BORÇLAR HUKUKU GENEL HÜKÜMLERžİTİM DÖKÜMANI.pdf · BORÇLAR HUKUKU GENEL HÜKÜMLER Doç....

38
BORÇLAR HUKUKU GENEL HÜKÜMLER Doç. Dr. Nuri Erişgin

Transcript of BORÇLAR HUKUKU GENEL HÜKÜMLERžİTİM DÖKÜMANI.pdf · BORÇLAR HUKUKU GENEL HÜKÜMLER Doç....

BORÇLAR HUKUKU GENEL HÜKÜMLER

Doç. Dr. Nuri Erişgin

Sözleşmelerin Kuruluşu

4. Ismarlanmayan şeyin gönderilmesi TBK 7- Ismarlanmamış bir şeyin gönderilmesi önerisayılmaz. Bu şeyi alan kişi, onu geri göndermekveya saklamakla yükümlü değildir.

(BK: 818 sayılı Borçlar Kanunu 29.4.1926)

(TBK: 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 11.1.2011)

5. Bağlayıcı olmayan öneri ve herkese açık öneri TBK 8- Öneren, önerisi ile bağlı olmama hakkının saklı

olduğunu açıkça belirtirse veya işin özelliğinden ya dadurumun gereğinden bağlanma niyetinde olmadığıanlaşılırsa, önerisi kendisini bağlamaz.

Fiyatını göstererek mal sergilenmesi veyatarife, fiyat listesi ya da benzerleriningönderilmesi, aksi açıkça ve kolaylıklaanlaşılmadıkça öneri sayılır.

4 - İltizamsız icap ve aleni icap : BK 7 - İcabı dermeyan eden kimse bu baptaki hakları mahfuz olduğunu sarahaten

beyan eder yahut akdi iltizam etmemek niyetinde olduğu gerek halinmuktezasından gerek işin hususi mahiyetinden istidlal olunursa, icap lüzum ifadeetmez.

Tarife ve cari fiyat irsali icap teşkil etmez. Semenini göstererek emtia teşhiri, kaideten icap addolunur.

TBK 15/III (13.2.2011 tarih ve 6111 sayılı Kanunm. 211 ile değişik [RG (Mükerrer): 25.02.2011 t.,27857]): Görme engellilerin talepleri halindeimzalarında şahit aranır. Aksi takdirde görmeengellilerin imzalarını el yazısı ile atmalarıyeterlidir.

TBK 15/III (Yasalaşan İlk -orijinal- Metin) : “Usulüne göreonaylanmadıkça veya imza ettikleri sırada metniniçeriğini bildikleri ispat edilmedikçe, görme engellilerinimzaları onları bağlamaz.”

GENEL İŞLEM KOŞULU(TBK 20-25)

İçeriği belirleme serbestisinin gereği gibi yaşama geçirilmesininönünde en ciddî engel genel işlem koşullarıdır. Genel işlem koşulları,yürürlükteki BK’nun öngörmediği, fakat gelecekteki yasa (TBK)daönemli bir yenilik olarak düzenlenmiş bir husustur.

“Genel işlem koşulları, bir sözleşmeyapılırken düzenleyenin, ileride çok sayıdakibenzer sözleşmede kullanmak amacıyla,önceden, tek başına hazırlayarak karşıtarafa sunduğu sözleşme hükümleridir.”(TBK 20/I, cüm. 1)

TANIM

– GİK’nın üç etkisinden söz edilebilir.– 1. Sözleşmenin kuruluşundaki etkisi– 2. Sözleşmenin ve tarafların iradelerinin yorumunda etkisi– 3. Sözleşmenin geçerliliğine etkisi

ETKİLERİ

GİK’na karşı üç koruma olanağı ön plâna çıkmaktadır.– 1. Yazılmamış sayılma (TBK 21)– 2. Aleyhe yorumlama (TBK 23)– 3. Tek yanlı değiştirme yasağı (TBK 24)

• Bu da aslında yazılmamış sayılma sonucu bağlanan birdurumdur.

