BİLDİRİLER - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D179439/2008/2008_ERBAYM.pdf · lıp çogaltma...

12
ULUSLARARASI .. .. USKUDARSEMPOZYUMU V 1-5 2007 II DR. YILMAZ Tas. No: OS KO DAR BELEDiYESi

Transcript of BİLDİRİLER - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D179439/2008/2008_ERBAYM.pdf · lıp çogaltma...

Page 1: BİLDİRİLER - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D179439/2008/2008_ERBAYM.pdf · lıp çogaltma imkanı veren bir teknikti. (Fotograf sanatının yaygınlaşması ile Üs küdar ve

ULUSLARARASI .. .. USKUDARSEMPOZYUMU

V 1-5 Kasım 2007

BİLDİRİLER

CİLT II

EDİTÖR

DR. COŞKUN YILMAZ

Tas. No:

OS KO DAR BELEDiYESi

Page 2: BİLDİRİLER - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D179439/2008/2008_ERBAYM.pdf · lıp çogaltma imkanı veren bir teknikti. (Fotograf sanatının yaygınlaşması ile Üs küdar ve

USKUDAR SEMPOZYUMU V

KURULUProf. Dr. Mehmet Prof. Eriinsal

Prof. Dr. Mustafa Uzun Prof. Dr. Zekeriya Prof. Dr. Tufan Buzpinar Dr. Mustafa Sabri

Doc. Dr. Erhan Afyoncu

YAYINDr. Mustafa Sabri

YAYINA HAZIRLIKZafer Cinar, Ugur Demir

VE HProf. Dr. Mustafa Uzun,

GORSEL ARASTIRMAZafer Ugur Demir

FOTOGRAFZekiye A. Bilal Aslan,

SEMPOZYUM FOTOGRAFLARIKoca,

TASARIMCelebi

VEDizayn Matbaacilik Tic. Ltd. Sti.

Istanbul 2008ISBN 978-9944-5807-5-5

Telif Belediyesine aittir, tamami veya bir izinsizbasilamaz, kaynak gosterilmeden iktibas edilemez.

Hakimiyeti Milliye Caddesi,Atlas No: 69

Tel: 216 531 30 00 Faks: 216 531 31 03

Page 3: BİLDİRİLER - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D179439/2008/2008_ERBAYM.pdf · lıp çogaltma imkanı veren bir teknikti. (Fotograf sanatının yaygınlaşması ile Üs küdar ve

Üsküdar Panoramasının Sanalcı • • Yorumlarıyla Ilişkilendirilmesi

DOÇ. DR. MUTLU ERBAY Boğaziçi Üniversitesi

Üsküdar konumu itibarı ile sanatçıların ilgi odagı olmayı başarmış İstanbul'un semtlerinden biridir. Bugün Selimiye üstünden Haydarpaşa ve Kadıköy' e birleş­miş geniş bir alana yayılmaktadır. Marmararay kazıları ile ispatlandıgı gibi tari­hi çok eskilere dayanan bir semttir. Cografi açıdan İstanbul'un tarihi yönetim merkezi olan Topkapı Sarayı'nın -tarihi yarımadanın-tam karşısındadır. Üskü­dar semti, balıkçılar, vapurlar, kayıkçılar, mezarlıklar (Kandilli, Karacalımet, İn­giliz, Ermeni, Rum Yahudi mezarları) iskele meydanı, hamamlar, çarşılar, Çam­lıca mesireleri, Dogancılar, Salacak, Şemsi Paşa, Alemdag Mesireleri, Kız kule­si, Milirimalı Cami ve Medresesi, çeşmeleri gibi mimari unsurları ile ayrı bir öneme sahiptir. Bu unsurlar sanatkarların tablolarında, ş8.irlerin rnısralarında, bestelerde, şiirlerde ve gezginlerin yazıları ile Üsküdar, hak ettigi övgüye her za­man ulaşh. Bir sanat yapılının ortaya çıkmasında, temel faktör; eser, sanatçı ve çevresidir. Sanatçı çevresinden etkilenir ve eserini üretir. Bu eser bir anlamda sanatçının ve çevrenin sentezidir. Başka bir gözün dikkat etmedigi küçük ayrıntıları görür, yazar, dillendiTir yada resmeder. Sanatçılar etrafıarında olup biteniherkesin gö­remedigi biçimde yorumlamalarıyla ünlüdür. Bir martının kanadındaki ışık, Kız Kulesi'nin günün çeşitli saatlerindeki görüntüsü, vapurların su üzerinde bırak­trgı iz bize yaşadıgımız içinde bulundugumuz hayah, kültürü, duyguları, etkile­nişleri, kendimizi, çevremizi ve hayahil anlamını ve belki de kayda geçemedik­lerimizi bize gösterir. Bu yolla izleyeniere kişilerin farklı görüş açıları gösterilir. Üsküdar; sanatçılar üzerinde etkisi fazla olan bir semttir. Bu semt bozulmamış yapıları ile geçmişin yalınlıgmı bize hatırlatır. Bugün internet, sinema ve televizyon gibi kitle iletişim araçlarliıın yaygınlaşma­sı ile birlikte etkisi azalan, sözlü kültürümüzün bir parçası olan ve zamanın bir

