KARAÇAY-MALKAR TÜRKLERNN RUS HAKMYETNE GR · Karaçay-Malkar Türklerinin Rus Hakimiyetine Girii...

57
Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 3/1 Winter 2008 KARAÇAY-MALKAR TÜRKLERNN RUS HAKMYETNE GR Adilhan ADLOLU * ÖZET Karaçay-Malkar Türklerinin Rus hakimiyeti girme süreci genel olarak dier Kuzey Kafkasya kabileleriyle birlikte ele alnmas gereken bir konu ise de Ruslarn Kuzey Kafkasya’y istilas ve hakimiyet altna almasyla ilgili evvelce pek çok deerli eser verilmi olduundan bu makalede daha ziyade Ruslarn Kuzey Kafkasya’y hakimiyet altna alma süreci içerisinde Karaçay-Malkar Türklerinin durumu tespit ve tahlil edilmeye çallmtr. Anahtar Sözcükler: Karaçay-Malkar Türkleri, Kuzey Kafkasya, Rus Hakimiyeti. THE ENTERNG TO RUSSAN’S DOMNATON OF KARAÇAY-MALKAR TURKS ABSTRACT The prelude of Karachay-Malkar Turks under the Russian sovereignty. The process of the of Karachay-Malkar Turks’ domination by Russia is determined and analyzed in this essay because of the fact that there are a lot of important prior works about invasion of North Caucasus by Russia although this process should be discussed generally with other North Caucasian tribes. Key Words: Karachay-Malkar Turks, North Caucasus, Russian sovereignty. 1. Giri Günümüzde youn olarak Rusya Federasyonu’na bal Karaçay-Çerkes ve Kabardey-Balkar eklinde iki ayr özerk cumhuriyet içerisinde yaayan Karaçay- Malkar Türklerinin nüfusu yaklak 300 bin kiidir. Kuzey Kafkasya’nn merkezî ksmlarnda yaayan bu küçük Türk boyu, Kumuk ve Nogay Türkleriyle birlikte bölgenin Türk unsurunu tekil etmektedir. Karaçay-Malkar Türklerinin kökeni hakknda pek çok görü mevcuttur. Ancak konumuzla dorudan ilgisi olmad için bu mevzudan ksaca bahsedeceiz. Bilim adamlar genel olarak Karaçay-Malkar Türklerinin Kuzey Kafkasya’da çok eski tarihlerden itibaren hakimiyet kuran Kimmer, skit, Hun, Bulgar, Hazar, Alan ve Kpçak gibi eski Türk kavimlerinin bakiyelerinin etnik bütünlemesinden süzülerek ortaya çkm bir Türk kavmi olduunu kabul etmektedirler. Bilhassa XI-XIII. yüzyllar arasnda Kuzey Kafkasya’ya gelen kalabalk Kpçak kabileleri eskiden beri burada yaayan dier eski Türk kabileleriyle kararak Karaçay-Malkar Türklerinin etnik yapsnn en önemli ve baskn unsurunu oluturmutur (Lavrov, 1978:21). Cengiz Han ve Emir Timur ordularnn Kuzey Kafkasya’y istila ettii dönemlerde bir ksm dalarda, bir ksm da bölgedeki Kafkas kavimleri arasna snarak yaayan Karaçay-Malkar Türkleri XVI. yüzyl ortalarnda Kpçak kökenli Karça ve Basiyat adl beylerin idaresinde yeniden tekilatlanmlardr. Karça bu dönemde Kuzey Kafkasya’da yaayan Türk unsurlar için bir çekim merkezi olmutur. Karça’nn bilhassa Peapok olu Kaziy olmak üzere muhtelif Kabardey Çerkes beyleri karsndaki baarl mücadelesi ve dolaysyla bütün * Devlet Arivleri Genel Müdürlüü

Transcript of KARAÇAY-MALKAR TÜRKLERNN RUS HAKMYETNE GR · Karaçay-Malkar Türklerinin Rus Hakimiyetine Girii...

  • Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature

    and History of Turkish or Turkic Volume 3/1 Winter 2008

    KARAÇAY-MALKAR TÜRKLER�N�N RUS HAK�M�YET�NE G�R���

    Adilhan AD�LO�LU * ÖZET Karaçay-Malkar Türklerinin Rus hakimiyeti girme süreci genel olarak di�er

    Kuzey Kafkasya kabileleriyle birlikte ele al�nmas� gereken bir konu ise de Ruslar�n Kuzey Kafkasya’y� istilas� ve hakimiyet alt�na almas�yla ilgili evvelce pek çok de�erli eser verilmi� oldu�undan bu makalede daha ziyade Ruslar�n Kuzey Kafkasya’y� hakimiyet alt�na alma süreci içerisinde Karaçay-Malkar Türklerinin durumu tespit ve tahlil edilmeye çal���lm��t�r.

    Anahtar Sözcükler: Karaçay-Malkar Türkleri, Kuzey Kafkasya, Rus Hakimiyeti.

    THE ENTER�NG TO RUSS�AN’S DOM�NAT�ON OF KARAÇAY-MALKAR

    TURKS ABSTRACT The prelude of Karachay-Malkar Turks under the Russian sovereignty. The

    process of the of Karachay-Malkar Turks’ domination by Russia is determined and analyzed in this essay because of the fact that there are a lot of important prior works about invasion of North Caucasus by Russia although this process should be discussed generally with other North Caucasian tribes.

    Key Words: Karachay-Malkar Turks, North Caucasus, Russian sovereignty.

    1. Giri� Günümüzde yo�un olarak Rusya Federasyonu’na ba�l� Karaçay-Çerkes ve

    Kabardey-Balkar �eklinde iki ayr� özerk cumhuriyet içerisinde ya�ayan Karaçay-Malkar Türklerinin nüfusu yakla��k 300 bin ki�idir. Kuzey Kafkasya’n�n merkezî k�s�mlar�nda ya�ayan bu küçük Türk boyu, Kumuk ve Nogay Türkleriyle birlikte bölgenin Türk unsurunu te�kil etmektedir.

    Karaçay-Malkar Türklerinin kökeni hakk�nda pek çok görü� mevcuttur. Ancak konumuzla do�rudan ilgisi olmad��� için bu mevzudan k�saca bahsedece�iz. Bilim adamlar� genel olarak Karaçay-Malkar Türklerinin Kuzey Kafkasya’da çok eski tarihlerden itibaren hakimiyet kuran Kimmer, �skit, Hun, Bulgar, Hazar, Alan ve K�pçak gibi eski Türk kavimlerinin bakiyelerinin etnik bütünle�mesinden süzülerek ortaya ç�km�� bir Türk kavmi oldu�unu kabul etmektedirler. Bilhassa XI-XIII. yüzy�llar aras�nda Kuzey Kafkasya’ya gelen kalabal�k K�pçak kabileleri eskiden beri burada ya�ayan di�er eski Türk kabileleriyle kar��arak Karaçay-Malkar Türklerinin etnik yap�s�n�n en önemli ve bask�n unsurunu olu�turmu�tur (Lavrov, 1978:21).

    Cengiz Han ve Emir Timur ordular�n�n Kuzey Kafkasya’y� istila etti�i dönemlerde bir k�sm� da�larda, bir k�sm� da bölgedeki Kafkas kavimleri aras�na s���narak ya�ayan Karaçay-Malkar Türkleri XVI. yüzy�l ortalar�nda K�pçak kökenli Karça ve Basiyat adl� beylerin idaresinde yeniden te�kilatlanm��lard�r. Karça bu dönemde Kuzey Kafkasya’da ya�ayan Türk unsurlar� için bir çekim merkezi olmu�tur. Karça’n�n bilhassa P�eap�ok o�lu Kaziy olmak üzere muhtelif Kabardey Çerkes beyleri kar��s�ndaki ba�ar�l� mücadelesi ve dolay�s�yla bütün

    * Devlet Ar�ivleri Genel Müdürlü�ü

  • Karaçay-Malkar Türklerinin Rus Hakimiyetine Giri�i 146

    Kuzey Kafkasya’da nam salmas� üzerine da��n�k ve küçük bakiyeler halinde ya�ayan Türk unsurlar� Karça’n�n etraf�nda toplanarak yeniden birle�mi�lerdir. Karça üstün siyasî ve te�kilatç� yetene�i sayesinden bu Türk unsular� birle�tirerek bugünkü Karaçay Türklerinin etnik �ekillenme sürecine son noktay� koymu�tur (Adilo�lu, 2005:49).

    Karaçay Türklerinin idaresi uzun süre Karça taraf�ndan yürütülmü�tür. Kendisinden sonra Karaçayl�lar�n idaresi damad� Bekmirza (veya Mirza Bek) K�r�m�avhal’�n eline geçmi�tir. Bekmirza K�r�m�avhal’�n soyu aslen Tarku Kumuk Hanlar�na dayanmaktad�r. Yani kendisi Kumuk �ehzadelerinden (K�r�m�avhal/K�r�m�amhal) biridir. Bir dönem Kabardey P�eap�ok o�lu Kaziy’in yak�n dostu ve ittifak� iken Karça’n�n taraf�na geçmi� ve bilâhare Karça’n�n tek k�z�yla evlenmek suretiyle damad� ve ayn� zamanda halefi olmu�tur. Karaçayl�lar�n idaresi Bekmirza Bey’den sonra s�ras�yla o�ullar� Kamgut, Elbuzduk, Kan�av ve Gilastan’a geçmi�tir. Bilâhare bunlar�n soyundan gelenler vas�tas�yla Karaçayl�lar�n içinde “K�r�m�avhal” ad�nda bir hanedan sülalesi olu�mu�tur. Bunun d���nda Hurzuk bölgesindeki Duda sülalesi ile Duvut ve Cazl�k bölgesindeki Karaba� sülalesi de Karaçayl�lar�n idaresinde k�smen etkili olmu�lard�r. Ancak bunlar�n iktidar� hiçbir zaman Karaçayl�lar�n tamam�n� kapsayacak derecede güçlü olmam��t�r. Velhas�l Karaçayl�lar�n idaresi genel olarak K�r�m�avhal sülalesine mensup beylerin elinde devam etmi�tir.

    Malkarl�lar�n idaresi ise Karaçayl�lardan biraz daha farkl�d�r. Bunlar�n idaresi be� farkl� bölgede ve her biri farkl� beyler taraf�ndan yürütülmü�tür. Bu bölgelerin içerisinde en geni� ve güçlü olan� Malkar veya Ullu-Malkar (Çerek) bölgesi evvelce Malkar ve Misak adl� beylerin elinde iken, Alt�n Orda Hanl���’n�n son büyük hükümdarlar�ndan Can�bek Han’�n o�ullar� veyahut onun soyundan geldi�i iddia edilen Basiyat ve Badinat adl� �ehzadelere geçmi�tir. Badinat daha sonra Digorya (Kuzey Osetya) bölgesine geçerek buray� hakimiyet alt�nda alm�� ve Malkar topraklar�n� karde�i Basiyat’a b�rakm��t�r. Basiyat burada güçlü bir siyasî te�kilat tesis ederek çevredeki Türk unsurlar� kendi etraf�nda birle�tirmi�tir. Bu sebeple uzun y�llar boyunca bu bölgenin ad� Gürcüler taraf�ndan “Basiyani” �eklinde adland�r�lm��t�r. Malkarl�lar�n idaresi Basiyat’tan sonra o�ullar� Abay, Canhot, Aydabol ve �ahan’la devam etmi�, bilâhare bunlar�n soyundan türeyen ve kendi isimleriyle an�lan sülaleler Çerek bölgesinin idaresini daima ellerinde tutmu�lard�r (Miller-Kovalevskiy, 1884:553-555).

    Bunun d���nda Çegem bölgesinde Malkaruk, Barasbiy, Küçük ve Kelemet; Holam bölgesinde �akman; B�z�ng� bölgesinde Süyünç ve Baksan bölgesinde Orusbiy sülaleleri hakimiyet kurmu�tur. B�z�ng� bölgesinin hakimi Süyünç sülalesi ile onun bir alt kolu olan ve Baksan bölgesinde hakimiyet kuran Orusbiy sülalesinin soyu da Alt�n Orda �ehzadelerine ve dolay�s�yla Cengiz Han’a dayanmaktad�r (Abayev, 1992:9; Osmanlan�-�akmanlan�, 2006:3).

    Bu �ekilde farkl� bölgelere ayr�larak, farkl� beylerin hakimiyetinde bulunan Malkarl�lar�n merkezî idaresi ise bu farkl� bölgelerin temsilcileri taraf�ndan olu�turulan “Ullu-Töre” ve “Biy Kenge�” adl� heyetler taraf�ndan sa�lanm��t�r. Merkezî idarenin ba��nda ise yine bu heyetler taraf�ndan seçilen bir “Oliy” (vali) vard�r. Bu valinin görevi daha ziyade bölgeler aras�ndaki koordinasyonu sa�lamak ve d�� ili�kilerde merkezî idareyi temsil etmektir. Bu valilik görevi genellikle Basiyat’�n soyundan gelen sülalelere mensup beylere tevdi edilmi�tir (Sabanç�lan�-Malkondulan�, 1993:176-192).

    Osmanl� Devleti’nin Kuzey Kafkasya’y� fethinden önceki dönemi k�saca özetlersek, di�er Kuzey Kafkasya kabileleri gibi Karaçay-Malkar Türkleri de küçük bir beylik halinde mütevaz� bir hayat sürdürmü�lerdir. Alt�n Orda Hanl���’n�n kurulu�undan önce belli bir süre Gürcülerin bask�s�na maruz kalm��lard�r. XII. yüzy�l sonlar�nda Kraliçe Tamara zaman�nda H�ristiyanl�k

    Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature

    and History of Turkish or Turkic Volume 3/1 Winter 2008

  • 147 Adilhan AD�LO�LU

    inanc�n� kabul etmi�lerse de bu dinin pek tesiri olmam��, eski Türk inançlar�yla kar���k bir �ekilde acayip bir surete bürünmekten öteye geçmemi�tir. Alt�n Orda Hanl��� ve müteakiben K�r�m Hanl��� zaman�nda ise bütün Kuzey Kafkasyal� kabileler gibi Karaçay-Malkar Türkleri de bu hanl�klar�n metbuiyyetine girmi�tir.

