Umberto Eco - Gulun Adi

download Umberto Eco - Gulun Adi

of 321

Transcript of Umberto Eco - Gulun Adi

  • 7/29/2019 Umberto Eco - Gulun Adi

    1/321

    Umberto Eco _ GLN ADI

    talyan yazar Umberto Eco 64 yanda. 1971 ylndan bu yana Bologna niversitesinde gstergebilimdalnda profesr. Edebiyat eletirmenlii, tarih ve iletiim konularnda yazlar yazyor. Gln Ad veFoucault Sarkac ile nlenen yazar, bir dnem de talyan RA televizyonunda kltr programlar

    ynetmenlii yapt.AIKLAMA

    Umberto Eco, bu romann yaratt geni yanklara yant olarak, Alfabeta dergisinin Haziran 1983 tarihli49. saysnda, Sonras (Postille) balkl bir yaz yaymlamtr. Eco, bu yazsnda, Gln AdCnm yazlsrecini anlatmakta, romana eitli ynlerden aklk getirmektedir. Gerek bu bakmdan, gerekseEco'nun roman anlayn ortaya koymas bakmndan (bir anlamda, roman stne bir denemesaylabilecek) bu ilgin yazy kitabn sonunda bulacaksnz.

    CAN YAYINLARI

    MANASTIR

    K - Hastane J - Hamam A - Aedificium B - Kilise D - Avlu

    F - Yatakhane

    H - Toplant Salonu

    M - Allar

    N - Ahrlar

    R - Demirhane

    DOAL OLARAK, BR ELYAZMASI

    16 Austos I968'de Vallet diye bir rahip tarafndan kaleme alnm bir kitap geti elime: Melk'li, DomAdso'nun, Dom J. Ma-billon'un basksndan Franszcaya evrilmi elyazmas (Presses de l'Abbaye de laSource, Paris, 1842). Gereklen olduka yoksul taih-Asel bilgilerin eklendii bu kitabn, Benediktentarikatnn tarihine ilikin ok ey borlu olduumuz, on allna yzylda yaam byk bilgin tarafndanbulunmu olan, on drdnc yzyla ait bir elyaz-masnn tpks olduu ne srlyordu. Bu bulgu(kronolojik sraya gre nc olan kendi buluumdan sz ediyonm), sevdiim birisini beklemek zerePrag'da bulunduum srada beni neelendirdi. Alt gn sonra Sovyet birlikleri talihsiz kenti istila ettiler.ansm yolunda gitti: Linz'de Avusturya smana ulatm; oradan Viyana'ya gidip beklediim kimseylebulutum ve birlikle Tuna boyunca yukar ktk, .

    Byk bir dnsel cokuyla, bylenmi, Melk'li Adso'nun korkun yksn okuyordum; kendimikitaba ylesine kaptrmtm ki, yumuak bir kalemle stne yazmas ok zevkli olan Pupele-rie JosephGilbert'dcn alnma o byk defterlerden birkan bir rpda kitabn evirisiyle doldurdum. Bylece Melkyaknlarna geldik; rman dirsek evirdii bir yerde, bir tepe stnde, yzyllar bo-yunc birok kezrestore edilmi olan gzelim Slift hl ayakta duruyordu. Okuntu tasarlayabilecei gibi, manastrnkitaplnda Adso'nun elyazmasnn izine rastlamadm.

    Salzburg'a varmadan nce, Mondsee kysnda kk bir otelde, trajik bir gecenin ardndan, yolarkadalmz birden sona erdi ve kendisiyle birlikte yolculuk etmekte olduum kii, Abbe Vallet'ninkitabm da alarak anszn yok oldu; ktlnden deil, ilikimizin dzensiz ve anszn bitmesindentr. Bylece, elimde elyazsyla yazdm defterler, yreimde kocaman bir boluk kald.

  • 7/29/2019 Umberto Eco - Gulun Adi

    2/321

    Birka ay sonra, Paris'te, aratrmam derinletirmeye karar ver-

    dim. Franszca kitaptan kardm birka nottan, kaynaa, olaanst ayrntl ve kesin bir yollamakalmt elimde:

    Vetere analecta, ive collectio vetenm aliquot opem & opucculorum omnis generis, varminum,epistolarum, diploma-ton, epitaphiorum, &, cum itinere gemanico, adaptationibus aliquotdisquisitionibus R.P.D. Joannis Mabillon, Presbiteri ac Monachi Ord. Sarcti Benedicti e Congregatione S.

    Mauri. - Nova Editio cui accessere Mabilonii vita aliquot opuscula, scilicet Dissertatio de PaneEucharistico, Azymo et Feimenta-tio, ad Eminentiss. Cardinalem Bona. Subjungitur opusculumEldefonsi Hispaniensis Episcopi de eodem argumentum Et Eusebii Romani ad Theophilum GallumEpistola, De culm sanctorum ignotonun, Parisis, apud Levesque, ad Pontem S. Michaelis, MDCCXXI,cum privilegio Regis.

    Bibliotheque Sainte Genevieve'de, Vetera analecta'y/ hemen buldum; ama bulduum basknn,betimlemeden iki ayrnt bakmndan farkl oluu artt beni: nce "Montalant, ad Ripam P.P. Au-gstinianonm (prope Pontem S. Michaelis)" diye belirtilen editr ve iki yl sonrasn gsteren tarih. Buanalecta, Melk'li Adso ya da Adson 'un herhangi bir elyazmasn kapsamyordu - tersine, dileyenindenetleyebilecei gibi, bunlar, ksa ya da orta uzunlukla metinle* lin bir araya getirilmesindenoluuyordu; oysa Vallet'nin kopya etlii yk birka yz sayfa tutuyordu. Ayn zamanda, nl ortaauzmanlarna, rnein sevgili, unutulmaz Elienne Gilson 'a bavurdum; ama tek Vetera analecta'lannSainte Genevieve'de grdklerim olduu akt. Passy yaknlarnda, Abbaye de la Source'a hemen birziyaret ve arkadam Dom Ante Lahestedt'le bir konuma, manastrn basmevinde Abbe Vallet diyebirinin kitap bastrmadna (byle bir bas/nevinin de var olmadna) inandrd beni. Franszaratrmaclarnn gvenilir yaamyksel bilgi konusundaki savrukluklar nldr; ama bu durum usunalabilecei her trl karamsarln da tesine geiyordu. Elime gemi olan kitabn uydurma olduunudnmeye baladm. Artk Vallet'nin kitabn da yeniden elde edemez-

    10

    dim (ya da en azndan, onu benden aln olan kimseye gidip geri isteyemezdim). Elimde notlarmdanbaka hibir ey kalmamt; onlardan da kuku duymaya balyordum.

    Baz byl anlar vardr, byk fizik aba ve youn drtsel heyecan anlar; gemite tanmolduumuz kimselerin sanrlan belirir yle anlarda ("en me restraant ces details, j'en suis me de-

    mander s'ils sont reels, ou bien si je les ai reves"'. Daha sonra, Abbe de Bucquoy'mn gzelkitaplndan rendiime gre, henz yazlmam kitaplarn da sanrlan vardr.

    Yeni bir ey olmasayd, Melk'li Adso'nn yksnn nereden kaynaklandn belki de hl dnyorolurdum; 1970'te, Buenos vres'te, Corrientes'te, o byk caddenin nl Patio del Tangosunun oldukayaknnda, kk bir sahafn raflarna gz gezdirirken, Milo Temesvar'n, Satran Oyununda AynaKullanlmasna Dair

    ... I'_. adl kitapnn standart spanyolca bir nshasna rastladm. Apo-calittici e integrati adlyaptmda, bu yazarn daha sonra yaymlanan I venditori di Apocalisse'.wVi/ eletirirken, bu kitabnadn (ikinci elden) anma olana bulmutum daha nce. Ank bulunmas olanaksz olan, Grc dilindekizgn yaptn Tiflis, 1934) talyanca eviriiydi bu; kitapta, Adso'nn elyazmasndan birok alnlgrmek artt beni; ama bunlarn kayna ne Vallel'ydi, ne de Mobillon; Peder Athanasius Kircher'di(ama hangi yapt?) Daha sonra -adn anmamay uygun bulduum - bir bilgin (ezbere dizinleralntlayarak), byk Cizvit'in, Melk'li Adso'nn hi szn etmediine dair gvence verdi bana. AmaTemesvar'n sayfalan gzlerimin nndeydi; aktard olaylar da Vallel'nin efyazmasndakilee tpatpuyuyordu (zellikle labirentin betimlemesi kukuya yer vermiyordu). Daha sonra Beniamino Placido2 neyazm olursa olsun, Abbe Vallet diye biri yaamt; kesinlikle Melk'li Adso da.

    Bundan, Adso'nn anlarnn, doru olarak, anlatt olaylarla ayn.nitelii paylat sonucunu kardm.Bata yazarn ad, en sonunda da, Adso'nn caymak bilmez bir titizlikle suskun kald ma-nastnn yeri

  • 7/29/2019 Umberto Eco - Gulun Adi

    3/321

    olmak zere, birok glgeli gizeme brnmt bu an-

    1. "Bu ayrntlar anmsadm zaman, kendi kendime onlarn gerek mi olduunu, yoksa onlardlediimi mi sormak gereini duydum." (cv.)

    2. La Repubblica, 22 Eyll 1977.

    11

    ,*lar. Kestirimler, Pomposa ile Conques arasnda, belli belirsiz bir alan tasarlama olana veriyor bize;

    byk bir olaslkla buras Apeninler'in srtnda, Piemonte, Liguria ve Fransa arasnda (yani Lerici veTurbia arasnda) bir yer. Betimlenen olaylarn getii dneme gelince, 1327 Kasm'nn sonunda oluyorolaylar; te yandan, yazarn bunlar ne zaman yazd kesin deil. 1327 ylnda kendisinin bir mezolduuna ve anlarn yazd srada lme yakn olduunu sylediine baklrsa, elyazmasnn, ondrdnc yzyln son on ya da yirmi yl iinde yazldn kestirebiliriz.

    yi dnlrse, beni, elimdeki, on drdnc yzyln sonuna doru bir Alman rahip tarafndan Latinceyazlm bir yaptn on yedinci yzyl Lalincesiyle yaplm nshasnn, ak seik olmayan, neo-Gotik birFranszca kopyasnn talyanca kopyasn yaymlamaya gtren nedenler olduka azd.

    Her eyden nce, nasl bir slup kullanmalydm? O dnemin talyanca rneklerini izleme eilimini,tmyle gerekesiz olduundan, bir yana brakmalydm; Adso yalnzca Latince yazmakla kalmyor;kltrnn (ya da onu etkiledii aka grlen manastrn kltrnn) ok daha eskiye gittiianlalyor; bu kltrn, ge ortaa Latince geleneine balanabilen bilgi ve slup sslemelerininyzyllar boyu oluan bir toplam olduu ak. Adso, yerli konuma dilinin evrimine kapal kalm,betimledii kitapln iinde barndrd sayfalara bal, 'renimini pederler ve aratrmaclarnmetinleri stnde yapm bir rahip gibi dnp* yazyor; yks (saysz zihin karklklar ve hepkulaktan dolma anlatt, on drdnc yzyl olaylarna yollamalar dnda), dil ve bilimsel alntlarbakmndan, on ikinci ya da on nc yzylda yazlm olabilirdi.

    te yandan, Vallet'nin, Adso'nun, Latince'sini, kendi neo-Gotik Franszca'sna evirirken, bir ldezgrce davrandna kuku yok; hem yalnzca slup bakmndan deil. rnein kiiler bazan otlarn

    erdemlerinden sz ederken, yzyllar boyunca birok deiiklie uram olan, Albertus Magnus'ayorulan gizler kitabna ak yollamalar yapyorlar. Adso'nun bu kitab bildii kesin, ama onun bu kitabn,gerek Paracelsus'un formllerini, gerekse Albertus'un Tudor dneminden kald kuku gtrmeyen bir

    12

    basksndan1 yapld aka anlalan ekleri gereinden ok szc szcne yanstan blmlerinialntlad gereini deitirmez bu. te yandan, Vallet'nin, Adso'nun elyazmasn kopya etmekteolduu(?) srada, Paris'te, artk onarlmaz bir biimde bozulmu olan Grand ve Petit Albert'/r bir onsekizinci yzyl bask^ snn dolamakta olduunu daha sonra donladm. Ne olursa olsun, Adso ya datartmalarm anlatt rahiplerin yorumladklar metnin, notlar, erhler ve eitli eklerin yansra, dahasonraki aratrmalar zenginletirecek aklayc notlar da kapsamadndan nasl emin olabilirdim?. Son olarak, Abbe Vallet'nin kendisinin, belki de o dnemin or-

    sr tamn korumak iin, evirmeyi uygun bulmad blmleri Latince olarak m brakmalydm? Byleyapmak iin, belki de yararlandm kaynaa yersiz bir ballk duygusundan baka kesin gerekeleri

    'I yoktu... Arlktan kandm; ama bir lde olduu gibi braktm onlar. Korkarm bir Franszkahraman tantrken ona, "Parbleu!"

    ve "La fenme, al! la femme!" dedirten kt romanclar gibi davrandm ben de.

    Sonu olarak iim kukularla dolu. Cesaretimi toplayp Melk'li Adso'nun elyazmasn sanki sahiymi gibiniin sunduumu gerekten bilmiyorum. Bir sevdalanma diyelim. Ya da, dilerseniz, kendimi saysz eski

  • 7/29/2019 Umberto Eco - Gulun Adi

    4/321

    saplantlardan kurtarmann bir yolu.

    Metni hibir aclk kaygs gtmeksizin yazyorum. Abbe Vallet'-

    ';' nin kitabn kefettiim yllarda, insann yalnzca imdiki zamana kar bir ykmllkten lriidnyay deitirmek iin yazmas gerekliine

    ; dair yaygn bir inan vard. Aradan on yl akn bir sre getikten sonra

    i salt yazma sevgisinden trii yazabilmek (en yce saygnla yeniden kavuturulmu olan) yaznadamnn avuntusu imdi. Bylece ben de Melk'li Adso 'nun yksn,yalnzca anlatma tad iinanlatmakta kendimi zgr hissediyorum ve (usun uyannn, uykusu srasnda retmi olduu tmucubeleri kard gnmzde) bu yknn, zaman iinde

    . Liberaggrcgationisseu libersccretontmAlberti Magni, Londinium. juxtapontemc|uivulgariterdiciturFletebrigge, MCCCCLXXXV.

    2. Les admirables secrets dAlbert le Grand, L Lyon; Chez les Heritiere Berragos, Fratres, l'En-seigned'Agrippa, MDCCLXXV; Secretsmerveilleuxde la Magie Naturelleet Cabalislique du Petit Albert, A Lyon,ibidem, MDCCXXIX.

