İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının...

115

Transcript of İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının...

Page 1: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,
Page 2: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

Bakanlık Yayın No : 377 Müdürlük Yayın No : 058

TEKNİK BÜLTEN NO: 44

T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI

EGE ORMANCILIK ARAŞTIRMA MÜDÜRLÜĞÜ

İZMİR - TÜRKİYE

(ODC:181.351)

İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM ORMANLARINDA EKTOMİKORİZAL

MANTARLARIN BELİRLENMESİ

Determination of the Ectomycorrhizal Fungi in the Natural Turkish Pine (Pinus brutia Ten.) in the İzmir Region

EGE FORESTRY RESEARCH INSTITUTE

ISSN 1300-9508

Dr. Hülya AKÇA

Dr. Hidayet KARAKURT

Gıyasettin AKBİN

Doç. Dr. M. Halil SOLAK

Page 3: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

Yayın Kurulu Editorial Board

Başkan

Head Dr. Fevzi BİLGİN

Üyeler

Members M. Emin AKKAŞ

Dr. Mehmet SAYMAN H. Handan ÖNER Hadiye BAŞAR

Yayınlayan

Ege Ormancılık Araştırma Müdürlüğü

Mustafa Kemal Bulvarı No: 75 Zeytinalanı Urla 35315 İzmir TÜRKİYE

Published by

Ege Forestry Research Institute

Mustafa Kemal Bulvarı No: 75 Zeytinalanı Urla 35315 İzmir TURKEY

Yayın Kabul Tarihi: 2009

Tel : +90 232 766 34 95 Faks: +90 232 766 34 99

E-posta: [email protected]

Web: www.efri.gov.tr

Baskı GÜNDOĞDU ELEKTRONİK

Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.

ISSN 1300-9508

Page 4: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

I

ÖNSÖZ Bitkiler ve mantarların oluşturdukları ve her iki ortağına da yarar sağlayan

simbiyotik ilişki mikoriza olarak adlandırılmaktadır. Mikorizalar bitkiye daha iyi mineral beslenme ve su alımını sağlarken, klorofilsiz olan mantar da bitkiden fotosentez ürünlerini almaktadır. Bu çalışmada, ormanlık alanlarımızın en yaygın türlerinden biri olan Kızılçamın (Pinus brutia Ten.) İzmir Orman Bölge Müdürlüğü sınırlarındaki doğal yayılış alanlarında bulunan ektomikorizal mantarlar belirlenmiştir.

Proje çalışmalarımızın başlangıcında mantar teşhislerine yönelik yardım ve yönlendirmedeki emeklerinden dolayı Ege Üniversitesi Biyoloji Bölümü, Mikrobiyoloji Anabilim Dalı çalışanlarından Biyolog Tekin Gezer’e teşekkürlerimizi sunarız.

Örnek alanların yerlerini harita üzerinde işaretleme ve haritaların oluşturulması aşamasında titiz bir şekilde çalışarak bize yardımcı olan Jeoloji Mühendisi Zülfü Boza’ya, laboratuar aşamasında mantarların fotoğraflarının çekilmesinde özveriyle çalışan Biyolog Handan Öner ve Jeoloji Mühendisi Nuran Altun’a teşekkür ederiz.

Kurumumuz elemanlarından Şehmuz Bal, Mehmet Cazip, Osman Alterim başta olmak üzere arazi çalışmalarında emeği geçen bütün mesai arkadaşlarımıza; projenin yazım aşamasındaki emeklerinden dolayı bilgi işlem personeli Bülent Toksoy’a emekleri ve özverileri için sonsuz teşekkürlerimizi sunarız.

Dr. Hülya AKÇA

Dr. Hidayet KARAKURT

Gıyasettin AKBİN

Doç. Dr. M. Halil SOLAK

Page 5: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

III

ÖZ Bu araştırma İzmir Orman Bölge Müdürlüğü sınırları içinde doğal kızılçam

(Pinus brutia Ten.) sahalarında bulunan ektomikorizal mantarların belirlenmesi amacıyla yürütülmüştür. Arazi çalışmalarında, toplam olarak 93 saha incelenmiş, 75 sahada mikorizal mantarların yer aldığı belirlenmiştir. Toplam 122 mantar türünün 21 cinse ait olan 71 adedi ektomikorizal birliktelik oluşturan türlerdendir. Bu ektomikorizal cinslerin örnek alanlarda bulunma oranlarına göre dağılımı ise sırayla; Suillus % 68, Russula % 66,7, Lactarius % 46,7, Tricholoma % 40, Chroogomphus % 38,7, Inocybe % 24, Amanita % 22, Hebeloma ve Laccaria % 14,7, Hygrophorus % 13,3, Cortinarius % 10,7 diğer cinsler ise % 10’un altında olarak bulunmuştur. Leccinium lepidum ülkemizde yeni kayıt olarak belirlenmiştir. Sonuç olarak doğal kızılçam ormanlarının ektomikorizal mantarlar açısından zengin tür çeşitliliğine sahip olduğu görülmüştür.

ABSTRACT This study was conducted to find out ectomycorrhizal fungi found in the

Turkish red pine (Pinus brutia Ten.) forests in Izmir Forest Regional Directorate. During the field surveys, a total of 93 sites were examined, and it was determined that ectomycorrhizal fungi were located in 75 sampling sites. Although 122 fungus species were determined, a total 71 of these fungi species, that were belong to 21 genera, were ectomycorrhizal. Distribution of the total number ectomycorrhizal genera to the total 75 sampling sites were investigated. Suillus is at the top with 68 %, and Russula was 66.7 %, Lactarius was 46.7%, , Tricholoma was 40 %, Chrogomphus was 38.7 %, Inocybe was 24 %, Amanita was 22%, Hebeloma and Laccaria were 14.7 %, Hygrophorus was 13.3 %, Cortinarius was 10.7 %, and the other genera are 10 % and less. Leccinium lepidum was determined as a new record in Turkey. As a conclusion, the natural turkish pine (Pinus brutia Ten.) forests were seen having rich ectomycorrhizal fungi species.

Page 6: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

V

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ .................................................................................................................................... I ÖZ ......................................................................................................................................... III ABSTRACT .......................................................................................................................... III İÇİNDEKİLER ...................................................................................................................... V ÇİZELGELER DİZİNİ ....................................................................................................... VII ŞEKİLLER DİZİNİ .............................................................................................................. IX 1. GİRİŞ .................................................................................................................................. 1 

1.1. Mineral Besin Elementlerinin Alınması ....................................................................... 5 1.2. Mikorizal Bitkilerde Karbon Değişimi ........................................................................ 6 1.3. Mikorizal İlişkinin Bitkide Su Kullanımına Etkisi....................................................... 7 

2. Literatür Özeti ................................................................................................................... 10 3. MATERYAL VE YÖNTEM ............................................................................................ 15 

3.1. Materyal ..................................................................................................................... 15 3.2. Yöntem ....................................................................................................................... 15 

3.2.1. Mantar Teşhisinde Kullanılan Yardımcı Yöntemler ........................................... 15 3.2.1.1. Kimyasal Ayıraçların Kullanılması .............................................................. 15 3.2.1.2. Mikroskobik Özellikler ................................................................................ 16 

3.3. Toprak Örneklerinin Alınması ................................................................................... 16 3.3.1. Toprak analiz metotları ....................................................................................... 16 3.3.2. Toprak özelliklerinin değerlendirme metodları ................................................... 17 

3.4. Örnek Alanların Haritalandırılması ............................................................................ 17 4. BULGULAR ..................................................................................................................... 18 

4.1 Ektomikorizal Mantar Türleri ..................................................................................... 26 5. TARTIŞMA, SONUÇ VE ÖNERİLER ............................................................................ 52 ÖZET .................................................................................................................................... 55 SUMMARY .......................................................................................................................... 56 KAYNAKLAR ..................................................................................................................... 57 

Page 7: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

VII

ÇİZELGELER DİZİNİ Çizelge 1. Ektomikorizal mantarların sporokarplarına rastlanan örnek alanların

mevki ve denizden yükseklik bilgileri ................................................... 19

Çizelge 2. Ektomikorizal mantar cinsleri ve rastlanan örnek alan numaraları ........ 21

Page 8: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

IX

ŞEKİLLER DİZİNİ Şekil 1. İzmir Orman Bölge Müdürlüğü doğal kızılçam ormanlarında ektomikorizal

mantarlara rastlanan örnekleme alanlarını gösterir harita .......................... 18 

Şekil 2. Ektomikorizal tür içeren cinslerin örnek alınan alanlara göre dağılımı ..... 22 

Şekil. 3. İzmir Orman Bölge Müdürlüğü doğal kızılçam ormanlarında Suillus cinsi

ektomikorizal mantarlara rastlanan örnekleme alanlarını gösterir harita ... 23 

Şekil 4. İzmir Orman Bölge Müdürlüğü doğal kızılçam ormanlarında Russula cinsi

ektomikorizal mantarlara rastlanan örnekleme alanlarını gösterir harita ... 23 

Şekil 5. İzmir Orman Bölge Müdürlüğü doğal kızılçam ormanlarında Lactarius

cinsi ektomikorizal mantarlara rastlanan örnekleme alanlarını gösterir

harita. ......................................................................................................... 24 

Şekil . 6. İzmir Orman Bölge Müdürlüğü doğal kızılçam ormanlarında Tricholoma

cinsi ektomikorizal mantarlara rastlanan örnekleme alanlarını gösterir

harita. ......................................................................................................... 24 

Şekil 7. İzmir Orman Bölge Müdürlüğü doğal kızılçam ormanlarında

Chroogomphus cinsi ektomikorizal mMantarlara rastlanan örnekleme

alanlarını gösterir harita. ............................................................................ 25 

Şekil 8. Ektomikorizal türlerin örnek alınan alanlardaki rastlanma sıklığı. ............ 26 

Page 9: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

1

1. GİRİŞ Bitkiler ve mantarların oluşturdukları ve her iki ortağına da yarar sağlayan

simbiyotik ilişki mikoriza olarak adlandırılmaktadır. Mikorizalar bitkiye daha iyi mineral beslenme ve su alımını sağlarken, klorofilsiz olan mantar da bitkiden fotosentez ürünlerini almaktadır.

Allen (1991) mikorizayı, kök ve kök benzeri yapılarda oluşan, bitkiden mantara enerji taşınırken inorganik kaynakların da fungustan bitkiye taşındığı bir mutualistik simbiyoz olarak tanımlamıştır.

Dikotiledonların % 83’ü, monokotiledonların % 79’u ve Gymnospermlerin tümü mikoriza oluşturmaktadırlar (Wilcox, 1991).

Orman ağaçlarının mikorizalarına mutlak bağımlılığı, ektomikorizal Pinaceae türlerinin güney yarıküreye ithal edilmesi ile ortaya çıkmıştır. Bu ithal türler sadece kendilerine eşlik eden ektomikorizal mantar simbiyontlarla birlikte olduklarında hayatlarını idame ettirip yetişebilmektedirler. Bu konudaki klasik örneklerden biri radiata çamıdır (Pinus radiata D. Don). Avustralya’da ve Yeni Zelanda’da fidanlıkları tesis edilirken ilk çabalar başarısız olmuştur. Ancak çam meşcerelerindeki yerli mikorizal mantarlar bilinçsiz olarak ekim yastıklarına karıştırıldığında, fidanlar başarılı bir şekilde büyümüşler ve fidanlıktan sonra dikildikleri sahalarda da hayatlarını devam ettirmişlerdir. Bugün Avustralya ve Yeni Zelanda’daki çam ağaçlandırma sahaları dünyanın en verimli ormanları arasındadır (Molina and Trappe, 1984).

Mantarlar, toprak mikroorganizma birlikteliğinin önemli parçalarındandır ve toprak strüktürünü, su dengesini ve besin maddelerinin kullanılabilirliğini güçlü bir şekilde etkilemektedirler (Tinker et al., 1992; Marschener and Dell, 1994). Toprak oluşum proseslerini doğrudan ya da diğer toprak canlılarıyla birlikte etkilerken ayrıca etkileşimde oldukları bitkilerin beslenme ve sağlık durumu üzerinde de etkilidirler. Mantarlar ayrıca, endüstriyel işlemler sonucu oluşan materyal yığınları ve atıklar gibi tahrip edilmiş alanlarda da özel bir önem taşımaktadırlar.

Mikorizal birlikler yapı ve fonksiyon bakımından çeşitlidir. Birçok istisnalarına rağmen; değişen klimatik kuşaklarda hakim vejetasyonda yerleşip çoğalan farklı mikorizal tiplerini enlem (veya rakım), toprak özellikleri, yapı ve işlev bakımından kabaca genellemek mümkündür (Sylvia, 2008).

Page 10: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

2

Mikorizaları yedi farklı grupta inceleyebiliriz.

A) Arbutoit mikorizalar

Bu tipteki mikorizalar Ericaceae familyasına ait bir çok bitkide etkilidirler. İyi gelişmiş fungal bir kılıf ve hücrelerin dış tabakalarıyla sınırlanmış bir Hartig net vardır. Dış kortikal hücrelerin yoğun nüfuzu görülür ve hif yumağı hücreyi doldurur. Bu tip mikorizalar orman ağaçlarında oluşturulan ektomikorizalara benzer ancak hücre nüfuzu ile ayrılırlar. Arbutoid mikorizalar orman ağaçlarında ektomikoriza oluşturanlarla aynı ana türlerdir ve Basidiomycetes grubunda yer alırlar.

Fungal kılıfı ektomikorizalarda olduğu gibi konukçuyu topraktan yalıtır, o nedenle topraktan alınan bütün mineraller bu kılıftan geçmek zorundadır.

B) Ektomikorizalar (EM) Ektomikoriza formundaki funguslar çoğunlukla Basidiomycetes

grubundandır ve büyük bir çoğunluğu gayet büyük şapkalara sahiptirler. Çoğu ektomikorizal mantarlar kökün morfolojisinin değişmesine yol açan

bitki büyüme maddeleri sentezleyebilir. Morfolojideki bu farklılaşmalar türden türe değişmektedir. Örneğin; birinde dallanma bütünüyle bastırılırken, diğerinde çok bol dallanma olabilir ve bir tek kök 2000 kadar mikorizal uç yoğunluğuna sahip olabilmektedir.

Çoğu ektomikorizalar yoğun bir hif yumağı oluşturmaktadır. Halbuki diğerleri hif sarmalından yoksun ve düzgün görünümlü olabilir. Bu iki formun arasında değişik yapılar da bulunabilmektedir.

Mikoriza oluşumunun ilk işareti kısa bir kök etrafında mantar misellerinin görülmesidir. Miseller kalınlaşarak kılıf oluşturur, bu bazen manto olarak da adlandırılır. Kılıf bir veya iki hücre kalınlığındadır ve bütün kök apeks dahil çoğunlukla genç köklerle toprak arasında direkt bir temas olamayacak şekilde kılıf tarafından sarılmıştır. Normal olarak kılcal kök gelişimi bütünüyle bastırılmıştır. Böylece kök tarafından absorbe edilen su ve bütün mineraller mantar kılıfı içinden geçmek zorundadır.

Hücre bölünmesi zonu ötesinde kılıfın iç tarafında olan hifler kök kortikal hücreleri arasına nüfuz eder ve Hartig net denilen hif ağını oluşturur. Hartig netin hücrelerinin büyüklük ve şekli ektomikoriza mantar türlerine bağlı olarak büyük oranda değişir. Bu türlerin penetrasyon derinliği hiçbir zaman endodermisin ötesine geçmez. Hartig net, kortikal hücrelerle geniş bir şekilde temas edebilen üç boyutlu bir dallanmadır. Bu dallanma mineral besin maddelerinin bitkiye, metabolitlerin de endofite etkili bir şekilde transferinde etkilidir. Kortikal hücrelerin hif penetrasyonu normal olarak ortaya çıkmaz ve bu hücre duvarı ile sınırlıdır.

Page 11: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

3

Ektomikoriza hifleri yan kökleri tamamıyla kaplayarak bunların doğrudan besin maddesi alımını engelleyebilir.

Ektomikoriza mantarları ılıman kuşak ormanlarındaki ağaçların % 90’ında bulunabilir ve her bir ağaç eş zamanlı olarak çok sayıda mantar türüyle birlikte olabilir.

Orman tabanındaki besin döngüsündeki değişiklikler mantar süksesyonu ile açıklanabilir. Orman yaşlanırken otlu zemin florası gölgelenir, ağaçtan daha fazla dökülen inatçı çöp toprak alt sistemine girer, artıkların kalma süresi artar ve artıklar orman tabanında birikir. Kapalılığın tamamlanmasına yakın fungal türler çeşitlilik olarak en yüksek noktaya ulaşır. Böylece erken mikorizal kolonilerin besin maddesi alımını topraktaki inorganik besin havuzlarından optimize ettiği öne sürülebilir. Ancak, alana daha sonra gelen mantarlar, dökülen ibrelerden besin maddelerinin mineralizasyon değerinin çok daha düşük olması nedeniyle, büyük inorganik besin havuzlarından yararlanmayabilirler. Bu mikorizal mantarlar bir dereceye kadar saprofit yetenek gösterebilirler veya saprofit topluluklarla ilişki içinde olabilirler.

Pinaceae familyasının bütün üyeleri ektomikoriza oluşturmaktadır. Ayrıca Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe, 1984).

C) Ektendomikorizalar

Ektendomikorizalar Pinus ve diğer koniferlerin fidelerinin erken aşamasında bulunur. Kılıf incedir, bazı durumlarda hemen hemen yoktur. Meristematik bölgenin hemen arkasında iyi gelişmiş Hartig net bulunur. Daha da geride hücreler funguslar tarafından nüfuz edilmiştir ve konukçu plazmalemmasının kuşattığı hifler tarafından neredeyse doldurulmuştur. Ağacın büyümesinin gençlik veya olgunluk aşamasında bunlar genellikle ektomikorizalarla yer değiştirirler. Ama Harley and Harley (1987)’e göre ektendomikorizalar yetişkin ağaçlarda da bulunur. Bazı Angiospermlerde de benzer mikorizaların bulunduğu bildirilmiştir (Harley and Harley, 1987). Yapılan bazı çalışmalarda (Harley and Smith, 1983), artan bir mineral beslenmeye bağlı olarak konukçu ağaçta gelişkin bir büyüme olduğunu göstermiştir.

D) Erikoid mikorizalar

Oluşturulan mikoriza türü endomikorizadır. Erikoid mikorizalar, klimatik ve edafik stres koşullarının yoğun olarak yaşandığı çevrelerdeki bitkilerle birlikte gelişmiştir ve bunlar bu çevrelerin dominant bitkilerdir. Bu bitkiler karakteristik olarak ortamın asitlik derecesi uç seviyelere ulaştığı zaman dominant olurlar. Bu çok düşük pH şartlarında besin maddelerinin mineralizasyonu durur ve metalik elementler maksimum düzeyde çözünürlük gösterir. Calluna ve Vaccinium türlerinin bazı streslere çok yüksek yapısal toleransa sahip oldukları bilinmektedir.

Page 12: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

4

Genellikle ericoid mikoriza oluşumu toleransı arttırır ve bu bitkilerin yaşamlarını devam ettirebilmeleri mikoriza oluşumuna bağlıdır.

E) Monotropoid mikorizalar

Ericales içindeki Monotropaceae familyası üyelerinde gözlenen bir mikoriza tipidir. Monotropoid mikorizalar kalın yekpare bir misel kılıfına, kök korteksinde bir hücre derinliğinde Hartig nete ve bu yüzden de sınırlı hücre içi nüfuzuna sahiptir. En son oluşan yapıları, hızlı ve kısa mesafeli çözelti nakli ihtiyacı olduğunda bazı bitki türlerinde oluşan özelleşmiş transfer hücrelerine benzemektedir.

Monotropoid mikorizayı oluşturan fungus aynı zamanda bir ağaçla ektomikorizal ilişki de geliştirebilir. Bu üç parçalı ilişkide Monotropa, Ptetospora ve Sarcodes türleri karbon ve enerji ihtiyaçlarının bir kısmını, belkide çoğunu ağaçtan müşterek bir mikorizal fungus yoluyla alırlar.

F) Orkide mikorizaları

Bunlar Orchidaceae bitkileriyle Bacidiomycetes ve nadiren Ascomycetes fungusların arasında oluşturulan endomikorizalardır.

Funguslar hücre içi yumaklar oluşturur veya konukçu dokusu içinde düzensiz hifler şeklindedir. Bu yapılar pelotonlar olarak bilinir ve sadece sınırlı bir süre için varolurlar. Orkide mikorizaları ne kılıfa ne de benzer bir yapıya sahiptir. Ama hifler enfekte organ etrafındaki toprağa nüfuz ederler.

