Türkiye – Güney Afrika İlişkileriacm.klu.edu.tr/dosyalar/birimler/acm/dosyalar/dosya_ve... ·...

19
Türkiye – Güney Afrika İlişkileri Hacı Mehmet BOYRAZ 2015 Kırklareli Üniversitesi Afrika Araştırmaları Merkezi 20.4.2015

Transcript of Türkiye – Güney Afrika İlişkileriacm.klu.edu.tr/dosyalar/birimler/acm/dosyalar/dosya_ve... ·...

Page 1: Türkiye – Güney Afrika İlişkileriacm.klu.edu.tr/dosyalar/birimler/acm/dosyalar/dosya_ve... · 2015-04-20 · Cevdet Paşa’nın tavsiyesi ve Sultan Abdülaziz’in talimatı

Türkiye – Güney Afrika İlişkileri Hacı Mehmet BOYRAZ

2015

Kırklareli Üniversitesi Afrika Araştırmaları Merkezi

20.4.2015

Page 2: Türkiye – Güney Afrika İlişkileriacm.klu.edu.tr/dosyalar/birimler/acm/dosyalar/dosya_ve... · 2015-04-20 · Cevdet Paşa’nın tavsiyesi ve Sultan Abdülaziz’in talimatı

1

Türkiye – Güney Afrika İlişkileri

(Hacı Mehmet BOYRAZ) *

Öz

1862 yılında İslam Halifesi olan Osmanlı Sultanı Abdülmecit tarafından bölgedeki

Müslümanlara rehberlik yapması amacıyla Cape Town’a gönderilen Ebubekir Efendi ile

Türkler ve Güney Afrikalılar arasında tesis edilen ikili ilişkiler Birinci Dünya Savaşı’nın

başlamasıyla birlikte uzun süre durgunluğa girmiştir. Bu durgunluk dönemi 1990’lı yılların

başında yavaş yavaş hareketlenmeye başlasa da asıl canlılığını yakın zamanda yakalamıştır.

Bu çalışma literatürdeki mevcut çalışmalar ve yazar tarafından yapılan röportajlar dâhilinde

takip eden başlıkları incelemektedir: Türklerin Güney Afrikalılarla tanışması ve bu

tanışmanın mimarı Ebubekir Efendi’nin faaliyetleri; Türkiye’nin Sahra-altı Afrika

Politikasının zemini; Türkiye’nin Güney Afrika ile olan mevcut siyasi, diplomatik ve ticari

ilişkileri; iki ülke arasındaki yanlış Kürt Sorunu algısı. Ayrıca, çalışmanın sonunda ikili siyasi

ve ticari ilişkilerin geliştirilmesi adına bazı politika önerilerine de yer verilmiştir.

Anahtar Kelimeler

Afrika Zirvesi, Apartheid, Ebubekir Efendi, Nelson MANDELA, Kürt Sorunu

Abstract

The bilateral relations between Turks and South Africans were established in 1862 when

Abdulmecit, the Sultan of the Ottoman Empire who was also the Caliphate of Islam, sent

Ebubekir Efendi to guide the Muslims in Cape Town, but this established relation went to a

recession process because of the outbreak of the First World War. Although this recession

process started to get into motion at the beginning of the 1990s, it became active recently.

This paper examines the following titles according to the existing works in the literature and

some interviews done by the author: the met of Turks with South Africans and Ebubekir

Efendi, the maker of this met; the ground of Turkey’s Sub-Saharan Africa policy; Turkey’s

current political, diplomatic and trade relations with South Africa; misunderstood perception

of the Kurdish Issue between the two countries. Also, at the end of the paper, some policy

advices were given to develop the current bilateral political and trade relations between the

two countries.

Key Words

Africa Summit, Apartheid, Ebubekir Efendi, Nelson MANDELA, Kurdish Issue

_______________________________

* T.C. Dışişleri Bakanlığı Stratejik Araştırmalar Merkezi Öğrenci Platformu Akademi Başkanlığı görevini

yürütmektedir.

Page 3: Türkiye – Güney Afrika İlişkileriacm.klu.edu.tr/dosyalar/birimler/acm/dosyalar/dosya_ve... · 2015-04-20 · Cevdet Paşa’nın tavsiyesi ve Sultan Abdülaziz’in talimatı

2

(Harita Kaynağı/ Resource of the Map: Vidiani)

Page 4: Türkiye – Güney Afrika İlişkileriacm.klu.edu.tr/dosyalar/birimler/acm/dosyalar/dosya_ve... · 2015-04-20 · Cevdet Paşa’nın tavsiyesi ve Sultan Abdülaziz’in talimatı

3

Güney Afrika Cumhuriyeti Bilgi Fişi 1

Ülke Nüfusu 48.6 milyon (2013)

Cumhurbaşkanı Jacob ZUMA

Cumhurbaşkanı

Yardımcısı

Kgalema MOTLANTHE

Dışişleri Bakanı Maite Nkoana MASHABANE

Resmi Diller Afrikanca, İngilizce ve 9 Afrika Dili (Ndebele, Pedi, Sotho, Swazi,

Tsonga, Tswana, Venda, Xhosa, Zulu)

Etnik Dağılım GAC nüfusu Xhosa, Zulu, Sepedi, Sotho ve Ndebele gibi çok sayıda

etnik gruptan oluşmaktadır. Nüfusun %79,7’si siyah, % 9,3’ü beyaz,

%9’u melez ve %2’si Hint/Asya asıllıdır.

Başlıca Dinler Hıristiyan %79,8; Animist %15,1; Müslüman %1,5; Hindu %1,2;

Musevi %0,2

İstikrar/Güvenlik

Durumu

GAC, beyaz ve siyah nüfusun gelir düzeyleri arasındaki eşitsizlik,

yararlanabildikleri eğitim ve sağlık hizmetlerinin farklılığı, hızla artış

gösteren silahlı saldırı ve soygunlar, çeşitli devlet kurumlarının

sundukları hizmetlerde eleman alımındaki kayırmalara bağlı olarak

verimin düşmesi, buna paralel olarak ülkede eğitim/sağlık hizmetlerinin

yetersiz kalması gibi süratle çözüm gerektiren ekonomik ve toplumsal

sorunlarla karşı karşıyadır.

Bilhassa son yıllarda, siyah nüfusun milli gelir içindeki payını arttırıcı

projeler hayata geçirilmiş, ancak, uygulamalar Apartheid rejiminin sona

ermesiyle birlikte siyah ve beyaz nüfus arasındaki gelir eşitsizliğinin kısa

sürede sona ereceğini ümit edenlerin bu beklentilerinin arzu ettikleri

hızda gerçekleşmeyeceğini göstermiştir.

Diğer taraftan, giderek ön plana çıkan güvenlik endişeleri ve kamu

hizmetlerinin kalitesindeki düşüş nedeniyle ülke ekonomisinin kilit

sektörlerinde önemli rol oynayan nüfusun başka ülkelere göçü önemli bir

sorun olarak ortaya çıkmaktadır.

Üye Olduğu

Uluslararası/

Bölgesel Örgütler

BM, Afrika Birliği, Güney Afrika Kalkınma Topluluğu (SADC), İngiliz

Uluslar Topluluğu.

GSYİH 595 milyar ABD Doları (2013) (Satın alma gücü paritesine göre)

Kişi Başına GSYİH 11.500 ABD Doları (2013) (Satın alma gücü paritesine göre)

İhracat Kalemleri 91.05 milyar ABD Doları (2013); Altın, elmas, platin, diğer metal ve

mineraller, makine-teçhizat.

İthalat Kalemleri 99.55 milyar ABD Doları (2013); Makine-teçhizat, kimyasallar, petrol

ürünleri, bilimsel araç gereç, gıda.

Toplam Dış Ticaret 190 milyar ABD Doları / ihracatında Çin, ABD, Japonya; ithalatında ise

Çin, Almanya, ABD önde gelmektedir.

1 Bu tablodaki veriler yazarın 09.02.2015 tarihinde Başbakanlık İletişim Merkezi (BİMER) üzerinden yöneltmiş

olduğu soruya 16.02.2015 tarihinde Dışişleri Bakanlığı tarafından verilen cevap neticesinde hazırlanmıştır.

Page 5: Türkiye – Güney Afrika İlişkileriacm.klu.edu.tr/dosyalar/birimler/acm/dosyalar/dosya_ve... · 2015-04-20 · Cevdet Paşa’nın tavsiyesi ve Sultan Abdülaziz’in talimatı

4

Giriş

1600’lü yılların sonu itibariyle sömürgeleştirilmeye başlanan Güney Afrika asırlarca sefalet

içerisinde yaşamıştır. 1940’lı yılların ilk yarısında ise aşırı ırkçı apartheid rejimi tarafından

yönetilen Güney Afrika, 1993 yılında Nelson MANDELA’nın öncülüğünü yaptığı apartheid

karşıtı hareketle siyasi istikrara kavuşmuştur. Apartheid dönemi boyunca neredeyse tamamen

içine kapanan Güney Afrika, bağımsızlığını kazandığı 1993 yılı itibariyle çehresini baştan

sona değiştirmiştir. Altın başta olmak üzere birçok farklı değerli madene sahip olmasından

ötürü asırlardır sömürge altında yaşamış olan Güney Afrika Cumhuriyeti, bugün geldiği nokta

itibariyle sadece Afrika kıtasının değil dünyanın giderek zenginleşen ülkelerinden biridir.