    13

    llemezuzaklkta,gnmzleherhangibirbantdanylesinegr-kemli bir biimde arnm,umutlarmza ve kesinlemelerimize zamanla ilintisiz yabancln grmekle yreim yatyor veavunuyorum.

    nk kitaplarn bir yks bu; gndelik kayglarn deil ve bu yky okumak bizi Kempis'li byktaklitiyle1 birlikte "In omnibus requiem quaesivi, et nusquam inveni nisi in angulo cum libro"2 demeyegtrebilir.

    5 Ocak 1980

    1. 1379 (80?) - 1471 yllan arasnda yaam Alman mistik yazar Thomas Kempis. sa'nn Tak/idi adil

    kitabndan tr, Eco ondan "byk takliti" diye sz ediyor. (ev.)2. "Her eyde erin aradm, ama hibir yerde bulamadm; bir kitapla ekildiim keden baka."

    (ev.) ,

    14

    NOT

    Adso'nun elyazmas yedi gne ayrlm; her gn de, dua saatlerine denk den dnemlere. nc kiiazndan yazlm alt-balklar olaslkla Vallet tarafndan eklenmitir. Ama bu alt-ba-lklar okuruyneltmek bakmndan yararl olduundan, o dnemin halk dili yaznnn ounda rastlanan kullanmada uzak dmediinden, onlar karmay uygun bulmadm.

    Adso'nun kanonik saatlere bavurmas beni biraz bocalatt; nk bunlarn anlam yere ve mevsimleregre deimekle kalmyor; byk bir olaslkla, Ermi Benedict'in Kural'da saptad ynergelere, ondrdnc yzylda tam bir kesinlikle uyulmuyordu.

    ^ Bununla birlikte, okura yol gstermesi bakmndan, aadaki emann gvenilir olduunainanyorum. Bu ema, bir lde metinden, bir lde de, ilk Kural'in, Edouard Schneider tarafndan,Les Heures benedicnes (Paris, Grasset, 1925)'deki manastr yaamnn betimlerriesiylekarlatrlmasndan karlmtr.

    Matttino (Geceyars) (bazan Adso buna eski deyimle Vgilae de demektedir.) Gecenin 2.30'uyla 3'

  • 7/29/2019 Umberto Eco - Gulun Adi

    5/321

    aras.

    Laudi (Alacakaranlk) (daha eski gelenekte Matutini denirdi.) Sabahn 5'iyle 6's aras: tanyeriaarrken sona erer.

    7.30'a doru, gndouundan az nce. 9'a doru.

    le (rahiplerin tarlada almadklar bir manastrda, kn, ayn zamanda le yemei vakti).

    leden sonra saat 2'yle 3 aras. 4.30'a doru, gnbatm (Kural, karanlk basmadan akam yemeiyenmesini ngrr). 6 dolaylar (rahipler saat 7'den nce ya-

    _________________ tariar)1

    1. Kanonik saatlerin bizde tam karlklar olmadndan, Latince kkenli szcklerin etimolojikanlamlarna her zaman uygun dmese de, Trke karlklarn seiminde, bu saatlerin belirlediklerizaman esas alarak, bunlara olabildiince denk decek zamanlan belirleyen szckleri kullandm.(ev.)

    Prima (Tanskm) Terza (Sabah) Sesta (le)

    Nona (kindi) Vespro (Gnbatm)

    Compieta (Akam)

    15

    Saatlerin hesaplanmas, kuzey talya'da, Kasm sonunda, gnein yaklak 7.30'da doup ledensonra 4.40'ta batmas esasna dayanmaktadr.

    16

    'GULUN ADI' ZERNE

    Umberto Eco ve Gln Ad

    talya'da, Bologna niversitesi'nde retim yesi, semiolog, tarihi, filozof, estetiki, ortaa uzmanve James Joyce stne derin aratrmalar yapm ok ynl bir bilim adam olan Umberto Eco'nun builk roman, talya'da ilk yaymlanndan (1980) bu yana tam on kez basld; yirmiyi akn dileevrildi; tm dnyada olaanst bir ilgi uyandrd; yanklar hl sryor. Gln Ad'nm baarsnda,kukusuz, amzda, Rnesans'tan bu yana allagelenin dnda bir yaklamla -zellikle kentleme vedolaysyla kentsoylu snfnn ortaya k ve demokratik kurumlarn oluum sreci asndan- gittikearlan bir ilginin odak noktasn oluturan ortaa konusunda Eco'nun derin ve dolaysz bilgisinin bykpay var. Gerekten de Eco gnmz yalnzca televizyon araclyla tandn, ,ysa ortaadorudan, dolaysz olarak bildiini sylyor. Tam anlamyla ve her bakmdan ortaa dnyasnyanstmakla birlikte, Gln Ad kesinlikle ada bir roman. Okura o ala amz arasnda kanlmazanalojik balar kurmay esinliyor. Geri Eco romann tasarlarken alegorik bir dnceden yolakmadn belirtiyor; ancak Gln Ad'mn, on drdnc yzyl yerine on ikinci yzyla ilikin olsayd da,o yzyln sorunlaryla yzylmzn sorunlar arasnda gene de koutluklar kurulacan, giderek, taana ait bir kitap yazm olsayd bile, o ala amz arasnda binbir benzerlik bulunacan, nkgemii ada bir kimsenin gzyle grmeden, tarih biliminin sz konusu olamayacan sylyor.rnein terrizmin dinsel, mistik bir olgu olduunu, Marksizmle hibir ilikisi olmadn, okurunamzla ortaa arasnda bu adan koutluk kurmasnn nedeninin bu olduunu ne sryor. Tmbunlarn yamsra ve her eyden te, Gln Ad'm bylesine nemli klan, onun zgn ve a-

    Gln Ad

  • 7/29/2019 Umberto Eco - Gulun Adi

    6/321

    17/2

    da romana yepyeni bir uzun soluk getiren bir roman olmas: bir anlamda, ortaa art alannda gelienbir tarihsel roman, bir anlamda da ustaca kurulmu polisiye bir yk ve en nemlisi, olaanst bir dilve sanat yapt.

    Hristiyanlk ve dolaysyla Bat siyasal ve genel tarihinin dnm noktalarndan biri olan, Papa ilemparator arasndaki atama yetkisi savamnn aamalarndan birini oluturan bir zaman dilimindegeiyor olay: 1327 Kasm'nn son haftasnda, Kutsal Roma mparatoru Bavyerah Ludwig'in Paris'i

    kuatp Roma'ya doru inmeye balad srada, Papa XXII. Ioannes, Perugia Ruhan Meclisi'nde, sa'nnhibir mal varlna sahip olmadn ne srm olan Fransiskenlerin bakan Cesena'l Michele'ninAvignon'a, yanna gelmesini istemektedir. Tpk yirmi yl nce yenilgiye uratlm ve yaklm olan,Rebello danda karargh kurmu Dolcino'-nun silahl eteleri gibi, sapkn Fransiskenler dekovuturulmak! a, yaklmakta, ateleri tm talya'y ve Fransa'y a bomaktadr. Eco'nun, Gln Adadl romannn -ya da Melk'li Adso'nun gizemli elyazmasnn - konusunu oluturan olaylar, yukartalya'da bir manastrda, byle bir dinscl-siyasal art alanda geliiyor. Melk'li Adso, "nazik" ve ak seikolmayan diplomatik bir grevle bu manastra gnderilen Baskerville'li William'a elik eden birBenediklen mezidir. Baskerville'li William, tanrbilim asndan, inan ve usun bir bileimini yapmak^iin giriilen tm abalar yadsrken, doa bilimi asndan, bilgiyi dorulanabilir yaantlarn snrlardna tarmayan bir ampirist olarak ortaa dncesinde bir dnm noktasn belirleyen Ockham'lWilliam'in ve Pa-dua'h Marsilio'nun arkadadr. Eskiden sorgucu olan William, manastra varr varmazbir dizi gizemli olay zme sorunuyla kar karya bulur kendini: Manastrn grkemli, grkemliolduunca gizemli ve yaltlm dnyasnda, Papa ve mparator'un temsilcileri arasnda bir uzlamaortam yaratmak iin yaplacak nemli toplantnn eiinde bir lm olayyla balayan ve yedi gndeyedi lmle sren, rahipleri ve tm manastr halkn byk bir kayg ve ylgnla salan lmler dizisiniaydnlatmak...

    William, kanonik saatlerle belirlenen zaman birimleri iinde meydana gelen olaylarn geliimini bykbir ustalkla sunuyor ve

    18

    yedinci gnn (romann da) sonunda, olaylarn dolak ilesini iplik iplik zerek, gizemi aklakavuturuyor. Bir polisiye roman yazarnn prl prl mantyla, yerinde, ince ipular vererek okurun

    olaylarn dokusunu adm adm kavramasn salyor. Hristiyanlk dncesine ilikin kuramsaltartmalar olaylarn akn kesintiye uratyormu gibi grnse de, gerekte bu tartmalar - ilk baktaonlara ak seik k tutmasa bile- "merak" esini, ortadan kaldrmak bir yana, hep diri tutuyor.

    Konumuyla, mimarisiyle, bir Benedikten manastrnn tm grkemiyle, zellikle kitaplnn zenginliiylebtn ortaa dnyasna n salm olan bu manastrda, mparator ve Papa'nm temsilcileri arasndatartlan sa'nn yoksulluu konusu, gerekte Ki-lise'nin zenginliinin, dolaysyla Kilise'nin siyasalgcnn (erkinin) tartlmasdr. William'in, dinsel erkle siyasal erkin zdele-tirilmesine kar nesrd -kukusuz Hristiyan inancndan kaynaklanan- sav, laiklik dncesinin, giderek kuvvetlerayrm ilkesine varacak olan ada dncenin kklerinin ortaada olduunun bir gstergesi.

    Sonu olarak, Eco'nun kitabnn, yalnzca, Sherlock Holmes'-ler, Komiser Maigret'lcrle boy len,giderek onlar aan stn zek rn bir polisiye yk olarak deil, insanlk tarihinin nemli birkesitinde yer alan dnsel atmalarn sunuluu, yazarn kendi szckleriyle, "kitaplardanszedenbirkitap" olarak, stn yaznsal nitelikleriyle de -tarihsel art alan lkemizi dorudanilgilendirmese bile - bizde de okurlarn ok ynl ilgisini uyandracan umuyorum.

    Romann ad

    Kitabn ilk basksndan yl sonra, Umberto Eco, Alfabe-ta'frd (Haziran 1983, Say 49) yer alan, //Nome della Rosa'ya ilikin Poslille'de, romanna kaynaklk eden elyazmasnn nasl eline getiine vekitabn yazl srecine ilikin ilgin aklamalarn ya-nsra, eitli lkelerden okurlarn kendisineynelttikleri sorulan yantlarken, kitabn adna da deiniyor. Gerekten de, ilk bakta artc, ipucu

  • 7/29/2019 Umberto Eco - Gulun Adi

    7/321

    vermeyen bir ad, "Gln Ad". Eco, bir romann adnn yorumsal bir anahtar olduunu, oysa romann,Eco'nun sz-

    19

    ckleriyle, "yorumlar reten bir makine" olduunu, ama bir romann ille de bir ad olmas gerektiinibelirterek, Kimim ve Siyah, Sava ve Ban gibi adlarn artrdklarndan kanmann olanakszlna,te yandan, ba kiinin adn tayan romanlarda, bu adn ba-zan yanltc olduuna, rnein GoriotBaba'nm, okurun dikkatini Goriot Baba stnde younlatrdna, oysa bu romann ayn zamanda

    Rastignac'n ya da Vautrin'in (alias Collin'in) de destan olduuna, bunun gibi, Silahrler'in gerektedrdncnn yks olduuna deinerek, roman iin nce Su Manastr adn tasarladn, amasonra, okurun dikkatini yalnzca polisiye ykde odak-latracan dnerek, bu ad bir yanabraktn, romana - dledii ad olan- Melk'liAdso adn da koymadn, bunun nedeninin talya'dayaymclarn zel adlardan holanmaylar olduunu sylyor. Oysa Adso, romanda yalnzca anlatcnnsesi, dolaysyla da yansz bir ad olduu iin (kukusuz bir anlatcnn ne denli yansz olabileceisorulabilir) yazarn anlayna uygun derdi. Gln A di'na gelince, Eco bu ad, kendisine, on ikinciyzylda yaam bir Bene-dikten olan Bernardo Morliacense'nin De coniemptu mundi'sn bir dizesininesinlediini; salt bir rastlant sonucu bulduu bu ad niin setiini u szcklerle dile getiriyor: "nkgl simgesel bir eydir ve ylesine anlamlarla ykldr ki, neredeyse hibir anlam yoktur: gizemlidirgl ve bir gl, gllerin yaantlarn yaamtr; bir gl, bir gldr; bir gl, bir gldr; bir gl,'birgldr..."

    eviriye degin

    Gln Ad, evirmeni stesinden gelinmesi g zorluklarla kar karya brakan bir kitap: Younortaa ortam, Hristiyan dncesinin kendine zg kavram ve szckleri, yaptn alegorik nitelii,ifrelerle dolu oluu, dncenin byk lde tasmlarla gelimesi, Latince alntlar (Eco'nun, kitabnnsznde, ortaa ortamn yanstabilmek iin, Latince olarak brakmaya karar verdiini akladalntlarn -zellikle ortaa Latince'si sz konusu olunca- Latince ile alfabeden baka uzak yakn hibirilikisi olmayan Trke gibi bir dile evrilmesinin, rnein, talyanca, spanyolca, Franszca gibi batdillerine oranla ok daha byk g-

    20

    lkler yaratmas), szdizimi ve yapsyla dilin, zellikle biemin yer yer ada saylamayacak birtalyanca oluu, az rastlanan szcklere yer verilii, Eco'nun kendine zg mizah ve iiri... Kitapstne syleilerinden birinde (Le Monde (des Livres), 22 ubat 1985, s. 16), kendisine yneltilen,romannn baarsn neye baladna ilikin soruyu yantlarken, Eco -hibirinin doru olmadnbelirttii- on iki deiik yorumdan sz ederek, Fransa'da yaymlanan Critique dergisinin, kitabn dilinineviriye ok yatkn olduunu ne srdne de deiniyor. Bu szlerin, rnein Romence, Franszca,ngilizce gibi Latince kkenli ya da dorudan doruya Latince'den dal srmemi olsa da, nemli ldebu dilin etki-sde kalm olan diller bakmndan geerli olsa bile, Trke iin ne denli geerli olabileceikuku gtrr kansndaym.

