ULUSLARARASI ALEVI-BEKTA~I KLASiKLERi -...
Transcript of ULUSLARARASI ALEVI-BEKTA~I KLASiKLERi -...
ULUSLARARASI
ALEVI-BEKTA~I KLASiKLERi
SEMPOZYUMU
Editorler
SAKARYA ONivERSiTESi
08-09 Kasrm 2014
SAKARYA
Doc;. Dr. Silleyman AKKU$
Doc;. Dr. Ha~irrl"$AHiN
Yrd. Doc;. Dr. Muhammed Miicahid DUNDAR
Ar~. Gor. Habib KARTALOCLU .;
Ar~. Gor. Feyza DOCRUYOL
Uluslararas1 Alevi-Bekta~i Klasikleri Sempozyumu
Yayrn No : 626
Yayrnc1 Sertifika N o: 15402
ISBN : 978-975-389-871-3 16.06. Y.0005.626
© Biitiin Haklarr Tiirkiye Diyanet Vakb'na aittir. 1. Baskl, Ma)'ls 2016, Ankara, 250 Adet
ilksay Kurulu'nun 26.11.2015 tarih ve 5-3 sayili kararryla uygun gorillmii§ ve Tiirkiye Diyanet Vakfr Miitevelli Heyeti'nin 05.01.2016 tarih ve 1528 sayili karanyla basilrm~tll'.
~·Bu kitapta yer alan makalalelerin sorumlulugu tebligcisine aittir."
BASKl : ~~VIbt 'llinttu.Tao~.ACUt11C.ISU'nc:EI:f U.SIWIVI• I UJHTlHO HCUS£
Serhat Mah. 1256 Sokak No:ll Yenimahalle I ANKARA
Tel : 0312 354 91 31 (pbx) Faks : 0312 354 9132
e-posta : [email protected]
Anadolu'nun Dini Tarihiyle ilgili Miihim Bir Eser: Titffalw'l-Ervfilt
M. Saffet SARIKAYA"
Oz
Tuffalnt'l-Ervfih, mi.iellifi Muhammed b. Ali b. es-Serrac ed-Drma~ki tarafmdan
715/1315'de tamarnlaruJU§ Arapc;a bir menakJp kitabu:hr. Miiellif Drma~kh olmakla bir
likte, Li.ibnan'dan Mardin'e kadar geni~ bir btilgeyi gezmi~, gormi.i~; Bireci.k, Besni ve
Kahta'da $afii kiklili~ yapnu~ Rifillige bagll bir sCtfidir. Bu eser Rifiii gelenegiyle ilgili
pek c;ok sCtfiye ait menkabeleri ic;erir. San Saltuk da bu sUfiler ic;erisinde yer allr. Esasen
~ser menak.Jblann yarunda miiellifin ya§adJ~ donemle ilgili vercligi malumat bakurun
dan tarihi bir oneme de haizdir. Bu baglamda, San Saltuk'un yarunda mfuidle~ Seyyid
13ehram§ah, Barak Baba ve Muhammed Miiristaruye ait bilgi ve menak!bt ic;erir. Bunlann
yarunda Bekta§i gelenekle ilgili olan Tacu'l-Arifin Ebu'l-Vefa, Muhammed e§-$enbeki
gibi sUfiler ve Dazlak Baba hakk.Jnda bilgi verir. Gerek Rifiii gelenekte yer alan gerekse
miinferit mi.ivelleh dervi§ler hakkmda da bilgi vereri ibni.i's-Serrac, kacl!n erkek birlikte
:zikir meclislerinin di.izenlencligi, muhtemelen meclislerinde dem allndJ~ ve zahiri iba
detlere kar§i lakayt davranan bu dervi~lerden sitayi§le bahseder.
Anahtar Kelimeler: Tuffa/w'/-erva/z, ibnii's-Serrac, Rifiii gelenek, Bekta§i gelenek.
Girl~
Bildiriye konu eserin miiellifinin ad.I, Muhammed b. Ali' dir. Nisbesinde yedi dedesini zikrederek sonuncu dedesini el-Kad.I izzeddin Ebu Abdullah b. es-Serrac olarak verir ve nisbesine ed-Drma~kl e~-$a.fllyi ekler. Hakkrnda fazla bilgi olma}'l~l ~uhtemelen onun belli bir cografi <;evrenin ~rna c;U<mamas1 ve yeterince ~ohret sahibi olmayt~1yla ilgilidir. ibnii'l-Hacer (1972: rv, 67) ve ibn Kadt $iihbe (1994: II, 500) onun Birecik, Kahta ve Besni'de kachhk yaphgrm Zilhicce 747 /1347'de vefat ettigini haber verir. Te§vlkii'l-ervah'rn son yapragmda vefat tarihi tam olarak 2 Rebiii'l-ahir 7 47 I 23 Temmuz 1346 ~eklinde verilmi~tir (ibnii' s-Serrac, 1315•: 323b). Nisbesinde de ifade edildigi gibi Drma~kh olan ibnii' s-Serrac'm hayab, esas itiban ile $am ve <;evresinde, biiyiik ol<;Ude de Frrat havzasmda ge<;mi~tir. Buna gore o, Birecik, Besni ve Kattta' da gorev yaprm~; Halep, Hama, Lazkiye, Menbic, Suru<; gibi bolgenirl diger ~ehirlerinde bulunmu~tur. Babasmm da ~azkiye' de kad.Ihk yaphgt-
· Prof. Dr., Siileyman Demirel Oniversitesi ilahiyat Fakiiltesi, lsparta, msaffets@yahoo. com
· <;all§maya katktlanndan dola}'l Prof. Dr., M. Necmettin Bardakc;t ve Prof. Dr. Necdet Gi.irkan Beylere te~ekki.ir ederim.
33
ru zikreden miiellif, babasliUil gidip geldigi imam en-Neve vi' den hadis dinledigini ve Tacuddin Fir.kah'dan (690/1291) okudugunu ifade eder (ibnii's-Serrac, 1315•: 152•,.186b).
Miielli.fin bilinen en onemli eseri Te§viJ..ii'l-Ervt1h ve'l-Kutab ilti.Zikri Allami'l-Guyub'(Ruhlarz ve Kalpleri Gayblarz En iyi Bileni Zikre Te~vik)' dir. Eserin ~imdilik bilinen tek niishas1 Silleymaniye Kiitiiphanesi, Am
cazade Hiiseyin Pa~a Boliimii, 272 numarada kaytthchr. istinsah kaydl bulunmayan niisha 20 x14 em. dl~,15x 9,5 em ic; ebadlnda olup, her sayfasl 19 satrr, nesih hatnyla ancak c;ogu kere noktaslZ olarak yazili 324 varak fersude niteliktedir. M. Bayram (2002: 44) "muhtemel" ~ydlyla eserin miiellif niishas1 olabilecegini belirtir. ibnii's-Serrac, (1315•: 26b, 80 b, 124•, 131•; 1315 b: 199•-1>) eserini 703/1303 yilinda kaleme almaya ba~ladlguu ve 715/1315 yilinda bitirdigini haber vermektedir. ·
Miielli.fin ifadelerinden hareketle (1315•: 205• ve 323•; 1315b: 52b, 124•, 201•, 226b) Te~vik'in bir boliimii olmakla birlikte, muhtemelen hacminden dolayt ayn bir kitap gibi tasarlandl~ anla§Ilan diger eser ise bildiriye konu edindigimiz Tuffalnt'l-Ervt1h ve Miftahu'l-irbah (Rultlarzn Meyvasz ve Kazan em Anahtarz)' chr. Bildiriye konu edindigimiz bu eser hakkmda a§a~da daha geni~ bilgi verilecektir.
ibnii's-Serrac, Te~vikU'l-e1-vah'mda Kifayeffi'l-acul fi'l-ilmi'l-usal, Mecazu'l-usUl ilt1 hakikati'l-mahsul, Safvetu'n-nazar fi ihtisari'l-miltakki'n-nazal~ es-Safi, Ravdatu'r-ruvat, Nadiru't-te§bih fi ihtist1ri't-tenbfh, el-Bahsil'lmii§a' fi hukmi's-sema', el-htimfis fi milzet;yili'l-iltibas, Semeratu'l-t1dab min ~ecerati'l-adiib, Zevahiru'l-ftkr ve cevahiru'l-fakr adh eserleri yazdlguu haber verir.
2 Cemaziye'l-ahir 708/17 Kastm. 1308'de miiellife verilen tarikat . icazetnamesinden onun Rifaf olmakla kalmaytp ayru zamanda Ahmed er-Rifaf'nin akrabas1 oldugu da anla§Ilmaktachr. icazetnamede Seyh Ahmed er-Rifaf'ye kad~ dokuz ki§i sayilir.1
1 ibnii's-Serrac, Sidi e~-$eyh Necmuddin Abdurrahlm b. Ahmed b. er-Rifai, Sidi e~$eyh Tacuddin Muhammed b. Ahmed b. er-Rifai, Sidi e~-$eyh $emsuddin Musta'cil Ahmed b. Muhammed b. er-Rifai, Sidi e~-Seyh Necmuddin Ahmed b. Ali er-Rifai, Sidi e~-$eyh Kutbuddin Ebu'l-HasanAli b. Abdurrahim b. er-Rifai, Sidi !'!~-$eyh $ernsuddin Muhammed b. Abdurrahim b. er-Rifai, Sldi e~-$eyh Muhyiddin lbrcihlm el-A'zeb b. Ali b. er-Rifal, Sidi e~-$eyh Miihezzebu' d-Devle ve' d-Qin Abdurrahim b. er-Rifai, Sldi e~-$eyh Seyfuddin Ali b. er-Riffu", e~-$eyhu'l-Kebtru'l-Arif Kudvetii't-Tavaif es-Se_yyid Muhyidcliil b. Ahmed b. Ebi'l-Hasan b. er-Rifai, e~-$eyh Aliyyii'l-Kari el-Vas1ti, e~$eyh Ebu'I-Fazl b. Kfunih, e~-$eyh Ebu Ali Gulam b. Terkan, ~-$exh Ali b. el-Bazban", e~-$eyh Miimli el-Acenu", ey-$eyh Ebu Bekir e~-$ibll, e~-$eyh Ebu 1-Kasun el-Ciineyd, e~-$eyh Sidi Seriyyii's-Sakati, e~-$eyh Ma'rU.f el-Kerhf, ~-~yh Davild et-Tai, e.~-$eyh
34
Bu silsile miiellifin Rifailigini ve bir Rifai ~eyhi oldugunu ar;ll<~a gostermektedir. Bununla birlikte miiellif (131Sb: 129b-130•), babasr ve
dedesinin biiyiik miivelleh sfrfi Yusu£ el-Kamfnl'nin (6. 657 /1259) nazarmdan ge<;tiklerini, miras yoluyla kendisinin de ondan bereketlendigini ve ~ocuklugunda miivellehlerin yoluna girdigini haber verir.
DolaJ1Styla onun resmi silsile ve icazetinin Rifailikten olmakla birlikte miivellehlikten de nasiplendigi anla~Ilmaktadrr. Buna bagh olarak da o, eserinin pek ~ok yerinde miivellehlere kar~1 miispet bir tavrr takm
rru~b.r.
i:bnii' s-Serrac, Rifai' tarikat ge~enegine ve donemirl tasavvu£ anlaYI~ma uygun olarak, bir miiridin sahip olmas1 gereken iyi ve kotii vastf
lan ~oyle sualar. iyi hasletler: Nefis muhasebesi, niyet s1dk ve ihlas, tovbe, havf ve reca, zi.ihd, fakr, sabu, hai11d ve ~tikr, tevekkill, nza ve murakabe. Kotii hasletler: Diinya sevgisi, cimrilik, hased, ofke, makam
sevgisi, kibir, ucb, riya, ~ok yemek, ~kin soz. Bu iyi ve kotj.i vastflart anlathktan soma a~k konusuna da deginen i:bnii's-Serrac'm tasavvufi
kavramlara yakla~lml klasik kaynaklarla ortii~mektedir.
Bildiri konumuz alan Tujfiil1u'l-erviih'in bilinen iki niishas1 vardu.
Birinci niisha ABD Princeton University Library Gift of Robert Garrett, Nu: 97' de kaJlthdrr. 2 Yazt ebacb 14,5 em x 9.2 em olup 226 varakb.r. Her
bir sayfasmda nesih hatttyla yazill15 sabr bulunmaktadu. Eserin varak numaralan sonradan normal rakamlarla yazllml~b.r. 1 •' da kitabm ve
miiellifin acb kapak ~eklinde yazllidrr, aynca eserin mukaddimesinde miiellif acbru (1b) ve eserin acbru (2b) zikreder. Eserin sonunda miiellif
tam acbru ve yazrmm Cemaziye's-Saru 715'de (Eyliil1315) tamamlan
d!grm bildirir. istmsah kaydmda ise, miistensih Ahmed $ihabiiddin b. Muhammed Bedriiddin b. el-HUJ.i'nin bu niishaJ19 $aban 997 Cuma giinii (23 Haziran 1589), 13 Muharrem 895 (7 Aral!k 1489) tariJ:ili. bir niishadan istinsah ettigi ifade edilmektedir (i:bnii's-Serrac, 1315b: 226b-
227). Biz bildiride bu niishaYI kullandtk.
ikinci niisha Berlin Staatsbibliothek W. Ahlwardt' da 8794 numara kaJ1thdrr.3 Her bir sayfas1 okunakh 15 em x 9.5 em yazr ebadmda nesih
Habib el-Acemi, e:?-~eyhu'l-imiim Ebu Said el-Hasan el-Basri', el-imamu'l-Murtaza Ali b. Ebi Talib (kv), Rahi:net Peygamberi Hz. Muhammed Mustafa (sav) Bu silsileyi e~$nkliik (1989: n, 66)' da verir.