Kısaltması BRICS (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika) olan ve son on beş

yılda hızlı ekonomik gelişme gösteren beş ülkeden biri olan Güney Afrika, diğer BRICS üyesi

ülkelerle birlikte 2050 yılında küresel ekonominin dinamosunu oluşturmaya adaydır.

Dünyayı tanımaya başladığı bu öncül dönemde Türkiye ile de ilişkilerini tesis eden Güney

Afrika’nın Türklerle olan ilişkileri asıl olarak Osmanlı’ya dayanmaktadır. Cape Town’lu

Müslümanların İslam Halifesi Sultan Abdülmecit’ten kendilerine dini konularda yardımcı

olmaları amacıyla bir din âlimi gönderilmesi ricası uygun bulunmuş ve bu görev baba

tarafından Seyyid olan Ebubekir Efendiye tevdi edilmiştir. 1863 yılında uzun bir yolculuk

sonrası Güney Afrika’ya ulaşan Ebubekir Efendi iki millet arasındaki ilişkileri tesis ettiği gibi

bu yörede unutulmaz miraslar da bırakmıştır.

Bu çalışmada Türkiye’nin son yıllarda önem vermeye başladığı Sahra-altı, diğer bir ifadeyle

“Kara Kıta”, ile olan ilişkilerine bir örnek olarak Türkiye – Güney Afrika İlişkileri

incelenmektedir. Çalışmanın ilk kısmında Türkiye Cumhuriyeti öncesi dönemde Güney

Afrika ile olan ilişkilere değinilmiştir. 2 İkinci kısımda Türkiye’nin Sahra-altı Afrika

politikasının zeminini hazırlayan 1998 yılındaki Afrika Eylem Planı ve 2008 yılındaki Afrika

Zirvesi açıklanmıştır. Üçüncü kısımda Türkiye – Güney Afrika İlişkilerinin siyasi ve

diplomatik boyutu incelendikten sonra, dördüncü kısmında ikili ilişkilerdeki yanlış Kürt

Sorunu algısı incelenmiştir. Beşinci kısımda ise ikili ilişkilerin ticari boyutu ele alınmıştır.

Son olarak, sonuç kısmında genel bir değerlendirme yapılmış ve bazı politika önerilerine yer

verilmiştir. Çalışma boyunca literatürdeki çalışmalardan yararlanılmıştır. Ayrıca, önceden

hazırlanmış (structured) sorular dâhilinde bazı uzman isimlerle görüşmeler de yapılmıştır.

Türkiye Cumhuriyeti Öncesi Güney Afrika ile İlişkilerin Tarihi Boyutu

Afrika’nın en güneyinde yer alan Ümit Burnu, 1800’lü yılların başına kadar Hollanda

sömürgesi altında kalmış, daha sonra İngiliz sömürgesi haline gelmiştir. Sömürge dönemi

boyunca bölgeye Hindistan ve Malezya’dan birçok Müslüman getirilmiş ve/ya kendi isteğiyle

gelmiştir. Ancak bölgeye gelen Müslümanlar arasında etnik ve kültürel anlamda ciddi

2 Osmanlı – Güney Afrika İlişkilerine değinilmesinin sebebi Türkiye’nin diplomasi başta olmak üzere birçok

farklı alanda Osmanlı’nın mirasçısı olmasındandır. Örneğin, T.C. Dışişleri Bakanlığı kuruluşunu Osmanlı’ya

dayandırmaktadır. Ayrıntılı bilgi için bakınız: www.mfa.gov.tr/turkiye-cumhuriyeti-disisleri-bakanligi-

tarihcesi.tr.mfa (son erişim tarihi: 12.04.2015)

Page 6: Türkiye – Güney Afrika İlişkileriacm.klu.edu.tr/dosyalar/birimler/acm/dosyalar/dosya_ve... · 2015-04-20 · Cevdet Paşa’nın tavsiyesi ve Sultan Abdülaziz’in talimatı

5

farklılıkların olması ilerleyen zamanlarda İslami kuralların uygulanmasına dair birtakım

sorunlara ön ayak olmuştur. Sorunların giderek büyümesi üzerine Cape Town’lu Müslümanlar

bölgedeki İngiliz sömürge valisi aracılığıyla İslam Halifesinden yardım istemişlerdir. Bölge

valisinin talebi Londra’ya intikal ettirmesi üzerine Kraliçe Victoria, Osmanlı Sultanı ve İslam

Halifesi Abdülaziz’den Cape Town’a halka dini meselelerde yardımcı olması amacıyla bir

İslam âlimi göndermesini rica etmiştir.

Bu dönemde Osmanlı İmparatorluğu hem maddi hem de manevi açıdan zor günler

geçirmesine rağmen Cape Town’lu Müslümanların bu talebine kayıtsız kalmamıştır. Ahmed

Cevdet Paşa’nın tavsiyesi ve Sultan Abdülaziz’in talimatı ile o sıralarda Bağdat’ta görev

yapan Ebubekir Efendi 3 İstanbul’a çağrılmış 26 Mayıs 1862 tarihinde kendisine yeni görevi

tevdi edilerek Cape Town’a gönderilmiştir. 4

1823 yılında Şehrizor’un Hoşnav köyünde, yani bugünkü Irak’ın kuzeyinde doğan Ebubekir

Efendi, Hoşnav aşiretinden Kürt asıllı bir din âlimidir. 5 Şeceresine göre baba tarafından

Seyyid olan Ebubekir Efendi, yeni görevin tevdi edilmesi sonrasında öğrencisi Ömer Lütfi

Bey ile hemen hazırlıklara başlar ve 3 Eylül 1862 tarihinde yola koyulur. Uzun ve yorucu bir

yolculuk sonrası Ebubekir Efendi ve öğrencisi Ömer Lütfi Bey 17 Ocak 1863 tarihinde Cape

Town’a varır. Ebubekir Efendiyi ve Ömer Lütfi Beyi Osmanlı’nın Cape Town Fahri

Konsolosu P.E. de Roubaix 6 karşılar ve bir süre ağırlayarak onlara yardımcı olur.

Ebubekir Efendi Cape Town’a ulaşır ulaşmaz hiç vakit kaybetmeden Cape Town’daki

Müslümanların durumunu gözlemlemiştir. İlk gözlemleri dâhilinde, bölge Müslümanları

arasında ciddi meseleler olduğunu fark etmiş ve bu meselelerin kökenine inerek Müslümanlar

arasındaki sorunları çözmeye çalışmıştır. Sorunların sebebinde İngilizlerden önce bölgede

şiddetli sömürge faaliyetlerinde bulunan Hollandalıların Kur’an’ı Kerim’i ve dini kitapları

yasaklamasından ötürü Müslümanlar arasında dolaşan hurafeleri fark eden Ebubekir Efendi,

kısa zamanda Felemenkçe ve İngilizceyi de yeterli düzeyde öğrenmesinden ötürü halkla iç içe

yaşayarak onlara bu hurafelerin yanlış olduğunu fiili anlamda göstermiştir. Aradan geçen üç

yıl sonunda bölgedeki meseleler Ebubekir Efendi’nin girişimleri neticesinde büyük orada

elimine edildiği gibi bölgede Osmanlı İmparatorluğu’nun etkinliği de artmıştır. Bölge

Müslümanları arasındaki ihtilafların azalmasıyla birlikte İngiliz Hükümeti, Sultan

Abdülaziz’e teşekkür mektubu da göndermiştir.

Ancak 1866 yılında, yani üç yıl sonra Ebubekir Efendi’nin öğrencisi Ömer Lütfi Bey

hocasından aldığı izin ile yurda kesin dönüş yapmasıyla Ebubekir Efendi Cape Town’da

yalnız kalmıştır. Aradan geçen süre zarfında Ebubekir Efendi hem halka dini meselelerde

3 Ebubekir Efendi ilgili daha fazla bilgi edinmek için Ahmet Uçar tarafından hazırlanan “Unutulmayan Miras:

Güney Afrika’da Osmanlılar” kitabı inceleyeniz. 4 “Güney Afrika’da Osmanlı Torunları”, www.turkislamtarihi.nl (son erişim tarihi: 12.04.2015)

5 Mustafa EFE: “Azmin, inancın, fedakârlık ve bağlılığın âlim ismi: Ebubekir Efendi”, sayfa: 68 6 1914 yılında Osmanlı’nın Johannessburg Başkonsolosu olarak göreve atanan Mehmet Remzi Bey, Osmanlı’nın

Güney Afrika’ya gönderdiği ilk Türk diplomattır. Zira Ebubekir Efendi Güney Afrika’ya diplomat olarak değil

din âlimi olarak gönderilmiştir. Mehmet Remzi Beyden önce Osmanlı adına çeşitli faaliyetlerde bulunanlar

Alman, Belçikalı, Ermeni, İngiliz, Yahudiler olmuştur.

