TEZ_GAZİ_KURESEL ISINMA
Transcript of TEZ_GAZİ_KURESEL ISINMA
T.C.
GAZİ ÜNİVERSİTESİ
EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
İLKÖĞRETİM ANA BİLİM DALI
FEN BİLGİSİ ÖĞRETMENLİĞİ BİLİM DALI
FEN BİLGİSİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ KÜRESEL ISINMA HAKKINDAKİ
BİLGİ DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ
YÜKSEK LİSANS TEZİ
Hazırlayan
BARIŞ EROĞLU
ANKARA-2009
T.C.
GAZİ ÜNİVERSİTESİ
EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
İLKÖĞRETİM ANA BİLİM DALI
FEN BİLGİSİ ÖĞRETMENLİĞİ BİLİM DALI
FEN BİLGİSİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ KÜRESEL ISINMA HAKKINDAKİ
BİLGİ DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ
YÜKSEK LİSANS TEZİ
Hazırlayan
Barış EROĞLU
Danışman
Prof. Dr. Mustafa AYDOĞDU
ANKARA-2009
ii
ÖNSÖZ
Yüksek lisans eğitimim süresince yardımını ve ilgisini hiçbir zaman eksik etmeyen,
kendisini her yönüyle örnek almaya çalıştığım danışmanım sayın Prof. Dr. Mustafa
AYDOĞDU’ ya sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
Çalışmam süresince yardımlarını eksik etmeyen çok değerli hocalarım sayın Doç. Dr.
Mustafa SARIKAYA’ ya, sayın Yrd. Doç. Dr. Nusret KAVAK’ a ve sayın Yrd. Doç. Dr.
Ahmet KILINÇ’ a bana değerli zamanlarını hiç düşünmeden ayırdıkları için ayrıca
teşekkürlerimi sunuyorum.
Tezimin her aşamasında bilgisinden ve görüşlerinden yararlandığım her daim yanımda
olan değerli iş arkadaşlarım Arş. Gör. Sedef CANBAZOĞLU’ na ve Arş. Gör. Hasan
ÖZCAN’ a, değerli oda arkadaşlarıma, uygulamalarım sırasında yardımlarını esirgemeyen
tüm değerli hocalarıma teşekkürlerimi sunarım.
Çalışmam süresince desteklerini hep yanımda hissettiğim en değerli varlıklarım olan
annem, babam ve abime gösterdikleri sabır ve anlayıştan dolayı sonsuz teşekkürler.
Barış EROĞLU
iii
ÖZET
FEN BĠLGĠSĠ ÖĞRETMEN ADAYLARININ KÜRESEL ISINMA HAKKINDAKĠ
BĠLGĠ DÜZEYLERĠNĠN BELĠRLENMESĠ
Eroğlu, Barış
Yüksek Lisans, Fen Bilgisi Eğitimi Bilim Dalı
Tez Danışmanı: Prof. Dr. Mustafa AYDOĞDU
Nisan-2009
Bu araştırmanın temel amacı; Fen Bilgisi öğretmen adaylarının, küresel
ısınma hakkındaki bilgi düzeylerinin belirlenmesidir.
Araştırmada nicel araştırma yöntemlerinden tarama modeli kullanılmıştır.
Araştırmanın çalışma evrenini 2008-2009 öğretim yılında Gazi Üniversitesi
Ġlköğretim Bölümü Fen Bilgisi Öğretmenliği Anabilim Dalı’nda öğrenim gören
lisans öğrencileri oluşturmaktadır. Araştırma süresince veriler, araştırmacı tarafından
geliştirilen kapalı uçlu likert tipi anket ile elde edilmiştir. Araştırmada olasılıklı
örnekleme yöntemlerinden biri olan küme örnekleme yöntemi ile iki örneklem
oluşturulmuştur. 328 Fen Bilgisi öğretmen adayından oluşan ilk örneklem ile anketin
geçerlik ve güvenirlik çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Ardından 271 Fen Bilgisi
öğretmen adayından oluşan ikinci örneklem ile anketin uygulaması
gerçekleştirilmiştir.
Araştırma sonuçlarına göre Fen Bilgisi öğretmen adaylarının küresel
ısınmaya ilişkin bilgi düzeylerinin ortalamanın üzerinde olmasına rağmen bazı
konularda bilgilerinin eksik olduğu ortaya çıkmıştır. Fen Bilgisi ilköğretim ve lisans
programlarında küresel ısınma konusuna yeterince yer verilmesi ve Fen Bilgisi
öğretmen adaylarına etkili bir çevre eğitiminin verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
Gerçekleştirilen çalışmaya benzer olarak farklı disiplinlerin ele alındığı bir çalışma
ile farklı disiplinlerde öğrenim görmekte olan öğretmen adaylarının küresel ısınma
hakkındaki bilgi düzeyleri karşılaştırılabilir.
iv
ABSTRACT
DETERMINATION OF PRE-SERVICE ELEMENTARY SCIENCE TEACHERS’
KNOWLEDGE LEVEL ABOUT GLOBAL WARMING
Eroğlu, Barış
M.S., Department of Elementary Science Education
Supervisor: Professor Dr. Mustafa AYDOĞDU
April-2009
The main purpose of this research is to determine of pre-service elementary
science teachers’ knowledge level about global warming.
Survey method was used in this research, which is one of the quantitative
research methods. Population of this research consist of undergraduate students, who
have been studying in Gazi University Department of Elementary School Teaching,
Science Teaching Program in 2008-2009 academic years. During research, data was
gathered via closed-form Likert type Questionnaire, which was developed by the
researcher. In this research two samples have been built up via cluster sampling
method, which is one of the probability sampling methods. Questionnaire’s validity
and reliability studies were carried out with the first sample, which consist of 328
pre-service science teachers. Then the application of the questionnaire was carried
out with the second sample, which consists of 271 pre-service science teachers.
According to the results pre-service science teachers’ knowledge level about
global warming is above average but they have lack of knowledge about some issues.
It is thought that global warming issue in primary and undergraduate science
programs should has been referred more adequately and should has been given an
effective environmental education to pre-service science teachers. The knowledge
levels of pre-service teachers, who have been studying in different disciplinary, could
be compare with a similar study, which is been dealt with different disciplinary.
v
İÇİNDEKİLER
Sayfa
JÜRİ ÜYELERİNİN İMZA SAYFASI ........................................................................ i
ÖNSÖZ ........................................................................................................................ ii
ÖZET........................................................................................................................... iii
ABSTRACT ................................................................................................................ iv
İÇİNDEKİLER ............................................................................................................ v
TABLOLAR LİSTESİ .............................................................................................. viii
ŞEKİLLER LİSTESİ .................................................................................................. ix
BÖLÜM I: GİRİŞ
1.1. Problem Durumu ............................................................................................... 1
1.2. Konu İle İlgili Literatürde Yer Alan Çalışmalar ............................................... 4
1.3. Problem Cümlesi ............................................................................................... 9
1.4. Alt Problemler ................................................................................................... 9
1.5. Araştırmanın Amacı .......................................................................................... 9
1.6. Araştırmanın Önemi ........................................................................................ 10
1.7. Araştırmanın Sınırlılıkları ............................................................................... 11
1.8. Araştırmanın Varsayımları .............................................................................. 11
1.9. Kısaltmalar ve Tanımlar .................................................................................. 12
1.9.1. Kısaltmalar ................................................................................................ 12
1.9.2. Tanımlar .................................................................................................... 12
vi
BÖLÜM II: ÇALIŞMANIN KAVRAMSAL ÇERÇEVESİ
2.1. Çevre Eğitiminin Tanımı ................................................................................. 14
2.2. Çevre Eğitiminin Tarihsel Gelişimi ................................................................. 15
2.2.1. Tiflis Bildirgesi’ne Göre Çevre Eğitiminin Hedef, Amaç ve Esasları ..... 16
2.2.1.1. Çevre Eğitiminin Hedefleri ............................................................. 16
2.2.1.2. Çevre Eğitiminin Amaçları ............................................................. 16
2.2.1.3. Çevre Eğitiminin Esasları ............................................................... 17
2.3. Türkiye’de Çevre Eğitimi ................................................................................ 17
2.3.1. Örgün Eğitimde Çevre Eğitimi ................................................................. 18
2.3.1.1. Okul Öncesi (Anaokulu-Kreş) Çevre Eğitimi ................................... 19
2.3.1.2. İlköğretimde Çevre Eğitimi ............................................................... 20
2.3.1.3. Ortaöğretimde (Lise ve Dengi Okullar) Çevre Eğitimi ..................... 23
2.3.1.4. Yükseköğretimde Çevre Eğitimi ....................................................... 24
2.3.2. Yaygın Eğitimde Çevre Eğitimi ............................................................... 25
2.3.3. Hizmet İçi Eğitimde Çevre Eğitimi .......................................................... 26
2.4. Devlet Planlama Teşkilatı Dokuzuncu Beş Yıllık Kalkınma Planı ve Çevre . 26
2.5. Küresel Isınma Nedir? ..................................................................................... 29
2.6. Küresel Isınmanın Sebepleri ............................................................................ 30
2.7. Küresel Isınmanın Sonuçları ........................................................................... 31
2.8. Küresel Isınmaya Karşı Yapılabilecekler ........................................................ 33
BÖLÜM III: YÖNTEM
3.1. Araştırmanın Modeli ....................................................................................... 35
3.2. Evren ve Örneklem .......................................................................................... 35
3.3. Verilerin Toplanması ....................................................................................... 38
vii
3.3.1. Veri Toplama Aracının Geliştirilmesi ...................................................... 38
3.3.1.1. Problemi Tanımlama ......................................................................... 39
3.3.1.2. Madde Yazma ................................................................................... 40
3.3.1.3. Uzman Görüşü Alma ......................................................................... 40
3.3.1.4. Ön Uygulama ve Ankete Son Şeklini Verme .................................... 42
3.3.2. Geçerlik Çalışmaları ................................................................................. 42
3.3.3. Güvenirlik Çalışmaları ............................................................................. 44
BÖLÜM IV: BULGULAR ve YORUM
4.1. Fen Bilgisi Öğretmen Adaylarının Bilgi Düzeylerine İlişkin Bulgular ........... 49
4.2. Sınıf Seviyelerine Göre Küresel Isınma Hakkındaki Bilgi Düzeylerine İlişkin
Bulgular ................................................................................................................. .55
4.3. Cinsiyetlere Göre Küresel Isınma Hakkındaki Bilgi Düzeylerine İlişkin
Bulgular .................................................................................................................. 57
BÖLÜM V: SONUÇLAR ve ÖNERİLER
5.1. Sonuçlar ........................................................................................................... 60
5.2. Öneriler ............................................................................................................ 65
KAYNAKÇA ............................................................................................................ 67
EKLER
Ek-1: Araştırmacı Tarafından Geliştirilen Anket ................................................... 75
viii
TABLOLAR LİSTESİ
Sayfa
Tablo 2.6.1.: Sera Gazları, Ana Kaynakları ve Küresel Isınmaya Katkı Yüzdeleri .. 30
Tablo 3.2.1.: Pilot Çalışma Örneklemi Öğrenci Sayıları ........................................... 37
Tablo 3.2.2.: Uygulama Örneklemi Öğrenci Sayıları ................................................ 38
Tablo 3.3.3.1.: Madde Ayırıcılık Gücü ve Yorumları................................................ 45
Tablo 3.3.3.2.: Güvenirlik Katsayısı ve Test İle İlgili Yorum ................................... 46
Tablo 4.1.1.: Öğretmen Adaylarının Cevaplarına İlişkin Bulgular ............................ 50
Tablo 4.2.1.: Sınıf Seviyelerine Göre Normallik Testi Sonuçları .............................. 56
Tablo 4.2.2.: Anket Puanlarının Sınıf Seviyelerine Göre ANOVA Sonuçları ........... 57
Tablo 4.3.1: Cinsiyetlerine Göre Normallik Testi Sonuçları ..................................... 58
Tablo 4.3.2.: Anket Puanlarının Cinsiyete Göre t-Testi Sonuçları ............................ 58
Tablo 4.3.3.: Anket Puanlarının Cinsiyete Göre Mann-Whitney U-Testi Sonuçları.
……………………………………………………………………………………… 59
ix
ŞEKİLLER LİSTESİ
Sayfa
Şekil 3.3.1.2.1.: Küresel Isınma Kavram Haritası...................................................... 41
1
BÖLÜM I
GİRİŞ
Bu bölümde ilgili literatür özetlenerek tez konusu olarak ele alınan problemin
ne olduğu, araĢtırmanın amacı, araĢtırmanın önemi, araĢtırmanın sınırlılıkları,
araĢtırmanın varsayımları, kısaltmalar ve tanımlar yer almaktadır.
1.1. Problem Durumu
Meydana gelen dünya savaĢları ve ardından yaĢanan soğuk savaĢ dönemi ile
birlikte yükselen sanayileĢme sonucunda yeryüzünün sahip olduğu kaynaklar
bilinçsizce tüketilmeye ve doğal çevre hızla tahrip edilmeye baĢlanmıĢtır (Yapıcı,
2003). Fosil yakıt tüketimindeki artıĢ, nüfus artıĢı, doğal kaynakların bilinçsiz ve
aĢırı kullanımı ve beraberinde getirdikleri çevre problemleri, insanoğlunun yaĢamını
tehdit eden en önemli sorunlar haline gelmiĢtir. Çevrede meydana gelen bu tahribatta
ise insanoğlunun önemli bir paya sahip olduğunu söylemek mümkündür (YeĢiltaĢ,
2009). Bu sebeple meydana getirdiğimiz bu tahribatta en önemli görevler bizlere
düĢmektedir(Alım, 2006).
Amaç yeryüzü kaynaklarının dengeli kullanımı ve sanayi anlamında
büyümenin devam edebilmesi olmalıdır. Bu düĢüncenin yerleĢebilmesi için doğa ile
etkileĢim içinde olan insanoğluna etkili bir çevre eğitiminin verilmesi gerekmektedir
(Arslan, 2008).
Yeryüzünde özellikle insan populasyonu hızla artıĢ göstermektedir. Bu artıĢ
birçok problemi beraberinde getirmektedir. Ortaya çıkan problemler ise çevreye
olumsuz bir Ģekilde yansımaktadır. Özellikle üçüncü dünya ülkelerinde çevresel
problemler daha açık bir Ģekilde gözlenebilir durumdadır.
2
Bilim adamları özellikle biyologlar, kimyacılar ve çevre mühendisleri çevre
kavramı ile ilgili tanımları kendi disiplinleri açısından yapmaktadır. Çevre sözcüğü
toplumların günlük diline 1970’lerde yerleĢmiĢ olmakla birlikte, ilk bakıĢta yalın bir
kavram gibi görünse de aslında karmaĢık bir yapıya sahiptir. Zamanla çevre
problemlerinin de artmasıyla çevre kavramının tanımları farklı bilim dallarında farklı
Ģekiller alarak artmayı sürdürmektedir (UĢak, 2006).
Literatürde yer alan çevre kavramı ile ilgili bazı tanımlar Ģu Ģekildedir:
“Çevre, bir canlı ya da canlı grubunu çevreleyen durum ya da koĢullardır”
(Cunningham ve diğ., 2005).
“Çevre, insan faaliyetleri ve canlı varlıklar üzerinde, hemen ya da zaman
içerisinde dolaylı ya da dolaysız bir etkide bulunabilecek; fiziksel, kimyasal,
biyolojik ve toplumsal etkenlerin belli bir zamandaki toplamıdır” (Yel ve diğ., 2004,
s.270).
“Çevre bir birey ya da toplumu etkileyen sosyal ya da kültürel koĢullar
kompleksidir” (Cunningham ve diğ., 2005, s.16).
“ Bireyin ve toplumun fiziksel, biyolojik, sosyal psikolojik, sosyal ekonomik
ve kültürel yaĢamını etkileyen tüm etmenleri çevre olarak tanımlamak mümkündür”
(Özmen ve diğ., 2005, s.331).
Bilimsel ve teknolojik geliĢmeler insanların yaĢama Ģekillerini ve çevreyi
etkilemekte, birçok çözüm aynı zamanda çevresel sorunların da kaynağını
oluĢturmaktadır (TTKB, 2005). Ġnsanoğlunun tüm çabası yaĢamını daha kolay bir
hale getirmektir (Avinç, 1998). Bilim ve teknolojide meydana gelen bu denli hızlı
geliĢimler yaĢam standartlarımızın artmasını sağlarken, aynı zamanda etkileĢim
içerisinde bulunduğumuz çevrede pek çok Ģeyin yok olmasına ve farklılaĢmaların
meydana gelmesine sebep olmaktadır (Yılmaz ve diğ., 2002). Ġlk bakıĢta yerel gibi
görünen çevre sorunlarının birçoğunun küresel sonuçlar doğurduğu görülmektedir.
3
Ġnsan ve çevre sürekli bir etkileĢim içerisinde bulunmuĢ ve bu etkileĢim
sanayi devrimine kadar kısmi bir uyum içerisinde devam etmiĢtir. Ancak sanayi
devrimi ile insanların doğaya hâkim olma, müdahale edebilme imkân ve Ģartları
hazırlanmıĢ, ekolojik dengenin tahribiyle çevre sorunlarının canlılar için hayati
tehlike oluĢturma olasılıkları artmıĢtır (Görmez, 2007).
Global düzeyde bir çevre problemi olan küresel ısınmanın potansiyel önemi
açısından topluma bu konudaki eğitim önem arz etmektedir (Boyes ve Stanisstreet,
1992). Ġnsanların çeĢitli aktiviteleri sonucunda atmosferde bulunan ve “sera gazları”
olarak nitelenen bazı gazların artması sonucunda, atmosferin yeryüzüne yakın
kısımlarında ve yerkürenin katı kısmının sıcaklığının yapay olarak artması sürecine
küresel ısınma denilmektedir. Küresel ısınma, sera etkisi olarak ifade edilen durumun
artması sonucunda meydana gelmektedir. (Çepel, 2008; McKinney ve Schoch,
2003).
Yapılan iklim ölçümleri doğrultusunda yeryüzü doğal iklim değiĢimleri
yaĢamıĢtır. Ancak fosil yakıt kullanımı, orman yangınları ve alternatif enerji
kaynaklarına yeterli yönelimin gerçekleĢememesi gibi örneklerden dolayı ortaya
çıkan küresel ısınma ile birlikte bu doğal değiĢim çok kısa sürelerde gerçekleĢmekte
ve “küresel iklim değiĢiklikleri” ismini almaktadır (Çepel, 2008).
Küresel ısınma ile birlikte yaĢamımızın daha da zorlaĢması ve ciddi sağlık
sorunları ile karĢı karĢıya kalmamız olasıdır. Ġklimlerde meydana gelebilecek olan
kısa süreli değiĢimlere ayak uyduramayan canlı türleri ise yok olma tehlikesi ile karĢı
karĢıya kalacak ve bu durum ise ekosistemi olumsuz yönde etkileyecektir (Aksay ve
diğ., 2005).
Yukarıda da bahsedildiği gibi küresel boyutta bir çevre problemine insanların
tutum ve davranıĢları sebep olduğundan dolayı temelde bu durum bir eğitim
sorunudur. Eğitimden, çevre sorunları açısından bireyleri bilinçlendirme aracı olarak
yararlanılabilir. Çevre problemleri hakkında önlemlerin alınması ve gerekli bilinç ve
çevreye yönelik olumlu tutum ve davranıĢların kazanılmasında çevre eğitimi önemli
rol oynamaktadır.
4
Bireylerin ve devletin çevre sorunlarının çözümü için çevreye karĢı ortak
sorumluluklarını tanımalarını ve görevlerini yerine getirebilmelerini çevre eğitimi
sağlamaktadır (Yılmaz ve diğ., 2002).
Verilecek olan çevre eğitiminin niteliği, çevre sorunlarına karĢı
oluĢturulabilecek çözümlerin çeĢitliliğiyle orantılıdır. Sağlanan çevre eğitimiyle
bireylerde olumlu tutum ve davranıĢlar oluĢturulabiliyorsa eğitimin baĢarısından söz
edilebilir (Uzun ve Sağlam, 2006).
1.2. Konu İle İlgili Literatürde Yer Alan Çalışmalar
Konu ile ilgili literatürde yer alan çalıĢmalar incelendiğinde farklı seviyelerde
öğrenim gören öğrencilerin sahip olduğu kavram yanılgılarının tespiti üzerine
gerçekleĢtirilmiĢ çalıĢmalara oldukça rastlanılmıĢtır. Bu çalıĢmalarda konu olarak
küresel ısınma ile birlikte ozon tabakasındaki incelmenin yer aldığı çalıĢmalar
çoğunluktadır. Yapılan çalıĢmalar hem öğrencilerin hem de halkın sera etkisi ve ozon
tabakasındaki incelme hakkında birçok kavram yanılgısına sahip olduğunu
göstermiĢtir (Gautier ve diğ., 2006).
Boyes ve Stanisstreet (1992) tarafından gerçekleĢtirilen çalıĢmada birinci
sınıf lisans öğrencilerinin “sera etkisi” hakkındaki düĢünceleri, anket yardımıyla
belirlenmeye çalıĢılmıĢtır. Lisans öğrencilerinin bu konu hakkında bazı kavram
yanılgılarına sahip olduklarını ortaya çıkarmıĢlardır. Örneğin bu kavram
yanılgılarından birisi kurĢunsuz benzin kullanımının küresel ısınmayı azaltacağı
Ģeklindedir. Diğer kavram yanılgılarından çoğu öğrencinin küresel ısınma ve ozon
tabakasındaki incelmenin birbiriyle karıĢtırılmasından ileri gelmektedir. AraĢtırma
sonucunda elde edilen bulgular, birbirinden farklı olan çevre problemlerinin sebep ve
sonuçları hakkında öğrencilerin kavram yanılgıları bulunduğunu göstermiĢtir.
