8. Sınıf Türkçe Ünite 1 Zaman ve Mekan
Click here to load reader
-
Upload
enesulusoy -
Category
Education
-
view
1.189 -
download
12
Transcript of 8. Sınıf Türkçe Ünite 1 Zaman ve Mekan
1 . TEMA 1 . TEMA
ZAMAN VE MEKANZAMAN VE MEKAN
SÖZCÜKTE ANLAMSÖZCÜKTE ANLAM
Tek başına bir anlamı olan veya tek başına bir anlam taşımadığı halde , cümle içinde çeşitli görevler üstlenerek anlam kazanan ,
cümle kuruluşuna katkıda bulunan ses birliğine ............... denir.
Tek Başına Anlam Taşıyan Tek Başına Anlam Taşımayan
kişisel fakat anlatım ile mektup kadar
ÇOK ANLAMLILIK
Örnek:
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "yürütmek" sözcüğü "gereği gibi yapılmak" anlamında kullanılmıştır?
A)Annesi, küçücük çocuğu bu sıcakta yürütüyor. B) Çok titiz bir idareci, işleri iyi yürütüyor. C) Ne utanmaz çocuk, arkadaşlarının kurabiyelerini yürütüyor. D) Yaşlı adam, arabasını bin bir güçlükle yürüttü.
Çözüm: "Yürütmek" sözcüğü A seçeneğinde "yaya gezmek", B seçeneğinde "gereği gibi yapılmak", C seçeneğin de "gizlice almak, aşırmak", D seçeneğinde "çalıştırmak, ilerletmek" anlamında kullanılmıştır.
Yanıt: B
Birden çok durum ya da kavramı ifade eden , birden çok anlamda kullanılan sözcüklerdir.
Ör: oturmak
Sırada üç kişi oturuyor.(.............)Kimi kurallar zaman içinde oturur.(............)
Bu evde uzun zamadır mı oturuyorsunuz?(..........)Uydu yörüngeye oturdu.(..............)
Kelime Kelimenin gerçek anlamı Kelimenin metindeki anlamı
bul(mak) Arayarak veya aramadan bir şeyle, bir kimseyle kar şılaşmak
teşhis etmek
bozul(mak) Bozmak işine konu olmak Hastalanmak
çek(mek) Bir şeyi tutup kendine ya da başka bir yöne doğru sürüklemek
hastalığa uğramak
sık(mak) Bir şeyin çevresini sararak basınç altına almak
kontrol altında tutmak
ÖrnekHastaymışım. Hekimler aradılar, şeker buldular bende. Elbette olacak, ben yaştaki insanın bir yanı bozulur elbette. Tanıdıklar arasında benden dört beş yaş küçük olanlar bile var, yıllardır çe kiyorlar. Dediklerine göre bendeki şeker çok değilmiş, korkulacak kadar değilmiş. Ama dikkat etmeliymişim kendime.... Anlaşılıyor, sıkacaklar beni bundan sonra. Nurullah Ataç (Günce)
TEMEL ANLAMTEMEL ANLAM Sözcüğün ilk anlamıdır.
Sözcük söylendiğinde akla gelen ilk anlamına "temel anlam" denir. Sözlükte bulunan birinci anlamdır.
Basmak ( ayak tabanını bir şeyin üzerine koymak)
Genç kızın eteği kirlenmişti. (giysinin alt bölümü)
YAN ANLAM YAN ANLAM Sözcüğün temel anlamına bağlı
olarak biçimsel ya da işlevsel yakıştırma yoluyla kazandığı yeni anlamlardır. Bir sözcüğün tek temel anlamı olmasına karşın birden fazla yan anlamı olabilir.
Meselâ, “düşmek” kelimesi “Meyveler tek tek yere düştü” cümlesinde temel anlamda; “Çocuğun pantolonu düşüyordu”, “Bu yılın ilk karı düştü” ve “Kavakların gölgesi yola düştü” cümlelerinde yan anlamdadır.
Dağın eteğine kamp kurduk. (yamaçlı yerlerin alt bölümü) Ortalığı birden sis bastı.
(kaplamak,çökmek)
SIRA SENDE SIRA SENDE
Altı çizili sözcükler temel anlamda mı yan anlamda mı kullanılmış?
Tencerenin dibini iyice temizledi.(............)Gemiyi iskeleye sıkıca bağlamışlar.(...........)Cumhurbaşkanı devletin başıdır.(.............)Güller budanarak zararlı otlardan temizlenmeli.(......)Kambur binaların dikkat çektiği bir semtteyiz.(.....)Yorgun yüreğindeki umutlar onu yaşama bağlıyordu.(......)
MECAZ ANLAMMECAZ ANLAM Bir sözcüğün gerçek anlamının
dışında kullanılmasıyla kazandığı anlamdır.
Sırlarını sadece bana açardı.(içini dökmek)
Yakınımdaki hazineyi fark edememiş,ondan yararlanamamıştım.
( değer verilen kimse)
AYIRT ETAYIRT ET
Şimdi gerçek anlam, yan anlam ve mecaz anlam kavramlarını bir sözcük üzerinde görelim.
Kutunun kapağı açık kalmış, (temel anlam) Açık dükkân bulabilmek için dolaşıyorum, (yan anlam) Seninle bu kez açık konuşacağım, (mecaz anlam)
SORU ÇÖZELİMSORU ÇÖZELİM
İlerideki uçurumun kıyısına kadar yürüdüler
“Kıyı” sözcüğünün bu cümledeki anlamı, aşağıdaki altı çizili sözcüklerin hangisinde vardır?
A) Paltosunun yakasını kaldırıp caddeye doğru yürümeye başladı.
B) Duvarın kenarında tek başına uzun bir süre bekledi.
C) Genç adam etrafına meraklı gözlerle bakıyordu.
D) Komşuluk ilişkilerinin çok iyi olduğu bir çevrede yetişti.
2011-SBS
Aşağıdak,lerin hangisinde ‘orta’ sözcüğü cümlede
kazandığı anlamla eşleştirilmiştir.
TERİM ANLAMTERİM ANLAMBir bilim, sanat, spor dalı vb. alanlarda kendine özgü tanımı ve anlamı olan
kavramlara terim denir.TERİM - ALANI
Gen - b......... Doğru - g...........Penaltı - f......... Kafiye - e............ Referandum - s.......... Nota - m........ Genelge - y........... Nişancı - t...... Tuval - r.......Hangi öğrencinin yaptığı yorumda terim
anlamlı bir sözcük vardır?
A-Ece B-CemC-Nur D-Can
AYIRT ETAYIRT ETTerimlerin büyük çoğunluğu gerçek anlamlıdır. Ancak gerçek anlamı farklı olan sözcükler de zamanla terim anlam kazanabilir.
Örnek: Evi güzel gösteren perdesidir. Cümlesinde “perde” sözcüğü .............. anlamında kullanılmışken
Gözümün önündeki perde kalkınca olayları daha iyi kavradım. Cümlesinde ........... anlamda kullanılmıştır.
Oyun iki perdeden oluşuyordu. Cümlesinde perde sözcüğü tiyatroya ait bir ......... olarak yeni bir anlam kazanmış oldu.
Not. Kimi terimler de zamanla mecaz anlam kazanabilir.
Karenin bütün açıları eşittir. Cümlesindeki “kare ve açı” temel anlamlarıyla geometriye ait ..............anlamlı sözcüklerdir. Olaylara farklı açılardan bakardı. Ünlülerle aynı karede görünmeye bayılırdı. Cümlelerinde ise bu iki sözcük ............ anlam kazanmıştır.
SÖZCÜKLER ARASI ANLAM SÖZCÜKLER ARASI ANLAM İLİŞKİLERİİLİŞKİLERİ
EŞ ANLAMLI ( ANLAMDAŞ) SÖZCÜKLER Yazılışları ve okunuşları farklı olmasına rağmen aynı anlamı
taşıyan sözcüklerdir. Bu tür sözcükler birbirlerinin yerine kullanılabilir. Eş anlamlılık çoğunlukla Türkçe sözcüklerle dilimize yabancı dillerden girmiş sözcükler arasındadır.
Ör : Bu yüzü dünya kolay kolay unutmayacak. Çehresi her zaman ışıl ısıldı.. Filmin galasında tanıdık simalar vardı.
Rüya- ırmak
Fayda - Kıymet -
Tavsiye - Tenkit -
Mısra - şen -
Fert - Millet -
Kılavuz - Zengin -
AYIRT ETAYIRT ETSözcükler temel anlamının dışında kullanılınca anlamdaşlık ilgisi ortadan kalkar.
Örnek:
Ak saçlı bir adamcağız çıkageldi. Beyaz gömleğini giyip resim çektirdi.
Yukarıdaki cümlelerdeki “ak” ve “beyaz” sözcükleri anlamdaşken
Yıllar sonra beyaz önlüklerle karşıma çıktın, yüzümü ak ettin evlat!
Cümlesindeki beyaz ve ak sözcükleri anlamdaş olarak kullanılmamıştır.
UYARIUYARI
: Anlamdaş sözcüklerin bir cümlede aynı görevde kullanılması anlatım bozukluğuna yol açar.
Sağlık ve .............. her zaman önem verirdi.
Bugüne kadar hiçbir görevini, ………………aksattığını görmedim.
YAKIN ANLAMLI SÖZCÜKLER YAKIN ANLAMLI SÖZCÜKLER Tam olarak aynı anlamı karşılamayan ancak aralarında anlamsal
bir yakınlık bulunan sözcüklerdir.
ÖRNEK
Çalışmak - çabalamak-uğraşmak-didinmek-gayret etmekDemek - söylemek Tutmak - yapışmak-yakalamak Sarmak - dolamak Satmak - elden çıkarmak Konuşmak - görüşmek Bakmak - seyretmek Küsmek - darılmak-incinmek-gücenmek-içerlemek Kızmak - öfkelenmek Sıkılmak - utanmak Bezmek - yılmak - usanmak
ANLAMLI VE KURALLI ANLAMLI VE KURALLI CÜMLE OLUŞTURMA CÜMLE OLUŞTURMA
ANLAMLIVE KURALLI ANLAMLIVE KURALLI CÜMLE OLUŞTURMA CÜMLE OLUŞTURMA
Bu tür sorularda bir cümleyi oluşturan sözcükler karışık olarak verilir. Daha sonra bu sözcüklerle kurallı ve anlamlı bir cümle oluşturulması istenir. Bu tip soruları çözerken öncelikle yüklemi bularak cümlenin sonuna getirmeliyiz. Yüklemin birleşik olup olmadığına ve tamlama olabilecek sözcük gruplarına dikkat ederek verilen sözcükleri anlamlı bir bütün oluşturacak şekilde sıralamalıyız.
Onur , duvara yazılı sözcükleri bir araya getirip anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturmak istiyor.Buna göre, sıralama aşağıdakilerin hangisinde doğru verilmiştir?A) 6 – 2 – 3 – 5 – 1 – 4 – 7B) 6 – 1 – 2 – 3 – 5 – 7 – 4C) 6 – 1 – 4 – 7 – 2 – 3 – 5D) 6 – 1 – 5 – 7 – 4 – 2 – 3
1. aynı şeyleri2. başkalarının düşüncelerini3. dinleyerek de4. okuyarak5. yapabiliriz6. nasıl öğreniyorsakYukarıdaki sözcük ve sözcük gruplarıyla anlamlı bir cümle oluşturmak için sıralama nasıl olmalıdır?A) 2 – 6 – 3 – 1- 4 – 5B) 1 – 3 – 5 – 6 – 4 – 2C) 2 – 4 – 6 – 1- 3 – 5D) 3 – 5 – 1 – 8 – 4 – 6
SORU ÇÖZELİMSORU ÇÖZELİM
ANLATIM ÖZELLİKLERİNE ANLATIM ÖZELLİKLERİNE GÖRE CÜMLELERGÖRE CÜMLELER
ÖZNEL CÜMLE NESNEL CÜMLE
ÖZNEL CÜMLEÖZNEL CÜMLE
Söyleyenin kendi düşüncesini, duygusunu veya beğenisini içeren; doğruluğu ya da yanlışlığı kişiden kişiye göre değişen cümlelerdir.
Ör: Sanatçıların çocukluk anılarının anlatıldığı bu kitap …………………………….
Dostluk,………………………………………….
NESNEL CÜMLENESNEL CÜMLE Nesnel yargılar kanıtlanabilir niteliktedir, kişiden kişiye değişmez.
(Göreceli değildir.)
Ör : Ülkemizdeki tiyatro izleyicisi sayısında …………………………… Öykünün yanı sıra birçok şiir yazmış, bunlardan
bazıları…………………………
SORU ÇÖZELİMSORU ÇÖZELİMAşağıdaki dizelerin hangisinde yorum söz konusu değildir?A) Alabildiğine insan kalabalığı vardı Bir aydınlık geleceğe bakıyordu
B) Bir ılık güz öğlesinde Şanlı haki urbası üstünde
C) Koymuştu kılıcını içine kınının Yürüyordu arasında sevgili halkının
D) İzmir'e girişini Atatürk'ün Bir kahve duvarındaki resimde gördüm
(1) Ömer Seyfettin, zevkle okunan öykü yazarlarındanbiridir. (2) Eserlerini dört senelik birzaman diliminde yazmıştır. (3) Bunu düşününcearamızdan erken ayrılışına edebiyatımızadına üzülmemek elde mi? (4) O, ölümsüzlüğünsırrını halkın diliyle halka sesleneneserler vermekte bulmuştur.
Numaralandırılmış cümlelerden hangisi belirttiğiöznel ve nesnel yargı yönüyle diğerlerindenfarklıdır? A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 TEOG Mazeret Sınavı
SORU ÇÖZELİMSORU ÇÖZELİM
CÜMLEDE ANLAM İLİŞKİLERİCÜMLEDE ANLAM İLİŞKİLERİ
Amaç –Sonuç Neden-Sonuç Şart –Sonuç Cümlesi Cümlesi Cümlesi
AMAÇ – SONUÇ CÜMLESİAMAÇ – SONUÇ CÜMLESİ Eylemin hangi amaca bağlı olarak gerçekleştiğinin belirtildiği
cümlelerdir.Ör: Kilo vereyim diye spor yapıyor.
Yazar, eleştirmene şirin görünmek maksadıyla iki yüzlü davranıyor.
Cümlede Amaç – Sonuç İlişkisi Kuran Ekler ve Sözcükler
-mek için
-mek üzere
diye
maksadıyla
amacıyla
SORU ÇÖZELİMSORU ÇÖZELİM
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde amaç-sonuç ilişkisi vardır?
A) Sizinle tanıştığıma memnun oldum B) Araştırma yapmak için kütüphaneye gitti. C) Yolda giderken arkadaşıma rastladım. D) Eve gelir gelmez yatıp uyudu.
