TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL … · paralel olarak eğitimde yeni...
Transcript of TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL … · paralel olarak eğitimde yeni...
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
BİLGİSAYAR VE ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ EĞİTİMİ
ANABİLİM DALI
YAPISALCI ÖĞRENME KURAMINA GÖRE HAZIRLANAN ANALOG
ELEKTRONİK DERSİ YAZILIMININ AKADEMİK BAŞARIYA ETKİSİ
Ali Kemal UĞUR
YÜKSEK LİSANS TEZİ
ADANA / 2010
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
BİLGİSAYAR VE ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ EĞİTİMİ
ANABİLİM DALI
YAPISALCI ÖĞRENME KURAMINA GÖRE HAZIRLANAN ANALOG
ELEKTRONİK DERSİ YAZILIMININ AKADEMİK BAŞARIYA ETKİSİ
Ali Kemal UĞUR
Danışman: Yrd. Doç. Dr. M. Oğuz KUTLU
YÜKSEK LİSANS TEZİ
ADANA / 2010
Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğüne,
Bu çalışma, jürimiz tarafından Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi
Anabilim Dalında YÜKSEK LİSANS TEZİ olarak kabul edilmiştir.
Başkan: Yrd. Doç. Dr. M. Oğuz KUTLU
(Danışman)
Üye : Yrd. Doç. Dr. Mehmet TEKDAL
Üye: Yrd. Doç. Dr. Cahit ASLAN
ONAY
Yukarıdaki imzaların, adı geçen öğretim elemanlarına ait olduklarını onaylarım.
...../..../2010
Prof. Dr. Azmi YALÇIN
Enstitü Müdürü
Not: Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge, şekil
ve fotoğrafların kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri
Kanunu’ndaki hükümlere tabidir.
i
ÖZET
YAPISALCI ÖĞRENME KURAMINA GÖRE HAZIRLANAN ANALOG
ELEKTRONİK DERSİ YAZILIMININ AKADEMİK BAŞARIYA ETKİSİ
Ali Kemal UĞUR
Yüksek Lisans Tezi, Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Anabilim Dalı
Danışman: Yrd. Doç. Dr. M. Oğuz KUTLU
Eylül 2010, 77 Sayfa
Bu araştırma, yapısalcı öğrenme kuramına göre hazırlanan bilgisayar destekli
Analog Elektronik Dersi öğretim yazılımının akademik başarıya etkisini belirlemek
amacıyla gerçekleştirilmiştir.
Araştırma, 2009 – 2010 eğitim öğretim yılının bahar yarıyılında, Çukurova
Üniversitesi, Adana Meslek Yüksekokulu Elektronik Teknolojisi Bölümü 1. Sınıf
öğrencileri üzerinde yapılmıştır. Mevcut sınıflardan, biri deney, diğeri kontrol grubu
olmak üzere rastgele olarak iki sınıf seçilmiştir. Araştırma deney ve kontrol
gruplarından toplam 72 öğrenci üzerinde yürütülmüştür. Araştırmanın verilerini
toplamak için, 2009–2010 eğitim öğretim yılı bahar döneminde, yaklaşık olarak on altı
saatlik bir çalışma yapılmıştır.
Uygulama öncesinde deney ve kontrol gruplarına konu ile ilgili hazırlanmış
akademik başarı testi uygulanmıştır. “Diyotlar ve Çeşitleri’’ konusu; deney grubu
öğrencilerine, Adobe Flash CS4 yazılım programı yardımıyla hazırlanan ve yapısalcı
öğretim temeline dayanan bilgisayar destekli öğretim yöntemi ile kontrol grubu
öğrencilerine ise geleneksel öğretim yöntemi ile anlatılmıştır. Uygulama bittiğinde ise
gruplara sontest uygulanmıştır.
Araştırmanın sonucunda, araştırma esnasında elde edilen verilerin analizinde
kullanılan eşleştirilmiş grup t-testi sonuçlarına göre, deney ve kontrol grubu öğrencileri
arasında deney grubu öğrencileri lehine anlamlı bir fark bulunmuştur.
Anahtar Kelimeler: Bilgisayar Destekli Öğretim, Yapısalcı Öğrenme, Geleneksel
Öğretim, Öğretim Yazılımı, Animasyon, Simülasyon
ii
ABSTRACT
THE EFFECT OF ANALOG ELECTRONICS COURSE SOFTWARE
PREPARED ACCORDING TO CONSTRUCTIVIST LEARNING THEORY TO
ACADEMIC ACHIEVEMENT
Ali Kemal UĞUR
Master Thesis, Computer Education and Instructional Technology
Supervisor: Ast. Prof. Dr. M. Oğuz KUTLU
September 2010, 77 Pages
This research has been carried out to determine the effect of computer aided
teaching Analog Electronics Course software prepared according to constructivist
learning theory to academic achievement.
The research was conducted on Cukurova University, Adana Vocational School
Department of Electronics Technology 1st Grade students during the spring semester of
2009-2010 educational year. Two classes were selected randomly, one experimental and
one control group .The research was conducted on a total of 72 students from
experimental and control groups. To collect data for the research, during the spring
semester of 2009-2010 educational year, about sixteen hours' study has been done.
Prior to application, academic achievement test, prepared related to the subject,
was carried out on experimental and control groups. While the subject “Diodes and
Types of Diodes” was told to the experimental group students through computer-aided
teaching method prepared with the help of Adobe Flash CS4 software program and
based on constructivist teaching, the same subject was told to the control group students
through traditional teaching method. When the application was over, posttest was
carried out on groups.
At the end of the study, according to the paired t-test results used in the analysis
of data obtained during the study , between experimental and control group students, a
significant difference favoring the experimental group students was observed.
Keywords: Computer Aided Teaching, Constructivist Learning, Traditional Teaching,
Teaching Software, Animation, Simulation
iii
ÖNSÖZ
Son yıllarda bilim ve teknolojideki değişimler, eğitimde de yeni bir çağ
başlatmıştır. Her toplum bu çağa ayak uydurabilmek için bilim ve teknolojideki
gelişmeleri, öğrenme-öğretme ortamlarına adapte etmek durumundadır. Bu gelişmelere
paralel olarak eğitimde yeni yaklaşımlar da etkisini göstermektedir. Yeni yaklaşımlarda
ise teknolojiden yararlanılması kaçınılmazdır.
Günümüzde en popüler öğrenme yaklaşımı yapısalcı öğrenme yaklaşımıdır.
Öğrencinin kendi öğrenme yapısını kendisinin oluşturduğunu öne süren yapısalcı
öğrenme yaklaşımında, öğrencinin öğrenmeyi gerçekleştirmesi için zengin bir öğrenme
ortamına ihtiyaç vardır. Zengin bir öğrenme ortamı ise teknoloji sayesinde sağlanır.
Yapılan bu tez çalışmasında, “Diyotlar ve Çeşitleri” konusunda, yapısalcı
öğrenme yaklaşımına dayalı olarak bir BDÖ yazılımı geliştirilmiş ve meslek
yüksekokulu öğrencilerinin akademik başarılarına etkisini araştırılmıştır.
Araştırma süresince değerli yardımlarını esirgemeyen, görüş ve önerileriyle bana
destek veren değerli danışman hocam Yrd. Doç. Dr. M. Oğuz KUTLU ’ya,
Araştırmanın her aşamasında değerli katkıları olan ve bilgilerini benimle
paylaşan değerli hocalarım Yrd. Doç. Dr. Ahmet DOĞANAY, Yrd. Doç. Dr. Mehmet
TEKDAL, Yrd. Doç. Dr. Cahit ASLAN ve Yrd. Doç. Dr. Habibe ALDAĞ’a,
Fikirlerine sürekli başvurduğum oda arkadaşım Öğr. Gör. Mesut ÖZONUR’ a,
Araştırma süresince yardımlarını esirgemeyen arkadaşım Gülsen ALAGÖZ’e,
Araştırma uygulamalarına katılan öğrencilerime,
Araştırmamın her aşamasında yanımda olan, fikir ve görüşlerine her zaman
inandığım, gösterdiği sabır ve hiç bitmeyen desteğiyle sevgili eşim Güneş Işık UĞUR’ a
sonsuz teşekkürler ederim.
Ali Kemal UĞUR
Not: Bu çalışma Ç.Ü. araştırma Fonu Saymanlığı’ nca desteklenmiştir. (EF2009YL38)
iv
İÇİNDEKİLER
Sayfa
ÖZET ................................................................................................................................ i
ABSTRACT ..................................................................................................................... ii
ÖNSÖZ ........................................................................................................................... iii
TABLOLAR LİSTESİ ............................................................................................... viii
ŞEKİLLER LİSTESİ .................................................................................................. vii
EKLER LİSTESİ ........................................................................................................... ix
BÖLÜM I
GİRİŞ
1.1. Problem ...................................................................................................................... 1
1.2. Araştırmanın Amacı ................................................................................................... 5
1.3. Araştırmanın Önemi .................................................................................................. 5
1.4. Sayıltılar ..................................................................................................................... 6
1.5. Sınırlılıklar ................................................................................................................. 6
1.6. Tanımlar ..................................................................................................................... 6
1.7. Kısaltmalar ................................................................................................................. 7
BÖLÜM II
KURAMSAL ÇERÇEVE VE KAYNAK ARAŞTIRMALARI
2.1. Öğrenme, Eğitim, Öğretme ve Öğretim Kavramları ................................................. 8
2.2. Geleneksel Öğrenme Yaklaşımı .............................................................................. 10
2.3. Yapısalcı Öğrenme Yaklaşımı ................................................................................. 12
2.3.1. Yapısalcı Öğrenme Yaklaşımı’nın 4 Aşamalı Modeli .................................. 15
2.3.2. Yapılandırmacı yaklaşımın 5E modeli ......................................................... 16
2.3.3. Yapılandırmacı yaklaşımın 7E modeli ......................................................... 20
2.4. Geleneksel Öğrenme Yaklaşımı ve Yapısalcı Öğrenme Yaklaşımı Arasındaki ...... 22
2.5. Yapısalcılıkta Teknolojinin Rolü ............................................................................. 22
2.6. Öğretimde Bilgisayarların Kullanımı ...................................................................... 24
v
2.6.1. Bilgisayar Destekli Öğretim .......................................................................... 24
2.6.2. Bilgisayar Destekli Öğretim’in Yararları ...................................................... 26
2.6.3. Bilgisayar Destekli Öğretim’in Sınırlılıkları ................................................. 27
2.6.4. Bilgisayar Destekli Öğretimdeki Sorunlar ..................................................... 28
2.6.5. Bilgisayar Destekli Öğretim İçin Temel Gereksinimler ................................ 31
2.6.5.1. Bilgisayar Donanımı ......................................................................... 31
2.6.5.2. Bilgisayar Yazılımları ....................................................................... 33
2.6.5.3. İnsan Kaynakları (Öğretmen) ............................................................ 37
2.6.5.4. Eğitim programında düzenlemeler .................................................... 38
2.6.6. Bilgisayar Destekli Öğretimde Kullanılan Yaklaşımlar ................................ 39
2.6.6.1. Bilgi Aktarıcı Yaklaşımlar ................................................................ 39
2.6.6.2. Benzeşim Uygulamaları (Simülasyonlar) ......................................... 39
2.6.6.3. Alıştırma ve Tekrar Yaklaşımları ...................................................... 40
2.6.6.4. Öğretici Oyun Yaklaşımları .............................................................. 41
2.6.6.5. Problem Çözme Yaklaşımları ........................................................... 41
2.7. İlgili Araştırmalar .................................................................................................... 41
BÖLÜM III
YÖNTEM
3.1. Araştırmanın Modeli ................................................................................................ 47
3.2. Evren ve Örneklem .................................................................................................. 48
3.3. Veri Toplama araçları .............................................................................................. 48
3.3.1. Analog Elektronik Akademik Başarı Testi .................................................... 49
3.4. Deneysel Uygulama .................................................................................................. 51
3.4.1. Diyotlar ve Çeşitleri Konu İçeriği ................................................................. 52
3.4.2. Öğretim Yazılımını Geliştirme Aşamaları ..................................................... 53
3.5. Verilerin Analizi ...................................................................................................... 55
BÖLÜM IV
BULGULAR VE YORUM
4.1. Araştırmanın Genel Amacına İlişkin Bulgular ........................................................ 57
vi
BÖLÜM V
SONUÇ VE ÖNERİLER
5.1. Sonuçlar ................................................................................................................... 58
5.2. Öneriler .................................................................................................................... 59
KAYNAKLAR .............................................................................................................. 61
EKLER .......................................................................................................................... 66
ÖZGEÇMİŞ .................................................................................................................. 77
vii
TABLOLAR LİSTESİ
Sayfa
Tablo 2.3.2.1. 5E Öğretim Modelinde Öğretmen Rolleri .............................................. 18
Tablo 2.3.2.1. 5E Öğretim Modelinde Öğrenci Rolleri ................................................. 19
Tablo 2.4. Geleneksel Öğrenme Yaklaşımı ve Yapısalcı Öğrenme Yaklaşımı’nın
Karşılaştırılması ........................................................................................... 22
Tablo 3.1. Araştırma Modelinin Simgesel Görünümü ................................................... 48
Tablo 3.3.1.1. Analog Elektronik Testi Madde Analizi Sonuçları ................................. 50
Tablo 3.3.1.2. Analog Elektronik Testi Test Analizi Sonuçları ..................................... 51
Tablo 4.1.1. Deney ve Kontrol Grubu Öntest Başarı Puanları Eşleştirilmiş Grup t-testi
Analiz Sonuçları ........................................................................................ 56
Tablo 4.1.2. Deney ve Kontrol Grubu Sontest Başarı Puanları Eşleştirilmiş Grup t-testi
Analiz Sonuçları ........................................................................................ 57
viii
ŞEKİLLER LİSTESİ
Sayfa
Şekil 2.6.5.3. Bilgisayar Destekli Öğretimde Öğretmenin Rolü .................................... 38
Şekil 2.6.6.1. Bilgi Aktarıcı Yaklaşımlarda İzlenen Yol (Alessi ve Troppil, 1985) ...... 39
Şekil 2.6.6.2. Benzeşim Uygulamalarında İzlenen Yol (Alessi ve Troppil, 1985). ....... 40
Şekil 2.6.6.3. Alıştırma ve Tekrar Yaklaşımlarında İzlenen Yol (Alessi ve Troppil,
1985) ....................................................................................................... 40
Şekil 2.6.6.4. Öğrenci Oyun Yaklaşımında İzlenen Yol ................................................ 41
Şekil 3.4.2. Yazılımın Ekran Görüntüsü ......................................................................... 54
ix
EKLER LİSTESİ
Sayfa
EK-1. Akademik Başarı Testi ........................................................................................ 66
EK-2. Öğretim Yazılımının Ekran Görüntüleri .............................................................. 72
BÖLÜM I
GİRİŞ
Bu bölümde, araştırmada ele alınan problem açıklanmış, problem cümlesi ve alt
problemler tanımlanarak, sayıltı ve sınırlılıklar belirlenmiş, araştırma ile ilgili olarak
bazı terimlerin tanımları yapılmıştır.
1.1. Problem
Günümüzde ekonomik ve sosyal kalkınmanın en önemli bileşeni olan eğitim,
tüm dünyada hızlı ve sürekli bir değişim içindedir. Bu değişim içerisinde eğitimi
geleneksel yöntemlerle devam ettirmek mümkün görülmemektedir (MEB, 2009).
Geleneksel öğretme-öğrenme süreç ve yöntemleri, içe dönük sınıf ve okullar, katı
programlar, öğretmenden geleneksel anlamda yararlanma biçimleri, çağdaş eğitim
sürecini gereğince yerine getiremeyen eğitim sistemlerinin sorunları olarak görülebilir.
Bu sorunların çözümü için toplumlar çok sayıda öğretmen yetiştirilmesi, eğitim
süresinin uzatılması gibi çabalar içine girseler de, bu çabaların birçoğunun sonuçsuz
kaldığı görülmektedir (Tosun, 2006). Bu noktada teknolojinin, artan bilgi ve öğrenci
sayısının doğurduğu sorunları çözmek üzere eğitim kurumlarına girmesi zorunluluk
haline gelmiştir. Kalıcı bilgi vermek amacıyla, öğrenme-öğretme sürecinde belirli
yöntemlerin uygulanarak, yararlanılan araç ve gereçlerin en etkin bir biçimde
kullanılması, eğitim teknolojisinin temel amacıdır. Günümüz eğitim teknolojilerinin
geldiği noktanın öğrenci merkezli eğitim anlayışını desteklemesi, çalışmaların bu alanda
yoğunlaşmasına sebep olmaktadır. Eğitim ve öğretimde artık daha çok sayıda bireye,
daha fazla bilginin en etkili yöntemlerle kazandırılması gerekmektedir (Kutlu, 2007).
Bunu sağlayacak olan Eğitim Teknolojisi, görsel ve işitsel birçok araç gereci
kapsamaktadır. Öğrenme ortamlarında teknoloji kullanımı ile öğrencilere daha zengin
öğrenme ortamları sunulmakta, ilgi uyanmakta, motivasyonlarının artması ve konuya
ilişkin eski bilgileri hatırlamalarını sağlamaktadır. Derse hazırlanan öğrencilere; sunulan
karmaşık bilgiler teknoloji yardımıyla sadeleştirilmekte, öğrencilerin yaparak yaşayarak
öğrenmelerine imkân sağlanmaktadır. Örneğin hayati tehlikesi olan deneyler,
simülasyonlar yardımıyla bilgisayar ortamında hazırlanarak öğrencilerin deney
düzeneklerini görmeleri ve deneyi kendilerinin yapmaları ve sonuçları gözleyerek
2
öğrenmeleri sağlanmaktadır. Bunlar içinde en etkin kullanılan araç, bilgisayardır.
Günümüzde eğitim teknolojisine ilişkin gelişmelerden yeni teknolojik sistemler
arasında yer alan ve “en etkili iletişim ve bireysel öğretim teknolojisi” olarak
nitelendirebileceğimiz bilgisayarların eğitim sistemine girmesi, eğitim ve öğretim
sürecinde, okul programlarında değişikler ve bilgi akışına yeni boyutlar getirmiş ve
kalıplaşmış bilgi aktarımına dayanan eğitim sistemlerinde köklü değişikliklere yol
açmıştır (Uşun, 2004).
Bilgisayarların eğitimde kullanılma gereksinimi, eğitim sisteminin aşırı derecede
artması, öğrenci sayısının hızla çoğalması, bilgi miktarının artması ve içeriğin
karmaşıklaşması öğretmen yetersizliği ve bireysel kabiliyet ve farklılıkların önem
kazanması gibi nedenlerden doğmaktadır. Bu uygulamanın amacı sadece öğretme-
öğrenme sürecinin otomatikleştirilmesi değildir. Öğretme-öğrenme süreçlerinde
etkililik, süreklilik ve bütünlük sağlamak temel hedef olup, otomasyon bu faktörlerin
sonucudur (Alkan, 1998).
Bilgisayarların öğrenme-öğretme ile ilgili bütün faaliyetlerde kullanılması
bilgisayar destekli öğretim olarak tanımlanabilir. Eğitimde hem amaç hem de araç
olarak kullanılan bilgisayarların öğretim hizmetlerinden kullanım biçimlerinden “en zor
fakat en çok umut vaat edeni” olarak kabul edilen bilgisayar destekli öğretimin birçok
ülkede her geçen gün daha fazla önem kazanmaya başladığı dikkati çekmektedir (Uşun,
2004).
Bilgisayarın son yıllarda hızlı bir şekilde gelişimi eğitim sistemimizi de
etkileyerek, sistemde birtakım değişikliklerin yapılması mecburiyetini doğurmuştur.
Dünya ülkelerinde görüldüğü gibi eğitimde yeni teknolojilerin kullanımı, öğrenme
ortamında geleneksel yönteme göre daha fazla duyu organının etkileşimde bulunması
sonucu eğitim öğretim faaliyetlerini kolaylaştırmakta ve öğrenmeyi zevkli bir konuma
getirmektedir (Yanpar, 2007).
Öğretme-öğrenme sürecinde bilgisayardan etkili biçimde yararlanılabilmesi, en
çok nitelikli öğretim yazılımların bulunmasına bağlıdır. Öğretim yazılımları bilgisayar
destekli öğretimi gerçekleştirmek amacıyla hazırlanmış, öğretim materyalleridir.
Öğretilecek konuların bilgisayar programlama dillerinden, yazarlık araçlarından ya da
yazarlık dillerinden yararlanılarak, öğretim amacıyla bilgisayarda hazırlanan öğretim
materyallerine, öğretim yazılımları denilmektedir (Kazu ve Yavuzalp, 2004). Diğer bir
ifade ile öğretim yazılımları, belli bir konunun ya da problemin öğretilmesinde,
bilgisayar ortamından faydalanılarak konuyu daha görsel ve işitsel hale getirerek
3
öğretim sürecini kısaltmayı hedefleyen bilgisayar ortamında hazırlanmış yazılımlardır.
Bayram (2004), öğretim yazılımlarının, öğretim boyutuna katkılarını aşağıdaki
gibi sıralamaktadır:
• Çoklu öğretim ortamları hazırlamaya yardımcı olur.
• Öğrencilerin öğrenme esnasında bir bölümü tekrar etmelerine olanak
tanıyarak bireysel ihtiyaçlarını karşılar.
• Öğrencilerin dikkatlerini çeker, motive eder ve hatırlamalarını kolaylaştırır.
• Soyut nesneleri çocuklar için somutlaştırarak öğrenmelerini kolaylaştırır.
• Öğretim zamanından tasarruf sağlar. Öğretim zamanını öğrenci belirleyebilir.
• Tehlikeli olabilecek ortamlar simülasyon sayesinde güvenli olarak
gözlemlenebilir.
• Tekrar ve uygulamalar sayesinde kalıcılık sağlanır.
Belirtilen bu özellikler öğrencilerin öğretim ortamlarını zenginleştirmektedir.
Bireysel öğrenme ortamlarının oluşmasına yardımcı olan öğretim yazılımları öğrencileri
öğrenmeye karşı motive edecektir.
Özellikle elektrik ve elektronik alanlarında öğrenme-öğretme sürecinde
öğrencilerin yaparak yaşayarak ve zihinsel becerilerini kullanarak öğrenmesini kalıcı
hale getirmesinde labaratuvar çalışmalarının önemi büyüktür. Fakat okullarda
labaratuvarların etkin olarak kullanılmasını engelleyen, fiziksel şartların yeterli
olmaması, ders programlarının yoğun olması, sınıfların kalabalık olması ve yeterli
sayıda labaratuvar eğitim seti bulunmaması gibi nedenler öğretme-öğrenme sürecinde
yaşanan sıkıntıların başında gelmemektedir. Öğrencilerin problem belirleyip ve
çevresindekilerle çözüm aramayı öğrenmesi açısından labaratuvar ortamları önemlidir.
Yaşanılan bu sıkıntılar düşünüldüğünde elektrik ve elektronik derslerinde
karşılaşın sorunların çözümü için akla ilk olarak bilgisayar kullanımı gelmektedir.
Derslerin kolay anlaşılması için bilgisayar ile animasyon simülasyon, alıştırma,
uygulama etkinlikleri düzenlenebilir. BDÖ de kullanılan öğretim yazılımları tekrarlama
ve pratik yapma, tutorial, oyun, animasyon simülasyon ve problem çözme
yazılımlarıdır. Elektrik elektronik derslerine yönelik hazırlanmış öğretim yazılımları ile
öğrenciler tehlikeli deneyleri ve değişik konuları kendi öğrenme hızlarına göre
istedikleri kadar tekrarlayabilirler.
4
Ancak günümüzde asıl sorun, programları yazma programlama isi değil, onların
amaca uygunluğunun yanı sıra, eğitsel ve teknolojik niteliklerde ne derece kullanışlı,
nitelikli bir öğretim aracı olarak kullanılabilir olusudur. Bu nitelik yazılımın
güvenilirliği ve geçerliliği ile ilgilidir. Bu gün Amerika’da yazılan binlerce yazılım
değerlendirme süreci içinde ele alındığı zaman anımsanamayacak sayıdaki programın
eğitsel olmadığı saptanmıştır. Yapılan araştırma sonuçları da bunu doğrulamıştır (İpek,
2001).
