ZEKÂ GELİŞİMİ, ZİHİNSEL MATEMATİK ve HAFIZA … · Web viewBurada beynimizin sol yarım...

25
ZEKÂ GELİŞİMİ, ZİHİNSEL MATEMATİK ve HAFIZA TEKNİKLERİ ALGI ve GÖRSEL YANILMALAR 12.12.2011 BİLGE AKADEMİ- KİŞİSEL GELİŞİM EĞİTİM REKLAM -PROJE -DANIŞMANLIK LİMİTED ŞİRKETİ

Transcript of ZEKÂ GELİŞİMİ, ZİHİNSEL MATEMATİK ve HAFIZA … · Web viewBurada beynimizin sol yarım...

Page 1: ZEKÂ GELİŞİMİ, ZİHİNSEL MATEMATİK ve HAFIZA … · Web viewBurada beynimizin sol yarım küresi kelimelerin yazılışını ve yazılışların ifade ettiği anlamları algılarken,

ZEKÂ GELİŞİMİ, ZİHİNSEL MATEMATİK ve HAFIZA

TEKNİKLERİ ALGI ve GÖRSEL YANILMALAR

12.12.2011

BİLGE AKADEMİ- KİŞİSEL GELİŞİM EĞİTİM REKLAM -PROJE -DANIŞMANLIK

LİMİTED ŞİRKETİ

Prof. Dr. Mehmet Naci ÖZER

ESKİŞEHİR Osmangazi Üniversitesi

Page 2: ZEKÂ GELİŞİMİ, ZİHİNSEL MATEMATİK ve HAFIZA … · Web viewBurada beynimizin sol yarım küresi kelimelerin yazılışını ve yazılışların ifade ettiği anlamları algılarken,

ZEKÂ GELİŞİMİ, HAFIZA TEKNİKLERİ, ALGI ve GÖRSEL YANILMALAR

Yaşadığımız çağ, hafıza, zekâ, akıl yürütme, yaratıcı ve matematiksel düşünme, problem çözme çağı olarak biliniyor. Bu nedenle bireylerin beyinlerini keşfetmeye ve geliştirmeye önem verilmektedir. Beynimizi keşfedebilmemiz ve eğitip geliştirerek canlı tutabilmemiz için zekâ sorularına/oyunlarına/testlerine ve hafıza tekniklerine olan gereksinim giderek artmaktadır. Şimdi beynimizin bilmediğimiz bazı yönlerini keşfetmek ve geliştirmek, beyinlerimizi eğiterek kullanmamızı, toplumsal ve kişisel gelişimlerimizi sağlamak, hem eğlenmek, hem de düşünmek için bazı ilginç sorularla ilgileneceğiz. Umarım eğlenme ve düşünme yeteneğiniz gelişir. Bu sorular, genel olarak görsel algılarımıza her zaman güvenilmeyeceğini ve bir bütünün bazı parçalarının, o bütünün kendisinin görülmesini engellediğini göstermektedir. Acaba her gördüğümüze, bize her gösterilene, inanmalı mıyız? Yoksa kendi kendimize aklımızı da kullanarak “ Nasıl, Ne, Neden, Niçin ve Niye” sorularının yanıtını vermeye mi çalışmalıyız?

ALGILAMABiz dış dünyaya ve kendimize ilişkin bilgiyi duyum ve algı yoluyla elde edebiliriz. Dünya hakkındaki bilgilerin tümü bize duyularımız yoluyla ulaşır. Algılamanın nasıl olduğunu anlamamız için, duyum mekanizmalarının yapısının nasıl olduğunu bilmemiz gerekmektedir. Bilgi edinme sürecinde etkili olan duyum, bir kâse çorbanın sıcaklığı, soğukluğu, ayağımızı çarptığımızda duyduğumuz acı gibi yaşantılarımızı içerir. Bir başka deyişle duyum, yaşantımızın ham maddesidir. Yaşantı sadece bir dizi duyumdan ibaret değildir. Duyum, bir organizmanın iç ve dış uyarıcılara karşı duyarlılığını gösteren bir terimdir. Buna karşı algı, duyumdan daha ileri bir adımdır ve algısal süreçler, duyularımızın bizde oluşturduğu yaşantıların en ufak parçalarını bile anlamlı, örgütlü bir bütün halinde yorumlanmasını içerir. Deniz üstünde duran bir teknenin biçimi, rengi ve büyüklüğünü algılama işleminde bütün duyular birlikte çalışırlar.Algılama nedir?Algılama, duyu organlarını uyaran nesnelerin, niteliklerin veya olayların farkında olunmasıdır.Bireylerde sadece saf duyum ile ilgili deneyimler çok nadirdir. Ne zaman garip bir gürültü duysak, bu gürültü ne kadar alışık olmadığımız bir gürültü olursa olsun, onu hemen tanıdık bir gürültü ile bağdaştırırız. Aynı şekilde hiç tanımadığımız, bize tamamen yabancı ve garip bir cisim görsek, onu bilinçsiz olarak daha önce gördüğümüz benzer bir biçim veya şekille bağdaştırırız. Hangi yaşta olunursa olsun duyu organlarımızla aldığımız bilgi birikimleri, yorumlama işlemine tabi tutulur. Bir çocuk için portakal, oynanacak renkli bir top iken, bir yetişkin için kahvaltıda suyu içilecek bir meyvedir.Immanuel Kant'a göre, biz bazı şeyleri olduğu gibi değil, bizim istediğimiz biçimde görürüz. Herhangi bir zamanda algıladıklarımız sadece uyaranın yapısına bağlı değil, aynı zamanda ortama, önceki deneyimlerimize, o andaki duygularımıza, genelde istek, tutum ve amaçlarımıza bağlıdır.

