8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

139
MİLLî KÜLTÜR 3.TEMA

Transcript of 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

Page 1: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

MİLLî KÜLTÜR3.TEMA

Page 2: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

EŞ SESLİ ( SESTEŞ ) SÖZCÜKLER

• Yazılışları ve söylenişleri aynı fakat anlamları farklı sözcüklerdir.

Boy : Bir şeyin tabanı ile tavanı arasındaki uzaklıkBoy : Geleneksel topluluk , kabile

Hayır : İnkâr bildiren bir sözHayır : İyilik , karşılık beklemeden yapılan yardım

Kart : Gençliği , körpeliği kalmamışKart : Düzgün kesilmiş ince karton parçası

Page 3: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

UYARI• Çok anlamlı sözcüklerle sesteş sözcükler karıştırılmamalıdır.Çok anlamlılığın bir sözcüğün temel

anlam dışında yan ya da mecaz anlam kazanarak oluştuğu unutulmamalıdır.

Yüzünde kırışıklık oluştu. (surat ) ( temel anlam)Suyun yüzünde yapraklar vardı. (yüzey) (yan anlam)Bıçağın yüzü keskindi. ( keskin kenar) ( yan anlam )

Binanın yüzünü boyuyorlar. ( bir şeyin ön tarafı ) ( yan anlam )Yastıkların yüzü temizdi. ( kılıf) ( yan anlam)

Yatağın yüzünü değiştirin.( görünen bölümde kullanılan kumaş ) ( yan anlam)Adamda yüz yok ki ! ( utanma ) ( mecaz anlam )

YÜZ

Meydanda yüz kişi toplanmıştı. ( sayı ) ( temel anlam)YÜZ

Yüzme ,rahatsızlığıma iyi geldi.( suda ilerlemek) ( temel anlam) YÜZ

Yüzülen derileri kurumlar topladı. (derisini çıkarmak) ( temel anlam)YÜZ

Page 4: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür
Page 5: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

UYARI

Yazılışları aynı gibi görünse de düzeltme işareti olan sözcüklerle sesteşlik oluşturulmaz.

yar - yârkar - kâr hala - hâlâalem - âlem

Page 6: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

UYARI

• Dize sonlarındaki sesteş sözcükler, cinaslı uyak oluşturur.

Mani benim ezberimKan ağlıyor gözlerimBen o yarin yolunu Ölene dek gözlerim.

Kuleden ses geliyor kuledenO kaş , o göz değil mi Beni sana kul eden ?

Page 7: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

SIRA SENDEAşağıda kutu içinde verilen sözcükleri farklı anlamlara gelecek şekilde kullanınız.

……………………………………………………………………………………………………………………………………..

………………………………………………………………………………………………………………………………………

………………………………………………………………………………………………………………………………………

………………………………………………………………………………………………………………………………………

……………………………………………………………………………………………………………………………………..

Düş

Yakın

Koru

Kar

Dik

Page 8: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür
Page 9: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

SORU ÇÖZELİM

Aşağıdaki altı çizili sözcüklerden hangi ikisi arasında eş seslilik ilişkisi vardır?

A) Bir yıl çalıştım , bir yıl daha çalışırım. B) Kırık notlarını , kırık bakışlarla okudu. C) Üstlerinde bir etek , dağın eteklerinde

yürüyorlardı. D ) Eti kimsesiz kadına vererek kendince yardım etti.

Page 10: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

HİKAYE ( ÖYKÜ ) Yaşanmış ya da yaşanabilecek olayların okuyucuya güzellik

duygusu verecek şekilde anlatıldığı kısa yazılardır.ÖYKÜNÜN TEMEL UNSURLARI

OLAYÖyküde ortaya

çıkan her türlü iş ya da

hadisedir.

YEROlayın veya durumun

geçtiği mekândır.

ZAMANÖyküde olay veya durum

kısa bir sürede geçer.Bazen

zaman sadece sezdirilir.

KİŞİÖyküde olay

veya durumları

yaşayan kişiler azdır.

Page 11: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

Örnek Öykü KARANFİLLER VE DOMATES SUYU Küçük bir çam ormanı. Vakit sabah. Arı, sinek, kuş sesi. Bir siyah gözlükten görülen yerde ve ağaçlarda güneş parçaları. Sonra uzak, göğün kendi

renginden biraz daha koyu kıyılara giden hudutlu bir deniz... İşte böyle bir yer de köyün insanlarını düşünüyorum. Kitaplar, bir zaman bana, insanları sevmek lazım geldiğini, insanları sevince tabiatın, tabiatı sevince dünyanın sevileceğini oradan ya şama sevinci duyulacağını öğretmiştiler. Hayır, şimdi insanları kitapların öğrettiği şekilde sevmiyorum. Kitaplar dediğime bakıp da büyük ilmi kitaplar, yahut da dört meşhur kitaptan birisini okuyup iman ettiğim sanılmasın. Şiirler, romanlar, hikâyeler, masallar bana bu ilmi tahsil ettirmişlerdi. Beyinin vapurdan iner inmez çantasını kapan uşaktan iğrenmeyi, sabahleyin altı buçukta tabiatla kavga için sokağa fırlamayan adamın çalışmadığını kendi kendime öğrendim. Ama şu sabahleyin altı buçukta tabiatla kavga için sokağa fırlamayan adam, isterse akşama kadar insanları aldatmak için didinsin. Kaç para eder! Gözümde, milyonu olsa da, kalp para ile metelik etmez.

Şimdi artık kimi sevdiğimi, kime saygı duyduğumu biliyorum. Günlerden beri kafamı bir adam kaplıyor (işgal ediyor dememek için). Köyde ona "Kör Mustafa" derlerdi. Bir gözü sola doğru biraz kaymıştı. Sağ tarafının beyazı ile gözkapağı arasına ciğer kırmızısı bir et parçası

oturmuştu. Böyle mi doğmuştur? Yoksa çocukken bir şey mi batmıştır?.. Bu arızalı göz, öteki gözden daha parlaktır, daha siyah, daha canlı, daha zekidir. Bana bir kamburu hatırlatıyor bu göz; tuhaf değil mi? Bir kambur insan çirkindir ama bütün kamburlar iyi yürekli, sevimli insanlardır. Arkadaş canlısıdırlar, şendirler. Ne severim kamburları!

İşte Kör Mustafa'nın bu gözü de bir kambur insanın ruh haletini içine sindirmiş, şıkır şıkır, pırıl pırıl, sevimli, çapkın, canlı bir gözdür. Öteki doğru dürüst göz, onun yanında mahcup, sönük, tatsız tuzsuz, pek de kibirlidir.

Kör Mustafa bahçelerde çalışır, gündeliğe gider, sarnıç sıvar, dam aktarır, kuyu kazar... Bizim köyün lodos tarafı gayrimeskûndur. Orada fundalar, yabani meşe palamutları, kocayemişler, çalı süpür geleri bir türlü ağaç haline gelemeden,

ama ağacı taklit edercesine gelişir, birbirinin içine girmiş yaşarlar. Bütün bu fundalıklar Fino Kilisesi'nin malıdır. Kocaman, kirli sakallı, cin gibi bir papaz fundalıkları bizimdir diye arada bir dolaşır. İsteyen olursa ucuza kiraya verir. Ama kimse kiralamaz. Çünkü orman memuru buraları Orman Kanunu mucibince orman addeder. Aralarında üç beş ufacık çam ağacının boğulduğu yabani, cüce, oduna bile gelmez çalı çırpı orman memurunun, Orman Kanunu'nun saye sinde mesut yaşarlar.

Kör Mustafa nasıl becerdi bilmem... Denize diklemesine inen bu çalılığın bir kısmını ne pahasına ayıkladı, biliyor musunuz; tırnakları pahasına. O çalı çırpının sere ser pe geliştiği, bu denizlere diklemesine inen toprak öyle taşlık, öyle taşlıktı ki... Sonra Mustafa gündüzleri başka yerde çalışmak mecburiyetinde idi.

Akşam olunca çalıların arasına sakladığı kazmasını alıyor, gün ağarıncaya kadar söküyor, koparıyor, kazıyordu. Kazdıkça kaya, kazdıkça taş. Bütün bir yaz, bütün bir kış, orman memurunun tazyiki, çalı, palamut, defne, kocayemiş, diken, ot, kök ona karşı

koydular. Bu korkunç mücadeleye üç evlek toprak için Mustafa'dan başka bizim köyde kimse girişemezdi. … Sait Faik Abasıyanık

Page 12: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür
Page 13: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

SORU ÇÖZELİM 1) İnsanların, kuşların, kurtların kardeşçe yaşadığı, adına “Bereket Bahçesi”

denilen bir bağ varmış. (2) Tolga, omzuna dokunulmasıyla bir anlık irkildiyse de Serhat ağabeyini görünce rahatladı. (3) Küçük kız, uzandığı koltukta uyuyakalan dedesini görünce uyandırmaya çalıştı. (4) Bu bağın sahibi çevresinde yaptığı iyiliklerle tanınan Kadir amcaymış. (5) Babası, dedesini rahatsız etmemesini söylemiş. (6) Küçük kuş, yuvasını kaybetmenin korkusuyla ormanda bir o yana bir bu yana uçuyormuş. (7) Bağın kapısındaki tabelada şu cümle yazıyormuş: “İsteyen herkes meyvelerden israf etmeden dilediği kadar yiyebilir.”

Yukarıdaki parçada numaralandırılmış cümlelerden hangileri aynı hikâyeden alınmıştır?

A) 1 – 6 – 7 B) 2 – 5 – 6 C) 3 – 4 – 6D) 1 – 4 – 7

Page 14: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

BİYOGRAFİ• Bilim , sanat , spor , politika vb. alanlarda başarılı olup ün kazanmış

kişilerin hayatını tüm yönleriyle inceleyerek kronolojik sırayla ve kanıtlara dayanarak anlatan bilgi amaçlı yazılardır.

Page 15: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

AYIRT ET

BİYOGRAFİ OTOBİYOGRAFİ*Kişinin yaşam öyküsü başkası tarafından yazılır. * Kişi , yaşam öyküsünü kendisi yazar.*Üçüncü kişili anlatım yapılır. * Birinci kişili anlatım yapılır.*Belge niteliği taşıdığından nesneldir. * Kişi ,zaman zaman nesnellikten

uzaklaşabilir.

