SSN 1305 - 7561 Yıl: 28 Sayı: 208 Mart - Nisan - …...önemli güvenceyi oluşturmaktadır....

AVUKATLARGÜNÜNDE YARGIBAĞIMSIZLIĞI VE

KUVVETLERAYRILIĞI VURGUSU

HATIRAORMANINAİLK FİDANDİKİLİYOR

ANKARABAROSUYANLIZ

DEĞİLDİR

Izmir Barosu

YAŞINDAYIZ

İSSN 1305 - 7561 Yıl: 28 Sayı: 208 Mart - Nisan - Mayıs 2018

İZMİR BAROSU’NUN GURUR GÜNÜ

1İzmir Barosu Bülteni

Saygıdeğer MeSlektaşlarıM BAŞK

AN

DA

NSizleri saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.

Hasretle yâd ettiğimiz Mustafa KemalAtatürk ve silah arkadaşlarımın bizlerearmağan ettiği güzel ülkemizde; Demo-kratik, laik, sosyal hukuk devletinin tümölçütleriyle yaşama geçmesi, tüm ku-rumlar ve bireyler arasında, barış, kar-deşlik, huzur, güven, karşılıklı sevgi vesaygının gerçekleşmesi, sorunların çö-zümünde, karşıt görüşler ortaya konu-lurken demokrasinin gereği olan tartışmaortamının sağlanması dileğimdir.

Saygıdeğer Meslektaşlarım;

Çağlar boyu insan toplulukları arasındasüren çatışmalar, savaşlar, bilimsel veteknolojik gelişmeler sonunda, en ilkel

devlet yönetim biçimlerinden bu günleregelinerek insan onuruna en yakışan, enüstün yönetim biçimi olan, demokratikhukuk devleti sistemi benimsenmiştir. Busistemde devlet, kutsal bir varlık olarakdeğil; insani ve hukuki bir kurum, yani birhizmet organizasyonu olarak örgütlen-mektedir.

Demokratik hukuk devletinin birincil ko-şulu kuvvetler ayrılığı ve denkliği ilkesi,yargının öncelikle yasama ve yürütme or-ganına karşı bağımsızlığını içermektedir.Daha da önemlisi, demokratik bir hukukdevletinde, yasama ve yürütme organla-rının yargı erki tarafından denetlenmesi,temel hak ve özgürlükler açısından en

önemli güvenceyi oluşturmaktadır. Ba-ğımsız ve yansız yargısı olamayan bir ül-kede, temel hak ve özgürlüklerin güven-cede bulunduğundan ve hukukun üstün-lüğünden söz etmek mümkün değildir.Demokratik hukuk devletinin en temelöl¬çütü adaleti sağlamaya çalışan yargıerkinin talimat ve emir almadan karar ver-me yetkisindeki özgürlüğüdür. Aksi haldeen küçük bir etki bile adaletin varlığınazarar verir. Ülkemizde hukuk güvenliğihakkı konusunda yaşanan tereddütlerinçözümü konusunda en önemli adım; Yar-gıya siyaseti karıştırmamaktan geçmek-tedir. Yargıç ve savcıların özlük işleriniüyeleri kendileri tarafından seçilecek ku-rullara bırakmak, HSK’dan Adalet Bakanıve müsteşarını çıkartarak özerk hale ge-tirmek, adli kolluğu mutlaka kurup, savcılığabağlamak, lise açar gibi hukuk fakültesiaçmamak, “Hukuka Giriş” dersini orta-öğrenim dersi olarak okutmak, insanlaraçocuk yaşta hukuk bilincini ve doğruhukuk kültürünü aşılamak, bu konudasabretmek, hukuk fakültelerindeki eğitiminkalitesini artırarak, nitelikli, tarafsızlığı haz-metmiş hukukçu yetiştirmek, sürekli kanundeğiştirmek yerine, özellikle suç ve cezasiyasetinde istikrarlı davranmak, affetme-mek, verilen cezayı muhakkak uygulamakve tutuklamayı ceza gibi tatbik etmemek,temel çözüm yöntemleri olarak kabul edil-melidir.

Saygıdeğer Meslektaşlarım;

Ne yazık ki yeterince tartışılmadan, ka-muoyunun ve ilgili demokratik kitle örgüt-lerinin yasalaşma sürecini takip etmeleriniengelleyecek şekilde çıkarılan torba ya-salar, savunma görevini yürüten avukatlarayönelik soruşturmalarda; gece karanlığındaevlere, avukatlık bürolarına yapılan bas-kınlar, gözaltı, arama, el koyma, tutuklamaişlemlerinde mesleğin itibarsızlaştırılmasınayönelik hukuka aykırılıklar, hukuksuz uy-gulamalar karşısında yasadan kaynaklanangörev ve yetkilerini kullanan baro başkanları

ve barolara yönelik soruşturmalar, demo-kratik hukuk devletinin, yargı bağımsızlığınınteminatı olan savunmanın, uluslararası veulusal mevzuata aykırı olarak, savunmahakkını kısıtlayacak ve adil yargılanmahakkını ihlal edecek şekilde yürütülen ça-lışmalar demokrasi ve hukuk devletininvarlığına birer saldırıdır.

1136 sayılı Avukatlık Yasasının 76. mad-desine göre barolar, avukatlık mesleğinigeliştirmek, meslek mensuplarının birbirlerive iş sahipleri ile olan ilişkilerinde dürüst-lüğü ve güveni sağlamak; meslek düzenini,ahlakını, saygınlığını, hukukun üstünlüğünü,insan haklarını savunmak ve korumak ko-nusunda görev yapan, avukatların ortakgereksinimlerini karşılamak amacıyla tümçalışmaları yürüten bir kuruluş olarak ta-nımlanmaktadır. Çağdaş toplumlarda tektek hak arayarak sorunlarla mücadele et-mek, haksızlıkları ortadan kaldırmak müm-kün değildir. Bu somut gerçek insanlarıbirlikte ve örgütlü olarak hak aramaya,birlikte mücadele etmeye zorlamıştır. De-mokrasi mücadelesinde insan haklarındanyana tavır alan ve bu yönde hak müca-delesi veren İzmir Barosu, yasadan aldığıbu güçle fikren ve ruhen daha zinde,daha güçlü bir şekilde mücadelesine de-vam etmektedir. Bu amaçla demokrasiyegönül veren başta Barolar olmak üzerediğer sivil toplum kuruluşları ve meslekörgütleriyle argümanlarımızı ve güçlerimizibirleştirerek yılmaksızın demokrasi mü-cadelesine devam edeceğimizi siz say-gıdeğer meslektaşlarımla paylaşmak is-terim.

Saygılarımla.

2 İzmir Barosu Bülteni

BAŞK

AN

DA

N

İzmir Barosu Başkanı


İZMİR BAROSU,CUMHURİYET’İN İLK KADIN AVUKATI

SÜREYYA AĞAOĞLUHATIRA ORMANINI KURUYOR












bültenizmir Barosu

SAHİBİİzmir Barosu Adına Başkan

Av. Aydın ÖZCAN

YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜAv. Nilay ERTEM DURLU

YAYINA HAZIRLAYANUmut Fırat GEÇGİL

GRAFİK - BASKISeta Dijital

Ofset ve Dijital Baskı SistemleriTuna Mah. 5601 Sok. No: 10

Kat: 1 Çamdibi / Bornova / İzmirTel: 0232 457 43 43 (pbx)

e-mail: [email protected]

Baskı Tarihi:

YÖNETİM YERİ1456 Sokak No: 14 - 35220

ALSANCAK / İZMİRTel: 0232 463 00 14

Faks: 0232 463 66 [email protected]

YAYIN KURULUAv. Mutlu ÇAKIR

Av. Hakan DİMDİKAv. Nilay ERTEM DURLU

Av. Sinem HACIEMİNOĞLUAv. Alper UYAR

Av. Muhittin ÜSTÜNDAĞAv. Buket YALÇIN

Av. Sinem TOPAv. Ali BULUT

Av. A. Şakir UZUNAv. M. Hakan ERİŞAv. Mehrigül KELEŞ

06 İZMİR BAROSUNUN GURUR GÜNÜ

08 KADIN YAŞARSA İNSANLIK VARDIR

10 ANKARA BARO BAŞKANI’NA YAPILAN SALDIRIYAHSK ÖNÜNDE PROTESTO

11 İZMİR BAROSU 1 MAYIS ALANINDAYDI

12 HOCALI KATLİAMI UNUTULMADI

14 ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ YENİ HİZMET BİRİMİNDE

15 BATI TRAKYALI SOYDAŞLARDAN ZİYARET

16 AVUKATLAR GÜNÜNDE YARGI BAĞIMSIZLIĞI VEKUVVETLER AYRILIĞI VURGUSU

19 HUKUKSUZ ÇALIŞAN TERMİK SANTRAL KAPATILSIN!

22 SATRANCIN ALTIN ÇOCUKLARI, BAROMUZUNGELENEKSEL 23 NİSAN TURNUVASI’NDA

24 EGE-MARMARA GENİŞLETİLMİŞ BÖLGE BAROBAŞKANLARI TOPLANTISI SONUÇ BİLDİRGESİ

25 KAMU BAŞDENETÇİSİ (OMBUDSMAN) ŞEREF MALKOÇİZMİR BAROSU’NU ZİYARET ETTİ

26 STAJYER AVUKATLARIMIZ EGE BÖLGE BİRİNCİSİ

27 ŞOPENGAZİ KÖPEK BAKIMEVİ ZİYARET EDİLDİ

28 ÇEVRECİ BAŞKAN AV. NOYAN ÖZKANKABRİ BAŞINDA ANILDI

29 CUMHURİYETİN İLK KADIN AVUKATI ANISINAİLK FİDAN DİKİLDİ

30 KUDÜS, ULUSLARARASI TOPLUM MESELESİDİR!

31 TEHLİKELİ ATIK YÜKLÜ GEMİYE KARŞI HUKUK MÜCADELESİ

32 İZMİR BAROSU STAJ EĞİTİM MERKEZİ KURGUSALDURUŞMA ÇALIŞMASI YAPILDI

33 HAK TEMELLİ KAMU SOSYAL YARDIMLARI ATÖLYESİ DÜZENLENDİ

06 10


34 83. DÖNEM CMK EĞİTİM SEMİNERİTAMAMLANDI

35 ÇOCUK İŞÇİLİĞİ ÇALIŞTAYI TAMAMLANDI

36 DÜNYA SU GÜNÜ’NDE SU YÖNETİMİVE HUKUKU PANELİ

37 TÜRAVAK AKTÜERYA EĞİTİMÇALIŞMASI YAPILDI

38 TIBBİ KASTRASYON CEZA MI, ÇÖZÜM MÜ?

39 ATATÜRK’Ü ANLAMAK

43 SÜREYYA AĞAOĞLU TÜRKİYE’DE“KADIN AVUKAT”IN MİLADI

44 ADLİ YARDIM AÇISINDAN GÖÇ VEİLTİCA HUKUKU EĞİTİMİ

45 İKTİSADİ BAĞIMSIZLIK VE 1923 İZMİRİKTİSAT KONGRESİ

46 İMEAK DTO KATILIMI İLE DENİZ TİCARETHUKUKU SEMİNERİ

48 ATATÜRK’SÜZ TÜRKİYE OLMAZ!

49 YENİ BİR ALAN: TARIM HUKUKU

50 “İŞ HUKUKU GÜNLERİ” 7. YILINDA

52 DEÜ İŞBİRLİĞİ İLE MEDENİ HUKUK GÜNLERİVE AİLE HUKUKU SEMPOZYUMU

55 AVUKATLAR HAFTASITURNUVALARI TAMAMLANDI

56 MESLEKTAŞLARDANHALK MÜZİĞİ ZİYAFETİ

58 BAROMUZUN HALK OYUNLARI EKİBİ“DEFİNE AVCILARI” OLDU!

59 TÜRK MÜZİĞİ KOROMUZDANUNUTULMAZ KONSER

60 TİYATROCU AVUKATLARDANYENİ OYUN: ROSENBERGLER

62 SANAT MÜZİĞİNE GÖNÜL VERENAVUKATLAR SAHNEDEYDİ

64 GRUP DEĞİŞİK İŞ’TEN 8. KONSER

65 KANTAR ÖZEL SAYI YAYIMLANDI

66 YEMİN TÖRENİ

71 BASINDA BARO

16 27

32

44

22

39 56


HA

BER

LER

İzmir Barosu tarafından 5 NisanAvukatlar Günü dolayısıyla düzen-

lenen baloda avukatlık mesleğinde50., 40. ve 25. yılı dolduran meslek-taşlarımız plaketlerini alırken aynı za-manda 110. yaşımızı da kutladık.