Page 4: BİLDİRİLER - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D179439/2008/2008_ERBAYM.pdf · lıp çogaltma imkanı veren bir teknikti. (Fotograf sanatının yaygınlaşması ile Üs küdar ve

90

ÜSKÜDAR SEMPOZYUMU V

Melling'in çizimiyle Kadıköy ve Üsküdar

anlamda tiyatro gelenegi olan meddahlar, aşıklar XVIII. yüzyıl kahvehanelerin­de ortaoyunları sergilediler. Büyük ilitimaile de Üsküdar kahvehaneleri ve me­sire yerleri meddahların, orta oyuncuların, hokkabazların, aşıkların uğrak yerle­riydi. Kayışdagı, Alemdag, Taşdelen bölgenin, kırlık mesire yerleriydi. (Alem­dag, Harem-i Bumayun'a ait bir bölgeydi.) Özdemir Nutku'nun da belirttigi gibi meddahlar, aşıklar, kuklalar mesire yerlerinin vazgeçilmez unsurlarıydı. Bura­ları zamanın sandal sefaları, çalgıeliarı ile halkın buluşma ve eglence merkeziy­di.

I. Avrupalı Ressamların Gözünde Üsküdar

A. Seyyahlarm Gözünden Üsküdar

XV. yüzyıl sonlarından itibaren Osmanlılar İstanbul'u alarak başkent yapmaları ve Batı'ya doğru ilerlemeleri ile birlikte yeni küreselleşme egilimleri başlamıştı. Bu ticaretin öncülügünü de İstanbul'a o dönemde yakın olan Venedik Dükalıgı yapmıştı. Sırası ile bunları Fransız, İngiliz ve Hollandalılar izledi. Batılı taeirie­rin pahalı ve lüks mallarını talep eden en önemli müşteriler saray ve çevresiy­di. Ticaret Avrupalı elçilerin İstanbul'a gönderilmesinin önde gelen nedeni ol­muştu. Peşlerinden bu zengin şehre farklı amaçlarla çok sayıda gezgin geldi. Bu gezginlerden bazıları Üsküdar'ı da ziyaret etmiş resimleri ve yazdıkları eserler­de semti konu almışlardır. Özellikle XV-XVI. yüzyıl yabancı seyahatnamelerde Üsküdar'ın resimler, gravürler ile yer aldıgıru biliyoruz. Andre Thevet, Ludwig von Ranter, Salomon Schweiger, Michel-Francois Preault İstanbul ile ilgili araş-

. .

Page 5: BİLDİRİLER - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D179439/2008/2008_ERBAYM.pdf · lıp çogaltma imkanı veren bir teknikti. (Fotograf sanatının yaygınlaşması ile Üs küdar ve

ÜSKÜDAR PANAROMASININ SANATÇI YORUMLARIYLA iLiŞKiLENDiRiLMESi

Leonarda Manga Fausto Zonaro

tırmalar hazırlamışlar ve bu araştırmalar da anlattıklarını açıklamak amacı ile, gravürler ile süslemişlerdir.(Seyyalılar ülkelerine döndüklerinde konu ile ilgili kitaplar yayınlamış ve bu kitapların bazılarını bir çeşit resim olan gravürlerle süslemişlerdir.) Antoine Laurent Castellan (1772-1838) XVIII. yüzyıl gravürlerinde bize II. Mah­mud dönemi, Kız Kulenin gördügü onarımdan önceki durumunu göstermekte­dir. William Henry Bartlett, Warwick Gable, Jean-Baptiste Hilair, Carlo Bossoli, Eugene Flandin XIX. yüzyıl yaşamış Üsküdar'da Mezarlık Çeşmesi gravürleri bi­linmektedir. Flandin XIX. yüzyıl Üsküdar iskele meydanmm resmini de yap­mıştır. Germirin Fabius Brest, Abdülmecid dönemi Üsküdar ressamıdır. Michel Frçınçois Preault'un deseninde Üsküdar'ın Dalınabahçe vadisinden görünümü­nü gösterir gravürler yapmışlardır. Leonarda da Manga, Amadea Preziosi, Wil­liam Henry Bartlett, Üsküdar Mezarlıgında Türbe, Thomas Allom, gravürlerinde Salacak iskelesinden denize giren tulumbacıları resmetrniştir. Yukarıda saydıgı­mız gravür ustaları aracılıgı ile pek çok Üsküdar görüntüsünü yaglıboyadan farklı olarak kitaplara basmak ve çogaltmak fırsatı bu yolla dogmuştur. Gravür o dönemin teknik imkanları çerçevesinde bugünün (fotokopi gibi çogaltma) baskı teknigi ile aynı anlama gelmekte ve levha üzerindeki görüntülerin kagrda bası­lıp çogaltma imkanı veren bir teknikti. (Fotograf sanatının yaygınlaşması ile Üs­küdar ve görüntüleri daha hızlı bir şekilde tanınacak ve yaygınlaşacaktı.) Seyahatnameler, İstanbul'u konu almaktaydı. Yaglıboya ve gravürlerde; Üsküdar görünümleri, kapılar, çeşmeler, mimari, giyim tarzı, sosyal yapı, ibadethaneleri ve yaşam tarzını anlatan, bizlere o dönem hakkında bilgi veren görsel kaynaklar­dı. Üsküdar ile ilgili yazılar dogal olarak İstanbul yazılarının bir parçası Avrupa­lı'nın görüş açısını, Türk halkına bakışını göstermek açısından da önemlidir.