    Her eviri bir yorumdur, kukusuz; tpk yazmak gibi. Bir yaptn baka bir dile evrilmesinden szederken, anlatlmak istenen, gerekte, o yaptn baka bir dilde yeniden kurulmasdr. rnein talyancabir iir Trke'ye kez evrilirse, o dilde kez yeniden yaratlm olur. Bunlarn her birinin, yorumunda tesinde, bir dil olduu sylenebilir. zgn ya da kaynak yaptn aynn bir baka dilde retmekasndan baklrsa, kanmca doru olmayan, ama dilimizde daha uygun baka bir karlk olmad iinkullanageldiimiz szckle, evirmen'in serveni bir anlamda umutsuzca bir giriimdir; evirmen, en iyidurumda, bir zgn yapt, zn olabildiince koruyarak, bicmini olabildiince bir baka dilin - kimizaman, szckleri, yaps, szdizimi, tayageldii kltrel birikimi ve ieriiyle bambaka bir dilin-szckleriyle yeniden yaratabilmeyi, onun anlamn, estetik ve sanatsal deerlerini yanstabilmeyiumabilir olsa olsa. Ne denli baarl olursa olsun, hatta ermie bir sabr ve abann rn bile olsa, tmkusurlardan arnm bir eviri ancak tasarlanabilir, belki de hibir zaman gerekletirilemez sanyorum.Kukusuz, okur dilerse, bu szleri bir defensio olarak alabilir. Gln Ad'nda rastlanabilecek yanllklar,eksiklikler, tm olas yanl anlamalar ve gzden kamalar iin okurlarn balayclna smyorum.

  • 7/29/2019 Umberto Eco - Gulun Adi

    8/321

    adan Karadeniz

    21

    NDEY

    Balangta Sz Vard ve Sz Tanr katndayd ve Sz Tanr'y-d. Balangta Tanr katndayd Sz veTanr'ya bal her inanl rahibin grevi, hi deimeyen, yadsnamaz gereklii dorulanabilecek biricikolguyu, tekdze bir ark sylercesine alakgnlllkle yinelemek olmaldr. Ama, videmus nunc per

    speculum et in Jfenigmate1 ve gerek, onunla yzyze gelmeden nce, dnyann yanlgs iinde, parapara gsterir kendini (yazk, ne de okunaksz); bu nedenle, bize karanlk ve tmyle ktle ynelikbir istemin alam gibi grnd zaman bile, onun gvenilir belirtile- rini dile getirmeliyiz.

    Zavall bir gnahkrn yaamndan baka bir ey olmayan yaammn sonuna varm, salarmaarm, tpk dnyann yaland gibi yalanarak, sessiz ve ssz kutsallnn dipsiz kuyusunda yitipgitmeyi bekleyerek, meleklere yarar zeklarn suskun n ; blerek, ar, hasta gvdemle, sevgiliMelk manastrnn bu hcresine kapanp kalm, genliimde gzlemlediim olaanst ve korkunolaylara tanklm, grdklerimi ve iittiklerimi -bir taslak aramaya kalkmakszn, benden sonrageleceklere (eer Dec-cal onlardan nce gelmemise) imlerin imlerini brakmak istercesine- szcszcne yineleyerek bu parmen stnde brakmaya hazrlanyorum; onlar zmek iinyakarabilsinler diye.

    mparator Ludwig'in, Yce Tanr'nn tasarmlarna uygun olarak ve Avignon'da havarinin kutsal adnaleke sren, tahta zorla el koyan, kutsal rtbeleri alp satan, o ad ktye km sapkn artarak(dinsizlerin XXII. loannes diye saygnlatrdklar Ca-hors'lu Jacques'in gnahkr ruhundan szediyorum) Kutsal Roma mparatorluu'na saygnln yeniden kazandrmak iin talya'ya geldii,Efendimizin doumunun 1327. ylnn sonuna doru, imdi adn vermememin yerinde ve dindarcaolaca manas-

    1. (LaL) imdi bir aynadan ve bilmece gibi gryoruz. (ev.)

    23

    trda meydana gelen olaylarn ak bir tan olma ltfunu Tanr esirgemesin benden.

    Belki de, kendimi iine karm bulduum olaylar daha iyi anlayabilmek iin, yzyln o yllarnda nelerolup bittiini, onlar o zaman iinde yaayarak anladm ve daha sonra iittiim baka yklerlezenginlemi olarak imdi anmsadm gibi anmsamal-ym, -eer belleim ylesine ok ve karkolaylarn ipularn birbirine balama yeteneine hl sahipse.

    O yzyln ilk yllarnda Papa V. Clemens, Roma'y yerel beylerin tutkularna av olarak brakp papalkmakamn Avignon'a ta-mt. Hristiyanln kutsal kenti bir sirke ya da bir geneleve dnmt;adna cumhuriyet dense de, bir cumhuriyet deildi; silahl etelerin saldrsna, iddet ve yamayauruyordu. Din adamlar, laik yargnn dnda kaldklarndan, gz dnm haydut etelerine bakanlkediyor, elde kl, soyuyor, gnah iliyor, haksz kazanca dayal ticaret rgtlyorlard. CaputMundi'nin1, bir kez daha ve hakl olarak, Kutsal Roma mparatorluu'nun tacn giymek ve bir zamanlarkayzerlere ait olan dnyasal imparatorluun saygnln yeniden salamak isteyen adamn amacolmas nasl nlenebilirdi?

    te bu yzden, 1314'te, Frankfurt'ta be Alman prensi, Bavye-ral Ludwig'i imparatorluun ycebakan semilerdi. Ama ayn gn, Main'in kar yakasnda, hkmdarlk yetkisine sahip Ren Kontu veKln Bapiskoposu, ayn yksek mevkiye Avusturyal Frede-rick'i semilerdi. Tek bir taht iin ikiimparator ve ikisi iin de tek bir papa: gereklen byk karklklar yaratan bir durum...

    ki yl sonra Avignon'da, yetmi iki yandaki Cahorsiu Jacques, XXII. Ioannes adyla yeni papa seildi;Tanr esirgesin, z doru kiilere ylesine sevimsiz gelen bu ad bir daha hibir papa almasn. Franszolup Fransa Kralna bal olan bu adam (o yozlam lkenin insanlar hep kendi haklarnn karlarngzetme eiliminde olup, tm dnyay tinsel yurtlan olarak gremezler), bu serseri ibirliki din adam

  • 7/29/2019 Umberto Eco - Gulun Adi

    9/321

    Templar valyeleri'ne2, mallarna

    1. (Lot.) Dnyann Ba. (ev.)

    2. Templar valyeleri ya da sa'nn Yoksul valyeleri: 1191de Kuds'te, Hristiyan haclar korumakve Mslmanlarla savamak iin kurulmu olan tarikat. Zamanla ok zenginleen bu tarikat, mparatorIV. Philip'in kskanln uyandrm ve 1312'de, Papa V. Clemens tarafndan ortadan kaldrlmtr.(ev.)

    24el koyabilmek iin (kanmca haksz olarak) son derece utan verici sular ykleyen Gzel Filip'i

    desteklemiti. Bu arada Napoli'li Roberto, bu dolaplara kararak, talya yarmadasnn denetimini elindetutmak iin, Alman imparatorlarnn hibirini tanmamas konusunda Papa'y kandrm, bylece kilisedevletinin banda kalmt.

    1322 ylnda Bavyera'l Ludwig, rakibi Frederick'i yenilgiye uratt. Bir imparatordan, iki imparatordankorktuundan daha da ok korkan Ioannes, yengi kazanan imparatoru aforoz etti; buna karlk, o daPapa'y sapkn olarak yadsd. Ayn yl, Fransis-ken1 rahiplerinin oluturduklar ruhan meclisinPerugia'da toplantn ve bakanlar Cesena'l Michele'nin, Tincilerin2 (bunlardan ileride daha ok szetme frsatn bulacam) dileklerini kabul ederek, sa'nn yoksulluunu, onun havarileriyle birlikte bireye sahip olduu zaman da, ona yalnzca usus facti3 olarak sahip olduunu inan ilkesi olarak ilanettiini sylemek yerinde olur. Tarikatn erdemini ve safln koruma amacna ynelik deerli bir karar;ama bu karar Papa'nn hi houna gitmedi; belki de bunda, kendisinin kilisenin ba olarak,imparatorluun piskoposlar seme hakkna kar kan, tersine papalk tahtnn imparatoru atamayetkisini ne sren savlarn tehlikeye dren bir ilke seziyordu. Bu ya da baka nedenlerle hareketegeerek, 1323'te Fransisken nerilerini, Cum inter nonnullos4 buyruuyla mahkm etti.

    Ludwig'in, imdi Papa'nn dmanlar olan Fransiskenleri kendi olas balaklar gibi grmesi sanrmbu srada oldu. Bunlar sa'nn yoksulluunu vurgulayarak, u ya da bu biimde, imparatorluktanrbilimcilerinin, adlarn vermek gerekirse, Padua'l Marsilio'yla Jandun'lu Cohn'un dnceleriniglendiriyorlard. Sonunda, burada anlatmakta olduum olaylardan birka ay nce, yenik Frederick'leanlamaya varm olan Ludwig talya'ya iniyor,

    1. Fransisken tarikat: 1209 ylnda talya'da Assisi'li Ermi Francesco tarafndan kurulmu, yoksul biryaam srmeyi ve tvbe etmeyi ngren tarikat. (ev.)

    2. Tinciler: Ermi Francesco'nun lmnden sonra Fransisken tarikat iinde beliren gr ayrlklarsrasnda ortaya kan, tarikat ilkelerinin kat bir biimde uygulanmasndan yana bir okul. 13. ve 14.yy.'larda Tinciler'in nderleri arasnda, Pietro Giovanni Olivi, Clare-no'lu Angelo ve Ubertino'lu Casalevard. (ev.)

    3. (Lat.) Bilfiil kullanm. (ev.)

    4. Papalk buyruklar, buyruk metninin ilk szcyle anlrd. (ev.)

    25

    Milano'da ta giyiyor, kendisini olumlu karlam olmalarna karn vikontlarla atmaya giriyor.Pisa'y kuatyor, Lucca ve Pis-toia dk Castruccio'yu imparatorluk papazlna atyor (kanmca, hi deiyi etmedi, nk, belki de Faggiola'l Uguccione dnda, ondan daha acmasz bir adam grmedim) veyerel bey Sciar-ra Colonna'nn ars zerine Roma'ya girmeye hazrlanyordu.

    Ludwig'in yannda savaan, onun baronlar arasnda hi de nemsiz olmayan babam beni -Melkmanastrnda gen bir Bene-dikten1 mezi- manastrn dinginliinden uzaklatrdnda durum buydu.talya'nn olaanst gzelliklerini grmem ve imparatorun Roma'da ta giyme treninde bulunmamiin beni de kendisiyle birlikte gtrmeyi akllca buluyordu. Ama Pisa kuatmas babamn tm dikkatiniasker kayglara ekti. Ben de, bundan yararlanarak, biraz aylaklktan, biraz da renme isteinden,

  • 7/29/2019 Umberto Eco - Gulun Adi

    10/321

    Tosca-na'nn kentlerinde dolatm. Ama annemle babam, bu disiplinsiz, babo yaamn, kendinidnce yaamna adam bir yeniyetme iin uygun olmadn dnyorlard. Bylece, bendenholanm olan Marsilio'nun dyle kendisini nl kentlere ve eski manastrlara gtrecek bir grevstlenmek zere olan bilgili bir Fransis-ken'in, Baskervillc'li rahip William'in yanna vermeyikararlatrdlar beni. Bylece William'in hem yazman, hem rencisi oldum; bundan tr de hipimanlk duymadm; nk onunla birlikte, imdi yaptm gibi bizden sonra geleceklere iletmeyedeer olaylara tank oldum. *

    Rahip William'in arad eyin ne olduunu o zaman bilmiyordum; doruyu sylemek gerekirse bugn

    de bilmiyorum bunu; sanrm kendisi de bilmiyordu; nk davranlarn yneten tek ey, gereeulama istei ve -her zaman beslediini grdm -gerein belli bir anda ona grnen ey olmadkuskusuydu. Belki de o yllarda ok sevdii aratrmalarndan, din d grevlerle uzaklatrlmt.William'a verilen grev yolculuk boyunca benim iin gizli kald; daha dorusu, bana sz etmedi bundan.Ancak, yol boyunca durakladmz manastrlarn barahipleriyle konumalarndan kulamaalnanlardan, bu grevin niteliine ilikin

    1. Yaklak 480-547 yllan arasnda yaam; olan Nursia'l Ermi Benedict tarafndan kurulmu olup,adn ancak 14. yy.'n ikinci yansnda bu ermiin adndan alan bir tarikat. (ev.)

    26

    bir fikir edindim. Ama daha sonra anlatacam gibi, hedefimize ulancaya dein tam anlamylaanlamadm bunu. Kuzeye doru yneldik; ancak yolculuumuz dz bir izgi izlemedi; eitlimanastrlara uradk. Bylece, en son varacamz yer doudayken batya dndk; neredeyse Pisa'danSantiago'ya giden hac yolu dorultusunda uzanan sradalar izleyerek, sonradan ortaya kan korkunolaylarn daha yakndan tanmaktan beni alakoyduu bir yerde konakladk; o yerin beyleri imparatorabalydlar; bizim tarikatmzdan olan rahiplerin hepsi de oybirliiyle, sapkn, yozlam Papa'ya karkyorlard. Yolculuumuz, eitli olaylar arasnda iki hafta srd; o sre iinde yeni stadm tanmaolana buldum (hep inandm gibi, hibir zaman yeterince deil).

    Aadaki sayfalarda kiilerin betimlemesine girmek istemiyorum -bir yz anlatmnn ya da bir el koldeviniminin, sessiz ama ak anlatml bir dilin belirtisi gibi grnd zamanlar dnda-nk,Boethius'un dedii gibi, hibir ey, gz geldiinde kr iekleri gibi kuruyup deien d grntendaha geici deildir; hem bugn Barahip Abbone'nin sert bakl gzleri ve solgun yanaklar olduunu

    sylemenin ne anlam var, o ve evresindekiler oktan toprak olmu, bedenleri lmcl toprak griliinebrnm, yalnzca ruhlar, Tanr'nn ltfuyla, hibir zaman snmeyecek bir kla parlarken? AmaWilliam'i bir kez olsun betimlemek isterim; nk kendine zg izgileri beni etkiledi; stelik,kendilerinden daha yal ve daha akll bir adama yalnzca szcklerinin bys ve bedeninin yzeyselbiimiyle de balanmak genlerin zelliidir -bedensel sevginin (belki de biricik saf biimi olan) bubiimini bulandracak en kk bir ksn glgesi olmakszn-davranlarn incelediimiz, ka atlarn,glmseyilerini gzlemlediimiz bir babann bedeni gibi.