2 Kiitiiphanenin yeni kaydmda numara Garrett no. 1127Y'dir. 3 Her iki niisharun da Silleymaniye Kiitiiphanesi Amcazade Hiiseyin'de ozel kay1tlt
35
hatf:lyla yazJ.l.nu§ 21 sabrdan olu§an niisha 124 varakbr. Eserin digital niishasmdan anla§!ldtgma gore srrb ve kenarlan k:mruzi cilt bezli, kapa~ rnavi-ye§il renkli ebruludur. i~ kapakta kmmz1 rniire~eple "Tarihu'l-evliya el-Miicelledii'l-evvel min kitfibi tufftilzu'l-ervah ve miftah!-l'l-irbtlh" diye ba§layarak eserin ve rniiellifin adJ. tarn olarak verilir. Eserde anlab ba§lan ve baz1 soz ba§lan kmmz1 rniirekkeple yazilidrr. Eserin
hfu:ni~inde anlah sahibi arifler kaydedilrni§, yer yer okurna kayttlar1 dii§i.ilrnti~tiir. Son varakta rniistensihin Mustafa b. Muhammed el-Haleb1 oldugu, niisharun 7 Rarnazan 1267 I 6 Ternmuz 1851 .tarihinde istinsah
edildigi. kaydedilmektedir.
Son zarnanlarda yaplian baz1 ~all§rnalarda at:I.flarda bulunulrnakla birlikte eserin bilirn diinyasmda yeterince tarunrnadt~ soylenebilir. Rifru ~eyhi Ebu'l-Hiida es-Sayyadl (o.1909), baz1 Rifaf §eyhlerinden bahsederken ibnu's-Serrac'tan istiiade eder. Benzer bir ~ekilde Yusuf b. ismail en-Nebharu (o.1932) Cfimiu keramati'l-evliya'da (2003: I-ll, ~e~itli yerler) ozellikle Suriye bolgesi st1fileriyle ilgili rnenaklblarda ib
nii's-Serrac'dan nakillerde bulunur. Yakm tarihte Balkan Bekta~iligi. iizerine ~all~malar yapan M. I<iel (2000: 261-266; 2009: 148-149) eseri San Saltuk ile ilgili olarak klsrnen kullarur. Ebu'l-Fazl Muhammed b. Abdullah el-Konev1 de Kalenderiler hakklndaki t;ah~rnastyla (2002) ib
nti's-Serrac'tan istiiade eden·bir ~a§brmaadrr.
2000'li yillarda Tiirk bilirn ~evrelerinin ibnii's-Serrac'm eserlerine ilgisi artar. Ahmet Ya§ar Ocak, San Saltuk'la ilgili rnonografisinde (2002: 64) M. Kiel' den naklen ibnii' s-Serrac' dan allnb yaparak baz1 yorurnlar
yapar. ibnti's-Serrac'm eserlerinin Anadolu dinl tarihi i~ kaynak de~ gerini ortaya koyan bir rnakalesinde M. Bayrarn, (2002: 39-57) rniiellifin birbirini tamarnlayan iki eserini ge~~e degerlE?ndirir ve Ocak'm ilgili degerlendirmelerinin eksik ve yarili oldugunu gosterrneye t;all~rr. Nitekim daha sonra Miifid Yiiksel de Gap Bolgesinde Alevi Bektfi§z Yerle§ilrrleri ve $anlt Urfa Kiiltiir Mozayiginde Kzsas Sempozyumu'nda sundugu "ibnu' s-Serrac ed-Drma~kl'ye Gore San Saltuk" (25-27 Mayts 2006) adh bildirisinde Tufftihu'l-ervfih niishasrm dikkate alarak konuyu daha detayh inceler. Ancak Yiiksel'in bildirisi Sernpozyurn Bildiri kitabmda yer almarru~tJI. Eyiip Oztiirk'iin hmii's-Serrac ve Miivelleh Dervi§ler (Te§viku'l-ervflh ve'l-kulUb ila zikri allami'l-guyub jsimli Eseri Baglamznda) (2011)
(No: 49 ve No: 217) niishalan bulunmaktadrr.
36
ba~h8Iyla miielli£ ve eserleri bir Doktora tezine konu edinilir. Son ~ah~mayla ayru tarihlerde biz de "llmu's-Sernic'm Eserleri (:er9evesinde XIII. Yuzyzl'da Gune-tjdogu Anadolu'da Din!-Tasavvufi Hayat" adh bir projeyi 15.10.2010/15.10.2012 tarihleri arasmda tamamlachk. Proje somasmda konuyla ilgili bazt yaymlar yaphk.4
Bu bildiride onceki yaymlanmiZt da dikkate alarak · Tuffahu'l-ervah' daki anlahlan, verilen malumah donemin dini sosyal yaptst ba-
. hmmdan degerlendirmeye <;alt~acagtz. Bu baglamda eserin i:izeti verildikten soma oncelikle San Saltuk ve miiritleriyle ilgili malumat ozetlenecek, eserde onemli bir yere sahip olan miivellehler hakkmda bir degerlendirme yapuacak ve miiteakiben Bekta~1 gelenegiyle ili~kilendirilen Tacu'l-Arilin Ebu'l-Vefa, Muhammed e~-$enbekl hakkmdaki anlatllar degerlendirilecektir. Son olarak ilgili anlahlardan bazuannm Tiirk~e ~evirisi ek metin olarak verilecektir.
1- Tuffahu'l-ervah'm Muhtevas1
Eser, Ocak'm (1992: 34-37) tasnifini yaph8I menktbe tiirlerinden tarihi gerc;eklere dayanan ve yazan belli olan menktbeler srmfma girer. Ancak tek bir ~eyhin menktbeleri yerine biiyiik ol~de Rifai tarikahna mensup ~eyhleri esas alan birc;ok ~eyhin, velirlin, arifin menktbe ve kerametlerini ic;erir. Miielli£ saglam bir dirri kiiltiire sahip olmakla birlikte derledigi menktbeleri halktan duydugu ve kabul edildigi ~~kilde kaydetmi~, propaganda maksadt giiderek bu anlahlarm ya~anan gerc;ekler oldu8Imu ve inaiulmas1 gerektigini belirterek ancak zahire bagh inat9 kaba softalarm bunlara inanmayacagmt ifade eden savtiruna ciimle.lerini slk slk tekrar etmi~tir. Menktbe tiirii eserlerin temel ozellikleri arasmda yer alan abarh burada da gozlenmektedir. Eserin daha ilgin<; olan boyutu ise ayru donemde derlenen diger menktbe tiirii eserlerle benzer keramet motiflerini biinyesinde ta~lffiastdrr. Omegin Menakzb-z Hacz BekUi§-l Veli (Golpmarh, 1990)'de gec;en keramet motifleri eserde yer alan motiflerle biiyiik ol~de paralellik gosterir. Ancak birincide kerametlerin tamarm biiyiik ol~de Hao Bekta~' a nispetle verilirken,
4 .M. Saffet Sankaya,- M. Necmettin Bardakc;J,-~ecdet Giirkan, "XIV. Yiizytl Rifiii $eyhi Ibnii's-Serr~c'm Tasavvufi Gorii~leri" Tasavvuf_ llmi ve Akademik Arn~tmna Dergisi, Say:t: 31 1/2013; Istanbul, s. 75-108; "Ibnii's-Serriic a Gore San Saltuk", Tasavvuf llmi ve Akqdemik Ara~trrma Dergisi, Say:t 32, 2/2013, istanbul, s. 75-110; "XIV. )'iizyll Rifat $eyhi Ibnii's-Serriic'm Veliiyet ve Keriimet Anlay:t§I", SiilerJman Demirel Universitesi l/aluyat Fakiiltesi Dergisi, say:t: 31,2/2013, !sparta; "715/1315'de yazilan Tuffahu'l-Ervah'a Gore San Saltuk", Balkan/am Gidiiinin 750. Yrlmda Uluslararasr Sarr Saltuk Gazi Sempozyumu, 6-10 Kasrm 2013, Kostence, ROMANYA.
37
Tuffa!tu'l-ervah'da motifler farkh ~eyhlere nispetle sunulmaktadrr. Bazen dini norm.lara uygun olmayan mitolojik unsurlar1 ve efsaneleri keramet ba~h&yla aktaran miiellifin bu tutumu dini degerler a<;tsmdan eserin degerini tarb§maya at;U< hale geti.rmektedir. Bun~a b!-rlikte eserde, miiellif yer yer kendisinden veya bizzat ~ahit oldugu yakm c;evresindeki tarihi olaylardan soz ederek eserin ic;erigini menklbe boyutu
nun otesine ta~rma}'l ba~arml~br.
ibnii's-Serrac, eserin mukaddimesinde kendi adml verir ve ic;erigi ~u ciimleyle ozetler: "Bu eser, i~inde se~lmi§lerden ve bilgelerden gelen kzymetli anlahlm~ zarif 11aberler, nadir rivayetler, degerli sozler kaydettigimiz muhtasar bir kitaptzr" (hmu's-Serrac 131Sb: 1b). Zira Allah tarafmdan se<;ilmi§lerin ve bilgelerin nuruyla hidayet bulunur, onlann bereketiyie· korunulur
ve onlarm duaslYla kurtulu~a erilir. Miiellif onlar1 yad ederek onlar1 yiiceltmeyi ve dost edinmeyi umar (hmu's-Serrac 1315~: 2•). Ancak kendisi Rifru oldugu ic;in ozellikle II. ve ill. Kzszmlarda kerametlerini anlat
b8"1 arifler -ki bazliarmm nisbesinde de ifade ettigi gibi- biiyii.k olc;iide .
Rifru c;evrelerinde ya~ayan kimselerdir.
hmu's-Serrac, eserin be~ yiiz yirmi be~ menktll/ anlabdan olu~tugunu ve iic;ii kadm yiiz elli be~ ki~inin anlablarmi topladlguu ifade eder (ibnii's-Serrfic 131Sb: 2•). Ancak eserde ii<; yiiz elli anlan ba§hgmda yiiz dokuz ariften menklbeler anlabhr. Bazi ba~W<larda birden fazla anlab ve arif ki~i yer alsa da miiellifin bahsettigi Sa}'lya ula§mak miimkiin goriinmemektedir. Ayru eksikligi eserin klsunlannda da gormek mi.imkiindiir. Miiellif eseri, Miitekaddimtln/bncekiler, Mutavassitt1n I Ortadakiler, Mutea/1/zirtln/Sonrakiler, Miitekadimine dair ilave anlatzlar ve Hatime ~eklinde tertip ettigini soylemesine ragmen (hmu's-Semk 131Sb: 2•)
IV. K1smz eserde yer almaz. Eserin her iki niishasmda da 350. Anlandan sonra kitabm ferag kaydl verilir, W. K1szm ile ilgili bir abf yer almaz. Muhtemelen ibnu's-Serrac mukaddimesindeki tasnifin~ eserin yazmu
srrasmda ria yet edememi~ ve III. K1szmdan sonra eseri tamamlami~br.
Eserini. Kzszm'1"Adl Bilinmeyen Bir Arif" ile ba~lar, Ziinnfm el-Mlsri ile devam eder ve Tacu'I-Arifin Ebu'l-Vefa ile biter. II. Kzsun Abdiil
kadir el-Geylaru ile .ba~la}'lp Ahmed er-~M ile sona erer. ibnii's-Sem1c, Ahmed er-Rifa1nin y~adl& donem itibariyle II. Kzszm'm ba§lannda yer almas1 gerektigini ifade ederek, onemine binaen bu klsmm sonuna
brrakllru&ru -ki miiellifin mensubu oldugu tarikann ~eyhidir- belirtir ve diger ~ahlslara nispetle daha geni~ yer verir. Miiellif ona hiirmeten
38
kendi "icazetnfune"sini de bu boliimiin sominda verir. III. Kzszm Rifat ~eyhi $emseddin Miista' cil ile ba~la)'lp Taceddin b. er-Riiai ile sona ermektedir.
ibnii's-Serrac Tacu'l-Arilin Ebu'l-Vefa'run ~eyhleri ve VII/XIII. yiiz)'llda ya~ayan halifeleriyle yine bolgede ya~ayan diger arifler hakkmda olduk~a 6nemli bilgiler vermektedir. Anadolu' da yaygm olarak bilinen es-Setjyid Ebu'l-Vefa Menakzbnamesi'nin (2006; 2008) ash alan Vastti'nin Arap«;a kaleme aldtgt Tezkiretu'l-muttakln ve .teb§itata'l-mukted!n'irl 773/137l'de yaztldtguu dikkate ahrsak, burada verdigi bilgilerin daha eski oldugurm ve anlab.lardaki benzerlikten hareketle muhtemelen kaydtyla Vastti'ye kaynakhk ettigini soyleyebiliriz. Burada kendilerinden nakillerde bulunan sUffler arasmda Mesleme es-SurU.ci ve oglu Akll, Ebfr Bekir b. Hevara, Ebt1 Muharruned e~-$enbekl, Adiyy b. Miisafi.r, Ali b. el-lliti, Abdurrahman et-Tafsund, Beka b. Battu, Mataru'l-Baz.rai, $eyh <;ak.rr vd. bulunmaktadrr. Ancak eserdeki anlat:un ~eyh-halife silsilesi ~eklirlde de@dir; miielli£ yeri geldigrnde onlcinn birbirleriyle ili~kilerini gosteren ifadeler kullarur. Anlatimdan bu sUfflerin kesirl
· «;izgilerle bir silsileye bagh olmadtgt, ya~adtklan doriemdeki biiyiik sUfflerden fey'z alma)'! benimseyen bir tavra sahip miinferit kimsele~ olduklan anla~Ilmaktadrr.