Piyasada bulunan bilgisayar destekli öğretim için hazırlanan yazılımların ciddi
sorunları vardır. Bu tür yazılımlar görsel açıdan birçok özelliğe sahip olabilmelerine
rağmen bir öğrenme kuramına dayandırılmadıkları için eğitsel açıdan yoksun
olabilmektedirler. Yazılımların bugünün çağdaş öğrenme yaklaşımı ilkelerine göre
hazırlanması yazılımın kalitesini gösterebilir (Atam, 2006).
Son zamanlarda eğitim programlarında öğrenenlerin aktif olduğu yaklaşımlar
ağırlık kazanmaya başlamıştır. Bu yaklaşımların sonucu olarak öğrenenlerin etkinlik
oluşturdukları yapılandırmacı yaklaşımın temele alındığı ve sürece önem veren
oluşumlar hissedilmektedir. Daha kaliteli bir yazılımın hazırlanabilmesi için günümüzde
en çok kullanılan, öğrenen merkezli yaklaşımlardan yapılandırmacı yaklaşım ilkeleri
temel alınabilir. Eskiden olduğu gibi salt bilgi vermek yeterli gelmemektedir. Bilgiler
yanında duygular, beceriler, eleştirel düşünme ve yaratıcı düşünme gibi üst düzey
yaşam ve düşünme becerileri kullanılmaktadır. Öğrenenlerin aktif olmasında gerek elle
gerekse bilgisayar temelli materyaller oluşturma ve kullanma ağırlık kazanmaktadır.
Yapılan çalışmada, Analog Elektronik dersi öğretiminin etkin bir şekilde
yapılmasında yapısalcı öğrenme yaklaşımından faydalanılarak Bilgisayar Destekli
Öğretim (BDÖ) yöntemlerinden animasyon ve simülasyon temelli bir Analog
Elektronik öğretim yazılımı hazırlanmıştır. Hazırlanan öğretim yazılımının derste
kullanımının verimliliği, geleneksel öğretim yönteminin verimliliğiyle kıyaslanmak
istenmiştir. Bu düşünceden hareketle araştırmamızın problemi aşağıdaki şekilde ifade
edilmiştir:
Meslek Yüksekokulları Elektronik Teknolojisi Programı 1. Sınıfında okutulan
Analog Elektronik dersinde, “Diyotlar ve Çeşitleri” konularını öğretimde, yapısalcı
öğrenme yaklaşımına göre, animasyon ve simülasyon teknikleri kullanılarak
hazırlanmış Bilgisayar Destekli Öğretim yazılımı uygulanan deney grubu ile geleneksel
öğretim yönteminin uygulandığı kontrol grubu arasında öğrencilerin akademik
başarıları açısından fark olup olmadığını belirlemektir.
5
1.2. Araştırmanın Amacı
Bu araştırmanın genel amacı, Analog Elektronik dersi “Diyotlar ve Çeşitleri”
konularında yapısalcı öğrenme kuramına dayalı olarak hazırlanmış, animasyon ve
simülasyon teknikleri kullanılmış Bilgisayar Destekli Öğretim yazılımıyla yapılan
öğretimi, geleneksel öğretmen merkezli yapılan öğretimle karşılaştırarak öğrencilerin
akademik başarısına etki derecesini belirlemektir.
Bu genel amaç doğrultusunda aşağıdaki soruya cevap aranacaktır.
Yapısalcı öğrenme kuramına dayalı hazırlanan BDÖ yazılımının uygulandığı
deney grubu ile geleneksel öğretim yönteminin uygulandığı kontrol grubunun sontest
puanlarına göre başarı düzeyleri arasında anlamlı bir farklılık var mıdır?
1.3. Araştırmanın Önemi
İçinde yaşadığımız bilgi ve iletişim çağında ihtiyaç duyulan araştırmacı, yaratıcı,
sorgulayarak öğrenen, karşılaştığı sorunlarla başa çıkabilen bireyler yetiştirebilmek için
yeni öğretim anlayışlarına ihtiyaç duyulmaktadır. Günümüzde en popüler öğrenme
yaklaşımı yapısalcı öğrenme yaklaşımıdır. Önceleri eğitim, ders kitaplarına aşırı
bağımlılık, öğretmenin mutlak egemenliği, öğrencileri araştırmaya yöneltmeyip
yalnızca dinleyen/izleyen konumunda tutarak zihinsel açıdan edilgenleştiren
düzenlemeler, yaratıcı düşünmeye ya da kişisel görüşleri açıklamaya izin vermeyen
sınıf ortamı, sunulan bilgileri anlamaya ve farklı yorumlar yapmaya olanak tanımayan
geleneksel yöntemlerle yapılmaktaydı. Bunun aksine yapısalcı öğrenme; öğretmeye
yönelik, öğrencilere model arama, soru sorma, fikirlerini ve stratejilerini modelleme,
yorumlama ve savunma fırsatı veren somut ve bağlamsal olarak, anlamlı deneyim
fırsatları sunma yaklaşımını önerir (Deryakulu, 2000).
Öğrencinin kendi öğrenme yapısını kendisinin oluşturduğunu öne süren
yapısalcı öğrenme yaklaşımında, öğrencinin öğrenmeyi gerçekleştirmesi için zengin bir
öğrenme ortamına ihtiyaç duymaktadır. Zengin bir öğrenme ortamı ise teknoloji
sayesinde sağlanır. Teknoloji, görsel ve işitsel birçok araç gereci kapsamaktadır. Bunlar
içinde en etkin olanı ise bilgisayardır. Bilgisayarların eğitim sisteminde etkin bir şekilde
kullanılmasıyla Bilgisayar Destekli Öğretim kavramı gündeme gelmiştir. Bilgisayar
Destekli Öğretim ise, öğretim sürecinde öğrencilerin bilgisayarda programlanan dersler
ile etkileşimde bulunduğu, öğretmenin rehber, bilgisayarın ise ortam rolünü üstlendiği
etkinlikler olarak tanımlanabilir (Sünbül, 2000).
6
Bu çalışma, Adana Meslek Yüksekokulu Elektronik Teknolojisi Programı
Analog Elektronik dersinde, yapısalcı öğrenme yaklaşımında temel ihtiyaç olan zengin
bir öğrenme ortamı için animasyon ve simülasyon teknikleri kullanılarak hazırlanan
Bilgisayar Destekli Öğretim yazılımının öğrencilerin öğrenmelerine ne kadar yardımcı
olacağının tespit edilmesi açısından önem taşımaktadır.
1.4. Sayıltılar
1) Seçilecek örneklem evreni temsil etmektedir.
2) Araştırmada kullanılacak olan Bilgisayar Destekli Öğretim yazılımı, yapısalcı
öğrenme yaklaşımına dayalı olarak, animasyon ve simülasyonlarla
desteklenmiş ve deney grubuna konunun öğretiminde yeterlidir.
3) Konu ile ilgili hazırlanan başarı testi öntest ve sontest puanlarının öğrencilerin
gerçek başarı düzeylerini yansıtmaktadır.
4) Deney ve kontrol grubu öğrencileri arasında test sonuçlarını etkileyecek bir
iletişimin (kontrol değişkeninin) olmadığı kabul edilmektedir.
1.5. Sınırlılıklar
1) Bu araştırma 2009 – 2010 eğitim öğretim yılı güz döneminde, Çukurova
Üniversitesi Adana Meslek Yüksekokulu Endüstriyel Elektronik Programında
okuyan 1. Sınıf A ve B grubu öğrencileri ile sınırlıdır.
2) Bu araştırma için hazırlanan yazılım Analog Elektronik dersinin “Diyotlar ve
Çeşitleri” konuları ile sınırlıdır.
1.6. Tanımlar
Bilgisayar Destekli Öğretim: Bilgisayar destekli öğretim (BDÖ),
bilgisayarların sistem içine programlanan dersler yoluyla öğrencilere bir konu ya da
önceden kazandırılan davranışları pekiştirmek amacıyla kullanılmasıdır ( Yalın, 2001 ).
Animasyon: Çeşitli bilgisayar yazılımları kullanılarak ekranda oluşturulan
hareketli grafik, resim veya görüntülerdir. Amaca yönelik hazırlanan hareketli
görüntüler birbirini takip ederek izleyicilere sunulur.
Simülasyon (Benzetim): Çeşitli yazılımlar aracılığıyla bilgisayar ekranında
gerçeğe yakın ve çalışılan amaca uygun olarak hazırlanan programlardır. Öğrencilerin
7
birebir etkileşimine izin veren, değişen durumlara göre görsel benzetimler sunabilen
bilgisayar aktiviteleri.
Eğitim Teknolojisi: Eğitim teknolojisi "her türlü öğrenme koşullarında
problemlerin ortaya konmasından, bu problemler için çeşitli (değerlendirme, yönetim,
uygulama) çözümler üretilmesine kadar her aşamada insanların, yöntem ve fikirlerin,
çeşitli araçların ve örgütsel fikirlerin de içinde bulunduğu karmaşık ve tümleşik bir
süreçtir" (AECT Task Force, 1977, Akt: Gentry ).
Öğretim Teknolojisi: Davranış değişikliği ya da başka herhangi bir öğrenme
sonucunu elde etmek için sarf edilen araç, kullanarak ya da kullanmadan, hali hazırda
var olan veya kazanılacak (oluşturulacak) her türlü çabayı anlatır (Knezevich & Eye,
1970, Akt: Gentry ).
1.7. Kısaltmalar
BDÖ: Bilgisayar Destekli Öğretim
BDE: Bilgisayar Destekli Eğitim
8
BÖLÜM II
KURAMSAL ÇERÇEVE VE KAYNAK ARAŞTIRMALARI
2.1. Öğrenme, Eğitim, Öğretme ve Öğretim Kavramları
Öğrenme
İnsanlar yaşamları boyunca karşılaştıkları çeşitli durumlarla etkileşim içinde
bulunurlar. Öğrenme yoluyla insanlar bilgi, beceri, tutum ve değerler kazanırlar.
Konuşmayı, yürümeyi, birlikte yaşamayı, yazı yazmayı, bisiklete binmeyi, keman
çalmayı, karşılaştıkları problemleri çözmeyi ve buna benzer günlük yaşam için gerekli
davranışları hep öğrenme yoluyla elde ederler (Kutlu, 2007). Eğitimciler, öğrenmenin
tanımı ve nasıl gerçekleştiği konusu üzerinde uzun yıllar boyunca tartışmışlardır.
Geçmişten günümüze sürekli değişim içerisinde öğrenme konusunda da değişik
kavramlar ortaya atılmış ve bununla birlikte, öğrenme için birçok tanım yapılmıştır.
Bunlardan bazıları;
Öğrenme, “bireyin olgunlaşma düzeyine göre, yaşantılar aracılığıyla ortaya
çıkan bir davranış değişikliğidir” (Binbaşıoğlu, 1983).
Öğrenme, “Bireyin olgunlaşma düzeyi ve çevresiyle oluşan etkileşimi
sonucunda davranışlarında oluşan kalıcı değişimlerdir” (Tan ve diğerleri, 2002).
Öğrenme, bireyin kendisi, başkaları ve çevresiyle etkileşimleri sonucundaki
yaşantıların bireyde oluşturduğu şeylerdir (Brubaker, Akt. Ersoy, 2002).
Öğrenme, sadece büyüme sürecine atfedilmeyen, insanın eğilimlerinde ve
yeterliklerinde belli bir zaman diliminde oluşan bir değişimdir (Gagne,1983,Akt.
Ersoy,2002).
Öğrenme, pekiştirmenin sonucu olarak davranış ya da potansiyel davranışta
oldukça sürekli bir değişme meydana gelmesidir ( Kimble,1983, Akt, Ersoy,2002)
Öğrenme, bireyin çevresiyle belli bir oranda etkileşimleri sonucunda oluşan
nispeten kalıcı izli davranış değişmesidir (Senemoğlu, 2005).
Eğitim
Genel anlamda eğitim kişinin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla, kasıtlı
olarak ve istendik yönde davranış değişikliği oluşturma sürecidir (Kutlu, 2007). Farklı
9
kişiler eğitim kavramı olarak farklı tanımlamalar yapmışlardır. Bunlardan bazılarına
bakılması, bu konu hakkında bir fikir verebilir;
Uysal (1974) eğitimi; “Eğitimin temel fonksiyonu kültürün korunması,
geliştirilmesi ve yeni kuşaklara aktarılması” şeklinde tanımlamaktadır.
Binbaşıoğlu (1983) ise; “En geniş anlamıyla düşünecek olursak, bireyin kalıtım
yoluyla getirdiklerinin dışında kalan her etki eğitimdir ya da bir eğitim ürünüdür ”
seklinde tanımlamaktadır.
Tezcan (1988) ise “Eğitim, kişiliğin gelişmesine yardım eden ve onu esas alan,
onu yetişkin yaşamına hazırlayan, gerekli bilgi, beceri ve davranışlar elde etmesine
yarayan bir süreçtir ” seklinde görüş belirtmiştir.
Öğretme ve Öğretim
Öğretme, öğrenmeyi sağlama ve rehberlik etme etkinliğidir. Başka bir anlatımla
herhangi bir öğrenmeyi kılavuzlama ve sağlama faaliyetidir (Kutlu, 2007). Öğretme
faaliyeti bireyin öğrenmesine etki etme eylemidir. Bu kavram hakkında yapılan değişik
tanımlar vardır.
Özdemir (1997), öğretme kavramını tanımlarken su ifadeleri kullanmıştır:
“Öğretme, öğrenmeyi sağlama ve rehberlik etme etkinliğidir”.
Açıkgöz (2000) ise, “Genel olarak, öğrenmenin kolaylaştırılması, öğrenmeye
rehberlik edilmesi ve öğrenene öğrenmeyi gerçekleştirebilmesinde yardımcı olunması
süreci olarak ele alınmaktadır ” seklinde tanımlamıştır.
Tan ve diğerleri de (2002) öğretme kavramının tanımını, “Herhangi bir
öğrenmeyi sağlama faaliyetidir” seklinde yapmıştır.
Planlı ve programlı öğretme etkinliklerine ise öğretim adı verilir. Öğretim eğitim
sürecinin planlı-programlı yönünü ifade eder. Eğitim süreci kişinin doğumundan
ölümüne kadar olan tüm yaşam sürecini kapsarken öğretim ise daha çok okul öncesi
dönemden başlayıp, yüksek öğretim süreciyle son bulur (Kutlu, 2007). Bu kavram
hakkında yapılan tanımlarda da bu görüş belirgin bir biçimde göze çarpmaktadır.
Özdemir (1997) öğretim kavramının tanımını yaparken su ifadeleri kullanmıştır:
“Planlı ve programlı öğretme etkinlikleri, öğretim olarak belirtilmektedir”.
Açıkgöz (2000) ise öğretimin baslıca özelliklerini su şekilde sıralamıştır:
• Öğretim bir süreçtir.
10
• Öğretim planlıdır.
• Öğretim öğrenciyi geliştirmek, ona bir şeyler kazandırmak amacındadır.
• Öğretim, öğrenmenin başlatılması ve sürdürülmesi etkinliklerini içermektedir.
Rıza (2004) ise “Öğretim, öğretmenin genellikle de sınıfta gerçekleştirdiği
etkinliklerdir” demektedir.
Tanımlardan da anlaşılacağı gibi öğretim etkinliği planlı, amaca hizmet eden bir
süreci kapsamaktadır. Böyle bir etkinlik ise genellikle okul, kurs gibi belli bir amaca
hizmet eden kurumlarda görülmektedir.
2.2. Geleneksel Öğrenme Yaklaşımı
Günümüzde oldukça hızlı değişmelere tanık olmaktayız. Özellikle bilim ve
teknolojideki gelişmeler oldukça hız kazanmıştır. Birçok alanda var olan bilgiler 3-5 yıl
içerisinde değişmektedir. Bu da bu yıl edindiğimiz çoğu bilginin sonraki yıl, yerini daha
gelişmiş, yenilenmiş bilgiye bırakabileceği anlamına gelmektedir.
Okullar bir toplumun bireylerini yetiştirmek, onları başarılı bir yaşama
hazırlamak için vardır. Ne yazık ki geleneksel öğretim sistemleri bu işlevi yerine
getirememekte, çağdaş toplumların gereksinimlerine uygun bireyler
yetiştirememektedir. Geleneksel eğitim anlayışında öğrencilerin zihni boş bir levha gibi
görülmekte ve öğretmen tarafından sunulan bilgi doğrudan adeta şırınga gibi öğrencinin
zihnine aktarılmaktadır. Öğrencilere ders esnasında zihnini çalıştırması gereken
aktiviteler sunulmamakta, ders kitapları ve burada sunulan bilgiye sıkı sıkıya bağlı
kalınarak dersler bu şekilde yürütülmektedir (http://ttkb.meb.gov.tr).
Geleneksel öğretim anlayışında kabaca durum analiz edilir ve bir amaç tespit
edilir. Bireysel görevler parçalara ayrılır. Bu suretle öğrenme hedefleri geliştirilir.
Değerlendirme ise hedef ölçütlerin karşılanıp karşılanmadığını belirlemekten ibarettir.
Bu süreci şöyle özetlemek mümkündür: Nesnelci tasarım, öğrenenin bilmesi gereken ve
önemli olanların ne olduğuna ve öğrenene bu bilginin transferi için hangi teşebbüslerde
bulunulacağına karar vermektir. Tasarım sürecinin her öğesi birbirinden bağımsızdır
(Duffy ve Cunningham, 1996; Alkan ve Diğerleri, 1995).
Geleneksel öğretim yaklaşımında “sınıf” denilince akla ilk gelen sıralar halinde
oturan öğrenciler ile onların önünde durup onları bilgi yağmuruna tutan öğretmendir.
Öğretmenin akla gelen ilk görevi ise ders anlatmaktır. Öğrenme-öğretme sürecinin,
11
öğretmenin belli bilgileri aktarması, öğrencilerin de bu bilgileri edilgen bir biçimde
almasından ibaret olduğuna inanılmaktadır (Açıkgöz, 2004). Geleneksel yaklaşımın
yapıldığı sınıflarda öğrencilere “kendi öğrenme sürecinin sorumluluğunu
taşıyamayacağı” mesajı verilmektedir. Bu durum ise öğrencinin özgüvenini, öğrenme
güdüsünü ve üretkenliğini yok etmektedir. Geleneksel öğretimde öğrenci genellikle
kendisiyle baş başadır. Kişiler arası etkileşim yok denecek kadar az olduğu için öğrenci
sormak istediği bir soru olduğunda ya da düşüncesini dile getirmek istediğinde kendisini
dinleyecek kimse bulamayabilir. Öğrencilere bağımsız düşünme, bağımsız hareket etme
fırsatı verilmediğinden geleneksel öğretim toplumsal ihtiyaçlarla da bağdaşmamaktadır
( Açıkgöz, 2004).
Geleneksel eğitim anlayışında sadece akademik başarı üzerine odaklanılmış ve
öğrencilerin girdikleri sınavlarda başarılı olmaları onların iyi bir öğretim aldıkları
görüşünü ortaya çıkarmıştır. Oysaki öğretmenin verdiği bilgiyi özümsemeden sadece
ezberleyen öğrenci, çok iyi bildiği bu bilgilerin günlük yasamdaki örnekleriyle
karşılaştığında bu ezberlediği bilgilerini uygulamaya aktaramamaktadır. Geleneksel
eğitim anlayışıyla bireyin akademik yönden başarılı olması sağlanmaya çalışılırken
öğrencinin sosyal ve kişisel yönden gelişmesi göz ardı edilmiştir.
Yaşam boyu öğrenen bireylerin yetiştirilememesinin bir başka nedeni kullanılan
öğretim yöntemleridir. Geleneksel yöntemlerde öğrencileri düşündüren, araştırmaya
yönelten etkinlikler sunulmadığı; bilgiyi kullanma, problem çözme, kısacası bilgiyi
yeniden yapılandırma fırsatları verilmediği için, öğrenciler ezberledikleri yüzeysel
bilgilerle mezun olmaktadırlar (Açıkgöz, 2004).
Geleneksel sınıflarda öğretmen bilginin tek kaynağı ve ileticisi, öğrenci de
bilginin pasif alıcısıdır. Dersler öğretmenin planladığı şekilde sürdürülmekte ve öğrenci
ise öğretmenin bu planı doğrultusunda hareket etmeye zorlanmaktadır. Bu anlayış
doğrultusunda öğrenciler giderek derslerden soğumakta ve dersler öğrenciler için sıkıcı
hale dönüşmektedir. Sınıfta uygulanan farklı yöntem ve teknikler öğrencilerin ilgisini
derse çekmekte ve dersi eğlenceli hale getirmektedir. Bu bağlamda dersler öğrencilerin
aktif olacakları şekilde planlanırsa öğrencilerin zihinsel, kişisel ve sosyal yönlerden
gelişmeleri sağlanabilecektir (Şengül, 2006).
12
2.3. Yapısalcı Öğrenme Yaklaşımı
Yapısalcı öğrenme yaklaşımı, öğrencinin bilgiyi almasını sağlamak değil;
öğrencilerin kendilerini ifade etme, akıl yürütme, sorun çözme becerilerini
kazanmalarına yardımcı olmaktır. Yapısalcı kurama göre öğretim, nesnelci kuramdaki
gibi öğrencilere önceden belirlenmiş içeriğin doğrudan aktarılması olarak değil,
öğretimin kolaylaştırılması, öğrenme işinde öğrenciye dış dünyaya ilişkin kendi bireysel
bilgi, anlam ya da yorumlarını yapılandırması için yardım edilmesi süreci olarak
görülmektedir (Deryakulu, 2000).
Modern toplumun birçok alanını kesitleyen ve dünyayı yeni bir gözlükle
anlamamız gerektiğini sağlayan pozitivizm ötesi ve akılcılık ötesi paradigmalar
(yapısalcılık) aşağıdaki nitelikleri gösterir (Schwarts & Ogilvy, 1979):
1. Gerçek karmaşıktır. Değişkenlik, çeşitlilik ve karşılıklı etkileşim bütün sistem
ve olguların doğal özelliğidir..."her sistem kendine özgü özellikler geliştirir"
(Lincoln, 1990).
2. Heterarşi düzendir. Sistemler, hiyerarşik ve piramitsel değil, aksine önceden
kestirilemez karşılıklı sınırlılık, etkileşim ve hareketlerle belirlenen heterarşik
düzenlerdir (Şimşek, 1994).
3. Evren holografiktir. Evren, bileşenlerinin ayrıştırılıp tekrar tersi bir süreçle
yerlerine yerleştirildiği şeklinde mekanik bir biçimde anlaşılamaz. Her şey
birbiri ile ilintilidir, her parça bütünün bilgisini taşır (Şimşek, 1994).
4. Gelecek ve yön belirsizdir. Olasılıklar bilinebilir, ancak kesin sonuçlar
kestirilemez; "...geleceğin muğlâklığı doğanın koşuludur" (Lincoln, 1990).
5. İlişkiler doğrusal (lineer) değildir ve karşılıklı nedensellik vardır. A B'ye neden
olmak yerine belki A ve B karşılıklı etkileşerek birlikte evrimleşir ve değişirler
(Şimşek, 1994).
6. Değişim morfogenetiktir. Düzen düzensizlikten doğabilir. Sistemler, niceliksel
olmaktan ziyade niteliksel değişime yol açacak şekilde çeşitli, açık, karmaşık,
karşılıklı nedensel ve belirsizdir (Lincoln, 1990).
7. Gözlemci belli bir perspektife sahip katılımcıdır. Gözlemci gözlenenden
soyutlamış ve mesafeli değildir (Şimşek, 1994). Nesnellik diye bir şey
yoktur, fakat perspektif vardır. "Perspektif belli bir açı ve mesafeden bir
görüş demektir. Nereden baktığımız ne gördüğümüzü de etkiler. Tek başına
13
hiç bir disiplin bütüncül bir resim veremez. Resmin bütünü çoklu
perspektifler yoluyla elde edilen bir imgedir" (Lincoln, 1990).
Temel olarak bilginin öğrenenin zihninde yapılandırıldığını savunan
yapılandırmacı öğrenme teorisinin temel felsefesi beş basamakta ifade edilmektedir
(Bodner, 1986; Geelan, 1995; Shiland, 1999).
