Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2018_20/2018_20_ABDULLAYEVAS.pdfTabrizi`s...

14
Turkish Studies Language / Literature Volume 13/20, Summer 2018, p. 1-14 DOI Number: http://dx.doi.org/10.7827/TurkishStudies.13932 ISSN: 1308-2140, ANKARA-TURKEY Research Article / Araştırma Makalesi Article Info/Makale Bilgisi Received/Geliş: Ağustos 2018 Accepted/Kabul: Eylül 2018 Referees/Hakemler: Doç. Dr. Mehmet GÜNEŞ -Dr. Canan OLPAK KOÇ This article was checked by iThenticate. KAVSİ-İ TEBRİZİ`NİN ŞİİRLERİNDE HZ.YUSUF Shahla ABDULLAYEVA * ÖZET Türk edebiyatlarının zengin ve önemli bir kolunu oluşturan Azerbaycan edebiyatı XIII. yüzyıla kadar Farsça gelişmiş, ünlü Azerbaycan şairleri Nizami Gencevi, Hakani, Getran Tebrizi, Ebu`l-üla Gencevi, Mehseti Gencevi, Feleki Şirvani ve başkaları Farsça pek çok güzel ve değerli eserler kaleme almışlar. Sonrakı yüzyıllarda doğma dilde yazan şair ve sanatçıların sayısının gittikce arttığı bir döneme girmiş ve Fars edebiyatı ile paralel olarak ilerlemiş Azerbaycan edebiyatında, Farsça literatürün resesyona girdiyi XVII. yüzyılda, çoğunlukla Muhammed Fuzuli geleneklerine devam ederek, edebiyatımızın gelişmesinde önemli rol oynamış şairlerin meydana çıkması ile karşılaşıyoruz. Bu şairlerden biri de Kavsi-i Tebrizi olmuştur. Kavsi`nin hayatı hakkında, maalesef, tezkirelerde verilmiş malumat sınırlı ve bazen yanlış olmuş, şair farklı yüzyıllarda yaşamış diğer aynı mahlası kullanmış şairlerle karıştırılmıştır. Tevfik Hacıyev, Yavuz Akpınar, Paşa Kerimov, Mümine Çakır ve bir çok diğer çağdaş araştırmacılar bu yanlışları düzeltmeye muvaffak olmuş, kendi çalışmalarında Kavsi`nin hayatı, edebi kişiliği, duygu ve düsünce dünyasını araştırarak, edebiyat tarihimizin ögrenilmesine büyük katkıda bulunmuşlar. Bu makalede Kavsi-i Tebrizi`nin hayatı Sam Mirza`nın Tuhfe-i Sami, Hafiz Hüseyin Kerbalai Tebrizi`nin Revzat`ül-Cinan ve Cennet`ül-Cinan, Mirza Muhammed Nasrabadi`nin Tezkire`si, Nur Hasan Han`ın Nigaristan- ı Suhen`i gibi ana kaynaklar ve Kavsi`nin kendi şiirlerine istinaden araştırılmış, şairin Türkçe Divanı`nın P. Kerimov tarafından Bakü, Tiflis, Londra, İstanbul, Meşhed ve Tebriz nüshalarını karşılaştırarak hazırladığı ve 2012. Yılda Bakü`de basılmış tenkitli metni incelenmiş, Kavsi şiirlerinde Kur`an-ı Kerim`de Yusuf suresinde ve tefsirlerde geçen Yusuf peyğamber hevadisinin şair tarafından sanatkarane bir şekilde kullanıldığı bazı beyitler açıklanmıştır. Anahtar Kelimeler: Kavsi-i Tebrizi, XVII. yüzyıl Azerbaycan Edebiyatı, Yusuf, Züleyha, Yakup * Dr., Post-Doktora Öğrencisi, Azerbaycan Ulusal Bilimler Akademisi Nizami Gencevi Ulusal Azerbaycan Edebiyatı Müzesi, El-mek: [email protected]

Transcript of Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2018_20/2018_20_ABDULLAYEVAS.pdfTabrizi`s...

Page 1: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2018_20/2018_20_ABDULLAYEVAS.pdfTabrizi`s own poems. Qovsi`s Diwan (collection of poems) in Turkish, prepared by Pasha Karimov

Turkish Studies Language / Literature

Volume 13/20, Summer 2018, p. 1-14

DOI Number: http://dx.doi.org/10.7827/TurkishStudies.13932

ISSN: 1308-2140, ANKARA-TURKEY

Research Article / Araştırma Makalesi

Article Info/Makale Bilgisi

Received/Geliş: Ağustos 2018 Accepted/Kabul: Eylül 2018

Referees/Hakemler: Doç. Dr. Mehmet GÜNEŞ -Dr. Canan OLPAK

KOÇ

This article was checked by iThenticate.

KAVSİ-İ TEBRİZİ`NİN ŞİİRLERİNDE HZ.YUSUF

Shahla ABDULLAYEVA*

ÖZET

Türk edebiyatlarının zengin ve önemli bir kolunu oluşturan

Azerbaycan edebiyatı XIII. yüzyıla kadar Farsça gelişmiş, ünlü Azerbaycan

şairleri Nizami Gencevi, Hakani, Getran Tebrizi, Ebu`l-üla Gencevi,

Mehseti Gencevi, Feleki Şirvani ve başkaları Farsça pek çok güzel ve değerli eserler kaleme almışlar. Sonrakı yüzyıllarda doğma dilde yazan şair ve

sanatçıların sayısının gittikce arttığı bir döneme girmiş ve Fars edebiyatı

ile paralel olarak ilerlemiş Azerbaycan edebiyatında, Farsça literatürün

resesyona girdiyi XVII. yüzyılda, çoğunlukla Muhammed Fuzuli

geleneklerine devam ederek, edebiyatımızın gelişmesinde önemli rol

oynamış şairlerin meydana çıkması ile karşılaşıyoruz. Bu şairlerden biri de Kavsi-i Tebrizi olmuştur. Kavsi`nin hayatı hakkında, maalesef, tezkirelerde

verilmiş malumat sınırlı ve bazen yanlış olmuş, şair farklı yüzyıllarda

yaşamış diğer aynı mahlası kullanmış şairlerle karıştırılmıştır. Tevfik

Hacıyev, Yavuz Akpınar, Paşa Kerimov, Mümine Çakır ve bir çok diğer

çağdaş araştırmacılar bu yanlışları düzeltmeye muvaffak olmuş, kendi çalışmalarında Kavsi`nin hayatı, edebi kişiliği, duygu ve düsünce

dünyasını araştırarak, edebiyat tarihimizin ögrenilmesine büyük katkıda

bulunmuşlar.

Bu makalede Kavsi-i Tebrizi`nin hayatı Sam Mirza`nın Tuhfe-i Sami, Hafiz Hüseyin Kerbalai Tebrizi`nin Revzat`ül-Cinan ve Cennet`ül-Cinan,

Mirza Muhammed Nasrabadi`nin Tezkire`si, Nur Hasan Han`ın Nigaristan-ı Suhen`i gibi ana kaynaklar ve Kavsi`nin kendi şiirlerine istinaden

araştırılmış, şairin Türkçe Divanı`nın P. Kerimov tarafından Bakü, Tiflis, Londra, İstanbul, Meşhed ve Tebriz nüshalarını karşılaştırarak hazırladığı

ve 2012. Yılda Bakü`de basılmış tenkitli metni incelenmiş, Kavsi şiirlerinde

Kur`an-ı Kerim`de Yusuf suresinde ve tefsirlerde geçen Yusuf peyğamber

hevadisinin şair tarafından sanatkarane bir şekilde kullanıldığı bazı

beyitler açıklanmıştır.