    Bir zamanlar erkekler yakkl ve boylu bosluydular (imdiyse ocuk ve cce); ama bu, yalanmaktaolan dnyann ackl durumuna tanklk eden birok nedenden yalnzca biri. Genler artk hibir eyrenmek istemiyorlar, bilim geriliyor, tm dnya tepe-taklak olmu, krler krleri ynetiyor ve onlaruuruma srklyorlar, kular, daha umay renmeden yuvadan ayrlyor, eekler alyor, kzleroynuyor. Meryem artk dnsel yaam sevmiyor, Marta artk etkin yaamdan holanmyor, Leah ksr,Rael

    27

    tensel adan bakyor her eye, Cato genelevlere dadanm, Lucretius kadns olmu. Her ey rndankm. O gnlerde, Tan-r'ya kr, stadmdan renme isteini ve yollar engebeli de olsa varolandoru yol duygusunu rendim.

    Rahip William'in d grn, o sralarda, en dalgn bir gzlemcinin bile dikkatini ekecek gibiydi.Boyu normal bir adamn boyundan uzundu; yle inceydi ki, daha da uzun grnyordu. Gzleri keskinve ie ileyiciydi; ince ve hafif gagams burnu yzne tetikte bir adam anlatm veriyordu (ileride

  • 7/29/2019 Umberto Eco - Gulun Adi

    11/321

    szn edeceim durgunluk anlar dnda). enesi gl bir istei aa vuruyordu; Hibernia1 veNorthumbria arasnda domu olanlarda sk sk grdm trden illerle kapl uzun yz ara srakararszlk ve aknlk anlatm tasa da. Zamanla, gvensizlik gibi grnen eyin yalnzca merakolduunun bilincine vardm; ama balangta, daha ok doymak bilmez ruhun bir tutkusu sandm buerdeme ilikin olarak ok az ey biliyordum. Aklc ruhun byle bir tutkuya kaplmamas, yalnzca(kanmca) en bandan bildii gerekle beslenmesi gerektiine inanyordum.

    Daha ocuk olduumdan, nce kulaklarndan fkran sarms sa tutamlan ve sarn, gr kalarhemen etkilemiti beni. Belki elli bahar grmt; ok yal saylrd; ama yorulmak bilmez bedeni,

    ou kez benim bile yoksun olduum bir esneklikle deviniyordu. stne ar bir etkinlik geldiinde,enerjisi tkenmez grnyordu. Ama zaman zaman, gszlk anlarnda, damarnda bir yengelikvarm gibi geri geri ekiliyordu; onun hcresinde, ot yatann stne uzanm, yznn tek bir kasnbile oynattnaks-zn, azndan tek tk hcreler kararak saatlerce yattn grdm. Byle durumlardagzlerinde bo, dalgn bir anlatm belirirdi; onun, insana dler grdren uyuturucu bir bitkinin etkisialtnda olduundan kukulanacak olurdum; ama yaamna yn veren ak mizac, bu dnceyizihnimden uzaklatrmaya iterdi beni. Bununla birlikte, yolculuk srasnda bazan onun bir ayrlnkysnda, bir ormann eteinde durup bir bitki (sanrm hep ayn) topladn saklamayacam; sonradalgn bir bakla onu ine-

    1. rlanda'nn Latince ad. (ev.)

    28

    meye kovulurdu. Birazn alkoyar, byk gerilim anlarnda yerdi (manastrda az gerilimleryaamadk!). Bir kez, ona bunun ne olduunu sorduumda, glmseyerek iyi bir Hristiyan'n bazanimanszlardan da bir ey renebileceini syledi; tadna bakmama izin vermesini isteyince de, tpkkonumalar iin olduu gibi, basit insanlar iin de, paidikoi, ephebikoi ve gynaekeioi'nin1 sz konusuolduunu, bylece, yal bir Fransisken'e iyi gelen otlarn, gen bir Benedikten'e iyi gelmeyeceinisyledi.

    Birlikte olduumuz sre iinde, ok dzenli bir yaam srme olana bulamadk; manastrda da geceyiuyank geiriyor, gndzleri bitkin dyorduk; ayinlere de dzenli olarak katlmyorduk. Amayolculuumuz srasnda, ok seyrek olarak, akam duasndan sonra uyank kald; alkanlklar dasadeydi. Kimi zaman, manastrda da yapt gibi, btn gn sebze bahesinde dolap bitkileri, sanki

    kuvars ya da zmrtmler gibi inceleyerek geirirdi; onun, hazine mahzeninde dolarken zmrt vekuvars kakma bir mcevher kutusuna, tpk bir al dizisine bakar gibi baktn da grdm. Kimi zamanbtn bir gn kitapln byk salonunda (evremizde korkun bir biimde ldrlen rahiplerincesetleri gn gn artarken) elyazmalannn sayfalarn, sanki srf elence olsun diye evirerek geirirdi.Bir gn onu bahede, grnrde bir amac olmakszn, yapt iler iin Tanr'ya hesap vermek zorundadeilmiesine dolarken buldum. Benim tarikatmda vakit geirmenin bambaka bir yolunuretmilerdi bana; bunu ona syledim. Evrenin gzelliinin, yalnzca eitliliin birliinden deil,birliin eitliliinden de kaynakland yantn verdi. Bu bana kaba deneyselliin buyurduu bir yantgibi grnd; onun lkesinin insanlarnn, nesneleri ou kez, usun aydnlatc gcnn grnrde okaz ilevi olduu biimlerde tanmladklarn sonra rendim.

    Manastrda geirdiimiz dnem srasnda ellerini hep kitaplarn tozu, daha yeni yaplm minyatrlerinyaldz ya da Severi-nus'un hastanesinde dokunduu sarms maddeler bulam olarak grdm. Elleriolmadan dnemezmi gibi grnrd; o zaman bana, daha ok bir mekanik uzmanna yarargrnm

    1. (Yun.) Paidikoi: ocuksu, ocua zg; Ephebikoi: gen, genlere ilikin; Gynaekeioi: kadns,kadnca, kadna zg. (ev.)

    29

    olan bir zellik (bir mekanik uzmannn zina ileyen biri olduu, tertemiz bir evlilik bayla bal olmasgereken dnsel yaamn snrlar iinde zina iledii retilmiti bana); ama en krlgan nesnelere,rnein yeni resimlenmi baz elyazmalarna ya da zamanla anm ve mayasz ekmek gibi kolay

  • 7/29/2019 Umberto Eco - Gulun Adi

    12/321

    ufalanabilir sayfalara dokunduklarnda bile, tpk makinelere dokunurken olduu gibi, ellerininolaanst ince bir dokunuu varm gibi gelirdi bana; gerekten, bu garip adamn yol antasnda, dahance hi grmediim, olaanst takmlarm dedii ara gereler tadn sylemeliyim. Ara gereler,doann maymunu olan sanatn rndr, derdi; onun biimlerini deil, ileyiini yeniden retirler,Bylece, bana saatin, uslurlapn ve mknatsn yaratt mucizeleri aklad. Ama balangta bununby olmasndan korktum; baz dingin gecelerde, o (elinde tuhaf bir gen), ayakta durmu yldzlarseyrederken, ben uyuyormu gibi yapyordum. talya'da ve lkemde daha nce tandm Fransiskenlerbasit, ou kez okuma yazma bilmeyen adamlard; bilgisi beni artt. Ama o, glmseyerek banalkesinin adalarnda yaayan Fransiskenlcr'in baka bir kalptan dklm olduklarn syledi: "Roger

    Bacon, sayg duyduum stadm, tanrsal tasarmn bir gn makine bilimini, bu doal ve salkl bybilimini iine alacan retti bize. Gn gelecek, doann gcnden yararlanlarak, unico homineregente1 ve yelkenli ya da krekle hareket eden gemilerden ok daha hzl gemiler yaplacak; ylearabalar olacak ki *ut sine animali movcan-tur cum impetu inaestimabili, et instrumenta volandi elhomo se-dens in medio instrumenti revolvens aliquod ingenium per quod alae artificater compositaeaerem verberent, ad modum avis vo-lanlis2. Kocaman arlklar kaldrabilcn ara gereler, denizindibinden giden tatlar yaplacak."

    Bu makinelerin nerede olduklarn ona sorduum zaman, bana bunlarn eski zamanlarda yaplmolduunu, kimilerinin de zamanmzda yaplmakta olduunu syledi: "Uan ara bir yana; onu higrmedim, onu greni de grmedim; ama onu tasarlayan

    1. Tek bir adamn ynettii. (ev.)

    2. (Lat.) "Hayvanlar tarafndan hareket ettirilmeksizin, llmez bir hzla gidecekler ve ilerinde oturanbir adam bir kolu evirince, tpk uan kular gibi, yapay kanatlarn havada rparak uan donanmlaryaplacak." (ev.)

    30

    bir bilgin biliyorum. Sonra, rmaklarn stne, stun ya da baka dayanaklar olmakszn kprlerkurulabilir, ad iitilmemi baka makineler de yaplabilir. Ama bunlar henz ortada yoksa kayglan-mamalsn; nk bu, onlarn ileride var olmayacaklar anlamna gelmez. Hem, sana sylyorum, Tanronlarn var olmasn istiyor; kukusuz, bunlar daha imdiden onun zihninde var, Ock-ham'l dostumdncelerin bu biimde var olduklarn yadssa da; bunu, tanrsal doay belirleyebileceimiz iin

    sylemiyorum; kesinlikle, doaya hibir snr koyamayacamz iin sylyorum." Bu, ondan duyduumtek elikili nerme deil; bugn de daha yal ve daha akll olmama karn, William'in Ockham'larkadana nasl ylesine gven duyabildiini ve Bacon'un szleri stne nasl ant iebildiim tamanlamyla anlam deilim. Ama o karanlk zamanlarda, akll bir adamn birbirleriyle elien eylerdnmek zorunda olduu da bir gerek.

    Birader William'a ilikin olarak, o zaman edindiim kopuk kopuk izlenimleri en bandan bir arayagetirmek istercesine, sa-masapan eyler syledim belki de. Onun kim olduunu ve ne yaptn, siz,sevgili okurlarm, manastrda geirdiimiz gnlerde yaptklarndan, belki de daha iyi karacaksnz. Sizeolaanst ve korkun olaylarn tam bir taslandan ok bir listesini (evet, bunu) sunmaya sz verdimben.

    Bylece, stadm gnden gne daha iyi tanyp yolculuumuzun birok saatini, yeri geldike azar azaranlatacam, uzun konumalarla geirdikten sonra, manastrn bulunduu tepenin eteklerine vardk.imdi ykmn de manastra ulama vakti geldi; dilerim olanlar anlatmaya hazrlanrken elimtitremesin.

    31

    w

    a o z

    Birinci Gn TANSKM

  • 7/29/2019 Umberto Eco - Gulun Adi

    13/321

    Manastrn eteklerine varyoruz; William abuk . '-. kavrama yeteneinikantlyor.

    , Kasm sonlarnda gzel bir sabaht. Gece boyunca az kar ya-rf%t; ama toprak parmak kalnlnamayan souk bir rtyle rtlmt. Karanlkta, alacakaranlk duasnn hemen ardndan, vadideki birkyde yini dinlemitik. Sonra, gne dounca dalara doru yola koyulduk.

    Dan evresinden dolanan dik kei yolunu glkle trmanrken manastr grdm. ardm, manastr

    drt bir yandan kuatan, tm Hristiyan dnyasnda grlenlere benzeyen duvarlar deildi beniartan; sonradan Aedificium1 olduunu rendiim ynd. Uzaktan bir drtgen gibi grnen sekizgenbir yapyd bu (Kutsal Kent'in salamln, iine ilemezliini gsteren kusursuz bir biim). Gneyduvarlar manastrn bulunduu dzlkte ykseliyor, kuzey duvarlarysa, dimdik stnde yer aldklardan kvrmlarnn iinden kyormu gibiydi. Aadan bakldnda, belli noktalarda kayalk, rengi vedokusu deimeksizin, gkyzne doru uzuyormu ve bir noktada bur ve kuleye dnyormu gibigrnyordu diyebilirim (yeryzyle gkyzn yakndan tanyan devlerin iiydi bu): sra pencere,yksekliinin l uyumunu dile getiriyordu; yle ki, yerde drtgen gibi grnen, gkte tinsel bir genoluyordu. Yaklanca, drtgen biimin kelerinin her birinden, be kenar dardan grlen yedigenbirer kule olutuunu grdk -yani, dardan begen gibi grnen daha kk drt yedigeni retenbyk sekizgenin sekiz kenarnn drd g-

    1. Aedificium, Latince yap demektir. Daha dar anlamda ise, kamu yaplar anlamna gelir. Burada,manastrn yaplar btn iinde yer alan Aedifcium'un birinci katnda mutfak ve yemekhane, onunstndeki iki katta da, yaz salonuyla kitaplk bulunmaktadr. (ev.)

    35

    rlyordu. Bylece, her biri ince bir tinsel anlam aklayan bunca kutsal saynn beeniye deeruyumunu kim olsa grebilirdi. Sekiz, her drtgenin mkemmellik says; drt, ncil'lerin says; be,dnyann blgelerinin says; yedi, Kutsal Ruh'un kayralarnn says. Kitlesi ve biimiyle Aedificium,talya yarmadasnn gneyinde, daha sonra grdm Castel Ursino ya da Castel del Mon-te'yiandryordu; ama ulalmaz konumundan tr onlardan daha saygn grnyor, yava yava yaklaanyolcuda korku uyandryordu. ok berrak bir k sabahyd; yapy ilk kez frtnal gnlerdekigrnmyle grmeyiim ansllk oldu.

    Gene de, insanda sevinli duygular uyandrdn syleyemeyeceim. Korku ve gizli bir tedirginlikyaratt bende. Tanr bilir, bunlar benim olgunlamam ruhumun yaratt hortlaklar deildi: devlerin iekoyulduklar gn ve rahiplerin aldanm istemlerinin yapy kutsal szcn korunmasna adamayrekliliini gsterme- j lerinden nce, taa kaznm kuku gtrmez belirtileri doru olarakyorumluyordum.

    Kk katrlarmz ana yolun iki yan yo! oluturarak e ayrld dan son dnemecini de kvrlnca,stadm bir sre evresine baknmak iin durdu: Yolun iki yanna, yola, bir dizi yaz k yeil amn birara kardan bembeyaz, doal bir at oluturduu yolun st ksmna bakt.

    "Zengin bir manastr," dedi. "Barahip gsterili trenlerden holanyor olmal."