TEOG
NEDEN – SONUÇ CÜMLESİNEDEN – SONUÇ CÜMLESİ Bir eylemin hangi gerekçeyle veya hangi sebeple yapıldığını
bildiren cümlelerdir.Ör: Okulların açılmasıyla masraflar arttı..
Yağmur yağınca maç iptal oldu. Malzeme yetersizliğinden inşaat yarım kaldı.
Cümlede Neden – Sonuç İlişkisi Kuran Ekler ve Sözcükler
Bu nedenle
-dığı için
-dığından
-dan dolayı
çünkü
SORU ÇÖZELİMSORU ÇÖZELİM Bazı insanlarda yalnızca gördüğüne, eliyle dokunduğuna inanma
alışkanlığı vardır.Buna rağmen yaşamlarınıbelli dönemlerinde“Hayatım bir romandır benim!” derler. Çünkü onların gözünde romanlar, olağanüstü hadiselerden oluşmaktadır.
Bu parçada sözü edilen insanların hayatlarını romana benzetmenedeni, aşağıdakilerden hangisidir? A) İlgilerini çeken kitapları okumaları B) Alışkanlıklarından bir türlü vazgeçememeleri C) İnanılması çok güç olaylar yaşamaları D) Sadece gördüklerini yazmaya değer bulmaları
TEOG MAZERET
AYIRT ET AYIRT ET Amaç – sonuç cümlelerinde amacın gerçekleşip gerçekleşmediği belli değildir.
Kitabını bitirmek için hiç durmadan çalışıyor.( ………………………….)
Neden (sebep , gerekçe ) –sonuç cümlelerinde neden gerçekleşmiştir.
Yağmur yağdı da trafik kilitlendi.(…………………)
KOŞUL ( ŞART ) – SONUÇ KOŞUL ( ŞART ) – SONUÇ CÜMLESİCÜMLESİ
Bir olayın veya durumun gerçekleşmesinin, başka bir olayın veya duruma bağlı olduğunu belirten cümlelerdir.
Ör: Temiz bir dünya istiyorsan yerlere çöp atma. Müzik dinleyebilirsin ama sesini fazla açmayacaksın. Bizim buralara yağmur yağdıkça her yer toprak kokardı.
Cümlede Koşul – Sonuç İlişkisi Kuran Ekler ve Sözcükler
ama
koşuluyla
-se /-sa
-dıkça
ki mi
-dığı zama
n
SORU ÇÖZELİMSORU ÇÖZELİM
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “eylemin gerçekleşmesinin, bir başka durumun gerçekleşmesine bağlı olduğu” vurgulanmıştır?
A) Dalgalar kayalara vurdukça, zihnimde madeni bir ses yankılanıyordu.B) Düşünce örücüleri, yakut ağlarla kapatıyordu dünyayı.C) Dehşet içindeydi gök, ortalık kekik ve zaman kokuyordu.D)Titriyordum, ansızın silindi çevremde görünen bütün yüzler.
SIRA SENDESIRA SENDEAşağıdaki cümlelerin anlam ilişkilerini inceleyiniz.
Şiddetli soğuklardan elleri ince ince yarılmıştı .(…….) Hava güzel diye açsam pencereyi yağmur yağmaya başlar .(………..) Onu görmedikçe, yardımcı olamam. (…………) Öfkesini yenmek için dışarı çıktı. (…………) Pencerenin açılmasıyla kağıtlar etrafa dağıldı .(……..) Ona sık sık öğüt verirdi; iyi bir insan olsun diye. (…) Kazanamama korkusuyla gece gündüz çalışıyor .(…..)
METİNDE DÜŞÜNCENİN YÖNÜNÜ METİNDE DÜŞÜNCENİN YÖNÜNÜ DEĞİŞTİREN İFADELERDEĞİŞTİREN İFADELER
Cümle içindeki kelimeler anlamca birbirini tamamlar. Fakat bir konudan başka bir konuya geçilirken “fakat, ama, lakin, ancak, oysa, ne var ki, yalnız, halbuki” gibi anlamın akışını değiştiren sözcükler kullanılabilir. Bu tür sözcükler cümlede anlamın akışını değiştiren sözcüklerdir.
SORU ÇÖZELİMSORU ÇÖZELİM Evet, böyle çiniler çok güzeldir. (1) Bu narçi çeği kırmızıları, bu kar
beyazları, bu çimen yeşilleri gerçekten bulunmaz şeylerdir.(2) Ne olurdu ayrı ayrı panolar hâlinde yapılmasalardı da bir duvar, bir tek dese nin devamı olsaydı. (3) Çünkü bir panodan öbürüne geçerken bırakılan boşluklar gözü yoruyor. (4) Sonra birinin kırdığı ritmi öbürü ele alamıyor, onun için başka başka kumaş lardan dikilmiş bir elbise izlenimi uyandırı yor.
Bu parçada yazarın çiniler hakkındaki düşüncesi, numaralandırılmış cümlelerin hangisinde değişmeye başlamıştır?
A) 1 B) 2 C) 3 D) 4
SBS 2012
ÖRTÜLÜ ANLAMÖRTÜLÜ ANLAM Cümlede açık olarak söylenmediği halde cümlenin anlamından
veya cümledeki bazı ifadelerden çıkarılabilen anlama örtülü anlam denir.
Ör:Öğretmenler toplantısına annem de katıldı.
Ahmet yine kaza yapmış.
Hava artık ısınmaya başladı.
BENZETMEBENZETME
Anlatımı güçlendirmek amacıyla, aralarında ortak nitelik bulunan iki varlık ya da kavramdan, ortak nitelik yönünden güçlü olandan zayıf olana aktarma yapılmasına benzetme denir.
* Benzetmenin dört öğesi vardır: 1. Benzeyen ( B ) : Özellikçe zayıf olan
2. Kendisine Benzetilen ( KB ) : Özellikçe güçlü olan3. Benzetme Yönü ( BY ) : Aktarılan özellik4. Benzetme Edatı ( BE ) : gibi, kadar, sanki, güya, misal, andırmak .
Ör:Ah bu türküler, köy türküleri
Ana sütü gibi candan Ana sütü gibi temiz
Benzeyen: köy türküleriKendisine benzetilen: ana sütüBenzetme yönü: temiz ve candan olmasıBenzetme edatı: gibi
ÖR: ."Gözlerimiz kurşun, elimiz bıçak/Severek öldürdük güzellikleri.“ Benzeyen : Kendisine benzetilen: Benzetme yönü: Benzetme edatı:
AYIRT ETAYIRT ETBenzetmelerde"benzemek, andırmak, dönmek"gibi fiiller
kullanılabilir.
"Saçların tarumar, gözlerinde nem/Ateşe benzerdin, küle dönmüşsün."
"Tepegöz gök gürültüsünü andıran bir sesle kükredi."
SORU ÇÖZELİMSORU ÇÖZELİM Köklerimiz olan geleneklerimize sahip çıkalım ama onları tıpkı her
yıl yenilenen yapraklar gibi yenileyerek, çağdaşlaştırarak, günümüze uygun bir yorum getirerek uygulayalım. Ulu bir çınar ağacı, kuru yapraklarına asılıp kalıyor mu? Hayır, tam tersine yenilerini üretiyor.
Paragrafa göre günümüzde geçerliği olmayan gelenekler neye benzetilmiştir?
A) Ulu bir çınaraB) Bir ağacın köklerineC) Kuru yapraklaraD) Geçen yıllara
KİŞİLEŞTİRME KİŞİLEŞTİRME İnsan dışındaki varlıklara insan özelliği verme sanatına teşhis
(kişileştirme) denir.
Ör: Toplanırken göklerde bulutlar yığın yığın Hırçın bir fırtınayı düşünüyordu deniz.
Kişileştirilen varlık:………………………Ör:Köyün çayı boş yere akmaktan sıkılıyor, bir bostanı sulayacağı
günlerin gelmesini iple çekiyordu. Kişileştirilen varlık : ………………………
<>
KONUŞTURMA KONUŞTURMA İnsan dışındaki canlı ve cansız varlıkları konuşturma sanatıdır.
Ör: Akşam rüzgârları der ki Ali’ye: “Gözler ileriye, gönül geriye…” Sanki köydekiler görünsün diye Tepeler alçalır, dereler dolar!
Kim konuşuyor? ……………
<>
ABARTMA ABARTMA Bir özelliğin ya da durumun olduğundan daha çok ya da daha az gösterilmesidir.
Ör: Toplasam gözyaşım koca göl olur. …………………………………………….
Ör: Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın. ……………………………………………….
<>
SORU ÇÖZELİMSORU ÇÖZELİM Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik,
Bin atlı, o gün dev gibi bir orduyu yendik.
Bu dizelerdeki söz sanatları, aşağıdakilerin hangisinde birlikte verilmiştir?
A) Benzetme - Kişileştirme B) Konuşturma - Abartma C) Konuşturma - Kişileştirme D) Benzetme – Abartma
2014 TEOG
İnsanın kendisini dünyanın henüz ilk gününde hissetmesine neden olabilecek ürpertici bir sessizlik vardı ve kar bir ağacın yarı aydınlık gölgesinde ince ince yağıyordu. Bu parçada bir söz sanatı kullanılmıştır. Bu sanatın göstergesi aşağıdakilerden hangisidir? A) “Kar”a insan özellikleri yüklenmesi B) “Sessizlik”in anlatımında aşırılığa gidilmesi C) “Ağacın gölgesi”nin “kar”a benzetilmesi D) Yazarın “sessizlik” ve “kar” üzerine konuşması
SBS 2012
SORU ÇÖZELİMSORU ÇÖZELİM Aşağıdaki dizelerin hangisinde kişileştirme yoktur?
A) Binlerce yılın sessizliğini yaşıyorum Yürüyorum kentin ağlayan sokaklarında
B) Ben aynaların içinde geçirdim günlerimi Oynadım bir yaşam boyu kendimle saklambaç
C) Gülmezse yüzün bahçelerin kalbi kan ağlar Güllerle dolar, görse gülerken seni dağlar
D) Cılız fideler senden güç alır Kusurlu saksılar gülümserdi
DEYİMLERDEYİMLER Bir olayı, bir durumu, bir kavramı anlatır. …………………………………………………………………………………………..
En az iki sözcükten oluşur. …………………………………………………………………………. Deyimler kalıplaşmış sözcüklerdir. Deyimlerde bulunan sözcüklerin yerine eş
anlamlıları bile getirilemez. Sözcüklerin yerleri değiştirilemez. ……………………………………………………………………. Deyimler genellikle mecaz anlamlıdır. ………………………………………………………………….. Bazı deyimlerin gerçek anlamları da vardır. ……………………………………………………………………………………. Deyimler cümle şeklinde bulunabilir. …………………………………………………………………………………… Deyimler şahsa ve zamana göre çekimlenebilir. ……………………………………………………………………………………..
Sıra SendeSıra Sende
ATASÖZLERİATASÖZLERİ Uzun gözlem ve deneyimler sonucu oluşmuş, bilgi ve öğüt veren kalıplaşmış sözlerdir.
…………………………………………………………………… Atasözleri kalıplaşmış sözlerdir. Bu yüzden atasözünü oluşturan sözcükler yerine başka
sözcükler getirilemez, sözcüklerin sıralanışında da değişiklik yapılamaz.
……………………………………………………………………………………………………………… Atasözlerinin birçoğunda mecazlı bir söyleyiş vardır.
………………………………………………………………………………………………………………. Çok az da olsa gerçek anlam taşıyan atasözleri de vardır.
………………………………………………………………………………………………………………. Hem gerçek hem mecaz anlamlı olabilir.
…………………………………………………………………………………………………………………. Atasözlerinin bazıları zıt anlamlıdır.
…………………………………………………………………………………………………………….. Atasözleri geniş zaman ya da emir kipiyle çekimlenir.
………………………………………………………………………………………………………………
AYIRT ETAYIRT ETAtasözleri topluma öğüt verirken deyimler sadece içinde bulunulan
durumları bildirir. Yani deyimlerin ders verme özelliği yoktur.
……………………………………( Durum bildirmiş.)
…………………………………………………( Öğüt vermiş.)
ATASÖZLERİ ANLAMLARI
1 Yuvarlanan taş yosun tutmaz. İnsanlar tek başlarına yaşayamayacakları için diğer insanlarla ilişki kurmak zorundadır.
2 Zora dağlar dayanmaz. Yumuşak, hoşa giden, gönül alıcı, inandırıcı ve yerinde söylenmiş söz azgın kişinin bile inadını kırar, onu yumuşatır ve yola getirir.
3 Yalnız taş duvar olmaz. Sürekli olarak iş değiştiren kimse bir başarı kazanamadığı gibi bir varlık da edinemez.
4 Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır. Gücü, kuvveti elinde bulunduran ve zor kullanan kimseler pek çok kimseye istediklerini yaptırırlar.
5 Ummadığın taş baş yarar. Birine çok iyi bildiği bir şey öğretilemez, bir konuda bilgi verilemez.6 Veren eli herkes öper. Her zaman bir arada bulunan, arkadaşlık eden, bir çevrede yaşamaya çalışan kimseler
birbirlerinden etkilenirler.7 Tereciye tere satılmaz. Küçük ve önemsiz görülen kişi ya da nesneler, çoğu kez büyük etkiler yaparlar; umulmadık işler
görürler.8 Üzüm üzüme baka baka kararır. Cimri olmayan, ona buna yardım elini uzatan, eli açık olan, iyilik yapan kimseyi pek çok kişi sever.
9 Sabreden derviş, muradına ermiş.
İnsanlar kötü yanlarını kolay kolay belli etmezler. Bunun için haklarında yargıda bulunmakta acele etmemek gerekir.
10 Sütten ağzı yanan, yoğurdu üfleyerek yer.
Çıkarını kollayan, kendini düşünen, işinin ehli olan kimse, kimden yararlanacağını iyi bilir.
11 Sarımsağı gelin etmişler, kırk gün kokusu çıkmamış.
Hiç kimse amacına öyle birdenbire ve kolayca ulaşamaz. Karşısına çıkan engellere sabrederse istediklerine ulaşabilirler.
12 Sinek pekmezciyi tanır. Bir olaydan gerekli dersi alan, zarar gören kimse, ona benzer bir işle karşılaştığında uyanık davranır; tedbirli olur.
13 Olacakla öleceğe çare bulunmaz. Kimi önemli olaylar meydana gelmeden, bir gürültü kopmadan önce bazı belirtileri görülür.
14 Pilâv yiyen, kaşığını yanında (belinde) taşır.
Bir şeyden yararlanmak isteyen kişi, bunun için gereken aracı eli altında bulundurmalıdır.
