada, “Hekim ve diðer saðlýk çalý-þanlarýnýn çalýþma ortamýnýn düzenlen-mesi, çalýþma ortamýndan kaynaklýriskleri en aza indirecek önlemlerin a-lýnmasý için daha kaç meslektaþýmýzýnölümcül hastalýklara yakalanmasý gere-kiyor?” diye soruldu.

Asistan hekimlerin çoðu zaman din-lenme izni verilmeksizin günaþýrý nöbe-te varan sýklýkta nöbet tutmakta ve buyoðun iþ temposu içinde çeþitli hastalýkriskleri ile iç içe yaþamakta olduðunadikkat çekilen açýklamada þöyle denildi:“Yoðun iþ yükü altýnda kimi zaman ha-

talar yapýlabilmekte, dikkat daðýlabil-mekte ve bulaþýn önlenmesini saðlaya-cak tedbirlerin alýnmasýnda aksaklýklaroluþabilmektedir. Asistan hekimlerinçalýþma koþullarý ile ilgili düzenlemelerher türlü tutarlýlýktan yoksundur. Budenli çalýþmanýn ‘eðitimin gereði’ oldu-ðu iddia edilse de, yoðun iþ yükününmesleki ve bireysel geliþime olanak ta-nýmayacaðý ve zaten hastalýk riski taþý-yan çalýþma ortamýnýn riskini daha daarttýracaðý açýktýr.” Açýklamada, asistanhekimlerin hastalýðý kapmasýna yol a-çan nedenlerin araþtýrýlarak, benzer o-laylarýn yaþanmamasý için önlemlerinalýnmasý, asistanlarýn daha insani ko-þullarda çalýþmalarýný saðlayacak yasaldüzenlemelerin yapýlmasý ve çalýþmaortamýnýn risklerine denk bir maaþ veek mesai ücreti için gereken adýmlarýnatýlmasý talep edildi.

KKKA hekimlere bulaþtý

Asistanlarýn yoðun iþ temposu hastalýk riskini artýrýyor

Ankara Numune Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi’nde 3’üdoktor 4 saðlýk görevlisine KKKA hastalýðý bulaþtý. Görevleri baþýnda hastalýða yakalanan doktorlar Altan Kaya,Onur Uysal, Tarýk Irmak ile saðlýk memuru Ahmet Tepeciksaðlýklarýna kavuþmalarýnýn ardýndan taburcu edildi. ATO Baþkaný Prof. Dr. Gülriz Ersöz, saðlýk çalýþanlarýnýnçalýþma ortamlarý ve iþ yükleri nedeni ile en riskli meslekgruplarýnýn baþýnda geldiðini ifade ederek, riski en azaindirebilmek için bütün saðlýk kuruluþlarýnda ‘SaðlýkÇalýþanlarýnýn Saðlýðý Birimleri’ kurulmasý gerektiðini belirtti.

Hekim Postasý

Hekim Postasý

TTB-AHEK tarafýndan Ankara’da 3asistan hekim ve 1 saðlýkpersonelinin KKKA hastalýðýnayakalanmalarýna iliþkin yapýlanbasýn açýklamasýnda, asistanhekimlerin çoðu zaman dinlenmeizni verilmeksizin günaþýrý nöbetevaran sýklýkta nöbet tutmakta ve bu yoðun iþ temposu içinde çeþitli hastalýk riskleri ile iç içe yaþamakta olduðuna dikkat çekildi.

ATO Yönetim KuruluBaþkaný Prof. Dr. Gülriz Ersöz

Týpta Uzmanlýk Eðitim Kurultayý

Kasým ayýndaAnkara’da yapýlacak

Hekim Postasý

Kýrým Kongo Kanamalý Ateþi (KKKA) has-talýðý saðlýk çalýþanlarýnýn hayatýný da teh-dit etmeyi sürdürüyor. Kýrým Kongo Kana-malý Ateþi’nden dolayý Arzu Öðren isimlibir hemþire hayatýný kaybetti.

Bolu Devlet Hastanesi’nde görev yapan27 yaþýndaki Arzu Öðren 18 Temmuz’danöbet esnasýnda baygýnlýk geçirerek çalýþ-týðý hastanede tedavi altýna alýndý veKKKA þüphesiyle Ankara Numune Hasta-nesi’ne sevk edildi. Öðren, 23 Temmuz’dayaþamýný kaybetti.

Saðlýk ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sen-dikasý (SES) tarafýndan yapýlan yazýlýaçýklamada, diðer salgýn hasta-lýklarda olduðu gibi KýrýmKongo salgýnýnda da saðlýkçalýþanlarýnýn risk altýndaolduðu ifade edilerek, sað-lýk çalýþanlarýnýn önleyicive koruyucu ekipmanlar-dan ya da bunlarý takýp çý-karacak zamandan yoksunolarak çalýþtýklarýna dikkatçekildi. SES açýklamasýnda, “Sað-lýk Bakanlýðý’ný bu konuda defalarca uyar-mamýza raðmen saðlýk çalýþanlarýnýn ça-lýþma koþullarýnda herhangi bir düzenlemeolmamýþ, sistemde var olan çarpýklýklarsaðlýk çalýþanlarýnýn sýrtýna yüklenmiþtir.Saðlýk sisteminde çarpýklýklarýn en önemlinedeni koruyucu saðlýk hizmetlerinin yanibirinci basamaðýn iþlevsizleþtirilmesi vebunun sonucu olarak hastanelerdeki yýðýl-malardýr” denildi.

Virüs hastadan bulaþtýArzu Öðen’in KKKA’ya nasýl yakalandýðý-

nýn araþtýrýlmasý için Saðlýk Bakanlýðý ta-rafýndan bir heyet oluþturulmuþtu. Heye-tin raporuna göre, hemþireye virüs kene-den deðil, hastaneye tedaviye gelen hasta-dan bulaþtý.

25 Temmuz’da hemþirenin görevli oldu-

ðu Bolu Ýzzet Baysal Devlet Hastanesi’negiderek incelemelerde bulunan heyetin ra-porunda, Arzu hemþirenin görev yaptýðýserviste, yatarak tedavi gören ve daha

sonra yapýlan tetkiklerde KKKA tanýsýkonulan bir hastayý 9-13 Tem-

muz tarihlerinde tedavi ettiðive kayýtlar incelendiðinde i-se bu hastanýn aktif kana-masýnýn olmadýðý; ancakkusmasýnýn olduðununtespit edildiði belirtildi.

TTB’den KKKA uyarýsýTürk Tabipleri Birliði (TTB)

Genel Sekteri Eriþ Bilaloðlu iseyaptýðý açýklamada, KKKA hastalýðýnýn,

Türkiye açýsýndan çok iyi yönetilmesi ge-reken bir saðlýk sorunu haline geldiðinedikkat çekerek, hükümetin bu konudaki a-þý, serum çalýþmalarý ile yapýlan araþtýr-malarý desteklemesi gerektiðini söyledi.

Bilaloðlu, uzun nöbetler, uzun çalýþmasaatleri ve uygun olmayan çalýþma ortam-larýnýn hekim ve hemþirelerin alýnacak ön-lemler konusunda dikkatlerinin daðýlmasý-na yol açtýðýný ifade ederek, “Bu konudaTTB’nin somut bir önerisi var. Saðlýk ku-ruluþlarýnda iþyeri saðlýk birimleri kurul-malý. Böylece doðrudan iþi bu olan, iþye-rindeki çalýþma koþullarý ve ortamýn sað-lýklý olmasýný gözeten bir birim sorunlarýnçözümünde etkili olacaktýr. Bu amaçla biryönetmelik taslaðý hazýrlýyoruz. Bunu daSaðlýk Bakanlýðý’na ileteceðiz” dedi.

Hekim Postasý Eylül 2008 7

güncel

Meslekleri baþýnda Kýrým Kon-go Kanamalý Ateþi (KKKA) hasta-lýðýna yakalanarak ölümden dö-nen Ankara’daki üç doktor vebir saðlýk çalýþanýnýn perfor-mansa dayalý döner sermaye ö-demeleri kesildi.

Ankara Numune Eðitim ve A-raþtýrma Hastanesi’nde üç he-

kim bir saðlýk çalýþaný, hastane-deki görevleri sýrasýnda, hasta-larýný tedavi etmeye çalýþýrkenKýrým Kongo Kanamalý Ateþi(KKKA) hastalýðýna yakalanmýþve tedavi altýna alýnmýþtý. AKPhükümetinin “Saðlýkta DönüþümProjesi” çerçevesinde Saðlýk Ba-kanlýðý’nýn uyguladýðý “perfor-mans” sistemiyle saðlýk çalýþan-larý ölmedikleri için adeta ceza-landýrýldý. Saðlýk çalýþanlarýnýn

tedavi gördükleri çalýþmadýklarýsüredeki maaþlarý kesintiye uð-radý.

ATO’dan tepkiAnkara Tabip Odasý Yönetim

Kurulu tarafýndan yapýlan açýk-lamada, performansa dayalý dö-ner sermaye ödemelerinin “ka-mu” hastanelerinde esas ödemebiçimi haline geldiðine iþaret e-dilerek, “Ankara’da 3 hekim ve 1saðlýk çalýþaný, hastanedeki gö-revleri sýrasýnda, hastalarýný te-davi etmeye çalýþýrken KýrýmKongo Kanamalý Ateþi hastalýðý-na yakalanýp ölümden döndüler.Bu saðlýk çalýþanlarýna SaðlýkBakanlýðý’nýn uyguladýðý ‘per-formans’ sisteminin hediyesi ça-

lýþamadýklarý döneme ait dönersermayelerini kesmek oldu!” de-nildi.

Hekimlerin geçimlerinin tü-müyle bu ödemelere baðýmlý ha-le geldiðinin belirtildiði açýkla-mada þu ifadelere yer verildi:“Ankara Tabip Odasý olarak buücretlendirme politikasýnýn sa-kýncalarýný her platformda an-latmaya çalýþtýk. Hekimlerin in-sanca yaþayabilecekleri, hak et-tikleri ücreti alabildikleri, gü-venceli ve emekliliklerine yansý-yan bir ücretlendirme sisteminiistediðimizi vurguladýk. SaðlýkBakanlýðý ise ‘performansa da-yalý’ döner sermaye uygulama-sýnýn ne kadar adaletli olduðunuiddia ederek uygulamanýn ayný

biçimiyle sürüp yaygýnlaþmasýn-da ýsrarýný sürdürüyor. Bildiði-niz gibi bu sistemde sadece çalý-þabildiðiniz dönemlerde ücreti-nizi alabiliyorsunuz. Hastalan-maya görün, saðlýðýnýzdan oldu-ðunuz gibi gelirinizden de olu-yorsunuz! Yasal izin dönemleri-nizde bile bu geliriniz kesiliyor.Hekimler geçinemedikleri için i-zin almaya bile çekinir oldular!”

KKKA hastalýðýna yakalanansaðlýk çalýþanlarýnýn döner ser-mayelerinin kesilmesinin “per-formansa dayalý” döner sermayeuygulamasýnýn iç yüzünü gös-termesi bakýmýndan ibret vericiolduðunun belirtildiði açýklama-da, bu yanlýþ uygulamalarýnderhal düzeltilmesi istendi.

Performans sistemi saðlýk çalýþanlarýný cezalandýrýyor

KKKA performanslarýný düþürdü!Ankara Numune Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi’nde görevlerisýrasýnda Kýrým Kongo Kanamalý Ateþi (KKKA) hastalýðýnayakalanan ve tedavi altýna alýnan üç hekim bir saðlýkçalýþanýn çalýþmadýklarý süredeki maaþlarý kesintiye uðradý.ATO Yönetim Kurulu, çalýþanlarýn performansa dayalý dönersermaye ödemelerinin kesilmesine tepki göstererek, bu yanlýþuygulamanýn derhal düzeltilmesini istedi.

Týp fakültelerinde mezuniyetsevinci ATO Baþkaný

Gülriz Ersöz dereceye girenöðrencileri tek

tek kutladý.

Hacettepe, Ankara ve Gazi Üniversite-si Týp Fakülteleri 2007-2008 eðitim öð-retim yýlý mezunlarýný verdi. Düzenle-nen mezuniyet törenlerinde genç he-

kimleri aileleri ve öðretmenleri yalnýzbýrakmadý. Fakültelerini dereceyle biti-ren öðrenciler Ankara Tabip Odasýtarafýndan ödüllendirildi.