    Onun beklenmedik aklamalarn iitmeye alkn olduumdan, soru sormadm. Bunun bir nedeni de,yolun biraz ilerisinde baz sesler iitmemiz ve bundan sonraki dnemete kaynaan bir rahip vehizmeti kalabalnn belirmesiydi. lerinden biri bizi grnce byk bir itenlikle bize doru geldi."Hogeldiniz, efendim," dedi, "kim olduunuzu tahmin edebilirsem amayn; nk ziyaretinizdenhaberimiz var. Ben manastrn kilercibas Varagi-neii Remigio'yum. Eer siz de sandm gibiBaskervillei William Birader iseniz, Barahip'e haber vermeli. Sen," -yanndakilcr-den birine buyurdu-"yukar k, onlara ziyaretimizin surlardan girmek zere olduunu bildir."

    "Teekkr ederim, kilerciba, Birader," diye yantlad sta-

    36

  • 7/29/2019 Umberto Eco - Gulun Adi

    14/321

    dim itenlikle, "beni karlamak iin aratrmanza ara verdiiniz iin nezaketinizi daha da ok takdirediyorum. Ama tasalanmayn. At buradan geip sadaki yola sapt. ok uzaa gidemez; nk samanynna varnca durmak zorunda kalacak. O dik yamaca atlmayacak kadar zeki..."

    "Ne zaman grdnz onu?" diye sordu kilerciba.

    "Onu hi grmedik, deil mi, Adso?" dedi William elenirce-sine, bana doru dnerek, "Ama, eerBrunellus'u aryorsanz, hayvan ancak dediim yerde olabilir."

    Kilerciba duraksad. William'a, sonra yola bakt; sonunda, "Brunellus mu? Nereden bildiniz?" diyesordu. J^ "Hadi, hadi," dedi William, "Brunellus'u aradnz ak; Barahip'in sevgili atn; ahrnzn eniyi drtnal koan at; be kadem yksekliinde, donu kara, gr kuyruklu, kk, yuvarlak toynakl, amadrtnah olduka iyi; ba kk, kulaklar sivri, gzleri kocaman. Saa doru gitti diyorum size; ama sizgene de abuk olun."

    Kilerciba bir an duraksad, sonra adamlarna iaret etti ve katrlarmz yeniden yokuu trmanmayakoyulurken sadaki yol boyunca kotu. imi bir merak kemiriyordu; William'a soru sormak zereydim,ama o beklememi iaret etti bana: Gereklen de birka dakika sonra sevin lklar iittik; rahipler vehizmetiler, at yularndan ekerek yolun dnemecinde belirdiler. Hepsi de biraz aknlkla bakarakyanmzdan geip nmz sra manastra doru yrdler. Sanrm William, onlarn olanlaranlatmalarna olanak vermek iin, bineinin admlarn yavalatt. Her bakmdan ok yce erdemleriolan stadmn, kavraynn abukluunu gstermek sz konusu olduunda bo gurura kapldnanlamtm; ince bir diplomat olarak yeteneklerini deerlendirdiim iin de, hedefine bilge bir adamolmann salam nnn nclnde varmak istediini anladm.

    "imdi syleyin," dedim sonunda kendimi tutamayarak, "nasl bildiniz?"

    "Benim iyi Adso'm," dedi stadm, "yolculuumuz boyunca, dnyann tpk kocaman bir kitap gibibizimle konuurken kulland belirtileri tanmay retiyorum sana. Alanus de Insulis diyordu ki:

    37

    omnis mndi creatra

    quasi liber et pittura

    nobis est in speculum'

    Tanr'nn, yaratklar araclyla, lmsz yaamdan bize sz ettii sonsuz simgeler alayndnyordu. Ama evren, Alanus'un sandndan daha konukandr; yalnzca en ok eylerden deil (ozaman bunu hep st kapal bir biimde yapar), daha yakndaki eylerden de sz eder; hem de okak seik olarak. Sana bilmen gereken eyleri yinelemekten neredeyse utan duyuyorum. Kavaklarda,daha yeni yam karda, solumuzdaki yola doru ynelmi bir atn toynak izleri ok ak seikgrlyordu. Dzgn aralkl olan bu izler, toynaklarn kk ve yuvarlak olduunu ve atn dzenli birdrtnal gittiini anlatyordu -bylece, atn cinsini ve damarna baslm bir hayvan gibi delicekomadn kardm. amlarn doal bir dam oluturduklar noktada, bir buuk metre yksekliinde,taze kopmu srgnler vard. Hayvann, sandaki yola sapmak iin gzel kuyruunu savurarak hmladnm olmas gereken yerde, dikenli allar arasnda hl uzun atkllar duruyordu... Son olarak, oyolun saman yna gittiini bilmediini syleyemezsin; nk aa dnemeten karken, byk gneykulesinin altnda, artklarn yardan aa dklerek kan lekelediini grdk; yol aznn durumundananlaldna gre, yol ancak bu yne gidebilirdi."

    "Doru," dedim, "ama, kk ba, ^ivri kulaklar, iri gzler..." "Bunlarn byle olup olmadklarnbilmiyorum, ama rahiplerin buna kesinlikle inandklarna kuku yok. Scvil'li zidor, bir atn gzel olmasiin, 'ut sit exiguum caput et siecum propre pel-le ossibus adhaerente, aures breves et argutae, oculimagni, nares patulae, erecta nervix, coma densa et cauda, ungularum soliditate fixa rotunditas'2olmas gerektiini syler. Eer oradan getiini kardm at, ahrdaki atlarnn gerekten en iyisi

  • 7/29/2019 Umberto Eco - Gulun Adi

    15/321

    olmasayd, onu

    1. (Lat.) Dnyadaki tm yaratklar kitap ve resim gibi

    aynadaki gibidir bizim iin (ev.)

    2. (Lat.) Bann kk, derisinin kemiklere yapk (gergin), kulaklarnn ksa ve sivri, gzlerinin iri,burun kanatlarnn geni, boynunun dik, yelesinin ve kuyruunun gr, toynaklarnn salam veyuvarlak'(ev.)

    38

    aramak iin yalnz seyislerin deil, kilercinin de seferber olmasn aklayamazdm. Dahas, bir at gzelbulan bir rahip, doal biimi ne olursa olsun, onu ancak yetkili kiilerin betimledikleri gibi grr -buradabana doru bakp kurnaz kurnaz glmsedi- bu kii bilgin bir Benedikten olursa..."

    "Peki," dedim, "Brunellus nereden kt?" "Kutsal Ruh sana akl ihsan etsin, oul!" diye bard stadm."Baka ne olabilirdi ki? imdi Paris'te rektr olmak zere olan byk Buridan bile, gzel bir attan szetmesi gerektiinde, bundan daha doal bir ad bulamad."

    stadm byleydi ite. Yalnzca doann kitabn okumay bilmekle kalmyordu, rahiplerin kutsalkitaplar nasl okuduklarn ve o xitaplar araclyla nasl dndklerini de biliyordu. Greceimiz gibi,ilerideki gnlerde ona yararl olacak bir yetenek. stelik aklamas o noktada bana ylesine ak seikgrnd ki, bunu kendi kendime kefedemeyiimden doan klmlm, yalnzca bu buluupaylamaktan duyduum gurur yeniyor, kavraymdan tr neredeyse kendi kendimi kutluyordum.Gerein gc yledir; tpk iyilik gibi kendiliinden yaylr. Bana bu gzel aklama baland iinefendimiz sa Mesih'in kutsal adna vgler olsun.

    Ama yolundan sapma, ey ykm, nk yalanmakta olan bu rahip ayrntlar stnde gereinden okoyalanyor. Manastrn byk kapsna vardmz; Barahip'in, yannda ii su dolu altn bir anak tutaniki mezle birlikte eikte durduunu anlat. Binek hayvanlarmzdan inince kilerci benimle ilgilenirkenBarahip'in nasl William'in elerini ykadn, sonra onu kucaklayp azndan perek kutsal bir karlamayaptn anlat.

    "Teekkr ederim, Abbone," dedi William, "Zatlilerinin nl dalan aan manastrna ayak basmakbenim iin byk bir sevintir. Efendimiz sa adna bir hac olarak geliyorum; siz de beni byle olduumiin onurlandrdnz. Ama imdi size sunacam mektubun aklayaca gibi, ayn zamanda yeryzndekiefendimiz adna da geliyorum buraya; onun adna da, beni iyi karladnz iin size teekkrediyorum."

    Barahip imparatorluk damgasn tayan mektubu ald ve William'in giriinden nce, r*hipkardelerinden baka mektuplar

    39

    ald yantn verdi (bir Benedikten rahibini hazrlksz yakalamak kolay deil dedim kendi kendimevnle); sonra, seyisler binek hayvanlarmz alp gtrrken kilerciye bize odalarmz gstermesinisyledi. Barahip, bunun ardndan, dinlendikten sonra bizi ziyaret etmeyi umduunu syledi; bylecemanastr yaplarnn yumuak bir ibkey yzey -ya da sivri tepenin- iinde, da doruunu kesen azeimli dzln drt bir yanna yayldklar byk avluya girdik.

    Manastrn konumuna ilikin olarak, ileride birka kez daha ayrntl bilgi verme olana bulacam. Dduvarlardaki tek aklk olan kapdan sonra, iki yanna aalar sralanm bir yol manastr kilisesinegidiyordu. Yolun solunda, sebze baheleriyle kapl geni bir alan ve daha sonra rendiime gre, ikiyapnn, hamam ve hastaneyle kurutulmu bitkilerin sakland yapnn evresinde, duvarlarn kvrmnizleyen botanik bahesi uzanyordu. Geride, kilisenin solunda, mezarlarla kaplanm alanla kilisedenayrlan Aedificium ykseliyordu. Kilisenin kuzey kaps Aedifcium'un gney kulesine bakyor,Aedificium'un bat kulesi nden, manastra gelen ziyaretilerin gzne arpyordu; sonra, solda yap

  • 7/29/2019 Umberto Eco - Gulun Adi

    16/321

    duvarlarla birleiyor, kuleleriyle uuruma doru sarkyordu; yandan grnen kuzey kulesiyse uurumunstnden dar frlyordu. Kilisenin sanda ve hemen arkasnda baz yaplar yer alyordu; dehlizinevresinde de yaplar vard: yatakhane'kukusuz, Barahibin evi ve bizim gitmekte olduumuz haclarkonukevi. Gzel bir iek bahesini getikten sonra oraya ulatk. Sada, geni bir alann tesinde,gney duvarlar boyunca ve kilisenin arkasndan douya doru uzanan bir dizi iftlik, ahrlar,deirmenler, yahaneler, ambarlar, mahzenler ve bana mezlerin evi gibi grnen yap. Belli belirsizdalgal arazinin dzgnl, eski alarda bu kutsal yapy yapanlara, ynlendirme ilkelerine, HonoriusAugustodunicnsis'in ya da Guillaume Durant'm isteyebileceklerinden daha iyi uyma-olana salamt.Gnn o saatinde gnein durumuna bakarak ana kilise kapsnn tam batya aldnn, bylece koro

    yeriyle sunan douya baktklarnn ayrmna vardm; gne, sabah doarken yatakhanelerdekirahiplerle ahrlardaki hayvanlar dorudan uyandrabiliyordu. Daha sonra, srasyla St. Gall', Cluny'yive

    40

    I

    Fontenay' ve belki daha byk ama daha az orantl olan baka manastrlar grdm; ama bundandaha gzel ve daha iyi ynlendirilmi baka bir manastr grmedim hi. tekilerin tersine, buAedificium, olaand byklyle dikkati ekiyordu. Ben usta bir duvarcnn deneyimine sahipdeilim, ama bu yapnn, onu kuatan yaplardan ok daha eski olduunu hemen anladm. Belki debalangta baka nedenlerle yaplmt da, daha sonra byk yapnn ynlendirilmesi kiliseninkine,kiliseninki de onunkine uyacak bir biimde, manastrn yaplar btn onun evresinde kurulmutu.nk mimarlk, tm sanatlar arasnda, tm organlarnn kusursuzluunun ve orannn stndeldad byk bir hayvan ^drmas bakmndan, eskilerin kosmoz, yani atafatl dedikleri evrenindzenini, salad uyumda yaratmaya, ok cesurca yaratmaya alan sanattr. Augustinus'un dediigibi, tm nesnelerin say, arlk ve llerini belirlemi olan Yaratc'miza vgler olsun.

    41

    Birinci Gn SABAH

    Wil/iam, Barahip'le retici bir konuma yapyor.

    Kilerci tknaz, grnte kaba saba ama neeli, salar aarm ama hl gl, ufak tefek ama evikbir adamd. Haclar ko-nukevindeki hcrelerimize gtrd bizi. Ya da daha dorusu, stadma ayrlanhcreye; bir mez olmakla birlikte, konukar olduum, bu nedenle de her trl saygnn gsterilmesigerektii iin, ertesi gne dek benim iin de bir hcre boaltlacana sz verdi. O gece, hcreninduvarndaki, iine gzel taze saman doldurtarak hazrlatt uzun ve geni bir nite uyuyabilecektim.

    Sonra rahipler bize arap, peynir, zeytin, ekmek ve iyi cins kuru zm getirdiler ve bizi bireyleryiyelim diye braktlar. Byk bir zevkle yiyip itik. stadm Benediktcnler'in kat alkanlklarnpaylamyor, yemeini sessizce yemekten holanmyordu. Hem her zaman ylesine gzel ve akllcaeylerden sz ederdi ki, sanki bir rahip bize ermilerin yaamlarn kuyormu gibi olurdu.

    O gn ona at konusunda daha ok soru sormaktan kendimi alamadm.

    "Ama," dedim, "kardaki izleri ve dallarn tankln yorumladnz zaman Brunellus'u tanmyordunuz.Bir anlamda o izler tm atlardan ya da en azndan o cins atlarn tmnden sz ediyordu. yleyse, doakitabnn, birok sekin lanrbilimcinin bize rettii gibi, yalnzca zlerden sz ettiini sylememizgerekmez mi?"

