8/7/2019 gostergebilim szl
1/87
B a h a r Dervicemalolu
Abduction (T., Fr. Abduction): I.Man. Charles Peirce tarafndan, bir varsaymn
(hypothesis) biimlendirildii ya da retildii karm srecini belirtmek iin
kullanlan bir terim. Peirce, 1900den nceki almalarnda bilinen kurallardan
hareket ederek bir olguyu aklamak anlamnda varsaym (hypothesis) terimini
kullanyordu. Mesela yerlerin slak olduunu grp, yamur yanca sokaklar
slanr gibi bilinen bir kuraldan hareketle, yamurun yam olduunu karmak
gibi. Ancak Peirce, daha sonraki almalarnda unu fark etti: Bu konudaki baz
rneklerde farkl bir sre sz konusuydu yani yeni ve artc bir olguyu
aklamak iin bilinen bir kuraldan hareket etmek yerine yeni bir kural yaratmak
gerekiyordu. Peirce bunu fark ettikten sonra abduction terimini kullanmaya balad
ve bu terimin, yeni bir eyler yaratan tek mantksal karm (logical inference)
olduunu vurgulad. Mesela bilinen kurallardan hareketle deneyerek ya da seerek
sonuca ulalan bulmacalar (puzzle) abduction teriminin kapsamna girmez nk
burada yeni kurallar yaratmak yani yaratclk sz konusu deildir. II.Sem.
Gsterene (signifier) yakn olan bir dzgy (code) bir kural rnei (instance of a
rule) olarak kabul etmek ve bu kural uygulayarak o gsterenin ne gsterdiini
karmak. (50; 89; 106; 34-190) Bkz. Deduction, Induction
Absent Signifiers (T. Grnmez Gsterenler*, Fr. Signifiants Absent): Sem. Bir
metnin iinde bulunmad halde o metinde kullanlan ve kendisiyle ayn dizide
(paradigm) yer alan bir gsterenin anlamn etkileyen gsterenler. (50) Bkz.
Paradigm, Paradigmatic Analysis, Signifier.
Abstract Concept (T. Soyut Kavram, Fr. Concept Abstrait): D dnyaya aitgndergesi (referent) dorudan gsterilemeyen ya da grlemeyen zihinsel bir
biimdir. Soyut kavramn grlebilir fiziksel nitelikleri yoktur ancak anlamsal
zellii (semantic feature) ile bilinir. Umut, sevgi, nefret vb. gibi. (34-190; 44-
234) Bkz. Abstraction, Concept, Concrete Concept, Referent
8/7/2019 gostergebilim szl
2/87
Abstraction (T. Soyutlama, Fr. Abstraction): nsanlarn algladklar verileri (data) ya
da bilgileri eleyip, organize ettikleri sre. Gstergeler bir anlamda, soyutlamadr.
nk bir gsterge, nesne (object) deildir ancak nesneye gnderme yapan
algsal bir veridir. Bir gstergenin alglanmasnda, bir nesnenin kendisinin
alglanmasnda olduu kadar ok ayrnt elde edilemez. Soyut gstergeleri
bildiriimde kullanrken balam (context ) ve uzlam (convention) nem kazanr.
Soyutlamann daha fazla olmas, ayrntlarn daha az olmas demektir.
Soyutlamann dzeyinin ayarlanmas, insan bildiriiminin temel zelliklerinden
biridir. Eretileme (metaphor), dzdeimece (metonymy) ve mit, zel soyutlama
kategorileri arasnda yer alr. (59) Bkz. Abstract Concept, Metaphor, Metonymy,
Myth
Acceptable (T. Geerli, Fr. Acceptable): Dil. retici-dnmsel dilbilgisi anlaynda,
geerlik tayan szceler iin kullanlr. Buna gre bir szce, belli bir durum ve
balam iinde uygun grlrse geerli olur. (41-105)
Acronym (T. Akronim, Fr. Acronyme): Bir tmce dizisinin ba harflerinin ya da ilk
hecelerinin birletirilmesiyle oluturulan kelimedir. TBMM, NATO vb. gibi. (44-234)
Actant (T. Eyleyen, Fr. Actant): I.Dil. L. Tesnirein kuramnda eylemin belirttii olua
etken ya da edilgen biimde katlan varlk ya da nesnelerden her biri. rnein
retmen alkan renciye dl verdi cmlesinde eyleyen vardr:
retmen, renci ve dl. Eyleyenler ad nitelikli szcklerdir ve tm de eyleme
baldr; Tesniree gre bir olu, ou kez eitli oyuncular ve tmleyenler ieren
tmcenin odak noktas, eylemdir. II.Sem. Her eit hikyede grlen anlat esi
(kahraman, kar-kahraman vb.). Greimasn kuramna gre ise varlk ya da
nesnenin gerekletirdii eylem nemli olduundan, eyleyen kavram kii
kavramndan ok daha kapsamldr: insan da olabilir, nesne de, tekil de olabilir,
oul da, soyut da olabilir somut da. te yandan, gene eylemin ya da i levin nde
gelmesi nedeniyle, belirim dzleminde tek bir varlk ya da nesne olarak
tanmlanan bu e ierik dzleminde birka eyleyen ilevini birden yklenebilir, bir
baka deyile, ayn zamanda birka eyleyenin karl olabilir. Greimas alt tane
eyleyen tipi sralar ve bu eyleyenler karlkl ilikileri erevesinde farkl eylem
alannda incelenir:
1. steyim ekseni zerinde zne-Nesne kartl
2. letiim ekseni zerinde Gnderici-Alc kartl
3. G ekseni zerinde Yardmc-Engelleyici kartl
8/7/2019 gostergebilim szl
3/87
Anlatda bir kahraman, iki ya da daha fazla eyleyensel rol stlenebilir; yani bir kahraman
hem destekleyici hem de gnderici olabilir. Ya da bir eyleyensel rol birok
kahraman stlenebilir. Destekleyici, engelleyici, alc eyleyensel rolleri bir
kahramanda odaklanabilir. (41-102; 34-190; 3)
Actualization (T.Gerekleme, Gerekletirme, Fr. Actualization): I.Dil. Bir dilbirimini, belli bir balam ve durum iinde kullanma. II.Sem. Dizgeden srece
gei. Mesela dil (langue), szde (parole) ve sylemde (discourse) gerekleen
gcl (virtuel) bir dizgedir. (89; 41-107)
Adressee (T. Gnderilen, Fr. Destinataire): Bildiriim modellerinde bildiriyi yani
mesaj alan kii (receiver). (50; 41-110) Bkz. Code, Functions of Signs,
Enonciation.
Adresser (T. Gnderen, Fr. Destinateur): Bildiri oluturup dinleyiciye ynelten kii
(sender). (50; 41-110) Bkz. Code, Functions of Signs, Enonciation.
Aesthetic Codes (T. Gzelduyusal Dzgler, Fr. Codes Esthtique): Sem. iir,
tiyatro, resim, heykel, mzik gibi anlatmsal (expressive) sanatlardaki dzgler ya
da herhangi bir metnin artrd anlatmsal ya da iirsel ilevler. Gzelduyusal
dzgler, kiisel ve btnyle znel gereklik karsnda ruhu coturan duyguyla
ilgilidir. Bu dzgler, mantksal ve bilimsel dzglerin aksine, arma ve farkl
yorumlamalara sonuna kadar aktr. (20-85; 50) Bkz. Code, Logical Codes, Poetic
Function, Representational Codes
Affective Fallacy (T.): Bir metnin anlamn, okuyucularn yorumlaryla ilikilendirme
yanlgs. Bu terimi ortaya atan aratrmaclar, anlamn okuyucuda deil metnin
iinde yattn dnrler. (50) Bkz. Literalism, Meaning, Textual Determinism
Agent (T. Klc, Fr. Agent): Dil. Etken biimde olua katlan e. Kendi iradesiyle bir
eyler yapt iin klcnn mutlaka canl (animate) olmas gerekir. Mesela Kedi
fareyi kovalad cmlesinde kedi klcdr nk kovalama eyleminin
sorumlusudur. (41-91; 21-224)
Allegory (T. Yerine, Alegori, Fr. Allgorie): Ret. Bir anlatnn ya da sylemin tamam
boyunca devam eden bir tr geniletilmi metafor. Alegoride, bir anlatdaki
nesneler, kiiler ve olaylar, anlatnn dndaki anlamlarla rtr. Yani alegoride
iki anlam vardr: Birincisi yzeysel ya da gerek anlam, ikincisi ise bunun alt nda
yatan daha derin ve genel bir sembolik anlamdr. Alegorik bir metinde gerek
anlamn dndaki derin ve sembolik anlam ortaya karmak iin metni kelime
kelime zmlemek gerekir. Alegoride ounlukla altta yatan anlamn ahlaki,
8/7/2019 gostergebilim szl
4/87
toplumsal, dini ya da politik bir nemi vardr ve karakterler hayrseverlik,
agzllk, kskanlk gibi soyut kavramlarn kiiletirilmi temsilleri olarak
karmza karlar. Alegori, bir fikir ya da kavramn dorudan, birebir iliki iinde
somut bir temsilidir. Bu dzeyde belirsizlik yoktur, her alegorik unsurun ak bir
yorumu vardr. Alegori basite bir ey syler ve baka bir ey kasteder. Ama
alegoriyi bu adan ironiyle kartrmamak gerekir. ronide bir ey sylenir ve
genelde onun ztt kastedilir. Alegoride yzeydeki hikayenin gerisinde ahlk,
politik ya da din bir anlam anlalmaldr. Alegori genel olarak ikiye ayrlr:
Tarihsel ve politik alegori, eitli karakterler ve olaylar vastasyla tarihi kiiliklerin
ve olaylarn temsil edildii alegorilerdir. Fikr alegorilerise ana karakterlerin soyut
kavramlar temsil ettii ve olay rgsnn bir retiyi ya da tezi rnekledii
alegorilerdir. Bu tr alegorilerde kiiletirme sz konusudur. (77; 78; 79) Bkz.
Irony, Metaphor
Ambiguity (T. Belirsizlik, Fr. Ambiguit): Anl. Bir kelimenin ya da cmlenin birdenok anlam tamas. retici dilbilgisi, belirsizlii aklamak iin derin yap ve
yzeysel yap terimlerini kullanr. Buna gre belirsizlikte tek bir yzeysel yap,
birden ok derin yapyla ilikilidir. Belirsizliin szlksel (lexical) ve yapsal
(structural) olmak zere iki eidi vardr. Szlksel belirsizlikte eadllktan
kaynaklanan bir durum yani bir kelimenin ya da cmlenin birden ok yorumunun
olmas sz konusudur. Yapsal belirsizlikte ise ayn kelime dizisinin altnda iki ya da
daha ok yap bulunmas sz konusudur. (16-128, 129 vd.; 41-138, 139) Bkz.
Deep Structure, Surface Structure, Polysemy
Analogical Signs (T. Analojik Gstergeler, rneksemeli Gstergeler, Fr. Signes
Analogique): Sem. Analojik gstergeler, bir galerideki resimler ya da yz yze
etkileimdeki jestler gibi, blnmemi yani srekli bir dizideki orantl ilikileri
ieren gstergelerdir. (50) Bkz. Digital Signs
Analogy (T. Analoji, Andrm, rnekseme, Fr. Analogie): I.Man. Tmevarm
(induction) ve tmdengelimle (deduction) birlikte akl yrtmenin eidinden
biri. Analoji, iki ey arasndaki bilinen bir benzerlikten henz bilinmeyen bir
benzerlie ulama yoludur. Analojide, tikelden tikele ulama sz konusudur. slam
mantklar, analojide drt unsurun bulunduunu kabul ederler:
x Mebbih (benzetilen): kinci derecede nemli olan bir unsurdur.
x Mebbih n bih (kendisine benzetilen): Asl olan budur.
x llet: kisi arasnda bulunan ortak ilgi(anlam)dir.
8/7/2019 gostergebilim szl
5/87
x Tebih (benzetme): Buna da hkm denilir.
Bunu bir rnekle aklamak gerekirse Yer gezegeninin atmosferi vardr ve zerinde
canllar yaar. Merihte de atmosfer vardr o halde Merihte de canllarn bulunmas
gerekir. ifadesinde Merih gezegeni, benzetilen; yer gezegeni, kendisine
benzetilen; canllarn yaamas, hkm; atmosferise illettir.
Analojiyi gnmzde kullanlan anlamyla tanmlayan, Aristotelestir. Analoji,
niceliksel olduu gibi niteliksel de olabilir ancak mantk daha ok niteliksel
analojilerle akl yrtme yapar. Bununla birlikte niceliksel analojide bir kesinlik
vardr, kukulanlmaz; niteliksel analoji ise ayn lde kesin deildir. Dolaysyla
baz dnrler, analoji ile yaplan akl yrtmeye birtakm itirazlarda
bulunmular; analojide hem tmevarmn hem de tmdengelimin bulunduunu
belirterek, ayrca bir de analojiye gerek olmadn savunmulardr. Analojiden
kan sonular, muhtemel sonulard
r, deneyle ispatlanmad
ka kesinlik ifadeetmezler. Analoji, ayn zamanda umum grnleri birbirine benzemeyen iki ey
arasndaki ksm benzerlie, mnasebete verilen bir addr. Mesela bir tablo ile bir
iir arasnda analoji kurulabilir. Analoji, edebiyatn dayand temel anlatm
vastalarndan biridir. Tebih, istiare, epitet, paralelizm vb. analojiye dayan r. II.