Boyes ve Stanisstreet (1997) tarafından gerçekleĢtirilen çalıĢmada ortaokul
seviyesindeki öğrencilerin (13-14 yaĢ) sera etkisi ve ozon tabakasındaki incelme ile
ilgili sahip oldukları anlayıĢları ortaya konulmuĢtur. Ayrıca çalıĢmada öğrencilerin
5
bu iki olayı birbiriyle nasıl iliĢkilendirdikleri de ortaya konulmuĢtur. ÇalıĢma
sonuçlarına göre öğrencilerin büyük bir kısmının ozon tabakasındaki deliklerin sera
etkisine sebep olduğunu düĢündükleri ortaya çıkmıĢtır. Öğrencilerin büyük bir
kısmının kızılötesi ıĢınlar (ısı ıĢınları) ve mor ötesi ıĢınlar (ultraviole ıĢınlar) arasında
bir ayrıma gitmeksizin ozon tabakasında ortaya çıkan deliklerin Dünya’ya daha fazla
GüneĢ enerjisi girmesine sebep olacağını düĢündükleri ortaya çıkmıĢtır. Bu
çalıĢmada da öğrenciler birbirinden farklı iki çevre probleminin sebep ve sonuçlarını
karıĢtırmıĢlardır. Öğrencilerin bir kısmı küresel ısınmanın ozon tabakasındaki
incelmenin bir sonucu olduğunu düĢündükleri ortaya çıkmıĢtır. Yine öğrencilerin bir
kısmının sera etkisinin yeryüzünde çeĢitli aktiviteler sonucu meydana gelen duman
ve kirliliğin yükselmesine sebep olduğunu ve bunun da ozon tabakasına zarar
verdiğini düĢündükleri ortaya çıkmıĢtır.
Rye ve diğ. (1997) tarafından gerçekleĢtirilen çalıĢmada 6-8. sınıf 24
öğrencinin küresel ısınma hakkındaki alternatif kavramları ortaya konulmuĢtur.
Öğrencilerin çoğu “küresel ısınma denince aklına ne geliyor?” sorusuna cevap olarak
ozon tabakası ya da mor ötesi ıĢınlardan bahsetmektedir. Öğrencilerin yaklaĢık
%50’sinin küresel ısınmanın sebebi olarak ozon tabakasını gördükleri ve CO2’nin
ozon tabakasına zarar verdiğini düĢündükleri ortaya çıkmıĢtır.
Boyes ve Stanisstreet (1998) tarafından gerçekleĢtirilen çalıĢmada ortaokul
seviyesindeki (13-14 yaĢ) öğrencilerin cilt kanserindeki artıĢ ve küresel çevre
olayları arasındaki bağlantılar hakkındaki algıları araĢtırılmıĢtır. Bu çalıĢmada fazla
sayıda öğrencinin ısı ıĢınları (kızılötesi ıĢınlar) ve mor ötesi ıĢınların davranıĢlarını
birbirine karıĢtırdıkları ve sera etkisinin cilt kanserindeki artıĢlarda suçlu olduğunu
düĢündükleri ortaya çıkmıĢtır.
Groves ve Pugh (1999) tarafından gerçekleĢtirilen çalıĢmada farklı
fakültelerde öğrenim görmekte olan öğrencilerin küresel ısınma hakkındaki
algılarının ortaya konulması amaçlanmıĢtır. AraĢtırma sonuçlarında öğrencilerin
çoğunun Boyes ve Stanisstreet (1998) tarafından gerçekleĢtirilen çalıĢmanın
sonuçlarına benzer olarak küresel ısınma ile birlikte cilt kanseri vakalarında artıĢ
6
olacağını düĢündükleri ortaya çıkmıĢtır. Ayrıca öğrencilerin içme sularının tehlikeye
gireceğini ve daha fazla deprem olacağını düĢündükleri de ortaya çıkmıĢtır.
Jeffries ve diğ. (2001) tarafından gerçekleĢtirilen çalıĢmada lisans birinci sınıf
öğrencilerinin küresel ısınmanın sonuç, sebep ve alınabilecek önlemler hakkında
sahip oldukları düĢüncelerin belirlenmesi amaçlanmıĢtır. ÇalıĢmadan elde edilen
sonuçlara göre çoğu öğrencinin küresel ısınmanın ekinlere zararlı böceklerin
dağılımına etkisi ya da troposferik ozonun bir sera gazı olduğu hakkında bilgiye
sahip olmadıkları ortaya çıkmıĢtır. Bu çalıĢmada da öğrencilerin birbirinden farklı
çevre problemleri hakkında kavram yanılgılarına sahip oldukları ortaya çıkmıĢtır.
Örneğin öğrencilerin küresel ısınmaya GüneĢ ıĢınlarındaki artıĢın sebep olduğunu,
bunun ise ozon tabakasında meydana gelen incelme ile alakası olduğunu, dolayısıyla
cilt kanserinde artıĢ gözleneceğini düĢündükleri ortaya çıkmıĢtır. Ayrıca öğrencilerin
kurĢunsuz benzin kullanımının küresel ısınmayı azaltacağını düĢündükleri de ortaya
çıkmıĢtır.
Khalid (2003) tarafından Fen Bilgisi öğretmen adayları ile gerçekleĢtirilen
çalıĢmanın amacı öğretmen adaylarının üç çevre konusu (sera etkisi, ozon
tabakasındaki incelme ve asit yağmurları) hakkındaki kavram yanılgılarını
belirlemek ve tanımlamaktır. ÇalıĢmada 30 ifadeden oluĢan bir anket kullanılmıĢtır.
Ankette yer alan ifadeler bu üç çevre konusunun sebep, etki ve birbirleri ile
etkileĢimleri üzerine odaklanmıĢtır. Öğrenciler cevaplamalarında Likert tipi bir
ölçekten yararlanmıĢlardır. AraĢtırma sonuçlarında öğrencilerin sera etkisi, ozon
tabakasındaki incelme ve asit yağmurlarının sebep ve etkileri hakkında kavram
yanılgılarına sahip oldukları ortaya çıkmıĢtır.
Daniel ve diğ. (2004) tarafından gerçekleĢtirilen çalıĢmanın amacı
öğrencilerin bilimsel ya da kendilerine özgü, küresel ısınmayı azaltabilecek farklı
davranıĢlar hakkındaki düĢüncelerini ortaya koymaktır. Çoğu öğrenci sanayi ve araç
emisyonundaki bir düĢüĢün bu azalmada önemli rolü olduğunu kabul etmektedir.
Ayrıca öğrencilerin çoğunun yenilenebilir kaynaklardan enerji üretme yönünde
düĢünceye sahip oldukları ortaya çıkmıĢtır. Çok az sayıda öğrencinin bireysel
davranıĢların küresel ısınma konusunda önemli bir role sahip olduğunu düĢündükleri
7
ortaya çıkmıĢtır. Bu davranıĢlara elektrik tasarrufu ya da geri dönüĢümlü kâğıt
kullanımı örnek olarak verilebilir. Öğrencilerin sahip olduğu en önemli kavram
yanılgılarından biri; nükleer enerji kullanımında gerçekleĢtirilecek azalma ile küresel
ısınmanın azalacağı yönündedir. AraĢtırmacılar konunun sahip olduğu kompleks
yapısından dolayı küresel ısınmayı azaltıcı davranıĢların taksonomik bir yapı ile
verilmesini önermekteler. Bu yapıyı ise azalma, geri dönüĢüm, yenileme ve
yükseltme Ģeklinde baĢlıklara indirgemiĢlerdir.
Pekel ve Özay (2005) tarafından gerçekleĢtirilen çalıĢmada lise öğrencilerinin
(16-18 yaĢ) ozon tabakasının ne olduğu, ona neyin zarar verdiğini ve bu tabakada
meydana gelen hasarın nasıl sonuçlar ortaya çıkaracağını belirlemek amacıyla Likert
tipi kapalı uçlu bir anket kullanılmıĢtır. AraĢtırma sonuçlarına göre öğrencilerin
çoğunun ozon tabakası hakkında sağlıklı bilgiye sahip iken bu tabakada meydana
gelen hasar ile bu hasarın sebepleri ve sonuçları hakkında bazı yanlıĢ düĢüncelere
sahip oldukları ortaya çıkmıĢtır.
Gautier ve diğ. (2006) tarafından küresel iklim değiĢikliği konusu üzerinde
yürütülen çalıĢmada öğrencilerin iklim konusunu anlama düzeyleri ve bu konu
hakkında sahip oldukları kavram yanılgılarının doğası araĢtırılmıĢtır. ÇalıĢma
süresince öğrencilere sera etkisi hakkında sorular sorulmuĢtur. Verdikleri cevapların
analizleri doğrultusunda gerçekleĢtirilen çalıĢma ile öğrencilerin zihinsel
modellerinde değiĢiklikler yapılabilmiĢ, sahip oldukları kavram yanılgılarının ne
kadarının üstesinden gelebildikleri değerlendirilmiĢ ve öğrencilerin elde ettikleri yeni
bilgilerin kalıcılığı ölçülmüĢtür. AraĢtırma sonuçlarına göre çevre konusunda
verilecek eğitimde konu ile ilgili temel kavramların titizlikle seçilmesi gerektiği ve
öğrenci merkezli bir öğretim yaklaĢımının öğrencilerin bu kavramları
öğrenmelerinde ve kavram yanılgılarının üstesinden gelmelerinde yardımcı olacağı
ortaya çıkmıĢtır.
Kılınç ve diğ. (2008) tarafından gerçekleĢtirilen çalıĢmada Türkiye’deki
ortaöğretim öğrencilerinin (15-16 yaĢ) küresel ısınma hakkında yaygın olan
düĢüncelerini araĢtırmak amacıyla bir anket kullanılmıĢtır. Küresel ısınmanın sebebi,
sonucu ve önlemleri hakkında öğrencilerin sahip olduğu fikirler ve kavram
8
yanılgılarına iliĢkin frekanslar saptanmıĢtır. Öğrencilerin çoğunun radyoaktivitenin
küresel ısınma ile nedensel bir iliĢkisi olduğunu, nükleer güç istasyonlarından sızan
radyoaktif sızıntıların küresel ısınmayı artırdığı ve küresel nükleer silahlanmanın
azaltılmasıyla küresel ısınmanın da azalacağını düĢündükleri ortaya çıkmıĢtır. Ġkinci
olarak ise öğrencilerin küresel ısınma ve ozon tabakasındaki incelmenin sebep ve
sonuçlarını karıĢtırdıkları ortaya çıkmıĢtır. Örneğin küresel ısınma birçok öğrenci
tarafından ozon tabakasındaki incelmenin bir sonucu olan cilt kanseri ile
iliĢkilendirilmiĢtir. Oldukça az sayıda öğrenci elektrik tasarrufunun, küresel
ısınmanın azalmasını sağlayıcı bir etkisi olduğunu anlamıĢtır.
Literatürde yer alan bazı çalıĢmalarda sınıf içerisinde oluĢturulan tartıĢma
ortamının konunun kavranmasında olumlu etkilerinin olduğu belirtilmektedir.
Mason ve Santi (1998) tarafından gerçekleĢtirilen çalıĢmada 5. sınıf
öğrencilerinin sınıfta oluĢturulan büyük ve küçük gruplar halinde gerçekleĢtirdikleri
tartıĢmalar sonucunda sera etkisi ve küresel ısınma hakkında sahip oldukları
kavramlarda meydana gelen değiĢimler incelenmiĢtir. ÇalıĢma sonuçlarına göre
uygulamanın merkezi konumunda olan tartıĢmalar, öğrenciler farklı seviyede
olmalarına rağmen önceki öğretimlerinin kiĢisel revizesi üzerine kurulu olan
kavramsal ekolojilerine yeni edindikleri bilgileri entegre etmede öncülük ettiği ortaya
çıkmıĢtır.
Bahar ve Aydın (2002) tarafından sınıf öğretmenliği öğrencileri ile
gerçekleĢtirilen çalıĢmada ise öğrencilerin sera gazı ve küresel ısınma konusunda ön
bilgilerin saptanması, hatalı kavramların tespit edilmesi ve seminere dayalı grup
sunumu ve tartıĢma tekniğinin etkinliğinin ortaya konulması amaçlanmıĢtır. Sonuç
olarak öğrencilerin ön bilgilerinin bu konuda yetersiz olduğu, kavram yanılgılarına
sahip oldukları ve tartıĢma tekniğinin konunun anlaĢılmasında son derece etkili
olduğu gözlenmiĢtir.
Ayrıca literatürde öğrencilerden farklı olarak halkın küresel ısınma ile ilgili
düĢüncelerinin de araĢtırıldığı çalıĢmalara rastlanılmıĢtır.
9
Fortner ve diğ. (2000) tarafından iki çalıĢma bir arada yürütülmüĢtür. Ġlk
çalıĢma medyanın küresel ısınma hakkında yer verdiği haberlerin incelenmesi
üzerine iken ikinci çalıĢma ise toplumun küresel ısınma hakkındaki anahtar konulara
iliĢkin bilgileri ve bu bilgiden ne kadar emin oldukları, medyaya karĢı olan güvenleri
ve küresel ısınmaya karĢı gerçekleĢtirilecek eylemlere olan isteklilikleri
araĢtırılmıĢtır. Medyada yer alan küresel ısınma hakkındaki haberlerin yarısı
kadarının küresel ısınma ile ilgisi olmayan açıklamalar yaptıkları gözlenmiĢtir.
Ancak küresel ısınmanın ekonomik etkileri ise büyük bir titizlikle sunulmuĢtur.
Ġkinci çalıĢma sonuçlarına göre ise halkın küresel ısınma hakkında bilgili olduğu ve
küresel ısınmayı önlemeye yönelik eylemlerde yer almak istedikleri ortaya çıkmıĢtır.
1.3. Problem Cümlesi
Fen Bilgisi öğretmen adaylarının küresel ısınma hakkındaki bilgileri ne
düzeydedir?
1.4. Alt Problemler
1. Fen Bilgisi öğretmen adaylarının küresel ısınma hakkındaki bilgi
düzeyleri sınıf seviyelerine göre anlamlı farklılık göstermekte midir?
2. Cinsiyet açısından Fen Bilgisi öğretmen adaylarının küresel ısınma
hakkındaki bilgi düzeylerinde anlamlı bir farklılık bulunmakta mıdır?
1.5. Araştırmanın Amacı
Bu araĢtırmanın amacı, örgün eğitim basamaklarından ilköğretimde görev
alacak olan Fen Bilgisi öğretmen adaylarının tüm insanlığı ilgilendiren bir çevre
sorunu olan “küresel ısınma” hakkında sahip oldukları bilgilerin ne düzeyde
olduğunun belirlenmesidir.
10
1.6. Araştırmanın Önemi
Küresel ısınma, tüm insanlığı ilgilendiren global bir çevre problemidir. Bu
sorunun çözümünde bireylere sağlanacak olan çevre eğitiminin önemi büyüktür.
Çevre eğitimi ise ancak alanında uzmanlaĢabilmiĢ, konuya hâkim eğitimciler
tarafından sağlanabilmektedir. Bu çalıĢmanın ilköğretim Fen Bilgisi öğretmen
adayları ile gerçekleĢtirilmesinin sebebi fen, teknoloji, toplum ve çevrenin iç içe
olmasıdır. TTKB (2005, s.76)’e göre 6., 7. ve 8. sınıf düzeyi için belirlenen “Fen-
Teknoloji-Toplum-Çevre Kazanımları” içerisinde Ģu maddeler yer almaktadır;
Teknolojik ürün ve sistemleri kullanarak doğal kaynaklar, canlılar ve
habitatların (yaĢam alanlarının) nasıl korunabileceğini ve çeĢitli ürün ve
sistemlerin kullanımından kaynaklanan zararlı atıkların nasıl
azaltılabileceğini açıklar.
Modern teknolojik sistemlerle küresel çevre problemleri arasındaki
bağlantıları belirler ve çevre problemlerini çözmek için önerilerde
bulunur.
Yerel, ulusal ve küresel çevre sorunlarını bilir ve olası çözüm yollarını ve
sonuçlarını tartıĢır.
Çevreyi ve yabani hayatı koruma yöntemlerini bilir ve tartıĢır.
Çevrede sadece yapay ürünlerin değil, Ģartlara göre doğal ürünlerin de
olumsuz etkisinin olabileceğini anlar.
Ġnsanların ve toplumun çevreyi nasıl etkilediğini bilir.
Çevre koruma ile ilgili faaliyetlerin öneminin bilincine varır ve bu
faaliyetlere katılır.
GeçmiĢten günümüze geliĢtirilen teknolojilerin insanların bireysel ve
toplumsal yaĢam ve çalıĢma tarzlarını ve çevreyle etkileĢimlerini nasıl
değiĢtirdiğini örneklerle açıklar.
Yukarıda yer alan kazanımlara sahip öğrencilerin yetiĢtirilmesi için öncelikli
olarak çevreye karĢı duyarlı ve bilinçli Fen Bilgisi öğretmen adaylarının
11
yetiĢtirilmesi gerekmektedir. GerçekleĢtirilen çalıĢma ile Fen Bilgisi öğretmen
adaylarının küresel bir boyuttaki çevre problemi (küresel ısınma) hakkındaki
bilgilerinin ne düzeyde olduğunun ortaya konulması hedeflenmiĢtir. Gelecek nesilleri
de olumsuz yönde etkileyebilecek olan küresel ısınmanın ne olduğunu, nelerin
küresel ısınmaya sebep olduğunu, sonuçlarının neler olabileceğini ve nasıl önlemler
alınabileceği hakkında bilgi sahibi olan Fen Bilgisi öğretmen adayları ile gelecek
nesiller çevreye karĢı daha duyarlı olarak yetiĢecek, bireysel ve toplumsal
sorumluluklarını yerine getiren yetiĢkinler olarak toplumda yerlerini alacaklardır.
1.7. Araştırmanın Sınırlılıkları
AraĢtırma sonucu elde edilecek bulgulara iliĢkin genellemeler aĢağıdaki
sınırlılıklara göre geçerlidir.
AraĢtırma süresi 2008-2009 öğretim yılı ile sınırlandırılmıĢtır.
AraĢtırmada yer alan Fen Bilgisi öğretmen adaylarının, veri toplama
aracı olarak geliĢtirilen ankete verdikleri cevaplar ile sınırlandırılmıĢtır.
AraĢtırmanın anketin geliĢtirilmesi ve bu anketin uygulanması
basamaklarında Fen Bilgisi öğretmen adaylarından faydalanılmıĢtır.
1.8. Araştırmanın Varsayımları
ÇalıĢma süresince önyargı ile hareket edilmemiĢtir.
Fen Bilgisi öğretmen adayları kendilerine verilen ölçme araçlarını
samimiyetle cevaplandırmıĢlardır.
Uygulama süresince Fen Bilgisi öğretmen adayları arasında olumlu ya da
olumsuz etkileĢim olmamıĢtır.
12
1.9. Kısaltmalar ve Tanımlar
1.9.1. Kısaltmalar
ÇEDGM: Çevresel Etki Değerlendirme ve Planlama Genel
Müdürlüğü
UNESCO: BirleĢmiĢ Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu
(United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization)
UNEP: BirleĢmiĢ Milletler Çevre Programı (United Nations
Environment Programme)
TTKB: Talim ve Terbiye Kurulu BaĢkanlığı
MEB: Milli Eğitim Bakanlığı
IPCC: Hükümetlerarası Ġklim DeğiĢikliği Paneli (Intergovernmental
Panel on Climate Change)
FTTÇ: Fen Teknoloji Toplum Çevre
ÖSYM: Öğrenci Seçme ve YerleĢtirme Merkezi
CFCs: Kloroflorokarbonlar (Chloroflorocarbons)
CO2: Karbondioksit
1.9.2. Tanımlar
Fosil yakıt: Atmosferde özellikle karbondioksit ve kükürtdioksit
gazlarının artıĢında rol oynayan kömür, petrol, doğalgaz gibi yakıt
maddelerini niteleyen kavram.
13
Isı: Bir enerjinin bir maddeden diğerine geçebilen Ģeklidir. Isı ölçü
birimi, belirli bir alana (birim yüzeye) belirli bir zaman diliminde
(saniye, dakika, saat, vb.) gelen enerji miktarıdır.
Troposferik ozon: Yer yüzeyinden itibaren yaklaĢık 15. km’ye kadar
uzanan troposfer tabakasının yere yakın alt kısımlarında bulunan ozon
troposferik ozon olarak adlandırılır.
Stratosferik ozon: Atmosferin stratosfer tabakasında ( atmosferin
yaklaĢık 15-50 km’leri arasındaki tabakası) bulunan GüneĢ’ten gelen
ultraviyole ıĢınlara karĢı koruyucu görevi bulunan katman.
Doğal iklim değişikliği: Milyonlarca yıldan beri cereyan etmekte olan
uzun süre dönemlerini kapsayan iklim değiĢimleridir.
Anız yakımı: Tarımsal üretim sonucunda biçilmiĢ olan ekinlerin toprakta
kalan kök ve sapları olarak isimlendirilen “anız”ların yakılması iĢlemidir.
Kloroflorokarbonlar: Doğal kaynağı olmayan, spreylerde bulunan
püskürtücü gazlardır. Ayrıca soğutucu alet ve gereçlerle, bilgisayarlarda
(temizleyici olarak) oldukça geniĢ bir kullanım alanı bulunmaktadır
Fen Bilgisi Öğretmen Adayları: ÇalıĢmada “Fen Bilgisi öğretmen
adayları” olarak isimlendirilen bireyler, Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim
Fakültesi Ġlköğretim Bölümü Fen Bilgisi Öğretmenliği Anabilim
Dalı’nda öğrenim gören lisans öğrencileridir.
14
BÖLÜM II
ÇALIŞMANIN KAVRAMSAL ÇERÇEVESİ
Bu bölümde çevre eğitimi ve araĢtırmaya konu olan “küresel ısınma”
hakkındaki bilgilere yer verilmiĢtir.
2.1. Çevre Eğitiminin Tanımı
Çevre eğitimi; toplumun tüm kesimlerinde çevre bilincinin geliĢtirilmesi,
çevreye duyarlı, kalıcı ve olumlu davranıĢ değiĢikliklerinin kazandırılması ve doğal,
tarihi, kültürel, sosyo-estetik değerlerin korunması, bireylerin aktif olarak
katılımlarının sağlanması ve sorunların çözümünde görev almaları Ģeklinde
tanımlanabilir (ÇEDGM, 2004).