1. Öğrenme zihinsel bir süreçtir. Bilginin yapılanması zihinsel işlemleri
gerektirir. Bu teoride materyal veya bilgi öğrenene doğrudan verilmez.
Bilgiler anlamlı bir şekilde öğrenilir.
2. Öğrencilerin önceki bilgi birikimi öğrenmeyi etkiler. Öğrenciye yeni bilgi
onun önceki bilgi birikimi ile ilişkilendirilerek verilmelidir. Öğrenenlerin
zihninde yeni bilgilerin öğretilmesine engel olabilecek çeşitli yanlış
kavramalar bulunabilir. Öğrencilerin bu yanlış kavramaları bilimsel olarak
kabul edilebilir bilgilerle değiştirilerek öğretim işlemi gerçekleştirilmelidir.
3. Öğrenme, öğrencilerin mevcut bilgilerinin yanlış ya da tatmin edici düzeyde
olmadığının onlara ispatlanması ile daha sağlıklı bir şekilde meydana gelir.
Öğrencilerin mevcut bilgilerinin yetersiz olduğunun gösterilmesi ve anlamlı
öğrenmenin sağlanması için öğrenci tarafından kazanılan deneyimler
kullanılabilir. Eğer öğrenci deneyimleri ile ilgili olarak mevcut bilgilerini
kullanarak doğru tahminler yapabilirse, anlamlı öğrenme gerçekleşmiş olur.
4. Öğrenme aynı zamanda sosyal bir süreç olduğundan dolayı, bilişsel anlamda
gelişme sosyal etkileşimler sonucunda meydana gelir. Öğrenme sorgulayıcı
tarzda yapılan konuşmalarla daha da kolay gerçekleşir.
5. Öğrenme kavramla ilgili ek uygulamaları gerektirir. Yeni uygulamalar
öğrencinin konuyla ilgili bilgilerinin pekişmesini sağlar. Yapısalcı öğrenme
kuramı genel olarak “dışarıdan alınan bilgiler zihnimize nasıl yerleşir?”,
“bu bilgileri zihnimizde nasıl isler ve kendimize mal ederiz?” ve “önceki
bilgilerimizle çelişen yeni bilgiler zihnimizde yapılanırken ne gibi
değişiklikler olur?” sorularına cevap aramaktadır. Bu kurama göre öğrenme
özetle aşağıdaki şekilde gerçekleşir (Baker & Piburn, 1997; Martin, 1997;
Turgut et al., 1997; Çepni, Akdeniz & Keser, 2000’den aktaran, Özmen,
2004).
14
ü Özümleme: Bireyin yeni kazandığı bilgiler önceden sahip oldukları ile
çelişmiyorsa birey bu yeni bilgileri kolayca kabullenebilir.
ü Yerleştirme: Yeni kazanılan bilgiler önceki bilgilerle çelişiyorsa
örgencinin kafası karışır. Buna zihin dengesizliği denir. Bu zihin dengesizliğinin
ortadan kaldırılması için zihin yeniden yapılanmaya girer. Bu yapılanma üç
şekilde gerçekleşebilir:
ü
a) Birey yeni kazandığı deneyimi göz ardı eder,
b)Birey yeni kazandığı deneyimi zihninde kendine uygun tarzda değiştirerek
kabullenir,
c) Birey düşünme tarzını yeni kazandığı deneyimi kabullenecek şekilde
değiştirir.
Amaçlanan öğrenmenin üçüncü durumda gerçekleşmesi beklenir.
ü Zihinde yapılanma (zihinsel denge): Yerleştirme işlemi başarılı
olduğunda insan zihni yeniden yapılanır. Böylece kişi kendi gayretleri ile
bilgilerini genişletmiş ve düzeltmiş olur. Buna kendi kendine ayarlama denir.
ü Sürekli özümleme: İnsan hayatı boyunca sürekli dışarıdan bilgiler aldığı
için özümleme ve kendi kendine ayarlama hayat boyu devam eder.
ü Yaratıcılık (kendi kendine sorular üretme): Birey dışarıdan bilgi almadan
da zihninde çeşitli sorular üretip bu sorulara cevap bularak yeni bir takım
bilgiler kazanabilir.
Bilgi bilenden bağımsız değildir. Deneyimlerle oluşturulur. Dolayısıyla “bilme”
bir yorum meselesidir. Öğrenenin amacı bilgiyi inşa etmek, ya da yeniden kendi
inançları, deneyimleri, var olan şemaları yoluyla yaratmasıdır. Birey öğrenirken
geçmişten gelen deneyim ve bilgilerini, karşılıklı konuşma ve yansıtma yöntemiyle
paylaşarak yeni bilgilerin oluşturulmasını sağlar. Bilgi edinme bir sonuç değil, yeni
bilginin oluşturulması için bir kaynaktır. Dolayısıyla, böyle bir öğrenme sürecinin,
geleneksel sınıf ortamlarında gerçekleştirilemeyeceği ortadadır.
Öğrencilerin daha önceki deneyimlerinden ve ön bilgilerinden yararlanarak yeni
karşılaştıkları durumlara anlam verdiklerini ve özümsediklerini savunan yapılandırmacı
15
öğrenme teorisinin eğitimde kullanımına yönelik olarak çeşitli modeller önerilmektedir.
Bu modeller dört aşamalı model, 5E modeli ve 7E modelidir.
2.3.1. Yapısalcı Öğrenme Yaklaşımı’nın 4 Aşamalı Modeli
Bu model okul ortamında dört aşamalı olarak uygulanmaktadır. Modelin
aşamaları aşağıda verilmektedir (Atam, 2006).
§ Birinci Aşama
Bu aşamada öğrencilerin dikkatlerini kavram üzerine çekmek için bir tanıtım
yapılır. Öğrenciler sınıflara daha önceden edindikleri deneyimleri, fikirleri ve yanlış
kavramaları ile gelirler. Öğretmenin görevi öğrencilerin ön bilgilerini, kavrama
düzeylerini ve varsa yanlış kavramalarını ortaya çıkarmaktır. Böylece öğretim
etkinliklerini öğrencilerin düzeyine göre hazırlaması olanaklı hale gelir.
§ İkinci Aşama (Odaklama Aşaması)
Bu aşamada öğretilmek istenen kavramla ilgili olarak öğrencilerin zengin
öğrenme yaşantıları geçirmeleri için çaba gösterilir. Öğretmen öğrencilerin aktif olduğu
(grup çalışması, beyin fırtınası, sınıf tartışması, yeni araç-gereçlerle deneyim kazanma
vb.) veya öğrencilerin dikkatini çekip onları konuya odaklayacak (film izletme, data
show kullanma, modeller kullandırma vb.) değişik öğretim yöntemlerinden yararlanır.
§ Üçüncü Aşama (Mücadele Aşaması)
Bu aşama öğrencilerin kavramlarla ilgili yeni öğrendiklerini ön bilgileriyle
karşılaştırdıkları, sorguladıkları ve değiştirdikleri aşamadır. Öğretmen bu aşamada biraz
daha aktif hale gelir ve verilmek istenen kavram veya konu öğretmenin belirleyeceği
yöntem kullanılarak verilir. Öğretmen sınıfın düzeyine göre açıklamalar yapar,
öğrencilerin konuyla ilgili sorular sormalarına olanak sağlayarak konunun öğrencilerce
tamamen anlaşılmasına yardımcı olur.
16
§ Dördüncü Aşama (Uygulama Aşaması)
Bu aşama öğrencilerin yeni kazandıkları bilgileri farklı durumlara uyguladıkları
aşamadır. Bunun sağlanması için öğrenme-öğretme sürecinde öğrencilerin öğrenilen
kavramlarla ilgili değişik uygulamalar yapmalarına olanak sağlayacak problem çözme,
kompozisyon yazma, günlük hayattaki olaylarla bağlantı kurma gibi etkinlikler
gerçekleştirilir. Ayrıca öğrencilere ilk aşamadaki yanlış kavramaları hatırlatılarak neler
öğrendiklerinin farkına varmaları sağlanır. Bu aşamanın en önemli özelliği yeni
kazanılan kavramların farklı uygulamalarla pekiştirilmesinin amaçlanmasıdır.
2.3.2. Yapılandırmacı Yaklaşımın 5E Modeli
Bu model Rodger Bybee tarafından geliştirilmiştir. Modelin aşamaları girme,
keşfetme, açıklama, derinleştirme ve değerlendirmedir. Bu aşamalar aşağıda
açıklanmaktadır (Bıyıklı, Veznedaroğlu, Öztepe, Onur, 2008).
§ Girme (Enter/Engage) Aşaması
Yeni fikirleri öğrenmeye başlamadan önce, insanların eski fikirlerinin farkında
olmaları gerekir. Bu nedenle öğretmenin ilk eylemi öğrencilerin konu hakkında
bildiklerini tanımlamalarına yardımcı olmaktır. Öğrenci karşılaştığı bir sorunu veya
gözlediği bir olayı anlamak için eğlendirici ve merak uyandırıcı bir girişle derse başlar.
Bu aşamada öğrencilere olayın nedeni hakkında sorular sorulur. Bu basamakta anlatma,
tanımlar verme, kavramları açıklama ya da öğrencilere göreceklerini ve öğreneceklerini
söyleme söz konusu değildir. Burada önemli olan doğru cevabı bulmaları değil, değişik
fikirler ileri sürmelerini, soru sormalarını teşvik etmektir.
§ Keşfetme (Explore) Aşaması
Öğrenciler birlikte çalışarak, deneyler yaparak, öğretmenin yönlendirebileceği
bilgisayar, video ya da kütüphane ortamında çalışarak sorunu çözmek için veya olayı
açıklamak için düşünceler üretirler. Bu düşünceler öğretmenin süzgecinden geçtikten
sonra olayı çözümlemek için beceriler ve çözüm yollarına dönüştürülür. Bu aşama en
fazla oranda öğrenci faaliyetini içeren aşamadır.
17
§ Açıklama (Explain) Aşaması
Öğrenciler çoğu zaman öğretmenin yardımı olmadan yeni düşünme yolları
bulmayı başarmakta güçlük çekerler. Öğretmenin öğrencilerin yetersiz olan eski
düşüncelerini daha doğru olan yenileriyle değiştirmelerine yardımcı olduğu bu basamak
modelin en öğretmen merkezli evresi olup, bu evrede öğretmen düz anlatım yöntemini
kullanabileceği gibi, film ya da video, bir gösteri ya da öğrencilerin yaptıklarını
tanımlamalarını ve sonuçları açıklamalarını teşvik edici bir etkinlik gibi daha ilginç
yollara da başvurulabilir. Öğretmen formal olarak tanımları ve bilimsel açıklamaları
yapar. Mümkün olan yerlerde, öğrencilerin deneyimlerini bir araya getirmelerinde,
sonuçlarını açıklamalarında ve yeni kavramlar oluşturmalarında onlara temel bilgi
düzeyinde açıklamalarda bulunarak yardımcı olur.
§ Derinleşme (Elaborate) Aşaması
İncelenmeye başlanan konuya yeni bilgiler elde edildikten sonra yeniden
dönülmesi gerekir. Öğrenciler birlikte ulaşmış oldukları bilgileri veya problem çözme
yaklaşımını yeni olaylara ve problemlere uygularlar. Bu yolla zihinlerinde daha önce
var olmayan yeni kavramları öğrenmiş olurlar. Öğretmen, yeni bilgileri ilgili olgulara
uygulamalarında öğrencilerden daha çok doğruluk ve sorumluluk ister.
Öğrenciler, formal terimleri ve tanımları kullanmaları ve yeni durumlarda
anlayışlarını sergilemeleri yönünde teşvik edilir.
§ Değerlendirme (Evaluate) Aşaması
Bu dönem, öğrencilerden anlayışlarını sergilemelerinin beklendiği ya da
düşünme tarzlarını ya da davranışlarını değiştirdikleri evredir. Çoğu zaman, öğretmen
problem çözerken öğrencileri izler ve onlara açık uçlu sorular sorar. Bu aynı zamanda
yeni kavram ve becerileri öğrenmede, öğrencilerin kendi gelişmelerini
değerlendirdikleri evredir. Böylelikle bu son aşamada yeni edindikleri bilgilerini ve
becerilerini değerlendirerek bir sonuca ulaşırlar. Öğrenciler ve öğretmen süreç içinde
yeni anlayışlara ulaşmada gelişmeyi kontrol etmeye çalıştıkça değerlendirme tekrar
tekrar yapılacaktır.
5E Öğretim Modelindeki öğretmen rolleri Tablo 2.3.2.1.’de, öğrenci rolleri ise
Tablo 2.3.2.2.’de verilmiştir. Araştırma kapsamında 5E öğretim modelinin önerdiği
18
öğretmen rolleri benimsenmiştir. Araştırmacı bu rolleri sergileyerek öğrencilerin
modelin önerdiği rolleri gerçekleştirmesine olanak tanımıştır.
Tablo 2.3.2.1. 5E Öğretim Modelinde Öğretmen Rolleri
Modelin Aşamaları
Öğretmen Neler Yapar?
Modelle Uyumlu davranışlar Modelle uyumsuz davranışlar
Giriş
• İlgi yaratır. • Merakı destekler. • Soru sorar. • Öğrencilerin konu hakkındaki bilmeleri
gerekenleri belirler.
• Kavramları açıklar. • Tanımları verir. • Sonuçları söyler. • Anlatır.
Keşif
• Öğrencileri birlikte çalışmaya cesaretlendirir. • Öğrenciler etkileşirken onları gözler ve dinler. • Gereken durumlarda öğrencilerin sorgulamalarını
dolaylı biçimde yönlendirmek için sonda soruları sorar.
• Öğrencilere problemlerin yanıtlarını bulmaları için zaman tanır.
• Öğrencilere bir danışman gibi davranır.
• Yanıtları verir. • Problemlerin nasıl
çözüleceğini açılar. • Tartışmaları engeller. • Öğrencilere yanlış
yaptıklarını söyler. • Sorulara yanıt olabilecek
bilgileri verir. • Çözüm için öğrencilere
adım adım yol gösterir.
Açıklama
• Öğrencileri tanım ve kavramları kendi sözcükleri ile söyleme konusunda yüreklendirir.
• Öğrencilerden bulgulara dayalı açıklama ve doğrulama ister.
• Formal olarak tanım, açıklama ve yeni sınıflamalar sağlar.
• Kavramları açıklamada öğrencilerin geçmiş deneyimlerini temel alır.
• Doğrulanamayan açıklamaları kabul eder.
• Öğrencilerin açıklama isteklerini görmezden gelir.
• Konu ile ilgili olmayan kavram ve becerileri tanıtır.
Genişletme- Derinleştirme
• Öğrencilerden formal tanım ve açılamalar bekler. • Öğrencileri kavram ve becerileri yeni durumlara
uygulama konusunda yüreklendirir. • Öğrencilere alternatif açıklamaları hatırlatır. • Öğrencileri veri ve bulgulara yönlendirir. • “Halen ne biliyorsun?” “Niçin böyle
düşünüyorsun?” sorularını sorar.
• Kesin yanıtları verir. • Öğrencilere hatalı
olduklarını söyler. • Anlatır. • Öğrencileri adım adım
yanıta yönlendirir. • Öğrencilere problem
üzerinde nasıl çalışacaklarını söyler.
Değerlendirme
• Öğrencileri yeni kavram ve becerileri uygularken gözler.
• Öğrencilerin bilgi ve/veya becerilerini değerlendirir.
• Öğrencilerin fikir ya da davranışlarını neden değiştirdiklerine ilişkin bulgu arar.
• Öğrencilerin kendi öğrenmelerini, grup-süreç değerlendirmelerine izin verir.
• “Neden böyle düşünüyorsun?”, “Ne tür bulgulara ulaştın?”, “Konu hakkında ne biliyorsun?” ve “Bunu nasıl açıklarsın?” gibi açık uçlu sorular sorar.
• Sözcük, terim ya da izole edilmiş gerçekleri test eder.
• Yeni fikir ya da kavramları söyler.
• Belirsizlik yaratır. • Kavram ya da becerilerle
ilişkisi olmayan tartışmaları destekler.
Kaynak: Trowbridge, Bybee ve Powell (2004) “Teacing Secondary School Science:
Strategies for Developing Scientific Literacy adlı kaynaktan uyarlanmıştır.
19
Tablo 2.3.2.1. 5E Öğretim Modelinde Öğrenci Rolleri
Modelin Aşamaları Öğrenci Neler Yapar?
Modelle Uyumlu davranışlar Modelle uyumsuz davranışlar
Giriş • Bu neden oldu? Bunun hakkında
neler biliyorum? Şeklinde sorular sorar.
• Doğru yanıtı sorar. • Yanıtlar ve açılamalarında ısrarcı
olur.
Keşif
• Konuya ilgi gösterir. • Etkinlik sınırları içinde özgürce
düşünür. • Yeni kestirim ve hipotezler
oluşturur. • Alternatifleri dener ve bunları
diğerleriyle tartışır. • Gözlem ve fikirleri kaydeder.
• Tek çözüm arar. • Diğerlerinin düşünce ve
açıklamalarını kabul eder. • Diğerleriyle etkileşimde
bulunmadan sessizce çalışır. • Amaçsızca etrafta dolaşır. • Tek bir çözüm bulduğunda durur.
Açıklama
• Olası çözüm ve yanıtları diğerlerine açıklar.
• Diğer öğrencilerin açıklamalarını eleştirel bir biçimde dinler.
• Diğer açıklamaları sorgular. • Öğretmenin açıklamalarını dinleyip
anlamaya çalışır. • Bilimsel açıklamalar için gözleme
dayalı kayıtlı sonuçlar kullanır.
• Geçmiş deneyimlerle ilişkisi olmayan açıklamalar yapar.
• Uygun olmayan örnekleri gündeme getirir.
• Açıklamaları yargılamaksızın kabul eder.
• Diğer makul açıklamaları kabul etmez.
Genişletme- Derinleştirme
• Yeni ama benzer durumlara açıklamalar ve tanımlamalar yapar.
• Önceki bilgilerini soru sorma, soruları yanıtlama, karar verme ve deney tasarlamada kullanır.
• Bulgularından mantıklı sonuçlar çıkarır.
• Gözlem ve açıklamaları kaydeder. • Diğerlerinin anlattıklarının
doğruluğunu kontrol eder.
• Amaçsızca dolaşır. • Önceki bilgi ve bulguları
görmezden gelir. • Zayıf sonuçlar ortaya koyar. • Tartışmalarda sadece öğretmenin
verdiği sınıflamaları kullanır.
Değerlendirme
• Açık uçlu soruları gözlem, bulgu ve önceden kabul görmüş açıklamalara dayalı olarak yanıtlar.
• Kavram ve becerilere ilişkin bilgi ve anlayışlar ortaya koyar.
• Kendi bilgi ve gelişimi değerlendirir.
• İleriki araştırmaları cesaretlendirecek ilişkili sorular sorar.
• Bulguları ya da önceden kabul görmüş açıklamaları kullanmadan sonuçlara ulaşır.
• Sadece evet/hayır ezberlenmiş tanım ya da açıklamaları yanıtlarında kullanır.
• Kendi sözcükleriyle doyurucu açıklamalar yapmada başarısızdır.
• Yeni ama ilgisiz konular ortaya atar.
Kaynak: Trowbridge, Bybee ve Powell (2004) “Teacing Secondary School Science:
Strategies for Developing Scientific Literacy adlı kaynaktan uyarlanmıştır.
20
2.3.3. Yapılandırmacı Yaklaşımın 7E Modeli
Yapılandırmacı öğretim modelinin bu iki uygulamasının yanı sıra, son yıllarda
geliştirilen ve “7E Modeli” olarak bilinen bir model daha vardır. Bu model 5E
modelinin daha gelişmiş bir üst modeli niteliğindedir. Teşvik etme, keşfetme, açıklama,
genişletme, kapsamına alma, değiştirme ve inceleme şeklinde yedi aşamadan oluşan bu
modelde her bir basamakta öğretmen ve öğrencilerin neler yapması gerektiği aşağıda
açıklanmaktadır (Çepni ve ark. 2005).
§ Teşvik Etme (Excite) Aşaması
Bu basamakta öğretmen öğrencinin derse ilgisini çekmek için çeşitli sorular
sorar ve öğrencilerin yeni öğretilecek kavram hakkında ne bildiklerini, hangi ön
bilgilere sahip olduklarını ve ne düşündüklerini ortaya çıkarmak için değerlendirme
yapar. Öğrenciler yeni anlatılacak konuyla ilgili düşünmeye sevk edilir.
§ Keşfetme (Explore) Aşaması
Bu basamakta öğrenciler yeni karşılaştıkları olayı keşfetmek ve gözden
geçirmek için sorgulama yöntemini kullanırlar. Ayrıca yapacakları etkinliğin sınırları
içerisinde kalmak şartıyla serbest düşünerek tahminler yapar ve hipotezler kurarlar,
çözüme yönelik alternatif deneyler yaparlar ve bunların sonuçları üzerinde tartışırlar.
Öğretmen bu aşamada pasif bir rol üstlenir, öğrencilerin birlikte çalışmasını teşvik eder,
onları gözlemler ve dinler. Bunun yanı sıra yaptıkları incelemeleri tekrarlamaları için
öğrencilere geniş kapsamlı sorular sorar ve onları düşünmeye, yorum yapmaya yöneltir.
§ Açıklama (Explain) Aşaması
Öğrenciler farklı bilgi kaynakları kullanarak grup tartışmaları ile ve öğretmenin
rehberliğinde seçilen kavramların açıklamalarını ve tanımlamalarını yapmaya çalışırlar.
Öğretmen sorduğu sorularla onlardan daha derin açıklamalar yapmalarını ister. Ayrıca
öğrencilerin daha önceki deneyimlerini temel alarak tanımlamalar ve açıklamalar yapar
ve bu yolla yeni kavramlar ortaya atar. Öğrenciler ise öğretmenin önerilerini dinleyerek
yorumlamaya çalışırlar. Açıklamalarında ise daha önce yaptıkları etkinliklerdeki
kaydedilmiş gözlemleri kullanırlar.
21
§ Genişletme (Expand) Aşaması
Öğretmen öğrencilerin formal kavramları, tanımlamaları ve açıklamaları
araştırmalarını ve bunları kullanmalarını ister. Öğrenciler ise önceki bilgilerinin
yardımıyla yeni sorular sorarlar, çözüm yolları önerirler, kararlar alırlar ve deneyler
tasarlarlar.
Öğrenciler bunları yaparken öğretmenin teşvikine ihtiyaçları vardır.
Öğrencilerin yeni uygulamalar için gerekli bilgi ve delillere sahip oldukları
onlara hatırlatılmalıdır.
§ Kapsamına Alma (Extend) Aşaması
Öğretmen mevcut kavramların diğer alanlardaki anlamlarını da hatırlatır,
karşılaştırır ve bu yolla yeni kavramlar oluşturur. Öğrencilerin bu ilişkiyi anlamalarına
yardım etmek için öğrencilere sorular yöneltir. Öğrenciler ise kavramların diğer
alanlardaki anlamları ile kendilerine öğretilen anlamları arasındaki ilişkileri görmeye ve
orijinal kavramların anlamını genişletip dünya gerçekleri ile kavramların arasında ilişki
kurmaya çalışırlar.
§ Değiştirme (Exchange) Aşaması
Öğretmen öğrencilere grup tartışması yoluyla kavramlar hakkında bilgi
paylaşımı yaptırır. Öğrenciler ise ilgi alanlarına dayalı etkinlikler ile ilgili diğer gruplar
veya kendi grubundaki arkadaşları ile işbirliği yaparlar. Bu tartışmalarla öğrencilerin
fikirleri değişebilir. Bu yolla öğrenciler yeni bir plan yaparak değişen fikirleri
doğrultusunda yeni deneyler yaparlar.
§ İnceleme / Sınama (Examine) Aşaması
Bu modelin son basamağında öğretmen yeni kavram ve becerilerini uygulayan
öğrencileri inceler, bilgi ve becerilerini ölçerek davranış değişikliklerinin sebeplerini
açıklamaya çalışır. Öğretmen grup çalışmalarını teşvik ederek öğrencilere, neden bu
şekilde düşündün? Bunun için delilin nedir? …hakkında ne biliyorsun? …nasıl
açıklarsın? Şeklinde açık uçlu sorular yöneltir. Öğrenciler ise delillerini, açıklamalarını
kullanarak ve önceki açıklamaları dikkate alarak açık uçlu sorulara cevaplar vermeye
çalışırlar.
