Download - KARAÇAY-MALKAR TÜRKLERNN RUS HAKMYETNE GR · Karaçay-Malkar Türklerinin Rus Hakimiyetine Girii 146 Kuzey Kafkasya’da nam salmas üzerine dank ve küçük bakiyeler halinde yaayan

Transcript
  • Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature

    and History of Turkish or Turkic Volume 3/1 Winter 2008

    KARAÇAY-MALKAR TÜRKLER�N�N RUS HAK�M�YET�NE G�R���

    Adilhan AD�LO�LU * ÖZET Karaçay-Malkar Türklerinin Rus hakimiyeti girme süreci genel olarak di�er

    Kuzey Kafkasya kabileleriyle birlikte ele al�nmas� gereken bir konu ise de Ruslar�n Kuzey Kafkasya’y� istilas� ve hakimiyet alt�na almas�yla ilgili evvelce pek çok de�erli eser verilmi� oldu�undan bu makalede daha ziyade Ruslar�n Kuzey Kafkasya’y� hakimiyet alt�na alma süreci içerisinde Karaçay-Malkar Türklerinin durumu tespit ve tahlil edilmeye çal���lm��t�r.

    Anahtar Sözcükler: Karaçay-Malkar Türkleri, Kuzey Kafkasya, Rus Hakimiyeti.

    THE ENTER�NG TO RUSS�AN’S DOM�NAT�ON OF KARAÇAY-MALKAR

    TURKS ABSTRACT The prelude of Karachay-Malkar Turks under the Russian sovereignty. The

    process of the of Karachay-Malkar Turks’ domination by Russia is determined and analyzed in this essay because of the fact that there are a lot of important prior works about invasion of North Caucasus by Russia although this process should be discussed generally with other North Caucasian tribes.

    Key Words: Karachay-Malkar Turks, North Caucasus, Russian sovereignty.

    1. Giri� Günümüzde yo�un olarak Rusya Federasyonu’na ba�l� Karaçay-Çerkes ve

    Kabardey-Balkar �eklinde iki ayr� özerk cumhuriyet içerisinde ya�ayan Karaçay-Malkar Türklerinin nüfusu yakla��k 300 bin ki�idir. Kuzey Kafkasya’n�n merkezî k�s�mlar�nda ya�ayan bu küçük Türk boyu, Kumuk ve Nogay Türkleriyle birlikte bölgenin Türk unsurunu te�kil etmektedir.

    Karaçay-Malkar Türklerinin kökeni hakk�nda pek çok görü� mevcuttur. Ancak konumuzla do�rudan ilgisi olmad��� için bu mevzudan k�saca bahsedece�iz. Bilim adamlar� genel olarak Karaçay-Malkar Türklerinin Kuzey Kafkasya’da çok eski tarihlerden itibaren hakimiyet kuran Kimmer, �skit, Hun, Bulgar, Hazar, Alan ve K�pçak gibi eski Türk kavimlerinin bakiyelerinin etnik bütünle�mesinden süzülerek ortaya ç�km�� bir Türk kavmi oldu�unu kabul etmektedirler. Bilhassa XI-XIII. yüzy�llar aras�nda Kuzey Kafkasya’ya gelen kalabal�k K�pçak kabileleri eskiden beri burada ya�ayan di�er eski Türk kabileleriyle kar��arak Karaçay-Malkar Türklerinin etnik yap�s�n�n en önemli ve bask�n unsurunu olu�turmu�tur (Lavrov, 1978:21).

    Cengiz Han ve Emir Timur ordular�n�n Kuzey Kafkasya’y� istila etti�i dönemlerde bir k�sm� da�larda, bir k�sm� da bölgedeki Kafkas kavimleri aras�na s���narak ya�ayan Karaçay-Malkar Türkleri XVI. yüzy�l ortalar�nda K�pçak kökenli Karça ve Basiyat adl� beylerin idaresinde yeniden te�kilatlanm��lard�r. Karça bu dönemde Kuzey Kafkasya’da ya�ayan Türk unsurlar� için bir çekim merkezi olmu�tur. Karça’n�n bilhassa P�eap�ok o�lu Kaziy olmak üzere muhtelif Kabardey Çerkes beyleri kar��s�ndaki ba�ar�l� mücadelesi ve dolay�s�yla bütün

    * Devlet Ar�ivleri Genel Müdürlü�ü

  • Karaçay-Malkar Türklerinin Rus Hakimiyetine Giri�i 146

    Kuzey Kafkasya’da nam salmas� üzerine da��n�k ve küçük bakiyeler halinde ya�ayan Türk unsurlar� Karça’n�n etraf�nda toplanarak yeniden birle�mi�lerdir. Karça üstün siyasî ve te�kilatç� yetene�i sayesinden bu Türk unsular� birle�tirerek bugünkü Karaçay Türklerinin etnik �ekillenme sürecine son noktay� koymu�tur (Adilo�lu, 2005:49).

    Karaçay Türklerinin idaresi uzun süre Karça taraf�ndan yürütülmü�tür. Kendisinden sonra Karaçayl�lar�n idaresi damad� Bekmirza (veya Mirza Bek) K�r�m�avhal’�n eline geçmi�tir. Bekmirza K�r�m�avhal’�n soyu aslen Tarku Kumuk Hanlar�na dayanmaktad�r. Yani kendisi Kumuk �ehzadelerinden (K�r�m�avhal/K�r�m�amhal) biridir. Bir dönem Kabardey P�eap�ok o�lu Kaziy’in yak�n dostu ve ittifak� iken Karça’n�n taraf�na geçmi� ve bilâhare Karça’n�n tek k�z�yla evlenmek suretiyle damad� ve ayn� zamanda halefi olmu�tur. Karaçayl�lar�n idaresi Bekmirza Bey’den sonra s�ras�yla o�ullar� Kamgut, Elbuzduk, Kan�av ve Gilastan’a geçmi�tir. Bilâhare bunlar�n soyundan gelenler vas�tas�yla Karaçayl�lar�n içinde “K�r�m�avhal” ad�nda bir hanedan sülalesi olu�mu�tur. Bunun d���nda Hurzuk bölgesindeki Duda sülalesi ile Duvut ve Cazl�k bölgesindeki Karaba� sülalesi de Karaçayl�lar�n idaresinde k�smen etkili olmu�lard�r. Ancak bunlar�n iktidar� hiçbir zaman Karaçayl�lar�n tamam�n� kapsayacak derecede güçlü olmam��t�r. Velhas�l Karaçayl�lar�n idaresi genel olarak K�r�m�avhal sülalesine mensup beylerin elinde devam etmi�tir.

    Malkarl�lar�n idaresi ise Karaçayl�lardan biraz daha farkl�d�r. Bunlar�n idaresi be� farkl� bölgede ve her biri farkl� beyler taraf�ndan yürütülmü�tür. Bu bölgelerin içerisinde en geni� ve güçlü olan� Malkar veya Ullu-Malkar (Çerek) bölgesi evvelce Malkar ve Misak adl� beylerin elinde iken, Alt�n Orda Hanl���’n�n son büyük hükümdarlar�ndan Can�bek Han’�n o�ullar� veyahut onun soyundan geldi�i iddia edilen Basiyat ve Badinat adl� �ehzadelere geçmi�tir. Badinat daha sonra Digorya (Kuzey Osetya) bölgesine geçerek buray� hakimiyet alt�nda alm�� ve Malkar topraklar�n� karde�i Basiyat’a b�rakm��t�r. Basiyat burada güçlü bir siyasî te�kilat tesis ederek çevredeki Türk unsurlar� kendi etraf�nda birle�tirmi�tir. Bu sebeple uzun y�llar boyunca bu bölgenin ad� Gürcüler taraf�ndan “Basiyani” �eklinde adland�r�lm��t�r. Malkarl�lar�n idaresi Basiyat’tan sonra o�ullar� Abay, Canhot, Aydabol ve �ahan’la devam etmi�, bilâhare bunlar�n soyundan türeyen ve kendi isimleriyle an�lan sülaleler Çerek bölgesinin idaresini daima ellerinde tutmu�lard�r (Miller-Kovalevskiy, 1884:553-555).

    Bunun d���nda Çegem bölgesinde Malkaruk, Barasbiy, Küçük ve Kelemet; Holam bölgesinde �akman; B�z�ng� bölgesinde Süyünç ve Baksan bölgesinde Orusbiy sülaleleri hakimiyet kurmu�tur. B�z�ng� bölgesinin hakimi Süyünç sülalesi ile onun bir alt kolu olan ve Baksan bölgesinde hakimiyet kuran Orusbiy sülalesinin soyu da Alt�n Orda �ehzadelerine ve dolay�s�yla Cengiz Han’a dayanmaktad�r (Abayev, 1992:9; Osmanlan�-�akmanlan�, 2006:3).

    Bu �ekilde farkl� bölgelere ayr�larak, farkl� beylerin hakimiyetinde bulunan Malkarl�lar�n merkezî idaresi ise bu farkl� bölgelerin temsilcileri taraf�ndan olu�turulan “Ullu-Töre” ve “Biy Kenge�” adl� heyetler taraf�ndan sa�lanm��t�r. Merkezî idarenin ba��nda ise yine bu heyetler taraf�ndan seçilen bir “Oliy” (vali) vard�r. Bu valinin görevi daha ziyade bölgeler aras�ndaki koordinasyonu sa�lamak ve d�� ili�kilerde merkezî idareyi temsil etmektir. Bu valilik görevi genellikle Basiyat’�n soyundan gelen sülalelere mensup beylere tevdi edilmi�tir (Sabanç�lan�-Malkondulan�, 1993:176-192).

    Osmanl� Devleti’nin Kuzey Kafkasya’y� fethinden önceki dönemi k�saca özetlersek, di�er Kuzey Kafkasya kabileleri gibi Karaçay-Malkar Türkleri de küçük bir beylik halinde mütevaz� bir hayat sürdürmü�lerdir. Alt�n Orda Hanl���’n�n kurulu�undan önce belli bir süre Gürcülerin bask�s�na maruz kalm��lard�r. XII. yüzy�l sonlar�nda Kraliçe Tamara zaman�nda H�ristiyanl�k

    Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature

    and History of Turkish or Turkic Volume 3/1 Winter 2008

  • 147 Adilhan AD�LO�LU

    inanc�n� kabul etmi�lerse de bu dinin pek tesiri olmam��, eski Türk inançlar�yla kar���k bir �ekilde acayip bir surete bürünmekten öteye geçmemi�tir. Alt�n Orda Hanl��� ve müteakiben K�r�m Hanl��� zaman�nda ise bütün Kuzey Kafkasyal� kabileler gibi Karaçay-Malkar Türkleri de bu hanl�klar�n metbuiyyetine girmi�tir.

    2. Kuzey Kafkasya’da Osmanl� Hakimiyeti Osmanl� Devleti ile Kuzey Kafkasya aras�nda ilk münasebetler, Fatih

    Sultan Mehmet’in tahta geçti�i 1451 y�l�nda Sohum �ehrinin fethiyle ba�lam��t�r. 1475 y�l�nda Kefe ve Azak’�n Cenevizlilerden fethi ve K�r�m Hanl���’n�n Osmanl� Devleti’ne tâbi k�l�nmas�yla önceden Alt�n Orda Devleti ve bilâhare K�r�m Hanl���’na tâbi say�lan ve aralar�nda Karaçay-Malkar Türklerinin de bulundu�u bütün Kuzey Kafkasya kabileleri Osmanl� Devleti’nin hakimiyetine geçmi�tir (K�rz�o�lu, 1993:1, 11).

    Osmanl� Devleti zaman zaman birtak�m idarî düzenlemeler yaparak bölgedeki kabile beyleri vas�tas�yla Kuzey Kafkasya’n�n idaresini do�rudan kendisi yürütmeye te�ebbüs etmi� ise de K�r�m Hanlar� Osmanl� Devleti’ni Kuzey Kafkasya kabileleriyle her türlü münasebetten uzak tutmak suretiyle bölgenin idaresini kendi ellerinde tutmu�lard�r. Böylece Osmanl� Devleti bölgenin idaresini, Karadeniz’e k�y�s� olan birkaç yer hariç, tamamen K�r�m Hanl���’n�n eline b�rakm��t�r. Bundan sonra hukuken Osmanl� Devleti ve K�r�m Hanl���’na ba�l� olmak ve her y�l istenilen harac� düzenli olarak vermek kayd�yla Kuzey Kafkasya’da her bir kabile kendi ba��ndaki beyine ba�l� �ekilde eski hayat düzenini sürdürmeye devam etmi�tir.

    Kuzey Kafkasya kabileleri, K�r�m Hanl���’n�n Osmanl� Devleti’ne ba�lanmas�ndan önce de mütemadiyen Alt�n Orda Devleti ve K�r�m Hanl���’na tâbi olup daima onlar�n bask�s� alt�nda ya�am��lard�r. Bilhassa K�r�m Han� I. Sahib Giray’�n bask� ve zulüm siyaseti Kuzey Kafkasyal� kabileleri can�ndan bezdirmi�tir (Gökbilgin, 1973:37-150).