Çevre eğitimi, kökleri yeryüzündeki kaynakları ve doğayı koruma eğitimine
dayanmasıyla birlikte biyosfer, biyomlar ve ekosistemleri içine alacak Ģekilde tüm
çevrenin korunması ve iyileĢtirilmesini içerir. Zaman içerisinde çevre eğitimi
insanları çevre ve çevre sorunları hakkında bilgilendirmenin ötesine geçerek bireyleri
çevre yönetiminde beceri ve gönüllülüğe sahip bireyler haline getirmeyi hedefleri
arasına almıĢtır. (Ünal ve DımıĢkı, 1999).
Çevre eğitimi temel özellikleri UNESCO’nun Tiflis Konferansı’nda
belirtildiği gibi;
Bir problem çözme yaklaĢımı
Bir disiplinlerarası eğitim yaklaĢımı
Eğitim ile toplumun bütünleĢtirilmesi
Bir ileriye dönük yaĢam boyu eğitimdir (Baez, 1987).
15
2.2. Çevre Eğitiminin Tarihsel Gelişimi
Çevre eğitimi 1960’larda bilim adamları tarafından kökenini çevresel
bozunma ve yaĢam kalitesindeki düĢüĢ hakkındaki ilgi ve kaygının oluĢturduğu bir
örgün eğitim olarak ifade edilmekteydi (Tuncer ve diğ., 2005). Çevre sorunları
kendisini 70’li yılların baĢından itibaren küresel boyutta hissettirmeye baĢlamıĢ,
sorunlar ve ortaya çıkabilecek sonuçlar tartıĢılmaya baĢlanmıĢtır. ÇeĢitli ülkelerde
öncelikle yerel ve ulusal olarak baĢlayan bu hareketler 1972 yılında Stockholm’de
düzenlenen BirleĢmiĢ Milletler Ġnsan Çevresi Konferansı ile çevre eğitimi açısından
küresel, uluslararası bir boyut kazanmıĢtır. Konferansta insanların Ģimdiki ve gelecek
nesillere karĢı, çevrenin korunması konusunda sorumluluklarının bulunduğuna
değinilmiĢtir.
1975 yılında BirleĢmiĢ Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu (UNESCO)
ve BirleĢmiĢ Milletler Çevre Programı (UNEP)’in iĢbirliği ile Uluslar arası Çevre
Eğitim Programı ortaya çıkarılmıĢtır. UNESCO ve UNEP iĢbirliği ile dünyada ilki
olmak üzere 1977 yılında Hükümetler Arası Çevre Eğitim Konferansı Tiflis’te
toplandı. Böylece küresel düzeyde çevre eğitimi, Tiflis Konferansı ile yapısal ve
hedefsel bir nitelik kazanmıĢ oldu. Tiflis Konferansı’nda ortaya konan belgeler ulusal
ve uluslararası düzeyde çevre eğitiminin niteliği, amaçları ve pedagojik esaslarını
belirttiğinden dolayı önem arz etmektedir (Ünal ve DımıĢkı, 1999).
1992 yılında Rio de Janerio’da gerçekleĢtirilen BirleĢmiĢ Milletler Çevre ve
Kalkınma Konferansı ile eğitime yeni bir boyut olan sürdürülebilir kalkınma boyutu
eklendi. Sürdürülebilir kalkınma, “insanlığın Ģimdiki ve gelecekteki ihtiyaçlarını
karĢılama potansiyelini artırmak için kaynakların kullanılmasında, yatırımların
niteliğinde ve teknolojik geliĢimin yönlendirilmesinde yer alan değiĢim süreci olarak
tanımlanmıĢtır”. Gelecek nesilleri tehlikeye atmadan bugünkü nesillerin ihtiyacını
karĢılayabilecek kaynakların kullanımının sürdürülebilir kalkınma ile
gerçekleĢtirilebileceği üzerinde durulmuĢtur.
Selanik’te 1997 yılında, “Uluslararası Çevre ve Toplum Konferansı:
Sürdürülebilirlik Ġçin Eğitim ve Toplum Bilinci” bağlığı altında düzenlenen
16
konferansın amacı, BirleĢmiĢ Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Komisyonu’nun
çalıĢma programının uygulanmasına katkıda bulunmaktı. Tiflis bildirgesinin
tamamen geçerliliğini koruduğu belirtilmiĢ ve sürdürülebilir kalkınma hakkında
eğitimde yapılması gereken düzenlemeler için esaslar oluĢturulmuĢtur (Ünal ve
DımıĢkı, 1999).
Tüm dünyada uygulanan çeĢitli çevre eğitim programları arasında en geliĢmiĢ
olanlar; Tiflis Bildirgesinin hedef, amaç ve esasları doğrultusundadır (Ünal ve
DımıĢkı, 1999).
2.2.1. Tiflis Bildirgesi’ne Göre Çevre Eğitiminin Hedef, Amaç ve Esasları
2.2.1.1. Çevre Eğitiminin Hedefleri
Tiflis bildirgesinde bireylerin çevreye karĢı tutum, davranıĢ, sorumluluk ve
becerilerinde çevreye yönelik olumlu değiĢimlerin sağlanması ya da bu yönde etkili
bir çevre eğitiminin sunulması öncelikli hedefler arasında yer almaktadır. Çevrede
meydana gelen değiĢimlerin aslında yaĢamın ekonomik, sosyal ve politik yönünü de
etkilediği, olayların birbirinden bağımsız olmadığı yönünde halkın duyarlılığının
geliĢtirilmesi de hedefler arasında yer almaktadır. Kentsel ya da kırsal kesim olarak
bir yaĢam alanı ayrımı yapmaksızın bireylerde çevre bilinci ve duyarlılığının
geliĢtirilmesi hedeflenmiĢtir.
2.2.1.2. Çevre Eğitiminin Amaçları
Bireyin çevre ve sorunları hakkında gerekli temel bilgilerinin sağlanmasının
yanında bu sorunların çözümünde ve çevrenin iyileĢtirilmesinde aktif bir rol
oynaması Tiflis Bildirgesi’nde çevre eğitiminin amaçları arasında önemli bir yer
tutmaktadır. Bireylere etkili bir çevre eğitiminin sağlanılması ile bireylerin çevreyi
iyileĢtirmeye yönelik düĢüncelerinde olumlu geliĢmelerin sağlanması, bireylerde
belirli bir çevre bilincinin ve duyarlılığının oluĢturulması, bireylerin çevre
17
sorunlarına yönelik aktif katılımları sonucunda çözüm önerileri sunabilmeleri Tiflis
Bildirgesi’nde çevre eğitiminin amaçları arasında yer almaktadır.
2.2.1.3. Çevre Eğitiminin Esasları
Çevre eğitiminin yaĢam boyu sürekliliği olan, bireyin tüm örgün ve yaygın
eğitim süreçlerini kapsayan bir eğitim Ģeklinde olması gerektiği vurgulanmıĢtır.
Öğrencilerin farklı coğrafi bölgelerdeki çevre sorunları hakkında fikir ve düĢüncelere
sahip olmalarını sağlamak amacıyla baĢlıca çevre sorunlarını sırasıyla yerel, ulusal
ve uluslararası açıdan ele alacak Ģekilde bir çevre eğitiminin sunulması
gerektiğinden bahsedilmiĢtir. Çevre eğitiminin disiplinler arası yapısı belirtilmiĢ ve
bu sebeple çevre eğitiminin diğer disiplinleri ilgilendiren kısımlarının dengeli bir
Ģekilde verilmesi gerektiği vurgulanmıĢtır. Çevre eğitimi süresince çevrenin doğal,
yapay, teknolojik ve sosyal öğelerinin bir bütün olarak ele alınması gerektiği
belirtilmiĢtir. Çevre eğitiminin, öğrencilerin çevre sorunlarının çözümüne yönelik
yerel, ulusal ve uluslar arası iĢbirliğinin önemini kavramalarını sağlaması gerektiği
bildiri de yer almaktadır. Ayrıca çevre eğitiminde doğal ortamlarda gerçekleĢtirilecek
etkinliklerin, öğrencilerin öğrenmelerinde sağlayacağı faydalardan, bu uygulamalar
neticesinde öğrencilerin çevre problemlerinin nedenlerini ortaya koyabileceklerinden
bahsedilmiĢtir. Öğrencilere erken yaĢlarda çevreye yönelik duyarlılıklarının
sağlanılmasının önemli olduğu ve bu duyarlılığın ve çevre ile ilgili gerekli bilgilerin
her yaĢ gurubuna uygun bir Ģekilde sunulması gerektiği vurgulanmıĢtır. Çevre
olayları ve sorunlarının karmaĢık yapısından dolayı eleĢtirel düĢünme ve problem
çözme becerisinin önemi bildirgede yer almaktadır.
2.3. Türkiye’de Çevre Eğitimi
Çevre eğitimi araĢtırmacıları tarafından çevre eğitimi stratejilerinde önemli
aĢamalar kaydedilmesine rağmen çevre kavramındaki sürekli değiĢimler çevre
18
eğitiminin henüz emekleme aĢamasında olduğunu göstermiĢtir. Diğer taraftan
Türkiye ise çevre eğitimi açısından daha yolun baĢındadır (Tuncer ve diğ., 2005).
Türkiye’de çevre olgusu 1982 Anayasası’nda yer alan 56. madde ile “Herkes,
sağlıklı, dengeli bir çevrede yaĢama hakkına sahiptir. Çevreyi geliĢtirmek, çevre
sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaĢların
görevidir” ilkesi ile ortaya çıkmıĢ ve çevreyi koruma; anayasal bir esasa
dayanmıĢtır.
Çevresel Etki Değerlendirmesi ve Planlama Genel Müdürlüğü (ÇEDGM)
(2004)’e göre çevre eğitiminin basamakları Ģu Ģekildedir;
Örgün Eğitimde Çevre Eğitimi
a- Okul öncesi (Anaokul-KreĢ) Çevre Eğitimi
b- Ġlköğretimde Çevre Eğitimi
c- Orta öğretimde (Lise ve dengi okullar) Çevre Eğitimi
d- Yükseköğretimde Çevre Eğitimi
Yaygın Eğitimde Çevre Eğitimi
a- Kentsel kamuoyu
b- Kırsal kamuoyu
c- ÇalıĢan kitle (Kamu/Özel)
Hizmet İçi Eğitimde Çevre Eğitimi
a- Kamu personeli eğitimi
b- Eğiticilerin eğitimi
c- Politikacı ve yöneticilerin eğitimi
2.3.1. Örgün Eğitimde Çevre Eğitimi
Örgün eğitim sistemi içerisinde her türlü seviyedeki öğretim programlarında
yer alan çevre eğitiminin amacı; bireylere çevre hakkında bilgi yüklemektense,
19
çevreye duyarlı ve olumlu davranıĢlara sahip, sorunların çözümlerine aktif katılımcı
bireyler yetiĢtirmektir. Örgün eğitim programı dinamik bir yapıya kavuĢturulmalı,
sürekli güncellenmeli ve hangi seviyede hangi eğitimin verileceği belirlenmelidir.
Çevre eğitim esaslarına bağlı olarak kamu ve özel sektörü kapsayan öğretim
programları hazırlayabilen, bu programları milli politikalar doğrultusunda
uygulayabilen öğretmen, uzman ve yöneticileri yetiĢtirmeye yönelik eğitim, örgün
eğitim içinde yer almalıdır (ÇEDGM, 2004).
Bu çalıĢmada fen ve teknoloji öğretmen adaylarının küresel boyuttaki çevre
sorunlarından biri olan “küresel ısınma” hakkındaki bilgi düzeylerinin tespit edilmesi
amaçlanmaktadır. Bu amaç doğrultusunda örgün eğitimde çevre eğitimi baĢlığı
altında yer alan basamaklar incelenirken “ilköğretimde çevre eğitimi” kapsamında
Fen ve Teknoloji dersinde yer alan çevre eğitimi, “yüksek öğretimde çevre eğitimi”
kapsamında ise Fen Bilgisi Öğretmenliği Lisans Programı’nda yer verilen “çevre
eğitimi” ile ilgili kısımların ayrıntılı olarak açıklanması, diğer basamakların ise
özetlenmesi amaçlanmıĢtır.
2.3.1.1. Okul Öncesi (Anaokulu-Kreş) Çevre Eğitimi
Bu dönemdeki çocuklar toplumsal kurallara dair yanlıĢ ve doğru davranıĢları
ayırt etmeye baĢlar. Benimseme olgusu geliĢir. Bu dönemde çevre eğitim
programları hazırlanırken bu özelliklerden yararlanılabilir. Çocuk için oldukça
önemli bir çağdır. Çocuğun bulunduğu ortam, yaĢ ve geliĢmiĢlik düzeyine göre çevre
bilinci verilmelidir (Yalçın, 1993). Çocuklarda aileden sonra çevre bilinci
kazanmalarını sağlayan kurumlar arasında ilk sırada yer alan kurumlar okul öncesi
eğitim kurumlarıdır (Aslan, 2008).
20
2.3.1.2. İlköğretimde Çevre Eğitimi
Türkiye nüfusunun üçte biri genç nüfustan oluĢmaktadır ve ilköğretimde yer
alan nüfus ise genç nüfusun altıda birini oluĢturmaktadır. Bundan dolayı
ilköğretimde etkili bir çevre programı oluĢturmak ve uygulamak önemli çabalar
gerektiren bir durumdur. Ülkemizde çevre eğitimi özel ve devlet okullarında farklı
konumlara sahiptir. Özel okulların finansal, fiziki ve fonksiyonel konulardaki önemli
kaynakları, çevre eğitiminin özel okullarda daha geniĢ alanlara yayılmasına olanak
tanımıĢtır (Tuncer ve diğ., 2005).
Çevre konusu ile ilgili Çevre Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından
1999 yılında programlara zorunlu çevre dersleri getirilmesi konusunda iĢbirliği
protokolü imzalanmıĢtır. Bu protokolün amacı örgün eğitim içerisinde öğrencilerde
çevre bilincinin geliĢtirilmesidir. Ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 2005
yılında yenilenen ilköğretim programı içerisinde çevre konuları eski programa göre
daha fazla yer almakta ve konu ile ilgili oldukça kazanım bulunmaktadır. Çevre ile
ilgili ilköğretim 6., 7. ve 8. sınıf Fen ve Teknoloji dersinde yer alan Fen-Teknoloji-
Toplum-Çevre (FTTÇ) kazanımları aĢağıda yer almaktadır.
Atıkların (evsel, sanayi, tıbbi, kurumsal vb.) çevreye verebileceği zararları
önlemek için uygun bir Ģekilde geri dönüĢtürülmesi veya imha edilmesi
gerektiğini; teknolojik sistemlerin oluĢturduğu atıkların (kimyasallar,
plastikler, metaller vb.) yönetiminin önemli bir toplumsal sorun olduğunu
anlar.
Teknolojik ürün ve sistemleri kullanarak doğal kaynaklar, canlılar ve
habitatların (yaĢam alanlarının) nasıl korunabileceğini ve çeĢitli ürün ve
sistemlerin kullanımından kaynaklanan zararlı atıkların nasıl azaltılabileceğini
açıklar.
Modern teknolojik sistemlerle küresel çevre problemleri arasındaki
bağlantılarını belirler ve çevre problemlerini çözmek için önerilerde bulunur.
21
Yerel, ulusal ve küresel çevre sorunlarını bilir ve olası çözüm yolarını ve
sonuçlarını tartıĢır.
Çevreyi ve yabani hayatı koruma yollarını bilir ve tartıĢır.
Çevre ve yabani hayatı korumada hem bireylerin hem de toplumun sorumlu
olduğunu bilir.
Doğal kaynakların korunması ve geliĢtirilmesi gerektiğini bilir.
Çevrede sadece yapay ürünlerin değil, Ģartlara göre doğal ürünlerin de olumsuz
etkisinin olabileceğini anlar.
Ġnsanların ve toplumun çevreyi nasıl etkilediğini bilir.
Çevre koruma ile ilgili faaliyetlerin öneminin bilincine varır ve bu faaliyetlere
katılır.
Fen ve teknoloji uygulamalarının birey, toplum ve çevre üzerinde olumlu veya
olumsuz etkiler yapabileceğini anlar.
Fen ve teknolojinin olumsuz etkilerine yine fen ve teknolojideki geliĢmelerle
önlem almanın olası olduğunu, böylece bu etkilerin azaltılabileceğini ve
giderilebileceğini anlar.
Bilimin ve teknolojinin geliĢmesinde önemli bir sürükleyici gücün bireysel,
toplumsal ve çevresel ihtiyaçlar olduğunu fark eder.
GeçmiĢten günümüze geliĢtirilen teknolojilerin insanların bireysel ve toplumsal
yaĢam ve çalıĢma tarzlarını ve çevreyle etkileĢimlerini nasıl değiĢtirdiğini
örneklerle açıklar.
Belirli bir bilimsel veya teknolojik geliĢmenin bireye, topluma ve çevreye
olumlu veya olumsuz, öngörülen veya öngörülemeyen etkileri olabileceğini
örneklerle açıklar.
22
Bireyin teknoloji geliĢtirirken veya kullanırken sonuçları hakkında kendine,
topluma, çevreye ve yasalara karĢı sorumluluk hissetmesi gerektiğini anlar.
Teknolojinin kendi baĢına ne iyi ne kötü olduğunu ancak ürünlerin ve
sistemlerin kullanımı hakkındaki kararların istendik veya istenmedik sonuçlara
yol açabileceğini fark eder ve örneklerle açıklar.
Yapılandırmacılık esasına göre organizasyon yapısı belirlenen fen ve
teknoloji dersi müfredatında çevre ve çevre eğitiminin önemli bir yeri bulunmaktadır.
Fen ve Teknoloji Dersi 6, 7 ve 8. Sınıf Öğretim Programı’nda, tüm
öğrencilerin fen ve teknoloji okuryazarı olması vizyonunun gerçekleĢtirilebilmesi
için;
Canlılar ve Hayat
Madde ve DeğiĢim
Fiziksel Olaylar
Dünya ve Evren
öğrenme alanlarından üniteler programda yer almaktadır. Fen ve teknoloji
okuryazarlığı için gerekli
Fen-Teknoloji-Toplum-Çevre (FTTÇ) ĠliĢkileri
Bilimsel Süreç Becerileri (BSB)
Tutum ve Değerler (TD)
öğrenme alanlarına iliĢkin kazanımlar, diğer dört alandan seçilen ünitelerdeki
kazanım ve etkinliklerle harman edilmiĢ halde bulunduğu için, bu alanlar ile ilgili
ayrı ünite söz konusu değildir.
Öğrenciler fen ve teknolojinin doğasını anlamalı, fen ve teknolojinin çevreyle
etkileĢimini kavramalı ve ortaya çıkabilecek sorunların çözümünde edindikleri bilgi,
anlayıĢ ve becerileri kullanabilmelidir. Fen ve teknoloji yaĢama dair anlayıĢlarımızı
geliĢtirmiĢ ve büyük değiĢikliklere yol açmıĢtır. Öğrencilerin fen ve teknolojinin bu
23
yönünü görmeleri, fen ve teknolojiden elde ettikleri bilgileri dıĢ dünya ile
iliĢkilendirme becerisine sahip olmaları önemlidir.
Özellikle çağımızda hızlanan bilim ve teknolojideki geliĢmeler yaĢamımızı
doğrudan olumlu olduğu kadar olumsuz da etkilemektedir. Ortaya çıkan birçok
teknolojik çözüm aynı zamanda toplumsal ve küresel çevre problemlerinin de
kaynağını oluĢturabilmektedir. Fen, teknoloji, toplum ve çevre arasındaki etkileĢimin
anlaĢılabilmesi için elde edilen bilimsel bilgiler tek baĢlarına yeterli olmamakta, fene
ve çevreye özgü değerler bir arada hesaba katılmalıdır.
Ġlköğretim altıncı sınıf fen ve teknoloji dersi öğretim programı içerisinde yer
alan “Yer Kabuğu Nelerden OluĢur?” ünitesi ile bazı FTTÇ kazanımlarının
öğrenciler tarafından elde edilmesi amaçlanmıĢtır. Yedinci sınıf fen ve teknoloji dersi
öğretim programı içerisinde yer alan “Ġnsan ve Çevre” ünitesi ile çevreye ve
sorunlarına değinilmektedir. Sekizinci sınıf fen ve teknoloji öğretim programında yer
alan “Doğal Süreçler” ünitesinin odağında yerkürede meydana gelen ve yaĢamımızı
etkileyen doğal süreçler bulunmaktadır.
2.3.1.3. Ortaöğretimde (Lise ve dengi okullar) Çevre Eğitimi
Ülkemizde ortaöğretim çevre eğitimi, 2358 sayı 11.05.1192 tarihli Milli
Eğitim Bakanlığı Tebliğler Dergisinde yayınlanan Talim Terbiye Kurulu’nun 96 sayı
24.04.1992 tarihli kararında belirtilen amaç, esas ve içeriğe göre lise seçmeli dersler
grubuna dâhil olan “Çevre ve Ġnsan 1” dersi ile verilmektedir.
Çevre eğitimi ayrıca, Talim Terbiye Kurulu’nun 169 sayı 23.12.1997 tarihli
kararıyla (Tebliğler Dergisi ġubat 1998 Sayı 2485) yeniden düzenlenen ve 1998-
1999 öğretim yılından itibaren uygulamaya konan Lise Biyoloji 1,2 ve 3 derslerinin
Lise 1 seviyesinde de kısmen verilmektedir (Ünal ve DımıĢkı, 1999, s.150).
24
2.3.1.4. Yükseköğretimde Çevre Eğitimi
Çevre eğitiminin disiplinler arası yapısı bu konuda çeĢitli branĢlar (Fen
bilgisi, sosyal bilgiler, biyoloji öğretmenliği vb.) arasında sağlıklı bir iletiĢimi gerekli
kılmaktadır. Çevreye iliĢkin biliĢsel duyarlılığın 9-10 yaĢlarında yani ilköğretim
kademesinde geliĢtiği göz önünde bulundurularak bu yaĢ grubundaki çocuklara
eğitim veren ve verecek olan eğitimcilere yönelik çevre eğitimi büyük önem
taĢımaktadır. Bu kademede görev alan öğretmenlerin çeĢitli kaynaklara, ders araç-
gereçlerine ve en önemlisi danıĢmanlığa ihtiyaçları bulunmaktadır. Eğitimin her
kademesinde görev yapan öğretmenlerin çevreye karĢı duyarlı ve bilgili olmaları
gerekmektedir.
