1. AKIŞKANLAR MEKANİĞİNE GİRİŞcivil.emu.edu.tr/courses/insa331/2015-2016spr/insa331 ders...
Transcript of 1. AKIŞKANLAR MEKANİĞİNE GİRİŞcivil.emu.edu.tr/courses/insa331/2015-2016spr/insa331 ders...
- 1 -
1. AKIŞKANLAR MEKANİĞİNE GİRİŞ
1.1 Akışkanın tanımı
Akışkanlar mekaniği duran ve hareket ede akışkanların devranışını inceleyen bilim dalıdır.
Klasik hidrodinamik akışkanı sürtünmesiz kabul eden genelde bir matematik konusu olarak
gelişmeye başlamıştır. 20. Yüzyılın başlarından itibaren kimya, petrol ve havacılık
endüstrisinin de gelişimi ile birlikte akışkan hareketinin daha kapsamlı incelenmesi ihtiyacına
karşı Akışkanlar mekaniği adı altında temel mühendislik bilim dalı ortaya çıkmıştır.
Akışkanlar Mekaniği genelde üç ana başlık altında incelenmektedir.
a) Akışkanların Statiği (hidrostatik): Duran akışkanların mekaniğini inceler.
b) Akışkanların Kinematiği: Hareket halindeki akışkanlarda hızlar ve akım çizgilerinin
geometrisini inceler.
c) Akışkanların Dinamiği (hidrodinamik): Hareket halindeki akışkanlarda hızlar, ivmeler
ve akışkana gelen kuvvetler arasındaki ilişkileri inceler.
Kayma gerilmesi altında sürekli şekil değiştiren maddeye akışkan denir. Akışkan molekülleri
katılara kıyasla daha ayrık yapıda olmalarına rağmen mekanik analizde, akışkanlar boşluk
içermeyen sürekli ortamlar olarak kabul edilirler. Akışkanlar sıvı ve gaz olmak üzere iki farklı
fazda tanımlanabilirler. Sıvılar yerçekimi etkisi altında serbest yüzey oluştururken gazlar
tamamıyla serbest ve dağınık bir biçimde hareket ederler. Bu tanımlama Şekil 1.1’de
gösterilmektedir.
Şekil 1.1 Akışkan sol kapta serbest yüzey oluştururken (sıvı) sağ kapta genişleyerek hareket ediyor (gaz)
Katılarda moleküller arasındaki çekme kuvvetleri büyük olduğundan kayma kuvveti altında
belirli ölçüde şekil değiştirirler. Sıvılar ise moleküler bağ kuvvetleri çok daha zayıf
olduğundan küçük kayma kuvvetleri altında bile sürekli olarak şekil değişikliğine maruz
kalırlar (Şekil 2.2).
Katılar, deformasyonuna sebep olan dış kuvvetler altında bünyelerine elastik enerji depo
ederler ve kuvvetlerin kaldırılması durumunda ilk şekillerine dönüş yaparlar. Akışkanlar ise
moleküler bağların zayıflığından kuvvetlerin kaldırılması ile ilk durumlarına dönüş
yapamazlar. Bu durumda sıvılar ve gazlar arasında aşağıdaki iki önemli farkı tekrardan
betimleyecek olursak:
a) Gazlarda moleküller arası kuvvetler sıvılara göre çok daha zayıf olduğundan açık bir
ortamdaki gazlar sürekli genişleme eğilimi gösterirler ve sıvılara kıyasla çok daha
fazla sıkışabilirler.
b) Gazlar, içine konuldukları kapalı bir kabı tamamen doldururlar. Sıvılar ise belirli bir
hacime ve serbest yüzeye sahiptirler.
- 2 -
Bir gazın hacmi basınç ve/veya sıcaklıktan büyük ölçüde etkilenir. Gaz akışkanların
hareketinde önemli sıcaklık değişimleri oluştuğundan işlem büyük ölçüde ısı olayına bağımlı
olur. Bu durumlarda Akışkanlar Mekaniği ile Termodinamik konuları birbiri ile bağlantılı
olmak durumundadır.
Şekil 1.2 Kayma Gerilmesi altında katı ve akışkanların deformasyonu
Bir akışkanın her türlü hareketi mekaniğin üç önemli korunumu ile ilgilendirilmekte ve bu
kurallara uymaktadır. Korunum üç ayrı başlık altında incelenmektedir:
• Kütlenin Korunumu (Süreklilik denklemi)
• Momentumun Korunumu (Newton’un ikinci kanunu)
• Enerji Korunumu (Termodinamik birinci kuralı)
Akışkanların hareketi oldukça karmaşık bir yapı göstermektedir. Bu nedenle akışkaların
hareketleri ile ilgili problemlerde kütlenin korunumu, momentumun korunumu ve enerji
korunumu yanında akışkanın sınır şartlarının da belirlenmesi elzem olmaktadır. Bu bağlamda
üç farklı analiz yöntemi kullanılabilmektedir:
Kontrol Hacminin İntegral Yöntemi ile Analizi.
Bu metod korunum denklemlerinin türetilmesi için sıkça kullanılmaktadır. Kontol hacmi diye
belirlenen alan, kütle, momentum ve enerjinin rahatlıkla içerisine girip çıkabileceği yüzey
alanlarından oluşmuş iki tarafı açık hacmi temsil etmektedir. Bu tanımla birlikte kontrol
hacminin içine giren ve çıkan miktarlar hesaplanabilmekte ve hacimdeki zamansal değişimler
gözlemlenebilmektedir.
Akışkan Parçacığının Differensiyel Yaklaşımlarla Analizi.
Akışkanın sonsuz parçacıklı düşünülerek davranışının diferensiyel denklemler aracılığı ile
tanımlanması ve korunum denklemlerinin bu düşünce açısıyla tanımlanmasına olanak
sağlamaktadır. Tanımlanmış bir problemde differensiyel denklemlerin yardımı ile akışkanın
hareketini tanımlamak zor olmakta ve sınır şartlarının belirlenmesi diferensiyel denklemin
çözüm olasılığını artırmaktadır. Genellikle analitik çözümler ile matematiksel yaklaşımlarda
tercih edilmektedir.
Deneysel Analiz.
Birçok çalışmalarda ve akışkan akım gözlemlerinde laboratuvar analizleri mevcut sıkıntıları
gözlemleme şansını sunmasından dolayı büyük önem arz etmektedir. Özellikle matematiksel,
numerik ve fiziksel çalışmalara dayalı teorik kabullerin gerçekle uyum sağlayıp sağlamadığını
test etmek amacıyla yürütülen deneysel anailzler özellikle kullanılan parametrelerin
- 3 -
boyutlarının önem kazanmasını sağlamaktadır. Deneysel çalışmaların bir diğer faydası ise
gerçekleştirilmesi çok yüksek maaliyetlere mal olan fiziksel olayların öncelikle modellerinin
oluşturulmasını sağlayıp gerçekleşecek fiziksel davranışı gözlemleyebilmektir.
1.2 Analiz Metodları
Analiz yaptığınız fisiksel bir çalışmanın yarattığı sorunu çözmenin ilk adımı analizini
yaptığınız çalışmayı en iyi şekilde tanımlayabilmektir. Temel mekanik çalışmalarında serbest
cisim diyagramı geniş bir kullanım ağına sahiptir. Akışkanlar mekaniğinde ise serbest cisim
diyagramı yerine çalışılan soruna bağlı olarak, sistem veya kontrol hacmi kullanılmaktadır.
Kontrol hacminin kullanımında hacmin kullanım şekli ve kabul şekli kütle, momentum ve
enerji korunum ilkelerinin tanımlanmasında önemli rol oynamakta ve kontrol hacminin
değişmesi ile ilgili olarak farklı sonuçlar elde edilmesine neden olmaktadır.
1.2.1 Sistem ve Kontrol Hacmi
Sistem, sabit veya hareketli sınırlar ile çevrelenmiş belirli bir kütleyi temsil etmektedir.
Akışkanların akımında sistem sınırları hareketli olduğundan formülasyonun, akım alanında
problem bölgesi olarak seçilen ve hareketsiz sınırları olan bir hacime uygulanması gereği
vardır. Kontol hacmi olarak tanımlanan bu hacim, duruma göre sabit veya hareketli olabilir.
Kontrol hacmini çevreleyen kapalı yüzeye kontrol yüzeyi denir. Kontrol hacmi kullanılarak
problemin çözümünde takip edilen yola kontrol hacmi yaklaşımı denir. Kontrol hacminin
şekli ve büyüklüğü problemin türü ile yakından ilgilidir.
Kontrol hacminin seçimi farklı yöntemlerle yapılmaktadır. Kontol hacminin seçilmesindeki
kriterlede Şekil 1.3 de gösterildiği gibi durağan veya hareketli hacimler tercih edilebilinir.
Şekil 1.3 de bir deponun içerisine sol taraftan iki farklı boru ile su aktarıldığını görmekteyiz.
Sistem içerisine sol taraftan su girerken sağ taraftan ise bir başka boru yardımı ile depodan su
çıkmaktadır. Bu örnekte depo, kontrol hacmini oluşturmaktadır. Bu kontrol hacmini
tanımlayarak birçok sorunun cevabını bulabiliriz. Örneğin konrol hacmi deponun içerisindeki
su seviyesindeki değişimlerini matematiksel bir düşünce yapısına çevirmemize yardımcı
olacaktır. Burada depoya giren ve çıkan boruların depo üzerinde oluşturdukları alana Kontrol
Alanı denmektedir. Gerçekte depo içerisindeki su seviyesi değişimlerini bu kontrol
alanlarından giren ve çıkan su miktarları ile ilişkilendirip, depo içerisindeki su hacmindeki
değişimleri analiz edebiliriz. Şekil 3.1 sağ taraftaki şemada ise kontrol hacmi hareketli özellik
göstermekte ve yüzen ördek ile birlikte hareket etmektedir. Burada esas dikkat edilmesi
gereken nokta ise yüzen ördek ile kontrol hacminin sahip oldukları hızın ayni olduğudur.
- 4 -
Şekil 1.3 Kontrol Hacimleri; durağan (sol) ve hareketli (sağ).
Kontrol hacminin isteğe ve çözüm yöntemine bağlı olarak seçilen ve içerisinden herhangi bir
akışkanın geçtiğini varsaydığımız hacim olarak tanımlayabiliriz. Kontrol hacminin geometrik
olarak çevresini oluşturan alanlara ise kontrol alanı (yüzeyi) diyebiliriz. Kontrol alanı kontrol
hacmine bağımlı olduğundan dolayı durağan veya hareketli olabilir. Şekil 1.4 bir boru
sisteminde birleşme noktasındaki akışkanın akımını temsil etmektedir. Şekilde birleşme
noktasındaki kontrol hacmi ve kontrol alanı açıkça belirtilmektedir. Kontrol alanı akışkanın
kontrol hacmin içerisine girdiği ve çıktığı bölgelerde önem kazanmaktadır. Boruların birleşim
noktasında bir giriş alanı (1) iki adet de çıkş alanı bulunmaktadır (2 ve 3). 1.,2. ve 3. kontrol
alanlarını kullanarak birleşme noktasındaki akışkanın akım hızını, birim zamanda geçen
akışkan miktarını ve boru birleşim noktasında oluşan kuvvetleri hesaplayabiliriz. Bu bilgiler
boru birleşim noktasında borunun deplasmana uğramaması için gerekli olan desteğin
miktarını hesaplamaya yardımcı olacaktır. Bu matematiksel analizler kütle, momentum ve
enerji korunum hesapları ile yapılmaktadır.
Şekil 1.4 Boru birleşim bölgesinde kontrol hacmi ve kontrol yüzeyi
1.3 Euler ve Langrange yaklaşımları
Fransız astronomi, matematik ve mekanik bilgini olan Lagrange matematiğin çeşitli dallarına
ve gök mekaniğine katkılarıyla tanınır. 25 Ocak 1736′da İtalya’nın Torino kentinde doğdu, 10
- 5 -
Nisan 1813′te Paris’te öldü. Eğitim hayatına babasının isteğine uyarak hukuk öğrenimi ile
başlasa da, fizik ve matematik konusundaki yeteneğinin farkına varmakta gecikmedi ve
İngiliz astronomu Halley’in bir araştırmasının da etkisiyle ilgisini bu alanlarda yoğunlaştırdı.
On sekiz yaşında ilk çalışmasını tamamlamış, Fagnano (1682-1766) ve Euler’e göndermişti.
Ertesi yıl değişimler (varyasyon) hesabının temelini atan başarılı bir araştırmayla hem
Euler’in, hem de Torinolu gibi bilim adamlarının ilgisini çekti ve henüz on dokuz yaşında
olmasına karşın Torino’daki Kraliyet Topçuluk Okulunda profesörlüğe getirildi. 1756′da, en
küçük ve en büyük değer problemine ilişkin bir çalışmasının Euler tarafından Berlin’deki
Prusya Akademisi’nin başkanı Maupertis’e ulaştırılması üzerine Almanya’da bir kürsüye
atanma şansını yakaladıysa da, Torino’dan ayrılmak istemedi. Aynı yıl Prusya Akademisi’nin
yabancı yardımcı üyeliğine seçildi. 1757′de, sonradan Torino Bilimler Akademisi’ne
dönüşecek olan bir bilimsel derneğin kuruluşunu gerçekleştiren genç bilim adamları arasında
yer aldı. 1762′de, Ay’ın bir yüzünün Yer’den görünmemesinin nedenleri ve kendi ekseni
çevresindeki dönüşü konusunda bir yarışma açan Paris Bilimler Akademisine gönderdiği
çalışmasıyla d’Alembert’in de hayranlığını kazanan Lagrange, aynı yıl Londra’ya gitmek
amacıyla ve yaşamında ilk kez olarak Torino’dan ayrıldı. Bu yolculuk sırasında uğradığı ve
büyük bir ilgi gördüğü Paris’te ağır bir hastalık geçirince yolculuğunu yarıda bırakıp
Torino’ya döndü. 1765′de, bilim adamlarına verdiği önemle tanınan Prusya Kralı Büyük
Friedrich’ten, o sıralarda Euler, Lambert ve Johann Bernoulli’nin de görevli olduğu Prusya
Akademisi’nde çalışması için son derece çekici koşullar içeren bir çağrı aldı. Lagrange tam
anlamıyla analitik olan yöntemleriyle değişim hesabını, sonsuz küçükler hesabının bağımsız
bir kolu olarak oluşturdu. Théorie des fonctions analytiques (Analitik fonksiyonlar kuramı)
adlı kitabında (1797), her fonksiyonu Taylor serisine açılımıyla tanımlamaya çalıştı. Taylor
serisinde, kalanın önemini belirtti ve tümüyle cebirsel olduğu düşünülen bir hesapla bunun
ardışık türevlerini elde etti. Böylece, diferansiyel ve integral hesabı, sonsuz küçük, limit ve
devinim kavramlarına başvurmaksızın kurmak istedi. Euler'in görünüşünden ve Newton'un
evren kavramından etkilenen Lagrange'nin yapıtları, çözümleme konusunun matematikte çok
büyük bir önem kazanmasını sağlamıştır.
18.yüzyılın en meşhur matematikçilerinden olan Euler kendisi ile aynı devirde yaşamış olan
diğer matematikçiler tarafından “Canlı Analiz” diye adlandırılırdı. Matematik tarihinin en çok
eser ortaya koyan en üretken matematikçisi olarak da bilinen Euler’in çalışmalarının tamamı
70 cilde ulaşmış durumdadır. Birçok yeni kavram geliştirmiş farklı alanlarda uzun süre kabul
gören birçok teorem ispatlamıştır. Çalışmaları sırasında günümüz matematik terminolojisini
yaratmış, fonksiyon kavramını ve fonksiyonun nasıl yazıldığını tanımlamıştır. Euler 15 Nisan
1707’de İsviçre’nin Basel şehrinde dünyaya geldi. Babası papaz olan Euler yaşamının büyük
kısmını Richen şehrinde geçirdi. Euler matematiğe yoğun bir ilgi duyuyordu ve çocukluk
yıllarında aile dostları olan Johann Bernoulli’den eğitim alıyordu. Euler babasının isteği
üzerine Basel Üniversitesi’nde İlahiyat, İbranice ve Yunanca eğitimi aldı. Aldığı eğitim
sonucunda papaz olacakken Bernoulli’nin müdahalesi sonucunda matematikle ilgilenmeye
devam etti. Basel Üniversitesi’nden 1726 yılında mezun olan Euler eğitimi boyunca
Varignon, Descartes, Newton, Galileo, Hermann, Taylor, Wallis ve Bernoulli gibi
matematikçilerin çalışmalarıyla ilgilendi ve bazılarını yeniden yapılandırdı. Euler’e St.
Petersburg Akademisi’nde eğitim vermesi teklifi yapıldı. 1727 yılında St. Petersburg’a
- 6 -
yerleşti. Sonraki yıl fizik profesörü oldu. 1733 yılında Basel’e döndüğünde matematik
kürsüsünde kıdemli akademisyen olarak göreve başladı. 1735 yılında sağlık problemleri ile
boğuşmaya başladı. Humma hastalığına yakalanmasının ardından sağ gözü görmemeye
başladı. Cerrahi bir müdahale sonucunda gözü iyileşse de bu iyileşme uzun soluklu olmadı.
Yeniden görme problemleri baş gösterdi ve 1771 yılındaki ikinci bir müdahale de diğer
gözünü de kaybetti. Rusya’da karışıklıklar varken Rusya’yı terk edip terk etmeme konusunda
karasızlık yaşadı. Frederick the Great of Prussia Berlin Akademisi’nin çalışma teklifini kabul
ederek Petersburg’dan ayrıldı. Berlin’ de kaldığı 25 yıl boyunca 380 tane makale yazdı. 1773
yılında geçirdiği beyin kanaması sonucunda hayatını kaybetti.
Matematiğin hemen hemen tüm alanlarında çalışan Euler, uzay mekaniği, ay teorisi gibi
alanlarda da çalışmalar ortaya koydu. İyi bir tarihçi ve edebiyatsever olmasının yanı sıra tıp,
kimya ve botanik alanlarında da çalışmalar yapmıştır. Hafızasının başarısı ve okuyarak elde
ettiği sonuçları zihnine saklaması ile tanınırdı. Bernoulli ile beraber ışınlardaki gerilimi
hesaplayarak kiriş denklemini geliştirmişlerdir. Euler denklemini verdiği akışkanların
dinamiğindeki bir dizi devinim kanunu ortaya koymuştur.
Euler ile Lagrange’ın birlikte yaptıkları ve birbirleriyle paylaştıkları çalışmalar aşağıdaki web
sitesinden elde edilebilmektedir.
http://eulerarchive.maa.org/correspondence/correspondents/Lagrange.html
Akışkan hareketinin matematiksel olarak tanımlanmasındaki zorluklar akışkan parçacıklarının
rölatif hareketlerinin zamana göre değişiminden kaynaklanmaktadır. Akım alanı içinde her bir
parçacık yere ve zamana göre değişen hız ve ivmeye sahip olabilir. Ayrıca akışkan
parçacıkları bir noktadan diğer bir noktaya giderken deforme olur ve veya dönmeye maruz
kalabilir. Akışkan hareketinin tanımlanmasında iki yol mevcuttur. Lagrange yöntemi ve Euler
yöntemi.
Lagrange tanımlamasına göre akım alanındaki her bir parçacığın bir zaman başlangıcındaki
yer koordinatları (x0y0z0) belirlenir ve parçacıkların yörünge, yoğunluk, hız ve diğer
karakteristikleri başlangıç koordinatları ve zamanın fonksiyonu cinsinden ifade edilir.
Euler tanımlamasına göre akım alanında hız, ivme ve diğer değişkenler, yerin ve zamanın
fonksiyonu olarak ifade edilir. Newton’un ikinci kanununu sabit kütlesi olan bir parçacığa
uyguladığımız zaman aşağıdaki matamatiksel denklemi rahatlıkla türetebiliriz.
2
2
dt
rdm
dt
dvmmaF
Hareketi önceden tanımlanabilen akışkanı yukarıda anlatılan Lagrange yaklaşımı ile analiz
edebilmek için akışkanın birçok parçacıktan oluştuğunu kabul edebilir ve bu parçacıkların
izlediği yolu tanımlayabiliriz. Ancak her bir parçacığın gerçekleştirdiği hareketi kayıt altına
alıp bu hareketleri tanımlamak çok da kolay bir yaklaşım olmayacaktır. Bu sıkıntılı süreç
akışkan parçacıkların hareketinin tanımlanmasını imkansız yapacaktır.
- 7 -
Parçacıkların takibinin zor olmasından kaynaklanan sebeplerden dolayı daha farklı
yöntemlerin kullanılması elzem olmaktadır. Buna ulaşabilmenin en önemli yolu kontrol
hacmini kullanmaktır. Kontrol hacmini kullanmak Euler metodunun tanımına yakın
yaklaşımların uygulanması olanağını tanımakta ve kontrol hacminin sınırları içerisinde
akışkanın zamana karşı değişimini tanımlamaktadır. Euler metodunun tanımında akışkan
parçacıkları hem zamana hem de uzaydaki pozisyonuna göre tanımlanabilmektedir. Örneğin
herhangi bir tüp içerisindeki akışkanın hız vektörlerini veya basınç değerlerini tanımlamak
için uygun bir noktaya (x,y,z) kurulacak ölçüm aletleri kullanılır. Aletler ile elde edilen
değerler ölçüm bölgesindeki basınç p(x,y,z) veya hız v(x,y,z) ağlarını tanımlar. Bu değerler
tüp içerisindeki her noktadaki basınç ve hız değerlerini temsil etmektedir.
Şekil 1.5 Bir araba üzerindeki akım çizgilerinin belirgin gösterimi.
1.4 Boyut Sistemi
Herhangi bir geçerli fiziksel parametre boyutsal olarak homojen olmalıdır. Denklem
içerisindeki birimler birbirleri ile ayni olmalıdırlar. Newton’un ikinci kanunundan
bilinmektedir ki kanun dört farklı birimi bir araya getirmekte ve ilişkilendirmektedir. Bu dört
farklı birim, kuvvet, kütle, zaman ve uzunluk birimleridir. Bu birimler ana birimler olarak
bilinmektedirler. Zaman ve uzunluk ayni anda bir arada kullanılabilinirken Kuvvet ve Kütle
sadece Newton’un ikinci kanununda birlikte kullanılabilinir. Kısacası kütle ile kuvvet
arasındaki ilişki sadece Newton kanunundan elde edilebilmektedir.
- 8 -
Soru 1-1
Aşağıda sıralanan parametrelerin boyutlarını ve birimlerini belirleyiniz.?
Alan, hacim, hız, açısal hız, ivme, basınç, gerilme, enerji, güç, yoğunluk, dinamik viskosite ve
kinematik viskosite.
Çözüm 1-1
Sadece 4 tane ana boyut olduğunu ve diğer tüm boyutların bunlardan elde edildiğini
söyleyebiliriz. Bu boyutlar, kütle [M], uzunluk [L], zaman [T], sıcaklık [Θ] veya kuvvet [F],
uzunluk [L], zaman [T] ve sıcaklık [Θ] olarak tanımlanabilirler. İkincil boyutlar ise bu ana
boyutların birleşmesi ile meydana gelmektedirler.
Newton’un İkinci kuralı: F= m x a
1 Newton Kuvvet= (1 kg) (m/sec2)
Böylece boyutsal olarak görebilmekteyiz ki kuvvet birim olarak kütle ile mesafenin
çarpılması ve zamanın karesine bölünmesi olarak tanımlanabilinir:
[F]=[MLT-2
]
İkincil
Boyutlar birim SI Unit
Alan [L2] m
2
Hacim [L3] m
3
Hız [LT-1
] m/s
Açısal hız [T-1
] 1/s
İvme [LT-2
] m/s2
Basınç veya Gerilme [ML-1
T-2
] Pa=kg/(ms2)
Enerji, Isı, İş [ML2T
-2] J=Nm
Güç [ML2T
-3] W=J/s
Yoğunluk [ML-3
] kg/m3
Dinamik Viskosite [ML-1
T-1
] kg/(ms)
Kinematik Viskosite [L2T
-1] m
2/s
Mühendislikte esas amaç üretilen denklemlerde olabildiğince homojenliği sağlayabilmektir.
Bunun tek yolu ise üretilen denklemlerde her parametrenin ayni birime sahip olmasını
sağlayabilmektir. Enerjinin korunumu denklemi bu tür denklemlere güzel bir örnektir.