15 Şimşek çakmadan gök gürlemez. İnsanın kaderinde ne varsa o olur, bunu değiştirmek mümkün değildir.
Aşağıdaki atasözlerini anlamları ile eşleştiriniz.
SORU ÇÖZELİMSORU ÇÖZELİM Aşağıdaki cümlelerin hangisinde deyim, açıklamasıyla birlikte verilmemiştir?
A) Bu, senin kulağına küpe olsun, bir daha aynı hatayı yapmazsın.B) İşin başına kendisi geçti, işi o yönetiyor, dizginleri ele aldı artık.C) Dayısının cimriliği herkesçe bilinir, eli sıkılığıyla tanınır.D) Her şeyi kendim yapmak zorundayım bundan böyle; iş başa düştü.
Aşağıdaki atasözlerinin hangisi “Bir konu ile ilgili alakasız bir söz söyleyen” kişiler için söylenir?
A) Tavşan dağa küsmüş, dağın haberi olmamış.B) Dam üstünde saksağan, vur kazmayı beline.C) Deveye sormuşlar: “Boynun niye eğri?” “Nerem doğru ki?” demiş.D) Kurda sormuşlar: “Ensen neden kalın?” “Kendi işimi kendim yaparım.” demiş.
ANAHTAR SÖZCÜKANAHTAR SÖZCÜK• Bir cümlenin veya sözün yansıtmak istediği anlam için en büyük
ipucunu veren ana kavram veya sözcüğe anahtar sözcük denir.• “Okuyarak olayların ve gelişmelerin iç yüzünü öğre nen bir kişi,
öncelikle kendine olan güvenini artırır. Bu ise aynı zamanda düşünce ufkunu geliştirip ge niş bir görüş açısı sağlayarak olayları inceleme ye teneği kazandırır. Ayrıca okuyan kişiler çok okuma nın beraberinde getirdiği zengin kelime dağarcığı na sahip oldukları için, etkileyici ve güzel konuşa rak hitap ettikleri kişilerde etki de uyandırırlar.”
• Bu metindeki “okumak, öğrenmek, güven, düşün ce ufku, kelime dağarcığı” gibi sözler anahtar sözcüklerdir.
Paragrafta Paragrafta Anlam Anlam
Paragrafın Yapısı Paragrafın Yapısı Paragraflar genel olarak üç bölümden oluşur.
Giriş Bölümü :Giriş Cümlesinin Özellikleri : *Giriş cümlesinde konu ve konuya bakış açısı belirtilir. *Kısa ve ilgi çekici bir cümledir.*Ama, oysa, bu yüzden, ne var ki, yine de, bundan dolayı, oysa ki, çünkü, demek ki… gibi bağlayıcı sözler bulunmaz.*Paragrafta ele alınacak konuyu tanıtır; yazarın konuya nasıl bir yaklaşım getireceğini sezdirir.*Tanımlama, açıklama, soru cümlesi biçiminde kurulabilir.
Paragraf giriş cümlelerine örnek: Herhangi bir halk şiiri antolojisini başından sonuna okumayı hiç denediniz mi?... Şiir, ne söylediğinden çok, nasıl söylendiği ile çekiciliğe ulaşır...
Gelişme Bölümü : Gelişme Bölümünün Özellikleri : *Konuyu açıklayan, ana düşüncenin ortaya çıkmasına katkıda bulunan yardımcı düşünceleri içerir.*Konu, bu bölümde açılır. Bunun için de örneklerden benzerliklerden, karşıtlıklardan, tanık göstermelerden yararlanılır.*Ayrıntılar, gelişme cümlelerinde birbirini tamamlayarak, birbirine, bağlayıcı öğelerle bağlanarak sıralanır.*Gelişme bölümündeki cümlelerden her biri, dil ve düşünce yönünden kendisinden önceki ve sonraki cümleye bağlıdır.
Paragraf gelişme bölümlerine örnek :Yazarken, kitapları bir yana bırakır, aklımdan çıkarırım; kendi gidişimi aksatır diye.(Giriş cümlesi)
Gerçekten de iyi yazarlar üstüme yüklenir, yüreksiz ederler beni. Hani bir ressam varmış, kötü horoz resimleri yapar ve uşaklarına, dükkana hiç canlı horoz sokmamalarını sıkı sıkı tembih edermiş, ben de öyle... Hatta çalgıcı Antigenides'in bulduğu çare benim daha çok işime gelirdi: Antigenides bir şey çalacağı zaman, kendinden önce ve sonra halka uzun süre kötü şarkılar dinletirmiş... (Gelişme cümlesi)
Sonuç Bölümü : Sonuç cümlesi, belli bir bakış açısı doğrultusunda geliştirilen konunun açıklandığı, amaçlanan sonuca ulaştırıldığı, konunun bir yargıya bağlandığı cümledir. Sonuç Cümlesinin Özellikleri : *Dil ve düşünce yönünden kendinden önceki cümleye bağlıdır. *Kısa bir biçimde kurulan bu cümle toparlayıcı ve özet niteliğinde olan bağlayıcı öğelerle (kısaca, özetle, denilebilir ki, sonuç olarak, bundan dolayı) başlayabilir. *Öykü, roman, anı gibi türlerde anlatılan olayın bitiş durumunu içerir.
Sonuç bölümü için örnek :Bir Kurban Bayramı daha... 1930'lar çok çok gerilerde kaldı. O günlerin çocuğu da öldü gitti. Sanılır ki, kişi bir kez ölür. Öyle değil oysa! Kişi, yaşam boyunca pek çok kez ölür. Bakarım zaman zaman eski resimlere: İşte Phobus Fotoğrafhanesi'nde çekilmiş resimler. Golf pantolonlu ya da kısa pantolonlu bir çocuk... Ne oldu ona? Öldü gitti. Daha sonra ilkokul, ortaokul, lise sıralarındaki çocuklar, gençler... Hepsi yok oldular. Yok olmak değil mi ölmek? Öyle ise boyuna ölüyoruz, biçimden biçime giriyoruz, bambaşka bir insan oluyoruz zamanla. Altmışındaki kişiyle sekiz, on, on beş yaşların kişisi nasıl olur da aynı insan olur, olabilir? Zamanın bir oyunu bu bize. Hep ölüyoruz, öle öle büyüyor, değişiyoruz, son ölüme doğru gidiyoruz.
OLAYLARI VE BİLGİLERİ SIRAYA KOYARAK AKTARMAOLAYLARI VE BİLGİLERİ SIRAYA KOYARAK AKTARMA Paragraf oluşturma sorularında karışık olarak verilen cümlelerin paragrafın anlam, dil ve anlatım bütünlüğü göz önünde bulundurularak sıralanması istenir. Bir paragrafı oluşturacak, karışık olarak verilen bu cümlelerin sıralanmasına giriş cümlesinin tespit edilmesiyle başlanır. Seçeneklerden gidilerek yanıta ulaşılır.
Örnek:
1.Sazı, sağ bacağınız ile vücudunuzun birleştiği bölgeye yerleştiriniz.
2.Sazın sapını yukarı kaldırmak için sağ kolunuzu sazın üstüne koyarak hem yere hem vücudunuza doğru bir kuvvet uygulayınız.
3.Sol elinizle sapı tuttuktan sonra, artık sağ elinizle sazınızı çalabilirsiniz.
4.Sazdan temiz ve güzel bir ses çıkarmak için ilk şart onu doğru tutmaktır.
5. Bu amaçla vücut yapınıza uygun bir sandalyeye dik olarak oturunuz.
Sazın resimdeki gibi tutulması için numaralandırılmış cümleler hangi sırayla okunmalıdır?
A) 2-3-4-5-1 B )3-4-5-1-2
C )4-5-1-2-3 D )5-1-3-2-4
Yanıt « c « şıkkıdır.
Paragraf TamamlamaParagraf Tamamlama
Paragraf tamamlama sorularında giriş, gelişme veya sonuç bölümlerinden birinde boş bırakılan yere paragrafın anlam bütünlüğüne uygun bir cümlenin getirilmesi istenir. Bu soruların çözümünde paragrafı oluşturan cümleler arasındaki anlam, dil ve anlatım bütünlüğü hareket noktasıdır.
Örnek:
…;yani gerçekte var olmayan konularla ilgili olanları. Bunların beğenilmesinin nedeni, bu öykülerde sürpriz ögelerinin yer almasıdır. Düş gücünüzü ve yaratıcılığınızı kullanarak siz de bu tür yazılar yazabilirsiniz.
Aşağıdakilerden hangisi bu paragrafın ilk cümlesidir?
A ) Bazı insanlar roman okumayı tercih ederler.
B ) Bazı yazarlar fantastik öyküler yazmayı severler .
C ) Meraklı çocuklar bilimsel içerikli dergiler okurlar.
D ) Şiir okumak çoğu insanın ilgisini çeker.
Paragrafta, beğenilen öykülerde sürpriz ögelerin yer aldığı ve bunların gerçekte var olmayan konularla ilgili olduğu anlatılmaktadır. Dolayısıyla giriş cümlesinin bu konuya giriş yapan bir cümle olması gerekmektedir. Bu iki durumu da kapsayan, «fantastik öykü» nün yer aldığı «B» seçeneğidir. «A» seçeneğinde romandan, «C» seçeneğinde bilimsel içerikli yazılardan, «D» seçeneğinde şiirden söz edildiğinden bu seçenekler yanıt olamaz. Yani cevap B şıkkıdır.
Paragrafta Bağlayıcı Ögeler Paragrafta Bağlayıcı Ögeler
Paragrafı oluşturan cümlelerin anlamca kaynaşmasını sağlamak için kullanılan sözcük, söz öbeği ve cümlelere, biçimsel bağlayıcı öğe denir. "Ama, fakat, çünkü, lakin, gerçi, şayet, zira, meğer, belki, üstelik, hatta, sanki, oysa, yoksa, şöyle ki, nitekim, kısaca, bununla birlikte, gel gör ki" gibi sözcük ya da söz öbekleri cümle başı bağlayıcı öğeleri olarak kullanılabilir.
Paragrafta Konu :Paragrafta Konu : Bir yazıya temel olan duygu, düşünce, durum, yargı ya da olaya konu denir. Bir paragrafa yöneltilen; "Bu paragrafta ne anlatılmıştır?" sorusuna alınan yanıt, konuyu verir.
Örnek :•Masanın üzerinde kırıntıları toplamak için el süpürgesi kullanıldığını ya da vidaların elektrikli tornavidayla takıldığını görmüşsünüzdür belki. Bunların ikisi de uzay araştırmaları sonucunda ortaya çıktı. Ay’a giden astronotların taş örnekleri toplamaları gerekiyordu. Astronotların bunu yapabilmek için taşınabilir aletlere gereksinimi vardı. Üstelik bunlar hem hafif hem kablosuz olmalıydı. Böylece ilk kablosuz el aleti üretildi. Daha sonra bir elektrik kaynağına bağlı kalmadan uzun süre çalışabilen, daha hafif aletler üretilmeye başlandı. Sonuçta bugün birçok yerde görebileceğiniz şarj edebilen ev aletleri ortaya çıktı.
Bu metnin konusu aşağıdakilerden hangisi olabilir?A)Hafif ve pratik alet geliştirme çabasıB)Uzay araştırmalarının nasıl sürdürüldüğüC)Astronotların uzaydaki çalışma biçimleri D)Kablosuz ve şarj edilebilen aletlerin bulunuş süreci
Yanıt «D» şıkkıdır
Paragrafın Ana Düşüncesi : Paragrafın Ana Düşüncesi : Ana düşünce, bir yazının ya da yapıtın oluşturulmasının temel nedeni, amacı ve yazıda ya da yapıtta öne sürülen, savunulan görüştür. Bir konunun belli bir görüş açısından ele alınmasıyla ortaya çıkan genel bir yargı cümlesidir.
Paragrafın konusu saptandıktan sonra; "Bu konudan hangi sonuç çıkarılır?" ya da "Bu parçada hangi düşünce savunulmaktadır?" sorularına alınacak cevap ana düşünceyi verir.
• Örnek : İnsan sesi güzelliğine yazın kavuşur. Çünkü yaz, engin mavisiyle
umut demektir. Güzelliktir. Güzel düşünmektir. Sanat ilhamları en çok yazın gelir yoklar kapımızı. Yazın yazılanlar çizilenler daha umut verici, iç açıcı şeylerdir. İnsanlar daha güçlü, daha isteklidir. Çünkü yaz mutluluk kaynağıdır.
Bu paragrafın ana düşüncesi aşağıdakilerden hangisidir?
A)Yaz mevsimi insanlara yaşama sevinci verir.B)Sanatçılar önemli eserlerini yazın meydana getirirler.C)İnsanlar yaz mevsiminde daha iyi anlaşırlar.
D)Yazın kırgınlıklar ve küskünlükler son bulur.
Cevabı ‘A’ şıkkıdır.Yani en kapsamlı yargıdır.
Paragrafta Yardımcı Düşünceler :Paragrafta Yardımcı Düşünceler : Her biri ana düşüncenin bir yönünü oluşturan, onu ortaya çıkarıp
destekleyen düşüncelere (yargılara) yardımcı düşünce denir.
Sınavda çok kullanılan sorular olan "Bu paragrafta aşağıdaki yargılardan hangisine değinilmemiştir?" gibi sorular, paragraftaki bütün yardımcı düşüncelerin dikkate alınmasıyla doğru olarak çözülür.
Örnek :Bana özgü, sana özgü ,ona özgü davranışlar öylesine az ki…Yaşam deyince ortada herkesçe bilinenler ,herkesçe söylenenler, herkesçe istenenler, yapılanlar var yalnızca. Tek bir kaygı kol geziyor: «Başkası ne der?»
Paragrafta aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A)Kişilerin niçin benzer davranışlar sergilediklerineB)Taklitçi yaşamın alışkanlığa dönüştüğüne C)Toplumsal kabullerin bireysel yönelimleri etkilediğineD)Yaşamın, insanı zamanla olgunlaştırdığına
Yanıt ‘ D ‘ şıkkıdır.
Paragrafta Kişilik Özelliklerini BulmaParagrafta Kişilik Özelliklerini Bulma
Kişilik özelliklerini bulmaya yönelik sorular; duygu(tahlil)paragraflarında yazarın ya da anlatılan olayın kahramanlarının karakter özellikleri , ruh halleri, psikolojik yapıları ve yaklaşımlarının değerlendirildiği sorulardır.