Page 16: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür
Page 17: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

TURGUT ÖZAKMAN (1930-2013)

HAYATI : 1 Eylül 1930 tarihinde Ankara'da dünyaya geldi. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi. Bir süre avukatlık yaptı. Köln Üniversitesi Tiyatro Bilimi Enstitüsüne devam ettikten sonra Devlet Tiyatrosuna dramaturg olarak girdi. TRT'de Merkez Program Daire Başkanlığı, Genel Müdür Yardımcılığı, Devlet Tiyatrolarında Genel Müdür Başyardımcılığı ve 1983 - 1987 yılları arasında Genel Müdürlük yaptı. 1988-1994 yılları arasında Radyo-Televizyon Yüksek Kurulunda üyelik ve başkan yardımcılığı görevlerinde bulundu. Uzun yıllar Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümünde (DTCF Tiyatro) kadrolu öğretim görevlisi olarak çalıştı ve Dramatik Yazarlık dersleri verdi.

28 Eylül 1998'de, üstün hizmetleri nedeniyle Anadolu Üniversitesince, 2006 yılında Ege Üniversitesince ve 2007 yılında, mezun olduğu ve uzun yıllar görev yaptığı Ankara Üniversitesince 'fahri doktor' unvanı verilen Özakman, sayısız esere imza attı.

Nisan 2002'de Eskişehir Belediye Başkanlığı, açtığı ikinci tiyatroya 'Turgut Özakman Sahnesi' adını verdi. 2006 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi Özakman'a Üstün Hizmet Ödülü verdi. 2005 yılında piyasaya sürülen , 50 yıla yakın bir sürenin emeği olan ve Kurtuluş Savaşı'nı romansı bir dille anlatan Şu Çılgın Türkler (Bilgi Yayınevi) adlı belgesel-romanı, kısa sürede 300’ün üzerinde baskı yaparak 600.000’e yakın kopya sattı. Haftalarca çok satanlar listelerinde ilk sırada kaldı.

Turgut Özakman'ın üç çocuğu ve dört torunu vardır. 28 Eylül 2013 tarihinde tedavisi devam etmekte olduğu Özel Güven Hastanesinde vefat etmiştir. ESERLERİ: Romanlar Korkma İnsancık Korkma (1994) , Romantika (2000) , 19 Mayıs 1919 Atatürk Yeniden Samsun'da (2002) , Şu Çılgın Türkler (2005) Diriliş - Çanakkale 1915 (2008) , Cumhuriyet - Türk Mucizesi (2009) , Cumhuriyet - Türk Mucizesi 2 (2010) , Çılgın Türkler – Kıbrıs (2012) Araştırma İnceleme Kitapları Dr. Rıza Nur Dosyası (1995) , Atatürk, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet Kronolojisi (1995) , Vahidettin, Mustafa Kemal ve Milli Mücadele (1997) "Mustafa" Filmi Hakkında (1998) Meslek Kitapları Oyun ve Senaryo Yazma Tekniği (1983) , Radyo Notları (1969) Yayınlanan Oyunları Bütün Oyunları 1 - Şu Çılgın Türkler ( 2006) , Bütün Oyunları 2 - Üç Destan, Delioğlan (2008) , Bütün Oyunları 3 - Ah Şu Gençler, Hastane, Karagöz'ün Dönüşü,

Kardeş Payı, Darılmaca Yok, Berberde, Ben Mimar Sinan, Ak Masal Kara Masal (2008) Bütün Oyunları 4 - Pembe Evin Kaderi, Ocak (oyun), Kanaviçe (oyun), Paramparça (oyun) (2008) Bütün Oyunları 5 - Sarıpınar 1914, Fehim Paşa Konağı, Resimli Osmanlı Tarihi, Bir Şehnaz Oyun (2009) Bütün Oyunları 6 - Güneşte On Kişi, Duvarların Ötesi, Töre (oyun) (2010) Bütün Oyunları 7 - Deli Bayramı, Komşularımız (2011) Senaryolar Keloğlan Aramızda (1972) , Tuzsuz Deli Bekir (1972) , Keloğlan'la Cankız (1973) , Mevlana (1973)(Ergin Orbey'le birlikte) Yatık Emine (1974)(Ömer Kavur'la birlikte, Refik Halit Karay'ın aynı adlı romanından) , Keloğlan İz Peşinde (1975) , Turhanoğlu (1975) Kanije Kalesi ( 1982) , Son Akın ( 1982) , Kurtuluş ( 1989) , Rıza Beyler( 1993) , Cumhuriyet( 1998) , Dersimiz: Atatürk ( 2009)

Page 18: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

FIKRA

Gazete veya dergilerde güncel siyasi ,ekonomik ve toplumsal konuları bir görüş ve düşünceye bağlayarak yorumlayan ciddi veya eğlendirici yazılardır. Köşe yazılarıdır.

*Güncel konuları işler. *Düşünce yazısıdır. *Gazete ve dergilerin iç sayfalarında yer alır. *Kanıtlama amacı yoktur.

Page 19: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

AYIRT ET

FIKRA FIKRAGüncel konuların işlendiği köşe yazılarıdır. Sözlü kültür ürünü olan , insanı

güldürürken düşündüren hikayeciklerdir. Nasrettin Hoca fıkraları gibi…

Page 20: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür
Page 21: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

Örnek

KIŞ UYKUSU Cumhuriyet , 29 /06 /2014

Ufukta seher/günbatımı çizgisi… Rüzgârla dalgalanan otlar… Uçuşan yapraklar, topluca kanatlanan kuşlar, gümüş bulutlardan süzülen mehtap, çatıya vuran yağmur, uzaktan gelen köpek sesleri… Perdede beliren tek başına güzel kadının, birden yelle havalanan saçları… Bir Zamanlar Anadolu’da, böyle sürekli bir var, bir yok atmosferi, bir “büyülü gerçekçilik” var, demiştim. Kış Uykusu’nda işte o büyü ve o “şiirsellik” yok. Ama aynı uçsuz bucaksız, ezici, büyük “doğa” ve bozkırın yalnızlığı; karakterlerin aynı oranda yoğun ve derin “yabancılaşması”, bu filmde de olanca gücüyle hissediliyor… Nuri Bilge Ceylan “yabancılaşma” duygusunu bu kez, önceki filmlerindeki gibi uzun boşluklar ve sessizliklerle vermek yerine açıkça sözlere döküyor.Yerel bir gazeteye (“Bozkırın Sesi!”) yazı yazan başkarakter Aydın’a, kardeşi Necla’nın tokat gibi çarptığı şu sözler mesela: “Eskiden biz sana hayrandık. Senin önemli işler yapacağını ve önemli biri olacağını düşünürdük. Ama öyle olmadı. Bu senin suçun değil. Çıtayı yukarda tutan bizdik!”

Yenilenlerin öyküsü“Kış Uykusu” da, “Bir Zamanlar Anadolu’da” olduğu gibi tıpkı yenik düşen insanların öyküsü. Ceylan bunu bir önceki filminde alttan alta dokundurarak ve hissettirerek verirken bu defa karakterlerine bağırta bağırta söyletiyor... İki film arasında benim kişisel tercihim, ilki… “Bir Zamanlar Anadolu’da”ya tek kelimeyle bayılmıştım.O filmin, Türk sinemasının gelmiş geçmiş en iyi filmi olduğunu düşündüm, hâlâ da öyle olduğunu düşünüyorum… Kış Uykusu, kuşkusuz ki çok güçlü, sıra dışı ve iyi bir film. Üç saat, 16 dakika boyunca hiç sıkılmadan, ilgi ve beğeniyle izledim. Ancak “Bir Zamanlar Anadolu’da”ki gibi beynimden ve yüreğimden vurulmadım...

‘Edebiyata güzelleme!’Filmi, sinemada tesadüfen yan yana düştüğümüz Sevgili Füruzan’la izledik. O benim aksime “Edebiyata harikûlade bir güzelleme” olarak gördüğü “Kış Uykusu”ndan çok etkilendiğini söyledi.Çehov, Shakespeare, Dostoyevski üzerinden katman katman soyularak izlenebilen filmden, Füruzan gibi bir edebiyatçının aldığı tat farklıydı. Hapisten henüz çıkan, Nejat İşler’in oynadığı işsiz İsmail karakterinin örneğin; “hayırsever” Nihal’in bağışladığı paraları ateşe vermesi… Firuzan, bu sahnenin hemen Dostoyevski’nin Budala’sındaki Nastassya Filippovna’nın kendisine verilmiş olan paraları ateşe atmasına yapılan bir gönderme olduğunu söyledi. Örnekleri böyle çoğaltmak mümkün… Bu bağlamda “Kış Uykusu”nu, “edebiyatı”, “sinema diline” bir aktarma egzersizi olarak da okuyabiliriz.

• • NİLGÜN CERRAHOĞLU

Page 22: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

SIRA SENDE Aşağıdaki parçaların ait olduğu yazı türlerini boşluklara yazınız.

………………………………………

Halil İnalcık , 29 Mayıs 1916 tarihinde İstanbul’da doğdu. Balıkesir Muallim Mektebi'ni bitirdi. 1935 yılında Ankara Üniversitesi Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesi Yeni Çağ Tarihi Bölümü’nde yükseköğrenimine başladı. 1942 yılında "Tanzimat ve Bulgar Meselesi" adlı doktora tezini verdi. Uzun yıllar aynı fakültede Osmanlı ve Avrupa tarihi üzerine dersler verdi. Sonra 1972 yılında Chicago Üniversitesi Tarih Bölümü'ne "Osmanlı Tarihi Üniversite Profesörü" olarak davet edildi. 1973 yılında meşhur kitabı The Ottoman Empire The Classical Age 1300-1600 yayınlandı. Yurtiçi ve dışında çeşitli üniversitelerden fahri doktora payeleri aldı. 1993 yılında Bilkent Üniversitesi'ne davet edildi ve burada Tarih Bölümü’nü kurdu. Bilkent Üniversitesi Osmanlı Tarihi Bölümü'nde yüksek lisans ve doktora ögrencilerine seminer dersleri verdi.

……………………………………………………..