2
2
221
2
11
22z
g
V
g
Pz
g
V
g
P
Bu denklem akım anında iki farklı noktadaki basıncı P, hızı V, ve referans noktasından olan
yüksekliği z göstermektedir. Bu denklemdeki tüm birimler eşit ve uzunluk cinsinden
tanımlanmaktadır. Fiziksel boyut tanımında bütünlük sağlayan denklemlerin dışında ampirik
olarak tanımlanan ve birimlerin uyuşmadığı birçok denklem de mevcuttur. Akışkanlar ve
Hidrolik çalışmalarında böylesine tanımlanmış en önemli denklemlerden birisi yarı ampirik
Manning denklemidir. Bu denklemde hız birimi (L/T) denklem içerisinde maalesef doğru
şekilde türetilememekte, ancak denklemde çıkan sonuçlar gerçek hayattaki hız profilleri ile
- 9 -
ayni cevabı temsil etmektedirler.
n
SRV o
2132
1.5 Özet
Bu bölümde akışkanlar mekaniğine bir giriş yapılarak ana ve basit konular üzerinde kısa bir
özet yapılmıştır. Aşağıda belirtilen konularla ilgili yorumlar ve bilgiler aktarılmıştır.:
Akışkanların tanımlanması ve kayma gerilme etkisi
Sistem ve kontrol hacmi konuları
Lagrange ve Euler tanımlama ve yaklaşımları
Birimler ve boyutsal analizler.
Sorular:
1_Aşağıda tanımlanan fiziksel olayların birimlerini ve boyutlarını ana boyut olarak Kütleyi
kullanarak yazınız:
(a) Güç
(b) Basınç
(c) Elastisite modulü
(d) Açısal hız
(e) Enerji
(f) Moment
(g) Momentum
(h) Kayma gerilmesi
(i) Gerilme
(j) Açısal momentum
2_ Aşağıda tanımlanan fiziksel olayların birimlerini ve boyutlarını ana boyut olarak Kuvveti
kullanarak yazınız:
(a) Güç
(b) Basınç
(c) Elastisite modulü
(d) Açısal hız
(e) Enerji
(f) Momentum
(g) Kayma gerilmesi
(h) Açısal momentum
3_Sıvı içerisinde bulunan herhangi bir cismin üzerine etki eden sürükleme kuvveti, FD
aşağıdaki denklemle tanımlanabilmektedir.
DD ACVF 2
2
1
Yani sürükleme kuvveti hız V, yoğunluk ρ, yüzey alanı, A ve yüzey şekline, CD
tanımlanabilmektedir. Bu ilişkiden meydana gelen CD katsayısının birimi nedir?
- 10 -
2. AKIŞKANLAR MEKANİĞİNDE TEMEL KAVRAMLAR
2.1 Akışkanın Süreklilik Ortamı
Akım halindeki bir akışkanın molekülleri katı cisimlerde olduğu gibi toplu halde ayni hareketi
yapmayıp ortak bir referans sistemine göre yer değiştirirlerken birbirlerine göre de
konumlarını değiştirirler. Bu sebeple akışkan hareketinin incelenmesi denince ilk anda
moleküllerin hareketlerinin incelenmesi gerektiği düşünülebilinir. Fakat akışkan hareketinin
moleküler ölçekte incelenmesi fevkalade zordur. Zira bu ölçekte akışkanın özellikleri
noktadan noktaya değişir. Bir başka deyişle moleküler seviyede akışkan sürekli bir ortam
değildir. Moleküler büyüklükte bir hacim elemanı alınıp tedricen büyütülerek her
büyüklükteki eleman için akışkan özellikleri belirlenirse, eleman hacminin belirli bir değerine
kadar bu özelliklerin değiştiği fakat daha büyük hacimlerde ise özelliklerin sabit kaldığı
gözlenir. İşte bu sebeple akışkan davranış ve hareketlerinin incelenmesinde ortamı sürekli
kabul edilmesine imkan verecek kadar bir başka deyişle moleküller arası mesafeler nisbetle
büyük fakat akışkan davranışını yansıtacak kadar da küçük elemanlar tanımlanır Bu
elemanlara akışkan parçacığı denir ve akışkan davranışı denildiği zaman bu parçacıkların
davranışları düşünülür. Tüm bu tanımlamalar ışığında akışkanlarda süreklilik kabulunün
sonucunda her bir akışkan partikülünün sahip olduğu yoğunluk, sıcaklık, hız ve benzeri
özelliklerin lokasyona bağlı olduklarını tanımlamaktayız. Örneğin bir akışkanın yoğunluğu
),,( zyx (2.1)
eşitliği ile tanımlanabilmektedir. Herhangi bir noktadaki yoğunluk ayni şekilde zamanda
oluşan değişimlere de bağlı bulunmaktadır. Böylece bir akışkanın tanımını yaparken aşağıdaki
bağıntıyı kullanmak yanlış olmayacaktır.
),,,( tzyx (2.2)
Bir cismin birim hacmine isabet eden kütlesine yoğunluk veya özgül kütle de denilmektedir.
Bir maddenin yoğunluğunu tanımlamada alternatif yöntemlerden birisi de yoğunluğu referans
bir sıvı ile kıyaslamaktır. Bir akışkanın yoğunluğunun, referans kabul edilen bir akışkanın
yoğunluğuna oranına Bağıl Yoğunluk denir, SG. Akışkanlar mekaniği çalışmalarında referans
yoğunluk genellikle su olarak kabul edilir. Suyun yoğunluğu, su (1000 kg/m3, 4
oC’de) ile
gösterilmektedir. Sonuç olarak herhangi bir bağıl yoğunluk denklemi aşağıdaki gibi
verilmektedir.
water
SG
(2.3)
Örnek olarak civanın bağıl yoğunluğunun 13.6 olduğunu bilmekteyiz. Bu da civanın sudan
13.6 kez daha yoğun bir akışkan olduğunu göstermektedir. Akışkanların bağıl yoğunluğu
sıcaklığın fonksiyonu olarak bilinmekte ve birçok akışkanda sıcaklık arttıkça bağıl yoğunluk
değeri azalmaktadır. Özgül ağırlık bir diğer önemli malzeme tanımlayıcı bilgi içermektedir.
Akışkanın birim hacminin ağırlığına Özgül Ağırlık denir. Özgül ağırlık, γ, ifadesi ile
gösterilmektedir.
V
mg (2.4)
Örnek olarak suyun özgül ağırlığı yaklaşık 9.81 kN/m3 olarak bilinmektedir.
- 11 -
2.2 Akışkanın hız alanı
Sürekli ortam kabülünden hareketle, bir noktadaki ani akışkan hızı aşağıdaki denklem ile
tanımlanmaktadır.
),,,( tzyxVV (2.5)
Hızın vektör olduğunu bildiğimizden, akışkanın hızını da vektörel yönden incelememiz
gerekmektedir. Bu durumda hem bir boyut hem de bir yöne sahip olan akışkanın hızı üç yönlü
tanımlanabilmektedir.
wkvjuiV (2.6)
Genelde, hız vektörünün u, v, ve w, ile tanımlanan hız boyutları sırasıyla x, y, ve z yönlerinin
ve ayrıca zamanın, t fonksiyonu olarak tanımlanmaktadır. Denklem (2.5) bir akışkan
partikülünün t zamanında x, y ve z kordinatlarından geçtiği hızı tasvirlemektedir. Bu
tamamıyla Euler bakış açısının bir belirtisidir. Euler’e göre farklı zaman dilimlerinde ayni
noktada gerçekleşen akışkan davranışlarını gözlemlemeye devam edebilir ve akışkanın
davranışlarını inceleyebiliriz. Eğer akışkanın hiçbir bölgesinde akışkan özelliklerinde bir
değişim olmazsa bu durumda akış kararlı akış adını alır. Herhangi bir akışkan özelliği ise,
kararlı akış koşullarında,
0
t
olarak tanımlanabilir. Burada η işareti akışkanın herhangi bir özelliğini temsil etmektedir. Bu
durumda akışkanın kararlı akış durumunda
0
t
veya ),,( zyx
ve
0
t
V veya ),,( zyxVV
yazabiliriz. Kararlı akım durumunda akışkanın özellikleri farkı iki noktada farklı davranış
gösterebilmektedir, ancak bu davranışların zamana göre kendi içerisinde herhangi bir
değişime uğramaması gerekmektedir.
2.2.1 bir, iki ve üç boyutlu akış
Bir akış, hız alanını tanımlamak için gerekli koordinat sayısına göre iki yada üç boyutlu akış
adını alır. Bir ve iki boyutlu akış veya üç boyutlu akış x, y ve z yönlerinde hız vektörlerinin
tanımlanabilmesi ile mümkün olmaktadır. Uzun düz bir boru içerisinde akış halinde olan
akışkanın silindirik kordinatlar (r, θ, x) çerçevesinde herhangi bir noktadaki hız bileşeni
kararlı akım koşulunda aşağıdaki gibi tanımlanabilmektedir.
2
max 1R
ruu (2.7)
Yukarıda verilen akım denklemi Şekil 2.1 de gösterilen hız akımını temsil etmektedir.
Borunun sol tarafındaki hız profili sadece borunun orta noktasından cidarın üzerine doğru
değişen uzunluklarda farklılıklar göstermektedir. Bu da akım hızını u(r) olarak
- 12 -
tanımlayabileceğimizi göstermektedir. Diğer taraftan borunun sağ tarafına doğru gerçekleşen
boru çapındaki büyüme x yönündeki hız profilinin de farklı lokasyonda değişime uğradığını
göstermektedir, ).( xruu . Bu durumda boru içerisindeki akım iki boyutludur.
Eğer akış hızı uzayın her yönünde sabit kalıyorsa akış üniform akış olarak adlandırılır. Diğer
bir deyişle, eğer hız vektörü bütün koordinatlardan bağımsız olarak tüm akış alanı içerisinde
sabit yön ve şiddete sahip ise akış alanı üniform olarak adlandırılır.
Şekil 2.1 Bir ve iki boyutlu hız alanlarına örnek
2.3 Zaman Çizgisi, Yörünge çizgisi, Yığılma Çizgisi ve Akım Çizgisi.
Bir akışkan partikülünün belirlenmiş zaman aralığında çizdiği yola yörünge çizgisi (pathline)
denir. Yörünge çizgisini belirlemek için işaretlenmiş bir partikül takip edilerek fotoğraflanır.
Bir akışkan partikülünün belirlenmiş zaman aralığında çizdiği yola yörünge çizgisi (pathline)
denir. Yörünge çizgisini belirlemek için işaretlenmiş bir partikül takip edilerek fotoğraflanır.
Akım Çizgisi (Streamlines) belirlenmiş bir anda akış alanı içerisinde her noktadaki hız
vektörlerine teğet olan çizgilerdir. Akım çizgisi her noktada hız vektörüne teğet olduğundan
bu çizgilere dik yönde akış oluşamaz. Bir akış alanı içerisinde birbirine komşu partiküller
seçilmiş bir anda işaretlendiğinde oluşan çizgiye Zaman çizgisi (timeline) denir. Akış alanı ile
ilgili detaylı bilgi için farklı anlarda bu çizginin belirlenmesi gerekir. Seçilen bir nokta yada
bölgede belli zaman aralığında geçen tüm akışkan partiküllerinin fotoğraflanması sonucu
oluşan çizgiye Yığılma çizgisi (streakline) denir. Kararlı akışta yörünge çizgisi, akım çizgisi
ve yığılma çizgisi ayni eğriyi vermektedir.
Şekil 2.2 de bir araba üzerinden geçen 5 adet yığılma çizgisi bulunmaktadır. Bu deneyin
yapılabilmesi için araba yolda hareket edermiş gibi, rüzgar tünelinden arabaya doğru hava
akımı verilmektedir. Şekilde görülen çizgilere ayni zamanda akım çizgisi de denilebilinir.
Daha önceki tanımda belirtildiği gibi akım çizgileri herhangi bir zaman anından akım yönüne
teğet giden çizgilerle tanımlanmakta ve kararlı akımlarda yığılma çizgisi ile ayni yörüngede
bulunmaktadırlar.
- 13 -
Şekil 2.2 Yığılma, akım ve yörünge çizgilerinin rüzgar tüneli ile araba üzerine etkisi
Akım çizgisinin (streamline) düzlemsel koordinatlardaki diferansiyel denklemi iki boyutlu
akım alanlarında aşağıdaki gibi yazılabilinir:
),(
),(
yxu
yxv
dx
dy
iakıkımçizg
(2.8)
Yörüngenin (pathline) düzlemsel koordinatlardaki diferansiyel denklemi ise zamana ve
uzaydaki iki boyutlu koordinat sistemine göre aşağıdaki gibidir. Burada iki boyut düşünülerek
x=xp(t) ve y=yp(t) kabul edilmekte ve xp(t) ile yp(t)’nin belli bir akışkan partkülünün anlık
kordinatları olarak verilmektedir.
),,( tyxudt
dx
partikül
(2.9)
),,( tyxvdt
dy
partikül
(2.10)
Yukarıdaki denklemlerin ardışık bir şekilde çözülmeleri sonucunda akışkan partikülünün
yörünge çizgisinin denklemi elde edilmektedir.
Soru 2-1
Bir akım alanının hız vektörü AyjAxiV ; olarak verilmektedir. Hız vektörünün birimi
m/s; x ve y yönündeki koordinat uzunlukları birimi metre olarak verilmiş ve A=0.3s-1
kabul
edilmektedir.
(a) xy düzleminde akım çizgileri için denklem oluşturunuz.
(b) (x0, y0)=(2, 8) noktasından geçen akım çizgisini çiziniz
(c) (2, 8) noktasındaki hız değerini hesaplayınız.
(d) (x0, y0)=(2, 8) noktasından geçen partikül t=0 anında işaretlenirse, t=6 saniyede partikülün
pozisyonuna karar veriniz.
(e) t=6 sec. anında partikülün hızını hesaplayınız
(f) Akım çizgisi ile yörünge çizgisinin ayni olduklarını gösteriniz.
- 14 -
Çözüm 2-1
(a) Akım çizgisi denklemlerini yazarsak
x
y
Ax
Ay
yxu
yxv
dx
dy
iakıkımçizg
),(
),(
Her iki tarafın denklemlerini uygun hale getirip integralini alırsak,
x
dx
y
dy
veya
1lnln cxy
Bu ayrıca şu şekilde de yazılabilinir: xy=c
(b) (x0, y0) = (2, 8) noktasından geçmekte olan akım çizgileri için sabit değer, c, denklemde
yerine koyduğumuz zaman 16 değerini vermektedir. Böylece (2, 8) noktasından geçen akım
çizgisinin denklemi 2
00 16myxxy
olarak bulunur. Akım çizgilerinin çizimi aşağıda verilmiştir.
(c) Soruda hız alanı AyjAxiV olarak verilmektedir. (2, 8) noktasındaki hız değeri
jimjisyjxiAV 4.26.0)82(3.0)( 1 m/sn
(d) Akım alanı içerisinde hareket eden bir akışkan partikülü denklemi aşağıdaki gibi
verilmektedir.
AyjAxiV
Buna göre
- 15 -
Axdt
dxu p ve Ay
dt
dyv p
Yukarıdaki denklemlerin değişkenlerini birleştirip integral çözümüne gidilirse her bir eşitlik
aşağıdaki gibi çözümlenir.
tx
x
Adtx
dx
o 0
ve
ty
y
Adty
dy
o 0
Çözümün devamı
Atx
x
o
ln ve Aty
y
o
ln
veya At
oexx ve At
oeyy
t=6 sn’de,
mex 1.12)2( 6)3.0( ve mey 31.1)8( 6)3.0(
t=6 sn’de, partikül (12.1, 1.32)m noktasında olacaktır.
(e) (12.1, 1.32) m noktasında,
jimjisyjxiAV 396.063.3)32.11.12(3.0)( 1 m/sn
(f) Yörünge çizgisinin denklemini yazmak için az önce elde ettiğimiz denklemleri
kullanacağız. At
oexx ve At
oeyy
Bu denklemlerde t değerini elimine etmeye çalışıyoruz. Her iki denklemi de eAt
cinsinden
yazdığımız durumda x ve y cinsinden birbirine eşit, t den bağımsız, denklem elde ederiz. Bu
denklem
o
oAt
x
x
y
ye
olarak yazılabilir, 216myxxy oo
2.4 Gerilme (stres) Alanı.
Akışkanlar Mekaniği çalışmalarında gerçekleşen gerilmeleri anlayabilmek için akışkan
partikülüne etki eden kuvvetleri tanımlamamız gerekmektedir. Bu kuvvetleri iki farklı sınıfta
tanımlayabiliriz: Yüzey Kuvvetleri ve Hacimsel Kuvvetler
- 16 -
Yüzey kuvvetleri bir cismin sınırlarına direk temas ile etki eden kuvvetler olup, akışkan
partikülü üzerinde bir gerilme oluştururlar. Bunlara örnek olarak kayma gerilmesi yaratan
kuvvetler ile normal gerilme yaratan basınç kuvvetlerini verebiliriz. Akışkan hacmi içerisine
etki eden ve fiziksel bir temas gerektirmeyen kuvvetleri hacimsel kuvvetler olarak
tanımlamaktayız. Bu kuvvetler kesinlikle bir gerilmeye sebep olmazlar. Örnek olarak
yerçekimi kuvvetlerini verebiliriz.
Mekanikte gerçek ve hayali yüzeyler üzerine yayılı kuvvetlerin bu yüzeyler üzerindeki
dağılımlarının bilinmesi gerekir. Bir yayılı kuvvet sonsuz sayıda münferit bileşene
ayrılamayacağından dağılımın ifadesi için her noktada birim alana isabet eden kuvvet
kavramının kullanılması gerekir. Bir noktada birim alana isabet eden kuvvet gerilme olarak
adlandırılır.
Bir noktada gerilmenin matematik ifadesini bulmak için bu nokta civarında çok küçük bir δAx
alanına gelen bir δF kuvvet parçasını düşünelim. Bu kuvvet parçası yüzeye dik ve teğet olan
bileşenlerine ayrılabilir. Bunlardan yüzeye dik olan ve teğet olanlar söz konusu noktada
normal ve teğetsel gerilmeler yaratacaklardır. Bu kuvvet ve stress dağılımları Şekil 2.3 de
verilmektedir.
Yüzeye dik gerilme basınç veya çekme şeklinde olabilir. Yüzeye teğet gelen kuvvetler ise
teğetsel gerilimler yaratmakta ve bunlar kayma gerilmeleri diye tanımlanmaktadır. İşte,
kuvvetin alanda dağılımını belirleyebilmek için bu üç gerilme bileşeninin yani normal
gerilmenin ve seçilen iki eksen doğrultusundaki kayma gerilmelerinin alanda dağılımının
belirlenmesi gerekir.
Ortamdan hayali olarak çıkarılan küp şeklinde sonsuz küçük bir elemanın her yüzünde üç
gerilme bileşeni bulunur. Şekil 2.4 de bu gerilmelerin kartezyen koordinat sisteminde
sembollerini göstermektedir. Bu sembollerde 1. indis gerilme düzlemine dik doğrultuyu, yani
alan vektörünü, 2. indis ise gerilmeyi yaratan kuvvetin doğrultusunu göstermektedir.
Bu durumda küpün üst yüzeyi pozitif y yüzeyi ve küpün ters yüzü de negatif y yüzeyi olarak
algılanır. Gerilme komponenti alan vektörünün ve gerilmeyi yaratan kuvvet vektörünün her
ikisinin de pozitif olması sonucunda pozitif değere ulaşacaktır. Pozitif gerilme değerine
ulaşmanın bir diğer tanımı da hem alan hem de kuvvet vektörlerinin nekatif olması koşuludur.
Bu bağlamda τyx =3.5N/cm2 pozitif y yüzeyinde pozitif x yönünde etkiyen kuvvet vektörünün
yarattığı kayma gerilmesi olarak tanımlanırken ayni zamanda negatif y yüzeyinde negatif x
yönünde etkiyen kuvvet vektörünün yarattığı kayma gerilmesi olarak da tanımlanabilir.
Küpün karşılıklı yüzleri birbirlerine çok yakın olduğu için bu yüzlerdeki mütekabil
gerilmelerin değerlerinin aynı olduğu kabul edilebilir. Mütekabil gerilmelerin yönlerinin ise
denge gereği birbirinin aksi olduğu görülür. Dolayısı ile bir noktadaki gerilme durumu 3
normal 6 kayma gerilmesi ile belirlenir.
- 17 -
Şekil 2.3 A alanına, δAx etkiyen kuvvet ve gerilme komponentleri
Şekil 2.4 Bir noktadaki gerilmeler
2.5 Viskozite
Akışkanın Kayma Gerilmelerine karşı davranışı viskozite tanımı ile açıklanabilir. Viskozite
akışkanların kaymaya veya açısal deformasyona, yani akmaya, karşı gösterdiği direncin bir
ölçüsüdür. Kayma gerilmesi ne kadar büyük ise hızdaki açısal deformasyon (du/dy) artması
da o nisbette büyük olacaktır. Akışkan viskozitesi ne kadar büyük olursa, “du/dy” o kadar
küçük olacaktır. Akışkanın statik pozisyonda herhangi bir kayma gerilmesine maruz
kalmadığı hız değişiminin sıfır olmasından açıkça gözlemlenebilir.
Katı cisimlerde kayma gerilmesi, yx açısal deformasyonun, fonksiyonu olarak
bilinmektedir. Katı cisimlerin tersine akışkanlarda kayma gerilmesi açısal deformasyon
hızına, dtd bağlı olarak tanımlanmaktadır (Şekil 2.5b). Tüm bunların ışığında dinamik
viskozite μ, kayma gerilmesi ile açısal deformasyon hızının arasındaki orana bağlıdır.
Oranların boyutsal analizlerini yazacak olursak dinamik viskozitenin birimi
(kuvvet)(zaman)/(mesafe)2 veya Pa.sn olarak tanımlanabilir. Sonuç olarak kayma gerilmesi
- 18 -
açısal deformasyon hızı ile doğru orantılı ve orantı katsayısı ise dinamik viskozite olarak
verilmektedir.
dy
duyx (2.11)
Dinamik viskozite ile akışkanın yoğunluğunun oranı kinematik viskozite (in m2/s) olarak
tanımlanmaktadır.
(2.12)
Şekil 2.5 Kayma gerilmesi tanımı (a) katı cisim ve (b) viskoz akışkan
Kütle biriminden ayrışan , sadece kinematik viskozite olark tanımlanır. Akışkanların
viskozitesi sıcaklık değişimine bağımlıdır. Sıvılarda viskozite sıcaklıkla beraber azalırken
gazlarda tam ters etki görülür ve gaz viskozitesi sıcaklık arttıkça artış gösterir. Basınç etkisi
diğer taraftan akışkanların viskozitesinde herhangi bir değişim göstermemektedir.
Şekil 2.5 de verilen akışkan partikülü herhangi bir kayma gerilmesine maruz kaldığı zaman
deformasyona uğramaktadır. Deformasyon tanımı açısal deformasyon hızı ile tanımlanmakta
ve du/dy ifadesi ile gösterilmektedir. Daha önceden de bilmekteyiz ki kayma gerilmesine
maruz kalan akışkan akma özelliği göstermektedir. Kayma gerilmesinin açısal deformasyona
doğru orantılı seyrettiği akışkanlara newtonien akışkan denmektedir. Newtonien olmayan
akışkanlar ise kayma gerilmesinin açısal deformasyon ile parabolik veya doğru olmayan
ilişkili olmasını gerektirmektedir.
Şekil 2.6 Newtonien ve Newtonien olmayan akışkanların kayma gerilmesi – açısal deformasyon hızı ilişkisi.
- 19 -
Soru 2-2
Sonsuz bir alana sahip olan tahta blok sabit yatay bir düzlem üzerinde çekilmektedir. Kalınlığı
d olan film şeklindeki yağlı bir madde blok ve yüzey arasında konulmuştur. Akışkan lineer bir
hız dağılımı ile hareket etmektedir. Akışkanın vizkositesi 0.0065 g/cm.sn ve bağıl yoğunluğu
0.88’dir.
Verilen bilgiler ışığında:
(a) Akışkanın vizkositesinin N sn/m2 cinsinden yazınız.
(b) Akışkanın kinematik vizkositesini m2/s cinsinden yazınız.
