Ara1002

237
T.C. ANADOLU ÜN‹VERS‹TES‹ YAYINI NO: 2081 AÇIKÖ/RET‹M FAKÜLTES‹ YAYINI NO: 1115 Anadolu Üniversitesi ‹lâhiyat Önlisans Program› ARAPÇA-II Editör Doç.Dr. Ahmet BOSTANCI Yazarlar Doç.Dr. Abdurrahman ÖZDEM‹R (Ünite 1, 8) Doç.Dr. Ahmet BOSTANCI (Ünite 2, 5) Doç.Dr. Dursun HAZER (Ünite 9, 10) Yrd.Doç.Dr. fiahabettin ERGÜVEN (Ünite 3, 4) Dr. Hüseyin GÜNDAY (Ünite 6, 7) ANADOLU ÜN‹VERS‹TES‹

description

 

Transcript of Ara1002

Page 1: Ara1002

T.C. ANADOLU ÜN‹VERS‹TES‹ YAYINI NO: 2081

AÇIKÖ⁄RET‹M FAKÜLTES‹ YAYINI NO: 1115

Anadolu Üniversitesi‹lâhiyat Önlisans Program›

ARAPÇA-II

EditörDoç.Dr. Ahmet BOSTANCI

YazarlarDoç.Dr. Abdurrahman ÖZDEM‹R (Ünite 1, 8)

Doç.Dr. Ahmet BOSTANCI (Ünite 2, 5)Doç.Dr. Dursun HAZER (Ünite 9, 10)

Yrd.Doç.Dr. fiahabettin ERGÜVEN (Ünite 3, 4)Dr. Hüseyin GÜNDAY (Ünite 6, 7)

ANADOLU ÜN‹VERS‹TES‹

Page 2: Ara1002

Bu kitab›n bas›m, yay›m ve sat›fl haklar› Anadolu Üniversitesine aittir.“Uzaktan Ö¤retim” tekni¤ine uygun olarak haz›rlanan bu kitab›n bütün haklar› sakl›d›r.

‹lgili kurulufltan izin almadan kitab›n tümü ya da bölümleri mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik kay›tveya baflka flekillerde ço¤alt›lamaz, bas›lamaz ve da¤›t›lamaz.

Copyright © 2010 by Anadolu UniversityAll rights reserved

No part of this book may be reproduced or stored in a retrieval system, or transmittedin any form or by any means mechanical, electronic, photocopy, magnetic, tape or otherwise, without

permission in writing from the University.

Genel Akademik KoordinatörlerProf.Dr. ‹brahim Hatibo¤lu (Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi)

Prof.Dr. Ali Erbafl (Sakarya Üniversitesi)

Program KoordinatörüDoç.Dr. Cemil Ulukan

Uzaktan Ö¤retim Tasar›m BirimiGenel KoordinatörProf.Dr. Levend K›l›ç

Genel Koordinatör Yard›mc›s›Ö¤retim Tasar›mc›s›

Doç.Dr. Müjgan Bozkaya

Ö¤retim Tasar›mc›s› Yard›mc›lar›Arfl.Gör. Mehmet F›rat

Arfl.Gör. Nur Özer

Grafik Tasar›m YönetmenleriProf. Tevfik Fikret Uçar

Ö¤r.Gör. Cemalettin Y›ld›z

Ölçme De¤erlendirme SorumlusuÖ¤r.Gör. fiennur Arslan

Kitap Koordinasyon BirimiDoç.Dr. Feyyaz BodurUzm. Nermin Özgür

Kapak DüzeniProf. Tevfik Fikret Uçar

DizgiAç›kö¤retim Fakültesi Dizgi Ekibi

Arapça-II

ISBN 978-975-06-0764-6

3. Bask›

Bu kitap ANADOLU ÜN‹VERS‹TES‹ Web-Ofset Tesislerinde 70.000 adet bas›lm›flt›r.ESK‹fiEH‹R, Ocak 2013

Page 3: Ara1002

 

 

iii

İÇİNDEKİLER

Ünite 1: Türeyiş Yönünden İsimler األمساء من حيث االشتقاق ………………… 2

Ünite 2: Sahih Fiillerin Çekimleri تصريف األفعال الصحيحة ………………… 26

Ünite 3: Fiillerde İ‘râb إعراب األفـعال ……………………………………… 50

Ünite 4: Beş İsim ve İ‘râbı األمساء اخلمسة وإعرابـها …………………………… 74

Ünite 5: Zamirler الضمائر ………………………………………………… 96

Ünite 6: Soru Edatları أدوات االستفهام ………………………………………120

Ünite 7: İşâret İsimleri أمساء اإلشارة ………………………………………144

Ünite 8: Haberin Öne Geçmesi تـقدم اخلرب على المبتدأ ………………………168

Ünite 9: İnne ve Benzerleri إن وأخواتـها ……………………………………190

Ünite 10: Kâne ve Benzerleri كان وأخواتـها …………………………………210

Page 4: Ara1002

 

 

iv

Page 5: Ara1002

 

 

v

ÖNSÖZ

Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi İlahiyat Önlisans Programı öğrencileri için hazırlanmış olan bu kitap toplam dört kitaptan oluşan Arapça kitapları serisinin ikincisini teşkil etmektedir.

Birinci kitapta olduğu gibi bu kitapta da her bir ünitede konunun genel olarak tanıtıldığı giriş bölümünden sonra ünitede konusuyla alakalı çok sayıda örnek içeren bir Arapça Okuma Parçası yer almaktadır. Akabinde parça ile alakalı alıştırmalara “Metni Kavrama Alıştırmaları” başlığı altında yer verilmektedir. Bu bölümdeki alıştırmaların her bir ünitede standart olması sağlanmıştır ve bunlarla öğrencilerin metni anlama düzeylerinin ölçülmesi ve geliştirilmesi ayrıca kelime hazinelerinin arttırılması hedeflenmektedir.

Okuma Parçasının hemen ardından dilbilgisi konusunun anlatımına geçilmektedir. Bu bölümlerde konuların mümkün olduğu oranda basitleştirilerek ve Türkçe çevirilerine de yer verilen çok sayıda örnekle pekiştirilerek anlatılmasına özen gösterilmiştir. Eğer anlatılan dilbilgisi kuralının Türkçemizde karşılığı varsa ona da temas edilmiş, Arapça orijinal dilbilgisi terimleri söylenmekle birlikte Türkçe dilbilgisi anlatımında kullanılan terimlere de parantez içlerinde yer verilerek anlaşılmalarının kolaylaştırılmasına gayret edilmiştir.

Bu kısmın hemen peşinden konuyla ilgili değişik örnekler içeren alıştırmalara yer verilmiştir. Dil öğrenirken önemli olan gramer kurallarını anlatabilmek değil karşılaşılan değişik tür örnekler üzerinde uygulayabilmektir. Alıştırmaların nitelik ve nicelikleri bu amaca hizmet edecek şekilde düzenlenmiştir. Bu bölümdeki alıştırmaların türleri ele alınan konuya göre üniteden üniteye farklılık arz etmektedir. Ancak her bir ünitede en sona Türkçeden Arapçaya çeviri alıştırması konulmuş bulunmaktadır.

Alıştırmaların ardından ünitede geçen bazı kelime ve ifadelerin Türkçe karşılıklarının yer aldığı “Kelimeler ve Deyimler” bölümü, konunun özeti, beş adet test sorusundan oluşan “Kendimizi Sınayalım” soruları ve yanıt anahtarı, metin içerisine yer alan Sıra Sizde sorularının yanıtlarının bulunduğu “Sıra Sizde Yanıt Anahtarı” yer almaktadır. Son olarak da Ünite hazırlanırken istifade edilen kaynaklar “Yararlanılan Kaynaklar” başlığı altında sıralanmaktadır.

Kitaptan yeterli ölçüde yararlanabilmek için;

Her bir ünitenin okuma parçasının birkaç kez mümkünse sesli olarak okunması ve peşinden “Kelimeler ve Deyimler” bölümü ve sözlüklerden

Page 6: Ara1002

 

 

vi

yararlanılarak Türkçeye çevrilmeye çalışılması, ardından Metni Kavrama Alıştırmalarının dikkatli bir şekilde çözülerek metni kavrama düzeyinin ölçülmesi ve geliştirilmesi,

Dilbilgisi bölümünün dikkatli bir şekilde okunması, örneklerin mümkünse yazarak tekrarlanması, benzer örnekler oluşturulmaya çalışılması, ihtiyaç duyuluyorsa metin içerisinde kaynak gösterilen Türkçe yazılmış gramer kitaplarına müracaat edilmesi,

Dilbilgisi ile ilgili her bir alıştırmanın çözülmesi, gerekli durumlarda Sıra Sizde alıştırmalarında yer alan benzer sorulardan yararlanılması, Türkçeden Arapçaya çevirilerin özenli bir şekilde yapılması,

Kendimizi Sınayalım kısmındaki test sorularının dikkatli bir şekilde cevaplandırılması, cevapların kontrolü ve yanlış cevaplar için cevap anahtarı kısmındaki yönlendirmeler doğrultusunda ilgili konuların yeniden okunması son derece yararlı olacaktır.

Kitabın hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkürü borç bilir, bütün öğrencilere başarılar dileriz.

Doç. Dr. Ahmet BOSTANCI (Editör)

Page 7: Ara1002

 

 

1

Page 8: Ara1002

 

 

2

 

Amaçlarımız

Bu üniteyi tamamladıktan sonra;

• Arapça isimleri türeyiş yönünden sınıflandırabilecek,

• Türemiş isimleri kendi aralarında kategorize edebilecek,

• Fiilden isim türetebilecek,

• İsimden isim türetebilecek,

• Türemiş kelimelerin kökenine inebileceksiniz.  

Anahtar Kavramlar

• Câmid

• Müştak

• İsm-i fâil

• İsm-i mef‘ûl

• Sıfat-ı müşebbehe  

Öneriler

Bu üniteyi daha iyi kavrayabilmek için okumaya başlamadan önce;

• Türkçedeki sıfat, etken ve edilgen ortaç ile kullanımları hakkında araştırma yapınız.

• M. Meral Çörtü’nün Arapça Dilbilgisi Sarf adlı kitabından İsm-i Fâil, İsm-i Mef‘ûl, Sıfat-ı Müşebbehe, İsm-i Mekân, İsm-i Zaman, Mimli Mastar, İsm-i Âlet, Mübalağa Sıygası, İsm-i Tafdîl, İsm-i Tasğîr, İsm-i Mansûb konularını okuyunuz.

Page 9: Ara1002

 

 

3

GİRİŞ

Arapçada isimler türeyiş yönünden ikiye ayrılır. Biçim olarak özgün olup başka bir kelimeden türememiş bulunanlara câmid, bunun tam tersine biçimsel anlamda bir orijinalliğe sahip olmayıp başka bir kelimeden türeyenlere ise müştak adı verilir.

Bir ismin câmid olduğunu bilebilmek, ancak müştak olmadığını tespitle mümkündür. O nedenle daha ziyade müştak isimler, kalıpları ve türetim yolları ünitemizin eksenini teşkil edecektir.

Arapça türemiş isimler ism-i fâil, ism-i mef‘ûl, sıfat-ı müşebbehe, ism-i zaman, ism-i mekân, mimli masdar, ism-i âlet, ism-i tafdîl, ism-i tasgîr, ism-i mensûb olarak sıralanabilir. Bu ünite kapsamında adı geçen isim formlarının türetiliş yolları ile dikey ve yatay çekimleri üzerinde durulacak, anlam içerikleri hakkında bilgi verilecektir.

Konular ele alınırken Türkçe dilbilgisindeki sıfat, etken ve edilgen sıfat fiil ile isimlerde büyültme ve küçültme meseleleri ile ilinti kurularak zihinlerin daha bir berraklığa kavuşması sağlanacaktır.

Türkçe dilbilgisinde sıfat, sıfat fiil, büyültme ve küçültme isimlerinin kullanımına ilişkin bilgi almak için www.turkceciler.com adresine başvurabilirsiniz.

OKUMA PARÇASI

أسرة الفالح حسني

حسني فالح يعيش يف القرية، وله بضعة حقول صغرية كل يـوم خيرج إىل حقل من حقوله راكبا محاره، . ويـعمل فيه نشيطا، راجيا فضل ويـ. ربه عترب نـفسه أسعد الناس ألنه يعيش يف مكان حمبب إليه ، ويـقوم بعمل

يـرغب فيه ال يـبايل . احلياةب الرائعة يف المدينة، ويـفضل تـغاريد الطيور على أصوات المنبه، وضوضاء السيارات روائح الورود واألزهار أحب إليه من روائح الغازات اخلارجة من عوادم السيارات. .

وله أسرة متكونة من زوجة وابـنـني وبنت، يـتمسكون ببـعضهم بـعضا رغ. م تـعلقه باألرض الموروثة من آبائه، مل جيرب أوالده على البـقاء يف هذه القرية، وتـركهم أحرارا يف اختيار املهنة اليت ميتهنونـها ، والمكان الذي

Türeyiş Yönünden İsimler

األمساء م ن حيث االشتقاق

Page 10: Ara1002

 

 

4

يعيشون فيه كان مكتفيا. باشرت ك زوجته يف حياته المتـواضعة، وال يـرى لديه حقا أن جيعل سائر أفـراد األسرة ا على نـفس األسلوب للمعيشة .

وابـنه األكبـر خليل فضل الدراسة على الفالحة، وأكمل در استه العليا يف كلية احلقوق بـعد احلصول على . الشهادة استأجر شقة لتكون مكتبا له، وشرع يـعمل حماميا، فازداد شهرة وماال وصار رجال غنيا ومعروفا .

ولكن مل يـنس أفـراد أسر ته، وأهل قـريته، والبحيـرة اليت يسبح فيها مع أصدقائه، والمحراث الذي جيره الثـوران ،والمرعى الذي يـرعى فيه البـقرات واألغنام كلما. أتيح له الفرصة يـلق نـفسه فيهم و يـقض أروع أوقاته بـيـنـهم .

وبنته خدجية قصدت قصد أخيها األكرب يف اختيار طراز احلياة، وفضلت هي األخرى الدراسة، خترجت من كلية االهليات وأخذت تـعمل مدرسة يف. ثانوية األئمة واخلطباء كانت تـعلم التالميذ والتـلميذات القرآن، .

والعربية، والتـفسري، واحلديث، والعلوم اإلسالمية األخرى وهي سعيدة أيضا مبهنتها هذه، . وفخورة ا، ب أسر وم تمسكة بأهل وأرض قـريتها .

وأما ابـنه األصغر حقي فـفضل البـقاء مع أبـويه يف القرية، وامتـهن الزراعة مثل أبيه باإلضافة إىل اشتغاله بالتجارة وكثـر لدي. ه المزروعات، والمحصوالت، واألغنام، والبـقرات، فـباعها وازداد ماال كما ازداد شكرا .

ألن الشكر كان أول ما تـعلم من أبـويهه .

وزوجته هاجر كرست عمرها على زوجها وأوالده وكان من أعظم دواعي السرور و. ا السعادة عندها أن تـرى وجوههم مبتسمة ويـؤلمه. إيالما شديدا أن حتس فيهم باحلزن والكآبة ا وهي مسرورة إن كانوا مسرورين، .

وحمزونة إن كان وا حمزونني وهي ممتثلة قـول النيب . سيد القوم خادمهم: ")ص( ."

وها هي قصة أسرة الفالح حسني، وهي أسرة سعيدة وشاكرة يف السراء والضراء أدام اهللا سعادتـهم . وأبـقى المو دة بـيـنـهم، وأطال أعمارهم .

Metni Kavrama Alıştırmaları

1. Aşağıdaki soruları yukarıdaki okuma parçasına göre cevaplandırınız.

ما مهنة حسني، وكيف يـقضي يـومه؟ .1 كيف .2 عتربيـ نـفسه ولماذا؟ هل يـبايل .3 احليب الرائعةاة يف المدينة ولماذا؟

ما عدد أفـراد أسرته، وم .4 ا موقف أحد م من اآلخر؟ه هل أجبـر أوالده على اختيار نـفس األسلوب يف احلياة ولماذا؟ .5

ماذا فضل ابـنه األكبـر خليل؟ .6

أين أكمل دراسته وماذا أصبح؟ .7

أي مهنة .8 اختارت بنته خدجية؟

ما اسم ابنه األصغر؟ ماذا فضل يف احلياة؟ .9

ما اسم زوجته وما وصفها المميـز؟ .10

Page 11: Ara1002

 

 

5

2. Altı çizili kelimelerin eş anlamlılarını parantez içindeki kelimelerin arasından seçiniz.

( طريقة، يـرم، ممتطيا، ثريا، رجح ، يضطر، نذر، زمالء، أسلوب، يـ عد )

كل .1 يـوم خيرج حقل إىل من حقوله راكبا محاره . يـعترب .2 نـفسه أسعد .الناس

جيرب مل .3 أوالده البـقاء على هذه يف القرية .

وال .4 يـرى لديه حقا أن جيعل سائر أفـراد األسرة نـفس على األسلوب للمعيشة .

ازداد .5 شهرة وماال وصار رجال ومعروفا غنيا .

يـنس مل ولكن .6 أفـراد أسرته، وأهل قـريته، والبحيـرة يسبح اليت مع فيها أصدقائ .ه

كلما .7 أتيح له الفرصة يـلق نـفسه فيهم ويـقض أروع أوقاته بـيـنـهم .

وبنته .8 خدجية قصدت قصد أخيها األكرب اختيار يف طراز احلياة .

ابـنه وأما .9 األصغر حقي فضلفـ البـقاء مع أبـويه القرية يف .

وزوجته .10 هاجر كرست عمرها زوجها على وأوالدها . 3. Altı çizili kelimelerin zıt anlamlılarını parantez içindeki kelimelerin

arasından seçiniz.

فـناء، مستحية، مقصورين، خامدة، عبوسا، قانطا، قصر، جمتنبة، أشقى، يـتذكر) )

كل .1 يـوم خيرج حقل إىل من حقوله راكبا محاره، ويـعمل فيه نشيطا، راجي فضل ا .ربه

يـعترب .2 نـفسه أسعد ألنه الناس يعيش مكان يف حمبب إليه .

يـبايل ال .3 باحلياة الرائعة المدينة يف .

جيرب مل .4 أوالده البـقاء على هذه يف القرية .

وتـركهم .5 أحرارا اختيار يف املهنة اليت ميتهنونـها .

يـنسولكن مل .6 أفـراد أسرته، وأهل قـريته؟ وهي سعيدة أيضا مبهنتها هذه، .7 وفخورة ا بأسر .

وكان من أعظم دواعي السرور و .8 السعادة عندها أن تـر ى وجوههم مبتسمة .

وهي .9 ممتثلة قـول النيب سيد القوم خادمهم: ")ص( ."

أدام اهللا سعادتـهم وأبـقى المودة بـيـنـهم، و .10 أطال أعمارهم . 4. Altı Çizili Kelimelerin müfretlerini (tekillerini) bulunuz.

حسني فالح يعيش يف القرية، وله بضعة .1 حقول صغرية .

ويـفضل .2 تـغاريد الطيور على أصوات المنبه، وضوضاء السيارات .

روائح .3 الورود األزهار و أحب إليه من روائح الغازات اخلارج ة من عوادم السيارات .

رغم تـعلقه باألرض الموروثة من .4 آبائ ه، مل جيرب أوالد ه على البـقاء يف هذه القرية .

Page 12: Ara1002

 

 

6

وتـركهم .5 أحرارا يف اختيار املهنة اليت ميتهنونـها ، والمكان الذ ي يعيشون فيه .

وال يـرى لديه حقا أن جيعل سائر .6 أفـراد األسرة على نـفس األسلوب للمعيشة .

ولكن مل يـنس المرعى الذي يـرعى فيه .7 البـقرات األغنام و .

كلما .8 أتيح له الفرصة يـلق نـفسه فيهم ويـقض أروع أوقات ه بـيـنـهم . 5. Altı çizili kelimelerin cemilerini (çoğullarını) bulunuz.

كل .1 يـوم خيرج حقل إىل من حقوله راكبا محار ويـعمل ه، فيه نشيطا .

يـعترب .2 نـفس أسعد ه يعيش نهأل الناس مكان يف حمبب إليه ويـقوم ، بعمل يـرغب فيه .

وله .3 أسرة متكونة من زوجة وابـنـني وبنت يـتمسكون ببـعضهم بـعضا ، .

وتـركهم .4 أحرارا اختيار يف املهنة اليت ميتهنونـ والمكان ،ها الذي يعيشون فيه .

وال .5 يـرى لديه حقا أن جيعل سائر أفـراد األسرة نـفس على األسلوب للمعيشة .

بـعد .6 احلصول الشهادة على استأجر شقة لتكون مكتبا له .

وشرع .7 يـعمل حماميا، فازداد شهرة ماالو وصار رجال ومعروفا غنيا .

وهي .8 سعيدة أيضا هنتمب هذه، ها فخورة ا، بأسر ومتمسكة أهلب أرضو قـريتها . 6. Aşağıda verilen Arapça cümlelerin en yakın Türkçe karşılıklarını

seçiniz.

وكان ( يـعترب نـفسه أسعد الناس ألنه يـقوم بعمل يـرغب فيه .(

a. Sevdiği bir işle uğraştığından kendini insanların en mutlusu sayıyordu.

b. Sevilen bir işle meşgul olmak insanı en mutlu kılar.

c. O insanların en mutlusu, çünkü sevdiği işi yapıyor.

d. Sevdiğin işi yapıyorsan insanların en mutlusu sensin.

e. Sevilen bir işle meşgul olduğu için insanların en bahtiyarı idi.

ال يـبايل ( احلياةب الرائعة يف المدينة، ويـفضل تـغاريد الطي ور على أصوات المنبه، وضوضاء السيارات .( a. Şehrin parlak yaşantısında kanmadı, kuş seslerini korna seslerine ve

taşıtların gürültüsüne tercih etti.

b. Şehrin parlak yaşantısına aldırmaz, kuş cıvıltılarını korna seslerine ve taşıtların gürültüsüne yeğ tutar.

c. Şehirdeki parlak yaşantı onu ilgilendirmez, kuş cıvıltılarını korna seslerine tercih eder, taşıt gürültülerine de.

d. Şehirdeki parlak yaşantı onu ilgilendirmez, kuş cıvıltılarına korna sesleri ve taşıt gürültülerini tercih eder.

e. Şehirdeki şaşaalı hayata aldırmaz, kuş cıvıltıları ile gönlünü avutur, korna sesleri ve taşıt gürültüsünden uzak durur.

Page 13: Ara1002

 

 

7

DİLBİLGİSİ

TÜREYİŞ YÖNÜNDEN İSİMLER

Arapçada isimler, türemişlik bakımından ikiye ayrılır.

1. Câmid İsimler: Konulduğu özgün biçimini koruyan ve başka bir kelimeden türememiş olan isimlere bu ad verilir.

Sözgelimi ماء، شجرة، فـرع، أرض، عني isimleri biçimsel yönden özgün, yani başka bir kelimeden türememiş câmid isimlerden birkaçıdır.

2. Müştak İsimler: Konuluş itibariyle özgün olmayıp, başka bir kelimeden türetilen isimlere bu ad verilir.

Sözgelimi جملس، كاتب، نادر، معلم، مستـهلك kelimeleri özü itibariyle özgün olmayıp, başka bir kelimeden türetilmiş müştak isimlerden birkaçıdır.

Fiilin zamandan bağımsız biçimi olan mastar, Arap dilbilimcilerin çoğunluğuna göre asıl, o kökten gelen fiil ve isimler ise müştaktır.

Câmid ismin müsennâ ve cemi biçimleri de câmid sayılır. Bir başka deyişle bir ismi müsennâ veya cemi kılmak onu câmid olmaktan çıkarmaz. Aşağıdaki cümlelerde altı çizili isimleri türeyiş yönünden sınıflandırınız.

يعيش .1 السمك الماء يف .

تطايـر .2 العصافري بـني األغصان .

هزم .3 المجاهدون الكفار ، وطردوهم من األراضي المحتـلة .

Câmid isimleri tespit için konulmuş belirli kural ya da kurallar bütünü mevcut değildir. Onlar ancak, müştak isimler hakkında netleşmiş bir zihin tarafından “diğerleri” biçiminde bir sınıflandırmaya konu olabilir. Dolayısıyla bu ünite kapsamında daha ziyade müştak isimler, kalıpları ve türeyiş biçimleri üzerinde durulacaktır.

MÜŞTAK (TÜREMİŞ) İSMİN ÇEŞİTLERİ

Müştak isimler Arapçada türedikleri kelimeler bazında ikiye ayrılırlar. Fiilden Türeyen İsimler

“İsm-i fâil”, İsm-i mef‘ûl, “Sıfat-ı müşebbehe”, “İsm-i zaman, ism-i mekân”, “Mimli mastar”, “İsm-i âlet”, “Mübâlağa siygası” ve “İsm-i tafdîl” olmak üzere toplam sekiz çeşittir.

1. İsm-i fâil: Fiilden türeyen, fiilin ifade ettiği işi yapan, etken sıfat-fiile “ism-i fâil” denir.

Page 14: Ara1002

 

 

8

Söz gelimi sırasıyla “Yazdı, denetledi, örtündü” anlamlarına gelen “ كتب ,فـتش تستـر, ” fiillerinin ism-i fâilleri aynı sırayla “yazan, denetleyen, örtünen”

anlamındaki “ كاتب مفتش, متسرت, ” kelimeleridir.

a. Yapılışı

1. Sülâsî (Üç harfli) fiillerde  ( كتب كاتب؛ ← نصر ناصر؛ ← جذب اذبج ← ) örneklerinde olduğu gibi فاعل  vezninde gelir.

2. Dört veya daha fazla harften oluşan fiillerde (rubâî mücerredler ile mezîd fiillerde) muzâri fiilin ma‘lûmunun (etgen formunun) muzâraât harfi atılır, yerine zammeli bir mim getirilir. Sondan bir önceki harfin harekesi kesra değilse kesra yapılır.

Örnek: ( حدث حيدث ← حمدث ← جاهد ؛ هدجيا ← جماهد ← تـفكر ؛ يـتـفكر ← ← متـفكر ) Aşağıdaki fiillerden ism-i fâil türetiniz.

بـلغ، ثـقب، مجع، علم يـعلم،- أكرم يكرم،- شاهد يشاهد،- تكلم يـتكلم،- تشابه يـتشابه،- احتـرص حيرتص،- استـهلك يستـهلك،- تـرجم يـتـرجم-

b. Çekimi

Sülâsî (üç harfli) fiillerden türemiş ism-i fâiller aşağıdaki gibi çekilir.

Cemi (Çoğul) Müsennâ (İkil) Müfred (Tekil) كاتبون كتاب/ كتب/ كتبة/

yazanlar (çoğul) كاتبان

yazanlar (ikil) كاتب

yazan

Müzekker (eril)

كاتبات كواتب/ yazanlar (çoğul)

كاتبتان yazanlar (ikil)

كاتبة yazan

Müennes (dişil)

Dört veya daha fazla harfli fiillerden türemiş ism-i fâiller ise şu şekilde

çekilir:

Cemi (Çoğul) Müsennâ (İkil) Müfred (Tekil) معلمون

öğretenler (çoğul) معلمان

öğretenler (ikil) معلم

öğreten

Müzekker (eril)

معلمات öğretenler (çoğul)

معلمتان öğretenler (ikil)

معلمة öğreten

Müennes (dişil)

2. İsm-i mef‘ûl: Fiilden türeyen fiilin ifade ettiği işten etkilenen, edilgen sıfat-fiile “ism-i mef‘ûl” denir.

Söz gelimi sırasıyla “Yazdı, denetledi, örtündü” anlamlarına gelen “ كت , بفـتش تستـر ، ” fiillerinin ism-i mef‘ûlleri aynı sırayla “yazılan, denetlenen,

örtünülen” anlamındaki “ مكتوب مفتش ، متسرت ، ” kelimeleridir.

a. Yapılışı

1. Sülâsî (Üç harfli) fiillerde ( كتب مكتوب؛ ← نصر منصور؛ ← جذب ذوبجم ← ) örneklerinde olduğu gibi مفعول vezninde gelir.

Page 15: Ara1002

 

 

9

2. Dört veya daha fazla harften oluşan fiillerde (rubâî mücerredler ile mezîd fiillerde) muzâri fiilin ma‘lûmunun (etgen formunun) muzâraât harfi atılır, yerine zammeli bir mim getirilir. Sondan bir önceki harfin harekesi fetha değilse fetha yapılır.

Örnek: ( حدث حيدث ← حمدث؛ ← جاهد جياهد ← جماهد؛ ← تـفكر يـتـفكر ← ← متـفكر )

Aşağıdaki fiillerden ism-i mef‘ûl türetiniz.

بـلغ، ثـقب، مجع، علم يـعلم،- أكر يكرم،-م شاهد يشاهد،- تكلم يـتكلم،- تشابه يـتشابه،- احتـرص حيرتص،- استـهلك يستـهلك،- تـرجم يـتـرجم-

b. Çekimi

Sülâsî (üç harfli) fiillerden türemiş ism-i mef‘ûl aşağıdaki gibi çekilir.

Cemi (Çoğul) Müsennâ (İkil) Müfred (Tekil) مكتوبون مكاتب /

Yazılanlar (çoğul) مكتوبان

yazılanlar (ikil) مكتوب

yazılan

Müzekker (eril)

مكتوبات Yazılanlar (çoğul)

مكتوبـتان yazılanlar (ikil)

مكتوبة yazılan

Müennes (dişil)

Dört veya daha fazla harfli fiillerden türemiş ism-i mef‘ûller ise şu şekilde

çekilir:

Cemi (Çoğul) Tesniye (İkil) Müfred (Tekil) معلمون

Öğretilenler (çoğul) معلمان

öğretilenler (ikil)

معلم Öğretilen

Müzekker (eril)

معلمات öğretilenler (çoğul)

معلمتان öğretilenler

(ikil)

معلمة Öğretilen

Müennes (dişil)

3. Sıfat-ı müşebbehe: İsm-i fâil türünden olup, türediği fiilin ifade ettiği güzellik, çirkinlik, sakatlık ve kusurluluk gibi sıfatlarda ve bazı duygularda devamlılık ifade eden müştak (türemiş) bir kelimedir. Genellikle lâzım (geçişsiz) fiillerden yapılırlar. Türetilen bu kelime formlarına “ism-i fâile benzeyen sıfat” anlamında “es-sıfatu’l-müşebbehe bi’smi’l-fâil” veya kısaca “es-sıfatu’l-müşebbehe” adı verilir.

a. Kalıpları

Sıfat-ı müşebbeheler, dört veya daha fazla harften müteşekkil fiillerden ism-i fâil kalıbında elde edilirken, ek almamış üç harfli (sülâsî mücerred) fiillerden birçok kalıpta türetilir.

Aşağıdaki tabloda başlıca sıfat-ı müşebbehe kalıplarını örnekleri, anlamları ve türediği fiillerle birlikte görmektesiniz:

Page 16: Ara1002

 

 

10

Türediği fiil Anlam Örnek Sıfat Kalıp

فسد Bozuk فاسد فاعل

سهل Kolay سهل فـعل

مر Acı مر فـعل

ند Denk ند فعل

خطئ Yanlış خطأ فـعل

ضجر Kızgın ضجر فعل

جنب Korkak جبان فـعال

شجع Cesur شجاع فـعال

كرم Cömert كرمي فعيل

محر Kırmızı (Müz.) أمحر أفـعل

محر Kırmızı (Müe.) محراء فـعالء

شبع Tok (Müz.) شبـعان فـعالن

شبع Tok (Müe.) شبـعى فـعلى

Sıfat-ı müşebbehe kalıpları semâî olup bir fiilin eğer varsa sıfat-ı müşebbehesinin hangi kalıpla yapılacağı tecrübe yoluyla veya sözlüklere bakılarak bilinebilir.

b. Çekimi

Aşağıdaki iki formu dışında kullanımı yaygın sıfat-ı müşebbeheler, normal ve düzenli bir çekime tabidir. O nedenle sıra dışı bir çekim formatına sahip aşağıdaki iki sıfat-ı müşebbehe kalıbına ait çekimleri vermekle yetiniyoruz.

Renk, engellilik ve şekil bildiren fiillerin sıfatları أفـعل vezninde gelir ve

aşağıdaki gibi çekilir:

Cemi (Çoğul) Müsennâ (İkil) Müfred (Tekil) عرج

Topallar (çoğul) أعرجان

topallar (ikil) أعرج topal

Müzekker (eril)

عرج عرج / واتا Topallar (çoğul)

عرجاوان topallar (ikil)

عرجاء topal

Müennes (dişil)

Bedenin iç isteklerini belirten fiillerin sıfatları فـعالن vezninde gelir ve

aşağıdaki gibi çekilir:

Page 17: Ara1002

 

 

11

Cemi (Çoğul) Müsennâ (İkil) Müfred (Tekil) شباع

Toklar (çoğul) شبـعانان

toklar (ikil) شبـعان Tok

Müzekker (eril)

شبـعيات شباع / Toklar (çoğul)

شبـعيان toklar (ikil)

شبـعى Tok

Müennes (dişil)

Aşağıdaki fiillerden sıfat-ı müşebbehe türetiniz. Gerekirse sözlüklerden yardım alınız.

كبـر، رخص، بطل، صفر، حدب، صعب، فشل، مرض، حال، انكسر، ضعف

4. İsm-i mekân/İsm-i zaman: Fiillerin yapılış yeri ve zamanını gösteren fiilden türemiş isimdir.

a. Kalıpları

Ek almamış üç harfli (sülâsî mücerred) fiillerden, ،مفعل مفعل vezinlerine nakledilerek türetilir. Misâl, ecvef-i yâî ve lafif-i mefrûk fiillerle diğer fiillerden muzâri kök ikinci harfinin harekesi kesra olanlar (مفعل ) vezninde/kalıbında, lefif-i makrûn, nâkıs ve ecvef-i vâvilerle diğer fiillerden muzâri kök ikinci harfinin harekesi fetha veya zamme olanlar (مفعل ) vezninde/kalıbında ism-i zaman ve ism-i mekan yapılırlar. İstisnâi olarak kural dışına çıkılan örnekler de mevcuttur.

Türediği fiil Anlam Örnek Kalıp

كتب Yazıhane مكتب مفعل

سكن Mesken مسكن "

عبد Mabet معبد "

رعى Otlak مرعى "

كان Mekan مكان "

سجد Mescit مسجد مفعل

لسج Meclis جملس "

نـزل Ev منزل "

بات Gece kalınan yer مبيت "

Bu kalıpların sonuna mübalağa (o işin o mekanda sıklıkla yapıldığını) ifade etmek amacıyla yuvarlak tâ getirilerek yapılan ism-i mekanlar da vardır: ( مدرسة، حمكمة، مذحب ة ) örneklerinde olduğu gibi.

b. Çekimi

Müzekker müennes ayrımı olmayan bu türemiş isim grubunun tüm kalıpları aşağıdaki gibi çekilir:

Page 18: Ara1002

 

 

12

Cemi (Çoğul) Müsennâ (İkil) Müfred (Tekil) مساكن

meskenler (çoğul) مسكنان

meskenler (ikil) مسكن

Mesken

Dört veya daha fazla harften oluşan fiillerin ism-i zaman, ism-i mekân siygaları onların ism-i mef‘ûl kalıplarıyla aynıdır.

Örnek: ( أخرج انطلق ؛خمرج ← منطلق ← اجتمع ؛ جمتمع ← )

Aşağıdaki fiillerden ism-i zaman, ism-i mekân türetiniz.

بـلغ، صنع، عمل، شغل، شعل، ركب، نطق، طعم، ذهب، سلك، لعب  

5. Mimli mastar: Diğer mastarlarda olduğu gibi zaman belirtmeksizin iş, oluş, eylem bildiren ve adından da anlaşılacağı üzere başında mim harfi bulunan mastarlardır.

Misâl ve lefif-i mafrûk fiillerin mimli mastarları (مفعل ) vezninde gelir. Diğer fiillerin mimli mastarları ise (مفعل ) vezninde türetilirler. (مصري، مرجع ) kelimeleri gibi kural dışına çıkan istisnaî örnekler de mevcuttur. Semâî olarak bu vezinlerin sonuna yuvarlak tâ eklenerek ( مفعلة، مفعلة ) kalıplarında türetilen mimli mastarlar da bulunmaktadır. ( مرمحة، مسألة، حمبة، مغفرة، موعظة، معرفة ) örneklerinde olduğu gibi.

Türediği fiil Anlam Örnek Kalıp

كتب Yazmak مكتب مف عل

لبس Giyinmek ملبس "

نام Uyumak منام "

مولد Doğmak ولد مفعل

وعد Vaat etmek موعد "

Dört veya daha fazla harften oluşan fiillerin (rubâî mücerred ve mezîd fiiller) ism-i zaman, ism-i mekân ve mimli mastar siygaları onların ism-i mef‘ûl kalıplarıyla aynıdır.

6. İsm-i âlet: Türediği fiili yapma kolaylığı sağlayan âlet ve edevatı ifade eden isimlerdir. Sadece ek almamış üç harfli (sülâsî mücerred) fiillerden elde edilirler.

a. Kalıpları

Bu isim kalıbı, ek almamış üç harfli (sülâsî mücerred) fiiller, ،مفعل مفعال، مفعلة vezinlerine nakledilerek türetilir.

Aşağıdaki tabloda her bir kalıptan üçer örnekle karşılaşacaksınız:

Page 19: Ara1002

 

 

13

Türediği fiil Anlam Örnek Kalıp

بـرد Törpü مبـرد مفعل

ثـقب Matkap مثـقب "

صعد Asansör مصعد "

فـتح Anahtar مفتاح مفعال

صبح Lâmba مصباح "

نشر Testere منشار "

سطر Cetvel مسطرة مفعلة

طرق Çekiç مطرقة "

مسح Silgi ممسحة "

b. Çekimi

Müzekker müennes ayrımı olmayan bu türemiş isim grubu aşağıdaki gibi çekilir:

Cemi (Çoğul) Müsennâ (İkil) Müfred (Tekil) مالعق

kaşıklar ملعقتان

iki kaşık ملعقة

kaşık

Uyarı: Modern Arapçada (فـعالة ) vezni de ism-i âlet olarak kullanılmaya

başlamıştır.

Aşağıdaki tabloda bu kalıba ait üç örnekle karşılaşacaksınız:

Türediği fiil Anlam Örnek Kalıp

نظر Gözlük نظارة فـعالة

مسع Kulaklık مساعة "

غسل Çamaşır makinesi غسالة "

Aşağıdaki fiillerden ism-i âlet türetiniz.

شرب، بـرى، نـقل، حرث، خلب، وزن، جهر حفر، ، سار

7. Mübalağa siygası: Bir varlıkta bir özelliğin çok olduğunu gösteren, fiilden türeyen, sıfat cinsinden isimlerdir. Mübalağa siygasına “mübâlaga-i ism-i fâil” de denilir.

Kalıpları

Belli başlı mübalağa kalıpları şunlardır:

Page 20: Ara1002

 

 

14

Türediği fiil Anlam Örnek Kalıp

حكض Çok gülen ضحاك فـعال

علم Çok bilen عالمة فـعالة

مهز Çok alay eden مهزة فـعلة

قدم Çok gayretli مقدام مفعال

صدق Şartsız destekçi صديق فعيل

سكن Zavallı مسكني مفعيل

غفر Çok bağışlayan غفور فـعول

فـرق Net olarak ayıran فاروق فاعول

علم Çok bilen عليم فعيل

Bu kalıplar içerisinde en sık kullanılanı (فـعال ) veznidir.

Mübalağa siygaları semâî olup bir fiilin eğer varsa mübalağa siygasının hangi kalıpla yapılacağı ezber yoluyla veya sözlüklere bakılarak bilinebilir.

Aşağıdaki fiillerden mübalağa siygaları türetiniz. Gerekirse sözlükten yardım alınız.

حكم، مدح ،كذب، رحم، فهم، وهب، تاب، نام، ظلم جهل ،

8. İsm-i tafdîl: İsm-i fâillerle sıfat-ı müşebbeheleri anlam yönünden derecelendiren ve anlamlarının önüne “daha” ve “en” ifadelerinin gelmesini sağlayan müştak isim tipidir. Türkçede büyültme ismi olarak da bilinir. Şartlara uygun, ek almamış üç harfli (Sülâsî mücerred) fiillerden doğrudan, dört ve daha fazla harfe sahip fiillerden ise dolaylı olarak türetilir.

a. Yapılışı

1. Sülâsî Mücerred Fiiller: Adı geçen fiiller أفـعل  veznine nakledilerek elde edilir. Örneğin sırayla “Bildi, büyüdü ve cesaretlendi” anlamlarına gelen ( علم

كبـر ← شجع ← ) fiilleri, ( أعلم أكبـر ← أشجع ← ) biçiminde ism-i tafdîl yapılarak aynı sırayla “Daha bilen-en bilen, daha büyük-en büyük, daha cesur-en cesur” anlamlarını ifade eder hale getirilmiştir. 

2. Diğer Fiiller: Mansûb ve nekra biçimindeki mastarının önüne ،أحسن أكثـر، أشد   gibi yardımcı ism-i tafdîl kalıpları getirilerek yapılır. Sözgelimi

sırasıyla “israf etti, kibirlendi, tüketti” anlamlarına gelen ( أسرف تكبـر ← ← استـهلك ) fiilleri, yine aynı sırayla ( أكثـر إسراف أكثـر ← ا تكبـرا أكثـر ← استهالكا ) kalıplarına nakledilerek “daha israfçı-en israfçı, daha kibirli-en kibirli, daha tüketici-en tüketici” anlamlarını ifade eder hale getirilmişlerdir.

b. Çekimi

İsm-i tafdîller aşağıdaki gibi çekilir:

Page 21: Ara1002

 

 

15

Cemi (Çoğul) Müsennâ (İkil) Müfred (Tekil) أكبـرون أكابر/

daha büyükler en büyükler (çoğul)

أكبـران daha büyükler en büyükler

(ikil)

أكبـر daha büyük,

en büyük

Müzekker (eril)

كبـريات كبـر/ daha büyükler

en büyükler (çoğul)

كبـريان daha büyükler en büyükler

(ikil)

كبـرى daha büyük en büyük

Müennes (dişil)

İsm-i tafdîl, öncesindeki ismi niteleyen (ال) takılı sıfat konumunda olması hariç,

diğer tüm hallerde müfred müzekker olarak gelir. Aşağıdaki fiillerden ism-i tafdîl türetiniz.

بطل، تبع، ثـبت، مجل، حكم، رذل، كرم، جمد، ندر، حسن، لزم

İsimden Türeyen İsimler

“İsm-i tasğîr” ve “İsm-i mensûb” olmak üzere toplam iki çeşittir.

1. İsm-i tasğîr: Türkçedeki küçültme isminin karşılığıdır. Acıma, sevimlilik katma ya da aşağılama amacıyla isimler tasğîr işlemine tabi tutulur. Sözgelimi “Çocuk” yerine “Çocukcağız” dendiğinde ona karşı acıma ve merhamet, “Bebek” yerine “Bebecik” dendiğinde ona sevimlilik katma, “Adam” yerine “Adamcık” dendiğinde ona karşı aşağılama ve hakaret hisleri ifade edilmiş olur.

a. Yapılışı

1. Üç harfli isimler  ( جند جنـيد؛ ← رجل رجيل؛ ← عبد عبـيد ← )  örneklerinde olduğu gibi فـعيل  veznine aktarılarak ism-i tasğîr yapılır.

2. Dört harfli isimler  ( زورق زويرق ← عسكر ؛ عسيكر؛ ← مسجد مسيجد ← ) örneklerinde olduğu gibi فـعيعل  veznine aktarılarak ism-i tasğîr yapılır.

3. Beş veya üzeri harften oluşan isimler ( إصط أصيطب؛ ← بل عندليب عنـيدل؛ ← سفرجل سفريج ← )  örneklerinde olduğu gibi, ilk dört harfi فـعيعل   veznine

aktarılarak ism-i tasğîr yapılır.

4. Beş harfli olup da dördüncü harfi illetli olanlar ( عصفور عصيفري؛ ← مفتاح مفيتيح ← )  örneklerinde olduğu gibi فـعيعيل   veznine aktarılarak ism-i tasğîr

yapılır.

İkinci harfi “Elif” olan isimler küçültme işlemine tabi tutulurken, söz konusu “Elif” harfi “Vâv” harfine çevrilir.

Örnek: ( شاهد شويهد؛ ← خالد خويلد؛ ← باب بـويب ← )

Page 22: Ara1002

 

 

16

Aşağıdaki isimleri ism-i tasğîr yapınız.

مال، رب، تني، زيـتو حنل، ن، كاتب، جملس، مفتاح، زبـرجد، ياقوت، عسجد

2. İsm-i mensûb: Bir yere, bir millete, bir topluluğa veya bir aileye aidiyet bildiren isimlerdir. Türkçedeki “-li” yapım ekine karşılık gelen öncesi kesralı şeddeli yâ (ي)’nın isimlerin sonuna eklenmesiyle türetilir.

Örnek: ( تـرك تـركي؛ ← عرب عريب؛ ← هند هندي ← )

İsm-i mensûb ikinci sınıf kitaplarında geniş olarak ele alınacağından, burada bu kadar bir bilgi vermekle yetiniyoruz.

ALIŞTIRMALAR

1. Aşağıdaki cümlelerde altı çizili fiillerin yerine, cinsiyet ve sayıca onlara eşdeğer ism-i fâiller getiriniz.

أمحد . 1 ذهب إىل القرية لقضاء إجازته الصيفية .

عائشة . 2 أكرمت ضيوفـها الشاي والكعك .

األوالد . 3 شاهدوا المب اراة مع أبيهم .

الصياد . 4 سدد سالحه إىل اخلنازير .

آباؤنا . 5 حتملوا صعوبات احلياة مبتانة عظيمة .

الطالب . 6 تـبادلوا اآلراء حول حفلة التخرج هلم .

حنن . 7 اعتبـرنا موقف الر جل منا حقارة .

تـرمجتأنا . 8 هذا الكتاب من اللغة العربية إىل اللغة التـركية .

استـعملتأنا . 9 المصادر األساسية عند إعداد رساليت . 2. Aşağıdaki cümlelerde altı çizili fiillerin yerine, cinsiyet ve sayıca

onlara eşdeğer ism-i mef‘ûller getiriniz.

الصيام . 1 كتب على مجيع المسلمني والمسلمات .

الصغار . 2 أبعدوا عن حمل احلادث .

األوالد . 3 نوقشت مشاكلهم يف الندوة الدولية .

البنت . 4 علمت ا قراءة القرآن من قبل جد .

الطرد . 5 تسلم من قبل زوجة األستاذ .

األمهات . 6 سئلن عن تـربية األوالد .

حنن . 7 اعتربنا مغل وبني لعدم نزولنا إىل امللعب .

Page 23: Ara1002

 

 

17

انـتظرواوف الضي. 8 صالة االستقبال للفندق يف .

المنشار الكهربائي . 9 استـعمل يف قطع األشجار العظيمة . 3. Aşağıdaki cümlelerde altı çizili fiillerin yerine, cinsiyet ve sayıca

onlara eşdeğer sıfat-ı müşebbeheler getiriniz.

األوراق . 1 خضرت مع حلول فصل اخلريف .

الطفل . 2 شبع بـعد أن ضعته أمهرأ .

الفرق . 3 كبـر بـني آراء أعضاء جملس اإلدارة .

شجعتاألم . 4 عندما رأت ابنته يف اخلطر .

صعبتور األم. 5 بـعد استقالة رئيس جملس اإلدارة .

الشاب . 6 جنب بـعد انفجارات القنابل قـربه .

الزجاج . 7 انكسر بشدة أصوات القنابل .

استـيـقظتأنا . 8 بصوت منبه حاد للشاحنة .

يمم التـ. 9 فسد بوجود الماء . 4. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerlere parantez içinde verilen

fiillerden türetilmiş bir ism-i zaman, ism-i mekân veya mimli mastar getiriniz.

يـعمل أيب يف . 1 احلديد والفوالذ......... )صنع(.

يت الصالة يف أد. 2 حيـنا.......... )سجد(.

السفر بـني أنـقرة وإستانـبول.......... ما . 3 )وعد(.

تشرف الكون بـــ . 4 النيب إىل الدنـيا.......... )قدم(.

يـتجه الناخبون النتخاب أعضاء . 5 وابالنـ.......... )جلس(.

حصلنا على معلومات مهمة يف . 6 القرية.......... )درس(.

تـلقى الفضالت يف . 7 المدينة.......... )زبل(.

الدرس الثاين سيجرى يف . 8 الكلية.......... )اخترب(.

5. Aşağıdaki cümlelerde boşluklara, parantez içinde verilen fiillerden türetilmiş bir ism-i âlet getiriniz.

نطلع إىل الطوابق العليا بـالــ . 1 )صعد(......... .

من أهم أدوات الفالحني........... الــ. 2 )حرث(.

تساعدنا يف حفظ األطعم.......... الــ. 3 ة طاز جة )ثلج(.

Page 24: Ara1002

 

 

18

نستطيع بــ. 4 أن نـرى أشياء صغرية............ )جهر(.

ومن الممكن بــ. 5 أن تـقطع المسافات البعيدة يف وقت قصري.......... )سار(.

رمست خطا مستقيما بـــ. 6 )سطر(........... .

ضاء المدينة بـــت. 7 كثرية........... )صبح(.

بـريت قـلمي بــ. 8 صديقي.......... بـرى(. ( 6. Aşağıdaki cümlelerde boşluklara, parantez içinde verilen fiillerden

türetilmiş bir mübalağa siygası (mubâlağa-i ism-i fâil) getiriniz.

صديق. 1 و يضحك دائمافه ........ ي ضحك(. (

فـتـلقى آدم. 2 من ربه كلمات فـتاب عليه ان ه هو )تاب(. )37/ البقرة (حيم الر.......

ال حيب الناس. 3 كذب(......... (

إن اهللا . 4 بالمؤمنني......... )رحم(.

وهو ال. 5 عزيز الـ )غفر(.......... . 7. Aşağıdaki cümlelerde boşluklara, parantez içinde verilen fiillerden

türetilmiş müfred müzekker bir ism-i tafdil getiriniz.

خدجية . 1 من عائشة سنا......... )كرب(.

هو . 2 مين علما......... )كثر(.

ائرة الط. 3 من السيارة سرعة......... )عظم(.

الرياضي . 4 الناس جسما......... )قوي(.

هي . 5 الطالبات خلقا......... )حسن(.

المحتكر . 6 الناس خلقا......... )رذل(.

الكافر . 7 الناس عاقبة......... )سوء(.

احلالل إىل اهللا الطالق..... . .....8 )بغض(.

8. Aşağıdaki cümlelerde boşluklara, parantez içinde verilen isimlerden türetilmiş bir ism-i tasğîr getiriniz.

حممد . 1 صالح خملص لربه........ )عبد(.

خدجية بنت . 2 هي الزو........... جة األوىل للنيب خالد(. (

يف قـريتنا . 3 موروث من أجدادنا......... )مسجد(.

أعطاين أيب . 4 أصفر......... )سفرجل(.

أهديت زوجيت ق. 5 الدة من )ياقوت(......... .

Page 25: Ara1002

 

 

19

آرقني من الفنانني المشهو. ......... 6 رين يف تـركيا )جند( .

ابن الــ . 7 من فـقهاء احلنفيني......... )جنم(.

هو احلفيد الث. .......... 8 اين للنيب من فاطمةصلى اهللا عليه وسلم )حسن(. 9. Aşağıdaki cümleleri ünitede geçen kelimeler ve benzer cümlelerden

yararlanarak Arapçaya çeviriniz.

Kardeşim babam gibi tarımı ticarete tercih etti.

Arkadaşlarla birlikte şehirde denize bakan bir daire kiraladık.

Yaşlı adam kendisine gönderilen mektubu büyük bir dikkatle okudu.

Nar kırmızı, ayva sarı, çimen ise yeşildir.

Sahip olduğu her şeyi yitiren adamcağız kederinden öldü.

İnsanların en hayırlısı insanlara en yararlı olanıdır.

Kelimeler ve Deyimler

عوادم)ج(دم عا :egzoz

امتـهن ميتهن – امتهانا– : (bir işi) meslek edinmek

استأجر يستأجر – است– يجارا :kiralamak

أطال يطيل – إطالة– :uzatmak

السراء :bolluk

يـؤمل –آمل acı vermek: إيالما–

املكتفي :yetinen

باىل يـبايل - مباالة– aldırmak: ... ب

حبيـرة :göl

بضعة بضع)ج( :birkaç

تـعلق :bağlılık

تـغريد تـغاريد)ج( :ötüş, cıvıltı

حقل حقول)ج( :tarla

راجيا :umarak

ضراء :darlık

ضوضاء :gürültü

عمر أعمار)ج( :ömür

Page 26: Ara1002

 

 

20

فخورة :gurur duyan

فضل يـفضل – تـفضيال– :Tercih etmek, yeğlemek

متمسك :bağlı, tutkun

حمراث :saban

تثلةمم :uyan, tabi olan, örnek edinen

korna: منبه

مودة :sevgi

نشيطا :canla başla

Özet

Arapça isimleri türeyiş yönünden sınıflandırabilmek

Arapçada isimler türemiş olup olmamaları yönünden ikiye ayrılır. Başka bir kelimeden türememiş olup, özgün biçimini muhafaza edenlere câmid, bir fiil ya da isimden türemiş olanlara ise müştak isim adı verilir.

Söz gelimi حبر kelimesi câmid bir isim iken, مفتاح kelimesi فـتح fiilinden türemiş müştak bir isimdir. 

Türemiş isimleri kendi aralarında kategorize edebilmek

Türemiş isimler fiilden ve isimden türeyenler olmak üzere ikiye ayrılır. Fiilden türeyenler “İsm-i fâil”, “İsm-i mef‘ûl”, “Sıfat-ı müşebbehe”, “İsm-i mekân, ism-i zaman, “mimli mastar”, “İsm-i âlet”, “Mübalağa sıygası” ve “İsm-i tafdîl” olmak üzere sekiz tanedir. İsimden türeyenler ise “İsm-i tasğîr” ve “İsm-i mensûb” olmak üzere iki adettir.

Fiilden isim türetebilmek

Ek almamış üç harfli bir fiilden aşağıdaki kalıplarda isimler türetilir:

Sıyga Anlam Örnek Vezin

اسم الفاعل Yazan اتبك فاعل

اسم المفعول Yazılı, yazılan مكتوب مفعول

اسم المكان والزمان، والمصدر الميمي

Yazma yeri; yazma zamanı;

yazmak مكتب مفعل

اسم اآللة Yazı aleti مكتب مفعل

صيغة المبالغة Çok yazan, yazıcı كت اب فـعال

Page 27: Ara1002

 

 

21

الصفة المشبـهة Büyük كبري فعيل

اسم التـفضيل Daha büyük, En büyük

أكبـر أفـعل

İsimden isim türetebilmek

Bir isim üzerinde ya küçültme (tasğîr) işlemi yapılır, ya da kendisine nisbet yâ’sı ulanır.

Tasğîr işlemine tabi tutulacak isim üç harfli ise فـعيل ; dört harfli ise فـعيعل ; beş veya altı harften oluşuyorsa ilk dört harfi فـعيعل ; beş harfli olup da sondan bir önceki harfi illetli ise فـعيعيل vezinlerine nakledilir.

İsm-i mensûb yapılacak ismin sonuna ise öncesi kesralı müşedded yâ (ي) ilave edilir. Söz gelimi دمشق ismi, دمشقي biçiminde ism-i mensûb yapılır.

Türemiş kelimelerin kökenine inebilmek

Bir ismin kökenini bilmek onun nereden türetildiğine vakıf olmakla mümkündür. Söz gelimi مفتاح kelimesini sözlükten bulabilmek için onun hangi fiilden türediğini tespit etmek gerekir. Adı geçen kelime فـتح fiilinden türemiş ism-i âlettir. Dolayısıyla onu ancak فـتح fiilinin alt başlıkları arasında bulabiliriz.

Kendimizi Sınayalım

1. Aşağıdakilerden hangisi özgün biçimini koruyan câmid bir isimdir?

a. شاهد b. جماهد  c. غليظ  d. خبز e.متـفكر  

2. Aşağıdaki isimlerden hangisi türediği kaynak bağlamında diğerlerinden farklıdır?

a. دارس  b. جنـيد c. جزار d. أكرم e. مستشفى

إىل بالدهم بـعد أداء فريضة احلج) .3 رجعوا احلجاج ) cümlesinde altı çizili fiil ile cinsiyet ve sayı bakımından örtüşen ism-i fâil aşağıdakilerden hangisidir?

Page 28: Ara1002

 

 

22

a. راجعون  b. راجع  c. راجعة d. مرجع e. راجعات

غزوة أحد) .4 قـبل قـعت غزوة بدر cümlesinde altı çizili kelimenin tasğîre tabi (وtutulmuş biçimi aşağıdakilerden hangisidir?

a. قـبـيبل  b. قـبـيبيل c. قـبـيل  d. قـبـيل  e. قـبيل  

معمل .5 ismi aşağıdaki fiillerin hangisinden türemiştir?

a. أعمل  b. استـعمل c. علم  d. علم  e. عمل  

Kendimizi Sınayalım Yanıt Anahtarı

1. d Yanıtınız doğru değilse, “Câmid İsim” konusunu yeniden okuyunuz.

2. b Yanıtınız doğru değilse, “Fiilden ve isimden türeyen isimler listesini” yeniden gözden geçiriniz.

3. a Yanıtınız doğru değilse, “İsm-i fâil” konusunu yeniden okuyunuz.

4. c Yanıtınız doğru değilse, “İsm-i tasğîr” konusunu yeniden inceleyiniz.

5. e Yanıtınız doğru değilse, “İsm-i zaman, ism-i mekân” konusunu yeniden gözden geçiriniz.

Sıra Sizde Yanıt Anahtarı

Sıra Sizde 1

يعيش . 1 السمك الماء يف جامد: السمك(. جامد: املاء/ (

تطايـر. 2 العصافري بـني األغصان )جامد: األغصان/ جامد: العصافري(.

Çoğulluk bir ismi câmidlikten çıkarmaz

Page 29: Ara1002

 

 

23

)مشتق : احملتلة/ مشتق : الكفار/ مشتق : اجملاهدون(. المحتـلة ، وطردوهم من األراضي كفار ال المجاهدون هزم . 3 Sıra Sizde 2

مشاهد، ← شاهد مكرم، ← أكرم معلم، ← علم جامع، ← مجع ثاقب، ← ثـقب بالغ، ← بـلغ ← تـرجم مستـهلك، ← استـهلك حمرتص، ← احتـرص متشابه، ← تشابه كلم،مت ← تكلم متـرجم

Sıra Sizde 3

لوغ، ← بـلغ ← شاهد مكرم، ← أكرم معلم، ← علم جمموع، ← مجع مثـقوب، ← ثـقب مبـ تـرجم مستـهلك، ← استـهلك حمتـرص، ← احتـرص متشابه، ← تشابه م،متكل ← تكلم مشاهد، متـرجم ←

Sıra Sizde 4

صعب أحدب، ← حدب أصفر، ← صفر باطل، ← بطل رخيص، ← رخص كبري، ← كبـر ← ضعف منكسر، ← انكسر حلو، ← ال ح مريض، ← مرض فشل، ← فشل صعب، ←

ضعيف Sıra Sizde 5

لغ، ← بـلغ ← ركب مشعلة، ← شعل مشغلة، ← شغل معمل، ← عمل مصنع، ← صنع مبـ ملعب ← لعب مسلك، ← سلك مذهب، ← ذهب مطعم، ← طعم منطق، ← نطق مركب،

Sıra Sizde 6

راة، ← بـرى مشربة، ← شرب قلة، ← نـقل مبـ ← وزن خملب، ← خلب حمراث، ← حرث منـ سيارة ← سار حفارة، ← حفر جمهر، ← جهر ميزان،

Sıra Sizde 7

← وهب ، فـهامة ←، فـهم رحيم ←، رحم ابكذ ← كذب ،مداح ←مدح حكيم، ←حكم جهول ← جهل ، ظلوم ← ظلم ، ومةنـ ← نام ، تـواب ← تاب ، وهاب

Sıra Sizde 8

بت، ← ثـبت أتـبع، ← تبع أبطل، ← بطل أرذل، ← رذل أحكم، ← حكم أمجل، ← مجل أثـ ألزم ← لزم أحسن، ← حسن أندر، ← ندر أجمد، ← جمد أكرم، ← كرم

Page 30: Ara1002

 

 

24

Sıra Sizde 9

كويتب، ← كاتب حنيل، ← حنل زيـيتني، ← زيـتون تـيـني، ← تني ربـيب، ← رب مويل، ← مال عسيجد ← عسجد يـويقيت، ← ياقوت زبـريج، ← زبـرجد مفيتيح، ← مفتاح جميلس، ← جملس

Yararlanılan Kaynaklar

Uralgiray, Y. (1986), İlk ve İleri Dilbilgisi, Riyad.

Çörtü, M. M. (2006), Arapça Dilbilgisi Sarf, İstanbul.

el-Galâyînî, M.(2008), Câmi‘u’d-durûsi’l-‘Arabiyye, Beyrut.

Page 31: Ara1002

 

 

25

Page 32: Ara1002

 

 

26

 

Amaçlarımız

Bu üniteyi tamamladıktan sonra;

• Sahih ve mu‘tel fiil kavramlarını tanımlayabilecek,

• Sahih fiilin çeşitlerini sayıp her birini tanımlayabilecek,

• Sâlim, muzâaf ve mehmûz fiilleri çekebilecek,

• Sahih fiilleri cümle içersinde kullanabileceksiniz.  

Anahtar Kavramlar

• Sahih fiil

• Sâlim

• Muzâaf

• Mehmûz  

Öneriler

Bu üniteyi daha iyi kavrayabilmek için okumaya başlamadan önce;

• M. Meral Çörtü’nün Arapça Dilbilgisi Sarf kitabından Sahih fiiller konusunu okuyunuz.

• Daha önce okuduğunuz metinlerden sâlim, muzaâf ve mehmûz fiiller bulunuz.

Page 33: Ara1002

 

 

27

GİRİŞ

Arapçada bir fiilin kök harfleri içerisinde illet harflerinden (ا، و، ي) birisinin olup olmaması önem arzeder. Çünkü bu harfler bazen hazfedilmekte (ortadan kaldırılmakta), bazen (vâv ve yâ’nın elife dönüşmesi) gibi bir başka harfe dönüşmekte ve bazen de aynen kalmaktadırlar. Sahih harfler dediğimiz geriye kalan alfabe harflerinde ise harf değişimi son derece sınırlı bir alanda gerçekleşmektedir. Belirtilen bu gerekçeden dolayı Arapçada fiiller kök harfleri içersinde illet harfi bulunmayanlar (sahih fiiller) ve kök harfleri içersinde illet harfi bulunanlar (mu‘tel fiiller) olmak üzere iki ana gruba ayrılmışlardır. Her bir grup içersinde alt bölümler de bulunmaktadır. Böylece oluşan yedi fiil çeşidine aksâm-ı seb’a (yedi kısım) adı verilir.

Türkçemizde olduğu gibi Arapçada da fiillerin şahıslara ve zamanlara göre çekimi mevcuttur. Yalnız Türkçede fiil çekimlerinde (ben, sen, o, biz, siz, onlar) zamirlerinin karşılığı olarak altı form mevcutken Arapçada ikil ve dişil formların da ilavesi ile fiil çekimleri on dört farklı formdan oluşmaktadır. Prensip olarak bütün fiiller aynı şekilde (sonlarına aynı ekler) eklenerek çekilmekle beraber fiilin çeşidine göre bazı dikkat edilmesi gereken noktalar da bulunmaktadır. Bu sebeple Arapça öğrenenlerin fiilin yedi çeşidinin her birinin çekimlerini ayrı ayrı incelemelerinde yarar söz konusudur. Bu ünitede bu yedi kısmın üçünü teşkil eden sahih (sâlim, muzâaf ve mehmûz) fiillerin mâzî, muzâri ve emir çekimleri ele alınmaktadır.

www.arapcasozluk.net/fiil/fiil_cekimleri.asp internet adresinden sahih fiiller ve çekimleri hakkında geniş bilgi alabilirsiniz.

OKUMA PARÇASI

يف احلديقة العامة

علي وعص ام طالبان يف المدرسة الثانوية، وقد خرجا إىل احلديقة العامة لقضاء بـعض الوقت فيها، حيث اجتمعا بصديقهما حممد فسلما عليه وسأاله ماذا فـعلت قـبل حضورك إىل احلديقة؟ قال حممد: :

قـر أت دروسي وكتبت واجبايت وأنـتما ماذا فـعلتما قـبل خروجكما من البـيت؟ قال علي وعصام. حنن حللنا : بـعض المسائل احلسابية وأعددنا دروسنا مث قدمنا إىل احلديقة .

Sahih Fiillerin

Çekimleri

تصريف األفعال الصحيحة

Page 34: Ara1002

 

 

28

جلس الثالثة يـتحدثون و يستـرجعون الذكريات مث استأذن حممد يف العودة إىل البـيت حيث وجد أخته الصغرية غاضبة منه فسأهلا ماذا كنت تـفعلني؟ ولماذا مل تكتيب دروسك؟ قالت أخته: إن زمياليت يدرسن مع :

ن، وأنت خترج وتـتـركين وحدي إخوا جلس حممد يدرس مع أخته ويساعدها يف دروسها فـرضيت عنه . وشكرته .

Kaynak: Komisyon (ty.), el-Kavâidu’l-‘Arabiyyetu’l-muyessera, İstanbul

Metni Kavrama Alıştırmaları

1. Aşağıdaki soruları yukarıdaki okuma parçasına göre cevaplandırınız.

أين يدرس علي وعصام. 1 ؟

لماذا ذهبا إىل احلديقة العامة؟. 2

ماذا فـعال يف احلديقة العامة؟. 3

ماذا فـعل حممد قـبل حضوره إىل احلديقة؟. 4

ماذا فـعل علي وعصام قـبل حضورمها إىل احلديقة؟ .5

يف أي موضوع تكلم األصدقاء الثالثة؟. 6

من استأذن يف العودة. 7 إىل البـيت ؟

كيف وجد حممد أخته الصغرية؟. 8

ملاذا ما كتبت أخته دروس. 9 ها؟

كيف رضيت أخته عن حممد؟10. 2. Altı çizili kelimelerin eş anlamlılarını parantez içindeki kelimelerin

arasından seçiniz.

رجوع، أتى، استـرد، قـعد، جميء، صديق، أسئلة، حيا، تلميذ، ذهب، ) )

علي وعصام . 1 لبانطا يف المدرسة الثانوية .

وقد . 2 خرجا إىل احلديقة العامة .

اجتمعا بصديقهما حممد . 3 فسلما عليه .

ماذا فـعلت قـبل . 4 حضور ك إىل احلديقة؟

حنن حللنا بـعض . 5 المسائل احلسابية .

قدمث . 6 إىل احلديقةمنا .

جلس .7 الثالثة يـتحدثون .

يستـرجعون .8 الذكريات .

Page 35: Ara1002

 

 

29

استأذن حممد يف . 9 العودة إىل البـيت .

زمياليتإن . 10 ن يدرسن مع إخوا . 3. Altı çizili kelimelerin zıt anlamlılarını parantez içindeki kelimelerin

arasından seçiniz.

كبرية، هادئة، دخول، قام، ذهب، تـفرق، ذهاب، أجاب، دخل، خاصة، ) )

خرجا .1 إىل احلديقة العامة .

اجتمعا .2 بصديقهما حممد .

فسلما عليه و. 3 .هسأال

ماذا فـعلت قـبل . 4 حضور ك إىل احلديقة؟

ماذا فـعلتما قـبل . 5 خروج كما من البـيت؟

قدمنامث . 6 إىل احلديقة .

جلس .7 الثالثة يـتحدثون .

وجد أخته . 8 الصغرية غاضبة منه . 4. Altı Çizili Kelimelerin müfretlerini (tekillerini) bulunuz.

حنن حللنا بـعض . 1 المسائل احلسابية .

أعددنا . 2 دروس .نا

جلس الثالثة يـتحدثون ويستـرجعون . 3 الذكريات .

قـرأت دروسي وكتبت . 4 واجبايت .

زمياليتإن . 5 يدرسن مع إخوا .ن 5. Altı çizili kelimelerin cemilerini (çoğullarını) bulunuz.

علي وعصام طالبان يف . 1 المدرسة الثانوية .

خرجا إىل احلديقة العامة لقضاء بـعض . 2 الوقت . فيها

ماذا فـعلت قـبل حضورك إىل . 3 احلديقة ؟ماذا فـعلتما قـبل . 4 خروجكما من البـيت ؟وجد . 5 أخت ه الصغرية غاضبة منه .

6. Aşağıda verilen Arapça cümlelerin en yakın Türkçe karşılıklarını

seçiniz.