GİK’NA KARŞI KORUMA

GABİN

III. Aşırı yararlanma TBK 28- Bir sözleşmede karşılıklı edimler arasında açık bir

oransızlık varsa, bu oransızlık, zarar görenin zor durumdakalmasından veya düşüncesizliğinden ya dadeneyimsizliğinden yararlanılmak suretiyle gerçekleştirildiğitakdirde, zarar gören, durumun özelliğine göre ya sözleşmeile bağlı olmadığını diğer tarafa bildirerek ediminin geriverilmesini ya da sözleşmeye bağlı kalarak edimler arasındakioransızlığın giderilmesini isteyebilir.

Zarar gören bu hakkını, düşüncesizlik veya deneyimsizliğiniöğrendiği; zor durumda kalmada ise, bu durumun ortadankalktığı tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde sözleşmeninkurulduğu tarihten başlayarak beş yıl içinde kullanabilir.

HAKSIZ FİİL

c. Belirlenmesi TBK 55- Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar,

bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine görehesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyalgüvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu türzararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattanindirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarakhakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.

Bu Kanun hükümleri, her türlü idari eylem ve işlemler ileidarenin sorumlu olduğu diğer sebeplerin yol açtığı vücutbütünlüğünün kısmen veya tamamen yitirilmesine ya da kişininölümüne bağlı zararlara ilişkin istem ve davalarda dauygulanır.

ZARARIN BELİRLENMESİ

d. Manevî tazminat TBK 56- Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün

zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak,zarar görene uygun bir miktar paranın manevî tazminat olaraködenmesine karar verebilir.

Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veyaölenin yakınlarına da manevî tazminat olarak uygun bir miktarparanın ödenmesine karar verilebilir.

– 3 - ŞAHSİ MENFAATLERİN HALELDAR OLMASI– BK 49 - Şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi

zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir.– Hakim, manevi tazminatın miktarını tayin ederken, tarafların sıfatını, işgal ettikleri

makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate alır.– Hakim, bu tazminatın ödenmesi yerine, diğer bir tazmin sureti ikame veya ilave

edebileceği gibi tecavüzü kınayan bir karar vermekle yetinebilir ve bu kararın basın yoluile ilanına da hükmedebilir.

MANEVÎ TAZMİNAT

V. Sorumluluk sebeplerinin çokluğu 1. Sebeplerin yarışması TBK 60- Bir kişinin sorumluluğu, birden çok sebebe

dayandırılabiliyorsa hâkim, zarar gören aksini istemişolmadıkça veya kanunda aksi öngörülmedikçe, zarargörene en iyi giderim imkânı sağlayan sorumluluksebebine göre karar verir.

2. Müteselsil sorumluluk a. Dış ilişkide TBK 61- Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı

zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarındamüteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.

b. İç ilişkide TBK 62- Tazminatın aynı zarardan sorumlu müteselsil borçlular arasında

paylaştırılmasında, bütün durum ve koşullar, özellikle onlardan her birineyüklenebilecek kusurun ağırlığı ve yarattıkları tehlikenin yoğunluğu göz önündetutulur.

Tazminatın kendi payına düşeninden fazlasını ödeyen kişi, bu fazla ödemesiiçin, diğer müteselsil sorumlulara karşı rücu hakkına sahip ve zarar göreninhaklarına halef olur.

2. Hayvan bulunduranın sorumluluğu a. Giderim yükümlülüğü TBK 67- Bir hayvanın bakımını ve yönetimini sürekli veya geçici olarak

üstlenen kişi, hayvanın verdiği zararı gidermekle yükümlüdür. Hayvan bulunduran, bu zararın doğmasını engellemek için gerekli özeni gösterdiğini ispat ederse sorumlu

olmaz. Hayvan, bir başkası veya bir başkasına ait hayvan tarafından ürkütülmüş olursa, hayvanı bulunduranın,

bu kişilere rücu hakkı saklıdır.

b. Alıkoyma hakkı TBK 68- Bir kişinin hayvanı, başkasının taşınmazı üzerinde bir zarar

verdiği takdirde, taşınmazın zilyedi, o hayvanı yakalayabilir, zararıgiderilinceye kadar alıkoyabilir; hattâ durum ve koşullar haklıgösteriyorsa hayvanı diğer yollarla etkisiz hâle getirebilir.

