TLOS ANTİK KENTİ QÑTURAHİ KAYA MEZARI

20
OLBA XXVII, 2019, 169-188 ISSN 1301-7667 Makale Geliş | Received : 16.08.2018 Makale Kabul | Accepted : 10.10.2018 TLOS ANTİK KENTİ QÑTURAHİ KAYA MEZARI Taner KORKUT – Recai TEKOĞLU * ABSTRACT Qñturahi Rockcut Tomb in the Ancient City of Tlos The ancient city of Tlos is one of the richest Lycian settlements in terms of the architecture of its ‘Lycian Type’ rock cut tombs, which have managed to live on until the present day in various versions. The exterior design of these tombs, known to have been utilized since the Early Classical Period, is generally accepted to be a reflection of the wooden architecture of the Lycian region. This exterior design can consist of just one panel, but there are also more than a few tombs including two or more panels. In fact, some rock cut tombs even possess a multi-layered panel design. The exterior design of the rock cut tombs in question has generally been carved into the main rock face along with the burial chamber. However, it’s also known that the exterior design of some samples was constructed using an application technique. The façade of the Qñturahi rock tomb, further examined within this piece, was con- structed with an arrangement of two panels shaped using an application technique. After being raided in ancient times, the tomb remained underground until being discovered by chance and documented during its excavation. Three burial beds, arranged in a U-shape, were found in the burial chamber. No skeleton or gifts were found throughout the course of the excavation. The only thing setting the Qñturahi tomb apart is the content of the two epitaphs written in Lycian at the top of the tomb. Two separate epitaphs were exca- vated, the first made up of two lines and the second consisting of four. As understood from paleographic observations, these inscriptions belong to roughly the same time period as the tomb itself, and are for the same individual. The first inscription located above the door lintel is the foremost epitaph planned for the tomb. The second inscrip- tion was unplanned and added later to the left hand panel. According the information gathered from the inscriptions, this tomb was built for someone named Qñturahi. The fact that this individual emphasized his grandfather’s name in place of his father’s in this epitaph further intensifies the mystery of this tomb. Keywords: Lycia, Tlos, Necropolis, Burial Customs, Rock Cut Tomb, Tomb Ownership. * Prof. Dr. Taner KORKUT, Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü/Antalya-TR. E- posta: [email protected]. Prof. Dr. Recai TEKOĞLU, Dokuz Eylül Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü/İzmir-TR. E- posta: [email protected]. Orcid No: Taner Korkut: 0000 0001 9810 231; Recai Tekoğlu: 0000-0002-7702-2625

Transcript of TLOS ANTİK KENTİ QÑTURAHİ KAYA MEZARI

Makale Geli | Received : 16.08.2018 Makale Kabul | Accepted : 10.10.2018
TLOS ANTK KENT QÑTURAH KAYA MEZARI
Taner KORKUT – Recai TEKOLU *
Qñturahi Rockcut Tomb in the Ancient City of Tlos
The ancient city of Tlos is one of the richest Lycian settlements in terms of the architecture of its ‘Lycian Type’ rock cut tombs, which have managed to live on until the present day in various versions. The exterior design of these tombs, known to have been utilized since the Early Classical Period, is generally accepted to be a reflection of the wooden architecture of the Lycian region. This exterior design can consist of just one panel, but there are also more than a few tombs including two or more panels. In fact, some rock cut tombs even possess a multi-layered panel design. The exterior design of the rock cut tombs in question has generally been carved into the main rock face along with the burial chamber. However, it’s also known that the exterior design of some samples was constructed using an application technique.
The façade of the Qñturahi rock tomb, further examined within this piece, was con- structed with an arrangement of two panels shaped using an application technique. After being raided in ancient times, the tomb remained underground until being discovered by chance and documented during its excavation. Three burial beds, arranged in a U-shape, were found in the burial chamber. No skeleton or gifts were found throughout the course of the excavation. The only thing setting the Qñturahi tomb apart is the content of the two epitaphs written in Lycian at the top of the tomb. Two separate epitaphs were exca- vated, the first made up of two lines and the second consisting of four. As understood from paleographic observations, these inscriptions belong to roughly the same time period as the tomb itself, and are for the same individual. The first inscription located above the door lintel is the foremost epitaph planned for the tomb. The second inscrip- tion was unplanned and added later to the left hand panel. According the information gathered from the inscriptions, this tomb was built for someone named Qñturahi. The fact that this individual emphasized his grandfather’s name in place of his father’s in this epitaph further intensifies the mystery of this tomb.
Keywords: Lycia, Tlos, Necropolis, Burial Customs, Rock Cut Tomb, Tomb Ownership.
* Prof. Dr. Taner KORKUT, Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü/Antalya-TR. E- posta: [email protected]. Prof. Dr. Recai TEKOLU, Dokuz Eylül Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü/zmir-TR. E- posta: [email protected]. Orcid No: Taner Korkut: 0000 0001 9810 231; Recai Tekolu: 0000-0002-7702-2625
Taner Korkut – Recai Tekolu170
ÖZ
Farkl varyasyonlarda günümüze kadar ulamay baaran Likya tipi kaya mezar mimarl açsndan Tlos Antik Kenti en ansl Likya yerleimlerindendir. Erken Klasik Dönemden itibaren kullanldklar bilinen sökonusu kaya mezarlar cephe düzenleme- sinin Likya Bölgesinin ahap mimarisinin kayaya bir yansmas olduu kabul edilir. Böylece tek bir panelden oluan cephe düzenlemesi olduu gibi iki veya daha fazla panelin kullanld kaya mezarlarnn says da az deildir. Hatta baz kaya mezarla- rnda paneller çok katl olarak da düzenlenmitir. Sözkonusu kaya mezarlarnn cephe düzenlemesi genelde mezar odas ile birlikte ana kayadan yontulmutur. Ancak baz örneklerde motaj tekniiyle oluturulmu cephe mimarisinin varl da bilinmektedir.
Bu makale kapsamnda tantlan Qñturahi kaya mezarnn cephesi de aplikasyon yöntemiyle ekillendirilen iki panelli bir düzenlemeden oluturulmutur. Antik çalarda soyulduktan sonra tekrar toprak altnda kalan mezar tesadüfen ortaya çkm ve kazs yaplarak belgelenmitir. Mezar odasnda U formunda düzenlenmi üç kline bulun- maktadr. Kazlar esnasnda herhangi bir ölü hediyesi ya da iskelete rastlanlmamtr. Ancak mezar üzerindeki iki Likçe mezar yaztnn içerii bakmndan Qñturahi kaya mezar dierleri arasnda dikkat çekmektedir. Yaztlar üzerindeki paleografya gözlem- lerinden ve yazt yapsndan kaya mezar üzerine yaklak ayn zaman dilimlerinde ve ayn ahs için biri iki satr, ikincisi dört satrdan olumak üzere iki farkl kitabe kazn- mtr. Kap lentosu üzerinde yer alan birinci yazt mezar için batan planlanm olan kitabedir. kinci yazt ise daha sonra plansz olarak soldaki pano üzerine ilave edilmitir. Yaztlardan anlald üzere mezar Qñturahi adnda bir ahs yaptrmtr. Yaztlarda bu ahsn baba ad yerine dedesinin adnn vurgulanmas bu mezarn gizemini daha da arttrmaktadr.