قال علي وعصام( حنن حللنا بـعض المسائل احلسابية وأعددنا دروسنا مث ق: دمنا إىل احلديقة .(

Page 36: Ara1002

 

 

30

a. Ali ve İsam dediler ki: Biz biraz soru çözdük, derslerimizi hazırladık sonra da parka geldik.

b. Ali ve İsam dediler ki: Biz biraz matematik sorusu çözdük, derslerimizi hazırladık sonra da parka geldik.

c. Ali ve İsam dediler ki: Biz biraz matematik sorusu çözdük, derslerimizi yazdık sonra da parka geldik.

d. Ali ve İsam dediler ki: Biz biraz matematik sorusu çözdük, derslerimizi hazırladık sonra da buraya geldik.

e. Ali ve İsam diyorlar ki: Biz biraz matematik sorusu çözdük, derslerimizi hazırladık sonra da parka geldik.

ن، وأنت خترج وتـتـركين وحدي( إن زمياليت يدرسن مع إخوا .(

a. Arkadaşlarım birlikte çalışıyorlar. Sen ise çıkıyorsun ve beni tek başıma bırakıyorsun.

b. Arkadaşlarım kardeşleriyle beraber çalıştılar. Sen ise çıkıyorsun ve beni tek başıma bırakıyorsun.

c. Arkadaşlarım kardeşleriyle beraber çalışıyorlar. Sen ise çıkıyorsun ve beni tek başıma bırakıyorsun.

d. Arkadaşlarım kardeşleriyle beraber çalışıyorlar. Sen ise çıktın ve beni tek başıma bıraktın.

e. Arkadaşlarım kardeşleriyle beraber çalışıyorlar. Sana gelince sen çıkıyorsun ve beni tek başıma bırakıyorsun.

DİLBİLGİSİ

SAHİH FİİLLERİN ÇEKİMLERİ

Arapçada fiiller kök (asli) harflerinin yapısı açısından yedi farklı kısma ayrılmaktadır. Aksam-ı seb’a (yedi kısım) denilen bu ayırım fiilleri yakından tanımak açısından önem arz etmektedir. Konumuz bu kısımların tanıtılması olmamakla beraber asıl konumuz olan sahih fiilleri daha iyi tanıyabilmemiz açısından öncelikle aksâm-ı seb‘ayı kısaca tanıtmamız yararlı olacaktır. Aksâm-ı Seb‘a

Kök harfleri içerisinde illet harfi (و، ي،ا) bulunmayan fiillere sahih, bulunanlara ise mu‘tel fiiller denir. Sahih fiiller kendi aralarında üç kısma, mu‘tel fiiller ise dört kısma ayrılırlar.

Sahih fiillerin kısımları: 1. Sâlim: Kök harfleri içersinde illet harfi, hemze ve aynı harften iki tane bulunmayan fiillerdir. (نصر، جلس، علم ) gibi. 2. Muzaaf: Kök harfleri içersinde aynı harften iki tane bulunan fiildir. (مد، رد، شد ) gibi. 3. Mehmûz: Kök harfleri içersinde hemze bulunan fiildir. (أمر، سأل، قـرأ ) gibi.

Page 37: Ara1002

 

 

31

Mu‘tel fiillerin kısımları: 1. Misal: Kök harflerinin birincisi illet harfi olan fiillerdir. ( يئس ورث، وعد، ) gibi. 2. Ecvef: Asli harflerinden ortadaki harfi illetli olan fiillerdir. (قال، صام، مال ) gibi. 3. Nâkıs: Asli harflerinden sonuncusu illetli olan fiillerdir. (قضى، رمى، دعا ) gibi. 4. Lefîf: Asli harflerinden ikisi illetli olan fiillerdir. (طوى، روى، نـوى ) gibi. Mu‘tel fiiller Arapça III kitabında geniş olarak ele alınacaktır.

Bir fiilin aksâm-ı seb’a’dan hangi bölüme gireceği kök harflerine bakılarak karar verilebilecek bir husustur. Mezid (kök harflerine başka harfler ilave edilmiş) fiillerin aksâm-ı seb’adaki yerini tespit edebilmek için kökünü tespit etmek ve ona göre değerlendirmek gerekir. Örneğin (أخبـر ) fiili mezid bir fiildir. Bu haline bakarak mehmûz (hemzeli) bir fiil olduğunu söylersek yanılmış oluruz. Fiilin üç harfli kökü (خرب)dır ve dolayısıyla sâlim bir fiildir. Aynı şekilde çekim esnasında fiile eklenen harfler de değerlendirmeye alınmaz.

Aksâm-i seb’a hakkında geniş bilgi almak için M.Meral Çörtü’nün Arapça Dilbilgisi Sarf adlı kitabına başvurabilirsiniz. Aksâm-i seb’a kapsamına giren fiiller ve çekimleri hakkında www.arapcasozluk.net/fiil/fiil_cekimleri.asp internet adresinden geniş bilgi alabilirsiniz. Aşağıdaki fiillerin aksâm-ı seb’adan hangisine girdiklerini belirtiniz.

هاب نـعق .......... جنس ............. صم ............. هدى ............. .............

هوى ....... ..طوى مط ............ كد .............اب ............... ...............

فأد وصل ........... يبس ........... ولع .............. خفى ............. ............. Sülasî Fiillerin Altı Bâbı

Sülasî (kök harflerinin sayısı üç olan) fiillerin mâzî ve muzârîde birinci ve üçüncü harflerinin harekesi hep aynıdır. Sadece ikinci harflerin harekeleri değişir. Bu ikinci harfin harekesine göre sülâsî fiiller bâb adı verilen altı katagoriye ayrılırlar. Bir sülâsî fiil mutlaka bu altı katagoriden (bâb) bir tanesine girer bir başka ihtimal söz konusu değildir. Örneğin: ( كتب يكتب- ) fiili ile ( نصر يـنصر- ) fiili, ( علم يـعلم- ) fiili ile ( فرح يـفرح – ) fiili aynı bâbdandır. Zira dikkat edilirse mâzî ve muzârilerinde ikinci harflerin harekeleri aynıdır. Bu altı bâb birden altıya kadar numaralandırılarak (birinci bâb, ikinci bâb, ….. altıncı bâb) şeklinde isimlendirilirler. Bir fiilin kaçıncı bâbdan olduğunun söylenmesi aynı zamanda mâzî ve muzâri ikinci harflerinin harekelerinin de söylenmesi anlamına gelmektedir. Aşağıda verilmiş olan bu bâbları, vezinlerini ve örnek fiilleri inceleyiniz.

bâb )kalıp(vezin )örnek(mevzûn

كتب لع يف–ل عفـ : الباب األول يكتب– قـعد يـقعد–

ضرب لع يف–ل عفـ : لباب الثاينا يضرب– جلس جيلس–

Page 38: Ara1002

 

 

32

ذهب لع يف–ل عفـ : الباب الثالث يذهب– فـتح يـفتح–

علم لع يف–ل عف : الباب الرابع يـعلم– فرح يـفرح–

حسن لع يف–ل عفـ : الباب اخلامس حيسن- شرف يشرف–

حسب لع يف–ل عف : الباب السادس حيسب– نعم يـنعم–  Bir fiilin kaçıncı bâbdan olduğunu bilebilmek için muzârisini de bilmek gerekir. Şayet bilmiyorsak bunu sözlüğe bakarak öğreniriz. Dolayısıyla bir fiilin kaçıncı bâbdan olduğu ya mâzî ve muzârisi ezbere bilindiği için ya da sözlüğe bakılarak söylenebilir. Fiilin kaçıncı bâbdan olduğunun bilinmesi fiil çekimleri için son derece önemlidir.

Sülâsî fiillerin altı bâbı hakkında geniş bilgi almak için şu internet adresine başvurabilirsiniz:

http://www.arapcasozluk.net/fiil/sulasi_fiilinin_alti_babi.asp Aşağıdaki fiillerin kaçıncı bâbdan olduklarını söyleyiniz. Gerekiyorsa Arapça sözlükten yardım alınız.

نصر شرب .............. جنس .............. نـزل .........رجخ .............. .............

محل خصم .............. صنع .............. صبـر .............. فـلح ........ ............. Sahih Fiiller ve Çekimleri

Sahih fiiller yukarıda da söylediğimiz gibi sâlim, muzâaf ve mehmûz kısımlarına ayrılmaktadırlar.

1. Sâlim: Sâlim fiiller sülâsî altı bâbdan da gelirler. Çekimleri şu şekildedir. Sâlim Fiillerin Mâzî Çekimi

Cemi اجلمع  

(Çoğul)

Müsennâ المثـىن  (İkil)

Müfred المفرد

(Tekil)

كتب : Yazdı

كتبوا كتبا كتب Gâib / الغائب

III. Şahıs Eril

كتنب كتبتا كتبت Gâibe / الغائبة

III. Şahıs Dişil

كتبتم كتبتما كتبت Muhâtab / المخاطب

II. Şahıs Eril

كتبنت كتبتما كتبت Muhâtaba / المخاطبة

II. Şahıs Dişil

كتبـنا كتبت Mütekellim / المت كلم

I. Şahıs Eril/Dişil

Page 39: Ara1002

 

 

33

Mâzi fiil, başına (ما) getirilerek olumsuz yapılır: (ما كتب ) “yazmadı”, ( ماجلس ) “oturmadı” gibi. Çekimlerde herhangi bir değişiklik olmaz: ( تب، ماما ك كتبا، ما كتبوا، ما كتبت ... )

Sâlim Fiillerin Muzâri Çekimi

Cemi اجلمع  

(Çoğul)

Müsennâ المثـىن  (İkil)

Müfred المفرد

(Tekil)

يكتب : Yazıyor

يكتبون يكتبان يكتب Gâib / الغائب

III. Şahıs Eril

يكتنب تكتبان تكتب Gâibe / الغائبة

III. Şahıs Dişil

تكتبون كتبانت تكتب Muhâtab / المخاطب

II. Şahıs Eril

تكتنب تكتبان تكتبني Muhâtaba / المخاطبة

II. Şahıs Dişil

نكتب أكتب Mütekellim / المتكلم

I. Şahıs Eril/Dişil

Muzâri fiil, başına (ما) ve (ال) getirilerek olumsuz yapılır. Başına (ما) gelmiş olan muzâri siygasına “nefy-i hâl” denir ki Türkçedeki “Şimdiki zamanın olumsuzu”nun karşılığıdır. Başında (ال) bulunan muzâri fiil siygasına ise “nefy-i istikbâl” denir. Türkçedeki “geniş veya gelecek zamanın olumsuzu”nun karşılığıdır. ( يكتبما ) “yazmıyor”, (ال يكتب ) “yazmaz/yazmayacak” gibi. Çekimlerde herhangi bir değişiklik olmaz:

يكتب، ما يكتبان، ما يكتبونما ( ال يكتب، ال يكتبان، ال يكتبون(, )... ... )

Bütün sâlim fiillerin mâzî ve muzâri çekimleri aynıdır. Sadece kök ikinci harfin harekesi ne ise bütün çekim boyunca o harekenin aynen muhafaza edilmesine dikkat etmek gerekir. Örneğin: (علم ) fiili( علم، علما، علموا ... ) şeklinde çekilirken, (حسن ) fiili ( حسن، حسنا، حسنو ...ا ) şeklinde çekilmektedir. Aradaki fark sadece kök ikinci harfin harekesidir. Sâlim Fiillerin Emir Çekimi

Emr-i hâzır, II. şahıslara verilen emirdir. Arapçada sülâsî fiillerden emr-i hazır yapılışı şu şekildedir. Muzâri fiilin muhâtab (II. Şahıs Eril) ve muhâtaba (II. Şahıs Dişil) olmak üzere altı siygasından (form) yapılır. Öncelikle bu altı siyganın başlarındaki muzâraât harfi olan (ت) atılır. Eğer bu harften sonraki harf harekeliyse başına herhangi bir şey getirilmeksizin aynen bırakılır. Eğer bu harf sakinse fiilin başına bir elif getirilir. Getirilen bu elifin harekesi için muzâri fiilin kök ikinci harfinin harekesine bakılır. Bu hareke zamme ise elif zamme ile, fetha veya kesra ise kesra ile harekelenir. Son olarak fiilin sonu cezm edilir. Sahih fiilin sonunun cezm edilmesi; müfred müzekker siyganın sonuna sükûn konulması, sonunda nûn olan siygalarda ise nûn’un

Page 40: Ara1002

 

 

34

düşürülmesi demektir. Yalnız cem-i müennes siyga mebnî olduğu için sonundaki nûn hiçbir zaman düşmez.

Şimdi bu anlattıklarımızı bir fiil üzerinde adım adım uygulayalım. Sırayla şu işlemleri yaparız:

1. Adım: Muzâri fiilin muhâtab ve muhâtaba siygalarını alırız:

تكتبون تكتبان تكتب Muhâtab / المخاطب

II. Şahıs Eril

تكتنب تكتبان تكتبني Muhâtaba / المخاط بة

II. Şahıs Dişil

2. Adım: Muzâraât harflerini atarız:

كتبون كتبان كتب Muhâtab / المخاطب

II. Şahıs Eril

كتنب كتبان كتبني Muhâtaba / المخاطبة

II. Şahıs Dişil

3. Adım: Başlarına elif getiririz. Kök ikinci karfin (ت) harekesi zamme olduğu için elifi zamme ile harekeleriz:

اكتبون اكتبان اكتب Muhâtab / المخاطب

II. Şahıs Eril

اكتنب اكتبان كتبنيا Muhâtaba / المخاطبة

II. Şahıs Dişil

4. Adım: Sonlarını cezm ederiz. Böylece emr-i hâzır çekimi şu şekilde oluşmuş olur:

Cemi اجلمع  

(Çoğul)

Müsennâ المثـىن  (İkil)

Müfred المفرد  

(Tekil)

اكتب :yaz

اكتبوا اكتبا اكتب Muhâtab / المخاطب

II. Şahıs Eril

اكتنب كتباا اكتيب Muhâtaba / المخاطبة

II. Şahıs Dişil Aşağıdaki cümlelerde geçen sâlim fiilleri inceleyiniz.

المعلمون يـعملون بإخالص .Öğretmenler samimiyetle çalışıyorlar.

شكرت األستاذة للطالب بسبب جناحهم يف االمتحان .

(Bayan) hoca öğrencilere sınavdaki başarıları sebebiyle teşekkür etti.

Page 41: Ara1002

 

 

35

حترص الممرضة على نظافة غرف المستشفى .

Hemşire hastane odalarının temizliğine özen gösteriyor.

األطفال فرح وا باهلديا يـوم العيد .Çocuklar bayram günü hediyelere sevindiler.

رسول الق صلى الله الله عليه وسلم الرامحون : يـرمحهم الرمحن ارمحوا من األرض يف يـرمحكم من السماء يف .

Hz. Peygamber (s.a.) şöyle buyurmuştur: “Merhamet edenlere Allah da merhamet eder. Siz yeryüzündekilere merhamet edin ki semadakiler de size merhamet etsin.”

Aşağıdaki sâlim fiillerin mâzî, muzâri ve emir çekimlerini yapınız.

علم )bildi( جلس ، )oturdu( نصر ، )yardım etti(

2. Muzâaf: Kök harfleri içersinde aynı harften iki tane bulunan fiiller olan muzâaf fiiller üç farklı bâbdan gelirler. Bunlar:

Birinci bâb: مد ميد - (uzattı) (şeddelenmeden önceki aslı: مدد ميدد - )

İkinci bâb: فـر يفر – (kaçtı) (şeddelenmeden önceki aslı: فـرر يـفرر- )

Dördüncü bâb: مل ميل – (bıktı) (şeddelenmeden önceki aslı: ملل ميلل- ) Muzâaf Fiillerin Mâzî Çekimi

Cemi اجلمع  

(Çoğul)

Müsennâ المثـىن  (İkil)

Müfred المفرد

(Tekil)

مد : Uzattı

مدوا مدا مد Gâib / الغائب

III. Şahıs Eril

مددن مدتا مدت Gâibe / لغائبةا

III. Şahıs Dişil

مددمت مددمتا مددت Muhâtab / المخاطب

II. Şahıs Eril

مددتن مددمتا مددت Muhâtaba /المخاطبة

II. Şahıs Dişil

مددنا مددت Mütekellim / المتكلم

I. Şahıs Eril/Dişil

Muzâaf fiillerin mâzî çekiminde dikkat edilmesi gereken husus, cemi gâibe (III. şahıs dişil çoğul) siygasına gelindiğinde fekk-i idgam yapmanın yani şeddeyi kaldırarak şedde ile birleşmiş olan harfleri ayrı ayrı yazmanın zorunlu olduğudur. Bu siygadan sonra da sonuna kadar o şekilde devam eder. Yukarıdaki tabloda bu siygaya gelindiğinde (مددن ) denilmesinin sebebi (مد ) fiilinin aslının (مدد ) olmasıdır. Yani buraya gelindiğinde fiil aslına döndürülmektedir. (فـر ) fiilini çekerken buraya geldiğimizde aslı (فـرر ) olduğu için (فـررن ) deyip ( فـررت، فـررمتا، فـررمت ... ) şeklinde devam etmemiz gerekir. (مل )

Page 42: Ara1002

 

 

36

fiilinde ise aslı (ملل ) olduğu için (مللن ) deyip ( مللت، مللتما، مللتم ... ) şeklinde devam ederiz.

Yukarıda yer verdiklerimiz dışında bir muzâaf fiille karşılaştığımızda ilk yapmamız gereken şey bu fiilin muzârisine bakarak ( مد ميد، فـر- يفر، مل - ميل- ) fiillerinden hangisiyle aynı bâbdan olduğunu tespit etmektir. Bu tespitten sonra çekimini aynen benzediği fiil gibi yapabiliriz. Örneğin: ( عد يـعد- ) fiili ( مد ميد- ) fiili ile, ( دق يدق - ) fiili ( فـر يفر- ) fiili ile ve ( غض يـغض - ) fiili de ( مل ميل- ) fiili ile aynı bâbdandır ve çekimleri de aynıdır.

Muzâaf Fiillerin Muzâri Çekimi

Cemi اجلمع  

(Çoğul)

Müsennâ المثـىن  (İkil)

Müfred المفرد

(Tekil)

Uzatıyor: ميد

ميدون ميدان ميدGâib / الغائب

III. Şahıs Eril

ميددن متدان متدGâibe / الغائبة

III. Şahıs Dişil

متدون انمتد متدMuhâtab / المخاطب

II. Şahıs Eril

متددن متدان متدين Muhâtaba /المخاطبة

II. Şahıs Dişil

مند أمد Mütekellim / المتكلم

I. Şahıs Eril/Dişil

Muzâaf fiillerin muzâri çekiminde dikkat edilmesi gereken husus, cemi gâibe (III. şahıs dişil çoğul) siygasına gelindiğinde fekk-i idgam yapmanın yani şeddeyi kaldırarak şedde ile birleşmiş olan harfleri ayrı yazmanın zorunlu olduğudur. (ميد) fiilinin aslı (ميدد ) olduğundan burada fiil aslına döndürülerek ( ددنمي ) şeklinde yazılır. Aynı durum cemi muhâtaba siygasında da söz konusudur. Diğer siygalarda fekk-i idgam yapılmaz. Aynı siyga aslı يـفرر) ) olan (يفر ) fiilinde (يـفررن ) ve aslı (ميلل ) olan (ميل ) fiilinde de (ميللن ) şeklinde olur. Diğer fiilleri de bu fiillerle kıyaslayarak çekebilirsiniz. Muzâaf Fiillerin Emir Çekimi

Muzâaf fiillerin emr-i hazırları da prensip olarak sâlim fiillerle aynı şekilde yapılır. (متد) siygasından emir yaparken baştaki muzâraât harfini atıp da sonunu cezm ettiğimizde sonda iki tane sâkin harf peşpeşe gelmiş olur: (مدد ). (Muzâraât harfini atınca sonraki harf harekeli olduğundan elif getirmemiz gerekmediğine dikkat ediniz.) Bu şekilde okuyamayacağımızdan ikinci harfi harekelememiz gerekir. Bu fiilde esre ve ötre hareke de koyabilmemiz mümkün olmakla beraber fetha ile harekelenmesi daha yaygındır. Buna göre emir (مد ) şeklinde olmuş olur. Çekimi de şu şekildedir:

Page 43: Ara1002

 

 

37

Cemi اجلمع  

(Çoğul)

Müsennâ المثـىن  (İkil)

Müfred المفرد  

(Tekil)

مد : uzat

مدوا مدا مد Muhâtab / المخاطب

II. Şahıs Eril

امددن مدا مدي Muhâtaba / المخاطبة

II. Şahıs Dişil

Cemi muhâtaba siygasında fekk-i idgamın zorunlu olduğunun unutulmaması gerekir.

Muzâaf fiillerin emr-i hâzırları idgam yapılmaksızın aşağıdaki şekilde de çekilebilmektedir:

Cemi اجلمع  

(Çoğul)

Müsennâ المثـىن  (İkil)

Müfred المفرد  

(Tekil)

امدد :uzat

امددوا امددا امدد Muhâtab / المخاطب

II. Şahıs Eril

امددن امددا امددي Muhâtaba / المخاطبة

II. Şahıs Dişil

İkinci bâbdan olan ( فـر يفر- )nın emri ( فر/فر ) veya (افرر ) şeklinde, üçüncü bâbdan olan ( مل ميل- )nın emri de ( مل مل/ ) veya (املل ) şeklinde gelir.

Aşağıdaki cümlelerde geçen muzâaf fiilleri inceleyiniz.

كانت األم حتض أبناءها علي الدراسة .Anne çocuklarını eğitime teşvik ediyordu.

الموظفات عددن المسافرين يف الطائرة .Bayan görevliler uçaktaki yolcuları saydılar.

اخلطيبان يدالن على فعل اخلري دا ئما .

İki konuşmacı daima iyilik yapılmasına yol gösteriyorlar.

يا جدي قص يل قصة مجيلة .Dede bana güzel bir hikâye anlat.

المسلمات يـرققن حلال الفقراء .Müslüman bayanlar fakirlerin haline acıyorlar.

فـر) ) fiillinin mâzî, muzâri ve emir çekimlerini yapınız.

3. Mehmûz: Kök harflerinden bir tanesi hemze olan fiil anlamına gelen mehmûz fiiller hemzenin bulunduğu yere göre üç kısma ayrılırlar: Kök harflerinden birincisi hemze olan fiile mehmûzu’l-fâ, ikincisi hemze olan fiile mehmûzu’l-‘ayn ve üçüncüsü hemze olan fiile de mehmûzu’l-lâm denir.

Mehmûzu’l-fâ olan fiiller birinci, ikinci, dördüncü ve beşinci bâbdan gelirler:

Page 44: Ara1002

 

 

38

Birinci bâb: أكل يأكل- (yedi)

İkinci bâb: أسر يأسر– (bağladı)

Dördüncü bâb: ألف يألف– (alıştı)

Beşinci bâb: أدب يأدب – (edib oldu) Mehmûzu’l-fâ Fiillerin Mâzî Çekimi

Cemi اجلمع  

(Çoğul)

Müsennâ المثـىن  (İkil)

Müfred المفرد

(Tekil)

أمر :emretti

أمروا أمرا أمر Gâib / الغائب

III. Şahıs Eril

أمر ن أمرتا أمرت Gâibe / الغائبة

III. Şahıs Dişil

أمرمت أمرمتا أمرت Muhâtab / المخاطب

II. Şahıs Eril

أمرتن أمرمتا أمرت Muhâtaba /المخاطبة

II. Şahıs Dişil

أمرنا أمرت Mütekellim / المتكلم

I. Şahıs Eril/Dişil Mehmûzu’l-fâ Fiillerin Muzâri Çekimi

Cemi اجلمع  

(Çoğul)

Müsennâ المثـىن  (İkil)

Müfred المفرد

(Tekil)

يأمر :emrediyor

يأمرون يأمران يأمر Gâib / الغائب

III. Şahıs Eril

يأمرن تأمران تأمر Gâibe / ائبةالغ

III. Şahıs Dişil

تأمرون تأمران تأمر Muhâtab / المخاطب

II. Şahıs Eril

تأمرن تأمران أمرت ينMuhâtaba /المخاطبة

II. Şahıs Dişil

نأمر آمر Mütekellim / المتكلم

I. Şahıs Eril/Dişil

Mehmûzu’l-fâ fiillerin muzâri çekiminde müfred mütekellim siygasında iki tane hemze yan yana geldiğinden ikinci hemze med harfine dönüştürülür

Page 45: Ara1002

 

 

39

ve (أأمر ) değil de (آمر ) şeklinde söylenilir. Muzâri çekimlerinde bu hususa dikkat etmek gerekmektedir. Mehmûzu’l-fâ Fiillerin Emir Çekimi

Mehmûzu’l-fâ fiillerin emr-i hâzırlarında da (biri fiilin aslından diğeri emir yapımı için getirilen olmak üzere) iki hemze yan yana geldiğinden birinci hemzenin harekesi kesra ise ikincisi ye harfine, ötre ise vâv harfine dönüştürülür. Buna göre ( أدب يأدب– ) fiilinin emr-i hâzırı (اودب ), (( أسر يأسر– fiilinin emr-i hâzırı (ايسر ) ve ( ألف يألف– ) fiilinin emr-i hâzırı (ايلف ) şeklinde olur. Çekimleri sâlim fiillerin emr-i hâzırında olduğu gibi yapılır.

Sık kullanılan fiiller olan (أكل، أمر، أخذ ) fiillerinin emirleri istisnâî olarak كل، مر، خذ) ) şeklinde gelir. Çekimleri şu şekildedir:

Cemi اجلمع  

(Çoğul)

Müsennâ المثـىن  (İkil)

Müfred المفرد  

(Tekil)

مر :emret

مروا مرا مر Muhâtab / المخاطب

II. Şahıs Eril

مرن مرا مري Muhâtaba / المخاطبة

II. Şahıs Dişil

Mehmûzu’l-‘ayn olan fiiller ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci bâbdan gelirler:

İkinci bâb: رأس يـرئس- (reis oldu)

Üçüncü bâb: سأل يسأل– (sordu)

Dördüncü bâb: سئم يسأم– (usandı)

Beşinci bâb: رؤف يـرؤف – (şefkatli oldu)

Mehmûzu’l-lâm olan fiiller ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci bâbdan gelirler:

İkinci bâb: يطرئ-طرأ (çıka geldi)

Üçüncü bâb: قـرأ يـقرأ– (okudu)

Dördüncü bâb: ظمئ يظمأ– (susadı)

Beşinci bâb: جرؤ جيرؤ – (cesaretli oldu)

Mehmûzu’l-‘ayn ve mehmûzu’l-lâm fiillerin çekimleri aynen sâlim fiillerde olduğu gibidir.

Aşağıdaki cümlelerde geçen mehmûz fiilleri inceleyiniz.

عبد اهللا وعلي أكال طعامهما قـبل ساعة .Abdullah ve Ali yemeklerini bir saat önce yediler.

Page 46: Ara1002

 

 

40

الطالبات يـقرأن القرآن كل صباح .Bayan öğrenciler her sabah Kur’an okuyorlar.

قال مصطفى أريد أن آكل فأنا جائع: .Açım, yemek yemek istiyorum. Mustafa dedi ki:

قال النيب صلى الله عليه وسلم من : سأل الله الشهادة بصدق بـلغه الله منازل الشهداء وإن مات فراشه على .

Hz. Peygamber (s.a.) şöyle buyurmuştur: “Kim gerçekten şehit olmayı isterse yatağında ölse bile Allah onu şehitler mertebesine ulaştırır.”

ادم خذوا زين بيا ينتكم عند كل مسجد وكلوا واشربوا وال تسرفوا انه ال حيب المسر فني .

Ey Âdem’in evlatları! Her namaz vaktinde mescide giderken, süsünüz olan elbisenizi giyinin. Yiyin, için fakat israf etmeyin; çünkü Allah israf edenleri asla sevmez. (el-A‘râf/31)

Parantez içindeki fiillerin başta verilen zamirlere uygun şekillerini yazarak boşlukları doldurunuz.

إنك الركاب يف احلافلة............... عد(. (

إنـهن الركاب يف احلافلة............... عد(. (

إنكما الركاب يف احلافلة............... عد(. (

إنكن املاء يف األواين............... يصب(. (

املاء يف األ............... إنـنا واين يصب(. (

إنكم املاء يف األواين............... يصب(. (

السمك مرة واحدة يف األسبوع............ إنين يأكل(. (

السمك مرة واحدة يف األسبوع............ إنـنا يأكل(. (

إنـهما األستاذ............ عن الواجب سأل(. (

إنـها األستاذ عن الواجب............ سأل(. (

ALIŞTIRMALAR

1. Aşağıdaki cümlelerdeki boşlukları parantez içinden uygun bir mâzî fiil ile doldurunuz.

حضراالوزيران : املثال االجتماع حضر (. حضرا / حضروا/ (

الطبيبات . 1 إىل المستشفى............ ذهبت (. ذهنب / ذهبوا/ (

الولدان . 2 يف الملعب.............. لعب / لعبا (. )لعبوا/

المسافرون . 3 الطائرة........... ركبت (. ركب / )ركبوا/

أنـتما . 4 نـقودكما. ............. عددمتا (. عددمت / عدا/ (

علي وصديقه . 5 طعامهما........... أكل (. أكلتا / أكال/ (

Page 47: Ara1002

 

 

41

الطالبتان المجتهدتان . 6 على جائزة.......... حصلتا (. حصال / حصلت/ (

الطالب . 7 أستاذهم .......... عن الواجب أمس سأل (. سألوا / سألن/ (

جديت . 8 يل قصة مجيلة......... قص (. قصصن / قصت/ (

المسافران . 9 يف الصحراء............. ضال (. ضل / ضلوا/ (

فاطمة وزيـنب وخدجية . 10 حلال الف............ قري رقت (. رقـقن / رقـتا/ ( 2. Aşağıdaki cümlelerdeki boşlukları parantez içinden uygun bir muzâri

fiil ile doldurunuz.

الطبيبات : املثال يشعرن بالتـعب يشعرون (. يشعرن / تشعر/ (

املعلمات . 1 الطالبات............ كل يـوم يـعددن (. تـعد / تـعددن/ (

الفالحان . 2 يف احلقل حىت المساء........... يظللن (. يظلون / يظالن/ (

أنـنت . 3 قصصا مجيلة............ يـقصصن (. تـقصون / تـقصصن/ (

أنت . 4 يف الصحراء.. ............ تضلني (. تضل / تضللن/ (

األمهات . 5 الشاي............ يصبون (. يصبنب / تصب/ (

الوزيرتان . 6 االجتماع............ حتضران (. حتضر / حتضرن/ (

البنات . 7 مالبس جديدة............... يـلبسون (. تـلبس / يـلبسن/ (

أنـتم . 8 الناس بالرب وتـنسون أنـفسكم.................. تأمرون (. يأمرون / تأمر/ (

حنن . 9 رواية جديدة للكاتب جنيب حمفوظ................... يـقرأ (. نـقرأ / تـقر/ )أ

الدجاج كل يـوم...................... أنا .10 أأكل (. أكل / آكل/ ( 3. Boşlukları parantez içindeki fiillerin emirleriyle doldurunuz.

يا خدجية : املثال اسأيل والدك عن موعد السفر سأل(. (

يا طالبات . 1 در......... .......... سكن جيداو قـرأ(. (

يا غالم . 2 مما يليك.................... أكل(. (

يا مؤمنات . 3 على فعل اخلري............. دل(. (

يا طالبان . 4 قصة مجيلة................ قص(. (

يا مسلمون . 5 من........... أمام المسجد مر(. (

يا بـنات . 6 التحية على أبيكن................ رد(. (

يا مسلمان . 7 ربكما............. ذكر(. (

يا أوالد . 8 مجع(. الثمار............... (

Page 48: Ara1002

 

 

42

بالعربية............. يا زهراء . 9 نطق(. (

علي يا . 10 الضعفاء............... رحم(. ( 4. Aşağıdaki paragrafta geçen sahih fiilleri tespit ediniz ve çeşitlerini

(sâlim/mehmûz/muzâaf) belirtiniz.

عاشت اخلنساء يف زمن النيب صلى اهللا عليه وسلم وبـعد وفاته، وكان هلا أربـع ة أبناء وعندما ذهب جيش . املسلمني إىل القادسية لقتال الفرس، ذهبت مع أبنائها الذين خرجوا للقتال مجيعا بـعد المعركة مر بـعض .

اجلنود باخلنساء وأخبـروها بأن املسلمني قد انـتصروا وأن أبناءها األربـعة استشهدوا فرحت اخلنساء ألن . م يف اجلنة ا أن جيمعهم املسلمني انـتصروا، ومحدت اهللا على استشهاد أبنائها، ودعت ر عادت اخلنساء .

إىل المدينة المنـورة، ومسع عمر بن اخل طاب رضي اهللا عنه قصتها فـرق هلا، وأكرمها، وخصها براتب من بـيت مال المسلمني .

5. Aşağıdaki cümlelerdeki boşlukları uygun bir sahih fiil (ma-

zi/muzâri/emir) ile doldurunuz.

الطعام باليد اليمىن........... 1 .

كثريا لتـنجحي يف االمتحان.............. . 2 .

إىل المعهد لتدرسوا اللغة العربية............ . 3 .

كتبكم من فـوق المنضدة.................... 4 .

المؤمنون . 5 .هللا.................

السيدات الغنيات. 6 للفقراء والمساكني ........... .

نـقودمها دائما................... معلمتان. 7 .

يا فاطمة سلمت عليك صديقتك . 8 عليها السالم............ .

المعلمات عملن كثريا ف. 9 بالتـعب............ .

الطالب........... . 10 م بـعد الدروس إىل بـيو . 6. Aşağıdaki cümleleri ünitede geçen kelimeler ve benzer cümlelerden

yararlanarak Arapçaya çeviriniz.

(Siz ikiniz) okula gelmeden önce ne yaptınız?

Hatice elini arkadaşına uzattı.

Ey Hasan! Fakirlere acı.

Haftada iki defa balık yiyoruz.

Bayan öğretmenler sınıftaki öğrencileri sayıyorlar.

Page 49: Ara1002

 

 

43

Kelimeler ve Deyimler

المدرسة الثانوية :lise

اجتمع جيتمع – اجتماعا– :toplanmak

استـرجع يستـرجع – اسرتجاعا– :hatırlamak

احلديقة العامة : park

آنية أوان)ج( :kap

مثرة meyve: مثار)ج(

حتدث يـتحدث – حتدثا– :konuşmak

حضر حيضر – حضورا– :gelmek

حل حيل – حال– :)problemi, düğümü) çözmek

دل يدل – داللة– :yol göstermek

ذكرى ذكريات)ج( :anı, hatıra

رق يرق – ince olmak, acımak: رقة–

ساعد يساعد – مساعدة– :yardım etmek

صب يصب – dökmek: صبا–

ضل يضل – ضالال، ضاللة– :kaybolmak, yolunu kaybetmek, sapmak

عد يـعد – عدا– :saymak

قاتل قاتل يـ– مقاتـلة، قتاال– :savaşmak

قضى يـقضي – bitirmek, (vakti) geçirmek: قضاء–

مر مرورا– مير – :uğramak, geçmek

معركة معارك)ج( :savaş

مما يليك :önünden

Özet

Sahih ve mu‘tel fiil kavramlarını tanımlayabilmek

Kök harfleri içerisinde illet harfi (و، ي،ا) bulunmayan fiillere sahih, bulunanlara ise mu‘tel fiiller denir. Sahih fiiller kendi aralarında üç kısma, mu‘tel fiiller ise dört kısma ayrılırlar.

Page 50: Ara1002

 

 

44

Sahih fiilin çeşitlerini sayıp her birini tanımlayabilmek

Sahih fiiller şu alt dallara ayrılırlar: 1. Sâlim: Kök harfleri içersinde illet harfi, hemze ve aynı harften iki tane bulunmayan fiillerdir. (نصر، جلس، علم ) gibi. 2. Muzaaf: Kök harfleri içersinde aynı harften iki tane bulunan fiildir. مد، رد، شد) ) gibi. 3. Mehmûz: Kök harfleri içersinde hemze bulunan fiildir. أمر، سأل، قـرأ) ) gibi.

Sâlim, muzâaf ve mehmûz fiilleri çekebilmek

Sâlim fiillerin çekimleri şu şekildedir.

mâzî çekimi:

فـتحوا فـتحا فـتح

فـتحن فـتحتا فـتحت

فـتحتم تحتمافـ فـتحت

فـتحنت فـتحتما فـتحت

فـتحنا فـتحت muzâri çekimi:

يـفتحون يـفتحان يـفتح

يـفتحن تـفتحان تـفتح

تـفتحون تـفتحان تـفتح

تـفتحن تـفتحان تـفتح ني

نـفتح أفـتح emir çekimi:

Arapçada sülâsî fiillerden emr-i hazır muzâri fiilin muhâtab (II. Şahıs Eril) ve muhâtaba (II. Şahıs Dişil) olmak üzere altı siygasından (form) yapılır. Öncelikle bu altı siyganın başlarındaki muzaraat harfi olan (ت) atılır. Eğer bu harften sonraki harf harekeliyse başına herhangi bir şey getirilmeksizin aynen bırakılır. Eğer bu harf sakinse fiilin başına bir elif getirilir. Getirilen bu elifin harekesi için muzâri fiilin kök ikinci harfinin harekesine bakılır. Bu hareke zamme ise elif zamme ile, fetha veya kesra ise kesra ile harekelenir. Son

Page 51: Ara1002

 

 

45

olarak fiilin sonu cezm edilir. Sahih fiilin sonunun cezm edilmesi; müfred müzekker siyganın sonuna sükûn konulması, sonunda nûn olan siygalarda ise nûn’un düşürülmesi demektir. Yalnız cem-i müennes siyga mebnî olduğu için sonundaki nûn hiçbir zaman düşmez.

Emir çekimi şu şekilde yapılır:

افـتحوا افـتحا افـتح

افـتحن افـتحا افـتحي

Bütün sâlim fiiller sonlarına aynı ekler gelerek aynı şekilde çekilirler. Muzâaf ve mehmûz fiiller de prensip olarak aynı şekilde çekilirler. Yalnız dikkat edilmesi gereken bazı küçük farklı noktalar mevcuttur: Muzâaf fiillerin mâzî çekiminde dikkat edilmesi gereken husus, cemi gâibe (III. şahıs dişil çoğul) siygasına gelindiğinde fekk-i idgam yapmanın yani şeddeyi kaldırarak şedde ile birleşmiş olan harfleri ayrı yazmanın zorunlu olduğudur. Muzâaf fiillerin muzâri çekiminde dikkat edilmesi gereken husus, cemi gâibe (III. şahıs dişil çoğul) siygasına gelindiğinde fekk-i idgam yapmanın yani şeddeyi kaldırarak şedde ile birleşmiş olan harfleri ayrı yazmanın zorunlu olduğudur. Mehmûzu’l-fâ fiillerin muzâri çekiminde müfred mütekellim siygasında iki tane hemze yan yana geldiğinden ikinci hemze med harfine dönüştürülür ve أأمر) ) değil de (آمر ) şeklinde söylenilir.

Kendimizi Sınayalım

1. (. المعلمات قصة مجيلة............ ) cümlesindeki boşluğu aşağıdaki fiillerden hangisi en uygun şekilde tamamlar?

a. قصصن b. قصت   c. قصصنت   d. قصصن e. تـقص

2. ( إنكن من أمام المد........... رسة . ) cümlesindeki boşluğu aşağıdakilerden hangisi en uygun şekilde tamamlar?

a. متر b. مترون  c. ميرون d. متران e. متررن

Page 52: Ara1002

 

 

46

أخذ) .3 ) fiilinin emr-i hâzır cemi müennes (II. şahıs dişil çoğul) siygası aşağıdakilerden hangisidir?

a. اوخذن b. اوخذي c. خذن d. خذي e. اوخذوا

4. ( فاطمة وعائشة إىل المستشفى........ ) cümlesindeki boşluğu aşağıdaki fiillerden

hangisi en uygun şekilde tamamlar?

a. تذهبان   b. تذهب c. يذهبان   d. يذهنب e. تذهنب  

5. Aşağıdaki paragrafa göre verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?

علي وعصام طالبان يف المدرسة الثانوية، وقد خرجا إىل احلديقة العامة لقضاء بـعض الوقت فيها، حيث اجتمعا بصديقهما حممد فسلما عليه وسأال ماذا فـعلت قـبل حضورك إىل احلديقة؟ قال حممد: ه قـرأت :

دروسي وكتبت واجبايت وأنـتما ماذا فـعلتما قـبل خروجكما من البـيت؟ قال علي وعصام. حنن حللنا بـعض : المسائل احلسابية وأعد دنا دروسنا مث قدمنا إىل احلديقة .

a. Ali ve İsam parka gelmeden önce ödevlerini yazdılar.

b. Ali ve İsam parkta Muhammed ile buluştular. c. Ali ve İsam lise öğrencisidirler.

d. Muhammed parka gelmeden önce derslerini okudu.

e. Muhammed Ali ile İsam’ın arkadaşıdır.

Kendimizi Sınayalım Yanıt Anahtarı

1. d Yanıtınız doğru değilse, “Muzâaf fiilin mâzî çekimi” konusunu yeniden okuyunuz.

2. e Yanıtınız doğru değilse, “Muzâaf fiilin muzâri çekimi” konusunu yeniden okuyunuz.

3. c Yanıtınız doğru değilse, “Mehmûzu’l-fâ fiillerin emir çekimi” konusunu yeniden okuyunuz.

4. a Yanıtınız farklıysa “Sâlim fiillerin muzâri çekimi” konusunu yeniden okuyunuz.

5. a Yanıtınız doğru değilse, “Okuma Parçası”nı yeniden okuyup Türkçeye çeviriniz.

Page 53: Ara1002

 

 

47

Sıra Sizde Yanıt Anahtarı

Sıra Sizde 1

هاب Ecvef نـعق Sâlim جنس Sâlim صم Muzâaf هدى Nâkıs

هوى Lefîfطوى Lefîf مط Muzâaf نابEcvef كد Muzâaf

فأد mehmûz وصل misal يبس misal ولع sâlim خفى nâkıs Sıra Sizde 2

نصر birinci bâb شرب dördüncü bâb جنس beşinci bâb خرج birinci bâb

نـزل ikinci bâb محل ikinci bâb خصم ikinci bâb صنع üçüncü bâb

صبـر ikinci bâb فـلح üçüncü bâb Sıra Sizde 3

علم، علما، علموا، علمت، علمتا، علمن، عل: املاضي مت علمتما، علمتم، علمت، علمتما، علمنت، علمت، علمنا

يـعلم، يـعلمان، يـعلمون، تـعلم، تـعلمان، يـعلمن، تـعلم، تـعلمان، تـعلمون، تـعلمني، تـعلمان، : املضارع تـعلمن، أعلم، نـعلم

اعلم، اعلما، اعلموا، اعل: ر احلاضرأم مي، اعلما، اعلمن

جلس، جلسا، جلسوا، جلست، جلستا، جلسن، جلست، جلستما، جلستم، جلست، جلستما، : املاضي جلسنت، جلست، جلسنا

جيلس، جي: املضارع لسان، جيلسون، جتلس، جتلسان، جيلسن، جتلس، جتلسان، جتلسون، جتلسني، جتلسان، جتلسن، أجلس، جنلس

اجلس، اجلسا، اجلسوا، اجلسي، اجلسا، اجلسن: أمر احلاضر

نصر، نصرا، نص: املاضي روا، نصرت، نصرتا، نصرن، نصرت، نصرمتا، نصرمت، نصرت، نصرمتا، نصرتن، نصرت، نصرنا

يـنصر، يـنصران، يـنصرون، تـنصر، تـنصران، يـنصرن، تـنصر، تـنصران، تـنصرون، تـنصرين، تـ: املضارع نصران، تـنصرن، أنصر، نـنصر

انصر، انصرا، انصروا، انصري، انصرا، انصرن: أمر احلاضر Sıra Sizde 4

فـر، فـرا، فـروا، فـرت، فـرتا، فـررن، فـررت، فـررمتا، فـررمت، فـررت، فـررمتا، فـررت: املاضي ن، فـررت، فـررنا

يفر، يفران، يفرون، تفر، تفران، يـفررن، تفر، تفران، تفرون، تفرين، تفران، تـفررن، أفر، نفر :املضارع

فر، فرا، فروا، فري، فرا، افررن: أمر احلاضر

Page 54: Ara1002

 

 

48

Sıra Sizde 5

إنك ع ددت الركاب يف احلافلة عد(. (

إنـهن عددن الركاب يف احلافلة عد(. (

إنكما ع ددمتا الركاب يف احلافلة عد(. (

إنكن ت صبنب املاء يف األواين يصب(. (

نصبإنـنا املاء يف األو يصب(. اين (

إنكم تصبون املاء يف األواين يصب(. (

آكلإنين السمك مرة واحدة يف األسبوع يأكل(. (

نأكلإنـنا السمك مرة واحدة يف األسبوع يأكل(. (

إنـهما سأال األستاذ عن الواجب سأل(. (

إنـها سألت األستاذ عن الواجب سأل(. (

Yararlanılan Kaynaklar

Vâlî, F. F. (1997), en-Nahvu’l-vazîfî, Hâil.

Matracî, M.(2000), Fi’n-nahv ve tatbîkâtuh, Beyrut.

Çörtü, M. M. (2006), Arapça Dilbilgisi Sarf, İstanbul.

Çörtü, M. M. (2009), Arapça Dilbilgisi Nahiv, İstanbul.

Komisyon, (ty.), el-Kavâidu’l-‘Arabiyyetu’l-muyessera, İstanbul.

Komisyon, (ty.), Silsiletu Ta’lîmi’l-Luğati’l-‘Arabiyye, Suudi Arabistan.

Page 55: Ara1002

 

 

49

Page 56: Ara1002

 

 

50

 

Amaçlarımız

Bu üniteyi tamamladıktan sonra;

• Temel fiil kiplerini daha yakından tanıyabilecek,

• Hangi fiillerin mu‘rab hangilerinin mebnî olduğunu ayırt edebilecek,

• Mu‘rab fiillerdeki i‘râb alametlerini ayırt edebilecek,

• Fiillerdeki muzmer (zamir) fâilleri gösterebileceksiniz.  

Anahtar Kavramlar

• Fiil

• Mâzi

• Muzâri

• Emir

• Nehiy

• Mu‘rab - mebnî  

Öneriler

Bu üniteyi daha iyi kavrayabilmek için okumaya başlamadan önce;

• Türkçe fiil yapısı hakkında ön okuma yapınız.

• M. Meral Çörtü’nün Arapça Dilbilgisi (Sarf) adlı kitabından mâzi, muzâri ve emir konularını okuyunuz.

Page 57: Ara1002

 

 

51

GİRİŞ

“İ‘rab Yönünden İsimler” konusunda gördüğümüz üzere cümle içerisindeki konumlarına göre sonlarında hareke ve harf değişikliği meydana gelen kelimelere “mu‘rab”, bu tür değişikliklere uğramayan kelimelere ise “mebnî” denilmekteydi. Fiiller de isimler gibi mu‘rab ve mebnî olarak ikiye ayrılır. Ancak isimlerle fiillerin i‘râb durumları tümüyle aynı değildir. Zira i‘râbın ref ve nasb hali isim ve fiillerde ortak iken, cer hali sadece isimlerde, cezm hali ise sadece fiillerde görülmektedir.

Fiillerden mu‘rab olan sadece muzâri fiildir. Ancak muzâri fiilin cemi müennes siygaları mu‘rab değil mebnîdir. Bu durumda çeşitli amillerin etkisiyle cemi müennes siygaları hariç muzâri fiilin sonunda hareke değişikliği veya harf düşmesi meydana gelir. Örneğin “يكتب ” fiili, başına مل harfi geldiğinde “مل يكتب أن ,” harfi geldiğinde ise “أن يكتب ” olur. Aynı edatlar tesniye ve cemi siygaları olan يكتبان ve يكتبون fiillerinin başına geldiğinde sonlarındaki nunlar düşerek مل يكتبا ve مل يكتبوا أن يكتبا , ve أن يكتبوا şeklinde değişirler. Sonunda illet harfi bulunan “يـرمي ” fiilinin başına مل harfi geldiğinde, illet harfi hazfedilerek “مل يـرم أن ,” harfi geldiğinde “أن يـرمي ” olur.

Mâzi ve emir fiilleri mebnîdir, sonlarında hiçbir hareke ve harf değişikliği meydana gelmez. Örneğin; “ذهب علي إىل بـيته بـعد أن خرج من املدرسة ” cümlesinde خرج fiilinin başına gelen أن onda hiçbir değişiklik yapmamıştır. Yine “ وأوحيـنا إىل

موسى إذ ستسقاه قـومه أن ا ضرب بعصاك احلجر ا ” ayetinde başına أن harfi gelen ضربا emir fiilinde değişiklik olmamıştır.

Bir de emir kipi kategorisinde değerlendirilen nehiy kipleri vardır. Hem emir hem de nehiy kipi muzâri fiilden elde edilmelerine rağmen mebnîdirler.

Konuya dair bilgi için www.onlinearabic.net, www.schoolarabia.net, www.nizamettin.net adreslerine de başvurabilirsiniz.

OKUMA PARÇASI

اخلروف الضائع

خرج أمحد مع أخيه الصغري علي من البـيت بـعد الظهر وتـوجها حنو الغابة اليت حتيط بقريتهما من مجيع ج ا الستئـناف البحث عن اخلروف الذي ضاع قـبل ثالثة أيام ها ويف الطريق انضم إليهما ابن .

Fiillerde İ‘râb

إعراب األفـعال

Page 58: Ara1002

 

 

52

جارمها حممد ليساعدمها يف البحث عن اخلروف مل يـتـركوا يف الغابة مكانا إال وحبث. وا فيه عن اخلروف أين . اختـفى يا تـرى كأن األرض انشقت وابـتـلعته! هل التـهمه أحد الذئاب الغادرة أم أن نسرا حاد املخالب .

قد انـقض عليه كالبـرق واختطفه يف طرفة عني بـع. د ثالث ساعات من بدء البحث أو يزيد بدأ علي يـتذمر ويشكو من تـعبه وجوعه وعطشه فعال كان التـعب قد أخذ منـهم كل املأخذ ومل يـفلحوا يف العثور على .

اخلروف .

أمام ما رآه أمحد من أمر أخيه مل يـتمالك نـفسه وبدأ يـعاتب أخاه قائال أمل أقل لك ابق يف البـيت : " إنك ولد ال يصلح لشيء يف هذه األثـناء كان الظالم قد بدأ خييم على الغابة شيئ!". ا فشيئا لذا رجع .

األوالد الثالثة إىل القرية وقد خاب أملهم .

كان علي مل يذق طعم النـوم منذ أن ضاع اخلروف وعندما رأى جدمها حفيده الصغري حزينا قال له . ليخفف عنه ح زنه وألمه ال حتزن وال تـيأس يا بـين وتـوكل على اهللا فإن اهللا ال خييب أمل من تـوكل عليه: " ."

عندما استـلقى علي الصغري على فراشه أغمض عيـنـيه وكرر ما قاله جده حتزن وال تـيأس وتـوكل على ال: " تلك الليـلة، قـرأ علي عن ظهر قـلب مجيع ما تـعلمه من أدعية وآيات قـرآنية ليعيد اهللا إليه خروفه ...". اهللا

الذي لطالما قـبل عيـنـيه السوداوي ن وشم رائحته العطرة .

يف الصباح الباكر استـيـقظ علي على صوت خروف جزع خائف يف اللحظة األوىل مل يـعرف كيف . يـتصرف؟ وعندما تـيـقن أن الصوت صوت خررفه غمره فـرح عارم تـعجز الكلمات عن وصفه وانـعقدت

الكلمات يف حلقه مث تـناثـرت بضع كلمات من بـني شفتـيه املرجتفتـني والدموع تـنـهمر من عيـنـيه املشعتـني بالفرح أشكرك يا رب، أشكرك: .

Metni Kavrama Alıştırmaları

1. Aşağıdaki soruları yukarıdaki okuma parçasına göre cevaplandırınız.

من خرج من البـيت بـعد الظهر. 1 ؟

لماذا اجته أمحد وأخوه إىل الغابة . 2 ؟

من انضم إليهما يف الطريق. 3

مم. 4 شكا األخ الصغري ؟

ماذا قال أمحد ألخيه الصغري؟. 5

هل وجدوا اخلروف الضائع. 6 ؟

ماذا قال اجلد حلفيده الصغري. 7 ؟

كيف رجع األوالد الثالثة إىل القرية؟. 8

ماذا فـعل علي عندما . 9 استـلقى على فراشه ؟

لماذا قـرأ علي مجيع ما تـعلمه من أدعية وآيات قـرآنية . 10 ؟

مىت وكيف استـيـقظ علي. 11 ؟

Page 59: Ara1002

 

 

53

2. Altı çizili kelimelerin eş anlamlılarını parantez içindeki kelimelerin arasından seçiniz.

( املنزل اخلائنة ، ظمئه ، ابن ، كل ، تـقنط ، التحق ب ، املفردات ، يـؤاخذ ، صحا ، ) 

خرج أمحد مع أخيه الصغري علي من .1 البـيت بـعد الظهر .

وتـوجها حنو الغابة اليت حتيط بقريتهما من. 2 مجيع ا جها .

ويف الطريق . 3 انضم هما ابن جارمها حممدإلي .

هل التـهمه أحد الذئاب . 4 الغادرة .

بدأ . 5 علي يـتذمر ويشكو من تـعبه وجوعه و عطشه .

أمام ما رآه أمحد من. 6 أمر أخيه مل يـتمالك نـفسه وبدأ يـعاتب أخاه .

أمل أقل لك ابق يف البـيت إنك . 7 ولد ال يصلح لشيء !

ال حتزن وال . 8 تـيأس وتـوكل على اهللا ...

يف الصباح الباكر . 9 استـيـقظ علي على صوت خروف جزع خائف .

غمره فـرح عارم تـعجز . 10 الكلمات عن وصفه . 3. Altı çizili kelimelerin zıt anlamlılarını parantez içindeki kelimelerin

arasından seçiniz.

( شبعه دخل ، الكبري ، تصويره، النـهار، البـيضاوين ،النور ،رظه ، فرحا، املساء ، ) 

خرج. 1 أمحد مع أخيه الصغري علي من البـيت بـعد الظهر .

أين . 2 اختـفى يا تـرى !

بدأ . 3 علي يـتذمر ويشكو من تـعبه و جوعه وعطشه .

يف هذه األ. 4 ثـناء كان الظالم قد بدأ خييم على الغابة شيئا فشيئا .

وعندما رأى جدمها حفيده الصغري . 5 حزينا قال له ليخفف عنه حزنه وألمه .

عندما استـلقى علي . 6 الصغري على فراشه أ غمض عيـنـيه وكرر ما قاله جده .

تلك . 7 الليـلة ، قـرأ علي عن ظهر قـلب مجيع ما تـعلمه من أدعية وآيات قـرآنية .

لطالما قـبل عيـنـيه . 8 السوداوين وشم رائحته العطرة .

الصباح يف. 9 الباكر استـيـقظ علي على صوت خروف جزع خائف .

غمره فـرح عارم تـعجز الكلمات عن . 10 وصفه . 4. Altı çizili kelimelerin cemilerini (çoğullarını) bulunuz.

خرج أمحد مع أخيه الصغري علي. 1 من البـيت بـعد الظهر .

وتـوجها حنو . 2 الغابة ا اليت حتيط بقريتهما من مجيع جها .

Page 60: Ara1002

 

 

54

مل يـتـركوا يف الغابة . 3 مكانا إال وحبثوا فيه عن اخلروف .

أمل أقل لك ابق يف البـيت إنك و. 4 لد ال يصلح لشيء !

وعندما رأى جدمها حفيده الصغري حزينا قال له ليخفف عنه . 5 حزنه وألمه .

ال حتزن وال تـيأس يا بـين وتـوكل على اهللا فإن اهللا ال خييب . 6 أمل من تـوك ل عليه .

يف الصباح الباكر استـيـقظ علي على . 7 صوت خروف جزع خائف .

اللحظةيف . 8 األوىل مل يـعرف كيف يـتصرف؟

عندما استـلقى علي الصغري على فراشه أغمض عيـنـيه وكرر ما ق. 9 جدهاله .

وعندما رأى جدمها حفيده الصغري حزينا قال له ليخفف عنه حزنه . 10 وألمه . 5. Altı Çizili Kelimelerin müfretlerini (tekillerini) bulunuz.

وتـوجها. 1 حنو الغابة اليت حتيط بقريتهما من مجيع ا جها .

الستئـناف البحث عن اخلروف الذي ضاع قـبل ثالثة . 2 أيام .

هل التـهمه أحد . 3 الذئاب الغادرة .

تلك الليـلة، قـرأ علي عن ظهر قـلب مجيع ما تـعلمه من . 4 أدعي وآيات ة قـرآنية .

تـناثـرت بضع كلمات من بـني شفتـيه. 5 املرجتفتـني والدموع تـنـهمر من عيـنـيه املشعتـني بالفرح .

أم أن نسرا حاد . 6 املخالب قد انـقض عليه كالبـرق واختطفه يف طرفة عني .

وانـعقدت . 7 الكلمات يف حلقه .

لذا رجع . 8 األوالد الثالثة إىل القرية وقد خاب أملهم .

بـعد ثالث . 9 ساعات من بدء البحث أو يزيد بدأ علي يـتذمر ويشكو من تـعب ه وجوعه وعطشه . 6. Aşağıda verilen Arapça cümlelerin en yakın Türkçe karşılıklarını

seçiniz.

مل يـتـركوا يف الغابة مكانا إال وحبثوا فيه عن اخلروف( أين اختـفى يا تـرى. كأن األرض انشقت وابـتـلعته! .(

a. Ormanda kuzuyu aramadık hiç bir yer bırakmadılar. Acaba nereye kayboldu? Sanki yer yarıldı da içine girdi!

b. Kuzuyu ormanda her yerde aradılar. Acaba nerede kaybolmuştu? Sanki yer yarılarak onu yuttu!

c. Ormanın her yerinde kuzuyu aradılar. Nereye saklandı acaba? Yer yarılıp onu yutmuş olmalı.

d. Ormanda kuzuyu aramadık hiç bir yer bırakmadılar. Nerede saklanabilirdi ki? Sanki yer yarıldı da onu içine aldı!

e. Kuzuyu ormanın her yerinde arıyorlardı. Acaba nereye gizlenmişti? Sanki yer yarılmıştı da içine düşmüştü!

Page 61: Ara1002

 

 

55

قـرأ علي عن ظهر قـلب مجيع ما تـعلمه من أدعية وآيات قـرآنية ليعيد اهللا إليه خروفه( (

a. Ali, kuzusunu Allah’ın ona geri vermesi için öğrendiği tüm dua ve Kur’an ayetlerini ezbere okudu.

b. Ali, kuzusunu ona Allah’ın geri getirmesi için tüm öğrendiği dua ve Kur’an ayetlerini içinden okudu.

c. Ali, Allah’ın ona kuzusunu iade etmesi için tüm dua ve Kur’an ayetlerinden öğrendiklerini okudu.

d. Ali, kuzusunu ona Allah’ın tekrar getirmesi için ezbere bildiği tüm dua ve Kur’an ayetlerini içinden okudu.

e. Ali, Allah’ın ona kuzusunu geri getirmesi için dua ve Kur’an ayetlerinden öğrendiklerinin tümünü kalbinden geçirdi.

DİLBİLGİSİ

FİİLERDE İ‘RÂB

Sahih Fiillerin Çekimleri ünitesinde mâzi, muzâri ve emir fiil çekimlerini görmüştük. Bu ünitede fiillerde i‘râb konusunu ele alacağız. Hangi fiillerin mu‘rab, hangilerinin mebnî olduğunu, mu‘rab olan fiillerin ref, nasb ve cezm alametlerini, mebnî olan fiillerin ise ne şekilde mebnî olduğunu inceleyeceğiz. Ayrıca fiillere bitişen muzmer (zamir) fâillerin neler olduğunu çeşitli örneklerle işleyeceğiz.

Fiiller zaman açısından mâzi (geçmiş), muzâri (şimdiki ve geniş) ve emir (istek) olmak üzere üç kısma ayrılmaktadır. Mâzi ve emir fiilleri mebnî, muzâri fiil ise mu‘rabdır.

Mâzi Fiil: Bir eylem veya olayın geçmiş zamanda meydana geldiğini bildiren fiil türüdür. Sahih veya illetli olsun mâzi fiil tüm siygalarıyla mebnîdir.

Mâzi Fiilin İ’râbı: Mâzi fiiller mebnîdir, son harekeleri değişmez. Mebnî fiiller tahlil edilirken fiilin sonunda değişmeyen hareke veya harf üzere mebnî olduğu belirtilir. Bu durum aşağıdaki tabloların açıklamalarında görülecektir.

Aşağıdaki tabloda son harfi sahih olan mâzi fiil çekimi verilmiş, fâil olan merfu‘ zamirler parantez içerisinde gösterilmiş, mebnîlik durumu da rakamlarla ifade edilmiştir.

Cemi اجلمع  

(Çoğul)

Müsennâ المثـىن  (İkil)

Müfred المفرد

(Tekil)

فـعل :yaptı

فـعلوا 2 )و( فـعال 1 )ا( فـعل هو( ( 1 Gâib / الغائب III. Şahıs Eril

فـعلن 3 )ن( فـعلتا 1 )تا( فـعلت هي( ( 1 Gâibe / الغائبة

III. Şahıs Dişil

Page 62: Ara1002

 

 

56

فـعلتم 3 )مت( فـعلتما 3 )متا( فـعلت 3 )ت( Muhâtab / المخاطب

II. Şahıs Eril

فـعلنت تن( ( 3 فـعلتما 3 )متا( فـعلت 3 )ت( Muhâtaba /المخاطبة

II. Şahıs Dişil

فـعلنا 3 )نا( فـعلت 3 )ت( Mütekellim / المتكلم

I. Şahıs Eril/Dişil (1) rakamı ile gösterilen dört siyga fetha üzere mebnîdir.

(2) rakamı ile gösterilen bir siyga zamme üzere mebnîdir.

(3) rakamı ile gösterilen dokuz siyga sükûn üzere mebnîdir.

Aşağıdaki cümlelerde geçen sahih mâzi fiilleri inceleyiniz.

كتب علي رسالة .Ali bir mektup yazdı. ماذا فـعلت أمس؟ Dün ne yaptın?

كتب fetha üzere mebnî mâzi fiildir. علي zamme ile merfu‘ açık (zâhiri) fâildir.

فـعل ت sükûn üzere mebnî mâzi fiildir. Merfu‘ muttasıl zamir olan ت fâildir.

خالد وعلي ذهبا إىل السوق .Ali ve Halid çarşıya gittiler.

ذهبا fetha üzere mebnî mâzi fiildir. Merfu‘ muttasıl zamir olan tesniye elifi ذهبا fâildir. Fiil ve fâilden oluşan (ا) cümlesi, خالد وعلي mübtedasının haberdir.

الطالب ذهبوا إىل املدرسة .Öğrenciler okula gittiler.

ذهبوا zamme üzere mebnî mâzi fiildir. Merfu‘ muttasıl zamir olan cemi vâvı (و) fâildir. Fiil ve fâilden oluşan ذهبوا cümlesi الطالب mübtadasının haberidir.

البـنات لعنب يف احلديقة .Kızlar bahçede oynadılar.

لعنب sükûn üzere mebnî mâzi fiil. Merfu‘ zamir olan nûn-u nisve (ن) fâildir.

Aşağıdaki cümlelerde geçen mâzi fiilleri tespit ediniz. Bu fiillerin ne üzere mebnî olduğunu fâillerini göstererek açıklayınız.

فـتحت الباب.1 حسن وعلي رجعا من املدرسة.2 . أيـتـها الطالبات ماذا كتبنت؟.3 .

هم ذهبوا.4 ماذا فـعلت يا ليـلى؟.5 . حنن فهمنا الدر.6 .س Muzâri Fiil: Bir eylemin şimdiki veya geniş zamanda yapılmakta olduğunu veya gelecek zamanda yapılacağını ifade eden fiil türüdür.

Muzâri Fiilin İ’râbı: Muzâri fiiller mu‘rabdır. Ancak muzâri fiilin iki siygası mebnîdir, yapısı değişmez. Bu iki siyga يـفعلن تـفعلن – siygalarıdır. Mebnî oldukları için bu iki siyganın i‘râbı mahallen olur. Başında nasb veya cezm eden amillerden biri bulunmayan muzâri fiil merfu‘dur. Nasb ve cezm edatlarından önemli olanlara, “Fiili Muzârinin Nasb Hali” ve “Fiili Muzârinin Cezm Hali” konularında değinilecektir.

Page 63: Ara1002

 

 

57

Son Harfi Sahih Olan Muzâri Fiilin Ref Hali

Aşağıdaki tabloda son harfi sahih olan merfu‘ muzâri fiil çekimi verilmiş, fâil olan merfu‘ zamirler parantez içerisinde gösterilmiş, i‘râb durumu da rakamlarla ifade edilmiştir.

Cemi اجلمع  

(Çoğul)

Müsennâ المثـىن  (İkil)

Müfred المفرد

(Tekil)

يـفعلون 2 )و( يـفعالن 2 )ا( يـفعل هو( ( 1 Gâib / الغائب III. Şahıs Eril

يـفعلن 3 )ن( تـفعالن 2 )ا( تـفعل هي( ( 1 Gâibe / ائبةالغ

III. Şahıs Dişil

تـفعلون 2 )و( تـفعالن 2 )ا( تـفعل أنت( ( 1 Muhâtab / المخاطب

II. Şahıs Eril

تـفعلن 3 )ن( تـفعالن 2 )ا( تـفعلني 2 )ي( Muhâtaba /المخاطبة

II. Şahıs Dişil

نـفعل حنن( ( 1 أفـعل 1 )أنا( Mütekellim / المتكلم

I. Şahıs Eril/Dişil (1) rakamı ile gösterilen beş siyga zamme ile merfu‘dur.

(2) rakamı ile gösterilen yedi siyga nunların sabit kalmasıyla merfu‘dur. Son-larında nun bulunan bu siygaların sayısı yedi olmasına rağmen, üç tanesi ortak siyga olduğu için (تـفعالن ) bunlara kısaca beş fiil anlamında “ef’âl-i hamse” denilmektedir. Ef’âl-i hamse’nin ref durumu nunların sabit kalması, nasb ve cer durumu ise nunların hazfedilmesi (düşürülmesi) ile olur.

(3) rakamı ile gösterilen iki siyga sükûn üzere mebnîdir. Mebnî kelimelerin i’rabı mahalli olduğundan, bu iki siyga mahallen merfu‘dur.

Aşağıdaki cümlelerde geçen merfu‘ muzâri fiilleri inceleyiniz.

عائشة وفاطمة جتلسان حتت الشجرة .Ayşe ve Fatma ağacın altında oturuyorlar.

جتلسان nun harfinin sabit kalmasıyla merfu‘ muzâri bir fiildir. Merfu‘ muttasıl zamir olan tesniye elifi (ا) fâildir.

يا زيـنب ماذا تـفعلني؟ Zeynep! Ne yapıyorsun?

تـفعلني nun harfinin sabit kalmasıyla merfu‘ muzâri bir fiildir. Merfu‘ muttasıl zamir olan muhâtaba yâ’sı (ي) fâildir.

هن يذهنب إىل السوق .O bayanlar çarşıya gidiyorlar.

يذهنب mebnî olduğu için mahallen merfu‘dur, i‘râb alameti aranmaz. Merfu‘ muttasıl zamir olan nûn-u nisve (ن) fâildir.

أمحد يـقرأ كتابا .Ahmet bir kitap okuyor.

يـقرأ zamme ile merfu‘ muzâri bir fiildir. Müstetir zamir olan هو fâildir.

Page 64: Ara1002

 

 

58

Son Harfi Sahih Olan Muzâri Fiilin Nasb Hali

Muzâri fiili nasb eden edatların önemlileri şunlardır: أن، لن، كي

أن : Muzâriyi nasbeder, manasını masdara çevirir.

Çıkmak istiyorum أريد أن أخرج

Fakirlere yardım etmemiz gerekir جيب أن نساعد الفقراء

لن : Muzâri fiilin manasını gelecek zamana çevirir ve olumsuz yapar. Başında (لن ) bulunan muzâri fiil siygasına te’kid-i nefy-i istikbal (gelecek zamanın vurgulu olumsuzu) adı verilir.

Çarşıya gitmeyeceğim لن أذهب إىل السوق / Tembel başaramaz لن يـنجح الكسالن

كي : Sebep bildirir. Başarmak için çok çalışırım أجتهد كثريا كي أجنح

Aşağıdaki tabloda son harfi sahih olan mansûb muzâri fiil çekimi verilmiş, fâil olan merfu‘ zamirler parantez içerisinde gösterilmiş, i‘râb durumu da rakamlarla ifade edilmiştir.