Bu durumda, taşınmazın zilyedi derhâl hayvan sahibine bilgi vermek vesahibini bilmiyorsa, onun bulunması için gerekli girişimleri yapmakzorundadır.

II. Özen sorumluluğu 1. Adam çalıştıranın sorumluluğu TBK 66- Adam çalıştıran, çalışanın, kendisine verilen işin yapılması

sırasında başkalarına verdiği zararı gidermekle yükümlüdür. Adam çalıştıran, çalışanını seçerken, işiyle ilgili talimat verirken, gözetim

ve denetimde bulunurken, zararın doğmasını engellemek için gerekli özenigösterdiğini ispat ederse, sorumlu olmaz.

Bir işletmede adam çalıştıran, işletmenin çalışma düzeninin zararındoğmasını önlemeye elverişli olduğunu ispat etmedikçe, o işletmeninfaaliyetleri dolayısıyla sebep olunan zararı gidermekle yükümlüdür.

Adam çalıştıran, ödediği tazminat için, zarar veren çalışana, ancak onunbizzat sorumlu olduğu ölçüde rücu hakkına sahiptir.

(C) İSTİHDAM EDENLERİN MESULİYETİ BK 55 - Başkalarını istihdam eden kimse, maiyetinde istihdam ettiği kimselerin ve amelesinin

hizmetlerini ifa ettikleri esnada yaptıkları zarardan mesuldür. Şukadar ki böyle bir zararınvuku bulmaması için hal ve maslahatın icabettiği bütün dikkat ve itinada bulunduğunu yahutdikkat ve itinada bulunmuş olsa bile zararın vukuuna mani olamıyacağını ispat ederse mesulolmaz.

İstihdam eden kimsenin, zamin olduğu şey ile zararı ika eden şahsa karşı rücu hakkı vardır.

3. Yapı malikinin sorumluluğu a. Giderim yükümlülüğü TBK 69- Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların

yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararıgidermekle yükümlüdür.

İntifa ve oturma hakkı sahipleri de, binanın bakımındaki eksikliklerdendoğan zararlardan, malikle birlikte müteselsilen sorumludurlar.

Sorumluların, bu sebeplerle kendilerine karşı sorumlu olan diğer kişilererücu hakkı saklıdır.

(H) BİNA VE DİĞER ŞEYLERDE MESULİYET I - Zarar ve ziyan BK 58 - Bir bina veya imal olunan herhangi bir şeyin maliki, o şeyin fena

yapılmasından yahut muhafazadaki kusurundan dolayı mesul olur. Bu cihetten dolayı kendisine karşı mesul olan şahıslar aleyhindeki rücu hakkı

mahfuzdur.

III. Tehlike sorumluluğu ve denkleştirme TBK 71- Önemli ölçüde tehlike arzeden bir işletmenin

faaliyetinden zarar doğduğu takdirde, bu zarardan işletmesahibi ve varsa işleten müteselsilen sorumludur.

Bir işletmenin, mahiyeti veya faaliyette kullanılan malzeme,araçlar ya da güçler göz önünde tutulduğunda, bu işlerdeuzman bir kişiden beklenen tüm özenin gösterilmesidurumunda bile sıkça veya ağır zararlar doğurmaya elverişliolduğu sonucuna varılırsa, bunun önemli ölçüde tehlikearzeden bir işletme olduğu kabul edilir. Özellikle, herhangi birkanunda benzeri tehlikeler arzeden işletmeler için özel birtehlike sorumluluğu öngörülmüşse, bu işletme de önemliölçüde tehlike arzeden işletme sayılır.

Belirli bir tehlike hâli için öngörülen özel sorumlulukhükümleri saklıdır.

Önemli ölçüde tehlike arzeden bir işletmenin bu tür faaliyetinehukuk düzenince izin verilmiş olsa bile, zarar görenler, buişletmenin faaliyetinin sebep olduğu zararlarının uygun birbedelle denkleştirilmesini isteyebilirler.

