Dişedokunur

48

description

Kayseri Diş Hekimleri Odası Yayın Organı

Transcript of Dişedokunur

Page 1: Dişedokunur
Page 2: Dişedokunur
Page 3: Dişedokunur

1

Page 4: Dişedokunur

03

28

05

30

08

04

32

10

34

12

36

14

38

16

40

182026

Başkan’dan

Aktarlık ve Alternatif Tıp Üzerine

Ziyaretler ve Haberler

Şimdi Moda B-fit

Saygı Kuşağı: Ahmet Dinçer

Editör’den

Diyaliz (Dr. Yavuz Han)

Kalp Sağlığı Ağız Ve Dişlerden Başlar (Doç. Dr. Ergün Seyfeli)

Gebelik Döneminde Diş Sağlığı (Uzm. Dr. Mehmet Karahançer)

Diş Beyazlatma (Dt. Mustafa Karacaoğlan)

Diş Hekimliği ve Anne Olmak

Farklı Tat Arayanların Yeni Adresi Bereket-2

Hekim Hakları (Av. Murat Alımcı)

Ağız -Diş Ve Vücut Sağlığı Etkileşimi (Uzm. Dr. İbrahim Kahraman)

Araç Testi: VW Passat

Söyleşi: Dr. Duran Tekin

Söyleşi: Dr. Bilal Kılıç

Dermokozmetikler (Ecz. Naim Tiritoğlu)

Yıl: 1 Sayı: 2Bölgesel Süreli Yayın

Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü:İlhan KARACALAR

Yönetim Yeri ve Adresi:Kayseri Dişhekimleri Odası

Millet Caddesi Karadeniz Çarşısı Kat:3 No:33/7 Melikgazi/KAYSERİ

Tel : 0(352) 232 61 67Fax : 0(352) 221 03 74

[email protected] www.kaydo.org.tr

Basım YeriCandan Matbaacılık - KAYSERİ

Grafik & Dizgi & Tasarım:İKS Medya Reklam Tanıtım Hizmetleri

Reklam RezarvasyonMehmet Kelginli

Tel: 0.541 621 65 [email protected]

Dergimiz 5187 sayılı basın kanuna uygun olarak basılmıştır.

Dergide yeralan yazıların hukuki sorumluluğu yazarına aittir.

2

Page 5: Dişedokunur

BAŞKAN ’DAN

Merhabalar, Değerli meslektaşlarım.

Odamızın seçimlerinden sonra dergimizin ikinci sayısı ile sizlerle buluşma fırsatını bulduk.

Öncelikle seçim sürecinde mesleğimizin geleceğine sahip çıkma duygusu ve düşüncesi ile oy kullanan tüm meslektaşlarıma teşekkür ediyorum. Odalarda görev almak ve çalışmak gerçekte fedakârlık isteyen zor bir iştir. Ancak mesleğimizin içinde bulunduğu bu çıkmazdan kurtulması için herke-sin çalışması gerektiğine inanıyorum. Çünkü artık diş hekimleri varlığını sürdürme mücadelesi vermektedir.

Sağlıkta her branşta hizmet satın alan hükümet ağız ve diş sağlığı hizmetini özelden almamaktadır. Kamuda ağız ve diş sağlı hizmetini ADSM’ler vasıtasıyla vermektedir. ADSM’lerin sayısı ve çalışan hekim sayısı devamlı artırılmakta sağlıkta her alanda özelleştirme yapılırken ağız ve diş sağlığında tersi uygulama yapılmaktadır. Bu yanlış uygulama özelde çalışan binlerce diş hekimini mağdur etmekte, muayenehaneler kapanmaktadır. Bu konunun acilen çözülmesi gerekmektedir. Çözüm için şimdiye kadar TDB tarafından yapılan çalışmalar sonuçsuz kalmış hiçbir kazanım elde edilmemiş tam tersi eski günler aranır olmuştur.

Hükümetle diyalog yolu kapanmış mahkeme yolu ile mücadeleye devam edilmektedir. Bu yoldan da hiçbir kazanım elde edilemeyeceği aşikardır. Hükümetlerle çatışarak bu mesele çözülemez. Diyalogla ve anlatarak ve ikna ederek problemler çözülür. Siyasi görüşler odalarda ön plana asla geçme-melidir. Siyaset oda üzerinden yapılamaz. Siyaset yapmak isteyenler gider siyasi partilere girer ve siyaset yapar. Kendi siyasi görüşleri ve ideolojileri uğ-runa diş hekimlerinin meselelerini çözümsüzlüğe iten herkes bu işin vebalinden asla kurtulamaz. Bütün diş hekimlerini zora sokan uygulamalar yapan hükümetin de vebalini de unutmamak lazım.

Biz problemlerimizin hükümetlerle görüşerek anlaşarak çözülebileceğine inanıyoruz. Hükümet de hangi parti olursa olsun odaların görevi üyele-rinin hak ve hukuklarını korumak için hükümetlerle diyalogu koparmamak problemlerini her düzeyde anlatmaktır. Bugün diş hekimleri için şartlar çok ağırlaşmıştır. Yaşanan ekonomik kriz, diş hekimliği fakültelerinin sayısının artması, hükümetin ağız ve diş sağlığında devletleşme modelini seçmesi diş hekimini işsizliğe, vatandaşı dişsizliğe mahkûm etmiştir. Bütün bu problemler karşısında süreç çok kötü idare edilmiştir. Gelinen nokta çaresizliğin itirafıdır. Türk Diş hekimlerinin böyle sonucu hak etmediği kanaatindeyim.

Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere Başbakanımıza ve hükümetine sesleniyoruz. Diş hekimlerinin acil çözüm bekleyen problemlerinin bir an önce çözümünü bekliyoruz. Bu konuda adaletli ve hakkaniyetli olunacağına inancımız tamdır. Bu konuda meselelerin takipçisi olacağımıza ve çözüm için her kapıyı çalacağımıza siz değerli meslektaşlarımıza söz veriyoruz. Hepinize saygı ve sevgi sunuyor, güzel Türkiye’mizde birlik beraberlik içerisinde huzurlu bereketli günler diliyoruz.

Diş Hekimi İlhan KARACALAR Kayseri (Kırşehir, Nevşehir, Niğde)

Dişhekimleri Odası Başkanı

3

Page 6: Dişedokunur

Siz değerli meslektaşlarımızın katılımı ile oda seçim-lerimizi gerçekleştirdik. Sizlerin iradesi ile geçmişten ge-len ve geleceğe akan hizmet koşusunda bayrağı yepyeni bir yönetim teslim aldı. 12. dönem başkanımıza ve yö-netim kurulumuza maddi ve manevi büyük hizmetlerin-den dolayı teşekkür ediyorum.

Bayrağı çok zor bir zamanda teslim aldık. İçinde bulunduğumuz dönem Türk Diş hekimliğinin en zor dönemidir. Çözülmesi gereken çok ağır sorunlar çözüm geciktikçe her geçen gün biraz daha ağırlaşmakta ve al-tından kalkılmaz bir hal almaktadır. Kırılması gittikçe zorlaşan bir kısır döngü içerisindeyiz.

Dünyanın içinde bulunduğu ve ülkemize de yansı-yan ekonomik kriz insanımızın alım gücünü azaltırken kamu ve özel sektör arasındaki uçurum her geçen gün derinleşmektedir. Bir yanda muayenelerinde çalışan diş hekimlerinin gelirleri her gün azalırken giderleri sürekli artmaktadır. Diğer yandan kamuda çalışan diş hekimle-rinin yükü her geçen gün artarken gelirleri sabit kalmak-tadır. Hal böyleyken sayısı otuz beşi bulan diş hekimliği fakültelerinden mezun olacak meslektaşlarımızda bu sistem içinde kendilerine yer bulmakta güçlük çekmek-tedir.

Biz diş hekimleri olarak çözüm önerileri üretecek oda yönetim kadrolarını seçerek görevimizi yaptık. Şimdi aynı duyarlılığı TDB delegelerinin gösterme zamanıdır. Ekim ayında TDB yönetim organlarının seçimi yapıla-caktır. TDB Yönetim Kurullarının oluşacağı seçim ve bu seçimde oy kullanacak delegelerin sırtlarındaki yük hiç bu kadar ağır olmamıştır. Bu seçim Türk Diş Hekimliği için oldukça önemlidir. Daha doğrusu bir ‘tamam mı?” . yoksa “devam mı?” seçimi olacaktır. İçinde bulunduğu-muz karamsar tablonun oluşmasında TDB yönetimleri-nin payı azımsanamaz. Ya yıllardan beri devam eden “al gülüm ver gülüm” oyununa devam diyeceğiz; bundan önce olduğu gibi yalnızca başkanın ismi değişecek ama mesleğimiz açısından değişen bir şey olmayacak, yada yepyeni bir yönetimle, yepyeni bir başlangıçla, yepyeni umutlara yelken açacağız. Mesleğimizin üzerine çörekle-nen karabulutları dağıtacağız.

Artık kendini tekrardan başka hiçbir özelliği kalma-yan, eskimiş yapının yerine taptaze, dinamik ve çözüm gücü olan, yalnız büyük şehirlerin değil, Anadolu’nun da sesini duyacak ve temsilciliğini yapacak yeni bir yönetim getirme zamanı gelmiştir.

N. Burak AYKUT

Kayseri (Kırşehir, Nevşehir, Niğde) Dişhekimleri Odası Genel Sekreteri

Yeni Bir BaşlangıçYepyeni Umutlar

4

GENEL SEKRETER ’DEN

Page 7: Dişedokunur

Z İYARETLER

Bölge Milletvekillerimiz Sadık Yakut, Ahmet Öksüzkaya ve AKP il başkanı Mahmut Cabat odamız

ziyaret ettiler.

Kayseri Diş Hekimleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı ve

Üyelerimiz Kayseri Valisi Mevlüt Bilici’yi makamında ziyaret etti.

Odamız yönetim kurulu, Belediye Başkanı Mehmet

Özhaseki’yi makamında ziyaret ettiler.

Bölge milletvekillerimiz; Sadık Yakut, Ahmet Öksüzkaya, AKP il başkanı Mahmut Cabat, İl Başkan Yardımcısı Diş Hekimi Alaaddin Keykubat ve İl başkan yardımcısı Leman Bolat odamızı ziyaret ederek yeni seçilen yönetim kurulumuza başarı dileğimizde bulundular.

Milletvekilimiz Ahmet Öksüzkaya bölgemiz diş hekimlerimizin sorunlarını uzun zamandır takip ettiklerini çözüm çabasında oldukla-rını ancak TDB yönetiminin olumsuz yaklaşımlarının çözümü sürün-cemede bıraktığını söyledi. Milletvekilimiz Sadık Yakut ise hükümetin göreve ilk geldiği günden itibaren, AB uyum süreci ile birlikte birçok ülkenin takdirini kazanan sağlıkta dönüşüm projesi gerçekleştirdiğini Türkiye’de ağız ve diş sağlığının çok önemli olduğunu, toplumumuzun tedavi hizmetlerine acilen ihtiyaç duyduğunu belirterek şu an da yaşa-nan sorunun karşılıklı anlayışla en kısa zamanda çözüleceğini söyledi.

Başkanımız İlhan Karacalar ise; Türk Diş hekimliğinin TDB, Sağ-lık Bakanlığı ve Çalışma Bakanlığı arasında sıkıştığını, mevcut TDB yönetiminin bu tıkanmayı aşamadığını, karşılıklı görüşme imkânı bile bulamadığını belirterek artık yeni bir anlayışla yepyeni bir kadroyla Türk diş hekimliğinin sorunlarını çözebileceğini ve yepyeni bir heye-cana ihtiyaç olduğunu söyledi.

Bölge milletvekillerimiz ve il başkanı tüm güçleriyle odamızın ve bölgemizin diş hekimlerinin arkasında olduklarını ve çözüm yolunda her türlü katkıyı sağlayacaklarını söylediler.

5

Page 8: Dişedokunur

Yönetim Kurulu Başkan ve üyelerimiz Erciyes Üniversitesi Diş Hekimliği

Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Alper Alkan’ı makamında ziyaret ettiler.

Yönetim kurulumumuz, Nimet Bayraktar ADSM Başhekimi Duran Tekin’i

ziyaret etti.Eczacılar Odası Başkanı ve yönetim kurulu

Yeni Yönetim Kurulumuzu ziyaret etti.

Kayseri Eczacılar Odası Başkanı Ecz. Ahmet Özçavuşoğlu ve Yönetim Kurulu Üyeleri yeni

yönetim kurulumuzu ziyaret ederek hayırlı olsun dileğinde bulundular.

Z İYARETLER

Seçimlerin sonucunda oluşan yeni yönetim kurulu başkanlığına Diş Hekimi İlhan Karacalar seçildi.

BAŞKAN : İlhan KARACALAR

BAŞKAN VEKİLİ : Tamer ŞENEL

GENEL SEKRETER : Necati Burak AYKUT

SAYMAN : Mehmet Akif TÜRKMEN

ÜYE : Aydın BİLGE

ÜYE : Mehmet Vehbi CANDAN

ÜYE : Gülay YAKUPOĞLU

ÜYE : Mustafa KARACAOĞLAN

ÜYE : Kadriye DEĞİRMENCİ

Başhekim Duran Tekin, Yönetim kurulumuza yeni görevinde

başarılar dileyerek, kamuda çalışan dişhekimleri ve serbest diş hekimleri

aynı mesleğin parçaları olduğunu belirtti. Yönetim kurulunun tüm

faaliyetlerinde gerekli desteği her zaman vereceklerini söyledi. Başkanımız İlhan Karacalar’da;

Diş hekimleri odasının serbest diş hekimleri olduğu kadar kamuda çalışan diş hekimlerinin de odası olduğunu hatırlatarak kamuda çalışan diş hekimlerinin tüm

sorunlarının çözümüne gayret edeceklerini belirtti.

77 CENGİZ CINGILLIOĞLU

666 GÖKHAN KIRANARTLIOĞLU

667 ERGÜN ÇAĞLAR

668 İHSAN SÖYLEMEZ

669 OĞUZHAN ARSLAN

670 İLKNUR ALKAÇ DOĞAN

671 GONCA YOLCU

672 İBRAHİM MACİT

673 HÜSNÜ EGEMEN ARAS

674 ESMA ZORBA

675 BURHAN CAN ÇANAKÇİ

İLKE GAYE YILMAZ

NİLGÜN KOCAMAN

AYŞE DİKİCİ

IŞIK DOĞAN

ÇAĞATAY ÜNLÜSOY

NECATİ SABAHATTİN ÜLGER

ÖZGÜ ÇİL

İLKE TORBALI

ODAMIZA YENİ KAYIT YAPTIRAN DİŞHEKİMLERİ

ODAMIZ ÜYELİĞİNDEN AYRILAN DİŞHEKİMLERİ

BAŞSAĞLIĞI

Odamız üyelerinden Diş He-kimi Necati YAĞMUR vefat et-miştir. Kendisine Allah’tan rahmet ailesine ve dişhekimliği camiasına başsağlığı dileriz.

__________________________

Eski Oda Başkanlarından Em-rullah MARAŞ’ın annesi vefat et-miştir. Merhumeye rahmet kederli ailesine başsağlığı dileriz.