2

Page 3: ZEKÂ GELİŞİMİ, ZİHİNSEL MATEMATİK ve HAFIZA … · Web viewBurada beynimizin sol yarım küresi kelimelerin yazılışını ve yazılışların ifade ettiği anlamları algılarken,

 Algılamayı etkileyen etmenler nelerdir?Algılama, uyarının duygusal yapısı, ortam veya zemin, daha önceki duyusal deneyimler, kişisel duygu, tutum, amaç ve dürtüler tarafından etkilenir.

ALGILAMA BİÇİMLERİ

Normal olarak algılamamızı belirleyen işlemlerin farkında olmayız. Sadece kendimizde ve dış dünyada olup biten her şeyi görme, işitme, dokunma gibi bütün duyu organları aracılığıyla algılıyoruz. Böylece biz eşyaları zihnimizde anlamlı bir bütün olması için biçim, şekil, ses veya görüntü biçiminde organize ederiz. Algılama ne olursa olsun, bir birleşik deneyimdir.

1. Görme AlgısıBir saate baktığımızda onun parçalarını görmeyiz, onu bir bütün olarak algılar, bir zaman dilimi olarak tanırız. Algılama karışık ve karmaşık bir olaydır. Kısacası, bireyin bir olayı neden o biçimde algıladığını etkileyen birbiriyle ilişkili birçok olaylar ve nedenler vardır. Bir resme baktığımızda gözlerimiz sabit durmaz. Bir tarama işlemi yapar. Göz belirli bir süre hareketsiz kalır. Sonra başka yere sıçrar. Algılama gözün hareket ettiği sürede değil durakladığı dönemlerde meydana gelir.

2. İşitme AlgısıBir saz topluluğundan gelen sesi, ayrı ayrı müzik aletlerinden çıkan sesler gibi değil, ahenkli ve bütün bir ses olarak algılarız. Bunun yanında kalabalık bir ortamda iken, işitmek istemediğimiz sesleri eleyip, duymak istediğimiz sesleri algıladığımız olur. Bunun nedeni, müziği toplu olarak, gürültüyü ayırt ederek algılama isteğimizdir.

3. Dokunma AlgısıDokunduğumuz eşyanın biçimi, yüzey durumundaki özellikleri bize eşya ile ilgili bilgiler verir. Bu bilgileri birleştirerek eşyayı algılarız. Örneğin, pürüzlü ve dört köşe, pürüzsüz ve yuvarlak özellikler taşıyan bir eşyanın biçimlenmesinde, görme ve dokunma birbirine yardım eder.

4. Tat ve Koku AlgılarıBir çikolatalı pastanın tadına baktığımızda, içindeki besin maddelerini ayrı ayrı değil de bir çikolatalı pasta tadı olarak algılarız.Hoşa giden bir yemek kokusunun algılanmasında, bu kokunun hangi yemeğe ait oluşunu bilmemizde, sebzenin, salçanın, soğanın ve diğer yemek malzemelerinin meydana getirdiği bir bütünlük vardır.

5. Uzay AlgısıÇevremizdeki eşya ve uyarıcıları kendimize göre örgütler, onları bir "yön" içinde algılarız. Duyu organlarımız uyarıcıların kendimize göre hangi yönden geldiğini anlamamıza yardımcı olur. Eşyalarını bir boşluk içindeki yerini belirtmeye "yerleştirme" denir ve bu faaliyet çeşitli duyu organlarının ortaklaşa çalışmasıyla meydana gelir. Uzay duygusu, önce görmede sonra dokunmada en son da işitme duyumlarında vardır. Demek ki uzay algısının meydana gelmesinde tüm duyu organlarımızın rolü büyüktür. Uzay algılarımız izafiyet noktaları yardımıyla kolaylaşır. Uzaklıkların anlaşılmasında izafiyet noktaları yardımcı olur. Örneğin elimizde ölçecek bir alet bulunmasa bile ne kadar, kaç kilometre yol yürüdüğümüzü böyle belirli noktalara göre ayarlayabiliriz.

3

Page 4: ZEKÂ GELİŞİMİ, ZİHİNSEL MATEMATİK ve HAFIZA … · Web viewBurada beynimizin sol yarım küresi kelimelerin yazılışını ve yazılışların ifade ettiği anlamları algılarken,

6. Zaman AlgısıUzaydaki eşya ve olayların algılanması belirli bir sürenin geçmesini gerektirir. Uzayda meydana gelen her şeyi süre ifadesi olan "zaman"la göstermeye çalışırız. Örneğin sınav olurken, kitap okurken, film seyrederken, gece-gündüzlerin art arda gelmesinden zamanın geçtiğini anlarız.

ALGILAMAYI ETKİLEYEN İÇ VE DIŞ ETMENLER

Görme algısı ile diğer algı biçimlerine etki eden etmenler vardır. Bunları iç ve dış etmenler olarak iki gruba ayırabiliriz.

1. Algıya Etki Eden İç Etmenler

1.1. Algı OrganizasyonuGestalt psikologları, bir uyaranın parçalarından birinin, diğer bir parçayla nasıl ilişki içinde göründüğüyle ilgili sonuçlara varmışlardır. Bu sonuçlar algı organizasyonuna örnek gösterilmiştir. Algı organizasyonu hakkında yapılan Gestalt varsayımlardan biri, basitlik yasasıdır. Buna göre algı, uyarının olası en basit yorumuna karşılık verir. Algısal organizasyon ilkeleri arasında şekil-zemin ilişkisi ve algısal gruplandırma bulunur.