İzmir Barosu Başkanı Av. AydınÖzcan, kendisinin de 25. yıl plaketialdığı tören öncesinde yaptığı ko-nuşmada avukatlık mesleğinin dün-yanın en onurlu bununla birlikte enzor mesleklerinden biri olduğunusöyleyerek “mesleğimizin soylu çınarağaçları olan sizler dün olduğu gibiyarın da bize yol göstermeye devamedeceksiniz. Genç kuşakların, sizlere,deneyimlerinize ihtiyacı var. Hak ve

adaletin gerçekleşmesinde, savun-manın özgür temsilcisi olma bilinciyleyaklaşan, saygın ve onurlu siz mes-lektaşlarımızın varlığı mesleğimizingeleceği için en büyük umut, en bü-yük güvencedir” dedi.

İzmir Barosu Başkanı Av. AydınÖzcan, ülke olarak en çok hukukunüstünlüğü, yargı bağımsızlığı, basınözgürlüğü ile temel hak ve özgürlüklereihtiyacımız olduğunu söyleyerek, “içindegeçtiğimiz günlerde sadece barolarve meslektaşlarımız dik duruyor ve budeğerleri savunuyor. Üniversiteler, aka-demisyenler eski özelliklerini yitirmiş.Hakim ve savcıların Anayasamızın 139ve devamı maddelerindeki güvenceleri

sadece metinlerde kalmış. Darbe ana-yasası diye beğenmediğimiz 1982Anayasası’nın bile hükümleri uygu-lanmıyor. Bu durumda biz hukukçularabüyük görev düşüyor.

Hukukun üstünlüğünü, yargı ba-ğımsızlığını hayata geçirmek için mü-cadele etmek durumundayız” dedi.

Meslekte 25 yılı dolduran 171, 40yılı dolduran 22 ve 50 yılı dolduran 12meslektaşımızın plaket aldığı töreninardından gerçekleşen Geleneksel Avu-katlar Günü Balosu’na ise önceki dö-nem Baro Başkanları, Dokuz EylülÜniversitesi Hukuk Fakültesi DekanıProf. Dr. Mustafa Alp, Batı TrakyaTürkleri Dayanışma Derneği İzmir Şube

İzMİr BaroSunun gurur günü

İzmir Barosu’nun 110. kuruluş yılındaMeslekte 50., 40. ve 25. yılını dolduranMeslektaşlarımız İçin Plaket töreni ve

geleneksel avukatlar günü Balosu yapıldı

Başkanı Mümin Durmuş, İzmir KadınKuruluşları Birliği Başkanı Tülin Eraslanve meslektaşlarımız katıldı.

İzmir Barosu YönetimKurulu 110. Yıl PastasınıGururla Kesti

İzmir Barosu Yönetim Kurulu üye-lerinin birlikte kestikleri 110. yıl pastasınınardından bir konuşma yapan BaroBaşkanımız Av. Aydın Özcan, “şu antarihi bir anı hep birlikte paylaşıyoruz.İzmir Barosu 1908 yılında, yani 110 yılönce ilk başkanımızın, Bekir BehlülBey’in başkanlığında, Kuvayi Milliye ru-huyla kurulmuş ve emperyalizme karşımücadele ederek hayata başlamıştır”dedi. Aradan geçen 110 yıla rağmenİzmir Barosu’nun bu çizgiden hiçbirzaman vazgeçmediğini, her zamanemperyalizm ve terörizme karşı, hukukunüstünlüğü, yargı bağımsızlığı, demokrasi,insan hakları ve basın özgürlüğününyanında yer aldığını söyleyen Av. AydınÖzcan “İzmir Barosu, İzmir duruşunuher yerde göstermiştir ve hiç kimseden,kuruluştan veya makamdan korkmadangöstermeye de devam edecektir” dedi.İzmir Barosu’nun genç ve üstad mes-lektaşları ile birlikte Cumhuriyet değer-lerine, Atatürk’e ve devrimlerine sonuna

kadar bağlı kalarak, bu ülkenin kurucusuMustafa Kemal Atatürk’e hakaret eden-lerle, kadın ve çocuklara yönelik şiddetve istismar vakalarıyla mücadele ettiğinisöyleyen Av. Aydın Özcan “bugünİzmir Barosu 110. yaşını kutlarken tarihyazmaya devam ediyor” dedi. İzmirBarosu’nun bütün avukatlarla birlikteyılmadan hukuk devleti için mücadeleedeceğini söyleyen Av. Aydın Özcan“avukatlık mesleğini ve baroları öteki-leştirmek isteyenlere karşı hep birliktedimdik ayakta duracağız” dedi.

110 Yaşında AmaGenç Bir Baroyuz

İzmir Barosu’na katılan genç avu-

katlarla hızla gençleştiğini ifade edenAv. Aydın Özcan, bu anlamda İzmirBarosu’nun artık uluslararası bir baroolması gerektiğini söyledi. İzmir Ba-rosu’nun dört yıldır uluslararası avukatolmanın önünde en büyük engel olanavukatlara yeşil pasaport verilmemesikonusunu sürekli dile getirdiğini ifadeeden Aydın Özcan “bu konuyu ka-rarlılıkla ülke gündeminde tutacağız.Göreceksiniz çok yakın bir zamandameslektaşlarımızın saygınlığını, ulus-lararası dava alma önündeki en-gelleri bir bir aşacağız ve genç mes-lektaşlarımızı uluslararası birer avu-kat, İzmir Barosu’nu da uluslararasıbir baro yapacağız” dedi.


HA

BER

LER


HA

BER

LER

İzmir Barosu, 8 Mart DünyaKadınlar günü dolayısıyla, İz-

mir Adliyesi’nde bir basın açık-laması yaptı.

İzmir Barosu Kadın HaklarıDanışma ve Hukuk AraştırmalarıMerkezi Sorumlu Yönetim KuruluÜyesi Av. Seyide Uludağ’ın oku-duğu ve “Kadın yaşarsa insanlıkvardır” denilen basın açıklama-sında, müftü nikahının KadınlarınMedeni Kanunla elde ettiği birçok hakkının ortadan kaldırıl-masına yol açabilecek niteliktebir gelişme olduğu vurgulandı.Açıklamada 8 Mart’ın anlamının,kadını eve erken yaşta kapatıpdünyadan bihaber yaşatıldığıgün yerine, tüm haklarının kav-ranması, istenmesi uğruna hertür mücadeleyi verebilmesi içinistisnasız tüm kadınların eğitim-den yararlandığı, eğitimin ama-cına ulaşması demek olduğuvurgulanarak, eğitimle kadınların,istihdamda daha etkin olduğu,sadece anne ve eş olarak değil,erkeklerle eşit koşullarda olmasıgerektiğinin bilincine ulaşabile-

ceği söylendi.

Basın açıklamasında konuşanİzmir Barosu Başkanı Av. AydınÖzcan ise İzmir Barosu KadınHakları Merkezi’nde 400’e yakıngönüllü avukatın görev aldığınıve İzmir Adliyesi içerisinde bu-lunan merkezde şiddet mağdurukadınlara hukuki destek verdik-lerini ifade ederek, Kadın HaklarıMerkezi’ne 3745 başvuru yapıl-dığını, her başvuru için birdenfazla hukuki girişimde bulunul-duğu düşünüldüğünde bu ra-kamın on binleri bulduğunu söy-ledi. Kadın Hakları Merkezi’ndegönüllü olarak çalışan avukatlarınaldıkları eğitimlerle sürekli ken-dilerini geliştirdiklerini, ulusal veuluslar arası gelişmeleri yakındantakip ettiklerini söyleyen Av. AydınÖzcan, bu konuda gelen taleplerdoğrultusunda farklı barolardaeğitimler düzenlediklerini söz-lerine ekledi.

Baroların ve sivil toplum ör-gütlerinin verdikleri tüm bu mü-cadeleye rağmen kadına yönelikşiddetin ve kadın cinayetlerinin

her geçen gün arttığını söyleyenAydın Özcan, Ocak ayında yir-miyi aşkın, Şubat ayında ise 47kadının öldürüldüğünü söyledi.“Bu toplumsal bir yaradır” diyenAv. Aydın Özcan, baştaTBMM’ndeki siyasi partiler olmaküzere, barolar ve sivil toplumörgütlerinin bu toplumsal yarayaparmak basmaları gerektiğiniifade etti. Kadına yönelik şiddetlemücadelenin yolunun en baştaeğitimden geçtiğini dile getirenAydın Özcan, cinsel istismarlailgili getirilmek istenen 12 yaşsınırına da değinerek, “altı ba-kanlık bir araya geliyor, 12 yaşsınırını getiriyorlar. Bunun neresimücadele? Bu adeta suça teş-vik” dedi.

12 yaş sınırı getirilmesinin 13yaşında, 14 yaşında çocuklarınevlenmesinin yolunu açacağınısöyleyen Av. Aydın Özcan, İzmirBarosu olarak bu konuda giri-şimde bulunacaklarını sözlerineekledi.

Okunan Basın açıklamasınıntamamı şöyle:

kadın yaşarSa İnSanlık vardır


HA

BER

LER

BASINA VE KAMUOYUNA

Dünya Kadınlar Günü de den-se, Dünya Emekçi KadınlarGünü de dense kadın her yerdeemekçidir, kadın her yerde ka-dındır. Tüm kadınların birlikteanılacağı bir gündür 8 Mart.

Belli bir günde olması, kadınsözcüğü ile tamlanması değildirbu günü önemli kılan. İnsanhakları temelinde tüm kadın hak-ları ile birlikteliğidir. İç içeliğidirve ayrılmazlığıdır.

Takvimin bir günüdür 8 Mart.Uzun yıllar süren çabaların so-nunda belirlenmiş olsa da birgün adı. Önemli bir gün adıdır.

İşte bu günde, sadece bugünde kadınları anmak, gaze-telerde, radyolarda, televizyon-larda sürekli bu günü vurgula-mak değildir bu günü önemlikılacak olan.

Bu gün, kadınların yıllarcaönce başlattıkları ve yıllarca sü-ren ‘’eşit işe eşit ücret’’ “iyi ça-lışma koşulları” ‘’çalışma saat-lerinde yaşama uygun düzen-leme ‘’ “süt izninin verilmesi”gibi taleplerinin, her şeydenönce eşitlik halinin uygulandı-ğının görüldüğünde değerlidir,önemlidir, Kadınlar sadece bugünde emekçi değildir, her gün-de emekçidir .

Sadece bu günde eşittir yada eşit olmalıdır söylemlerinindışında kalmalı, gerçekten tümuygulamalarla eşitliğin tam or-tasında olmalıdır kadın.

Kadın, kayıt dışı çalışmak ye-rine sosyal güvencesinin gücüile çalıştığında, Hem kamuda

hem de özel sektörde karşılaştığıengeller ortadan kaldırılarak yö-netici olabilmesi sağlandığında,Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk im-zacısı olduğu ‘’ Kadına YönelikŞiddetin Önlenmesi ve BunlarlaMücadeleye Dair Sözleşme, yaniİstanbul Sözleşmesi lafzıyla veruhuyla uygulamaya geçtiğinde,önemini ve değerini anlayacaktırkadın. İşte 8 Mart kutlamasınıyapabilecektir tüm umutlarıyla,sevinçleriyle. Yoksa ;

8 Mart, küçük yaştaki kadınınimamın da kıyabileceği nikahlagenişletilen uygulama ile evlen-dirilip, omuzlarına kaldıramaya-cağı ağırlıktaki yükle yaşarkenkutlayacağı gün değildir.