6

DUYURULAR

Page 9: Dişedokunur

OLAĞANÜSTÜ BAŞKANLAR TOPLANTISI

18 Mayıs 2010 tarihinde Ankara’da TDB Başkanı Prof. Dr. Murat AKKAYA’nın daveti ile olağanüstü baş-kanlar toplantısı gerçekleştirilmiştir. Toplantıya TDB Başkanı, TDB MKYK üyeleri, oda başkanları ve yö-neticileri katılmıştır. Kayseri, Nevşehir, Niğde Kırşehir Odasını Oda Başkanı İlhan KARACALAR ve Genel Sekreter Necati Burak AYKUT temsil etmiştir.

Toplantının konusunu; onaylanmayan asgari ücret tarifesi için TDB tarafından idare mahkemesine açılan davanın kazanılması üzerine Sağlık Bakanlığı’nın yayın-ladığı yeni 2010 asgari ücret tarifesi oluşturdu.

Bu toplantı yeni seçilen oda başkanlarının ve yöne-timlerinin Ekim’deki TDB yönetim organları seçimle-rinden önce ilk kez bir araya gelmeleri bakımından da önemliydi.

TDB Başkanı Murat Akkaya’nın genel olarak süreci anlatan konuşması ile başlayan toplantı da TDB avukatı yeni hukuki süreci açıkladı. Oda başkanlarının görüşle-rinin alınması sonucunda TDB sitesinde konu ile ilgili bir açıklama yapılmasına karar verildi.

TDB başkanı Prof. Dr. Murat Akkaya gelinen sü-recin hükümetin TDB yönetimini dikkate almayan popülist sağlık politikası sonucu olduğunu belirterek 2 yıldır geçirilen mahkeme sürecinde meslek adına büyük kayıplar olduğunu ifade etti. TDB nin sağlık bakanlığı ve SGK ile görüşme sürecinde artık bu kurumlarla gö-rüşemediğini, randevu alamadığını davetlerine cevap alamadığını önemle vurguladı.

TDB avukatı Mustafa Bey ise hukuki süreci anlattı. Hukuki süreç özetlenirse:

TDB nin idari mahkemesine açtığı dava kaza-nılmıştır. Bunun sonucunda Sağlık Bakanlığı 30 gün içinde TDB 2010 asgari fiyat listesini aynen veya ufak değişikliklerle yayınlaması gerekir. Sağlık Bakanlığı 30 günlük sürenin sonunda 2010 asgari ücret tarifesi adında yepyeni bir tarifeyi onaylamıştır. Bu tarifedeki fiyatlar 2002 – 2003 asgari fiyat tarifesi ve SUT fiyatlarının karmasıdır. Bu ta-rifenin iptali için yeniden iptal davası açılacaktır. Bu davanın da iyimser bir tahminle en az üç ay süreceği tahmin ediliyor. TDB yönetimi davanın kaza-nılacağını düşünüyor. TDB yönetimi bu yeni listeyi 60 gün elinde tutup, ondan sonra resmi gazeteye gönderme hakkında sahiptir. Resmi gazetede ya-yınlanmadan dava açılırsa 2007 asgari ücret tarifesi geçerli kalacaktır. TDB nin yaklaşımı 60 günlük süreyi bek-lemektir. Bu süre için de dava açarak 2007 tarifesini geçerli tutmaktır.

Sağlık Bakanlığı ise hukuki olarak özetle şunları ya-pabilir.

• TDB 60 günün sonunda listeyi resmi gazeteye göndermez ise Sağlık Bakanlığı TDB yi bek-lemeden kendisi Resmi Gazeteye gönderebilir ve listeyi resmileştirebilir. Ayrıca TDB yi Res-mi Gazeteye göndermediği için mahkemeye verebilir.

• Mahkeme sonucunda makul bir liste yayınla-yabileceği gibi yepyeni ve makul olmayan bir listede yayınlayabilir

• Ayrıca Sağlık Bakanlığı yasa değişikliğine gi-derek tarifenin tavsiye niteliğinde olduğunu ifade edebilir.

TDB avukatı bu süreçlerin sadece mahkeme karar-larıyla sonuçlandırılamayacağını önemle belirtmiştir.

TDB başkanı TDB nin görüşlerini sunduğunu, hükümetinde görüşlerini sunduğunu bir uzlaşma sağ-lanamadığını tek başına yargı kararları ile bir kazanım elde etmeyi düşünmediklerini ancak siyasi bir yaptırım-larının olmadığını ve bürokrasinin kendilerini yargıya gitmemeleri konusunda ikaz ettiğini ancak netice ala-madıkları için ellerinde hukuki süreç dışında bir çare kalmadığını belirtmiştir.

YORUM

2 yılı aşkın zamandır geçirdiğimiz süreci hepimiz bi-liyoruz. Normal sevk zinciri sürerken açılan dava sonucu memur sevklerinin asgari fiyat tarifesinden ödenmesi… Ödenen yüksek faturalar sonucunda sevkin kapanma-sı… Yeniden yargı süreci sonucunda tekrar açılması… Ancak yargı kararlarına ters olmasına rağmen sevk zin-cirinin kapatılması…

Geçirilen yargı sürecine rağmen 2 senedir kazanılan bir şey yoktur. Bu TDB yönetimi tarafından da ifade edilmektedir. Bir şey kazanmadığımız gibi sevkin bir açı-

lıp bir kapanması hastalarımızı olum-suz etkilemiş ve oluşan kafa karışıklığı işlerimizi daha da durgunlaştırmıştır. Muayenehanelerimizde çoğunlukla boş oturmaktayız. Sabit giderlerimizi karşılamakta zorlanıyoruz.

TDB ile Hükümet arasındaki gö-rüşme süreci başarısızlıkla sonuçlan-mıştır. TDB yönetimi artık kendisine randevu verilmediğini davetlerine ce-vap verilmediğini açıklıyor.

Sağlık Bakanlığı ise kamu ve ser-best diş hekimi oranını % 5 ten % 30 a çıkarmıştır. Bunu daha da arttırma

kararı vermiştir. Bu yeni kamu hastanelerinin açılması demektir.

Bu arada 32 diş hekimliği fakültesi açılmıştır. Her sene sisteme yeni mezunlar katılmaktadır. Ayrıca diş he-kimliği fakülteleri de Araştırma ve uygulama merkezi açmaya başlamıştır.

Dünyadaki ekonomik kriz Türkiye’deki alım gücü-nü azaltmıştır. Vatandaşlarımız artık daha zorlanarak kliniklerimizde özel hizmet almaktadır.

Kısaca özetlediğimiz bu tabloya daha çok satırlar eklenebilir. Sonuç olarak normal sevk zincirinden bugü-ne girilen hukuki süreç bize bir katkı sağlamamış aksine işlerimizi daha da durgunlaştırmıştır. Her gün kayıp içe-risindeyiz.

TDB yönetiminin her düzeyde ifade ettiği gibi yargı süreci siyasi güç olmadan bir kazanım elde etmeye yet-miyor.

Sağlık Bakanlığının yayınladığı son tarife fiyatları SUT düzeyine çekmiştir. İlk anda tepki gösterdiğimiz bu tarife aslında bizim için büyük bir fırsattır.

Hükümet tarafından her zaman TDB fiyat tarifesi-nin yüksekliği ve bu tarife üzerinden faturaların devlet bütçesi tarafından karşılanamayacağı dile getirilmiştir.

Sevk zincirinin kapatılması da bunu desteklemekte-dir. Sağlık bakanlığını onayladığı son tarife Hükümetin bu görüşünü yansıtmaktadır. Yargı süreci ile yeni belir-sizliğe girmek yerine bu tarifenin kabul edilmesi Sağlık Bakanlığının Danıştay kararını uygulaması istenilmeli Sevk zincirinin tekrar açılması sağlanmalıdır. Böylelik-le büyük bir çoğunluğu boş oturan muayenehanelerin tekrar çalışması sağlanmalı vatandaşın kafasındaki ka-rışıklık sona erdirilmelidir. Son tarifedeki fiyatlar piya-sa fiyatlarına göre çok düşük değildir. Hastalarımız çok düşük farklar ödeyerek rahatlıkla hizmet alabilirler. Bu fiyatlarla muayenehaneler daha fazla kazanır. Vatandaşı-mız tedavi hizmetine daha rahat ulaşır, muayenehaneler-de daha çok iş olur ve diş laboratuvarları, diş depoları-mızla beraber piyasamız tekrar canlanır.

Dünyayı saran ekonomik kriz ortamında kısıtlı büt-çe imkânıyla yüksek faturaları hastanın hiçbir katkısı olmadan devlete ödetmek yanlış ve iflas etmiş bir poli-tikadır. Ayrıca iktidarla çatışarak yol alınamayacağı belli olmuştur.

Yayınlanan son Sağlık Bakanlığı Asgari Fiyat tarife-sinin yargıya götürülüp yaklaşık bir sene gibi sürecek be-lirsiz bir sürece girilmesi ve durgunluğun devam etmesi yerine bu tarifenin fırsata dönüştürülüp artık bekleme-ye tahammülü kalmayan muayenehanelerimizin bir an önce çalıştırılması için hükümetle uzlaşarak sürdürüle-bilir bir çözüm yolu bulunmasını öneriyoruz.

OLAĞANÜSTÜ BAŞKANLAR TOPLANTISI

7

HABER

Page 10: Dişedokunur

Dişedokunur: Merhabalar Ahmet Bey, kendinizi tanıtır mısınız?

Ahmet Dinçel: 1947 yılında Kayseri’dedoğdum, ilkokuluEtiler İlkokulu,ortave liseyiKayseri’de bitirdim. 1972 yılında mezun olupKayseri’yedöndüm.AskeregidinceyekadarDişHekimiHilmiŞencanlar ileçalıştım.Yedeksu-baylığımıdenizciolarakBartıÜsKomutanlığı30 yataklı revirde yaptım.Askerlik dönüşü ilkmuayenehanemi Kayseri’deki 14. Diş HekimiolarakMilletCaddesiHuzurApartmanı’ndaaç-tım.18seneoradaçalıştıktansonra,yineMil-letCaddesiDivanPastanesikarşısınataşındım.10senedeoradaoradahizmetettiktensonrasonolarakBelediyeDurmaz İşMerkezi’ne ta-şındım.10senedenberideburadahizmetver-mekteyim.35senelikevliyim.İşletmemezunubir kızım, halen Kuzey Irak’ın Erbil şehrindekiDiş Hekimliği fakültesinde asistan olarak çalı-şandişhekimibiroğlumbulunmaktadır.

Dişedokunur: Dişhekimliğiniilkkezna-sıldüşündünüz?

Ahmet Dinçel: Mesleğiberberlikolan,gecegündüzberaberolduğumuzbirkomşumuzun,berberlerin eskiden diş çekmesi, diş yapma-sı, hatta kendi dişini kendisinin yaptığını çokdefalar anlattığından etkilenmiş olmalıyım ki,üniversiteyegiriş imtihanlarında4tercihten3tanesinidişhekimliğivebirtanesinideeczacı-lıkolaraktercihetmiştim.İmtihanlarınsonun-da1964-1965dönemindeİstanbulÜniversitesiDişHekimliğibölümünekayıtyaptırdım.Oza-mankiDişHekimliğiFakültesi,BeyazıtMeyda-nı’ndakimerkez binanın yanında Eczacılık Fa-kültesiileyanyanaveçokküçükbirbinaidi.İlksenedeF-K-Bdersleri,Tıp-Ecza-DişHekimliğiileberaberokutulurdu.

Dişedokunur: Bizeöğretimhayatınızdakarşılaştığınızbiranınızıanlatırmısınız?

Ahmet Dinçel: F-K-B’yiokuyupikincisınıfageçtiğimdeCerrahpaşaTıpFakültesiikincisınıfatalebealacaktı.Benimdetıpikincisınıfagirmehakkımolmasınarağmen,tıbbıtercihetmeyipDiş Hekimliği Fakültesi’ne devam ettim. Sınıfarkadaşlarımızdan3-4kişiTıpFakültesi’negeç-ti.Fakülteyekayıtyaptırdığımseneöğretimsü-resi4yıldan5yılaçıktı.3seneeskibinadaoku-duktansonra1970senesindeÇapa’yayapılanyeniDişHekimliği Fakültesi binasına taşındık.Binaçokgeniş, ferahtı.Veherkattabirkürsübulunuyordu.Birincisendensonraherderstenolmaküzerebirerbuçukaylık stajlarımızbaş-ladı.Okuldevresindebenimortodontiyeilgimçok fazla idi. O zamanlarda kitap ve teksirleryoktuancakderslerdehocalarınanlattığıkonu-lardan not tutarak onlardan istifade ederdik.Ben de hiçbir ortodonti dersini kaçırmazdım.Vizelerve imtihanlardaenyükseknotlarıalır-dım. Her staj sonunda o dersin imtihanı olurveodersiverdiğimizde işbiterdi.Dahasonra

Dergimizin bu sayısında meslekte 38. yılını dolduran

Ahmet Dinçel’i ağırlıyoruz…

8

SAYGI KUŞAĞI

Page 11: Dişedokunur

diğerstajabaşlar,öncedengiripdeveremedi-ğimizderslervarsaonunlaberaberikincidefaimtihana girebilirdik. En zor staj daortodontiolduğuiçin,herkesöncelikleortodontiyialmakister,ziradahaçokimtihanhakkıeldeederdi.Bense ortodonti stajını en sona bırakmıştım,çünkübaşarılı olacağımıbiliyordum.18kişilikortodontistajgrubundaiken,kürsübaşkanıFi-lizPerkünhocaderste“Bustajıverincemezunolacakvarmı?”diyesormuştu.Benimsonsta-jımolduğuiçinbirtekbenvardım.Budurumdabanaortodontideasistanolarakkalıpkalmaya-cağımı sordu. Ben yabancı dilimin zayıf oldu-ğunusöylememerağmen,yabancıdilinsorunolmadığını,zaten2seneburadaasistanolarakkaldıktansonra4yılAmerika’yagidipöyledö-neceğimisöyledi.Busürezarfındayabancıdilide öğrenirsin diyerek okulda kalmamı teklifetti.Bendebirazzamanisteyipailemesorma-mıvebazıdeğerlendirmeleryapmamıistedim.BabamveaileefradıKayseri’yegelip, serbest

muayenehane açmamı, yani serbest çalışma-mı istediklerinden teklifini reddettim. ŞimdikiOrtodonti Kürsüsü’nün başında bizim devre-mizdenolanMüyesserFedaiKaçmazprofesörolarakbulunmaktadır.

