Walter Benjamin - Estetize Edilmiş Yaşam.pdf

download Walter Benjamin - Estetize Edilmiş Yaşam.pdf

of 173

description

ALMAN FAŞİZMİNİNDÜŞÜNSEL OLUŞUMLARYazılarıyla AçıklayanHansgar HillachÜnsal OSKAYDer yayınları-1995

Transcript of Walter Benjamin - Estetize Edilmiş Yaşam.pdf

  • ESTETIZE EDLM YAAM

    f Sanat'tan Sava ve Siyasete 1L Alman Faizminin Kuramlar J

    VVALTER BENJAMN Sunan: nsal OSKAY

    DER YAYINLARI

  • WALTER BENJAMIN gnmz dnyasn anlamak iin dikkatle okunmas gereken bir dnr ve

    eletirmendir. lkemiz de ok az tannan Benjamin'in Goethe, Alman Barok a, XIX. Yzyl

    Fransa's, Baudelaire, Kafka, Brecht gibi kiiler ve dnemler zerine olaanst nemli almalar vardr. Bu almalarn sanat eletirisi, kltr felsefesi, tarih bilimi, toplumbilim, teoloji ve

    felsefeden yararlanarak: fakat, her yazdnda ierik ve yntem asndan trajik bir an yazarln

    yklenme zgnln koruyarak yazmtr.Bu derleme yer alan yazlar unlar:

    Walter Benjamin zerine nsal Oskay

    Siyaset Estetii: Walter Benjamin'in "Alman Faizmi'nin Kuramlar"

    Angsar Hillach

    Alman Faizminin Kuramlar:Emst Junger'in Denemeler Derlemesi

    "Sava ve Sava" zerine Walter Benjamin

    Walter Benjamin'de Tarih, Kltr ve Fantazya nsal Oskay

    Tarih Felsefesi zerine Tezler Walter Benjamin

    Walter Benjamin bu kitapta incelenen Alman Faizminin Kuramlaryla kendi tarihsel dneminde

    yaad faizm olgusunu aka kavuturmaya alyor. Benjamine gre, "faizmin, oluumu da,

    topluma kendini kabul ettirebilmesi de modem toplumlann kltr yaamnn kendi ileyiinden ve

    ileyiinden yararlanarak olmaktadr. Yaamn kendisi zerinde etkide bulunabilmek, yaam zgrce

    biimlendirebilmek olanaklarndan soyutlanan modem toplum insan; faizm olgusu henz ufukta

    gzkmedii zamanlarda dahi, faizmin oluturucu temelleri zerine kurulmu bir hayatn ve bu hayat

    srekli klan bir yaama slubunun iindedir." Faizmi deiik bir adan inceleyen bu derlemenin; "faizm kuramn" kavramak asndan nemli bir

    adm att inancndayz.

    ISBN 975-353-061-7

  • WALTER BENJAMN

    ESTETZE EDLM YAAM

    ALMAN FAZMNN DNSEL OLUUMLAR

    * Yazlaryla Aklayan

    Hansgar Hillach nsal OSKAY

    DER YAYINLARI stanbul -1995

  • DER YAYINEV Sahaflar ars No.1 Beyazt-stanbul Tel: (212) 52 01 65 Faks: (212) 513 55 5 P.K.109 Beyazt-stanbul

    Yneten:brahim DERBEDER

    Yayn No: 144

    Basld Yer:

    Cilt:AZZKN M ''ellithanesi Tel: 519 4^ 10

    ISBN 975-353-061-7.

  • NDEKLER

    I. Walter Benjamin zerine / nsal Oskay.......... . 9

    II. Siyaset Estetii: Walter Benjaminin"Alman Faizminin Kuramlar"/ Arsgar Hillach.... 51

    III. Alman Faizminin Kuramlar:Enrst Jungerin Denemeler Derlemesi "Sava ve Sava" zerine / Valter Benjamin ....................... 101

    IV. Walter Benjaminde Tarih, Kltr veFantazya / nsal Oskay.... ...................................... 127

    V. Tarih Felsefesi zerine Tezler /Walter Benjamin............... ..................................... 163

  • WALTER BENJAMN ZERNE NSAL OSKAY

  • WALTER BENJAMN ZERNE (*)

    amzn nde gelen dnrlerinden Walter Benjamin 1892 ylnda Berlinde domutur. 26 Eyll 1940da Fransa-spanya snrnda, krk sekiz yanda intihar etmitir. Hitlerin iktidara geliinden nceki son on yllk dnemde Almanyada sanat ve edebiyat dergilerinde, gazetelerin sanat sayfalarnda yazlar kan, bilinen, fakat fazla nl olmayan bir yazard. ld gnlerde Fransa dm; ngiltereye Alman saldrs balamt. Hitler-Stalin pakt sryordu. Fransada.barnmasna olanak kalmamt. Paristeki evini Gestapo basm, kitaplarn, belgelerini, asl nemlisi, ilerde deineceimiz yazarlk "zenaat" iin vazgeemeyecei "a- lntann" toplayp gtrmt. Bylece, 1924 ylnda (o gnlerde 32 yandadr) Goethenin Elective Affnities (Se- meci Yaknlklar) adl yapt zerine yazd incelemeyi gnderdii, zamann nemli yaynclarndan Hofmannstahrn dedii gibi, "hibir eyle karlatrlmasna olanak bulunm a -

    . yan" bir edebiyat eletiricilii dzeyine gelebilmi olan Benjamin, almalarn srdremeyecek duruma dmt. Fransadan ispanya snrna gitmek istemesinin nedeni, s- panyadan, Portekizin Lizbon limanna geerek Amerikaya gidecek oluuydu. Bunu aslnda istiyordu da denilemezdi. Amerikada bir ey yapamayacan; kendi "yaam meknnn" Avrupa olduunu hep sylyordu: Avrupay

    (*) Bu GR yazs, Harnah Arendtnin Benjamfden seip derledii, GRin yazd, Harry Zonun ngilizceye evirdii Walter Benjamin, Illumlnations (Fantana/Collins, 1979, ilk basks 197) kitabndaki GRten yararlanarak hazrlanmtr.

  • terk etmeden nce, Amerikaya, Theodor W. Adornoya yazd bir mektupta, kendisini Amerikada bir "kafese kapatmalarn" ve "son Avrupal olarak gsterime karmalarn" istediini sylyor; baka da bir eye yaramayacam yazyordu. Bunu bir aka olaraksylemiti. Ama, bu olmad. Amerikaya gitmeden spanya snrnda intihar etti. ntiharn duyan Brecht, "Hitlerin Alman edebiyatna verdirdii ilk ciddi kayp" demitir.

    Dinsizdi. Ama, metni kutsal sayan teolojik yorum anlayna yaknlk duyuyordu. Bu konuda ok almtr. Pro- ustu (Franz Hessel ile birlikte) ve St.-John Persei Almancaya ilk evirendir. Daha nce, Baudelairenin Paris Tabo- lanm evirmi bulunuyordu. Franz Kafka gibi, onun da ldnde yaygn bir n yoktu, ama dneminin nemli sanat ve dnrlerince tannan ve dostluuna deer verilen biriydi. (Kafkann da 1924te ldnde pek az kitab baslm bulunuyordu. Bunlar da birka yz tane satabilmiti.) Gerhard Scholem, Theodor W. Adomo, Hugo von Hof- mannstahl, Bertold Brecht yakn arkadayd.

    Yazd her yaznn, her incelemenin sui generis bir alma olduu kabul edilen Benjamin, bir bilimadam deildi. Sanat rnlerinin inceleme, konusu edilmesinde uygulanmas gereken deerlendirme ynteminin allm bilimsel yntemlerden farkl yanlan vard. Fakat, has bir bilimadam gibi, son derece titiz ve ok sabrl bir incelemeciydi lm ve yaayan pek ok yazar hakknda incelemeleri vard. Alman Baroku zerine, Fransann Ondokuzuncu Yzyl zerine incelemeleri vard. Ama, bir tarihi deildi. Yazlarnda ve incelemelerinde, hem metin zmlemelerinde, hem de alntlarla ve bunlara ekledii ok az metinle oluturduu kendi metninde poetik bir dnme ve yazma slubu vard. Ama, air deildi. Dar anlamda bir filozof da deildi. Yorum almalarnda metni kutsal sayan bir anlaya sahip , olduu iin, bilimadamlarmn yapt gibi metni "eelemeyi;'

  • 11

    yani, denizin altn eelenmi, viran olmu olarak su stne karmay amalayan bir yntemden yana deildi. "Kazmak, alt-st etmek yerine, sondajla derindeki inciyi bulma" yntemi diyordu kendi yntemine.

    Eletirmenlik AnlayGoethenin Elective Affinitiesine (*) yazd giri pa

    ragraflarnda anlatt zere, bir sanat rnnn iki yan vardr: arad ve iletmek istedii hakikat (turth content) ve iledii konu (subject matter). Sanat rnnn peinde olduu hakikat, iledii konu ile ne denli derinden ve ne denli incelikle balanabilmise sanatn koullarna o denli uyulmu olur. Sanat rnnn zaman karsndaki kalcl da buna baldr. rnn reala's ortadan kalkm bile olsa, zaman iinde, yeni yeni okuyucu kuaklarnn bu realia'y\ rnn metninde tekrar tekrar bulabilmeleri de buna baldr.

    rnn peinde olduu hakikat esi ile, rnn konusu, benjamine gre zaman iinde birbirlerinden ayrlrlar. Hakikat esi, zaman yaanp getike balangtaki saklln korur; hatta, daha da arttrr. Konu da ilgi ekiciliini srdrr, arttrr. Eletirmen, iine nce konunun yorum

    (*) Yohann Wolfrang von Goethenin Wahlvermandtschaften balkl bu yaptnn Trke iki evirisi var. Bendeki sadi Irmak evirisi Gnil Yaknlklar diye Trkeletriimi. (stanbul: stanbul Kitap evi, 1962). Balarndan birer evlilik geirdikten sonra, hl, eskiden beri birbirlerine yaknlk duyduklarn hissedip bu kez birbirlerine dnerek mutlu bir aile kuran arLot ve Edvar d, evlerine bir erkek, bir de kadn konuk arrlar. Aralarna birer kii daha girmi olur bylece: Kocay snayacak Otilye, kadnn evlilik ii -sorumluluklar iin bir "snav" olan yzba. Evlilik likilerinin hissi balarnn yerine, zamanla yeni kalp yaknlklar geer gibi olur. Fakat 18. Yzyl Alman edebiyatnn bu "en zengin aile romann- da" karakterler igdlerine ve eilimlerine yenik dmezler. Otil- ye ve onun ardndan Edvard lrler; ak, feragate yenik der.Bu yknn Goethenin yaamyla paralellikleri olduu da sylenir. Goethenin iir ve debiyata ynelmesinde, kars Chrstian brakp, tandk bir kitapnn vey kz .olan Minna Hezlieble evle nemeyiinin etkileri olduu ileri srlmektedir.

  • lanmas (interpretation) ile balamaldr. Eletirmen, iini yaparken, bu nedenle bir paleogmf gibi almak zorundadr. nceledii "parmeni" her eyden nce okumak ve bu okuduunu yorumlamakla ie balamak zorundadr. Eletirel deerlendirmenin, ya da eletirel yargnn kendi ltleri ise, ancak, bu metin zerindeki ilk yorumlamalardan sonra ie katlabilir. Bu ltler ise unlardr: sanat rnnn kalcln salayan iindeki hakikat esi mi, yoksa anlatt konusu mu olmutur? rnn, hl parldayan hakikat esi konusu yznden mi varln srdrebilmi bulunmaktadr? yoksa, rnn konusunun varlk srdrmesini salayan, sanat rnnn insan asndan sezip yakalayabildii hakikat esi mi olmutur? Zaman iinde bu ikisi birbirinden ayrlm olacaklan iin, geen zamanlar aabilmi bulunan her sanat rnnde lmszl salayan bunlardan biri ya da dieri olabilmektedir. lmszl, ayr ayr, bunlarn ikisinin de belirleyebilme ans ortaya kmaktadr, geen zaman boyunca. Bu bakmdan, Walter Benjamine gre, bir sanat rnnn tarihi onun eletirisinin oluumunu salayan temel nitelikte bir edir. Eletiricinin gcn, "tarihsel mesafe" azaltmaz, arttrr.

    Sanat rn, llerin yakld bir ate olarak dnlecek olursa, zamann bize getirdii herhangi bir sanat rn zerine yorumculuk (commentator) yapan bir eletirmen, eletiri iini basite indirgemi olacak ve bir kimyac olarak kalacaktr yalnzca, Eletirmenlik ise simyaclk gibidir. Kimyacya, bu kutsal ateten yalnzca yanm odun paracklaryla kller, kalacaktr. Simyacya gelince, o, bunlarn peinde deil; yanan, yanm bulunan ve hl yandn grd alevin peindedir. Alevi yorumlayabilmenin tutkusun- dadr simyac eletirmen. Alev, yanan odunlardan sonra da; kller oraya-buraya savrulduktan sonra da varln srdrecek olan hakikattir. Yaam-olan sanatnn, bir insan olarak yaam oluunun brakt bu hakikat ise zmlenmesi hi kolay olmayan bir enigmadr, bir bulmaca-izleidir. Bu nedenle, gerekten eletirmen olmak isteyen biri, bir simya-

  • c gibi realten eletirmen olmak isteyen biri, bir simyac gibi real-olanm geici ve yok olabilen elerini ite bu snmeyen alevin dile getirdii hakikatit kalc altnna dntrmek, buna almak durumundadr. Allm edebiyat eletirmenlii, bu nedenle, yaplmas gereken bylesi bir eletirmenlik zenaatndan henz ok uzaktr. Benjamin, eletirmenlik zenaatnda: bu kendi yolunu izlemekten hi vazgememitir.

    Goethenin Elective Affinitiessi iin yazd denemesini, okuzun bir sre, hibir yerde yaymlatamamtr. Sonralar, e-dost aracl ile, Hofmannstahln Neue Deutsche Be- itrage dergisinde (1924-4925) yayniatabilmitir. Bu incelemesi, metni ilk gren HofmannstahFm o gnler iin, "mutlak olarak, hibir eyle karlatrlmayacak kadar gzel" demesinden beri, bugn bile, Alman Edebiyat eletirisinde, Goethe almalarnda ve Alman nesir edebiyatnda bayaptlardan biri saylmaktadr.