Bütün hayat döngüleri boyunca orkideler mikorizal ortaklarına zorunlu olarak bağlıdırlar. Doğal şartlar altında orkide tohumları çimlenmeyi başaramayacak ve protocorm mikorizal fungus tarafından enfekte edilmezse gelişemeyecektir. Hayat döngüsünün fotosentetik olmayan bölümü boyunca bir orkide karbon bileşiklerini fungusdan alır. Fotosentez fazının başında bu karbon transferi durur. Olgun bitki karbon açısından fungal ortağından bağımsız görünmektedir.

G) Vesicular-Arbuskular ve Arbuskular mikorizalar

VAM ve arbuskular mikorizalar, bitki kökleriyle Glomales ordosundaki funguslar arasında oluşturulan endomikorizalardır.

Mikorizal konukçu fakültatif veya zorunlu olarak fungal ortağına bağlı olarak yaşayabilir. Bu mikorizal birliklerin evrimsel olarak çok eski olduğu, diğer mikoriza tipleri ve mikorizasız yaşamın ise daha yakın bir zamanda evrimleşmiş olduğu düşünülmektedir. Aslında toprağın vasküler bitkilerce başarılı bir şekilde işgalinde Vezikular-arbuskular mikorizaların gelişmiş olabileceği ve köklerin evriminde bir kontrol etkisi rolü olabileceği söylenmektedir. Diğer birçok

Page 13: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

5

mikorizada bulunan funguslardan farklı olarak bu tipteki mikorizal funguslar bitki köklerinin veya kök organ kültürünün yokluğunda yetiştirilemezler. Diğer mikorizaların çoğunun aksine funguslar konukçunun kök yapısını önemli miktarda değiştirmezler. Fungusların varlığı kökün temizlenip boyandıktan sonra mikroskop altında incelenmesiyle saptanır. İki cinsin üyelerinin vezikül oluşturmaması arbuskular mikoriza adının vezikular-arbuskular adından daha uygun olup olamayacağı konusunda tartışmalara yol açmıştır.

1.1. Mineral Besin Elementlerinin Alınması Toprak çözeltisinde bir besin maddesi eksik olduğunda alımı etkileyen

kritik, kök parametresi yüzey alanıdır. Mikorizal fungusun hifleri kökün emiş yüzey alanını büyük miktarda etkileme potansiyeline sahiptir. Örneğin, Rousseau et al. (1994)’e atfen Sylvia et al. 2004, ekstramatrikal miseller total besin emiş yüzey kitlesinin % 20’sinden daha azına sahipken, çam fidelerinin emiş yüzey alanının % 80’ine yakınını oluşturduklarını bildirmiştir. Aynı zamanda ekstramatrikal hiflerin dağılım ve fonksiyonunu da dikkate almak gereklidir. Eğer mikoriza besin alımında etkili ise hifler kök etrafında gelişen besin tüketim zonunun ötesinde de dağılmış olmalıdır. Bir besin tüketim zonu, difüzyon yoluyla yerine yenisi gelmesinden çok daha hızlı bir şekilde, toprak çözeltisinden besin kaldırıldığında oluşur. Fosfat gibi mobilitesi zayıf bir iyon için köke yakın yerde keskin ve dar bir tüketim bölgesi oluşur. Hifler bu aralığı kolayca geçerek toprağa doğru büyür ve yeterli miktarda fosfor (P) alır. Çinko ve bakır gibi mikro besin elementlerin alımında da mikorizalar iyileşme sağlar. Çünkü bu elementler de bir çok toprakta difüzyon açısından sınırlıdır. Nitrat gibi daha mobil besinler için tüketim zonu geniştir ve küçük bir olasılıkla hifler kökün kendisi tarafından etkilenmeyen zonun içine doğru yoğun bir şekilde büyümektedir. Mikorizalar tarafından etkili besin emilimine etki eden bir başka faktör köklere oranla dar olan çaplarıdır. Bir besin için difüzyon eğrisinin dikliği emiş biriminin çapıyla ters orantılıdır. Bu nedenle toprak çözeltisi hif gibi dar bir emiş birimi yüzeyinde daha az tüketilmelidir. Üstelik dar hifler köklerin hatta kılcal köklerin erişemediği küçük toprak gözeneklerine kolayca girebilirler.

Mikorizalara atfedilen bir başka avantaj, bitki tarafından kolay bir şekilde kullanılamayan fosfor havuzlarına erişebilmesidir. Bu erişimin mekanizması; oksalat gibi düşük molekül ağırlıklı organik anyonların hareketleriyle, organik asitler tarafından inorganik ve organik fosforun salınımıdır. Bu salınım; 1) ligand-değişim reaksiyonlarıyla metalhidroksit yüzeylerinde emilmiş fosforun yer değiştirmesi, 2) fosfor emen metaloksit yüzeylerin çözülmesi, 3) çözeltideki kompleks metaller ve metal fosfatların çökelmesini önlemesi ile gerçekleşmektedir (Fox et al. 1990’a atfen Sylvia et al. 2004).

Bazı EM funguslar büyük oranda oksalik asit üretir bu da kısmen EM kökleri tarafından gelişmiş besin alımını açıklar. Mikorizal fungusun inorganik

Page 14: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

6

fosforu serbest bırakmasının bir başka mekanizması organik maddenin mineralizasyonu yoluyladır. Organik fosfat ester (C-O-P) bağlarının fosfataz aracılığıyla hidrolizi yoluyla olur. Saf kültürlerde ve kesilmiş ve dokunulmamış kısa endomikoriza köklerinde mikorizal funguslar için önemli miktarda fosfataz aktivitesi belirlenmiştir. Arazi koşullarında fosfataz aktivitesi ile endomikoriza mantolu fungal hiflerin uzunluğu arasında pozitif bir korelasyon bildirilmiştir (Hausling and Marschner, 1989’a atfen Sylvia et al. 2004). Bu verinin yorumunda dikkatli olmak gereklidir. Çünkü bitki kökleri ve birlikte olduğu mikro flora da organik asit ve fosfatazları üretir bununla birlikte mikorizal funguslar bu aktiviteyi arttırırlar (Sylvia et al. 2004).

Ericoid ve EM azotun mineralizasyonunda önemli bir role sahiptir (Read et al. 1989’a atfen Sylvia et al. 2004). Toprağa giren çoğu bitki döküntüsü yüksek bir C/N oranına sahiptir, lignin ve tanen açısından da zengindir. Sadece birkaç mikorizal fungus bu birincil kaynakları mobilize edebilir. Bununla birlikte Ericoid ve EM fungusların büyük bir çoğunluğu ölü mikrobial biyomas gibi sekonder organik madde kaynaklarından N ve diğer besin elementlerini elde edebilir. Organik azotu depolimerize etme yeteneğine sahip hidrolitik ve oksidatif enzimlerin büyük bir çoğunluğu gösterilmiştir. Bu tip mikorizalar asidik ve yüksek oranda organik toprakların hakim olduğu yerlerde N döngüsünde önemli bir role sahip olabilir ve bu türler oralarda baskın durumdadırlar.

1.2. Mikorizal Bitkilerde Karbon Değişimi Mikorizal funguslar arbuskular mikorizal funguslarda olduğu gibi

karbonunu sadece konukçu bitkiden alan mecburi simbiyontlardan, endomikorizalarda olduğu gibi karbonunu ölü kaynaklardan mineralize ederek alabilen seçici simbiyozlara kadar uzanır. Doğada heterotrofik mikorizal funguslar karbonun hepsini ya da çoğunu ototrofik konukçu bitkiden alır. Ektomikorizalar ve Ericoid mikorizalar konukçu karbonhidratını mannitol ve trehalose gibi mantara özgü depo karbonhidratına çevirir ve bu karbonhidratın fungal partnere taşınmasını desteklemek amacıyla bir fotosentez ürünü havuzu oluşturulur. Arbuskular mikorizalarda lipidler vezikül ve diğer fungal yapılarda birikir ve konukçu fotesentez ürünleri için benzer bir besin havuzu oluşturulur.

Bitki tarafından asimile edilen toplam karbonun %20’si fungal ortağa transfer edilir. Bu transfer konukçuya bir yük gibi gözükebilir. Bununla birlikte konukçu bitki mikorizal kolonizasyonu takiben fotosentetik aktivitesini artırabilir ve bu sayede toprağa doğru olan karbon kaybını karşılayabilir. Bazen bitki büyümesinin bastırılması mikorizal kolonizasyona atfedilmiştir. Fakat genellikle bu olay düşük ışık koşullarında veya yüksek fosfor durumda olmaktadır.

Bir ekosistemde mikoriza tarafından toprağa doğru olan karbon akışı bir çok önemli işleve sahiptir. Bazı mikorizalar ekstramatrikal hifler hidrolitik enzimler

Page 15: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

7

üretirler ve bunlar organik madde mineralizasyunu ve besin maddesi alınabilirliği üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilirler. Mikorizaların ekstramatrikal hifleri aynı zamanda toprak partiküllerini biraraya bağlar ve toprak agregasyonunu geliştirir. Tipik olarak toprağın gramında 1-20 m arasında arbuskular mikoriza hifi vardır (Sylvia, 1990’a atfen Sylvia et al. 2004). Fungal ortak üzerine karbon akışının bir başka önemli sonucu da mikorizosfor olarak adlandırılan özgün rizosfer mikrobial topluluğun gelişmesidir. Toprak bilimciler toprak agregasyonun gelişmesi ve sağlıklı bitki-toprak sisteminin sürdürülmesi için toprağa doğru olan karbon akışının kritik olduğunun farkına varmışlardır. Bu olaya, mikorizal kolonizasyonun önemli bir faydası olarak bakılmalıdır.

1.3. Mikorizal İlişkinin Bitkide Su Kullanımına Etkisi Mikorizal funguslar konukçu bitkide su ilişkilerini değiştirirler. Stoma

iletkenlikliği, transprasyon oranı ve yaprak su potansiyeli sıklıkla kurak koşullardaki mikorizal bitkilerde daha çok su alınmasından dolayı daha yüksektir. Bu bilgi bizi böyle bitkilerin mikorizasız bitkilere göre daha yüksek fotosentez oranı ve daha yüksek su içeriğine sahip oldukları iddiasına götürebilir. Fakat fungusun konukçu bitkideki su ilişkilerini değiştirme mekanizması bilinememektedir. Farklı hipotezler yetersiz sonuçlarla test edilmiştir Konu ile ilgili hipotezler 1) mikorizal bitkide dolaylı olarak P alınmasını geliştirmek, 2) mikorizal kök sisteminde etkili hidrolik iletkenliğin yükseltilerek veya kök yapısının değiştirilmesiyle, ekstraradikal fazdan bile su alınmasını geliştirme 3) Hormanal sinyallerdeki değişiklikler yoluyla konukçu bitkide su düzenlemesinin biyokimyasal modifikasyonu, 4) Mikorizal bitkilerde ozmoregülator cevapların veya toprak su tutma kapasitesindeki değişiklik olarak sıralanabilir (Morte et al.2000).

Bu tip mekanizmalar çoğunlukla Arbuskular mikorizal birlikteliklerde çalışılmıştır ve diğer mikoriza türlerine ilişkin az sayıda bilgi bulunmaktadır.

Mikorizaların yararları ile ilgili yukarıda verilen verilen genel bilgileri Brundrett (2008) maddeler halinde sıralayarak daha anlaşılır bir hale getirmiştir.

a) Mikorizanın bitkiye faydaları

• Bitkinin erişebileceği toprak hacmini arttırarak bitkinin alacağı

besin maddelerini arttırmak.

• Bitkilere normal şartlarda yarayışlı olmayan formdaki besin

maddelerini alarak bitkinin besin maddesi teminini kolaylaştırmak.

Page 16: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

8

• Bazı ektomikorizal ve ericoid mantarlar topraktan besin maddesi

alınmasını engelleyen fenolik bileşikleri parçalama

yeteneğindedirler.

• Ektomikorizal ve Vesiküler Arbüsküler mikorizal mantarların

köklere yerleşmesi parazit mantarlardan ve nematodlardan

korunmayı sağlar.

• Bitkilere beslenme dışındaki faydaları su ilişkilerinde, fitohormon

seviyelerinde, karbon asimilasyonundaki değişmelerle ilgili

olmakla birlikte bunların yorumlanması çok zordur.

• Mikorizal faydalar daha fazla hasat, besin maddelerinin birikmesi

ve üremedeki başarıyı içerebilir.

• Mikorizalar kök mimarisinde, vesiküler dokularda değişimlere yol

açacak şekilde büyüme sağlayabilirler.

• Mantar misellerinin farklı bitki türlerine bağlantısı yoluyla önemli

miktarda karbon transferinin olduğu ölçülmüştür. Bu bitkiler

arasındaki rekabeti azaltmakta ve ekosistemin stabilitesini ve

çeşitliliğini arttırmaktadır.

• Hakim ağaçlar tarafından desteklenen hif ağı fidanların yerleşip

hayatlarını sürdürmelerine veya alt tabakada gölgelenen ağaçların

büyümesine yardımcı olmaktadır.

• Ölü bitkilerden canlı bitkilere besin maddesi taşınmasını

sağlamaktadır.

b) Mikorizaların ekosistemdeki diğer rolleri

• Özellikle kökler faal olmadığında topraktaki hifler sistemden

kayıpların önlenmesine yardımcı olarak besin maddesi döngüsünde

önemli bir rol oynarlar.

Page 17: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

9

• Hifler karbonu bitki köklerinden besin maddesi döngüsü prosesiyle

ilgili diğer toprak organizmalarına aktaran bir kanal görevi görürler.

Bu yüzden toprak besin zincirinin parçalayıcı diğer üyeleriyle

işbirliği yapmış olurlar.

• Topraktaki hifler saprofit mantarlardan besin maddesini alarak

besin maddesi döngüsünde önemli bir role sahip olurlar.

• Mikorizal kökler ve mantarların şapkaları omurgasız hayvanlar için

gıda kaynağı ve barınma yeridirler.

• Mikorizalar topraktaki mikroorganizma topluluklarını etkiler ve

mikorizosfere ifrazatta bulunurlar.

• Ektomikorizal mantarların oluşturduğu hif tabakası toprağın

strüktürünü önemli ölçüde değiştirmektedir.

• Mikorizal mantarlar toprak organik maddesinin kalitesini ve

miktarını değiştirmek suretiyle toprakta karbon depolanmasında

faydalı katkılarda bulunmaktadır.

Page 18: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

10

2. LİTERATÜR ÖZETİ Lindahl (2001) saprofit ve ektomikorizal mantarları içeren toprak ortamında

besin maddelerinin yer değişimini araştırmak için işaretlenmiş fosfor kullanarak besin maddelerinin taşınmasını açıklamaya çalışmıştır. Ektomikorizal mantarlar işaretlenmiş radyoaktif fosforu saprofit misellerlerden taşınır hale getirmiş ve ihtiyaç duyan konukçu bitkiye vermiştir. Aynı şekilde saprofit mantarlarda mikorizal misellerden fosforu taşınabilir hale getirme ve taşıma yeteneği göstermişlerdir. Gözlenen bu fosfor iletimini açıklamak amacıyla Lindahl (2001) basidiomycetes mantarların birbirlerinin misellerini öldürerek veya tahrip ederek besin maddelerini elde ettiklerini öne sürmüştür.

Çevre kirliliğinin orman ekosistemlerine verdiği zararlardan birisi de metal zehirlenmeleridir. Jentschke and Godbold (2000) “Metal zehirlenmeleri ve ektomikorizalar” başlıklı derlemelerinde orman ağacı fidanlarında metal zehirlenmesinin azaltılmasında ektomikorizaların faydalı etkilerini gösterebilecek delilleri özetlemişlerdir. Bu makalede konukçu bitkinin metale maruz kalmasını azaltmak amacıyla mantar dokularının metalleri emme rolleri incelenmiştir.

Brundrett (2004) farklı bir makalesinde mikorizal birlikteliklerin çeşitliliği ve sınıflandırılmasını ele alarak, mikorizal birliktelikleri tanımlamış, çeşitlilikleri hakkında bilgi vermiş, mikoriza tip ve kategorilerinden ve sınıflandırılmalarından söz etmiştir. Mikorizal mantarlarla bitkiler arasındaki karşılıklı ilişkilerdeki çeşitlilik bu yayında değerlendirilmiştir. Mikorizal mantarlar konukçu ve konukçu olmayan bitkilerde birlikte oldukları bitkilerin hayatları boyunca değişen rollerle endofitler, nekrotroflar ve antagonistler olarak da işlev görürler. Mikorizal birliktelikler esasen konukçu bitki tarafından düzenlenen anatomik kıstaslar tarafından tanımlanmakta ve sınıflandırılmaktadır. Bu kıstaslarla tanımlanmış mikorizal birlikteliklerin tipleri ve kategorileri için gözden geçirilmiş bir sınıflandırma şeması teklif edilmiştir. Vesiküler-arbüsküler mikorizal birlikteliklerin ana kategorileri “lineer” veya “kıvrık”tır. Ektomikorizal birliktelikler ise “epidermal” veya “kortikal”dir. Kıvrık vesiküler-arbüsküler mikorizal birlikteliklerin ve epidermal ektomikorizal birlikteliklerin alt kategorileri belirli bazı konukçu bitkilerde görülmektedir. Mantar tarafından kontrol edilen özellikler vesiküler-arbüsküler ve ektomikorizal birliktelik kategorilerinde morfotipleri oluşturmaktadır. Arbutoid ve monotropoid birliktelikler epidermal ektomikorizaların alt kategorileri olarak mütalaa edilmelidir ve ektoendomikorizalar ektomikorizaların bir morfotipi olarak sınıflandırılmalıdırlar. Hem arbüsküller hem de vesiküller glomeromycotan mantarlar tarafından oluşturulmaktadırlar.

Fransa’daki INRA Araştırma Enstitüsünden Plassard (1996) “Kurak ve yarı kurak kuşakta orman ağaçlarının mikorizalanması: Kalkerli topraklarda mineral beslenme” isimli yayınında yüksek oranda kalsiyumla ve bikarbonat iyonlarıyla ve

Page 19: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

11

toprak çözeltisinin yüksek pH değerleriyle karakterize edilen kalkerli topraklarda karaçam (Pinus nigra ssp nigricans var. austria) türünün beslenmesi konusundaki araştırmasının sonuçlarını sunmuştur. Kalkerli toprakların hızlı bir nitritleşme oranına ve kalkerli mineraller yüzünden çözülebilir fosforun (P) bağlanmasına uygun olduklarına inanılmaktadır. Denemeler sonucunda mikorizalı olmayan karaçamda toprağa CaCO3 ilavesiyle mineral azotun (N) özellikle nitrat azotunun (N-NO3) kullanılmasının azaldığı görülmüştür. Bunun tersine daha önce kalkerli topraklara dayanıklı olarak değerlendirilen bu türün büyümesi ve N metabolizması kök sisteminde ektomikorizalar oluşunca mükemmel olarak eski durumuna gelmiştir. Mantar türleri teşhis edilmemesine rağmen, sonuçlar karaçamın kalkerli topraklara ektomikorizal birliktelikler yoluyla uyum sağladığını göstermiştir. Ektomikorizal mantarlar nitrat ortamı üzerinde in vitro olarak yetiştirildiklerinde çözülemez kalkerli P minerallerini çözebilme yeteneğindedirler. Fosforun bu çözünme yeteneği muhtemelen araştırılan tür tarafından oksalat biyosentezi ve ifrazatı ile ilgilidir. Bir Akdeniz sahasından izole edilen, ektomikorizal bir basidiomycetes türü olan Rhizopogon roseolus tarafından kalkerli mineral fosforun çözünmesi vitro şartlarda araştırılmıştır. Elde edilen veriler bu mantar türünün konukçu bitkiye çözülemez P kaynağındaki P’u kullanmaya yardımcı olabileceğini kanıtlamaktadır.

St. John (1992) “Mikorizal mantarların ve faydalı diğer mikroorganizmaların biyolojik çeşitlilik projelerindeki önemi” konulu tebliğinde doğal ekosistemlerde fotosentez dışındaki ekosistem fonksiyonlarının mikroorganizmalar ve mikrofauna tarafından yerine getirildiğini açıklamaktadır. Besin maddelerinin alınması, azotun bağlanması, organic kalıntıların parçalanması, bitkilerin büyümelerinin teşvik edilmesi, bitkilerin hastalık amillerinden korunması ve toprak strüktürünün oluşturulması doğal ekosistemlerde mikroorganizmalar tarafından yerine getirilen hayati hizmetlerdendir. Birçok doğal bitki türünün hayatını sürdürebilmesi ve başarılı bir şekilde gelişebilmesi faydalı mikroorganizmalara sıkı bir şekilde bağlıdır. St. John (1992) bu tebliğinde yukarıda sayılan ekosistem hizmetlerini yerine getiren bu mikroorganizma türleri ve işlevleri hakkında kısa bilgiler de vermiştir.