Protez stajında alt-üst total yapmamız ge-rekiyordu. Total hastası bulmak çok zor veokulunkapanmasınaazbirzamankalmış,bentotal protezi yapamamışım. Beni gibi 5-6 ar-kadaşda aynı durumda idi. Asistana gidipneyapabileceğimizisorduğumuzdaDarülaceze’yegidiporadakiyaşlıhastalardanbulabileceğimizisöyledi.Bizde5-6arkadaşgidip,masraflarınıbizkarşılamaküzerehastateminettik.Benimhastamdoğuda kaymakamlık yapmış yaşlı birkişiydi.Okulaaldıkgetirdik.Protezyapımındahersafhaasistantarafındangörülürveyapılaniş hastanın dosyasında muhafaza edilirdi. 15günlük devrede ölçü-prova-kapanış-dişli pro-va yapılırdı. Takılması için hastaya verdiğimiz

randevudan 10 gün geçmesine rağmenhastagelmedi.Oysakihastarandevusunaçokdikkatederdi.Zamangeçiyorprotezitakıppuanımızıalmamız gerekiyordu. Asistana hastamın gel-mediğini, ne yapmam gerektiğini sorduğum-da “Darülaceze’ye git durumu öğren.” dedi.Darülaceze’ye gittiğimde 10 gün önce hasta“Bendişlerimi taktırmayagidiyorum.”diyerekayrılmış,yoldabirtrafikkazasısonucuhayatınıkaybettiğini öğrendim. Ben şoke olup ne ya-pacağımıbilmedenasistanadurumuanlattım.Asistan da o zaman kürsü başkanı olan LemiBelger’e çıkıp durumu anlatmamızı söyledi.Birliktehocayaçıktık.Elimizdehastanınproteziveasistanın imzaladığıhastakartı iledurumuanlattığımızdahadisenindoğruluğunu ispatla-makiçinDarülacezeMüdürlüğü’ndenokişininöldüğüne dair mühürlü bir belge getirmemiistedi.Bendegiderekobelgeyigetirdim.Böy-leceprotezstajımızıtamamlayıp,puanımızıal-mışolduk.

9

Page 12: Dişedokunur

Doç. Dr. Ergün SEYFELİ

Ülkemizde yılda yaklaşık 300.000 kişi kalp kri-zi geçirmekte ve bu hastaların yaklaşık 100.000‘ni maalesef hayatlarını kaybetmektedirler. Özellikle bu ölümlerin önemli bir kısmı ilk 24 saatte gerçek-leşmektedir. Dolayısıyla hastaların şikâyetleri baş-lar başlamaz tam teşekküllü bir sağlık kurumuna ivedilikle başvurması gerekir. Çünkü ne kadar er-ken tedaviye başlanırsa krizin neden olduğu hasar minimuma inecek ve ölüm oranları ciddi bir şekil-de azalacaktır.

Günümüzde kalp hastalığına yakalanma yaşı neredeyse 40 yaşın altına inmiş durumda ve risk 35 yaşın üstünde artmaya başlamaktadır. Özelikle risk altında olan hastaların (kolesterol yüksekliği, hipertansiyon, şeker hastalığı, sigara, ailede kalp hastalığının varlığı gibi) mutlaka yılda 1 kez kalp kontrollerini yaptırmaları gerekmektedir.

Özellikle son yıllarda kardiovasküler hasta-lıklar ile diş sağlığı arasında ciddi bir bağlantı ku-rulmaya başlandı. Yapılan çalışmalarda özellikle periodontal hastalıklar ile koroner kalp hastalıkları arasında ciddi bağlantılar gösterildi. Periodontal hastalıkların inflamasyon(yangı) göstergeleri ola-rak bilinen CRP, fibrinojen v.s parametreleri art-tırdığı tespit edildi. Şimdilerde çok iyi biliyoruz ki koroner kalp hastalıkları ile inflamasyon(yangı) göstergeleri arasında kuvvetli bağlantılar vardır. Dolayısıyla ağız ve diş sağlığı ile sadece dişlerimi-zi değil kalp sağlığımızı da korumuş olacağız. Ör-neğin kötü ağız hijyeni periodontal hastalıkların önemli nedenlerinden biridir. Periodontal hasta-lıklar ise diş kayıplarının en önemli nedenlerinden biridir. Yine yakın zamanda yapılan bir çalışmada diş sayısı ile kalp sağlığı arasında önemli ilişkiler ortaya konmuştur. Hastaların ortalama 12 yıl ta-

kipleri sonucu diş sayısı 10’dan az olan hastalar-da diş sayısı 25’den fazla olan hastalara göre kalp hastalıklarından ölüm riski 7 kat daha fazla olarak tespit edilmiştir. Dolayısıyla bu çalışmalardan an-laşıyor ki “Kalp sağlığı ağızdan ve dişlerden baş-lar” diyebiliriz.

Diş ağrısı kalp krizinin bir bulgusu olabilir mi?

Kalp krizinin klasik bulguları her zaman hasta-larda tespit edilmeyebilir. Özellikle yaşlılarda, ka-dınlarda, diyabetiklerde ve gençlerde kalp krizinin bulguları atipik seyirli olabilir. Örneğin hazımsız-lık, geğirme, mide bölgesine vuran ağrı, bazen de alt çene ve dişlere vuran ağrılar kalp krizinin veya kalp-damar tıkanıklığının bir bulgusu olabilir. Do-layısıyla bu hastalar farklı branştaki hekimlere veya diş hekimlerine başvurabilirler. Dolayısıyla diş he-kimi arkadaşların bu şekilde başvuran hastalarında ağrıya neden olacak bir diş hastalığı bulamadıkla-rında mutlaka hastalarını bir kardiyoloji uzmanı-na yönlendirmeleri gerekmektedir. Yine özellikle diş hekimine gitmek bazı hastalarda anksiyete ve tansiyon yüksekliği oluşturabilir. Ayrıca işlem sıra-sında oluşan şiddetli ağrılarda kalp krizlerini tetik-leyebilir. Bu durumlarda mutlaka hastaların işlem öncesi kaygı ve endişelerinin yatıştırılması, iyi ağrı kontrolünün yapılması ve kullandığı tansiyon ilaç-larını kesmemeleri konusunda uyarılması gerekir.

Diş çekimi öncesi kalp hastalarının kullandığı ilaçlar kesilmeli mi?

Artan kardiyovasküler hastalıklar ve bu has-talıklara ait risk faktörlerinin artması ile birlikte toplumda antiagregan ilaç kullanım oranları da oldukça artmaya başlamıştır. Hatta neredeyse belli bir yaşın üstünde aspirin kullanmayan birey yok gi-

bidir. Benzer şekilde kalp damar hastalıklarının te-davisinde stentlerin daha sık kullanılıyor olması ve kapak değişimlerinin artması ile birlikte aspirinin yanında klopidogrel (Plavix, Karum, Pingel v.s ) ve warfarin gibi ilaçların kullanımı gittikçe artmaya başlamıştır. Bu ilaçları kullanan hastaların diş çe-kimlerinden ya çekinilmekte ya da ilaçlarının kesil-mesi için biz kardiyologlara hastalar gönderilmek-tedir. Bu hastalarda birkaç önemli nokta dikkati çekmektedir. Birincisi hasta için bu ilaçların önemi nedir. Diğeri yapılacak işlemin özelliği ve ilaç kesil-mesi veya kesilmemesi durumunda ortaya çıkacak komplikasyonların tedavi edilebilirliği önemlidir. Örneğin sadece diş çekimleri için 100 mg aspirin kullanan bir hastanın ilacının kesilmesine gerek yoktur. Özellikle son yıllarda ilaçlı stentlerin kul-lanımının artması ile birlikte klopidogrel etken madde içeren ilaçların kardiyolog bilgisi ve onayı olmaksızın kesilmemesi gerekir. Yine özellikle war-farin kullanan ve tromboemboli için yüksek risk altında olan hastalarında ilaçlarının kesilmesine gerek yoktur. Çünkü bu hastalarda tromboembo-li riski bazen kanamaya bağlı risklerden çok daha fazla ve dramatik seyretmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken temel nokta INR değeri (INR 3.5’dan küçük olması, optimal INR değeri ise 2.5 ) ve ortaya çıkabilecek kanama komplikasyonunun tedavisinin iyi bir şekilde tedavi edilebilmesidir. Bu konuda yapılan çalışmalarda INR değeri 3.5’dan küçük olan hastalarda diş çekimlerinin veya basit diş eti hastalıklarının güvenli bir şekilde yapılabile-ceği vurgulanmaktadır.

Acıbadem Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı

10

SAĞL IK

Page 13: Dişedokunur

11

Page 14: Dişedokunur

İnsanların diş hekimine geliş sebepleri çok de-ğişiktir. Bazı hastalar ağrıdan, bazıları daha iyi ye-mek yiyebilmek için (fonksiyon asıl sebep budur) bazı hastalarda konuşma bozukluğundan (fonas-yon). Son yıllarda neredeyse estetik bunların önü-ne geçti. Estetik şikayetle gelen hastalarda azımsan-mayacak kadardır.

Günümüzde insanlarda daha güzel görünmek ve daha iyi gülmek, gülerken de dişlerinin pırıl pırıl olmasını istiyorlar. İşte bu sebeptendir ki hastaları-mız bazen doğal dişlerinin rengini bile beğenmeyip ağartma yapılmasını istiyorlar. Ya da orta yaştaki insanlar dişlerinin gençken daha beyaz olduğunu sonradan koyulaştığını söylüyorlar.

Bizim onlara cevabımız hazır; yıllar bedeni-mizden, ruhumuzdan bazı şeyleri götürüyorlar, saçımız ağarırken, cildimiz kırışırken, belimiz bü-külürken dişlerimizin rengi de maalesef sararıyor. Bazen genç insanlar kanin dişlerinin ön dişlerden daha sarı olduğunu söylerler. Onunda cevabı ha-zır; dişe renk veren dentin, kanin dişinde lateral ve santralden daha yoğun olduğu için o dişin rengi diğerlerine göre daha koyu görünüyor. Mazallah bunu protezde yapsanız hastamız kıyameti kopa-rır, dişlerin rengi olmamış diye. İşte bu sorunları gidermek ve hastalarımızı mutlu edebilmek için bleaching ortaya çıkmıştır.

Ben fakülteyi yeni bitirdiğim yıllarda (otuz yıl önce) bleaching diye bir şey yoktu. İmplantın sadece ismini duyardık, panoramik filmi hiç gör-memiştik. Günümüzde internet sayesinde bırakın hekimleri hastalarımız bunları araştırıyor, en azın-dan ismini öğreniyor.

Diş beyazlatma veya ağartma tamamen estetik

amaçla yapılan bir uygulamadır. Daha çok gençler ve bayanlar tarafından tercih edilmektedir.

İnsanlarda dişlerinin rengi ve şekli tesadüfen yaratılmamıştır. Dişlerin şekli iskelet sistemiyle ve yüzün yapısıyla, rengi ise; saç rengi, cilt rengi ve göz rengiyle uyumludur. Bunu hastalarınıza anla-tırsanız size hemen zencilerin dişlerinin neden çok beyaz olduğunu söylerler. Bizde onların dişlerinin çok koyu olduğunu fakat siyahın üzerinde sarının parladığını söylemeliyiz.

Mesleğimizde bleaching iki şekilde yapılmak-tadır.

1-Office Sistem (Office Bleaching)

2-Home Sistem (Home Bleaching)

Her iki yöntemin de avantajları ve dezavantaj-ları vardır. Ağartmaya başlamadan önce hastanın diş rengi tespit edilmelidir. Daha sonra detertraj ve iyi bir diş temizliği yapılmalıdır. Dişlerde tartar ,bakteri plağı ve leke kalmamalı. Bunlar beyazlat-ma maddesinin dişe etkisini geciktirmektedir.

Bleaching hangi yöntemle olursa olsun mut-lak eğitimli bir diş hekimi tarafından yapılmalıdır. İşlem yapılmadan önce hastanın bilgilendirilmesi ve doğru endikasyonun konması gerekir. Hasta-nın dişlerinde dolgular (kompozit) ve kronlar varsa bunların renginin değişmeyeceği, gerekirse ağartmadan sonra onların yenilenebileceği belir-tilmelidir. Ağartmanın kalıcı olmadığı ve belli bir dönem sonra dişlerin tekrar sararacağı bu sürenin kişiden kişiye değişiklik gösterebileceği belirtilme-lidir. Burada hastanın durumuna ve zamanına göre hangi sistemin uygulanacağı kararı verilir ve hasta-nın beklentisi sorulur. Bazı hastalar A4 den A1 ‘e

Dt. Mustafa KARACAOĞLAN

12

SAĞL IK

Page 15: Dişedokunur

ağartma isteyebilir. Bunun mümkün olmayacağı ancak 1 veya 2 ton beyazlaşacağı açıkça belirtilme-lidir.

Eğer home sistem yapılacaksa hastadan ölçü alınır hangi dişlerin ağartılacağı teknisyene bil-dirilir. Teknisyen yumuşak ve ince plaktan kalıp hazırlar, ağartılacak dişlerin üzeri jel gelecek şekil-de hazırlanır. Hastaya nasıl kullanılacağı anlatılır. Ev sistemine genelde gece yatarken hasta dişlerini fırçalar, kalıbın içerisine ağartma jelini yerleştirir ve dişlerin üzerine takar. Sabah kalkınca kalıbı ve dişlerini temizler. Bu işlemi bir hafta sürdürür. Gerekli beyazlaşma olduysa uygulamaya son verir. Hekiminin önerisiyle gerekirse işleme bir hafta veya birkaç gün daha devam edebilir.

Office sistemde ise işlem klinikte başlar ve ora-da biter. Daha önce belirtildiği gibi hastanın dişle-rine detertraj ve polisaj yapılır. Dişetinde kanama varsa giderilir. Kanama devam ediyorsa ikinci sean-sa başlanabilir. Hastanın diş rengi alınır ve hangi renge kadar ağartılacağına karar verilir. Hasta, hekim ve yardımcısı ışına karşı koruyucu gözlük takar. Dişetleri gingival bariyerle iyice kapatılır. Ağartma jeli ağartılacak dişlere sürülür. En az on dakika jele cihazıyla ışın verilir. Bu ışın jelin aktive olmasını sağlar ve H2O2 dişlere nüfuz ederek di-şin beyazlaşmasına sebep olur.

Son yıllarda firmalar ağartma için özel led ciha-zı üretmektedirler. Bu cihaz ağızda 6-8 dişe denk gelecek şekilde ayarlanmıştır. Gücü de ışınlı cihaz-dan çok yüksek olduğu için tek seferde bir çenede-ki jeli aktive edebilir.

Office sistemde en fazla 5-5 nolu dişler arasın-da beyazlatma yapılır. Azı dişlere hem gerek yoktur hem de uygulama zordur.

Yeteri kadar beyazlaşma olduysa işleme son verilir. Eğer gerek görülürse aynı işlem birkaç defa tekrarlanır. Sonra hastanın dişlerindeki jel temiz-lenir, gingival bariyerler kaldırılır. Hastaya ağzını yıkaması söylenir ve işlem son bulur.

Her iki sistemde de dişlerin tekrar renk değiş-tirebileceği veya beyazlaşmanın kalıcı olmayacağı hastaya anlatılmalıdır. En iyisi iki sistemin birlikte yapılmasıdır. Office sistem uygulandıysa hastaya

altı ayla bir yıl arası iki üç gün home sistemi uygu-laması gerektiği bilgisi de verilmelidir.

Ağartma preparatlarının içeriği hidrojen pe-roksittir. (H2O2) Bunun yüzdesi firmalara göre değişmekle birlikte %30-35 oranında H2O2 içe-rir. Home sisteminde kullanılan jeldeki hidrojen peroksit oranda %4-5 seviyesindedir. Işınla ağart-mada kullanılan jeldeki H2O2 oranı yüksek ol-duğu için yakıcıdır. Değdiği yeri beyazlaştırır,eğer gingiva ya ve mukozaya jel temas ettiyse bol suyla yıkanmalıdır. Aslında iki sistem birlikte yapılmalı-dır. Office sistem yapıldıysa hastaya 6 ay sonra 2-3 günlük geri dönüşümü önlemek için ev sisteminin uygulanması gerektiği söylenmelidir.

