gostergebilim sözlüğü

download gostergebilim sözlüğü

of 87

Transcript of gostergebilim sözlüğü

  • 8/7/2019 gostergebilim szl

    1/87

    B a h a r Dervicemalolu

    Abduction (T., Fr. Abduction): I.Man. Charles Peirce tarafndan, bir varsaymn

    (hypothesis) biimlendirildii ya da retildii karm srecini belirtmek iin

    kullanlan bir terim. Peirce, 1900den nceki almalarnda bilinen kurallardan

    hareket ederek bir olguyu aklamak anlamnda varsaym (hypothesis) terimini

    kullanyordu. Mesela yerlerin slak olduunu grp, yamur yanca sokaklar

    slanr gibi bilinen bir kuraldan hareketle, yamurun yam olduunu karmak

    gibi. Ancak Peirce, daha sonraki almalarnda unu fark etti: Bu konudaki baz

    rneklerde farkl bir sre sz konusuydu yani yeni ve artc bir olguyu

    aklamak iin bilinen bir kuraldan hareket etmek yerine yeni bir kural yaratmak

    gerekiyordu. Peirce bunu fark ettikten sonra abduction terimini kullanmaya balad

    ve bu terimin, yeni bir eyler yaratan tek mantksal karm (logical inference)

    olduunu vurgulad. Mesela bilinen kurallardan hareketle deneyerek ya da seerek

    sonuca ulalan bulmacalar (puzzle) abduction teriminin kapsamna girmez nk

    burada yeni kurallar yaratmak yani yaratclk sz konusu deildir. II.Sem.

    Gsterene (signifier) yakn olan bir dzgy (code) bir kural rnei (instance of a

    rule) olarak kabul etmek ve bu kural uygulayarak o gsterenin ne gsterdiini

    karmak. (50; 89; 106; 34-190) Bkz. Deduction, Induction

    Absent Signifiers (T. Grnmez Gsterenler*, Fr. Signifiants Absent): Sem. Bir

    metnin iinde bulunmad halde o metinde kullanlan ve kendisiyle ayn dizide

    (paradigm) yer alan bir gsterenin anlamn etkileyen gsterenler. (50) Bkz.

    Paradigm, Paradigmatic Analysis, Signifier.

    Abstract Concept (T. Soyut Kavram, Fr. Concept Abstrait): D dnyaya aitgndergesi (referent) dorudan gsterilemeyen ya da grlemeyen zihinsel bir

    biimdir. Soyut kavramn grlebilir fiziksel nitelikleri yoktur ancak anlamsal

    zellii (semantic feature) ile bilinir. Umut, sevgi, nefret vb. gibi. (34-190; 44-

    234) Bkz. Abstraction, Concept, Concrete Concept, Referent

  • 8/7/2019 gostergebilim szl

    2/87

    Abstraction (T. Soyutlama, Fr. Abstraction): nsanlarn algladklar verileri (data) ya

    da bilgileri eleyip, organize ettikleri sre. Gstergeler bir anlamda, soyutlamadr.

    nk bir gsterge, nesne (object) deildir ancak nesneye gnderme yapan

    algsal bir veridir. Bir gstergenin alglanmasnda, bir nesnenin kendisinin

    alglanmasnda olduu kadar ok ayrnt elde edilemez. Soyut gstergeleri

    bildiriimde kullanrken balam (context ) ve uzlam (convention) nem kazanr.

    Soyutlamann daha fazla olmas, ayrntlarn daha az olmas demektir.

    Soyutlamann dzeyinin ayarlanmas, insan bildiriiminin temel zelliklerinden

    biridir. Eretileme (metaphor), dzdeimece (metonymy) ve mit, zel soyutlama

    kategorileri arasnda yer alr. (59) Bkz. Abstract Concept, Metaphor, Metonymy,

    Myth

    Acceptable (T. Geerli, Fr. Acceptable): Dil. retici-dnmsel dilbilgisi anlaynda,

    geerlik tayan szceler iin kullanlr. Buna gre bir szce, belli bir durum ve

    balam iinde uygun grlrse geerli olur. (41-105)

    Acronym (T. Akronim, Fr. Acronyme): Bir tmce dizisinin ba harflerinin ya da ilk

    hecelerinin birletirilmesiyle oluturulan kelimedir. TBMM, NATO vb. gibi. (44-234)

    Actant (T. Eyleyen, Fr. Actant): I.Dil. L. Tesnirein kuramnda eylemin belirttii olua

    etken ya da edilgen biimde katlan varlk ya da nesnelerden her biri. rnein

    retmen alkan renciye dl verdi cmlesinde eyleyen vardr:

    retmen, renci ve dl. Eyleyenler ad nitelikli szcklerdir ve tm de eyleme

    baldr; Tesniree gre bir olu, ou kez eitli oyuncular ve tmleyenler ieren

    tmcenin odak noktas, eylemdir. II.Sem. Her eit hikyede grlen anlat esi

    (kahraman, kar-kahraman vb.). Greimasn kuramna gre ise varlk ya da

    nesnenin gerekletirdii eylem nemli olduundan, eyleyen kavram kii

    kavramndan ok daha kapsamldr: insan da olabilir, nesne de, tekil de olabilir,

    oul da, soyut da olabilir somut da. te yandan, gene eylemin ya da i levin nde

    gelmesi nedeniyle, belirim dzleminde tek bir varlk ya da nesne olarak

    tanmlanan bu e ierik dzleminde birka eyleyen ilevini birden yklenebilir, bir

    baka deyile, ayn zamanda birka eyleyenin karl olabilir. Greimas alt tane

    eyleyen tipi sralar ve bu eyleyenler karlkl ilikileri erevesinde farkl eylem

    alannda incelenir:

    1. steyim ekseni zerinde zne-Nesne kartl

    2. letiim ekseni zerinde Gnderici-Alc kartl

    3. G ekseni zerinde Yardmc-Engelleyici kartl

  • 8/7/2019 gostergebilim szl

    3/87

    Anlatda bir kahraman, iki ya da daha fazla eyleyensel rol stlenebilir; yani bir kahraman

    hem destekleyici hem de gnderici olabilir. Ya da bir eyleyensel rol birok

    kahraman stlenebilir. Destekleyici, engelleyici, alc eyleyensel rolleri bir

    kahramanda odaklanabilir. (41-102; 34-190; 3)

    Actualization (T.Gerekleme, Gerekletirme, Fr. Actualization): I.Dil. Bir dilbirimini, belli bir balam ve durum iinde kullanma. II.Sem. Dizgeden srece

    gei. Mesela dil (langue), szde (parole) ve sylemde (discourse) gerekleen

    gcl (virtuel) bir dizgedir. (89; 41-107)

    Adressee (T. Gnderilen, Fr. Destinataire): Bildiriim modellerinde bildiriyi yani

    mesaj alan kii (receiver). (50; 41-110) Bkz. Code, Functions of Signs,

    Enonciation.

    Adresser (T. Gnderen, Fr. Destinateur): Bildiri oluturup dinleyiciye ynelten kii

    (sender). (50; 41-110) Bkz. Code, Functions of Signs, Enonciation.

    Aesthetic Codes (T. Gzelduyusal Dzgler, Fr. Codes Esthtique): Sem. iir,

    tiyatro, resim, heykel, mzik gibi anlatmsal (expressive) sanatlardaki dzgler ya

    da herhangi bir metnin artrd anlatmsal ya da iirsel ilevler. Gzelduyusal

    dzgler, kiisel ve btnyle znel gereklik karsnda ruhu coturan duyguyla

    ilgilidir. Bu dzgler, mantksal ve bilimsel dzglerin aksine, arma ve farkl

    yorumlamalara sonuna kadar aktr. (20-85; 50) Bkz. Code, Logical Codes, Poetic

    Function, Representational Codes

    Affective Fallacy (T.): Bir metnin anlamn, okuyucularn yorumlaryla ilikilendirme

    yanlgs. Bu terimi ortaya atan aratrmaclar, anlamn okuyucuda deil metnin

    iinde yattn dnrler. (50) Bkz. Literalism, Meaning, Textual Determinism

    Agent (T. Klc, Fr. Agent): Dil. Etken biimde olua katlan e. Kendi iradesiyle bir

    eyler yapt iin klcnn mutlaka canl (animate) olmas gerekir. Mesela Kedi

    fareyi kovalad cmlesinde kedi klcdr nk kovalama eyleminin

    sorumlusudur. (41-91; 21-224)

    Allegory (T. Yerine, Alegori, Fr. Allgorie): Ret. Bir anlatnn ya da sylemin tamam

    boyunca devam eden bir tr geniletilmi metafor. Alegoride, bir anlatdaki

    nesneler, kiiler ve olaylar, anlatnn dndaki anlamlarla rtr. Yani alegoride

    iki anlam vardr: Birincisi yzeysel ya da gerek anlam, ikincisi ise bunun alt nda

    yatan daha derin ve genel bir sembolik anlamdr. Alegorik bir metinde gerek

    anlamn dndaki derin ve sembolik anlam ortaya karmak iin metni kelime

    kelime zmlemek gerekir. Alegoride ounlukla altta yatan anlamn ahlaki,

  • 8/7/2019 gostergebilim szl

    4/87

    toplumsal, dini ya da politik bir nemi vardr ve karakterler hayrseverlik,

    agzllk, kskanlk gibi soyut kavramlarn kiiletirilmi temsilleri olarak

    karmza karlar. Alegori, bir fikir ya da kavramn dorudan, birebir iliki iinde

    somut bir temsilidir. Bu dzeyde belirsizlik yoktur, her alegorik unsurun ak bir

    yorumu vardr. Alegori basite bir ey syler ve baka bir ey kasteder. Ama

    alegoriyi bu adan ironiyle kartrmamak gerekir. ronide bir ey sylenir ve

    genelde onun ztt kastedilir. Alegoride yzeydeki hikayenin gerisinde ahlk,

    politik ya da din bir anlam anlalmaldr. Alegori genel olarak ikiye ayrlr:

    Tarihsel ve politik alegori, eitli karakterler ve olaylar vastasyla tarihi kiiliklerin

    ve olaylarn temsil edildii alegorilerdir. Fikr alegorilerise ana karakterlerin soyut

    kavramlar temsil ettii ve olay rgsnn bir retiyi ya da tezi rnekledii

    alegorilerdir. Bu tr alegorilerde kiiletirme sz konusudur. (77; 78; 79) Bkz.

    Irony, Metaphor

    Ambiguity (T. Belirsizlik, Fr. Ambiguit): Anl. Bir kelimenin ya da cmlenin birdenok anlam tamas. retici dilbilgisi, belirsizlii aklamak iin derin yap ve

    yzeysel yap terimlerini kullanr. Buna gre belirsizlikte tek bir yzeysel yap,

    birden ok derin yapyla ilikilidir. Belirsizliin szlksel (lexical) ve yapsal

    (structural) olmak zere iki eidi vardr. Szlksel belirsizlikte eadllktan

    kaynaklanan bir durum yani bir kelimenin ya da cmlenin birden ok yorumunun

    olmas sz konusudur. Yapsal belirsizlikte ise ayn kelime dizisinin altnda iki ya da

    daha ok yap bulunmas sz konusudur. (16-128, 129 vd.; 41-138, 139) Bkz.

    Deep Structure, Surface Structure, Polysemy

    Analogical Signs (T. Analojik Gstergeler, rneksemeli Gstergeler, Fr. Signes

    Analogique): Sem. Analojik gstergeler, bir galerideki resimler ya da yz yze

    etkileimdeki jestler gibi, blnmemi yani srekli bir dizideki orantl ilikileri

    ieren gstergelerdir. (50) Bkz. Digital Signs

    Analogy (T. Analoji, Andrm, rnekseme, Fr. Analogie): I.Man. Tmevarm

    (induction) ve tmdengelimle (deduction) birlikte akl yrtmenin eidinden

    biri. Analoji, iki ey arasndaki bilinen bir benzerlikten henz bilinmeyen bir

    benzerlie ulama yoludur. Analojide, tikelden tikele ulama sz konusudur. slam

    mantklar, analojide drt unsurun bulunduunu kabul ederler:

    x Mebbih (benzetilen): kinci derecede nemli olan bir unsurdur.

    x Mebbih n bih (kendisine benzetilen): Asl olan budur.

    x llet: kisi arasnda bulunan ortak ilgi(anlam)dir.

  • 8/7/2019 gostergebilim szl

    5/87

    x Tebih (benzetme): Buna da hkm denilir.

    Bunu bir rnekle aklamak gerekirse Yer gezegeninin atmosferi vardr ve zerinde

    canllar yaar. Merihte de atmosfer vardr o halde Merihte de canllarn bulunmas

    gerekir. ifadesinde Merih gezegeni, benzetilen; yer gezegeni, kendisine

    benzetilen; canllarn yaamas, hkm; atmosferise illettir.

    Analojiyi gnmzde kullanlan anlamyla tanmlayan, Aristotelestir. Analoji,

    niceliksel olduu gibi niteliksel de olabilir ancak mantk daha ok niteliksel

    analojilerle akl yrtme yapar. Bununla birlikte niceliksel analojide bir kesinlik

    vardr, kukulanlmaz; niteliksel analoji ise ayn lde kesin deildir. Dolaysyla

    baz dnrler, analoji ile yaplan akl yrtmeye birtakm itirazlarda

    bulunmular; analojide hem tmevarmn hem de tmdengelimin bulunduunu

    belirterek, ayrca bir de analojiye gerek olmadn savunmulardr. Analojiden

    kan sonular, muhtemel sonulard

    r, deneyle ispatlanmad

    ka kesinlik ifadeetmezler. Analoji, ayn zamanda umum grnleri birbirine benzemeyen iki ey

    arasndaki ksm benzerlie, mnasebete verilen bir addr. Mesela bir tablo ile bir

    iir arasnda analoji kurulabilir. Analoji, edebiyatn dayand temel anlatm

    vastalarndan biridir. Tebih, istiare, epitet, paralelizm vb. analojiye dayan r. II.