B. Davet edilen Sanatçıların Üsküdar Yorumları

Osmanlı Dönemi'nde saraya yurtdışından davet edilen kendi alanlarında uzman sanatçılar vardı. Bu sanatçılar tarafından İstanbul'u ve on:un parçası olan Üskü­dar sıklıkla işlenmiştir. İstanbul da yaşamış Fausto Zonaro (1854-1929) is·e Sa-

91

Page 6: BİLDİRİLER - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D179439/2008/2008_ERBAYM.pdf · lıp çogaltma imkanı veren bir teknikti. (Fotograf sanatının yaygınlaşması ile Üs küdar ve

92

ÜSKÜDAR SEMPOZYUMU V

lacak ve İskele resimleri, Jean Baptiste Van Mour (1671-1731), Antoine de Fav-ı ..

ray (1706-1792) resimlerinden bazılarında Usküdar panoranıası görülnıektedir. 1

Ayvazovsky'nin Fenerli Kız Kulesi, Antoine-Ignace Melling Kız Kulesi'ni, Pe­ra'dan Üsküdar'ın görünüşünü resmetıııişlerdir. Bugün Türk sanatındaki ününü Kız Kulesi ve Üsküdar gravürleri ve yaglıboya ile elde etıııiştir. Bu dört ismin sa­ray için resim yaptıkları bilinmektedir. Van Mour digerlerinden farklı olarak Os­manlı topraklarında Hollanda-Fransa elçiligi adına görev yapmış bir ressanıdır. Kendisinden Osmanli halk kültürü ve Osmanlı hanedanlıgı ile ilgili resimler yapması istenmiştir.z Van Mour, Üsküdar kıyıları, Üsküdar'da bir Türk cenaze törenini, kimi kez Taksim tepelerinde mezar başında aglayan gayrimüslim ka­dınları resmediyordu. Bazı tuvallerinde de ressamın seçtigi bazı etnik dügün tö­renleriııi görüyoruz. Mour Osmanlı kıyafetleri, elçilerin kabul törenlerine ait re­simleri, gündelik yaşanı sahneleri ve İstanbul görünümleri dalaylı olarak Avru­pa'da Osmanlı İmparatorlugu'na olan ilginin artmasına da sebep olmuştur.3