Ağartma preparatlarının içeriği hidrojen pe-roksittir. Bunun yüzdesi firmalara göre değişebilir office sistemde %30-35 oranında home sistemde ise bu oran %5 seviyesindedir.

Hidrojen peroksit H2O2 kokusuz, renksiz bir sıvıdır. Burada etki mekanizması dişin mine ve dentin tabakasına oksijen vererek dişlerin rengi be-yazlaştırmaktadır.

Her iki sisteminde avantajları dezavantajları vardır. Office sistem hızlıdır ve sonucu hemen alı-nır. Dikkatli kullanılması gerekir, gingivayı ve mu-kozayı tahriş edebilir. Eğer aşırı yakarsa iyileşme geç olur ve hasta ağrı duyar. Ev sisteminde ise bu tip komplikasyonlar yoktur. Çünkü H2O2 oranı çok düşüktür. Bu sistemde uzun süre kullanılırsa(bir haftadan fazla) dişlerde hassasiyet veya zonklama görülebilir.

Yukarıda yazılanları şu şekilde özetleyebiliriz:

• Endikasyon çok iyi konmalı.

• Hasta seçimi çok önemlidir, her hastaya bleaching yapılmamalı.

• Hastanın beklentisini belirleyip hastaya gerekli bilgileri önceden vermek gerekir.

• Bazen daha iyi sonuç almak için iki siste-min birlikte kullanılabileceği söylenmeli.

• Tedavi sırasında ve sonrasında olabilecek komplikasyonlar hastaya anlatılmalı.

• Hamilelere ve on altı yaş altı kişilere uy-gulanmamalı.

• Dişlerin tekrar sararacağı ve daha sonra istenirse yeniden ağartma işleminin yapı-labileceği belirtilmeli

• Office sistem klinikte başlar ve orada bi-ter. Home sistem ise klinikte başlar evde devam eder ve evde devam eder. Hasta isterse kalıpları saklayıp daha sonra geri dönen diş rengini beyazlaştırabilir.

• Her iki sistemde kesinlikle diş hekimi ta-rafından ve diş hekimi tavsiyesiyle yapıl-malıdır

13

Page 16: Dişedokunur

Develi denince ilk akla gelen lezzetlerden biri olan Cıvıklı artık

Kayseri’de. Rahat ve nezih bir ortamda ailenizle birlikte hoşça vakit

geçirebileceğiniz bir mekan olarak tasarlanan Bereket Develi Cıvıklısı Kayseri şubesi, misafirlerine temiz ve hijyenik bir ortamda rahat bir

şekilde Cıvıklının tadına varma fırsatı sunuyor. Mekân içerisinde tasarlanan oyun alanlarıyla çocuklarında gözde

mekanı haline gelen Bereket 2 Kayseri Şubesi, uygun fiyatının yanında paket

servisleriyle de bu lezzeti ayağınıza kadar getiriyor.

Develi’den sonra Kayseri’de açılan Bereket-2’de bizlere zengin ikramları ile güzel bir servis hazırlayan Osman

Bey ve tüm ekibine teşekkür ediyoruz.

Doğal ve temiz bir ortamda ailece, Kayseri’nin eşsiz tatları arasında olan Develi Cıvıklısının tadına varmak istiyorsanız Bereket Develi Cıvıklısı Kayseri şubesi

sizleri bekliyor.

14

Page 17: Dişedokunur

15

Page 18: Dişedokunur

Ağız ve diş sağlığı, beden sağlığını; beden sağ-lığı da ağız ve diş sağlığını etkilemektedir. Bu ne-denle her hekim mutlaka ağzı da muayene etmeli ve ağızdaki patolojik bulguları tanıyabilmelidir. Bununla beraber diş problemleri, ağız kuruluğu sorunu olan veya ağızda, yüzde, boyunda açıklana-mayan ağrıları olan hastalar için diş hekimi konsül-tasyonu gereklidir. Sebebi belli olmayan ateş veya sistemik enfeksiyonda bir dental sorun da düşü-nülmelidir.

Kanama, ağrı, doku büyümeleri ve çiğneme problemleri, önemli dental belirtilerdendir. Diş fırçalarken kanama ya da ağrı genellikle jinjivit gibi lokalize periodontal problemleri düşündürür. Bu-nunla birlikte kanama diyatezi ya da lösemi şüphe-sini uyandırabilir.

Çiğneme kaslarındaki yorgunluk; gençlerde, doğumsal müsküler veya nöromüsküler bozukluk-lar, yaşlılarda ise uygunsuz yerleştirilmiş protezler nedeniyle olabilir. Myastenia gravisin ana belirti-sidir.

Oral veya dental problemler kilo kaybına yol açabilir. Ağızda yetersiz sayıda, sallanan veya ağrılı dişler ile iyi oturmayan diş protezleri varsa stomatit veya temporomandibuler bozukluklar söz konusu ise kişi besinleri yeterince çiğneyemeyebilir. Salla-nan dişlerin nedeni ileri bir periodontal hastalık olabileceği gibi travma da olabilir. Nadir olarak ise alveol kemiğinin alttaki kitle tarafından eritilme-si nedeniyle olabilir. Plak ve diş taşı miktarı az ve dişler sallanıyorsa tümör veya diyabet, hiperpara-tiroidizm, osteoporoz ve Cushing sendromu gibi sistemik hastalıklar düşünülmelidir.

Deforme dişler gelişim ya da endokrin bozuk-luklarına dikkat çeker. Down sendromunda dişler küçüktür. Doğumsal sifilizde kesici dişlerin kesici kenarları küçüktür ve dişler çivi ya da tornavida şeklindedir. Hipofizer cücelik ve doğumsal hiper-paratirodizmi olan hastalarda diş kökleri kısadır; jigantizm olanların ise kökleri geniştir.

Diş rengindeki bozulmalar, yiyeceklerdeki pig-mentler, yaşlanma ve en belirgin olarak da sigaraya bağlıdır. Çocukların dişlerinde özellikle taç kalsifi-kasyonunun devam ettiği 9 yaşına kadar kısa süreli Tetrasiklin kullanımı dahi kalıcı kararma oluştu-rur. Diş minesindeki defektler raşitizme bağlı ola-bilir. Mine üzerinde pürüzlü bant oluşumu dikkat çeker.

Sistemik Bozuklukları Olan Hastalarda Diş Bakımı

Hematolojik Bozukluklar: Koagülasyon bo-zuklukları olan hastalarda(hemofili, akut lösemi, trmbositopeni) kanamaya neden olacak diş işlem-leri öncesinde konsültasyon istenmelidir. Hemofili hastalarına çekim öncesi,sırası ve sonrasında pıhtı-laşma faktörü verilmelidir.

Kardiyovasküler Hastalıklar: Myokard in-farktüsü sonrası mümkünse dental işlemler 6 ay ertelenmelidir. Kalp ve büyük damarlarında do-ğumsal defektleri olan, hipertrofik kardiyomyopati veya kalp kapak protezi olan hastalarda müdahale-den 2 saat önce uygun antibiyotik ile endokardit proflaksisi yapılmalıdır.

Epinefrin ihtiva eden lokal anestezikler hasta-larda aritmi, myokardiyal iskemi veya hipertansi-yona neden olabilir.

Uzm. Dr. İbrahim KAHRAMAN

AĞIZ-DİŞ VE VÜCUT SAĞLIĞI ETKİLEŞİMİ

16

SAĞL IK

Page 19: Dişedokunur

Elektrokoter, pulpavitalite test aleti ya da ult-rasonik diş taşı temizleyicisi gibi elektrikle çalışan aletler eski nesil kalp pillerini etkileyebilir.

Kanser: Dişeti, damak ya da sinüste bulunan karsinomlara komşu bir dişin çekimi tümörün al-veol kemiğine yayılmasını kolaylaştırabilir. Bu ne-denle diş çekimi ancak kesin tedavi esnasında ya-

pılmalıdır. Lösemi veya agranülositozlu hastalarda antibiyotik kullanımına rağmen diş çekim sonrası enfeksiyon görülebilir.

İmmün Yetmezlik: Bağışıklık sistemi bozul-muş hastalar; mantar, herpes veya diğer virüsler ve daha az sıklıkla bakteriyel ciddi mukozal ve perio-dontal enfeksiyonlara yatkındırlar. Enfeksiyon da kanama iyileşmede gecikme ve sepsise neden olabi-lir. AİDS’li hastalarda Kaposi Sarkomu, Hodgkin dışı lenfoma, Tüylü lökoplaki, kandidiyazis, aftöz ülserler veya hızlı ilerleyen agresif periodontal has-talıklar görülebilir.

Hormonal Bozukluklar: Bazı hormonal has-talıklar diş tedavileri sırasında komplikasyonlara yol açabilir. Hipertirodili hastalarda taşikardi ve aşırı endişe gelişebilmesinin yanında epinefrin ve-rilirse tiroid krizi ortaya çıkabilir. Diyabetlilerde ağız enfeksiyonlarının tedavi edilmesi insülin ihti-yacını azaltır. Ağız cerrahisinden sonra ağrı nede-niyle besin alımı kısıtlanacağından insülin dozun-da azaltma gerekebilir. Diyabetlilerde tükrükteki yüksek şeker ve ağız kuruluğu diş çürümesini ko-laylaştırır. Kortikosteroid kullanan veya Cushing sendromlu hastalarda; alveoler kemik kaybı, yara iyileşmesinde gecikme ve kapiller frajilitede artış olabilir.

Nörolojik Hastalıklar: Nöbet geçirebilecek hastalarda dental işlemler gerekiyorsa; yutulmaya-cak veya aspire edilemeyecek çıkmayan protezler yapılmalıdır. Diş fırçalama ve diş ipi kullanımını etkili yapamayanlar sabahları ve gece yatmadan önce klorheksidin ile gargara yapmalıdırlar.

İlaçlar: Kortikosteroid, immun baskılayıcı ve

antineoplastik ilaçlar iyileşmeyi ve konak savun-masını bozarlar. Mümkünse bu ilaçlar kullanılır-ken dental işlemler yapılmamalıdır.

Bazı antineoplastik ilaçlar stomatite neden ola-bilir; bunun şiddeti varolan periodontal hastalığa bağlı olarak artabilir.Bu ilaçları kullanmaya başla-madan önce hastanın diş yüzey temizliği yapılmış ve hastaya doğru fırçalama ve diş ipi kullanımı öğ-retilmelidir.

Pıhtılaşmayı bozan ilaçların cerrahiden önce dozu azaltılmalı ya da kullanımı kesilmelidir. As-pirin, nonsteroidler ve klopidogrel kullanan has-taların ağız cerrahisi işlemlerinden 4 gün önce ilaçları kesilmeli ve kama durduktan sonra tekrar başlamalıdır. Warfarin kullanımı ağız cerrahisi iş-lemlerinden 2-3 gün önce kesilmelidir. Protombin zamanı ölçülür; INR’nin 1.5 olması cerrahi açıdan yeterlidir. Hemodiyaliz hastalarında dental işlem-ler heparinazyonun etkisi geçmesi için hemodiya-lizden bir gün sonra yapılmalıdır.

17

Page 20: Dişedokunur

Dişedokunur:Öncelikle kendinizi tanı-tırmısınız?

1970Avanosdoğumluyum. İlkveortaöğ-renimimimemleketimdetamamladıktansonraHacettepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakülte-sinden1993yılındamezunoldum.1995yılın-daYeşilhisarDevletHastanesindememuriyetebaşladım.2006yılındanitibarenmerkezimizdeBaşhekimlikgöreviyapmaktayım.Evliyimveikiçocukbabasıyım.

Dişedokunur:Hastanenizhakkındabil-giverirmisiniz?

Hastanemiz hayırsever iş adamı HüseyinBAYRAKTARtarafındaneşiadına5katlıolarakyaptırılıp 21.11.2005 tarihinde hizmete açıl-mıştır.

Sağlık Bakanlığı bünyesinde Kayseri deböylekapsamlıbirAğızDişSağlığıMerkezininilk olması ilimizin en büyük eksikliklerindenbirinigidermişolup,verdiğihizmetlerlehastamemnuniyetinikazanmıştır.Merkezimiz55he-kimve150çalışanıyla24saatbölgehastanesigibihizmetvermektedir.

Dişedokunur:Hastanenizçalışmasiste-mindenbahsedermisiniz?

Hastanemiz43ünitiilemuayenehane-en-

tegresistemlehizmetvermektedir.Busistem-de hasta rahatlıkla hekimini seçebilmekte vebütüntedavisiniaynıhekimeyaptırabilmekte-dir.Doktorumuzgelenhastanınilkmuayenesi-niyapıpdahasonrayapılacaktedavilerikendisitakipetmektedir.Kurumumuzdagünlükyakla-şık1.000hastayahizmetvermekteyiz.

Dişedokunur:Buyoğunluktahastalarınbeklentilerinikarşılayabiliyormusunuz?

Merkezimizdeki hasta yoğunluğuna rağ-men hasta memnuniyetini daha da artırmakiçinkalitevehastahaklarıbirimimizyoğunbirşekilde çalışmakta, sağlık çalışanlarımıza eği-timlervermekte,hastalarımızasıksıkanketleryapıp hastalarımızın sıkıntılarına yönelik ça-lışmalar yapmaktadır. Hastanemizin teknik vefiziki yapısını üst düzeye çıkararak hastamızaverdiğimiz hizmetin kalitesini her geçen günartırmaktayız. Bu yoğunluk göz önüne alın-dığında hasta haklarınamüracaat eden hastasayısıgünlük1-2bazendehiçolmamaktadır.

Dişedokunur: Bu hasta potansiyelinehastanenizinfizikikapasitesiyeterlioluyormu?

Kapasitemiz şuan için yetmektedir ancakhastaneolarakbölgehastanesikonumundaol-duğumuziçinçevreillerdende(Nevşehir,Niğ-

de,Yozgat,Sivas)çokhastageldiğindendolayıhastanemizkapasitesiniartırmakiçinekbinaprojemiz vardır. Hastanemizin kapasitesini ikikatınaçıkartarakhemhekimbaşınadüşenhas-ta yoğunluğunu azaltıp hemde hastalarımızadahafazlazamanayırmakistiyoruz.

Dişedokunur:Birdişhekimigünlüknekadarhastabakmaktadır?

Doktorlarımız yaklaşık olarak günde 40hastamuayeneetmektedirler.Muayeneettik-leri hastalarda ihtiyaç duyulan tedavi ve pro-tezlerinikendileritakipedipyapmaktadırlar.

Dişedokunur: Tamgün yasasıyla ilgilinelerdüşünüyorsunuz?

Şuanmerkezimizdehekimlerimizintamamıtam gün olarak çalışmaktadır. Yasa çıkmadanönce tam günü tercih etmişlerdir. Bu yasaylaberaberözlükhaklarımızdakiiyileştirmelerdendolayıdamemnunuzvedestekliyoruz.

Dişedokunur:Hastanepersonelinepe-riyodikeğitimyapılıyormu?

Evet.Tümhastaneçalışanlarınadüzenliola-rakprogramlarımızdahilindeki konulardaeği-timlerverilmektedir.