    Dil. Zihnimizdeki dile ait birtakm rneklerden hareketle, bu rneklere benzer yeni

    ekiller ve kelimeler meydana getirme; bir kelimenin herhangi bir ilgi ile kendisine

    yakn saylan baka bir kelimeye ekilce veya anlamca rnek tutulmas. Mesela

    sylem terimi eylem szc rnek alnarak retilmi, analoji rn bir

    biimdir. Analojiye zellikle ocuk dilinin ilk devrelerinde ska rastlanr. Meselaocuklar genelde yaptrmak, ettirmek, kandrmak gibi mastarlara benzeterek,

    kartmak yerine ktrmak demeye meylederler. Analoji, dilde genellikle

    dzenlilik yaratr, yapm ve bkn yntemlerinde birlik salamaya ynelir. M.

    Bral, dilin, analojiyi drt i iin yardma ardn belirtmitir: Baz ifade

    glklerini yenmek iin, daha fazla berraklk salamak iin, bir tezata veya

    benzemeye iaret iin ve eski veya yeni bir kurala uymak iin. Analojinin trl

    eitleri vardr. Madde Analojisi ya da Analoji, arambaya bakarak

    penembenin perembe olmas gibidir. ekil Analojisi ya da D Analoji,

    alacam ekline baklarak alacaksn yerine yerine alacan denmesi gibibiimsel bir benzerlikten kaynaklanr. Anlam Analojisi, vefakr, fedakr

    kelimelerinin tadklar iyiliki anlamlara baklarak cefakr kelimesinin asl

    anlamnn tersine bir anlama alnmas gibidir. (37-151, 152; 40-86, 87; 41-162,

    163; 14-24; 24-65; 26-113, 114) Bkz. Deduction, Induction, Metaphor

  • 8/7/2019 gostergebilim szl

    6/87

    Anaphora (T. Yinelem, Fr. Anaphore): Dil. Szcede daha nce kullanlm bir biime

    (ncl) daha sonra gelen bir e (zellikle de adl) araclyla gnderme yaplmas

    sonucu gerekleen szdizimsel sre. Mesela Ben hata yaptn syledim, o da

    bunun aynsn syledi derken bunun ayns, tekrardan kanmak iin kullanlm

    bir yinelemdir. (44-235; 41-232) Bkz. Antecedent

    Anomaly (T. Aykrlk, Fr. Anomalie): Anl. Birbiriyle uyumayan iki anlamn bir araya

    gelmesi sonucu semantik ve pragmatik adan kurala uymayan garip ifade. Mesela

    Masam alyor byle bir ifadedir. Aykrlk, metaforun da temelini

    oluturmaktadr. (39-207) Bkz. Metaphore

    Antecedent (T. ncl, Fr. Antcdent): I.Dil. Bir adln gnderme yapt ve o adldan

    nce gelen kelime ya da kelime grubu. Mesela Dikkatsiz avc kendisini yaralad

    cmlesinde dikkatsiz avc, kendisi adlnn ncldr. II. Man. Bir koullunun

    birinci anabileeni. (44-235; 18-97) Bkz. Anaphora

    Antonymy (T. Kart Anlamllk, Fr. Antonymie): Anlam bakmndan birbirinin kart

    olan szcklerin zellii. Kart anlamllk, szln anlamsal yapsn kuran balca

    olgulardandr. Kart anlamllk ve ierdii trler, deiik yaklam erevelerinde

    ele alnmtr. Genellikle ikili kart anlamllk olgularyla (rn. l/diri) eitli ara

    evreler ieren kart anlamllk olgular birbirinden ayrlr. (rn.

    scak/lk/serin/souk) Bir baka ayrm da, btnleyici (rn. evli/bekar), karlkllk

    ieren (rn. satmak/almak) ve yalnzca kartlk anlatan (rn. byk/kk) kart

    anlamllk olgularna ilikindir. Kart anlamllk ilikisi iindeki eler, ortak bir

    anlam ekseni ve kart anlambirimcikler sunar. (41-137) Bkz. Moneme,

    Oppposition

    Appellative Function (T. arlevi, Fr. Fonction Appellative): Dilin, bildirici ve

    alcarasndaki ilikileribelirleyen, buyruk verme biiminde gelien ve alcdan bir

    tepki elde etmeyi amalayan ilevi. Oraya git cmlesi buna bir rnektir. (20-22;

    41-61) Bkz. Expressive Function, Metalingual Function, Phatic Function,, Poetic

    Function,, Referential Function

    Arbitrariness (T. Nedensizlik, Fr. Arbitraire): Dil gstergesinin herhangi bir nedenebalanamamas yani dil gstergesini oluturan gsterenle gsterilen arasnda

    doal, zorunlu bir i ba bulunmamas durumu. F. de Saussuree gre dil

    gstergesi nedensizdir ancak dilin ileyi dzleminde gsterenle gsterilen zorunlu

    olarak birbirini artrr. (41-153, 154; 11-21, 22)

    Argument (T. Deini, Fr. Argument): Eyleyene verilen bir baka ad. Bkz. Actant

  • 8/7/2019 gostergebilim szl

    7/87

    Articulation (T. Eklemlilik, Eklemleme, Eklemlenme, Fr. Articulation): Sesleme

    rgenleri araclyla sesleri oluturup karma; akcierden gelen havann belli

    konumlara girmesini salayan devinimlerin tm; zellikle de, ses yolunun kimi

    nokta ya da blgelerde daralmas ya da kapanmas. Eklemlilik, btn dillerin

    tad bir zelliktir. Sz konusu eklemlilik iki ayr dzlemde gerekleir. Birinci

    eklemleme sonucunda ortaya kan birimlerin her biri de baka trden birimler

    halinde eklemlenir. Dilin birinci eklemlilii, aktarlacak her deneyim olgusunun,

    bakasna bildirilmek istenen her gereksinimin, her biri sesli bir biim ve bir

    anlamla donanm bir dizi birime ayrt eklemliliktir. Eer birisi ba ars

    ekiyorsa, bunu ses kartarak (bart, lk) belli edebilir. Bunlar istem d

    olabilir ve bu durumda fizyolojiyi ilgilendirirler. Yine bu sesleri, kii, ektii ary

    bakalarna bildirmek iin bilerek de karabilir. Ama bu durum, sz konusu

    seslerin dilsel bildiriime dnmesine yeterli deildir. Bartlar ayrtrlamaz.

    Ancak Bam aryor gibi bir tmcenin sylenmesi bambaka bir durumdur.

    Burada birbirini izleyen drt birimden (ba+m+ar+yor) hibiri ekilen arnn

    zelliini belirtmez. Bu birimlerden her biri baka deneyim olgularn bildirmek iin

    bambaka balamlarda yer alabilir. Mesela ba edi, ayam iti, kolu ard,

    ocuk geliyorvb. Burada birinci eklemliliin tutumluluu sz konusudur. Belli bir

    durumun, belli bir deneyim olgusunun zel bir bartyla karland bir bildiriim

    dizgesi dnlebilir. Ama sz konusu durumlar ve deneyim olgular o kadar

    eitlidir ki, eer byle bir dizge, dillerimizle ayn hizmeti salamak zorunda

    kalsayd, insan belleinin tutamayaca kadar ok sayda, birbirinden ayr

    gstergeler iermesi gerekecekti.

    Birinci eklemlilik, belli bir dilsel topluluun tm yelerinin ortak deneyiminin

    dzenlenme biimidir. Birinci eklemlilik birimlerinden her birinin bir anlam ve bir

    de sesli biimi vardr. Birbirini izleyen daha kk anlaml birimlere ayrtrlamaz:

    Ba btn daha kk bir birime blnemez. Ama sesli biim, birbirini izleyen

    birimlere ayrtrlabilir; bu birimlerden her biri ba, szgelimi ka, tagibi br

    birimlerden ayrmaya katkda bulunur. Bu da dilin ikinci eklemlilii olarak

    adlandrlan eydedir. kinci eklemlilik de bu adan olduka tutumludur. Eer her

    anlaml en kk birimi zgl ve ayrtrlamaz bir sesli retimle karlamak

    zorunda olsaydk, bunlardan binlerce ayrt etmemiz gerekirdi; bu ise insanolunun

    eklemleme yetileri ve iitsel duyarlyla badamaz. kinci eklemlilik sayesinde

    diller birinci eklemlilik birimlerinin sesli biimini elde etmek iin birletirilen,

    birbirinden ayr otuz krk kadar sessel retimle yetinebilirler. II.Sem.

    Gstergebilimsel dzgler (codes), yaplarnn ya da eklemliliklerinin karmakl

    ierisinde eitlilik gsterirler. Gstergebilimciler tarafndan dzgnn yapsn

    ifade etmek iin kulanlan eklemlilik terimi, Andr Martinetnin yapsal

  • 8/7/2019 gostergebilim szl

    8/87

    dilbiliminden alnmtr. Bu terimin gstergebilimdeki kullanm daha ok yk

    vagonlarnn birbirine eklemlenebilmesine benzer ekilde, yani birbirine balanm

    olan ayrlabilir paralara sahip olma anlamnda kullanlr. Pierre Guiraud,

    gstergebilimsel eklemlilii yle tamamlar: Bir bildiri (message), anlaml

    birimlere blnebildiinde eklemlidir. Anlaml olu, elbette ki her trl

    gstergebilimsel kendiliklerin (entity) varolma kouludur. Mesela yol panolarndaki

    kamyon, tekerlekler, asi, src yeri gibi blmlere ayrabilir. Ama bu elerin

    varl ya da yokluu gstergenin deerini etkilemez. Oysa ceket giyinmemek ya

    da yerine kazak giyinmek, bir giysi takmnn anlamn deitirir. Szl dil

    modelinden hareketle, eklemli bir dzgnn daha geni anlaml birleimler ortaya

    koymak iin kullanlabilen szdizimsel (syntactical) kurallarla birlikte temel

    birimlerden oluan bir szck daarc (vocabulary) vardr. ift eklemlilike

    (double articulation) sahip gstergebilimsel bir dzg (tpk szl dilde olduu

    gibi) iki soyut yapsal dzeyde zmlenebilir: Daha st bir dzey birinci

    eklemlilik (first articulation), daha alt bir dzey ise ikinci eklemlilik (second

    articulation) dzeyi olarak adlandrlr. Yol panosundaki gstergede ikinci eklemlilik

    yoktur ancak eklemliliin hi olmad da sylenemez, sadece birinci eklemlilie

    sahip olduu sylenebilir.

    Birinci eklemlilik dzeyinde dizge, mevcut olan en kk anlaml birimlerden

    oluur. (Mesela bir dildeki biimbirimler(morphemes) ve kelimeler) Bu eklemlilik

    dzeyine dilde, gramatikal dzey denir. Bu dzeydeki anlaml birimler, her biri

    bir gsteren ve gsterilenden oluan eksiksiz gstergelerdir.

    kinci eklemlilikdzeyinde, gstergebilimsel bir dzg, tek bana anlam tamayan

    en kk ilevsel birimlere blnebilir. (Mesela konumadaki sesbirimler

    (phonemes) ve yazdaki yazbirimler (graphemes)) Tamamen ayrmsal

    (differential) ve yapsal olan bu birimler, dzgdeki yinelenebilen zelliklerdir.

    Bunlar tek balarna birer gsterge deildir. (Bu kk birimlerin anlaml

    gstergeler haline getirilmesi iin dzgnn mutlaka birinci eklemlilik dzeyinin

    olmas gerekir) Bu kk birimler, bir eye iaret etmeyen gsterge eleridir. Her

    iki dzeyi de ieren bir dzgde, bu kk birimlerin ilevi, en kk anlaml

    birimleri ayrt etmektir. Mesela dildeki /k/, /b/, /s/ sesbirimleri, ikinci eklemliliineleridir ve bunlarn ilevi, dilin birinci eklemlilik dzeyinin eleri olan /kel/,

    /bel/, /sel/ gibi kelimeleri birbirinden ayrt etmektir. Dildeki ikinci eklemlilik

    dzeyi, grld gibi, sesbilimsel(phonological) bir dzeydir.

    Gstergebilimsel dzgler ya tek eklemli ya ift eklemli ya da eklemsizdir. ift

    eklemlilik (double articulation), gstergebilimsel bir dzgnn, az sayda birim

  • 8/7/2019 gostergebilim szl

    9/87

    kullanarak saysz anlaml birleimler oluturmasna olanak tanmlanr. Snrl

    sayda elerin snrsz kullanm, gstergebilimsel ekonomi olarak adlandrlr.

    Hjelmslev, ift eklemlilii, dilin temel ve tanmlayc bir zellii olarak grmtr.

    ift eklemlilik, byk lde dilin yaratc ekonomisine katk salar. Dil, az sayda

    gsterge kullanan, fazlasyla ekonomik bir gstergebilimsel dizgedir. Dilsel

    ekonomi, renmeyi ve hatrlamay kolaylatrr. Yaratclk asndan dil, snrsz

    biimde retkendir. Mesela bir dilde 40-50 civarnda ikinci eklemlilik esi yani

    sesbirim bulunabilir ancak bunlardan yzbinlerce cmle retilebilir. Sonuta Noam

    Chomskynin belirttii gibi, dilin yaratc ekonomisi bize, daha nce hi

    karlamadmz sonsuz sayda cmle retme olanan verir.

    John Lyonsa gre ikilik (duality), ayn zamanda nedensizlikle ilikilidir. Eer her

    sesbilimsel eyle anlam arasnda baz alardan -ister uzlamsal isterse doal-

    ikonik bir bant bulunsayd, sesbilimsel eleri birbirleriyle birletirme olana

    olduka kstlanrd. Roman Jacobsona gre ise dilsel birimlerin birletirilmesindeartan bir zgrlk derecesi sz konusudur. Mesela ayrc zelliklerin sesbirimlerle

    birletirilmesinde, birey-konuucunun zgrl sfrdr, nk dzg (code), sz

    konusu dilde kullanlabilecek btn olanaklar zaten belirlemitir. Sesbirimleri

    kelimelerle birletirirken de zgrlk snrldr. Kelimelerle cmle olutururken ise

    konuucu daha az snrlanmtr. Nihayetinde cmlelerin szcelerle (utterance)

    birletirilmesinde birey-konuucunun zgrl artar ve bylece yeni balamlar

    yaratabilir. Jacobsonun da belirttii gibi, cmle dzeyinin tesinde bile, kelimeleri

    kullanma eklimiz bize ak olan olanaklar snrlayan dilsel uzlamlara baldr.