22
2.4. Geleneksel Öğrenme Yaklaşımı ve Yapısalcı Öğrenme Yaklaşımı Arasındaki
Farklar
Geleneksel öğrenme yaklaşımı ve yapısalcı (oluşturmacı) öğrenme yaklaşımı
arasında birçok fark vardır. Bu farklardan bazıları aşağıdaki Tablo 2.4.’de gösterilmiştir:
(Özden, 2003).
Tablo 2.4. Geleneksel Öğrenme Yaklaşımı ve Yapısalcı Öğrenme Yaklaşımı’nın
Karşılaştırılması
Yapısalcı Öğrenme Yaklaşımı Geleneksel Öğrenme Yaklaşımı
Öğretme değil öğrenme ön plandadır. Öğretme ön plandadır.
Öğrencinin girişimciliği desteklenir. Genellikle girişimciliği desteklenmez.
Öğrenci bilgiyi sorgular. Sorgulamadan direk alır.
Öğrenmede yaşantı önemli yer tutar. Yaşantının pek bir önemi yoktur.
Öğrencide öğrenme isteği ve merak
uyandırılır.
Öğrenme isteği ve merak göz ardı edilir.
Öğretmen öğrencinin sadece ne öğrendiği ile ilgili değil, nasıl öğrendiği ile de ilgilenir.
Öğretmen daha çok ne öğrettiği ile
ilgilenir.
Öğretmede sonuçtan çok süreç
önemlidir.
Süreçten çok sonuç önemlidir.
Öğretmede öğrencinin kendi deneyimleri önemli yer tutar.
Öğrencinin deneyimleri öğrenmeyi pek etkilemez.
2.5. Yapısalcılıkta Teknolojinin Rolü
Yapısalcı öğrenme yaklaşımında, öğrencilerin bilgiyi yapılandırmaları için
zengin bir öğrenme ortamına ihtiyaç duyduğu birçok defa tekrarlanmıştır. Okullarımızın
ve öğretmenlerimizin eğitim teknolojilerinden yararlanma olanaklarının kısıtlı olduğu
durumlarda bilgisayar destekli öğretim birçok derde deva olabilmektedir. Geleneksel
yöntemlerde teknolojinin bilgi aktarma yani öğretmenin görevini üstlendiğini öne süren
Kılıç, Karadeniz ve Karataş (2003) Teknoloji destekli yapısalcı ortamların,
öğrenenlerin, dünyayı analiz etme, bilgiye erişme, kendi bilgilerini yorumlama ve
düzenleme ve bildiklerini diğer insanlarla paylaşma amacıyla kullandıklarını
savunmaktadırlar.
23
Kılıç ve diğerleri (2003) teknoloji destekli Yapısalcı öğrenme ortamlarında
aşağıda açıklanan öğelerin göz önünde bulundurulması gerektiğini savunmaktadırlar:
Etkileşim: Teknoloji destekli öğrenme ortamları, öğrenenlere etkileşimli ve
işbirlikçi bir ortam sunmalıdır ki, öğrenenler fikirlerini paylaşıp, tartışabilme ve kendi
yanlış fikirlerinin farkına vararak bunları düzeltme yoluna gitmelidir. Ayrıca
öğrenenlerin ham bilgilere, bilimsel bilgilere ulaşılabilmesi için bağlantılar bulunmalı.
Gerçek Ortam: Öğrenmenin en iyi gerçekleştiği ortamın gerçek durumlar olduğu
düşünüldüğünde, teknoloji destekli yapısalcı öğrenme ortamları öğrenenlere bilgilerini
oluşturmaları için gerçek durumları sunmalıdır. Kullanılacak simülasyonların zaman
alıcı, tehlikeli ve gerçek yaşantıda gözlemlenemeyecek ortamlarda oluşan olayları
yansıtmadaki başarısının getirdiği avantajlardan mutlaka yararlanılması gerekmektedir.
Değerlendirme: Yapısalcı yaklaşımda değerlendirme, geleneksel ortamlarda
olduğu gibi sadece öğrenme ürünleri seklinde değil, sürece yönelik olaraktan yapıldığı
için, öğrencilerin yaptıkları her çalışma, ulaştıkları her bilgi kayıt altına alınarak ta
değerlendirmenin yapılması kolaylaştırılmalıdır.
Yapısalcı yaklaşımda öğrenciler aşağıdaki süreçlerden geçtiklerinde teknoloji ile
öğrenim yapabileceklerdir:
1- Bilgisayarlar yapıcı bilgiyi destekler
• Öğrenicilerin fikirleri, anlayışları ve inançlarını göstermek için
• Üretimi düzenlemek, mültimedya bilgisini öğrenici tarafından
temellendirmek için
2- Bilgisayarlar araştırmayı destekler
• Bilgi girişine ihtiyaç olduğunda
• Bakış açılarını, inançlarını ve dünya görüşlerini karşılaştırmak için
3- Bilgisayarlar yapıcı öğrenmeyi destekler
• Gerçek dünya problemlerini, durumları ve genel durumları
benzeştirmek için
• İnançları, bakış açılarını, argümanları ve başkalarının hikayelerini
tasvir etmek için
• Güvenliliği, öğrenci düşüncesi için kontrol edilebilir problem alanı
sağlamak için
4- Bilgisayarlar değişimli öğrenmeyi destekler
24
• Başkalarıyla işbirlik yapmak için
• Toplu bir öğrenimin katılımcıları arasında ortak kararı tartışmak,
kanıtlamaya çalışmak ve inşa etmek için
• Toplu bilgi yapıları arasındaki söylevi desteklemek için
5- Bilgisayarlar entelektüel bir arkadaş olarak düşünerek öğrenmeyi destekler
• Öğrencilere ne bildiklerini göstermek ve yardım etmek için
• Öğrencilere nasıl ve ne şekilde öğrendiklerini göstermek için
• Öğrencilerin iç müzakerelerini ve anlamlandırmalarını destekleme
için
• Anlamlandırmanın kişisel temsilini yapılandırmak için
• Düşünmeye önem vermeyi sağlamak için (Jonassen, Peck ve Wilson,
1999 ).
2.6. Öğretimde Bilgisayarların Kullanımı
Bilgisayarlar okul sistemlerine girerek öğretim alanında da kullanılmaya
başlanmıştır. Öğretme-öğrenme etkinliklerini bireysel gereksinimlere cevap verecek
şekilde düzenlemek, eğitim hizmetlerini daha verimli ve etkili bir biçimde yürütmek ve
çağdaş bir öğretme-öğrenme ortamı yaratmak amacıyla diğer araçlar gibi bilgisayarlar
da geniş ölçüde kullanılmaktadır (Uşun, 2004).
Öğretim faaliyetlerini yerine getirmede aklımıza gelen ilk unsur öğretmenlerdir.
Yapısalcı yaklaşımla baktığımızda artık öğretmenlerin sınıfta tek başlarına geleneksel
yöntemle faaliyetlerini gerçekleştirdiklerini söylemek yerinde olmaz. Öğretmenler
derslerdeki aktivitelerini zenginleştirirken teknolojik yardımcı materyaller kullanırlar.
Bu materyallerden en bilineni bilgisayarlardır. Teknoloji alanındaki gelişmelerin
yoğunlaştığı, değişimin hemen uygulanabildiği bilinen bilgisayarların, birçok ders için
eğitim ve öğretimi verimli hale getirdiği söylenebilir.
2.6.1. Bilgisayar Destekli Öğretim
Günümüzde hızla gelişen teknoloji, hayatımızın her alanında karşımıza çıkarak
yaşantımızı kolaylaştırır. Eğitim sisteminden faydalanan öğrenci sayısı ile bilgi
miktarının her geçen gün artması ve rekabete dayalı iş dünyasında bireysel kabiliyet ve
farklılıkların önem kazanması nedeniyle, gelişmekte olan ülkelerin çağdaş eğitim
25
düzeyini yakalayabilmesi için teknolojide meydana gelen gelişmeleri eğitim
sistemlerinde kullanmaları; dolayısıyla eğitim programlarıyla ilişkilendirmeleri
zorunluluk halindedir. Ülkelerin yasadığımız bilgi çağına uyum sağlayabilmesi ve
nitelikli insan gücünü elde edebilmesi için bilgisayarın eğitim sürecinde etkin bir
şekilde kullanılmasıyla bilgisayar destekli öğretim kavramı gündeme gelir.
Bilgisayar destekli öğretim, öğrencilerin programlı öğrenme materyalleri ile
bilgisayar kullanarak etkileşimde bulunduğu; diğer bir deyişle, bilgisayar programları
aracılığıyla öğrenmeyi gerçekleştirdiği, öğrenmelerini izleyip kendi kendini
değerlendirebildiği bir öğretim biçimidir (Senemoğlu, 2005).
Bilgisayar destekli öğretim, bilgisayarın öğrenmenin meydana geldiği bir ortam
olarak kullanıldığı, öğretim sürecini ve öğrenci motivasyonunu güçlendiren, öğrencinin
kendi öğrenme hızına göre yararlanabileceği, kendi kendine öğrenme ilkelerinin
bilgisayar teknolojisi ile birleşmesinden oluşmuş bir öğretim yöntemidir (Şahin, 1999).
Bilgisayar destekli öğretim yönteminde bilgisayarın temel amacı, materyalleri ya
da bilgiyi en iyi şekilde kullanmada öğrenciye ve öğretmene yardım etmektir.
Bilgisayar destekli öğretimin amaçları şunlardır (Uşun, 2004):
1. Geleneksel öğretim yöntemlerini daha etkili hale getirmek,
2. Öğrenme sürecini hızlandırmak,
3. Zengin materyal sağlamak,
4. Ucuz ve etkili öğretimi gerçekleştirmek,
5. Gereksinmeye dayalı öğretimi gerçekleştirmek,
6. Telafi edici öğretimi sağlamak,
7. Öğretimde sürekli olarak niteliğin artmasını sağlamak,
8. Bireysel öğretimi gerçekleştirmek.
Bilgisayar destekli öğretimde öğretmen derslerinde bilgisayardan yardımcı bir
araç olarak başlıca şu tür etkinliklerde yararlanabilir:
• Öğretim konularını tekrar ettirme ve alıştırma yaptırtma.
• Kavram, yöntem, ilke ve yasaları öğretme.
• Problem çözme yollarını öğretme.
• Gözlem ve deney yaptırtma ( Akkoyunlu, www.aof.edu.tr)
26
•
Bilgisayar destekli öğretim yönteminde, öğrenme-öğretme süreçlerinin öğrenci
merkezli olarak düzenlendiği ve bilgisayarın bu yöntemde öğretim sistemini
tamamlayıcı ve güçlendirici olarak kullanıldığı görülmektedir.
2.6.2. Bilgisayar Destekli Öğretim’in Yararları
BDÖ’ nün birçok yararı vardır. Bunlar aşağıda sıralanmıştır (Uşun, 2004).
1. BDÖ, öğrencileri sürekli aktif tutar. Öğrenci bilgisayarın üreteceği sorulara
yanıt vermesi gerektiği ve ancak konu üzerinde düşünerek bir sonraki adıma
geçebileceği için sürekli aktif olmak zorundadır.
2. Her öğrenciye kendi öğrenme hızında bir öğrenim olanağı sağlar.
3. Bu öğretim yönteminde her öğrenci, öğrendiği konu ile ilgili olarak sorduğu
sorulara yanıt alabilir. Sınıfların kalabalık olması, zamanın sınırlı olması ve
bireysel farklılıklar nedeniyle öğrencilere soru sorulmayabilir. BDÖ’ de
öğrenci bilgisayarlarla etkileşim kurarak, istediği anda konu ile ilgili sorular
sorarak yanıtlarını alabilmekte ve istediği kadar tekrar yapabilmektedir.
4. Laboratuar ortamında yapılması tehlikeli ve pahalı olan deneyler benzetişim
yöntemi ile kolaylıkla yapılabilmektedir.
5. BDÖ ile ilgili konular öğrencilere daha kısa sürede sistemli bir şekilde
öğretilebilir.
6. Öğrenci, kendisine ait bir kişisel öğrenme ortamında rahatlıkla
çalışabilmektedir.
7. Öğretim programı öğrencinin öğrenme ile ilgili gereksinimine göre
hazırlanabilir. Öğretim amaçlarının sıralanışı öğrencinin öğrenme
davranışlarıyla belirlenir.
8. Öğrenim küçük birimlere indirildiği için, başarı bu birimler üzerinde
sıralanarak gerçekleştirilir.
9. Öğrenci kendi kendine çalışmasına rağmen, öğretmen tarafından sürekli
denetlenebilir ve gerektiğinde müdahale edilebilir.
10. Bedensel veya zihinsel özürlü öğrenciler, özel olarak düzenlenen BDÖ
ortamında bireysel öğrenme hızlarına göre ilerleyebilirler.
27
2.6.3. Bilgisayar Destekli Öğretim’in Sınırlılıkları
BDÖ’ nün yararlarının yanında birtakım sınırlılıkları da vardır. Bunlar aşağıda
sıralanmıştır (Şahin ve Yıldırım, 1999).
1. Öğrencilerin Sosyo-Psikolojik Gelişimlerini Engellemesi: Bazı uzmanlara
göre, yazılımların görsel ve işitsel özelliklerinden dolayı çocukların ilgisini çekmesi ve
özellikle de eğitimsel oyunlarda çocukların saatlerce bilgisayar başında kalması gibi
özellikler nedeniyle, çocuğun yaşıtlarıyla ve diğer bireylerle olan etkileşimi azalmakta
ve bu durum çocuğun sosyo-psikolojik gelişimini olumsuz yönde etkilemektedir.
Bilgisayarların eğitim ortamında bilinçsizce ya da plansız kullanımı sonucu bu tür
sorunların ortaya çıkması doğaldır. Ancak, böyle bir sorunla sadece bilgisayar
kullanılan öğretim ortamlarında karşılaşılabileceğini düşünmek büyük bir yanılgı olur.
Sınıf içinde kullanılan diğer öğretim materyalleri söz konusu olduğunda da, çocuğun bir
materyali (TV, video, vb.) sürekli ve plansız kullanması, benzer sorunların oluşmasına
neden olacaktır. Bu yüzden, öğrenme-öğretme materyallerinin sınıf içinde etkin ve
başarılı kullanımlarında öğretmenin rolü büyüktür. Öğrencinin diğer öğrencilerle ve
öğretmenle olan etkileşimini arttırıcı öğretimsel faaliyetlerin öğretmen tarafından
planlanması ve uygulanması gerekir. Sınıfta kullanılacak eğitim yazılımının seçiminde
de, öğrenmeyi bireyselleştirmesi kadar öğrencinin diğer öğrencilerle etkileşimini
sağlayan yazılımların seçilmesi, öğrencinin sınıf içindeki sosyo-psikolojik gelişimini
destekleyecektir.
2. Özel Donanım ve Beceri Gerektirmesi: Her şeyden önce, bir öğretim
yazılımının kullanılabilmesi için mutlaka gerekli donanımın bulunması gerekir.
Sınıfların ya da okulların bilgisayar destekli eğitim için gerekli donanımlara erişimi
bazen zor ve pahalı bir süreç olabilir. Bunun yanında, öğretimsel yazılımların
kullanılabilmesi için bilgisayarlara ek olarak özel donanımlara da ihtiyaç duyulabilir.
Diğer öğretim materyallerinin birçoğunda olmadığı halde, bilgisayar destekli eğitim
ortamlarında donanım ve yazılıma sürekli yatırım yapılması gerekliliği göz ardı
edilemeyecek bir gerçektir. Özellikle de teknolojik özellikleri çok gelişmiş olan
yazılımlar, donanımın da sürekli güncelleştirilmesini ve yenilenmesini gerektirebilir.
Bunun yanında, diğer öğretim materyallerinin aksine, bilgisayar destekli öğretim
materyallerinin kullanımı için hem öğrencilerin hem öğretmenlerin bazı özel bilgi ve
becerilere sahip olması gerekir. Her ne kadar günümüzdeki yazılımlar kullanıcılardan en
28
az düzeyde bilgisayar bilgisi talep etse de, bilgisayar okuryazarı olan öğrenci ve
öğretmenlerin bilgisayar destekli eğitimden en yüksek faydayı sağladıkları bilinen bir
gerçektir. Bu nedenle, bilgisayar destekli eğitim için gerekli olan donanım ve yazılımın
alımında ve bilgisayar okuryazarlığı eğitimlerinde maliyet-fayda analizleri yapılmalı,
eldeki kaynaklar en akılcı ve etkin şekilde kullanılmalıdır.
3. Eğitim Programını Desteklememesi: Eğitim-öğretimde kullanılan her
materyalin eğitim programını destekleyici ve programda belirlenen amaç ve hedefleri
öğrenciye kazandırıcı nitelikte olması gerekir. Aslında, her türlü öğretimsel etkinliğin
amacı, eğitim programında belirtilmiş amaç ve hedeflerin kazandırılabileceği öğretim
ortamlarının yaratılması ve öğrenciye sunulmasıdır. Ancak, piyasada bulunan birçok
eğitim yazılımı bu özellikten uzaktır. Piyasada bulunan eğitim yazılımları her ne kadar
teknolojik nitelikleri bakımından gelişmiş materyaller olsa da, eğitim programlarıyla bir
tutarlılık göstermediği için, öğretimsel değeri az olan materyallerdir. Öğretimsel
yazılımlar, diğer öğretim materyalleri ile karşılaştırıldığında, öğretmen tarafından
geliştirilmesi zor olan, hazırlanması uzun süren ve geliştirilmesi pahalı olan
materyallerdir. Bu yüzden, piyasadaki yazılımların birçoğunun eğitim programıyla bir
tutarlılık göstermemesi, bu yöntemin sahip olduğu sınırlılıkların başında yer alır.
4. Öğretimsel Niteliğin Zayıf Olması: Program uygunluğunun yanında, eğitim
yazılımlarının öğretimsel olarak da etkin öğrenme ortamlarını öğrenciye sunabilmesi
gerekir. Eğitim yazılımının türü ne olursa olsun her tür yazılım öğretim tasarım ilkesine
uygun olarak geliştirilmelidir. Bu gerçeğe rağmen, piyasadaki yazılımların bir kısmı bu
nitelikten yoksundur. Özellikle bazı yazılımlar, yazılı materyallerin elektronik ortama
aktarılmış şeklinden öteye gidememektedir. Diğer taraftan bazı yazılımlar ise,
hedeflenen öğrenci grubunun pedagojik özelliklerine uygun olmayan öğretim
tasarımları üzerine geliştirildiği için, öğretimsel etkinliği düşük olan yazılımlardır.
Piyasada öğretimsel niteliği yüksek yazılımların az olması, bilgisayar destekli öğretim
yönteminin sahip olduğu diğer bir sınırlılıktır.
2.6.4. Bilgisayar Destekli Öğretimdeki Sorunlar
BDÖ yöntemi günümüz hem gelişmiş ülkelerinde hem de gelişmekte olan
ülkelerin birçoğunun eğitim sistemlerinde kullanılmaktadır. Bu yöntem yetişkin
öğrenme özellikleri açısından da uygun ve etkili bir öğretim yöntemidir (Uşun 2004).
Araştırmacının Alkan (1986), Keser (1988), Tandoğan (1983), Özgü (1989), Yörükoğlu
29
(1988) ve Demirel’den (1994) aktardığına göre bu yöntemin uygulanması beraberinde
birtakım sorunlar meydana getirmektedir:
• Okulların nitelikli eğitim verip vermediğine bakılmaksızın bilgisayarla
donatılması yoluna gidilmektedir,
• Bilgisayar yazılımlarının sayısı sınırlıdır. Böylece ders programları ile yazılım
içeriği arasında tutarlılık sağlanamamakta, hazır paket programların kalitesi
tartışma konusu olmaktadır,
• Ders yazılımlarının istenilen kalitede ve amaca uygun olarak hazırlanması uzun
zaman almakta ve ekip çalışması gerektirmektedir,
• Bilgisayar sistemleri pahalıdır. Eğitim sistemlerinin özellikle okulların böyle bir
uygulamayı nasıl yüklenebileceği de tartışma konusudur.
• Bilgisayar eğitimi, bilgisayarla eğitim ve bilgisayar destekli eğitim kavramları
birbirine karıştırılmakta ve bu yanlış değerlendirme girişimleri ve uygulamalara
karsı olumsuz tepkilerin dogmasına da neden olabilmektedir.
• Öğretmenlerin ve yöneticilerin gerek hizmet öncesi, gerekse hizmet-içi
eğitimleri yeterince yetiştirilip yetiştirilmediği de tartışma konusudur,
• Bilgisayar Destekli Öğretim henüz yeni olması ve genç kuşaklar üzerindeki
olumlu ve olumsuz etkileri saptanacak asamaya gelmediği için ve konu ile ilgili
araştırma sayısının çok az olması nedeni ile bilgisayar destekli öğretim ile ilgili
konular korkular sürmektedir,
• Bilgisayarın eğitim ve öğretimde etkin bir şekilde kullanımı her şeyden önce
servis, yedek parça, bakım ve onarım garantisi olmasına bağlıdır,
• Bilgisayar destekli öğretim bazı amaçlara ulaşmada etkilidir. Ancak bu tür BDÖ
yazılımlarının tüm öğrenciler için etkili olduğu anlamına gelmemektedir (Uşun,
2004).
Öğretim etkinliklerinin daha nitelikli olabilmesinde bireylerin etkili öğrenme
süreçlerine bilişsel giriş özellikleri kadar, duyuşsal giriş özelliklerinin de büyük önem
taşıdığı söylenmektedir (Gündüz, 2005). Bireylerin duyuşsal özelliklerinden birisi de
onların tutumlarıdır. Sözer (1992) tutum etmeninin göz önüne alınmadığı eğitim
ortamlarında, istenilen öğrenme yaşantısının oluşmasında güçlüklerle
karşılaşılabileceğini belirtmiştir.
30
Öğrenciler bir konuyu öğrenirlerken bilişsel alan davranışları ile duyuşsal alan
davranışları arasında da istatistiksel olarak anlamlı korelâsyonlar bulunmaktadır
(Bloom, 1976). Bu nedenle öğrencilerin bilişsel alan davranışlarının yanında özellikle
bilgisayara yönelik olan tutumlarının da ölçülüp değerlendirilmesi kaçınılmaz
gözükmektedir (Berberoglu ve Çallıkoglu, 1991).
Aksoy (1989) “Bilgisayar Kursundan Geçen Öğretmenlerin Bir Eğitim Aracı
Olarak Bilgisayara İlişkin Tutumları” isimli çalışmasını öğretmen ve yöneticiler
üzerinde gerçekleştirmiştir. Bu araştırmada bir eğitim aracı olarak bilgisayara ilişkin
tutumların cinsiyet, okul türü, okutulan ders ve teknolojik yenilikleri izleyip izlememe
açısından farklılıklar taşıdığı bulgusuna ulaşılmıştır. Araştırmada ayrıca benzer nitelikte
araştırmalar yapılması da önerilmiştir.
Hızal (1989) yaptığı araştırmada, öğretmenlerin yaklaşık %25’ inin bilgisayar
eğitimi ve bilgisayar destekli öğretim uygulamalarının pahalı ve karşılığının zor
alınacağını belirttiğini; uygulamaların pahalı, ancak karşılığının alınabileceğinin
düşünenlerin oranının ise %65 olduğunu belirtmiştir. Uygulamaların çok pahalı
olmayacağı ve çok yararlı olacağını düşünenler ise yaklaşık %10 kadar olduğu
bulgusuna ulaşılmıştır. Yine aynı araştırmasında, öğretmenlerin yaklaşık %26’sı BDÖ
uygulamalarında en az geleneksel öğretimdeki kadar başarı sağlanacağını
düşünmektedir. BDÖ’ de geleneksel yöntemlerden daha yüksek düzeyde başarı elde
edileceği tüm öğretmenlerin yaklaşık %71’i tarafından kabul edilmektedir. Bu
uygulamada geleneksel yöntemlerden daha az başarı elde edileceğini belirtenlerin oranı
ise yaklaşık %4 kadardır.