Dar kapısından başka aydınlık girecek hiçbir yeri olmayan dükkânında tek başına, gece gündüz kıvılcımlar saçarak çalışan Koca Ali, tıpkı kafese konmuş terbiyeli bir arslanı andırıyordu. ıOn yıldır bu karanlık in içinde ham demirden dövdüğü kılıç ve namluları tüm Anadolu'da, tüm Rumeli'de sınır boylarında büyük bir ün kazanmıştı. Hatta İstanbul'da bile yeniçeriler, satın alacakları kamaların, saldırmaların, yatağanların üstünde "Ali Usta'nın işi" damgasını arıyorlardı. Koca Ali en kalın, en katı demirleri mısır yaprağı gibi incelten, kâğıt gibi yumuşatan sanatını kimseden öğrenmemiş, kendi kendine bulmuştu. Daha on iki yaşındayken, sert bir beylerbeyi olan babasının başı vurulmuş, öksüz kalmıştı. Amcası çok zengindi. Gösterişe düşkün bir vezirdi. Onu yanına aldı. Okutmak istedi. Belki devlet katında yetiştirecek, büyük görevlere çıkaracaktı. Ama Ali‘ "Ben kimseye eyvallah etmeyeceğim," dedi.

……………………………………………………………………………………….Ben Orhan Veli

1914’te doğdum. 1 yaşında kurbağadan korktum.

2 yaşında gurbete çıktım.7’sinde mektebe başladım

9 yaşında okumaya, 10 yaşında yazmaya merak sardım.

13’te Oktay Rıfat’ı, 16’da Melih Cevdet’i tanıdım.

17 yaşında bara gittim. 18’de şarkı söylemesini çok sevdim.

19 yaşında sonra avarelik devrim başlar. 20 yaşından sonra da para kazanmasını ve sefalet çekmesini öğrendim.

25’te başımdan bir otomobil kazası geçti. Çok aşık oldum, hiç evlenmedim.

Ben Orhan Veli…

………………………………………………………………..Türk eğitim sisteminin ciddi sorunları var.Bunların en başında da insan gücü planlaması ve kariyer stratejisi geliyor.Okula başlayan her çocuğa doktor, mühendis, öğretmen, avukat olacaksın diye gaz veriyoruz. Kimi okuyor mühendis unvanı alıyor kimisi de okuldan kopup işçi oluyor. Teknisyen ve tekniker olanı ise yok gibi. Olsa bile akıllarını çelip ille de mühendis olmalısın diye dershanelere, sınavlara mecbur ediyoruz.Mühendis olan bir kaçı mutlu oluyor ama olamayan yüzde 90’ı küskünler kervanına katılıyor.Gençlerin önü açık olmasın mı, meslek liselerini ve iki yıllık meslek yüksekokullarını bitirenlerin 4 yıllık bölümlere gitmeye hakları olmasın mı? Elbette olsun, hem de fazlasıyla. Ama asıl hedefleri, o olmasın. Yoksa ne bulundukları konuma razı olabiliyorlar ne de işlerinde başarılı.Oysa onların beğenmediği teknisyenliği, teknikerliği yani ara insan gücü olmayı, canı gönülden isteyenler var. Üstelik, piyasanın en çok aradığı pozisyon da o. Hangi işverenle konuşsanız nitelikli ara insan gücü bulamamaktan şikayetçi. Umarız bu konuda daha akılcı planlamalar yapılır...

Page 23: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

ANLATIM TÜRLERİ

ANLATIM TÜRLERİ

Birinci Kişili Anlatım*Yazar , metnin şahıs kadrosunda yer alır.

*Olay veya durum birinci kişinin ağzından anlatılır.

( Ben / Biz)

Üçüncü Kişili Anlatım*Yazar , olayı veya durumu

dışarıdan gözlemleyerek anlatır.

*Olay veya durum ,üçüncü kişi ağzından anlatılır. ( O /

Onlar )

Page 24: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür
Page 25: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

SIRA SENDE Aşağıdaki metinlerin kaçıncı kişinin ağzından olduklarını yazınız.

Dün akşam gün batımı, hiç görmediğim bir güzellikteydi. Pembe turuncu bir buğu vardı gökte. Hele maunaların geçtiği Seine üzerinde gök öyle bir göründü ki, Grenelle Köprüsü’nde ürperdim. Tramvayda baktım; kimse ama hiç kimse görmüyor bu güzelliği. Farkında olan kendinden geçen, tedirgin olan bir yüz yok... Ama diye düşündüm, güzelliği bulmak için, yolculuğa kalkar, uzaklara giderler.……………………………………………………..

Kâğıdı güzelce dürdü, büktü, cebine koydu, çalışma saati dolmadan hızla koşarcasına eve gitti.

…………………………………………………………….

Gamsız hastaydı. Çocuklar derhâl bunu fark ettiler. Yemek götürdüler. O verilen yiyecekleri yemiyor, ara sıra titizleşiyor, yalnız bırakmaları için yalvarıyor gibi dişlerini çıkararak hafif hafif bağırıyordu. Gamsız’ın ıstırabını ve bakışlarındaki perişanlığı öğretmenler de gördüler.………………………………………………………….

Bir gün, okuldan dönünce, avlumuza iki yabana atın bağlanmış olduğunu gördüm. Eyerlerine, koşumlarına bakılırsa, dağlardan geliyordu atlar.

…………………………………………………………………

Page 26: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

CÜMLENİN ÖGELERİ Sözcüklerin cümle içerisindeki görev adlarına

“cümlenin ögeleri”denir. Cümle ögelerini, temel ögeler ve yardımcı ögeler olmak üzere

iki grupta inceleyebiliriz.

Cümlenin ÖgeleriTemel Ögeler 1- Yüklem

2- Özne

Page 27: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

A- Temel ÖgelerYÜKLEM: Cümlede işi, oluşu, hareketi kişi ve zamana bağlı olarak anlatan ya da olanı bildiren ögeye yani yargı bildiren unsura “yüklem” denir. *Cümlede yüklemi bulmak için herhangi bir soru sorulmaz. *Yüklemde çekimli eylem de ek eylem almış isim soylu sözcük de bulunabilir.*Kuşlar daldan dala konuyordu.( çekimli eylem)*Başarısında ailesinin payı büyüktü. ( ek eylem almış isim soylu sözcük)

*Yüklem tek başına cümle olabilir. *Babaannemin kimseleri sokmadığı , gözü gibi sakındığı odasındaydık. (Araya sıfat almış isim tamlaması yüklem olmuş)

Page 28: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür
Page 29: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

*Yüklem tek sözcükten oluşabileceği gibi değişik söz gruplarından da

oluşabilir.*Ak akçe kara gün içindir. ( Ek eylemle çekimlenmiş edat) *Bu simitler çıtır çıtırdı . ( İkileme)*İş yaşamı , bireysel gelişimin en önemli adımıdır.( Tamlayanı ve tamlananı sıfat almış isim

tamlaması)*Arayan kimdi? ( Zamir)*Yerde gördüğüm şey altın saatti. ( Takısız isim tamlaması)*Demokrasiyi yaşayamamak ,Asya ülkelerinin yazgısıdır.( Zincirleme isim tamlaması)

*Diğer ögeler yüklemi tamamlar.

*Yüklem sondaysa kurallı cümle oluşur. Yüklem başta ya da ortadaysa devrik cümle , yüklem kullanılmamışsa eksiltili cümle oluşur.

Gezi programı için okul müdürüne başvurdu. ( Kurallı cümle)O gün yoktu kimse sınıfta. ( Devrik cümle )Karşımızda yemyeşil bir ova … ( Eksiltili cümle )

Page 30: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

SIRA SENDE Aşağıdaki cümlelerin yüklemlerini oluşturan sözcüklerin

türlerini yazınız. Kardeşim erkenden okula gitti. Okuldan kaçtığımız o şahane günlerdeyiz. Burada en çok yetişen ürün elmadır. Tek isteği onu görmekti. O, gençliğinde rüzgar gibiydi. Dün onu arayan bendim. Bu kitap öğretmenimin hatırasıdır. Seçil başarılı bir öğrenciydi. Bu hareketiyle gözden düştü. Geç fark ettim taşın sert olduğunu.

Page 31: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

ÖZNE: Cümlede yüklemin bildirdiği işi, hareketi yapan ya da yargıya konu olan unsurdur. Özneyi bulmak için yükleme “Ne?, Kim?”

sorularını sorarız.

Örnek: Adam umursamadan gülüyordu. (Gülen kim?) Bizim evimiz köyün dışındaydı. (Köyün dışında olan ne?) Dün akşam babamın arkadaşı geldi bize.(Gelen kim?) Çalışmak başarmaktır.( Başarmak olan ne?)

Yap-an kim?Ol-an ne?

Page 32: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür
Page 33: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

SIRA SENDE Aşağıdaki cümlelerin öznelerini bulunuz.

• Yolculardan biri yaşlı kadına yer verdi.• Ekmekten pirince kadar her şey bu dükkanda vardı.• Karşıdaki geniş meydan , top sahasıdır.• Bu tren her yıl binlerce insan taşır.• O gün , en neşeli günümdü.• Oraya girmek yasaktır.• Anadolu için gurbet her zaman vardı.• Dertlerinin üzerinde çok durmayan mutlu yaşar.

Page 34: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

ÖZNE ÇEŞİTLERİ

GERÇEK ÖZNE

SÖZDE ÖZNE

GİZLİ ÖZNE

Page 35: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

GERÇEK ÖZNE

• Yüklemin bildirdiği işi gerçekte yapan ya da oluşa , duruma konu olan varlıktır.

• Gizli özne de aynı zamanda bir gerçek öznedir.

• Zavallı adam bütün gece uyuyamadı. gerçek özne yüklem ( Uyuyamayanın kim olduğu bellidir.)

Örtü , masaya yakıştı. Gerçek özne yüklem( Yakışanın ne olduğu bellidir.)

Page 36: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür
Page 37: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

GİZLİ ÖZNE

Cümlede sözcük halinde bulunmayan, yüklemdeki kişi ekinden anlaşılan öznelere ‘gizli özne’ denir.

ben Haftaya Ayvalık’a gideceğim. (Gidecek olan kim? -Ben)

o Yarın bize uğrasın.(Uğrayan kim?-O)

bizBir yaz günü geçtik Tuna’dan.(Geçen kim?-Biz)

Page 38: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

SÖZDE ÖZNE

İşin kimin tarafından yapıldığı belli olmayan cümlelerde bulunan öznedir .