Şekil-zemin ilişkisi: Bütün algılamalarda bir şekil ve zemin vardır. Şekil- zemin ilişkisi bütün duyu organlarını kapsar. Herhangi bir zamanda çevremizdeki uyaranlardan, dikkat ettiğimiz ve gruplandırdığımız uyaranları şekil ve bunun dışında kalanları da zemin olarak algılıyoruz. Görsel alanda şekil bize daha yakındır ve bir nesne izlenimini verir, bir biçimi vardır, zemin ise tanımlanması zor bir madde izlenimi taşır. Şekil ve zeminin birbiriyle yer değiştirdiği algılamalarımız vardır. Bir biçimi önce şekil olarak görürken, biraz sonra zemin olarak görebiliriz. Ancak bir biçimi, aynı anda hem şekil hem de zemin olarak göremeyiz. Şekil-zemin algılaması doğuştan gelen bir özelliktir.

2. Algıya Etki Eden Dış EtmenlerDeğişik algılamalarda eşya ve varlıkların boşluktaki özellikleri ve bize etki biçimleri dış etmenleri meydana getirir.

Bunlar:• Yakınlık: Birbirine yakın olan uyaranları, aynı nesnenin parçalarıymış gibi bir örüntü içinde ve aynı nesnenin parçaları olarak gruplarız.

• Benzerlik: Aynı büyüklük, şekil ve kalitedeki nesneler birbirinden farklı olarak değil, bir grup olarak gözlenirler. Sokakta yürürken bir kalabalığa baktığımızda bazı özelliklere göre bireyleri gruplarız; cinsel benzerliğe göre erkek veya dişi gruplarını ayrı algılarız.

• Tamamlama: Bireyler, görsel dünyada algıladıkları uyaranlarda var olan boşlukları doldurarak örgütleme ve bu yolla da kopuk parçalar yerine, bütün bir nese algılamaya eğilimlidirler.  

• Süreklilik: Algısal alanımızda bulunan ve aynı yönde giden birimler birbirleriyle ilişkili görünür. Bu algısal eğilimin adı sürekliliktir.

4

Page 5: ZEKÂ GELİŞİMİ, ZİHİNSEL MATEMATİK ve HAFIZA … · Web viewBurada beynimizin sol yarım küresi kelimelerin yazılışını ve yazılışların ifade ettiği anlamları algılarken,

GESTALT ALGILAMA KURAMIYirminci yüzyılın başında Almanya'da gelişen bir psikoloji okulu olan Gestalt psikolojisinin savunucuları, uyaranların organizasyonunun, algının gerçekleşmesinde önemli bir rol oynadığını vurgulamışlardır. Gestalt psikologları "Bütün, kendisini oluşturan parçaların toplamından farklıdır" ilkesini vurgulamışlardır. Gestaltçılar uyarıcıların nesneye yönelik olarak örgütlenmesi biçiminde beliren temel eğilimin, bireyin duyu organlarıve sinir sistemlerinin doğuştan gelen bir özelliği olduğunu kabul ederler. Gestalt okulunun öncülerinden biri olan Max Wertheimer, art arda seri bir biçimde gösterilen hareketsiz bir dizi resmin yarattığı hareket hissinin, aslında tek tek ele alındığında hiçbir resimde olmadığına dikkati çekmiştir.

ALGISAL DEĞİŞMEZLİKLERTanıdık bir nesneyi ışık koşulları, nesnenin konumu ya da bize uzaklığı ne olursa olsun kalıcı ve değişmez algılarız. Bildiğimiz bir nesnenin, ışık koşulları nasıl olursa olsun değişmez bir tona sahipmiş gibi görünmesine parlaklık değişmezliği denir. Bu nesnenin renginin aynıymış gibi görünmesine renk değişmezliği denir.

Şekil 1: Algısal değişmezlikGörüş açısı ne kadar olursa olsun nesnenin biçimini değişmeden algılamaya şekil değişmezliği denir. Şekil 1. deki açık kapıya çizgi halinde olmasına rağmen tam bir kapı gibi algılarız. Bir nesneyi uzaklığına bakılmazsızın aynı büyüklükte görmemize de büyüklük değişmezliği denir Bir bozuk paraya hangi uzaklıktan bakarsak bakalım aynı büyüklükte algılarız.DERİNLİK VE UZAKLIK ALGISIAlgı etkin ve karmaşık bir süreçtir. Algısal süreçler, uyaranların tanınması, örgütlenmesi ve anlam yüklenmesini içerir. Görsel uyaranları yorumlamak, nesnenin hangi mekânda, nerede olduğunun anlaşılması yoluyla gerçekleşir. Algılamada çeşitli çevresel özelliklerden ipucu olarak yararlanabiliriz. İpuçlarını değerlendirirken bazen tek göz yeterli olurken, bazen de iki gözün kullanılması gerekir. Algılama için tek gözün yeterli olduğu ipuçlarına monoküler ipuçları, iki gözün kullanılmasını gerektirenlere ise binoküler ipuçları denmektedir. Şimdi bunları tek tek inceleyelim.• Monoküler İpuçları: Sanatçılar nesnelerin uzaklığını ifade eden çok sayıda monoküler ipuçları kullanırlar. Bir fotoğrafa baktığımız zaman aslı kadar olmasa