Eserin MateahhirCm ba~hgt ta~tyan ktsmmda ise kendi zamanma yakm tarihlerde ya~amt~ dervi~leri konu edinmektedir. Bu kts1mdaki bilgiler ~oguruukla ba~ka kaynaklarda olmayan, Bolgenin sozlii kiiltiiriinden derlenmi~ materyaldir. Dola)'lstyla miielli£ ya~adtgt cografyadaki halkm din algtsffil ve dini zihniyetini ktsmen kendi yorumlanyla zengirlle~tirerek vermektedir ki eserirl «;e~itli tarihi veriler baklmmdan orijinalligi bu malumattan kaynaklanmaktadrr.
2- Menktbe Gelen egi ve Tuffahu'l-ervah
ibnii's-Serrac'm Tuffahu'l-ervah't menktbe gelenegrne uygun nitelikte olmakla birlikte muhtemelen miiellifin ilmi ~ahsiyetirle bagh olarak menklbe ve kerametlerin yam srra 6zellikle kendisirlirl bizzat ya~adtgt, gordiigu ve biiyiiklerinden duydugu olaylar hakkmda bilgiler verdigi ve degerlendirmelerde bulundugu bir eser olmastyla di.kkat «;eker.
ibnii's-Serrac'm eserleriyle bizirn ilgimiz de San Saltuk'la ilgili tarb§malar ~er~evesinde olmu~tur. Esasen bu tarb~malar Kopriilii ve Golpmarh'ya kadar uzanrr. Ozellikle XIII. yiiz)'llda Anadolu' da ortaya
39
c;ll<an tarikat ziimrelerinin olu~umu ve st1filerin zihniyet bi9mleri ve diinya go~lerinin keyfiyetiyle ilgili farkb. kanaatler bu donemde halIan dini yapiSl hakkmda farkb. yorumlann olu~masma yol a~ar. Burada medrese ve cami merkezli olarak olu§an ve resmi olarak be~senen Siinn.iligm yanmda ozellikle goc;ebe ziimreler ve ta§rada Kitabf dine, Siinn.ilige pek de uymayan, c;ogu kere eski ki.Utiirlerden birc;ok unsu
run tekke gelenegiyle birle§erek islam' a ta~mdlgt ve uygulandlgt farkb. bir halk dini yaplianmasmm mevcudiyeti.ne vurgu yaplhr. Bu yapmm keyfiyeti, ozellikle gayr-i siinnllik/ siinnilik dl~1 anlanunda kullarulan, ancak Bab. literatiiriinde kullanrm §ekliyle islam! dint terminolojiye uymayan ve yanll~ c;agn~mtlara yol ac;an "heretik, heteredoksi" vb. terimleriyle kar§Ilanmas1 ciddi tarb.~malan da beraberinde getirir. Biz bununla ilgili metodolojik tarb.~malan bir kenara brrakarak (bkz., Sankaya, 2003: 22-36) konuyu ozetlemek istiyoruz.
Kopriilii'niin Turk Edebiyatmda ilk MutasavvUJ.ar c;~masmdaki tavnru Anadolu'da islamiyet (1922: n, sy., 3, 188-221; n, sy., 4, 281-311;
II, sy., 6, 457-486) adh makalesiyle birlikte giderek de~ti.rmesi ve popi.Uer dini ki.Utiiriin I<itabi dinden c;ok farkb. olduguna dair vurgula
nna, Golpmarh'run bu farkiillgt degi§ik eserlerinde (1931; 1959-1950;
1983; 1992) Siilikle izah etme ve Anadolu Aleviligini Siiligin bir uzanb.st gibi gorme gayretleri eklenir. Daha sonra A. Ya§ar Ocak da benzer ~izgide bilimsel ne§riyab.ru siirdiiriir. M. Esad Co§an (trs.), E. Ruhi F1glah (1990) gibi bazt tarihc;ilerin ve ilahiyat kokenli akademisyenlerin konuya bakl~1 ise daha c;ok I<itabf din ve Siinnf ~enlidir. Bu bakt§ ac;Ilan Tiirkiye Aleviligi tarihi ic;in onemli bir yorum farklillgtru da beraberin
de getirir. <;iinkii bir tara£ Aleviligin ba~langtcmdan itibaren "heretik", gayr-i Siinnf oldugu soylemini dile getirirken diger tara£ esasen Siinnf
yaptlanmanm daha sonraki dtinemlerde c;e~itli etkenlerle Siinnilik dl§Ina yoneldigi tezini ileri siirer. Dtinemle ilgili yer~ materyalin azhgt ve aYJ:U malzemenin farkh bakl§ a9ianyla yo~anmast ilgili tarb.§malarm devamrru beraberinde getirmi§tir.
hmii's-Serrac'm eserlerinirl tinemi burada ortaya c;Il<ar ve anlab.lan
bu baglamda degerlendirmek gerekir. Zira miiellif merlklbe ve keramet agtrh.kh materyali tine c;tl<armakla birlikte eserin yazili§ tarihini kaydet
mekte (715 h./1315) ve bu donem sUfileriyle ilgili ilk elden bilgiler vermektedir. Eserlerin San Saltuk ile ilgili giindeme geli§i ise miiellifin San Saltuk ve halifeleri Behram~ah Haydan, Barak Baba ve Baba Mans tam
40
hakkmda bizzat kendi gozlemledigi bilgileri aktarmasmdan kaynaklarur. Miielli.finin: "Onun vefatzyla bu kitabm yazzlmasmzn arasz yakla§zk on sekiz yzl kadardzr. Bu kitabz 715'de yazdzk." (ibnii's-Serrac 131Sb: 200•) ifadesi San Saltuk ile 'ayru donemde ya~adJ.klaruu gosterir ki bu durum eserin klymetini daha da arbnr. Dola}'lsiyla Tuffahu'l-Ervah ~imdilik San Saltuk hakkmda b~gi veren en esl.<i kaynak konumundadrr.
3- San Saltuk ve MiiriUerine Dair
ilmii.'s-Sernk San Saltuk'1 bizzat gormii~ ve miiridi Seyyid Behram~ah Haydariile sohbet e~, (ibnii's-Serrac, 131Sb: 194b, 199b-200•) Muhammed Maristani'ye "$eyhim" diyecek kadar samimi olmu~tur. Konuyla ilgili bilgileri ~oyle ozetlemek miimkiindiir: San Saltuk, muhtemelen kumralligma bagh olarak "Sarr" lakabrm ~tu. Miiellifin onun hakkmdaki "et-Tiirkl" nisbesi ve Tiirkmen" vurgusu dikkate almd!gmda Seyyid olmad!gr anla~Ilmaktadrr. Miiellif, Sar1 Saltuk'un 70 ya~larmda 697 /1298'de vefat ettigini soyleyerek kesin bir tarih vermektedir (ibnii's-Serrac, 131Sb: 199•).
Kuzeyde ya~ad!gr yeri de Al«;akerman'm babsmda bir yerle~im olan "Sa9/Sak9" olarak ve~tir. (ibnii's-Serrac 131Sb: 200•) Buras1 daha sonra Baba Saltuk ve Babadag diye adland!nlan Dobruca dvarmdaki beldedir.
Miiellifin onunla ilgili baz1 terimlerde kelimelerin Krpr;akr;a oldugunu soylemesinden San Saltuk'un Krpr;ak asllli oldugu tahmin edilebilir. lBenzeri Horasan erenlerinde ~ldugu gibi San Saltuk da once Giiney Dogu Anadolu' da goriinmii~, buradan Anadolu'ya ger;mi~ ve daha sonra Kuzey illkelerine gitmi~tir. Kuzeyde bulunurken muhtemelen MemlUklii hakimiyetindeki Klpr;aklarla ili~kilerini kesmemi~tir.
Miiellifin naklettigi anlahlardan San Saltuk ile ilgili keramet ve menaklbm daha saghgmda olu§maya ba~lad!gr ve dilden dile yayild!gr anla~Ilmaktadrr. Bu menaklba gore San Saltuk sadece Miisliimanlar tarafmdan degil gayr-i miislimler tarafmdan·da tanmail, bilinen ve kendisine ba~vurulan ruhani bir ~ahsiyettir. Buna binaen farkh cografyalardaki hiikiimdarlar onun bereketinden istifade etmek ir;in olu'miinden sonra Iahtini veya ona ait hab.ralan kendi memleketlerinde bulundurmak istemi§lerdir (ibnii's-Serrac, 131Sb: 197b, 200b).
Miiellif, San Saltuk'un tasavvufi intisabrm a9kr;a Uveysilik iizerinden Ahmed er-Rifai'ye dayand!rmakta ve $eyh Musta' cil-Mahmud
. Hayraru-San Saltuk nisbesiyle vermekte, onun Rifaili.gini tescil etmek-
41
• I
tedir (Ibnii's-Serrac, 131Sb: 198b-199•). Bununla bitlikte San Saltuk, Ba-rak Baba, Muhammed el-Maristaru'nin halini "baze11 lluzur, bazen miivelleh ltalindedir'' diye tarumlayarak (ibnii's-Serrac, 1315": _197•) onlann miivellehligme i§aret eder. ·
4- Miivelleh Sfrfiler
Yukanda ibnii's-Serrac'm Rifat silsilesi yarunda, dedesi ve babasmm mirastyla miivellehlerden nasiplenip bereketlendigini ve eserinde Riia! olsun veya olmasm pek ~ok miivelleh dervi§ten bahsettigini belirtmi§tik. Donemin tarihi ve tasavvufi kaynaklannda ge~en "miivelleh"
terimi "v-1-h/ .-J-/' kokiinden ism-i mefuldiir. Sozliikte v-1-h, hiiziinlenmek, a§m sevgiden veya korkudan akh yitirmek, hayrete dii~mek, a~m vecd halinde kendini kaybetmek, cezbelenmek ve mecmin olmak anlamlanna gelmektedir (ibn Manzfu, 1970: VI, 4919-4920). Terim olarak "miivelleh" ise, cemalullalu seyrederken benligmden stynlan, a~k
ve iiziintiiden akluu yitirip mecnfin olan ki~i demektir. ibnii's-Serrac, miivellehi hazen meczfib ve mecnfm olarak nitelendirmekte, hazen de meczub ile miivellehi ayru anlamda kullanmaktadrr (ibnii's-Serrac, 1315•: 144•). Terirnin donemin diger kaynaklanndaki kullaruouyla ilgili bkz. Oztiirk, 2012, 38-40). Melameti taVIIlan sebebiyle velilik ve delilik
arasmdaki ge9~leri yansttan bit anlama sahip olan miivelleh halinin g~ bit cografyada bilindigi anla§llmaktadtr Oztiirk, 2011: 38). Buna
gore miivelleh dervi~lere kar~1 ulemarun ve halkm farkh taVl!lar sergiledigi bilinmektedir. Terim muhtemelen farkli cografyalarda yeni yerel kar~lliklarla ifade edilmi~tir ki omegm Anadolu'daki "abdal" terimi bunlardan biridir. Aynca Kalenderi dervi~leri yanmda, bazt Rifai der
vi~leri ve miinferit dervi~ler de miivelleh teriminin ge~ anlarru i9nde kendilerine yer bu.lmu~tur (Oztiirk, 2011: 224).
ibnii's-Serrac'm bolgedeki tasavvufi gelenegi i9nde miivellehlerle ilgili anlablanndan ulema suu.fuun onlara kar~1 mesafeli davranmasma ragmen halkm onlara tevecciih ettigi anla~llmaktadrr. Genellikle tarikat
bagt zikredilmeyen bu dervi~lerin ya§a~lart yerle~i.k d.in.i ve toplumsal yaptya muhalefet iizerine in§a edilmi§tir. Bu muhalefetin tezahiirii giyim-kU§am konusundaki aykmhklar, gii.ndelik hayabn kurallarmt hic;e sayan taVIIlar, namaz ve oruc; gibi zahiri ibadetleri terk, ~ogu kere tecrid, vecd ve istigrak halinde bulunmak ve uyu~turucu kullanmak
§eklinde olmu§tur. (Oztiirk, 2012: 44-45). Konuyla ilgili en ilgin~ omeklerden birisi Kadibu'l-Ban' dtr. Abdulkadir Cili."'nin onun namaz kUma-
42
d!g:tyla ilgili kendisine yapt.l.an ikazlara ragmen ona tevecctihii ve "0 sizin gonnediginiz yerde namaz kzlzyor. Ozerine dii§en farzlan eda etmedigi ne bir giin vardn~ ne de bir gece. Musul'da vet;a ba§ka bir yerde namaz kzldzgmda onu Kabe'nin kapzsmda secde ederken gorii.yorum." soziiyle savunmas1 dikkat <;ekicidir.