Anahtar Kelimeler: Kavsi-i Tebrizi, XVII. yüzyıl Azerbaycan

Edebiyatı, Yusuf, Züleyha, Yakup

* Dr., Post-Doktora Öğrencisi, Azerbaycan Ulusal Bilimler Akademisi Nizami Gencevi Ulusal Azerbaycan

Edebiyatı Müzesi, El-mek: [email protected]

Page 2: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2018_20/2018_20_ABDULLAYEVAS.pdfTabrizi`s own poems. Qovsi`s Diwan (collection of poems) in Turkish, prepared by Pasha Karimov

2 Shahla ABDULLAYEVA

Turkish Studies Volume 13/20, Summer 2018

HAZRAT YUSUF IN QOVSI TABRIZI`S POETRY

ABSTRACT

The Azerbaijani literature, which constitutes a rich and important

branch of Turkish literature, have been developed in Persian language

until XIII century, and the famous Azerbaijani poets as Nizami Ganjavi,

Khaghani, Qatran Tabrizi, Abu`l-`Ala Ganjavi, Mahsati Ganjavi, Falaki

Shirvani and others left a remarkable Persian-language heritage. The

Azerbaijani literature became more advanced along with Persian literature in the later centuries and the number of poets writing in Azerbaijani

increased. In the XVII century, Persian poetry declined, and contrarily,

Azerbaijani poets, mainly continuing the tradition of Muhammad Fuzuli,

played an important role in the development of Azerbaijani literature. One

of this poets was Qovsi Tabrizi. Unfortunately, the information, given in the primary sources about the life of Qavsi was less and sometimes

inaccurate. They mistakenly confused Qavsi with the poets, living in

different centuries but used the same pen-name. Tofiq Hajiyev, Yavuz

Akpinar, Pasha Karimov, Mumine Chakir and some other modern

researchers have been able to correct these mistakes and contributed

greatly to the study of Azerbaijany literature with their researches about Qovsi`s life, literary identity, his feelings, and thought-world.

In this study, the life of Qovsi have been surveyed on the basis of

primary sources as Sam Mirza`s Tuhfe-i Sami, Kerbalai Hafiz Hussein

Tabrizi`s Ravzat al-Jinan and Jannat al-Cinan, Mirza Muhammad

Nasrabadi`s Tezkire, Nur Hasan Han`s Nigaristan-i Suhen and Qovsi Tabrizi`s own poems. Qovsi`s Diwan (collection of poems) in Turkish,

prepared by Pasha Karimov on the basis of Baku, Tiflis, London, İstanbul, Mashhad və Tabriz manuscript copies and published in 2012 in Baku have

been investigated, and some couplets, written by Qovsi using The Prophet

Joseph story, given in Qur`an and its interpretations, have been analyzed.

STRUCTURED ABSTRACT

Azerbaijani literature is one of the oldest literature and has a rich

history. At the same time, this literature has always had an interrelationship with the literature of other nations and it both influenced

and was influenced by the literature of those nations. Although prominent

writers of Azerbaijani literature wrote in the Persian language since XIII

century, they began to write in the native Turkish language. But in the

next centuries, the Azerbaijani literature began to develop collaterally and independently with the Persian literature. We can even see that during

those periods, the number of the writers who wrote in the native language

began to increase. Muhammad Fuzuli (1495-1556), who is known as the

greatest member of the Azerbaijani branch of classical Turkish literature

of the XVI century, was able to make the Turkish language a high

professional language. In XVII century the literature in the Persian language began to degenerate, but in contrary to this language, the

Azerbaijani language began to flourish under the influence of folklore and

it began to coincide with the life and the language of people, at the result

the passage to the realism was founded. The writers of this period, such as

Page 3: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2018_20/2018_20_ABDULLAYEVAS.pdfTabrizi`s own poems. Qovsi`s Diwan (collection of poems) in Turkish, prepared by Pasha Karimov

Kavsi-i Tebrizi`nin Şiirlerinde Hz.Yusuf 3

Turkish Studies Volume 13/20, Summer 2018

Saib Tabrizi (1601-1677), Masikhi (1579-1655), Vahid Gazvini (1607-1699), Mortezagholi khan Shamlou (1591-1649), Qovsi Tabrizi and the

other classic writers not only kept up Fuzuli’s traditions but also tried to

enrich it with the innovations in their works.

Qovsi Tabrizi is one of those writers, who is considered as a follower

of Fuzuli’s literary school. Qovsi Tabrizi played an exclusive role in the

development of the poetry of the Turkish language. He not only preferred to write in the Turkish language but also wrote the most voluminous divan

in the Turkish language. Hence, the couplets of the Turkish divan written

by the authors in this period are less than the couplets of Qovsi Tabrizi’s

divan. For instance, Sadig bay Afshar’s are 478 couplets, Muhammad

Amani’s are 2432, Vahid Gazvini’s are 1842, Mortezagholi khan Shamlou’s are 839, Majzub Tabrizi’s are 1869, Ta`sir Tabrizi’s are 447, Malik bey Avji’s

are 377, but the most complete manuscript copy of Qovsi Tabrizi’s divan

(the Tabriz copy) consists of 4700 couplets. The number of ghazals in the

Persian language written by him is very few and the divans in this language

didn’t come to our period. According to M. Tarbiyati, Qovsi Tabrizi’s divan

which he wrote in the Turkish and Persian languages consisted of 6000 couplets. So, the works of Qovsi in the Persian language only consist of

1300 couplets. And it proves how the poet loved his native Turkish

language.

There is not any useful information about Qovsi Tabrizi in the

medieval tadhkirahs (bibliographical dictionaries of poets and poetry). But only in a few sources, we can find some information. Most of them are

either false or complicated. The tadhkirah written by Muhammed

Nasrabadi (1623-1711) and a well-known Safavid prince and a tadhkirah

writer Sam Mirza (1517-1567) named as “Tuhfe-i Sami” can be shown as

an example to the above-mentioned sources.

Qovsi Tabrizi has multidimensional works. But like the other poets who lived in this period, there were mainly moral-didactic thoughts in his

poets as well. He also tried to keep away his readers from ignorance and

arrogance, challenged them honesty and demanded them to preserve their

moral purity. Qovsi wasn’t eager to get the property and wealth in this

perishable world. The writer complained about the meaninglessness of the world, he condemned dignity, baseness and opposed to those characters

and he talked about the unfairness, as a bad one has a good day and in

contrary, a good one has bad days. Despite this, the poet didn’t lose his

hope. He believed that soon all unfairness would be replaced with the

balance and the righteousness would win. Nothing is eternal in this world.

Anyone who has a good life with lies and frauds and the competent people have a hard life it will not last eternally. Because this world is mortal.

Because soon neither the lover who has coquetry nor Qovsi, who suffers

from the love of his beloved one will exist in this world.

Qovsi also applied to the tales and stories from the Quran, the

famous heroes of legends and fables under the declaration of his thoughts and he also used different characters such as Suleiman (Solomon), Noah,

Layla and Majnoon, Farhad and Shirin, Sheikh Sanan and the Christian

maiden in order to create excellent literary figures. As we know the best

and the most well-known story in the Quran is the Surah Yusuf. This

chapter has always been used widely by the poets and writers since old

time under the name of “Ahsan-ul Qasas” (“The best of the stories”). The plot of the “Yusuf and Zulaikha” masnavis has been taken from this

Page 4: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2018_20/2018_20_ABDULLAYEVAS.pdfTabrizi`s own poems. Qovsi`s Diwan (collection of poems) in Turkish, prepared by Pasha Karimov

4 Shahla ABDULLAYEVA

Turkish Studies Volume 13/20, Summer 2018

chapter and it is about the hard life of prophet Yusuf (Joseph), the enviousness and jealousy of Yusuf’s brothers towards him, and their bad

deeds against him, Zulaikha’s love and longing for him, resignation, love

and fear of Allah (God). Additionally, the prophet Yaqub’s (Jacob) patience,

divining love, feelings of a human and the influence of those feelings over

the social life have been shown in this masnavi. The same themes almost

used widely by all our classic poets in their ghazals, eulogies, rubais and poems written in the other literary genres.

Like the other poets, Qovsi Tabrizi also used the adventures of

prophet Yusuf in his poems. Even in his divan he used mainly talmih and

tahsbih taken from Quranic stories, including the story of the prophet

Yusuf. The poet used professionally his literary imagination and outlook while giving information about the life of the prophet Yusuf.