Anahtar Kelimeler: Likya, Tlos, Nekropolis, Ölü Gömme Gelenekleri, Kaya Mezar, Mezar Sahiplenme.
Tlos Antik Kenti oldukça geni bir alana yaylm nekropol alanlar ve buralarda tespit edilen çok farkl formlarda mezar mimarl gelenei ile uzunca bir süredir ilgi odandadr1. Kaya mezarlar dnda lahitler, oda gömütler, ant mezarlar ve cha- mosorion tipi mezarlar nekropol alanlarnda skça karlalan mezar tiplerindendir. Bunlarn dnda basit toprak gömülerinde tercih edilen örgü sanduka mezar ile çatk kiremit mezarlar da nekropollerde kullanlmtr.
Tlos Antik Kenti nekropolleri Erken Neolitik Dönemden Orta Bizans Dönemine kadar kesintisiz tarihlenmektedir. Ayrca bölgede Beylikler Döneminden balayan ve 19. yüzyl ortalarna kadar tarihlenen bir gömü gelenei daha bulunmaktadr. En erken mezarlar Girmeler Maaras önündeki Akeramik Neolitik Dönem yerleim katmann- da tespit edilmitir. Kalkolitik Dönem iskeletlere ise Girmeler Maaras dna hem Tlos kent merkezi hem de Tavaba maaralarnda rastlanlmtr. Likya tipi antsal kaya mezarlar ve lahitler Erken Klasik Dönemden itibaren tarihlenmektedir. Örme ant mezarlar, oda gömütler, basit cepheli kaya mezarlar ve chamosorion tipi mezarlar daha çok Hellenistik ve Roma Dönemlerinde kullanlmtr. Basit toprak gömü tarz
1 Genel olarak Tlos Antik Kenti ve teritoryumu için bk. Korkut 2016.
Tlos Antik Kenti Qñturahi Kaya Mezar 171
ise Tlos’da genelde Erken Bizans Dönemi ile birlikte kullanlmaya balanmtr. Tlos Antik Kenti dynastik dönem nekropolünden günümüze ulaan mezar antlar
içerisinde “Likya Tipi Kaya Mezarlar” en büyük grubu oluturmaktadr. Daha çok gösterili bir cephe mimarisi ile öne çkan kaya mezarlarnn ön cephe düzenlemesi genelde ana kayadan yontulmutur. Ancak baz örneklerde aplike tekniiyle oluturul- mu cephe mimarisinin varl da bilinmektedir. Sözkonusu kaya mezarlarnn çou antik çalarda soyularak tahrip edilmitir. Dier yandan bugüne kadar henüz doku- nulmam, orijinal konumunda kaya mezarlarna da kazlar esnasnda ulalmaktadr2.
Kaya mezarlarnn iç ksmlarnda farkl düzenlemelerin olduu ve ölü yataklar üzerine gömülerin yapld bilinmektedir. Sözkonusu ölü yataklar genelde zeminden yükseltilmi bir kline eklinde düzenlenmitir. Ayrca düz bir zemin üzerinde farkl tekniklerle oluturulmu ölü yataklarnn skça tercih edildii de belgelenmitir. Ölü hediyeleri ya da kiisel eyalar bu klinelerin üzerine braklmtr. Orta ksmda bu- lunan ve hareket çukuru olarak adlandrlan ksmda ise daha önceki gömüler ve ölü hediyeleri düzensiz biçimde depolanmtr. Bugüne kadar açlan kaya mezarlarnn içinde sadece ceset gömme gelenei tespit edilmitir; kremasyon gömüsüne hiç rast- lanlmamtr.
Genelde aile mezar olarak kullanlmaya balanan kaya mezarlarnn3 iç düzen- lenmesinde farkl zaman dilimlerinde deiiklik yapld bilinmektedir. Örnein ilk kez Klasik Dönem’de kullanlm bir kaya mezarnda Roma Dönemi’nde köelerdeki klineler yerine orta alanda tulalardan oluturulmu gömü alanlar tespit edilmitir. Oluturulan bu gömü alanlar içerisinde üst üste iskeletler ve ölü hediyeleri ortaya çkarlmtr. Arkeolojik buluntular nda Tlos’da bir kaya mezarnn yaklak 600 yl gibi uzun bir süre kesintisiz kullanld anlalmtr.
Benzer bir durum bu makalenin konusunu oluturan kaya mezarnda tespit edil- mitir (fig. 1). Sözkonusu kaya mezar Klasik Dönemden itibaren kullanlmaya ba- lanan “Likya Tipi Kaya Mezarlar” grubuna girmektedir ve mimari düzenlemelerden uzunca bir süre kullanld anlalmaktadr. Kaya mezar antik çalarda soyulmu olup Erken Bizans Döneminde akropol yükseltisini çevreleyen surun inasyla ön ks- m moloz talarla doldurularak kapatlmtr. Bu esnada mezarn iç ksm yarya kadar toprakla dolmutur. 2018 yl ubat ay sonunda mezarda kaçak kaz yaplmasnn hemen ardndan gerçekletirilen kurtarma kazsyla mezarn içine girilerek temizlen- mitir. Belgeleme çalmalarnn ardndan mezarn ön cephesi bir ahap düzenekle kapatlm; daha sonra güvenlik nedeniyle mezarn ön ksm surlara doru tekrar doldurulmutur.
Tlos akropolünün kuzeydou yamacnda yer alan kaya mezarnn 180 x 180 cm
2 Tlos Antik Kenti kazlar esnasnda orijinal durumda tespit edilen 4 adet kaya mezarnn kazs yaplmtr, bk. Korkut 2016, 94-102.
3 Kaya mezarlarnn aile mezar olarak kullanld Likçe yaztlarla belgelenmitir, örnein Sixeriwale, Hrikttibili ve presida aile mezarlar gibi. Kaya mezarlarnn zamanla el deitirerek farkl aileler tarafndan kullanlmaya baland düüncesi mezarlar üzerine sonradan yazlan Yunanca yaztlarla desteklenmektedir. Bu konu hakknda bk. In – Yldz 2017.
Taner Korkut – Recai Tekolu172
ölçülerindeki ön cephesi aplike tekniiyle oluturulmutur (fig. 1-2). Kap eii blok- larn birbirine balayan kenetler görülebilir durumdadr (fig. 3). Kap lentosunun üst ksmnda kalan üzerinde ahap hatllarn ilendii hyperthyron blou eksiktir. Ancak lentonun orta ve kenarlarndaki kenet düzenlemelerinden dier kaya mezarlarnda olduu gibi burada da üzerinde ahap hatllarn ilendii bir bloun olmas gerektii düünülmektedir (fig. 2). Benzer bir hyperthyron blounun hemen yakndaki Erken Bizans Döneminde ina edilen surda devirme malzeme olarak kullanld tespit edil- mitir. Ölçülerdeki yakn benzerlikten sözkonusu hyperthyron blounun bu mezara ait olduu düünülmektedir.