Kadınların Medeni Kanunlaelde ettiği bir çok hakkının orta-dan kaldırılmasına yol açabileceknitelikte bir gelişmedir müftü ni-kahı. Değişen Nüfus Kanunundamüftüye verilen bu yetki, görev-lendireceği kişilerle, imamlar ta-rafından da kullanılır haldedir.Bu nikahla kadın çocuk yaştaeştir, çocuk yaşta annedir. Çocukyaştan itibaren de eğitimsiz…

8 Mart, kadını eve erken yaştakapatıp dünyadan bi haber ya-şatıldığı gün yerine, tüm hakla-rının kavranması, istenmesi uğ-runa her tür mücadeleyi vere-bilmesi için istisnasız tüm ka-dınların eğitimden yararlandığı,eğitimin amacına ulaşıldığı gün-dür.

Bu eğitimlerdir ki; kadınların,istihdamda daha etkin olduğu,sadece anne ve eş olarak değil,erkeklerle eşit koşullarda olmasıgerektiğinin bilincine ulaşmasıdır.Kadınların bu bilince ulaşabil-

mesi için eğitim zorunludur. An-cak eğitimden daha zorunluolan, kadının yaşamasıdır. Hergün bir yenisini duyduğumuzerkek şiddeti ile katledilmiş birkadın haberinin olmadığı gündürancak 8 Mart.

Kadın yaşarsa güzeldir dün-ya. Kadın yaşarsa insanlık vardır.Kadın yaşarsa umut vardır. Ka-dın, içinde barındırır sevgiyi,umudu, barışı, emeği.

Ne kadar da zor olsa, ne ka-dar da imkânsıza yakın görünsede asla umut yok olmaz, olma-malıdır. Bir ana olan kadının,çocuğunun cinsel istismara uğ-radığını görmediği yaşamadığıbir gündür 8 Mart.

Hele de hızla artan 3-4 yaşınakadar çocuğa uygulanabilir halegelmiş, cinsel istismar vahşetininyok edilmesi çalışmalarına geçde olsa başlanmış olduğu gün-lerde, bu çalışmalara ‘’ zina’’hadım’’ ‘’idam kavramları ile top-lumu tatmine yönelik çabalaryerine köklü çözümlerle, güç-süzlerin korunabileceğine inan-dığı gündür kadının.

Ve 8 Mart Kadın emeğinin,kadının sömürüsüz bir dünyadavaroluşu gerçekleştiğinde önem-lidir. İzmir Barosu Kadın HaklarıDanışma ve Hukuk AraştırmalarıMerkezi olarak diyoruz ki ; Ka-dınların ‘’ insanca yaşamasınısağlamak adına yine tüm gü-cümüzle yılmadan çalışacağız.

Ve yine diyoruz ki ; ‘’Bir ülke-nin yarısı ayaklarından toprağazincirlendikçe, geri kalanı yük-selemez! ‘’

Saygılarımızla.


HA

BER

LER

Ankara Barosu Başkanı Av. Ha-kan Canduran’ın şahsında

mesleğimizi ve tüm avukatları he-def alan sözlü ve fiili saldırı yüzlercemeslektaşımız ve baro başkanla-rının katılımıyla HSK önünde pro-testo edildi.

İzmir Barosu Başkan Vekili Av.Mustafa Çetin’in de katıldığı basınaçıklamasında, bağımsız yargınıntemeli olan avukatların kamu hizmetiyapmakta olduğu vurgulanarak;“söz konusu olayın sadece AnkaraBarosu’na kayıtlı 15 bin avukata veonların Başkanına karşı değil, tümTürkiye’de mesleğini gururla icraeden yüz bini aşkın avukata yönel-tildiğini unutmayacağız” denildi.

Yapılan basın açıklaması şöyle:

Basına ve kamuoyuna;

Yargının üç kurucu unsurundanbiri olan avukatlara yönelik çirkinsaldırılara, ne yazık ki dün bir yenisidaha eklenmiştir.

Üstelik bu kez, binlerce avukatıtemsil eden bir baro başkanı, yargımensubu olan bir hakimin sözlü vefiili saldırısına uğramıştır.

Türk Yargı tarihine kara bir lekeolarak geçecek bu olay, Ankara Ad-liyesi’nin Balgat’taki ek hizmet bi-nasında yaşanmıştır.

Ankara 12. İş Mahkemesi Hâkimi,yargının en önemli kurucu unsuruolan avukatları hukuka aykırı bir şe-

kilde duruşma salonundan çıkarmış,görevinin gereğini yerine getirerek,buna karşı duruşunu göstererekitiraz eden Ankara Barosu BaşkanıAv. Hakan Canduran’a hakaretlerederek saldırmıştır.

Yerini ve haddini sindirememişbu zat, Türkiye Cumhuriyeti Devletihakimine yakışmayacak hal ve ha-reketlerini sergilemekten ve yakışıksızbu davranışlarını zapta geçirmektençekinmemiştir.

Öncelikle bilinmelidir ki; bir ha-kim tarafından gerçekleştirilen busaldırı Av. Hakan CANDURAN’ınşahsında binlerce avukata ve avu-katların mensubu olduğu “SAVUN-MAYA” yapılmıştır.

ankara Baro Başkanı’na yaPılanSaldırıya HSk önünde ProteSto


HA

BER

LER

Hukuku, meslek kurallarını vemensubu bulunduğu kürsüyü, hattakendini bilmeyen bu şahsın hal, ha-reket ve davranışlarının, hakimliğeve hukukçuluğa yakışan hiçbir tarafıyoktur. Bu davranışların kabul gö-receği tek ortam kabadayılıktır.

Yaşanan bu olaydan AnkaraBaro Yönetim Kurulu’nun duyduğuutancın, kelimelerle ifade edilecek

bir karşılığı bulunmamaktadır. Çün-kü biz, görevimizi gururla ve onurlatemsil ediyoruz. Çünkü biz avu-katız! Bu hakime, hukuk devletindetemsil ettiği kürsünün yüceliğini veolgunluğunu hatırlatırız. Adalet da-ğıtmayı kaba kuvvet sanan zorbalıkdüzeni uzun ömürlü olamaz.

Bağımsız yargının temeli olanavukatların kamu hizmeti yapmak-

ta olduğunu; söz konusu olayınsadece Ankara Barosu’na kayıtlı15 bin avukata ve onların Başka-nına karşı değil, tüm Türkiye’demesleğini gururla icra eden yüzbini aşkın avukata yöneltildiğiniunutmayacağız. HSK, bu hakimhakkında gerekli işlemi yapanakadar da unutturmayacağız!

Kamuoyuna saygıyla duyururuz.

İzMİr BaroSu 1 MayıS alanındaydı

1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bay-ramı’nda bu bayramın doğuş hi-kayesi haksızlıklarla mücadele veemeği yüceltme gereklilikleri akıl-lara gelmektedir. Bu nedenle İz-mir’de tıpkı diğer milli bayramlardakorunmaya çalışılan milli bilinçgibi işçi ve emekçinin günündede emeğin korunması ve değerinindoğru şekilde anlaşılabilmesi içinsendikalar, konfedarasyonlar ilebirlikte baromuz da tüm sivil top-lum örgütleri gibi alandaydı. Al-

sancak Kordon’dan gerçekleşti-rilen yürüyüşte avukatlar ve baroemekçileri yanyana GündoğduMeydanı’na yürüdü.

Gündoğdu meydanındaki coş-kulu kutlamalarda verilen mesajlar'Kadınlara yönelik ayrımcı politi-kalara hayır', 'Hak hukuk adalet','Yaşasın 1 Mayıs', 'Birleşe birleşekazanacağız', 'Emek adalet ve in-sanca yaşamak için alanlardayız','İşten çıkarmalara karşı, baskılarave sömürüye karşı 1 Mayıs'ta alan-

lardayız', 'Kadınız sevgi ve barıştanyanayız', 'Devlette, eşte, işte erkenegemen istemiyoruz', 'Ne patronne devlet itaat etme isyan et' oldu.

Kutlamalarda son iki yıldırOHAL ortamında çoğu yerde kı-sıtlamalara tabi tutularak kutlan-maya çalışılan 1 Mayıs İzmir’deözgürce kutlanmış ise deOHAL’siz eşit, özgür, adil, laik vedemokratik bir gelecek mücade-lesine devam edileceği vurgusuyapıldı.


HA

BER

LER

Hocalı katlİaMı unutulMadı

İzmir Barosu ile AzerbaycanKardeşlik ve İşbirliği Derneği,

Hocalı Katliamı’nın 26. yılında“Dünden Günümüze Ermeni So-runu ve Hocalı” başlıklı bir panelgerçekleştirdiler.

İzmir Barosu Av. Nevzat Er-demir Konferans Salonu’nda 6Mart 2018 günü düzenlenen pa-nelin moderatörlüğünü Baro Baş-kanı mız Av. Aydın Özcan ya-parken, Prof.Dr. Ergun Aybarsve Doç. Dr. Vefa Kurban konuş-macı olarak katıldılar.

İzmir Eski Türk Dünyası Ko-ordinatörü Dr. Fadıl Ünal’ın daonur konuğu olarak katıldığı pa-nelin açılış konuşmasını yapanİzmir Barosu Başkanı Av. AydınÖzcan, o gün yaşanan olaylarailişkin fotoğraflara her baktığındaiçinin sızladığını söyleyerek, “ben

de bir dış Türk’üm. Dış Türklerbu zulümlerin ne olduğunu, buacıların ne olduğunu iyi bilir.Çünkü birçok ayrımcılığa, hak-sızlığa uğradık. Ama yılmadık,mücadele ediyoruz ve etmeye dedevam edeceğiz” dedi. Hocalı kat-liamını kınamakla yetinilmemesigerektiğini söyleyen Av. AydınÖzcan, “Çünkü oradaki o işgalhala devam ediyor. Avrupa Minskgrubuna rağmen 26 yıldır buişgal devam ediyor” dedi. Türk-lerin emperyalizmden çok çek-tiklerini ifade eden Av. AydınÖzcan, ünlü Amerikalı tarihçiMcCarthy’nin bir konferansınakatıldığını ve McCarthy’nin bukonferansta 1800’lü yıllardan1923’e kadar Balkanlar’daki Türk-lerin uğradığı kaybın %25 oldu-ğunu, Nazi Almanyası’nda buoranın %10, Mussolini İtalya-

sı’nda ise %12 olduğunu söyle-diğini ifade etti. Kurtuluş Savaşıile yırtıp attığımız Sevr’i 95 yılsonra 15 Temmuz’da iş ve dışdüşmanların birleşerek yenidenhayata geçirmek istenildiğini,Suriye’de emperyalizm ve terö-rizmin kol kola girerek TürkiyeCumhuriyeti’ni yıkmak için iş-birliğini yaptığını söyleyen AydınÖzcan, Türkiye’nin Balkanlar’da,İran’da, Suriye’de, Irak’ta bulunansoydaşlarımızla geniş bir hin-terlanda sahip olduğunu, uygu-lanan bütün yanlış politikalararağmen buralarda yaşayan soy-daşlarımızın Türkiye’ye büyükbir güven duyduklarını söyledi.Tarihi bilmek gerektiğini söyle-yen Av. Aydın Özcan bir çok ta-rihçiyi dinlediğini ve konularındauzman hiçbir tarihçinin ErmeniSoykırımı iddialarını destekle-


HA

BER

LER

mediğini söyledi. Bunun içinTürkiye’nin kendisini dünyayaiyi anlatması gerektiğini söy-leyen Aydın Özcan, “İzmir Ba-rosu olarak uzun zamandır ulus-lararası bir baro olmak için ça-lışıyoruz. Yani Türkiye’nin yurt-dışındaki davalarını bizzat Türkhukukçularının savunmasını is-tiyoruz. Bu nedenle Türk hu-kukunu, savunma mesleğini ge-liştirmeliyiz” dedi.