Qovsi objected to the injustice, challenged his readers to respect the

poor and the abandoned and complained about under-estimation of the

good people in this mortal life, by showing an example the betrayal by

Yusuf’s brothers towards him. Because he is sold off by them for an

insignificant price:

Never overlook the abandoned. Remember Yusuf. And never forget, there is no place for good people in this world.

Qovsi also showed his pain of love by comparing his lover’s and the

Prophet Yusuf’s beauty. But this love and pains is not eternal and

nonsense, at the end, it results with the reunion with the lover:

Anyone, who has never seen my Yusuf’s face, can never understand that my fortune star will meet with him.

O you, unbeliever, go away. Because you couldn’t believe my pain. Though this pain destroyed me, it helped me find the remedy.

According to the 93-th chapter of Surah Yusuf, the Prophet Yusuf

asks his brothers: “Take this, my shirt, and cast it over the face of my father; he will become seeing”. By applying this verse, Qovsi wanted to

show how Prophet Yaqub loves his son. Because after smelling his son’s

shirt his blindness recovered. Because love means powerfulness. Because

impossibility becomes reality under the influence of love:

O Yusuf, if you want, the love, but not the grief will always win, despite you are away.

In one of his poems, Qovsi noted that a true lover and the one who

has a pure love never behaves like Zulaikha as she tears the back part of

Yusuf’s shirt in order to gain him. Presumedly, the author wanted to

denote Bazeeqa character from Jami’s “Yusuf and Zulaikha”. Bazeeqa

comes from the “Ad” clan and she falls in love Yusuf by default and after meeting with him she dedicates her life and love to Allah:

Anyone, who keeps loving and obeying Yusuf shouldn’t badger him to

death like Zulaikha.

According to the samples taken from Qovsi Tabrizi’s Turkish divan,

he could professionally use the common theme of the oriental and Islamic literature. Yaqub’s becoming blind for the tears of grief, Yusuf’s being sold

in the Egyptian bazaar, Zuleikha’s tearing the back part of Yusuf’s shirt,

Yaqub’s gaining the ability of seeing after smelling Yusuf’s shirt he sent

Page 5: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2018_20/2018_20_ABDULLAYEVAS.pdfTabrizi`s own poems. Qovsi`s Diwan (collection of poems) in Turkish, prepared by Pasha Karimov

Kavsi-i Tebrizi`nin Şiirlerinde Hz.Yusuf 5

Turkish Studies Volume 13/20, Summer 2018

with his brothers, Yusuf’s attractiveness, Zuleikha’s beauty and the other episodes have been professionally described in this divan. Qovsi has been

against the injustice of his period, challenged the people to eliminate their

characters from ignorance, hatred and moral ugliness, to realize their

mistakes they had ever done by remembering their past and to flourish the

world by doing good deeds towards others. That’s why the best chapter in

the Quran is considered Sourah-al-Yusuf. And this chapter helped to improve his outlook, target and desire in this life and it is considered the

most suitable source. Because this chapter is the best manifestation for

calling the people to the true path, which is the most necessary content for

the people. As it is said in the 7th verse of the Sourah-al-Yusuf: “Certainly

were there in Yusuf and his brothers signs for those who ask”.

Keywords: Qovsi Tabrizi, Azerbaijani literature of the 17th century,

Yusuf (Joseph), Zulaykha, Yakub (Jacob)

Giriş

Türk edebiyatlarının önemli bir kolunu oluşturan Azerbaycan edebiyatı, dünyanın eski tarihe

sahip ve zengin edebiyatlarından biridir. Azerbaycan edebiyatı, İslam ve İran medeniyeti etkisi altında

ilerlemiş, Nizami Gencevi (1141-1209), Hakani (1126-1199), Getran Tebrizi (1012-1088), Ebu`l-üla

Gencevi (1096-1159), Mehseti Gencevi (1089-1183), Feleki Şirvani (1107-1157) gibi en ünlü

temsilcileri Farsça yazmışlardır. Fakat XIII. yüzyıllardan başlayarak kendi ana dillerinde – Türkçede

yazmaya başlamış şairlerin sayısının arttığını, Azerbaycan edebiyatının Fars edebiyatı ile paralel olarak

geliştiğini görüyoruz. Bu dönemde Farsçayla yanaşı Türkçe şiirler yazan şairlerden bazıları bir divançe

oluşturacak sayıda şiir yazarken bazıları ise Türkçe şiir sayısını sadece 5-10 tane şiirle sınırlandırmıştır

(Çinarcı, 2012: 1248).

XVI. yüzyılda, Azerbaycan sahası klasik Türk edebiyatının en büyük temsilcisi olarak tanınan

Muhammed Fuzuli (1495-1556) Türkçe`yi yüksek bir sanat dili haline getirmeye muvaffak olmuştur.

Farsça literatür resesyona girdiği XVII. yüzyılda devrin şairleri – Saib-i Tebrizi (1601-1677), Mesihi,

(1579-1655), Vehid Kazvini (1607-1699), Murtazaqulu Han Şamlu (1591-1649), Kavsi-i Tebrizi ve

diğer klasik şairler Fuzuli geleneklerine devamla birlikte, Azerbaycan Türk edebiyatını yeni konu ve

mazmunlarla zenginleştirmeye çalıştılar.

Fuzuli edebi mektebinin devamcısı sayılan bu şairler sırasında en ünlülerinden biri Kavsi-i

Tebrizi olmuşdur. Tevfik Havıyev`in (öl.2015) “XVII. Asrın Fuzuli`si” (Hacıyev, 2012: 428), Yusuf

Seyidov (öl.2013) ve Samet Alizade`nin (öl.2002) “XVII. asrın Hatai`si” (Seyidov ve Alizade, 1977:

97) adlandırdıkları Kavsi-i Tebrizi`nin Azerbaycan şiirinde özel yeri vardır. Türkçe şiirin gelişmesinde

müstesna rolü olan Kavsi-i Tebrizi Azerbaycan şairleri arasında ana dilinde en büyük hacimli divan

sahibi olmuştur. Nitekim, Paşa Kerimov`un araştırmalarına göre, diğer Azerbaycanlı Türkçe divan

yazarları – Sadık bey Afşar`ın 478, Emani`nin 2432, Vehid-i Kazvini`nin 1842, Murtazaqulu Han

Zafer`in 839, Meczub-i Tebrizi`nin 1869, Ta`sir-i Tebrizi`nin 447, Melik bey Avcı`nın 377 beyit edebi

mirası mevcut iken, Kavsi-i Tebrizi Divanı`nın mükemmel yazma nushası olan Tebriz nushası 4700

beyit hacmindedir (XVII. yüzyıl Azerbaycan liriği, 2008: 113).

Kavsi’nin Hayatı ve Sanatı

Kavsi-i Tebrizi hakkında Ortaçağ tezkirelerinde yararlı bilgiye rastlamıyoruz. Sadece bazı

kaynaklarda şair hakkında bir kaç kelimelik biyografik bilgi ve şiirlerinden örnek vardır.

Kavsi mahlaslı şair hakkında ilk malumata ünlü Safevi şahzadesi Sam Mirzanın (1517-1567)

Tuhfe-i Sami (tam.1550) tezkeresinde rast gelinir: “Mahlasından malum olduğu gibi, Kavsi Tebrizlidir,

eğitimsiz olduğu için, şiirlerinde kafiye bozuklukları mecvuttur” (Safevi, 1314:139). Aynı yüzyılda

Page 6: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2018_20/2018_20_ABDULLAYEVAS.pdfTabrizi`s own poems. Qovsi`s Diwan (collection of poems) in Turkish, prepared by Pasha Karimov

6 Shahla ABDULLAYEVA

Turkish Studies Volume 13/20, Summer 2018

yazılmış diğer bir tezkirede – Hafiz Hüseyin Kerbalai Tebrizi`nin (öl.1588) Revzat`ül-Cinan ve

Cennet`ül-Cinan” (tam.1567) eserinde iki yerde Mevlana Alican Kavsi-i Kemanger-i Tebrizi`nin oğlu

Mevlana İsmayıl-i Kavsi`nin ismi geçer (Tebrizi, I, 1383: 164; Tebrizi, II, 1383: 169).