Cemi اجلمع  

(Çoğul)

Müsennâ المثـىن  (İkil)

Müfred المفرد

(Tekil)

أن يـفعلوا 2 )و( أن يـفعال 2 )ا( أن يـفعل هو( ( 1 Gâib / الغائب III. Şahıs Eril

أن يـفعلن 3 )ن( أن تـفعال 2 )ا( أن تـفعل هي( ( 1 Gâibe / الغائبة

III. Şahıs Dişil

أن تـفعلوا 2 )و( أن تـفعال 2 )ا( ن تـفعل أ أنت( ( 1 Muhâtab / المخاطب

II. Şahıs Eril

أن تـفعلن 3 )ن( أن تـفعال 2 )ا( أن تـفعلي 2 )ي( Muhâtaba /المخاطبة

II. Şahıs Dişil

أن نـفعل حنن( ( 1 أن أفـعل 1 )أنا( Mütekellim / المتكلم

I. Şahıs Eril/Dişil (1) rakamı ile gösterilen beş siyga fetha ile mansûbtur.

(2) rakamı ile gösterilen yedi siyga nunların hazfedilmesi ile mansûbtur. Bu siygalara “ef’âl-i hamse” denildiği, bunların ref durumunun nunların sabit kalması, nasb ve cer durumlarının ise nunların hazfedilmesi ile olduğu unutulmamalıdır.

(3) rakamı ile gösterilen iki siyga sükûn üzere mebnîdir. Mebnî kelimelerin i‘râbı mahalli olduğundan, bu iki siyga mahallen mansûbtur.

Aşağıdaki cümlelerde geçen mansûb muzâri fiilleri inceleyiniz.

الب يريدون أن يـنجحوا يف االمتحانات الط Öğrenciler sınavlarda başarılı olmak istiyorlar.

Page 65: Ara1002

 

 

59

أن يـنجحوا nun harfinin hazfedilmesiyle mansûb muzâri fiil, أن nasb ve mastar harfidir. Merfu‘ muttasıl zamir olan cemi vâvı (و) fâildir.

النس اء يردن أن يذهنب إىل السوق .Kadınlar çarşıya gitmek istiyorlar.

أن يذهنب mahallen mansûb sükûn üzerine mebnî muzâri fiil, أن nasb ve mastar harfidir. Merfu‘ muttasıl zamir olan nûn-u nisve (ن) fâildir.

أريد أن أكتب رس الة .Bir mektup yazmak istiyorum.

أن أكتب fetha ile mansûb muzâri fiil, أن nasb ve mastar harfidir. Muzâri fiilin altında müstetir (gizli) zamir olan أنا fâildir. Son Harfi Sahih Olan Muzâri Fiilin Cezm Hali

Muzârinin başına cezm eden edatlar geldiğinde muzâri fiili cezm ederiz. Bir muzâri fiili cezm eden edatlar şunlardır: (nehiy lâ’sı) ال, (emir lâm’ı) مل، لما, ل

.Muzâri fiili cezm ederek manasını olumsuz maziye çevirir :مل

Ali ödevini yazmadı. مل يكتب علي واجبه /Doğurmamış, doğmamıştır مل يلد ومل يولد

لما : Muzâri fiili cezm ederek manasını olumsuz maziye çevirir. Bir işin konuşulma anına kadar olmadığını, daha sonra olabileceği ihtimalini ifade eder. Olumsuzluğa “henüz” anlamı katar.

Ali ödevini henüz yazmadı. لما يكتب علي واجبه / henüz dönmedi لما يـرجع

Lâmu’l-emr” olarak adlandırılan bu lâm üçüncü şahıslara emir için“ :لkullanılır. Örnek: yazsın ليكتب / gitsin ليذهب

lâ-ı nâhiye” denilen bu lâ, üçüncü ve ikinci şahıslara bir şeyi yapmayı“ :الyasaklamak için kullanılır. Gitmesin ال يذهب / oturma ال جتلس

Aşağıdaki tabloda son harfi sahih olan meczûm muzâri fiil çekimi verilmiş, fâil olan merfu‘ zamirler parantez içerisinde gösterilmiş, i‘râb durumu da rakamlarla ifade edilmiştir.

Cemi اجلمع  

(Çoğul)

Müsennâ المثـىن  (İkil)

Müfred المفرد

(Tekil)

مل يـفعلوا 2 )و( مل يـفعال 2 )ا( مل يـفعل هو( ( 1 Gâib / الغائب III. Şahıs Eril

مل يـفعلن 3 )ن( تـفعال مل 2 )ا( مل تـفعل هي( ( 1 Gâibe / الغائبة

III. Şahıs Dişil

مل تـفعلوا 2 )و( تـفعال مل 2 )ا( مل تـفعل أنت( ( 1 Muhâtab / المخاطب

II. Şahıs Eril

مل تـفعلن 3 )ن( تـفعال مل 2 )ا( مل تـفعلي 2 )ي( Muhâtaba /المخاطبة

II. Şahıs Dişil

مل نـفعل حنن( ( 1 مل أفـعل 1 )أنا( Mütekellim / المتكلم

I. Şahıs Eril/Dişil

Page 66: Ara1002

 

 

60

(1) rakamı ile gösterilen beş siyga sükûn ile meczûmdur.

(2) rakamı ile gösterilen yedi siyga nunların hazfedilmesi ile meczûmdur. Bu siygalar “ef’âl-i hamse” olarak adlandırılmakta, nasb ve cezm durumları nunların hazfedilmesi ile olmaktadır.

(3) rakamı ile gösterilen iki siyga mebnîdir. Mebnî kelimelerin i‘râbı mahalli olduğundan, bu iki siyga mahallen meczûmdur.

Aşağıdaki cümlelerde geçen meczûm muzâri fiilleri inceleyiniz.

األطفال مل خيرجوا من الغرفة .Çocuklar odadan çıkmadılar.

مل خيرجوا nun harfinin hazfedilmesiyle meczûm muzâri fiil, مل cezm edatı, merfu‘ muttasıl zamir olan cemi vâvı (و) fâildir.

يف اللحظة األوىل مل يـعرف كيف يـتصرف؟ İlk anda nasıl davranacağını bilemedi.

مل يـعرف sükûn ile meczûm fiili muzâri, مل cezm edatı, muzâri fiilin altında müstetir (gizli) zamir olan هو fâildir.

مل نذهب إىل القرية يف األسبوع املاضي .Geçen hafta köye gitmedik.

مل نذهب sükûn ile meczûm fiili muzâri, مل cezm edatı, muzâri fiilin altında müstetir (gizli) zamir olan حنن fâildir.

Aşağıdaki mâzi fiillerin verilen zamirlere göre muzâri çekimlerini yapınız. Ref alametlerini açıklayınız.

نـزل -1 هن – هم : أنت : :

شرب -2 أنـتما : مها – :أنا :

دخل -3 هي – حنن :مها : : Son Harfi İlletli Olan Muzâri Fiillerin İ’râbı

Son harfi illetli muzârinin يدعو، تدعو، أدعو، ندعو يـرمي، تـرمي، أر/ مي،نـرمي siygalarında:

Ref alâmeti olan zamme son harf üzerine takdir edilir. Mukadder bir ötre ile merfu‘dur denilir.

Nasb hali sahih fiiller gibi fetha iledir. أن يدعو أن تدعو – أن أدعو – أن ندعو – أن يـرمي، أن تـرم/ ي، أن أرمي، أن نـرمي

Cezm alâmeti olarak illet harfi hazfedilir. مل يدع مل تدع – مل أدع – مل ندع – مل يـرم، مل تـرم، مل أرم، مل نـرم/

Ef’âl-i hamse (beş fiil) siygaları aynen son harfi sahih muzâri fiil gibidir.

Ref hali nunların sabit kalmasıyla:

يدعوان يدعون - تدعوان – تدعون – تدعني–  

يـرميان يـرمون - تـرميان – تـرمون – تـرمني-

Page 67: Ara1002

 

 

61

Nasb ve cezm halleri nunların hazfedilmeyledir.

أن يدعوا أن- يدعوا أن– تدعوا أن– تدعوا أن– تدعي

أن يـرميا أن- يـرموا أن– تـرميا أن– تـرموا أن- تـرمي

يدعوامل يدعوا مل - تدعوا مل – تدعوا مل – تدعي مل -

يـرميامل يـرموا مل - تـرميا مل – تـرموا مل – تـرمي مل -

Mebnî olan iki siyganın i‘râbı (cemi müennes siygaları), sahih fiillerde olduğu gibi mahallidir.

Ref halinde mahallen merfu‘dur. يدعون تدعون – يـرمني / تـرمني-  

Nasb halinde mahallen mansûbdur. أن يدعون أن– تدعون أن/ يـرمني أن- تـرمني

Cezm halinde mahallen meczûmdur. يدعون مل تدعون مل – يـرمني مل / تـرمنيمل -  

Aşağıdaki cümlelerde geçen muzâri fiilleri inceleyiniz.

املسلم يدعو اهللا .Müslüman Allah’a dua eder.

يدعو vav üzerine takdir edilen zamme ile merfu‘dur. Muzâri fiilin altında müstetir zamir olan هو fâildir.

أرجو من اهللا أن تكون يف الصحة والعافية .Allah’tan sağlık ve afiyette olmanı dilerim.

أرجو vav üzerine takdir edilen zamme ile merfu‘dur. Muzâri fiilin altında müstetir zamir olan أنا fâildir.

نريد أن ندعوكم إىل قـريتنا .Sizi köyümüze davet etmek istiyoruz.

أن ندعو fetha ile mansûb muzâri fiil, أن nasb ve mastar harfi, muzâri fiilin altında müstetir zamir olan حنن fâildir.

هو مل يدعنا إىل احلفل .O, bizi partiye davet etmedi.

مل يدع illet harfinin hazfedilmesi ile meczûm muzâri fiil, muzâri fiilin

altında müstetir zamir olan هو fâildir.

لماذا تـبكني يا ز يـنب؟ Niçin ağlıyorsun Zeynep?

تـبكني nûn’un sâbit kalması ile merfu‘ muzâri fiil, merfu‘ muttasıl zamir olan muhâtaba yâ’sı (ي) fâildir.

األجداد مل حيكوا قصصا ألحفادهم أمس .Dün dedeler torunlarına hikâyeler anlatmadılar.

حيكوامل nûn’un hazfedilmesi ile meczûm muzâri fiil, merfu‘ muttasıl zamir olan cemi vâvı (و) fâildir.

هل ميكنين أن أمشي معك؟ Senle yürüyebilir miyim?

أن أمشي fetha ile mansûb muzâri fiil, müstetir (gizli) zamir olan أنا fâildir.

Page 68: Ara1002

 

 

62

لطالبات يـقضني العطلة يف القاهرةا . Kız öğrenciler tatili Kahire’de geçiriyorlar.

يـقضني sükûn üzere mebnî mahallen merfu‘ muzâri fiil, merfu‘ muttasıl zamir olan nûn-u nisve (ن) fâildir.

Aşağıdaki muzâri fiillerin i‘râbını fâilleri de göstererek açıklayınız.

يـعلمان، جيلسون، مل جير، ميشني، يسجد، نضحك، تشربني، أن تدعي، تـركنب

Emir Fiili: Emir, bir işin yapılmasını, bir şeyin olmasını istemektir. İki kısma ayrılır: 1- Emr-i hâzır. 2- Emr-i gâib.

Emr-i Hâzır: İkinci şahıslara (muhâtab ve muhâtaba) yapılan emirdir. Son Harfi Sahih Olan Emr-i Hâzırın İ’râbı

Emri hâzır mebnîdir, sonu değişmez. Muzârinin muhâtab ve muhâtaba siygalarından elde edilen emr-i hâzır, muzârisinin cezm alameti üzere mebnîdir.

Aşağıdaki tabloda son harfi sahih olan فـعل fiilinin emr-i hâzır çekimi verilmiş, fâil olan merfu‘ zamirler parantez içerisinde gösterilmiş, mebnîlik durumu da rakamlarla ifade edilmiştir.

Cemi اجلمع  

(Çoğul)

Müsennâ المثـىن  (İkil)

Müfred المفر د

(Tekil)

افـعلوا 2 )و( افـعال 2 )ا( افـعل أنت( ( 1 Muhâtab / المخاطب

II. Şahıs Eril

افـعلن 1 )ن( افـعال 2 )ا( افـعلي 2 )ي( Muhâtaba /المخاطبة

II. Şahıs Dişil (1) rakamı ile gösterilen iki siyga sükûn üzere mebnîdir.

(2) rakamı ile gösterilen dört siyga nunların hazfedilmesi üzere mebnîdir. Son Harfi İlletli Olan Emr-i Hâzırın İ’râbı

Sonu illetli olan fiillerin emr-i hâzırında:

Müfred muhatab siygası illet harfinin hazfi üzere mebnîdir. تدعو، ادع ترمي، / رما

Ef’âl-i hamse siygaları nunların hazfedilmesi üzere mebnîdir:

تدعوان، ادعوا تدعون، ادعوا – تدعني، ادعي – تـرميان، / ارميا تـرمون، ارموا - ترمني، ارمي/

Cemî muhataba siygasi sükûn üzere mebnidir: تدعون ادعون – تـرمني / ارمني–

Aşağıdaki cümlelerde geçen emr-i hâzırları inceleyiniz.

أكتب امسك هنا .Adını buraya yaz. افـتحي النافذة .Pencereyi aç.

Page 69: Ara1002

 

 

63

أكتب sükûn üzere mebnî emr-i hâzır. Müstetir zamir olan أنت fâildir.

افـت حي nunların hazfedilmesi ile mebnî emr-i hâzır, merfu‘ muttasıl zamir olan muhâtaba yâ’sı fâildir.

ارم سالحك على األرض .Silahını yere at. امشني من هنا .Buradan yürüyün.

ارم illet harfinin hazfedilmesi üzere mebnîdir. Müstetir zamir olan أنت fâildir.

امشني sükûn üzere mebnî emr-i hâzır, merfu‘ zamir olan nûn-u nisve (ن) fâildir.

Emr-i Gâib: Muzâri fiilin gâib ve gâibe siygalarının başalarına “lâmu’l-emr” denilen kesralı bir lâm (ل) getirilip sonları cezm edilerek yapılır. Bu nedenle emr-i gâib, muzârisinin cezm alameti üzere mebnîdir. Örnek: çıksın خرج –

خيرج ليخرج– / açsın فـتح يـفتح – ليـفتح- Son Harfi Sahih Olan Emr-i Gâibin İ’râbı

Aşağıdaki tabloda son harfi sahih olan فـعل fiilinin emr-i gâib çekimi verilmiş, fâil olan merfu‘ zamirler parantez içerisinde gösterilmiş, mebnîlik durumu da rakamlarla ifade edilmiştir.

Cemi اجلمع  

(Çoğul)

Müsennâ المثـىن  (İkil)

Müfred المفرد

(Tekil)

ليـفعلوا 2 )و( ليـفعال 2 )ا( ليـفعل هو( ( 1 Gâib / الغائب III. Şahıs Eril

ليـفعلن 1 )ن( لتـفعال 2 )ا( لتـفعل هي( ( 1 Gâibe / الغائبة

III. Şahıs Dişil (1) rakamı ile gösterilen üç siyga sükûn üzere mebnîdir.

(2) rakamı ile gösterilen üç siyga ise nunların hazfedilmesi üzere mebnîdir. Son Harfi İlletli Olan Emr-i Gâibin İ’râbı

Sonu illetli olan fiillerin emr-i gâibinde:

Müfred gâib ve gâibe siygaları illet harfinin hazfi üzere mebnîdir.

يدعو، ليدع تدعو، لتدع – يـرمي، ليـرم / تـرمي، لتـرم–

Ef’âl-i hamse siygaları nunların hazfedilmesi üzere mebnîdir:

يدعوان، ليدعوا يدعون، ليدعوا – تدعوان، لتدعوا– يـرميان، ليـ/ رميا رمون، ليـرموا يـ- تـرميان، لتـرميا–

Cemî gâibe siygasi sükûn üzere mebnidir: يدعون ليدعون– يـرمني / ليـرمني–

Aşağıdaki cümlelerde geçen emr-i gâibleri inceleyiniz.

Page 70: Ara1002

 

 

64

قل خلالد ليذهب إىل املدرسة .Halit’e söyle okula gitsin.

ليذهب sükûn üzere mebnî emr-i gâib, müstetir zamir olan هو fâildir.

ليـرم ال العب الكرة .Oyuncu (futbolcu) topu atsın.

ليـرم illet harfinin hazfi üzere mebnî emr-i gâib, müstetir zamir olan هو fâildir.

ن قل للطالبات ليكتنب واجبا .Kız öğrencilere söyle ödevlerini yazsınlar.

ليكتنب sükûn üzere mebnî emr-i gâib, merfu‘ zamir olan nun-u nisve (ن) fâildir.

Nehiy Fiili: Nehiy, bir işin yapılmasını yasaklamak, bir şeyin olmamasını istemektir. İki kısma ayrılır: 1- Nehy-i hâzır. 2- Nehy -i gâib.

Nehy-i Hâzır: Muzâri fiilin muhâtab ve muhâtaba siygalarının başlarına “lâ-ı nâhiye” denilen lâ (ال) getirilip sonları cezm edilerek yapılır. Bu nedenle nehy-i hâzır, muzârisinin cezm alameti üzere mebnîdir. Örnek:

كتب تكتب - ال تكتب – - yazma / ذهب تذهب – ال تذهب– gitme Son Harfi Sahih Olan Nehy-i Hâzırın İ’râbı

Aşağıdaki tabloda فـعل ’nin nehy-i hâzır çekimi verilmiş, fâil olan merfu‘ zamirler parantez içerisinde gösterilmiş, mebnîlik durumu rakamlarla ifade edilmiştir.

Cemi اجلمع  

(Çoğul)

Müsennâ المثـىن  (İkil)

Müfred مفردال

(Tekil)

ال تـفعلوا 2 )و( تـفعال ال 2 )ا( ال تـفعل أنت( ( 1 Muhâtab / المخاطب

II. Şahıs Eril

ال تـفعلن 1 )ن( تـفعال ال 2 )ا( ال تـفعلي 2 )ي( Muhâtaba /المخاطبة

II. Şahıs Dişil (1) rakamı ile gösterilen iki siyga sükûn üzere mebnîdir.

(2) rakamı ile gösterilen dört siyga ise nunların hazfedilmesi üzere mebnîdir. Son Harfi İlletli Olan Nehy-i Hâzırın İ’râbı Sonu illetli olan fiillerin nehy-i hâzırında:

Müfred muhatab siygası illet harfinin hazfi ile mebnîdir. تدعو،ال تدع تـرمي، ال / تـرم

Ef’âl-i hamse siygaları nunların hazfedilmesi üzere mebnîdir:

تدعوان، ال تدعوا تدعون، ال تدعوا– تدعني، ال تدعي – تـرميان، ال تـرميا – تـرمون، ال تـرموا - تـرمني، -  

ال تـر مي

Page 71: Ara1002

 

 

65

Cemî muhataba siygasi sükûn üzere mebnidir: تدعون ال تدعون – تـرمني / ال تـرمني–

Aşağıdaki cümlelerde geçen nehy-i hâzırları inceleyiniz.

ال تذهبوا إىل السوق وحدكم .Tek başınıza çarşıya gitmeyin.

ال تذهبوا nun’un hazfi ile mebnî nehy-i hâzır, merfu‘ zamir cemi vâv’ı fâildir.

ال تـرم الكرة عاليا .Topu yükseğe atma.

ال تـرم illet harfinin hazfi üzere mebnî nehy-i hâzır, müstetir zamir أنت fâildir.

أنـتما ال تـرجوا غيـر اخلري .İkiniz hayırdan başkasını dilemeyiniz.

ال تـرجوا nun’un hazfi ile mebnî nehy-i hâzır, merfu‘ zamir olan elif fâildir.

Nehy-i Gâib: Üçüncü şahıslara (gâib ve gâibe) yapılan yasaklamadır.

Muzâri fiilin gâib ve gâibe siygalarının başlarına “lâ-ı nâhiye” denilen lâ ,getirilip sonları cezm edilerek yapılır. Bu nedenle nehy-i gâib (ال)muzârisinin cezm alameti üzere mebnîdir. Örnek:

جلس جيلس - ال جيلس– oturmasın / ذهب يذهب – ال يذهب – gitmesin Son Harfi Sahih Olan Nehy-i Gâibin İ’râbı

Aşağıdaki tabloda فـعل ’nin nehy-i gâib çekimi verilmiş, fâil olan merfu‘ zamirler parantez içerisinde gösterilmiş, mebnîlik durumu rakamlarla ifade edilmiştir.

Cemi اجلمع  

(Çoğul)

Müsennâ المثـىن  (İkil)

Müfred المفرد

(Tekil)

ال يـفعلوا 2 )و( ال يـفعال 2 )ا( ال يـفعل هو( ( 1 Gâib / الغائب III. Şahıs Eril

ال يـفعلن 1 )ن( تـفعال ال 2 )ا( ال تـفعل هي( ( 1 Gâibe / الغائبة

III. Şahıs Dişil (1) rakamı ile gösterilen üç siyga sükûn üzere mebnîdir.

(2) rakamı ile gösterilen üç siyga ise nunların hazfedilmesi üzere mebnîdir. Son Harfi illetli Olan Nehy-i Gâibin İ’râbı

Sonu illetli olan fiillerin nehy-i gâibinde:

Müfred gâib ve gâibe siygaları illet harfinin hazfi üzere mebnîdir.

يدعو، يدع ال تدعو، ال ت– دع يـرمي، ال يـرم / تـرمي، ال تـرم–

Page 72: Ara1002

 

 

66

Ef’âl-i hamse siygaları nunların hazfedilmesi üzere mebnîdir:

يدعوان، ال يدعوا يدعون، ال يدعوا– تدعوان، ال تدعوا– يـرميان، ال يـ/ رميا رمون، اليـرموايـ- تـرميان،ال – تـرميا

Cemî gâibe siygasi sükûn üzere mebnidir: يدعون ال يدعون– يـرمني / ال يـرمني–

Aşağıdaki cümlelerde geçen nehy-i gâibleri inceleyiniz.

قولوا له ال يـفعل ما فـعله ثانية .Söyleyin ona yaptığını bir daha yapmasın.

يـفعلال sükûn üzere mebnî nehy-i gâib, müstetir zamir olan هو fâildir.

األطفال ال يـبكوا .Çocuklar ağlamasın.

ال يـبكوا nun’un hazfi üzere mebnî nehy-i gâib, merfu‘ zamir cemi vâv’ı fâildir.

قل للطالبات ال يذهنب غدا .Kız öğrencilere söyle yarın gitmesinler.

ال يذهنب sükûn üzere mebnî nehy-i gâib, merfu‘ zamir nun-u nisve (ن) fâildir.

Aşağıdaki cümlelerde geçen emir ve nehiy fiilleri tespit ediniz. Bu fiillerin ne üzere mebnî olduğunu belirtip fâillerini gösteriniz.

اذهب إىل فرعون.1 ال تدعوا غيـر اهللا.2 . ليـرم الكرة؟.3 .

ال يـفتحن النافذة.4 ال جتري سريعا؟.5 . ليضحكوا قليال.6 .

ALIŞTIRMALAR

1. Aşağıdaki cümlelerde geçen fiillerin çeşidini (mâzi/muzâri/emir/nehiy) belirtiniz, mebnî mi yoksa mu‘rab mı olduklarını söyleyiniz.

العمال رجعوا عن املصنع قـبل قليل. 1 .

يا أمحد. 2 ال تـنظر من النافذة، اكتب واجبك! !

قل للطالبات ال خيرجن من الصف، ليـنتظرن األ. 3 ستاذ .

قـرأت خدجية قصة. 4 .

األطفال يـلعبون يف احلديقة. 5 .

يـقرأ. 6 أبـياتا خالد الشعر من .

ال تـنتظر هنا. 7 انـتظر هناك! !.

ال يضحك التالميذ يف الصف. 8 .

ارجعوا إىل بـيوتكم. 9 .

أحب اللغة العربية ألنـها لغة القرآن الكرمي. 10 .

Page 73: Ara1002

 

 

67

2. Aşağıdaki muzâri fiilleri örnekteki gibi i‘râb ederek fâilleri söyleyiniz.

املثال مل يكتبا: :Nun’un hazfi ile meczûm. Sondaki merfu‘ muttasıl zamir olan elif fâil.

أن يـ. 1 رمي :

يكتبون. 2 :

أن جيلسن. 3 :

مل تكتيب. 4 :

خنرج. 5 :

يدعوان. 6 :

جيرين. 7 :

مل نذهب. 8 :

أن تدخلوا. 9 :

يـنجون. 10 : 3. Aşağıdaki fiilleri mebnilik durumlarına göre tabloda ilgili yerlere

yerleştiriniz.

كتبت( اجلسا، ليـرم، ال تكتبوا، ذهنب، سألنا، اخرجي، ضربوا، جلستا، ادعوا، ليدخلن، شربن، ال ، تـنظر، دعوتن، رميـنا، ارمني، فهمت، ليـفتح، ال خترجوا، ادعون، سجدنا، علموا، ال يـفت حوا، رميا (

Fetha üzere  Zamme üzere 

Sükûn üzere İllet harfinin

hazfi üzere 

Nûn’un hazfi üzere

4. Aşağıdaki kelimeleri kullanarak anlamlı cümleler oluşturunuz.

السوق ذهبا / الرجالن / إىل /

………………………………………………………...............

من / ال / جختر الغرفة /

………………………………………………………...............

الكبرية/ يف مزرعته / يـعمل / الفالح /

………………………………………………………...............

الصغرية أمها / ساعدت / البنت /

………………………………………………………...............

Page 74: Ara1002

 

 

68

بـعد / إىل السوق / اذهب / الدرس /

………………………………………………………............... 5. Örnekteki gibi aşağıdaki mâzi fiillerden istenilen fiilleri türetiniz.

كتب يكتب، جلس - جيلس، ذهب - يذهب، علم - يـعلم، دعا - يدعو، رمى - يـرم- ي

1. Merfu‘ Muzâri. 2. Mansûb Muzâri. 3. Meczûm muzâri. 4. Emr-i hâzır.

5. Emr-i gâib. 6. Nehy-i hâzır. 7. Nehy-i gâib.

Örnek: يكتب، أن يكتب، مل يكتب، اكتب، ليكتب، ال تكتب،ال يكتب 6. Aşağıdaki paragrafta geçen fiilleri bularak tablodaki yerlerine yazınız.

كان علي مل يذق طعم النـوم منذ أن ضاع اخلروف وعندما رأى جدمها حفيده الصغري حزينا قال له . ليخفف عنه حزنه وألمه ال حتزن وال تـيأس يا بـين و: " تـوكل على اهللا فإن اهللا ال خييب أمل من تـوكل عليه ."

عندما استـلقى علي الصغري على فراشه أغمض عيـنـيه وكرر ما قاله جده ال حتزن وال تـيأس وتـوكل على : " تلك ...". اهللا الليـلة، قـرأ علي عن ظهر قـلب مجيع ما تـعلمه من أدعية وآيات قـرآنية ليعيد اهللا إليه خروفه

الذي لطالما قـبل عيـنـيه السوداوين وشم رائحته العطرة .

النـهي   األمر   املضا رع   املاضي  

7. Aşağıdaki cümleleri ünitede geçen kelimeler ve benzer cümlelerden yararlanarak Arapçaya çeviriniz.

Arapça öğreniyorum.

Kur’ân-ı anlamak istiyorum.

İlahiyat Fakültesinde okuyorum.

Erkek çocuklar evde oynuyorlar.

Ayşe! Tek başına ormana gitme. Kelimeler ve Deyimler

بـعد الظهر :öğleden sonra 

تـوجه يـتـوجه – تـوجها إىل – e yöneldi, gitti…: ...حنو/ أحاط حييط – إحاطة بالشيء – :bir şeyi kuşatmak, çevrelemek, ihata etmek 

ا من مجيع جها :dört bir yanından, her tarafından جهة جهات)ج( : yön, taraf, cihet 

Page 75: Ara1002

 

 

69

استأنف يستأنف – استئـنافا – : yeniden başlamak, kaldığı yerden devam etmek 

خروف خراف وخرفان)ج( :kuzu مل يـتـركوا يف الغابة مكانا إال وحبثوا فيه عن اخلروف :ormanda kuzuyu aramadık bir yer bırakmadılar 

انضم يـنضم – انضماما إىل – :... …e katılmak  اختـفى خيتفي – اختفاء – : gizlenmek, saklanmak, kaybolmak 

يا تـرى ! :acaba! كأن األرض انشقت وابـتـلعته :sanki yer yarıldı da içine girdi

التـهم يـلتهم – التهاما – : çabucak yutmak, bir lokmada yutmak  ذئب ذئاب )ج( :kurt 

نسر نسور )ج( : kartal 

غادر :hain 

حاد املخالب :keskin pençeli

خملب خمالب )ج( :pençe انـقض يـنـ – قض انقضاضا على – :(kuş avı için) aniden dalmak, üzerine atılmak, saldırmak

كالبـرق :şimşek gibi

يف طرفة عني : kaşla göz arasında, aniden, göz açıp kapayıncaya kadar  تذمر يـتذمر – تذمرا – :yakınmak, şikayet etmek 

تـعب : yorgunluk

عطش : susuzluk

جوع : açlık

فعال كان التـعب قد أخذ منـهم كل املأخذ :gerçekten de adam akıllı yorulmuştular

أفـلح يـفلح – إفالحا يف – :...…da başarılı olmak

عثـر يـعثـر – عثورا على الشيء – :...bir şeyi bulmak

مل يـتمالك نـفسه :kendini tutamadı, nefsine hakim olamadı

عاتب يـعاتب – معاتـبة وعتابا – :azarlamak, kızmak إنك ولد ال يصلح لشيء :sen işe yaramaz bir çocuksun

شيئا فشيئا :yavaş yavaş, ağır ağır, peyderpey

وقد خاب أملهم :ümitleri kırılmış olarak

خيم خييم الظالم على- :...karanlık bir yere çökmek, yayılmak

ليخفف عنه حزنه وألمه :üzüntü ve acısını hafifletmek için

كان مل يذق طعم النـوم :uyku tatmamıştı, uyumamıştı

Page 76: Ara1002

 

 

70

خيب خييب – ختييب األمل – :ümidi boşa çıkarmak

أغمض عيـنـيه :gözlerini kapattı, yumdu

استـلقى يستـلقي – استلقاء على – :uzanmak, yatmak

عن ظهر قـلب :ezbere, ezberden

لطالما :çokça, sık sık, çoğu zaman

قـبل يـقبل – تـقبيال – :öpmek

شم يشم – koklamak: مشا –

رائحة عطرة :hoş koku, güzel koku

جزع :endişeli, kaygılı 

يف اللحظة األوىل :ilk anda

تصرف يـتصرف – تصرفا – :davranmak, hareket etmek

غمر ه فـرح عارم :büyük bir sevince kapıldı, onu büyük bir sevinç kapladı

تـعجز الكلمات عن وصفه :kelimelerin anlatmaktan aciz kaldığı

انـعقدت الكلمات يف حلقه :kelimeler boğazına düğümlendi والدموع تـنـهمر من عيـنـيه املشعتـني بالفرح :sevinçle parlayan gözlerinden yaşlar akarak

تـناثـرت بضع كلمات من بـني شفتـيه املرجتفتـني : titreyen dudakları arasından birkaç kelime döküldü

Özet

Temel fiil kiplerini daha yakından tanıyabilmek

Arapçada üç temel fiil kipi vardır. Mâzi, muzâri, emir. Bunlardan sülâsî mâzi fiil bütün türemiş kelimelerin kökü kabul edilir. Mebnîdir. Muzâri ise mâzi fiilden türetilir. Emir ve nehiy fiilleri muzâriden türetilir. Yerine göre geniş, şimdiki ve gelecek zamana delalet eder. Cemi müennes siygaları hariç mu‘rabdır. Harekeler, ef’âl-i hamse’de (beş fiilde) nun harfinin sabit kalması veya düşmesi, sondaki illet harfinin hazfi gibi alametlerle i‘râb edilir. Emir fiili muzâriden türetilir. Emr-i hâzır ve emr-i gâib olmak üzere iki çeşidi vardır. Türetildiği muzâri fiilin cezm halindeki i‘râb alameti ne ise o şey üzere mebnîdir. Nehiy siygaları da emir kategorisinde mütalaa edilir. İrab açısından emir fiili ile aynı özelliklere sahiptir.

Hangi fiillerin mu‘rab hangilerinin mebnî olduğunu ayırt edebilmek

Fiillerden mu‘rab olan sadece muzâri fiildir. Onun da cemi müennes siygaları mebnîdir. Mâzi fiil kendisine hiçbir şey bitişmediği zaman, veya müenneslik te’si, ya da tesniye elifi bitiştiğinde fetha üzere mebnîdir. فـع ل، فـعلت، فـعال، فـعلتا .

Harekeli fâil zamirlerinin bitiştiği siygalar sükûn üzere mebnîdir. ،فـعلت، فـعلت فـعلت، فـعلنا، فـعلتما، فـعلتم، فـعلنت، فـعلن

Page 77: Ara1002

 

 

71

Cemi vav’ının bitiştiği siyga zamme üzere mebnîdir. فـعلوا

Emr-i hâzır, emr-i gâib, nehy-i hâzır, nehy-i gâib siygaları muzâri fiilden türetildikleri halde mu‘rab değil, mebnîdirler. Genel bir kural olarak türetilmiş oldukları muzâri siygalarının cezm edildiği i‘râb alameti üzere mebnîdirler.

Mu‘rab fiillerdeki i‘râb alametlerini ayırt edebilmek

Sonuna hiçbir ek bitişmeyen muzâri fiil ref halinde zamme, nasb halinde fetha, cezm halinde ise sükûn ile i‘râb edilir. Bu siygalar şunlardır:

يـفعل، تـفعل، أفـعل، نـفعل . Örnek: يـفعل، أن يـفعل، مل يـفعل

Zâhir muttasıl merfu‘ fâil zamirinden sonra zaid bir nun bulunduran ve beş fiil “ef’âl-i hamse” diye adlandırılan siygalar bu nun sabit kalmasıyla merfu‘, düşmesiyle mansûb ve meczûm olurlar.

Fiillerdeki muzmer (zamir) fâilleri gösterebilmek

Mâzi fiilde zamir olan fâiller şunlardır: فـعل ’de gizli zamir هو فـعال , ’da elif (ا), فـعلوا ’da vav (و), فـعلت ’da gizli zamir هي فـعلتا , ’da (تا), فـعلن ’de nun (ن), فـعلت ’de فـعلتما ,(ت) ’da (متا), فـعلتم ’da (مت), فـعلت ’de (ت), فـعلتما ’da (متا), فـعلنت ’de (تن ), فـعلت ’da (ت), فـعلنا ’da (نا) zamirleridir.

Muzâri fiilde zamir olan fâiller şunlardır: يـفعل ’da gizli zamir هو يـفعالن , ’de elif يـفعلون ,(ا) ’de vav (و), تـفعل ’da gizli zamir هي فعالنتـ , ’de elif (ا), يـفعلن ’de nun (ن), تـفعل ’da (أنت تـفعالن ,( ’de elif (ا), تـفعلون ’de vav (و), تـفعلني ’de yâ (ي), تـفعالن ’de elif تـفعلن ,(ا) ’de nun (ن), أفـعل ’de (أنا), نـفعل ’de ( نحن ) zamirleridir.

Emr-i hâzırda zamir olan fâiller şunlardır: افـعل ’da (أنت افـعال ,( ’da elif (ا), افـعلوا ’da vav (و), افـعلي ’de yâ (ي), افـعال ’da elif (ا), افـعلن ’de nun (ن) zamirleridir. Kendimizi Sınayalım

1. Aşağıdaki cümlelerdeki fiillerden hangisi mebnî değildir?

a. اكتنب واجباتكن   b. رجعنا من القرية  c. ماذا تكتبني يا ليـلى؟   d. ال جتلسي هنا يا زيـنب  e. ليـفتح الباب

ليـرميا) .2 ) fiili için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

a. İllet harfinin hazfiyle meczûm muzâri fiilin tesniye siygası b. Nûn’un hazfi üzere mebnî emr-i gâibin tesniye siygası c. Sükûn üzere mebnî emr-i gâibin cemi müennes siygası d. Fetha ile mansûb muzâri fiilin tesniye siygası 

e. Tesniye elifi ile merfu‘ muzâri fiilin tesniye siygası

Page 78: Ara1002

 

 

72

3. Aşağıdaki fiillerden hangisi illet harfinin hazfi ile meczûmdur?

a. أن يدعوا  b. مل يـرمني  c. اكتيب  d. مل نـرم   e. أن أرمي  

4. Aşağıdaki fiillerden hangisi ef’âl-i hamse’den değildir.

a. يكتنب  b. تكتبني  c.  يكتب ان   d. يكتبون  e. تكتبان  

5. Fiillerle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?

a. Mâzi fiil mebnî, muzâri fiilin bazı siygaları mebnîdir. b. Muzâri fiillerin bütün siygaları mu‘rab, emri- hâzır ve nehy-i hâzır

mebnîdir. c. Mâzi, emir ve nehiy fiilleri mebnî, muzâri fiilin bütün siygaları

mu‘rabdır. d. Mâzi ve muzârinin bazı siygaları, emir fiillerin ise hepsi mu‘rabdır. 

e. Emr-i gâib ve nehy-i gâib mebnî, mâzi fiilin bir kısmı mebnîdir. 

Kendimizi Sınayalım Yanıt Anahtarı

1. c Yanıtınız doğru değilse, “Muzâri Fiil” konusunu yeniden okuyunuz.

2. b Yanıtınız doğru değilse, “Emr-i Gâib” konusunu yeniden okuyunuz.

3. d Yanıtınız doğru değilse, “Son Harfi İlletli Olan Emr-i Gâib” konusunu yeniden okuyunuz.

4. a Yanıtınız doğru değilse, “Muzâri Fiil” konusunu yeniden okuyunuz.

5. a Yanıtınız doğru değilse, “Mâzi ve Muzâri Fiil” konularını yeniden okuyunuz.

Sıra Sizde Yanıt Anahtarı

Sıra Sizde 1 فـتحت .1 sükûn üzere mebnî mâzi fiildir. Merfu‘ muttasıl zamir (ت) fâildir.

رجعا .2 fetha üzere mebnî mâzi fiildir. Merfu‘ muttasıl zamir olan (ا) fâildir.

Page 79: Ara1002

 

 

73

كتبنت .3 sükûn üzere mebnî mâzi fiildir. Merfu‘ muttasıl zamir (تن ) fâildir.

ذهبوا .4 zamme üzere mebnî mâzi fiildir. Merfu‘zamir olan (و) fâildir.

فـعلت .5 sükûn üzere mebnî mâzi fiildir. Merfu‘ muttasıl zamir (ت) fâildir.

فهمنا .6 sükûn üzere mebnî mâzi fiildir. Merfu‘ muttasıl zamir (نا) fâildir. Sıra Sizde 2

يـنزلن .1 mahallen merfu‘. يـنزلون nûn’un varlığı ile merfu‘. تـنزلني nûn’un varlığı ile merfu‘.

يش .2 ربان nûn’un varlığı ile merfu‘. تشربان nûn’un varlığı ile merfu. أشرب zamme ile merfu‘.

تشرب .3 zamme ile merfu‘. يدخالن nûn’un varlığı ile merfu‘. ندخل zamme ile merfu‘. Sıra Sizde 3

يـعلمان nûn’un varlığı ile merfu‘, elif fâil. جيلسون nûn’un varlığı ile merfu‘, vav fâil. مل جير illet harfinin hafzi ile meczûm, هو fâil. ميشني mahallen merfu‘, nun (ن) fâil. يسجد zamme ile merfu‘, هو fâil. نضحك zamme ile merfu‘, حنن fâil. تشربني nûn’un varlığı ile merfu‘, muhâtaba yâ’sı fâil. أن تدعي nûn’un hazfi ile mansûb, muhâtaba yâ’sı fâil. تـركنب mahallen merfu‘, nun (ن) fâil. Sıra Sizde 4

اذهب .1 sükûn üzere mebnî emr-i hâzır. Gizli zamir olan (أنت ) fâil.

ال تدعوا .2 nun’un hazfi üzere mebnî nehy-i hâzır. Merfu‘ zamir (و) fâil.

ليـرم .3 illet harfinin hazfi üzere mebnî emr-i gâib. Gizli zamir (هو ) fâil.

ال يـفتحن .4   sükûn üzere mebnî nehy-i gâib. Nûn’u nisve (ن) fâil.

ال جتري .5 nun’un hazfi üzere mebnî nehy-i hâzır. Muhâtaba yâ’sı (ي) fâil.

ليضحكوا .6 nun’un hazfi üzere mebnî emr-i gâib. Merfu‘ zamir (و) fâil. Yararlanılan Kaynaklar

Çörtü, M. Meral (2008), Arapça Dilbilgisi Sarf, İstanbul.

Kılıç, H. (2005), Arapça Dilbilgisi Sarf, İstanbul.

Talu, M. (1986), Sarf İlmi-Nahiv İlmi, Kayseri.

Page 80: Ara1002

 

 

74

 

Amaçlarımız

Bu üniteyi tamamladıktan sonra;

• Beş ismin neler olduğunu sayabilecek,

• Beş ismin i‘râb özelliklerini açıklayabilecek,

• Beş ismin müfred, tesniye ve cemi kullanımlarını ayırt edebilecek,

• Beş ismin kullanım farklılıklarını tespit edebileceksiniz.  

Anahtar Kavramlar

• Esmâ-i hamse (beş isim)

• Harf ile i‘râb

• Hareke ile i‘râb

• Mütekellim yâsı  

Öneriler

Bu üniteyi daha iyi kavrayabilmek için okumaya başlamadan önce;

• M. Meral Çörtü’nün Arapça Dilbilgisi Nahiv adlı kitabından “İ’râb Alâmetleri” konusunu okuyunuz.

• İ. Güler, H. Günday, Ş. Şahin’in Arapça Dilbilgisi (Nahiv Bilgisi) adlı kitabından Esmâ-i Hamse “Beş İsim” konusunu okuyunuz.

Page 81: Ara1002

 

 

75

GİRİŞ

Kelimelerin cümle içerisindeki konumlarına göre sonlarındaki hareke veya harflerin değiştiğini, bu değişime “i‘râb” denildiğini daha önce görmüştük. Kelimelerin sonlarında bulunan, kelimenin cümle içerisindeki konumuna göre değişen ve ref, nasb, cer gibi i‘râb durumlarını gösteren hareke ve harflere “i‘râb alâmetleri” denilmektedir. Bazı kelime grupları i‘râb alameti olarak harekeleri alırken, diğer bazıları harflerle i‘râb edilirler.

Bu ünitede diğer müfred isimlerden farklı özellikler gösteren ve i‘râb alâmeti olarak harfleri alan küçük bir grup ismin i‘râbını öğreneceğiz. Bu grup beş adet isimden oluştuğu için “el-Esmâü’l-hamse” beş isim olarak anılmaktadır. Bu isimler şunlardır:

أب baba - أخ erkek kardeş - حم kayınpeder - فم ağız - ذو sahip

Bunlara هن kelimesini de ilave ederek sayıyı altıya çıkaran ve grubu altı isim “el-Esmâü’s-sitte” olarak adlandıran dilbilimciler de vardır.

Bu isimlerin harfle i‘râb edilebilmesi için mütekellim yâ’sından başka bir zamir veya isme muzâf olmaları şeklinde özel bir şartı taşımaları gerekir. Aksi halde diğer isimler gibi i‘râb alırlar. Konu ile ilgili ön bilgi almak için www.onlinearabic.net, www.nizamettin.net adreslerine başvurabilirsiniz.

OKUMA PARÇASI

أخوان على طريف نقيض

كان خالد رجال بطرا ذا ثـروة كبرية يـقضي وقـته كله يف اللهو واللعب ويـبذر ماله يف املحرمات وال يـفكر إال يف نـفسه وكان أخوه علي. رجال ورعا ذا خلق حسن ال يغيب عن فيه ذكر اهللا وكان يـنفق ماله يف األعمال

اخلريية ويساعد دائما ذوي احلاجات والفقراء من الناس وال يـقوم إال مبا يـرتضيه اهللا وكان أبومه. ا مصطفى إماما متـقاعدا أفـىن عمره كله يف طاعة اهللا تـعاىل كان السيد مصطفى يـبذل قصارى جهده ليـريب ابـنـيه ومها صغري. ن ا

تـربية حسنة ليصبحا رجلني ذوي مسؤولية ووعي جتاه أبـويهما ووطنهما .

Beş İsim ve İ‘râbı

األمساء اخلمسة وإعرابـها

Page 82: Ara1002

 

 

76

كان السيد مصطفى يـفرح ويشكر اهللا كلما رأى ابـنه الويف عليا يـؤدي واجباته الدينية واالجتماعية لكنه . يف املقابل كان يأسف ويـتأمل كلما مس ع عما يـقوم به ابـنه املتـهور من أعمال وتصرفات خمجلة وكان يدعو اهللا .

ويسأله ليـهتدي ابـنه خالد إىل طريق الرشد ويـقلع عن عاداته السيئة ويـبتعد عن أصدقائه الس .وء

بسبب تصرفاته املتـهورة قد صار خالد مضغة يف أفـواه الناس وكان قد أصبح فاحش الثـراء بـعد ما تـزوج . من بنت غنية ألن محاه كان رجل أعمال مشهورا تضرب بثـروته األ مثال وكان مصدر ثـروة محيه موضع شك .

وريبة إذ كان هناك شائعات تفيد بأنه مجع ثـروته من أعمال غري شريفة كان السيد مصطفى دائم التضرع . والدعاء إىل اهللا ليـعود ابـن ه خالد إىل رشده ويصبح عبدا صاحلا مثل أخيه علي .

Metni Kavrama Alıştırmaları

1. Aşağıdaki soruları yukarıdaki okuma parçasına göre cevaplandırınız.

كيف كان خالد يـقضي وقـته كله. 1 ؟

أين كان خالد يـ. 2 بذر ماله ؟

من كان يـنفق ماله يف األعمال اخلريية. 3 ؟

ما مهنة السيد مصطفى؟. 4

ماذا كان أبومها يـفعل ليـريب ابـنـيه؟. 5

مىت كان السيد مصطفى يـفرح ويشكر اهللا ؟. 6

لماذا كا. 7 ن السيد مصطفى يأسف ويـتأمل؟

مباذا تفيد الشائعات؟. 8

مىت أصبح خالد فاحش الثـراء؟. 9

لماذا كان السيد مصطفى دائم التضرع إىل اهللا؟. 10

2. Altı çizili kelimelerin eş anlamlılarını parantez içindeki kelimelerin arasından seçiniz.

والد زوجته، سبيل، معروفا، والد، الغناء، ليـرجع، جيتنب، ولده، أصبح، يطلب منه) )

وكان قد أصبح فاحش . 1 الثـراء بـعد ما تـزوج من بنت غنية .

بسب. 2 ب تصرفاته املتـهورة قد صار خالد مضغة يف أفـواه الناس .

وكان يدعو اهللا ليـهتدي ابـنه خالد إىل طريق الرشد . 3 ويـبتعد عن أصدقائه السوء .

ألن محاه كان رجل أعمال . 4 مشهو يضرب بثـروتهرا األمثال .

وكان . 5 مها مصطفى إماما متـقاعدا أفـىن عمره كله يف طاعة اهللا تـعاىلأبو .

كان يأسف ويـتأمل كلما مسع عما يـقوم به . 6 ابـنه املتـهور من أعمال وتص رفات خمجلة .

Page 83: Ara1002

 

 

77

وكان مصدر ثـروة . 7 محيه موضع شك وريبة .

كان السيد مصطفى دائم التضرع إىل اهللا . 8 ليـعود ابـنه خالد إىل رشده .

وكان يدعو اهللا . 9 ويسأله ليـهتدي ابـنه خال د إىل طريق الرشد ويـقلع عن عاداته السيئة .

وكان يدعو اهللا ويسأله ليـهتدي ابـنه خالد إىل . 10 طريق الرشد . 3. Altı çizili kelimelerin zıt anlamlılarını parantez içindeki kelimelerin

arasından seçiniz.

ابن، الغي، حيزن، صغرية، امرأة، يضل، األغنياء، يـقرتب من، أعدائه، سيئ) )

كان خالد رجال بطرا ذا ثـروة . 1 كبرية يـقضي وقـته كله يف اللهو واللعب .

وكان أخوه علي رجال ورع. 2 ا ذا خلق حسن .

ويساعد دائما ذوي احلاجات و. 3 الفقراء من الناس .

كان السيد مصطفى . 4 يـفرح ويشكر اهللا كلما رأى ابـنه الويف عليا يـؤدي واجباته الدينية .

وكان يدعو اهللا وي. 5 سأله ليـهتدي ابـنه خالد إىل طريق الرشد .

وكان يدعو اهللا ليـهتدي ابـنه خالد إىل طريق الرشد . 6 ويـبتعد عن أصدقائه السوء .

وكان قد أصبح فاحش الثـراء بـعد ما تـزوج من . 7 نتب . غنية

ألن محاه كان . 8 رجل أعمال مشهورا يضرب بثـروته األمثال .

وكان يدعو اهللا ويسأله ليـهتدي ابـنه خالد إىل طريق . 9 الرشد .

وكان يدعو اهللا ليـهتدي ابـنه خالد إ. 10 ىل طريق الرشد ويـبتعد عن أصدقائه السوء . 4. Altı çizili kelimelerin müfretlerini (tekillerini) bulunuz.

كان السيد مصطفى يـفرح ويشكر اهللا كلما رأى ابـنه الويف عليا يـؤدي . 1 واجباته الدين ية .

بسبب . 2 تصرفاته املتـهورة قد صار خالد مضغة يف أفـواه الناس .

ألن محاه كان رجل أعمال مشهورا يضرب بثـروته . 3 األمثال .

وكان يدعو اهللا ليـهتدي ابـنه خالد إىل طر. 4 يق الرشد ويـبتعد عن أصدقائه السوء .

وكان يـنفق ماله يف األعمال اخلريية ويساعد دائما ذوي . 5 احلاجات والفقراء من الناس .

وكان يـنفق م. 6 z اله يف األعمال . اخلريية

بسبب . 7 تص رفاته املتـهورة قد صار خالد مضغة يف أفـواه .الناس

وكان يـنفق ماله يف األعمال اخلريية ويساعد دائما ذوي احلاجات و. 8 الفقراء من .الناس

كان هناك . 9 شائعات تفيد بأنه مجع ثـروته من أعمال غري شريفة .

Page 84: Ara1002

 

 

78

5. Altı çizili kelimelerin cemilerini (çoğullarını) bulunuz.

كان خالد . 1 رجال بطرا ذا ثـروة كبرية يـقضي وقـته كله يف اللهو واللعب .

وكان أخوه علي رجال ور. 2 عا ذا خلق حسن ال يغيب عن فيه ذكر اهللا .

وكان يدعو اهللا ويسأله ليـهتدي ابـنه خالد إىل . 3 طريق الرشد .

وكان قد أصبح فاحش الثـراء بـعد ما تـزوج من . 4 بنت . غنية

وكان . 5 صدرم ثـروة محيه موضع شك وريبة .

وكان أبومها مصطفى . 6 إماما متـقاعدا أفـىن عمره كله يف طاعة اهللا تـعاىل .

وكان . 7 أخو ه علي رجال ورعا ذا خلق حسن .

كان خالد رجال بطرا ذ. 8 ا ثـروة كبرية يـقضي وقـته كله يف اللهو واللعب .

كان هناك شائعات تفيد بأنه مجع . 9 ثـروته من أعمال غري شريفة . 6. Aşağıda verilen Arapça cümlelerin en yakın Türkçe karşılıklarını

seçiniz.

كان( خالد رجال بطرا ذا ثـروة كبرية يـقضي وقـته كله يف اللهو واللعب .( a. Halit, tüm vaktini oyun ve eğlencede geçiren büyük bir servet sahibi

şımarık bir adamdı.

b. Halit, vaktinin tümünü oyun ve eğlencede harcayan büyük servet sahibi şımarık bir adamdı.

c. Halit, bütün zamanını oyun ve eğlencede geçiren büyük bir servet sahibi sorumsuz bir adamdı.

d. Halit, tüm zamanını oyunda ve eğlencede harcayan büyük servet sahibi düşüncesiz bir adamdı.

e. Halit, vaktinin hepsini oyun ve eğlencede tüketen büyük bir zenginlik sahibi şımarık bir adamdı.

كان السيد مصطفى دائم التضرع إىل اهللا ليـعود ابـنه خالد إىل رشده ويصبح عبدا صاحلا مثل أخيه( .( a. Mustafa Bey, oğlu Halit’in aklını başına alması ve kardeşi gibi salih bir kul

olması için devamlı Allah’a yalvarıyordu.

b. Mustafa Bey, oğlu Halit’in rüştünü ispatlaması ve kardeşi gibi salih bir kul olması için devamlı Allah’a yalvarıyordu.

c. Mustafa Bey, oğlu Halit’in aklını başına alması ve kardeşi gibi salih bir kul olması için Allah’tan yardım istiyordu.

d. Mustafa Bey, oğlu Halit’in aklını başına alarak kardeşi gibi salih bir kul olması için daima Allah’a yalvarıyordu.

e. Mustafa Bey, oğlu Halit’in rüştünü ispatlaması ve kardeşi Salih gibi iyi bir kul olması için devamlı Allah’a yalvarıyordu.

Page 85: Ara1002

 

 

79

DİLBİLGİSİ

BEŞ İSİM VE İ‘RÂBI

أب “baba”, أخ “erkek kardeş”, حم “kayınpeder”, فم “ağız”, ذو “Sahip” kelimelerinden oluşan beş ismin i‘râbının özel durumuna geçmeden önce i‘râb konusunda daha önceki ünitelerde verilmiş olan bazı bilgileri hatırlatmamız yararlı olacaktır.

İ‘râb: Kelime sonlarındaki hareke veya harflerin, kelimenin başına gelen âmillerin değişmesi sebebiyle değişmesine i‘râb denir. Sonlarındaki hareke veya harfleri değişen kelimeler mu’rabdır. Örnekler:

جاء الطالب öğrenci geldi رأيت الطالب ، öğrenciyi gördüm

سلمت على الطالب öğrenciye selam verdim

جاء الطالبان iki öğrenci geldi رأيت الطالبـني ، iki öğrenciyi gördüm

سلمت على الطالبـني iki öğrenciye selam verdim

İrab; Ya hareke, ya harf ya da hazifle olur.

Aslî i‘râb alameti olan harekeler üç tanedir:

1. Zamme (ـ): Ref alâmetidir. جاء طالب   

2. Fetha (ـ) : Nasb alâmetidir. رأيت طالبا    3. Kesra (ـ) : Cer alâmetidir.  سلمت على طال ب  

Bir de hareke kategorisinde yer alan ve harekesizlik olarak adlandırabileceğimiz bir i‘râb alâmeti daha vardır. Sükûn (cezm) (ـ) adı verilen bu i‘râb alameti fiillere özgüdür. Örnek: مل يكتب، اكتب

Fer’î i‘râb alametleri olan harfler dört tanedir:

1. Vav: Cemi müzekker sâlim ve beş isimde zamme yerindedir: جاء املـسلمون - جاء أبوك

2. Elif: Tesniye isimlerde zamme جاء مـسلمان , beş isimde fetha yerindedir.  رأيت ـأباك  3. Yâ: Beş isimde kesra مررت بأبيك , tesniye ve cemi müzekker sâlimde fetha ve kesra yerindedir. نصرت فقريين مررت بفقريين – رأيت مسلمني / سلمت على مسلمني-  

4. Nûn: Ef’âl-i hamse’de (beş fiil) zamme yerindedir:  يكتبـان، يكتبـون، تكتبـان، تكتبون، تكتبني  

Hazf de üç çeşittir:

1. Harekenin hazfi: مل يكتب، اكتب، ليكتب، ال تكتب  

2. Son harfin hazfi:   مل يـرم مل يدع، ادع، ارم،    

Page 86: Ara1002

 

 

80

3. Nûn'un hazfi: مل يكتبا، مل يكتبوا، مل تكتبا، مل تكتبوا، مل تكتيب  

Her üç şekliyle de hazf fiillere ait bir i‘râb alametidir. Harekelerle İ’râb Edilen Kelimeler

Harekeyle i‘râb edilen dört kelime grubu vardır. Bunların ref hali zamme, nasb hali fetha, cer hali kesra, cezm hali ise sükûn ile gösterilir.

1. Müfred İsimler

Eril veya dişil bir tek varlığı gösteren isimlerdir.

جاء رجل Bir adam geldi- رأيت رجال Bir adam gördüm- مررت برجل Bir adama uğradım

Birinci cümlede رجل kelimesi fâil olduğu için ref konumundadır. Ref konumunda bulunan kelimeler merfu‘dur. رجل kelimesinin merfu‘olduğunu gösteren i‘râb alâmeti zammedir.

İkinci cümledeرجال kelimesi mef’ûl olduğu için nasb konumundadır. Nasb konumunda bulunan kelimeler mansûbdur. رجال kelimesinin mansûb olduğunu gösteren i‘râb alâmeti fethadır.

Üçüncü cümledeرجل kelimesinin başında harfi cer bulunduğu için cer konumundadır. Cer konumunda bulunan kelimeler mecrûrdur. رجل kelimesinin mecrûr olduğunu gösteren i‘râb alâmeti kesradır.

2. Mükesser Cemîler (kırık çoğullar)

Tekil ismin yapısı bozularak (kırılarak) yapılan kuralsız çoğul türüdür.

جاء رجال رأيت رجاال / مررت برجال /

Birinci cümlede رجال fâildir. Zamme ile merfu’dur.

İkinci cümlede رجاال mef’uldür. Fetha ile mansûbdur.

Üçüncü cümlede رجال başında harfi cer bulunduğu için kesra ile mecrûrdur.

3. Cem-i Müennes Sâlim

Müfred müennes ismin yapısı bozulmadan yapılan kurallı çoğul türüdür.

جاءت الطالبات -1 Kız öğrenciler geldi 2-رأيت الطالبات مررت بالطالبات -3 .

Birinci cümledeالطالبات fâildir. Zamme ile merfu’dur.

İkinci cümlede الطالبات mef’uldür. Kesra ile mansûbdur. Cemi müennes sâlimin nasb ve cer hali kesra ile olur.

Üçüncü cümlede الطالبات başında harfi cer bulunduğu için kesra ile mecrûrdur.

Page 87: Ara1002

 

 

81

4. Muzâri fiil

Mebnî olan cem-i müennes siygaları ( يـفعلن تـفعلن- ) ile ef’âl-i hamse dışındaki muzâri fiil harekeyle i‘râb edilir. Örnek: يكتب، أن يكتب، مل يكتب Harflerle İ’râb Edilen Kelimeler

1. Tesniye İsimler

Tesniye isimlerde zammenin yerini elif (ا), fetha ve kesranın yerini yâ (ي) harfleri alır.

Ref halinde elif (ا) (جاء الولدان ), nasb ve cer halinde yâ (ي) ( رأيت الولدين – سلمت على الولدين ) 2. Cem-i Müzekker Sâlim

Zammenin yerini vav (و), fetha ve kesranın yerini yâ (ي) alır.

Ref halinde vav (و) (جاء املسلمون ), nasb ve cer halinde yâ (ي) ( رأيت املسلمني – سلمت على املسلمني ) 3. Ef’âl-i Hamse (Beş Fiil)

Muzâri fiilin sonunda nun bulunan mu’rab siygalarıdır. يكتبان، يكتبون، تك تبان، تكتبون، تكتبني . Ef’âl-i hamse’nin irabı nun (ن) harfiyle olur. Zamme yerine nunûn sabit kalmasıyla merfu’, fetha yerine nun’un hazfedilmesiyle mansûb, cezm yerine yine nun’un hazfedilmesiyle mecrûr olur. Detaylı bilgi için 3. ünitenin “Muzâri Fiil” konusuna bakınız.

4. Esmâ-i Hamse (Beş İsim)

Harflerle i‘râb edilen isimlerden küçük bir grup vardır ki bunlara “Beş İsim” adı verilir. Bu isimler vav (و) ile merfu’, elif (ا) ile mansûb ve yâ (ي) ile mecrûr olmaktadır.

Bu beş isim şunlardır: sahip ذو – ağız فم – kayınpeder حم - erkek kardeş أخ – baba أب

Beş ismin irabının harflerle olabilmesi için şu şartların oluşması gerekmektedir:

1. Müfred olmalı. Tesniye veya cemî olmamalı.

2. Mütekellim yâ’sı dışında herhangi bir isme veya zamire muzâf olmalı.

3. Musaggar olmamalı. Yani küçültme vezninde (ism-i tasgir) olmamalı.

Bu şartları taşıyan beş ismin ref hali vav (و), nasb hali elif (ا) cer hali ise yâ (ي) ile olmaktadır. Beş İsmin Muzâf Olarak Kullanılması

1. Beş İsmin Ref Hali:

رج.1 أبوك من العمل ع Baban işten döndü.

سافـر أخو .2 إىله أنـقرة . Kardeşi Ankara’ya gitti.

Page 88: Ara1002

 

 

82

ال فض فوك.3 .Ağzın dert görmesin.

محوه غين جدا .4 . Kayınpederi çok zengindir.

ذو األدب حمبوب5. . Edep sahibi sevilir.

بونا سائق ذو خلقأ6. Babamız ahlaklı bir şofördür. .

أبو بكر رجل طيب7. . Ebû Bekir iyi bir adamdır.

كان أخوه ذا علم8. .Kardeşi ilim sahibiydi.

Örnekleri incelediğimizde beş ismin ismi tasgir vezninde olmadığını, müfred olarak mütekellim yâ’sı dışında bir zamir veya isme muzâf olduğunu görmekteyiz. Beş isim örnek cümlelerde ref konumunda bulunduğu için vav ile merfu‘dur. Birinci ve ikinci cümlelerde fâil, üçüncü cümlede nâibu’l-fâil, dört, beş, altı ve yedinci cümlelerde mübteda, sekizinci cümlede ise كان ’nin ismi olarak gelmiştir.

sadece isme muzâf olabilir. Diğerleri hem isme hem de zamire muzâf ذوolabilirler. Ağız anlamına gelen فو, ayrıca mim harfiyle de kullanılmaktadır فم . Mim ile kullanıldığında muzâf dahi olsa irabı harekeyle olur. Misal: فمه فمه – - فمه Aşağıdaki cümleleri Arapçaya çeviriniz. Cümlelerde geçen beş ismin i‘râb alametini söyleyiniz.

1. Kayınpederi meşhur bir sanatçıdır. 2. Kardeşin dün okula gelmedi.

3. Babamız emekli bir imamdır. 4. Ali, büyük bir servet sahibidir.

2. Beş İsmin Nasb Hali

أيب يدعو محاك إىل العشاء.1 .Babam, kayınpederini akşam yemeğine davet ediyor

طلب طبيب األسنان من املريض أن يـفتح فاه.2 .

Diş doktoru hastadan ağzını açmasını istedi.

آت ذا احلق حقه كائنا من كان.3 .Kim olursa olsun hak sahibine hakkını ver.

من منا ال يـعرف أباك املرحوم.4 .Hangimiz rahmetli babanı tanımayız ki!

طرد املدير أخا علي من الصف.5 .Müdür, Ali’nin kardeşini sınıftan attı.

حيب اجلميع ذا أدب.6 .Edepliyi herkes sever.

ال تـفتح فاك يف اجلو العاصف.7 .Fırtınalı havada ağzını açma.

رأيت محاك يف السوق.8 .Kayınpederini çarşıda gördüm.

Beş isim istenen şartları taşıdığı için örnek cümlelerde harfle i‘râb olmuştur. Zira müfred olarak mütekellim yâ’sından başka bir isme veya zamire muzâf olmuş, musaggar olarak kullanılmamıştır. Cümlelerde nasb konumunda bulunan beş isim elif (ا) ile mansûbdur.

Page 89: Ara1002

 

 

83

Aşağıdaki cümlelerde beş ismi tespit ederek i‘râb alametini söyleyiniz.

احرتم محاك كما حترتم أباك.1 كان أخي فـنانا ذا شهرة كبرية.2 . .

كان حممد .3 أبا فاط)ص( مة إن فاها مملوءة بالدرر البـيضاء.4 .)ض( .

ساعد أخاك يساعدك .5 أخوك كان املدرس ذا علم واسع.6 . .

3. Beş İsmin Cer Hali

يف فمي .1 ماء وهل يـنطق من يف فيه ماء .

Ağzımda su var, ağzında su olan kimse konuşabilir mi?

إذ قال ألبيه يا أبت مل .2 تـعبد ما ال يسمع وال يـبصر وال يـغين عنك شيئا )42(

Babasına demişti ki: "Babacığım, işitmeyen görmeyen ve sana hiçbir yararı olmayan şeylere niçin tapıyorsun?" (Meryem 42)

اجعل يدك على فيك ع.3 ند التثاؤب .Esnerken elini ağzına koy.

كل ب .4 نت بأبيها معجبة مثل جاهلي( ( .Her kız babasına hayrandır. (Cahiliye atasözü)

أحسن .5 إىل أمك وأبيك بالقول احلسن .Güzel sözle anne ve babana iyilikte bulun.

قل ألخيك ال يـتكلم معي .6 ثانية .Kardeşine söyle bir daha benle konuşmasın.

ابـتعد عن شخص .7 ذي خلق سيئ .Kötü ahlaklı kişiden uzak dur.

سأمر حبميك .8 بـعد الدرس .Dersten sonra kayınpederine uğrayacağım.

Yukarıdaki örneklerde istenilen şartları taşıyan beş isim cer konumunda bulunduğu için yâ ile mecrûr olmuştur.

ile karıştırmamak gerekir. Yukarıdaki يف isminin cer halini, harfi cer olan فوbirinci cümleyi dikkatlice inceleyiniz. Bu cümlede من ’den sonra gelen يف harfi cerdir, daha sonra gelen ve (ه) zamirine muzâf olan يف “ağız” anlamında beş isimden biridir. Aşağıdaki cümleleri Arapçaya çeviriniz. Cümlelerde geçen beş ismin i‘râb alametini söyleyiniz.

1. Senin kardeşin benim kardeşimden küçüktür.

2. Babam babana selam söylüyor. 3. Kayınpederin bu serveti nasıl elde etti?

4. Çıkar ağzındakini kardeşim. Beş İsmin İsim veya Zamire Muzâf Olmadan Kullanılması

Beş isim bir zamir veya isme muzâf olmadan kullanılırsa diğer isimlerde olduğu gibi harekelerle i‘râb alırlar. Ref halleri zamme, nasb halleri fetha, cer halleri ise kesra alır.

قال األب ألوالده ال تـتأخروا عن الدرس: .Baba çocuklarına “okula geç kalmayın” dedi.

Page 90: Ara1002

 

 

84

األب fâildir. Bir isim veya zamire muzâf olmadığı için zamme ile merfu‘dur.

أنت حم غين فلم ال تساعد زوج ب نتك الفقري .

Sen zengin bir kayınpedersin, peki niçin fakir damadına yardım etmiyorsun.

حم haberdir. Muzâf olmadığı için zamme ile merfudur

رب أخ لك مل تلده أمك .

Annenin doğurmadığı nice kardeşin vardır. (Cahiliye atasözü)

أخ kelimesi (رب ) cer harfi ile mecrûrdur.

Beş İsmin Mütekellim Yâ’sına Muzâf Olması

Beş isim mütekellim yâ’sına muzâf olursa, takdîri harekelerle i‘râb alırlar. Bu durumda i‘râb alâmetleri açıkça görülmez. Mütekellim yâ’sına muzâf olan tüm isimlerin son harekesi dâima kesra olur. Mütekellim yâ’sına muzâf olan bir isim, fâil konumunda dahi bulunsa harekesi kesra olmaktan kurtulamaz. Örnek:

جاء أخي Kardeşim geldi - رأيت أخي Kardeşimi gördüm –

مررت بأخي Kardeşime uğradım

Dikkat edilecek olursa أخ isminin sonu ref, nasb ve cer durumlarında değişmemiş, üç halde de aynen kalmıştır. Oysa birinci cümlede fâil, ikinci cümlede mef’ûl, üçüncü cümlede ise harfi cerle mecrûrdur. İrab konumları farklı olduğu için farklı i‘râb alametleri alması gerekiyorken mütekellim yâ’sına muzâf olduğu için i‘râb alametleri açıkça görülmemiştir. Ref halinde yâ’dan önceki harf olan (خ) üzerine zamme takdir edilmekte, orada var olduğu kabul edilmektedir. Aynı şekilde nasb halinde fetha, cer halinde kesra harekeleri (خ) üzerine takdir edilmektedir.

Bu durum beş isme özgü değildir. Mütekellim yâ’sına muzâf olan tüm isimler için aynı durum geçerlidir. Örnek:

جاء ولدي Çocuğum geldi - رأيت ولدي Çocuğumu gördüm –

مررت بولدي Çocuğuma uğradım Beş İsmin Tesniye Olarak Kullanılması

Beş isim tesniye olarak kullanıldığında diğer tesniyeler gibi ref halinde elif harfleri ile i‘râb edilir. Beş ismin tesniyeleri (ي) nasb ve cer halinde yâ ,(ا)aşağıda verilmiştir.

أب أبـوان – أبـوين – أخ / أخوان – أخوين – حم / محوان – محوين – ذوا –ذو / ذوي–

جاء أبـوان iki baba geldi / رأيت أبـوين iki baba gördüm/

Page 91: Ara1002

 

 

85

سلمت على أبـوين iki babaya selam verdim

Diğerlerinden farklı olarak فو isminin tesniyesi فمان فمني– şeklinde vav yerine mim harfi ile kullanılmaktadır.

Tüm tesniyelerde olduğu gibi beş isim tesniye olarak muzâf olursa, nunları düşer.