C. Zamanaşımı I. Kural TBK 72- Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği

tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde, fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılıngeçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun birzamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımıuygulanır.

Haksız fiil dolayısıyla zarar gören bakımından bir borç doğmuşsa zarar gören,haksız fiilden doğan tazminat istemi zamanaşımına uğramış olsa bile, her zaman buborcu ifadan kaçınabilir.

(V) MÜRURU ZAMAN BK 60 - Zarar ve ziyan yahut manevi zarar namiyle nakdi bir meblağ tediyesine müteallik

dava, mutazarrır olan tarafın zarara ve failine ittılaı tarihinden itibaren bir sene ve her haldezararı müstelzim fiilin vukuundan itibaren on sene mürurundan sonra istima olunmaz.

Şukadar ki zarar ve ziyan davası, ceza kanunları mucibince müddeti daha uzun müruru zamanatabi cezayı müstelzim bir fiilden neşet etmiş olursa şahsi davaya da o müruru zaman tatbikolunur.

Eğer haksız bir fiil, mutazarrır olan taraf aleyhinde bir alacak tevlit etmiş olursa, mutazarrırkendisinin tazminat talebi müruru zaman ile sakıt olsa bile o alacağı vermekten imtina edebilir.

II. Rücu istemi TBK 73- Rücu istemi, tazminatın tamamının

ödendiği ve birlikte sorumlu kişinin öğrenildiğitarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilinişlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiylezamanaşımına uğrar.

Tazminatın ödenmesi kendisinden istenilen kişi,durumu birlikte sorumlu olduğu kişilere bildirmekzorundadır. Aksi takdirde zamanaşımı, bu bildirimindürüstlük kurallarına göre yapılabileceği tarihteişlemeye başlar.

III. Geçici ödemeler TBK 76- Zarar gören, iddiasının haklılığını gösteren

inandırıcı kanıtlar sunduğu ve ekonomik durumu dagerektirdiği takdirde hâkim, istem üzerine davalınınzarar görene geçici ödeme yapmasına kararverebilir.

Davalının yaptığı geçici ödemeler, hükmedilentazminata mahsup edilir; tazminata hükmedilmezsehâkim, davacının aldığı geçici ödemeleri, yasal faiziile birlikte geri vermesine karar verir.

SEBEPSİZ ZENGİNLEŞME

A. Koşulları I. Genel olarak TBK 77- Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasınınmalvarlığından veya emeğinden zenginleşen, buzenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür.

Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerliolmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş birsebebe dayanması durumunda doğmuş olur.

C. Geri istenememe TBK 81- Hukuka veya ahlaka aykırı bir sonucungerçekleşmesi amacıyla verilen şey geri istenemez.Ancak, açılan davada hâkim, bu şeyin Devlete maledilmesine karar verebilir.

D. Zamanaşımı TBK 82- Sebepsiz zenginleşmeden doğan istem

hakkı, hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunuöğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâldezenginleşmenin gerçekleştiği tarihten başlayarak onyılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar.

Zenginleşme, zenginleşenin bir alacak hakkıkazanması suretiyle gerçekleşmişse diğer taraf,istem hakkı zamanaşımına uğramış olsa bile, herzaman bu borcunu ifadan kaçınabilir.

SEBEPSİZ ZENGİNLEŞMEDE ZAMANAŞIMI

Genel ekonomik durumun değişmesinin para borçlarında yarattığı enönemli sorun faiz oranıdır.

Yeni TBK’nda çözüm olarak faizin sınırlanması benimsenmiştir. Anapara (Sermaye) faizi (TBK 88)

– Kural: Sözleşmede kararlaştırılan faiz oranı• Sınırı: Mevzuatta öngörülmüş olan yıllık faiz oranının % 50 fazlasını aşamaz.

– İstisna: Sözleşmede kararlaştırılmış faiz oranı yoksa, faiz borcunun doğduğutarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenecek yıllık faiz oranı

Temerrüt faizi oranı (TBK 120)– Kural: Sözleşmede kararlaştırılan temerrüt faizi oranı

• Sınırı: Mevzuatta öngörülmüş olan yıllık temerrüt faizi oranının % 100 fazlasınıaşamaz.