(c) Üst blok üzerinde oluşan kayma gerilmelerini hesaplayınız. (N/m2 cinsinden)
(d) Alt blok üzerinde oluşan kayma gerilmelerini Pa cinsinden hesaplayınız.
(e) (c) ve (d) şıklarında hesaplanan kayma gerilmelerinin yönlerini hesaplayınız.
Çözüm 2-2
Verilen bilgi: iki plaka aradında lineer hız profili bulunmaktadır. Akışkanların özellikleri ise
μ = 0:0065 g/cm.sn
SG = 0:88
Bulunması gereken:
(a) μ değeri, N s/m2 cinsinden.
(b) ν değeri, m2/s cinsinden.
(c) üst plaka üzerindeki kayma gerilmesi değeri, τ, N/m2 cinsinden
(d) alt plaka üzerindeki kayma gerilmesi değeri, τ, Pa cinsinden
(e) (c) ve (d) şıklarında bulunan kayma gerilmelerinin yönlerinin belirlenmesi.
Kullanılacak denklemler: dy
du ve
Kabuller: (1) Linear hız dağılımı
(2) Kararlı akım
(3) μ=sabit
m
cm
g
kg
sncm
g 100
1000
1
.0065.0
snmkg ./105.6 4
Kg cinsinden verilen değerleri Newton cinsine çevirmek için Newtonun ikinci kuralı
2/
11
snm
Newtonkg
- 20 -
kgsnm
N
sm
kg 1
/
1
.00065.0
2
24 /.105.6 msnN
OHSG2
3
24
1000)88.0(
/.105.6
2mkg
msnN
SG OH
snm /1039.7 27
dydy
du
Burada u (hız) y ile lineer değişmektedir,
d
U
d
U
y
u
dy
du
0
0
1100010003.0
13.0 s
m
mm
mms
m
224 /65.01000
/.105.6 mNs
msNd
Uüst
PaN
mPamN
d
Ualt 65.0
./65.0
22
Üst plaka ve alt plaka üzerinde oluşan kayma gerilmeleri aşağıdaki şekilde gösterilmektedir.
Üst plakada alan vektöü nekatif y yönünde, gerilmeyi yaratan kuvvet ise pozitif x yönünde
olduğundan kayma gerilmesi negatif yönde uygulanmaktadır. Alttaki plakada ise hem alan
hem de kuvvet yönleri pozitif olduğundan kayma gerilmesi pozitif x yönünde etki etmektedir.
2.6 Akışkan hareketlerinin tanımlanması ve sınıflandırılması
Akışkanlar mekaniğinde akışkanın davranışının tanımlanması ve sınıflandırılması zor bir
süreçtir. Özellikle akışkanın viskoz özelliğinin akışkan hareketlerine yaptığı etki ve akışkanın
sıkıştırılabilirliği bu manada belirsizlik yaratan iki önemli başlıktır. Bu önemli faktörleri göz
ardı ettiğimiz zaman akışkanlar mekaniğinde önemli teorik çalışmaları destekleyecek
sürtünmesiz ve sıkıştırılamayan akışkan davranışını incelemek kolay hale gelmiştir.
- 21 -
Viskoz ve Viskoz olmayan akımlar
Bir akışta viskozite etkisi ihmal edildiğinde akış “viskoz olmayan akış” adını alır. Akışkan
viskozitesinden dolayı, yüzey ile akışkan arasında bir hız (hidrodinamik) ve sıcaklık (termal)
sınır tabakası oluşur. Örnek olmak üzere, aşağıdaki şekilde (Şekil 2.7 ve 2.8) düz levha üzeri
(laminar) bir akışta hız sınır tabakasının, levha uzunluğu boyunca nasıl geliştiği gösterilmiştir.
Levhanın U∞ değerine ulaştığı ince bir tabaka oluşur. Bu tabakaya 1904 de Prandtl tarafından
hidrodinamik sınır tabaka ismi verilmiştir. Levhanın ucunda sıfır olan sınır tabaka kalınlığı
akış yönünde giderek artar.
Şekil 2.7 Düz levha üzeri akışta sınır tabakanın gelişimi
Makro ölçekte sınır tabakasının analizini gerçekleştirdiğimiz zaman viskoz kuvvetlerin akıma
karşı kararlılıklarının ölçüsünü belirleyerek bu kuvvetlerin basınç kuvvetlerine olan oranını
çıkartabiliriz. Birisi akımı engelleyici, diğeri ise akımı sağlayacak kuvvetleri temsil eden bu
orana Reynolds sayısı denmektedir. Reynolds sayısı bu durumda akışkanı harekete geçirmeye
çalışan kuvvetlerle akışı engellemeye çalışan viskoz kuvvetlerin oranı olarak bilinmektedir.
VLRe (2.13)
Burada ρ ve μ akışkanın yoğunluğu ve dinamik viskozitesi, V ve L‘de sırasıyla akım hızı ve
uzunluk değerini temsil etmektedir. Reynold sayısı büyüdükçe hareketi artıracak atalet
kuvvetleri sayesinde akım hızlanmakta, Reynold sayısı azaldıkça ise viskoz kuvvetler
dominant olmakta ve akım daha kontrollu ve düzenli bir hal almaktadır.
Şekil 2.8 Hız sınır tabakasının gösterimi
- 22 -
Laminer ve Türbülanslı akım.
Akış alanının uçaklarda, roketlerde ve dünya yüzeyinde olduğu durumlara dış akışlar, akış
alanının boru akışında olduğu gibi sınırlarla kuşatıldığı durumlara da iç akışlar denir. Yüzeye
yakın kısımlarda sürtünme kuvvetlerinin egemen olduğu ve yüksek hız gradyanlarının
görüldüğü bölgelere sınır tabaka denir. Yüzeyden uzak kısımlarda, serbest akış alanında atalet
kuvvetleri baskındır. Bu nedenle akış, hız ya da kuvvetler arasındaki orana göre sınıflandırılır.
Gerçek akışkanların akımları zerreciklerinin düzgün yörüngeler boyunca hareket etmesi ve
çalkantıya maruz kalarak birbirlerine karışması durumlarına göre laminer ve türbülanslı
olarak ikiye ayrılırlar (Şekil 2.9). Laminer ve türbülanslı akımların özellikleri ilk olarak
Osborne Reynolds isimli bir ingiliz araştırmacı tarafından incelenmiştir. Reynolds bu
inceleme için Şekil 2.10 da şematik olarak gösterilen benzer bir deney cihazı kurmuştur. Bu
cihaz, bir depo, buna bağlı girişi çan ağzı biçiminde yuvarlatılmış, ucunda musluk bulunan
uzunca bir boru ve bu boru içerisine boyalı su sevk etmek için tertip edilmiş bir depocuğa
bağlı ince bir borudan ibarettir. Musluk çok az açılarak hız çok küçük değerlerde tutulursa,
boru içerisine sevk edilen boyalı suyun dağılıp borudaki suyla karışmadan bir ipcik şeklinde
aktığı musluğun daha çok asılması ile hız belli bir değere çıkarıldığında ise ince bir ip gibi
akan boyalı suyun dalgalanıp yer yer koparak bütün boruya yayıldığı gözlenir. İşte boyalı su
ipciğinin depodan gelen suya karışmadan aktığı haldeki akıma laminer, karışıma uğradığı
haldeki akıma ise türbülanslı akım denir. İlk durumda akım ipciklerinin birbirine karışmadan
adeta birbiri üstünde kayan cam lamlar gibi hareket ettikleri düşünülerek, bu tür akımlar
laminer akım diye adlandırılmıştır. Türbülans ise çalkantı anlamına gelir ki ikinci tür akım,
akışkan zerreleri sürekli çalkantılarla istikrarsız hareketler yaptıkları için türbülanslı diye
isimlendirilmiştirler.
Laminer akımda her hangi bir noktadan geçen bütün zerreler aynı yörüngeyi izlerken
türbülanslı akımda akımda hiçbir zerre kendinden önceki bir zerrenin yörüngesini izlemez.
Şekil 2.9 Laminer ve Türbülanslı akımın şematik çizimleri
- 23 -
Şekil 2.10 Reynold deney cihazının çalışma yöntemi
Sıkıştırılabilirlik (esneklik)
Bütün sıvılar elastiktirler; basınç altında bir miktar hacim küçülmesine, yani sıkışmaya maruz
kalırlar. Sıkışma sırasında elastik bir enerji depolaması olur. Tatbik edilen basınç kaldırılınca
depolanan enerji sıvının eski hacmini kazanmasını sağlar. Sıvıların elastiklik dereceleri
“hacimsel elastisite modülü” denilen bir büyüklükle ifade edilir. Hacimsel elastisite modülü,
basınç değişiminin hacim değişim nispetine oranı olarak tariflenir.
d
dpEv (2.14)
Elastisite modülü sıcaklıkla değişir. Hassasiyet gerektirmeyen işlerde suyun elastisitesi Ev≈
2.1x109 N/m
2 olarak alınabilinir. Suyu sıkıştırabilmek için hacminin 1% değişmesi için
200bar basınç uygulanması gerekmektedir. Bu da yüksek basınçlarda çok az bir değişimi
temsil etmektedir. Bundan dolayı su sıkıştırılamayan malzeme olarak tanımlanır.
Sıkıştırılamayan akışkanlarda yoğunluk sabit olarak kabul edilir.
Soru 2-3
Suyun elastiklik katsayısı 2.1x109 N/m
2 ise 10000 metre derinlikteki su içerisindeki
hidrostatik basınç değerini ve bu derinlikte suyun yoğunluğundaki değişimi hesaplayınız.
Herhangi bir noktadaki hidrostatik basınç değerini aşağıdaki formülizasyon ile
hesaplayabiliriz.
ghP
Çözüm 2-3
Verilen bilgi: Ev= 2.1x109 N/m
2 ve su derinliği 10,000 mete
Bulunması istenen: Hidrostatik basınç ve suyun 10000 metre derinliğindeki yoğunluk
değişimi.
Hidrostatik basınç aşağıdaki formül ile hesaplanabilinir.
ghP
- 24 -
1000081.91000 P 2/1.98 mMNP
Elastisite modülü kullanılarak suyun yoğunluğundaki değişimi gözlemleyebiliriz.
d
dpEv
047.0101.2
101.989
6
vE
dpd
Bu durumda suyun yoğunluğu 47 kg/m3 değişecektir. Yeni yoğunluk 1000 + 47 = 1047 kg/m3
olacaktır. Bu da suyun sıkıştırılamadığının bir göstergesidir.
2.7 Özet
Bu bölümde akışkanlar mekaniğinde temel kavramlar üzerinde duruldu ve bu bilgilerin
akışkanın davranışı ile olan bağları irdelenmiştir. Aşağıdaki bilgiler derlenmiştir.
Akım tanımlamaları (zaman çizgisi, yörünge çizgisi, akım çizgisi, yığılma çizgisi).
Kuvvetler (yüzeysel ve hacimsel kuvvetler) ve gerilmeler (kayma gerilmesi).
Akışkan tipleri (Newtonien)
Akım tipleri (viskoz ve viskoz olmayan, laminer/türbülans, sıkıştırılabilen ve
sıkıştırlıamayan).
Sorular:
Bir kararlı ve sıkıştırılabilir akım alanının hız vektörü
jx
Ayi
x
AV
2 ;
olarak verilmektedir. Hız vektörünün birimi m/s; x ve y yönündeki koordinat uzunlukları
birimi metre olarak verilmiş ve A=2m2/sn kabul edilmektedir.
(a) xy düzleminde akım çizgileri için denklem oluşturunuz.
(b) (x0, y0)=(1, 3) noktasından geçen akım çizgisini çiziniz
(c) Akışkan partikülünün x=1 noktasından x=3 noktasına kaç zamanda ulaşacağını
hesaplayınız.
2_ Bir kararlı ve sıkıştırılabilir akım alanının hız vektörü
AyjAxiV 2
olarak verilmektedir. Hız vektörünün birimi m/s; x ve y yönündeki koordinat uzunlukları
birimi metre olarak verilmiş ve A=2 sn-1
kabul edilmektedir. Akışkanın yörünge çizgisini
tanımlayan x ve y koordinatlarının xp=c1eAt
ve yp=c2e2At
olduğunu gösteriniz. Yörünge
çizgisini t=0 ve (x, y) = (2, 2) anında gösteriniz.
3_The Birbirine paralel olan iki levha arasındaki akım hız dağılımı aşağıdaki denklemle
tanımlanmaktadır.
- 25 -
2
max
21
h
y
u
u
burada h iki levhayı birbirinden ayıran mesafe olarak verilmektedir. Akım anında umax=0.10
m/sn ve h=0.1 mm olarak gözlenmiştir. Üst levha üzerine gelen kayma gerilmelerini
hesaplayınız ve yönlerini gösteriniz. Akışkanın dinamik viskozitesi 1.14x10-3
Nsec/m2 dir.
4_Viskoziteleri μ1=0.1Nsn/m2 ve μ2=0.15Nsn/m
2 olan akışkanlar iki levha arasında hareket
etmektedirler. Akışkanların kalınlıkları sırasıyla h1=0.5 mm ve h2=0.3 mm dir. Üstteki
levhanın hızının 1m/sn olabilmesi için uygulanması gereken F kuvvetini bulunuz. İki
akışkanın birleştiği noktada hızı hesaplayınız.
5_ Viskoz akım bölgesindeki hız dağılım profili aşağıdaki parabolik denklemle
tanımlanmaktadır. 2
)(
yc
ybayu
Sınır koşulları u=U ve hidrodinamik viskoz sınır taba sınırında a, b, ve c değerlerini yazınız.
6_ Su sıcaklığı 20oC olan ve 0.25 m/sn hızla 5mm çapındaki bir borudan akan suyun
Reynolds sayısını hesaplayınız. Boru ısıtılırsa hangi sıcaklıkta akım laminer den türbülanslı
hale gelecektir. Hızın sabit olduğunu kabul ediniz.
- 26 -
3. HİDROSTATİK
3.1 Hidrostatiğin temel denklemleri
Durgun akışkanların kayma gerilmesine maruz kalmadıklarını daha önce tartışmıştık. Bu
durumda akışkana etki eden tek kuvvet basınç kuvvetidir (Basınç kuvvetleri sıkıştırma
kuvvetleri olarak bilinirler). Basınç kuvvetleri akışkanın içerisinde pozisyona göre farklı
değerler almaktadır, yani p=p(x, y, z) olarak tanımlanabilirler. Herhangi bir akışkan partikülü
kübik bir şekil olarak düşünülürse tüm basınç kuvvetleri partikülün altı kenarına da etki eden
basınç kuvvetlerinin toplamına eşit olacaktır.
Küp şeklindeki bir akışkan partikülünün dydz düzleminde basınca maruz kaldığını Şekil 3.1
de görebiliriz. Her bir basınç etki ettiği alan ile çarpıldığı zaman basınç kuvvetini
vermektedir. Şekildeki basınç kuvvetlerinin her üç ana yönde de etki ettiğini düşünürsek ve
her yönün ters yönünde de karşı basıncın varlığını tanımlarsak akışkan partikülünün üzerine
gelen tüm basınç kuvvetlerini yazabiliriz. Tüm bu kuvvetler yüzeysel kuvvetler olarak
tanımlanırsa, küp şeklindeki akışkan partikülünün ağırlığı hacimsel kuvvet olarak
yazılabilinir. Yüzeysel ve hacimsel kuvvetlerin bir arada düşünülmesi sounucunda ise durgun
akışkan koşulundan dolayı tüm bu kuvvetlerin toplamı sıfıra eşitlenmelidir.
Şekil 3.1 Kübik akışkan partikülü ve üzerine etki eden x-aksındaki basınç
Şekil 3.1 de tanımlanan kübik şeklin üzerine etki eden hacimsel kuvvet akışkan partikülünün
ağırlığıdır ve negatif y yönünde etki etmektedir.
gdVFd B
Burada g akışkanın özgül ağırlığını temsil etmektedir. dV ise dx,dy, ve dz kenarlarına sahip
kübün hacmi olarak tanımlanmaktadır. Sonuç olarak akışkan partikülünün üzerine etki eden
hacimsel kuvvet aşağıdaki gibidir.
gdxdydzFd B ağırlık
Olarak tanımlanabilir. Yüzeysel kuvvetler işe üç farklı boyutta:
0
dzdydx
x
PPdzdyP x
xx x-yönünde
0
dzdxdy
y
PPdzdxP
y
yy y-yönünde
- 27 -
0
dxdydz
z
PPdxdyP z
zz z-yönünde
İfade elilebilirler. Üç farklı boyuttaki basınç kuvvetlerini toplayarak aşağıdaki sonuca
varılabilinir.
dxdzdyz
P
y
P
x
P zyx
Akışkan partikülünün üzerine etki eden tüm kuvvetlerin toplanması ile
gdxdzdydxdzdyz
P
y
P
x
PFdFdFd zyx
BS
Denklemini elde edebiliriz. Akışkan durağan olduğundan dolayı partikül üzerine etki eden
tüm kuvvetlerin toplamı “0” a eşit olacaktır.
0
dxdzdygdxdzdy
x
PFdFdFd x
xBS (3.1a)
0
dxdzdygdxdzdy
y
PFdFdFd y
y
BS (3.1b)
0
dxdzdygdxdzdy
z
PFdFdFd z
zBS (3.1c)
Denklem 3.1a,b,c üç farklı kordinatta durgun akışkan içerisindeki basınç kuvvetlerini
göstermektedirler. Yerçekimi kuvvetinin yönünün bu kordinatlardan birisi ile ayni yönü
paylaşacağı şekilde kordinat belirlemek burada çok isabetli bir karar olacaktır. Burada y
kordinatın düzleme dik olacak şekilde tanımlanacaktır. Y aksı düzlemden yukarıya pozitif
olarak alınırsa (Şekil 3.1), gx=0, gy=-g, ve gz=0 değerlerini alırlar. Bu koşullar altında ilgili
denklemler aşağıdaki gibi tanımlanacaktır;
0
x
p g
y
p
0
z
p (3.2)
Denklem 3.2 durgun bir sıvı içerisinde x ve z kordinatları yönünde herhangi bir basınç
değişimi olmasının mümkün olamayacağını açıkça göstermektedir. Diğer taraftan ise basınç
dağılımının yerçekimi ivmesi ve akışkanın yoğunluğu ile doğru orantılı bir biçimde eksi y
doğrultusunda değişerek arttığını gözlemleyebiliyoruz. Bu sonuçlarla beraber akışkanların
hidrostatik basıncını, P, Denklem 3.3 haline getirebiliriz.
gdy
dp (3.3)
Elde edilen denklemdeki ana kısıtlamalar ise: (1) Durgun akışkan. (2) Yerçekimi tek hacimsel
kuvvet olarak etki eder; (3) y-aksı düzleme dik ve yukarıya doğru positif değere sahiptir.
Denklem 3.3’de, γ, özgül ağırlığı temsil etmektedir. Durgun akışkanın herhangi bir noktada
uyguladığı hidrostatik basıncı hesaplayabilmek için Denklem 3.3’ün integralini alarak sınır
şartlarını belirlemek gerekmektedir. Bu denklemin spesifik durumlardaki kullanımını
irdelemeden önce bilinmelidir ki basınç değerleri her zaman için belli bir referans çizgisi
bağlamında tanımlanabilirler. Bu zorunluluk bağlamında tam bir boşlukta hiç basıncın
olmadığı ve bu basınç seviyesine mutlak sıfır dendiği, mutlak sıfırdan itibaren ölçülen
- 28 -
basınçların ise mutlak basınç olarak adlandırıldığı bilinmelidir. Atmosfer basıncı ise hava
şartlarına bağlı olmakla birlikte deniz seviyesinde yaklaşık bir atmosfer (101.3 kPa) olduğu da
bilinmelidir. Bu bilgilere göre mutlak basınçların 1 atm’den küçük veya büyük olabileceği
fakat daima sıfırdan büyük olmaları gerektiği açıktır. Basınçların atmosfer basıncından
itibaren ölçülmesi halinde izafi veya rölatif basınç olarak nitelendirildiğini unutmamak
gerekmektedir. Bu basınçların birbirlerine göre durumları ve eşelleri Şekil 3.2 de
gösterilmektedir.
Şekil 3.2 Mutlak ve Rölatif basınç değerleri, şematik olarak gösterimi
3.2 Durgun akışkanda basınç dağılımı
Yukarıda da anlatıldığı gibi durgun akışkanlarda derinlikle değişim gösteren hidrostatik
basınç,
gdy
dp
ile ifade edilir. Hernekadar da ρg özgül ağırlık olarak tanımlansa da, γ, hem ρ hem de g
parametreleri bağımsız davrandıklarından dolayı ρg olarak ifade edilirler. Genellikle
yukarıdaki denklemin integralını aldığımız zaman basınç dağılımını ρ ve g cinsinden elde
etmiş oluruz. Birçok mühendislik uygulamalarında yer çekimi ivmesinde oluşacak değişimler
ihmal edilmektedir. Sadece sözkonusu iki nokta arasındaki seviye farklarının çok büyük
olması durumlarında yerçekimi ivmesindeki değişimler dikkate alınmalıdırlar. Bu durumların
geçerli olmadığı her türlü akışkanlar mekaniği çalışmalarında yerçekimi ivmesi sabit olarak
kabul edilmektedir.
Sıkıştırılamayan akışkanlar: Manometreler
Sıvı içerisinde herhangi bir noktada basıncın değerini bulmak için, o noktada bulunan
prizmatik bir zerrenin dengesinin düşünülmesi yeterlidir. Şekil 3.3’ te prizmatik bir zerreye
tesir eden kuvvetler gösterilmiştir. Bu zerrenin alt yüzünde basınç p, üst yüzünde ise p+dp
olsun. Daha önce de anlatıldığı üzere her iki nokta arasındaki basınç değişimi ise iki nokta
arasındaki seviye farklarından dolayı değişiklik göstermektedir. Aşağıdaki denklem (3.4)
durgun bir sıvıda iki farklı seviyedeki noktaların arasındaki basınç farkını göstermektedir.
ghppp o (3.4)
- 29 -
Prizmatik zerrenin hacmi dx.dy.dz. olarak tanımlanırken zerreciğe etki eden kuvvetler
hacimsel ve yüzeysel olarak bilinmektedir.
Bu durumda hacimsel kuvvetleri tanımlamak için zerreciğin hacmi:
dzhacim .1.1
Akışkanın toplam derinliği ise;
yzH
Şekil 3.3 Durgun bir sıvı zerresine etkiyen kuvvetler
Zerreciğin üzerine etkiyen kuvvetler bu durumda hem ağırlık ve hem de hidrostatik basınç
olarak tanımlanırlar. Yüzeylere gelen basınç kuvvetleri ve zerrenin ağırlığı düşünüldüğü
zaman z doğrultusunda denge denklemi yazılırsa sol tarafta etkiyen kuvvetler sağ tarafta ise
sıfır yazılarak denge denklemi elde edilir.
0)( pdzdppF
Yukarıdaki denklemin çözümü ise,
dzdp
sabitzp
Sınır koşulları düşünüldüğü zaman, z=H olduğunda sistemdeki basınç atmosferik basınca eşit
olmakta ve p=po yazılabilmektedir,
sabitHpo
Hpsabit o
Sabit rakamı ana denklemin içerisine yerleştirdiğimizde ise denklem aşağıdaki hali
almaktadır.
Hpzp o
)( zHpp o
burada,
yzH )(
böylece,
ypp o
ve,
gyppp o
Yukarıdaki denklemi basıncın sabit bir değeri haiz olduğu noktaların geometrik yerinin
- 30 -
serbest yüzeye paralel bir düzlem olduğunu zımmen ifade etmektedir. Dolayısı ile durgun bir
sıvının serbest yüzeyi yatay olduğuna göre eşbasınç yüzeyleri de yatay düzlemlerdir. Bir
başka deyişle yukarıdaki denklemi yerçekiminden başka bir ivmeye maruz bulunmayan bir
sıvı kitlesi içerisindeki her yatay düzlemde basıncın sabit olduğunu ifade etmek tedir. Bu
düzlemlere eş basınç, izobar veya nivo yüzeyi denmektedir.
Soru 3-1
Sağlıklı bir insanın kan basıncı 120/80 mm Hg olarak bilinmektedir. İnsan kan basıncını
ölçmekte kullanılan tansiyon aletini bir adet manometre olarak tanımlarsak insan vücudundaki
minimum ve maksimum basınç değerlerini kPa cinsinden hesaplayınız. Tansiyon aletinde
kullanılan civanın özgül kütlesi, SGHg=13.6 ve suyun yoğunluğu, ρH2O = 1000 kg/m3
olarak
alınacaktır.