Yine onemli bir ornek Dazlak Baba, Muhammed el-Halik'tir. i:bnii' s-Serrac, admdan da anla~t.l.acag:t gibi Kalenderi dervi§i olmas1 kuvvetle muhtemel olan bu sfilinin Mardin vilayetinde ya~arug:tru nakletmi~tir. Anlahlar tipik bir miivelleh ornegidir ve Mardin emirinin agzmdan bu tasrih edilir. Miie~, Dazlak Baba'run giinliik ya~a)'I~mm bir klSlzn halk tarafmdan begenilmedigi, slk slk ele~tiriye ugrayarak sinamaya tabi tutuldugu, aleni namaz kt.l.marug:t gibi hususlarr anlatt.l.ar ~er~evesinde nakleder (i:bnii's-Serrac, 131Sb: 16Sb-168b). Dazlak Baba hakkmda anlahlan olmeden mezara gmne motifli kerametin Ahmed Yesevl'ye nispet edilen belli bir ya~tan sonra mezarda ya~ama olgusuyla benzerligi dikkat ~ekicidir.
i:bnii's-Serrac'm ilgili anlatt.l.armda bolgedeki tasavvufi gelenegm sosyal yap1ya uygun olarak ~ekillendigi, kimi zaviyelerde kadm dervi~lerin bulundugunu, kadm-erkek birlikte zikir meclislerinin diizenlendigi, bazr zikir meclislerinde ic;kinin bulundugu ve bu durumun ~ikayet ve dedikodulara sebep oldugu anla~t.l.maktadrr. Anlatt.l.arm sonunda yapt.l.anlan aklayan, hatta keramet olgusu c;erc;evesinde dogrulayan ifadeler yer almaktadrr. Bu anlahlardan XIII-XIV. yiizyil sG:.filiginde bu tip olgularm Siinnilik dl§l veya heteiedoksiyle kar~:Llanabilecek bir farkhla~mayt ifade etmedigini soyleyebiliriz. Dolayts1yla bugiin bir farkhllk olarak gordiigumiiz bu unsurlar Bekta~1 ve Alev1 gelenegin olu~um a~amasmda muhtemelen farkh Siinni tarikat gruplan arasmda da goriilebilen. olgulcrrdl. ibnii' s-Serrac'm eserinde belirgin .olarak goriilmese de konunun bir ba~ka boyutu, bu tarikatlarda goriilen ehli beyt sevgisinin tezahiirleri olarak Hz. Ali ve evlaruyla ilgili anlatt.l.an menaklbm da mezheb1 tavularm otesinde olmas1drr.
Konuyla ilgili omeklere gelince, anlanya gore Muhammed b. Eb1 Bekr el-Aravdek'in Birecik' te iken kadmlar ba~ma toplarur. Bu duru.mu ho~ gormeyen bir adamm haline bahnen vakrf olan ~eyh onu azarlar. Adam da oziir dilemek zorunda kalrr (i:bnii's-Serrac, 1315b: 161b). Diger bir anlahda ise, Hama' da ikamet eden $eyh izziiddin b. Musa Naim'in kadmll-erkekli zikir meclisi diizenlemesi ~ehrin melikinin
43
huzurunda ~ikayet konusu olur. Bunun iizerine baztlanrun da tavsiyesiyle ~eyhin zaviyesine ~arap yill<ii gonderilir. $eyh yiiklerin indirilip 9-gnenmesini emreder. Sonra yiikler ac;Umca i9nden diinyarun en leziz
bah 9}<ar. Bahn bir klsnuru dervi§ler yer. Kalaruru da $eyh, ko~ ve pamugu yan yana koydugu bir kutuyla beraber Hama melikine gonderir. Hediyeler melike ula~mca melik yapbgma pi§man olur (ibnii's-Serrac, 131Sb: 191 b-192•). Miiellli bu olaym ancak kalp goziiyle bilinebilecegini
ifade ederek mevcut durumu me~rula~bran yorumlar yapar. Bir kutu i9nde bir arada gonderilen koz ve pamu.k motifi benzer bir anlabmla Hoca Ahmed Yesevf menakrbnamesinde de yer ahr (Kopriilii, 1981: 33-34). Yine miiellli, San Saltuk' a nispet ettigi Klrk Ktz miiridenin varhgrm haber verir.
Biz bu tip anlahlarm ozellikle Tiirk tasavvuf geleneginin hakim oldugu c;evrelere ait oldugunu dii§iiniiyoruz. Zira eski Mezopotamya geleneginde bulunan Sami.kokenli Hermetik, Gnostik dii§iincelerin uzanbst olarak kadm algtSl menfidir. Kadm, dualist hayat algtsmda kotilliik
unsuru ve kotiiliik kayna~ olarak goriilerek toplumda ikincil konuma itilir. Eski Tiirk dini geleneginde ise yapto, biitiinleyid bir diializm soz konusu oldugu i9n kadm erkegin miitemmim unsuru, hayabn vazge-9lmez bir parc;as1chr. Bu anlatllar XIV. yiizyLl ba§larmda Tiirk tasavvuf
gelenegmde Alevflik farkhla§masmm heniiz mevcut olmadigrm a9)<c;a gostermektedir. Anadolu' daki Tiirk tasavVuf gelenegmde bu kiiltiirel birliktelige Hz. Ali ve ehl-i beytle ilgili kabuller. de dahil olur. Kadiri, Rifai, Halveti c;evrelerdeki kabullerle Bekta§l, Tahtao, KlZllba~ c;evrelerdeki kabuller aynile§ir.
ibnii' s-Serrac'm biiyill< olc;iide miivvelleh sUfflere nispetle naklettigi bazt anlatllarda ise ya§acW<lan donemde Miisliimanlarm gayr-i Miislirnlere kar§I sava~larmda yardrmo alan gazi dervi§lerin goster4igi keramet motifidir. Genelde "tahta kilic;h dervi§ler" olarak nitelenen bugaziler eserde yanlarmda bulunan c;omak, sopa, nalm vb. ~eylerle ha
zen yalruz, hazen miiridleriyle sava~a gibnekte veya iizerine dua ederek sac;hklan bir avuc; toprakla zafer i9n katkt saglamaktachrlar. Ote yandan ban§ zamanlarmda bu dervi§ler gayr-i Miislimler i9n de bir melee', Sigmak olmakta veya onl.arm kurtulu§una yesile olabilmektedirler. Bunlar arasmda $eyh Raslan, $eyh Yusuf b. en-Nebhan el-Eyluru, $eyh EbObekir el-Aravdek, $eyh Ebubekir el-Ya'ffui, San Saltuk, Barak Baba gibi kimseler vardrr.
44
5- Bekta§i Gelenegiyle ili§kilendirilen Baz1 Silliler
:ibnii' s-Serrac bir Rifru olarak biiyiik ol~de Frrat havzasmda bulundugu i¢t Giiney Dogu Anadolu' da ya§ayan Rifru veya Rifillikle ilgili stiffler hakkmda bilgi vermi§tir. Bu bolge biiyiik 61¢de MemlG.klii kontroliinde olan ve zaman zaman da Mogollarm kontroliine gec;en yerlerdir. bte yandan miiellifin Sel~ularm kontroliindeki Bah ve Orta Anadolu'yla ilgili bilgileri buralardan Frrat havzasma gelenlerle smrrh olmu§tur. Omegin Konya merkezi bir §ehir olmasma ragmen §ehirle ilgili bilgileri Hama' da gorii§tiigu Emir Nasmuddin Ahi el-Kermfull ve Sadreddin Konevf vesilesiyle anlathklanyla srrurhdrr. Onun Mev lana Celaleddin Rumi ve mfu§idi $am' da da bulundugu bilinen $emsi Tebriz1 hakkrnda hir; bilgi vermeJi§i dikkat c;ekicidir. Benzer §ekilde o, Haa Bekta§-1 Veli ve Ahi Evren gibi sfrfileri de taniiDaz. Ayru tavn, bu donemde Anadolu'yu ba§tanba§a gezen ibn Battuta' da da go:Zlemlemek miirnkiindiir.
Bununla birlikte Bekta§iligi tasavvi.tfi gelenek bakmundan Dede Garkm iizerinden Ebu'l-Vefa ve r;evresiyle ili§kilendiren yorumlan dik
kate alru~da ibnii's-Serrac'm bu c;evreye ilgili naklettikleri 6nem kazanmaktadrr. 0 eserinin I. Klsmrm Tacu'l-Arilin ~bu'l-Vefa ile bitirirken onunla ilgili iki anlah nakleder. Burada onunla ilgili kerametlerin bir kitapta toplanrugmdan haber verir. Bu anlahlar 6ncesinde Ebu Muhammed e§-$enbeki', Ebu Bekir b. Hevara olmak iizere Ebu'l-Vefa'run tasavvu£ r;evresinden baz1 sfrfilerle ilgili anlahlan_nakleder. Aynca farkh yerlerde zaman zaman Ebu'l-Vefa'ya ahfta bulunur. bmegin $eyh C::akrr'la ilgili olarak "Ebu'l-Vefa Tacu'l-Arilln, "Allah'tan C::akrr'm benim mfuidim olmasrm istedirn. Onu bana verdi." dedi. Onu r;ok overdi, taaru Ali b. el-Hiti'yle birlikte ona gonde~di ve ona, ''Bana vekaleten taCl onun ba§ma koy." dedi. OnUD- huzuruna geli§ini zorunlu kllmaru." (ibnii's-Serrac, 1315b: 65b). Yine cenazesinin $eyh Adf b. Miisaftr tarafmdan yll(anrugmt haber verir.
Miiellifin Ebu Muharrurted e§-$enbekl ve Ebu Bekir b. Hevara'run 6nceden e§klyahk yaphklarrm tovbe edip sfi.fi yoluna girdiklerini haber verir. $eyh Ebu Bekir'in tovbesinden sonra riiyasmda Hz. Peygamber'in emriyle Hz. Ebu Bekir tarafmdanhrrka ve tac giydirildigi, Irak'ta kaybolmaya yiiz tutan sfrfi gelenegm onunla yeniden canlanrugrm belirtir. Ebu Muhammed e§-$enbekl'n.in ise iir; giin ic;inde riyazetini tamamlarugmdan bahseder.
45
Sonu~
ibnii's-Serrac'm $am'dan ba~layarak Kahta'ya kadar Fuat havzasuu dola~mas1, sadece duyduklaruu degil, gordiiklerini de ~tarmast Tuffiilw'l-erviih ve miftahu'l-irbah'a menaklbname niteligi.nde olmasma ragmen deger katmaktadu. Miiellif ozellik.le bolgede gordiigu miivelleh
dervi~ler ve onlarm toplumda nastl algtlan&klartyla ilgili somut bilgiler a.ktarmaktadu. Onun bu anlalllarmdan Anadolu tasavvuf gelenegin.in Irak ve Suriye'yi, muhtemelen iran't da i~erecek bir biitiinliige sahip oldugunu gostermektedir. Bu yaptda kadm-erkek birlikte tekke
hayatmm payla~tlmasi, zikir meclislerinin diizenlenmesi, vecd ve istigrak i9n uy~turucu ve sarho~luk verici maddelerin kullarulmast, hayat ~artlarma bagh olarak kimilerinin zahiri ~eraite aykm davr~larda
bulunmas1 tabii bir goriiniim
arz etmektedir. Bu goriiniimde mezhebf aynhklarm pek de onemli olmadi~, tasavvufi kiilti.iriin kendine ozgii olarak yaptlandi8J. anla~tl-' maktadu. Anlalllarm detaymdan halkm muhtemelen cehalete binaen c;ogu kere olaylan abartarak, olagan iistiinliiklerle yorumla&klart mii
velleh goriiniimlii dervi~lere bir ~ekilde saygt duyduklan goriilmektedir. Daha da one~i bOlgeye yapbguruz kisa siireli gezide gozlemlediklerimizden halk arasmda bu tip inan~ ve kabullerin giiniimiizde de
devam etmekte ol~udur. ·
Kaynak~a
Co~an, M. Esad, Hact Bekta§-z Veli, Makiilat, istanbul: Seha Yay., trs.
Ebu'l-Fazl, Muhammed b. Abdullah el-Konevf, es-Sufiyyeta'l-Kalenderiyyetii -Ttirlhultii ve Fetvfi $e~;hu '/-islam ilm Te~;miye fihii-, Mectine: 2002.
en-Nebharu, Yusuf b. ismail, Cdmiu Kerdmdti'l-Evliyii, I-ll, Beyrut: thk.,
i. A. ivaz, 2003.
F1glalt, E. Ruhi, Turkiye'de Alevilik ve Bektfi§~lik, Ankara: Selquk Yay.,
1990.
Golpmarh, Abdiilbaki, Mevlana'dan Sonra Mevlevilik, 1983: inkJ.Iap ve Aka Kitapevleri, 2. Bask!, istanbul .
. . . . . . . . . , Menaktb-r HaCl Bekta§-t Vel! Vildyetndme, istanbul: 1958; bpkiba
sun istanbul: i:nktlap Kitabevi, 1990 .
......... , "islam ve Tiirk illerinde Fiitiivvet Te~kilab", istanbul iiniversi-
46
tesi tktisat Fakiiltesi Mecmuasz, 1949-1950; hpklbasrm istanbul, istanbul Ticai:et Odas1, 2011. ·
Tim Kadi :?iihbe, Tarihu ibn Kadz $iihbe, I-IY, Drma~k: thk., A. Dervi~, Institut Franc;ais de Damas, 1977-1994.