Mikorizaların özelliklerinin sahada belirlenmesi konulu Meotto’nun (1996) bu bildirisinde mikorizaların teşhisi ve özelliklerinin belirlenmesi ile ilgili özellikle İtalya’da eski tarihlerden beri yapılan çalışmalar konusunda özet bilgiler verilmiştir. 1879 yılında Giuseppe Gibelli adlı bilim insanı tarafından Torino Üniversitesi Botanik Enstitüsünde çalışırken mikorizal simbiyoz fenomeni keşfedilmiştir. Daha sonra mikorizaların araştırılması ve karakterizasyonu yapılmış ve bu aşılama yoluyla mikoriza sentezine yol açmıştır. Sahada büyüyen bitkilerin mikorizal misellerinin izolasyonu ve bunların steril fidanlara aşılanması bazı mantar türlerinin kendi mikorizal biçimlerini oluşturmasına imkan sağlamıştır. Mikorizaların tam

Page 20: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

12

teşhisi simbiyotik mantar yenebilir karpoforlar (mesela trüfler) ürettiğinde özellikle önemlidir. Mikorizaların morfolojik olarak karakterizasyonunda makroskobik parametrelerin dikkate alınması gereklidir, ancak mikroskobik özellikler en önemlileridir. Bir cins içindeki sadece bir türü bile ayırmaya imkan veren anatomik ve morfolojik incelemeler yoluyla mikorizaları karakterize etmek mümkündür. Torino’daki Toprak Mikolojisi Araştırma Merkezi (Centro di Studio sulla Micologia del Terreno -CNR) tarafından incelenen asli ektomikorizalar değerli mantar türlerini içine alan Tuber cinsinin türleridir. Mikorizaları doğru bir şekilde teşhis etmek için, biyokimyasal ve biyomoleküler tekniklerdeki gelişmeler daha ileri ve daha hassas bir şekilde morfolojik analizleri destekleyecektir.

Diaz et al. (1996) Halep çamı (Pinus halepensis) ormanlarında mikorizaların karakterizasyonu konulu çalışmalarında; ektomikorizaların doğal şartlardaki sayıları ve biyokütleleri ile sera denemeleri sonucunda mikorizal aşılama potansiyelleri belirlenmiştir. Diğer yandan, doğal şartlardaki ektomikorizaların morfolojik tipleri ve sporokarplardan mikorizaların ekstraksiyonu teknikleri açıklanmıştır. Genel olarak Suillus, Rhizopogon ve Cenococcum geophilum tarafından oluşturulan mikorizalar daha fazla olduğu belirtilmiştir.

Habte and Osorio (2001) özet eserlerinde mikorizalar ve özellikle arbüsküler mikorizal mantarlar hakkında önemli bilgiler sunmuşlardır. Mikorizal mantarların bitki beslenmesindeki rolleri ve fosforun alınma mekanizmaları kısaca anlatılmış, ardından arbüsküler mikorizal mantarları aşılamayı etkileyen faktörler (AMF propagüllerinin bolluğu, topraktaki P durumu, bitkilerin arbüsküler mikorizal mantarlara bağımlılıklarındaki değişme, toprak tahribatı) açıklanmıştır. Son olarak aşı kaynakları, aşıların depolanması ve aşılama uygulamaları ve oranları hakkında da bilgi verilmiştir.

Tagliaferro (1996) saksılarda ve sahada mikorizaların kontrolü: ilkeler ve düzenlemeler adlı bir bildiri sunmuştur. Bu bildiride orman ağacı fidanlarının mikorizal enfeksiyonunun kontrol edilmesinin ve sertifikalandırılmasının bitki üretim materyallerinin uluslararası ticareti için gerekli olduğundan söz edilmiştir. Bu bildiride İtalyan bölge idaresi yetkilileri tarafından araştırılmış olan Tuber sp. bulaşmış fidanların kontrolü ve sertifikalanması için bir metodoloji açıklanmıştır.

Gutierrez et al. (1996), kurak ve yarı kurak bölgelere adapte olmuş yenebilir mantar türlerinin moleküler karakterizasyonu ve in vitro şartlardaki bitkiciklerin mikorizalanması konulu bildirilerinde özellikle Terfezia claveryi türünü incelemişlerdir. Araştırmacılar Terfezia claveryi türünün karakterizasyonu ve teşhisi için PCR-RAPD tekniklerini kullanmışlardır. Helianthemum almeriense türünün doku kültürüyle üretilmiş bitkicikleri in vitro ortamında Terfezia claveryi ile mikorizalandırılmıştır. Mikorizalanma oranı yaklaşık % 75 bulunmuş ve Terfezia claveryi gevşek hüflerle kesik bir manto ile ektendomikoriza oluşturmuştur.

Page 21: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

13

Kibar ve Pekşen (2007), ektomikorizalar hakkında derledikleri makalelerinde ektomikorizaların ormancılıktaki ve tarımdaki öneminden söz etmişlerdir. Bu makalede önce mikoriza kavramını ve mikorizaların yapılarını özetle açıklamışlardır. Ektomikorizal bitkiler ve mantarlar hakkında bilgilerin yanında ektomikoriza oluşumunu etkileyen faktörleri de sunmuşlardır. Sonuç olarak ektomikorizanın tarım ve ormancılıktaki önemini vurgulamışlardır. Şekillerle ve çizelgelerle zenginleştirilen bu metinde orman ağacı türlerindeki ektomikorizalar hakkında bilgiler bulunmaktadır.

Mleczko, (2004) çinko atıklarının bulunduğu iki farklı alanda saprobik ve mikorizal mantarları incelemiştir. Araştırma alanının en önemli özelliği topraktaki yüksek Ca oranları ve pH’ ın nötr veya bazik oluşudur. Bu alanlarda kalsiyumlu ortamlarda yaşadığı bilinen Clitocybe inornata, Geastrum minimum, Chrogomphus rutilus, hatta Tricholoma scalpturatum ve Lycoperdon lividum saprobik ve mikorizal mantar türleridir.

Lilleskov, (2001) ortama azot girdisinin artmasının ektomikorizal mantar çeşitliliğini azalttığını belirtmektedir. Ancak bu azalmanın sporokarp üretimine bakarak değerlendirilmesinin güvenilir olamayacağını, toprak altı organlardaki durumunun da belirlenmesi gerektiğini ifade etmektedir.

Ektomikorizal mantarlar asit nitelikli organik topraklarda, alkali topraklardan daha fazla bulunurlar. Ancak düşük nitrat düzeyli topraklarda ve nötr pH’larda, asit koşullardan daha iyi mikoriza oluşumu belirlendiği bildirilmektedir. Yüksek nitrat ve kireç düzeyleri mikoriza enfeksiyonunu engellemektedir (Haktanır ve Arcak’a atfen Kibar ve Pekşen, 2007).

Tüfekçi (2007) doktora çalışmasında, sedir fidanının büyüme, gelişme ve besin elementleri alımına mikoriza aşılamanın etkisini araştırmıştır. Sera koşullarında sterilize edilmiş ve edilmemiş üç değişik yetiştirme ortamında, orman ekosisteminden izole edilen üç farklı mikoriza mantarı türünün (Lactarius delicious, Hebeloma crustuliniforme, Tricholoma ustale) iki değişik aşılamasının (tohum ekimi aşamasında ve fide dikimi aşamasında) etkilerini incelemiştir. Vejetasyon süresi sonunda, fidanların gelişme parametrelerini ölçmüş, toprak üstü aksamındaki besin maddesi içerikleri ile kökteki mikoriza enfeksiyon oranlarını belirlemiştir. Özellikle H. crustuliniforme türü ile fide şaşırtması aşamasında yapılan aşılamanın, diğer mikoriza türlerine özellikle de tohum ekimi sırasında yapılan aşılamaya kıyasla sedir fidanlarının gelişimi üzerindeki etkisini daha yüksek bulmuştur.

Çok uzun zamandan beri orman özelliğini kaybetmiş alanlarda yeniden ağaçlandırma yaparken bazı zorluklar yaşanmaktadır. Bunun nedenini toprağın biyolojik ve fiziksel yapısındaki değişikliklerde aramak gerekmektedir. Her mikoriza türünü istenilen alana yerleştirilmesi uygun olmayabilir. Çünkü her bir mikoriza türü uygun bir türle simbiyoz ilişki kurabilmektedir. Örneğin yüksek alan

Page 22: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

14

ağaçlandırmalarında kullanılabilecek mikorizal mantarın düşük sıcaklıklara adaptasyon yeteneği olması gereklidir (Moser 1964’e atfen Çolak ve Pitterle, 1999). Her mikorizal mantar türü bütün yetişme ortamlarına uygun olmadığı için mikoriza orijini büyük önem taşımaktadır. Fidanlıklarda yapılan aşılama çalışmalarında doğru orijinli mikorizaların aşılanması gereklidir (Walker 1986 ve Tarja 1989’a atfen Çolak ve Pitterle 1999).

Bu çalışma ile Kızılçam ormanlarında doğal olarak yer alan ektomikorizal mantarların türlerinin ve yayılışlarının belirlenmesi amaçlanmıştır.

Page 23: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

15

3. MATERYAL VE YÖNTEM

3.1. Materyal Projede kullanılan mantar örnekleri 2005 ve 2006 yıllarında İzmir Orman

Bölge Müdürlüğü sınırlarında yer alan doğal Kızılçam (Pinus brutia Ten.) sahalarından toplanmıştır. Mantar örneklerinin toplanma zamanı üç örnekte ilkbahar diğer tüm örneklerde sonbahar mevsimi olmuştur. Mantarlar toplam 93 alandan örneklenmiş, bunlardan 75 tanesinde ektomikorizal mantarlar bulunmuştur.

Arazi çalışmalarında bulunan mantarın öncelikle bulunduğu ortamda fotoğrafı çekildikten sonra şapka ve sap kısmı koparılarak örnek numarası yazılmış kağıt torbalara konulmuştur. Bu sırada arazi defterine ortamla ilgili yükseklik, yön, çevredeki bitki örtüsü ile mantarla ilgili renk, koku, örnek ve fotoğraf numarası gibi özellikler kaydedilmiştir. Örneklemede her tür için mümkün olduğunca iki veya üç örnek alınmaya çalışılmıştır.

Laboratuvara getirilen örnekler daha detaylı (örnek sayısı yeterli olduğunda kesit alınarak) olarak fotoğrafları çekildikten sonra oda sıcaklığında kurutulmak üzere ızgaralara yerleştirilmiştir.

3.2. Yöntem Mantarların teşhisleri Orton and Waitig, 1979; Moser, 1983; Philips, 1981;

Breintenbach and Kränzlin, 1984, Breintenbach and Kränzlin, 1991; Breintenbach and Kränzlin 1995, Harding et al., 1996; Breintenbach and Kränzlin, 2000; kaynaklarından yararlanılarak yapılmıştır.

3.2.1. Mantar Teşhisinde Kullanılan Yardımcı Yöntemler

3.2.1.1. Kimyasal Ayıraçların Kullanılması Tanı amacıyla yapılan mikroskobik çalışmalarda kimyasal ayıraç olarak

konsantre sülfirik asit, anilin mavisi, Melzer ayıracı, ve amonyum hidroksit kullanılmıştır. Makroskobik çalışmalarda ise sodyum hidroksit, potsyum hidroksit, nitrik asit, anilin ve sülfovanilinden yararlanılmıştır.Ayıraçlar Largent (1986)’a göre hazırlanmıştır. Konsantre sülfirik asit, anilin ve nitrik asit ise doğrudan kullanılmıştır.

NaOH: 10 gram sodyum hidroksit 90 ml. distile su içerisinde eritilerek hazırlanmıştır.

KOH: 3 gram potasyum hidroksit 97 ml distile su içerisinde eritilerek hazırlanmıştır. Boletus sp. ve Suillus sp. türlerinin ayrılmasında kullanılmıştır.

Sülfovanilin: 5 gram saf vanilin 2 ml distile su ve 4 ml konsantre sülfirik asit karışımıyla elde edilmiştir. Russula türlerinin ayırt edilmesinde kullanılmıştır.

Page 24: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

16

NH4OH: 10 gram amonyum hidroksit 90 ml. distile su içerisinde eritilerek hazırlanmıştır. Kesitlerin mikroskop altında incelenmesi sırasında ortam olarak kullanılmıştır.

Melzer ayıracı: 1,5 gram iyot, 5 gram potasyum iyodür ve 100 gram kloral hidrat 100 ml distile suda ısıtılarak eritilir. Basidiosporlara uygulanmıştır ve yine renk değişimi üzerine etkilidir.

Anilin mavisi: 0,5 gram anilin mavisi 49 ml distile suda çözünür. Daha sonra bu solusyon 100 gram laktik asit, 100 gram fenol, 150 ml gliserin ile 50 ml distile su içinde karıştırılarak ayraç hazırlanmış olur. Bu ayıraç basidiosporlara uygulanmaktadır ve rengi deniz mavisine dönenler siyonofilik sporlar olarak adlandırılmaktadır. Familya ve genusların ayırımında önemli bir yere sahiptir (Allı, 2005).

Anilin ve nitrik asit Agaricusların ayırımında kullanılmıştır. Mantarın şapkasına çizgi halinde sürülen anilin üzerine + işareti şeklinde nitrik asit sürülür ve iki çizginin kesiştiği yerde türe bağlı olarak turuncu rengin oluşup oluşmaması teşhisde kullanılan bir özelliktir. Capelli (1984)’e atfen Allı (2005) bu reaksiyonu Schaeffer Reaksiyonu olarak adlandırılmakta ve turuncu renk oluşturanlar SR (+) oluşturmayanlar SR (-) olarak tanımlanmaktadır.

3.2.1.2. Mikroskobik Özellikler Mantarın himenyum tabakasından alınan ince kesitler lam üzerinde % 2’lik

NaOH çözeltisi ile karıştırılarak preparat hazırlanır. Mikrometrik oküler yardımıyla spor boyutları ölçülür, bu arada spor rengi, şekli, askus ya da basidium içinde kaç tane spor bulunduğu not edilerek teşhiste bu verilerden yararlanılmıştır.

3.3. Toprak Örneklerinin Alınması Örnek alanlar tesadüfi olarak makromantarların şapka (sporokarp)

kısımlarının görülmesi ile belirlenmiştir. Toprak örnekleri de örnek alanın ortalama özelliğini temsil eden bir yerde toprak çukuru açılarak ve üst toprak kısmından horizonlara göre alınmıştır.

Profil aynasında usulüne uygun olarak tespit edilen horizonlar veya katmanlardan yaklaşık 1 kg kadar olacak şekilde toprak örnekleri alınarak naylon poşetlere konmuştur. Toprak örnekleri; alan adı, profil numarası, derinlik ve tarih bilgileri içerecek şekilde etiketlenerek laboratuara getirilmiştir.

3.3.1. Toprak analiz metotları Laboratuara getirilen toprak örnekleri hava kurusu hale getirilip, 2 mm’lik

elekten geçirildikten sonra analize hazır hale getirilmiştir (Kacar, 1993).

Page 25: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

17

Tekstür: Toprak tekstürü “Bouyoucos Hidrometre Yöntemi” ile belirlenmiştir (Gülçur, 1974).

Total Kireç (%CaCO3) : Total kireç miktarları “Scheibler Kalsimetre Yöntemi” ile belirlenmiştir (Kacar, 1993).

Tuzluluk (EC×103): Elektriki iletkenlikleri 1:2,5 oranında hazırlanmış toprak-su süspansiyonunda cam elektrotlu EC metre ile belirlenmiştir (Jackson, 1958).

Toprak reaksiyonu (pH): Toprak örneklerinin reaksiyonları (pH), 1:2,5 oranında hazırlanmış toprak-su süspansiyonunda cam elektrotlu pH metre ile ölçülmüştür (Jackson, 1958).

Organik Madde: Organik madde miktarları “Walkley-Black Yaş Yakma Yöntemi” ile belirlenmiştir (Kacar, 1993).

Total Azot: Total azot içerikleri “Kjeldahl Yöntemi” ile tam otomatik Kjeltec-20 cihazı kullanılarak belirlenmiştir (Bremner, 1960).

Yarayışlı Fosfor: Fosfor miktarları, toprakların pH ve kireç miktarları göz önünde bulundurularak, “Olsen Yöntemi” ve “Bray&Kurtz No.1 Yöntemi”ne göre belirlenmiştir (Kacar, 1993).

Değişebilir Potasyum, Kalsiyum, Magnezyum ve Sodyum İçerikleri: “Amonyum Asetat Yöntemi” ile flamefotometre ve atomik absorbsiyon spektrofotometre (AAS) kullanılarak belirlenmiştir (Jackson,1958).

3.3.2. Toprak özelliklerinin değerlendirme metodları Ektomikorizal mantarların örneklendiği alanların topraklarının toprak türü

Çepel (1985)’in, organik madde miktarları Kantarcı (1987)’nın, kireç içerikleri Kacar (1993)’ın, toprak reaksiyonu Anonim (1993)’ün, tuzluluk Kılcı ve ark. (2003)’nın, azot Bremner (1960)’in, fosfor Anonim (2007a)’in, potasyum, kalsiyum, magnezyum ve sodyum ise Anonim (2007b)’in önerdiği sınıflandırmalara göre gruplandırılmışlardır. Değerlendirmeler, ektomikorizal mantarların örneklendiği alanların bu gruplara dağılım oranlarına göre yapılmıştır.

3.4. Örnek Alanların Haritalandırılması İzmir Orman Bölge Müdürlüğünden alınan kızılçam ormanlarını gösterir

vektör tabanlı sayısal harita üzerinde örnek alanlar belirlenmiştir. Örnek alanların yerleri Google Earth ve ArcGIS/ArcInfo yardımıyla veri tabanı oluşturularak sayısal harita üzerinde işaretlenmiştir.

Page 26: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

18

4. BULGULAR İzmir Orman Bölge Müdürlüğü sınırları içerisinde yer doğal kızılçam

sahalarında toplam 93 örnek alanda rastlanılan şapkalı mantarlar toplanmıştır. Yapılan teşhisler sonucu ektomikorizal mantar olduğu belirlenen alan sayısı 73 olarak saptanmış ve örnekleme alanları Şekil 1’de gösterilmiştir. Bu alanlara ait mevki ve denizden yükseklik bilgileri ise Çizelge 1’de liste halinde verilmiştir.

Şekil 1. İzmir Orman Bölge Müdürlüğü doğal kızılçam ormanlarında ektomikorizal mantarlara rastlanan örnekleme alanlarını gösterir harita.

Figure 1. Map of sampling sites found mycorrizal fungi in İzmir Regional Directorate natural Pinus brutia Ten. Forests.