Örnek: Ben insanın iş görme isteğini ve yaşama çabasını daima canlı tutmasını isterim. Ölüm, bahçeme fidanlarımı dikerken bulmalı beni ama ölüm korkusu, bahçemi yitirme korkusu içinde değil.» diyen biri için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A)Hayatı sevdiği
B)Telaşlı olduğu
C)Umutlu olduğu
D)Çalışkan olduğu
«Ölüm bahçeme fidanlarımı dikerken bulmalı.» cümlesinden yola çıkarak söyleyenin çalışkan olduğunu, «…yaşama çabasını daima canlı tutmasını isterim.» cümlesinden yola çıkarak hayatı sevdiğini, «Ölüm korkusu beni bahçemi yitirme korkusu içinde bulmamalı.» cümlesinden yola çıkarak umutlu olduğunu söyleyebiliriz. Ancak bu paragrafta yazarın telaşlı olduğunu destekleyen bir yargı yoktur. Yani yanıt B şıkkıdır.
Paragrafta/Şiirde Yer Alan/Almayan Duyguyu Paragrafta/Şiirde Yer Alan/Almayan Duyguyu BulmaBulma
Bazı paragraf sorularında ya da paragraf yerine dörtlüklerin
verildiği sorularda paragrafta/dörtlüğe hakim duygunun ya da paragrafta/dörtlükte yer almayan duygunun bulunması istenebilir.
Örnek: Bu bahar havası, bu bahçe;
Havuzda su şırıl şırıldır.
Uçurtmam bulutlardan yüce ,
Zıp zıplarım pırıl pırıldır.
Ne güzel dönüyor çemberim;
Hiç bitmese horoz şekerim!
Cahit Sıtkı Tarancı
Bu şiirin ana duygusu aşağıdakilerden hangisidir?
A)Ümit B)Güven C)Sevinç D) Özlem
Bu şiire hakim olan duygu sevinçtir. Çünkü şair etrafında olan biten her şeyden mutluluk duyduğunu anlatmaktadır. Yani yanıt C şıkkıdır.
Şiirde Tema (Ana Duygu) : Şiirde Tema (Ana Duygu) : Tema, edebiyat türlerinden özellikle şiirde; verilmek istenen, geliştirilen, seçilen ve işlenen konuya yüklenen duygu ve anlamdır.
Örnek: Garibim;
Ne bir güzel var avutacak gönlümü,
Bu şehirde ,
Ne de bir tanıdık çehre;
Bir tren sesi duymaya göreyim,
İki gözüm,
İki çeşme,
Bu şiirin ana duygusu aşağıdakilerden hangisidir?
A)Sevinç
B)Hayranlık
C)Merak
D)Yalnızlık
Yanıt D şıkkıdır
Şiirin KonusuŞiirin Konusu
Şairin şiirde anlattığı durum, üzerinde durduğu kavram, düşünce ya da olaydır. «Şair şiirde neden söz ediyor?/ne anlatılıyor?» sorusunun cevabıdır.
Örnek:Asla unutamam gözümde tüter, Sıla terk eylemek ölümden beter,Koç yiğide bir at, bir silah yeter,Cennet misaldi gülzarı sılanın
Dörtlüğün konusu aşağıdakilerden hangisidir?A )Memleket özlemiB )ÇaresizlikC )KahramanlıkD )Yaşam sevinci
Bu dörtlükte şair memleketini terk etmenin ölümden zor olduğunu, ondan uzak kalsa da onu hep özleyeceğini, memleketindeki bir gül bahçesinin onun için cennet gibi olduğunu anlatmaktadır. Bu anlatılanların hepsi göz önünde bulundurulduğunda bu dörtlükte «memleket özlemi»nden bahsedildiği görülecektir. Cevap A şıkkıdır.
Paragrafta Başlık :Paragrafta Başlık : Başlık, bir yazının neyi anlattığını ya da bu yazının yazılma gerekçesini sezdirecek bir özellik gösterir. Kısaca konuyu tanıtan, ana düşünceyi birkaç sözcükle yansıtan sözdür. Başka bir deyişle başlık; konu - ana düşünce uyumunu yansıtan bir özellik gösterir. "Bu paragrafa en uygun başlık hangisi olabilir? " şeklindeki sorularda, bu açıklamalar dikkate alınarak başlık saptanmalıdır.
Örnek: Günler arasından yazın ucu gözükünce tarifsiz bir boşluk doğar. Ortalıkta kimsecikler kalmamıştır. Artık sokakta, otobüslerde adımbaşı bir tanıdıkla karşılaşmazsınız .Telefonunuz çalmaz olur. Birilerini arar, cevap alamazsınız. Kapısını çalacak bir dost bile bulamazsınız. Herkes tatilini geçireceği bir yer bulmuştur kendine.
Bu paragrafın en uygun başlığı aşağıdakilerden hangisidir?
A)Yaz Parıltısı
B)Yaz Geceleri
C )Yaz Biterken
D )Yaz Hüzünleri
Paragrafta yazın gelişiyle herkesin tatil için şehri terk etmesi ve bundan duyulan hüzün anlatılmaktadır.Seçeneklerin hepsi «yaz»dan söz etse de bundan dolayı hissedilen üzüntüye sadece D seçeneğinde yer verilmiştir
Paragrafı Karşılayan SoruParagrafı Karşılayan Soru Her paragraf bir şeyleri anlatmak amacıyla oluşturulur. Bazı sorularda da amaç , paragrafın hangi soruya yanıt olarak söylenmiş olduğunu bulmaktır. Bu soruları çözerken önce paragraf okunmalı ve paragrafta ne anlatıldığı belirlenmelidir. Ardından seçeneklerdeki sorular okunmalı ve bu sorularla parçada anlatılanlar karşılaştırılmalıdır. Parçadaki «evet, hayır, ben öyle düşünüyorum, neden olmasın ki, buna katılmıyorum…» gibi sözlerin ipucu olduğu unutulmamalıdır.
Örnek: Sıkılmıştım. Hiçbir amacım kalmamıştı. Zaten yaratıcı bir yazar kendini tekrarlamaz. Kendini tekrarlarsa o zaman hiçbir şey yaratamaz. Ayrıca yazarlık insanı yalnızlığa itiyor. Fedakarlık istiyor. Sanılanın aksine ben yalnızlığı değil, insanlarla kaynaşmayı seviyorum.
Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisine verilmiş bir cevap olabilir?
A )Yazılarınızda tekrara mı düştünüz?
B )Yazarlığa neden son verdiniz?
C )Yazarlık sizi yalnızlığa mı itti?
D )Yaratıcı yazılar yazmak sizi zorladı mı?
Bu metinde yazar bir şeyler yazmanın olumsuzluklarından bahsetmektedir. Sıkılmış olması, kendini tekrarlamak istememesi, yazarlığın fedakarlık gerektirmesi ve insanı yalnızlığa itmesi , yazarın yalnızlıktan hoşlanmaması gibi olumsuz sebepler sıralayan yazar; mesleğine son vermesinin gerekçelerinden bahsetmektedir. Dolayısıyla bu paragrafı cevap olarak söyleyebilmesi için yazara mesleğine son verme sebebi sorulmuş olmalıdır. Yani cevap B şıkkıdır.
Paragrafta Bir Söz Öbeğinin Anlamını Bulma Paragrafta Bir Söz Öbeğinin Anlamını Bulma
Bir düşünceyi vermek için bir araya gelmiş cümlelerin hepsi kendinden önceki cümlede anlatılanı anlam, dil ve anlatım bakımından devam ettirerek görevini yerine getirir. Bu cümlelerden bazıları söz öbeklerinden oluşur ve bu tarzsorularda söz öbeklerinin paragrafın anlamına katkısı değerlendirilir.
Örnek:
Hayatımı deneme kitabı yazarak kazanıyorum. Son kitabıma da yeni başladım. Hem ilerisi için de «Ne yazacağım?» diye bir endişem yok doğrusu. Çünkü dövülecek nice demirlerim var ocakta. İçim çok rahat.
Bu parçanın tamamı dikkate alındığında yazar, altı çizili cümleyle aşağıdakilerden hangisini anlatmak istemiştir?
A ) Yazılarında öne sürdüğü düşünceleri kanıtlayabildiğini
B )Kütüphanesinde okunacak kitapların yer aldığını
C )Kafasında, işlenecek fikirlerin bulunduğunu
D )Yazılmaya değer haberlerle ilgilendiğini
Parçanın tamamında yazar hayatını deneme kitapları yazarak kazandığını, yeni bir kitap yazma hazırlığı içinde olduğunu ve yeni yazacağı kitap için konu bulmakta sıkıntı yaşamadığını anlatmaktadır.
Bu durumu da «Çünkü dövülecek nice demirlerim var ocakta.» cümlesiyle somutlaştırarak kafasında, kitaplarında işleyebileceği daha birçok fikrin olduğunu anlatmak istemiştir. Yanıt C şıkkıdır.
Paragrafın Akışını (Anlam Bütünlüğünü) Bozan Paragrafın Akışını (Anlam Bütünlüğünü) Bozan CümleCümle
Paragrafı oluşturan cümlelerin hepsi aynı düşünce etrafında toplanır, aynı konuyu anlatır. Bazen parçalarda bir konu anlatılırken farklı bir düşünce veya konunun farklı bir yönü bir cümle hâlinde araya girer. Düşüncenin akışını bozan cümlelerin sorulduğu sorularda bizden istenen işte bu farklı cümleyi bulmaktır. Bu soruların çözümünde yapılacak iş; her bir cümlenin ne anlattığını, bir iki kelimeyle tespit etmektir. Sonra bu tespitlerimizi karşılaştırmaktır. Görülecektir ki bir cümle haricinde hepsi aynı konudan veya konunun aynı yönünden bahsediyor. Farklı şeylerden bahseden cümle düşüncenin akışını bozan cümledir.
Örnek :
"(1) Ne güzel de süzülüyor martılar gökyüzünde. (2) Hep onlar gibi özgür olmak istemişimdir. (3) Her şey gözlerinde küçücük .... (4) Altlarında mavi deniz, üstlerinde masmavi gökyüzü..."
Bize yukarıdaki parçadan hareketle: «Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?» şeklinde bir soru sormuş olsunlar. Yapacağımız ilk iş cümlelerde ne anlatıldığını birer kelimeyle belirlemektir. Parçadaki 1, 3 ve 4.cümlelerde «martıların uçuşundan» bahsedilirken 2. cümlede yazarın «martılara öykünmesinden» bahsedilmektedir. Öyleyse farklı olan, yani düşüncenin akışını bozan cümle 2'dekidir.
Paragrafın İkiye BölünmesiParagrafın İkiye Bölünmesi Düşüncenin akışıyla ilgili bir diğer soru tipi de, parçanın iki paragrafa bölünebilmesiyle ilgilidir. Bu tip parçalarda, parçanın bir bölümünde bir düşünce, ikinci bölümünde başka bir düşünce işlenir. Yazar konuyu işlerken her bir paragrafta konunun farklı bir yönünü işler. Anlattığı bir şeyden farklı bir şeye geçiş yaptığında yeni bir paragrafa da geçmesi gerekir. Sınavlarda iki ayrı düşüncenin işlendiği bölümler bir paragraf olarak verilir ve bizden bu paragrafı bölmemiz istenir.
Örnek :
"(I) Kitap okumak için yaz, daha uygun mevsimdir. (II) Havalar ısınmaya başlayınca, doğanın her köşesi bir okuma yeri olur. (III) İstediğiniz yeri seçebilirsiniz.(IV) Parkta, deniz kıyısında, bir ağaç altında gönlünüzce okuyabilirsiniz. (V) Okuma biçimi ve yöntemi kişiden kişiye değişir. (VI) Kimileri beş on kitabı birden okumayı sever. (VII) Kimileri de bir kitabı bitirmeden ötekine başlamaz.« Bize bu parçayla ilgili "Bu parça açıklanan düşünceler bakımından ikiye bölünürse ikinci parça hangi cümleyle başlar?" şeklinde bir soru yöneltilmiş olsun.
Parçadaki cümleleri tek tek incelediğimizde I , II, III ve IV. cümlelerde "kitap okumanın zaman ve zemininden" bahsedilirken V,VI ve VII. cümlelerde "kitap okuma biçiminden" bahsediliyor. Demek ki bu parçada iki düşünce işlenmiş ve ikinci düşünceye geçilen cümle, yani bölündüğünde ikinci paragrafın ilk cümlesi olacak olan cümle V. cümledir.
Paragrafı Oluşturan Cümlelerin Yerini Paragrafı Oluşturan Cümlelerin Yerini
DeğiştirmeDeğiştirme Parçayı oluşturan cümleler anlamca birbirlerine bağlıdır. Biri diğerinin varlığını gerektirir. Özellikle olay anlatan parçalarda, zaman sıralaması vardır. Dü şünce paragraflarında ise mantık sırası vardır. Yer değiştirilecek cümleleri bulurken bu noktalara dikkat etmek gerekir. Bu tür sorularda çözüme seçeneklerden de gidilebilir.
Örnek:
(1) Günümüz ozanları ise şiiri tartışmak yerine, şiir yazmak istiyorlar. (2) Nerede o 1940′ların 1950′lerin coşkulu şiir tartışmaları. (3) Şiirin niteliği, niceliği, anlamlılığı kimseyi ilgilendirmiyor. (4) Şiirin ne olduğu konusu uzun zamandır tartışılmıyor.
Yukarıdaki parçanın ilk cümlesinde yer alan “ise” ifadesinden dolayı bu cümle parçanın giriş cümlesi olamaz. Konunun verildiği cümle ilk cümle olur. Konu, 4. cümlede verildiğine göre ilk cümle ile dördüncü cümle yer değiştirilirse parça anlamlı bir bütün oluşturur. Böylece düşüncenin akışı da sağlanır.
FİİLİMSİLER (EYLEMSİLER)FİİLİMSİLER (EYLEMSİLER)
Fiillerden türemiş oldukları halde bir fiil gibi çekimlenemeyen, cümlede isim, sıfat, zarf görevlerinde kullanılan ve yan cümleciklerin yüklemi olan kelimelere “fiilimsi” denir.
Bilindiği gibi Türkçede –(i)msi eki benzeyen anlamına gelir. Buna göre fiilimsi “ fiile benzeyen “ demektir.
FİİLİMSİLER GÖREVLERİNE GÖRE ÜÇE FİİLİMSİLER GÖREVLERİNE GÖRE ÜÇE AYRILIRAYRILIR
1) iSiM-FiiL (AD EYLEM)
Eylem kök ya da gövdelerine –me, -mek, -iş ekleriyle türetilen eylem anlamlı adlardır.
FİİL + -ma / -me -ış / - iş / - uş / - üş -mak / - mek
Kimi zaman düşün-mek-ten korkarız. Okulların açıl-ış-ı ertelendi. Eve ekmekle tuz götür-me-yi böyle havalarda
öğrendim. Düşmesiyle kalkması bir oldu. Kaçış planını iyi yapmalıyız. Voleybol oyna-ma-yı severim. Onun gül-üş-üne sinir oluyorlardı.