Bin liralık makbuz kesildi. Sözde özne yüklem( Kesme işini yapan belli değil.)

Araba ,emniyet şeridine kadar itildi.Sözde özne yüklem( İtme işini yapan belli değil.)

Page 39: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

SIRA SENDE Aşağıdaki cümlelerin yüklem ve öznelerini bulunuz.Özne çeşitlerini belirleyiniz.

• Sabah olunca güneşin ilk ışıkları dağların doruklarını aydınlattı.

• Okula geç kalanların mazeretleri sorulmuş.

• Bütün gece sohbet ettik.

• Nefret,duyguların yabanileşerek korkunç bir çehreye bürünmesidir.

• Sözlerinizi tamamlamalısınız artık.

• Konu hızlıca anlatıldı.

Page 40: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür
Page 41: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

ÖZNE-YÜKLEM UYUMU

a) Özne hangi şahıs ise yüklem de aynı şahıs ekini alır.

O, 1972’de Bandırma’da doğdu.( III.Tekil kişi)

Özne yüklem

Siz, yazı hayatınıza ne zaman ve nasıl başladınız? (II. Çoğul kişi)

özne yüklem

Page 42: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

b) Şayet özne birden çok ise, o zaman yüklemlerde bazı değişmeler olur.

Ali, Murat ve ben, Pamukkale’yi çok severiz.özne yüklem

(Öznelerden biri birinci tekil veya çoğul şahıs ise yüklem birinci çoğul şahıs eki alır.)

Ali, Murat ve siz, Pamukkale’yi çok seviyorsunuz.özne yüklem

(Öznelerden biri ikinci tekil ya da çoğul şahıssa, yüklem ikinci çoğul şahıs eki alır.)

Page 43: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

Ali, Murat ve o, Pamukkale’yi çok seviyorlar.

özne yüklem

(Öznelerden biri üçüncü tekil şahıs ya da çoğul şahıssa, yüklem üçüncü çoğul şahıs eki alır.)

Ben ,sen ve o, Pamukkale’yi çok severiz. özne yüklem

(Birden çok özne birinci, ikinci ve üçüncü tekil veya çoğul şahıs zamirlerinden oluşursa yüklem birinci çoğul şahıs olur.)

Page 44: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür
Page 45: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

c) Bir cümlede özne tekil bir şahıssa yüklem de tekil; çoğul bir şahıssa yüklem tekil de çoğul da olur.

Yaşlı kadın kapıya vurdu.özne yüklem

Çocuklar vazoyu kırdı / kırdılar .özne yüklem

Page 46: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

d) Özne, insan dışındaki bir varlıksa (cansız varlıklar, hayvanlar, bitkiler) çoğul olsa bile yüklem tekil olur.

Ağaçlar çiçek açtı.özne yüklem

Mor menekşeler, yoksul camları süslüyordu.özne yüklem

Köpekler havlıyordu.özne yüklem

Page 47: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

e) Özneleri çoğul hayvan, bitki veya cansız varlıklar olan cümlelerde kişileştirme sanatı yapılmışsa yüklemler de çoğul olabilir.

Ormandaki tüm hayvanlar, kurnaz tilkinin yaptıklarını anlatıyorlardı.özne yüklem

Örnekler

Dört çocuk parka gitti.özne yüklem

Page 48: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür
Page 49: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

f) Özne, birin üstündeki sayı sıfatlarıyla veya birçok, birkaç gibi belgisiz sıfatlarla kurulmuş bir sıfat tamlamasıysa yüklem tekil olur.

Dört çocuk parka gitti.özne yüklem

Birkaç adam bahçe duvarına yaklaştı.özne yüklem

Üç turist otelde kaldı.özne yüklem

Page 50: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

g) Özne topluluk ismiyse, çoğul olsa bile yüklem tekil olur.

Aileler, çocuklarının eğitimini düşünmek zorundadır.özne yüklem

h) Özne, vücut organlarını gösteren çoğul bir sözcükse yüklem tekil olur.

Gözleri görmez oldu.

özne yüklem

Çok yürüdüm , bacaklarım ağrıyor

özne yüklem

Page 51: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

ı) Özne ,çoğul ve soyut olan isimden oluşursa yüklem tekil olur.

Dostlar alışverişte görsün.özne yüklem

i) Özne zamanı gösteren çoğul bir sözcükse yüklem tekil olur.

Aylar, yıllar birbirini kovaladı.özne yüklem

Page 52: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür
Page 53: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

j) Yüklemleri “var”, “yok” sözcüklerinden biri olan cümlelerde özneler, çoğul da olsa yüklem tekil olur.

Mersin’de çok güzel parklar var.özne yüklem

Okulda kimseler yok.özne yüklem

Ancak, bazen “yok” kelimesini çoğul olarak kullanırız.

Bahçede yoklar.

yüklem

Page 54: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

k) Saygı göstermek amacıyla özne tekil, yüklem çoğul kullanılır.

Cumhurbaşkanımız yarın Paris’e gidecekler.özne yüklem

Sayın Valimiz de toplantıda bulunacaklar.özne yüklem

Page 55: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

SIRA SENDE Aşağıdaki cümleleri özne-yüklem uyumları açısından inceleyip doğru mu yanlış mı

olduklarını değerlendiriniz.

CÜMLELER D Y

Bütün pencerelerden adalar görünüyorlar.

Yanımdan iki kişi geçtiler.

Ben ve o her hafta birer kitap okuyor.

Bahçede çocuklar var.

Ağaçlar yapraklarını döküyorlar.

Gençler bilimsel gelişmelere meraklılar.

Bu kasabada herkes mutlu yaşıyorlar.

Page 56: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür
Page 57: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

B- Yardımcı Ögeler

NESNE (DÜZ TÜMLEÇ) Öznenin yaptığı işten etkilenen öğedir. Dolayısıyla nesne, yüklemi eylem olan cümlelerde aranmalıdır.

NESNE

BELİRTİLİ NESNE

BELİRTİSİZ NESNE

Page 58: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

1)BELİRTİSİZ NESNE:Nesne ismin yalın hâlindedir. Nesneyi bulmak için yükleme “Ne?” sorusu sorulur.

Annem kitap almış.özne belirtisiz yüklem

nesne(Alan kim?) (Ne almış)

Badem ağaçları çiçek açtı.özne belirtisiz yüklem(Açan ne?) nesne (Ne açtı?)

Yüklem + Özne + NE?

Uyarı: “Ne” sorusu özneyi bulmak için de sorulduğu için bir cümlenin önce yüklemi, sonra öznesi, daha sonra nesnesi bulunmalıdır.

Page 59: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

SIRA SENDE Aşağıdaki cümlelerde belirtisiz nesneleri bulunuz.

• Öğretmenimiz bize lirik şiirler okudu.

• Eve dönerken yolda bir cüzdan buldum.

• Birazdan seni almaya geleceğim , dedi.

• Ne söyleyeceksin bana?

• Arkadaşımın bakışlarında ince bir alay sezdim.

• İşçiler biraz sonra yemek yiyecekler.

Page 60: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür
Page 61: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

2)BELİRTİLİ NESNE: Nesne ismin “-i” hâlindedir.

Nesneyi bulmak için yükleme şu sorular sorulur:

İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı.( G.Ö.)belirtili nesne yüklem

Kirli hava sağlığımızı bozuyor.özne belirtili yüklem(Bozan ne?) nesne

(Neyi bozuyor?)

YÜKLEM + NEYİ KİMİ NEREYİ

?

Page 62: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

SIRA SENDEAşağıdaki cümlelerde belirtili nesneleri bulunuz.

• Neyi okumam gerektiğini şimdi öğrendim.

• Çalışmak insanları mutlu eder.

• Arkadaşın aradığı her şeyi bu tatil köyünde bulacak.

• Bu sözleri duyunca benim hakkımda ne düşündüklerini anladım.

• Adana’da geçirdiğimiz günleri unutamam.

Page 63: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

Dolaylı tümleci bulmak için yükleme şu sorular sorulur:

DOLAYLI TÜMLEÇ ( YER TAMLAYICISI): Cümlede yüklemin anlamını yer bakımından tamamlayan sözlerdir.Dolaylı tümleç, yüklemi “ yönelme, bulunma, çıkma” yönünden tamamlar. Bu nedenle dolaylı tümleç olan sözcükler mutlaka ismin “-e, -de, -den” hallerinden birinde bulunur.

KİME NEYE

NEREYE KİMDE

+ NEREDE NEYDE

KİMDEN NEYDEN

NEREDEN

YÜKLEM ?

Page 64: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür
Page 65: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

•İlk adımlarını bu sokakta attın. (Sen)belirtili nesne dolaylı yüklem (Gizli Özne)

tümleç(Nerede attın?)

Öğretmen öğrencilerine ders anlatıyordu.özne dolaylı belirtisiz yüklem

tümleç nesne (Kime anlatıyordu?)

Ana fikrini konuşmanın giriş bölümünde belirtmiş. (O)belirtili dolaylı tümleç yüklem (Gizlinesne (Nerede belirtmiş?) Özne)

Page 66: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

SIRA SENDEAşağıdaki cümlelerde yer tamlayıcılarını bulunuz.

• Bu akşam deniz kenarında biraz dolaşacağım.

• Karlı dağdan yolum ayrıldı bahar ülkesinde.

• Çocuk, bugün yaşadıklarını annesine anlattı.

• Sağ taraftan ses geliyordu.

• Başımızın üstünden yorgun bulutlar geçer.

• Geceleri dışarıdan korkunç sesler geliyordu.

• Cebimde seni mutlu edecek bir şey var.

• Evin balkonundan dışarıya kağıt atmamalısın.

.

Page 67: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

Zarf tümlecini bulmak için yükleme şu sorular sorulur:

ZARF TÜMLECİ: Yüklemi; durum, zaman, miktar, yer-yön ve sebep gibi yönlerden tamamlayan öğelerdir.