Page 27: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

19

Çizelge 1. Ektomikorizal mantarların sporokarplarına rastlanan örnek alanların mevki ve denizden yükseklik bilgileri

Table 1. Location and altitude parameters of sample sites found sporocarps of ectomycorrhizal fungi

Örnek Alan No

Enlem (DD.SS.SS)

Boylam (DD.SS.SS)

Denizden yükseklik (m)

1 38°21'43.54"K 27°2'0.89"D 200 3 38°17'18.01"K 27°11'25.01"D 160 4 38°18'45.47"K 27°10'52.54"D 160 5 38°19'21.68"K 27°14'39.79"D 220 6 38°14'18.92"K 26°34'55.31"D 635 7 39°14'24.24"K 27°7'15.38"D 640 8 38°21'42.07"K 27°26'5.71"D 500 9 37°54'48.03"K 27°20'20.84"D 280

10 38°19'23.20"K 27°13'34.04"D 650 12 38°18'31.45"K 27°10'43.76"D 155 13 38°13'53.34"K 26°30'26.84"D 80 14 38°23'15.31"K 26°59'30.64"D 150 15 38°23'12.84"K 26°59'32.14"D 170 16 38°23'4.95"K 26°59'39.32"D 240 17 38°22'48.22"K 26°59'37.64"D 370 18 38°15'47.56"K 26°57'41.31"D 700 19 38°18'28.65"K 27°11'4.55"D 165 20 38°26'39.72"K 27°19'35.21"D 500 21 38°25'31.60"K 27°20'47.54"D 650 22 38°25'12.02"K 27°24'1.22"D 450 23 38°25'7.85"K 27°23'54.72"D 520 24 38°31'51.66"K 27°16'52.45"D 450 25 38°29'51.92"K 27°16'17.81"D 380 26 38°33'30.76"K 27°19'39.55"D 405 27 38°35'23.37"K 27°21'11.49"D 170 28 38°35'21.73"K 27°20'56.73"D 300 29 38°35'15.13"K 27°20'18.59"D 475 30 38°28'53.33"K 27°27'57.00"D 380 31 38°29'28.49"K 27°27'51.05"D 570 32 38°29'41.91"K 27°27'19.54"D 560 33 38°28'59.40"K 27°27'25.71"D 395 34 38°16'16.17"K 26°58'3.50"D 750 35 38°16'5.39"K 27° 0'27.85"D 650

Page 28: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

20

36 37°56'25.04"K 27°26'22.87"D 430 37 37°54'5.92"K 27°23'38.13"D 480 38 39°10'37.41"K 27°9'29.45"D 220 39 39°13'26.72"K 27°8'19.50"D 490 40 39°14'0.47"K 27°8'16.31"D 550 41 38°23'13.58"K 27°27'2.09"D 250 42 38°24'49.44"K 27°24'50.92"D 550 43 38°23'38.98"K 27°25'51.79"D 400 44 38°18'16.09"K 27°14'0.30"D 210 45 38°19'11.14"K 27°16'53.31"D 320 46 38°19'47.25"K 27°16'0.36"D 290 47 38°59'50.33"K 27°54'25.08"D 250 48 38°59'15.78"K 27°54'57.05"D 400 49 38°19'3.55"K 27°49'36.31"D 520 50 38°19'3.32"K 27°49'33.14"D 505 51 38°13'50.05"K 28°34'43.81"D 400 52 38°26'46.42"K 28° 6'57.31"D 290 53 38°29'9.87"K 27°48'9.71"D 130 54 38°25'39.22"K 27°52'7.68"D 620 55 38°27'2.65"K 27°51'19.16"D 480 56 38°57'18.50"K 26°56'54.23"D 40 57 38°42'9.92"K 27°17'40.74"D 100 58 38°43'8.83"K 27°16'10.62"D 210 59 38°44'14.54"K 27°15'57.97"D 200 60 38°44'44.89"K 27°13'29.72"D 305 61 38°32'7.04"K 27° 7'45.83"D 425 62 38°32'35.00"K 27° 9'35.04"D 700 63 38°33'45.20"K 27°12'19.88"D 550 64 38°33'49.04"K 27°12'2.06"D 490 65 38°59'51.68"K 26°56'39.36"D 65 66 39° 6'38.60"K 26°59'25.73"D 165 67 39° 8'44.14"K 27° 0'37.78"D 210 68 38°29'55.38"K 27°16'52.63"D 350 69 38°30'16.20"K 27°16'32.83"D 350 70 38°31'24.82"K 27°20'3.21"D 630 71 38°32'24.65"K 27°20'39.55"D 560 72 38°24'6.43"K 27°41'2.03"D 550 73 38°16'4.50"K 27°39'55.69"D 500 74 37°53'12.37"K 27°22'8.12"D 280 75 37°55'8.14"K 27°20'22.45"D 350

Page 29: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

21

Çizelge 2’de ise bu araştırma projesi kapsamında toplanarak teşhis edilen ektomikorizal mantar cinslerinin rastlandığı örnek alan numaraları liste halinde verilmiştir.

Çizelge 2. Ektomikorizal mantar cinsleri ve örnek alan numaraları

Table 2. Ectomycorrhizal fungus genera and sample site numbers

Cinsler Örnekleme yapılan alan numaraları Bu mantar cinsine rastlanan örnek

alan sayısı Amanita 3, 5, 15, 19, 21, 25, 30, 57, 59, 36, 38, 453, 44, 45, 46, 50,

55 17

Boletopsis 4, 64, 40, 49, 50 5 Boletus 19, 36 2 Chantharellus 28 1 Chroogomphus 7, 16, 18, 20, 26, 32, 62, 63, 73, 68, 69, 71, 75, 34, 35, 36,

38, 40, 41, 43, 44, 45, 47, 48, 51, 52, 53, 54, 55 29

Geastrum 53 1 Hebeloma 21, 22, 29, 56, 68, 70, 38, 45, 46, 54, 55 11 Hygrophorus 18, 63, 34, 35, 37, 42, 49, 50, 51, 54 10 Inocybe 19, 65, 71, 72, 74, 34, 35, 38, 39, 43,44, 45, 46, 48, 49, 51,

52, 54 18

Laccaria 16, 22, 33, 63, 72, 73, 34, 37, 40, 50, 52 11 Lactarius 1, 6, 16, 18, 19, 24, 25, 27, 28, 29, 30, 31, 33, 63, 64, 68,

69, 72, 73, 34, 35, 36, 37, 38, 40, 43, 44, 46, 48, 49, 50, 51, 52, 54, 55

35

Leccinium 46 1 Leucopaxillus 37 1 Lycoperdon 6, 17, 33, 72, 73, 40, 46, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55 15 Lyophyllum 50 1 Ramaria 8, 17, 19 3 Rhizopogon 36, 40, 49, 50 4 Russula 7, 17, 19, 20, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 33, 57, 58,

61, 63, 64, 56, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52

50

Sarcadon 49 1 Sarcosphaera 12, 62 2 Suillus 10, 13, 14, 16, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 26, 27, 28, 29, 30,

31, 32, 33, 57, 58, 59, 60, 61, 56, 65, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 41, 42, 43, 44, 46, 47, 48, 49, 52, 53, 54, 55

51

Tricholama 4, 6, 8, 9, 10, 12, 18, 31, 32, 63, 64, 68, 70, 71, 34, 35, 36, 37, 40, 41, 43, 44, 45, 47, 48, 49, 51, 52, 53, 54

30

Xerocomus 19 1

Page 30: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

22

Çalışma kapsamında doğal kızılçam sahalarından örneklenen mantarlar 49 cins altında yer almaktadır. Bu cinslerden 23 tanesi ektomikorizal tür içermektedir. Ektomikorizal tür içeren cinslerin örnek alanlara dağılımını gösteren grafikte de (Şekil 2) görüleceği gibi Suillus (51), Russula (50), Lactarius(35), Tricholoma (30) ve Chroogomphus (29) ilk beş sırada yer almaktadır.

Bolluk/ Abundance

51 50

3530 29

18 1711 11 10 8

5 4 3 2 2 1 1 1 1 10

10

20

30

40

50

60

Sui

llus

Rus

sula

Lact

ariu

s

Tric

holo

ma.

Chr

oogo

mph

us

Inoc

ybe

Am

anita

Heb

elom

a

Lacc

aria

Hyg

roph

orus

Cor

tinar

ius

Bol

etop

sis

Rhi

zopo

gon

Ram

aria

Bol

etus

Sar

cosp

haer

a

Can

thar

ellu

s

Gea

stru

m

Lecc

iniu

m

Leuc

opax

illus

Sar

cado

n

Bolluk/ Abundance

Şekil 2. Ektomikorizal tür içeren cinslerin örnek alınan alanlara göre dağılımı

Figure 2. Distributions of genera containing the ectomycorrizal fungus species the sampling sites.

Örnek alanlarda rastlanılması açısından ilk beş sırada yer alan bu cinslerin bulunduğu alanlar beş ayrı haritada gösterilmiştir (Suillus Şekil 3, Russula Şekil 4, Lactarius Şekil 5, Tricholoma Şekil 6, Chroogomphus Şekil 7).

Page 31: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

23

Şekil. 3. İzmir Orman Bölge Müdürlüğü doğal kızılçam ormanlarında Suillus cinsi ektomikorizal mantarlara rastlanan örnekleme alanlarını gösterir harita

Figure 3. Map of the sampling sites including genus ectomycorrizal fungus, Suillus in natural Pinus brutia Ten. forest in İzmir Forest Regional Directorate.

Şekil 4. İzmir Orman Bölge Müdürlüğü doğal kızılçam ormanlarında Russula cinsi ektomikorizal mantarlara rastlanan örnekleme alanlarını gösterir harita

Figure 4. Map of the sampling sites including genus ectomycorrizal fungus, Russula in natural Pinus brutia Ten. forest in İzmir Forest Regional Directorate.

Page 32: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

24

Şekil 5. İzmir Orman Bölge Müdürlüğü doğal kızılçam ormanlarında Lactarius cinsi ektomikorizal mantarlara rastlanan örnekleme alanlarını gösterir harita.

Figure 5. Map of the sampling sites including genus ectomycorrizal fungus, Lactarius in natural Pinus brutia Ten. forest in İzmir Forest Regional Directorate

Şekil . 6. İzmir Orman Bölge Müdürlüğü doğal kızılçam ormanlarında Tricholoma cinsi ektomikorizal mantarlara rastlanan örnekleme alanlarını gösterir harita.

Figure 6. Map of the sampling sites including genus ectomycorrizal fungus, Tricholoma in natural Pinus brutia Ten. forest in İzmir Forest Regional Directorate

Page 33: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

25

Şekil 7. İzmir Orman Bölge Müdürlüğü doğal kızılçam ormanlarında

Chroogomphus cinsi ektomikorizal mantarlara rastlanan örnekleme alanlarını gösterir harita.

Figure 7. Map of the sampling sites including genus ectomycorrizal fungus, Chroogomphus in natural Pinus brutia Ten. forest in İzmir Forest Regional Directorate.

İzmir Orman Bölge Müdürlüğü sınırları içerisinde yer alan doğal kızılçam ormanlarından toplanan mantarlar tür ve cins düzeyinde teşhis edilmiştir. Toplanan mantarlardan 390 örnek tür, 160 örnek cins düzeyinde teşhis edilerek, toplam 50 cinse ait 123 tür belirlenmiştir.

Ektomikorizal cinslerden Russula teşhis edilebilen 31 tür ile çeşitlilik açısından en önemli cins olmaktadır. Tür çeşitliliği açısından sırasıyla, Lactarius ve Tricholoma 5’er tür, Amanita, Hygrophorus ve Suillus 4’er tür , Inocybe ve Hebeloma 2’şer tür içermektedir. Bunun yanı sıra Cortinarius cinsine ait 8 örnek bulunmasına karşın tür düzeyinde teşhisleri yapılamamıştır.

Tür düzeyinde teşhisleri yapılan örneklerin alandaki rastlanma miktarını gösteren grafik Şekil 8’de verilmiştir.

Page 34: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

26

99912

14171818

21

28

0

5

10

15

20

25

30

Şekil 8. Ektomikorizal türlerin örnek alınan alanlardaki rastlanma sıklığı.

Figure 8. The coincidence frequency of ectomycorrhizal fungus species in sampling sites.

Teşhis edilen mantarlardan herhangi bir izolasyon veya enfeksiyon testi yapılmadığı için ektomikorizal özellik gösteren türler literatüre göre belirlenmiştir. Bu yöntemle belirlenen ektomikorizal tür sayısı 71 olarak bulunmuştur. Ektomikorizal türler aşağıda sıralanmaktadır.

4.1 Ektomikorizal Mantar Türleri Ascomyccetes Pezizaceae Sarcasphaera Sarcasphaera crassa (Santi: Steudel.) Pouz. Çam ormanlarında özellikle kalkerli topraklarda gruplar halinde yetişir ve

zehirlidir (Allı, 2005). Bu çalışmada Sarnıç-piknik alanından örneklenmiştir. Basidiomycetes

Page 35: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

27

Cantharellaceae Cantharellus cibarius Fr. Yumurta mantarı (Tavuk Mantarı" veya

"Tavukbacağı Mantarı" olarak adlandırılır. Ünye'de ise "Tavuk Tirmidi" olarak bilinir).

Yenilebilen lezzetli bir mantar türüdür. Kurutulmaya ve turşu yapımına uygundur. Ancak zehirli Omphalotus olearius'e çok benzediği için dikkatli olunmalıdır.

Bergama- Kozak yolu ve Selçuk- Meryemana’da bulunmuştur. Thelephoraceae Boletopsis Boletopsis leucomelaena (Pers) Fayod. Literatüre göre yenir ancak tadı acı olduğu için tercih edilmez. Sarnıç-Hanımın Çiftliği, Karagöl- Emiralem yolu, Bergama-Kozak yolu,

Ödemiş-Aldağ-Kerpiçlik üstünde rastlanmıştır. Sarcadon leucopus (Pers.) Maas Geest.& Nannf. Ödemiş-Aldağ-Kerpiçlik köyü üzerinde 550 m.’de bulunmuştur Geastraceae Geastrum sesile (Sowerby) Pouzar. Turgutlu- Salihli arasında bulunmuştur. Rhizopogonaceae Rhizopogon Rhizopogon luteolus Fr. (Domalan) Çam ormanlarında özellikle kumlu alanlarda yetişmektedir (Işıloğlu, 1992).

Çamlık-Şirince yolu, Ödemiş-Aldağ-Kerpiçlik Köyü yukarısında rastlanmıştır. Rhizopogon roseoulus (Corda) Th. Fr. Çam ormanlarında ve açıklıklarında yetişmektedir. Bergama-Kozak yolu ve

Ödemiş-Aldağ-Kerpiçlik Köyü yukarısında rastlanmıştır.

Page 36: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

28

Boletaceae Suillus bellini (Inz.) Watl. Efem çukuru, Efem çukuru-Çatalca barajı yolu, Kavaklıdere, Sabuncubeli,

Sabuncubeli-tepe sapağı, Manisa-Spil dağı yolu, Manisa Avdal Köyü, Yamanlar Köyü, Çiçekli Köyü, Yakaköy, Efemçukuru köy civarı, (Selçuk) Çamlık-Şirince yolu,Selçuk-Kireçli Köyü, Bergama-İncecikler, Gördes-Gürenez, Ödemiş-Aldağ, Horzum Yaylası- Çıkrıkçılar yolu’nda rastlanmıştır.

Suillus bovinus (Pers.) Raussel Urla-Zeytinler Köyü, Çatalkaya İl Ormanı, Kemalpaşa Nif yolu,

Kemalpaşa- Kiraz Köyü, Yukarı Kayapınar Köyü (Sabuncubeli-Yamanlar dağı arası), Sabuncubeli, Yakaköy, Ovacık-Sarılar, Ödemiş-Aldağ- Kerpiçli Köyü’nde rastlanmıştır.

Suillus collinitus (Fr.) O. Kuntze Dikili-Deliktaş Köyü civarında rastlanmıştır. Suillus granulatus (L. ex Fr.) O. Kuntze. Salihli-Termal tesisleri civarında rastlanmıştır. Boletus versicolar Rostk. Sarnıç civarında rastlanmıştır Leccinium lepidum Buca-Kaynaklar’da rastlanmıştır ve Türkiye için yeni kayıttır (Solak ve ark.

2007) Gomphidiaceae Chrogomphus rutilus (Fr.) O. K. Miller. Geyik mantarı. Yenir. Her zaman Pinus ormanlarında yaygın olarak bulunur (Moser, 1983;

Işıloğlu,1992; Allı, 2005). Bergama- Kozak yolu, Çatalkaya İl Ormanı, Efemçukuru, Kavaklıdere, Manisa-Karakoca Köyü, Spil Dağı-Manisa yönü,

Page 37: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

29

Yamanlar Köyü, Karagöl, Çiçekli Köyü, Yakaköy, Meryemana, Efemçukuru köy civarı, Çamlık-Şirince yolu-taş ocakları, Kemelpaşa Karabel, Nif Dağı, Buca Araplar Köyü, Buca-Belenbaşı, Gördes-Dingiller, Gördes-Gürenez, Alaşehir-Çamlık, Salihli-Termal tesisleri, Turgutlu-Salihli yolu, Horzum yaylası yolunda rastlanmıştır.

Hygrophoraceae Hygrophorus camarophyllus (Alb.& Schwein.) Dumée, Grandjean& Maire Efemçukuru, Karagöl, Nif Dağı, Ödemiş-Aldağ-Kerpiçli mevkii, Alaşehir-

Çamlık, Horzum Yaylası yolunda rastlanmıştır. Hygrophorus discoideus (Pers.) Fr. Nif Dağı’nda rastlanmıştır. Hygrophorus ebernus (Bull.)Fr. Karagöl ve Nif Dağı’nda rastlanmıştır. Hygrophorus ligatus Fr. Selçuk-Kireçli Köyü, Ödemiş-Aldağ-Kerpiçli mevkiinde rastlanmıştır. Tricholomataceae Laccaria laccata (Scop. ex Fr.) Bk&Br. Yenilebilen bir türdür. Çatalkaya il ormanı, Kemalpaşa- Nif Dağı etekleri, Manisa-Spil Dağı yolu,

Karagöl, Ovacık-Sarılar, Bayındır, Efemçukuru Köy civarı, Ödemiş-Aldağ-Kerpiçli mevkii, Salihli termal tesisler üstünde rastlanmıştır.

Tricholoma caligatum (Viv.) Ricken. Özellikle Japonya’da çok tercih edilen yenilebilen bir mantardır. Mersin ve

Muğla’dan (Fethiye) toplanarak ihraç edilmektedir.

Page 38: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

30

Sarnıç-Hanımın çiftliği, Sarnıç-Torbalı yolu, Ödemiş-Aldağ-Kerpiçli Köyü üzerinde rastlanmıştır.

Tricholoma equestre (L.) P. Kumm. Oldukça zehirli bir mantar türüdür. Ödemiş-Aldağ-Kerpiçli Köyü üzeri ve Gördes-Gürenez’de rastlanmıştır. Tricholoma fracticum (Britzelm.) Kreisel. Efemçukuru, Kemalpaşa-Sütçüler Köyü, ,Spil Dağı-Manisa yönü, Karagöl-

Emiralem yolu, Çiçekli Kent Ormanı, Yakaköy, Yakaköy üzeri, Efemçukuru köy civarı, Efemçukuru Çatalca Barajı yolu, Çamlık-Şirince yolu, Selçuk-Kireçli Köyü, Bergama-Kozak yolu, Kemalpaşa-Karabel, Nif Dağı, Buca Araplar, Gördes-Gürenez ve Ödemiş-Aldağ-Kerpiçli Köyü üzerinde rastlanmıştır.

Tricholoma popilinum J.E. Lange, Bergama-Kozak yolunda rastlanmıştır. Tricholoma terreum (Schaeff.) Quél. Karakız mantarı Yenilebilen bir mantar türüdür. Karagöl, Buca-Belenbaşı, Gördes-Gürenez, Alaşehir-Çamlık, Salihli-

Termal üstü, Turgutlu-Salihli arası, Horzum Yaylası yolunda rastlanmıştır. Lyophyllum decastes (Fr.) Sign Ödemiş-Aldağ-Kerpiçli Köyü üzerinde rastlanmıştır. Leucopaxillus giganteus Quél. Kotl. Çatalkaya İl Ormanı ve Selçuk-Kireçli Köyünde rastlanmıştır. Amanitaceae Amanita caesarea (Scop. ex Fr) Pers. ex Schw. İmparator mantarı Amanita türleri içerisinde görünüşünün çok ayırd edici olması nedeniyle

güvenle yenilebilen bir mantar türüdür. Amanita cinsinin genellikle çok zehirli

Page 39: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

31

türleri içermesi nedeniyle, bu tür mantarlar kesinlikle sadece uzmanları tarafından toplanmalıdır. Amatör ve yeni başlayan mantar toplayıcılarına tavsiye edilemez.

Ödemiş-Aldağ-Kerpiçli Köyü (525 m) üzerinde rastlanmıştır. Amanita exelsa (Fr.) P.Kumm. Çamlık-Şirince yolunda rastlanmıştır. Amanita ovoidea (Bull.) Link Literatüre göre yenir, fakat Amanita cinsi üyeleri kolayca

karıştırılabilmektedir. Işıloğlu (1992) ülkemizde Erdemli’de toplanıp yenildiğini bildirmiştir.

Çatalca barajı, Nif Dağı eteği, Selçuk-Çamlık, Meryemana, Ali Onbaşı Deresi, Sarnıç piknik alanı, Çatalkaya, Çatalkaya il ormanı, Sarnıç-Efemçukuru, Sabuncubeli, Manisa-Avdal Köyü, Avdal Köyü-Aliağa yolu, Çiçekli Kent Ormanı, Bergama-Kozak yolu, Kemalpaşa-Karabel, Buca-Araplar, Buca-Belenbaşı, Buca-Kaynaklar’da rastlanmıştır.

Amanita vaginata (Bull.) Lam. Çatalkaya İl Ormanı, Kemalpaşa-Sütçüler Köyü’nde rastlanmıştır. Cortinariaceae Inocybe geophylla (Sow.:Fr.) Kumm.) var geophylla (Pers.) P. Kumm. Bornova-Yakaköy’de rastlanmıştır. Inocybe geophylla (Sow.:Fr.) Kumm.) var lilacina (Peck.) Gill. Ovacık-Sarılar, Efemçukuru köy civarı, Ödemiş-Aldağ-Kerpiçli Köyü

üzeri, Alaşehir-Çamlık, Salihli-Termal tesisler üzerinde rastlanmıştır. Hebeloma aestivale Vesterh. Çiçekli Kent Ormanında rastlanmıştır. Hebeloma sinapizans (Fr.) Sacc. Buca-Belenbaşı’nda rastlanmıştır.