Dil. Zihnimizdeki dile ait birtakm rneklerden hareketle, bu rneklere benzer yeni
ekiller ve kelimeler meydana getirme; bir kelimenin herhangi bir ilgi ile kendisine
yakn saylan baka bir kelimeye ekilce veya anlamca rnek tutulmas. Mesela
sylem terimi eylem szc rnek alnarak retilmi, analoji rn bir
biimdir. Analojiye zellikle ocuk dilinin ilk devrelerinde ska rastlanr. Meselaocuklar genelde yaptrmak, ettirmek, kandrmak gibi mastarlara benzeterek,
kartmak yerine ktrmak demeye meylederler. Analoji, dilde genellikle
dzenlilik yaratr, yapm ve bkn yntemlerinde birlik salamaya ynelir. M.
Bral, dilin, analojiyi drt i iin yardma ardn belirtmitir: Baz ifade
glklerini yenmek iin, daha fazla berraklk salamak iin, bir tezata veya
benzemeye iaret iin ve eski veya yeni bir kurala uymak iin. Analojinin trl
eitleri vardr. Madde Analojisi ya da Analoji, arambaya bakarak
penembenin perembe olmas gibidir. ekil Analojisi ya da D Analoji,
alacam ekline baklarak alacaksn yerine yerine alacan denmesi gibibiimsel bir benzerlikten kaynaklanr. Anlam Analojisi, vefakr, fedakr
kelimelerinin tadklar iyiliki anlamlara baklarak cefakr kelimesinin asl
anlamnn tersine bir anlama alnmas gibidir. (37-151, 152; 40-86, 87; 41-162,
163; 14-24; 24-65; 26-113, 114) Bkz. Deduction, Induction, Metaphor
8/7/2019 gostergebilim szl
6/87
Anaphora (T. Yinelem, Fr. Anaphore): Dil. Szcede daha nce kullanlm bir biime
(ncl) daha sonra gelen bir e (zellikle de adl) araclyla gnderme yaplmas
sonucu gerekleen szdizimsel sre. Mesela Ben hata yaptn syledim, o da
bunun aynsn syledi derken bunun ayns, tekrardan kanmak iin kullanlm
bir yinelemdir. (44-235; 41-232) Bkz. Antecedent
Anomaly (T. Aykrlk, Fr. Anomalie): Anl. Birbiriyle uyumayan iki anlamn bir araya
gelmesi sonucu semantik ve pragmatik adan kurala uymayan garip ifade. Mesela
Masam alyor byle bir ifadedir. Aykrlk, metaforun da temelini
oluturmaktadr. (39-207) Bkz. Metaphore
Antecedent (T. ncl, Fr. Antcdent): I.Dil. Bir adln gnderme yapt ve o adldan
nce gelen kelime ya da kelime grubu. Mesela Dikkatsiz avc kendisini yaralad
cmlesinde dikkatsiz avc, kendisi adlnn ncldr. II. Man. Bir koullunun
birinci anabileeni. (44-235; 18-97) Bkz. Anaphora
Antonymy (T. Kart Anlamllk, Fr. Antonymie): Anlam bakmndan birbirinin kart
olan szcklerin zellii. Kart anlamllk, szln anlamsal yapsn kuran balca
olgulardandr. Kart anlamllk ve ierdii trler, deiik yaklam erevelerinde
ele alnmtr. Genellikle ikili kart anlamllk olgularyla (rn. l/diri) eitli ara
evreler ieren kart anlamllk olgular birbirinden ayrlr. (rn.
scak/lk/serin/souk) Bir baka ayrm da, btnleyici (rn. evli/bekar), karlkllk
ieren (rn. satmak/almak) ve yalnzca kartlk anlatan (rn. byk/kk) kart
anlamllk olgularna ilikindir. Kart anlamllk ilikisi iindeki eler, ortak bir
anlam ekseni ve kart anlambirimcikler sunar. (41-137) Bkz. Moneme,
Oppposition
Appellative Function (T. arlevi, Fr. Fonction Appellative): Dilin, bildirici ve
alcarasndaki ilikileribelirleyen, buyruk verme biiminde gelien ve alcdan bir
tepki elde etmeyi amalayan ilevi. Oraya git cmlesi buna bir rnektir. (20-22;
41-61) Bkz. Expressive Function, Metalingual Function, Phatic Function,, Poetic
Function,, Referential Function
Arbitrariness (T. Nedensizlik, Fr. Arbitraire): Dil gstergesinin herhangi bir nedenebalanamamas yani dil gstergesini oluturan gsterenle gsterilen arasnda
doal, zorunlu bir i ba bulunmamas durumu. F. de Saussuree gre dil
gstergesi nedensizdir ancak dilin ileyi dzleminde gsterenle gsterilen zorunlu
olarak birbirini artrr. (41-153, 154; 11-21, 22)
Argument (T. Deini, Fr. Argument): Eyleyene verilen bir baka ad. Bkz. Actant
8/7/2019 gostergebilim szl
7/87
Articulation (T. Eklemlilik, Eklemleme, Eklemlenme, Fr. Articulation): Sesleme
rgenleri araclyla sesleri oluturup karma; akcierden gelen havann belli
konumlara girmesini salayan devinimlerin tm; zellikle de, ses yolunun kimi
nokta ya da blgelerde daralmas ya da kapanmas. Eklemlilik, btn dillerin
tad bir zelliktir. Sz konusu eklemlilik iki ayr dzlemde gerekleir. Birinci
eklemleme sonucunda ortaya kan birimlerin her biri de baka trden birimler
halinde eklemlenir. Dilin birinci eklemlilii, aktarlacak her deneyim olgusunun,
bakasna bildirilmek istenen her gereksinimin, her biri sesli bir biim ve bir
anlamla donanm bir dizi birime ayrt eklemliliktir. Eer birisi ba ars
ekiyorsa, bunu ses kartarak (bart, lk) belli edebilir. Bunlar istem d
olabilir ve bu durumda fizyolojiyi ilgilendirirler. Yine bu sesleri, kii, ektii ary
bakalarna bildirmek iin bilerek de karabilir. Ama bu durum, sz konusu
seslerin dilsel bildiriime dnmesine yeterli deildir. Bartlar ayrtrlamaz.
Ancak Bam aryor gibi bir tmcenin sylenmesi bambaka bir durumdur.
Burada birbirini izleyen drt birimden (ba+m+ar+yor) hibiri ekilen arnn
zelliini belirtmez. Bu birimlerden her biri baka deneyim olgularn bildirmek iin
bambaka balamlarda yer alabilir. Mesela ba edi, ayam iti, kolu ard,
ocuk geliyorvb. Burada birinci eklemliliin tutumluluu sz konusudur. Belli bir
durumun, belli bir deneyim olgusunun zel bir bartyla karland bir bildiriim
dizgesi dnlebilir. Ama sz konusu durumlar ve deneyim olgular o kadar
eitlidir ki, eer byle bir dizge, dillerimizle ayn hizmeti salamak zorunda
kalsayd, insan belleinin tutamayaca kadar ok sayda, birbirinden ayr
gstergeler iermesi gerekecekti.
Birinci eklemlilik, belli bir dilsel topluluun tm yelerinin ortak deneyiminin
dzenlenme biimidir. Birinci eklemlilik birimlerinden her birinin bir anlam ve bir
de sesli biimi vardr. Birbirini izleyen daha kk anlaml birimlere ayrtrlamaz:
Ba btn daha kk bir birime blnemez. Ama sesli biim, birbirini izleyen
birimlere ayrtrlabilir; bu birimlerden her biri ba, szgelimi ka, tagibi br
birimlerden ayrmaya katkda bulunur. Bu da dilin ikinci eklemlilii olarak
adlandrlan eydedir. kinci eklemlilik de bu adan olduka tutumludur. Eer her
anlaml en kk birimi zgl ve ayrtrlamaz bir sesli retimle karlamak
zorunda olsaydk, bunlardan binlerce ayrt etmemiz gerekirdi; bu ise insanolunun
eklemleme yetileri ve iitsel duyarlyla badamaz. kinci eklemlilik sayesinde
diller birinci eklemlilik birimlerinin sesli biimini elde etmek iin birletirilen,
birbirinden ayr otuz krk kadar sessel retimle yetinebilirler. II.Sem.
Gstergebilimsel dzgler (codes), yaplarnn ya da eklemliliklerinin karmakl
ierisinde eitlilik gsterirler. Gstergebilimciler tarafndan dzgnn yapsn
ifade etmek iin kulanlan eklemlilik terimi, Andr Martinetnin yapsal
8/7/2019 gostergebilim szl
8/87
dilbiliminden alnmtr. Bu terimin gstergebilimdeki kullanm daha ok yk
vagonlarnn birbirine eklemlenebilmesine benzer ekilde, yani birbirine balanm
olan ayrlabilir paralara sahip olma anlamnda kullanlr. Pierre Guiraud,
gstergebilimsel eklemlilii yle tamamlar: Bir bildiri (message), anlaml
birimlere blnebildiinde eklemlidir. Anlaml olu, elbette ki her trl
gstergebilimsel kendiliklerin (entity) varolma kouludur. Mesela yol panolarndaki
kamyon, tekerlekler, asi, src yeri gibi blmlere ayrabilir. Ama bu elerin
varl ya da yokluu gstergenin deerini etkilemez. Oysa ceket giyinmemek ya
da yerine kazak giyinmek, bir giysi takmnn anlamn deitirir. Szl dil
modelinden hareketle, eklemli bir dzgnn daha geni anlaml birleimler ortaya
koymak iin kullanlabilen szdizimsel (syntactical) kurallarla birlikte temel
birimlerden oluan bir szck daarc (vocabulary) vardr. ift eklemlilike
(double articulation) sahip gstergebilimsel bir dzg (tpk szl dilde olduu
gibi) iki soyut yapsal dzeyde zmlenebilir: Daha st bir dzey birinci
eklemlilik (first articulation), daha alt bir dzey ise ikinci eklemlilik (second
articulation) dzeyi olarak adlandrlr. Yol panosundaki gstergede ikinci eklemlilik
yoktur ancak eklemliliin hi olmad da sylenemez, sadece birinci eklemlilie
sahip olduu sylenebilir.
Birinci eklemlilik dzeyinde dizge, mevcut olan en kk anlaml birimlerden
oluur. (Mesela bir dildeki biimbirimler(morphemes) ve kelimeler) Bu eklemlilik
dzeyine dilde, gramatikal dzey denir. Bu dzeydeki anlaml birimler, her biri
bir gsteren ve gsterilenden oluan eksiksiz gstergelerdir.
kinci eklemlilikdzeyinde, gstergebilimsel bir dzg, tek bana anlam tamayan
en kk ilevsel birimlere blnebilir. (Mesela konumadaki sesbirimler
(phonemes) ve yazdaki yazbirimler (graphemes)) Tamamen ayrmsal
(differential) ve yapsal olan bu birimler, dzgdeki yinelenebilen zelliklerdir.
Bunlar tek balarna birer gsterge deildir. (Bu kk birimlerin anlaml
gstergeler haline getirilmesi iin dzgnn mutlaka birinci eklemlilik dzeyinin
olmas gerekir) Bu kk birimler, bir eye iaret etmeyen gsterge eleridir. Her
iki dzeyi de ieren bir dzgde, bu kk birimlerin ilevi, en kk anlaml
birimleri ayrt etmektir. Mesela dildeki /k/, /b/, /s/ sesbirimleri, ikinci eklemliliineleridir ve bunlarn ilevi, dilin birinci eklemlilik dzeyinin eleri olan /kel/,
/bel/, /sel/ gibi kelimeleri birbirinden ayrt etmektir. Dildeki ikinci eklemlilik
dzeyi, grld gibi, sesbilimsel(phonological) bir dzeydir.
Gstergebilimsel dzgler ya tek eklemli ya ift eklemli ya da eklemsizdir. ift
eklemlilik (double articulation), gstergebilimsel bir dzgnn, az sayda birim
8/7/2019 gostergebilim szl
9/87
kullanarak saysz anlaml birleimler oluturmasna olanak tanmlanr. Snrl
sayda elerin snrsz kullanm, gstergebilimsel ekonomi olarak adlandrlr.
Hjelmslev, ift eklemlilii, dilin temel ve tanmlayc bir zellii olarak grmtr.
ift eklemlilik, byk lde dilin yaratc ekonomisine katk salar. Dil, az sayda
gsterge kullanan, fazlasyla ekonomik bir gstergebilimsel dizgedir. Dilsel
ekonomi, renmeyi ve hatrlamay kolaylatrr. Yaratclk asndan dil, snrsz
biimde retkendir. Mesela bir dilde 40-50 civarnda ikinci eklemlilik esi yani
sesbirim bulunabilir ancak bunlardan yzbinlerce cmle retilebilir. Sonuta Noam
Chomskynin belirttii gibi, dilin yaratc ekonomisi bize, daha nce hi
karlamadmz sonsuz sayda cmle retme olanan verir.
John Lyonsa gre ikilik (duality), ayn zamanda nedensizlikle ilikilidir. Eer her
sesbilimsel eyle anlam arasnda baz alardan -ister uzlamsal isterse doal-
ikonik bir bant bulunsayd, sesbilimsel eleri birbirleriyle birletirme olana
olduka kstlanrd. Roman Jacobsona gre ise dilsel birimlerin birletirilmesindeartan bir zgrlk derecesi sz konusudur. Mesela ayrc zelliklerin sesbirimlerle
birletirilmesinde, birey-konuucunun zgrl sfrdr, nk dzg (code), sz
konusu dilde kullanlabilecek btn olanaklar zaten belirlemitir. Sesbirimleri
kelimelerle birletirirken de zgrlk snrldr. Kelimelerle cmle olutururken ise
konuucu daha az snrlanmtr. Nihayetinde cmlelerin szcelerle (utterance)
birletirilmesinde birey-konuucunun zgrl artar ve bylece yeni balamlar
yaratabilir. Jacobsonun da belirttii gibi, cmle dzeyinin tesinde bile, kelimeleri
kullanma eklimiz bize ak olan olanaklar snrlayan dilsel uzlamlara baldr.