Ayrıca, tezkirenin aynı baskısında Kavsi`den konuşulurken haşiyedeki nota göre, Hafiz

Hüseyin`in h.956/m.1549 yılında kendi hattı ile yazılmış bir yazma nushasında da Revzat`ül-Cinan`da

yazılanlar aynen tekrar edilmiş ve yazar orada hem İsmayıl-i Kavsi, hem de onun babasından artık

hayatta olmayan kişiler gibi yad eder (Tebrizi, I, 1383: 164). Bunları dikkate alırsak, böyle sonuca

varmış oluruz ki, adı geçen Kavsiler VI. yüzyıl ortalarında artık vefat etmişlerdir.

Kavsi-i Tebrizi hakkında ünlü tezkireci Mirza Muhammed Nasrabadi (1623-1711) hakikate

uygun malumat vermiş ve çağdaşı olan Kavsi`nin adını tezkiresinde hürmetle yad etmiştir. Nasrabadi

yazıyor ki, Kavsi-i Tebrizi tahsil için İsfahan`a gelmiş, Ağa Hüseyin Hansari ile bahse girişmiştir. Kavsi

çok alçakgönüllü, hafif huylu ve kırqın bir kişi olmuştur ve bu içsel nitelikler onun dış görünüşünü de

etkilemişdir. Yani onun kaddi keman gibi eğilmiştir. Şair kendisi de bir şiirinde buna işaret eder

(Nasrabadi, 1317: 280):

نیست از ضعف گرم سر بقدم پیوستست

این کمان را دو سر از زور بهم پیوستست

(Başım eğer ayağıma yapışmışsa, bu, zaaftan değil;

Bu kemanın iki ucunu zur ile birbirine birleştirmişler)

Sonra Nasrabadi Kavsi`nin gazellerinden 4 beyit örnek verir (Nasrabadi, 1317: 281) ve Kavsi

ile ilgili bölüm biter.

Hindistanlı tezkireçi Nur Hasan Han (1832-1889) Nigaristan-ı Suhen`de Kavsi hakkında

Nasrabadi`nin yazdıklarını tekraren, Kavsi`nin Ekber Şah zamanında Hindistan`a giderek, orada Han-

ı Azimle buluşduğunu yazır. Ayrıca, Nigaristan-ı Suhen`e göre, Kavsi tarak, kürdan gibi çubuk ve

tahtadan yapılan aletlerin düzeltilmesiyle meşgul imiş (Bahupali, 1292:84).

Yine diğer bir tezkirede – Muhammed Muzaffar Hüseyin-i Seba`nın Tezkire-i Ruz-i

Rövşen`inde de Tezkire-i Nasrabadi ve Nigaristan-ı Suhen`de verilen bilgiler aynen tekrarlanır (Seba,

1343: 564).

Nasrabadi`nin çağdaşı olmuş Kavsi-i Tebrizi hakkında yazdıkları Tuhfe-i Sami`de yazılanların

yanlış olduğunu ispat eder. Belki de Tuhfe-i Sami ve Revzat`ül-Cinan tezkirelerinde adları geçen, XVI.

yüzyılda yaşamış Alican Kavsi-i Tebrizi ve onun oğlu İsmayil-i Kavsi XVII. yüzyıl ünlü Azerbaycan

şairi Kavsi-i Tebrizi`nin ecdatları olmuşlar. Amma elde bunu kanıtlayacak herhangi bir belge yok.

Ünlü edebiyatçı Feridun Bey Göçerli (1863-1920) Azerbaycan edebiyatı adlı kitabında Kavsi

mahlaslı şairden konuşurken, ne Şirvan`da, ne Bakü`de ve Salyan`da, ne Gence ve Karabağda ve ne de

Mavera-i Kafkas`ın diğer medeniyet merkezlerinde böyle bir şairi bulamadığını yazar. Göçerli

Şemseddin Sami`nin Kamus`ül-A`lam eserine de başvurmuş ve burada iki Kavsi mahlaslı şaire rast

gelmiştir ki, biri Bağdatlı Kavsidir, diğeri İran şairlerindendir ve şiirleri yalnız farsçadır. Bu nedenle,

Göçerli şair hakkında belli bilgi için, onun kendi şiirlerine atıfta bulunmak kararı verir (Göçerli,

2005:186).

Feridun Bey, Kavsi`ni Molla Penah Vagifin çağdaşı olarak kabul etmiştir (Göçerli, 2005:187).

Bu yanlışa başlıca neden, Kavsi şiirlerinde Uğurlu Han`ın adının çekilmesi olmuştur. Ve büyük

ihtimalle, Göçerli XVIII. asırda yaşamış Gence hanı Şahverdi Han`ın kardeşi, ünlü Cevat Han`ın

(1748-1804) amcası Uğurlu Hanı, II. Şah Abbas`ın (1632-1666) saltanatı yıllarında Karabağ

beylerbeyisi olarak atanmış Muhammedkulu Han Ziyadoğlu Kacar`ın oğlu Uğurlu Han Genceyi

Page 7: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2018_20/2018_20_ABDULLAYEVAS.pdfTabrizi`s own poems. Qovsi`s Diwan (collection of poems) in Turkish, prepared by Pasha Karimov

Kavsi-i Tebrizi`nin Şiirlerinde Hz.Yusuf 7

Turkish Studies Volume 13/20, Summer 2018

(vef.1666), yani Cavad Han`ın büyükbabası ile karıştırmıştır ki, bu iki Uğurlu Han`ın yaşadığı dönem

arasında bir asırlık fark mevcuttur.

“Müsahib” mahlası ile şiir yazan Uğurlu Han çok zevkli, yetenekli şair, kalem ehli olmasının

yanında, kendisinin cesurluğu ile de popüler olmuştur. Kavsi, Uğurlu Hanı şiirlerinde medh etmiştir.

Onun Karabağ beylerbeyisine adadığı beş bendlik terci`-i bende göz atalım:

Gətir, saqi, qədəh kim, növbahari-eyşü işrətdir,

Bu gündən böylə cuşi-eşqü tüğyani-məhəbbətdir...

...Həvayi-Gəncə, ol firdövsi-sani var başımda,

Fəğan kim, natəvanlıq maneü cəm`im pərişandır.

Uğurlu xan Ziyad oğlu Müsahib ruzigarında

Ki, biz onun qulu, ol bəndeyi-Sultan Süleymandır.

Bihəmdüllah ki, dudi-ahimiz əbri-bəhar oldu

Qaradan çıxdı, dağü bağü səhra, laləzar oldu (Tebrizi, 2012: 435, 437).

Safevi hükümdarı Şah Süleyman`ın (1647-1694) 1666 yılında tahta çıktığını dikkate alırsak,

şu terci`i-i bendin 1666 yılından sonra yazılmış olduğu sonuçuna varırız. Diğer bir şiirinde Kavsi II.

Şah Abbas`ın tarihçisi ve Şah Süleyman`ın veziri olmuş Muhammed Tahir Vehid-i Kazvini`nin

bağından bahseder (Tebrizi, 2012: 433) ve tüm bunlar bir kez daha Kavsi-i Tebrizinin XVII. asır şairi

olduğunu teyit etmektedir (Mümtaz, 1925: 6).

Muhammed Ali Terbiyet (1877-1940) Danişmendan-ı Azerbaycan kitabında Kavsi-i

Tebrizi`den bahsederken Tezkire-i Nasrabadi ve Revzat`ül-Cinan`a dayanarak çok kısa bilgiyle

yetinmiştir. Fakat Kavsi`nin iki bölümden – Farsça ve Türkçe şiirlerden oluşan 6000 beyitlik

mükemmel Divanının mevcut olduğunu yazar (Terbiyet, 1314: 310). Son zamanlaradek yayınlanmış

Kavsi-i Tebrizi Divanı içerisinde en mükemmeli olan, Mümine Çakır`ın 2008. Yılda hazırladığı Kavsi

Divanı`nda 552 gazel, 2 terkib-i bend, 3 terci-i bend, 1 murabba, 5 muhammes, 1 müseddes ve 11 rubai

yer almaktadır (Çakır, 2008: 310-311). Çalışmada kullandığımız Paşa Kerimov`un hazırladığı

Divan`da ise 543 gazel, 2 terkib-i bend, 3 terci`-i bend, 1 murabba, 1 müseddes-terci`-i bend, 5

muhammes, 1 rubai yer almışdır. Divan tümüyle Orta Çağ Türkçesindedir (Tebrizi, 2012).