Çözüm 3-1
Verilen: Rölatif basınç değerleri 120 ve 80 mmHg.
İstenilen: kPa cinsinden vücuttaki basıncın belirlenmesi
Çözüm:
A, A’, ve B noktalarına hidrostatik denklemin uygulanması.
Temel denklemler:
ghppp o
Kabuller:
(1) Durgun akışkan.
(2) Sıkıştırılamayan akışkan.
(3) Hava yoğunluğu ihmal edilebilinir (<< Hg ).
Temel hidrostatik basınç denklemlerini A’ ve B noktaları arasında uygularsak; (pB atmosferik
basınç olduğundan rölatif basınç değeri sıfırdır)
ghSGghpp OHHgHgBA 2'
- 31 -
A’ noktasından aşağılara indik sonra basınç artmakta, bu artış manometrenin en alt noktasına
kadar devam etmektedir. Basınç monometrenin diğer tarafına geçtiği anda A noktasına doğru
yükselmekte ve tekrardan azalmaya başlamaktadır. Tam A noktasına gelindiğinde ise A
noktasındaki basınç A’ noktasındaki basınçla ayni değeri bulmaktadır.
ghSGpp OHHgAA 2'
SGHg=13.6 ve ρH2O = 1.000 kg/m3 değerlerini denklem içerisine yerleştirince h=120 mm Hg
için basınç değerini kPa cinsinden hesaplayabiliriz.
mkg
sN
mm
mmm
s
m
m
kgpp Asiyon
.
.
100012081.910006.13
2
23tan
kPam
Np siyon 16000,16
2tan
Ayni yöntem ile, h=80 mm Hg durumunda basınç değerleri aşağıdaki gibi bulunabilinir.
kPap siyon 67.10tan
Not:
Süreklilik gösteren bir akışkanda ayni düzlemdeki farklı iki noktanın basınçları
aynidir.
Manometre problemlerinde gaz için derinlik boyunca basınç değişimi ihmal
edilebilmektedir; ρgaz << ρakışkan
Yukarıdaki problem birim olarak mm Hg’nin kPa’a çevrilmesini göstermektedir.
Genel olarak, 1 atm = 101 kPa = 760 mm Hg eşitliği bilinmektedir.
Manometreler basit ve pahalı olmayan aletler olarak bilinirler. Genellikle basınç ölçümünde
kullanılırlar. Manometre ölçümlerinde basınç değişiminin çok az olması durumunda
gerçekleşen seviye değişimlerinin ölçümünde zorluklar yaşanmaktadır. Bundan dolayı detaylı
çalışmalardakullanılmaları tavsiye edilmemektedir.
Soru 3-2
Eğimli d çapındaki dar tüp geniş silindir tank ile aşağıdaki şekilde görüldüğü gibi θ açı ile
birleşmektedir. Silindir tank üzerinde Δp kadar basınç farkı oluşmaktadır. Bu basınç farkından
dolayı tank içerisinde bulunan akışkanın yer değiştirmesini, L, basınç değişimi, Δp ve D, d, θ
cinsinden tanımlayınız.
- 32 -
Çözüm 3-2
Verilen bilgi: Eğimli manometre düzeneği
Bulunması talep edilen: L nin diğer parametreler cinsinden tanımlanması
Çözüm:
Denge halindeki akışkan seviyesi referans çigisi olarak alınacaktır.
İlgili denklem:
ghppp o
Kabuller:
(1) Statik akışkan.
(2) Sıkıştırılamayan akışkan.
1 ve 2 noktaları arasında ilgili denklemlerin
uygulanması:
)( 2121 hhgppp sııv
h1 değerini hesaplayabimek için mevcut sıvının hacminin hiç değişmediği bilgisini kullanmak
gerekmektedir. Bu durumda tank içerisinde yer değiştiren sıvı hacmi, eğimli tüp içerisindeki
yer değiştiren sıvının hacmine eşit olacaktır.
Ld
hD
44
2
1
2 veya
2
2
1D
dLh
Buna ek olarak manometre geometrik bilgisini kullanarak h2=L sin θ yazabiliriz. h1 ve h2
bilgileri hidrostatik basınç denklemine yerleştirilirse
22
sinsinD
dgL
D
dLLgp liquidliquid
denklemini elde edebiliriz.
2
sinD
dg
pL
liquid
Öğrenciler genellikle çoklu manometre sistemlerinin çözümünü gerçekleştirmekte zorluklarla
karşılaşmaktadırlar. Bu tür manometrelerin çözümü çok basit kurallarla kolaylıkla
gerçekleştirilebilinir:
1. Bir manometre içerisindeki herhangi bir akışkanın üzerine etkiyen basınç ayni
düzlemde ayni etkiyi vermektedir.
2. Basınç akışkanın oluşturduğu kolon içerisinde derinlere ilerledik sonra artmaktadır.
- 33 -
İki farklı nokta arasındaki basınç değişimini bulmak için, Δp, aşağıdaki denklemin modifiye
edilmiş halini kullanabiliriz.
ghppp o
Modifiye denklem aşağıdaki gibi yazılabilinir.
iihgp (3.5)
burada ρi ve hi farklı akışkanların yoğunluk ve yüksekliklerini temsil etmektedir. Akışkan
derinliklerinin pozitif veya nekatif alınıp alınmaması konusunda dikkat edilmesi
gerekmektedir. Aşağıya doğru gidilirken h değerleri pozitif; yukarıya doğru gidilirken ise
negatif alınmaları gerekmektedir. Soru 3-3 çoklu manometre kullanımı ile ilgili bir örnek
olarak karşımıza çıkmaktadır.
Soru 3-3
Su A ve B arasında borularla hareket etmektedir. Ters U tüpünün içerisinde ise yağ
bulunmaktadır. Civa ise manometrelerin alt kısımlarında yer almaktadır. A ve B arasındaki
basınç farkıni kPa cinsinden hesaplayınız. (SGHg=13.6 and SGyag = 0.88)
Cevap 3-3
Verilen bilgi: Çoklu manometre sistemi
Bulunması talep edilen: A ve B arasındaki basınç farkı, pA-pB (kPa)
İlgili denklem:
iihgp ve su
SG
Kabuller:
(1) Statik akışkan.
(2) Sıkıştırılamayan akışkan.
A ve B noktaları arasında ilgili
denklemlerin uygulanması:
- 34 -
12345 22dddddgppp OHHgyagHgOHBA
Yukarıdaki denklemi ana basınç denklemini yazarak elde edebiliriz.
)( 1212 hhgppp
C noktasından başlayarak sıra ile basınç denklemlerini yazıyoruz.
12dgpp OHAC diğer şekliyle 12
dgpp OHAC
2dgpp HgDC diğer şekliyle 2dgpp HgCD
3dgpp yagDE diğer şekliyle 3dgpp yagDE
4dgpp HgFE diğer şekliyle 4dgpp HgEF
52dgpp OHBF diğer şekliyle 52
dgpp OHFB
Her bir denklemi -1 ile çarparak birbirleriyle topluyoruz, sonuç olarak aşağıdaki denklemi
elde ediyoruz:
BFFEEDDCCABA PPPPPPPPPPpp
54321 22dgdgdgdgdgpp OHHgoilHgOHBA
Soruda verilen bağıl yoğunluk ilişkilerini kulllanarak (SGHg=13.6 and SGyag = 0.88) aşağıdaki
çözümü gerçekleştirebiliriz
54321 222226.1388.06.13 dddddgpp OHOHOHOHOHBA
54321 6.1388.06.132
dddddgpp OHBA
mmgpp OHBA 20017008810202502
mmgpp OHBA 25822
mkg
sNm
m
kg
s
mpp BA
.
.1
10002582100081.9
2
32
kPapp BA 33.25
3.3 Batmış cisimlere etkiyen Hidrostatik Basınç
Şu ana kadar akışkanın yarattığı hidrostatik basıncın akışkanın içerisindeki dağılımının
detaylarını inceledik. Bu basıncın aslında birim alana etki eden kuvveti temsil ettiğini
unutmamamız gerekmektedir. Basınçdan dolayı oluşacak olan kuvvetlerin bileşkesini
tanımlayabilmek için aşağıdaki bilgilere sahip olmamız gerekmektedir.
1. Kuvvetin büyüklüğü
2. Kuvvetin yönü
3. Kuvvetin etki ettiği doğru
Bunların tanımlanabilmesi için hem düzlemsel ve hem de eğimli yüzeylerin analizini
- 35 -
gerçekleştirmemiz gerekmektedir.
Hidrostatik kuvvetlerin düzlem yüzey halindeki etkisi
Akışkan içerisine batırılmış ve üst yüzeyi yukarıya bakan düzlem yüzey halindeki eğimli
levhanın durumu Şekil 3.4’te gösterilmektedir. Burada koordinatlar önem kazanmaktadır.
Yüzeyin xy koordinatlarında oturması ve orijinin ise serbest yüzeyde olması önem
gösterilmesi gereken şartlardandır. Durgun su içerisinde kayma gerilmeleri olamayacağına
göre hidrostatik kuvvet suyun içerisindeki yüzeye dik olarak etki edecektir.
Şekil 3.4’de verilen batırılmış düzlem yüzey üzerine dA=(dx)(dy) etki etmekte olan basınç
kuvvetleri aşağıdaki gibi tanımlanabilir.
pdAdF
Tüm yüzey alan üzerine etki eden bu sonsuz kuvvetlerin tek bir kuvvet ile temsil edilebilmesi
bileşke kuvvet ile mümkün olabilmekte ve bu da sonsuz kuvvetlerin toplanması ile mümkün
olmaktadır. Bilindiği gibi sonsuz kuvvetlerin toplanması ancak vektörel düşünüldüğü zaman
gerçekleşebilmektedir. Batırılmış düzlem yüzeyin üzerine gelen hidrostatik sonsuz kuvvetler
her zaman için yüzeye dik gelmektedirler. Bu da bize bileşke kuvvetin de yüzeye dik etki
edeceğini göstermektedir. Bileşke kuvvetin değeri ise;
A
R pdAF (3.6)
Şekil 3.4 Batırılmış düzlem yüzey hali
Denklem 3.6 daki integralin çözülebilmesi için birincil şart basınç, p, ve şerit alanın, dA, ayni
parametrelerle ifade edilmesiyle mümkün olacaktır. Denklem 3.4 kullanılarak basınç değerini
derinlik cinsinden ifade edebiliriz.
ghpp o
Bu ifadede po‘ın su yüzeyindeki etkiyen basınç olduğunu unutmamalıyız (h=0). Buna ek
olarak ise geometrik şekillere baktığımızda derinlik ile y ekseni arasında da, h=y sin θ
ilişkisini rahatlıkla gözlemleyebiliriz.
- 36 -
A
o
A
o
A
R dAgypdAghppdAF )sin()(
A
o
AA
oR ydAgApydAgdApF sinsin
Denkelminde integral içerisindeki tanımlama yüzey alanın x aksı çevresindeki ilk momenti
olarak bilinmekte ve aşağıdaki gibi yazılmaktadır.
AyydA c
A
burada yc yüzey alanın ağırlık merkezinin y koordinatı olarak tanımlanmaktadır. Böylece,
AygApF coR sin
AghpF coR )(
ApF cR (3.7)
burada pc rolatif basıncı temsil etmekte ve etki noktası da yüzey alanın merkez noktası olarak
tanımlanmaktadır. Denklem 3.7 suyun içerisinde batırılmış olan bir düzlem yüzeyin üst
yüzeyine etki eden hidrostatik kuvvetlerin bileşkesini vermektedir. Düzlem yüzeyin altına etki
eden kuvvetlerin tanımlanmasıyla ilgili herhangi bir alakası yoktur.
Bir sonraki aşamada hedefimiz bileşke kuvvetin etki ettiği noktayı bulmak olacaktır. İlk önce
y’ noktasının koordinatını bulmak gerekmektedir. Bunu yapabilmek için x aksı üzerindeki
herhangi bir sabit noktadan bileşke kuvvetin yaratacağı moment değerlerinin düzlem
üzerindeki yayılı yüklerin yaratacağı momentlere eşit olacağını kabul etmemiz gerekmektedir.
Sonsuz kuvvetlerin, dF, x-aksı etrafında yaratacakları momentleri toplayarak yazarsak
aşağıdaki denklemi elde ederiz.
Şekil 3.5 Batırılmış düz plaka üzerine etki eden hidrostatik basınç
A
R ypdAFy (3.8)
Yukarıdaki denklemin integralini almak için yine basınç değerlerini y cinsinden
tanımlamamız gerekmektedir.
A
o
A
o
A
R dAgyypdAghpyypdAFy )sin()( 2
- 37 -
AA
oR dAygydApFy 2sin
Denklemin son halindeki integral ycA olarak kabul edilebilinir. İkinci integral ise yüzey alanın
x-aksı çevresinden gerçekleştirdiği ikinci integrali olarak bilinmekte,
A
dAy 2
ve atalet momenti olarak tanımlanmaktadır, Ixx. Burada paralel aks teorisi kullanılarak atalet
momenti, aşağıdaki hali alır; 2
cxxxx AyII
Tüm bu bilgileri kullanınca aşağıdaki denklemler türetilebilmektedir.
xxcoccxxcoR IgAgypyAyIgAypFy sin)sin()(sin 2
xxRcxxcocR IgFyIgAghpyFy sinsin)(
Son olarak ise y’ noktasının belirlenebilmesi için:
R
xx
cF
Igyy
sin (3.9)
Denklemini kullanabiliriz. Denklem 3.9 bileşke kuvvetin etki noktasının bulunabilmesi için
etkili bir yöntem olup rölatif basınç değerleri kullanıldığı zaman kullanılabilmektedir. Ayni
rölatif basıncın yüzeyin diğer tarafında da etki ettiği düşünüldüğü zaman Denklem 3.7
kullanılarak bileşke kuvvet hesaplanabilinir,
AgyAyghApF ccccR gage sin
ve böylece denklem 3.9’un son hali;
c
xx
cAy
Iyy (3.10)
Denklem 3.8 bileşke kuvvetin etki ettiği noktanın orijin olarak kabul edilen noktadan olan
mesafesini, y’ temsil etmektedir; Denklem 3.9 ise matematiksel olarak y’ değerini direkt
olarak hesaplayabileceğimiz denklem olarak tanımlanmaktadır; Denklem 3.10 ise
basitleştirilmiş olarak bileşke kuvvetin etki edeceği noktanın hesaplanmasında yardımcı
olmaktadır. Batırılmış yüzeyin alt kısmına etki eden basınç kuvvetlerinin söz konusu olduğu
sorularda her iki tarafı ayrı ayrı hesaplamak sorunun çözümü için faydalı olacaktır. Diğer bir
çözüm ise her iki basınç değerinin bileşke kuvvetini bularak çözüme odaklanmak olacaktır.
Burada unutmamak gerekmektedir ki herhangi bir durumda, y’> yc—akışkanın etki ettiği
basınç merkezi etki altında olan levhanın ağırlık merkezinin altında olmaktadır. Bunun en
büyük sebebi ise akışkan basıncının hidrostatik basınç değerinin aşağılara indik sonra artması
olarak gösterilmektedir.
Yukarıdakinin benzeri analizler levhanın x yönündeki basınç merkez noktasını (x’)
bulabilmek için de kullanılmalıdır.
- 38 -
A
R xpdAFx (3.11)
A
o
A
o
A
R dAgxyxpdAghpxxpdAFx )sin()(
AA
oR xydAgxdApFx sin
Birinci integral xcA (xc merkez noktasının y aksına olan uzaklığı olarak biliniyor). İkinci
integral ise
xy
A
IxydA
Paralel aks teoremi kullanılarak,
ccyxxy yAxII
Böylece,
yxcocccyxcoR IgAgypxyAxIgAxpFx sin)sin()(sin
yxRcyxcocR IgFxIgAghpxFy sinsin)(
Sonuç olarak x’ bulunabilinir,
R
yx
cF
Igxx
sin (3.12)
Denklem 3.12 rölatif basınç değerinin hesaplamalara katılabileceği durumlarda geçerli
olmaktadır. Rölatif basınç değerinin referans olarak alınması ile birlikte bu basınç değeri
hesaplamalardan düşmekte Denklem (3.12) aşağıdaki basitleştirilmiş hale gelmektedir.
c
yx
cAy
Ixx
(3.13)
özet olarak ise, Denklem 3.6’dan Denklem 3.13’e kadar akışkan içerisine batırılmış herhangi
bir cisimin üzerine etki edecek olan hidrostatik kuvvetlerin büyüklüklerinin ve etki
noktalarının hesaplamaları gösterilmiştir. Hidrostatik kuvvetlerin cisim üzerine dik etki
ettikleri hiçbir zaman unutulmamalıdır. Yukarıdaki denklemler kullanılarak aşağıdaki sorulara
cevap bulmaya çalışacağız.
Soru 3-4
Eğimli duran düzlem A noktasından mesnetlenmiştir. Bu düzlem sistemin genişliği 5 metre
olarak verilmiştir. Düzlem üzerine etki eden bileşke kuvveti ve etki noktasını hesap ediniz.
- 39 -
Çözüm 3-4
Verilen: Dikdörtgen kapak, A noktasından mesnetlenmiş, kapak genişliği w=5 metre
İstenen: Akışkanın ve havanın kapak üzerine etki ettiği bileşke kuvvet, FR.
Çözüm:
FR, değerinin hesaplanabilmesi için (a) kuvvetin etkisine ve (b) kuvvetin etki ettiği noktaya
ihtiyaç bulunmaktadır. Bu problemi çözebilmek için (i) direk entegrasyon ve (ii)
matamatiksel çözüm tekniklerini kullanacağız.
Direk entegrasyon
Temel denklemler:
ghppp o A
R pdAF
A
R xpdAFx
A
R pdAF
Kapak üzerindeki atmosferik basınçlar her iki yönden de etki göstermelerinden dolayı
atmosferik basınç etkisini sıfırlayarak rölatif basınç ile çalışabileceğiz. İntegral üzerinden
çalışabilmek için O noktasından başlayan y aksı yerine kapak üst noktasından tanımlanan η
aksını kullanarak çok daha hızlı bir biçimde sonuca ulaşabiliriz. η değerini kullanarak h ve
dA değerleri yeniden tanımlanabilinir.
30sin Dh ve wddA
Elde edilen denklemleri temel denklemlere yerleştirirsek aşağıdaki çözümlemelere gidebiliriz.
Bu çözümler bileşke kuvvetin bulunmasına yardımcı olacaktır.
- 40 -
L
A
R wdDgpdAF0
)30sin(
30sin
230sin
2
2
0
2 LDLgwDgwF
L
R
mkg
sNmmmm
s
m
m
kgFR
.
.
2
1
2
1642581.9999
22
23
kNFR 588
Bileşke kuvvetin bulunmasından sonra etki ettiği noktayı bulmak önem kazanmaktadır.
Bunun için ise η’ değerini bulmak önem kazanmaktadır.
A
R pdAF
Böylece,
L
R
L
RAR
dDF
gwpwd
FpdA
F00
)30sin(11
30sin
3230sin
32
32
0
32 LDL
F
gwD
F
gw
R
L
R
mkg
sNmmm
N
m
s
m
m
kg
.
.
2
1
3
64
2
162
1088.5
581.9999
232
523
m22.2
ve mmmD
y 22.622.230sin
2
30sin
Ayni zamanda, y aksından alınan mometlerle,
A
R xpdAFx
mw
pdAF
wpdA
w
Fx
ARAR
5.2222
1
Olarak hesaplanabilmektedir. Burada x yönünde basınç kuvvetlerinin değişmemesinden
dolayı basınç merkezinin kapak ağırlık merkezi ile ayni düzlemde olduğunu görebilirsiniz.
Matematik denklemler
Ana çözüm taktiklerini düşünerek sonuçlandırılan matematiksel denklemleri kullanarak
yukarıdaki sorunun çözümüne ulaşılabilmektedir. Bu durumda net kuvvet
LwL
DgAghApF ccR
30sin
2
- 41 -
30sin
2
2LDLgwFR
Yukarıdaki sonuç entegrayson kullanarak eriştiğimiz cevap ile aynidir. Basınç merkez
noktasının y koordinatı aşağıdaki denklem ile basitce hesaplanabilinir.
c
xx
cAy
Iyy
Açılı duran kapak için
mmmLD
yc 62
4
30sin
2
230sin
22054 mmmLwA
43 7.26)4(512
1mmmI xx
mmm
mmAy
Iyy
c
xx
c 22.66
1
20
17.266
22
4
Basınç merkezinin x koordinatı ise aşağıdaki gibi hesaplanacaktır:
c
yx
cAy
Ixx
Dikdörtgen kapak için
0yxI
ve
mxx c 5.2
Soru 3-5
Aşağıdaki tankın yan yüzeyinde bulunan kapı alt kısmından mesnetlenmiştir. 4790 Pa (rölatif)
basınç akışkanın üst yüzeyine etki etmektedir. Kapının kapalı kalması için uygulanması
gereken, Ft, kuvvetini hesaplayınız.
Çözüm 3-5
Verilen: Şekilde verilen kapak sistemi
Bulunması istenen: Kapağı kapalı tutmak için gerekli olan kuvvet.
Çözüm:
- 42 -
Problemin çözülebilmesi için tüm kuvvetlerin etkisini tanımladığı yukarıdaki şekilleri iyice
incelememiz gerekmektedir. Kapak sisteminin iç kısmında ve dış tarafında etki eden
kuvvetlerin toplamı net kuvveti ifade etmektedir. Bileşke kuvveti tanımlayabilmek için çok
dikkatli olunması gerekmektedir. Soru içerisinde çözüme ulaşılabilinmesi için ya rölatif
basıncı referans olarak kabul ederiz veya mutlak basınç ele alınarak da çözümleme
yapılabilmektedir. Basitleştirmek için rölatif basınç sistemini referans olarak alacağız.
Yukarıdaki şekiller basitçe göstermektedir ki kesinlikle Denklem 3.7 ve 3.9’u kullanmamız
gerekmektedir. Mesnetten dolayı oluşan kuvvetler Ay ve Az olarak tanımlanmaktadırlar. Ft
kuvveti A noktasından moment alınarak bulunabilmektedir.
Temel denklemler:
ApF cR R
xx
cF
Igyy
sin 0AM
Bileşke kuvvet ve etki ettiği nokta aşağıdaki denklemlerle çözülmüştür.
bLL
pAghpF ocoR )2
()( (1)
ve
2
12/
2
2
12/
2
90sin 23
Lp
LL
bLL
p
bLL
F
Igyy
ooR
xxc
(2)
A noktasından moment alınıp sıfıra eşitlenirse kapağın açılmadığı sonucuna varılabilmektedir.
0)( yLFLFM RtA
veya
)1(L
yFF Rt
Denklem 1 ve 2 yi kullanarak denklem 3 elde edilebilinir.
- 43 -
2
12/
2
11
2
2
Lp
LbL
LpF
o
ot
621222
22 bLbLpbLbLLpF o
ot
(3)
6
181.06.015715
2
19.06.04790 2
32 mm
m
Nmm
m
NFt
NFt 2566
Sorunun integral yöntemi ile çözümü yapılıp çıkan sonuçlarla kıyaslanması çalışma açısından
önem arz etmektedir.
Batık Eğrisel yüzeyler üzerinde hidrostatik Kuvvet
Düzgün batık yüzeylerin üzerine etki eden hidrostatik kuvvetlerin analizi için gerekli olan
şematik düzenleme Şekil 3.4’de gösterilmektedir. Şekilde kordinatların tanımlanması ve
referans akslarının belirlenmesi öncelikle önem verilen kriterlerdir. Şekil 3.4’de tüm düzlemin
xy kordinatları üzerinde dağılım göstermesine özen gösterilmekteydi. Hidrostatik kuvvet ve
onun batık düzlem üzerinde etki ettiği lokasyon esasen elde edilmek istenen parametredir.
Hidrostatik kuvvetin düzgün yüzeye dik gelmesinin bilinmesi ile basınç kuvvetinin herhangi
bir alan parçacığı üzerine yaptığı etki
pdAdF
denklemi ile tanımlanmaktadır. Kuvvet, yüzey üzerine etki eden sonsuz kuvvetlerin tüm alan
için toplanması ile elde edilmektedir. Tüm kuvvetlerin toplanması vektörel toplam olarak
yapılmalıdır. Bu doğrultuda yüzey üzerine dik yönde etkiyen kuvvetlerin toplamının değerini
aşağıdaki denklem ile bulabiliriz.