II. Üsküdarın Etkiledigi Sanatçılar

A. Ressamlar

Üsküdar sanatçı yorumlarıyla ilişkilendirildiginde yapılan resimler öneınlidir. Bir resim neyi anlatır? Yaşanı tarzını, ressamın görüşlerini, dogayı algılama tar­zını, etkileııişleriııi, toplumun, ülkenin ulusun yada bir dönemin egilimleriııi, düşünce yapısını ortaya_koyar.Gerçegi gösterebilir, gerçek üzerinde yorumu gös­terebilir, duyguları ve efsaneleri (inanışları) anlatabilir. Üsküdar panoraması, çogu sanatçıya ilham kaynagı olmuştur. Osmanlı minya­tür resminde XVI. yüzyıl Hünername minyatürlerinde Matrakçı Nasuh, Mecmu­i Menazil İstanbul görünümleri ile doludur. 1819 yılında Osmanlı sivil yapılarda iç duvar süslenmelerinde Kız Kulesi mo­tifi sıklıkla kullanılmıştır. Ali Üsküdari XVIIT. yüzyılda yaşamış bezerne çiçek­leriyle ünlü, dekoratif resimler yapan bir ressanıdır. Yapbgr resimlere imza atan ilk isimlerdendir. Bilindigi gibi Osmanlı döneminde sarayda yetişen sanatçılar yaptıkları işin bir parçasını tanıaınlarlar ve esere imza atmak gerektiginde de -Padişaha baglılıklarını belirten- kulunuz şeklinde ibareyi esere düşmekteydiler. Üsküdarlı Ressam Süleyman Seyyid natürmort resimleri ile figür ve portreleri ile ünlüdür. Hoca Ali Rıza bey (1858-1930) manzara ressaınıdır. Hoca Ali Rıza Üsküdar'ın dar sokaklarını ve manzaralarını konu alan suluboya resimleri ile ünlüdür. Ressanı Osmanlı Ressaınlar Ceıııiyeti Mecmuası içinde (1914) çizim yaptigı bilinmektedir. Hoca Ali Rıza, Süleyman Seyyid (1842-1913), Halil Paşa XIX. yüzyıl ressaınları olarak İstanbul ressaınlıgı kavramını sanat tarihine ka­zandırınışlardır. Halil Paşa Salacaktan, Hoca Ali Rıza Kız Kulesi ay ışıgmda, Hü­seyin Zekayi Paşa(1860-1919) İstanbul Kız Kulesi adlı yaglıboya resimleri bulun­maktadır. Şeker Ahmet-Paşa'da dalıil olmak üzere bu kişiler asker kökenli res-

Page 7: BİLDİRİLER - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D179439/2008/2008_ERBAYM.pdf · lıp çogaltma imkanı veren bir teknikti. (Fotograf sanatının yaygınlaşması ile Üs küdar ve

ÜSKÜDAR PANAROMASJNIN SANATÇI YORUMLARIYLA iLiŞKiLENDiRiLMESi

samlarımızdrr. Son Halife Abdülmecid Efendi (1868-1944), Ali Sami (1867-1937), Mehmet Emin(1847-1905) Üsküdar'ı resimlerine konu alan ressamları­mızdandrr. · Yukarıda balısedilen isimler Türk resim tarihi açısından önemlidir. Batı resim ögelerinin Türk resmine gelişini saglayan ressamların başında Osman Harndi Bey gelir. Osman Harndi bey, Paris'te 12 yıl yaşamıştır. Avrupa'da yetişmiş or­yantalist ekolü Avrupalı dönem daşlarından farklı şekilde, sanat tarihimize ka­zandrrmıştır. Dogu gizemine hayran yapısı ile tarihi araştırmalarda bulunmuş ve müze müdürlügü yapmıştır. Fakat çelişkili olan taraf onun Avrupa'da biraz önce yaşanan realizm akımından hiç etkilenmemiş olmasıdrr. (Osman Harndi Bey, Jaque Louis David gibi karakteri olan eserler toplamakta ve bunları tablola­rında kullanmaktaydı. Fakat David'in seçtigi neoklasik üslubu ve siyasi sanat tarzını resimlerinde kullanmamıştır.) Bunun sebebi hacası olan Jean Leon Gero­me etkisinde kalmış olmasıdır. Asıl adı Ahmed Ali olan Şeker Ahmet Paşa, Üsküdar da dünyaya gelmiş ve ye­tişmiştir. Şeker Ahmet Paşa, Orman adlı tablosunda tam bir tasavvufi tarz ile doganın karşısındaki insanı bize yansıtmıştır. Hiçlik kavramı ile örtüşen bir oduncu eşegi ile yok edici arınanda gösterilmiştir.Bu tarz işleme daha çok Japon la vi manzara tekillginde ki resimlerde görülmektedir. İnsanın doga karşısındaki yitikligi ve acizilgi gösterilir.Bu da bize yine tasavvuf felsefesini hatırlatmakta­drr. HocaAliRıza ise digerlerinden farklı yapıya sahiptir. Kendi halinde, ruh gü­zelligine sahip, iyi ahlak sahibi biri olarak çevresinde tanınmaktadrr. Yakın çev­resindeki insanlar büyük ihtimalle, portrelerini yaptırmak isteyen kişilerdir bunlar, örnegin tapu kadastro memuru, -Lütfi Bey, Asaf Bey'in Tesbihi, fesli sakallı erkek portreleri, Rıza Bey ve kız kar­deşini, Vefa İdadi Müdürü Memduh Bey'i, filinta Laga Beyiki o çevreden insan­lardrr-tanımak onun resimleri ile mümkündür. 1943 yılında yayınlan~ Türki­ye'de Resim adlı kitapta Nurullab. Berk, Şeker Ahmet Paşa, Hüseyin Zekayi Pa­şa ve Hoca Ali Rıza Bey' e övgüler yagdırmaktaydı.Hoca Ali Rıza'nın kişiligi, al­çak gönüllü, dogaya karşı teslimiyetçi, tasavvuf felsefesine uyan dünya görüşü, hassas, romantik, duygusal tarz olarak tanımlanabilir. Resimlerinde yakın çev­resindeki objeleri, sokakları, camileri, evleri ve insanları izlenimci bir üslupla betimlemiştir.4 Adı geçen Şeker Ahmet Paşa ve Hoca Ali Rıza'nın Üsküdar re­simlerinde genel olarak hakim olan tarz ise gerçekçi-izlenimci tarzdır. Ressam­lar gördüklerini duyarlılıkla resmetıneye çalışmışlardrr. Üsküdar konulu resimler yapan sanatçılarımız Halil Paşa (1857-1939), Osman Asaf (1868-1938), Şevket Dag (1876-1944), Hikmet Onat (1882-1977)sayılabilir. Nazmi Ziya Güran (1881-1937), Ahmet Ziya Akbulut (1896-1939), Albay Nüz­het İslimyeli (1913-2005), Hüseyin Avni Lifij'deki (1889-1927)yetenegi keşfedip Paris' e göndermiştir. İbrahim Çallı (1880-1960) ve daha pek çok ressam Üsküdar ile ilgili resim çalışmaları yapmışlardır. Kadiri Şeyhi Sarı Hüsnü Efendi imzala­rı ile Üsküdar resimlerinde tanınmaktadrr. Bizler sanatçıların·bu çalışmaların­dan Üsküdar'ın tabiatını, peyzajını, bitki örtüsünü, mimari yapısını, sosyal ha­yat konularında bilgi edinmekteyiz.