Not: Not: Bazı isim-fiiller, fiilimsi özelliğini kaybedip kalıcı isim oluşturabilir.
Örnek:Örnek: Sarmaya bayılırım. Kazmaları alıp yola çıkalım. Yazma eserler pahalı oluyor. Ekmek parası için çalışıyor. Denemeye kaç öğrenci girdi? Dondurma yere düştü.
Not: Bir sözcüğün kalıcı isim olup olmadığını anlamak için olumsuzunu yaparız. Olumsuzu yapılamıyorsa kalıcı isimdir.
Örnek : Sarmaya bayılırım. (Sarma kalıcı isimdir.)
Olumsuzu yapılıyorsa isim fiildir.
Örnek : Yaprakları sarmayı sever. (Sarma isim fiildir.)
Not: Not: Olumsuzluk eki ile “-me /-ma” ile isim-fiil ekini karıştırmamak gerekir.
Gelme dedim ; geldi.
(Gel – me)
Gelmemesi beni sevindirdi. (Gel – me – me - s - i ) olumsuzluk isim fiil kaynaştırma iyelik eki eki harfi eki
olumsuzluk eki
NOT : NOT :
Fiilden fiil yapan ek olan “ –iş” ile isim fiil eki olan “ –iş “ i karıştırmamak gerekir.
Anlamsal olarak fiilden fiil yapan ek bir işi karşılıklı ya da birlikte yapma anlamı verir.
Fakat fiilimsi eki bu anlamı vermez.
Örnek : Hırsızın kaçışını gördüm.(isim fiil eki yani fiilden isim yapan ek)Polisi görünce hırsızlar kaçıştılar. (fiilden fiil yapım eki)
Not : Not : -iş ekini alan bazı kelimeler isim fiil, isim ve fiil görevinde kullanılabilir.
Örnek:Yurda giriş işlemleri başladı (isim fiil)Binanın girişi çok berbattı. (isim) Hiç çekinmeden rakiplerine girişti. (fiil)
SIFAT FİİL (ORTAÇ)SIFAT FİİL (ORTAÇ)Fiil kök ya da gövdelerine “-an, -ası, -mez, -()r, -dik, -ecek, -miş”
eklerinin getirilmesiyle yapılır.Sıfat fiiler cümlede sıfat görevinde kullanılır.
Fiil +-an / -en
-ası / -esi -mez / -maz
-r / -ar /-er / -ır / -ir /-ur /-ür -dik /-dık /--duk /-dük
-ecek /-acak -mış /-miş /-muş /- müş
ÖRNEKLERÖRNEKLER Biraz önce gel-en çocuk kimdi ?
Yıkıl-ası dünyada çok dert çekti.
Burası çık-maz sokağa benziyor.
Koş-ar adımlarla yanıma geldi.
Size biraz bilinme-dik fıkralar anlatayım.
Ak-acak kan damarda durmazmış.
Çürü-müş dişlerini bir bir çektirdi.
Not : Not : Sıfatların bir ismi nitelediği gibi sıfat fiiller de bir ismi niteler.
Örnek : tanıdık kişiSıfat fiil isim
taşınacak eşyaSıfat fiil isim
kalıplaşmış yargılarSıfat fiil isim
NOT: NOT: Sıfat-fiil, isimden önce gelip onun sıfatı olarak kullanılır. Bazı durumlarda, bu isim düşer ve adlaşmış sıfat-fiil oluşur. Sözcüğün bu durumda da fiilimsi özelliği devam eder.
Gelen, gideni aratır.( gelen kişi , giden kişi) Dün çarşıda bir tanıdığa rastladık.( tanıdık insan) Düşenin dostu olmaz.( düşen insan) Kırılacakları kutuya koyalım. ( kırılacak eşya )
Not :Not : Sıfat fiil ekini alan bazı sözcükler , hareket özelliklerini yitirerek varlıkların kalıcı ismine dönüşür. Bu durumda fiilimsi
olarak kabul edilmez.
Örnek: Örnek: Dolmuşun geçmesini bekliyorum.
Yazarlar toplumun ışık kaynağıdır.
156 sayısını çarpanlarına ayırın.
Okur bu kitaptan büyük keyif alacak.
Yiyecek , giyecek , yakacak yardımı yapıldı.
Not : Not : Sıfat fiiller olumsuzluk ekleri de alabilir.
Örnek : Örnek : Görmemiş adam
Olmayacak iş
Konuşulmayan konu
Not : Not : -dık , -ecek sıfat fiil ekleri ünlüyle başlayan ek aldıklarında yumuşama olayı meydana gelir.
Örnek : Örnek : Hedeflediğimiz başarıyı yakaladık.
Açtığın yolda ilerliyoruz.
Çalışacağı yerleri iyi biliyormuş.
Not Not : : Fiilden türeyen her sıfat , sıfat fiil değildir.
Örnek : Örnek : Çalış – an çocuk Sıfat fiil
Çalış – kan çocuk Sıfat
FİİLİMSİLERİ BULALIMFİİLİMSİLERİ BULALIM
UYARI : UYARI : Sıfat fiil ekleriyle kip ekleri karıştırılmamalıdır.
Koruluktaki tüm ağaçlar kesilmiş.( kip eki )Kökünden kesilmiş ağaçlar hepimizi üzdü.(fiilimsi eki)
Biz kimsenin kapısını çalmadık. (……….)Çalmadık kapı bırakmadık.( ………..)
Dinmez acıların pençesinde kıvranıyor. (………)Dinmez pençesinde kıvrandığı bu acılar.(……..)
Onunla görülecek hesabımız var.(………)Onunla hesabımız yakında görülecek.(………)
Birbirine benzer sözler duymak istemiyoruz.(……….)İkiz çocukların davranışları birbirine benzer.(………..)
SIRA SİZDESIRA SİZDE• Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili sözcüklerin eylemsi mi
çekimli eylem mi olduğunu yazınız. • Söylenir söz mü bu?• Söylenir her şarkı , her türkü burada.• Bitmez mi bu para bir gün?• Bitmez sorunlarla uğraşıyorum.• Duygulanmış seyircileri çekiyor kamera.• Duygulanmış bu olay karşısında seyirciler.• Birazdan eve gidecek.• Burasıdır gidecek son yerim.
ZARF FİİL ( BAĞ EYLEM , ULAÇ )ZARF FİİL ( BAĞ EYLEM , ULAÇ )Fiilden türemiş zarflardır. Zarf-fiiller, fiillerin zarf şekillerini yapar.Fiil kök ve gövdelerine –ınca, – dıkça, – dığında, -ken , -r… -mez, -alı, -erek, -madan, -meksizin, -a…-a, -ıp , -casına ekleri getirilerek
oluşturulur. Cümlede zarf olarak kullanılan zarf-fiillerin bazıları devamlılık,
zaman, sebep bildirme gibi görevler üstlenir.
Zarf-fiiller ek almaz.Bu yüzden gelerek-ten, giderek-ten gibi kullanışlar yanlıştır.
Fiil + -ıp / -ip / -up / -üp -erek / -arak -madan / -meden -ınca /- ince / - unca / -ünce -maksızın / -meksizin -r ........ - mez -eli / -alı -dıkça / -dikçe / -dukça / -dükçe -dığında / -diğinde / -duğunda / -düğünde -a ...... -a -ken
O ağacı gördükçe seni hatırlıyorum.Uyumaksızın iki gün yol aldık.
Son satırı yazıp veriyorum.Gülünce yanakları al al oldu.
Ağlaya ağlaya göz yaşlarım kurudu.Önlemini almadan oraya gitme.
Pazara çıkalı iki saat olduGelir gelmez onu sordu.
İşi bitirdiğinde yanımıza gel Yağmur yağarken hüzünlenirim.
ÖrneklerÖrnekler
UYARI UYARI “-madan / -meden” zarf fiil eki “-ma / -me” olumsuzluk ekiyle
kullanılan “-dan / -den” ekiyle karıştırılmamalıdır.
“-madan / -meden” zarf fiil eki tek başına bir ek olup eklendiği fiili zarf fiil yapar.
“-ma / -me” olumsuzluk ekiyle kullanılan “-dan / -den” ek grubu ise eklendiği fiili isim fiil yapar.
ÖRNEK : ÖRNEK :
Ders çalışmadan sınav kazanılmaz.Zarf fiil
İki saatlik çalışmadan sonra mola verdik. İsim fiil
Zarf fiillerin kazandırdığı anlamlarZarf fiillerin kazandırdığı anlamlara.Bağlama Ulacı: "-İp" ekiyle türetilir.
Bu ek genellikle "ve" bağlacının yerini tutar.
Telefon ettim ve hâlini hatırını sordum. Telefon edip hâlini hatırını sordum. .
Bu ulacın tekrarlanması fiilin sıkça yapıldığını gösterir:Gidip gidip komşuları rahatsız ediyor.
b. Durum Ulaçları :"-erek, -e..., -e, -meden, -meksizin, -cesine" ekleriyle yapılır. Fiilin nasıllığını bildirir. Sınıfa gülerek girdi. Olayı adeta yeniden yaşıyormuşçasına anlattı. Gece karanlık sokaklarda düşe kalka ilerlediler. Dinlene dinlene gittiler. Gürültüye aldırmadan işiyle meşgul oluyordu. Hiç dinlenmeksizin yedi saat yürüdüm. Her şeyi bilircesine konuşuyordu.
c. Zaman Ulaçları:"-ince, -dikçe, -diğinde, -ken, -meden, -r... -mez" ekleriyle yapılır.Bu ulaçlar fiilin zamanını bildirir. Gülünce gözlerinin içi gülüyor. Canım sıkıldıkça şiir okurum. Kar yağınca herkes sokaklara döküldü. İlk okuduğumda iyi anlayamamıştım. Uyurken hep sayıklar. Gün ağarırken düştük tarla yollarına. Uyumadan önce de yarım saat kitap okunabilir. Gelir gelmez seni sordu.
d. Başlama Ulaçları: "-eli" ekiyle türetilir ve sonraki fiilin başlangıcını bildirir. Buraya geleli çocuğa bir hâller oldu. Seni tanıyalı hayatım değişti. e. Nedenlik Ulaçları: "-diği, -eceği" ekleriyle türetilir ve "-den dolayı, için, -den ötürü" edatlarıyla birlikte kullanılır. Çok yalnızlık çektiğinden (dolayı) buralarda kalmak istemiyor. Sizden ayrılacağı için üzülüyor. f. Bitirme Ulaçları: "-ene, -inceye, -esiye" ekleriyle türetilir ve "değin, dek ve kadar edatlarıyla birlikte kullanılır. Sonraki fiilin bitimini gösterir. Sen gelene kadar biz burada bekleyeceğiz. Yollar açılıncaya kadar bekledik. Öldüresiye dövdüler
SIRA SENDE SIRA SENDE Cümlelerdeki fiilimsileri bulunuz.
Zamanı gelince her şeyi anlatacağım.
Seninle konuştuğunda rahatlıyor.
Gittikçe artıyor yalnızlığımız.
O buraya geldiğinde biz çoktan gitmiştik
Okumadan nasıl karar verebilirim?
Sen geçerken sahilden sessizce, gemiler kalkar yüreğimden gizlice.
Sizin durmaksızın çalışmanız lazım.
İçeri girer girmez konuşmaya başladı.
Gözlerimin içine bakarak konuşuyordu.
Bu şehre geleli tam altı yıl olmuştu.
SIRA SENDESIRA SENDEAltı çizili sözcüklerin türlerini yazınız
• Okur bu kitaptan büyük zevk alacak .
• Çocukken tepenin ardındaki çağlayanda oynardık
• Yemek hazır , diye bağırmış annem.
• 156 sayısını çarpanlarına ayırın.
• Çarpma,bölme , toplama, çıkarma işlemlerini yapabilmek matematiği çözmek anlamına gelir.
• Neşet Ertaş’tan bir deyiş okuduk.
• Savaş meydanlarında yitirip bulamadığımız gerçek ne ?
• Her sabah seninle başlarım yaşamaya.
• Alışılmış bir yaşamaktır çöken omuzlarıma.
• Şarkılar söylemek gelir içimden bağıra çağıra.
FİİLİMSİLERİN ÖZELLİKLERİFİİLİMSİLERİN ÖZELLİKLERİ
UYARIUYARI
Fiilimsiler, kip ve kişi ekleriyle çekimlenemez.
Bu yönleriyle tam eylem sayılmaz.
UYARIUYARI
Fiilimsi ekleri yapım ekidir. Bu mantıkla düşünürsek bütün fiilimsiler türemiş yapılıdır.
Ör: Dağa çıkış zor, iniş kolay olur.
UYARIUYARI
İsim fiiller ve sıfat fiiller isim çekim eklerini alabilir.
Örnek : Örnek : Size gelmeyi ben de istemiştim. Durum eki
Çalışmamanın zararını görüyor. Olumsuzluk eki tamlayan eki
Anlatacaklar- ım- a kulak verin. Çoğul eki iyelik eki durum eki
UYARIUYARI
Bir fiilimsi ek fiil alarak temel cümlenin yüklemi olabilir.
Ör: Ör: En sevdiği şey kitap okumaktır. (-tı)
(-mış)
UYARIUYARI
Yüklemi eylemsi olan cümle, yüklemine göre ad cümlesidir.
En sevdiği şey kitap okumaktır. isim cümlesi
Yükselen insan çalışanmış. isim cümlesi
UYARIUYARI
Eylemsiler, bir temel cümle içinde yan cümle kurma özelliği gösterir ve temel cümleye herhangi bir öğe olarak bağlanır.Eylemsiler, yan cümlenin yüklemi olurlar.
Örnek :Örnek :Yan Cümle Temel CümleSora sora Bağdat bulunur.Zarf tümleci
Atılan ok geri dönmez.Özne
UYARIUYARI Fiilimsiler yan cümleler kurarak birleşik cümleler
oluşturur. Bu durum Türkçede anlatıma büyük bir kıvraklık ve rahatlık kazandırır.
Ör: Ör: Adam dün evi kiraladı ve parayı ödedi. Dün evi kiralayan adam parayı ödedi.
Merve Hanım, kitabını okudu ve uyudu. Kitabını okuyup uyudu.
Yunus Bey, manava gitti ve üzüm aldı. Manava giderek üzüm aldı.
SİZ DE ONLARDAN MISINIZ?SİZ DE ONLARDAN MISINIZ?
Bu konu işlenirken bazı öğrenciler fiilimsi eki olarak gördüğümüz ekleri sözcüklerde yakaladıklarında sadece harfleri dikkate alır. Yani sadece harf avına çıkar.Aşağıdaki sözcükleri de fiilimsi sanır.
ÖRNEK: ÖRNEK:
Dedesi - parmak - yalan - adama bak ...