Dişedokunur: Hastanede enfeksiyon-

Başhekim

Dr. Duran Tekin ile Nimet Bayraktar Ağız Diş Sağlığı Merkezi hakkında

kısa bir söyleşi yaptık.

18

SÖYLEŞ İ

Page 21: Dişedokunur

lardankorunmakiçinnegibiönlemleralı-yorsunuz?

Merkezimizeçokyoğunbirhastabaşvurusuolduğuiçinhakikatenhastaveçalışangüvenli-ği için hastanemizdeki bütünmuayene ve te-davialetlerinisıkıbirşekildekontroledipsterilkullanılması için gerekli tedbirleri ciddiyetlealmalıyız. Bunun içinmerkezimizde sterilizas-yon ünitesi kurduk. Hastalarımızın muayenevetedavisiaşamasındaherhastayakullanılanmuayenevetedavialetleritektekpaketlenip,sterilizeedilmekteveherhastaiçinkullanılanmalzemelerin sterilizasyonkontrolüyapılmak-tadır. Hastanede kullanılan tüm malzemelersterilizasyon ünitesinde önce temizlenip de-zenfekteediliyor.Dahasonra tek tekpaketle-nip otoklavda sterilize ediliyor. Sterilizasyonotokontrolüiçingerekenbütüntestlerikullan-maktayız. Kullanılan testler sonuç vermedenmalzemelerklinikleredağıtılmamaktadır.Mer-kezimizdeortamtemizliğiylealakalıyüzeyde-zenfektanlarıileklinikcihazlarını,klinikdolap-larınıveyerlerienfeksiyonkomitemizdevamlıdezenfekte etmekte zaman zaman ortamlaalakalı kültür testleri yapıp takip etmektedir.Bununlaberaberhastanemizdeelhijyeniprog-ramıuygulanmaktadır.Elhijyenineuyulmadığızamançaprazenfeksiyonriskiortayaçıkarbu

tarz problemleri önlemek için kliniklerimizdepersonelin rahat ulaşabileceği yerlere el de-zenfektanları yerleştirilmiştir. Hastane perso-nelienfeksiyonkontrolükonusundaenazyıldaikikezeğitimetabitutulmaktadır.

Dişedokunur: Koruyucu sağlık hizmet-lerihakkındaneleryapılmaktadır?

Öncelikle merkezimizde koruyucu sağlıkhizmetleriiçinhekimlerimizgelenhastalarımı-zaoralhijyenkonusundabilgivermektevefloruygulaması yapmaktadır. Ayrıca Ağız ve Dişsağlığımerkeziolarakyenibirçalışmabaşlattık.Kayserigenelinde228okul134.000öğrenciyikapsayanağızvedişsağlığıeğitimivetaramasıyapılmaktadır.Buçalışmadakiamacımızöğret-menlerimizeağızvediş sağlığınınönemihak-kındabilgivermek,öğrencilerimizeağızvedişbakımınıöğretmek,ağızvediştaramasısonucuproblemtespitedilenöğrencilerimerkezimizesevkediptedavilerikurumumuzdayapmaktır.

Dişedokunur: Hastalarınız telefonlarandevualabiliyormu?

Evet. Sağlık Bakanlığı Kayseri ve Erzurumillerinde yaptığı pilot uygulama ile hastaları-mız 182 numaralı telefonu arayarak merkezisistemden o gün uygun olan istedikleri heki-

mimizden randevu alarak ilk muayenelerinisırabeklemedenrandevusaatineuygunolarakyaptırabilmektedirler.

Dişedokunur:Hastalarınözelesevkiko-nusundanelersöylemekistersiniz?

Sevk süreci daha önceden kurumumuzabaşvuranhastalarımızatedaviiçinbellisüreleriaşan randevuverdiğimiz takdirdehastanın is-teğiileözelesevkyapabiliyorduk.Danıştaydaaçılan davalar sonucunda SGK’nın 2010/41numaralı genelgesi ilebaşvurduğuADSMdetedavisininsağlanamamasısonucusevklerininyapılabileceğihükmügetirilmiştir.Bunedenlekurumumuza başvuran hastalarımızın teda-vilerini sağlayabildiğimiz için özele sevk ede-bilmemizmümkün gözükmemektedir. SGK ileTDB arasındaözeldenhizmetalmakonusun-da umarım sürdürülebilir bir anlaşmaolursaözeldeçalışanhekimarkadaşlarımızınadınadaseviniriz.

Dişedokunur: Son olarak söylemek is-tediğinizbirşeylervarmı?

KayseriDişHekimleriOdasınınyeniyö-netiminitebrikediyor,çalışmalarındabaşarılardiliyorum.Bütünmeslektaşlarımısaygıvesevgiileselamlıyorum.Teşekkürediyorum.

19

Page 22: Dişedokunur

Yeni geliştirilen 182 Merkezi Hastane Randevu Sistemi hakkında Kayseri İl Sağlık

Müdür Yardımcısı Dr. Bilal Kılıç ile bir röportaj yaptık.

20

SÖYLEŞ İ

Page 23: Dişedokunur

Dişedokunur: Merhabalar Bilal Bey.ÖncelikleMerkeziHastaneRandevuSiste-minedir?Kısacabahsedebilirmisiniz?

Tabiiki.182MerkeziHastaneRandevuSis-temi;HastalarımızınSağlıkBakanlığınabağlı2.ve3.basamakhastanelerileAğızveDişSağlığıMerkezlerindehizmetalmakiçinkullanacakla-rı,oldukçafaydalıbirsistemdir.

Dişedokunur:Pekibusisteminamaçla-rıvegetirdiklerinelerdir?

Randevu sisteminin en temel amacınınhastanelerinenbüyüksorunlarındanbiriolanhastasıralarınınazaltılmasıolduğunusöyleye-biliriz. Bunun yanı sıra hastanelerde daha iyikaynak kullanımı, hastamemnuniyetinin artı-rılmasıvedaha iyihizmetsağlanmasıgibiko-nularıdaamaçladığısöylenebilir.

Dişedokunur: Sistem şu anda TümTürkiye’dekullanılıyormu?

Hayır. Erzurum ve Kayseri illerinde pilotolarakgerçekleştirilenuygulamaYalovavesonolarak Eskişehir’de uygulamaya koyuldu. Za-manla tümTürkiye’deuygulamaya koyulacak-tır.

Dişedokunur: Randevu talep edilirkennasılbiryolizleniyor?

Oldukça basit bir işlem. Hasta herhangi

bir telefondan 182’yi tuşluyor. Sabit hat, ceptelefonuveyaankesördenbuişlemgerçekleş-tirilebilir. Karşısına çıkan operatöre TC Kimliknumarasınıbildiriyor.Operatördenteyitalıyorvepoliklinik,hekimbilgisiniseçiyor.Asistanuy-gunvakitaralılıklarınıbelirttiktensonraseçimvatandaşakalıyor.

Dişedokunur: Peki 182’ye ulaşmanınbedelinedirBilalBey?

Tamamen ücretsiz olmadığını belirteyim.Hastalarımızşehiriçifiyatındandahaküçükbirücretlesistemeerişebiliyorlar.

Dişedokunur: Kayseri’de uygulamadakaçoperatörgörevyapmakta?

Kayserihattında140civarıoperatörgörevyapmakta. Böylece hastalarımızın telefondazaman kaybetmesinin de önüne geçmeye ça-lışıyoruz.

Dişedokunur: Peki sistemde sorunya-şandığıoluyormuBilalBey?

AslınabakarsanızbusistemdahaönceSSKhastanelerindeuygulanılmaya çalışılmıştı.An-cak,SSK’datelesekreterolmasınedeniylepekde başarıya ulaşılamamıştı. Şimdiki randevusistemindetelesekretersistemindenfarklıola-rak aktif olarak personeller çalışıyor. Böylecedahakolaykullanımsağlanıyor.Sistemindahasorunsuzişlemesiiçinvatandaşlarımızadabü-

yük görevler düşüyor aslında. Örneğin hasta-mızrandevuyaptırdıancakrandevusunagele-meyecek.Mutlakarandevusunuiptalettirmeli.

Dişedokunur: Peki hastalar bu işleminasılgerçekleştirecek?

Randevu alırken yaptığı işlemden çok dafarklıdeğil.182numaralıtelefondançağrımer-kezinebağlananhastamızınTCkimliknumara-sı, poliklinik ve randevu zamanını operatörebildirip randevusunu iptal ettirmek istediğinisöylemesiyeterli.

Dişedokunur:Randevuyaptıranhasta-nın hastanede herhangi bir işlem yaptır-masıgerekiyormu?

Evet. Hastamızın randevusundan yarımsaat önce ilgili hastanenin Merkezi HastaneRandevu Sistemi bölümüne başvurması gere-kiyor.

Dişedokunur: Değerli bilgileriniz içinteşekkürediyoruz.

21

Page 24: Dişedokunur

22

Page 25: Dişedokunur

23

Page 26: Dişedokunur

24

Page 27: Dişedokunur

25

Page 28: Dişedokunur

İnsanlık tarihinin her döneminde güzellik kavramı farklılık gösterse de saç, göz, cilt ve tır-nak bakımı önemini hiçbir zaman kaybetmemiş, sağlıklı, bakımlı, güzel ve pürüzsüz bir cilde sahip olma dürtüsü insanın kendine olan güvenini arttı-ran, beden ve ruh sağlığını olumlu yönde etkileyen bir faktör olarak karşımıza çıkmıştır. Günümüzde kadınların bakımlı ve güzel görünmek adına en sık başvurdukları yöntemlerden biri kozmetik kulla-nımıdır. Bu nedenle de her gün cildin istek ve ih-tiyaçlarına uygun yeni ürünler tüketicinin kullanı-mına sunulmaktadır. Ancak bu ürünler içerisinde Dermokozmetikler içeriklerıyle farklı özelliklere sahiptirler. İlaç ve kozmetikler arasında yer alan bu ürünler, birçok yapay ürüne oranla çok daha sağ-lıklı, ciltle uyumlu ve etkileri daha fazladır.

Dermokozmetik onaylanmış, test edilmiş demektir. Bilindiği gibi tıbbi ilaçların piyasaya verilmeden önce yıllar süren uzun ve pahalı faz çalışmaları sürecinden geçmeleri, bu süreç sonun-da da etkinlik ve güvenilirliklerini kanıtlamaları gerekmektedir. Dermokozmetikler ilaç sanayisinin katı kurallarına göre üretilmektedir. Bu kurallar alerji riskini minimuma indirmekte ve daha etkin kılmaktadır. Bu yüzden de daha güvenilirdirler. Özellikle hassas cilt tipine sahip kişiler bu ürünleri tercih etmelidirler.

Dermokozmetikler kozmetiklerden biraz fark-lı olarak, derinin daha derin tabakaları tarafından emilerek, derin katmanlara da etki ederler. Dolayı-sıyla, cildi olası problemlerden korumak ve zaten varolan hasarları düzeltmek amacı ile kullanılırlar. Kozmetiklerden bir diğer farkları da, deriye uygu-landıktan sonra uzun bir süre etkinliklerini sürdür-

meye devam etmeleridir.

İlk başlarda alfa hidroksi asitler (AHA), antiok-sıdanlar, vitaminler, seramitler, proteinler, bitkisel ekstreler, güneş koruyucular gibi sınırlı ürün grubu dermokozmetik sayılırken; günümüzde peptidler nano teknoloji ile üretilen etkinliği daha artmış maddeler de kullanılmaktadır, kepek ürünleri, de-odorantlar, tüy dökücü ve azaltıcılar, saç dökülmesi ürünleri gibi bir çok ürün de dermokozmetik ürün kabul edilmektedir. Dermokozmetikler, ABD ve bazı Avrupa ülkelerinde OTC (över- the- counter / tezgah üstü reçetesiz satılan ilaç) kategorisinde sınıflandırılmaktadır ve bu konunun uzmanlarına göre, dermatoloji ilaçlarının ve kozmetik ürünleri-nin özelliklerini kısmen içinde barındıran ürünler olarak değerlendirilmektedirler.

Dermokozmetik” etiketini alabilmek için fir-maların ürünleri, aynen ilaçlar gibi bir çok labora-tuar testlerinden geçer ve etkinlikleri, yan etkileri, toksisiteleri ( zararlı etkileri ), stabiliîeleri ayrıntılı bir şekilde incelenir. Ancak, piyasada dermokoz-metik olmadığı halde kendisine öyle bir görünüm vermeye çalışan kozmetikler olduğu gibi, dermo-kozmetik olup da bunu beyan etmeyen marka ve ürünler mevcut. Tüm bunlar firmaların pazarlama-satiş prosedür ve taktikleri ile ilgilidir.

Bazı kozmetik ürünler ise, dermokozmetik ol-madıkları halde, dermokozmetik unvanı almak ol-dukça masraflı ve uzun bir süreç gerektirdiğinden, kozmetik sınıfında kalmayı tercih edebilmektedir-ler.

Tüketiciler son yıllarda ürünlerin içeriğini, et-kinliğini ve güvenilirliğini sorgulamaya başladılar.

Ecz. Naim TİRİTOĞLU

DERMOKOZMETİKLER

26

SAĞL IK

Page 29: Dişedokunur

Artık alerji riski olmayan, kısa sürede maximum etki eden ürünleri tercih ediyorlar.

Dermokozmetik pazarındaki bu karmaşık du-rum, tüketicilerin seçim yapmasını zorlaştırmak-tadır. Birçok konuda olduğu gibi bilinçli olarak seçim yapmak önemlidir, ilk olarak, her bireyin aynı Ürün, aynı marka, aynı etken maddeye uyum göstermesi ve sonuç alması imkansızdır. Markaya değil doğru ürüne odaklanmak gereklidir. Tü-keticilerin yaptığı en büyük yanlış marka odaklı ürün seçimidir. Dolayısıyla, kararlarımızı bireysel imkanlarımız, sorunlarımız ve ihtiyaçlarımız doğ-rultusunda vermeliyiz. Mesela, egzemalı, hassas bir cilde sahipsek Ürün seçimi konusunda çok daha ti-tiz davranmalı, hatta uzmanlardan yardım almalı-yız. Çok kuru, yaşlı ve yıpranmış bir cilde sahipsek, derimizin toparlanması için derin tabakalara da etkili “dermokozmetikler” den faydalanmak akılcı bir yaklaşım olur. .Anlık reklam ve trendlere kapıl-mamak, memnun kalınan bir urun varsa mümkün olduğunca çok sık değiştirmemek gerekir. Ülke-mizde dermokozmetik ürünler sadece eczanelerde satılmaktadır.

Dermokozmetikler içerisinde en hızlı gelişen anti-aging lerdir. Anti-aging krem kullanmaya baş-lamak için mimik çizgilerinin oluşumu beklemek daha uygundur.Bu da en erken 25 yaş olmalıdır.

Dermokozmetikler, kozmetik ürünler gibi to-pikal olarak yani deri üzerine sürülerek uygulan-maktadırlar; ancak derinin biyolojik fonksiyonla-rını etkileyen maddeler içermektedirler.

Yaşam süresini uzatmak, bunu yaparken de genç ve sağlıklı kalmak insanların her zaman vaz-

geçilmez bir arzusu. Cilt, sağlığın aynasıdır; hayat boyu pürüzsüz, lekesiz ve kırışıksız bir cilt istenir.