A
R pdAF (3.6)
Eğrisel yüzeylere etki eden bileşke kuvveti bulmak için birkez daha tüm yüzey üzerinden
integral almak gerekecektir. Ancak burada düz yüzeylerin aksine daha komplike bir çözüm
yöntemi ile karşı karşıya kalmaktayız. Basınç kuvvetleri eğrisel yüzeye dik etki etseler bile,
eğrisel yüzeyin kıvrımlarından dolayı kuvvetlerin yönleri birbirinden bağımsız olarak etki
etmektedirler. Yüzey alan ile ilgili olan bu sıkıntının aşılabilmesi için basitleştirilmiş bir kabul
yapılacak ve çözüm aranacaktır. Bunun için Şekil 3.6’da verilen eğrisel düzlem üzerine etki
eden basıç kuvvetlerinin dA alanına etki ettiğini kabul ederek herbir sonsuz alana etki eden
kuvveti
- 44 -
Şekil 3.6 Batık eğrisel yüzey
ApdFd
(3.14)
denklemi ile tanımlayabiliriz. Burada eksi işareti kuvvetin yüzey alan üzerine alan vektörünün
tersi yönde etki ettiğini göstermektedir.
A
R ApdF
(3.15)
Verilen kuvvetin ana yönlerdeki bileşkelerini yazmak için vektör çarpması gerçekleştirmemiz
gerekmektedir. Birim vektörlerin yardımı ile Denklem 3.16 elde edilebilinir.
A
x
A
RR pdAiApdiFdiFFx
...
(3.16)
Burada dAx sözkonusu alanın, dA, x aksı yönündek, projeksiyonu olarak tanımlanmaktadır.
Negatif değer ise x yönündeki kuvvetin etkisinin ters yönde olduğunu göstermektedir. Genel
olarak hidrostatik kuvvetin l yönündeki toplam etkisi
lA
lRl pdAF (3.17)
olarak verilmektedir. Burada dAl sözkonusu alanın, dA, dik yöndeki projeksiyonudur. Bileşke
kuvvetin etki ettiği nokta ile bu noktanın dönme noktasına olan uzaklığının çarpımı denge
korunumundan dolayı yayılı yük ile yükün dönme noktasına olan mesafesinin çarpımına eşit
olmalıdır. Yatay kuvvetin etki ettiği noktanın bulunmasında yürütülecek çalışma düz kapak
çalışmalarındaki ile ayni yöntemi göstermektedir (Şekil 3.7). Eğrisel yüzey üzerine gelen
suyun ağırlığından dolayı oluşan kuvvet ise akışkanın hacmine bağımlı olarak
tanımlanabilmektedir. Yatay kuvvetler ile dikey kuvvetlerin birleşerek oluşturacakları etki
kuvveti ise eğrisel kapak üzerine dik etki eden ve kapağın dengesini bozmaya odaklanan
kuvvet olarak tanımlanmaktadır. Eğrisel yüzey üzerine etki eden kuvvetler sıvının ağırlığı ile
tanımlanabildiğine göre Denklem 3.18 kullanılmalıdır.
- 45 -
Şekil 3.7 Eğrisel yüzeylere etki eden kuvvetler
A
zVRz pdAFF (3.18)
ve p=ρgh olduğundan,
AA
zV gdVghdAF (3.19)
burada ρghdAz = ρgdV eğrisel yüzey üzerine etki eden akışkanın differensiyel alanın
oluşturduğu hacmin ağırlığı olarak tanımlanabilmektedir. Toplam dik kuvvetlerin toplamına
eşit olan bileşke kuvvetler ise ağırlığın etki ettiği sınırlar içerisinde integral çözümü ile
hesaplanmaktadır.
gVgdVghdAFVA
zV
z
(3.20)
Özet olarak eğrisel yüzeylerde etki eden hidrostatik kuvvetin x ve y yönlerindeki bileşke
değerlerini iki basit formülizasyon ile hesaplayabiliriz.
ApF cH gVFV (3.21)
burada pc ve A sırası ile cisim merkez noktasına etki eden basınç ve cismin yüzey alanı olarak
bilinmektedir. V ise eğrisel yüzeyin üzerindeki akışkanın hacmini temsil etmektedir. Eğrisel
cismin üzerine etki eden kuvvetin etki noktası ise hacmin ağırlık merkezinden geçmektedir.
Kaldırma Kuvveti
Sıvı içerisine batırılmış veya üzerinde yüzmekte olan bir cisimin üzerine etki eden hidrostatik
kuvvetlerin toplamına kaldırma kuvveti denmektedir. Şekil 3.8’de verilen cismi örnek olarak
alacak olursak, Sıvı içinde taban alanı dA olan silindir şeklindeki cisme bir basınç kuvveti etki
etmektedir. Cismin; yan yüzeylerine etkiyen basınç kuvvetleri birbirlerini dengeleyecek, fakat
alt yüzeye etkiyen basınç kuvveti üst yüzeye etkiyeninkinden büyük olacaktır. Cismin hem üst
kısmına ve hem de alt kısmına etki edecek olan basınç kuvvetlerini
ghpp o (3.22)
formülünden hesaplayabiliriz. Bu durumda Şekil 3.8’e göre cismin üzerine etki eden net
basınç kuvvetleri;
dAhhgdAghpdAghpdF ooz 1212 (3.23)
diğer taraftan ise ,
- 46 -
dAhhdV 12
olduğundan yola çıkıldığı zaman differensiyel silindirin integrali cisim üzerine etki eden net
kaldırma kuvvetini verecektir.
gVgdVdFFV
zz (3.24)
Burada V batık cismin hacmidir. Böylelikle, akışkan içerisinde batık duran bir cismin üzerine
etki eden kaldırma kuvvetleri cisim ile yer değiştiren sıvının ağırlığı ile tanımlanabilmektedir.
hacmicissııvk gVF min (3.25)
Şekil 3.8 Durgun su içerisinde batık cisim
Kaldırma kuvveti cismin ağırlık merkezinin üzerinden etki etmektedir. Kaldırma kuvvetinin
etki ettiği noktaya ise kaldırma kuvvetinin merkezi denilmektedir. Hem sıvılar ve hem de
gazlar kaldırma kuvvetini batık cisimlere uygulamaktadırlar. Özellikle sıvı üzerinde yüzer
pozisyonda olan malzemelerde cisim ile yer değiştiren sıvının hacminin ağırlığı kaldırma
kuvvetini vermektedir.
dsııvk gVF (3.26)
Burada Vd yer değiştiren sıvının hacmi olarak verilmektedir. Kaldırma kuvveti ilişkisi felsefik
olarak Archimedes tarafından İ.Ö. 220 yıllarında kullanılmıştır. Archimedes, Kral Hiero II’ye
hediye edilen tacın saf altın olup olmadığını bulmak için kaldırma kuvveti deneyleri yapmış
ve o zamandan günümüze kaldırma kuvveti “Archimedes’ Kanunları” olarak bilinmiştir. Son
yüzyılda daha teknik haliyle, Denklem 3.25 gemilerin, su altı kapakların ve denizaltıların
tasarım prensiplerinde kullanılmaktadır.
Şekil 3.9Archimedes kaldırma kuvveti kanunu.
Soru 3-6
- 47 -
Şekilde verilen eğik kapak O noktasından mesnetlenmiştir. Kapak genişliği, w=5 metre olarak
alınmıştır. Eğik kapağın x ve y koordinatı cinsinden denklemi x=y2/a olarak verilmiş ve a=4
m alınmıştır. Kapak altında kalan su hacminin derinliği, D=4 m’dir. Sistemdeki dengeyi
koruyacak ve kapağın kapalı kalmasını sağlayacak Fa kuvvetini hesaplayınız. Kapak ağırlığı
ihmal edilecektir.
Çözüm 3-6
Verilen: Sabit genişlikte kapak, w=5 m.
Eğimli kapak xy boyutları x=y2/a, ayrıca a=4 m.
Su kapağın altında D=4 m derinlikte kapağın sağında yer almaktadır.
Kuvvet Fa şekilde görüldüğü gibi etki etmekte ve ağırlığı ihmal edilmektedir.
(Soru çözümünde O noktasındaki reaksiyonları hesaplamalara katmıyoruz.)
İstenen: Kapağı dengede tutacak Fa kuvvetinin değerini bulunuz.
Çözüm:
O noktasından moment alınarak kapak üzerine gelmesi gereken dengeleyici kuvveti bulmak
mümkün olmaktadır. Bu işlemin tamamlanabilmesi için sıvının kapak üzerine yaptığı yatay ve
dikey kuvvetlerin hesaplanması gerekmektedir. Sistemin serbest çizim diagramı yukarıdaki
şekilde (a) kısmında verilmektedir. İlk etapta serbest çizim diagramını incelediğimizde dik
kuvvetlerin, FV hesaplanmasını değerlendirmek gerekmektedir. Burada, daha önce dik kuvvet
için verilen tanıma uyan ancak eğrisel yüzeyin üzerinde olması beklenen sıvı aksine eğrisel
kapağın altına inmektedir. Ancak, yukarıdaki şekil (b) de görüleceği üzere eğrisel yüzeyin
hem altındaki hem de üzerindeki sıvı kapak üzerine ayni derinliklerde ayni kuvveti
uygulamaktadır. Bu durumda (c) şemasında görüldüğü gibi analizlerin eğrisel yüzeyin
üzerindeki sıvı kabulu ile tamamlanarak, elde edilen dik kuvvetin gerçekte ayni miktarda
ancak ters yönde etki edeceği gerçeğiyle uyumlaştırmak soru çözümünü kolaylaştıracaktır.
Diğer taraftan serbest çizim diagramında gösterilen yatay yöndeki kuvvetler ile eğrisel
kapağın projeksiyonunun üzerine etkiyen yatay kuvvet olarak düşünülecek ve bileşke yatay
- 48 -
kuvvet hesabı yapılacaktır.
Temel denklemler:
gVFV ApF cH c
xxc
Ay
Iyy 0OM
Yatay kuvvet için, FH, merkez noktası, alan ve ikinci moment sırasıyla, yc=hc=D/2, A=Dw, ve
Ixx =wD3/12 olarak hesaplanabilmektedir.
AghApF ccH
wD
gDwD
g22
2
mkg
Nsm
mm
m
kg
.5
2
4
sec81.9999
22
23
kNFH 392
ve
c
xxc
Ay
Iyy
3
2
62)
2)((
12/
2
3 DDD
DwD
wDD
mmy 67.243
2
Dikey kuvvet için, FV, eğrisel kapağın üzerindeki sıvının ağırlığını hesaplamamız
gerekmektedir. Bunu yapabilmek için differensiyel bir sıvı kolonu düşünerek bu kolonun
hacmini ((D-y).w.dx ) tüm eğrisel kapak üzerinde integral alıp sıvının özgül ağırlığı ile
çarpmak gerekecektir.
a
Da
Da
D
V dxaxDgwdxyDgwwdxyDggVF
222
0
21
00
)()()(
a
gwDa
a
D
a
DgwaxDxgw
aD
33
2
3
2 3
23
33
0
23
2
mkg
Ns
m
mm
m
m
kg
.4
1
3
45
sec81.9999
233
23
kNFV 261
Etki eden dik kuvvetin eğrisel kapak üzerine etki ettiği noktayı, x’, bulmak gerekmektedir.
Etki noktası FV kuvvetinin yaratacağı momenti differensiyel ağırlık kuvvetlerinin y aksı
üzerinden yaratacağı moment ile eşitleyerek bulabiliriz. Böylece,
a
Da
Da
D
V dxaxDxgwwdxyDxggdVxFx
222
0
23
00
)()(
- 49 -
2
5
25
5
2
5
0
25
2
105
2
25
2
2
2
a
gwDa
a
D
a
Dgwaxx
Dgw
aD
mm
m
a
D
Fa
gwDx
V
2.14
4
10
3
10
3
10
222
2
5
Tüm etki eden kuvvetlerin bulunmasının ardından kapağın dengede durabilmesi için
uygulanacak olan Fa kuvvetinin bulunması gerekmektedir. Bunun için kapağın bağlı olduğu
mesnet noktasından moment almak gerekecektir. O noktasından moment alarak Fa kuvvetinin
Eğrisel kapak üzerine uygulaması gereken kuvveti hesaplayabiliriz.
0)( HVaO FyDFxlFM
HVa FyDFxl
F )(1
kNmkNm 39267.242612.15
1
kNFa 167
Soru 3-7
Kral Hiero’nun tacının saf altın olup olmadığını
hesaplamak üzere Archimedes kanunu uygulanacaktır.
Tacın ağırlığının hem havada, Wa ve hem de su içerisindeki
ağırlığının, Ww ölçülebileceğini kabul ederek tacın özgül
kütlesini, SG, Wa ve Ww cinsinden hesaplayınız.
Çözüm 3-7
Verilen: Tacın ağırlığı hem havada hem de su içerisinde ölçülmüştür.
İstenen: Tacın özgül kütlesinin hem tacın sudaki ağırlığı ve hem de SG, Wa ve Ww
cinsinden hesaplayınız
Çözüm: Hidrostatik kuvvetleri ve kaldırma kuvvetleri kullanılarak çözüme gidilecektir.
Temel denklemler:
db gVF Kaldırma kuvveti yer değiştiren akışkanın ağırlığına
eşittir.
Kabuller: (1) Durgun akışkan ve (2) sıkıştırılamayan akışkan
- 50 -
Sistemin serbest çizim diagramına bakarak toplam kuvvet denklemini yazabiliriz.
0 zF 0. bW FgMW
Ww tacın su içerisindeki ağırlığını temsil etmektedir;
dwkW gVgMFgMW ..
halbuki bu ağırlık havada;
gMWa .
ile tanımlanmaktadır. Son iki denklemi bir araya getirdiğimizde sıvı içerisindeki tacın
ağırlığını tekrardan yazabiliriz.
dwaW gVWW
Böylece hacim,
g
WWV
w
Wa
d
olarak tanımlanabilir. Tacın yoğunluğu ise,
w
wa
a
w
wawa
w
d
crownWW
W
WW
Mg
WW
gM
V
M
Sonuç olarak tacın özgül kütlesi:
wa
a
water
crown
WW
WSG
Soru 3-8
Yuvarlak bir top şeklindeki dubanın çapı 1.5 metre, ağırlığı
8.5 kN, ve bu duba deniz tabanına bir kablo ile bağlanmış
bulunmaktadır. Dubanın tamamıyla deniz içerisine
batırılması durumunda kablo üzerinde oluşacak olan çekme
kuvvetini hesaplayınız. Deniz suyunun özgül ağırlığını 10.1
kN/m3 olarak alabilirsiniz.
Çözüm 3-8
Verilen: Kürenin ağırlığı.
Bulunması istenen: Kablo üzerindeki çekme kuvveti.
Çözüm: Hidrostatik kuvvetleri ve kaldırma kuvvetleri kullanılarak çözüme gidilecektir.
Kaldırma kuvveti, FB yan taraftaki serbest çizim diagramında
gösterilmektedir. Burada W kürenin ağırlığınıi T ise kablonun üzerindeki
çekme kuvvetlerini göstermektedir. Denge koşullarında;
0 F WFT B
Kaldırma kuvveti burada FB=γV olarak hesaplanabilir. Kürenin hacmi ise
- 51 -
çapına bağlı olarak:
6
3dV
Formülüzisyonu ile bulunabilinir; Tüm bu değerleri denge denkleminde yerine koyduğumuz
zaman kablo üzerindeki çekme kuvveti bulunur.
kNNmNT 35.9)(105.86
5.1)/(101.10 3
333
Soru 3-9
Dikdörtgen şeklindeki kapak, 0.9m × 1.0m boyutlarında
tasarlanmıştır. Kapak mesnet noktası yan taraftaki şekilde
tanımlandığı gibidir. Kapak su seviyesi belli bir seviyeye
geldiği zamanlarda açılmaktadır. Sistem içerisindeki su
seviyesi h=2.0m olduğu anda kapak açılmak üzere harekte
geçmektedir. Kapağın bu hareketi gerçekleştirebilmesi için
kapağın ağırlığını hesaplayınız.
Soru 3-10
B noktasından mesnetlenmiş kapağın genişliği 5 metre
olarak verilmiştir. Kapak A noktasında duvar üzerine
yaslanarak denge pozisyonunda durmaktadır. Aşağıdaki
istenilen parametreleri bulunuz.
a) Kapak üzerine gelen hidrostatik basınç kuvveti,
b) A noktasına duvar tarafından etki eden P kuvveti,
c) B noktasındaki reaksiyonlar.
Soru 3-11
Şekilde gösterilen AB kapağının genişliği 2 metre olarak
seçilmiştir. Kapak A noktasından mesnetlenmiştir. B
noktasına etki ederek AB kapağını sabit tutacak kuvvetin
yönünü ve büyüklüğünü hesaplayınız.
Kapağın sağ ve sol tarafı yağ oarak
kullanılacaktır (γyağ=0.8 t/m3).
Kapağın sağ ve sol tarafı su oarak kullanılacaktır.
- 52 -
Soru 3-12
Şekildeki AB kapağının ağırlığı 40 ton
genişliği ise 4 metre olarak tasarlanmıştır.
Kapak A noktasından mesnetlenmiştir.
Kapağın sol tarafındaki su seviyesini kapak
açılmayacak şekilde hesaplayınız.
Soru 3-13
Dikdörtgen şeklinde, genişliği 1.5 metre yüksekliği ise 1.8 metre olan bir levha suyun
içerisine dik şekilde batırılmaktadır. Bu levhanın bir tarafına gelecek olan basınç
kuvvetlerini ve basınç merkezini hesaplayınız.
(a) batırılmış levha üstü su yüzeyinde,
(b) batırılmış levha su yüzeyinden 0.3m aşağıda,
(c) batırılmış levha su yüzeyinden 30m aşağıda.
- 53 -
4. KİNEMATİK KAVRAM
4.1 Süreklilik denklemi
Şekil 4.1’de gösterilen ABCDEFGH kontrol hacminin her bir kenarının boyutları dx, dy ve dz
olarak şekilde de gösterildiği gibi x, y ve z yönlerinde verilmektedir.
Şekil 4.1 Kontrol Hacmi.
Yukarıda verilen yönlerdeki hız dağılımları her üç yönde de akım olduğu düşünüldüğü zaman
u, v ve w olarak tanımlanırlar. Bu durumda sadece x yönündeki hareketi düşünecek olursak;
ABCD alanından kontrol hacmine doğru birim zamanda giren akışkan kütlesi = udydz
Genel anlamda düşünecek olursak, x yönünde yoğunluk ρ ve akım hızı u değişecektir.
Böylece,
EFGH alanından birim zamanda çıkan akışkan kütlesi = dydzdxx
uu
)(
Bu durumda, x yönünde birim zamanda kontrol hacminde meydana gelen net değişim =
dxdydzx
u
)(
ayni şekilde y yönünde = dxdydzy
v
)(
ve de z yönünde = dxdydzz
w
)(
böylece, birim zamanda toplam kütle değişimi = dxdydzz
w
y
v
x
u
)()()(
Ayni zamanda, t birim zamanda yoğunluktaki değişimi vermektedir. Bu da kütlede
birim zamanda meydana gelen değişimin = dxdydzt
olduğunu göstermektedir (negatif cevap kontrol hacmi içerisinde net kütle azalması olduğunu
göstermektedir). Bu durumda,
Birim zamanda çıkış yapan net kütle = birim zamanda kontrol hacmi içerisindeki kütle
değişimi olarak ifade edersek eşitlik son halini almaktadır.
- 54 -
dxdydzz
w
y
v
x
u
)()()( = dxdydz
t
veya
z
w
y
v
x
u
)()()( =
t
(4.1)
Denklem (4.1) akımın kararlı veya kararsız, sıkıştırılabilir veya sıkıştırılamaz olduğu
durumlarda akım içerisindeki herhangi bir nokta için geçerli kabul edilmektedir. Ancak
sıkıştırılamayan akışkanlar için akışkan yoğunluğu sabit olduğundan Denklem (4.1) aşağıdaki
basitleştirilmiş hali alır.
0
z
w
y
v
x
u (4.2)
İki boyutlu sıkıştırılamayan akışkanlar için ise Denklem (4.2)’de tanımlanan z yönündeki hız
değişimleri sıfırlandığından denklem aşağıdaki hali alır;
0
y
v
x
u (4.3)
Soru 4-1
Sıkıştırılamayan akışkanın hız dağılımı u = 3-x, v = 4+2y, w = 2-z denklemleri ile
tanımlanmaktadır. Bu akışkanın süreklilik denklemini sağladığını gösteriniz.
Çözüm 4-1
Üç boyutlu sıkıştırılamayan akışkan için süreklilik denklemi Denkelm (4.2) de
gösterilmektedir;
0
z
w
y
v
x
u
Bu denkleme göre,
1)3(
x
x
x
u
2)24(
y
y
y
v
1)2(
z
z
z
w
Sonuç olarak, 0121
z
w
y
v
x
u
Süreklilik için gerekli olan koşullar sağlanmıştır.
4.1 İki Boyutlu akımlar için Akım Fonksiyonu
Akım çizgisinin (streamline) hız vektörlerine teğet olduklarını daha önce tartışmış ve akım
çizgisinin düzlemsel koordinatlardaki diferansiyel denklemini iki boyutlu akım alanları için
aşağıdaki gibi tanımlamıştık:
- 55 -
u
v
dx
dy
streamline
(4.4)
Bu bölümde akım çizgilerine çok daha genel bir bakış açısı ile yaklaşılacak ve akım
fonksiyonu, ψ tanımını yapacağız. Bu bize iki farklı vektörel notasyon kullanarak daha önce
tanımlamaya çalıştığımız akım çizgilerini (u(x,y,t) ve v(x,y,t)) tek bir fonksiyon ile tanımlama
imkanı tanıyacaktır ψ(x,y,t).
Akım fonksiyonunu tanımlayabilmek için farklı birçok yöntem bulunmaktadır. Burada iki
boyutlu sıkıştırılamayan akışkanlı akımlar için süreklilik denklemi yazılarak akım
fonksiyonunu analiz etme imkanı bulacağız.
0
y
v
x
u (4.5)
Süreklilik şartını sağlayacak bir akım fonksiyonu iki boyutlu akımlar için,
yu
and
xv
(4.6)
şeklinde yazılmaktadır. Nitekim, denklem (4.5) ve (4.6) birleştirilerek yazılan bir fonksiyon
süreklilik denklemini sağlamaktadır:
022
xyyxy
v
x
u (4.7)
Ayni zamanda denklem (4.4) kullanılarak sadece akım çizgisi boyunca tanımlanabilen bir
denklem elde edebiliriz.
0 vdxudy (4.8)
Diğer taraftan ise akım fonksiyonunun tanımlarını Denklem (4.8) içerisinde kullanarak
aşağıdaki gibi yazabiliriz.
0
dy
ydx
x
(4.9)
Diğer taraftan, herhangi bir zamanda, t, akım fonksiyonunda ψ(x,y,t) lokasyona (x,y) göre
meydana gelebilecek değişimler
ddyy
dxx
(4.10)
ile tanımlanabilirler. Denklem (4.9) ve (4.10)’u karşılaştırdığımız zaman akım çizgisinin
herhangi bir noktasında, herhangi bir zamanda, dψ=0; olduğunu görürüz. Bir başka deyişle,
akım çizgisi boyounca ψ’nin sabit olduğunu görürüz. Böylece, birbirinden bağımsız birçok
akım çizgisi tanımlamamız mümkün olmaktadır. Akım fonksiyonu akım anında iki farklı
akım çizgisi arasında birim zamanda geçen akışkanın hacmini bulmamızda yardımcı
olmaktadır.
Şekil 4.2’de gösterilen akım çizgileri üzerinde bir çalışma gerçekleştirirsek, AB ve BC
çizgilerini kullanarak ψ1 ve ψ2 akım fonksiyonları arasında kalan bölgedeki bir zamanda
geçen akım hacmini hesaplayabiliriz.
- 56 -
Şekil 4.2 Ayni anda iki boyutlu akımdaki akım çizgilerinin şematik gösterimi.