:hm Manzur, Muhammed b. Mq.kerrem b. Ali el-Ensari, Lisanu'l-Arab, I-XV, Beyrut: Daru's-Sadrr, 1970.
Thnii'l-Hacer, Ahmed b. Ali b. Muhammed el-Askala.nl, ed-Diirerii.'l-Kamine fi A'yani'l-Mieti's-Samine, I-VI, Hindistan: thk., M.A. Dan, Meclisii Daireti'l-Mearifi'l-Osmaniyye, www. http: I I shamela.ws I .1972.
Thnii's-Serrac, Muhammed b. Ali, Te§vikii.'l-Ervalz ve Miftahu'l-irbah, Sii
·leymaniye Kiitiiphanesi, 1315": Amcazade Nu: 272, 316 varak.
Thnii's-Serrac, Tuffahu'l-Ervah ve miftahu'l-irbah, Princeton Universitesi
Kiitiiphanesi, 1315b: Robert Garret Boliimii, Nu: 97; Siileymaniye Amcazade Ozel: 49, 226 varak; Berlin Staatsbibliothek W. Ahlwardt Nu: 8794; Siileymaniye Amcazade Ozel: 217, 224 varak.
Kiel, Machiel, "San Saltuk: Pioner des Islama auf dem Balkan im 13. Jahrhundert", Alevilei'IAlewiten, haz., ismail Engin, I, Hamburg, 2000, s., 261-266 .
......... ,"San Saltuk" DiA, XXXVI, 148-149. ·
Kopriilii, M. Fuad, Turk Edebiyatmda ilk Mutasavviflar, Ankara: Diyanet
~leri Ba~kanhSI Yay., 4. Bask!, 1981.
..... . ... , "Anadolu' da islamiyet", Darulfii.nun ilahiyat Fakiiltesi Mecmuasz, 1922, cilt: ll, SaJ'l. 3, S., 188-221; cilt: ll, SaJ'l. 4, S., 281-311; ll, Saf!, 6, S., 457-486, Yeni harflerle baskls1 haz., M . Kanar, istanbul1996.
Ocak, A. Ya~ar, Kiiltiir Tarilzi Kaynagz Olarak Menakzbnamele1~ Ankara: Tiirk Tarih Kururnu Yay., 2. Bask!, 1992 .
. . . . . . . . . , San Saltzk, Popiiler islam'm Balkanlardaki Destani Onciisii, Ankara: 2002:
Oztiirk, Eyiip, ibnii's-Semk ve Miivelleh Dervi~lel' (Te§viku'l-Erva.Jz ve'lKulUb ila Zikri Allami'l-Guyub isimli Eseri Baglammda), Ankara: (Dr. Tezi), Ankara Universitesi Sosyal Bilimler Enstitiisii, 2011 .
.. . ...... , "Miivelleh" Kavrarru Uzerine", Ankara iiniversitesi ilahiyat Fa-kiiltesi Dergisi, 2012, sa}'l: 53:1, s., 35-53.
Sankaya, M. Saffet, Anadolu Aleviliginin Tarihi Arka plam (XI-XIII. yy),
47
istanbul: Otiiken Yay., 2003 .
......... , "i:bnu's-Serrac'a Gore San Saltuk", Tasavvuf j[mi ve Akademik Ara~tmna Dergisi, 2013/2, sa}'l: 32, s., 75-110 .
.. ....... , ;,XlV. Yiizyli Rifa! $eyhi .i:bnii's-Serrac'm Velayet ve Kera-met Anlayl§l", Siiletjlnan Demirel Oniversitesi hahiyat Fakiiltesi Dergisi, 2013/2, sa}'l: 31, s., 89-107 .
......... , "715/1315'de yazllan Tuffahu'l-Ervah'a Gore San Saltuk", Balkan/am Gidi~inin 750. Ytlmda Uluslararasz Sart Saltuk Gazi Sempozyumu, 6-10 Kasun 2013; Kostence Romanya.
Sankaya, M. Saffet-Barda.k9, M. Necmettin-Giirkan, Necdet, "XIV Yiizyli Rifa! $eyhi .i:bnii's-Serrac'm Tasavvufi Gorii§leri" Tasavvuf j[mi ve Akademik Ara~tmna Dergisi, 2013/1 sa}'l: 31 s., 75-108.
Ta§kopri.iliizade, Ahmed b. Mustafa, e~-~akaik-un-Numaniye fi Ulemiii'd-Devleti'l-Osmaniye, istanbul: inceleme ve notlarla haz., A. S.
Furat, $aknik-t Nu'maniye ve Zet;illeri, I-V, Haz., A. Ozcan, istanbul: c;ag
n Yay., 1989.
Yiiksel, Miifid, "i:bnu's-Serrac ed-Duna~klye Gore San Salbk", Uluslararasz GAP Bolgesinde Alevi Bekttl~l Yerle~meleri ve $anlz Urfa Kiiltiir Mozayigmde Kzsas Sempozywnu, $anhurfa 25-27 Ma}'lS 2006.
48
EkMetin5
161b/277. ANLATI: Bu ~eyh Muhammed b. Ebf Bekir el-Aravdek bir ke
resinde Birecik' e geldi. Birecik i<;lerinde, ~eyh Miislim el-Cessar' a rrrlsafir · oldu. Orada ba~mdan ~oyle bir ~ey ge¢. ~eyhin yanmda kadmlar toplan
llU§b. Onlan goren bir adam i<;inden bu durumu ho~ gormedi. ~eyh onun yanma gelmesini istedi ve adamm kendisini ger~ekten bir kadirun tenasill uzvunun i<;inde gosterdi. Dedi ki: "Ey ~~km! Biz kadmlarla ~te boyle bir araya geliriz." Adam, "Tovbe ey efendim! Hayrr. Allah' a s1guunm." diye oziir diledi. Bu ve benzeri ~eylerin onlarla muhalifleri arasmda miicadele alaru oldugunu belirtmeliyiz.
1 91b/310. ANLATI: Bu ~eyh izzeddin b. Musa Nalrn.'in zaviyesindeki semaya katJlan bir ~i, onun sema esnasmda kadmlarla erkekleri bir arada bulundurdugunu Hama Melik'ine ula~brch. Melik'in huzurunda bulunanlardan biri de onlarm aleyhine duyduklarmi anlath. Bunun iizerine melik ''Demek aralarmda aYJplanacak insanlar v~." diyerek bazi had
dini bilmezlerin yonlendirmesiyle hayvanlara ~arap yiikleyerek ~eyhin zaviyesine gonderdi. ~arap yiikii geldiginde ~eyh, "Yiikiin baglanru <;6ziiniiz." dedi. "Gelenler i<;inde hala ~arap oldugunu zannederek !Efendimiz,
dokiiliir.' dediler. ~eyh "<;oziin." dedi. Yiikleri ~ozdiiler, i<;lerinden hi<;bir
~ey <;Ikmach. 192• ~eyh "Onlan <;igneyin." dedi. Yiikleri <;ignediler sonra a<;blMt diinyanm en leziz bah 9kb. Balm bir klsrruru dervi§ler yedi. Kalaruru da ~eyh, koz ve pamugun iist iiste kondugu bir kutuyla beraber Barna Melik'ine gonderdi. Hediyeler Melik'e ul~ca ~eyhe ~arap yiikii gonderilmesine neden olanlan kmach. Onlarm zalimlerden, onlara tabi olanlarm da saplklardan oldugunu anlach.
Bu olayda kalp goziiyle durumu bilmek vardrr. Bizimle her ne hemhal olursa, ilk hall iizerine kalmaz; Allah'm izni, dervi§lerin bereketi ve hiisn-i
niyetle tabiatlan de~ir. Ate~ ile pamugun bir arada bulunabilinesi bu anlathgrmm_ giic;lendirir. Ne ate~ sonmii§, ne pamuk yanm1~. Bu, bizimle hemhal olmanm boyle sonu<; verdigini gosterir. Tabiatlar de~mese bile, birbirlerine zarar vermezler. Klsaca, bu konudaki srrn bilen bilir. Bl,} tiirlii
meclislerle ilgili konulan anlatmak uzun siirer. Sahabenin hallerini anlatarak bize ~ delil getirmelerine de ~oyle cevap veririz: Sahabede bu tiir hailer yok idiyse, onlarm zamaru te~ri zamaruych. Benzeri bir<;ok durumda
5 Ek Metin olarak verdigimiz bu boliimde metin srralamas1 tebligdeki anlatun srrasma goredir. (M. Saffet Sankaya)
49
da oldugu gibi, ~eriat bir §eyin bir donemde belli bir slfat ve hal iizere olmasuu uygun gorm~tiir. 192b Bu §ey, b~ bir donemde £arkh bir surette bulunabilir. Benzerin ~eydana gelmesi ya da bir engelin or~ dan kalkmas1 gibi durumlan kabul etmemek soz konusu degildir.
311. ANLATI: $eyh izzedclin bir defasmda Hama'ya dort yiizden fazla miivelleh miiridiyle beraber geldi. Sabun;~oven, hiinnap vb. ~eyler yediler. Hama Meliki, ;'Bu slkmbh bir ~tir." dedi ve onu imtihan etmek istedi. "Bana ~ok~a re9ne yapm." dedi. Ondan dort kantar ekmek istediler ve onu rer;i.neye ~evirdiler. Soma rer;i.neyi satmalanru emredince rer;i.ne ~.ope don~tii. $eyh, ''Dervi§lerin sllTl sablmaz." dedi. Bil ki, miivellehl~ bir §eyi en giizeliyle degi§tirmedik~e yemezler, ~ogu bunu rabbant srr olarak tecriibe ederler.
312. ANLATI: $eyh izzedclin kalababk bir grupla sultanm arkada~larmm yanmda iken bir ~eyh geldi. iki §eyh y~b.lar. $eyh §oyle dedi: "Stdl izzeddin! Ey Hama ~ehrin.in §eyhi! istersen sen ~evir, biz eski ha.J.ine dondiirelim veya a.ksini yapahm." Bunun iizerine '$eyh izzeddin ~a§tnp kald! ve ~oyle dedi: ''Bun dan daha kolayt var. $u kalbur yakla§tk bir Drma§k ~vab, iki mek.kU.k (yakla~tk 40 kg) kadar abr. Ben onu yiyecek ile dolduraytm, bu insanlar yesin, yedikc;e bitmesin. 193• Sen buna ba§ka bir ~eyle mukabele edersin." Soru:a $eyh izzeddin bunu yapb. Sonra diger ~yh onun yemegine ~aret eclince yemek una don~tii. $eyh izzeddin ~m:et edince o kuma donii§tii. Sonra dedi ki: "Sen bizim kadar temekkiin ehli olsaydm biz onu kuma don~tfumezdik."
313. ANLATI: Hanlriyye'nin albndaki Ham.rin da~ tarabnda Bakttba'run dogusuna d~en Bagdat'a bir giinliik mesafede Behrade koyiinde Dmmii'n-Nalmiyye'nin dedesi SidlAli'nin tiirbesi vardrr. Btiradakiselamltkta sema yaplimca oradaki bir hlm:na s~ilir ve i9zlden kan akar. Yapraklan insanlarm iizerine zaferan sac;ar. Hurnmabya buhur olarakfayda verir. Ka
prrun e§iginde biiyiik bir agac; kokii vardrr. !<Jsrr kadm ondan bir yaprak yerse istedigine hamile kabr.
314. ANLATI: $eyh izzeddin'in hatibi yanmda de~lerden bir grup vecd halindeyken bir namaz ir;i.n klyama durdu. Onlar ba~mca hatip namCIZl terk etti. $eyh, "Nir;i.n boyle yapbn?" diye sordu. Hatip cevaben, "<;iinkii
onlar hili bozdular, cahillere uydular." dedi..$eyh ona, "Yaztklar olsun! Bu dogru bir vecd ve rabbani bir haldir. Bilen onu inkar etmez." dedi. Sonra i§aret parmag-tyla ba~rrun ortasma iki kere vurdu. 193b Hatip onlar gibi miivelleh oldu, ilim ad!na ne varsa biitiin bildiklerini unuttu. Bu durum
50
yakl~tk iki yll siirdii. Sonra bir grup onun ic;in §efaat istedi. Ona bir kez ·
daha vurdu. Eskisinden daha fazla bilgiyle onceki haline dondti. Ancak,
"Beni vecd ve fukaranm halinden ayu:ma." deyince ~eyh onun talebine
uydu. 0 da ruhanl, rabbanf, vecd sahibi bir aJim oldu. Oliinceye kadar
miibarek zamanlarda aglayxp stzlamada ve vecd hailerinde miivellehlerle
Yarl§lyordu.
Bu ve bunun gibiler bu meseleyi zemmedilen bir mecnunluk sayan cahillerin ta'rundan neredeyse kurtulamaz. Oysa o, ilimde rusUh sahibi olan- ·
Iarm ve bildikleriyle funil olanlarm ~ehadetine gore bu durumdan uzaktrr.