    Eer bu normlardan fazla uzaklarsak, bildiriimde baarsz olabiliriz.

    Baz dzglerde sadece birinci eklemlilik vardr. Bu gstergebilimsel dizgeler,

    gstergelerden yani sistematik olarak birbirine bal olan anlaml elerden oluur

    ancak bu gstergeleri en kk ve kendi bana anlam tamayan eler halinde

    yaplandracak ikinci bir eklemlilik yoktur. Bir dzgdeki en kk ve yinelenen

    yapsal birimin anlaml olduu yerde, dzgnn sadece birinci eklemlilii vardr.

    Birok gstergebilimci, szl olayan bildiriimin, hayvan bildiriimiyle ilgili eitli

    dizgelerin sadece birinci eklemlilie sahip olduunu savunur. ift eklemliliin

    bulunmad dier gstergebilimsel dzglerde, sadece ikinci eklemlilik vardr.Bunlar belirli anlamlara sahip gstergelerden oluur ve bu anlamlar o

    gstergelerin elerinden karlamaz. Bunlar sadece betilere (figurae) yani en

    kk ilevsel birimlere blnebilir.

    Eklemsiz dzgler, birbiriyle dorudan ilikili olmayan bir gstergeler dizisinden

    oluur. Bu gstergeler, yinelenen birleimsel elere ayrlamaz. Mesela ieklerin

  • 8/7/2019 gostergebilim szl

    10/87

    dili, eklemsiz bir dzgdr nk her iek eidi, dzgdeki dier gstergelerle

    bantl olmayan bamsz bir gstergedir. Eklemsiz dzgler, yinelenebilen

    zellikleri olmad iin, ekonomik deildirler.

    Eklemlilik kavram ksaca, gstergebilimsel bir dizgeyi temel dzeylere ayrmay

    ifade eder. Szl dil sz konusu olduunda bu dzeyler ses ve anlamterimleriyle ifade edilebilir. Bu da aka Saussuren iitim-imgesi (gsteren) ve

    kavram (gsterilen) ayrmyla ilikilidir. ift eklemli bir gstergebilimsel dizgede,

    gsterenin ve gsterilenin dzeyleri nispeten bamszdr. Dzanlam, yananlam ve

    mit de gstergebilimsel adan birer dzey olarak tanmlanrlar. Mesela Hjelmslev

    ve Barthes bunlar anlamlama dizgeleri olarak deerlendirir. Saussure ise daha

    genel olarak tpk yirmi dokuz gstergesinin yirmi ve dokuz eklinde basit

    gstergelerden oluan karmak bir gsterge olmas gibi gstergelerin kendilerinin

    de gstergeler ierebileceini belirtir. Daha geni olarak dnlrse, tam bir

    metin, eitli sayda gstergelerden oluan bir gsterge saylabilir. (80; 20-49;50; 42-90, 91 vd.) Bkz. Double Articulation, Unarticulated Codes

    Aspect (T. Grn, Kln, Fr. Aspect): Bir olay, sreci ya da iliki durumunu

    bitmilik, bitmemilik, geliim, sonu vb. asndan deerlendiren bir kategoridir.

    Mesela Aye kazak ryor cmlesi, geliim halinde olan bir grn arz eder.

    Aramak, yrmek, devam etmek, attrmak gibi devaml bir i anlatan mastarlar,

    srekliveya tamamlanmam bir grne sahiptir. Atmak, grmek, yasak etmek,

    ataca tutmak gibi daha iin banda olup bitenler ise balamada tamamlanm

    bir grne sahiptir. Bulmak, susamak, iyi etmek, atabilmek gibi mastarlarsonuta tamamlanmtr. Bir mastarn grn ekimde deiebilir ve buna

    zaman grn denir. Atmak mastarnn grn balamada tamamlanm

    olduu halde atyorekli srekli bir klntadr. (37-129, 130; 39-400)

    Associative Relations (T. armsal Bantlar, Fr. Rapports Associatif):

    Saussure tarafndan kullanlm olan bu terim, ayn anda birlikte bulunmayan

    eleri, gcl bir belleksel dizide birletirmeyi ifade eder. E anlaml, zt anlaml,

    e sesli kelimeler armsal nitelikli dil gstergeleridir. armsal bantlar,

    dizimsel bantlarn (syntagmatic relations) kartdr. armsal bantlar

    teriminin yarine daha sonra dizisel bantlar (paradigmatic relations) terimi

    kullanlmaya balamtr. (50) Bkz. Paradigm, Syntagmatic Relations, Syntagm

    Axis of Combination (T. Sralama Ekseni, Fr. Axe Syntagmatique): Metinsel bir

    yapnn zmlemesinde yatay dzlem iin kullanlan yapsalc bir terim; dizim

    (syntagm) dzlemi. (50) Bkz. Paradigm, Paradigmatic Analysis, Paradigmatic

    Relation, Syntagm, Syntagmatic Analysis, Syntagmatic Relation

  • 8/7/2019 gostergebilim szl

    11/87

    Axis of Selection (T. Seme Ekseni, Fr. Axe Paradigmatique): Metinsel bir yapnn

    zmlemesinde dikey dzlem iin kullanlan yapsalc bir terim; dizi (paradigm)

    dzlemi. (50) Bkz. Bkz. Paradigm, Paradigmatic Analysis, Paradigmatic Relation,

    Syntagm, Syntagmatic Analysis, Syntagmatic Relation

    Binarism (T. kicilik, Fr. Binarisme): Bir alann iki farkl kategoriye ya da kutba(polarity) blnmesi. Jacobson ve Lvi-Strauss gibi yapsalclar kuramlarn

    olutururken ikiciliki temel almlardr ancak Hjelmslev ikicilie kar kmtr.

    Derrida geleneine bal yap-skcler ise ikili mantn (binary logic) kanlmaz

    olduunu ortaya koymulardr. (50; 41-124) Bkz. Deconstruction

    Channel (T. Oluk, Kanal, Fr. Canal): Bir bildirinin veya belirtkenin (signal)

    konuucudan dinleyiciye aktarlmasn salayan her trl fiziksel ara. (34-191)

    Bkz. Medium

    Code (T. Dzg, Kod, Fr. Code): Hem bildiri oluturmay hem de bildiriyi doru olarak

    zmleyip yorumlamay salayan saymaca nitelikli simgeler ve birleim kurallar

    dizgesi. Mesela biimsel bir olgunun herkese bilinen bir anlama gndermesi bir

    dzgnn varln gsterir. Gstergebilimciler, anlalr olmann yani

    anlalabilmenin dzglere bal olduunu kabul ederler. Buna gre bir olaya

    anlam verdiimiz zaman, bunun sebebi, bizim bunu yapmamz salayan bir

    dnce sistemine, bir dzgye sahip olmamzdr. Bir zamanlar imek, dalarda

    ya da gkyznde yaayan gl bir varln bir hareketi olarak dnlyordu

    ancak gnmzde bunun elektirikle ilgili bir olay olduu anlalmtr. Burada mitik

    bir dzgnn yerini bilimsel bir dzgnn almatr. R. Jacobson ve A. Martinet gibi

    aratrmaclar Saussurec bir bak asndan hareketle dili dzgyle, sz de

    bildiriyle zdeletirmitir. (35-143; 50) Bkz. Aesthetic Codes, Codification,

    Ideological Codes, Interpretative Codes, Logical Codes, Representational Codes,

    Social Codes, Textual Codes, Unarticulated Codes

    Codification (T. Dzgleme*, Kodlanma*, Fr. Codification): Tarih bir sre

    ierisinde belli bir dzgye ait uzlann yaygnlaarak genel kabul grmesi. (50)

    Bkz. Code

    Communication (T. Bildiriim, Fr. Communication): Konuucuyla dinleyici arasnda

    bildiri alverii, karlkl bilgi aktarm. Gstergebilimsel bir perspektifle

    bakldnda ise bildiriim, metinlerin dzglenmesi (encoding) ve zlmesini

    (decoding) ierir. Uzlalarn nemini ve bildiriimin toplumsal tabiatn vurgulayan

    dzgler, bildiriimde merkez bir neme sahiptir. (41-47; 50)

  • 8/7/2019 gostergebilim szl

    12/87

    Competence (T. Edin, Fr. Comptence): Konuucularn kendi dillerinde dilbilgisi

    kurallarna uygun cmleler yaratabilme, anlayabilme; aykr ve dilbilgisi kurallarna

    uymayan cmleleri fark edebilme ve kendi dillerinde bu gibi daha baka dilsel

    hkmlerde bulunabilme yetisi. Edin, dil kullanclarnda bulunan iselletirilmi

    (internalized) bilgidir. Bildiriimsel (communicative) ve dilbilgisel (grammatical)

    olmak zere ikiye ayrlr. Dilbilgisel edin, dil kullanclarnn balam ve bildiriim

    niyetini hesaba katmakszn sahip olduklar bilgiyi ifade eder. Bildiriimsel edinise

    bu bilgiyle birlikte, belirli balamlar ve bildiriimsel amalarla ilikili olarak

    szceler retebilmek ve anlayabilmek iin gerekli olan bilgiyi ifade eder. Edin

    kavram, ounlukla edincin gerekleme dzlemi olan edim (performance)

    kavramyla birlikte anlmaktadr. N. Chomskynin ban ektii retici dnmsel

    dilbilgisi anlaynda benimsenen edin/edim kartl baz alardan Saussuren

    dil/sz ayrmn hatrlatr ancak bunlar arasnda nemli kartlklar da bulunur.

    Dilde edilgenlik ve belleksel olgunun yan sra toplum ar basarken edinte

    yaratclk, reticilik ve lksel konuucu egemendir. Dil bir gstergeler dizgesidir,

    edin ise bir kurallar dzeneidir. Biri rndr, dieri retim srecidir. Tmce

    Saussurede sze balanr, zgn bir yaratm eyleminin sonucu olarak ele alnr.

    Oysa Chomskyde belirli kurallarn uygulanmasn ierir. Bir retim ve yorum

    dzenei olan edin, dilbilgisi denilen ak seik kurallarn oluturduu devingen

    bir dizgedir. (39-401; 44-238; 41-92) Bkz. Performance

    Complex Sign (T. Karmak Gsterge, Fr. Signe Complexe): Sem. Saussuren,

    baka gstergeleri de ieren gsterge iin kulland terim. Mesela yirmi dokuz

    (29) gstergesi yirmi ve dokuz gstergelerinden oluan karmak bir

    gstergedir. Bir metin (text) de ounlukla karmak bir gstergedir. (50) Bkz.

    Sign, Simple Sign, Text

    Composition (T. Biletirme, Fr. Composition): Dil. ki ya da daha ok szlkbirimi,

    bileik szck ya da bilekebirim niteliinde yeni bir birim oluturacak biimde

    kaynatrma ( anayasa, zveri, kamuoyu vb.). Yeni szck yaratmn salayan

    yntemler arasnda yer alan biletirmede sz konusu eler sylemde bamsz

    kullanm olan birimlerdir. Bu nedenle kimi durumlarda yorum gl doabilir.

    (41-48)

    Conative Function (T. arlevi, Fr. Fonction conative): Bkz. Appellative Function

    Concept (T. Balam, Fr. Concept): Ortak zellikler tayan bir dizi olgu, varlk ya da

    nesneye ilikin genel nitelikli bir anlam ieren, deiik deneyimlere uygun den,

    dilsel kkenli her trl tasarm, dn, imge; bir nesne, varlk ya da oluun

    anlksal imgesi; gsterilen. Kavramn en nemli zellii zihinsel bir biim, bir

  • 8/7/2019 gostergebilim szl

    13/87

    tasavvur olmasdr. Soyut ve somut olmak zere iki tr kavram vardr. Somut bir

    kavram, dsal gndergesi (external referent) dorudan gsterilebilen ve

    grlebilen zihinsel bir biimdir. Soyut bir kavram ise dsal gndergesi dorudan

    gsterilemeyen ve grlemeyen zihinsel bir biimdir. Mesela araba kelimesi

    somut bir kavramn yerini tutar nk gndergesi fizik dnyada kolayca grlebilir

    ve gsterilebilir. Ak kelimesi ise soyut bir kavram temsil eder nk her ne

    kadar ak duygusal bir olgu olarak var olsa da dorudan grlemez ve

    gsterilemez. Kavramlar genel olarak yolla biimlendirilir. Birincisi

    tmevarmdr (induction). Tmevarm, belirli rnek durumlardan hareketle bir

    kavram oluturma srecidir. Mesela henz kedi kavramn biimlendirmemi olan

    bir ocuk, karlat baz hayvanlarn bykl olduunu fark edebilir ve bu zellik o

    ocuu bu tr hayvanlar byklar olan bir yaratk olarak zihnine yerletirmesini

    salayabilir. Yani ocuk belli bir rnekten hareketle genel bir tasavvur oluturmu

    olur. nsanlarn kavramlar biimlendirdii bir baka yol da tndengelimdir

    (deduction). Mesela kedi kavramn biimlendirmi olan bir ocuk, zihnindeki

    kedinin genel biimine uyup uymadn gzden geirerek ilk kez karlat bir

    memelinin kedi olup olmadn karabilir. Kavramlar bir de abduction yoluyla

    biimlendirilebilir. Burada yeni bir kavramn kendisiyle sezgisel olarak ortak

    noktalar ierdii dnlen mevcut bir kavramdan karlmas sz konusudur. (34-

    6,7; 41-138; 13-67) Bkz. Abduction, Abstraction, Abstract Concept, Concrete

    Concept

    Concrete Concept (T. Somut Kavram, Fr. Concept Concret): D dnyaya ait

    gndergesi dorudan gsterilebilen ve grlebilen zihinsel biim. Mesela ta,

    kitap, masa vb. (34-192; 44-238) Bkz. Concept, Abstract Concept

    Connotation (T. Yananlam, Fr. Connotation): Gstergelerin, dzanlam (denotation)

    dnda ifade ettikleri ikincil, duygusal ya da kltrel anlamlar. Bir gstergenin

    dzanlam dnda artrd her ey yananlam terimiyle ifade edilir. Yananlam,

    dzanlamn aksine zneldir ve kiilere, gruplara, balama gre deiebilmektedir.