Azerbaycan Kardeşlik ve İş-birliği Derneği Başkanı Dr. AsifKurban ise yapmış olduğu açılışkonuşmasında Hocalı’da yapılankatliamın bir ülkenin istila edilmeve boşaltılma yöntemi olduğunusöyleyerek, dünyada buna katli-am dense de yapılanların birsoykırım olduğunu ifade etti. Er-meni soykırımı iddialarının dagerçeği yansıtmadığını sözlerineekleyen Kurban, yapılan bu algıoperasyonu ile Türkiye’nin za-yıflatılmak istendiğini dile getirdi.“Bu sorun çözülürse Türkiye çokgüçlü bir ülke olur” diyen Dr.Asif Kurban, “Türkiye’nin güçlüolması Azerbaycan’ın güçlü ol-ması, Türkmenistan’ın güçlü ol-ması, Kazakistan’ın güçlü olmasıdemektir” dedi.

Panelde konuşan Prof.Dr. Er-gun Aybars, Her yıl Nisan ayındaAmerikan senatosunun soykırımkararı alıp almayacağının tartı-şıldığını ifade ederek AmerikanSenatosu’nun böyle bir yetkisiolmadığını söyledi. Amerika’nındört milyon yerliyi katlettiğinisözlerine ekleyen Aybars, “Av-rupa’nın, Amerika’nın Türkiye’yesöyleyecek hiçbir lafı yok” dedi.Sadece hukuka güvenilmesi ge-rektiğini söyleyen Av. Ergun Ay-bars bu konuyla ilgili dava açı-lamayacağını dile getirdi. Hukukalanında konunun kapanmış

durumda olduğunusöyleyen Ergun Ay-bars, Avrupa İnsanHakları Mahkeme-si’nin almış olduğukararın soykırım yok-tur anlamına geldiğinide sözlerine ekledi.

Hocalı katliamıve tarihsel arka pla-nını anlatan Doç. Dr.Vefa Kurban ise Ermeni soy-kırımı iddialarının asıl hede-finin Ağrı Dağı üzerinde dal-galanan Ermeni bayrağını gör-mek olduğunu ifade etti.

İzmir Eski Türk Dünyası Ko-ordinatörü Dr. Fadıl Ünal ise Ho-calı’da yaşanan acının sadece

Azerbaycan’ın de-ğil tüm Türk dün-yasının acısı ol-duğunu söyleye-rek, “bu acı yüre-ğimizi yakıyorsabir gün Kara-bağ’da kutlama tö-renleri mutlakaolacaktır” dedi.

Batı TrakyaTürkleri Dayanışma Derneği İz-mir Şubesi Başkanı MüminDurmuş, Irak Türkmenleri Der-neği yönetici ve üyeleri ileBalkan Göçmenleri derneği yö-netici ve üyelerinin de katıldığıpanel, konuşmacılara plaketsunulması ile sona erdi.


HA

BER

LER

İzmir Barosu Atatürk AraştırmaMerkezi’nin yenilenmiş çalışma

biriminin açılışı, İzmir, İstanbul, An-kara, Bursa, Muğla, Aydın, Antalyave Balıkesir barolarından meslek-taşlarımızın da katılımıyla 30 Mart2018 tarihinde İzmir Barosu MerkezBinası 1. katta gerçekleştirildi.

Çalışma biriminin açılışına, İzmirBarosu Başkanı Av. Aydın Özcan,Başkan Yardımcısı Av. Mustafa Çetinile Sayman Av. Muammer Erçobankatıldılar.

Açılışta konuşan İzmir BarosuBaşkanı Av. Aydın Özcan, bütünbaroların Atatürk Araştırma Merkez-lerini, komisyonlarını hayata geçir-mesi, barolarda yönetimler değişsebile bu merkezlerin çalışmalarınadevam etmeleri gerektiğini söyledi.

Başkan Av. Aydın Özcan ayrıcabaroların bu kapsamda ortak çalışmalaryapılmalarının önemini vurguladı.

İzmir Barosu’nun merkez bina-sında çalışmalarını sürdürecek olanİzmir Barosu Atatürk Araştırma Mer-kezi (ATAM) kamuoyunda daha çokMustafa Kemal Atatürk ve Cumhu-riyet değerlerine yönelik saldırı vehakaretlere karşı açtığı davalarla bi-liniyor.

Av. Aydın Özcan, ülkemizin ko-numu ve yaşanan tarihsel süreç iti-barıyla hala geçmişe özlem duyanlarolduğunu söyleyerek bu anlayışlamücadele edilmesi gerektiğini vur-guladı.

İzmir Barosu’nun bir yandan buanlayışla mücadele ederken öteyandan bu alanda çalışan akade-misyenlerle birlikte bilimsel çalışmalarda yürüttüğünü söyleyen Av. AydınÖzcan “bu çalışmalara diğer baro-ların da katılımını önemsiyoruz” dedi.

İzmir Barosu Atatürk AraştırmaMerkezi Sorumlu Yönetim Kurulu

üyesi Av. Muammer Erçoban iseAtatürk’ün Türk Milleti’nin ortak pay-dası olduğunu söyleyerek “bu nok-tada bu birlikteliğin çok önemli birbaşlangıç olduğunu ve ciddi bir sesgetireceğini düşünüyorum” dedi.

İzmir Barosu Atatürk AraştırmaMerkezi tarafından yapılan çalışmalarve takip edilen davalar ile ilgili bilgi-lendirmelerin de yapıldığı toplantıdakatılan baroların temsilcileri baştaAtatürk, Atatürkçülük, Cumhuriyetve tarihimiz konusunda tüm barolarınkatılımıyla farklı şehirlerde halka ine-cek çalışmalar yapılması gerektiğinivurguladılar.

Ayrıca son dönemde artarak de-vam eden Atatürk'e hakaret davalarıile ilgili şikayetler ve dava takiplerikonularında gerekli çalışmaların ya-pılması ve koordineli bir şekilde iş-birliği içerisinde hareket etme kararıaldılar.

atatürk araştırMa Merkezİyenİ HİzMet BİrİMİnde


HA

BER

LER

Batı trakyalı Soydaşlardan zİyaret

Batı Trakya’da İskeçe Türk Bir-liği çatısı altında faaliyet gös-

teren dikiş-nakış kursları öğret-menleri ve öğrencileri İzmir Baro-su’nu ziyaret etti.

Ziyaret sırasında konuşan İzmirBarosu Başkanı Av. Aydın Özcan,“sizler Mustafa Kemal Atatürk’ün hem-şerisisiniz. Azınlık olarak haklarınızıalabilmek için Atatürk ilke ve devrimleridoğrultusunda mücadele etmelisiniz”dedi.

İskeçe Türk Birliği Gençlik Koluve Kültür Sorumlusu Bülent Hacı-salih ve Batı Trakya Türkleri Daya-nışma Derneği İzmir Şube BaşkanıMümin Durmuş eşliğinde Batı Trak-ya’da İskeçe Türk Birliği çatısı al-tında faaliyet gösteren dikiş nakışkursları öğretmenleri ve öğrencile-rinden oluşan altmış kişilik grupİzmir Barosu’nu ziyaret etti.

Ziyaret sırasında konuşan İzmirBarosu Başkanı Av. Aydın Özcan,kendisinin de Batı Trakyalı olduğuifade ederek, azınlık olmanın zorluklarınıbizzat yaşadığını söyledi. Uzun yıllarBatı Trakya Türkleri Dayanışma Der-neği İzmir Şube Başkanlığı göreviniyaptığını ifade eden Av. Aydın Özcan,

derneklerin sadece İzmir’de değil, İs-tanbul’da, Bursa’da, Batı Trakya’daaktif olarak çalıştığını söyledi. Bu der-neklerin ortak amacının Batı Trakya’dayaşayan Türklerin başta eğitim hakkıolmak üzere haklarını savunmak ol-duğu söyleyen Aydın Özcan, birliktemücadele edilmesi gerektiğini vur-guladı. Azınlık olmanın zorlukları ol-duğunu vurgulayan Av. Aydın Özcan,“sizler Mustafa Kemal Atatürk’ünhemşerisisiniz. Azınlık olarak hakla-rınızı alabilmek için Atatürk ilke vedevrimleri doğrultusunda mücadeleetmelisiniz” dedi. Türkiye’de de BatıTrakya Türkleri Dayanışma Derneğiolarak önemli görevler yaptıklarınısöyleyen Aydın Özcan, özellikle ça-lışma izinleri ve üniversite harçlarıkonusunda Türkiye Büyük Millet Mec-lisi’nin de içinde olduğu görüşmeleryaptıklarını ve bu anlamda önemlikazanımlar elde ettiklerini de sözlerineekledi. Av. Aydın Özcan sözlerini,“haklarımızı almak için pes etmeye-ceğiz, mücadele edeceğiz. Bununiçin de iyi eğitim almalıyız, çocukla-rımıza iyi eğitim aldırmalıyız. Yunancayıda iyi bir şekilde öğreneceğiz amabunu yaparken de örf ve adetlerimiziunutmayacağız” diyerek bitirdi. Trakya

Türkleri Dayanışma Derneği İzmirŞube Başkanı Mümin Durmuş iseBatı Trakya’da yaşayan Türk azınlığınbirçok haklarının kısıtlandığını, der-neklerinin kapatıldığını, bezdirme po-litikaları izlendiğini söyleyerek “BatıTrakya’da bir azınlık olmamız hersöyleneni kabul edeceğiz anlamınagelmiyor. Bizler Yunanistan’da ya-şayan Yunan vatandaşlarına verilenhakların aynısını istiyoruz, fazla birşey istemiyoruz” dedi.

İzmir Barosu Başkan YardımcısıAv. Mustafa Çetin ise, çocuklarımızabırakacağımız en önemli mirasınonlara iyi bir eğitim aldırmak oldu-ğunu ifade etti. "Türkiye’nin aydıngeleceği için genç okumuş nesillereihtiyacı var” dedi.

Baro Başkanı Av. Aydın Özcan’akendi hazırladıkları bir tabloyu hediyeeden dikiş- nakış öğretmenleri ise,Batı Trakya’da İskeçe Türk Birliğiçatısı altında faaliyet gösteren birimerkezde diğerleri köylerde olmaküzere 14 kurs olduğunu, amaçlarınınokuyamayan kadınlara bir şeyleröğreterek ailelerine ufak da olsa birkatkıları olmasını sağlamak olduğunuifade ettiler.


Bu yıl 110. Kuruluş yılı olan İzmir Barosu, 5Nisan Avukatlar Günü dolayısıyla İzmir Adliye-

si’nde bir tören düzenledi. Baro Başkanı Av. AydınÖzcan tarafından Atatürk Anıtı’na çelenk sunulmasınınardından törene katılanlar tarafından saygı- duru-şunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.Törende yaptığı konuşmada demokrasi,insan hakları ve hukukun üstünlüğü vur-gusu yapan İzmir Barosu Başkanı Av.Aydın Özcan, “Savunmayı yargınınasli unsuru, kurucu unsur olarakdeğil, engelleyen bir unsur olarakgören, uluslararası sözleşme vebelgelerde hüküm altına alınan“silahların eşitliği” ilkesini görmezden gelen, yasada açıkçahüküm altına alındığı halde, baroların anayasal konumunuve buna bağlı olarak protokol düzenlemelerini bir türlüiçine sindiremeyen,haksız ve dayanaksız yaklaşımları kabuletmemize olanak yoktur” dedi. Törene İzmir CumhuriyetBaşsavcısı Mustafa Doğru, Bölge Adliye MahkemeleriBaşkanı Turhan Eğlenoğlu, Adalet Komisyonu Başkanı İb-rahim Korkmaz, Komisyon üyeleri ve meslektaşlarımızkatıldı. Tören sonrasında İzmir Barosu Resim Grubu tara-fından yapılan resimlerden oluşan serginin açılışı yapıldıve ardından Adliye Baro Birimi’nde bir kokteyl düzenlendi.