Eer bu normlardan fazla uzaklarsak, bildiriimde baarsz olabiliriz.
Baz dzglerde sadece birinci eklemlilik vardr. Bu gstergebilimsel dizgeler,
gstergelerden yani sistematik olarak birbirine bal olan anlaml elerden oluur
ancak bu gstergeleri en kk ve kendi bana anlam tamayan eler halinde
yaplandracak ikinci bir eklemlilik yoktur. Bir dzgdeki en kk ve yinelenen
yapsal birimin anlaml olduu yerde, dzgnn sadece birinci eklemlilii vardr.
Birok gstergebilimci, szl olayan bildiriimin, hayvan bildiriimiyle ilgili eitli
dizgelerin sadece birinci eklemlilie sahip olduunu savunur. ift eklemliliin
bulunmad dier gstergebilimsel dzglerde, sadece ikinci eklemlilik vardr.Bunlar belirli anlamlara sahip gstergelerden oluur ve bu anlamlar o
gstergelerin elerinden karlamaz. Bunlar sadece betilere (figurae) yani en
kk ilevsel birimlere blnebilir.
Eklemsiz dzgler, birbiriyle dorudan ilikili olmayan bir gstergeler dizisinden
oluur. Bu gstergeler, yinelenen birleimsel elere ayrlamaz. Mesela ieklerin
8/7/2019 gostergebilim szl
10/87
dili, eklemsiz bir dzgdr nk her iek eidi, dzgdeki dier gstergelerle
bantl olmayan bamsz bir gstergedir. Eklemsiz dzgler, yinelenebilen
zellikleri olmad iin, ekonomik deildirler.
Eklemlilik kavram ksaca, gstergebilimsel bir dizgeyi temel dzeylere ayrmay
ifade eder. Szl dil sz konusu olduunda bu dzeyler ses ve anlamterimleriyle ifade edilebilir. Bu da aka Saussuren iitim-imgesi (gsteren) ve
kavram (gsterilen) ayrmyla ilikilidir. ift eklemli bir gstergebilimsel dizgede,
gsterenin ve gsterilenin dzeyleri nispeten bamszdr. Dzanlam, yananlam ve
mit de gstergebilimsel adan birer dzey olarak tanmlanrlar. Mesela Hjelmslev
ve Barthes bunlar anlamlama dizgeleri olarak deerlendirir. Saussure ise daha
genel olarak tpk yirmi dokuz gstergesinin yirmi ve dokuz eklinde basit
gstergelerden oluan karmak bir gsterge olmas gibi gstergelerin kendilerinin
de gstergeler ierebileceini belirtir. Daha geni olarak dnlrse, tam bir
metin, eitli sayda gstergelerden oluan bir gsterge saylabilir. (80; 20-49;50; 42-90, 91 vd.) Bkz. Double Articulation, Unarticulated Codes
Aspect (T. Grn, Kln, Fr. Aspect): Bir olay, sreci ya da iliki durumunu
bitmilik, bitmemilik, geliim, sonu vb. asndan deerlendiren bir kategoridir.
Mesela Aye kazak ryor cmlesi, geliim halinde olan bir grn arz eder.
Aramak, yrmek, devam etmek, attrmak gibi devaml bir i anlatan mastarlar,
srekliveya tamamlanmam bir grne sahiptir. Atmak, grmek, yasak etmek,
ataca tutmak gibi daha iin banda olup bitenler ise balamada tamamlanm
bir grne sahiptir. Bulmak, susamak, iyi etmek, atabilmek gibi mastarlarsonuta tamamlanmtr. Bir mastarn grn ekimde deiebilir ve buna
zaman grn denir. Atmak mastarnn grn balamada tamamlanm
olduu halde atyorekli srekli bir klntadr. (37-129, 130; 39-400)
Associative Relations (T. armsal Bantlar, Fr. Rapports Associatif):
Saussure tarafndan kullanlm olan bu terim, ayn anda birlikte bulunmayan
eleri, gcl bir belleksel dizide birletirmeyi ifade eder. E anlaml, zt anlaml,
e sesli kelimeler armsal nitelikli dil gstergeleridir. armsal bantlar,
dizimsel bantlarn (syntagmatic relations) kartdr. armsal bantlar
teriminin yarine daha sonra dizisel bantlar (paradigmatic relations) terimi
kullanlmaya balamtr. (50) Bkz. Paradigm, Syntagmatic Relations, Syntagm
Axis of Combination (T. Sralama Ekseni, Fr. Axe Syntagmatique): Metinsel bir
yapnn zmlemesinde yatay dzlem iin kullanlan yapsalc bir terim; dizim
(syntagm) dzlemi. (50) Bkz. Paradigm, Paradigmatic Analysis, Paradigmatic
Relation, Syntagm, Syntagmatic Analysis, Syntagmatic Relation
8/7/2019 gostergebilim szl
11/87
Axis of Selection (T. Seme Ekseni, Fr. Axe Paradigmatique): Metinsel bir yapnn
zmlemesinde dikey dzlem iin kullanlan yapsalc bir terim; dizi (paradigm)
dzlemi. (50) Bkz. Bkz. Paradigm, Paradigmatic Analysis, Paradigmatic Relation,
Syntagm, Syntagmatic Analysis, Syntagmatic Relation
Binarism (T. kicilik, Fr. Binarisme): Bir alann iki farkl kategoriye ya da kutba(polarity) blnmesi. Jacobson ve Lvi-Strauss gibi yapsalclar kuramlarn
olutururken ikiciliki temel almlardr ancak Hjelmslev ikicilie kar kmtr.
Derrida geleneine bal yap-skcler ise ikili mantn (binary logic) kanlmaz
olduunu ortaya koymulardr. (50; 41-124) Bkz. Deconstruction
Channel (T. Oluk, Kanal, Fr. Canal): Bir bildirinin veya belirtkenin (signal)
konuucudan dinleyiciye aktarlmasn salayan her trl fiziksel ara. (34-191)
Bkz. Medium
Code (T. Dzg, Kod, Fr. Code): Hem bildiri oluturmay hem de bildiriyi doru olarak
zmleyip yorumlamay salayan saymaca nitelikli simgeler ve birleim kurallar
dizgesi. Mesela biimsel bir olgunun herkese bilinen bir anlama gndermesi bir
dzgnn varln gsterir. Gstergebilimciler, anlalr olmann yani
anlalabilmenin dzglere bal olduunu kabul ederler. Buna gre bir olaya
anlam verdiimiz zaman, bunun sebebi, bizim bunu yapmamz salayan bir
dnce sistemine, bir dzgye sahip olmamzdr. Bir zamanlar imek, dalarda
ya da gkyznde yaayan gl bir varln bir hareketi olarak dnlyordu
ancak gnmzde bunun elektirikle ilgili bir olay olduu anlalmtr. Burada mitik
bir dzgnn yerini bilimsel bir dzgnn almatr. R. Jacobson ve A. Martinet gibi
aratrmaclar Saussurec bir bak asndan hareketle dili dzgyle, sz de
bildiriyle zdeletirmitir. (35-143; 50) Bkz. Aesthetic Codes, Codification,
Ideological Codes, Interpretative Codes, Logical Codes, Representational Codes,
Social Codes, Textual Codes, Unarticulated Codes
Codification (T. Dzgleme*, Kodlanma*, Fr. Codification): Tarih bir sre
ierisinde belli bir dzgye ait uzlann yaygnlaarak genel kabul grmesi. (50)
Bkz. Code
Communication (T. Bildiriim, Fr. Communication): Konuucuyla dinleyici arasnda
bildiri alverii, karlkl bilgi aktarm. Gstergebilimsel bir perspektifle
bakldnda ise bildiriim, metinlerin dzglenmesi (encoding) ve zlmesini
(decoding) ierir. Uzlalarn nemini ve bildiriimin toplumsal tabiatn vurgulayan
dzgler, bildiriimde merkez bir neme sahiptir. (41-47; 50)
8/7/2019 gostergebilim szl
12/87
Competence (T. Edin, Fr. Comptence): Konuucularn kendi dillerinde dilbilgisi
kurallarna uygun cmleler yaratabilme, anlayabilme; aykr ve dilbilgisi kurallarna
uymayan cmleleri fark edebilme ve kendi dillerinde bu gibi daha baka dilsel
hkmlerde bulunabilme yetisi. Edin, dil kullanclarnda bulunan iselletirilmi
(internalized) bilgidir. Bildiriimsel (communicative) ve dilbilgisel (grammatical)
olmak zere ikiye ayrlr. Dilbilgisel edin, dil kullanclarnn balam ve bildiriim
niyetini hesaba katmakszn sahip olduklar bilgiyi ifade eder. Bildiriimsel edinise
bu bilgiyle birlikte, belirli balamlar ve bildiriimsel amalarla ilikili olarak
szceler retebilmek ve anlayabilmek iin gerekli olan bilgiyi ifade eder. Edin
kavram, ounlukla edincin gerekleme dzlemi olan edim (performance)
kavramyla birlikte anlmaktadr. N. Chomskynin ban ektii retici dnmsel
dilbilgisi anlaynda benimsenen edin/edim kartl baz alardan Saussuren
dil/sz ayrmn hatrlatr ancak bunlar arasnda nemli kartlklar da bulunur.
Dilde edilgenlik ve belleksel olgunun yan sra toplum ar basarken edinte
yaratclk, reticilik ve lksel konuucu egemendir. Dil bir gstergeler dizgesidir,
edin ise bir kurallar dzeneidir. Biri rndr, dieri retim srecidir. Tmce
Saussurede sze balanr, zgn bir yaratm eyleminin sonucu olarak ele alnr.
Oysa Chomskyde belirli kurallarn uygulanmasn ierir. Bir retim ve yorum
dzenei olan edin, dilbilgisi denilen ak seik kurallarn oluturduu devingen
bir dizgedir. (39-401; 44-238; 41-92) Bkz. Performance
Complex Sign (T. Karmak Gsterge, Fr. Signe Complexe): Sem. Saussuren,
baka gstergeleri de ieren gsterge iin kulland terim. Mesela yirmi dokuz
(29) gstergesi yirmi ve dokuz gstergelerinden oluan karmak bir
gstergedir. Bir metin (text) de ounlukla karmak bir gstergedir. (50) Bkz.
Sign, Simple Sign, Text
Composition (T. Biletirme, Fr. Composition): Dil. ki ya da daha ok szlkbirimi,
bileik szck ya da bilekebirim niteliinde yeni bir birim oluturacak biimde
kaynatrma ( anayasa, zveri, kamuoyu vb.). Yeni szck yaratmn salayan
yntemler arasnda yer alan biletirmede sz konusu eler sylemde bamsz
kullanm olan birimlerdir. Bu nedenle kimi durumlarda yorum gl doabilir.
(41-48)
Conative Function (T. arlevi, Fr. Fonction conative): Bkz. Appellative Function
Concept (T. Balam, Fr. Concept): Ortak zellikler tayan bir dizi olgu, varlk ya da
nesneye ilikin genel nitelikli bir anlam ieren, deiik deneyimlere uygun den,
dilsel kkenli her trl tasarm, dn, imge; bir nesne, varlk ya da oluun
anlksal imgesi; gsterilen. Kavramn en nemli zellii zihinsel bir biim, bir
8/7/2019 gostergebilim szl
13/87
tasavvur olmasdr. Soyut ve somut olmak zere iki tr kavram vardr. Somut bir
kavram, dsal gndergesi (external referent) dorudan gsterilebilen ve
grlebilen zihinsel bir biimdir. Soyut bir kavram ise dsal gndergesi dorudan
gsterilemeyen ve grlemeyen zihinsel bir biimdir. Mesela araba kelimesi
somut bir kavramn yerini tutar nk gndergesi fizik dnyada kolayca grlebilir
ve gsterilebilir. Ak kelimesi ise soyut bir kavram temsil eder nk her ne
kadar ak duygusal bir olgu olarak var olsa da dorudan grlemez ve
gsterilemez. Kavramlar genel olarak yolla biimlendirilir. Birincisi
tmevarmdr (induction). Tmevarm, belirli rnek durumlardan hareketle bir
kavram oluturma srecidir. Mesela henz kedi kavramn biimlendirmemi olan
bir ocuk, karlat baz hayvanlarn bykl olduunu fark edebilir ve bu zellik o
ocuu bu tr hayvanlar byklar olan bir yaratk olarak zihnine yerletirmesini
salayabilir. Yani ocuk belli bir rnekten hareketle genel bir tasavvur oluturmu
olur. nsanlarn kavramlar biimlendirdii bir baka yol da tndengelimdir
(deduction). Mesela kedi kavramn biimlendirmi olan bir ocuk, zihnindeki
kedinin genel biimine uyup uymadn gzden geirerek ilk kez karlat bir
memelinin kedi olup olmadn karabilir. Kavramlar bir de abduction yoluyla
biimlendirilebilir. Burada yeni bir kavramn kendisiyle sezgisel olarak ortak
noktalar ierdii dnlen mevcut bir kavramdan karlmas sz konusudur. (34-
6,7; 41-138; 13-67) Bkz. Abduction, Abstraction, Abstract Concept, Concrete
Concept
Concrete Concept (T. Somut Kavram, Fr. Concept Concret): D dnyaya ait
gndergesi dorudan gsterilebilen ve grlebilen zihinsel biim. Mesela ta,
kitap, masa vb. (34-192; 44-238) Bkz. Concept, Abstract Concept
Connotation (T. Yananlam, Fr. Connotation): Gstergelerin, dzanlam (denotation)
dnda ifade ettikleri ikincil, duygusal ya da kltrel anlamlar. Bir gstergenin
dzanlam dnda artrd her ey yananlam terimiyle ifade edilir. Yananlam,
dzanlamn aksine zneldir ve kiilere, gruplara, balama gre deiebilmektedir.