Saðlýk Bakanlýðý, 10 Haziran 2008 ta-rihinde internet sitesinde yayýmladýðýbir duyuru ile eðitim ve araþtýrma has-tanelerine klinik þefi ve klinik þef yar-dýmcýsý atanacaðýný bildirdi. Ankara Ta-bip Odasý (ATO) Baþkaný Prof. Dr. GülrizErsöz bu geliþme üzerine yaptýðý yazýlýaçýklamada, Saðlýk Bakanlýðý’nýn yakla-þýk 10 yýldýr eðitim ve araþtýrma hasta-nelerindeki boþ bulunan eðitici kadrola-rýný ilan etmeden, nesnel, bilimsel ve a-leni bir deðerlendirme yapýlmadan ata-ma iþlemleri gerçekleþtirdiðine dikkatçekti.

Ersöz açýklamasýnda, siyasi kadrolaþ-ma kaygýlarý ile eðitici atamanýn kýsa veuzun vadede olasý sonuçlarýnýn doðru-dan halkýn saðlýðýný tehdit edeceðini be-lirterek, TTB’nin Saðlýk Bakanlýðý’ndaneðitim ve araþtýrma hastaneleri klinikþef ve þef yardýmcýsý kadrosuna iliþkin

sorularýna bu-güne kadaryanýt alýnama-dýðýný bildirdi.“Þu an görev ya-pan eðiticilerin na-sýl bir deðerlendirme sonucu atandýkla-rý belirsizliðini korumaktadýr. Anka-ra’da bulunan hizmet hastanelerinin e-ðitim ve araþtýrma hastaneleri ile ihti-yaçla iliþkisi kurulmaksýzýn birleþtirile-rek yeni klinikler ve þeflikler oluþturu-lacaðý duyumlarýnýn gündeme gelmesi,kadrolaþma endiþelerimizi artýrmakta-dýr. Kaldý ki Türkiye’nin ihtiyacý, SaðlýkBakanlýðý’nýn bazý raporlarýnda da be-lirtildiði gibi uzman hekimlerden çokpratisyen hekimlerdir.” diyen Ersöz, uz-manlýk eðitiminin konunun tüm taraf-larýnýn katýlýmýyla oluþturulacak yasalaltyapý ile bir program çerçevesinde in-san odaklý toplum gereksinimlerini kar-þýlayacak bir þekilde yapýlandýrýlmasýgerektiðinin altýný çizdi.

Þef atamalarýnda bu ýsrar neden?

Hekim PostasýBolu Devlet

Hastanesi’ndegörev yapan 27yaþýndaki Arzu

Öðren, hastaneyetedaviye gelen

hastadan kaptýðýKKKA virüsü

nedeniyleyaþamýný yitirdi.

Hekim Postasý

KKKA nedeniyle bir hemþire hayatýný kaybetti

Hekim Postasý

8 Hekim Postasý Eylül 2008

güncel

Zekai Tahir Burak Has-tanesi’nde Temmuz ayý i-çerisinde ardý ardýna gelenbebek ölümleri, Ankara’yýsarstý. Saðlýk EmekçileriSendikasý (SES) Temmuzayýnda bir hafta içinde Ze-kai Tahir Burak Hastane-si’nde 28 bebeðin enfeksi-yon nedeniyle yaþamýnýyitirdiðini açýkladý.

Zekai Tahir Burak KadýnSaðlýðý Eðitim ve Araþtýr-ma Hastanesi Yeni DoðanÜnitesi’nde meydana ge-len bebek ölümleri tartýþ-malarý da beraberinde ge-tirdi.

ATO hastane yetkilileriile görüþtü

1 Aðustos 2008 tarihindeZekai Tahir Burak KadýnSaðlýðý Eðitim ve Araþtýr-ma Hastanesi’nde hastaneenfeksiyonuna baðlý çoksayýda yenidoðan ölümüolduðu yönündeki haberüzerine hemen hareketegeçen Ankara Tabip Odasý(ATO) Yönetim KuruluBaþkaný Gülriz Ersöz, ATOGenel Sekreteri Aytuð Bal-cýoðlu ile Türk TabipleriBirliði (TTB) Genel Sekre-teri Eriþ Bilaloðlu, hastanebaþhekimi ve ilgili klinikþefi ile görüþmelerde bu-lundu. Hastane yetkilileriATO yöneticilerine ilk ola-rak 1000gr’ýn altýnda be-bek ölümleri olduðunu an-cak sayýnýn bu bebeklerderastlanan ölüm oranýnýnüstünde olmadýðýný, has-

tanelerine ait oranlardada bir artýþ yaþanmadýðýnýve hastane enfeksiyonunadair bir veri olmadýðýný i-fade ettiler.

ATO yöneticilerine, has-tanelerinde tadilat olmasýnedeni ile sýkýntýlar ya-þandýðýný, personel, özel-likle hemþire, sayýsýndayetersizlik olduðunu anla-tan hastane yetkilileri, bukonularda Ýl Saðlýk Mü-dürlüðü’nden destek is-tendiðini, Ankara çevre-sinden hastanelerine sevkedilen prematüre bebeksayýsýnýn fazla olduðu,bunlarýn Ankara’daki altyapýsý uygun diðer hasta-nelere yönlendirilmesi ge-rektiðini belirttiler.

Kapasitenin üstündehasta alýmý riskiartýrdý

ATO tarafýndan görüþ-melerin ardýndan yapýlanaçýklamada ise þöyle de-nildi: “Yenidoðan ölümle-ri, birimlerin fiziksel ola-naklarý ile iliþkidir. Kapa-sitenin üstünde hasta ne-deni ile bir küvöze 2-3 be-beðin alýnmasý, ventilatu-varýn dönüþümlü kullanýl-masý gibi durumlar riskiar týrmaktadýr. Ankaraçevresinden hastaneyesevk edilen bebeklerinmortalitesi yüksek, düþükdoðum aðýrlýklý ya da pre-matüre bebekler olmasý daönemli bir faktördür. Ye-nidoðan bakým birimlerin-de personel sayýsý ve nite-liði de hizmetin yeterliði

bakýmýndan önemlidir.Zekai Tahir Burak Hasta-nesi’nin yenidoðan biri-minde hemþire sayýsýndaazalma olduðu ve hizmetsunmayý zorlaþtýrdýðý an-laþýlmaktadýr. SES MerkezYönetim Kurulu’nun 02 A-ðustos 2008 tarihli açýkla-masýnda yer alan SaðlýkBakanlýðý Dr. Zekai TahirBurak Kadýn Saðlýðý Eði-tim ve Araþtýrma Hasta-nesi’nde bir haftada20’nin üzerinde bebeðinöldüðü ve hastane enfek-siyonu olduðuna dair de-ðerlendirmeler önemlidir.ATO ve TTB genel sekre-terleri kamuoyunun bilgi-lendirilmesi açýsýndan ko-nu ile ilgili bilimsel bir he-yetle Dr. Zekai Tahir Bu-rak Kadýn Saðlýðý Eðitimve Araþtýrma Hastane-si’nde inceleme ve deðer-lendirme yaparak katkýdabulunabileceklerini, bu a-maçla önümüzdeki günleriçerisinde ziyaret taleple-rini iletebileceklerini ilgi-lilere sözlü olarak ifadeetmiþlerdir.”

ATO tarafýndan bilimkurulu oluþturuldu

Baþlangýcýndan bugünesüreci çok yakýndan izle-yen ve müdahil olan ATOtarafýndan daha sonra,meydana gelen bebek ö-lümlerini ile ilgili incele-me ve deðerlendirme yap-mak amacýyla bilim kuru-lu oluþturuldu. Konununuzmaný bilim insanlarýn-dan oluþan kurul 06 Aðus-

tos 2008 tarihinde AnkaraTabip Odasý’nda ilk top-lantýsýný yaptý.

Hastane yönetimi bebekölümlerinin “hastane en-feksiyonu”na baðlý gerçek-leþmediðini savunurken,Saðlýk Bakanlýðý konu ileilgili inceleme baþlattý. Be-bek ölümlerini inceleyenheyette görevli Prof. Dr.Fahri Ovalý ilk gözlemleri-nin ardýndan yaptýklarý a-çýklamada, “Yapýlan tümincelemeler sonucunda,bebeklerde farklý cinslerdeve farklý tiplerde mikrop-larýn üremiþ olduðu tespitedildi. Temmuz’da bebek-lerin yaklaþýk dörtte biri-nin enfeksiyon nedeniyleöldüðü görüldü” dedi.

Ýnceleme heyeti üyesiHacettepe Üniversitesi TýpFakültesi Enfeksiyon Has-talýklarý Bilim Dalý Öðre-tim Üyesi Prof. Dr. MuratAkova da incelemeler so-nucunda “Ocak ve Tem-muz aylarýnda hastanede-ki enfeksiyon oranlarýndabir artýþýn söz konusu ol-duðunun” belirlendiðini i-fade etti.

49 bebek hayatýnýkaybetti

Öte yandan, Zekai TahirBurak Hastanesi’nde Tem-muz ayýnda 1840 doðu-mun gerçekleþtiði, 504 be-beðin yenidoðan ünitesineyatýrýldýðý ve bu bebekler-den 49’unun hayatýný kay-bettiði ortaya çýktý. Anka-ra Cumhuriyet Baþ Savcý-lýðý da bebek ölümlerine i-liþkin soruþturma baþlattý.

Hastane yönetimiiddialarý kabuletmemiþti

Dr. Zekai Tahir BurakKadýn Saðlýðý Eðitim Ve A-raþtýrma Hastanesi Baþhe-kimi Opr. Dr. Leyla Molla-mahmutoðlu ise yaptýðý a-çýklamada bebeklerden hiçbirinin hastane enfeksiyonyüzünden ölmediðini sa-vunmuþ, Yenidoðan Ünite-si Klinik Þefi Prof. Dr. U-ður Dilmen de

“Hayatýný kaybeden be-bekler, çoðul gebelik, ba-ðýrsak sorunlarý, erken do-ðum, doðumsal sakatlýk,doðumsal kalp sorunu,kroner hipertansiyon vedoðum sýrasýnda oksijenyetersizliði gibi nedenler-den kaybedildi. Yenidoðanünitemiz enfeksiyon olma-yacak þekilde dizayn edil-miþtir. Bebeklerde yapýlantaramalara göre anormalbir durum söz konusu de-ðildir” açýklamasýný yap-mýþtý.

Zekai Tahir BurakHastanesi’nde Temmuz ayýnda yeni doðan 49 bebek hastane enfeksiyonu nedeni ile yaþamýný yitirdi. SES, Temmuz ayýndasadece bir haftaiçinde 28 bebeðin enfeksiyonnedeniyle öldüðüiddiasýnda bulundu. ATO tarafýndanbaþlangýcýndan bugüne çokyakýndan izlenen ve müdahil olunan süreçte SaðlýkBakanlýðý’nca ölümlerin hastaneenfeksiyonuna baðlý gerçekleþtiðidoðrulandý.

Hekim Postasý

Yenidoðan kayýplarýnýn ardýndan Dr. Zekai TahirBurak Hastanesi Baþhekimi Dr. Leyla Mollamah-mutoðlu, bebek ölümlerinin hastane enfeksiyo-nundan kaynaklý olmadýðýný savunmuþtu ancakSaðlýk Bakanlýðý tarafýndan kurulan inceleme ko-misyonunun raporu ölümlerin hastane enfeksiyo-nuna baðlý gerçekleþtiðini doðruladý.

Zekai Tahir Burak Hastanesi’nde bir ayda 49 be-beðin yaþamýný yitirmesi üzerine Saðlýk Bakanlýðýtarafýndan kurulan inceleme komisyonu 15 Aðus-tos 2008 tarihinde yaptýðý açýklamada 1-5 Aðustos2008 tarihleri arasýnda salgýn görüldüðünü doðru-ladý ve enfeksiyonlarýn kontrol altýna alýnýncayakadar ölümlerin yaþandýðý üniteye yeni hasta alý-mýnýn durdurulmasýný istedi.