Page 7: Türkiye – Güney Afrika İlişkileriacm.klu.edu.tr/dosyalar/birimler/acm/dosyalar/dosya_ve... · 2015-04-20 · Cevdet Paşa’nın tavsiyesi ve Sultan Abdülaziz’in talimatı

6

rehberlik etmiş hem de yüzlerce öğrenci yetiştirerek onları çeşitli bölgelere göndermiştir. Bu

süre zarfında, Ebubekir Efendi Cape Town’da yaşayan İngiliz bir bayan ile evlenmiştir. 7

Tarih 29 Haziran 1880’ı gösterdiğinde ise Ebubekir Efendi vefat etmiştir. Mezarı bugün Cape

Town’daki Tana Baru mezarlığında Müslümanlar tarafından korunmakta ve ziyaret

edilmektedir. Ebubekir Efendi’den sonra 1914 yılında Mehmet Remzi Bey Osmanlı

Başkonsolosu olarak Johannessburg’a atanmıştır. Mehmet Remzi Bey Güney Afrika’da

Osmanlı mirasını devam ettirmiştir; ancak 1916 yılında görevi başında vefat etmiştir. 8

Sonrasında Birinci Dünya Savaşı baş göstermiş ve Osmanlı İmparatorluğu tarihteki vazifesini

tamamlamıştır.

Ebubekir Efendi’nin mirası kendini önce Hicaz Demiryolu inşasında göstermiştir. Dünyanın

hemen hemen her bölgesinden toplanan bağışlarla inşa edilen Hicaz Demiryolu’na Cape

Town’lu Müslümanlar binlerce sterlin bağış yapmışlardır. İlerleyen zamanlarda Ebubekir

Efendi’nin mirası kendini bu sefer Milli Mücadele döneminde göstermiştir. Öyle ki, Milli

Mücadele döneminde Cape Town’lu Müslümanlar Ankara’ya 17.34 lira ve 875 sterlin

göndermişlerdir. 9 Son olarak, Güney Afrika Hükümeti, Ebubekir Efendi’nin Güney Afrika’ya

gelişinin 115.yılı olan 1978 yılında “Ebubekir Efendi Müzesi” açarak, burada Ebubekir

Efendi ve ailesine ait belgeleri, resimleri ve eşyaları sergilemeye başlamıştır. 10

Bu bilgiler ışığında Osmanlı’nın halefi konumunda olan Türkiye’nin Güney Afrika ile tarihi

bağları olduğu argümanı yanlış olmayacaktır.

Türkiye – Sahra altı Afrika İlişkilerinde İki Dönüm Noktası: Afrika Eylem

Planı ve Afrika Zirvesi

Soğuk Savaş döneminin dayatmış olduğu konjonktürel sebeplerden ötürü uzun süre dünyaya

açılamayan Türkiye, 1990’lü yılların sonlarına doğru Latin Amerika ve Sahra-altı Afrika

bölgelerine yönelerek dış politikasını genişletmeye ve geliştirmeye başlamıştır. 1990’lü

yılların sonuna doğru dönemin Dışişleri Bakanı İsmail CEM’in özel önem verdiği ve emekli

Büyükelçi Numan HAZAR’ın “olgunlaşma dönemi” 11 olarak addettiği sürecin sonucu olan

1998 yılındaki “Afrika Eylem Planı” ile Türkiye – Afrika ilişkilerinde yeni bir döneme

girilmesi amaçlanmıştır. Ancak özünde Afrika ülkeleri ile olan düşük düzeyli ilişkilerin her

alanda geliştirilmesi yatan bu planın üzerinde ne yazık ki çok fazla ilerleme

kaydedilememiştir. Bunun sebebi 1998 sonrası dönemde Türkiye’nin içinde bulunduğu

istikrarsız yapıdan kaynaklanmıştır.

7 Ali Kemal AYDIN: “Turkey and South Africa: Towards the Second Decade”, sayfa: 1 8 Mehmet Remzi Beyin vefatı ile ilgili olarak Zulu kabilesini İngilizlere karşı organize ettiği için İngilizler

tarafından şehit edildiğine dair bir iddia vardır. Ancak bu iddiayı kanıtlayabilecek bir belge bulunmamaktadır.

Bunun yanı sıra, Mehmet Remzi Beyin mezarı yakın zamanda bölgedeki Türklerin ve diğer Müslümanların

girişimleri neticesinde Johannesburg’un Braamfontein Mezarlığı’na nakledilmiştir. 9 Mustafa EFE: “Azmin, inancın, fedakârlık ve bağlılığın âlim ismi: Ebubekir Efendi”, sayfa: 67 10 Mustafa EFE: “Azmin, inancın, fedakârlık ve bağlılığın âlim ismi: Ebubekir Efendi”, sayfa: 67 11 Numan HAZAR: “Türkiye Afrika’da: Eylem Planının Uygulanması ve Değerlendirme 15 Yıl Sonra”, sayfa: 6

Page 8: Türkiye – Güney Afrika İlişkileriacm.klu.edu.tr/dosyalar/birimler/acm/dosyalar/dosya_ve... · 2015-04-20 · Cevdet Paşa’nın tavsiyesi ve Sultan Abdülaziz’in talimatı

7

1998 sonrası dönemde Afrika ile ilişkilerinde duraklama yaşayan Türkiye 2008 yılında bu

sefer çok daha kapsamlı ve planlı bir proje ile yeni bir yol haritası çizmiştir. Büyükelçi Ahmet

Ünal ÇEVİKÖZ’e göre, bu tarihin Türkiye açısından üç önemi bulunmaktadır. 12 İlk olarak,

2008 yılı Ocak ayında (Etiyopya’nın başkenti) Adis Ababa’da yapılan Afrika Birliği Zirve

toplantısında Türkiye, Afrika Birliği’nin Stratejik Ortağı olarak kabul edilmiştir. Afrika

Birliği’nin tek tek ülke bazında Stratejik Ortak olarak belirlediği ülke sayısının parmakla

sayılacak kadar az olmasından ötürü bu önemli bir gelişmedir. Çin, Japonya, Güney Kore ve

Hindistan gibi ülkelerin arasına katılan Türkiye bu gelişmeyle birlikte Afrika Birliği ile olan

ilişkilerinde yeni bir ivme yakalamıştır. İkinci olarak, Türkiye stratejik bir karar alarak Afrika

kıtasında yeni büyükelçilikler açmaya karar vermiştir. 2008 yılında Türkiye’nin Afrika kıtası

üzerinde sadece 12 mukim büyükelçiliği bulunurken bugün bu sayı 35’e yükselmiştir 13 ve

yeni Büyükelçilikler açılması da planlanmaktadır. Üçüncü ve son olarak 2008 yılının Ağustos

ayında Dışişleri Bakanlığı’nın ev sahipliğinde düzenlenen “Birinci Türkiye – Afrika Zirvesi”

sonucunda kabul edilen belge Türkiye’nin Afrika’ya sağlık, eğitim, altyapı, iletişim,

ulaştırma, küçük ve orta boy işletmeler, tarım gibi birçok sektörde yatırım yönlendirmeyi ve

Türkiye’nin iş çevrelerini Afrika ile yakınlaştırmayı hedeflediğini açıkça göstermiştir.

2008 yılında düzenlenen Afrika Zirvesi sırasında Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcılığı

görevinde bulunan Büyükelçi Çeviköz’ün ifadeleri dâhilinde Türkiye’nin Sahra-altı Afrika

ülkeleri ile olan siyasetinin 2008 yılı sonrasında pratiğe dönüştüğü söylenebilir. Ancak gerek

Afrika Eylem Planı gerekse 2008 yılındaki Afrika Zirvesi ile Afrika kıtasının kuzeyi ile olan

ilişkilerini doğu, batı ve güneye de yaymayı planlayan Türkiye için bahsi geçen bölgeler uzun

vadede hem siyasi hem de ticari açıdan ilişkilerin geliştirilmesi gereken alanlardır.

Türkiye – Güney Afrika İlişkilerinin Siyasi ve Diplomatik Boyutu

Güney Afrika’daki aşırı ırkçı apartheid rejimin gevşemesiyle birlikte Türkiye – Güney Afrika

arasındaki resmi temas 7 Haziran 1991 tarihinde başlamıştır. İkili ilişkilerin oldukça geç bir

dönemde başlamasının sebebi hem 1940’lı yıllardan itibaren Güney Afrika’da hüküm süren

aşırı ırkçı rejimin (apartheid) dünya ile çok fazla bağ kurmamasından hem de Türkiye’nin

Güney Afrika ile herhangi bir ilişkiye ihtiyaç duymamasından kaynaklanmaktadır. 1990’ların

ilk yarısında Nelson MANDELA’nın önderliğini yaptığı anti-apartheid karşıtı hareketlerle

Güney Afrika, yarım asırdan daha fazla hüküm süren iç esaretten kurtulmuş ve hızlı bir

şekilde dünya ile tanışmaya başlamıştır. İşte bu tanışma döneminde Türkiye – Güney Afrika

ilişkileri de başlamıştır.