    Barthesa gre dzanlamsal bir gsterge, birinci anlamlama dizgesinde yer alrken,

    yananlam ise dzanlamsal gstergenin gstereninden kaynaklanan ek bir

    gstergedir. Yani yananlam ikinci anlamlama dizgesinde yer alr, dzanlamsalgstergeyi (gsteren ve gsterilen) kendi gstereni olarak kullanr ve ona ek bir

    gsterilen ekler. Dolaysyla dzanlam, bir yananlam silsilesinin olumasna yol

    aar. Barthes, dzanlam ve yananlam dizgelerinin mit biiminde ideoloji

    retmek iin bir araya getirildiini ve bunun da nc bir anlamlama dizgesi

    oluturduunu savunur. Barthes, gstergelerin bir dizgeden tekine kaymalarn

    aadaki izimle gsterir:

  • 8/7/2019 gostergebilim szl

    14/87

    Grld gibi anlamlamann ikinci dizgesini oluturan yananlamn gstereni,

    dzanlam dizgesinin gstereni ve gsterileninden oluur. Dzanlam ve yananlamn

    bir araya gelmesiyle de nc anlamlama dizgesi yani mit oluur. (72; 90; 94;

    50) Bkz. Denotation, Metaphor, Metonymy, Myth, Signification,

    Construction (T. Kurulu, Fr. Construction): Szdizimsel kurallar uyarnca,szcklerin tmce iinde anlam ve ilevleri bakmndan beklenmi durumu; Bir

    cmledeki kurucular (constituents) arasndaki iliki. Mesela yal adam beinde

    (phrase) yal ve adam arasndaki iliki. (41-147)

    Content Analysis (T. erik zmlemesi, Fr. Analyse du Contenu): Metin

    zmlemesinin nicel bir biimidir; metinlerin biim ya da ieriindeki tekrar eden

    elerin saylmas ve snflandrlmasn ierir. erik zmlemesinde konuucu ve

    dinleyici gz nnde bulundurulmaz; nesnel ve dzenli betimlemelere ulamak

    amalan

    r. Bu yntem, gstergebilimsel zmlemeyle birlikte de kullan

    labilir.(50; 41-122)

    Context (T. Balam, Fr. Contexte): Herhangi bir olgunun, iinde ortaya kt, olaylar,

    durumlar, ilikiler rgs. Balam, dil ii balam ve dil d balam olarak iki

    ekilde deerlendirmek mmkndr. Dil ii balam, bir dil birimini evreleyen,

    ondan nce ya da sonra gelen, birok durumda sz konusu birimi etkileyen, onun

    anlamn, deerini belirleyen birim ya da birimler btndr. Dil d balam ise

    duruma, konuucu ve dinleyicinin dil d toplumsal, kltrel, ruhsal nitelikli

    deneyim ve bilgilerine ilikin verilerin tmdr. (41-34; 17-188)

    Contiguity (T. Bitiiklik, Fr. Contiguit): Sem. Bir lde baka bir eyin paras olan

    ey. Bitiiklik, nedensel, kltrel, uzamsal, zamansal, fiziksel, kavramsal, biimsel

    ya da yapsal olabilir. Mesela dzdeimece (metonymy), gsterilen seviyesinde

    deerlendirilirse bitiiklie dayand sylenebilir. nk dzdeimeceler -

    eretilemelerin (metaphor) aksine- onlara ait olduu dnlen eylerin yerini

    tutar ve bu anlamda dzdeimece, eretilemeden daha gereki (realistic)

    olarak deerlendirilir. Gsteren seviyesinde ise dizimler (syntagm), dizilerin

    (paradigm) aksine, biimsel bitiiklie dayanrlar. (50) Bkz. Metaphor, Metonymy,

    Paradigm, Syntagm

    Contradiction (T. eliki, Fr. Contradiction): Man. Bir nerme ile bu nermenin

    deillemesinden oluan kme. (18-23)

    Contrast (T. Aykrlk, Fr. Contraste): Dil. Anlambirim ya da sesbirimlerin balam

    iinde kendilerini evreleyen ayn trden birimlerle kurduklar bant. Mesela

  • 8/7/2019 gostergebilim szl

    15/87

    aaocok geldi tmcesinde ocuk ile gel- ve gel- ile -dieleri arasnda aykrlk

    bants vardr. Aykrlk bants, dizisel (paradigmatic) bantlardan

    kaynaklanan kartlk bantsnn tersine dizimsel (syntagmatic) bantlarn

    rndr. (41-29) Bkz. Paradigmatic Relation, Syntagmatic Relation

    Cooperative Principle (T. birlii lkesi): Prag. Gricea gre szcelenen tmceninsyledii ey ile anlatt eyin farkl olmas durumunda, konuucular ile

    dinleyicilerin dikkate almalar gereken ve bir dizi buyruktan oluan iletiim ilkesi.

    Grce, bu ilkeyi drt kuralla aklar. Bunlar nitelik (quality), nicelik (quantity),

    bant (relevance) ve kiplik (manner) kurallardr.

    x Nitelik: Konuucular drst olmaldr; yanl olduunu dndkleri eyleri ya da

    ellerinde kant olmayan eyleri sylememelidir.

    x Nicelik: Yaplacak katk, konumann uygun bir biimde ilerlemesi iin gereken

    lde bilgilendirici olmaldr. Ne ok uzun ne de ok ksa olmaldr.

    x Relevance: Konuucularn katks, sz al-veriinin amacna uygun olmaldr.

    x Kiplik: Konuucularn katks ak, derli toplu, ksa bir ekilde gereklemeli;

    bulank ve belirsiz olmamaldr. (107; 108)

    Corpus (T. Btnce, Fr. Corpus): Dil. Dilbilimsel aratrmalar iin yazl ve szl

    kaynaklardan toplanm szceler btn. (16-473)

    Culture (T. Kltr, Ekin, Fr. Culture): Belirli bir insan grubu tarafndan oluturulan ve

    srdrlen yerleik kurallar ve pratikler btndr. Sylem biimleri de buna

    dahildir. Kltr aratrmalar yapan etnoloji ile gstergebilim arasnda karlkl bir

    etkileim vardr. Gstergebilim kltr iletiim asndan inceler; etnoloji ise

    gstergebilimsel metotlar aratrmalarnda kullanarak bu alana hizmet eder. (89;

    13-11)

    Decoding (T. zme, Fr. Dcodage): Alclarn, metinleri ilikili olduklar dzglere

    (codes) gnderim (reference) yaparak alglamas ve yorumlamas. Birok

    yorumcu, okuyucularn anlam kolayca metinden karmak yerine, kendilerininbizzat yaplandrdn dnr. (50) Bkz. Code, Encoding, Reference

    Deconstruction (T. Yap-skme, Fr. Dconstruction): J. Derrida tarafndan metin

    zmlemesi iin gelitirilmi olan yapsalclk-tesi (post-structuralist) bir strateji

    ya da yntemdir. zellikle felsefe, edebiyat teorisi ve eletirisinde n plana kan

    bu yntem, deimez ve sabit hiyerarilere kar kar; bir metindeki retorikle ilgili

  • 8/7/2019 gostergebilim szl

    16/87

    yaplar skmeye, paralara ayrmaya alr. Bu yntemi savunanlar, anlamlarn

    hiyerarisi diye bir eyin kesinlikle olamayacan, metinlerin altnda tam ve

    deimez bir yapnn kurulamayacan dnrler. Derrida, metinlerin anlamnn

    metinde olmayanla, sylenmeyenle balantl olduunu dnr. Derrida metni

    yap-skme yntemiyle inceledii zaman nemsiz saylan ayrntlarn bile metnin

    kendi mantn sarstn, yadsdn, yani metnin syler grndnn tersini de

    sylediini belirtmitir. Yani Derridaya gre bir metnin anlam, ayan yere basan

    sabit bir anlam deildir; oynaktr, kaypaktr, elikilidir ve dolaysyla belirsizlikler

    tar. Hibir metnin tek ve kesin bir anlam olamaz; bunun tersini dnmek bir

    yanlgdr. Yapbozucu eletiri, metin incelemelerinde retorikile gramerkartlna

    dayanr. Buna gre bir metnin dilbilgisel ya da szdizimsel yap snn yaratt

    anlam ile ayn metnin dokusunda yatan retorik yaplarnn ya da retorik figrlerinin

    belirttikleri anlamlar birbirleriyle byk bir eliki iinde bulunabilir. Bu da akl ile

    retorik, gramer ile retorik arasnda bir atma bulunduunu gsterir. Bu nedenle

    bir metnin anlamn, anlamlarn kavramada tam bir akla, tam bir kesinlie,

    gerek anlama hibir zaman ulalamayacaktr. Dolaysyla bir metni okuyabilmek

    iin retorik/gramer elikisinin yaratt anlamazl ortadan kaldrmak, o metnin

    dokusunu, yapsn bozmak, krmak, ayrtrmak, bylece anlamlar datmak

    gerekir. Bir metin gereklii araken, kendini yaratrken yine kendi kendinin

    yapsn, anlamsal dzenini, tutarlln bozar; okurun karsna dilbilgisel

    kurallarla rlm ve belli anlamlar ieren bir dzenek, bir yap olarak deil, sz

    sanatlaryla rl bir oyun biiminde kar. Bylece dilbilgisel yapnn

    sylediinden baka bir ey de belirtmi olur. Bu yzden ayn metne ynelik

    okumalarda farkl ve hatta elikili yorumlara varlmasnn nedeni, okuma

    yntemlerinin ve yaklam biimlerinin farkl olmas deil, elikilerin dorudan

    doruya metnin iinde bulunmas, metnin oluum srecindeki retorik/gramer

    kartlndan domasdr. (27-202, 203 vd., 50) Bkz. Denaturalization, Post-

    Structuralism, Opposition

    Deduction (T. Tmdengelim, Fr. Dduction): Man. Geerli bir karmn sonucunu,

    ncllerinden karma ilemi. Tmdengelim, zihnin genel bir nermeden tikel bir

    nermeye gei suretiyle yapt bir akl yrtme olup, klasik mantn en nemli

    prensiplerinden biridir. Hatta Aristo mantnn arlk merkezini de bu prensip

    tekil eder. Tmdengelim, ilimlerde, sebeplerden sonulara, kanunlardan olaylara,

    kaidelerden misallere doru inieklinde bir akl yrtmedir. Mesela btn aalar

    yaprakldr, mee de bir aatr, o halde mee de yaprakldr. (26-112; 18-133)

    Bkz. Abduction, Induction

  • 8/7/2019 gostergebilim szl

    17/87

    Deep Structure (T. Derin Yap, Fr. Structure Profonde): Dil. Dilbilimci Noam

    Chomskynin ban ektii retici-dnmsel (transformative-generative)

    dilbilgisi anlaynda, bir cmlenin iskelet yapsn belirleyen szdizimsel toplam

    ifade etmek iin kullanlan teknik bir terimdir. Szdizimsel bileende elde edilen bu

    yap biimsel ve soyut bir yapdr. Bir cmlenin dnmsel sre ncesindeki

    derin yaps o cmlenin anlamn belirler. (39-402, 403; 50) Bkz. Surface

    Structure, Meaning, Sense

    Deictic (T. Gsterici, Fr. Dictique): Bir szceyle ilgili durum ya da balama, szcenin

    retildii sre dilimine (eylemin zaman ve grn), konuan bireyle

    (kipletirme) dinleyiciye gnderme yapan, somut bir dzanlam iermeyen,

    gndergesi deiken olan, ancak durum ve balamla ilikili olarak yorumlanabilen

    her trl dilsel e. Gstericiler ahs ya da iyelik zamirleri, iaret zamirleri, yer-

    zaman zarflar, iaret sfatlar, iaret zamirleri, tanmlklar gibi szlkbirimlerini

    (lexemes) ierir. (41-113; 107) Bkz. Aspect, Deixis, Modality

    Deixis (T. Gsterim, Fr. Deixis): Gsterici kullanarak szce oluturma, dili sze

    dntrme. Gsterim bir anlamda szel iaretleme (verbal pointing) yani dil

    vastasyla bir eyleri iaret etmek demektir. Bu iaretleme, gsterici ifadeler

    (deictic expressions) kullanlarak yaplr. Gsterim genel olarak iki balk altnda

    deerlendirilebilir:

    1) Birincil (primary) ya da d (exophoric) gsterim:Bir metnin dndaki bir duruma ya

    da konuucu ve dinleyici tarafndan paylalan hayat bilgilerine gnderme yapan

    gsterimdir.

    2) kincil (secondary) ya da i (endophoric) gsterim: Gsterici ifadelerin, balamn

    iindeki sylemsel elere gnderme yapt gsterimdir. Bu gibi ifadeler bir

    metinde nceki ve sonraki unsurlara gnderme yapar. Buna gre iki grupta

    deerlendirilebilir:

    a) Yinelem gsterimi (anaphoric deixis): Metnin ncesine iaretleme yapar. Mesela

    bunun gibi, buna benzer ekilde, aynekilde vb.

    b) nyinelem gsterimi (cataphoric deixis): Metnin sonrasna iaretleme yapar.

    Mesela aadaki, baz, bu (bunu sylememe izin verin gibi) vb.