Ýnceleme komisyonu tarafýndan hazýrlanan ra-porda, “Aðustos ayýnýn ilk 5 gününde kan kültürle-rinde saptanan üremelerin çoðunluðunun klebsi-ella ve enterobakter gibi enterik gram-negatif ba-siller olmasý ve bu iki bakterinin toplam üreme o-ranýnýn tüm pozitif kan kültürlerinin yüzde94.6’sýna ulaþmasýnýn dikkat çekici olduðu” bildi-rildi. Raporda, klebsiella ve enterobakter türleri-nin ayný türden olma olasýlýðýnýn yüksek olacaðýanýmsatýlarak, “Bu þekilde düþünüldüðü takdirde1-5 Aðustos 2008 tarihleri itibarýyla ilgili ünitedebir klebsiella bakteriyemisi salgýnýnýn olduðu so-nucuna varýlabilir” denildi. Raporda, temmuz a-yýnda ölen 49 bebeðin 21 ‘inin 27. gebelik haftasý-nýn altýnda, 16’sýnýn 28-31, 5’inin ise 32-36. haf-talar arasýnda, 7’sinin de 37. hafta ve üzerinde ol-duðu belirtildi. Özellikle son 2 ay içinde klebsiellatürlerinde bir artýþ gözlendiði bildirilen raporda,aðustos ayýnýn ilk 5 günü içindeki ölümlerin yüz-de 32’sinin klebsiella, yüzde 24’ü enterobaktersepsisi nedeniyle gerçekleþtiði bilgisi verildi.

Bakanlýk hastane enfeksiyonu

salgýnýný kabul etti

Ankara bebek ölümleriyle sarsýldý

Hekim Postasý Eylül 2008 9

Türk Tabipleri Birliði(TTB) ve Ankara Tabip O-dasý’nýn (ATO) Dr. ZekaiTahir Burak Hastanesi’ndeyaþanan bebek ölümleriniincelemek üzere oluþtur-duðu heyetin çalýþmalarýhastane yönetimi tarafýn-dan engellendi. TTB ve A-TO tarafýndan 13 Aðustos2008 tarihinde TTB bina-sýnda Dr. Zekai Tahir Bu-rak Hastanesi’nde yaþa-nan yenidoðan kayýplarýnailiþkin basýn toplantýsý dü-zenlendi. TTB ve ATO ta-

rafýndan oluþturulan Bi-limsel Kurul’un çalýþmayapmasýnýn engellendiðinedikkat çekilen basýn top-lantýsýnda, yaþanan soru-nun “hastane enfeksiyonusalgýný” olduðu belirtildi.

TTB Genel Sekreteri Dr.Eriþ Bilaloðlu yaptýðý açýk-lamada, TTB ve AnkaraTabip Odasý (ATO) olarakDr. Zekai Tahir Burak Has-tanesi’nde yaþanan bebekölümlerini incelemek iste-diklerini, ancak hastaneyönetiminin incelemeye i-zin vermediðini söyledi.Bilaloðlu, baþhekim imza-sýyla kendilerine gelenresmi yazýda Saðlýk Ba-kanlýðý’nýn konuyu incele-mek için bilimsel bir ku-rul oluþturduðu ve yenibir incelemeye mahal ol-madýðýnýn belirtildiðinibildirdi.

TBMM Ýnsan Haklarý Ýn-celeme Komisyonu’nun daTTB’den acil olarak raporistediðini hatýrlatan Bila-loðlu, TTB’nin yaný sýraTBMM tarafýndan da ya-pýlan bir talebe dirençgösterilmesinin düþündü-rücü olduðunu kaydetti.

Bebek ölümlerinehastane enfeksiyonuneden oldu

Baðýmsýz bir kurul tara-fýndan yapýlacak incele-menin engellenmiþ olmasýve Saðlýk Bakanlýðý’nýn o-

luþturduðu kurulun yazýlýraporunun henüz açýklan-mamýþ olmasýnýn endiþeverici olduðunu ifade edenBilaloðlu, doðrudan verisahibi olmamakla beraberAðustos ayýnýn ilk beþ gü-nünde mortalitede tem-muz ayýna göre yüzde 100artýþ olduðunun anlaþýldý-ðýný bir hastane enfeksiyo-nu salgýný yaþandýðýný bil-dirdi.

Bilaloðlu þunlarý söyledi:

“Olay sonrasý kimi yetkili-lerin açýklamalarý, basýn-da yer alan kimi yazýlardoðrudan saðlýk çalýþanla-rýný, hekim-hemþirelerisorumlu tutar nitelikte ol-muþtur. ATO 6023 sayýlýTTB yasasýnýn kendineverdiði yetki ve görevlerçerçevesinde hekimlereyönelik bir inceleme vesoruþturma sürecini yapa-caktýr. Ancak bu sürecitek tek hekim, hemþire

kusuru ile açýklamak olsaolsa durumun ciddiyetininfarkýnda olmamak olabilir.TTB’nin 3 yýl kadar önceyine ayný konu ile ilgilihazýrladýðý rapor ve uyarý-larýn dikkate alýnmamýþolmasý da bunu teyit et-mektedir. Dolayýsýyla so-run bir politika sorunu,sorunlara gerçekçi, sis-temli ve köklü çözümlerüretme anlayýþýndan u-zaklýk, bilimsel yöntem ve

planlamadan yoksunluk,gündelik ifadeyle ‘hesap-sýz-kitapsýz’ iþ yapma ola-rak adlandýrýlabilir. Kýsa-casý sistem sorunudur.Saðlýkta dönüþüm progra-mýnýn niceliðe endekslisaðlýk hizmet sunma anla-yýþý, hizmet-eðitim-araþ-týrma arasýndaki süreçler-de yapýlan bütünlüklü ha-talý tercihler ister istemezsonuçlarýný doðurmakta-dýr.”

Dr. Zekai Tahir BurakHastanesi’nde yaþananyenidoðan kayýplarýnýyerinde incelemeküzere TTB ve ATOtarafýndan oluþturulanBilimsel Kurul’unçalýþmalarý hastaneyönetimi tarafýndanengellendi. ATO ve TTBtarafýndan yapýlanortak basýnaçýklamasýnda konuþanTTB Genel Sekreteri Dr.Eriþ Bilaloðlu, ölümlerin“hastane enfeksiyonusalgýný”ndankaynaklandýðýný ifadeederken, yaþananlarýnsistem sorunundanbaðýmsýzdüþünülemeyeceðinivurguladý.

Hekim Postasý

ATO tarafýndan oluþturulan Bilimsel Kurul’da Hacettepe Üniversitesi Týp Fakültesi Ýnfeksiyon HastalýklarýAna Bilim Dalý’ndan Prof. Dr. Murat Akova, Ankara Üniversitesi Týp Fakültesi, Neonatoloji Bilim Dalý’ndanProf. Dr. Saadet Arsan, Türk Hemþireler Derneði ve Hacettepe Üniversitesi’nden Çaðrý Barýn ve HicranÇavuþoðlu, Ankara Üniversitesi Týp Fakültesi, Çocuk Ýnfeksiyon Hastalýklarý Bilim Dalý’ndan Doç. Dr. Ergin Çiftçi, Türk Neonataloji Derneði ve Gazi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ebru Ergenekon ile Ankara Tabip Odasý Baþkaný Prof. Dr. Gülriz Ersöz yer alýyordu.

Ülkemizin her yerinden sü-rekli ölüm haberleri geliyor. So-kaklarda birbirinin peþi sýrabombalar patlýyor, insanlarýmýzölüyor.

“Kaçak” Kuran kursu binasýyýkýlýyor, körpecik kýz çocukla-rýmýz beton bloklarýn, tuðlalarýnaltýnda ezilip can veriyor. Böylekurslardan, binalardan çok var

deniyor. Ne kadar var? Ne kadarçocuðumuz bunun gibi tehlike-ler altýnda hangi kurslardalar?Bu kurslarý kimler açar, kimlerdenetler? Bu kurslar gerçektenkaçak mýdýr? Kýz çocuklarýnýnyaþamý bu kadar ucuz mudur?

Mayýnlar patlýyor, askerleri-miz ölüyor. Bu ölümlerin sakatkalmalarýn sonu hiç gelmiyor.

Hep analarýn yüreðine kor dü-þüyor! Bu yangýný kim söndü-rür? Kim durdurur akan kaný?

Tuzla tersanelerinde ölümlerdurmuyor. “Kazalar” bitmiyor.Ýnsanlarý kum torbasý yerine fi-likaya doldurup boþluða salla-mak kaza mýdýr? Daha iki haftaönce meclis tarafýndan görev-lendirilen bir komisyon Tuzla’yý

incelemiþ ve bir rapor açýkla-mýþtý, denetimler artacaktý, ted-birler artacaktý, ölümler dura-caktý. Bu son olaydan sonra yü-zü kýzaran var mýdýr?

Biz ölüme karþý yaþamý savu-nan, insanlarý yaþatmaya çalý-þan bir mesleðin mensuplarý o-larak bu ülkede ölümün “sýra-danlaþmasýný” kabul etmiyoruz!

Tüm bu ölümlerin durmasýný,barýþ ve kardeþlik içinde, hakçapaylaþýmýn olduðu, insanlarýngüvenle yaþadýðý bir ülkede he-kimlik yapmayý özlüyoruz. Buölümlerin sorumlularý, çýðlýðý-mýzý duyuyor musunuz? Ger-çekten bir þeyler yapmayý düþü-nüyor musunuz?

Ankara Tabip Odasý

Ölümlerin Sýradanlaþmadýðý, Ýnsanlarýn Kum Çuvalý Yerine Kullanýlmadýðý Bir Ülkede Hekimlik Yapmak Ýstiyoruz!

ATO Yönetim Kurulu üyesi Dr. Bayazýt Ýlhan (solda), ATO Yönetim Kurulu Baþkaný Prof. Dr. Gülriz Ersöz(ortada), TTB Genel Sekreteri Dr. Eriþ Bilaloðlu (saðda)

Bilimsel Kurul’un bebek ölümlerini inceleme giriþimi engellendi

Tuzla’da ölümler sürüyor

10 Hekim Postasý Eylül 2008

güncel

Saðlýk Bakanlýðý bir geceyarýsý operasyonu ile An-kara’daki Etlik ÝhtisasHastanesi’ni Dýþkapý Yýl-dýrým Beyazýt Eðitim veAraþtýrma Hastanesi’yle,Zübeyde Haným Doðume-vi’ni de Dr. Sami Ulus Ka-dýn Doðum, Çocuk Saðlýðýve Hastalýklarý Eðitim veAraþtýrma Hastanesi’ylebirleþtirdi.

Hastane çalýþanlarýnýnbilgisi dýþýnda gerçekleþti-rilen bu birleþtirme saðlýkçalýþanlarý ve hekimlerintepkisine neden oldu.

Etlik Ýhtisas Hastane-si’nin Dýþkapý Yýldýrým Be-yazýt Eðitim ve AraþtýrmaHastanesi’yle, ZübeydeHaným Doðumevi’nin deDr. Sami Ulus Kadýn Do-ðum, Çocuk Saðlýðý veHastalýklarý Eðitim ve A-raþtýrma Hastanesi’ylebirleþtirilmesi, SES Anka-ra Þubesi tarafýndan

25 Haziran 2008 tarihin-de Etlik Ýhtisas Hastanesiönünde yapýlan kitleselbasýn açýklamasýyla pro-testo edildi. Basýn açýkla-masýna ATO da destekverdi. Eyleme, hastalar veyakýnlarý da alkýþ ve slo-ganlarla katýldý.

“Saðlýkpiyasalaþtýrýlýyor”

“Biz yerimizden mem-nunuz. Saðlýðý piyasalaþtý-ranlar, emekçileri güven-cesiz çalýþtýranlar, ücretle-ri düþürenler ve kadrola-þanlar, siz yer beðenin”pankartýnýn açýldýðý ey-lemde konuþan ATO GenelSekreteri Aytuð Balcýoðluhizmet hastanelerinin eði-tim hastanesine dönüþtü-rülmesinin yanlýþlýðýnadikkat çekti. Balcýoðlu,uygulamanýn saðlýðý piya-salaþtýrma ve çalýþanlarýnözlük haklarýný ellerindenalma sürecinin bir parçasýolduðunu ifade etti.

SES Ankara Þube Baþka-ný Ýbrahim Kara ise açýk-lamasýnda, görevlerini

yapmak için sabahýn er-ken saatlerinde hastaneyegelen saðlýk çalýþanlarýnýnve hastalarýn savaþ sonra-sýný andýran bir manzaraile karþý karþýya kaldýkla-rýný, Ýl Saðlýk Müdürlüðüve baðlanan hastanelerinidarecilerinin, yönetici veçalýþanlara bilgi vermedenadeta iþgal kuvvetleri gibidavranýp tüm tabelalarýsöktüklerini ve oda beðen-me yarýþýna girdiklerinianlattý. Kara, evlerinin ne-rede olduðunun, çocukla-rýnýn okuduðu okulun ye-rinin, hastanede ne kadarsüreyle hizmet verdikleri-nin hiçbir önemi bulun-madýðýný ve kendilerine“yer beðenin” denildiðinibelirtti.