Öncelikle 1989 yılında İstanbul’da bir Ticaret Ofisi açan Güney Afrika, ilerleyen zamanlarda

bu ofisi Başkonsolosluk haline getirmiştir. 14 Aynı yıl Türkiye de Johannesburg’da

Başkonsolosluk açmıştır. Devam eden süreçte 7 Haziran 1991 tarihinde ikili ilişkilerin bir üst

aşamaya geçmesi hususunda mutabık kalınmıştır ve önce 27 Şubat 1993 tarihinde Güney

Afrika Ankara’da Büyükelçilik açmış, sonrasında 22 Nisan 1993 tarihinde alınan Bakanlar

12 Yazarın Büyükelçi Ahmet Ünal ÇEVİKÖZ ile 26.07.2014 tarihinde yapmış ile olduğu röportaj 13 Yazarın 27.04.2014 tarihinde BİMER üzerinden Dışişleri Bakanlığı’na yöneltmiş olduğu soruya 09.05.2014

tarihinde verilen cevap 14 Ali Kemal AYDIN: “Turkey and South Africa: Towards the Second Decade”, sayfa: 2

Page 9: Türkiye – Güney Afrika İlişkileriacm.klu.edu.tr/dosyalar/birimler/acm/dosyalar/dosya_ve... · 2015-04-20 · Cevdet Paşa’nın tavsiyesi ve Sultan Abdülaziz’in talimatı

8

Kurulu kararıyla Türkiye 22 Mart 1994 tarihinde Güney Afrika’nın idari başkenti 15

Pretoria’da büyükelçilik açmıştır. Böylece, iki ülke arasındaki doğrudan diplomatik ilişkiler

başlamıştır.

Hâlihazırda, Türkiye Cumhuriyeti Pretoria Büyükelçilik görevini Kaan ESENER yürütürken

Güney Afrika’nın Ankara’daki Büyükelçilik görevini Vika Mazwi KHUMALO

yürütmektedir. Bunun yanı sıra, Türkiye’nin sadece Cape Town’da Fahri Konsolosluğu

bulunurken Güney Afrika’nın İstanbul, İzmir ve Mersin’de Fahri Konsoloslukları

bulunmaktadır. 16

Mevcut veriler dâhilinde, Güney Afrika’da 2800 civarında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı

yaşamaktadır. 17 Ancak gayri resmi verilere göre bu sayı 3500 civarındadır. 18 Türkiye’de

yaşayan Güney Afrika Cumhuriyeti vatandaşı ise 314’tür. 19 Türkiye’de yaşayan Güney

Afrikalıların büyük bir kısmını ise Türkiye tarafından tahsis edilen çeşitli burslarla öğrenim

görmeye gelen öğrenciler oluşturmaktadır. 20 Ayrıca, Johannesburg, Durban ve Cape Town’da

Türk müteşebbisler tarafından kurulmuş olan altı Türk Okulu bulunmaktadır. 21

İki ülke arasında şu ana kadar imzalanan anlaşmalar şu şekildedir: 22

Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi Anlaşması; Dışişleri Bakanlıkları Arasında Siyasi

İstişareler Protokolü; Dışişleri Bakanlıkları Diplomasi Akademileri Arasında

İşbirliğine Dair Mutabakat Muhtırası; Gümrükler Alanında Karşılıklı İdari Yardım ve

İşbirliği Anlaşması; Hava Taşımacılığı Anlaşması; İkili Ulusal Komisyon Tesisine

İlişkin Anlaşma; Kültür, Sanat, Eğitim, Bilim, Teknoloji, Spor, Dinlence ve Gençlik

Alanlarında İşbirliği Anlaşması; Polis İşbirliği Anlaşması; T.C. Başbakanlık Türkiye

Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı (TYDTA) ile Güney Afrika Ticaret ve Yatırım

Tanıtım Ajansı (TISA) arasında Mutabakat Muhtırası; Ticaret ve Ekonomik İşbirliği

Anlaşması; Turizm Alanında İşbirliğine Dair Çerçeve Anlaşma; Yatırımların

Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması.

İki ülke arasında müzakeresi devam eden anlaşmalar ise şu şekildedir:

15 Güney Afrika Cumhuriyeti’nde pratik olarak üç başkent bulunmaktadır: İdari Merkez olarak Pretoria, Yasama

Merkezi olarak Cape Town ve Yargı Merkezi olarak Bloemfontain.

16 Güney Afrika Cumhuriyeti’nin İstanbul Fahri Konsolosluk görevini İshak ALATON, İzmir Fahri

Konsolosluğunu görevini Tamer TAŞKIN ve Mersin Fahri Konsolosluğunu görevini Numan OLCAR

yürütmektedir.

17 Yazarın 09.02.2015 tarihinde Başbakanlık İletişim Merkezi (BİMER) üzerinden yöneltmiş olduğu soruya

16.02.2015 tarihinde Dışişleri Bakanlığı tarafından verilen cevap.

18 Hasan KANBOLAT: “Being a Turk in South Africa”, www.todayszaman.com (son erişim tarihi: 12.04.2015) 19 Yazarın 01.04.2015 tarihinde Başbakanlık İletişim Merkezi (BİMER) üzerinden yöneltmiş olduğu soruya

13.04.2015 tarihinde İçişleri Bakanlığı tarafından verilen cevap. 20 Bu burs miktarı yılda yaklaşık 40 civarı öğrenciye tahsis edilmektedir.

21 Yazarın 09.02.2015 tarihinde Başbakanlık İletişim Merkezi (BİMER) üzerinden yöneltmiş olduğu soruya

16.02.2015 tarihinde Dışişleri Bakanlığı tarafından verilen cevap. 22 Yazarın 09.02.2015 tarihinde Başbakanlık İletişim Merkezi (BİMER) üzerinden yöneltmiş olduğu soruya

16.02.2015 tarihinde Dışişleri Bakanlığı tarafından verilen cevap.

Page 10: Türkiye – Güney Afrika İlişkileriacm.klu.edu.tr/dosyalar/birimler/acm/dosyalar/dosya_ve... · 2015-04-20 · Cevdet Paşa’nın tavsiyesi ve Sultan Abdülaziz’in talimatı

9

Askeri Alanda Eğitim, Teknik ve Bilimsel İşbirliği Çerçeve Anlaşması; Cezai ve

Hukuki Konularda Adli Yardımlaşma Anlaşması; Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi

Anlaşması’na Değişiklik Getiren Protokol; Eğitim Alanında İşbirliği Mutabakat Zaptı;

Enerji Alanında İşbirliği Mutabakat Zaptı; Hükümlülerin Nakline Dair Anlaşma;

Mineral Kaynaklar Alanında İşbirliği Mutabakat Zaptı; MTA ile Güney Afrika

Cumhuriyeti Yerbilimleri Konseyi (CGS) Arasında Bilimsel ve Teknolojik İşbirliği

Mutabakat Zaptı; Nükleer Enerjinin Barışçı Amaçlarla Kullanımı Anlaşması;

Savunma Sanayi Alanında İşbirliği Anlaşması; Tercihli Ticaret Anlaşması; TÜBİTAK

ile Güney Afrika Cumhuriyeti Ulusal Araştırma Kurumu Arasında Bilimsel ve

Teknolojik İşbirliği Mutabakat Zaptı; Veterinerlik Alanında İşbirliği Anlaşması; Vize

Muafiyeti Anlaşması.

Son olarak, iki ülke arasında en önemli üst düzey ziyaret 2003 yılında dönemin Güney Afrika

Devlet Başkan Yardımcısı Jacop Zuma’nın Türkiye’ye gerçekleştirmiş olduğu ziyaret ile

2005 ve 2011 yıllarında dönemin T.C. Başbakanı Recep Tayyip ERDOĞAN tarafından

gerçekleştirilmiştir. Yani şu ana kadar Güney Afrika’dan Türkiye’ye devlet başkanı

düzeyinde bir ziyaret gerçekleşmemiştir.

Türkiye – Güney Afrika İlişkilerinde Yanlış Kürt Sorunu Algısı

Türkiye – Güney Afrika İlişkileri ilk günden itibaren genellikle olumlu seyretmiştir. Ancak

her ne kadar çok fazla belli olmasa da ikili ilişkilerde yanlış bir “Kürt Sorunu” algısı

bulunmaktadır. Bu sorunun temel sebebi yıllarca ırkçı apartheid rejimine (1948 – 1991) karşı

savaşan Mandela ve onun partisi Afrika Ulusal Kongresi’nin (AUK) Türkiye’yi çoğunlukla

Kürt Sorunu üzerinden okuması ve incelemesidir. Türkiye’nin Kürtlere karşı uyguladığı insan

hakları ihlalleri ve ayrımcı muameleleri (!) ile ırkçı apartheid rejiminin siyahlara karşı

uyguladığı zulüm arasında kurulan paralellik algısı ilişkilerin kuruluş aşamasında Güney

Afrikalı siyasetçilerin zihinlerinde kalıcı bir hasar bırakmakla beraber olumsuz bir Türkiye

algısı da yaratmıştır. Özellikle bu gerginliğin farkında olmayan dönemin Cumhurbaşkanı

Süleyman Demirel’in 1993 yılındaki Davos Zirvesi’nde karşılaştığı ve samimi bir ortamda

geçen muhabbet sonrasında Mandela’ya “Atatürk Uluslararası Barış Ödülü” teklifi diplomatik

bir krize sebebiyet vermiştir; çünkü Mandela kendisine tevdi edilen bu ödülü ret etmiştir. Bu

sebepten dolayı 2005 ve 2011 yıllarında dönemin Başbakanı Erdoğan tarafından

gerçekleştirilen ziyarete kadar iki ülke arasında neredeyse hiç sıcak temas olmamıştır.