Barthesa gre dzanlamsal bir gsterge, birinci anlamlama dizgesinde yer alrken,
yananlam ise dzanlamsal gstergenin gstereninden kaynaklanan ek bir
gstergedir. Yani yananlam ikinci anlamlama dizgesinde yer alr, dzanlamsalgstergeyi (gsteren ve gsterilen) kendi gstereni olarak kullanr ve ona ek bir
gsterilen ekler. Dolaysyla dzanlam, bir yananlam silsilesinin olumasna yol
aar. Barthes, dzanlam ve yananlam dizgelerinin mit biiminde ideoloji
retmek iin bir araya getirildiini ve bunun da nc bir anlamlama dizgesi
oluturduunu savunur. Barthes, gstergelerin bir dizgeden tekine kaymalarn
aadaki izimle gsterir:
8/7/2019 gostergebilim szl
14/87
Grld gibi anlamlamann ikinci dizgesini oluturan yananlamn gstereni,
dzanlam dizgesinin gstereni ve gsterileninden oluur. Dzanlam ve yananlamn
bir araya gelmesiyle de nc anlamlama dizgesi yani mit oluur. (72; 90; 94;
50) Bkz. Denotation, Metaphor, Metonymy, Myth, Signification,
Construction (T. Kurulu, Fr. Construction): Szdizimsel kurallar uyarnca,szcklerin tmce iinde anlam ve ilevleri bakmndan beklenmi durumu; Bir
cmledeki kurucular (constituents) arasndaki iliki. Mesela yal adam beinde
(phrase) yal ve adam arasndaki iliki. (41-147)
Content Analysis (T. erik zmlemesi, Fr. Analyse du Contenu): Metin
zmlemesinin nicel bir biimidir; metinlerin biim ya da ieriindeki tekrar eden
elerin saylmas ve snflandrlmasn ierir. erik zmlemesinde konuucu ve
dinleyici gz nnde bulundurulmaz; nesnel ve dzenli betimlemelere ulamak
amalan
r. Bu yntem, gstergebilimsel zmlemeyle birlikte de kullan
labilir.(50; 41-122)
Context (T. Balam, Fr. Contexte): Herhangi bir olgunun, iinde ortaya kt, olaylar,
durumlar, ilikiler rgs. Balam, dil ii balam ve dil d balam olarak iki
ekilde deerlendirmek mmkndr. Dil ii balam, bir dil birimini evreleyen,
ondan nce ya da sonra gelen, birok durumda sz konusu birimi etkileyen, onun
anlamn, deerini belirleyen birim ya da birimler btndr. Dil d balam ise
duruma, konuucu ve dinleyicinin dil d toplumsal, kltrel, ruhsal nitelikli
deneyim ve bilgilerine ilikin verilerin tmdr. (41-34; 17-188)
Contiguity (T. Bitiiklik, Fr. Contiguit): Sem. Bir lde baka bir eyin paras olan
ey. Bitiiklik, nedensel, kltrel, uzamsal, zamansal, fiziksel, kavramsal, biimsel
ya da yapsal olabilir. Mesela dzdeimece (metonymy), gsterilen seviyesinde
deerlendirilirse bitiiklie dayand sylenebilir. nk dzdeimeceler -
eretilemelerin (metaphor) aksine- onlara ait olduu dnlen eylerin yerini
tutar ve bu anlamda dzdeimece, eretilemeden daha gereki (realistic)
olarak deerlendirilir. Gsteren seviyesinde ise dizimler (syntagm), dizilerin
(paradigm) aksine, biimsel bitiiklie dayanrlar. (50) Bkz. Metaphor, Metonymy,
Paradigm, Syntagm
Contradiction (T. eliki, Fr. Contradiction): Man. Bir nerme ile bu nermenin
deillemesinden oluan kme. (18-23)
Contrast (T. Aykrlk, Fr. Contraste): Dil. Anlambirim ya da sesbirimlerin balam
iinde kendilerini evreleyen ayn trden birimlerle kurduklar bant. Mesela
8/7/2019 gostergebilim szl
15/87
aaocok geldi tmcesinde ocuk ile gel- ve gel- ile -dieleri arasnda aykrlk
bants vardr. Aykrlk bants, dizisel (paradigmatic) bantlardan
kaynaklanan kartlk bantsnn tersine dizimsel (syntagmatic) bantlarn
rndr. (41-29) Bkz. Paradigmatic Relation, Syntagmatic Relation
Cooperative Principle (T. birlii lkesi): Prag. Gricea gre szcelenen tmceninsyledii ey ile anlatt eyin farkl olmas durumunda, konuucular ile
dinleyicilerin dikkate almalar gereken ve bir dizi buyruktan oluan iletiim ilkesi.
Grce, bu ilkeyi drt kuralla aklar. Bunlar nitelik (quality), nicelik (quantity),
bant (relevance) ve kiplik (manner) kurallardr.
x Nitelik: Konuucular drst olmaldr; yanl olduunu dndkleri eyleri ya da
ellerinde kant olmayan eyleri sylememelidir.
x Nicelik: Yaplacak katk, konumann uygun bir biimde ilerlemesi iin gereken
lde bilgilendirici olmaldr. Ne ok uzun ne de ok ksa olmaldr.
x Relevance: Konuucularn katks, sz al-veriinin amacna uygun olmaldr.
x Kiplik: Konuucularn katks ak, derli toplu, ksa bir ekilde gereklemeli;
bulank ve belirsiz olmamaldr. (107; 108)
Corpus (T. Btnce, Fr. Corpus): Dil. Dilbilimsel aratrmalar iin yazl ve szl
kaynaklardan toplanm szceler btn. (16-473)
Culture (T. Kltr, Ekin, Fr. Culture): Belirli bir insan grubu tarafndan oluturulan ve
srdrlen yerleik kurallar ve pratikler btndr. Sylem biimleri de buna
dahildir. Kltr aratrmalar yapan etnoloji ile gstergebilim arasnda karlkl bir
etkileim vardr. Gstergebilim kltr iletiim asndan inceler; etnoloji ise
gstergebilimsel metotlar aratrmalarnda kullanarak bu alana hizmet eder. (89;
13-11)
Decoding (T. zme, Fr. Dcodage): Alclarn, metinleri ilikili olduklar dzglere
(codes) gnderim (reference) yaparak alglamas ve yorumlamas. Birok
yorumcu, okuyucularn anlam kolayca metinden karmak yerine, kendilerininbizzat yaplandrdn dnr. (50) Bkz. Code, Encoding, Reference
Deconstruction (T. Yap-skme, Fr. Dconstruction): J. Derrida tarafndan metin
zmlemesi iin gelitirilmi olan yapsalclk-tesi (post-structuralist) bir strateji
ya da yntemdir. zellikle felsefe, edebiyat teorisi ve eletirisinde n plana kan
bu yntem, deimez ve sabit hiyerarilere kar kar; bir metindeki retorikle ilgili
8/7/2019 gostergebilim szl
16/87
yaplar skmeye, paralara ayrmaya alr. Bu yntemi savunanlar, anlamlarn
hiyerarisi diye bir eyin kesinlikle olamayacan, metinlerin altnda tam ve
deimez bir yapnn kurulamayacan dnrler. Derrida, metinlerin anlamnn
metinde olmayanla, sylenmeyenle balantl olduunu dnr. Derrida metni
yap-skme yntemiyle inceledii zaman nemsiz saylan ayrntlarn bile metnin
kendi mantn sarstn, yadsdn, yani metnin syler grndnn tersini de
sylediini belirtmitir. Yani Derridaya gre bir metnin anlam, ayan yere basan
sabit bir anlam deildir; oynaktr, kaypaktr, elikilidir ve dolaysyla belirsizlikler
tar. Hibir metnin tek ve kesin bir anlam olamaz; bunun tersini dnmek bir
yanlgdr. Yapbozucu eletiri, metin incelemelerinde retorikile gramerkartlna
dayanr. Buna gre bir metnin dilbilgisel ya da szdizimsel yap snn yaratt
anlam ile ayn metnin dokusunda yatan retorik yaplarnn ya da retorik figrlerinin
belirttikleri anlamlar birbirleriyle byk bir eliki iinde bulunabilir. Bu da akl ile
retorik, gramer ile retorik arasnda bir atma bulunduunu gsterir. Bu nedenle
bir metnin anlamn, anlamlarn kavramada tam bir akla, tam bir kesinlie,
gerek anlama hibir zaman ulalamayacaktr. Dolaysyla bir metni okuyabilmek
iin retorik/gramer elikisinin yaratt anlamazl ortadan kaldrmak, o metnin
dokusunu, yapsn bozmak, krmak, ayrtrmak, bylece anlamlar datmak
gerekir. Bir metin gereklii araken, kendini yaratrken yine kendi kendinin
yapsn, anlamsal dzenini, tutarlln bozar; okurun karsna dilbilgisel
kurallarla rlm ve belli anlamlar ieren bir dzenek, bir yap olarak deil, sz
sanatlaryla rl bir oyun biiminde kar. Bylece dilbilgisel yapnn
sylediinden baka bir ey de belirtmi olur. Bu yzden ayn metne ynelik
okumalarda farkl ve hatta elikili yorumlara varlmasnn nedeni, okuma
yntemlerinin ve yaklam biimlerinin farkl olmas deil, elikilerin dorudan
doruya metnin iinde bulunmas, metnin oluum srecindeki retorik/gramer
kartlndan domasdr. (27-202, 203 vd., 50) Bkz. Denaturalization, Post-
Structuralism, Opposition
Deduction (T. Tmdengelim, Fr. Dduction): Man. Geerli bir karmn sonucunu,
ncllerinden karma ilemi. Tmdengelim, zihnin genel bir nermeden tikel bir
nermeye gei suretiyle yapt bir akl yrtme olup, klasik mantn en nemli
prensiplerinden biridir. Hatta Aristo mantnn arlk merkezini de bu prensip
tekil eder. Tmdengelim, ilimlerde, sebeplerden sonulara, kanunlardan olaylara,
kaidelerden misallere doru inieklinde bir akl yrtmedir. Mesela btn aalar
yaprakldr, mee de bir aatr, o halde mee de yaprakldr. (26-112; 18-133)
Bkz. Abduction, Induction
8/7/2019 gostergebilim szl
17/87
Deep Structure (T. Derin Yap, Fr. Structure Profonde): Dil. Dilbilimci Noam
Chomskynin ban ektii retici-dnmsel (transformative-generative)
dilbilgisi anlaynda, bir cmlenin iskelet yapsn belirleyen szdizimsel toplam
ifade etmek iin kullanlan teknik bir terimdir. Szdizimsel bileende elde edilen bu
yap biimsel ve soyut bir yapdr. Bir cmlenin dnmsel sre ncesindeki
derin yaps o cmlenin anlamn belirler. (39-402, 403; 50) Bkz. Surface
Structure, Meaning, Sense
Deictic (T. Gsterici, Fr. Dictique): Bir szceyle ilgili durum ya da balama, szcenin
retildii sre dilimine (eylemin zaman ve grn), konuan bireyle
(kipletirme) dinleyiciye gnderme yapan, somut bir dzanlam iermeyen,
gndergesi deiken olan, ancak durum ve balamla ilikili olarak yorumlanabilen
her trl dilsel e. Gstericiler ahs ya da iyelik zamirleri, iaret zamirleri, yer-
zaman zarflar, iaret sfatlar, iaret zamirleri, tanmlklar gibi szlkbirimlerini
(lexemes) ierir. (41-113; 107) Bkz. Aspect, Deixis, Modality
Deixis (T. Gsterim, Fr. Deixis): Gsterici kullanarak szce oluturma, dili sze
dntrme. Gsterim bir anlamda szel iaretleme (verbal pointing) yani dil
vastasyla bir eyleri iaret etmek demektir. Bu iaretleme, gsterici ifadeler
(deictic expressions) kullanlarak yaplr. Gsterim genel olarak iki balk altnda
deerlendirilebilir:
1) Birincil (primary) ya da d (exophoric) gsterim:Bir metnin dndaki bir duruma ya
da konuucu ve dinleyici tarafndan paylalan hayat bilgilerine gnderme yapan
gsterimdir.
2) kincil (secondary) ya da i (endophoric) gsterim: Gsterici ifadelerin, balamn
iindeki sylemsel elere gnderme yapt gsterimdir. Bu gibi ifadeler bir
metinde nceki ve sonraki unsurlara gnderme yapar. Buna gre iki grupta
deerlendirilebilir:
a) Yinelem gsterimi (anaphoric deixis): Metnin ncesine iaretleme yapar. Mesela
bunun gibi, buna benzer ekilde, aynekilde vb.
b) nyinelem gsterimi (cataphoric deixis): Metnin sonrasna iaretleme yapar.
Mesela aadaki, baz, bu (bunu sylememe izin verin gibi) vb.