Orjinalde iki panelden oluan kap düzenlemesi ksmen tahrip olmutur (fig. 1). Ancak her iki paneli birbirinden ayran dikey silmeden küçük bir bölüm günümüze kadar ulamtr. ki panelli kap düzenlemesinin ölçüleri 120 x 150 cm olup sada kalan kap açklnn ölçüleri ise 80 x 150 cm civarndadr. Bu mezarda Likya tipi kaya mezarlar için karakteristik olan sürgülü bir kap formu kullanlmamtr. Kap eiindeki kenet yuvalarndan mezarn kap açklnn bir ta levha ile kapatld anlalmtr (fig. 3). Bu durumun nedeni mezarn yontulduu doal kaya yapsndan kaynaklanm olmaldr. Mezarn iç ksmnda balangçta planlanan sürgü yatana ait izler bulunmaktadr. Büyük olaslkla mezar yontma esnasnda sürgülü kapnn yata deforme olmutur4. Dier yandan mezarn kullanmndan kaynaklanan bir deformasyon olasl da bulunmakatdr. Böylece balangçta ana kayadan yontulan cephe düzenlemesi yerine aplikasyon bir cephe düzenlemesine geçilmi olma olasl da ihtimal dahilindedir.
Mezar odas U formunda düzenlenmi üç kline ile ortadaki hareket alanndan olumaktadr (fig. 4-5). Düz bir tavan düzenlemesine sahip mezar odasnn zeminden yükseklii 175 cm olarak ölçülmütür. Mezar giriinin hemen sa ve solunda dou- bat istikametinde uzanan ve zeminden 75 cm yükseklikte iki adet kline düzenlemesi yeralr (fig. 6). Kuzey yönde bulunan kline 80 x 245 cm ölçülerindedir. Güney yön- deki klinenin ölçüleri ise 80 x 250 cm civarndadr. Her iki klinenin mezarn ortasna bakan kenarlar hafifçe yükseltilmitir. Giriin tam karsnda yer alan kline 80 x 210 cm ölçülerinde ve kuzey-güney dorultulu düzenlenmitir. Bu klinenin seviyesi dier- lerinden daha aada olup zeminden yükseklii 60 cm olarak ölçülmütür. Kuzey ve güney yönlerde bulunan klineler mezar odas içinde kalrken, bat yöndeki kline ise kayann içine doru yontularak bir ni gibi düzenlenmitir. Dier yandan mezar giri- inin hemen önünde bulunan 200 x 220 cm ölçülerindeki hareket alan düz bir zemin düzenlemesi eklinde tasarlanmtr.
Kaya mezarnn iç ksmnda gerçekletirilen kaz çalmalar esnasnda her hangi bir iskelete ya da ölü hediyesine rastlanlmamtr. Dolgu toprak içerisinden ele geçen
4 Nekropol alannda montaj teknii ile oluturulmu cephe düzenlemesine sahip baka kaya mezarlar da bulunmaktadr. Ana kayadan yontulmu kaya mezar örneklerinde olduu gibi bu tür kaya mezarlarnn girilerinde de genelde sürgülü kap tekniinin kullanld görülür. Bu duruma en güzel örnek Six- eriwale kaya mezardr. Baz montaj cepheli kaya mezarlarnda ilerleyen dönemlerdeki tamiratlar esnasnda sürgülü kapdan vazgeçilmi; giri açklklar levha kapaklarla kapatlmtr. Bu deiimin en önemli nedeni ana kayann zamanla deforme olmasdr.
Tlos Antik Kenti Qñturahi Kaya Mezar 173
seramikler ise Klasik Dönem’den balayarak 19. yüzyl sonlar aralna kadar tarih- lenmektedir (fig. 7). Dolaysyla mezar antik çalarda tamamen temizlenmi olmal- dr. Mezarn orijinal kontekstine ait buluntularn ele geçmemesi kullanm sürecinin belirlenmesini zorlatrmaktadr. Ancak mezar kapsnn üst lentosunda balayan ve soldaki kap paneli üzerine kadar inen Likçe yazt mezarn kullanm ile ilgili önemli bilgiler sunmaktadr.
Mezar üzerinde tespit edilen Likçe yazt yakndan incelendiinde yaz paleograf- yas deikenlik gösteren ve metin içeriinde bir takm sözcük ve cümle farkllklar bulunan iki ayr yaztn burada sözkonsu olduu anlalmtr (fig. 1. 8). Her iki yaztta da mezarn ayn kii tarafndan ina edildii vurgulanmtr. Mezara daha sonra dü- zensiz olarak kaznan ikinci yazt birincisi için bir tür corrigenda nitelii tamaktadr. Benzer bir durumla daha önce Likçe yazt alannda hiç karlalmamtr. A Yazt:
Mezar kapsnn üst lentosunda bulunan ve iki satrdan oluan yazt mezarn ilk kullanmyla balantldr. Yazt alannn yükseklii 18 cm, genilii 154 cm ve harf büyüklüü 3.5 cm civarndadr. Yaz paleografyas düz hatl ve ksmen klasik yaz formlarn taklit etmektedir. Kelimeler arasna ayrc iaret olarak üst üste iki nokta (:) iareti konmutur ve kullanm düzenlidir. A yaztnn transkripsiyonu ve çevirisi öyledir:
1 Qñturahi-ti: prñnawate: Terssipuleh sedi: se-pibiti: awaha: aladahali ada <
“na eden kii Tersipule’nin varisi Qñturahi’dir. Eer AWAHA olarak verirse, ALADAHALI 10 ADA”.
B Yazt: Birinci yaztn hemen altndaki kap paneli üzerinde yaz paleografyas yaygn
Likya yaz formlarnn kullanmn gösteren ikinci bir yazt tespit edilmitir. Yaplan detayl gözlemler esnasnda ikinci yaztn mezarn orijinal planna uygun olarak ha- zrlanmad anlalmtr. Burada satrlar tarlm olup bir satr ve dizin plan yapl- madan, harf boylarnn büyüklük ve ölçülerine dikkat edilmeden kayda geçirilmitir. Böylece bu ikinci yaztn mezara daha sonra ilave edildii anlalmaktadr. Toplam dört satrdan oluan ikinci yaztn ilk satrnn yükseklii 8 cm, genilii 146.5 cm ve harf büyüklüü 4-5 cm dolayndadr. Bu satrdan soldaki kap sövesine 4 harfli bir tama vardr. Bunun genilii 9.3 cm, harf büyüklüü 3 cm olarak ölçülmütür. Bu tamann hemen sandaki panel üzerinde bulunan 2. ve 3. satrlarn yer ald kesitin yükseklii 7.2 cm, genilii 57 cm, harf büyüklüü 2-2.5 cm civarndadr. En altta kap paneli üzerinde bulunan dördüncü satrn genilii 38 cm ve harf büyüklüü 2-2.5 cm olarak tespit edilmitir. B yaztnn transkripsiyonu ve çevirisi öyledir:
Taner Korkut – Recai Tekolu174
1 Qñturahi-ti-prñnawate-se-Terssipulih sedi-se-tuhes-se-ije-ñte tãt-tesi-miñti: alada- hali-ada <
“na eden kii Tersipuli’nin varisi ve torunu Qñturahi’dir. Burada mindis’le birlikte ( mindis için) kural koydular/düzenleme yaptlar. ALADAHALI 10 ADA”.