    Bunlarn dnda gsterim, ahs (biz, siz), yer (burada, orada) ve zaman (imdi, sonra)gsterimi olarak kategoride deerlendirilebilir. Gsterim, konuucunun iindebulunduu duruma bal olduundan, bu konuda, konuucuya yakn (proximal) vekonuucudan uzak (distal) olua gre iki tr gsterim de ayrt edilebilir.Konuucuya yakn gsterim ifadeleri bu, burada, imdi gibi rnekleri ierirken;

  • 8/7/2019 gostergebilim szl

    18/87

    konuucudan uzak gsterim ifadeleri u, orada, sonra gibi rnekleri ierir. (41-114; 107) Bkz. Aspect, Deictic, Modality

    Denaturalization (T. Gayritabiletirme*, Fr. Dnaturalization): Sem.

    Gstergebilimcilerin, tabi olarak kabul edilen toplumsal kaynakl olgular aa

    karmak amacyla, Shklovskynin yabanclatrma (defamiliarization)

    kavramndan esinlenerek kullandklar bir terim. Sanatta, srekli karlatmz ve

    bize yakn olan eylere daha farkl bir gzle, daha nesnel ve eletirel olarak

    bakmamz salamak iin kullanlan yabanclatrma teknii, gstergebilimciler

    tarafndan gstergeleri ve dzgleri oluturup zerken bunlarn altnda yatan

    kurallar daha ak ekilde belirlemek ve yine bunlarn altnda yatan grnmez

    ideolojik glerin etkisini aa karmak iin kullanlr. (50) Bkz. Deconstruction,

    Formalism

    Denotation (T. Dzanlam, Fr. Denotation): Yananlamn (connotation) mukabili

    olarak, bir gstergenin en temel, mantksal, deimez, nesnel ve herkese kabuledilen anlamdr. Dzanlamn kayna, toplumsal uzlamdr. Eer herkes, her

    gsterge iin kendi anlamn uydursayd, insanlarn birbirini anlamas imkansz

    olurdu. Bununla birlikte birok gstergenin ahs anlam yani yananlam olsa da

    birok gstergenin en az bir herkese paylalan dzanlam vardr. Dolaysyla

    dzanlam, insan bildiriiminin nemli bir unsurudur. Bir gstergenin birden fazla

    dzanlam olabilir. eitli seeneklerden bir anlamn seilmesi gerektiinde, karar

    vermek iin gstergenin balamna (context) baklr. Dzanlam ounlukla

    yananlamla birlikte ele alnr. Mesela kurbaann kuyruksuz, perde ayakl, hem

    suda hem karada yaayabilen bir hayvan olduu konusunda herkes hemfikirdir.

    Bu, kurbaann dzanlamdr ve szlkte de bu anlamyla yer alr. Ancak

    kurbaann yananlamlar yani her insann ahs tecrbelerine gre deiebilir.

    Mesela bazlarna, biyoloji dersinde kesip inceledikleri kurbaay; bazlarna ise

    kkken okuduklar Kurbaa Prens hikyesini vb. hatrlatabilir.

    Dzanlam terimi, gstergebilimde, gsteren ile gsterilen arasndaki banty ifade

    eder. Buna gre dzanlam, hakknda geni bir fikir birlii olan bir gsterilen dir.

    Barthesa gre dzanlamsal bir gsterge, birinci anlamlama dizgesinde yer alr,

    yananlam ise dzanlamsal gstergenin gstereninden kaynaklanr. Gstergebilimve gstergebilime komu olan dier disiplinlerde kullanlan dzanlam ve yananlam

    terimleri genel olarak drt kavramsal ayrm ierir: Mantksal ayrm, stilistik ayrm,

    gstergebilimsel ayrm ya da Hjelmslevin ayrm ve Econun ayrm.

    x Mantksal Ayrm: Mantkta ve felsefede dzanlam kaplamla (mesela bir kavramn

    kapsad nesne ya da nesneler snf) ayn anlamdadr. Yananlam ise ilemle

  • 8/7/2019 gostergebilim szl

    19/87

    (mesela kavram karakterize eden btn zelliklerin listesi) ayn anlamdadr. lem

    ve kaplam terimlerini kullanarak byle bir ayrm yapan Port Royal mantyken,

    dzanlam ve yananlam terimlerini ieren ilk kullanm muhtemelen John Stuart

    Mille dayanmaktadr. lem ve kaplam, bazen Fregenin Sinn ve Bedeutung

    terimleriyle bir tutulur. Buna gre farkl ilemler tek bir kaplamla ilikili olabilir.

    Mesela sabah yldz ve akam yldz ya da ekenar gen ve eit al

    gen terimlerinin kaplamlar ayn olmakla birlikte ilemleri farkldr. Eer ilem,

    kaplamdaki nesnelerin ortak olan btn zelliklerini ierseydi, kaplam ayn olan

    terimlerin ilemi de ayn olurdu. Mesela hem sabah yldz hem de akam yldz

    terimleri gnein batndan ve douundan hemen nce grlebilen bir tr

    yldzeklinde tanmlanabilirdi.

    x Stilistik Ayrm: Bu ayrm da kaynan Port Poyal mantndan alr. Burada

    dzanlam, gndergeyle (referent) birebir uyutuu kabul edilen ieriin (content)

    bir paras olarak dnlr; yananlam ise dzanlam ierikten karld zamangeri kalan eyle bir tutulur. Bununla birlikte dzanlam ve yananlam, ounlukla

    ieriin farkl eitleri olarak dnlr.

    x Gstergebilimsel Ayrm ya da Hjelmslevin Ayrm: Hjelmsleve gre yananlam,

    dillerin zel bir grn(configuration)dr ve bu anlamda dzanlamla ve stdille

    (metalanguage) karttr. Bu tanmlara gre yananlamsal bir dil, anlatm dzlemi

    baka bir dil olan bir dildir ve bu da ierik dzlemi baka bir dil olan bir stdilin

    alt-st olmas yani devriklemesi anlamna gelir. Dzanlamsal bir dil ise hibir

    dzlemi baka bir dili biimlendirmeyen bir dildir. Buna gre dzanlam, anlatm(expression) ve bir gstergenin ieriini birletirmeye yarayan bir bantdr;

    yananlam ve stdil ise her birinin kendi anlatm ve ierii bulunan iki ayr

    gstergeyi ilikilendirir.

    x Econun ayrm: Eco, yananlam kavramnda Hjelmslevden esinlenmekle birlikte,

    onu daha farkl bir ekilde yorumlamtr. Eco, bu terimi ilk kullandnda olduka

    heterojen bir olgular listesi retmi ve buna mantksal yananlam, stilistik

    yananlam ve daha birok eyi dahil etmitir. Eco daha sonraki almasnda ise

    yananlam, nceki anlam tarafndan iletilen bir anlam (signification) olarak

    tanmlamtr. Bu tanm, mantklarn balamsal ima (contextual implication)

    dedikleri eyle benzerdir. Eco, daha sonraki almalarnda, yananlamsal dizgenin

    ikinci seviyesi olarak adlandrd eyin karma (inference) dayandn

    belirtmitir. Eco, yananlamla ilgili fikrini aklarken, alarm sistemiyle donanm bir

    su seddini rnek verir. Bu sistemde AB gstergesinin tehlikeye, AD gstergesinin

    ise yetersizlie delalet ettiini farz edersek, bunlar, gstergelerin dzanlam olur.

  • 8/7/2019 gostergebilim szl

    20/87

    Su seddinin balam ierisinde, tehlike, suyun belirli bir seviyenin zerine

    kmas, yetersizlik ise su seviyesinin, snrn altna dmesi demektir. Buna

    gre birinci durumda bir miktar suyun boaltlmas, ikinci durumda ise bir miktar

    suyun sisteme dahil edilmesi gereklidir. Eco, AB gstergesinin tehlikeye delalet

    ettiini (dzanlam) ve boaltmay (ayrca yksek su seviyesini) artrdn

    (yananlam); AD gstergesinin ise yetersizlie delalet ettiini (dzanlam) ve

    sisteme su giriini (ayrca alak su seviyesini) artrdn (yananlam) belirtir.

    Grld gibi su seddinin balam ierisinde btn bu durumlar birbirini ima

    eder. (14-130; 90; 72; 94; 50) Bkz. Connotation

    Denotatum (T.): Bir snfneleman. Morrise gre denotatum,gnderge (referent)

    yani gerekte var olan bir kerelik tek nesnedir ve kavramsal gsterilenin

    yelerinden yalnzca biridir. (14-41; 13-66) Bkz. Designatum, Referent

    Description (T. Betimleme, Fr. Description): Dil.Genel olarak grgl ve tmevar

    ml

    inceleme, zel olarak da tmceyi kuran elerin, anlambirimlerin, sesbirimlerin,

    bunlara ilikin birleim kurallarnn dizgesel gsterimi. Man. ........ zellii olan

    biricik nesne biimindeki ad. alkuunun (biricik) yazar gibi. (41-43; 18-12)

    Designatum (T.): Bir nesne snf veya tr; elerden oluan bir snf. Bir snfn

    birok eleman, bir tek eleman bulunabilir ya da hi eleman bulunmayabilir.

    Morrise gre designatum, gsterilen yani gstergenin gnderme, arm

    yapabilecei nesne trdr; bir tre ait btn nitelikleri kapsayan bir genel

    kavram ya da soyutlama, birok eyi kapsayan anlamsal ieriktir. Bu gsterilenin

    yani designatumun gerekten, tek ve bir kereye zg olarak var olmas gerekmez.

    (14-41; 13-66) Bkz. Denotatum

    Diachronic (T. Artsremli, Fr. Diachronique): Gen.Ter. Olgular zaman iindeki

    evrimleri asndan ele alan. Dil. Dil olgularn tarih sre ierisinde inceleyen.

    (89; 41-27) Bkz. Diachronic Analysis, Synchronic, Synchronic Analysis

    Diachronic Analysis (T. Artsremli zmleme, Fr. Analyse Diachronique): Sem.

    Bir olgunun (mesela bir dzgnn) tarih sre ierisindeki deiimini aratran

    zmleme yntemi. Saussure, dili esremli bir yntemle incelemek gerektiinisavunuyordu ancak baz eletirmenler bu yntemin, deiimlerin nasl olutuunu

    hesaba katmad iin yetersiz olduunu ne srmlerdir. (50) Bkz. Diachronic,

    Synchronic, Synchronic Analysis

  • 8/7/2019 gostergebilim szl

    21/87

    Dialectic (T. Diyalektik, Fr. Dialectique): Gen.Ter. Genel anlamda kartlklar ieren

    bir sre, zel anlamdaysa kart glerin ya da etkenlerin sentezi ya da

    uzlamasyla sonulandrlan sre. (89)

    Dialogism (T. Diyalojizm, Metinleraras likiler, Fr. Intertextualit): M. Bahtin

    tarafndan ortaya atlm bir terim. Diyolojizm, Bahtinin metinleraras ilikilerkavram iin kulland kendisine zg bir terimdir. Bahtin, yan yana konmu iki

    dilsel yaptn ya da iki szcenin bir tr anlamsal ilikiler iine girdiini belirtir ve

    bunu diyalojik ilikiler olarak adlandrr. Diyalojik ilikiler, dilsel bildiriimde yer

    alan btn szceler arasndaki anlamsal ilikilerdir. Bahtin, sylemlerin ya da

    metinlerin tarihsel, toplumsal, kltrel gemileri ve evreleriyle birlikte ele

    alnmas gerektii savunur. Bylece bir metnin hem kendinden nceki metinlerle,

    hem de bu metni okuyanlarn yaratacaklar metinlerle oksesli bir iliki iinde

    bulunduunu belirtir. Bahtine gre oksesliliin, yani metinleraras ilikilerin en

    youn olduu yaznsal tr romandr, nk roman, btn br trlerin birbirleimidir, karlkl etkileimler, syleimler dizgesidir. Bu nedenle roman, ancak

    br sylemlere alarak zmlenebilir. (30-279; 29-41) Bkz. Intertextuality,

    Intratextuality

    Digital Signs (T. Dijital Gstergeler, Fr. Signes Digital): Sem. Dijital gstergeler,

    rneksemeli gstergelerin aksine kelimeler ve saylar gibi ayr ayr birimleri ieren

    gstergelerdir. Ancak unutulmamaldr ki dijital teknoloji, rneksemeli gstergeleri

    (analogical signs) dijital kopyalara dntrebilir ve dijital bir arala oluturulmu

    metinler asllar olmayan kopyalar olabilir. (50) Bkz. Analogical Signs

    Discourse (T. Sylem, Fr. Discours): I.Gen.Ter. Bir eyler sylemek, bilgi vermek

    iin konumak, bir eyleri tartmak, halka hitap etmek iin konumak, bir eyler

    retmek amacyla dinleyicilerin karsnda konumak, ahlak bir konuda sylev

    vermek vb. II.Dil.Sem.Szce, bir ya da birok tmceden oluan, ba ve sonu

    olan bildiri, tmce snrlarn aan, tmcelerin birbirine balanmas asndan ele

    alnan szce. Bir gstergeler dizgesi olan dilin, birey tarafndan kullanlmas,

    bireyin bunu kendine mal etmesi. Sylemde belli bir znenin varl sz

    konusudur. Sylemi anlamak ve anlamlandrmak iin o sylemin balamn yani

    sylendii ortam bilmek gerekir. Kuramclar sylem terimini dilden (langue)

    ziyade sz (parole) zerinde younlaarak ele almlardr. Birok ada kuramc,

    M. Foucaultnun etkisiyle dili, yekpare bir dizge (monolithic system) olarak deil;

    bilim, hukuk, tp, siyaset, gazetecilik, ahlak gibi eitli sylemlerle yaplanm

    olarak ele alrlar. Sylem, belirli gereklik biimleri oluturmak ve srdrmek iim

    kullanlan bir dizi temsil dzgden (representational code) oluan bir temsil

  • 8/7/2019 gostergebilim szl

    22/87

    dizgesidir.Temsil dzgler, sylemsel alann sembolik dzeninin altnda yatan

    bantsal ilkeleri akla getirir. ncelikle belirli tarihsel ve sosyo-kltrel

    balamlardaki sylemsel biimleri ele alan Foucaultya gre belli bir sylemsel

    biim, kendi doruluk rejimini srdrr. Foucault, dilbilimsel bir determinizmi

    benimseyerek belli bir tarihsel dneme ait bir sylemdeki bask n deimecelerin

    (tropes) o dnem hakknda bilinebilecek her eyi belirlediini dnr. Yapsalclk-

    tesi (poststructruralist) eletirmenler ise sylemin dnda herhangi bir gereklik

    ya da anlam olduunu kabul etmezler.; onlara gre sylem, belirli tarihsel

    koullardan bamsz olarak iler. Yapsalclk-tesi eletiride sylem, zaman

    zaman metinin yerini alm, onun yerine kullanlmtr. Toplumsal

    gstergebilimciler ise metin ve sylem arasnda ayrm yapmtr. Onlara gre

    sylem, iine metinlerin yerletirildii toplumsal bir sreci ifade eder; metin ise

    sylemin iinde retilen somut, madd bir nesneyi ifade eder. Metnin, syleme

    gre farkl bir konumlan vardr. Metnin birincil ynelimi mimetik dzleme

    yneliktir, sylem ise gsterme sreci dzlemine (semiosic plane) gnderme

    yapar. (21-141; 41-188; 50; 25-7, 8 vd.)Bkz. Episteme, Post-structuralism,

    Representation, Representational Codes, Text

    Distinctive Feature (T. Ayrc zellik, Fr. Trait Distinctif): Dil. Varl ya da

    yokluuyla bir dil birimini bir bakasndan ayrt eden, belirgin en kk zellik.