Azerbaycan Sovyet Ansiklopedisi`nde Kavsi Divanı`nın yalnızca iki nushasının (British

Museum ve Gürcistan SSC Devlet Müzesinde) malum olduğu kaydedilmiştir (Azerbaycan Sovyet

Ansiklopedisi, 1979: 223). Günümüzde artık bu listeye İstanbul, Bakü, Meşhed, Tebriz müze ve

kütüphanelerinde muhafaza edilen nushaları de ekleye biliriz (XVII. yüzyıl Azerbaycan liriği, 2008:

204).

Çek Cumhuriyeti Bilimler Akademisi Şarkiyat Enstitüsü`nün kütüphanesinde Kavsi-i Tebrizi

Divanı`nın bir nefis yazma nushası mevcuttur. Muhsin Nağısoylu`nun söylediklerine göre, nushanın

özelliklerinden biri, her sayfasının üst kısmında bir Türk atasözü olmasıdır. Fakat asıl önemli olan

Divan`ın tertibidir. Divan`da Kavsi`nin Fuzuli`ye nazire olarak yazdığı gazeller, orijinal Fuzuli

gazeliyle birlikte kaydedilmiştir.

Kavsi-i Tebrizi`nin Muhammed Fuzuli ve Alişir Nevai`ye büyük saygısı, özel sevgisi olmuştur

ve onun şiirlerinde bu iki şairin, genellikle, Fuzuli`nin etkisi duyulmaktadır. Bir şiirinde Kavsi yazıyor:

Bu ol sözi-pertovidir kim Füzuli söylemiş, Qövsi

“Neçün kim, mövclenmiş sude eksi-aftab oynar” (Tebrizi, 2012: 115).

Page 8: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2018_20/2018_20_ABDULLAYEVAS.pdfTabrizi`s own poems. Qovsi`s Diwan (collection of poems) in Turkish, prepared by Pasha Karimov

8 Shahla ABDULLAYEVA

Turkish Studies Volume 13/20, Summer 2018

Diğer bir şiirinde:

Ol qezel feyzinden üz vermiş sene, Qövsi, bu kim:

“Bu imiş qismet, Füzuli, xah ağla, xah gül” (Tebrizi, 2012: 241)

Daha bir gazelinde diyor:

Qövsi, bu ol qezeli-neğzi-Füzulidir kim:

“Yene dövr etdi perişan meni-sergerdanı” (Tebrizi, 2012: 363)

Yine bir gazelinde:

Qövsi, ol re`na qezalidir Füzulinin bu kim:

“Geh el öpmek astin tek, geh ayaq damen kimi” (Tebrizi, 2012: 396)

Kavsi`nin Fuzuli`den etkilenmesiyle ilgili Paşa Kerimov böyle yazıyor: “XVII. asır lirik

şiirimizin en ünlü temsilcilerinden biri olan Alican Kavsi-i Tebrizi`nin Fuzuli şiirinin bir mektebe

donüşmesinde rolü daha belirgin değerlendirilmelidir. Öyle ki, aslında Kavsi Fuzuli mektebini kurmuş

ve peşinden gelen Azerbaycan şairlerine bir nevi Dede Fuzuli sanatından yararlanmanın sırlarını

öğretmiştir” (XVII. yüzyıl Azerbaycan liriği, 2008: 13).

Kavsi-i Tebrizi zamanının diğer şairleri kibi, temel olarak didaktik düşüncelere odaklanır,

okuyucularına cehalet, kibir, adaletsizlikten uzak kalmak, ahlaki saflığı koruyub kollamak gibi

nitelikleri aşılamaya çalışır.

Kavsi şu fani dünyaya, dünya malına, geçici olan güzellige bağlı değil. Şair bir gazelinde

yazıyor:

Aşiqəm mən, dövlətü malü mənalı neylərəm

Bərgü bərdən yummuşam göz, şaxü balı neylərəm?

Yeg gəlir bir qönçeyi-məstin yüz güldən mənə,

Yari-sahibdil gərək, sahibcəmali neylərəm? (Tebrizi, 2012: 268)

Kavsi hep dünyanın anlamsızlığından şikayettedir. O, haysiyetsizliği, namerdligi ve alçaklığı

kınar, bu tür sıfatlara karşı çıkar, kötülerin iyi, iyilerin ise kötü günler geçirmesinden bahseder. Fakat

bunun yanında, şair yine inancını kaybetmez. Bir gün tüm adaletsizliklerin ortadan kalkacağına,

dengenin oluşacağına ve hakkın yerini bulacağına inanır. Bu dünyada her şey geçicidir, eğer birisi

güzeranını yalanlarla, hilelerle hoş geçiriyorsa, ve eğer ehl-i basiret kanlar, işgenceler içindelerse, her

ikisinin bu hali geçecektir. Çünkü, dünya fanidir, gün gelecek, ne aşığına naz satan o yar kalacak, ne

de yarın derdinden sanki ateşte yanan Kavsi`den bir eser kalmayacak. Şair düşüncelerini böyle ifade

eder:

Şərab nirxinə, ey bağban ki, sirkə satırsan

Çəmən həmişə bəharü bəhar böylə qalırmı?

Dönə-dönə içirsə bəsirət əhlinə qanlar,

Sipəhrə həm bu qərarü mədar böylə qalırmı?

...Keçər təğafül edib yar naz ilə sənə, Qövsi,

Keçər bu bir neçə gün, ruzgar böylə qalırmı? (Tebrizi, 2012: 376).

Kavsi şiirlerinde bir üzüntü sezilmekte. Sanki şairin hayatında bir facia yaşanmıştır. Fakat

Kavsi hakkında bilgimiz çok sınırlı olduğundan, geniş bir önerme yürütmek mümkün değildir.

Page 9: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2018_20/2018_20_ABDULLAYEVAS.pdfTabrizi`s own poems. Qovsi`s Diwan (collection of poems) in Turkish, prepared by Pasha Karimov

Kavsi-i Tebrizi`nin Şiirlerinde Hz.Yusuf 9

Turkish Studies Volume 13/20, Summer 2018

Şair yine bir şiirinde üzüntü ve ağrılarından yazar:

Sınıq səbudə su tutmaz qərar, mey durmaz,

Şikəstə könlümə məhvəm ki, qan ilən doludur.

...Yuvada qönçələnir əndəlib bəs ki, çəmən,

Nəvayi-Qövsiyi-atəşzəban ilən doludur (Tebrizi, 2012: 97)

Tezkirelerde rastladığımız az sayıda Farsca beyitlere atıfta bulunursak, Kavsi`nin hala üzüntü

ve mutsuzluk hissettiğini göreceğiz. Örneğin, Tezkire-i Nasrabadi`de Kavsi şiirlerinden verilmiş

örnekde bir mısra: "داغ فرزندی کند فرزند دیگر را عزیز" (Evlat dağı diğer evladı aziz eder) (Nasrabadi, 1317:

281) şairin evladını kaybettiğine işaret eder. Fakat mevcut tezkirelerde bu konuda hiç bir bilgiye

rastlamadık.

Ünlü Azerbaycan ilim adamı Selman Mümtaz`a (1884-1941) göre, Kavsi hiç evlenmemiş, ve

ya çocuğu olmamıştır. Mümtaz şu sonuça Kavsi`nin aşağıdakı beyitine istinaden varmıştır:

Qövsi, yaxardı nəsl qəmi cavidan məni,

Yandırmışdı misrə`i-rəngin çırağımı (Mümtaz, 1925: 9; Tebrizi, 2012: 377).