AB ve BC çizgilerini kullanarak akım miktarını hesaplayalım. Yukarıdaki tanımlamalar
doğrultusunda her ikisinde de akımların ayni olması gerekmektedir. Birim derinlik için AB
den geçmekte olan akışkanın birim zamandaki hacmi (Debisi);
dyy
dyuQ
y
y
y
y
2
1
2
1
olarak yazılabilir. Ancak AB boyunca x=sabit alınır ve Denklem (4.7) den de
ddyy
,
ifadesi alınırsa,
2
1
2
1
12
ddyy
Q
y
y
elde edilir. Birim derinlik için BC den geçen akışkanın birim zamandaki hacmi:
dxx
vdxQ
x
x
x
x
2
1
2
1
BC boyunca y =sabit, ve Denklem (4.7)’den de
ddxx
, ifadesi yazılırsa,
1
2
2
1
12
ddxx
Q
x
x
elde edilmektedir. Görülüyor ki akım fonksiyonunun iki akım çizgisine ait değerleri
arasındaki fark o akım çizgileri arasından geçen birim genişlik debisini vermektedir. x ve y
kordinatlarının kesiştiği orijin noktasından geçmekte olan bir akım çizgisi ψ=0, olarak kabul
edilir. Daha sonra tanımlanan herhangi bir akım çizgisi ise, ψ, o akım çizgisi ile orijin
arasındaki debiyi vermektedir. Önemli bir not olarak iki akım çizgisi arasındaki mesafe
daraldık sonra birim zamanda geçen akışkanın hacmi sabit olduğundan akım hızı artacaktır.
Soru 4-2
Kararlı sıkıştırılamayan akışkanın hız dağılımı, AyjAxiV olarak verilmektedir. Ayrıca, A
= 0.3 s-1
verilmektedir. Bu bilgiler ışığında hız dağılımını sağlayacak akım fonksiyonunu
hesaplayınız. Akım fonksiyonunun çizimini +x ve –x yönlerinde grafik üzerinde gösteriniz.
- 57 -
Çözüm 4-2
Verilen: hız dağılımı, AyjAxiV ayrıca A = 0.3 s-1
.
İstenilen: Akım fonksiyonu ve fonksiyonun çizimi
Cevap:
Akım sıkıştırılamayan olduğundan dolayı denklem (4.6) eşitlikleri kullanılacaktır.
yAxu
yAx
dAxdy
),(1 yxfAxy (1)
burada f1(x,y) x ve y parametresine bağımlı bir fonksiyonu tanımlamaktadır. f1(x,y) fonksiyonu
v için yazılmış denklemden elde edilecektir.
xAyv
xAy
dAydx
),(2 yxfAxy (2)
Denklem (1) ve (2) göstermektedir ki f1(x,y) ve f2(x,y) sabit rakamları temsil etmektedirler ve
bundan dolayı c olarak nitelendirilebilirler.
cAxy (3)
Sabit ψ çizgileri akım içerisindeki akım çizgilerini göstermektedirler. Denklemle birlikte
yazılan c sabit sayısı çizimlerin gerçekleştirilebilmesi için uygun bir rakam olarak kabul
edilebilinir. Eğer c sabitini “sıfır” kabul edersek, yukarıda da tanımlanan orijinden geçen akım
fonksiyonunu tanımlamış oluruz. Böylece birinci akım fonksiyonunun değeri ψ=ψ1=0 olarak
verilir.Bu durumda diğer tüm akım çizgileri orijin ve akım çizgisi arasındaki akım değerlerini
vermektedir. c=0 ve A=0.3s-1
, bilgilerini denklemde yerine koyunca,
xy3.0 (m3/s/m)
denklemi elde edilir.
- 58 -
Birinci ve ikinci bölümlerdeki akım çizgilerinin şematik gösterimi yukarıda verilmektedir.
Birinci bölümde, u>0 olduğundan ψ değerleri pozitif olacaktır. İkinci bölümde ise , u<0,
olduğundan ψ değerleri negatif olacaktır. Birinci bölümde u>0 ve v<0, olduğundan akım
soldan sağa doğru hareket ederken ikinci bölümde tam tersi olmaktadır. Akım çizgileri
arasından birim zamanda geçen akışkanın hacmi birinci bölümde
3.01212 Q (m3/sn/m)
olarak bulunur. İkinci bölümde ise, u<0 ve v<0, olduğundan akım sağdan sola doğru
gitmektedir. Akım çizgileri arasından birim zamanda geçen akışkanın hacmi ise ikinci
bölümde
6.07979 Q (m3/s/m)
olarak hesaplanır. Negatif cevap u<0 ibaresi ile uyumluluk göstermektedir.
4.3 Akışkan partikülünün hareketi
Şekil 4.3 tipik bir akışkan partikülünün hareketini göstermektedir. Burada partikülün hacmi dx
dy dz, ve kütlesi dm olarak alınmış ve t zamanı ile t+dt zamanlarındaki pozisyonları açıkça
belirtilmiştir.
Şekil 4.3 t ve t+dt zamanlarındaki sonsuz akışkan elemanının pozisyonu
Bu partikülün hareketlerini dört farklı şekilde inceleyebiliriz.:
Doğrusal hareket
Dönme
Açısal deformasyon
Doğrusal deformasyon
- 59 -
Doğrusal hareket durumunda akışkan partikülü herhangi bir değişikliğe uğramadan başka bir
noktaya hareket etmektedir. Dönme hareketi gerçekleştiği durumlarda ise partikül hareketi
boyunca belli bir aks etrafında dönme davranışı göstermektedir. Doğrusal deformasyon
durumunda ise akışkan hareketi boyunca genişleme veya daralma davranışları göstermektedir.
Açısal deformasyonun gerçekleşmesi ise partikülün her bir kenarının orijinal boyutlarını terk
ederek belli bir açı ile deformasyona uğraması olarak bilinmektedir. Şekil 4.4 x-y düzleminde
bir akışkan partikülünün gerçekleştirebileceği dört farklı hareket davranışını göstermektedir.
Şekil 4.4 Akışkan partikülünün farklı hareket davranışları.
Temel olarak, akışkan partikülü yukarıdaki hareket davranışlarından sadece iki tanesini
gerçekleştirmektedir. Bunlar doğrusal hareket ve dönme hareketleridir. Bu hareketler ayni
anda veya birbirinden bağımsız olarak gerçekleştirilebilirler. Eğer akışkan partikülü bir kare
olarak düşünülürse, doğrusal hareket veya dönme hareketi Şekil 4.4’de gösterildiği gibi
gerçekleşmektedir. Açısal deformasyon Şekil 4.4 ve Şekil 4.3’de net olarak gözlenmektedir.
Dönme hareketi matamatiksel davranış olarak tanımlanıp çözümlenebilir. Şekil 4.5 detaylı bir
şekilde akışkan partikülünün iki boyutta dönme hareketine maruz kalacağı durumu
özetlemektedir.
Şekil 4.5 İki boyutlu akımda dikdörtgen akışkan partikülünün dönerek gerçekleştirdiği hareket
Şekil 4.5 de verilen akışkan partikülü ABCD, Δt zaman diliminde A noktasına rölatif olarak
- 60 -
bir hareket göstermektedir. ABCD partikülünün yeni lokasyonu kesik çizgilerle tanımlanır.
Bu akışkan partikülünün gerçekleştireceği açısal hız dönme hareketini temsil etmektedir.
Oluşan açısal hız, w ile temsil edilmekte ve aşağıdaki denklem ile boyutlandırılmaktadır.
y
u
x
vwww ADAB
2
1
2
1 (4.11)
Dönme açısı, w sıfıra eşit olduğu zamanlarda akışkan partikülünün dönme hareketini
gerçekleştirmediğini anlarız ve bu tür akımlara çevrintisiz akım deriz. Bu koşulun
sağlanabilmesi için ise aşağıdaki eşitliğin sağlanması gerekmektedir.
0
y
u
x
v veya
y
u
x
v
(4.12)
Üç boyutlu akımlarda ise çevrintisiz (Potansiyel) akım durumu partikülün her üç yöndeki
çevrintilerinin de sıfıra eşit olması ile gerçekleştirilebilir.
y
u
x
v
(4.12a)
z
v
y
w
(4.12b)
x
w
z
u
(4.12c)
Soru 4-3
İki boyutlu sıkıştırılamayan bir akım hız dağılımında hızlar aşağıdaki gibi verilmektedirler.
yxxy
u 23
23
3
23
2 xyxyv
Bu fonksiyonların çevrintisiz akım olduklarını gösteriniz.
Çözüm 4-3
Verilen fonksiyonlar süreklilik koşullarını sağlamaktadırlar.
xyx
u22
ve 22
xy
y
v
Bu durumda,
02222
xyxy
y
v
x
u
böylece süreklilik sağlayan akımın çevrintisiz olma koşulu mümkündür. Çevrinti parametresi,
- 61 -
w aşağıdaki denklem ile hesaplanabilir ve denklemin 0 olması durumunda akım çevrintisiz
olarak tanımlanır.
y
u
x
vwww ADAB
2
1
2
1
y
yxyx
x
xyxy )3/2()3/2(
2
1 3232
0)()(2
1 2222 xyxy
4.4 Hız potansiyeli ve potansiyel fonksiyonu
Akımın çevrintisiz olması halinde, akım alanı boyunca hızların bir hız potansiyelinden
türediği düşünülebilir. Bu potansiyeli temsil eden ϕ(x,y,z) fonksiyonuna potansiyel fonksiyonu
denir. Bu fonksiyon, kararlı, çevrintisizlik şartını sağlayacak şekilde türevleri u, v ve w hız
bileşenlerini veren bir fonksiyon olarak tariflenir. Yani ϕ(x,y) matamatiksel olarak
xu
(4.13)
yv
(4.14)
şeklinde tariflenir. Bu fonksiyonun çevrintisizlik şartını sağladığı kolayca gösterilebilinir. Hız
potansiyeli akım yönünde sürekli artmaktadır. Hız potansiyeli sürekli olarak ardışık sabit
rakamlara eşitlendiği durumlarda ise potansiyel çizgileri elde edilir. Süreklilik denklemini
kullanarak hız potansiyelini akım fonksiyonu cinsinden yazmak mümkün olmaktadır.
0
y
v
x
u
Süreklilik denklemine hız potansiyeli denklemini yerleştirdiğimiz durumlarda, yani denklem
(4.13) ve (4.14) denklem (4.3)’e amalgam edilirse Laplace denklemi elde edilir,
02
2
2
2
2
yx (4.15)
Bu durumda akışkanların akımı Laplace denklemini hız potansiyeli cinsinden
tanımlanabilmektedir. Diğer taraftan hız potansiyeli ile akım fonksiyonu arasında aşağıdaki
denklemlerdeki gibi bağlantı kurulabilmektedir.
yxu
xyv
- 62 -
Soru 4-4
İki boyutlu akımlarda akım fonksiyonu ψ = 2xy denklemi ile tanımlanmaktadır. Burada
akımın potansiyel (çevrintisiz) olduğunu gösteriniz. Potansiyel akımın fonksiyonunu bulunuz.
Çözüm 4-4
Verilen akım fonksiyonu çevrintisiz akım koşulunu sağlamaktadır.
2
2
2
2
2
1
2
1
yxy
u
x
vw
02)2(
2
12
2
2
2
y
xy
x
xy
Sonuç akımın çevrintisiz olduğunu göstermektedir. Buna göre potansiyel fonksiyon mevcuttur
ve aşağıdaki gibi tanımlanabilir.
xy
xy
yxu 2
)2(
burada,
),(2 1
2 yxfxxx
ayrıca
yx
xy
xyv 2
)2(
Bu denklemden
),(2 2
2 yxfyyy
Sonuç olarak potansiyel fonksiyonu
Cyx 22
Denklemi ile tanımlanabilir.
- 63 -
Soru 4-5
İki boyutlu, sıkıştırılamayan bir akımda hız komponentleri u = x – 4y ve v = -y - 4x olarak
verilmektedir. Akımın sürekliliği sağladığını gösteriniz. Akım fonksiyonu denklemini elde
ediniz. Akım çevrintisiz ise hız potansiyeli denklemini elde ediniz.
Çözüm 4-5
Sıkıştırılamayan, iki boyutlu bir akımda süreklilik denklemi;
0
y
v
x
u
u=x-4y ve v=-y-4x
1
x
u 1
y
v
Sonuç olarak, 1-1=0 sağlanır ve akımın sürekliliği gösterilmiş olur. Akım fonksiyonunun elde
edilebilmesi için ise
yxy
u 4
(a)
xyx
v 4
(b)
Denklemleri yazılır ve (a) eşitliğinden;
yyx )4(
Cyxfyxy ),(2 2
elde edilir. Ancak, biliyoruz ki her zaman için ψ1 = 0 olarak kabul edilmekte ve bu nokta x =
0 ve y = 0 noktasından geçmektedir. Bu değerleri yukarıdaki denklemde yerine
koyduğumuzda C=0 elde edilir ve denklem aşağıdaki hali alır.
),(2 2 yxfyxy (c)
f(x,y) fonksiyonunun herhangi bir değere denk gelip gelmediğini bulabilmek için ise (b)
eşitliğini çözmek gerekmektedir. Şöyle ki;
xyx
4
- 64 -
xyx )4(
),(2 2 yxfxxy
elde edilen denklemi (c) denkleminin içerisine amalgam ettiğimiz zaman sonuç olarak
22 22 yxyx
elde ederiz. Akımın potansiyel akım olup olmadığını bulabilmek için ise çevrinti denklemi
kullanılacaktır.
y
u
x
vwww ADAB
2
1
2
1
hız vektörlerimiz ise
u=x-4y and v=-y-4x
olarak verilmişti. Çevrinti denkleminde parantez içerisindeki türev işlemlerini gerçekleştirip
iki değeri birbirinden çıkarırsak,
044
y
u
x
v
işlemin sonucunu sıfır buluruz. Bu da bize akım ortamında çevrinti olmadığını
göstermektedir. Bu durumda akım potansiyel akımdır. Hız potansiyellerini hesaplamak için
ise ilk önce x yönündeki hız vektör değerini kullanıyoruz.
yxx
u 4
xyx )4(
Cyxfyxx
),(42
2
Ancak, biliyoruz ki her zaman için ϕ1 = 0 olarak kabul edilmekte ve bu nokta x = 0 ve y = 0
noktasından geçmektedir. Bu değerleri yukarıdaki denklemde yerine koyduğumuzda C=0 elde
edilir ve denklem aşağıdaki hali alır.
),(42
2
yxfyxx
Ayni şekilde işlemler y yönündeki hız için de tekrarlanırsa,
yxx
4
),(2 2 yxfyxx
24
2
22 yyx
x
- 65 -
Soru 4-6
Akım fonksiyonu aşağıdaki gibi verilmektedir. 323 yx
Hız komponentlerinin (3,1) noktasındaki değerlerini belirleyiniz.
Çözüm 4-6
Hız vektörünün x ve y komponentleri aşağıdaki gibi hesaplanır
x-komponent:
232
3)3(
yy
yx
yu
y-komponent:
xx
yx
xv 6
)3( 32
(3,1) noktasına denk gelen hızlar ise
3u ve 18v
olarak bulunur. Sonuçların vektörel olarak tanımlanması ise aşağıdaki gibidir.
jiV 183
Soru 4-7
İdeal ve sıkışmayan iki boyutlu bir akışkana ait hız bileşenleri u=−x ve v=y, şeklinde
verilmektedir.
Akım fonksiyonunu belirleyiniz.
Akım potansiyel bir akım mıdır? Eğer potansiyel bir akım ise potansiyel hız
fonksiyonunu elde ediniz.
A(-1; 1) ve B(-2; 3) noktalarını birleştiren doğrudan veya eğriden birim genişlikte
geçen debiyi hesaplayınız.
Soru 4-8
Sıkışmayan üç boyutlu bir akışkana ait akımın hız bileşenleri aşağıdaki gibidir.
u=kx(y+z ); v=ky(x+z ) ; w=−kz(x+y )–z2
Akmın fiziki olarak oluşabilmesi için “k” değerini bulunuz.
Akım permenan mıdır? (ilk bölümde hesapladığınız “k” değerini kullanınız).
Akımın üniform olup olmadığını belirleyiniz (ilk bölümde hesapladığınız “k” değerini
kullanınız).
Akımın çevrintili olup olmadığını belirleyiniz. (ilk bölümde hesapladığınız “k”
değerini kullanınız). Eğer akım çevrintili ise A(1,-1,1) noktasındaki çevrinti
vektörünün bileşenlerini hesaplayınız.
- 66 -
5. TEMEL KANUNLARIN INTEGRAL DENKLEMLERİ İLE KONTROL
HACİMLERİNE UYGULANMASI
Bundan sonraki bölümlerde akışkanlar mekaniğinin dinamik hareketlerinin integral
yöntemleri ile tanımlanması ve çözümlenmesi anlatılacaktır. Daha önce de ifade edildiği
üzere sıvı hareketlerinin, hareketi doğuran ve hareketten doğan kuvvetler dikkate alınarak
incelenmesi hidrodinamiğin konusunu teşkil etmektedir. Bilindiği üzere klasik fizik büyük
nisbette maddenin korunumu, enerjinin korunumu ve momentumun korunumu gibi kanunlara
dayanmaktadır. Akışkan hareketinin relativistik olmayan incelemeleri de aynı kanunlara
dayanır. Bu bölümde bu kanunların integral denklemleri ile çıkarılmalarını göstererek,
örneklerle bu kanunları daha iyi anlayacağız.
5.1 Sistemin temel kuralları
Sistemin temel kuralları temel kanunlar olan kütlenin korunumu, Newton’un ikinci kanunu ve
termodinamiğin ilk kanunu olacaktır. Kanunlarda tanımlanan denklemleri kontrol hacmini
temsil eden denklemlere çevirmek için integral yöntemlerine başvurulacaktır.
Kütlenin Korunumu
Herhangi bir sistemde en basit tanımıyla kütlenin sabit olduğu kabulü yapılabilmektedir.
Kütlenin korunması felsefesi ile zamana bağımlı olarak kütlenin değişime uğramadığı kabülü
ile birlikte aşağıdaki denklemi tanımlayabiliriz. Burada kütlenin zamana göre herhangi bir
değişime uğramadığını göstermekteyiz.
0
sistemdt
dM (5.1)
burada
)()( sistemsistemMsystem ddmM (5.2)
Newton’unikinci kanunu
Newton’un ikinci kanununa göre sisteme etki eden tüm kuvvetlerin toplamı momentumdaki
zamana göre meydana gelen değişimleri tanımlamaktadır. Buna göre, momentumda zamana
göre oluşan değişimler kuvveti tanımlamaktadır.
sistemdt
(5.3)
burada,
- 67 -
)()( sistemsistemMsistem dVdmVP
(5.4)
Termodinamiğin birinci kanunu
Termodinamiğin birinci kanunu enerjinin korunumu ile ilgili ana denklemin yazılmasında
öncülük göstermektedir. Buna göre,
dEWQ (5.5)
Yukarıdaki denklem enerjinin zamana göre değişimini tanımlarken aşağıdaki hali almaktadır.
sistemdt
dEWQ
(5.6)
Burada sistemin toplam enerjisi ise,
)()( sistemsistemMsistem deedmE (5.7)
denklemi ile tanımlanır ve enerji aşağıdaki son halini alır.
gzV
ue 2
2
(5.8)
Denklem 5.6’da, Q (ısının transferi) ısının sisteme eklenmesinden dolayı pozitif değer
almaktadır; W (yapılan iş) sistem tarafından çevrede yapılan işi tanımlamaktadır. Denklem
5.8’de u içsel enerjiyi, V hızı, ve z’de referans çizgisinden olan yüksekliği temsil etmektedir.
5.2 Sistem Türevlerinin kontrol hacmi ile bağıntısı
Yukarıdaki üç temel denklem zamana bağımlı akım ve akışkan özelliklerinin temel
denklemlerini oluşturmaktadırlar. Burada amaç genel bir tanımlama ile zamana bağımlı olan
temel denklemleri kontrol hacmi tanımını kullanarak ifade etmektir. Denklemlerde kütle,
momentum ve enerji terimlerini kullanmak yerine genişletilmiş özellik tanımlaması
kullanılacaktır. Genişletilmiş özelliklerin yanında yoğunlaştırılmış özelliklerin, de
kullanılması çok önemlidir. Bu şekilde;
)()( sistemsistemMsistem ddmN (5.9)
ilişkisi yazılabilinir ve denklem 5.9’a 5.2, 5.4, ve 5.7 denklemlerinde tanımlanan
parametreleri yerleştirdiğimizde,
,MN olunca, kütle ile bölünümü sonucunda 1
,PN
olunca, kütle ile bölünümü sonucunda V
,EN olunca, kütle ile bölünümü sonucunda e
sonuçlarını elde ederiz. Kontrol hacmi yaklaşımını kullanarak akışkanın akım sistemini
tanımlamak çok kolay değildir. Bunu gerçekleştirebilmek için uzayda, herhangi bir noktada,
- 68 -
akışkanın to zamanındaki pozisyonu ile to+Δt zamanındaki lokasyonu arasındaki değişimleri
incelemek gerekmektedir. Şekil 5.1 ayrıntıları göstermektedir.
Şekil 5.1 Akım sistemi ve kontrol hacmi konfigürasyonu.
Akışkan sisteminin başlangıç anındaki pozisyonu kontrol hacmi olarak tanımlanabilir. Bu
hacim uzayda sabitlenmiş ve xyz kordinatlarıyla tanımlanmaktadır. Δt kadar zaman geçtikten
sonra akım sisteminin yeni lokasyona geçtiğini ve bu geçiş sırasında şekil değiştirebileceğini
kabul etmekteyiz. Şekil 5.1 ikinci kısımda ise sistemin kütle korunumu kurallarını yerine
getirerek hareket ettiğini ve herhangi bir kütle kaybı veya kazancı gerçekleşmediğini
gözlemleriz. Akışkan sisteminin her iki durumda (t=t0 ve t=t0+Δt) gösterdiği davranışları
incelediğimizde kütlenin, momentumun ve enerjinin korunumu ile ilgili kontrol hacmini
ilgilendiren ana denklemleri elde edebiliriz.
Şekil 5.1’de görülebileceği gibi akışkan sistemi t0 zamanında tamamıyla orijinal kontrol
hacminin içeriside iken, t0+Δt zamanında kısmen sistemin dışarısına çıkmaktadır. Bu
durumda üç farklı bölge tanımlayabiliriz. Bunlar I ve II. Bölgeler, ki iki bölge birlikte kontrol
hacmini tanımlamaktadırlar; III. Bölge, ki büyük bir kısmı II. Bölgenin içerisinde
kalmaktadır; t0+Δt zamanındaki, akışkan sisteminin pozisyonunu belirlemektedir.
Akım sistemini tanımlarken hedefimiz genişletilmiş özelliklerin, N, kontrol hacmi içerisindeki
zamansal değişimlerinin fiziksel yansımasını matematiksel olarak tanımlamaktadır. Bu
durumda zamana bağımlı olarak değişim gösterecek genişletilmiş herhangi bir özellik
Reynolds transport teorisi kullanılarak tanımlanabilir. Reynolds transport teorisi;
CSCV
system
AdVdtdt
dN . (5.10)
Denklemi ile tanımlanır. Denklemdeki son ifadede hız vektörü ile alan vektörünün çarpımı
söz konusu olmaktadır. Vektör çarpımlarında elde edilecek değerin pozitif veya negatif
olabilme sebeplerini Şekil 5.2 de farklı durumlar için ifade etmekteyiz. Şekil 5.2’de (a)
herhangi genel bir durum için vektörel çarpımın değerini verirken, (b) akışkanın sistemi terk
ettiği durumları ve (c) ise akışkanın sisteme giriş anındaki koşulları tanımlamaktadır. (b) ve
(c) koşulları özel koşullar olup akım anında en sık görülen durumları temsil etmektedir. Bu
örneklerde pozitif ve negatif değerler tamamıyla iki vektör arasındaki açı ile belirlenmektedir.