– İstisna: Sözleşmede kararlaştırılmış temerrüt faizi oranı yoksa, faiz borcunundoğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenecek yıllıktemerrüt faizi oranı

– “Akdî faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüt faizikararlaştırılmamışsa ve yıllık akdî faiz oranı da birinci fıkrada belirtilen faizoranından fazla ise, temerrüt faizi oranı hakkında akdî faiz oranı geçerli olur.”

FAİZ SINIRLAMALARI

d. Sürekli edimli sözleşmelerde TBK 126- İfasına başlanmış sürekli edimli

sözleşmelerde, borçlunun temerrüdü hâlindealacaklı, ifa ve gecikme tazminatı isteyebileceğigibi, sözleşmeyi feshederek, sözleşmenin süresindenönce sona ermesi yüzünden uğradığı zararıngiderilmesini de isteyebilir.

TAM İKİ TARAFA BORÇ YÜKLEYEN SÖZLEŞMELERDE TEMERRÜT

SORUMSUZLUK ANLAŞMASI 2 - MESULİYETTEN BERAAET ŞARTI

BK 99 - Hile veya ağır kusurhalinde düçar olacağı mesuliyettenborçlunun iptidaen beraetinitazammun edecek her şart, batıldır.

Hafif kusur halinde, borçlu iptidaenmesuliyetten beraeti tazammuneden şartın dermeyanı sırasındaalacaklı borçlunun hizmetinde iseveya mesuliyet hükümet tarafındanimtiyaz suretiyle verilen bir sanatinicrasından tevellüt ediyorsa; haizolduğu takdir salahiyetine istinat ilehakim, bu şartı batıl addedebilir.

2. Sorumsuzluk anlaşması TBK 115- Borçlunun ağır

kusurundan sorumlu olmayacağınailişkin önceden yapılan anlaşma kesinolarak hükümsüzdür.

Borçlunun alacaklı ile hizmetsözleşmesinden kaynaklananherhangi bir borç sebebiyle sorumluolmayacağına ilişkin olarak öncedenyaptığı her türlü anlaşma kesin olarakhükümsüzdür.

Uzmanlığı gerektiren bir hizmet,meslek veya sanat, ancak kanun ya dayetkili makamlar tarafından verilenizinle yürütülebiliyorsa, borçlununhafif kusurundan sorumluolmayacağına ilişkin önceden yapılananlaşma kesin olarak hükümsüzdür.

YARDIMCI KİŞİLERİN FİİLLERİNDEN SORUMLULUK 3 - MUAVİN ŞAHISLARIN MESULİYETİ BK 100 - Bir borcun ifasını veya bir

borçdan mütevellit bir hakkınkullanılmasını kendisi ile beraberyaşayan şahıslara veya maiyetindeçalışanlara velev kanuna muvafık surettetevdi eden kimse, bunların işlerini icraesnasında ika ettikleri zarardan dolayıdiğer tarafa karşı mesuldür.

Bunların fiilinden mütevellit mesuliyeti,evvelce iki taraf arasında yapılan birmukavele tamamen veya kısmen bertarafedebilir.

Alacaklı, borçlunun hizmetinde iseveya mesuliyet hükümet tarafındanimtiyaz suretiyle verilen bir sanatınicrasından tevellüt ediyorsa; borçlumukavele ile ancak hafif bir kusurdanmütevellit mesuliyetten kendisini berikılabilir.

3. Yardımcı kişilerin fiillerinden sorumluluk

TBK 116- Borçlu, borcun ifasını veya birborç ilişkisinden doğan hakkınkullanılmasını, birlikte yaşadığı kişiler yada yanında çalışanlar gibi yardımcılarınakanuna uygun surette bırakmış olsa bile,onların işi yürüttükleri sırada diğer tarafaverdikleri zararı gidermekle yükümlüdür.