“Süreç kaygý verici”ATO Baþkaný Gülriz Er-

söz ise 28 Haziran 2008tarihinde yaptýðý yazýlý a-çýklama ile Saðlýk Bakanlý-ðý’nýn 24 Haziran 2008 ta-rihinde ani bir kararla Zü-beyde Haným Doðumevi’niDr. Sami Ulus Çocuk Has-tanesi’ne; Etlik ÝhtisasHastanesi’ni de DýþkapýYýldýrým Beyazýt Eðitim veAraþtýrma Hastanesi’nebaðlamasýna tepki göster-di. Sürecin hastane çalý-þanlarý ile paylaþýlmadýðý-na, çalýþanlarýn görüþleri-nin alýnmadýðýna ve çalý-þanlara yönelik hürmetsizbir tarz izlendiðine dikkatçeken Ersöz, hastalarýn veçalýþanlarýn maðdur edil-diðini ifade etti. Ersöz, a-çýklamasýnda þöyle dedi:“Saðlýk Bakanlýðý raporla-rýnda da belirtildiði gibimevcut veriler Türkiye’deuzman hekim sayýsýnýnpratisyen hekim sayýsýn-dan çok daha yüksek ol-

duðunu göstermektedir.Eðitim ve hizmet hastane-lerinin konum ve sayýlarýgereksinimler üzerindentanýmlanmalýdýr. Olasý de-ðiþiklikler gerekçeleri ileaçýklanmalý ve alt yapýuygun hale getirildiktensonra yapýlandýrýlmalýdýr.Ankara için önemli hizmetveren bu hastanelerin birgecede eðitim ve araþtýr-ma hastanelerine dönüþ-türülmesi kuþku uyandýr-maktadýr.

Alýnacak uzmanlýk öð-renci sayýsýnýn eðitim altyapýsý dikkate alýnmadanyalnýzca yatak sayýsý üze-rinden belirlendiði de dik-kate alýnacak olursa uz-manlýk eðitimi niteliðininbir kez daha göz ardý edil-diði sonucuna varýlmakta-dýr. Tam da þef-þef yar-dýmcýlýklarý ile ilgili yeter-liðin dikkate alýnmadýðýdüzenlemelerin gündemdeolduðu sýrada yapýlan budeðiþiklik kadrolaþmayayönelik yeni atamalarýnsöz konusu olacaðýný dü-þündürmektedir.

Ankara Tabip Odasý ola-rak, hastane birleþtirme-lerindeki amacýn ne/nelerolduðunun açýklanmasýnýtalep ediyor, söz konusuhastanelerin çalýþanlarý o-lan meslektaþlarýmýzla il-gili düzenlemeleri kaygý i-le izliyoruz. Ankara’dakihekimlerin temsilcisi/so-runun doðrudan tarafý o-larak, yasal giriþimde bu-lunma hakkýmýzý saklý tu-tarak hepimizi yakýndanilgilendiren bu düzenle-meler hakkýnda hekimlerve tüm saðlýk çalýþanlarý-nýn maðdur edilmemesitalebiyle yetkilileri uygu-lamanýn durdurulmasýnadavet ediyoruz.”

Saðlýk Bakanlýðý’ndan bir gece yarýsý operasyonu!

Hekim Postasý

Saðlýk Bakanlýðý’nýn (SB) 17 Haziran’daverdiði makam onayýyla Etlik ÝhtisasHastanesi Dýþkapý Yýldýrým Beyazýt

Hastanesi ile, Zübeyde Haným DoðumeviHastanesi ise Dr. Sami Ulus Çocuk Hastalýk-larý Hastanesi ile birleþtirildi. 24 Haziran ge-cesi Dýþkapý Hastanesi’nden gelen yönetici-ler ve bazý klinik þefleri Etlik Ýhtisas Hasta-nesi’nin içinde doktor odalarýný tek tek açtý-rýp kendilerine odalar beðendiler. O gece ya-þananlara þahit olanlar, geceyi bir iþgal gibianlatýyorlar.

Bu iki hastane 2005 yýlýnda SSK’dan SB’naaktarýlmýþtý. Biri eðitim hastanesi diðeri iseikinci basamak hizmet hastanesi. Yapýlanyönetsel operasyonla aslýnda bu iki hastanebirleþmiyor. Etlik Ýhtisas Hastanesi, yani i-kinci basamak saðlýk hizmeti üreten bir has-tane ortadan kaldýrýlýyor ve bir eðitim has-tanesi (Dýþkapý) geniþletiliyor.

2005 yýlýnda SSK hastanelerinin SB’lýðýnadevrinden itibaren iki devlet hastanesi olan;Bolu, Akhisar, Çorum, Erzincan gibi yerlerdeBakanlýk, hastaneleri birleþtirme yoluna git-ti. Ancak bu birleþtirilen hastanelerin hepsihizmet hastanesiydi. Ankara’da birleþmele-rin içinde eðitim hastaneleri olmasý sebebiy-le bir ilk gerçekleþtirilmiþ olmaktadýr.

Apar topar, taraflarla konuþmadan (þüphe-siz Bakanlýk kendisine göre taraf olanlarlagörüþmüþ olabilir)gerçekleþtirilen bu operas-yon sonrasýnda Ankara Tabip Odasý, Ýl SaðlýkMüdürlüðü’ne birleþme kararýnýn sebebinisoran bir yazý yazmýþ, ancak henüz bir ce-vap verilmediðini öðreniyoruz. Nedir ger-çekten bu birleþmelerin sebebi?

Birleþmelerin sebepleri konusunda hasta-ne yönetimlerinde olanlar, çalýþanlar, pekçok yorumda bulunuyor. Yorumlar þöyle sý-ralanabilir:

Kadrolaþma. Þef-þef yrd. atamalarýndaBakanlýðýn gösterdiði kadrolaþma ýsrarýný bi-liyoruz. Hele tam da konuyla ilgili yeni biryönetmelik çýkmýþken birleþmelerin sebebiolarak ortada duruyor. Örneðin Etlik ÝhtisasHastanesi’nde 11 yeni þef konumu oluþturu-labilir görünüyor.

Yönetememe. Bakanlýk ikinci basamakhizmet hastanelerini yönetmek konusundasýkýntý yaþýyor deniliyor. Eðitim hastanesiyapýsý altýnda bu sorunun çözüleceði söyle-niyor. Ama öte yandan diðer birleþtirilenhastaneler zaten eðitim hastanesi.

Para ve arsa. Etlik Ýhtisas Hastanesi’ninþu an bankada 1.252.802 bin YTL’si mevcut.4.210.675 bin YTL de alacaklarý var. Bununyanýnda Etlik Hastanesi’nin yýllardýr üzerin-de konuþulan geniþ bir arazisi var.

Hastane Birlikleri Yasasý. Bu yasa ile il-gili tasarý henüz meclis komisyonlarýnda.Yasa ile hastaneler birleþiyor, yönetsel ola-rak yerel düzeye aktarýlýyor, eðer yönetile-mezse de kapatýlýyor ya da özele devredili-yor. Giderek bir tarz olarak kanýksamayabaþladýðýmýz, yasadan önce yasanýn getire-ceði uygulamanýn hayata geçmesinin bir ör-neðini yaþýyoruz Ankara’da. Dýþkapý Baþhe-kim’i Dr. Ýrfan Þencan da düzenlemenin buyasa tasarýsý ile ilgili olduðunu söylüyor.

Ankara Tabip Odasý’nda birleþmenin olasýsonuçlarýnýn tartýþýldýðý toplantýda; EtlikHastanesi’nde hizmetin yavaþlayacaðý, has-talarýn uzman hekime ulaþamayacaðý, Ba-kanlýðýn bir propaganda malzemesi olarakkullandýðý “hekim seçme özgürlüðünün”orta-

dan kalkacaðý, idari, eðitim ve hizmet ola-rak birleþtirilmiþ bu hastanelerin birbirineolan fiziksel uzaklýklarýnýn hastalar ve çalý-þanlar için birçok zorluk yaratacaðý gibi ko-nular üzerinde duruldu.

Öte yandan üzerinde durulmasý gereken ö-nemli bir konu da “uzmanlýk eðitimi” konu-su olarak görünüyor. Ankara’da yeni bir eði-tim hastanesine gereksinim var mý? Böylebir düzenleme için gereken uzmanlýk eðitimplanlamasý yapýldý mý? Etlik Ýhtisas Hasta-nesi hizmet hastanesi yapýsý ile uzmanlýk e-ðitiminde gereken niteliði oluþturacak koþul-lara sahip mi? Uzun yýllardan beri hizmethastanesi olarak çalýþan bir hastanede (hiz-met alanlarýn alýþkanlýklarýný da hesaba kat-týðýmýzda) uzmanlýk eðitimi için gereken or-tam saðlanabilecek mi?

Etlik Ýhtisas Hastanesi üzerinden baktýðý-mýzda hekimler açýsýndan da durum iç açýcýgörünmüyor. Eðitim kadrosu olmadýðý halde(bir defaya mahsus deniyor), mevcut uzman-lar eðitim kadrosunda gösteriliyor. Bu du-rum hastanenin uzman doktorlarýnýn tercihideðil.

Bu uzmanlara her an, “eðitim kadrosundadeðilsin” denip hastaneyle baðlantýlarý kesi-lebilir.

Hastanedeki pratisyen hekimlerin ne ola-caðý ise tamamen belirsizdir. Hekimlerin o-dalarý, çalýþma düzeni v.b. aniden deðiþtiril-miþ, personelde kaygý ve huzursuzluk oluþ-turulmuþtur.

Bu süre içinde ATO ile görüþmeyen Ýl Sað-lýk Müdürü’müz Dr. Mustafa Aksoy, Altýn-dað bölgesindeki mahalle muhtarlarý, Anka-ra Zübeyde Haným Doðumevi Hastanesi çev-resindeki eczaneler ve Ýl Genel Meclisi Üye-leri ile birlikte Ankara Ýl Saðlýk MüdürlüðüEðitim Merkezi’nde bir toplantý düzenlemiþ-tir. Demek ki Ýl Saðlýk Müdürü’müze göreyapýlan idari tasarrufla ilgili taraflar bun-lardýr. Ýl Saðlýk Müdürlüðü’nün web sayfa-sýnda bu toplantýyla ilgili yapýlmýþ haberdenanlaþýlan, toplantýda sadece Dr. Mustafa Ak-soy’un konuþtuðu diðerlerinin de teþekkürederek ayrýldýðýdýr. Þu sýralar kamuoyundayoðun olan bazý gündemler üzerinden hükü-metin sergilemeye çalýþtýðý “demokrat tav-rýn” saðlýk alanýnda göstermelik de olsa or-taya çýkmadýðýný yýllardýr hep birlikte yaþý-yoruz.

Ankara’da özel sektörün giderek daha faz-la ikinci basamak saðlýk hizmeti veren sað-lýk iþletmeleri açtýðý hepimizin malumudur.Böyle bir ortamda “idare” ikinci basamaksaðlýk hizmetini yoðun olarak veren dene-yimli bir hastanesini saðlýk ortamýndan çek-miþtir. Etlik Ýhtisas Hastanesi’nin hasta kit-lesi artýk özele gitmeye adaydýr. DolayýsýylaBakanlýk bu düzenleme ile saðlýk hizmeti ü-reten bir birimi kapatarak, alaný özele aç-mýþtýr. Bu nedir? Bu bir hizmet alanýnýn “ö-zelleþtirilmesidir”.

Bakanlýk “sevk zinciri” düzenlemesini or-tadan kaldýrarak halka mavi boncuk daðýt-maya devam etti. Bugün hastalar Bakanlýðýn(saðlýkta dönüþüm programýnýn) koruyucusaðlýk hizmetleri yerine, tedavi edici saðlýkhizmetlerine doðru yönelimi dorultusundahareket ediyor. Saðlýk hizmeti beklentisi, su-numu; nitelik tartýþmasý, uzun dönemdetoplum saðlýðýmýza etkileri göz ardý edilerekkýþkýrtýlýyor. Büyük kentlerde hizmet hasta-neleri ortadan kaldýrýlarak, tüm saðlýk hiz-meti (tedavi edici) eðitim hastanelerine ve o-radaki çalýþma süreleri belirsiz, KKKA gibihastalýklarla yataklara düþen neferlere, asis-tanlara býrakýlýyor.