    Osmanl� Devleti’nin do�rudan muhatap kabul etmeyip idareyi K�r�m Hanl���’na terk etmesi sebebiyle Kuzey Kafkasyal� kabileler de yönlerini bu sefer 1552 y�l�nda Kazan Hanl���’n� fetheden Ruslara do�ru çevirmi�lerdir. Ruslar�n 1556 y�l�nda Astarhan Hanl���’n� da kesin bir �ekilde hakimiyet alt�na almalar� üzerine Kuzey Kafkasyal�lar art�k Rusya’n�n güçlü bir devlet oldu�una kanaat getirmi�lerdir. Müteakiben 1557 y�l�nda Kuzey Kafkasya’n�n merkezî k�s�mlar�n�n en kalabal�k ve güçlü kabilesi olan Kabardey Çerkeslerinin bir k�sm� resmen Ruslar�n himayesine girmek için kalabal�k bir heyetle Rus Çar�’na giderek K�r�m Hanl���’n�n bask�s�na kar�� kendilerine yard�m edilmesini ve hatta bölgeye askerî birlikler gönderilmesini istemi�lerdir. Rus Çar�, Çerkes heyetinin taleplerine olumlu yakla�m��, onlara yard�m edece�i sözünü vermi� ve bir de kar��l�kl� dostluk ve yard�mla�ma antla�mas� imzalam��t�r (Kuda�ev, 1991:40).

    Böylelikle Kuzey Kafkasya ile Ruslar aras�nda, ba�lang�çta müspet fakat gelecekte ise korkunç felâketlere sebep olacak münasebetlerin temelleri at�lm��t�r. Bundan sonra Kuzey Kafkasyal� kabileler Osmanl� ve Rus taraftar� olarak ikiye ayr�lm��lard�r. Osmanl� Devleti taraftar� olanlar K�r�m Han� ve Kumuk �amhal�’ndan da destek alarak di�er tarafa kar�� silahl� sald�r�lara ba�lay�nca Rus taraftar� olanlar Çar’dan askerî yard�m istemi�lerdir. Ruslar da Kuzey Kafkasya’n�n stratejik önemini gayet iyi bildiklerinden Astarhan’daki askerî birliklerden bir k�sm�n� Kuzey Kafkasya’ya göndermi�lerdir. Astarhan’a ve Hazar denizi sahilindeki Derbent’e giden yollar Kabardey ülkesinden ve Terek sahas�ndan geçmektedir. Burada yap�lacak bir kale ile hem bu yol kesilecek, hem de Derbent’e kadar olan saha Rus kontrolü alt�nda girmi� olacakt�r. Neticede Ruslar gelerek Terek �rma�� kollar�ndan Süyünç �rma�� k�y�s�nda 1567

    Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature

    and History of Turkish or Turkic Volume 3/1 Winter 2008

  • Karaçay-Malkar Türklerinin Rus Hakimiyetine Giri�i 148

    y�l�nda tam te�ekküllü olarak bir kalenin in�aat�n� bitirip kalenin içerisine daimi �ekilde asker ve mühimmat yerle�tirmi�lerdir.

    Kuzey Kafkasya’da Osmanl� Devleti ve Rusya taraftarl���, 1569 y�l� Astarhan seferi s�ras�nda bâriz bir hâl alm��t�r. Sefer öncesinde �stanbul’dan gönderilen fermanlara ra�men birkaç� d���nda Kuzey Kafkasya kabilelerinin pek ço�u Osmanl� ordusuna hiçbir �ekilde destek vermemi�lerdir. Hatta ba�ar�s�zl�kla sonuçlanan Astarhan seferinden geri dönülürken Rus taraftar� olan Kuzey Kafkasya kabileleri sald�r�larda bulunarak Osmanl� ordusuna pek çok zayiat vermi�lerdir. Öte yandan, Osmanl� Devleti’nin 1578-1584 Da��stan ve �irvan seferleri s�ras�nda ise içerisinde Karaçay-Malkar Türklerinin de yer ald��� Osmanl� taraftar� olan Kuzey Kafkasya kabileleri Osmanl� ordusunun sefere gidi� ve dönü� s�ras�nda büyük yararl�l�klar göstermi�lerdir (Kurat, 1966:142; K�rz�o�lu, 1993:312-315).

    Bundan sonra Kuzey Kafkasya’da yava� yava� Osmanl� Devleti ile Rusya aras�nda bir mücadele dönemi ba�lam��t�r. Rusya sürekli ve gizli �ekilde Kuzey Kafkasya’ya heyetler göndererek kabileleri kendisine ba�lamakla u�ra��rken, Osmanl� Devleti ise durumun önemini hâlâ kavrayamad���ndan, Kuzey Kafkasya’n�n kendi hakimiyet sahas�nda oldu�unu bildiren “nâme”lerle Rusya’y� ikâz etmekle yetinmi�tir. Buna kar��l�k Ruslar da her türlü hile ve kurnazl��a ba�vurarak diplomatik oyunlarla Osmanl�lar� oyalam��lar, harekete geçmek için uygun zaman� beklemi�lerdir (�nalc�k, 1948:394).

    3. Ruslar ile Karaçay-Malkarl�lar Aras�ndaki Münasebetler Ruslar Kuzey Kafkasya’da bilhassa Kabardey Çerkes beylerinden baz�lar�n�

    H�ristiyanla�t�rmak suretiyle bölgede nüfuz sa�lad�ktan sonra nihai hedef Gürcistan’la ba�lant� kurmak oldu�undan bölgeye birbiri ard�na heyetler göndermeye ba�lam��t�r. Rus heyetleri Gürcistan’a giderken önce Astarhan üzerinden Kabardey bölgesine geliyor, buradan da Karaçay ve bilhassa Malkar topraklar�na geçiyorlard�. Çünkü Kuzey Kafkasya’dan Gürcistan’a giden yollar�n ekseriyeti bu Karaçay ve Malkar ülkesinden geçmektedir. Bu sebeple Rus elçileri yol güzergâh� üzerinde bulunan Karaçay-Malkar topraklar�nda birkaç hafta konaklamak suretiyle bölgenin co�rafi özellikleri ve yer alt� zenginlikleri hakk�nda baz� tetkikler yapm��lard�r. Ayr�ca gelecekte bu bölgeyi hakimiyet alt�na alma hedefi dahilinde Karaçay-Malkar beyleri üzerinde nüfuz sa�lamaya çal��m��lard�r.

    Tarihî kay�tlara göre Ruslar ilk olarak 1629 y�l�nda Malkarl�larla münasebet kurmu�lard�r. Ruslar�n Terek bölgesindeki askerî birliklerinin komutan� General �.A. Da�kov’un Rus Çar�’na gönderdi�i bir raporda, Malkarl�lar�n ya�ad��� topraklardan ve bu arazide yer alan da�larda gümü� madeni arama çal��malar�ndan bahsedilmektedir (Miziyev, 1991:16). Yine 1636 y�l�nda �mereti hükümdar� II. Levan’�n Rus Çar�’na gönderdi�i bir raporda Gürcistan’�n kuzeyinde yer alan Malkar topraklar�ndan detayl� bir �ekilde bahsedilmektedir (Miziyev, 1994:13).

    1639 y�l�nda Rus Çar� taraf�ndan Gürcistan’a gönderilen Pavel Zaharev, Fedot Elçin ve Fedor Bajenov adl� elçiler yol güzergâh� üzerinde bulunan Baksan bölgesindeki El-Curt köyünde on be� gün kalm��lard�r. Karaçay beyleri Elbuzduk ve Gilastan K�r�m�avhal karde�ler taraf�ndan a��rlanan Rus elçileri yine onlar�n yard�m�yla Tonguz-Orun geçidinden Gürcistan’a geçmi�lerdir (�amanlan�, 1987:16-19).

    1650 y�l�nda Rus elçileri Nikifor M. Toloçanov ve Aleksey �. Yevlev, Gürcistan’�n �mereti hükümdar� III. Aleksandr ve �ranl�lar�n bask�s� sonucu taht�n� b�rakarak III. Aleksandr’a s���nan Kaheti kral� I. Teymuraz ile görü�mek

    Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature

    and History of Turkish or Turkic Volume 3/1 Winter 2008

  • 149 Adilhan AD�LO�LU

    için geldikleri Kuzey Kafkasya’da iki hafta Malkar bölgesinde kalm��lard�r ve Malkarl� beylerin yard�m�yla Göze-Ipç�k geçidinden �mereti’ye geçmi�lerdir.

    31 May�s 1654 tarihinde Nikifor Toloçanov ve Aleksey Yevlev adl� Rus elçileri yine �mereti bölgesinde gitmek üzere bir süre Malkar topraklar�nda konaklam��lard�r. Rus elçileri kendilerini a��rlayan Malkar beylerine H�ristiyanl��a geçmelerini ve Rus Çar�’n�n tâbiyetine geçmelerini teklif ederlerse de Malkar beyleri bu teklifi kabul etmezler. Malkarl� beyler Rus elçilerine refakat ederek onlar� �mereti bölgesine götürürler (Osmanlan�, 2007:3).

    1655 y�l�nda V. Jidovinov ve F. Poro�in adl� Rus elçilerini �mereti’ye götüren Malkar beyi Canbolat Aydabol, nihayet Rus elçilerinin telkinleri ve �mereti hükümdar� III. Aleksandr’�n �srar�yla Kutais �ehrinde yap�lan bir törenle H�ristiyanl��� kabul eder (Barazbiylan�, 2007:2).

    �mereti hükümdar� III. Aleksandr’a s���nan Kaheti kral� I. Teymuraz, �ranl�lar�n bask�s�na kar�� Rus Çar�’ndan yard�m istemek üzere Moskova’ya gitmek için yola ç�kar. Bir süre Malkar ülkesinde konaklar. H�ristiyanl��a geçen Canbolat Aydabol’un misafiri olur. Bilâhare Canbolat Bey’in karde�i Artutay Aydabol’un refakatinde önce Astarhan’a ve sonra da Moskova’ya gider. Artutay Bey bir y�l boyunca Moskova’da kal�r.

    Bu süre içerisinde H�ristiyanl��� kabul eder. Rus Çar�’n�n tahsis etti�i hocalardan “tahsil ve terbiye” al�r. H�ristiyan olup tam bir Rus muhibbi olarak yeti�tirildikten sonra ülkesine dönen Artutay Bey hemen “�ssa-Kala” ad�nda bir külliye in�a etmeye giri�irse de k�sa bir süre sonra rakipleri taraf�ndan zehirlenerek öldürüldü�ünden bu külliyenin in�aat� tamamlanamam��t�r (Töppelan�, 1993:24-25; Bittirlan� Tamara, 1993:27).

    Osmanl� Devleti ile �ranl�lar�n bask�s�na dayanamay�p 1693 y�l�nda taht�n� b�rak�p kaçan �mereti hükümdar� Arçil Kuzey Kafkasya üzerinden Astarhan’a ve oradan da Moskova’ya geçmeyi planl�yordu. Ancak burada kendisini yakalamak için Osmanl� Devleti taraftar� olan Küçük Kabardey beyi Kulçuk Kelemet ile Tarku �amhal� Buday Han pusu kurmu�lard�. �mereti hükümdar� Arçil ve adamlar� Kuzey Kafkasya topraklar�na girdiklerinde Kulçuk Kelemet ile Buday Han’�n sald�r�s�na maruz kal�rlar. Arçil’in birçok adam� öldürülür ve kendisi de Kulçuk Kelemet taraf�ndan esir al�n�r.

    Kulçuk Kelemet, �mereti hükümdar� Arçil’i ancak üç gün boyunca esir tutabilir. �mereti hükümdar� Arçil, Kulçuk Kelemet’in kar�s�n�n da yard�m�yla gizlice kaçarak Malkar beyi Küçük Abay’a s���n�r. Küçük Abay bütün bask�lara ra�men kendisine s���nan �mereti hükümdar�n� kimseye teslim etmez.

    28 kas�m 1693 tarihinde Astarhan’daki Ruslar, �mereti hükümdar� Arçil’in önce Kulçuk Kelemet taraf�ndan esir al�nd���n� ve sonra da kaçarak Malkar beyi Küçük Abay’a s���nd���n� haber al�rlar. Bunun üzerine 15 nisan 1694 tarihinde Terek bölgesindeki Rus birliklerinin komutan�na bir mektup gönderilerek �mereti hükümdar� Arçil’in Malkar ülkesinde oldu�u ve buradan al�narak Astarhan’a getirilmesi talimat� verilir. Ancak mevsim k�� oldu�undan dolay� da�lardaki geçitler kapal�d�r. Bu sebeple �mereti hükümdar� Arçil alt� ay boyunca Küçük Abay’�n misafiri olur.

    Yollar aç�ld�ktan sonra Malkar beyi Küçük Abay ve yan�nda bin kadar askeriyle �mereti hükümdar� Arçil’i Gürcistan’a götürmek üzere yola ç�kar. Bunu haber alan Kulçuk Kelemet de bin be� yüz askeriyle tekrar sald�r�ya geçer. Fakat Küçük Abay ve askerleri taraf�ndan geri püskürtülür. Neticede �mereti hükümdar� Arçil, Gürcistan’a götürülerek karde�i Georgi’ye teslim edilir ve daha sonra Arçil ve ailesi Moskova’ya giderek Rus Çar�’na s���n�rlar (Miziyev, 1994:84; Barazbiylan�, 2007:2).

    Görüldü�ü gibi Ruslar birtak�m hediyeler ve gurur ok�ay�c� yakla��mlarla Karaçayl�lar�n ve bilhassa Malkarl�lar�n sempatisini kazanmay� ba�arm��lard�r.

    Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature

    and History of Turkish or Turkic Volume 3/1 Winter 2008

  • Karaçay-Malkar Türklerinin Rus Hakimiyetine Giri�i 150

    Karaçay ve Malkar beyleri K�r�m Hanl���’na ve dolay�s�yla Osmanl� Devleti’ne ba�l� olduklar� halde Rus Çar�’n�n elçilerine gereken her türlü kolayl��� göstermekle kalmay�p bunlar�n görevlerini icra etmelerine yard�mc� olmu�lard�r.