ÇeĢitli üniversitelerin programları incelendiğinde ders konuları genellikle
aynı olmasına rağmen, derslerin içeriklerinde farklı fakültelerde değiĢiklikler
gözlenebilmektedir. Erginöz (1999, s.99) tarafından üniversitelerin çevre eğitiminde
edindikleri görevler Ģu Ģekilde sıralanmıĢtır.
Temel ekolojik ve çevresel bilgileri artırmaya yönelik dallar arası geniĢ
tayflı bir öğretim önermek suretiyle, çevresel sorunların ortaya çıkardığı
sorulara cevap vermek;
Çevreyle ilgili bir alanın incelenmesinde ve bunların gelecekteki
çalıĢmalarının ele alınmasında etkili olan uzmanlar yetiĢtirmek;
Özellikle bu araĢtırmaya uygun bir donatımın oluĢturulmasıyla çevreye
bağlı mesleklerde araĢtırma yapmak;
Profesyonellerin sürekli yetiĢtirilmesiyle iliĢkili üniversiter etkinlikleri
(sağlık, kentleĢme, doğanın korunması, v.s. gibi) hazırlayıp uygulamaya
koymak ve bilgilerini ortaya çıkarmak.
Ülkemizde Öğrenci Seçme ve YerleĢtirme Merkezi (ÖSYM) (2008)
tarafından yükseköğretim programları ve kontenjanları kılavuzunda belirtildiği üzere
49 devlet üniversitesinde Fen Bilgisi Öğretmenliği Lisans Programı bulunmaktadır.
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) (2008) tarafından 2006-2007 akademik yılından
25
itibaren uygulamaya giren öğretmen yetiĢtirme programıyla birlikte Ģekil alan Fen
Bilgisi Öğretmenliği Lisans programında yer alan dersler incelendiğinde çevre
sorunlarına yer verilen derslerin V. yarıyılda yer alan “Kimyada Özel Konular” ve
VI. yarıyılda yer alan “Çevre Bilimi” isimli derslerin oldukları görülmüĢtür.
2.3.2. Yaygın Eğitimde Çevre Eğitimi
Çevre bilinçlendirilmesinde yaygın eğitimin amacı, çevrenin insan
ihtiyaçlarını karĢılayabilmesi için doğal kaynakların rasyonel olarak kullanımı,
geliĢigüzel kullanılmasının doğurduğu tükenme ve kirliliğin önlenmesi, çevrenin
kendi kendini yenileme yeteneğini koruyabilmesi için kararlılığın sağlanması
yönünde insanlarda olumlu davranıĢ değiĢikliği meydana getirmektir (ÇEDGM,
2004, s.453).
Çevre eğitiminin yaĢam boyu sağlanılması gerekliliği unutulmamalı ve
yaygın eğitimin, sistemin dıĢında değerlendirilmemesi gerekmektedir. Yaygın eğitim
de eğitim sisteminin bir parçasıdır ve yetiĢkin nüfusun eğitim ihtiyaçlarının
karĢılanmasına yönelik ulusal düzeyde düzenlenmiĢ eğitim hizmetlerini kapsayan
uygulamaların tamamıdır.
Ġleri (1998, s.8)’e göre yaygın eğitim olarak çevre için eğitimin amaçları
Ģunlardır;
Çevre ve çevre sorunlarının farkına varma ve duyarlılık geliĢtirme
Çevre ve çevre sorunları hakkında bilgi sağlama
Çevre ile ilgili olumlu ve gerçekçi tutumlar geliĢtirilmesini sağlama
Çevrenin geliĢtirilmesi, korunması için gerekli felsefenin
yaygınlaĢtırılması
Çevreyi ve çevre sorunlarını belirleme, anlama ve çözme iĢlem ve
yaklaĢım becerilerin, yaklaĢımların geliĢtirilmesi
26
Çevrenin oluĢumuna, korunmasına ve sorunlarının çözümüne katılımın
sağlanmasıdır.
2.3.3. Hizmet İçi Eğitimde Çevre Eğitimi
Mevzuatı uygulamaktan sorumlu belediye ve valilik çalıĢanları ile proje
bazında değerlendirme yapan elemanların çevre konusunda eğitimleri oldukça
önemlidir. Eğiticilerin eğitiminde öncelikle bir ön eğitim sağlanmalı, ardından
profesyonel eğitime geçilmelidir. Politikacı ve yöneticilerin çevre konusunda karar
verici konumda oldukları göz önünde bulundurularak çevreye karĢı bilinç ve
duyarlılıklarını artıracak Ģekilde çevre eğitiminin verilmesi gerekmektedir (Ġleri,
1998).
2.4. Devlet Planlama Teşkilatı Dokuzuncu Beş Yıllık Kalkınma Planı ve
Çevre
Devlet Planlama TeĢkilatı tarafından ortaya konulan ve 2007-2013 yıllarını
kapsayan dokuzuncu kalkınma planında ise çevre ile ilgili mevcut durum ve amaçlar
belirtilmiĢtir. Çevre ile ilgili mevcut durum incelendiğinde;
Hızlı nüfus artıĢı ve sanayileĢme sürecinin, doğal kaynakların
sürdürülebilir kullanımı üzerindeki olumsuz etkilerinin devam ettiği
Doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı konusunda kurum ve
kuruluĢlar arasındaki görev ve yetki dağılımındaki belirsizliklerin
yeterince giderilemediği
Avrupa Birliği’ne uyum sürecinde çeĢitli çevre problemlerine karĢı
mücadelelerde ilerleme sağlanmasına rağmen, çevre konusunda hala çok
sayıda düzenlemeye gereksinim duyulduğu
27
Ülkemizde Genetik Olarak DeğiĢtirilmiĢ Organizmalar (GDO) ve
biyoteknoloji ürünlerinin kullanımı ve dolaĢımı konusunda standartların
oluĢturulması ihtiyacının devam ettiği
Ülkemizin BirleĢmiĢ Milletler Ġklim DeğiĢikliği Çerçeve SözleĢmesinin
(ĠDÇS) TBMM tarafından onaylanması ile ĠDÇS’ye taraf olduğu
Çevre konusunda ilgili kuruluĢlar arasında bilgi akıĢının ve paylaĢımının
bütüncül bir sistemle sağlanması ihtiyacının devam ettiği, kalkınma
raporunda yer almaktadır.
Raporda aynı zamanda çevre konusunda amaçlar da yer almaktadır. Bu
amaçlar;
Gelecek kuĢakların ihtiyaçları da göz önünde bulundurularak doğal
kaynakların kullanım koĢulunun belirlenmesi ve bu kaynaklardan
herkesin adil bir Ģekilde faydalanabilmesi için çevre yönetim sistemleri
oluĢturulacağı
Uluslar arası yükümlülüklerin sürdürülebilir kalkınma gözetilerek yerine
getirileceği
Çevre standartları ve yönetimini belirleyen hukuki düzenlemeler Avrupa
Birliği’ne uyum kapsamında güncelleĢtirilirken ülke koĢulları ve kamu
yönetimlerinde etkinliklerin gözetileceği
Çevre konusundaki düzenlemelerin etkili bir Ģekilde uygulanmasının
sağlanacağı
Çevre ve kalkınma ile ilgili izleme, denetim ve raporlama altyapıları
geliĢtirilerek sağlıklı ve bütünleĢmiĢ bir bilgi sisteminin oluĢturulacağı
Ülkemizin zengin biyolojik çeĢitliliği ve genetik kaynakları hakkındaki
araĢtırma, koruma, değerlendirme ve ekonomik değer kazandırılması
yönündeki çalıĢmaların hızlandırılacağı
28
Biyogüvenlik ve GDO konusundaki riskleri en aza indirmek için tarım,
çevre ve teknoloji politikalarının bütünleĢtirilmiĢ bir yaklaĢımla
değerlendirileceği
Sera gazı salınımını azaltmak amacıyla bir Ulusal Eylem Planı
hazırlanacağı ve bu doğrultuda BirleĢmiĢ Milletler Ġklim DeğiĢikliği
Çerçeve SözleĢmesine iliĢkin yükümlülüklerin yerine getirileceği
Tarım ve turizm baĢta olmak üzere çevre ile iliĢkili sektörlerde ekolojik
potansiyelin değerlendirileceği
Sanayide çevre dostu tekniklerin kullanımı ve atıkların azaltılacağı
Atıklara yönelik altyapı sistemlerinde mümkün olduğunca çevre dostu
teknolojilerden yararlanılacağı
Mevcut su sağlama sistemlerinin iyileĢtirilerek su kaybında azalma
sağlanacağı
Su kaynaklarının kullanımı ve korunumu hakkındaki hukuki düzenleme
ve idari yapı oluĢumunun tamamlanacağı
ArıtılmıĢ atık suların tarım ve sanayide kullanımının yaygınlaĢtırılacağı
Atıkların geri dönüĢüm basamakları (ayrıĢtırma, toplama, taĢıma, geri
kazanım ve bertaraf) bir bütün olarak değerlendirileceği ve ülke Ģartlarına
uygun, maliyeti düĢük katı atık bertaraf teknolojisi olan düzenli depolama
yönteminin tercih edileceği
Çevre yatırımları açısından yeni finansman yöntemlerinin geliĢtirileceği
Çevresel altyapı hizmetleri açısından belediyelerin kapasitelerinin
geliĢtirileceği
Çevre bilincinin geliĢtirilmesine yönelik eğitim ve kamuoyu
bilgilendirme çalıĢmaları yapılacağı Ģeklindedir.
29
Çevre sorunlarının çözümü, çevrenin korunması ve kaynakların
sürdürülebilirliği gibi konularda bireylerin yeterli bilgi, beceri ve tutuma sahip
olmaları ancak bireylere sunulabilecek etkili bir çevre eğitimi ile gerçekleĢecektir.
Etkili bir çevre eğitimi ile kastedilen bireylere sadece konu ile ilgili teorik bilgilerin
verilmesi değil, onların çevre ve çevre sorunları açısından çözüme aktif katılabilme
ve çözüm önerileri sunabilme gibi yeterliklere sahip olmalarının sağlanmasıdır. Bu
eğitim aileden baĢlayarak örgün ve yaygın eğitim aĢamalarında devam edebilecek bir
sürekliliğe sahip olmalıdır. Bu konuda bu eğitimi bireylere sunacak eğitimcilerin
eğitimi de önem arz etmektedir. Dolayısı ile çevre eğitimcilerinin de gerek eğitimleri
süresince gerek hizmet içi eğitimler ile sağlanacak çevre eğitimleri ile bu yeterliğe
sahip olmaları sağlanabilmelidir.
2.5. Küresel Isınma Nedir?
Antropojenik (insan kaynaklı) etkiler sonucunda atmosferde bulunan sera
gazlarındaki artıĢ sebebi ile yeryüzüne yakın olan atmosferin alt tabakaları ve
yeryüzünü sıcaklığının yapay olarak artma süreci küresel ısınma olarak ifade
edilmektedir (Çepel, 2008). Bu süreç içerisinde sera etkisini tanımlamak yararlı
olacaktır.
Yeryüzüne GüneĢ’ten ulaĢan kısa dalga boylu, yüksek enerjili ıĢınların bir
kısmı atmosferdeki toz ve partiküller, bir kısmı ise bulutlar tarafından uzaya tekrar
yansırken bir kısmı atmosfer tarafından tutulur ve havayı ısıtır. Geriye kalan
(yaklaĢık yarısı) kısmı da Dünyamızın yüzeyine ulaĢır. Bu sebeple yüzey ısınır ve
uzun dalga boylu düĢük enerjili, ısınmaya sebep olan “kızılötesi” ıĢınlar yayarlar. Bu
kızılötesi ıĢınların tamamı tekrar uzaya yansımaz, bir kısmı atmosfer tarafından
tutulur ve yeryüzüne tekrar yansır. Bu olayın oluĢma sebebi atmosferde bulunan sera
gazlarının yüksek enerjili güneĢ ıĢınlarını geçirmeleri, ancak düĢük enerjili kızılötesi
ıĢınları hapsetmelerinden ya da yansıtmalarından kaynaklanmaktadır. Yeryüzünde
gerçekleĢen bu olay “sera etkisi” olarak adlandırılmaktadır (McKinney and Schoch,
2003).
30
Sera etkisi ismini seralarda meydana gelen ısınma olayına benzerliğinden
dolayı almaktadır. Seralardaki cam yapılar güneĢ ıĢınlarının giriĢine izin verirken
yansıyan kızılötesi ıĢınlarının geçiĢine izin vermemekte ve ısınmaya sebep
olmaktadır. Soğuk bir kıĢ gününde dahi seranın içi GüneĢ parladıkça sıcak
olabilmektedir (Chiras, 2001). Sera etkisi bir sorun değil aksine var olmamızı
sağlayan bir etkidir. Eğer yeryüzü bu etkiye sahip olmasaydı yeryüzünün ortalama
sıcaklığının yaklaĢık -17 °C olması söz konusuydu (Bush, 2003; Mckinney ve
Schoch, 2003). Ortaya çıkan asıl problem bu etkinin insan kaynaklı olarak yapay bir
Ģekilde artmasından kaynaklanmaktadır (Uzmen, 2007).
2.6. Küresel Isınmanın Sebepleri
Küresel ısınmada rol oynayan sera gazları karbondioksit, kloroflorokarbon
ve diğer halokarbonlar, metan, azot oksitler ve atmosferdeki su buharıdır (Çepel,
2008). McKinney ve Schoch (2003)’ e göre sera gazları ve bu gazların ana
kaynakları ile küresel ısınmadaki yüzdeleri Tablo 2.6.1. de gösterildiği gibidir.
Tablo 2.6.1. Sera Gazları, Ana Kaynakları ve Küresel Isınmaya Katkı
Yüzdeleri
Gaz Ana Kaynağı %Katkı
Karbondioksit (CO2) Fosil yakıtlar, orman yangınları 50
Kloroflorokarbonlar
(CFCs) ve diğer
Halokarbonlar
Soğutucular, çözücüler, yalıtım malzemeleri,
köpükler, aerosol gazlar, diğer endüstriyel ve
ticari kullanımlar
20
Metan
Pirinç tarlaları, bataklıklar, lağım, sığır ve diğer
çiftlik hayvanları, termitler, fosil yakıtlar, orman
yangınları ve atık gömme
16
Troposferik Ozon Fosil yakıtlar 8
Azot Oksitleri Fosil yakıtlar, gübreler, anız yakımı 6
31
Çepel (2008, s.132)’ e göre küresel ısınmanın nedenleri Ģu Ģekilde
sıralanmaktadır;
Fosil yakıt kullanımıyla sera gazlarının, özellikle karbondioksitin
anormal derecede artarak atmosferde birikmesi,
Bitki örtüsünün, özellikle ormanların tahribi ve yok edilmesi,
Hızlı ve çarpık kentleĢme,
Hızlı sanayileĢme.
Hükümetlerarası Ġklim DeğiĢikliği Paneli (IPCC) tarafından 2007 yılında
yayımlanan rapora göre enerji temini, ormancılık ve taĢımacılığın insan kaynaklı
olarak küresel ısınmaya katkıları oldukça fazladır.
Atmosferin yapısını incelediğimizde kuru havanın %78’inin azot gazı,
yaklaĢık olarak %21’inin oksijen gazı ve yine yaklaĢık olarak %0,9’unun argon gazı
tarafından oluĢtuğu bilinmektedir. Atmosferin geri kalan %0,1’lik kısmı iĢte bu sera
gazlarından oluĢmaktadır. Yüzde olarak küçük bir paya sahip iken bu gazların
yeryüzüne olan etkilerinin büyüklüğü göz ardı edilmemelidir (Uzmen, 2007).
2.7. Küresel Isınmanın Sonuçları
Küresel ısınma ile birlikte doğal iklim değiĢikliğinin aksine iklimlerde çok
kısa sürede ve aniden meydana gelen değiĢimler gözlenmektedir. Ġklimlerde
meydana gelen bu Ģekildeki ani ve hızlı değiĢimler, “küresel iklim değiĢiklikleri”
olarak ifade edilmektedir.
Küresel ısınma sebebiyle ortaya çıkan küresel iklim değiĢiklikleriyle
meydana gelebilecek olayları Cunningham ve Cunnningham (2008), Çepel (2008) ve
McKinney ve Shoch (2003)’e göre Ģu Ģekilde sıralamak mümkündür.
Okyanusların ısınması ile rüzgâr hızı da artacak, dolayısıyla daha Ģiddetli
kasırgalar meydana gelecektir.
32
Sıcaklığın artmasıyla önemli karbon depoları olan okyanuslarda da
değiĢimler gözlenecektir. Özellikle okyanusun soğuk bölgelerinde
depolanmıĢ olan organik maddeler dünyadaki tüm kömür rezervlerinden
daha fazla karbon barındırmaktadır. Isınmayla birlikte bu organik
karbonlar çözünmeye ve metan formuna geçmeye baĢlayabilir ve yüzeye
baloncuklar halinde yükselebilir.
Artan sıcaklıklarla birlikte okyanus ve denizlerde buharlaĢmalar artacak,
bu durum nem seviyesinin artmasına ve dolayısıyla sıcaklığın daha fazla
artmasına neden olacaktır.
Toprağın nem miktarı düĢecek, yer altı su rezervlerinde azalmalar
meydana gelecektir.
Küresel ısınmadan ekolojik çeĢitlilik de olumsuz etkilenecektir. Ani
değiĢimlere ayak uyduramayan canlılar daha soğuk olan yerlere göç
edecek, geride kalanlar ise yok olacaktır. Okyanuslarda yer alan çeĢitli
mercan ve planktonların bu durumdan olumsuz etkilendiği, türlerinin ise
tehlikede olduğu görülmektedir.
Sıcaklığın yükselmesi ile birlikte kutuplar ve yüksek dağlardaki buzullar
eriyerek deniz ve okyanusların su seviyesinin yükselmesine neden
olacaktır. Bu durum, kıyı Ģeridinde yaĢayan insanların yaĢamını olumsuz
yönde etkileyerek göçlere sebep olacaktır.
Küresel ısınma ile birlikte sıtma gibi hastalıklar daha geniĢ alanlara
yayılabilecektir. Bu durum ciddi sağlık sorunlarının oluĢmasına sebep
olacaktır.
Küresel ısınmadan yeryüzü su kaynakları da olumsuz yönde etkileneceklerdir.
Önemli tatlı su kaynakları olan buzulların erimesi büyük çapta su sorunları meydana
getirecektir. Ayrıca deniz ve okyanuslara akan tonlarca tatlı su, sudaki tuz oranını
değiĢtireceğinden su ekosistemini olumsuz yönde etkileyecektir (National
Geographic, 2004).
33
Isının artmasıyla birlikte kutuplardaki donmuĢ buz tabakalarında meydana
gelecek erime sonucunda bu tabakaların altında yer alan tundraların açığa çıkması
olasıdır. Uçsuz bucaksız tundralar yeryüzünde önemli karbon depolayıcılarıdır. Bu
bitkilerin açığa çıkmasıyla bakterilerin organik maddeleri çürütme iĢlemleri de
gerçekleĢmeye baĢlayacak ve açığa aĢırı derecede metan gazı çıkacaktır. Atmosfere
yayılan bu gazlar ile küresel ısınma artarak devamlılık kazanabilir. Özellikle buz
tabakasının altında yer alan topraktan, farklı organik maddelerin açığa çıkıp
bunlarında çürümesiyle daha da fazla metan gazı oluĢabileceği hakkında
araĢtırmacıların endiĢesi bulunmaktadır (McKinney ve Shoch,2003; National
Geographic, 2008).
Dünyamız geçmiĢ dönemlerde de bu Ģekilde küresel ısınmalara maruz
kalmıĢtır. Hatta tam tersi olarak soğuk iklimlerin hâkim olduğu dönemler de yaĢandı.
Örneğin en son görülen buzul çağı 20.000 yıl önce gerçekleĢmiĢ ve Avrupa’nın
büyük bir kısmı buzlarla kaplanmıĢtı. Ancak burada dikkat çekici nokta bu ısınmanın
süresindeki kısalıktır. Meydana gelmesi binlerce yıl süren iklim olayları çok kısa
sürelerde meydana gelmektedir. Bu kısa süre canlıların bu duruma adapte
olabilmeleri için yeterli zamanı tanımamaktadır (Uzmen, 2007).
2.8. Küresel Isınmaya Karşı Yapılabilecekler
Cunningham ve Cunningham (2008) ve McKinney ve Schoch (2003)’e göre
küresel ısınma etkisini azaltıcı ve önleyici tedbir ve davranıĢları Ģu Ģekilde sıralamak
mümkündür;
Fosil enerji kaynakları (kömür, petrol ve doğalgaz) tüketiminin
azaltılarak yenilenebilir enerji kaynaklarının (rüzgâr, güneĢ, dalga)
kullanımına ağırlık verilmesi,
Daha az elektrik enerjisi harcayan elektronik eĢyaların kullanılması,
Ormanların korunması ve ağaçlandırmaya gereken önemin verilmesi,
Plansız ve çarpık kentleĢmenin önüne geçilmesi,
34
Konu ile ilgili etkili bir çevre eğitiminin sağlanması,
Geri dönüĢümlü malzemelerden faydalanılması.
Sektörler kendi içlerinde küresel ısınma ve iklim değiĢikliğine karĢı çeĢitli
önlemler almaktadır. Yalnız burada unutulmaması gereken doğanın bir bütün olduğu
ve gerçekleĢtirilen iĢlemler sonucu baĢka sorunların meydana gelebileceğidir.
Örneğin CO2 yakalama ve depolama, sanayi ve enerji ile iliĢkili sektörlerde CO2’nin
yakalanmasının ardından taĢınıp, bir depo alanında atmosferden izole edilmesi
olayıdır. Ancak bu izolasyon iĢlemi çok yönlü düĢünülerek gerçekleĢtirilmelidir.