Bunlarn dnda gsterim, ahs (biz, siz), yer (burada, orada) ve zaman (imdi, sonra)gsterimi olarak kategoride deerlendirilebilir. Gsterim, konuucunun iindebulunduu duruma bal olduundan, bu konuda, konuucuya yakn (proximal) vekonuucudan uzak (distal) olua gre iki tr gsterim de ayrt edilebilir.Konuucuya yakn gsterim ifadeleri bu, burada, imdi gibi rnekleri ierirken;
8/7/2019 gostergebilim szl
18/87
konuucudan uzak gsterim ifadeleri u, orada, sonra gibi rnekleri ierir. (41-114; 107) Bkz. Aspect, Deictic, Modality
Denaturalization (T. Gayritabiletirme*, Fr. Dnaturalization): Sem.
Gstergebilimcilerin, tabi olarak kabul edilen toplumsal kaynakl olgular aa
karmak amacyla, Shklovskynin yabanclatrma (defamiliarization)
kavramndan esinlenerek kullandklar bir terim. Sanatta, srekli karlatmz ve
bize yakn olan eylere daha farkl bir gzle, daha nesnel ve eletirel olarak
bakmamz salamak iin kullanlan yabanclatrma teknii, gstergebilimciler
tarafndan gstergeleri ve dzgleri oluturup zerken bunlarn altnda yatan
kurallar daha ak ekilde belirlemek ve yine bunlarn altnda yatan grnmez
ideolojik glerin etkisini aa karmak iin kullanlr. (50) Bkz. Deconstruction,
Formalism
Denotation (T. Dzanlam, Fr. Denotation): Yananlamn (connotation) mukabili
olarak, bir gstergenin en temel, mantksal, deimez, nesnel ve herkese kabuledilen anlamdr. Dzanlamn kayna, toplumsal uzlamdr. Eer herkes, her
gsterge iin kendi anlamn uydursayd, insanlarn birbirini anlamas imkansz
olurdu. Bununla birlikte birok gstergenin ahs anlam yani yananlam olsa da
birok gstergenin en az bir herkese paylalan dzanlam vardr. Dolaysyla
dzanlam, insan bildiriiminin nemli bir unsurudur. Bir gstergenin birden fazla
dzanlam olabilir. eitli seeneklerden bir anlamn seilmesi gerektiinde, karar
vermek iin gstergenin balamna (context) baklr. Dzanlam ounlukla
yananlamla birlikte ele alnr. Mesela kurbaann kuyruksuz, perde ayakl, hem
suda hem karada yaayabilen bir hayvan olduu konusunda herkes hemfikirdir.
Bu, kurbaann dzanlamdr ve szlkte de bu anlamyla yer alr. Ancak
kurbaann yananlamlar yani her insann ahs tecrbelerine gre deiebilir.
Mesela bazlarna, biyoloji dersinde kesip inceledikleri kurbaay; bazlarna ise
kkken okuduklar Kurbaa Prens hikyesini vb. hatrlatabilir.
Dzanlam terimi, gstergebilimde, gsteren ile gsterilen arasndaki banty ifade
eder. Buna gre dzanlam, hakknda geni bir fikir birlii olan bir gsterilen dir.
Barthesa gre dzanlamsal bir gsterge, birinci anlamlama dizgesinde yer alr,
yananlam ise dzanlamsal gstergenin gstereninden kaynaklanr. Gstergebilimve gstergebilime komu olan dier disiplinlerde kullanlan dzanlam ve yananlam
terimleri genel olarak drt kavramsal ayrm ierir: Mantksal ayrm, stilistik ayrm,
gstergebilimsel ayrm ya da Hjelmslevin ayrm ve Econun ayrm.
x Mantksal Ayrm: Mantkta ve felsefede dzanlam kaplamla (mesela bir kavramn
kapsad nesne ya da nesneler snf) ayn anlamdadr. Yananlam ise ilemle
8/7/2019 gostergebilim szl
19/87
(mesela kavram karakterize eden btn zelliklerin listesi) ayn anlamdadr. lem
ve kaplam terimlerini kullanarak byle bir ayrm yapan Port Royal mantyken,
dzanlam ve yananlam terimlerini ieren ilk kullanm muhtemelen John Stuart
Mille dayanmaktadr. lem ve kaplam, bazen Fregenin Sinn ve Bedeutung
terimleriyle bir tutulur. Buna gre farkl ilemler tek bir kaplamla ilikili olabilir.
Mesela sabah yldz ve akam yldz ya da ekenar gen ve eit al
gen terimlerinin kaplamlar ayn olmakla birlikte ilemleri farkldr. Eer ilem,
kaplamdaki nesnelerin ortak olan btn zelliklerini ierseydi, kaplam ayn olan
terimlerin ilemi de ayn olurdu. Mesela hem sabah yldz hem de akam yldz
terimleri gnein batndan ve douundan hemen nce grlebilen bir tr
yldzeklinde tanmlanabilirdi.
x Stilistik Ayrm: Bu ayrm da kaynan Port Poyal mantndan alr. Burada
dzanlam, gndergeyle (referent) birebir uyutuu kabul edilen ieriin (content)
bir paras olarak dnlr; yananlam ise dzanlam ierikten karld zamangeri kalan eyle bir tutulur. Bununla birlikte dzanlam ve yananlam, ounlukla
ieriin farkl eitleri olarak dnlr.
x Gstergebilimsel Ayrm ya da Hjelmslevin Ayrm: Hjelmsleve gre yananlam,
dillerin zel bir grn(configuration)dr ve bu anlamda dzanlamla ve stdille
(metalanguage) karttr. Bu tanmlara gre yananlamsal bir dil, anlatm dzlemi
baka bir dil olan bir dildir ve bu da ierik dzlemi baka bir dil olan bir stdilin
alt-st olmas yani devriklemesi anlamna gelir. Dzanlamsal bir dil ise hibir
dzlemi baka bir dili biimlendirmeyen bir dildir. Buna gre dzanlam, anlatm(expression) ve bir gstergenin ieriini birletirmeye yarayan bir bantdr;
yananlam ve stdil ise her birinin kendi anlatm ve ierii bulunan iki ayr
gstergeyi ilikilendirir.
x Econun ayrm: Eco, yananlam kavramnda Hjelmslevden esinlenmekle birlikte,
onu daha farkl bir ekilde yorumlamtr. Eco, bu terimi ilk kullandnda olduka
heterojen bir olgular listesi retmi ve buna mantksal yananlam, stilistik
yananlam ve daha birok eyi dahil etmitir. Eco daha sonraki almasnda ise
yananlam, nceki anlam tarafndan iletilen bir anlam (signification) olarak
tanmlamtr. Bu tanm, mantklarn balamsal ima (contextual implication)
dedikleri eyle benzerdir. Eco, daha sonraki almalarnda, yananlamsal dizgenin
ikinci seviyesi olarak adlandrd eyin karma (inference) dayandn
belirtmitir. Eco, yananlamla ilgili fikrini aklarken, alarm sistemiyle donanm bir
su seddini rnek verir. Bu sistemde AB gstergesinin tehlikeye, AD gstergesinin
ise yetersizlie delalet ettiini farz edersek, bunlar, gstergelerin dzanlam olur.
8/7/2019 gostergebilim szl
20/87
Su seddinin balam ierisinde, tehlike, suyun belirli bir seviyenin zerine
kmas, yetersizlik ise su seviyesinin, snrn altna dmesi demektir. Buna
gre birinci durumda bir miktar suyun boaltlmas, ikinci durumda ise bir miktar
suyun sisteme dahil edilmesi gereklidir. Eco, AB gstergesinin tehlikeye delalet
ettiini (dzanlam) ve boaltmay (ayrca yksek su seviyesini) artrdn
(yananlam); AD gstergesinin ise yetersizlie delalet ettiini (dzanlam) ve
sisteme su giriini (ayrca alak su seviyesini) artrdn (yananlam) belirtir.
Grld gibi su seddinin balam ierisinde btn bu durumlar birbirini ima
eder. (14-130; 90; 72; 94; 50) Bkz. Connotation
Denotatum (T.): Bir snfneleman. Morrise gre denotatum,gnderge (referent)
yani gerekte var olan bir kerelik tek nesnedir ve kavramsal gsterilenin
yelerinden yalnzca biridir. (14-41; 13-66) Bkz. Designatum, Referent
Description (T. Betimleme, Fr. Description): Dil.Genel olarak grgl ve tmevar
ml
inceleme, zel olarak da tmceyi kuran elerin, anlambirimlerin, sesbirimlerin,
bunlara ilikin birleim kurallarnn dizgesel gsterimi. Man. ........ zellii olan
biricik nesne biimindeki ad. alkuunun (biricik) yazar gibi. (41-43; 18-12)
Designatum (T.): Bir nesne snf veya tr; elerden oluan bir snf. Bir snfn
birok eleman, bir tek eleman bulunabilir ya da hi eleman bulunmayabilir.
Morrise gre designatum, gsterilen yani gstergenin gnderme, arm
yapabilecei nesne trdr; bir tre ait btn nitelikleri kapsayan bir genel
kavram ya da soyutlama, birok eyi kapsayan anlamsal ieriktir. Bu gsterilenin
yani designatumun gerekten, tek ve bir kereye zg olarak var olmas gerekmez.
(14-41; 13-66) Bkz. Denotatum
Diachronic (T. Artsremli, Fr. Diachronique): Gen.Ter. Olgular zaman iindeki
evrimleri asndan ele alan. Dil. Dil olgularn tarih sre ierisinde inceleyen.
(89; 41-27) Bkz. Diachronic Analysis, Synchronic, Synchronic Analysis
Diachronic Analysis (T. Artsremli zmleme, Fr. Analyse Diachronique): Sem.
Bir olgunun (mesela bir dzgnn) tarih sre ierisindeki deiimini aratran
zmleme yntemi. Saussure, dili esremli bir yntemle incelemek gerektiinisavunuyordu ancak baz eletirmenler bu yntemin, deiimlerin nasl olutuunu
hesaba katmad iin yetersiz olduunu ne srmlerdir. (50) Bkz. Diachronic,
Synchronic, Synchronic Analysis
8/7/2019 gostergebilim szl
21/87
Dialectic (T. Diyalektik, Fr. Dialectique): Gen.Ter. Genel anlamda kartlklar ieren
bir sre, zel anlamdaysa kart glerin ya da etkenlerin sentezi ya da
uzlamasyla sonulandrlan sre. (89)
Dialogism (T. Diyalojizm, Metinleraras likiler, Fr. Intertextualit): M. Bahtin
tarafndan ortaya atlm bir terim. Diyolojizm, Bahtinin metinleraras ilikilerkavram iin kulland kendisine zg bir terimdir. Bahtin, yan yana konmu iki
dilsel yaptn ya da iki szcenin bir tr anlamsal ilikiler iine girdiini belirtir ve
bunu diyalojik ilikiler olarak adlandrr. Diyalojik ilikiler, dilsel bildiriimde yer
alan btn szceler arasndaki anlamsal ilikilerdir. Bahtin, sylemlerin ya da
metinlerin tarihsel, toplumsal, kltrel gemileri ve evreleriyle birlikte ele
alnmas gerektii savunur. Bylece bir metnin hem kendinden nceki metinlerle,
hem de bu metni okuyanlarn yaratacaklar metinlerle oksesli bir iliki iinde
bulunduunu belirtir. Bahtine gre oksesliliin, yani metinleraras ilikilerin en
youn olduu yaznsal tr romandr, nk roman, btn br trlerin birbirleimidir, karlkl etkileimler, syleimler dizgesidir. Bu nedenle roman, ancak
br sylemlere alarak zmlenebilir. (30-279; 29-41) Bkz. Intertextuality,
Intratextuality
Digital Signs (T. Dijital Gstergeler, Fr. Signes Digital): Sem. Dijital gstergeler,
rneksemeli gstergelerin aksine kelimeler ve saylar gibi ayr ayr birimleri ieren
gstergelerdir. Ancak unutulmamaldr ki dijital teknoloji, rneksemeli gstergeleri
(analogical signs) dijital kopyalara dntrebilir ve dijital bir arala oluturulmu
metinler asllar olmayan kopyalar olabilir. (50) Bkz. Analogical Signs
Discourse (T. Sylem, Fr. Discours): I.Gen.Ter. Bir eyler sylemek, bilgi vermek
iin konumak, bir eyleri tartmak, halka hitap etmek iin konumak, bir eyler
retmek amacyla dinleyicilerin karsnda konumak, ahlak bir konuda sylev
vermek vb. II.Dil.Sem.Szce, bir ya da birok tmceden oluan, ba ve sonu
olan bildiri, tmce snrlarn aan, tmcelerin birbirine balanmas asndan ele
alnan szce. Bir gstergeler dizgesi olan dilin, birey tarafndan kullanlmas,
bireyin bunu kendine mal etmesi. Sylemde belli bir znenin varl sz
konusudur. Sylemi anlamak ve anlamlandrmak iin o sylemin balamn yani
sylendii ortam bilmek gerekir. Kuramclar sylem terimini dilden (langue)
ziyade sz (parole) zerinde younlaarak ele almlardr. Birok ada kuramc,
M. Foucaultnun etkisiyle dili, yekpare bir dizge (monolithic system) olarak deil;
bilim, hukuk, tp, siyaset, gazetecilik, ahlak gibi eitli sylemlerle yaplanm
olarak ele alrlar. Sylem, belirli gereklik biimleri oluturmak ve srdrmek iim
kullanlan bir dizi temsil dzgden (representational code) oluan bir temsil
8/7/2019 gostergebilim szl
22/87
dizgesidir.Temsil dzgler, sylemsel alann sembolik dzeninin altnda yatan
bantsal ilkeleri akla getirir. ncelikle belirli tarihsel ve sosyo-kltrel
balamlardaki sylemsel biimleri ele alan Foucaultya gre belli bir sylemsel
biim, kendi doruluk rejimini srdrr. Foucault, dilbilimsel bir determinizmi
benimseyerek belli bir tarihsel dneme ait bir sylemdeki bask n deimecelerin
(tropes) o dnem hakknda bilinebilecek her eyi belirlediini dnr. Yapsalclk-
tesi (poststructruralist) eletirmenler ise sylemin dnda herhangi bir gereklik
ya da anlam olduunu kabul etmezler.; onlara gre sylem, belirli tarihsel
koullardan bamsz olarak iler. Yapsalclk-tesi eletiride sylem, zaman
zaman metinin yerini alm, onun yerine kullanlmtr. Toplumsal
gstergebilimciler ise metin ve sylem arasnda ayrm yapmtr. Onlara gre
sylem, iine metinlerin yerletirildii toplumsal bir sreci ifade eder; metin ise
sylemin iinde retilen somut, madd bir nesneyi ifade eder. Metnin, syleme
gre farkl bir konumlan vardr. Metnin birincil ynelimi mimetik dzleme
yneliktir, sylem ise gsterme sreci dzlemine (semiosic plane) gnderme
yapar. (21-141; 41-188; 50; 25-7, 8 vd.)Bkz. Episteme, Post-structuralism,
Representation, Representational Codes, Text
Distinctive Feature (T. Ayrc zellik, Fr. Trait Distinctif): Dil. Varl ya da
yokluuyla bir dil birimini bir bakasndan ayrt eden, belirgin en kk zellik.