93

Page 8: BİLDİRİLER - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D179439/2008/2008_ERBAYM.pdf · lıp çogaltma imkanı veren bir teknikti. (Fotograf sanatının yaygınlaşması ile Üs küdar ve

94

ÜSKÜDAR SEMPOZYUMU V

Üsküdar, Müstakil Ressamlar ve H!iykeltıraşlar Birliği üyesi ve Cumhuriyet'in ilk kuşak ressamlarmdan Şeref Akdik, Sami Yetik, Nazmi Ziya, tarafından da resmedilmiştir. TablÖlarda İstanbul Salacak, Kız Kulesi'nin değişim ve gelişimi­ni görmek mümkündür. Aynı zamanda Üsküdar'ın değişen yüzü doğal çevresi, bitki örtüsü, deniz seviyesi, kıyı şeridi değişen mimari dokusu, bu tablolara yan­sımaktadır. Cevat Göktengiz (1871-1939), Müfide Kadri (1889-1912), Nazlı Ecevit (1900-1985), Cevat Harnit Dereli (1900-1989), Hasan Veeili Bereketoğlu (1892-1975), Prof Erol Deran (1937-) Üsküdar da ikamet etmiş, Üsküdar ile ilgili eserler ver­miş sanatçılarımızdan bazılarıdır. Bu kişiler yakın dönem ressamlarımızdandır. Aynı zamanda hepsi açık hava ressamlarıdır. Doğal gün ışığında çalışmış, kimi zaman da fotoğraf tekniğinden yararlanarak resimler yapmışlardır.5

Geleneksel sanatlarımızdan ebru, bilindiği gibi kitapların kenar, ön ve arka ka­paklarında ciltleri kapama ve süsleme amacıyla kullanılmıştır. Üsküdarlı ebru sanatçıları da mevcuttur. Ebru sanatı ustası Mustafa Düzgünman, ebru ve hat ustası Necmeddin Okyay ilk akla gelenlerdendir. Necmeddin Okyay Hoca ebru­ları kendi adını taşıyan ekol olmuştur. Üsküdar'da Dutlu ya da Çiçekçi Kahve adında bir yerin bir çok sanatçının top­lanma yeri olduğu kayıtlarda mevcuttur. Bu yerin Hoca Ali Rıza gibi ressam, şa­irler, edebiyatçılar ve müzisyenlerin buluşma ve bilgilerini paylaşma yeri olduğu bilinmektedir ... Bu yerin Harem İskele caddesin'de bulunduğu sanılmaktadır.B