NASILNE ZAMAN NE KADAR

NERE NEDEN NİÇİNNİYE NE

YÜKLEM + ?

Page 68: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür
Page 69: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

Geceleri pencereden şehrin ışıklarını seyrederim. (Ben)zarf tümleci dolaylı belirtili nesne yüklem Gizli(Ne zaman tümleç özne

seyrederim?)

Yolcular telaşla vapura bindiler.özne zarf tümleci dolaylı yüklem

(Nasıl tümleçbindiler?)

Akşama doğru hava birden bozdu.zarf tümleci özne zarf yüklem(Ne zaman tümlecibozdu?) (Nasıl bozdu?)

Page 70: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

UYARI• Yer- yön isimleri , isim çekim eki aldıklarında zarf tamlayıcısı olmaktan

çıkar.

Arabanızı biraz alır mısınız? zarf tümleci

Arabanızı biraz alır mısınız? yer tamlayıcısı

Böyle sisli bir havada nasıl görüyorsunuz?

belirtili nesne

Sokak lambaları yanmadığından çok karanlık. özne

ileri

ileriye

ileriyi

ilerisi

Page 71: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

UYARI• “- e , - de , - den “ ekini alan sözcükler her zaman yer tamlayıcısı

olmaz. Bazen zarf tümleci olabilir.

Ayakta bekledik. zarf tümleci( “Nerede ?” sorusuna değil “ Nasıl ?” sorusuna cevaptır.)

Baharda görüşürüz. zarf tümleci( “Nerede ?” sorusuna değil “ Ne zaman ?” sorusuna cevaptır.)

Hastalandığından gelemedi. zarf tümleci( “Nereden ?” sorusuna değil “ Niçin ?” sorusuna cevaptır.)

Page 72: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür
Page 73: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

EDAT ( İLGEÇ ) TÜMLECİ : Yüklemi amaç , araç ,birliktelik gibi anlam ilgileriyle tamamlayan ögedir.

Edat tümlecini bulmak için yükleme şu sorular sorulur:

Örnek: Annem için ablamla aldık bu saati. Kim için? Kim ile? E. T. (Z.T.) E. T. (Z.T.)

NE İLE NE İÇİN KİMİNLE

KİMİN İÇİN

YÜKLEM + ?

UYARI : Edat tümleci olarak adlandırılan tümleçler de birer zarf tümlecidir.

Page 74: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

SIRA SENDE Aşağıdaki cümlelerde edat tümleçleri bulunuz.

O, bütün yazılarını dolma kalemle yazar. Bu araştırmayı arkadaşlarıyla yapmış.

Yemekleri sizin için hazırladım. Akşama doğru gelirim.

Page 75: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

ARA SÖZ : Yardımcı ve açıklayıcı bir öğe olarak cümlenin içine giren ve çıkarılması cümlenin anlamında eksiklik ya da bozulma meydana getirmeyen sözlere ara söz denir.

• Dün gittik.

Dolaylı tümleç

• bir soru sordu. ara söz

• Özne

• Cihan yıkılsa bu cephe sarsılmaz.

Bu işi yıl sonuna bitireceklerini söyledi.

Ali amcalara, eski komşumuza ara söz

Arka sıradakilerden biri, gözlüklü olanı, ara söz

, emin ol,ara cümle

ARA CÜMLE Ara söz bazen cümle hâlinde olabilir. Bu durumda yüklemi vardır.

-inanılacak gibi değil-ara cümle

Page 76: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür
Page 77: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

UYARI

• Ara söz veya ara cümleler iki virgül arasında, parantez içinde ya da iki kısa çizgi arasında verilir.

• Ara sözler bir ögeye dahil fakat ara cümleler ögeye dahil değildir. Bu yüzden cümle dışı unsur olarak görülür.

cümlesinde “sen de hatırlayacaksın” sözleri ara cümledir ama herhangi bir ögenin açıklayıcısı olarak kullanılmamıştır dolayısıyla cümle dışı unsurdur.

O günün akşamı, sen de hatırlayacaksın, çay bahçesinde oturmuştuk.

Page 78: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

SIRA SENDE Aşağıdaki cümlelerde ara sözleri ve cümle dışı unsurları uygun noktalama işaretleriyle gösteriniz.

Hızlı hızlı merdivenleri çıkarak çünkü geç kalmıştı eve girdi.

İşte o zaman iki yakın dostum Selin ve Ezgi bana çok kırıldı.

Hey yolcu aradığın köy tepenin ardında kaldı!

Masaya oturduk fakat yemeğe başlamadık.

Eşimle hayatımdaki en güzel insanla bu parkta tanıştık.

Atatürk yüzyılın askeri dehası cumhuriyetimizin kurucusudur.

Hafta sonu Safranbolu’ya müze kente gittim.

Yılan zehirli sürüngen yavrusuna su taşırken can vermiş.

Page 79: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

AYIRT ET

Page 80: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür
Page 81: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

CÜMLENİN ÖGELERİYLE İLGİLİ GENEL UYARILAR

1) Hiçbir öge sözcük sayısıyla sınırlı değildir.Bir öge,bir tek sözcükten oluşabildiği gibi birden çok sözcükten de oluşabilir.

2) Cümlede özne,nesne,dolaylı tümleç ve zarf tümleci açıklayıcısıyla birlikte kullanılabilir.

Çocuk; sevinçle, etekleri zil çalarak, telefona koştu. Z.T. Açıklayıcısı3)Bir cümlede birden fazla özne,dolaylı tümleç, nesne, zarf tümleci ortak

bir yükleme bağlanabilir. Evde,okulda,sitede,her yerde aynı konu konuşuluyordu.4) Ögelere ayırmada tamlamalar, deyimler ve bileşik fiiller bölünmez.Bahçenin birkaç yıl önce yapılan duvarı yükseltilecekmiş. s.ö. (Özne,belirtili isim tam.)

Öge bulunurken tamlamaları bölmemek için asla “ NEYİN , KİMİN ?” soruları sorulmaz.

Page 82: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

O her zaman ince eleyip sık dokur. (Yüklem,deyimden oluşmuş.) Yaşlılara, yardım edelim.(Yüklem,birleşik fiilden oluşmuş.)

5)Hitaplar,ünlemler ve bağlaçlar;öge olmadıkları için cümle dışı unsurlardır. Arkadaşlar, beni dinler misiniz? c.dışı Geleceğiz fakat çok kalmayacağız. c.dışı Eyvah,çocuk düştü! c.dışı 6) Şiir dizeleri ya da devrik söyleyişler,kurallı cümle biçimine çevrilirse ögeler

daha kolay bulunur. Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet, ( Hürriyet, hür yaşamış bayrağımın hakkıdır. ) ö. y.

Page 83: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

BOŞLUKLARI DOLDURALIM• CÜMLENİN ÖGELERİ• Ögelere ayırma çalışmasına …………………………………………bulunarak başlanması gerektiğini,• Yüklemde hem ………………. soylu sözcüklerin hem …………………………………………………bulunabileceğini,• Yüklemden sonra ………………………………………….bulunması gerektiğini,• Öznenin yükleme sorulan “…………………. , …………………………” sorularına yanıt verdiğini,• Yüklemin bildirdiği yargıyı gerçekten yapan özneye ………………………………………..dendiğini,• Gizli öznenin de …………………………………………………………………….sayıldığını,• Seçeneklerde gizli özne yazmıyorsa gizli öznenin ………………. olarak sayılmadığını,• Edilgen eylemli cümlelerin öznesinin ……………………… özne olduğunu,• Örtülü öznenin ………………………………tümleci sayıldığını,• Yüklemin bildirdiği işten etkilenen varlığın ………………………………….. olduğunu,• “Ne , neler” sorularının ……………………………………………………………..buldurduğunu,• “Neyi , kimi, nereyi” sorularının ………………………………………………………………….buldurduğunu,• “ - , - , - “ durum ekleriyle biten soruların dolaylı tümleci buldurduğunu,• Dolaylı tümleçlerin yükleme “………………… , …………………….. , …………………………” anlamları kattığını,• “Nasıl,ne zaman, ne zamandan beri, ne zamana kadar,ne kadar, niçin, kim tarafından ,ne amaçla,• nere “ sorularının ……………………………………………………………………………buldurduğunu,• Seçeneklerde edat tümleci yazmıyorsa edat tümleçlerinin ……………………………………………………sayıldığını,• “mı” ile kurulan soru cümlelerinin “mı” dan ………………………………ögeyi buldurduğunu,• Seslenme, ünlem,ve cümle başı bağlaçlarının …………………………………………….unsur sayıldığını,• Eylem cümlelerinde vurgulu ögenin ……………………………………………önceki öge olduğunu,• Ad cümlelerinde vurgulu ögenin …………………...……………………..kendisi olduğunu,• Fiilimsilerin cümlede ……………………………………………………………..oluşturduğunu• BİLİYOR MUSUNUZ?

Page 84: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür
Page 85: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

Küçük kız, annesine bahçeden bir demet çiçek topladı.• Özne Yer T. Yer T. Belirtisiz N. Yüklem

Ne topladı?

Toplayan kim?

Kime topladı?

Nereden topladı?

Page 86: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

SIRA SENDE Aşağıdaki cümlelerin ögelerini bulunuz.

Karanlığa ve umutsuzluğa karşı çıkmak sanatın, edebiyatın doğasındadır.

Bir şairin adının sadece ve sadece şiiriyle öne çıkacağına inanan biriyim.

Mitos, dünyanın kökenini, tanrıların doğasını, nesnelerin düzenini açıklayan temel bir anlatıdır.

Geldi salınarak, nazlı serin bir mavilik meydana öğle vakti.

Pusula ortasına yıldırım düşmüş bir ağacı gösteriyor.

Bir gün ağlamak diye bir şey olmayacak.

Omuzlarının üzerinde kendi kafasını taşıyan çok az insan tanıyorum.