    Bu incelemeyi kaleme ald yllarda Benjamin, Alman niversitelerinden birinden, cretsiz doentlik diyebileceimiz (privatdozent) bir nvan alabilme peindedir. Akademik kariyer iin bu yalnzca bir ilk admdr. Paras yetmemektedir. Fakat, o gnlerin zengin Alman-Yahuderinin st kesimlerinde bir moda olduu iin, babas akademik bir kimlik kazanm "oluna para gndermeye devam edecektir. Bu bakmdan, Benjamin iin bu unvan almak nemli bir aama olacaktr. Bu i iin tez olarak Alman Tragedyasnn Douu'nu yazmtr. Bu almasnda kendisine ait olan metinler, Alman tragedyasnn douu ile ilgili kaynaklardan ve eitli rnlerden devirdii alt yz kadar alntya (iktibasa) oranla pek az yer tutmaktadr. "Hayl bile edilemeyecek kadar lgn bir mozaik teknii kullandn" syleyen ve bundan gurur duyan Benjaminin bu almasn niversitedeki edebiyat ve dn adamlar "anlayamaz," kabul edemez; reddederler. Fakat, Alman Tragedyasnn Doua-' nun reddedilmesinin, aslnda nedenleri bakadr. Bu "ba-

    13

  • ka" nedenler ise, Hannah Adendtin zellikle belirttii gibi, niversiteyi svirede bitirmi olmas, yabanc kartl, ya da anti-semitizm deildi. Reddedilme nedeni, Goethe zerine yapt daha nceki almas olmutur. Goethenin Elec- tive Affinitiesine ilikin essayinde, privatdozentlik iin yaz- d Alman Tragedyasnn Douunu sunduu akademik evrelerle yaknl olan Stefan George evresinin en nde gelen kiilerinden Friedrich Gundolf un Goethe hakkmda yazd kitab ve bu kitaptaki tezleri hedef alm bulunuyordu. Bu adamlar, zamanlarnn "establishment"irii temsil ediyorlard. Benjaminin mit ettii hogry gstermeleri beklenemezdi. Nitekim, yle de olmutur. Akademik evrelerin etkin kiileri olan bu adamlarn, ilerinden en nemlisinin kiiliinde, hepsinin temsil ettikleri ideolojiye eletiri yneltmi bulunan Benjaminin Goethe zerine incelemesini unutmalar beklenemezdi. Siyasetin stnde grnmeye zen gsteren bu kiilerin, aslnda, Goethenin almalarn yorumlamalar Benjaminin yorumlamalarndan elbette farkl olacakt. Stefan George evresi, Benjamine gre, siyasetin stnde grnmekle birlikte, dzen-ii bir evreydi. Dzenle "al glm, ver glm" ilikileri iindeydi. Benjamin ise, eletirmenliin "al glm, ver glm" ii olmamas gerektiine inanyordu. Friedrich Gundolf a polemikse! bir dille eletiri yneltmesi de bu tutum farkndan ileri geliyordu. Ayrca, Goethe zerine alrken Marazn ile de ilgilenmeye balam; bu ilgisi Brechtin Kuruluk Roman iin yazd inceleme srasnda da srmt. (Bu inceleme de 1920le- rin ortalarnda kaleme alnm; Klaus Mannn ynettii dergi olan Die Sammlung iin hazrlanm, fakat o yllarda ya- ynlanamamt. Bunun nedeni ise, Benjaminin bu incelemesi iin 250 Fransz frang, ya da 10 dolar istemesi; Klaus Mannm ise 150 franktan yukar kmamas olmutu.) Mar- xism ile ilgilenmesinin nedeni ise, o gnlerde yaygn bir ilgi- lenim konusu olarak Marxizme ynelmekten ok, edebiyat incelemeleri iin gerekli st-yap doktrininin Marxisnrde bulunabileceini dnmeye balam olmasdr. Aydnlar ara-

  • 15

    snda st-yap konusuna duyulan ilginin artmasnn da bunda etkisi olduu aktr. Fakat, bu ilgilenmenin bandan itibaren Benjaminin bu adan Marxizme yaklamas, bu kuramn st-yap aklamalarnn temelindeki yntembilimsel aralardan yararlanmak; Marxismin t-yap aklamalarn heuristik-metodolojik bir uyaran olarak benimsemek amacyla olmutur.

    Benjamine gre, bir sanat rnndeki "ruh" ve onun maddi tezahr birbirleriyle ylesine iten balantldr ki, Baudelairein correspondance szc ile ifade ettii gibi, bunlar arasndaki iliki gerektiince drtaya konulabildiin- de, ek bir yoruma gerek kalmadan, biribirlerini aklayabilecek durumdadrlar. "Bir sokan grnm/borsada hisse senedi satlar / bir iir / bir dnce... Btn bunlar arasnda bantlar vardr. Bir tarihi, bir filolojist gibi bu balar ortaya karabilirseniz, btn bu olgular arasnda ayn dneme ait olmann oluturduu izgiyi yakalayabilirisiniz..." Bu amala, Benjamin, aktel varlklarn "grmesini bilen birinin gzleriyle" tasvirini yapmaya ynelir. Theodor W. Adorno ise, Benjaminin bu tutumunu eletirir. Bunun, Mar- sismden diyalektik- olmayan bir dzeyde yararlanmak oldu- unu; Marxn kendisinin buna elverili bir yan olmadm ileri srer. Bu eletirilerini, 1935 ylnda, Benjaminin Bau- delaire zerine almalarnn ilk ekli diyebileceimiz "Baudelairein almalarnda kinci mparatorluun Parisin i yazd gnlerde de srdrr. Theodor W. Adorno, bir sanat rnnn eletirisinde, "st-yapdaki sakl ve derindeki eleri, alt yapdaki grlgn elere dolaysz olarak balamann yanl olacan" syler. Walter benjamin ise, yapt bu iin sradan bir "balama" deil; "grmesini bilen birinin gzyle" st yapdaki ve alt-yapdaki btn eleri birbirlerini aklayacak bir biimde birlikte deerlendirmek olduunu syler. Ama, "Baudelairein almalarnda kinci mparatorluun Parisi" yaynlanmaz Adomonun bu eletirilerinden sonra.

  • 16

    Benjamin, srrealistler gibi, "tarihin portresini" kk ve nemsiz eylerde "yakalamak" peindeydi. Kk, ama youn eylere nem veriyordu. "Nesnelerin boyutlar, nemleriyle ters orantldr," derdi. Bu anlay da, Goethe zerine alt gnlere dek uzanmaktayd. Urphnomenin nemine o gnlerden beri inanmaktayd. Urphnomen, anlam/gsterilen (significanse) ile, grnmn edt/a- kt (coincide) arketipsel fenomendir. Kelam ve nesnele- mi grnm, idea ve deneyimi (experience) urphano- mende birbirini aklayacak iliki iine girmektedir. ki buday danesi zerine Yudaizmin tm retisini yazan eski bir yazcnn yapt i gibi, sanat rnndeki zenginlikler, bilinmezlikler ve tkenmezliklerle dolu grnm onu cezbetmek- teydi. Grnm, sanat rnnn sathta hemen yakalanve- ren ideasmdan ok daha teshir ediciydi Benjamin iin. nk, "grnmden yola karak binbir ideaya varmak, binbir ideay yakalamak olana vardr" diyordu. Benjaminin eyalarn, nesnelerin, kentin insanlarn grnmne tutkunluu da, bu, yaanan zaman doru alglama tutkusunun bir uzants gibiydi. Flneurl kendi alma biiminin atks saymas da bundan olsa gerektir.

    Dnr-gezeriie Verdii nem"Gemiin gerek resmi hzla kayboluyor. Hayatn ru

    tin ak iinde kouturanlar iin bunlar yitip gidiyor. Yalnzca gezinen, ama bir dnr-gezer olarak, bir grr-ge- zer olarak seyretmesini bilenler yakalayabilir yitip gitmekte olan hayatn bu tasvirini. Yaanan zamann bize iletmek istedii bu mesaj, Benjamine gre, ancak flneurl meslek edinmiler alglayabilir. Materyal alt-yap duyularmzla yaanm, deneyimlenmi olan datann oluturduu bir top- luntudur. st-yap ise, bir metafordur. Metafor olarak, bu alt-yapnn biliimidir (idrakidir/cognitionudrn). Alt yap ile, onun idraki arasndaki denklii (correspondant olular

  • m) salayan da, birinden dierine oluturulan bu metaforlar- dr. Bu yzden, Theodor W.Adorno gibi, alt-yap ile st-ya- p arasndaki ilikiyi incelerken, uzun uzadya, dolaymlama- lar (mediation) oluturmaya ynelmek yerine, st-yapy bir metaforlar topluluu olarak grmeyi yelemitir. te, bu tutum farkmdan olsa gerek, Adorno ve Horkheimerin Benja- mini bu adan eletirmelerine ve onun alt-yap ile st-yap

    1 arasndaki ilikiyi elealma biimini vlger bulmalarna karlk, Benjamin bunu bir eletiri yntemi olduunu bilerek yapm, gelitirmitir. Ve, Arendtin sylediine gre, gene tam da bu gr ve tutum fark sayesindedir ki, Adorno ve Horkheimere gre Benjamin sanat, edebiyat ve airlerle ok daha rahat iletiim kurabilmitir. Goethenin geleneini srdren bir anlayt Benjamininki, Arendtin, "zamann en iyi Alman airi" sayd Brecht ile Benjaminin dostluu bu farkll kantlar. Adorno ve Scholem/ise, Benjaminin Brechtle yaknlm Benjamin asndan ok sakncal bulduklarn sylerler. Marxist kategorileri diyalektik olmayan bir biimde kullanmasnda Brechtin etkileri olduunu ileri srer Adorno. Brechtten etkilendii sylenebilecek bir konu varsa, o da, tpk Brecht gibi, benjaminin de, yaln dnceye (crude thinking) nem vermesidir. dyomatik deyilerin, atasz gibi olmu deyilerin realiteye ok daha yakn olduunu syler ikisi de. Bir dncenin bu nitelie kavuturulacak kadar iyi ifade edilebilmesini dncenin eyleme dnmesi iin gerekli grrler. Konumacnn zel ve bilinli bir ilgilenim iinde dzenlemedii konumalarnn yaanan realiteyi daha yakndan yansttn sylemesi de, gene, kk Ve nemsiz eyleri nemli sayma anlaynn bir uzantsdr. 1920lerin sonlarna doru hazrlad, Alman nsanlar balkl almasnda da yaadklar dnem asndan nem tadna inand kimi Alman nsanlarm anlatmtr. Baln Alman nsanlar olarak tasarlad bu almasnn alt balklarndan birisi de, "n Kazanamam Onur"

  • olacakm... Fakat, svirede dizilip basldktan hemen sonra yaynevi ifls ettii iin, yaynlanamamtr bu almas. Bu da, onun bana gelen "tuhaf talihsizliklerden biri olmutur. Daha ncekiler; nc Reichtan nceki talihsizlikleri ise, daha ilgintir. rnein, babasnn verdii aylk paraya ek olarak bir ite almak ister. Baz yaynevleri manuscript okutup ona biraz para veribileceklerini syler. Kimileri ise, onun ynetecei bir dergi karttrmaktari sz ederler. Ama, bunlar gereklemez bir trl. Daha sonra, Alexis Sar nit-Leger Leger (St.-John Perse)in iirlerini Almancaya evirir. Yaync Hofmanstahl verir bu ii. Proustun evrilmesini de gene Hofmanstahl vermitir. Ne var ki, St.-John Perse evirisi sava sonrasna kadar yaynlanamaz. Yani, Benjamin evirisinin yaynlanm gremez. (Alman insanlar da svirede ifls eden yaynevinin bodrumlarnda kalr. Almanyaya sokulup datm yaplamaz.) Fakat Leger ile tanmas (Leger diplomattr) sonradan iine yarar. Fransz hkmetinden ikinci kez vize almasnda onun yardmn grr.

    Son talihsizlii ise, 1938den beri yaad glklerin en zorlaryla karlat 1940 ylnda olur. Amerikadaki arkadalarndan (Frankfurt Okulu diye sonradan adlandrlacak olan topluluk yeleridir bu arkadalar) Avrupay ter- ketmesi gerektii yolunda son uyary alr 1940 yaznn bitiminde. O sra, Baudelaire zerine almalarnn (fragmanlar topluluu eklinde olur bunlar) nc kez yazmn bitirmitir. Ayrca, 1935teki ilk yazm olan "Paris - Ondokuzun- cu Yzyln Bakentinden beri sren Adomonun eletirilerinin en sonuncusu olan "epistomolojik bir giriten yoksunluunu" gidermek iin, almalarna bir Giri olarak "Tarih Felsefesi zerine Tezier"i de yazp bitirmitir(*). Ameri

    18

    (*) Benjaminin bu almalarnn hepsine birden Arkadlar Projesi ad verilmektedir. (Passagenarbeit). 1920Ierin son yllarnda balayan XIX. Yzyl Parisi zerine bu almalarn kez kaleme almtr diyebiliriz.

  • 19

    kadan gelen mektupta ise, Avrupa'dan ayrlmas gerektii; Amerikaya yerlemi bulunan Sosyal Aratrma Emtitis*- nn (yani, "Frankfurt Okulu dediimiz ve o sralar new York niversitesinin verdii bir binaya tanm bulunan Frankfurt niversitesindeki zel statl enstitsnn) (*) para gnderemeyecei bildirilmitir. Kald ki, Avrupay ter- ketmeme inadn srdrmesini olanakszlatran, daha nce belirttiim, Paris'teki evinin Gestapo tarafndan baslmas, kitaplarnn ve ine ile kuyu kazar gibi yllardr toplad alntlarnn Gestapo tarafndan msadere edilmesi gibi olaylar da durumunu ktletirir. Ksacas, Avrupada (hem de Fransada) barnmas oJanakszlamtr. Fransa'daki Vichy hkmeti ile Hitler anlamtr. Fransadaki Alman

    1935 ylnda, Arkadlar Projesinde ne yapmak istediini anlatma amacyla, Paris-Ondokuzuncu Yzyln Bakenti olarak yazar, ya da yazd fragmanlar tertipler.1938 ylnda, bir kez daha yazar bu projeyle ilgili fragmanlar. Bu kez, elindeki fragmanlar topluluunu, 'Baudelairede kinci imparatorluun Parisi bal altnda dzenler. Bu ikinci dzenlemede, Baurelairede kinci mparatorluun Parisi, kitabn ikinci (merkez) kesimi (section) olarak tasarlanmtr. teki, ilk ve nc kesimler olan "Allegorist Olarak Baudelaire" ve "iirin Konusu Olarak Meta" ise sadece fragmanlar olarak ve Almanca yazlabilmitir.1939 ylnda se, Baudelairede Baz Motifler yazar. Bu yazn, T. W. Adornonun, Baudelairede kinci mparatorluun Pa- risne ynelttii eletirilerden sonra yazlr.Aynca, 26 Eyll 1940daki intiharndan drt ya da drt buuk ay nce de, gene Adornonun 1935ten beri srdrd eletirinin bir boyutu olan, "epistomolojik bir giriten yoksun olulu karlamak iin de, Tarih Felsefesi zerine Tezleri bitirir. (Bu konuda, ksa bir bilgi iin, Almancardan Harry Zohrun yapt ngilizce evirinin, NLB, 1973 basksnn nndeki bibliyografik nota; daha ayrntl bilgiler iin de, u incelemeye baklabilir - nsal Oskay, MWalter Benjaminin Baudelaire zerine almalar/ A.., S.B.F., B.Y.Y. Okulu YILLIK - 1981, ss. 437-501. Bu incelemede, Benjaminin Tarih Felsefesi zerite Notlarnn tam metin Trke evirisi de ek olarak sunulmutur. Bkz. S.165)

    (*) "Frankfurt Okulu'" diye adlandrlmakta olan bu topluluun bira- raya geldii Sosyal Aratrmalar Enstits hakknda bilgi edinmek iin bu almann sonunda sunulan Eke baknz.