- 69 -
Şekil 5.2 Vektör çarpımından örnek tanımlamalar
Kontrol sistemleri için Reynolds taşınım teoresini uygularken fiziksel davranışı net olarak
tanımlayabilmek önem kazanmaktadır. Burada akım sistemi kontrol hacmi içerisinden belirli
bir zaman diliminde geçen değer olarak bilinmektedir. Yukarıdaki denklemde tanımlanan her
bir parametrenin anlamını aşağıdaki tabloda detaylandırabiliriz.
sistemdt
dN
genişletilmiş özelliklerin, N , zamana bağımlı olarak gösterdiği
değişimlerin toplamını ifade etmektedir, örneğin PN
, eşitliği
durumunda momentumun korunumu koşulunu elde ederiz.
d
t CV
Kontrol hacmi içerisinde genişletilmiş özelliğin, N , zamana bağımlı
olarak göstereceği değişimleri ifade etmektedir. İfade
dCV
kontrol hacmi içerisinde genişletilmiş özelliğin anlık
miktarını ifade etmektedir. Örneğin, eğer PN
, koşulu mevcutken
V
değeri alınır ve dVCV
kontrol hacmi içerisindeki
momentumun anlık değişim miktarlarını tanımlar.
CSAdV
.
Genişletilmiş özelliğin , N , kontrol hacmini yüzey alandan terk ettiği
veya kontrol hacmine giriş yaptığı miktarı temsil etmektedir. AdV
.
ifadesi kontrol alanından sistemi terk eden veya sisteme giriş yapan
kütlenin miktarını temsil etmektedir. Örneğin, PN
, durumunda
V
ve dVCV
ifadeleri kontrol hacmine giren veya çıkan
momentum akışını temsil etmektedir.
5.3 Kütlenin Korunumu
Herhangi bir sistemde en basit tanımıyla kütlenin sabit olduğu kabulü yapılabilmektedir.
Kütlenin korunması felsefesi ile zamana bağımlı olarak kütlenin değişime uğramadığı kabülü
ile birlikte aşağıdaki denklemi yazabiliriz.
0
sistemdt
dM
burada
)()( sistemsistemMsistem ddmM
sistem ve kontrol hacmi denklem 5.10 ile ilişkilendirilebilinir.
- 70 -
CSCV
sistem
AdVdtdt
dN .
)()( sistemsistemMsistem ddmN
Kütlenin korunumu ilkesi, Reynolds transport teoremindeki N değişkenini kütle, M ile, η
değişkenini ise 1 ile değiştirerek elde edilir.
,MN and 1
bu değişiklikle aşağıdaki denklemi elde ederiz
0.
CSCV
AdVdt
(5.11)
Yukarıdaki denklem herhangi bir zaman aralığında kontrol hacmine giren veya çıkan net kütle
geçişi ile bu zaman süresinde kontrol hacmi içerisindeki net kütle değişiminin toplamda sıfıra
eşit olduğunu göstermektedir. Bu durumda, kütlenin korunumu ilkesi gereği kontrol hacmine
giren toplam kütle miktarı, kontrol hacmini terk eden toplam kütle miktarına eşit olmalıdır.
Kütlenin korunumu denklemi ayni zamanda süreklilik denklemi olarak da tanımlanmaktadır.
Zamana bağımlı kontrol
hacminde oluşan kütle
değişimi
= Kontrol hacmine
giren kütle miktarı
CSCVAdVd
t
.
Burada bir kez daha dikkat edilmesi gereken vektörel çarpımın uygulamasında skalar
değerlerin çarpımının doğru yapılabilmesidir. Burada AdV
. = cosVdA olacaktır. İki vektör
arasındaki açıya bağımlı olarak çarpımın sonucu pozitif, negatif veya sıfır olabilir. Denklem
5.11’in basitleştirilmesi için bazı kabullerin yapılması gerekmektedir. Örneğin
sıkıştırılamayan akışkan kabulu yapılarak akışkanın yoğunluğu sabit alındığı zaman Denklem
5.11
0.
CSCV
AdVdt
olarak yazılabilir. Burada d değerinin kontrol hacim boyunca integrali kontrol hacminin
hacmini verecektir. Ayni zamanda sabit yoğunluğun sıfır olma olasılığının olmamasından
dolayı yukarıdaki denklemi aşağıdaki gibi yazabiliriz.
0.
CS
AdVt
zamana bağımlı olarak değişmeyen kontrol hacimleri için (kararlı akım) yukarıdaki
denklemin ilk kısmı sıfıra eşit olacaktır. Böylece süreklilik denklemi kararlı akım ve
sıkıştırılamayan akışkanlar için
0. CSAdV
halini alacaktır. Uniform akım durumlarında ise akım hızı ve yüzey alanları sabit
kalacağından denklem aşağıdaki basit duruma dönüşecektir.
0. CSAdV
(5.12)
- 71 -
Kütlenin korunumu ile türetilen süreklilik denkleminin boyutları L3/T olarak yazılmaktadır.
Bu da AdV
. vektör çarpımının neticesinin birim zamanda kesit alandan geçen akışkanın
hacmini vermektedir. Burada, sıkıştırılamayan akışkanlar için, sabit kontrol hacimlerinde
sistem içerisine giren akışın sistemde gerçekleşen çıkışa eşit olduğunu göstermektedir. Birim
zamanda kesit alanından geçen hacimsel akım Q , aşağıdaki gibi yazılır.
AAdVQ
. (5.13)
kesit alanından geçen ortalama hızın değeri ise;
A
AdVAA
QV
.
1
Reynolds transport teoremi ile türetilen kütlenin korunumu denklemlerinin kararlı akım ve
sıkıştırılamayan akışkan kabulleri ile süreklilik denklemi
0. CSAdV
(5.14)
olarak tanımlanır ve uniform akım durumlarında kesit alanının ve hızın sabit durumu kütle
korunumu denklemini Denklem (5.15) haline getirir.
0. CSAV
(5.15)
Bu durumda kararlı akımlarda kontrol hacmine giren ve çıkan kütlenin miktarının eşit olduğu
gösterilmektedir.
Soru 5-1
Şekilde görüldüğü gibi, su borusu bağlantısı
içerisinde kararlı bir akım düşünelim. Alanlar:
A1=0.2m2, A2=0.2m
2 ve A3=0.15m
2 olsun. Ayrıca,
akışkan 4 numaralı delikten dışarıya doğru
tahmini 0.1 m3/s debi ile çıkmaktadır. Ortalama
hızlar kesit 1 ve 3 için sırasıyla V1=5 m/s ve
V3=12 m/s. Kesit 2’deki hızı bulunuz.
Çözüm 5-1
Verilen: Suyun kararlı akım hali
A1 = 0:2m2 A2 = 0:2m
2 A3 = 0:15m
2
V1 = 5m/s V3 = 12m/s ρ = 999 kg/m3
Kesit 4’teki hacimsel akış oranı = 0.1 m3/s
İstenen: Kesit 2’deki hız.
Çözüm:
- 72 -
Gösterildiği gibi sabit bir kontrol hacmi seçildi.
Kesit 2’deki akışın dışarıya doğru olduğu kabulü
yapıldı ve buna uygun olarak şekil üzerinde
işaretlendi (eğer bu kabul yanlış ise bulduğumuz
nihai sonuçta bunu göreceğiz).
Temel denklemler: Genel kontrol hacmi denklemi Denk. 5.11 olmasına rağmen yukarıda
yapılan kabul (2) ve (3) nedeniyle hemen Denk. 5.15’e gidiyoruz.
0. CSAV
Kabuller: (1) Kararlı akışkan (verildi).
(2) Sıkışmayan akış.
(3) Her kesitteki özellikler üniform.
Denk. 5.15’in kullanılmasından dolayı ve yoğunluğun sabit olduğu hatırlanarak Denk. 5.14
04332211 QAVAVAV
olarak belirlenir. Burada Q4 dışarıya doğru olan sızma debisidir.
Şekil 5.2’de yapılan tartışma ışığında Denk. 1’in ilk üç terimi incelenir ve hızların
doğrultuları:
1111 AVAV
Yüzey 1’de 11 AV
eksi
işaretli
2222 AVAV
Yüzey 2’de 22 AV
artı
işaretli
3333 AVAV
Yüzey 3’te 33 AV
artı
işaretli
- 73 -
Bulunan sonuçlar Denk. 1’de kullanıldığında,
04332211 QAVAVAV
02
43311
2
A
QAVAVV
2.0
1.0)15.012()2.05(2
V
5.42 V m/s
Hatırlatmak gerekirse V2 hızın büyüklüğünü ifade etmektedir, öyle ki yaptığımız kabulde bu
kontrol hacminden dışarıya doğru olarak tanımlanmıştı. Gerçekte V2’nin eksi çıkması kesit
2’deki akışın içe doğru olduğu anlamına gelmektedir—yaptığımız ilk kabul geçersizdir.
Soru 5-2
Durağan katı sınır tabakasıyla direk temas halinde olan akışkanın hızı sıfırdır; sınır
tabakasında herhangi bir kayma yoktur. Böylece düz plaka üzerinden akış, plaka yüzeyine
yapışır ve aşağıda görüldüğü gibi sınır tabakası oluşturur. Plakanın üzerine gelmeden önce
akış üniformdur ve hız iUV
; U 30 m/s şeklinde ifade edilmektedir. Sınır tabakası
içerisinde ( y0 ) cd arasındaki hız dağılımı şu şekildedir:
2
2
yy
U
u
d noktasındaki sınır tabakası kalınlığı δ=5 mm’dir. Akışkan ρ=1.24 kg/m3 yoğunluğa sahip
havadır. Tabaka genişliğinin w=0.6 m kağıda dik olduğunu kabul ediniz ve kontol hacmi
abcd’nin bc yüzeyinden geçen kütle akış oranını hesaplayınız.
Çözüm 5-2
Verilen: Düz plaka üzerinde kararlı, sıkışmayan akış, ρ=1.24 kg/m3. Plaka genişliği, w=0.6
m.
Plakanın ilerisindeki akış üniformdur: iUV
; U 30 m/s.
x=xd:
δ=5 mm
2
2
yy
U
u
- 74 -
İstenen: bc yüzeyinden geçen kütle akış oranı.
Çözüm: Soruda kesikli çizgiler şeklinde gösterilen sabit kontrol hacmi
Temel denklemler: Genel kontrol hacmi denklemi Denk. 5.11, Kabul (1)’den dolayı hemen
aşağıda yer alan Denk. 5.14’e gidebiliriz,
0. CSAdV
Kabuller: (1) Kararlı akım (verildi).
(2) Sıkışmayan akış.
(3) İki boyutlu akış, verilen özellikler z’den bağımsızdır.
z yönünde akış olmadığı kabulü yapılarak,
0....)()()()(
daAcdAbcAabAAdVAdVAdVAdV
Mademki ad yüzeyinin içerisinden geçen akış yoktur; 0.)(
daAAdV
Buradan,
0...)()()(
cdAbcAabAAdVAdVAdV
Formül içerisindeki yüzey değişikliği, (bc) yüzeyindeki kütle akış oranının bulunmasına
yardımcı olacak, bcm ;
)()()(
...cdAabAbcA
AdVAdVAdV
Denklemin sağ tarafındaki integralleri incelememiz gerekiyor. z yönündeki derinlik w için,
şunları elde edebiliriz;
yb
yaabAabAuwdyudAAdV
)()(.
00
Uwdyuwdy
UwUwy 0
AdV
. eksi işaretli
wdydA
Uu ab alanı
üzerinde
yc
ydcdAcdAuwdyudAAdV
)()(.
0
2
02 dy
yywUuwdy
AdV
. artı işaretli
- 75 -
3
11
30
2
2
32
wUyy
wU
3
2 wU
wdydA
Denklem 1’de yerine konulduğunda şu elde edilir;
33
2
wUwUwUmbc
0372.01000
56.03024.1
3
1bcm /sec.
Artı işaret bc yüzeyinden dışarıya doğru akışı göstermektedir.
Soru 5-3
0.05 m3’lük hacme sahip depo, 800 kPa (mutlak) ve 15
oC
hava içermektedir. t=0 anında, hava 65 mm2’lik akış alanına
sahip vana aracılığı ile depodan çıkarıya doğru kaçmaya
başlayacaktır. Vana içerisinden geçen hava 300 m/s hıza ve 6
kg/m3 yoğunluğa sahiptir. t=0 anında depo içerisinde aniden
değişecek olan yoğunluğu belirleyiniz.
Çözüm 5-3
Verilen: 0.05 m3’lük hacme sahip depo, 800 kPa (mutlak) ve 15
oC hava içermektedir. t=0
anında, 65 mm2’lik akış alanına sahip vana. Vana içerisinden geçen hava 300 m/s hıza ve 6
kg/m3 yoğunluğa sahiptir.
İstenen: t=0 anında depo içerisinde değişecek olan hava yoğunluğu.
Çözüm: Gösterildiği gibi sabit bir kontrol hacmi seçiniz.
Temel denklemler: 0.
CSCV
AdVdt
Kabuller: (1) Depo içerisindeki özellikler uniform, ama zamana bağlı.
(2) Kesit 1’de uniform akış.
Mademki depo içerisindeki özellikler herhangi bir anda üniform olarak kabul edildi, ilk
terimdeki hacim integrali içerisinden yoğunluğu (ρ) dışarıya alabiliriz.
0.
CSCV
CV AdVdt
- 76 -
Şimdi CVd ’dır ve buradan
0.
CS
CV AdVt
Kütlenin kontrol hacmi sınırlarını aşabileceği tek yer Yüzey 1’dir. Bundan dolayı,
1
..ACS
AdVAdV
ve böylelikle
0.1
ACV AdV
t
Yüzey 1’de AdV
. ’nın işareti artı ve üniform, bu nedenle 1111
. AVAdVA
Sonra,
0. 111
AV
tCV veya 111 .AV
tCV
Depo hacminin, zamanın fonksiyonu olmamasından dolayı,
111 .AVt
ve
111 .AV
t
t=0 anında,
26
2
3
2
3 1005.0
1653006
mm
m
mmm
s
m
m
kg
t
34.2
t
(kg/m
3)/s (Sonuç yoğunluğun azaldığını göstermektedir)
5.3 Momentumun korunumu
Bir akımın hızının değişmesi için akışkana içerisinde akmakta olduğu mecranın cidarlarından
veya bir engelden bir kuvvetin gelmesi gerekir. Tabii bu kuvvet akışkanın cidar veya engel
üzerinde hasıl ettiği kuvvetin tepkisinden başka bir şey değildir. Newton’un ikinci kanununa
göre sisteme etki eden tüm kuvvetlerin toplamı momentumdaki zamana göre meydana gelen
değişimlerle tanımlanabilir. Buna göre, momentumda zamana göre oluşan değişimler kuvveti
tanımlamaktadır.
systemdt
- 77 -
Burada sistemin lineer momentum denklemi
)()( systemsystemMsystem dVdmVP
olarak tanımlanır. Burada net kuvvet, F
hem yüzeysel hem de hacimsel kuvvetleri
tanımlamaktadır.
BS FFF
Sistem ve kontrol hacmi formülizasyonunun ilişkisi Reynolds transport teoreminin
kullanılması ile birlikte sonuca varabilecektir.
CSCV
system
AdVdtdt
dN .
Momentumun korunumu ilkesi, Reynolds transport teoremindeki N değişkenini momentum,
Mv ile, η değişkenini ise v ile değiştirerek elde edilir.
,PN
then V
Bu değişiklikle aşağıdaki denklemi elde ederiz.
CSCVsystem
AdVVdVtdt
Pd
.
Momentumun zamana göre türevi, BS
system
FFFdt
Pd
olduğundan, denklemin son halini aşağıdaki gibi yazabiliriz:
CSCVBS AdVVdV
tFFF
. (5.17)
Kontrol hacmi içerisindeki akım, kontrol hacmine giriş ve çıkış üniform olması durumunda
ise denklemin son hali aşağıdaki gibi olacaktır.
CSCVBS AdVVdV
tFFF
. (5.18)
Denklem 5.17 ve 5.18 kontrol hacmi üzerinde etki eden akımın yarattığı kuvvetleri ifade
etmektedir. Burada kontrol hacmi üzerine etki eden toplam kuvvet zamana göre
momentumdaki değişimi ifade etmektedir ve/veya zamana göre kontrol hacmini kontrol
yüzeyinden terk eden momentumu göstermektedir. Fiziksel olayın doğru bir şekilde
anlaşılabilmesi için kontrol hacminin ve kontrol yüzeylerinin çok dikkatli seçilmesi
gerekmektedir. Kontrol hacmine giren ve çıkan tüm akışlar, kontrol yüzeyine etki eden tüm
basınçlar teker teker tanımlanmalı ve doğru düzlemde yazılmalıdırlar. Genellikle serbest
çizim diagramı doğru çözüme ulaşmada yardımcı olmaktadır. Akışkanlar mekaniğinde
hacimsel kuvvet genellikle yerçekimi ivmesi ile tanımlanmaktadır.
MgWgdF CVCV
B
(5.19)
burada g yerçekimi ivmesi, CVW
anlık kontrol hacminin ağırlığı olarak tanımlanır. Birçok
uygulamada yüzeysel kuvvetlerin sebebi sistem içerisinde oluşan basınçlardan dolayı
meydana gelmektedir.
AS ApdF
(5.20)
- 78 -
Basınç kuvvetleri genellikle kontrol yüzeylerine etki ederler (hatırlatmak gerekmektedir ki
alan vektörü her zaman alana dik dışarıya doğru etki eden vektördür). Üzerinde önemle
durulması gereken nokta akım çıkış yüzeylerinde dahi kontrol hacmine etki eden basınç
kuvvetleri kontrol yüzeye doğru etki etmektedirler.
Soru 5-4
Sabit bir hortum başından çıkan su şekilde görüldüğü gibi
düz plakaya vurmaktadır. Su, hortumu 15 m/s hızla
terketmektedir; hortum başının alanı 0.01 m2’dir. Suyun
plakaya normali doğrultusunda yönlendiği ve akışın tabaka
boyunca olduğu kabulü yapıldığına göre, tabakayı yerinde
tutmak için karşı koyulması gereken yatay kuvveti
belirleyiniz.
Çözüm 5-4
Verilen: Su plakaya normali doğrultusunda yönleniyor; daha sonraki akış plakaya paralel.
Jet hızı, V
= 15i m/s.
Nozle alanı, An = 0.01 m2
İstenen: El üzerindeki yatay kuvvet.
Çözüm: Yukarıdaki problemi tanımlamak için bir kordinat sistemi seçtik. Şimdi uygun bir
kontrol hacmi seçmemiz gerekiyor.
Kontrol hacmi içerisinde hortumdan gelen su kontrol yüzeyi alanı A1’den geçiyor (hortum
başının alanına eşit olarak kabul edildi) ve yapılan kabule göre kontrol hacmini tabaka
yüzeyine +y veya -y yönünde teğet bir şekilde terkediyor. Temel denklemleri yazacak
olursak,
CSCVBS AdVVdV
tFFF
. ve 0.
CSCV
AdVdt
Kabuller: (1) Kararlı akım.
(2) Sıkışmayan akım.
(3) Akışkanın kontrol yüzeylerini geçtiği her kısımda üniform akım.
Kabul (1), (2) ve (3) şunları sağlayacaktır:
- 79 -
CSBS AVVFFF
. ve 0. CS
AV
Kontrol hacmi öyle bir seçildi ki sol yüzeyin alanı sağ yüzeyin
alanına eşit oldu. Bu alanı A olarak ifade edelim. Kontrol
hacmi eliniz ile kesildi. Kontrol hacmi üzerine elinizinden
gelen tepki kuvvetlerinin bileşenlerini Rx ve Ry olarak ifade
edersek bunların her ikisi de artı işaretli olur. Eliniz
üzerindeki kontol hacmi kuvveti eşit ve Rx ve Ry kuvvetlerine
terstir. Kontrol hacminin tüm yüzeylerine atmosferik basınç
etkimektedir. Dikkat edilmelidir ki serbest jetlerde basınç açık
ortamdadır, yani burada basınç atmosferikdir. Atmosferik
basınçtan dolayı oluşan yayılı kuvvet sadece düşey yüzeyler
üzerinde gösterilmektedir.
Kontrol hacmi üzerindeki hacimsel kuvvet W olarak ifade edildi. Mademki yatay kuvvet
arıyoruz, kararlı akım momentum denkleminin x bileşenini yazarız.
CSBxSx AVuFFF
.
x doğrultusunda hacimsel kuvvetler olmadığı için, FBx = 0, ve
CSSx AVuFF
.
FSx’i incelemek için, kontrol hacmine etki eden tüm yüzeysel kuvvetleri dahil etmeliyiz
FSx= patmA
Atmosferik basınçtan
dolayı sol yüzey üzerine
sağ tarafa doğru (artı
yönde) etkiyen kuvvet
- patmA
Atmosferik basınçtan
dolayı sağ yüzey üzerine
sol tarafa doğru (eksi
yönde) etkiyen kuvvet
+ Rx
Elden kontrol hacmi
üzerine etkiyen kuvvet (artı
olarak kabul edildi)
Sonuç olarak, xSx RF
ve
1.. AVuAVuRFCSxSx
üst ve alt yüzeyler için, 0u
111 AVuRF xSx
Mademki 1V
ve 1A
arasındaki açı 180o
Skaler çarpımları (-) olacak
mkg
sNm
s
m
m
kg
s
mRx
.
.01.01599915
22
3
kNRx 25.2 burada Rx’in artı doğrultunun tersine etkidiği kabul edildi. Böylelikle,
elinize etkiyen yatay kuvvet şu şekilde hesaplandı:
kNRK xx 25.2
- 80 -
Soru 5-5
Su kararlı biçimde şekilde görüldüğü gibi 90o’lik dirsekten
akmaktadır. Dirseğin girişinde mutlak basınç 220 kPa ve
kesit alanı 0.01 m2’dir. Çıkış noktasında ise kesit alanı
0.0025 m2 ve hız 16 m/s’dir. Dirsek bağlantısı atmosfere
tahliye olmaktadır. Dirseği yerinde tutabilmek için
uygulanması gereken kuvveti belirleyiniz.
Çözüm 5-5
Verilen: 90o’lik dirsekten geçen suyun kararlı akım hali
1P = 220 kPa (mutlak), A1 = 0.01 m2 2V
= -16j m/s A2 = 0.0025 m
2
İstenen: Dirseği yerinde tutabilmek için uygulanması gereken kuvvet.
Çözüm: Yukarıdaki problemi tanımlamak için bir kordinat sistemi seçildi. Şimdi uygun bir
kontrol hacmi seçmemiz gerekiyor.
Gösterildiği gibi sabit bir kontrol hacmi seçiniz. Dikkat edilmelidir ki birbirinden farklı
yüzeysel kuvvet hesaplamaları bulunmaktadır: 1P , A1 alanı üzerinde ve atmP her yerde. Kesit
2’deki çıkış serbest jettir ve bu nedenle ortam basıncıdır (atmosferik). Burada sadeleştirme
yapabiliriz: Eğer giriş yüzeyinden atmP çıkarırsak rölatif basınçlarla çalışabiliriz. Dikkat
edilmelidir ki dirsek bağlantısının besleme hattına demirli olmasından dolayı, buna ek olarak
tepki kuvvetleri Rx ve Ry (gösterildi), ayrıca tepki momenti olacaktır (gösterilmedi).
Temel denklemler:
CSCVBS AdVVdV
tFFF
. (momentum denklemi)
0.
CSCV
AdVdt
(süreklilik denklemi)
Kabuller: (1) Kararlı akım (verildi).
(2) Sıkışmayan akış.
(3) Her kesitte üniform akım.
- 81 -
(4) Atmosferik basınç, atmP =101 kPa (mutlak)
(5) Dirsek bağlantısının ağırlığını ve dirsek içerisindeki suyu ihmal ediniz.
Bir kez daha (gerek olmamasına rağmen) temel denklemlerin en genel halinden başladık.
Momentum denkleminin x bileşenini yazarsak sonuçta şu şekilde elde edilir,
CSCVBxSx AdVudu
tFFF
.
burada
0BxF
x yönünde yerçekimi kuvveti (ağırlık) olmadığından dolayı.
0
CV
dut
sistem içerisindeki akış kararlı olduğu için.
Ayrıca hızın x- bileşeni Kesit 2’de mevcut değil.
Bu nedenle;
1
..ACS
Sx AdVuAdVuF
1
11 .A
x AdVuRAP
1
11 .A
x AdVuAPR
Mademki sistem içerisindeki akış üniformdur, integral kısım tüm kuvvetlerin toplamı
olacaktır:
11111 AVuAPRx
11111 AVuAPRx
Dikkat edilmelidir ki u1 hızın x bileşenidir, bu yüzden u1=V1. V1’i bulmak için, kütlenin
korunum denklemini kullanılmalıdır.