Karakter Özellikleri: Her iki yazt da hemen hemen ayn zaman dilimlerinde, belki de aralarnda ancak
bir kaç yllk bir farkla kayda geçirilmilerdir. Aralarnda bir nesil fark geçmi olmas- n düündürecek her hangi bir metin fark bulunmamaktadr. Ancak ilgiç bir ekilde iki yazt arasnda yaz karakterlerinin zaman zaman dikkat çekici düzeyde bir form fark gözettii görülmektedir (fig. 9). Bu durum bize Likçe yaztlarda e zaman diliminde farkl formlarda yazl biçimlerinin kullanmda olduunu açkça göstermektedir. Sözcük Özellikleri:
-ti, Likçe’de relatif ve demonstratif olarak kullanlan enklitik zamir, is, qui5. Bu zamirin bir grubu yaztlarn hemen banda ahs adn takiben kullanlabilir. Bunun çeitli örneklerine
TL 29,1: ikuwe-ti:prñnawate:ipresidah:tideimi TL 62,1-2: unuwmi-ti prñnawate/ purihimrbbeseh tideimi TL 95,1: [t]eburehi:j--ti:prñ[n]awate[..]i[..]l[.....]ini[ TL 98,1: pizzi-ti:prñnawate:ddepñneweh:tideimi TL 99,1: purihimeti-ti:prñnawate:masasah:tideimi TL 116,1-2.: [...i]zikle-ti prñnawate piχmmmah tideimi TL 127,1: st[a]maha-t[i prñ]nawate:epñχuχa<h> tideimi Die Sprache 48 (2009) : stamaha-ti:prñnawate yaztlarnda da rastlanmaktadr. prñnawate, Likçe “ina etmek” anlamna gelen oldukça yaygn prñnawa- fiilinin
pres. sing. 3 çekimidir. Qñturahi, yerli Anadolu kökenli ahs adlarndandr6. Baka yaztlarda da bu isme
rastlanmtr. TL 59, Antiphellos, 1.-2. satrnda “Hrppidube’nin olu, Zimasttra’nn torunu”, N 320 olarak bilinen Letoon üç dilli yaztnn 10. satrnda “Eseimiya’nn babas” olarak geçmektedir. Tlos yaztndaki isim de dahil olmak üzere bunlar ayr ayr kiilerdir. Qñturahi ad, Likya’da sevilen ve kullanlan isimlerdendi. Yunanca
5 Neumann 1969, 387.
6 Zgusta 1964, 637.
ve Aramice karl Letoon üç dilli yaztnda tespit edilmitir. Yaztn Likçe 10. satrnda geçen Eseimiju: Qñturahahñ: tideimi: ifadesine Yunanca versiyonun 8. ve 9. satrlarnda Σιμαν Κονδορασιος ν, Aramice versiyonun 9. ve 10. satrlarnda l-Smyn br-Kdwrs kelimeleri karlk gelmektedir7. Bu paralellikten yola çkarak Likçe Qñturahi adnn Yunanca Kondorasis ve Aramice Koddôrosi olarak tanmland tespit edilmitir. Likçe Qñturahahñ formu Qñturahi ahs adnn -asi ekiyle yaplm akku- zatif halinde genetif sfat eklidir.
Terssipuleh, bir ahs addr ve Terssipule adnn genetif singular halidir. B yaztnda Terssipulih olarak yazlmtr. Bu isme daha önce Likçe yazl belgeleri arasnda rastlanmamtr. Elimizdeki epigrafik veriler nda Terssipule ahs adn iki parçaya ayrarak deerlendirme imkan edinilmektedir. smin ilk parças terss(i)- ön parçac, ikinci parças ise -pul(e/i)- son parçacyla ayrmaktadr. Terss(i)- ön parçacn barndran baka bir ahs ad TL 149 olarak bilinen Rhodiapolis yaztnda belgelenmitir. Yaztn 2. satrnda Ijamara:Terssiχleh<>:tideimi, “Terssikhle’nin olu Iyamara” ifadesi geçmektedir. Bu isim, Anadolu’nun yerli halklar tarafndan benimsenen Yunanca isimlerden bir tanesi olarak kabul edilmi ve daha en bandan itibaren Θερσικλς veya Τερψικλς adlaryla ilikilendirilmitir8. Ancak Yunancadan Likçeye geçen ve -κλη- son ekiyle yaplan baka ahs adlarna bakld zaman Περικλς adnn Perikle, ρακλς adnn Herikle olarak yazlm olduu anlalr. Her iki durumda da -κλη- son eki Likçede -χle- yazlyla deil -kle- yazlyla karland görülmektedir. Yunancada nadiren de olsa, Τερσι- ön parçacnn baka yapm eki gruplaryla da kullanld belgelenmitir. Τερσσωγασσες9, Τερσειχρης ve Τερσιχμη gibi ahs adlar da bu grupta yer almaktadr10. Ancak Θερσι- ön par- çacn barndran isimler sayca ve kompozisyon olarak daha fazla belgelenmitir: Θερστος, Θρσιος, Θρσανδρος, Θερσμαχος, Θρσειος, Θρσιππος, Θερσαγρας, Θερσες, Θρσινος, Θερσινη, Θερσηνικ v.b. gibi.
smin ikinci parçasn oluturan -pul(e/i)- parçac da Likya’daki ahs adlar yapm ekleri gruplarna yabanc bir son ektir. Likçe yaztlarda bu son ekle yaplm baka bir ahs ad tespit edilmemitir. Likçe ve Yunanca arasndaki transkripsiyon geçilerine bakld zaman Yunanca -πολ(/λ)- ses parçacnn Likçede -pul(e/i)- ile karland görülmektedir. Bunun bir örnei Karmylessos’ta bulunmu TL 6 çiftdilli yaztnda Yunanca πολλωνδης adnn Likçede Pulenjda olarak karlanmasyla gösterilebilir. Terssipule ahs adnda kullanlan -pul(e/i)- son ekinin Yunanca -πολις sözcüünden gelmi olmas oldukça mümkündür. Letoon Bozoluk‘ta, bulunmu ve MÖ 2. yüzyln ortalarna veya 2. yarsna tarihlenen bir yaztn 18. satrnda Παρμενσκος Θερσιπλιος, “Thersipolis’in olu Parmenikos” adlar geçmektedir11. Θερσιπλιος, Θερσπολις ahs adnn sfat halidir. Bu ahs ad nominatif olarak
7 Laroche 1979, 64.
8 Thomsen 1899, 390; Sundwall 1913, 24; Houwink ten Cate 1961, 105.
9 Blümel 1987, 866; Blümel 1998, 181.
10 Neumann 2007, 349.
Taner Korkut – Recai Tekolu176
bölge ve Anadolu yaztlarnda henüz belgelenmemitir ancak Yunanca ahs adlar listelerinde Θαρσπολις12 ve Θερσπολις13 olarak tespit edilmitir. Likçe yaztta geçen Terssipule ahs adnn Yunanca Θερσπολις veya Θαρσπολις ahs adnn karl olduu tahmin edilmektedir. Büyük bir olaslkla B yaztnda kullanlan Terssipuli- ya- zl, eer hatal bir yazl deilse, dorudan bu ismin okunuunu yanstyor olabilir. Tlos B yaztnda Terssipule adndan önce se- “ve” balac kullanlmtr. Bu tamamen istisnai bir kullanmdr. Çok büyük bir olaslkla metnin yazar hatal olarak bu balac metne ilave etmitir.