Her gün artan sayıda yeni ürün piyasaya sunu-luyor.

Dermokozmetikler in bir dermatoloji uzmanı veya bir plastik cerrah tarafından tavsiye edilmesi daha uygun. Ancak bu mutlaka gerekmiyor. He-kim, kişiyi tam olarak muayene ettikten sonra cilt tipine ve gereksinimlerine uygun bir urun ya da ürünleri tavsiye edebilir. Ancak eczacılarımız da bu anlamda son derece bilinçli olarak kullanıcılara yol gösteriyorlar. Özellikle eczanelerinde Dermokoz-metik bulunduran eczaneler bu anlamda önemli bir hizmet veriyorlar. Dermokozmetik eczaneler artık bünyelerinde güzellik uzmanlar da barındı-rıyorlar ve bu kişiler daha doğru ürün seçiminde yardımcı oluyorlar.

Günümüz Dermokozmetik çağında piyasada çok çeşitli ürün ve markalar bulunuyor. Kullanılan ürün grupları arasında en çok tercih edilen ürünler güneş koruyucuları, temizleyiciler, anti-aging ba-kım ürünleri, göz çevresi ürünleri, nemlendiriciler ve gece özel bakım kremleri özellikle tercih edili-yor.

Cildin sıkılık ve elastikiyetini artıran, kolojen dokuyu canlandıran, cilde ışıltı ve canlılık veren ürünler şu an en popüler ürünler kategorisinde. Son zamanlarda göz çevresindeki torbalanma ve morluklara karşı kullanılan ürünler çok revaçta.

Temel cilt bakımı şu aşamalardan oluşuyor. Te-mizleme, gündüz bakımı, gece bakımı, göz çevresi bakımı ve maske ve güneşten korunma. Her kişi sa-bah ve akşam mutlaka cilt tipine uygun bir temiz-

leyici ile temizleme yapmalı. Temizleme ürünleri daha çok su ile durulanabilen cins temizleyiciler (jel, krem veya köpük) olmalı. Temizleme sırasında bol su kullanılmalı ve cilt arındırılmalı.

Yüz tamponlanarak kurulanmalı. Temizleme sonrası eğer tercih ediliyorsa cilt tipine uygun to-nik kullanılabilir. Hemen akabinde göz çevresi be-kimi yapılmalı. Göz çevresinde çizgi açıcı bir ürün kullanılacaksa önce o ürün sürülmeli; 2-3 dakika emilim zamanı bırakıldıktan sonra arkasından göz çevresi için kullanılacak olan ürün sürülmeli. Ar-dından cilt tipine uygun nemlendirici uygulan-malı. Yaz ve kış tüm zamanlarda sabahları dışarı çıkmadan en az 20 dakika önce mutlaka nemlen-diricinin üzerine güneş koruyucu bir ürün sürül-meli veya kullanılan nemlendirici içerisinde güneş koruma faktörünün bulunmasına dikkat edilmeli. Güneş koruyucu özelliklerine göre gün içerisinde yenilenmeli.

Akşam ise cilt temizlenip göz çevresi bakımı yapıldıktan sonra eğer kullanılacaksa cilt tipine uygun bir serum kullanılmalı ve ardından gece ba-kımı için özel olarak formüle edilmiş gece kremi sürülmeli. Bu işlem yatmadan en az 1 saat önce yapılmalı.

Günlük bakımın yanı sıra haftalık cilt bakımı da çok önemli. Mutlaka haftada bir kez cilt tipine uygun maske ile cilt derinlemesine temizlenmeli ve nemlendirilmeli. Haftada bir kez peeling de Ölü hücrelerin cilt üzerinden temizlenmesi açısından çok önemli. Cilt ne kadar temiz ve ölü hücrelerden arındırılmış olursa, kullanılan Dermokozmetik ürünlerin emilimi ve etkinliği de o kadar fazla olur.

27

Page 30: Dişedokunur

Aktarlık ve alternatif tıp üzerine…‘Kimyasal içeren ilaçlar mı, yoksa bitkisel ilaçlar mı’ sorusu artarak gündemde yer

tutuyor, günümüzde. Alternatif tıp ve doğal ilaçlar giderek daha fazla talep görmek-te ve insanlar, özellikle de yan etkilerinden ötürü kimyasal ilaçlardan ziyade bitkisel ilaçlara yönelmekte. Biz de Kayseri’de uzun yıllarını bu işe veren Mustafa Karapınar ile aktarlık ve alternatif tıp konusunda bir söyleşi yaptık.

28

YAŞAM

Page 31: Dişedokunur

Dişedokunur: Mustafa Bey, kaç yıldıraktarlıkyapıyorsunuz?

36 yıldır bu işle uğraşmaktayım. Bu 36 yılın 18 yılını Mısır Çarşısı’nda bilfiil aktarlık yaparak geçirdim ki, Mısır Çarşısı bu tür doğal ilaçların ya-pımında bir okul gibiydi. Oradaki bilgi ve birikim-lerimi Kayseri’ye aktarmak inanın para kazanma-nın çok ötesindedir. Derdine derman olduğunuz bir insanın teşekküründeki manevi huzur ve gurur başka hiçbir şeyle ifade edilemez.

Dişedokunur: Peki Mustafa Bey,Kayseri’de aktarlık yapan –veya aktarımdiyen-herkessizinleaynıdurumdamı?Ye-terlibilgibirikiminesahipmi?

Asla… Mesleği hiç bilmeyenler; araştırma yap-ma ve okuma zahmetine katlanmayanlar var ne ya-zık ki… Bunların hazırlamış olduğu yanlış terkipler insanlarda daha farklı sorunlara sebep olabilir. Bize güvenen Kayseri halkına daha iyi ve çağdaş hizmet verebilmek amacı ile Sultanhamam Caddesi’nde 2. şubemizi açmış bulunuyoruz. Kayseri’de ve ül-

kenin birçok şehrinde aktarlık adı altında, daha önceden hazırlanmış olan terkiplerin fabrikasyon ürünlerini satan arkadaşlar var. Ancak bilinmesi gereken en önemli nokta şudur ki; kişinin yapısına göre hazırlanan terkipler farklı etkiler verebilir. O yüzden biz hazırladığımız ürün ve macunları ki-şinin ihtiyacına ve yapısına bağlı olarak kendimiz hazırlamaktayız.

Dişedokunur: Şimdiye kadar tedavisikonusundayardımcıolduğunuzhastalıklarneler?

Kısırlık, basur (hemoroid), sedef hastalığı, vi-tolugo hastalığı, astım, nefes darlığı, bronşit, idrar yolları enfeksiyonları, romatizma, şeker hastalığı, hipertansiyon, karaciğer hastalıklarının yanı sıra Hepatit B ve C gibi hastalıklar için çeşitli terkipler yapıyorum. Bu gibi hastalıklardan farklı olarak al-tını ıslatan çocukların sorunlarında, saç dökülme-sinde etkili olan ürünler de yapıyorum. Elimizde 4260’a yakın ürün var. Bu konuda doğanın çok zengin olduğunu söyleyebilirim. Son olarak ekle-mek istediğim nokta şudur ki, sağlığın parasal kar-

şılığı olmaz. Ancak biz ülkemizin ve insanlarımı-zın ekonomik koşullarının farkında olarak pahalı ithal ilaçlar yerine kendi yaptığımız uygun fiyatlı ürünleri de halkımıza sunmaktayız.

29

Page 32: Dişedokunur

Kayseri’ de kadınlara yönelik sağlık ve spor hizmeti sunan B-fit Kayseri Alpaslan Şubesi Kayseri’deki kadınların yeni gözdesi oldu.

30

YAŞAM

Page 33: Dişedokunur

Dişedokunur: MerhabalarNurHanım,B-Fitnedir?Kısacabahsedebilirmisiniz?

Her yaştan ve her gelir grubundan kadını bir araya getirip spor yapma amacı ile hareket eden, kendine özgü egzersiz araçlarına sahip olan, Türkiye’nin dört bir yanında olan şubelerinin yanı sıra yurt dışında da faaliyet gösteren bir oluşumdur diyebiliriz.

Dişedokunur: B-Fit’indiğersportifolu-şumlardanfarkınedir?

Diğer spor salonları ve sistemlerinden farklı olarak B-Fit’te yalnızca 30 dakikalık egzersiz şek-linde çalışılıyor ve tek bir egzersiz aletine bağımlı kalınmıyor. Yapılan araştırmalar, her gün rutin şe-kilde yapılan egzersizlerin vücudu alışkanlığa itti-ği bilgisini veriyor. Şubemizde yer alan 9 egzersiz aleti ve 9 platformdan oluşan 18 bölümden oluşan sistemin her noktasında 30 saniyelik bir periyotla çalışma gerçekleştiriliyor. Böylece tek bir alete ba-ğımlı kalınmadan vücudun muhtelif bölgelerinde-ki kasların çalıştırılması, vücudun sıkılaştırılması sağlanıyor ve vücudun alışkanlık gösterip çalışma-dan tam verim alınamaması durumu engelleniyor.

B-Fit’in en güzel yönlerinden birisi de ran-devu gibi bir sistem olmadan da farklı şubelerde egzersizinize devam edebiliyor olmanız. Örneğin periyodik olarak Kayseri şubesinde çalışmalarınızı yapıyorsunuz, şehir dışına çıkmanız gerekti. Bu-lunduğunuz şehirdeki B-Fit şubesine gidip günlük çalışmanızı aksatmadan egzersizinize devam ede-biliyorsunuz.

Dişedokunur: Peki Nur Hanım, pekineden spor? Yalnızca diyet ve beslenmealışkanlıklarındadeğişikliklerlekilovermek

mümkündeğilmi?

Öncelikle şunu belirtmeliyim, B-Fit şubelerine gelen üyelerimizin tek amacı kilo vermek değildir. Daha sağlıklı bir yaşam ve daha düzgün şekillere sa-hip sıkı bir vücut için egzersiz yapıyorlar. Biz sade-ce rejim yaparak veya bitkisel olduğu iddia edilen ilaçlarla uzun vadede sağlıklı kilo vermenin hayal olduğunun bilincinde olarak üyelerimize beslenme ve diyet konusunda da destek veriyoruz. Böylece spor ve dengeli-düzenli beslenme birlikteliği ile başarıya ulaşmamız kolaylaşıyor. Bu doğrultuda şubemiz içerisinde cafe tarzı bir ortam hazırladık.

Dişedokunur: B-Fit’teki spor araçları-nınzorlukderecesinasıl,herkeskullanabi-lirmi?

Üyelerimizin en çok merak ettiği konulardan birisi de B-Fit’te egzersiz yapacağı makinelerin vü-cudunu zorlayıp, zorlamayacağı. Bilinmesi gereken en önemli nokta, şubelerdeki tüm makinelerin her yaşta insanın rahatça kullanabileceği yapıda olduğu. Zaten birçok yaş grubundan üyemiz var. Ağırlık esasına dayanan ve hidrolik sistemle çalışan makinelerde sizin kuvvetiniz makinenin size karşı uygulayacağı kuvveti belirliyor. Böylece aletlerde kişisel ayarlamalara ihtiyaç duyulmuyor ve maki-nelerin vücudunuzda oluşturabileceği olası zorla-maların önüne geçilmiş oluyor.

Dişedokunur: Üyelerinizden aldığınıztepkilernasıl?

Üyelerimizden çok yüksek oranla olumlu ve bize güç veren tepkiler alıyoruz. Bu bize güç verir-ken mutlu da ediyor aynı zamanda. Bir üyemizin B-Fit Genel Merkezi’ne gönderdiği bir yazıdan ha-berdar olunca çok mutlu oldum.

Güler ÖZER Kayseri Alpaslan Şubesi Üyesi

Özel bir şirkette Muhasebe Müdürü ve Şirket Yöneticiliği yapmaktayım. B-fit le ta-nışmam Kayseri Alpaslan şubesinin evimin altında açılmasıyla başladı. Çalışan birisi oldu-ğum için belirli saatlerde başlayan diğer spor merkezlerine katılamıyordum. Evimin altında olması ve istenilen saatte gidebilme esnekliği ve kişiye özel çalıştırmaları daha cazip olup ka-rar vermemi kolaylaştırdı.

Şubenin ilk 3.üyesiyim. Tereddütsüz ola-rak bir yıllık üyelik kaydı yaptırdım. Mesleğim gereği günün yoğun ve stresli çalışma ortamın-dan çıkarak direk spor merkezine giderek ra-hatladığımı hissediyorum. Spor yapmanın bu kadar zevkli olduğunu burada gördüm.

İnsanları güler yüzle karşılamaları ve değer verilmesi çok hoş. Ayrıca Nur ve Annesi Ayla Hanımın yüzünden hiç gülücüklerin eksik ol-mayışı insana pozitif enerji veriyor. Böyle bir hizmeti bizlere sunan Nur’u çok seviyorum. Çok tatlı, bizleri bu türlü aktiviteye bağlayan güler yüzlülüğü hareket ve davranışarı sporu sevdirmeye yöneltti.

B-fit üyesi olmaktan çok mutluyum.

Sporu zahmetli olmaktan çıkarıp kadınların spor yapmaması için hiçbir neden bırakmamayı amaçlayan Türkiye’nin en yaygın kadın sağlık ve spor merkezi B-fit’in Kayseri Alpaslan Şubesi yöneticisi Nur Güleç ile B-fit’in işleyişi, sunduğu imkan ve hizmetler konusunda bir söyleşi gerçekleştirdik.

31

Page 34: Dişedokunur

Ayrı bir dünya,farklı bir hayat tarzı,yeni bir aile kurmak….

Hepsi de en iddialısından ağır kelimeler, yo-rumlar…

Ama inanınız ki diyalizi tarif etmekte az bile kalacak durumdalar.

Bütün hayatınızı yeni baştan dizayn etmek

durumundasınız diyalize giriyor iseniz. Dostluk-larınızı yeniden kurgulamak, yemeğinizi yeniden ayarlamak, sporunuzu-yürüyüşünüzü yeni baştan düşünmek ve belki de en önemlisi içeceğiniz suyun miktarını düşünerek “susamamayı” öğrenmek zo-rundasınız.

Eskiden çok lezzet aldığınız balığı belki senede 1-2 defa ancak yiyebileceksiniz. Yoğurdun mikta-

Dr.Yavuz HAN

DİYALİZ

32

SAĞL IK

Page 35: Dişedokunur

rını çok azaltacak akşamları atıştırdığınız çerezlere ise neredeyse tövbe edeceksiniz. Yaz günü meyve-lerini azaltacak ve biriken potasyum nedeni ile ağ-rılara tahammül edeceksiniz.

Bu noktada belki çok çarpıcı olması nedeni ile anlatılabilecek acı bir hikayeyi burada dile ge-tirmek doğru olacaktır. Diyaliz hastası bir hanım o kadar bunalıyor ki muz yiyerek intihar ediyor. (Muzun içerisinde çok yoğun (K+) Potasyum var ve bu diyaliz hastaları böbrekten atamadığı için toksiktir.)

Haftanın 3 günü en az 0.5 saati geliş 0.5 saati gidiş 4 saati de diyalizde kalış olmak üzere 5 saa-tinizi de bu işe ayırmak durumundasınız.1 hafta tatil ya da başka nedenlerle eş dost ziyaretini ayar-lamanız da çok zor.Bir kursa gitmeniz,bir planlama düşünmeniz de çok çetrefilli….