    Mesela Trkedeki [t] ve [d] arasndaki kartlkta [d]nin ierdii titreimlilik ya

    da tmllk ayrc bir zelliktir. (41-28)

    Double Articulation (T. ift Eklemlilik, Fr. Double Articulation): I.Dil. Dilin, ikitrl zmleme sonucu elde edilen, iki aamal bir seim eylemiyle gerekleen

    szceleri oluturma dzenei. Dilin eklemlilii, ikili bir dzenek ierir. Her szce,

    gerek gstergeler bakmndan, gerekse salt gsterenler asndan alglanabilir

    elerden oluur. Dildeki ift eklemlilik, bildirilerin iki trl para iermesinden,

    retim srecinde olsun, zmleme ileminde olsun, ikitr temel eyle

    karlalmasndan kaynaklanr. Sz zincirinde yer alan en kk ses birimleriyle

    bunlarn oluturduu en kk anlaml birimlerin izgisel dizilii, belli bir balamda

    yer alan bu birimlerin baka balamlarda da grevlendirilebilmesi, dilsel dzenein

    temel zelliidir. nsan dili bu ynyle hayvanlarn kard eklemsiz seslerden de,lk vb. blmlenemez, eklemlerine indirgenemez dil d ses ynlarndan da

    kesinlikle ayrlr. Sz konusu zellik ancak iki dzeyli bir zmleme sonucu elde

    edilen ve iki trl seme eylemiyle gerekleen dilsel bildirilerin ayrtrlmasyla

    kavranabilir. II.Sem. Szl dil modelinden hareketle, eklemli bir dzgnn daha

    geni anlaml birleimler ortaya koymak iin kullanlabilen szdizimsel (syntactical)

    kurallarla birlikte temel birimlerden oluan bir szck daarc (vocabulary)

  • 8/7/2019 gostergebilim szl

    23/87

    vardr. ift eklemlilike (double articulation) sahip gstergebilimsel bir dzg

    (tpk szl dilde olduu gibi) iki soyut yapsal dzeyde zmlenebilir: Daha st

    bir dzey birinci eklemlilik (first articulation), daha alt bir dzey ise ikinci

    eklemlilik (second articulation) dzeyi olarak adlandrlr. Yol panosundaki

    gstergede ikinci eklemlilik yoktur ancak eklemliliin hi olmad da sylenemez,

    sadece birinci eklemlilie sahip olduu sylenebilir.

    Birinci eklemlilik dzeyinde dizge, mevcut olan en kk anlaml birimlerden

    oluur. (Mesela bir dildeki biimbirimler(morphemes) ve kelimeler) Bu eklemlilik

    dzeyine dilde, gramatikal dzey denir. Bu dzeydeki anlaml birimler, her biri

    bir gsteren ve gsterilenden oluan eksiksiz gstergelerdir.

    kinci eklemlilikdzeyinde, gstergebilimsel bir dzg, tek bana anlam tamayan

    en kk ilevsel birimlere blnebilir. (Mesela konumadaki sesbirimler

    (phonemes) ve yaz

    daki yaz

    birimler (graphemes)) Tamamen ayr

    msal(differential) ve yapsal olan bu birimler, dzgdeki yinelenebilen zelliklerdir.

    Bunlar tek balarna birer gsterge deildir. (Bu kk birimlerin anlaml

    gstergeler haline getirilmesi iin dzgnn mutlaka birinci eklemlilik dzeyinin

    olmas gerekir) Bu kk birimler, bir eye iaret etmeyen gsterge eleridir. Her

    iki dzeyi de ieren bir dzgde, bu kk birimlerin ilevi, en kk anlaml

    birimleri ayrt etmektir. Mesela dildeki /k/, /b/, /s/ sesbirimleri, ikinci eklemliliin

    eleridir ve bunlarn ilevi, dilin birinci eklemlilik dzeyinin eleri olan /kel/,

    /bel/, /sel/ gibi kelimeleri birbirinden ayrt etmektir. Dildeki ikinci eklemlilik

    dzeyi, grld gibi, sesbilimsel(phonological) bir dzeydir.

    Gstergebilimsel dzgler ya tek eklemli ya ift eklemli ya da eklemsizdir. ift

    eklemlilik (double articulation), gstergebilimsel bir dzgnn, az sayda birim

    kullanarak saysz anlaml birleimler oluturmasna olanak tanmlanr. Snrl

    sayda elerin snrsz kullanm, gstergebilimsel ekonomi olarak adlandrlr.

    Hjelmslev, ift eklemlilii, dilin temel ve tanmlayc bir zellii olarak grmtr.

    ift eklemlilik, byk lde dilin yaratc ekonomisine katk salar. Dil, az sayda

    gsterge kullanan, fazlasyla ekonomik bir gstergebilimsel dizgedir. Dilsel

    ekonomi, renmeyi ve hatrlamay kolaylatrr. Yaratclk asndan dil, snrsz

    biimde retkendir. Mesela bir dilde 40-50 civarnda ikinci eklemlilik esi yani

    sesbirim bulunabilir ancak bunlardan yzbinlerce cmle retilebilir. Sonuta Noam

    Chomskynin belirttii gibi, dilin yaratc ekonomisi bize, daha nce hi

    karlamadmz sonsuz sayda cmle retme olanan verir.

    John Lyonsa gre ikilik (duality), ayn zamanda nedensizlikle ilikilidir. Eer her

    sesbilimsel eyle anlam arasnda baz alardan -ister uzlamsal isterse doal-

  • 8/7/2019 gostergebilim szl

    24/87

    ikonik bir bant bulunsayd, sesbilimsel eleri birbirleriyle birletirme olana

    olduka kstlanrd. Roman Jacobsona gre ise dilsel birimlerin birletirilmesinde

    artan bir zgrlk derecesi sz konusudur. Mesela ayrc zelliklerin sesbirimlerle

    birletirilmesinde, birey-konuucunun zgrl sfrdr, nk dzg (code), sz

    konusu dilde kullanlabilecek btn olanaklar zaten belirlemitir. Sesbirimleri

    kelimelerle birletirirken de zgrlk snrldr. Kelimelerle cmle olutururken ise

    konuucu daha az snrlanmtr. Nihayetinde cmlelerin szcelerle (utterance)

    birletirilmesinde birey-konuucunun zgrl artar ve bylece yeni balamlar

    yaratabilir. Jacobsonun da belirttii gibi, cmle dzeyinin tesinde bile, kelimeleri

    kullanma eklimiz bize ak olan olanaklar snrlayan dilsel uzlamlara baldr.

    Eer bu normlardan fazla uzaklarsak, bildiriimde baarsz olabiliriz.

    Baz dzglerde sadece birinci eklemlilik vardr. Bu gstergebilimsel dizgeler,

    gstergelerden yani sistematik olarak birbirine bal olan anlaml elerden oluur

    ancak bu gstergeleri en kk ve kendi bana anlam tamayan eler halindeyaplandracak ikinci bir eklemlilik yoktur. Bir dzgdeki en kk ve yinelenen

    yapsal birimin anlaml olduu yerde, dzgnn sadece birinci eklemlilii vardr.

    Birok gstergebilimci, szl olayan bildiriimin, hayvan bildiriimiyle ilgili eitli

    dizgelerin sadece birinci eklemlilie sahip olduunu savunur. ift eklemliliin

    bulunmad dier gstergebilimsel dzglerde, sadece ikinci eklemlilik vardr.

    Bunlar belirli anlamlara sahip gstergelerden oluur ve bu anlamlar o

    gstergelerin elerinden karlamaz. Bunlar sadece betilere (figurae) yani en

    kk ilevsel birimlere blnebilir. (42-91, 92; 80; 50) Bkz. Articulation,

    Binarism, Figurae

    Empty Signifier (T. Bo Gsteren*, Fr. Signifiant Vain): Sem. Mphem, fazlasyla

    deiken, zel olarak belirtilemeyen ya da mevcut olmayan bir gsterileni olan

    gsteren olarak tanmlanr. Bu gibi bo gsterenler, farkl insanlar iin farkleyler

    ifade ederler, birok gsterilenin yerini tutabilirler ya da hibir gsterilenin yerini

    tutmayabilirler. Onu yorumlayanlar ona ne anlam verirse o olabilirler. Bu tr

    gsterenlerin var olduunu ne srenler, gsteren ve gsterilen arasnda hibir

    bant olmadn savunurlar. Ancak Saussure geleneini benimsemi olan

    gstergebilimcilere gre bir gsterilenin yerini tutmayan bir gsteren mevcutolamaz, bir eyi gsterge olarak nitelendirmek iin mutlaka bir eyi gstermesi

    gerekir. (50) Bkz. Signifier

    Encoding (T. Dzgleme, Fr. Encodage): Sem. Metinlerin, dzgleyiciler (encoders)

    tarafndan, ilgili dzglerden faydalanlarak retilmesi. (50) Bkz. Code, Decoding

  • 8/7/2019 gostergebilim szl

    25/87

    Enonciation (T. Szceleme, Fr. Enonciation): Dilin bireysel olarak retilmesi, dili

    bireysel kullanm haline sokmak. Szcelemede, szcelerin iinde bulunduu durum

    ve balam byk nem tar. Belli bir zne tarafndan retilen bir szcenin

    anlalabilmesi iin belirleyicilerini, sylenme nedenini, hangi balamda

    sylendiini ve syleme ortamn bilmek gereklidir. tr szceleme vardr:

    Dorudan, gecikmeli ve dolayl szceleme. Dorudan szcelemede, verici ile alc

    yz yzedir. Her biri konuma boyunca sra ile verici ve alc olur. Baz dorudan

    szcelemede verici ile alc dorudan grse de, ayn mekanda deildir. Verici ya

    da alc iin, belirgin bir dinleyici ve mekan gz nne gelmez. Telefon

    konumalar, bir kii ile yaplan grmeler bu tre rnek verilebilir. Gecikmeli

    szelemede, verici ve alc ayn zaman dilini iinde bulunmazlar. Yani vericinin

    szcelemesi, alcnn szceyi anlamlandrma zamanna gre daha nceki bir zaman

    diliminde olacaktr. Mektup, gecikmeli szceleme iin rnek verilebilir. Birisi

    mektup yazar, karsndaki mektubu okur ve geri bildirimde bulunur. Yazl

    metinlerde de (gazete, retici yazlar, edeb metinler) gecikmeli szceleme sz

    konusudur. Ancak yazl metinlerde alcnn geri bildirimde bulunma hakk yoktur.

    Yaznsal anlatmlarda iki szceleme yeri ve zamanndan sz edilebilir. Birincisi,

    kitabn basld yaynevine ait yer ve zamandr. kincisi ise yazarn metni kaleme

    ald yer ve zamandr. Gecikmi szceleme iin afi, duvar yazs, ara-gerelerin

    zerindeki kullanma talimatlar, genel uyarlar gibi yaz trleri rnek verilebilir.

    Dolayl szcelemede ise bir konuucu, bakalarndan duyduklarn aktarr. Dolayl

    anlatm buna rnektir. Bu tr szcelemede iki ayr verici vardr. Birincisi, bir szce

    reten; dieri ise bu szceyi bir bakasna aktaran kiidir. Ayn biimde iki

    szceleme durumu da sz konusudur. Birincisi, aktarlan syleme ait szceleme

    durumu; ikincisi ise aktaran syleme ait szceleme durumu. Yazl ve szl

    anlatmlardan baka tiyatro metinlerinde ve filmlerde dolayl szceleme durumuna

    rnekler bulunabilir. zellikle anlatbilim asndan, bir anlatda konuan kii

    anlatcdr. Ancak anlat iinde anlatcdan baka birok kii de olacaktr. Anlatbilim

    asndan, dier kiilerin tm szlerini anlatcnn anlatlana/okuyucuya aktard

    kabul edilir. Bubunla birlikte bir romandaki tm konumalarn dolayl anlatm

    olmad da bilinir. Bu durumda anlatc silinmi ve konuma hakkn anlat

    kiilerine brakmtr. Ama her durumda, bu bilgileri de okuyucuya anlatcnn

    aktard kabul edilir. (21-36, 37, 38) Bkz. Discourse, Narration, Utterance

    Episteme (T., Fr. Epistme): Foucaultnun kulland episteme terimi, belli bir

    tarihsel dnemdeki sylemsel pratikleri biraraya getiren bantlar dizisinin

    toplamna gnderme yapar. Sylemsel pratikler de o dnemin bilgi kuramlarn

    (epistemologies) retir. (50) Bkz. Epistemology

  • 8/7/2019 gostergebilim szl

    26/87

    Epistemology (T. Bilgi Kuram, Fr. Epistemologie): Felsefenin, bilgi kuramyla

    ilgilenen bir daldr. Epistemology terimi, dnyann nasl bilinebileceine ve

    dnya hakknda ne bilinebileceine gnderme yapar. dealizm, realizm vb. hep

    gerekin ne olduu zerinde duran bilgikuramsal bir tutum iindedir. Bilgi

    kuramlar, ontolojik varsaymlar da temsil eder. (50) Bkz. Episteme

    Essentialism (T. Esaslk, Fr. Essentielisme): Esasl savunanlar, baz

    gsterilenlerin (signifieds) dierlerinden farkl, mstakil kendilikler (entities)

    olduunu, bunlarn nesnel bir varla ve esas zelliklere sahip olduunu

    savunurlar. Esaslara gre bu gsterilenler bir eit mutlak, evrensel ve tarih-

    tesi (transhistorical) esas vastasyla tanmlanabilirler. Mesela gereklik,

    doruluk, anlam, zihin, bilin, tabiat, gzellik, adalet, zgrlk gibi gsterilenlere,

    dilden nce mevcut olmalarn salayan varlkbilimsel bir stat verilmitir.