sedi sözcüü Tlos yaztlarnn sunmu olduu yeni tartma konularndan bir tanesidir. Tlos A ve B yaztlarnda sedi olarak geçmektedir ve Myra’da bulunmu N309b yaztnn 2. satrnda geçen sidi kelimesini çartrmaktadr. Tlos ve Myra yaztlarnda sözcüün ilk hecesinin /e/ ve /i/ vokallerinin yer deitirerek yazlm olmasnn sk rastlanan bir fonetik temeli yoktur. Ancak yeni Tlos yaztlarnda sedi olarak yazlm olmas belkide e- vokalinin final -i sesinin oluturduu umlaut’tan kaynaklanmasyla mümkün olabilir14. Bu sözcük hem Tlos hem de Myra yaztnda bir tür akrabalk veya aile içinde yasal statü gerektiren bir konumda kullanlmtr. Tlos A yaztnda Terssipuleh-sedi, “Terssipule’nin sedi’si”, B yaztnda Terssipulih- sedi se-tuhes, “Terssipule’nin sedi’si ve torunu”, Myra yaztnda da χatmmã: se sidi: ehbi, “Xatmma’y ve onun sidi’sini” eklinde ifade edilmitir. Sözcük, etimolojik olarak Luvice zida-/i- “erkek, e, koca” kelimesiyle ilikilendirilmi15, Likçe’de de “koca, e”16, “damat”17, “soy, nesil; ikinci dereceden soy”18 gibi anlamlara geldii kabul edilmitir. Bu anlam destekleyen Myra N309b yaztnn 1.-3. satrlarnda öyle denmektedir: 1 ebñn: xupã: m-ti prñnawat: ddepñnewe: hrppi: ladi 2 ehbi: xatmmaje:
me-ne-ñtepi- tãti: xatmmã: se-sidi: 3 ehbi: Bu yaztn çevirisi u ekilde anlalabilir: “Bu mezar Ddepñnewe ei Xatmma
için yaptrd. Bu mezarn içine Xatmma’y ve onun sidi’sini koydular.” Eer yalnzca Myra yazt dikkate alnm olsayd sidi sözcüünün “koca, e” anlamna gelmesine içerik olarak da çok fazla itiraz edilemeyecekti, çünkü Xatmma bir kadn addr ve burada “onun ei” anlamna gelmesi uygun dümektedir. Likçe’de akraba veya hukuki statüsü bulunan sözcük kullanmlarna bakldnda lada ehbi “onun/kendi kars”, atli ehbi “kendi ahs”, tideimi ehbi “onun/kendi çocuu”, χahba ehbi “onun/kendi büyük olu (?)”, tuhe ehbije “onun/kendi torunlarna”, kbatri ehbi “onun/kendi kz”, ni ehbi
12 LGPN I.
14 Melchert 1994, 310.
15 Carruba 1980, 275.
16 Laroche 1979, 238; Carruba 1980, 275-276; Hajnal 1995, 66; Melchert 2004, 57-58; Neumann 2007, 324.
17 Schürr 2017, 4.
18 Eichner 1993, 239.
“onun/kendi annesi”, teθθi ehbi “onun/kendi babas”, χñnahi ehbijehi “onun/kendi ninesine”, χugagi ehbi “onun/kendi dedesi”, nni ehbi “onun/kendi kardei”, epñnni ehbi “onun/kendi küçük kardei” gibi akraba unvanlarnn yan sra hukuki bir durumu gözeten prñnezi ehbi “onun/kendi hanehalk”gibi kullanmlarla karlalmaktadr. Ayrca arawã ehbij, arawazije ehbije, zmtija ehbijedi, izredi ehbijedi, ?-]laχati ehbi, mla ehbi gibi kullanmlar tartmaya açk örnekler de bulunmaktadr. Yeni Tlos A ve B yaztlar sidi veya sedi sözcüklerinin “koca, e” olarak yorumlanmas ihtimalini ta- mamen ortadan kaldrmtr. Tlos yeni A yazt 1.-2. satrnda Qñturahi-ti: prñnawate: Terssipuleh/sedi: B yazt 1.-2. satrnda Qñturahi-ti: prñnawate: se-Terssipulih/sedi- se-tuhes olarak geçmektedir. Bu yaztlarda bir kadn ad bulunmamaktadr. Ayrca sedi ve tuhes “torun” sözcükleri birlikte kullanlmtr. Qñturahi’nin Terssipule’nin hem kocas hem de torunu olmas mümkün deildir. Dolaysyla burada öyle bir olaslk bulunmaktadr: ya sidi ve sedi sözcükleri ayn deildir ve bu nedenle kullanm yerle- rinin ayr ayr deerlendirilmesi gerekmektedir, ya da bunlar ayn sözcüklerdir ve bu nedenle kullanm yerleri yeniden ele alnmaldr.
Sedi sözcüünün analizi için etimolojik deerlendirmelerden ziyade metin içeri- inin çözülmesi baz fikirler edinilmesine yardmc olabilir. lk etapta sedi ve tuhes “torun” sözcüklerinin birlikte kullanlm olmas sedi sözcüünün yaps hakknda bir fikir verebilir. Burada sedi sözcüü, bir akraba unvanndan ziyade yasal bir durumu gösteren, ima eden bir sözcük olmaldr, yani Terssipule’nin torunu olarak onunla ilikisini tanmlayan bir yasal durum burada söz konusu olmaldr. Bu duruma en uygun sözcük Yunanca yaztlarda da skça geçen κληρνομος “varis” sözcüüdür. Klasik Ça Likyasndaki veraset haklar ve bu haklarn intikali hususunda baz tes- pitler dnda fazla bir bilgimiz bulunmamaktadr19. Ailenin en büyük olu verasetin devamn salayan kiiydi ve ailenin veraset haklarndan sorumluydu. Bu veraset mekanizmas olaan koullarda yaztlarda “X’in olu Y” eklinde ifade edildii için ailenin mal, mülk ve gömü haklar onun üzerinden hesaplanyordu. Babann erkek çocuklar bulunmamas durumunda bu haklar nasl devrettiini bilmiyoruz. Olaslkla Yunanca yaztlarda da görüldüü üzere vasilik durumu özel bir yasa veya kontratla belirlenmemi ise bu haklar vasi statüsünü kazanm olan en büyük olun oluna, yani en büyük toruna geçiyor olmalyd. Tlos örneinde adn bilmediimiz Qñturahi’nin babas veya Terssipule’nin olu erken vefat etmi, onun vesayet haklar da doal olarak büyük toruna, yani Qñturahi’ye, devredilmitir. A yaztnda yalnzca sedi ile ifade edilen durum, sebep olduu hukuki belirsizlikler nedeniyle B yaztnda “torun” sözcüünün ilave edilmesiyle giderilmi olmaldr.