    4. Kuzey Kafkasya’da Osmanl�-Rus Mücadelesi Ruslar�n uzun dönemde Kuzey Kafkasya’y� ele geçirme siyaseti dahilinde

    bekledikleri uygun zaman 1735-1739 Osmanl�-Rus Sava�� sonras�nda gelmi�tir. Belgrat Antla�mas�’nda Ruslar�n �srar�yla Koban �rma��n�n do�usunda kalan Kabardey topraklar� tarafs�z bölge olarak kabul edilmi�tir. Böylece Ruslar nihayetinde hukukî olarak K�r�m Hanl��� ve dolay�s�yla Osmanl� Devleti’ne ba�l� olan Kabardey bölgesini ay�rmak suretiyle planlar�n�n ilk a�amas�n� ba�ar�l� bir �ekilde gerçekle�tirmi�lerdir. Bundan sonra Rus Çar�, Osmanl� Devleti de dahil, üçüncü devletlerle yapt��� bütün yaz��malar�nda “Kabardeylerin, Çerkeslerin ve Da��stan’�n Hükümdar�” unvan�n� da kullanmaya ba�lam��t�r.

    Ruslar ayn� takti�i 1768-1774 Osmanl�-Rus Sava�� sonras�nda imzalanan Küçük Kaynarca Antla�mas�’nda da uygulam��lard�r. Ruslar�n gayretleriyle bu antla�mada K�r�m Hanl���’n�n ba��ms�z bir devlet oldu�u kabul edilmi�tir. Ruslar buray� da ileride ilhak etmek için zemin haz�rlamaktad�rlar. Bu antla�man�n 22. maddesine göre Belgrat Antla�mas� ve ondan sonra yap�lan �artnameler iptal edilmi�tir (Köse, 2006:116). Yani 1739 y�l�nda sözde tarafs�z bölge olarak kabul edilen Kabardey bölgesi teknik olarak tekrar K�r�m Hanl���’na iade edilmektedir. Ruslar�n bu hilesini anlayan Osmanl� Devleti diplomatik bir atak yaparak Kabardey ülkesinin Ruslar taraf�ndan do�rudan ilhak�n� engellemek için Küçük Kaynarca Antla�mas�’na “Kabardey bölgesinin Rusya’ya verilmesi hususunun K�r�m hanlar�n�n istek ve iradelerine b�rak�lmas�” �eklinde bir madde ekletmi�tir (Bilge, 2005:135). Ancak, Ruslar K�r�m hanlar�n�n istek ve iradelerini çoktan ele geçirmi� bulunduklar�ndan Osmanl� Devleti’nin bu te�ebbüsü bir i�e yaramam��t�r. Ruslar bu tarihten sonra Kabardey ülkesini resmen kendi topra�� olarak ilan etmi�tir.

    Koyu bir Rus muhibbi olmas�na ra�men Rus generallerinin elinde oyuncak haline gelmekten b�km�� olan K�r�m Han� �ahin Giray’�n 1783 y�l�nda hanl�ktan istifa etmesi üzerine Ruslar hemen harekete geçerek K�r�m Hanl���’n� da ilhak etmi�lerdir. Ruslara kar�� yeni bir sava�� göze alamayan Osmanl� Devleti, K�r�m Senedi (9 Ocak 1784) ile K�r�m Hanl���’n�n art�k resmen Rusya’n�n topra�� oldu�unu kabul ve tasdik etmi�tir. Ayr�ca bu senette aç�k bir �ekilde Koban nehrinin Osmanl� Devleti ile Rusya aras�nda s�n�r te�kil etti�i belirtilmi�tir.

    Koban �rma��n�n Osmanl� Devleti ile Rusya aras�nda s�n�r olarak kabul edilmesi Kuzey Kafkasya’da en fazla Karaçay Türklerini etkilemi�tir. Çünkü Karaçay topraklar�n�n büyük bir k�sm� Koban �rma��n�n do�usunda, yani Ruslara b�rak�lan bölgede kalmaktad�r. Rusya taraf�nda kalan Narsana (Kislovodsk) ve civar�, Gum, Go�ayah, Caganas ve Borgustan bölgeleri Karaçay topraklar�d�r. Ruslar bu topraklar�n bir k�sm�n�, bilhassa Narsana ve çevresini, kendi r�zalar�yla Rus hakimiyetini kabul eden baz� Kabardey Çerkes beylerine vermi�ler, bir k�sm�n� da hazine arazisi yapm��lard�r. Yine Biyçes�n tepeleri ve Mara �rma�� da Karaçay (ve ayn� zamanda Osmanl� Devleti) ile Rusya aras�nda s�n�r olarak belirlenmi�tir. Böylece Karaçay topraklar�n�n önemli bir k�sm� kaybedilmi�tir (Nogayl�lan�, 2001:7).

    Küçük Kaynarca Antla�mas�’ndan sonra Ruslar süratle Kabardey bölgesini i�gal ederek burada kaleler in�a etmeye ba�lam��lard�r. Geli�meleri dikkatle takip eden ve durumdan oldukça tedirgin olan Osmanl� Devleti nazar�nda art�k Kuzey Kafkasya’n�n önemi artmaya ba�lam��t�r. Osmanl� Devleti, Kuzey Kafkasya sahillerinde tetkik çal��malar� yürüten Kaptan-� Derya Gazi Hasan

    Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature

    and History of Turkish or Turkic Volume 3/1 Winter 2008

  • 151 Adilhan AD�LO�LU

    Pa�a ile Canikli Ali Pa�a’n�n verdi�i raporlar do�rultusunda, Rusya’n�n güneye do�ru yay�lmas�n� engellemek ve kaybetti�i topraklar� geri alabilmek için Kuzey Kafkasya’y� bir serhat ülkesi haline getirmeye, So�ucak merkez olmak üzere bölgede siyasî ve askerî nüfuzunu güçlendirmeye karar vermi�tir. Elbette, Osmanl� Devleti’nin Ruslar�n bu yay�l���n� engellemek ancak sahip oldu�u co�rafî özellikleri itibar�yla tabiî bir set konumunda bulunan Kuzey Kafkasya’y� elinde tutmas�yla mümkün olabilirdi. (Gökçe, 1979:39; Saydam, 1997:36).

    Kuzey Kafkasya’dan gelen raporlar ve birbiri ard�na yap�lan isti�areler neticesinde; öncelikle manevî ba�lar�n kurulmas�, yani dinî nüfuzun elde edilmesi, müteakiben bilhassa askerî bak�mdan, Osmanl� Devleti’nin Ruslara kar�� mücadelesinde Kuzey Kafkasyal�lar�n deste�inin sa�lanmas� planlanm��t�r. Vezir Abdi Pa�a’n�n tavsiyesiyle Kocaeli Mutasarr�f� Ferah Ali Pa�a’n�n bu i�e liyakatli oldu�u kanaatine var�lm��t�r. Ferah Ali Pa�a 1781 y�l� ortalar�nda So�ucak Muhaf�z� olarak atanm��, gerekli haz�rl�klar� tamamlad�ktan sonra 20 Nisan 1782 tarihinde görevine ba�lam��t�r. Kendisi de Gürcü kökenli olan Ferah Ali Pa�a, Kuzey Kafkasya kabileleriyle hemen irtibata geçmi� ve onlarla çok iyi ili�kiler içerisinde bulunarak bölgede bilhassa dinî bak�mdan Osmanl� Devleti’nin nüfuzunun artmas�n� sa�lam��t�r. Ancak, Ferah Ali Pa�a’n�n 1785 y�l�nda vefat etmesinden sonra yerine atanan pa�alar�n hemen hepsinin basiretsiz ve liyakatsiz ki�iler olmas� sebebiyle Osmanl� Devleti’nin Kuzey Kafkasya kabileleri nazar�ndaki itibar� tekrar zedelenmi�tir (Ahmed Cevdet II, 1994:708-717, 766).

    Ruslar�n Kuzey Kafkasya’y� istila hareketlerine kar�� Çeçenistan ve Da��stan’da �eyh Mansur önderli�inde ba�layan direni� ciddî ba�ar�larla sonuçlanm��t�r. Ruslar buralarda çok büyük kay�plar vermi�lerdir. Öbür taraftan Çerkesler de Koban nehrinin do�usuna sürekli ak�nlar düzenleyerek Ruslar� oldukça zor durumda b�rakmaya ba�lam��lard�r. Osmanl� Devleti bu durumu hem sevinç ve hem de endi�eyle kar��lam��t�r. Zira Çerkeslerin Koban �rma��n�n bat�s�na yani Ruslara ait oldu�u kabul edilen sahaya sald�rmalar� sava� sebebi say�lmaktad�r (Karagöz, 2002:135-136)

    Osmanl� Devleti, Küçük Kaynarca Antla�mas�’yla kaybetti�i topraklar� geri almak amac�yla Ruslara kar�� sava� ilân eder. Tarihte 1787-1792 Osmanl�-Rus sava�lar� �eklinde an�lan bu sava�lar�n Kuzey Kafkasya ile ilgili olan k�sm� 1790 y�l�nda Battal Hüseyin Pa�a komutas�nda yürütülen Kuzey Kafkasya harekat�d�r. Battal Hüseyin Pa�a yakla��k 30 bin ki�ilik Osmanl� ordusuyla 8 A�ustos 1790 tarihinde Anapa kalesinden hareketle 12 günlük mesafeyi 63 günde geçerek Koban nehri k�y�s�na gelir. Böylece tarihte ilk kez bir Osmanl� ordusu Ruslarla sava�mak için Kuzey Kafkasya’ya gelmi� bulunmaktad�r.

    Ba�tan beri gönülsüz olan Battal Hüseyin Pa�a bu harekat� sürekli a��rdan alm��t�r. Karaçayl�lar�n da Osmanl� Devleti saflar�nda aktif olarak kat�ld��� bu sava�ta (Aliyev, 1991:85), Battal Hüseyin Pa�a’n�n hatal� taktik ve kararlar� sebebiyle Osmanl� ordusu bu sava�tan da yenik ayr�lm��t�r. Ayr�ca Battal Hüseyin Pa�a yan�nda birkaç adam�yla birlikte kaçarak Ruslara s���nm��t�r. 1787-1792 Osmanl�-Rus Sava�lar�n�n sonunda imzalanan Ya� Antla�mas�’na (10 Ocak 1792) göre bir kere daha Koban nehrinin Osmanl� Devleti ile Rusya aras�nda s�n�r te�kil etti�i tasdik edilmi�tir. Fakat bu antla�madaki en önemli husus Osmanl� Devleti’nin bundan böyle Kuzey Kafkasya kabilelerinin Rusya’ya ak�n yapmamalar� için kefaret alt�na girmesidir (Mustafa Nuri, 1992:190-1991; Ahmed Cevdet III, 1994:1271-1273).

    5. Ruslar ile Kuzey Kafkasyal�lar Aras�ndaki Mücadele

    Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature

    and History of Turkish or Turkic Volume 3/1 Winter 2008

  • Karaçay-Malkar Türklerinin Rus Hakimiyetine Giri�i 152

    Ruslar Ya� Antla�mas�’ndan hemen sonra Koban ve Terek �rmaklar� boylar�nda kolonizasyon faaliyetlerini yo�unla�t�rmaya, bölgeye getirilen Rus Kazaklar� için müstahkem mevkiler in�a etmeye ba�lam��lard�r. Bunun üzerine Kuzey Kafkasyal�lar da Ruslar�n in�a etti�i bu kalelere silahl� sald�r�lara bulunarak irili ufakl� isyan hareketlerinde bulunmu�lard�r. Ancak bu isyanlar�n pek ço�u Ruslar�n feci katliamlar�yla sona ermi�tir.

    1793 y�l�nda Kabadey beyi Adil Giray Hatoh�uko (Atajukin) liderli�inde ba�lat�lan isyana Karaçayl�lar ve Malkarl�lar (Çegem ve Baksan bölgesi) de kat�lm��lard�r. Fakat bu isyan Ruslar taraf�ndan k�sa bir süre içerisinde bast�r�lm��t�r (Kipkeyeva, 2006:132).

    1804 y�l�nda Kuzey Kafkasyal�lar Ruslar�n Narsana’daki (Kislovodsk) kale in�aat�n�n durdurulmas� için büyük bir isyan ba�latm��lard�r. Bu isyana Kabardeyler, Karaçay-Malkarlar, Çeçen-�ngu�lar, Digorlar (Kuzey Osetyal�lar) ve di�er Çerkes kabileleri i�tirak etmi�lerdir.

    9 May�s günü Baksan �rma�� civar�nda yap�lan ilk muharebede Ruslar galip gelmi�lerdir. Ruslar�n say�ca ve silah bak�m�ndan üstün olmalar� sebebiyle Kuzey Kafkasyal�lar Çegem ve �alu�ka �rmaklar� dolaylar�na çekilmek zorunda kalm��lard�r.

    14 May�s günü Ruslar ile baz� Kabardey beyleri aras�nda bar�� görü�meleri devam ederken di�er kabileler tekrar sald�r�ya geçerler. Çegem bölgesinde cereyan eden bu ikinci bir muharebede Karaçay-Malkarl�lar en ön safta çarp��t�klar�ndan büyük kay�plar vermi�lerdir. Ruslar bu sava�tan da galip ç�km��lard�r. 19 May�s günü Kabardeylerin bir k�sm� Ruslarla bar�� görü�mesine oturarak teslim olmu�lard�r.