Massoud (1991) “Yetişkin Öğrencilerin Bilgisayar Tutumları ve Bilgileri” isimli
çalışmasını ABD’nin Texas eyaletinin Houston bölgesinde gerçekleştirmiştir. Bu
araştırmada Erkek ve bayanların bilgisayar tutumlarında erkekler lehine anlamlı
farklılıklar bulunmuştur. Bununla birlikte yas gruplarına göre anlamlı bir farklılık
bulunmamıştır.
Kılıçoğlu ve Altun (2002) “Orta Öğretim Okullarındaki Öğrencilerin Bilgisayar
Destekli Eğitime Karsı Tutumları” isimli çalışmalarını 1303 öğrenci üzerinde
gerçekleştirmişlerdir. Öğrencilerin cinsiyetleri açısından tutumlarının bir değişim
göstermediği bulunmuştur. Ancak daha önce bilgisayar dersi alanlarla almayanlar
arasında bilgisayar dersi alanların lehine anlamlı bir fark bulunduğu tespit edilmiştir.
Ayrıca, okul türleri arasında da anlamlı farklılıklar görülmüştür.
31
2.6.5. Bilgisayar Destekli Öğretim İçin Temel Gereksinimler
Öğretmenin okulunda ve sınıfında BDÖ uygulayabilmesi için temel
gereksinimler şunlardır:
• Bilgisayar Donanımı
• Bilgisayar Yazılımları
• İnsan Kaynakları
• Eğitim Programında Düzenlemeler
2.6.5.1. Bilgisayar Donanımı
Bilgi teknolojilerindeki hızlı ilerlemelerin sonucu olarak bilgisayar destekli
eğitimle ilgili donanım da nitelik ve kapasite olarak sürekli gelişmektedir. Bu
yazılımdan öğretmen eğitimine kadar diğer birçok konuyu da doğrudan
ilgilendirmektedir. Çünkü bu gün gelişmiş ve yeterli sayılan bir donanım elemanı birkaç
yıl içinde kendini yenilemezse yetersiz ve demode duruma düşmektedir. Bilgisayar
destekli eğitim ile ilgili donanım seçerken, standart ve spesifikasyonları başlangıçta çok
dikkatli olarak belirlemek gerektiği ve seçilecek donanımın hiç değilse temel
elemanlarının uzun süre bir hizmet verebilmesi ve kolayca genişletilebilecek yapıda
olması gerekmektedir (Genel, 1998).
Bülbün (1995), 1995 yılında bilgisayar dünyasındaki son gelişmeler
doğrultusunda bilgisayar destekli öğretim için gerekli donanım özelliklerini şu şekilde
sıralamıştır;
• Son yıllarda işletim sistemlerindeki gelişmeler göz önüne alınırsa, alınacak
bilgisayar donanımının Windows ortamını kullanacak kapasiteye sahip olması
gerekmektedir.
• Sistemde kullanılan işletim sistemi ihtiyaca cevap verecek nitelikte olmalıdır.
• Bilgisayar sistemindeki ana kart iyi bir mikro işlemciye (Pentium III) istenilen
derecede genişleme yuvalarına ve ilerde doğabilecek ihtiyaçlara uyum sağlaması
için değiştirilme özelliğine sahip olmalıdır.
• Kullanılan bilgisayarın veri yolu özelliği en az 32 bit özelliğinde olmalıdır.
32
• Bilgisayar destekli öğretim laboratuarındaki bilgisayarlar istenilen bilgilerin
depo edilebileceği kapasitede ve bilgiye erişme hızı yüksek olan sabit diske
sahip olmalıdır.
• Bilgilerin gerektiğinde transfer edilmesi için 3,5 inç ebadında ( 1,44-2,88 MB )
ve veriye erişim hızı yüksek bir flopy sürücüye sahip olmalıdır.
• Düşük radyasyonlu 0,28 nokta çözünürlük özelliğe sahip renkli bir ekrana sahip
olmalıdır.
• Sistemde çıktı almak için hızı yüksek bir lazer yazıcı olmalıdır.
• İnternet, iletişim amacı ile laboratuarlarda kullanılan bilgisayarlar bir modemle
bağlantılı olmalıdır ( 56 KB ).
• Eğer laboratuarlarda LAN network olarak kullanılacaksa ihtiyaçlara cevap
verecek şekilde ileri versiyon bir network yazılımı kullanılmalıdır.
• Network için en az 64-128 ve Hard disk kapasitesi 6-8 GB File Server’lar
kullanılmalıdır.
Akarsu, Aşkar ve Ersoy (1988), bilgisayar destekli eğitimde öğretmenin yerini
ve işlevini şöyle açıklamaktadır; Bilgisayarın eğitime olası katkısı, eğitim sisteminin en
kritik öğesi olan öğretmenin işlevini değiştirmiştir. Bilgisayar, öğretmenin yerine geçen
değil, öğretmene yardımcı ve öğretimi destekleyici bir araç olarak kullanılmıştır.
Eğitim sürecinin en kritik öğesinin öğretmen olduğu konusunda pek çok kişi
görüş birliği içindedir. Henüz öğretmenin yerini tutabilecek bir araç geliştirilememiştir.
Eğitim, öğretimden ayrılarak genel anlamda düşünüldüğünde öğretmenin yeri
doldurulamayacak bir eğitim öğesi olduğunu görmek zor değildir. Eğitim sistemimize
giren yenilikler, ister içerik, ister yöntem ya da teknoloji biçiminde olsun, ancak
öğretmene yardımcı olabildikleri ölçüde etkili olabilirler.
Amaç, belirlenen bilgi, beceri, tavır ve tutumları geliştirmede; yani daha iyi
eğitilmiş, daha nitelikli, başarılı, eleştirel olabilen, yapıcı ve üretici insanlar yetiştirmede
tüm çaba ve olanakları seferber etmektir.
Bilişim teknolojisinin öğretimde yardımcı olarak kullanılması, öğretmenin
geleneksel rolünden yavaş yavaş sıyrılıp, değişen görev ve işlevler yüklenmesini
gerekir. Televizyon, videokasetleri, film, dia, bilgisayar gibi görmeye-duymaya ve
etkileşime açık teknolojik araçların devreye girmesi ile öğretmen temel bilgi kaynağı
33
olmaktan çıkmış, öğrenmeyi izleme, yönlendirme ve geliştirme yönünde bir rehber, bir
yol gösterici rolünü üstlenmiştir (Kirnik, 1998).
2.6.5.2. Bilgisayar Yazılımları
Bilgisayar destekli eğitimin öğrenci üzerindeki etkileri, derse sağlamış olduğu
olumlu katkıları ve ders içi etkinliği derslerde kullanılan yazılımların niteliğine bağlıdır.
Yazılımlar ne kadar iyi donatılıp dersin hedef davranışlarına uygun bir biçimde
hazırlanıp ve kalitesi yüksek tutulursa öğrenci başarısını o kadar yönde olumlu
etkileyecek, kötü bir şekilde hazırlanmış ise de öğrenci başarısını o kadar olumsuz
etkileyecektir.
Erden (1994)’e göre;
• Yazılımlar öğretim programında kazandırılmak istenen davranışların
öğretilmesine hizmet edeceği için öğretim programının hedefleri ile yazılımların
hedeflerinin tutarlı olması gerekir. Aksi halde program dışı davranışlar
kazandırılmış olur.
• Yazılımın öğretim programına hizmet etmesi için yazılımın kapsamı ile dersin
kapsamı tutarlı olmalıdır.
• Öğrenme birikimli bir süreç olduğu için yazılımla kazandırılmak istenen bilgi ve
beceriler öğrencilerin ön bilgilerine dayalı olmalıdır ( Akt: Genel, 1998).
•
Bilgisayar destekli öğretim yazılımı geliştirmede izlenecek temel aşamalar
Akpınar (1999)’a göre su şekilde olmalıdır;
• Ders hedeflerinin ve öğrenci gereksinimlerinin belirlenmesi;
Eğitim, belirlenen konu alanlarında varolan bilgi ve davranış örüntülerini belli
bir kitleye kazandırmayı amaçlar. Bu bilgi ve davranış örüntülerinden hedef kitle için
gerekli ve uygun olanlar bir çatı altında organize edilir. Bireylere kazandırılacak bilgi ve
davranışlardan bir ders sonunda ulaşılacak olanlar “hedef” haline getirilir. Yani,
öğrenciler belli etkinlikleri yerine getirdikten sonra belirlen örüntüleri öğrenmiş
olacaklardır.
34
• Yazılım rasyonelinin belirlenmesi ve doğrulanması;
Ders hedefleri, kavram haritası ve öğrenci zorlukları göz ününe alınarak konun
bilgisayar olanaklarıyla nasıl kolay hale getirileceği düşünülür. Bu işlem yapılırken
geleneksel yöntemlerin ve var olan bilgisayar yazılımlarının neden başarılı olmadığına
ilişkin bir eleştiri gereklidir. Çünkü var olan öğretim yaklaşımlarının hangi yönlerinin
benimsenmeyeceğini belirlemek gerekir. Aksi takdirde çalışmayan özelliklerin yeni
yazılımda da tekrarlanması tehlikesi vardır ki değerlendirme çalışmaları bizi geriye
dönüp bu özellikleri değiştirmeye zorlar. Yazılım geliştirmede bu denli büyük geriye
dönüşler istendik değildir.
Yazılım rasyoneli hazırlamada öğrenme zorlukları ve hedeflerle birlikte konu
analizi de ele alınması gereken bir olgudur. Öğretilecek konuda, kavramsal bilgi,
metodolojik bilgi yoksa her iki tür bilginin birlikte mi var olduğu belirlenir. Bu analiz,
bilgiye gereksinim duyulan işlemlerin ayrıştırılması ile yapılabilir.
• Rasyonelin kavramsal ve fonksiyonel tasarıma dönüştürülmesi;
Konu analizi ve kavram haritası oluşturduktan sonra buradaki öğelerin bir
şekilde bilgisayar ortamına aktarılarak ekran objeleriyle ifade edilebileceği
belirtilmiştir. Benimsenen öğretmen-öğrenme stratejisi ve tasarımlanan model veya
mekanizmaların ilgili kişilerce onaylanmasından sonra, bilgisayar programlama ortamı
düşünülerek daha ayrıntılı bir tasarım gerçekleştirilmesi gerekir.
Bu aşamada rasyonelde belirtilen kavramların bilgisayar ortamında hangi
platform ve araçlarla gösterileceği, ekran objelerinin ekrandaki konuları ve estetik
özellikleri, hangi ekran objesinin ( ikon, buton, menü, pencere, grafik, resim ) ne tür bir
işlevi olacağı belirlenir. Ekran objeleri üzerinde ne tür etkinliklere ve maniplelere izin
verileceği ve bunların sınırlarının neler olacağı da bu aşamada tekrar düşünülür.
Kullanılacak renk, ses, metin ve desenler gibi öğelerin estetik ve işlevsel özellikleri
belirlenerek, bu öğelerin kullanım yoğunluğu hakkında bilgi verilir.
• Tasarımın gözden geçirilmesi;
Bireyi dikkate alan bir tasarımın temelde etkileşimli olması kaçınılmazdır.
Etkileşimli yazılım bir yazılım senaryonun hayata geçirilmesi gibidir. Öğrencinin
35
rolünü istendik şekilde yerine getirebilmesi için senaryonun içinde geçenleri anlaması
gerekir. Aynı zamanda senaryoyu kavramaları şarttır.
Ekranın kâğıt üzerinde ortaya çıkarılıp, birimlerin fonksiyonları belirlendikten
sonra bilgi tutarlığının ve etkileşim sürekliliğinin olması gerekir. Bunun içinde alan
uzmanlarının, tasarımcıların ve öğretmenin kontrolü sağlamalıdır. Bu aşamada bir
programcının bu grupta olmasında fayda vardır. Çünkü etkileşimin ayrıntıları
tartışılarak, programcı programlanabilirliği hakkında bilgi verebilir.
• Tasarımın model olarak programlanması;
Üzerinde görüş birliğine varılan bir tasarımın, tam sürüm olarak tüm fonksiyon
ve özelliklerinin çalışır hale geldiği programlama işlemi uzun zaman alabilir. Uzun
süren çalışmalardan sonra yapılacak özellikle arabirimle ilgili değerlendirmelerin
olumsuz sonuç vermesi zaman ve enerji kaybına yol açar. Bu nedenle, tasarım grubunun
ve diğer ilgilileri bilgisayar yazılımının nasıl bir program olacağı konusunda daha somut
olarak bilgilendirmek gerekir. Tasarım hızlı inşaat platformları kullanılarak bir model
(prototip) olarak programlanır. Model programının oluşturulmasında canlandırma ve
diğer ekran objeleri Powerpoint, hypercard ve toolbook gibi platformlarla hızla yaratılır.
• Model programının değerlendirilmesi;
Herhangi bir konuda yeni bir eğitsel materyal geliştirirken iki tür değerlendirme
söz konusu olur. Biçimlendirmeye yönelik (formatif) değerlendirme ve düzey
belirlemeye yönelik (samatif) değerlendirmedir. Biçimlendirmeye yönelik
değerlendirme, ürün geliştirmenin belli aşamalarında yapılan ara değerlendirmeleridir
ve geliştirme sürecinin amaca uygun gidip gitmediğine ilişkin bilgi verir. Buna karsın
düzey belirlemeye yönelik değerlendirme, ürün son haliyle ortaya çıkarıldıktan sonra
yapılır ve ürün hakkında son kararı vermek için bilgi sağlar.
Biçimlendirmeye yönelik değerlendirme ile desin özellikleri incelenerek hangi
bölümlerinin değiştirileceği veya nelerin ekleneceği soruları yanıtlanırken düzey
belirlemeye yönelik değerlendirme ortaya çıkarılmış dersin hedeflene kitleye uygulanıp
olumlu sonuç alınıp alınmayacağına ilişkin bir karara temel teşkil eder. Bu bölümde tam
sürümün değerlendirilmesine kadar anlatılan gözden geçirmeler ve testler tipik
biçimlendirmeye yönelik değerlendirme çalışmalarıdır.
36
• Tam sürümün programlanması;
Öğrencilerin, tasarımcıların, öğretmenlerin ve alan uzmanlarının onayını alan
prototip yazılımın tüm programlarıyla çalışabilir hale getirilebilmesi için sıra, bir
programlama platformunda karar kılınmalıdır. Yazılımın özellikleri seçilecek
programlama ortamı önemlidir. Çünkü bazı özellikleri gereği seçilecek programlama
dilleriyle canlandırma ve benzeşimlerin yapılaması veya çoklu ortam özelliklerinin
programlamak uzun zaman alabilir.
Bu nedenle programcının yetkin olduğu ve yazılım özelliklerinin tamamen
yaratabileceği bir programlama platformunun ve dilinin seçilmesi uygun olacaktır. Eğer
tam sürümün programlandığı ortamın edinilmesi pahalıysa ve bunun son kullanıcılar
tarafından da edinilmesi gerekiyorsa, daha kolay ve ucuz platformlar tercih
edinilmelidir. Okulların ve öğrenci velilerin genel ekonomik gelirleri daima göz önünde
bulundurulmak zorundadır.
• Tam sürümün geçerlenmesi;
Tasarımın bütünün bir programlanma platformunda kodlanması yazılımın son
kullanıcı tarafında kullanılabileceği anlamına gelmemelidir. Yazılımdaki hataların
belirlenmesi olası kod çakışmalarının ortaya çıkarılması arabirimin planlanan
etkinleşme izin verip verilmediğinin belirlenmesi kozmetik öğelerin öğrenci tarafından
kabullenilip kabullenilmediği, yazılım öğelerinin öğrenci dikkatini çekip çekmediği,
yazılımın öğrenciyi çalışmaya sevk edip etmediği ve öğrenci zorluklarını yenip
yenmediği pilot çalışmalara gereksinin vardır. Rasyonelde ön görülen yaklaşımın
öğrenmeyi sağlayıp sağlamadığı da bu aşamada kısmen test edilir.
• Tam sürümün değerlendirilmesi;
Her ne kadar geçerlenme çalışması bir yazılımın öğrenmeye ne derece yardımcı
olacağı konusunda yeterli bilgiyi verse de gerçek sınıf ortamında da denemesinde fayda
vardır. Çünkü sınıf veya okulun bilgisayar ortamında yazılımın kullanımı farklı
uygulamalar gerektirebilir. Öğrenci grubun kontrol edilip yazılıma yönlendirilmesi,
farklı öğrencilerin farklı çalışma hızları öğretmenden kısa sürede çok değişik kararlar
vermesini ve uygulamasını gerektirebilir.
37
Tam sürümün değerlendirilmesi bir tür düzey belirlemeye yönelik
değerlendirmedir. Düzey belirlemeye yönelik değerlendirme genellikle üretim sürecini
bir önceki asamaya geri döndürmeyi amaçlamaz. Fakat yazılım geliştirmenin doğası
gereği sınıf ortamındaki değerlendirmeden elde edilen sonuçlara göre (eğer bazı
değişiklerle yazılım daha işlevsel olacaksa) bazı düzeltme etkinlikleri yapılabilir.
2.6.5.3. İnsan Kaynakları (Öğretmen)
Bilgisayarların eğitim ortamında kullanılmaya başlamasıyla birlikte eğitim
sisteminde yer alan öğretmen rolü de epeyce değişmiştir. Bilgisayar destekli öğretim,
öğretmenin rolünü azaltmak yerine geleneksel yönteme oranla daha fazla sorumluluk
getirmiştir. Bu yöntem öğretmenin rolünü değiştirmiştir.
Bilgisayar destekli öğretimde, öğretimi gerçekleştiren sadece eğitim yazılımı
değildir. Ortamdaki öğretmenler de öğrenmenin katılımcılarıdır (Arıkan, 2003, alıntı;
Ryba ve Anderson, 1990). Öğretmen, her yeni öğretim materyalinde olduğu gibi,
bilgisayardaki öğretim yazılımını nasıl kullanacağını bilmelidir. Öğretmen, yazılımın
işleyişini öğrenmeli ve yazılımın öğrenmeye ilişkin hedef davranışlarını analiz
etmelidir. Bu yöntemi uygularken öğretmenin cevap vermesi gereken bazı sorular
vardır. Bunlar şöyle sıralanabilir (Arıkan, 2003):
● Yazılımın hedef davranışları ve okul programı içerisinde bu yazılımın
uygunluğu nasıldır?
● Bu programı etkili olarak kullanabilmek için öğrencilerin sahip olması gereken
bilgiler nelerdir?
● Yazılım, bireysel kullanıma mı yoksa grupla öğrenme etkinliklerine mi daha
uygundur?
● Programın öğretiminde gerekli olan özel beceriler nelerdir?
● Programın kullanımında hangi özel öğretim becerileri içeren model ya da
yaklaşım vardır?
● Hedeflerin gerçekleşmesine yönelik öğrencilere yöneltilmesi gereken sorular
nelerdir?
38
Bilgisayar destekli öğretimde öğretmenin rolü planlayıcılık, yöneticilik,
kolaylaştırıcılık, danışmanlık, katılımcılık ve model olma gibi altı ana başlık altında
toplanabilir. Bunlar Şekil 2.6.5.3. ‘de gösterilmektedir (Arıkan, 2003).
Şekil 2.6.5.3. Bilgisayar Destekli Öğretimde Öğretmenin Rolü
2.6.5.4. Eğitim Programında Düzenlemeler
BDÖ okullara ve sınıflarda kullanılırken, mevcut eğitim sisteminde de bunun
için gerekli düzenlemelerinin yapılması şarttır.
Bu, köklü bir değişiklikten çok, her ders için sene basında çıkartılan eğitim
planında bilgisayar destekli öğretim araçlarının hangi konularda, ne biçimde ve ne
süreyle kullanılacağının belirlenmesi ve bu uygulamaların plana sadık kalınarak yerine
getirilmesi seklinde gerçekleştirilebilir.
Burada anahtar kişi yine öğretmendir. Kendi ders konularında okulda mevcut
BDÖ araçlarının hangilerini ve ne şekilde kullanacağına öğretmen karar verir.
Geleneksel ders isleme metot ve araçlarına bilgisayar teknolojisinin getireceği
zenginlik, öğrencilerin artan ilgisi ve başarı oranı, bu teknolojiyi küçük ölçeklerle de
39
olsa kullanan öğretmenlerin mesleki yaşamlarına yeni bir boyut katacaktır (Erpolat,
2006).
2.6.6. Bilgisayar Destekli Öğretimde Kullanılan Yaklaşımlar
Uzun bir süredir mikrobilgisayarların eğitimdeki popülaritesinin okulların
üzerinde değiştirilemez bir etkisi vardır. Günümüzde bilgisayarlar deyim yerindeyse
hayatımızı değiştirmektedir. Bilgisayarlar tekrar alıştırmaları, pratik, simülasyon,
problem çözme ve diğer yaratıcılığı geliştiren aktivitelerde kullanılmaktadır (Henson,
1988). Bilgisayar destekli öğretimde kullanılan öğretim yaklaşımları, bilgi aktarıcı,
alıştırma ve tekrar, benzeşim ortamları, öğretici oyunları ve problem çözme olarak
sıralanabilir:
2.6.6.1. Bilgi Aktarıcı Yaklaşımlar
Bu tür yaklaşımlarda bilgisayar bir ders sunu aracı olarak kullanılır ve
programlar yardımıyla yeni bilgiler öğrencilere sunulur. Bu tür programlarda öğrenci
bilgisayarla birebir iletişim kurar. Bilgi aktarıcı yazılım, öğretmenin rolünü üstlenmiştir.
Program gerektiği yerde yeni bilgiyi verir, araştırmalarla öğrenmeyi kolaylaştırır,
öğrenciye dönüt verir ve değerlendirme de yapabilir (Lockard, 1992).
Bilgi aktarıcı olan bire-bir eğitim programları Şekil 2.6.6.1.’ deki gibi
özetlenebilir.
Şekil 2.6.6.1. Bilgi Aktarıcı Yaklaşımlarda İzlenen Yol (Alessi ve Troppil, 1985)
2.6.6.2. Benzeşim Uygulamaları (Simülasyonlar)
Doğrudan algılanması zor olan, laboratuarda ya da sınıf ortamında gösterimi
tehlikeli, zor, zahmetli ya da pahalı olan olay ve durumların bilgisayarla canlandırılarak
40
gösterilmesine simülasyon denir. Bu program, gerçek hayatta öğrencilerin
karşılaşabileceği tehlikeli ya da olumsuz durumları sınıf ortamına taşımadan, gerçek
hayata ait olaylar ve olgular öğrenciye rahatça sunulur (Yıldız ve diğerleri, 2002).
Simülasyon yaklaşımları temel olarak Şekil 2.6.6.2.’deki gibi özetlenebilir.
Şekil 2.6.6.2. Benzeşim Uygulamalarında İzlenen Yol (Alessi ve Troppil, 1985).
2.6.6.3. Alıştırma ve Tekrar Yaklaşımları
Bilgisayarın en yaygın kullanım alanlarından biri konularla ilgili alıştırma ve
tekrar amacı ile kullanılmasıdır. Alıştırma ve tekrar yapılmasının amacı; bilgi ve
becerilerin pekiştirilerek öğrenmede kalıcılığın sağlanması ve üst düzey davranışların
öğrenilmesine zemin hazırlanmasıdır (Vural, 2004).
Alıştırma ve tekrar yaklaşımları Şekil 2.6.6.3.’deki gibi özetlenebilir.
Şekil 2.6.6.3. Alıştırma ve Tekrar Yaklaşımlarında İzlenen Yol (Alessi ve Troppil,
1985)
41
2.6.6.4. Öğretici Oyun Yaklaşımları
Öğretimsel oyunların sağladığı avantajlar arasında en önemlisi, kullanıcının
öğrenme ortamına aktif olarak katılımının sağlanmış olmasıdır. Her oyun, kullanıcıyı
belli bir bağlamda tanımlayan, ona belli roller veren ve kullanıcının belli oranlarda
sorumluluk olarak verdiği kararların sonuçlarını gösteren yazılımlardır (Yıldız ve
diğerleri, 2002).