جاء أبـواكما رأيت أبـويكما / سلمت على/ أبـويكما

أبـواكما fâildir. Ref alâmeti tesniye elifidir (ا).

أبـويكما mef'ûldür. Nasb alâmeti meczûm yâ’dır (ي).

أبـويكما على harfi cerle mecrûrdur. Cer alâmeti meczûm yâ’dır (ي).

جاء األخوان املجتهدان؟ Çalışkan iki kardeş geldi.

األخوان fâildir. Ref alâmeti tesniye elifidir (ا).

جاء ذوا علم .İlim sahibi iki kişi geldi.

ذوا fâildir. Ref alâmeti tesniye elifidir (ا).

رأيت ذوي علم .İlim sahibi iki kişiyi gördüm.

ذوي mef'ûldür. Nasb alâmeti meczûm yâ’dır (ي).

أبـوان أبـوين– iki baba anlamına geldiği gibi, anne-baba, ebeveyn anlamında da kullanılmaktadır. Beş İsmin Cemi Olarak Kullanılması

Beş isimden أب، أخ، حم، فم kelimelerinin çoğulları mükesser cemi (kırık çoğul) şeklindedir. Diğer kırık çoğullarda olduğu gibi i‘râb alametleri harekelerdir.

أب آباء – أخ / إخوة و إخوان – حم / أمحاء، فم – أفـواه–

املؤمنون إخوة .Müminler kardeştir.

إخوة haberdir. Zamme ile merfudur‘.

بسبب تصرفاته املتـهورة قد صار خالد مضغة يف أفـوا ه الناس .

Düşüncesiz davranışları sonucu Halit insanların ağzına sakız olmuştu.

أفـواه harf-i cer sebebiyle mecrûrdur. Cer alameti kesradır.

اآلباء مسؤولون عن تـربية أوالدهم .Babalar çocuklarının eğitiminden sorumludurlar.

اآلباء mübtedadır. Zamme ile merfudur‘.

اإلخوان يساعد بـعضهم بـعضا .Kardeşler birbirlerine yardım ederler.

Page 92: Ara1002

 

 

86

اإلخوان mübtedadır. Zamme ile merfudur‘. شارك أيب يف اجتماع األمحاء الذي يـقام مرة كل عام .

Babam her yıl bir kere düzenlenen kayınpederler toplantısına katıldı.

األمحاء muzâfun ileyhtir. Kesra ile mecrûrdur.

ise cemi müzekker sâlim şeklinde cemilenmektedir. Ref hali vav, nasb ذوve cer hali yâ ile olmaktadır. ذوو–ذو ذوي–

جاء ذوو احلاجات .İhtiyaç sahipleri geldi.

ذوو fâildir. Vav ile merfudur‘.

رأيت ذوي احلاجات .İhtiyaç sahiplerini gördüm.

ذوي mef'ûldür. Yâ ile mansûbdur.

سلمت على ذوي احلاجات .İhtiyaç sahiplerine selam verdim.

ذوي harfi cerle mecrûrdur. Cer alâmeti yâ’dır.

وآتى المال على حبه ذوي القرىب واليتامى والمساكني وابن السبيل... ...)177( … sevdiği malını yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilencilere… verdi. (Bakara/177)

ذوي mef'ûldür. Yâ ile mansûbdur. Beş İsmin Musaggar Olarak Kullanılması

Beş isim, ism-i tasgir vezninde kullanılırsa harekelerle i‘râb edilir. Ref halinde zamme, nasb halinde fetha, cer halinde ise kesra alır. Örneğin أب ismi küçültülürse أيب “küçük baba, babacağız” şeklini alır. أخ isminin de أخي “kardeşceğiz” şeklinde ism-i tasgîri yapılır. Örnek:

جاء أيب رأيت أبـيا – سلمت على أيب – ذهب األخي / رأيت األخي - سلمت على األخي–

Aşağıdaki cümlelerde beş ismi tespit ederek i‘râb alametlerini söyleyiniz.

ذهب أيب إىل القرية.1 كان علي يساعد إخوانه الصغار .2 . . أخوك الصغري أطول طالب يف الصف.3 كان األخوان يذاكران دروسهما .4 . .

إن محويكما ال يـفهمان من التج. 5 الناس حيرتمون ذا مال أكثـر من ذي علم. 6 .ارة . أبوه أشهر تاجر يف املدينة.7 كان علي يساعد ذوي احلاجات من الناس.8 . .

ALIŞTIRMALAR

1. Aşağıdaki cümlelerdeki esmâ-i hamseden olan isimleri örnekteki gibi tespit ederek i‘râb ediniz.

سلم املدير على أخيك .

أخيك) ) beş isimdendir. (على ) harf-i ceri ile mecrûrdur. Cer alameti yâ’dır.

Page 93: Ara1002

 

 

87

مىت سيـعود أبوك من القرية. 1 ؟.

كان محو حممود مهندسا مشهورا. 2 .

من أين. 3 سنذهب إىل بـيت أخيك؟

إن املسلمني إخوة. 4 .

ذو العلم خيـر من ذي املال؟. 5

قالت يل املمرضة. 6 افـتح فاك: .

ال تـعتمد دائما على أبيك. 7 .

أنظف فمي ثالث مرات كل يـوم. 8 .

األم من ولدها أن خيرج إصبـعه من فيهطلبت. 9 .

كان األخوان يـعمالن يف املصنع. 10 .

األمهات مسؤوالت عن تـربية األوالد مثل اآلباء. 11 .

قال املدرس للطالب. 12 أريد أن أتكلم مع أبـو: يك غدا . 2. Aşağıdaki parçada geçen esmâ-i hamseden olan isimleri tespit ederek

i‘râb alametlerini söyleyiniz.

كان خالد رجال بطرا ذا ثـروة كبرية يـقضي وقـته كله يف اللهو واللعب ويـبذر ماله يف املحرما ت وال يـفكر إال يف نـفسه وكان أخوه علي رجال ورعا ذا خلق حسن ال يغيب عن فيه ذكر اهللا وكان يـنفق ماله يف األعمال .

اخلريية ويساعد دائما ذوي احلاجات والفقراء من الناس و ال يـقوم إال مبا يـرتضيه اهللا وكان أبومها مصطفى إماما . متـقاعدا أفـىن عمره كله يف طاعة اهللا تـعاىل كان السيد مصطفى يـبذل قصارى جهده ليـريب ابـنـيه ومها صغري. ن ا

تـربية ح سنة ليصبحا رجلني ذوي مسؤولية ووعي جتاه أبـويهما ووطنهما بسبب تصرفاته املتـهورة قد صار خالد . مضغة يف أفـواه الناس وكان قد أصبح فاحش الثـراء بـعد ما تـزوج من. بنت غنية ألن محاه كان رجل أعمال

مشهورا تضرب بثـروته األمثال . 3. Aşağıdaki cümlelerdeki boşlukları parantez içinden uygun ismi

seçerek örnekteki gibi doldurunuz.

ذهبت إىل شركة محيك أمس محوك، ( . محاك، محيك (

انـتبه إىل ما خيرج من. 1 فاك، فيك، فوك( ............ (

قال املعلم لألخوين. 2 أين: أباكما، أبيكما، أبوكما( ........... (

العلم خيـر من ذي املال........... 3 ذو، ذا، ذي( . (

أع. 4 رف جيدا............. أخوك، أخاك، أخيك( . (

يا صديقي ال تثق بثـروة . 5 محوك ، محاك، محيك( .......... (

كان أمحد رجال . 6 خلق حسن....... ذي، ذو، ذا( . (

Page 94: Ara1002

 

 

88

كنت أحتدث مع. 7 أمس........... أبيك، ( . أباك، ابوك (

شكت املريضة من. 8 ا......... وأسنا فاها، فيها، فوها( . (

ولكن الله . 9 فضل على العالمني...... )، ذيذاذو، ( . 4. Aşağıda verilen iki cümleyi, tekil olarak tekil zamire, tesniye olarak

tesniye zamire ve cemi olarak cemi zamire muzâf yaparak örnekteki gibi yeniden oluşturunuz.

جاء األب جاء أبوك . جاء أبـواكما . جاء آباؤكم . .

رأيت األب رأيت أباك . رأيت أبـويكما . رأيت آباءكم . .

مررت باألب مررت بأ . بيك مررت بأبـويكما . مررت بآبائكم . .

ذهب األخ. 1 . .................................................

رجع احلم. 2 . .................................................

5. Aşağıda verilen cümleleri, muzâf olan ذو، ذا، ذي kelimelerini tesniye ve

cemi yaparak yeniden kurunuz.

جاء ذو علم رأيت . مررت ب ................... .................

جاء ذوا علم رأيت مررت ب ................... ..................

جاء ذوو علم رأيت مررت ب ................... ................. 6. Aşağıdaki kelimeleri kullanarak anlamlı cümleler oluşturunuz.

أخاك أمس / رأيت / السوق/يف / ………………………………………………………...............

رجل خالد / غين / جدا/ أبو / ………………………………………………………...............

قـبل حلميك / ماذا / قليل / قـلت / ………………………………………………………...............

ذي علم وفـوق / عليم/ كل/

………………………………………………………............... افـتح الطبيب / فاك / قال / للمريض /

………………………………………………………...............

Page 95: Ara1002

 

 

89

7. Aşağıdaki cümleleri ünitede geçen kelimeler ve benzer cümlelerden yararlanarak Arapçaya çeviriniz.

Senin kardeşini çarşıda gördük.

Onun babası meşhur bir âlimdir.

Dersten sonra kayınpederine uğrayacağız.

Doktor hastadan ağzını açmasını istedi.

Güzel ahlaklı bir adamdı.

Kelimeler ve Deyimler

ابـتـعد يـبتعد – ابتعادا عن الشيء– :bir şeyden uzaklaşmak

أدى يـؤدي – تأدية– :yapmak, yerine getirmek, eda etmek

أصبح فاحش الثـراء :çok zengin oldu, aşırı zengin oldu

صدقاء السوءأ :kötü arkadaşlar

أعمال وتصرفات خمجلة :utanç verici eylem ve davranışlar

أفـىن عمره كله :tüm ömrünü harcadı, tüketti أقـلع يـقلع – إقالعا عن الشيء– :bir şeyi bırakmak, terk etmek, vazgeçmek

ام متـقاعدإم :emekli imam

بذر يـبذر – تـبذيرا– :saçıp savurmak, israf etmek

بطر :şımarık, kibirli

جتاه أبـويهما ووطنهما :anne-babalarına ve vatanlarına karşı تصرفات متـهورة :sorumsuzca davranışlar

تضرع ضرع يـت– تضرعا إىل– :…e yalvarmak, yakarmak

تفيد بأنه ...: …dığı şeklinde, …dığını ifade eden

حم أمحام)ج( :kayınpeder

دائما :her zaman, daima

ذو خلق حسن :güzel ahlak sahibi

ذو مسؤولية ووعي :sorumluluk ve bilinç sahibi

ذوو ذوي( احلاجات) :ihtiyaç sahipleri يـريب –رىب تـربية– :yetiştirmek, eğitmek

رجل أعمال :iş adamı

سأل يسأل – سؤاال– :sormak, istemek

Page 96: Ara1002

 

 

90

شائعة شائعات)ج( :söylenti

صار أصبح( مضغة يف أفـواه الن) insanların ağzına sakız oldu :اس

عاد إىل رشده :aklını başına aldı, kendine geldi (bir yanlıştan döndü anlamında

kullanılır(

العادات السيئة :kötü alışkanlıklar

على طريف نقيض :taban tabana zıt

فرح يـفرح – فـرحا– :sevinmek

فكر يـفكر – تـفكريا يف– :düşünmek

يف اللهو واللعب :oyun ve eğlencede

يف املحرمات :haramlarda

كان يـبذل قصارى جهده :tüm gücünü harcardı, elinden geleni yapardı

كلما رأى :her gördüğünde

كلما مسع عما يـ قوم به ابـنه :oğlunun yaptığı şeyi (şeyleri) her duyduğunda

ال يغيب عن فيه ذكر اهللا :dilinden (ağzından) Zikrullah düşmeyen لكنه يف املقابل :ancak o diğer taraftan

متـهور متـهورون)ج( :düşüncesiz, sorumsuz, güvenilmez الواجبات الدينية واالجتماعية : dini ve sosyal vecibeler, görevler

ورع : takva sahibi, dindar

ويف أوفياء)ج( :vefalı, vefakar

وال يـفكر إال يف نـفسه :sadece kendisini düşünürdü

وال يـقوم إال مبا يـرتض يه اهللا :sadece Allah’ın razı olduğu şeyi (şeyleri) yapardı

ضرب بثـروته األمثالت :zenginliğiyle darbı mesel verilen

Özet

Beş ismin neler olduğunu sayabilmek

Beş isim şunlardır: sahip ذو – ağız فم – kayınpeder حم - erkek kardeş أخ – baba أب

Beş ismin i’rab özelliklerini açıklayabilmek

Beş isim, mütekellim yâ’sından başka bir zamir veya isme muzâf olduğunda harekeler yerine harflerle i‘râb edilir. Ref halinde vav ile merfu‘: Kardeşin geldi جاء أخوك

Page 97: Ara1002

 

 

91

Nasb halinde elif (ا) ile mansûb: Kardeşini gördüm رأيت أخاك

Cer halinde ise yâ (ي) ile mecrûr olur: Kardeşine uğradım مررت بأخيك

Mütekellim yâ’sına muzâf olursa ref, nasb ve cer durumlarında irabı takdiri olur.

جاء أخي رأيت أخي - مررت بأخي –

Beş ismin müfred, tesniye ve cemi kullanımlarını ayırt edebilmek

Beş isim herhangi bir isme muzâf olmadan kullanılırsa harekelerle i‘râb edilir.

جاء أب bir baba geldi - رأيت أبا bir babayı gördüm – مررت بأب bir babaya uğradım

Beş isim tesniye olarak kullanıldığında ref halinde elif (ا), nasb ve cer halinde yâ (ي) harfleri ile i‘râb edilir.

جاء أبـوان رأيت أبـوين / سلمت على/ أبـوين

Beş isim tesniye olarak bir isme muzâf olursa nunları düşer. جاء أبـواكما رأيت - أبـويكما

فم، حم، أخ، أب isimleri çoğul olarak kullanıldıklarında harekelerle i‘râb edilirler. ذو ise cemi müzekker sâlim gibi ref halinde vav, nasb ve cer halinde yâ ile i‘râb edilir.

اآلباء مسؤولون جتاه أسرهم املؤمنون -. إخوة جاء ذوو العلم -. .

Beş ismin kullanım farklılıklarını tespit edebilmek

ismi sadece isimlere muzâf olarak kullanılmaktadır. Zamirlere muzâf ذوolarak kullanımı yoktur. Ayrıca çoğulu da cemi müzekker salim şeklinde olmaktadır.

فم، حم ، أخ، أب isimleri ise hem zamirlere hem de isimlere muzâf olarak kullanılmaktadır. Bu isimlerin çoğulları ise mükesser cemi (kırık çoğul) şeklinde olmaktadır.

Kendimizi Sınayalım

1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde beş ismin i‘râbı harfledir?

a.  ذهب أخي إىل املدرسة  b. سلم هذا اخلطاب ألخيك  c. رجع اإلخوان من املدرسة d. هل رأيت أيب هذا الصباح؟ e. عاد اإلخوة الثالثة إىل القرية

Page 98: Ara1002

 

 

92

2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde beş ismin i‘râbı harekeyledir?

a. رجع أبوكم من السفر  b. إىل أين ذهب أخواك؟  c. مررت حبميك أمس d. قـلت لك ال تـفتح فاك e. إن اآلباء حيبون أوالدهم

3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde beş ismin kullanımı yanlıştır?

a.  حيب الناس ذو األدب  b. كان أبومها رجال فقريا c. رأيت أخاك يف املحطة d. ما مهنة محيك؟ e. فـتح املريض فاه أمام الطبيبة

4. Beş isim ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

a. Mütekellim yâ’sına muzâf olurlarsa i’rabları takdîri olur .

b. Tesniye olarak kullanıldıklarında ref durumları elif ile olur. c. Cemi olarak kullanıldıklarında hepsinin i’rabları harekelerle olur.

d. فو ismi فم şeklinde mim harfiyle de kullanılır.

e. Muzâf olarak kullanılmadıklarında i’rabları harekelerle olur. 5. Beş isimden hangisi sadece isimlere muzâf olarak kullanılmaktadır?

a. أبو  b.أخو   c.ذو  d. محو e. فو

Kendimizi Sınayalım Yanıt Anahtarı

1. b Yanıtınız doğru değilse, “Beş İsmin Muzâf Olarak Kullanılması” konusunu yeniden okuyunuz.

2. e Yanıtınız doğru değilse, “Beş İsmin Cemi Olarak Kullanılması” konusunu yeniden okuyunuz.

3. a Yanıtınız doğru değilse, “Beş İsmin Nasb Hali” konusunu yeniden okuyunuz.

4. c Yanıtınız doğru değilse, “Beş İsmin Cemi Olarak Kullanılması” konusunu yeniden inceleyiniz.

5. c Yanıtınız doğru değilse, “Beş İsmin Muzâf Olarak Kullanılması” konusunu yeniden okuyunuz.

Page 99: Ara1002

 

 

93

Sıra Sizde Yanıt Anahtarı

Sıra Sizde 1 محوه فـنان شهري. 1 .

محوه mübtedadır. Vav ile merfu‘dur.

مل حي.2 ضر أخوك املدرسة أمس . أخوك fâildir. Vav ile merfu‘dur.

أبونا إمام متـقاعد. 3 .

أبونا mübtedadır. Vav ile merfu‘dur.

علي ذو ثـروة كبرية.4 .

.haberdir. Vav ile merfu‘dur ذوSıra Sizde 2

محاك .1 mef'ûl, elif ile mansûb.

.kâne’nin haberinin sıfatı, elif ile mansûb ذا .2

.kâne’nin haberi, elif ile mansûb أبا .3

فاها .4 inne’nin ismi, elif ile mansûb.

أخاك .5 mef'ûl, elif ile mansûb.

.kâne’nin haberi, elif ile mansûb ذا .6 Sıra Sizde 3

أخوك أصغر .1 من أخي . أخوك mübtedadır. Vav ile merfu‘dur.

أيب يسلم على أبيك.2 . أبيك harfi cerle mecrûrdur. Cer alameti yâ’dır.

كيف حصل محوك على هذه الثـروة.3 .

محوك fâildir. Vav ile merfu‘dur.

يا أخي.4 أخرج ما يف! فيك .

فيك harfi cerle mecrûrdur. Cer alameti yâ’dır. Sıra Sizde 4

أيب .1 fâildir. Mütekellim yâ’sına muzâf olduğu için takdîri zamme ile merfu‘dur.

إخوانه .2 mef'ûldür. Mansûbdur. Mükesser cemî olduğu için nasb alameti fethadır.

أخوك .3 mübtedadır. Vav ile merfu‘dur.

األخوان .4 kâne’nin ismi. Tesniye olduğu için elif ile merfu.

Page 100: Ara1002

 

 

94

محويكما .5 inne’nin ismi. Tesniye olduğu için yâ ile mansûb.

ذا مال .6 mef'ûldür. Elif ile mansûb.

أبوه .7 mübtedadır. Vav ile merfu‘dur.

ذوي احل .8 اجات mef'ûldür. ذو isminin çoğulu, cemi müzekker sâlim gibi irab edildiği için yâ ile mansûbdur.

Yararlanılan Kaynaklar

Çörtü, M. M. (2009), Arapça Dilbilgisi Nahiv, İstanbul.

Talu, M. (1986), Sarf İlmi-Nahiv İlmi, Kayseri.

Güler, İ. Günday H., Şahin, Ş. (2001), Arapça Dilbilgisi, İstanbul.

Page 101: Ara1002

 

 

95

Page 102: Ara1002

 

 

96

 

Amaçlarımız

Bu üniteyi tamamladıktan sonra;

• Zamirler ve çeşitleri hakkında bilgi sahibi olacak,

• Merfu‘ ve mansûb munfasıl zamirleri tanıyacak,

• Merfu‘, mansûb ve mecrûr muttasıl zamirleri tanıyacak,

• Müstetir zamirleri tespit edebileceksiniz.  

Anahtar Kavramlar

• Zamir

• Munfasıl zamir

• Muttasıl zamir

• Müstetir zamir  

Öneriler

Bu üniteyi daha iyi kavrayabilmek için okumaya başlamadan önce;

• Türkçedeki zamirler ve kullanılışları hakkında araştırma yapınız.

• M. Meral Çörtü’nün Arapça Dilbilgisi Nahiv adlı kitabından Zamirler konusunu okuyunuz.

Page 103: Ara1002

 

 

97

GİRİŞ

Türkçemizde olduğu gibi Arapçada da düşüncelerimizi anlatırken isimleri sıklıkla kullanırız. Cümleler peş peşe sıralanırken aynı ismi sürekli tekrarlamamız halinde dikkat çekici bir anlatım bozukluğu meydana gelir. Bu yüzden aynı isimden tekrar bahsetmek istediğimizde aynen söylemek yerine onun yerini tutan bir başka kelimeye yer veririz. Örneğin Türkçemizde “Ali geldi. Onu çok neşeli gördüm. Sınavı iyi geçmişti.” şeklinde bir anlatımı benimser “Ali geldi. Ali’yi çok neşeli gördüm. Ali’nin sınavı çok iyi geçmişti.” şeklinde söylemeyiz. Aynı durum Arapça için de geçerlidir. Türkçemizde bu tür bir kullanıma sahip “ismin yerini geçici olarak tutabilen, isim gibi kullanılabilen, isim soylu kelimelerle bazı eklere” zamir (adıl) denilmektedir. Arapça dilbilgisinde ise zamir “ismin yerini turan marife kelimelerdir” şeklinde tanımlanmaktadır. ( كما، إياكما، إياكم، ك، هي، مها، هم، إياك، .vb. kelimeler zamirdirler ( ...كم،

Türkçemizde zamirler; kişi (şahıs) zamirleri, işaret (gösterme) zamirleri, belgisiz zamirler, soru zamirleri, ilgi zamiri, iyelik zamiri vb. çeşitlere ayrıldığı gibi Arapçada da çeşitli kısımlara ayrılmaktadır. Arapçada bir zamir için en önemli ayırım ölçütü kendinden önceki kelimeye bitişik yazılıp yazılmadığıdır. Buna göre kendisinden önceki kelimeden ayrı olarak yazılan zamirler munfasıl, bitişik yazılanlara da muttasıl zamirler denilmektedir. Her iki grup da kendi arasında merfu‘, mansûb ve mecrûr kısımlarına ayrılmaktadır.

Arapçadan Türkçeye doğru bir çeviri yapabilmek için zamirin hangi kelimenin yerini tuttuğunun tespit edilmesi son derece önemlidir. Bu doğru belirlenemezse yapılan çeviri de yanlış olacaktır. Bu açıdan Arapça öğrenenlerin zamirler hakkında da yeterli bilgiye sahip olmaları mutlaka gereklidir.

Türkçe dilbilgisinde zamir kullanımı ile ilgili bilgi almak için www.turkceciler.com adresine başvurabilirsiniz.

OKUMA PARÇASI

صنـعت طائرة

تـع لمت اليـوم يف حصة النشاط الفين كيف أصنع طائرة من الورق والقصب .

Zamirler

الضمائر

Page 104: Ara1002

 

 

98

عدت إىل المنزل، فأحضرت قصبة، وأوراقا ملونة وخيطا، مث انـزويت يف ركن، وشرعت يف العمل نظفت . القصبة ، مث قسمتها إىل ثالثة أجزاء، ربطتها من الوسط متقاطعة، مث قصصت أوراقي الملونة إىل مثـلثات

وشرائط، ألصقت المثـلثات على هيكل طياريت، وفـتـلت الشرائط فكانت هلا زيال، وأخريا أتـيت خب يط طويل لففت جزءا منها حول رقـبتها .

خرجت خلف المنزل، وأطلقت طائريت يف اجلو، فـلم تـقدر على الطريان فـقلت يف نـفسي. أيكون : جسمها الثقيل قد منـعها من الصعود؟

وتذكرت ما قال ل نا المعلم القوة اهلوائية هي اليت تدفع الطائرة الورقية إىل أعلى: " ."

ا حتلق، أرخيت هلا العنان قليال قليال حىت تـثبت من مهب الريح، وأرسلت طائريت إىل اجلو مرة ثانية فإذا طح برأسها شيئا، أو ختتنق بذيلها إذا التف حوهلاال تـن .

ها أنا أرقب طائريت وهي مترح يف السماء ساحبة وراءها ذيال، زادت أشعة الشمس ألوانه لمعانا ومجاال .حيـنا تسبح، وحينا تـهوي لتـرفع رأ سها من جديد تريد الصعود، ولكن اخليط مينـعها خاطبتها قائال. :

اآلن كفاك طائريت هلوا ومرحا، هيا عودي من حيث انطلقت" ا إىل األرض قليال حىت " وأخذت أجذ حطت على بـعد خطوات مين، وأنا يف غاية السعادة .

Metni Kavrama Alıştırmaları

1. Aşağıdaki soruları yukarıdaki okuma parçasına göre cevaplandırınız.

ما مهنة المتحدث يف النص. 1 ؟

ماذا تـعلم اليـوم. 2 ؟

يف أي حصة تـعلم. 3 ؟

ماذا فـعل بـعد احلصة؟. 4

ف صنع الطائرة الورقية؟كي. 5

ماذا فـعل بـعد انتهائه من صنع الطائرة الورقية؟. 6

هل قدرت الطائرة الورقية على الطريان يف المرة األوىل؟. 7

ماذا فعل المتحدث عندما مل تـقدر الطائرة الورقية على الطريان؟. 8

كيف قدرت الطائرة الورقية على الطريان يف المرة الثانية؟. 9

كيف كانت الطائرة الورقية يف اجلو؟. 10 2. Altı çizili kelimelerin eş anlamlılarını parantez içindeki kelimelerin

arasından seçiniz.

( فـتش، سحب، صدم، أرسل، فـوق، جزأ، استطاع، بدأ، رجع، قطع )

عدت. 1 إىل المنزل .

Page 105: Ara1002

 

 

99

شرعت. 2 يف العمل .

قسمتهامث . 3 إىل ثالثة أجزاء .

قصصت. 4 أوراقي الملونة إىل مثـلثات وشرائط .

أطلقت. 5 طائريت يف اجلو .

تـقدرمل. 6 على الطريان .

القوة اهلوائية هي اليت تدفع الطائرة الورقية إىل . 7 .أعلى

تـثبت. 8 من مهب الريح .

أرخيت هلا العنان قليال قليال حىت ال . 9 تـنطح برأسها شيئا .

أخذت . 10 أجذ ا إىل األرض قلي ال حىت حطت على بـعد خطوات مين . 3. Altı çizili kelimelerin zıt anlamlılarını parantez içindeki kelimelerin

arasından seçiniz.

أسفل، نـزل، كثري، حزن، نسي، خفيف، جهل، أمسك، أول، وسخ) )

تـعلمت. 1 اليـوم يف حصة ا لنشاط الفين كيف أصنع طائرة من الورق والقصب .

وتذكرت. 2 ما قال لنا المعلم .

نظفت. 3 القصبة .

أتـيت خبيط طويلأخريا. 4 .

أطلقت. 5 طائريت يف اجلو .

أيكون جسمها . 6 الثقيل قد منـعها من الصعود؟

القوة اهلوائية هي اليت تدفع الطائرة الورقية إىل . 7 .أعلى

أرخيت هلا العنان . 8 . قليالقليال

ها أنا أرقب طائريت وهي . 9 مترح يف السماء .

حيـنا تسبح، وحينا تـهوي . 10 لتـرفع سها من جديد رأ . 4. Altı çizili kelimelerin müfretlerini (tekillerini) bulunuz.

فأحضرت قصبة، . 1 وأوراقا ملونة وخيطا .

مث قسمتها إىل ثالثة . 2 أجزاء .

مث قصصت أوراقي الملونة إىل . 3 مثـلثات شرائط و .

دت زا. 4 أشعة الشمس ألوان ه لمعانا ومجاال .

ا إىل األرض قليال حىت حطت على بـعد . 5 وأخذت أجذ خطوات مين .

Page 106: Ara1002

 

 

100

5. Altı çizili kelimelerin cemilerini (çoğullarını) bulunuz.

تـعلمت اليـوم يف . 1 حصة النشاط الفين ك يف أصنع طائرة .

مث انـزويت يف . 2 ركن .

فـتـلت الشرائط فكانت هلا . 3 .زيال

خرجت خلف . 4 المنزل .

أرخيت هلا . 5 العنان قليال قليال . 6. Aşağıda verilen Arapça cümlelerin en yakın Türkçe karşılıklarını

seçiniz.

رجت خلف المنزل، وأطلقت طائريت يف اجلو، فـلم تـقدر على الطريانخ( .(

a. Evin arka tarafına çıktım ve uçurtmamı bıraktım. Havaya uçtu.

b. Evin arka tarafına çıktım ve uçurtmamı havaya bıraktım. Ne yazık ki uçamadı.

c. Evin arka tarafına çıktım ve uçurtmamı bıraktım. Fakat uçamadı.

d. Evin arka tarafına çıktım ve uçurtmamı havaya bıraktım. Fakat uçamadı.

e. Arka tarafa çıktım ve uçurtmamı havaya bıraktım. Fakat uçamadı.

عدت إىل المنزل، فأحضرت قصبة، وأوراقا ( ملونة وخيطا، مث انـزويت يف ركن، وشرعت يف العمل ( a. Eve döndüm. Kamış, kağıtlar ve ip hazırladım. Sonra bir köşeye çekildim

ve çalışmaya başladım.

b. Eve döndüm. Kamış, renkli kağıtlar ve ip hazırladım. Sonra bir köşeye çekildim ve çalışmaya başladım.

c. Eve döndüğümde kamış, renkli kağıtlar ve ip hazırladım. Sonra bir köşeye çekildim ve çalışmaya başladım.

d. Eve döner dönmez kamış, renkli kağıtlar ve ip hazırladım. Sonra bir köşeye çekildim ve çalışmaya başladım.

e. Eve döndüm. Kamış ve renkli kağıtlar hazırladım. Sonra bir köşeye çekildim ve çalışmaya başladım.

DİLBİLGİSİ

ZAMİRLER

Arapçada ismin yerini turan marife kelimelere zamir denilmektedir. ( ،هي، مها...إياكما، إياكم، ك، كما، كم، هم، إياك، ) kelimeleri zamirdirler.

Zamir Türkçe dilbilgisinde ise şöyle tanımlanmaktadır: İsmin yerini geçici olarak tutabilen, isim gibi kullanılabilen, isim soylu kelimelerle bazı eklere zamir (adıl) denir.

Page 107: Ara1002

 

 

101

Zamirler tanımlarından da anlaşılacağı üzere temel işlev olarak isimlerin yerini tutmaktadırlar. Cümlede isim söylendikten sonra her seferinde tekrarlanması yerine zamir kullanılması daha uygun bir anlatım üslubu meydana getirmektedir. Örneğin: Ali’yi gördüğümüzü ve sonra da Ali’ye selam verdiğimizi zamir kullanmadan anlatmış olsak şu ifadeyi kullanmamız gerekirdi:

“Ali’yi gördüm ve Ali’ye selam verdim” رأيت عليا وسلمت على علي Aynı olayı zamir kullanarak anlatımızda ise cümlemiz şöyle olmaktadır:

“Ali’yi gördüm ve ona selam verdim” رأيت عليا وسلمت عليه

Görüldüğü üzere ikinci anlatım daha kısa ve daha uygundur. Bu anlamda zamir kullanımı hem Türkçemizde hem de Arapçada son derece yaygındır. Arapçada zamirin yerini aldığı isme zamirin mercii denir. Örneğimizde (ه) zamirinin mercii (عليا ) kelimesidir. Arapçadan Türkçeye düzgün ve doğru bir çeviri yapabilmek için metin içerisinde zamirin merciinin (yerini tuttuğu ismin) tespiti son derece önemlidir.

Bu ünitede daha kolay anlaşılması açısından zamirleri belirli bir ayırıma tabi tutarak ele alacağız.

ARAPÇADA ZAMİR ÇEŞİTLERİ

Arapçada zamirler bâriz (açık, metinde yazılan) ve müstetir (gizli, örtülü, metinde yazılmayan ancak var kabul edilen) olmak üzere ikiye ayrılarak incelenebilir.

Bâriz Zamirler

Metinde yazılan ve telaffuz edilen zamirler şeklinde tanımlanabilecek olan bâriz zamirler kendilerinden önceki kelimeye bitişik yazılanlar (muttasıl zamirler) ve herhangi bir kelimeye bitişmeksizin tek başlarına yazılanlar (munfasıl zamirler) olmak üzere iki kısma ayrılırlar. Her bir zamir grubunun da cümle içersinde kullanıldıkları yere göre merfu‘, mansûb ve mecrûr gibi ayırımları söz konusudur.

Zamirleri toplu olarak şema halinde şöyle gösterebiliriz:

Munfasıl Zamirler

Munfasıl zamirler önlerindeki kelimelere bitişmeksizin tek başlarına yazılan zamirlerdir. Merfu‘ ve mansûb olanlar olmak üzere iki kısma ayrılırlar:

Page 108: Ara1002

 

 

102

Merfu‘ munfasıl zamirler: Arapçada kullanılan merfu‘ munfasıl zamirler şunlardır:

Cemi (Çoğul)

Tesniye (İkil) Müfred (Tekil)

هم

Onlar

مها

o ikisi

هو

o

Gâib (III. eril şahıs)

هن

Onlar

مها

O ikisi

هي

o

Gâibe (III. dişil şahıs)

أنـتم

Siz

أنـتما

siz ikiniz

أنت

Sen

Muhâtab (II. eril şahıs)

أنـنت

Siz

أنـتما

siz ikiniz

أنت

sen

Muhâtaba (II. dişil şahıs)

حنن

biz

حنن

biz ikimiz

أنا

ben

Mütekellim (I. eril/dişil şahıs)

Bunlara merfu‘ munfasıl zamirler denilmesinin sebebi cümle içersinde

merfu‘ konumlarında kullanılmalarından ötürüdür. Bu zamirler cümle içinde mübteda, haber, ma‘tûf, ma‘tûfun aleyh, müstesna ve te’kid konumlarında kullanılırlar.

Merfu‘ munfasıl zamirin en yaygın kullanımı mübteda olmasıdır. Mübteda-haber uyumu gereği mübteda pozisyonundaki zamirin haber pozisyonundaki kelimeye müenneslik-müzekkerlik ve sayı (müfred-tesniye-cemi) bakımlarından uyumlu olması gerekir. Zamirlerin tamamı mebni (cümle içindeki yerine göre sonu değişmeyen) olduğundan mübteda olan zamirlerin mahallen merfu‘ olduklarını da unutmamak gerekir. Aşağıdaki örnek cümleleri ve mübteda konumundaki munfasıl zamirleri inceleyiniz.

أنا طالب يف كلية اإلهلي .Ben İlahiyat Fakültesinde öğrenciyim. ات

حنن المؤمنني نصوم يف رمضان .Biz Müslümanlar Ramazan’da oruç tutarız.

حنن طبيبتان يف مستشفى األطفال .Biz ikimiz çocuk hastanesinde doktoruz.

أنـتما ستشرتكان يف مسابـقة ال قرآن الكرمي .

Siz ikiniz Kur’an-ı Kerim yarışmasına katılacaksınız.

مها موظفتان يف وزاوة الداخلية .O iki (bayan) İçişleri Bakanlığında memurdurlar.

حنن معلمات يف المدرسة االبتدائية .Biz (bayanlar) ilkokulda öğretmeniz.

Page 109: Ara1002

 

 

103

هم معلمون يف المدرسة احلكومية .Onlar (erkekler) devlet okulunda öğretmendirler.

Bu örneklerin tamamında munfasıl zamirler mübteda konumundadırlar ve mahallen merfu‘durlar.

Mübteda ve haberin her ikisi de marife (belirli isim) olarak geldiği durumda ikisinin sıfat tamlaması şeklinde anlaşılması ihtimali varsa aralarına zamiru’l-fasl denen, mübteda ile uyumlu merfû munfasıl zamir girer. Bu zamir peşpeşe gelen iki belirli ismin arasına girerek onların cümle olduğunu gösterdiği gibi cümlenin anlamını da pekiştirme görevi görür. Şu örnekleri inceleyiniz.

الرجل الكرمي )cömert adam( الرجل هو الكرمي . )Adam cömerttir.(

الطالبة الذكية )Zeki bayan öğrenci ( الطالبة هي الذكية . )Bayan öğrenci zekidir.(

األ م الساهرة على راحة أوالدها . )Çocuklarının rahatı için uyanık kalan anne(

األم هي الساهرة على راحة أوالدها . )Anne çocuklarının rahatı için uyanık kalandır.(

Birinciler sıfat tamlaması, ikinciler cümledir.

Mansûb munfasıl zamirler: Arapçada kullanılan mansûb munfasıl zamirler şunlardır:

Cemi (Çoğul)

Tesniye (İkil) Müfred (Tekil)

إياهم Onları

إيامهاo ikisini

إياه Onu

Gâib (III. eril şahıs)

إياهن Onları

إيامهاO ikisini

إياهاOnu

Gâibe (III. dişil şahıs)

كمإيا Sizi

إياكما siz ikinizi

إياك seni

Muhâtab (II. eril şahıs)

إياكن Sizi

إياكما siz ikinizi

إياك seni

Muhâtaba (II. dişil şahıs)

إياناbizi

إياناbiz ikimizi

إياي beni

Mütekellim (I. eril/dişil şahıs)

Bu zamirler müstesna olarak da kullanılmakla birlikte cümle içersinde

büyük çoğunlukla mef’ûl konumunda kullanılırlar ve daima mansûbturlar. Daha önce de ifade ettiğimiz gibi zamirler mebni olduklarından zahiri (görünen) bir alametle değil de mahallen mansûb olurlar.

Aşağıdaki örnek cümleleri ve mef’ûl konumundaki munfasıl zamirleri inceleyiniz.

إياك نـعبد وإياك نستعني .Yalnız sana ibadet eder ve yalnız senden yardım dileriz.

هل علمكم األستاذ إياه .Hoca size onu öğretti mi?

أعطيته إيامها .Onu o ikisine verdim.

كسوته إياها .Onu ona giydirdim.

Page 110: Ara1002

 

 

104

Mansûb munfasıl zamirler genellikle mansûb muttasıl zamirlerin ardı ardına kullanılmasının önüne geçmek amacıyla kullanılırlar. Örneğin ( أراينالشرطي إياه ) “Polis onu bana gösterdi” cümlesini munfasıl zamir kullanmadan söylemiş olsaydık iki tane mansûb zamiri (ي، ه) peş peşe getirerek ( أرانيه الشرطي ) şeklinde söylemek zorunda kalacaktık.

Aşağıdaki cümlelerdeki boşlukları uygun munfasıl zamirlerle doldurunuz.

يدرسان مبع............. هد اللغة العربية .

مسافرات إىل استانبول غدا.............. .

أعطيته فـفرحا............... .

هل تدرسون يف كلية الطب؟...............

مهندسون يف هذه الشركة، نـعمل هنا منذ عشر سنوات.............. .

Muttasıl Zamirler

Önlerinde bulunan isim, fiil veya harflere bitişik olarak yazılan zamirlerdir. Kendi aralarında merfu‘, mansûb ve mecrûr kısımlarına ayrılırlar.

Merfu‘ muttasıl zamirler: Fiillere bitişen ve fiil ma‘lûm (etken) yapıda ise fâil (özne), fiil mechûl (edilgen) yapıda ise nâibu’l-fâil (sözde özne) konumunda bulunan zamirlerdir. Kısaca çekim esnasında fiile bitişen zamirlerdir diye de söylenebilir.

Merfu‘ muttasıl zamirler şunlardır:

Emir Muzâri Mâzî

الف االثـنني Tesniye elifi

اكت با (siz ikiniz

(erkek veya bayan) yazın)

يكتبان (o iki erkek yazıyor)

تكتبان (o iki bayan

yazıyor/siz iki erkek yazıyorsunuz/siz iki bayan yazıyorsunuz)

كتبا (O iki erkek yazdı)

كتبتا (O iki bayan yazdı)

واو اجلماعة Cemi vâvı

اكتب وا (Siz

erkekler yazın)

يكتبون (O erkekler yazıyorlar) تكتبون

(Siz erkekler yazıyorsunuz)

كتبوا (O erkekler yazdılar)

نون النسوة Müenneslik

nûnu

اكتنب (Siz

bayanlar yazın)

يكتنب (O bayanlar yazıyorlar) تكتنب

(Siz bayanlar yazıyorsunuz)

كتنب (O bayanlar yazdılar)

Page 111: Ara1002

 

 

105

ياء املخاطبة Muhâtaba

yâsı

اكتيب (Sen bayan

yaz

تكتبني (Sen bayan yazıyorsun

-

التاء املتحركة تاء /الفاعل

Harekeli tâ/fâil tâ’sı

كتبت - - كتبت/ (Sen erkek/bayan

yazdın كتبتما

(Siz iki erkek/bayan yazdınız)

كتبنت كتبتم/ (Siz

erkekler/bayanlar yazdınız)

نا جلماعة املتكلم نا /الفاعلني

Mütekellim nâ’sı/Fâil

nâsı

كتبـنا - - (biz ikimiz yazdık/biz

yazdık)

Aşağıdaki cümlelerde altı çizilmiş olan merfu‘ muttasıl zamirleri

inceleyiniz.

عائشة وخدجية فهم .Ayşe ve Hatice dersi anladılar. الدرستا

الطالب كل هم جنح ا يف االمتحانو . Öğrencilerin hepsi sınavda başarılı oldular.

سبح يف البحرية أمسنا .Dün gölde yüzdük.

المع لمات حيرص على تدريس البناتن .Bayan öğretmenler kızların eğitimine önem veriyorlar.

وكل ا واشربو ا وال تسرفو ا انه ال حيب المسرو فني )31/األعراف (

Yiyin için israf etmeyin. Şüphesiz o israf edenleri sevmez.

أنـتما فهم تم ا الموضوع جيدا .Siz ikiniz konuyu iyi anladınız.

Bu örneklerin tamamında zamirler malum (etken) fiillere bitiştiklerinden mahallen merfu‘ fâil konumundadırlar. Aşağıdaki örneklerde ise mechûl (edilgen) fiile bitiştiklerinden dolayı nâibu’l-fâil (sözde özne) olan zamirler bulunmaktadır. Bunları dikkatli bir şekilde inceleyiniz.

الذين اخرج ا من ديارهم بغري حق اال ان يـقولوا ربـنا اللهو )40/ احلاج (

O müminler ki tamamen haksız yere, sırf “Rabbimiz Allah’tır” dediklerinden ötürü yerlerinden yurtlarından kovulmuşlardı. (اخرج fiili mechûl olduğundan ona bitişen (و) zamiri de nâibu’l-fâil olmaktadır.)

هنالك ابـتلي المؤمنون وزلزل ا زلزاال شدو )11/ األحزاب ( ايد

Page 112: Ara1002

 

 

106

İşte orada müminler çetin bir imtihana tâbi tutulmuş, şiddetle silkelenmiş ve kuvvetli bir şekilde sarsılmışlardı.

كوفئ على عمليت .Yaptığım işten dolayı ödüllendirildim.

Merfu‘ muttasıl zamirler ismini ref, haberini nasb eden (كان ) ve benzerlerinden (nâkıs fiillerden) birisine bitiştikleri zaman nâkıs fiilin ismi olmak üzere yine merfu‘ olurlar. كانا طالبـني (o iki (erkek) öğrenci idi) örneğinde (كان ) nâkıs fiil ve tesniye elifi (ا), (كان )nin ismi ve (mahallen) merfu‘dur. (طالبـني ) kelimesi ise (كان )nin haberidir ve tesniye olduğu için (ي) ile mansûbtur. كانـتا معلمتـني (o iki (bayan), öğretmen idiler) ve كانوا مؤمنني (O erkekler mümin idiler) örneklerindeki (ا) ve (و) için de aynı durum söz konusudur. Fiil çekimleri konusunda www.onlinearabic.net internet adresinden de yararlanabilirsiniz.

Aşağıdaki cümlelerde geçen merfu‘ muttasıl zamirleri belirleyiniz.

م إىل المسجد األقصى حىت أمره كان المسلمون يـتـوجهون يف صال اهللا بأن يـتخذوا المسجد احلرام م قبـلة هلم .

هو وصديقه يذهبان لزيارة صديقهما حسن .

وصلت إىل المعهد الذي أدرس فيه بـعد سفر مريح بالطائرة .

عائشة وزيـنب فضلتا الذهاب إىل السوق ماشيتني .

النساء يطبخن الطعام يف ال مطبخ .

Mansûb muttasıl zamirler: Fiile bitişen ve daima mef’ûlün bih konumunda olmak üzere mansûb olan zamirlerdir. Fiile bitişmiş olan ve fiil çekimlerinde yer almayan her zamir mutlaka mansûb muttasıl zamirdir.

Mansûb muttasıl zamirler şunlardır:

Cemi (Çoğul) Müsennâ

(İkil) Müfred (Tekil)

هم Onları, onlara

مهاO ikisini, o

ikisine

ه

Onu, ona

Gâib (III. eril şahıs )

هن Onları, onlara

مهاO ikisini, o

ikisine

هاOnu, ona

Gâibe (III. dişil şahıs)

كم Sizi, size

كما Siz ikinizi, siz ikinize

كSeni, sana

Muhâtab (II. eril şahıs)

كن Sizi, size

كما Siz ikinizi, siz ikinize

كSeni, sana

Muhâtaba (II. dişil şahıs)

Page 113: Ara1002

 

 

107

ناBizi, bize

ناBiz ikimizi, biz ikimize

يBeni, bana

Mütekellim (I. eril/dişil şahıs)

zamiri hem fâil hem de mef‘ûl konumunda kullanılabilmektedir. Öncesi ”نا“ sakinse fâil (özne), öncesi harekeli olduğu takdirdeyse mef’ûl (nesne) konumunda olmaktadır. Örneğin: فهمنا (Biz anladık) ifadesinde fâil, فهمنا (Bizi anladı) ifadesinde ise mef‘ûlün bihtir.

Mansûb muttasıl zamirler (إن ) ve benzerlerine bitiştikleri zaman bu edatların ismi olmak üzere yine mansûb olurlar. ( انه لغفور رحيم 167/األعراف– ) “Şüphesiz o merhamet eden ve çok bağışlayandır” cümlesinde (ه) zamiri ان) )nin ismidir ve (mahallen) mansûbtur.

عدد الطالبات يف الكلية مائتان، إنـهن أكثـر عددا من الطالب) ) “Fakültede kız öğrenci sayısı iki yüz. Onlar sayıca erkeklerden fazlalar.” cümlesinde de (هن ) zamiri إن) )nin ismidir ve mahallen mansûbtur.

Aşağıdaki cümlelerde altı çizilmiş olan mansûb muttasıl zamirleri inceleyiniz.

الطالبات قد خيطئن فـنـرجو منكم أن تساحمو هن .

Bayan öğrenciler hata yapabiliyorlar. Sizden onlara müsamaha göstermenizi bekliyoruz.

رأيـتـ يف الطريقهما . O ikisini yolda gördüm.

أعط قـلمكه .Kalemini ona ver.

أنـتظر كم مبنزيل الليلة .Sizi bu akşam evimde bekliyorum.

هل تعدين بذلك؟ Bana bunun için söz veriyor musun?

Mütekellim yâsı fiile bitişince kendisinden önce nûn getirilir. (تعدين ) fiilinde de نون ) zamirinden önce getirilmiş olan bu nûna nun-u vikâye/ koruma nûnu (ي)الوقاية ) denilir. Zira bu nûn sayesinde zamirden önceki harfin harekesi değişmemiş ve olduğu gibi korunmuş olur.

Aşağıdaki cümlelerde geçen mansûb muttasıl zamirleri belirleyiniz ve i‘râblarını belirtiniz.

ما هو آخر كتاب قـرأته؟

سألين املدير عن سبب التأخري .

وعدنا اهللا باجلنة .

إنك لعلى خلق عظيم )4/ القلم (.

وصل الوزراء إىل المطار واستـقبـلهم المسؤولون .

Mecrûr muttasıl zamirler: Yukarıda tablo halinde verdiğimiz mansûb muttasıl zamirlerle aynı zamirlerdir. Bu zamirler fiile bitiştiklerinde mansûb oldukları gibi isme bitiştiklerinde (muzâfun ileyh olmak üzere) ve harf-i

Page 114: Ara1002

 

 

108

cerden sonra geldiklerinde mecrûr olmaktadırlar. Daha önce de ifade ettiğimiz gibi zamirler mebni kelimeler olduklarından görünen bir alametle değil de mahallen mecrûr olmaktadırlar.

Aşağıdaki cümlelerdeki altı çizilmiş olan mecrûr muttasıl zamirleri inceleyiniz.

يا طالب جيب عليك! أن جتتهدوام . Öğrenciler! Çalışmanız gerekiyor.

هذه فاطمة وهذا ابـن .Bu, Fatma ve bu da oğlu. ها

هؤالء طالب كلية اإلهليات وهذا عميد .هم

Bunlar İlahiyat Fakültesi öğrencileri ve bu da dekanları.

سأحضر لزيارت كم .Yarın sizi ziyarete geleceğim. غدا

( فيه(, )به ) örneklerinde olduğu gibi mecrûr muttasıl zamirlerin sonlarına kesra hereke gelmesi onların kesra ile mecrûr oldukları anlamına gelmez. Bu zamirler yine mahallen mecrûrdurlar. Sonlarına gelen bu kesralar ise sadece önceki harfin harekesine uyum sağlaması ve bu sayede söyleyiş kolaylığı olması maksadıyla getirilmiştir.

Aşağıdaki cümlelerde geçen mecrûr muttasıl zamirleri belirleyiniz.

ا وحدك؟ هل ختتار الكتب اليت تريد قراء

يـقضي عمر كل وقته يف األلعاب الرياضية .

نشأت السيدة خدجية بنت خويلد يف بـيت ثري، وكانت حمبوبة من أبـويـها .

حترص النساء على تـنظيف بـيتهن .

شرع الطفالن يف إعداد ميزانيتهما اخلاصة .

Bilindiği üzere Arapça harfler birbirine bitiştirilerek yazılan bir dildir. Yalnız Arap alfabesinde (ا، و) gibi bazı harfler kendisinden sonraki harflere bitişmezler. Böyle bir harften sonra muttasıl zamir gelmesi halinde zamir o harfe bitişmeksizin yazılır. Bu durumda her ne kadar şeklen zamir bitişik yazılmamış gibi görünse de o yine muttasıl zamirdir munfasıl zamir sayılmaz. معلموهم) ) “Onların öğretmenleri”, (قـلماه ) “onun iki kalemi” (كتبوه) “”onu yazdılar” örneklerindeki zamirler muttasıl zamirlerdir.

Müstetir Zamirler

Gizli, örtülü, metinde yazılmayan ancak var kabul edilen zamirlerdir. Esasında müstetir zamirler ayrı bir zamir grubu değildir. (أنا، أنت، هي، هو، حنن ) munfasıl merfu‘ zamirleri belirli durumlarda müstetir (gizli) zamir olarak kullanılırlar.

Bunlardan (أنا، أنت، حنن ) zamirleri fâil (özne) konumunda olduklarında vücûben (zorunlu olarak) müstetir olurlar yani bâriz zamir olarak açık şekilde yazılmaları mümkün olmadığı gibi bunların yerine açık bir isim söylenmesi de mümkün değildir. (هي، هو ) zamirlerinin müstetir oluşu ise vücûben değil cevâzendir yani bunların müstetir zamir olarak kullanılmaları zorunlu

Page 115: Ara1002

 

 

109

olmayıp bu zamirlerin yerine istenildiği takdirde açık isim getirilmesi de mümkündür.

Aşağıdaki cümlelerdeki zamir kullanılışlarını inceleyiniz.

اقـرأ كتابك .Kitabını oku.

Bu cümlede (اقـرأ ) “oku” fiilinin fâili (öznesi) müstetir (gizli) (أنت ) zamiridir. Fâilin müstetir zamir olarak gelmesi zorunludur.

نـرحم صغرينا وحنرتم كبرينا .Küçüğümüze merhamet eder, büyüğümüze saygı gösteririz.

Bu cümledeki (نـرحم ) ve (حنرتم ) fiillerinin fâili (öznesi) müstetir (gizli) (حنن ) zamiridir. Fâilin müstetir zamir olarak gelmesi zorunludur.

سأزورك يف العطلة الصيفية .Seni yaz tatilinde ziyaret edeceğim.

Bu cümledeki (أزور ) fiilinin fâili (öznesi) müstetir (gizli) (أنا) zamiridir. Fâilin müstetir zamir olarak gelmesi zorunludur.

خدجية ذهبت إىل استانبول .Hatice İstanbul’a gitti.

Bu cümledeki (ذهبت ) fiilinin fâili (öznesi) müstetir (gizli) (هي ) zamiridir. Diğerlerinden farklı olarak bu cümlede fâilin müstetir zamir olarak gelmesi zorunlu değildir. Cümle şayet istenilirse (ذهبت خدجية إىل استانبول ) şeklinde de yazılabilir. Bu durumda (ذهبت ) fiilinin fâili müstetir zamir değil, açık isim olan (خدجية ) olmuş olur. Aşağıdaki paragrafta geçen bütün zamirleri tespit ediniz ve çeşitlerini belirtiniz.

جاء رجل إىل عمر بن اخلطاب رضي اهللا عنه يشكو علي بن أيب طالب وهو جالس معه، فقال له يا أبا : "احلسن قم وقف مع صاحبك، فقام علي، وقد تـغيـر وجهه فسأله، هل غاظك وقوفك مع هذا الرجل؟ فقال

ال ولكنك كنـيتين ومل تكنه، فخشيت أن يأخذ يف نـفسه شيئا: علي ."

ALIŞTIRMALAR

1. Aşağıdaki cümlelerde geçen zamirleri örnekteki gibi tespit ederek çeşitlerini belirtiniz.

حل فصل الصيف فسافـرت مع أفـراد أسريت لزيارة جدي وجديت .

أسريت، جدي، جديت) ,merfu‘ muttasıl zamir (ت) ) kelimelerindeki (ي) mecrûr muttasıl zamirdir.

رياضيت المفضلة هي كرة القدم. 1 .

أنت جتتهدين يف دروسك، وال تـهملني واجبك. 2 .

سألين يف قـلق. 3 هل أصابك ضرر؟ فأجبته وأنا أخفي ألمي: ال إنه جرح خفيف جدا: " .

إن. 4 البـرودة متنع تكاثـر اجلراثيم .

هل تريد أن تـتناول كأسا من عصري البـرتقال؟. 5

Page 116: Ara1002

 

 

110

لقد محل المسافرون حقائبـهم وعادوا إىل بالدهم. 6 .

لماذا مل تـنظم وقـتك كما جيب؟. 7

فصول السنة تـتعاقب. 8 بسبب دوران األرض حول الشمس .

ها هو خايل يدور يف القرية. 9 .

ال تـنزل من القطار قـبل أن يـتـوقف. 10 . 2. Aşağıdaki parçada geçen zamirleri tablodaki ilgili yerlere yazınız.

(Örneği olmayan sütunu/sütunları boş bırakınız.)

جلست مع إخويت نـتحدث عن فضل والدينا، فـوجدنا فضلهما عظيما، وقال أمحد بـعد أسبوع يكون قد : ذه المناسبة على نـفقيت مر على زواجهما عشرون عاما، وسأعد هلما حفال فـرد عليه خالد ق. ولماذا : ائال

على نـفقتك وحدك؟ يـنبغي أن تكون نـفقات هذا احلفل من مصروفنا مجيعا، فنحن أبناؤمها فأجاب أمحد. :حسنا، لنجعل هذا األمر سرا بـيـنـنا، ونادوا على اخلادم وعرضوا عليه هذه الفكرة، فـفرح لرأيهم، وقال :

جيب علي مساعدتكم يف إقامة هذا احلفل، فوالداكم صاحبا فضل علي أيضا ويف اليـوم المحدد، أقام . األبناء احلفل لوالديهم، فسر الوالدان حبسن تصرفهم وقاال حنمد اهللا، فـ: قد وهب أوالدنا قـلبا رحيما ووفاء

عظيما .

Kaynak: Komisyon (ty.), el-Kavâidu’l-‘Arabiyyettu’l-Muyessera, İstanbul

merfu‘ munfasıl

mansûb munfasıl

merfu‘ muttasıl

mansûb muttasıl

mecrûr muttasıl

3. Aşağıdaki cümlelerdeki boşlukları parantez içinden uygun kelimeyi

seçerek örnekteki gibi doldurunuz.

ترك علي يف املصنععمله )عملها، عملهم، عمله(.

قال األستاذ للطالبتني . 1 ناجحتان يف االمتحان............. إنكم، إنكن، إنكما(. (

استـقبل حسن و. 2 علي يف حمطة القطار............. )صديقهما، صديقه، صديقكما(.

طالبات يف هذه الكلية؟ .......... هل . 3 أنت، أنـنت، كن( (

رأيت يف الطريق . 4 رجال وسلمت )عليها، عليهم، عليه(............

Page 117: Ara1002

 

 

111

أحافظ على نظافة . 5 مدرسيت، مدرستها، مدرسين(.. ................ (

ركبت خدجية . 6 الغالية........... ن(. ا، سيارا )سيارته، سيار

المعلمات من المدرسة قـبل قليل............ . 7 خرجن، خرجنت، خرجت(. (

رجع الموظفان إىل . 8 بـعد أسبوع......... )عملهما، عملهم، عملكما(.

قال المعلم ل. 9 إن درجاتك عالية جدا........... )حسن، فاطمة، معلمة(.

فرح األوالد ب. 10 جناحهما، جناحهم، جناحهم (.............. ( 4. Aşağıdaki cümleleri parantez içindeki isimlerin yerine zamir

kullanarak örneklerde olduğu gibi yeniden yazınız.

أمرهم اهللا بالصالة . بالصالة)املؤمنني(أمر اهللا .

الطالب(كان ناجحني) كانوا ناجحني . .

سلمت . 1 اهلدية( إىل معلمي) . .................................................

ليس . 2 مشاهدونال( كالسامعني) . .................................................

رأيت . 3 المعلمات( يـتسوقن يف الشارع الرئيسي) . .................................................

شكرت . 4 لزيـنب وفاطمة( بسبب هديتهم) ................................................. .ا

عندما دخل إىل الصف وقـفنا احرتاما . 5 لألستاذ( (. .................................................

اجلنود(. 6 يدافعون عن الوطن) . .................................................

أعطيت . 7 القلم( الطالب( ) ( . .................................................

الطالبات(إن . 8 ناججات يف دروسهن) . .................................................

الناجحان(. 9 حصال على جائزة قـيمة) . .................................................

ا)هللا(و. 10 األمساء احلسىن فادعوه . ................................................. 5. Aşağıdaki sorulara örnekte olduğu gibi cevap veriniz.

هل علي يدرس يف كل ية اهلندسة؟ ال، هو يدرس يف كلية اإلهليات .

هل عائشة وزهراء طالبتان يف هذه الكلية؟. 1 .................................................

هل الوزراء موجودون يف االجتماع. 2 . .................................................

ل المعلمات يف المدرسة؟ه. 3 .................................................

هل علي مهندس يف شركة الكهرباء؟. 4 .................................................

هل احلجتان رجعتا إىل بالدمها؟. 5 .................................................

هل الطالب ناجحون يف اللغة العربية؟. 6 .................................................

Page 118: Ara1002

 

 

112

هل زيـنب شربت احلليب؟. 7 .................................................

هل سندرس يف هذا المع. 8 هد؟ .................................................

هل ستساعد هذا الفقري؟. 9 .................................................

هل الطبيبات يـعملن يف هذا المستشفى؟. 10 ................................................. 6. Aşağıdaki cümleleri ünitede geçen kelimeler ve benzer cümlelerden

yararlanarak Arapçaya çeviriniz.

Babamızın bize dediği şeyi hatırladık.

Biz ikimiz tıp fakültesinde öğrenciyiz.

(Siz ikiniz) ev ödevinizi yazdınız mı?

Onu dün çarşıda gördüm.

Şüphesiz siz bayanlar sabırlısınız.

Kelimeler ve Deyimler

اختـنق خيتنق – اختناقا– :sıkılmak, sarılmak

أرخى يـرخي – إرخاء– :gevşetmek

أطلق يطلق – إطالقا– :göndermek, yollamak, serbest bırakmak

ألصق يـلصق – إلصاقا– :bitiştirmek

انـزو يـنـزوي –ى انزواء– :bir köşeye çekilmek

تـثبت يـتثبت – تـثبتا– :araştırmak

تسوق يـتسوق – تسوقا – : alış veriş yapmak

تعاقب يـتعاقب – تعاقبا– :ardı ardına olmak

تكاثـر يـتكاثـر – تكاثـرا – :çoğalmak

جذب جيذب – جذبا– : çekmek, cezbetmek

جرثوم جراثيم)ج( :mikrop, bakteri

حصة حصص)ج( :ders saati

خاطب خياطب – خماطبة– :seslenmek

خيط خيوط، أخيلط، خيطان)ج( :iplik

دفع يدفع – دفعا– :itmek

Page 119: Ara1002

 

 

113

رقب يـرقب – رقوبا– ، رقابة :gözlemlemek, seyretmek

رياضيت المفضلة :favori sporum

الشارع الرئيسي : ana cadde 

صعد يصعد – صعودا– :yukarı çıkmak, tırmanmak

صنع يصنع – صنعا– :yapmak, imal etmek

يطري –طار طريانا– :uçmak

عنان أعنة)ج( : dizgin, yular, ip

فـتل يـفتل – فـتال– :sarmak, bükmek, eğirmek

قص يـقص – قصا– :kesmek

قصب :kamış

قـيمة :değerli

كىن يكين – تكنية– : künye, lakap vermek

لف يـلف – sarmak, dolamak: لفا–

لمع يـلمع– لمعا، لمعانا– :parlamak, ışıldamak

مثـلث :üçgen

حمطة القطار : tren istasyonu

مرح ميرح – مرحا– :neşeli olmak, sevinmek

مهب الريح :rüzgarın esmesi

نطح يـنطح – نطحا– :bindirmek (toslamak(

نظف يـنظف – تـنظيفا– :temizlemek

Özet

Zamirler ve çeşitleri hakkında bilgi sahibi olmak

Arapçada ismin yerini turan marife kelimelere zamir denilmektedir. ( ،هي، مهاإياكما، إياكم، ك، كما، كم، هم، إياك، ) kelimeleri zamirdirler.

Arapçada zamirler bâriz (açık, metinde yazılan) ve müstetir (gizli, örtülü, metinde yazılmayan ancak var kabul edilen) olmak üzere ikiye ayrılarak incelenebilir.

Page 120: Ara1002

 

 

114

Metinde yazılan ve telaffuz edilen zamirler şeklinde tanımlanabilecek olan bâriz zamirler kendilerinden önceki kelimeye bitişik yazılanlar (muttasıl zamirler) ve herhangi bir kelimeye bitişmeksizin tek başlarına yazılanlar (munfasıl zamirler) olmak üzere iki kısma ayrılırlar. Her bir zamir grubunun da cümle içersinde kullanıldıkları yere göre merfu‘, mansûb ve mecrûr gibi ayırımları söz konusudur. Bâriz zamirler toplu olarak şu şekilde gösterilebilir: Zamirler: a) Munfasıl Zamirler: 1. Merfu‘ Munfasıl Zamirler, 2. Mansûb Munfasıl Zamirler b) Muttasıl Zamirler: 1. Merfu‘ Muttasıl Zamirler, 2. Mansûb Muttasıl Zamirler, 3. Mecrûr Muttasıl Zamirler.

Merfu‘ ve mansûb munfasıl zamirleri tanıyabilmek

Munfasıl zamirler önlerindeki kelimelere bitişmeksizin tek başlarına yazılan zamirlerdir. Merfu‘ ve mansûb olanlar olmak üzere iki kısma ayrılırlar:

Merfu‘ munfasıl zamirler: Arapçada kullanılan merfu‘ munfasıl zamirler şunlardır:

هو، مها، هم، هي، مها، هن، أنت، أنتما، أنـتم، أنت، أنتما، أننت، أنا، حنن

Bunlara merfu‘ munfasıl zamir denilmesinin sebebi cümle içersinde hep merfu‘ konumlarında kullanılmalarından ötürüdür. Bu zamirler cümle içinde mübteda, haber, ma‘tûf, ma‘tûfun aleyh, müstesna ve te’kid konumlarında kullanılırlar. Bunlardan en yaygın kullanılanı mübtedadır. ( أنا طالب يف كلية اإلهليات ) “Ben İlahiyat Fakültesinde öğrenciyim” örneğinde (أنا) zamiri mübtedadır ve mahallen merfu‘dur.

Mansûb munfasıl zamirler: Arapçada kullanılan mansûb munfasıl zamirler şunlardır:

إياه، إيامها، إياهم، إياها، إيامها، إياهن، إياك، إياكما، إياكم، إياك، إياكما، إياكن، إياي، إيانا

Bu zamirler müstesna olarak da kullanılmakla birlikte cümle içersinde büyük çoğunlukla mef’ûl konumunda kullanılırlar ve daima mansûbturlar. Zamirler mebni olduklarından zahiri bir alametle değil de mahallen mansûb olurlar. إياكنـعبد وإياك نستعني “Yalnız sana ibadet eder ve yalnız senden yardım dileriz.” ve هل علمكم األستاذ إياه “Hoca size onu öğretti mi?” örneklerinde olduğu gibi.

Merfu‘, mansûb ve mecrûr muttasıl zamirleri tanıyabilmek

Muttasıl zamirler, önlerinde bulunan isim veya fiillere bitişik olarak yazılan zamirlerdir. Kendi aralarında merfu‘, mansûb ve mecrûr kısımlarına ayrılırlar.

Merfu‘ muttasıl zamirler: Fiillere bitişen ve fiil ma‘lûm (etken) yapıda ise fâil (özne), fiil mechûl (edilgen) yapıda ise nâibu’l-fâil (sözde özne) konumunda bulunan zamirlerdir. Kısaca çekim esnasında fiile bitişen zamirlerdir diye de söylenebilir. (كتبت ) fiiline bitişmiş bulunan ( كتبنا(, )ت ) fiiline bitişmiş bulunan .merfu‘ muttasıl zamirlerdir (نا)

Mansûb ve mecrûr muttasıl zamirler: ( ،ه، مها، هم، ها، مها، هن، ك، كما، كم، ك، كما zamirleri fiile bitiştiklerinde mansûb oldukları gibi isme ( ي، ناكن،

bitiştiklerinde (muzâfun ileyh olmak üzere) ve harf-i cerden sonra geldiklerinde mecrûr olurlar. (يف الطريق رأيـتـهما ) “O ikisini yolda gördüm”

Page 121: Ara1002

 

 

115

örneğinde zamir mef‘ûl olmak üzere mansûb, (كم غدا سأحضر لزيارت ) “Yarın sizi ziyarete geleceğim.” Örneğinde ise muzâfun ileyh olmak üzere mecrûrdur.

Müstetir zamirleri tespit edebilmek

Gizli, örtülü, metinde yazılmayan ancak var kabul edilen zamirlerdir. Esasında müstetir zamirler ayrı bir zamir grubu değildir. (أنا، أنت، هي، هو، حنن ) munfasıl merfu‘ zamirleri belirli durumlarda müstetir (gizli) zamir olarak kullanılırlar. Bunlardan (أنا، أنت، حنن ) zamirleri fâil (özne) konumunda olduklarında vücûben (zorunlu olarak) müstetir olurlar yani bâriz zamir olarak açık şekilde yazılmaları mümkün olmadığı gibi bunların yerine açık bir isim söylenmesi de mümkün değildir. (هي، هو ) zamirlerinin müstetir oluşu ise vücûben değil cevâzendir yani bunların müstetir zamir olarak kullanılmaları zorunlu olmayıp bu zamirlerin yerine istenildiği takdirde açık isim getirilmesi de mümkündür. (اقـرأ كتابك ) “Kitabını oku.” cümlesinde (اقـرأ ) “oku” fiilinin fâili (öznesi) müstetir (gizli) (أنت ) zamiridir. Fâilin müstetir zamir olarak gelmesi zorunludur.