  • mltecilerin Hitler Almanyasna geri verilmesi bile sz konusudur, Birleik Devletlerindek "koruyucu" Yahudi rgtlerinin etkisiyle, Amerika bu "olacaklara" kar bir nlem olarak, ok nceden, Alman Yahudisi mltecilere, vize vermitir. Ama, Fransadan k vizesi almamtr Benjamin. Gestapo evini bastnda, Almanyadan getirdii kitaplarnn yarsn msadere etmitir (Yarsn ise George Bataillenin aracl ile, henz igal edilmemi Fransz topraklarndaki Bibliothe- que Nationalee vermitir). Ama, notlar, fileri, anlatlar, defterleri Gestaponun eline gemitir. Bunlarsz, yazar olarak hayatn srdrmesi olanakszdr artk. Enstitnn srar ve yardmlaryla, Alman Yahudisi entellektellerden ilk vize alanlardan biridir Benjamin (Birok Yahudi entellektelin Amerikaya gnde almtr bu arada). Kendisi ise, Avrupadan ayrlmaktan neredeyse rknt duymaktadr. Amerikaya gn "kaps" olan Lizbona gidebilmek iin, Ispanyadan almas gereken transit vizesi bile hazrdr. Ne var ki, Hit- leri honut etmek isteyen Vichy hkmeti o gnlerde mltecilere Fransadan k vizesi vermemeye balamtr. Bu durumda, Fransa-spanya snrndan "kaak" olarak Lizbona ulamaktan baka arenin kalmadm anlar. ok ge kalmtr. spanya-Fransa snrndaki Port Bouya gidilmektedir bu i iin. Bilinen, ama gz yumulan bir ka yoludur bu. 26 Eyll 1940da Walter Benjamin bu snr kapsna gelip dayanr. Marsilyada Arthur Koestler ile bulumutur. Ya ondan ald, ya da onunla paylat youn morfia kristalleri de yanndadr. Kalp hastasdr. Uzun bir yry yapmtr dalardan. Snr kapsna geldiklerinde spanya jandarma birliinin bandaki subay snrn kapatlmas iin emir aldm syler. Her ey bir anda tkenivermitir. Arkada Gestapo vardr. Teslim edileceini bilmektedir. Birlikte geldii kk mlteci topluluu ile, ertesi sabah, ayn yoldan Fransaya geri dnmeleri sylenmitir. Akamn bitimiyle gece aras bir vakit, yanndaki younlatrlm morfia kristallerini yutar. Saatler sren bir lm olur. ok ac eker. (Olay, ay sonra duyan Koestler, "zehirin yarsn da kendisinin itiini, fakat lserli

    20

  • midesinin dayanamadn; bu yzden kusup kardn ve lmediini" syler.)

    Ertesi sabah, spanya hkmeti snr kapsnn almasna izin verir. Port Bou"ya, bir. gn sonra gelseydi, ya da sabaha kadar bekleseydi belki de karlamayaca "tuhaf bir lm alr gtrr onu, krk sekiz yanda. Son talihsizliklerinden biridir bu. Yry, yaay, ban yle tutuu, konumasndaki edas, sentaks, setii kelimeleriyle Ondoku- zuncu Yzyldan Yirminci Yzyla "srklenmi" gibi yaayan Benjaminin hayat bu son talihsizlikle noktalanm olur. Bu "srklenmilii" iin, Paul Kleenin Angelus No- vusuna ilikin olarak yazd fragmana bakmaktan daha aklayc hibir ey olamaz. Tarih Felsefesi zerine Tezler*deki dokuzuncu fragmandr bu.

    Hayati1913 ylnda yirmi bir yandayken Parisi grmtr.

    Paris sokaklarn Berlindeki sokaklardan ok daha fazla sevmitir. Bunda, Parisin kozmopolit "havasnn;'' bu kozmopolit hava iinde, Almanyada yaamakta olduu ok ynl "Yahudi olarak / yabanc olarak kalma" sorununu ok daha az hissetmesinin bir yeri olduu sylenebilir. Berlinden Parise yapt yolculuu 20. Yzyldan 19. Yzyla bir dn gibi grmektedir. Paris, Benjamine gre "her yurtsuzun kendini yurdunda sayabildii bir kenttir." Fransadaki mltecilik gnlerinde Fransz yazar, sanat ve dnrleriyle fazla bir dostluu olamamtr. (Andre Gide bile fazla bir yaknlk gstermemitir Benjamine.) Fakat kent, Fransz aydnlarnn esirgedii ilgi ve dostluu fazlas ile telfi etmitir. Paris sokaklar, hl insanlarn gezinti yapmas iin yaplm gibi duran sokaklardr, Paris, bir ak hava "interior"dr. Hl bir Ortaa kentidir sanki. st kapal pasajlar (arkadlar), hem nlerindeki ve arkalarndaki bulvarlar birbirine balamakta, hem de insanlar iin snacaklar bir kapal gezinti mekn oluturmaktadr. Geri, 1900lerden sonra, 1850lerdeki arka dia-

    . 21

  • rn iindeki o kk kk dkknlarn eski gnlerdeki grnm ve ilevleri kalmamtr. Onlarn "renkli" dnyalarnm yerini "Bonmare" diye icadsnn adyla tannacak olan byk maazalar almtr. 1850lerin arkadlanndaki kk kk dkknlarda artk porno yaynlar, hatra eyalar, posta kartlar ve incik-boncuk satlmaktadr. Burjuva yaamnn aka onaylamad eyler tehir edilmekteydi bu arkadlar- dki eski dkknlarda. Ama bu dkknlara "rmesini bilen biri" olarak bakmak, modern burjuva yaamnn burjuvazinin kendisi iin bile neleri basklayarak ina edildiini anlamak iin byk olanaklar vermekteydi.

    Berline oranla Paris hl gzeldir. Parisin simgesi sayd arkadlar yaamm hem i-mekn, hem de d-mek- ndr. Kentte, insan bir yabanc da olsa, kendi snd evindeymi gibi yaayabilmekte; kendine gre bir Paris oluturabilmektedir. Pariste insan, evinde yalnzca yatmak, kalkmak, yemek yemek iin deil, yaamak iin yaayan biri gibidir. Caddelerin kenarnda insanlar yaya olarak gezinmektedir. Kent kendini trafie teslim etmemitir henz. Paris hl yayalar kentidir. Caddelerin kenarlarndaki cafelerde, sokaklarda, arkadlarda, geitlerde insanlarla kaynaan bir kenttir Paris. Herkese baka insanlann arasna karmay; kalabalkla birlikte gezinmeyi neren; flneurle davet eden bir kenttir. Siyasal ynden, toplumsal ynden kalabalklarla entegre olmam kiinin bu kalabalklarn iinde gezinmesi ve kendi birey-varlm srdrmesi mmkn hl mmkndr bu kentte.

    Flneurlk, ekonomik yaama dorudan katlmadan, belki, aileden gelen parayla yaamaktr. Pariste gezinmek; gezinirken seyretmek; seyrederken dnmektir. Kalabalklarn hayatn "hayhuyu" iinde gremediklerini grmeye almaktr. Daha baka bir ifade ile, "yrmenin ve dnmenin gizli biimidir" flneur'lk. Bu da, Benjamine gre, tpk Baudelairein yapt gibi, iinde yeralnan, fakat olumlan- mayan, deitirilmeye ise g yetirilemeyen bir hayatn iin-

    22

  • de bir tr toplumsal protestodur. Ondokuzuncu Yzylla birlikte ortaya kan "sanatlardan" biridir.

    Pariste XIX. Yzyla Ait bu "yryerek dnme sanatn" renen Benjamin Fransz Edebiyatna da yaknlk duymaktadr. Giraudoux, Aragon, srrealistler sevdikleri arasndadr. Eletirmenliinde ksa ksa aforizmalar yazmak ister. Fakat dergiler ve yaynclar allm essay biiminde yazlar istediklerinden bunu yapamaz.

    niversite le likileriBenjamin, I. Dnya Savandan nceki gnlerde ba

    lamtr niversite renimine, svirede okumutur. Dnnde Alman niversitelerinde bir krsye gemek istemitir. Birinci Harpten nceki gnlerde Alman niversitelerinde, dnme olanlar iin dahi, Yahudi'lere bu yol kapaldr. Devlet memuriyeti de kapaldr. Wilhelm Almanyas I. Dnya Savandan sonra ortadan kalknca bu koullar da sona ermitir. Doktora yapmaya ailesinin istei zerine ynelmi gibidir Benjamin. Ama, doktoradan sonra, krsde kalmay kendisi istemeye balamtr. Ne var ki, daha nce anlatt-' m gibi, bu konuda baka engellerle karlamtr. Yazlar ise eitli yerlerde yaynlanmaktadr. Bu yazlar sayesinde, para gndermeye devam eder babas; ondan, baka bir i tutmasn istemeye kalkmaz. Benjamin, bu arada, evlenmitir de. Bir olu vardr. Paras yetmemektedir. Paras yetmedike baba evine snmkta ve bu duruma zlmektedir. Para sorununu zmlemek iin, yapabilecei, alabileceidir i bulamaz bir trl. Bir tek eyi kabul edebilecek gibidir "i" olarak: eski ve nadide kitaplar satan bir kitap dkkn satn alp kitaplk yapmak. Bunu ise, babas bir trl kabul edemez. 1930 ylnda babas lr. Ayn yl, karsndan ve olundan ayrlmtr.

    Paraszlk iinde bile kitap mzayedelerini izlemektedir. Kitap koleksiyonculuunu hayat boyunca srdrr. Parasz kaldnda bunlardan bir-ikisini satar, fakat ilk frsatta

    23

  • 24

    yeniden edinir. Bir ktphanenin gzellii, Benjamine gre, iindeki kitaplarn "herhangi bir meslek iin ie yarayacak kitaplar olmamasna" ve "deiik konularda, deiik trlerde kitaplardan olumasna" baldr. Mektuplar, ocuk kitaplar, ta basks eski kitaplar, litografi teknii ile baslm Orta a resimleri, vb. gibi her ey bulunmaldr bir ktphanede. stelik, iyi bir ktphane "ille de okunmu olmas gerekmeyen kitaplarla dolu olmaldr." (Bir Alman dnrnn evindeki ktphanesini gezen bir konuun "bunlarn hepsini de okudunuz mu?" sorusuna verdii yant aktarr Ktphanemi Dzenlerken belkl yazsnda: "...Ya siz, in porselenlerinizin hepsini kullanyor musunuz?")

    Baba ve Oullar

    Benjaminin babas ile ilikileri de dneminin btn Alman Yahudi aydnlarnn durumunu anlamak iin ilgin bir konudur. Alman Yahudisi entellekteller, 1880lerden balayp 1920lere doru younlaan bir sorun yaamaktadr. Babalar, ailelerinin uzun sren birikimlenmi abalar ile artk zengin olmulardr. Fakat, Torakm "renmi insan makbul insandr" dinsel ilkesini laisize edilmi bir biimde XX. Yzyl balarnda yerine getirmek isteyen bu zengin Yahudi patriyarklan, ailelerinin bu eksikliini gidermek iin, oullarndan birini "okuma" iine ayrmaktadr. Onlarn, kendileri gibi, "yksek deerlerden yoksun kalmamalarn, renmi insan olmalarn; bylece, gerek anlamda sekin insanlar olmalarn" isterler(*). Bu durum o hale gelmitir ki, Hannah Arendtin deyiiyle, "Freud, eer baka bir lkede yaam olsayd Oedipus kompleksini bulamazd." Oullar, babalarn bu "deha manisinden kurtulmak iin ya deha sahibi, ya da ihtilalci olmaya yneliyorlard. Bir st-de- ere balanarak kurtulabiliyorlard bu baskdan." Benjamin ise, babasnn istediini yapmam, yapamamtr. Franz

    (*) Bu konuda, Thomas Mannm Dnn Dnyas okunmaldr.

  • Kafka da babasnn basklarndan kamaya alm ve Pragda ve i Bulma Kurumunda bir masa memuriyetine girmitir. Bu yolu tutanlar ise, yetitikleri aile ortamndaki hayat standardm srdrmekte tamamen yetersiz denecek madcii koullar beklemektedir. Kafka, "bu kk memuriyette kazandm para, sadece mezar param olacak" der. Ama, gene de "baba evindeki" ar, hayatsz, bunaltc Yahudi yaamma dnmek istemez. Az sonra deineceim buna.

    Benjamin de babas ldkten sonra iyice parasz kalr. Scholem, Kudsteki brani niversitesinden bir maa (belki burs demek daha doru olacaktr) balatmaya alr. Dnya Yahudilerine yeniden bir ortak dil sunmak iin bra- nicenin canlandrlmas zerine almalar yaplmaktadr o sralar. Kudsteki brani niversitesinden 300 marklk aylk ya da maan karlnda Benjamin branice zerine alacaktr. Fakat bu i gereklemez. Kendisi de bunu pek istemez zaten. Serbest kalmay gerekli grmektedir "iini iyi yapmak" iin. Belki de, gene Arendtin ileri srd gibi, bir homme de letters olmak istemektedir. Ama, byle biri olmak isteyenlere toplumda para veren yoktur. Homme de letters denen kimseler kitap okurlar, kitap yazarlar. Ama bunu bir geim arac olarak yapmak zorunda deillerdir. Devletin, toplumun, kurulularn, kiilerin karsmda bamsz kalabilmeleri, bu yzden ve bu sayede, onlarn "huyu" olmutur. Toplumun "dnda" ve biraz da "tepeden bakan" kimselerdir. La Rochefoucauld, Montaigne, Pascal, Montesquieu gibi yazarlar bu tr yazarlardandr. Bu tr yazarlar XVIII. Yzylda bazan devrimci olmu, bazan da "kltrller" denen kesimi oluturmulardr.