Bütün bunları yapsanız da diyaliz çıkışında eve gidince üzerinize binen ağırlık, halsizlik, kolunuzu

dahi kaldıramamak da işin çabası.

Eveet…

Bütün bunları içimiz kararsın, diyaliz hastaları-na acıyalım diye anlatmıyorum..

Diyalize giren hastaların hepsi depresif, hayata küsmüş, ölmeyi bekleyen insanlar falan olarak da görmek son derece hatalı. Aksine öyle güzel hayata tutunan, topluma olan faydasını devam ettiren, ai-lesine karşı sorumluluklarının hepsini düzenleyen insanlar.

Ama bütün bunlardan başka ilgiye, saygıya ve en önemlisi de anlaşılmaya çok ihtiyaçları var. He-pimizin ufacık bir grip olduğunda yataklara düşe-rek çaylar-çorbalarla bakılmayı arzu etmemiz gibi onların da anlaşılması çok önemli.

Hayata pozitif pencereden bakabilmek sadece insanın kendisi ile bitmiyor ki… Çevreye, eşe-dosta da çok işler düşüyor. Diyaliz hastası birisi varken

acaba yenilen yemeklere dikkat ediliyor mu? Şu sıcak yaz gününde buz gibi bir kola ne kadar sana güzel geliyorsa Ona da güzel gelecektir. Ama bera-berinde birçok rahatsızlığı da taşıyarak.

Emin ol senin canın ne kadar şeftali istiyorsa onun da ister. Ama o bir şeftali yerse belki haftada 3 değil 4 kez diyalize girmek zorunda kalacak.

Sen de yaptığın işten yorulursun ama O diya-lizden çıkışta Ağır iş yapmış bir işçiden daha fazla kalori kaybetmiş, enerjisini tüketmiştir.

Bütün bunlar diyaliz hastasının daha iyi anlaşılması,onların mutluluklarına bir katre damla daha eklenmesi için sarf edilen sözler.Peki başkaca biz neler yapabiliriz derseniz son söz….

Böbreğinize iyi bakın.Onu kontrol ettirmek-ten asla usanmayın….

Sağlıkla kalın efendim.

33

Page 36: Dişedokunur

Melikgazi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı OP. DR Mehmet Karahançer, gebelik döneminde diş sağlığı konusunun olduk-ça önemli olduğunun altını çizerek bu dönemde diş sağlığı ile ilgili ne-ler yapılabileceği konusunda dergimize bilgiler verdi.

Gebelikte Diş Sağlığını üç dönemde inceleye-biliriz.

İlk üç aylık dönem:

Bu dönem bebeğin çok hassas olduğu bir dö-nemdir. Gereksiz müdahaleler düşüğe sebep ola-bilir. Fakat ağrıya sebep olmuş ve müdahale edil-mediği takdirde daha çok zarara neden olabilecek durumdaki dişlerin çekim, kanal tedavisi gibi acil olarak tedavi edilmesi gereken durumlarında, çe-kinmeden diş hekimine gidilmelidir.

İkinci üç aylık dönem:

Bu dönem, hamilelik sonuna kadar ertelenmesi uygun olmayan diş çekimi, dolgular, kanal tedavi-leri vb. pek çok tedavinin yapılması için en uygun olan dönemdir.

Üçüncü üç aylık dönem:

Bu dönemde bebek anne karnında oldukça büyümüştür ve doğum yaklaşmıştır. Aynen ilk üç aylık dönemde olduğu gibi, acil tedaviler dışında diş hekimi müdahale etmeyecektir.

Hamileliğin ilk üç ayında bebeğin organ gelişim evresi olan ilk üç ayda etkili dental tedaviden kaçı-nılmalıdır.

Tedaviler ikinci üç aya ertelenmelidir.

Diş ya da diş eti iltihabı gibi acil durumlarda, var olan enfeksiyonun bebeğin gelişimini dental tedavinin olumsuzluklarından daha fazla etkile-yebileceği düşüncesi ön plana alınmalı ve bir ji-nekologun önerileri doğrultusunda dental tedavi yapılmalıdır.

Gebelikte Diş Bakımı ve önemi:

Günlük ağız ve diş bakımım kesintiye uğratıl-mamalıdır.

Hamilelik sırasında oluşan hormon artışı ağız mukozasını dış etkenlere karşı özellikle bakteri plaklarına karşı daha hassa yapar.

Günde en az iki kez diş fırçası ve diş ipi kul-lanarak etkili diş bakımı yapılarak plak birikimine engel olunmalıdır. (Bakınız, Diş Fırçalama)

Ağız gargaraları ya da ılık tuzlu su ile gargara yapılmalıdır. Özellikle ılık tuzlu su diş etlerini ra-hatlatır ve dişeti hassasiyetini azaltır.

Gebelikte Dental Anestezi :

Dental tedavilerde kullanılan lokal anestezik-lerin herhangi bir yan etkisi rapor edilmemiştir.

Op. Dr. Mehmet KARAHANÇER

GEBELİK DÖNEMİNDE DİŞ SAĞLIĞI

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı

34

SAĞL IK

Page 37: Dişedokunur

Lokal anestezi kullanılmasında üretici firma-nın önerileri doğrultusunda hareket edilmelidir.

Herhangi bir uyarı yoksa lokal anestezik kul-lanmada bir sakınca yoktur.

Diş çekimi yada herhangi bir müdahale için gebelik sırasında lokal anesteziklerin kullanılma-sında üretici firmanın önerileri doğrultusunda ha-reket edilmelidir. Herhangi bir uyarı yoksa kullan-mada bir sakınca yoktur.

Antibiyotik kullanımı özellikle Penisilin ve türevleri (amoxicilline vs. ) kullanımını bebek için herhangi bir sakıncası yoktur.

Ağrı kesici kullanmada dikkat edilmeli ve ke-sinlikle üretici firmanın önerilerine uyulmalıdır.

Diş hekimliğinde kullanılan röntgen makine-lerinde radyasyon çok düşük seviyede olmasına rağmen hamilelerde röntgen çekiminden kaçınıl-malıdır.

Zorunluluk yoksa bu işlem doğum sonrasına ertelenmelidir.

Eğer acil bir tedavi için kesinlikle röntgen filmi çekilmesi gerekiyorsa:

Anneye özel koruyucu önlük giydirilmeli, hızlı film kullanarak ve düşük doz uygulaması yapılma-lıdır.

Hamilelik gingivitisi

Hamileliğin erken safhalarında diş etlerinde şişlikler, kızarıklıklar gözlenebilir. Bu şekildeki diş eti oldukça hassastır ve kolayca kanar.

Hamilelik sırasında kadınların diş etlerinde oluşan bu değişiklikler nedeni östrojen ve proges-teron hormonlarının salgılarının artmasından kay-naklanmaktadır.

Günlük düzenli ağız diş bakımı yapmayan ki-şilerde oluşan ve diş etinin tahrişine neden olan bakteri plağı ya da diştaşı gibi etkenler hamilelik gingivitisi tablosunu daha ciddi boyutlara taşıya-bilmektedir.

Eğer dişlerde derin tartar birikimi varsa diş he-kimi tarafından elimine edilmelidir.

Diğer diş tedavilerinde olduğu gibi tartar te-mizliği de özellikle hamileliğin ikinci üç ayında yapılamalıdır.

Gebelikte Diş Çekimi

Hamilelik tüm vücudun fiziksel ve psikolojik yönden pek çok değişikliklere uğradığı bir dönem-dir. Ağzımız ise vücudun bu tür değişikliklerine karşı çok hassas olan bir bölgesidir.

Hormonal etkiler sonucunda ağız içinde bazı değişimler olur. Örneğin kandaki ve tükürükteki

asit miktarı arttığı için dişlerin çürümesi kolaylaşır. Çünkü en basit anlatımıyla dişin çürümesi demek, bakterilerin salgıladığı asitlerle yumuşaması de-mektir. Diş eti rahatsızlıkları da eskisinden daha kolay ve daha sık oluşacaktır.

Hamile olmayı düşünen veya hamile olan her kadın mutlaka bir diş hekimi kontrolünden geç-meli, ağız sağlığı için neler yapması veya yapma-ması gerektiğini öğrenmeli ve gereken tedavilerini yaptırmalıdır. Bu hem annenin hem de çocuğunun sağlığı için çok önemlidir.

Gebelikte Diş Röntgeni

Bu dönemde tedavi için çok gerekli ise ağız içinden 1-2 film alınabilir. Her ne kadar dişhe-kimliğinde çekilen röntgenlerde verilen radyasyon miktarı çok az ve karın bölgesine çok yakın değilse de gelişmekte olan bebeğin ışın almasını önlemek için mutlaka kurşun önlük kullanılması gerekir. Yine de ilk üç ay film çekilmesinden kaçınmak ge-rekir.

Hamilelikte Diş Çürüğü:

Daha öncede de belirtildiği gibi “hamilelik dö-neminde annenin dişlerinden kalsiyum çekildiği ve bu nedenle her bebeğin anneye bir diş kaybetti-receği” inancı kesinlikle doğru değildir. Hamilelik döneminde vücuttaki dengenin bozulması dişlerin çabuk çürümesine uygun bir ortam yaratır. Bu dö-nemde dişlerin daha çabuk çürümelerinin neden-leri şunlardır;

Bebek beslenen dönemde tatlıya, abur cubura aşırı istek belirir ve bunlar yendikten sonra diş fır-çalama ihmal edilir

İlk aylarda görülen kusmalardan sonra anne ağız bakımına yeterince özen göstermeyebilir.

Gebelik hormonlarının (östojen, progesteron) etkisi ile dişetleri daha çabuk kanayan anne, diş-lerini fırçalamaktan kaçınır. İşte bu nedenlerden ötürü bu dönemde diş sağlığına daha özen göster-mek gerekir.

Bebeğin diş sağlığı için yapılması gereken-ler:

Bebeğin diş gelişimi anne karnında başlar. Bu dönemde anne hem kendi sağlığı hem de bebe-ğinin diş gelişimi için dengeli beslenmeye dikkat etmelidir. Diş sağlığı için protein,A vitamini (et, süt, yumurta, sarı sebze ve meyveler) C vitamini (narenciye, domates, çilek), D vitamini (et, süt, yu-murta, balık) ve kalsiyum (süt ve süt ürünleri, yeşil yapraklı sebzeler) dan zengin gıdaların yeterin-ce alınması gerekir. Bunun yanı sıra bilinçsiz ilaç kullanımından kaçınılmalıdır. Kullanılan ilaçlar bebeğin diş sağlığının yanı sıra genel vücut gelişi-mini de olumsuz yönde etkileyebilecektir. Bebeğin diş sağlığı konusunda bilgili olmak, çocuğunuzun ömür boyu sağlıklı dişlere sahip olmasında ilk ba-samaktır.

35

Page 38: Dişedokunur

Bir kadın için anne olmak, sağlıklı bir evlilik, kendini gerçekleştirmek, yıllarca emek verdiği işinde ba-şarılı olarak yer edinmek; huzurlu, sağlıklı ve mutlu bir hayat demek. Bunların tamamını bir arada ve her birini hakkını vererek yürütmek hiç kolay değil elbette. Her biri ayrı özveri ve güç gerektiriyor. Biz de bu sayımızda diş hekimlerimize; hem anne hem de diş hekimi olmayı’ sorduk. Aldığımız yanıtlar takdire değer olduğu kadar duygusaldı da.

BİR GÜLÜŞLERİ ÖMRE BEDEL

“Onlar düşman gibi ayağınıza değil, dişinize bakarlar ve parfümleri ne olursa olsun hepsi öjenol kokarlar.”

36

DİŞ HEK İMLİĞ İ VE ANNE OLMAK

Page 39: Dişedokunur

1977 yılında Kayseri’de doğdum. Hacettepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi mezunuyum. Meslekte 11 yılımı geride bıraktım. Kendimi mesleği-min altın çağında görüyorum.

Kızım Beste 8 yaşında TED Koleji 2. Sınıf öğrencisi, oğlum Efe henüz 2 yaşında. Annelik dünyanın en güzel, en saf ve karşılıksız duygusudur. Aynı zamanda sorumluluk veren bir duygu.

Diş Hekimliği de yıllarca emek verilen, adeta iğneyle kuyu kazılan, fedakârlık isteyen bir meslek. Hele özel sektör tamamen hasta memnuniyeti ve istikrara bağlıdır. Bence mesleğini seven, işinde üretken olabilen bir kadın kendini her zaman mutlu hisseder. Dolayısıyla bu mutluluk aile içi iletişimi de olumlu yönde etkiler. Çocuklarına daha kaliteli zaman ayırır. Mesleğin en verimli çağında üretken bir bayanın uzun süre evde oturması mesleki kaygılar, sosyal ve duygusal tatminsizlikler doğurur. Oysa her çocuk mutlu, üretken, kendisiyle barışık bir anneyi; kendisi için saçını süpürge etmiş bir anneye ter-cih eder.

İşlerimi planlı yaparak, hiçbir şey için çocuklarıma ayırdığım zamandan çalmayarak kaliteli vakit geçiririm. Ne kadar yorgun olursam olayım eve ge-lince, anne kimliğine bürünürüm. Her şeyi işyerinde bırakırım, eve taşımam. Evde yardımcımız olduğu için yüküm hafifliyor. Öncelikle kızımın dersleriyle ilgileniyorum. Daha sonra onlarla oturup oyunlar oynuyorum. Onlarla ilgili hiçbir şeyi kaçırmamaya çalışıyorum. Gösterdiğim sonsuz sevgiyi ve ayırdığım kaliteli zamanla onlara “çalışan anne” eksikliğini hissettirmemeye çalışıyo-rum. Tabi bu arada sevgili eşimin bana gerek iş, gerekse de ev hayatında verdiği sonsuz desteği de inkâr edemem.

Allah herkese bu yüce duyguyu tattırsın.

D İ Ş HEK İM İ Ü LKÜ EROĞLU

1979 Gazi Üniversitesi mezunuyum. Mesleğimde 30 yılımı dol-durmanın gururunu yaşıyorum.

Evliyim üç çocuk annesiyim. Büyük oğlum doktor, şu an kadın doğum ihtisasını yapıyor. Diğer oğlum ve kızım yurtdışında eğitim görüyorlar.

Diş hekimi ve anneliği bir arada götürmenin zaman zaman zor-luklarını yaşadım. Ama eşim ve annesinin destekleri sayesinde bu zorlukları aştım. Muayenehanede yaşadığım sıkıntıları eve yansıttı-ğım zamanlar oluyordu. Çocuklarımı ihmal etmemek için ne kadar fedakârlık yaptıysam da bazen geri planda kalıyorlardı.

Bebeklik dönemlerinde daha duygusal oluyordum. Onları evde bırakıp gitmek canınızın bir parçasından ayrılmak kadar zordu. Bes-lenmeleriyle sağlık sorunlarıyla ilgilenmek, büyüyünce eğitimleriyle ilgilenmek ve de mesleğinizi bir arada yürütmek gerçekten çok zor. Ama severek yapınca zorlukları daha çabuk aşıyorsunuz.

Neyse ki onlar büyüdüler. Mesleklerini kazanma yolunda bir mücadele veriyorlar. Bende artık muayenehaneme daha fazla zaman ayırıyorum.