    2. Kuzey Kafkasya’da Osmanl� Hakimiyeti Osmanl� Devleti ile Kuzey Kafkasya aras�nda ilk münasebetler, Fatih

    Sultan Mehmet’in tahta geçti�i 1451 y�l�nda Sohum �ehrinin fethiyle ba�lam��t�r. 1475 y�l�nda Kefe ve Azak’�n Cenevizlilerden fethi ve K�r�m Hanl���’n�n Osmanl� Devleti’ne tâbi k�l�nmas�yla önceden Alt�n Orda Devleti ve bilâhare K�r�m Hanl���’na tâbi say�lan ve aralar�nda Karaçay-Malkar Türklerinin de bulundu�u bütün Kuzey Kafkasya kabileleri Osmanl� Devleti’nin hakimiyetine geçmi�tir (K�rz�o�lu, 1993:1, 11).

    Osmanl� Devleti zaman zaman birtak�m idarî düzenlemeler yaparak bölgedeki kabile beyleri vas�tas�yla Kuzey Kafkasya’n�n idaresini do�rudan kendisi yürütmeye te�ebbüs etmi� ise de K�r�m Hanlar� Osmanl� Devleti’ni Kuzey Kafkasya kabileleriyle her türlü münasebetten uzak tutmak suretiyle bölgenin idaresini kendi ellerinde tutmu�lard�r. Böylece Osmanl� Devleti bölgenin idaresini, Karadeniz’e k�y�s� olan birkaç yer hariç, tamamen K�r�m Hanl���’n�n eline b�rakm��t�r. Bundan sonra hukuken Osmanl� Devleti ve K�r�m Hanl���’na ba�l� olmak ve her y�l istenilen harac� düzenli olarak vermek kayd�yla Kuzey Kafkasya’da her bir kabile kendi ba��ndaki beyine ba�l� �ekilde eski hayat düzenini sürdürmeye devam etmi�tir.

    Kuzey Kafkasya kabileleri, K�r�m Hanl���’n�n Osmanl� Devleti’ne ba�lanmas�ndan önce de mütemadiyen Alt�n Orda Devleti ve K�r�m Hanl���’na tâbi olup daima onlar�n bask�s� alt�nda ya�am��lard�r. Bilhassa K�r�m Han� I. Sahib Giray’�n bask� ve zulüm siyaseti Kuzey Kafkasyal� kabileleri can�ndan bezdirmi�tir (Gökbilgin, 1973:37-150).

    Osmanl� Devleti’nin do�rudan muhatap kabul etmeyip idareyi K�r�m Hanl���’na terk etmesi sebebiyle Kuzey Kafkasyal� kabileler de yönlerini bu sefer 1552 y�l�nda Kazan Hanl���’n� fetheden Ruslara do�ru çevirmi�lerdir. Ruslar�n 1556 y�l�nda Astarhan Hanl���’n� da kesin bir �ekilde hakimiyet alt�na almalar� üzerine Kuzey Kafkasyal�lar art�k Rusya’n�n güçlü bir devlet oldu�una kanaat getirmi�lerdir. Müteakiben 1557 y�l�nda Kuzey Kafkasya’n�n merkezî k�s�mlar�n�n en kalabal�k ve güçlü kabilesi olan Kabardey Çerkeslerinin bir k�sm� resmen Ruslar�n himayesine girmek için kalabal�k bir heyetle Rus Çar�’na giderek K�r�m Hanl���’n�n bask�s�na kar�� kendilerine yard�m edilmesini ve hatta bölgeye askerî birlikler gönderilmesini istemi�lerdir. Rus Çar�, Çerkes heyetinin taleplerine olumlu yakla�m��, onlara yard�m edece�i sözünü vermi� ve bir de kar��l�kl� dostluk ve yard�mla�ma antla�mas� imzalam��t�r (Kuda�ev, 1991:40).

    Böylelikle Kuzey Kafkasya ile Ruslar aras�nda, ba�lang�çta müspet fakat gelecekte ise korkunç felâketlere sebep olacak münasebetlerin temelleri at�lm��t�r. Bundan sonra Kuzey Kafkasyal� kabileler Osmanl� ve Rus taraftar� olarak ikiye ayr�lm��lard�r. Osmanl� Devleti taraftar� olanlar K�r�m Han� ve Kumuk �amhal�’ndan da destek alarak di�er tarafa kar�� silahl� sald�r�lara ba�lay�nca Rus taraftar� olanlar Çar’dan askerî yard�m istemi�lerdir. Ruslar da Kuzey Kafkasya’n�n stratejik önemini gayet iyi bildiklerinden Astarhan’daki askerî birliklerden bir k�sm�n� Kuzey Kafkasya’ya göndermi�lerdir. Astarhan’a ve Hazar denizi sahilindeki Derbent’e giden yollar Kabardey ülkesinden ve Terek sahas�ndan geçmektedir. Burada yap�lacak bir kale ile hem bu yol kesilecek, hem de Derbent’e kadar olan saha Rus kontrolü alt�nda girmi� olacakt�r. Neticede Ruslar gelerek Terek �rma�� kollar�ndan Süyünç �rma�� k�y�s�nda 1567

    Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature

    and History of Turkish or Turkic Volume 3/1 Winter 2008

  • Karaçay-Malkar Türklerinin Rus Hakimiyetine Giri�i 148

    y�l�nda tam te�ekküllü olarak bir kalenin in�aat�n� bitirip kalenin içerisine daimi �ekilde asker ve mühimmat yerle�tirmi�lerdir.

    Kuzey Kafkasya’da Osmanl� Devleti ve Rusya taraftarl���, 1569 y�l� Astarhan seferi s�ras�nda bâriz bir hâl alm��t�r. Sefer öncesinde �stanbul’dan gönderilen fermanlara ra�men birkaç� d���nda Kuzey Kafkasya kabilelerinin pek ço�u Osmanl� ordusuna hiçbir �ekilde destek vermemi�lerdir. Hatta ba�ar�s�zl�kla sonuçlanan Astarhan seferinden geri dönülürken Rus taraftar� olan Kuzey Kafkasya kabileleri sald�r�larda bulunarak Osmanl� ordusuna pek çok zayiat vermi�lerdir. Öte yandan, Osmanl� Devleti’nin 1578-1584 Da��stan ve �irvan seferleri s�ras�nda ise içerisinde Karaçay-Malkar Türklerinin de yer ald��� Osmanl� taraftar� olan Kuzey Kafkasya kabileleri Osmanl� ordusunun sefere gidi� ve dönü� s�ras�nda büyük yararl�l�klar göstermi�lerdir (Kurat, 1966:142; K�rz�o�lu, 1993:312-315).

    Bundan sonra Kuzey Kafkasya’da yava� yava� Osmanl� Devleti ile Rusya aras�nda bir mücadele dönemi ba�lam��t�r. Rusya sürekli ve gizli �ekilde Kuzey Kafkasya’ya heyetler göndererek kabileleri kendisine ba�lamakla u�ra��rken, Osmanl� Devleti ise durumun önemini hâlâ kavrayamad���ndan, Kuzey Kafkasya’n�n kendi hakimiyet sahas�nda oldu�unu bildiren “nâme”lerle Rusya’y� ikâz etmekle yetinmi�tir. Buna kar��l�k Ruslar da her türlü hile ve kurnazl��a ba�vurarak diplomatik oyunlarla Osmanl�lar� oyalam��lar, harekete geçmek için uygun zaman� beklemi�lerdir (�nalc�k, 1948:394).

    3. Ruslar ile Karaçay-Malkarl�lar Aras�ndaki Münasebetler Ruslar Kuzey Kafkasya’da bilhassa Kabardey Çerkes beylerinden baz�lar�n�

    H�ristiyanla�t�rmak suretiyle bölgede nüfuz sa�lad�ktan sonra nihai hedef Gürcistan’la ba�lant� kurmak oldu�undan bölgeye birbiri ard�na heyetler göndermeye ba�lam��t�r. Rus heyetleri Gürcistan’a giderken önce Astarhan üzerinden Kabardey bölgesine geliyor, buradan da Karaçay ve bilhassa Malkar topraklar�na geçiyorlard�. Çünkü Kuzey Kafkasya’dan Gürcistan’a giden yollar�n ekseriyeti bu Karaçay ve Malkar ülkesinden geçmektedir. Bu sebeple Rus elçileri yol güzergâh� üzerinde bulunan Karaçay-Malkar topraklar�nda birkaç hafta konaklamak suretiyle bölgenin co�rafi özellikleri ve yer alt� zenginlikleri hakk�nda baz� tetkikler yapm��lard�r. Ayr�ca gelecekte bu bölgeyi hakimiyet alt�na alma hedefi dahilinde Karaçay-Malkar beyleri üzerinde nüfuz sa�lamaya çal��m��lard�r.

    Tarihî kay�tlara göre Ruslar ilk olarak 1629 y�l�nda Malkarl�larla münasebet kurmu�lard�r. Ruslar�n Terek bölgesindeki askerî birliklerinin komutan� General �.A. Da�kov’un Rus Çar�’na gönderdi�i bir raporda, Malkarl�lar�n ya�ad��� topraklardan ve bu arazide yer alan da�larda gümü� madeni arama çal��malar�ndan bahsedilmektedir (Miziyev, 1991:16). Yine 1636 y�l�nda �mereti hükümdar� II. Levan’�n Rus Çar�’na gönderdi�i bir raporda Gürcistan’�n kuzeyinde yer alan Malkar topraklar�ndan detayl� bir �ekilde bahsedilmektedir (Miziyev, 1994:13).

    1639 y�l�nda Rus Çar� taraf�ndan Gürcistan’a gönderilen Pavel Zaharev, Fedot Elçin ve Fedor Bajenov adl� elçiler yol güzergâh� üzerinde bulunan Baksan bölgesindeki El-Curt köyünde on be� gün kalm��lard�r. Karaçay beyleri Elbuzduk ve Gilastan K�r�m�avhal karde�ler taraf�ndan a��rlanan Rus elçileri yine onlar�n yard�m�yla Tonguz-Orun geçidinden Gürcistan’a geçmi�lerdir (�amanlan�, 1987:16-19).

    1650 y�l�nda Rus elçileri Nikifor M. Toloçanov ve Aleksey �. Yevlev, Gürcistan’�n �mereti hükümdar� III. Aleksandr ve �ranl�lar�n bask�s� sonucu taht�n� b�rakarak III. Aleksandr’a s���nan Kaheti kral� I. Teymuraz ile görü�mek

    Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature

    and History of Turkish or Turkic Volume 3/1 Winter 2008

  • 149 Adilhan AD�LO�LU

    için geldikleri Kuzey Kafkasya’da iki hafta Malkar bölgesinde kalm��lard�r ve Malkarl� beylerin yard�m�yla Göze-Ipç�k geçidinden �mereti’ye geçmi�lerdir.

    31 May�s 1654 tarihinde Nikifor Toloçanov ve Aleksey Yevlev adl� Rus elçileri yine �mereti bölgesinde gitmek üzere bir süre Malkar topraklar�nda konaklam��lard�r. Rus elçileri kendilerini a��rlayan Malkar beylerine H�ristiyanl��a geçmelerini ve Rus Çar�’n�n tâbiyetine geçmelerini teklif ederlerse de Malkar beyleri bu teklifi kabul etmezler. Malkarl� beyler Rus elçilerine refakat ederek onlar� �mereti bölgesine götürürler (Osmanlan�, 2007:3).

    1655 y�l�nda V. Jidovinov ve F. Poro�in adl� Rus elçilerini �mereti’ye götüren Malkar beyi Canbolat Aydabol, nihayet Rus elçilerinin telkinleri ve �mereti hükümdar� III. Aleksandr’�n �srar�yla Kutais �ehrinde yap�lan bir törenle H�ristiyanl��� kabul eder (Barazbiylan�, 2007:2).

    �mereti hükümdar� III. Aleksandr’a s���nan Kaheti kral� I. Teymuraz, �ranl�lar�n bask�s�na kar�� Rus Çar�’ndan yard�m istemek üzere Moskova’ya gitmek için yola ç�kar. Bir süre Malkar ülkesinde konaklar. H�ristiyanl��a geçen Canbolat Aydabol’un misafiri olur. Bilâhare Canbolat Bey’in karde�i Artutay Aydabol’un refakatinde önce Astarhan’a ve sonra da Moskova’ya gider. Artutay Bey bir y�l boyunca Moskova’da kal�r.

    Bu süre içerisinde H�ristiyanl��� kabul eder. Rus Çar�’n�n tahsis etti�i hocalardan “tahsil ve terbiye” al�r. H�ristiyan olup tam bir Rus muhibbi olarak yeti�tirildikten sonra ülkesine dönen Artutay Bey hemen “�ssa-Kala” ad�nda bir külliye in�a etmeye giri�irse de k�sa bir süre sonra rakipleri taraf�ndan zehirlenerek öldürüldü�ünden bu külliyenin in�aat� tamamlanamam��t�r (Töppelan�, 1993:24-25; Bittirlan� Tamara, 1993:27).

    Osmanl� Devleti ile �ranl�lar�n bask�s�na dayanamay�p 1693 y�l�nda taht�n� b�rak�p kaçan �mereti hükümdar� Arçil Kuzey Kafkasya üzerinden Astarhan’a ve oradan da Moskova’ya geçmeyi planl�yordu. Ancak burada kendisini yakalamak için Osmanl� Devleti taraftar� olan Küçük Kabardey beyi Kulçuk Kelemet ile Tarku �amhal� Buday Han pusu kurmu�lard�. �mereti hükümdar� Arçil ve adamlar� Kuzey Kafkasya topraklar�na girdiklerinde Kulçuk Kelemet ile Buday Han’�n sald�r�s�na maruz kal�rlar. Arçil’in birçok adam� öldürülür ve kendisi de Kulçuk Kelemet taraf�ndan esir al�n�r.