Örneğin sağlıksız depo alanları ile CO2’nin depo alanlarında akıĢkanlık özelliği
kazanması ya da farklı reaksiyonlar sonucu sızıntıların oluĢması ile yer altı suları ile
okyanus ya da deniz tabanına ulaĢması mümkündür. Ardından ise tekrar su yüzeyine
yükselerek atmosfere karıĢabilir ve ciddi sağlık sorunlarına sebep olabilir (IPCC,
2008).
Diğer bir örnek ise biyoyakıt kullanımının fosil yakıt kullanımına bir
alternatif teĢkil etmesinin yanında, biyoyakıtın daha fazla gübre ve daha fazla su
ihtiyacı anlamına da geldiği de göz ardı edilmemelidir. (IPCC, 2008).
35
BÖLÜM III
YÖNTEM
Bu bölümde araĢtırma modeli, araĢtırma için belirlenen evren ve örneklem,
araĢtırmada kullanılan veri toplama aracı ve veri analizleri ile ilgili bilgiler yer
almaktadır.
3.1. Araştırmanın Modeli
Fen Bilgisi öğretmen adaylarının küresel ısınma hakkındaki bilgi düzeylerinin
belirlenmesinin amaçlandığı bu araĢtırmada nicel araĢtırma yöntemlerinden tarama
modeli kullanılmıĢtır. Nicel yöntemler insanların davranıĢlarını anlamaya ya da
sosyal dünyaya yükledikleri anlamları araĢtırmaya tam uyan belirli araĢtırma
yöntemleridir.(Green ve Browne, 2005, s.95).
Tarama modeli, geçmiĢte ya da halen varolan bir durumu varolduğu Ģekliyle
betimlemeyi amaçlayan araĢtırma yaklaĢımlarıdır. AraĢtırmaya konu olan olay, birey
ya da nesne, kendi koĢulları içinde ve olduğu gibi tanımlanmaya çalıĢılır. Onları,
herhangi bir Ģekilde değiĢtirme, etkileme çabası gösterilmez (Karasar, 2007, s.77).
3.2. Evren ve Örneklem
Evren belirli bir araĢtırmada ilgilenilen bireylerin tamamıdır (Gravetter ve
Wallnau, 2004). Evren tam olarak betimlenmiĢ bireyler ya da gözlemler grubudur
(Kaptan, 1998, s.116) Ġki tür evrenden bahsedilebilir. Bunlardan birincisi genel (ideal
evren) diğeri ise çalıĢma (gerçekci) evren Ģeklindedir. Genel evren soyut bir özelliğe
sahiptir; kolay tanımlanabilir ancak çeĢitli nedenlerden dolayı (zaman, para vb.)
36
populasyonda yer alan tüm bireylere ulaĢılması zordur. Ancak çalıĢma (gerçekçi)
evreni ise daha somut ve ulaĢılması kolaydır (Karasar, 2007, s. 110; Lodico ve diğ.,
2006, s.142).
AraĢtırmanın çalıĢma evrenini 2008-2009 öğretim yılında Gazi Üniversitesi
Ġlköğretim Bölümü Fen Bilgisi Öğretmenliği Anabilim Dalı’nda öğrenim gören
lisans öğrencileri oluĢturmaktadır.
Örneklem ise genelde araĢtırmadaki populasyonu temsil etmesi amaçlanan
evrenden seçilen bireylerdir (Gravetter ve Wallnau, 2004, p.5). Örnekleme ile bir
bütün, kendi içinden seçilen bir parça ile temsil edilmektedir (Kaptan, 1998)
Örnekleme iki türde yapılmaktadır. Bunlar “olasılıklı örneklemler” ve “olasılıksız
örneklemler” Ģeklindedir (Lodico ve diğ., 2006; Green ve Browne, 2005; Bailey,
1987 akt. Elif KuĢ,).
Olasılıklı örneklemler;
a- Tesadüfi örnekleme
b- Sistematik örnekleme
c- Tabakalı tesadüfi örnekleme
d- Küme örneklemesi Ģeklindedir
Olasılıksız örneklemler ise
a- GeliĢigüzel örnekleme
b- Kota örneklemesi
c- Kartopu örneklemesi
d- Maksatlı örnekleme olmak üzere baĢlıca dört tipe ayrılır (Lodico ve diğ.,
2006; Green ve Browne, 2005; Bailey,1987 akt. Elif KuĢ,).
37
AraĢtırmada olasılıklı örnekleme yöntemlerinden küme örneklemesi
kullanılmıĢtır. Küme örneklemesi (Cluster sampling ya da Cluster random selection)
ile bireyler değil gruplar örneklendirilir. Örneklem olarak seçilen üniteler gruplardır.
Küme örneklemesi kazanç ve kolaylık sağlar (Lodico ve diğ., 2006; Green ve
Browne, 2005; Bailey,1987 akt. Elif KuĢ,). AraĢtırmada iki örnekleme ihtiyaç
duyulmuĢtur. Bunlardan biri araĢtırmada kullanılmıĢ olan anketin geliĢtirilme
aĢamasında yani geçerlik ve güvenirlik çalıĢmalarında yararlanılan örneklem, bir
diğeri ise geliĢtirilen anketin uygulandığı diğer örneklemdir. Her iki örneklemde yer
alan öğrenciler birbirinden farklı öğrencilerdir. AraĢtırmada oluĢturulan pilot çalıĢma
ve uygulama örneklemi öğrenci sayıları sırası ile Tablo 3.2.1. ve Tablo 3.2.2.de
verilmiĢtir.
Tablo 3.2.1. Pilot Çalışma Örneklemi Öğrenci Sayıları
Sınıf Öğrenci Sayısı %
1 85 25.90
2 66 20.12
3 70 21.34
4 107 32.45
Toplam 328 100
Tablo 3.2.1. de belirtildiği üzere çalıĢmanın pilot uygulama aĢamasında 328
fen bilgisi öğretmen adayı çalıĢmada yer almıĢtır. Bu öğrencilerin 85’i (% 25.90) 1.
sınıfta, 66’sı (%20.12) 2. sınıfta, 70’i (%21.34) 3. sınıfta, 107’si (% 32.45) ise 4.
sınıfta öğrenim görmektedir.
38
Tablo 3.2.2. Uygulama Örneklemi Öğrenci Sayıları
Cinsiyet Sınıf
Toplam % 1 % 2 % 3 % 4 %
Kız 62 29.54 50 84.74 41 59.42 37 67.27 190 70.11
Erkek 26 70.46 9 15.26 28 40.58 18 32.73 81 29.89
Toplam 88 59 69 55 271 100
Tablo 3.2.2.’de belirtildiği üzere uygulamanın yapıldığı örneklem 271
öğrenciden oluĢmaktadır. Bu öğrencilerin 190’ı (% 70.11) kız, 81’i (% 29.89) ise
erkek öğrencilerden oluĢmaktadır. 1. sınıfta öğrenim gören toplam 88 öğrencinin
62’si (% 29.54) kız, 26’sı (% 70.46) erkek öğrencilerden oluĢmaktadır. 2. sınıfta
öğrenim gören toplam 59 öğrencinin 50’si (% 84.74) kız, 9’u (% 15.26) erkek
öğrencilerden oluĢmaktadır. 3. sınıfta öğrenim gören 69 öğrencinin 41’i (%59.42)
kız, 28’i (% 40.58) erkek öğrencilerden oluĢmaktadır. 4. sınıfta öğrenim gören 55
öğrenciden ise 37’si (% 67.27) kız, 18’i (% 32.73) erkek öğrencilerden oluĢmaktadır.
3.3. Verilerin Toplanması
Verilerin toplanması aĢamasında araĢtırmacı tarafından geliĢtirilmiĢ olan
anket kullanılmıĢtır. Anketin oluĢturulma basamakları sırası ile sunulmuĢtur.
3.3.1. Veri toplama Aracının Geliştirilmesi
AraĢtırmacı tarafından geliĢtirilen anket yardımıyla Fen Bilgisi öğretmen
adaylarının küresel ısınma hakkındaki bilgi düzeylerinin belirlenmesi, küresel ısınma
hakkındaki düĢüncelerinin ortaya çıkarılması amaçlanmıĢtır. Bu amaç doğrultusunda
araĢtırmada kapalı uçlu bir anket (a closed-form questionnaire) geliĢtirilmiĢ ve
39
kullanılmıĢtır (Kılınç ve diğ., 2008; Pekel ve diğ., 2007; Daniel ve diğ., 2004;
Jeffries ve diğ., 2001; Boyes ve Stanisstreet, 1997; Boyes ve Stanisstreet, 1992).
GeliĢtirilen ankette ayrıca beĢli bir likert tipi ölçek kullanılmıĢtır. Likert ölçeği en
kullanıĢlı soru yapılarından birisidir. Ġsmini 1932’de bu formatı geliĢtiren Rensis
Likert’ten almaktadır. Likert’in çoğu Ģeklinde cevaplayıcıya bir ifade sunulur ve
cevaplayıcının bu ifadeye katılıp katılmadığı üçlü, beĢli ya da yedili bir ölçekle
sorulur (Anderson ve Arsenault, 2005, s.184). Ankette yer alan likert ölçeğinin
seçenekleri ise Ģu Ģekildedir:
-Kesinlikle Doğru
-Doğru
-Fikrim Yok
-YanlıĢ
-Kesinlikle YanlıĢ.
Veri toplama aracı olarak kullanılan anketin geliĢtirilmesi esnasında
Büyüköztürk (2005) tarafından belirtildiği üzere Ģu sıra takip edilmiĢtir.
- Problemi Tanımlama (Amaç ve Soru Belirleme)
- Madde Yazma (Taslak Form OluĢturma)
- Uzman GörüĢü Alma
- Ön Uygulama ve Ankete Son ġeklini Verme
3.3.1.1. Problemi Tanımlama
AraĢtırmada ele alınan konu güncel bir çevre problemi olan küresel ısınmadır.
AraĢtırmanın amacı ise Fen Bilgisi öğretmen adaylarının bu konu hakkında sahip
oldukları bilgilerin, düĢüncelerinin ne düzeyde olduğunu ortaya koymaktır. Ayrıca
araĢtırmada Fen Bilgisi öğretmen adaylarının küresel ısınma hakkındaki bilgi
düzeylerinin cinsiyete ve sınıf düzeylerine göre anlamlı bir farklılık gösterip
göstermediğinin ortaya konulması da amaçlanmıĢtır.
40
3.3.1.2. Madde Yazma
Anket geliĢtirme sürecinin bu basamağında konu ile ilgili literatürün
taranması ile çeĢitli çalıĢmalar (Kılınç ve diğ., 2008; Daniel ve diğ., 2004; Jeffries ve
diğ., 2001; Boyes ve Stanisstreet, 1997; Boyes ve Stanisstreet, 1992), yayınlar ve
kitaplardan yararlanılarak, alanında uzman akademisyenlerin de yardımı aracılığıyla
konu ile ilgili bir kavramsal çerçeve oluĢturulmuĢtur. OluĢturulan kavramsal
çerçevede küresel ısınmanın ve sera etkisinin ne olduğuna, küresel ısınmanın sebep
ve sonuçlarına ve küresel ısınmaya karĢı yapılabilecekler ve alınabilecek önlemlere
yer verilmiĢtir. Bu kavramsal çerçeve ise oluĢturulan bir kavram haritası ile Ģekil
3.3.1.2.1. de sunulmuĢtur. Yapılan literatür çalıĢmaları ile kapalı uçlu likert tipi
ankete uygun olan, “küresel ısınma” ile ilgili olan bir ifade havuzu oluĢturulmuĢtur.
Bu ifade havuzunda ayrıca araĢtırmacı tarafından oluĢturulan ifadelere de yer
verilmiĢtir.
3.3.1.3. Uzman Görüşü Alma
Ardından araĢtırmacı tarafından 45 maddelik bir taslak anket oluĢturulmuĢtur.
OluĢturulan bu taslak anketteki ifadelerin kapsam geçerliğine uygunluğu ve
ifadelerin doğruluğu için alanında uzman öğretim elemanlarından yardım alınmıĢtır.
Kapsam geçerliği; testi oluĢturan maddelerin, ölçülmek istenen davranıĢı (özelliği)
ölçmede nicelik ve nitelik olarak yeterli olup olmadığının göstergesidir. Kapsam
geçerliğini test etmede kullanılan yöntemlerden biri de uzman görüĢüne baĢvurmaktır
(Büyüköztürk, 2007).
Elde edilen dönütler ıĢığında taslak ankette yer alan ifadelerde gerekli
düzenlemeler yapılarak taslak ankette 45 ifadeye yer verilmiĢtir. Taslak anket bu hali
ile Fen Bilgisi öğretmen adaylarına uygulanmak üzere hazır duruma gelmiĢtir.
41
42
3.3.1.4. Ön Uygulama ve Ankete Son Şeklini Verme
Hazırlanan 45 maddelik taslak anket 2008-2009 yılında Gazi Üniversitesi
Ġlköğretim Bölümü Fen Bilgisi Öğretmenliği Anabilim Dalı’nda öğrenim görmekte
olan 328 lisans öğrencisine uygulanmıĢtır. Pilot uygulamanın yapılacağı örneklemin
faktör analizi, madde analizi gibi iĢlemler dikkate alınarak madde sayısının en az iki
katı hatta tercihen 10 katı olması önerilir (Kline, 1994; akt. Büyüköztürk, 2005).
Uygulamanın ardından elde edilen veriler ile SPSS paket programında gerekli
istatistiksel iĢlemler yapılarak elde edilen sonuçlar doğrultusunda, taslak anket
üzerinde geçerlik ve güvenirlik çalıĢmaları tekrar alanında uzman öğretim üyelerinin
görüĢleri alınarak gerçekleĢtirilmiĢ ve ankete son hali verilmiĢtir. Anketin
geliĢtirilmesi esnasında geçerlik, kapsam geçerliği ile; güvenirlik ise Cronbach alfa
(α) güvenirliği ve madde-toplam puan korelasyonu ile sağlanmıĢtır.
3.3.2. Geçerlik Çalışmaları
Geçerlik bir anlamda “Ne ölçülecek?” sorusunun cevabını oluĢturmaktır
(Köksalan, 2004). Geçerlik bir ölçeğin ölçmesi gereken özelliği gerçekten
ölçebilmesidir (Balcı, 2001). Geçerlik testin, bireyin ölçülmek istenen özelliğini ne
derece doğru ölçtüğüyle ilgili bir kavramdır (Büyüköztürk, 2007).
Anketin geçerliği kapsam geçerliği ile sağlanmıĢtır. Kapsam geçerliği testi
oluĢturan maddelerin, ölçülmek istenen davranıĢı (özelliği) ölçmede nicelik ve nitelik
olarak yeterli olup olmadığının göstergesidir (Büyüköztürk, 2007). Anketin kapsam
geçerliği ise uzman görüĢleri ve oluĢturulan kavram haritası ile sağlanmıĢtır. Kapsam
geçerliği için ayrıca Ġlköğretim Fen ve Teknoloji Müfredatı’nda yer alan Fen-
Teknoloji-Toplu-Çevre (FTTÇ) kazanımları da göz önünde bulundurulmuĢtur. Konu
ile ilgili müfredatta yer alan FTTÇ kazanımlarını sıralayacak olursak;
Atıkların (evsel, sanayi, tıbbi, kurumsal vb.) çevreye verebileceği zararları
önlemek için uygun bir Ģekilde geri dönüĢtürülmesi veya imha edilmesi
gerektiğini; teknolojik sistemlerin oluĢturduğu atıkların (kimyasallar,
43
plastikler, metaller vb.) yönetiminin önemli bir toplumsal sorun olduğunu
anlar.
Teknolojik ürün ve sistemleri kullanarak doğal kaynaklar, canlılar ve
habitatların (yaĢam alanlarının) nasıl korunabileceğini ve çeĢitli ürün ve
sistemlerin kullanımından kaynaklanan zararlı atıkların nasıl
azaltılabileceğini açıklar.
Modern teknolojik sistemlerle küresel çevre problemleri arasındaki
bağlantılarını belirler ve çevre problemlerini çözmek için önerilerde bulunur.
Yerel, ulusal ve küresel çevre sorunlarını bilir ve olası çözüm yolarını ve
sonuçlarını tartıĢır.
Çevreyi ve yabani hayatı koruma yollarını bilir ve tartıĢır.
Çevre ve yabani hayatı korumada hem bireylerin hem de toplumun sorumlu
olduğunu bilir.
Doğal kaynakların korunması ve geliĢtirilmesi gerektiğini bilir.
Çevrede sadece yapay ürünlerin değil, Ģartlara göre doğal ürünlerin de
olumsuz etkisinin olabileceğini anlar.
Ġnsanların ve toplumun çevreyi nasıl etkilediğini bilir.
Çevre koruma ile ilgili faaliyetlerin öneminin bilincine varır ve bu faaliyetlere
katılır.
Fen ve teknoloji uygulamalarının birey, toplum ve çevre üzerinde olumlu
veya olumsuz etkiler yapabileceğini anlar.
Fen ve teknolojinin olumsuz etkilerine yine fen ve teknolojideki geliĢmelerle
önlem almanın olası olduğunu, böylece bu etkilerin azaltılabileceğini ve
giderilebileceğini anlar.
44
Bilimin ve teknolojinin geliĢmesinde önemli bir sürükleyici gücün bireysel,
toplumsal ve çevresel ihtiyaçlar olduğunu fark eder.
GeçmiĢten günümüze geliĢtirilen teknolojilerin insanların bireysel ve toplumsal
yaĢam ve çalıĢma tarzlarını ve çevreyle etkileĢimlerini nasıl değiĢtirdiğini
örneklerle açıklar.
Belirli bir bilimsel veya teknolojik geliĢmenin bireye, topluma ve çevreye
olumlu veya olumsuz, öngörülen veya öngörülemeyen etkileri olabileceğini
örneklerle açıklar.
Bireyin teknoloji geliĢtirirken veya kullanırken sonuçları hakkında kendine,
topluma, çevreye ve yasalara karĢı sorumluluk hissetmesi gerektiğini anlar.
Teknolojinin kendi baĢına ne iyi ne kötü olduğunu ancak ürünlerin ve
sistemlerin kullanımı hakkındaki kararların istendik veya istenmedik sonuçlara
yol açabileceğini fark eder ve örneklerle açıklar (TTKB, 2005, s.76)
Ģeklindedir.
Hazırlanan 45 maddelik anketin FTTÇ kazanımları açısından uygunluğu ve
konu ile ilgili hazırlanan kavram haritasının içeriğine uygunluğu, alanında uzman
öğretim elemanları tarafından incelenmiĢ ve maddelerin uygun olduklarına karar
verilmiĢtir.
3.3.3. Güvenirlik Çalışmaları
Güvenirlik, geçerliğin bir önkoĢulu olarak değerlendirilebilir. Güvenirlik bir
ölçeğin ölçümler esnasında her zaman aynı sonuçlar vereceğini belirtir. (Balcı,
2001). Güvenirlik “hatasız nasıl ölçerim ?” sorusuyla ilgilidir (Köksalan, 2004).
Güvenirliği aynı zamanda bireylerin test maddelerine verdikleri cevaplar arasındaki
tutarlılık olarak da tanımlamak mümkündür (Büyüköztürk, 2007).
45
Anketin güvenirliği Cronbach alfa (α) güvenirliği ve madde-toplam puan
korelâsyonu ile sağlanmıĢtır.
Madde-toplam puan korelâsyonu (corrected item total correlation, madde
ayırıcılık gücü), test maddelerinden alınan puanlar ile testin toplam puanı arasındaki
iliĢkiyi açıklar. Madde-toplam korelâsyonunun pozitif ve yüksek olması, maddelerin
benzer davranıĢları örneklediğini gösterir ve testin iç tutarlığının yüksek olduğunu
gösterir (Büyüköztürk, 2007). Madde toplam puan korelâsyonu pozitif ve negatif
değerler alabilir. Negatif değerli sorular testte yer almamalıdır. (TaĢpınar, 2004).
Madde-toplam korelâsyonu yorumlamada bazı sınır değerler ölçüt olarak
alınmaktadır. Genel olarak madde toplam korelâsyonu .30 ve daha yüksek olan
maddelerin bireyleri iyi derecede ayırt ettiği, .20-.30 arasında kalan maddelerin
zorunlu görülmesi durumunda teste alınabileceği söylenebilir (Büyüköztürk, 2007).
Çok fazla sayıda madde olmamak kaydı ile ayırıcılık gücü çok düĢük (0.20’den
küçük) olan maddelerin testten atılmasının, güvenirlik katsayısını önemli ölçüde
artırdığı ispatlanmıĢtır (Tan, 2002).
TaĢpınar (2004)’e göre bir testteki maddelerin ayırt edicilik gücü ve değerlere
göre yorumları tablo 3.3.3.1. de sunulmuĢtur.
Tablo 3.3.3.1. Madde Ayırıcılık Gücü Değerleri ve Yorumları
Ayırt Edicilik Gücü Değerlendirme Kalitesi
0.40 ve daha fazla Çok iyi madde Mükemmel
0.30-0.39 Ġyi bir madde yine de
geliĢtirilebilir
Ġyi
0.20-0.29 Genel olarak düzeltilmeli GeliĢtirilmeli
0.00-0.19 Normalde testten
çıkarılmalı, ama
düzeltilmeye çalıĢılabilir.
Zayıf
- Negatif değerler Testte alınmamalı
46
Fen Bilgisi öğretmen adaylarının küresel ısınma hakkındaki bilgi düzeylerinin
belirlenmesi üzerine yapılan bu çalıĢmada madde toplam korelâsyonu sınır değeri
0.20 olarak alınmıĢtır. Yani 0.20 nin altındaki pozitif ne negatif değerler anketten
çıkarılmıĢtır. Yapılan iĢlemlerin ardından anket 26 maddeden oluĢmuĢtur.
Test maddelerine verilecek cevapların sadece doğru ve yanlıĢ Ģeklinde
olmadığı pek çok kiĢilik testinde olduğu gibi üç veya daha fazlası olması durumunda
testin iç tutarlılığı Cronbach tarafından geliĢtirilmiĢ olan alfa (α) katsayısı ile
belirlenir. (Büyüköztürk, 2007; Popham, 2000). Psikolojik bir test için hesaplanan
güvenirlik katsayısının .70 ve daha yüksek olması test puanlarının güvenirliği için
yeterli kabul edilmektedir (Büyüköztürk, 2007).