Bu yorum çerçevesinde Myra N309b yaztnn içerii daha ilginç bir hal almak- tadr. Yaztn 1-3 satrlarnn yorumunu biz öyle anlyoruz: 1 ebñn: xupã: m-ti prñnawat: ddepñnewe: hrppi: ladi 2 ehbi: xatmmaje: me-ne-ñtepi-tãti: xatmmã: se-sidi: 3 ehbi:kb(i)-ij-tezi:huzeti:kbi:tike “Bu mezar Ddepñnewe, ei Xatmma için yaptrd. çine Xatmma’y ve onun varisini koyacaklar. Baka bir kii, baka bir me- zara (tezi) defnedilecektir (huzeti ?)….”. Mezar ina ettiren Ddepñnewe’nin kendi
19 Bu veraset mekanizmasnn çeitli yönleri hakknda bk. Schweyer 2002, 174-175.
Taner Korkut – Recai Tekolu178
baba adn belirtmemesi, mezara bizzat adn belirttii einin ve onun belirledii bir vasinin gömülecek olmas, ailenin vasiyet haklarnn eten geldiinin bir açklamas olabilir.
pibiti, anlam Letoon üç dilli yaztnda δδωμι “veriyorum” fiiliyle karlanmtr. Tlos yeni B yaztnda geçmemektedir.
awaha, Likçede anlalmas ve yorumlanmas sorunlu sözcüklerden bir tanesi- dir20. Awaha yazl açk ve net olarak Tlos yeni A yaztnda belgelenmitir. Dier yaztlardaki kullanmlar hem belirsiz hem de form olarak deiiklik göstermektedir. Olaslkla Pinara TL 17 ve TL 20 yaztlarnn 2. satrnda da awaha olarak kayda geçirilmitir. Limyra TL 114 ve TL 115 yaztlarnn 2. satrnda üç kez awahai olarak yazlmtr. TL 114 3. satrda [a]wahi, Pinara TL 16 yaztnn 2. satrnda awasi olarak görünmektedir. Sözcük, mezarn kullanm haklarnn belirlendii bir kapsamda kulla- nlmtr. Tlos yeni B yaztnda geçmemektedir. Tlos yeni Likçe yaztlar kapsamnda ele alndnda A yaztndaki se-pibiti: awaha: aladahali ada < ifadesi yerine B yaz- tnda se-ije-ñte-tãt-tesi-miñti: aladahali-ada < ifadesinin kullanld görülmektedir. B metninin yazar ya se-pibiti: awaha: ifadesinin karl olarak se-ije-ñte-tãt-tesi- miñti ifadesini kullanm ya da se-pibiti: awaha:ile ifade edilen hukuki, sosyal, ailesel haklar se-ije-ñte-tãt-tesi-miñti ifadesiyle deitirmi ve düzenlemitir. Ancak sözcü- ün belgelenmi olduu dier yaztlar bu türden bir ayrm veya yerine kullanmayla ilgili bir deerlendirme imkan sunmamaktadr:
Pinara TL 17, 2-3’te alad[ah]ali/ awaha [χupa ebehi a]da / Pinara TL 20, 2-4’te -]we[t]i-awaha/ aladahali: [χu]pa/ eb[eh]i: ada: II Limyra TL 114 1-2’de me-j-ad:tesi:miñti/ awahai: χupa:ehbi Limyra TL 114 3’te me-i: [a]wahi:tesi:aladahali -) Limyra TL 115 1-2’de me-j-ad:tesi:miñti/ awahai: χupa:ehbi Limyra TL 115 2-3’te me-i: awa[h]ai/ tesi:a[l]adahali: -) ve Pinara TL 16 2’de aladahali:awasi:ada //- kullanmlaryla belgelenmitir. Awaha veya awahai sözcüklerinin ahsa ait bir tasarruf mu, yoksa kamusal dü-
zenlemeler alanna giren bir düzenleme mi olduunu söylemek zordur. Tlos yeni A yaztnda awaha ahsn tasarrufuna giren bir uygulama gibi görünürken B yaztnda mindis gibi kamusal bir mekanizmann devreye girmesiyle ahsa ait tasarruf hakk alnm gibidir. Yine de hem anlam hem de kullanm hakknda bir fikir oluturmak zor görünmektedir.
se-ije-ñte-tãt-tesi-miñti: aladahali-ada < Tlos yeni B yaztnda geçen bu ifade Likçe mezar yaztlarnda sklkla
20 Sözcüün yorumlanmas ve belgelenmesi hakkndaki tartmalar için bk. Neumann 2007, 31.
Tlos Antik Kenti Qñturahi Kaya Mezar 179
karlalan, neredeyse formulams dizilii bulunan bir ifadedir21. Yapsal olarak tek cümleden meydana gelmitir, ancak içinde ada ve rakam barndran bir finali vardr. fadenin ilk bölümü yaztlarda da görüldüü üzere hemen hemen sabittir ve se-ije-ñta- tad:tesi:miñti eklinde bir standard yazla sahiptir:
Telmessos TL 4.3-4’te se-di/ñta-tad-tesi-miñti: Kadyanda TL 31.3-4’te se-ije:ñta-tãt:/tasa:miñta: Xanthos TL 38.7-8’de se-ije-ñta-tet / tesi-miñti: Xanthos TL 39.7’de se-ije:ñta-tãt:tesi-miñti: Xanthos TL 42.4’te se-ije-ñta-<ta>d:tesi:miñti: Xanthos TL 47.3’te se-ije/ñte-tad-tesi-miñti Xanthos TL 50.1’de ñte-ije-tãd:tesi:miñti Limyra TL 114.1’de me-j-ad:tesi:miñti Limyra TL 115.1’de me-j-ad:tesi:miñti Olaslkla Xanthos TL 41.4 ñta-ija-tad:tas[a:miñta Xanthos TL 46.3 [se-ije-ñta-tad-tesi:]mi[ñ]ti: metinleri de bu istikamette tamamlanabilir.
fade erken dönemden itibaren Likçe üzerine çalan uzmanlarn dikkatini çekmi, çeitli yorumlarn konusu olmutur. Tek tek sözcükler analiz edildiinde çeitli yo- rumlar yaplmasna olanak salayacak çözümlemelere ulalabilmektedir. Öncelikle, ifadenin fiilî durumunun daha iyi bilinen unsurlardan bir tanesi olduunu belirtmek gerekir. fadede geçen tãt çekimli fiili, Likçe yaztlarda çok skça kullanlan ta- “koymak, yerletirmek” fiilinin preterit 3. çoul ahs çekimidir. Önünde “içinde, içine” anlamlarna gelen ñta/ñte adverbi veya preverbi bulunmaktadr ve Hititçe anda dai- fiiliyle anlam ve kök olarak ayndr22. Hem etimolojik yaps hem de Likçe belge- lerdeki tespitler ñta ta- fillinin “içeri koymak”, “belirlemek”, “saptamak” anlamlarna geldiini dorulamaktadr. Fiil durumu anlaldktan sonra doal olarak cümledeki özne ve tümleç tanmlarnn yaplmas beklenir. Likçede cümle kurgusunda özne ve tümleçin kesin pozisyonu hakknda genelletirici bir kural yoktur ancak mezar yazt girilerinde öznenin cümlenin sonunda ifade edilmesi en sk karlalan durumdur23. Cümlenin daha iyi anlalabilmesi için ifadede yer alan tesi ve miñti sözcüklerine baklmas gerekir.