Bilgisayar oyunları öğrenmeyi eğlenceli hale getirir ve oyunlar yardımıyla
mükemmel öğrenme ortamları yaratılır. Öğrenme geniş aktivitelerle gerçekleştirilmiş
olur. Birçok bilgisayar oyunları eğitim yazılımlarından daha eğlenceli ve daha geniş
kapsamlıdır (Jones, http://itech.coe.uga.edu).
Öğretici oyun yaklaşımlarında izlenen yol aşağıda Şekil 2.6.6.4.’de belirtilmiştir.
Şekil 2.6.6.4. Öğrenci Oyun Yaklaşımında İzlenen Yol
2.6.6.5. Problem Çözme Yaklaşımları
Bu uygulamalarda öğrencilere bir programlama dili öğretilir ve öğrencinin kendi
öz bilgisini kurması istenir. Bu tür yaklaşımlarda, öğrencinin çözmeyi başardığı her
türlü bilgi kendi ürünü olacağından etkili öğrenmeyi sağlar (Kaplan, 2007).
2.7. İlgili Araştırmalar
“Yapısalcı Öğrenme Kuramına Göre Hazırlanan Analog Elektronik Dersi
Yazılımının Akademik Başarıya Etkisi” başlıklı araştırma ile ilişkili yapılan literatür
taramasında pek çok sayıda kaynağa ulaşılmıştır. Genel olarak yapısalcı,
42
yapılandırmacı, oluşturmacı, bütünleştirici öğrenme yaklaşımları, bilgisayar destekli
öğretim ve bilgisayar destekli eğitim başlıkları altında incelemeler yapılmıştır.
Gültepe (2006) tarafından yapılan “6.Sınıf Fen Bilgisi Dersinde Oluşturmacı
Öğrenme Kuramına Dayalı Geliştirilen Öğretimin Öğrenci Başarısına Etkisi” başlıklı
araştırmada oluşturmacı uygulamanın, “Solunum Sistemi” ünitesi öğretiminde
kullanılmasının, öğrenci başarısına etkisi incelenmiştir. Bu çalışma sonucunda,
oluşturmacı yaklaşımla tasarlanan öğretimin öğrencilerin başarılarını ve solunum
sistemi konusunu anlama düzeylerini pozitif etkilediği görülmüştür.
Suna (2008) tarafından yapılan “Bilişim Teknolojilerinin Temelleri Dersinin
Öğretiminde Yapısalcılık Uygulaması: Webquest Tekniğine İlişkin Öğrenci Görüşleri”
başlıklı araştırmada, yapılandırmacı yaklaşım doğrultusunda webquest tekniği ile
tasarlanan web destekli öğretim materyalinin kullanılabilirliğine ve derslerde
kullanılmasına ilişkin öğrenen görüşlerinin alınması, öğrenenlerin biliş ötesi farkındalık
düzeylerine etkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Ayrıca, materyalin kullanımında
karşılaşılan sorunların, öğrenme sürecinin niteliğinin ve süreç içerisindeki öğrenen
özelliklerinin belirlenmesi hedeflenmiştir. Çalışma sonucunda, materyalin öğrenenlerin
bilisötesi farkındalık düzeylerinin gelişimi üzerinde anlamlı bir fark yaratmadığı
bulgulanmıştır. Öğrenenler tarafından webquestin kullanımının değerlendirme bölümü
dışında kolay olarak algılandığı, materyalin öğretim sürecinde kullanılmasına ise
olumlu bakıldığı belirlenmiştir. Sosyal etkileşimin ve grup dinamiklerinin öğretim
sürecinde öğrenenlerin duyuşsal tepkilerini etkileyen temel etkenler oldukları
bulgulanmıştır. Webquestin öğrenenlerin yasam boyu öğrenme becerileri kazanmalarına
olanak tanıyan nitelikler taşıdığı bulgulanmıştır.
Muammer (2006) tarafından yapılan “Bütünleştirici Öğrenme Kuramına Göre
Lise 1 Çözeltiler Konusunda Materyal Geliştirilmesi ve Uygulanması” başlıklı
araştırmada, ortaöğretim Kimya müfredatında lise 1 düzeyinde yer alan “Maddenin
Yoğun Fazları” ünitesindeki çözeltiler konusuyla ilgili 4 aşamalı bütünleştirici öğretim
stratejisine göre materyal geliştirmek ve öğrenci başarısına etkisi incelenmiştir. Çalışma
sonucu, uygulanan etkinlik ve materyallerin, öğrencilerin alternatif kavramlarını
değiştirmekte etkili olduğunu ve çözeltilerle ilgili kavramların uzun süreli bellekte
tutulmasını sağladığını göstermiştir.
Hasan (2007) tarafından yapılan “Dokuzuncu Sınıf Biyoloji Dersinde Yapıcı
Öğrenme Temelli Hazırlanan Anlamlı Nedensel Düşünmeye Dayalı Öğretimin
Öğrencilerin Anlamlı Nedensel Düşünmelerine, Akademik Başarılarına, Kalıcılığa ve
43
Günlük Yaşam Davranışlarına Etkisi” başlıklı araştırmada, dokuzuncu sınıf biyoloji
dersinde yapıcı öğrenme temelli anlamlı nedensel düşünmeye dayalı öğretimin
öğrencilerin anlamlı nedensel düşünmelerine, akademik başarılarına, kalıcılığa ve
günlük yaşamdaki davranışlarına etkisini araştırılmıştır. Araştırma deneysel modele
dayalı olarak, öntest-sontest kontrol gruplu desene göre yapılmıştır. Çalışma sonucunda,
anlamlı nedensel düşünmeye dayalı öğretimin geleneksel öğretime kıyasla öğrencilerin
biyoloji akademik başarıları ve anlamlı nedensel düşünme becerileri üzerinde daha
etkili olduğu belirlenirken, anlamlı nedensel düşünmeye dayalı öğretimin geleneksel
öğretime kıyasla akademik başarının kalıcılığı ve anlamlı nedensel düşünme becerisinin
kalıcılığı üzerinde daha etkili olmadığı belirlenmiştir. Ayrıca, deney grubundaki
öğrencilerle yapılan görüşmeler sonucunda, anlamlı nedensel düşünmeye dayalı
öğretimin, öğrencilerin görüşlerine göre, öğrencilerin okul içi ve dışı günlük yaşam
davranışları üzerinde olumlu yönde etkisinin olduğu belirlenmiştir.
Ahmet (2004) tarafından yapılan, “Fen Bilgisi Öğretmen Adaylarına Fotosentez
Konusunun Öğretilmesinde Yapısalcı Yaklaşımın Etkileri İle Geleneksel Öğretim
Yönteminin Etkilerinin Karşılaştırılması” başlıklı araştırmada, yapısalcı yaklaşıma
dayalı fen öğretiminin ve geleneksel öğretim yöntemine dayalı fen öğretiminin, fen
bilgisi öğretmen adayları (3.sınıf) üzerinde problem çözme becerileri, başarı düzeyleri
ve fen öğretimine yönelik tutumları üzerine etkisini karşılaştırılmıştır. Araştırmada elde
edilen bulgular neticesinde öğrencilerin başarı düzeylerinde, problem çözme becerisinde
ve fene karşı tutumlarında, yapısalcı kuramın geleneksel yaklaşıma kıyasla daha etkili
olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Gani (2006) tarafından yapılan, “Maddenin İç Yapısına Yolculuk Ünitesinin
Öğretiminde Yapılandırıcı Yaklaşımın Etkisi” başlıklı araştırmada, yapılandırıcı
yaklaşımın ilköğretim ikinci kademe öğrencilerinin maddenin içyapısına yolculuk
ünitesinde yer alan konuları ve ilgili kavramları anlamalarına etkisi olup olmadığını
araştırmak ve aynı zamanda yapılandırıcı yaklaşım ile geleneksel öğretim yaklaşımı
karsılaştırılmıştır. Yapılan çalışma sonrasında yapılandırıcı yaklaşımın örgenci
başarısında istatistiksel olarak anlamlı artış olduğu tespit edilmiştir.
Oğuzhan (2006) tarafından yapılan, “Oluşturmacı Yaklaşıma Dayalı Olarak Fen
ve Teknoloji Dersi Isı - Sıcaklık Konusunda Hazırlanan Yazılımın İlköğretim 5.Sınıf
Öğrencilerinin Akademik Başarılarına ve Kalıcılığa Etkisi” başlıklı araştırmada,
oluşturmacı yaklaşıma dayalı olarak Fen ve Teknoloji dersi ısı sıcaklık konusunda
hazırlanan yazılımın İlköğretim 5.sınıf öğrencilerin akademik başarılarına ve kalıcılığa
44
etkisi araştırılmıştır. Araştırma sonunda deney ve kontrol grupları arasında öğrencilerin
akademik başarıları açısından deney grubu lehine anlamlı bir fark bulunmuş olup
öğrenilen bilgilerin kalıcılığı açısından da deney grubu lehine anlamlı bir fark
bulunmuştur.
Hicran (2007) tarafından yapılan, “Yapılandırmacı Öğrenme Kuramına Dayalı
Öğretimin İlköğretim 7. Sınıf Basınç Konusunda Öğrenci Başarısı ve Tutumuna Etkisi”
başlıklı araştırmada, yapılandırmacı öğrenme kuramına dayalı olarak yapılan öğretimin
ilköğretim 7. sınıf Basınç konusunda öğrencilerin başarısı ve tutumuna olan etkisi
incelenmiştir. Araştırmadan elde edilen veriler betimleme istatistikleri ve t-testi
kullanılarak analiz edilip değerlendirilmiştir. Araştırma sonucunda deney grubu
öğrencilerinin basınç konusu ile ilgili sontest-öntest başarı puanları farkı, kontrol
grubuna göre istatistiksel olarak daha anlamlı bulunmuştur. Ancak, öğrencilerin fen
bilgisine karşı tutumları arasında istatistiksel olarak bir fark bulunmamıştır.
Funda (2007) tarafından yapılan, ““Yapılandırmacı Yaklaşıma Uygun 5e
Öğrenme Döngüsüne Göre Hazırlanan Ders Materyalinin Lise 3. Sınıf Öğrencilerinin
Yükseltgenme – İndirgenme Tepkimeleri ve Elektrokimya Konularını Anlamalarına
Etkisi” başlıklı araştırmada, öğrencilerin ön bilgileri, mantıksal düşünme yetenekleri,
bilimsel işlem becerileri ve kimya dersine olan tutumları kontrol altına alınarak
öğrencilerin yükseltgenme-indirgenme tepkimeleri ve elektrokimya konularıyla ilgili
kavramsal anlamalarına ders kitaplarının kullanıldığı geleneksel öğretim yaklaşımının
ve yapılandırmacı yaklaşıma uygun 5E öğrenme döngüsü modelinin etkileri
karşılaştırılmıştır. Ayrıca yapılandırmacı yaklaşıma dayalı 5E öğrenme döngüsü
modelinin öğrencilerin kimya dersine olan tutumlarına etkisi de incelenmiştir.
Araştırma sonucu, yapılandırmacı yaklaşıma dayalı 5E öğrenme döngüsüne göre
hazırlanan ders materyalinin öğrencilerin yükseltgenme- indirgenme tepkimeleri ve
elektrokimya konularıyla ilgili kavramsal anlamaları üzerine, ders kitaplarının
kullanıldığı geleneksel öğretim yaklaşımına göre daha etkili olduğunu göstermiştir.
Nuray (2006) tarafından yapılan, “Yapılandırmacılık Kuramına Dayalı Olarak
Hazırlanan Aktif Öğretim Yöntemlerinin Akan Elektrik Konusunda Öğrencilerin Fen
Basarı ve Tutumlarına Etkisi” başlıklı araştırmada, yapılandırmacı öğretim yaklaşımına
uygun olarak hazırlanan dersler yardımıyla ilköğretim 6. sınıf Fen Bilgisi Dersi
“Yaşamımızı Yönlendiren Elektrik” ünitesindeki “Akan Elektrik” konusunun
öğrencilerin akademik başarısını ve tutumunu olumlu yönde etkileyip etkilemediği
araştırılmıştır. Araştırma sonucunda, Yapılandırmacı öğretim yaklaşımı ile geleneksel
45
öğretim yaklaşımı arasında öğrencilerin akademik başarısı ve fene, fen bilgisi dersine
olan tutumları açısından yapılandırmacı öğretim yaklaşımı lehine anlamlı bir farklılık
bulunmuştur. Ayrıca yapılandırmacı öğretim yaklaşımına dayalı olarak hazırlanan
derslerde öğrencilerin cinsiyeti ile akademik basarı ve tutumlarında anlamlı bir farklılık
olduğu ortaya çıkmıştır.
Evrim (2006) tarafından yapılan, “Bilgisayar Destekli Fizik Öğretiminde
Yapısalcı Yaklaşımın Öğrenci Başarısına Etkisi” başlıklı araştırma, yapısalcı öğrenme
kuramına dayalı uygulanan Bilgisayar Destekli Fizik Öğretimi ile geleneksel öğretim
yönteminin kullanılması arasında öğrencilerin basarı düzeyleri açısından fark oluşup
oluşmadığını incelemek için yapılmıştır. Bulgulardan elde edilen sonuçlarda göre
“Yapısalcı öğrenme kuramına dayalı olarak uygulanan bilgisayar destekli eğitimin”
yapıldığı deney grubunda öğrenci başarısının, “Geleneksel Öğretimin” yapıldığı kontrol
grubuna oranla daha yüksek olduğu gözlenmiştir. Bu gözlemden hareketle bilgisayar
destekli eğitimin öğrencilerin fizik eğitiminde geleneksel yöntemden daha başarılı
olduğu sonucuna varılmıştır.
Murat (2008) tarafından yapılan, “Biyoloji Öğretiminde Yapısalcı Yaklaşımın ve
Bilgisayar Destekli Öğretimin Öğrenci Başarısı ve Tutumlarına Etkisi” başlıklı
araştırma, fen bilgisi öğretmenliği alanında eğitim gören öğretmen adaylarının
yapılandırmacı ve bilgisayar destekli öğretim yaklaşımını geleneksel öğretim
yöntemleriyle karsılaştırarak boşaltım ve sindirim sistemi konularında basarı ve
tutumlarına etkisini ortaya çıkarmak amacıyla yapılmıştır. Araştırma sonucunda,
kontrol ve deney grupları biyoloji basarı sontest ortalama puanları arasındaki farklılık
istatistiksel açıdan anlamlı bulunmuştur. Bu anlamlı farklılığın geleneksel yaklaşımla
ders isleyen kontrol grubu örgencileri ile yapılandırmacı yaklaşıma dayalı bilgisayar
destekli öğretim ile ders isleyen deney grubu öğrencilerinin ortalamaları arasındaki
farktan kaynaklandığı görülmüştür. Buna karsın kontrol ve deney gruplarında biyolojiye
yönelik son tutum puanları ile bilgisayara yönelik son tutum puanları açısından anlamlı
bir farklılık bulunmamıştır. Uygulanan yöntemlerin ve cinsiyetin, öğrencilerin biyoloji
son tutum puanları üzerindeki etkisinin kız örgenciler lehine anlamlı olduğu
bulunmuştur. Buna karsın cinsiyet bağımsız değişkeninin, öğrencilerin akademik
başarıları ve bilgisayara yönelik tutumları üzerindeki etkisinin anlamlı olmadığı tespit
edilmiştir.
Yeşim (2008) tarafından yapılan, “Fizik Dersinde Yapılandırmacı Öğrenme
Yaklaşımına Göre Hazırlanan Öğretim Materyallerinin Öğrenci Başarısına Etkileri”
46
başlıklı araştırmada, yapılandırmacı öğrenme yaklaşımına göre hazırlanan öğretim
materyallerinin öğrenci başarısına etkisi ve cinsiyetin bu başarı ile iliksilerinin ortaya
çıkarılması amaçlanmıştır. Araştırmanın sonucunda elde edilen bulgular, yapılandırmacı
öğrenme yaklaşımına göre hazırlanan öğretim materyallerinin, öğrenci başarısı üzerinde
olumlu etkileri olduğunu göstermektedir. Araştırma sonucunda deney ve kontrol
gruplarında basarının cinsiyetle ilişkisi bulunmadığı saptanmıştır.
Şebnem (2009) tarafından yapılan, “Yapılandırmacı Öğrenme Kuramına Dayalı
Olarak Kütle Çekim Kanunu Konusunda Hazırlanan Ders Yazılımının Öğrencilerin
Akademik Başarısına Etkisi” başlıklı araştırmada, yapılandırmacı öğrenme kuramına
dayalı olarak hazırlanan ders yazılımının kullanıldığı bilgisayar destekli öğretim
yöntemi ile düz anlatım ve soru cevaba dayalı geleneksel sınıf yönteminin kullanıldığı
grupları karşılaştırarak, uygulanan yöntemlerin kütle çekimi kanunu konusundaki
akademik başarıya etkisi araştırılmıştır. Araştırma sonucunda kütle çekimi konusunun
öğretiminde akademik başarı sontest puanlarına göre deney grubu lehine anlamlı bir
fark çıkmıştır.
47
BÖLÜM III
YÖNTEM
Bu bölümde sırasıyla araştırmanın modeli, çalışma grubu, veri toplama araçları,
verilerin toplanması ve çözümlenmesinde kullanılan istatistiksel yöntem ve tekniklerle
ilgili konular açıklanmıştır.
3.1. Araştırmanın Modeli
Bu araştırmayla, Analog Elektronik dersinin öğretiminde, yapısalcı öğrenme
kuramına dayalı “ Bilgisayar Destekli Öğretim” yöntemlerinden olan animasyonla ve
simülasyonla öğretim tekniklerinin bulunduğu yazılımın, Meslek Yüksekokulu
öğrencilerinin akademik başarıları üzerindeki etkisi sınanmıştır. Dolayısıyla araştırma
gerçek deneme modelinde yapılmıştır.
Deneme modelleri, neden-sonuç ilişkilerini belirlemeye çalışmak amacı ile
doğrudan araştırmacının kontrolü altında, gözlenmek istenen verilerin üretildiği
araştırma modelleridir. Deneme modeli ile yapılan her araştırmada, mutlaka bir
karşılaştırma vardır (Karasar, 2009).
Deneme, bağımsız değişkenlerin bağımlı değişkeni etkilemesi, kontrollü
koşullarda sistemli değişiklikler yapılması ve sonuçlarının izlenmesi ile olur. Bağımsız
değişkendeki sistemli değişmelerin bağımlı değişkeni nasıl etkilediği görülmeye çalışılır
(Nisbet ve Enstwistle, 1974, Akt: Karasar, 2009).
Bu araştırmada yansız olarak biri deney diğeri kontrol grubu olmak üzere iki
grup belirlenmiştir. Bu gruplardan deney grubunda öğretim, yapısalcı öğrenme
kuramına dayalı olarak, bilgisayar destekli öğretim yazılımı kullanılarak uygulanmıştır.
Kontrol grubunda ise geleneksel öğretim yöntemleri (düz anlatım, soru-cevap)
uygulanmıştır.
Araştırmada deney ve kontrol grubuna, deney öncesinde ve sonrasında, Analog
Elektronik dersi “Diyotlar ve Çeşitleri” konularında “Akademik Başarı Testi”
uygulanmıştır. Uygulamada kullanılan öntest ve sontest aynı sorulardan oluşmaktadır.
Araştırma “öntest- sontest kontrol gruplu gerçek deneme” modeline göre
düzenlenmiştir. Aşağıdaki tabloda bu araştırma modelinin simgesel görünümü yer
almaktadır.
48
Tablo 3.1. Araştırma Modelinin Simgesel Görünümü
Gruplar Yansızlık Öntest Yöntem Sontest
G1 R O1.1 X O1.2
G2 R O2.1 O2.2
G1= Yapısalcı öğrenme yaklaşımına dayalı bilgisayar destekli öğretim
yönteminin uygulandığı deney grubu
G2= Geleneksel öğretim yönteminin uygulandığı kontrol grubu
R = Grupların oluşturulmasındaki yansızlık
O1.1= Deney grubu için öntest puanı
O2.1= Kontrol grubu için öntest puanı
X= Bağımsız değişken düzeyi (Yapısal öğrenme kuramına dayalı hazırlanan
BDÖ yazılımının etkinliği)
O1.2= Deney grubu için sontest puanı
O2.2= Kontrol grubu için sontest puanı
3.2. Evren ve Örneklem
Araştırmanın çalışma grubunu, 2009–2010 eğitim öğretim yılı bahar döneminde
Çukurova Üniversitesi Adana Meslek Yüksekokulu Elektronik Teknolojisi Programı
1.Sınıf öğrencilerinden ANE102 Analog Elektronik dersini alan 36’i deney grubu ve
36’si kontrol grubu olmak üzere 72 öğrenci oluşturmuştur. Oluşturulan gruplar yansız
bir şekilde seçilmiştir. Bu yönüyle örneklemin “küme örnekleme” yöntemiyle
belirlendiği söylenebilir (Carter, 2007). Öğretim, deney ve kontrol gruplarına
araştırmacı tarafından uygulanmıştır.
3.3. Veri Toplama Araçları
Araştırma için veri toplama aracı olarak MEB-YÖK Meslek Yüksekokulları
Program Geliştirme Projesi kapsamında bulunan ANE102 Analog Elektronik dersi
“Diyotlar ve Çeşitleri” konusu ile ilgili hedef davranışlar doğrultusunda bilgi, kavrama,
uygulama, analiz ve sentez düzeylerinde öğrenci başarısını ölçmek amacıyla akademik
başarı testi kullanılmıştır. Hazırlanan akademik başarı testinin geçerlik-güvenilirlik
çalışması yapılmıştır. Geçerlik-güvenilirlik çalışması için yansız seçilen, araştırmada
49
kullanılacak olan deney ve kontrol grubu dışında, farklı bir grup öğrenen üzerinde
uygulanmış ve çıkan sonuçlar istatistiki yöntemlerle değerlendirilmiştir. Akademik
başarı testinin geçerlik-güvenilirlik çalışmaları alt başlıklar halinde aşağıda yer
almaktadır.
3.3.1. Analog Elektronik Akademik Başarı Testi
Başarı testinin hazırlanması aşağıdaki aşamalarda gerçekleşmiştir.
1.Yapısalcı öğrenme kuramına dayalı olarak hazırlanan bilgisayar destekli öğretim
materyalinde bulunacak olan konular MEB-YÖK Meslek Yüksekokulları Program
Geliştirme Projesi kapsamında bulunan ANE102 Analog Elektronik dersi içeriğine
bağlı kalınarak hazırlanmıştır. Dersin hedefleri doğrultusunda, öğrencilerin hazır
bulunuşluk düzeyleri de dikkate alınarak, bilgi, kavrama, uygulama, analiz ve
sentez düzeylerinde öğrenci başarısını ölçmek amacıyla beş maddeli çoktan seçmeli
denemelik maddeler oluşturulmuştur. Kapsam geçerliliği açısından, öğretim
materyali içerisinde geçen her konudan sorunun bulunmasına özen gösterilmiştir.
2. Çoktan seçmeli sorular oluşturulurken elektronik konu alanı uzmanlarından test
maddelerinin ölçme-değerlendirme ilkelerine uygunluğu açısından yardım
alınmıştır. Sonuç olarak 40 sorudan oluşan bir akademik başarı testi hazırlanmıştır.
3. Hazırlanan akademik başarı testi soruları, Çukurova Üniversitesi Adana Meslek
Yüksekokulu Elektronik Teknolojisi ve Elektrik Programı ANE102 Analog
Elektronik dersini almış olan toplam 147 öğrenciye uygulanmıştır.
4. Deneysel uygulamada kullanılacak akademik başarı testinin maddelerinin
belirlenebilmesi için yapılan deneme uygulamasından sonra madde ve test
analizlerine geçilmiştir. Madde analizinde her maddenin güçlük ve ayırıcılık
indisleri hesaplanmıştır. Ayırıcılık indisi 0,20’nin altında olan maddeler testten
çıkarılmıştır. (Özçelik, 1992, s.237; Turgut, 1984, s270). Ayrıca alt ve üst %27’lik
dilimler arasında anlamlı farklar olup olmadığına bakmak için de bağımsız gruplar t
testi kullanılmıştır. Denemelik 40 madde üzerinde yapılan analizlerin sonucunda
akademik başarı testi için uygun olan test maddelerinin, madde güçlük ve ayırıcılık
indisleri, madde standart sapmaları ile Eşleştirilmiş iki grup t-testi sonuçları Tablo
3.3.1.1.’de verilmiştir.