    20 May�s günü bu isyan hareketinin üçüncü ve son safhas�nda Kuzey Kafkasyal�lar toparlanarak tekrar sald�r�ya geçmi�lerdir. Malka �rma�� dolaylar�ndaki Z�lg� bölgesinde cereyan eden sava�� yine Ruslar kazanm��lard�r. Bu yenilgilerden sonra Kabardeylerin bir k�sm�, bilhassa isyanc�lar�n lider kadrosu, Koban �rma��n�n bat� taraf�ndaki Karaçay bölgesine göç etmi�lerdir. Kalanlar ise Rus Çar�’na sadakat yemini ederek Rusya’ya tâbi olduklar�n� beyan etmi�lerdir.

    1806-1812 y�llar� aras�nda cereyan eden Osmanl�-Rus sava�lar� sonras�nda imzalanan Bükre� Antla�mas�’yla (28 Eylül 1812) da Kuzey Kafkasyal�lar�n istiklâli için bir umut ����� tezahür etmemi�tir. Koban �rma�� a�z�ndan güneyde Bz�b �rma�� a�z�na kadar uzanan topraklar�n denetimi ile Anapa Kalesi Osmanl� Devleti’ne verilmi�tir. Buna kar��l�k Bz�b ve Rion �rmaklar� aras�ndaki Karadeniz k�y�lar� ve Gürcü topraklar� Ruslara b�rak�lm��t�r (Kasumov, 1995:66-69).

    6. Kuzey Kafkasya’da General Yermolov Dönemi 1816 y�l�nda, Rus Generali Aleksey Petroviç Yermolov, Rus Çar�’n�n

    “idaremize boyun e�mek istemeyen vah�i da�l�lar�n tam teslimiyetini veyahut k�l�çtan geçirilmesini istiyorum” �eklindeki direktifini icra etmek üzere Kuzey Kafkasya Ordular� Ba�komutanl���na tayin edilmi�tir. “Kuzey Kafkasyal� bir çocu�un as�lmas� yüz Rus askerinin sa� kalmas� demektir” diyen A.P. Yermolov’un yürüttü�ü strateji Kuzey Kafkasya’da isyan edenlere kar�� en zalimce yollarla mücadele etmek ve yerli halk� da�lara s�k��t�rarak onlar� bereketli topraklardan uzakla�t�rmak ve böylece silahl� mücadeleden uzakla�t�rmakt�r (Karagöz, 2002:138).

    General Yermolov göreve ba�lar ba�lamaz hemen Kabardey bölgesinin muhtelif yerlerine müstahkem mevkiler ve kaleler in�a ettirmeye ba�lam��t�r. Bu �ekilde Koban �rma��n�n bat�s�ndaki kabileler ve Da��stanl�lar ile art�k Rusya topra�� olarak kabul edilen Kabardey bölgesinin irtibat� kesilecektir.

    Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature

    and History of Turkish or Turkic Volume 3/1 Winter 2008

  • 153 Adilhan AD�LO�LU

    Osmanl� Devleti ile Rusya aras�nda Koban �rma��n�n s�n�r te�kil etmesi sebebiyle Osmanl� Devleti’nin Kuzey Kafkasya’daki s�n�rlar� Karaçay topraklar�yla son bulmaktad�r. Yani Karaçay ülkesi, Osmanl� Devleti’nin, varl��� fiilen pek belirgin olmasa da, hukukî olarak Kuzey Kafkasya’daki en uç bölgesi konumundad�r. Bu sebeple Osmanl� Devleti duruma resmiyet kazand�rmak amac�yla zaten eskiden beri ve hâli haz�rda Karaçay’�n idaresini elinde bulunduran K�r�m�avhal hanedan�na mensup �slam Bey’i Karaçay’a vali olarak tayin etmi�tir.

    General Yermolov, Osmanl� Devleti’nin hakimiyet sahas�nda olmas� sebebiyle, Karaçay topraklar�n�n Koban �rma��n�n bat� taraf�nda kalan k�sm�na müdahale edememi�tir. General Yermolov, Karaçay ülkesine ancak bir defa gelmi�tir. Bu ziyaretin sebebi de bir ticaret antla�mas�yla ilgilidir. Ruslar daha 1798 y�l�ndan itibaren, evvelce Karaçayl�lara ait olan Narsana (Kislovodsk) bölgesine gelip yerle�meye ba�lam��lard�r. Burada bir kale in�a edilmi� fakat gerekti�i kadar kereste temin edilemedi�inden kalenin etraf�na kurulmas� dü�ünülen �ehrin imar çal��malar�na ba�lanamam��t�r. Ormanl�k alanlar s�n�r�n öteki taraf�ndan, yani Karaçay’�n Biyçes�n bölgesinden itibaren ba�l�yordu. General Yermolov, Narsana �ehrinin imar� için gereken kerestenin Karaçay’daki ormanlardan sa�lamak üzere Karaçayl�larla bir ticaret antla�mas� yapmak için Koban �rma��n�n bat� taraf�na geçer.

    General Yermolov ba�kanl���ndaki Rus heyeti ile Karaçay Valisi �slam K�r�m�avhal ba�kanl���ndaki Karaçay heyeti aras�nda 1819 y�l�nda Biyçes�n bölgesindeki “Can�m Ölgen Tepeleri”nde bir ticaret antla�mas� yap�lm��t�r. Taraflar aras�nda mutabakata hususlar �öyledir:

    1. Ruslar�n Narsana �ehrinin imar� için gereken keresteyi Karaçay’daki Biyçes�n ormanlar�ndan kar��lamas�na izin verilecektir.

    2. Ruslar�n canl� hayvan ve et ihtiyac�n� Karaçay’dan kar��lamas�na izin verilecektir.

    3. Karaçayl�lar�n hâli haz�rda Rusya’n�n hakimiyet sahas�nda olan Narsana (Kislovodsk), �ssi-Suv (Pyatigorsk) ve Borgustan bölgelerine harç al�nmadan serbest bir �ekilde girmelerine, buralarda gümrük bedeli ödemeden ticaret yapmalar�na, tuz, kuma� ve demir gibi ihtiyaçlar�n� kar��lamalar�na izin verilecektir.

    4. Rusya taraf�nda bulunan Narsana ve Gum bölgelerindeki düz arazilerin ücret kar��l���nda Karaçayl�lar taraf�ndan kiralanmas�na ve i�lenmesine izin verilecektir.

    5. Taraflar birbirlerine kar�� bir askerî harekat yapmayacak, s�n�r tecavüzünde bulunmayacak, di�er Kuzey Kafkasyal� kabilelerin Karaçay topraklar� üzerinden Rusya taraf�na geçmelerine, s�n�r tecavüzüne ve ak�n yapmalar�na izin verilmeyecektir.

    General Yermolov toplant�n�n sonunda Karaçayl�lar�n kendi r�zalar�yla Rusya’ya tâbi olmas�n� isteyerek: “Huzurun olmad��� yerde hayat da olmaz. Sizler huzurlu ya�amak istiyorsan�z Rus Çar�’n�n tâbiyetine girmelisiniz. Kabardeyler bize tâbi olmakla ne kadar hay�rl� bir i� yapt�klar�n� anlad�lar. Onlara yeni topraklar verdik. Kabardeylerin ileri gelenlerine devlet görevi ve yeni unvanlar verdik. Baz� Kabardey isyanc�lar�n Karaçay topraklar� üzerinden Rusya’ya ak�nlar yapt���n� ve bunlar�n yine Karaçay topraklar�nda gizlendi�ini biliyoruz. Ayr�ca Osmanl�lar�n size gizlice silah sevkiyat� yapt���ndan da haberimiz var. Fakat art�k Osmanl� Devleti’nin eski gücü kalmam��t�r. Onlar çoktan y�k�lma sürecine girmi�tir. Osmanl�lar�n yard�m vaatlerine bo� yere inanmay�n” �eklinde bir konu�ma yapar.

    General Yermolov’un bu konu�mas�na Karaçay Valisi �slam K�r�m�avhal �öyle kar��l�k verir: “Sizler topraklar�m�z� zorla ve hileyle elimizden al�p

    Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature

    and History of Turkish or Turkic Volume 3/1 Winter 2008

  • Karaçay-Malkar Türklerinin Rus Hakimiyetine Giri�i 154

    Kabardeylere hediye ettiniz. Kabardeylere yeni topraklar verdik diye bahsetti�iniz topraklar bizim topraklar�m�zd�r. Topraklar�m�z�n en güzide yerlerinden olan Narsana’y� da kendinize hazine arazisi yapt�n�z. Ne kadar düz arazi ve ova varsa hepsini elimizden ald�n�z. Bize ise sadece da�l�k bölgeler kald�. Sizden öncelikle bunu aç�klaman�z� istiyorum.”

    General Yermolov’un aç�klamas� �öyle olur: “Bildi�iniz gibi sizler �imdilik Osmanl� Devleti’nin tâbiiyetindesiniz. Rusya 1774 y�l�ndaki sava�ta Osmanl�lar� yendikten sonra yap�lan antla�maya göre iki devletin aras�nda belirlenen s�n�ra göre sizin topraklar�n�z�n bir k�sm� bizim taraf�m�zda kald�. Yani bu topraklar art�k bize aittir. Bunu de�i�tirmek art�k mümkün de�ildir. Bunun yerine size ba�ka imkânlar sunal�m. Bar�� içerisinde ticaretimizi geli�tirelim.”

    Karaçay Valisi �slam K�r�m�avhal konu�mas�n� �öyle tamamlar: “Bizden kendi irademizle Rusya’ya tâbi olmam�z� istiyorsunuz. Ancak Karaçayl�lar asla kendi istekleriyle �slâm dininin halifesi olan Osmanl� Sultan�’n�n kullu�undan ç�k�p da bir gâvur padi�ah�n (Rus Çar�’n�n) tâbiyetine girmez. Çünkü milletimiz için Rus Çar�’n�n tâbiyetine girmek demek ayn� zamanda �slâm dinini b�rakmak, gâvur olmak �eklinde anla��lmaktad�r.”

    “Kabardeylerin durumuna gelince; onlar size tâbi olmu�larsa bu Kabardeylerin kendi bilece�i bir i�tir. Kabardeylerin beyleri vatan ve milletle ilgili hususlarda karar verirken millete sormazlar, kendi kafalar�na göre karar verirler ve buna göre hareket ederler. Bizde ise durum daha farkl�d�r. Bizim milletimizi olu�turan her bir sülalenin bir ba�kan� ve bu ba�kanlardan te�ekkül eden bir kurul vard�r. Vatan ve milletle ilgili konularda karar ve icra yetkisi bu kurula aittir. ��te ben bu kurulun, yani bütün bir milletin temsilcisi olarak kar��n�zda bulunuyor ve millet ad�na konu�uyorum.”

    “Siz baz� Kuzey Kafkasyal� isyanc�lar�n Karaçay topraklar� üzerinden Rusya’ya sald�rd�klar�n� ve bunlar�n Karaçay’da gizlendiklerini söylüyorsunuz. Netice itibar�yla bizi de onlar� kollamakla itham ediyorsunuz. Ancak takdir edersiniz ki insanlar�n isyanc� veya e�k�ya oldu�u al�nlar�nda yazm�yor. Karaçayl�lar, her kim olursa olsun, bir ak�am vakti kap�s�n� çalan kimseyi mutlaka evine misafir eder. Bu bütün Kuzey Kafkasya’da oldu�u gibi bizde de adettir. Bizim kültürümüze göre dünyadaki en muteber insan evinize misafir gelen insand�r. Fakat yine de sizin dedi�iniz olsun daha tedbirli olmaya çal��aca��z.” (Nogayl�lan�, 2001:13-17).

    General Yermolov’un 1822 y�l�nda Kabardey bölgesine yapt��� büyük sald�r� s�ras�nda Rus ordular� Baksan ve Çegem bölgesinde Malkar köylerine de girmi�lerdir. Ruslar�n bu ani bask�n� kar��s�nda Malkarl�lar büyük kay�plar vermi�lerdir. General Yermolov hücum edilen bu Malkar köylerini de Rusya topra�� ilan ederek Malkarl�lardan rehinler alm��t�r. Çegem bölgesindeki Malkar köylerinden Adurhay Cavbermez ve Kan�av Küçük Ruslara verilen ilk rehinlerdendir (Osmanlan�, 2007:3).

    7. Karaçayl�lar�n Osmanl� Devleti’ne Verdi�i Ahidnâme Osmanl� Devleti, Kuzey Kafkasya’da �slâmla�t�rma faaliyetleri istenilen

    düzeyde netice vermedi�inden, kabileler üzerinde gerekti�i �ekilde manevi nüfuzunu kuram�yor, dolay�s�yla Ruslar�n Kuzey Kafkasya’daki ilerleyi�ine bir türlü engel olam�yordu. Çünkü Ruslar gizli �ekilde Koban �rma��n�n bat�s�ndaki kabileler içerisinde propaganda yap�yor, bir tak�m imtiyazlarla ve çe�itli vaatlerle onlar� kand�rmak suretiyle kendi taraf�na çekmeyi ba�ar�yordu.