B. Şairler ve Edebiyatçılar

Edebi alanda Üsküdar aşığı olan sanatçılar da vardı. Bu edebiyatçılar yazıların­da Üsküdar resmi çizmiş şehre hayranlıklarını ve Üsküdar'ı bilmeyenlere onu anlatmaya çalışmıştır. İstanbul yazılarında, Alphouse de Lamartine: "Tarlalarm yanları agaç kümeleri ile çevrili iken kırmızı boyalı evler oraya bura­ya serpiştirilmiş. Uçurumlann, hendeklerin kenarları yeşillikleri ceviz agaçlarıy­la bezenmiş agaçlarm sarkan dalları sulara uzanmıştır. Daha uzakta tepeler yük­seliyordu bu Üsküdardı ... " diyerek semti tarif etmiştir.7 Şairler; içinde bulunduğumuz, fark etmeden yanından geçtiğimiz ve keşfedeme­diğimiz güzellikleri bize göstermişlerdir. XVIII. yüzyıl Üsküdar mesirelikleri, Vaniköy, Ayazma suyu, Balahan iskelelerinin varlığını biz Üsküdar için yazıl­mış şiirlerden öğrenmekteyiz . .{\yrıca sokak isimlerinden Bestekar Ruhi Bey So­kağı gibi örnekler bize bu sokaklarda ikamet eden fakat ismi unutulmuş ve ya­pıtları kaybolmuş sanatçıyı göstermektedir. Ali Kaşif Efeneli (Jsküdarlı şairlerdendir. Aşki Üsküdari (öl 1576) şair yeniçeri­dir. Mehmet Talib (1097-1685) şair ilimdir. Üsküdarlı Mustafa Enveri (1824-1872), Rauf Seyyid Ahmet Üsküdarlı (1171-1757) şeyh, şair ve alimdir. Halim Baba, Salim Süleyman, Safi Üsküdar(1319) şairlerdendir. Bu şair sanatçıların ortak özelliği hepsinin Üsküdar da doğmuş olmalarıdır; Belirtilen adlarının ya­nında Üsküdarlı tanımlaması vardır.

Page 9: BİLDİRİLER - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D179439/2008/2008_ERBAYM.pdf · lıp çogaltma imkanı veren bir teknikti. (Fotograf sanatının yaygınlaşması ile Üs küdar ve

ÜSKÜDAR PANAROMASININ SANATÇI YORUMLARIYLA ILIŞKiLEND RILMESI

Matrakçı Nasuh'un İstanbul minyatürü

95

Page 10: BİLDİRİLER - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D179439/2008/2008_ERBAYM.pdf · lıp çogaltma imkanı veren bir teknikti. (Fotograf sanatının yaygınlaşması ile Üs küdar ve

96

ÜSKÜDAR SEMPOZYUMU V

Gazeteci yazar, müzisyen Nezih Uzel (1938-), şair ve edebiyatçı Muallim Naci, 1 • •

Şair Şeyh Vasfi EfeD;di, Hattat Mehmet ilmi Efendi, oglu Isınail Hakkı Altınbe-zer, Burhan Felek'in.babası Mahmud Ziya Bey, Tanburi Ahmet bey, şair ve ha­yat bilgisi ögretmeni Hüseyin Haşim Bey, Süheyl Ünver, Sadık Efendi, İbrahim Ethem, Mehmed Salih Efendi Üsküdar'ın bilinen bazı önemli şahsiyetlerinden­dir. Osmanlı döneminde, Tekkeler bir anlamda meslek ögrenme yerleriydi.Burası güzel söz söyleme, şiir, hat sanatı, ney ustası, sesegitimi açısından terbiye mer­kezleriydi. Şairler, dili iyi kullanan, hattatlar ise yazısı estetik ve okunaklı olan kişilerden di. Basının bugünkü kadar hızlı iletişimi saglayamadıgı dönemler ve sözel tarihin önemli oldugu o dönemde güzel söz ve güzel yazı gibi özellikler kişilere avantaj ve ayrıcalık saglamaktaydı. Yazı yazabilme yetenegi, kişileri prestijli meslek sag­lamakta ve bilginin yayılması konularında avantajlı duruma getirmekteydi. Faz­ladan bir meziyet kişinin toplumda saygınlıgırnzı arttırıyordu. Abdullah, Ahmet V akfi, Ali, Halil, Fil İbrahim, Halil Hasan hat ustasıydı; kuran, dilekçe yazıyorlar, bazıları sarayda egitmenlik yapmışlardı. Hasan Üsküdari (öl. 1614) hattat, Hasan Rıza Efendi (1849-1920) hattat imamdır. Necmeddin Okyay (1883-1976) hattat vaizdir. Üsküdarlı hattat Selim Fethi Üsküdarlı'dır. Üsküdarlı Ebru Saiıatçıları hattatlık ile birlikte anılmıştır. Ebru sanatını ve hat­tatlıgı Özbekler Ncikşi Tekkesi şeyhiSadık Efendi ogullarına ögretıniş Edhem­Nazif Efendiler hattatlıgın ve ebru sanatını yaygınlaşmasına katkı saglamışlar­dır. Seyh Sadık Efendi (1846) oglu Seyh Hezarfen Efendi (1829), Edhem Efendi, Farsça, Türkçe, Arapça, Çagatayca biliyordu. Ayrıca marangozluk, mühürcülük, dokuma, döküm, matbaacılık alanlarında meslek sahibiydi. Yetiştirdigi ögren­ciler Seyh Aziz Efendi(1871), Hattat Sami Efendi (1832), Necmeddin Oktay Efendiler semtin önde gelen tanınmış isimleridir (1885).a · . Üsküdarlı Haşim Baba XVIII. yüzyıl mutasavvuf şairi, Üsküdarlı Osman Şems Efendi şiir ve mutasavvıf divanı vardır. İstanbul grup vaktini anlatan şairler, ak­şamları gün batimını Yahya Kemal Beyatlı, Asaf Halet Çelebi, Edip Ayel, İbra­him Minnetoglu, Aydın Hatipoglu, Necip Fazıl gibi şairlerimiz bazıları konu alan edebi eserler ve şiirler yazmışlardır. Necip Fazıl Karacahmet adlı şiiri ölü­mü mezarlıkla özdeşleştirerek anlatan unutulmaz bir eserdir. Namık Kemal Çamlıca aşıgrdır; yazılarında Çamlıca'yı yüce cennet olarak ta­nımlar. Yahya Kemal Beyatlı Ziyaret, Atik V ali de' den inen Sokakta adlı şiirleri ve Üsküdar konulu Gazelleri vardır. Haya1 şehir Üsküdar'ın Dost Işıkları, İstan­bul'un fethini gören İstanbul şiirleri, Üsküdar güzelligini, duygu dolu sanatçı du­yarlılıgı ile anlatmanın yanı sıra dönemin olaylarına ışık tutmaktadır. Bazen bir romanın içinde, anlatımı güçlendirmek için Üsküdar konulu çizimie­re rastlarız. Recaizade Mahmut Ekrem' e aitAraba Sevdası adlı Roman' da, Üskü­dar manzaralı resimler ile anlatım görselleştirilmiştir. Eser Tanzimat dönemi sonlarında yazılmıştır. Edebiyat tarihimizin ilk resimli romanıdır. Bu roman toplumsal açıdan Avrupa'dan gelen etkilerle geleneksel degerler arasındaki çe­lişkili durumu anlatmaktadır. Dogu Batı gelenekleri arasındaki kültür çatışma-