5

Page 6: ZEKÂ GELİŞİMİ, ZİHİNSEL MATEMATİK ve HAFIZA … · Web viewBurada beynimizin sol yarım küresi kelimelerin yazılışını ve yazılışların ifade ettiği anlamları algılarken,

bile üç boyutluluk izlenimi ediniriz. Derinlik algısında dört çeşit ipucu görülür. Eğer bir nesne, bir başka nesnenin önüne geçerek tamamen görülmesini engelliyorsa, genellikle birinci nesneye daha yakınmış gibi algılarız. Farklı büyüklükteki aynı nesneler bir hizadaysa, küçük olanları uzaktaymış gibi algılarız. Farklı büyüklükte serpiştirilmiş daireler, farklı uzaklıkta aynı büyüklükte küreler olarak görülür.Bir diğer ipucu ise görsel alanın yüksekliğidir. Bir düzlem boyunca bakarsak, uzaktaki nesnelerin görüş alanımızın daha yukarısında olduğunu görürüz. Aynı büyüklükteki nesneleri farklı yüksekliğe yerleştirerek bunların birbirinden uzakta olduğu izlenimi yaratabiliriz.Kayalık bir çöl ya da dalgalı bir okyanus yüzeyi gibi düz olmayan yüzeylerde bile uzaklıkla orantılı bir ilişki vardır! Uzaklık arttıkça kum taneleri incelir.• Binoküler İpuçları: Aralarındaki uzaklık nedeniyle her iki gözün aynı nesneye farklı açılardan bakıyor olmaları derinlik algısı için önemli bir ipucudur. Yalnızca tek gözle gören kişiler çift gözle görenlerin görme deneyimlerinin çoğuna sahiptirler. Ancak iki gözle görenler; aynı anda daha fazla şey görürler.Derinlik ve uzaklık hissini iki gözün işbirliğini sağladığını göstermek için stereoskop adı verilen bir araç kullanılır. Stereoskopik görmede iki göz işbirliği yapar. Böylece daha doğru bir uzaklık ve derinlik duyumu oluşur. İki gözümüzün arasında belirli bir mesafe olduğundan, sol göze ulaşan görüntü, sağ gözünkiyle tıpatıp aynı değildir; aralarında çok az fark olan bu iki görüntünün, tek bir görüntü oluşturacak biçimde bir araya gelmesi stereoskopik etkiyi ortaya çıkarır.ALGI YANILMALARI Dış duyumların ortaya çıkardığı algılama hatalarımızın bazıları o kadar sıktır ki, bunlar psikolojide "Algı Yanılması" veya "İllüzyon" olarak tanımlanmaktadır. Algı yanılmaları, algılama düzenimizin hata yapmaya açık olduğunu ve algı ürününün mükemmel olmadığını gösterir. Fiziksel gerçek ile psikolojik yaşantı arasındaki etkileşimlerin en iyi belirlediği durumlardan biri de illüzyondur. İllüzyon algılarımızın fiziksel gerçekten çok farklı ya da geometrik özellikleriyle ilgilidir. Bunlar çoğu zaman görme algısı ile ilişkilidir. Yanılmayı etkileyen fiziki faktörler eşyanın büyüklüğü ile ağırlığı arasındaki ilişkisidir. Geçmiş yaşantılarımız, bu iki özelliğin bir arada bulunduğunu göstermiştir. Duyu organlarımızın yanılmaları eşyanın fizik özellikleri ve geometrik özellikleriyle ilişkilidir.1. Panzo Yanılması Şekil 2 de görüldüğü gibi birbirine yatay çizgiler aynı büyüklükte olduğu halde, sayfanın yukarı kısmında bulunan çizgi, sayfanın alt kısmında kalan çizgiden daha uzun görünüyor. Panzo yanılması, uzaklık algılamasında birbiriyle mekânda kesişen çizgileri bir referans, karşılaştırma birimi olarak ortaya çıkarmıştır.   

6

Page 7: ZEKÂ GELİŞİMİ, ZİHİNSEL MATEMATİK ve HAFIZA … · Web viewBurada beynimizin sol yarım küresi kelimelerin yazılışını ve yazılışların ifade ettiği anlamları algılarken,

Şekil 2: Panzo Yanılması veya İllüzyonu Örneği 2. Yön YanılmasıŞekil 3 te birbirine paralel olan yedi çizgi bulunuyor. Oysa bunlar birbirini kesecekmiş gibi görünüyor. Bu da yöne ilişkin bir algı yanılmasıdır. Alışkanlık ve geçmiş deneyimler, bu görsel yanılmaları yaratmada etkilidir. Duyu organlarının özellikleri, fiziksel nedenler ve çevresel koşullar da bu yanılmaları doğurabilir. Renk zıtlıkları ve geometrik yanılmalar gibi fiziksel faktörden, giyimde, ev döşemede, iç ve dış mimarlıkta yararlanılmaktadır. Bazı mağazalar ve lokantalarda küçük salonların geniş görülmesi için, bir duvarın ayna ile kaplandığı ve resimlerle derinlik verilmeye çalışıldığı görünür.

Şekil 3: Yön Yanılması 3. Muller-Lyer Yanılması:En iyi bilinen görsel yanılma, Muller-Lyler yanılmasıdır. Şekil 4. deki AB çizgisiyle, CD çizgisi aynı uzunlukta olduğu halde AB çizgisi, CD çizgisinden daha uzun görünür.