Mesela Trkedeki [t] ve [d] arasndaki kartlkta [d]nin ierdii titreimlilik ya
da tmllk ayrc bir zelliktir. (41-28)
Double Articulation (T. ift Eklemlilik, Fr. Double Articulation): I.Dil. Dilin, ikitrl zmleme sonucu elde edilen, iki aamal bir seim eylemiyle gerekleen
szceleri oluturma dzenei. Dilin eklemlilii, ikili bir dzenek ierir. Her szce,
gerek gstergeler bakmndan, gerekse salt gsterenler asndan alglanabilir
elerden oluur. Dildeki ift eklemlilik, bildirilerin iki trl para iermesinden,
retim srecinde olsun, zmleme ileminde olsun, ikitr temel eyle
karlalmasndan kaynaklanr. Sz zincirinde yer alan en kk ses birimleriyle
bunlarn oluturduu en kk anlaml birimlerin izgisel dizilii, belli bir balamda
yer alan bu birimlerin baka balamlarda da grevlendirilebilmesi, dilsel dzenein
temel zelliidir. nsan dili bu ynyle hayvanlarn kard eklemsiz seslerden de,lk vb. blmlenemez, eklemlerine indirgenemez dil d ses ynlarndan da
kesinlikle ayrlr. Sz konusu zellik ancak iki dzeyli bir zmleme sonucu elde
edilen ve iki trl seme eylemiyle gerekleen dilsel bildirilerin ayrtrlmasyla
kavranabilir. II.Sem. Szl dil modelinden hareketle, eklemli bir dzgnn daha
geni anlaml birleimler ortaya koymak iin kullanlabilen szdizimsel (syntactical)
kurallarla birlikte temel birimlerden oluan bir szck daarc (vocabulary)
8/7/2019 gostergebilim szl
23/87
vardr. ift eklemlilike (double articulation) sahip gstergebilimsel bir dzg
(tpk szl dilde olduu gibi) iki soyut yapsal dzeyde zmlenebilir: Daha st
bir dzey birinci eklemlilik (first articulation), daha alt bir dzey ise ikinci
eklemlilik (second articulation) dzeyi olarak adlandrlr. Yol panosundaki
gstergede ikinci eklemlilik yoktur ancak eklemliliin hi olmad da sylenemez,
sadece birinci eklemlilie sahip olduu sylenebilir.
Birinci eklemlilik dzeyinde dizge, mevcut olan en kk anlaml birimlerden
oluur. (Mesela bir dildeki biimbirimler(morphemes) ve kelimeler) Bu eklemlilik
dzeyine dilde, gramatikal dzey denir. Bu dzeydeki anlaml birimler, her biri
bir gsteren ve gsterilenden oluan eksiksiz gstergelerdir.
kinci eklemlilikdzeyinde, gstergebilimsel bir dzg, tek bana anlam tamayan
en kk ilevsel birimlere blnebilir. (Mesela konumadaki sesbirimler
(phonemes) ve yaz
daki yaz
birimler (graphemes)) Tamamen ayr
msal(differential) ve yapsal olan bu birimler, dzgdeki yinelenebilen zelliklerdir.
Bunlar tek balarna birer gsterge deildir. (Bu kk birimlerin anlaml
gstergeler haline getirilmesi iin dzgnn mutlaka birinci eklemlilik dzeyinin
olmas gerekir) Bu kk birimler, bir eye iaret etmeyen gsterge eleridir. Her
iki dzeyi de ieren bir dzgde, bu kk birimlerin ilevi, en kk anlaml
birimleri ayrt etmektir. Mesela dildeki /k/, /b/, /s/ sesbirimleri, ikinci eklemliliin
eleridir ve bunlarn ilevi, dilin birinci eklemlilik dzeyinin eleri olan /kel/,
/bel/, /sel/ gibi kelimeleri birbirinden ayrt etmektir. Dildeki ikinci eklemlilik
dzeyi, grld gibi, sesbilimsel(phonological) bir dzeydir.
Gstergebilimsel dzgler ya tek eklemli ya ift eklemli ya da eklemsizdir. ift
eklemlilik (double articulation), gstergebilimsel bir dzgnn, az sayda birim
kullanarak saysz anlaml birleimler oluturmasna olanak tanmlanr. Snrl
sayda elerin snrsz kullanm, gstergebilimsel ekonomi olarak adlandrlr.
Hjelmslev, ift eklemlilii, dilin temel ve tanmlayc bir zellii olarak grmtr.
ift eklemlilik, byk lde dilin yaratc ekonomisine katk salar. Dil, az sayda
gsterge kullanan, fazlasyla ekonomik bir gstergebilimsel dizgedir. Dilsel
ekonomi, renmeyi ve hatrlamay kolaylatrr. Yaratclk asndan dil, snrsz
biimde retkendir. Mesela bir dilde 40-50 civarnda ikinci eklemlilik esi yani
sesbirim bulunabilir ancak bunlardan yzbinlerce cmle retilebilir. Sonuta Noam
Chomskynin belirttii gibi, dilin yaratc ekonomisi bize, daha nce hi
karlamadmz sonsuz sayda cmle retme olanan verir.
John Lyonsa gre ikilik (duality), ayn zamanda nedensizlikle ilikilidir. Eer her
sesbilimsel eyle anlam arasnda baz alardan -ister uzlamsal isterse doal-
8/7/2019 gostergebilim szl
24/87
ikonik bir bant bulunsayd, sesbilimsel eleri birbirleriyle birletirme olana
olduka kstlanrd. Roman Jacobsona gre ise dilsel birimlerin birletirilmesinde
artan bir zgrlk derecesi sz konusudur. Mesela ayrc zelliklerin sesbirimlerle
birletirilmesinde, birey-konuucunun zgrl sfrdr, nk dzg (code), sz
konusu dilde kullanlabilecek btn olanaklar zaten belirlemitir. Sesbirimleri
kelimelerle birletirirken de zgrlk snrldr. Kelimelerle cmle olutururken ise
konuucu daha az snrlanmtr. Nihayetinde cmlelerin szcelerle (utterance)
birletirilmesinde birey-konuucunun zgrl artar ve bylece yeni balamlar
yaratabilir. Jacobsonun da belirttii gibi, cmle dzeyinin tesinde bile, kelimeleri
kullanma eklimiz bize ak olan olanaklar snrlayan dilsel uzlamlara baldr.
Eer bu normlardan fazla uzaklarsak, bildiriimde baarsz olabiliriz.
Baz dzglerde sadece birinci eklemlilik vardr. Bu gstergebilimsel dizgeler,
gstergelerden yani sistematik olarak birbirine bal olan anlaml elerden oluur
ancak bu gstergeleri en kk ve kendi bana anlam tamayan eler halindeyaplandracak ikinci bir eklemlilik yoktur. Bir dzgdeki en kk ve yinelenen
yapsal birimin anlaml olduu yerde, dzgnn sadece birinci eklemlilii vardr.
Birok gstergebilimci, szl olayan bildiriimin, hayvan bildiriimiyle ilgili eitli
dizgelerin sadece birinci eklemlilie sahip olduunu savunur. ift eklemliliin
bulunmad dier gstergebilimsel dzglerde, sadece ikinci eklemlilik vardr.
Bunlar belirli anlamlara sahip gstergelerden oluur ve bu anlamlar o
gstergelerin elerinden karlamaz. Bunlar sadece betilere (figurae) yani en
kk ilevsel birimlere blnebilir. (42-91, 92; 80; 50) Bkz. Articulation,
Binarism, Figurae
Empty Signifier (T. Bo Gsteren*, Fr. Signifiant Vain): Sem. Mphem, fazlasyla
deiken, zel olarak belirtilemeyen ya da mevcut olmayan bir gsterileni olan
gsteren olarak tanmlanr. Bu gibi bo gsterenler, farkl insanlar iin farkleyler
ifade ederler, birok gsterilenin yerini tutabilirler ya da hibir gsterilenin yerini
tutmayabilirler. Onu yorumlayanlar ona ne anlam verirse o olabilirler. Bu tr
gsterenlerin var olduunu ne srenler, gsteren ve gsterilen arasnda hibir
bant olmadn savunurlar. Ancak Saussure geleneini benimsemi olan
gstergebilimcilere gre bir gsterilenin yerini tutmayan bir gsteren mevcutolamaz, bir eyi gsterge olarak nitelendirmek iin mutlaka bir eyi gstermesi
gerekir. (50) Bkz. Signifier
Encoding (T. Dzgleme, Fr. Encodage): Sem. Metinlerin, dzgleyiciler (encoders)
tarafndan, ilgili dzglerden faydalanlarak retilmesi. (50) Bkz. Code, Decoding
8/7/2019 gostergebilim szl
25/87
Enonciation (T. Szceleme, Fr. Enonciation): Dilin bireysel olarak retilmesi, dili
bireysel kullanm haline sokmak. Szcelemede, szcelerin iinde bulunduu durum
ve balam byk nem tar. Belli bir zne tarafndan retilen bir szcenin
anlalabilmesi iin belirleyicilerini, sylenme nedenini, hangi balamda
sylendiini ve syleme ortamn bilmek gereklidir. tr szceleme vardr:
Dorudan, gecikmeli ve dolayl szceleme. Dorudan szcelemede, verici ile alc
yz yzedir. Her biri konuma boyunca sra ile verici ve alc olur. Baz dorudan
szcelemede verici ile alc dorudan grse de, ayn mekanda deildir. Verici ya
da alc iin, belirgin bir dinleyici ve mekan gz nne gelmez. Telefon
konumalar, bir kii ile yaplan grmeler bu tre rnek verilebilir. Gecikmeli
szelemede, verici ve alc ayn zaman dilini iinde bulunmazlar. Yani vericinin
szcelemesi, alcnn szceyi anlamlandrma zamanna gre daha nceki bir zaman
diliminde olacaktr. Mektup, gecikmeli szceleme iin rnek verilebilir. Birisi
mektup yazar, karsndaki mektubu okur ve geri bildirimde bulunur. Yazl
metinlerde de (gazete, retici yazlar, edeb metinler) gecikmeli szceleme sz
konusudur. Ancak yazl metinlerde alcnn geri bildirimde bulunma hakk yoktur.
Yaznsal anlatmlarda iki szceleme yeri ve zamanndan sz edilebilir. Birincisi,
kitabn basld yaynevine ait yer ve zamandr. kincisi ise yazarn metni kaleme
ald yer ve zamandr. Gecikmi szceleme iin afi, duvar yazs, ara-gerelerin
zerindeki kullanma talimatlar, genel uyarlar gibi yaz trleri rnek verilebilir.
Dolayl szcelemede ise bir konuucu, bakalarndan duyduklarn aktarr. Dolayl
anlatm buna rnektir. Bu tr szcelemede iki ayr verici vardr. Birincisi, bir szce
reten; dieri ise bu szceyi bir bakasna aktaran kiidir. Ayn biimde iki
szceleme durumu da sz konusudur. Birincisi, aktarlan syleme ait szceleme
durumu; ikincisi ise aktaran syleme ait szceleme durumu. Yazl ve szl
anlatmlardan baka tiyatro metinlerinde ve filmlerde dolayl szceleme durumuna
rnekler bulunabilir. zellikle anlatbilim asndan, bir anlatda konuan kii
anlatcdr. Ancak anlat iinde anlatcdan baka birok kii de olacaktr. Anlatbilim
asndan, dier kiilerin tm szlerini anlatcnn anlatlana/okuyucuya aktard
kabul edilir. Bubunla birlikte bir romandaki tm konumalarn dolayl anlatm
olmad da bilinir. Bu durumda anlatc silinmi ve konuma hakkn anlat
kiilerine brakmtr. Ama her durumda, bu bilgileri de okuyucuya anlatcnn
aktard kabul edilir. (21-36, 37, 38) Bkz. Discourse, Narration, Utterance
Episteme (T., Fr. Epistme): Foucaultnun kulland episteme terimi, belli bir
tarihsel dnemdeki sylemsel pratikleri biraraya getiren bantlar dizisinin
toplamna gnderme yapar. Sylemsel pratikler de o dnemin bilgi kuramlarn
(epistemologies) retir. (50) Bkz. Epistemology
8/7/2019 gostergebilim szl
26/87
Epistemology (T. Bilgi Kuram, Fr. Epistemologie): Felsefenin, bilgi kuramyla
ilgilenen bir daldr. Epistemology terimi, dnyann nasl bilinebileceine ve
dnya hakknda ne bilinebileceine gnderme yapar. dealizm, realizm vb. hep
gerekin ne olduu zerinde duran bilgikuramsal bir tutum iindedir. Bilgi
kuramlar, ontolojik varsaymlar da temsil eder. (50) Bkz. Episteme
Essentialism (T. Esaslk, Fr. Essentielisme): Esasl savunanlar, baz
gsterilenlerin (signifieds) dierlerinden farkl, mstakil kendilikler (entities)
olduunu, bunlarn nesnel bir varla ve esas zelliklere sahip olduunu
savunurlar. Esaslara gre bu gsterilenler bir eit mutlak, evrensel ve tarih-
tesi (transhistorical) esas vastasyla tanmlanabilirler. Mesela gereklik,
doruluk, anlam, zihin, bilin, tabiat, gzellik, adalet, zgrlk gibi gsterilenlere,
dilden nce mevcut olmalarn salayan varlkbilimsel bir stat verilmitir.