Kendimizi Sınayalım

لماذا مل تـنظم وقـتك كما جيب؟) .1 ) cümlesindeki zamirler, aşağıdakilerin hangisinde

doğru ve birlikte verilmiştir?

a. ك، هو b. ذا، ك، ما  c. أنت، ك  d. أنت، ك، هو e. مل، أنت، ك، هو

2. ( عن الوطنتدافعون.... ) cümlesindeki boşluğu aşağıdakilerden hangisi en uygun

şekilde tamamlar?

a. كم b. حنن c. أنتم d. هم e. مها

3. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde müstetir (gizli) zamir vardır?

a. جلست مع إخويت نـتحدث عن فضل والدينا  b.  ارك بت خدجية سيار c. لقد محل المسافرون حقائبـهم وعادوا إىل بالدهم d. يدور خايل يف القرية e. عدت إىل المنزل، فأحضرت قصبة

Page 122: Ara1002

 

 

116

على الطريان.) .4 تـقدر cümlesinde altı çizili kelimenin eş anlamlısı (مل

aşağıdakilerden hangisidir?

a. تعجز  b. تستطع c. حتلق   d. تكون e. تشرع 

تذكرت ما قال لنا المعلم .5 القوة اهلوائية هي اليت تدفع الطائرة الورقية إىل أعلى: " . "

Yukarıdaki cümlenin Türkçe doğru karşılığı aşağıdakilerden hangisidir?

a. Öğretmenin bize söylediği şu sözü hatırladım: “Uçurtmayı yukarı iten hava gücüdür.”

b. Öğretmen bize söyledi ki: “Uçurtmayı yukarı iten hava gücüdür.”

c. Öğretmenin bize söylediği şu sözü hatırladım: “Uçurtmayı iten hava gücüdür.”

d. Öğretmenin bize söylediği şu sözü hatırladım: “Uçurtmayı yukarı iten havadır.”

e. Öğretmenin bize söylediği şu sözü hatırladım: “Uçurtmayı yukarı iten havanın kaldırma gücüdür.”

Kendimizi Sınayalım Yanıt Anahtarı

1. d Yanıtınız doğru değilse, “Zamir Çeşitleri” konusunu yeniden okuyunuz.

2. c Yanıtınız doğru değilse, “Munfasıl Zamirler” konusunu yeniden okuyunuz.

3. a Yanıtınız doğru değilse, “Müstetir Zamirler” konusunu yeniden okuyunuz.

4. b Yanıtınız doğru değilse, “Metni Kavrama Alıştırmaları”nı yeniden inceleyiniz.

5. a Yanıtınız doğru değilse, Okuma Parçasını yeniden inceleyiniz.

Sıra Sizde Yanıt Anahtarı

Sıra Sizde 1

يدرسان مبعهد اللغة العربيةمها .

هن مسافرات إىل استانبول غدا .

أعطيته فـفرحاإيامها .

Page 123: Ara1002

 

 

117

هل أنـتم تدرسون يف كلية الطب؟

حنن مهندسون يف هذه الشركة، نـعمل هنا منذ عشر سنوات .

Sıra Sizde 2 م إىل المسجد األقصى حىت أمره اهللا بأن يـتخذوا المسجد احلرام قبـلة كان المسلمون يـتـوجهون يف صال

هلم .

يـتـوجهون) ) cemi vâvı, (يـتخذوا ) cemi vâvı

هو وصديقه يذهبان لزيارة صديقهما حسن .) tesniye elifi يذهبان (

وصلت إىل المعهد الذي أدرس فيه بـعد سفر مريح بالطائرة . harekeli tâ ) وصل )ت

عائشة وزيـنب فضلتا الذهاب إىل السوق ماشيتني . tesniye elifi ) فضلتا (

النساء يطبخن الطعام يف المطبخ . Müenneslik nûnu ) يطبخن (

Sıra Sizde 3

ما هو آخر كتاب قـرأت )ـه( mef’ûl mahellen mansûb؟ ه

سألين املدير عن سبب التأخري . mef’ûl mahellen mansûb )ي(

وعدنا اهللا باجلنة .mef’ûl mahellen mansûb )نا(

إنك لعلى خلق عظيم )ك( )إن( nin ismi mahallen mansûb) 4/ القلم . (

وصل الوزراء إىل المطار واستـقبـلهم المسؤولون .mef’ûl mahellen mansûb )هم( Sıra Sizde 4

Altı çizili kelimeler mecrûr muttasıl zamirdir.

هل ختتار الكتب اليت تريد قراء ا وحد ؟ك

يـقضي عمر كل وقت يف األلعاب الرياضيةه .

نشأت ال سيدة خدجية بنت خويلد يف بـيت ثري، وكانت حمبوبة من أبـويـ . ها

حترص النساء على تـنظيف بـيت .هن

شرع الطفالن يف إعداد ميزانيت اخلاصةهما . Sıra Sizde 5

جاء رجل إىل عمر بن اخلطاب رضي اهللا عنه يشكو علي بن أيب طالب وهو جالس معه، فقال له يا أبا : "احلسن قم وقف مع صاحبك، فقام علي، وقد تـغيـر وجهه فسأله، هل غاظك وقوفك مع هذا الرجل؟ فقال

ال ولكنك كنـيتين ومل ت: علي كنه، فخشيت أن يأخذ يف نـفسه شيئا ."

Page 124: Ara1002

 

 

118

عنه) ) mecrûr muttasıl zamir; (هو ) merfu‘ munfasıl zamir; (معه ) mecrûr muttasıl zamir; (قال )de (هو) müstetir zamir; (قم)de (أنت) müstetir zamir; (قف )de (أنت) müstetir zamir; (صاحبك ) mecrûr muttasıl zamir; (سأل )de (هو) müstetir zamir; فسأله) ) mansûb muttasıl zamir; (غاظك ) mansûb muttasıl zamir; (وقوفك ) mecrûr muttasıl zamir; (لكنك ) mansûb muttasıl zamir; (كنـيتين ) merfu‘ muttasıl zamir; كنـيتين) ) mansûb muttasıl zamir; (تكنه ) mansûb muttasıl zamir; (خشيت ) merfu‘ muttasıl zamir; (يأخذ )de (هو) müstetir zamir; (نـفسه ) mecrûr muttasıl zamir. 

Yararlanılan Kaynaklar

Vâlî, F. F. (1997), en-Nahvu’l-vazîfî, Hâil.

Birgivî, M. (1998), İzhâru’l-esrâr, Erzurum.

Matracî, M.(2000), Fi’n-nahv ve tatbîkâtuh, Beyrut.

Çörtü, M. M. (2006), Arapça Dilbilgisi Sarf, İstanbul.

Çörtü, M. M. (2009), Arapça Dilbilgisi Nahiv, İstanbul.

Komisyon, (ty.), el-Kavâidu’l-‘Arabiyyetu’l-muyessera, İstanbul.

Page 125: Ara1002

 

 

119 

Page 126: Ara1002

 

 

120

 

Amaçlarımız

Bu üniteyi tamamladıktan sonra;

• Soru edatlarının neler olduğunu ve her birinin cümle başında kullanılmak zorunda olduğunu tespit edebilecek,

• Bu edatlardan (أ) ve (هل ) sözcüklerinin harf, diğerlerinin ise isim olduğunu saptayabilecek,

• Soru isimlerinden (أي ) sözcüğünün son harekesinin cümle içindeki duruma göre değişebileceğini ayırt edebilecek,

• Olumsuz sorularda, verilen cevap olumlu ise (بـلى ), olumsuz ise (نـعم ) cevap harflerinin kullanılacağını farkedebileceksiniz.

 

Anahtar Kavramlar

• Soru harfi

• Soru ismi

• İstifham edatları  

Öneriler

Bu üniteyi daha iyi kavrayabilmek için okumaya başlamadan önce;

• Hüseyin Günday ve Şener Şahin’in Arapça Dilbilgisi (Nahiv Bilgisi) kitabından Arapça’da soru yapıları konusunu okuyunuz.

Page 127: Ara1002

 

 

121

GİRİŞ

Soru cümlesi kurma veya soru üslubuna başvurma, insanların gündelik yaşamlarında kendisinden asla vazgeçemeyecekleri bir ihtiyaçtır. Biz, soru üslubunu genelde her hangi bir konuda gerçekten bilgilenmek ihtiyacıyla kullanırız, كم الساعة؟ (saat kaç?), أين حمفظيت ؟ (cüzdanım nerede?) örneklerinde olduğu gibi.

Ancak bazen de, cevap almak üzere değil de, belirli bir etki yaratmak, söylediğimiz şeyleri iyice pekiştirmek ya da duygusal bir hava yaratmak için soru cümlelerine başvururuz. Dilde buna ‘retorik/belâğî soru’ adı verilir.

أ جمنون أنت؟ يا رجل ! (Sen deli misin be adam?), من يدري، كم سنة ستستمر احلرب؟ (Kim bilir savaş kaç yıl sürecek ?) örneklerinde olduğu gibi.

Soru üslubuna ilişkin bu ikili ayırım, dilimizde olduğu gibi Arapçada da söz konusudur.

Soru yapılarıyla ilgili olarak Arapça’nın Türkçe’den ayrıldığı en temel noktalardan birisi, soru üslubu oluşturmada kullanılan harf ve edatların –Türkçe’dekinin aksine- cümlenin başında yer alıyor olmasıdır.

Bundan başka, Türkçedeki “mı? / mi?/ mu?/ mü?” soru eklerine karşılık Arapça’da iki müstakil soru edatı ( هل ve أ) kullanılır ve bunlar irâba dahil edilmezler. Bu iki edat arasında, bazı özel kullanımlar hariç temel bir fark yoktur.

Bu iki soru harfinin dışında kalan soru sözcükleri ise Arapça’da isim kabul edilir ve cümlede de buna göre irâb edilirler. Dolayısıyla bir Arapça cümlenin gramer analizinde, bir soru sözcüğü yerine göre mübteda, haber, zarf (mef’ûlün fih), mef’ûlün bih ögesi olabilir. Bu bakımdan, soru edatlarının ifade ettikleri anlamları ve bu anlamlara karşılık gelen gramer ögelerini iyi tanımak gerekmektedir.

Konu hakkında bilgi almak için www.turkceciler.com, www.onlinearabic.net, www.arapcaokulu.com adreslerine de başvurabilirsiniz.

Soru Edatları

أدوات االستفهام

Page 128: Ara1002

 

 

122

OKUMA PARÇASI

لـسـت أدري

يف أوائل القرن العشرين تـرك عدد كبري من أبـناء سوريا و لبـنان ديارهم و أوطانـهم و عاشوا يف القارة األمريكية ألسباب سياسية أو اقتصادية و قد استطاع هؤالء المهاجرون حتقيق جناح كبري يف العامل اجلديد، .

و لكنـهم كانوا حيسون باحلزن بسبب البـعد عن الوطن و الشعور بالوحدة و مل يـنس هؤالء المهاجرون قط. أنـهم شرقيون و أن لغتـهم عربية، فـقصد فريق منـهم إىل الكتابة ليتحدث عما يف نـفسه من شعور بالوحدة،

و ثـورة على القدمي، و حب للطبيعة، و تـعلق بالوطن الذي يعي ش بعيدا عنه و ظهر أدباء كبار و قدموا . صورا أدبية مجيلة بـني شعر حديث و مقالة و قصة و ظهرت هلم يف الواليات المتحدة األمريكية ...

صحف و كتب و دواوين بالعربية و اإلجنليزية .

و القطعة الشعرية التالية لواحد من شعراء المهجر هو إيليا أبو ماضي" ، ولد يف لبـنان سنة " م، 1889و سافـر إىل مصر سنة م، مث سافـر إىل أمريكا، و هناك اش1900 تـغل بالقلم و نشر له ديوان أيب "

ماضي ."

لست أدري ! جئت ال أعلم من أين و لكين أتـيت، و لقد أبصرت قدامي طريقا فمشيت، و سأبـقى ماشيا إن شئت هذا أم أبـيت،

لست أدري ! جديد أم قدمي أنا يف هذا الوجود،أ

هل أنا حر طليق أم أسري يف القيود، هل أنا قائد نـفسي يف حيايت أم مقود،

أمتىن أنين أدري و لكين ... لست أدري !

و طريقي ما طريقي؟ أ طويل أم قصري؟ هل أنا أصعد أم أهبط فيه أم أغور؟

أ أنا السائر يف الدرب أم الدرب يسري؟ أم كالنا واقف و الدهر جيري؟ لست أدري !

Kaynak: Komisyon (ty.), el-Kırâatu’l-Muyessera, İstanbul Metni Kavrama Alıştırmaları

1. Aşağıdaki soruları yukarıdaki okuma parçasına göre cevaplayınız.

ما عنـوان النص. 1 ؟

مىت تـرك أبـناء سوريا و لبـنان ديارهم. 2 ؟

Page 129: Ara1002

 

 

123

لماذا تـركوا بالدهم؟. 3

هل استطاعوا حتقيق جناح كبري . 4 يف العامل اجلديد؟

مل شعروا باحلزن؟. 5

هل نسي هؤالء المهاجرون أنـهم شرقيون؟. 6

ماذا قدم هؤالء األدباء الكبار؟. 7

هل أصدروا صحفا و كتبا هناك؟. 8

إىل أي قارة هاجر ه. 9 ؤالء األدباء الكبار؟

من أنشد هذا الشعر ؟. 10 2. Aşağıdaki cümlelerde altı çizili kelimelerin eş anlamlılarını parantez

içindeki kelimelerden seçiniz.

متكن( بـرز، التأليف، أمامي، يشعرون، غادر، أعرف، سائ، اجته،را أرتفع، ( 

يف أوائل القرن العشرين . 1 تـرك عدد كبري من أبـناء سوريا و لبـنان ديارهم .

قد . 2 استطاع هؤالء المهاجرون حتقيق جناح كبري يف العامل اجلديد .

كانوا . 3 حيس باحلزن بسبب البـعد عن الوطنون .

قصد. 4 فريق منـهم إىل الكتابة .

ظهر. 5 أدباء كبار .

سافـر إيليا أبو ماضي إىل أمريكا، و هناك اشتـغل . 6 بالقلم .

لست . 7 أدري .

لقد أبصرت . 8 قد طريقا فمشيتامي .

سأبـقى . 9 ماشيا إن شئت هذا أم أبـيت .

هل أنا . 10 أصعد أم أهبط .

3. Aşağıdaki cümlelerde altı çizili kelimelerin zıt anlamlılarını parantez içindeki kelimelerden seçiniz.

( عجز غربيون، رورالس، اختـفى، سيئة، خلفي، أجهل ، أواخر ، اجلديد ، ماتوا ، ) 

أوائليف . 1 القرن العشرين تـرك عدد كبري من أبـناء سوريا و لبـنان ديارهم .

هم . 2 عاشوا يف القارة األمريكية .

استطاع. 3 هؤالء المهاجرون حتقيق جناح كبري يف العامل اجلديد .

كانوا حيسون . 4 باحلزن بسبب البـعد عن الوطن .

مل يـنس هؤالء المهاجرون أبدا أنـهم . 5 شرقيون .

Page 130: Ara1002

 

 

124

قصد فريق منـهم إىل ال. 6 كتابة ليتحدث عما يف نـفسه من ثـورة على القدمي .

ظهر. 7 أدباء كبار .

قدموا صورا أدبية . 8 مجيلة .

لست . 9 أدري .

لقد أبصرت . 10 قدامي طريقا فمشيت . 4. Altı çizili çoğul isimlerin müfretlerini (tekillerini) bulunuz.

أوائليف . 1 القرن العشرين تـرك عدد كبري من أبـناء سوريا و لبـنان دياره .م

عاشوا يف القارة األمريكية . 2 سبابأل سياسية أو اقتصادية .

قد استطاع . 3 ؤالءه المهاجرون حتقيق جناح كبري يف العامل اجلديد .

مل يـنس هؤالء المهاجرون قط أنـهم . 4 شرقيون .

ظهر . 5 أدباء كبار و قدموا صورا أدبية مجيلة .

ظهرت هلم يف . 6 الواليا المتحدة األمريكية ت صحف كتب و دواوين و .

هل أنا حر طليق أم أسري يف . 7 القيود . 5. Altı çizili müfret (tekil) isimlerin cemilerini (çoğullarını) bulunuz.

يف أوائل . 1 القرن العشرين تـرك عدد بريك من أبـناء سوريا و لبـنان ديارهم .

كانوا حيسون . 2 باحلزن بسبب البـعد عن الوطن و الشعور بالوحدة .

مل يـنس هؤالء المهاجرون قط أنـهم شرقيون و أن . 3 لغتـهم عربية .

لقد أبصرت قدامي . 4 طريقا فمشيت .

سأبـقى . 5 ماشيا إن شئت هذا أم أبـيت .

هل أنا . 6 حر طليق أم أسري يف القيود .

هل أنا . 7 قائد نـفسي يف حيايت أم مقود .

و طريقي ما طريقي؟ أ . 8 ويلط أم قصري .

أ أنا السائر يف . 9 الدرب أم الدرب يسري .

أم كالنا . 10 واقف الدهر و جيري؟ لست أدري ! 6. Aşağıda verilen Arapça cümlelerin en yakın Türkçe karşılıklarını

seçiniz.

 ( يف أوائل القرن ال عشرين تـرك عدد كبري من أبـناء سوريا و لبـنان ديارهم و أوطانـهم و عاشوا يف القارة األمريكية ألسباب سياسية أو اقتصادية )

Page 131: Ara1002

 

 

125

a. Yirminci asrın başında, büyük sayıda Suriyeli ve Lübnanlı ekonomik ve politik nedenlerden dolayı yurtlarını terkedip Amerika kıtasında yaşadılar

b. Yirminci asrın başlarında pekçok sayıda Suriyeli ve Lübnanlı iktisadî ve siyasî nedenlerden dolayı ülkelerini terketmişlerdi.

c. Yirminci asrın başlarında ekonomik ve politik nedenlerden dolayı ülkesini terkeden pekçok Suriyeli ve Lübnanlı Amerika kıtasında yaşamaya başladılar.

d. Yirminci asrın başlarında, çok sayıda Suriyeli ve Lübnanlı ekonomik ve politik nedenlerden dolayı yurtlarını terkedip Amerika kıtasında yaşadılar.

e. Ekonomik ve politik sebeplerden dolayı ülkesini terkeden pekçok Suriyeli ve Lübnanlı Amerika kıtasında yaşamaya başladılar.

مل يـنس هؤالء المهاجرون قط أنـهم شرقيون و أن لغتـهم عربية) ) 

a. O göçmenler doğulu olduklarını ve dillerinin Arapça olduğunu kesinlikle unutmazlar.

b. Bunlar göçmen olduklarını ve dillerinin de Arapça olduğunu asla unutmadılar.

c. Bu muhacirler doğulu olduklarını ve dillerinin de Arapça olduğunu asla unutmayacaklar.

d. Onların doğulu göçmen olduğunu ve dillerinin de Arapça olduğunu asla unutmadı.

e. Bu göçmenler, doğulu olduklarını ve dillerinin de Arapça olduğunu asla unutmadılar.

DİLBİLGİSİ SORU EDATLARI SORU HARFLERİ Arapça’da pekçok soru edatı bulunmaktadır. Bunlardan iki tanesi (أ) ve (هل ) harf, diğerleri ise isimdir. Arapça cümlelerde yer alan harfler kural gereği o cümlelerin herhangi bir ögesi olamadıkları için i‘râb bakımından bir yere sahip değildir. Yani cümlenin herhangi bir ögesi olmazlar. Türkçede olduğu gibi Arapçada da değişik soru tipleri vardır. İsim veya fiil cümlelerinin başlarına gelerek bu cümlelere ‘soru’ anlamı kazandıran hel ve hemze harflerinin kullanımı ile ilgili olarak şunlar söylenebilir:

Soru harflerinin kullanıldığı üç farklı soru tipi vardır: I. Tip Soru Cümleleri: Yanıtı ‘Evet,’ (نـعم ) veya ‘Hayır,’ (ال) olan ya da yanıtı ‘Evet,’ veya ‘Hayır,’ ile başlayan sorular. Bu tip sorularda her iki soru harfinden birisi tercihe göre kullanılabilir. Bu durumda cevap ya olumludur ya da olumsuzdur.

Page 132: Ara1002

 

 

126

Mâzî fiil ile kurulmuş soru cümlesi örneği:

هل فهمت الموضوع؟ أ فهمت الموضوع؟/ )Konuyu anladın mı?(  

نـعم، فهمت الموضوع . )Evet, konuyu anladım(

ال، مل أفـهم الموضوع )Hayır, konuyu anlamadım(

Muzâri fiil ile kurulmuş soru cümlesi örneği:

هل جتتهد يف اللغة العربية؟ أ جتتهد يف اللغة العربية؟/  )Arapça çalışıyor musun?(

نـعم، أجتهد يف اللغة العربية . )Evet, Arapça çalışıyorum(

ال، ال أجتهد يف اللغة العر )Hayır, Arapça çalışmıyorum( بية

ال، ما أجتهد يف اللغة العربية )Hayır, Arapça çalışmıyorum(

İsim cümlesi ile kurulmuş soru cümlesi örneği:

هل هذا الطالب جمتهد؟ أ هذا الطالب جمتهد ؟/ )Bu öğrenci çalışkan mı?(

نـعم، هذا الطالب جمتهد . )Evet, bu öğrenci çalışkan(

ال، ليس هذا الطالب جمتهدا مبجتهد( ( )Hayır, bu öğrenci çalışkan değil(

Burada dikkat edilecek olursa olumsuz cevaplarda “Hayır” denildikten sonra cümle tekrar olumsuz yapılmaktadır. İsim cümlelerin olumsuz şekli de genelde (ليس ) fiili ile yapılır.

Aşağıdaki soru cümlelerine hem olumlu hem de olumsuz cevap veriniz.

أ ذهبت إىل السوق اليوم؟  

هل ستـقرأ هذا الكتاب؟

هل أنت مدرس؟

II. Tip Soru Cümleleri: Bir seçenekler listesindeki tercihi soran ve yanıtı ‘Evet,’ veya ‘Hayır,’ olmayan sorular. Bu soru tipinde sadece soru harfi olan hemze (أ) ile birlikte أم edatı da kullanılır.

Mâzî fiil ile kurulmuş soru cümlesi örneği:

أ حلم ا أكلت أم مسكا ) (?Et mi yedin yoksa balık mı؟

أكلت حلما . )Et yedim(

أكلت مسكا .)Balık yedim(

Muzâri fiil ile kurulmuş soru cümlesi örneği: أ حتب العربية أم الفرنسية   )?Arapça’yı mı seviyorsun yoksa Fransızca’yı mı( ؟

أحب العربية . )Arapça’yı seviyorum(

Page 133: Ara1002

 

 

127

أحب الفرنسية . )Fransızca’yı seviyorum(

İsim cümlesi ile kurulmuş soru cümlesi örneği: أ مدرس أنت أم مهندس )?Öğretmen misin sen yoksa mühendis mi( ؟

أنا مدرس . )Ben bir öğretmenim(

أنا مهندس . )Ben bir mühendisim(

Bu tip sorulara cevap harfleri kullanılmadan, sunulan iki seçenekten biri doğrudan tercih edilerek cevap verilir.

Aşağıdaki soru cümlelerine iki tercihi de ayrı ayrı kullanarak cevap veriniz.

أ صح يفة قرأت أم جملة؟  

أ تسافر إىل القاهرة أم إىل دمشق؟

أ هذا السؤال صعب أم سهل؟

III. Tip Soru Cümleleri: Olumsuz soru yapıları. Bu soru tipinde, hemzeden sonra mutlaka, ليس، ال ما ،مل لن ، ، gibi cümleye olumsuzluk kazandıran bir olumsuzluk (nefiy) edatı bulunur. Yanıtın olumlu olması durumunda cümleye بـلى ; olumsuz olması durumunda ise نـعم edatları ile başlanmalıdır. Olumlu sorularda “Evet” şeklinde karşılık bulan نـعم cevap edatı olumsuz sorularda “Hayır” şeklinde tercüme edilmelidir.

Olumsuz mâzî fiil ile kurulmuş soru cümlesi örneği:

أ ما فهمت الموضوع )?Konuyu anlamadın mı( ؟

بـلى، فهمت الموضوع . )Evet, konuyu anladım(

نـعم، ما فهمت الموضوع .)Hayır, konuyu anlamadım(

Olumsuz muzâri fiil ile kurulmuş soru cümlesi örneği: أال تـنام مبكرا   )?Erken uyumuyor musun(  ؟

بـلى، أنام مبكرا . )Evet, erken uyuyorum(

نـعم، ال أنام مبكرا . )Hayır, erken uyumuyorum(

Olumsuz isim cümlesi ile kurulmuş soru cümlesi örneği: أ ليست سيارتك جديدة جبديدة( )?Araban yeni değil mi( ؟ )

بـلى، سياريت جديدة . )Evet, arabam yeni(

نـعم، ليست سياريت جديدة جبديدة( (. )Hayır, arabam yeni değil(

Bu tip sorulara verilen yanıtlar olumlu ise, بـلى cevap harfinden sonra cümle olumlu kurulur. Şayet cevabımız olumsuz ise نـعم cevap harfinden sonra cümle mutlaka olumsuz kurulmalıdır. Bu tip sorularda cevaplar asla

Page 134: Ara1002

 

 

128

نـعم dan sonra olumlu olmaz. Yine bu soru türünde asla ال cevap harfi de kullanılmamaktadır.

Aşağıdaki olumsuz sorulara hem olumlu hem de olumsuz cevaplar veriniz.

أ مل تكتب واجبك؟  

أ ال تشرب الشاي؟

أ ليس هذا ممكنا مبمكن( ؟)İlk soru tipinde tercihe göre hel veya hemze kullanılabilirken, iki ve üçüncü soru tiplerinde sadece hemze kullanılır.

SORU İSİMLERİ

Birer soru harfi olan ‘هل ’ ve ‘أ’ den farklı olarak, ‘Soru İsimleri’, isim olmaları itibariyle cümlede mutlaka temel ögelerden biri olmak ve buna göre iraplanmak durumundadır. Bir soru isminin, cümlenin hangi ögesi olduğunu anlamanın pratik yolu şudur:

Öncelikle, başında soru isminin yer aldığı cümleye makul bir cevap verilir. Soru ismine cevap teşkil eden kelime, cevap cümlesinde hangi ögenin karşılığı ise, soru cümlesinde yer alan soru isminin cümle içindeki dilbilgisel rolü ve bu role uygun i‘râbı da o demektir.

من .1 : İnsanlar için kullanılır ve cümledeki durumuna göre; kim?, kimi?, kime? gibi manalara gelir.

Bu soru ismi cümlede mübteda, haber, mef’ûlün bih, muzâfun ileyh vs. gibi ögeler olabilir.

Örnek 1: من ذهب إىل المدرسة؟ (Okula kim gitti?) cümlesinde soru ismi mübtedadır. Cevabı ister ذهب علي إىل المدرسة şeklinde verelim, isterse de علي ذهب إىل المدرسة şeklinde verelim durum farketmez. Her iki halde de soru ismi mübteda durumundadır. Çünkü bir fiil cümlesinde fâil başa alındığında otomatik olarak mübteda ögesine dönüşür. Dolayısıyle bu soru cümlesindeki من mübteda konumundadır. Yine من يف البـيت ؟ (Evde kim var?) soru cümlesinde من mübteda, يف البـيت kısmı da haberdir. Çünkü hiçbir zaman harf-i cerli ve zarflı yapılardan mübteda olmaz.

Örnek 2: من هذا؟ (Bu kim?) cümlesinde soru ismi haberdir. Cevabı هذا حممد şeklinde verilir ve من sorusunun karşılığı olarak حممد sözcüğü verilmiştir. Bu da cümlede haber konumundadır. Dolayısıyle من soru ismi de haberdir.

Örnek 3: من رأيت اليوم؟ (Bugün kimi gördün?) cümlesinde soru ismi mef’ûlün bihdir. Cevabı رأيت اليـوم عليا (Bugün Ali’yi gördüm) şeklinde verdiğimizde sorudaki من yerine cevapta عليا sözcüğünü ifade etmiş oluruz. O da fiil cümlesinin mef’ûlün bihi olur.

Örnek 4: قميص من هذا ؟ (Bu kimin gömleği?) cümlesinde soru ismi muzâfun ileyhdir. Cevabı هذا قميص حم مد (Bu Muhammed’in gömleğidir)

Page 135: Ara1002

 

 

129

şeklinde verdiğimizde sorudaki من yerine cevapta حممد sözcüğüne yer verilmiştir. O kelime de muzâfun ileyh konumundadır.

Aşağıdaki sorulara cevap veriniz ve soru isimlerinin cümledeki yerlerini belirtiniz.

من أكرمكم؟

من زرت يف المدينة؟

من أمام الكلية؟

;İnsan dışındaki varlıklar için kullanılır ve cümledeki durumuna göre :ما .2ne?, neyi?, neye? gibi anlamlara gelir.

Bu soru ismi cümlede mübteda, haber, mef’ûlün bih, vs. gibi ögeler olabilir.

Örnek 1: ما وقع على األرض ؟ (Yere ne düştü?) cümlesinde soru ismi mübtedadır. Cevabı ister وقع القلم على األرض (Yere kalem düştü) şeklinde verelim, isterse de القلم وقع على األرض şeklinde verelim durum farketmez. Her iki halde de soru ismi mübteda durumundadır. Çünkü bir fiil cümlesinde fâil başa alındığında otomatik olarak mübteda ögesine dönüşür. Dolayısıyle bu soru cümlesindeki ما mübteda konumundadır. Yine يدك يف ما ؟ (Elinde ne var?) soru cümlesinde ما mübteda, يدك يف kısmı da haberdir. Çünkü hiçbir zaman harf-i cerli ve zarflı yapılardan mübteda olmaz.

Örnek 2: ما هذا ؟ (Bu ne?) cümlesinde soru ismi haber mahallindedir. Cevabı هذا قـلم şeklinde verilir ve cevapta ما sorusunun karşılığı olarak قـلم sözcüğü zikredilmiştir. Bu kelime de cümlede haber konumundadır. Dolayısıyle ما soru ismi de haber mahallindedir.

Örnek 3: ما قـرأت اليوم ؟ (Bugün ne okudun?) cümlesinde soru ismi mef’ûlün bihdir. Cevabı قـرأت اليـوم قص ة (Bugün bir hikaye okudum) şeklinde verdiğimizde sorudaki ما yerine cevapta قصة sözcüğünü ifade etmiş oluruz. O da fiil cümlesinin mef’ûlün bihi durumundadır. Aşağıdaki sorulara cevap veriniz ve soru isimlerinin cümledeki yerini belirtiniz.

ما أ كلت يف الفطور؟

ما يف جيبك؟

امسك؟ ما

Soru ismi olanما edatının başına herhangi bir harf-i cer gelecek olsa bu durumda sonundaki elifi düşmek zorundadır. Bunun gerekçesi ise ismi mevsul olan ما ile karışmamasıdır. Eğer başında harf-i cer olduğu halde sonunda elif var ise o edat soru edatı değil ismi mevsuldür. Edatın başına gelen harf-i cerler genelde fiilin kendisine ait harf-i cerlerdir. Zira Arapça’da bazı fiiller daima belirli harfi cerlerle kullanılır. Örneğin ،حافظ ، حرص شجع gibi fiiller daima على harf-i ceri ile kullanılırlar.

Örnek 1: مب تـهتم؟ (Neye önem veriyorsun?)

Page 136: Ara1002

 

 

130

أهتم باللغة العربية (Arapça’ya önem veriyorum.)

Örnek 2: فيم تـفكر؟ (Neyi düşünüyorsun?)

أفكر يف االمت حان (Sınavı düşünüyorum.)

Aşağıdaki ifadelerde ما soru isminin başına harf-i cerler getirerek soru cümleleri oluşturunuz.

أحافظ على صحيت . 

أعتين بواجبايت .

أسألك عن االختبار .

Soru ismi olan ما edatının başına ل harf-i ceri gelirse anlamı niçin olur ve مل şeklinde sonundaki elif düşürülerek yazılır. Şu hususa özellikle dikkat etmek gerekir. Burada kullanılan ل harf-i ceri herhangi bir fiil ile sürekli kullanılan harfi cer değildir. Bir üstteki dikkat konusunda ele alınan harf-i cerler ise daima o fiillerle kullanılan harflerdir.

Örnek: مل خرجت من الفصل ؟ (Sınıftan niçin çıktın?)

خرجت من الفصل غسل وجهيأل . (Sınıftan yüzümü yıkamak için çıktım)

خرجت من الفصل ◌نين مريضأل . (Sınıftan hasta olduğum için çıktım)

ماذا .3 : İnsan dışındaki varlıklar için kullanılır ve cümledeki durumuna göre; ne?, neyi?, neye? gibi anlamlara gelir. Kullanım bakımından ما soru isminden farkı yoktur onun kullanıldığı yerlerde aynı şekilde kullanılır. Bu soru ismi de cümlede mübteda, haber, mef’ûlün bih, v.s. gibi ögeler olabilir.

Örnek 1: ماذا يف حقيبتك؟ (Çantanda ne var?) cümlesinde soru ismi mübtedadır. Cevabı يف حقيبيت كتاب (Çantamda bir kitap var) şeklinde verdiğimizde sorudaki ماذا yerine cevapta كتاب sözcüğüne yer verilmiştir. O kelime de cümlenin sona gelmiş mübtedasıdır. Bilindiği gibi harf-i cerli ve zarflı ifadelerden mübteda olmaz.

Örnek 2: ماذا شربت ؟ (Ne içtin?) cümlesinde soru ismi mef’ûlün bihdir. Cevabı شربت الشاي (Çay içtim) şeklinde verdiğimizde sorudaki ماذا karşılığında cevapta الشاي sözcüğü getirilmiştir. Bu durumda الشاي sözcüğü cümlenin mef’ûlün bihi olmaktadır.

Aşağıdaki ماذا soru ismiyle oluşturulmuş soruları cevaplayınız.

ماذا تـفضل من المشروبات؟  

ماذا يف غرفتك؟

Soru ismi olanماذا edatının başına ل harf-i ceri gelirse anlamı “Niçin?” olur ve لماذا şeklinde yazılır. Kullanımı da tıpkı مل edatı gibidir.

Örnek: لماذا خرجت من الفصل ؟ (Sınıftan niçin çıktın?)

خرجت من الفصل غسل وجهي أل . (Sınıftan yüzümü yıkamak için çıktım)

Page 137: Ara1002

 

 

131

خرجت من الفصل نين مريض أل . (Sınıftan hasta olduğum için çıktım)

مىت .4 : Zaman için kullanılan bir soru ismi ve anlamı “Ne zaman?” olup cümlede genel olarak haber, zarf ve mecrûr olarak kullanılır.

Örnek 1: مىت االختبار؟ (Sınav ne zaman?) isim cümlesinde soru ismi haberdir. Cevabı ختبار يف الساعة العاشرةالا (Sınav saat onda) şeklinde verdiğimizde sorudaki مىت yerine cevaptaيف الساعة العاشرة ifadesiyle cevap verilmiştir. O ifade de isim cümlesinin haberidir. Bilindiği gibi harf-i cerli ve zarflı ifadelerden mübteda olmaz.

Örnek 2: مىت ستسافر إىل القاهرة ؟ (Kahire’ye ne zaman gideceksin?) fiil cümlesinde soru ismi zarf (mef’ûlün fîh) konumundadır. Cevabı سأسافر إىل القاهرة اليـوم . (Kahire’ye bugün gideceğim.) şeklinde verdiğimizde sorudaki مىت yerine

cevapta اليـوم ifadesiyle cevap verilmiştir. O ifade de fiil cümlesinin zarfıdır.

Örnek 3: منذ مىت تـتـعلم العربية؟ (Ne zamandan beri Arapça öğreniyorsun?) fiil cümlesinde soru isminin başına harf-i cer olan منذ edatı gelmiştir ve mecrûr konumundadır. Cevabı أتـعلم العربية منذ س نة (Bir yıldan beri Arapça öğreniyorum) şeklinde verdiğimizde sorudaki مىت yerine cevapta سنة ifadesiyle cevap verilmiştir. Bu sözcük de harf-i cerin mecrûrudur.

مىت soru ismiyle oluşturulmuş aşağıdaki soruları cevaplayınız.

مىت عيد الفطر؟  

مىت رجعت من العطلة؟

حىت مىت جتتهد؟

أين .5 : Mekan için kullanılan bir soru ismi ve anlamı “nerede?, nereye?, neresi?” olup cümlede genel olarak haber, zarf ve mecrûr olarak kullanılır.

Örnek 1: أين السيارة ؟ (Otomobil nerede?) isim cümlesinde soru ismi haberdir. Cevabı لسيارة يف الموقفا (Otomobil park yerinde) şeklinde verdiğimizde أين soru isminin cevabı olarak الموقف يف ifadesi verilmiştir. O ifade de isim cümlesinin haberidir. Bilindiği gibi harf-i cerli ve zarflı ifadelerden mübteda olmaz.

Örnek 2: أين أوقـفت السيارة ؟ (Otomobili nereye parkettin?) fiil cümlesinde soru ismi zarf (mef’ûlün fîh) konumundadır. Cevabı أوقـفت السيارة أمام المدرسة (Otomobili okulun önüne parkettim) şeklinde verdiğimizde أين soru isminin cevabı olarak أمام المدرسة ifadesi verilmiştir. O ifade de fiil cümlesinin zarfıdır.

Örnek 3: أين إىل ذهبت ؟ (Nereye gittin?) fiil cümlesinde soru ismi başında harf-i cer bulunduğu için mecrûrdur. Cevabı ذهبت المدرسة إىل (Okula gittim) şeklinde verdiğimizde أين إىل soru isminin cevabı olarak المدرسة إىل ifadesi verilmiştir. (المدرسة ) kelimesi harf-i cerin mecrûrudur.

Page 138: Ara1002

 

 

132

أين soru ismiyle oluşturulmuş aşağıdaki soruları cevaplayınız.

أين كتابك؟  

أين وضعت حقيبتك؟

من أين قدمت؟

كيف .6 : Hal ve durum sormak için kullanılır ve “nasıl?” manasına gelir. Cümlede genel olarak haber ve hal olarak kullanılır.

Örnek 1: كيف أنت ؟ (Nasılsın?) isim cümlesinde soru ismi haberdir. Cevabı أنا خبري واحلمد لله (Çok şükür ben iyiyim) şeklinde verdiğimizde كيف soru isminin cevabı olarakخبري ifadesi verilmiştir. O ifade de isim cümlesinde أنا mübtedasının haberidir.

Örnek 2: كيف جئت هنا ؟ (Buraya nasıl geldin?) fiil cümlesinde soru ismi haldir. Cevabı جئت هنا ماشيا (Buraya yürüyerek geldim) şeklinde verdiğimizde كيف soru isminin cevabı olarak ماشيا ifadesi verilmiştir. O ifade de fiil cümlesinde fâilin durumunu bildiren mansup isim olan haldir. Hal konusu ikinci sınıfın ilgili ünitesinde ele alınacaktır.

كيف soru ismiyle oluşturulmuş aşağıdaki soruları cevaplayınız.

كيف حالك؟  

كيف وصلت إىل البـيت؟

كم .7 : Sayı (aded) sormak için kullanılır ve “kaç?”, “ne kadar?” manalarına gelir. Cümlede genel olarak mübteda, haber, mef’ûlün bih, harf-i cerle mecrûr vs. olarak kullanılır. Bu soru isminden sonra genellikle müfred, mansûb ve nekre bir isim gelir. Bu isme كم in temyizi denir.

Örnek 1: كم طالبا الفصل يف ؟ (Sınıfta kaç öğrenci var?) isim cümlesinde soru ismi olanكم mübteda mahallindedir. Cevabı الفصل يف طالب واحد (Sınıfta bir öğrenci var) şeklinde verdiğimizde كم soru isminin cevabı olarakطالب ifadesi verilmiştir. O ifade de isim cümlesinde الفصل يف haberinin mübtedasıdır. كم soru isminden sonra gelen müfred, mansûb ve nekre ismin tek görevi temyiz olmaktır. Çünkü o, “kaç” ifadesindeki kapalılığı gidermektedir.

Örnek 2: بكم لرية لرية/ هذا الكتاب ؟ (Bu kitap kaç lira?) isim cümlesinde soru ismi olanبكم haber mahallindedir. Cevabı هذا الكتاب بلرية واحدة (Bu kitap bir liraya) şeklinde verdiğimizde بكم soru isminin cevabı olarak بلرية ifadesi verilmiştir. O ifade de isim cümlesinde هذا الكتاب mübtedasının haberi mahallindedir. Eğer كم soru isminin başına harf-i cerlerden biri gelecek olsa kemin temyizi olan nekre isim mansûb da olabilir, harf-i cerden dolayı mecrûr da olabilir.

Örnek 3: كم كتابا قـرأت ؟ (Kaç kitap okudun?) fiil cümlesinde soru ismi olanكم mef’ûlün bihdir. Cevabı قـرأت كتابا (Bir kitap okudum) şeklinde verdiğimizde كم soru isminin cevabı olarak كتابا ifadesi verilmiştir. O ifade de fiil cümlesinin mef’ûlün bihidir.

Page 139: Ara1002

 

 

133

كم soru ismiyle oluşturulmuş aşağıdaki soruları cevaplayınız.

كم وجبة تـتـناول كل يـوم؟  

كم قـلما على المكتب؟

بكم دوالر اشتـريت هذه الدراجة؟

أي .8 : Genellikle “hangi?”, “hangisi?”, “hangileri?” manalarına gelir. Cümlede genel olarak mübteda, haber, mef’ûlün bih, harf-i cerle mecrûr, muzâfun ileyh v.s olarak kullanılır. Bu soru ismi genellikle muzâf ve kendisinden sonra gelen isim de muzâfun ileyh olur. Nadiren de tamlama olmaksızın kullanılır. Arapça’daki tüm soru edatlarının son harekeleri hiçbir zaman değişmez (mebnîdirler). Ancak bunların bir istisnası vardır bu da أي soru ismidir. Bu edatın son harfinin harekesi cümledeki konumuna göre değişir.

Örnek 1: أي طالب غاب اليـوم ؟ (Bugün hangi öğrenci gelmedi?) isim cümlesinde soru ismi olan أي mübtedadır ve zamme ile merfu‘dur. O ayrıca muzâf ve onu takip eden sözcük طالب de muzâfun ileyhtir. Cevabı غاب الطالب المجتهد اليـوم (Bugün çalışkan öğrenci gelmedi) şeklinde verdiğimizde أي soru isminin cevabı olarak الطالب المجتهد ifadesi verilmiştir. O ifade de her ne kadar fâili olarak görünse bile isim cümlesinde غاب اليـوم haberinin mübtedası mahallindedir. Bilindiği gibi fiil cümlelerinde fâili başa aldığımızda bu cümle otomatik olarak isim cümlesine ve fâil olan kelime de mübtedaya dönüşür.

Örnek 2: يف أي فصل أنت ؟ (Sen hangi sınıftasın?) isim cümlesinde soru ismi olan أييف şibih cümle şeklinde haberdir. Cevabı أنا يف الفص ل الثالث (Ben üçüncü sınıftayım) şeklinde verdiğimizde يف أي فصل soru ifadesinin cevabı olarak يف الفصل الثالث ifadesi verilmiştir. Cevap cümlesinde أنا sözcüğü mübteda onu izleyen يف الفصل الثالث ifadesi de şibih cümle şeklinde haberdir.

Örnek 3: أي كتاب قـرأت ؟ (Hangi kitabı okudun?) fiil cümlesinde soru ismi olan أي cümlenin mef’ûlün bihidir. Cevabı قـرأت كتاب القواعد (Gramer kitabını okudum) şeklinde verdiğimizde أي sorusunun cevabı olarak ابكت ifadesi verilmiştir. Cevap cümlesinde كتاب sözcüğü mef’ûlün bihtir.

Örnek 4: بأي قـلم كتبت ؟ (Hangi kalemle yazdın?) fiil cümlesinde soru ismi olanبأي harf-i cerle mecrûr isimdir. Cevabı كتبت بالقلم األسود (Siyah kalemle yazdım) şeklinde verdiğimizde بأي sorusunun cevabı olarak بالقلم ifadesi verilmiştir. Cevap cümlesinde القلم sözcüğü harf-i cerle mecrûrdur.

Aşağıda أي soru ismiyle oluşturulmuş soruları cevaplayınız.

أي أستاذ قال هكذا؟  

أي لغة حتب؟

يف أي بـلد المدينة المنـورة؟

يف أي شقة تسكن؟

Page 140: Ara1002

 

 

134

Yukarıda saydığımız soru edatları Arapça’da en yaygın olarak kullanılan edatlardır. Bunların dışında klasik Arapça’da karşımıza çıkan başka soru isimleri de vardır. Bunlar:

أيان .1 (ne zaman?) gelecek zaman için kullanılan bir soru ismidir.

أيان يـوم الدين ؟ (Kıyamet günü ne zaman?)

أيان تـرجع ؟ (Ne zaman döneceksin?)

يسأل أيان يـوم القيامة ؟ (Kıyamet günü ne zaman? diye sorar.)

أىن .2 (nasıl?, ne zaman?, nerede?, nereden?) manalarına gelir.

يا مرمي أىن لك هذا ؟ (Ey Meryem bu sana nereden geldi?)

أىن جئت يا علي ؟ (Ne zaman geldin? Ali!)

ا أىن حييي هذه الله بـعد مو ؟ (Onlar öldükten sonra Allah bunları nasıl diriltecek?.)

من ذا؟ .3 (kim?, kimi?, kime?, ) من gibi insanlar için kullanılan bir soru ismidir.

من ذا أكرمت اليـوم؟ (Bugün kime ikramda bulundun?)

من ذا جاء اليـوم؟ (Bugün kim geldi?)

من ذا رأيـتم اليـوم؟ (Bugün kimi gördünüz?)

ALIŞTIRMALAR

1. Aşağıdaki cümleleri örnekteki gibi هل veya أ kullanarak soru cümlelerine çevirip uygun cevaplar yazınız.

Örnek Cümle: ذهب حممد إىل المدرسة Soru: هل ذهب حمم/ أ د إىل المدرسة Olumlu Cevap: نـعم، ذهب حممد إىل المدرسة Olumsuz Cevap: ال، ما ذهب مل يذهب( حممد إىل المدرسة)

طلعت الشمس. 1 .

يذوب احلديد يف النار. 2 .

حضرت اليـوم مبكرا. 3 .

يـنـفع احلفظ بال فـهم. 4 .

فهمت الموضوع جيدا. 5 .

حتب اللغة العربية. 6 .

يسكن حممد مع أسرته. 7 .

يـنزل المطر يف بـلدك يف فصل الصيف. 8 .

Page 141: Ara1002

 

 

135

2. Aşağıdaki cümleleri örnekteki gibi أ kullanarak soru cümlelerine çevirip uygun cevaplar veriniz.

Örnek Cümle: أنت مدرس مهندس/

Soru: أ مدرس أنت أم مهندس؟

Birinci Cevap: أنا مدرس .

İkinci Cevap: أنا مهندس .

هو جوعان . 1 شبـعان/ .

تـفضل ا. 2 لقهوة الشاي/ .

هذا العمل سهل . 3 صعب/ .

أنت طبيب . 4 ممرض/ .

حتب العربية . 5 الفرنسية/ .

هي خالتك . 6 أمك/ .

الباب مفتوح . 7 مغلق/ .

والدتك موظفة . 8 ربة بـيت/ .

3. Aşağıdaki cümleleri örnekteki gibi أ kullanarak olumsuz soru cümlelerine çevirip uygun cevaplar veriniz.

Örnek Cümle: ليست اللغة العربية سهلة

Soru: أليست اللغة العربية سهلة ؟

Birinci Cevap: بـلى، هي سهلة .

İkinci Cevap: نـعم، ليست سهلة .

ال جتتهد يف اللغة العربية كثريا. 1 .

ال تـعجبك هذه السيارة. 2 .

ال حتتاج إىل مساعدة األصدقاء. 3 .

ليس الطعام لذيذا. 4 .

ليست الدرجات عالية. 5 .

أقل لكم ألف مرةمل. 6 .

مل تـنم ليـلة أمس مبكرا. 7 .

مل تـفهم الموضوع جيدا. 8 .

Page 142: Ara1002

 

 

136

ما نـفعك الدواء. 9 .

ما حضر العميد إىل مكتبه. 10 .

4. Aşağıdaki cümlelerde altı çizili sözcüklere yönelik örnekteki gibi sorular oluşturunuz.

Örnek Cümle: إىل المدرسة علي جاء Soru: من جاء إىل المدرسة ؟

اشتـريت احلقيبة . 1 مبائة لرية . سيسافر والدي . 2 يف الساعة اخلامسة . قدمت من الواليات المتح. 3 دة يـوم السبت . سأقضي عطلة الصيف . 4 يف القرية . من تـركياأنا . 5 . ذهب ابين إىل أمريكا . 6 للدراسة . سيـقضي والدي هنا . 7 شهرا . امسه . 8 عبد اهللا .

احلمد هللا أنا . 9 خبري .

يسكن. 10 مع اجلد حفيده . يف هذا الصندوق . 11 نـقود . أتـعلم اللغة العربية. 12 ◌فـهم القرآنأل . هذا . 13 مكتب . أذهب إىل الكلية . 14 باحلافلة . أكل الضيوف األرز . 15 بالملعقة . صالة . 16 الفجر ركعتان . أعرف . 17 لغتـني العربية و اإلنكلزية: . ولدت . 18 بإستانـبول . جييد الطالب . 19 السباحة . تسري األمور . 20 على ما يـرام .

5. Aşağıdaki sorulara uygun cevaplar veriniz.

من رأ. 1 يت يف السوق أمس؟

من شغل هذا المكيف؟. 2

ماذا تـتـناول يف الفطور عادة؟. 3

Page 143: Ara1002

 

 

137

مىت ستسافر إىل بـلدك؟. 4

أين تدرس يا أخي؟. 5

ما هذا الذي يف يدك؟. 6

أي طالب فـعل هذا؟. 7

أي فصل د. 8 خلت؟

فيم تـفكر هذه األيام؟. 9

مل تذهب إىل المستشفى؟. 10

6. Aşağıdaki cümleleri ünitede geçen kelimeler ve benzer cümlelerden yararlanarak Arapçaya çeviriniz.

Bu sabah kahvaltı yapmadın mı?

Siz hangi fakültede okuyorsunuz?

Sözümden ne anladın?

Niçin çok çalışıyorsun?

Zil ne zaman çalacak?

Kelimeler ve Deyimler

إباءا – يأىب – أىب :reddetmek, kabul etmemek أجاد جييد – إجادة – :iyi yapmak

أحس حيس – إحساسا – hissetmek, duymak: )ب(اشتـغل يش – تغل اشتغاال – uğraşmak, meşgul olmak :)ب(اعتـىن يـعتين – اعتناءا –  bakmak, gözetmek, ilgilenmek :)ب(

بقي يـبـقى – بـقاءا – :kalmak 

بكم ... : kaça?

حتدث يـتحدث – حتدثا – عن( ( :...den bahsetmek 

تـعلق يـتـع – لق تـعلقا –  sevmek, bağlanmak: )ب(

التايل، التالية : aşağıdaki 

جوعان جياع )ج( :aç 

حىت مىت : ne zamana kadar? 

درب دروب )ج( : yol, patika درجة درجات )ج( : not, puan 

Page 144: Ara1002

 

 

138

درى يدري – دراية – : bilmek 

ذاب يذوب – ذوبانا – : erimek

ربة بـيت ربات بـيوت )ج( : ev hanımı 

رواية روايات )ج( : roman 

رام يـروم – روما، مراما – : istemek, arzulamak

شبـعان شباع )ج( :tok 

شاء يشاء – شيئا – : istemek, dilemek, arzulamak 

طليق  serbest, hür :اءطلق )ج(

ظهر يظهر – ظهورا – : ortaya çıkmak 

على ما يـرام : iyi durumda, yolunda

عيد الفطر : Ramazan bayramı 

غار يـغور – غورا – : derine gitmek, batmak 

فضل يـفضل – تـفضيال – : tercih etmek 

فكر يـفكر – تـف – كريا  düşünmek : )يف(

قدام ....: önünde, önüne 

قصد يـقصد – قصدا –  yönelmek :)إىل(

قارة قارات )ج( : kıta قط : asla قـيد قـيود )ج( : bağ, zincir 

وحدة : yalnızlık 

مشى ميشي – مشيا – : yürümek 

منذ : …denberi, ....önce 

وج بة وجبات )ج( : öğün 

وقع يـقع – وقوعا –  düşmek,(coğrafi konum) bulunmak :)على(

ولد يولد – والدة – : doğmak 

Özet

Arapça’da soru edatlarının daima cümle başında gelmesinin zorunlu olduğunu saptayabilmek

İster fiil cümlesi olsun isterse isim cümlesi, soru yapıları oluşturulduğunda bu edatlar cümlenin başına getirilmek zorundadır. ماامسك؟ (Adın ne?), ماذا أكلت؟

Page 145: Ara1002

 

 

139

(Ne yedin?), من رأيت؟ (Kimi gördün?), من مات؟ (Kim öldü?) cümlelerinde olduğu gibi.

Soru edatlarından (أ) ve (هل )’in harf olduğunu ayırt edebilmek

Soru edatlarından büyük bir kısmı isim olup sadece iki tanesi harftir. Harfler Arapça gramer yapısında irâb bakımından herhangi bir yere sahip olmadıkları için cümlenin bir ögesi olmazlar. Diğerleri isim olduğu için cümlenin bir ögesi olmak durumundadırlar. Sorulara cevap verilirken bu edatın cümledeki dilbilgisel rolü göz önünde bulundurularak cevap verilir. Örneğin, من رأيت؟ (Kimi gördün?), sorusunda mef’ûlün bih sorulmaktadır ve buradaki soru edatı mef’ûlün bih olduğu için cevapta da onun yerine geçecek isim de رأيت خالد ا (Halit’i gördüm) mef’ûlün bih olur.

Soru isimlerinden (أي ) sözcüğünün i‘râbının cümle içindeki duruma göre

değişebileceğini fark edebilmek

Soru isimlerinden murab (son harekesi değişebilen) olan bir tane edat vardır. Cümlede mübteda, haber sorulduğunda zamme ile merfu‘, mef’ûlün bih sorulduğunda fetha ile mansûb, başında harf-i cer bulunduğunda veya muzâfun ileyh olarak geldiğinde kesra ile mecrûr olan (أي ) soru edatıdır. أي طالب غاب؟ (Hangi öğrenci gelmedi?), أي كتاب قـرأت؟ (Hangi kitabı okudun?), بأي سيارة ذهبت؟ (Hangi arabayla gittin?) cümlelerinde olduğu gibi.

Olumsuz sorularda, verilen cevap olumlu ise (بـلى ), olumsuz ise (نـعم ) cevap

harflerinin kullanılacağını tespit edebilmek

Arapça’da olumsuzluk, fiil ve isim cümlelerinde farklı şekillerde yapılır. Fiil cümlelerinde mâzî fiilin başına ما muzâri fiilin başına ما veya ال harfi getirilerek yapılır. Gelecek zamanda olumsuzluk muzâri fiilin başına nasb edatı لن getirilerek elde edilir. Gelecek zamanda olumsuzluk için nadiren de olsa muzârinin başında ال olumsuzluk edatı kullanılır. Yine geçmiş zamanda olumsuzluk için muzâri fiilin başına مل cezm edatı getirilerek yapılır. İsim cümlelerin olumsuzluğu ise genelde başlarına ليس fiili getirilerek elde edilir. İşte olumsuz yaptığımız bu cümlelerin başlarına أ soru harfi getirilirse bunlardan olumsuz soru elde etmiş oluruz. Bu tür sorulara verilen cevap olumlu ise بـلى ile cevap verildikten sonra cümle olumlu olur. Yok eğer cevabımız olumsuz ise bu durumda نـعم ile cevap verildikten sonra cümleye olumsuz devam edilir. Örnek: أما فهمت الموضوع؟ (Konuyu anlamadın mı?), olumlu cevap: بـلى، فهمته . (evet, anladım), olumsuz cevap: نـعم، ما فهمت . (hayır, anlamadım) Kendimizi Sınayalım

أمل تـزر أقاربك يف العطلة؟ .1 Yukarıdaki sorunun doğru cevabı aşağıdakilerden hangisidir?

a. نـعم، مل يـزر أقاريب

b. بـلى، زرتـهم

Page 146: Ara1002

 

 

140

c. ال، ما ز رتـهم

d. بـلى، ما زرتـهم

e. نـعم، سأزورهم إن شاء اهللا قـرأت رواية .2 .

Yukarıdaki cümle, aşağıdaki sorulardan hangisine en uygun cevaptır?

a. هل قـرأت رواية؟ b. مىت قـرأت الرواية؟ c. أما قـرأت رواية ؟

d. ماذا قـرأ الطالب؟ e. أ رواية قـرأت أم قصة؟

يف أي كلية خترجت؟ .3

Yukarıdaki sorunun doğru cevabı aşağıdakilerden hangisidir?

a. خترجت يف كلية اإلهليات b. خترجت يف السنة الماضية c. خترجت مع صديقي علي d. سأخترج يف كلية اهلندسة

e. نـعم، خترجت يف كلية الطب ساعدت يف الطريق؟...... .4

Bu cümledeki boşluğu aşağıdaki soru edatlarından hangisi en uygun şekilde tamamlar?

a. اأم

b. من c. أين d. كيف e. مل

عم يسألك أصدقاؤك؟ .5

Yukarıdaki soru cümlesinin Türkçe doğru karşılığı aşağıdakilerden hangisidir?

a. Sen arkadaşlarına ne soruyorsun?

b. Neden arkadaşlarına soruyorsun?

Page 147: Ara1002

 

 

141

c. Arkadaşlarınız size ne hakkında soru soruyorlar?

d. Arkadaşların sana ne soruyorlar?

e. Arkadaşların senden ne istiyorlar?

Kendimizi Sınayalım Yanıt Anahtarı

1. b Yanıtınız doğru değilse, olumsuz sorulara verilebilecek cevap türlerini yeniden gözden geçiriniz.

2. e Yanıtınız doğru değilse, أ ve أم ile sorulan seçenek sorularında

cevap edatının kullanılmadığı hususunu yeniden okuyunuz.

3. a Yanıtınız doğru değilse, أي soru isminin ‘hangi’ manasında olduğunu ve cevapta ‘evet’ veya ‘hayır’ kullanılmadığını pekiştiriniz.

4. b Yanıtınız doğru değilse, soru isimlerin cümle içindeki yerleri konusunu tekrar okuyarak pekiştiriniz.

5. d Yanıtınız doğru değilse, fiillerle kullanılan harf-i cerlerin soru formatında cümlenin başına geçebileceği bilgisini yeniden gözden geçiriniz.

Sıra Sizde Yanıt Anahtarı

Sıra Sizde 1 ( نـعم، ذهبت إىل السوق اليـوم ال، ما ذهبت إىل السوق اليـوم( ،). .) cevap olumlu ise ‘evet’ cevap edatı kullanılıp cümleye olumlu bir şekilde devam edilir. Olumsuz ise ‘hayır’ edatı ile birlikte cümle olumsuz yapılır.

( نـعم، سأقـرأه ال، لن أقـرأه( ،). .) cevap olumlu ise ‘evet’ cevap edatı kullanılıp cümleye olumlu bir şekilde devam edilir. Olumsuz ise ‘hayır’ edatı ile birlikte gelecek zaman olumsuz edatı olan لن ile cümleye devam edilir.

( نـعم، أنا مدرس ال، لست مدرسا( ،). .) cevap olumlu ise ‘evet’ cevap edatı kullanılıp cümleye olumlu bir şekilde devam edilir. Olumsuz ise ‘hayır’ edatı ile birlikte isim cümlesini olumsuz yapan ليس ile devam edilir. Sıra Sizde 2

( قـرأت صحيفة قـرأت( ،). جملة ) seçenek sorusu olduğu için cevap edatı kullanmadan doğrudan iki tercihten birisinin seçilmesi gerekir.

( أسافر القاهرة إىل أسافر( ،). دمشق إىل ) seçenek sorusu olduğu için cevap edatı kullanmadan doğrudan iki tercihten birisinin seçilmesi gerekir.

( هو صعب هو( ،). سهل ) seçenek sorusu olduğu için cevap edatı kullanmadan doğrudan iki tercihten birisinin seçilmesi gerekir.

Page 148: Ara1002

 

 

142

Sıra Sizde 3

( بـلى كتبته، نـعم( ،). أكتبه مل، ) cevap olumlu ise ‘بـلى ’ cevap edatı kullanılıp cümleye olumlu bir şekilde devam edilir. Olumsuz ise ‘نـعم ’ edatı ile birlikte cümle olumsuz yapılır. ( بـلى أشربه، نـعم( ،). أشربه ال، ) cevap olumlu ise ‘بـلى ’ cevap edatı kullanılıp cümleye olumlu bir şekilde devam edilir. Olumsuz ise ‘نـعم ’ edatı ile birlikte cümle olumsuz yapılır. ( بـلى هو، ممكن نـعم( ،). ليس، ممكنا ) cevap olumlu ise ‘بـلى ’ cevap edatı kullanılıp cümleye olumlu bir şekilde devam edilir. Olumsuz ise ‘نـعم ’ edatı ile birlikte cümle olumsuz yapılır. Sıra Sizde 4

( أكرمنا جارنا ) burada soru ismi mübtedadır.

( زرت األصدقاء ) burada soru ismi mef’ûlün bihir.

( المدرس أمام الكلية ) burada soru ismi mübtedadır.

Sıra Sizde 5 ( أكلت خبـزا جبـنا و ) burada soru ismi mef’ûlün bihdir.

( جييب يف نـقود ) burada soru ismi mübtedadır.

( امسي حسني ) burada soru ismi haberdir.

Sıra Sizde 6

( عالم حتافظ تـعتين مب(، )؟ عم(، )؟ تسألين ؟ ) Sıra Sizde 7

( أفضل عصريال ) burada soru ismi mef’ûlün bihdir.

( غرفيت يف مكتب كرسي و ) burada soru ismi mübtedadır. Sıra Sizde 8

( عيد الفطر بـعد شهر رجعت(، ) من العطلة أمس أجتهد(، ) حىت منتصف الليل ) Sıra Sizde 9

( هو احلقيبة يف وضعتـها(، ) حتت المكتب قدمت(، ) من تـركيا ) Sıra Sizde 10

( خبري أنا و احلمد لله وصلت(، ) البـيت إىل باحلافلة )

Page 149: Ara1002

 

 

143

Sıra Sizde 11

( أتـناول وجبتـني كل يـوم المكتب على(، ) قـلم اشتـريـتـها( ،)ان بألف دوالر ) Sıra Sizde 12

( قاله أستاذ التاريخ أحب(، ) اللغة العربية هي(، ) المملكة يف العربية السعودية ) ( أسكن الشقة يف الرابعة )

Yararlanılan Kaynaklar

Günday, H. - Şahin, Ş. (2009), Arapça Dilbilgisi Nahiv Bilgisi, İstanbul, Alfa Yayınları.

Komisyon (ty.), el-Kavâidu’l-‘Arabiyyetu’l-Muyessera, Suudi Arabistan.

Komisyon (ty.), Silsiletu Ta’lîmi’l-Luğati’l-‘Arabiyye, Suudi Arabistan.

Komisyon (ty.), el-Kırâatu’l-Muyessera, İstanbul

Uralgiray, Y., (1986), İlk ve İleri Dilbilgisi, Riyad.

Page 150: Ara1002

 

 

144

 

Amaçlarımız Bu üniteyi tamamladıktan sonra;

• İşaret isimlerinden, yakında veya uzakta bulunan varlıkları göstermek için kullanılan ism-i işâret türlerini tespit edebilecek,

• İşaret isimlerinin tesniyeleri ( هذان هذين - هاتان(، ( هاتـني- ) ( ذانك ذينك - تانك(، ( -تـينك ) hariç diğerlerinin son harekelerinin değişmediğini (mebnî olduklarını) saptayabilecek,

• İşaret isminden sonra gelen kelime nekra veya özel isim yahutta isim tamlaması olursa bu durumdaki işâret isimlerinin sadece mübteda olabileceğini ayırt edebilecek,

• İşaret isminden sonra gelen harf-i tarifli (ال takılı) ismin o ism-i işâretin müşârun ileyhi olduğunu ve i‘râb bakımından ona uyduğunu fark edebileceksiniz.

 

Anahtar Kavramlar

• İşâret ismi

• Müşârun ileyh

• Mebnî işâret ismi

• Murab işâret ismi  

Öneriler

Bu üniteyi daha iyi kavrayabilmek için okumaya başlamadan önce;

• Türkçe Dilbilgisinde işâret zamirleri/sıfatları konusunu okuyunuz.

• Mübteda, haber, fâil, mef’ûlün bih, isim tamlaması ve marife çeşitleri konularını inceleyiniz.

• Hüseyin Günday ve Şener Şahin’in Arapça Dilbilgisi (Nahiv Bilgisi) kitabından ism-i işâret ve marife konularını okuyunuz.

Page 151: Ara1002

 

 

145

GİRİŞ

Türkçeye “İşâret İsimleri” olarak çevirdiğimiz “İsm-i İşâretler”, aslında Türkçe gramerindeki “İşâret Sıfatları” veya “İşâret Zamirleri” yerinde kullanılırlar. Ne var ki, Arapça öğrencisinin zihninde ‘sıfat’ veya ‘zamir’ kavramı nahiv bakımından başka bazı çağrışımlar yaptığından, biz bu ünitede “İşâret Sıfatları-Zamirleri” tabiri yerine -Arapça lafza da bağlı kalarak- “İşâret İsimleri” ifadesini kullanacağız.

Türkçede ve Arapçada sıfat ve isim tamlamalarındaki öğe dizilimi birbirinin tam tersi bir durum arz ederken, Arapça “İşâret İsimleri” ile Türkçe “İşâret Sıfatları-Zamirleri” arasında tam bir uyumluluk göze çarpar. Bir başka ifade ile Türkçede de, Arapçada da kendisine işâret edilen sözcük, işâret ismi veya işâret sıfatı veya işaret zamiri adını verdiğimiz sözcükten sonra gelir.

(Bu kitap) هذا الكتاب

(O dergi) تلك المجلة Arapçadaki “İşâret İsimleri” ile Türkçedeki “İşâret Sıfatları-

Zamirleri”nin, işâret eden kişi ile işâret edilen varlık arasındaki mesâfenin durumuna göre uzak ve yakın için ayrı ayrı kullanımları vardır. Ancak uzaklık ve yakınlık algılaması görece bir durum olup kişiden kişiye değişebileceğinden, bu ayırım iki dilde de çoğu zaman teoride kalır.

Arapça “İşâret İsimleri” ile Türkçe “İşâret Sıfatları-Zamirleri”nin kullanımına ilişkin en temel farklılık tesniyelerde ve eril-dişil ayırımlarda kendisini gösterir. Türkçe işaret sıfatları ve işaret zamirlerinde eril-dişil ayrımı olmadığı gibi ikil de yoktur.

Son olarak, Türkçede işaret zamiri-işaret sıfatı ayırımı yazı dilinde ‘virgül’ ve konuşma dilinde ‘vurgu’ ile ifade edilirken, Arapçada işaret isimlerinden sonra harf-i tarifli bir kelimenin gelip gelmemesi kullanım farkının alametidir. Bu husus, Arapça öğrenenlerin uygulamada en çok hata yaptıkları ve zorlandıkları konulardan biridir. Dolayısıyla, aşağıdaki iki örnek cümle arasındaki temel farka Arapçada her zaman dikkat edilmelidir:

İşâret İsimleri

أمساء اإلشارة  

Page 152: Ara1002

 

 

146

(Onlar, yaralılardır ) أولئك مصابون

(O yaralılar) أولئك المصابون Konu hakkında bilgi almak için www.turkceciler.com, www.onlinearabic.net, www.arapcaokulu.com adreslerine de başvurabilirsiniz.

OKUMA PARÇASI

الثـور األبـيض

قالوا إن ثريانا ثالثة كانت يف : أمجة و كان واحد منـها أبـيض و اآلخر أسود و الثالث . أمحر وكان يف . هذه األمجة أسد وكان هذا األسد ال يـقد. ر على هؤالء الثريان الجتماعهم عليه للدفاع عن أنـفسهم فأخذ يـفكر كيف

يـتـغلب على هذه الوحدة .

ذات يـوم،و عندما كان يـتجول هذا األسد يف تلك الغابة يـبحث عن شيء يسد رمقه صادف هذين الثـورين األمحر واألسود فـتـفكر يف حيلة للحصول على واحد من هؤالء الثالثة فـق ال هل ذين ا لثـورين إن: " وج هذا ود الثـور

األبـيض بـيـنـنا خطر عليـنا ببـياضه ألنه يدل الصيادين عليـنا، أما أنا و أنـتما . فألوانـنا متماثلة، فـلو تـركتماين آكله صفت لنا األمجة فـقا". ل هذان الثـوران دونك: " فكله! فأكله،" .

مضت األيام، و وشعر األسد جبوع شديد ف جاء إىل الثـور األمحر وقال له إن: " هذا لوين مثل لونك، فدعين آكل الثـور األسود، لتصفو لنا األمجة فـقا". الثـور األمحرل دونك: " فكله! فأكله،" مل يـبق يفو. تلك األمجة إال

األسد و الثـور األمحر قال األسد للثـور األمحرمث. اآلن آكلك، أنا: " حمالةال تـلفت الثـور األمحر". حوله فـوجد نـفسه وحيدا يف مواجهة ذلك األسد فـتذكر الماضي و تلك األيام اليت كان يقف فيها يف محاية زميليه فـقال هذه

العبارة اليت أصبحت قـوال مشهورا يف اللغة العرب لقد: "ية أكلت يـوم أكل الثـور األبـيض ."