Göreve gelmeden kısa bir süre önce Nobel Barış Ödülü’nü almasına rağmen Türk

Hükümeti’nin kendisine verdiği ödülü ret eden Mandela adına Afrika Ulusal Kongresi şu

açıklamayı yapmıştır: “Mandela tüm hayatını demokrasiye ve insan haklarına baskıların

kaldırılması hizmet ederek geçirmiştir. Afrika Ulusal Kongresi Mandela’nın Atatürk Barış

Ödülü’nü kabul etmediğini ve Türkiye’yi ziyaret etmeyi düşünmediğini açıkça beyan eder.

Afrika Ulusal Kongresi’nin bu kararı modern Türkiye’nin kurucusu reformcu Mustafa Kemal

Atatürk’e karşı hiçbir olumsuz görüşü yansıtmamaktadır”. 23

23 “Nelson Mandela ve Atatürk Barış Ödülü”, www.turkishnews.com (son erişim tarihi: 12.04.2015)

Page 11: Türkiye – Güney Afrika İlişkileriacm.klu.edu.tr/dosyalar/birimler/acm/dosyalar/dosya_ve... · 2015-04-20 · Cevdet Paşa’nın tavsiyesi ve Sultan Abdülaziz’in talimatı

10

Mandela ise yaptığı ilk açıklamada “dünyadan ırkçılık karşıtı çevrelerden, hatta Türkiye’den

çok tepki geldi, kayıtsız kalamazdım” demiştir. 24 Hürriyet Gazetesi’nin haberine göre ise

Mandela: “Afrika’da milyonlarca kişi sadece derilerinin renginden ötürü köle muamelesi

görüyor. Bu nedenle Kürtlerin çektikleri eziyeti görmezden gelmemiz mümkün değildir”

şeklinde açıklama yapmıştır. 25

Mandela’nın avukatı Essa MOOSA da yukarıdaki ifadeleri destekler nitelikte şunları ifade

etmiştir: “Mandela Kürtleri çok iyi anlıyor ve mücadelesini tanıyor ve sempati duyuyor.

Mandela cezaevinden bırakıldığında Türkiye O’na Atatürk barış ödülünü vermek üzere

Türkiye’ye davet etmişlerdi. Fakat Mandela, Türk devletinin Kürt sorunu karşısındaki

uzlaşmaz ve inkârcı tavrından dolayı Türkiye’ye gelmedi ve ödülü de ret etti. Türkiye’de ciddi

rahatsızlıklar olmuş hatta Mandela’yı karalayan yazılar yazılmıştı. Sanırım Mandela’nın bu

tavrı bile Kürtlere ve davalarına olan sempati ve saygınlığını gösteriyor. Ayrıca Uluslararası

Avukatlar Birliği tarafından oluşturulan bir komite önerisi vardı, Avrupa İnsan Hakları

Mahkemesi’nde Mandela, Öcalan’ı temsilen diğer avukatlara liderlik yapmak da istiyordu.

Ama Mandela 93 yaşında maalesef artık sıhhati el vermiyor.” 26

Ancak başka bir iddiaya göre Mandela’nın ödülü reddetmesinin sebebi Afrika’daki iç

savaşlara İsrail yapımı silahların Türkiye üzerinden satılmasına Türk Hükümetlerinin göz

yummasıdır. O dönemde partinin (Afrika Ulusal Kongresi) iki numaralı ismi Mbeki’yi buna

dur demek için Ankara’ya gelmişse de havalimanında ülkesine geri gönderilmiştir. 27

Tüm bu ifadeler ışığında Mandela’nın kendisine tevdi edilen ödülü ret sebebini Kürt

Sorununa dair takınmış olduğu tutuma bağlamak yanlış bir argüman olmayacaktır.

Bunun yanı sıra PKK lideri Abdullah ÖCALAN’ın da Mandela’ya beslediği düşünceler 2010

yılında kâğıda dökülmüştür. Öcalan’ın Mandela’ya gönderdiği aşağıdaki mektupta

Mandela’ya olan hayranlığını beyan etmiştir.

“…En son geldiğim Yunanistan’a Güney Afrika’ya gitme isteğimi belirtmiştim. Bana

Kenya’da geçici süre kalacağım ve oradan Güney Afrika’ya götürüleceğim vaat edilmişti.

Bunun için bir ara durak olarak, Kenya’ya gitmeyi kabul etmiştim. Kenya’da Yunanistan

Büyükelçiliğindeyken Yunan Elçisi, Güney Afrika’ya gitmem konusunda girişimlerinin

sonucunu beklediklerini söylüyordu. Ancak Yunan Hükümeti ve Elçiliğinin Güney Afrika

Hükümeti’ne bu konuda resmi bir başvurularının olmadığı, bunun bir oyun olduğu daha

sonra ortaya çıkacaktı. Beni bu şekilde yanıltıp oyalayarak, sonra da Yunanistan’ın Kenya

büyükelçiliğinden çıkarıp, Kenya havaalanında önceden bekletilen Türkiye uçağına zorla

bindirdiler.

24 Yıldıray OĞUR: “Mandela Milli Barış Ödülümüzü Neden Reddetti?”, www.turkiyegazetesi.com (son erişim

tarihi: 12.04.2015) 25 Yıldıray OĞUR: “Mandela Milli Barış Ödülümüzü Neden Reddetti?”, www.turkiyegazetesi.com (son erişim

tarihi: 12.04.2015) 26 İsmet KAYHAN: “Öcalan: Mandela Esin Kaynağımız”, www.firatajans.com (son erişim tarihi: 12.04.2015) 27 Yıldıray OĞUR: “Mandela Milli Barış Ödülümüzü Neden Reddetti?”, www.turkiyegazetesi.com (son erişim

tarihi: 12.04.2015)

Page 12: Türkiye – Güney Afrika İlişkileriacm.klu.edu.tr/dosyalar/birimler/acm/dosyalar/dosya_ve... · 2015-04-20 · Cevdet Paşa’nın tavsiyesi ve Sultan Abdülaziz’in talimatı

11

Benim Afrika yolculuğum; Güney Afrika’ya ulaşmak ve sizinle görüşmek, yüksek değer

biçtiğim mücadele deneyimlerinizi paylaşmak amaçlıydı. Ancak Kenya oyunuyla bu imkânı

elimizden aldılar. Güney Afrika’ya dostluk duygularımla gitmek isteğim bu nedenle yarım

kaldı.

Güney Afrika yolculuğum, sizlerle bir araya gelme isteğim ve çabam yarım kalmış olsa da

hala burada; İmralı Ada Cezaevi’nde de size ve Güney Afrika halkına karşı saygı, sevgi ve

dostluğumu sürdürüyorum. Sizlerin de demokratik çözüm ve barış mücadelemizi yakından

takip ettiğinize ve Kürt sorunun demokratik barışçıl çözümüne katkı sunacağınıza olan

inancım tamdır. Bu duygu ve düşüncelerle başta siz Sayın Nelson Mandela olmak üzere bütün

Güney Afrika halkına selam ve saygılarımı sunuyorum.” 28

Bu mektuptan da anlaşılacağı üzere Mandela ve Öcalan arasında sıcak bir bağ kurulmuş ve

Türkiye’deki Kürt Sorunu, Öcalan’ın kendi bakış açısı dâhilinde Mandela’ya yansıtılmıştır.