50
Tablo 3.3.1.1. Analog Elektronik Testi Madde Analizi Sonuçları
Madde No Pj Sj rjx t P
1 0,8000 0,4025 0,271 2,905 0,005
2 0,3500 0,4799 0,386 4,079 0,000
3 0,6250 0,4871 0,638 6,973 0,000
4 0,1625 0,3712 0,322 2,156 0,034
5 0,5625 0,4992 0,388 3,606 0,001
6 0,7750 0,4202 0,552 5,649 0,000
7 0,1875 0,3927 0,468 4,837 0,000
8 0,2625 0,4427 0,396 3,510 0,001
9 0,6375 0,4837 0,352 3,172 0,002
10 0,6625 0,4758 0,278 2,684 0,009
11 0,7000 0,4611 0,272 3,059 0,003
12 0,3000 0,4611 0,547 5,749 0,000
13 0,2250 0,4202 0,353 3,399 0,001
14 0.2750 0,4493 0,598 6,904 0,000
15 0,3500 0,4799 0,592 6,232 0,000
16 0,8250 0,3823 0,305 3,077 0,003
17 0,1625 0,3712 0,296 3,547 0,001
18 0,4375 0,4992 0,478 5,508 0,000
19 0,1750 0,3823 0,374 3,795 0,000
20 0,5375 0,5017 0,661 8,122 0,000
21 0,0875 0,2843 0,351 2,876 0,005
22 0,4500 0,5006 0,527 5,858 0,000
23 0,4750 0,5025 0,304 3,860 0,000
24 0,2000 0,4025 0,463 4,297 0,000
25 0,3375 0,4758 0,395 4,443 0,000
26 0,6125 0,4902 0,427 4,281 0,000
27 0,5875 0,4953 0,351 3,638 0,000
28 0,3125 0,4664 0,399 3,907 0,000
29 0,2750 0,4493 0,283 2,029 0,046
30 0,6625 0,4758 0,433 5,130 0,000
31 0,3250 0,4713 0,393 4,171 0,000
32 0,1500 0,3593 0,300 3,301 0,001
33 0,7000 0,4611 0,487 5,749 0,000 Testteki maddeler 0,05 düzeyinde anlamlıdır.
51
Tablo incelendiğinde, ayırıcılık gücü (rjx) 0,20’nin altında test maddesi
bulunmadığı, madde güçlüklerinin (Pj) ise 0,1500 ile 0,8250 arasında değiştiği
görülmektedir. Madde güçlüklerine dikkat edilecek olursa, başarı testinin hem kolay
hem de zor sorulardan oluştuğu söylenebilir. Ayırıcılık gücü yüksek de olsa her madde
için ayrıca, alt %27’lik ve üst %27’lik gruplar arasında anlamlı farkın olup olmadığına
bağımsız gruplar Eşleştirilmiş iki grup t-testi ile de bakılmıştır. Yapılan testlerin
sonucunda 7 soru geçerli ve güvenilir bulunmayıp testten çıkarılmıştır. 33 sorudan
oluşan ve öntest ve sontest olarak kullanılan akademik başarı testi Ek-1’de verilmiştir.
Akademik başarı testindeki maddeler üzerinde yapılan madde analizinden sonra,
test puanları üzerinde de test analizi yapılmıştır. Analizden elde edilen sonuçlar Tablo
3.3.1.2. de gösterilmiştir.
Tablo 3.3.1.2. Analog Elektronik Testi Test Analizi Sonuçları
Soru Sayısı N X SS Ortanca Tepe
Değer p KR-20
33 147 14,18 6,87 13,5 28 0,42 0,886
Tablo incelendiğinde testin ortalama güçlüğünün ( p ) 0,50’ye yakın (0,42) olduğu
görülmektedir. Bu sonuca göre, akademik başarı testinin orta güçlükte bir test olduğu
söylenebilir. Ayrıca ortalama, ortanca ve tepe değerlerinin birbirine oldukça yakın
olması, testin normal dağılım gösterdiği biçiminde değerlendirilebilir.
Analog Elektronik akademik başarı testinin güvenilirliği KR-20 değeri
hesaplanarak bulunmuştur. Testten elde edilen KR-20 değeri 0,886’dır. Bu bulguya
göre, akademik başarı testinin kullanılabilecek düzeyde bir güvenirliğe sahip olduğu
söylenebilir.
3.4. Deneysel Uygulama
Deney grubunda uygulama, araştırmacının kendisi tarafından yapılmış ve
haftada dört saatten dört haftalık bir süreci kapsamaktadır. Ders 20 bilgisayarlık
bilgisayar laboratuarında gerçekleştirilmiştir. Öğrenciler laboratuara, fikirlerini rahat
paylaşmaları ve tartışma ortamı yaratmak açısından ikili gruplar halinde her bir
bilgisayara iki öğrenci denk gelecek şekilde yerleştirilmişlerdir. Konu olarak,
öğrencilerin uygulama yapmalarını gerektiren, sınıfların kalabalık veya laboratuar fiziki
52
koşullarının yetersiz olması gibi nedenlerden dolayı deneylerin gerçekleştirilemediği,
Analog Elektronik dersinin “Diyotlar ve Çeşitleri” seçilmiştir. Ayrıca, “Diyotlar ve
Çeşitleri” konusu öğrencilerin anlamakta zorlandıkları ve yaparak yaşayarak
öğrenmelerini gerçekleştirmeleri gereken bir konudur.
Analog elektronik, programın temel derslerinden biridir. Öğrenci, burada
tanıdığı malzemeleri diğer meslek derslerinde kullanacaktır. Konuların iyi anlaşılması,
matematik ve doğru akım devre analizi derslerindeki başarı ile orantılıdır. Özellikle
laboratuar ortamı kullanılmalı, her konu sonunda öğrencilere örnek problemler
verilmelidir.
3.4.1. Diyotlar ve Çeşitleri Konu İçeriği
“Diyotlar ve Çeşitleri” konusu, MEB-YÖK Meslek Yüksekokulları Program
Geliştirme Projesi Elektronik Teknolojisi Programı Analog Elektronik dersi konu
ağırlıklarına göre, üç ana başlıktan oluşmakta ve dört haftalık bir süreci kapsamaktadır.
Diyotlar ve çeşitleri
1.PN İletkenlerinin Tanıtılması
1.1.PN Birleşimi
1.2.PN Birleşiminin Polarmalanması
1.3.Diyot
1.4.Diyot Karakteristikleri
1.5.Bölüm Özeti – Değerlendirme
2. Diyot Uygulamaları
2.1. Yarım Dalga Doğrultmaç
2.2. Tam Dalga Doğrultmaç
2.3. Doğrultmaç Filtreleri
2.4. Kırpıcı Diyot Devreleri
2.5. Bölüm Özeti – Değerlendirme
3. Özel Tip Diyotlar
3.1. Zener Diyot
3.2. Zener Diyot Uygulamaları
3.3. Varikap Diyot
3.4. Optik Diyotlar
53
3.5. Bölüm Özeti – Değerlendirme
Amaç: Diyot ve çeşitlerinin yapısı, çalışması ve karakteristiğini kavrayabilme,
diyot devrelerine doğru akım devre analizi ilkelerini uygulayabilme.
Öğrenim Çıktıları
1. Bir P-N eklemli diyot çizerek, özelliklerini, düz ve ters polarma ile çığ olayını
açıklar.
2. Germanyum ve silisyum diyotların arasındaki elektriksel farklılığın neler
olduğunu söyler, V-I karakteristiğini çizer.
3. Bir diyotun sembolünü ve eşdeğerini çizer, hacim direncinin ne olduğunu
söyler, statik ve dinamik direncinin diyot akımı ile olan ilişkisini açıklar,
örnek problem üzerinde hesaplar.
4. Bir diyotun uygulamada, devamlı iletim, devamlı yalıtım veya zaman zaman
iletim ve yalıtım durumunda çalıştığını açıklar, örnek problem ile hesaplar,
dalga şekillerini çizer.
5. Bir diyotun çalışma noktasının nasıl bulunduğunu grafik olarak çizer ve
açıklar.
6. Diyodun kırpıcı, kenetleyici, dönüştürücü vb. uygulamalarını açıklar.
7. Zener diyotların ters yönde çalışan bir P-N eklemi olduğunu söyler,
bozulmama nedenini açıklar, V-I karakteristiğini çizer.
8. Bir zener diyot devresi üzerinde akımı, gerilimi ve gücü hesaplar, çalışma
noktasının nasıl bulunduğunu grafik olarak çizer ve açıklar.
9. LED’in gerçekte bir P-N eklemi olduğunu söyler, nasıl ışık yaydığını, ışığın
rengine neyin etki ettiğini açıklar, V-I karakteristiğini çizer, elektriksel
özelliklerini söyler ve örnek problem üzerinde hesaplar.
10. Varikap diyot, Tunel diyot, Schottky diyot, Foto diyot ve PIN diyot gibi,
çeşitlerinin yapı, özellik ve çalışmasını açıklar.
3.4.2. Öğretim Yazılımını Geliştirme Aşamaları
Öğretim yazılımını geliştirme işlemine başlarken, öncelikle yapısalcı öğrenme
yaklaşımlarından (4E, 5E ve 7E) faydalanarak, içeriğin öğrencilere nasıl sunulacağı
konusunda adımlar oluşturulmuştur. Ders içeriğine ve yapısalcı öğrenme yaklaşımlarına
54
göre, içerik oluşturulurken, öğrencilere günlük yaşamlarıyla bağlantılı olarak
düşünmelerini sağlayacak bir problem yöneltilmiştir. Daha sonra problemin öğrenciler
arasında tartışılması sağlanmıştır. Bir sonraki aşamada simülasyon programı devreye
sokularak, öğrenciden uygulama yaparak problemin çözümünü kavraması beklenmiştir.
Problemler örneklerle çoğaltılmış ve daha sonra gerekli bilgiler öğrencilere
açıklanmıştır.
Öğretim yazılımı hazırlanırken, yazılımın ara yüzü ve ana taslağı Adobe Flash
CS 4, animasyonlar için yine Adobe Flash CS 4 ve Swish, kullanılan resimleri
düzenlemek için Adobe Photoshop CS 4, anlatım videoları için Camtasia,
değerlendirme soruları için Adobe Presenter ve yazılıma simülasyon desteği sağlamak
için Crocodile Technology programlarından faydalanılmıştır. Yazılımın kullanılabilmesi
için öğrenci bilgisayarlarında flash player ve crocodile technology programlarının
kurulu olması yeterlidir.
Şekil 3.4.2. Yazılımın Ekran Görüntüsü
Öğretim yazılımının görsel tasarımının üniversite öğrencilerinin seviyesine
uygun olmasına dikkat edilmiştir. İçeriğe ulaşım rahat bir şekilde sağlanabilmektedir.
Her konu başlığı sayfalardan oluşmakta ve öğrenci sayfalarda çok rahat
55
dolaşabilmektedir. Yazılım öğrencilerin zorlanmayacağı şekilde sade bir şekilde
tasarlanmıştır. Ara yüz tasarlanırken mümkün olduğunca gereksiz şekil ve nesnelerin
yer almamasına, ilgi çekici olmasına ve renklerin birbiriyle uyumlu olmasına dikkat
edilmiştir.
3.5. Verilerin Analizi
33 adet sorudan oluşan akademik başarı testleri ile ilgili veriler, öğrencilerin
doğru olarak yanıtladıkları sorulara 1, yanlış olarak yanıtladıkları maddelere ise 0
değerleri verilerek kodlanmıştır. Akademik başarı testlerinden elde edilen veriler
bilgisayar ortamında ve SPSS 13 programı kullanılarak çözümlenmiştir. Verilerin
çözümünde değişkenlere P<0.05 düzeyinde güvenirlik aralığında, bağımsız iki grup
arası farkların tespiti için t testi kullanılarak analiz edilmiştir. Eşleştirilmiş iki grup t-
testi bir grubun öntest ve sontest puanları arasındaki farkı kıyaslamak için kullanılır.
Araştırmada deney grubu ve kontrol grubunun çalışma sonundaki akademik
başarılarında bir değişikliğin olup olmadığı bu test ile analiz edilmiştir. Gruplara
araştırmanın başlangıcında uygulanan öntest ve araştırmanın sonunda uygulanan sontest
aracılığıyla elde edilen veriler araştırmanın problemlerine yönelik olarak
yorumlanmıştır.
56
BÖLÜM IV
BULGULAR VE YORUM
Analog Elektronik dersinde, “Diyotlar ve Çeşitleri” konularını öğretimde,
yapısalcı öğrenme yaklaşımına göre, animasyon ve simülasyon teknikleri kullanılarak
hazırlanmış Bilgisayar Destekli Öğretim yazılımının, öğrencilerin akademik başarılarına
etkisinin incelendiği araştırmada, belirlenen problemin çözümü için seçilen yöntemle
elde edilen verilerin istatistiksel çözümleri sonucunda ulaşılan bulgulara yer
verilmektedir.
Araştırmada deney ve kontrol grupları arasında anlamlı bir farklılığın olup
olmadığını gösteren ön test aritmetik ortalamaları ve eşleştirilmiş iki grup t-testi
yapılmış sonuçlar Tablo 4.1.1.’de verilmiştir.
Tablo 4.1.1. Deney ve Kontrol Grubu Öntest Başarı Puanları Eşleştirilmiş Grup t-testi
Analiz Sonuçları
Gruplar N X SS sd t P
Deney Grubu Öntest 36 8,08 3,56
35 0,73 ,470 Kontrol Grubu Öntest 36 7,44 3,08
Tablo 4.1.1. incelendiğinde, deney grubundaki öğrencilerin öntest puan
ortalamasının ( X =8,08) ve kontrol grubundaki öğrencilerin öntest puan ortalamasının
( X =7,44) olduğu görülmektedir. Çalışmaya katılan deney ve kontrol grubundaki
öğrencilerin akademik başarı puanlarının ortalamaları arasında öntest puanlarına göre
istatistiksel olarak anlamlı bir farklılığın olmadığı görülmektedir. (t=0,73, P>0,05)
Yapılan öntest sonucuna göre başarı puanları açısından anlamlı bir farklılığın
görülmemesi, deney ve kontrol grubu olarak belirlenen iki grubun, ön bilgi düzeylerinin
denk olduğu seklinde yorumlanabilir.
57
4.1. Araştırmanın Genel Amacına İlişkin Bulgular
Araştırmanın genel amacı, “Yapısalcı öğrenme kuramına dayalı hazırlanan BDÖ
yazılımının uygulandığı deney grubu ile geleneksel öğretim yönteminin uygulandığı
kontrol grubunun son test puanlarına göre başarı düzeyleri arasında anlamlı bir farklılık
var mıdır?” şeklinde belirtilmiştir. Bunun için deney ve kontrol gruplarına uygulanan
sontest dağılımları normal olduğundan eşleştirilmiş iki grup t-testi analizi yapılarak
karşılaştırılmıştır.
Deney ve kontrol grupları arasında anlamlı bir farklılığın olup olmadığını
gösteren sontest aritmetik ortalamaları ve eşleştirilmiş iki grup t-testi yapılmış sonuçlar
Tablo 4.1.2.’de verilmiştir.
Tablo 4.1.2. Deney ve Kontrol Grubu Sontest Başarı Puanları Eşleştirilmiş Grup t-testi
Analiz Sonuçları
Gruplar N X SS sd t P
Deney Grubu Sontest 36 19,50 5,26
35 3,40 ,002 Kontrol Grubu Sontest 36 15,31 5,10
Tablo 4.1.2. incelendiğinde, deney grubundaki öğrencilerin sontest puan
ortalamasının ( X =19,50) ve kontrol grubundaki öğrencilerin sontest puan
ortalamasının ( X =15,31) olduğu görülmektedir. Çalışmaya katılan deney ve kontrol
grubundaki öğrencilerin akademik başarı puanlarının ortalamaları arasında sontest
puanlarına göre istatistiksel olarak anlamlı bir farklılığın olduğu görülmektedir. (t=3,40,
P<0,05)
Yapılan sontest sonucuna göre başarı puanları açısından anlamlı bir farklılığın
olması, deney grubu öğrencilerinin, kontrol grubu öğrencilerine göre daha başarılı
oldukları görülmektedir. Buradan yapısalcı öğrenme kuramına dayalı BDÖ yazılımıyla
ders işlemenin, geleneksel öğretim yöntemiyle ders islemeye göre daha etkili olduğu,
öğrenci başarısını daha çok arttırdığı söylenebilir.
58
BÖLÜM V
SONUÇ VE ÖNERİLER
Meslek Yüksekokulları Elektronik Teknolojisi Programı Analog Elektronik
dersinde, “Diyotlar ve Çeşitleri” konularını öğretimde, yapısalcı öğrenme yaklaşımına
göre, animasyon ve simülasyon teknikleri kullanılarak hazırlanmış Bilgisayar Destekli
Öğretim yazılımının öğrencilerin akademik başarılarına etkisinin araştırıldığı çalışmanın bu bölümünde, Analog Elektronik Akademik Başarı öntest ve
sontestlerinden elde edilen bulgulara dayalı olarak ulaşılan sonuçlara, tartışmalara ve
bunlara yönelik önerilere yer verilmiştir.
5.1. Sonuçlar
Araştırma, 2009 – 2010 eğitim öğretim yılının bahar yarıyılında, Çukurova
Üniversitesi, Adana Meslek Yüksekokulu Elektronik Teknolojisi Bölümü 1. Sınıf
öğrencileri üzerinde yapılmıştır. Mevcut sınıflardan, biri deney, diğeri kontrol grubu
olmak üzere rastgele olarak iki sınıf seçilmiştir. Araştırma deney ve kontrol
gruplarından toplam 72 öğrenci üzerinde yürütülmüştür. Araştırmanın verilerini
toplamak için 2009–2010 eğitim öğretim yılı bahar döneminde, yaklaşık olarak on altı
saatlik bir çalışma yapılmıştır.
Uygulama öncesinde deney ve kontrol gruplarına konu ile ilgili hazırlanmış
akademik başarı testi uygulanmıştır. “Diyotlar ve Çeşitleri’’ konusu; deney grubu
öğrencilerine, Adobe Flash yazılım programı yardımıyla hazırlanan ve yapısalcı öğretim
temeline dayanan bilgisayar destekli öğretim yöntemi ile kontrol grubu öğrencilerine ise
geleneksel öğretim yöntemi ile anlatılmıştır. Uygulama bittiğinde ise gruplara sontest
uygulanmıştır.
Elde edilen verilerin analizinde eşleştirilmiş grup t-testi kullanılmıştır. Çünkü,
özellikle kontrollü ve deneysel çalışmalarda benzer grupların farklı durumlardaki
sonuçlarının incelenmesine gerek duyulabilir. Burada amaç farklı iki koşulda elde
edilen sonuçların farklı olup olmadığını araştırmaktır. T-testi sonuçlarına göre;
Yapısalcı öğrenme yaklaşımına göre, animasyon ve simülasyon teknikleri
kullanılarak hazırlanmış Bilgisayar Destekli Öğretim yazılımı ile yapılan öğretime
59
katılan öğrencilerin sontest akademik başarılarının, geleneksel öğretim yönteminin
uygulandığı öğrencilere oranla daha yüksek olduğu görülmektedir.
Yapısalcı öğrenme yaklaşımına göre, animasyon ve simülasyon teknikleri
kullanılarak hazırlanmış Bilgisayar Destekli Öğretim yazılımı uygulanan deney grubu
ile geleneksel öğretim yöntemi uygulanan kontrol grubunun akademik başarı sontest
ortalama puanları arasında deney grubu lehine anlamlı bir fark görüldüğünden, sontest
puanları açısından, yapısalcı öğrenme kuramına dayalı hazırlanan BDÖ yazılımının,
geleneksel öğretim yöntemine oranla öğrencilerin akademik başarıları üzerinde daha
etkili olmuştur.
Animasyon ve simülasyon teknikleri kullanılarak yapısalcı yaklaşıma dayalı
olarak geliştirilen bilgisayar destekli öğretim yazılımı, öğrencilerin ilgisini çekerek
öğrenme ürününün daha kalıcı olmasını sağlamakta ve örgenci başarı düzeyini
yükselten etkili bir yöntemdir. Bu bağlamda geliştirilen öğretim yazılımının,
laboratuarlarda uygulama yapmanın yetersiz olduğu durumlarda, okullar için çözüm
olacağı düşünülmektedir.
Sonuç olarak bu çalışmada, araştırmanın genel amacı doğrultusunda olumlu bir
sonuç elde edilmiştir. Araştırma bulguları yurt dışındaki ve yurt içindeki yapısalcı
yaklaşım ve bilgisayar destekli eğitim ile öğretimin etkililiği üzerinde yapılmış olan
araştırmaların bulgularıyla paralellik göstermektedir.
5.2. Öneriler
1. Araştırma sonuçlarına bakıldığında, yapısalcı öğrenme kuramına dayalı BDÖ
yazılımının akademik başarıyı arttırdığı görülmektedir. Bu sonuca göre,
elektronik alanındaki farklı konular ile ilgili öğrenmeyi geliştirmede,
yapısalcı kuram temelli geliştirilecek bilgisayar destekli ders öğretim
yazılımları hazırlanıp kullanılabilir.
2. Geliştirilecek öğretim yazılımlarının daha etkili olabilmesi için, bir ekip
çalışmasının (Konu uzmanı, öğretim tasarımcısı ve bilgisayar yazılımcısı)
ürünü olması daha faydalı olabilir. Yazılım ortaya çıkarılmadan, dayandığı
kuramın temelleri çok iyi bilinmeli ve tasarım işin uzmanları tarafından
yapılmalıdır.
3. Öğretmenler ders ortamını, yapısalcı öğrenme kuramına göre oluşturma ve en
az yazılımı kullanacak kadar bilgisayar bilgisine sahip olma konusunda
60
yeterliliğe sahip olmalıdırlar. Bu konuda hizmet içi kurslarla öğretmenlere
gerekli bilgiler verilebilir. Öğrencilere ise yazılımı kullanacak ön bilgi
mutlaka verilmelidir.
4. Öğretim yazılımında öğrencilerin en fazla ilgisini çeken kısmın, yazılıma
entegre simülasyon programı olduğu görüldüğünden, yazılım geliştirme
aşamasında gerçek hayata daha yakın olduğu ve birebir etkileşime izin
verdiği için simülasyonlara daha fazla yer verilebilir.
5. Laboratuarlar yapısalcı yaklaşıma uygun olarak grup çalışmalarına olanak
verecek şekilde düzenlenmelidir.
6. Elektronik konularını öğretimde, yapısalcı yaklaşıma dayalı bilgisayar
destekli öğretme yönteminin verimliliğini ortaya koymak için farklı derslerde,
farklı okullarda örneklem sayısı artırılarak uygulamalar yapılabilir.
7. Geliştirilen öğretim yazılımı, laboratuar ortamına uygun olacak şekilde
geliştirilmiştir. Yapılacak olan yeni araştırmalarda uzaktan eğitime yönelik
olarak benzer tarz yazılımlar gerçekleştirilip etkileri araştırılabilir.
8. Araştırmada kullanılan yapısalcı öğrenme yaklaşımına dayalı bilgisayar
destekli öğretimin etkisini belirlemek amacıyla kullanılan test akademik
başarı testidir. Başka bir çalışmada, değer ve tutumlar ele alınabilir.
9. Başka bir araştırmada bu iki yöntemin başarı düzeyleri üzerindeki etkileri
araştırılabilir (Örneğin Bilgi – Kavrama – Uygulama – Analiz düzeyleri
karşılaştırılabilir).
61
KAYNAKLAR
Açıkgöz, K. (2004), Aktif Öğrenme, İzmir: Eğitim Dünyası Yayınları.
Açıkgöz, K. (2000), Etkili Öğrenme ve Öğretme. (3. Basım), İzmir: Kanyılmaz
Matbaası.
AECT Task Force. (1977), Educational Technology: Definition and glossary of terms.
Washington, DC: Association for Educational Communications and
Technology.