Etlik’teki hastanenin bahçesine bir heli-kopter pisti yapýldý þimdi. 1996’dan beri buhastanenin hastalarý büyük çoðunluklaminübüsle geliyorlar hastaneye. Bakalýmhastaneye ilk inen helikopterden kim/kimlerçýkacak?

Hastane birleþtirmelerinin altýnda ne var?

Dr. A. Selçuk Atalay

Hizmet hastaneleri eðitim hastaneleri ile birleþtirildiEtlik Ýhtisas Hastanesi Dýþkapý Yýldýrým Beyazýt Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi’yle,Zübeyde Haným Doðumevi de Dr. Sami Ulus Kadýn Doðum, Çocuk Saðlýðý veHastalýklarý Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi’yle birleþtirildi. Saðlýk Bakarlýðý’nýnhastane çalýþanlarýnýn bilgisi dýþýnda gerçekleþtirdiði bu birleþtirme saðlýkçalýþanlarý ve hekimlerin tepkisine neden oldu. ATO Yönetim Kurulu BaþkanýGülriz Ersöz, bu birleþtirmeyi kadrolaþmaya yönelik bir adým olarakdeðerlendirerek, hekimler ve tüm saðlýk çalýþanlarýný maðdur eden uygulamanýndurdurulmasýný istedi.

Ankara Numune Eðitim ve A-raþtýrma Hastanesi’nde bir hasta-ya müdahale ederken Kýrým Kon-go Kanamalý Ateþi (KKKA) hastalý-ðýna yakalanan hekimlerden biriolan Tarýk Irmak, KKKA virüsü-nün nasýl bulaþtýðýný ve nasýl birtedavi gördüklerini Hekim Posta-

sý’na anlattý.Bir KKKA hastasýnýn solunum

yolunu açmak için burun kana-masýna tampon yaptýklarý sýradaenfeksiyon kaptýklarýný belirtenTarýk Irmak, müdahale sýrasýndagereken tüm tedbirlerini aldýkla-rýný söylüyor.

Tarýk Irmak, tedavisinin ardýn-dan diðer arkadaþlarý gibi eskisaðlýðýna kavuþtu ve görevininbaþýna geri döndü. Mesleki an-lamda elinden geleni yapmanýnhuzuru içinde olduðunu söyleyenDr. Irmak, hastaya müdahaledenüç gün sonra hastalýk belirtileri-nin baþladýðýný belirterek yaþa-dýklarýný þöyle anlatýyor: “Hasta-nýn durumu aðýrdý. Tüm meslek-taþlarým ile birlikte hastayý kur-tarmaya çalýþýyorduk. Üç kez kal-bi durdu ve hayata döndürmeyeçalýþtýk ancak maalesef hastayýkaybettik. Biz asistan hekimler o-

larak çok yoðun bir tempoda çalý-þýyoruz. KKKA nedeniyle hastayoðunluðumuz daha da arttý. Ser-viste asistan sayýsýnýn yeterli ol-mamasý çalýþma koþullarýmýzý a-ðýrlaþtýrdý.”

Müdahaleden üç gün sonra yor-gunluk, halsizlik gibi belirtilerinbaþ gösterdiðini ancak bu duru-mu yoðun iþ temposundan kay-naklý yorgunluða baðladýðýný an-latan Irmak, ateþinin iyice yük-selmesiyle þüpheye düþerek has-taneye gittiðini ve hemen tedavialtýna alýndýðýný belirtiyor.

KKKA hastalýðýna yakalandýðý-nýn tespit edilmesinin ardýndan 7gün yatarak tedavi gördüðünü vesaðlýðýna kavuþmasýndan sonrataburcu edildiðini dile getiren Ir-mak, aðýr bir hastalýk geçirmesi-ne karþýn bir hekim olarak so-rumluluðunu yerine getirmeninhuzurunu yaþadýðýný ifade ediyor.

‘Performans kesintisi kabuledilemez’

Þu an çalýþma tempolarýnýn ay-ný yoðunlukta devam ettiðini bil-diren Irmak, asistan hekimlerinyaþadýðý sýkýntýlarýn bir an öncegiderilmesini istiyor. Irmak, has-talýk nedeniyle raporlu olduklarýsüre boyunca performans sisteminedeniyle ücretlerinin kesintiyeuðramasýna da tepki gösteriyor.“Ben bir iþ kazasý geçirdim. Öle-bilirdim de… Performans sisteminedeniyle ücretlerimizde kesinti-ye gidilmesi kabul edilir gibi de-ðil. Bu durumun düzeltilmesi ge-rektiðini düþünüyorum. Baþhe-kimliðe müracaat ettim ancak,mevzuat nedeniyle onlarýn daelleri kollarý baðlý. Bu prob-lemin düzeltileceðine de i-nanýyorum.”

Hastalýðý boyunca ge-rek hastane yetkilile-rinden gerekse mes-lektaþlarýndan çokbüyük destek al-dýðýný belir tenIrmak, Anka-ra Tabip O-dasý yö-n e -

ticilerine de bu süreçte hastalýðayakalanan çalýþanlarý yalnýz bý-rakmadýklarý için özellikle teþek-kür ediyor.

Hekim Postasý Eylül 2008 11

güncel

Ankara Tabip Odasý (ATO) EtlikÝhtisas Hastanesi’nin Dýþkapý Yýl-dýrým Beyazýt Eðitim ve Araþtýr-ma Hastanesi ile birleþtirilmesinekarþý dava açtý. Ankara NöbetçiÝdare Mahkemesi’ne sunulan da-va dilekçesinde yürütmenin dur-durulmasý ve uygulamanýn iptaledilmesi talep edildi.

Saðlýk Bakanlýðý’nýn Etlik Ýhti-sas Hastanesi’nin mevcut idari,fiziki ve mali yapýsýný ortadankaldýrmasýyla hekimler, saðlýkçalýþanlarý ile vatandaþýn ciddihak kayýplarý ile karþý karþýyakaldýðýnýn belirtildiði dava dilek-çesinde, birleþtirmenin baþta “ka-mu yararý” ve “hizmet gerekleri”amacýna aykýrý olduðu ayrýca“yetki” ve “þekil” unsurlarý yö-

nünden de ciddi hu-kuki sakatlýklar ba-rýndýrdýðý ifade edil-di. Dava dilekçesin-de þöyle denildi:“Ankara’da uzun yýl-lardýr faaliyet yürü-ten ve saðlýk hizmet-leri sunumu alanýndason derece önemli bir ka-musal ihtiyacý karþýlayanbir yataklý tedavi kurumununvarlýðýna bir anda son verilmiþ-tir. Yüzlerce hastanýn süre gelenteþhis ve tedavisi kesintiye uð-radýðý gibi, halen bir saðlýk yardý-mýna ihtiyaç duyan çok sayýdavatandaþ da çaresizlik içinde bu-lunmaktadýr. Ýþlem, davalý SaðlýkBakanlýðý tarafýndan uygulamayakonmuþ olup, þu an Etlik ÝhtisasHastanesi’nin idari, fiziki ve maliyapýsý süreç içinde giderek yok e-dilmektedir. Birleþtirme henüztam olarak tamamlanmamýþ o-lup, ancak yakýn zamanda sonuç-landýrýlacaktýr. Bu nedenle eðerki iþlem hakkýnda derhal bir yü-rütmenin durdurulmasý kararýtesis edilmez ise, kamu açýsýndantelafisi imkânsýz ve geriye dönül-mez kayýplar söz konusu olacak-týr. Dava konusu iþlem nedeniylekelimenin tam anlamýyla ortadabýrakýlmýþ yüzlerce insan, her sa-bah çaresizlik içinde, gerçekte ar-

týk var olmayan hastanelerininkapýsýnda toplanmakta ve günboyu hiçbir saðlýk hizmeti alama-dan evlerine dönmektedirler. Öteyandan her iki hastanede görevyapan saðlýk personeli, ciddi birbelirsizliðin ve kaosun içine sü-rüklenmiþ, çalýþma barýþý ve mo-tivasyonlarý zarar görmüþ du-rumdadýr. Bütün bu nedenlerle,dava konusu iþlemin uygulanma-sýna baþlandýðý, sonuçlandýðýndageriye dönülmez bir tablonun do-ðacaðý, öte yandan özellikle ka-munun hak kayýplarý ve aðýrmaðduriyeti de dikkate alýnarak,davalý idarenin ilk savunmasý da-hi beklenmeksizin, iþlemle ilgiliöncelikle yürütmenin durdurul-masý kararý verilmesini ve SaðlýkBakanlýðý’nýn birleþtirme iþlemi-nin iptalini talep etmekteyiz.”

Etlik Ýhtisas Hastanesi’nin Dýþkapý Yýldýrým BeyazýtEðitim ve Araþtýrma Hastanesi ile birleþtirilmesikararýna iliþkin Ankara Tabip Odasý tarafýndangerçekleþtirilen ve birleþtirilen hastanelerde görevyapan hekimlerin katýldýðý toplantýda SaðlýkBakanlýðý’nýn hastaneleri birleþtirmesiyle saðlýkçalýþanlarý ile vatandaþý maðdur ettiði ifade edildi.

Etlik Ýhtisas Hastanesi’ninDýþkapý Yýldýrým BeyazýtEðitim ve AraþtýrmaHastanesi ilebirleþtirilmesine karþýAnkara Tabip Odasýtarafýndan yürütmenindurdurulmasý veuygulamanýn iptali istemi ileAnkara Nöbetçi ÝdareMahkemesi’ne dava açýldý.

Hekim Postasý

KKKA hastalýðýna yakalanan Tarýk Irmak:

KKKA hastalýðýna yakalananhekimlerden biri olan TarýkIrmak, yaþadýðý sürecigazetemize anlattý. Asistan hekimlerin çok aðýrkoþullarda çalýþtýðýný bildirenIrmak, aðýr bir hastalýkgeçirmesine karþýn bir hekimolarak sorumluluðunu yerinegetirmenin huzurunuyaþadýðýný ifade ediyor.

Hekim Postasý

Görevimi yapmanýn huzuru içindeyim

Hastane birleþtirmelerine ATO’dan dava

12 Hekim Postasý Eylül 2008

komisyonlardan

Tarih, 2 Temmuz 1993. Sivas,yangýn yeri… Bundan tam 15 yýlönce Sivas’ta, Pir Sultan Abdal’ýAnma Etkinlikleri’nde, Madý-mak Oteli ateþe verildi.

Metin Altýok, Asým Bezirci, A-saf Koçak, Behçet Aysan, MuhlisAkarsu, Nesimi Çimen, HasretGültekin ve daha niceleri…Yaratýlan provokasyonlaMadýmak Oteli’ni ab-luka altýna alanlar,ikisi otel görev-lisi 35 güzeli n s a n ý ;aydýný,s a -

natçýyý yakarak öldürdü. Tarihekara bir leke olarak geçen o gün,daha dün gibi…

Katliamýn 15’inci yýlýndasiyasi partiler, kitleörgütleri vemeslek oda-larý

tara-fýndan An-

kara’da düzenle-nen miting ile katli-

am bir kez daha protes-to edildi. Ankara Tabip

Odasý (ATO) üyesi hekim-lerin kitlesel olarak katýldý-

ðý mitingde sýk sýk “Sivas’ýnýþýðý sönmeyecek”, “Sivas’ýn

hesabý sorulacak” sloganlarý a-týldý. Toros Sokak’ta toplanýlma-sýnýn ardýndan Kolej Kavþaðý’nadoðru yürüyüþe geçen binlercekiþi katliamýn sorumlularýnýnbir an önce ortaya çýkarýlmasýnýistedi.

Ankara Tabip Odasý (ATO) üye-si hekimler, üzerlerine giydikleri

“Temmuz ayazýný unutma” yazý-lý siyah tiþörtlerle kitlesel olarakmitingdeki yerlerini aldýlar. Ara-larýnda ATO’nun da bulunduðutüm katýlýmcý örgütler adýna ko-nuþma yapan Pir Sultan AbdalKültür Derneði (PSAKD) GenelSekreteri Kemal Bülbül, katlia-mýn, halklarýn kardeþliði ve e-meðin özgürleþmesi mücadelesi-ni engellemek ve ‘þeriatçý-laik’ikilemi yaratmak amacý taþýdýðý-ný belirterek, “Devlet kendi tari-hi ile yüzleþecek, yaðma yok.Sorumluluðu üstlenecek, halkahesap verecek” diye konuþtu.Bülbül, bu utancýn ancak Madý-mak’ýn müze yapýlmasýyla orta-dan kalkacaðýný söyledi.