Page 87: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

SORU ÇÖZELİM O, diğerlerine benzemiyordu. Yayını gererken yeni olgunlaşmaya başlayan genç

bedeni, pazılarını ve kaslarını kaftanının dışından belli (1) ediyor; atlas gömleğinin sıra düğmele ri kopup fırlayacak gibi gergin duruyordu. Belindeki kemer kasten gevşetilmişti. Kırmızı sahtiyan çizmeleri yere çakılmış gibi karda gömülü (2) duruyordu. Elindeki yayın kirişine asıldıkça o koskoca meydanda, kar tanelerinin yere düşüşünü duyacak kadar ihtişamlı bir sessizlik başladı. Gözler kırpılmaz olmuş tu. Az sonra fırlayacak oku giderken görmek, herkesin içinde bir arzuya dönmüştü. Meydan (3) susmuş, kulak kesilmiş, göz kesilmişti. Neden sonra hedefte bir ses duyuldu. Kimse, oku ne zaman (4) bıraktığını, okun nasıl hedefi bulduğunu yine görememişti.

Bu metindeki altı çizili sözcük grubu, içinde geçtiği cümlenin hangi ögesidir?

A) Öznesi B) Nesnesi C) Zarf tamlayıcısı D) Yer tamlayıcısı ( 2013 SBS )

Page 88: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür
Page 89: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

Eserini tamamlamak için ne kadar çabaladığını şimdi herkes biliyordu.

Bu cümlede aşağıdaki ögelerden hangisi yoktur? A) Özne B) Zarf tamlayıcısı C) Belirtili nesne D) Yer tamlayıcısı

( 2012 SBS )

SORU ÇÖZELİM

Page 90: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

SORU CÜMLELERİNDE SORU HANGİ ÖGEYİ BULDURUR ?

A- Cümledeki soru sözcüğü ile soru sözcüğünün buldurduğu öge aynıdır.

• Dün size kim geldi? (özneyi buldurmaya yönelik)• Nereye baktınız? (dolaylı tümleci buldurmaya yönelik)• Salonda kimi gördün? (belirtili nesneyi buldurmaya yönelik)• Bu gece nasıl uyudun? (zarf tümlecini buldurmaya yönelik)• Hangisi soruyu çözdü? (özneyi buldurmaya yönelik)• Nasıl bir ev aldılar? ( nesneyi buldurmaya yönelik.)

UYARI : Soru sözcükleri ek eylem aldığında yüklemi buldurur. Dün akşam neredeydin? ( yüklemi buldurmaya yönelik) Çantamı karıştıran kimdi ? (yüklemi buldurmaya yönelik ) Toplantı ne zamanmış ? (yüklemi buldurmaya yönelik)

Page 91: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

• B- “ mı , mi ” soru edatıyla kurulan soru cümlelerinde buldurulmak istenen öge , “mı , mi “den önceki ögedir.

• Hakan dün seni okulda gördü mü?(Soru yükleme yönelik.)• Hakan mı dün seni okulda gördü? (Soru özneye yönelik.)• Hakan dün mü seni okulda gördü? (Soru zarf tümlecine yönelik.)

Page 92: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür
Page 93: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

SIRA SENDE Aşağıdaki cümlelerde sorular hangi ögeleri buldurmaya yöneliktir? Boşluklara yazınız.

SORU CÜMLELERİ BULDURULMAK İSTENEN ÖGE

Doğum gününde ona ne alacaksın?

Evin anahtarı kimdeymiş?

Sevdiklerini mi özlüyorsun?

Bu konuda senin düşüncen nedir?

Ne var çantanın içinde ?

Sözünü ne zaman tutacaksın ?

Kimi görmüş sinemada?

Page 94: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

CÜMLE VURGUSU A- Yüklemi çekimli eylem olan cümlelerde vurgu, yükleme en yakın olan sözcük ya da

sözcük öbeği üzerindedir.

ÖrnekBu kitabı bana, doğum günümde annem almıştı. (Özne vurgulanmıştır.)

Bu kitabı, annem bana doğum günümde almıştı. (Zarf tamlayıcısı vurgulanmıştır.)

Bu kitabı, doğum günümde annem bana almıştı. (Yer tamlayıcısı vurgulanmıştır.)

Annem, bana doğum günümde bu kitabı almıştı. (Nesne vurgulanmıştır.)

Page 95: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

B - Yüklemi isim soylu sözcük olan cümlelerde vurgu, yüklemdedir.

Örnek

Bu konunun kavranması diğerlerinden kolaydır.(Yüklem isim soylu olduğu için vurgu

yüklemdedir.)

İstanbul’u fetheden Fatih’tir.(Yüklem isim soylu olduğu için vurgu yüklemdedir.)

Page 96: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür
Page 97: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

• C- Soru sözcükleri ile kurulan soru cümlelerinde vurgu, cümlede soru anlamını sağlayan sözcüktedir.

Örnek Sen, Burak’ı okulda ne zaman gördün? (Zarf tamlayıcısı vurgulanmıştır.)

Sen, dün Burak’ı nerede gördün? (Yer tamlayıcısı vurgulanmıştır.)

Sen, dün okulda kimi gördün? (Nesne vurgulanmıştır.)

          Kim, dün Burak’ı okulda görmüş? (Özne vurgulanmıştır.)

Soru edatı “mı, mi” ile oluşturulan soru cümlelerinde ise vurgu , “mı mi” den önce gelen sözcükte / ögededir.

Örnek Dün, Burcu mu sizi buraya çağırdı? (Soru eki “Burcu”dan sonra gelmiştir; bu sözcük, yani özne vurgulanmıştır.)

Dün, sizi Burcu, buraya mı çağırdı? (Yer tamlayıcısı vurgulanmıştır.)

Page 98: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

CÜMLELER VURGULANAN ÖGE

Dayanışma ulusların en önemli dayanak noktasıdır. Özne Yüklem

ulusların en önemli dayanak noktasıdır ( YÜKLEM )

Zil çalınca öğrenciler dışarı çıktı.

Birlik ve beraberlik duygusu yüksek uluslar daima yükselir.

Güneş merhametli bir anne gibi okşuyor yüzünü.

Bir ülkeyi yükseltecek en temel düşünce budur.

Kitap okumayı çok seviyorum.

Ayşe yarın nereden gelecek?

Biraz daha yaklaşınca onun da bana baktığını gördüm.

Piknikten dönenlerin mutluluğu yüzlerinden okunuyordu.

Öğretmene beni Öykü mü şikayet etmiş?

Komşularıyla o eski evi pırıl pırıl yaptık.

O gün ceplerimizde nemden ıslanmış kağıt paralar vardı.

Sizi perondan saat on ikide alırım.

Tatilin ilk gününde arkadaşlarla sinemaya gidelim.

SIRA SENDE

Page 99: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

VİRGÜL ( , )1. Birbiri ardınca sıralanan eş görevli kelime ve kelime gruplarının arasına konur:Fırtınadan, soğuktan, karanlıktan ve biraz da korkudan sonra bu sıcak, aydınlık ve sevimli odanın havasında erir gibi oldum. (Halide Edip Adıvar)

Sessiz dereler, solgun ağaçlar, sarı güllerDillenmiş ağızlarda tutuk dilli gönüller (Faruk Nafiz Çamlıbel)

2. Sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için konur:

Umduk, bekledik, düşündük. (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

3. Uzun cümlelerde yüklemden uzak düşmüş olan özneyi belirtmek için konur: Saniye Hanımefendi, merdivenlerde oğlunun ayak seslerini duyar duymaz, hasretlisini karşılamaya atılan bir genç kadın gibi koltuğundan fırlamış ve ona kapıyı kendi eliyle açmaya gelmişti. (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

Page 100: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür
Page 101: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

4. Cümle içinde ara sözleri veya ara cümleleri ayırmak için ara sözlerin veya ara cümlelerin başına ve sonuna konur: Zemin bu kadar koyu bir kırmızıya dönüşünce, bir an için de olsa, belirginliğini yitiriverdi sivilceleri. (Elif Şafak)

5. Anlama güç kazandırmak için tekrarlanan kelimeler arasına konur:

Akşam, yine akşam, yine akşam,Göllerde bu dem bir kamış olsam! (Ahmet Haşim)

6. Tırnak içinde olmayan alıntı cümlelerinden sonra konur:

Adana’ya yarın gideceğim, dedi. Aç karnına sigara içmekle hiç de iyi etmiyorsun, dedi. (Necati Cumalı)

7. Konuşma çizgisinden sonraki alıntı cümlesinin bitimine konur: – Bu akşam Datça’ya gidiyor musunuz, diye sordu.

Page 102: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

8. Edebî eserlerde konuşma bölümünden önceki ifadenin sonuna konur: Bahçe kapısını açtı. Sermet Bey’e,– Bu anahtar köşkü de açar, dedi. (Ömer Seyfettin)

9. Kendisinden sonraki cümleye bağlı olarak ret, kabul ve teşvik bil diren hayır, yok, evet, peki, pekâlâ, tamam, olur, hayhay, başüstüne, öyle, haydi, elbette gibi kelimelerden sonra konur: Peki, gideriz. Olur, ben de size katılırım. Hayhay, memnun oluruz. Haydi, geç kalıyoruz. Evet, kırk seneden beri Türkçe merhale merhale Türkleşiyor. (Yahya Kemal Beyatlı)

10. Bir kelimenin kendisinden sonra gelen kelime veya kelime grup larıyla yapı ve anlam bakımından bağlantısı olmadığını göstermek ve anlam karışıklığını önlemek için kullanılır: O , eski defterleri çoktan kapatmış. (Tarık Buğra)Bu gece, eğlenceleri içlerine sinmedi. (Reşat Nuri Güntekin)

11. Hitap için kullanılan kelimelerden sonra konur: Efendiler, bilirsiniz ki hayat demek, mücadele, müsademe demektir. (Atatürk)Sayın Başkan,Sevgili Kardeşim,

Page 103: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

12. Sayıların yazılışında kesirleri ayırmak için kullanılır: 38,6 (otuz sekiz tam, onda altı)0,45 (sıfır tam, yüzde kırk beş)

13. Metin içinde art arda gelen zarf-fiil eki almış kelimelerden sonra konur:Ancak yemekte bir karara varıp, arkadaşına dikkatli dikkatli bakarak konuştu.

15. Kitap, dergi vb.nin künyelerinde yazar, eser, basımevi vb. maddelerden sonra konur: Falih Rıfkı ATAY, Tuna Kıyıları, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1938.Yazarın soyadı önce yazılmışsa soyadından sonra da virgül konur: ERGİN, Muharrem, Dede Korkut Kitabı, Ankara, 1958.