Esaslk, insanlarla ilikili olarak, insanolunun ya da tpk kadnlar gibi belirli bir
insan kategorisinin, doutan gelen, deimez ve ayrc bir tabiat olduunagnderme yapar. Mesela kadn ve erkek arasndaki ayrmda biyolojik esaslk sz
konusudur. Hmanizm diye bilinen dnce de esasdr nk bireylerin sabit,
uyumlu, tutarl, btnsel ve mstakil bir i bene, kiilie, tutumlara ve fikirlere
sahip olduunu kabul eder. Burjuva ideolojisi de toplumu, kabiliyet, tembellik,
msriflik gibi nceden verilmi esaslara sahip bamsz bireyler asndan
karakterize ettii iin esasdr. Grececiler (relativists) ile yapsalcl ve
yapsalclk-tesini savunan gstergebilimciler esasla kar karlar nk
onlara gre eylerin, bizim onlar tanmlama ve snflandrma biimimizden
bamsz esas zellikleri yoktur. (50) Bkz. Reductionism
Expression-Token (T. fade rnei, Deyim rnei): Man. Bir ifadenin tekil ve somut
olarak her tekrarlan bir ifade rneidir. (9-41, 42; 14-25, 26) Bkz. Expression-
Type
Expression-Type (T. fade Tipi, Deyim Tipi): Man. Bir tmel olarak ifadenin kendisi.
Buna karlk ifadenin her tekrarlan tekil ve somut bir olay olarak ifade rnei
(expression token) adn alr. Mesela Akam, yine akam, yine akam msrasnda
be kelimenin olduunu da syleyebiliriz, iki kelimenin olduunu da. ki kelimenin
olduunu sylediimizde ifade tipini saym oluruz. Be kelimenin bulunduunu
sylediimizde ise ifade rneklerini saym oluruz. Akam kelimesinin her
geii bir ifade rneidir; tek bana akam kelimesi ise ifade tipidir. Bir kelimenin
fonetik varyantlar da ayn ifade tipine dahildir. Buradan hareketle Sz daarc
bakmndan en zengin dil ngilizcedir veya En fazla szck kullanan yazar
Shakespearemi gibi ifadeleri ngilizlerin ok konuan ve yazan bir ulus,
8/7/2019 gostergebilim szl
27/87
Shakespearein ise en verimli yazar olduu eklinde yorumlamamak gerekir.
nk burada ngilizcenin zenginlii, bu dilin szlnde yer alan ayr tipten
szcn saysyla ilgilidir. Ayn ekilde Shakespearein hacimce hi de kabark
olmayan eserlerinde 20.000e yakn ayr tipten szcn getii hesaplanmtr.
(9-41, 42; 14-25, 26) Bkz. Expression-Token
Expressive Function (T. Anlatmsallk levi, Fr. Fonction Expressive): Bildirinin
konuucuya ynelik olduu, konuucunun szn ettii konuya ilikin zel
tutumunu, gerek olsun olmasn okusalln dolaysz biimde dile getirdii
durumlarda gerekleen dilsel ilev. Ne gnlerdi o gnler! gibi nlemler bu
ilevin en yaln anlatmdr. Bu ilev ayrca eitli sesil, dilbilgisel, szlksel
biimlere de renk katar. (42-62, 63; 41-25) Bkz. Appellative Function, Functions
of Signs, Metalingual Function, Phatic Function,, Poetic Function, Referential
Function
Extension (T. Kaplam, Fr. Extension): Man. Bir dzgn deyimin dile getirdii nesne
ya da nesneler kmesi. Mesela bir adn kaplam, gsterdii birey; bir yklemin
kaplam, bu yklemi alan nesnelerin toplam; bir nermenin kaplam, bu
nermenin doruluk deeridir. Kaplam ile ilem arasndaki ayrm ilk dile getiren
John Stuart Mille gre bir terimin kaplam, bu terimin uygulanabildii nesnelerdir.
Buna gre sandalye kelimesinin kaplam, dnyadaki her sandalyeyi ierir. (18-
71) Bkz. Intension
Felicity Conditions (T. Yerindelik Koullar): Prag. Bir sz ediminin uygun koullarda
szcelenip szcelenmediini belirleyen koullar. Konuan kiinin szceledii
edimsel bir tmce ancak belli koullarda yerinde olabilir ve baarya ular. Mesela
Bu gemiye Queen Elizabeth adn veriyorum szcesi, sz konusu geminin zaten
bir ad varsa, ortada gemiye ad veren kii dnda kimse yoksa, bu treni
dzenleyen kii ya da kiilerin bu i iin davet ettii bir kii deilse yerinde olmaz.
Yerindelik koullar kabaca balk altnda deerlendirilebilir:
x Hazrlayc Koullar: Bunlar sz edimini gerekletirmek iin konuucunun sahip
olmas gereken toplumsal durumu ya da otoriteyi, dier ahslarn durumunu vb.
ierir. Mesela resm bir nikah ancak nikah memuru gerekletirebilir. Ayrca
evlenen iftlerin mutlaka bekar olmas ve evet ya da hayreklinde szcelerle
evlilii kabul ya da reddetmeleri gerekir.
x cra ya da Uygulama Koullar: Uygulama koullar, bir sz ediminin bir ayin ya da
tren eliinde gerekletirilmesini akla getirir ancak esasnda bir hareket ya da
eylem olmad zaman da edimin geerli ve yerinde olduu durumlar vardr.
8/7/2019 gostergebilim szl
28/87
Mesela bir futbol karlamasndaki bir hakem, bir oyuncuyu uyard zaman onun
adn, numarasn ve oynad takm not eder. Bununla birlikte hakem sar kartn
da karp gsterebilir ama bu, uyarmak iin ille de gerekli deildir.
x tenlik Koullar: Bunlar, konuucunun syledii eyi yapmaya gerekten niyetli
olmas gerektiini ifade eder. Sz verme ya da zr dileme durumunda dierleriiin konuucunun ne kadar iten olup olmadn bilmek imkansz olabilir. Bununla
birlikte itenlik, zrn bir daha tekrarlanmayacana ya da verilen szn
tutulacana dair garanti vermez. Evlenme sz vermek, and imek gibi baz sz
edimlerinde bu itenlik, ahitlerin varlyla belirli hale gelir. Sz veren kii daha
sonra Ben byle demek istememitim diye bir ey ne sremez. (107; 108; 36-
14, 15, 16) Bkz. Cooperative Principle, Performative, Speech Act
Figurae (T. Beti, Fr. Figurae): Hjelmslev tarafndan, gstergeden daha kk boyuttaki
birimlere verilen ortak ad. ift eklemliliin daha alt bir yap
sal dzeyinde,gstergebilimsel bir dzg, kendi bana anlam tamayan (konumada
sesbirimler, yazda yazbirimler gibi) kk ilevsel birimlere
ayrlabilir.Hjelmslevin figurae diye adlandrd daha alt dzeydeki bu birimler,
tamamyla ayrmsal (differential) olan yapsal birimlerdir. Dil, sonlu sayda
betilerle (seslem, sesbirim, anlambirimcik) sonsuz sayda gsterge oluturmaya
elverili bir dzenektir. (41-42; 50) Bkz. Articulation, Double Articulation
Figure (T. Deimece, Fr. Figure): Bir gstergenin gerek anlam dnda, tabi ve
allm olandan uzaklam biimde kullanlmas. Figrler, dnce figrleri ve
kelime figrleriolarak ikiye ayrlr. Dnce figrleri imgelemle ilikilidir, bunlar
ifade eden kelimeler deitirilse de figr daima ayn kalr. Buna karlk kelime
figrlerinde sz deitirildiinde figr yok olur. Figrlerde temel olarak benzerlik
ya da edeerlik ilikisi bulunur. Burada benzerlik, eretilemeye (metaphor);
edeerlik ise dzdeimeceye (metonymy) tekabl eder. Bu tarz figrlerin
dnda, tmcedeki elerin dzenleni biiminden, tmce kuruluundan, biemsel
zelliklerden kaynaklanan figrler de vardr. (41-72; 14-27) Bkz. Metaphor,
Metonymy, Synecdoche
First Articulation (T. Birinci Eklemlilik, Fr. Premire Articulation): Bkz. Articulation
Form (T. Biim, Fr. Forme): I.Dil. Dilsel bir gstereni oluturan ses elerinin tm.
II.Sem. Saussuren yapt gsteren-gsterilen ayrmnda gsteren biim,
gsterilen ise ierik olarak deerlendirilir. Hjelmslev, Saussuren
gsteren/gsterilen kartln anlatm/ierik dzlemleriyle karlar. Her dzlemde
de tz/biim kartln ngrr. Yani anlatm (expression) ve ierik (content)
8/7/2019 gostergebilim szl
29/87
dzlemlerinin birer tz (substance) ve biimi (form) vardr. Buna gre
gstergelerin drt boyutu vardr: eriin tz, ieriin biimi; anlatmn z,
anlatmn biimi. erik dzlemindeki gsterilenler unlardr: Metinsel dnya, konu,
tr (genre) vb.yi kapsayan ieriin tz ve anlamsal yap (semantic structure)
ile tematik yapy kapsayan ieriim biimi. Anlatm dzlemindeki gsterenler de
unlardr: Grnt, ses gibi fiziksel iletim aralarn kapsayan anlatmn tz ve
biimsel szdizimsel yap, teknik ve slubu kapsayan anlatmn biimi. (41-44;
50) Bkz. Signified, Signifier
Formalism (T. Biimcilik, Fr. Formalisme): 1915-1930 yllar arasnda S.S.C.Bde
ortaya kan yapsalc, realizm kart ve estetik bir reti. Bu retiyi savunanlar
arasnda Boris Tomaevski, Viktor klovski, Boris Eichenbaum ve Yuri Tinyanov
gibi aratrmaclar vardr. almalarna Rus Biimcileri ile balayan Roman
Jacobson ise 1920de Rusyadan ayrlp ekoslovakyaya giderek Prag Dilbilim
Okuluna katlm ve Rus Biimciliini, bir bakma, Avrupada devam ettirmitir.Rus Biimcilii, Sovyetlerin resm anlayna ters dt iin 1930dan sonra yok
olmaya yz tutmu ve yerini yapsalcla brakmtr. 1960larda ise Rus
Biimciliinin gstergebilimsel bir biimi ortaya kmtr. Rus Biimcileri esas
olarak dilin edeb kullanmlar zerine odaklanmlardr. Dolaysyla ierikten
ziyade biim, yap, teknik ya da iletim arac (medium) zerinde durmulardr.
Biimciler, edeb dili yabanclatrlm bir dil olarak grm ve dzyazdan
ziyade iiri model almlardr. iirde de daha ok kafiye, vezin, betimleme,
szdizimi ve anlat teknikleri gibi edeb aralara ilgi duymulardr. Rus
Biimcilerine gre edebiyat incelemesinin, dier tr incelemelerden ayr, kendine
zg bir ynteme dayandrlmas gerekiyordu. Rus Biimcileri bunun iin eserden
hareket etmeyi savunmu ve her eyden nce edebiyat eserini dier eserlerden
ayran biimsel zelliin, yani yaznsalln ne olduu sorusuna cevap aramlardr.