Temmuz ayazýný unutmadýk!Tarih, 2 Temmuz 1993. Sivas, yangýn yeri… Bundan tam 15yýl önce Sivas’ta, Pir Sultan Abdal’ý Anma Etkinlikleri’nde,Madýmak Oteli ateþe verildi. Katliamýn 15’inci yýlýnda siyasipartiler, kitle örgütleri ve meslek odalarý tarafýndanAnkara’da düzenlenen miting ile katliam bir kez dahaprotesto edildi. Ankara Tabip Odasý üyesi hekimler,üzerlerine giydikleri “Temmuz ayazýný unutma” yazýlý siyah tiþörtlerle kitlesel olarak mitinge katýldý.

Asým Bezirci, Metin Altýok,Behçet Aysan, Uður Kaynar,Erdal Ayrancý, Asaf Koçak,Nesimi Çimen, MuhlisAkarsu, Muhibe Akarsu, ÝnciTürk, Hasret Gültekin,Nurcan Þahin,

Muammer Çiçek, Özlem Þahin, Sait Metin,Yeþim Özkan, Nuriye Özkan,Carina Thuijs, Yasemin Sivri,Asuman Sivri, Belkýs Çakýr,Menekþe Kaya, Koray Kaya,Edibe Sulari, Sehergül Ateþ,

Murat Gündüz, Serpil Canik, Ahmet Özyurt, SerkanDoðan, Mehmet Atay,Gülsün Karababa, Handan Metin, Gülender Akça, KenanYýlmaz, Ahmet Öztürk.

Sivas’ta yitirdiklerimiz

Müzisyen Kazým Koyuncu’yubundan tam üç yýl önce, 25 Ha-ziran 2005 tarihinde kaybettik.Üretkenliðinin ve direngenliði-nin en güzel çaðýnda testis kan-seri nedeni ile aramýzdan ayrý-lan þair ceketli çocuðun anýsýyaraladý bizi. Ve anýlar düþtüðüiçin peþimize onu anmak iste-dik.

Ankara Tabip Odasý (ATO) A-sistan Hekim Komisyonu olarak15 Temmuz 2008 tarihinde ATOToplantý Salonu’nda gerçekleþ-tirdiðimiz Kazým Koyuncu filmgösterimi ile Karadeniz’in asiçocuðunu bir kez daha andýk.

O, kendini þöyle tanýmlýyordu:“Müzisyenim, ondan sonra Ka-radenizliyim, ama hepsindenönce bir devrimciyim.” Yani ha-yata deðen, müdahale eden, söy-leyen, eyleyen biriydi o. Ýzledi-ðimiz belgesel bir ömrü anlatý-

yordu, Karadeniz’in asi çocukla-rýndan sadece birini anlatýyor-du. Hepsini andýk biz onunla.Devrime, insana inanan tüm gü-zellikleri hatýrladýk.

Ülkesinde konuþulan tüm dil-lerdeki türküleri sevmekle bir-likte, Lazca, Hemþince, Gürcücetürküler söylemeyi çok sevdiKazým. Türkiye’deki ilk Laz rockgrubunu kurdular yol arkadaþ-

larýyla. Düþü; müziði, evrenselbir sahnede yapmaktý, sanatçý i-le dinleyenin birbirine karýþtýðýve kaynaþtýðý bir sahnede…

Müziði ve þarkýlarý çok önem-sediðini þu cümlelerle ifade edi-yordu Kazým: “Þarkýlar politika-dan, kurumlardan, sistemdendaha güçlüdür. Hayatýn sonunakadar kalabilirler, temizdirler vebirçok güzel þeye sebep olabilir-ler. Ýktidarlar, sistemler yýkýla-bilir, devirler deðiþebilir, þimdi

dünyayý yönetenlerkýsa bir süre sonraüstelik bütün kötü-lüklerine raðmen u-nutulabilirler.”

Kazým belgeselde“Çernobil’den sonraçay içen bu politika-cýlar, ya aptal ya dakötü niyetli” diyor-du. Bu ülkede insan-larýn, doðanýn, yaþa-mýn neden bu kadarucuz olduðunu sor-guladýk biz de…

Çernobil faciasýnýn ardýndan sü-re gelen sorumsuzluðu gördük.Karadeniz sahillerinin denizdolgusuyla yol yapýlarak harapedilmesini anlatan “Son Kumsal”belgeselinin gösterilmesini en-gelleyenlerin niyetinin ne oldu-ðunu gördük. Ýnsanýn önüne ge-çen bu niyetin adýný hepimiz bi-liyoruz galiba…

Belgeseli izlerken arkalardanbir ses “Bu bizim köyümüzün

yolu” dedi. O yollarda daha kaçdeðerimizi vereceðiz bu niyetleruðruna bilmiyorum ama o yolla-ra ve Karadeniz’in yaramaz ço-cuklarýna sahip çýkmamýz ge-rektiðini biliyorum. Bunu sahil-lerimize, Karadeniz kültürüne,dillerimize ve türkülerimize sa-hip çýkarak yapabiliriz.

Kazým þöyle diyordu bir de:“Anýlar düþtü peþime uyumaz

oldumDüþlerim vardý yamacýna va-

ramaz oldumRüzgarla yarýþýrken koþamaz

oldumDüze çýkmaz yollarým inemez

oldumGeçmiþ günler düðüm düðüm

çözemez oldumSevda yüklü bulutlardan geçe-

mez oldum”Evet, düþleri, sevgileri, sev-

dikleri ve umutlarý olan bu de-ðeri denize ve özgürlüðe uðurla-dýk. Bize býraktýklarýný çoðalt-mak umuduyla…

Þarkýlarla geçti aramýzdan…“Müzisyenim, ondan sonra

Karadenizliyim, amahepsinden önce bir

devrimciyim.” diyen KazýmKoyuncu’nun aramýzdan

ayrýlmasýnýn üzerinden 3 yýlgeçti. Ankara Tabip Odasý

(ATO) Asistan HekimKomisyonu olarak 15

Temmuz 2008 tarihinde ATOToplantý Salonu’nda

gerçekleþtirdiðimiz KazýmKoyuncu film gösterimi ileKaradeniz’in asi çocuðunu

bir kez daha andýk.

Dr. Ferda Topal

Hekim Postasý

Hekim Postasý Eylül 2008 13

IMF’den borç alan doðu Avru-pa ülkeleri ve eski Sovyet ülke-lerinde tüberküloz (verem) has-talýðýnda hýzlý bir artýþ yaþandý-ðý ortaya çýktý.

Doðu Avrupa ve eski SSCB ül-kelerinde yapýlan bir araþtýrma-ya göre, IMF’den borç alan ül-kelerde verem hastalýðýnýngörülme sýklýðý ve yol açtýðýölümlerde artýþ gözleni-yor.

Ülkelerin bu iliþkin-den çýkmýþ olma duru-mu ise verem hastalý-ðýna baðlý ölümsýklýðýnýn yüzde30.7 oranýnda a-zalmasýna nedenoluyor. Araþtýr-maya göre, IMFile borç iliþkisi i-çinde olma duru-munun, yeni orta-ya çýkan veremhastasý sýklýðýndayüzde 13.9, toplamverem hastasý sýk-lýðýnda yüzde 13.2ve veremden ölüm

sýklýðýnda ise yüzde 16.6’lýk ar-týþa neden olduðu görülüyor.

Araþtýrma, tüberküloz ölümle-rinin her yüzde birlik borç artý-þýný takiben yüzde 0,9 artýþ gös-terdiðini ve bir ülke IMF prog-ramýný terkettiðinde ölüm oran-larýnýn yüzde 31 oranýnda düþ-tüðünü gözler ö-nüne seriyor.

dünya

Soðuk bir Cuma günü, sabahýnçok erken saatleri. Dr. Piotr Ro-binski’nin alarmý onu rahatsýzuykusundan uyandýrýyor. Alar-mý kapatýyor. Saat sabahýn dör-dü ve önünde çok uzun bir günvar. Polonya’daki muayenehane-sinde Pazartesi’den Perþembegününe kadar çalýþmaktan zatenyorgun düþmüþ.

Havaalanýna uzun bir otomo-bil yolculuðu ve altý saat sonraDr.Robinski sonunda havalaný-yor.

“Ucuz uçuþlar olmasaydý, Ýs-koçya’ya uçmaya param yet-mezdi. Ama þimdi benim için iþeotobüsle gitmek gibi bir þey” di-yor ve gülüyor.

Dr. Robinski her hafta sonu A-berdeen’de, Ýngiliz Ulusal SaðlýkSistemi NHS adýna çalýþmak içinÝskoçya’ya uçuyor. Çoðu arkada-þýnýn da ayný þeyi yaptýðýný söy-lüyor ve ekliyor; “Ýngiltere’dekidoktorlar genelde tek iþte çalýþý-yorlar. Polonya’daki doktorlarsa

birden fazla iþte… Dolayýsýylabenim için baþka bir yerde ek iþyapmak çok normal. Ýskoçya’yagitmeseydim, Polonya’da bir ekiþ bulurdum.”

Ortalama kazanç 600 dolarPolonya gibi eski Doðu Bloku

ülkelerindeki doktorlar, 600 do-lar seviyesindeki ortalama üc-retlerden az para alýyor. Dr. Ro-binski ise Ýngiltere’deki tek birmesaisinde bu parayý kazanýyor.Dahasý, Ýngiltere’de gece ve haf-ta sonu mesailerinde doktor açý-ðý var.

2004’ta Ýngiltere’deki aile he-kimlerinin yüzde 90’ý mesai sa-atleri dýþýnda ve hafta sonundahizmet vermemeyi seçmiþti.

Dr.Robinski, Polonya’nýn ortakesimlerindeki memleketi Poz-nan’da faaliyet gösteren CherryTree Medical adlý bir ajans tara-fýndan iþe alýnmýþ. Ýskoçya’nýnkuzeyinde mesai saatleri dýþýndave hafta sonunda çalýþan dok-torlarýn çoðunu bu ajans saðlý-yor.

Aberdeen’e 15.10’da varýyo-ruz. Robinski’nin mesaisi baþla-yana dek sadece bir hamburgeryiyip, duþ alacak vakti var.18.00’de iþine baþlýyor. Bu kezevleri ziyaret ediyor.

Yolculuk 12 saat sürüyorMesaisinin sonunda 19 saattir

uyumamýþ olacak, ama yorgunolmadýðýný söylüyor. “Yolculu-ðum 12 saat, bazen de daha azsürüyor. Aberdeen’de de sadecebirkaç saat çalýþýyorum. Sonrayatýyorum, sabah da kalkýyo-rum ve yorgun olmuyorum” di-yor.

Dr.Rosinski’nin mesaisinin so-nunda çekilmiþ fotoðraflarýný,hasta haklarýný gözeten bir ku-rum olan Hasta Haklarý Birli-ði’nin baþkaný Dr. Anthony Hal-perin’e gösteriyoruz.

“Çok yorgun olmalý ve bu ka-

dar seyahatten sonra hastalarý-na nasýl tam bir ilgi gösterebil-diðini anlayamýyorum” diyor.

Peki Dr.Robinski’nin çalýþmakiçin çok yorgun olmadýðýna e-min olmak kimin sorumluluðu?

Alistiar Stevenson Cherry TreeMedical’i yönetiyor. Kayýtlarýn-da aralarýnda Dr.Robinski’nin debulunduðu 40 doktor var. “Po-lonya’da az çalýþmalarýný, böyle-ce de dinlenmeleri talimatý veri-yoruz. Ama pratikte durumudenetlemek zor” diyor. Ýngilte-re’deki yetkililer de doktorundurumundan mesaisinin baþla-dýðý andan itibaren sorumlu ol-duklarýný söylüyor.

Robinski ise hala gençken aile-si için elinden geleni yapmak is-tediðini belirtiyor. Ýþin ironikyaný da, Ýngiliz doktorlarýn me-sai saatleri dýþýnda ve hafta so-nu çalýþmaktan çok yoruldukla-rý gerekçesiyle vazgeçmeleri.