Yardımcı kişilerin fiilinden doğansorumluluk, önceden yapılan biranlaşmayla tamamen veya kısmenkaldırılabilir.

Uzmanlığı gerektiren bir hizmet,meslek veya sanat, ancak kanun veyayetkili makamlar tarafından verilenizinle yürütülebiliyorsa, borçlununyardımcı kişilerin fiillerinden sorumluolmayacağına ilişkin anlaşma kesinolarak hükümsüzdür.

KUSURSUZ İFA İMKÂNSIZLIĞI D - İFANIN MÜMKÜN OLMAMASI: BK 117 - Borçluya isnat olunamıyan haller

münasebetiyle borcun ifası mümkün olmazsa, borçsakıt olur.

Karşılıklı taahhütleri havi akitlerde bu suretle beriolan borçlu haksız iktisaplara müteallik hükümleretevfikan almış olduğu şeyleri iadeye mecbur vekendisine henüz tediye edilmemiş bulunan şeyiistemek hakkından mahrum olur. Kanun veya akit ile,borcun ifasından evvel bile vukua gelen zararın,alacaklıya tahmil edilmiş olduğu haller bundanmüstesnadır.

E. İfa imkânsızlığı I. Genel olarak TBK 136- Borcun ifası borçlunun sorumlu

tutulamayacağı sebeplerle imkânsızlaşırsa, borç sonaerer.

Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde imkânsızlıksebebiyle borçtan kurtulan borçlu, karşı taraftan almışolduğu edimi sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarıncageri vermekle yükümlü olup, henüz kendisine ifaedilmemiş olan edimi isteme hakkını kaybeder. Kanunveya sözleşmeyle borcun ifasından önce doğan hasarınalacaklıya yükletilmiş olduğu durumlar, bu hükmündışındadır.

Borçlu ifanın imkânsızlaştığınıalacaklıya gecikmeksizin bildirmez vezararın artmaması için gerekli önlemlerialmazsa, bundan doğan zararlarıgidermekle yükümlüdür.

KISMÎ İMKÂNSIZLIKII. Kısmi ifa imkânsızlığıTBK 137- Borcun ifası borçlunun sorumlu tutulamayacağı

sebeplerle kısmen imkânsızlaşırsa borçlu, borcunun sadeceimkânsızlaşan kısmından kurtulur. Ancak, bu kısmi ifaimkânsızlığı önceden öngörülseydi taraflarca böyle birsözleşmenin yapılmayacağı açıkça anlaşılırsa, borcuntamamı sona erer.Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde, bir tarafın borcukısmen imkânsızlaşır ve alacaklı kısmi ifaya razı olursa,karşı edim de o oranda ifa edilir. Alacaklının böyle birifaya razı olmaması veya karşı edimin bölünemeyennitelikte olması durumunda, tam imkânsızlık hükümleriuygulanır.

AŞIRI İFA GÜÇLÜĞÜ

Yürürlükteki hukukta düzenlenmemiş olan, fakat uygulamada başvurulan çözüm,esas itibariyle sürekli borç ilişkileri bakımından mümkün görülmekte; bununlabirlikte diğer sözleşmeler için de uygulanması gereği kabul edilmektedir.

Gelecekteki TBK 138’in koşulları bu ayırımı yapmaksızın düzenlenmiştir. Budüzenleme, ancak sözleşmeyi sona erdirmeden başka çare kalmamışsa, bunundönme yoluyla gerçekleştirileceğini; sürekli edimli sözleşmelerde ise, fesihhakkının kullanılabileceğini öngörmektedir.

III. Aşırı ifa güçlüğü TBK 138- Sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de

beklenmeyen olağanüstü bir durum, borçludan kaynaklanmayan bir sebeple ortaya çıkar vesözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguları, kendisinden ifanın istenmesini dürüstlükkurallarına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine değiştirir ve borçlu da borcunu henüzifa etmemiş veya ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmişolursa borçlu, hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkünolmadığı takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir. Sürekli edimli sözleşmelerdeborçlu, kural olarak dönme hakkının yerine fesih hakkını kullanır.

Bu madde hükmü yabancı para borçlarında da uygulanır.