    Kulçuk Kelemet, �mereti hükümdar� Arçil’i ancak üç gün boyunca esir tutabilir. �mereti hükümdar� Arçil, Kulçuk Kelemet’in kar�s�n�n da yard�m�yla gizlice kaçarak Malkar beyi Küçük Abay’a s���n�r. Küçük Abay bütün bask�lara ra�men kendisine s���nan �mereti hükümdar�n� kimseye teslim etmez.

    28 kas�m 1693 tarihinde Astarhan’daki Ruslar, �mereti hükümdar� Arçil’in önce Kulçuk Kelemet taraf�ndan esir al�nd���n� ve sonra da kaçarak Malkar beyi Küçük Abay’a s���nd���n� haber al�rlar. Bunun üzerine 15 nisan 1694 tarihinde Terek bölgesindeki Rus birliklerinin komutan�na bir mektup gönderilerek �mereti hükümdar� Arçil’in Malkar ülkesinde oldu�u ve buradan al�narak Astarhan’a getirilmesi talimat� verilir. Ancak mevsim k�� oldu�undan dolay� da�lardaki geçitler kapal�d�r. Bu sebeple �mereti hükümdar� Arçil alt� ay boyunca Küçük Abay’�n misafiri olur.

    Yollar aç�ld�ktan sonra Malkar beyi Küçük Abay ve yan�nda bin kadar askeriyle �mereti hükümdar� Arçil’i Gürcistan’a götürmek üzere yola ç�kar. Bunu haber alan Kulçuk Kelemet de bin be� yüz askeriyle tekrar sald�r�ya geçer. Fakat Küçük Abay ve askerleri taraf�ndan geri püskürtülür. Neticede �mereti hükümdar� Arçil, Gürcistan’a götürülerek karde�i Georgi’ye teslim edilir ve daha sonra Arçil ve ailesi Moskova’ya giderek Rus Çar�’na s���n�rlar (Miziyev, 1994:84; Barazbiylan�, 2007:2).

    Görüldü�ü gibi Ruslar birtak�m hediyeler ve gurur ok�ay�c� yakla��mlarla Karaçayl�lar�n ve bilhassa Malkarl�lar�n sempatisini kazanmay� ba�arm��lard�r.

    Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature

    and History of Turkish or Turkic Volume 3/1 Winter 2008

  • Karaçay-Malkar Türklerinin Rus Hakimiyetine Giri�i 150

    Karaçay ve Malkar beyleri K�r�m Hanl���’na ve dolay�s�yla Osmanl� Devleti’ne ba�l� olduklar� halde Rus Çar�’n�n elçilerine gereken her türlü kolayl��� göstermekle kalmay�p bunlar�n görevlerini icra etmelerine yard�mc� olmu�lard�r.

    4. Kuzey Kafkasya’da Osmanl�-Rus Mücadelesi Ruslar�n uzun dönemde Kuzey Kafkasya’y� ele geçirme siyaseti dahilinde

    bekledikleri uygun zaman 1735-1739 Osmanl�-Rus Sava�� sonras�nda gelmi�tir. Belgrat Antla�mas�’nda Ruslar�n �srar�yla Koban �rma��n�n do�usunda kalan Kabardey topraklar� tarafs�z bölge olarak kabul edilmi�tir. Böylece Ruslar nihayetinde hukukî olarak K�r�m Hanl��� ve dolay�s�yla Osmanl� Devleti’ne ba�l� olan Kabardey bölgesini ay�rmak suretiyle planlar�n�n ilk a�amas�n� ba�ar�l� bir �ekilde gerçekle�tirmi�lerdir. Bundan sonra Rus Çar�, Osmanl� Devleti de dahil, üçüncü devletlerle yapt��� bütün yaz��malar�nda “Kabardeylerin, Çerkeslerin ve Da��stan’�n Hükümdar�” unvan�n� da kullanmaya ba�lam��t�r.

    Ruslar ayn� takti�i 1768-1774 Osmanl�-Rus Sava�� sonras�nda imzalanan Küçük Kaynarca Antla�mas�’nda da uygulam��lard�r. Ruslar�n gayretleriyle bu antla�mada K�r�m Hanl���’n�n ba��ms�z bir devlet oldu�u kabul edilmi�tir. Ruslar buray� da ileride ilhak etmek için zemin haz�rlamaktad�rlar. Bu antla�man�n 22. maddesine göre Belgrat Antla�mas� ve ondan sonra yap�lan �artnameler iptal edilmi�tir (Köse, 2006:116). Yani 1739 y�l�nda sözde tarafs�z bölge olarak kabul edilen Kabardey bölgesi teknik olarak tekrar K�r�m Hanl���’na iade edilmektedir. Ruslar�n bu hilesini anlayan Osmanl� Devleti diplomatik bir atak yaparak Kabardey ülkesinin Ruslar taraf�ndan do�rudan ilhak�n� engellemek için Küçük Kaynarca Antla�mas�’na “Kabardey bölgesinin Rusya’ya verilmesi hususunun K�r�m hanlar�n�n istek ve iradelerine b�rak�lmas�” �eklinde bir madde ekletmi�tir (Bilge, 2005:135). Ancak, Ruslar K�r�m hanlar�n�n istek ve iradelerini çoktan ele geçirmi� bulunduklar�ndan Osmanl� Devleti’nin bu te�ebbüsü bir i�e yaramam��t�r. Ruslar bu tarihten sonra Kabardey ülkesini resmen kendi topra�� olarak ilan etmi�tir.

    Koyu bir Rus muhibbi olmas�na ra�men Rus generallerinin elinde oyuncak haline gelmekten b�km�� olan K�r�m Han� �ahin Giray’�n 1783 y�l�nda hanl�ktan istifa etmesi üzerine Ruslar hemen harekete geçerek K�r�m Hanl���’n� da ilhak etmi�lerdir. Ruslara kar�� yeni bir sava�� göze alamayan Osmanl� Devleti, K�r�m Senedi (9 Ocak 1784) ile K�r�m Hanl���’n�n art�k resmen Rusya’n�n topra�� oldu�unu kabul ve tasdik etmi�tir. Ayr�ca bu senette aç�k bir �ekilde Koban nehrinin Osmanl� Devleti ile Rusya aras�nda s�n�r te�kil etti�i belirtilmi�tir.

    Koban �rma��n�n Osmanl� Devleti ile Rusya aras�nda s�n�r olarak kabul edilmesi Kuzey Kafkasya’da en fazla Karaçay Türklerini etkilemi�tir. Çünkü Karaçay topraklar�n�n büyük bir k�sm� Koban �rma��n�n do�usunda, yani Ruslara b�rak�lan bölgede kalmaktad�r. Rusya taraf�nda kalan Narsana (Kislovodsk) ve civar�, Gum, Go�ayah, Caganas ve Borgustan bölgeleri Karaçay topraklar�d�r. Ruslar bu topraklar�n bir k�sm�n�, bilhassa Narsana ve çevresini, kendi r�zalar�yla Rus hakimiyetini kabul eden baz� Kabardey Çerkes beylerine vermi�ler, bir k�sm�n� da hazine arazisi yapm��lard�r. Yine Biyçes�n tepeleri ve Mara �rma�� da Karaçay (ve ayn� zamanda Osmanl� Devleti) ile Rusya aras�nda s�n�r olarak belirlenmi�tir. Böylece Karaçay topraklar�n�n önemli bir k�sm� kaybedilmi�tir (Nogayl�lan�, 2001:7).

    Küçük Kaynarca Antla�mas�’ndan sonra Ruslar süratle Kabardey bölgesini i�gal ederek burada kaleler in�a etmeye ba�lam��lard�r. Geli�meleri dikkatle takip eden ve durumdan oldukça tedirgin olan Osmanl� Devleti nazar�nda art�k Kuzey Kafkasya’n�n önemi artmaya ba�lam��t�r. Osmanl� Devleti, Kuzey Kafkasya sahillerinde tetkik çal��malar� yürüten Kaptan-� Derya Gazi Hasan

    Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature

    and History of Turkish or Turkic Volume 3/1 Winter 2008

  • 151 Adilhan AD�LO�LU

    Pa�a ile Canikli Ali Pa�a’n�n verdi�i raporlar do�rultusunda, Rusya’n�n güneye do�ru yay�lmas�n� engellemek ve kaybetti�i topraklar� geri alabilmek için Kuzey Kafkasya’y� bir serhat ülkesi haline getirmeye, So�ucak merkez olmak üzere bölgede siyasî ve askerî nüfuzunu güçlendirmeye karar vermi�tir. Elbette, Osmanl� Devleti’nin Ruslar�n bu yay�l���n� engellemek ancak sahip oldu�u co�rafî özellikleri itibar�yla tabiî bir set konumunda bulunan Kuzey Kafkasya’y� elinde tutmas�yla mümkün olabilirdi. (Gökçe, 1979:39; Saydam, 1997:36).

    Kuzey Kafkasya’dan gelen raporlar ve birbiri ard�na yap�lan isti�areler neticesinde; öncelikle manevî ba�lar�n kurulmas�, yani dinî nüfuzun elde edilmesi, müteakiben bilhassa askerî bak�mdan, Osmanl� Devleti’nin Ruslara kar�� mücadelesinde Kuzey Kafkasyal�lar�n deste�inin sa�lanmas� planlanm��t�r. Vezir Abdi Pa�a’n�n tavsiyesiyle Kocaeli Mutasarr�f� Ferah Ali Pa�a’n�n bu i�e liyakatli oldu�u kanaatine var�lm��t�r. Ferah Ali Pa�a 1781 y�l� ortalar�nda So�ucak Muhaf�z� olarak atanm��, gerekli haz�rl�klar� tamamlad�ktan sonra 20 Nisan 1782 tarihinde görevine ba�lam��t�r. Kendisi de Gürcü kökenli olan Ferah Ali Pa�a, Kuzey Kafkasya kabileleriyle hemen irtibata geçmi� ve onlarla çok iyi ili�kiler içerisinde bulunarak bölgede bilhassa dinî bak�mdan Osmanl� Devleti’nin nüfuzunun artmas�n� sa�lam��t�r. Ancak, Ferah Ali Pa�a’n�n 1785 y�l�nda vefat etmesinden sonra yerine atanan pa�alar�n hemen hepsinin basiretsiz ve liyakatsiz ki�iler olmas� sebebiyle Osmanl� Devleti’nin Kuzey Kafkasya kabileleri nazar�ndaki itibar� tekrar zedelenmi�tir (Ahmed Cevdet II, 1994:708-717, 766).

    Ruslar�n Kuzey Kafkasya’y� istila hareketlerine kar�� Çeçenistan ve Da��stan’da �eyh Mansur önderli�inde ba�layan direni� ciddî ba�ar�larla sonuçlanm��t�r. Ruslar buralarda çok büyük kay�plar vermi�lerdir. Öbür taraftan Çerkesler de Koban nehrinin do�usuna sürekli ak�nlar düzenleyerek Ruslar� oldukça zor durumda b�rakmaya ba�lam��lard�r. Osmanl� Devleti bu durumu hem sevinç ve hem de endi�eyle kar��lam��t�r. Zira Çerkeslerin Koban �rma��n�n bat�s�na yani Ruslara ait oldu�u kabul edilen sahaya sald�rmalar� sava� sebebi say�lmaktad�r (Karagöz, 2002:135-136)

    Osmanl� Devleti, Küçük Kaynarca Antla�mas�’yla kaybetti�i topraklar� geri almak amac�yla Ruslara kar�� sava� ilân eder. Tarihte 1787-1792 Osmanl�-Rus sava�lar� �eklinde an�lan bu sava�lar�n Kuzey Kafkasya ile ilgili olan k�sm� 1790 y�l�nda Battal Hüseyin Pa�a komutas�nda yürütülen Kuzey Kafkasya harekat�d�r. Battal Hüseyin Pa�a yakla��k 30 bin ki�ilik Osmanl� ordusuyla 8 A�ustos 1790 tarihinde Anapa kalesinden hareketle 12 günlük mesafeyi 63 günde geçerek Koban nehri k�y�s�na gelir. Böylece tarihte ilk kez bir Osmanl� ordusu Ruslarla sava�mak için Kuzey Kafkasya’ya gelmi� bulunmaktad�r.

    Ba�tan beri gönülsüz olan Battal Hüseyin Pa�a bu harekat� sürekli a��rdan alm��t�r. Karaçayl�lar�n da Osmanl� Devleti saflar�nda aktif olarak kat�ld��� bu sava�ta (Aliyev, 1991:85), Battal Hüseyin Pa�a’n�n hatal� taktik ve kararlar� sebebiyle Osmanl� ordusu bu sava�tan da yenik ayr�lm��t�r. Ayr�ca Battal Hüseyin Pa�a yan�nda birkaç adam�yla birlikte kaçarak Ruslara s���nm��t�r. 1787-1792 Osmanl�-Rus Sava�lar�n�n sonunda imzalanan Ya� Antla�mas�’na (10 Ocak 1792) göre bir kere daha Koban nehrinin Osmanl� Devleti ile Rusya aras�nda s�n�r te�kil etti�i tasdik edilmi�tir. Fakat bu antla�madaki en önemli husus Osmanl� Devleti’nin bundan böyle Kuzey Kafkasya kabilelerinin Rusya’ya ak�n yapmamalar� için kefaret alt�na girmesidir (Mustafa Nuri, 1992:190-1991; Ahmed Cevdet III, 1994:1271-1273).

    5. Ruslar ile Kuzey Kafkasyal�lar Aras�ndaki Mücadele

    Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature

    and History of Turkish or Turkic Volume 3/1 Winter 2008

  • Karaçay-Malkar Türklerinin Rus Hakimiyetine Giri�i 152

    Ruslar Ya� Antla�mas�’ndan hemen sonra Koban ve Terek �rmaklar� boylar�nda kolonizasyon faaliyetlerini yo�unla�t�rmaya, bölgeye getirilen Rus Kazaklar� için müstahkem mevkiler in�a etmeye ba�lam��lard�r. Bunun üzerine Kuzey Kafkasyal�lar da Ruslar�n in�a etti�i bu kalelere silahl� sald�r�lara bulunarak irili ufakl� isyan hareketlerinde bulunmu�lard�r. Ancak bu isyanlar�n pek ço�u Ruslar�n feci katliamlar�yla sona ermi�tir.