Baro Başkanımız Av. Aydın Özcan tarafından okunanbasın açıklamasının tamamı şöyle: Savunma mesleğinin

yılmaz temsilcileri çok değerli meslektaşlarım SayınCumhuriyet Başsavcım; Sayın Adalet Komisyonu Baş-kanım, Sayın Bölge Adliye Mahkemesi Başkanım;Sayın Bölge Adliye Mahkemesi Başsavcım; Sayın

Bölge İdare Mahkemesi Başkanım;

Baromuzun 110.kuruluş yıldönümüve Avukatlar Gününün 60.yılında sizleri

aramızda görmekten büyük mutlulukduyuyor ve hepinizi İzmir Barosuadına, Yönetim Kurulu üyesi arka-

daşlarım adına sevgi ve saygı ileselamlıyorum. Sözlerime başla-madan önce Türkiye Cumhuriyeti

Devletinin kurucusu büyük önderMustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına şükran veminnet duygularımı sunmak, geleceğin, anaların ağlamadığıgünler olması temennisiyle vatanımız için şehit olan evlat-larımıza Allah’tan rahmet, bu kıymetli evlatlarımızı yetiştirenanne ve babalara baş sağlığı ve sabırlar dilemek istiyorum.Güzel Ülkemizde terör ve emperyalizm sarmalının sonaerdiği barışın, huzurun hüküm sürdüğü bir gelecek temenniediyorum. Ülkemizin üzerinde bulunduğu topraklar, binlerceyıldır farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. Tarihseltecrübemiz, bu coğrafyada yaşamış toplulukların, milletlerin,devletlerin, dinlerin ve kültürlerin tüm özelliklerini kapsayanortak bir mirasın zenginliğinden meydana gelmiştir. Butarihsel kültür; insan onuruna en yakışan, en uygun olan,

avukatlar gününde yargıBağıMSızlığı ve kuvvetler

ayrılığı vurguSu

HA

BER

LER


en üstün yönetim biçimi olan, demokratik hu kuk devletisistemi ile bizi buluşturmuştur.

Hukuk devletinin ilkelerinin gerçekleştirilmesi, insanhaklarının güvence altına alınması ve temel hak ve özgür-lüklerin korunması da ancak demokratik rejimlerde müm-kündür. Demokratik rejimlerin vazgeçilmezi ise kuvvetlerayrılığı ilkesi ile güçlü savunmayı içinde barındıran yargıbağımsızlığıdır. Yargıya siyaseti karıştırmamak, yargıç vesavcıların özlük işlerini üyeleri kendileri tarafından seçilecekkurullara bırakmak, bu kurullar içerisinde Adalet Bakanı vemüsteşarının olamadığı, mali konularda özerk bir yapılan-manın olması ve adli kolluğu mutlaka kurup, savcılığabağlamak, lise açar gibi hukuk fakültesi açmamak, “HukukaGiriş” dersini ortaöğrenim dersi olarak okutmak, insanlaraçocuk yaşta hukuk bilincini ve doğru hukuk kültürünü aşı-lamak, bu konuda sabretmek, hukuk fakültelerindekieğitimin kalitesini artırarak, nitelikli, tarafsızlığı hazmetmişhukukçu yetiştirmek, sürekli kanun değiştirmek yerine,özellikle suç ve ceza siyasetinde istikrarlı davranmak, af-fetmemek, verilen cezayı muhakkak uygulamak ve tutuk-lamayı ceza gibi tatbik etmemek, nitelikli bir yarılamafaaliyeti için şüpheliden delile değil, delilliden şüpheliyeerişilmesini sağlamak yargıdaki temel sorunlara çözümolacaktır.

Kurumsal anlamda bağımsız avukatlık ve Barolar hukukdevletinin hedeflediği hukukun gerçekleştirilmesi amacınahizmet ettiklerinden Hukuk Devletinde vazgeçilemeyecektemel unsurlardan biridir. Baroların, temel işlevlerinden biri,"hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve koru-mak" olarak tanımlanan genel anlamdaki kurumsal görevdir.Diğeri ise, yargının kurucu öğesi bağımsız savunmanıntemsilcileri olan avukatların, birbirleri ve iş sahipleriyle olanilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni ön plana çıkararak meslekdüzenini, ahlakını, saygınlığını sağlamak ve avukatlarınortak gereksinimlerini karşılamak olarak açıklayabileceğimizözel kurumsal görevdir. İzmir Barosu kamusal görevlerininbilinciyle ve geçmişinden aldığı birikimle kurmuş olduğuMerkez ve Komisyonlarda gönüllü çalışan meslektaşlarındesteği ile temel hak ve özgürlüklerin hayata geçmesi içinçaba sarf etmektedir. “bizim aracılığımız ile gelen ancakbizim olmayan, hayatın oğulları ve kızları için”, açmış oldu-ğumuz Çocuk Hakları Merkezinde çocuklar ve ailelerineyönelik eğitimler düzenleyip farkındalıklarını artmasına katkıkoyarken, diğer taraftan da kamu vicdanını yaralayan hakihlallerine karşı mücadele etmekteyiz. 269 gün ölümedirenen Berkin Elvan’a, 33 gencimizin hayatını kaybettiğive 100’e yakınının yaralandığı Suruç katliamına, 33 günlükkenuğradığı cinsel istismar ve işkenceye yenik düşen ve birismi dahi olmayan bebek Tatar’a, küçük kalbi yargılama

sürecine dayanamayan Yağmur’a, servis aracında unutul-duğu için hayatını kaybeden Alperen’e…

Karaman’da, Nizip’te, Aladağ’da, Dikili’de yurtlarda,mülteci kamplarında saldırıya uğrayan, mağdur olan ço-cuklarımızın yanında durduk, sürece müdahil olduk,sanıkların en yüksek cezalar alması, çocuklarımızın onarılması,hayatta dik durabilmesi için mücadele ettik.

Daha yaşanabilir bir dünyanın ancak kadının etkinlikalanının güçlendirilmesi, eğitim, istihdam, sağlık, siyaset,hukuk vb. alanlarda fırsat ve olanaklardan eşit olarak ya-rarlanması, kadın ve erkeğe verilen hakların, yüklenen so-rumlulukların adil bir biçimde dağıtılması ile mümkünolacağı inancıyla açtığımız Kadın Hakları Merkezinde ka-dınların sesine ses olmak istedik. Bir taraftan kadına yönelikşiddet ve kadın cinayeti davalarına müdahil olurken diğertaraftan şiddetin kaynağını oluşturan güç ilişkilerininbeslendiği ataerkil toplum yapısıyla ve kalıp yargılarla mü-cadele ederek kadın erkek eşitliğine yönelik farkındalık ça-lışmaları yapmaktayız.

Atatürk Araştırmaları Merkezimiz ile “Türkiye Cumhuri-yeti’nin kuruluş süreci, Türk Devrimi’nin düşünsel temelleri,Atatürkçü düşünce ve onun dayandığı felsefe, ilke veçağdaş değerler konusunda çalışmalar yapmaktayız. Mer-kezimizde özellikle demokrasi ve insan hakları adına uy-gulamada ortaya çıkan aksamalara, Kurucu Önderimiz veAtatürk İlkeleri ve Devrimlerine yönelmiş haksız ve hukukaaykırı saldırılara karşı sorumluluk bilinci içinde, etkin birbiçimde mücadele vermek temel amacı taşımaktayız.Egemenliğin kayıtsız şartsız mil let iradesine bağlı olmasıilkesi ile sıkı sıkıya ilişkili, mutlak gerçek ola rak kabul edilendinsel kurallar yerine, akla dayalı kuralların geçerli bulunduğu laiklik ilkesi çalışmalarımızın odak noktasını oluş-turmaktadır.

Sağlıklı bir çevrede yaşama hakkına temel hak ve öz-gürlükler kapsamında sahip çıkan Baromuz kent ve çevresorunlarına hukuki bir bakış açısıyla cevap vermeye çalış-maktadır. Son yıllarda küresel çapta yükselen çevre haklarıihlallerine karşı yine küresel çapta yürütülen çevre müca-delelerinin insan hakları mücadelesinin merkezine oturduğuve sadece insanlar için değil, taşı, toprağı, bitkisi, kuşu,böceği, velhasıl tüm doğa için yaşamsal varoluş mücade-lesine dönüştüğü gerçeğiyle çevre ihlallerine karşı hukuksalmücadeleyi etkin bir şekilde yürütmekteyiz. Bu mücadelekapsamında yasadışı yollarla Türkiye’ye sokulan ve budurum ortaya çıkmış olmasına rağmen sınır dışı edilmeyerekaylarca Aliağa’da tersanede bekletilen, mevzuata aykırıolarak taşıdığı tehlikeli atık ülkemizde bertaraf edilen yabancıuyruklu ALBA adlı gemiye ilişkin sorumlular hakkında İzmir

HA

BER

LER


BA

SIN

AÇ

IKLA

MA

SI

Barosu’nun yaptığı başvuru sonrasında açılan davanınmüdahilliğimizin kabul edilmesi çevre felaketleriyle hukukimücadelede önemli bir mihenk taşı olmuştur. İzmir Barosutüm merkez ve komisyon çalışmaları ile hukuk devletininolmazsa olmazı demokrasinin hayat bulması, temel hakve özgürlüklerin korunması için mücadelesine devam ede-cektir.

Olağanüstü dönemlerde KHK’lerle bazı haklar geçiciolarak sınırlandırılabilir. Ancak bu sınırlandırmaların geçiciolduğu unutulmamalı ve hakkın özüne dokunulmamalıdır.Ancak geldiğimiz noktada her konuda KHK’ler çıkartılarakadeta milletin iradesi yok sayılmakta, TBMM işlevsiz halegetirilmektedir. 12 Eylül askeri darbe döneminde, sistemidarbenin amacına yönelik tasarımlamak için en az 669yasa çıkarılmış iken 15 Temmuz sonrasında hükümet,OHAL ile sınırlı olmayan kalıcı düzenlemeleri KHK’ler ilegerçekleştirmektedir.

Eksiksiz demokrasiye, insan haklarına, bağımsız yargıya,tüm kurum ve kurallarıyla işleyen hukuk devletine olaninancımız doğrultusunda çalışma ve çaba-larımızı sürdürürken bir süredir “sa-vunma hakkı” ve onun güçlü vebağımsız örgütleri “Barolar”ayönelik sistemli saldırıları dagöğüslemek durumundakalmaktayız.

Savunmayı yargının asliunsuru, kurucu unsur olarakdeğil, engelleyen bir unsur ola-rak gören, uluslararası sözleşmeve belgelerde hüküm altına alınan “si-lahların eşitliği” ilkesini görmezden gelen,yasada açıkça hüküm altına alındığıhalde, baroların anayasal konumunuve buna bağlı olarak protokol düzen-lemelerini bir türlü içine sindiremeyen,haksız ve dayanaksız yaklaşımları kabuletmemize olanak yoktur.

Biz biliyoruz ki aydınlık bir gelecek ancakbilimle, fenle ve sanatla mümkündür. Bilimdenve sanattan gidilmeyen yolun sonu karanlıktır. Sanat’takadın erkek eşittir. Sanat sansürlenirse, sanatta kadın ol-mazsa, hepimiz tek renge, tek sese mahkûm oluruz.Adalet ise bütün bunların, geleceğimizin güvencesidir.Sayın meslektaşlarım, Yönetim Kurulu Üyesi arkadaşlarımlave asıl yetki sahibi olan sizlerle birlikte el ele vererek, akla,bilime, hukuka, hukukun üstünlüğüne verdiğimiz değerle,birlik ve beraberlik içerisinde, sabır, cesaret ve kararlılıklaülkemize ve mesleğimize sahip çıkacağımıza dair sözümüzü

yinelemek isterim.

Kökleri asırlar öncesine dayanan ve dünya tarihiningelişiminde çok önemli bir yeri bulunan ülkemizin, bir anönce her konuda medeni ülkeler düzeyine çıkması, eko-nomik, sosyal alanlarda ve hukuk alanında da en ileridüzeyde söz sahibi olması, bizim için en büyük özlemlerdenbirisidir. İzmir Barosunun; Bu özlemi gerçekleştirmek için,

Cumhuriyet’e,

Parlamenter sisteme,

Laik ve Demokratik Türkiye’ye,

Hukukun üstünlüğüne,

Yargı bağımsızlığı ve kuvvetler ayrılığına,

Türkiye Cumhuriyetinin varlığına sahip çıkacağını birkez daha siz değerli meslektaşlarımla paylaşmak isterim.

“Görevimizi yaparken; kimseye, ne müvekkile ne hâkimehele ne iktidara tabiyiz. Bizim aşağımızda kişilerin varlığıiddiasında değiliz. Fakat hiçbir hiyerarşik üst de tanımıyoruz.