Page 40: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

32

Ramariacaea Ramaria abietina (Pers.) Quél. Çatalkaya’da rastlanmıştır. Ramaria flava (Schaeff.) Quél. Efemçukuru’nda rastlanmıştır. Russulaceae Russula aeruginea Fr. Karagöl ve Dikili-Çağlan’da rastlanmıştır. Russula amethystina Quél. Manisa-Spil Dağı yolunda rastlanmıştır. Russula atrorubens Quél. Bergama-İncecikler’de rastlanmıştır. Russula chloroides var. chloroides (Krombh.) Bres. Sabuncubeli- yangın ekibi binası üstü ve Efemçukurunda rastlanmıştır. Russula curtipes F.H. Moller & Jul. Schäff. Kemalpaşa-Kiraz mevkiinde rastlanmıştır. Russula cyanoxantha (Schaeff). Fr. Kemalpaşa-Sütçüler Köyü’nde rastlanmıştır. Russula delica Fr. Çatalkaya İl Ormanı, Kavaklıdere, Manisa-Karakoca Köyü, Manisa- Spil

Dağı yolu, Yamanlar Köyü üzeri, Karagöl yolu-dispanser civarı, Karagöl-Emiralem yolu, Çandarlı-Dikili yolu, Dikili-Karaoba Köyü, Çiçekli Kent Ormanı, Meryemana, Efemçukuru köy civarı, Selçuk-Kireçli Köyü, Kozak-yangın kulesi

Page 41: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

33

yolu, Bergama-Kozak yolu, Kemalpaşa-Karabel, Nif Dağı, Gördes-Gürenez ve Ödemiş-Aldağ-Kerpiçli Köyü üzerinde rastlanmıştır.

Russula densifolia Secr. ex. Gillet Çiçekli Kent Ormanı, Yakaköy ve Ovacık-Sarılar’da rastlanmıştır. Russula emetica (Schaeff.) Pers. Çandarlı-Dikili yolunda rastlanmıştır. Russula farinipes Romell Manisa-Karakoca Köyü ve Çamlık-Şirince yolu. Russula foetens (Pers.) Pers Sabuncubeli ve Selçuk-Çamlık’ta rastlanmıştır. Russula luteotacta Rea. Sarnıç’ta rastlanmıştır. Russula maculata Quél.& Roze Manisa Karakoca Köyü’nde rastlanmıştır. Russula medullata Romagn. Meryemana’da rastlanmıştır. Russula nana Killerm. Buca-Araplar mevkisinde rastlanmıştır. Russula nitida (Pers.) Fr. Kemalpaşa-Sütçüler Köyü’nde rastlanmıştır. Russula olivacea (Schaeff.) Fr. Manisa Avdal Köyü, Yakaköy, Yakaköy üstü ve Selçuk-Kireçli Köyü’nde

rastlanmıştır.

Page 42: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

34

Russula olivascens (Pers.) Bres. Sabuncubeli yangın ekip binası üstünde rastlanmıştır. Russula persicina Krombh. Ödemiş-Aldağ-Kerpiçli Köyü’nde rastlanmıştır. Russula purpurata Crawshay Ovacık-Sarılar ve Meryemana’da rastlanmıştır. Russula quelettii Fr. Manisa Avdal Köyü, Efemçukuru, Bergama-Kozak yolu, Gördes-Gürenez,

Ödemiş-Aldağ-Kerpiçli köyü üzerinde görülmüştür. Russula rhodopus Sabuncubelinde görülmüştür. Russula romelli Maire Dikili-Çağlan, Dikili-Karaoba Köyü, Bornova-Çiçekli Köyü ve

Efemçukuru köy civarında rastlanmıştır Russula rosea Pers. Selçuk-Çamlık’ta rastlanmıştır. Russula rubroalba (Singer) Romagn. Manisa-Sabuncubeli Russula sanguinea (Schumach.) Rauschert Bergama-Kozak yolunda rastlanmıştır. Russula torulasa Bres. Karagöl, Çiçekli Kent Ormanı ve Ödemiş-Aldağ-Kerpiçli’de rastlanmıştır. Russula unicolor

Page 43: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

35

Çatlkaya İl Ormanında rastlanmıştır Russula vinosa Lindblad Ödemiş-Aldağ-Kerpiçli’de rastlanmıştır Russula viscida Kudr. Sabuncubeli’nde rastlanmıştır. Russula xerampelina (Schaeff) Fr. Bayındır’da rastlanmıştır. Lactarius deliciosus (L.) Gray. Sabuncubeli, Sabuncubeli yangın ekip binası civarı, Kemalpaşa-Sütçüler

Köyü üzeri, Karagöl, Çiçekli Kent Ormanı, Çiçekli Köyü, Selçuk-Kireçli Köyü, Bergama-İncecikler, Kozak, Buca-Araplar, Ödemiş-Aldağ, Alaşehir-Çamlık yolunda rastlanmıştır.

Lactarius deterrimus Gröger. Çatalkaya İl ormanı, Efemçukuru, Sarnıç, Sabuncubeli, Kemalpaşa-Sütçüler

Köyü, Manisa-Spil Dağı yolu, Ovacık-Sarılar, Bayındır, Efemçukuru, Kemalpaşa-Karabel, Buca-Kaynaklar, Gördes-Gürenez, Salihli-Termal, Horzum Yaylası yolu, Salihli-Çıkrıkçı’da rastlanmıştır.

Lactarius sanguifiluus (Paulet) Fr. Karagöl-Emiralem yolu, Efemçukuru, Nif, Ödemiş-Aldağ-Kerpiçli üstünde

rastlanmıştır. Lactarius semisanguifiluus R. Heim & Leclair. Çamlık-Şirince yolunda rastlanmıştır. Lactarius vellereus (Fr.) Fr. Bergama-İncecikler’de rastlanmıştır.

Page 44: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

36

Doğal Kızılçam ormanlarında yapılan çalışmalar kapsamında toplanan örnekler içerisinde ektomikorizal olmayan 26 cins ve bunlara ait 48 tür belirlenmiştir.

Literatürde zaman zaman mikorizal olarak gösterilmesine rağmen çoğunlukla saprofit (Mleczko, 2004) olarak tanımlanan türlere birkaç örnek aşağıda sıralanmıştır.

Clitocybe alexandri (Gill.) Konr. Manisa Karakoca Köyü’nde rastlanmıştır. Clitocybe bresadoliana Sing. Ali Onbaşı deresi ve Bayındır’da rastlanmıştır. Clitocybe clavipes (Pers. ex. Fr.) Kummer. Çandarlı-Deliktaş Köyü’nde rastlanmıştır. Clitocybe geotropa (Bull. ex Fr.) Quél Karagöl, Bornova-Yakaköy, Bergama-İncecikler, Buca Araplar’da

rastlanmıştır. Clitocybe odora (Bull. ex Fr) Kummer Kemalpaşa-Kiraz Köyü, Bornova-Çiçekli Kent ormanı, Ovacık-Sarılar’da

rastlamıştır. Clitocybe sinopicoides Peck. Kemalpaşa-Kiraz Köyü, Sabuncubeli, Yamanlar Köyü üzeri ve Karagöl’de

rastlanmıştır. 4.2 Toprak Analiz Bulguları Mantar toplanan alanlardan arazinin toprak yapısını belirlemek üzere toprak

örnekleri alınarak analiz edilmiştir. Analiz sonuçları toplam örnek alanlarının en az 10 tane ve yukarısında gözlenebilen mantarlar için cins düzeyinde değerlendirilmiştir.

Suillus Suillus cinsine ait türlerin örneklendiği alanların topraklarının özellikleri

sınıflandırılarak incelendiğinde;

Page 45: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

37

Toprak Tekstürü: Analiz sonuçlarına göre, Suillus cinsinin örneklendiği alanların toprak türünün; % 49,02 oranında kumlu balçık, % 9,80 oranında kumlu killi balçık, % 23,53 oranında balçık, % 9,80 oranında killi balçık, % 7,85 oranında kil olduğu belirlenmiştir.

Örnekleme alanlarının toprakları kaba, orta ve ince tekstürlü olarak sınıflandırıldığında ise; % 15,69’u kaba tekstürlü, % 74,51’i orta tekstürlü, % 9,80’i ise ince tekstürlü topraklar sınıfında yer almaktadır.

Toprağın Organik Madde Miktarı: Suillus cinsinin örneklendiği alanların % 58,82’si düşük, % 21,57’si orta ve % 19,61’i yüksek düzeyde organik madde içeren topraklara sahiptir. Bu alanlarda çok yüksek organik madde içeren bir toprakla karşılaşılmamıştır.

Toprakların Karbonatları: Suillus cinsinin örneklendiği alanların topraklarının; % 60,78’inin kireçsiz, % 3,92’sininin az kireçli, % 1,96’sının orta kireçli, % 11,76’sının yüksek kireçli, % 19,62’sinin çok yüksek kireçli ve % 1,96’sının ise aşırı kireçli topraklar sınıfında olduğu görülmüştür.

Toprak Reaksiyonu: Örnek alanların % 13,73’ü hafif asit, % 33,33’ü nötr, % 19,61’i hafif alkali, % 33,33’ü ise orta şiddetli alkali topraklara sahiptirler.

Bu değerlere göre örnekleme alanlarındaki toprakların % 13,73’ü asidik, % 33,33’ü nötr ve % 52,94’ü bazik topraklardır.

Toprak Tuzluluğu: Örnekleme alanlarının tamamı tuzsuz topraklar sınıfında yer almaktadır.

Toprağın Besin Maddeleri Azot: Analiz sonuçlarına göre yapılan sınıflandırma sonucu; alanların; %

45,10’unun çok düşük, % 25,49’unun düşük, %11,77’sinin orta, %7,84’ünün yüksek ve % 9,80’inin çok yüksek total azot içeren topraklara sahip olduğu belirlenmiştir.

Fosfor: Örnekleme alanlarına ait toprakların fosfor seviyelerinin % 86,28 oranında çok düşük, % 1,96 oranında düşük, % 5,88 oranında orta ve % 5,88 oranında yüksek olduğu tespit edilmiştir.

Potasyum: Bu cinsin örneklendiği alanlarının; % 21,57’sinin çok düşük, % 31,37’sinin düşük, % 33,33’ünün orta, % 13,73’ünün yüksek potasyum ihtiva eden topraklara sahip olduğu belirlenmiştir. Bu alanlarda çok yüksek düzeyde potasyum içeren bir alana rastlanmamıştır.

Kalsiyum: Suillus cinsinin örneklendiği alanlarının hiçbirinde çok düşük kalsiyum içeriğine sahip bir toprakla karşılaşılmamıştır. Bu toprakların % 1,96’sı düşük, % 9,80’i orta, % 37,26’sı yüksek kalsiyum ihtiva ederken; % 50,98’i çok yüksek kalsiyum içermektedir.

Page 46: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

38

Magnezyum: Analiz sonuçlarına göre bu cinsin örneklendiği alanlarda çok düşük magnezyum içeren bir toprağa da rastlanmamıştır. Alanların % 3,92’si düşük, % 74,51’i orta, % 19,61’i yüksek ve % 1,96’sı çok yüksek seviyede magnezyum ihtiva eden topraklara sahiptir.

Sodyum: Sodyum içeriklerinin % 90,20 oranında çok düşük, % 5,88 oranında düşük ve % 3,92 oranında orta düzeyde olduğu tespit edilmiştir. Yüksek ve çok yüksek seviyede sodyum içeren bir alan yoktur.

Russula Russula cinsinin örneklendiği alanların topraklarının özellikleri

sınıflandırılarak incelendiğinde; Toprak Tekstürü: Alanların toprak türünün; % 52,00 oranında kumlu

balçık, % 16,00 oranında kumlu killi balçık, % 18,00 oranında balçık, % 8,00 oranında killi balçık, % 6,00 oranında kil olduğu belirlenmiştir.

Russula cinsinin örneklendiği alanların toprakları kaba, orta ve ince tekstürlü olarak sınıflandırıldığında ise; % 16,00’sı kaba tekstürlü, % 76,00’sı orta tekstürlü, % 48,00’i ise ince tekstürlü topraklar sınıfında yer almaktadır.

Toprağın Organik Madde Miktarı: Russula cinsinin örneklendiği alanların % 54,00’ü düşük, % 28,00’i orta ve % 18,00’i yüksek düzeyde organik madde içeren topraklara sahiptir. Bu alanlarda çok yüksek organik madde içeren bir toprakla karşılaşılmamıştır.

Toprakların Karbonatları: Örnekleme alanlarına ait toprakların topraklarının; % 66,00’sının kireçsiz, % 4,00’ünün az kireçli, % 2,00’sinin orta kireçli, % 6,00’sının yüksek kireçli, % 18,00’inin çok yüksek kireçli ve % 4,00’ünün ise aşırı kireçli topraklar sınıfında olduğu görülmüştür.

Toprak Reaksiyonu: Örnek alanların % 20,00’si hafif asit, % 36,00’sı nötr, % 16,00’sı hafif alkali, % 28,00’i ise orta şiddetli alkali topraklara sahiptirler.

Bu değerlere göre Russula cinsinin örneklendiği alanların topraklarının % 20,00’si asidik, % 36,00’sı nötr ve % 44,00’ü bazik topraklardır.

Toprak Tuzluluğu: Russula cinsinin örneklendiği alanların topraklarının tamamı tuzsuz topraklar sınıfında yer almaktadır.

Toprağın Besin Maddeleri Azot: Analiz sonuçlarına göre yapılan sınıflandırma sonucu; Russula

cinsinin örneklendiği alanlarının; % 44,00’ünün çok düşük, % 26,00’sının düşük, % 16,00’sının orta, % 6,00’sının yüksek ve % 8,00’inin çok yüksek total azot içeren topraklara sahip olduğu belirlenmiştir.

Page 47: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

39

Fosfor: Russula cinsinin örneklendiği alanların topraklarının fosfor seviyelerinin % 86,00 oranında çok düşük, % 4,00 oranında düşük, % 4,00 oranında orta ve % 6,00 oranında yüksek olduğu tespit edilmiştir.

Potasyum: Bu cinsin örneklendiği alanlarının; % 16,00’sının çok düşük, % 32,00’sinin düşük, % 36,00’sının orta, % 16,00’sının yüksek potasyum ihtiva eden topraklara sahip olduğu belirlenmiştir. Bu alanlarda çok yüksek düzeyde potasyum içeren bir alana rastlanmamıştır.

Kalsiyum: Russula cinsinin örneklendiği alanlarının hiçbirinde çok düşük ve düşük kalsiyum içeriğine sahip bir toprakla karşılaşılmamıştır. Bu toprakların % 16,00’ı orta, % 42,00’si yüksek kalsiyum ihtiva ederken; % 42,00’si çok yüksek kalsiyum içermektedir.

Magnezyum: Analiz sonuçlarına göre bu cinsin örneklendiği alanlarda çok düşük magnezyum içeren bir toprağa rastlanmamıştır. Alanların % 2,00’si düşük, % 70,00’i orta, % 26,00’sı yüksek ve % 2,00’si çok yüksek seviyede magnezyum ihtiva eden topraklara sahiptir.

Sodyum: Russula cinsinin örneklendiği alanların topraklarının sodyum içeriklerinin % 92,00 oranında çok düşük, % 6,00 oranında düşük ve % 2,00 oranında orta düzeyde olduğu tespit edilmiştir. Yüksek ve çok yüksek seviyede sodyum içeren bir alan yoktur.

Lactarius Lactarius cinsinin örneklendiği alanların topraklarının özellikleri

sınıflandırılarak incelendiğinde; Toprak Tekstürü: Analiz sonuçlarına göre, Lactarius cinsinin

örneklendiği alanların toprak türünün; % 2,86 oranında balçıklı kum, % 54,29 oranında kumlu balçık, % 11,43 oranında kumlu killi balçık, % 22,86 oranında balçık, % 2,86 oranında killi Balçık, % 5,70 oranında kil olduğu belirlenmiştir.

Lactarius cinsinin örneklendiği alanların toprakları kaba, orta ve ince tekstürlü olarak sınıflandırıldığında ise; % 14,29’u kaba tekstürlü, % 77,14’ü orta tekstürlü, % 8,57’si ise ince tekstürlü topraklar sınıfında yer almaktadır.

Toprağın Organik Madde Miktarı: Lactarius cinsinin örneklendiği alanların % 57,14’ü düşük, % 22,86’sı orta ve % 20,00’si yüksek düzeyde organik madde içeren topraklara sahiptir. Bu alanlarda çok yüksek organik madde içeren bir toprakla karşılaşılmamıştır.

Toprakların Karbonatları: Lactarius cinsinin örneklendiği alanların topraklarının; % 71,43’ünün kireçsiz, % 2,86’sının az kireçli, % 2,86’sının orta kireçli, % 11,42’sinin yüksek kireçli, % 8,57’sinin çok yüksek kireçli ve % 2,86’sının ise aşırı kireçli topraklar sınıfında olduğu görülmüştür.

Page 48: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

40

Toprak Reaksiyonu: Bu cinse ait örnek alanların % 22,86’sı hafif asit, % 34,29’u nötr, % 17,14’ü hafif alkali, % 27,71’i ise orta şiddetli alkali topraklara sahiptirler.

Bu değerlere göre Lactarius cinsinin örneklendiği alanların topraklarının % 22,86’sı asidik, % 34,29’u nötr ve % 42,85’i bazik topraklardır.

Toprak Tuzluluğu: Lactarius cinsinin örneklendiği alanların topraklarının tamamı tuzsuz topraklar sınıfında yer almaktadır.

Toprağın Besin Maddeleri Azot: Analiz sonuçlarına göre yapılan sınıflandırma sonucu; Lactarius

cinsinin örneklendiği alanlarının; % 45,71’inin çok düşük, % 22,86’sının düşük, % 8,57’sinin orta, % 11,43’ünün yüksek ve % 11,43’ünün çok yüksek total azot içeren topraklara sahip olduğu belirlenmiştir.

Fosfor: Lactarius cinsinin örneklendiği alanların topraklarının fosfor seviyelerinin % 82,86 oranında çok düşük, % 2,86 oranında düşük, % 2,86 oranında orta ve % 11,42 oranında yüksek olduğu tespit edilmiştir.

Potasyum: Bu cinsin örneklendiği alanlarının; % 25,71’inin çok düşük, % 25,71’inin düşük, % 40,00’ının orta, % 8,58’inin yüksek potasyum ihtiva eden topraklara sahip olduğu belirlenmiştir. Bu alanlarda çok yüksek düzeyde potasyum içeren bir alana rastlanmamıştır.

Kalsiyum: Lactarius cinsinin örneklendiği alanlarının hiçbirinde çok düşük kalsiyum içeriğine sahip bir toprakla karşılaşılmamıştır. Bu toprakların % 2,86’sı düşük, % 17,14’ü orta, % 40,00’ı yüksek kalsiyum ihtiva ederken; % 40,00’ı çok yüksek kalsiyum içermektedir.

Magnezyum: Analiz sonuçlarına göre bu cinsin örneklendiği alanlarda çok düşük ve çok yüksek seviyelerde magnezyum içeren bir toprağa rastlanmamıştır. Alanların % 5,72’si düşük, % 77,14’ü orta, % 17,14’ü yüksek seviyede magnezyum ihtiva eden topraklara sahiptir.

Sodyum: Analiz sonuçlarına göre toprakların sodyum içeriklerinin % 91,43 oranında çok düşük ve % 8,57 oranında düşük düzeyde olduğu tespit edilmiştir. Orta, yüksek ve çok yüksek seviyede sodyum içeren bir alan yoktur.

Tricholama Tricholama cinsinin örneklendiği alanların topraklarının özellikleri

sınıflandırılarak incelendiğinde; Toprak Tekstürü: Analiz sonuçlarına göre, Tricholama cinsinin

örneklendiği alanların toprak türünün; % 3,33 oranında balçıklı kum, % 43,33 oranında kumlu balçık, % 6,66 oranında kumlu killi balçık, % 23,34 oranında balçık, % 20,00 oranında killi balçık, % 3,33 oranında kil olduğu belirlenmiştir.

Page 49: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

41

Tricholama cinsinin örneklendiği alanların toprakları kaba, orta ve ince tekstürlü olarak sınıflandırıldığında ise; % 13,33’ü kaba tekstürlü, % 80,00’i orta tekstürlü, % 6,67’si ise ince tekstürlü topraklar sınıfında yer almaktadır.

Toprağın Organik Madde Miktarı: Tricholama cinsinin örneklendiği alanların % 60,00’ı düşük, % 23,33’ü orta ve % 16,67’si yüksek düzeyde organik madde içeren topraklara sahiptir. Bu alanlarda çok yüksek organik madde içeren bir toprakla karşılaşılmamıştır.