    1793 y�l�nda Kabadey beyi Adil Giray Hatoh�uko (Atajukin) liderli�inde ba�lat�lan isyana Karaçayl�lar ve Malkarl�lar (Çegem ve Baksan bölgesi) de kat�lm��lard�r. Fakat bu isyan Ruslar taraf�ndan k�sa bir süre içerisinde bast�r�lm��t�r (Kipkeyeva, 2006:132).

    1804 y�l�nda Kuzey Kafkasyal�lar Ruslar�n Narsana’daki (Kislovodsk) kale in�aat�n�n durdurulmas� için büyük bir isyan ba�latm��lard�r. Bu isyana Kabardeyler, Karaçay-Malkarlar, Çeçen-�ngu�lar, Digorlar (Kuzey Osetyal�lar) ve di�er Çerkes kabileleri i�tirak etmi�lerdir.

    9 May�s günü Baksan �rma�� civar�nda yap�lan ilk muharebede Ruslar galip gelmi�lerdir. Ruslar�n say�ca ve silah bak�m�ndan üstün olmalar� sebebiyle Kuzey Kafkasyal�lar Çegem ve �alu�ka �rmaklar� dolaylar�na çekilmek zorunda kalm��lard�r.

    14 May�s günü Ruslar ile baz� Kabardey beyleri aras�nda bar�� görü�meleri devam ederken di�er kabileler tekrar sald�r�ya geçerler. Çegem bölgesinde cereyan eden bu ikinci bir muharebede Karaçay-Malkarl�lar en ön safta çarp��t�klar�ndan büyük kay�plar vermi�lerdir. Ruslar bu sava�tan da galip ç�km��lard�r. 19 May�s günü Kabardeylerin bir k�sm� Ruslarla bar�� görü�mesine oturarak teslim olmu�lard�r.

    20 May�s günü bu isyan hareketinin üçüncü ve son safhas�nda Kuzey Kafkasyal�lar toparlanarak tekrar sald�r�ya geçmi�lerdir. Malka �rma�� dolaylar�ndaki Z�lg� bölgesinde cereyan eden sava�� yine Ruslar kazanm��lard�r. Bu yenilgilerden sonra Kabardeylerin bir k�sm�, bilhassa isyanc�lar�n lider kadrosu, Koban �rma��n�n bat� taraf�ndaki Karaçay bölgesine göç etmi�lerdir. Kalanlar ise Rus Çar�’na sadakat yemini ederek Rusya’ya tâbi olduklar�n� beyan etmi�lerdir.

    1806-1812 y�llar� aras�nda cereyan eden Osmanl�-Rus sava�lar� sonras�nda imzalanan Bükre� Antla�mas�’yla (28 Eylül 1812) da Kuzey Kafkasyal�lar�n istiklâli için bir umut ����� tezahür etmemi�tir. Koban �rma�� a�z�ndan güneyde Bz�b �rma�� a�z�na kadar uzanan topraklar�n denetimi ile Anapa Kalesi Osmanl� Devleti’ne verilmi�tir. Buna kar��l�k Bz�b ve Rion �rmaklar� aras�ndaki Karadeniz k�y�lar� ve Gürcü topraklar� Ruslara b�rak�lm��t�r (Kasumov, 1995:66-69).

    6. Kuzey Kafkasya’da General Yermolov Dönemi 1816 y�l�nda, Rus Generali Aleksey Petroviç Yermolov, Rus Çar�’n�n

    “idaremize boyun e�mek istemeyen vah�i da�l�lar�n tam teslimiyetini veyahut k�l�çtan geçirilmesini istiyorum” �eklindeki direktifini icra etmek üzere Kuzey Kafkasya Ordular� Ba�komutanl���na tayin edilmi�tir. “Kuzey Kafkasyal� bir çocu�un as�lmas� yüz Rus askerinin sa� kalmas� demektir” diyen A.P. Yermolov’un yürüttü�ü strateji Kuzey Kafkasya’da isyan edenlere kar�� en zalimce yollarla mücadele etmek ve yerli halk� da�lara s�k��t�rarak onlar� bereketli topraklardan uzakla�t�rmak ve böylece silahl� mücadeleden uzakla�t�rmakt�r (Karagöz, 2002:138).

    General Yermolov göreve ba�lar ba�lamaz hemen Kabardey bölgesinin muhtelif yerlerine müstahkem mevkiler ve kaleler in�a ettirmeye ba�lam��t�r. Bu �ekilde Koban �rma��n�n bat�s�ndaki kabileler ve Da��stanl�lar ile art�k Rusya topra�� olarak kabul edilen Kabardey bölgesinin irtibat� kesilecektir.

    Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature

    and History of Turkish or Turkic Volume 3/1 Winter 2008

  • 153 Adilhan AD�LO�LU

    Osmanl� Devleti ile Rusya aras�nda Koban �rma��n�n s�n�r te�kil etmesi sebebiyle Osmanl� Devleti’nin Kuzey Kafkasya’daki s�n�rlar� Karaçay topraklar�yla son bulmaktad�r. Yani Karaçay ülkesi, Osmanl� Devleti’nin, varl��� fiilen pek belirgin olmasa da, hukukî olarak Kuzey Kafkasya’daki en uç bölgesi konumundad�r. Bu sebeple Osmanl� Devleti duruma resmiyet kazand�rmak amac�yla zaten eskiden beri ve hâli haz�rda Karaçay’�n idaresini elinde bulunduran K�r�m�avhal hanedan�na mensup �slam Bey’i Karaçay’a vali olarak tayin etmi�tir.

    General Yermolov, Osmanl� Devleti’nin hakimiyet sahas�nda olmas� sebebiyle, Karaçay topraklar�n�n Koban �rma��n�n bat� taraf�nda kalan k�sm�na müdahale edememi�tir. General Yermolov, Karaçay ülkesine ancak bir defa gelmi�tir. Bu ziyaretin sebebi de bir ticaret antla�mas�yla ilgilidir. Ruslar daha 1798 y�l�ndan itibaren, evvelce Karaçayl�lara ait olan Narsana (Kislovodsk) bölgesine gelip yerle�meye ba�lam��lard�r. Burada bir kale in�a edilmi� fakat gerekti�i kadar kereste temin edilemedi�inden kalenin etraf�na kurulmas� dü�ünülen �ehrin imar çal��malar�na ba�lanamam��t�r. Ormanl�k alanlar s�n�r�n öteki taraf�ndan, yani Karaçay’�n Biyçes�n bölgesinden itibaren ba�l�yordu. General Yermolov, Narsana �ehrinin imar� için gereken kerestenin Karaçay’daki ormanlardan sa�lamak üzere Karaçayl�larla bir ticaret antla�mas� yapmak için Koban �rma��n�n bat� taraf�na geçer.

    General Yermolov ba�kanl���ndaki Rus heyeti ile Karaçay Valisi �slam K�r�m�avhal ba�kanl���ndaki Karaçay heyeti aras�nda 1819 y�l�nda Biyçes�n bölgesindeki “Can�m Ölgen Tepeleri”nde bir ticaret antla�mas� yap�lm��t�r. Taraflar aras�nda mutabakata hususlar �öyledir:

    1. Ruslar�n Narsana �ehrinin imar� için gereken keresteyi Karaçay’daki Biyçes�n ormanlar�ndan kar��lamas�na izin verilecektir.

    2. Ruslar�n canl� hayvan ve et ihtiyac�n� Karaçay’dan kar��lamas�na izin verilecektir.

    3. Karaçayl�lar�n hâli haz�rda Rusya’n�n hakimiyet sahas�nda olan Narsana (Kislovodsk), �ssi-Suv (Pyatigorsk) ve Borgustan bölgelerine harç al�nmadan serbest bir �ekilde girmelerine, buralarda gümrük bedeli ödemeden ticaret yapmalar�na, tuz, kuma� ve demir gibi ihtiyaçlar�n� kar��lamalar�na izin verilecektir.

    4. Rusya taraf�nda bulunan Narsana ve Gum bölgelerindeki düz arazilerin ücret kar��l���nda Karaçayl�lar taraf�ndan kiralanmas�na ve i�lenmesine izin verilecektir.

    5. Taraflar birbirlerine kar�� bir askerî harekat yapmayacak, s�n�r tecavüzünde bulunmayacak, di�er Kuzey Kafkasyal� kabilelerin Karaçay topraklar� üzerinden Rusya taraf�na geçmelerine, s�n�r tecavüzüne ve ak�n yapmalar�na izin verilmeyecektir.

    General Yermolov toplant�n�n sonunda Karaçayl�lar�n kendi r�zalar�yla Rusya’ya tâbi olmas�n� isteyerek: “Huzurun olmad��� yerde hayat da olmaz. Sizler huzurlu ya�amak istiyorsan�z Rus Çar�’n�n tâbiyetine girmelisiniz. Kabardeyler bize tâbi olmakla ne kadar hay�rl� bir i� yapt�klar�n� anlad�lar. Onlara yeni topraklar verdik. Kabardeylerin ileri gelenlerine devlet görevi ve yeni unvanlar verdik. Baz� Kabardey isyanc�lar�n Karaçay topraklar� üzerinden Rusya’ya ak�nlar yapt���n� ve bunlar�n yine Karaçay topraklar�nda gizlendi�ini biliyoruz. Ayr�ca Osmanl�lar�n size gizlice silah sevkiyat� yapt���ndan da haberimiz var. Fakat art�k Osmanl� Devleti’nin eski gücü kalmam��t�r. Onlar çoktan y�k�lma sürecine girmi�tir. Osmanl�lar�n yard�m vaatlerine bo� yere inanmay�n” �eklinde bir konu�ma yapar.

    General Yermolov’un bu konu�mas�na Karaçay Valisi �slam K�r�m�avhal �öyle kar��l�k verir: “Sizler topraklar�m�z� zorla ve hileyle elimizden al�p

    Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature

    and History of Turkish or Turkic Volume 3/1 Winter 2008

  • Karaçay-Malkar Türklerinin Rus Hakimiyetine Giri�i 154

    Kabardeylere hediye ettiniz. Kabardeylere yeni topraklar verdik diye bahsetti�iniz topraklar bizim topraklar�m�zd�r. Topraklar�m�z�n en güzide yerlerinden olan Narsana’y� da kendinize hazine arazisi yapt�n�z. Ne kadar düz arazi ve ova varsa hepsini elimizden ald�n�z. Bize ise sadece da�l�k bölgeler kald�. Sizden öncelikle bunu aç�klaman�z� istiyorum.”

    General Yermolov’un aç�klamas� �öyle olur: “Bildi�iniz gibi sizler �imdilik Osmanl� Devleti’nin tâbiiyetindesiniz. Rusya 1774 y�l�ndaki sava�ta Osmanl�lar� yendikten sonra yap�lan antla�maya göre iki devletin aras�nda belirlenen s�n�ra göre sizin topraklar�n�z�n bir k�sm� bizim taraf�m�zda kald�. Yani bu topraklar art�k bize aittir. Bunu de�i�tirmek art�k mümkün de�ildir. Bunun yerine size ba�ka imkânlar sunal�m. Bar�� içerisinde ticaretimizi geli�tirelim.”

    Karaçay Valisi �slam K�r�m�avhal konu�mas�n� �öyle tamamlar: “Bizden kendi irademizle Rusya’ya tâbi olmam�z� istiyorsunuz. Ancak Karaçayl�lar asla kendi istekleriyle �slâm dininin halifesi olan Osmanl� Sultan�’n�n kullu�undan ç�k�p da bir gâvur padi�ah�n (Rus Çar�’n�n) tâbiyetine girmez. Çünkü milletimiz için Rus Çar�’n�n tâbiyetine girmek demek ayn� zamanda �slâm dinini b�rakmak, gâvur olmak �eklinde anla��lmaktad�r.”

    “Kabardeylerin durumuna gelince; onlar size tâbi olmu�larsa bu Kabardeylerin kendi bilece�i bir i�tir. Kabardeylerin beyleri vatan ve milletle ilgili hususlarda karar verirken millete sormazlar, kendi kafalar�na göre karar verirler ve buna göre hareket ederler. Bizde ise durum daha farkl�d�r. Bizim milletimizi olu�turan her bir sülalenin bir ba�kan� ve bu ba�kanlardan te�ekkül eden bir kurul vard�r. Vatan ve milletle ilgili konularda karar ve icra yetkisi bu kurula aittir. ��te ben bu kurulun, yani bütün bir milletin temsilcisi olarak kar��n�zda bulunuyor ve millet ad�na konu�uyorum.”

    “Siz baz� Kuzey Kafkasyal� isyanc�lar�n Karaçay topraklar� üzerinden Rusya’ya sald�rd�klar�n� ve bunlar�n Karaçay’da gizlendiklerini söylüyorsunuz. Netice itibar�yla bizi de onlar� kollamakla itham ediyorsunuz. Ancak takdir edersiniz ki insanlar�n isyanc� veya e�k�ya oldu�u al�nlar�nda yazm�yor. Karaçayl�lar, her kim olursa olsun, bir ak�am vakti kap�s�n� çalan kimseyi mutlaka evine misafir eder. Bu bütün Kuzey Kafkasya’da oldu�u gibi bizde de adettir. Bizim kültürümüze göre dünyadaki en muteber insan evinize misafir gelen insand�r. Fakat yine de sizin dedi�iniz olsun daha tedbirli olmaya çal��aca��z.” (Nogayl�lan�, 2001:13-17).