Page 11: BİLDİRİLER - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D179439/2008/2008_ERBAYM.pdf · lıp çogaltma imkanı veren bir teknikti. (Fotograf sanatının yaygınlaşması ile Üs küdar ve

ÜSKÜDAR PANAROMASININ SANATÇI YORUMLARIYLA iLiŞKiLENDiRiLMESi

sını ve yozlaşan kişilik yapılarını (Bilıruz Bey karakteri ile) bize yansıtmakta­dır. Eser Servet-i Fünun dergisi'nde yayınlanmıştır. İçinde 12 adet çizim vardır. Romandaki çizimler ressam Halil Paşa'ya ve Diran adlı bir şahsa aittir. Kitapta­ki çizimler dış alan resimleri Üsküdar, Kadıköy, Fener, Göksu resimleridir. Re­simler Üsküdar ve çevresindeki bazı mekanların XVITI. yüzyılın ikinci yarısın­daki durumlarını dogrulukla anlatmaktadır.Bunlar şelıircilik, sanat tarihi açısın­dan önemli bilgi taşıyan belgelerdir.9

C. Müzisyenler

XVITI. ve XIX. yüzyıl sanatçılar arasında sanat dallarında tam ayrım söz konusu olmadıgı için şili, bestekar, tanburi, müezzin tanımlaması sesi güzel olan her birey için kullanılmıştır. Bestekar Hacı Faik Bey (1309-1891), Hüseyin Halid Bey (1853-1920), YusufDag­seven (1871-1945) müezzin ve bestekardır. İbrahim Aga'nın da besteleri bulun­maktadır. Üsküdarlı Müzisyen Divan şairleri, Besteci şililer Talib, Abdi, Şermi, Reşid, Rı­fat Üsküdar da yetişen müzisyenler sayı bakımından önemli bir yere sahiptirler. Mehmed Muhyiddin Efendi şili ve bestekardır. Üsküdarlı Ahmet Talat 18;>8 müzisyen, şili gazelleri, toplumsal şiirleri zarif tarifleri ile ünlüdür. Mustafa Ta­bii, padişalıın müzisyeni, şili söyledigi kasidelerle ünlüdür. Üsküdarlı İbrahim Hakkı, XVITI-XIX. yüzyılda yaşamış divan şiliidir, kaside vegazel tarzındaki şi­irleri ile ünlüdür. Üsküdar Musiki Cemiyeti, Cumhuriyet Dönemi'nde kurulan önemli bir sivil toplum örgütüdür. 1918 yılında ordu mensuplarından Albay Hacı Reşit Bey og­lu Ata Bey tarafından kurulmuştu.1923 yılında Üsküdar Musiki Cemiyeti adını aldı.Bu kurum müzisyenlerin yetişmesine imkan saglamıştır. Şevket Bey (1894/1972) bestekar neyzen, keman, piyano, ud ve kemankeştir. Emin Ongan Üsküdarlı Musiki Cemiyeti temsilcisi, Halid Lemi Atlı, Rauf Yekta Bey, Fehmi Tokay, Neveser Kökdeş, Selahattin Pınar, Niyazi Sayın, Arif Sami Toker müzis­yen sanatçılar, Üsküdarlı İbrahim Hakkı Bey, Ahmet Talak (1858), Tezhipçi Ali, Mustafa Zekayi Efendi, Ahmed Remzi Dede, Melek Celal Sofu Üsküdarlı ve Üsküdar da oturmuş bazı sanatçılardır.(9) Atatürk Dönemi'nde Üsküdar Halkevinde Güzel Sanatlar Şubesi, 1935 yılında 12 konser, çok sayıda resim sergileri, kermes, caz, banda, klasik müzik konser­leri gerçekleştirmiştir. Yukarıda adı Müstakil Ressamlar ve heykeltraşlar Birligi üyeleri'de Üsküdar konulu resimler yapmışlardır, Üsküdar Musiki Gerniyeti'nin ve Halkevleri'nin sanat şubelerinin Üsküdar'daki kültür hayatına katkıları da in­kar edilemez.ıo