TaĢpınar (2004)’e göre güvenirlik katsayısı ve testin bu katsayılara göre testin
yorumu tablo 3.3.3.2. de verilmiĢtir.
Tablo 3.3.3.2. Güvenirlik Katsayısı ve Test İle İlgili Yorum
Güvenirlik
Katsayısı Test İle İlgili Yorum
0,90 ve üzeri Mükemmel. En üst düzeyde standarda sahip bir test
0,80-0,90 BaĢarı testi için oldukça iyi bir standart düzeyi
0,70-0,80 BaĢarı testi için iyi bir standart düzeyi. Muhtemelen testteki
birkaç madde geliĢtirilebilir/düzeltilebilir.
0,60-0,70 Biraz düĢük bir değer. Muhtemelen testteki bazı maddeler
geliĢtirilebilir/düzeltilebilir.
0,50-0,60
Testteki madde sayısı 10 ya da daha az değilse testin gözden
geçirilmesinde yarar vardır. Kesinlikle farklı istatistiksel
iĢlemlerle de test edilmelidir.
0,50 ve altında
KuĢku verici bir güvenlik düzeyi. Bu test sınıfın düzeyini
belirleme açısından yeterli bir test değil. Test yeniden gözden
geçirilmeli.
Yapılan çalıĢmada elde edilen 26 maddelik anketin Cronbach α güvenirlik
katsayısı .8469 olarak bulunmuĢtur. Tablo 3.3.2.2. den de anlaĢılacağı üzere elde
edilen güvenirlik katsayı değeri baĢarı testinin oldukça iyi bir standart düzeye sahip
olduğunu göstermektedir.
47
GerçekleĢtirilen geçerlik ve güvenirlik çalıĢmalarının ardından Fen Bilgisi
öğretmen adaylarının küresel ısınma hakkındaki bilgi düzeylerini belirlemek için
araĢtırmada kullanılan ankette yer alan ifadeler ve ifade numaraları Ģu Ģekildedir:
1. Karbondioksit (CO2) gazı bir sera gazıdır.
2. Karbondioksit gazı, yaĢam için atmosferde bulunması gereken bir gazdır.
3. Sera gazlarının salınımında sağlanabilecek düĢüĢ ile küresel ısınmanın etkileri
azaltılabilir.
4. Yeryüzünden yansıyan kızılötesi ıĢınların bir kısmı sera gazları tarafından emilir
ve bu emilim sera etkisine neden olur.
5. Orman yangınları ve küresel ısınma arasında bir iliĢki yoktur.
6. Atmosferde biriken sera gazlarının miktarındaki artıĢ, yeryüzünde daha fazla
ısının hapsolmasına neden olacaktır.
7. Atmosferde daha fazla karbondioksit gazı birikmesi ile küresel ısınma daha da
artacaktır.
8. Kloroflorokarbonlar ozon tabakasına (stratosferik ozon) zarar vermektedir.
9. Küresel ısınmaya insan kaynaklı faktörler sebep olmaktadır.
10. Metan (CH4), Azotoksitler (NOx) ve Kloroflorokarbonlar (CFCs) sera gazlarıdır.
11. Gübrelerden çıkan gazlar küresel ısınmayı artırmaktadır.
12. Yeryüzünün daha fazla ağaçlandırılması ile küresel ısınmanın etkileri
azaltılabilir.
13. Küresel ısınma kullanılabilir tatlı su miktarında azalmaya neden olmaktadır.
14. Sanayi devrimi küresel ısınmayı tetiklemiĢtir.
48
15. Fosil yakıt (petrol, doğal gaz, kömür) tüketimi atmosferdeki sera gazları
miktarında artıĢa sebep olmaktadır.
16. Küresel ısınmadan dolayı iklim değiĢiklikleri meydana gelmektedir.
17. Fosil yakıt tüketiminden kaçınılması küresel ısınmayı azaltıcı yönde etkiler.
18. Küresel ısınma canlıların yaĢam alıĢkanlıklarını ve yaĢam alanlarını
değiĢtirmelerine sebep olmaktadır.
19. Atmosferde daha fazla kloroflorokarbon gazı birikmesi ile küresel ısınma daha
da artacaktır.
20. Küresel ısınma ve küresel iklim değiĢikliği, insan sağlığını olumsuz yönde
etkilemektedir.
21. Elektriğin boĢa harcanmaması küresel ısınmaya karĢı alınabilecek önlemler
arasındadır.
22. Küresel ısınma ile birlikte hastalık taĢıyıcı organizmalar daha geniĢ alanlara
yayılacaktır.
23. Yenilenebilir enerji kaynaklarının (rüzgar, güneĢ, dalga, vs.) kullanımı ile
küresel ısınmanın etkileri azaltılabilir.
24. Küresel ısınma ile birlikte yeryüzünde daha sert rüzgârlar ve fırtınalar meydana
gelecektir.
25. Geri dönüĢümlü kâğıt kullanımı ile küresel ısınmanın etkileri azaltılabilir.
26. KiĢisel taĢıtlar yerine mümkün olduğunca toplu taĢıma araçlarının kullanımı,
küresel ısınmanın etkilerini azaltabilir.
49
BÖLÜM IV
BULGULAR ve YORUM
GerçekleĢtirilen çalıĢmada Fen Bilgisi öğretmen adaylarının küresel ısınma
hakkındaki bilgi düzeylerinin belirlenmesi amaçlanmıĢtır. Bu bölümde araĢtırmacı
tarafından geliĢtirilen anketin kullanımı sonucunda elde edilen bulgulara ve
yorumlara yer verilmiĢtir.
4.1. Fen Bilgisi Öğretmen Adaylarının Bilgi Düzeylerine İlişkin Bulgular
AraĢtırmaya katılan 271 Fen Bilgisi öğretmen adayının küresel ısınma
hakkındaki bilgi düzeylerinin belirlenmesinde öğretmen adaylarının ifadelere
verdikleri cevapların frekansları incelenmiĢtir. Öğretmen adaylarının ankete
verdikleri cevapların frekansları ve yüzdeleri tablo 4.1.1.de sunulmuĢtur. Tabloda,
ankette kullanılan ifadeler numaralar ile gösterilmiĢtir. Numaralara karĢılık gelen
ifadeler çalıĢmanın III. bölümünde (Yöntem) yer almaktadır.
Tablo 4.1.1.de öğretmen adaylarının cevap olarak tercih ettikleri 5’li Likert
tipi ölçeğin seçenekleri ise kısaltmalar Ģeklinde verilmiĢtir. Bu kısaltmalar;
K.D. : Kesinlikle Doğru
D. : Doğru
F.Y. : Fikrim Yok
Y. : YanlıĢ
K.Y. : Kesinlikle YanlıĢ
ġeklindedir.
50
Tablo 4.1.1. Öğretmen Adaylarının Cevaplarına İlişkin Bulgular
İfade No K.D. D. F.Y. Y. K.Y.
f % f % f % f % f %
1 102 37,6 98 36,2 44 16,2 22 8,1 5 1,8
2 148 54,6 108 39,9 7 2,6 8 3,0 - -
3 92 33,9 135 49,8 38 14,0 6 2,2 - -
4 63 23,2 100 36,9 95 35,1 9 3,3 4 1,5
5 90 33,2 130 48,0 29 10,7 19 7,0 3 1,1
6 107 39,5 134 49,4 23 8,5 5 1,8 2 0,7
7 99 36,5 126 46,5 36 13,3 7 2,6 3 1,1
8 54 19,9 94 34,7 113 41,7 8 3,0 2 0,7
9 93 34,3 163 60,1 9 3,3 5 1,8 1 0,4
10 48 17,7 82 30,3 131 48,3 9 3,3 1 0,4
11 26 9,6 100 36,9 114 42,1 27 10,0 4 1,5
12 109 40,2 139 51,3 16 5,9 6 2,2 1 0,4
13 86 31,7 131 48,3 51 18,8 2 0,7 1 0,4
14 142 52,4 114 42,1 13 4,8 2 0,7 - -
15 112 41,3 125 46,1 32 11,8 2 0,7 - -
16 153 56,5 109 40,2 4 1,5 3 1,1 2 0,7
17 68 25,1 142 52,4 52 19,2 9 3,3 - -
18 116 42,8 139 51,3 13 4,8 2 0,7 1 0,4
19 72 26,6 108 39,9 86 31,7 4 1,5 1 0,4
20 165 60,9 97 35,8 6 2,2 3 1,1 - -
21 88 32,5 100 36,9 62 22,9 19 7,0 2 0,7
22 87 32,1 101 37,3 75 27,7 8 3,0 - -
23 109 40,2 118 43,5 32 11,8 12 4,4 - -
24 70 25,8 82 30,3 98 36,2 19 7,0 2 0,7
25 97 35,8 133 49,1 38 14,0 3 1,1 - -
26 138 50,9 112 41,3 15 5,5 5 1,8 1 0,4
51
Tablo 4.1.1. de yer alan değerler incelendiğinde Fen Bilgisi öğretmen
adaylarının 1 no’lu ifadeye (karbondioksit (CO2) gazı bir sera gazıdır) verdikleri
cevaplar incelendiğinde büyük bir kısmının (%73,8) CO2’i bir sera gazı olarak
düĢündükleri ortaya çıkmıĢtır.
Öğretmen adaylarının 2 no’lu ifadeye (karbondioksit gazı, yaĢam için
atmosferde bulunması gereken bir gazdır) verdikleri cevaplar incelendiğinde ise
yarısından çoğunun (%54) kesinlikle doğru, %39,9’unun ise “doğru” seçeneğini
tercih ettikleri gözlenmiĢtir.
Öğretmen adaylarının 3 no’lu ifadeye (sera gazlarının salınımında
sağlanabilecek düĢüĢ ile küresel ısınmanın etkileri azaltılabilir) “kesinlikle doğru” ve
“doğru” seçeneklerine verilen cevapların yüzdeleri sırası ile %33,9 ve %49,8’dir.
Öğretmen adaylarının sera etkisinin mekanizmasını açıklayan 4 no’lu ifadeye
(yeryüzünden yansıyan kızılötesi ıĢınların bir kısmı sera gazları tarafından emilir ve
bu emilim sera etkisine neden olur) verdikleri cevaplar incelendiğinde “doğru” ve
“fikrim yok” seçeneklerini sırası ile öğrencilerin %36,9’u ve %35,1’inin tercih ettiği
gözlenmiĢtir.
“Orman yangınları ve küresel ısınma arasında bir iliĢki yoktur” Ģeklindeki 5
no’lu ifadeye verilen cevaplarda ise göze çarpan değerler “kesinlikle doğru” ve
“doğru” seçeneklerindeki cevap yüzdeleridir. Bu yüzdeler sırası ile %33,2 ve
%48,0’dır.
6 numaralı ifade olan “Atmosferde biriken sera gazlarının miktarındaki artıĢ,
yeryüzünde daha fazla ısının hapsolmasına neden olacaktır” cümlesine verilen
cevaplarda göze çarpan yüzde değerleri “kesinlikle doğru” ve “doğru” seçeneklerine
aittir. Bu seçeneklerin sırası ile yüzdeleri %39,5 ve %49,4’tür.
“Atmosferde daha fazla karbondioksit gazı birikmesi ile küresel ısınma daha
da artacaktır” Ģeklindeki 7. ifadeye verilen cevaplarda doğru düĢünceleri (kesinlikle
doğru ve doğru seçenekleri) tercih eden öğrenci sayısı oldukça fazladır. “Kesinlikle
52
doğru” ve “doğru” seçeneklerinin cevaplanma yüzdeleri sırası ile %36,5 ve
%46,5’tir.
Ankette yer alan 8. ifadeye (kloroflorokarbonlar ozon tabakasına (stratosferik
ozon) zarar vermektedir) ait seçeneklerin dağılımında “fikrim yok” seçeneğinin
yüzdesi (%41,7) göze çarpmaktadır. Öğrencilerin yaklaĢık yarısının bu seçeneği
tercih ettiği gözlenmiĢtir.
9. ifade olan “küresel ısınmaya insan kaynaklı faktörler sebep olmaktadır”
ifadesine verilen cevaplar incelendiğinde öğrencilerin neredeyse tamamının bu
önermenin doğru olduğu yönünde düĢünceye sahip oldukları ortaya çıkmıĢtır.
Öğrencilerin bu ifadeye verdikleri cevapların yüzdece göze çarpanları “kesinlikle
doğru” ve “doğru” cevaplarının sırası ile %34,3 ve %60,1 Ģeklindeki yüzdeleridir.
Sera etkisinde rol oynayan gazların sıralandığı 10. ifadeye (Metan (CH4),
Azotoksitler (NOx) ve Kloroflorokarbonlar (CFCs) sera gazlarıdır) öğrencilerin
verdikleri cevaplar incelendiğinde öğrencilerin “fikrim yok” seçeneğinde sahip
oldukları yüzde (%48,3), öğrencilerin yaklaĢık yarısını oluĢturmaktadır. Ayrıca bu
ifade de öğrencilerin “doğru” seçeneğinde sahip oldukları yüzde de (30,3) göze
çarpmaktadır.
Ankette yer alan 11. ifadenin (gübrelerden çıkan gazlar küresel ısınmayı
artırmaktadır) seçeneklerinin yüzdece dağılımları incelendiğinde “fikrim yok”
seçeneğinin en yüksek yüzdeye (%42,1), “doğru” seçeneğinin ise %36,9’luk bir
yüzdeye sahip olduğu gözlenmiĢtir.
Ağaçlandırma ve küresel ısınma arasında iliĢkinin kurulduğu 12. ifadenin
(yeryüzünün daha fazla ağaçlandırılması ile küresel ısınmanın etkileri azaltılabilir)
seçenekleri incelendiğinde öğrencilerin yarısından fazlasının (%51,3) “doğru”
seçeneğini iĢaretledikleri görülmektedir. Ayrıca %40,2 kadar öğrencinin ise
“kesinlikle doğru” seçeneğini tercih ettikleri de tespit edilmiĢtir.
53
13. ifadeye (küresel ısınma kullanılabilir tatlı su miktarında azalmaya neden
olmaktadır) ait seçeneklerin yüzdeleri incelendiğinde “kesinlikle doğru” ve “doğru”
seçeneklerinin yüzdeleri sırası ile %31,7 ve %48,3’tür.
Ankette yer alan 14. ifade (sanayi devrimi küresel ısınmayı tetiklemiĢtir)
incelendiğinde ise öğrencilerin yarısından fazlasının (%52,4) “kesinlikle doğru”
seçeneğini, büyük bir kısmının ise (%42,1) “doğru” seçeneğini tercih ettikleri ortaya
çıkmıĢtır.
Yine insan ve küresel ısınma arasındaki iliĢkinin konu olduğu 15. ifadenin
(fosil yakıt (petrol, doğal gaz, kömür) tüketimi atmosferdeki sera gazları miktarında
artıĢa sebep olmaktadır) seçenekleri incelendiğinde öğretmen adaylarının büyük bir
çoğunluğunun ifadeyi doğru olarak düĢündükleri ortaya çıkmıĢtır. Fen Bilgisi
öğretmen adaylarının %41,3’ü “kesinlikle doğru” seçeneğini iĢaretlerken, %46,1’inin
“doğru” seçeneğini iĢaretledikleri ortaya çıkmıĢtır.
Anketin 16. ifadesinin (küresel ısınmadan dolayı iklim değiĢiklikleri meydana
gelmektedir) cevap yüzdeleri incelendiğinde öğretmen adaylarının önemli bir
kısmının (%56,5) bu ifadeyi “kesinlikle doğru” buldukları ortaya çıkmıĢtır. Ayrıca
yine öğretmen adaylarının %40,2’sinin bu ifadede “doğru” seçeneğini iĢaretledikleri
ortaya çıkmıĢtır.
Küresel ısınmaya karĢı alınabilecek bir önlemin yer aldığı 17. ifadenin (fosil
yakıt tüketiminden kaçınılması küresel ısınmayı azaltıcı yönde etkiler) cevaplanma
yüzdeleri incelendiğinde “doğru” seçeneğinin cevaplanma yüzdesinin (%52,4) fark
edilebilir bir yüzde olarak ortaya çıktığı görülmektedir.
Küresel ısınmanın canlılar üzerindeki etkilerini konu alan 18. ifadenin
(küresel ısınma canlıların yaĢam alıĢkanlıklarını ve yaĢam alanlarını değiĢtirmelerine
sebep olmaktadır) seçeneklerinin yüzde dağılımında öğrencilerin çoğunun bu ifadeyi
doğru olarak nitelendirdikleri sonucu ortaya çıkmıĢtır. %42,8 öğrenci “kesinlikle
doğru” seçeneğini iĢaretlerken, %51,3 öğrenci ise “doğru” cevabını tercih etmiĢtir.
54
Ankette yer alan “atmosferde daha fazla kloroflorokarbon gazı birikmesi ile
küresel ısınma daha da artacaktır” Ģeklindeki 19. ifadeye öğretmen adayları
tarafından verilen cevaplar incelendiğinde öğretmen adaylarının %39,9’u “doğru” ve
%31,7’inin “fikrim yok” seçeneklerini tercih ettikleri ortaya çıkmıĢtır.
“küresel ısınma ve küresel iklim değiĢikliği, insan sağlığını olumsuz yönde
etkilemektedir” Ģeklindeki 20. ifadenin cevap yüzdeleri incelendiğinde öğretmen
adaylarının %60,9’unun “kesinlikle doğru” seçeneğini tercih ettikleri ortaya
çıkmıĢtır. Ayrıca öğretmen adaylarının %35,8’inin ise bu ifadeyi “doğru” olarak
düĢündükleri saptanmıĢtır.
Ankette yer alan bir diğer ifade olan 21. ifadeye (elektriğin boĢa
harcanmaması küresel ısınmaya karĢı alınabilecek önlemler arasındadır) verilen
cevap yüzdeleri incelendiğinde öğretmen adaylarının %32,5’inin “kesinlikle doğru”,
%36,9’unun “doğru”, %22,9’unun ise “fikrim yok” seçeneğini iĢaretledikleri
görülmektedir.
Öğretmen adaylarının 22. ifadeye (küresel ısınma ile birlikte hastalık taĢıyıcı
organizmalar daha geniĢ alanlara yayılacaktır) verdikleri cevaplar incelendiğinde
%32,1’inin bu ifadenin “kesinlikle doğru” olduğunu, %37,3’ünün bu ifadenin sadece
“doğru” olduğunu düĢündüğü, %27,7’sinin ise bu ifade hakkında bir “fikri olmadığı”
ortaya çıkmıĢtır.
Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı ve küresel ısınma arasında iliĢki
kurulan 23. ifadeye (yenilenebilir enerji kaynaklarının (rüzgâr, güneĢ, dalga, vs.)
kullanımı ile küresel ısınmanın etkileri azaltılabilir) öğretmen adayları tarafından
verilen cevaplar incelendiğinde öğretmen adaylarının %40,2’sinin “kesinlikle
doğru”, %43,5’inin ise “doğru” seçeneğini tercih ettikleri ortaya çıkmıĢtır
Hava olayları ve küresel ısınma arasında iliĢki kuran 24. ifadeye (küresel
ısınma ile birlikte yeryüzünde daha sert rüzgârlar ve fırtınalar meydana gelecektir)
öğretmen adaylarının verdikleri cevaplar incelendiğinde öğretmen adaylarının
%36,2’sinin bu konu hakkında bir fikrinin olmadığı, %30,3’ünün ise bu ifadeyi
“doğru” olarak bulduğu saptanmıĢtır.
55
“Geri dönüĢümlü kâğıt kullanımı ile küresel ısınmanın etkileri azaltılabilir”
Ģeklindeki 25. ifadeye öğretmen adaylarının %35,8’inin “kesinlikle doğru”,
%49,1’inin ise “doğru” seçeneğini tercih ettikleri ortaya çıkmıĢtır.
Anketin son ifadesi olan 26. ifadeye (kiĢisel taĢıtlar yerine mümkün
olduğunca toplu taĢıma araçlarının kullanımı, küresel ısınmanın etkilerini azaltabilir)
öğretmen adaylarının yaklaĢık yarısının (%50,9) “kesinlikle doğru” cevabını tercih
ettikleri, yine yaklaĢık olarak yarısının (%49,1)’inin “doğru” cevabını tercih ettikleri
ortaya çıkmıĢtır.
4.2. Sınıf Seviyelerine Göre Küresel Isınma Hakkındaki Bilgi
Düzeylerine İlişkin Bulgular
Tablo 3.2.2.de de belirtildiği üzere araĢtırmacı tarafından geliĢtirilen anket
Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Ġlköğretim Bölümü Fen Bilgisi Öğretmenliği
Anabilim Dalı’nda 2008-2009 öğretim yılında öğrenim görmekte olan toplam 271
Fen Bilgisi öğretmen adayına uygulanmıĢtır. 271 öğretmen adayının 88’i 1. sınıf,
59’u 2. sınıf, 69’u 3. sınıf ve 55’i ise 4. sınıf öğrencisidir.
Daha önce belirtildiği gibi 271 Fen Bilgisi öğretmen adayından oluĢan
örneklem büyüklüğü normal dağılım varsayımının kabulü için yeterli olacaktır.
Ancak çalıĢmanın güvenirliği açısından kullanılacak teste karar vermek için sınıf
seviyelerine göre anketten elde edilen puanların normal bir dağılıma sahip olup
olmadığının belirlenmesi amacıyla normallik testi uygulanmıĢtır. Normallik testleri
arasında en fazla kullanılanları Kolmogrov-Smirnov ve Shapiro-Wilk normallik
testleridir. Söz konusu testlerde ilgili test istatistiğinin p değeri 0.05’ten büyük
olduğunda H0 hipotezi kabul edilerek dağılımın normal olduğu, p değeri 0.05’ten
küçük olduğunda ise H0 hipotezi red edilerek dağılımın normal olmadığı Ģeklinde
yorumlanmalıdır. Ayrıca bu iki test istatistiğinden Kolmogrov-Smirnov örneklem
sayısı büyük olduğunda kullanılırken, Shapiro-Wilk testi ise örneklem sayısı küçük
olduğunda (N≤50) kullanılır (Sipahi ve diğ., 2006). Sınıf seviyelerine göre anketten
56
elde edilen puanların normallik incelemeleri sonucundaki Kolmogrov-Smirnov ve
Shapiro-Wilks sonuçları tablo 4.2.1. de verilmiĢtir.