Dr.Robinski’ye göre Polonyalýdoktorlarýn iki iþte çalýþmasýnormal.

Polonya gibi eski Doðu Blokuülkelerindeki doktorlar, 600dolar seviyesindeki ortalamaücretlerden az para alýyor.Dr. Robinski iseÝngiltere’deki tek birmesaisinde bu parayýkazanýyor. Dr. Robinski herhafta sonu Aberdeen’de,Ýngiliz Ulusal Saðlýk SistemiNHS adýna çalýþmak içinÝskoçya’ya uçuyor. Robinski,“Ýngiltere’deki doktorlargenelde tek iþte çalýþýyorlar.Polonya’daki doktorlarsabirden fazla iþte…Dolayýsýyla benim için baþkabir yerde ek iþ yapmak çoknormal. Ýskoçya’yagitmeseydim, Polonya’da birek iþ bulurdum” diyor.

Polonyalý uçandoktorlar Hekim Postasý

Ýsviçre’den 12 Mayýs 2007 ta-rihinde yaya olarak yola çýkma-larýnýn ardýndan eþek ve köpek-le yollarýna devam eden ÝtalyanAlternatif Týp Doktoru MathaisBerovalis ile Ýsviçreli HemþireCeline Overney Türkiye’de…

Mathais Berovalis ile CelineOverney, Türkiye’deki uðrakyerlerinde sevgi ile karþýlanýyor.

Gezgin çiftin amacý ise çocuk-luklarýndan beri gitmeyi hayalettikleri Himalaya’ya ulaþmak…Çift, sýrasýyla Ýsviçre, Ýtalya,

Slovenya, Bosna, Arnavutluk,Makedonya ve Yunanistan’dansonra Türkiye’ye ulaþtý. Çevrekirliliðine dikkat çekmek vedünya barýþýna katkýda bulun-manýn yaný sýra farklý ülkelerigezip görmeyi ve kültürleri ta-nýmayý hedefleyen Overney veBerovalis çifti, Türkiye’den ay-rýldýktan sonra Ýran, Pakistan,Hindistan, Nepal, Tibet (Hima-laya) ve Çin yoluyla Moðolis-tan’a ulaþmayý hedefliyor. Tür-kiye sýnýrla içinde yaklaþýk 2 aygeçirecek olan gezgin çiftin top-lam 20 bin kilometrelik gezileri3 yýl sürecek.

IMF verem etti

Doktor ve hemþireeþekle dünya turundaHekim Postasý

BBC Türkçe Servisi

14 Hekim Postasý Eylül 2008

kentten

Ankara Büyükþehir BelediyeBaþkaný Melih Gökçek tarafýn-dan “Kentsel Dönüþüm Projesi”adý altýnda yýkým tehdidi ile kar-þý karþýya býrakýlan “Dikmen Va-disi” ile ilgili Ankara Tabip Oda-sý’nýn (ATO) desteðiyle yürütü-len “Yýkým Tehdidinin DikmenVadisi Halký Üzerindeki RuhsalEtkileri” baþlýklý çalýþma raporutamamlandý.

Araþtýrmayý yürüten Doç. Dr.Ýnci Özgür Ýlhan (psikiyatr) veYard. Doç. Dr. Fatma Yýldýrým(Sosyal Psikolog)14 Temmuz2008 tarihinde ATO’da düzenle-dikleri basýn toplantýsýyla çalýþ-manýn sonuçlarýný kamuoyu ilepaylaþtý.

ATO Baþkaný Gülriz Ersöz, A-TO Yönetim Kurulu Üyesi Baya-zýt Ýlhan ve TTB Genel SekreteriEriþ Bilaloðlu’nun katýlýmý ilegerçekleþtirilen basýn toplantý-sýnda, Dikmen Vadisi’nde yaþa-yan insanlarýn hem ani hem desürekli bir ruhsal travma yaþa-dýklarý, yýkým tehdidinin Dik-men’de yaþayanlarda depresifbelirtilere ve kaygýya neden ol-duðu belirtildi.

Doç. Dr. Ýnci Özgür Ýlhan yap-týðý açýklamada, 1 Þubat 2007’deDikmen Vadisi’nde belediye ilesözleþme yapmamýþ evlerin yý-kýmý için bir giriþim olduðunuhatýrlatarak bölgedeki yýkýmtehdidinin1 Þubat’tan sonra dasürekli yaþanýr hale geldiðinedikkat çekti.

Yýkým depresif belirtileriartýrdý

Araþtýrma için Dikmen Vadi-si’nde bulunan 106 hanede 220kiþiyle birebir görüþme gerçek-leþtirdiklerini ve benzer sosyo-ekonomik koþullara sahip, ancakyýkým tehlikesi yaþamamýþ Ma-mak Saimekadýn bölgesinde ya-þayanlarýn ise kontrol grubunuoluþturduðunu anlatan Ýlhan,yýkým tehdidinin Dikmen Vadi-si’nde yaþayanlarda depresif be-lirtileri ve kaygý düzeyini artýr-mýþ olduðuna vurgu yaptý.

Ýlhan þunlarý söyledi: “Sözü e-dilen travma, mülkiyetin eldengitmesi tehdidi olarak deðil, ya-kýn çevre ile kurulmuþ olan fi-

ziksel ve toplumsal ve hattaruhsal bütünlüðe karþý bir teh-dit olarak ele alýnmalýdýr. Dik-men Vadisi dördüncü ve beþincietap bölgeleri çalýþma grubunu,bu bölge ile benzer sosyoekono-mik koþullara sahip olan Ma-mak Saimekadýn’da yaþayanlarise kontrol grubunu oluþtur-muþtur. Böylelikle gelir, eðitimdüzeyi gibi sosyoekonomik de-ðiþkenlerin kontrol edilmesiplanlanmýþtýr. Dikmen Vadi-si’ndeki yaklaþýk 1000 hanedentoplam 106 hane sistematik seç-kisiz örnekleme yöntemi ile be-lirlenmiþ, kontrol örnekleri ola-

rak ayný yöntemle Mamak Sai-mekadýn Mahallesi’nden toplam102 hane alýnmýþtýr. Hane hal-kýndan karþýlaþýlan tüm birey-lerle görüþülmüþ, böylece Dik-men Vadisi’nden 220 ve Saime-kadýn’dan 184 kiþi çalýþmaya ka-týlmýþtýr. Çalýþmanýn alanda veritoplama aþamasý Dikmen Vadi-si’nde Ekim 2007 ve Saimeka-dýn’da Aralýk 2007 tarihlerindetamamlanmýþtýr.”

Ruh saðlýðýný korumakdevletin görevi

Ýnci Özgür Ýlhan, yýkým tehdi-dine maruz kalanlarýn yaþadýðýkaygýnýn en temel nedeninin be-lirsizlik olduðunu ifade ederekþöyle konuþtu: “Süreðen bir yý-kým tehdidinin Dikmen Vadisihalkýna belirsizlik ve güvensiz-lik yaþatmýþ olduðu ve yaþatma-ya devam ettiði çok açýktýr; Va-di’de yaþayanlar araþtýrmacýla-rýn görüþmelerinde bu duygula-rýný zaten sýk sýk dile getirmiþ-tir. Kayýp yaþantýsý ise bölgedekiyýkým planlarý ile baðlantýlý ola-rak komþularýn, arkadaþlarýnVadi’yi terk etmiþ olmalarýný ak-la getirmektedir. Vadi’deki yýkýl-mýþ evlerin arasýnda, yýkýntýlararasýnda tek baþýna kalmýþ ev-lerle ilgili gözlemlerimiz bu türkayýp yaþantýlarýný düþündür-müþtür. Korkuya ya da kaygýyainsanýn verebileceði iki olasýtepki kaçmak ya da savaþmak-týr. Dikmen’de yaþayanlarýn daevlerinin yýkýmý korkusuna ve-rebileceði ancak bu iki tepkidenbiridir. Aylýk ortalama geliri aç-lýk sýnýrýnýn altýnda sayýlabile-cek vadi insanýnýn kaçabileceðibir evi yoksa olan bitenle oldu-ðu yerde baþ etmek zorundadýr.Bu çalýþmada ele alýnan özyeter-lilik kavramý insanýn herhangibir sorunla baþ etmede kendikaynaklarýna olan güveni, yaþa-mýnda olup bitenlere yön vere-bildiðine olan inancý anlamýnagelmektedir. Bu çalýþmanýn ençarpýcý bulgusu, yýkým tehdidi-nin Dikmen’de yaþayanlardadepresif belirtiler ve kaygý dü-zeyini yükseltmiþ olmasýna kar-þýn burada yaþayanlarýn özye-terliliði bir biçimde korunmuþ-tur. Dikmen Vadisi halkýnýn þim-diye kadarki yýkým tehdidi ile il-gili olarak çeþitli baþ etme yolla-rý ile ayakta kalabilmiþ olmasýözyeterliliklerini de beslemiþ-tir.”

Saðlýk hizmetlerinde öncelikliolanýn henüz hastalýk ortayaçýkmadan insan saðlýðýnýn ko-runmasý olduðunu belirten Ýl-han, hem bireysel olarak ruhsaðlýðýnýn korunmasý, hem deDikmen Vadisi kültürünün þim-diki hali ile yaþatýlmasý içindevletin tüm kurumlarýna ö-nemli görevler düþtüðünü söyle-di.

Hekim Postasý

Dikmen Vadisi’nde verilenbarýnma hakký mücadelesininbir parçasý olan ve vadi halký-nýn bir çok top-lantýsýna, tartýþ-masýna ve alýnankararlara ev sa-hipliði yapan Dik-men Vadisi Barýn-ma Hakký Bürosu25 Aðustos gecesikimliði belirsizkiþilerce kundak-landý.

Barýnma bürosukullanýlmaz halegelirken, vadi hal-ký kundaklama o-layýný gerçekleþ-tirdikleri eylemleprotesto etti. Dik-

men Vadisi Barýnma Bürosu a-dýna açýklama yapan Tarýk Ça-lýþkan, söz konusu olayýn Me-

lih Gökçek’in belediyecilik an-layýþýný gözler önüne serdiðinibelirterek, Gökçek’i “çeteci ve

mafyacý” bir an-layýþa sahip ol-makla suçladý.

Vadi halký Yýl-dýz Polis Karako-lu’nda verdikleriifadede de kun-daklamayla ilgiliolarak MelihGökçek’in yön-lendirme ya dat a l i m a t ý n d a nþüphelendikleri-ni belir terekGökçek hakkýn-da suç duyuru-sunda bulundu-lar.

Dikmen Vadisi Barýnma Hakký Bürosu yakýldý

Ankara Tabip Odasýdesteðiyle Doç. Dr. Ýnci ÖzgürÝlhan ve Yard. Doç. Dr. FatmaYýldýrým tarafýndanhazýrlanan “YýkýmTehdidinin Dikmen VadisiHalký Üzerindeki RuhsalEtkileri” baþlýklý raportamamlandý. Rapora göreDikmen Vadisi’nde yaþayaninsanlar hem ani hem desürekliliði olan bir ruhsaltravma ile karþý karþýya.

Vadide travmatik yýkým

Yard. Doç. Dr. Fatma Yýldýrým (solda), Ankara Tabip Odasý Baþkaný Gülriz Ersöz (ortada), Doç. Dr. Ýnci Özgür Ýlhan (saðda)

Hekim Postasý Eylül 2008 15

kültür sanat

Sanatýn tanýmý eskiden beri vebugün için tartýþmalýdýr ve sa-natýn ve sanat eserinin ne oldu-ðu konusunda, sanatçý ve düþü-nürler arasýnda bir fikir birliðihenüz kurulamadýðý için kýsacasanata, en genel anlamýyla, “Ya-ratýcýlýðýn ya da düþ gücünün a-çýklanmasýdýr” diyebiliriz.