Toprakların Karbonatları: Analiz sonuçlarına göre toprak örneklerinin % 60,00’ının kireçsiz, % 3,33’ünün orta kireçli, % 10,00’unun yüksek kireçli, % 20,00’sinin çok yüksek kireçli ve % 6,67’sinin ise aşırı kireçli topraklar sınıfında olduğu görülmüştür. Bu alanlarda az kireçli toprağa sahip bir alana rastlanmamıştır.

Toprak Reaksiyonu: Bu cinse ait örnek alanların % 6,67’si hafif asit, % 33,33’ü nötr, % 30,00’u hafif alkali, % 30,00’u ise orta şiddetli alkali topraklara sahiptirler.

Bu değerlere göre Tricholama cinsinin örneklendiği alanların topraklarının % 6,67’si asidik, % 33,33’ü nötr ve % 60,00’ı bazik topraklardır.

Toprak Tuzluluğu: Örnekleme yapılan alalanlara ait toprakların tamamı tuzsuz topraklar sınıfında yer almaktadır.

Toprağın Besin Maddeleri Azot: Analiz sonuçlarına göre yapılan sınıflandırma sonucu; Tricholama

cinsinin örneklendiği alanlarının; % 50,00’sinin çok düşük, % 23,33’ünün düşük, % 13,34’ünün orta, % 10,00’unun yüksek ve % 3,33’ünün çok yüksek total azot içeren topraklara sahip olduğu belirlenmiştir.

Fosfor: Topraktaki fosfor seviyelerinin % 80,00 oranında çok düşük, % 3,33 oranında düşük, % 6,67 oranında orta ve % 10,00 oranında yüksek olduğu tespit edilmiştir.

Potasyum: Bu cinsin örneklendiği alanlarının; % 26,67’sinin çok düşük, % 23,33’ünün düşük, % 23,33’ünün orta, % 26,67’sinin yüksek potasyum ihtiva eden topraklara sahip olduğu belirlenmiştir. Bu alanlarda çok yüksek düzeyde potasyum içeren bir alana rastlanmamıştır.

Kalsiyum: Tricholama cinsinin örneklendiği alanların hiçbirinde çok düşük ve düşük kalsiyum içeriğine sahip bir toprakla karşılaşılmamıştır. Bu toprakların % 16,67’si orta, % 36,67’si yüksek kalsiyum ihtiva ederken; % 46,66’sı çok yüksek kalsiyum içermektedir.

Magnezyum: Analiz sonuçlarına göre bu cinsin örneklendiği alanlarda çok düşük ve çok yüksek seviyelerde magnezyum içeren bir toprağa rastlanmamıştır. Alanların % 16,67’si düşük, % 63,33’ü orta, % 20,00’si yüksek seviyede magnezyum ihtiva eden topraklara sahiptir.

Page 50: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

42

Sodyum: Tricholama cinsinin örneklendiği alanların topraklarının sodyum içeriklerinin % 76,67 oranında çok düşük ve % 23,33 oranında düşük düzeyde olduğu tespit edilmiştir. Orta, yüksek ve çok yüksek seviyede sodyum içeren bir alan yoktur.

Chroogomphus Chroogomphus cinsinin örneklendiği alanların topraklarının özellikleri

sınıflandırılarak incelendiğinde; Toprak Tekstürü: Analiz sonuçlarına göre, Chroogomphus cinsinin

örneklendiği alanların toprak türünün; % 51,72 oranında kumlu balçık, % 3,45 oranında kumlu killi balçık, % 31,03 oranında Balçık, % 10,35 oranında killi balçık, % 3,45 oranında kil olduğu belirlenmiştir.

Chroogomphus cinsinin örneklendiği alanların toprakları kaba, orta ve ince tekstürlü olarak sınıflandırıldığında ise; % 13,79’u kaba tekstürlü, % 79,31’i orta tekstürlü, % 6,90’ı ise ince tekstürlü topraklar sınıfında yer almaktadır.

Toprağın Organik Madde Miktarı: Örnek alınan alanların % 62,07’si düşük, % 17,24’ü orta ve % 20,69’u yüksek düzeyde organik madde içeren topraklara sahiptir. Bu alanlarda çok yüksek organik madde içeren bir toprakla karşılaşılmamıştır.

Toprakların Karbonatları: Örnekleme alanlarının; % 62,07’sinin kireçsiz, % 3,45’inin orta kireçli, % 10,34’ünün yüksek kireçli, % 20,69’unun çok yüksek kireçli ve % 3,45’inin ise aşırı kireçli topraklar sınıfında olduğu görülmüştür. Bu alanlarda az kireçli toprağa sahip bir alana rastlanmamıştır.

Toprak Reaksiyonu: Bu cinse ait örneklerin toplandığı alanların % 13,79’u hafif asit, % 34,48’i nötr, % 20,69’u hafif alkali, % 31,04’ü ise orta şiddetli alkali topraklara sahiptirler.

Bu değerlere göre Chroogomphus cinsinin örneklendiği alanların topraklarının % 13,79’u asidik, % 34,48’i nötr ve % 51,73’ü bazik topraklardır.

Toprak Tuzluluğu: Chroogomphus cinsinin örneklendiği alanların topraklarının tamamı tuzsuz topraklar sınıfında yer almaktadır.

Toprağın Besin Maddeleri Azot: Analiz sonuçlarına göre yapılan sınıflandırma sonucu;

Chroogomphus cinsinin örneklendiği alanlarının; % 48,28’inin çok düşük, % 20,69’unun düşük, % 17,24’ünün orta, % 10,34’ünün yüksek ve % 3,45’inin çok yüksek total azot içeren topraklara sahip olduğu belirlenmiştir.

Fosfor: Chroogomphus cinsinin örneklendiği alanların topraklarının fosfor seviyelerinin % 82,76 oranında çok düşük, % 3,45 oranında düşük, % 3,45 oranında orta ve % 10,34 oranında yüksek olduğu tespit edilmiştir.

Page 51: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

43

Potasyum: Bu cinsin örneklendiği alanlarının; % 31,03’ünün çok düşük, % 27,59’unun düşük, % 31,03’ünün orta, % 10,35’inin yüksek potasyum ihtiva eden topraklara sahip olduğu belirlenmiştir. Bu alanlarda çok yüksek düzeyde potasyum içeren bir alana rastlanmamıştır.

Kalsiyum: Chroogomphus cinsinin örneklendiği alanlarının hiçbirinde çok düşük kalsiyum içeriğine sahip bir toprakla karşılaşılmamıştır. Bu toprakların % 3,45’i düşük, % 17,24’ü orta, % 31,03’ü yüksek kalsiyum ihtiva ederken; % 48,28’i çok yüksek kalsiyum içermektedir.

Magnezyum: Analiz sonuçlarına göre bu cinsin örneklendiği alanlarda çok düşük ve çok yüksek seviyelerde magnezyum içeren bir toprağa rastlanmamıştır. Alanların % 6,90’ı düşük, % 72,41’i orta, % 20,69’u yüksek seviyede magnezyum ihtiva eden topraklara sahiptir.

Sodyum: Chroogomphus cinsinin örneklendiği alanların topraklarının sodyum içeriklerinin % 93,10 oranında çok düşük ve % 6,90 oranında düşük düzeyde olduğu tespit edilmiştir. Orta, yüksek ve çok yüksek seviyede sodyum içeren bir alan yoktur.

Inocybe Inocybe cinsinin örneklendiği alanların topraklarının özellikleri

sınıflandırılarak incelendiğinde; Toprak Tekstürü: Analiz sonuçlarına göre, Inocybe cinsinin örneklendiği

alanların toprak türünün; % 50,00 oranında kumlu balçık, % 11,11 oranında kumlu killi balçık, % 22,22 oranında balçık, % 16,67 oranında killi balçık olduğu belirlenmiştir.

Inocybe cinsinin örneklendiği alanların toprakları kaba, orta ve ince tekstürlü olarak sınıflandırıldığında ise; % 22,22’si kaba tekstürlü, % 72,22’si orta tekstürlü, % 5,56’sı ise ince tekstürlü topraklar sınıfında yer almaktadır.

Toprağın Organik Madde Miktarı: Inocybe cinsinin örneklendiği alanların % 61,11’i düşük, % 27,78’i orta ve % 11,11’i yüksek düzeyde organik madde içeren topraklara sahiptir. Bu alanlarda çok yüksek organik madde içeren bir toprakla karşılaşılmamıştır.

Toprakların Karbonatları: Inocybe cinsinin örneklendiği alanların topraklarının; % 72,22’sinin kireçsiz, % 5,56’sının orta kireçli, % 11,11’inin çok yüksek kireçli ve % 11,11’inin ise aşırı kireçli topraklar sınıfında olduğu görülmüştür. Bu alanlarda az kireçli ve yüksek kireçli topraklara sahip alanlara rastlanmamıştır.

Toprak Reaksiyonu: Bu cinse ait örnek alanların % 11,11’i hafif asit, % 44,44’ü nötr, % 22,22’si hafif alkali, % 22,22’si ise orta şiddetli alkali topraklara sahiptirler.

Page 52: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

44

Bu değerlere göre Inocybe cinsinin örneklendiği alanların topraklarının % 11,11’i asidik, % 44,44’ü nötr ve % 44,44’ü bazik topraklardır.

Toprak Tuzluluğu: Inocybe cinsinin örneklendiği alanların topraklarının tamamı tuzsuz topraklar sınıfında yer almaktadır.

Toprağın Besin Maddeleri Azot: Analiz sonuçlarına göre yapılan sınıflandırma sonucu; Inocybe

cinsinin örneklendiği alanlarının; % 50,00’sinin çok düşük, % 27,77’sinin düşük, % 11,11’inin orta, % 5,56’sının yüksek ve % 5,56’sının çok yüksek total azot içeren topraklara sahip olduğu belirlenmiştir.

Fosfor: Inocybe cinsinin örneklendiği alanların topraklarının fosfor seviyelerinin % 77,18 oranında çok düşük, % 5,55 oranında orta ve % 16,67 oranında yüksek olduğu tespit edilmiştir. Bu alanlarda düşük düzeyde fosfor içeren bir alana rastlanmamıştır.

Potasyum: Bu cinsin örneklendiği alanlarının; % 22,22’sinin çok düşük, % 27,78’inin düşük, % 33,33’ünün orta, % 16,67’sinin yüksek potasyum ihtiva eden topraklara sahip olduğu belirlenmiştir. Bu alanlarda çok yüksek düzeyde potasyum içeren bir alana rastlanmamıştır.

Kalsiyum: Inocybe cinsinin örneklendiği alanlarının hiçbirinde çok düşük ve düşük kalsiyum içeriğine sahip bir toprakla karşılaşılmamıştır. Bu toprakların % 16,67’si orta, % 38,89’u yüksek kalsiyum ihtiva ederken; % 44,44’ü çok yüksek kalsiyum içermektedir.

Magnezyum: Analiz sonuçlarına göre bu cinsin örneklendiği alanlarda çok düşük ve düşük seviyelerde magnezyum içeren bir toprağa rastlanmamıştır. Alanların , % 83,33’ü orta, %11,11’i yüksek ve % 5,56’sı çok yüksek seviyede magnezyum ihtiva eden topraklara sahiptir.

Sodyum: Inocybe cinsinin örneklendiği alanların topraklarının sodyum içeriklerinin % 94,44 oranında çok düşük ve % 5,56 oranında düşük düzeyde olduğu tespit edilmiştir. Orta, yüksek ve çok yüksek seviyede sodyum içeren bir alan yoktur.

Amanita Amanita cinsinin örneklendiği alanların topraklarının özellikleri

sınıflandırılarak incelendiğinde; Toprak Tekstürü: Analiz sonuçlarına göre, Amanita cinsinin örneklendiği

alanların toprak türünün; % 23,53 oranında kumlu balçık, % 23,53 oranında kumlu

Page 53: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

45

killi balçık, % 17,65 oranında balçık, % 29,41 oranında killi balçık, % 5,88 oranında kil olduğu belirlenmiştir.

Bu alanların toprakları kaba, orta ve ince tekstürlü olarak sınıflandırıldığında ise; % 82,35’i orta tekstürlü, % 17,65’i ise ince tekstürlü topraklar sınıfında yer alırken kaba tekstürlü sınıfa giren bir alan tespit edilmemiştir.

Toprağın Organik Madde Miktarı: Örnek alınan alanların % 76,47’si düşük, % 23,53’ü orta düzeyde organik madde içeren topraklara sahiptir. Bu alanlarda yüksek ve çok yüksek düzeyde organik maddeli toprağa sahip bir alana rastlanmamıştır.

Toprakların Karbonatları: Amanita cinsinin örneklendiği alanların topraklarının; % 47,06’sının kireçsiz, % 17,65’inin yüksek kireçli, % 23,53’ünün çok yüksek kireçli ve % 11,76’sının ise aşırı kireçli topraklar sınıfında olduğu görülmüştür. Bu alanlarda az ve orta kireçli toprağa sahip bir alana rastlanmamıştır.

Toprak Reaksiyonu: Bu cinse ait örnek alanların % 23,54’ü hafif asit, % 11,76’sı nötr, % 5,88’i hafif alkali, % 58,82’si ise orta şiddetli alkali topraklara sahiptirler.

Bu değerlere göre Amanita cinsinin örneklendiği alanların topraklarının % 23,54’ü asidik, % 11,76’sı nötr ve % 64,70’i bazik topraklardır.

Toprak Tuzluluğu: Amanita cinsinin örneklendiği alanların topraklarının tamamı tuzsuz topraklar sınıfında yer almaktadır.

Toprağın Besin Maddeleri Azot: Analiz sonuçlarına göre yapılan sınıflandırma sonucu; Amanita

cinsinin örneklendiği alanlarının; % 52,94’ünün çok düşük, % 35,29’unun düşük, % 11,77’sinin orta düzeyde total azot içeren topraklara sahip olduğu belirlenmiştir. Bu alanlarda yüksek ve çok yüksek düzeyde azot içeren bir alana rastlanmamıştır.

Fosfor: Amanita cinsinin örneklendiği alanların topraklarının fosfor seviyelerinin % 94,12 oranında çok düşük ve % 5,88 oranında yüksek olduğu tespit edilmiştir. Bu alanlarda düşük ve orta düzeyde fosfor içeren bir alana rastlanmamıştır.

Potasyum: Bu cinsin örneklendiği alanlarının; % 11,77’sinin çok düşük, % 29,41’inin düşük, % 35,29’unun orta, % 23,53’ünün yüksek potasyum ihtiva eden topraklara sahip olduğu belirlenmiştir. Bu alanlarda çok yüksek düzeyde potasyum içeren bir alana rastlanmamıştır.

Kalsiyum: Amanita cinsinin örneklendiği alanlarının hiçbirinde çok düşük kalsiyum içeriğine sahip bir toprakla karşılaşılmamıştır. Bu toprakların % 5,88’i düşük, % 5,88’i orta, % 23,53’ü yüksek kalsiyum ihtiva ederken; % 64,71’i çok yüksek kalsiyum içermektedir.

Page 54: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

46

Magnezyum: Analiz sonuçlarına göre bu cinsin örneklendiği alanlarda çok düşük ve çok yüksek seviyelerde magnezyum içeren bir toprağa rastlanmamıştır. Alanların % 5,88’i düşük, % 76,47’si orta, % 17,65’i yüksek seviyede magnezyum ihtiva eden topraklara sahiptir.

Sodyum: Amanita cinsinin örneklendiği alanların topraklarının sodyum içeriklerinin % 82,35 oranında çok düşük ve % 5,88 oranında düşük ve %11,77 oranında orta düzeyde olduğu tespit edilmiştir. Yüksek ve çok yüksek seviyede sodyum içeren bir alan yoktur.

Hebeloma Hebeloma cinsinin örneklendiği alanların topraklarının özellikleri

sınıflandırılarak incelendiğinde; Toprak Tekstürü: Analiz sonuçlarına göre, Hebeloma türlerinin

örneklendiği alanların toprak türünün; % 18,18 oranında kumlu balçık, % 18,18 oranında kumlu killi balçık, % 27,27 oranında balçık, % 27,27 oranında killi balçık, % 9,10 oranında kil olduğu belirlenmiştir.

Örneleme alanlarındaki toprakları kaba, orta ve ince tekstürlü olarak sınıflandırıldığında ise; % 90,90’ı orta tekstürlü, % 9,10’u ise ince tekstürlü topraklar sınıfında yer alırken kaba tekstürlü sınıfa giren bir alan tespit edilmemiştir.

Toprağın Organik Madde Miktarı: Hebeloma türlerinin örneklendiği alanların % 54,55’i düşük, % 36,36’sı orta ve % 9,09’u yüksek düzeyde organik madde içeren topraklara sahiptir. Bu alanlarda çok yüksek organik madde içeren bir toprakla karşılaşılmamıştır.

Toprakların Karbonatları: Hebeloma cinsinin örneklendiği alanların topraklarının; % 63,64’ünün kireçsiz, % 9,09’unun yüksek kireçli, % 18,18’inin çok yüksek kireçli ve % 9,09’unun ise aşırı kireçli topraklar sınıfında olduğu görülmüştür. Bu alanlarda az ve orta kireçli toprağa sahip bir alana rastlanmamıştır.

Toprak Reaksiyonu: Bu cinse ait örnek alanların % 18,18’i hafif asit, % 27,27’si nötr, % 18,18’i hafif alkali, % 36,37’si ise orta şiddetli alkali topraklara sahiptirler.

Bu değerlere göre Hebeloma cinsinin örneklendiği alanların topraklarının % 18,18’i asidik, % 27,27’si nötr ve % 54,55’i bazik topraklardır.

Toprak Tuzluluğu: Hebeloma cinsinin örneklendiği alanların topraklarının tamamı tuzsuz topraklar sınıfında yer almaktadır.

Toprağın Besin Maddeleri Azot: Analiz sonuçlarına göre yapılan sınıflandırma sonucu; Hebeloma

cinsinin örneklendiği alanlarının; % 54,55’inin çok düşük, % 9,09’unun düşük, %

Page 55: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

47

27,27’sinin orta ve % 9,09’unun yüksek düzeyde total azot içeren topraklara sahip olduğu belirlenmiştir. Bu alanlarda çok yüksek düzeyde azot içeren bir alana rastlanmamıştır.

Fosfor: Hebeloma cinsinin örneklendiği alanların topraklarının fosfor seviyelerinin % 72,73 oranında çok düşük, % 9,09 oranında orta ve % 18,18 oranında yüksek olduğu tespit edilmiştir. Bu alanlarda düşük düzeyde fosfor içeren bir alana rastlanmamıştır.

Potasyum: Bu cinsin örneklendiği alanlarının; % 27,28’inin çok düşük, % 18,18’inin düşük, % 1818’inin orta, % 36,36’sının yüksek potasyum ihtiva eden topraklara sahip olduğu belirlenmiştir. Bu alanlarda çok yüksek düzeyde potasyum içeren bir alana rastlanmamıştır.

Kalsiyum: Hebeloma cinsinin örneklendiği alanlarının hiçbirinde çok düşük, düşük ve orta seviyede kalsiyum içeriğine sahip bir toprakla karşılaşılmamıştır. Bu toprakların % 45,45’i yüksek kalsiyum ihtiva ederken; % 54,55’i çok yüksek kalsiyum içermektedir.

Magnezyum: Analiz sonuçlarına göre bu cinsin örneklendiği alanlarda çok düşük ve çok yüksek seviyelerde magnezyum içeren bir toprağa rastlanmamıştır. Alanların % 9,09’u düşük, % 63,64’ü orta, % 27,27’si yüksek seviyede magnezyum ihtiva eden topraklara sahiptir.

Sodyum: Hebeloma cinsinin örneklendiği alanların topraklarının sodyum içeriklerinin % 90,91 oranında çok düşük ve % 9,09 oranında orta düzeyde olduğu tespit edilmiştir. Düşük, yüksek ve çok yüksek seviyede sodyum içeren bir alan yoktur.

Laccaria Laccaria cinsinin örneklendiği alanların topraklarının özellikleri

sınıflandırılarak incelendiğinde; Toprak Tekstürü: Analiz sonuçlarına göre, Laccaria cinsinin örneklendiği

alanların toprak türünün; % 90,90 oranında kumlu kalçık ve % 9,10 oranında balçık olduğu belirlenmiştir.

Laccaria cinsinin örneklendiği alanların toprakları kaba, orta ve ince tekstürlü olarak sınıflandırıldığında ise; toprakların tamamının orta tekstürlü topraklar sınıfında yer aldığı tespit edilmiştir.

Toprağın Organik Madde Miktarı: Laccaria cinsinin örneklendiği alanların % 54,55’i düşük, % 27,27’si orta ve % 18,18’i yüksek düzeyde organik madde içeren topraklara sahiptir. Bu alanlarda çok yüksek organik madde içeren bir toprakla karşılaşılmamıştır.