    General Yermolov’un 1822 y�l�nda Kabardey bölgesine yapt��� büyük sald�r� s�ras�nda Rus ordular� Baksan ve Çegem bölgesinde Malkar köylerine de girmi�lerdir. Ruslar�n bu ani bask�n� kar��s�nda Malkarl�lar büyük kay�plar vermi�lerdir. General Yermolov hücum edilen bu Malkar köylerini de Rusya topra�� ilan ederek Malkarl�lardan rehinler alm��t�r. Çegem bölgesindeki Malkar köylerinden Adurhay Cavbermez ve Kan�av Küçük Ruslara verilen ilk rehinlerdendir (Osmanlan�, 2007:3).

    7. Karaçayl�lar�n Osmanl� Devleti’ne Verdi�i Ahidnâme Osmanl� Devleti, Kuzey Kafkasya’da �slâmla�t�rma faaliyetleri istenilen

    düzeyde netice vermedi�inden, kabileler üzerinde gerekti�i �ekilde manevi nüfuzunu kuram�yor, dolay�s�yla Ruslar�n Kuzey Kafkasya’daki ilerleyi�ine bir türlü engel olam�yordu. Çünkü Ruslar gizli �ekilde Koban �rma��n�n bat�s�ndaki kabileler içerisinde propaganda yap�yor, bir tak�m imtiyazlarla ve çe�itli vaatlerle onlar� kand�rmak suretiyle kendi taraf�na çekmeyi ba�ar�yordu.

    Bu menfî geli�meleri elbette dikkatle takip eden Osmanl� Devleti, 15 Kas�m 1824 tarihinde, Kuzey Kafkasya kabileleriyle sürtü�me içerisine olan Anapa Muhaf�z� Seyyid Ahmet Pa�a’y� görevinden azlederek yerine Trabzon Valisi Hasan

    Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature

    and History of Turkish or Turkic Volume 3/1 Winter 2008

  • 155 Adilhan AD�LO�LU

    Pa�a’y� tayin etmi�tir. Hasan Pa�a ancak 1825 y�l� sonlar�na do�ru Anapa’ya gelmi�tir (Bilge, 2005:186). Hasan Pa�a bir süre durum tespiti yapt�ktan sonra aralar�nda Karaçayl�lar�n da dahil oldu�u bütün Kuzey Kafkasya kabilelerini �slâm dinine duhûlünü ve Osmanl� Devleti’ne sadakatini tazelemek üzere Anapa’ya davet eder. Kuzey Kafkasya kabileleri üç ay boyunca Anapa ve civar�nda kurulan çad�rlarda a��rlan�rlar. Hasan Pa�a, Osmanl� Devleti’ne sad�k kalacaklar�na dair her bir kabileden söz al�r ve onlardan yaz�l� ahidnâme ister (BOA HAT 1103 44569-H 25 R 1242; BOA HAT 1103 44569-M 25 R 1242).

    25 Rebîü’l-âhir 1242 (26 Kas�m 1826) tarih kay�tl� bir belgede Karaçayl�lar�n Osmanl� Devleti’ne sad�k kalacaklar�na dair Trabzon Valisi ve Anapa Muhaf�z� Hasan Pa�a’ya verdi�i bir ahidnâme yer almaktad�r. Ba�ta, Karaçay Valisi �slâm K�r�m�avhal olmak üzere yine ba�ka Karaçay beyleri ile belli ba�l� asilzade sülalelerine mensup �ah�slar�n mühür ve ayr�ca parmak basmak suretiyle tasdik ettikleri söz konusu bu ahidnâmede özetle �öyle denilmektedir:

    Kabilemiz halk� eskiden beri Osmanl� Devletine itaat ve sadakat içerisindedir. Ancak aram�zdaki baz� h�rs�z, haydut ve isyankârlar, itaatimiz alt�na al�namad���ndan, devaml� surette Rusya taraf�na geçerek orada serbestçe dola�makta ve bilâhare bu kimseler yine bu sefer de Rusya’dan bizim taraf�m�za geçmek suretiyle sald�r�lar düzenleyip bize zarar ve ziyan vermektedirler. Kabilemiz içinde �eriat hükümleri gerekti�i �ekilde icra olunmad���ndan her bir hususun eksiksiz ve güzelce tanzim edilerek nizam�n sa�lanmas� iste�imizdir. Bundan önce muhaf�z olarak görev yapan pa�a hazretlerince içinde bulundu�umuz durumun ehemmiyeti anla��l�p halline lüzum görülmedi�inden bilâhare geçen sene bütün Abaza ve Çerkes kabilelerince tertip olunan elçiler vas�tas�yla vaziyetimizin esas� Trabzon Valisi ve Anapa Muhaf�z� Hac� Hasan Pa�a’ya ve oradan da Padi�ah makam�na bildirilmi�, müteakiben Osmanl� Devleti’nden cevap gelmi�, istek ve arzular�m�z fazlas�yla kar��lanm��t�r. Hasan Pa�a Hazretleri ordusuyla birlikte her bir hususa nizam vermek üzere Anapa’ya geldi�inde, itaat ve sadakat merasimi için bizlere davet buyrulmu�tu. Bütün kabileler gibi biz de bu davete icabet etmi�tik. Anapa’da kurulan çad�rlarda pek iyi muamele görmü� ve ziyadesiyle a��rlanm��t�k. Her birimize, derece ve rütbeye göre, kaftan ve çe�itli hediyeler verilerek hürmet gösterilmi�ti. Mevcut durumumuz teferruatl� bir �ekilde anlat�ld��� üzere, bundan sonra �eriat hükümlerine bir daha ayr�lmayacak �ekilde uymaya, Osmanl� Devleti’nin emir ve hükümlerine itaat etmeye, koruyucumuz olan pa�a hazretlerinin hizmetinde olmaya, �slâm’a ayk�r� olan bütün kötü hâlleri b�rak�p �eriat hükümlerine uymaya ve her bir hususumuzu �eriat hükümlerine göre tanzim etmeye, Padi�ah Hazretlerine kulluk ve itaate, Osmanl� Devletine ve �eriat hükümlerine ayk�r� hallerden uzak durmaya, her bir hususta koruyucumuz olan pa�a hazretlerine müracaat etmeye, Osmanl� Devleti ile Rusya aras�ndaki yap�lan bar�� hâline ve antla�malara uymaya, bu hâl devam ettikçe s�n�r� tecavüz etmeyece�imize, h�rs�z ve haydutlarla mücadele edece�imize, buna cesaret eden veya nizama çe�itli �ekilde muhalif olanlar�n haddini bildirmeye, buna muktedir ve mani olamad���m�z �ah�slar�n hâlli için koruyucumuz olan pa�a hazretlerine

    Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature

    and History of Turkish or Turkic Volume 3/1 Winter 2008

  • Karaçay-Malkar Türklerinin Rus Hakimiyetine Giri�i 156

    haber verilip, onun görü� ve hükümleri do�rultusunda al�nacak gerekli tedbirler hususunda ittifak olunarak hareket etmeye, Rusya taraf�ndan bizim taraf�m�za s�n�r tecavüzü yap�ld���nda ayn� �ekilde kar��l�k vermek lâz�m gelir ise de önce vüzera hazretlerine bilgi verip bilâhare kendisinin görü� ve emirleri do�rultusunda hareket etmeye, kabilemiz içerisinde emniyeti sa�lamaya, îmân�m�z�n güçlenip peki�mesi için gereken e�itim ve ö�retimi yapmaya, zikredilen bütün bu taahhütlerimize sad�k kalmaya, bütün bu hususlar� pa�a hazretleri cümlemize teklif buyurdu�u üzere, devlet huzurunda toplanm�� bulunan alim ve selahiyetli ki�ilerimiz dahilinde bizler de cümle ümmet-i Muhammed huzurunda kabul ve taahhüt etmi�, yüce Padi�ah efendimiz hazretlerinin bu hay�rl� davetini daima anarak �ükranlar�m�z� arz etmi�tik. Bundan böyle de Osmanl� Devleti saflar�nda olup her türlü destek ve takviyede bulunmaya, Osmanl� Devleti’ne dü�man olanlara ve kötülü�ünü isteyenlere kar�� Osmanl� Devletinin yan�nda olmaya, �eriat hükümlerinden ç�kmamaya, sadakatten bir kez dahi ayr�lmamaya, Rusya s�n�r�n� tecavüz etmemeye, zikredilen maddelerde valimizin emirlerine kar�� gelmemeye, emniyet ile ilgili hususlarda gece gündüz dikkatli olmaya ve tek bir kusur dahi i�lememeye, Kuran-� Kerim üzerine her birimiz tek tek, sözlü ve yaz�l� olarak yemin ederiz. Bu yeminimizin do�rulu�unun tasdik ve takviyesi için daimi olarak her bir kabileden birkaç ki�i rehin b�rak�ld��� üzere, kendi kabilemiz olan Karaçay halk�ndan iki ki�iyi rehin olarak teslim etti�imizi aç�kça beyan ederiz. �man ve itikad�m�z� beyan ve izah için yaz�lan ahidnâmemiz Padi�ah Hazretlerine arz edilmek üzere pa�a hazretlerine takdim olundu. �slâm Bey (�slâm K�r�m�avhal), Temürcük Bey (Temrük Karaba� ?), Cabü Koron Bey (?), Biynöger Bey (Biynöger K�r�m�avhal ?), Duda Bey (?), Malkar Bey (?), Kara Bey (?), Ari Bey (?), Odar�k Bey (?), Ali Mirza Bey (?), Hasan Bey (?), Hac� �brahim Bey (Hac� �brahim Bota�). (BOA HAT 1104 44590-E 25 R 1242; bkz. Belge 1). 8. Kuzey Kafkasya’da General Emanuel Dönemi Rus Çar� I. Nikolay, General Yermolov’u Kuzey Kafkasya ve Karadeniz

    Bölgesi Ba�komutanl��� görevinden azlederek yerine 1826 y�l�nda General Georgi Arseneviç Emanuel’i tayin etmi�tir. General Emanuel aslen Macar kökenli olup Avusturya ordusunda süvari subay� olarak görev yaparken 1797 y�l�nda Rus ordusuna geçmi� ve pek h�rsl� bir subay oldu�undan süratle yükselmi�tir.

    General Emanuel’in bu yeni görevinde izlemesi gereken strateji kendisine Rus Çar� taraf�ndan gönderilen mektupta özetle �öyle belirtilmektedir: “Kuzey Kafkasyal�lara kar�� ho�görülü olunuz, hakaret ve bask�dan kaç�n�n�z. Kuzey Kafkasya kabilelerinin en fazla ihtiyaç duydu�u tuzu uygun fiyatla veriniz, hatta indirim yap�n�z. Onlar�n bize satmak istedi�i mallar�na dü�ük fiyat biçmeyiniz. Onlarla her �ekilde dostluk kurmaya gayret ediniz.” (Kasumov, 1995:111).

    Rus Çar�’n�n talimat�yla icra edilen bu yeni strateji, Osmanl� Devleti ile Rusya aras�nda mücadele konusu olan Kuzey Kafkasyal�lar�n dengesini bozmu�tur. Hasan Pa�a getirdi�i yeni bir düzenleme ile kabilelerden vergi al�rken, Ruslar kendi taraflar�na geçtikleri takdirde kabilelerden vergi

    Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature

    and History of Turkish or Turkic Volume 3/1 Winter 2008

  • 157 Adilhan AD�LO�LU

    almayacaklar�n�, hatta üstüne para vereceklerini ve daha bir sürü imkânlar sunacaklar�n� propaganda etmi�lerdir. Bu sebeple daha önce Osmanl� Devleti’ne sad�k kalacaklar�na dair ahidnâme veren kabilelerin bir k�sm� Rusya taraf�na geçmeye ba�lam��t�r.

    General Emanuel icra etti�i bir di�er taktik ise, Rusya taraf�na geçmek istemeyen kabileleri, tehdit mektuplar� gönderip korkutmak suretiyle, sözde kendi istekleriyle, Rus Çar�’na tâbi olmaya zorlamakt�r. General Emanuel kabilelere gönderdi�i tehdit mektuplar�nda özetle �öyle demektedir: “Rusya ile Osmanl� Devleti sava�a girdi�i takdirde ve Rus ordusu Koban �rma��n�n bat�s�na geçti�i zaman Osmanl� Devleti’yle i�birli�i içerisinde olmayan kabileler bizden korkmas�nlar. Ancak kar�� taraf� destekleyenlerin ve hatta Osmanl� ordusu saflar�nda sava�a i�tirak edenlerin vay haline. Onlar da Rusya’n�n dü�man� olarak kabul edilecek ve ona göre sava� suçlusu olarak muamele göreceklerdir.” (Kasumov, 1995:116).

    9. General Emanuel’in Hasan Pa�a’ya Mektubu Kuzey Kafkasya’da Rusya taraf�na geçmemekte �srar eden birkaç kabileden

    biri olan Karaçayl�lar ise General Emanuel’in bu tehdit mektuplar�na ald�rmay�p Osmanl� Devleti’ne olan sadakatlerini sürdürmeye devam etmi�lerdir. Bunun üzerine General Emanuel hususi olarak Karaçayl�lara yönelik tehdit mektuplar� yazmaya ve onlar� bask� alt�nda tutmaya ba�lam��t�r. �lk i� olarak 1819 y�l�nda Karaçay Valisi �slam K�r�m�avhal ile General Yermolov aras�nda yap�lan ticaret antla�mas�n� tan�mad���n� ilan ederek Karaçayl�lar�n Rusya taraf�nda serbest ticaret iznini iptal eder. Ayr�ca Karaçayl�lar�n Rusya taraf�nda kiralad��� topraklar� da geri al�r (Nogayl�lan�, 2001:19).