    Benjaminin ise, bunu yapabilmek iin umut balamak istedii ailesi bu konuda hi istekli davranmamtr. Evi, 1900lerde Bir Berlin ocukluuna anlatt gibi, "o- nun iin dnlml hayli olmu bir mozelyum" olabilmitir hep. ("Evim, ok eskiden beri benim iin dnlm bir mozelyum olarak kald," diyor Benjamin.) Bu evde sanat

    25

  • 26

    rnleri satcs ve antikac olan babas vardr. ok zengin bir aile ortamnda bymtr. Dedelerinden biri bir Ortodoks, bir dieri Reform Kongresi mezhebindendir. Hepsi de mutaassp insanlardr. Toplumsal hayatlarnda ise, Alman yukar burjuvazisinin hayat slubunu sk skya benimsemilerdir. Bu durum, Marxn Yahudi Sorununda anlattklar hatrlanacak olursa, adeta iki trl Yahudiliin birlikte ve en mutaassp bir biimde yaanmas olmaktadr. Kapitalizmin kendisinden nceki "eski Yahudilik" diyebileceimiz Yahudiliin yaanmas ile, bunu ortadan kaldrmaya oktan karar vermi bulunan (nk, kendisini de en has ahir zaman Yahudilii saymaktadr Mancm deyiiyle) kapitalizmin getirdii burjuva yaam. Bu nedenle, modern dnemlerde ilk kez ve en beceriksiz ekilde Almanyada patlak verecek olan bu iki tr Yahudi yaam arasndaki kavgann iten ie oluup kzmasn farkedemeyen; Alman burjuvazisinin yaamn kabul ederlerse alman toplumunun en st kesiminde yer alacaklarn; Yudaizmdeki taassuplarm koyulatrdka da Alman toplumu tarafndan asimile edilmekten kendilerini koruyabileceklerini sanan bu Yahudi zenginleri balarna geleceklerden btnyle habersiz gibidir. Ama, iten ie bir gvensizlik havas Solumaya balamlardr. Evlerinin ii gm takmlarla, mobilyalarla, zenginlik ve debdebe gsterimine yarayan akla gelecek, gelmeyecek her eyle donatlp doldurulmutur. Bir konuk geldiinde, abartlm bir zenginlik, gvenlilik ve kalclk atmosferi oluturulmaktadr. Uzun srm yollardan sonra vardklar zengin burjuva yaamna kalclk kazandrabileceklerini ummak peindedirler bu "tahkim edilmi" i-meknlaryla. ten ie duyulan gvensizlik ise, Alman toplumunun Yahudi burjuvazisinin ve hele hele Yahudi entelektellerinin bu durumunu kabul edemeyiinin hissedilmesinden ileri gelmektedir. XX.Yzyla doru Alman kltrel varl Yahudi'lerin eline gemi gibidir. Ve Almanlar buna tepki gstermeye balamlardr. Bunun haksz bir tepki olduunu ispat etmek hem zordur,

  • 27

    hem de yararsz. nk, Alman halknn tepkisi kkl ve alttan gelen bir husumete dnmeye balamtr. Alman-Yahudisi aydnlar ise, srarla, inatla hem Yahudi kalmak, hem de Alman halk tarafndan Yahudi olarak alglanmamak istemektedir. "Kendisiyle marur" bu inat Yahudi havas ve etraftan gelen tepkiler, yaylan husumet duygular Yahudile- rin yaamn bu zengin Yahudi aileleri iin bile kararttka karartmaya balamtr. Bu arlaan atmosfer yznden olsa gerek, Franz Kafka, kzkardeini ikna ederek, kzkardei- nin ocuunu yatl okula verdirir. Benjamin ise, kafkadan yirmi yl sonra, 1920lerde yazd 1900lerde Bir Berlin o- cukluuna Yahudi burjuvazisinin bu krlnn "ok yaknda byk sorumluluklara yolaabilecek bir aldanm olduunu" grebilmitir. (zetle, Yahudinin Yahudi olaak kalmasnn, dlanma sorununun zmnn Yahudi sorununun snrlar almadka mmkn olamayaca grndedir 1920lerde bile.) Ama, her eye ramen bu ar Yahudi "atmosferi" varln srdrmtr. Bu ar atmosferi hesaba katmadan 1880lerden 1930lara kadarki Alman Yahudisi entellektellerin yazdklarm, sylediklerini tam olarak anlamak -Hannah Arendt sylyor bunu- mmkn deildir. Benjamin, ya da Kari Krauss iin de ayn ey sz konusudur. Son zamanlarn Alman Yahudisi aydnlar da ayn koullarda yetimi ve rn vermilerdir.

    Moritz Goldstein 1912de, Der Kunswart'da, 1880lerden 1910lara kadarki bu durumun genie bir blmn anlatrken de bu sorunlarn yaandn sylemektedir. Ama, 1910larda durum iyice arlamtr. 1920lerde ise enflasyon balaynca iler daha da hzla ktlemeye balamtr. Franz Kafka, Max Broda yazd bir mektubunda Yahudi aydnlarn durumunu anlatrken, artk, dpedz trajik bir tablo izmektedir. yle ki; (a) Yahudi entellijensiyas iin eit eit imknszlklar vard. Yazmamak bir imknsz itir, Alman diliyle yazmamak da bir imknsz iti. nk, alman diliyle yazmak "bakasnn maln kullanmak"; "kazanl

  • 28

    m deil, alnm bir eyi kullanmak" oluyordu. "Tek bir iml yanl yapmadan yazsak bile, bir gn, bu dilin hrszl ile sulanmak vard kaderde;"(b) ve, btn bunlara ramen, yazma eylemine devam edilmesi yoluyla yazma eyleminin herkese sunduu nimetten yararlanmay da salamyordu. Bu da bir baka imknszlkt. Yazma eylemi, yazma ura, yazma yetenei Tanrnn insana sunduu bir kurtulutu. nsanm ektiklerini, insann neler ekerek hayatta kalabildiini kendisinden baka hi deilse tek bir kiiye anlatmas, sylemesi iin verilmi bir yetenekti bu. Her eyin tkenir gibi olduu yerde insan bekleyen son kurutulu midiydi yazmak. Ama, Yahudi aydnlar ve yazarlar iin Almanyada bu olanak da kalmamt. Alman Yahudisi bir yazar olmak ve bunun bir sr zel koullar yznden, yazarlk Yahudi aydn iin bu anlamda bir kurtulu olamyordu. "Hayatn ve midin dman bir ortam iinde, yazma eylemi, kiinin kendi ipini ekmeden nce vasiyetini yazmasndan baka bir ey olamyordu."

    Kafkann bu szleri, Hannah Arendtin yorumuna gre, anti-semitizme bir tepkiden ok, Yahudi orta-smfmn anti-semitizmi yok sayan mantalitesine kar bir tepki saylmaldr. Daha dorusu, yahudi orta-snfnn realiteden tecrit edilmi yaamna bir tepki saylmaldr. Gerekten, o dnemde Yahudi st burjuvazisi anti-semitizmi yanl deerlendirmekte; anti-semitizmin nedenini Dou Avrupa Yahudi topluluklarnn geriliinde grmekte; sulad bu Yahudi topluluklarndan kendisini ayr tutmaya almaktayd. Ksacas, zenginlikleri, birok sorunu olduu gibi, Yahudi-olma sorununu bile anlamalarna engel olmaktayd. ocuklar ise, Yahudi-olma sorununu ok daha ciddi bir biimde yayor ve "duyuyorlard." Bu ocuklarnn nlerinde iki yol vard: Siyonizm ve Mamsm. "Babalar" bunlardan birincisine, kincisinden daha ok kzyordu. Benjaminin bu evrelerden ikisi ile de ilikileri olmutur. Fakat, her ikisini de, daha ok, toplumsal dnemin, toplumsal durumun incelenme

  • sinde, eletirilmesinde iine yarayacak negatif yanlan ile alm gibidir (*). Bylece, edebiyat dnyasnn ve akademik dnyann olduu gibi, siyasal pratiin de dnda kalmay semi gibidir. Sonralar, bu pratiin dnda kalmann, Arendte gre ok ar maliyetini deyecekse de, bu tutumunu deitirmemitir hi. Yahudi burjuvazisinin "aldanm- nn." ya da "gerek-kartlnn" dnda kalrken Walter Rathenau ve Rudolf Borchardtl yalana bavurabilme iradesi (will to lie) ve objektif yalanclk (objective mendacity) gibi ar sulamalarla eletirdi. Alman toplumuna uyumlanan sanat edebiyat adamlarn ise, "akln yaamna malzeme yapm" kiiler olarak eletirdi. Bunlarn "kariyer ve toplumsal stat merakls kiiler" olduklarn "kariyer ve toplumsal stat merakls kiiler" olduklarn syledi. "Fahielerin yalnzca seks simgesine indirgenmi yaamlarnda nasl ak ve sevgi yadsnmaktaysa, bunlarn yaamlarnda da akn yadsnmakta olduunu ileri srd. (Schriften II, s. 179dan aktarlyor Arendtin Giriinde, s. 35.) Ayrca Yahudi kamuoyundan da honut deildir. Bir yazsnda, bu konuda Heideg- gerin, "kamunun her eyi karartyor," szn bile kullanmtr.

    Arendtin ileri srdn gre, dneminin Kafkadan balayp Benjaminin yatlarna kadar ki Yahudi aydnlarndaki bu "hrnln" anti-semitik ortamla olduu kadar, belki de, kendilerinden duyduklar nefretle de bantl yanlar bulunuyordu. Benjaminin siyonizmle ilikileri bu adan da ilgintir. 1913 ylinda (21 yandadr) siyonizmi "baba otoritesine" ve Almanlam Yahudi edebiyat evrelerine kar bir bakaldr olana olarak grd sylenmektedir. Arendt, Benjaminin, siyonizmin "ilerde" byle bir potansiyel kazanabileceini sylediini vurguluyor. Yani, siyonizme kar da ilk gnlerden itibaren belirli bir mesafe iinde tutmutur kendisini. Fakat, 1915 ylnda Scholem ile tamt-

    (*) Yani, ileriye ynelik "programlarm deil, yaanan-gne ynelik eletirilerindeki dnsel yntemleri ile.

  • ,nda (23 yandadr) Filistine g iini konumaya baladn ve "Filistine g" sohbetlerinin 1935 ylma kadar srdn; ama, Benjaminin bu ii hibir zaman "umut verici" bir zm saymadn biliyoruz. lgin olan u ki, gene Arendtin belirttii gibi, 1919 ylnda bu konu tartldnda, "Filistine g iinin de bir iddet kullanm olacam; ok, ok gerekmedike bunun yaplmamasnn daha iyi olacan" sylyor. Kars da siyonist bir evreden geldii iin, bu konunun aralarnda ok konuulduu belli. Fakat, 1935e doru bu ii "doru" grmeyiinin nedenini netlie kavuturmak istercesine, "kendi mrnde lm olduu iin, artk, lmden sonra hayatta kalmann peine dmeyi kendisi iin daha doru bulduundan" szetmektedir. Bu, Arendtin deyiiyle, "dnyaya doru yolu gstermne iine katkda bulunmak" anlamna gelmektedir. Bylece, "Filistine g iini" de 1930larn ortalarnda bitirmi olur. Yazdklarn ise, kendi zamannda okunamayacak eyler olarak grmektedir. Ama, gelecek iin saklanmas gereken eyler yazmaya altn sylemektedir.

    Gelenek ile lgilenmesi ve Gelenek-kartlSiyonizmden ilikisini kesmesinin baka nedenleri de

    olduu ve bunlarn Bir Berlin ocukluunu yazd gnlerden beri dncelerinde ar bast sylenebilir. Marazm ona daha ekici gelmektedir. nk, Arendte gre, Mar- xism tm bir Bat uygarl gelenei ile kktenci bir biimde hesaplamay ngryordu. Onun kafasnda arad da, gitgide, buna benzer bir ey oluyordu. Scholem, Benjamine Mandsme yaklarsa tm Yahudi geleneinden yoksunlaa- can sylemekte; onu, Humboldt ve Hamann geleneinin mirass olmaya armaktayd. Benjamin ise bu gelenein devam etmesinden yana deildi. Gemiin devam ettirilmesini amalayan hibir gelenee umut balamamak gerektiini sylyordu. Yaanan realiteyi anlamak iin, metodolojik olarak, btn bu tr geleneklerden zgrlemek gerektiini

    30

  • inatla savunuyordu. Varolan dnyann srmesini ama edinen geleneklerden uzaklamak ve zgrlemek, Benjamine gre,, aydn iin bir grevdi, bunu yapabilmek yeni bir dnyann geliini grebilme olana kazandracak olmasa bile, ay- dmm bundan vazgemesi dnlemezdi. Kari Krauss zerine bir yazsnda bu konuya deinirken Karussun "yeni bir an geliini gren biri olmasa bile, biran bitmekte olduunu grebilmi biri olduunu" vurgulamas da bu yzdendir. Bu tr yazarlar, benjamine gre, "sonun geliinin habercisi olabildikleri iin gelecein dnyasnda yeralabilme hakk kazanm" nemli kiilerdir. nemli olular, sradan bir "felaket baykuluu" yapmalarndan deil; "gelecek-olanr ya- anmakta-olann oluturucu gelenei boyunca grebilmi olmalarndandr." 1935 ylnda Paristen yazd bir mektubunda unlar syler:

    "Bu gezegende nice uygarlklar kan ve korku iinde batmlardr. Doaldr ki, gezegenimizin kandan ve korkudan uzak bir uygarla kavumasn istiyoruz. Bence dnyamz bunun zlemini yayor. Fakat dnyamza yz miyonuncu, ya da drt yz milyonuncu yagnn- de bile byle bir armaan sunabilecek miyiz? Bu, korku verecek kadar kukulu bence. Eer bunu veremezsek, gezegenimiz, biz budala iyi niyet kumkumalarm bir gn cezalandracak ve bize Son Yarg (Kyamet) gnn yaatacaktr... " (Briefe II, 698)

    Bu son Yarg Gnyle karlamamak iin o zerine deni yapmaya almaktan hibir zaman geri kalmamtr. Gemile ilgilenmesi, gemiten kurtulmak ve onunla kesin kesin hesaplamak; bylece, Tarihin akn, allm ve artk deimez sanlan yolun dnda bir yne evirmek amacyladr. Alnt yntemi, gemii en yaln grmyle yakalamak ve onun mistifiye edilmi yanlarn gzler nne sererek, yaanan-gnn i yzn ortaya sermek iindir. Gelenek karsnda gelenein olanaklarn kullanmann yntemidir bu.