İki ülke arasındaki ilişkilerde böyle bir sorunun kaynağı hiç kuşkusuz Mandela ve Öcalan

arasındaki kişisel ilişkiden kaynaklanmaktadır. Ancak Mandela’nın yakın tarihte hayatını

kaybetmesiyle bu sorunun varlığı da giderek azalmaktadır. Ayrıca, belirtildiği gibi bu sorun

kişiler üzerinden inşa edildiği için halklar nezdinde yankı uyandırdığına dair bir veri

bulunmamaktadır. Öyle ki, Güney Afrika’nın İzmir Fahri Konsolosu Tamer TAŞKIN’a göre, 29 Türkiye ile ilgili iki tip Güney Afrikalı bulunmaktadır: “Türkiye nerede?” diyenler ve

“Tanıyıp da çok sevenler”. Taşkın’a göre, “iki ülkenin insanı birbirini hala yeteri kadar

tanımıyor ama tanıyan da çok seviyor…”

Türkiye – Güney Afrika İlişkilerinin Ticari Boyutu

Türkiye’nin Güney Afrika ile olan ticaret hacmi diğer Afrika ülkeleriyle karşılaştırıldığında

daha yüksek bir hacme sahiptir. 1966 yılına dayanan ikili ticari ilişkiler Türkiye’de 1980

yılına kadar uygulanan dış ticaret politikalarından ötürü oldukça düşük seviyelerde

seyretmiştir. 30 1980’li yılların başında gerçekleşen neo-liberal ekonomi politikalarıyla birlikte

ikili ilişkilerin ticari boyutu adeta sıfırdan başlamıştır. İki ülke arasındaki ticaret asıl olarak

2000’li yılların başında gözle görülür seviyeye gelmiştir. Ancak bugün gelinen noktada

Güney Afrika Türkiye’nin en çok ihracat ve ithalat yaptığı ülkeler listesinde ilk yirminin

içerisinde dahi yer almamaktadır. Bu sebepten, ikili ticaret hacminin daha fazla geliştirilmesi

amacıyla Güney Afrika, T.C. Ekonomi Bakanlığı tarafından 2014 – 2015 döneminde öncelikli

ülkelerinden birisi olarak belirlenmiştir. Bu dâhilde, altın, elmas ve değerli madenler,

madencilik, yenilenebilir enerji, tekstil ve giyim, otomotiv ve takı, tarım ve çiftlik hayvanları

gibi birçok sektörde karşılıklı ticaretin arttırılması hedeflenmektedir.

Türkiye ve Güney Afrika arasındaki ikili ticaret hacmi 2004 yılında ilk kez 1 milyar doları

aşmış ve 2008 yılında da 2,7 milyar dolara ulaşmıştır. Ancak 2008 yılındaki küresel krizin de

28 İsmet KAYHAN: “Öcalan: Mandela Esin Kaynağımız”, www.firatajans.com (son erişim tarihi: 12.04.2015) 29 Yazarın Güney Afrika Cumhuriyeti İzmir Fahri Konsolosu Tamer TAŞKIN ile 02.03.2015 tarihinde yapmış

olduğu röportaj 30 “Türkiye – Güney Afrika Cumhuriyeti Ticari İlişkileri”, www.ekonomi.gov (son erişim tarihi: 12.04.2015)

Page 13: Türkiye – Güney Afrika İlişkileriacm.klu.edu.tr/dosyalar/birimler/acm/dosyalar/dosya_ve... · 2015-04-20 · Cevdet Paşa’nın tavsiyesi ve Sultan Abdülaziz’in talimatı

12

etkisiyle ikili ticaret hacminde önemli ölçüde azalma görülmüştür. Bu azalma 2011 yılında

kendini toparlamaya başladıysa da devam eden süreç içeresinde dalgalı bir grafik çizmiştir.

Aşağıdaki tablodan da görüleceği gibi ikili ticaret dengesi istisnasız olarak Güney Afrika’nın

lehine olmuştur. Bunun sebebi hiç kuşkusuz Türkiye’nin Güney Afrika’dan ithal etmiş olduğu

yüksek miktarda taşkömürü ve altından kaynaklanmaktadır.

Tablo 1: Türkiye – Güney Afrika Dış Ticaret Değerleri (Milyon Dolar)

İhracat İthalat Hacim Denge

2001 77,9 345,0 422,9 -267,2

2002 85,5 207,0 292,4 -121,5

2003 121,5 335,7 457,2 -214,2

2004 190,1 1.006,7 1.196,8 -816,6

2005 315,7 1.260,0 1.575,7 -944,2

2006 598,5 1.791,6 2.390,1 -1193,1

2007 571,2 1.960,9 2.532,1 -1389,7

2008 1.238,6 1.502,5 2.741,1 -263,9

2009 866,7 1.102,5 1.969,2 -235,7

2010 369,2 889,6 1.850,5 -181,1

2011 508,5 1.954,6 2.463,1 -1.446,1

2012 381,9 1.289,8 1.671,8 -907,9

2013 619,7 1.479,3 2.099,1 -859,6

2014 545,5 1.189,4 1.734,9 -643,9

(Kaynak: T.C. Ekonomi Bakanlığı)

Türkiye’nin Güney Afrika’ya ihraç etmiş olduğu ürünlerin başında petrol yağları ve bitümenli

minerallerden elde edilen yağlar ile binek otomobilleri ve esas itibariyle insan taşımak üzere

imal edilmiş diğer motorlu taşıtları gelmekteyken Türkiye’nin Güney Afrika’dan ithal etmiş

olduğu ürünlerin başında ise taşkömürü ve altın gelmektedir. 31

Türkiye ve Güney Afrika arasında coğrafi olarak binlerce kilometre olmasına rağmen iki

ülkenin karşılıklı ticaret hacmine yukarıda değinilmiştir. Ancak Türkiye ve Güney Afrika

arasındaki karşılıklı yatırım imkânı çok fazla artamamaktadır. Bunun en önemli sebebi iki

ülkenin sanayi yapısının birbirine çok benzemesi ve Güney Afrika’nın korumacı ticari

politikalarından ötürü dışarıdan gelen ürünlere karşı uyguladığı yüksek gümrük vergileridir. 32

Buna rağmen, Güney Afrika’da yerleşik yatırım yapan Türk yatırımcı sayısı her yıl giderek

artmaktadır. Güney Afrika’ya doğrudan yapılan Türk yatırımların en önemlisi Zorlu

Grubu’nun Pretoria’ yakınlarında 8000 metrekare üzerinde kurmuş fabrikada Korteks

markasıyla perde üretmesidir. Bunun yanı sıra, Uludağ Tekstil, Sesli Battaniye, Özkar İnşaat

ve Sanayi Ticaret Yönetim Danışmanlığı ve Müşavirlik Hizmetleri, Cankurtaran Holding’in

Conti markasıyla ürettiği elektrikli süpürgeler, Ahlesa Firmasının battaniye faaliyetleri ve

31 “Türkiye – Güney Afrika Cumhuriyeti Ticari İlişkileri”, www.ekonomi.gov (son erişim tarihi: 12.04.2015) 32 Yazarın Güney Afrika Cumhuriyeti İzmir Fahri Konsolosu Tamer TAŞKIN ile 02.03.2015 tarihinde yapmış

olduğu röportaj

Page 14: Türkiye – Güney Afrika İlişkileriacm.klu.edu.tr/dosyalar/birimler/acm/dosyalar/dosya_ve... · 2015-04-20 · Cevdet Paşa’nın tavsiyesi ve Sultan Abdülaziz’in talimatı

13

Arçelik’in Güney Afrika ile Sahra-altı Afrika’sında yayılmak amacıyla Defy Appliances’ı

satın alması da önemli Türk yatırımları arasındadır. 33 Mevcut veriler dâhilinde, totalde 130

T.C. vatandaşı Güney Afrika’da yatırım yapmaktadır. 34 Yaklaşık 500 milyon dolar

değerindeki bu yatırımlar ağırlıklı olarak madencilik ve tekstil sektörlerinde toplanmıştır. 35

Afrika kıtasındaki pazar payını her geçen gün arttıran Çin, Güney Afrika’daki pazar payını da

sürekli olarak arttırmaktadır. Çin faktörüne rağmen Güney Afrika’da Türk yatırımcılar için

önemli fırsatlar bulunmaktadır. Örneğin, daha önce “Türkiye – Güney Afrika Ticaret ve

Yatırım Forumu” kapsamında Ankara’ya gelen Güney Afrika Sanayi ve Ticaret Bakan

Yardımcısı Elizabeth THABETE’nin “Ülkemiz konum olarak önemli bir bölgede... Türk iş

adamları için yatırım yapılabilecek birçok alanımız var: otomotiv, bilişim, yapı, tarım

ürünleri, gıda güvenliği, kimyevi maddeler ve yakıt başta olmak üzere tekstil ve mineral gibi

sektörlerde de fırsatlar Türk yatırımcıları beklemektedir” 36 şeklindeki ifadesi Türk

yatırımcılar için açık bir çek niteliğindedir. Bunun yanı sıra, Güney Afrika’nın Ankara

Büyükelçisi Vika Mazwi KHUMALO’nun “Ülkemizde en ucuz ürünler Türk ürünleri değil,

ancak aradığımız kalitede” 37 şeklindeki açıklaması da Güney Afrika’da Türk ürünlerine

duyulan güvenin bir göstergesidir.