Akarsu, F., P. Aşkar., Y. Ersoy (1988), “Bilgisayar Destekli Öğretimde Öğretmenin
İşlevi ve Yetiştirilmesi”, Bilgisayar Destekli Eğitim Kongresi, Ankara.
Akpınar, Y. (1999), Bilgisayar Destekli Eğitim Uygulamaları, Ankara: Anı Yayıncılık,
Mayıs, 1999.
Aksoy, E. (1989), “Bilgisayar Eğitimine Katılan Öğretmenlerin Bir Eğitim Aracı Olarak
Bilgisayara Karşı Tutumları”, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ankara
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.
Alessi S., R., Troppil (1985), Computer Bosed Instruction Methools and Devolepment
Englenadd Clıffs, NJ. Printice Hall.
Alkan, C. (1998), Bilgisayar Destekli Eğitim, Milli Eğitim Bakanlığı,
http://www.meb.gov.tr/belirligunler/internetihaftasii2005/bt/bilgisayaride
stekliiegitim.htm adresinden 17 Temmuz 2009 tarihinde alınmıştır.
Alkan, C. ve Diğerleri (1995), Eğitim Teknolojisine Giriş, Ankara: Önder Matbaacılık.
Arıkan, F. (2003), “Fen Derslerinin Öğretiminde Bilgisayar Destekli Öğretim
Yönteminin Öğrenci Başarısına Etkisi”, Yüksek Lisans Tezi, Gazi
Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Ankara.
Atam, O. (2006), “Oluşturmacı Yaklaşıma Dayalı Olarak Fen ve Teknoloji Dersi Isı
Sıcaklık Konusunda Hazırlanan Yazılımın İlköğretim 5. Sınıf
Öğrencilerini Akademik Başarılarına ve Kalıcılığa Etkisi”, Yüksek Lisans
Tezi, Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Adana.
Bayram, S. (2004), “Eğitsel Yazılımların Özellikleri ve Seçimi”, I. Eğitim Teknolojileri
Sempozyumu, İstanbul: Bilfen Okulları.
Berberoğlu, G. ve G. Çallıkoğlu (1991), Türkçe bilgisayar Tutum Ölçeğinin Yapı
Geçerliliği, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakülte Dergisi, 24:2.
62
Bıyıklı, C. , L. Veznedaroğlu, B. Öztepe, A. Onur (2008), Yapılandırmacılığı Nasıl
Uygulamalıyız?, (1.Basım), Ankara: Odtü Yayıncılık.
Binbaşıoğlu, C. (1983), Genel Öğretim Bilgisi, (3. Basım), Ankara: Binbaşıoğlu
Yayınevi.
Bloom, B. (1976), “Human Characteristics and School Learning”, New York: McGraw-
Hill Inc. İnsan Nitelikleri ve Okulda Öğrenme, Çeviren: Durmuş Ali
Özçelik, Ankara: Milli Eğitim Basımevi.
Bülbün, H.İ. (1995), “Türkiye’de Bilgisayar Destekli Eğitim”, Gazi Üniversitesi
Endüstriyel Sanatkar Eğitim Fakültesi Dergisi, Ankara.
Carter, V. Good (2007), How to Research in Education, India: Cosmo Publication.
Çepni, S., A. Ayas, A.R. Akdeniz, H. Özmen, N. Yiğit, H.Ş. Ayvacı, (2005), Fen ve
Teknoloji Öğretimi, Ankara: Pagema Yayıncılık.
Deryakulu, D. (2000), “Yapıcı Öğrenme”, Ali Şimşek (Ed), Sınıfta Demokrasi, Ankara:
Eğitim-Sen Yayınları.
Duffy, T. M. & Cunningham, D. J. (1996), Constructivism: implications for the Design
and Delivery of Instruction, David H. Jonassen, ed. Hand Book Of
Research For Educational Communications and Technology, (170-197).
New York: Simon & Schuster Macmillan.1996.
Erpolat C. (2006), “Java Programlama Dilinin Bilgisayar Destekli Öğretimi”, Yüksek
Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Ankara
Ersoy, Ş. (2002). “3. Sınıf Öğrencilerinin Hayat Bilgisi Dersinde ‘Biyolojik Çeşitlilik ve
Erozyon’ Konularının Anlamlı Öğrenme Kuramına Dayalı Olarak
Öğretiminin Akademik Başarıya ve Kalıcılığa Etkisi”, Yüksek Lisans
Tezi, Çukurova Üniversitesi Fen Bilimler Enstitüsü, Adana.
Genel, T. (1998), “Ortaöğretimde İkinci Dereceden Fonksiyonların Grafiği Konusunun
Öğretiminde Bilgisayar Desteğinin Rolü”, Yayınlanmamış Yüksek Lisans
Tezi, Hacettepe Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Ankara.
Gentry, C. “Eğitim Teknolojisi Anlamının Sorgulanması”, Makalesinin Çevirisi,
http://www.bote.odtu.edu.tr/ot/2.htm adresinden 17 Mart 2009 tarihinde
alınmıştır.
Gündüz, Ş. , (2005), “Geleneksel-Çevrimiçi ve Bireysel-İşbirliğine Dayalı Ödev
Uygulamalarının Lisans Öğrencilerinin Akademik Başarılarına ve Ödeve
İlişkin Tutumlarına Etkisi”, Doktora Tezi, Anadolu Üniversitesi Eğitim
Bilimleri Enstitüsü, Eskişehir.
63
Henson K.T. , (1998), Methots And Strategies for Teaching in Secandary Middle
Schools, University of Alabama, Longman
Hızal, A. (1989), Bilgisayar eğitimi ve Bilgisayar Destekli Eğitime İlişkin Öğretmen
Görüşlerinin Değerlendirilmesi, Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi
Yayınları, Eskişehir.
İpek, İ. (2001), Bilgisayarla Öğretim Tasarım, Geliştirme ve Yöntemleri, Ankara: Tıp
Teknik Yayınları.
Jones G.M. , Creating Engagement In Computer Baseal Learning Enviranments, The
Universty of Memphis.
Kaplan, D. (2007), “Maddedeki Değişim ve Enerji’ Ünitesindeki Kavram Yanılgılarının
Tespiti ve Bilgisayar Destekli Öğretim Yöntemiyle Giderilmesi”, Yüksek
Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, İstanbul.
Karasar, N. (2009), Bilimsel Araştırma Yöntemi, (20.Basım), Ankara: Nobel Yayın
Dağıtım.
Kazu, İ.Y., N. Yavuzalp, (2008), “Öğretim Yazılımlarının Kullanımına İlişkin
Öğretmen Görüşleri”, Eğitim ve Bilim, c.33, sayı.150.
Kılıç, E., Ş. Karadeniz, S. Karataş (2003), “İnternet Destekli Yapıcı Öğrenme
Ortamları”, Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi, 23(2)
Kılınçoğlu, O. ,A. Altun (2002), “Ortaöğretim Okullarındaki Öğrencilerin Bilgisayar
Destekli Eğitime Karşı Tutumları”, Eğitim Araştırmaları Dergisi,
Ağustos 2002-8.
Kirnik, G. (1998), “7. Sınıf Düzeyinde Denklemler Konusunun Öğretimde Bilgisayar
Destekli Öğretim Yöntemi İle Geleneksel Yöntemin Öğrenci Başarısına
Etkileri”, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Hacettepe Üniversitesi Fen
Bilimleri Enstitüsü, Ankara.
Kutlu, O. (2007), “Eğitimde Program Geliştirme” Ders Notları.
Lincoln, Yvonna S. (1990), “Trouble in the Land: The Paradigm Revolution in the
Academic Disciplines”,John C. Smart (ed.), Higher Education:
Handbook of Theory and Research, Vol. 6, New York, NY: Agathon
Press.
Lockard J. , (1992), Instructional Soft Vare Practical Desing and Development,
Dubugue, C. Brown Publisher
Massoud, S.L. (1991), “Computer Attitudes and Computer Knowledge Of Adult
Students”, J.Educational Computing Research, 3.
64
MEB, (2000), VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı, Ankara, Programların Geliştirilmesinin
Gerekli Kılan Nedenler,
http://ttkb.meb.gov.tr/programlar/progigiris/progigirisi1.html adresinden
10 Temmuz 2009 tarihinde alınmıştır.
Özdemir, E. (1997), “Eğitim, Öğretim ve Öğrenme Kavramları”, Gazi Üniversitesi Gazi
Eğitim Fakültesi Dergisi, Cilt: 17. Sayı: 2.
Özden, Y. (2003), Öğrenme ve Öğretme, Ankara: Pagem A Yayıncılık.
Özmen, H. (2004), “Fen Öğretiminde Öğrenme Teorileri ve Teknoloji Destekli
Yapılandırmacı (Constructivist) Öğrenme”, The Turkish Online Journal
of Educational Technology.
Scwartz, P. and J. Ogilvy (1979), “The Emergent Paradigm: Changing Patterns of
Thought and Belief”, Analytical Report #7: Values and Lifestyles
Program, Menlo Park, CA: SRI Internaional.
Senemoğlu, N. (2005), Gelişim Öğrenme ve Öğretim, (12. Basım). Ankara: Gazi
Kitabevi
Shiland, T. W. (1999), “Constructivism: The implication for laboratory work”, Journal
of Chemical Education, 76(1), 107-109.
Sözer, E. (1992), Eğitim Fakültesi Öğrencileri İle Öğretmenlik Sertifikası Programı
Öğrencilerinin Öğretmenlik Mesleğine Yönelik Tutumları, Eskişehir:
Anadolu Üniversitesi Yayınları.
Sünbül, A. Murat, (2000), “Çağdaş Öğretim Teknolojileri”, Seminer Makalesi, Konya:
Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi.
Şahin, T. , S. Yıldırım, (1999), Öğretim Teknolojileri ve Materyal Geliştirme, Ankara:
Anı Yayıncılık.
Şengül, N. , (2006), “Yapılandırmacılık Kuramına Dayalı Olarak Hazırlanan Aktif
Öğretim Yöntemlerinin Akan Elektrik Konusunda Öğrencilerin Fen
Başarı ve Tutumlarına Etkisi”, Yüksek Lisans Tezi, Celal Bayar
Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Manisa.
Şimşek, H. (1994), “Pozitivism Ötesi Paradigmatik Dönüşüm ve Eğitim Yönetiminde
Kuram ve Uygulamada Yeni Yaklaşimlar”, II. Eğitim Bilimleri
Kongresi.
Tan, S., Kayabaş, Y., Erdem, A. R., Erdoğan, A., Şahin, B., Çelik, G., Akbaşlı, S.,
Dascan, Ö., Aksoy, Ö. ve Baykan, Ö. (2002), Öğretmen Adayları için
Konu Anlatımlı KPSS Hazırlık, Ankara: Anı Yayıncılık.
65
Tezcan, M. (1988), Eğitim Sosyolojisi, (5. Baskı.). Ankara.
Tosun, N. (2006), “Bilgisayar Destekli ve Bilgisayar Temelli Öğretim Yöntemlerinin,
Öğrencilerin Bilgisayar Dersi Başarısı ve Bilgisayar Kullanım
Tutumlarına Etkisi: “Trakya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Örneği”,
Doktora Tezi, Trakya Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Edirne.
Uşun, S. (2004), Bilgisayar Destekli Öğretimin Temelleri, (2.Basım), Ankara: Nobel
Yayın Dağıtım
Uysal, S. (1974), Sosyal Bilimler Öğretimi, Ankara: Ankara Üniversitesi Eğitim
Fakültesi Yayınları, No: 37.
Vural, B., (2004), Muhteva Dersleri İçin özel Öğretim Uygulamaları, İstanbul: Hayat
Yayınları
Yanpar, T. (2007), Öğretim Teknolojileri ve Materyal Tasarımı, (8.Basım), Ankara: Anı
Yayıncılık
Yalın, H. (2001), Materyal Geliştirme, Ankara: Nobel Yayıncılık
66
EKLER
EK-1. Akademik Başarı Testi
Sevgili Öğrenciler,
Bu test, “Yapısalcı Öğrenme Kuramına Göre Hazırlanan Analog Elektronik
Dersi Yazılımının Akademik Başarıya Etkisi” konusunda yapılan araştırmaya faydalı
olacak verileri elde etmek amacıyla hazırlanmıştır. Testin sonuçları Çukurova
Üniversitesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümünde yapılmakta olan
bir tez çalışmasında kullanılacaktır.
Sorulara vereceğiniz cevaplar araştırmanın yönünü belirleyeceğinden dikkatli
cevaplar vermeniz büyük bir önem taşımaktadır. Teste vereceğiniz cevaplar araştırma
dışında hiçbir yerde kullanılmayacaktır.
Testi cevaplayarak araştırmaya yapacağınız önemli katkı için şimdiden teşekkür
ederim.
Ali Kemal UĞUR
Ç.Ü. Adana Meslek Yüksekokulu
Öğretim Görevlisi
• Test çoktan seçmeli olup, toplam 33 soru vardır.
• Her bir soru 5 seçenekten oluşmaktadır.
• H
e
r
b
i
r sorunun sadece bir doğru cevabı vardır.
Süreniz 50 dakikadır. Başarılar dilerim.
Adı Soyadı : ……………………………………………………………………..
Numarası : ……………………………………………………………………..
Okulu : Ç.Ü. Adana Meslek Yüksekokulu
Programı : ……………………………………………………………………..
67
1. Diyotların akımı iletme durumları düşünülerek, şekildeki A, B, C lambalarından hangileri ışık verebilir?
A) Yalnız I B) I ve II C) I ve III D) II ve III E) I, II ve III 2. Şekildeki devrenin girişine tepe değeri V olan alternatif gerilim uygulanıyor. R direnci üzerindeki gerilimin dalga şekli aşağıdakilerden hangisidir?
3. Bir güç kaynağı devresinde dirençler bazen diyotlara seri bağlanırlar. Bunun nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Çıkış akımını yükseltmek B) Aşırı akıma karşı diyotu korumak C) Diyotların boşalmasına yardımcı olmak D) Filtre kondansatöründen şarj boşaltmak E) Çıkış voltajını regüle etmek 4. Doğru polarmada silisyum diyotun iletime geçebilmesi için gerekli olan minimum gerilim değeri kaç volttur? A) 0,3 Volt B) 0,4 Volt C) 0,7 Volt D) 1 Volt E) 1,3 Volt 5. Şekildeki devrede 2 kΩ luk direnç üzerindeki gerilim düşümü kaç volttur? (Silisyum diyot kullanılmıştır.)
A) 1 volt B) 2 volt C) 3 volt D) 4 volt E) 5 volt 6. İletim yönünde ışık yayan ve görünen ışık bölgesinde ışıma yapan yarı iletken diyot aşağıdakilerden hangisidir? A) Diyot B) Foto Direnç C) Foto Diyot D) LED Diyot E) Zener Diyot 7. Bir diyot için aşağıda söylenilenlerden hangisi doğrudur? A) Elektrik akımını tek yönde iletir. B) Anot gerilimi katot geriliminden fazla olduğunda iletime geçer. C) Alternatif akımı doğrultmak için kullanılabilir. D) P ve N Tipi maddelerin birleşiminden oluşur. E) Hepsi
SORULAR
68
8. Aşağıdaki diyot çeşitlerinin sembolleri hangi şıkta doğru sıralamada verilmiştir?
A) Yüzey birleşimli diyot, Zener diyot, LED, Köprü diyot B) Köprü diyot, Zener diyot, LED, Yüzey birleşimli diyot C) Yüzey birleşimli diyot, LED, Köprü diyot, Zener diyot D) Zener diyot, Yüzey birleşimli diyot, LED, Köprü diyot E) Köprü diyot, Yüzey birleşimli diyot, LED, Zener diyot 9. Aşağıdaki devrelerde hangi diyotlar iletime geçer?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) II ve IV D) II ve III E) II, III ve IV 10. Aşağıdaki silisyum diyot devresi için devre akımını hesaplayınız?
A) 5,7 mA B) 4,3 mA C) 5 mA D) 4,7 mA E) 5,3 mA
11. Aşağıdakilerin hangisinde ideal diyotun tanımı doğru yapılmıştır? A) Elektrik akımına her iki yönde de belli bir değere kadar zorluk gösteren devre elemanıdır. B) Katoduna uygulanan gerilim anoduna uygulanan gerilimden fazla olduğunda iletime geçen devre elemanıdır. C) Elektrik akımını tek yönde ileten devre elemanıdır. D) Elektrik akımının şiddetini ayarlamak için kullanılan devre elemanıdır. E) Elektrik akımına yön veren devre elemanıdır. 12. Sayısal bir multimetre ile diyot testi hangi konumda yapılır?
A) I B) II C) III D) IV E) V 13. Ters polarma altında bir miktar kapasitif etki gösteren diyot çeşidi aşağıdakilerden hangisidir? A) Zener Diyot B) Varikap Diyot C) LED Diyot D) Doğrultucu Diyot E) Tunel Diyot 14. Diyotlar iki terminalli aktif bir devre elemanıdır. Terminallerine verilen isimler aşağıdakilerden hangisidir? A) N Tipi ve P Tipi B) Silisyum ve Germanyum C) Elektron ve Delik (Oluk) D) Arsenik ve Galyum E) Anot ve Katod
69
15. Yarım dalga doğrultmaç devresinde kaç adet diyot kullanılmaktadır? A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 E) 5 16. I. Ters yönde polarmada direnci sonsuzdur. II. Doğru polarmada üzerinde bir miktar gerilim düşümü olur. III. Ters yönde polarmada sızıntı akımı oluşur. Pratik kullanımda, bir diyot için yukarıdakilerden hangisi veya hangileri söylenebilir? A) Yalnız II B) I ve II C) I ve III D) II ve III E) I, II ve III 17. Bir diyota ait şekildeki gerilim-akım grafiği için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) Sızıntı akımı 30 mA dir. B) Silisyum diyota ait karakteristik eğridir. C) Diyot öngerilimi 0.7 volttur. D) Ters yönde polarmada diyotun kırılıp iletime geçmesine neden olan gerilim kırılma gerilimidir. E) Doğru polarmada diyot iletime geçtikten sonra akım artarken, diyot gerilimi sabit kalmaktadır.
18. Şekilde verilen devrede germanyum diyot üzerinden geçen akım aşağıdakilerden hangisidir?
A) 9,7 mA B) 9,3 mA C) 9 mA D) 0,7 mA E) 10,3 mA 19. I. Tam dalga doğrultma devrelerinin çıkışından alınan işaretin frekansı girişin 2 katıdır. II. Tam dalga doğrultmada, yarım dalga doğrultma devresindeki ortalama DC değerden daha düşük bir değer elde edilir. III. Köprü tipi ve orta uçlu olmak üzere iki temel tipte tasarlanır. Tam dalga doğrultmaç devreleri için yukarıdakilerden hangisi veya hangileri söylenebilir? A) Yalnız II B) I ve II C) I ve III D) II ve III E) I, II ve III 20. Güç kaynaklarında filtre devreleri tam olarak ne işe yararlar? A) Gerilimi alçaltmaya B) Akımın değerini arttırmaya C) Gücü sabit tutmaya D) Gerilimi yükseltmeye E) Rıpıl faktörü minimuma indirilmiş tam doğru bir gerilim elde etmeye
70
21. Şekilde verilen köprü tipi tam dalga doğrultma devresinde giriş geriliminin negatif alternansında hangi diyotlar iletimdedir?
A) D1 ve D2 B) D2 ve D3 C) D3 ve D4 D) D1 ve D3 E) D2 ve D4 22. Tipik bir DC güç kaynağı tasarımında aşağıdakilerden hangisi kullanılmaz? A) Filtre Devresi B) Doğrultucu Diyot C) Transformatör D) Gerilim Kenetleyici E) Regülatör Devresi 23. Girişinden sinüsoidal sinyal uygulanan kırpıcı devrenin çıkış sinyali aşağıdaki gibidir.
Bu kırpıcı devre aşağıdakilerden hangisidir? A) B)
C) D)
E)
24. I. Zener diyot ters polarma altında çalıştırılmalı II. Zenere uygulanan gerilim, zener kırılma gerilinden küçük olmalı III. Zenerden geçecek akım zener minimum kırılma akımından küçük olmalı Yukarıdakilerden hangisi zener diyotun gerilimi regülasyonu yapabilmesi için olması gereken bir koşuldur? A) Yalnız I B) I ve II C) I ve III D) II ve III E) I, II ve III 25. Ters polarma altında kırılma bölgesinde çalışmak üzere tasarlanmış P-N bitişimli devre elemanı aşağıdakilerden hangisidir? A) Doğrultucu Diyot B) Transistör C) LED Diyot D) Zener Diyot E) Varikap Diyot 26. Bir zener diyotun regüle edebileceği gerilim aralığı aşağıdakilerden hangisine bağlıdır? A) Zener diyotun gücüne B) Zener gerilimine C) Zenerin minimum kırılma akımına D) Zenerin maksimum kırılma akımına E) Hepsi 27. Optik özellik gösteren ve ters polarma gerilimi altında çalışan diyot türü aşağıdakilerden hangisidir? A) LED Diyot B) Foto Diyot C) Pin Diyot D) Tunel Diyot E) Varikap Diyot
71
28. Zener diyotu bir voltaj regülatörü olarak çalıştırmak için devre bağlantısı nasıl olmalıdır? A) Paralel bağlantı, Ters polarma B) Paralel bağlantı, Doğru polarma C) Seri bağlantı, Ters polarma D) Seri bağlantı, Doğru polarma E) Yukarıdakilerden Hiçbiri 29. Tam dalga doğrultmaca göre, yarım dalga doğrultmaç için aşağıdakilerden hangisi doğrudur? A) Çıkış gerilimi daha büyüktür. B) Çıkış gerilimi DC ye daha yakındır. C) Birçok diyota ihtiyacı vardır. D) Çıkış sinyalinin filtrelenmesi zordur. E) Doğrultma işlemi şebekenin her iki alternansında gerçekleştirilir. 30. Doğrultmaç devrelerinde, filtreleme işlemi için en çok kullanılan yöntem aşağıdakilerden hangisidir? A) LC Filtre B) T Tipi Filtre C) Π (Pi) Tipi Filtre D) Kapasitif Filtre E) Endüktif Filtre 31. Bir doğrultucu diyotta, bir periyotluk AC sinyalin yaklaşık ne kadarlık kısmında akım akışı olur? A) 0360 B) 0270 C) 0180 D) 090 E) 045
32. Diyotların üretiminde en fazla kullanılan materyaller aşağıdakilerden hangisidir? A) Germanyum ve Selenyum B) Silisyum ve Selenyum C) Silisyum ve Galyum Arsenik D) Silisyum ve Bakır Oksit E) Silisyum ve Germanyum 33. Foto diyotun sembolü aşağıdakilerden hangisidir? A) B) C) D) E)
72
EK-2. Öğretim Yazılımının Ekran Görüntüleri
73
74
75
76
77
ÖZGEÇMİŞ
KİŞİSEL BİLGİLER
Adı Soyadı : Ali Kemal UĞUR
Doğum Yeri ve Yılı : Ceyhan - 1978
Medeni Hali : Evli
Telefon : 0 322 233 24 61
Mail Adresi : [email protected]
ÖĞRENİM DURUMU
2007–2010 : Yüksek Lisans, Çukurova Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü,
Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Anabilim Dalı, Adana.
1995–1999 : Lisans, Gazi Üniversitesi, Teknik Eğitim Fakültesi, Elektrik Eğitimi
Bölümü, Ankara.
1991-1994 : Lise, Dörtyol Payas Lisesi, Hatay.
1988–1991 : Ortaokul, Dörtyol Payas Lisesi Ortaokul Bölümü, Hatay.
1983–1988 : İlkokul, 100. Yıl İlkokulu, Hatay.
İŞ DENEYİMİ
2006-….. : Çukurova Üniversitesi Adana Meslek Yüksekokulu, Adana.
2005–2006 : İskenderun Anadolu Teknik, Teknik Lise ve Endüstri Meslek Lisesi, Hatay
2003–2005 : Reyhanlı Teknik Lise ve Endüstri Meslek Lisesi, Hatay
2001–2003 : Sarıkamış Endüstri Meslek Lisesi, Kars
1999–2001 : Reyhanlı Teknik Lise Ve Endüstri Meslek Lisesi, Hatay