D~lik ve etkileri bunu yapmaya sevk eder. Osman b. el-Ast es-Sakafi
(ra)'den ~oyle nakledilir: "Hz. PeJ;gamber (sav) kendisine dedi ki: "Kalk, kavmine imamlzk yap." "Kalbimde bir vesvese buluyorum." dedim. Ban a; "Yakla§." ·dedi. Yakla§hm. Kar§zsma oturttu, avucunu gogsiimiin ortasma koydu, som·a §oyle.buyurdu: "Don." Elini omuzlanm arasma koydu som·a, 'Kavmine imamlzk yap.' buyurdu."6. Bu ve benzerini yapan ki§iye bu hadis delildir. 194• Ehlinin bilecegi nebevi bir mirastrr. Onu ancak, nasibine haddi ~arak bugz
ve isyan edip kar§l <;ll<anlar ve cahiller ink.ar ederler. Bunu bil ve d\.4>tin,
~allah Allah'm hidayetine erersin.
Deriz ki: Bu $eyh izzeddin b. Musa Nairn. er-Rufast evliyanm biiyiik
lerinden, tahkik ehlinden, tarikat onderlerindendir. Zahirl haileri, benzeri
t;ok az gortinen olaganiistii kerametleri vardrr. Onun makarru Selemye' de
dir. Tiirbesi, Selemye'nin bahsma, bir saatlik mesafede Hama'run ktble
tarafmda yarnn gtinden fazla mesafedeki Silla koyiindedir. Tiirbesine
gomilliidiir. Kabri ~imdi ziyaretgahtrr. Her yll oliim gtiniinde biiyiik bir
anma toreni yaplhr. Onun pek c;ok miiridi, miiritleri arasmda biiyiik ~eyh-
. [er ve onlarm da miiritleri vardrr. Onlarm dogru ve gortiniir, bilinir haileri
vardrr. Giic;J.erine delalet eden giizel kerametleri vardrr. Onun kerametleri
ve benzerleri ancak az ki§i tarafmdan tasdik olunur. Biz onun takipc;ilerin
den pek c;ok kimseyle t~ttk, gorti~tiik (Allah hepsinden razt olsun). 675
senesinde el-Melikii'z-Zahir'in Oliimiinden birkac; ay once vefat etti (Allah
ikisine de rahmet eylesin). -'
214a/339. ANLATI: Drma~k'ta, Bab-u Tuma' daki gec;itte, bildigimiz ancak
gec;erli bir sebeble adrm vermedigimiz, bir yerde Si'dt Taceddin yakla~tk
yirmi ya~larmda bir kadma uykuda uygun bir nasip verdi. Sonra kadm
Murakkab kalesinde oturdu. Dervi~ler onun evine gidip geliyorlardl. Ka-
6 Muslim, es-Salllll, Kitabu's-Salat, 37.
51
duun yanma iki dervi§ geldi, bir siire kaduun yanmda kalchlar. Onlara biiyi.ik hatler ve pek c;ok ke§ifler gosterdi. Sonra onlardan birisinin nefsi, kaduun sevgi ve ihsaruna tamah ettL Kadmlardan istenen ~eyi istedi. Kadm goriiniirde, "Evet." dedi adam gafletinden dola}'l kabul edildlgini ~annetti. Gece kadmla beraber yabnca onu kuru odun olarak buldu. 214b Nefs-i
emmaresine ~oyle dedi: "Gi:igusleii kaduun en yum~ak yeridir." Onlara dokundu ve yuvarlak bardak gibi buldu. Onun bumuna dokununca nefesi!u hissedemedi. 0 zaman korkudan tir tir titredi. $ayet ho~gorii ve nezaket olmasaych kendisinin hel<!k olduguna inanacakb. Allah' a istigfar iizere
bamlanma ve af dilegiyle bir ko~eye ~ekildi. Seher vakti gelince kadm adeti iizere namaz i9n kalkb. Adama kar~1 hie; bir ~ey olm~ gibi davranch. Sonra adam oziir dilemeye b~lach. Kadm, "Zaran yok, sen babna
uygun olmayan bir ~e inandm. Biz de nimetlendirdik. Allah engel oldu." dedi. Sonra onun talebinden dolayt tovbe etmesini istedi, ona i.kramda ve
daha fazla iyilikte bulundu. Adam kalan omriinii ~~kmhk ve d~i.inceler i9nde gec;irdi.
Adamm bu ciiret ve cesaretinde bilen ve ders alan kimseler i9n bir hikmet, anlamaya c;~anlar i9n de ibret varchr. Boy~ece daha once dervi§lerin hatleri konusunda hic;bir go~ii olmay~ kimsenin imam artml~br. 0 tovbe ve inabe i9ndedir. Bunu bize $eyh Muhammed el-Mazgirdl adamm
kendisinden naklederek anlatb. $eyh son zamanlarda birlikte oturdugumuz biridir. Biz adarrun achru dogru bir gaye ile vermiyoruz. Allah bizi ve onu lSlah etsin.
102b/202. ANLATI: $eyh Abdullah el-Ermev1-son olarak el-Ermev1 olarak tarunch-, $eyh Ebu Bekir el-Huzru (Allah rahmet eylesin)'ye bir siire hizmet etti. Bir gi.in hataya d~tii. $eyh, "Bugi.in git ve Halep ~ehrinin kaplsmda otur." dedi. 0 da oraya gidip oturdu. Yaruna kalabahk bir grupla, hizmetc;isi ve katm ile meyhaned kadm geldi Kadm onun gonli.ine d~tii. Pe~inden gittL Kadm, "Seni $eyh Ebii Bekir mi gonderdi? Buyur gir." dedi. Onun iizerindeki d~ libasw <;ll<anp bir sene boyunca meyhane garsonu elbisesi giydirdi Bir sene sonra ona elbiselerini geri verdi ve "$imdi ~eyhe git." dedi. $eyh Abdullah, "Sen kimsin?" diye sordu. Kadm, ''Ben onun hapishanesiyim." dedi. Qk:tp yiiriidii ve ~eyhe varch. $eyh onu gori.ince "D1m~k'1 sana ikta olarak verdim." dedi. Orada biiyi.ik hatler ya~ach. Onlardan birini gelecek menkulde anlatacagtz.
268. ANLATI: Saliha d~ bir kadm bana ~oyle anlatb: Ben ~arkl soylerdim. Sonra ytllarca bu ~ten vazge¢m. Bir gi.in $eyh Thrahim'i ziyarete
52
gittim. Beni goriince, "Ey filancarun k.tzi! Hadi bakabm ~arkl soyle." dedi. "Ne soyleyeyim?" dedim 0 da dedi ki:
Goziim sevgililerin yiiziinii gordiigu zaman
Ragbet gecelerinde namazz terk ederim
Yiizlerin giizelligi ortaya ~1ktzgz zaman
Onlara her yonden l§lk vurur
Deriz ki: Bu iki beyit Cl§aSJ.daki ii<; beyitle birlikte Seyyid Abdulkadir el-Clli (ra)' den almnu§trr:
Kammz akztmadtgzm siirece nza bema haram oldu
Sava§m kahramanlanna kar$1 pazulammzla miicadele ederim
Azimle ariflerin saflanm yamrzm
Bettim §et·efim biitiin mertebelerin iizet·indedir
A§ka hak ettigi dege~·i vmnet;m ki§i
. Asia gorevini yapmt§ olmaz
269. ANLATI: $eyh Orner es-Sincari bize ~oyle anlatb: Bir giin bir cemaatle birlikte Dnna~k'm ~mdaydnn. $eyh ibrahim el-Ciane'yi beklerken gordiim. Bir kachn geldi 156• ve ondan dua istedi. Kachn elini onun eski el-,
biselerinin ili:erine siiriip sonra kendi yili:iine siirdii. Orad a Anadolu' dan gelmi§ iki fakih varch. Onlardan birisi dedi ki: "Ey kachn onun ili:erine siirdiigun ellerin pislendi". $eyh ona ofkeyle bakh. Sonra oturup biiyiik abdestini yaptl ve kalktl. Miinkir fakih a Web. ve onun ch~lo.srru ka~Iklama
ya ba§lach. Arkada§I onun elbisesine yap~xp onu <;ekiyor ve ~oyle diyordu: "Yaz:Iklar olsun. Bu ~eyhin ~klsxdrr". Diger fakih biraz topraga ~IIU§ kisimyla beraber onun hepsini parmaSJ.yla sxymp, yalach ve dedi ki; "Vallahi ben bal yaladnn".
Bu rivayet ve i<;erigme bak Arkada~mm ikazma ve uyarmasma rag
men nas!l ~eyhin ~kisrm parmaklayxp yahyor. Bu durum ancak i.nkar ve bat!la dalchktan sonraki dilek ve temennileri kam<;Ilar. Buna benzer olaylar
ba~ka yerler ve zamanlarda dane <;ok ya~~trr. ..J
Bu $eyh ibrahim el-Ciane, evliyarun biiyiiklerinden, tarikatm onde geler!lerindendir. Onun biiyiik kerametleri, klymetli niikteleri, bol comertligi vardrr. 7 Cemaziye'l-evvel 680 Pazar giinii D1ma~k'ta vefat etti. Salihiyye dagmda Miivellehler mezarhgma gomiildii. Yakla§Ik ye~ ya~larmdaydi. Allah or!larm hepsinden razx olsun.
53
189• I 308. ANLATI: ~eyh Davfrd' un Seyyide Rukiye adh bir lo.zJ. varcb.. -Genelde kacb.nlar hakkmda bilgi sahibi olmak zordur.- Ancak bu kacb.n ~eyhin yarundan aynlmacb.g-t i<;in acb. bilinir. Giivenilir bir ~ptan nakledildigine gore, onlar o kadmm evinde gi.izel bir semaya katll.nu;;larcb.. 0 da kap1da bekliyor, onlar i<;in zamaru gozliiyordu. Gece biti.nce, "Ey de~ler! <;abuk <;lla.mz." dedi. Onlar <;U<mca kilimler indi. Adamlarm altmda, iilkedeki adetlere uygun do~emelerin arasma uza~ t~lardan yapJ.ln:u§ dam varcb.. Kacb.n adamlara, "Ba.z1. adamlar benim halimi bozmaya geldiler. Onlara her taraftan engel oldum, fakat dam1 unuttum. Onu yikblar ve dam <;oktii. 189b Uzerinde raks ettiginiz kilimleri Allah'm giicii ve seleflerimin (Allah onlardan ra.zJ. olsun) bereketiyle bu giiniin sabahma kadar tuttum." dedi.
Diyoruz ki: Bu $eyh Davfrd es-Srmadi ve baba51 $eyh Miislim evliyarun biiyill<lerinden ve se<;kinlerinden, tarikat onderlerindendir. Onun bir<;ok menklbesi ve pek <;ok kerameti varcb.r. Busra'ya yakm Srmad koyiindendir. Bu koy, Drm~k smmndan iki saat uzakhkta klble tarafmdadrr. Onun boyle olmast gerekir.
MUHAMMED EL-HALiK!BABA DAZLAK
280. ANLATI: Tiirk<;e, "Dazlak Muhammed" veya "Baba Dazlak" denilen
Muhammed el-Halik, Mardin'in kasabalarmdan Habur nehrinin dogdugu yerin b~da ikamet ediyordu. Ogrencilerinden ve sevenlerind~ bir cemaati varcb.. Mardin emirinin de isinde oldugu halkln <;ogu onun $eyhligini kabul etmiyordu. Bir keresinde Mardin emiri $eyh ile bir araya geldiler. $eyh ona sitem etti. Emir: "Ben mazurum, senin goriinii~iin miivelleh gibi, 166• senden ve miiridlerinden inkar edilesi ba.zJ. ~eyler zuhur ediyor. Bize a<;ll< keramet gaster ki ha1inizi kabul e~elim" dedi. ~eyh dedi ki: "Allah'm acb.yla, ben ~imdi olecegim. Sen de beni istedigm gibi defnet. Ben 150 giin yani be~ ay sonra ortaya 9kacagrm." Mardin emiri "kabul ettim" dedi. 0 anda $eyh oldii. istedigini yapblar. Birka<; adam boyunda derin bir mezar kazcb.lar. En dibine onu gomdiiler. Uzerine i<;inden c;tl<mas1 hayli zor ve me~akkatli olacak ta~tan bir lahit yapblar. Sonra mezarm iizerini doldurdular ve iizerine de ~ap bir tiirbe yapblar. Sonra gece-giindiiz uyumadan tiirbeyi bekleyen <;ok saytda adam gorevlendirdiler. ·
~iiddeti.n sonunda $eyh ortaya <;U<mca cemaatini toplacb. ve <;e~itli eziyetlerle intikam alcb.. Killiir, lanet ve benzeri _agzma ne geldiyse soyledi. Goriin~te durumuna bakllmca ba.zJ. oziirleri·kabul edilebilirdi.
Sonra diger bir yirmi giin sonra $eyh tekrar zuhur etti. Mardin emiri
54
zillet i9Jlde 6ziirler beyan ederek ~eyh' e geldi ve: ''Ey efendim, sen belirledigin tarihte ortaya 9kmadm" dedi. $eyh cevaben: "Ey ahmak, bu siire i9flde yi.ice Allah'm esiriydim. Arta kalan siirede senin esirin oldum. 166b
Bunun sebebi imtihan ve me~akkatte yapbgm ~eylerin haram olmasidJI, ey miskm" dedi. Mardin emiri, "ey efendim, dogru soyledin" diyerek tovbe etti, ba~lanm(} dilecj.i; ~eyhe ihanet eden cemaate ikramda bulunma
SU\1 istedi. ~eyhin en c;ok sevenlerinden v~ en d~iik hizmetc;ilerinden biri oldu.