21 Bu formula yaps hakknda bk. Bryce 1976, 175-176; Schürr 2007, 148-149.
22 Morpurgo-Davies 1987, 223-224; Melchert 2004, 65; Neumann 2007, 336.
23 Garrett 1992, 200-201; Rutherfort 2002, 212.
Taner Korkut – Recai Tekolu180
Miñti sözcüünün dorudan Yunanca veya Aramice karl her hangi bir çiftdilli yazttan bilinmemektedir. Likçe çalmalarn daha erken döneminde bölgede Yunanca olarak kayda geçirilmi iki yaztta geçen μινδιος ve μινδται sözcüklerinin Likçe miñti’nin kalntlar olduu düünülmütür24. Kyaneai’da bulunmu, erken Hellenistik döneme tarihlenen bir yaztta öyle denmektedir25: μη εξστω δε ανοιγειν μηθενι νευ της μινδιος, “hiç kimseye mindis’in müsadesi olmadan mezar açma hak olmasn”. Mindis’in bir kurum ve tekilat olarak kabul edilmesini dorulayan baka bir yazt da Telmessos’ta bulunmutur. Yine Hellenistik döneme tarihlenen bir yaztta öyle denmektedir26: ταγην δε ταξεν οι μενδται τος ανογουσιν το μνμα λεξανδρεου δραχ(μ)ων ξ…, “mindis’in azalar mezar açanlara 6 Alexander drachmisi dee- rinde bir bedel ödemelerini karara balamtr”. Hellenistik çada mindis’in Likçe miñti’nin devam niteliinde mezar alannn organizasyonundan sorumlu bir kurum, bir tekilat olduu artk ortak kabul gören bir görütür27. Burada da cümlenin yapan, yani faili, olduu beklenmemektedir, çünkü fiil ñte tãt, preterit 3. çoul ahs olarak çekimlenmitir. Mindis’in özne olarak birden fazla olmasn deerlendirecek bir unsur bulunmamaktadr. Burada datif singular çekimde olmas daha kabul edilebilir makul bir yaklamdr.
Tesi sözcüünün anlam ise Letoon üçdilli yazt araclyla tartmaya açlmtr. Yaztn Likçe metninin 30. satr ve devamnda se-i-j-ehbi-j-ait:tasa eklinde bir ifade yer almaktadr. Bu ifadenin Yunanca versiyonundaki karl 26.-27. satrlarda κα ποισαντο ρκους olarak geçmektedir. Bu paralellik üzerinden Likçe tasa’nn Yunanca ρκους olarak çevrildii anlalmaktadr. ρκους, ρκος “yemin” sözcüü- nün akk. pl. formudur.
Bazen Likçe yaztlarda yaygn tesi sözcüünün yerine tasa sözcüünün de kulla- nld görülmektedir. Kadyanda’da bulunmu bir Likçe yaztta bu türden bir kullan- ma rastlanmaktadr. Yaztn 3-6. satrlarnda öyle denmektedir:
TL 31.3-6: se-ije: ñta-tãt: / tasa: miñta: meleime / se-[j]-aladahali: / ada: ||| −
Yazttaki tasa miñta ifadesi, olaslkla tasa miñtaha için kullanlm olmaldr. miñti sözcüünün sfat ekli miñtehi olarak bilinmektedir ve miñtaha gramer olarak nom./akk. nt. pl. formuna karlk gelmektedir. Bu kapsamda tasa, tese’nin nom./akk. nt. pl., tesi de nom./akk. nt. sing. formu olarak yorumlanmaktadr28.
24 Neumann 2007, 216.
26 TAM II 1, 40.
27 Schweyer 2002, 51; Hülden 2006, 339-340; Schürr 2008, 158-159.
28 Neumann 2007, 350. Kr. Adiego 2012, 93’de tasa nom. pl. of tese “oath” olarak kabul ediliyor.
Tlos Antik Kenti Qñturahi Kaya Mezar 181
aladahali: Yaygn formunun yannda TL 4.4 a-b, TL 36.4 ve TL 50.2’de aladeha- li, TL 42.4’de a[l]adaheli, TL 16.2’de al[ad]eahali, TL 9.2’de de ala{la}dehali gibi hatal yazllar da belgelenmitir29. Aladahali gramatikal olarak nominatif singulari aladahala veya aladahali olan bir ismin datif singular’i olabilir.
Qñturahi kaya mezarnn ne zaman yapld kesin olarak bilinmemektedir. Kaya mezar üzerindeki Likçe yaztlarda farkl formlardaki yazl biçimlerinin ayn zaman diliminde birarada kullanlm olmas da mezarn tarihlenmesini zorlatrmaktadr (Fig. 9). Örnein birinci yazt MÖ 4. yüzyl özellikleri tarken mezara daha sonra ka- znan ikinci yazt ise MÖ 5. yüzyil yazl biçimindedir. Bundan baka her iki yaztta baz harflerin ortak yazm biçimleri de sözkonusudur (Fig. 10).
Akropolün dou yamacndan balayarak bugünkü stadyum alan düzlüüne kadar uzanan erken dönemlere ait Tlos yerleiminin Geç Arkaik Dönemle birlikte akropolün zirvesine çekildii ve bu yerleimin etrafnn surlarla çevrelendii bilinmektedir30. Tlos’un bu yeni yerleim alannn nekropolü ise surlarn dndaki yamaçta olutu- rulmutur. Sökonusu nekropol alannda bugün çok sayda kaya mezar görülebilir durumdadr. Tlos Antik Kenti’nde tespit edilen en erken kaya mezar Hrikttibili kaya mezardr31. Tapnak cepheli düzenlenen bu kaya mezar arkeolojik buluntular nda MÖ 5. yüzylin ilk çeyereine tarihlenmektedir. Nekropol alanndaki Likya tipi kaya mezarlarnn da bu dönemden itibaren kullanlmaya baland düünülmektedir.
Klasik Dönem kaya mezarlarnn Hellenistik ya da Roma Dönemi ile birlikte el deitirerek yeniden kullanlmaya baland yaztlar ve arkeolojik buluntular nda belgelenmitir32. Bu tür kaya mezarlarnda Klasik Döneme ait Likçe yaztlar silinmi olup bunlarn yerine genelde Yunanca bir yeni yazt ilave edilmitir. Hatta Hellenistik Dönemde iki kere el deitiren Klasik Döneme ait kaya mezarlarnn varl da bilin- mektedir.
Qñturahi kaya mezar üzerinde ayn kiiye ait iki Likçe yaztn durmas bu mezarn Hellenistik ve Roma Dönemlerinde kullanlmaya devam ettiine iaret etmektedir. Ancak kaya mezarnn soyulmu halde günümüze ulamasndan en son ne zaman kullanld bilinmemektedir. Hemen yakndaki bir komu kaya mezarnn insitu bu- luntularla MS 2. yüzylda da kullanld dikkate alndnda, Qñturahi kaya mezarnn da Roma Döneminde kullanlm olabilecei tahmin edilebilir. Benzer bir durum ile presida33 aile mezarnda karlalmtr. Yine bir komu mezar olan presida aile me- zarnn sa kap sövesi üzerinde bulunan 13 satrlk Likçe kitabeye Roma Döneminde
29 Neumann 2007, 9. Sözcüün anlam ve yorumlanmas hakkndaki daha yeni deerlendirmeler için bk. Melchert 2015, 158-159: alaha-, aladahali.
30 Tlos Antik Kenti ehircilik anlay için bk. Korkut – Uygun 2017.
31 Bu kaya mezar üzerindeki Bellerophon-Chimera kabartmasndan dolay literatürde “Bellerophon Mezar” olarak geçmektedir. Ancak yandaki Likçe yazttan mezarn Geç Arkaik – Erken Klasik Dönemde yaam Hrikttibili adnda bir Tlos beyi ve ailesine ait olduu anlalmtr. Hrikttibili kaya mezar için bk. en son Korkut – Uygun – Özdemir 2017.