Tablo 4.2.1. Sınıf Seviyelerine Göre Normallik Testi Sonuçları
SINIF Kolmogorov-Smirnov(a) Shapiro-Wilk
Ġstatistik Sd p Ġstatistik Sd p.
1 ,056 88 ,200(*) ,989 88 ,681
2 ,081 59 ,200(*) ,984 59 ,606
3 ,101 69 ,075 ,984 69 ,522
4 ,098 55 ,200(*) ,905 55 ,000
Örneklem büyüklüğü göz önünde bulundurularak (N=271>50) normallik
testi sonuçlarından Kolmogorov-Smirnov dikkate alınmalıdır. Tablo 4.2.1.de yer alan
Kolmogorov-Smirnov sonuçlarına göre dört sınıf seviyesine göre de öğrencilerin
aldıkları anket puan sonuçları normal bir dağılım göstermektedir (1. sınıf için
p=.200>.50; 2. sınıf için p=.200>.50; 3. sınıf için p=0.75>.50 ve 4. sınıf için
p=.200>.50). Bu durumda Fen Bilgisi öğretmen adaylarının küresel ısınma
hakkındaki bilgi düzeyleri arasında anlamlı fark olup olmadığının belirlemek
amacıyla parametrik bir test kullanılabilir.
Fen Bilgisi ğretmen adaylarının küresel ısınma hakkındaki bilgi düzeyleri
arasında sınıf seviyelerine göre anlamlı bir farkın olup olmadığını belirlemek için
parametrik bir test olan iliĢkisiz örneklemler için tek faktörlü varyans analizi (One-
Way Anova) kullanılmıĢtır. Bulgular tablo 4.2.2. de verilmiĢtir.
57
Tablo 4.2.2. Anket Puanlarının Sınıf Seviyelerine Göre ANOVA
Sonuçları
Kaynak Kareler
Toplamı
Sd Kareler
Ortalaması
F p
Gruplar
arası
557,044 3 185,681 2,246 .083
Gruplar içi 22070,654 267 82,662
Toplam 22627,697 270
Tablo 4.2.2.de görüldüğü gibi 1., 2., 3. ve 4. sınıfta öğrenim görmekte olan
Fen Bilgisi öğretmen adaylarının küresel ısınma hakkındaki bilgi düzeyleri arasında
anlamlı bir farklılık olmadığı gözlenmiĢtir (F (3,267)=2.246; p>.05). Varyansların
homojenliği testi (Test of Homogeneity of Variance) sonuçları anlamlı bir farklılık
ortaya koyduğundan (p=.002<.05) varyansların eĢit varsayılmadığı karĢılaĢtırma
testlerinden Tamhane kullanılmıĢtır. Tamhane testi de sınıflar arasında
gerçekleĢtirdiği ikili karĢılaĢtırmalar sonucunda sınıf düzeyleri arasında küresel
ısınma hakkındaki bilgi düzeyleri açısından anlamlı bir farklılık olmadığını ortaya
koymaktadır.
4.3. Cinsiyetlere Göre Küresel Isınma Hakkındaki Bilgi Düzeylerine
İlişkin Bulgular
Fen Bilgisi öğretmen adaylarının küresel ısınma hakkında sahip oldukları
bilgi düzeylerinin cinsiyetlerine göre (erkek ya da kız) anlamlı farklılık gösterip
göstermediği araĢtırılmıĢtır. Ancak öncelikle parametrik ya da parametrik olmayan
bir testin kullanılabilmesi için cinsiyetlere göre anket puanlarının normal dağılıma
sahip olup olmadıkları incelenmiĢtir. Normallik ile ilgili sonuçlar tablo 4.3.1. de
verilmiĢtir.
58
Tablo 4.3.1. Cinsiyetlere Göre Normallik Testi Sonuçları
Cinsiyet Kolmogorov-Smirnov(a) Shapiro-Wilk
Ġstatistik Sd p Ġstatistik Sd p
Kız ,072 190 ,019 ,963 190 ,000
Erkek ,073 81 ,200(*) ,988 81 ,648
Örneklemdeki öğrenci sayısı göz önünde bulundurulduğunda (271 öğrenci)
Kolmogorov-Smirnov değerlerinin göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
Örneklemdeki öğrenci sayısının evrendeki öğrenci sayısına göre yeterince büyük
olması normallik için gerekli ve yeterli Ģartlardan biri olmasına rağmen Kolmogorov-
Smirnov değerleri incelendiğinde kız öğrencilerin puanlarında normal bir dağılım
göstermediği ortaya çıkmıĢtır (p=.019<.05). Bu durumda çalıĢma sonuçlarının
güvenirliği açısından hem bir parametrik test olan iliĢkisiz (bağımsız) örneklemler T-
Testi (Independent Samples T-Test), hem de parametrik olmayan bir test olan
iliĢkisiz ölçümler için Mann Whitney U-Testi (Mann-Whitney U-Test for
Independent Samples) uygulanmıĢtır.
Fen Bilgisi öğretmen adaylarının küresel ısınma hakkında sahip oldukları
bilgi düzeylerinin cinsiyetler açısından anlamlı bir farklılığa sahip olup olmadığını
belirlemek üzere bağımsız örneklemler t-testi sonuçları tablo 4.3.2. de sunulmuĢtur.
Tablo 4.3.2. Anket Puanlarının Cinsiyete Göre t-Testi Sonuçları
Cinsiyet N X SS Sd t p
Kız 190 104,68 9.281 269 .081 .935
Erkek 81 104,58 8.906
59
Tablo 4.3.2. sonuçları incelendiğinde Fen Bilgisi öğretmen adaylarının
küresel ısınma hakkındaki bilgi düzeyleri cinsiyetlere göre anlamlı bir farklılık
göstermemektedir (t269=.081; p=.935>.05). Tablo 4.3.2.den de görüleceği gibi erkek
ve kız öğrencilerin anketten elde ettikleri puanlar arasında çok küçük bir fark
bulunmaktadır. Bu fark da istatistiksel olarak bir anlam ifade etmemektedir.
ÇalıĢmanın güvenirliği açısından Fen Bilgisi öğretmen adaylarının
cinsiyetlerine göre küresel ısınma hakkındaki bilgi düzeyleri arasında anlamlı bir
farklılık olup olmadığının ortaya konulması amacıyla bağımsız örneklemler t-testine
ek olarak bu testin parametrik olmayan karĢılığı olan iliĢkisiz ölçümler için Mann
Whitney U-testi uygulanmıĢtır. Testin sonuçları tablo 4.3.3. de sunulmuĢtur.
Tablo 4.3.3. Anket Puanlarının Cinsiyete Göre Mann-Whitney U-Testi
Sonuçları
Cinsiyet N Sıra
Ortalaması
Sıra
Toplamı
U p
Kız 190 135,85 25812,00
7667,000 .962
Erkek 81 136,35 11044,00
Tablo 4.3.3. değerleri incelendiğinde cinsiyete göre Fen Bilgisi öğretmen
adaylarının küresel ısınma hakkında sahip oldukları bilgi düzeyleri arasında anlamlı
bir farklılık bulunmamaktadır (U=7667,000; p=.962>.05). Mann-Whitney U-Testi
sonuçları da bağımsız örneklemler t-testi sonuçlarını desteklemektedir. Cinsiyete
göre Fen Bilgisi öğretmen adaylarının küresel ısınma hakkındaki bilgi düzeyleri
arasında anlamlı bir fark bulunmamaktadır.
60
BÖLÜM V
SONUÇLAR ve ÖNERİLER
Fen Bilgisi öğretmen adaylarının küresel ısınma hakkındaki bilgi düzeylerinin
belirlenmesi amacıyla gerçekleĢtirilen bu çalıĢmada nicel araĢtırma yöntemlerinden
tarama modeli kullanılmıĢtır. AraĢtırma süresince araĢtırmacı tarafından geliĢtirilen
kapalı uçlu Likert tipi anket yardımıyla veriler toplanmıĢ ve bu veriler araĢtırmanın
“Bulgular ve Yorumlar” kısmında değerlendirilmiĢtir. Bu bölümünde ise araĢtırma
sonucunda elde edilen sonuçlar ilgili literatür ile değerlendirilerek benzer konu ile
ilgili araĢtırma yapacak bireylere öneriler getirilmeye çalıĢılmıĢtır.
5.1. Sonuçlar
Elde edilen bulgular incelendiğinde öğrencilerin doğru olduğunu
düĢündükleri bir ifade için genellikle “doğru” ve yanlıĢ olduğunu düĢündükleri bir
ifade için ise genellikle “yanlıĢ” seçeneğini tercih ettikleri gözlenmiĢtir. Öğretmen
adaylarının “kesinlikle doğru” ya da “kesinlikle yanlıĢ” seçeneklerini bazı ifadelerde
daha az tercih edilme sebepleri arasında, öğrencilerin farklı kaynaklardan
(televizyon, internet, radyo vb.) elde edilen bilgiye karĢı bir güvensizlik ya da iklim
konularının kompleks yapısının yattığı düĢünülmektedir. Kılınç ve diğ. (2008)
tarafından gerçekleĢtirilen çalıĢmada lise öğrencileri küresel ısınma ile ilgili
bilgilerin yaklaĢık %60 ’ına okul dıĢındaki kaynaklardan (%24 Televizyon, %17
Gazete, %14 internet ve %3 radyo) ulaĢtıklarını belirtmiĢlerdir.
Fen Bilgisi öğretmen adaylarının küresel ısınma konusunda göz önünde belki
de en çok bulunan gaz olan CO2’nin bir sera gazı olduğu hakkında bilgi sahibi
oldukları ortaya çıkmıĢtır. Ortaya çıkan önemli bir sonuç ise öğretmen adaylarının
büyük bir çoğunluğunun CO2’nin yaĢam için gerekli bir gaz olduğunu bildiği gibi, bu
61
gazın atmosferdeki oranında gerçekleĢebilecek artıĢ ile küresel ısınmanın da
artacağını düĢündüklerinin ortaya çıkmasıdır. Kılınç ve diğ. (2008) tarafından
gerçekleĢtirilen çalıĢmada lise öğrencilerinin büyük bir kısmının (%82) CO2’nin sera
gazı olduğunu düĢündükleri, ancak karbondioksitin ozon tabakasına zarar verdiği
yönünde kavram yanılgılarına sahip oldukları ortaya çıkmıĢtır. Boyes ve Stanisstreet
(1992) tarafından gerçekleĢtirilen çalıĢmada lisans öğrencilerinin büyük bir kısmının
CO2’yi sera gazı olarak düĢündükleri ortaya çıkmıĢtır. Yine Boyes ve Stanisstreet
(1997) tarafından gerçekleĢtirilen çalıĢmada ortaokul öğrencilerinin yaklaĢık yarısı
kadarının CO2’yi sera gazı olarak düĢündükleri ortaya çıkmıĢtır. Rye ve diğ. (1997)
tarafından gerçekleĢtirilen çalıĢmada ise öğrencilerin karbondioksit ile ilgili kavram
yanılgılarının olduğu ortaya çıkmıĢtır. Örneğin öğrencilerin karbondioksitin ozon
tabakasına zarar verdiği bu sebepten dolayı da küresel ısınmanın artığını
düĢündükleri ortaya çıkmıĢtır.
Küresel ısınma ve stratosferik ozon tabakasındaki incelmede rolü bulunan
CFC’lerin yer aldığı ifadelere verilen cevaplarda öğretmen adaylarının büyük bir
kısmının “fikrim yok” seçeneğini tercih ettikleri göze çarpmaktadır. Bu ifadeler
- Kloroflorokarbonlar ozon tabakasına (stratosferik ozon) zarar vermektedir.
- Atmosferde daha fazla kloroflorokarbon gazı birikmesi ile küresel ısınma
daha da artacaktır.
- Metan (CH4), Azotoksitler (NOx) ve Kloroflorokarbonlar (CFCs) sera
gazlarıdır.
Ģeklindeki ifadelerdir. Öğretmen adaylarının CFC’ler hakkındaki bilgi düzeylerinin
düĢük olduğu elde edilen bulgularca saptanmıĢtır. Özellikle CFC’lerin atmosferdeki
stratosferik ozon tabakasında meydana getirdikleri incelme hakkında öğretmen
adaylarının yaklaĢık yarısının bu konu hakkında bir bilgiye sahip olmadıkları ortaya
çıkmıĢtır. Öğretmen adaylarının yaklaĢık %30’unun CFC’lerin atmosferdeki
miktarında meydana gelebilecek artıĢın, küresel ısınmaya olan artırıcı etkisine dair
bir bilgiye sahip olmadıkları açığa çıkmıĢtır. Boyes ve Stanisstreet (1992) tarafından
gerçekleĢtirilen çalıĢmada ise lisans öğrencilerinin çoğunun CFC’lerin küresel
62
ısınmaya katkısı olduğu hakkında bilgi sahibi oldukları ortaya çıkmıĢtır. Kılınç ve
diğ. (2008) tarafından gerçekleĢtirilen çalıĢmada öğrencilerin %82’sinin küresel
ısınmada CFC’lerin payı olduğunu düĢündükleri ortaya çıkmıĢtır.
Fen Bilgisi öğretmen adaylarının bir kısmının (%35,1) sera etkisinin
mekanizması ile ilgili herhangi bir düĢünceye sahip olmadıkları ortaya çıkmıĢtır.
Fen Bilgisi öğretmen adaylarının küresel ısınmanın sebepleri hakkında bilgi
sahibi oldukları ortaya çıkmıĢtır. Öğretmen adaylarının küresel ısınmanın sebepleri
arasında yer alan atmosferdeki sera gazı miktarının artıĢı, insan kaynaklı faktörler,
sanayi devrimi ve fosil yakıt tüketimi hakkında bilgi sahibi oldukları gözlenmiĢtir.
Ancak gübrelerden çıkan gazların küresel ısınmayı artırıcı etkisi hakkında öğretmen
adaylarının yaklaĢık yarısının (%42) bilgiye sahip olmadıkları ortaya çıkmıĢtır.
Kılınç ve diğ. (2008) tarafından gerçekleĢtirilen çalıĢmada ise lise
öğrencilerinin yarıdan çoğunun yapay gübrelerin küresel ısınmayı hızlandırdığını
düĢündükleri ve yine yarıdan fazla yetiĢkin Türk nüfusunun, insan aktivitelerinin
küresel ısınmaya katkısı olduğunu düĢündükleri ortaya çıkmıĢtır.
Küresel ısınmanın sonuçları ile ilgili Fen Bilgisi öğretmen adaylarının bilgi
düzeyleri ise oldukça yüksektir. Öğretmen adaylarının neredeyse tamamı küresel
ısınma ile birlikte kullanılabilir tatlı su miktarında azalmalar meydana geleceğini,
iklim değiĢiklikleri meydana geleceğini, canlıların yaĢamlarının olumsuz
etkilendiğini, insan sağlığının olumsuz etkilendiğini, hastalık taĢıyıcı organizmaların
daha geniĢ alanlara yayılacağını düĢündükleri ortaya çıkmıĢtır. Ancak bazı Fen
Bilgisi öğretmen adaylarının küresel ısınma sonucunda yeryüzünde meydana
gelebilecek olan sert rüzgâr ve fırtınalar hakkında bilgi sahibi olmadıkları, bir
kısmının ise bu konuda yanlıĢ bilgiye sahip oldukları ortaya çıkmıĢtır.
Boyes ve Stanisstreet (1992) tarafından gerçekleĢtirilen çalıĢmada lisans
öğrencilerinin neredeyse tamamının sera etkisinde gerçekleĢecek artıĢ ile sellerde
artıĢ meydana geleceğini düĢündükleri, öğrencilerin küçük bir kısmının ise küresel
ısınma ile birlikte zararlı böcek sayısında artıĢ olacağını düĢündükleri ortaya
çıkmıĢtır. Kılınç ve diğ. (2008) tarafından gerçekleĢtirilen çalıĢmada ise öğrencilerin
63
yarısına yakın bir kısmını ekinlere zararlı böceklerin daha geniĢ alanlara yayılacağını
düĢündükleri ve büyük bir kısmının sera etkisindeki artıĢ ile daha fazla sel baskını
olacağının farkında oldukları ortaya çıkmıĢtır.
Küresel ısınmaya karĢı yapılabilecekler ve alınabilecek önlemlerin yer aldığı
ifadelere verilen cevaplar incelendiğinde öğrencilerin bu konular hakkında bilgi
düzeylerinin oldukça yüksek olduğu gözlenmiĢtir. Öğretmen adaylarının neredeyse
tamamı küresel ısınmanın etkilerinin azaltılabilmesi için ağaç dikiminin artırılması
ve fosil yakıt tüketiminden kaçınılması gerektiğini, elektriğin boĢa harcanmaması,
yenilenebilir enerji kaynakları, geri dönüĢümlü kâğıt ve mümkün olduğunca toplu
taĢım araçlarının kullanılması gerektiğini düĢündükleri ortaya çıkmıĢtır.
Boyes ve Stanisstreet (1992) tarafından gerçekleĢtirilen çalıĢmada
öğrencilerin çoğunun ağaç dikmeyi ve geri dönüĢümlü kâğıt kullanımını sera
etkisindeki artıĢı azaltabilecek faktörler olarak düĢündükleri ortaya çıkmıĢtır. Yine
aynı çalıĢmada öğrencilerin çoğunun araçların az kullanımı ve yenilenebilir enerji ile
elektrik üretiminin sera etkisinde bir azalma meydana geleceğini düĢündükleri ortaya
çıkmıĢtır.
Kılınç ve diğ. (2008) tarafından gerçekleĢtirilen çalıĢmada öğrencilerin büyük
bir kısmının ağaç dikiminin, geri dönüĢümlü kâğıt kullanımının ve araç
kullanımındaki azalmanın küresel ısınmayı azaltacağını düĢündükleri ortaya
çıkmıĢtır. Ayrıca çalıĢmada öğrencilerin büyük bir kısmının küresel ısınmaya karĢı
alınabilecek önlemler arasında yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının
olduğunu düĢündükleri ortaya çıkmıĢtır. ÇalıĢmada öğrencilerin sadece %20’sinin
sağlanabilecek elektrik tasarrufu ile küresel ısınmanın azalacağını düĢündükleri
ortaya çıkmıĢtır.
GerçekleĢtirilen çalıĢma ile elde edilen bir baĢka sonuç ise öğretmen
adaylarının büyük bir kısmının orman yangınları ve küresel ısınma arasında bir
iliĢkinin bulunmadığını düĢünmesidir. Oysaki devasa karbon depoları ağaçların
yanması sonucunda atmosfere büyük miktarlarda CO2 salınmaktadır. Yani orman
yangınları küresel ısınmayı tetikleyici bir rol oynamaktadır. Ancak araĢtırma
64
sonucunda Fen Bilgisi öğretmen adaylarının büyük bir kısmının bu Ģekilde bir
düĢünceye sahip olmadıkları ortaya çıkmıĢtır.
Ayrıca araĢtırma sonuçlarına göre Fen Bilgisi öğretmen adaylarının küresel
ısınma hakkındaki bilgi düzeylerinde cinsiyet (erkek ve kız) ve sınıf düzeylerine (1.,
2., 3., ve 4. Sınıf) göre bir farklılık gözlenmemiĢtir. Öğretmen adaylarının hem
cinsiyetlerine göre hem de sınıf düzeylerine göre anketten elde ettikleri puanlar
birbirine çok yakındır.
Boyes ve Stanisstreet (1992) tarafından gerçekleĢtirilen çalıĢmada kız
öğrencilerin küresel ısınmanın mekanizması ve sonuçları hakkında erkek
öğrencilerden daha az bilgili oldukları ortaya çıkmıĢtır. AraĢtırmacılara göre bu
durumun sebebi tam olarak net değildir. AraĢtırmacılara göre bu durumun sebebi Ģu
olabilir. Küresel ısınma halen programlarda yer almayan informal bir Ģekilde
hakkında bilgi edinilen bir konudur. Yazılı ve görsel medyanın özellikle
televizyonun bu bilgilerin edinilmesinde payı büyüktür. AraĢtırmacılar, televizyonda
izlenecek programın tercihi kiĢilere ait olduğundan belki de erkeklerin daha fazla bu
konuya yönelik programları tercih ettiklerini düĢünmekteler.
Elde elden sonuçlar genel bir çerçevede değerlendirildiğinde Fen Bilgisi
öğretmen adaylarının CO2’nin atmosferdeki rolü hakkında bilgi sahibi oldukları,
CFC’ler hakkında bilgi eksikliklerinin bulunduğu, küresel ısınmanın sebep ve
sonuçları hakkında bilgi eksiklikleri bulunmasına rağmen Fen Bilgisi öğretmen
adaylarının büyük çoğunluğunun bilgi sahibi olduğu ve küresel ısınmaya karĢı
yapılabilecekler ve alınabilecek önlemler hakkında ise neredeyse tamamının bilgi
sahibi olduğu araĢtırmanın sonuçları olarak ortaya çıkmıĢtır.
65
5.2. Öneriler
Ġlköğretim birinci ve ikinci kademedeki Fen ve Teknoloji müfredatında sera
gazları ya da küresel ısınma hakkında yeterli bilginin bulunmadığı göze
çarpmaktadır. Ġlköğretim birinci kademe Fen ve Teknoloji ders kitapları
incelendiğinde sadece bir ya da iki cümle ile doğrudan küresel ısınma ya da sera
etkisine değinilmeden sadece belirli çevre koĢullarının Dünya’nın sıcaklığını
etkileyeceğinden bahsedilmektedir.
Ġlköğretim ikinci kademede ise 7. ve 8. sınıf Fen ve Teknoloji ders
kitaplarında sera etkisi ve küresel ısınmadan yeterince bahsedilmemekte ve birkaç
cümle ile konuya yer verilmektedir. Fen Bilgisi Öğretmenliği Lisans Programı’nda
ise sera etkisine ve küresel ısınmaya V. yarıyılda yer alan “Kimyada Özel Konular”
ve VI. yarıyıl “Çevre Bilimi” derslerinde kısaca yer verilmektedir.