    "Tmyle deil, sevgili Adso," diye yantlad stadm, "Bu tr bir iz, diyelim ki, bana 'at' verbummentis1 olarak anlatyordu ve o ize nerede rastlarsam rastlayaym, bana hep ayn eyi anlatacak-

    la Lat.) Zihindeki szck. (ev.) 42

    ti. Ama o yerde ve gnn o saatinde grdm iz, tm olas atlar iinden en az birisinin oradan gemi

  • 7/29/2019 Umberto Eco - Gulun Adi

    17/321

    olduunu anlatyordu bana. Bylece kendimi 'at' kavramnn alglanmasyla tekil bir atn bilgisi arasndabuldum. Her ne olursa olsun, evrensel at stne bilgim bana bu izler tarafndan verilmiti; bu izlersetekildi. Bir eyi uzaktan grp de ne olduunu anlamazsan, onu belli bir boyutu olan bir cisim olaraktanmlamakla yetinirsin. Daha yakna gelince, o zaman onu bir hayvan olarak betimlersin; henz onunbir at m, yoksa bir eek mi olduunu bilmesen de. En sonunda, daha da yakna gelince, onun Brunellusmu, yoksa Niger mi olduunu henz bilmesen bile, bir at olduunu syleyebilirsin. Ancak doruuz&khktan onun Brunellus olduunu (ya da adn ne koyarsan koy, onun baka bir at deil, o atolduunu) grebilirsin. Bu da tam bilgidir; tekil olann bilgisi. Bylece, bir saat nce, tm atlarbeklemeye hazrdm; ama zekmn enginliinden deil, sezgimin ktlndan. Zekmn al, ancak

    rahiplerin yularndan ekip getirdikleri tek at grdm zaman giderildi. Ancak o zaman, daha ncekiuslamlamann beni geree yaklatrm olduunu gerekten anladm. Bylece, henz grmediim birat tasarlamak iin kullandm kavramlar salt imlerdi; tpk kardaki toynak izlerinin 'at' kavramnniaretleri oluu gibi; imler ve imlerin imleri, yalnz nesnelerden yoksun olduumuz zaman kullanlr."

    Baka zamanlarda onun evrensel kavramlardan byk bir kukuculukla, bireysel nesnelerdense bykbir saygyla sz ettiini iitmitim; sonradan bu eilimin onun hem Britanyal, hem de Fransiskenoluundan ileri geldiini dndm. Ama o gn tanr-bilimsel tartmalara girecek gcm yoktu; bunedenle de bana ayrlan yere kvrldm; bir battaniyeye sarndm ve derin bir uykuya daldm.

    eriye birisi girecek olsa, beni bir kn sanabilirdi. nc saate doru, William'i ziyarete gelenBarahip'in de yle sand kesindi. Bylece, dikkati ekmeden, onlarn ilk konumalarn dinledim.imde ktlk olmakszn yaptm bunu; nk kendimi birdenbire ziyaretiye gstermek,saklanmaktan daha byk kabalk olacakt; bunun iin ben de alakgnlllkle saklandm.

    Bylece, Abbone geldi. Rahatsz ettii iin zr diledi; yeni-

    43

    den hogeldiniz dedi ve ok nemli bir konuda William'la zel olarak konumak istediini syledi.

    Szlerine, konuunu at olaynda gsterdii yetenekten tr kutlamakla balad ve hi grmedii birhayvana ilikin olarak bylesine kesin bilgileri nasl verebildiini sordu. William, ksaca ve uzak birtavrla izlemi olduu yolu aklad. Barahip kavrayndan tr onu vglere bodu. Bilgisiyle nyapm bir adamdan daha baka bir ey beklenemeyeceini syledi. Farfa Barahip'in-den ald bir

    mektupta, yalnzca William'a mparator tarafndan verilen grevden (bunu ilerideki gnlerdetartacaklard) sz edilmekle kalnmayp, ngiltere ve talya'da, stadmn sorgucu olarak grev aldbaz davalarda byk bir insancllkla birleen keskin zeksyla kendini gsterdiinin eklendiini desyledi.

    "Birok davada sann susuz olduuna karar verdiinizi renmek beni ok honut kld," diye eklediBarahip. "Mel'un'un insanlarn ilerine srekli olarak kartna zellikle bu ac gnlerde herzamankinden ok inanyorum," dman sanki duvarlarn iinde pusuya yatm gibi. sezdirmedenevresine baknd, "ama Mel'un'un ou kez ikinci nedenler araclyla etkinlik gsterdiine deinanyorum. Onun kurbanlarn, suun drst bir adamn stne yklaca bir biimde ktlk ilemeyezorlayabildigini.de biliyorum; dii eylann yerine iyinin yaklmasndan tat duyar o. Sor-gucular oukez becerilerini kantlamak iin, sanktan neye mal olursa olsun bir itiraf koparrlar; ancak dtrumaybir gnah keisi bularak sonulandran bir sorgucunun iyi bir sorgucu olduunu sanarak..."

    "Bir sorgucu da eytan tarafndan kkrtlabilir," dedi William.

    "Olabilir," diye kabul etti Barahip, ok saknml olarak, "nk Yce Tann'nn tasarmlar tartlmaz;byle deerli insanlara herhangi bir kuku glgesi drmek benden rak olsun. Onlardan biri olaraksize gereksinim duyuyorum bugn. Bu manastrda yle bir ey oldu ki, sizin gibi zeki ve saknml biradamn dikkatini ve dn gerektiriyor. Olan ortaya karmakta zeki, (gerekirse) stn rtmektesaknml birinin. Gerekten de, stn olmalar gereken insanlarn suunu kantlamak sk sk kanlmazoluyor, ama ktln nedenini, suluyu kamunun gznde k-

    44

  • 7/29/2019 Umberto Eco - Gulun Adi

    18/321

    I

    k drmeyecek bir biimde ortadan kaldrmak gerekir. Bir oban yanlgya derse, tekiobanlardan ayr tutulmaldr; ama eer koyunlar obanlara gvensizlik duymaya balarlarsa vayhalimize."

    "Anlyorum," dedi William. Onun dncelerini byle karsndakinin gururunu okayarak aa vurduuzaman, genellikle drst bir biimde ayn gr paylamadn ya da aknln gizlediini

    gzlemleme olana bulmutum daha nce."Bu nedenle," diye srdrd Barahip, "bir obann yanlgsn ieren her dava, kanmca ancak sizin

    gibi yalnzca iyiyi ktden ayrabilen deil, ayn zamanda amaca uygun olanla olmayan da Jtoirbirindenayrabilen insanlara verilebilir. Sizin, sulu yargsn ancak..."

    "...sanklarn su niteliindeki eylemlerden, adam zehirlemekten, susuz genleri kt yolasrklemekten ya da sylemeye dilimin varmad teki irenliklerden sulu olduklar zamanverdiimi..."

    "... sulu yargsn ancak," diye srdrd Barahip, sznn kesilmesine aldrmakszn, "Seylan'nvarlnn tm gzlere apa-' k grnd, bu yzden de baka trl davranlrsa hogrnn, suunkendisinden daha utan verici olaca zaman verdiinizi dnmek houma gidiyor."

    "Birini sulu bulduum zaman," diye aklad William, "gerekten ylesine ar sular ilemitir ki, tambir gnl rahatlyla onu laik glere devredebilirim,"

    Barahip bir an bocalad. "Niin," diye sordu, "eytani nedenlere deinmeksizin su saylaneylemlerden sz etmekte direniyorsunuz?"

    "nk nedenler ve sonular konusunda yarg yrtmek ok g bir eydir; kanmca bunun tek yargcTanr olabilir; kmr olmu bir aa gibi apak bir sonula onu yakan yldrm arasnda bir bantkurmakta bile zorluk ekerken, kimi zaman sonu gelmez neden, sonu zincirlerinin izini bulmak,gkyzne deer bir kule yapmaya almak kadar aptalca grnyor bana."

    "Aquino'lu bilgin," diye ne srd Barahip, "Yce Tann'nn. varln yalnzca mantk gcyle,nedenden nedene geerek, sonunda nedeni olmayan ilk nedene ulaarak gstermekten korkma-

    : 45

    mt."

    "Ben kim oluyorum ki Aquino'lu bilgine kar kaym?" dedi William alakgnlllkle. "Hem onunTanr'nn varln kantlamasn, onun nerdii yollar dorulayan birok baka kant var. Tanr,Augustinus'un bildii gibi, ruhumuzun ta iinden konuur bizimle; hem, sizin Abbone, Yce Tanr'nnvgsn ve onun varlnn kantlarn aka dile getirmeniz gerek. Aquino'lu Tom-maso byleyapmasa bile..." Durdu, ekledi: "Sanrm."

    . "Elbette," diye dorulad Barahip abucak; bylece, stadm pek holanmad aka anlalan birtartmay ok gzel bir biimde kesti.

    "Durumalara dnelim. Bakn, bir adam zehirlenerek ldrlyor. Bu bir veridir. Belli, yadsnamazbelirtiler karsnda, zehirleyenin bir baka adam olduunu tasarlayabilirim. Byle basit nedenler zincirikonusunda zihnim, gcne duyduu belli bir gvenle yarg yrtebilir. Ama bu kt eyleme yol amakiin baka bir eyin, bu kez insanca deil, eytanca bir eyin araya girdiini tasarlayarak zinciri naslkarmak bir duruma getirebilirim? Bunun olanaksz olduunu sylemiyorum: eytan, tpk atnzBruncllus gibi bir yerden getiini iaretlerle belli eder. Ama bu kantlarn ardna niin deyim?Sulunun o adam olduunu bilmek ve onu laik yarg organlarna teslim etmek yetmez mi? Nasl olsacezas lm olacak. Tanr balasn."

  • 7/29/2019 Umberto Eco - Gulun Adi

    19/321

    "Ama iittiime gre, yl nce Kilkenny'de, sanklarn iren cinayetler ilemekle sulandklar birdurumada, sulularn kimlikleri saptandktan sonra iin iinde eytann parma olduunuyadsmamsnz."

    "Ama ak seik szcklerle de dorulamadm. Yadsmadm doru. Mel'un'un dzenleri stne yargvermek iin ben kim oluyorum, zellikle," diye ekledi, bu nedeni vurgulamak istiyormu gibigrnyordu, "engizisyonu balatm olanlarn, piskoposun, belediye meclisi yelerinin, tm halkn,belki sanklarn kendilerinin bile. eytan'n varlna gerekten dikkat ekmek istedikleri davalarda. Bu

    durumda, eytan'n varlnn tek gerek kant, belki o anda herkesin onun ibanda olduunu bilmekiin duyduu tutkunun younluudur..."

    "Yani, siz," dedi Barahip kaygl bir sesle, "birok duruma-

    46

    da, eytan'n yalnzca sann deil, belki de ve en ok yarglarn ilerinde etkin olduunu musylyorsunuz?"

    "Hi byle bir ey ne srebilir miyim?" diye sordu William; sorunun, Barahip'in dorulayamayacabir biimde sorulduunun ayrmna vardm; bylece William onun suskunluundan yararlanarakkonumann ynn deitirdi. "Ama bunlar gemite kalan eyler. Bu soylu grevi braktm; eer buii yaptmsa, Tanr istedii iin yaptm..."

    "Kukusuz," diye kabul etti Barahip.

    "... imdi," diye srdrd William, "baka nazik sorunlarla urayorum. Bana anlatrsanz, sizi zensorunla da uramak iste-im."

    Barahip'in o tartmaya son verip kendi sorununa dnebil-mekten honut olduunu sezdim. Sonra,ok byk bir zenle seilmi szckler ve uzun tmcelerle, birka gn nce meydana gelen ve rahiplerarasnda byk bir znt yaratan tuhaf bir olay anlatmaya balad. Konuyu William'a atn, nkWilliam'in gerek insan ruhu, gerekse Mel'un'un dzenleri hakknda ok geni bilgisi olduunu bildiini,konuunun deerli vaktinin bir blmn zc bir bilmeceye k tutmaya ayrabileceini umduunu

    syledi. Olay uydu: Byk bir minyatr ustas olarak daha o zaman n kazanm olmasna karn hlgen bir rahip olan ve kitapln elyazmalarn ok gzel resimlerle ssleyen Otranto'lu Adelmo, birsabah Aedifcium'un dou kulesinin altnda, uurumun dibinde bir kei oban tarafndan lbulunmutu. teki rahipler tarafndan akam duas srasnda koroda grld, ancak geceyarsduasnda grnmedii iin, belki de gecenin en karanlk saatlerinde dmt oraya. O gece byk birkar frtnas vard; jilet gibi keskin, neredeyse doluyu andran, kudurmuasma esen gney rzgrnnsrkledii kar taneleri dyordu yere. Ceset uurumun tam dibinde bulundu; nce erimi, sonra katkat donmu kardan slanm, derken kayalara arparak paralanmt, Zavall, dayanaksz, lmlyaratk; Tanr merhamet etsin ona. Seke seke dt iin tam olarak hangi noktadan dtnsaptamak kolay deildi; kulenin uuruma bakan yanndaki kata sralanm pencerelerden birindendt kuku gtrmezdi. "Zavall cesedi nereye gmdnz?" diye sordu William.

    47

    "Doal olarak, mezarla," diye yantlad Barahip. "Belki de ayrdna varmsnzdr; mezarlk, kiliseninkuzey yanyla Aedifici-um ve sebze bahesi arasrida."

    "Anlyorum," dedi William, "Sorununuzun ne olduunu da anlyorum. O talihsiz gen, Tanr korusun,eer canna kym olsayd, (kazayla dt dnlemeyeceine gre), ertesi gn o pencerelerdenbirini ak bulurdunuz; oysa hepsini kapal buldunuz; stelik hibirinin dibinde herhangi bir slaklkyoktu."

    Barahip, daha nce de sylediim gibi, byk ve diplomata dinginlii olan bir adamd; ama bu kez,kendisini Aristo'nun istedii gibi ar ve yce gnll bir kimseye yarar llkten yoksun brakan,

  • 7/29/2019 Umberto Eco - Gulun Adi

    20/321

    akn bir davranta bulundu: "Bunu size kim syledi?"

    "Siz sylediniz," dedi William. "Eer pencere ak olsayd, onun kendisini pencereden attndnrdnz hemen. Dardan anlayabildiim kadaryla, bunlar donuk camdan byk pencereler; butr pencereler genellikle bu byklkte binalara adam boyunda konmaz. Bu nedenle, pencerelerden biriak kalm olsayd bile, adamcazn darya sarkp dengesini yitirmesi olanaksz olduuna gre,intihardan baka bir olaslk dnlemezdi. Bu durumda, onun kutsal topraa gmlmesine izinvermezdiniz. Ama onu Hristiyan usulnce gmdnze gre, pencerelerin kapal olmalar gerekir.nk eer pencereler kapalysa -ben hi, byclk durumalarnda bile, Tanr'run ya da Seylan'n, bir

    lnn yanl davrannn kantlarn ortadan kaldrmak iin uurumun dibinden yukarya trmanmasnaizin verdiine rastlamadma gre- intihar olaslnn, ister bir insan eli, ister Seylan'n gc tarafndanortadan kaldrld ak. imdi siz kendi kendinize, onu uuruma iten demeyeyim, islemeyerek pencerepervazna kimin karabileceini soruyorsunuz; kayglsnz; nk manastrda doal ya da doast birkt g dolayor."