Şekil 4: Müller- Lyer Yanılması4. Alan Yanılması

7

Page 8: ZEKÂ GELİŞİMİ, ZİHİNSEL MATEMATİK ve HAFIZA … · Web viewBurada beynimizin sol yarım küresi kelimelerin yazılışını ve yazılışların ifade ettiği anlamları algılarken,

Şekil 5 te ortadaki yuvarlak her iki şekilde de aynı büyüklükte olduğu halde, küçük daireler arasında yer alan sağdaki yuvarlağa göre daha büyük görünür. 

Şekil 5: Alan Yanılması5. Bükülme YanılmasıŞekil 6 da yer alan A ve B çizgileri şişkin, C dairesi de bükük olarak görülür. Kitabı kaldırdığınızda çizgilerin birbirine paralel dairenin de yuvarlak olduğunu göreceksiniz.

Şekil 6: Bükülme Yanılmaları

HALÜSİNASYONAlgı yanılmaları yalnız fiziksel nesne ve olayları kapsamaz, sosyal durumları, insan davranışlarını da içerir. Bir insan düzenli ve tutarlı algı yanılmaları gösteriyorsa, bu tür algılamaya halüsinasyon denir. Gaipten ses duyduğunu, devamlı takip edildiğini, burnuna koku geldiğini iddia edenler vardır. Bunlar uyarıcısız halüsinasyonlara birer örnektir.Halüsinasyonlar, hayal ürünüdürler. Çünkü algıyı meydana getirecek hiçbir uyarıcı yoktur.İllüzyonda var olan bir nesne farklı algılanır. Halüsinasyonda kişi olmayan bir şeyi algılar. Genellikle, illüzyon belirli bir fiziksel nesne ya da olayı, halüsinasyon bir sosyal olayı ya da etkileşimi içerir. Sürekli halüsinasyonlar, ateşli hastalıklarda, kötü bir olayla karşılaşmış olan kimselerde, ya da akıl hastalarında görülür.

8

Page 9: ZEKÂ GELİŞİMİ, ZİHİNSEL MATEMATİK ve HAFIZA … · Web viewBurada beynimizin sol yarım küresi kelimelerin yazılışını ve yazılışların ifade ettiği anlamları algılarken,

Şekil 7: Kurbağanın (saat yönünde 90der.) döndürülerek Ata dönüşmesi

Şekil 7a: Atın (saat yönünde 90der.)döndürülerek Kurbağaya dönüşmesi

Hayatta hiç bir şey göründüğü gibi olmayabilir. Önyargısız olan kişiler, yaşama farklı gözle bakabilen kişilerdir. Ne zaman bir olaya önyargıyla yaklaşacak olursanız, Kurbağa’nın At başına veya at başının kurbağaya dönüşebileceğini hiç unutmayınız. Öfke ve kininizle hemen karar vermeyiniz." Duyduklarınızın hiçbirine, gözünüzle gördüklerinizin ise yarısına inanın."Çünkü gerçekler gözlerinizle dahi görseniz öyle olmayabilir. Önyargının zararı üzerine aşağıdaki hazin hikâyeyi sizinle paylaşmak istiyorum. Uzaklarda bir köyde, kocası, çocuğu doğmadan ölmüş, tek basına yaşayan hamile bir kadın kendisine arkadaş olması açısından dağda yaralı olarak bulduğu bir gelinciği evinde beslemeye başlar. Gelincik kadının yanından bir an bile ayrılmaz. Her ne kadar evcil bir hayvan olmasa da, oldukça uysallaşır. Bir kaç ay sonra kadının çocuğu doğar. Tek başına tüm zorluklara göğüs germek ve yavrusuna bakmak zorundadır. Günler geçer ve kadın bir gün birkaç dakikalığına da olsa evden ayrılmak ve yavrusunu evde bırakmak zorunda kalır. Gelincikle bebek evde yalnız kalmışlardır. Aradan biraz zaman geçer ve anne eve gelir.  Gelinciği ve kanlı ağzını görür. Anne çıldırmışçasına gelinciğe saldırır ve oracıkta öldürür hayvanı. Tam o sırada içerdeki odadan bir bebek sesi duyulur. Anne odaya yönelir... Ve odada beslediği beşiğin içindeki bebeği ve bebeğin yanında duran parçalanmış bir yılanı görür.Einsteinin bir sözü vardır; “İnsanlardaki önyargıyı parçalamak benim atomu parçalamamdan çok daha zor.”

9

Page 10: ZEKÂ GELİŞİMİ, ZİHİNSEL MATEMATİK ve HAFIZA … · Web viewBurada beynimizin sol yarım küresi kelimelerin yazılışını ve yazılışların ifade ettiği anlamları algılarken,

Şekil 8: Kurbağanın (saatin ters yönünde 90der.) döndürülerek Ata dönüşmesi

Şekil 8a: Atın (saatin ters yönünde 90der.) döndürülerek Kurbağaya dönüşmesi

Aşağıda verilen şekilde neler görüyorsunuz?

Verilen resimde sadece yaşlı bir adam ve kadın mı görebiliyorsunuz? Onların dışındaki var olan nesneleri görmeye çalışınız. İkisinin arasındaki vazoyu ve yüzlerindeki insan resimlerini, kafalarındaki manzara resimlerini de fark etmişsinizdir. Matematiksel düşünce kültürümüzü geliştirmek için çok yönlü bir yaklaşımla şekildeki her şeyi görmeye çalışalım.