AraĢtırmaya konu olan küresel ısınmanın potansiyel önemi açısından
ilköğretim ve üniversite Fen Bilgisi programlarında yeteri kadar yer verilmesi
gerektiği düĢünülmektedir. Öğretmen adaylarına sağlanabilecek sağlıklı bir eğitim
sonucunda hatalı kavramların ilköğretim öğrencilerinin zihinlerinde oluĢmasının
önüne geçilebilir.
Çevre eğitiminin disiplinler arası yapısından dolayı da üniversitelerin tüm
öğretmen yetiĢtirme programlarında konuya, gereği kadar yer verilmesi
gerekmektedir. Ayrıca küresel ısınma konusuna örgün eğitim ve yaygın eğitimde
öğrencilerin seviyelerine uygun bir Ģekilde yer verilmelidir. Bu Ģekilde öğrencilerde
farklı kaynaklardan edindikleri bilgiler sebebiyle meydana gelebilecek kavram
yanılgılarının önüne geçilebilir.
Bu çalıĢmada sadece Fen Bilgisi öğretmen adaylarının küresel ısınma
hakkında bilgi düzeyleri belirlenmeye çalıĢılmıĢtır. Benzer veri toplama araçlarından
yararlanılarak bu tip araĢtırmalar farklı disiplinlerde öğrenim görmekte olan
öğrenciler ile gerçekleĢtirilebilir. Ayrıca farklı disiplinlerdeki öğrenciler küresel
ısınma hakkındaki bilgi düzeyleri açısından karĢılaĢtırılabilir ve ortaya çıkacak
sonuçlar tartıĢılabilir.
66
Örgün eğitimde yeterince yer verilmeyen küresel ısınma konusuna öğrenciler
genellikle farklı kaynaklardan ulaĢmaktadırlar. Kılınç ve diğ. (2008) tarafından
gerçekleĢtirilen çalıĢmada lise öğrencilerinin %60 kadarının küresel ısınma ile ilgili
bilgilere televizyon, gazete, internet ve radyodan ulaĢtıkları ortaya çıkmıĢtır.
Öğrenciler çevre eğitimi açısından televizyona büyük bir eğilim göstermektedirler
(Boyes ve Stanisstreet, 1992). Bu sebeple küresel ısınma, sera gazları ya da sera
etkisi hakkında medyada yer verilen yayınlara özen gösterilmelidir. Konu ile ilgili
verilecek olan sağlıksız ve yanlıĢ bilgiler öğrencilerde kavram yanılgılarına sebep
olabilmektedir.
Fen Bilgisi öğretmen adayları ile bu çalıĢma farklı veri toplama araçları ile
(gözlem, görüĢme, doküman analizi vb.) derinleĢtirilebilir. Bu Ģekilde öğretmen
adaylarının veri toplama aracı olarak kullanılan ankette yer alan ifadelere verdikleri
cevapların sebepleri araĢtırılabilir. Örneğin ankette yer alan elektrik tasarrufu, geri
dönüĢümlü kâğıt kullanımı ya da toplu taĢıma araçlarının kullanımı hakkındaki
ifadelere verilen cevaplarda öğretmen adaylarının küresel ısınmayı mı yoksa maddi
durumlarını mı göz önünde bulundurdukları ortaya çıkarılabilir.
67
KAYNAKÇA
AKSAY, C., Ketenoğlu, O. ve Kurt, L. (2005). Küresel Isınma ve İklim
Değişikliği. Selçuk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Fen Dergisi, Sayı
25,29-41.
ALIM, M. (2006). Avrupa Birliği Üyelik Sürecinde Türkiye’de Çevre ve
Ġlköğretimde Çevre Eğitimi. Kastamonu Eğitim Dergisi. 14:2, 599-616
ANDERSON, G. and Arsenault, N. (2005). Fundamentals of Educational
Research. Philadelphia: The Falmer Press (Taylor and Francis Group).
ARSLAN, M. (2008). Çevre Bilincindeki DeğiĢimler ve Çevre Eğitimi. http://e-
kutuphane.egitimsen.org.tr/pdf/108.pdf adlı siteden 20 Ekim 2008 tarihinde
alınmıĢtır.
AVĠNÇ, A. (1998). Değişik Enerji Kaynakları ve Çevreye Etkileri. Ekoloji
Dergisi, Cilt 7, Sayı 27, 19-23
BAEZ A.V. (1987). Science, Technology and the Environment. In A.V. Baez, G. W.
Knamiller & J.C. Smyth (Eds.), The Environment and Science and
Technology Education.(pp 7-10). Oxford: Pergamon Press.
BAHAR, M., Aydın, F. (2002). Sınıf Öğretmenliği Öğrencilerinin Sera Gazları ve
Global Isınma Ġle Ġlgili Anlama Düzeyleri ve Hatalı Kavramlar. V. Ulusal
Fen ve Matematik Eğitimi Kongresi, 22-25 Eylül. ODTÜ, Ankara
BALCI, A. (2001). Sosyal Bilimlerde Araştırma Yöntem, Teknik ve İlkeler.
Ankara: Pegema Yayınevi.
68
BOYES, E. and Stanisstreet, M. (1998). High School Students’ Perceptions of How
Major Global Environmental Effects Might Cause Skin Cancer. Journal of
Environmental Education, 29:2, 31-36
BOYES, E. and Stanisstreet, M. (1997). Children’s Models of Two Major Global
Environmental Issues (Ozone Layer and Greenhouse Effect). Research in
Science & Technological Education, 15:1, 19-29.
BOYES, E. and Stanisstreet, M. (1992). Students’ Perceptions of Global Warming.
International Journal of Environmental Studies. Vol. 42, pp. 287-300.
BUSH, M. (2003). Ecology of A Changing Planet (Third Edition). New Jersey:
Prentice Hall
BÜYÜKÖZTÜRK, ġ. (2007). Sosyal Bilimler İçin Veri Analizi El Kitabı. Ankara:
Pegema Yayıncılık
BÜYÜKÖZTÜRK, ġ. (2005). Anket Geliştirme. Türk Eğitim Bilimleri Dergisi. Cilt
3, Sayı 2, 133-151.
CHIRAS, D. (2001). Environmental Science, Creating a Sustainable Future
(Sixth Edition). Sudbury: Jones and Bartlett Publishers.
CUNNINGHAM, W.P. and Cunningham, M. A. (2008). Principles of
Environmental Science: Inquiry, Application. New York: McGraw-Hill
Higher Education (Fourth Edition).
CUNNINGHAM W. P., Cunningham M. and Saigo, B. (2005). Environmental
Science A Global Concern. McGraw-Hill Higher Education (8th.
Edition) New York
69
ÇEDGM . (2004). Türkiye Çevre Atlası. 27 Ağustos 2008 tarihinde
http://www.cedgm.gov.tr/dosya/cevreatlasi.html adresinden alınmıĢtır.
ÇEPEL, N. (2008). Ekolojik Sorunlar ve Çözümleri. Tübitak Popüler Bilim
Kitapları: Ankara.
DANIEL, B., Stanisstreet, M. and Boyes, E. (2004). How Can We Best Reduce
Global Warming? School Students’ Ideas and Mısconceptions. International
Journal of Environmental Studies. 61:2, 211-222.
ERGĠNÖZ EVREN, E. (1999). Çevre Bilimi ve Eğitimi Üzerine Bir Araştırma.
YayımlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi. Ġstanbul Üniversitesi, Deniz Bilimleri
ve ĠĢletmesi Enstitüsü, Deniz Politikası Anabilim Dalı.
FORTNER, R. W., Lee, J., Corney, J. R., Jeffrey, R., Romanello, S., Bonnel, J. et
al. (2000). Public Understanding of Climate Change: Certanty and
Willingness to Act. Environmental Education Research. v6 n2 p127-41
GAUTIER, C., Deutsch, K. and Rebich S. (2006). Misconceptions About
Greenhouse Effect. Journal of Geoscience Education. 54:3, 386-395.
GÖRMEZ, K. (2007). Çevre Sorunları. Ankara: Nobel Yayınları.
GRAVETTER, F. J. and Wallnau, L. B. (2004). Statistics for the Behavioral
Sciences Sixth Edition. Belmont: Wadsworth Publishing, a division of
Thomson Learning.
GREEN, J. and Browne, J. (2005). Principles of Social Research. J. Green and J.
Browne (Editors). New York: McGraw-Hill Education.
70
IPCC (Intergovernmental Panel on Climate Change), 2008. IPCC Technical Paper
VI: Climate Change and Water. Edited by Bryson Bates Zbigniew W.
Kundzewicz Shaohong Wu Jean Palutikof. < http://www.ipcc.ch/ipccreports/tp-climate-change-water.htm> adresinden 6
ġubat 2009 tarihinde alınmıĢtır.
IPCC (Intergovernmental Panel on Climate Change), 2007. Climate Change 2007:
Synthesis Report. < http://www.ipcc.ch/pdf/assessment-
report/ar4/syr/ar4_syr.pdf> adresinden 9 Kasım 2008 tarihinde alınmıĢtır.
ĠLERĠ, R. (1998). Çevre Eğitimi ve Katılımın Sağlanması. Ekoloji Dergisi, Sayı
28, 3-9.
JEFFRIES, H., Stanisstreet M. and Boyes, E. (2001). Knowledge About The
“Greenhouse Effect”: Have College Students Improved?. Research in
Science & Technology Education, Vol. 19, No.2, 205-221.
KAPTAN, S. (1998). Bilimsel Araştırma ve İstatistik Teknikleri. Ankara: TekıĢık
Web Ofset Tesisleri.
KARASAR, N. (2007). Bilimsel Araştırma Yöntemi. Ankara: Nobel Yayın
Dağıtım.
KHALID, T. (2003). Pre-Service High School Teachers’ Perceptions of Three
environmental Phenomena. Environmental Education Research. 9:1, 35-
50.
KILINÇ, A., Stanisstreet, M. and Boyes, E. (2008). Turkish Students’ Ideas About
Global Warming. International Journal of Environmental & Science
Education. 3:2, 89-98.
KÖKSALAN, B. (2004). Ölçme ve Değerlendirme. Öğretimde Planlama
Uygulama Değerlendirme. Gürol, M.(Ed.). Elazığ: Üniversite Kitabevi
71
KUġ, E. (2007). Nicel-Nitel Araştırma Teknikleri.Ankara:Anı Yayıncılık
LODICO, M. G., Spaulding, D. T. and Voegtle, K. H., (2006). Methods in
Educational Research From Theory to Practice. San Francisco: Jossey-
Bass AWiley Imprint.
MASON, L. and Santi, M. (1998). Discussing the Greenhouse Effect: Children’s
Collaborative Discourse Reasoning and Conceptual Change. Environmental
Education Research. 4:1, 67-85
McKINNEY, M. and Schoch, R. (2003). Environmental Science System and
Solutions (Third Edition) Canada & London: Jones and Bartlett Publishers.
NATIONAL GEOGRAPHIC, (2008). Son Çığlık. Özel Sayı. Ġstanbul: DoğuĢ Yayın
Grubu
NATIONAL GEOGRAPHIC, (2004). Küresel Tehdit Gezegenimiz Alarm
Veriyor. Eylül Sayısı. Ġstanbul: DoğuĢ Yayın Grubu
ÖSYM (Öğrenci Seçme ve YerleĢtirme Merkezi) (2008). 2008-ÖSYS
Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu. Ankara: ÖSYM.
ÖZMEN, D., Çetinkaya, A. ve Nehir, S. (2005). Üniversite Öğrencilerinin Çevre
Sorunlarına Yönelik Tutumları. TSK Koruyucu Hekimlik Bülteni, 4 (6),
330-344.
PEKEL, F. O., Kaya, E. ve Demir, Y. (2007). Farklı Lise Öğrencilerinin Ozon
Tabakasına İlişkin Düşüncelerinin Karşılaştırılması. Kastamonu Eğitim
Dergisi, Cilt:15, No:1, 169-174.
72
PEKEL, F. O. and Özay, E. (2005). Turkish High School Students’ Perceptions Oof
Ozone Depletion. Applied Environmental Education and Communication,
4:115-123.
POPHAM, W. J., (2000). Modern Educational Measurement. Needham: A
Pearson Education Company.
RYE, J. A., Rubba P.A. and Wiesenmayer, R. A. (1997). An Investigation of Middle
School Students’ Alternative Conceptions About Global Warming.
International Journal Of Science Education, 19:5, 527-551
SĠPAHĠ, B., Yurtkoru, S. ve Çinko, M. (2006). Sosyal Bilimlerde SPSS’le Veri
Analizi. Ankara: Beta Basın Yayın Dağıtım A.ġ.
TAġPINAR, M. (2004). Test ve Madde Analizi. Öğretimde Planlama Uygulama
Değerlendirme. Gürol, M.(Ed.). Elazığ: Üniversite Kitabevi
T.C. BAġBAKANLIK DEVLET PLANLAMA TEġKĠLATI. (2006). Dokuzuncu
Kalkınma Planı (2007-2013). http://ekutup.dpt.gov.tr/plan/plan9.pdf
adresinden 10 Aralık 2008 tarihinde alınmıĢtır.
TTKB (Talim Terbiye Kurulu BaĢkanlığı). (2005). İlköğretim Fen ve Teknoloji
Dersi Öğretim Programları ve Kılavuzu. Ankara
TUNCER, G., Ertepınar, H. and Tekkaya, C. (2005). Environmental Attitudes of
Young People in Turkey: Effects of School Type and Gender.
Environmental Education Research. 11:2, 215-233
UNEP (United Nations Environmental Programme) (2005). UNEP Strategy for
Environmental Education and Training, A Strategy and Action Planning
for the Decade 2005-2014.
www.unep.org/training/downloads/PDFs/strat_full.pdf adresinden 25 Haziran
2008 tarihinde alınmıĢtır.
73
UNEP (United Nations Environmental Programme), (1972). Report of The United
Nations Conference on The Human Environment. Stockholm.
http://www.unep.org/Documents.Multilingual/Default.asp?DocumentID=97
adresinden 8 Aralık 2008 tarihinde alınmıĢtır.
UġAK, M. (2006). Çevre Nedir?. Çevre Bilimi. Aydoğdu, M. (Ed.). Ankara:
Anı Yayıncılık.
UZMEN, R. (2007). Küresel Isınma ve İklim Değişikliği İnsanlığı Bekleyen
Büyük Felaket mi? Ġstanbul: Bilge Kültür Sanat Yayınevi.
UZUN, N. ve Sağlam, N. (2006). Orta Öğretim Öğrencileri İçin Çevresel Tutum
Ölçeği Geliştirme ve Geçerliliği. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi
Dergisi, Sayı 30.
ÜNAL, S. ve DımıĢkı E. (1999). UNESCO-UNEP Himayesinde Çevre Eğitiminin
Gelişimi ve Türkiye’de Ortaöğretim Çevre Eğitimi. Hacettepe Eğitim
Fakültesi Dergisi, 16-17: 142-154
YALÇIN, C. (1993). Çevre Duyarlığı ve Eğitimi. YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans
Tezi. Gazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kamu Yönetimi Bölümü.
YAPICI, M. (2003). Sürdürülebilir Kalkınma ve Eğitim. Afyon Kocatepe
Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt V, Sayı 1.
YEL, M., Bahçeci, Z. ve Yılmaz, M. (2004). Canlılar Bilimi (Biyolojiye Giriş).
Ankara: Gündüz Eğitim ve Yayıncılık
YEġĠLTAġ, N. K. (2009). I. ve II. Dünya SavaĢları Arasında Dünya’da Bilim,
Teknoloji ve Sosyal DeğiĢme (1914-1945). Bilim Teknoloji ve Sosyal
Değişme. Ata, B. (Ed.) Ankara: Pegem Akademi.
74
YILMAZ, A., Morgil, Ġ., Aktuğ, P. ve Göbekli, Ġ. (2002). Ortaöğretim ve
Üniversite Öğrencilerinin Çevre, Çevre Kavramları ve Sorunları
Konusundaki Bilgileri ve Öneriler. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi
Dergisi, Sayı 22, 156-162
YÖK (Yüksek Öğretim Kurulu). Fen Bilgisi Öğretmenliği Lisans Programı Ders
Ġçerikleri.<http://www.yok.gov.tr/egitim/ogretmen/programlar_icerikler.htm>
adresinden 17 Ağustos 2008 tarihinde alınmıĢtır.
75
EK-1: AraĢtırmacı Tarafından GeliĢtirilen Anket
Değerli Öğretmen adayı;
HazırlanmıĢ olan bu anket, siz Fen Bilgisi öğretmen adaylarının küresel
ısınma hakkındaki bilgi düzeylerinizi belirlemek amacıyla tasarlanmıĢtır. Bu
çalıĢmadan elde edilecek veriler sadece bilimsel amaçlar için kullanılacaktır.
AraĢtırma süresince kiĢisel bir değerlendirme yapılmayacağından anket üzerine isim
ve soy isminizi yazmanıza gerek yoktur.
ÇalıĢmadan elde edilecek verilerin güvenirliği açısından içten cevap vermeniz
büyük önem taĢımaktadır. ÇalıĢma içeriği ve sonuçları hakkında herhangi bir bilgi
almak için istediğiniz zaman belirtilen e-posta adresini kullanabilirsiniz.
ÇalıĢmaya ayırdığınız değerli zamanınız ve araĢtırmaya olan katkılarınız için
Ģimdiden teĢekkür ederim.
ArĢ. Gör. BarıĢ EROĞLU
Gazi Üniversitesi
Gazi Eğitim Fakültesi
Ġlköğretim Bölümü
Fen Bilgisi Öğretmenliği Anabilim Dalı
E-posta adresi: [email protected]
76
Sınıf -Şube: ……… N.Ö. ( ) II.Ö. ( ) Cinsiyet: Kız ( ) Erkek ( )
Kesin
likle
Do
ğru
Do
ğru
Fik
rim
yo
k
Yan
lış
Kesin
likle
Yan
lış
1. Karbondioksit (CO2) gazı bir sera gazıdır. ( ) ( ) ( ) ( ) ( )
2. Karbondioksit gazı, yaşam için atmosferde bulunması gereken bir gazdır. ( ) ( ) ( ) ( ) ( )
3. Sera gazlarının salınımında sağlanabilecek düşüş ile küresel ısınmanın etkileri azaltılabilir.
( ) ( ) ( ) ( ) ( )
4. Yeryüzünden yansıyan kızılötesi ışınların bir kısmı sera gazları tarafından emilir ve bu emilim sera etkisine neden olur.
( ) ( ) ( ) ( ) ( )
5. Orman yangınları ve küresel ısınma arasında bir ilişki yoktur. ( ) ( ) ( ) ( ) ( )
6. Atmosferde biriken sera gazlarının miktarındaki artış, yeryüzünde daha fazla ısının hapsolmasına neden olacaktır.
7. Atmosferde daha fazla karbondioksit gazı birikmesi ile küresel ısınma daha da artacaktır.
( ) ( ) ( ) ( ) ( )
8. Kloroflorokarbonlar ozon tabakasına (stratosferik ozon) zarar vermektedir. ( ) ( ) ( ) ( ) ( )
9. Küresel ısınmaya insan kaynaklı faktörler sebep olmaktadır. ( ) ( ) ( ) ( ) ( )
10. Metan (CH4), Azotoksitler (NOx) ve Kloroflorokarbonlar (CFCs) sera gazlarıdır.
( ) ( ) ( ) ( ) ( )
11. Gübrelerden çıkan gazlar küresel ısınmayı artırmaktadır. ( ) ( ) ( ) ( ) ( )
12. Yeryüzünün daha fazla ağaçlandırılması ile küresel ısınmanın etkileri azaltılabilir.
( ) ( ) ( ) ( ) ( )
13. Küresel ısınma kullanılabilir tatlı su miktarında azalmaya neden olmaktadır. ( ) ( ) ( ) ( ) ( )
14. Sanayi devrimi küresel ısınmayı tetiklemiştir. ( ) ( ) ( ) ( )
( )
15. Fosil yakıt (petrol, doğal gaz, kömür) tüketimi atmosferdeki sera gazları miktarında artışa sebep olmaktadır.
( ) ( ) ( ) ( )
( )
16. Küresel ısınmadan dolayı iklim değişiklikleri meydana gelmektedir. ( ) ( ) ( ) ( ) ( )
17. Fosil yakıt tüketiminden kaçınılması küresel ısınmayı azaltıcı yönde etkiler. ( ) ( ) ( ) ( )
( )
18. Küresel ısınma canlıların yaşam alışkanlıklarını ve yaşam alanlarını değiştirmelerine sebep olmaktadır.
( ) ( ) ( ) ( ) ( )
19. Atmosferde daha fazla kloroflorokarbon gazı birikmesi ile küresel ısınma daha da artacaktır.
( ) ( ) ( ) ( ) ( )
20. Küresel ısınma ve küresel iklim değişikliği, insan sağlığını olumsuz yönde etkilemektedir.
( ) ( ) ( ) ( ) ( )
21. Elektriğin boşa harcanmaması küresel ısınmaya karşı alınabilecek önlemler arasındadır.
( ) ( ) ( ) ( ) ( )
77
22. Küresel ısınma ile birlikte hastalık taşıyıcı organizmalar daha geniş alanlara yayılacaktır.
( ) ( ) ( ) ( ) ( )
23. Yenilenebilir enerji kaynaklarının (rüzgar, güneş, dalga, vs.) kullanımı ile küresel ısınmanın etkileri azaltılabilir.
( ) ( ) ( ) ( ) ( )
24. Küresel ısınma ile birlikte yeryüzünde daha sert rüzgârlar ve fırtınalar meydana gelecektir.
( ) ( ) ( ) ( ) ( )
25. Geri dönüşümlü kâğıt kullanımı ile küresel ısınmanın etkileri azaltılabilir. ( ) ( ) ( ) ( ) ( )
26. Kişisel taşıtlar yerine mümkün olduğunca toplu taşıma araçlarının kullanımı, küresel ısınmanın etkilerini azaltabilir.