Onlar düşman gibi ayağınıza değil, dişinize bakarlar ve parfüm-leri ne olursa olsun hepsi öjenol kokarlar.

Ben diş hekimi Esma Nalici, 15 yıllık diş hekimiyim. Diş hekim-liğimin yanında 13 yıllık evli ve 2 çocuk annesiyim. Biri 12 diğeri 7 yaşında iki oğlum var. Dolayısıyla hem anneliği hem diş hekimli-ğini elimden geldiğince birlikte yürütmekteyim. Eşimin diş hekimi olması ve aynı muayenehaneyi paylaşmak benim için çocuklarımla ilgilenmek ve onlara vakit ayırabilmem için avantaj teşkil etmektedir. Onları karşılamak ve dersleri ile ilgilenmek için okuldan eve dönüş-lerinde evde olmaya gayret ediyorum. Çünkü çocuklarım beni mua-yenehanede diş hekimi, ama evde onların her şeyi ile ilgilenen, evde karşılayan, uğurlayan, ödevlerine yardımcı bir anne olarak görmek istiyorlar. Ben de mesleğimi çok severek yapmama rağmen çalışma saatlerimden fedakârlık ederek çocuklarıma istedikleri anneliği yap-maya gayret ediyorum. Çocuklarım bana ihtiyaç duyduğu süre içeri-sinde bütün zorluklara rağmen anneliği ve diş hekimliğini bir arada yürütmekten oldukça mutluyum.

D İ Ş HEK İM İ Z E L İ HA MUTLU

D İ Ş HEK İM İ ESMA NAL İ C İ

37

Page 40: Dişedokunur

Av. Murat ALIMCI

HEKİM HAKLARIBilindiği üzere hasta hakları konusu son yılların

popüler ve üzerinde çokça konuşulan konularından bir tanesidir. Ancak doktorların bulunduğu ortamlarda ne zaman hasta hakları ile ilgili bir konuşma yapılsa mutla-ka sorulan bir soru vardır: Peki, hekimlerin hiçbir hakkı yok mu? Elbette ki hekimlerde mesleklerini sürdürür-ken birçok hakka sahiptir.

Hekimlerin hakları ile ilgili yazılı bir hukuk kuralı olmaması hekimlerin hiçbir hakka sahip olmadıkları, sadece yükümlülükler altına girdikleri anlamını taşımaz. Hekimlere yapılan saldırılar, hekimler aleyhine açılan tazminat ve ceza davalarının her sene katlanarak artma-sı, hekimlerin çalışma şartlarındaki ağırlaşma, mecburi hizmet gibi şahsi kanaatimce hukuka tamamen aykırı uygulamalar bu ihtiyacı ister istemez doğuracaktır.

Yazılı bir kurala bağlanmayan ama Anayasa ve çeşitli kanunlardan derlendiği kadarıyla söylenen hekim hakla-rını kısaca izah etmeye çalışalım.

Baskı Altında Olmadan Mesleğini Uygulama Hakkı: Mesleki uygulamada hekimin gereksinim duy-duğu klinik özgürlüğün sağlanmasına engel olabile-cek her türlü baskı girişimi mesleğin doğasıyla çelişir. Özellikle adli hekimlik alanında sorun çıkması duru-munda hekim; Cumhuriyet Savcılığı’na, Türk Tabipleri Birliği’ne, Dünya Hekimler Birliği’ne ve iç hukuku tü-kettiyse Avrupa İnsan Hakları Komisyonu’na başvura-bilir.

Hekimin Mesleği Uygularken Etik İlkelere Bağ-lı Olma Hakkı: Hekim mesleğini uygularken etik iki-lemlerde yasal, politik, toplumsal, estetik ve ekonomik değerlerle çatışma halinde olabilir. Bu çatışmayı çözüm-lerken hekimin özgür ve bağımsız karar verme hakkı olmalıdır.

Çağdaş, Bilimsel Tıp Olanaklarını Uygulama Hakkı: Tıp eğitiminde yüksek teknolojinin tıptaki uy-gulama alanları ile tanışan bir hekimin iş yaşamında tanı ve tedavide söz konusu gelişmeleri yaşamayı istemesi hakkıdır. Bu durumda resmi bir hastaya bakıyorsa hekim hastasını ileri bir merkeze sevk edebilir.

Kendi Değerlerine Ters Düşen Durumlardan Kaçınma Hakkı: Hastanın değerlerine saygı duyulan bir ilişkide hekim kendi değerlerini (hastalar açısından olumsuzluk yaratmamak koşulu ile) savunabilir. Bir he-kim kendi değerlerine ters düşen uygulamalara zorlan-mamalıdır.

Sağlığını Koruma Hakkı: Hekim, mesleğini uygu-

larken sağlık risklerini en aza indirecek çalışma koşulla-rını talep etme hakkına sahip olmalıdır. Bulaşılabilirlik potansiyeli yüksek olan hastalıklarda hekimin kendi sağlığını tehlikeye atmama hakkını da tartışmak gerekir.

Yeterli Bir Gelir Düzeyi Talep Etme Hakkı: He-kimlik mesleğindeki gelişmelerin izlenmesi, belirli bir bedeli gerektirir. Hukuken hekimin kendini ülke tıb-bının gelişmesi düzeyinde yeterli yetiştirmesi gerekir. Bu hekimlerin; kitap alımı, dergi aboneliği ve kongre katılımı için bütçelerinden belirli bir pay ayırmalarını gerektirir. Yaptıkları ağır mesleki bilgi ve yoğun emek gerektiren ayrıca riskli hizmetin karşılığı, ödenmelidir.

Hastayı Reddetme Hakkı: Hasta- hekim ilişkisi-nin temelinde yer alan öğe güvendir. Hekimi kendisi-ne güven duymayan hastayı reddetme hakkı olmalıdır. Tıpkı kendisindeki bulaşıcı hastalığı hekime söyleme-yen hastada olduğu gibi. Bu durum hekimlik onurunun korunmasının olmazsa olmaz koşuludur. Kısaca doktor ya da diş hekimi acil yardım, resmi ya da insani görevin yerine getirilmesi hariç olmak üzere, mesleki ve kişisel nedenlerle hastaya bakmayabilir.( Tıbbi Deontoloji Tü-züğü 18. madde) Öte yandan hekim hastaya bakmama hakkını daha en baştan kullanmalıdır. Hekim bir hastayı tedaviye başladıktan sonra haklı bir gerekçe göstermek-sizin tedavisini yarıda kesme, hastaya bakmama hakkına sahip değildir. Ancak hastanın hekimin tavsiyelerine uy-maması, yapmasını söylediği şeyleri hiç yapmaması ya da yapmamasını söylediği yapması gibi durumlarda hekim hastanın tedavisine devam etmeyebilir.

Yönetsel Süreçlere Katılma Hakkı: Hekimin hem bulunduğu kurumda hem de ülke ile ilgili yönetsel sü-reçlerde etkili olma ve sağlıkla ilgili hazırlanan mevzuat-ta görüş bildirme hakkı olmalıdır.

Danışma Hakkı: Hekimin gereksinim duyduğu anda konsültasyon hakkı olmalıdır. Bu danışmanlık sü-reci, tanı ve tedavi sorunları için olduğu kadar, etik so-runlar içinde söz konusu olabilir. Her hekimin etik karar verirken yetersiz aldığı durumlarda bir klinik etik uzma-nından danışmanlık istemeye hakkı olmalıdır.

İyileşme Garantisi Vermeme Hakkı: Hekimler tıp biliminin elverdiği ölçüde hastaların hastalıklarını teşhis ve tedavi etmekle görevlidirler. Ancak hekimleri hasta-ları mutlaka iyileştirmek gibi bir yükümlükleri yoktur. Hastalarda hekimlerden böyle bir söz talep edemezler. Hekimin bir hatası olmaksızın hastanın iyileşmemesi durumunda hekimler bu nedenle tenkit edilemezler. (Tıbbi Deontoloji Tüzüğü 13. madde)

Yeterli Zaman Ayırma Hakkı: Hekimden hastası-na gerekli özeni göstermesi, bilgi ve belgeleri iyi bir şekli-de kaydetmesi, hastaya hastalığı ile ilgili bilgileri vermesi beklenmektedir. Bunların hepsi zaman alan eylemlerdir. Bu nedenle de bir hekim bir poliklinikte günde 20 hata-dan fazlasına bakmama hakkına sahiptir.( Tababet Uz-manlık Yönetmeliği 10.madde.)

Tanıklıktan Çekilme Hakkı: Hekim meslek sırrı-nın söz konu olduğu durumlarda tanıklıktan çekilebilir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK) 245/4, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu (CMUK) 48.mad.) Ayrıca Ceza Muhakemesi Kanunun 46. maddesine göre Hekimler, diş hekimleri, eczacılar, ebeler ve bunların yardımcıları ve diğer bütün tıp meslek veya sanatları mensuplarının, bu sıfatları dolayısıyla hastaları ve bun-ların yakınları hakkında öğrendikleri bilgiler hakkında tanıklıktan çekinme hakları vardır. Ancak ilgili kişilerin tanıklık etmesine muvafakat ettiği durumlarda tanıklık-tan çekinemezler

Tedavi Yöntemini Seçme Hakkı: Bir hastalığın tedavisinde aynı anda birden fazla tedavi yöntemi uygu-lanabilmekte ise, hekim bunlardan dilediğini seçmeye özgürdür. Fakat uzun zamandan beri bilinen ve genel olarak kabul edilmiş yöntemlere öncelik vermelidir. Hekim hastası için uygun olmadığı bir tedavi yöntemini uygulamaya zorlanamaz. Hastanın uygun olmayan bir tedaviyi istemesi ve bu konuda ısrar etmesi durumunda dahi hekim doğru olmadığını düşündüğü bir tedaviyi uygulamaya zorlanamaz.

Tabip ve diş tabibi mesleğini uygularken hiçbir etki ve baskıya kapılmaksızın vicdani ve mesleki gö-rüşüne göre davranır.(Tıbbi Deontoloji Tüzüğü 6. Madde) Hekim mesleğini icra ederken özgür bir ortama sahip olmalıdır. Kararlarını alırken tenkit edilme veya performans ölçülmesi gibi dış etkenler olmadan özgürce mesleğini icra etme hakkında sahiptir.

Acil Hizmetlerin Ambülâns Sistemiyle Gerçek-leştirilmesi: Acil durumlarda hastaya gitmeyen hekim taksirle ölüme sebebiyet suçundan sorumlu tutulur. Tıp etkinliğinin günümüzde ulaştığı düzey ve ambülâns sis-teminin oturduğu yerlerde ivedi durumlarda hekim ara-mak yerine, hastayı en çabuk biçimde olanakları yeterli bir sağlık kuruluşuna transfer etmeyen kişilerin, hekimin hastayı reddiyle oluşacak hukuksal durum ne ise benzeri durumda olmaları düşünülebilir.

Kaynak : Hanci İH; Hekimin Yasal Sorumluluk ve Hakları (Tıp ve Sağlık Hukuku) Toprak Ofset, 1999 İzmir ) Av.İlkşan URLU

Tüm Sağlık-Sen Kayseri Şubesi Hukuk Danışmanı

38

HUKUK

Page 41: Dişedokunur

39

Page 42: Dişedokunur

40

Page 43: Dişedokunur

Sınıfının açık ara en çok tercih edilen otomobili unvanını elinde tutan VW Passat, farklı motor seçenekleri ve alternatif konfor donanımlarıyla, bu iddiasını sürdürüyor.

41

Page 44: Dişedokunur

VW Passat, geniş motor ve donanım seçenekleriyle sınıfının en çok tercih edilen modellerinden olma başarısını devam ettiriyor. 3’ü benzinli olmak üzere, 4 farklı motor seçeneğine Passat, Trendline, Comfort-line, Exclusive ve Highline olmak üzere dört farklı donanım paketiyle sunuluyor.

Zengin güvenlik ve konfor donanımları!

Trendline başlangıç donanım seviyesinde bile zengin güvenlik ve konfor donanımlarıyla dikkat çeken VW Passat, ABS, ESP, EBD, EDL, ASR ve MSR gibi aktif güvenlik sistemlerinin yanı sıra 6 havayastığı, lastik basınç kontrol sistemi, MP3 çalar özellikle Radyo CD çalar müzik sistemi, Kli-matronik (tam otomatik klima), hız sabitleyici, Auto Hold sistemi, elektro mekanik park freni, yüksekli ayarlı ön koltuklar, renkli ön, arka ve yan camlar gibi standart donanım özellikleriyle ön pla-na çıkmayı başarıyor. Sedan karoserli VW Passat Trendline, Comfortline ve iş adamlarına yönelik özel unsurlarıyla dikkat çeken Exclusive donanım paketleriyle tercih edilebilirken, VW Passat Vari-ant ise Comfortline ve Exclusive donanım paket-leriyle satın alınabiliyor.

Güçlü ve ekonomik motor seçenekleri

Passat’ın benzinli motor seçeneklerinin ilki; 1.4 litre TSI motorlu versiyonu, özellikle ortaya

koyduğu performansa karşılık sunduğu ekono-mik tüketim değerleriyle göz kamaştırıyor. Ma-nuel veya DSG şanzımanla alınabilen bu motor seçeneği, 122hp güç ve 1500–4000 d/d aralığında 200 Nm tork üretiyor. 6 ileri manuel şanzımanla kombine edilen VW Passat 1.4 TSI, 0–100 km/s hızlanması 10.5 sn’de tamamlarken; 203 km/s’lik son hıza erişebiliyor.

Benzinli motorlardan bir diğeri olan manuel şanzımanla sunulan 1,6 lt’lik Passat; bu versiyonda motor 102hp güç üretirken, 3800d/d’da 148Nm tork sağlıyor. 0-100 hızlanmasını 12,4sn’de gerçek-leştiren 1,6lt motorlu Passat, 190km/s maksimum hıza sahip.

1,8lt’lik TSI motor, benzinli motor seçenek-lerinden bir başkası; 160hp güç ve 1500-4200d/d aralığında 250Nm tork üreten bu seçenek, DSG şanzımanla sunuluyor ve 100km/s hıza 8,5sn’de çıkıyor.

Benzinli motor seçeneklerinin en güçlüsü olan

2,0lt TSI seçeneğinde ise 200hp güç ve 1700-5000d/d aralığında 280Nm tork sağlanıyor. Bu motor seçeneğine sahip Passat 100km/s hıza 7,6sn’de ulaşırken, 235km/s maksimum hıza sahip.

Passat’ın dizel motor seçenekleri ise 1,6lt TDI motorla başlıyor; manuel şanzımanla sunulan bu model 105hp güç ve 250Nm tork üretiyor. 100km/s hıza 12,4 sn’de ulaşan bu Passat, 193km/s maksimum hıza sahip.

Dizel seçeneğinde Passat 2,0lt’lik motorla su-nuluyor; hem manuel hem DSG şanzımanla su-nulan 140hp’lik versiyon 320Nm tork sağlarken, 0-100hızlanmasını 9,8sn’de gerçekleştiriyor ve 209km/s azami hıza sahip.

42

Page 45: Dişedokunur

43

Page 46: Dişedokunur

44

Page 47: Dişedokunur
Page 48: Dişedokunur