    31

  • 32

    Alnt Yntemine Verdii nemGemi, Benjamine gre, bir gelenek olarak aktarldk

    a otorite kazanmaktadr. Bu otorite ise, kendisini tarih iinde sunumladka, toplumunun yeleri iin gitgide daha gl bir gelenek durumuna ykselmektedir. Gelenekten kopma, ya da bir gelenein krlmas bu otoritenin yitirilmesine neden olmaktadr. Bu ise, tamiri olanaksz bir eydir. Benja- rrne gre, yaanan-gnn zellii, tam da, bu "gelenekten kopma" dnemi oluudur. Gemile yeni biimlerde iliki kurmaya almas bu nedenledir. Gemiin kendini yaanan gne aktarabilmesi duralamaktadr. Bu nedenle, ge- mii bir gelenek olarak srdrmek yerine - zaten, ilerde anlatacam gibi, Benjaminin istedii bu deildir - onun alntlar yaplabilecek oluuna gvenir bu gemile iliki kurma abasnda, Gemiin yaanan - gne aktarm kesintiye urad iin, gemiin otoritesi kalmamaktadr. Fakat onun yerine, yaanan - gne aklszln kabul ettirdii bir yaltaklanma varolan hayatn gene eskisi gibi srmesini salamaktadr. Bu aklszln mmkn kld yaltaklanma, yaanan-gnn nasl bir gemiten devralmdm anlamamz nlemekte; bylece, hibir ortoritesi kalmad halde gelenein varlm srdrebilmesine yolamaktadr. te, Benjaminin gemiten yapmay dnd alntlar, yaanan-gn bu akliszlama sreci iinde kleletirici gelenekle ban tsz bir zaman gibi yaayanlar irkiltip uyandrmak; onlarn zaman alglamalarnda bir uyanja salamak iin ie yarayacaktr. Alntlar, Benjamine gre, "yol kenarnda pusu kurmu haydutlar gibi aniden nmze karak bizleri bu yanl inanlarmz farketmek durumunda brakacak; bizi, bu kabullenim ve inanlarmzn sultasndan kurtaracaktr," (Schriften I, 571)

    Alnt yntemini Kari Krauss bulmutur. Benjamine gre, Kraussun bu yntemi bulmasnn kkeninde umut krkl bulunmaktadr. Fakat, bu umut krkl karanlkta

  • yol arayan insanla k tutmayan bir gemie deil, yaa- nan-gn anlamaya ve deitirmeye ynelik isteklerin engellerle karlamasndan olumaktadr. Alntlarn gc de, bu nedenle gelenei muhafazaya ynelik olmayp, gelenein ieriini temizlemeye; onun rtsn yrtp iini ayan etmeye yarayacaktr. Fakat, tuhaftr, Benjamin de, Krauss da alnt yntemini bulduklarnda (yani, bu iin balangcnda), gelenei "ykmak" deil, muhafaza etmek amacyla bir eyler aramaktadrlar. Fakat, bir sre sonra, etraflarnda grdkleri profesyonel "gelenek muhafazaclarnn" budalalklarndan insanla bir yarar gelmeyeceini dnmeye baladklar iin, yaanan-gnden gelecee miras braklabilecek tek umudun, ya da bu konuda umut verici biricik balangcn alntlarla gelenein (hayatn ve gerekliin harc alem alglama biiminin) yklp datlmas olabileceine inanmlardr. Yaayabilecek olan tek mit, alntlar aracl ile, gelenein rtl gerekliini gzler nne sererek bu gereklii azad etmekten gemektedir. Alntlar birer dnce fragman idi. Alntlar ikili bir ilev yklenmi oluyordu Benjaminin kullanma biiminde: (a) gelenein yaayan insanlara sunumunun akn alntlarn "aknlayc gleri ile" kesintiye uratmak; (b) ayn anda da, yaanan-gn iinde sunulmakta olan, younlatrlm bir biimde, kendi iinde barndrp saklamak. Bunlar yapabilecek alnt yntemini gelitirmekle, Tarihin ve Kltrn, bunlarn znde sakladklar gereklikler gzler nne serilmedike, bunlarn toplumun eitli kesimlerine yaygmlatrlmasyla salanabilecek olan zgrleimci beklentilerin canl tutulmas sorununu zmlemekte yararl olabilecek bir yolun da bulunamayacan ileri sren Benjamin "Gelenein tutucu mant iinde renilmi, topluma yaygnlatrlarak belletilmi bir tarih ve Kltrn insanln srtna vurulmu ikinci bir kambur olacam" srarla belirtir. (Bu konuda, bu kitaptaki nc alma olan Benjamin de Tarih, Kltr ve Fantazyaya baknz, s 129)

    33

  • Alnt yntemine olan ball, kitap tutkusunun bibii- omani dzeyine varmasna neden olur. Bu nedenle alnt yntemini anlamamz iin de, Benjaminin kitap tutkusunu ve ayrca "kolleksivoncu" kiinin tarih iindeki ilevine dair dncelerini de incelememiz gerekiyor.

    BibliomaniasBenjamin bir kolleksiyoncudur. Kitap toplama merak

    genliinden beri sregelen hastaldr. Bunun yan sra, alnt toplama ve biriktirme hastal da vardr. Fransann dt gnlere doru Kafkann Btn almalar yaynlandnda, kendi elindeki edisyonu satp, Kafkann ilk yazlarnn bulunduu daha eski edisyonlardan edinmeye kalkacak kadar "has" bir kitap kolleksiyoncusudur. Bu tutkusu, sanki, bir yazarn g bulunan bir kitab, ya da bir kitabnn zor bulunan basks aracl ile kurulacak olan zel, zgn bir yaknlk kurma tutkusudur. Hannah Arendte gre, bu davrann, gerek bir bibliomania alkanl olmayanlarn anlamas zordur. Benjamin ise, yirmi drt yandayken balad romantizm zerine incelemeleri srasnda tutulmutur bu hastala. Eski bir hastalktr onunki. O gnlerde, gelenee duyduu ilgi de yeni balamtr. Romantizmi, bir zamanlar "gelenee sahip kmak yerine, gelenei elinde tutmak, gelenei bilmek daha uygun olacak diye dnmeye balamtr. Bu tr bir lgilenme biiminin, gelenee kar belirli bir ykc g salayacan anlamtr. Gelenee olan inancm yitirmesi ve varolan dnyann durup dururken yklacak bir dnya olmadn anlamaya balamasdr bu tutum deiikliinin nedeni, Bu deiiklik srasnda, nceleri, Scholem tarafndan da desteklenir. Gelenekten yabanclamasn, o sralar kendisinin miras olan Yahudiliine balamaktadr. Siyo- nizmin d olan "Kudse gitme" iinden szeden arkadalarnn bu dncesini, Alman-Yahudulii geleneini ykabilmek iin seeneklerden biri olarak grmektedir o sralar. Bu tr dncelere yaknlk duyduu 1920lerde henz otuz

    34

  • yalarnn ncesindedir. Bu yllarda, Franz Kafka kadar ileri gitmi olmasa da branice bile almaktadr. Fakat, daha otuz yana gelmeden, Alman-Yahudilii geleneini tahrip etmek iin ynelmesi gereken hedefin Kudse gitmek deil, Alman Barok a ile hesaplamak; ona dnerek, ondan kopmak olduunu anlamaya balamtr. Bu deiimin balangcnda bile, henz Mandsme tam olarak ynelmi deildir. Gelenekten yeni bir gelenek karmak iin uralar younlatka, sonraki yllarda ynelecektir Marxisme. Barok gelenek, Alman edebiyatnda ve iirinde, byk kilise koralleri bir yana braklacak olursa,* artk yaamayan bir gelenektir. Benjaminin bu unutulmu gelenee ynelmesi, Ka- baladan Yudaizme gei gibiydi (*). Bunu Scholem yapyordu. Benjamin ise, Baroktan Modern dneme uzanan yeni bir bak iin hazrla girimi bulunuyordu. Barokla ilgilenmesi, Baroktan uzaklalarak varlm Modern am mistifiye edilmi Yahudi geleneine, ya da Alman-Avrupa geleneine dnmek deil; gelenee kar kabilecek bir aklamaya varabilmekti. Gelenein unutulmu yanlarn yeniden hatrlamak, yeniden farkedebilmek ve deerlendirebilmek, Benjamin iin de, "gemiin dolaysz olarak konuabilmesini" salayacakt. zetle, yle diyordu bu konuda:

    Gemiin dolaysz olarak konuabilmesi bir miras olarak devredilmi eyler aracl ile olur. Miras olarak devredilmemi bu eylerin yaanan-gne benzemekte oluu onlarn egzotik koniklerindendir; balayc bir otorite tama iddialarn ortadan kaldrm olmala-

    (*) "Kabala" Musevlikte baz din bilginleri arasnda dinsel metinlerin mistik yorumlanlmadan kaynaklanan ve tanrnn niteliklerini yceltmkeye ynelik sihri bir tarikat. Ayn zamanda, gizli, sihri, ya da Yeralt rgtii"eklinde toplanm, rgtlenmi hareketlere, sistemlere de verilen bir isim, ya da nitelik."Yudaiztn:" Ahdi Atik te Jacob ve ieah'nm olu Judahdan treyen srail oullarna ait dini inan ve ritiiellerden oluan Yahudi dini. Muhafazakr, Ortodoks ve reformcular diye sonralar ta- rikate ayrlmtr.

    35

  • 36

    andandr... Bu nedenle, gnmzde uyulmas zorunluluk saylan hakikatler kalmamtr. Barok bir zamanlar gelenek olarak yaarken bu otoriteye sahip bulunan yaam deneyimlerine, artk, yalnzca bir ilginlik olarak, ya da baz bakmlardan anlam tayan eyler olarak yerverebilmek oluyordu. Yani; barok'un kendi iinde yerverdii deerler geleneinden kopmu, bugn yalnzca ilgin eyler olarak varln srdrebilen deerler durumuna gelmiti. Bu nedenle, Barokun iinde gl, tutarl, geerli bir hakikat (consistent o f truth) kalmamtr. Bu nedenle, Barok, bugn yalnzca yitik bir hakikat banndarabmektedir iinde. Baroktaki bu yitik hakikat onun iinde bir sr olarak durmaktadr. Bu smn yeniden-bilinmesi, yeniden saygnlatrlmas bir otoriteye de sahip olacaktr. Bu, yitik haldkatin yeniden-bilinmesi (revelation) ise, srr tahrip etmeyecek; ' srrn hakkn geri almasn salayacaktr. Bylece, gemi bir gelenek olan Barokun srrnn yeniden-bilinir klnmas sayesinde (Grekedeki a-lethia kavram kullanlyor burada; anlam ise, "akln gz ile grlr klndnda" oluyor) Tarihin belli bir annda gereklik zerindeki "al" kalkacak; sr-olan hakikat zerindeki perde kalkaca iin, Heideggerin deyiiyle unverbor- genheit (her eyin aikr olduu durum) haline varlm olacaktr. Bu ise, Avrupa teolojisindeki kavramlarla ifade edilecek olursa, akustik bir biimde Tanrnn kelam olarak hakikat bize kendini iitilir kldnda", gelenein yitirilmi hakikatinin yaanan-gne aktarla- bilmesini salayacaktr. Bylece, gelenek hakikati bir basiret olarak bize aktaracak; bu basiret ise, aktarlabilir klnm hakikatin i tutarll ve birletirici gc olacaktr...

    Fakat, Benjamin bu grlerden de bir sre sonra uzaklamaya balamtr. Btn bunlarn gereklemesinin

  • 37

    olanakszln anlamtr. nk, gelenein hakikat'i bir basiret olarak yeniden bize kazandrabilmesi iin, kendini yeniden "aikr klmasnn yetmeyeceini anlatmtr, bu Barok sorunu zerinde alrken. Kendini yeniden aikr klacak gelenein ve iindeki sakl hakikatin bunlar baarabilmesi iin genel bir kabul bulmas da gerekmekte; buna ise, modern dneme gei srecinden itibaren balayan yeni toplumsal yaam olanak brakmamaktadr. Barok ise, bunun an- lalmay ile yaanm distopian bir hlydr. Kafka, ya da bir bakas, tek tek, bu gelenekteki sakl hakikati grebilecek duruma gelebilseler {revelation aracl ile bu srra erseler) bile, gelenein aktarlabilirlii (gnmzde) kalmad iin, gelenein yeniden bilinir klnmas, gelenekteki yitik hakikatin herkeste ve herkes iin bir basirete dntrlmesini salayamayacaktr. Basiretin, ya da aktarlabilir hakikatin kendi iindeki tutunumcu gcn yaanan hayata aktarlabilmesi artk mmkn deildir. Bu grlere vard andan itibaren de, Benjamin, Scholemden ayr bir yol aramaya balar. Gelenek ile ilgilenme urann balangcndaki umutlu dnemi sona ermitir. Bu nedenle, gelenek ile yeniden balant kurabilmek iin; gelenein, XIX. Yzyl ncesine kadarki durumu srasnda toplumunun tek bir kesimi iin deil, btn kesimleri iin zgrlk, kardelik ve refah vaadede- bildii zgn halini ortaya karmak ve bylece modernleme srecinin nn tkayan, onu doal-olmayan baskc ve aldanmc yollara ynelten engelleri etkisiz klmak iin, gelenein modern zamanlardaki bu tr sorunlarn aklayan Mandsme ynelir Benjamin.

    Kafka ise, bu ii bu denli derinlere kadar gtreme- mi olsa bile; inciyi bulamamakla birlikte, inciyi iinde barndran istiridyeyi yitip giden zamann iinden karp saklamaya almtr. Bunu, Benjamine gre, baarmtr da...