Grafik 1: Türkiye’nin Güney Afrika ile Yapmış Olduğu İhracat ve İthalat

Türkiye’nin Güney Afrika’daki yatırımları kadar Güney Afrika’nın da Türkiye’de yatırımları

bulunmaktadır. 2013 verilerine göre, totalde kayıtlı 26 Güney Afrika firması Türkiye’de

yatırım yapmaktadır. 38 Güney Afrika’dan Türkiye’ye gelen en büyük yatırım Güney Afrikalı

33 “Türkiye – Güney Afrika İlişkileri Gelişiyor”, www.byegm.gov (son erişim tarihi: 12.04.2015)

34 Yazarın 09.02.2015 tarihinde Başbakanlık İletişim Merkezi (BİMER) üzerinden yöneltmiş olduğu soruya

16.02.2015 tarihinde Dışişleri Bakanlığı tarafından verilen cevap. 35 “Türkiye – Güney Afrika Siyasi İlişkileri”, www.mfa.gov (son erişim tarihi: 12.04.2015) 36 “Güney Afrika – Türkiye Ticaret ve Yatırım Forumu”, www.tuskon.org (son erişim tarihi: 12.04.2015)

37 Mehmet ARDA’nın Güney Afrika’nın Ankara Büyükelçisi V. Mazwi KHUMALO ile yapmış olduğu röportaj 38 “Güney Afrika Ülke Bülteni 2013,” sayfa: 16

0

500

1000

1500

2000

2500

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14

Türkiye'nin GüneyAfrika'ya YapmışOlduğu İhracat

Türkiye'nin GüneyAfrika'dan YapmışOlduğu İthalat

Page 15: Türkiye – Güney Afrika İlişkileriacm.klu.edu.tr/dosyalar/birimler/acm/dosyalar/dosya_ve... · 2015-04-20 · Cevdet Paşa’nın tavsiyesi ve Sultan Abdülaziz’in talimatı

14

bir akü firmasının Türkiye’deki önemli bir akü firmasını satın almasıyla gerçekleşmiştir. 39

Güney Afrika’nın medya devlerinden Naspers’in Türkiye’nin önemli online alışveriş

sitelerinden olan Markafoni’nin yüzde 70’ini satın alması diğer önemli yatırımlardandır.

Türkiye’deki yatırım fırsatlarıyla ilgili olarak TOBB Başkanı M. Rıfat

HİSARCIKLIOĞLU’nun “Güney Afrika firmaları Türkiye’yi lojistik üssü yapabilir.

Türkiye’nin çevresinde 3 saatlik uçuş mesafesinde 9 trilyonluk bir pazar var. Gelin siz de

Türkiye’nin geleceğinde yer alın” 40 şeklindeki ifadesi de Güney Afrikalı yatırımcılar için açık

bir çek niteliğindedir. Ayrıca, Türk Hava Yolları’nın 2007 yılından beri Johannesburg ve

Cape Town’a doğrudan uçuşları karşılıklı potansiyel yatırım alanlarının yerinde görülmesi

için önemli bir fırsattır.

Son olarak, iki ülkenin iş insanlarını bir araya getirme amacıyla 1997 yılında “Türkiye –

Güney Afrika İş Konseyi” kurulmuştur. Konseyin Türkiye taraf başkanlığını Güney

Afrika’nın İzmir Fahri Konsolosu Tamer TAŞKIN yaparken Güney Afrika taraf başkanlığını

ise Johannesburg Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Fay MUKADDAM yapmaktadır.

Sonuç ve Politika Önerileri

Bu çalışmada mevcut veriler ve önceden hazırlanmış sorular (structured) dâhilinde bazı

uzman isimlerle yapılan görüşmeler ekseriyetinde Türkiye – Güney Afrika İlişkileri çok

boyutlu incelenmiştir. Ancak çalışmanın daha iyi anlaşılabilmesi için Türkiye’nin Sahra-altı

Afrika bölgesi ile olan ilişkilerinin zeminini hazırlayan gelişmelere değinilmiştir. Bunun yanı

sıra, Türkiye’nin selefi olan Osmanlı’nın Güney Afrika ile olan ilişkisine ve bu ilişkinin

mimarı Ebubekir Efendiye de değinilmiştir.

Sahra-altı Afrika bölgesinin en müreffeh ülkesi olan ve gerek sahip olduğu doğal zenginlikler

gerekse günden güne stabilleşen iç politik yaşamı ile Güney Afrika 2050 yılında diğer BRICS

ülkeleri ile birlikte küresel ekonominin dinamosunu oluşturacaktır. Çalışmanın ana

ekseriyetinden de anlaşılacağı üzere, Türkiye – Güney Afrika ilişkileri siyasi, diplomatik,

ticari ve diğer alanlarda günden güne gelişme göstermektedir fakat çok boyutlu ilişkilerin

daha fazla geliştirilmesi gerekmektedir. Özellikle, Güney Afrikalıların Türkleri Osmanlı’dan

beri tanımaları ve Türk insanına karşı herhangi bir yabancılık duygusu ya da ön yargı

içerisinde olmamaları önemli bir fırsattır.

Son dönemde Sahra-altı Afrika ülkeleri ile olan ilişkilerini arttırma adına önemli girişimlerde

bulunan Türkiye’nin Güney Afrika özelinde bu ülkelerle olan ilişkilerini ilerletmesi için yeni

politikalar üretmesi gerekmektedir. Örneğin, Türkiye’nin yurtdışındaki önemli ticari

unsurlarından olan inşaat ve turizm sektörlerinin Güney Afrika’da daha fazla görev alması ile

hem Türkiye ve Güney Afrika arasındaki ticari ilişkiler gelişecektir hem de iki ülke insanı

birbirini daha fazla tanıma imkânı bulabilecektir. Ayrıca, iki ülke arasındaki vizeleri karşılıklı

olarak kalkması iki ülke halkının ve müteşebbisinin birbirlerini tanımaları açısından

ehemmiyet arz etmektedir.

39 Yazarın Güney Afrika Cumhuriyeti İzmir Fahri Konsolosu Tamer TAŞKIN ile 02.03.2015 tarihinde yapmış

olduğu röportaj 40 “Güney Afrika Cumhuriyeti”, sayfa: 34

Page 16: Türkiye – Güney Afrika İlişkileriacm.klu.edu.tr/dosyalar/birimler/acm/dosyalar/dosya_ve... · 2015-04-20 · Cevdet Paşa’nın tavsiyesi ve Sultan Abdülaziz’in talimatı

15

Çalışmanın ilgili kısmında incelendiği üzere iki ülke arasındaki ticaret hacmi yıllardır

Türkiye’nin aleyhine işlemektedir. Bu sebepten inşaat ve turizm sektörlerinin Güney

Afrika’da daha fazla görev almasıyla birlikte Türkiye, Güney Afrika ile olan ticaret açığını da

kapatabilecektir.

İki ülke arasındaki ticari ilişkilerin geliştirilmesi amacıyla Türkiye ile Güney Afrika arasında

bir Serbest Ticaret Anlaşması’nın (STA) imzalanması da önemli bir gelişme olacaktır; ancak

yukarıda da belirtildiği üzere Güney Afrika’nın korumacı politikalarından ötürü kısa ve orta

vadede muhtemel bir STA’dan bahsetmek zor gözükmektedir. Bu konuyla ilintili olarak,

Güney Afrika’nın 2000 yılında Avrupa Birliği (AB) bir STA imzalamış olduğu ve

Türkiye’nin 1996 yılı itibariyle AB ile Gümrük Birliği içerisinde olduğu gerçekleri göz

önünde bulundurulduğunda Türkiye ve Güney Afrika arasında da bir STA imzalanması

pratikten yoksun gözükmemektedir. Zira yakın zamanda Amerika Birleşik Devletleri (ABD)

ve Avrupa Birliği arasında başlatılan Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı’nda

Türkiye’nin dışarıda kalma ihtimali göz önüne alındığında Türkiye’nin önündeki en gerçekçi

çözüm ABD ve AB dışındaki üçüncü ülkelerle birer STA imzalanmasıdır. Haliyle, Türkiye

için bu muhtemel üçüncü ülkeler listesinde Güney Afrika Cumhuriyeti de bulunmaktadır.

Bunun yanı sıra, bilindiği üzere Güney Afrika Cumhuriyeti dokuz eyaletten oluşmaktadır ve

aşağıdaki tablodan da görüleceği üzere her bölgede farklı yatırım imkânı bulunmaktadır.

Güney Afrika’ya yatırım yapmaya niyet eden Türk yatırımcıların eyaletlerin önceliklerini göz

önünde bulundurmaları yararlı olacaktır.