En kıdemsizin, en kıdemliden veya isim yapmışolandan farkı yoktur. Avukatlar esir kullan-

madılar, fakat efendileri de olmadı” Say-gılarımızla.

İzmir Barosu ResimTopluluğu Sergisi açıldı

Tören sonrasında İzmir Barosu Re-sim Grubu tarafından yapılan resimlerden

oluşan serginin açılışına bir çok mes-lektaşımız ile birlikte, İzmir Barosu

Başkanı Av. Aydın Özcan, İzmirCumhuriyet Başsavcısı Mus-tafa Doğru, Bölge AdliyeMahkemeleri Başkanı TurhanEğlenoğlu, Adalet Komisyo-nu Başkanı İbrahim Korkmaz,

Komisyon üyeleri katıldılar.


BA

SIN

AÇ

IKLA

MA

SI

Kurumlar adına basın açıklamasını okuyan İzmirBarosu Başkanı Av. Aydın Özcan, “Yeter Artık,

Aliağa’daki hukuksuz çalışan termik santrali kapatın!”çağrısı yaptı.

Aliağa'da çalışan İzdemir Termik Santrali’nin ÇEDolumlu belgesi 2016 yılı Aralık ayında iptal edilmişti.Mahkeme kararının uygulanıp, hukuksuz çalışan termiksantralin kapatılması gerekirken 2009/7 Sayılı genelgeyedayanılarak santrale yeniden ÇED izni verilmiş olma-sından dolayı İzmir Barosu, İzmir Tabip Odası, EGEÇEP,TMMOB, Menemen Belediyesi, Menemen Ziraat Odası,Foça Belediyesi vb. kurumlar ile 107 yurttaş tarafındanyeniden dava açılmıştı.

Dava dosyasına sunulan bilirkişi raporu incelen-diğinde genel olarak daha önce mahkemece iptaledilen ÇED raporundaki eksiklik ve yanlışlıkların yeniraporda da mevcut olduğunun tespit edilmesi üzerine,adı geçen davacı kurum temsilcileri 28 Mart 2018Çarşamba günü İzmir Barosu'nda bir basın toplantısıdüzenlediler.

Basın açıklamasını okuyan İzmir Barosu BaşkanıAv. Aydın Özcan, mahkemece iptal edilen ÇED rapo-runun tekrar edilmek suretiyle mahkeme kararının ar-kasından dolanıldığı bilimsel olarak kanıtlamaktadırdiyerek, “Yeter Artık, Aliağa’daki hukuksuz çalışantermik santrali kapatın!” çağrısı yaptı.

İzmir Barosu Başkanı Av. Aydın Özcan’ın İzmir

Barosu, İzmir Tabip Odası, EGEÇEP, TMMOB, Me-nemen Belediyesi, Menemen Ziraat Odası, FoçaBelediyesi vb. kurumlar ile 107 yurttaş adına okuduğubasın açıklaması şöyle:

Yeter Artık;

Aliağa’daki Hukuksuz ÇalışanTermik Santrali Kapatın!

Değerli Basın Mensupları

Bugün burada bölgemiz için önemli bir kirlilikkaynağı olan Aliağa İzdemir enerji II termik santrali da-vasında keşif sonrasında düzenlenen bilirkişi heyetiraporunu paylaşmak için toplandık.

Raporda; bölgede yer alan mevcut tesislerin üstüne,ekosistem, bölgede yaşayan nüfus ve sağlık etkileşimleriveya neden sonuç ilişkisi ortaya konup, bütüncül de-ğerlendirme ve planlama yapılmadan yeni kirletici te-sislere izin verilmesinin şehircilik ilkelerine, planlamaesaslarına ve kamu yararına aykırılık taşıyacağı uyarısıyapılmaktadır. Söz konusu termik santralın İzmir Bü-yükşehir Belediyesi’nden aldığı bir işyeri açma veçalışma ruhsatı yoktur, bunun yerine Çevre ve ŞehircilikBakanlığı tarafından verilen izinlerle faaliyetini sürdür-mektedir. Aliağa’nın ve bölgenin hukuka aykırı birşekilde daha fazla kirletilmemesi için Termik Santralınfaaliyetinin bir derhal durdurulması için İzmir Valiliği’nigöreve çağırıyoruz.

ALİAĞA’DA TERMİK SANTRALE ORTAK TEPKİ:HukukSuz Çalışan terMİk

Santral kaPatılSın!


BA

SIN

AÇ

IKLA

MA

SI

Olayla ilgili dava sürecini özetlemek gere-kirse;

Aliağa’da var olan ve ciddi kirliliğe yol açanendüstri tesislerinin yanı sıra, dört yıldan buyana İzdemir Enerji tarafından kömürlü termiksantralı işletilmektedir. Termik santral; 17.06.2010tarihinde verilen Çevresel Etki Değerlendirmesi(ÇED) olumlu belgesine ilişkin yargılama sürecitamamlanmadan, oldu bittiye getirilerek inşaedildi ve faaliyete geçirildi.

Süren uzun yargılama sonunda, İzmir 2.İdare Mahkemesi’nin 16.12.2016 tarihli2015/1758 Esas, 2016/1593 Karar sayılı kararıile “İzmir Demirçelik San. A.Ş.'nin mülkiyetinde olanalan üzerine ithal kömüre dayalı pulvarize kazan tek-nolojisi ile 350 MW kurulu güçte İzmir Demirçelik A.Ş.ile İzdemir Enerji Santrali- II'nin inşa edilmesi veişletilmesi planlanan proje ile ilgili olarak verilen17.06.2010 tarihli Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlukararı”nın hukuka aykırı olduğundan İPTALİNE” kararverildi.

Mahkeme kararının, Anayasanın 138. Maddesinegöre gecikmeksizin, İdari Yargılama Usulü Kanununun28. maddesine göre en geç 30 gün içinde uygulanması,hukuka aykırı çalışan termik santralın mühürlenmesigerekirken, mahkeme kararı yok sayılarak çok hızlayeni ÇED olumlu belgesi verildi. Özetlemek gerekirse;

• Karar, davalı Bakanlığa 21 Şubat 2017 tarihindetebliğ edildi,

• İzmir Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğününweb sitesinde 24.02.2017 tarihinde aynı proje ile ilgili

06.03.2017 tarihinde İnceleme Değerlendirme Ko-misyonu (İDK) toplantısı yapılacağı duyuruldu,

• Bu duyuru üzerine, Egeçep Derneği vekili, EkolojiKolektifi Derneği vekili ile yörede yaşayan davacı yurt-taşlar, işin uzmanlarınca hazırlanan hukuki ve arkeolojikbilimsel raporlarla İDK toplantısına katıldılar, itirazlarınıtoplantı öncesi İDK üyelerine sözlü olarak ilettilerbilimsel ve hukuki raporların yer aldığı bir klasör dolusuevrakı teslim ettiler. Daha sonra yasal bir kısıtlama ol-madığı halde, sunum yapan katılımcılar toplantı salo-nundan çıkarıldılar, İDK toplantısı halkın katılımı olmadan,kapalı kapılar ardında, şeffaflık ilkesine aykırı biçimdetamamlandı.

• Sunulan itirazların İDK üyeleri tarafından dikkatealınacağı beklenirken, ertesi günü 07.03.2017 tarihinde

ÇED raporunun İDK tarafından yeterli bulunup nihaikabul edildiği İzmir Valiliği Çevre ve Şehircilik Bakanlığıweb sitesinde duyuruldu. Anlaşıldığı kadarıyla İDK’yasunulan dosya hiç incelenmemiş, itirazlar dikkatealınmamış.

• Duyurusu yapılan ÇED Nihai Raporuna ilişkinilgili tüzel kişiler ve İzmir’li yurttaşlar çok sayıda itirazbaşvurusu yaptılar. Ancak itirazların hiç birisi dikkatealınmadı, termik santralın kapatılmaması için mahkemekararının tebliğinden itibaren 30 günlük süre dolmadan22.03.2017’de yeni ÇED olumlu kararı verildi.

Bunun üzerine, İzmir Barosu, İzmir Tabip Odası,TMMOB, Egeçep, Kıyı Ege Belediyeler Birliği, FoçaBelediye Başkanlığı, Menemen Belediye Başkanlığı,Karşıyaka Belediye Başkanlığı, Menemen Esnaf VeSanatkarlar Kredi Kefalet Koop., Menemen MinibüsçülerOdası, Menemen Sanatkarlar Esnaf Odası, MenemenEsnaflar Odası, Menemen Şoförler Otomobilciler Odası,Menemen Ticaret Odası, Menemen Ziraat Odası ve107 Yurttaş tarafından yeniden mahkemeye başvuruldu.Davalar için 10.11.2017 tarihinde mahallinde keşifyapıldı, keşif esnasında; davacılar ve bilirkişiler tarafındantermik santralde yakılan kömürden, kömürün yakılma-sından sonra ortaya çıkan atıktan örnek alınıp tahlilininyaptırılması talebinde bulunuldu. Bu talebe, Bakanlıkve İzdemir Şirketi temsilcileri tarafından itiraz edildi.Bunun üzerine Naip Hakim, bilirkişilerle müzakere ya-parak, konunun uzmanı ile örnek alınıp tahlil yapılma-sından sonra raporun düzenleneceğini belirtti, ancakdaha sonra Mahkemece kurulan ara karar ile örnekalınıp tahlil yapılması talebi reddedildi.

Bu eksik keşif ve inceleme sonrasında, bilirkişiheyeti tarafından düzenlenen rapor geçtiğimiz haftadavacılara tebliğ edildi.

Raporda özetle;


BA

SIN

AÇ

IKLA

MA

SI

• “…Termik santralın hava ortamın üze-rindeki etkileri daha geniş alana yayıldığıhalde, proje kapsamında faaliyetin çev-resel etki alanının baca merkez olmaküzere yaklaşık 500 metre yarıçaplıdairesel bir alan olarak belirlendiği,bunun Sanayi Kaynaklı Hava Kirlili-ğinin Kontrolü yönetmeliğine uy-madığı…”

• “…Alternatif saha araştırmasınınyapılmadığı…”

• “…Endüstriyel ve Tehlikeli Atık De-polama alanlarının tarım dışı kullanımlarıiçin İl Tarım Müdürlüğünden tarımsal etüd veyaonay alınmadığı ve alanın tarım dışı kullanıma uygunolup olmadığının netleşmediği…”

• “…etki alanı içerisinde kirlilik yaratan tesislerinbölgedeki hava kalitesine yönelik çalışmaların nelerolduğu, modellemelerde nasıl hesaplama yapıldığınınbelli olmadığı, projenin hava ortamına etkileri, bölgenintaşıma kapasitesi hakkında yeterli bir değerlendirmeyapılmadığı …”

• “…Aliağa ilçesinde yer alan Nemrut ağır sanayibölgesinin yer aldığı bölgenin endüstriyel taşıma kap-asitesini ortaya koyan ve bunu temel alan bölgede,yer seçmiş veya seçmesi planlanan tüm sanayi tesis-lerinin birbirleri teknik alt yapı, ulaşım ve ekosistemi ileolan etkileşimlerinin bütünsellik içinde ele alınmadığı,bölgesel endüstriyel gelişme ve bu gelişmenin doğu-racağı enerji ihtiyacı ile ekosistem, bölgede yaşayannüfus ve sağlık etkileşimlerini veya neden sonuçilişkisini ortaya koyan bütüncül değerlendirme ve plan-lama yapılmaksızın, bölgede yer alan mevcut tesislerde

kapasite artırımına gidilmesi veya yeni tesiskurulması yönündeki çevresel etki de-

ğerlendirilmesi başvuruları ve plandeğişikliklerinde şehircilik ilkelerineve planlama esaslarına ve kamuyararına aykırılık taşıdığı…”

• İzmir 2.İdare Mahkemesi ta-rafından iptal edilmiş olan17.06.2010 tarihinde olumlu bulu-

nan ÇEDi raporu yerine yenidenhazırlanan 22.03.2017 tarihinde olum-

lu bulunan ÇED raporunda da aynıeksikliklerin korunduğu, bu nedenle söz

konusu ÇED raporunun proje alanıyla beraber,çevre parseller, bölgedeki yerleşim alanları ve çev-

resinde yer alan kültür ve tabiat varlıkları ile BakanlarKurulu’nun 22.10.1990 tarihli ve 1117 sayılı kararı ileonaylı Foça Çevre Özel Koruma Bölgesi ve doğal sitalanlarına ilişkin etkilerinin ve bu etkilerin turizm faali-yetlerine yansımasının yeterince değerlendirilmediği…” tespit edilmiştir.