    Bu menfî geli�meleri elbette dikkatle takip eden Osmanl� Devleti, 15 Kas�m 1824 tarihinde, Kuzey Kafkasya kabileleriyle sürtü�me içerisine olan Anapa Muhaf�z� Seyyid Ahmet Pa�a’y� görevinden azlederek yerine Trabzon Valisi Hasan

    Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature

    and History of Turkish or Turkic Volume 3/1 Winter 2008

  • 155 Adilhan AD�LO�LU

    Pa�a’y� tayin etmi�tir. Hasan Pa�a ancak 1825 y�l� sonlar�na do�ru Anapa’ya gelmi�tir (Bilge, 2005:186). Hasan Pa�a bir süre durum tespiti yapt�ktan sonra aralar�nda Karaçayl�lar�n da dahil oldu�u bütün Kuzey Kafkasya kabilelerini �slâm dinine duhûlünü ve Osmanl� Devleti’ne sadakatini tazelemek üzere Anapa’ya davet eder. Kuzey Kafkasya kabileleri üç ay boyunca Anapa ve civar�nda kurulan çad�rlarda a��rlan�rlar. Hasan Pa�a, Osmanl� Devleti’ne sad�k kalacaklar�na dair her bir kabileden söz al�r ve onlardan yaz�l� ahidnâme ister (BOA HAT 1103 44569-H 25 R 1242; BOA HAT 1103 44569-M 25 R 1242).

    25 Rebîü’l-âhir 1242 (26 Kas�m 1826) tarih kay�tl� bir belgede Karaçayl�lar�n Osmanl� Devleti’ne sad�k kalacaklar�na dair Trabzon Valisi ve Anapa Muhaf�z� Hasan Pa�a’ya verdi�i bir ahidnâme yer almaktad�r. Ba�ta, Karaçay Valisi �slâm K�r�m�avhal olmak üzere yine ba�ka Karaçay beyleri ile belli ba�l� asilzade sülalelerine mensup �ah�slar�n mühür ve ayr�ca parmak basmak suretiyle tasdik ettikleri söz konusu bu ahidnâmede özetle �öyle denilmektedir:

    Kabilemiz halk� eskiden beri Osmanl� Devletine itaat ve sadakat içerisindedir. Ancak aram�zdaki baz� h�rs�z, haydut ve isyankârlar, itaatimiz alt�na al�namad���ndan, devaml� surette Rusya taraf�na geçerek orada serbestçe dola�makta ve bilâhare bu kimseler yine bu sefer de Rusya’dan bizim taraf�m�za geçmek suretiyle sald�r�lar düzenleyip bize zarar ve ziyan vermektedirler. Kabilemiz içinde �eriat hükümleri gerekti�i �ekilde icra olunmad���ndan her bir hususun eksiksiz ve güzelce tanzim edilerek nizam�n sa�lanmas� iste�imizdir. Bundan önce muhaf�z olarak görev yapan pa�a hazretlerince içinde bulundu�umuz durumun ehemmiyeti anla��l�p halline lüzum görülmedi�inden bilâhare geçen sene bütün Abaza ve Çerkes kabilelerince tertip olunan elçiler vas�tas�yla vaziyetimizin esas� Trabzon Valisi ve Anapa Muhaf�z� Hac� Hasan Pa�a’ya ve oradan da Padi�ah makam�na bildirilmi�, müteakiben Osmanl� Devleti’nden cevap gelmi�, istek ve arzular�m�z fazlas�yla kar��lanm��t�r. Hasan Pa�a Hazretleri ordusuyla birlikte her bir hususa nizam vermek üzere Anapa’ya geldi�inde, itaat ve sadakat merasimi için bizlere davet buyrulmu�tu. Bütün kabileler gibi biz de bu davete icabet etmi�tik. Anapa’da kurulan çad�rlarda pek iyi muamele görmü� ve ziyadesiyle a��rlanm��t�k. Her birimize, derece ve rütbeye göre, kaftan ve çe�itli hediyeler verilerek hürmet gösterilmi�ti. Mevcut durumumuz teferruatl� bir �ekilde anlat�ld��� üzere, bundan sonra �eriat hükümlerine bir daha ayr�lmayacak �ekilde uymaya, Osmanl� Devleti’nin emir ve hükümlerine itaat etmeye, koruyucumuz olan pa�a hazretlerinin hizmetinde olmaya, �slâm’a ayk�r� olan bütün kötü hâlleri b�rak�p �eriat hükümlerine uymaya ve her bir hususumuzu �eriat hükümlerine göre tanzim etmeye, Padi�ah Hazretlerine kulluk ve itaate, Osmanl� Devletine ve �eriat hükümlerine ayk�r� hallerden uzak durmaya, her bir hususta koruyucumuz olan pa�a hazretlerine müracaat etmeye, Osmanl� Devleti ile Rusya aras�ndaki yap�lan bar�� hâline ve antla�malara uymaya, bu hâl devam ettikçe s�n�r� tecavüz etmeyece�imize, h�rs�z ve haydutlarla mücadele edece�imize, buna cesaret eden veya nizama çe�itli �ekilde muhalif olanlar�n haddini bildirmeye, buna muktedir ve mani olamad���m�z �ah�slar�n hâlli için koruyucumuz olan pa�a hazretlerine

    Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature

    and History of Turkish or Turkic Volume 3/1 Winter 2008

  • Karaçay-Malkar Türklerinin Rus Hakimiyetine Giri�i 156

    haber verilip, onun görü� ve hükümleri do�rultusunda al�nacak gerekli tedbirler hususunda ittifak olunarak hareket etmeye, Rusya taraf�ndan bizim taraf�m�za s�n�r tecavüzü yap�ld���nda ayn� �ekilde kar��l�k vermek lâz�m gelir ise de önce vüzera hazretlerine bilgi verip bilâhare kendisinin görü� ve emirleri do�rultusunda hareket etmeye, kabilemiz içerisinde emniyeti sa�lamaya, îmân�m�z�n güçlenip peki�mesi için gereken e�itim ve ö�retimi yapmaya, zikredilen bütün bu taahhütlerimize sad�k kalmaya, bütün bu hususlar� pa�a hazretleri cümlemize teklif buyurdu�u üzere, devlet huzurunda toplanm�� bulunan alim ve selahiyetli ki�ilerimiz dahilinde bizler de cümle ümmet-i Muhammed huzurunda kabul ve taahhüt etmi�, yüce Padi�ah efendimiz hazretlerinin bu hay�rl� davetini daima anarak �ükranlar�m�z� arz etmi�tik. Bundan böyle de Osmanl� Devleti saflar�nda olup her türlü destek ve takviyede bulunmaya, Osmanl� Devleti’ne dü�man olanlara ve kötülü�ünü isteyenlere kar�� Osmanl� Devletinin yan�nda olmaya, �eriat hükümlerinden ç�kmamaya, sadakatten bir kez dahi ayr�lmamaya, Rusya s�n�r�n� tecavüz etmemeye, zikredilen maddelerde valimizin emirlerine kar�� gelmemeye, emniyet ile ilgili hususlarda gece gündüz dikkatli olmaya ve tek bir kusur dahi i�lememeye, Kuran-� Kerim üzerine her birimiz tek tek, sözlü ve yaz�l� olarak yemin ederiz. Bu yeminimizin do�rulu�unun tasdik ve takviyesi için daimi olarak her bir kabileden birkaç ki�i rehin b�rak�ld��� üzere, kendi kabilemiz olan Karaçay halk�ndan iki ki�iyi rehin olarak teslim etti�imizi aç�kça beyan ederiz. �man ve itikad�m�z� beyan ve izah için yaz�lan ahidnâmemiz Padi�ah Hazretlerine arz edilmek üzere pa�a hazretlerine takdim olundu. �slâm Bey (�slâm K�r�m�avhal), Temürcük Bey (Temrük Karaba� ?), Cabü Koron Bey (?), Biynöger Bey (Biynöger K�r�m�avhal ?), Duda Bey (?), Malkar Bey (?), Kara Bey (?), Ari Bey (?), Odar�k Bey (?), Ali Mirza Bey (?), Hasan Bey (?), Hac� �brahim Bey (Hac� �brahim Bota�). (BOA HAT 1104 44590-E 25 R 1242; bkz. Belge 1). 8. Kuzey Kafkasya’da General Emanuel Dönemi Rus Çar� I. Nikolay, General Yermolov’u Kuzey Kafkasya ve Karadeniz

    Bölgesi Ba�komutanl��� görevinden azlederek yerine 1826 y�l�nda General Georgi Arseneviç Emanuel’i tayin etmi�tir. General Emanuel aslen Macar kökenli olup Avusturya ordusunda süvari subay� olarak görev yaparken 1797 y�l�nda Rus ordusuna geçmi� ve pek h�rsl� bir subay oldu�undan süratle yükselmi�tir.

    General Emanuel’in bu yeni görevinde izlemesi gereken strateji kendisine Rus Çar� taraf�ndan gönderilen mektupta özetle �öyle belirtilmektedir: “Kuzey Kafkasyal�lara kar�� ho�görülü olunuz, hakaret ve bask�dan kaç�n�n�z. Kuzey Kafkasya kabilelerinin en fazla ihtiyaç duydu�u tuzu uygun fiyatla veriniz, hatta indirim yap�n�z. Onlar�n bize satmak istedi�i mallar�na dü�ük fiyat biçmeyiniz. Onlarla her �ekilde dostluk kurmaya gayret ediniz.” (Kasumov, 1995:111).

    Rus Çar�’n�n talimat�yla icra edilen bu yeni strateji, Osmanl� Devleti ile Rusya aras�nda mücadele konusu olan Kuzey Kafkasyal�lar�n dengesini bozmu�tur. Hasan Pa�a getirdi�i yeni bir düzenleme ile kabilelerden vergi al�rken, Ruslar kendi taraflar�na geçtikleri takdirde kabilelerden vergi

    Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature

    and History of Turkish or Turkic Volume 3/1 Winter 2008

  • 157 Adilhan AD�LO�LU

    almayacaklar�n�, hatta üstüne para vereceklerini ve daha bir sürü imkânlar sunacaklar�n� propaganda etmi�lerdir. Bu sebeple daha önce Osmanl� Devleti’ne sad�k kalacaklar�na dair ahidnâme veren kabilelerin bir k�sm� Rusya taraf�na geçmeye ba�lam��t�r.

    General Emanuel icra etti�i bir di�er taktik ise, Rusya taraf�na geçmek istemeyen kabileleri, tehdit mektuplar� gönderip korkutmak suretiyle, sözde kendi istekleriyle, Rus Çar�’na tâbi olmaya zorlamakt�r. General Emanuel kabilelere gönderdi�i tehdit mektuplar�nda özetle �öyle demektedir: “Rusya ile Osmanl� Devleti sava�a girdi�i takdirde ve Rus ordusu Koban �rma��n�n bat�s�na geçti�i zaman Osmanl� Devleti’yle i�birli�i içerisinde olmayan kabileler bizden korkmas�nlar. Ancak kar�� taraf� destekleyenlerin ve hatta Osmanl� ordusu saflar�nda sava�a i�tirak edenlerin vay haline. Onlar da Rusya’n�n dü�man� olarak kabul edilecek ve ona göre sava� suçlusu olarak muamele göreceklerdir.” (Kasumov, 1995:116).

    9. General Emanuel’in Hasan Pa�a’ya Mektubu Kuzey Kafkasya’da Rusya taraf�na geçmemekte �srar eden birkaç kabileden

    biri olan Karaçayl�lar ise General Emanuel’in bu tehdit mektuplar�na ald�rmay�p Osmanl� Devleti’ne olan sadakatlerini sürdürmeye devam etmi�lerdir. Bunun üzerine General Emanuel hususi olarak Karaçayl�lara yönelik tehdit mektuplar� yazmaya ve onlar� bask� alt�nda tutmaya ba�lam��t�r. �lk i� olarak 1819 y�l�nda Karaçay Valisi �slam K�r�m�avhal ile General Yermolov aras�nda yap�lan ticaret antla�mas�n� tan�mad���n� ilan ederek Karaçayl�lar�n Rusya taraf�nda serbest ticaret iznini iptal eder. Ayr�ca Karaçayl�lar�n Rusya taraf�nda kiralad��� topraklar� da geri al�r (Nogayl�lan�, 2001:19).

    General Emanuel bununla da kalmay�p diplomatik sahada da harekete geçerek, Osmanl� Devleti’nin Kuzey Kafkasya Valisi konumundaki Trabzon Valisi ve Anapa Muhaf�z� Hasan Pa�a’ya Karaçayl�larla ilgili hile ve yalanlarla dolu bir mektup gönderir. 29 Zi’l-hicce 1243 (12 Temmuz 1828) tarih kay�tl� bir belgede, Karaçayl�lar�n Osmanl� Devleti’ne verdikleri ahidnâmeden haberi olan General Emanuel’in, Karaçayl�lar�n evvelden kendi arzular�yla Rusya devletine tâbi olduklar�na dair 7 Kas�m 1827 tarihinde Hasan Pa�a’ya yazd��� Türkçe ve Rusça mektubunda özetle �öyle denilmektedir:

    Trabzon Valisi ve Anapa Muhaf�z� Hac� Hasan Pa�a Hazretlerine �üphesiz ki sizlerin de bildi�i üzere Karaçayl�lar, Ruslar�n Büyük ve Küçük Kabardey bölgesini zapt etmesinden önce de kendilerini Rusya Devleti’ne tâbi olarak görür ve Kabardeylere de haraç verirlerdi. Ve bu Karaçayl�lar�, 1825 y�l�nda, Kabardeylerin isyanc� k�sm�n�n Koban �rma��n�n öte taraf�na kaçmas�ndan sonra, Rus idarecileri Karaçayl�lar�n rahat� için onlar� Kabardeylere haraç vermekten kurtard�lar. Ayr�ca, Karaçayl�lar�n Kabardey topraklar�nda hayvanlar�n� otlatmalar�na da izin verildi. Böylece, Karaçayl�lar�n topraklar�ndan geçemedikleri için isyanc� Kabardeylerin yollar� kesildi. Fakat bu sefer de, Kabardeyler kendi toprak s�n�rlar� d���nda h�rs�zl�k ve e�k�yal�k etme imkânlar� kalmad���ndan Karaçayl�lar� da kand�rarak kendi yanlar�na çektiler ve onlar� da Rusya’ya ka�� hainli�e sevk ettiler. Bu sebeple bölgenin idarecilerine tedbir ve denetimi artt�rmalar� emredilmi�ti.

    Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature

    and History of Turkish or Turkic Volume 3/1 Winter 2008

  • Karaçay-Malkar Türklerinin Rus Hakimiyetine Giri�i 158

    Bundan sonra, Kabardeyler yine aldatmak ve korkutmak suretiyle Karaçayl�lar� öyle bir hale getirdiler ki, Karaçayl�lar kendilerini düzeltmek yerine gizlice size gelip ba�l�l�k yemini etmi�ler ve rehinler vermi�ler. Öte yandan bu haince halleri ile e�k�yal�k i�lerini de gizleyerek, bundan böyle h�rs�zl�k ve e�k�yal�ktan uzak durmaya, bozguncu Kabardeyler ile i�birli�i yapmamaya ve onlar� her ne sebeple olursa olsun Rusya s�n�r�na geçirmemeye dair Rus idarecilerine de yemin vermi�lerdi. Tahkikat neticesinde, Karaçayl�lar�n hakikaten de geçen senenin sonlar�na kadar verdikleri ba�l�l�k yeminine sad�k kald�klar� anla��ld�. Sonras�nda ise her ne sebepten ise veyahut ak�ls�zl�klar�ndan dolay� bize verdikleri ba�l�l�k yeminlerini bozdular. Hâl böyle iken, hükmüm alt�nda olan vilayetin halk� ve evvelden beri burada görev yapan devlet idarecilerinin güvenli�i için bu kanunsuz i�leri durdurmak ve tekrar Karaçayl�lardan Rus �mparatoruna ba�l�l�k yemini ve rehinler almam gerekmektedir. Aksi takdirde onlar için askerî güç kullanarak gerekeni yapaca��m. Kafkasya bölgesindeki Koban �rma��, kudretli Osmanl� Padi�ah�n�n topraklar� ile benim imparatorumun topraklar� aras�nda s�n�r olarak belirlenmi�tir. Karaçayl�lar ise Koban nehrinin sa� taraf�nda ya�amaktad�rlar ve hiçbir zaman da Osmanl� Devleti’nin tebaas� olmam��lard�r. Ve benim gördü�üm ve anlad���m kadar�yla, Karaçayl�lar�n ba�l�l�k yeminini ve verdi�i rehinleri kabul etmekle aram�zdaki dürüstlük taraf�n�zca bozulmaktad�r. Ayr�ca yine benzer �ekilde iki büyük devletin aras�nda yap�lan büyük antla�ma da böylece zedelenmi� bulunmaktad�r. ��te bütün bu sebeplerden ötürü sizden istirham ederim ki, aram�zdaki dostlu�un bozulmas�na sebep olacak bu ho� olmayan durumu düzeltmek üzere Karaçayl�lar�n size verdikleri rehinleri geri iade ediniz ve hiçbir �ekilde onlara yard�mc� olmay�n�z. Neticenin acil olarak size gönderdi�im özel adam�m arac�l���yla bana bildirilmesini istirham ediyorum. Çünkü, ben de vazifem gere�i bu durumu kendi imparatoruma bildirece�im. General Leytenant Emanuel 1668 Say�l� Evrak, 7 Kas�m 1827, Stavropol. (BOA HAT 1089 44279-Ç 29 Z 1243; bkz. Belge 2). General Emanuel’in Hasan Pa�a’y� kand�rmak ve Karaçayl�lar üzerinde hak

    iddias�yla yazd���, ba��ndan sonuna kadar yalan ve hileyle dolu bu mektubundaki baz� hususlar�n aç�kl��a kavu�turulmas� gerekmektedir. General Emanuel mektubunda ilk olarak Karaçayl�lar�n kendilerini, Büyük ve Küçük Kabardey’in zapt�ndan önce dahi Rusya’ya tâbi olarak gördüklerini iddia etmektedir. Halbuki bu iddia tarihi gerçeklerle ba�da�mamaktad�r. Daha önce teferruat�yla anlat�ld��� üzere Belgrat (1739), Küçük Kaynarca (1774), K�r�m Hanl���’n�n ilhak� (1783) ve bilâhare K�r�m Senedi (1784) ve Ya� (1792) antla�malar�na göre Kuzey Kafkasya’daki durum aç�kça ortadad�r. Nihai olarak Ya� Antla�mas�’nda da tasdik edilen Koban �rma��n�n Osmanl� Devleti ile Rusya

    Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature

    and History of Turkish or Turkic Volume 3/1 Winter 2008

  • 159 Adilhan AD�LO�LU

    aras�nda s�n�r te�kil etmesi en fazla Karaçayl�lar� etkilemi�tir. Çünkü Karaçayl�lar�n topraklar�n�n önemli bir k�sm� Koban �rma��n�n Rusya taraf�nda kalm��t�r. Bununla birlikte Karaçay topraklar�n�n esas büyük bölümü ve bilhassa nüfusun büyük ço�unlu�u Koban �rma��n�n bat� taraf�nda yani Osmanl� Devleti’nin hakimiyet sahas�nda kalm��t�r.

    Ruslar, Küçük Kaynarca Antla�mas�’ndan hemen sonra, Kuzey Kafkasya’daki konumlar�n� güçlendirmek üzere General P.S. Potemkin’i Kabardey bölgesine göndermi�tir. General Potemkin zaten evvelden beri Rusya yanl�s� olan ve kendi istekleriyle Ruslara tâbi olan Kabardey beylerini kom�u kabilelere, bilhassa Rusya’ya tâbi olmaya yana�mayan Karaçay ve Malkarlara her �ekilde bask� yapmalar�n� te�vik etmi�tir (Barazbiylan�, 2007:2).

    General Potemkin’in bu talimat ve te�viki üzerine Kabardeyler Karaçay ve Malkarlara bask� yapmaya ve onlardan haraç istemeye ba�lam��lard�r. Fakat burada bir hususa dikkat çekmek gerekir ki Kabardeylerin bask� uygulad��� bölgeler Karaçay ve Malkarlar�n Koban �rma��n�n do�usunda yani Rusya taraf�nda kalan uzant�lar�d�r. Kabardeylerin bask�s�ndan bunalan Nalçik civar�nda Aksuv bölgesinde (bugün Ishavat/Hasavut köyünde) ya�ayan 120 hane kadar Karaçay ile Malkarlar�n bir k�sm� 1787 y�l�nda Rusya’ya tâbi olmak için General P.A. Tekelli’ye ba�vurmu�lar hatta H�ristiyan olmaya bile haz�r olduklar�n� bildirmi�lerdir. Ancak Rusya burada dahi çekimser kalm��t�r. Halbuki Rus Çar�’na tâbi olmak için ba�vuran bu az say�daki Karaçay ve Malkarlar Koban �rma��n�n do�usunda ya�amaktayd�lar. Yani Rusya bile kendi taraf�nda kalan Karaçay topraklar�n� Koban �rma��n�n bat� taraf�nda bulunan ve Karaçay’�n as�l yurdunu te�kil eden topraklar�n bir uzant�s� olarak görüyor ve bunun ileride Osmanl� Devleti’yle bir mesele yarataca��ndan endi�eleniyordu. Dolay�s�yla Rusya, Koban �rma��n�n do�usunda kalan Karaçayl�lar�n Rusya’ya tâbi olma ba�vurular�n� kabul etmeye cesaret edememi�tir. Koban �rma��n�n bat�s�ndaki Karaçay ülkesine gelince, Osmanl� Devleti’nin hakimiyet sahas�nda oldu�undan buraya ne Kabardeylerin ne de Ruslar�n hiçbir �ekilde fiilen en küçük bask�s� veyahut müdahalesi söz konusu dahi olmam��t�r (Kipkeyeva, 2006:130).

    General Emanuel 1825 y�l�nda Karaçayl�lar� Kabardeylere haraç vermekten kurtard�klar�n� ve ayr�ca Kabardey topraklar�nda hayvanlar�n� otlatmalar�na izin verdiklerini iddia etmektedir. General Emanuel’in bu iddialar� da do�ru de�ildir. Yukar�da teferruatl� bir �ekilde anlat�ld��� üzere 1819 y�l�nda General Yermolov ile Karaçay Valisi �slam K�r�m�avhal aras�nda imzalanan Can�m-Ölgen Antla�mas�’na göre Karaçayl�lar�n esas�nda evvelce kendi topraklar� oldu�u halde Koban �rma��n�n do�usunda kalmas� sebebiyle Rusya’ya ait say�lan ve bilâhare Rus yanl�s� Kabardey beylerine hediye edilen bu topraklar� belli bir ücret kar��l���nda i�lemesine ve yine belli bir ücret kar��l���nda ayn� topraklarda hayvanlar�n� otlatmas�na izin verilmi�tir. K�sacas� Karaçayl�lar bu topraklar� i�lemek ve hayvanlar�n� otlatmak üzere Kabardeylerden kiralam��lard�r. Karaçayl�lar�n Kabardeylere verdi�i haraç i�te bu topraklar için verilen kira bedelidir.

    General Emanuel mektubunda “Karaçayl�lar�n Osmanl� Devleti’ne gizlice ahidnâme verdiklerini, halbuki daha önceden h�rs�zl�k ve e�k�yal�ktan uzak duracaklar�na (yani s�n�r� geçerek Rusya’ya ak�nlar düzenlemeyeceklerine), isyanc� Kabardeylerle i�birli�i içerisinde olmayacaklar�na ve onlar� Karaçay üzerinden Rusya s�n�r�n� tecavüz etmelerine izin vermeyeceklerine dair yemin verdiklerini, ayr�ca geçen senenin sonuna kadar da verdikleri ba�l�l�k yeminine sad�k kald�klar�n�” iddia etmektedir. General Emanuel’in bu ifadelerinde k�smen do�ruluk pay� vard�r. Fakat iddia etti�i �ekilde ortada bir “ba�l�l�k ahidnâmesi” yoktur. 25 Haziran 1825 tarihinde, Karaçay Valisi �slam K�r�m�avhal ile Rus

    Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature

    and History of Turkish or Turkic Volume 3/1 Winter 2008

  • Karaçay-Malkar Türklerinin Rus Hakimiyetine Giri�i 160

    Generali Pyotr Dimitriyeviç Gorçakov aras�nda bir “Tarafs�zl�k Antla�mas�” imzalanm��t�r. Bu antla�maya göre Osmanl� Devleti ile Rusya aras�nda s�n�r olarak belirlenen Koban �rma��n�n sa� taraf�na yani Rusya’ya kalan taraf�na ak�nlar düzenlenmeyecek, isyanc� Kabardeylerin Karaçay üzerinden Rusya’ya geçmelerine izin verilmeyecektir. Bunun kar��l���nda Rusya da kendi hakimiyet sahas�ndaki topraklarda Karaçayl�lar�n hayvanlar�n� otlatmas�na izin verecektir (Aliyev, 1991:86).

    General Emanuel’in bahsetti�i sözde ba�l�l�k ahidnâmesi i�te bu antla�mad�r. Yani bu antla�man�n Karaçayl�lar�n Ruslara ba�l�l�k yemini vermesiyle yak�ndan uzaktan bir ilgisi yoktur. Ad� üzerinde bir “tarafs�zl�k antla�mas�”d�r. General Emanuel’in iddia etti�i �ekilde madem Karaçayl�lar çok eskiden beri Rusya’ya tâbi iseler Rusya neden Karaçayl�larla bir tarafs�zl�k anla�mas� imzalamaktad�r? Bu sorunun cevab� bizzat sorunun kendi içerisinde aç�kça görünmektedir. Bu antla�ma asl�nda Karaçayl�lar�n eskiden beri Ruslara tâbi olmad���n� gösteren bir ba�ka delildir.

    General Emanuel ileri sürdü�ü bir ba�ka as�ls�z iddias�nda “Koban �rma��n�n Osmanl� Devleti ile Rusya aras�nda s�n�r olarak kabul edildi�ini, Karaçayl�lar�n ise Koban �rma��n�n sa��nda (yani do�usunda, Rusya taraf�nda) ya�ad�klar�n� ve hiçbir zaman Osmanl� Devleti’nin tebaas� olmad�klar�n�” söylemektedir. Yani sözü yine Karaçayl�lar�n Rusya’n�n tebaas� oldu�una getirmektedir. Koban �rma��n�n s�n�r te�kil etmesi ve Karaçay topraklar�n�n bir k�sm�n�n Rusya taraf�nda kalmas�yla ilgili olarak teferruatl� bilgi yukar�da verilmi� olup burada tekrar etmeye gerek yoktur. Bu iddia temelden çürüktür. General Emanuel aç�kça söylemese de asl�nda �unu kastetmektedir; Koban �rma��n�n do�usunda kalan Karaçay topraklar�n�n bir k�sm� d���nda Malkar topraklar� da vard�r. Digorlar (Kuzey Osetya) ile birlikte Malkarl�lar da kendi istekleriyle 11 Ocak 1827 tarihinde Rusya’ya tâbi olmu�lard�r. Yani General Emanuel bu mektubu yazd��� tarihte (7 Kas�m 1827) Malkarl�lar� da Karaçay olarak sayd���ndan, sözde Karaçayl�lar�n kendi istekleriyle Rusya’ya tâbi olduklar�n� söyleyerek Hasan Pa�a’y� yan�ltmaya çal��maktad�r.