Şimdi bazı yanılma örnekleri vereceğiz…

10

Page 11: ZEKÂ GELİŞİMİ, ZİHİNSEL MATEMATİK ve HAFIZA … · Web viewBurada beynimizin sol yarım küresi kelimelerin yazılışını ve yazılışların ifade ettiği anlamları algılarken,

Üstteki şekilde siyah fonda beyaz bir vazo mu, beyaz fonda birbirine bakan iki insan yüzü mü var? Aynı bakışla iki görüntüyü de rahatlıkla fark edebiliyor musunuz?

Üstteki şekilde Kızılderili ile duvara bir şeyler karalayan Eskimo`yu ayırt etmek biraz zor.

RENKLER VE KELİMELERAşağıdaki resimde yazılan kelimeleri okumadan kelimelerin her birinin hangi renklerle yazıldığını yüksek sesle ve durmadan söylemeye çalışalım. Zorlanmadan yapabiliyor muyuz? Sanırım biraz zor gelmiş olabilir.

11

Page 12: ZEKÂ GELİŞİMİ, ZİHİNSEL MATEMATİK ve HAFIZA … · Web viewBurada beynimizin sol yarım küresi kelimelerin yazılışını ve yazılışların ifade ettiği anlamları algılarken,

Burada beynimizin sol yarım küresi kelimelerin yazılışını ve yazılışların ifade ettiği anlamları algılarken, okunan kelimelerin anlamını düşündüğünden, renginin ne olduğunu söylemekte zorlanmalara neden olmuştur. Birey yazılı görüntüyü algıladıktan veya okuduktan sonra, anlamıyla uğraştığından, başka bir düşünce sürecinde yanılmaktadır. Okunulan bir şeyin anlamı yazının sunuluş ortamı ya da arka planı olan renginin söylenmesini zorlaştırmaktadır. Bu durum dil kullanma ve anlama psikolojisiyle ilgili bazı güçlükler yaşadığımızı göstermektedir. Aslında bu durumun sadece bir beyin ya da görsel algılama yanılgısından kaynaklandığını fark edebilirsiniz. Görsel yanılmaların sebebi, göz hareketlerinden veya hareketli görüntülerin etkisinden retinada oluşan etkilenme ve cismin, resmin, nesnenin veya bunların bulunduğu ortamın yapısından etkilenme olabilir. Bunlar da birer görsel yanılma örnekleridir.

FARKLI FONDAKİ KIRMIZI RENKLER

12

Page 13: ZEKÂ GELİŞİMİ, ZİHİNSEL MATEMATİK ve HAFIZA … · Web viewBurada beynimizin sol yarım küresi kelimelerin yazılışını ve yazılışların ifade ettiği anlamları algılarken,

Resmin alt ve üst kısmındaki kırmızı renkler tamamıyla aynı olmasına rağmen, beynimiz onları farklı fonlardaymış gibi algılamaktadır. Bunun nedeni ortamdaki beyaz ve yeşil kareli renklerin arasına kırmızı karelerin yerleştirilmiş olmasıdır. Sunulan resimdeki renklerin alt zemin fonunun farklılığı, o rengin farklı tonlarda algılanmasına neden olmaktadır. Aslında kırmızı renklerin farklı olmadığı, bu durumun sadece bir beyin ya da görsel algılama yanılgısından kaynaklandığını fark edebilirsiniz. Görsel yanılmanın sebebi, cismin, resmin, nesnenin veya bunların bulunduğu ortamın yapısından etkilenme olabilir. Bu da bir başka görsel yanılma örneğidir.

Bu şekildeki ip şeklinde geçen ve kare oluşturan eğri gibi duran çizgiler aslında düz!

13

Page 14: ZEKÂ GELİŞİMİ, ZİHİNSEL MATEMATİK ve HAFIZA … · Web viewBurada beynimizin sol yarım küresi kelimelerin yazılışını ve yazılışların ifade ettiği anlamları algılarken,

KÖŞELERDE BULUNAN DAİRELERDEKİ RENK DEĞİŞİMİ

Resme bir bütün olarak bakarsak, karelerin bazı köşelerinde siyah renkte, bazı köşelerinde de beyaz renkte dairelerin hareket halinde olduklarını fark edeceğiz. Sonra köşelerde gerçekten siyah renkli dairelerin olup olmadığını anlamak için her bir köşeye ayrı ayrı bakmalıyız. Sonuçta köşelerde siyah renkli dairelerin olmadığını, gerçekte tüm dairelerin beyaz renkte olduğunu fark edebileceğiz. Aslında köşelerde siyah dairesel gölgelerin olmadığını, bu durumun sadece bir beyin ya da görsel algılama yanılgısından kaynaklandığını söyleyebiliriz. Görsel yanılmanın sebebi, yüksek çözünürlükteki renkli alanların sınırları arasında oluşan boşlukların algılanmasında, bu renkten veya tonlarından etkilenme olabilir. Bu da bir başka görsel yanılma örneğidir.

KÖŞELERDEKİ GRİ GÖLGELER

14

Page 15: ZEKÂ GELİŞİMİ, ZİHİNSEL MATEMATİK ve HAFIZA … · Web viewBurada beynimizin sol yarım küresi kelimelerin yazılışını ve yazılışların ifade ettiği anlamları algılarken,

Resme bir bütün olarak bakarsak, karelerin köşelerinde gri renkte dairesel gölgeler olduğunu fark edeceğiz. Yine her bir köşeye ayrı ayrı dikkatlice bakarsak karelerin köşelerinde gri renkte dairesel gölgelerin olup olmadığını kolayca anlayabiliriz. Aslında köşelerde gri dairesel gölgelerin olmadığını, bu durumun sadece bir beyin ya da görsel algılama yanılgısından kaynaklandığını fark edebilirsiniz. Görsel yanılmanın sebebi, yüksek çözünürlükteki renkli alanların sınırları arasında oluşan boşlukların algılanmasında, bu renkten veya tonlarından etkilenme olabilir. Bu da bir başka görsel yanılma örneğidir.