32 Bk. In – Yldz 2017.
33 presida aile mezar için bk. Tekolu 2002/03, 106-107 res. 4-6.
Taner Korkut – Recai Tekolu182
dokunulmam olmas onun da yine Roma Dönemi kullanm ile balantldr. Dier yandan Erken Klasik Döneme tarihlenen Hrikttibili kaya mezarnn Roma
Döneminde kullanlmaya devam ettii antik kaynaklar tarafndan da bildirilmitir. Quintus Smyrnaeus’a göre Tlos’lu bir komutan olan “Skylakeus” Troya savalarna katlm ve yine kendisi gibi Likyal olan Glaukos’a yoldalk etmitir. Cesur ve yü- rekli bir mzrak savaçs olarak tanmlanan Skylakeus, Akha ordularnn lion’u igal etmesinin ardndan silah arkadalar olmakszn tek bana Likya’ya döner. Tlos’un gi- riinde onu karlamaya gelen kadn ve çocuklardan oluan gruba tüm hemerilerinin savata nasl öldüünü etraflca anlatr. Nitekim onlar da yurduna ölmeden tek bana dönen Skylakeus’un etrafn çevirip yere düene dek taladlar. Quintus’un anlatmna göre bu olay Tlos akropolünün kuzeyini oluturan ve titan kayal olarak adlandrlan yerde, Bellerophon kaya mezarnn hemen önünde gerçeklemitir34.
34 Quintus Smyrnaeus, Posthomerica 10, 147-166.
Tlos Antik Kenti Qñturahi Kaya Mezar 183
Bibliyografya ve Ksaltmalar Adiego 2012 Adiego, I., “Two reading notes to the Lycian text of the Letoon trilingual
stele”, Kadmos 51, 93-98. Blümel 1987 Blümel, W., Inschriften von Mylasa, Bonn. Blümel 1998 Blümel, W., “Einheimische Ortsnamen in Karien”, EA 30, 163-184. Bousquet – Gauthier 1994 Bousquet, J. – Gauthier, Ph., “Inscriptions du Létôon de Xanthos”,
Revue des Études Grecques, 107/511-513, 319-361. Bryce 1976 Bryce, T., “Burial fees in the Lycian sepulchral inscriptions”, Anatolian
Studies 26, 175-190. Carruba 1980 Carruba, O., “Contributi al Licio, II”, SMEA 22, 275-295. Eichner 1993 Eichner, H., “Beiträge zur Interpretation lykischer Inschriften”, ILS 2,
229-242. Garrett 1992 Garrett, A., “Topics in Lycian Syntax”, Historische Sprachforschung
105, 200-212. Hajnal 1995 Hajnal, I., Der lykische Vokalismus, Graz. Houwink ten Cate 1961 Houwink ten Cate, Ph. H. J., The Luwian Population Groups of Lycia
and Cilicia Aspera during the Hellenistic Period, Leiden. Hülden 2006 Hülden, O., Gräber und Grabtypen im Bergland von Yavu (Zentrallykien).
Studien zur antiken Grabkultur in Lykien, Antiquitas, Reihe 3, Bd. 45.1- 2, Bonn.
In – Yldz 2017 In, G. – Yldz, E., “Tomb Ownership in Lycia: Site Selection and Burial Rights with Selected Rock Tombs and Epigraphic Material from Tlos”, Life and Death in Asia Minor in Hellenistic, Roman and Byzantine Times (J. R. Brandt – E. Hagelberger – G. Bjørnstad – S. Ahrens), Oxford, 85-108.
Kalinka 1901 Kalinka, E., Tituli Asia Minoris. Tituli Lyciae lingua Lycia conscripti, Wien.
Korkut 2016 Korkut, T., Tlos. A Lycian City on the Slopes of the Akda Mountains, stanbul.
Korkut – Uygun 2017 Korkut, T. – Uygun, Ç., “Tlos Antik Kenti ehircilik Anlay”, Antik Dönemde Akdeniz’de Krsal ve Kent (ed. Ü. Aydnolu – A. Mörel), Mersin, 236-248.
Korkut – Uygun – Özdemir 2017 Korkut, T. – Uygun, Ç. – Özdemir, B., “Neue Forschungen zum
sogenannten Bellerophon-Grab in Tlos”, MarbWPr, 19-31. Laroche 1979 Laroche, E., “L’inscription Lycienne”, Fouilles de Xanthos, VI, 49-127. Melchert 1994 Melchert, H. C., Anatolian Historical Phonology, Amsterdam. Melchert 2004 Melchert, H.C., A Dictionary of the Lycian Language, New York.
Taner Korkut – Recai Tekolu184
Melchert 2015 Melchert, H.C., “Lycian alaha- and alada/ehali-”, Genres épigraphiques et langues d’attestation fragmentaire dans l’espace méditerranéen, Rouen/ Havre, 153-163.
Morpurgo-Davies 1987 Morpurgo-Davies, A., “To put’ and ‘to stand’ in the Luwian Laguages”, Studies im Memory of W. Cowgill (ed. C. Watkins), Berlin/ New York, 205-228.
Neumann 1969 Neumann, G., “Lykisch”, Altkleinasiatische Sprachen, HbO I/II, Leiden, 358-396.
Neumann 1979 Neumann, G., Neufunde lykischer Inschriften seit 1901, Wien. Neumann 2007 Neumann, G., Glossar des Lykischen, Wiesbaden. Rutherfort 2002 Rutherfort, I., “Interference or Translationese?”, Bilingualism in
Ancient Society. Schürr 2008 Schürr, D., “Zur Rolle der lykischen Mindis”, Kadmos 47, 147-170. Schürr 2017 Schürr, D., “Vom Aussterben der luwischen ziti-Namen, lykisch
Ipresida und dem kaunischen Imbros”, Gephyra 14, 1-13. Schweyer 2002 Schweyer, A-V., Les Lyciens et la Mort, IFEA, Varia Anatolica XIV, 51. Seyer – Tekolu 2009 Seyer, M. – Tekolu, R., “Das Felsgrab des Stamaha in Ostlykien- Ein
Zeugnis für die Ostpolitik des Perikle von Limyra”, Festschrift für Heiner Eichner, Die Sprache 48, 217-226.
Sundwall 1913 Sundwall, T., Die einheimischen Namen der Lykier, Leipzig. Tekolu 2002/03 Tekolu, R., “Three New Lycian Inscriptions from Tlos and Asarta”,
Die Sprache 43, 1, 104-114. Thomsen 1899 Thomsen, V., Études lyciennes I, Kopenhag . Zgusta 1964 Zgusta, L., Kleinasiatische Personennamen, Prag.
Tlos Antik Kenti Qñturahi Kaya Mezar 185
Fig. 1 Qñturahi Kaya Mezar
Fig. 2 Kaya Mezar Üstten Görünüm
Fig. 3 Kaya Mezar Kap Eii
Taner Korkut – Recai Tekolu186
Tlos Antik Kenti Qñturahi Kaya Mezar 187
Fig. 6 Mezar Odas Kline Düzenlemesi
Fig. 7 Kaya Mezar Seramik Buluntular
Taner Korkut – Recai Tekolu188
Fig. 9 A ve B Yazt Farkl Harf Kullanm
Fig. 10 A ve B Yazt Ortak Harf Kullanm