Nigaristan-ı Suhen`de geçen beyitte şair yine aynı hüzünlü ve sorunlu halini böyle beyan eder

(Bahupali, 1292: 84):

کار قوسی درهم از زنجیر زلف یار اوست

همچو زلف یار دایم صد گره در کار اوست

)Kavsi`nin işleri yarının zülfünün zinciri yüzünden böyle karışık,

Yarın zülfü kibi daim onun işinde yüz düğün vardır)

Kavsi şiirlerinde Tebriz özlemi, Tebriz hasreti önemli yer tutmaktadır. Bir gazelinde şair şu

anda İsfahan kibi bir cennetmekanda olmasına rağmen, yine halinin perişan olduğunu, bu mutsuzluk

ve üzüntünü sadece Tebrizi görürse atlatabileceğini yazar:

Təbriz açar könlümü, Qövsi, gər açılsa,

Hərçənd ki, firdövsi-Sifahanə yetişməz (Tebrizi, 2012: 180).

Diğer bir şiirde şair yine Vatan derdinden inler:

Könlüm tutuldu xaki-vətəndən yəman mənim,

Ey məşhədi-qəribi-Xorasan, haray, hay.

Zənqari-qəm göz ayinəsin tutdu Qövsinin,

Ey xaki-sürməxizi-Sifahan, haray, hay (Tebrizi, 2012: 374).

Tezkireler Kavsi`nin Tebriz`i tahsil için terk ettigini yazsalar da, Selman Mümtaz muhtemelen

şairin Tebriz`i mutaassıb ahundların baskısı yüzünden terk ettiğini kaydeder (Mümtaz, 1925: 4). Yavuz

Akpınar Kavsinin vatanından ayrılarak İsfahan`a, bazen Sani, bazen de kendi adıyla şiir yazan Şah

Abbas`a iltihak etdigini, amma İsfahanda kalamadığını yazar (Akpınar, 1994:29).

Kavsi zamanının bazı şairleri ile de yazışmıştır. Selman Mümtaz onun Mevci mahlaslı şairle

atışmasından bahseder ve örnekler getirir. Mevcinin gazeli şu beyitle başlar:

Aldı könül qulağa yenə dilrüba səsi,

Pəjmürdə gül açıldı, eşitdi səba səsi.

Page 10: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2018_20/2018_20_ABDULLAYEVAS.pdfTabrizi`s own poems. Qovsi`s Diwan (collection of poems) in Turkish, prepared by Pasha Karimov

10 Shahla ABDULLAYEVA

Turkish Studies Volume 13/20, Summer 2018

ve şu beyitle tamamlanır:

Mövci, Xudadan istə bu bəhr içrə sən nicat,

Girdabə düşsə keşti neylər naxoda səsi.

Kavsi de cevap olarak gazeli devam etdirir:

Ta övc tütdü bülbüli-dəstansəra səsi,

Gahi gəlir qulağıma bir aşina səsi.

Naləm könüllər açdıvü könlüm açılmadı,

Mey öqdəsin haçan açar öz dilguşa səsi.

Etdi məni dəlik-dəlik ol qəmzə bixəbər,

Çıxmazgilən zamanda xədəngi-qəza səsi...

...Rəhzən bu yolda Xızr libasında un verir,

Qövsi necə təmiz bula rəhnüma səsi (Mümtaz, 1925: 7-9)

Şunu da belirtelim ki, Paşa Kerimov Kavsi Divanı`nın Meşhed nüshasında varakların

haşiyesinde Mevci şiirlerinden örneklerin yazıldığını söyler (XVII. yüzyıl Azerbaycan liriği, 2008:

254). P.Kerimov bu nushadan aldığı örnekleri XVII. yüzyıl Azerbaycan liriği Antolojisi`ne dahil etmiştir

ki, onlar arasında Mevci`nin Kavsi ile atışmasındakı gazele de rastlıyoruz (XVII. yüzyıl Azerbaycan

liriği, 2008: 259).

Kavsi, genellikle ana dilinde yazmıştır. Şairin beyitlerde bazen eş anlamlı ve ya zıt anlamlı

sözcükleri sanatkarane bir şekilde kullanması onun hem ana dili olan Türkçeyi, hem de Arap ve Fars

dillerini mükemmel bildiğini kanıtlamaktadır. Kavsi şiirlerinin dilinin leksik ve semantik özelliklerini

inceleyen İlkin Gulusoy, şairin edebi metnin mana zenginliğini, inceliğini ve çalarlarını gösterebilmek,

duygusal ve etkili bir dil oluşturmak için eş sesli ve eş anlamlı sözcükleri, çelişkili olguların ve

kavramların tanımlanması için ise zıt anlamlı sözcükleri kullanarak düşüncelerini daha mazmunlu ve

manalı bir şekilde aktarabildiğini söyler (Gulusoy, 2018: 786)

Şairin Farsça mevcut gazelleri çok az, onun Farsça Divanı elde yok. Bu nedenle, şairin Farsça

şiirleri hakkında tam bir fikir söylemek imkansız. Fakat, daha önce de belirtildiği gibi, Kavsi-i

Tebrizi`nin Farsça ve Türkçe şiirlerinden ibaret Divanı 6000 beyit hacmindeyse ve Türkçe Divanı`nın

en mükemmel nüshası gibi bilinen Tebriz nüshası 4700 beyitten oluşmuşsa, o zaman Kavsi`nin Farsça

edebi mirası sadece 1300 beyitten ibarettir. Bu da, şairin kendi ana dili Türkçeye olan sevgisinin bariz

göstergesi olarak değerlendirilebilir.

Kavsi`nin şiirinde Hz.Yusuf

Kavsi-i Tebrizi düşüncelerinin beyanında Kur`an kıssalarını, popüler efsane ve revayet

kahramanlarını kullanmış, çeşitli karakterlerden, özellikle, Süleyman, Nuh, Leyla ile Mecnun, Şeyh-i

Sen`an ve tersa kızı, Ferhat ve Şirin karakterleri ile güzel sanatsal çizimler yaratmaya muvaffak

olmuştur. Böyle beyitlerden bir kaçına bakalım:

Özgə ahulər məni ram eyləmək qəsdindədir,

Axır, ey Leyli, gərəkməzmi məgər Məcnun sana (Tebrizi, 2012: 21).

Ve ya:

Can nədir, kimsə onu etməyə cananə fəda,

Page 11: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2018_20/2018_20_ABDULLAYEVAS.pdfTabrizi`s own poems. Qovsi`s Diwan (collection of poems) in Turkish, prepared by Pasha Karimov

Kavsi-i Tebrizi`nin Şiirlerinde Hz.Yusuf 11

Turkish Studies Volume 13/20, Summer 2018

Ola, ya olmaya bir mur Süleymanə fəda (Tebrizi, 2012: 31).

Ve ya:

Aləmə fərmanrəvadır zülf ilə xalın sənin,

Marü muri həm bu iqlimin Süleymanlıqdadır (Tebrizi, 2012: 69).

Ve ya:

Dil zövrəqi netsin ki, əgər Nuh özü olsa,

Girdabə düşər cahi-zənəxdanını görgəc (Tebrizi, 2012: 44).

Ve ya:

Mənim əhvalımı xali-ləbin tək hiç kim bilməz,

Bilir Fərhad şurin hər kimin mətlubi Şirindir (Tebrizi, 2012: 72).

Ve ya:

Sən`an kimi bir büt mənə mənzuri-nəzərdir,

Tərsa kimi hərçənd ki, bütxanələrim var (Tebrizi, 2012: 77).

Ve ya:

Məni təklifi-zünnar indi eylərlər brəhmənlər,

Nə bilsinlər bu cahillər ki, Qövsi piri-Sən`andır (Tebrizi, 2012: 74).