0...21
AACSAdVAdVAdV
02211 AVAV
ve
401.0
0025.016
1
221
s
m
A
AVV m/s.
Şimdi Rx’i hesaplayabiliriz
1
2
111 AVAPRx
mkg
Nsm
m
m
kgm
m
NRx
.01.0
sec1699901.01019.1
22
2
2
3
2
2
5
kNRx 35.1
Momentum denkleminin y bileşenini yazarsak sonuçta şu elde edilir
- 82 -
2
..ACS
BySy AdVvAdVvFFF
or
2
.A
Byy AdVvFR
222 .AVvFR Byy
Dikkat edilmelidir ki v2 hızın y bileşenidir, bu yüzden v2=-V2 burada V2, çıkış hızının
büyüklüğüdür. Bilinen değerleri yerleştirdiğimizde:
222 .AVvFR Byy
222 AVvFR Byy
mkg
sNm
s
m
m
kgFR Byy
.
.0025.0)16(999
22
2
22
3
NFR Byy 639
Sistemin ağırlığı ihmal edildiğinde ulaşılacak sonuç şöyledir:
NRy 639
Soru 5-6
Su açık kanal içerisinde bent kapağı yardımı
ile tutulmaktadır. Suyun kapak üzerine
etkiyen yatay kuvvetini (a) kapak kapalı
iken ve (b) kapak açık iken (gösterildiği gibi
akım kararlı olarak kabul edilmektedir)
durumlarına göre kıyaslayınız. Akışın Kesit
1 ve 2’de sıkışamayan ve üniform (çünkü
akım çizgileri düzgündür), ve basınç
dağılımlarını hidrostatik olarak kabul ediniz.
Çözüm 5-6
Verilen: Bent kapağı altındaki akış. Genişlik = w
İstenen: Yatay kuvvet (her birim genişlik için) kapak kapalı ve açık iken
Çözüm: Gösterildiği gibi kapağın açık hali için sabit bir kontrol hacmi seçiniz. Dikkat
edilmelidir ki bir önceki örnekte de öğrenildiği gibi rölatif basınçlarla çalışmak daha basittir.
- 83 -
Kontrol hacmi üzerine etkiyen kuvvetler şunlardır:
Yerçekimi kuvveti, W.
Sürtünme kuvveti, Ff.
Kapaktan gelen tepki kuvvetinin bileşenleri, Rx ve Ry.
Düşey yüzeyler üzerine etkiyen hidrostatik basınç dağılımı.
Taban yüzeyi boyunca etkiyen basınç dağılımı Pp(x) (gösterilmedi).
Momentum denkleminin x bileşenini uygularsak.
Temel denklemler:
CSCVBxSx AdVudu
tFFF
.
0BxF
x yönünde yerçekimi kuvveti (ağırlık) olmadığından dolayı.
0
CV
dut
sistem içerisindeki akış kararlı olduğu için
Kabuller: (1) Kararlı akım.
(2) Sıkışmayan akış (verildi).
(3) Her kesitte üniform akış.
(4) Ff ihmal edilebilir (kanal tabanı üzerindeki sürtünme ihmal edildi)
(5) Kesit 1 ve 2’de hidrostatik basınç dağılımları verildi.
(6) 0BxF
Sonra,
22211121 wDVuwDVuRFFFF xRRSx
Kontrol hacmi üzerine etkiyen yüzeysel kuvvetlerin nedeni basınç dağılımları ve bilinmeyen
kuvvet Rx’tir. Kabul (6) sebebiyle, hidrostatik kuvvetler FR1 ve FR2’yi hesaplamak için her
yüzey üzerinde rölatif basınç dağılımlarının integralini alabiliriz.
2
1
1
0
21
0
1
0
112
1
2gwD
ygwgydywdAPF
DDD
R
burada y, 1 bölgesinin serbest yüzeyinden aşağıya doğru ölçülür, ve
- 84 -
2
2
2
0
22
0
2
0
222
1
2gwD
ygwgydywdAPF
DDD
R
burada y, 2 bölgesinin serbest yüzeyinden aşağıya doğru ölçülür. (Dikkat edilmelidir ki direk
olarak bu kuvvetleri elde etmek için hidrostatik kuvvet denklemini kullanabilirdik)
FSx incelendiğinde
2
2
2
12
DDgw
RF xSX
Momentum denklemine yerleştirildiğinde, u1=V1 ve u2=V2, şunu verir
2
2
21
2
1
2
2
2
12
wDVwDVDDgw
Rx
or
2
2
2
11
2
12
2
22
DDgw
DVDVwRx
Sağ taraftaki ikinci terim kapak üzerindeki net hidrostatik kuvvettir; kapak açık iken ki durum
için ilk terim bunu “düzeltir” (ve daha küçük net kuvvete neden olur). Bu “düzeltmenin”
doğasında ne vardır? Akışkan içerisindeki basınç kapağın ötesinde herhangi bir doğrultuda
aslında hidrostatiktir, ama kapağın yakını düşünüldüğünde: burada anlamlı hız değişimlerine
sahip olduğumuz için (büyüklük ve yön), basınç dağılımları anlamlı bir şekilde hidrostatik
olmaktan uzaklaşır—örneğin, akışkan kapağın altından geçerken hızlandığında, kapağın sol
alt tarafı üzerinde anlamlı bir basınç düşmesi meydana gelecektir. Bu basınç alanının
sağlanması zor bir iş olacaktır, ama dikkatli bir kontrol hacmi seçimimizde, bunu yapmaktan
kaçınabiliriz!
Şimdi her birim genişlik için yatay kuvvet hesaplanabilir,
2
2
2
11
2
12
2
22
DDg
DVDVw
Rx
mkg
sNm
s
m
m
kg
w
Rx
.
.31429.07999
2
2
222
3
mkg
sNm
s
m
m
kg
w
Rx
.
.429.0381.9999
2
1 2222
23
mkNmkNw
Rx /2.43/0.18
mkNw
Rx /2.25
Rx kontrol hacmi üzerine etkiyen dış kuvvete karşı kapak sisteminin gösterdiği direnci temsil
etmektedir. Bu durumda suyun kapak üzerine uyguladığı kuvvete Kx, dersek, burada Kx=-Rx
eşitliği kurulmuş olur. Nitekim,
mkNw
R
w
K xx /2.25
- 85 -
Bu kuvvet kapalı kapak üzerindeki 44.1 kN’luk kuvvet (üstteki denklemin sağ tarafında yer
alan ikinci teriminden elde edildi, kapalı kapak durumunda kapağın sağında akışkan
olmayacağı için D2 sıfır olarak alındı) ile kıyaslanabilir—açık kapak üzerindeki kuvvet, su
kapak altından geçtiği esnada hızlanacağından anlamlı şekilde azdır.
5.3 Enerjinin korunumu
Enerji denklemi bir akım ortamının toplam enerjisini gösteren bir denklem olup enerjinin
korunumu ilkesinen faydalanarak elde edilir. Bu ilke “bir sistemin haiz olduğu enerji bir
formdan bir başka forma dönüşebilir, fakat sistemin toplam enerjisi sabit kalır” şeklinde ifade
edilebilir. Termodinamiğin birinci kanunu enerjinin korunumu ile ilgili ana denklemin
yazılmasında öncülük göstermektedir. Buna göre,
sistemdt
dEWQ
Sistemin toplam enerjisi ise
)()( sistemsistemMsistem deedmE
İntegralin çözümlenmesi ile birlikte ise
gzV
ue 2
2
denklemi elde edilir. Q (ısının transferi) ısının sisteme eklenmesinden dolayı pozitif değer
almaktadır; W (yapılan iş) sistem tarafından çevrede yapılan işi tanımlamaktadır. Denklem
5.8’de u içsel enerjiyi, V hızı, ve z’de referans çizgisinden olan yüksekliği temsil etmektedir.
Kontrol hacmine bağımlı bir denklem elde etmek için ise termodinamiğin birinci kanunu ele
alınmakta ve Reynolds transport teoremine yardımcı olacak parametreler,
EN ve e
olarak tanımlanırlar. Parametreleri denklemde yerine yazdığımız zaman,
CSCV
system
AdVedetdt
dE . (5.21)
İlişkisini elde ederiz.
CSCVAdVede
tWQ
.
Yukarıdaki denklemin integrali kararlı akımlarda aşağıdaki hali alır,
gzVdP
2
2
sabit (akım çizgisi boyunca) (5.22)
Akımın sıkıştırılamayan akım olduğu durumlarda denklemdeki ifadelerin integrali kararlı ve
sıkıştırılamayan akışkan ve akım durumlarında:
- 86 -
gzVP
2
2
sabit (akım çizgisi boyunca)
Yukarıdaki denklem bilindik Bernoulli denklemidir. Bu denklem genellikle kararlı,
sıkıştırılamayan akımların gözlemlendiği akışkanlar mekaniği problemlerinde
kullanılmaktadır. Denklemdeki sabit rakam akım çizgisi üzerinde basınç, yoğunluk, hız ve
yüksekliğin bilindiği koşullarda değer vermektedir. Akım çizgisi üzerinde farklı iki noktada
yukarıdaki denklem ayni sabiti vermektedir.
2
2
221
2
11
22gz
VPgz
VP
(5.23)
Bernoulli denkleminde akışkan akım çizgisi üzerinde hareket ederken, V2/2 kinetik enerji, gz
potansiyel enerji ve P/ρ akım enerjisini temsil etmektedir. Tüm bu enerji birimleri birim
ağırlık cinsinden tanımlanmaktadırlar. Bu durumda Bernoulli denklemi için aşağıdaki önemli
notu unutmamalıyız.
Akışkan partikülünün akım çizgisi üzerindeki kinetik, potansiyel ve akım enerjilerinin
toplamı kararlı akım durumlarında sabit olmakta ve bu kabul sıkıştırılamayan akışkan ve
sürtünmenin ihmal edildiği koşullarda geçerli olmaktadır.
Kinetik, potansiyel ve akış enerjileri enerjinin mekanik biçimleridir. Bernoulli denklemi
"mekanik enerjinin korunumu" olarak görüntülenebilir. Bu, mekanik enerji ve ısı enerjisinin
birbirlerine herhangi bir enerji akışı gerçekleştirmediklerini ve bu nedenle, mekanik enerjiye
sahip olmayan sistemler için enerji prensipleri genel korumaya eşdeğerdir ve termal enerji
ile, ayrı ayrı muhafaza edilirler. Bernoulli denkleminde sürtünmenin ihmal edildiği, kararlı ve
sıkıştırılamayan akımlarda mekanik enerjinin kendi içerisinde farklı biçimlerine
dönüştürülmektedir, ancak bunların toplamı sabit kalır. Hatırlanmalıdır ki iş, bir kuvvetin belli
bir mesafe boyunca bir sisteme uygulandığı etkinin enerji cinsinden tanımlanmasını işaret
etmektedir. Newton'un ikinci yasasının ışığında, pratik akış problemlerinin çözümlenebilmesi
için Bernoulli denklemi sık sık uygulanmaktadır.
Statik ve Dinamik basınçlar ve Sukünet noktası
Akışkan partikülünün akım çizgisi üzerindeki kinetik, potansiyel ve akım enerjilerinin toplamı
sabittir. Bernoulli denklemini akışkanın yoğunluğu ile çarpınca aşağıdaki yeni denklemi
tanımlayabiliriz.
gzV
P 2
2
sabit (5.24)
Bu denklemdeki her bir term basıncı temsile etmektedir. P statik basıncı temsil ederken,
2
2V ise dinamik basıncı temsil etmektedir. gz ise tamamıyla hidrostatik basıncı
göstermektedir. Statik, dinamik ve hidrostatik basınçların hepsi birden toplam basıncı işaret
etmektedir. Statik ve dinamik basınçların toplamına ise sukünet basıncı denmektedir. Sukünet
basıncı
- 87 -
2
2VPPstag (5.25)
denklemi ile tanımlanmaktadır. Sukünet basıncı akışkan hareketinin tamamıyla durduğu
noktada tanımlanmaktadır. Statik, dinamik ve sükunet basınçları aşağıdaki şekilde
gösterilmektedirler. Herhangi bir noktada statik ve sükunet basınçları ölçüldüğü zaman o
noktadaki akım hızı
PPV
stag
2 (5.26)
denklemi ile verilmektedir.
Şekil 5.3 Statik, dinamik ve sükunet basınçları
Soru 5-7
Su bir kaynağına bağlı bir hortumdan 400 kPa değerinde
akmaktadır. Bir çocuk hortum çıkışının çoğunu kapsayacak şekilde
parmağını yerleştirilmiştir ve bu, küçük yüksek hızlı bir jetin
ortaya çıkmasına neden olmuştur. Eğer hortum yukarıya doğru
tutulursa, jetin maksimum ulaşabileceği yükseklik ne olacaktır?
- 88 -
Çözüm 5-7
Verilen: Hortumdaki akış basıncı 400kPa ve suyun yoğunluğu 1000kg/m3.
İstenen: Jetin maksimum ulaşabileceği yükseklik.
Kabuller: (1) Kararlı akım.
(2) Sıkışmayan ve çevrintisiz akış.
(3) Su ve hava arasındaki sürtünme ihmal edildi.
Sonra,
Çözüm: Bu problem akışın, kinetik ve potansiyel enerjilerin birbirlerine dönüşümünü
herhangi bir pompa, türbin ve zarar veren bileşenler ile büyük sürtünme kayıpları içermediği
için Bernoulli denklemi kullanımı için uygundur. Su yüksekliği belirtilen kabuller altında
maksimum olacaktır. Hortum içerisindeki hız göreceli yavaştır (V1=0) ve hortum çıkışı
referans yüzeyi olarak alınacaktır (z1=0). Su yörüngesinin en üst noktasında V2=0’dır ve
atmosferik basınç ile ilişkilidir. Sonra Bernoulli denklemi sadeleştirilecektir,
2
2
221
2
11
22gz
VPgz
VP
022
2
2
2
1 VV
ve 01 z atmPP 2
Böylelikle,
21 gz
PP atm
z2 yerine konulup çözüldüğünde,
g
P
g
Pz atm
1
2 = mN
mkg
kPa
mN
smmkg
kPakPa8.40
1
sec/1
1
/1000
81.91000
0400 22
23
Böylelikle, su jeti bu durumda gök yüzüne doğru en yüksek 40.8 m çıkabilir. Bernoulli
denkleminden elde edilen sonuç en üst limiti gösterir ve buna göre yorumlanmalıdır. Sonucun
bize anlattığı suyun 40.8 m’den daha yükseğe çıkma olasılığı olmadığı ve, büyük ihtimalle,
ihmal ettiğimiz geri dönüşümü olmayan kayıplardan dolayı yükselişin 40.8 m’den çok daha az
olacağıdır.
Soru 5-8
- 89 -
Atmosfere açık geniş bir depo çıkış musluğu kullanılarak su
seviyesi 5 m yüksekliğe çıkana dek doldurulmuştur.
Deponun alt tarafına yakın olan musluk açılmış ve su
pürüzsüz ve yuvarlak çıkıştan dışarıya akmaktadır.
Çıkıştaki su hızını belirleyiniz.
Çözüm 5-8
Verilen: Su yüksekliği 5 metredir.
İstenen: Suyun depodan çıkış hızının belirlenmesi.
Kabuller: (1) Su yeterince yavaş bir şekilde drene olduğu için akım yaklaşık olarak
kararlıdır.
(2) Sıkışmayan ve çevrintisiz akış.
Sonra,
Çözüm: Bu problem akışın, kinetik ve potansiyel enerjilerin birbirlerine dönüşümünü
herhangi bir pompa, türbin ve zarar veren bileşenler (wasteful components) ile büyük
sürtünme kayıpları içermediği için Bernoulli denklemi kullanımı için uygundur. 1 Noktasını
serbest su yüzeyi üzerinde alacağımız için atmPP 1 ’dir (atmosfere açık), V1=0 (depo çıkış
noktasına göre çok geniştir), ve z1=5 metre ve z2= 0 metre. (Çıkış noktasının merkezini
referans noktası olarak aldık) Ayrıca, atmPP 2 (su atmosfere boşalır). Sonra Bernoulli
denklemi sadeleştirilecektir,
2
2
221
2
11
22gz
VPgz
VP
02
2
1 V
ve 02 z atmPPP 12
Böylelikle
2
2
21
Vgz
V2 yerine konup çözüldüğünde,
smgzV /9.9581.922 12
Bu ilişki gzV 2 Toricelli Denklemi olarak bilinmektedir. Böylece, su depoyu, 9.9 m/s ilk
hızla terketmektedir.
- 90 -
Soru 5-9
Bir piezometre ve bir pitot tüpü şekilde görüldüğü gibi
yatay su borusu içerisine statik ve durgun (Statik ve
dinamik) basınçları ölçmek için bağlanmışlardır.
Belirtilen su sütunu yükseklikleri için, borunun
merkezindeki hızı belirleyiniz.
Çözüm 5-9
Verilen: Farklı düzeylerdeki suyun yüksekliği.
İstenen: Borunun merkezindeki hızı bulunuz.
Kabuller: (1) Akım kararlı ve sıkışmayandır.
(2) 1 ve 2 noktaları enerji kayıplarının ihmal edilebileceği kadar birbirlerine
yakındır.
Çözüm: Borunun merkezi üzerinde 1 ve 2 noktalarını aldık. Nokta 1 direk olarak
piezometrenin altında ve Nokta 2 ise pitot tüpün ucundadır. Bu akış düzgün ve paralel akım
çizgilerine sahip olduğundan kararlı akımdır ve 1 ve 2 noktalarındaki rölatif basınç şu şekilde
ifade edilmektedir
211 hhgP
3212 hhhgP
Dikkat edilmelidir ki Nokta 2 durgun noktadır ve bu nedenle V2=0 ve z1=z2, Bernoulli
denklemi 1 ve 2 noktaları arasında uygulandığında şunu vermektedir
2
2
221
2
11
22gz
VPgz
VP
sadeleşerek
g
PP
g
V
12
2
1
2
P1 ve P2 ifadeleri yerine konulduğunda şunu verecektir
3
2132112
2
1
2h
g
hhghhhg
g
PP
g
V
V1 yerine konup çözüldüğünde
- 91 -
smgzV /53.112.081.922 31
Dikkat edilmelidir ki akış hızını belirlemek için, tek ihtiyacımız olan şey pitot tüpü içindeki
fazla akışkan sütunun yüksekliğini ölçmektir.
Soru 5-10
Tasarım durumunda 15 m3/s’lik hava akımı üreten bir üniversite laboratuvarında değişik
hızlarda bir rüzgar tüneli inşa etmek isteniyor. Tünelin bir sıra üç yuvarlak test kesiti ile
inşa edilmesi önerilmiştir: 1. kesit, 1.5 m’lik çapa sahip olacak, 2. kesit’e 1 m’lik ve 3.
kesite ise ortalama hızın 75 m/s olacağı şekilde bir çap verilecektir.
(a) Kesit 1 ve 2’deki hızlar ne olacaktır?
(b) Kesit 3’teki çap ne olmalıdır ki tasarım durumunda istenilen hıza ulaşılabilsin?
Soru 5-11
Görülen bağlantı parçası içerisinden geçen
kararlı ve sıkışmayan bir akım düşünelim. Delik
3 içerisinden geçen hacimsel akış oranının
büyüklük ve yönünü belirleyiniz.
Soru 5-12
Uzunluğu L ve yarıçapı R=75 mm olan bir boru
içerisinden su kararlı şekilde akmaktadır. Eğer
çıkıştaki hız dağılımı şu şekilde veriliyor
ve umax=3 m/s ise, üniform
giriş hızını hesaplayınız, U.
Soru 5-13
- 92 -
Su iki boyutlu ve sabit genişliğe sahip, h=75.5 mm, kare
bir kanala U üniform hızı ile girmektedir. Kanalda, akışı
bozmak ve görüldüğü gibi çıkış kısmında doğrusal hız
profili yaratmak için (burada vmax=2vmin) 90o’lik dirsek
yapılmıştır. Eğer U=7.5 m/s ise vmin’u belirleyiniz.
Soru 5-14
Su kararlı olarak akarak geçirgen düz
tabakayı geçmektedir. Geçirgen kısım
boyunca sabit bir emiş gücü
uygulanmaktadır. cd kısmındaki hız profili
olduğuna göre bc kısmından geçen kütle
akış oranını belirleyiniz.
Soru 5-15
30o azaltılan dirsek şekilde görülmektedir.
Akışkan su olduğuna göre, dirseğin
hareket etmemesi için bitişik borular
tarafından sağlanması gereken kuvvet
bileşenlerini belirleyiniz.
Soru 5-16
Su borusunun çıkışında bulunan tıpayı yerinde tutmak
için gerekli olan kuvveti bulunuz. Akış oranı 1.5 m3/s ve
giriş kısmındaki basınç 3.5 MPa’dır.
- 93 -
Soru 5-17
Geçit 1 m genişliğe, 1.2 m yüksekliğe sahiptir ve alt
kısmından menteşelenmiştir. Bir tarafta kapı 1 m derin su
gövdesini tutmaktadır, diğer tarafta ise, 1 m yükseklikten
5-cm çapındaki su jeti geçide vurmaktadır. Geçidi düşey
olarak tutabilmek için jetin hızı V ne olmalıdır? Su
gövdesi 0.5 metreye indirilirse ihtiyaç duyulacak hız ne
olacaktır? Su seviyesi 0.25 metreye indirilirse ihtiyaç
duyulacak hız ne olacaktır?
Soru 5-18
Su, yüksekliği 2h olan geniş ve düz bir kanala 2.5 m/s’lik
üniform hız ile girmektedir. Kanalın çıkışındaki hız
dağılımı sağ tarafta verilen denklemle tanımlanmaktadır.
Burada y kanalın merkezinden itibaren ölçülmektedir.
(a) Merkez çizgisi üzerindeki çıkış hızını, umax,
belirleyiniz. (b) x-yönündeki momentum akısının kanal
çıkışı ve girişindeki oranını bulunuz.
Soru 5-19
Su kararlı bir şekilde gösterilen hortum başlığı
içerisinden atmosfere doğru akmaktadır. Flanşlı
bağlantıdaki kuvvetin yatay bileşenini
hesaplayınız. Bağlantının gerilme veya sıkışma
altında olup olmadığını gösteriniz.
Soru 5-20
Bir boru sistemi içerisindeki daraltıcı şekilde
gösterilmektedir. Daraltıcının iç hacmi 0.2 m3 ve
kütlesi 25 kg’dır. Daraltıcıyı desteklemek için
çevreleyen borular tarafından sağlanması
gereken toplam kuvveti bulunuz. Akışkan
benzindir ve özgül ağırlığı 0.72’dir.
- 94 -
Soru 5-21
8 cm çapı olan bahçe hortumuna takılan hortum başlığının iç çapı 3 cm olarak verilmiştir.
a. Verilen 50 l/s debi için hortum başlığının uç kısmındaki enerjiyi hesaplayınız, yani suyun
sistemi terkettiği noktadaki enerji.
b. Hortum başlığına etkiyen kuvvetleri aşağıda verilen
her iki durum için hesaplayınız:
• Sistem çalışıyor ve debi 50 l/s’ye eşit oluyor.
• Sistem çalışmıyor ve su bahçe hortumu içerisinde
kalıyor.
Soru 5-22
Su, şekilde görülen 140º’lik dirsekten 30 litre/s debi ile
geçmektedir. Dirsek yatay düzlem üzerinde uzanmakta ve
giriş ve çıkış kesitlerindeki çaplar sırası ile 200mm ve
100mm olmaktadır. Giriş kısmında ölçülen basınç 100
kN/m2 ise suyun dirsek üzerine uyguladığı kuvvetin yönü
ve büyüklüğü ne olacaktır?
Soru 5-23
Şekilde gösterilen boru içerisindeki akışın hızı A kesitinde 3
m/s’dir. Türbin pervanesine (C kesitine takılan) iletilen gücü,
Kesit A ve B’deki rölatif basınç değerlerini (sırasıyla 10
N/cm² ve -0.1 N/cm²) de göz önüne alarak hesaplayınız.
- 95 -
Soru 5-24
Bir venturimetre şekilde gösterildiği gibi düşey
olarak yerleştirilmiştir. Enerji kayıplarını ihmal
edip manometre göstergelerini dikkate alarak
sistem içerisinden geçen su debisini
hesaplayınız (γmercury=13.6 kN/m³).