    MEB’in �slam Ansiklopedisinde yer alan “Karaçay ve Balkarlar” maddesinde de: “Rusya ile Osmanl� nüfuz bölgeleri aras�nda, Kuban �rma��n� hudut tayin eden 1812 (Bükre�) antla�mas�ndan sonra Rus bölgesine isabet eden Karaçay üzerinde Rus tazyiki �iddetlendi. 1822’de Rus tâbiiyetinde olduklar� ilan edilen Karaçaylar buna kar�� isyan ettiler” denilmektedir (Bala, 1993:220). Halbuki gerçekte ise yukar�da da geni�çe izah edildi�i üzere böyle bir durum yoktur. Yani Karaçay ülkesi bir bütün olarak Rusya taraf�nda geçmemi�tir. Ayr�ca 1822 y�l�nda Karaçayl�lar� Ruslara tâbi olduklar� ilân� ve buna kar�� isyan ettikleri de do�ru de�ildir. Çünkü gerçekte böyle bir isyan olmam��t�r.

    Rusya’n�n K�r�m Hanl���’n� ilhak�ndan sonra Kabardey topraklar� da K�r�m Hanl���’na dahil say�ld���ndan buras� da Ruslar�n topra�� olarak kabul edilmi�tir. Ruslar bundan sonra birtak�m hilelere ba�vurarak Karaçay ve Malkarlar� sözde Kabardeylere haraç veren metbu kabileler �eklinde varsayarak hak iddia etmektedir. Yani Ruslar düz mant�kla hareket ederek Karaçay-Malkarl�lar Kabardeylere ba�l�d�r, Kabardeyler de bize ba�l� oldu�una göre bunlar da bizim tebaam�zd�r �eklinde yakla�maktad�r. Halbuki durumun böyle olmad���n� Ruslar da çok iyi bildikleri halde birtak�m oyunlara ba�vurarak ve ayr�ca Osmanl� Devleti’nin de bölge hakk�nda bilgisiz oldu�unu zannederek durumdan faydalanmaya çal��maktad�rlar.

    10. Hasan Pa�a’n�n Sadaret’e Mektubu

    Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature

    and History of Turkish or Turkic Volume 3/1 Winter 2008

  • 161 Adilhan AD�LO�LU

    General Emanuel bu mektubuyla Hasan Pa�a’n�n kafas�n� kar��t�rmaya ve ileri sürdü�ü gerçek d��� iddialarla hukuken Osmanl� Devleti’nin hakimiyet sahas�nda yer alan Karaçay topraklar�n� masa ba��nda alma sevdas�nda ise de elbette bölgenin durumunu çok iyi bilen Hasan Pa�a bu oyuna dü�memi�tir. Hasan Pa�a’n�n, General Emanuel’in mektubunu ve ileri sürdü�ü iddialar� bildirmek üzere �stanbul’a yazd��� mektubunda yer alan “General’in bu bo� ve manas�z mektubundaki ifade tarz�ndan maksad�n�n melunluktan ibaret oldu�u” �eklindeki ifadelerinden, kendisinin General Emanuel’in as�l niyetinin ne oldu�unu çok iyi �ekilde anlad���n� ortaya koymaktad�r. Hasan Pa�a ayr�ca “Osmanl� Devleti ile Rusya aras�nda bir bar�� antla�mas� mevcut ise de Ruslar�n bu antla�man�n �artlar�na uymayaca�� a�ikâr olup bunlar�n her türlü hilelerinden sak�nmak laz�m gelir” diyerek Ruslar�n oyunlar�na kar�� �stanbul’u uyarmaktad�r.

    Trabzon Valisi ve Anapa Muhaf�z� Hasan Pa�a’n�n, General Emanuel’in ileri sürdü�ü iddialar hakk�nda bilgi vermek için Sadrazam’a yazd��� 27 Cemâziye’l-evvel 1243 (16 Aral�k 1827) tarih kay�tl� mektubunda özetle �öyle denilmektedir:

    Devletli Efendim Sultan�m Hazretleri Yüce emirlerinizden anla��ld��� üzere, üç devlet aras�nda sava� ilân� ihtimali bildirilmemi� ise de Karaçayl�lar�n bundan haberdar olduklar� vakit Ruslara sald�rmaktan geri durmayacaklar� a�ikâr olup sava� ilân� aç�kça tezahür olmad�kça Karaçayl�lar�n Rusya taraf�na hücum etmeleri emrime ba�l�d�r. Bölgenin durumunun dikkatle takip ve tetkik edildi�i, Ruslar�n herhangi bir harekat�na kar�� teyakkuz halinde olundu�u ve kabilelere fark ettirmeden buralarda istihkâmlar kurulmas� gerekti�i yüce ferman�n�za verilen cevap mektubumuzda arz edilmi�ti. Denizde muvafakat olmad���ndan gemideki bilumum hediye ve ba���lar Anapa liman�nda beklemektedir. Limandaki nakliye gemileriyle gönderilmek üzere müsait bir vakit ve �erait beklenmekte iken Koban nehrinin kar�� yakas�nda kumandan olarak vazife yapan General Emanuel taraf�ndan bir mektup geldi. General Emanuel’in mektubunda, Karaçay kabilesi halk�ndan al�nan rehinlerin reddi ve geri iadesi ve bizim mezkur kabileye olan yard�mlar�m�z�n kesilmesi ve hatta ortada tedarik edilen silahlar�n izah� istemektedir. Karaçay halk� ise di�er kabilelere göre ziyadesiyle �slâm dinine intisap etmi� bir kabile olup dilleri Nogay diline benzer bir Türk dilidir. Kafkas kabilelerinin en sonunda, Rusya ile s�n�r olan bölgede ya�amaktad�rlar. Evvelden beri arzu ettikleri üzere taraf�m�zdan kendilerine �stanbul’daki kad�lardan bir kad� gönderilmi� olup binaenaleyh �imdi orada �eriat hükümleri icrâ olunmaktad�r. General’in bu bo� ve manas�z mektubundaki ifade tarz�ndan maksad�n�n melunluktan ibaret oldu�u aç�kça anla��lm�� ise de General’in mektubuna cevap yaz�l�p adam� geri gönderilmi�tir. Ruslar�n fiilen zarar vermelerini engellemek ve gereken tedbiri almak üzere Karaçay kabilesi de uyar�lm��t�r.

    Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature

    and History of Turkish or Turkic Volume 3/1 Winter 2008

  • Karaçay-Malkar Türklerinin Rus Hakimiyetine Giri�i 162

    Evvelce de Ruslar�n k�� mevsiminde dahi s�n�r�n bu taraf�na geçmeye cesaret ettikleri malumdur. Binaenaleyh önümüzdeki k�� mevsimi de yakla�maktad�r. Her ne kadar Osmanl� Devleti ile Rusya aras�nda bir sulh anla�mas� mevcut ise de Ruslar�n bu anla�man�n �artlar�na uymayaca�� a�ikâr olup bunlar�n türlü hilelerinden sak�nmak laz�m gelir. Kati surette s�n�r� tecavüz edip Rusya taraf�na sald�rmamalar� ve �ayet Ruslardan bir s�n�r tecavüzü gerçekle�irse de derhal onlar� geri sürme ve uzakla�t�rma emrine çaba ve gayret etmeleri Karaçay kabilesine, Kabardey kabilesine ve Nogay kabilesine yaz�larak bildirilmi�tir. Bu mevzuda ne �ekilde emir buyrulur ise ona göre hareket olunmak laz�m geldi�inden ve yukar�da bahsi geçen gemi o �ekilde kalm�� bulundu�undan General’in mektubu ve ona yaz�lan cevab�n sureti arz edilmi�tir. Laz�m gelenin yap�lmas� için emir ve ferman devletli efendim sultan�m hazretlerinindir. Trabzon Valisi Hasan Pa�a 16 Aral�k 1827

    * * * Görülmü�tür. Yukar�daki izahata göre gere�ince cevap yaz�ls�n. Anapa Muhaf�z� ve Trabzon Valisi Hasan Pa�a Kullar�n�n Mektubudur. Baz� tehditleri ihtiva eden General’in mektubundan Koban nehrinin bu taraf�nda ya�ayan Karaçay kabilesine Ruslar�n sözlü müdahalelerde bulundu�u; Hasan Pa�a taraf�ndan General’e cevap yaz�ld���, Karaçay kabilesi hakk�nda baz� nasihat ve tedbirler al�nd��� izah edilmi�tir. Bahsi geçen kabileye dair Rus Generali taraf�ndan yaz�l�p gönderilen manas�z ve ehemmiyetsiz mektup sureti tavsiye ve emirleri için Padi�ah Hazretlerine arz ve takdim edildi. Trabzon Valisi Hasan Pa�a kulunuz taraf�ndan gönderilen General’e ait mektuba verilen cevap uygun ve usûlünce olup, kabileye dair icra eyledi�i usûl dahi uygundur. Bundan böyle de kendisi o tarafta oldukça buna benzer i�ler oldu�unda gerekti�i ve lüzumuna göre hareket edilecektir. Rusya taraf�ndan kabile hakk�nda tekrar böyle iddia, tehdit ve müdahale oldu�unda yine uygun ve usûlünce müdafaa edilecektir. Ayr�ca bu tarz mektup ve müdahalelerin te�ekkülünün sebepleri ara�t�r�lacak ve buna meydan vermemek üzere talimat verilecektir. Emir ve ferman Padi�ah Hazretlerinindir.

    Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature

    and History of Turkish or Turkic Volume 3/1 Winter 2008

  • 163 Adilhan AD�LO�LU

    (BOA HAT 1087 44255 B 27 Ca 1243; bkz. Belge 3). Görüldü�ü gibi, Hasan Pa�a’ya ait söz konusu bu mektupta, Osmanl�

    Sadrazam�’n�n da bir derkenar� mevcuttur. Sadrazam mektubu Padi�ah’a arz ederken üzerine kendi fikir ve kanaatini de eklemi�tir. Sadrazam’�n derkenar�ndan, galiba Hasan Pa�a’n�n bu mektubuna kar��l�k �stanbul’dan bir cevap yaz�ld��� ve ayr�ca Hasan Pa�a’n�n General Emanuel’e cevap olarak yazd��� mektubun bir suretinin �stanbul’a gönderildi�i anla��lmaktad�r. �imdilik, �stanbul’dan Hasan Pa�a’ya yaz�lan mektuba ula�amad�k. Bu sebeple bu belgenin muhtevas�n� bilemiyoruz. Ancak, Hasan Pa�a’n�n General Emanuel’e yazd��� mektubun sureti elimizde olup, muhtevas� a�a��da verilmi�tir.

    11. Hasan Pa�a’n�n General Emanuel’e Cevab� Hasan Pa�a, kendisini kand�rmay� uman General Emanuel’e hitaben

    yazd��� cevap mektubunda, Osmanl� Devleti ile Rusya aras�nda s�n�r olarak belirlenen Koban �rma��n�n bat� taraf�nda yer alan Karaçayl�lar�n Osmanl� Devleti’nin hakimiyet sahas�nda oldu�unu kesin bir dille ifade etmektedir. Ayr�ca, Koban �rma��n�n bat�s�nda bulunan bir kar�� topra�� dahi koruyup kollamakla görevli oldu�unu söyleyerek, Karaçayl�lara müdahale etmemesi konusunda General Emanuel’i uyarmaktad�r. Sadrazam�n da uygun görü� belirtti�i, Hasan Pa�a’n�n General Emanuel’e yazd��� 29 Zi’l-hicce 1243 (12 Temmuz 1828) tarih kay�tl� cevap mektubunda özetle �öyle denilmektedir:

    General Emanuel’in Mektubuna Yaz�lan Cevapt�r Emrinde görev yapt���m Osmanl� Devleti’nin idaresinde olan millet ve kabileler aras�nda bulunan Karaçay kabilesinin bize gelip ba�l�l�k yemini ve rehinler verdi�i hakk�nda, Karaçay halk�n�n daha önceden Rusya devletine ba�l� oldu�u iddias�yla, Kabardey kabilesi vas�tas�yla Osmanl� Devleti tebaas� olan kabile ile münasebetleri sebebiyle onlar�n bask�s�ndan kurtulmak için taraf�m�za dahil olduklar� ve bu sebeple rehinler verdikleri geni�çe izah olunarak �ahs�n�z�n Karaçay kabilesine gücendi�i ve gerekti�inde üzerlerine silahla gidilece�i bildirilmi� ve onlar�n verdikleri rehinlerin reddi ve geri iadesi ve bizim kabileye olan yard�mlar�m�z�n kesilmesi, taraf�m�zdan verilecek cevab�n kendi devletiniz taraf�na o �ekilde arz edilece�i, gönderilen mektubunuzda beyan edilmektedir. Bundan evvelde baz� kabilelere mensup baz� haydut ve e�k�yan�n Rusya s�n�r�n� tecavüz ettikleri ileri sürülerek bu kabile taraf�na askeri birlikler sevk etti�iniz Osmanl� Devleti taraf�ndan anla��lm�� ve müteakiben bir daha bu tecavüzün tekrar edilmemesi hususunda her iki taraf aras�nda muvafakat sa�lanm��t�. Her iki devlet aras�nda s�n�r olarak belirlenen Koban �rma��n�n bu taraf�nda bulunan millet ve kabileler huzurumuza ça�r�larak kendilerine devlet i�lerinde hükmümüz alt�nda olduklar� bildirilmi� ve karar alt�na al�nm��t�r. Rusya taraf�na tecavüz etmeyecekleri �art�na uyulaca��na güvenilerek bütün kabilelerden rehinler al�nm�� ve ayr�ca verdikleri ahidnâmeler Padi�ah Hazretlerine takdim edilmi�tir. Ayr�ca her bir kabileye Osmanl� Devleti kullu�unda devam ve her bir hususun

    Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature

    and History of Turkish or Turkic Volume 3/1 Winter 2008

  • Karaçay-Malkar Türklerinin Rus Hakimiyetine Giri�i 164

    �eriat hükümlerine göre icras� için Osmanl� Devleti taraf�ndan kad�lar tayin edilmi�tir. Ve elbette Müslüman Karaçay kabilesi de Osmanl� Devleti kullu�unda olaca��n� sa�lam ve güvenilir bir �ekilde ifade etmi� ve hüküm olmu�tur. Bundan evvelde de Osmanl� Devleti’ne kulluk ve hizmette memnun ve istekli olduklar� malumdur. Koban nehri iki devlet aras�nda s�n�r olarak kabul edildi�inden beri bu kabileye sizden önce görev yapan generalleriniz taraf�ndan mezkur sebeple herhangi bir müdahalenin olmad��� herkes taraf�ndan aç�kça malumdur. Binaenaleyh, sizin yazd���n�z hususlara cevap vermek bizim yetkimiz dahilinde oldu�u gibi, Koban nehrinin bu taraf�ndaki bir kar�� topra�� dahi koruyup kollamak devletimin bana verdi�i görev ve emir dahilindedir. Karaçay kabilesinin Rusya devleti s�n�r�na dahil ettirilmesi hususunda ise ben dahi devletime bildirmedikçe buna cevap vermek yetkim haricindedir. Ne �ekilde emir buyrulursa o �ekilde ferman icra olunur. Hâl ve gidi�at�n gerektirdi�ine göre yap�lacak i� bilindi�i üzere himayemiz alt�nda olan s�n�r�n tecavüz edilmemesini sa�lamaktan ibarettir. Bu mektup dostlu�umuzu bildirmek ifadesiyle yaz�l�p gönderilmi�tir. Haberdar oldu�unuz vakit do�rulu�una ve eksiksizli�ine itibar etmenizi ümit ederim dostum. (BOA HAT 1087 44255-C 29 Z 1243; bkz. Belge 4). 12. General Emanuel’in Karaçayl�lara Mektubu �ngiliz, Frans�z ve Rus donanmalar�n�n 20 Ekim 1827 tarihinde Navarin’de

    Osmanl� Devleti’ne ait gemileri yakmalar�ndan sonra �ngiliz ve Frans�zlar sava�a girmek istemediklerinden Osmanl� Devleti’yle anla�ma yolunu tercih etmi�lerdi. Ruslar ise, amaçlar� Osmanl� Devleti’nin hakimiyet sahas� üzerinde yay�lmak oldu�undan, sava�a girmek için bahane ar�yorlard�. Osmanl� Devleti, gemilerinin yak�lmas�n� protesto etmek için Akkerman Sözle�mesi’nin Rusya ile ilgili olan k�sm�n� iptal ederek Çanakkale Bo�az�’n� Rus gemilerine kapay�nca Ruslar da 26 Nisan 1828 tarihinde Osmanl� Devleti’ne kar�� sava� açt���n� ilan ederek 7 May�s 1828 tarihinde Prut’u i�gal ederler. Böylece 1828-1829 Osmanl�-Rus Sava�lar� ba�lam�� olur (Ayd�n, 2005:205).

    Bu sava�lar�n Kafkasya cephesinde Rus ordular� Osmanl� Devleti’nin Kuzey Kafkasya’daki idare merkezi olan Anapa Kalesi’ni ku�atarak 18 Nisan 1828 tarihinde kesin bir �ekilde ele geçirmi�lerdir. Ruslar, Anapa’n�n zapt�ndan sonra, Koban �rma��n�n bat�s�nda yer alan Kuzey Kafkasya kabilelerinin kendiliklerinden itaat alt�na gireceklerini umuyorlard�. Ancak Rusya’n�n bu beklentisinin aksine kabileler kendi istekleriyle Rus hakimiyetine geçmeye niyetli olmad�klar�n� sessiz ve gergin bir bekleyi� içerisine girmek suretiyle ifade etmi�lerdir. Bunun üzerine General Emanuel henüz teslim olmayan Kuzey Kafkasya kabilelerine hitaben tehdit mektuplar� yazarak Rusya’ya itaat etmelerini aksi halde ac�mas�z bir �ekilde cezaland�r�lacaklar�n� bildirmi�tir (BOA HAT 1042 43115-P 05 Z 1243).

    Anapa’n�n Ruslar taraf�ndan zapt� Kuzey Kafkasya kabileleri nezdinde hakikâten büyük bir moral bozuklu�una yol açm��t�r. Çünkü bu yolla art�k Osmanl� Devleti’nin Kuzey Kafkasya ile olan irtibat� tamamen kesilmi�tir. Osmanl� Devleti’nden art�k hiçbir �ekilde destek gelmeyece�ini hesap eden baz� kabileler, General Emanuel’in tehdit mektuplar�n�n da etkisiyle, kendi istekleriyle

    Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature

    and History of Turkish or Turkic Volume 3/1 Winter 2008

  • 165 Adilhan AD�LO�LU

    Ruslara teslim olmaya ba�lad�lar. Koban �rma��n�n s�n�r te�kil etti�i bölgede ya�ayan Karaçayl�lar ise General Emanuel’in bu tehdit mektuplar�na cevaben Osmanl� Devleti’ne tâbi olmaya devam edeceklerini bildirerek Ruslara kar�� direnmeye karar vermi�lerdir. General Emanuel ise Karaçayl�lar�n bu tutumuna kar�� çok öfkelenerek 15 May�s 1828 tarihinde Karaçayl�lara hitaben bir mektup daha yazm��t�r. General Emanuel taraf�ndan Karaçayl�lara gönderilen Türkçe ve Rusça mektupta özetle �öyle denilmektedir:

    Karaçayl�lar ! Sizlerden bana gelen mektubunuzda, benim size gönderdi�im mektubuma kar��l�k, sadece içinizden kendi mühürlerini basm�� birkaç adam�n gerçe�e ayk�r� sözleri ve bahanelerinden ba�ka bir türlü dürüst cevap bulamad�m. Fakat ben yaln�z o ad� geçenlerin sözüyle, bütün Karaçay halk�n� Rusya devletinin tâbili�inden ç�km�� �eklinde de�erlendirmem ve dü�man olarak görmem. Çünkü bundan önce de Rusya devletine tâbi halk oldu�unuzu siz kendiniz daha iyi bilirsiniz. Hâl böyle iken, Rus Çar�n�n tâbileri de�iliz demek sizin ne haddinizedir! Bir kere daha söylüyorum; �imdi sizin az bir vaktiniz kalm��t�r, sizler bu zaman� bo�a harcamay�p biran önce akl�n�z� ba��n�za al�n. Her ne kusurunuz var ise bunlar�n affedilmesi için hakikaten pi�man olup Rus Çar�na tâbi olunuz. Bunun için yeniden bir ahidnâme ve rehinler vermeniz gerekmektedir. Sizler ancak bu �ekilde Rusya Devleti’nin di�er tâbileriyle birlikte ayn� muameleyi görürsünüz ve istekleriniz kabul edilip taraf�m�zdan yerine getirilir. Aksi takdirde �iddetle cezaland�r�lacak ve bundan kurtulman�z da mümkün olmayacakt�r. ��te o vakit pi�man olmak için çok geç kalm�� olacaks�n�z. Bu sebeple biran önce aran�zda ileri gelen ve soylu ki�ilerin eliyle yaz�lm�� ve mühürleri bas�lm�� kesin cevab�n�z� elçimizle göndermenizi bekliyorum. General Leytenant Emanuel 667 Say�l� Evrak, 15 May�s 1828, Stavropol.

    * * * Devletli Efendim Bo� ve mânâs�z �ekilde telâkki edilmesin. Bütün kabilelere buna benzer mektup gönderilmi�tir. Karaçay ülkesi kale gibi bir yerdir. Yedi türlü maden mevcut olup bundan ba�ka yedi sekiz kabile güzergah�n�n merkezinde olup adeta bir kilit vazifesi görmektedir. Efendimizin yard�mlar�na muhtaçt�rlar. Aksi halde elden gitmek üzeredir. Bilginiz olsun. Seyyid Edhem 30 Temmuz 1827 (BOA HAT 1042 43115-Y 06 M 1243; bkz. Belge 5).

    Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature

    and History of Turkish or Turkic Volume 3/1 Winter 2008

  • Karaçay-Malkar Türklerinin Rus Hakimiyetine Giri�i 166

    General Emanuel’in gönderdi�i bu tehdit mektubunu Karaçayl�lar da durumu bildirmek ve yard�m istemek için Osmanl�lara göndermi�lerdir. Bilâhare bu mektup Seyyid Edhem’in derkenar ve imzas�yla Sadrazama arz edilmi�tir. Ancak bu derkenar�n alt�na dü�ülen tarihte bir hata olmal�d�r. Çünkü General Emanuel bu mektubu 15 May�s 1828 tarihinde yazd���na göre derkenar�n tarihi 30 Temmuz 1827 (6 Muharrem 1243) olmas� mümkün de�ildir. Yani bu belgeye göre derkenar, General Emanuel’in mektubundan yakla��k dokuz buçuk ay önce yaz�lm�� gibi görünmektedir. Ayr�ca Osmanl� Ar�ivleri Daire Ba�kanl��� da bu belgeyi derkenardaki tarihi esas alarak kay�t alt�na alm��t�r. Fakat yukar�da aç�kland��� üzere �üphesiz bu derkenar�n tarihinde bir yanl��l�k vard�r. Bir ihtimal ki, Seyyid Edhem y�l�n ilk ay� olan Muharrem ay�n�n ilk günleri olmas� sebebiyle belki bir dalg�nl�k sonucu derkenar�n alt�na henüz geçen y�l�n tarihini dü�mü� olabilir. E�er böyle ise derkenar asl�nda 6 Muharrem 1244 tarihinde yaz�lm��t�r. Bu da 19 Temmuz 1828 tarihine denk gelmektedir ki böylece ortadaki anakronizm problemi ortadan kalmaktad�r.

    13. Hasavka Sava�� Karaçayl�lar, General Emanuel’in bu son tehdit mektubuna da olumsuz

    cevap vermi�lerdir. Yukar�daki belgede yer alan derkenardan da anla��laca�� üzere durumu derhal Osmanl� Devleti’ne bildirmi�lerdir. Ancak Osmanl� Devleti bu s�rada daha ziyade Balkanlarda ve Anadolu’daki cephelerde me�gul oldu�undan Kuzey Kafkasya’daki küçük Karaçay ülkesiyle ilgilenecek durumda de�ildir. Zaten Ruslar�n Anapa’ya hakim olmas�ndan sonra art�k yap�lacak bir �ey de kalmam��t�r.

    Böylece General Emanuel’in yolu aç�lm��, Karaçay ülkesini fethetmek için önünde bir engel kalmam��t�r. Esasen, General Emanuel Kuzey Kafkasya’da göreve ba�lad��� daha ilk günlerden itibaren Karaçayl�lara kar�� hususi bir dü�manl�k beslemeye ba�lam��t�r. Kendisi bu göreve ba�lamadan önce, General Yermolov’un 1822-1825 y�llar� aras�nda Kabardey ülkesinde yürüttü�ü bask� ve zulüm siyaseti neticesinde Kabardeylerin bir k�sm� kendi topraklar�n� terk ederek Koban �rma��n�n bat�s�na geçmi� ve Laba �rma��n�n sol taraf�na yerle�mi�lerdi. Müteakiben, Ruslar taraf�ndan “kaçak” veya “isyanc�” �eklinde adland�r�lan bu Kabardey toplulu�u bilhassa da�l�k ve sarp vadilerden te�ekkül Karaçay ülkesi üzerinden Ruslara kar�� sürekli vur-kaç takti�iyle ak�nlar düzenlemeye ba�lad�lar. Elbette bu Kabardey toplulu�uyla i�birli�i yapan ve hatta onlarla birlikte ak�nlara kat�lan Karaçayl�lar�n say�s� az de�ildi. Neticede bu Kabardey ak�nc�lar� Karaçay’daki da�l�k arazilerde gizleniyor ve Rus topraklar�na buradan sald�r�yorlard�. General Yermolov ve daha sonra General Gorçakov, bu Kabardey ak�nc�lar�n�n Karaçay topraklar�nda gizlenmelerine imkân vermemeleri için Karaçayl�larla baz� ticarî imtiyazlar ihtiva eden antla�malar yapm��larsa da bir türlü bu Kabardey ak�nlar�n�n önüne geçememi�lerdir.

    General Emanuel i�te bu sebeple, yani sürekli olarak Rus topraklar�na ak�n eden Kabardeylerin Karaçay topraklar�nda gizlenmelerine yard�mc� olduklar� gerekçesiyle Karaçayl�lara kar�� büyük dü�manl�k besliyordu. Bu yüzden göreve ba�lar ba�lamaz, Karaçayl�lar ile General Yermolov aras�nda yap�lan ticaret antla�mas�n� iptal etmi� ve ayr�ca Karaçayl�lar�n Rus taraf�nda kiralad��� topraklar� geri alm��t�r. Hatta General Emanuel, Kabardey ak�nc�lar�n� yakalamak bahanesiyle birçok defa Karaçay’� i�gal etmeye te�ebbüs etmi� ise de kendisi Rus Çar� taraf�ndan engellenmi�tir. Çünkü Karaçay �