    Benjaminin bu ite baarl olmasnda ise onun koleksiyonculuunun ok byk pay olmutur. Kolleksiyonculuk

  • da gemie ilikin bir tutumdur. Nedenleri karmaktr. Kolay aklanabilecek bir ilgi deildir kolleksiyonculuk. Toplamak, biriktirmek bir ocuk tutkusudur. ocuk, nesneleri meta olarak da grmez. u ya da bu yararlarna gre snflandrmaz nesneleri. (Belki de, bu tuhaf zellii yzndendir ki, Benjamin gerekliin bilisel alglanmasnn ok zor olduu modern dnemde bu gl aabilmek isteyen d grcnn alglama biiminin mimetik alglama biimi olmas gerektiini; ama, tpk ocuktaki gibi, kendisi dnda bulduu dnyay kendisine gre ykp yeniden kuracak bir mimetik alglama biimi olmasn savunmutur.) (*) Kolleksiyonculuk, bir de, ileri yalardaki insanlarda zengin tutkusu olarak ortaya kmaktadr. "Zenginin sahip olduu eyler ok olduu iin, zengin kiinin yararl, kullanm olan eylere tutkusu kalmamtr. Bu nedenle zengin kii nesneleri toplayarak onlar transfigre eder," diyor Benjamin. (Schriften I, 416). Bu bir hobydir zengin kii iin. Bunu yapmakla, nesnelerdeki gzellii kefe km gibidir. Kantn deyiiyle, bir yarara ynelik olmayan hazz ya da oyalanma zevkini (disinterested delight) arar zengin kii. Toplad nesnelerin kullanm deeri yoktur. Yalnzca, amatr deer*e sahiptir bu toplad nesneler. Benjaminin bu nitelikleri atfettii koleksiyonculuun para iin yaplan, ya da toplumsal stat elde etmek, yahut da kazanlm / varlm / babadan miras kalm bir toplumsal statnn simgesi olarak kullanmak zere yaplan kolleksiyonculuk olmadn sylemek bile gereksiz.

    Kolleksiyoncu kii, nesneleri, kullanm nesnelerinin dnyasndan karr; onlar, bir eye yarayan eyler olmaktan karr. (Benjaminin kitapl iin syledii de bununla ilgili: "yi bir kitaplk, herhangi bir meslek iin yararl saylan kitaplar bulundurmaz iinde.") Bylece, nesnelere kulla-

    (*) Bu konuda ilgin bilgiler iin, bk.: Walter Benjaminin Brecht zerine inceleme ve yazlarndan oluan Brechti Anlamak (Un- derstanding Brecht) kitabndaki nsz.

    38

  • mmlarndan tr deil, yaratllarndan, yaratllarnn zelliinden dolay bir deer kazandrm olur. Bu nedenle, Benjamine gre, kolleksiyoncunun tutkusu, devrimcinin tutkusu ile birbirine benzeyen tutkulardr. nk, nesnelere bu deiiklii yaatmaya alan kolleksiyoncu kii, insanlar iin de yeni bir dnya aramaktadr. Bunu o bilmese bile, yaptklarnn "getirecei" sonulardan biri de, zorunlu olarak, bu olmaktadr. Bu yeni dnyada, herkesin gndelik gereksinmeleri iin lzumlu olan nesnelerden ayr olarak, baka baka eyler de olacaktr insanlar iin. stelik, nesnelerin kullanmllk kleliinden azad edilmeleri de gerekletirilmi olacaktr.

    Bu nedenledir ki, kolleksiyoncu kii yalnzca uzak bir dnyay dleyen kii deil, daha iyi bir dnyay da dleyen kiidir. (Schriften I, 416). Aynca, bu amala igren bir kolleksiyoncu nesnelere deer verirken onlarn pazardaki deerini ya da eya olarak kullanldklar sradaki klt deerini deil de nesnenin, eyanm hakikilik (biriciklik) niteliini deerlendirme lt kabul ettii iin, eyalar pazardaki ya da kullanm meknndaki klt ya da feti deerinden azad ederek laisize etmi olur. te yandan bu nitelikteki bir kolleksiyoncu toplad eyalar ve nesnelerle gemit'e gezinirken btn bu elde ettii nesneler ona bir ayrcalk da kazandrr: eylerin gerek anlamda maliki olarak, bu andan itibaren, "kendini gemite yeniden ina eder." Kendisini, yaamakta olduu gn ile "bozmadan," arptmadan eski dnyay kendisi iin yeniden ina etmi olur.

    Benjamin, kolleksiyoncunun yalnzca kendisi iin elde ettii bu "yenilemenin" kamusal planda bir ilerliinin ve anlamnn olamayacam nemle vurgulamaktan da geri kalmamtr. Kolleksiyoncunun bu "tuhaf' ayrcaln, "yazlm ve yaynlanm kitaplar sevmediinden kendisi iin, kendisi kitaplar yazan birinin" durumuna benzetiyor. Bu bakmdan, kolleksiyoncunun bu iinin "havailik" saylabileceini bile kabul ediyor. Fakat bu "havailiin" ok nemli ve ok

  • ilgin bir yam olduunu da vurguluyor; "kamunun karanl dneminde kolleksiyoncunun bu tutkusu, yalnzca, nesneleri kolleksiyoncunun kendisinin i meknna (interior), drt duvar arama kapatma tutkusu deildir; bir zamanlar kamunun olan zenginliklerin ortadan kalkmasn, yitip gitmesini nlemektir asl amac..."

    Baka bir deyile, kolleksiyoncu, Benjamine gre, toplamaya alt nesnelerle ilikisinde hi de nesnel bir tutum iinde deildir. Nitekim, kendisi de tam bu nitelikte bir kolleksiyoncu olan Benjaminin gemi ile ilgilenme biimi de de bunu gerektirmektedir. Benjaminin gemile ilgilenmesi de nesnel bir ilgilenme olmaktan ok uzaktr. Tarafl bir ilgilenmedir onun gemile ilgilenmesi. nk, yaanan-gnn olumlanmayndan kaynaklanan bir ilgilenmedir. Bu nedenle, ilgilendii gemi, Benjamin iin, bir rehber ya da bir ideal hi deildir. Geleneksel deerler karsndaki tutumu da buna kout bir zelliktedir: geleneksel deerlerin iyzn gsterrek, onlarn almasna katkda bulunmak. Gelenek, gemii dzenlilie kavuturur. Bunu, yalnzca kronolojik boyutta yapmakla da kalmaz: olumluyu olumsuzdan ayr tutarak; ortodoksu, sapkn ya da inansz olandan (heretical) ayrarak; kendisi iin nemli ve anland saydklarn, nemsemedii ve anlaml bulamadklarndan aya tutarak belirli bir gemii, kendi temel niteliklerine gre belirli bir biimde dzenlilie kavuturur. Baka bir deyile, kendisine yarayanlar (bunlar kanaatlar da olabilir, eitli kltrel data'lar da) kendisine yaramayanlara yeleyerek; birini bastrp, birini inatla yaatarak sistematik boyutta yapar bu ii.

    Kolleksiyoncu ise, tam tersine, sistematik deildir. Nesnelere duyduu ilgi, gelenek gibi, snflandrc kriterlere dayanmamaktadr. Tersine, kolleksiyoncunun ilgilenimi ka- otik olann snrnda gezinen bir ilgilenme biimidir. Biriciklik, zgnlk,hakikilik asndan bir ilgilenimdir bu. Bu zellikleri olan her ey deerlidir ona gre. Sistematik ilgilenme

    40

  • yi, pein pein dtalayan bir ilgilenimdir. Bu nedenle, gelenek, gemii srdrmeye yarayan eyler ile, yaramayanlar biribirinden ayr tutarken kolleksiyoncu bu gibi kriterlerle belirlenebilecek btn farkllklar reddeder, dzler. Olumlu ile olumsuzu; gelenei kabul ettirici olan ile, gelenei reddettirmek isteyenleri biraraya getirir. (Schriften II, 313). Ksacas, kolleksiyoncu, geleneke kar, nesnelerin hakikiliklerini; gelenek tarafndan otorite kazandrlm olma durumuna kar; nesnelerin oluum ya da kkenindeki zelliini temel alr ilgileniminde. Bylece, ok nemli bir yeni i baarm olur: nesnelerin, eyalarn, deerlerin, inanlarn gelenek iindeki konumlarndan kazandklar balamlarnn yerine, onlara gsterdii ilgisinde, onlarn hakikikiliini esas alm olur. Daha ak bir anlatmla, Benjamine gre, kolleksi- yoncnun byle bir dnceye dayanan ilgilenimi nesnelerin, eyalarn gelenek iindeki yerlerinden aldklar balamlarnn dndan deerlendirilmeleri iini baarmaya elverili olan gelikin dnceyi meydana getirmi olur. Tpk, kolleksiyoncunun trsellemenin (geleneke tasnif edilmiliin) kazandrd zellikleri dtalayarak nesnelere oluumlarna gre ilgi gstermesi ve bylece, artk, eskiler toplayan biri olarak balad iini tersine evirmi olmas gibi; bir kolleksiyoncu gibi almay kabullenmi alntc da gemie uzanarak bulduu gemiin unutturmak istediiydm-deneyimleri- ni, ya da idealaryeni bir gzle anlamlandrarak btn bunlar gemiin kendisine kar kullanlacak duruma evrimlendi- rir. Daha ak bir anlatmla, eski zamanlarda olumu bir dnce, bir nesne, bir ideay bunlarn kendisini unutturan geleneinin etkisinden zgrletirirek, ait olduklar bugne aktarm olur. Gelenek iinde bir tr (snf) olarak ayrlm, yerletirilmi idealar, yaam-deneyimleri, nesneler, bylece, bugn ve gelecek iin olduklarn hatrlarlar; bugne kazandrlm olurlar. Bir resim, hakiki ve zgn bir resim eski olabilir. Fakat ondaki idea bugne aittir, yenidir. Bu "bugn" nicel ve nitel olarak yetersiz alglanabilmi bir "bugn"

  • olabilir. Fakat, yaanan-gn aydnlatmak iingemie bavurucu, bugne ait / eski olan, gelenek olan tarafndan kendi zamannda ayr tutulup dtaland iin bugn aydnlatmakta ie yarayabilme nitelii tayan / bu y^ni-olan idea'lar ve bu yeni-olan yaam-deneyimleri bugn yeniden renilmek zorundadr. renilip bugne kazandnldklarnda; bu yeni-olan'lar, gemiin asln renmek amacyla sunak tana brakldklarnda gelenein ve gemiin otoritesine kart bir dncenin ve dnme tarznn balatcs olabilirler.

    Bylece, ite tam da bu noktada, yola knda gemiin mirass ve muhafaza edicisi olan kolleksiyoncunun (ve alnt toplaycsnn) ii de bir anda mahiyet deitirerek gelenein ykcs olma zellii kazanmaya balar. "Kolleksiyoncunun ou kez yanl anlamlandrlan tutkusu, bu nedenle, gerekte, her zaman iin ykc ve anaristir. nk, bu zellik kolleksiyoncunun tutkusunun kendi diyalektiidir: bir nesneye, bireysel bir eye, eylere duyduu youn sadakat, tipik ve snflandrlabilir olana kar inat bir ykcla, bir protestoya dnmektedir." (Benjamin, "Lob der Puppe," Literarische Welt, 10 Ocak 1930dan aktarld yer, Hannah Arendin Girii, s. 45.)

    Kolleksiyoncu, bylece, ald nesnenin bir zamanlar daha byk ve yaayan bir varln bir ksm olmasn salayan balamn (geleneini) sona erdirdii gibi, yalnzca zgn olanla ilgilendii iin, ald nesneyi tipikletiren (nesnenin sahihliini gzden saklayan, onu baka eyler gibi belirli bir kategori iinde yeralmaya zorlayan) her eyi ondan ayrarak nesnenenin grnmn de ayklam ve artm olur. Bylece, kolleksiyoncu, flneur gibi, eski bir figrdr; ama btn bunlar yapmakla son derece modern bir ilev de yklenmi olur. Kald ki, 1900lerden itibaren gelenekten kopma, ya da gelenein krlmas zaten modern yaama slubunun oluturucu esi durumunagelmitir. Btn buraya kadar belirtmeye altm kolleksiyoncunun gelenek ykcl iini, modern yaama slbunun kendisi de, kolleksiyoncu-

  • suz, yapmaktadr artk. Geleneksel-olan eylerle gelenei ykmak iin ilgilenen kolleksiyoncuya kalan i ise, bugn, yalnzca, ykntlar ynna dnm eyler topluntusundan eilip seecei eyleri bulmak ve almaktan ibarettir. Baka bir deyile, gnmzde eylerin bizzat kendileri, gerekliklerini, zellikle, yaanan-gnden etkilense de kendi zgn bakn belirli oranda koruyabilen kiilere (bu kiiler, Benjamin'in anlatt kolleksiyonculuu yapan kimseler olmasalar bile) aklamaktadr.

    Alntlar Toplama MerakKitap, eski bask resimler ve mektup toplama merak

    nn yamsra, Benjaminin bir merak da, deiik zamanlarn realitesinden alntlar toplamaktr. Daha nce belirttiim gibi, bu merak Kafka zerine alt gnlerde balamtr. (1920lerde, otuz yama doru). On yl sonra ise, Brechtin "kendi zamannda da igrebilen bir air" olduunu farketti- inde, bu merak daha da artmtr. Cebinde kara kapl bir not defteri vardr. Gndelik okumalarndan buraya devaml alntlar kaydetmektedir. Bunlar "denizin altndaki riflerde sakl istiridyeler iindeki incilere" benzetmektedir. Bu alntlar kolleksiyonunda XVIII. Yzyldan bir ak iirinin arkasndan, 1939 ylnn bir Viyana gazetesinde kan Viyanada- ki Yahudi mahallesine verilen havagaznn kesilmesinden s- zeden bir haberin metni yeralmaktadr. Hibir ey katlmam ar bir gereklik oluturacak biimde alnt haline getirilmi bulunan bu haberde "Yahudi mahallesine gaz gtren borulara gaz evkinin kesildii... Yahudi mahallesinin gaz kullanmasnn irkete srekli olarak zarara yolat... Yahu- dilerin hem ok havagaz tketen, hem de fatura demeyen bir kesim olduu... Yahudilerin havagazm zellikle intihar etmek amacyla kullandklar, stelik musluu da ak braktklar" sylenmektedir. (Briefe, II, 820). Bu alnt yntemi, bylece, "yaanan gnn kurbanlarnn durumunun alglanp farkedilmesi aracl ile, llerin anlamlandrlmasna

    43

  • 44

    olanak vermektedir." Bu i, her eyin hzla unutulduu ve tarihin derinliklerine brkld XX. Yzylda ("Tuhaftr, btn bu unutulma, eski ve ancient olan eylerin, gelenek tarafndan unutulan, unutturulan eylerin Tarihin hibir dneminde grlmedik derecede genel eitim programlarnda okutulduu gnmzde daha da hzlanmtr" diyor Arendt) denizin derinliklerindeki unutturulmu "istiridyenin" ve iindeki "incinin" su yzne karlmas iin istiridyenin kabuunun" yeni dncelerin oluturduu yeni yorumlamann iddeti ile almas" olmaktadr, Benjaminin uygulad bu yntemin dnsel temellerinden, 1920lerde, Martin Heideg- ger de szetmitir. O da, "gelenee, ama kendini gemie teslim etmeyip gelecei dnen bir gelenee kulak verilmesi gerektiini" sylemitir.