TEK TARAFLI BEYANLA TAKAS EDİLEMEYEN HALLER

III. TAKASI KABİL OLMIYANALACAKLAR:

BK 123 - Aşağıdaki alacaklar,alacaklıların arzusu hilafında takas ileıskat edilemez.

1 - Tevdi edilmiş veya haksız olarakalınmış veya hile ile alıkonulmuş bulunanbir şeyin iadesine veya bedeline taallükeden mutalebeler.

2 - Nafaka ve iş ücreti gibi borçlunun veailesinin iaşesi için mutlak surette zaruriolup hususi mahiyeti itibariyle fiilenalacaklının eline verilmesi icap edenalacaklar.

3 - Devlet ve vilayet ve köyler lehineolarak hukuku ammeden neşet edenalacaklar.

III. Alacaklının rızasıyla takas edilebiliralacaklar

TBK 144- Aşağıdaki alacaklar takashaklarının doğumundan sonra, ancakalacaklıların rızasıyla takas edilebilir:

1. Tevdi edilmiş eşyanın geri verilmesineveya bedeline ilişkin alacaklar.

2. Haksız olarak alınmış veya aldatmasonucunda alıkonulmuş eşyanın geriverilmesine veya bedeline ilişkinalacaklar.

3. Nafaka ve işçi ücreti gibi, borçlunun veailesinin bakımı için zorunlu olup, özelniteliği gereği, doğrudan alacaklıyaverilmesi gereken alacaklar.

F - MÜRURU ZAMAN: I. MÜDDETLER: 1 - ON SENELİK MÜRURU ZAMAN BK 125 - Bu kanunda başka suretle hüküm mevcutolmadığı takdirde, her dava on senelik müruru zamanatabidir.

2 - BEŞ SENELİK MÜRURU ZAMAN BK 126 - Aşağıdaki alacak veya davalar hakkında beş

senelik müruru zaman cari olur: 1 - Alelümum kiralar ile resülmal faizleri ve muayyen

zamanlarda tediyesi meşrut aidat hakkındaki davalar. 2 - Erzak bedeli ve nafaka ve otel ve lokanta masraflarına

müteallik davalar. 3 - (Değişik bent: 29/06/1956 - 6763/41 md.)Sanatkarların veya esnafın emeklerinin karşılığı,perakendecilerin sattıkları malların parası, noterlerinmesleki hizmetleri karşılığı, başkalarının maiyetindeçalışan veya müstahdemi olan kimselerin, hizmetçilerin,yevmiyecilerin ve işçilerin ücretleri hakkındaki davalar;

4 - (Ek bent: 29/06/1956 - 6763/41 md.) Ticari olsunolmasın bir şirket akdine dayanan ve ortaklar arasındaveya şirketle ortaklar arasında açılmış bulunan bütündavalar ile bir şirketin müdürleri, temsilcileri,murakıplariyle şirket veya ortaklar arasındaki davalar,vekalet akdinden, komüsyon aktinden, acentalıkmukavelesinden, ticari tellallık ücreti davası hariç,tellallık akdinden doğan bütün davalar, mütaahhidin kasıtveya ağır kusuru ile akdi hiç veya gereği gibi yerinegetirmemiş ve bilhassa ayıplı malzeme kullanmış veyaayıplı bir iş meydana getirmiş olması sebebiyle açılacakdavalar hariç olmak üzere istisna akdinden doğan bütündavalar.

İKİNCİ AYIRIMZamanaşımı

A. Süreler I. On yıllık zamanaşımı TBK 146- Kanunda aksine bir hüküm

bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımınatabidir.

II. Beş yıllık zamanaşımı TBK 147- Aşağıdaki alacaklar için beş yıllık

zamanaşımı uygulanır: 1. Kira bedelleri, anapara faizleri ve ücret gibi

diğer dönemsel edimler. 2. Otel, motel, pansiyon ve tatil köyü gibi

yerlerdeki konaklama bedelleri ile lokanta vebenzeri yerlerdeki yeme içme bedelleri.