Page 104: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür
Page 105: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

VİRGÜLÜN KULLANIMIYLA İLGİLİ UYARILAR

• *Metin içinde ve, veya, yahut, ya ... ya bağlaçlarından önce de sonra da virgül konmaz: Ya şevk içinde harap ol ya aşk içinde gönül Ya lale açmalıdır göğsümüzde yahut gül! (Yahya Kemal Beyatlı) * Tekrarlı bağlaçlardan önce ve sonra virgül konmaz: Hem gider hem ağlar. Ne kız verir ne dünürü küstürür. *Cümlede pekiştirme ve bağlama görevinde kullanılan da / de bağlacından sonra virgül

konmaz. *Metin içinde -ınca / -ince anlamıyla zarf-fiil görevinde kullanılan mı / mi ‘den sonra

virgül konmaz: Ben aç yattım mı kötü kötü rüyalar görürüm nedense. (Orhan Kemal) *Şart ekinden sonra virgül konmaz: Gör gözlerinle de aklın yatarsa anlatıver millete. (Tarık Buğra) *Metin içinde zarf-fiil eki almış kelimelerden sonra virgül konmaz: Meydanlığa varmadan bir iki defa İsmail kendisini gördü mü diye kahveye baktı. (Necati Cumalı)

Page 106: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

"Virgül" deyip geçmeyin; boyuna bosuna bakıp küçümsemeyin! Boyu küçük, beli bükük olsa da noktalama imleri arasında virgülün yeri ve işlevi çok önemlidir. Kullanıldığı yerler de hayli çeşitlidir. Eş görevli sözcük ya da sözcük öbekleri arasında hiç sektirmeden yerini alır. Sıralı tümceleri ayırmada, uzun tümceleri anlaşılır kılmada çok işimize yarar. Ünlem ve seslenme sözcüklerinden sonra bize soluk aldırır, vurgulamak istediğimiz sözleri öne çıkarır, ama en çok da tümce içindeki değişik öğelerin birbirine karışmasını önlemek için vardır.

Gereksiz kullanılan virgül, yazının akışını bozar, üstelik görsel kirlilik yaratır. Ama onun eksikliği de yazıda duraksamalara, anlam kaymalarına yol açar. özetle söylemek gerekirse, virgülün azı karar, çoğu zarardır!

Yazıyla, yazma uğraşıyla içli dışlı olanlar; bu işin sancısını çekenler çok iyi bilirler virgülün değerini. Bilge yazarlar, ozanlar; hor görmek şöyle dursun, hep sevecen duygularla gözetip korurlar onu!

Türk yazınında virgülün hakkını veren, onu yücelten kalemlerin başında Ülkü Tamer gelir. Yazılarında ve şiirlerinde sıklıkla anar virgülün adını. Anmakla da kalmaz, kimi zaman övgüye boğar bu gözağrısını! Sözgelimi, "Virgül, noktalama işaretlerinin en alçakgönüllüsüdür. Böbürlenmelerden, caka satmalardan hoşlanmayanların simgesi..." der onun için.

Virgülün yazıdaki yaşamsal önemini çarpıcı biçimde anlatmak için, genellikle şu klasik tümceye başvurulur:"Oku baban gibi eşek olma!"Cumhuriyet gazetesinin 23 Temmuz 2008 günlü sayısının 4. sayfasında dört sütun üzerine şöyle bir başlık yer almış:"Laiklik dini özgürlüğün güvencesi“. Benim bu sözü ilk bakışta yanlış algılamam, bir virgül eksikliğinden kaynaklanıyordu. Haberin başlığı eğer "Laiklik, dini özgürlüğün güvencesi" diye yazılmış olsaydı, doğru iletiyi bir çırpıda kavramakta hiç duraksama geçirmeyecektim.Demek ki, "Altı üstü bir virgül, koymasak da olur!" diyemeyiz, öyle durumlar oluyor ki bir virgülün eksikliği, tümcenin anlamını tersyüz edebiliyor.

Milliyet gazetesinde "Açık Pencere" köşesinde yazar bir yerde şöyle demiş: "Arkadaş üzerine kitap yazdığı konuyu başkalarına soruyor." Bu tümcede "arkadaş" sözcüğünden sonra kesinlikle virgül gerekiyor. Görüldüğü gibi, virgül unutulduğu için, "Arkadaş üzerine kitap

yazmak" gibi bambaşka bir anlam kazanmış tümce. Eh, bu örneği de gördükten sonra, "virgül olmasa da olur!" diyebilir misiniz artık? Kim bilir, daha neler geçmiştir virgülün başından!

Virgülün Başından Geçenler

Page 107: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

SIRA SENDE

Örnek-1: Kitaplarını, defterlerini, kalemlerini alıp gitti. Yaz: …………………………………………………………………………………………………………………………………………………….

Örnek-2: Yaşlı, kadının yanına yaklaştı. Yaz: ……………………………………………………………………………..…………………………………………………………………… Örnek-3: Bu evi, çocukluğumun geçtiği yeri, nasıl unuturum? Yaz: …………………………………………………………………………………………………………….……………………………………. Örnek-4: Yol otomobillere yasak olduğundan o da herkes gibi tramvaya biner, kimse kendisine dikkat etmez. Yaz: ……………………………………………………………………………………………………..…………………………………………....

Örnek-5: Ersoy, Mehmet Akif, Safahat, Akvaryum Yayınları, İstanbul, 2005. Yaz : ……………………………………………………………………………………………………………………………………………………

Aşağıdaki örneklerden yola çıkarak virgül (,) işaretinin kullanıldığı yerleri yazınız.

.

Page 108: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür
Page 109: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

BOŞLUKLARI DOLDURALIM

Cümleleri uygun noktalama işaretleriyle tamamlayınız.

Montaigne’in kendine dönük ( ) söyleşi havasında ( ) gelişigüzel yazılmış duygusu uyandıran ( ) Bacon’ın ise nesnel( ) özlü ( ) betimleyici denemeler yazdığı söylenir( )

Kasabaya karşıdan baktığınızda,büyük bir tepenin yamacına yayılmış( )çatısı olmayan yüzlerce yapı görürsünüz( )İçine girdiğinizde de yıkık( ) sıvaları solmuş( )dökülmüş duvarlar( )Ot bürümüş( )dar( )taş sokaklar( )

Trenin pencerelerinden gülümseyen kadınlar( )el sallayan çocuklar( )Keskin bir tren düdüğü( )Trenin birdenbire salıverdiği yoğun bir buhar( )Her şey bir su katmanının altında yok oluverdi yeniden( )Sonra,genzi yakan o bildik kömür kokusu( )

Sanatçının yapıtlarına evrensel bir nitelik kazandıran çok sayıda özellik var( )Masalsı anlatım( )kimi zaman hayal mi gerçek mi olduğunu ayırt edemediğimiz betimlemeler( )şiirsel söylemler( )çarpıcı benzetmeler( )

Page 110: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

KISA ÇİZGİ ( - )1. Satıra sığmayan kelimeler bölünürken satır sonuna konur: Soğuktan mı titriyordum, yoksa heyecandan, üzüntüden mi bil- mem. Havuzun suyu bulanık. Kapının saatleri 12’yi geçmiş. Kanepe- lerde kimseler yok. Tramvay ne fena gıcırdadı! Tramvayda- ki adam bir tanıdık mı idi acaba? Ne diye öyle dönüp dönüp baktı? Yoksa kimseciklerin oturmadığı kanepelerde bu saatte pek başıboş- lar mı oturur? (Sait Faik Abasıyanık)

2. Cümle içinde ara sözleri veya ara cümleleri ayırmak için ara sözlerin veya ara cümlelerin başına ve sonuna konur, bitişik yazılır: Küçük bir sürü -dört inekle birkaç koyun- köye giren geniş yolun ağzında durmuştu. (Ömer Seyfettin)

3. Kelimelerin kökleri, gövdeleri ve eklerini birbirinden ayırmak için kullanılır: al-ış, dur-ak, gör-gü-süz-lük vb.

Page 111: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

4. Fiil kök ve gövdelerini göstermek için kullanılır: al-, dur-, gör-, ver-; başar-, kana-, okut-, taşla-, yazdır- vb.

5. İsim yapma eklerinin başına başına konur: -ak, -den, -ış, -lık

6. Heceleri göstermek için kullanılır: a-raş-tır-ma, bi-le-zik, du-ruş-ma, ku-yum-cu-luk, prog-ram, ya-zar-lık vb.

7. Arasında, ve, ile, ila, ...-den ...-e anlamlarını vermek için kelimeler veya sayılar arasında kullanılır: Aydın-İzmir yolu, Türk-Alman ilişkileri, Ural-Altay dil grubu, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, 09.30-10.30, Beşiktaş-Fenerbahçe karşılaşması, Manas Destanı’nda soy-dil-din üçgeni, 1914-1918 Birinci Dünya Savaşı, Türkçe-Fransızca Sözlük vb.

Page 112: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür
Page 113: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

8. Matematikte çıkarma işareti olarak kullanılır: 50-20=30

9. Sıfırdan küçük değerleri göstermek için kullanılır : -2 °C

Page 114: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

KISA ÇİZGİNİN KULLANIMIYLA İLGİLİ UYARILAR

*Cümle içinde sayı adlarının yinelenmesinde araya kısa çizgi konmaz: On on beş yıl. Üç beş kişi geldi.

*Bitişik yazılan sözcüklerde de satır sonuna geldiğinde ayrılma kuralına dikkat edilmelidir. Sözcükler arasında ulama varsa bu bölüm ayrılmamalıdır:

ba-şöğ-ret-men, il-ko-kul, Ka-ra-os-ma-noğ-lu

*Ayırmada satır sonunda ve satır başında tek harf bırakılmaz: --------------------------- a- ----------------------- ara- raba ba ( yanlış ) ( doğru )

*Kesme işareti satır sonuna geldiğinde yalnız kesme işareti kullanılır , ayrıca kısa çizgi kullanılmaz.

Tokat’tan…

Page 115: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

SIRA SENDEAşağıda kısa çizgi ve virgülün kullanıldığı cümlelerin karşısındaki kutuları işareti ile doldurunuz.

Cümleler D Y

Sırasının , altından kitaplarını çıkarıp öğretmeni beklemeye başladı.