Aşağıdaki boşlukları uygun fiilimsi Aşağıdaki boşlukları uygun fiilimsi ekleriyle doldurunuz.ekleriyle doldurunuz.
Bahar gel…… içim neşe dolar.Otobüs bekle…….. çocuklar birbiriyle şakalaşıyordu.Sözünü et……. kişiyi hatırlayamadım.Açıl…. konuş…. ben yapacağım.Acı acı havla …….köpeğe acıdık.Resim yap…….. benim için bir tutkudur.Arabanın lastiği patla……..gör……..koş…….yardım ettik.Çocuk düş……….ağla………..başladı.Koş……koş……..yanımıza gel…….çocuk çok heyecanlıydı.Anlat…..fıkralarla bizi güldürdü.Böyle bir fırsat kaç……..çok üzüldü.İstanbul’a gel……mutlaka ara.Yeni evimizi gör……..beğeneceksin.
DOĞRU MU YANLIŞ MI?DOĞRU MU YANLIŞ MI?Fiilimsilerle ilgili verilen bilgileri doğru ve yanlış olarak değerlendiriniz.
•( )Filimsi ekleri fiil kök ya da gövdelerine gelir.
•( )Fiilimsiler basit yapılı sözcüklerdir.
•( )Fiilimsiler sıfat fiil , zarf fiil ve isim fiil olarak üçe ayrılır.
•( ) Bir cümlede birden fazla fiilimsi bulunmaz.
•( ) Fiilimsiler cümlede sadece yüklem görevinde kullanılır.
•( ) Sıfat fiil ekleri , eklendiği sözcüğü sıfat görevinde kullandırır.
•( ) Fiilimsiler isim kök ya da gövdelerine gelebilir.
•( ) “Koşarak çıkan adamın elinde ne var?” cümlesinde iki tane fiilimsi vardır.
•( )Sıfat fiiller niteledikleri isim düştüğü zaman onların yerine geçer, adlaşır.
•( ) Fiilimsiler isim çekim eklerini alabilir.
ÖRNEK SORULARÖRNEK SORULAR 1. Çocuklarımıza önce sevmeyi öğretmeliyiz. 2. Mekiğin fırlatılışı son anda ertelendi. 3. Devamlı aynı şeyi yapmaktan bıktım. 4. Koluna yaptırdığı dövme alerjiye sebep oldu. 5. Ağlama artık, sil gözyaşlarını. Yukarıdakilerden hangilerinde isim fiil kullanılmamıştır?
a) 1-2 b) 2-3 c) 3- 5 d) 4-5
Aşağıdakilerin hangisinde bağ fiil, yüklemin anlamını zaman açısından sınırlandırmıştır?
A) Kapkaççı koşarak kalabalığın arasına girdi. B) Kitaplarını aldığında okula gidecek. C) Çocuklar güle oynaya evlerine döndüler. D) Küçük kız, yeni öğretmenini anlata anlata bitiremiyordu.
Aşağıdakilerden hangisinde "-ken" eki farklı türde bir sözcüğe getirilmiştir?
A) Ayrılırken bir el dahi sallamadı. B) Böyleleri insanı gülerken ağlatır. C) İnsanın kıymeti, yaşarken anlaşılmaz. D) Küçükken her şey toz pembe görünür.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "-ecek/ -acak" eki diğerlerinden farklı bir işlevde kullanılmıştır?
A) Bu yıl okunacak kitapları öğretmenimiz söyledi. B) İçinden çıkılacak bir sorun gibi görünmü yordu. C) Kömürlükte inanın hiç yakacak kalmamıştı o gün. D) Benim de elbet çok çilem vardı çekilecek.
Eylemlerden türediği halde ad, sıfat, zarf olan ve yan cümlecik kuran isim soylu sözcüklere eylemsi denir.
Buna göre, aşağıdaki cümlelerin hangisinde eylemsi yoktur?
A) Uzak diyarlardan gelip bu bölgeye yerleşmişler. B) Gerçeği başka sözlerle ifade etmeye çalıştık. C) Elinde kalınca bir kitap vardı , gün boyunca onu okudu. D) Güzel günlerden kalan tek hatıram bu fotoğraflardır.
ÇIKMIŞ SORULARÇIKMIŞ SORULAR
Serpilmeye başladı bir rüzgâr ince ince, Son yokuş noktasından düzlüğe çevrilince. Faruk Nafiz Çamlıbel
Bu dizelerdeki altı çizili sözcüklerden han gisi fiilimsidir?
A) Başladı B) RüzgârC) Yokuş D) Çevrilince
(2011 SBS)
O, diğerlerine benzemiyordu. Yayını gererken yeni olgunlaşmaya başlayan genç bedeni, pazılarını ve kaslarını kaftanının dışından belli (1) ediyor; atlas gömleğinin sıra düğmele ri kopup fırlayacak gibi gergin duruyordu. Belindeki kemer kasten gevşetilmişti. Kırmızı sahtiyan çizmeleri yere çakılmış gibi karda gömülü (2) duruyordu. Elindeki yayın kirişine asıldıkça o koskoca meydanda, kar taneleri nin yere düşüşünü duyacak kadar ihtişamlı bir sessizlik başladı. Gözler kırpılmaz olmuş tu. Az sonra fırlayacak oku giderken görmek, herkesin içinde bir arzuya dönmüştü. Meydan (3) susmuş, kulak kesilmiş, göz kesilmişti. Neden sonra hedefte bir ses duyuldu. Kimse, oku ne zaman (4) bıraktığını, okun nasıl hedefi bulduğunu yine görememişti.
Bu metindeki kaç numaralı altı çizili sözcük, fiilimsidir?
A) 1 B) 2 C) 3 D) 4
(2013 SBS)
Adını daha çocukluğumda duyduğum, yazıları o 1 yıllardan bu yana bende büyük etkiler bırakmış bu 2 3
adamı, şimdi yakından görüyorum. 4
Bu cümledeki numaralandırılmış sözcüklerden hangisi fiilimsidir?
A) 1 B) 2 C) 3 D) 4
(TEOG 2014)
(TEOG 2014)
(TEOG 2014)
(TEOG 2014)
YAZIM KURALLARIYAZIM KURALLARI
BÜYÜK HARFLERİN KULLANILDIĞI BÜYÜK HARFLERİN KULLANILDIĞI YERLERYERLER
A ) Cümlelerin ilk sözcüğünün başharfi büyük A ) Cümlelerin ilk sözcüğünün başharfi büyük yazılır.yazılır.
BBoğazına düşkün bir çocuk olduğu anlaşılıyordu.oğazına düşkün bir çocuk olduğu anlaşılıyordu.
B) Dizeler büyük harfle başlar.
Kirazın derinin altında kiraz Narın içinde nar Benim yüreğimde boylu boyunca Memleketim var.
C) Özel adlar büyük harfle başlar.
1- Kişi adlarından önce ve sonra gelen unvanlar, saygı sözleri, rütbe adları ve lakaplar
Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk, Kaymakam Süleyman Bey, Dr. Mehmet Öz, Sayın Prof. Dr. Hasan Eren, Kasım Efendi, Zeynep Hanım, Mareşal Fevzi Çakmak, Yüzbaşı Cengiz Topel, Mimar Sinan, Köfteci Cafer...
UYARI:UYARI: Akrabalık bildiren sözcükler küçük harfle başlar. Ancak akrabalık bildiren sözcükler, lakap ya da unvan olarak kullanılırsa büyük harfle başlar.
Telli Baba, Nene Hatun, Hala Sultan, Ramiz Dayı…
Ayşe halam sana da hediye almış. Yaz tatilinde Can dayımda kalacağız.
Tülay ablamın keki çok güzel.
Saygı bildiren sözlerden sonra gelen ve makam, unvan bildiren sözler
Sayın Başkan Sayın Vali Sayın Rektör
Mektuplarda ve resmi yazışmalarda hitaplar
Sevgili Kardeşim Aziz Dostum Değerli Arkadaşım
2 )Hayvanlara verilen özel adlar :Sarıkız, Fino, Karabaş, Pamuk, Minnoş, Tekir 3 )Millet, boy, oymak adları : Türk, Alman, Rus, Oğuz,Karakeçili 4)Dil ve lehçe adları:Türkçe, Almanca, Arapça; Oğuzca, Kazakça 5) Devlet adları : Türkiye Cumhuriyeti, Amerika Birleşik Devletleri, Suudi Arabistan 6 ) Din ve mezhep adları ile bunların mensuplarını bildiren sözler: Müslümanlık, Müslüman; Hristiyanlık, Hristiyan; Musevilik, Musevi 7)Din ve mitoloji ile ilgili özel adlar : Tanrı, Allah, Cebrail, Zeus, Kibele*Ancak tanrı kelimesi özel ad olarak kullanılmadığında küçük harfle başlar: Eski Yunan tanrıları
8) Yer adları ( Kıta, bölge, il, ilçe, köy, semt, mahalle, sokak, cadde vb) Afrika, Asya; Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu; Aydın, İstanbul; Germencik, Ortaklar, Bahçelievler; Cumhuriyet Mahallesi, Zeybek Mahallesi; Tevfik Fikret Caddesi; Adnan Menderes Bulvarı, Malazgirt Meydanı…
UYARI:UYARI: Özel ada dahil olmayıp tamlama kuran şehir, il, ilçe, belde, köy vb sözler küçük harfle başlar.
Aydın ili, Konya ili, Kuyulu köyü, Ortaklar beldesi
Deniz, dağ, göl, nehir, boğaz vb. adlarında da her kelimenin başharfi büyük yazılır.
Ege Denizi, İstanbul Boğazı, Fırat Nehri, Asya Yakası, Dicle Irmağı, Van Gölü, Zigana Geçidi…
9) Saray, köşk, han, kale, köprü, kule adlarının bütün kelimeleri büyük harfle başlar.
Dolmabahçe Sarayı, Ankara Kalesi, Çankaya Köşkü, Galata Köprüsü, Zafer Anıtı…
10) Kurum, kuruluş, parti, dernek adlarının başharfleri büyük yazılır.
Türk Dil Kurumu, Ziraat Bankası, Aydın Lisesi, Atatürk Orman Çiftliği, Milli Kütüphane, Muharip Gaziler Derneği, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü…
11 )Kitap, gazete, dergi ve sanat isimlerinin her kelimesi büyük harfle yazılır.
Nutuk, Kuyucaklı Yusuf, Sadako; Bilim ve Teknik, Bütün Dünya; Hürriyet, Cumhuriyet, Resmi Gazete; Onuncu Yıl Marşı, İstiklal Marşı…
UYARI:UYARI: Özel ada dahil olmayan gazete, dergi, tablo gibi sözcükler büyük harfle başlamaz.
Milliyet gazetesi, Hürriyet gazetesi, Bilim ve Teknik dergisi, Halı Dokuyan Kızlar tablosu…
UYARI: UYARI: Büyük harflerin kullanıldığı yerlerde bulunan ve, ile, ya, veya, yahut, ki, da, de sözleriyle mı, mi, mu, mü soru eki küçük harfle yazılır:
Mai ve Siyah, Suç ve Ceza, Leyla ile Mecnun, Turfanda mı, Turfa mı? Diyorlar ki, Ben de Yazdım
12 )Ulusal, resmi, dini bayramlarla,kutlama ve anma günlerinin isimleri büyük harfle başlar.
Kurban Bayramı, Ramazan Bayramı, Cumhuriyet Bayramı, Hıdırellez, Dünya Tiyatrolar Günü, Anneler Günü, Babalar Günü…
13 )Tarihi olay, çağ, dönem adları büyük harfle başlar.
Kurtuluş Savaşı, Milli Mücadele, Cilalı Taş Devri, İlk Çağ, Lale Devri, Buzul Dönemi, Cumhuriyet Dönemi…
14 )Özel adlardan türetilen tüm sözcükler büyük harfle başlatılır.
Türkleşmek, Türkçe, Avrupalı, Aydınlı, Bursalı…
BUNU BİL:BUNU BİL:
Özel isimlere getirilen yapım eki ve yapım ekinden sonra getirilen çekim ekleri kesme işaretiyle ayrılmaz..
Örnek: Örnek: Türkçenin, İstanbulluya…
15) Gezegen ve yıldız adları büyük harfle başlar.
Merkür, Neptün, Satürn; Halley, Kutup Yıldızı,Kuyruklu yıldız…
UYARI:UYARI: Dünya, Güneş ve Ay sözcükleri gezegen anlamı dışındakullanıldığında küçük harfle başlar.
Çocuk kendi dünyasında mutlu bir şekilde yaşıyordu.
16 )Yer, millet ve kişi adlarıyla kurulan birleşik kelimelerde özel adlar:
Antep fıstığı, Japon gülü, Maraş dondurması, Van kedisi.
17) Tarihî olay, çağ ve dönem adları büyük harfle başlar:
Kurtuluş Savaşı, Millî Mücadele, Cilalı Taş Devri, İlk Çağ, Yükselme Devri, Millî Edebiyat Dönemi
UYARIUYARI: : Tarihî dönem bildirmeyip tür veya tarz bildiren terimler küçük harfle başlar:
divan şiiri, divan edebiyatı, halk şiiri, halk edebiyatı, eski Türk edebiyatı, Türk dili, Türk sanat müziği, Türk halk müziği,
tekke edebiyatı
D -Belirli bir tarih bildiren ay ve gün adları büyük harfle başlar:
29 Mayıs 1453 Salı günü,
28 Aralık 1982'de göreve başladı.
Lale Festivali 25 Haziran’da başlayacak.
2007 senesi Haziran’ının 4’üncü günü üniversiteden mezun oldum.
UYARI : UYARI : Belirli bir tarihi belirtmeyen ay ve gün adları küçük harfle başlar:
• Okullar genellikle eylülün ikinci haftasında öğretime başlar.
• Toplantıları perşembe günleri yaparız.
E - Levhalar ve açıklama yazıları büyük harfle başlar.Vezne , Müdür , Otobüs Durağı , Eczane
AYIRT ETAYIRT ET “Kİ “ EK Mİ BAĞLAÇ MI ?•Cümlelerin arasındaysa veya çıkarıldığında cümleyi değiştirmiyorsa bağlaçtır ,ayrı yazılır.•AMA birkaç örnekte kalıplaşıp bitişik yazılır.Bunları şöyle kodlayabiliriz: •Sanki – Oysaki – Mademki – Belki –a- Halbuki – Çünkü- Meğerki
•Çıkarıldığında cümlenin anlamı bozuluyorsa ya da eksiliyorsa ektir , bitişik yazılır.
DOĞRU MU YANLIŞ MIDOĞRU MU YANLIŞ MIAşağıdaki cümlelerde yer alan ek olan "-ki" ve bağlaç olan "ki"lerin doğru yazılıp yazılmadığını D / Y işaretleri ile belirtin.