    General Emanuel bununla da kalmay�p diplomatik sahada da harekete geçerek, Osmanl� Devleti’nin Kuzey Kafkasya Valisi konumundaki Trabzon Valisi ve Anapa Muhaf�z� Hasan Pa�a’ya Karaçayl�larla ilgili hile ve yalanlarla dolu bir mektup gönderir. 29 Zi’l-hicce 1243 (12 Temmuz 1828) tarih kay�tl� bir belgede, Karaçayl�lar�n Osmanl� Devleti’ne verdikleri ahidnâmeden haberi olan General Emanuel’in, Karaçayl�lar�n evvelden kendi arzular�yla Rusya devletine tâbi olduklar�na dair 7 Kas�m 1827 tarihinde Hasan Pa�a’ya yazd��� Türkçe ve Rusça mektubunda özetle �öyle denilmektedir:

    Trabzon Valisi ve Anapa Muhaf�z� Hac� Hasan Pa�a Hazretlerine �üphesiz ki sizlerin de bildi�i üzere Karaçayl�lar, Ruslar�n Büyük ve Küçük Kabardey bölgesini zapt etmesinden önce de kendilerini Rusya Devleti’ne tâbi olarak görür ve Kabardeylere de haraç verirlerdi. Ve bu Karaçayl�lar�, 1825 y�l�nda, Kabardeylerin isyanc� k�sm�n�n Koban �rma��n�n öte taraf�na kaçmas�ndan sonra, Rus idarecileri Karaçayl�lar�n rahat� için onlar� Kabardeylere haraç vermekten kurtard�lar. Ayr�ca, Karaçayl�lar�n Kabardey topraklar�nda hayvanlar�n� otlatmalar�na da izin verildi. Böylece, Karaçayl�lar�n topraklar�ndan geçemedikleri için isyanc� Kabardeylerin yollar� kesildi. Fakat bu sefer de, Kabardeyler kendi toprak s�n�rlar� d���nda h�rs�zl�k ve e�k�yal�k etme imkânlar� kalmad���ndan Karaçayl�lar� da kand�rarak kendi yanlar�na çektiler ve onlar� da Rusya’ya ka�� hainli�e sevk ettiler. Bu sebeple bölgenin idarecilerine tedbir ve denetimi artt�rmalar� emredilmi�ti.

    Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature

    and History of Turkish or Turkic Volume 3/1 Winter 2008

  • Karaçay-Malkar Türklerinin Rus Hakimiyetine Giri�i 158

    Bundan sonra, Kabardeyler yine aldatmak ve korkutmak suretiyle Karaçayl�lar� öyle bir hale getirdiler ki, Karaçayl�lar kendilerini düzeltmek yerine gizlice size gelip ba�l�l�k yemini etmi�ler ve rehinler vermi�ler. Öte yandan bu haince halleri ile e�k�yal�k i�lerini de gizleyerek, bundan böyle h�rs�zl�k ve e�k�yal�ktan uzak durmaya, bozguncu Kabardeyler ile i�birli�i yapmamaya ve onlar� her ne sebeple olursa olsun Rusya s�n�r�na geçirmemeye dair Rus idarecilerine de yemin vermi�lerdi. Tahkikat neticesinde, Karaçayl�lar�n hakikaten de geçen senenin sonlar�na kadar verdikleri ba�l�l�k yeminine sad�k kald�klar� anla��ld�. Sonras�nda ise her ne sebepten ise veyahut ak�ls�zl�klar�ndan dolay� bize verdikleri ba�l�l�k yeminlerini bozdular. Hâl böyle iken, hükmüm alt�nda olan vilayetin halk� ve evvelden beri burada görev yapan devlet idarecilerinin güvenli�i için bu kanunsuz i�leri durdurmak ve tekrar Karaçayl�lardan Rus �mparatoruna ba�l�l�k yemini ve rehinler almam gerekmektedir. Aksi takdirde onlar için askerî güç kullanarak gerekeni yapaca��m. Kafkasya bölgesindeki Koban �rma��, kudretli Osmanl� Padi�ah�n�n topraklar� ile benim imparatorumun topraklar� aras�nda s�n�r olarak belirlenmi�tir. Karaçayl�lar ise Koban nehrinin sa� taraf�nda ya�amaktad�rlar ve hiçbir zaman da Osmanl� Devleti’nin tebaas� olmam��lard�r. Ve benim gördü�üm ve anlad���m kadar�yla, Karaçayl�lar�n ba�l�l�k yeminini ve verdi�i rehinleri kabul etmekle aram�zdaki dürüstlük taraf�n�zca bozulmaktad�r. Ayr�ca yine benzer �ekilde iki büyük devletin aras�nda yap�lan büyük antla�ma da böylece zedelenmi� bulunmaktad�r. ��te bütün bu sebeplerden ötürü sizden istirham ederim ki, aram�zdaki dostlu�un bozulmas�na sebep olacak bu ho� olmayan durumu düzeltmek üzere Karaçayl�lar�n size verdikleri rehinleri geri iade ediniz ve hiçbir �ekilde onlara yard�mc� olmay�n�z. Neticenin acil olarak size gönderdi�im özel adam�m arac�l���yla bana bildirilmesini istirham ediyorum. Çünkü, ben de vazifem gere�i bu durumu kendi imparatoruma bildirece�im. General Leytenant Emanuel 1668 Say�l� Evrak, 7 Kas�m 1827, Stavropol. (BOA HAT 1089 44279-Ç 29 Z 1243; bkz. Belge 2). General Emanuel’in Hasan Pa�a’y� kand�rmak ve Karaçayl�lar üzerinde hak

    iddias�yla yazd���, ba��ndan sonuna kadar yalan ve hileyle dolu bu mektubundaki baz� hususlar�n aç�kl��a kavu�turulmas� gerekmektedir. General Emanuel mektubunda ilk olarak Karaçayl�lar�n kendilerini, Büyük ve Küçük Kabardey’in zapt�ndan önce dahi Rusya’ya tâbi olarak gördüklerini iddia etmektedir. Halbuki bu iddia tarihi gerçeklerle ba�da�mamaktad�r. Daha önce teferruat�yla anlat�ld��� üzere Belgrat (1739), Küçük Kaynarca (1774), K�r�m Hanl���’n�n ilhak� (1783) ve bilâhare K�r�m Senedi (1784) ve Ya� (1792) antla�malar�na göre Kuzey Kafkasya’daki durum aç�kça ortadad�r. Nihai olarak Ya� Antla�mas�’nda da tasdik edilen Koban �rma��n�n Osmanl� Devleti ile Rusya

    Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature

    and History of Turkish or Turkic Volume 3/1 Winter 2008

  • 159 Adilhan AD�LO�LU

    aras�nda s�n�r te�kil etmesi en fazla Karaçayl�lar� etkilemi�tir. Çünkü Karaçayl�lar�n topraklar�n�n önemli bir k�sm� Koban �rma��n�n Rusya taraf�nda kalm��t�r. Bununla birlikte Karaçay topraklar�n�n esas büyük bölümü ve bilhassa nüfusun büyük ço�unlu�u Koban �rma��n�n bat� taraf�nda yani Osmanl� Devleti’nin hakimiyet sahas�nda kalm��t�r.

    Ruslar, Küçük Kaynarca Antla�mas�’ndan hemen sonra, Kuzey Kafkasya’daki konumlar�n� güçlendirmek üzere General P.S. Potemkin’i Kabardey bölgesine göndermi�tir. General Potemkin zaten evvelden beri Rusya yanl�s� olan ve kendi istekleriyle Ruslara tâbi olan Kabardey beylerini kom�u kabilelere, bilhassa Rusya’ya tâbi olmaya yana�mayan Karaçay ve Malkarlara her �ekilde bask� yapmalar�n� te�vik etmi�tir (Barazbiylan�, 2007:2).

    General Potemkin’in bu talimat ve te�viki üzerine Kabardeyler Karaçay ve Malkarlara bask� yapmaya ve onlardan haraç istemeye ba�lam��lard�r. Fakat burada bir hususa dikkat çekmek gerekir ki Kabardeylerin bask� uygulad��� bölgeler Karaçay ve Malkarlar�n Koban �rma��n�n do�usunda yani Rusya taraf�nda kalan uzant�lar�d�r. Kabardeylerin bask�s�ndan bunalan Nalçik civar�nda Aksuv bölgesinde (bugün Ishavat/Hasavut köyünde) ya�ayan 120 hane kadar Karaçay ile Malkarlar�n bir k�sm� 1787 y�l�nda Rusya’ya tâbi olmak için General P.A. Tekelli’ye ba�vurmu�lar hatta H�ristiyan olmaya bile haz�r olduklar�n� bildirmi�lerdir. Ancak Rusya burada dahi çekimser kalm��t�r. Halbuki Rus Çar�’na tâbi olmak için ba�vuran bu az say�daki Karaçay ve Malkarlar Koban �rma��n�n do�usunda ya�amaktayd�lar. Yani Rusya bile kendi taraf�nda kalan Karaçay topraklar�n� Koban �rma��n�n bat� taraf�nda bulunan ve Karaçay’�n as�l yurdunu te�kil eden topraklar�n bir uzant�s� olarak görüyor ve bunun ileride Osmanl� Devleti’yle bir mesele yarataca��ndan endi�eleniyordu. Dolay�s�yla Rusya, Koban �rma��n�n do�usunda kalan Karaçayl�lar�n Rusya’ya tâbi olma ba�vurular�n� kabul etmeye cesaret edememi�tir. Koban �rma��n�n bat�s�ndaki Karaçay ülkesine gelince, Osmanl� Devleti’nin hakimiyet sahas�nda oldu�undan buraya ne Kabardeylerin ne de Ruslar�n hiçbir �ekilde fiilen en küçük bask�s� veyahut müdahalesi söz konusu dahi olmam��t�r (Kipkeyeva, 2006:130).

    General Emanuel 1825 y�l�nda Karaçayl�lar� Kabardeylere haraç vermekten kurtard�klar�n� ve ayr�ca Kabardey topraklar�nda hayvanlar�n� otlatmalar�na izin verdiklerini iddia etmektedir. General Emanuel’in bu iddialar� da do�ru de�ildir. Yukar�da teferruatl� bir �ekilde anlat�ld��� üzere 1819 y�l�nda General Yermolov ile Karaçay Valisi �slam K�r�m�avhal aras�nda imzalanan Can�m-Ölgen Antla�mas�’na göre Karaçayl�lar�n esas�nda evvelce kendi topraklar� oldu�u halde Koban �rma��n�n do�usunda kalmas� sebebiyle Rusya’ya ait say�lan ve bilâhare Rus yanl�s� Kabardey beylerine hediye edilen bu topraklar� belli bir ücret kar��l���nda i�lemesine ve yine belli bir ücret kar��l���nda ayn� topraklarda hayvanlar�n� otlatmas�na izin verilmi�tir. K�sacas� Karaçayl�lar bu topraklar� i�lemek ve hayvanlar�n� otlatmak üzere Kabardeylerden kiralam��lard�r. Karaçayl�lar�n Kabardeylere verdi�i haraç i�te bu topraklar için verilen kira bedelidir.

    General Emanuel mektubunda “Karaçayl�lar�n Osmanl� Devleti’ne gizlice ahidnâme verdiklerini, halbuki daha önceden h�rs�zl�k ve e�k�yal�ktan uzak duracaklar�na (yani s�n�r� geçerek Rusya’ya ak�nlar düzenlemeyeceklerine), isyanc� Kabardeylerle i�birli�i içerisinde olmayacaklar�na ve onlar� Karaçay üzerinden Rusya s�n�r�n� tecavüz etmelerine izin vermeyeceklerine dair yemin verdiklerini, ayr�ca geçen senenin sonuna kadar da verdikleri ba�l�l�k yeminine sad�k kald�klar�n�” iddia etmektedir. General Emanuel’in bu ifadelerinde k�smen do�ruluk pay� vard�r. Fakat iddia etti�i �ekilde ortada bir “ba�l�l�k ahidnâmesi” yoktur. 25 Haziran 1825 tarihinde, Karaçay Valisi �slam K�r�m�avhal ile Rus

    Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature

    and History of Turkish or Turkic Volume 3/1 Winter 2008

  • Karaçay-Malkar Türklerinin Rus Hakimiyetine Giri�i 160

    Generali Pyotr Dimitriyeviç Gorçakov aras�nda bir “Tarafs�zl�k Antla�mas�” imzalanm��t�r. Bu antla�maya göre Osmanl� Devleti ile Rusya aras�nda s�n�r olarak belirlenen Koban �rma��n�n sa� taraf�na yani Rusya’ya kalan taraf�na ak�nlar düzenlenmeyecek, isyanc� Kabardeylerin Karaçay üzerinden Rusya’ya geçmelerine izin verilmeyecektir. Bunun kar��l���nda Rusya da kendi hakimiyet sahas�ndaki topraklarda Karaçayl�lar�n hayvanlar�n� otlatmas�na izin verecektir (Aliyev, 1991:86).

    General Emanuel’in bahsetti�i sözde ba�l�l�k ahidnâmesi i�te bu antla�mad�r. Yani bu antla�man�n Karaçayl�lar�n Ruslara ba�l�l�k yemini vermesiyle yak�ndan uzaktan bir ilgisi yoktur. Ad� üzerinde bir “tarafs�zl�k antla�mas�”d�r. General Emanuel’in iddia etti�i �ekilde madem Karaçayl�lar çok eskiden beri Rusya’ya tâbi iseler Rusya neden Karaçayl�larla bir tarafs�zl�k anla�mas� imzalamaktad�r? Bu sorunun cevab� bizzat sorunun kendi içerisinde aç�kça görünmektedir. Bu antla�ma asl�nda Karaçayl�lar�n eskiden beri Ruslara tâbi olmad���n� gösteren bir ba�ka delildir.