    Esaslk, insanlarla ilikili olarak, insanolunun ya da tpk kadnlar gibi belirli bir

    insan kategorisinin, doutan gelen, deimez ve ayrc bir tabiat olduunagnderme yapar. Mesela kadn ve erkek arasndaki ayrmda biyolojik esaslk sz

    konusudur. Hmanizm diye bilinen dnce de esasdr nk bireylerin sabit,

    uyumlu, tutarl, btnsel ve mstakil bir i bene, kiilie, tutumlara ve fikirlere

    sahip olduunu kabul eder. Burjuva ideolojisi de toplumu, kabiliyet, tembellik,

    msriflik gibi nceden verilmi esaslara sahip bamsz bireyler asndan

    karakterize ettii iin esasdr. Grececiler (relativists) ile yapsalcl ve

    yapsalclk-tesini savunan gstergebilimciler esasla kar karlar nk

    onlara gre eylerin, bizim onlar tanmlama ve snflandrma biimimizden

    bamsz esas zellikleri yoktur. (50) Bkz. Reductionism

    Expression-Token (T. fade rnei, Deyim rnei): Man. Bir ifadenin tekil ve somut

    olarak her tekrarlan bir ifade rneidir. (9-41, 42; 14-25, 26) Bkz. Expression-

    Type

    Expression-Type (T. fade Tipi, Deyim Tipi): Man. Bir tmel olarak ifadenin kendisi.

    Buna karlk ifadenin her tekrarlan tekil ve somut bir olay olarak ifade rnei

    (expression token) adn alr. Mesela Akam, yine akam, yine akam msrasnda

    be kelimenin olduunu da syleyebiliriz, iki kelimenin olduunu da. ki kelimenin

    olduunu sylediimizde ifade tipini saym oluruz. Be kelimenin bulunduunu

    sylediimizde ise ifade rneklerini saym oluruz. Akam kelimesinin her

    geii bir ifade rneidir; tek bana akam kelimesi ise ifade tipidir. Bir kelimenin

    fonetik varyantlar da ayn ifade tipine dahildir. Buradan hareketle Sz daarc

    bakmndan en zengin dil ngilizcedir veya En fazla szck kullanan yazar

    Shakespearemi gibi ifadeleri ngilizlerin ok konuan ve yazan bir ulus,

  • 8/7/2019 gostergebilim szl

    27/87

    Shakespearein ise en verimli yazar olduu eklinde yorumlamamak gerekir.

    nk burada ngilizcenin zenginlii, bu dilin szlnde yer alan ayr tipten

    szcn saysyla ilgilidir. Ayn ekilde Shakespearein hacimce hi de kabark

    olmayan eserlerinde 20.000e yakn ayr tipten szcn getii hesaplanmtr.

    (9-41, 42; 14-25, 26) Bkz. Expression-Token

    Expressive Function (T. Anlatmsallk levi, Fr. Fonction Expressive): Bildirinin

    konuucuya ynelik olduu, konuucunun szn ettii konuya ilikin zel

    tutumunu, gerek olsun olmasn okusalln dolaysz biimde dile getirdii

    durumlarda gerekleen dilsel ilev. Ne gnlerdi o gnler! gibi nlemler bu

    ilevin en yaln anlatmdr. Bu ilev ayrca eitli sesil, dilbilgisel, szlksel

    biimlere de renk katar. (42-62, 63; 41-25) Bkz. Appellative Function, Functions

    of Signs, Metalingual Function, Phatic Function,, Poetic Function, Referential

    Function

    Extension (T. Kaplam, Fr. Extension): Man. Bir dzgn deyimin dile getirdii nesne

    ya da nesneler kmesi. Mesela bir adn kaplam, gsterdii birey; bir yklemin

    kaplam, bu yklemi alan nesnelerin toplam; bir nermenin kaplam, bu

    nermenin doruluk deeridir. Kaplam ile ilem arasndaki ayrm ilk dile getiren

    John Stuart Mille gre bir terimin kaplam, bu terimin uygulanabildii nesnelerdir.

    Buna gre sandalye kelimesinin kaplam, dnyadaki her sandalyeyi ierir. (18-

    71) Bkz. Intension

    Felicity Conditions (T. Yerindelik Koullar): Prag. Bir sz ediminin uygun koullarda

    szcelenip szcelenmediini belirleyen koullar. Konuan kiinin szceledii

    edimsel bir tmce ancak belli koullarda yerinde olabilir ve baarya ular. Mesela

    Bu gemiye Queen Elizabeth adn veriyorum szcesi, sz konusu geminin zaten

    bir ad varsa, ortada gemiye ad veren kii dnda kimse yoksa, bu treni

    dzenleyen kii ya da kiilerin bu i iin davet ettii bir kii deilse yerinde olmaz.

    Yerindelik koullar kabaca balk altnda deerlendirilebilir:

    x Hazrlayc Koullar: Bunlar sz edimini gerekletirmek iin konuucunun sahip

    olmas gereken toplumsal durumu ya da otoriteyi, dier ahslarn durumunu vb.

    ierir. Mesela resm bir nikah ancak nikah memuru gerekletirebilir. Ayrca

    evlenen iftlerin mutlaka bekar olmas ve evet ya da hayreklinde szcelerle

    evlilii kabul ya da reddetmeleri gerekir.

    x cra ya da Uygulama Koullar: Uygulama koullar, bir sz ediminin bir ayin ya da

    tren eliinde gerekletirilmesini akla getirir ancak esasnda bir hareket ya da

    eylem olmad zaman da edimin geerli ve yerinde olduu durumlar vardr.

  • 8/7/2019 gostergebilim szl

    28/87

    Mesela bir futbol karlamasndaki bir hakem, bir oyuncuyu uyard zaman onun

    adn, numarasn ve oynad takm not eder. Bununla birlikte hakem sar kartn

    da karp gsterebilir ama bu, uyarmak iin ille de gerekli deildir.

    x tenlik Koullar: Bunlar, konuucunun syledii eyi yapmaya gerekten niyetli

    olmas gerektiini ifade eder. Sz verme ya da zr dileme durumunda dierleriiin konuucunun ne kadar iten olup olmadn bilmek imkansz olabilir. Bununla

    birlikte itenlik, zrn bir daha tekrarlanmayacana ya da verilen szn

    tutulacana dair garanti vermez. Evlenme sz vermek, and imek gibi baz sz

    edimlerinde bu itenlik, ahitlerin varlyla belirli hale gelir. Sz veren kii daha

    sonra Ben byle demek istememitim diye bir ey ne sremez. (107; 108; 36-

    14, 15, 16) Bkz. Cooperative Principle, Performative, Speech Act

    Figurae (T. Beti, Fr. Figurae): Hjelmslev tarafndan, gstergeden daha kk boyuttaki

    birimlere verilen ortak ad. ift eklemliliin daha alt bir yap

    sal dzeyinde,gstergebilimsel bir dzg, kendi bana anlam tamayan (konumada

    sesbirimler, yazda yazbirimler gibi) kk ilevsel birimlere

    ayrlabilir.Hjelmslevin figurae diye adlandrd daha alt dzeydeki bu birimler,

    tamamyla ayrmsal (differential) olan yapsal birimlerdir. Dil, sonlu sayda

    betilerle (seslem, sesbirim, anlambirimcik) sonsuz sayda gsterge oluturmaya

    elverili bir dzenektir. (41-42; 50) Bkz. Articulation, Double Articulation

    Figure (T. Deimece, Fr. Figure): Bir gstergenin gerek anlam dnda, tabi ve

    allm olandan uzaklam biimde kullanlmas. Figrler, dnce figrleri ve

    kelime figrleriolarak ikiye ayrlr. Dnce figrleri imgelemle ilikilidir, bunlar

    ifade eden kelimeler deitirilse de figr daima ayn kalr. Buna karlk kelime

    figrlerinde sz deitirildiinde figr yok olur. Figrlerde temel olarak benzerlik

    ya da edeerlik ilikisi bulunur. Burada benzerlik, eretilemeye (metaphor);

    edeerlik ise dzdeimeceye (metonymy) tekabl eder. Bu tarz figrlerin

    dnda, tmcedeki elerin dzenleni biiminden, tmce kuruluundan, biemsel

    zelliklerden kaynaklanan figrler de vardr. (41-72; 14-27) Bkz. Metaphor,

    Metonymy, Synecdoche

    First Articulation (T. Birinci Eklemlilik, Fr. Premire Articulation): Bkz. Articulation

    Form (T. Biim, Fr. Forme): I.Dil. Dilsel bir gstereni oluturan ses elerinin tm.

    II.Sem. Saussuren yapt gsteren-gsterilen ayrmnda gsteren biim,

    gsterilen ise ierik olarak deerlendirilir. Hjelmslev, Saussuren

    gsteren/gsterilen kartln anlatm/ierik dzlemleriyle karlar. Her dzlemde

    de tz/biim kartln ngrr. Yani anlatm (expression) ve ierik (content)

  • 8/7/2019 gostergebilim szl

    29/87

    dzlemlerinin birer tz (substance) ve biimi (form) vardr. Buna gre

    gstergelerin drt boyutu vardr: eriin tz, ieriin biimi; anlatmn z,

    anlatmn biimi. erik dzlemindeki gsterilenler unlardr: Metinsel dnya, konu,

    tr (genre) vb.yi kapsayan ieriin tz ve anlamsal yap (semantic structure)

    ile tematik yapy kapsayan ieriim biimi. Anlatm dzlemindeki gsterenler de

    unlardr: Grnt, ses gibi fiziksel iletim aralarn kapsayan anlatmn tz ve

    biimsel szdizimsel yap, teknik ve slubu kapsayan anlatmn biimi. (41-44;

    50) Bkz. Signified, Signifier

    Formalism (T. Biimcilik, Fr. Formalisme): 1915-1930 yllar arasnda S.S.C.Bde

    ortaya kan yapsalc, realizm kart ve estetik bir reti. Bu retiyi savunanlar

    arasnda Boris Tomaevski, Viktor klovski, Boris Eichenbaum ve Yuri Tinyanov

    gibi aratrmaclar vardr. almalarna Rus Biimcileri ile balayan Roman

    Jacobson ise 1920de Rusyadan ayrlp ekoslovakyaya giderek Prag Dilbilim

    Okuluna katlm ve Rus Biimciliini, bir bakma, Avrupada devam ettirmitir.Rus Biimcilii, Sovyetlerin resm anlayna ters dt iin 1930dan sonra yok

    olmaya yz tutmu ve yerini yapsalcla brakmtr. 1960larda ise Rus

    Biimciliinin gstergebilimsel bir biimi ortaya kmtr. Rus Biimcileri esas

    olarak dilin edeb kullanmlar zerine odaklanmlardr. Dolaysyla ierikten

    ziyade biim, yap, teknik ya da iletim arac (medium) zerinde durmulardr.

    Biimciler, edeb dili yabanclatrlm bir dil olarak grm ve dzyazdan

    ziyade iiri model almlardr. iirde de daha ok kafiye, vezin, betimleme,

    szdizimi ve anlat teknikleri gibi edeb aralara ilgi duymulardr. Rus

    Biimcilerine gre edebiyat incelemesinin, dier tr incelemelerden ayr, kendine

    zg bir ynteme dayandrlmas gerekiyordu. Rus Biimcileri bunun iin eserden

    hareket etmeyi savunmu ve her eyden nce edebiyat eserini dier eserlerden

    ayran biimsel zelliin, yani yaznsalln ne olduu sorusuna cevap aramlardr.