DAİRE VE KARELER

15

Page 16: ZEKÂ GELİŞİMİ, ZİHİNSEL MATEMATİK ve HAFIZA … · Web viewBurada beynimizin sol yarım küresi kelimelerin yazılışını ve yazılışların ifade ettiği anlamları algılarken,

Resimlere dikkatlice baktığınızda solda görünen kareler ve sağda görünen üçgen; gerçekte düzgün olmalarına rağmen çarpıkmış gibi görünmektedir. Resimlerin arka planlarındaki çizgiler görsel yanılmaya neden olmaktadır. Görsel yanılmanın sebebi, yine cismin, resmin, nesnenin veya bunların bulunduğu ortamın yapısından etkilenme olabilir. Bu da bir başka görsel yanılma örneğidir.

Bu filin kaç bacağı olduğunu sayabilir misiniz?

DÖNEN TEKERLEK

16

Page 17: ZEKÂ GELİŞİMİ, ZİHİNSEL MATEMATİK ve HAFIZA … · Web viewBurada beynimizin sol yarım küresi kelimelerin yazılışını ve yazılışların ifade ettiği anlamları algılarken,

Resmin merkezinde bulunan noktaya bakarken resme kendimizi yaklaştırıp uzaklaştırırsak, sonuçta dönen tekerler görebiliyor muyuz? Yanıtınız evet. Resimde gerçekte bir hareket olmamasına rağmen (sadece kendiniz hareket ediyorsunuz), beyniniz sanki resimdeki tekerde dönme varmış gibi algılayabiliyor. . Görsel yanılmanın sebebi, göz hareketlerinden veya hareketli görüntülerin etkisinden retinada oluşan etkilenme olabilir. Bu da yine bir başka görsel yanılma örneğidir.

UZAKLAŞAN VEYA YAKLAŞAN ÇAPRAZLAR

17

Page 18: ZEKÂ GELİŞİMİ, ZİHİNSEL MATEMATİK ve HAFIZA … · Web viewBurada beynimizin sol yarım küresi kelimelerin yazılışını ve yazılışların ifade ettiği anlamları algılarken,

Resimdeki çapraz çizgilere bakarsak, bazılarının alt kısımlarının üst kısımlarına göre, bazılarının da üst kısımlarının alt kısımlarına göre birbirine daha yakın olduklarını fark edebileceksiniz. Gerçekte resimdeki tüm çizgiler birbirine paralel ve yan yana olan herhangi iki çapraz çizgilerin alt ve üst kısımlarındaki boşluklar arasında hiçbir fark yok ve de eşittirler. Bu durum resimdeki bulunan yatay ve düşey çizgilerin beynimizi yanıltarak yanlış algılamamıza neden olmaktadır. Görsel yanılmanın sebebi, paralel çizgilerin karşılıklı uçlarında birbirinin karşıtı veya tersi (yatay-düşey,…vb. gibi) olan şekil örüntülerinden veya dekorasyonundan oluşan etkilenme olabilir. Bu da yine bir başka görsel yanılma örneğidir.

Bir not: Bir gün bir çocuk misket alabilmek için kasadan sekiz kuruş çalar. Akşam yemeğinde mantar vardır! Hırsızlığı su yüzüne çıkınca, babası: "Madem hırsızlık yaptın bu akşam sana mantar yok!" der.O akşam ailenin tüm üyeleri zehirlenerek ölür…

KAMUFLAJ (GİZLEME)

18

Page 19: ZEKÂ GELİŞİMİ, ZİHİNSEL MATEMATİK ve HAFIZA … · Web viewBurada beynimizin sol yarım küresi kelimelerin yazılışını ve yazılışların ifade ettiği anlamları algılarken,

Bulunulan çevre veya ortamın yapısı veya rengiyle uyum içinde olan bir gurup canlı, bu uyum sayesinde kolayca av bularak yaşamını sürdürebilmekte, yine aynı uyum nedeniyle de bir grup canlı av olmaktan kurtulabilmektedir. Bu uyumu gizleme olarak adlandırabiliriz. Böylece gizleme içinde olan; av fark edilmediği için kendini av olmaktan kurtarmakta, avcı da avına fark edilmeden yaklaşa/erişe-bilmektedir.

Bu resimde kaç tane ZEBRA görebiliyorsunuz? Afrika ovalarında yaşayan zebralar, sahip oldukları renk düzeninden dolayı kolayca fark edilmektedirler. Ancak renklerindeki siyah ve beyaz şeritler; onların bir bütün içinde tek tek algılanmasını zorlaştırdığından, vahşi avcı hayvanların zebra sürüsü içinde belli bir tanesini hedef olarak seçmelerini ve algılamalarını imkânsızlaştırmaktadır. Dikkatlice yukarıdaki resme bakarsanız, sekiz ya da dokuz adet kaç tane zebra görebiliyorsunuz? Görsel yanılmanın sebebi, bulunulan ortam, çevre ve sunulan içerikten dolayı, bir nesnenin; ortamdan, çevreden veya üç boyutlu yapısının yorumlanamamasından oluşan etkilenme olabilir. Bu da bir başka görsel yanılma örneğidir.