Toprakların Karbonatları: Laccaria cinsinin örneklendiği alanların topraklarının tamamının kireçsiz topraklar sınıfında yer aldığı tespit edilmiştir. Bu

Page 56: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

48

alanlarda az, orta, yüksek, çok yüksek ve aşırı kireçli toprağa sahip bir alana rastlanmamıştır.

Toprak Reaksiyonu: Bu cinse ait örnek alanların % 36,36’sı hafif asit, % 36,36’sı nötr, % 27,28’i hafif alkali topraklara sahiptirler. Bu alanlarda orta şiddetli alkali toprak reaksiyonuna sahip bir alana rastlanmamıştır.

Bu değerlere göre Laccaria cinsinin örneklendiği alanların topraklarının % 36,36’sı asidik, % 36,36’sı nötr ve % 27,28’i bazik topraklardır.

Toprak Tuzluluğu: Laccaria cinsinin örneklendiği alanların topraklarının tamamı tuzsuz topraklar sınıfında yer almaktadır.

Toprağın Besin Maddeleri Azot: Analiz sonuçlarına göre yapılan sınıflandırma sonucu; Laccaria

cinsinin örneklendiği alanlarının; % 54,55’inin çok düşük, % 9,09’unun düşük, % 18,18’inin orta ve % 18,18’inin çok yüksek düzeyde total azot içeren topraklara sahip olduğu belirlenmiştir. Bu alanlarda yüksek düzeyde azot içeren bir alana rastlanmamıştır.

Fosfor: Laccaria cinsinin örneklendiği alanların topraklarının fosfor seviyelerinin % 81,82 oranında çok düşük, % 9,09 oranında düşük ve % 9,09 oranında yüksek olduğu tespit edilmiştir. Bu alanlarda orta düzeyde fosfor içeren bir alana rastlanmamıştır.

Potasyum: Bu cinsin örneklendiği alanlarının; % 36,36’sının çok düşük, % 18,18’inin düşük, % 45,46’sının orta seviyede potasyum ihtiva eden topraklara sahip olduğu belirlenmiştir. Bu alanlarda yüksek ve çok yüksek düzeyde potasyum içeren bir alana rastlanmamıştır.

Kalsiyum: Laccaria cinsinin örneklendiği alanlarının hiçbirinde çok düşük kalsiyum içeriğine sahip bir toprakla karşılaşılmamıştır. Bu toprakların % 9,09’u düşük, % 18,18’i orta, % 63,64’ü yüksek kalsiyum ihtiva ederken; % 9,09’u çok yüksek kalsiyum içermektedir.

Magnezyum: Analiz sonuçlarına göre bu cinsin örneklendiği alanlarda çok düşük, düşük ve çok yüksek seviyelerde magnezyum içeren bir toprağa rastlanmamıştır. Alanların , % 90,91’i orta, % 9,09’u ise yüksek seviyede magnezyum ihtiva eden topraklara sahiptir.

Sodyum: Laccaria cinsinin örneklendiği alanların topraklarının sodyum içeriklerinin tüm alanlarda çok düşük düzeyde olduğu tespit edilmiştir. Düşük,orta, yüksek ve çok yüksek seviyede sodyum içeren bir alan yoktur.

Hygrophorus Hygrophorus cinsinin örneklendiği alanların topraklarının özellikleri

sınıflandırılarak incelendiğinde;

Page 57: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

49

Toprak Tekstürü: Analiz sonuçlarına göre, Hygrophorus cinsinin örneklendiği alanların toprak türünün; % 90,00 oranında kumlu balçık ve % 10,00 oranında balçık olduğu belirlenmiştir.

Bu alanların toprakları kaba, orta ve ince tekstürlü olarak sınıflandırıldığında ise; toprakların tamamının (%100,00) orta tekstürlü topraklar sınıfında yer aldığı tespit edilmiştir.

Toprağın Organik Madde Miktarı: Örnekleme alanlarının % 50,00’si düşük, % 30,00’u orta ve % 20,00’si yüksek düzeyde organik madde içeren topraklara sahiptir. Bu alanlarda çok yüksek organik madde içeren bir toprakla karşılaşılmamıştır.

Toprakların Karbonatları: Örnek alınan alanların topraklarının %90,00’ının kireçsiz ve % 10,00’unun az kireçli topraklar sınıfında yer aldığı tespit edilmiştir. Bu alanlarda orta, yüksek, çok yüksek ve aşırı kireçli toprağa sahip bir alana rastlanmamıştır.

Toprak Reaksiyonu: Bu cinse ait örnek alanların % 10,00’u hafif asit, % 60,00’ı nötr, % 30,00’u hafif alkali topraklara sahiptirler. Bu alanlarda orta şiddetli alkali toprak reaksiyonuna sahip bir alana rastlanmamıştır.

Bu değerlere göre Hygrophorus cinsinin örneklendiği alanların topraklarının % 10,00’u asidik, % 60,00’ı nötr ve % 30,00’u bazik topraklardır.

Toprak Tuzluluğu: Hygrophorus cinsinin örneklendiği alanların topraklarının tamamı tuzsuz topraklar sınıfında yer almaktadır.

Toprağın Besin Maddeleri Azot: Analiz sonuçlarına göre yapılan sınıflandırma sonucu; Hygrophorus

cinsinin örneklendiği alanlarının; % 50,00’sinin çok düşük, % 10,00’unun düşük, % 20,00’sinin orta ve % 20,00’sinin yüksek düzeyde total azot içeren topraklara sahip olduğu belirlenmiştir. Bu alanlarda çok yüksek düzeyde azot içeren bir alana rastlanmamıştır.

Fosfor: Örnekleme yapılan alanların topraklarının fosfor seviyelerinin % 70,00 oranında çok düşük, % 10,00 oranında düşük, % 10,00 oranında orta ve % 10,00 oranında yüksek olduğu tespit edilmiştir.

Potasyum: Bu cinsin örneklendiği alanlarının; % 40,00’ının çok düşük, % 20,00’sinin düşük, % 20,00’sinin orta seviyede potasyum ihtiva eden topraklara sahip olduğu belirlenmiştir. Bu alanlarda yüksek ve çok yüksek düzeyde potasyum içeren bir alana rastlanmamıştır.

Kalsiyum: Hygrophorus cinsinin örneklendiği alanlarının çok düşük, düşük ve çok yüksek kalsiyum içeriğine sahip bir toprakla karşılaşılmamıştır. Bu toprakların % 10,00’u orta, % 90,00’ı yüksek kalsiyum içermektedir.

Page 58: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

50

Magnezyum: Analiz sonuçlarına göre bu cinsin örneklendiği alanlarda çok düşük, düşük ve çok yüksek seviyelerde magnezyum içeren bir toprağa rastlanmamıştır. Alanların, % 90,00’ı orta, % 10,00’u ise yüksek seviyede magnezyum ihtiva eden topraklara sahiptir.

Sodyum: Hygrophorus cinsinin örneklendiği alanların topraklarının sodyum içeriklerinin tüm alanlarda çok düşük düzeyde olduğu tespit edilmiştir. Düşük,orta, yüksek ve çok yüksek seviyede sodyum içeren bir alan yoktur.

Örnekleme alanlarının genel toprak özellikleri Ektomikorizal mantarların örneklendiği tüm alanların topraklarının

özellikleri sınıflandırılarak incelendiğinde; Toprak Tekstürü: Analiz sonuçlarına göre, ektomikorizal mantarların

örneklendiği alanların toprak türünün; % 1,37 oranında balçıklı kum, % 49,32 oranında kumlu balçık, % 12,33 oranında kumlu killi balçık, % 17,81 oranında balçık, % 12,33 oranında killi balçık, % 6,84 oranında kil olduğu belirlenmiştir.

Alanların toprakları kaba, orta ve ince tekstürlü olarak sınıflandırıldığında ise; % 16,44’ü kaba tekstürlü, % 73,97’si orta tekstürlü, % 9,59’u ise ince tekstürlü topraklar sınıfında yer almaktadır.

Toprağın Organik Madde Miktarı: Örnekleme alanlarının % 53,42’si düşük, % 27,40’ı orta ve % 19,18’i yüksek düzeyde organik madde içeren topraklara sahiptir. Bu alanlarda çok yüksek organik madde içeren bir toprakla karşılaşılmamıştır.

Toprakların Karbonatları: Ektomikorizal mantarların örneklendiği alanların topraklarının; % 64,38’inin kireçsiz, % 2,74’ünün az kireçli, % 1,37’sinin orta kireçli, % 9,59’unun yüksek kireçli, % 17,81’inin çok yüksek kireçli ve % 4,11’inin ise aşırı kireçli topraklar sınıfında olduğu görülmüştür.

Toprak Reaksiyonu: Örnek alanların % 17,81’i hafif asit, % 32,88’i nötr, % 16,43’ü hafif alkali, % 32,88’i ise orta şiddetli alkali topraklara sahiptirler.

Bu değerlere göre Ektomikorizal mantarların örneklendiği alanların topraklarının % 17,81’i asidik, % 32,88’i nötr ve % 49,31’i bazik topraklardır.

Toprak Tuzluluğu: Ektomikorizal mantarların örneklendiği alanların topraklarının tamamı tuzsuz topraklar sınıfında yer almaktadır.

Toprağın Besin Maddeleri Azot: Analiz sonuçlarına göre yapılan sınıflandırma sonucu; Ektomikorizal

mantarların örneklendiği alanlarının; % 42,47’sinin çok düşük, % 24,65’inin düşük, % 17,81’inin orta, % 5,48’inin yüksek ve % 9,59’unun çok yüksek total azot içeren topraklara sahip olduğu belirlenmiştir.

Page 59: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

51

Fosfor: Ektomikorizal mantarların örneklendiği alanların topraklarının fosfor seviyelerinin % 86,30 oranında çok düşük, % 2,74 oranında düşük, % 4,11 oranında orta ve % 6,85 oranında yüksek olduğu tespit edilmiştir.

Potasyum: Tüm alanların; % 20,55’inin çok düşük, % 26,03’ünün düşük, % 35,62’sinin orta, % 17,80’inin yüksek potasyum ihtiva eden topraklara sahip olduğu belirlenmiştir. Alanlarda çok yüksek düzeyde potasyum içeren bir toprağa rastlanmamıştır.

Kalsiyum: Ektomikorizal mantarların örneklendiği alanlarının hiçbirinde çok düşük kalsiyum içeriğine sahip bir toprakla karşılaşılmamıştır. Bu toprakların % 2,74’ü düşük, % 13,70’i orta, % 35,61’i yüksek kalsiyum ihtiva ederken; % 47,95’i çok yüksek kalsiyum içermektedir.

Magnezyum: Örnekleme yapılan alanlarda çok düşük magnezyum içeren bir toprağa rastlanmamıştır. Alanların % 10,96’sı düşük, % 64,38’i orta, % 23,29’u yüksek ve % 1,37’si çok yüksek seviyede magnezyum ihtiva eden topraklara sahiptir.

Sodyum: Ektomikorizal mantarların örneklendiği alanların topraklarının sodyum içeriklerinin % 78,08 oranında çok düşük, % 16,44 oranında düşük ve % 5,48 oranında orta düzeyde olduğu tespit edilmiştir. Yüksek ve çok yüksek seviyede sodyum içeren bir alan yoktur.

Page 60: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

52

5. TARTIŞMA, SONUÇ VE ÖNERİLER Ülkemizde ibreli ve yaprak döken ormanları oluşturan Pinus, Picea, Abies,

Fagus, Betula, Populus, Sedrus ve Quercus gibi cinslerin ektomikoriza oluşturdukları bilinmektedir (Brundrett et al. 1996; Tarkka, 2000). Sözü edilen türlerden oluşan orman alanlarında yapılan bir çalışmada, 1 m2’de 60.000-1.200.000 arasında ektomikoriza bulunduğu belirtilmiştir (Jonsson 1988’e atfen Kibar ve Pekşen, 2007).

Orman alanlarında ölü örtü ve humus çok önemli besin kaynağıdır ve ektomikorizalar P, N vediğer besin elementlerini bitkilere doğru mobilize edebilirler (Dell, 2002). Doğada 5000-6000 tür mantarın mikorizal olduğu ve bunların büyük bir bölümünün de ektomikorizal olduğu tahmin edilmektedir (Parlade, 2001; Molina and Trappe, 1984). Mikorizal ilişki bitki için besin elementlerinin ve suyun alınmasında ve taşınmasını kolaylaştırarak ve patojen enfeksiyonlarının azaltılmasında bitkiye faydalı olmaktadır.

İzmir yöresindeki doğal Kızılçam sahalarında 2005 ve 2006 yılları arasında 72 ektomikorizal mantar türü belirlenmiştir. Ektomikoriza oluşturan cinslerin çoğunluğu Basidiomycota (45), bir kısmı (18)Ascomycota bir bölümü ise Zygomycota’ya (2) aittir (Kibar ve Pekşen, 2007; Brundrett 2004; Brundrett 2008). Proje kapsamında, 21 cinse ait 72 ektomikorizal mantarın sadece bir tanesi Ascomycota diğerleri Basidiomycota içinde yer almaktadır. Sonuçlarımız Kızılçamın ektomikorizal mantarlar açısından çeşitlilik gösterdiğini ortaya koymaktadır.

Toplam 75 sahadan örneklediğimiz ektomikorizal mantarlardan Suillus % 68 ile en üst sıra yer almaktadır. Daha sonra sırasıyla Russula % 66, Lactarius % 46.7, Tricholoma % 40, Chroogomphus % 38.7, Inocybe % 24, Amanita % 22.7 Hebeloma % 14.7, Laccaria % 14.7, Hygrophorus % 13.3, Cortinarius % 10.7, Boletopsis % 6.7, Rhizopogon % 5.3 , Ramaria % 4 Boletus % 2.7 Sarcopsphera % 2.7, Cantharellus % 1.3 , Geastrum % 1.3 ,Leccinium % 1.3, Leucopaxillus % 1.3 ve Sarcadon % 1.3 oranlarında yayılış göstermiştir.

Tür çeşitliliği açısından değerlendirildiğinde Russula 31 tür ile en fazla sayıda tür içeren cins olmuştur. Daha sonra sırasıyla, Lactarius ve Tricholoma 5’er tür, Amanita, Hygrophorus ve Suillus 4’er tür, Rhizopogon, Ramaria, Inocybe ve Hebeloma 2’şer tür, diğer cinsler ise tek tür içermektedir.

Mleczko, (2004) kalsiyumlu ortamlarda yaşadığı bilinen Clitocybe inornata, Geastrum minimum, Chroogomphus rutilus, hatta Tricholoma scalpturatum ve Lycoperdon lividum türlerinin saprobik ve mikorizal özellik gösterdiğini belirtmiştir.

Page 61: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

53

Tricholoma cinsine ait türlerin toplandığı alanların %88.33’ü Chroogomphus rutilus’e ait alanların da % 79.31’i kalsiyum açısından yüksek ve çok yüksek olarak değerlendirilmiştir ve bu sonuçlar, Mleczko, (2004)’ün çalışmasını desteklemektedir.

Russula çeşitlilik açısından birinci sırada olup, yayılış açısından ise ikinci sırada yer alan önemli bir cinstir. Bu cinsin yayılış alanlarının % 70’inde N miktarı çok düşük ve düşük, % 16’sında ise orta düzeyde bulunmuştur. Lilleskov (2001) N girdisinin fazla olduğu koşullarda Russula’nın sporokarp oluşumunun azaldığını bildirdiği yayını ile elde eldilen sonuçlar uyumludur.

Toplam örnek alanları azot (% 67.12’si çok düşük ve düşük) ve fosfor (% 89.04’ü çok düşük ve düşük) bakımından fakirdir. Mikoriza oluşumunun bu tür topraklardaki önemi çeşitli yayınlarda vurgulanmıştır. Sonuçlar toprak reaksiyonu açısından değerlendirildiğinde örnek alanlarının %17.81 asidik, %32.88’i nötr ve % 49.31’i bazik topraklara sahiptir. Bu sonuçlar “ektomikorizal mantarların asidik koşullarda bazik koşullardan daha fazla bulunmasına” (Haktanır ve Arcak’a atfen Kibar ve Peşken, 2007) ait literatür bilgisi ile çelişir gibi görünmesine neden olmaktadır. Ancak mantar yayılışı, yani alandaki tür çeşitliliği ile toprak reaksiyonu arasında detaylı bir çalışma yapılmamıştır. Ayrıca nötr pH’larda ektomikoriza oluşumu asit koşullardan daha iyi olmaktadır (Haktanır ve Arcak’a atfen Kibar ve Pekşen, 2007).

Örnek alanların % 67.12’si çok düşük ve düşük, %10.96’ı orta ve yüksek değerlerde 21.92’i çok yüksek ve aşırı kireçli bulunmuştur. Bu sonuçlar yüksek kireç miktarlarının mikoriza oluşumunu engellediği verileriyle uyumludur.

Tamamlanan bu araştırma projesinin sonucunda aşağıdaki tavsiyelerde bulunabiliriz:

Öncelikle doğal ağaç ve çalı türlerimize özgü ektomikorizal mantarların belirlenmesi gerekmektedir.

Yararlanılmak istenen mantarın biyolojisi ve konukçu bitkideki etkisi belirlenmesinin yanı sıra, hangi amaca hizmet edeceğinin bilinmesinde yarar bulunmaktadır. Bu amaçla, kökten veya şapkadan yapılacak izolasyonla saf kültürler elde edilerek daha sonra aşı materyali olarak kullanılabilecektir.

Fidanlıklarda her ağaç veya çalı türü için kendi doğal ortamının toprağı hatta türe özgü kılcal köklerin yer aldığı materyal aşılama amacıyla kullanılabilir.

Orman ekosistemlerinin gelişmesine paralel olarak değişen mikorizal birlikteliklerin anlaşılmasına yönelik daha ayrıntılı araştırmalara gereksinim vardır.

Orman ekosistemlerinin iklim değişikliklerinden etkilenmesinin bir sonucu olarak mikorizal birlikteliklerin yapısı ve özellikleri de değişebilmektedir. Ayrıca

Page 62: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

54

orman ekosistemlerinin tuttuğu karbon miktarında toprak altındakilerin oranı azımsanamayacak seviyede olup, bu konunun araştırılması faydalı olacaktır.

Page 63: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

55

ÖZET İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM ORMANLARINDA

EKTOMİKORİZAL MANTARLARIN BELİRLENMESİ

Bitkilerin mantarlarla kuruduğu simbiyotik ilişki mikoriza olarak tanımlanmaktadır. Bu ilişkide mantar bitkiden enerji sağlarken bitkiye inorganik kaynakları sağlamaktadır. Mikorizalar kökte oluşturdukları morfolojik yapıları söz konusu olduğunda ekto ve endo mikorizalar olmak üzere iki grupta incelenmektedir. İbreli orman ağaçlarında genellikle ektomikoriza oluşumu görülmektedir. Ağaç büyümesi üzerine mantarların olumlu etkilerini; daha iyi mineral tuz beslenmesi, N ve P sağlanmasının kolaylaştırılması, stres toleransı kazandırılması, toprak patojenlerinden korunma ve suyun daha iyi alınabilmesi gibi sıralayabiliriz.

Doğal kızılçam (Pinus brutia) sahalarında bulunan ektomikorizal mantarların belirlenmesi amacıyla yapılan arazi çalışmalarında, örnek alınan toplam alan sayısı 93, mikorizal mantarların yer aldığı alan sayısı 75 olarak belirlenmiştir. Proje kapsamında doğal kızılçam sahalarından toplanan mantarlardan 390 örnek tür düzeyinde, 160 örnek cins düzeyinde teşhis edilmiştir. Toplam tür sayısı 122 olmasına karşın bunlardan ektomikorizal olanlar ise 71 adettir. Ektomikorizal tür içeren 21 cins belirlenmiştir. Bunlardan Russula teşhis edilen 31 tür ile çeşitlilik açısından en önemli cins olmakta ve tür çeşitliliği açısından sırasıyla, Lactarius ve Tricholoma 5’er tür, Amanita, Hygrophorus ve Suillus 4’er tür içermektedir.

Ektomikorizal cinslerin toplam (75) örnek alanlara göre dağılım oranlarına bakıldığında Suillus % 68 oranıyla en üst sırada yer alırken sırasıyla; Russula % 66,7; Lactarius % 46,7; Tricholoma % 40; Chrogomphus % 38,7; Inocybe % 24; Amanita % 22; Hebeloma ve Laccaria % 14,7; Hygrophorus % 13,3; Cortinarius % 10,7 diğer cinsler ise % 10’un altında yer almaktadır. Çalışma sırasında bulunan Leccinium lepidum ülkemizde yeni kayıt olarak belirlenmiştir.