    Rus Biimcileri yaznsall ostranenie yani yabanclatrma ya da alkanl

    krma kavramyla aklamlardr. Buna gre biz, d dnyaya, nesnelere,

    davran ve dn biimlerine baka baka bunlar kanksarz. iir ise kendine

    zg dili sayesinde bu kanksamay sarsarak, nesneleri, davranlar, dnceleri

    ve duygular taze bir bakla grmemizi, yeniden alglamamz salar. Dolaysyla

    edebiyat eserinin yapt, gereklii yanstmak deil, onu deiik biimde

    yanstmak. Rus Biimcileri, yaznsalln zn alkanl krmakta grdkleri iin,

    zerinde durduklar sorun, metnin bunu nasl salad sorunudur. Bu yzden, Rus

    Biimcileri iin nemli olan airin gereklik karsndaki tutumu deil, dil

    karsndaki tutumudur. (27-177, 178 vd.; 50) Bkz. Denaturalization, Form, Poetic

    Function, Structuralism

  • 8/7/2019 gostergebilim szl

    30/87

    Functionalism (T. levselcilik, Fr. Fonctionalisme): Geni anlamyla, toplumu ve

    kltr btn bir sistemin ierisindeki birbiriyle ilikili olan bamsz elerin

    ilevlerini vurgulayan bir yaklam. Birer sosyolog olan Herbert Spencer ve Emile

    Durkheim tarafndan ortaya atlan ilevselcilik, daha sonra Bronislav Malinovski

    gibi antropologlar, Talcott Parsons ve Robert Morton gibi sosyologlar tarafndan da

    benimsenmitir. levselci yaklam, dilbilimciler tarafndan da benimsenmi ve

    ilevsel dilbilim ortaya kmtr. levsel dilbilim, dilsel biimlerin ilevi zerinde

    odaklanr ve dilsel eler arasndaki bantlar, bildiriimdeki ilevleri asndan

    ele alr. Gl bir toplumsal yaklamla da belirlenen ilevsel dilbilim, dilin kendi

    iinde ve kendisi bakmndan incelenmesi ilkesinin, toplumla ve dil d somut

    durumla bantlar gz nnde tutularak ele alnmasn engellemedii grn de

    ierir. Rus Biimcileri (Propp, Volosinov, Bakhtin), Prag okuluna mensup

    dilbilimciler (Jacobson), L. Hjelmslev, Andr Martinet, Teun von Dijk gibi

    dilbilimciler ilevsel yaklam benimsemitir. levselcilik, toplumsal deimeyi

    gzard etmekle ve tarih-d olmakla eletirilmitir. levselcilik, olgular bir

    btnn eleri olarak ve bu btn iindeki ilikileri bakmndan ele alan

    yapsalclkla da yakndan ilikilidir. (50; 41-129) Bkz. Formalism, Functions of

    Signs, Structuralism

    Functions of Signs (T. Gstergelerin levleri, Fr. Fonctions des Signes):

    Jacobson, K. Bhlerin ilevli modelini gelitirerek alt ilevli bir dilsel bildiriim

    modeli tasarlamtr. Jacobsona gre dilsel bildiriimin gerekletirilmesi iin alt

    etken gereklidir: Konuucu, dinleyici, bildiri, oluk, gnderge, dzg ya da dizge.

    Bildirim eyleminde ilkece ilkece gndergeye ilikin, dzglenmi bir bildirinin oluk

    araclyla konuucudan dinleyiciye aktarlmas sz konusu ise de, gerekte

    bildiriim hi de bu denli yaln ve tekdze deildir. Duruma gre, sz konusu alt

    eden biri ya da br ar basabilir; bir baka deyile sre gnderge arlkl

    olmayabilir. Bylece bildiriim eitlenir, egemen eye gre anlam kazanr;

    deiik dilsel ilevler ortaya kar. Yorumlama ve deerlendirmede yanlla

    dmemek iin hem egemen enin belirlenmesi; hem de bu eye elik eden

    br elerin hangi oranda srece katldnn saptanmas gerekir. Jacobson buna

    dayanarak gelitirdii modelde, oku ilevi, ar ilevi, yaznsal ilev ya da sanat

    ilevi, iliki ilevi, gnderge ilevi ve stdil ilevine yer vermitir. oku ilevinde

    bildiri konuucuya yneliktir. ar ilevinde bildiri dinleyiciye yneliktir. Yaznsal

    ilev ya da sanat ilevinde bildirinin kendisine yneliktir. liki ilevinde bildiri,

    bildiriimin kendisine yneliktir. Gnderge ilevinde balama ynelik, stdil

    ilevinde ise dzgye ya da dizgeye yneliktir. (20-22, 23 vd.; 50; 42-62, 63 vd.)

    Bkz. Conative Function, Expressive Function, Metalingual Function, Phatic

    Function,, Poetic Function, Referential Function

  • 8/7/2019 gostergebilim szl

    31/87

    Glossematics (T. Glosematik, Fr. Glossmatique): L.Hjelmslev ve arkadalar

    tarafndan, dilin biimsel yapsn incelemek zere bir tr dil cebiri olarak

    tasarlanan kuram ve yntem. Bu kuram bir dil betimlenirken gerekleme

    dzleminde karlalan btn elerin (ses, yaz vb.) ya da tzn bir yana

    braklarak hem ierik hem anlatm ynnden biimin ele alnmasn ngrr. (41-

    109)

    Hermeneutics (T. Yorumbilgisi, Fr. Hermneutique): I.Fel. Adn Yunan

    mitolojisinde tanrlarla insanlar arasnda araclk yapan Hermesten alan

    Hermeneutics felsefede, yorum ve aklamann yntembilim ilkelerini inceleyen

    sistemdir. Eski Yunan geleneinden bir sanat olarak aktarlm, bir metni

    anlamaya ynelen ya da metin yorumlamasn konu alan reti anlamn almtr.

    Kutsal metinlerin yorumlanmasnn nem kazanmasyla birlikte gelimitir.

    Aristotales, Organonun ikinci kitab olan Peri hermeniasta (Yorum zerine)

    anlamlara dayanarak nermeler araclyla karm yapma biimlerini ele alm,bylece bir bakma ada yorumbilime nclk etmitir. Yorumbilgisinin temel

    ilkesi, bir saptamann anlamnn ancak, kendisinin bir parasn oluturduu tm

    bir sylemle ya da dnya gryle ilikili olarak kavranabilecei dncesidir.

    (50) Bkz. Interpretative Codes

    Idealizm (T. dealizm, Idalisme): Sem. Gerekliin znel olduunu ve insanlar

    tarafndan kullanlan gstergelerle kurulduunu ileri sren yaklam. dealist

    yaklam, toplumsal boyutu gzard etmekle eletirilmitir. Metinleri toplumsal

    balamlarnda bamsz olarak ele alan yaklama metinsel idealizm (textualidealizm) olarak nitelendirilmitir. zellikle solcu eletirmenler, idealizme, insan

    varoluunun madd koullarn grmezden geldii iin kar kmlardr. Bireyden

    ve onun dncesinden baka hibir eyin varolmadn savunan idealizm,

    tekbencilikle (solopsizm) de ilikilidir. (50) Bkz. Epistemology, Essentialism

    Ideogram (T. Fikir mi, Fr. Idogramme): Dorudan doruya bir fikir temsil eden

    ekil. Bu bir resim ya da herhangi bir iaret olabilir. (37-82)

    Ideological Codes (T. deolojik Dzgler, Fr. Codes Ideologique): Sem.

    Yorumlayc dzglerin (Interpretative codes) bir tr. Feminizm, materyalizm,

    liberalizm, kapitalizm, poplizm gibi izmleri ieren dzglerdir. Bir bakma

    btn dzgleri ideolojik olarak grmek de mmkndr. (50) Bkz. Aesthetic

    Codes, Code, Interpretative Codes, Logical Codes

    Idiolect (T. Bireysel Dil, Fr. Idiolecte): I.Dil. Toplumdilbilimden (sociolinguistics)

    alnm olan, dilin bireyler tarafndan farkl biimlerde kullanlmasn ifade eden

  • 8/7/2019 gostergebilim szl

    32/87

    terim. Bir dilin, belli bir bireyde ald biim. II.Sem. Bu terim, gstergebilimde,

    bireylerin kendilerine zg sluplarn ve alt-dzglerini ifade eder. (41-49; 50)

    Bkz. Sociolect

    Illocutionary Act (T. Edimsz Edimi, Fr. Acte Illocutionnaire): Prag. Austinin sz

    edimleri kuramnda dzsz ediminden (locutionary act) sonra gelen ve szceylebirlikte gerekletirilen davranlar ifade eden edim. Buna gre bahse girmek,

    evlenme sz vermek, ho geldin demek, uyarmak, emir vermek, suru sormak

    gibi edimleri sylemek ayn zamanda yapmak demektir ve dolaysyla bunlar

    edimsz edimleridir. Edimsz edimi, bildiriim ilikileri iinde szcenin (utterance)

    tad deere gre deiiklikler gsterir, konuucu ve dinleyici arasndaki ilikileri

    ilgilendirir, kullanmsal anlam ortaya karr. Edimsz edimleri, teki edimlerden

    farkl olarak, birtakm sesler karlrken ya da birtakm izgiler izilirken yerine

    getirilir. Ancak yalnzca birtakm sesler karmak ya da izgiler izmekle, bir

    edimsz ediminde bulunmak arasnda fark vardr. Birinci fark, kiinin bir edimszediminde bulunurken kard seslerin ya da izdii izgilerin bir anlam olduunun

    sylenmesi, ikinci fark ise kiinin bu sesleri kararak ya da izgileri izerek birey

    anlatmak istediinin sylenmesidir. Baz aratrmaclar, edimsz edimlerini

    kategorilere ayrmaya almtr. Austin, tmce sylenirken yerine getirilebilecek

    edimsz edimlerinin saysnn binlerle ifade edileceini sylemekle birlikte bunlar

    be balk altnda toplamann da olanakl olduunu belirtmektedir:

    x Karar-belirticiler (verdictives): Bir karar bildirilirken szcelenen tmcelerin (rnein

    bir jrinin, bir yargcn, bir hakemin kararn bildirirken kulland tmcelerin)edimsz glerini (illocutionary force) ierir. Burada, verilen ya da bildirilen

    kararn kesin olmas gerekmez. Bu bir tahmin, bir san, bir takdir de olabilir.

    Karar-belirticiler iin nemli olan, u ya da bu nedenle hakknda tam bir karara

    varlamayan bir eyle (bir olguyla, bir deerle) ilgili bir bulgunun dile

    getirilmesidir.

    x Yaptrclar (Exercites): Bir g, bir hak, bir erk kullanlrken szcelenen tmcelerin

    tad edimsz glerini (illocutionary force) kapsar. rnein atama, oyunu

    belirtme, emretme, steleme, nerme, uyarma birer yaptrcdr.

    x Ykleyiciler (Comissives): Sz verme gibi konuan kiiyi bir ey yapmakla ykml

    klan sorumluluklar altna girilirken szcelenen tmcelerin edimsz glerini

    kapsar. Bunun yan sra, sz verilmeksizin bir ynelim dile getirilirken kullan lan

    tmcelerle, birini desteklemek gibi daha belirsiz durumlarda retilen tmcelerin

    edimsz glerini de ierir. Austin, ykleyicilerin yaptrclarla ve karar-belirticilerle

    yakn balantlar olduuna dikkat eker.

  • 8/7/2019 gostergebilim szl

    33/87

    x Davran-belirticiler(Behabitives): Austine gre ok karmak olan bu edimsz gc

    tutumlarla ve davranlarla ilgilidir. rnein zr dileme, kutlama, sayg sunma,

    taziyede bulunma, beddua etme, meydan okuma bu snfa girer.

    x Serimleyiciler (Expositives): Austin tanmlamakta glk ektiini belirttii bu

    edimsz gcn yle aklar: Bunlar szcelediimiz tmcelerin bir uslamlamannya da bir sz al-veriinin ak iindeki yerini; daha genel bir anlatmla iletiim

    srasnda tmcelerimizi nasl kullandmz gsterir. rnein yantlama, kabul

    etme, varsayma, aklama birer serimleyicidir. (14-5; 107; 108; 4-137; 36-21)

    Bkz. Illocutionary Force, Locutionary Act, Perlocutionary Act, Speech Act

    Illocutionary Force (T. Edimsz Gc, Fr. Force Illocotionnaire): Prag. Austine

    gre, belli bir iletiim ortamnda retilen tmcelerin tad edimszel deer.

    Mesela Tamam, geleceim tmcesinin, uygun iletiim ortamnda tad edimsz

    gc, sz vermektir. (107; 108) Bkz. Illocutionary Act

    Index (T. Belirti, Fr. Indice): Sem. Peircen gsterge ile nesnesi arasndaki ilikiye

    gre yapt tasnifte yer alan gsterge trnden (icon, index, symbol) biri.

    Belirtide, gsterge ile nesnesi arasnda varolusal ve nedensel bir bant vardr.

    Mesela duman, atein; ayakizi, insann; yank yemek kokusu yemein yandnn

    vb. belirtisidir. Belirtinin oluumunda, temelde bir ey aktarma niyeti yoktur. (13-

    56; 67) Bkz. Sign, Icon, Symbol

    Induction (T. Tmevarm, Fr. Induction): Man. Kiilerin, zellikle bilim adamlarnn

    gzlem ve deneylere dayanarak yeni varsaymlar benimsemeleri sreci.

    Tmevarm, tmdengelimin aksine zihnin zellerden genellere, misallerden

    kaidelere, olaylardan kanunlara doru k eklindeki bir dnce tarzdr.

    Tmevarm daha ok deneyin sz konusu olduu tabiat bilimleri iin elverilidir.

    Mesela demir, bakr, gm gibi madenler s karsnda geniler. Bu, deneylerle

    ispatlanmtr. O halde btn madenler s karsnda genleir. (26-113; 18-138)

    Bkz. Abduction, Deduction

    Inference (T. karm, Fr. Infrence): Man. Verilerden sonu karma, bir nermeden

    yeni bir nerme karma. Bu terim, mantkta, doruluu bilinen nermelerdensonu karma ilemini ifade eder ve bu anlamda akl yrtme (reasoning)

    terimiyle eanlamda kullanlmas doru deildir nk akl yrtme, aral

    karsamalar kapsar. Mesela Ta insan deildir nermesinden insan ta

    deildir sonucunu arasz olarak karrz. Oysa Niasta besleyicidir

    nermesinden, Ekmek niastadr arac nermesini bilmeksizin Ekmek

    besleyicidir sonucunu karamayz. Bu aral ya da dolayl karm, akl

  • 8/7/2019 gostergebilim szl

    34/87

    yrtmedir. karm, geni kapsaml bir deyimdir; akl yrtme, tmdengelim ve

    tmevarm bunun zel biimleridir. karmda varlan sonucun doru olabilmesi

    iin ncllerin doru olmasarttr. nclleri yanl olan karmda varlan sonu

    da yanl olur. (18-24; 24-256) Bkz. Abduction, Deduction, Induction

    Intension (T. lem, Fr. Intension): Man. Genel olarak bir szcn armlar;kaplama (extension) giren nesnelere uygulanan nitelik ya da kavram. Mesela

    sandalye kelimesinin ilemi, bir kiinin oturmas iim tasarlanm mobilya

    pa