•Dışarıdaki gürültünün sebebini öğrenmek için camı açtım. ( )
•Bugün hava o kadar güzel ki insanın canı evde oturmak istemiyor. ( )
•Sizi bugün burada gördüğüm için o kadar mutlu oldumki anlatamam.( )
•Onun bu başarıda ki payını hiç kimse göz ardı etmemelidir. ( )
• İçerisi öylesine sıcakki kaloriferi biraz kıssak çok iyi olur.( )
• Ben o gün toplantıya katılmamıştım ki konuşulanlardan haberi m olsun.()
• Benim ödevim de arkadaşımınki kadar güzel olmuştu. ( )
• Zor durumda ki insanlara yardım etmek hepimizin görevidir.( )
• Başak’ın kileri şu bavula yerleştirelim.( )
• Fırsat bulabilirsem yarın ki işleri de yapacağım.( )
• İyice düşünki aynı hataya yine düşme.( )
• Masanın üzerinde ki bütün kitaplarınızı toplayın.( )
• Birde baktımki eşyalarını toplamış gidiyor.( )
AYIRT ETAYIRT ET
“DE “ EK Mİ BAĞLAÇ MI? “ de “ bağlacı cümleden çıkarıldığında cümlenin anlamında
bozulma olmaz ( eksilme olabilir). Durumu ona da bildirdi. (Çıkardığımızda başkalarına
söylediğini eksiltiyoruz ama anlamda bir bozulma yaratmıyoruz.) ( Bağlaçtır)
“ –de “ eki cümleden çıkarıldığında cümlenin anlamında bozulma olur.
Timsahlar, karada ve suda yaşar. (Çıkardığımızda anlam bozulur. ) (Ektir.)
Şiirdeki yazım yanlışı yapılan “de”leri bulunuz. İSTANBUL TÜRKÜSÜ
İstanbul da Boğaziçi'n de Bir fakir Orhan Veli'yim; Urumelihisarı'na oturmuşum; Oturmuş ta bir türkü tutturmuşum.Veli'nin oğluyum, Tarifsiz kederler için de.
"İstanbul’un mermer taşları; Başımada konuyor, konuyor aman, martı kuşları; Gözlerimden boşanır hicran yaşları; Edalı'm, Senin yüzünden bu halim."İstanbul'da, Boğaziçi'ndeyim; Bir fakir Orhan Veli; Veli'nin oğlu; Tarifsiz kederler içindeyim.
Orhan Veli KANIK
““Mİ” NİN KULLANIMIMİ” NİN KULLANIMI
• Çalıştın mı başarırsın.
AYIRT ETAYIRT ET
Soru edatı olan “mı mi mu mü” ile fiilden fiil yapan olumsuzluk eki olan –ma,-me’nin darlaşmış biçimi birbiriyle karıştırılmamalıdır:
* Niçin beni dinle miyorsun?
Yukarıdaki cümlede ‘mi’ ayrı yazılmamalıdır çünkü buradaki mi soru edatı değil, –ma,-me olumsuzluk ekinin darlaşmış biçimidir. Cümleden mi’yi çıkarıp cümleyi tekrar okuduğumuzda cümledeki soru anlamının kaybolmadığını sadece olumsuzluğun kaybolduğunu görürüz. Cümleye soru anlamını katan “mi “ değil, “niçin” sözcüğüdür
Örnek : Örnek : Burcu, “mi”nin yazımında yanlışlık yapılmış tişörtü sepete atacaktır.Aşağıdakilerden hangisini sepete atmalıdır?
YAZIMI KARIŞTIRILAN YAZIMI KARIŞTIRILAN SÖZCÜKLERSÖZCÜKLER
Sıra SendeSıra SendeAşağıdaki cümlelerde gördüğün yazım yanlışlarını düzeltir misin?
•Odamı öyle darma dağınık görünce çok mu kızdın bana?
•Yol boyunca “Hoş Geldiniz” , “Hoşça Kalın” levhalarını kaç kez gördüm hatırlamıyorum.
•Hiçkimse olayların sebebini soramıyordu.
•Arkadaşlar , o okula herbirimiz kitap bağışlamalıyız.
•Senede birgün buluşmak üzere sözleştiler.
•İçlerinden pekazı bu konuda yorum yapabildi.
•Herşeyin gönlünüzce olmasını diliyorum.
•Artarda gelen sorular karşısında çaresiz kaldı.
•Bir takım insanlar çalışmayı sevmez.
Not: Bugün okula geç kaldım. (İçinde bulunduğumuz gün.) (bitişik)
Cumhuriyetimiz 29 Ekim’de ilan edildi. Bu gün bizim için çok önemlidir. (Bulunduğumuz günün dışında bir gün, sıfat tamlaması.)(Ayrı)
DÜŞÜNCEYİ GELİŞTİRME DÜŞÜNCEYİ GELİŞTİRME YOLLARIYOLLARI
TANIMLAMATANIMLAMA• Bir varlığı, bir kavramı temel
niteliğiyle belirtmedir.• Tanım cümleleri ya "...
denir."ya da "...dir."şeklinde biter. "Bu nedir?", "Kimdir?" sorusunun yanıtı tanım cümlesidir.
• Halk, senin benim, bütün teklerin buluştuğu, damlaların gök, elin ayağın beden, akılla duygunun kafa olduğu değişik renk, ses ve kokuların kaynaştığı, birliğe vardığı yerdir. Bu cümlede halk, bireylerin maddi ve manevi bir birleşimi olarak tanımlanmıştır.
ÖRNEKLEMEÖRNEKLEME• Soyut bir düşünceye somutluk
katar, yazının anlaşılmasını kolaylaştırır.
• Yazıdaki örnekler, yazarın okuduklarından, dinlediklerinden seçilmiş olabileceği gibi yaşadıklarından, duyup gözlemlediklerinden de seçilmiş olabilir. Yazıda bir sanatçı ya da eser adı verilerek de örnekleme yapılabilir.
• “Bir yerde sabit civata gibi dönüp duranların ne kendilerine faydaları vardır ne çevredekilere. Oysa dünyaya bakalım; her şey değişir, durmadan yol alır. Su, buhar olur, yağmura dönüşür; tohum, baş verir, çiçeğe durur; civciv, pek cılız doğar, kocaman bir horoz olur. Dünyada hiçbir şey durmaz. Bu doğanın bir parçası olan insan neden dursun?”
BENZETMEBENZETME• Bir kavramı ya da varlığı başka
kavram ya da varlığa aait özelliklerle anlatmadır.
• “Deneme yazarı bir söz işçisidir. Onun bir kuyumcuya benzetirim ben kuyumcu nasıl değerli madeni bin bir özenle işleyerek çok değerli eserler oluşturursa, deneme yazarı da sözcükleri büyük bir dikkatle ve özenle bir araya getirerek eserini oluşturur.”
TANIK GÖSTERME(ALINTI YAPMA)TANIK GÖSTERME(ALINTI YAPMA)• Bir düşünceyi savunmak,
doğruluğunu kanıtlamak için aynı görüşü paylaşan, destekleyen bir kişinin -kimi zaman karşıt görüşün yanlısı bir kişi de olabilir- yazılarından veya konuşmalarından alıntı yapmaktır.
• Tanık gösterilecek kişinin sadece adının anılması yetmez. Ona ait sözün de yazıda olması gerekir.
• Mutluluk, aslında herkesin çok yakınında. İsteyen herkes, her an mutlu olabilir. Fizolof Sokrates: “Bir kitap, bir çiçek, bir kuş…ne büyük saadet!” derken bunu anlatmıyor mu?
KARŞILAŞTIRMAKARŞILAŞTIRMA• Birden fazla varlık ya da
kavramın aralarındaki benzerlerini ya da farklarını ortaya koymak için başvurulan anlatım yoludur.
• Özge Ali’ye göre daha çalışkandır.- En çok sevdiğim arkadaşım sensin.- Eski şiir hayali öğeleri yeni şiir ise somut öğeleri içerir.
• Edebiyatın konusu insandır, doğadır; edebiyat bütün olanaklarıyla insanı tanıtmaya yönelmiştir. Eleştirinin konusu ise eserdir; amacı eseri tanıtmak ve değerlendirmektir.
SAYISAL VERİLERDEN SAYISAL VERİLERDEN YARARLANMAYARARLANMA
• Düşünceyi inandırıcı kılmanın yollarından biri de sayısal verilerden yararlanmadır. İnsanlar okuduklarının sayılarla desteklendiğini görürlerse yazıyı daha da inandırıcı bulurlar.
• Ormanlar, dünyamızın akciğerleri gibidir. Tabiatın harika, sessiz süpürgeleri ormanlar yaratılmasaydı yaşadığımız dünya tozdan geçilmeyecekti. 1000 m² ladin ormanı yılda 32 ton, kayın ormanı 68 ton ve çam or manı ise 30-40 ton tozu hüp diye emebilir ve hava daki zehirli gazları da filtre eder.”
SIRA SENDE SIRA SENDE Aşağıdaki paragraflarda kullanılan düşünceyi geliştirme yollarını yuvarlak bölümlere
yazınız.
ŞİİRŞİİRDuygu, hayal ve düşüncelerin bir düzene bağlı olarak, çekici bir dil ve ahenkli mısralar içinde aktarılmasına şiir denir.
Şiirde her bir satıra dize (mısra) denir. Şiiri yazarken her dizenin başındaki harf büyük harfle yazılır. Dizeler yan yana yazılmak istenirse araya eğik çizgi konur.
KONULARINA GÖRE ŞİİR TÜRLERİKONULARINA GÖRE ŞİİR TÜRLERİ
SIRA SENDESIRA SENDEAşağıdaki şiirleri konularına göre isimlendiriniz. Tam otların sarardığı zamanlarYere yüzü koyun uzanıyorumToprakta bir telaş bir telaşKarıncalar öteden beri dostum Behcet NECATİGİL
Atıldı bir Mehmetçik büyüyü bozduBir düşman süngüsüne, göğsündenBir saadetle kayalar yarıldı sankiDipçik gürültüsünden F. Hüsnü DAĞLARCA
Güzel dil Türkçe bizeBaşka dil gece bize İstanbul konuşmasıEn saf en ince bize Ziya GÖKALP
Çocukluğum, çocukluğum...Uzakta kalan bahçeler,O sabahlar, o geceler,Gelmez günler çocukluğum. Ziya Osman SABA
SIRA SENDE SIRA SENDE Aşağıdaki dizelerde ahenk oluşturan uyak ve redifleri bulunuz.
Dolansın yiğitler köşe bucakta Bir savaş edelim kelle kucakta
Derviş bağrı taş gerek, Gözüdolu yaş gerek Koyundan yavaş gerek Sen derviş olamazsın
Ölüm akla gelmez insan sevince Sonunu düşünmez inceden ince Ne gündüzün gündüz ne gecen gece Seni bekliyorum, o gün bugündür
Çiçek açar dal verir Kimi uzar, birbirine el verir Kimi meyve verir kimi gül verir Ağaç üstünde dillenir kuşlar
UYAK DÜZENLERİUYAK DÜZENLERİ
SIRA SENDE SIRA SENDE Aşağıdaki dörtlüklerin uyak düzenlerini gösteriniz. Kalemim bir fırçadır ucu iğneden ince
Bir boya kutusudur kafam geceden kara
O fırça bu kutuyla göğüs göğüse verince
Parmaklarım yaklaşır yarınki tablolara.
Arzuhalci , aziz komşum,
Boş mu daktilonda kağıt?
Yaz derdimi harf harf dağıt
Baksana ne hal olmuşum!
ŞİİRDE ÖLÇÜŞİİRDE ÖLÇÜ
SIRA SENDESIRA SENDEAşağıdaki dörtlüklerin ölçülerini yazınız. İlim ilim bilmektir
İlim kendin bilmektir
Sen kendini bilmezsin
Ya nice okumaktır.
(Yunus EMRE)
Kirazın derisinin altında kiraz,
Narın içinde nar,
Benim yüreğimde boylu boyunca
Memleketim var.
Canıma, ciğerime dek işlemiş,
Canıma, ciğerime. ( Bedri Rahmi EYÜBOĞLU)
BOŞLUK DOLDURALIMBOŞLUK DOLDURALIM• 1- ………………………………… dizelerdeki hece sayısının denkliğine dayanan ölçü türüdür.
• 2- Şiirlerdeki dizelerin sonunda bulunan, anlamları ve görevleri aynı olan eklerin, kelime veya kelime gruplarının tekrarına ……………………………. denir.
• 3- …………………… kafiye mısra sonlarındaki tek ses benzerliğine dayanan kafiye türüdür.
• 4-……………………… en az iki dize sonundaki kelime ve eklerde bulunan ses benzerliğidir.
• 5--Mısraların (abab) şeklinde kafiyeli olmasına ………………………………… kafiye denir.
• 6-………………………………… kafiye sesteş kelimelerle yapılır.
• 7- Savaş, kahramanlık ve yiğitlik gibi konuları coşkulu bir anlatımla işleyen şiirlere ……………………… şiir denir.
• 8-……………………………… şiir belli bir düşünceyi aşılamak ya da belli bir konuda öğüt, bilgi vermek, ahlâkî bir ders çıkarmak amacıyla öğretici nitelikte yazılan duygu yönü zayıf şiir türüdür.
• 9-……………………………… şiir doğa güzelliklerini, orman, yayla, dağ, köy ve çoban yaşamını ve bunlara duyulan özlemleri anlatan şiir türüdür.
• 10-Toplum hayatındaki aksayan yönleri, düzensizlikleri, insanın değişik konulardaki eksikliklerini ve hatalarını eleştiren şiir türüne ……………………………… şiir denir.
DÜZYAZI TÜRLERİDÜZYAZI TÜRLERİ
EFSANE ( SÖYLENCE )EFSANE ( SÖYLENCE )Halkın duygu, düşünce ve hayal dünyasında doğarak ağızdan ağıza dolaşan, gelenek ve göreneklerin oluşumunu etkileyen hikayelere efsane denir.» Hayal gücünün ürünü ve bilinen en eski türdür.» Eski dönemlerde tabiat olaylarının nedenlerini bilmeyen insanlar, bu olayları açıklama gereği hissetmişlerdir. Yağmurun yağması, gök gürültüsü, şimşek çakması gibi birçok olayı kendilerine göre yorumlamışlar, efsaneler vasıtasıyla bunlara açıklık getirmişlerdir
ÖRNEK: ÖRNEK:
Ağlayan Kaya ( NİOBE)- Manisa
Niobe Manisa’da doğmuş, tanrıça Hera ile birlikte çocuklukları bu yörede geçmiştir. Daha sonra Niobe’nin yedisi kız, yedisi erkek 14 çocuğu olur. Çocukluk arkadaşı ve Zeus’un eşi Hera’nın ise Apollon ve Artemis olmak üzere iki çocuğu vardır. Her fırsatta çocuklarının sayısı ile gururlanan Niobe, topu topu iki çocuğu olduğunu söyleyerek küçümsediği Hera’yı öfkelendirir. Hera çocuklarından, Niobe’yi cezalandırmalarını ister. Apollon ve Artemis de oklarıyla Niobe’nin bütün çocuklarını öldürür. Niobe, çocuklarının cesetleri başında günlerce ağlar. Sonunda Tanrı Zeus, Niobe’nin haline acır ve ıstırabına son vermek için onu ağladığı yerde taş haline getirir.