3. Küçük sanat işlerinden ve küçük çaptaperakende satışlardan doğan alacaklar.

4. Bir ortaklıkta, ortaklık sözleşmesinden doğanve ortakların birbirleri veya kendileri ile ortaklıkarasındaki; bir ortaklığın müdürleri, temsilcileri,denetçileri ile ortaklık veya ortaklar arasındakialacaklar.

5. Vekâlet, komisyon ve acentalıksözleşmelerinden, ticari simsarlık ücreti alacağıdışında, simsarlık sözleşmesinden doğanalacaklar.

6. Yüklenicinin yükümlülüklerini ağır kusuruylahiç ya da gereği gibi ifa etmemesi dışında, esersözleşmesinden doğan alacaklar.

V. DAVANIN REDDİ HALİNDE MUNZAM

MÜDDET:

BK 137 - Dava veya defi, vazıyed edenhakimin salahiyeti olmaması veya tamirikabil ve şekle müteallik bir noksan veyavaktinden evvel ikame edilmiş olmasısebebi ile reddolunmuş olupta aradamüruru zaman müddeti hitam bulmuş isealacaklı hakkını talep etmek için altmışgünlük munzam bir müddeten istifadeeder.

E. Davanın reddinde ek süreTBK 158- Dava veya def’i;

mahkemenin yetkili veya görevliolmaması ya da düzeltilebilecek biryanlışlık yapılması yahut vaktindenönce açılmış olması nedeniylereddedilmiş olup da o aradazamanaşımı veya hak düşürücü süredolmuşsa, alacaklı altmış günlük eksüre içinde haklarını kullanabilir.

EK SÜRE

III. MÜRURU ZAMANIN CEREYANINA MANİOLAN VE MÜRURU ZAMANI TATİL EDENSEBEPLER:

BK 132 - Aşağıdaki hallerde müruru zamancereyan etmez ve cereyana başlamış ise inkıtaauğrar:

1 - Velayet devam ettiği müddetçe çocuklarınbaba ve analarına karşı olan alacakları hakkında.

2 - Vesayet devam ettiği müddetçe vesayet altındabulunanların vasi veya Sulh Hakimi ve MahkemeiAsliye Hakimleri zimmetinde olan alacaklarıhakkında.

3 - Nikah devam ettiği müddetçe karı kocadanbirinin, diğeri zimmetinde olan alacaklarıhakkında.

4 - Hizmet mukavelesinin devam ettiği müddetçehizmetçilerin, istihdam edenlere karşı olanalacakları hakkında.

5 - Borçlu alacak üzerinde intifa hakkını haizolduğu müddetçe.

6 - Alacağı, bir Türk mahkemesi huzurunda iddiaetmek imkanı olmadığı müddetçe.

Müruru zaman, tatil eden sebeplerin zail olduğugünün hitamından itibaren başlar veyatevakkuftan evvel başlamış olan cereyanınadevam eder.

C. Zamanaşımının durması TBK 153- Aşağıdaki durumlarda zamanaşımı

işlemeye başlamaz, başlamışsa durur: 1. Velayet süresince, çocukların ana ve

babalarından olan alacakları için. 2. Vesayet süresince, vesayet altında bulunanların

vasiden veya vesayet işlemleri sebebiyle Devlettenolan alacakları için.

3. Evlilik devam ettiği sürece, eşlerin diğerindenolan alacakları için.

4. Hizmet ilişkisi süresince, ev hizmetlilerininonları çalıştıranlardan olan alacakları için.

5. Borçlu, alacak üzerinde intifa hakkına sahipolduğu sürece.

6. Alacağı, Türk mahkemelerinde ileri sürmeimkânının bulunmadığı sürece.

7. Alacaklı ve borçlu sıfatının aynı kişidebirleşmesinde, birleşmenin ileride geçmişe etkiliolarak ortadan kalkması durumunda, bu durumunortaya çıkmasına kadar geçecek sürece.

Zamanaşımını durduran sebeplerin ortadankalktığı günün bitiminde zamanaşımı işlemeyebaşlar veya durmadan önce başlamış olanişlemesini sürdürür.