97

Page 12: BİLDİRİLER - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D179439/2008/2008_ERBAYM.pdf · lıp çogaltma imkanı veren bir teknikti. (Fotograf sanatının yaygınlaşması ile Üs küdar ve

98

ÜSKÜDAR SEMPOZYUMU V

III. Sonuç ve Değerlendirme

Üsküdar, Bizans döneminde altın şehir diye anılırdı. Gerçekten de mimari yapı­ları, askeri seferlerin hareket noktası olması açısından, zamanın egitimini sag­layan medreseleri, alış verişe imkan saglayan çarşıları, mesirelik toplanma yer­leri, şehit mezarları ile gerçekten de bizler için de altın degerinde bir semttir. Ahmet Harndi Tanpınar, İstanbul'u tanırnaclıkça kendimizi bulamayız diyor. Kendimizi bulmak, kentimizi anlamak ve anlayınca da sevmekle mümkün olur.Üsküdar'ı bilmek, gezmek, tanımak, sahip çıkınakla mümkündür. Bu yüz­den cografyasını, tarihini korumak, tanımak ve tanıtmak, İstanbullular için hem ulusal hem de evrensel sorumluluktur.

DİPNOTLAR

1 Auguste Boppe, 18. Yüzyıl Boğaziçi Ressamlan (çev. Nevin Yücel, Celbiş), İstanbul1998. Ayrıca Hasan Boy­nukara, "15-16. YüZyıl Yabancı Seyahatnamelerde Üsküdar", Üsküdar Sempozyumu Bildirileri, 12-13 Mart 2004, II. 2 İ.H.Konyalı, Üsküdar Tarihi, I, I-II. Ayrıca Gül Sarıdikmen Abraz, "Gravür ve Resinılerle Üsküdar Çeşme ve Sebillerine Bakış", I-II Üsküdar Sempozyumu Bildirilen, 23-25 Mayıs 2003, I. 3 Mutlu Erbay, "Ressam Van Mour'un Tablolarında Hallandalı Elçi Cornelis Calcoen", Türkiye'de Sanat Plas­tik Sanatlar Dergisi, sy. 38, Mart- Nisan 1999. 4 Ahmed Yüksel Özeınre, "Çocukluğumun Üsküdar'ını Özlüyorunı", Kültür, sy. 6, Bahar 2007. 5 Mehmet Üstünipek, "Üsküdarlı Ressanı Şeker Ahmet Paşa ve Türk Resmindeki Yeri", HI Üsküdar Sempoz­yumu Bildirilen, 23-25 Mayıs 2003, I. 6 Mehmet Üstünipek, "Türk Resminde Kız Kulesi, Salacak Görünümleri", I- II Üsküdar Sempozyumu Bildiri­leri, 12-13 Mart 2004, II. 7 Semavi Eyice, "İstanbul Tarihçileri ve Eserleri", Kültür, sy. 6, Bahar 2007. 8 'M. Uğur Derman, "Hezarfen Hattat Üsküdarlı Necmeddin Okyay", I-II Üsküdar Sempozyumu Bildirilen, 23-25 Mayıs 2003, I, 182-192. 9 Recep Duymaz, "Araba Sevdası Romanındaki Üsküdar Manzaralar", Üsküdar Sempozyumu Bildirilen, 2004, s. 197. 10 Orhan Özacun, "Atatürk Dönemi Halkevleri Faaliyetleri", 12-14 Mart 2004, I- II Üsküdar Sempozyumu Bil­dirileri, II.