Kaynak: Komisyon (1992), el-Kitâbu’l-esâsî fî ta’lîmi’l-Lugati’l-‘Arabiyye, Tunus

Metni Kavrama Alıştırmaları

1. Aşağıdaki soruları yukarıdaki okuma parçasına göre cevaplayınız.

أين كان. 1 ت هذه الثريان الثالثة ؟

أين كان األسد. 2 ؟

هل يستطيع األسد أن يأكل هؤالء الثريان؟. 3

فيم فكر األسد للحصول على واحد منـهم؟. 4

من قال. 5 وجود:" هذا الثـور األبـيض بـيـنـن خطر عليـنا ببـياضها "

ماذا قال األسد للثـور األسود والثـور األمحر؟. 6

ماذا قال للثـور األمحر؟. 7

كيف كان جواب الثـور األمحر؟. 8

Page 153: Ara1002

 

 

147

هل وجد الثـور األمحر أحدا من صديقيه ح. 9 وله ؟

أي عبارة مشهورة قال الثـور األمحر ؟. 10 2. Aşağıdaki cümlelerde altı çizili kelimelerin eş anlamlılarını parantez

içindeki kelimelerden seçiniz.

االحتاد( يستطيع، غابة، يـتـنـزه، نظر ، ليث، خذ ، ة، مرت، أتى مت، شا ( 

إن ثريانا ثالثة كانت يف . 1 أمجة .

كان يف هذه األمجة . 2 أسد .

هذا األسد ال . 3 يـقدر على هؤالء الثريان .

أخذ. 4 األسد يـفكر كيف يـتـغلب على هذه الوحدة .

ذات يـوم،. 5 كان يـتجول هذا األسد يف تلك الغابة .

أما أنا وأنـتما . 6 فألوانـنا متماثلة .

ل هذان الثـورانقا. 7 دونك: " فكله! فأكله،" .

مضت. 8 األيام، وشعر األسد جبوع شديد .

شعر . 9 األسد جبوع شديد جاءف الثـور إىل األمحر .

تـلفت. 10 الثـور األمحر حوله فـوجد نـفسه وحيدا . 3. Aşağıdaki cümlelerde altı çizili kelimelerin zıt anlamlılarını parantez

içindeki kelimelerden seçiniz.

( نس خمتلفة، ي ذهب، أعط، خفيف األسود ، ) 

لقد. 1 أكلت يـوم أكل الثـور األبـيض .

تذكر. 2 الثـور األمحر الماضي و تلك األيام اجلميلة .

قال. 3 الثـور األمحر دونك: " فكله! فأكله،" .

شعر . 4 األسد جبوع شديد .

جاء. 5 األسد الثـورإىل األمحر .

أما أنا و أنـتما . 6 فألوانـنا متماثلة . 4. Altı çizili çoğul isimlerin müfretlerini (tekillerini) bulunuz.

إن . 1 ثريانا ثالثة كانت يف .مجةأ

كان هذا األسد ال يـقدر على . 2 هؤالء جتماعهم عليه للدفاع عن ال الثريان أنـفسهم .

إن هذا الثـور األبـيض يدل . 3 الصيادين عليـنا .

Page 154: Ara1002

 

 

148

أما أنا و أنـتما . 4 فألوانـنا متماث لة .

مضت . 5 األيام وشعر ، األسد جبوع شديد . 5. Altı çizili müfret (tekil) isimlerin cemilerini (çoğullarını) bulunuz.

إن ثريانا ثالثة كانت يف 1 أمجة .

كان . 2 هذا األسد ال يـقدر على هؤالء جتماعهم الالثريان عليه للدفاع عن أنـفسهم .

و أنـتما أناأما . 3 فألوانـنا متماثلة .

كان يـتجول هذا األسد يف . 4 تلك الغابة يـبحث عن شيء يسد رمقه .

تـفكر األسد يف . 5 حيلة للحص ول على واحد من هؤالء الثالثة .

إن. 6 وجود هذا الثـور األبـيض بـيـنـنا خطر عليـنا ببـياضه .

إن. 7 هذالوين مثل لونك .

قال . 8 الثور األمحر هذه العبارة أصبحت قـوال مشهو اليت را يف اللغة العربية لقد: " أكلت يـوم أكل الثـور األبـيض ."

6. Aşağıda verilen Arapça cümlelerin en yakın Türkçe karşılıklarını seçiniz.

 ( ذات يـوم، عندما كان يـتجول هذا األسد يف تلك الغابة يـب حث عن شيء يسد رمقه صادف هذين الثـورين األمحر و األسود ) 

a. Bir gün ormanda dolaşan bu aslan kızıl ve siyah bu iki öküzle karşılaştı.

b. Bir gün ormanda dolaşan bu aslan açlığını giderecek bir şeyler ararken bu kızıl ve siyah iki öküzle karşılaştı.

c. Birgün bu aslan, açlığını giderecek bir şey aramak üzere o ormanda dolaşırken bu kızıl ve siyah iki öküzle karşılaştı.

d. Bir gün ormanda yiyecek aramak için dolaşan bu kızıl ve siyah iki öküz bu aslanla karşılaştı.

e. Bir gün bu aslanla karşılaşan bu kızıl ve siyah iki öküz ormanda açlıklarını giderecek bir şey aramak için dolaşıyorlardı.

( مضت األيام، وشعر األسد جبوع شديد ف جاء إىل الثـور األمحر و قال له إن": هذا لوين مثل ونك ل " ) 

a. Günler maziye karıştı ve aslan şiddeti bir açlık hissetti ve kızıl öküze gelip şöyle dedi: ‘Benim bu türüm senin türün gibidir’

b. Günler geçtikten sonra aslan çok acıktı ve kızıl öküze gelip şöyle dedi: ‘Benim rengim senin rengin gibi’

c. Günler geçti ve kızıl öküz şiddetli açlık hissedince aslana geldi ve şöyle dedi: ‘Benim bu rengim senin rengin gibi’

Page 155: Ara1002

 

 

149

d. Günler geçti, derken aslan şiddetli bir açlık hissetti ve kızıl öküze gelip şöyle dedi: ‘Hiç kuşkun olmasın benim bu rengim aynı senin rengin gibi’

e. Günler geçiyor ve aslan şiddetli açlık hissedince kızıl öküze gelir ve şöyle der: ‘Şüphesiz senin bu rengin benim rengim gibi’

DİLBİLGİSİ

İŞARET İSİMLERİ

Kişi, kavram ya da nesnelere işâret etmek üzere kullanılan isimlerdir. Bu isimler yakın, orta uzaklık ve uzak için kullanılmak üzere üç çeşittir. Ancak biz bunlardan en çok kullanılan yakın ve uzağı gösteren ism-i işâretleri ele alacağız. İşaret isimleri işaret olunan varlığın cinsiyetine ve niceliğine göre de farklılık arz eder. Şimdi bunları aşağıdaki tablolarda inceleyelim:

Yukarıdaki tabloda görmekte olduğumuz ism-i işâretler, yakınımızda bulunan nesne veya kavramlara işâret eder. Uzakta bulunan nesne veya kavramlara işâret etmek için ayrı bir ism-i işâretler tablosu varsa da, günümüz Arapçasında artık tamamı kullanılmayan bu ism-i işâretlerin hepsi gösterilmeyerek, sadece yaygın olarak kullanılanlar üzerinde durulacaktır.

Yakın İçin Kullanılan İşâret İsimleri

Cemi

(Çoğul)

Müsenna

(İkil)

Müfred

(Tekil)

هـؤالء   هـذان هذين -   هـذا  Müzekker/Eril

هـؤالء   هـاتـان هاتـني-   هـذه  Müennes/Dişil

Bunlar Bu ikisi Bu Anlam

Uzak İçin Kullanılan İşâretler İsimleri

Cemi

(Çoğul)

Müsenna

(İkil)

Müfred

(Tekil)

أولئك   ذانك ذينك-   ذلك  Müzekker/Eril

أولئك   تان تـينك -ك   تلك  Müennes/Dişil

Onlar- Şunlar O ikisi- Şu ikisi O-Şu Anlam

Page 156: Ara1002

 

 

150

İŞÂRET İSİMLERİNİN CÜMLEDE KULLANIMI

Gerek isim cümlelerinde gerekse fiil cümlelerinde işâret isminin iki çeşit kullanımı vardır. Bunlardan biri işâret isminden sonra harf-i tarifli bir ismin kullanılması diğeri de kullanılmamasıdır. Eğer işâret isminden sonra harf-i tarifli bir isim kullanılmıyorsa bu işaret ismi tek başına cümlenin bir ögesi olur. Tersi olduğu durumlarda yani işaret isminden sonra harfi tarifli bir ismin gelmesi söz konusu ise işaret ismi yine cümlenin bir öğesidir. Peşinden gelen harf-i tarifli isim de i‘râb bakımından işâret ismine uyar.

İşâret İsminin Tek Başına Kullanılması 1. İşâret İsminin Mübteda Oluşu

İsm-i işâret cümle başında gelip onu takip eden sözcük de nekre veya özel isim veyahutta isim tamlaması şeklinde gelirse bu durumda işâret ismi mübteda ve kendisini takibeden sözcük de haber olur.

a. İşâret isminin haberinin nekre bir isim olması:

Yakın İçin Kullanılan İşâret İsimleri

ذا طالبه .)Bu bir öğrencidir( هذه طالبة .)Bu bir kız öğrencidir(

هذان طفالن . )Bu ikisi çocuktur( هاتان طفلتان . )Bu ikisi kız çocuğudur(

هؤالء رجال . )Bunlar adamlardır( هؤالء نساء . )Bunlar kadınlardır(

Uzak İçin Kullanılan İşâret İsimleri

ذلك طالب .)Şu bir öğrencidir( تلك طالبة .)Şu bir kız öğrencidir(

ذانك كتابان . )Şu ikisi kitaptır( تانك جمل تان . )Şu ikisi dergidir(

أولئك مسلمون أولئك مسلمات/ . . )Şunlar müslümanlardır( 

Yukarıdaki örneklerin hepsinde başta bulunan ism-i işâretler isim cümlesinin ilk ögesi olması bakımından mübteda ve onu izleyen nekre isimler de haberdir. İsm-i işâretler mebnîdir. Yani cümlenin hangi ögesi olurlarsa olsunlar sonları hiç değişmez. İşaret isimlerinin ikilleri tesniyenin i‘râbına tabidirler. Merfu‘luk alametleri elif, mansûbluk ve mecrûrluk alametleri de yâ harfidir.

Aşağıdaki sözcüklerden, ism-i işâretin mübteda ve haberinin de nekre bir isim olacağı isim cümleleri oluşturunuz.

المدرسون، أولئك  

هاتان السيارتان، السفينة، هذه

b. İşâret isminin haberinin özel isim olması:

هذا خالد . )Bu Halit’tir( هذه خالدة . )Bu Halide’dir(

Page 157: Ara1002

 

 

151

هذان حممدان . )Bu ikisi Muhammet’tir( هاتان خدجيتان . )Bu ikisi Hatice’dir(

هؤالء خالدون . )Bunlar Halitlerdir(         هؤالء زيـنبات . )Bunlar Zeyneplerdir(

Yukarıdaki örneklerde başta bulunan ism-i işâret isim cümlesinin ilk ögesi olması bakımından mübteda ve onu izleyen özel isim de haberdir. Tesniyelerdeki هذان sözcüğü mübteda merfu‘luk alameti de elif harfidir. Ondan sonra gelen حممدان sözcüğü de haberdir, tesniye olduğu için merfu‘luk alameti elif harfidir.

Aşağıdaki sözcüklerden, ism-i işâretin mübteda ve haberinin de özel isim olacağı isim cümleleri oluşturunuz.

عائشة، هذه  

مكة، هذه

المحمدون، أولئك  

c. İşâret isminin haberinin isim tamlaması olması:

هذا صديق علي . )Bu, Ali’nin arkadaşıdır(

هذان ابـنا علي . )Bu ikisi, Ali’nin oğullarıdır(

هؤالء زمالء ع لي . )Bunlar, Ali’nin arkadaşlarıdır(

هذه صديقة الطالبة .Bu, kız öğrencinin arkadaşıdır) (  

هاتان سيارتا الطالبة . )Bu ikisi, kız öğrencinin arabalarıdır(  

هؤالء صديقات الطالبة . )Bunlar, kız öğrencinin arkadaşlarıdır(  

Yukarıdaki örneklerde başta bulunan ism-i işâret isim cümlesinin ilk ögesi olması bakımından mübteda ve onu izleyen muzaf durumdaki isim de haberdir. İsim tamlaması konusunda, tesniye isimler başka bir sözcüğe muzaf olduklarında sonlarındaki nun harfinin düşmesi gerektiği vurgulanmıştı. Bu hususa özellikle dikkat edilmelidir.

Aşağıdaki sözcüklerden, mübtedanın ism-i işâret, haberin de isim tamlaması olduğu cümleler oluşturunuz.

باب الغرفة، هذا  

سيارته، هذه

طالب كلية اإلهليات، أولئك  

Mübteda işâret ismi, haberi de insanlar dışındaki varlıkların çoğulu olarak gelirse (gayr-i âkil çoğul) mübteda olan işâret ismi müfret müennes gelir. İsim cümlesinde ve sıfat tamlaması konularında, akılsız çoğulların müfred müennes muamelisi görmesi gerektiği hususu izah edilmişti.

هذه كتب . )Bunlar kitaplardır(

تلك سيارات . )Şunlar arabalardır(

Page 158: Ara1002

 

 

152

هذه كتب أيب . )Bunlar babamın kitaplarıdır(

لك سيارات العميدت . )Şunlar dekanın arabalarıdır( Aşağıdaki sözcüklerden, ism-i işâretin mübteda ve haberinin de isim tamlaması veya nekre kelime olduğu isim cümleleri oluşturunuz.

قالم، هذهألا  

بـيوت عمي، تلك

دروس اللغة العربية، هذه  

2. İşâret İsminin Mübteda Dışında Başka Bir Öge Oluşu

Kendisinden sonra gelen isimde harf-i tarif olmadığında ism-i işâret cümlenin mübteda dışında başka bir ögesi de olabilir. Örneğin: جاء هذا من سوريا   (Bu, Suriye’den geldi) cümlesinde işâret ismi fâildir. رأيت هذا يف السوق (Bunu çarşıda gördüm) cümlesinde ise işâret ismi, mef’ûlün bihdir. قـلت هلذا (Buna söyledim) cümlesinde ise mecrûr konumundadır. سيارة هذا مجيلة (Bunun arabası güzel) cümlesinde de işâret ismi muzâfun ileyh olduğu için mecrûrdur.

Aşağıdaki cümlelerde işâret isimlerinin cümlenin hangi ögesi olduğunu belirleyiniz.

هؤالء مهندسون من تـركيا . 

ساعدت هذه .

سلمت على هذين . İşaret isimleri yukarıda anlatıldığı gibi tek başlarında kullanıldıklarında Türkçemizdeki işaret zamirlerinin karşılığıdırlar.

İşaret İsminden Sonra Harf-i Tarifli Bir Kelimenin Bulunması

İşaret isminden sonra gelen harf-i tarifli sözcüğe müşârun ileyh (işâret edilen) denir ve i‘râb yönünden ism-i işârete uyar. Sözgelimi, ism-i işâret fâil veya mübteda konumunda ise müşârun ileyh de merfû, ism-i işâret mef’ûl konumunda ise müşârun ileyh de mansûb, keza ism-i işâret harf-i cerle mecrûr veya muzâfun ileyh konumunda ise müşârun ileyh de mecrûr olur. 1. Müşârun İleyhe Sahip İşâret İsminin Mübteda Oluşu

Cümle başlarında kullanılan ism-i işâretler isim cümlelerinin mübtedası olurlar. Bu işâret isimlerini takip eden harfi tarifli isimler de onların müşârun ileyhi olurlar ve onlarla aralarında hem i‘râb bakımından hem de cinsiyet ve sayı bakımından uyum söz konusudur.

Yakın İçin Kullanılan İşaret İsimlerinin Mübteda Oluşu

هذا الطالب جمتهد . )Bu öğrenci çalışkandır( هذان الرجالن طبيبان . )Bu iki adam doktordur(

Page 159: Ara1002

 

 

153

هؤالء األوالد خملصون . )Bu çocuklar dürüsttür(

هذ ه الطالبة جمتهدة . )Bu kız öğrenci çalışkandır(  

هاتان احلافلتان جديدتان . )Bu iki otobüs yenidir(  

هؤالء المهندسات قدميات . )Bu bayan mühendisler eskidirler(  

هذه الصحف رخيصة . )Bu dergiler ucuzdur(  

Uzak İçin Kullanılan İşâret İsimlerinin Mübteda Oluşu

ذلك الطالب جمتهد . Şu öğrenci çalışkandır) (

ذانك البابان مغلقان . )Şu iki kapı kapalıdır(

أولئك العمال نشيطون .)Şu işçiler çalışkandır(

تلك القطة مجيلة . Şu kedi güzeldir) (  

تانك الفتاتان جديدتان . )Şu iki genç kız yenidir(  

أولئك المدرسات غنيات . )Şu bayan öğretmenler zengindir(  

تلك الدراجات غالية . )Şu bisikletler pahalıdır(  

هذا الطالب جمتهد cümlesinde هذا mübtedadır ve onu izleyen harf-i tarifli isim olan müşârun ileyh mübtedaya nicelik, cinsiyet ve i‘râb bakımından uymuştur. جمتهد sözcüğü de isim cümlesinin haberidir. Tesniyesi olan هذان

الرجالن طبيبان cümlesinde هذان mübteda olup merfu‘luk alameti tesniye olduğu için eliftir. الرجالن sözcüğü de müşârun ileyh olup mübtedaya uymuştur. طبيبان sözcüğü de haberdir ve merfu‘luk alameti tesniye olması sebebiyle eliftir. Diğer tesniye örnekleri de aynı şekilde i‘râb yapılmalıdır. تلك الدراجات غالية cümlesinde ise تلك isim cümlesinin mübtedasıdır. Müşârun ileyh gayr-i âkil çoğul olduğu için müennes gelmiştir. غالية sözcüğü de haberdir ve zamme ile merfu‘dur.

Aşağıdaki sözcüklerden müşârun ileyh içeren isim cümleleri oluşturunuz.

السيارتان، هاتان، مسرعتان  

جنود، مداف عون عن الوطن، هؤالء

تلك، سيارة، من اليابان  

2. Müşârun ileyhe sahip işâret isminin fâil oluşu

Fiil cümlelerinde eylemi gerçekleştiren unsur olan fâil, ism-i işâret olabilir. Fâil konumundaki bu işâret isimlerini takip eden harf-i tarifli isimler de onların müşârun ileyhi olurlar ve onlarla aralarında hem i‘râb bakımından hem de cinsiyet ve sayı bakımından uyum söz konusudur.

Page 160: Ara1002

 

 

154

Yakın İçin Kullanılan İşâret İsimlerinin Fâil Oluşu

جاء هذا الطالب . )Bu öğrenci geldi( جنح هذان الولدان . )Bu iki çocuk başarılı oldu( فـر هؤالء المجرمون . )Bu suçlular kaçtılar(

جاءت هذه احلافلة مبكرا . )Bu otobüs erken geldi geldi(  

أقـلعت هاتان الطائرتان يف موعدمها . )Bu iki uçak zamanında kalktı(  

حصلت ه ؤالء البـنات على اجلائزة . )Bu kızlar ödülü aldılar(  

وصلت هذه الكتب من سوريا . )Bu kitaplar Suriye’den geldi(  

Uzak İçin Kullanılan İşâret İsimlerinin Fâil Oluşu

فشل ذلك الطال )Şu öğrenci başarısız oldu( .بانكسر ذانك المكتبان . )Şu iki masa kırıldı( صام أولئك األطباء . )Şu doktorlar oruç tuttular(

غابت تلك الممرضة أمس . )Şu hemşire dün gelmedi(  

مسعت تانك المرأتان األذان . )Şu iki kadın ezanı duydu(  

زارتين أولئك الطالبات . )Şu kız öğrenciler beni ziyaret ettiler(  

سقطت تلك األكواب على األرض . )Şu bardaklar yere düştü(  

جاء هذا الطالب cümlesinde جاء fiil ve ondan sonra gelen işâret ismi, fâil ve onu izleyen harf-i tarifli isim olan müşârun ileyh fâile nicelik, cinsiyet ve i‘râb bakımından uymuştur. Diğer örneklerde de benzer durum söz konusudur. Aşağıda karışık olarak verilmiş sözcüklerden fâili ism-i işâret olan cümleler oluşturunuz.

الوزير، هذا، استـقال الطالب، تـرك، هؤالء، كتبـهم يف الفصل

األزهار، الطفلة، هذه ، مجعت  

3. Müşârun ileyhe sahip işâret isminin mef’ûlün bih oluşu

Fiil cümlelerinde fâilin yaptığı işten doğrudan etkilenen isim olan mef’ûlün bih ism-i işâret olabilir. Bu mef’ûlün bih konumundaki işâret isimlerini takip eden harfi tarifli isimler de onların müşârun ileyhi olurlar ve onlarla aralarında hem i’râb bakımından hem de cinsiyet ve sayı bakımından uyum bulunur.

Yakın İçin Kullanılan İşâret İsimlerinin Mef’ûlün bih Oluşu

ساعدت هذا الطالب . )Bu öğrenciye yardım ettim(

Page 161: Ara1002

 

 

155

ت هذين الطالبـني يف المختربرأي . )Bu iki öğrenciyi laboratuvarda gördüm(

أكرمت هؤالء الضيوف . )Bu misafirlere ikramda bulundum(

كل هذه البـيضة . )Bu yumurtayı ye(  

زرت هاتـني المريضتـني . )Bu iki bayan hastayı ziyaret ettim(  

أطعن هؤالء األمهات . )Bu annelere itaat edin(  

Uzak İçin Kullanılan İşâret İsimlerinin Mef’ûlün bih Oluşu

فهمت ذلك الطالب . )Şu öğrenciyi anladım(

شكرت ذين ك الموظفني . )Şu iki görevliye teşekkür ettim(

نصحت أولئك األطفال . )Şu çocuklara nasihat ettim(

صعدت تلك القمة . )Şu zirveye tırmandım(  

شاهدت تـينك الطالبتـني يف المسجد . )Şu iki kız öğrenciyi camide gördüm(  

تـركت األم أولئك البـنات يف البـيت . )Anne şu kız çocuklarını evde bıraktı(  

ساعدت هذا الطالب cümlesinde ساعدت fiil ve ona bitişik olan zamir fâilidir. işâret ismi ise mef’ûlün bihdir ve onu izleyen harf-i tarifli isim olan müşârun ileyh mef’ûlün bihe nicelik, cinsiyet ve i‘râb bakımından uymuştur. Diğer örneklerde de benzer durum söz konusudur. Aşağıda karışık olarak verilmiş sözcüklerden mef’ûlün bihi ism-i işâret olan cümleler oluşturunuz.

الضيوف، أكرمت، هؤالء

السيارة، هذه، اشتـريت

هذين، استـقبـلت ، الوزيرين  

4. Müşârun ileyhe sahip işâret isminin mecrûr oluşu

Gerek fiil cümlelerinde gerekse isim cümlelerinde harf-i cerden sonra gelen isimler mecrûr olurlar. Bu harf-i cerlerden sonra gelen işâret isimleri de mecrûr konumundadırlar.

Yakın İçin Kullanılan İşaret İsimlerinin Harf-i Cerle Mecrûr Oluşu

سلمت على هذا الطالب . )Bu öğrenciye selam verdim(

ذين الواجبـني قمت . )Bu iki ödevi yaptım(

قدمت اهلدية هلؤالء الطالب . )Hediyeyi bu öğrencilere verdim(

أحرص على هذه الوظيفة .)Bu vazifeyi çok istiyorum(  

اتـني اللغتـني اهتموا . )Bu iki dile önem verin(  

Page 162: Ara1002

 

 

156

أحبث عن هؤالء العامالت . )Bu bayan işçileri arıyorum(  

Uzak İçin Kullanılan İşâret İsimlerinin Harf-i Cerle Mecrûr Oluşu

اشتـركت يف ذلك اجلري .)O koşuya katıldım(

أمر بذينك الفقريين كل يـوم . )Her gün şu iki fakire uğruyorum(

انـتـقم الولد من أولئك اخلصوم . )Çocuk şu hasımlardan intikam aldı(

أهديت كتابا إىل تلك الطالبة .)Şu kız öğrenciye bir kitap hediye ettim(  

أعجبت بتـينك الثالجتـني . )Şu iki buzdolabını beğendim(  

تصدق الغين على أولئك الفقريات . )Zengin şu bayan fakirlere sadaka verdi(  

سلمت هذا الطالب على cümlesinde سلمت fiil ve ona bitişik olan zamir fâildir. على harf-i cer olup ism-i işâret de mecrûr ve onu izleyen harf-i tarifli isim olan müşârun ileyh mecrûr ism-i işârete nicelik, cinsiyet ve i‘râb bakımından uymuştur. Diğer örneklerde de benzer durum söz konusudur.

İşaret isimlerinden sonra harf-i tarifli kelime geldiğinde işaret isimleri Türkçemizdeki işaret sıfatlarının karşılığı olur. Aşağıda karışık olarak verilmiş sözcüklerden ism-i işâretlerin mecrûr olduğu cümleler oluşturunuz.

عن، يدافع، المحامي، هؤالء، المتـهمني

من هذه القرية، انـتـقلنا، إىل، القرية، تلك

ذه، الشقة ، أعجبت

Bir ism-i işâretin müşârun ileyhi insanlar dışındaki varlıkların çoğulu ise bu durumda işâret ismi kural gereği müfret müennes gelir.

قـرأت هذه الكتب كلها . )Bu kitapların tümünü okudum(

انـهارت تلك البـيوت يف كارثة الفيضان . )Şu evler sel felaketinde çöktü(

هذه المالبس تـعجبين . )Bu elbiseler hoşuma gidiyor(

أجب عن هذه األسئلة كلها . )Bu soruların hepsine yanıt ver(  

Klasik Arapça’da uzak için kullanılan ism-i işâretlerden ذلك ve تلك sonundaki ك zamiri, sözkonusu nesne ya da kavramı kendisine işâret ettiğimiz şahısların sayısına bağlı olarak çekimlenebilmektedir. Aşağıdaki örneklerde de görüleceği üzere, bu tür ism-i işâretlerin sonunda yer alan zamirlerin anlama doğrudan bir katkısından söz edilemez. Bu zamirler, konuşmakta olan kimsenin, ‘neyi’ gösterdiğine değil, sözkonusu şeyi ‘kime/kaç kişiye’ göster-diğine zımnî bir atıfta bulunarak, muhatabın tekil-ikil-çoğul oluşuyla ilgili bir fikir verir: ذلك الكتاب يل، ذلكما الكتاب يل، ذلكم الكتاب يل، الكتاب يل، ذلكما الكتاب يل، ذلكن الكتاب يل . (Şu kitap benim). Görüldüğü gibi hepsinin anlamı aynıdır. Buradaki farklılık sadece bu kitabı kime veya kimlere gösterdiğimizdedir. Müennes bir varlığa işâret ettiğimizde de durum aynıdır: تلك السيارة يل، تلكما السيارة يل، تلكم

السيارة يل، تلك السيارة يل، تلكما السيارة يل، تلكن السيارة يل (Şu araba benim)

Page 163: Ara1002

 

 

157

Prensip olarak mübteda ‘marife’, haber ‘nekre’ ise de zaman zaman haber öğesinin de ‘harf-i tarif’li olarak geldiği görülmektedir. İşte, ism-i işâretin mübteda, haberin ise harf-i tarifli bir isim olması durumunda, mübteda ile haber arasına ‘zamîru’l-fasıl’ adını verdiğimiz bir zamir getirilir. Şeklen bir sıfat tamlaması görüntüsü veren mübteda ile haberi birbirinden ayırmak üzere cümleye sonradan ilave edilmiş olan bu zamirin, vurgu dışında anlamsal yönden cümleye bir katkısı yoktur.

هذا هو المعطف الرمادي . )Bu gri paltodur(

هذا هو اإلنسان اآليل . )Bu robottur(

هذا هو الطالب األول . )İşte bu birinci öğrenci(

Genel kural olarak ism-i işâretler, kendilerine işâret edilen sözcüklerden önce gelir. Ancak bu kuralın iki istisnası bulunmaktadır:

(1) İsm-i işâretler özel isme (alem) işâret ettiklerinde,

(2) İsm-i işâretler bir isim tamlamasının muzaf öğesine işâret ettiğinde. Her iki durumda da, ism-i işâretler ilgili sözcüklerin sıfatı olurlar.

أي علي أطول من اآلخر؟ علي هذا/ أطول .

(Hangi Ali daha uzun boylu? / Bu Ali daha uzun)

زارين حممد هذا مبكتيب يف اخلامسة .

(Bu Muhammed beni ofisimde saat beşte ziyaret etti)

رأيت سالما هذا يف المكتبة باألمس . 

(Bu Salim’i dün kütüphanede gördüm)

سيارتك هذه أسرع من اليت بعتـها يف الشهر الماضي . 

(Senin bu araban, geçen ay sattığın arabadan daha hızlı)

املك هذا غائب منذ بضعة أيامع . 

(Senin bu işçin birkaç gündür ortalıklarda yok)

رأيـنا ابـنتك هذه يف احلديقة العامة باألمس .

(Senin bu kızını dün parkta gördük)

أنا أحب صديقي هذا جدا .

(Ben bu arkadaşımı çok seviyorum)

ابـنك هذا ال جييد السباحة .

(Senin bu oğlun iyi yüzemiyor)

شكرا لكم على زيارتكم يف يـومنا هذا .

(Bizi bu günümüzde ziyaret ettiğiniz için size teşekkür ederiz)

Page 164: Ara1002

 

 

158

عائشة هذه تغيب كثريا .

(Bu Ayşe çok devamsızlık yapıyor)

Eğer bu cümlelerdeki özel isim ve muzaf olan sözcükler ism-i işâretten sonra gelecek olsa bu durumda işâret isimleri mübteda ve bu özel isim ve muzâflar haber olurdu. (Bu, Ali’dir) هذا علي ve (Bu, senin arabandır) هذه سيا رتك cümlelerinde olduğu gibi.

Asıl (kök) ism-i işâretler aşağıdaki tabloda yer almakla birlikte, uzaklık ve yakınlık için -daha önce işâret edildiği üzere- başa veya sona bir takım harfler ( ك / ها / ل gibi) getirilebilmektedir.

ALIŞTIRMALAR

1. Aşağıdaki cümlelerde boşluklara uygun işâret isimleri getiriniz.

اشتـرى أيب . 1 السيارة من اليابان....... .

كافأ عميد الكلية . 2 الطالبـني........ .

يـعمل . 3 المهندس يف ذلك المصنع....... .

يدافع . 4 اجلنود عن وط.......... نهم .

مهندستان يف هذه الشركة. .......... 5 .

المسلمون يطوفون حول الكعبة. .......... 6 .

تـعرفت إىل . 7 السائح على شاطئ البحر........ .

م. ............ 8 رجال خملصون لر .

قـرأت . 9 الروايـتـني قـبل سنتـني... ....... .

يـبحث . 10 الرجال عن عمل جيد......... .

Kök İsm-i İşâretler

Cemi

(Çoğul)

Müsenna

(İkil)

Müfred

(Tekil)

أوالء   ذان ذين -    ذاMüzekker/Eril

أوالء   تـان تـني -   ذه  تا / يت / ذي / Müennes/Dişil

Bunlar Bu ikisi Bu Anlam

Page 165: Ara1002

 

 

159

2. Aşağıdaki cümlelerde boş yerleri parantez içindeki uygun ism-i işâretlerle doldurunuz.

الفتاة أخيت الكبرية....... . 1 هذا ( . هذه / هؤ/ )الء

رأيت . 2 العمال يف مكتب الربيد....... هذا ( . هذه / هؤالء/ (

مسعت . 3 اخلبـر أمس....... هذا (. هذه / تلك/ (

النافذتان واسعتان. ........ 4 هاتان (. هذه / هؤالء/ (

لعبت مع . 5 األطفال..... .... هذا (. هذه / هؤالء/ (

ستحتاج إىل . 6 المكتبة...... هذا (. هذه / هؤالء/ (

مالبسي يف . 7 احلقيبتـني....... هذا (. هذه / هاتـني/ (

بـنات نظيفات. ........... 8 هذا (. أولئك / هذه/ (

يسبح . 9 الولدان يف النـهر....... هذين (. أولئك / هذان/ (

تـعتين . 10 المرأة بأوالدها....... هذا (. أولئك / هذه/ ( 3. Aşağıdaki cümlelerde boşluklara uygun müşârun ileyhler getiriniz.

هذا . 1 أنـقذ........ الغريق .

هاتان . 2 جتمعان األزهار......... .

هؤالء . 3 رفـعوا قدر وطنهم......... .

هاتان . 4 ماهرتان.......... .

خذ هاتـني . 5 ..........

تأخر هؤالء . 6 عن الدرس.......... .

لمن تلك . 7 ؟..........

أعطين هذين . 8 ..........

هاتان . 9 مثمرتان............. .

رأيت هذين . 10 يف المخترب قـبل ساعة......... .

4. Aşağıdaki cümlelerde işâret isminin cümlenin hangi ögesi olduğunu (i‘râbını) belirleyiniz.

خترجت هؤال. 1 ء الطالبات يف كلية اإلهليات قـبل سنة .

هاتان عاملتان يف المستشفى. 2 .

نالت هذه التـلميذة اجلائزة. 3 .

هذا الولد ركب تلك السيارة. 4 .

Page 166: Ara1002

 

 

160

تلك جرائد اليـوم. 5 .

اشتـريت ذل. 6 ك األثاث من بورصا .

يدرس هؤالء الطالب يف كلية اإلهليات. 7 .

رأيت ذينك السائحني يف المطار. 8 .

درس إخوانـنا يف تلك المدرسة أربع سنـوات. 9 .

هذا اجليش هزم األعداء. 10 . 5. Aşağıdaki cümlelerde gayr-i âkil olan müşârun ileyhlere uygun ism-i

işâretler getiriniz.

اخلرائط مفيدة......... . 1 .

زرت . 2 المعارض للسيارات.......... .

الطائرات جديدة. ........... 3 .

مسعت . 4 األخبار من........ قـبل .

اشتـريت . 5 الكتب من المكتبة.......... .

ال أعتمد على . 6 اإلحصائيات........ .

غسلت أمي . 7 القمصان أمس........ .

ال أشاهد . 8 األفالم أبدا.......... .

قد تضر . 9 البـرامج نـف........ سية الصيب .

األشجار عالية جدا. .......10 .

6. Aşağıdaki cümleleri ünitede geçen kelimeler ve benzer cümlelerden yararlanarak Arapçaya çeviriniz.

Bu soru çok zor.

Şu adamlar kim?

Şu ikisi çalışkan öğrencidir.

Mektubu şu kalemle yazdım.

Bu araba kimin?

Kelimeler ve Deyimler

أمجة أمجات )ج( :orman, ağaçlık  

آخر آخرون )ج( :diğer, başka  

Page 167: Ara1002

 

 

161

أسد أسد، أسود )ج( :aslan 

أطاع يطيع – إطاعة – :itaat etmek

أعجب يـعجب – إعجابا – beğenmek: )ب(

أقـلع يـقلع – إقالعا – :uçuşa geçmek, hareket etmek, kalkmak

انـتـقم يـنتقم – انتقاما – من( ( :intikam almak

اهتم يـهتم – اهتماما – önem vermek, ilgilenmek: )ب(

أهدى يـهدي – إهداءا – hediye etmek: )إىل(

جتول يـتجول – جتوال – :dolaşmak, gezinmek

تذكر يـتذكر – تذكرا – :hatırlamak

تصدق يـتصدق – تصدقا – sadaka vermek: )على(

تـغلب يـتـغلب – تـغلبا – üstün gelme, baskın olma: )على(

ثـور ثريان )ج( :öküz 

جندي جن )ج(  asker: ود

حرم حيرم – حرمانا – من( ( :den mahrum etmek 

حصل حيصل – حصوال – elde etmek, sahip olmak: )على(

خطر أخطار )ج( :tehlike

دافع يدافع – مدافـعة – دفاعا, عن( ( :savunmak 

دراجة دراجات )ج( :bisiklet 

دل يدل – داللة – göstermek: )على(

دونك :al

ذات يـوم :bir gün, günlerden bir gün 

رواية روايات )ج( :roman 

ساعد يساعد – مساعدة – :yardım etmek

سد يسد – سدا – رمقه( ( :açlığını gidermek 

سفينة سفن )ج( :gemi

صادف يصادف – مصادفة – :karşılaşmak, rastlamak 

صعد يصعد – صعودا – :çıkmak (yukarı), tırmanmak

يصفو – صفا صفاءا – :arı, saf, temiz, berrak, duru olmak

عد يـعد – عدا – :saymak, kabul etmek 

Page 168: Ara1002

 

 

162

غاب يغيب – غياب –  bulunmamak, gelmemek: ا، غيبا

غابة غابات )ج( :orman

فـر يفر – فرارا – :kaçmak

قدر يـقدر – قدرة – gücü yetmek, yapabilmek: )على(

قدم يـقدم – تـقدميا – sunmak, takdim etmek, vermek: )ل(

قطة قطط )ج( :kedi 

كوب أكواب )ج( :bardak 

ال حمالة :kesinlikle, muhakkak, şüphesiz 

لون ألوان )ج( :renk 

مر مرورا – مير – uğramak: )ب(

وحدة وحدات )ج( :birlik, beraberlik 

Özet

Arapça’da işâret isimlerinin genel olarak yakın ve uzak olmak üzere iki grupta ele alındığını saptayabilmek

Arapça’da yakındaki bir varlığı göstermek için. ،هذا، هذان، هؤالء، هذه هاتان هؤالء، (Bu, bu ikisi, bunlar),işâret isimleri, uzaktaki bir varlığı göstermek için de

ذلك ذانك، أولئك، تلك، تانك، أولئك، (Şu, O, şu ikisi, o ikisi, şunlar, onlar), işâret isimleri kullanılmaktadır.

İsm-i işâretlerin tesniyelerinin murab olduğunu ve diğerlerinin ise mebni (sonu değişmeyen) olduğunu ayırtedebilmek

İsm-i işâretlerden tesniye olanların merfûluk alâmeti elif, mansûbluk ve mecrûrluk alâmeti de ya harfidir. Örneğin, جاء هذان (Bu ikisi geldi), cümlesinde işâret ismi fâildir ve merfu‘luk alameti de tesniye olduğu için eliftir. رأيت هذين (Bu ikisini gördüm), cümlesinde de işâret ismi mef’ûlün bih olup mansûbluk alameti de yâ harfidir. سلمت هذين على (Bu ikisine selam verdim), cümlesinde de ism-i işâretin mecrûrluk alameti yine yâ harfidir. Fakat tesniye dışındaki işâret isimleri cümlenin hangi ögesi olurlarsa olsunlar hiç değişmezler. Örneğin, جاء هذا ، رأيت هذا، سلمت على هذا (Bu geldi, bunu gördüm, buna selam verdim) cümlelerinde görüldüğü gibi.

İşâret isminden sonra nekre bir kelime veya özel isim veyahutta isim tamlaması gelirse bu durumda ism-i işâret mübteda ve bu saydıklarımızın da haber olduğunu fark edebilmek

İşâret isminden sonra nekre bir isim geliyorsa ism-i işâret mübteda nekre isim de haber olur. Örnek: هذا طالب ، هذان طالبان، هؤالء طالب cümlelerinde işâret isimleri mübteda onlardan sonra gelen nekre isimler de haber olur.

Page 169: Ara1002

 

 

163

İşâret isminden sonra bir özel isim geliyorsa ism-i işâret mübteda özel isim de haber olur. Örnek: هذا علي ، هذه فاطمة، أولئك مرميات cümlelerinde işâret isimleri mübteda onlardan sonra gelen özel isimler de haber olur.

İşâret isminden sonra bir isim tamlaması geliyorsa ism-i işâret mübteda isim tamlamasının muzafı haber olur. Örnek: هذا مكتب المدير ، هذه سيارة المدرسة، أولئك طالب الكلية     cümlelerinde işâret isimleri mübteda onlardan sonra gelen isim tamlamaların muzafları da haber olur.

İşâret isminden sonra gelen harfi tarifli (ال) isim, o ism-i işâretin müşârun ileyhi (işâret olunan ) olduğunu ve ona uyduğunu tespit edebilmek

İsm-i işâretten sonra harf-i tarifli bir sözcük gelirse bu sözcüğün gerek i‘râbı, gerek cinsiyeti ve gerekse sayısı bu işâret ismi ile uyum içindedir. Burada önemli olan işâret isminin cümlede hangi konumda olduğunu tespit etmektir. Zira işâret isimlerinin tesniyeleri hariç diğer müfred ve cemileri mebnîdir. Yani şekilleri ve harekeleri hiç değişmez. Örnek: هذا الطالب جمتهد cümlesinde işâret ismi mübteda olduğu için onun müşârun ileyhi i‘râb, cinsiyet ve sayı bakımından ona uymuştur. Yine أكرمت هذا الضي ف cümlesinde işâret ismi mef’ûlün bih olduğundan onun müşârun ileyhi i‘râb, cinsiyet ve sayı bakımından ona uymuştur. Kezâ, ذه السيارة رجعت إىل البـيت cümlesinde işâret ismi harf-i cerle mecrûr olmuş, bu yüzden de onun müşârun ileyhi, sayı ve cinsiyet bakımından yine ona uymuştur.

Kendimizi Sınayalım

قـرأت الطالبات .1 المجالت يف المكتبة...... .

Bu cümledeki boşluğu aşağıdaki ism-i işâretlerden hangisi en uygun şekilde tamamlar?

a. هؤالء

b. ذلك

c. أولئك

d. هذه

e.هاتان

رضي الله عن هؤالء .2 ............

Bu cümledeki boşluğu müşârun ileyhilerden hangisi en uygun şekilde tamamlar?

a. المسلمني

b. المسلمات

c. العمال

Page 170: Ara1002

 

 

164

d. مسلمات

e. مسلمني

أخذنا هؤالء األس .3 اتذة إىل المتحف .

Yukarıdaki cümlede kullanılan işâret ismi cümlenin hangi ögesidir?

a. Mübteda

b. Haber

c. Mef’ûlün bih

d. Muzaf

e. Fâil

هذه .4 حديثة............. .

Bu cümledeki boşluğu aşağıdaki sözcüklerden hangisi en uygun şekilde tamamlar?

a. اجلامعات

b. جامعات

c. الدروس

d. الكتاب

e. طالب

أنت ال تسمع كالم هذه المرأة المسكينة .5 .

Yukarıdaki cümlenin Türkçe doğru karşılığı aşağıdakilerden hangisidir?

a. Sen bu zavallı kadına söz vermiyorsun.

b. Sen bu miskin kadının sözünü duymayacaksın

c. Sen bu zavallı kadının sözünü dinlemiyorsun.

d. Sen bu miskin kadının sözünü dinleme sakın.

e. Sen sözünü bu miskin kadına dinletemiyorsun. Kendimizi Sınayalım Yanıt Anahtarı

1. d Yanıtınız doğru değilse, gayr-i âkil çoğul isimlerin müfred müennes isim muamelesi gördüklerini tekrar gözden geçiriniz.

2. a Yanıtınız doğru değilse, müşârun ileyhin i‘râbının ismi işâret ile aynı olduğunu yeniden okuyunuz.

Page 171: Ara1002

 

 

165

3. e Yanıtınız doğru değilse, isim cümlesi ve fiil cümlesinin ögelerini yeniden pekiştiriniz.

4. b Yanıtınız doğru değilse, işâret isminden sonra nekre bir isim geliyorsa işâret isminin mübteda ondan sonra gelen sözcüğün de haber olduğunu tekrar okuyarak pekiştiriniz.

5. c Yanıtınız doğru değilse, ism-i işâretin cümlede harf-i cerle veya bir muzafla mecrûr olabileceğini yeniden gözden geçiriniz.

Sıra Sizde Yanıt Anahtarı

Sıra Sizde 1 ( أولئك مدرسون ) buradaki işâret ismi mübteda konumunda olduğu için merfudur.‘مدرسون sözcüğü de cümlenin haberi olup cem-i müzekker sâlim olduğu için merfu‘luk alameti vav harfidir.

هاتان سيارتان) ) İsim cümlesidir ve işâret ismi tesniye bir mübteda olduğu için merfu‘luk alameti de eliftir. سيارتان sözcüğü de haber olup mübtedada olduğu gibi merfûluk alameti eliftir.

هذه سفينة) هذه) ( ) mübteda merfu‘ ve haber olan سفينة sözcüğü de zamme ile merfu‘dur. Sıra Sizde 2

هذه عائشة) ) isim cümlesi olup işâret ismi mübtedadır ve mahallen merfûdur. عائشة sözcüğü de haberdir ve zamme ile merfûdur.

هذه مكة) ) isim cümlesi olup işâret ismi mübteda ve merfûdur. مكة sözcüğü de haberdir ve zamme ile merfûdur.

أولئك حممدون) ) isim cümlesi olup işâret ismi mübtedadır ve merfûdur. حممدون sözcüğü de haberdir ve cem-i müzekker salim olduğu için vav ile merfûdur.. Sıra Sizde 3

هذا باب الغرفة) ) isim cümlesi olup, işâret ismi burada mübteda konumundadır. باب sözcüğü de muzaf olup haberdir ve merfûluk alameti zammedir. الغرفة kelimesi de muzafun ileyhtir ve mecrûrdur.

( هذه سيارته ) isim cümlesi olup işâret ismi burada mübteda konumundadır. سيارت sözcüğü de muzaf olup haberdir ve merfûluk alameti zammedir. ه kelimesi de muzafun ileyhtir ve mecrûrdur.

( أولئك طالب كلية اإلهليات ) isim cümlesi olup işâret ismi burada da mübtedadır ve merfu‘dur. طالب sözcüğü de muzaf olup haberdir ve merfûluk alameti zammedir. كلية kelimesi de muzafun ileyhtir ve mecrûrluk alameti zammedir. Sıra Sizde 4

هذه أقالم) ) burada haber nekre bir isim olarak gelmiştir.

Page 172: Ara1002

 

 

166

تلك بـيوت عمي) ) burada haber isim tamlaması şeklinde gelmiştir.

( هذه دروس اللغة العربية ) bu cümlede haber isim tamlaması olarak gelmiştir. Sıra Sizde 5 ( هؤالء مهندسون من تـركيا ) bu cümlede mübteda olarak gelmiştir.

( ساعدت هذه ) bu cümlede mef’ûlün bih olarak gelmiştir.

( سلمت هذين على ) bu cümlede mecrûr konumunda gelmiştir. Sıra Sizde 6 ( هاتان السيارتان مسرعتان ) ism-i işâretten sonra gelen isim müşârun ileyh ise bu

durumda mutlaka başında harf-i tarif bulunur.

( هؤالء اجلنود مدافعون عن الوطن ) ism-i işâretten sonra gelen sözcük müşârun ileyh

olduğu için başına harf-i tarif getirilmiştir.

( تلك السيارة من اليابان ) işâret isminden sonra gelen harf-i tarifli sözcük müşârun

ileyh olduğu için ism-i işâretle i‘râb, cinsiyet ve sayı bakımından uyum içindedir. Sıra Sizde 7 ( استـقال هذا الوزير ) ism-i işâret fâil olduğu için müşârun ileyhi de merfû olmuştur.

( تـرك هؤ الطالب الء كتبـهم الفصل يف ) ism-i işâret fâil olup onu takip eden müşârun ileyh de merfuluk bakımından ona uymuştur.

( مجعت هذه الطفلة األزهار ) işâret ismi müennes fâil olduğu için müşârun ileyhi de ona uyarak merfû‘ olmuştur. Sıra Sizde 8 ( أكرمت هؤالء الضيوف )

( اشتـريت هذه السيارة )

Yukarıdaki iki cümlede, ism-i işâretler mef’ûlün bih durumunda olduklarından müşârun ileyhi olan sözcükler de mansûb olmuştur.

( استـقبـلت هذين الوزيرين ) cümlesinde ise, işâret ismi tesniye formunda mef’ûlün bih

olup nasb alameti ya harfidir. Müşârun ileyhi olan sözcük de kural gereği işâret ismine uymuş ve mansûb kılınmıştır. Sıra Sizde 9 ( يدافع المحامي عن هؤالء المتـهمني ) Bu cümlede, ism-i işâret harf-i cer ile mecrûrdur.

Cem-i müzekker salim formunda olan müşârun ileyh de ona uyduğu için mecrûrdur.

Page 173: Ara1002

 

 

167

( انـتـقلنا من هذه القرية تلك إىل القرية )

( أعجبت ذه الشقة )

Bu iki cümlede, ism-i işâretler hem de onları takip eden müşârun ileyhleri harf-i cer ile mecrûr olmuşlardır.

Yararlanılan Kaynaklar

Günday, H. - Şahin, Ş. (2009), Arapça Dilbilgisi Nahiv Bilgisi, İstanbul, Alfa Yayınları.

Komisyon (ty.), el-Kavâidu’l-‘Arabiyyetu’l-Muyessera, Suudi Arabistan.

Komisyon (ty.), Silsiletu Ta’lîmi’l-Luğati’l-‘Arabiyye, Suudi Arabistan.

Komisyon (ty.), el-Kırâatu’l-Muyessera, İstanbul

Uralgiray, Y., (1986), İlk ve İleri Dilbilgisi, Riyad.

Page 174: Ara1002

 

 

168

 

Amaçlarımız

Bu üniteyi tamamladıktan sonra;

• İsim cümlesinin öğelerini anımsayabilecek,

• Şibhu’l-cümle kavramına açıklık getirebilecek,

• Hasır kavramını izah edebilecek,

• Haberin öne geçmesinin zorunlu olduğu halleri belirtebileceksiniz.  

Anahtar Kavramlar

• Mübteda

• Haber

• Şibhu’l-cümle

• Soru ismi

• Hasır  

Öneriler

Bu üniteyi daha iyi kavrayabilmek için okumaya başlamadan önce;

• Türkçedeki isim cümlesi hakkında araştırma yapınız.

• M. Meral Çörtü’nün Arapça Dilbilgisi Nahiv adlı kitabından “Haberin Öne Geçmesi” konusunu okuyunuz.

Page 175: Ara1002

 

 

169

  

GİRİŞ

Önceki ünitelerde görüldüğü gibi, Arapçada cümleler başlangıç kelimelerinin niteliğine göre ikiye ayrılır. Bunlardan isimle başlayana isim cümlesi, fiille başlayana ise fiil cümlesi adı verilir.

İsim cümlesinin temel öğeleri, Türkçemizdeki öznenin eşdeğeri olan mübteda ile yüklemin karşılığı konumundaki haberdir. Söz konusu öğeler normal şartlar altında aynı sıra gözetilerek “mübteda + haber” biçiminde dizilir.

Ancak isim cümlesine ait bu sıralamanın, kimi durumlarda tersyüz edilmesi ve “haber + mübteda” biçiminde sıra dışı bir söz dizimine konu olması zorunlu hale gelebilir.

Haberin şibhu’l-cümle formatında olup mübtedanın bazı özel halleri ile eşleşmesi veya salt soru ismi olması yahut özgülük (hasr) ifade etmesi durumunda gerçekleşen bu zorunlu yer değiştirme, Arapça söz dizim bilgisi olan nahvin ilgisinin yoğunlaştığı alanlardan biri olmuştur.

İçinde bulunduğumuz ünite kapsamında isim cümlesinin öğeleri arasında meydana gelen bu zorunlu yer değişikliğinin nedenleri ile cümlenin anlamına yansıyan tarafları üzerine yoğunlaşılacaktır.

Türkçe dilbilgisinde isim cümlesi ve öğelerine ilişkin ilgili bilgi almak için www.turkceciler.com adresine başvurabilirsiniz.  

OKUMA PARÇASI

إجازة حممود سعدي

لمحمود سعدي قـرية صغرية يف الق. رية بـيوت خشبية أمام البـيوت حدائق. يف احلدائق أشجار. فـوق . األشجار طيور حول القرية غابة خضراء. بـيـنـها وبـني القرية مروج وحقول. بـني احلقول جدول. يف اجلدول ماء .

عذ ب جيري ملتويا بـني احلقول ويـنصب إىل البحر قاطعا مسافات طويلة يف احلقول فالحون يـزرعون القمح . والشعري والذرة .

Haberin Öne Geçmesi

تـقدم اخلرب على المبتدأ

Page 176: Ara1002

 

 

170

ا نـفسه لكل إنسان هوايـته اخلاصة يسلي وحممود س. عدي لديه هوايـته أيضا أال وهي قضاء اإلجازة يف . هذه القرية إنه موظف يف إحدى الدوائر الرمسية. يف تلك الدائرة ثالثة موظفني يـعملون معه. بـيـنـهم اتـفاق . وثيق على احلب والمودة، ولكنـهم خيتلفون يف اختيار املكان الذي يـقضون فيه اإلجازة عند بـعضهم . فضول

لشواطئ البحر، كما يـفضل اآلخر الصعود على اجلبال وعلى اجلميع احرتامهم اخت. يار غريهم .

حصل حممود سعدي على مخسة وعشرين يـوما إجازة وعزم كعادته على الذهاب إىل القرية. قـبل . االنطالق يف الطريق سأل زوجته ما األشياء اليت حنتاج إليـها : طوال إجازتنا؟ فأجابـته زوجته عليـنا شراء أطعمة :

اية عطلتنا وأشربة تكفينا حىت وسألت هي األخرى زوجها. مىت السفر؟ فـقال هلا: غدا إن شاء اهللا: وسأل . األوالد أبـويهما ين األحذية اليت نـلبسها يف القرية؟ فـقالت هلم أمهمأ: وضعتـها يف احلقيبة: مث سأل األب. كم :

عدد األشخاص الذين نـقدم هلم اهلدايا فـردت عليه زوجته. عليـنا تـقدمي هد: ايا لعشرة أشخاص .

واستـعد أفـراد األسرة كلهم للسفر حىت منتصف الليل فـلما انـتـهوا من االستعدادات، تـوجهوا إىل . فـرشهم لالسرتاحة ويف اليـوم التايل ركبوا سيارتـهم، .

او انطلقوا يف الطريق يف السيارة مخسة أشخاص. على : المقود أب، عند األب زوجته أي أم األسرة، وخلف األب واألم أوالدمها كل األسرة يـقطع الطريق إىل القرية .

بسرور و سعادة .

أما أبو حممود سعدي وأمه فـيـنتظران أوالدمها باشتياق عظيم وعيـنامها يف الطريق منذ فـتـرة طويلة إذ إمنا . صلة إجازة حممود سعدي بالنسبة إليهما وما حمبة . ولذة وصلة رحم إال اإلجازة بالنسبة إليهم .

مرت األيام بسرعة عظيمة، فانـتـهت األيام السعيدة وحان موعد العودة فـغادر أفـراد األسرة القرية ويف . م حزن، ويف قـلو م رجاء لصالت آتية أعينهم دموع، ويف أفئد .

وها هي قصة حممود سعدي، وهو رجل يـغلي صدره مبحبة قـريته وله عائلة متلك نـفس الشعور، وحتب . قـريـته حبا شديدا .

 

Metni Kavrama Alıştırmaları

1. Aşağıdaki soruları yukarıdaki okuma parçasına göre cevaplandırınız.

ماذا يف القرية. 1 ؟من يف احلقول؟ وماذا يـزرعون؟. 2

ما هواية حممود سعدي؟. 3

كم موظفا يـعمل معه؟. 4

على أي شيء ع. 5 زم حممود سعدي؟

ماذا سأل زوجته قبل . 6 االنطالق يف الطريق ؟

ماذا سأل األوالد أبـويهما؟. 7

حىت مىت استـعد أفراد األسرة للسفر؟. 8

أبو حممود سعدي وأمرظتن يـفيك. 9 مها؟ه أوالد

كيف غا. 10 درت األسرة القرية؟

Page 177: Ara1002

 

 

171

 

2. Altı çizili kelimelerin eş anlamlılarını parantez içindeki kelimelerin arasından seçiniz.

جنات، متني، قـرر، ريف، بضائع، عطايا، منازل، بـر، أخذ، يـنحدر) )

لمحمود سعدي . 1 قـرية صغري .ة

القرية يف. 2 بـيوت خشبية .

أمام البـيوت . 3 حدائق .

يـنصبو. 4 إىل البحر قاطعا مسافات طويلة .

يف احلقول فالحون يـزرعون . 5 القمح والشعري والذرة .

بـيـنـهم اتـفاق . 6 وثيق على احلب والمودة .

حصل .7 حممود سعدي على مخسة وعشرين يـوما إجازة .

عزمو. 8 كعادته الذهاب إىل القريةعلى .

األشياءما . 9 اليت حنتاج إليـها طوال إجازتنا؟

كم عدد األشخ. 10 اص الذين نـقدم هلم اهلدايا .  

3. Altı çizili kelimelerin zıt anlamlılarını parantez içindeki kelimelerin arasından seçiniz.

( يأس، تـعب، هجر، يـؤذي، مستقيما، تكره، إياب، حيصدون، شقاوة، بدأت ) وله عائلة مت. 1 لك نـفس الشعور، و حتب قـريـته حبا شديدا .

م . 2 م حزن، ويف أعينهم دموع، ويف أفئد فـغادر أفـراد األسرة القرية ويف قـلو رجاء صالت آتيةل .

مرت األيام بسرعة عظيمة، . 3 فانـتـهت األيام السعيدة وحان موعد العودة . إذ إمنا . 4 صلة إجازة حممود سعدي بالنسبة إليهما .

كل األسرة يـقطع الطريق إىل القرية بسرور و. 5 سعادة .

فـلما انـتـهوا من. 6 االستعدادات، تـوجهوا إىل فـرشهم ل السرتاحة . وعزم كعادته على ال. 7 ذهاب إىل القرية .

يف اجلدول ماء عذب جيري . 8 منحنيا منـعطفا بـني احلقول ويـنصب إىل البحر .

يف احلق. 9 ول فالحون يـزرعون القمح والشعري والذرة .

لكل إنسان هوايـته اخلاصة . 10 يسلي ا نـفسه .  

4. Altı çizili kelimelerin müfretlerini (tekillerini) bulunuz.

بـيـنـها وبـني القرية . 1 مروج حقول و .

احلقوليف . 2 فالحون يـزرعون القمح والشعري والذرة .

Page 178: Ara1002

 

 

172

إنه موظف يف إحدى . 3 الدوائر الرمسية .

عند بـعضهم . 4 فضول شواطئل البحر، كما يـفضل اآلخر الصعود على .اجلبال

سأل زو. 5 جته األشياءما : اليت حنتاج إليـها طوال إجازتنا؟

فأجابـته زوجته. 6 عليـنا شراء : أطعمة أشربة و اية عطلتنا تكفينا حىت .

وسأل األوالد أبـويهما. 7 أين : األحذية نـلبسها يف القرية؟ اليت

سأل األب. 8 كم عدد : األشخاص الذين نـقدم هلم اهلدايا .

واستـعد . 9 أفـراد األسرة كلهم للسفر حىت منتصف الليل .

فـلما انـتـهوا من االستعدادات، تـوج. 10 هوا إىل فـرش هم لالسرتاحة .  

5. Altı çizili kelimelerin cemilerini (çoğullarını) bulunuz.

اجلدوليف . 1 ماء عذب جيري ملتويا بـني احلقول .

ويـنصب إىل . 2 البحر قاطعا مسافات طويلة .

لكل إنسان. 3 ا هوايـته اخلاصة يسلي نـفس .ه

ولكنـهم خيتلفون .4 يف اختيار امل كان الذي يـقضون فيه اإلجازة .

فـقالت هلم أمهم. 5 وضعتـها يف احل: قيبة .

سأل األب. 6 كم : عدد األشخاص الذين نـقدم هلم اهلدايا .

ويف اليـوم التايل ركبوا سيارتـهم، . 7 ا وانطلقوا طريق يف ال .

مقودعلى ال. 8 أب، عند األب زوجته أي أم األسرة .

مرت األيام بسرعة عظيمة، . 9 فانـتـهت األي ام السعيدة وحان موعد العودة . مرت األيام بسرعة عظيمة، فانـتـهت األيام السعيدة وحان . 10 موعد العودة .

 

6. Aşağıda verilen Arapça cümlelerin en yakın Türkçe karşılıklarını seçiniz.

و يف اجلدو ل ماء عذب جيري ملتويا من بـني احلقول ويـنصب إىل البحر قاطعا مسافات طويلة . a. Derenin içinde tarlalar arasından kıvrıla kıvrıla akan ve uzun mesafeler kat

ederek denize dökülen tatlı bir su var.

b. Derenin içinde meralar arasından kıvrıla kıvrıla akan ve uzun mesafeler kat ederek denize dökülen tatlı bir su var.

c. Derenin içerisinde tarlalar arasından şırıl şırıl akan ve uzun mesafeler kat ederek denize dökülen tatlı bir su var.

d. Dere tabanında tarlalar arasından kıvrıla kıvrıla akan ve uzun mesafeler kat ederek denize dökülen tatlı bir su var..

e. Derenin içinde çimenler arasından kıvrıla kıvrıla akan ve uzun mesafeler kat ederek denize dökülen tatlı bir su var.

Page 179: Ara1002

 

 

173

لكل إنسان هوايـته اخلاصة به يس ا نـفسه لي . a. Her insanın kendini avuttuğu bir hobisi vardır.

b. Her insanın gönlünü avuttuğu kendine özgü bir hobisi vardır.

c. Her insanın kendince teselli bulduğu bir hobisi mevcuttur.

d. Her insanın kendini teselli ettiği bir hobisi vardır.

e. Her insanın kendisiyle gönlünü avuttuğu bir hobisi vardır.  

م رجاء لصالت آتية م حزن، ويف أعينهم دموع، ويف أفئد فـغادر أفـراد األسرة القرية ويف قـلو .

a. Aile fertleri kalplerinde hüzün, gözlerinde yaşlar ve gönüllerinde yeni kavuşmalar için umut köye veda etti.

b. Aile fertleri kalplerinde hüzün, gözlerinde yaşlar ve gönüllerinde yeniden kavuşma umudu köyden ayrıldı.

c. Aile fertleri kalplerde hüzün, gözlerde yaşlar ve gönüllerde yeniden kavuşma umudu köyden ayrıldı.

d. Aile fertleri kalplerinde hüzün, gözlerinde yaşlar ve gönüllerinde yeni kavuşmalar için umut köyden ayrıldı.

e. Aile fertleri kalplerde hüzün, gözlerde yaşlar ve gönüllerde yeniden kavuşma umudu köye veda etti.

وها هي قصة حمم ود سعدي الذي يـغلي صدره مبحبة قـريته وله عائلة متلك نـفس الشعور، وحتب قـريـته . حبا شديدا .

a. İşte bu yüreği köyüne sevgiyle yanan Mahmut Sadi’nin yaşam öyküsü. Onun aynı hislere sahip ve köyünü çok seven bir ailesi var.

b. İşte bu köyünün sevgisi gönlünde taht kurmuş Mahmut Sadi’nin hikayesi. Onun aynı hislere sahip ve köyünü ölesiye seven bir ailesi var.

c. İşte bu yüreği köyünün sevgisiyle kor gibi yanan Mahmut Sadi’nin hikayesi. Onun aynı hislere sahip ve köyünü ölesiye seven bir ailesi var.

d. İşte bu içi köyünün sevgisiyle kaynayan Mahmut Sadi’nin hikayesi. Onun aynı hislere sahip ve köyünü ölesiye seven bir ailesi var.

e. İşte bu yüreği köyünün sevgisiyle yanan Mahmut Sadi’nin hikayesi. Onun aynı hislere sahip ve köyünü çok seven bir ailesi var.

 

DİLBİLGİSİ  

HABERİN ÖNE GEÇMESİ

Arapçada isimle başlayan cümleye isim cümlesi adı verildiğini, söz konusu cümlenin iki temel öğesinden mübtedanın özne karşılığı olup önce, haberinse yüklem karşılığı olup sonra geldiğini Arapça I kitabında öğrenmiştik. Bir kez

Page 180: Ara1002

 

 

174

daha hatırlatacak olursak isim cümlesinde normal söz dizimi “mübteda + haber” biçimindedir.

Ancak kimi durumlarda bu sıralamanın aksine “haber + mübteda” biçiminde bir söz dizimi zorunlu hale gelebilir. Ünitemiz kapsamında bu zorunluluğa neden olan koşullar üzerinde durulacaktır. Ancak öncelikle ünite konumuza ilişkin kavramların kısa ve öz tanımlarını vererek örneklerle açıklamak istiyoruz.  

Kavramlar

A. Şibhu’l-Cümle: “Zarf”tan veya “Harf-i cer + Mecrûr isim” ikilisinden oluşan söz veya söz öbeklerine “Şibhu’l-cümle” adı verilir.

1. Zarf Şibhu’l-Cümle Örneği: “Orada bir adam var” anlamına gelen هناك رجل) ) cümlesinde, “Orada” manasına gelen هناك kelimesi zarf olup tek başına Şibhu’l-cümledir.

Zarflar örnekte görüldüğü üzere tek başına kullanılabildiği gibi devamındaki isme muzâf (tamlanan) olarak da kullanılabilir.

Örnek: “Araba evin önündedir” anlamına gelen (السيارة أمام البـيت ) cümlesinde, “Evin önünde” manasına gelen ( أمام البـ يت ) söz öbeği “Zarf (muzâf) + Muzâfun İleyh” bileşkesi olarak şibhu’l-cümledir.

2. “Harf-i Cer + Mecrûr İsim” Bileşkesinden Oluşan Şibhu’l-Cümle Örneği: “Ev bahçenin içindedir” anlamına gelen (البـيت يف احلديقة ) cümlesinde, “Bahçenin içinde” ifadesinin karşılığı olan (يف احلديقة ) söz öbeği “Harf-i Cer+Mecrûr İsim” bileşkesi olarak şibhu’l-cümledir.

B. Soru İsmi: (أ) ve (هل ) dışında kalan bütün soru edatlarının ortak adıdır. Söz gelimi “Kitap nerede?” anlamına gelen (أين الكتاب؟ ) cümlesinde “Nerede” anlamına gelen (أين ) kelimesi bir soru ismidir.

C. Hasır: “Hasır” sözlükte “Kuşatma, etrafını çevirme, sınırlama, kendine mal etme, özgü kılma” anlamlarına gelir. Eski dilde bugünkü “Özgü” kelimesinin karşılığı kullanılan “Münhasır” sözcüğü bu kökten gelmektedir.

Terim olarak ise, Arapçada hükmü bir öğeye veya bir öğeyi hükme özgü kılmak demektir. Çoğunlukla cümle başına (إمنا ) ya da olumsuz bir ifadeden sonra (إال ) veya eşanlamlı bir istisnâ edatı getirilerek elde edilen vurgulu bir söylem biçimidir. Söz gelimi “Müminler ancak kardeştir” anlamına gelen ( إمناالمؤمنون إخوة ) ifadesinde baştaki “Hasır edatı” aracılığıyla müminlere ait diğer bütün vasıflar ikinci plana itilerek “Birbiri ile kardeş olma” özelliği tek başına öne çıkarılmıştır. Dolayısıyla bir nevi, müminlik kardeşlikle özdeşleştirilmiştir.  

Haberin Öne Geçmesini Zorunlu Kılan Haller

İsim cümlesinin iki temel öğesinden haber, dört yerde zorunlu olarak mübtedadan önce gelir. İlk ikisi haberin mübteda ile oluşturduğu özel kombinezonlar dolayısıyla öne geçtiği yerler ve son ikisi de haberin

Page 181: Ara1002

 

 

175

kendisine ait nitelikler dolayısıyla öne geçtiği yerler şeklinde kategorize edilmesi de mümkün olan bu dört yer şunlardır:

a. Haber Şibhu’l-cümle ve Mübteda da Nekra Olunca: Haber şibhu’l-cümle, mübteda da nekra ise haberin öne geçmesi zaruridir. Aksi takdirde haberin sıfatla karışma riski vardır.

Başlıktaki nedenden ötürü haberin öne geçtiği cümleler Türkçeye çevrilirken “var, vardır, mevcut, mevcuttur, bulunmaktadır” ifadeleri çeviriye eklenir.

Örnek: “Mescitte bir imam var” anlamına gelen (يف المسجد إمام ) cümlesinde, şibhu’l-cümle formatındaki (يف المسجد ) haberi, nekra formattaki إمام) ) mübtedasıyla bir araya gelerek bir isim cümlesi oluşturmuş, formatları gereği yani haber şibhu’l-cümle mübteda da nekra olduğu için isim cümlesine ait normal sıralama tersyüz edilerek haber önce mübteda sonra gelmiştir. Bu öğeler şayet (إمام يف المسجد ) biçiminde bir sıralamaya tabi tutulsalardı isim cümlesi olma vasfını yitirir, “Mescitteki bir imam” anlamında sıfat tamlaması ifade eder hale gelirlerdi.

Aşağıdaki cümleleri Arapçaya çeviriniz.

a. Köyün etrafında bir orman vardır.

b. Orada bir köy var.

c. Sınıfımızda yabancı bir öğrenci var.

d. Evin önünde küçük bir bahçe var.

e. Masanın üzerinde iki tabak var.

f. Ağacın altında iki adam var.  