    Benjamin de ayn dnceyle geleneke ilgi duymu; kitap ve alnt koleksiyonculuuna bunun iin bir tutku derecesinde merak sarmtr. "Gemite kalm gren gzler" ve "yaayan kemikler" ilerki blmlerde deinilecei gibi (Alman Faizminin Kuramlarnda, Benjamin, aclar iinde yaamn tamamlam insann ardnda brakt iskeletin, bir zamanlar yaanm bir hayat anlamak iin braklm bir ifre olduunu sylemektedir). Benjamine gre, denizin altnda dura dura incilemi gemi zaman birimleridir. Fakat, inilemi olarak duran bu gemi zamanda kalm insan yaamlarnn ve insann bandan geen deneyimlerin bunlar bize unutturan bugnk gelenee kart bir biimde anlam- landnlabilmeleri ve bunlarn gelenein basksndan azad edilebilmeleri; bylece, yaanan-gne katlabilmeleri iin onlarn "inciliklerini" hem saklayan, hem de rtk tutan istiridyenin kabuunun, gemie ve yaanan gne deiik bir gzle bakabilen yeni dncelerin yaratabilecei yorumlamann gelenek-kart iddeti ile aralanp almalar gerekmektedir. 1930larda gelenekle ilgilenmesi, biim ve z bakmndan, Scholemle bu ie baladklar 1920lerin bandaki

  • 45

    ilgilenmesinden farkllatka, Benjamin, bu yeni dncenin gelenek-kart yorumlama iddetini elde edebilmek iin, Marxist arkadalarnn benimsedikleri diyalektik dnceye ynelmeye balar. Ama, Marxismin aklamalarnn dayana olan bu diyalektik dnce donanmlarn eletirme iini yaparken bilimin sylem biiminden farkl bir sylem biimi oluturmaya zenerek kullanmaktaki srarn srdrr. Bu farkllk, Benjaminin dil felsefesinde ve alnt yntemini kullanma biiminde daha rahat kendini gstermektedir.

    Dile Bak ve Bilimin Syleminden Farkl Kalma abas

    1924 ylnda Hofmanstahla yazd bir mektupta, Arendte gre 1940larda y da 1950lerde Martin Heideg- gerin syleyeceklerini andrrcasna, unlar syler:

    "Edebiyat almalarmda bana yol gsteren inancm, her hakikatin dilde kendi meskeninde, kendi atalarnn Saraynda barnd... Bu sarayn en eski logoi (szler/dnceler) ile ina edildii; bu nedenle, bu ekilde ina edilmi hakikat karsnda bilimlerin kavraynn yetersiz kalddr. nk, bilimler dilin iaret (sign) karakterine (oluuna) inandklar iin dilde bir gebe gibi gezinmekte ve bu durum terminolojilerinde sorumsuzca keyfi davranmalarna (zorlanmalara bavurmalarna) neden olmaktadr."(BriefeI, 329)

    Benjaminin bunlarla sylemek istedii ey, Arendtin yorumuna gre; (a) kelime ya da szcklerin aracl ile da yneltilmi tm iletiimin szcklerin, kelimelerin snrm at; hatta, ztt olabildii... Bunun, hakikatin (truth) "amacn lm oluu" gibi bir durum olduu; (b) Hakikati arayan bir kimsenin byk glklerle karlaacan bilmesi, unutmamas gerektiidir. Bu glklerin, zerindeki rtnn kaldrlmas gereken ieriin bilinmezliklerle dolu tuhaf

  • grmnden deil, hakikatin kendi doasndan neet etmekte olduudur. Hakikatin bu zelliinin (doasnn), en engin aratrma tutkusu ile alan bile, sularn altnda kalm bir ate gibi, sndrverdiidir." (Schriftenl, 151, 152).

    Dile farkl bir biimde baknn ve bilimsel sylemden farkl bir sylem biimi aramaya ynelmesinin Goethenin Semeci Yaknlklar zerine yapt almalar srasnda alnt yntemini benimsemesi ile birlikte balam bulunduu anlalyor. Bilimsel yazmda alntlarn grevi yazarn dnce ve kanaatim belgelemek ve dorulamaktr (ve- rify etmektir). Metnin dndaki notlarda bunlarn yapld kaynaklar verilir ayrca. Benjaminin yapt alntlamak ise bu yol izlenmemektedir. Alman Tragedyasnn Douunda alt yz kadar alntdan yararlanmtr. Bunlar, "son derece sistematik bir biimde aranje ederek kullanmtr." (Briefe I, 339da bunu nasl yaptn anlatyor.) Benjaminin bunlan toplamas, aranje etmesi metni yazarken kendi grlerini desteklemek ya da dorulamak iin deil, kendisinin metin olarak yazd eyi oluturmak iindir. Allm anlamda "kendisinin" diyebileceimiz yerler (alnt metinlerin dndaki yerler) ise sanki ikincil durumdadr. Yazd eserin metnini, neredeyse, yapt alntlar belirli bir amaca gre dzenleyerek oluturmu gibidir. Bu iteki belirli amac ise, alntlarn belirli bir biimde aranje edilmesi sayesinde bir alntnn baka bir alntnn zerindeki perdeyi kaldrp onu akla kavuturmasn salamak olmaktadr. Bunu yapabilmek iin, ald alntlar (fragmanlar), iinde konumlandrlm bulunduklar gelenekten zgrletirmekte (bu fragmanlara deiik bir alglama biimi iinde baklmasn salayacak ekilde bunlar yeniden, yeni dnme biiminin balamnda yerletirerek kullanmakta); hepsini yeniden dzenleyerek srrealistle bir montaj gibi, birbirlerini aklayacak ynde bir- birleriyle bantlandrmaktadr. Bylece, ald btn alntlarn hu serbeste yeniden dzenlememe bu yeni dzenleme iinde hem birbirlerini, hem yaanan gereklii akl

    46

  • a kavuturduklar iin - anlaml-bir varlk nedeni (raisondet- re) kazandrm olmaktadr. Hannah Arendtin de belirttii gibi, Benjamin akla kavuturmak istedii konuyu aydnla karmak iin bu ii ylesine yetkin bir biimde yapmaktadr ki, alntlarn dnda kendisinin yazmas gereken metinleri en alt dzeyde tutabilmektedir. Alntlarn dndaki kendi yazd bu metinleri yazarken amacnn "dilin ve dncenin derinliklerini kazarak, datarak, karmaklatrarak" almak olmadn; tersine, "dilin ve dncenin derinliklerini, nedensellik ilikileri ya da sistematik bantlar kurarak darmadan bir hale getirmeksizin, sondaj yntemi ile eriilir klmak" olduunu biliyoruz. Bu sondaj yntemi, "denizin altn gzgz grmez bir duruma getirecek ekilde kartrmadan, dipteki inciyi bulmay" erek edinmitir. Dipteki "inci" bulunup su stne karldnda da, kendisini derinlerden karana hemen "srrm aikr klacak" deildir Benjamine gre. Alntlar, bu nedenle, Benjaminin kulland yntemde derinlerden karlan "inciler" zerine konumalar yapmak yerine, birbirini aklayabilecek olan "incilerin" isimlendirilmesine yneliktir. nk, hakikati ortaya karacak olan ey konumak deil, adlandrmaktr; btn btn tmceler deil, szcklerdir. Hakikat, Benjaminin A lman Tragedyasnn Douu'nda syledii gibi, "akustik bir fenomendir." Hakikat (truth), elbetteki, anlalan, anlalabilen bir eydir; ama, bu anlama ii poetik bir fenomendir ve yalnzca poetik dnme yetenei ile idrak edilebilecek bir eydir.

    Poetik dnebilme yetenei, Benjamine gre, modern zamann yaayan her eyi daha kendi zaman iindeyken bile harap olmaya mahkum ettii bugnk koullar karsnda, eylerin, idealarn ve her eit yaam-deneyimleri- nin gemiin derinliklerinde geirdikleri kristaklleme sreci sonunda aldklar yeni biimlere ramen yeniden gerekliklerine kavumas ya da kavuturulmas iin en uygun dnme biimidir. nk, gerekten, zellikle XIX. Yzyl

    47

  • dan tibaren daha da hzlanm bir sre iinde, yaayan her ey zaman iinde harap olmaya mahkumdur. Gemiin derinliklerine inmektedir her ey, hem de daha kendi fiziksel varl eskiyip ypranmadan. Dipteki bu bekleyi ve biim deitirme, ayn zamanda, gren gziin ve yaayan kemiin denizin altndaki kalkerli rif topluntular arasnda istiridyeye ve inciye dnt bir sretir. Baka bir deyile, her ey bu hayatta harap olmakta; fakat, yaanan-gn tarafndan bastrld gemiin derinliklerinde srlarn bir inci gibi saklayarak beklemektedir. Suyun altnda baz eyler zlmeye urasa da, bu sre, ayn anda bir billurlama (kristali- ze olma) sreci olmaktadr. Her ey, zamann derinliklerinde, ilerindeki sakl incisi ile, inciyi su stne karacak olan beklemektedir. Yaanm olan her ey, yaayann, gren gzn, aclarmzn ifrelerini zerinde tayan kemiklerimizin oluturduu ve oluturaca zamann derinliklerindeki bu "incilere' dnmektedir. Bir zamanlar yaam olan canlnn kendi tarih dneminde dlanan, anlalmayan, iitilmeyen aclar ve zgrleim beklentileri zamann derinliklerinde ebediyen yaayabilecek, ebediyen srrn saklayabilecek inciye, Urphnomene dnmektedir. Yaanan her ey, yaanm olan her ey Tarihin zaman derinliklerinde bir inci gibi beklemekte; yaanan hayatn her deneyimi bir Urphnomen olarak kendisine yaklaacak ve kendisini dnce fragmanlar olarak" yeniden deifre edecek olan nsan beklemektedir. Ne var ki, Tarihte bir kez yaanm olan bir ey, yalnzca, "bir kez yaanm olduu iin" yitiriimeyecek denilemez. Tersine, ilgilenmemiz hlinde, yaanm olan bu deneyimlerimiz, bu aclarmz, bu zgrleim beklentilerimiz "hayatn kart" olan "Azrail'in de eline geebilir. nk, "beklenen," biz ilgilenmezsek, "Mesih deil, Azrail olacaktr/1

    Walter Benjamin, trajik bii* biimde noktalanan krk sekiz yllk mrnde, bunu nleyecek bir ilgilenimin rneini vermeye almtr. Bu kitapta inceleyeceimiz Alman Faizminin Kuramlannda, kendi zaman olan bir Tarih dne

    48

  • minde yaanm Faizm olgusunu alda kavuturmaya alyor. Faizmin ve faizmin geni sayda insanlar tarafndan kabul edilebilme koullarnn de "faizmin" bilinen dar analiz snrlarn aarak elealmak gerektiini gsteriyor bize. Benjamine gre, faizmin oluumu da, topluma kendini kabul ettirebilmesi de modern toplumlarn kltr yaamnn kendi ileyiinden ve ilevlerinden yararlanarak olmaktadr. Baka bir deyile, faizm, modernlemeyi "tutuklam" bulunan modern dnemindeki toplumlarn beklenmedik bir anda karlaaca dtan gelen bir tehlike deil; modern toplum yaamnn kendi oluturucu elerinden kaynaklanan, bir olgudur. Bu eler iki kmede toplanmaktadr: hayatn estetize edilmesi ve bilimin ve teknolojinin doal gelimesinin nnn kapatlmas; bylece, organik-olann zerinde lme ynelik bir sulta kurmas, Yaamn kendisi zerinde etkide bulunabilmek, yaam zgrce biimlendirebilmek olanaklarndan soyutlanan modern toplum insan, faizm olgusu henz ufukta gzkmedii zamanlarda dahi, faizmin oluturucu temelleri zerine kurulmu bir hayatn ve bu hayat srengin klan bir yaama slbunun iindedir. Bu yaama slubu ise, modern toplum insanlarna, yaamn kendisi zerindeki sz haklarn yitirdikleri lde, yaamn kendisini deil, yaamn baz odaklarca estetize edilmi replikasm yaamakla yetinmek zorunluunu getirmektedir. Bu nedenle, yaamn kendisinin yerine, onun, dmzdaki odaklarca estetize edilmi replikasmn yaanabilmesinin mutlaklatrl-

    . m biimi olan faizm, modern toplumlarn "kitle kltr" iinde yaayan insanlar iin artk, fazla yabanc olmayan bir olgudur. Aradaki farkllk, faizmin hayata kendi llerine gre tam olarak biim verdii dnemlerde da kar saldrgan bir kitle kltr yaamna geilmekteyken, gnmzn olaan koullarndaki kitle kltr yaamnda mazoist bir kltrn ar basmakta oluudur. Sinemada, kitlesel elence trlerinde, edebiyatn yaygn trlerinde, cinsel yaamn baskc hogr oluturma amacyla normalize edilmekte olan rselenmi biim ve alanlarnda, tketimin znden yoksunlam statlerin telafisi iin tkenmeyen bir ikame

    49

  • 50

    olarak kabulnde, alma dndaki serbest zamanlarmz iin reel-toplumun work-ethicsinin dnda bir etikin olutu- rulamamasnda, korkunun toplumdaki alt kesimlerden en st toplumsal kesimlere kadar yaygnlam olmasnda ve daha nice grnmlerden sonra, psikiyatrinin eskisi kadar etkin olamayna yolaan hasta ile hekim arasndaki etkileim sonrasmda hastann sublimasyon iin ynelebilecei bir d gerekliin kalmam oluunda bugnk kitle kltr ya- mmzn nerelere doru yneldiini gsteren apak belirtilerle kar kariyayz.

    Btn bu yeni olgular, Benjaminin 1930lardaki kritik dnem iin yazdklarna, yaadmz u gnlerin koullar asmdan da nem kazandrmaktadr. Alman Faizminin Kuramlar bu adan ok ilgin bir almadr. .Yaadmz Tarih dneminin olumsuzluklar karsnda neler yaplmas gerektiini; zgrleim beklentilerimizi canl tutabilmek ve Tarihin akna belirli bir oranda da olsa etkide bulunabilme olanaklarn btnyle heder etmemek iin neler yaplabileceini grebilmek iin de, bu almann iinde yeralan Walter benjaminin ve Ansgar Hillacbahn yazlarndan sonra, Walter Benjaminde Tarih, Kltr ve Fantazya balkl incelemenin okunmasnda yarar vardr.

    evirilerde ve kendi metinlerimde yeterince ak yazamadm biliyorum. Bunun byk lde benim kusurum olduunu kabul ediyorum. Konunun yenilii ve bu tr sorunlarla uraan yazarlarn nem verdikleri dil sorunlarnn uzants olarak gelitirdikleri zel anlatmlar yznden yazm srasnda kendimi fazla "serbest" hissetmemeye zen gsterdim. Tek midim, bu metinlerle ilgilenecek okuyucunun "Okuma ilemini bir kurun kalemle birlikte yapmasnda." Byle^bir skntya katlanlacak olursa, bu nemli metinleri hazrlamak iin sarfettiim emeklerimin, kusurlarm bir oranda affettireceini sanyorum.