Raporda ayrıca; “….keşif sırasında işletmede olansantralde kullanılan kömür ve yanma sonucu oluşanürünlerden örnek alarak, akredite bir kuruluşta fizikselve kimyasal özelliklerinin belirlenmesi kapsamındatalepte bulunulduğu, ancak talebin Mahkemece uygunbulunulmadığı, bu nedenle mevcut koşullarda enerjiaçısından bir değerlendirmenin yapılamayacağı…”vurgulanmıştır.

Raporda; bölgede yer alan mevcut tesislerin üstüne,ekosistem, bölgede yaşayan nüfus ve sağlık etkileşimleriveya neden sonuç ilişkisi ortaya konup, bütüncül de-ğerlendirme ve planlama yapılmadan yeni kirletici te-sislere izin verilmesinin şehircilik ilkelerine, planlama

esaslarına ve kamu yararına aykırılık taşı-yacağı uyarısı yapılmaktadır.

Rapor bu haliyle, bir yandan örnekalınıp tahlil yapılması isteminin yerine geti-rilmemesindeki eksikliği tespit etmektedir.

Diğer yandan, yer seçimi, kümülatifetki ve kültür ve tabiat varlıkları yönündendaha önce Mahkemece iptal edilen ÇEDraporunun tekrar edilmek suretiyle mah-keme kararının arkasından dolanıldığı bi-limsel olarak kanıtlamaktadır.

Yeter Artık; Aliağa’daki hukuksuz çalışantermik santrali kapatın!


HA

BER

LER

Satrancın altın Çocukları, BaroMuzungelenekSel 23 nİSan turnuvaSı’nda

İzmir Barosu, Türkiye Satranç Fe-derasyonu ile birlikte 2. Gelenek-

sel 23 Nisan Ulusal Egemenlik veÇocuk Bayramı Satranç Turnuvası’nıdüzenledi. 21-22 Nisan 2018 gün-lerinde İzmir Barosu’nda düzenlenenturnuvaya İzmir, Manisa, Aydın, De-nizli, Antalya ve Çanakkale baştaolmak üzere Türkiye’nin dört bir ya-nından gelen ve aralarında çok sa-yıda milli satranç sporcusunun dayer aldığı 48 satranç sporcusu katıldı.Turnuvanın ödül töreninde konuşanİzmir Barosu Başkanı Av. Aydın Öz-can, “Burada yarışan çocuklarımızTürkiye’nin altın çocukları. İnanıyorumki gelecekte Türkiye’nin en seçkingençleri olacaklar” dedi.

Başhakem NA Nasrettin Yunus,yardımcı hakemler Hasan Arslanve İlknur Gençoğlu gözetiminde,Av. Devrim Cengiz Aygün’ün di-rektörlüğünde iki gün boyunca de-vam eden turnuvaya; İzmir, Manisa,Aydın, Denizli, Antalya ve Çanak-kale başta olmak üzere Türkiye’nindört bir yanından gelen 48 satranç

sporcusu katıldı. 23 Nisan UlusalEgemenlik ve Çocuk Bayramı’nınruhuna uygun olarak şölen hava-sında geçen ve sporcu ahlakınınen güzel örneklerinin yaşandığıturnuvada Büyük Önder MustafaKemal Atatürk yad edildi.

İzmir Barosu 23 Nisan UlusalEgemenlik ve Çocuk Bayramı Ge-leneksel ELO satranç turnuvasında1751 ratingli A kategorisi genelde;Umut Erdem Gündüz birinci, ArdaCoşkun ikinci, Kaan Kalemler üçün-cü, Talat Yıldız dördüncü Burak Gül-dür beşinci olurken A KategorisiKadınlarda; Ceylin Tikveşli birinci,Nehir Tokat ikinci, Suğra Tepeli üçün-cülüğü paylaştı.

1458 Ratingli B kategorisindeise genelde; Yiğithan Furkan Yılmazbirinci, Yusuf Sinanoğlu ikinci, DefneElçi üçüncü, Hasan Güneş Anacakdördüncü ve Ecem Öztürk beşinciolurken, B Kategorisi Kadınlarda;Defne Elçi birinci, Ecem Öztürkikinci, Helin Beren Aygün üçüncü-

lüğü paylaştı. Ödül töreninde ko-nuşan İzmir Barosu Başkanı Av. Ay-dın Özcan turnuvada yarışan ço-cukların Türkiye’nin altın çocuklarıolduğunu ifade ederek “böyle ço-cuklara ev sahipliği yapmaktan bü-yük mutluluk duyduğumuzu ifadeetmek istiyorum.

İnanıyorum ki gelecekte Türki-ye’nin en seçkin gençleri olacaklar.Ben kendilerini yetiştiren ailelerinide kutluyorum” dedi.

Bu yıl turnuvanın ikincisini ger-çekleştirdiklerini söyleyen Av. AydınÖzcan, İzmir Barosu olarak çocuk-lara, gençlere destek vermeye de-vam edeceklerini ifade etti. Turnu-vanın olduğu sırada aynı zamandaBaro’nun diğer salonunda “Çocukİşçiliği Çalıştayı” düzenlediklerinisöyleyen Av. Aydın Özcan, “ne yazıkki bütün çocuklarımız sizler kadarşanslı değil. Gerçekten zor şartlardaçalışmak zorunda bırakılan çocuk-larımız var. Çocuk Hakları Merkezimizöncülüğünde onların çalıştırılmaması


HA

BER

LER

Özgürlüğün de, eşitliğin de, adaletin de dayanağı ulusal egemenliktir. Türk Milleti’ninegemenliğini kazanmasının başlangıcı, Gazi Meclis'in 98. kuruluş yıldönümü ve tüm dünyaçocuklarının bayramı olan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutluyor, baştaMustafa Kemal Atatürk olmak üzere mücadele arkadaşlarını saygı ve rahmetle anıyoruz.

ve haklarını koruyabilmek için vargücümüzle çalışıyoruz” dedi. İzmirBarosu olarak Türkiye’nin neresindeçocuk istismarı varsa müdahale et-tiklerini sözlerine ekleyen Av. AydınÖzcan, “amacımız bu tür suçlara

iştirak edenlerin emsal cezalar al-masını sağlamak” dedi. İzmir Ba-rosu’nun aynı zamanda bünyesindekurulan Atatürk Araştırma Merkeziile Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusuMustafa Kemal Atatürk’e hakaret

edenlerle de mücadele ettiğini ifade

eden Av. Aydın Özcan, “başka Tür-

kiye Cumhuriyeti yok, ona sahip

çıkmak durumundayız. Bu ülkenin

nimetlerini, bu ülkenin gençlerimize,

çocuklarımıza verdiklerini çok iyi de-

ğerlendirmemiz lazım” dedi.

İzmir Barosu Genel Sekreteri ve

Çocuk Hakları Merkezi Sorumlu Yö-

netim Kurulu üyesi Av. İlke Erol ise

yaptığı konuşmada, İzmir Barosu

Çocuk Hakları Merkezi olarak ço-

cuklara daha iyi bir gelecek bırakmak

için mücadele ettiklerini ifade ederek

“Bizler bu turnuvaya ev sahipliği

yapmaktan büyük mutluluk duyu-

yoruz. Atatürk’ün tüm dünya ço-

cuklarına armağan ettiği bayramınızı

kutluyorum” dedi.

İZMİR BAROSU

“Sizler hepiniz geleceğin bir gülü,yıldızı, bir mutluluk parıltısısınız!

Memleketi asıl aydınlığa boğacak sizsiniz”


HA

BER

LER

ege-MarMara genİşletİlMİş BölgeBaro Başkanları toPlantıSı

SonuÇ BİldİrgeSİ

14-15 Nisan 2018 tarihinde Ba-lıkesir/Edremit’te bir araya ge-

len Ege – Marmara GenişletilmişBaro Başkanları toplantı gündem-leri itibariyle görüştükleri konularçerçevesinde aşağıdaki hususlarıkamuoyuna açıklamayı gerekli gör-müşlerdir:

Baro Başkanları “olağanüstü”bir yönetim şekli olarak kabul edil-mesi gereken OHAL’in giderek ola-ğan bir yönetim modeline dönüşmüşolmasından kaygı duymaktadırlar.2 yıla yaklaşan bir sürecin, sadecehak arama özgürlüğünü kısıtlamaklakalmadığı, giderek hukuksuzluğukökleştiren bir yapısallığa vardırıldığıtespit edilmektedir. Bu tespitler avu-katlık mesleği ve işlevi ile uyumgöstermeyen, mesleğin ifa edilme-sinde ciddi sorunlar doğuran birsonucu ifade etmektedir.

OHAL çerçevesinde çıkarılanKHK’lar eliyle yapılan düzenlemeler,

ülkemizdeki hakarama faaliyetinibir labirentedönüştürmüş-tür. Özellikle deOHAL incele-me komisyo-nunun idari ye-tersizlikle malulyapılanması ileilke kararlarını gözardı eden “kapalı ya-pısı” yakın geleceğinçok önemli yargısal so-runlarının başat faktörü olacaktır.KHK’ların TBMM’den geçmiş olmasınedeniyle, yasa gücüne kavuşanKHK hükümleri ve eki listelerle ilgiliOHAL inceleme komisyonunun işlevide yakın geleceğimizin ciddi bir tar-tışmasını teşkil edecektir.

OHAL düzenine mutlaka sonverilmeli, uzatılmamalıdır.

Baro Başkanları, mesleğimizi

tehdit eden gelişme-lerle ilgili geniş de-ğerlendirmeleryapmışlardır:

• Toplantıyakatılan Baro Baş-kanları TBB ta-rafından Barolar-

la ortak olarak ge-liştirilen: Avukatlık

Kanununun 35/Ahükmünün yaygın bir

uygulamaya dönüşmesikonusunda mutabıktırlar.

• Hasar tespiti amacıyla kurulanşirketlerin giderek avukatlık mesleğiniikame eden bir algıyla oluşturulup,çalıştığı tespit edilerek bu şirketlerinhukuki konularının sorgulaması veavukatlığa münhasır yetkilerin kul-lanılması nedeniyle yasal yollarabaşvurulması kararı alınmıştır.

• Adli Yardım ödemelerindekigecikmeler ile zorunlu müdafilikte


HA

BER

LER

yetersiz ücret ve masraf ödemelerikonusunun giderek kronikleşen birboyut aldığı, sorunun aşılabilmesibağlamında çalışmalar yapılmasıgerektiği kanısını paylaşmışlardır.

• Avukatların yasa gücü ile sahipbulundukları yetkilerini adliyeler içindedahi kullanılmasını engelleyen bazıuygulamaları paylaşan Baro Baş-kanları, özellikle de soruşturma ev-raklarının izlenmesi/ görülmesini en-gelleyen kararlar ile UYAP sistemininAvukat portalındaki değişikliğin ya-rattığı sorunların Adalet Bakanlığınezdinde çözümü için girişimde bu-lunulmasını kararlaştırmışlardır.

• Mesleğin içinde bulunduğudurumla ilgili olarak yapılan değer-lendirmeler bağlamında, hızla artanavukat sayısının doğurduğu sorunlarıtartışan Başkanlar, yeni iş alanları

açılması veya mevcutların kaybe-dilmemesi için rekabetin öneminevurgu yaparak, özellikle de gençavukatların yeni gelişen çerçeveyeyönelmelerinin bu sayede mümkünolabileceğine işaret etmişlerdir.

Baro Başkanları, hukuk devletiidealinin Demokrasi için ilk koşulolduğunun bilinci ile yargının ba-

ğımsızlığı ve tarafsızlığının bu yak-laşımlarla gerçekleşeceği inancınıpekiştirmişlerdir. Türkiye’nin çok hızlıbir süreçte yapısal reformlara vedemokrasisini tahkim etmeye ihtiyacıolduğunu düşünen Başkanlar, OHALsürecine son verilmesi ile başlayacakyeni aşamada, hukuk devletinin in-şasını “temel şart” olarak değer-lendirmişlerdir.