    "Evet, doru..." dedi Barahip; William'in szlerini mi dorulad, yoksa kendi kendine, William'inylesine beenilmeye deer ve mantkl bir biimde ortaya koyduu nedenleri mi hakl bulduu akdeildi. "Ama camlarn hibirinin slak olmadn nasl bilebilirsiniz?"

    "nk bana rzgrn gneyden estiini sylediniz; bu du-

    48

    rumda yamurun douya bakan pencerelere doru srklenmesi olanakszd."

    "Bana sizin yeteneklerinizi yeterince anlatmamlar," dedi Barahip. "Haklsnz, pencereler slakdeildi. Nedenini imdi biliyorum. Sylediiniz gibi oldu. Niin kayglandm imdi anlyorsunuz.Rahiplerimden birinin, ruhunu iren intihar gnahyla lekelemi olmas benim iin yeterince ciddi birsorun olurdu. Ama onlardan birinin, ayn lde korkun bir gnahla kendini lekelediini dnmem iinnedenler var. Keke bu kadarla kalsayd..."

    "Her eyden nce, niin rahiplerden biri? Manastrda birok insan var; seyisler, kei obanlan,hizmetiler..." "| "Dorusu, kk, ama zengin bir manastr," diye kabul etti Barahip arballkla."Altm rahibe yz elli hizmeti. Ama her ey Aedifcium'da oldu. Orada, belki imdiden biliyorsunuz,

    birinci katta mutfak ve yemekhane var; onun stndeki iki katta da, yaz salonuyla kitaplk. Akamyemeinden sonra Aedificium kilitlenir ve ok kat bir kural, hi kimsenin ieri girmesine izin vermez,"William'in bundan sonraki sorusunu kestirdi ve hemen, ama ak bir isteksizlikle ekledi; "Doal olarak,rahiplerin de, ama..."

    "Ama?"

    "Ama bir hizmetinin geceleyin oraya girme yrekliliini gstermi olabileceini kesinlikle - anlyormusunuz, kesinlikle - yadsyorum." Gzlerinden bir gvensizlik glmseyii gibi bir ey geti; birimek ya da kayan bir yldz gibi, abucak. "Diyelim korkarlard, biliyor musunuz... basit insanlaraverilen buyruklar bazan bir tehditle, buyrua boyun emeyenlerin bana korkun bir eyin, hattadoast bir eyin gelebileceine ilikin bir uyaryla pe-kitirilmelidir. Oysa bir rahip..."

    "Anlyorum."

    "stelik bir rahibin yasaklanan bir yere girmeye kalkmas iin baka nedenler de olabilirdi. Demekistiyorum ki... kurallara aykr olsa bile, akla uygun nedenler..."

    William, Barahip'in tedirginliinin ayrdna vard, belki de konuyu deitirme amacna ynelik bir sorusordu; ama bu soru onda daha da byk bir tedirginlik yaratt.

    "Bir cinayet olaslndan sz ederken, 'Keke bu kadarla kal-

    Gln Ad

  • 7/29/2019 Umberto Eco - Gulun Adi

    21/321

    49/4

    sayd' dediniz. Ne demek istiyorsunuz?"

    "yle mi dedim? ey, kimse nedensiz cinayet ileyemez; nedeni ne denli aykr olursa olsun. Bir rahibi,bir rahip kardeini ldrmeye srkleyebilecek nedenlerin aykrln dnnce titriyorum. te. Hepsibu."

    "Baka bir ey yok mu?""Size syleyebileceim baka bir ey yok."

    "Syleme yetkisine sahip olduunuz baka bir ey yok mu demek istiyorsunuz?"

    "Ltfen, Frate William, Fratello William," dedi Barahip, Frate'yi de, Fratello'yu da vurgulayarak1.

    William kpkrmz kesildi ve "Eri sacerdos in aeternum2," dedi.

    "Teekkr ederim," dedi Barahip.

    Ey Tanrm, o anda ne korkun bir gizeme dokunuyorlard benim saknmz stlerim, biri kayg, tekimerak drtsyle. nk Tanr'nm kutsal papazlnn gizemlerine ynelmi bir mez olan ben bile,alakgnll bir delikanl olmama karn, Bara-hip'in bir ey bildiini, ama onu gnah karmayeminiyle rendiini anlamtm. Birinin azndan, Adelmo'nun ackl sonuyla ilgili olabilecek gnahkrbir ayrnt iitmi olmalyd. Belki de bunun iin, kendisinin kukuland, ama hi kimseyeaklayamad bir gizi ortaya karmas iin William Birader'e yalvaryor, iyicillik yasasndan trglgede brakmak zoruncla kald bir gize, zeksnn gcyle stadmn k tutacan umuyordu.

    "Pekl," dedi William o zaman, "rahipleri sorguya ekebilir miyim?"

    "ekebilirsiniz."

    "Manastrn evresinde serbeste dolaabilir miyim?"

    "Size bu yetkiyi veriyorum."

    "Bana bu yetkiyi coran moaclis'venyor musunuz?"

    "Hemen, bu akam."

    1. Ayn tarikata mensup olan rahipler birbirlerine Frate ya da Fr.tello (Birader) diyorlard. BuradaBarahip, William'iri Fraticello (14. ve 15. yy. da, talya'da yaylan, Fransisken tarikatndankaynaklanan bir dinsel frka olduunu ima ediyor.) (ev.)

    2. (Lat.) Sonsuza dek papaz olarak kalacaksn. (ev.)

    3. (Lat.) Rahiplerin nnde. (ev.)

    "Ama ben bugn balayacam ie; rahipler beni neyle grevlendirdiini renmeden. HemHristiyanlk dnyasnn tm manastrlarnda ylesine hayranlkla sz edilen kitaplnz ziyaret etmeyide ok istiyordum; buraya geliimin nedenlerinden biri de bu."

    Barahip, alabildiine gergin bir yzle, neredeyse srarcas-na ayaa kalkt. "Sylediim gibi, tmmanastrn iinde serbeste dolaabilirsiniz. Ama kesinlikle Aedifcium'un en st katnda, kitaplktadolaamazsnz."

    "Niin?"

  • 7/29/2019 Umberto Eco - Gulun Adi

    22/321

    "Size daha nce aklamalydm, ama biliyorsunuz sandm, fun, bizim kitaplmz bakalarnabenzemez..."

    "Burada, tm teki Hristiyan kitaplklarndakinden daha ok kitap olduunu biliyorum. Sizin kitapdolaplarnzn yannda Bob-bio'nun ya da Pom posa'nnkiler, Cluny ya da Fleury'ninkiler, arpmtablosuna daha yeni balayan bir ocuun odas gibi kalr. Yz yl, belki de yz yl akn bir sre nceNovalesa'nn vnc olan alt bin elyazmas, sizinkilerin yannda solda sfr kalr; hem belki bunlarnou da imdi buradadr. Manastrnzn, Hristiyanln, Badad'n otuz alt kitapl ve vezir bn el-

    Alkami'nin on bin cildiyle yarabilecek tek k olduunu, ncil'lerinizin saysnn, Kahire'nin vnc olaniki bin drt yz Kur'an'a eit olduunu ve kitap dolaplarnzn gerek varlnn, yllar nce (YalanPrensi'yle ili dl olduklarndan), iinde alt milyon cilt ve sekiz bin yorumcuyla iki yz yazcybarndrdn ne srerek Trablus kitapln isteyen kfirlerin kendini beenmi sylencesine karapak bir kant olduunu biliyorum."

    "Doru, Tanr'ya vgler olsun."

    "Aranzda yaayan rahiplerin ounun, dnyann drt bir yanna dalm olan teki manastrlardangeldiklerini biliyorum; kimileri, baka hibir yerde bulunmayan elyazmalarn kopya edip onlar kendimanastrlarna gtrmek iin burada ksa bir sre kalyorlar; buna karlk, onlar da, kopya ederekdaarnza katmanz iin, baka bulunmaz elyazmalar getirmekten geri kalmyorlar; kimileri burada okuzun, hatta bazan lnceye dek kalyorlar; nk aratrmalarna k tutacak yaptlar yalnz buradabulabilirler. Bylece aranzda Almanlar, Dayallar, spanyollar, Fran-

    50

    51

    szlar, Yunanllar var. mparator Frederick'in yllar nce, sizden Merlin'in ngrlerini bir kitaptaderlemenizi, sonra da bunu Msr Sultan'na bir armaan olarak gnderilmek zere Arapa'yaevirmenizi istediini biliyorum. Son olarak, Murbach gibi grkemli bir manastrn bu ok zntlgnlerde artk tek bir yazcs bile olmadn, St. Gall'de, yazmay bilen yalnzca birka rahibin kaldn,imdi kentlerde niversiteler iin alan laik kimselerden olumu birlik ve loncalarn bulunduunubiliyorum; yalnzca sizin manastrnzn, tarikatnzn ann gnden gne yenilediini ya da ne

    sylyorum?- giderek artan yceliklere ulatrdn biliyorum...""Monasterium sine libris," diye alntlad Barahip, dalgn dalgn, "est sicut civitas sine opibus, castrum

    sine numeris, coquina sine suppellectili, mensa sine cibis, hortus sine herbis, pratum sine floribus,arbor sine follis1... Bizim, alma ve duann ifte buyruunda gelien tarikatmz, bilinen dnyann; bilgi hazinesi, yangnlar, yamalar, depremler iinde yok olma tehlikesiyle kar karya bulunaneski retinin kurtuluu; yeni yaznn oca ve eskisinin art oldu... Ah, biliyorsunuz, ok karanlkzamanlarda yayoruz imdi; yzm kzararak sylyorum, daha birka yl nce, Viyana Genel DanmaKurulu, papaz2 olmann, her rahibin grevi olduunu aklamak zorunda kald. ki yzyl nce, grkemve kutsallkla prl prl parlayan ka manastrmz imdi miskinlerin sna oldu. Tarikat hl gl,ama kentlerin pis kokusu kutsal yerlerimize sokuluyor. Tanr'nn kullan imdi ticarete ve hizipsavalarna eilim gsteriyorlar; aada, ermilik ruhunun barna-mayaca byk yerlemelerde,yalnzca kaba dilde konumakla kalmyorlar (laik insanlardan baka ne beklenebilirdi), bu dildeyazyorlar bile; ama bu ciltlerin hibiri duvarlarmzdan ieri giremez; nnde sonunda sapknlklarkkrtr onlar. nsanln gnahlar yznden, dnya, iine ileyip onu aa eken uurumun kysndaasl kalm. Ve yarn, Honorius'un dedii gibi, insan-

    1. (Lat.) Kitapsz manastr, kentsiz devlet, insansz kale, ara geresiz a, yiyeceksiz sofra, bitkisizbahe, ieksiz ayr, yapraksz aa gibidir. (ev.)

    2. Rahiplerin vaftiz etme, evlendirme vb. yetkileri yoktu. Bu ve benzeri yetkileri, ancak papazlk sfatnkazanarak, belirli aamalarda elde ediyorlard. (ev.)

    52

  • 7/29/2019 Umberto Eco - Gulun Adi

    23/321

    larn gvdeleri bizimkinden daha kk olacak; tpk bizimkilerin, eskilerin gvdelerinden daha kkolmas gibi. Mundus senes-cit1. Tanr'nn imdi bizim tarikatmza verdii grev, atalarmzn bizeemanet ettikleri bilgi hazinesini koruyarak, yineleyerek, savunarak, bu uuruma doru gidie karkmaktr. Yce Tanr, dnya kurulduunda douda bulunan evrenin merkezinin, yava yava batyadoru kaymasn buyurdu; dnyann sonunun yaklat konusunda bizi uyarmak iin! nk olaylarngidii daha imdiden evrenin snrna ulat bile. Bininci yl tam anlamyla sona erinceye, Deccal denen oiren hayvan, ksa da olsa, yengi kazanmeaya dein, Hristiyan dnyasnn hazinesini, Tanr'nnpeygamberlere ve (havarilere syledii, Ebi Mukaddes'in tek szcn bile dei-tirmeksizin

    yineledikleri, okullarn -bugn her ne kadar o okullarda kendini beenmilik, kskanlk, lgnlk ylanyuvalanmaktay-sa da- yorumlamaya altklar Tanr szn savunmak bize dyor. Bugnbatmnda, biz hl ufukta ykselen meale ve z. Bu duvarlar ayakta kaldka da, Kutsal Sz'nbekileri olacaz."

    "Amin," dedi William, yrekten. "Ama bunun, kitapln ziyaret edilmesine izin verilmemesiyle ne ilgisivar?"

    "Bakn William Birader," dedi Barahip, "bu duvarlar zenginletiren byk ve kutsal eserlerigerekletirebilmek iin," byle diyerek, hcrenin pencerelerinden seilebilen, manastr kilisesininstnde bir ta gibi ykselen Aedificium ynn gsterdi, "kendilerini adam insanlar yzyllar boyudemir gibi kat kurallara uyarak altlar. Kitaplk, yzyllar boyu herkes iin gizli kalan ve hibir rahibinrenmesi nasip olmayan bir tasarma gre kuruldu. Yalnzca ktphaneci, kitapln gizini kendindennce gelen ktphaneciden rendi ve lm anszn gelip de bu bilginin iletilmesini engellemesin diyedaha hayattayken onu ktphaneci yardmcsna retiyor. Her ikisinin dudaklar da bu gizlemhrlenmi. Yalnzca ktphanecinin, bilmenin dnda, kitaplarn labirentinde dolamaya hakk var;yalnzca o, kitaplar nerede bulacan ve onlar nereye koyacan bilir; onlarn korunmasndan yalnz osorumludur. teki rahipler yaz salonunda alrlar ve kitaplktaki

    1- (Lat.) Dnya yalanyor. (ev.)

    53

    kitaplarn rehberini bilebilirler. Ama bir balklar listesi ou kez olduka az ey syler; yalnzcaktphaneci, ciltlerin bir araya getiriliinden, gizlilik derecesinden, bir kitabn ne tr gizler, gerekler ya

    da yalanlar sakladn anlar. Bir rahip bir kitab almak isterse, onu nasl, ne zaman vereceine ya daverip vermeyeceine, bazan bana dantktan sonra, yalnz o karar verir. nk her gerek her kulaagre deildir; tm yalanlar dindar bir ruh tarafndan yalan olarak bilinemezler; son olarak, rahipler yazsalonunda, yalnzca belli ciltleri okumalarn gerektiren belirli bir grevi yerine getirmek iin bulunurlar;ister zihnin gszlnden, ister kendini beenmilikten, ister eytan'n kkrtmasyla, kapldklar hersama merakn ardna dmek iin deil."

    "Demek kitaplkta, iinde yalanlar olan kitaplar da var..."