Malum olduğu gibi, Kur`an kıssaları içinde en ünlüsü Kur`an-ı Kerim`de “ahsen`ül-kısas”

(“en güzel kıssa”) şeklinde isimlendirilen ve eski zamanlardan günümüze kadar şairler için önemli

değer taşımakta olan Yusuf suresidir. Yusuf Peygamberin kıssasından beslenerek yazılmış Yusuf u

Zeliha mesnevilerinin genellikle üzerine kurulduğu: Yusuf`un kardeşlerinin ona karşı hasetleri ve

sonuçta Yusuf’un başına gelenler, Züleyha`nın tek taraflı beşeri aşkı, ayrılık ve özlemi, Allah`a

tevekkül, sevgi ve Allah korkusu kibi konulara ilaveten Hz. Yakub`un kişiliğinde ortaya konulan

sabır, aşkın ilahileşmesi, insana ait duygular, bu duyguların toplumsal hayatı etkileyiş biçimleri bu

mesnevilerde kendini gösterir (Üst, 2007, s.823). Aynı konular Divan edebiyatında neredeyse tüm

şairler tarafından gazel, kaside, rubai ve diğer nazım türlerinde yazılmış şiirlerin konusu olarak

kaleme alınmıştır.

Hz.Yusuf kıssası Kavsi şiirinde de görülmektedir. Hatta, Kavsi Divanı`nda Kur`an

kıssalarından en çok Yusuf peyğamber`in kıssasından telmih ve teşbihlere rastlıyoruz.

Yusuf ve Züleyha hikayetine başvuran şair ve yazarlar genellikle Kur`an`daki kıssa`yı

olduğu gibi almış, bazen bazı kaynaklarda geçen düşüncelerden yararlanmışlar, ayrıca kendi duyuş

ve görüşlerini de katarak hikâyeyi daha çekici bir hale sokmaya, daha da canlandırmaya

çalışmışlardır (Kültüral, 2009: 425). Kavsi de hayal güçlerini ve yeteneklerini katarak, Yusuf

peyğamberin hayatındakı hevadisi sanatkarane şekilde ele alıp, kendi meşreb ve birikimine uygun,

insan ruhunu etkileyecek bir tarzda, telmih ve teşbihlerle ifade etmeğe muvaffak olmuştur.

Bir şiirinde Kavsi yaşadığı devirde haksızlıklara itiraz olarak, zavallılara, fakirlere

saygısızlık etmemeyi önerir ve Yusuf`un kardeşleri tarafından çok düşük bir fiyata satıldığına işaret

ederek, şu fani dünyada iyilere hiç bir değer verilmediğini söyler:

Kəm tutma binəvaları, Yusifdən et qiyas,

Kim, ruzigar yaxşılara az bəha verir (Tebrizi, 2012: 117).

Page 12: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2018_20/2018_20_ABDULLAYEVAS.pdfTabrizi`s own poems. Qovsi`s Diwan (collection of poems) in Turkish, prepared by Pasha Karimov

12 Shahla ABDULLAYEVA

Turkish Studies Volume 13/20, Summer 2018

Aynı mesaja şairin diğer bir şiirinde de rastlarız:

Hərçənd heçə satdı isə asiman məni,

Ol Yusifəm ki, bir daxi satmaz alan məni (Tebrizi, 2012: 367).

Maşukunu güzellikte Yusuf peyğamberle kıyaslayan Kavsi, onun derdinden acılar içindedir,

fakat bu, öyle bir derttir ki, yıllar sonra sevgiliye kavuşmanın mutluluğu çekilen tüm azaplara değer:

Görməyən Yusifimin hüsni-cəmalın nə bilir

Ki, mənim əxtəri-bəxtim məhi-Kən`anə dəgər.

Yeri, ey çarədə ehmal qılan kafir kim,

Məni bir dərd həlak etdi ki, dərmanə dəgər (Tebrizi, 2012: 124).

Kavsi şiirlerinde kendini Yakup`la kıyaslar, düşüncelerinin ifadesinde Yakup`un gözlerinin

kör olması olayına telmih yaparak, yarsız bu fani dünyayı görmek bile istemediğini söyler:

Mən sənin Yə`qubinəm, ey Yusifi-gülpirəhən

Kim, batar sənsiz gözə hər kiprigim bir xartək (Tebrizi, 2012: 220).

Ve ya:

Ağlayan Qövsimidir, ya piri-Kən`an kim, onu

Guşeyi-beytül-həzəndə mah-Kən`an ağladır (Tebrizi, 2012: 138).

Yusufmisal sevgilisini hayal ederken, onunla bir gün buluşacağına inanırken, Beytü`l-ahzan

bile bir bahçedir, gülistandır:

Guşeyi-beytül-həzən, Qövsi, gülüstandır sənə,

Kim, xəyalından anın Yusif giribanındadır (Tebrizi, 2012: 118).

Yusuf suresi`nin 93. ayetinde buyurulduğu gibi, Hz.Yusuf kardeşlerine böyle söyler: “Şimdi

şu benim gömleğimi götürüp yüzüne sürün de gözleri açılsın”. Kavsi şu ayete istinaden, çox uzakta

olan Yusuf`un gömleğinin kokusunun Yakup`un gözlerine şifa vermesinin Yakup`un oğluna olan

büyük aşkından ileri geldiğini söyler. Çünki aşk kudretlidir, kendi işini yapar ve imkansızı hakikate

dönüştürebilir:

Gər sən iqbal etsən, ey Yusif, iraqlıqdan, nə qəm,

Öz işin işlər məhəbbət buyi-pirahən kimi (Tebrizi, 2012: 396).

Kavsi şiirlerinde Hz.Yusuf`un Mısır`a getirilip köle pazarında satılığa çıkarılması hadisesine

işaret çok ve şair bu epizodu çeşitli anlamlarda işletmeyi başarabilmiştir. Bir şiirinde Kavsi

sevgilisinin bir bakışla onun tüm varlığını öyle bir sardığını, öyle büyük bir aşka tutulduğunu, bu

yüzden gönül pazarında yüz Yusif satılırsa bile, onu ilgilendirmediğini dile getirir:

Bir nigahi-guşeyi-çeşm ilə ta aldın məni,

Satsalar yüz Yusifi-Misri, xəridar olmanam (Tebrizi, 2012: 261).

Şairin kalbinde sadece sevgilisi vardır, yarından başka kimseni düşünemez, Yusuf bile güzel

cemalıyla onu cezbedemez:

Səndən özgə gərçi Yusif ərzi-rüxsar eyləyə,

Kafərəm, kafər, əgər, ey namüsəlman, istərəm (Tebrizi, 2012: 243).

Page 13: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2018_20/2018_20_ABDULLAYEVAS.pdfTabrizi`s own poems. Qovsi`s Diwan (collection of poems) in Turkish, prepared by Pasha Karimov

Kavsi-i Tebrizi`nin Şiirlerinde Hz.Yusuf 13

Turkish Studies Volume 13/20, Summer 2018

Diğer bir şiirinde ise şair, pazarda satışa çıkarılma konusunu sosyal ortama itiraz etmek için

kullanmıştır. Bu zemanede, bu cihanda değerli varlıkları görebilecek, kadir-kıymetini anlayabilecek

birileri yok, bu yüzden Yusuf gibi pak, masum, tüm beşeri güzellikleri kendinde taşıyan Allah

bendesi kimseyle muaşirette olmak istemez:

Bəs ki, bir sahibbəsirət dəhr bazarında yox,

Yusifi-gülpirəhən etməz xəridar arzu (Tebrizi, 2012: 360).

Ama bu dünyada Kavsinin de kalbini sevindirecek, yüzünü güldürecek biri – sevgilisi var ve

o varken, zindan misali olan bu fani, haksızlıklar dünyası Kavsi için bir bihişt olmuştur:

Edim hansı dil ilə şükrin ol Yusifnəjadın kim,

Mənə zindan ikən aləm behişti-cavidan etmiş (Tebrizi, 2012: 193).

Bir şiirinde Züleyha`nın Hz.Yusuf`un gömleyini yırtmasına işaret eden Kavsi, hakiki aşk ile

sevenlerin Yusuf`la Züleyha gibi davranmadığını söyler. Şair büyük bir ihtimalle, dolayısıyla burada

Mevlana Cami`nin Yusuf u Züleyha`sındakı Ad kabilesinden kıyaben Yusufa aşık olan, buluştuktan

sonra kendini, aşkını yalnızca Yüce Tanrı`ya adayan Baziga`nın aşkından bahs eder:

Yusifin tutmaz Züleyxatək giribanın daxi,

Əlləri hər pakdamanın ki, damanındadır (Tebrizi, 2012: 118).