    21 Haziran 1982

  • SYASET ESTET: WALTER BENJAMNN

    "ALMAN FAZMNN KURAMLARI"

    ANSGAR HILLACH

  • SYASET ESTET WALTER BENJAMNN

    "ALMAN FAZMNN KURAMLARI" (*)

    "Alman Faizminin Kuramlar" Walter Benjaminin, Ernst Jnger tarafndan derlenen seme makaleler kitab zerine yapt incelemesine verdii balktr. Bu seme makaleler kitabnda, "Topyekn Seferberlik" maklesiyle Jn- gerin kendisi de aralarnda yer almak zere, sekiz yazar I. Dnya Savan ve 1930lardaki genel ideolojik ortam iindeki "sava" kiiliin durumunu ele alp incelemektedir*^. Benjaminin yapt incelemeye byle bir balk vermekteki amac, yazarlarn tek tek katklarnn kuramsal ieriklerini olduu kadar, sava deneyiminin temel nitelikteki roln ve bu yaam deneyiminin, sonunda, 1920lerdeki Alman faist ideolojisince bir mite dntrln de aklayabilmek olmutur. te yandan, Benjaminin bu makaleleri nemli bulmasnn bir nedeni de, Faizm olgusunu "siyasetin estetize edilmesi" asndan aklamakta ie yarayabilecek bilgilerin bu maklelerde bulunabileceini grm olmasdr. Benjamin, sorunun bu yann, sonraki almalarnda daha gelikin dzeyde yeniden elealp incelemi bulunuyor.

    Ernst Jnger nsznde yle yazyor: "Bu derlemede yeralan makleler arasndaki isel banty, en tmelde, Alman milliyetilii oluturmaktadr. Bu milliyetiliin zel-

    (*) Bu yaz su kaynaktan evrilmitir: Ansgar Hillach, 'The Aesthe- tics of Politics: AValter Benjamins Theories of German Fascim," New German Critique, zel Walter Benjamin Savs, Bahar 1979, ss. 99-119.

  • lii ise, hem dedelerimizin idealizmiyle, hem de babalarmzn aklcl ile olan balantlarn yitirmi oluudur. Bu milliyetiliin benimsedii tavr (Haltung), daha ok, tarihsel gerekiliin tavr olmaktadr. Asl anlayp zmsemek istedii de bu zdr. Bu milliyetilik tavrnn, fikirlerin (ideas) ve hatta ussal karsamalarn, dpedz, birer davurumu olduu kesindi. Bu tavr, ayn zamanda, her edimi, her dnceyi ve her "hissiyat"! kendisinin miras sayd baz yasalardan kurtulmas olanaksz, birleikletirilmi ve deitirilmesi g bir varln simgesi olarak grd iin, simgesel bir zellik de tayordu." (KuKs.5)(*)

    Bu alnty Jngerin maklesinin ilk tmcesiyle bantl olarak okuduumuzda ise, bir zet biiminde de olsa, gnn birinde faizm tarafmdan kitleler zerinde egemenlik kurmak iin kullanlacak olan ve okuduumuz bu metinde siyasal ynden geerlilik savnda bulunan davurum ilkesi (pi- rinciple of expression)^ ile karlatmz gryoruz: "He- roik ruh, sava wfeasnn insan eylemiyle belirlenebilecek bir katmanda aranmasna kardr. Ne var ki, deienzaman ve uzamlarda (mekn) savan ark (pure) formunun olu- umsal ve grnmsel ynden ok eitli deiimler geirmesine katlanlm olmas, heroik ruh iin, yaamn her alann sarm bir dram oluturmaktadr." (KuK, s .ll)

    Siyasetin estetize edilmesinin boyutlarm ve tarihsel aamalarn ortaya koyabilmek iin Benjamin daha o yllarda bile yeni bir ey olmaktan km bulunan ve seilmi ma- klelerde yer alan yazarlarn mitik bir dzeyde deindikleri sava (cengaver) kavramm ve anlayn ele alarak bu sorunlara diyalektik bir dnyle eilmitir. Bu yazarlara gre, sava imgesindeki gemi ve yaanan gn ilikisi, ac fakat gene de istek ve zlemle anmsanan birinci Dnya Sava ve "ebedi" (yani, metafiziksel-vitalistik) sava durumunun

    (*) KuK, Ernst Jungerin Sava ve Sava (Krieg und Krieer) balkl kitabnn ksaltlmas oluyor.

    54

  • bulank bir biimde iie gemi grnmlerinde varlk kazanm bulunuyordu. Gelecekle ilgili beklentiler de, buna bal olarak, o zamana kadar biraraya getirilememi nasyonalist glerin sava durumunun yenilenmesi ile biraraya getirilmesini ngren "heroik misyona indirgenmi bulunuyordu. Yenilecek olan bu sava durumunun kanlmazlatrlmas ise, "sava dahiince" olumlanacak bir aln yazs (kader) olarak gvenceye balanm bulunuyordu. (KuK, s. 11). Bu sav genel olarak fazla bulank bulan Walter Benjamin, bu deerlendirmenin "gazetecilikteki gibi, gemii tam olarak gznnde tutmakszn aktel imdiki zamandan yola karak yaplm bir deerlendirme olduunu" yazyor; bunun acele varlm bir yarg olduunu belirtiyordu. (TF, s. 122)(*) Bu ulusu yazarlardaki "sava" imgesi, aka, faist snf savasnn ehresini yanstmaktadr. Bu savann kendi iddet eyleminin "gelecek" ile ilgili ideolojik bulankl, iki ayn anlamda da yitirilmi bulunan birinci Dnya Savandan sonra Almanlarn yaad mitik ve soyut ideolojik sarsntlarn bulanklnn bir sonucu oluyordu.

    I. Birinci Dnya Savann Uzayan Cephe Yaam inde Faist Snf Savasnn Ortaya knn Kkenleri

    Birinci dnya sava yenilgisi yalnzca muharebe alanlarnda deil; daha da nemlisi, savataki yenilgiden sonra yeni durumu anlamak ve are aramakta srarla idealist bir yol izlenmesinden yaanm bir yenilgidir. Bu alandaki aba ve giriimler sava alanlarndaki somut yaam deneyimlerinden btnyle ayrk kalmtr. Savan teknie dayal bir sava haline gelmi olmas, 1870de Reichin kuruluundan beri feodal askeri yneticilere gnll uyrukluk etmekte ifa

    (*) TF'nin anlam, Theorien des deutschen faschismus" balyla Benjaminin Gesammelte Schriflten, Cilt 3de yeralan "Alman Faizminin Kuramlar" incelemesinin ngilizce evirisinin ksaltlm oluyor.

  • desni bulan ulusal bilinte yeni bir cokuya yolam; ordu siviller iin de bir rnek olmu, "ulusun okulu" durumuna gelmitir.

    Teknolojiden kaynaklanan bu yeni deneyimler, savan fiilen yaanan muharebelerinde yeralan insanlara emperyalist yaylmacln buyruunda ve hizmetinde kullanlan gelikin teknolojinin ne anlam ve nem tadn hi beklenmedik bir tarzda gsterivermi; askerce meziyetlerin gereklerinin yerine getirilmesiyle doaya egemen olunaca yolundaki harc lem idealist inanlarn aslszl ortaya kmtr. Olan-bitenlere anlamllk kazandrmas beklenen allm tm idealist ideolojilerin ve tm znelci abalarn.aslszl ve gszl gzlerden saklanamaz olmutur. Bu durum, stelik, dekadansam sava iinde ve sava sayesinde yenilgiye uratlabilecei yolundaki yaygn inanca ramen ortaya kmtr. Savan balangcnda idealizme gereken malzeme devletin bir ars ile salanabilmiken, sava uzadka, asker toplama ii mecburi kura usulyle yrtlmeye balamtr. Cephedeki savalarn heroik kimlikleri gitgide zor srdrlen bir hl alm, gitgide skc ve "baa gelen ekilir" cinsinden mekanikletirilmi bir kahraman rolne dnm; savann beklentileri olan dier idealler, gitgide, uzaklardaki kii ve makamlardan beklenir olmutur". (Tf s. 125). Bu kuan savaa giderken iinde tad askerce meziyetler ve engin yurtseverlik duygusu, sonralar, yaanan muharebeler boyunca, bambaka bir "kahramanlk" trne; "muhteem" bir grnm tayan, ama bir o kadar da gze ylg salan rktc kahramanlk trne dnmtr. (Kuk, s.15). Sonuta ise, "tarihsel kaderi kahramanca karlamak" sz, hibir ierii kalmam bo bir lafa dnmtr.

    "elikten frtnalarn" yaratt ve sava yllar boyunca gitgide artan nihilizm karsnda ordunun biimletirmi bir kalt ve izi olarak kiinin zerinde tad niforma, bu koullarda, heroik tavnn srdrlmesi iin, bu tavrn tinsel simgesine dntrlmekte, yceltilmektedir. Kayzerin y

    56

  • netimi altnda iken fazla bir itibar kalmam bulunan niforma bu yeni dnemde ark (pre) isel ve dsal varolu arasndaki diyalektiin alabildiine abartlm bir biimine dnmtr. Buna bal olarak, savann cephedeki d- mesi de eski moral itkilerden yoksunlat iin, artk, yalnzca isel bir yaam-deneyiminin uzantsna ve da-vurumuna dnerek dmek iin dmek durumunu almtr. Cephedeki atmalarn akl almaz lde anlamszlamas, bireysellie kar amansz bir tehdit halini almas kiinin cephe yaam karsnda zor ayakta durabilmesi, ancak; sava "volkanik bir sre" ve "hayatn kayna" olarak irrasyonel bir boyutta grp tasarlayabilmekle katlanlabilecek bir ey durumuna getirip dayatmtr. (KuK, s. 56 ve ard). Bu mistik bir boyun ei; gizemci bir kabullenim oluyordu. Bu yolla, sava-kii, hem ac verici, hem de alabildiine heroik bir yaama katlanabilmi oluyordu. Bu durum, te yandan, burjuva znelliinin kendi dejenaratif srecinin mantksal sonuna geldiini gsteriyordu. Bu burjuva znelciliimin yozlatrc (dejeneratif) sreci ise, XIX. Yzyldaki sanatlarn estetiki dntrmnde doruuna ulam bulunuyordu.

    Benjaminin, "antolojideki yeni sava kuramnn en ar ve en kudurgan dekadan kkeni" olarak betimledii nokta da ite bu; yani, yeni sava kuramnn, "sanat sanat iindir" ilkesini, bu kez, bizzat savan kendisi iin sonuna dek uygulanabilecek bir biime dntrm bulunuu oluyordu. (TF, s. 122). Benjaminin bu sonuca varmas, antolojideki yazarlar "dedelerinin idealizmini" braktklarn ve "he- orik realizmi" benimsediklerini ileri srd; ayrca, amalarnn burjuva liberalizmi yerine ulusalc bir kollektivizm getirmek olduunu syledikleri iin, ilk bakta artc grnebilir. (KuK, s. 5). Fakat unutulmamaldr ki, Cihan Harbinin her eyi alt-st eden infilk ve sarsntlar (ki, bunlar iin, bol bol, "volkan" mecaz kullanlmaktayd bu yazarlar- ca) dekadansm cruflarn sprp atm saylyordu. Kald

  • ki, bu yazarlarn sava klt bile, aslnda, dekadansn iinde yeralan bir eydi ve izledikleri yol da heroizmden geen sanat iin sanat yolu oluyordu.

    Gerekten de, bu ge dnem burjuva kahramanlarnn nihilizmi, ruhsal ya da mitik bir temele dayansa da, onlara, yalnzca, isel bir zafer sunmu oluyordu. Bu zafer, "sanat iin sanat" anlayndaki kendi kendini kabul ettiren mutlak gzellik formlarnn zaferiydi. Edebiyatta ve Dekadansn yaam biiminde, ou kez, sado-mazoistik duyumlarla ya- anabilen olaanst rafine bir kltn zaferi oluyordu bu. Ge-dnem burjuVa heroizminin toplumsal temelini ise, en st kesimdeki burjuvaziye bal intelligentsia'nm ayrcalklar oluturuyordu.

    Jrgenin sava metafzikilerinin estetii bu gelenein incelenmeye deer bir mirass olmutur. nk, sava karsnda bu ark tavr ve bu heroizm ordunun hiyerarik yaps iinde konumlanm sekinler topluluu ile bantlyd. Bu tutum, bu anlay, "skerlik mesleinin ezelden ebede aristokratik nitelikte olmu elerini tahrip edecek" bir e saylan "kitlelerin, yani kt kanin, pratik burjuva anlaynn; ksacas, toplumdaki kalabalk kesimlerin bu sorunlara karmasna kar kyordu. Tutucu bir kar k oluyordu bu. (KuK, s. 42). Gerekte ise, askerlik ethos'unun yklna neden olan ey, snf niteliindeki kitlelerin askerlie girii olmam (bu "snf1 szc de, zaten, cephedeki fiili muharebe koullar karsnda artk btnyle anlamszlamaktayd); daha ok, teknolojinin savan icrasna youn biimde uygulanmas olmutur. Zaten, "kitle" olgusunu yaratan da, en ilk neden olarak, savaa ileri dzeyde uygulanmaya balayan bu ayn teknoloji olmutu. Antolojideki yazarlarn iin yeterince anlayamadklar grlen bu yann Benjamin zellikle arlk vererek incelemiti. Bunu, Birinci Dnya Sava- m tarihsel olarak aklayabilmek iin; bu aklamay yapabilmek iin de teknoloji sorununu tarihsel ve felsefi adan bir alda kavuturabilmek iin gerekli grmt. Benja-

    58

  • minin, bu sayede, sava sorununa (konusuna) getirdii aklk da, Birinci Dnya Savamn tarih sahnesine kard glerin, gelimesi nlenmi potansiyellikleri toplum tarafndan yeterince kullanlmayan (kullanm olanandan yoksun tulmakta olan - .) retici glerden kaynaklandn gstermesi olmutur.