Bilirsiniz; “Týp fakültesindenher þey çýkar, arada sýrada da,hekim çýkar” anlamýnda bir sözvardýr. Hekimler arasýnda baþkaiþlerle ilgilenenler o denli çokturki, bu durum neredeyse, bu sözü

doð-r u l a r

ni te l ik-tedir. Ö-

zellikle debu uðraþlar a-

rasýnda sanat alanlarý hekimle-rin en çok uðraþtýklarý alanlar-dýr. Gerçekten de geçmiþte vegünümüzde sanatla uðraþan he-kim sayýsý oldukça fazladýr. Sa-nýrým, gelecekte de böyle ola-caktýr desem, yanýlmýþ olmaya-caðým. Pek çoðumuza göre, he-kimlik de aslýnda bir sanattýr.Yaþamýmdan biliyorum. Bir sa-nat alanýnda uðraþýsý olan in-sanlarýn öteki sanat alanlarýndada yeteneði vardýr ve o alandada baþarýlý çalýþmalarý olmakta-dýr. Örneðin, bir halk türkülerisanatçýsý ayný zamanda çok gü-zel þiirler yazan bir ozan olabili-yor. Bu nedenle de hekimlerinsanat alanlarýnda uðraþýlarý ol-masý ve bu alanlarda da meslekibaþarýlarýnýn yanýnda baþarýlýolmalarýný, aslýnda kendi mes-leklerinin de bir sanat alaný ol-masýna borçludurlar diye kabuledebiliriz.

Sanatçý yaratýcý demektir. Ya-ratýcýlýk Tanrý’ya özgü bir nite-lik olduðuna göre, yaratýcýlýðýnbir çeþit kutsallýk özelliði vardýr.

Ayrýca, hepimiz biliyoruz ki, sa-natçý olabilmek için doðuþtanbir yeteneðin de olmasý gerekir.Bu doðuþtan yeteneðin de Tan-rý’dan geldiðine inanýldýðýndanbir baþka kutsallýk özelliði de

doðuþtan varolduðu sa-nýlan yete-

nekten gelir.Bu kutsallýk

özellikleri ne-deniyle hekim-

lik ve hekimler,hekimlik tarihi-

nin baþlangýcýn-dan beri kutsalsayýlmýþ, hekim-lerin doðaüstü

varlýklar ve doða-üstü güçleri oldu-

ðuna inanýlmýþ-týr. O nedenle de,

geçmiþten günü-müze dek hekim-

ler, hemen hemenher toplumda hep ay-rýcalýklý bir konumdabulunmuþlardýr. Sayý-larýnýn azlýðýnýn yaný

sýra, insanlarýn en ö-nemli deðeri olan ya-

þamlarýnýn sürdürülme-sinde ve yaþam nitelik-

lerini düþüren hastalýkla-rýnýn iyileþtirilerek yaþam

niteliklerinin yükseltilmesindealdýklarýn roller ve profesyonel-likleri dolayýsýyla da elde ettik-leri gelir ve parasal güçleri ilede toplum içindeki ayrýcalýklýkonumlarýný pekiþtirmiþlerdir.

Sanatýn ve sanatçýnýn gücüAma artýk ne yazýk ki hekim-

ler, hekimlikleriyle elde etmiþolduklarý ayrýcalýklý konumlarý-ný yitirmeye baþlamalarýnýn ya-nýnda, uygulanmaya baþlanansaðlýk politikalarýnýn, saðlýk hiz-metinin bir kamu hizmeti ol-maktan çýkarýlýp küresel serma-ye güçlerinin hükümete ve bizhekimlere dayattýklarý serbest

piyasa ekonomisi yoluyla, saðlý-ðýn, mal gibi alýnýp satýlan birdüzeninin kurulmak istendiðiülkelerdeki gibi ülkemizde deproleterleþmeye hatta köleleþ-meye baþlamýþlardýr. Çok yakýn-da toplumdaki o ayrýcalýklý ko-numlarýný yitirmeye baþlamýþ o-lan hekimler, bu ayrýcalýklarýnýbelki de ve ancak sanatçýlýkla-rýyla koruyabileceklerdir.

Ýþte, hekimlerin aslýnda ger-çekten doðuþtan birer sanatçýolmalarýnýn yanýnda, günümüz-de mesleklerinin ve profesyo-nelliklerinin gerektirdiði zorluk-larýn üstesinden gelebilmeleri,yorgunluklarýnýn mesleklerinive profesyonelliklerini bir bi-çimde olumsuz yönde etkileme-mesi ve ruhlarýný arýndýrabil-mek ve bedenlerini dinlendire-bilmek amacýyla da bilinçli ola-rak sanatýn bir ya da birkaç dalýile ilgilenmek gereksiniminiduymaktadýrlar.

Bu ve bunun gibi yukarýda he-kimler için sýraladýðým öteki ne-denlerle, 32 yýllýk bir hekim ar-kadaþýnýz olarak ben de þiir vebunun yanýnda resim sanatýylaamatörce ilgilenmekteyim. Ýlkkez 2004 yýlý ekim ayýnda Balý-kesir’de, ressam Sayýn SemraBaykal’dan resim dersleri aldým.Onun atölyesinde neredeyse ikiyýl süre ile çalýþtýktan sonraþimdi, ilimiz Ýl Gençlik ve SporMüdürlüðü’ne baðlý GençlikMerkezi’nde Resim ÖðretmeniGökhan Bilgili’nin gözetiminderesim çalýþmalarýmý sürdürmek-teyim. Ýnanýn, resim yaparkenzamanýn nasýl geçtiðini anlaya-mýyorum. San ki, geçen zamangeçmemiþ gibi, siz o zamaný ya-þamamýþ gibisiniz. Ama ortadadaha önce hiç olmayan bir þeyvar, resim var. Ýþte, yaratma bu,bir þey yokken onu ortaya çýkar-ma, onu yoktan var etme. Yara-týcýlýk bu. Yaratýcýlýðýn yorgun-luðu sizi etkilemiyor gibi. O za-man da sizi, beyninizi, ruhunu-

zu olumsuz etkilemiþ olan so-runlar ortadan kalkýyor. Belki,ortadan kalkmýyor ama size o-lan olumsuz etkisi ortadan kal-kýyor diyebilirim. Bedenimdençok ruhum dinleniyor, arýnýyor.Huzur duyuyorum, yaþamaktanhaz alýyorum ve bir anlamdayaþam daha da bir anlam kaza-nýyor. Yaptýðým resimler güzelya da çok güzel olmasa da, benyaptýðým ve emek harcadýðým i-çin onlarý çok seviyor ve satýnalmak isteyenlere o denli çokyüksek ücretler söylüyorum ki,

çok beðendikleri resmi almak-tan cayýyorlar. Özellikle “Filis-tinli Çocuk” tablosunu almak is-teyenler çok. Ancak, benim bututumum yüzünden tablo bendekaldý. Çünkü, ben resmi satmakiçin deðil, resim yapmak içinyapýyorum. Hepsi olmasa da ba-zýlarý bir mesaj vermeyi amaçlý-yor. Veriyor mu vermiyor mu?Bu sorunun yanýtýný ancak, res-me bakanlar verebilir. Ben saltresim yapmak ve bazýlarýný da,bir mesaj vermesi amacýyla ya-pýyorum.

Hekimliklerinin yanýnda birsanat alanýnda da kendini göste-ren hekimlerimizden ilk andaaklýma gelenler; Dr. Erdal Ata-bek yazar, Dr. Çaðatay Güler ya-zar, Dr. Ferhat Göçer popülermüzik sanatçýsýdýr ve Dr. BehçetAysan ozan ve Dr. Alaaddin Ya-vaþça Türk Sanat Müziði bestecive ses sanatçýsýydý.

Hepinizi sevgi, saygý ve dost-lukla selamlýyorum.

Hekimler, hekimlikleriyle elde etmiþ olduklarý ayrýcalýklý konumlarýný yitirmeyebaþlamalarýnýn yanýnda, uygulanmaya baþlanan saðlýk politikalarýnýn, saðlýk hizmetinin birkamu hizmeti olmaktan çýkarýlýp küresel sermaye güçlerinin hükümete ve biz hekimleredayattýklarý serbest piyasa ekonomisi yoluyla, saðlýðýn, mal gibi alýnýp satýlan bir düzenininkurulmak istendiði ülkelerdeki gibi ülkemizde de proleterleþmeye hatta köleleþmeyebaþlamýþlardýr. Ayrýcalýklý konumlarýný yitirmeye baþlamýþ olan hekimler, bu ayrýcalýklarýnýbelki de ve ancak sanatçýlýklarýyla koruyabileceklerdir.

Dr. Orhan Erdinç

Hastaneden raporKura çekmek için kibrit kullandýk: Kim ziyaret edecek onu diye.Ben kaybettim. Kalktým masamýzdan.Baþlamak üzereydi ziyaret saatleri.

Merhaba dediðimde tek kelime etmedi.Tutmaya çalýþtým elini - çektiKemiðini býrakmayan aç bir köpek gibi.

Utanýyordu sanki ölmekten.Böyle birine ne dersin ki?Hiç göz göze gelmedik, sahte bir fotoðraftaki gibi.

Kalmýþým veya gitmiþim hiç umursamadý.Masamýzdaki kimseyi sormadý bile.Ne seni, Barry. Ne seni, Larr. Ne seni, Harry.

Aðrýmaya baþladý baþým. Kim kimin için ölüyor?Modern týptan konuþtum, kavanozdaki üç menekþeden.Güneþten söz ettim, sývýþýp gittim sonra.

Ýyi ki aþaðýya koþacak merdivenler var.Ýyi ki seni çýkaracak kapýlarý var.Ýyi ki hepiniz bekliyorsunuz masada.

Hastane kokusu hasta ediyor beni.

Wislawa SzymborskaÇeviren: Cem Tamer

2 Temmuz 1923 doðumlu Polonyalý þair WislawaSzymborska, Leh dilinin kuþkusuz en büyükisimlerinden birisidir. 1996 Nobel ödülünü alan þair,Nobel ödülü alan ilk ve tek kadýn þair unvanýna dasahiptir. 1901’den beri verilen Nobel ödüllerinin bugünedek 11’ini kadýn yazarlar almýþtýr.

Hekimlik ve sanat

Dr. Alaaddin Yavaþça

Dr. Behçet Aysan

2 Hekim Postasý Eylül 2008

1 Eylül Dünya Barýþ Günü 1 Eylül Dünya Barýþ Günü

Savaþ en büyük halk saðlýðý sorunudurSavaþ en büyük halk saðlýðý sorunudur

BBeenniimm iiççiinn ssoonn yyýýllllaarrýýnn eennsseevviinnddiirriiccii hhaabbeerrii TTüürrkkiiyyee NNüüffuussvvee SSaaððllýýkk AArraaþþttýýrrmmaassýý 22000033ssoonnuuççllaarrýýnnaa ggöörree 11999933-11999988ddöönneemmiinnddee bbiinnddee 6600’’ddaann 6622’’yyeeyyüükksseelleenn bbeebbeekk ööllüümm hhýýzzýýnnýýnn,, 11999988-22000033 ddöönneemmiinnddee bbiinnddee 4411’’eeddüüþþmmeessiiyyddii.. ÇÇüünnkküü bbuu vveerriilleerr bbaarrýýþþýýnnddooððuuddaakkii bbiinnlleerrccee bbeebbeekk vvee ççooccuuððuunnyyaaþþaammýýnnýýnn kkuurrttuullmmaassýýnnddaa eenn öönneemmlliirroollüü ooyynnaaddýýððýýnnýý ggöösstteerriiyyoorrdduu.. 1122 KKaassýýmm 22000044 ggüünnüü MMaarrddiinnllii UUððuurr,,ttooppllaamm 1133 mmeerrmmiiyyllee ööllddüürrüüllddüüððüünnddee vveeddaahhaa ssoonnrraa iikkii yyüüzzllüü aaççýýkkllaammaallaarr iilleeööllüümmüünnüünn üüssttüü öörrttüüllmmeekk iisstteennddiiððiinnddeesseevviinncciimm ggööllggeelleennssee ddee,, ggeelleecceekk yyýýllllaarrddaaddooððuu bbööllggeessiinnddeekkii bbiinnlleerrccee ççooccuuððuunnyyaaþþaammýýnnýý kkuurrttaarraaccaakk oollaann ççaattýýþþmmaallaarrddaannuuzzaakk bbiirr oorrttaamm ssaaððllaannmmaassýýnnýý eenn ççookkççooccuukkllaarr aaddýýnnaa ttaalleepp eettmmeeyyee ddeevvaammeettmmeelliiyyiizz ddiiyyee ddüüþþüünnddüümm hheepp..

Prof. Dr. Þükrü HatunKocaeli Üniversitesi TýpFakültesiÖðretim Üyesi

Hekimler barýþtan yanadýr Hekimler barýþtan yanadýr

Foto

ðraf

: M

ehm

et Ö

zer