Rus Biimcileri yaznsall ostranenie yani yabanclatrma ya da alkanl
krma kavramyla aklamlardr. Buna gre biz, d dnyaya, nesnelere,
davran ve dn biimlerine baka baka bunlar kanksarz. iir ise kendine
zg dili sayesinde bu kanksamay sarsarak, nesneleri, davranlar, dnceleri
ve duygular taze bir bakla grmemizi, yeniden alglamamz salar. Dolaysyla
edebiyat eserinin yapt, gereklii yanstmak deil, onu deiik biimde
yanstmak. Rus Biimcileri, yaznsalln zn alkanl krmakta grdkleri iin,
zerinde durduklar sorun, metnin bunu nasl salad sorunudur. Bu yzden, Rus
Biimcileri iin nemli olan airin gereklik karsndaki tutumu deil, dil
karsndaki tutumudur. (27-177, 178 vd.; 50) Bkz. Denaturalization, Form, Poetic
Function, Structuralism
8/7/2019 gostergebilim szl
30/87
Functionalism (T. levselcilik, Fr. Fonctionalisme): Geni anlamyla, toplumu ve
kltr btn bir sistemin ierisindeki birbiriyle ilikili olan bamsz elerin
ilevlerini vurgulayan bir yaklam. Birer sosyolog olan Herbert Spencer ve Emile
Durkheim tarafndan ortaya atlan ilevselcilik, daha sonra Bronislav Malinovski
gibi antropologlar, Talcott Parsons ve Robert Morton gibi sosyologlar tarafndan da
benimsenmitir. levselci yaklam, dilbilimciler tarafndan da benimsenmi ve
ilevsel dilbilim ortaya kmtr. levsel dilbilim, dilsel biimlerin ilevi zerinde
odaklanr ve dilsel eler arasndaki bantlar, bildiriimdeki ilevleri asndan
ele alr. Gl bir toplumsal yaklamla da belirlenen ilevsel dilbilim, dilin kendi
iinde ve kendisi bakmndan incelenmesi ilkesinin, toplumla ve dil d somut
durumla bantlar gz nnde tutularak ele alnmasn engellemedii grn de
ierir. Rus Biimcileri (Propp, Volosinov, Bakhtin), Prag okuluna mensup
dilbilimciler (Jacobson), L. Hjelmslev, Andr Martinet, Teun von Dijk gibi
dilbilimciler ilevsel yaklam benimsemitir. levselcilik, toplumsal deimeyi
gzard etmekle ve tarih-d olmakla eletirilmitir. levselcilik, olgular bir
btnn eleri olarak ve bu btn iindeki ilikileri bakmndan ele alan
yapsalclkla da yakndan ilikilidir. (50; 41-129) Bkz. Formalism, Functions of
Signs, Structuralism
Functions of Signs (T. Gstergelerin levleri, Fr. Fonctions des Signes):
Jacobson, K. Bhlerin ilevli modelini gelitirerek alt ilevli bir dilsel bildiriim
modeli tasarlamtr. Jacobsona gre dilsel bildiriimin gerekletirilmesi iin alt
etken gereklidir: Konuucu, dinleyici, bildiri, oluk, gnderge, dzg ya da dizge.
Bildirim eyleminde ilkece ilkece gndergeye ilikin, dzglenmi bir bildirinin oluk
araclyla konuucudan dinleyiciye aktarlmas sz konusu ise de, gerekte
bildiriim hi de bu denli yaln ve tekdze deildir. Duruma gre, sz konusu alt
eden biri ya da br ar basabilir; bir baka deyile sre gnderge arlkl
olmayabilir. Bylece bildiriim eitlenir, egemen eye gre anlam kazanr;
deiik dilsel ilevler ortaya kar. Yorumlama ve deerlendirmede yanlla
dmemek iin hem egemen enin belirlenmesi; hem de bu eye elik eden
br elerin hangi oranda srece katldnn saptanmas gerekir. Jacobson buna
dayanarak gelitirdii modelde, oku ilevi, ar ilevi, yaznsal ilev ya da sanat
ilevi, iliki ilevi, gnderge ilevi ve stdil ilevine yer vermitir. oku ilevinde
bildiri konuucuya yneliktir. ar ilevinde bildiri dinleyiciye yneliktir. Yaznsal
ilev ya da sanat ilevinde bildirinin kendisine yneliktir. liki ilevinde bildiri,
bildiriimin kendisine yneliktir. Gnderge ilevinde balama ynelik, stdil
ilevinde ise dzgye ya da dizgeye yneliktir. (20-22, 23 vd.; 50; 42-62, 63 vd.)
Bkz. Conative Function, Expressive Function, Metalingual Function, Phatic
Function,, Poetic Function, Referential Function
8/7/2019 gostergebilim szl
31/87
Glossematics (T. Glosematik, Fr. Glossmatique): L.Hjelmslev ve arkadalar
tarafndan, dilin biimsel yapsn incelemek zere bir tr dil cebiri olarak
tasarlanan kuram ve yntem. Bu kuram bir dil betimlenirken gerekleme
dzleminde karlalan btn elerin (ses, yaz vb.) ya da tzn bir yana
braklarak hem ierik hem anlatm ynnden biimin ele alnmasn ngrr. (41-
109)
Hermeneutics (T. Yorumbilgisi, Fr. Hermneutique): I.Fel. Adn Yunan
mitolojisinde tanrlarla insanlar arasnda araclk yapan Hermesten alan
Hermeneutics felsefede, yorum ve aklamann yntembilim ilkelerini inceleyen
sistemdir. Eski Yunan geleneinden bir sanat olarak aktarlm, bir metni
anlamaya ynelen ya da metin yorumlamasn konu alan reti anlamn almtr.
Kutsal metinlerin yorumlanmasnn nem kazanmasyla birlikte gelimitir.
Aristotales, Organonun ikinci kitab olan Peri hermeniasta (Yorum zerine)
anlamlara dayanarak nermeler araclyla karm yapma biimlerini ele alm,bylece bir bakma ada yorumbilime nclk etmitir. Yorumbilgisinin temel
ilkesi, bir saptamann anlamnn ancak, kendisinin bir parasn oluturduu tm
bir sylemle ya da dnya gryle ilikili olarak kavranabilecei dncesidir.
(50) Bkz. Interpretative Codes
Idealizm (T. dealizm, Idalisme): Sem. Gerekliin znel olduunu ve insanlar
tarafndan kullanlan gstergelerle kurulduunu ileri sren yaklam. dealist
yaklam, toplumsal boyutu gzard etmekle eletirilmitir. Metinleri toplumsal
balamlarnda bamsz olarak ele alan yaklama metinsel idealizm (textualidealizm) olarak nitelendirilmitir. zellikle solcu eletirmenler, idealizme, insan
varoluunun madd koullarn grmezden geldii iin kar kmlardr. Bireyden
ve onun dncesinden baka hibir eyin varolmadn savunan idealizm,
tekbencilikle (solopsizm) de ilikilidir. (50) Bkz. Epistemology, Essentialism
Ideogram (T. Fikir mi, Fr. Idogramme): Dorudan doruya bir fikir temsil eden
ekil. Bu bir resim ya da herhangi bir iaret olabilir. (37-82)
Ideological Codes (T. deolojik Dzgler, Fr. Codes Ideologique): Sem.
Yorumlayc dzglerin (Interpretative codes) bir tr. Feminizm, materyalizm,
liberalizm, kapitalizm, poplizm gibi izmleri ieren dzglerdir. Bir bakma
btn dzgleri ideolojik olarak grmek de mmkndr. (50) Bkz. Aesthetic
Codes, Code, Interpretative Codes, Logical Codes
Idiolect (T. Bireysel Dil, Fr. Idiolecte): I.Dil. Toplumdilbilimden (sociolinguistics)
alnm olan, dilin bireyler tarafndan farkl biimlerde kullanlmasn ifade eden
8/7/2019 gostergebilim szl
32/87
terim. Bir dilin, belli bir bireyde ald biim. II.Sem. Bu terim, gstergebilimde,
bireylerin kendilerine zg sluplarn ve alt-dzglerini ifade eder. (41-49; 50)
Bkz. Sociolect
Illocutionary Act (T. Edimsz Edimi, Fr. Acte Illocutionnaire): Prag. Austinin sz
edimleri kuramnda dzsz ediminden (locutionary act) sonra gelen ve szceylebirlikte gerekletirilen davranlar ifade eden edim. Buna gre bahse girmek,
evlenme sz vermek, ho geldin demek, uyarmak, emir vermek, suru sormak
gibi edimleri sylemek ayn zamanda yapmak demektir ve dolaysyla bunlar
edimsz edimleridir. Edimsz edimi, bildiriim ilikileri iinde szcenin (utterance)
tad deere gre deiiklikler gsterir, konuucu ve dinleyici arasndaki ilikileri
ilgilendirir, kullanmsal anlam ortaya karr. Edimsz edimleri, teki edimlerden
farkl olarak, birtakm sesler karlrken ya da birtakm izgiler izilirken yerine
getirilir. Ancak yalnzca birtakm sesler karmak ya da izgiler izmekle, bir
edimsz ediminde bulunmak arasnda fark vardr. Birinci fark, kiinin bir edimszediminde bulunurken kard seslerin ya da izdii izgilerin bir anlam olduunun
sylenmesi, ikinci fark ise kiinin bu sesleri kararak ya da izgileri izerek birey
anlatmak istediinin sylenmesidir. Baz aratrmaclar, edimsz edimlerini
kategorilere ayrmaya almtr. Austin, tmce sylenirken yerine getirilebilecek
edimsz edimlerinin saysnn binlerle ifade edileceini sylemekle birlikte bunlar
be balk altnda toplamann da olanakl olduunu belirtmektedir:
x Karar-belirticiler (verdictives): Bir karar bildirilirken szcelenen tmcelerin (rnein
bir jrinin, bir yargcn, bir hakemin kararn bildirirken kulland tmcelerin)edimsz glerini (illocutionary force) ierir. Burada, verilen ya da bildirilen
kararn kesin olmas gerekmez. Bu bir tahmin, bir san, bir takdir de olabilir.
Karar-belirticiler iin nemli olan, u ya da bu nedenle hakknda tam bir karara
varlamayan bir eyle (bir olguyla, bir deerle) ilgili bir bulgunun dile
getirilmesidir.
x Yaptrclar (Exercites): Bir g, bir hak, bir erk kullanlrken szcelenen tmcelerin
tad edimsz glerini (illocutionary force) kapsar. rnein atama, oyunu
belirtme, emretme, steleme, nerme, uyarma birer yaptrcdr.
x Ykleyiciler (Comissives): Sz verme gibi konuan kiiyi bir ey yapmakla ykml
klan sorumluluklar altna girilirken szcelenen tmcelerin edimsz glerini
kapsar. Bunun yan sra, sz verilmeksizin bir ynelim dile getirilirken kullan lan
tmcelerle, birini desteklemek gibi daha belirsiz durumlarda retilen tmcelerin
edimsz glerini de ierir. Austin, ykleyicilerin yaptrclarla ve karar-belirticilerle
yakn balantlar olduuna dikkat eker.
8/7/2019 gostergebilim szl
33/87
x Davran-belirticiler(Behabitives): Austine gre ok karmak olan bu edimsz gc
tutumlarla ve davranlarla ilgilidir. rnein zr dileme, kutlama, sayg sunma,
taziyede bulunma, beddua etme, meydan okuma bu snfa girer.
x Serimleyiciler (Expositives): Austin tanmlamakta glk ektiini belirttii bu
edimsz gcn yle aklar: Bunlar szcelediimiz tmcelerin bir uslamlamannya da bir sz al-veriinin ak iindeki yerini; daha genel bir anlatmla iletiim
srasnda tmcelerimizi nasl kullandmz gsterir. rnein yantlama, kabul
etme, varsayma, aklama birer serimleyicidir. (14-5; 107; 108; 4-137; 36-21)
Bkz. Illocutionary Force, Locutionary Act, Perlocutionary Act, Speech Act
Illocutionary Force (T. Edimsz Gc, Fr. Force Illocotionnaire): Prag. Austine
gre, belli bir iletiim ortamnda retilen tmcelerin tad edimszel deer.
Mesela Tamam, geleceim tmcesinin, uygun iletiim ortamnda tad edimsz
gc, sz vermektir. (107; 108) Bkz. Illocutionary Act
Index (T. Belirti, Fr. Indice): Sem. Peircen gsterge ile nesnesi arasndaki ilikiye
gre yapt tasnifte yer alan gsterge trnden (icon, index, symbol) biri.
Belirtide, gsterge ile nesnesi arasnda varolusal ve nedensel bir bant vardr.
Mesela duman, atein; ayakizi, insann; yank yemek kokusu yemein yandnn
vb. belirtisidir. Belirtinin oluumunda, temelde bir ey aktarma niyeti yoktur. (13-
56; 67) Bkz. Sign, Icon, Symbol
Induction (T. Tmevarm, Fr. Induction): Man. Kiilerin, zellikle bilim adamlarnn
gzlem ve deneylere dayanarak yeni varsaymlar benimsemeleri sreci.
Tmevarm, tmdengelimin aksine zihnin zellerden genellere, misallerden
kaidelere, olaylardan kanunlara doru k eklindeki bir dnce tarzdr.
Tmevarm daha ok deneyin sz konusu olduu tabiat bilimleri iin elverilidir.
Mesela demir, bakr, gm gibi madenler s karsnda geniler. Bu, deneylerle
ispatlanmtr. O halde btn madenler s karsnda genleir. (26-113; 18-138)
Bkz. Abduction, Deduction
Inference (T. karm, Fr. Infrence): Man. Verilerden sonu karma, bir nermeden
yeni bir nerme karma. Bu terim, mantkta, doruluu bilinen nermelerdensonu karma ilemini ifade eder ve bu anlamda akl yrtme (reasoning)
terimiyle eanlamda kullanlmas doru deildir nk akl yrtme, aral
karsamalar kapsar. Mesela Ta insan deildir nermesinden insan ta
deildir sonucunu arasz olarak karrz. Oysa Niasta besleyicidir
nermesinden, Ekmek niastadr arac nermesini bilmeksizin Ekmek
besleyicidir sonucunu karamayz. Bu aral ya da dolayl karm, akl
8/7/2019 gostergebilim szl
34/87
yrtmedir. karm, geni kapsaml bir deyimdir; akl yrtme, tmdengelim ve
tmevarm bunun zel biimleridir. karmda varlan sonucun doru olabilmesi
iin ncllerin doru olmasarttr. nclleri yanl olan karmda varlan sonu
da yanl olur. (18-24; 24-256) Bkz. Abduction, Deduction, Induction
Intension (T. lem, Fr. Intension): Man. Genel olarak bir szcn armlar;kaplama (extension) giren nesnelere uygulanan nitelik ya da kavram. Mesela
sandalye kelimesinin ilemi, bir kiinin oturmas iim tasarlanm mobilya
pa
Top Related