281. ANLATI: Baba Dazlak'm dostlanndan Hasan Say Lfuan diye adlanchnlan zat bize gizlice anlafu: ~eyh Muhammed el-Halik' e emirin ve orada bulunanlann iizerindeki halin gec;:mesinden sonra, duru.mu sordum: "Sen ortaya Qkbgmda kabir ayru ~ekildeydi. Siz daha ciisseliydiniz. Biz sizi zaylf gomdiik, siz ~manla.DU§ olarak Qkbruz." Bana gizlice dedi ki: "Peygamberin (sav) ve Hulefa-i Ra~idfn'in sofrasmda yemek yedigunden dola)'ldJI."
Diyoruz ki: Biz bunu anlatmama)'l dii~i.indiik. Fakat $ey~' den bize
bab.nl bir ~aret geldi. Gorenlerin c;ogunun anlayamadiguu, d~i.inemedigini ve bunu anlamaya giic;lerinin yetmedigini bilmemizden dolaYI bunu anlabna.rruz zorunlu oldu. Allahrm bizi ba~la. Amin.167•
282. ANLATI: ~eyh Muhammed, Mardin bolgesindeki Cemlin kazasmdan ele ge~ el-Mahile koyiine Cuma giinii namaza yakm geldi. Koyde ~eyhi seven biiyiik bir topluluk ile ~eyhi inkar eden alc;ak bir adam vardi. ~eyh onu yola getirmek istiyordu. ~oyle dedi: "Hakkari daglarmdan . salih bir ~iden bize bir hediye geldi, ondan size ikram edecegun." Yanmda sanki dallanndan yeni kopanlrru~, yapra8J ve_ <;ic;ekleri bulunan dort nar Qkardi. Bu olay ki§m ortalannda Erbafu.' de oldu. Bunun iizerine adam opmek iizere ~eyhin ayaklarma kapandi. Dedi ki: ''Biitiin mallaruru der
~lere da&thm." 0, Allah i9n c;ok ~ey harcadi. Bundan sonra ~eyhi a§m
derecede sevenlerden oldu. Bu ona la)'lkbr. Her mii'minin boyle olma5I
gerekir.
283. ANLATI: Giivenilir bir §alustan nakledildigine gore §6yle dedi: Bir defasmda azgm bir kisrak aldun. Sana beni: ''Ne zaman azgmla§IrSa zapt edilemez" diye uyardi. Allah'm takdiri Harran c;ollerinde bir giin elimden kac;n. l<Israktan iimidi kestim. Allah bana §oyle dememi ilham etti: "Ey Baba Dazlak, Muhammed el-Halik, onu ancak seniri vasttanla bilirim". 167b <;ok gec;emeden kisra~ kar§rmda gordiim. Kac;:masm diye ya~a§ yaVa§ onu tubnak ic;in yi.iriidfun. Bundan dola)'l $eyhe bir koyun adaml§-
55
tun. Daha sonra $eyhi bir pmar b~dan gordiim. Beni goriince dedi ki:
"Uzaktan gelen bu gi.irilltti de ne? Bizi iizdiigun yetmez mi? De~ler ir;in
adachgm ~ey nerede?" "Ba~un iistiine ey efendi.m", dedim. ~eredeyse a.k
lun b~!ffidan gidiyordu.
284. ANLATI: Halk Muhammed el-Halik'in "nir;in a¢<~ namaz kllma
chgrru" soruyordu. Dedi ki: ''Bizirn bu konuda srrlaruruz vardrr". Gittik~e
onW1 aleyhinde olanlar artb. Dedi ki: ''Bir keresinde iki rek' at namaz k:tlchrn, Harran ~ehri, muha.fl.Zl $eyh Hayyat b. Kays ile birlikte harap oldu."
Halk, "namazkllmangerekir" dediler. $eyhikirek'atnamazk:tlch. Namazt
biter bitmezAllah vakitsiz bir zamanda bulut, §.irn§ek, ylldmm ve gii~ yeti
rilemez bir afat gonderdi. Oyle ki, o anda hepsi hela.k olaca.klanna inanch
Jar. Aman dileyerek ve yarchm isteyerek $eyh' e geldiler. $eyh: ''Ey kavm,
Allah'm SlfJan konusunda bana kar~I r;ll<mamaiU..Zl soylemedim mi?" dedi. ''Bu azar vakti degil. <;ocuklara ve canlilara merhamet et'' dediler. Halkm
ISran artmca 168• b~IDI a~b. ''Bizim hela.k olmamiZI nu istiyorst.in?" dedi.
Soziinii bitirir bitirmez Allah Teala sanki hi~bir ~ey olm~ gibi hav~YI
a~h, ortabgt diizeltti.
Deriz ki: BW1da Allah'm b~anh k:tld!SJ kimselerin anlayabilecegi bii
yi.ik sular vardlf. Ariflere gore, burada.ki ~iiphe konusu Abdulkadir el-Cili
ile Adi b. Miisafir (ra) arasmda elQlik yapan Musullu miivelleh Kadibu~l-Ban problemidir. Nitekim insanlar $eyh Abdulkadir'e, "siz ilmiyle
amil iki biiyi.ik ~yhsiniz. Kadibu1-Ban ise sizin ikinizin arasmda gidip ge
liyo~ namaz da k:tlrruyor' dedikleri zaman $eyh Abdulkadir ~oyle cevap
verdi: "Onun namaz kllmachgtnl nereden biliyorsunuz? Allah' a yemin ol
SW1 ki o bir'vakit namazi ka~yor ve namaz k:tldigmda Allah'm ~erefli
kllch& Kabe'sinin kaplSma secde ediyor. Bu konuda ~ahit olara.k ~ahitligi
bin ~ye bedel Seyyid Abdulkadir yeter.
285. ANLATI: $eyh Muh~ed el-Halik ~oyle dedi: ''Bir keresinde ko~
donW1a girdim. Adamm birisi beni ba~kasma satb. Bir kasaba varchm.
OnW1 beni kesecegini anlachm. Beni eve brra.kb ve biraz ot verdi. Sonra
9kb ve kaplYJ kapatb. Sonra ba§uni kaplayan sa~ar §~ek gibi parlayan
gozlerle insanlarm anlatbklan gulyabaniye.168b benzeyen b~ka bir dona
girdim. Kasap beni kontrol etmek ir;in girince yerimi bo§ gordi.i, ben iirkii
tticii bir goriiniirnle ona yakm duniyordum. Benden ka~h ve "ey Silley
man ko~ gulyabani olm~" dedi Sonra insan donuna girip, kasaptan krrk
giin et alchm ve "ey kasap beni bilseydin!" diyordum.
Biz diyoruz ki: Bunda ehlinin bilecegi biiyiik srrlar vardu. Bunlar irn-
56
kart bulduklan siirece bu gi.i<; kendilerine verilir. Bu konuda omek <;okhrr.
Konu zahi.r ulemasma uzak oldugu i9n onlan anlatiruyoruz.
EB'O BEI<i:R B. HEV ARA. 56. ANLATI: ~eyh Ebfi Muhammed e§-~enbeki (Allah rahmet eylesin)
~oyie dedi: Bir gi.in §eyhim Ebfi Bekir b. Hevara (Allah rahmet eyiesin)'run
oniinde biiyiik bir asian gordiim. Onu muhatap alrru§ gibi yanaklanru
topraga buluyordu. ~eyh de sanki ana cevap veriyordu. Sonra asian ay
nlch. ~eyhe dedim ki: "Sana nimet veren a§kma aslana ne dedin? 0 sana
ne dedi?" ~eyh §6yie cevap verdi: "Ey ~enbeki! Asian bana dedi ki: ''0<;
giindiir yemek yemedim. A<;hl< bana zarar vermeye ba§lach. Bu gece seher vakti Allah' tan yarchm istedim. Bana, 'Senin nzkm Hiimarruye' de bir Slgrrdrr, onu ba§ma gelecek bir kotiiliik kar§ili8I avlarsm.' denildi. Ben de bun
dan korktum, ne oidugunu bilemedim." Ben ana, "0 sag tarafmdaki bir
yarachr. Bir hafta ondan muzdarip oiacaksm." dedim. ~eyh sonra devam
la: "Ey ~enbeki! Ben Ievh-i mahfGza bakbgrmda ana ait bir r1Z1k oldugu
belliydi. Hiimfuniye' den on bir adam c;U<ar, onlardan iic;ii oiiir. ikisi ~er saat arayla, ii<;iinciisii ise yedi saat sonra oiiir. Onlardan biri asiaru yara
lar." ~enbeki §oyie dedi: "Hiimfuniye'ye ko§tum, bir de bakb.m ki asian
beni ge~, Hiimfuniye halkmdan bir grup c;ll<:rru§b. Asian yaralanch. 36b
Asian s1gm siiriiklerken yarasuun kanachguu gordiim. 0 gece adamlarm
yarunda kalchm. Adamlardan biri, grup vaktinde, digeri yatstdan sonra
ii<;iinciisii de seher vakti oidii. Sonra §eyhin yaruna geldim, aslaru onun
yarunda iyile§mi§ olarak gordiim."
Not el-Hiimamiye: Ummii Abide'ye bir gfuuiik yakmhktaki yol iizerinde
bir koydiir. Oradakilere seiam olsun.
57. ANLATI: Bataili'ten bir kadm ~eyh Ebfi Bekir b. Hevara'ya geldi ve
~oyle dedi: "Benim oglum klytda boguldu, benim ondan ba§ka kimsem
yak. Sana Allah adma yalvanyorum, Allah sana onu getirme gi.icii ver-
. di. ~ayet bunu yapma.zsan yarm Allah ve Rasfil'iine s~ §ikayet ederim.
Derim ki: Ben iiziintii i9nde geldim. Bana <;are olmaya muktedir oldugu
halde bunu yapmad!." ~eyh ba§tnl one egdi sonra "Nerede boguldugunu
bana goster." dedi. Kadm <;ocugun boguldugu yeti ana gosterdi. Bir de
b~blar ki <;ocuk suyun iizerinde olii gibi duruyor. ~eyh yiizerek gitti ve
. onu ahp getirdi, anrtesine verdi. Sonra, "Ben, onu diri olarak buldum."
dedi. Kaelin ogluyla birlikte yiiriiyerek aynld!.
58. ANLATI: ~eyh Muhammed e§-~enbeki §6yle dedi: ~eyhimiz Ebtl Bekir
b. Hevara intisabmdan once Bataili' de yol kesen bir e§klya idi. Bir gece bir
57
kadtrun kocasma ~oyle dedigini duydu: "ibn Hevara'run bizi yakalaytp ahkoymamas1 ic;in burada durahm." ibn Hevara aglach ve 37• "i:nsanlar
benden korkuyor, ben ise Allah' tan korkmuyorum." deyip tov~e etti. Avanesi de onunla beraber tovbe etti. S1dk ile Allah' a yoneldi. Allah; a u.!..~b.racak birisine kendisini teslim etme dii§i.incesi ic;ine dogdu. Irak'ta me~hur bir ~eyh yoktu. Riiyasmda Nebi (sav) ve Ebu Bekir (ra)'i gordii ve dedi ki: "Ya Raswallah! Bana bir hrrka giydir." Nebi (as): ''Ben seniri peygamberi
nim.", Ebfi Bekir'i ~aret ederek, ''Bu da ~eyhindir." buyW:du. Sonra "Ey EbCt Bekir, emrolundugun gibi ada~m ibn Hevara'yt giydir." buyurdu. Hz.
Ebu Bekir ana tac ve hrrka giydirdi. Eliyle ba~rm olq;ach ve a1ruru SlVazlach. "Allah seni miibarek kilsm." dedi .. RasU.liillah (sav) ~oyle buyurdu: "Ey
Ebu Bekir! Irak'ta tarikat ehlinin siinnetleri kayboldu.ktan sonra seninle
tekrar canlanacak. Sondiikten sonra Allah dostlarmdan hakikat erbabmm
feneri aydmlanacak. Irak'ta me~ihat makanu lo.yamet gi.iniine kadar sende
kalacak. Allah'm meltemi seniri zuhurur1 i9Jt e~tir. Allah'm nefesleri
senin kaim olman ic;in gonde~tir." Sonra Ebu Bekir b. Hevara uyandi,
kendisine giydirilen elbise iizerinde, tac da b~mdaych. Ve ben gittim. Sanki ufuklardan ~oyle seslenildi: ''ibn Hevara Allah Teala'ya ul~b." insanlar
ona dogru akm akm ko~tular. Allah Teala'ya yala.nhk alametleri iizeride
zuhur etti. Rabbinden alchgr haberler yaylich. Batiha' da oldugu bir gi.in
yanma gi~tim. Ayaklarmm dibinde gozlerini ona d.ikmi§ 37b yiizlerini
yere siiren aslanlar varch.
Biz diyoruz ki: Bu $eyh Ebu Bekir b. Hevara, salihlerin biiyiiklerinden
. ve tarikatm ~eyhlerindendir. Onun yiice makamlan, me~hur haiJ.eri var
chr. Irak'ta risalet ~eyhleri ve onlarm takipc;ilerinden (Allah onlara rahmet
eylesin) sonra me~ihab ilk kuran kimse odur. Klsa bilgiler vermeyi tercih
ettigimiz ic;in onun haberlerinden bu kadanyla yetindik. $eyh Hevvany
yftn diye tanman Kiirt kabilesindendir. heri y~ta vefat etti. Kabri bilinen
. bir ziyaretgahb.r. Oldiigunde Batiha'run dort bir yanmdan cinle?n agrtlan
ve ba~lan duyuldu.