Spil yamacındaki kadın başı şeklindeki bu kayanın, göz çukurunu andıran girintilerinden sızan -daha doğrusu, yakın zamanda kuruduğu için artık sızmayan- su, Niobe’nin gözyaşları olarak yorumlanır. Halk buraya ‘Ağlayan Kaya’ der.
AYIRT ETAYIRT ET• Efsane ile Destan Arasındaki Farklar:
» Destanlardaki olayları tarih sayfalarında bulmamız mümkündür. Ama bunu efsane için her zaman söyleyemeyiz.» Destanlar genellikle şiir (manzum) biçiminde yazılırken, efsaneler düz yazı (nesir) biçimindedir.» Destanlar milletlerin yaşamış olduğu önemli olayları konu alır. Bu bakımdan bu önemli olayları bir tarihi gerçeklik olarak görebiliyoruz. Ancak bunu bütün efsaneler için söylememiz mümkün değildir.» Efsanelerin benzerlerini başka milletlerde de bulabiliriz. Fakat destanlar milli oldukları için benzerleri olamaz, sadece bir millete aittirler.
• Efsane ile Masal Arasındaki Farklar:
» Masallar tamamen olağanüstü, olağandışı olayları anlatırken efsaneler toplumsal olaylarla ilgili insanların doğaüstü olaylara karşı verdiği savaşı anlatır.» Masallar her zaman mutlu sonla biterken efsaneler her zaman mutlu sonla bitmez.» Masalın amacı eğiticilik, efsanenin amacı ise bazı olaylara açıklık
getirmektir.
DENEMEDENEME» Denemede konu sınırlaması yoktur. Yazar, istediği konuyu ele alıp işleyebilir.» Yazarın anlattıklarını kanıtlama kaygısı yoktur.» Yazar kendisiyle konuşuyor gibi bir anlatım kullanır. Daha doğrusu kendi içiyle yaptığı konuşmaları yazıya geçirir.» Anlatılanlar kesin bir sonuca bağlanmaz.» Denemede alabildiğine kişisellik ve kendine özgülük vardır.» Dünya edebiyatında Montaigne, Türk edebiyatında ise Nurullah Ataç bu türün en önemli temsilcisidir.
ÖRNEK :ÖRNEK : Gönlümüzün güzelliği sevgi ise beynimizin güzelliği de düşünebilme yeteneğimizdir. O yeteneği her an, her dakika kullanmalıyız. Unutmayalım ki düşünen insan, özgür insandır. Kişi düşünebiliyorsa pek çok sorununu çözecek, pek çok şeyi bilecektir. Onun için bir karar alırken annenizin, babanızın, çevrenizdekilerin görüşlerini alın ama o görüşleri de sorgulayın. Sonra da oturup kararınızı kendiniz alın. Bu durumda eziyetler de güçlükler de size aittir artık. Karar alırken sorumluluk almayı da bilin. İşte bu, büyümek ve olgunlaşmaktır. Aynı zamanda özgür olma yolunda atılan ilk adımdır.
GEZİ YAZISIGEZİ YAZISIGezilip görülen yerlerin ve o yerlerle ilgili izlenimlerin anlatıldığı yazılara gezi yazısı denir.
» Gezilip görülen yerler edebî bir üslupla anlatılır.
» Yazarın duygu ve düşüncelerini içerebilir.
» Gözlem gücüne dayanır.
» Anlatılanlar gerçektir, hayal ürünü değildir.
ÖRNEK:ÖRNEK:•Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinde anlattığı Amasya’yı gezmeye gidiyorduk. Yolculuğumuz on on iki saat sürdü. Otobüs şoförü bizi şehrin göbeğinde indirdi. Amasya, bütün güzelliğiyle gözümüzün önündeydi artık. Yeşilırmak, şehrin tam ortasından geçiyor. Şehrin bir yanında Amasya Kalesi bir yanında Ferhat Dağı var. Amasya Kalesi’nin eteklerinde Yeşilırmak boyunca uzanan Safranbolu evlerine benzeyen tarihî Yalıboyu evleri var. Hemen arkasında ise Kral Kaya Mezarlıkları… Şehir, sanki açık hava müzesi. Şehri kuş bakışı görmek için Çakallar Tepesi’ne çıktık. Tarih kokan muhteşem bir şehir sanki ayaklarımızın altındaydı.
BOŞLUK DOLDURALIMBOŞLUK DOLDURALIM• Bu kitapta size asla bir şey kanıtlama iddiam yoktur. Elimden geldiğince size beni
anlattım. Bana hak vermenizi ya da beni yargılamanızı istemiyorum , diyorsa bir yazar ………yazmıştır.
• … özgürce seçer konusunu. Her şey onun konusu olabilir. Bilimsel bir asık suratlılığa bürünmeden, bilgiçliğe kaçmadan her konuda okuyucusunun karşısına çıkar.
• - Gezilen yerlerin doğal güzelliklerinin, tarihi özelliklerinin, gelenek ve göreneklerinin, yaşam biçiminin, halkın dünya görüşlerinin anlatıldığı yazılardır. Kişi gezi esnasında birçok yer görür, birçok insanla tanışır; bunları hafızada tutmak güç olacağından gezi esnasında not alınır ve ……………………….larında bunlar kaleme alınır.
TEMA SONU TESTİTEMA SONU TESTİ1) Kötü karakterli bir genç varmış. Bir gün babası ona çivilerle dolu bir torba vermiş. “Arkadaşlarınla tartışıp kavga ettiğin zaman bu tahta perdeye bir çivi çak.” demiş.Genç bir gün tahta perdeye bolca çivi çakmış, ancak gün geçtikçe bu sayı azalmış. Bir gün gelmiş ki hiç çivi çakmamış. Babası onu çağırıp “Şimdi de kimseyle kavga etmediğin her gün için tahta perdeden bir çivi çıkar.” demiş. Günler geçmiş tüm çivileri genç çıkarmış. Babası ona: “Aferin iyi davrandın, ama bu tahta perdeye iyi bak, tahta perdede çok delik var. Artık geçmişteki gibi güzel olmayacak. Arkadaşlarınla kavga ederken kötü sözler kullandın, her kötü kelime aynı bu tahtadaki gibi bir delik bıraktı.” demiş.
Metinde aşağıdakilerden hangisi kullanılmamıştır?
A) Örnekleme B) Soyut sözcüklerC) Benzetme D) Kişileştirme
2) Boğaziçi Köprüsü Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 50. yılında 30 Ekim 1973′te açıldı. Köprü faaliyete geçtiğinde dünyanın dördüncü, Avrupa’nın da en uzun asma köprüsüydü. Sadece iki kıtayı birleştirmekle kalmıyor, yoksul bir ülkenin dünyanın en önemli inşaat projelerinden birisini gerçekleştirme hayalini simgeliyordu. Boğaziçi’ni bir köprüyle geçmek antik zamanlardan miras kalan bir düştü.
Parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Öyküleme B) Tartışma C) Açıklama D) Betimleme
3) Demiryoluna yakın bir eve yerleşenler, ilk günlerde ne zaman tren geçse fark eder, gece uykularından uyanır. (I) Ancak bir süre sonra kişi, kendini korumak amacıyla olsa gerek, bu gereksiz uyarıcıya kendini kapatır, tren geçtiğinde fark etmemeye başlar. (II) Bu kişiler telefonun veya kapının zilini duyarlar; algılamadıkları ses yalnızca tren sesidir.(III) Tren sesi örneğinde, organizmanın kendisini gereksiz uyarıcılardan koruması söz konusudur. (IV) Acaba diyorum, benzer şekilde çocuklarımız da evlerimizde, “Ders çalış” türünden bazı uyarıcıları gereksiz kabul edip kendilerini korumak amacıyla algılamamaya mı başlıyor, ne dersiniz?
Yukarıdaki paragraf ikiye ayrılmak istenirse, ikinci paragraf kaç numaralı cümleyle başlamalıdır?
A) I B) II C) III D) IV
4) Zaman zaman düşeriz kaygı çukuruna, içimiz yanar, yüreğimiz burkulur, rahatımız kaçar, huzurumuz uçar gider. Ama çukura çakılıp kalmayız. Çukurun devamlı sakinlerinden olmayız. Çukur bir tünele dönüşür…
Paragraf aşağıdaki cümlelerden hangisiyle tamamlanmalıdır?
A) ve ilelebet orda kalırız.B) umut ışığı yanar, çıkar gideriz.C) biz de o tünelde saplanıp kalırız.D) tünelin de çıkışı yoktur.
5) Kucak açarsın herkese Bu dost, şu düşman demeden İyilik yaparsın herkese Bir karşılık beklemeden
Dörtlüğün anlamına uygun atasözü aşağıdakilerin hangisinde vardır?
A) İyilik eden iyilik bulur.B) İyiliğe iyilik olsa, koca öküze bıçak olmazdı.C) İyilik et denize at, balık bilmezse Halik bilir.D) Adamın iyisi iş başında belli olur.
6) Bütün insanları dostun bil, kardeşin bil kızım Sevincin ürünüdür insan, nefretin değil kızım Zulmün önünde dimdik tut onurunu Sevginin önünde eğil kızım. Ataol BEHRAMOĞLU
Bu dörtlükte aşağıdakilerden hangisi öğütlenmemektedir?
A) Fedakârlık yapma B) İnsan sevgisi C) Kardeşlik duygusu D) Onurlu davranma
7) Ne zaman ağlayan birini görsem içim acısa da yine de sevinirim. Çünkü bilirim ki ağlayan kişinin kalbi henüz nasır bağlamamıştır. Katılaşmamıştır yüreği. Kalp ağlamazsa gözyaşı da akmaz denir ya. İşte onun gibi sevindiğimizde attığımız kahkahalar kadar, üzüldüğümüzde dökülen gözyaşı da değerlidir.
Yukarıda verilen yazı türü aşağıdakilerden hangisidir?
A) Deneme B) Fıkra C) Makale D) Sohbet
Resim deyip geçmeyin.Bizim yapamadığımızı yapar kimi zaman.Bir “an”ı yakalar, zamanı tutar avuçlarında.
8) Paragraftaki altı çizili sözcüğün kullanıldığı anlam aşağıdaki seçeneklerden hangisinde verilmiştir?
A)Geçmişte yaşanmış çeşitli olaylardan belleğin sakladığı her türlü iz, hatıra.B)Yaşanmış olayların anlatıldığı yazı türü.C)Zamanın bölünemeyecek kadar kısa parçası.D)Her zaman, sürekli.
9) (I) Bu kitapta anlatılanlar 1940 yılında geçiyor. (II) Yazarın arka kapakta açıkladığına göre bu yapıt, yazmakta olduğu roman dizisinin ilk kitabını oluşturuyor. (III) Kitapta, Çukurova yöresi ve bu yörede yaşayanların birbirleriyle olan ilişkileri ele alınıyor. (IV) Bunlar içtenlik ve sevecenlikle yoğrulmuş, yalın bir anlatımla sergileniyor. (V) Bu anlatım açık, kısa cümleli bir dille beslendiğinden zevkle ve ilgiyle okunuyor.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde söyleyenin kendi düşüncesine yer verilmiştir?
A) I. ve II. B) I. ve III C) IV. ve V. D) II. ve IV.
10) Aşağıdaki cümlelerin hangisi öznel bir yargıdır?
A) Ahmet Haşim’in “Sonbahar” şiirindeki kişileştirme de çok ilgi çekicidir.
B) Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun bu şiirinde doğadaki nesnelerin özellikleri insanlar için kullanılmıştır.
C) Faruk Nafiz Çamlıbel’in, “Han Duvarları”nda birçok kez kişileştirmeye başvurduğu görülmektedir.
D) Yunus Emre’nin şiirinde “bulut”un gizli gizli ağlamasından söz edilerek buluta insan niteliği verilmektedir.
11) Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi/ Kalbinizi dolduran duygular/ Kalbinizde kaldı
Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Ad-eyleme yer verilmiştir. B) Bağ-eylem kullanılmıştır. C) Adlaşmış sıfat-fiil vardır. D) Yönelme hâl eki bir fiilimsiye getirilmiştir.
12) Yazıklar olsun ki geçti boş yere Kırk yılı sürüyen bu gençlik çağım Şimdi ben dalından kopmak üzere Kıvrılan çürük bir sarı yaprağım
Bu dörtlük için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Pişmanlık anlamı vardır.B) Konusuna göre pastoral şiirdir.C) Zengin uyak kullanılmıştır.D) Benzetmeden yararlanılmıştır.
13) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde isim-fiil ve sıfat-fiil birlikte kullanılmıştır?
A) Ağacın eğilen dallarından birkaç elma kopardım.B) Güneş doğunca eşyalarımızı toplayıp yola koyulduk.C) Yağan kara aldırmadan kasabaya doğru yürüdü.D) Salonda tanıdık biriyle karşılaşmayı çok istiyordu.
14) Aşağıdaki atasözlerinin hangisinde “da/de”nin yazımıyla ilgili bir yanlışlık yapılmıştır?
A) Vardığın yer körse sen de bir gözünü kapat.B) Mühür kimde ise Süleyman odur.C) Minarede doğru ama içi eğri.D) Tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmaz.
15) Aşağıdakilerden hangisinde “dolanmak” sözcüğünün anlamıyla kullanımı birbirine uymamaktadır?
Anlam Kullanım
A)Yayılmak ,elden ele, Dillerinde senin isminağızdan ağza gezmek dolanıranlatılmak.
B) Karışmak , güç çözülür Çantamdaki yün çilelerihale gelmek. birbirine dolanmış.
C) Gezinmek , orada burada Mecnun gibi dolanıyorumgezip durmak. çöllerde.
D) Bir şeyin çevresine sarıl- Zaman dediğin nedir ki;sak , etrafını kuşatıp ay dolanır , yıllar geçer.sarmak.
16) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde mecaz, deyimleşmeyle yapılmamıştır?
A) O kalem kaşlı da bahçeye geldi.B) Onun ayak oyunlarını bilirim, ben.C) O konudaki sözleri, yüreğime su serpti.D) O, her zaman ipe un sererdi.