Yukarıdaki örnekler “Acaba her gördüğümüze inanmalı mıyız?” diye kendimize sormamız gerektiğini ortaya koymaktadır. Her ne kadar bu yanılmaları tanımak veya bilmek yanılmamak için oldukça önemliyse de, bu algı yanılmalarından korunmak için en önemli unsur aklımızdır.

ÖZETAlgılama, duyu organlarını uyaran nesnelerin, niteliklerin veya olayların farkında olunmasıdır. Algılama, ortamlardan, duygusal deneyimlerden, kişisel duygu, tutum, amaç ve dürtüler tarafından etkilenir. Algılama biçimleri, görme, işitme, dokunma, tat ve koku, uzay ve zaman algısı şeklinde sıralanır.

19

Page 20: ZEKÂ GELİŞİMİ, ZİHİNSEL MATEMATİK ve HAFIZA … · Web viewBurada beynimizin sol yarım küresi kelimelerin yazılışını ve yazılışların ifade ettiği anlamları algılarken,

Yirminci yüzyılın başında Almanya'da gelişen bir psikoloji okulu olan Gestalt psikolojisinin savunucuları, algıların organizasyonunun algının gerçekleşmesinde önemli bir rol oynadığını vurgulamışlardır. Algısal organizasyon ilkeleri arasında şekil-zemin ilişkisi ve algısal gruplandırma bulunur. Algısal değişmezlikler duyularımız aracılığıyla gelen uyarıcıları örgütler ve yorumlamamıza yardım eder. Algılamada çeşitli çevresel özelliklerden ipucu olarak yararlanabiliriz. İpuçlarını değerlendirirken bazen tek göz yeterli olurken, bazen de iki gözün kullanılması gerekir. Dış duyuların ortaya çıkardığı algılama hatalarımızın bazıları o kadar sıktır ki, bunlara algı yanılması denir. Yanılmayı etkileyen fiziki faktörler vardır. Panzo illüzyonu, Muller-Lyer yanılsaması, yön alan ve bükülme yanılması algı yanılmalarına örnek olabilir. Algı yanılmaları yalnız fiziksel nesne ve olayları kapsamaz, sosyal durumları ve insan davranışlarını da içerir.

DEĞERLENDİRME SORULARI Aşağıdaki soruların cevaplarını bulunuz. Cevaplayamadığınız sorularla ilgili bölümleri tekrar okuyunuz.1. Aşağıdakilerden hangisi "algılama" kavramını açıklamaktadır?A) Uyarıcının süzgeçten geçmesi B) Çevrenin uyarılmasıC) Yaşantı yoluyla edinilen davranışD) Duyu organlarını uyaran nesnelerin, niteliklerin veya olayların farkında olunmasıE) Yeni uyarıcıların kalıba sokulması2. Aşağıdakilerden hangisi, algılamayı etkileyen etmenlerden değildir? A) Uyaranın duygusal yapısıB) Ortam veya zeminC) Daha önceki duygusal deneyimlerD) Toplumsal amaç ve dürtülerE) Kişisel duygular

3. "Bütün kendisini oluşturan parçaların toplamından farklıdır" ilkesini kimler savunmuştur? A) Freud B) Gestalt C) Kant D) Jung E) Watson4. Birbirine yakın olan uyaranları, aynı nesnenin parçalarıymış gibi bir örüntü içinde ve aynı nesnenin parçaları olarak gruplanmasına ne denir?A) Yakınlık B) Tamamlama C) Süreklilik D) Benzerlik E) Değişmezlik5. Aşağıdakilerden hangisi, algıya etki eden dış etmenlerden değildir? A) Benzerlik B) Yakınlık C) Süreklilik D) Tamamlama E) Ayırma

20

Page 21: ZEKÂ GELİŞİMİ, ZİHİNSEL MATEMATİK ve HAFIZA … · Web viewBurada beynimizin sol yarım küresi kelimelerin yazılışını ve yazılışların ifade ettiği anlamları algılarken,

6. Önce görme, sonra dokunma ve en sonunda işitme duyumlarında oluşan algı biçimi aşağıdakilerden hangisidir? A) Uzay B) Zaman C) Tat ve Koku D) İşitme E) Dokunma7. Aşağıdakilerden hangisi, illüzyon kavramını açıklar? A) Var olan bir olayı algılamaB) Durumları yanlış olarak yorumlama C) Bazı uyaranlara tepkiD) Nesneleri farklı görme E) Gözlem sonucu edinilen bilgiler 

YARARLANILAN KAYNAKLARAtkinson, R. Atkinson, R.S. Hilgard. Introduction to Psychology, 9 th ed. Harcourt, Brace Javanovıch Pub. Sandiego, 1985.

Baymur, Feriha. Genel Psikoloji. İnkılâp ve Aka yay. İstanbul,1978 Cüceloğlu, Doğan. İnsan ve Davranışı. Remzi Kitabevi, İstanbul, 1992. Feldman, S. Robert. Understanding Psychology. 4 th Ed. Mc Graw-Hill İnc. New York. 1996. Özkalp. Enver. Psikoloiye Giriş. Anadolu Üniversitesi Eğitim Sağlık ve Bilimsel Araştırma ÇalışmalarıVakfı, No: 73. Eskişehir, 1989http://mitoloji.info/psikoloji/halusinasyon.nedir

21