Tablo 2: Güney Afrika’nın Dokuz Bölgesinin Sunduğu Yatırım Olanakları

Eyalet Adı Yatırıma Öncelik Verilen Alan

Gauteng Madencilik, bilişim teknolojileri, yüksek teknoloji sanayileri,

Ar&Ge, oto montaj ve parçaları, gıda işleme, içecek, kimyasallar ve

farmasötik ürünler, makineler, turizm

Mpumalanga Madencilik (kömür), tarımsal ormancılık, ahşap ve mobilya, gıda

işleme, bahçecilik, petrokimya, turizm, şeker

Free State Madencilik (altın), petrokimya, tarım ekipmanları, gıda işleme

Eastern Cape Tarım ve ormancılık, su ürünleri, çay üretimi, oto montaj ve

parçaları, farmasötik ürünler

Kwazulu-Natal Aluminyum üretimi, oto montaj ve parçaları, petrokimya,

mühendislik ve metal işleri, ahşap ve ahşap ürünleri, konfeksiyon ve

ayakkabı üretimi, gıda işleme, tekstil ve kağıt ürünleri, şeker, turizm

Northern Cape Gıda işleme, turizm

Western Cape Balıkçılık, gıda işleme, biyoteknoloji, petrokimya ürünleri, bilişim

teknolojileri, tekstil, basım ve yayıncılık, turizm, perakende ticaret,

otel ve restoranlar, meyve ve şarap, gemi onarım, tekne yapımı

North-West Madencilik, deri tabaklama, et ürünleri, turizm

Limpopo Turizm, granit madenciliği, otelcilik, meyve ve sebze işleme

(Kaynak: DEİK, Güney Afrika Bülteni 2013)

Page 17: Türkiye – Güney Afrika İlişkileriacm.klu.edu.tr/dosyalar/birimler/acm/dosyalar/dosya_ve... · 2015-04-20 · Cevdet Paşa’nın tavsiyesi ve Sultan Abdülaziz’in talimatı

16

Son olarak, iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi adına iki politika daha sunulabilir. İlki,

Türkiye’nin son dönemde dış politika yapımında aktif olarak kullandığı ve önemli bir

yumuşak güç unsuru olan TİKA’nın Güney Afrika ve Güney Afrikalılar ile daha fazla irtibat

kurması Türkiye adına pozitif imaj yaratacaktır. İkinci olarak, hâlihazırda mevcut olan

Türkiye – Güney Afrika Parlamentolar arası Dostluk Grubu’nun faaliyetlerini arttırması

gerekliliğidir. Zira iki ülke liderlerinin seyrek görüştüğü gerçeği göz önünde

bulundurulduğunda en azından iki ülke parlamentosu arasındaki ilişkinin diri tutulmasıyla

uluslararası camiada daha fazla ortaklık kurulabilecektir.

Bibliyografya

Bu çalışmanın hazırlanmasında desteklerini esirgemeyen Gediz Üniversitesi Uluslararası

İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Sayın Yard. Doç. Dr. Zeynep ŞAHİN MENCÜTEK hocama ve

tanımaktan onur duyduğum Sayın Emekli Büyükelçi Numan HAZAR’a da teşekkür ederim.

Ancak çalışmadaki her hata ve eksik şahsıma aittir.

1. Ali Kemal AYDIN: “Turkey and South Africa: Towards the Second Decade”,

www.sam.gov.tr/wp-content/uploads/2012/01/Ali-Kemal-Aydin1.pdf (son erişim

tarihi: 14.04.2015)

2. “Güney Afrika Cumhuriyeti”, Ekonomik Forum, Ekim 2011

3. “Güney Afrika Ülke Bülteni 2013,” DEİK, 2013

4. “Güney Afrika’da Osmanlı Torunları”, www.turkislamtarihi.nl/makaleler/afrika.php

(son erişim tarihi: 14.04.2015)

5. “Güney Afrika – Türkiye Ticaret ve Yatırım Forumu”,

www.tuskon.org/?p=content&gl=faaliyetler&cl=faaliyet&i=420 (son erişim tarihi:

14.04.2015)

6. Hasan KANBOLAT: “Being a Turk in South Africa”,

http://www.todayszaman.com/columnist/hasan-kanbolat/being-a-turk-in-south-

africa_201638.html (son erişim tarihi: 14.04.2015)

7. İsmet KAYHAN: “Öcalan: Mandela Esin Kaynağımız”,

http://so.firatajans.com/guncel/ocalan-mandela-esin-kaynagimiz (son erişim tarihi:

14.04.2015)

8. Mehmet ARDA’nın Güney Afrika’nın Ankara Büyükelçisi Vika Mazwi Khumalo ile

yapmış olduğu röportaj: www.turkishreview.org/interviews/two-views-on-africa-with-

he-vika-mazwi-khumalo-and-mehmet-arda (son erişim tarihi: 14.04.2015)

9. Mustafa EFE: “Azmin, inancın, fedakârlık ve bağlılığın âlim ismi: Ebubekir Efendi”,

Artı 90, Temmuz 2014, Sayı: 9

10. Numan HAZAR: “Türkiye Afrika’da: Eylem Planının Uygulanması ve Değerlendirme

On Beş Yıl Sonra”, Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi, 2010, sayfa: 6

11. “Nelson Mandela ve Atatürk Barış Ödülü,

http://www.turkishnews.com/tr/content/tag/mandela/ (son erişim tarihi: 14.04.2015)

12. Soner KARAGÜL ve İbrahim ASLAN: “Türkiye’nin Afrika Açılım Politikası:

Tarihsel Arka Plan, Stratejik Ortaklık ve Geleceği”, Uluslararası Hukuk ve Politika,

Cilt: 9, Sayı: 35, 2013

Page 18: Türkiye – Güney Afrika İlişkileriacm.klu.edu.tr/dosyalar/birimler/acm/dosyalar/dosya_ve... · 2015-04-20 · Cevdet Paşa’nın tavsiyesi ve Sultan Abdülaziz’in talimatı

17

13. “Türkiye – Güney Afrika İlişkileri Gelişiyor”, www.byegm.gov.tr/turkce/haber/trkye-

gney-afrka-lkler-gelyor/6533 (son erişim tarihi: 14.04.2015)

14. “Türkiye – Güney Afrika Siyasi İlişkileri”, www.mfa.gov.tr/turkiye-guney-afrika-

siyasi-iliskileri.tr.mfa (son erişim tarihi: 14.04.2015)

15. “Türkiye – Güney Afrika Cumhuriyeti Ticari İlişkileri”, www.ekonomi.gov.tr (son

erişim tarihi: 14.04.2015)

16. Yazarın Büyükelçi Ahmet Ünal ÇEVİKÖZ ile 26.07.2014 tarihinde yapmış ile olduğu

röportaj için bakınız: www.akademikperspektif.com/tag/ahmet-unal-cevikoz-roportaj/

(son erişim tarihi: 14.04.2015)

17. Yazarın Güney Afrika Cumhuriyeti İzmir Fahri Konsolosu Tamer TAŞKIN ile

02.03.2015 tarihinde yapmış olduğu röportaj için bakınız: “Afrika”, Akademik

Perspektif Dergisi, Nisan 2015, Yıl: 2, Sayı: 6, sayfa: 19 – 22

18. Yıldıray OĞUR: “Mandela Milli Barış Ödülümüzü Neden Reddetti?”

www.turkiyegazetesi.com.tr/yildiray-ogur/577157.aspx (son erişim tarihi: 14.04.2015)

Page 19: Türkiye – Güney Afrika İlişkileriacm.klu.edu.tr/dosyalar/birimler/acm/dosyalar/dosya_ve... · 2015-04-20 · Cevdet Paşa’nın tavsiyesi ve Sultan Abdülaziz’in talimatı

18

AFRİKA ARAŞTIRMALARI UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

Tarihçe

Afrika Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi, Afrika ile ilgili konularda kamuoyunun ve dış politika

çevrelerinin ihtiyaçlarını karşılayabilmek amacıyla 04.04.2011 tarihinde Kırklareli Üniversitesi Rektörlüğü’ne

bağlı bir birim olarak kurulmuştur.

Merkezin Amacı

Afrika kıtasındaki siyasi, ekonomik ve kültürel gelişmeleri takip ederek, Türkiye’nin bu kıta ülkeleriyle ikili ve

çok taraflı ilişkilerine ve bu ilişkilerin tarihi, kültürel, siyasi, ekonomik, sosyolojik ve jeopolitik yapısına yönelik

bilimsel araştırmalar yoluyla özellikle araştırma ve uygulama projeleri planlamak ve yürütmek, bu kıtada

faaliyet gösteren kamu ve özel kuruluşlara danışmanlık desteği ve gerekli uzmanların yetiştirilmesini

sağlamaktır.

Merkezin Çalışmaları

Afrika – Türkiye ilişkilerinin, tarihten gelen bağlarla birlikte gelişmesine katkıda bulunmayı sürekli kılabilmek

için önümüzdeki yıllarda gerçekleştirmeyi hedef aldığı faaliyetler arasında öncelikli olarak Afrika konusunda bir

uzmanlık kütüphanesi oluşturmak, alanla ilgili bir akademik bir dergi çıkarmak, ulusal ve uluslararası

sempozyumlara ev sahipliği yapmak, Afrika haber bültenleri yayınlamak, ulusal ve uluslararası Afrika

Merkezleriyle karşılıklı işbirlikleri geliştirmek, Afrika Büyükelçilikleriyle birlikte ortak kültürel etkinliklerde

bulunmak, Afrika günleri düzenleyerek Afrika etkinlikleri oluşturmak ve Türkiye’de Afrika üzerine çalışan

uzmanlar yetiştirmektir. Bulunduğu coğrafi konum Kırklareli’nden hareketle Trakya Bölgesi’nde ve Türkiye’de

uluslararası konularda siyasi, ekonomik, kültürel, sosyal ve hukuki nitelikli bilimsel araştırma ve çalışmalar

yapmayı, yurt içi be yurt dışındaki ilgili kurum ve kuruluşlarla birlikte ortak çalışmalar kapsamında bilgi

birikiminin oluşturulması ve paylaşılmasını sağlamayı gaye edinen bir çalışma programı yürütmektir.

E-Posta: [email protected]

Web: http://acm.kirklareli.edu.tr

@klu_afrika