2. Haber Şibhu’l-cümle Olup Mübteda da Habere Ait Bir Zamir Bulununca: Haber şibhu’l-cümle olup, mübtedanın içerisinde habere ait bir zamir varsa haberin öne geçmesi vacip yani zorunludur. Aksi takdirde zamir, temsil ettiği isimden önce zikredilmiş olur. Oysa zamir, söylem sahibini daha önce bahsi geçmiş bir ismi tekrar tekrar söyleme külfetinden kurtarmak için kullanılır ve ismin yerine geçen kelimeler olarak bilinir. Dolayısıyla daha önce bahsi geçmemiş bir ismin yerine zamir kullanmak bir tür anlatım bozukluğudur. İşte böylesi bir anlatım bozukluğuna meydan vermemek için; mübteda habere ait bir zamir barındırıyorsa, söz konusu zamirin atıf mercii olan haberin başa geçmesi zorunludur.

Bir öncekinde olduğu gibi, bu başlıktaki nedenden ötürü haberin öne geçtiği cümleleri Türkçeye çevirirken de “var, vardır, mevcut, mevcuttur, bulunmaktadır” ifadeleri çeviriye eklenir.

Örnek: “İnsanın problemleri vardır” anlamına gelen ( لإلنسان م شاكله ) cümlesinde, şibhu’l-cümle formatındaki (لإلنسان ) haberi, kendisine ait (ـه ) zamirini içeren (مشاكله ) mübtedasıyla bir araya gelerek bir isim cümlesi oluşturmuş, formatları gereği yani haber şibhu’l-cümle, mübteda da ona ait bir zamir içeriyor olduğu için isim cümlesine ait normal sıralama tersyüz edilerek haber önce mübteda sonra gelmiştir. Bu öğeler şayet (مشاكله لإلنسان ) biçiminde bir sıralamaya tabi tutulsalardı “Onun problemleri insana aittir” anlamında anlaşılması güç bir cümle haline gelirlerdi. Zira bu cümlede

Page 182: Ara1002

 

 

176

“Onun” derken insanın kendisinin mi, yoksa başka bir varlığın mı kastedildiği net değildir.

Aşağıdaki cümleleri Arapçaya çeviriniz.

a. Şehrin imkânları var.

b. Annenin sırtında bebeği var.

c. Fakültemizin kantini var.

d. İnsanın dilinde kişiliği mevcuttur.

e. Adamın başının üzerinde şapkası var.

f. Üniversitenin hocaları var.  

3. Haber Soru İsmi olunca: Soru ismi olan haberler, zorunlu olarak mübtedalarından önce gelirler. Çünkü Arapçada soru isimleri başta bulunma önceliğine (sadaret hakkı) sahiptirler.

Örnekler:

a. من القادم؟ : Gelen kim? b. ما اإلميان؟ : İman nedir?

c. أين خالد؟ : Halit nerede?

d. مىت السفر؟ : Yolculuk ne zaman?

e. كم الساعة؟ : Saat kaç?

f. كيف حالك؟ : Halin nasıl?

Bu örneklerde ( ...من، ما، أين، ) soru isimleri haber konumundadırlar. Haber olmalarına rağmen soru isimlerinin başta olma zorunluluğundan dolayı mübtedadan önce yer almışlardır.

Aşağıdaki cümleleri Arapçaya çeviriniz.

a. Oturan kim?

b. Dua nedir?

c. Evraklar nerede?

d. Maç ne zaman?

e. Yaşın kaç?

f. Dayın nasıl?

Soru isimlerine muzâf (tamlanan) olan isimler de haber olmaları durumunda zorunlu olarak öne geçerler. Çünkü soru isimlerinin öncelik hakkı vardır. Onlara muzaf olan kelimeler de muzâfun ileyhleri olan soru isimlerinden ayrılamayacaklarından ötürü soru isimleriyle beraber başta yer alırlar.

Örnekler:

a. بنت من أنت؟ : Sen kimin kızısın? b. مثن ما هذا؟ : Bu neyin bedeli?

Page 183: Ara1002

 

 

177

c. إنسان أي عهد األستاذ؟ : Hoca ne zamanın insanı?

d. مواطن أي بـلد أمحد؟ : Ahmet nerenin vatandaşı?

Aşağıdaki cümleleri Arapçaya çeviriniz.

a. Oturan kimin oğlu?

b. Para neyin karşılığı?

c. Bu ne zamanın çocuğu?

d. Ali nerenin insanı?

İsim cümlelerinde yer alan her soru ismi haber değildir; bazen mübteda da olabilir. Burada ayırım noktası soru isminden sonra gelen kısımdır. Eğer soru isminden sonra gelen kelime, câr-mecrûr (harfi cerli isim), zarf ya da fiil ise bunlar mübteda olamayacağından soru ismi mübteda bunlar ise haber olur. Eğer soru isminden sonraki kelime mübteda olabilecek bir kelime ise bu durumda soru ismi haber olur. (من جاء؟ ) “Kim geldi?” cümlesinde soru isminden sonra gelen kelime (جاء ) fiil olduğundan mübteda olmaya uygun değildir. Bu sebeple (من ) mübteda (جاء ) de haber olur. (من يف البـيت؟ ) “Evde kim vardır?” cümlesinde de soru ismi (من)den sonra gelen (يف البـيت ) câr-mecrûr olması sebebiyle mübteda olmaya uygun değildir ve haber olur. (من ) ise mübtedadır. soru ismi (من) mübteda olmaya uygun olduğundan (هو) cümlesinde ise (من هو؟)haber olur.

4. Haber Mübtedaya Hasredilince (Haber Mahsûr Olunca): Hasır işlemine tabi tutularak mübteda ile özdeşleştirilmiş ve sırf ona özgü kılınmış haber (mahsûr haber), bu özelliği dolayısıyla zorunlu olarak mübtedanın önüne geçer. Aksi takdirde cümle haberin mübtedaya değil, mübtedanın habere hasredildiği (özgü kılındığı) izlenimi doğurur. Oysa istenen bunun tam tersidir.

Söz gelimi “Yaratan yalnız Allah’tır” anlamına gelen (إمنا خالق اهللا ) cümlesinde, (خالق ) haberi, hasır edatı olan (إمنا) aracılığıyla mübtedası konumunda bulunan (اهللا ) ismine özgü kılınmakta ve zorunlu olarak onun önüne geçmektedir. Söz konusu cümle (ما خالق إال اهللا ), Türkçe karşılığıyla ifade edecek olursak “Allah’tan başka yaratan yoktur” cümlesi ile eş anlamlıdır. İki farklı söyleyiş biçiminde de haber konumundaki “Yaratan” niteliği, mübteda konumundaki “Allah”a özgü kılınmaktadır.

Tersine bir tutumla hasır işlemi haber üzerinde değil de mübteda üzerinde yapılmış olsa yukarıdaki cümlemiz ( منا اهللا خالقإ ) biçiminde olur ki “Allah sadece bir yaratıcıdır” tarzı maksadı aşan bir anlam ifade eder. Yukarıdaki cümlenin benzer anlama gelen bir başka formu (ما اهللا إال خالق ) ifadesinin yansıttığı “Allah bir yaratıcıdan başka bir şey değildir” manası, hasırda öne alınacak sözcüğün doğru tespit edilmesinin ne denli önemli olduğunu kanıtlamaktadır. İki farklı ifade biçiminde de mübteda konumundaki “Allah”, haber konumundaki “yaratan” niteliğine özgü kılınmakta, adeta bu sıfatla sınırlandırılarak diğer vasıfları yok sayılmaktadır.

Özetle hasır, Türkçedeki vurgu kavramına benzer. Türkçede vurgulanacak öğe yükleme yaklaştırılırken Arapçada vurgulanacak öğe öne alınır. Eğer

Page 184: Ara1002

 

 

178

vurgu habere yapılacaksa haberin mübtedanın önüne alınma zorunluluğu vardır.

İsim cümlesinde öne geçmiş olan habere mukaddem (öne alınmış) haber, mübtedaya ise muahhar (geriye bırakılmış) mübteda adı verilir. Örneğin ( عنديكتاب ) cümlesinde (عندي) ifadesi mukaddem haber, (كتاب ) kelimesi de muahhar mübtedadır.

Mübteda-Haber konusunda daha geniş bilgi almak için M. Meral Çörtü’nün Arapça Dilbilgisi Nahiv adlı kitabına veya Türkçe yazılmış Arapça Dilbilgisini anlatan başka kaynaklara başvurabilirsiniz.

Aşağıdaki cümleleri iki farklı hasır üslûbu kullanarak Arapçaya çevirip, hasır işlemine tabi tutulan mahsûrun mübteda mı yoksa haber mi olduğunu belirtiniz.

a. Övülen yalnız çalışkanlardır.

b. Pişman olan yalnız tembellerdir.

c. Uyuyan yalnız Ali’dir.

d. Sorumlu sadece başkandır.

e. Din ancak güzel ahlâktır.

f. Müminler ancak kardeştir.

Aşağıdaki cümlelerde haberin öne geçme sebebini açıklayınız.

أمام الكلية سيارة كبرية. 1 .

حول احلديقة جدارها. 2 .

كيف حالك. 3 ؟م

ما عادل إال اهللا. 4 .

منكم طالب جمتهدون. 5 .

ALIŞTIRMALAR

1. Aşağıdaki cümlelerde zorunlu olarak öne geçen haberleri, tercihe bağlı olarak öne geçenlerden ayırınız.

يف بـيتنا ضيف عزيز يسافر غدا إىل لندن. 1 .

لعمي شقة تشرف على البحر. 2 .

أمام اجلماعة إمام خملص. 3 .

حول الما. 4 ئدة أوالد يـنتظرون أطعمة شهية .

هناك رجال يضحون أنـفسهم يف سبيل المجد. 5 .

يف مكة الكعبة المشرفة حيث يـويل المسلمون وجوههم. 6 .

Page 185: Ara1002

 

 

179

عند السيارة حممد ابن عمي األ. 7 كبـر .

مع حسني مدرس اللغة العربية عبد الرمحن. 8 .

خلف مكتب الربيد قصر الملك فـيصل. 9 .

أمام شاشة التلفاز أفـراد األسرة. 10 . 2. Aşağıdaki cümlelerde şibhu’l-cümle haberleri tespit ederek, öne geçiş

nedenlerini açıklayınız.

ا سائر األمم. 1 ألمتنا ميزات نتباهى .

يف مدرستنا مدرسون متقنون ومدرسات متقنات. 2 .

يف حقيبيت كتب ودفاتر وأقالم وممحاة. 3 .

من البـيان سح. 4 .ر

على رأس الشرطي قـبـعة خاصة به. 5 .

حتت التـراب آالف غيـر مكفن. 6 .

فـوق األشجار طيور تـتطايـر بـني األغصان. 7 .

عند المسرحية سوق مركزي مير به أهل المدينة. 8 .

مع خ. 9 ا ديونه الد نـقود كثرية يدفع .

هناك طالب سبـقوا أساتيذهم يف العلم. 10 . 3. Aşağıdaki cümlelerde şibhu’l-cümle haberleri tespit ederek, öne

geçişlerine neden olan mübteda özelliklerini belirtiniz.

لكم دينكم و. 1 يل ديين .

للناس مشاغلهم ومشاكلهم. 2 .

حتت األشجار ظالهلا. 3 .

حول المنزل حديقته. 4 .

يف معصم عائشة أساورها. 5 .

على رأس الشرطي قـبـعته. 6 .

من حسن إسالم المرء تـركه ما. 7 ال يـعنيه .

من قـبح مواقف الناس إشراكه باهللا. 8 .

لكل نـفس عملها، وعلى كل نـفس إمهاهلا. 9 .

ولنا أعمالنا ولكم أعمالكم. 10 .

Page 186: Ara1002

 

 

180

4. Aşağıdaki cümlelerde haberin öne geçiş nedenini açıklayınız.

من ا. 1 لذي طرق الباب؟

ما الذي رأيـتموه يف يدي؟. 2

أين األيام القدمية اليت قضيـنا معا؟. 3

مىت حفلة زواجنا اليت نـنتظر باشتياق عظيم؟. 4

كيف المريض اليـوم؟. 5

من أين أنت؟. 6

لماذا هذا . 7 االهتمام؟

لمن هذا الكتاب؟. 8

5. Aşağıdaki cümlelerde muzâf konumundaki haberlerin öne geçiş zorunluluğunu açıklayınız.

أبـناء من هؤالء؟. 1

جواب ما هذا؟. 2

كتب أي عهد هذه؟. 3

تـراب أي بـلد هذا؟. 4

مثن. 5 أي عمل هذا األجر؟

رأي أي عضو هذا االجتاه؟. 6

جناح من هذا النصر؟. 7

فشل من هذه اهلزمية؟. 8     6. Aşağıdaki mahsur haberlerin öne geçiş zorunluluklarına ilişkin

açıklamada bulununuz.

إمنا رابح م. 1 ن يـنفق أمواله يف سبيل اهللا .

وما ناجح إال من جيتهد يف دروسه يـوما بـعد يـوم. 2 . وما ميتون إال الذين يـقضون أعمارهم فيما ال يـعنيهم. 3 . إمنا غين من كان كثري الفضل، ال . 4 كثري العرض .

وما فقري إال قليل فضال ال قليل عرضا. 5 .

إمنا إله اهللا الملك احلق. 6 .

وما عامل إال من يـعلم نـفسه. 7 .

إمنا جاهل من يـعلم كثريا وال يـعمل مبقتضاه. 8 .

Page 187: Ara1002

 

 

181

7. Aşağıdaki cümleleri haberi zorunlu olarak öne geçecek bir formata dönüştürünüz.

المثال الولد يف البـيت: يف البيت ولد←. .

احلجاج من تـركيا. 1 .

احلليب يف القارورة. 2 .

الفالح على احلصان. 3 .

البـهائم يف المرعى. 4 .

الالعبون يف الملعب. 5 .

الكتاب عند ساجد. 6 .

السلة حتت المنضدة. 7 .

الطيور فـوق األشجار. 8 .

الكلية بـني مكتب الربيد والمستشفى. 9 .

اجلماعة خلف اإلمام. 10     8. Aşağıdaki cümlelerde istenenleri soru üslûbu ile yerine getiriniz.

اسأل زميلك عن أمساء أبيه وأمه وإخوته وأخواته. 1 .

اسأل زميلك عن هوية اخلليفة الثاين المشتهر بعدله. 2 .

اسأل زميلك عن ماهية اإلسالم. 3 .

اسأل زميلك عن عدد أوالده وبـناته. 4 .

اسأل زميلك عن كيفية طعم التـفاح. 5 .

اسأل زميلك عن سبب اخلوف عنده. 6 .

اسأل زميلك عن حمل مستشفى األطفال. 7 .

اسأل زميلك ع. 8 ن موعد المباراة . 9. Boşluklara uygun haber getiriniz.

عيدان يـقوم فيهما المسلمون بتـهنئة إخ. .................... 1 م المسلمني وا .

حبر حيث تسبح السفن والبـواخر. ................... 2 .

ناس يـغفلون عن حجات األغيار، وال يـعطونـهم قيمة.......... . .........3 .

كرة يـعمل كل على إدخاهلا يف المرمى. ................... 4 .

ست عشرة شقة يسكن فيها أسر كرمية. ................... 5 .

Page 188: Ara1002

 

 

182

أربـعة فصول......... . ..........6 الربيع، الصيف، اخلريف، الشتاء: .

أربـعة أسابيع. ................... 7 .

سبـعة أيام. ................... 8 االثـنـني، والثالثاء، واألربعاء، واخلميس، واجلمعة، والسبت: .

أربع وعشرون ساعة... . ................9 .

تسعة وتسعني امسا من أحصاها دخل اجلنة................... إن . 10 . 10. Aşağıdaki cümleleri ünitede geçen kelimeler ve benzer cümlelerden

yararlanarak Arapçaya çeviriniz.

Köyün etrafında yeşil bir orman mevcuttur.

Evlerin önünde bahçeler, bahçelerin içinde ağaçlar vardır.

Bir yılda dört mevsim vardır.

Rızık veren sadece Allahtır.

İlahiyat fakültesinde eğitim nasıl?

Dereler nehirlere, nehirler de denizlere dökülür.

Kelimeler ve Deyimler

اتـفق يـتفق – اتـفاقا– :ittifak, mutabakat, görüş birliği

إجازة إجازات)ج( :izin, tatil

اختـلف خيتلف – اختالفا- :ihtilaf, görüş ayrılığı, anlaşmazlık

استـعد يستعد – استعدادا– :hazırlanmak

اشتاق يشتاق – اشت - özlemek: ياقا

أشرف يشرف – )على( إشرافا– :bakmak, üstlenmek, incelemek

انـتـهى يـنتهي – انتهاء– :bitmek, sona ermek, tükenmek

انصب يـنصب - انصبابا– :dökülmek

تـباهى يـتباهى – تـباه– :övünmek, gurur duymak, iftihar etmek

تـراب أتربة)ج( :toprak

تطايـر يـتطايـر – تطايـرا– :uçuşmak

جدول جداول)ج( :dere, kanal, ark

حان حيني – حينا– :)Zamanı) gelmek

حذاء أحذية)ج( :ayakkabı

Page 189: Ara1002

 

 

183

حزن :hüzün

حصل حيصل – )على( حصوال– :almak

حقل حقول)ج( :tarla

خشبية :ahşap

دائرة دوائر)ج( :daire

دمع دموع)ج( :gözyaşı

دين borç: ديون)ج(

ذرة :mısır

رجاء :ümit, umut, beklenti

سلى يسلي - تسلية– :avutmak, teselli etmek

سوق مركزي :süpermarket

شاشة شاشات)ج( :ekran

شاطئ شواطئ)ج( :sahil, kıyı

شعري :arpa

شقة شقق)ج( :daire

شهية :iştah açıcı, nefis

صدر صدور)ج( :göğüs, bağır

صلة صالت)ج( :vuslat, kavuşma

صلة صالة)ج( :vuslat, kavuşma

ضحى يضحي – تضحي– feda etmek, kurban etmek: ة

عم أعمام)ج( :amca

عودة :dönüş

غابة غابات)ج( :orman

غادر يـغادر – مغادرة– :terk etmek, ayrılmak

غصن أغصان)ج( :dal

غيـر مكفن :kefensiz

فـؤاد أفئدة)ج( :kalp, gönül, yürek

yatak, döşek: رش فـ)ج(فراش

فضول : merak

Page 190: Ara1002

 

 

184

قاطعا :kat ederek

قـبـعة قـبـعات)ج( :şapka

قصر قصور)ج( :saray, köşk

قصة قصص)ج( :hikaye

قمح :buğday

مائدة موائد)ج( :sofra

şeref: جمد

مرج مروج)ج( :çayır, çimen

مر مرور- مير– geçmek, uğramak: ا

مسرحية مسرحيات)ج( :tiyatro

مقود مقاود)ج( :direksiyon

ملتويا :kıvrıla kıvrıla

ملك ميلك - ملكا– :sahip olmak

ملك ملوك)ج( :hükümdar, kral

ممحاة مماح)ج( :silgi

ميـزة ميـزات)ج( :özellik, nitelik, vasıf, haslet

موعد مواعد)ج( :zaman, saat, randevu

هواية هوايات)ج( :hobi

وثيق :sağlam

Özet

İsim cümlesinin öğelerini hatırlayabilmek

Arapçada isimle başlayan cümleye isim cümlesi adı verilir. İsim cümlesinin iki temel öğesi vardır bunlardan ilkinin adı mübteda olup Türkçedeki öznenin karşılığıdır. İkincisi ise Türkçedeki yükleme eşdeğer olan haberdir. Sıra dışı bir durum olmadığı sürece isim cümlesinin söz dizim sırası önce mübteda, sonra haber biçimindedir.

Söz gelimi Türkçe karşılığı “Deniz derindir” olan ( البحر عميق ) terkibi, bir isim cümlesi olup “Deniz” anlamına gelen ilk öğesi البحر kelimesi mübteda, Türkçesi “Derin” olan عميق kelimesi ise haberdir. 

Şibhu’l-cümle kavramına açıklık getirebilmek

Tek başına “Zarf” veya “Harf-i cer + mecrûr isim” bileşkesinden oluşan söz veya söz öbeklerine şibhu’l-cümle adı verilir. Zarflar tanımda işaret edildiği

Page 191: Ara1002

 

 

185

üzere tek başına kullanılabilir olmalarına karşın, daha çok bir isme muzâf olarak gelir.

Söz gelimi aşağıdaki tabloda altı çizili söz veya söz öbekleri birer şibhu’l-cümledir.

Şibhu’l-Cümle Türü Anlam Cümle

Harf-i cer + mecrûr isim Okulda Öğrenciler var طالب يف المدرسة

Zarf (Devamındaki isme muzâf)

Okulun önünde bir bahçe var

المدرسة حديقة أمام

Zarf (Yalın) Orada bir okul var مدرسة هناك

Hasır kavramını izah edebilmek

Bir şeyi bir başka şeyle özdeşleştirmek, alanını daraltıp diğer bütün bağlantılarından soyutlayarak sırf ona özgü kılmak demektir.

Türkçemizdeki “Ancak, sadece, yalnız” ifadeleri olumlu, “den başkası değildir, den başka yoktur” ifadeleri ise olumsuz hasır üslûbu oluşturmada kullanılır.

Arapçaya gelince, geneli itibariyle olumlu hasır üslûbu إمنا ile, olumsuz hasır üslûbu ise إال.........ما kalıbıyla elde edilir.

Örnek 1: إمنا أنا بشر مثـلكم : Ben ancak sizin gibi bir insanım.

Örnek 2: ما أنا إال بشر مثـلكم : Ben sizin gibi bir insandan başkası değilim.

Haberin öne geçmesinin zorunlu olduğu halleri belirtebilmek

Haber, kendisi için aşağıdaki koşullardan herhangi biri tahakkuk ettiğinde zorunlu olarak öne geçer:

1. Haber şibhu’l-cümle, mübteda da nekra ise,

Örnek: حادث يف الشارع : Caddede bir kaza var.

2. Haber şibhu’l-cümle olup, mübteda da habere ait bir zamiri içeriyorsa,

Örnek: سعيه لإلنسان : İnsan için çalıştığı vardır.

3. Haber soru ismi ise,

Örnek: القادم من : Gelen kim?

4. Haberde hasır varsa, yani sırf mübtedaya özgü kılınmışsa

Örnek: اهللا خالق إمنا : Yaratan yalnız Allah’tır.

Page 192: Ara1002

 

 

186

Kendimizi Sınayalım

1. Aşağıdaki haberlerden hangisi zorunlu olarak değil, bireysel tercihle öne geçmiştir?

a. يف جييب نـقود b. على الناس إمهاهلم  c. ما موعد السفر  d. يف مكة الكعبة e. مىت عيد الفطر

2. Aşağıdaki haberlerden hangisi zorunlu olarak öne geçmiştir?

a. يف المسجد أمحد  b. خلف الرئيس آالف c. فـوق السطح العمال d. يف المدينة مسجد النيب e. يف الصالة طبيب المستشفى

3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru ismi bulunmaktadır?

a. مىت الساعة b. أ أنت عامل أم جاهل  c. هل الطالب يف املخترب d. أ أنت أعظم األساتيذ e. Hiçbiri

4. Aşağıdakilerin hangisinde soru ismi haber görevinde değildir?

a. من الغائب  b. أين األوراق c. من جاء أمس d. ما اإلميان  e.  ين األيام القدميةأ  

5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde mahsûr, haber görevindedir?

a. إمنا أنا بشر  b. ما هو إال ذكر c. إمنا املؤمنون إخوة  d. وما هم إال يظنون  e. وما كرمي إال أنت  

Page 193: Ara1002

 

 

187

Kendimizi Sınayalım Yanıt Anahtarı

1. d Yanıtınız doğru değilse, “Haberin öne geçmesini zorunlu kılan haller” konusunu yeniden okuyunuz.

2. b Yanıtınız doğru değilse, “Haberin öne geçmesini zorunlu kılan haller” konusunu yeniden gözden geçiriniz.

3. a Yanıtınız doğru değilse, “Soru İsmi Haber” konusunu yeniden okuyunuz.

4. c Yanıtınız doğru değilse, “Soru İsmi Haber” konusunu yeniden inceleyiniz.

5. e Yanıtınız doğru değilse, “Mahsûr Haber” konusunu yeniden gözden geçiriniz.

Sıra Sizde Yanıt Anahtarı

Sıra Sizde 1

a. Köyün etrafında bir orman vardır. / . حول القرية غابة

b. Orada bir köy var. / هناك قـرية .

c. Sınıfımızda yabancı bir öğrenci var. / صفنا يف طالب أجنيب .

d. Evin önünde küçük bir bahçe var. / أمام البـيت حديقة صغرية .

e. Masanın üzerinde iki tabak var. / على المنضدة طبـقان .

f. Ağacın altında iki adam var. / حتت الشجرة رجالن . Sıra Sizde 2

a. Şehrin imkânları var. / للمدينة إمكاناتـها .

b. Annenin sırtında bebeği var. / على ظهر األم طفلها .

c. Fakültemizin kantini var. / لكليتنا مقصفها .

d. İnsanın dilinde kişiliği mevcuttur. / يف لسان اإلنسان شخصيته .

e. Adamın başının üzerinde şapkası var. / فـوق رأس الرجل قـبـعته .

f. Üniversitenin hocaları var. / للج امعة أساتذتـها . Sıra Sizde 3

a. Oturan kim? / من اجلالس؟

b. Dua nedir? / ما الدعاء؟

Page 194: Ara1002

 

 

188

c. Evraklar nerede? / أين األوراق؟

d. Maç ne zaman? / مىت المباراة؟

e. Yaşın kaç? / كم عمرك؟

f. Dayın nasıl? / كيف خالك؟ Sıra Sizde 4

a. Oturan kimin oğlu? / ابن من اجلالس؟

b. Para neyin karşılığı? / مثن ما النـقود؟

c. Bu ne zamanın çocuğu? / ابن أي عهد هذا؟

d. Ali nerenin insanı? / إنسان أي بـلد علي؟ Sıra Sizde 5

a. Övülen yalnız çalışkanlardır. / إال المجتهدون حممودون المجتهدون./ ما حممودون إمنا ./ Haber

b. Pişman olan yalnız tembellerdir. / إال الكساىل نادمون الكساىل./ ما نادمون إمنا ./ Haber

c. Uyuyan yalnız Ali’dir. / إال علي نائم علي./ ما ائم إمنا ن ./ Haber

d. Sorumlu sadece başkandır. / إال الرئيس مسؤول الرئيس./ ما مسؤول إمنا ./ Haber

e. Din ancak güzel ahlâktır. / إال خلق حسن الدين خلق حسن./ ما الدين إمنا ./ Mübteda

f. Müminler ancak kardeştir. / إال إخوة المؤمنون إخوة./ ما المؤمنون إمنا ./ Mübteda Sıra Sizde 6 1. Mübteda nekre ve haber şibh-i cümle olduğu için

2. Haber şibh-i cümle ve mübtedada habere ait zamir bulunduğu için

3. Haber soru ismi olduğu için

4. Haber mübtedaya hasredildiği için

5. Mübteda nekre ve haber şibh-i cümle olduğu için Yararlanılan Kaynaklar

Uralgiray, Y. (1986), İlk ve İleri Dilbilgisi, Riyad.

Çörtü, M. M. (2006), Arapça Dilbilgisi Nahiv, İstanbul.

el-Galâyînî, M.(2008), Câmi‘u’d-durûsi’l-‘Arabiyye, Beyrut.

Page 195: Ara1002

 

 

189

Page 196: Ara1002

 

 

190

Amaçlarımız

Bu üniteyi tamamladıktan sonra;

• “İnne ve benzerleri”ni tanıyacak, görevleri ve cümleye kattığı anlamları ifade edebilecek,

• “İnne ve benzerleri”nin isim ve haberlerinin irâbını açıklayabilecek,

ان) • ) nin hemzesinin kesra ve fetha okunduğu yerleri tespit edebilecek,

• İnne ve benzerlerinin hangi durumlarda amel etmediklerini açıkla-yabileceksiniz.

Anahtar Kavramlar

• İnne ve benzerleri

• el-Hurûfu’l-müşebbehe bi’l-fiil

• İnne ve benzerlerinin ismi ve haberi

• Mâ el-kâffe

Öneriler

Bu üniteyi daha iyi kavrayabilmek için okumaya başlamadan önce;

• İsim cümlesi ile ilgili üniteyi tekrar okuyunuz.

• H. Günday, Ş. Şahin, Arapça Dilbilgisi (Nahiv Bilgisi) adlı kitabından “İnne ve İnneye Benzeyen Harfler” konusunu okuyunuz.

Page 197: Ara1002

 

 

191

GİRİŞ

Arap dilinde harflerin (edatların) kendi başlarına anlamları olmamakla birlikte cümle içinde çok aktif görev icra ederler. Kelimelerin birbirlerine bağlanmasını sağlarlar. Bazı harfler, önüne geldikleri kelimelerin irâblarında değişiklik meydana getirirler. Bu irâb değişikliği ile birlikte cümleye yeni anlamlar da katarlar. Bu yüzden harflerin birkaç istisnası hariç büyük bir ekseriyeti “âmil: etki eden” adıyla anılmışlardır.

“İnne ve ehavâtuhâ: İnne ve benzerleri” “amil” olan harflerdendir. Kendi başlarına anlamları olmamakla birlikte isim cümlesinin başına gelirler, mübtedayı kendilerine isim olarak alır nasb eder, haberi de haberleri olarak alır ref‘ ederler. İsim cümlesine her biri ayrı bir anlam kazandırır.

“İnne ve benzerleri” Arapçada “el-hurûfu’l-müşebbehe bi’l-fiil: fiile benzeyen harfler” adıyla da anılmaktadır. Çünkü bunlar fiil gibi üç ve daha fazla harflidirler ve fetha üzerine mebnîdirler. Anlam yönünden cümle içinde fiile benzer anlamlar taşırlar. Pekiştirme, kesinlik, mastara dönüştürme, benzetme, düzeltme-doğrultma, olması mümkün olan şeyi veya olması mümkün olmayan şeyi isteme gibi anlamları ifade ederler. Bu harflere, isim cümlesinin başına gelerek mübtedayı kendilerine isim alarak nasb etmeleri, haberi de haber olarak almaları ve merfu‘ yapmaları sebebiyle “nevâsih: hükmü kaldıranlar/değiştirenler” de denir.

“İnne ve benzerleri” tüm diğer harfler gibi Arap dilinde “mebnî” dediğimiz, hiçbir surette yapısı ve harekesi değişmeyen kelime grubu içinde yer alırlar. Bunların müzekkerlik-müenneslik, müfred, tesniye ve cemi olma durumları yoktur.

Konu hakkında şu adreslerden de bilgi alabilirsiniz. http://www.alnayfat.net; http://www.zulfiedu.gov.sa;

http://www.islamguiden.com/Arabi; http://www.lissaniat.net.

OKUMA PARÇASI

كأن الوقت م ن ذهب

بل إناةي احلن مءز جتقوالإن لكن ،رم العياوس يه حبهتادي زنكال مي ودد حمرمالع األن مال ،الوح .احجلن لكودقيـس فهامدخت استنسذا أحإ نيدو ح ذالح سوهفـ

İnne ve Benzerleri

ن وإ خوأ اتـه ا

Page 198: Ara1002

 

 

192

إن تـنظيم الوقت مهم يف حياة اإلنسان، ولعله وسيلة إىل سعادته، وذلك بأن يكون لديه وقت للعمل ووقت للعبادة ووقت للطعام ووقت للهواية ووقت للراحة وإذا مل يـفعل اإلنسان ذلك، يعيش يف تـعب وال .

صبح حلياته فائدة، فإن تـنظيم العمل أفضل طريقة للنجاح، وتـنظيم أوقات الطعام يـؤدي إىل صحة أحسن، ت وتـنظيم وقت الفراغ يـقوده يف حياة أسعد وأمجل وأداء الصالة يف مواعيدها ميأل اإلنسان ب. اإلميان واخلشوع .

ليست احلياة كل ها عمل ، حبانساإلنف ، ألن النـفس متل من رخ آلني حن مهسف نـن عهفر يـ إىل أنةاج العمل ويدخلها السأم من كثـرة العمل، لذلك ميارس الناس بـعض األنشطة ل لتـرويح عن أنـفسهم ، ويطلب الناس التـرويح بـعد عناء العمل أو الدراسة ، والتـرويح مفيد للعقل واجلسم بـعض الناس يدفتسي . هتق ونم

السياحة أوةاءر الق أوةاضي الرةسار مملث مةددعتـ مقرطب .ةيدفم الجامربـ الةداهش م أو

وليس اهلدف من الرتويح قـتل الوقت، إمنا اهلدف قضاء الوقت يف أنشطة مفيدة، لعل اإلنسان جيب أن يسأل نفسه دائما ماذا عملت يف وقت فراغك؟ هل كسبت صحة: أو علما أو ثـقافة؟ هل خضع وقت

فـراغك حلكم عقلك؟ فإننا يف العمل نـعمل لغاية ، فـيجب أن نصرف أوقات الفراغ لغاية كذلك أما أن . تكون الغاية قـتل الوقت فهو ليست غاية مشروعة، ألن الوقت هو احلياة فـقتل الوقت قـتل احلياة .

يـعتبـر قضاء وقت الفراغ من المشكالت اهلامة بالنسبة لألطفال والشباب، اغر الفتقي ودؤما يـ وغالباعند األطفال والشباب فـبـعض الناس يصرفون أوقاتـهم الطويلة أمام التـلفاز .ولم واخلرج والضلس إىل الك

أو يف المقاهي ، كأن الوقت عدو من أعدائهم .

Metni Kavrama Alıştırmaları

1. Aşağıdaki soruları yukarıdaki metne göre cevaplandırınız.

ما هو الوقت؟. 1

يد العمر؟هل يز. 2

كيف يكون تـنظيم الوقت؟. 3

فإذا مل يـنظم اإلنسان وقـته ماذا حيدث؟. 4

إىل أي شيء يـؤدي تـنظيم أوقات الطعام؟. 5

مىت ميأل اإلنسان باإلميان واخلشوع؟. 6

ماذا حيتاج اإلنسان من حني آلخ. 7 ر؟

ماهي األسئلة اليت يسأهلا االنسان نـفسه؟. 8

كيف يستفيد بـعض الناس من وقته؟. 9

هل اهلدف من التـرويح قـتل الوقت؟ ما. 10 هو اهلدف منه؟

Page 199: Ara1002

 

 

193

2. Altı çizili kelimelerin eş anlamlılarını parantez içindeki kelimelerin arasından seçiniz.

يـعادل، ظفر خالف فشل، زمان خال، تسأم، يـنتفع، تـعب، يـعمل، األمور الصعبة، ذل وانقاد، ( يسوق (

إن الوقت جزء من احلياة بل إنه . 1 يساوي العمر .

الوقت سالح ذو حدين إذا أ. 2 حسنت استخدامه ف سيـقود ك للنجاح .

فإن تـنظيم العمل أفضل طريقة ل.3 .لنجاح

ألن النـفس . 4 متل من العمل ويدخلها السأم من كثـرة العمل .

ميارس .5 الناس بـعض األنشطة للرتويح عن النف .س

يطلب الناس الرتويح بعد . 6 عناء العمل أو الدراسة .

يستفيد. 7 بـعض الناس من وقته بطرق متـعددة .

ماذا عملت يف وقت . 8 فـراغ ك؟

خضعهل . 9 وقت فـراغك حلكم عقلك؟

عتبـر قضاء وقت الفراغيـ. 10 من المشكالت اهلامة بالنسبة لألطفال والشباب . 3. Altı çizili kelimelerin zıt anlamlılarını parantez içindeki kelimelerin

arasından seçiniz.

عدم تـنظيم، أساء، يـتعب، اسرتاحة، يـفرغ، ( إحياء ، يـبتهج،مترد، غري ) قانوين، صديق

.احجلن لكودقيـس فهامدخت استنسأحذا إ نيدو ح ذالح سوهفـ. 1وإذا مل يـفعل اإلنسان ذلك يعيش يف. 2 تـعب وال تصبح حلياته فائدة . تـنظيمفإن. 3 العمل أفضل طريقة للنجاح . لصالة يف مواعيدهاوأداء ا. 4 ميأل اإلنسان باإلميان واخلشوع . حبانساإلنف. 5 .رخ آلني حن مهسف نـن عهفر يـ إىل أنةاجألن النفس. 6 متل من العمل ويدخلها السأم من كثـرة العمل . وليس اهلدف من الرتوي. 7 قـتلح الوقت، إمنا اهلدف قضاء الوقت يف أنشطة مفيدة . خضعهل . 8 وقت فـراغك حلكم عقلك؟ أما أن تكون الغاية قـتل الوقت فهو. 9 ليست غاية مشروعة .

فـبـعض الناس يصرفون أوقاتـهم الطويلة أ. 10 مام التـلفاز أو يف المقاهي ، كأن الوقت عدو .من أعدائهم 4. Altı çizili kelimelerin müfretlerini (tekillerini) bulunuz.

تـنظيم . 1 أوقات الطعام يـؤدي إىل صحة أحسن .

وأداء الصالة يف . 2 مواعيد ها ميأل اإلنسان باإلمي ان واخلشوع .

Page 200: Ara1002

 

 

194

ألن النفس متل من العمل ويدخلها السأم من كثـرة العمل، لذلك ميارس الناس بـعض . 3 األنشطة للتـرويح عن أنـفسهم .

بـعض الناس يدفتسي. 4 السياحة أوةاءر الق أوةاضيالر ةسار مملث مةددعتـ مقرط بهتق ونم ةداهش م أو .ةيدفم الجامربـال

يـعتبـر قضاء وقت الفراغ من . 5 المشكالت اهلامة بالنسبة لألطفال والشباب . 5. Altı çizili kelimelerin cemilerini (çoğullarını) bulunuz.

عدو من أعدائهمالوقتن كأ. 1 .

إن تـنظيم الوقت مهم يف حياة اإلنسان، ولعله . 2 وسيلة إىل سعادته .

ليست احلياة كلها عمل ، . 3 حبانساإلنف .رخ آلني حن مهسف نـن عهفر يـ إىل أنةاج

ويطلب الناس ا. 4 لتـرويح بـعد عناء العمل أو الدراسة .

فإننا يف . 5 العمل نـعمل لغاية ، فـيجب أن نصرف أوقات الفراغ لغاية كذلك .

6. Aşağıda verilen Arapça cümlelerin en yakın Türkçe karşılıklarını seçiniz.

ليست احلياة كلها( عمل، حبانساإلنف ، ألن النفس متل من العمل رخ آلني حن مهسف نـن عهفر يـ إىل أنةاج ويدخلها السأم من كثـرة العمل (

a. Hayatın tümü iş değildir, insan zaman zaman kendisini dinlendirme ihtiyacındadır, çünkü ruh işsizlikten bıkar çok işten dolayı bıkkınlık gelir.

b. Hayatın tümü iş değildir, insan zaman zaman kendisini dinlendirme ihtiyacını duyar çünkü ruh işten bıkar ve çok çalışmaktan dolayı bıkkınlık gelir.

c. Hayatın tümü iş değildir, insanın her zaman dinlenmesi gerekir çünkü ruh işten yorulur ve çok iş sebebiyle içine bıkkınlık girer.

d. Hayatın tümü iş değildir, insan zaman zaman kendisini dinlendirme ihtiyacını hisseder, çünkü nefis işten bıkar, çok iş sebebiyle içine gezme ihtiyacı doğar.

e. Hayatın tümünün iş olması insanı dinlenmeye sevkeder, çünkü ruh işten bıkar ve çok çalışmaktan dolayı bıkkınlık gelir.

).ولم و اخلرج إىل الكسل و الضعند األطفال والشباب اغر الفتقما يؤدي و وغالبا(

a. Çoğu kere boş vakitler çocukların ve gençlerin tembelliğine, bıkkınlığına, uyuşukluğuna sebep olur.

b. Çoğu kere çocuklarda ve gençlerdeki boş vakit tembelliğe, bıkkınlığa ve uyuşukluğa sebep olur.

c. Çoğu zaman boş vakitler gençleri ve çocukları tembelleştirip bıkkın hale dönüştürür, sonunda uyuşturur.

Page 201: Ara1002

 

 

195

d. Çoğu kere gençlerdeki boş vakitler onları bıkkınlığa, tembelliğe ve sonunda uyuşukluğa sevkeder.

e. Gençlerde ve çocuklarda boş vaktin çok olması onları tembelliğe, bıkkınlığa, uyuşukluğa sevkettirir.

DİLBİLGİSİ

İNNE VE BENZERLERİ “İnne ve Benzerleri”nin Tanımı ve Görevleri

Arapçada isim cümlesinin başına gelerek onun yapısını ve anlamını değiştiren “kâne ve ehevâtuhâ” gibi nâkıs fiiller ve bir takım harfler vardır. “İnne ve ehevâtuhâ/İnne ve benzerleri” adı verilen harfler isim cümlesinin başına gelerek yapısını değiştiren harflerdendir. “İnne ve ehêvâtuha”, “el-hurûfu’l-müşebbehe bi’l-fiil”, “el-hurûfu’n-nevâsih” adı verilen bu harfler şunlardır:

إن ، أن ، كأن ، لكن ، ليت ، لعل( (

Bu harfler isim cümlesinin başına gelerek mübtedayı kendilerine isim olarak alır nasb eder, haberi de haberleri olarak alır ref‘ ederler. (العلم نور ) “İlim ışıktır” anlamındaki bu isim cümlesi mübteda olan (العلم ) kelimesi ile haber olan (نور ) kelimelerinden oluşmaktadır. Bu cümlenin başına bu harflerden (إن )yi getirdiğimiz zaman cümle şu şekle dönüşmektedir: ( إن العلم نور ) “Muhakkak ilim nurdur”. Bu durumda (العلم ) kelimesi (إن ) nin ismi olarak mansûb olmakta, (نور ) kelimesi de haberi olarak merfû‘ olmaktadır. Şu örnekleri inceleyiniz:

غفور رحيماهللا .1 إن اهللا غفور رحيم .

اخلبـر صحيح .2 ليت اخلبـر صحيح .

الربيع قادم .3 .قادم يعب الر أنينرسي İnne ve Benzerleri’nin Cümleye Kazandırdıkları Anlamlar

إن) ): Te’kit ve pekiştirme (tahkîk ve te’kîd) edatıdır. İsim cümlesinin anlamını tekit eder ve pekiştirir. Cümlenin anlamına “muhakkak, kesinlikle, şüphesiz, gerçekten, elbette” gibi anlamlar katar. Genellikle bu harf muhatabın o konuda şüphe içinde olması, kafasının karışık olması durumunda veya olayın önemini vurgulamak için kullanılır. Bu harf ile cümleye doğrudan başlanılır. Meselâ, (اجلمل صبور ) “Deve sabırlıdır” anlamındaki isim cümlesinin başına (إن ) harfini getirdiğimiz zaman cümle ( إناجلمل صبور ) “Kesinlikle deve sabırlıdır” şekline dönüşmektedir. Mübtedayı kendisine isim olarak alıp nasb etmekte, haberi de haber olarak alıp ref‘ etmektedir. Şu örneklerin yapı ve anlamlarına dikkat ediniz.

حممد طالب .1 إن حممدا طالب . .Muhammet elbette öğrencidir.

Page 202: Ara1002

 

 

196

األدب واجب .2 إن األد . ب واجب .Muhakkak edep gereklidir.

الشارع واسع .3 إن الشارع واسع . .Kesinlikle cadde geniştir.

أن) ): Bu harf de (إن ) gibi te’kit ve pekiştirme harfıdir. Ancak bu harf (إن ) harfinden farklı olarak başına geldiği isim cümlesinin anlamını mastara çevirir, onu anlam yönünden cümle olmaktan çıkarır. Bu sebeple bu harf bir anlam ifade eden cümlenin başında bulunmaz, ismi ve haberiyle birlikte başka bir cümlenin unsuru haline dönüşür. (أن ) isim cümlesinin anlamını başka cümleye bağlarken “-dığı, dığını, -eceği” gibi bağlaç görevi görür. (أن ) nin isim ve haberinden oluşan cümleye “masdar-ı müevvel, te’villi mastar” denir. Bu yapı Arap dilinde cümlelerin anlamına derinlik ve genişlik kazandıran, kullanımı çok yaygın olan bir yapıdır. Meselâ, (علي ذاهب إىل السوق ) “Ali çarşıya gidiyor” cümlesinin başına (أن ) yi getirdiğimiz zaman bu cümle أن عليا ذاهب إىل السوق) ) “Ali’nin çarşıya gitmesi” şeklinde mastara dönüşür ve tek başına bir anlam ifade etmez. Başka bir ana cümleye bağlamamız gerekir ve şöyle deriz:, (رأيت أن عليا ذاهب إىل السوق ) “Ali’nin çarşıya gittiğini gördüm.” Şu cümleleri inceleyiniz:

احلر شديد يف الصيف .1 . Yazın sıcaklık şiddetlidir.

شعرت أن احلر شديد يف الصيف .Yazın sıcağın şiddetli olduğunu hissettim.

البنت مريضة .2 .Kız hastadır.

يـؤلمين أن البنت مريضة .Kızın hasta olması bana acı veriyor.

املجتهدون ناجحون دائما .3 .Çalışkanlar daima başarılıdırlar.

إعلم أن املجتهدين ناجحون دائما .Çalışkanların daima başarılı olduklarını bil.

كأن) ): Teşbih (benzetme) edatıdır, cümleye “güya, sanki, -mış gibi” anlamlar kazandırırır. İsmini haberine benzetme görevi görür. Meselâ ( اجلندي أسد ) “Asker aslandır” anlamındaki bu cümlenin başına ( كأ ن ) edatını getirdiğimiz zaman cümle (كأن اجلندي أسد ) “Asker sanki aslandır” anlamına bürünmektedir. Şu örnekleri inceleyiniz.

الكتاب رفيق .1 كأن الكتاب رفيق . .Kitap sanki arkadaştır.

القمر مصباح .2 كأن القمر مصباح . .Ay sanki kandildir.

السيارة صاروخ. 3 كأن السيارة صاروخ . .Otomobil sanki füzedir.

لكن) ): Bu harf istidrak (hatayı düzeltmek, telafi etmek) içindir, “lakin, ancak, fakat” anlamlarını ifade eder. Birbirine ters olan iki hüküm arasında yer alır, önceki cümlenin ifade ettiği anlamın yanlış anlaşılmasını önlemek için o hükmü düzeltir. Bu sebepten dolayı doğrudan cümleye bu harf ile başlanılmaz. Meselâ, ( حضر الطالب سليم غائب. . ) “Öğrenciler geldi. Selim yoktur.” cümlelerini (لكن ) ile birleştirdiğimiz zaman şu şekle dönüşmektedirler: ( حضر الطالب لكن سليما غائب . ) “Öğrenciler geldiler ancak Selim yok.” Birinci cümlede anlatılan durum ikinci cümle ile düzeltilmiştir. Şu cümleleri inceleyiniz.

Page 203: Ara1002

 

 

197

اجلو ممطر .1 الشمس مشرق. اجلو ممطر لكن الشمس مشرقة .ة .

Hava yağışlıdır, ancak güneş ışık saçıyor.

احلديقة واسعة .2 األشجار قليلة. احلديقة واسعة لكن األشجار قليلة . .

Bahçe geniştir, ancak ağaçlar azdır.

مبىن الكلية كبري .3 ليلونقالطالب . مبـىن الكلية كبري لكن الطالب . قليلون .

Fakültenin binası büyüktür, ancak öğrenciler azdır.

ليت) ): Temenni içindir, “keşke” anlamını içerir. Bu harf olması mümkün olmayan veya olması çok zor olan şeyleri temenni etmek için kullanılır. Meselâ ihtiyar biri gençliğinin geri gelmesini dilediğinde şöyle der: ( ليت الشباب يـعود يـوما ) “Keşke bir gün gençlik geri dönse.” Şu örnekleri inceleyiniz:

الفاكهة ناضجة .1 ليت الفاكهة ناضجة . . Keşke meyve olgun olsa.

ر طالع الليلالقم .2 ليت القمر طالع الليل . . Keşke ay bu gece doğsa.

ا .3 يل أجنحة أطري ا . ليت يل أجنحة أطري .

Keşke kendisiyle uçacacağım kanatlarım olsa.

لعل) ): Terecci (ümit etme) veya işfak (acıma, şefkat gösterme) için kullanılır. Sevilen işlerin yapılmasını istemeyi, çirkin, zor işlere bulaşmaktan sakındırmayı ifade eder. Meselâ, (املريض نائم ) “Hasta uyuyor” cümlesinin başına bu harfi getirirsek(لعل املريض نائم ) “Umulur ki hasta uyuyor” şekline dönüşür. Şu örnekleri inceleyiniz.

املنزل قريب من الشارع .1 لعل املنزل قريب من الشارع . . Umulur ki ev caddeye yakındır

األستاذ يف غرفته .2 لعل األستاذ يف غرفته . .Umulur ki hoca odasındadır.

التاجر رابح يف جتارته .3 ل التاجر رابح يف جتارتهلع . .Umulur ki tacir kâr eder.

“İnne ve benzerleri” diğer harfler gibi mebnî’dirler; sonları asla değişmez. Ayrıca başına geldiği isim cümlesine müzekkerlik-müenneslik, müfred, tesniye ve cemî olma yönünden uymaz, sürekli aynı yapıda gelirler. İsim ve haberlerine uyum göstermezler. Ancak başına geldikleri isim cümlelerinin, inne ve benzerlerinin ismi ve haberine dönüşen mübteda ve haberi arasındaki uyum bu dönüşümden sonra da devam eder. “İnne ve Benzerleri’nin İsim ve Haberlerinin İrâbı

1. “İnne ve Benzerleri”nin ismi ve haberi, müfred müzekker, müfred müennes veya cem-i teksir olursa ismi fetha ile mansûb olur, haberi zamme ile merfû olur. (احلارس متـيـقظ ) “Bekçi uyanıktır” cümlesinin başına (أن ) harfini getirdiğimiz zaman cümle, (أن ) cümle başında yer alamayacağından dolayı eklediğimiz (رأيت ) fiiliyle beraber (رأيت أن احلارس متـيـقظ ) “Bekçinin uyanık olduğunu gördüm” şekline dönüşür. Bu durumda (احلارس ) kelimesi (أن ) nin ismi olarak fetha ile mansûb olmuş, (متـيـقظ ) kelimesi de haberi olarak zamme ile merfû olmuş olur. Müfred müennes ve cem-i teksir kelimelerden oluşan şu örnekleri inceleyiniz.

Page 204: Ara1002

 

 

198

املعلمة نشيطة إن املعلمة نشيطة . . Kesinlikle bayan öğretmen faaldir.

األشجار ساجدة تـهبعندما كأن األشجار ساجدة عندما . الرياح تـهب الرياح .

Rüzgârlar estiği zaman sanki ağaçlar secde ediyorlar.

2. “İnne ve benzerlerinin ismi ve haberi tesniye müzekker veya tesniye müennes olursa ismi “ya” (ـيـ ) ile mansûb, haberi elif (ا) ile merfû olur. Meselâ التـلميذتان واقفتان أمام غرفة األستاذ) ) “İki kız öğrenci hocanın odası önünde duruyorlar” isim cümlesinin başına (لعل ) yi getirdiğimiz zaman cümle( لعل التلميذتـني واقفتان أمام غرفة األستاذ ) “Belki de iki kız öğrenci hocanın kapısı önünde duruyorlar” şekline dönüşür. Bu durumda (التلميذتـني ) kelimesi (لعل ) nin ismi olarak “ya” (ـيـ ) ile mansûb, (واقفتان ) ise haberi olarak elif (ا) ile merfûdur. Şu örneği inceleyiniz:

العامالن واقفان أم ام املصنع رأيت أن العاملني واقفان أمام املصنع . .

İki işçinin fabrikanın önünde durduğunu gördüm.

3. “İnne ve benzerleri”nin ismi ve haberi cem-i müzekker sâlim olursa, isimleri “ya” (ـيـ) ile mansûb, haberi vav (و) ile merfû olur. ( رسون ماهرون يف املد مهنتهم ) “Hocalar işlerinde yeteneklidir” cümlesinin başına (إن ) harfini getirerek tekrar yazdığımız zaman cümle şu şekle dönüşmektedir: ( ن المدرسني إ ماهرون يف مهنتهم ) “Muhakkak hocalar işlerinde yeteneklidir.” Bu cümlede املدرسني) ) kelimesi (إن ) nin ismi olarak sakin “ya” (ـيـ) harfi ile mansûb, (ماهرون ) kelimesi de haberi olarak vav (و) harfi ile merfû olmuştur. Şu örneği inceleyiniz:

املوظفون واقفون أمام املوقف أظن أن املوظفني واقفو . ن أمام املوقف .

Memurların durağın önünde durduklarını zannediyorum.

4. “İnne ve benzerleri”nin ismi ve haberi cem-i müennes sâlim kelimelerden oluşursa ismi kesra ile mansûb olur, haberi de zamme ile merfû‘ olur. ( الصحفيات منتظرات عند البا ب ) “Bayan gazeteciler kapıda bekliyorlar” cümlesinin başına (لعل ) harfini getirdiğimiz zaman cümle ( لعل الصحفيات منتظرات أمام الباب ) şekline dönüşmektedir. (الصحفيات ) kelimesi (لعل ) nin ismi olarak kesra ile mansûb, ( منتظرا ت ) kelimesi haberi olarak zamme ile merfû‘dur. Şu örneği de inceleyiniz:

الفتيات جمدات لعل الفتيات جمدات . . Umulur ki kızlar gayretlidirler.

5. İsim cümlesinde mübteda merfû‘ munfasıl zamiri olursa, böyle bir isim cümlesinin başına “inne ve benzerlerinden biri geldiği zaman, zamirden oluşan mübteda “mansûb muttasıl zamiri” olarak “inne ve benzerleri”ne bitişir. (إن ) harfine merfû‘ munfasıl zamirinin bitişmesi şu şekilde gerçekleşir.

هو ما-مها إنه- هم إ م- إ ا-هي م-مها إ هن اإ إنـهن-

إنك-أنت أنـتما إنكما أنـتم- إنكم- إنك- أنت إنكما-أنتما أنـنت إنكن أنا- حنن إنين- .إننا-

Mütekellim zamiri (birinci tekil şahıs zamiri) “inne ve benzerleri”ne bitiştiği zaman aralarına kaynaştırma harfi olarak nûn-u vikâye girer.

Page 205: Ara1002

 

 

199

لكنين-أنا لعلين-أنا ليتين-أنا

هي كاتبة) ) isim cümlesinin başına (أن ) harfini getirdiğimiz zaman cümle ( أظن ا كاتبة أ ) “Onun yazar olduğunu zannediyorum” şekline dönüşür. (أن ) ye bitişen ismi konumundaki (ـها) zamiri, zamir olduğu için mahallen mansûbdur. (كاتبة ) kelimesi haberi olarak zamme ile merfû‘dur. Mübtedaları merfû‘ munfasıl zamiri olan şu cümlelerin (لعل ) ile tekrar söylenişlerini inceleyiniz:

هو مهندس لعله مهندس- مها مهندسان . علهما مهندسانل- لعلهم مهندسون- هم مهندسون .

هي مهندسة لعلها مهندسة- مها مهندستان لعلهما مهندستان- هن مهندسات لعلهن مهندسات- .

أنت مهندس لعلك مهندس- أنـتما مهندسان لعلكما ههندسان- أنـتم مهندسون لعلكم مهندسون- .

أنت مهندسة لعلك مهندسة- أنـتما مهندستان لعلكما مهندستان أنـنت مهندسات- لعلكن مهندسات- .

أنا مهندس لعلين مهندس- حنن مهندسون لعلنا مهندسون- . Aşağıdaki cümleleri başlarına inne ve benzerlerinden yeni cümlenin başında verilmiş olanı veya uygun bir tanesini getirerek tekrar yazınız.

األطفال العبون يف احلديقة .1 رأيت . ...............................

على املسلمني واجبات .2 .....................................إن .

البـيت كبري .3 األثاث قدمي. ...................................... .

املسلمون متمسكون بقيم اإلسالم .4 لعل . ......................... “İnne ve Benzerleri”nin İsimlerinin Haberlerinden Önce Gelmesi

“İnne ve benzerleri”nin ismi kendilerinden önce gelemez (tekaddüm edemez). Ancak inne ve benzerlerinin haberi isimlerinden önce gelebilir.

1. “İnne ve benzerleri”nin haberi câr-mecrûr veya zarf olur, ismi de marife olursa, haberinin isminden önce gelmesi caizdir (isminden sonra gelmesi de mümkündür). Meselâ (إن يف التأين السالمة ) cümlesinin haberi konumundaki (يف التأين ) ismi olan (السالمة ) den önce gelmiştir. Bu cümleyi şu şekilde söylemek de caizdir: (إن السالمة يف التأين ).

2. a. “İnne ve benzerleri”nin haberi câr-mecrûr veya zarf olur ismi de nekre olursa haberinin isminden önce gelmesi vaciptir. (إن فـوق الشجرة عصفورا ) örneğinde (إن )nin ismi olan (عصفورا ) kelimesi nekre olduğu, haberi (فوق الشجرة ) de zarf olduğu için haberinden sonra gelmiştir. (إن يف البيت رجال ) örneği de bunun gibidir.

b. “İnne ve benzerlerinin isminde haberine dönen bir zamir bulunursa isminin haberinden sonra gelmesi vaciptir. (ا إن يف املحكمة قضا ) “Elbette mahkemede hâkimleri vardır” cümlesinde ( اق ضا ) kelimesi (إن ) nin ismidir, haberi (يف املحكمة ) kelimesine dönen (ـها) zamirini taşıdığı için isminin haberinden sonra gelmesi vaciptir. ( لعل حول املدرسة حارسها إن يف البـيت صاحبه(، ) ) örneklerinde de (إن )nin isminde haberine dönen zamir olduğu için haberinden sonra gelmiştir.

Page 206: Ara1002

 

 

200

ان) ) nin Hemzesinin Kesra ve Fetha Okunduğu Yerler

ان) ) nin hemzesi şu durumlarda kesra okunur:

ان) .1 ) tek başına anlam ifade eden bir cümlenin (sözün) başında yer aldığı zaman. ( إن الكتاب مفي إن العدل أساس امللك(، )د إن احلياء من اإلميان(، ) ) örneklerinde olduğu gibi.

.kelimesi ve bundan türemiş olan fiil ve isimlerden sonra gelirse (قول) .2قل إن احلق واضح) ) “De ki, hak açıktır” cümlesinde (ان ) harfi (قل ) emir fiilinden sonra gelmiştir. Şu örnekleri inceleyiniz:

قل إن احلق واضح يـقول األستاذ إن الس . عادة يف القناعة قال الطبيب إن الرياضة . نافعة للجسم .

3. Sıla cümlesinin başında yer alırsa. (جاء الذي إنه حيمل األخبار السارة ) “Sevindirici haberler getiren kişi geldi” cümlesinde (ان ) harfi (الذي) ism-i mevsûlünün sılası olan (حيمل األخبار السارة ) cümlesinin başında yer aldığı için kesra okunmuştur. Şu örnekleri inceleyiniz:

جاء الذي إنه جمتهد رأيت الطالب الذي إن أباه ك . اتب م يعملون بنشاط . سلمت على الرجال الذين إ .

4. Kasemin (yemin) cevap cümlesinin başında yer alırsa. (واهللا إن اإلميان قـوة ) “Vallahi iman güçtür” cümlesinde (ان ) harfi yeminden sonra yeminin cevabı olan (اإلميان قـوة ) cümlesinin başında yer aldığı için hemzesi kesra okunmuştur.( واهللا إن حممودا جيلس مع املدير اآلن ) “Vallahi Mahmut şimdi müdürle birlikte oturuyor” cümlesi de bu örnek gibidir.

ان) .5 ) harfi hal cümlesinin başında yer alırsa. ( أدركته وإنه يـركب ال طائرة ) “Ona uçağa binerken yetiştim” cümlesinde (وهو يـركب الطائرة ) cümlesi hal cümlesidir, bunun başına (ان ) harfi geldiği için kesra okunmuştur. ( رأيت الطالب وإنـهم يناقشون هذا األمر ) “Öğrencileri bu konuyu tartışırlarken gördüm” cümlesi de birinci örnek gibidir.

ان) .6 ) harfi (حيث ، أال االستفتاحية ، إذ ) kelimelerinden sonra gelirse. ال جتلس ( حيث إن اهلواء بارد ) “Havanın soğuk olduğu yere oturma” cümlesinde (ان ) harfi حيث) ) zarfından sonra gelmiştir. ( أال إن اإلسالم لنور ) “İyi bilin ki İslâm ışıktır” cümlesinde (ان ) harfi cümle başında tenbih ve konuya dikkat çekmek için kullanılan (أال) harfinden sonra gelmiştir. (تب إذ إن اهللا رحيم ) “Tövbe et, zira Allah çok merhametlidir” cümlesinde (إذ ) edatından sonra gelmiştir.

ان) .7 ) harfi sıfat cümlesinin başına gelirse. (زرت رجال إنه فاضل ) cümlesinde ان) ) harfi sıfat cümlesi olan (هو فاضل ) cümlesinin başına gelmiştir. ( اشتـريت كتابا إن نـفعه عظيم ) “Kesinlikle yararı büyük olan bir kitap satın aldım” cümlesi de birinci örnek gibidir.

Aşağıdaki cümlelerde (ان ) harfinin hemzesinin harekesini ve sebebini belirtiniz.

يـقول الطبيب ان حالة املريض سيئة .1 .

Doktor hastanın durumunun kötü olduğunu söylüyor.

Page 207: Ara1002

 

 

201

أكلت الفاكهة اليت .2 ا يف السلة ا .Sepette olan meyveyi yedim.

ال تـتكلم حيث ان السكوت واجب .3 .Sükutun gerekli olduğu yerde konuşma.

ان الدين عند اهللا اإلسالم .4 .Allah katında din İslâm’dır.

ان) ) nin hemzesi şu durumlarda fetha okunur:

ان) ) nin hemzesinin fetha okunması, ismi ve haberi ile birlikte mastara te’vilinin mümkün olduğu yerlerde olur. (سرين أنك فـزت جبائزة الدولة ) “Senin devlet ödülünü alman beni sevindirdi” anlamındaki bu cümlenin fâili konumunda bulunan (ان ) nin ismi ve haberinden oluşan (أنك فـزت جبائزة الدولة ) cümlesini mastara çevirmek ve şu şekilde (الدولة جبائزة فوزك سرين ) söylemek mümkündür. Şu örneklere bakınız.

حيسب البخيل أن املال خالد حيسب البخيل - خلود املال .Cimri malın ebedi olacağını sanır.

ظن الطفل أن القمر صغري ظن الطفل - صغر القمر .Çocuk ayın küçük olduğunu sandı.

ان) ) nin hemzesinin fetha okunduğu yerler:

ان) .1 ) harfi fâil konumunda olan cümlenin başında bulunursa. (يـبدو أنك متأخر ) “Geç kaldığın görülüyor” cümlesinde (أنك متأخر ) cümlesi (يـبدو ) fiilinin fâili konumundadır, te’villi hali (يـبدو تأخرك ) şeklindedir. (يسرين أنك ناجح يف االمتحان ) cümlesi de bunun gibidir.

ان) .2 ) harfi nâib-i fâil konumunda olan cümlenin başında bulunursa. يظن أنه كاذب ) “Yalancı olduğu zannediliyor” cümlesinde (أنه كاذب ) cümlesi (يظن ) meçhul fiilinin nâib-i fâilidir, cümlenin te’vili (يظن كذبه ) şeklindedir. ( أخرب أن النتيجة حسنة ) cümlesi de bunun gibidir.

ان) .3 ) harfi mef‘ûlün bih konumunda olan cümlenin başında bulunursa. ( علمت أن السيارة سريعة ) “Otomobilin hızlı olduğunu öğrendim” cümlesinde ( أن السيارة سريعة ) cümlesi fiil ve fâilden oluşan (علمت ) cümlesinin mef‘ûlun bihi olarak gelmiştir. Te’vili (علمت سرعة السيارة ) şeklindedir. ( جربت أن الدواء مفيد ) örneği de bunun gibidir.

ان) .4 ) nin ismi ve haberinden oluşan cümle harf-i cerin mecrûru olarak gelirse. (ال شك يف أن األدب واجب ) “Edebin gerekliliğinde şüphe yoktur” cümlesinde (أن األدب واجب ) cümlesi harfi cerden sonra onun mecrûru olarak gelmiştir. Te’vili, (ال شك يف وجوب األدب ) şeklindedir. (وثقت من أنك صادق ) cümlesi de aynı şekildedir.

Aşağıdaki cümlelerde geçen (ان) harfinin hemzesini harekeleyiniz, sebebini belirtiniz.

يؤلمين ان املريض متأمل .1 .Hastanın acı çekmesi beni üzüyor.

فرحت بان البـيت نظيف .2 .Evin temiz olmasına sevindim. علم ان الدرس سهل. 3 .Dersin kolay olduğu bilindi. مسع علي ان زيـنب تسكن يف شقة .4 .Ali Zeynep’in bir dairede oturduğunu duydu.

Page 208: Ara1002

 

 

202

“İnne ve Benzerleri”nin Amel Etmemesi

“İnne ve benzerleri”ne (ما الكافة ) “mâ-i kâffe” veya diğer adıyla “mâ-i zâide” bitiştiği zaman onları amel etmekten alıkoyar. İsimlerini nasb edip haberlerini ref‘ edemezler. Bu durumda harfler isim cümlelerinin başına gelme özelliğini de yitirir, fiil cümlelerinin başına da gelirler. (إمنا احلياة طيبة ) cümlesinde (إن ) harfine (ما) bitiştiği için onu amel etmekten alıkoymuştur, bu yüzden kendisinden sonra gelen (احلياة ) kelimesi onun ismi değil mübtedadır ve merfû‘dur, (طيبة ) kelimesi de haber ve merfû‘dur. (إمنا يـنجح املجتهدون ) cümlesinde (إن ) harfine (ما الكافة) bitiştiği için ( يـنجح املجته دون ) fiil cümlesinin başına gelmiştir. Şu örnekleri inceleyiniz:

إمنا األعمال بالنـيات .Ameller ancak niyetlere göredir.

إمنا يعاقب اللص .Ancak hırsız cezalandırılır.

وجدت أمنا صداقة اجلاهل تـعب .

Cahilin dostluğunun ancak yorgunluk olduğunu gördüm.

كأمنا القصر جبل .Saray sanki dağdır.

الرجل خبيل ولكنما ابنه جواد .Adam cimridir ancak oğlu cömerttir.

األصدقاء كثريون ولكنما األوفياء قليلون .Arkadaşlar çoktur ancak vefalılılar azdır.

Ancak (ليت ) ye ( الكافةما ) bitiştiği zaman amel etmesi de etmemesi de caizdir. Amel ettiği zaman başına geldiği isim cümlesinde ismini nasb haberini ref‘ eder, amel etmediği zaman başına geldiği isim cümlesinde bir değişiklik olmaz, cümlenin ögeleri mübteda ve haber olarak merfû‘ olurlar.

ليتما أعالم السالم مرفرفة ليتما أعالم السالم مرفرفة . .Keşke barış bayrağı dalgalansa.

ليتما السرور دائم ليتما السرور دائم . .Keşke sevinç sürekli olsa.

ALIŞTIRMALAR

1. Aşağıdaki cümlelerde “inne ve benzerleri”nin isim ve haberlerini gösteriniz.

إن املنزل بني احلقول .1 مجيل . اعلم أن الوقت كالسيف .2 . حتدث وكأنه املسؤول هنا .3 . املنزل صغري لكن موقعه مجيل .4 . ليت املسلمني متحدون يف عصر .5 .ناسامل غين ولكنه خبيل .6 . كأن النار يف الليل كوكب دري .7 . الكتاب صغري لكن نـفعه عظيم .8 .

Page 209: Ara1002

 

 

203

فهمت منه أن القضية معقدة .9 . لعل املجرم نادم .10 .

2. Aşağıdaki paragrafı okuyunuz, içinde geçen başlarında “inne ve

benzerleri”nin bulunduğu cümleleri aşağıya yazınız.

وعالء ،نع، ومراس ياءقد األصن مةث ثالعمتاج ، عقب الر ة اليت قاملح ا نتـلح رإن: راس يالقم، فـهفا ص ا موضهاجمنر بـن، ألةحاجن اليوم وع ب ة وإحقد تصرنكل: نع مالقفـ كام بعض الر ف د لسف مفاق مه ظنا يـم

األستاذ واد والن ا يفناقف رضع بـ، إنةلح الرالم جلهوش، م األستاذ تي ل:الء عقالف. ر آخ يف وادظام حاضر ع تـمسيل الرحالت اآلت بن جيهلعا هذا، لنقيلع خيل إليـدقل: نع مقالف، ؤالء هر شةي األستاذ أنا كن فار ع

باألستاذت لصتأنا قد اف: رفقال ياس. بأمرهم قبل الرحلة ورجوته أن يستـغين م هاكرإش لعل: ابجأ فمهنـ عب لطباعذه محالتيف الر هم، مصلح .ملوكهس ل

Kaynak: http://membres.multimania.fr/medinazs/mutusto/nahu1_32.htm

1............. .................. ............. ............ .......... .

2...... ............. ............ .......... .............. ............

3............. .................. ............. ............ .......... .

4............. .................. ............. ............ .......... .

5............. .................. ............. ............ .......... .

6.... .............. .................. ............. ............ ......