    General Emanuel ileri sürdü�ü bir ba�ka as�ls�z iddias�nda “Koban �rma��n�n Osmanl� Devleti ile Rusya aras�nda s�n�r olarak kabul edildi�ini, Karaçayl�lar�n ise Koban �rma��n�n sa��nda (yani do�usunda, Rusya taraf�nda) ya�ad�klar�n� ve hiçbir zaman Osmanl� Devleti’nin tebaas� olmad�klar�n�” söylemektedir. Yani sözü yine Karaçayl�lar�n Rusya’n�n tebaas� oldu�una getirmektedir. Koban �rma��n�n s�n�r te�kil etmesi ve Karaçay topraklar�n�n bir k�sm�n�n Rusya taraf�nda kalmas�yla ilgili olarak teferruatl� bilgi yukar�da verilmi� olup burada tekrar etmeye gerek yoktur. Bu iddia temelden çürüktür. General Emanuel aç�kça söylemese de asl�nda �unu kastetmektedir; Koban �rma��n�n do�usunda kalan Karaçay topraklar�n�n bir k�sm� d���nda Malkar topraklar� da vard�r. Digorlar (Kuzey Osetya) ile birlikte Malkarl�lar da kendi istekleriyle 11 Ocak 1827 tarihinde Rusya’ya tâbi olmu�lard�r. Yani General Emanuel bu mektubu yazd��� tarihte (7 Kas�m 1827) Malkarl�lar� da Karaçay olarak sayd���ndan, sözde Karaçayl�lar�n kendi istekleriyle Rusya’ya tâbi olduklar�n� söyleyerek Hasan Pa�a’y� yan�ltmaya çal��maktad�r.

    MEB’in �slam Ansiklopedisinde yer alan “Karaçay ve Balkarlar” maddesinde de: “Rusya ile Osmanl� nüfuz bölgeleri aras�nda, Kuban �rma��n� hudut tayin eden 1812 (Bükre�) antla�mas�ndan sonra Rus bölgesine isabet eden Karaçay üzerinde Rus tazyiki �iddetlendi. 1822’de Rus tâbiiyetinde olduklar� ilan edilen Karaçaylar buna kar�� isyan ettiler” denilmektedir (Bala, 1993:220). Halbuki gerçekte ise yukar�da da geni�çe izah edildi�i üzere böyle bir durum yoktur. Yani Karaçay ülkesi bir bütün olarak Rusya taraf�nda geçmemi�tir. Ayr�ca 1822 y�l�nda Karaçayl�lar� Ruslara tâbi olduklar� ilân� ve buna kar�� isyan ettikleri de do�ru de�ildir. Çünkü gerçekte böyle bir isyan olmam��t�r.

    Rusya’n�n K�r�m Hanl���’n� ilhak�ndan sonra Kabardey topraklar� da K�r�m Hanl���’na dahil say�ld���ndan buras� da Ruslar�n topra�� olarak kabul edilmi�tir. Ruslar bundan sonra birtak�m hilelere ba�vurarak Karaçay ve Malkarlar� sözde Kabardeylere haraç veren metbu kabileler �eklinde varsayarak hak iddia etmektedir. Yani Ruslar düz mant�kla hareket ederek Karaçay-Malkarl�lar Kabardeylere ba�l�d�r, Kabardeyler de bize ba�l� oldu�una göre bunlar da bizim tebaam�zd�r �eklinde yakla�maktad�r. Halbuki durumun böyle olmad���n� Ruslar da çok iyi bildikleri halde birtak�m oyunlara ba�vurarak ve ayr�ca Osmanl� Devleti’nin de bölge hakk�nda bilgisiz oldu�unu zannederek durumdan faydalanmaya çal��maktad�rlar.

    10. Hasan Pa�a’n�n Sadaret’e Mektubu

    Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature

    and History of Turkish or Turkic Volume 3/1 Winter 2008

  • 161 Adilhan AD�LO�LU

    General Emanuel bu mektubuyla Hasan Pa�a’n�n kafas�n� kar��t�rmaya ve ileri sürdü�ü gerçek d��� iddialarla hukuken Osmanl� Devleti’nin hakimiyet sahas�nda yer alan Karaçay topraklar�n� masa ba��nda alma sevdas�nda ise de elbette bölgenin durumunu çok iyi bilen Hasan Pa�a bu oyuna dü�memi�tir. Hasan Pa�a’n�n, General Emanuel’in mektubunu ve ileri sürdü�ü iddialar� bildirmek üzere �stanbul’a yazd��� mektubunda yer alan “General’in bu bo� ve manas�z mektubundaki ifade tarz�ndan maksad�n�n melunluktan ibaret oldu�u” �eklindeki ifadelerinden, kendisinin General Emanuel’in as�l niyetinin ne oldu�unu çok iyi �ekilde anlad���n� ortaya koymaktad�r. Hasan Pa�a ayr�ca “Osmanl� Devleti ile Rusya aras�nda bir bar�� antla�mas� mevcut ise de Ruslar�n bu antla�man�n �artlar�na uymayaca�� a�ikâr olup bunlar�n her türlü hilelerinden sak�nmak laz�m gelir” diyerek Ruslar�n oyunlar�na kar�� �stanbul’u uyarmaktad�r.

    Trabzon Valisi ve Anapa Muhaf�z� Hasan Pa�a’n�n, General Emanuel’in ileri sürdü�ü iddialar hakk�nda bilgi vermek için Sadrazam’a yazd��� 27 Cemâziye’l-evvel 1243 (16 Aral�k 1827) tarih kay�tl� mektubunda özetle �öyle denilmektedir:

    Devletli Efendim Sultan�m Hazretleri Yüce emirlerinizden anla��ld��� üzere, üç devlet aras�nda sava� ilân� ihtimali bildirilmemi� ise de Karaçayl�lar�n bundan haberdar olduklar� vakit Ruslara sald�rmaktan geri durmayacaklar� a�ikâr olup sava� ilân� aç�kça tezahür olmad�kça Karaçayl�lar�n Rusya taraf�na hücum etmeleri emrime ba�l�d�r. Bölgenin durumunun dikkatle takip ve tetkik edildi�i, Ruslar�n herhangi bir harekat�na kar�� teyakkuz halinde olundu�u ve kabilelere fark ettirmeden buralarda istihkâmlar kurulmas� gerekti�i yüce ferman�n�za verilen cevap mektubumuzda arz edilmi�ti. Denizde muvafakat olmad���ndan gemideki bilumum hediye ve ba���lar Anapa liman�nda beklemektedir. Limandaki nakliye gemileriyle gönderilmek üzere müsait bir vakit ve �erait beklenmekte iken Koban nehrinin kar�� yakas�nda kumandan olarak vazife yapan General Emanuel taraf�ndan bir mektup geldi. General Emanuel’in mektubunda, Karaçay kabilesi halk�ndan al�nan rehinlerin reddi ve geri iadesi ve bizim mezkur kabileye olan yard�mlar�m�z�n kesilmesi ve hatta ortada tedarik edilen silahlar�n izah� istemektedir. Karaçay halk� ise di�er kabilelere göre ziyadesiyle �slâm dinine intisap etmi� bir kabile olup dilleri Nogay diline benzer bir Türk dilidir. Kafkas kabilelerinin en sonunda, Rusya ile s�n�r olan bölgede ya�amaktad�rlar. Evvelden beri arzu ettikleri üzere taraf�m�zdan kendilerine �stanbul’daki kad�lardan bir kad� gönderilmi� olup binaenaleyh �imdi orada �eriat hükümleri icrâ olunmaktad�r. General’in bu bo� ve manas�z mektubundaki ifade tarz�ndan maksad�n�n melunluktan ibaret oldu�u aç�kça anla��lm�� ise de General’in mektubuna cevap yaz�l�p adam� geri gönderilmi�tir. Ruslar�n fiilen zarar vermelerini engellemek ve gereken tedbiri almak üzere Karaçay kabilesi de uyar�lm��t�r.

    Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature

    and History of Turkish or Turkic Volume 3/1 Winter 2008

  • Karaçay-Malkar Türklerinin Rus Hakimiyetine Giri�i 162

    Evvelce de Ruslar�n k�� mevsiminde dahi s�n�r�n bu taraf�na geçmeye cesaret ettikleri malumdur. Binaenaleyh önümüzdeki k�� mevsimi de yakla�maktad�r. Her ne kadar Osmanl� Devleti ile Rusya aras�nda bir sulh anla�mas� mevcut ise de Ruslar�n bu anla�man�n �artlar�na uymayaca�� a�ikâr olup bunlar�n türlü hilelerinden sak�nmak laz�m gelir. Kati surette s�n�r� tecavüz edip Rusya taraf�na sald�rmamalar� ve �ayet Ruslardan bir s�n�r tecavüzü gerçekle�irse de derhal onlar� geri sürme ve uzakla�t�rma emrine çaba ve gayret etmeleri Karaçay kabilesine, Kabardey kabilesine ve Nogay kabilesine yaz�larak bildirilmi�tir. Bu mevzuda ne �ekilde emir buyrulur ise ona göre hareket olunmak laz�m geldi�inden ve yukar�da bahsi geçen gemi o �ekilde kalm�� bulundu�undan General’in mektubu ve ona yaz�lan cevab�n sureti arz edilmi�tir. Laz�m gelenin yap�lmas� için emir ve ferman devletli efendim sultan�m hazretlerinindir. Trabzon Valisi Hasan Pa�a 16 Aral�k 1827

    * * * Görülmü�tür. Yukar�daki izahata göre gere�ince cevap yaz�ls�n. Anapa Muhaf�z� ve Trabzon Valisi Hasan Pa�a Kullar�n�n Mektubudur. Baz� tehditleri ihtiva eden General’in mektubundan Koban nehrinin bu taraf�nda ya�ayan Karaçay kabilesine Ruslar�n sözlü müdahalelerde bulundu�u; Hasan Pa�a taraf�ndan General’e cevap yaz�ld���, Karaçay kabilesi hakk�nda baz� nasihat ve tedbirler al�nd��� izah edilmi�tir. Bahsi geçen kabileye dair Rus Generali taraf�ndan yaz�l�p gönderilen manas�z ve ehemmiyetsiz mektup sureti tavsiye ve emirleri için Padi�ah Hazretlerine arz ve takdim edildi. Trabzon Valisi Hasan Pa�a kulunuz taraf�ndan gönderilen General’e ait mektuba verilen cevap uygun ve usûlünce olup, kabileye dair icra eyledi�i usûl dahi uygundur. Bundan böyle de kendisi o tarafta oldukça buna benzer i�ler oldu�unda gerekti�i ve lüzumuna göre hareket edilecektir. Rusya taraf�ndan kabile hakk�nda tekrar böyle iddia, tehdit ve müdahale oldu�unda yine uygun ve usûlünce müdafaa edilecektir. Ayr�ca bu tarz mektup ve müdahalelerin te�ekkülünün sebepleri ara�t�r�lacak ve buna meydan vermemek üzere talimat verilecektir. Emir ve ferman Padi�ah Hazretlerinindir.

    Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature

    and History of Turkish or Turkic Volume 3/1 Winter 2008

  • 163 Adilhan AD�LO�LU

    (BOA HAT 1087 44255 B 27 Ca 1243; bkz. Belge 3). Görüldü�ü gibi, Hasan Pa�a’ya ait söz konusu bu mektupta, Osmanl�

    Sadrazam�’n�n da bir derkenar� mevcuttur. Sadrazam mektubu Padi�ah’a arz ederken üzerine kendi fikir ve kanaatini de eklemi�tir. Sadrazam’�n derkenar�ndan, galiba Hasan Pa�a’n�n bu mektubuna kar��l�k �stanbul’dan bir cevap yaz�ld��� ve ayr�ca Hasan Pa�a’n�n General Emanuel’e cevap olarak yazd��� mektubun bir suretinin �stanbul’a gönderildi�i anla��lmaktad�r. �imdilik, �stanbul’dan Hasan Pa�a’ya yaz�lan mektuba ula�amad�k. Bu sebeple bu belgenin muhtevas�n� bilemiyoruz. Ancak, Hasan Pa�a’n�n General Emanuel’e yazd��� mektubun sureti elimizde olup, muhtevas� a�a��da verilmi�tir.

    11. Hasan Pa�a’n�n General Emanuel’e Cevab� Hasan Pa�a, kendisini kand�rmay� uman General Emanuel’e hitaben

    yazd��� cevap mektubunda, Osmanl� Devleti ile Rusya aras�nda s�n�r olarak belirlenen Koban �rma��n�n bat� taraf�nda yer alan Karaçayl�lar�n Osmanl� Devleti’nin hakimiyet sahas�nda oldu�unu kesin bir dille ifade etmektedir. Ayr�ca, Koban �rma��n�n bat�s�nda bulunan bir kar�� topra�� dahi koruyup kollamakla görevli oldu�unu söyleyerek, Karaçayl�lara müdahale etmemesi konusunda General Emanuel’i uyarmaktad�r. Sadrazam�n da uygun görü� belirtti�i, Hasan Pa�a’n�n General Emanuel’e yazd��� 29 Zi’l-hicce 1243 (12 Temmuz 1828) tarih kay�tl� cevap mektubunda özetle �öyle denilmektedir:

    General Emanuel’in Mektubuna Yaz�lan Cevapt�r Emrinde görev yapt���m Osmanl� Devleti’nin idaresinde olan millet ve kabileler aras�nda bulunan Karaçay kabilesinin bize gelip ba�l�l�k yemini ve rehinler verdi�i hakk�nda, Karaçay halk�n�n daha önceden Rusya devletine ba�l� oldu�u iddias�yla, Kabardey kabilesi vas�tas�yla Osmanl� Devleti tebaas� olan kabile ile münasebetleri sebebiyle onlar�n bask�s�ndan kurtulmak için taraf�m�za dahil olduklar� ve bu sebeple rehinler verdikleri geni�çe izah olunarak �ahs�n�z�n Karaçay kabilesine gücendi�i ve gerekti�inde üzerlerine silahla gidilece�i bildirilmi� ve onlar�n verdikleri rehinlerin reddi ve geri iadesi ve bizim kabileye olan yard�mlar�m�z�n kesilmesi, taraf�m�zdan verilecek cevab�n kendi devletiniz taraf�na o �ekilde arz edilece�i, gönderilen mektubunuzda beyan edilmektedir. Bundan evvelde baz� kabilelere mensup baz� haydut ve e�k�yan�n Rusya s�n�r�n� tecavüz ettikleri ileri sürülerek bu kabile taraf�na askeri birlikler sevk etti�iniz Osmanl� Devleti taraf�ndan anla��lm�� ve müteakiben bir daha bu tecavüzün tekrar edilmemesi hususunda her iki taraf aras�nda muvafakat sa�lanm��t�. Her iki devlet aras�nda s�n�r olarak belirlenen Koban �rma��n�n bu taraf�nda bulunan millet ve kabileler huzurumuza ça�r�larak kendilerine devlet i�lerinde hükmümüz alt�nda olduklar� bildirilmi� ve karar alt�na al�nm��t�r. Rusya taraf�na tecavüz etmeyecekleri �art�na uyulaca��na güvenilerek bütün kabilelerden rehinler al�nm�� ve ayr�ca verdikleri ahidnâmeler Padi�ah Hazretlerine takdim edilmi�tir. Ayr�ca her bir kabileye Osmanl� Devleti kullu�unda devam ve her bir hususun

    Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature

    and History of Turkish or Turkic Volume 3/1 Winter 2008

  • Karaçay-Malkar Türklerinin Rus Hakimiyetine Giri�i 164

    �eriat hükümlerine göre icras� için Osmanl� Devleti taraf�ndan kad�lar tayin edilmi�tir. Ve elbette Müslüman Karaçay kabilesi de Osmanl� Devleti kullu�unda olaca��n� sa�lam ve güvenilir bir �ekilde ifade etmi� ve hüküm olmu�tur. Bundan evvelde de Osmanl� Devleti’ne kulluk ve hizmette memnun ve istekli olduklar� malumdur. Koban nehri iki devlet aras�nda s�n�r olarak kabul edildi�inden beri bu kabileye sizden önce görev yapan generalleriniz taraf�ndan mezkur sebeple herhangi bir müdahalenin olmad��� herkes taraf�ndan aç�kça malumdur. Binaenaleyh, sizin yazd���n�z hususlara cevap vermek bizim yetkimiz dahilinde oldu�u gibi, Koban nehrinin bu taraf�ndaki bir kar�� topra�� dahi koruyup kollamak devletimin bana verdi�i görev ve emir dahilindedir. Karaçay kabilesinin Rusya devleti s�n�r�na dahil ettirilmesi hususunda ise ben dahi devletime bildirmedikçe buna cevap vermek yetkim haricindedir. Ne �ekilde emir buyrulursa o �ekilde ferman icra olunur. Hâl ve gidi�at�n gerektirdi�ine göre yap�lacak i� bilindi�i üzere himayemiz alt�nda olan s�n�r�n tecavüz edilmemesini sa�lamaktan ibarettir. Bu mektup dostlu�umuzu bildirmek ifadesiyle yaz�l�p gönderilmi�tir. Haberdar oldu�unuz vakit do�rulu�una ve eksiksizli�ine itibar etmenizi ümit ederim dostum. (BOA HAT 1087 44255-C 29 Z 1243; bkz. Belge 4). 12. General Emanuel’in Karaçayl�lara Mektubu �ngiliz, Frans�z ve Rus donanmalar�n�n 20 Ekim 1827 tarihinde Navarin’de

    Osmanl� Devleti’ne ait gemileri yakmalar�ndan sonra �ngiliz ve Frans�zlar sava�a girmek istemediklerinden Osmanl� Devleti’yle anla�ma yolunu tercih etmi�lerdi. Ruslar ise, amaçlar� Osmanl� Devleti’nin hakimiyet sahas� üzerinde yay�lmak oldu�undan, sava�a girmek için bahane ar�yorlard�. Osmanl� Devleti, gemilerinin yak�lmas�n� protesto etmek için Akkerman Sözle�mesi’nin Rusya ile ilgili olan k�sm�n� iptal ederek Çanakkale Bo�az�’n� Rus gemilerine kapay�nca Ruslar da 26 Nisan 1828 tarihinde Osmanl� Devleti’ne kar�� sava� açt���n� ilan ederek 7 May�s 1828 tarihinde Prut’u i�gal ederler. Böylece 1828-1829 Osmanl�-Rus Sava�lar� ba�lam�� olur (Ayd�n, 2005:205).

    Bu sava�lar�n Kafkasya cephesinde Rus ordular� Osmanl� Devleti’nin Kuzey Kafkasya’daki idare merkezi olan Anapa Kalesi’ni ku�atarak 18 Nisan 1828 tarihinde kesin bir �ekilde ele geçirmi�lerdir. Ruslar, Anapa’n�n zapt�ndan sonra, Koban �rma��n�n bat�s�nda yer alan Kuzey Kafkasya kabilelerinin kendiliklerinden itaat alt�na gireceklerini umuyorlard�. Ancak Rusya’n�n bu beklentisinin aksine kabileler kendi istekleriyle Rus hakimiyetine geçmeye niyetli olmad�klar�n� sessiz ve gergin bir bekleyi� içerisine girmek suretiyle ifade etmi�lerdir. Bunun üzerine General Emanuel henüz teslim olmayan Kuzey Kafkasya kabilelerine hitaben tehdit mektuplar� yazarak Rusya’ya itaat etmelerini aksi halde ac�mas�z bir �ekilde cezaland�r�lacaklar�n� bildirmi�tir (BOA HAT 1042 43115-P 05 Z 1243).

    Anapa’n�n Ruslar taraf�ndan zapt� Kuzey Kafkasya kabileleri nezdinde hakikâten büyük bir moral bozuklu�una yol açm��t�r. Çünkü bu yolla art�k Osmanl� Devleti’nin Kuzey Kafkasya ile olan irtibat� tamamen kesilmi�tir. Osmanl� Devleti’nden art�k hiçbir �ekilde destek gelmeyece�ini hesap eden baz� kabileler, General Emanuel’in tehdit mektuplar�n�n da etkisiyle, kendi istekleriyle

    Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature

    and History of Turkish or Turkic Volume 3/1 Winter 2008

  • 165 Adilhan AD�LO�LU

    Ruslara teslim olmaya ba�lad�lar. Koban �rma��n�n s�n�r te�kil etti�i bölgede ya�ayan Karaçayl�lar ise General Emanuel’in bu tehdit mektuplar�na cevaben Osmanl� Devleti’ne tâbi olmaya devam edeceklerini bildirerek Ruslara kar�� direnmeye karar vermi�lerdir. General Emanuel ise Karaçayl�lar�n bu tutumuna kar�� çok öfkelenerek 15 May�s 1828 tarihinde Karaçayl�lara hitaben bir mektup daha yazm��t�r. General Emanuel taraf�ndan Karaçayl�lara gönderilen Türkçe ve Rusça mektupta özetle �öyle denilmektedir:

    Karaçayl�lar ! Sizlerden bana gelen mektubunuzda, benim size gönderdi�im mektubuma kar��l�k, sadece içinizden kendi mühürlerini basm�� birkaç adam�n gerçe�e ayk�r� sözleri ve bahanelerinden ba�ka bir türlü dürüst cevap bulamad�m. Fakat ben yaln�z o ad� geçenlerin sözüyle, bütün Karaçay halk�n� Rusya devletinin tâbili�inden ç�km�� �eklinde de�erlendirmem ve dü�man olarak görmem. Çünkü bundan önce de Rusya devletine tâbi halk oldu�unuzu siz kendiniz daha iyi bilirsiniz. Hâl böyle iken, Rus Çar�n�n tâbileri de�iliz demek sizin ne haddinizedir! Bir kere daha söylüyorum; �imdi sizin az bir vaktiniz kalm��t�r, sizler bu zaman� bo�a harcamay�p biran önce akl�n�z� ba��n�za al�n. Her ne kusurunuz var ise bunlar�n affedilmesi için hakikaten pi�man olup Rus Çar�na tâbi olunuz. Bunun için yeniden bir ahidnâme ve rehinler vermeniz gerekmektedir. Sizler ancak bu �ekilde Rusya Devleti’nin di�er tâbileriyle birlikte ayn� muameleyi görürsünüz ve istekleriniz kabul edilip taraf�m�zdan yerine getirilir. Aksi takdirde �iddetle cezaland�r�lacak ve bundan kurtulman�z da mümkün olmayacakt�r. ��te o vakit pi�man olmak için çok geç kalm�� olacaks�n�z. Bu sebeple biran önce aran�zda ileri gelen ve soylu ki�ilerin eliyle yaz�lm�� ve mühürleri bas�lm�� kesin cevab�n�z� elçimizle göndermenizi bekliyorum. General Leytenant Emanuel 667 Say�l� Evrak, 15 May�s 1828, Stavropol.

    * * * Devletli Efendim Bo� ve mânâs�z �ekilde telâkki edilmesin. Bütün kabilelere buna benzer mektup gönderilmi�tir. Karaçay ülkesi kale gibi bir yerdir. Yedi türlü maden mevcut olup bundan ba�ka yedi sekiz kabile güzergah�n�n merkezinde olup adeta bir kilit vazifesi görmektedir. Efendimizin yard�mlar�na muhtaçt�rlar. Aksi halde elden gitmek üzeredir. Bilginiz olsun. Seyyid Edhem 30 Temmuz 1827 (BOA HAT 1042 43115-Y 06 M 1243; bkz. Belge 5).

    Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature

    and History of Turkish or Turkic Volume 3/1 Winter 2008

  • Karaçay-Malkar Türklerinin Rus Hakimiyetine Giri�i 166

    General Emanuel’in gönderdi�i bu tehdit mektubunu Karaçayl�lar da durumu bildirmek ve yard�m istemek için Osmanl�lara göndermi�lerdir. Bilâhare bu mektup Seyyid Edhem’in derkenar ve imzas�yla Sadrazama arz edilmi�tir. Ancak bu derkenar�n alt�na dü�ülen tarihte bir hata olmal�d�r. Çünkü General Emanuel bu mektubu 15 May�s 1828 tarihinde yazd���na göre derkenar�n tarihi 30 Temmuz 1827 (6 Muharrem 1243) olmas� mümkün de�ildir. Yani bu belgeye göre derkenar, General Emanuel’in mektubundan yakla��k dokuz buçuk ay önce yaz�lm�� gibi görünmektedir. Ayr�ca Osmanl� Ar�ivleri Daire Ba�kanl��� da bu belgeyi derkenardaki tarihi esas alarak kay�t alt�na alm��t�r. Fakat yukar�da aç�kland��� üzere �üphesiz bu derkenar�n tarihinde bir yanl��l�k vard�r. Bir ihtimal ki, Seyyid Edhem y�l�n ilk ay� olan Muharrem ay�n�n ilk günleri olmas� sebebiyle belki bir dalg�nl�k sonucu derkenar�n alt�na henüz geçen y�l�n tarihini dü�mü� olabilir. E�er böyle ise derkenar asl�nda 6 Muharrem 1244 tarihinde yaz�lm��t�r. Bu da 19 Temmuz 1828 tarihine denk gelmektedir ki böylece ortadaki anakronizm problemi ortadan kalmaktad�r.

    13. Hasavka Sava�� Karaçayl�lar, General Emanuel’in bu son tehdit mektubuna da olumsuz

    cevap vermi�lerdir. Yukar�daki belgede yer alan derkenardan da anla��laca�� üzere durumu derhal Osmanl� Devleti’ne bildirmi�lerdir. Ancak Osmanl� Devleti bu s�rada daha ziyade Balkanlarda ve Anadolu’daki cephelerde me�gul oldu�undan Kuzey Kafkasya’daki küçük Karaçay ülkesiyle ilgilenecek durumda de�ildir. Zaten Ruslar�n Anapa’ya hakim olmas�ndan sonra art�k yap�lacak bir �ey de kalmam��t�r.

    Böylece General Emanuel’in yolu aç�lm��, Karaçay ülkesini fethetmek için önünde bir engel kalmam��t�r. Esasen, General Emanuel Kuzey Kafkasya’da göreve ba�lad��� daha ilk günlerden itibaren Karaçayl�lara kar�� hususi bir dü�manl�k beslemeye ba�lam��t�r. Kendisi bu göreve ba�lamadan önce, General Yermolov’un 1822-1825 y�llar� aras�nda Kabardey ülkesinde yürüttü�ü bask� ve zulüm siyaseti neticesinde Kabardeylerin bir k�sm� kendi topraklar�n� terk ederek Koban �rma��n�n bat�s�na geçmi� ve Laba �rma��n�n sol taraf�na yerle�mi�lerdi. Müteakiben, Ruslar taraf�ndan “kaçak” veya “isyanc�” �eklinde adland�r�lan bu Kabardey toplulu�u bilhassa da�l�k ve sarp vadilerden te�ekkül Karaçay ülkesi üzerinden Ruslara kar�� sürekli vur-kaç takti�iyle ak�nlar düzenlemeye ba�lad�lar. Elbette bu Kabardey toplulu�uyla i�birli�i yapan ve hatta onlarla birlikte ak�nlara kat�lan Karaçayl�lar�n say�s� az de�ildi. Neticede bu Kabardey ak�nc�lar� Karaçay’daki da�l�k arazilerde gizleniyor ve Rus topraklar�na buradan sald�r�yorlard�. General Yermolov ve daha sonra General Gorçakov, bu Kabardey ak�nc�lar�n�n Karaçay topraklar�nda gizlenmelerine imkân vermemeleri için Karaçayl�larla baz� ticarî imtiyazlar ihtiva eden antla�malar yapm��larsa da bir türlü bu Kabardey ak�nlar�n�n önüne geçememi�lerdir.

    General Emanuel i�te bu sebeple, yani sürekli olarak Rus topraklar�na ak�n eden Kabardeylerin Karaçay topraklar�nda gizlenmelerine yard�mc� olduklar� gerekçesiyle Karaçayl�lara kar�� büyük dü�manl�k besliyordu. Bu yüzden göreve ba�lar ba�lamaz, Karaçayl�lar ile General Yermolov aras�nda yap�lan ticaret antla�mas�n� iptal etmi� ve ayr�ca Karaçayl�lar�n Rus taraf�nda kiralad��� topraklar� geri alm��t�r. Hatta General Emanuel, Kabardey ak�nc�lar�n� yakalamak bahanesiyle birçok defa Karaçay’� i�gal etmeye te�ebbüs etmi� ise de kendisi Rus Çar� taraf�ndan engellenmi�tir. Çünkü Karaçay �