    "Canavarlar, kutsal tasarmn bir parasn oluturduklar iin vardr; onlarn grnmnde, Yaratc'nngc kendini ortaya koyar. By kitaplar, Yahudiler'in kabalas, putatapan ozanlarn masallar,imanszlarn yalanlan da bunun iin vardr. Bilge okur iin, yalanlara yer veren kitaplarda da, kutsalbilinin soluk bir nn parlayabilecci, yzyllar boyu bu manastr kurup ayakta tutanlarn sarslmazve kutsal inanc olmutur. Bu nedenle, kitaplk bu kitaplarn da kasasdr. Ama anlyorsunuz deil mi,ite bu yzden de, her nne gelen oraya giremez. Hem sonra," diye ekledi Barahip, bu son savnyetersizliinden tr zr dilemek istercesine, "kitap kolayca incinebilen bir yaratktr; zamann geiiac verir ona; kemirgenlerden, kt havalardan, beceriksiz ellerden korkar. Yzyllar boyunca, hernne gelen elyazmalarmza can istedii gibi dokunabilseydi, bugn onlarn byk bir ounluu varolmazd. Bylece ktphaneci onlar yalnz insanlardan deil, doadan da korur ve yaamn, gereindman olan unutuun glerine kar yrtt bu savaa adar."

    "Demek iki kiiden baka hi kimse, Aedifcium'un en st katna giremiyor..."

    Barahip glmsedi: "Hi kimse girmemelidir. Hi kimse giremez. Hi kimse istese bile baaramaz

  • 7/29/2019 Umberto Eco - Gulun Adi

    24/321

    bunu. inde barndrd gerek gibi llmez derinlikte, saklad yalanlar gibi yanltc olan kitaplkkendi kendini korur. Tinsel bir labirent olduu kadar, dnyasal bir labirenttir o. eri girebilirsiniz, amadar ka-

    54

    mazsnz. Bunu syledikten sonra, sizden manastrn kurallarna uymanz diliyorum."

    "Ama siz, Adelmo'nun kitapln pencerelerinden birinden dm olabilecei olasln yadsmadnz.

    lmnn yksnn balam olabilecei yeri grmeden, onun lm stne nasl yarg yrtebilirimpeki?"

    "William Birader," dedi Barahip uzlac bir tonla, "hi grmeden atm Brunellus'u ve hakknda hemenhemen hibir ey bilmeden Adelmo'nun lmn betimleyen bir adam, iine girmedii yerler hakkndayarg vermekte glk ekmeyecektir."

    William eildi: "Ciddi olduunuz zaman bile akllsnz. Nasl isterseniz."

    " "Eer aklhysam, ciddi olmay bildiimdendir," diye yantlad Barahip.

    "Son bir ey daha," dedi William. "Ubertino nerede?"

    "Burada. Sizi bekliyor. Onu kilisede bulacaksnz."

    "Ne zaman?"

    "Hep oradadr," diye glmsedi Barahip. "Biliyorsunuz, ok bilgili olmasna karn, kitapldeerlendirecek bir adam deildir o. Yzyln bir ekicilii olarak grr kitapl. Vaktinin ounukilisede, dnerek, dua ederek geirir..."

    "Yaland m?" diye sordu William, duraksayarak.

    "Onu ne zamandan beri grmyorsunuz?"

    "Yllardr.""Yorgun. Bu dnyann ilerinden ok uzak. Altm sekiz yanda. Ama inanyorum ki, ruhu hl

    genliindeki gibi."

    "Onu hemen bulaym. Teekkr ederim."

    Barahip le yemei iin toplulua katlmak isteyip istemediini sordu ona. William daha yeni, stelikfazlasyla yemek yediini, hemen Ubertino'yu grmeyi ye tuttuunu syledi. Barahip izin isteyip gitti.

    Tam hcreden karken, avludan yrek paralayan bir lk ykseldi; onu ayn lde keskin lklarizledi. "Ne oldu?" diye sordu William, akn. "Hibir ey," diye yantlad Barahip glmseyerek. "Bumevsimde domuzlar ldrrler. Domuz obanlarnn iidir bu. Sizin uramanz gereken kan bu kandeil."

    Dar kt ve zeki bir adam olarak kazand ne yarama-

    \i.. ' 55'

    yan bir davranta bulundu. nk ertesi sabah... Ama, tut kendini, geveze dilim. nk sznettiim gn, gece olmadan yle ok ey oldu ki, bunlardan sz etmek iyi olacak.

    56

  • 7/29/2019 Umberto Eco - Gulun Adi

    25/321

    Birinci Gn LE

    Adso kilisenin kapsna hayran oluyor, William ise Casale'li hbertino'yu buluyor.

    Kilise, daha sonra Strasbourg'da, Chartres'ta, Bamberg'de v^Paris'te grdm kiliseler gibi grkemlideildi. Daha ok talya'da grdm, az eimli, gkyzne doru badndrc bir biimde ykselen,yere salamca oturmu, ou kez genilii yksekliinden fazla olan kiliselere benziyordu; ama bununbirinci katnda bir kale gibi, bir dizi drt ke mazgal vard; bu katn stnde de, bir kuleden ok, eimlibir atyla rtlm, i kapayc pencerelerle delinmi, ikinci bir kiliseye benzeyen bir yap daha

    ykseliyordu. Atalarmzn Provence ve Linguadoca'da yaptklar kocaman manastr kiliselerinden,gsteriten ve ada slubun zellii olan oyma ta sslerin arlndan uzak, sanrm ancak sonzamanlarda, koro yerinin stnde gkkubbeye doru yreklice ykselen sivri bir kuleylezenginletirilmi ikinci bir kilise.

    ki dz, sssz dikme, ilk bakta tek byk bir kemer gibi grnen giriin nnde yer alyordu; amastnde birok baka kemerin bulunduu iki eimli pervaz, dikmelerden ayrlarak tpk bir uurumunmerkezinde olduu gibi, baklar glgede belli belirsiz seilen asl kapya yneltiyordu; kapnn stnde,yanlarda, iki zengita stne oturmu, ortadaysa girii madenle salamlatrlm mee kaplarnrtt iki akla blen oymal bir stunun destekledii byk bir alnlk ykseliyordu. Gnn osaatinde solgun gne nlar neredeyse dikey olarak atya vuruyor; k, alnl aydnlatmaksznyapnn nyzne eik olarak dyordu; yle ki, iki dikmeyi getikten sonra, kendimizi birdenpayandalar orantl bir biimde destekleyen ikincil sra stunlardan ayrlan kemerlerin oluturduugmms tonozun altnda bulduk. Gzle-

    . 57

    rimiz sonunda alacakaranla alnca, insann gzne ve imgelemine hemen ulaabilen (nk picturaest laicorum literatura1) oyulmu tan dilsiz syleisi birdenbire gzlerimi kamatrd ve beni bugnbile dilimin glkle betimleyebildii bir grnmn iine att.

    Gkyznde kurulu bir taht ve stnde oturan birini grdm. Oturan'n yz ciddi ve anlamnaeriilmez, gzleri iri iri alm, yksnn sonuna varm olan dnyasal bir insanla bakyordu;grkemli salar ve sakal, hepsi de birbirine eit, simetrik olarak ikiye ayrlm derecikler halinde, birrman sular gibi yznn ve gsnn stne akyordu. Bandaki ta mine ve deerli talarla

    sslyd; altn ve gm iplikten ileme ve dantellerle dokunmu erguvan renginde imparatorluk tuniidizlerinin stnde geni kvrmlar oluturuyordu. Dizlerinin stnde salamca duran sol elinde mhrlbir kitap tutuyordu; sa eli, iyiliki mi tehdit edici mi olduunu bilmediim bir durula yukar kalkmt.Yz ha biiminde, olaanst gzellikte iekli bir aylayla aydnlanmt; tacn evresinde veOturan'n bann stnde zmrt bir gkkuann parladn grdm. Tahtn nnde, Oturan'nayaklarnn altnda bir billur denizi akyordu; tahtn evresinde ve stnde drt korkun hayvangdm; kendimden gemi, onlara bakmakta olan benim iin korkun, ama kendisine aralksz vgtrkleri syledikleri Oturan iin evcil ve alabildiine yumuakba-h.

    Daha dorusu, tmne de korkun denemezdi; nk benim solumda (Oluran'n sanda), elinde birkitap tutan adam bana gzel ve sevimli grnd. Ama sivri gagal, zrh gibi dzenlenmi tyleri dikendiken, peneleri gl, kocaman kanallar ak olan kartal rktc grnd bana. Oturan'n ayaklardibinde de, iki yontunun altnda, iki hayvan daha vard: bir boa, bir de aslan; iki canavar da,peneleriyle toynaklar arasnda birer kitap tutuyordu; gvdeleri tahtn dna, balarysa lahta dnkt;omuzlarn ve boyunlarn yabanl bir drtyle bkyorlarm gibi sarlar rpnyor, eklemleri canekien bir hayvannkileri andryor, azlan grtlaa dek ak, ylan andran kuyruklar halka halkakvrlyor,

    1. (Lat.) Resim, laiklerin (kilise mensubu olmayan insanlarn) edebiyatdr. (ev.)

    58

    gittike ykselerek alevden dillerle dorua ulayordu. kisi de kanatl, ikisi de bir aylayla talanmt,korkun grnlerine karn cehennem deil, cennet yaratklaryd bunlar; kocaman grnmelerinin

  • 7/29/2019 Umberto Eco - Gulun Adi

    26/321

    nedeni, bir gn gelip yaayanlarla lleri yarglayacak olana tapnmak iin kkreyip brmeleriydi.

    Tahtn evresinde, drt hayvann yannda, Oturan'n ayaklarnn dibinde, sanki gr alannn tmboluunu dolduran billur denizinin saydam sular arasndan grnyormu gibi, alnln genbiimindeki yapsna uygun olarak dzenlenmi, yedi art yedi, sonra art , sonra da iki art ikilik,bir tabandan ykselen yirmi drt kk tahta kurulmu, ak libasl, altn tal yirmi drt htiyar vard.htiyarlarn kimi bir lavta tutuyordu elinde, kimi bir

    'koku kadehi. Ama ilerinde yalnzca biri alg alyordu; tm tekiler cokuyla kendilerinden

    gemilerdi; yzleri, kendisi iin vg trkleri sylemekte olduklar Oturan'a dnkt; kollarylabacaklar da, tpk drt hayvannki gibi, ama yabanl bir biimde deil, estetik bir dansn devinimleriylebklmt -Davud da, iinde On Emir'in bulunduu sandn evresinde byle dans etmi olmalyd -yle ki, gzbebekleri, nerede olursa olsunlar, insan gvdesi-

    - nin duruunu yneten kurallara ters decek biimde hep ayn kl noktada odaklayordu. Ah,tensel maddenin arlndan bir

    'mucizeyle kurtulmu kol ve bacaklarn bu gizemli dilinde nasl bir kendini brak ve atlm, doalolmayan ama incelikli durularn uyumu vard -yeni bir kitlesel biimle doldurulmu belirlenmi nicelik;sanki kutsal alay, iddetli bir rzgrn, hayat soluunun, nee cokusunun alacak bir biimde sestengrntye dntrlm sevinli vg trksnn etkisi altndaym gibi.

    Bedenleri, kol ve bacaklar Kutsal Ruh'la dolu, aklamayla aydnlanm, yzleri aknlkla altstolmu, gzleri istekle parlam, yanaklar sevgiyle kzarm, gzbebekleri sevinle bym: Birisevinli bir hayretle donakalm, bir bakas akn bir sevinle yaralanm, kimi aknlkla biimdeitirmi, kimi mutlulukla genlemi, tm de orada, yzlerinin anlatm, tuniklerinin kvrmlar,eklemlerinin duruu ve gerginliiyle, dudaklar sonsuz bir vg glmseyiiyle aralk, yepyeni bir arksylyorlard. htiyarlarn ayaklar dibinde, onlarn, tahtn ve begen biimindeki grubun zerinde birkemer oluturacak biimde, simetrik eritler ha-

    59

    linde, hem gksel, hem dnyasal bir yasann ayakta tuttuu sevgiyle balanm eserleri vard (bar,sevgi, erdem, ynetim, erk, dzen, kken, yaam, k, grkem, tr ve varlklarn dengeli bants); bu

    yaptlar birbirinden glkle ayrt edilebiliyorlard; nk sanat yetisi onlar yle dzenlemiti ki, tmde karlkl olarak orantl, deikenlikleri iinde birbirinin ayn, birlikleri iinde deiken, eitlilikleriiinde birleik, birlemilikleri iinde eitli, btn oluturan paralar, renklerin neeli yumuaklylaolaanst bir uyum iinde; kendi aralarnda benzemeyen sesler, olaanst bir uyum ve uygunlukiinde, birbirleriyle uyumlu ve dnml ikili-al iinde tek sesli olarak alabilen, derin ve isel garaclyla srekli alglamay salayan bir sitarn yaylar gibi, olaylara indirgenemeyen, ama gene deolaylara indirgenmi yaratklar sslemesi ve bir araya getirilmesi, maddenin orantl paralar stndeparlayan biimin araclyla yan saysz eitlik - ile orada, yeryznn ve cennetin bahelerinissleyen tm bitkilerin iek ve yapraklar, asmalar, salkmlar, menekeler, sarsalkmlar, kekikler,zambaklar, kurlbarlar, nergisler, kulkaslar, kengerotla-r, hatmiler, mrlcr, knaiekleri iiegeiyorlard.

    Ama dnyasal gzelliklerin ve doast grkemli iaretlerin bu uyumuyla comu ruhum, bir sevintrksyle tamak zereyken, gzlerim ihtiyarlarn ayaklan dibindeki iekli pencerelerin uyumunakaplarak, ortadaki, alnl tutan stunla btnleen iie gemi varlklara takld. Neydi bunlar, hangimesaj iletiyorlard, kemerler gibi ykselmi, her birinin art ayaklar yere salamca basan, peneleriarkadann srtna dayal, yeleleri ylan gibi bklm bklm, azlar yldrc bir homurtuyla gergin, birmacun ya da asma ayla stunun gvdesine balanm bu aprazlama ift aslan? Ruhumuyattrmak, belki de aslann eytanca yapsn evcilletirmek ve onu daha yce nesneleri antran birsimgeye dntrmek iin oraya konmu gibi, stunun iki yannda, tpk onun gibi olaanduzunluktaki mee kaplarn her birinin pervazlarnn bulunduu yerde, d taraflar heykelciklerle ssldayanaklar stnde, yzyze bakan, karlkl, birbirinin ei ikier insan heykeli vard. Bunlar, drt yaladam heykeliydi; kiisel eyalarndan,