EBO MUHAMMED E$-$ENBEKI
59. ANLATI: $eyh Ebu Muhammed e~-$enbekl (Allah rahmet eylesin), bir
gi.in Batiha'da yalruz b~ma oturuyordu .. Yiizden fazl~ ~ geldi ve etra
bna kondu. Sesleri birbirine ~1yordu. Dedi ki: ''Ey Rabbirn, bunlar be
nim d.ikkatirni dagrbyor." Bir anda hepsi oldii. Dedi ki: "Ben onlarm olme
sini istemedim." Sonra ~lar silkinip canlanchlar ve kanat 91PIP u~tular.
60. ANLATI: $eyh Ebu Muhammed ellerinde i~ ~~esi ve oynn aletle-
58
ri bulunan bir topluluga rastlach. 38• "Ey Allalum, onlan bu diinyada iyi
ya§athgm gibi ahiretlerini de giizelle~tir." diye dua etti. Bir anda i<;ki suya
donii~tii. Allah Teala onlara ha~yetini ilka etti. Gozya~lan ic;inde bagrr.t§a
rak elbiselerini paralachlar ve ~~eleri kmp tavbe-i nasuh ettiler.
61. ANLATI: $eyh Ebu Muhammed' e miiritlerinden bir adam geldi. "Sul
tan' a haber gander, bana faydalanacagun bir ~ey versin." dedi. Ertesi giin tekrar geldi ve "Efendim, sultana haber gonderdin mi?" diye sordu. $eyh
"Evet." dedi. Miirit, "Ne dedi?" deyince, ~eyh: "Ben onu ya~achgt siire
ce yarab.klapmdan kimseye muhta<; etmem." dedi, §eklinde cevap verdi.
Ger<;ekten de aakbgmda Allah onu doyuracak, <;tplak kalchgrnda giydire
cek birilerini gonderir, paraya ihtiya<; duydugunda o istemeden ona ula~b
rudi. Oliinceye ~dar bu boyle devam etti. (Allah rahmet eylesin).
Deriz ki: $eyh Ebu Muhammed e~-$enbeki, b~langt<;ta yol keserdi.
Bir gece o ve avanesi $eyh Ebfi Bekir b . Hevara'run koyiinden bir kafileyi
<;evirdi. Bir klsrruru oldiirdiiler ve mallaruu payl~blar. $eyhin koyiinden
38b seher vakti ge<;erken Ebfi Muhammed avanesine "Siz gidin, ~eyh be
rum kalbimi esir aldi." dedi. Avanesi ona, ''Biz de seninle beraberiz.;' de
diler ve beraberlerindeki her ~eyi brrakblar. ibn Hevara miiritlerine ~oyle
dedi: "Kalla.ruz dualan kabul olanlan kar~Jlayahm." Sonra gelenler ~eyhi
gordiik.lerinde dediler ki: "Ey efendimiz, haram lokma hala kammuzda,
klh9anrmz hala kanlt." $eyh, "Onlan brrakuuz, . oldugunuz gibi kabul edildiniz." dedi. Bunun iizerlx:te tovbe ettiler. $eyh Ebu Bekir tic; giin Ebu
Muhammed'in ~lerini takip etti. Dordiincii giin ~oyle dedi: "Haddacli
ye'ye git." 0 da denileni yapb. $eyh sonra ~oyle dedi: "Ebu Muhammed
ii~ giinde Allah' a ul~b."
Ebu Muhammed' e, "Ne ile ula~bn?" denilince: ''Birinci giin diinya)'l
terk ettim. i:kinci giin ahireti, ii<;iincii giin sadece Allah'1 istedim ve O'nu
buldum." diye cevap verdi. Ebu Muhammed oyle yiikseldi ki, Irak'ta tarikab yayma vazifesinde ~eyh Hevara'ye halife oldu. Giizel hallere, yiice
makamlara e~ti. Biiyiiklerden pek c;ok ~i kendisine ogrencilik yapb. Bu
zatlann arasmda $eyh Ebu'l-Vefa Tacu'l-fuilin'in (Allah oruara rahm~ ey
lesin) dahi bulundugunu soylersek b~ka bir §ey anlat:rnarmza gerek kal
maz. Zira fazilet olarak bu yeter.
Zamai}lllUZda kendisine $eyh Servet el-Kiircli detliJ.en ve 260 yJl ya
~ayan bir adam varch. 39• Vaktinin c;ogunu Halep kasabalanndan Ra
vendan' da ge<;irirdi. Ravendan kalesi $am Mardin'i olarak adlanchnlrr.
Gerc;ekten de c;ok korunakhdrr. Biz 700 yllindaki Tatar istilas1 srrasmda ai-
59
lemizle birlikte oraya stgmanlardaruz. I<arde§lerim ve arkada§lanm $eyh Servet ile go~tii fakat ben kendisini gormedim. Onun yeni cii§leri ve sac;lm ~b. HaJ.i. me~hurdur. <;ok saJida insan onunla ilgili b~a haberler verip onun ~u soziinii naklettiler: "$eyh Ebu Muhammed e~-$enbeki ve ogrencisi Ebu'l-Vefa Tacu'l-Arili.n'e al~ sene civannda hizmet ettim." Ona dediler ki, "Gordiigun bir ~eyi anlat" $oyle dedi: "SofraJI kurup kaldmnak benim gorevimdi. SofraJI bo~ asar, dolu indirirdim." Dediler ki, "Sofrarun ekmegi naslldl?" "Kiirtlerin ekmegi gibiydi." diye cevap verdi. Kendisini taruyan ve arkada~ltk edenlerin tarukb.klanna istinaden, $eyh Servet'in dogrulugu haklanda §iipheye d~iilmez. 0, bunun akabinde olmii~ti.ir.
EBU'L-VEFA TACU'L-ARiFiN
66. ~ATI: Abdurrahman et-Tafsurici (Allah rahmet eylesin) §6yle dedi: Kendimde olmadlgun bir zaman Kalminya'ya gitmemeyi ve oradakilere yani ~eyhimiz Tacu'I-Arili.n'e gitme ihtiyaa hissetmedigimi i<;imden ge-9Jdim. Sonra ''Estagfirullah." deyip ~eyhin yanma geldim. Beni goriince, "Sen ~oyle ~oyle mi diyorsun?" diye sordu. ''Evet." dedim. "$imdi hangi vakittir?" dedi. "Ogle vaktidir." dedim. Orta parmaguu ~aret parmaguun ii.zerine koydu. "$imdi bak hangi vakittir?" dedi. Bir de bakbm ki zifui karanhkbr. "$imdi bana gore gecedir." dedim. Yi.iziigunii c;ll<ardl ve seccade-· sinin ucunu kaldtrdt. 0 Slrada yiiziigiinii elinden d~dii. "Bak nereye gitti?" dedi. Bir de bakbm ki o derin bir c;ukurun i9rlde ate~tedir. Onun goriin~ii beni korkuttu. $eyh ~oyle dedi: "Yemin olsun ki, ~ayet babarun ogluna ~efkati olmasaydl, onun yerinde sen olurdun."
67. ANLATI: $eyh Ebu'l-Vefa olmeden once zaviyesinin yalarundaki bir agaan altma geldi, 41b elini iizerine koydu: "Bas, bas." dedi. Oliince agac; kesildi ve ondan bir sanduka ve tiirbenin kap1Sl i9n bir e§ik yaplldl. i§te o zaman soyledigi ~ey anl~dl.
Deriz ki: Bu ~yh islam'm onderlerindendir. Onun SaJISlZ talebeleri vardtr. Irak'taki ~eyhler ~oyle derlerdi: "Ondan ilim ogrenen miiritle.. rin arasmda on yedi sultan vardtr." Bataili ~eyhleri ~oyle derdi: "Ebu'lVefa'nm zahru arup, Allah'm adlru yiicelten ~i nasl1 olur da onun heybeti kar~lSmda saygtyla egilmez, §a~mz!" Bazllan, "Onun gozleri nasll olur da one d~mez." dedi. Ki Irak'ta Tacu'l-Arifln ad.uu alan ilk ~i odur. Kerametleri bir kitapta toplanmt§hr. en-Nercisiyye denilen Kiirt kabilesindendir. Irak'ta Kalmlna denilen koyde ya§ach ve orada SOO'lerden sonra seksen ya~lannm iizerinde vefat etti. (Allah rahmet eylesin).
60
Miizakere
Mehmet AKKU$'
Bu tebliginde Prof. Dr. M. Saffet Sankaya, ozellikle Giineydogu Anadolu bolgemizde ve Suriye'nin ~am ve civanndaki yerle~im alanlannda onemli tesirleri alan Rifru gelenekten gelen Muhammed el-Halik (Baba Torlak - Baba Dazlak), Ebfibekir b. Hevara, Ebfi Muhammed e~-~enbekl, Ebu'l-Vefa Tacu'l-Arilin vs. gibi miivelleh del'vi~lerinhayatlan ve menalabt hakkmda bilgi veren bir miiellif ve eserinden bahsetmektedir.
Muhammed b. Ali es-Serrac'm once klsaca hayab, eserleri ve ozellikle de Tuffiihu'I-ervah adh menalap kitab1 ele almmaktadJ.r. ~imdiye kadar bu eser hakkmga yapuan ~ah~malar ele almchktan sonra, eserin benzer menalapnameler arasmdaki yeri ve onemi anlahlmaktadrr. Buna ilave olarak elyazma halindeki eserin iki nushas1 belirtildikten sonra, muhtevasmm taruhlmasma gec;ilmi~tir.
es-Serrac'm, kendisiyle go~tiigu San Saltuk ve dervi~leri hakklnda da onemli bilgiler verdigi de bu tebligde ifade edilmektedir. Yine bunun yarunda Menahb-name gelenegi iizerinde durulmu~, Bekta~t gelenegi ile soz konusu dervi~lerin ili~kilerine temas e~tir. Nihayet yukanda bahsettigimiz miivelleh dervi~ler hakklndaki degerlendirmeden sonra, bunlarm menalabmdan misaller verdigi ve Sankaya'nm "Anlab" olarak zikrettigi "Ek" klsun gelmektedir.
M. Saffet Sankaya'run, ozellikle 13. asrr ~adolu tasavvufu hakkmda bilgiler verdigi bu tebligi olduk~a onemlidir. Bununla birlikte tebligde gerek yazma niishalann tarutmunda, gerek metnin okunmas1 srrasmda gozden ka~an bazt hususlar bulurtmaktadrr:
Bahse konu eserin admm, Tuffalw'l-erviih ve miftiilm ' l-erbiih olmaSl daha uygundur .. <;iinkii kitabm ismindeki "Ervah" ile "Erbiih" anlam ve seci bakmundan daha dogrudur. Kanaatimce tebligde okundugu gibi "i rbiih" olmas1 isabetli degildir.
Elyazma nusha tarutmnnda kullarulan. "20x14 em. dt~, 15x9,5 em. i~ ebadmda ... " yerine, "20x14(1Sx9,5) ebadmda" ~eklinde yazilmas1 tarubm teknigine daha uygundur. Yine, "kmnzz1 cilt bezli" yerine, "kmmzr bez ciltli" denilmeliydi. "Miiellif niisltas1" yerine, "miiellif hattl''; "Miizeyyilii'l-iltibas" yerine, "Miizllii'l-iltibas"; "zahiri ~eraite" yerine d~ "zahi.i--i ~erfate" ~eklinde okurtmahydt.
Tebligin daha Gir~ klsmmda ve ileriki sayfalarda ibnu's-Serrac'm Tuffahu'l-ervah'm kiitiiphane ismi verilmeden sadece, (ibnii's-Serrac,
* Prof. Dr., Ylldmm Beyaztt O'niversitesi islami ilimler Fakiiltesi, Ankara, makkus2@hotmail.com
61
1315•; 323b) ~eklinde kaynak gosterilmesi ya:iili§br. Mikail Bayram isminin ilk ge~tigi yerde "M. Bayram" olarak kaydedilmesi de ayru ~ekildedir. Yine bir yerde Muhammed e~-$enbeki, cliger tarafta Ebu Muhammed e~-$enbeki olmamahycii.
Ek Metin olarak verilen klsnnda da baz1 yanh~ okumalar oldugu dikkat ~ekmektedir:
313 .. Anlah'daki, "Hamrin dagz tamfmda YakUba'nm dogusuna ... " ciimlesindeki "Yakiiba"run dogrusu giiniimiizde de Irak'ta slk~a acii ge~en "Ba'kliba" adh yerle~ini alarucilr. Ayru ~ekilde, "selmal1kta" kelimesi de her halde "selamlrkta" olmahcilr.
314. Anlah'da ge~en, "Omm makmm Selemye'dedir. Turbesi, Selemye'nin bahsma ... " Arap~a yazill~lan yak:m oldugu i~in "Selimiye" §eklinde okunabilir mi?
Muhtevalanndaki baz~ konulann okunmas1 tiksinti ve anla~llmasmda zorluk ~ekilecegi clikkate almarak, 269., 277. ve 339. Anlah'lar teblig metninden ~anlmahcilr. ·
imla birliginin saglanmas1, baz~ ciimlelerdeki kelime tekrarlanrun ve dii§iikliiklerin giderilmesi i9n metin tekrar gozden ge~ilmelidir.
62