“ –mek,-me , -iş” isim fiil yapan eklerdir.

Fabrikanın eski müdürü , Mehmet Bey , bir iş için Kayseri’ye gitmiş.

Yemeği ocaktan alıp hemen geliyorum , dedi.

Birleşik sözcüklerin hecelenişine dikkat edin: Ke-loğ-lan , as-la-nağ-zı …

Yakın arkadaşlarım – artık sık sık görüşemiyoruz- aklımdan hiç çıkmıyor.

Eyvah , Anahtarımı kapının üstünde unutmuşum.

BROWN – Dan - Cehennem – Altın Kitaplar – İstanbul – 2014.

“Yön – et – çi- lik “ sözcüğü kök ve eklerine doğru ayrılmış mı?

Kızılay – Batıkent metro seferleri iptal edildi.

Çarşı midye tava ,istiridye , turp , maydanoz ve balık kokusu içindeydi.

Atlar , kızılderililerin atları gibi , vadidei köylere koştu.

Page 116: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür
Page 117: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

DAVETİYEToplantı, kutlama, açılış gibi tören ve etkinliklere katılması arzu edilen kişilere çağrı amacıyla yazılan çok kısa mektuplardır.

DAVETİYENİN öZELLİKLERİ

Çok kısa ve açık olmalıdır.

Kişinin ne tür bir toplantıya davet edildiği açıklanmalıdır.

Toplantının yeri (adresi), zamanı, süresi mutlaka bildirilmelidir.

Saygılı ve nazik bir dil ve üslûpla yazılmalıdır.

Page 118: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

Davet eden kişi veya kurumun adı mutlaka belirtilmelidir.

Yazım ve noktalama kurallarına titizlikle uyulmalıdır.

2014 -2015 Öğretim yılı Mezuniyet Törenimizi onurlandırmanızı dileriz.

Tarih : 12 Haziran 2015 Nail ERGUN Saat : 19.30 Özel Başak Ortaokulu MüdürüYer : Anemon Otel

Page 119: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

TEMA SONU SORULARI 1- Artık eve gitmemiz gerektiğine karar vererek oradan hızla

uzaklaştık. Oldukça hızlı bir inişin ardından, birazdan şöminede yanacak olan odunların ateşiyle ısınacak yuvamıza doluşarak kapıyı sıkıca kapattık.

Parça için aşağıdaki seçeneklerden hangisi söylenemez?

A) Geçmişte yaşanılan bir olay anlatılmaktadır. B) Anlatıcı anlatılan olayı yaşamıştır. C) Duyulan bir olay anlatılmaktadır. D) Anlatım 1. kişi tarafından yapılmaktadır.

Page 120: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür
Page 121: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

2- Havalar ısınmış, tüm ağaçlar çiçeklenmişti. Papatyalar, balballar, mineler, sümbüller birbirinden güzel çiçekleriyle kırları donatmıştı. Ben bu güzelliklere hayran hayran bakarak eşsiz baharın tadını çıkarıyorum.

Aşağıdaki seçeneklerden hangisi parçada anlatılanlarla ilgilidir?

A) Anlatıcı 3. kişidir. B) Bir yaz günü anlatılmakta. C) Hayali bir olay anlatılmakta. D) Anlatıcı, yaşadığı bir bahar gününü anlatmakta.

Page 122: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

3- Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru nesneyi buldurmaya yöneliktir?

A) Nereden aldın bu kitabı? B) Annen neyi çöpe atmış? C) Ödevini ne zaman bitirdin? D) Bu eşyaları kime bırakalım?

Page 123: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

4-Aşağıdaki cümlelerin hangisinde cümle vurgusu yapılan işten etkilenen öğeyi göstermiştir?

A) Arabayı ben tamir ettim. B) Hüseyin hızlıca sınıfa girdi. C) Öğrenciler sahili temizledi. D) Adam yolda yavaş yürüyordu.

Page 124: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür
Page 125: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

5- Aşağıdakilerden hangisinde ilk sözcükten sonra virgül kullanılması cümledeki anlamın değişmesine yol açar?A) Kâzım kayığa binmek için izin istedi.B) Balıkçı teknesini bir güzel boyadı.C) O akşam olanlara bir anlam veremedim.D) Yaşlı adama bir şeyler anlatıyordun.

Page 126: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

6- Öğretmen sorar ( )( ) En çok sevdiğin iki ders nedir ( ) Öğrenci cevap verir ( )( ) Hayat ve yine hayat ( )

Yukarıda boş bırakılan yerlere sırasıyla hangi noktalama işaretleri getirilmelidir?

A) (:) (—) (?) (,) (—) (…) B) (,) (—) (?) (,) (—) (.)C) (,) (—) (?) (.) (—) (.) D) (,) (—) (?) (:) (—) (…)

Page 127: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

7-Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ara söz dolaylı tümleci açıklamıştır?

A) Bora’yı birinci olan öğrenciyi, herkes alkışladı. B) Okuduğum roman, Madam Bovary, oldukça

ilginç. C) Hafta sonu Isparta’ya, güller şehrine, gideceğiz. D) Bazı yazarlar, tüm zorluklara rağmen,

gerçekleri yazıyor.

Page 128: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür
Page 129: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

8- Aşağıdaki parantezle boş bırakılan yerlerden hangisine diğerlerinden farklı bir noktalama işareti gelmelidir?

A) Hekimden sorma ( ) çekenden sor.B) Alma mazlumun ahını ( ) çıkar aheste aheste.C) Anasına bak, kızını al ( ) kumaşına bak, bezini al.D) Ağlarsa anam ağlar ( ) gerisi yalan ağlar.

Page 130: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

9- ”İpek boyamadan takı tasarımına, çiniden kaligrafiye kadar çeşitli sanat dallarında uğraş veren sanatçılar eserlerini görücüye çıkardı.”Bu cümlenin öge sıralanışı aşağıdakilerin hangisinde verilmiştir?A) Özne – nesne – yer tamlayıcısı – yüklemB) Yer tamlayıcısı – nesne – özne – yüklemC) Özne – nesne – yüklemD) Nesne – özne – yüklem

Page 131: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

10 - Aşağıdaki cümlelerin hangisi öğelerine yanlış ayrılmıştır?A) Dayımlar / geçen yıl / İstanbul’a / gelmişti.B) Havaların soğuk gitmesi / satışların düşmesine / neden oldu.C) Sağlık Bakanlığı / bugünlerde / aşı çalışmaları / yapıyor.D) Konuşmacı / sahneye çıkınca / herkes / onu / alkışladı.

Page 132: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür
Page 133: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

11-Aşağıdakilerin hangisinde altı çizili söz, cümlenin farklı bir öğesidir?A) Türkçe öğretmeni bize yeni bir kitap verdi.B) Bizim ülkemiz de bin bir güzellik barındırır.C) Buradaki eserler bize tarihî esintiler sunar.D) Burada dağ yamaçlarını dev ağaçlar kaplar.

Page 134: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

12-Aşağıdaki sorulardan hangisinin yanıtı, özne deyüklem de değildir?

A) – Dün akşam neredeydin?– Evdeydim.

B) – Bu soruyu kim yanıtlayacak?– Ben.C) – İstanbul’da nerede oturuyorsunuz?

– Çengelköy’de.

D) – Bana bu hediyeyi alan Ayşe miydi?– Ayşe’ydi.

Page 135: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

13- 1. Kükremiş durmuş boşuna. 2. Aslan düşmüş bir tuzağa. 3. Bu iş kükremekle değil kemirmekle olur, demiş. 4. Bir ilmek kopunca ağdan hayır mı kalır? 5. Bereket fare usta, yetişmiş imdada. 6. Sabır ve zaman; güçten, öfkeden daha yaman. 7. Gelmiş ipin hakkından kıtır kıtır. Numaralandırılmış cümleler, olayların oluş sırasına göre nasıl sıralanmalıdır?

A) 2, 1, 5, 3, 7, 4, 6 B) 2, 5, 1, 4, 6, 7, 3 C) 6, 3, 7, 5, 4, 2, 1 D) 6, 7, 3, 2, 1, 5, 4

Page 136: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür
Page 137: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

14- O, diğerlerine benzemiyordu. Yayını gererken yeni olgunlaşmaya başlayan genç bedeni, pazılarını ve kaslarını kaftanının dışından belli (1) ediyor; atlas gömleğinin sıra düğmele ri kopup fırlayacak gibi gergin duruyordu. Belindeki kemer kasten gevşetilmişti. Kırmızı sahtiyan çizmeleri yere çakılmış gibi karda gömülü (2) duruyordu. Elindeki yayın kirişine asıldıkça o koskoca meydanda, kar taneleri nin yere düşüşünü duyacak kadar ihtişamlı bir sessizlik başladı. Gözler kırpılmaz olmuştu. Az sonra fırlayacak oku giderken görmek, herkesin içinde bir arzuya dönmüştü. Meydan (3) susmuş, kulak kesilmiş, göz kesilmişti. Neden sonra hedefte bir ses duyuldu. Kimse, oku ne zaman (4) bıraktığını, okun nasıl hedefi bulduğunu yine görememişti.

Bu parçanın dil ve anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Deyimlerden yararlanılmıştır. B) Birinci kişi ağzından anlatılmıştır. C) Benzetmelerle güçlendirilmiştir. D) Kurallı cümlelerden oluşmuştur.

Page 138: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür
Page 139: 8. Sınıf Türkçe Ünite 3 Milli Kültür

15-Aşağıdaki cümlelerin hangisinde belirtilenler kanıtıyla verilmiştir?

A ) Bu kütüphanenin 1901 yılında Mimar Osman tarafından

yapıldığını girişteki yazıdan öğreniyoruz. B ) Önceki eserlerinde Batılı bir anlayış hâkim olsa da bu

romanında doğunun gizemli taraflarına kapıldığı söylenebilir. C ) Alatepe’yi geçince en kısası beş metreyi bulan dut ağaçlarının

başladığı, bu ağaçların yapraklarını yazın döktüğü bilinir. D ) Çocukluğunu Galata’da geçiren ressamın, tüm resimlerinde

arka planda Galata Kulesi’nin görünmesi bir saygı ifadesi olabilir.