7............. .................. ............. ............ .......... .

8............. .................. ............. ............ .......... . 3. Aşağıdaki boşluklara uygun gelen kelimeleri seçiniz.

إن صوت احلق .1 مرتفع(.......... مرتفعا- مرتفعة- مرتفعة- (.

ذهبت إىل السوق لكن .2 مقفلة ....... السوق( السوق- األسواق-األسواق- (.

يسرين أن العيد .3 قريب(...... قريبا- قريبان- قريبـني- (.

امتـنع املطر .4 السحاب كثري ..... لعل-لكن-أن-إن( (.

النظافة واجبة على كل مسلم ..... .5 .)أن-إن-ليت-لكن(

علم أمحد أن .6 مسافر إىل أوربا للعمل ...... أبيه-أباه-أبوه( .)األب-

النجوم معلقة يف السماء …… .7 لعل( كأن- أن- ليت- (.

لعل .8 قادمون اآلن …… املسافرون( املسافر- املسافرين- املسافر- (.

الالعبـنيكأن .9 فـرسان(...... فـرسني- فرس- فـرسا- (.

الربيع دائم …… .10 ليت-أن-لكن-إن( (.

Page 210: Ara1002

 

 

204

4. Aşağıdaki cümlelerde boşluklara (إن ) veya (أن ) harfinden uygun olanını koyunuz.

جلست حيث .1 األصدقاء..... .جالسون

ـي أوافق على مقرتحات املحامي: ...قال القاضي .2 .

احلق ال يـزول عند اهللا.... أال .3 .

ركبت القطار الذي .4 ـه سريع... .

احلياة كفاح..... واهللا .5 .

أخ .6 ربت بـ ك ناجح يف االمتحان.... .

وقـفت إذ .7 شارة محراءاإل.... .

صافحته و .8 ـي غري راض... .

أعلم . 9 اهللا على كل شيء قدير.... .

ظن الطفل . 10 أباه تركه يف السوق.... . 5. Aşağıdaki cümlelerde boşluklara uygun harfleri seçiniz.

سرين .1 ليس بـيـنكم خالف .... كأن-لكن-أن-إن( (.

الكساىل.... .2 لملومون .)لكن-ليت-أن-اإمن(

يـفكر النمل ..... .3 كأمنا-إن( .)أن-ليتما-

اهللا إله واحد ..... .4 ليتما-كأمنا( .)إمنا-لعلما-

حممد ناجح .5 أمحد فا..... شل .)كأمنا-لكنما-أمنا-إمنا( 6. Aşağıdaki cümleleri ünitede geçen benzer kelime ve cümlelerden

yararlanarak Arapçaya çeviriniz.

1. Keşke imtihanın soruları kolay olsa.

2. Öğrenciler sanki derste uyuyorlar.

3. Kâfir, keşke toprak olsaydım der.

4. Belki de baban dönüyordur.

5. Cadde geniştir ancak otomobiller çoktur.

Kelimeler ve Deyimler

اتصل يـتصل- اتصاال ب- :haberleşmek, telefon etmek

bir şeyi iyi yapma, ustaca yapma: إحكام

يـؤدي-أدى تأدية إىل- :ulaştırma, götürme, yol açmak

Page 211: Ara1002

 

 

205

ستـغىنا يستـغين- استغناء عن- :ihtiyaç, gereksinim duymamak, muhtaç olmamak

إشراك :katmak, ortak etmek

بـرنامح بـرامج)ج( :program, plan

تـعب :yorgunluk

تـعليق تـعليقات)ج( :yorum, açıklama

تـنظيم تـنظيمات)ج( :düzenleme

جنب جينب- جتنيبا- :uzaklaştırma, uzak tutma

خضع خيضع- خضوعا- :boyun eğmek, tabi olmak

اخلمول :uyuşukluk, hareketsizlik

خيل خييل- :gibi görünme, izlenimini edinme

رفه يـرفه- تـرفيها- :rahat bir hayat yaşatma, müreffeh kılma

روح يـروح- تـروحيا عن- :dinlendirme, rahatlatma

السأم :bıkkınlık, usanma

شبان،شباب)ج(الشاب :genç, delikanlı

صرف يصرف- صرفا- :geçirme, harcama, tüketme

ضجر : sıkıntı, bıkkınlık, can sıkıntısı

عناء :zorluk, sıkıntı, yorgunluk

فـراغ : boş, boşluk

يـقود-قاد قيادة- :önderlik, liderlik, rehberlik etmek

الكسل :tembellik

مشكلة مشاكل)ج( :problem, sorun

مقهى مقاه)ج( :kahvehane

ميل-مل ملال- :bıkmak, usanmak

مارس ميارس- ممارسة- :yapma, yerine getirme, uygulama

موعد مواعيد)ج( :vakit, randevu

نشاط أنشطة)ج( :canlılık, aktiflik, faaliyet

هواية hobi: هوايات)ج(

Page 212: Ara1002

 

 

206

Özet

“İnne ve benzerleri”ni tanıma, görevlerini ve cümleye kattıkları anlamları açıklayabilmek

“İnne ve benzerleri”ne fiiller gibi en az üç harfli olmaları ve fetha üzerine mebnî olmaları sebebiyle “el-hurûfu’l-müşebbehe bi’l-fiil de denir. “İnne ve benzerleri” şu harflerden oluşmaktadır: (إن، أن، كأن، لكن، ليت، لعل )

“İnne ve benzerleri” isim cümlesinin başına gelirler; mübtedayı kendilerine isim olarak alır nasb eder, haberi de haber olarak alır ref‘ ederler. Bu harfler başına geldikleri isim cümlelerine bir takım anlamlar kazandırırlar.

إن) ) harfi başına geldiği isim cümlesine te’kit ve kesinlik anlamları katmaktadır. Bu harf ile cümleye doğrudan başlanılır. Tek başına anlam ifade eden isim cümlelerinin başlarına gelir. Meselâ (الكتاب نافع ) “Kitap yararlıdır” cümlesi tek başına anlam ifade eden bir isim cümlesidir, bunun başına bu harfi getirdiğimiz zaman cümle (إن الكتاب نافع ) “Muhakkak kitap yararlıdır” şekline dönüşmektedir. Mübteda olan (الكتاب ) kelimesini kendisine isim alarak nasb etmiş, (نافع ) kelimesini kendisine haber alarak ref‘ etmiştir.

أن) ) harfi te’kit ve pekiştirme harfıdir. Ancak bu harf başına geldiği isim cümlesinin anlamını mastara çevirmektedir, bu sebeple bu tür cümleler genellikle başka bir cümlenin fâili, mef‘ûlün bihi, nâib-i fâili gibi cümlenin bir unsuru olarak kullanılmaktadır. Bu harf ile cümleye doğrudan başlanılmaz. (أن ) isim cümlesinin anlamını başka cümleye bağlarken “-dığı, dığını, -eceği” gibi bağlaç görevi görür. (أن ) nin isim ve haberinden oluşan cümleye “masdar-ı müevvel, te’villi mastar” denir.

كأن) ) harfi teşbih yani benzetme edatıdır, ismini haberine benzetir. Bu harf cümlenin başına getirilebilir.

لكن) ) harfi istidrak yani hatayı düzeltmek ve telafi etmek için kullanılmaktadır, “lakin, ancak, fakat” anlamlarını ifade etmektedir. Önceki cümlenin ifade ettiği anlamın yanlış anlaşılmasını önleyerek o hükmü düzeltir. Bu sebepten dolayı doğrudan cümleye bu harf ile başlanılmaz.

ليت) ) harfi temenni içindir, “keşke” anlamını içerir. Bu harf genellikle olması mümküm olmayan şeyleri veya çok zor olabilecek şeyleri temenni etmek için kullanılır.

لعل) ) terecci (ümit etme) veya işfak (acıma, şefkat gösterme) için kullanılır. Sevilen işlerin yapılmasını istemeyi, çirkin, zor işlere bulaşmaktan sakındırmayı ifade eder.

“İnne ve Benzerleri”nin isim ve haberlerinin irâbını açıklayabilmek

“İnne ve Benzerleri”nin ismi ve haberi, müfred müzekker, müfred müennes veya cem-i teksir olursa ismi fetha ile mansûb, haberi zamme ile merfû‘ olur. İsmi ve haberi tesniye müzekker veya tesniye müennes olursa ismi “ya” ile mansûb, haberi elif ile merfû‘ olur. İsim ve haberleri cem-i müzekker sâlim olursa, isimleri “ya” ile mansûb, haberi vav ile merfû‘ olur. “İnne ve benzerleri”nin isim ve haberleri cemi müennes sâlim olursa ismi kesra ile mansûb olur, haberi de zamme ile merfû‘ olur.

Page 213: Ara1002

 

 

207

“İnne ve benzerleri” isim cümlesinin başına geldikleri için isim cümlesi için geçerli olan tüm şartlar bu yapıda da geçerlidir. İsim veya haberleri kendilerinden önce gelemez. Ancak “inne ve benzerlerinin haberleri isimlerinden önce gelebilir. Bu harflerin haberleri câr-mecrûr veya zarf olur, ismi de marife olursa, haberinin isminden önce gelmesi caizdir. Şayet haberler câr-mecrûr veya zarf olur, isimleri de nekre olursa haberinin isminden önce gelmesi vaciptir. Şayet “inne ve benzerleri”nin isminde haberine dönen bir zamir bulunursa isminin haberinden sonra gelmesi vaciptir.

“İnne ve Benzerleri”nin hangi durumlarda amel etmediklerini açıklayabilmek

“İnne ve benzerleri”ne (ما الكافة ) “mâ-i kâffe” bitiştiği zaman onları amel etmekten alıkoyar. İsimlerini nasb edip haberlerini ref‘ edemezler. Bu durumda harfler isim cümlelerinin başına gelme özelliğini de yitirir, fiil cümlelerinin başına da gelirler. Ancak (ليت ) ye (ما الكافة ) bitiştiği zaman amel etmesi de etmemesi de caizdir. Kendimizi Sınayalım

علمت أن املجدين ناجحون) .1 ) cümlesindeki (أن ) nin ismi ve haberi aşağıdakilerin hangisinde doğru olarak verilmiştir?

a. (املجدين ) kelimesi ismi, (ناجحون ) kelimesi haberidir.

b. (ناجحون ) kelimesi ismi, (املجدين ) kelimesi haberidir.

c. ( متعل ) kelimesi ismi (ناجحون ) kelimesi haberidir.

d. (ناجحون ) kelimesi haber, ismi mahzûftur.

e. (املجدين ) kelimesi ismidir, haberi mahzûftur. ليت أخاك حاضر) .2 ) cümlesindeki (ليت ) nin ismi ve haberi hangisidir, irabı

nedir?

a. (أخاك ) kelimesi haberidir, elif (ا) ile mansûbdur, (حاضر ) ismidir, zamme ile merfû‘dur.

b. (أخاك ) ismidir, elif (ا) ile merfû‘dur, (حاضر ) haberidir, zamme ile merfû‘dur.

c. (أخاك ) ismidir elif (ا) ile mansûbdur, (حاضر ) haberidir, zamme ile merfû‘dur.

d. (أخاك ) ismidir, “ya” (ـيـ ) ile mansûbdur, (حاضر ) haberidir, zamme ile merfû‘dur.

e. (أخاك ) ismidir, fetha ile mansûbdur, (حاضر ) haberidir, zamme ile merfû‘dur.

3. ( ما علمت املفتاح ضائع......... ) cümlesinde boşluğu aşağıdakilerden hangisi en

uygun şekilde tamamlar?

a. ليت

Page 214: Ara1002

 

 

208

b. أن

c. لكن

d. لعل

e. إن 4. “Bahçe güzeldir, ancak bahçıvan ihmalkârdır.” cümlesinin Arapça doğru

karşılığı aşağıdakilerden hangisidir? a. لكن احلديقة مجيلة أما البستاين مهمل . b. احلديقة مجيلة لك نها البستاين مهمل .

c. احلديقة مجيلة لكن البستاين مهمل .

d. احلديقة مجيلة أن البستاين مهمل .

e. احلديقة مجيلة لكن البستاين مهملة . 5. “İnne benzerleri”nden olan harfin amel ettiği cümle aşağıdakilerden

hangisidir?

a. كأمنا العلم نور يـهدي صاحبه .

b. ليتما الشباب راجع .

c. القطن قليل لكن سعره رخيص .

d. إن مرضه خلطري .

e. ليتما احلياة خالية من الكدر . Kendimizi Sınayalım Yanıt Anahtarı 1. a Yanıtınız doğru değilse “İnne ve Benzerlerinin Tanımı ve

Görevleri” konusunu tekrar okuyunuz.

2. c Yanıtınız doğru değilse “İnne ve Benzerlerinin Tanımı ve Görevleri; İsim ve Haberlerinin İrâbı” konusunu tekrar okuyunuz.

3. b Yanıtınız doğru değilse “İnne ve Benzerlerinin Cümleye Kazandırdığı Anlamlar” konusunu tekrar okuyunuz.

4. c Yanıtınız doğru değilse “İnne ve Benzerlerinin Cümleye Kazandırdığı Anlamlar” konusunu tekrar okuyunuz.

5. e Yanıtınız doğru değilse “İnne ve Benzerleri”nin Amel Etmemeleri” konusunu okuyunuz.

Sıra Sizde Yanıt Anahtarı Sıra Sizde 1

رأيت أن األطفال العبون يف احلديقة .1 . إن على املسلمني واجبات .2 . البـيت كبري لكن أثاثه قدمي .3 . لعل املسلمني متمسكون بقيم اإلسالم .4 .

Page 215: Ara1002

 

 

209

Sıra Sizde 2

يـقول الطبيب إن حالة املريض سيئة .1 . kökünden türemiş kelimeden sonra gelmiştir )قول( ا يف السلة .2 أكلت الفاكهة اليت إ .Sıla cümlesinin başında gelmiştir.

ال تـتكلم حيث إن السكوت واجب .3 . kelimesinden sonra gelmiştir. )حيث( إن الدين عند اهللا اإلسالم .4 .Anlamlı cümlenin başında yer almıştır.

Sıra Sizde 3

يؤلمين أن املريض متأمل .1 .Fâil konumundaki cümlenin başına gelmiştir.

فرحت بأن البـيت نظيف .2 .Harf-i cerden sonra onun mecrûru olarak gelmiştir.

علم أن الدرس سهل .3 .Nâib-i fâil olan cümlenin başına gelmiştir.

مسع علي أن زيـنب تسكن يف شقة .4 .Mef‘ûlün bih olan cünlenin başına gelmiştir. Yararlanılan Kaynaklar el-Cârim, A, Emîn, M. (1964), en-Nahvu’l-Vâdıh, Kahire.

el-Galâyînî, M. (1982), Câmi‘u’d-durûs el-‘Arabiyye, Beyrut.

Uralgiray, Y. (1986), Arapça İlk ve İleri Dilbilgisi, Riyad.

Komisyon, (ty.), el-Kavâidu’l-‘Arabiyyetu’l-muyessera, İstanbul.

Çörtü, M. M. (1997), Arapçada Cümle Kuruluşu ve Tercüme Teknikleri, İstanbul.

Page 216: Ara1002

 

 

210

Amaçlarımız

Bu üniteyi tamamladıktan sonra;

• Kâne ve benzerlerini tanıyabilecek,

• Kâne ve benzerlerinin isimleriyle olan uyumunu tespit edebilecek,

• Kâne ve benzerlerinin zaman ve şahıslara göre çekimini yapabilecek,

• Kane ve benzerlerinin isim ve haberlerinin irablarını tanıyacak bu fiillerle basit cümleler kurabileceksiniz.

 

Anahtar Kavramlar

• Kâne ve benzerleri

• İsim cümlesi

• Tam fiil-nâkıs fiil

• Merfu‘-mansûb  

Öneriler

Bu üniteyi daha iyi kavrayabilmek için okumaya başlamadan önce;

• Türkçe dilbisinde isim cümlesi ve ek fiil konularını okuyunuz.

• H. Günday, Ş. Şahin, Arapça Dilbilgisi (Nahiv Bilgisi) kitabında “Kâne ve Kâneye Benzeyen Fiiller” konusunda ön okuma yapınız.

• Kâne ve benzerlerinin hangi fiiller olduğunu öğreniniz,

• İsim cümlesinin yapısını ve değişik biçimlerini öğreniniz.

Page 217: Ara1002

 

 

211

GİRİŞ

İsim cümleleri isimle başlayan cümlelerdir. Mübteda (özne) ve haber (yüklem) adıyla anılan iki unsurdan oluşmaktadır. İrab yönünden mübteda ve haberin her ikisi de merfu‘durlar. İsim cümlesi temel cümle birimlerinden biri olmakla birlikte bu yapının başına bazı fiiller ve harfler gelerek isim cümlesinin yapısını değiştirmekte, temel yapısına yeni anlamlar kazandırmaktadır. İsim cümlesinin başına gelerek onun yapısını değiştiren fiil grubundan birisi “nâkıs fiiller” olarak isimlendirilen “Kâne ve ehevâtuha: Kâne ve benzerleri”dir.

Kâne ve benzerleri kelime türleri içinde fiil grubunda yer alır ve fiilin yapı özelliklerini gösterirler. Zaman yönünden mâzi (geçmiş zaman), muzâri (şimdiki/geniş/gelecek zaman) ve emir kipleri ve şahıslara göre çekimleri bulunmaktadır. Cümle içinde işlevleri açısından iki tür yapı özelliği göstermektedirler. Bu fiillerin anlamları merfu‘ları (fâil: özne) ile tamam oluyor ve mansûb bir isme ihtiyaç duymuyorlarsa bu durumda “tam fiil” olarak değerlendirilmektedirler. Tam fiil oldukları zaman fâil alıp ref‘ ederler. Tam fiiller iş-oluşa (hades), zamana ve fiil ile fâil arasında gerçekleşen isnada delalet ederler. Şayet bu fiillerin anlamları fâilleri (özne) ile tamam olmayıp mutlaka mansûb bir isme ihtiyaç duyuyorlarsa bu durumda “nâkıs” fiil olarak görev yapmaktadırlar. Nâkıs fiiller isimleri ile haberleri arasındaki isnada ve bu isnadın zamanına delalet etmekte, iş-oluşa delalet etmemektedirler.

Kâne ve benzerleri nâkıs fiil olarak görev yaptıkları zaman isim cümlesinin başına gelir, isim cümlesinin yapısını değiştirirler. Mübtedayı kendilerine isim olarak alır ref‘ eder, mübtedanın haberini de haber olarak alır nasb ederler. İsim cümlesinin yapısını bu şekilde değiştirmeleri sebebiyle “nevâsih: hükmü giderenler/değiştirenler” adıyla da anılmaktadırlar.

Konu ile ilgili şu internet adreslerinden de bilgi alabilirsiniz:

www.schoolarabia.net/arabic; www.onlinearabic.net; www.reefnet.gov.sy.

Kâne ve Benzerleri

اهاتـوخأ وانك

Page 218: Ara1002

 

 

212

OKUMA PARÇASI

التـلفزيون

كانت وسائل اإلتصال يف العصور القدمية بطيئة جدا، كانت األخبار تصل بـعد مدة طويلة، وبـعد اخرتاع وسائل اإلعالم احلديثة أصبح العامل قـرية صغرية صار الناس يشاهدون األحداث عند حدوثه. .

التـلفاز( ونيزفلالتـ م أهن ممو اليـونيزفل التـحبلقد أص، ينرشع النرق يف الاتعرتـخم الم أهن مداح و)را ردصى محضأ و،الصت اإللائسو حب أصهسف نـتقو يف اله أن، إاليهفرالتـ وةيلس والت،ةافقالثـ وةفرعمل لاييسئاأل واءبآل لقل قـردصم ى رتـفـ ،هتيعبلى ط عايبرق تـءي شلى كرتـفـ ،ةورالص وتوا الصن للقنـه يـ إن،اتهما م وينلد ليءس موا ه مضا وأييدف موا ه مازهذا اجلى يف هرتـ و،كامم أمهنـأك وونكرحتيـ وونملكت يـساالن .نايدالقتـا وناتادع لفنا موه

صار التـلفاز وسيلة يف البـيوت . ةييهفر التـةطشى األند إحازفل التـةداهش متات بيثدا احلنرصيف ع لقضاء وقت الفراغ، مازال الناس يـفضلونه على السينما والمسرح، لكن التـلفزيون ليس كله حسنات بل له

نـواح غيـر طيبة، صار التـلف زيون سالحا ذا حدين جدا يداف ومعااف نونك ي أننكمي فـ ارض مونك ي أننكمي و .ماادهو

زا يـب خحب أصه أنةجرد لةفر غلك وتي بـل كازفل التـهاز جلخد أفـراد األسرهلاونـتـي ايمو اتبج وع مة غار الصار، صةيموا اليـناتي على حازفل التـةرطي ساددز تـ.نيو األبـع مثال الثيبرم الو هازفل التـحب أص،امعالطم أمامهونضمي وه بنيطبترم معظم أوقا كان أفـراد ا. ألسرة قـبل دخول التـلفزيون إىل البـيوت جيلسون معا

لقضاء وقت الفراغ، يستمعون إىل األب أو األم أو اجلدة من أمور احلياة أما بـعد ظهور التـلفزيون فإنه عمل . على إلغاء الدور الطبي عي لآلباء، وأصبح أفـراد األسرة مهتمني بالربامج التـلفزيون .ية

للتـلفزيون آثار سلبية أيضا لألطفال هو. لمع يـل بالم الكدل الوملع ال يـ يف ةكشارم المدع ووتك السهرا وو صلقنـ يـه، ألنةيلائ العيثاداألح اء فـوضأ فـهو ،طق الطفلمرحي ايورر ضربـتع يـي الذبع اللةسار ممن م و هازهاجل، فنيدالو الع مارواحل وةعالطمال كةيورر الضةاص اخلهاتاطش نن مهمر كما حييسف والنـيمس اجلهومنل .داق النوهل واعفال

Metni Kavrama Alıştırmaları

1. Aşağıdaki soruları yukarıdaki metne göre cevaplandırınız.

كيف كانت وسائل االتصال يف العصور القدمية؟. 1

مىت أصبح العامل قرية صغرية؟. 2

ىت اخرتع التلفزيون؟م. 3

هل التلفزيون من وسائل االتصال؟. 4

ملاذا أصبح التلفزيون مصدر قـلق لآلباء واألمهات؟. 5

Page 219: Ara1002

 

 

213

ألي شيء صار التلفزيون وسيلة؟. 6

هل التلفزيون جهاز مفيد للغاية؟. 7

كيف كان أفراد األسرة قبل د. 8 خول التلفزيون إىل البـيوت؟

ماذا يـعلم التلفزيون؟. 9

هل للتلفزيون آثار سلبية لألطفال؟. 10 2. Altı çizili kelimelerin eş anlamlılarını parantez içindeki kelimelerin

arasından seçiniz.

يـتحدثون، وجهني، حركاته قليلة و( ليست سريعة، املمارسات، منبعا، مينع، اكتشاف، العصر، حيمل، األنـباء (

كانت وسائل اإلتصال يف العصور القدمية . 1 بطيئة .

كانت . 2 األخبار تصل بـعد مدة طويلة .

بـعد . 3 اخرتاع وسائل اال عالم احلديثة أصبح العامل قـرية صغرية .

.ينرشع النرقال يف اتعرتـخم الم أهن مداح وونيزفلالتـ. 4

التـلفزيون ى حضأ. 5 يسا لئ ررادصم .ةافقالثـ وةفرعمل

.ةورصال وتوا الصن للقنـيـه إن. 6

.كامم أمهنـأك وونكرحتيـ وونملكتيـ اسى النرتـ. 7

.ةييهفر التـةطشاألنى د إحازفل التـةداهش متات بيثدا احلنرصيف ع. 8

صار التـلفزيون سالحا ذا . 9 حدين .

فـهو . 10 الطفلمرحي .يسف والنـيمس اجلهومن لايورر ضربـتع يـي الذبع اللةسار ممن م

3. Altı çizili kelimelerin zıt anlamlılarını parantez içindeki kelimelerin arasından seçiniz.

طيبة، إجيابية، قليل من، يسكت، الصحو، تقل، م( ضر، مدينة، شعور بالسرور، عدم احلوار والسكوت (

للتـلفزيون آثار . 1 سلبية أيضا لألطفال .

التلفاز الطفلمرحي. 2 نيدالو الع مارواحل وةعالطمال كةيورر الضةاص اخلهاتاطش نن م

معظ. 3 الناس جالسون أمام التـلم فزيون يـوميا تـقريبا مخس ساعات .

من الناحية الصحية للتـلفزيون آثار . 4 سيئة .

التـلفزيون حيرم الناس من . 5 النـوم م ويـؤذي عيو .

.ةيموا اليـناتيعلى ح ازفل التـةرطي ساددزتـ. 6

Page 220: Ara1002

 

 

214

.كامم أمهنـأك وونكرحتيـ وونملكتيـ اسى النرتـ. 7

.ينلد ليءس موا ه مضا وأييدفم وا ه مازهذا اجلى يف هرتـ. 8

بـعد اخرتاع وسائل اإلعالم احلديثة أصبح العامل. 9 قـرية صغرية .

التـلفزيون حبأص. 10 األ واءبآل لقلقـ ردصم .اتهم 4. Altı çizili kelimelerin müfredlerini (tekilleri) bulunuz.

صار الناس يشاهدون ا. 1 ألحداث عند حدوثه .

.ةييهفر التـةطشاألنى د إحازفل التـةداهش متات بيثدا احلنرصيف ع. 2

زا يـب خحبأص. 3 أفـراد األسرةهلاونـتـي ايمو .امع الطاتبجو ع م

أصبح أفـراد األسرة مهتمني ب. 4 الربامج التـلفزيون .ية

للتـلفزيون . 5 سلآثار بية أيضا لألطفال . 5. Altı çizili kelimelerin cemilerini (çoğulları) bulunuz.

هو. 1 لمع يـل بالم الكدلالو ملع ال يـ .وتك السه

كان أفراد األسرة يستمعون إىل األب أو . 2 أو اجلدة من أمور احلياةاألم .

.ةفرغ لك وتي بـل كازفل التـهاز جلخد. 3

.هتيعبلى ط عايبرق تـءي شلى كرتـفـ ،ةورالص وتوالصا ن للقنـه يـإن .4

فـهو . 5 الطفلمرحي .هومن لايورر ضربـتع يـي الذبع اللةسارمم ن م 6. Aşağıda verilen Arapça cümlelerin en yakın Türkçe karşılıklarını

seçiniz.

زا يـب خحب أصه أنةجرد لةفر غلك وتي بـل كازفل التـهاز جلخد( أفـراد األسرةهلاونتـيـ ايمو اتبج وع م )امعالط

a. Televizyon her eve ve her odaya girdi, öyle oldu ki onu aileler yemek öğünlerinde günlük olarak alır hale geldiler.

b. Televizyon cihazı aile fertlerinin yemek öğünleri ile birlikte aldıkları günlük ekmek olma derecesinde her eve ve her odaya girdi.

c. Televizyon cihazı aile fertlerinin yemek öğünlerinde yedikleri günlük ekmek gibi her eve ve her odaya girdi.

d. Televizyon cihazı aile fertlerinin yemek öğünleri ile birlikte seyredecek derecede her eve ve her odaya girdi.

e. Televizyon cihazı aile fertlerinin yemek öğünleri ile birlikte aldıkları günlük ekmek oldu, neredeyse her eve ve her odaya girdi.

Page 221: Ara1002

 

 

215

كان أفـراد األسرة قـبل دخول التـلفزيون إىل البـيوت جيلسون معا لقضاء وقت الفراغ، يستمعون إىل األب ( أو األم أو اجلدة من أمور احل ياة .(

a. Evlere televizyon girmeden önce aileler boş vakti geçirmek için birlikte oturur, hayatın işlerini baba, anne ve nineleriyle tartışırlardı.

b. Evlere televizyon girmeden önce aileler boş vakti geçirmek için beraberce çıkar, hayatın işleri ile ilgili olarak babayı ya da dedeyi veya nineyi dinlerlerdi.

c. Evlere televizyon girmeden önce aile fertleri boş vaktin geçirilmesi için birlikte oturur, hayatın işleri ile ilgili olarak baba veya anne ya da nineyi dinlerlerdi.

d. Evlere televizyon girmeden önce aile fertleri boş vakitlerinde birlikte oturur, hayatın işleri ile ilgili olarak baba veya anne ya da nineyi dinlerlerdi.

e. Evlere televizyon girmeden önce aile fertleri boş vaktin geçirilmesi için birlikte oturur, hayatın işleri ile ilgili olarak baba veya anne ya da nine konuşurken onları sessizce dinlerlerdi.

DİLBİLGİSİ

KÂNE VE BENZERLERİ

Kâne ve benzerleri şu fiillerden oluşmaktadır:

كان، صار، أصبح، أضحى، أمسى، ظل، بات، ليس، مازال، ما برح، ما فتئ، ما انفك، مادام .

Kâne ve benzerlerinin iki türlü kullanımları söz konusudur: a. Tam fiil olarak, b. Nâkıs fiil olarak:

a. Tam Fiil Olarak Kullanılmaları: Eğer “kâne ve benzerleri”nin anlamları habere ihtiyaç duyulmaksızın fâilleri ile tamam olursa bu durumda tam fiil kabul edilirler. Tam fiiller iş-oluş (hades) ve zamana delâlet ederler. Kâne ve benzerlerinden olan (مادام، مابرح، بات، ظل، أمسى، أضحى، أصبح، صار، كان ) fiilleri tam fiil olarak da görev yaparlar. Ancak (ما فتئ، مازال، ليس ) fiilleri tam fiil olmaz, daima nâkıs fiil olurlar. Kâne ve benzerleri tam fiil oldukları zaman anlamları nâkıs fiil olarak kullanıldıklarındaki anlamlarından farklı olur ve şu anlamları ifade ederler:

وجد، حصل: كان . )Bulundu, meydana geldi(

رجع ، ان: صار )Döndü, bir halden başka hâle geçti( .تقل من حال إىل آخر

أصبح دخل يف الصباح: . )Sabah vaktine erişti, sabahladı(

أضحى دخل يف الضحى: . )Kuşluk vaktine girdi, kuşluğa erişti(

أمسى دخل يف املساء: . )Akşam vaktine girdi, akşamladı(

Page 222: Ara1002

 

 

216

ظل قي، دام، استمرب: . )Kaldı, sürdürdü, devam etti(

بات دخل يف الليل: . )Geceledi, geceye girdi(

دام بقي، استمر: . )Kaldı, sürdü(

انـفك احنل، انـفصل وانـتـهى: . )Çözüldü, ayrıldı, bitti(

برح ذهب وفارق: . )Gitti, ayrıldı(

Bu fiillerin tam fiil olarak kullanılmaları ile ilgili aşağıdaki örnekleri inceleyiniz:

قال النيب عليه السالم أصبحنا بك اللهم: أمسيـنا وبك منوت وبك حنيا وبك المصري وإليك .

(Hz. Peygamber (s.a.) şöyle buyurmuştur: Allahım, senin sayende sabahlıyor, senin sayende akşamlıyor, senin sayende diriliyor, senin sayende ölüyoruz, dönüşümüz sanadır.)

Hz. Peygamber’in bu duasında geçen (أصبحنا،أمسينا ) fiilleri tam fiil anlamında iş-oluşa ve zamana delâlet etmiştir. Şu örneklerde de kâne ve benzerleri tam fiil olarak kullanılmışlardır:

أعشاشها إىل الطيور تأوي فـتبيت . )Kuşlar yuvalarına sığınır ve geceyi geçirir.(

Bu cümlede geçen (تبيت ) fiili “kâne ve benzerleri”nden olup tam fiildir, fâili ile anlamı tamam olmuştur.

وهكذ كانت ا أصبحنا إذا أيامنا، نـتـوقع مل نضحي، أن أضحيـنا وإذا نـتـوقع مل منسي، أن لطيفا كان اهللا ولكن . بـنا

(Günlerimiz işte bu şekilde geçti, sabahladığımız zaman kuşluk vaktine ulaşmayı ummuyorduk, kuşluk vaktine eriştiğimiz zaman akşama ereceğimizi ummuyorduk, ancak Allah bize karşı lütufkârdı.) Bu cümlede geçen( كانت أيامنا ) fiil ve fâilden oluşmuş “günlerimiz geçti” anlamındadır. Aynı şekilde

أصبحنا نضحي, أضحيـنا, منسي, fiilleri fâilleri ile birlikte gelmiş ve fâilleri ile anlamları tamam olmuştur, iş-oluşa ve zamana delâlet etmişlerdir.

كلما أمسيت حاسبت نـفسي .)Akşama her eriştiğimde kendimi hesaba çekerim.(

Bu cümlede yer alan أمسيت fiili “kâne ve benzerleri”ndendir, tam fiildir, fâille anlamı tamam olmuştur.

b. Nâkıs Fiil Olarak Kullanılmaları: “Kâne ve benzerleri” isim cümlesinin başına geldikleri zaman nâkıs fiil kabul edilmektedir. Çünkü bunlar yukarıda da belirttiğimiz gibi bu durumda iş-oluşa delâlet etmezler; isimleri (merfu‘ları) ile anlamları tamam olmadığı için habere ihtiyaç duyarlar. Bu durumda isim cümlesinin yapısını da değiştirirler. Mübtedayı kendilerine isim olarak alır ref‘ eder, haberi de kendilerine haber olarak alır nasbederler. الزحام شديد) ) “Kalabalık çoktur” anlamındaki cümle mübteda konumunda olan الزحام) ) ve haber olan (شديد ) kelimelerinden oluşmuş bir isim cümlesidir. Bu cümlenin başına nâkıs fiillerden olan (كان ) getirildiği zaman (كان الزحام شديدا ) şeklinde irâb ve anlam yönünden değişikliğe uğramaktadır. Mübteda olan الزحام) ) kelimesi (كان ) fiilinin ismi olarak zamme ile merfu‘ olmakta, haber

Page 223: Ara1002

 

 

217

konumunda olan (شديدا ) kelimesi ise bu fiilin haberine dönüşerek mansûb olmaktadır. Anlamı ise “Kalabalık çoktu” şekline dönüşmektedir. Aşağıdaki isim cümlelerini ve başlarına “kâne ve benzerleri” geldikten sonraki durumlarını inceleyiniz:

احلر شديد .1 . (Sıcak şiddetlidir.) - كان احلر شديدا .(Sıcak şiddetli idi.)

الثمر ناضج .2 . (Meyve olgundur.) - صار الثمر ناضجا .(Meyve olgunlaştı.)

النور ساطع .3 . (Işık parıldar.) - ظل النور ساطعا .(Işık parıldadı.)

السماء صافية .4 . (Gökyüzü bulutsuzdur.)-

أصبح السماء صافية . (Gökyüzü bulutsuz oldu.) علي مريض .5 . (Ali hastadır.)- أضحى علي مريضا .(Ali hasta oldu.)

الرياح شديدة .6 . (Rüzgârlar şiddetlidir.)-

ليست الرياح شديدة . (Rüzgârlar şiddetli değildir.)

املريض متأمل .7 . (Hasta acı çekiyor.)- بات املريض متألما .(Hasta acı çekti.)

العامل متـعب .8 . (İşçi yorgundur.) - أمسى العامل متـعبا .(İşçi yorgun oldu.) Aşağıdaki cümleleri başlarına parantez içinde verilen “kâne ve benzerleri”ni getirerek tekrar yazınız, “kâne ve benzerleri”nin isim ve haberlerini gösteriniz.

فاطمة امرأة نشيطة .1 )انك( .

الطالب نائمون .2 )بات(.

المهندسات ذاهبات إىل أعماهلن .3 )أصبح( .

الطرق ممتلئة بالسيارات .4 أمسى( . (

الضيفان جاهزان للخروج .5 ظل( . ( Kâne ve Benzerlerinin İsimlerine Uyumu

Kâne ve benzerleri, diğer fiillerin fâillerine olan uyumları gibi müzekkerlik ve müenneslik yönünden isimlerine uyum gösterirler. Meselâ ( الورد يف احلديقة متـفتح ) “Bahçedeki çiçek açmıştır” anlamındaki bu isim cümlesinin başına أضحى) ) yı getirdiğimiz zaman cümlede mübteda konumunda yer alan (الورد ) kelimesi (أضحى ) fiilinin ismi haline gelmektedir. Kelime müzekker olduğu için (أضحى ) fiili de ona uyarak müzekker siygasında gelmektedir: .( أضحى الورد يف احلديقة متـفتحا )

الفاكهة ناضجة) ) isim cümlesinin başına (صار ) fiilini getirdiğimiz zaman bu fiilin ismi konumuna geçen (الفاكهة ) müennes olduğu için (صار ) fiili de müennes olarak gelir ve cümle şu şekle dönüşür:.(صارت الفاكهة ناضجة )

Fiil-fâil uyumunda olduğu gibi, kâne ve benzerleri de isimleri müfred-tesniye veya cemî gelse bile sürekli olarak müfred müzekker veya müfred

Page 224: Ara1002

 

 

218

müennes olarak gelirlerler. Meselâ (احلارسان مستـيقظان ) isim cümlesinde mübteda ve haber birbirlerine uyumlu olarak tesniye müzekker (ikil eril) hallerinde gelmiştir. Bu cümlenin başına(أصبح ) fiilini getirdiğimiz zaman ismi konumuna geçen mübteda tesniye olmasına rağmen fiil müfred müzekker olarak gelir, cümle şu şekle dönüşür: (أصبح احلارسان مستـيقظني ). Aynı şekilde ( املمرضات واقفات أمام املستشف ي ) “Hemşireler hastanenin önünde duruyorlar” anlamındaki isim cümlesinin başına (أمسى ) fiilini getirdiğimiz zaman mübteda ve haber cem-i müennes kelimelerden oluşmasına rağmen fiil tekil gelir, sadece isminin müennes olması sebebiyle müennes olur: ( أمست املمرضات واقفات أمام املستشفى ) Kâne ve Benzerleri konusunda daha fazla bilgi edinmek için Yusuf Uralgiray’ın Arapça İlk ve İleri Dilbilgisi adlı kitabına başvurunuz. Aşağıda isim cümleleri verilmiştir. Bu isim cümlelerini parantez içindeki kâne ve benzerlerini kullanarak tekrar yazınız, fiillerin müzekkerlik-müenneslik ve müfred-tesniye-cemi olma yönüne dikkat ediniz.

املساجد أماكن التـعليم. 1 )ما زال( .

املدرسات متجهات إىل مدارسهن. 2 يصبح(. (

لن أخرج من. 3 البـيت احلرارة شديدة................ )ما دام(.

الضيفان جالسان يف قاعة االستقبال. 4 ظل(. (

األبناء رجال خيدمون الوطن. 5 )صار(. Kâne ve Benzerlerinin Zaman ve Şahıslara Göre Çekimleri

Kâne ve benzerleri çekim yönünden üç gruba ayrılmaktadırlar:

1. Tam çekimli (mâzî-muzarî-emir kipleri) olanlar (Tam mutasarrıf):

)وصار، وبات، وظل، وأضحى، وأمسى، وأصبح، كان(

يكون-كان كن- .)İdi, oldu, olur(

)Allah için kullanıldığında sonsuzluğa delalet eder(

أصبح يصبح- أصبح- .(Olmak anlamındadır.)

ميسي-أمسى (.Olmak anlamındadır).أمس-

أضحى يضحي- (.Olmak anlamındadır).أضح-

ظل يظل- ظل- .(Olmak, devam etmek, sürmek anlamındadır.)

يبيت-بات بت- .(Olmak anlamındadır.)

يصري-صار صر- .(Olmak, dönüşmek anlamındadır.)

كان) ) fiilinin dışındaki tam çekimli (mutasarrıf) fiiller ( ،بات، ظل، أضحى أمسى، أصبح، صار ) nâkıs fiil oldukları zaman tümü (صار ) anlamını taşır, durum

Page 225: Ara1002

 

 

219

değişikliği, oluş ve dönüşüm anlamlarını ifade ederler. Bu fiillerin mâzî-muzâri ve emir kiplerine göre cümle içindeki kullanımlarına ve anlamlarına dikkat ediniz:

مثار الشجرة ناضجة .1 .(Ağacın meyveleri olgundur.)

يكون مثار الشجرة ناضجة .(Ağacın meyveleri olgun olur.)

أنت مدرس جمتهد .2 .(Sen çalışkan bir hocasın.)

كن مدرسا جمتهدا .(Çalışkan bir hoca ol.)

الطقس يف الربيع معتدل .3 .(İlkbaharda hava mutedildir.)

يصري الطقس يف الربيع معتدال .(İlkbaharda hava mutedil olur.)

املطر غزير .4 .(Yağmur sağanak halindedir.)

يظل املطر غزيرا . (Yağmur hala sağanak olarak yağıyor.)

اجلو مشمس .5 .(Hava güneşlidir.)

كان اجلو مشمسا صار ممطرا .(Hava güneşliydi yağmurlu oldu.)

Kâne ve benzerlerinin başlarına diğer fiillerde olduğu gibi bazı edatlar gelebilmektedir. Mâzî fiilin başına gelince kesinlik, mûzarî fiilin başına gelince ihtimal ifade eden (قد ) edatı, gelecek anlamı ifade eden ve muzârî fiillerin başına gelen (سـ، سوف ) edatları; nefî ve nehiy anlamları ifade eden edatlar (ما، ال، مل )bu fiillerin başlarına da gelebilir.

سيصري العنب ناضجا .1 .(Üzüm olgunlaşacak.)

سوف يصبح التاجر راحبا .2 .(Tacir kâr edecek.)

املشكلة صعبة احلل ما كانت.3 .(Problemin çözümü zor olmadı.)

مل يكن .4 الدرس سهال .(Ders kolay değildi.)

قد يصري العدو صديقا .5 .(Bazen düşman dost olabilir.)

2. Sadece mâzî ve muzâri çekimi olan ve devamlılık bildirenler (Nâkıs mutasarrıf). Bu fiiller içinde günümüz Arapçasında en çok kullanımı olan ( ماال يـزال) fiilidir, bu fiilin muzârisi genellikle (زال ) şeklinde gelir. Devamlılık bildiren bu fiiller şunlardır:

ما زال ال يـزال- ما برح، ال يـبـرح- ما فتئ، ال يـفتأ، ما انـفك- ال يـنـفك- .

ما زالت التلم .1 ذات جمتهداتي .(Kız öğrenciler hâlâ çalışkanlar.)

يزال املطر نازال ال .2 .(Yağmur hâlâ yağıyor.)

ما برح الفالح يـبذر القمح .3 .(Çiftçi hâlâ buğdayı saçıyor.)

ما فتئ الغالم يـتـعلم .4 .(Çocuk hâlâ öğreniyor.)

Page 226: Ara1002

 

 

220

3. Sadece mâzî kipi bulunan fiiller (Câmid).

ليس، ما دام( (

ليس) ) fiili isim cümlesini olumsuz yapan “câmid” bir fiildir. Mâzî kipinde tüm şahıs zamirlerine çekimi yapılabilmektedir. (العامل نشيط ) “İşçi çeviktir” cümlesinin başına bu nâkıs fiili getirdiğimiz zaman (ليس العامل نشيطا ) “İşçi çevik değildir” şeklinde isim cümlesini olumsuz yapmış oluruz.

ما دام) ) fiili cümledeki başka bir fiilin zamanını gösteren zaman zarfıdır. “-müddetince, -dığı sürece, -dıkça” gibi masdariyet ve zamam anlamını bildirir. أحب الطالب مادام مهذبا) ) “Terbiyeli olduğu sürece öğrenciyi severim” örneğinde olduğu gibi. “Kâne ve benzerleri”, mâzi, muzâri ve emirden hangi kip üzerine gelmiş ise bu zaman kipinde tüm şahıs zamirlerine göre çekimleri yapılabilmektedir. Şayet bu fiillerin isimleri merfu‘ munfasıl zamirinden oluşmakta ise isimleri bu fiillerin şahıs zamirine uygun çekimi ile getirilir, fiilden ayrı olarak kullanılmaz.

ليس) ) fiilinin tek zaman kipi olan mâzi kipinde şahıs zamirlerine göre çekimi şu şekilde gerçekleşmektedir.

ليس طالبا -هو طالب .)هو-ليس(

ليسا طالبـني -ا طالبانمه ليسا( .)مها-

هم طالب ليسوا طالبا - ليسوا( هم- (.

هي طالبة ليست طالبة - ليست( هي- (.

مها طالبتان ليستا طالبتـني - ليستا( .)مها-

هن طالبات لسن طالبات - لسن( .)هن-

أنت طالب لست طالبا - لست( .)أنت-

أنـتما طالبان لستما طالبـني - لستما( .)أنتما-

أنتم طالب لستم طالبا - لستم( أنـتم- (.

أنت طالبة لست طالبة - لست( أنت- (.

أنـتما طالبتان لستما طالبتـني - لستما( أنـتما- (.

أنـنت طالبات لسنت طالبات - لسنت( أنـنت- (.

أنا طالب لست طالبا - لست( .)أنا-

حنن طالب لسنا طالبا - لسنا( حنن- (.

Aşağıdaki isim cümlesinin başına (كان) fiilinin emir kipini getirerek tüm şahıslara göre ayrı ayrı yazınız. ( أنت صديق ويف )

Page 227: Ara1002

 

 

221

Kâne ve Benzerlerinin İsim ve Haberlerinin İrabı

Kâne ve benzerleri fiiller nâkıs fiil oldukları zaman isim cümlelerinin başına gelirler. Bu fiiller isim cümlesinin tüm yapı biçimlerinde başlarına gelir, mübtedayı kendilerine isim alır ref‘ eder, haberi de haber olarak alır nasbederler. Mübtedanın haberden önce veya sonra gelmesi bunların amel etmelerinde hiçbir değişiklik meydana getirmez. Meselâ ( رجل هذا صالح ) cümlesinde mübteda nekre olduğu için haberden sonra gelmiştir. Bu isim cümlesinin başına (كان ) nâkıs fiilini getirdiğimiz zaman (كان يف البـيت رجل ) şeklinde olur ve mübteda olan (رجل ) kelimesi (كان ) nin ismi olarak merfu‘ olur.

Kâne ve benzerleri isim cümlesinin ögelerinin irabını değiştirmekle birlikte isim cümlesinde mübteda ve haberin uyumu noktasında hiçbir etkide bulunamazlar. İsimleri ve haberleri müzekkerlik-müenneslik, müfred, tesniye ve cemi olarak birbirlerine uyumlu gelirler.

1. İsim ve haberleri müfred müzekker, müfred müennes veya akılsız varlıkların cemi teksîri olurlarsa; isimleri zamme ile merfu‘ haberleri de fetha ile mansûb olur.

البـيت نظيف . (Ev temizdir.) - صار البـيت نظيفا .(Ev temiz oldu)

املهندسة نشيطة .(Mühendis faaldir.) – أصبحت املهندسة نشيطة .(Mühendis faal oldu.)

ألشجار مورقةا . (Ağaçlar yapraklıdır.) – ظلت األشجار مورقة .(Ağaçlar yapraklandı.)

2. Nâkıs fiillerin isim ve haberleri tesniye müzekker veya tesniye müennes olursa, isimleri elif (ا) ile merfu‘, haberleri de cezimli “ya” (ـيـ ) ile mansûb olur.

الالعبان سريعان . (İki oyuncu hızlıdır.) –

ال يزال الالعبان سريعني .(İki oyuncu hâlâ hızlıdırlar.)

الطالبتان موجودتان يف املخترب .(İki kız öğrenci laboratuardadırlar.)

كانت الطالبتان موجودتـني يف املخترب .(İki kız öğrenci laboratuardaydılar.)

3. Nâkıs fiillerin isim ve haberleri cemî müzekker sâlim olurlarsa, isimleri “vav” (و) ile merfu‘, haberleri de “ya” (ـيـ) ile mansûb olur. Şayet isimleri akıllı varlıkların cem-i teksiri ise zamme ile merfu‘ olur.

مامل وظفون عائدون إىل بـيو .(Memurlar evlerine dönüyorlar.)

م أمسى الموظفون عائدين إىل بـيو .(Memurlar evlerine döndüler.)

األطفال نائمون يف الغرفة .(Çocuklar odada uyuyorlar.)

صار األطفال نائمني يف الغرفة . (Çocuklar odada uyudular.)

4. Nâkıs fiillerin isim ve haberleri cem-i müennes sâlim olurlarsa, isimleri zamme ile merfu‘ haberleri de kesra ile mansûb olur.

الصحفيات حاضرات أمام مبـىن الوزارة . (Bayan gazeteciler bakanlık binası önündeler.)

Page 228: Ara1002

 

 

222

ما زالت الصحفيات حاضرات أمام مبـىن الوزارة .

(Bayan gazeteciler hâlâ bakanlık binası önündeler.)

5. Kâne ve benzerleri isimleri ism-i işaret olursa, bu isimler mebnî oldukları için müfred ve cemî durumlarında nâkıs fiilin ismi olarak mahallen merfu‘ olurlar. Tesnîye durumlarında, diğer tesniye kelimeler gibi elif (ا) ile merfu‘ olurlar. (هذا رجل صالح ) “Bu salih bir adamdır” isim cümlesinin başına صار) ) fiilini getirdiğimiz zaman cümle (صار هذا رجال صاحلا ) şeklinde olur. (صار ) fiilinin ismi olan (هذا) işaret ismi mebnî olduğu için mahallen merfu‘ olmuştur.

هاتان الفالحتان نشيطتان) ) “Bu iki çiftçi kadın faaldirler” anlamındaki isim cümlesinin başına (أصبح ) fiilini getirdiğimiz zaman cümle ( أصبحت هاتان الفالحتان نشيطتـني ) şekline dönüşür. (هاتان ) ism-i işareti (أصبح ) fiilinin ismi ve tesniye olduğu için elif (ا) ile merfu‘ olmuştur. Haberi olan (نشيطتـني ) kelimesi de “ya” ile mansûbdur.

هؤالء التلميذات ناجحات) ) “Bu kız öğrenciler başarılıdırlar” anlamındaki isim cümlesinin başına (صار ) fiilini getirdiğimiz zaman cümle ( صارت هؤالء التلميذات ناجحات ) şekline dönüşmektedir. (هؤالء) çoğul işaret ismi (صار ) fiilinin ismi olarak mebni olduğu için mahallen merfu‘ olmuştur. (التلميذات ) kelimesi (هؤالء) işaret isminin sıfatı olarak zamme ile merfu‘ olmuştur.

6. Kane ve benzerlerinin isim ve haberleri “mütekellim yâ”sının dışında bir isme muzaf olmuş “beş isim” olursa ismi vav (و) ile merfu‘ olur. ( أبوك موظف جمتهد ) cümlesinin başına (كان ) fiilini getirdiğimiz zaman cümle ( كان أبوك موظفا جمتهدا ) şeklinde olur, (أبوك ) kelimesi (كان ) nin ismi olarak vâv (و) ile merfu‘ olmuştur. (موظفا ) kelimesi de haberi olarak fetha ile mansûb olmuştur.

ALIŞTIRMALAR

1. Aşağıdaki cümlelerde tam fiilleri ve fâillerini, nâkıs fiilleri ve isim ve haberlerini gösteriniz.

أضحى حممد ومل يـنم .1 .

كانت الطعام شهية .2 .

صار املنزل نظيفا .3 .

أصبح املريض وهو متأمل .4 .

سرنا حىت أصبحنا .5 .

كان املدرس جالسا .6 . أمام الطالب

بات حممد وهو مسرتيح. 7 .

يـنبت .8 الزرع حيث يكون .املاء

Page 229: Ara1002

 

 

223

2. Aşağıda önce isim cümleleri verilmiştir. Bu isim cümlelerinin başlarına “kane ve benzeri” fiiller getirilerek tekrar yazılmıştır. Boş bırakılan yerleri uygun şekilde doldurunuz.

األطباء متـوجهون إىل المستشفى. 1 أصبح األطباء . إىل ملستشفى...... .

احلرارة شديدة يف الصيف. 2 يكون( . احلرارة شديدة يف الصيف ...... ) .

راتب املوظف قليل. 3 ليالق......... صار . .

الشوارع مزدمحة بالناس. 4 الشوارع مزدمحة ....... )أمسى( . بالناس .

املسلمون متمسكون بقيم اإلسالم. 5 ظل . متمسكني بقيم اإلسالم..... .

العامالن منتظران أمام املصنع. 6 أمسى العامالن . أمام املصنع........ .

خارج القرية حقول. 7 كانت خارج القرية . ........ 3. Aşağıdaki metni okuyunuz ve metinde “kane ve benzerleri”nin

bulunduğu cümleleri çıkararak aşağıya yazınız.

ا ا مهمنيـبـ، وومال شهنبـ اهعم وةيندمي الاحو ضن مةياح يف ضه ليقد صةاريز لجر، خيال خبايوده يـونع مشكانسا، وار قدربـى الح، وأضوميغال بةدبل ماءم الستارص، فةأج فو اجلبلقنـ اانرائس رط مبةقفـدت ماءم الستاتباح مبصما الكرا تـمه أنـونع مشركذ تةاعا سار سن أدعبـ، ويرزغ يئا، فض األفلك ب ا نهبـ ود، لع يـ أن ئفطير أب أمومال شذفنـ، واحبصمال ون اع مشلبقتـس ا،لزنم إىل الادع ويه نهبـ ات احلالمع و ن بز ية على وجهه، اد كانت : الق، فـهنز حبب سن عاه أبومال شلأسف ة غيذاألح ة ييال حذن متيل أبـدق، وينا بـ يف هذا كائ تبه ذدقل. ايب غكنبـ اسيلي، فـدالا و ينز ال حت:موال شالق فـهئفطت لتبهي ذ الذور النن مثفع ضرطمال

يا واف حلزنمإىل ال عد .يااف حت

1 .………………………………………… 2 .………………………………………… 3 .………………………………………… 4 .………………………………………… 5 .………………………………………… 6 .…………………………………………

4. Aşağıdaki cümlelerin başına parantez içindeki “kâne ve benzeri”

fiilleri getirerek tekrar yazınız.

حنن قادمون لزيارتك. 1 )كان(. مها موجودان يف االجتماع. 2 أصبح(. ( هن جالسات يف املكتبة. 3 ظل(. ( أنت صاحب احلق. 4 )مازال(. أنت طا. 5 لب جمتهد )Emir yapınız( )كان(.

Page 230: Ara1002

 

 

224

5. Aşağıdaki cümlelerde boşlukları parantez içindeki kelimelerin uygun

olanları ile doldurunuz.

ليست . 1 اخلضروات مرتفعة ....... سعر( أسعار- األسعار-أسعار- (.

ال تـقرأ ما دام النور. 2 ضئيل(...... ضئيلة-ضئيال- ضئيلة- (.

يا أمحد إنسانا كرميا. ....... 3 كونو-كان( كن- كوين- (.

ليس بالمنزل . 4 هاتف(........ هاتفا- هاتف- هاتفني- (.

لن تـتطور البالد . 5 شعبها كسالنا ....... .)مادام-أمسى-صار-كان(

بصريا .... ....وكان اهللا . 6 مسيع( مسيعا- مسيع- مسيعة- (.

أصبحت الرحلة . 7 بعد اخرتاع الطائرة ....... سهل( سهلة- سهلة- سهال- (.

أمسى والدا عائشة . 8 منتظرا(........ منتظران- منتظر- منتظرين- (.

ال نزال . 9 البيت القدمي يف هذا ........ مقيم( مقيما- مقيمون- مقيمني- (

تناول األدوية ما دمت . 10 مريض(........ مريضا- مريضني-أمراضا- ( 6. Aşağıdaki cümleleri ünitede geçen kelimeler ve benzer cümlelerden

yararlanarak Arapçaya çeviriniz.

Televizyon en önemli iletişim araçlarından oldu.

Apartmanın kapıcısı apartmanın önünde oturuyordu.

İki şehir arasındaki mesafe kısa değildir.

Kâbe hicretten sonra Müslümanların kıblesi oldu.

Ayşe başarılı bir öğrenci oldu.

Kelimeler ve Deyimler

أبـلى إبالء-يـبلي- : yıpratma, eskitme

اختـرع خيرتع- اخرتاعا- :tasarlamak, icat etmek

استـقبل يستـقبل- استقباال- :tönelmek, karşılamak

استمع يستمع- استماعا- :duymak, kulak vermek

ألغى يـلغي- etkisiz hale getirmek, iptal etmek: إلغاء-

أطفأ يطفئ - إطفاء- :söndürmek

خبيل cimri: خبالء)ج(

بطيء :yavaş, ağır, sakin

Page 231: Ara1002

 

 

225

açık, belli, ortada: باد

تذكر يـتذكر- تذكرا- : hatırlama, aklına gelme, anımsama

تـقليد تقاليد)ج( :adet, gelenek

تناول يـتـناول- ناوالت- :yemek, içmek, almak

ثقافة ثقافات)ج( :kültür

حدث حيدث- حدوثا- :olmak, meydana gelmek

احلايف :ayakkabısız, ayağı çıplak

ذو حدين :iki yüzlü, iki taraflı

رفه يـرفه- تـرفيها- :dinlendirme, rahatlatma, müreffeh kılma

سلوكية سلوكيات)ج( :davranış, tavır, hareket

سيطرة :hâkimiyet, otorite, egemenlik

سلى يسلي- تسلية- :teselli etme, unutturma

ضاحية ضواح)ج( :çevre, civar, mahalle

ضعف kat, iki kat, misli: أضعاف)ج(

فضل يـفضل- فضيال علىتـ- :tercih etmek, yeğlemek

قضاء :vakit geçirme, uygulama, gerçekleştirme

قارس :keskin, dondurucu

قلق :kaygılı, endişeli

كلف يكلف- تكليفا- :birini bir şeyle sorumlu tutma, görevlendirme

متدفق :fışkıran, hızla akan

سرحم مسار)ج( tiyatro: يح

مسيء :nahoş, zararlı, kabahatli

مصدر مصادر)ج( :kaynak

مضيء :aydınlık, ışık veren

مضى ميضي- مضيا- :ayrılma, uzaklaşma, geçmek

ملبدة بالغيوم :bulutlarla kaplı

ممارسة :yapma, uygulama, yürütme

مناف :çelişen, tezat oluşturan

ناحية نواح )ج( : yan, taraf, yön, bakış açısı

Page 232: Ara1002

 

 

226

نـفذ يـنـفذ- نـفوذا- :geçerli olma, tesir etmek, içine girmek

النـفسي :ruhsal, psikolojik

الناقد :eleştirmen, tenkitçi

هادم :yıkıcı

وسائل االتصال : iletişim araçları

نشاط أنشطة)ج( :canlılık, faaliyet, hareket

Özet

Kâne ve benzerlerini tanıyabilmek

Kâne ve ona amel etme açısından benzeyen fiiller şunlardır:

كان، صار، أصبح، أضحى، أمسى، ظل، بات، ليس، مازال، ما برح، م ا فتئ، ما انفك، مادام .

Kâne ve benzerleri fiil olarak iki türlü görev icra ederler: a) Tam fiil gibi fâil alır ref‘ ederler. Bu fiillerden tam fiil olarak görev yapanlar şunlardır: مادام،مابرح،بات،ظل،أمسى،أضحى،أصبح،صار، كان)) Ancak bu fiillerden (ما فتئ،مازال،ليس ) fiilleri hiçbir zaman tam fiil olmaz, sürekli olarak nâkıs fiil hükmünde olurlar. Kâne ve benzerleri tam fiil olarak görev yaptıklarında her bir fiil ayrı anlam ifade eder. b) Nakıs fiil olarak görev yaparlar. Nakıs fiil oldukları zaman isim cümlelerinin başlarına gelir, mübtedayı kendilerine isim alır ref‘ eder, haberi de haber olarak alır nasbederler. Bu durumda (كان): “İdi, oldu, vardı, olur, ol, -dır” gibi anlamlar taşır. (صار،أصبح،أضحى،أمسى،ظل،بات ) fiillerinin hepsi (صار) anlamında “oldu, dönüştü” gibi durum değişikliğini bildirmektedirler. (ما انفك، ما برح، ما فتئ، ما زال ) fiilleri “hâlâ, daima, devamlı, sürekli olarak” anlamlarında süreklilik bildirirler.(مادام ) fiili “-dıkça, -dığı sürece, -ken” anlamlarını taşıyan zaman zarfı olarak görev yapar. (ليس) fiili isim cümlesinin anlamını olumsuz yapar.

Kâne ve benzerlerinin isimleriyle olan uyumunu tespit edebilmek

Kâne ve benzeri fiiller başına geldikleri isim cümlesinde müzekkerlik ve müenneslik yönünden isimlerine uyum gösterirler. İsimleri müzekkerse müzekker, müennes ise müennes olurlar.

Bu fiillerin müfred-tesniye veya cemî olma yönünden isimlerine uyumu ise fiil cümlesinde fiilin fâiline uyumu gibidir. İsimleri müfred, tesniye veya cemi yapısında gelse bile sürekli olarak müfred müzekker veya müfred müennes şeklinde gelirler.

Kâne ve benzerlerinin zamanlara ve şahıslara göre çekimlerini yapabilmek

Kâne ve benzeri fiillerin mâzî, muzarî ve emir kipinde çekimleri yapılabilmektedir. Çekim yönünden üç gruba ayrılmaktadırlar: 1. Mâzî-muzarî-emir kipinde çekimi olanlar:

صار، بات، ظل، أضحى، أمسى، أصبح، كان

Page 233: Ara1002

 

 

227

2. Sadece mâzi ve muzarî çekimi olan fiiller. Bunlar devamlılık bildiren fiillerdir: ما زال، ما برح، ما فتئ، ما انـفك . 3. Sadece mâzî kipi bulunan “câmîd” fiiller: ليس، ما دام

Kâne ve Benzerlerinin İsim ve Haberlerinin İrabını tanıyabilmek

Kâne ve benzeri fiiller isim cümlelerinin başına gelir mübtedayı kendilerine isim alır ref‘ eder, haberi de haber olarak alır nasbederler. 1. Bu fiillerin isim ve haberleri müfred müzekker, müfred müennes veya akılsız varlıkların cemi teksîri olurlarsa; isimleri zamme ile merfu‘ haberleri de fetha ile mansûb olur. 2. İsim ve haberleri tesniye müzekker veya tesniye müennes olursa, isimleri elif(ا) ile merfu‘, haberleri “ya” (ـيـ ) ile mansûb olur. 3. İsim ve haberleri cemî müzekker sâlim olurlarsa, isimleri “vav” (و) ile merfu‘, haberleri de “ya” (ـيـ) ile mansûb olur. 4. İsimleri ism-i işaret olursa, müfred ve cemî durumlarında nakıs fiilin ismi olarak mahallen merfu‘ olurlar. Tesnîye durumlarında, diğer tesniye kelimeler gibi elif (ا) ile merfu‘ olurlar.

Kendimizi Sınayalım

أضحى الطالب مرتقبا النجاح) .1 ) cümlesindeki (أضحى ) fiilinin isim, haberi ve irâbları

aşağıdakilerin hangisinde doğru olarak verilmiştir?

a. (الطالب ) kelimesi ismi, zamme ile merfu‘, (مرتقبا ) kelimesi haberi fetha ile mansûbdur.

b. (الطالب ) kelimesi ismi, zamme ile merfu‘, (مرتقب ) kelimesi haberi zamme ile merfu‘dur.

c. (مرتقب ) kelimesi ismidir zamme ile merfu‘dur, (الطالب ) kelimesi haberidir, zamme ile mansûbdur.

d. (الطالب ) kelimesi ismi, zamme ile merfu‘, (النجاح ) kelimesi haberidir, fetha ile mansûbdur.

e. (الطالب ) kelimesi ismi, zamme ile merfu‘, (مرتقبا النجاح ) cümlesi haberidir, mahallen mansûbdur.

2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kâne ve benzerleri tam fiil olarak kullanılmıştır?

a. أمسى أيب مسرتحيا

b. صار املغين مجيل الصوت

c. تـناولت الفطور حني أضحيت

d. صار الدرس واضحا

e. بات جناحه متـوق عا

Page 234: Ara1002

 

 

228

أنت مؤمن خملص) .3 ) cümlesinin başına (كان ) fiilinin emri getirilerek oluşturulmuş doğru biçimi aşağıdakilerden hangisidir?

a. كونوا مؤمنا خملصا b. كنتم مؤمنا خملصا

c. كن مؤمن خملص d. كن مؤمنا خملصا e. تك ون مؤمنا خملصا

4. “Babamla birlikte çarşıdan dönüyordum, vakit öğleydi” cümlesinin Arapça doğru karşılığı aşağıdakilerden hangisidir?

a. كان عائدا مع والدي من السوق، كان الوقت ظهرا

b. كان أنا عائدا من السوق مع والدي كان الوقت ظهر ا

c. كن عائدا مع والدي من السوق، كان الوقت ظهر d. كنت عائدا من السوق مع والدك وكان الوقت ظهرا e.كنت عائدا مع والدي من السوق، كان الوقت ظهرا

أصبحت حديقة اجلامعة مليئة بأشجار متـنـوعة) .5 ) cümlesinin Türkçe doğru karşılığı aşağıdakilerden hangisidir?

a. Üniversitenin bahçesi çeşitli ağaçlarla dolduruldu.

b. Üniversitenin çeşitli ağaçlarla dolu bahçesi oldu.

c. Üniversitenin bahçesi çeşitli ağaçlarla doldu.

d. Üniversitenin bahçesi cins ağaçlarla doldu.

e. Üniversitenin bahçesi çeşitli ağaçlarla doluyordu.

Kendimizi Sınayalım Yanıt Anahtarı

1. a Yanıtınız doğru değilse “Kâne ve Benzerleri: b) Nâkıs fiil olarak -kullanılmaları” konusunu yeniden okuyunuz.

2. c Yanıtınız doğru değilse “Kâne ve Benzerleri: a) Tam fiil olarak kullanılmaları” konusunu yeniden okuyunuz.

3. d Yanıtınız doğru değilse “Kâne ve Benzerlerinin Zaman ve Şahıslara Göre Çekimleri” konusunu tekrar okuyunuz.

4. e Yanıtınız doğru değilse “Kâne ve Benzerleri: b) Nâkıs fiil olarak kullanılmaları” konusunu tekrar okuyunuz.

5. c Yanıtınız doğru değilse “Kâne ve Benzerleri: b) Nâkıs fiil olarak kullanılmaları” ve “Kâne ve Benzerlerinin İsim ve Haberlerinin İrâbı” konusunu tekrar okuyunuz.

Page 235: Ara1002

 

 

229

Sıra Sizde Yanıt Anahtarı

Sıra Sizde 1 كانت . 1 فاطمة امرأة نشيطة .

فاطمة) ) kelimesi (كان ) nin ismi zamme ile merfu‘, (امرأة ) kelimesi de haberidir, fetha ile mansûbdur.

بات الطالب نائمني .2 . الطالب) ) kelimesi (بات ) fiilinin ismidir, cem-i teksîr olduğu için zamme ile merfu‘dur, ( منينائ ) kelimesi haberidir, cem-i müzekker sâlim olduğu için sâkin “ya” ile mansûb olmuştur.

أصبحت املهندسات ذاهبات إىل أعماهلن .3 . املهندسات) ) kelimesi (أصبح ) fiilinin ismidir, cem-i müennes sâlim olduğu için zamme ile merfu‘ olmuştur, (ذاهبات ) kelimesi haberidir, cem-i müennes sâlim olduğu için kesra ile mansûb olmuştur.

أمست الطرق ممتلئة بالسيارات .4 . الطرق) ) kelimesi (أمست ) fiilinin ismidir, akılsız varlıkların cem-i teksiridir ve müfred müennes hükmündedir, zamme ile merfu‘ olmuştur; (ممتلئة ) kelimesi haberdir, fetha ile mansûb olmuştur.

ظل الضيفان جاهزين للخروج .5 . الضيفان) ) kelimesi (ظل ) fiilinin ismidir, tesniye olduğu için elif (ا) ile merfu‘ olmuştur; (جاهزين ) kelimesi haberidir, tesniye olduğu için cezimli “ya” ile mansûb olmuştur. Sıra Sizde 2

مازالت املساجد أماكن التـعليم. 1 . تصبح املدرسات متجهات إىل مدارسهن. 2 . لن أخرج من البـيت ما دامت احلرارة شديدة. 3 . ظل الض. 4 يفان جالسني يف قاعة االستقبال . صار األبناء رج. 5 ال خيدمون الوطنا .

Sıra Sizde 3

أنت صديق ويف كن صديقا وفيا . أنتما صديقان وفيان كونا صديقني وفيـني . أنـتم أصدقاء أوفياء كونوا أصدقاء أوفياء . أنت صديقة وفية كوين صديقة وفية .

أنتما صديقتان وفيتان كونا صديقتـني وفيتـني . أننت صديقات وفيات كن صاديقات وفيات .

Page 236: Ara1002

 

 

230

Yararlanılan Kaynaklar

el-Galâyînî, M. (1982), Câmiu’d-durûs el-‘Arabiyye, Beyrut.

Uralgiray, Y. (1986), Arapça İlk ve İleri Dilbilgisi, Riyad

Çörtü, M. M. (2006), Arapça Dilbilgisi Sarf, İstanbul.

Komisyon, (ty.), el-Kavâidu’l-‘Arabiyyetu’l-muyessera, İstanbul.

Page 237: Ara1002

 

 

231