İzmir Orman Bölge Müdürlüğü sınırları içerisinde yer alan doğal kızılçam sahaları ektomikorizal mantarlar açısından zengin tür çeşitliliğine sahip olduğu görülmektedir. İleride bunlar arasında en etkili olanların belirlenerek fidanlık aşamasında kullanılması ve yapılacak ağaçlandırma çalışmalarına katkı sağlaması yararlı olacaktır.

Page 64: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

56

SUMMARY DETERMINATION OF THE ECTOMYCORRHIZAL FUNGI IN THE

NATURAL TURKISH PINE (Pinus brutia Ten.) IN THE İZMİR REGION

The symbiotic relation between plants and fungi is defined as mychorrhizas. In this relation, fungus obtains energy from plant and fungus gives inorganic resources. In terms of morphological structure in the plant roots, the mycorrrizas could be regarded two groups as ecto- and endomycorrhizas. Ectomycorrhizal formations usually can be seen in the conifers. The benefits of the fungus to the trees could be listed as better mineral nutrition, help to acquire phosphorus and nitrogen, help to gain stress resistance, help to protect from soil pathogens, help to better water acquire.

In the field works for determining ectomycorrhizal fungi that are found in natural Turkish pine (Pinus brutia Ten.), the total number of sample sites are 93, and the number of sites that there are mycorrhizal fungi in them are 75. Totally 390 samples of them were identified as species level, 160 samples of them were identified as genus level. Although the total fungi species were 122, only 71 of them were ectomycorrhizal species. 21 genera containing ectomycorrhizal species were determined. One of them Russula was the most important genus that has 31 species. The other genera were so: both of Lactairus and Tricholoma had 5 species; each of Amanita, Hygrophorus and Suillus had 4 species.

Distribution of the total number ectomycorrhizal genera to the total 75 sampling sites were investigated. Suillus is at the top with 68%, and Russula was 66.7%, Lactarius was 46.7%, Tricholoma was 40%, Chrogomphus was 38.7%, Inocybe was 24%, Amanita was 22%, Hebeloma and Laccaria were 14.7%, Hygrophorus was 13.3%, Cortinarius was 10.7%, and the other genera are 10% and less. During this project studies, Leccinium lepidum was determined as a new record for Turkey.

The natural Turkish red pine forests that are in the Izmir Regional Directorate were seen having as species rich considering ectomycorrhizal fungi. In the future; it is advised that the most effective fungi species should be determined among these fungi they should be utilized in the nursery and afforestation areas.

Page 65: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

57

KAYNAKLAR Allen, M. F. 1991 The Ecology of Mycorrhizae. Cambridge Univ. Press,

Cambridge, U.K. Allı, H. 2005, Aydın yöresinin makrofungusları. Doktora tezi Anonim, 1993, Soil Survey Division Staff. Soil Survey Manual. Soil Conservation

Service. U.S. Department of Agriculture Handbook 18. Anonim, 2007a. Understanding A Soil Analysis. AgSource Haris Laboratory

Services. Technical Bulletins. Anonim, 2007b. Explanation of Exchangeable Cation Analysis and Interpretation.

Soil Survey in NSW. Breintenbach J. and Kränzlin F., 2000,“ Fungi of Switzerland. Volume 5.,

Agarics 3rd part Cortinariaceae”, Verlag Mykologia, Switzerland, 1-338 . Breintenbach, J. and Kränzlin F., 1984, “Fungi of Switzerland. Volume 1.,

Ascomycetes”Verlag Mycologia, Switzerland, 1-30 (1984) Breintenbach, J. and Kränzlin F., 1991, “Fungi of Switzerland. Volume 3.,

Boletes and Agarics 1”, Verlag Mykologia, Switzerland, 1-361 (1991). Breintenbach, J. and Kränzlin F., 1995, “Fungi of Switzerland. Volume 4.,

Boletes and Agarics 2”, Verlag Mykologia, Switzerland, 1-368. Bremner, J., M., 1960, Determination of nitrogen in soil by the Kjeldahl

prosedure. Journal of Agricultural Sciences, 55:11-13. Brundrett, M., 2004, Diversity and clasification of mycorrhizal associations. Biol.

Review. Cambridge Philosophical Society, 79: 473-495 Brundrett, M., Bougher, N., Dell, B., Grove, T., and Malajczyk, N., 1996,

Working with Mycorrhizas in Forestry and Agriculture. Australian Centre for International Agricultural Research, Canberra, 374pp.

Brundrett, MC. 2008, Mycorrhizal Associations. http://mycorrhizas.info/index.html. Ziyaret tarihi: 09/10/2008.

Çepel, N., 1985, Toprak Fiziği, İ.Ü. Yayın No : 3313, Orman Fak. Yayın No : 374, İstanbul

Çolak, A.H., ve Pitterle, a., 1999. Yüksek Dağ Silvikültürü. Cilt 1- Orta Avrupa. 370s.

Dell, B., 2002, Role of Mycorrhizal Fungi in Ecosystems. CMU. Journal Vol. 1(1), 47-60.

Page 66: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

58

KAYNAKLAR (Devam) Diaz, G., Honrubia, M., Garcia, G. and Gutierrez, A. 1996. Caractérisation des

mycorhizes dans des bois de pin d'Alep sur le Sistema Ibérico (Espagne) Résultats Préliminaires. In: Mycorhization des Plantes Forestières en Milieu Aride et Semi-aride et la Lutte contre la Désertification dans le Bassin Méditerranéen/ Mycorrhization of Forest Plants under Arid and Semi-arid Conditions and Desertification Control in the Mediterranean Basin. Actes du Séminaire du Groupe de Travail CIHEAM sur L'Utilisation des Mycorhizes pour la Lutte contre la Désertification dans le Bassin Méditerranéen (MYCOLUDESME), Zaragoza (Espagne), 15-17 novembre 1995. Cahiers Options Méditerranénnes, Volume 20: 43-50.

Gutierrez A.; Honrubia M.; Morte A.; Díaz G. 1996. Edible fungi adapted to arid and semi-arid areas. Molecular characterization and in vitro mycorrhization of micropropagated plantlets In: Mycorhization des Plantes Forestières en Milieu Aride et Semi-aride et la Lutte contre la Désertification dans le Bassin Méditerranéen/ Mycorrhization of Forest Plants under Arid and Semi-arid Conditions and Desertification Control in the Mediterranean Basin. Actes du Séminaire du Groupe de Travail CIHEAM sur L'Utilisation des Mycorhizes pour la Lutte contre la Désertification dans le Bassin Méditerranéen (MYCOLUDESME), Zaragoza (Espagne), 15-17 novembre 1995. Cahiers Options Méditerranénnes, Volume 20: 139-144.

Gülçur, F., 1974, Toprağın Fiziksel ve Kimyasal Analiz Metodları, İ.Ü. Yayın No:1970, Orman Fakültesi Yayın No : 201, İSTANBUL

Habte, M. and Osorio, N.W. 2001. Arbuscular Mycorrhizas: Producing and Applying Mycorrhizal Inoculum. College of Tropical Agriculture & Human Resources (CTAHR), University of Hawaii at Manola

Harding., P., Lyon, T., and Tomblin, G., 1996, “How to identify edible mushrooms”, Harper Collins Publishers, London, 1-192

Harley, J.L and Smith, S.E. 1983 Mycorrhizal Symbiosis. Academic Press, London, U.K.

Harley, J.L. and Harley, E.l. 1987 A check-list of mycorrhiza in the British flora. New Phytol. (Suppl.) 105:-102.

http://www.cavehill.uwi.edu/FPAS/bcs/mycorrhizas/types.html Ziyaret tarihi 05/05/2008.

Işıloğlu, M., 1992, Adana ve İçel İl Sınırlarında Yetişen Önemli Yenen ve Zehirli Mantarlar Üzerine Taksonomik Araştırmalar. Doktora tezi, İnönü Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Malatya.

Page 67: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

59

KAYNAKLAR (Devam) Jackson,M.L., 1958. Soil Chemical Analysis. Prentice-Hall, Inc. Englewood Cliffs,

New Jersey, USA, 498 p. Jentschke, G. and Godbold, L., 2000, Metal tokxicity and ectomycorrhizas.

Physiologia Plantarum 109: 107-116. Kacar, B., 1993. Bitki ve Toprağın Fiziksel Analizleri III. A. Ü. Ziraat Fak. Eğitim

Arş. ve Geliştirme Vak. Yay. No:3. Kantarcı, M. D., 1987, Toprak İlmi, İ. Ü. Yayın No : 3444, Orman Fak. Yayın No

: 387, İstanbul Kılcı,M., Sayman,M. ve Akbin,G., 2003, Orman Ekosistemi ve Toprak

Etüdü,Orman Bak. Yayın No: 187,İzmir Orman Toprak Lab. Yayın No:17, İzmir.

Kibar, B. ve Peşken, A. 2007. Ektomikorizanın Tarım ve Ormancılık Bakımından Önemi. OMÜ Zir. Fak. Dergisi, 2007,22(2):232-238

Largent, D., 1986, “How toIdentify Mushrooms to Genus 1: Macroskopic Features”, Edinburg Botanical Garden, Mad River pres, Eureka, 28-32.

Lilleskov, E.A., and Bruns, T., 2001. Nitrojen and ectomycorrhizal fungal communities: what we know, what we need to know. New Phytologist 149(2):156-158.

Lindahl, B., 2001, Nutrient cycling in boreal forest-a mycological perspective: Studies on phosphorus translocation within and between mycelia of saprotrophic-and mycorrhizal fungi. Swedish University of Agricultural Sciences, Upsala, Sweden, (Silvestria 214) 48p.(PhD Thesis).

Marschner, H., and Dell B., 1994, Nutrient uptake in mycorrhizal symbiosis. Plant and Soil. 159:89-102.

Meotto, F. 1996. Caractérisation des mycorhizes sur le terrain. In: Mycorhization des Plantes Forestières en Milieu Aride et Semi-aride et la Lutte contre la Désertification dans le Bassin Méditerranéen. Actes du Séminaire du Groupe de Travail CIHEAM sur L'Utilisation des Mycorhizes pour la Lutte contre la Désertification dans le Bassin Méditerranéen (MYCOLUDESME), Zaragoza (Espagne), 15-17 novembre 1995. Cahiers Options Méditerranénnes, Volume 20: 33-41

Mleczko, P., 2004. Mycorrhizal and Saprobic Macrofungi of Two Zinc Wastes in Southern Poland. Acta Biologica Cracoviensia Series Botanica 46:25-38, 2004.

Page 68: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

60

KAYNAKLAR (Devam) Molina, R. and J.M. Trappe. 1984. Mycorrhiza Management in Bareroot

Nurseries. In Duryea. Mary L., and Thomas D. Landis (eds.). 1984. Forest Nursery Manual: Production of Bareroot Seedlings. Martinus Nijhoff/Dr W. Junk Publishers. The Hague/Boston/Lancaster, for Forest Research Laboratory, Oregon State University. Corvallis. 386 p.

Morte, A., Lovisolo, C., Schubert, A., 2000, Effect of drought stres on growth and water relations of the mycorrhizal association Helianthemum almeriense-Terfezia claveryi. Mycorrhiza 10:115-119

Moser, M., 1983, “Keys to Agarics and Boleti”, Gustav Fisher Verlag, Studgart 1-535.

Orton, P., Watling, R., 1979, “British Fungus Flora Agarics and Boleti, Coprinaceae 2: Coprinus”.Royal Botanic Garden, Edinburg, 1-148.

Parlade, J., Cohen, M., Doltra, J., Luque, J., and Pera, J., 2001. Continuous measurement of stem-diameter growth response of Pinus pinea seedlings mycorrhizal with Rhizopogon roseolus and submitted to two water regimes. Mycorrhiza 11:129-136.

Philips1981, R., “Mushroom and other fungi of Great Britain and Europe”, Pan boks Ltd., London, 1-288 (1981).

Plassard, C. 1996. La mycorhization des plantes forestières en milieu aride et semi-aride:nutrition minerale en terrains calcaires. In: Mycorhization des Plantes Forestières en Milieu Aride et Semi-aride et la Lutte contre la Désertification dans le Bassin Méditerranéen/ Mycorrhization of Forest Plants under Arid and Semi-arid Conditions and Desertification Control in the Mediterranean Basin. Actes du Séminaire du Groupe de Travail CIHEAM sur L'Utilisation des Mycorhizes pour la Lutte contre la Désertification dans le Bassin Méditerranéen (MYCOLUDESME), Zaragoza (Espagne), 15-17 novembre 1995. Cahiers Options

Solak, M. H., Işıloğlu, M., Kalmış, E., ve Allı, H., 2007. Makrofungi of Turkey. Checklist. İzmir, 254s.

St. John, T. 1992. The Importance of Mycorrhizal Fungi and Other Beneficial Microorganisms in Biodiversity Project. In: Western Forest Nursery Associations Meeting at Fallen Leaf Lake, September14-18, 1992. 99-105

Sylvia, D., Fuhrmann, J. J. Hartel, P. G. Zuberer, D. A. 2004. Principles and Applications of Soil Microbiology, 2/E . M. ISBN-10: 0130941174 ISBN-13: 9780130941176 Publisher: Prentice Hall

Sylvia, D., http://cropsoil.psu.edu/sylvia/mycorrhiza.htm (Sylvia 2008)

Page 69: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

61

KAYNAKLAR (Devam) Tagliaferro F. 1996. Evaluation de la mycorhization en pot et en pleine terre:

principes de réglementation. In: Mycorhization des Plantes Forestières en Milieu Aride et Semi-aride et la Lutte contre la Désertification dans le Bassin Méditerranéen/ Mycorrhization of Forest Plants under Arid and Semi-arid Conditions and Desertification Control in the Mediterranean Basin. Actes du Séminaire du Groupe de Travail CIHEAM sur L'Utilisation des Mycorhizes pour la Lutte contre la Désertification dans le Bassin Méditerranéen (MYCOLUDESME), Zaragoza (Espagne), 15-17 novembre 1995. Cahiers Options Méditerranénnes, Volume 20: 63-73.

Tarkka, M., 2000, Developmentaly regulated proteins in Pinus sylvestris roots and ectomycorrhiza PhD Thesis

Tinker, P.B., Jones, M.D. and Dural, D. M., 1992, A functional comparison of ecto- and endomycorrhizas. In:Read DJ, Lewis DH, Fitter AH and Alexander IJ [eds.], Mycorrhizas in ecosystems, 3003-310.CAB International, Wallingford, UK.

Tüfekçi, S. 2007. Doğal Populasyonlardaki Toros Sediri (Cedrus Libani A.Rich) Mikorizasının İzole Edilmesi ve Çoğaltılıp Fidan Üretiminde Kullanılması. Çukurova Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Toprak Anabilim Dalı. Doktora Tezi. 161 s

Wilcox, H. E.,1991, Mycorrhizae. In ‘Plant Roots: the Hidden Half’ (Y. Waisel, A.Eshel and U.Kafkafi, eds), Marcel Dekker, New York. 731-765.

Page 70: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

62

EKLER

APPENDICES

Cantharellus cibarius Fr.

Page 71: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

63

Sarcasphaera crassa (Santi: Steudel.) Pouz.

Boletopsis leucumelaena (Pers) Fayod.

Page 72: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

64

Geastrum sesile (Sowerby) Pouzar.

Rhizopogon luteolus Fr. (Domalan)

Page 73: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

65

Rhizopogon roseoulus (Corda) Th. Fr.

Suillus bellini (Inz.) Watl.

Page 74: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

66

Suillus bovinus (Pers.) Raussel

Suillus collinitus (Fr.) O. Kuntze

Page 75: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

67

Suillus granulatus (L. ex Fr.) O. Kuntze.

Boletus versicolar Rostk

Page 76: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

68

Leccinium lepidum

Chrogomphus rutilus (Fr.)

Page 77: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

69

Hygrophorus camarophyllus (Alb.& Schwein.) Dumée, Grandjean& Maire

Hygrophorus discoideus (Pers.) Fr.

Page 78: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

70

Hygrophorus ebernus (Bull.)Fr.

Hygrophorus ligatus Fr.

Page 79: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

71

Laccaria laccata (Scop. ex Fr.) Bk&Br.

Tricholoma caligatum(Viv.)Ricken.

Page 80: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

72

Tricholoma equestre (L.) P. Kumm.

Tricholoma fracticum (Britzelm.)Kreisel.

Page 81: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

73

Lyophyllum decates (Fr.) Sign

Luecopaxillus giganteus Quél. Kotl.

Page 82: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

74

Amanita caesarea (Scop. ex Fr)

Amanita exelsa (Fr.)P.Kumm.

Page 83: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

75

Inocybe geophylla (Sow.:Fr.)Kumm.) var geophylla (Pers.) P. Kumm

Inocybe geophylla (Sow.:Fr.) Kumm.) var lilacina (Peck.) Gill

Page 84: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

76

Hebeloma aestivale Vesterh.

Ramaria abietina (Pers.) Quél.

Page 85: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

77

Ramaria flava (Schaeff.) Quél.

Russula aeruginea Fr

Page 86: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

78

Russula amethystina Quél.

Russula atrorubens Quél

Page 87: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

79

Russula chloroides var. chloroides (Krombh.) Bres

Russula curtipes F.H. Moller &Jul. Schäff

Page 88: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

80

Russula delica Fr.

Russula luteotacta Rea.

Page 89: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

81

Russula queletti Fr

Russula rhodopus

Page 90: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

82

Russula viscida Kudr.

Lactarius deliciosus (L.) Gray

Page 91: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

83

Lactarius deterrimus Gröger.

Lactarius sangiufilus (Paulet) Fr.

Page 92: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

84

Lactarius semisangiufilus R. Heim & Leclair.

Lactarius vellereus (Fr.) Fr.

Page 93: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

62

EKLER

APPENDICES

Cantharellus cibarius Fr.

Page 94: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

63

Sarcasphaera crassa (Santi: Steudel.) Pouz.

Boletopsis leucumelaena (Pers) Fayod.

Page 95: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

64

Geastrum sesile (Sowerby) Pouzar.

Rhizopogon luteolus Fr. (Domalan)

Page 96: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

65

Rhizopogon roseoulus (Corda) Th. Fr.

Suillus bellini (Inz.) Watl.

Page 97: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

66

Suillus bovinus (Pers.) Raussel

Suillus collinitus (Fr.) O. Kuntze

Page 98: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

67

Suillus granulatus (L. ex Fr.) O. Kuntze.

Boletus versicolar Rostk

Page 99: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

68

Leccinium lepidum

Chrogomphus rutilus (Fr.)

Page 100: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

69

Hygrophorus camarophyllus (Alb.& Schwein.) Dumée, Grandjean& Maire

Hygrophorus discoideus (Pers.) Fr.

Page 101: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

70

Hygrophorus ebernus (Bull.)Fr.

Hygrophorus ligatus Fr.

Page 102: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

71

Laccaria laccata (Scop. ex Fr.) Bk&Br.

Tricholoma caligatum(Viv.)Ricken.

Page 103: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

72

Tricholoma equestre (L.) P. Kumm.

Tricholoma fracticum (Britzelm.)Kreisel.

Page 104: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

73

Lyophyllum decates (Fr.) Sign

Luecopaxillus giganteus Quél. Kotl.

Page 105: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

74

Amanita caesarea (Scop. ex Fr)

Amanita exelsa (Fr.)P.Kumm.

Page 106: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

75

Inocybe geophylla (Sow.:Fr.)Kumm.) var geophylla (Pers.) P. Kumm

Inocybe geophylla (Sow.:Fr.) Kumm.) var lilacina (Peck.) Gill

Page 107: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

76

Hebeloma aestivale Vesterh.

Ramaria abietina (Pers.) Quél.

Page 108: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

77

Ramaria flava (Schaeff.) Quél.

Russula aeruginea Fr

Page 109: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

78

Russula amethystina Quél.

Russula atrorubens Quél

Page 110: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

79

Russula chloroides var. chloroides (Krombh.) Bres

Russula curtipes F.H. Moller &Jul. Schäff

Page 111: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

80

Russula delica Fr.

Russula luteotacta Rea.

Page 112: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

81

Russula queletti Fr

Russula rhodopus

Page 113: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

82

Russula viscida Kudr.

Lactarius deliciosus (L.) Gray

Page 114: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

83

Lactarius deterrimus Gröger.

Lactarius sangiufilus (Paulet) Fr.

Page 115: İZMİR YÖRESİNDEKİ DOĞAL KIZILÇAM · 2011-04-07 · Fagaceae ve Betulaceae familyasının üyeleri, Arbutus ve Tilia türleri de ektomikoriza oluştururlar (Molina and Trappe,

84

Lactarius semisangiufilus R. Heim & Leclair.

Lactarius vellereus (Fr.) Fr.