Kavsi`ye göre, Züleyha`nın aşkı nefs-i emmare’yi temsil eder ve onun tüm çabalarına

rağmen, Yusuf ondan, yani günahtan kaçır:

Həvayi-nəfsə, zinhar, ey Züleyxa, qoyma eşq adın

Ki, hüsni-pak çəkməz damənin bimüddəalərdən (Tebrizi, 2012: 309).

Ama bir gün Hz.Yusuf Züleyha’nın evinin önünden geçerken Züleyha`nın evinden çıkarak

yüksek sesle söylediği: “Tesbih ederim o kudreti ki, sultanları günahları sebebiyle köle, köleleri de

Hakk’a kullukları sayesinde sultan eder…” duası (Hukuki, 1346:149, 150). Yusuf`un kalbine götüren

yolda ilk adım olmuş olur. Ve nihayetinde nefsinden arınmış Züleyha yıllarca hasretinde olduğu

Yusuf`un aşkıyla mükafatlanır. Çünki artık o, Yusuf`un hakiki kıymetini, değerini anlamış, Hakk`ın

Yusuf`ta tecelli eden cemal nurlarını basiret, kalp gözüyle görebilmişti:

Pak gövhərlər bilirlər çeşmi-bina qədrini,

Yusifi-pakizədamən öz xiridarın sevər (Tebrizi, 2012: 110).

Sonuç

Muhammed Fuzuli`nin en ünlü muakkiblerinden sayılan XVII. yüzyıl şairi Kavsi-i Tebrizi`nin

Azerbaycan şiirinde özel yeri vardır. Türkçe şiirin gelişmesinde müstesna rolü olan, Kavsi-i Tebrizi

Azerbaycan şairleri arasında ana dilinde en büyük hacimli Divan sahibi olmuştur.

Kavsi-i Tebrizi düşüncelerinin beyanında Kur`an kıssalarına, efsane kahramanlarına, onların

yaşadıkları aşk hikayesine başvuruda bulunmuş, Süleyman, Nuh, Leyla ile Mecnun, Şeyh-i Sen`an ve

tersa kızı, Ferhat ve Şirin karakterleri ile güzel sanatsal çizimler yaratmıştır. Kur`an-ı Kerim`de “en

güzel kıssa” şeklinde isimlendirilen Hz.Yusuf kıssası da Kavsi tarafından endişe ve düşüncelerinin

beyanında güzelce kullanılmış, XVII. yüzyıl Azerbaycan Türk şiirinin sanatsal bakımdan çok güzel,

derin anlamlar içeren örnekleri yaranmıştır.

Şairin Türkçe Divanı`ndan getirilen örneklerden anlaşıldığı gibi, Kavsi-i Tebrizi Şark ve

İslam edebiyatlarının ortak malzemesinden çok güzel yararlanabilmiş, hayal güçlerini ve yeteneklerini

de katarak, Yakup`un gözlerinin kör olması, Yusuf`un Mısır pazarında satılması, Züleyha`nın

Page 14: Turkish Studies - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D03262/2018_20/2018_20_ABDULLAYEVAS.pdfTabrizi`s own poems. Qovsi`s Diwan (collection of poems) in Turkish, prepared by Pasha Karimov

14 Shahla ABDULLAYEVA

Turkish Studies Volume 13/20, Summer 2018

Yusuf`un gömlegini yırtması, Yusuf`un kardeşleriyle gönderdiği gömlegin kokusundan Yakup`un

gözlerinin açılması ve diğer epizotları sanatkarane şekilde ele alıp, kendi meşreb ve birikimine uygun,

insan ruhunu etkileyecek bir tarzda, telmih ve teşbihlerle ifade etmege muvaffak olmuştur. Yaşadığı

devirde haksızlıklara isyan eden, insanları cehalet, kibir, ahlaki çirkinliklerden arınmaya, geçmişi hep

hatırlayıb, yanlışlardan ibret almaya, iyilik edip dünyayı güzelleştirmeğe davet eden Kavsi için Kur`an

kıssalarının en güzeli olan Yusuf kıssası kendini, kendi amal ve düşüncelerini ifade etmek için en uyğun

kaynak olmuştur. Zira, Yusuf suresi kendi mazmunu ile Kur`an-ı Kerim`in nihai amacı olan

beşeroğlunu hidayetin en güzel tecellisidir. Bu surenin 7. ayetinde de buyurulduğu üzere: “Andolsun,

Yusuf ve kardeşlerinin kıssasında, ibret arayanlar için çok alametler vardır”.

KAYNAKÇA

XVII. yüzyıl Azerbaycan liriği (2008). Nurlan, Bakü

Akpinar, Yavuz (1994). Azeri Edebiyatı Araştırmaları. Dergah Yayınları, İstanbul

Azerbaycan Sovyet Ansiklopedisi (1979). X ciltte, 3.Cilt. Bakü

Bahupali, Seyyid Nur Hüseyin Han (h.1292). Nigaristan-ı Suhen. Kelkütte

Çakir, Mümine (2008). Kavsi, Hayatı, Edebi Kisiliği ve Divanı (İnceleme-Tenkitli Metin-Dizin),

Doktora Tezi, Ankara, Gazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü

Çinarci, Mehmet Nuri (2012). Te’sir-i Tebrizi`nin Külliyatı ve Türkçe Şiirleri, Turkish Studies -

International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic,

Volume 7/4-I, 2012, pp. 1245-1267, ISSN: 1308-2140, www.turkishstudies.net, DOI

Number: http://dx.doi.org/10.7827/TurkishStudies.4122, ANKARA-TURKEY

Göçerli, Feridun (2005). Azerbaycan edebiyatı, 2 ciltte, 1. Cilt. Avrasiya Press, Bakü

Gulusoy, İlkin (2018). Kavsi Tebrizi şiirlerinin dilinin leksik özellikleri üzerine / Uluslararası Türkçe

Edebiyat Kültür Eğitim Dergisi, 7/2, s. 771-787.

Kültüral, Zuhal (2009). Şerifi’nin Yusuf u Zeliha Hikayesi ve Dil Özellikleri, Turkish Studies -

International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic,

Volume 4/7, 2009, pp. 424-437, ISSN: 1308-2140, www.turkishstudies.net, DOI Number:

http://dx.doi.org/10.7827/TurkishStudies.914, ANKARA-TURKEY

Haciyev, Tevfik (2012). Azerbaycan edebi dilinin tarihi, 1. Cilt. Elm, Bakü

Hukuki, Asger (hş.1346). Ebu`l-Fütuh Razi Tefsiri`nin Tahkiki, 3. Cilt. Tahran Üniversitesi

Neşriyatı, Tahran

Mümtaz, Selman (1925). Kavsi. “Üçüncü Beynelmilel” matbaası, Bakü

Nasrabadi, Mirza Muhammed Tahir (hş.1317). Tezkire-i Nasrabadi. Armağan, Tahran

Safevi, Sam Mirza (hş.1314). Tuhfe-i Sami. Armağan, Tahran

Seba, Muhammed Muzaffar Hüseyin (hş.1343). Tezkire-i Ruz-i Rövşen. Kitaphane-i Razi, Tahran

Seyidov, Yusuf ve Alizade, Samet (1977). Klasik Azerbaycan şairleri söz hakkında (XI-XVIII.

asırlar). Genclik, Bakü

Tebrizi, Hafiz Hüseyin Kerbelayi Ali (hş.1338). Revzat`ül-Cinan ve Cennet`ül-cinan, 2 ciltte. Sotude,

Tebriz

Tebrizi, Kavsi (2012). Divan (Hazırlayan: Paşa Kerimov). Elm ve tahsil, Bakü

Terbiyet, Muhammed Ali (hş.1314). Danişmendan-ı Azerbaycan. Tahran

Üst, Sibel (2007). Nahifi`nin Yusuf u Zeliha Mesnevisi, Turkish Studies - International Periodical For

the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic, Volume 2/4, 2007, pp. 823-957,

ISSN: 1308-2140, www.turkishstudies.net, DOI Number:

http://dx.doi.org/10.7827/TurkishStudies.209, ANKARA-TURKEY.