Kamu Başdenetçisi (Ombuds-man) Şeref Malkoç ve bera-

berindeki heyet, İzmir Barosu’nuziyaret etti.

Malkoç, Kamu Denetçiliği Ku-rumu’nun idarenin her türlü eylemve işlemini denetlediğini, bunusadece Ankara'da oturarak yap-madıklarını, illeri dolaştıklarını ifa-

de etti. Bu kapsamda İzmir'dede temaslarda bulunduklarını ak-taran Malkoç, ziyaretlerde ida-reyle ilgili talepleri, şikayetleri din-lediklerini söyledi.

Baro Başkanımız Av. Aydın Öz-can da ziyaretten duyduğu mem-nuniyeti dile getirdi. Av. Aydın Öz-can avukatlık mesleğinin daha

saygın hale gelmesi için bazı ta-leplerinin olduğunu ifade ederek"İzmir Barosu olarak mesleğin say-gınlığı, yurt dışında Türk vatan-daşlarının, şirketlerinin haklarınısavunmak, sonunda da uluslar-arası hukukçular yetiştirmek anla-mında meslektaşlarımıza yeşil pa-saport verilmesi önemlidir” dedi.

kaMu BaşdenetÇİSİ (oMBudSMan) şerefMalkoÇ İzMİr BaroSu’nu zİyaret ettİ


HA

BER

LER

Türkiye Barolar Birliği Eğitim Mer-kezi tarafından her yıl avukat

stajyerleri arasında düzenlenen Tür-kiye Kurgusal Duruşma Yarışması'nınBölge Elemelerinde geçen yılın Tür-kiye Şampiyonu Muğla Barosu’nueleyen İzmir Barosu üyesi stajyeravukatlar Ege Bölge birincisi oldu.

Türkiye Barolar Birliği Eğitim Mer-kezi tarafından her yıl avukat stajyerleriarasında düzenlenen Türkiye Kur-gusal Duruşma Yarışması'nın BölgeElemeleri, 48 baronun katılımıyla 05-06 Mayıs 2018 tarihlerinde, sekizcoğrafi bölgede eş zamanlı olarakgerçekleştirildi. Muğla Barosu’nunev sahipliğinde düzenlenen Ege Böl-ge elemelerinde geçen yılın TürkiyeŞampiyonu olan Muğla Barosu’nueleyen İzmir Barosu, Ege Bölge bi-rincisi olarak Eylül ayında Ankara’dayapılacak finalde Türkiye şampiyon-luğu için yarışmaya hak kazandı.İzmir Barosu’nun yanı sıra Afyonka-rahisar, Aydın, Denizli, Kütahya, Ma-nisa ve Muğla barolarından stajyeravukatların yarıştığı bölge elemele-rinde İzmir Barosu’nun ardındanMuğla Barosu ikinci, Denizli Barosuise üçüncü oldu.

Düzenlenen törenle kupalarını İz-mir Barosu’na teslim eden şampiyontakımın üyeleri Stj. Av. İmge Kaçmaz,Stj. Av. Melis Uzşen, Stj Av. NagihanÇelik ve Stj. Av. Derya Gül’ü kutlayanBaro Başkan Vekili Av. Mustafa Çetin,duydukları mutluluğu ifade ederek,“İzmir Barosu olarak staj eğitimine,stajyerlerimizin hazır bir şekilde mes-leğe başlamalarına büyük önemveriyoruz. Her staj döneminde ayrıayrı kurgusal duruşmalar düzenle-diğimiz gibi, üç yıldan bu yana dastajyer avukatlarımız arası ödüllükurgusal duruşma yarışması dü-zenliyoruz. Bu yıl Türkiye BarolarBirliği’nin düzenlediği yarışmaya ka-tılan takımımızı da İzmir Barosu’nun

ödüllü kurgusal duruşma yarışma-sında başarılı olan stajyer avukatla-rımızdan seçtik. Takımımızın, onlarınyetişmesine büyük emek veren de-ğerli meslektaşlarımızın da katkılarıylaTürkiye Şampiyonası’nda da başarılıolacaklarına inanıyorum” dedi.

Törende takım üyeleri Stj. Av.İmge Kaçmaz, Stj. Av. Melis Uzşen,Stj Av. Nagihan Çelik ve Stj. Av.Derya Gül’e başarılarından dolayıkupa takdim edilirken, takımın eğit-menleri Prof. Dr. Av. Mustafa RuhanErdem, Av. Nevhan Akyıldız, Av. Ha-tice Betül Harmanşah, Av. DemetDuran Köksal, Av. Seda Yağmur Sü-mer, Av. Tekin Memiş Özkan’a dakatkılarından dolayı plaket sunuldu.

24 Haziran seçimleri yaklaşırkentüm adayların ortak vaatleri

arasında bulunan 3600 ek gös-terge kamuda çalışan avukatlarıda kapsamalıdır. Bu durum ekgöstergeleri halen 3000'de kalankamuda çalışan avukatlarla diğerkariyer meslek grupları arasında

adaletsiz bir durum meydana ge-tirmektedir.

Dolayısıyla 24 Haziran seçimleriyaklaşırken tüm adayların ortakvaatleri arasında bulunan 3600 ekgösterge, kamuda çalışan avu-katları da kapsamalıdır. Bu anlam-

da, İzmir Barosu olarak polislere,din görevlilerine, öğretmenlere vehemşirelere verileceği taahhüt edi-len 3600 ek göstergenin, 657 sayılıDevlet Memurları Kanunu'na Ekli(I) Sayılı Cetvel'inde avukatlık hiz-metleri sınıfına da verilmesi konu-sunun takipçisi olacağız.

3600 ek göSterge kaMuavukatlarını da kaPSaMalı

StaJyer avukatlarıMız ege Bölge BİrİncİSİ


HA

BER

LER

şoPengazİ köPek BakıMevİzİyaret edİldİ

Menderes’de bulunan Şopen-gazi Köpek Bakımevine

28.04.2018 tarihinde İzmir BarosuAvukatları tarafından ziyaret ger-çekleştirildi.

İzmir Barosu Başkan Vekili Av.Mustafa Çetin ve organizasyonugerçekleştiren İzmir Barosu YönetimKurulu Üyesi Av. Gonca Arkoç’unda katılımıyla “Doğayı HayvanlarıKoruma ve Yaşatma Derneği” ça-baları ile kurulmuş olan üç bine

yakın köpeğin bakıldığı barı-nakta meslektaşlarımız vehayvan dostlarımız ile birliktesevgi dolu anlar yaşandı.

İzmir Barosu avukatlarınınaldığı mama, ilaç yardımlarıgörevlilere teslim edildi.

Yetkililerle barınağa yardım ileilgili neler yapılabileceği konuşul-du.

Sadece hayvan severlerin des-

teği ile ayakta duran barınağın ol-dukça zor durumda olup gönüllülerinmaddi ve manevi desteğine ihtiyaçduymaktadır. Bazen sahipleri bazen,vatandaş bazen belediyeler tara-fından Menderes ormanına bırakılanbinlerce canı beslemek, sağlık kont-rollerini yapmak için maddi ve man-evi olarak destek olunması gerektiğigörüşüldü.

İzmir Barosu’nun ön-ceki başkanlarından

ve çevre hareketininbilinen isimlerinden Av.Noyan Özkan, ölümyıldönümünde mezarıbaşında anıldı. Anmayakatılanlar Av. NoyanÖzkan’ın çalışkanlığıve mütevazi kişiliğinevurgu yaparlarken, İz-mir Barosu Başkanı Av.Aydın Özcan, “Onunçevre hareketine, hu-kukun üstünlüğüne, İz-mir’e yapmış olduğukatkıları asla unutma-yacağız” dedi.

İzmir Barosu’nda

2000-2002 yılları ara-

sında başkanlık gör-

evini yürüten ve 2013

yılında vefat eden Av. Noyan Öz-

kan, Urla Güvendik Mezarlığı’nda

bulunan kabri başında anıldı. An-

maya Noyan Özkan’ın eşi Beynun

Özkan, İzmir Barosu Başkanı Av.

Aydın Özcan, Baro Saymanı Av.

Muammer Erçoban, avukatlar ve

Noyan Özkan’ın sevenleri katıldı.

Çevre Hareketine YaptığıKatkılar Unutulmayacak

Burada bir konuşma yapan İzmirBarosu Başkanı Av. Aydın Özcan,Noyan Özkan’ın çevre hareketi içinönemli bir isim olduğunu söyleyerek,çalışmalarının İzmir Barosu’nu bualanda söz sahibi yaptığını ifadeetti. “Onun çevre hareketine, huku-kun üstünlüğüne, İzmir’e yapmışolduğu katkıları asla unutmayacağız”

diyen Av. Aydın Özcan, İzmir Baro-su’nun bugün de Noyan Özkan’ınbaşlatmış olduğu çizgiyi Kent veÇevre Komisyonu’yla devam ettir-diğini ifade etti. Aydın Özcan sözlerini“Tabii sadece çevre anlamında değil,ideal hukuk devletine ulaşma anla-mında da hep birlikte mücadeleedeceğiz” diyerek bitirdi.

Av. Noyan Özkan’ın eşi BeynunÖzkan ise yapmış olduğu konuşmadaNoyan Özkan’ın hukukun üstünlüğüneinanan güçlü ve cesur bir insan ol-duğunu söyleyerek “o gücünü vecesaretini bilgisinden alırdı. Süreklibilgisini geliştirirdi” dedi. Beynun Öz-kan, Noyan Özkan’ın prensipli, dur-duğu yeri bilen, durduğu yerden yöngösterebilen bir insan olduğunu söz-lerine ekledi.

Anmaya katılan Prof.Dr. TimurDemirbaş ise Özkan’ın çevreci kişiliğiile iz bırakan bir başkan olduğunusöyleyerek, İzmir’de başlayan çevrehukuku bilincinin bütün Türkiye’yeyayıldığını ifade etti. İzmir Barosu’nunçevre hukuku mücadelesini sürdür-düğünü söyleyen Prof.Dr. Timur De-mirbaş, “Noyan Özkan gibi insanlaraşimdi daha çok ihtiyaç var” dedi.

Aynı zamanda İzmir Barosu Kentve Çevre Komisyonu Sorumlu Yö-netim Kurulu üyesi de olan BaroSaymanı Av. Muammer Erçoban“bu tarz ilkeli hukukçular yıllar son-rasında bile insanları buraya geti-rebiliyorsa, o kimliklerine kişiliklerineduyulan güvenden, örnek insanoluşlarından kaynaklanıyor, NoyanÖzkan gibi hukukçuların artmasıgerekli” dedi

Çevrecİ Başkan av. noyan özkankaBrİ Başında anıldı


HA

BER

LER


HA

BER

LER

İzmir Barosu tarafından oluştu-rulması planlanan Cumhuriye-

timizin ilk kadın avukatı SüreyyaAğaoğlu Hatıra Ormanı’na ilk fi-danlar dikildi.

İzmir Barosu’nun, Cumhuriyeti-mizin ilk kadın avukatı olan SüreyyaAğaoğlu adına bir hatıra ormanıoluşturmak üzere başlattığı kam-panya doğrultusunda ilk fidanlarİzmir Barosu Başkanı Av. AydınÖzcan, İzmir Barosu Kent veÇevre Komisyonu Sorumlu Yö-netim Kurulu Üyesi Av. Muam-mer Erçoban, meslektaşlarımızile stajyer avukatların katılımıylatoprakla buluştu.

Ağaçlandırma sonrası konu-şan İzmir Barosu Başkanı Av.Aydın Özcan, ağaçlandırma ya-pılacak alanın Havaalanı’nın sıfırnoktasına yakın bir bölge olmasısebebiyle, uçakla yapılacak herseyahatte görme imkanı oldu-ğunu, yıllar sonra bu bölge ye-şillendiğinde İzmir Barosu olarakbununla gurur duyacaklarını ifa-

de etti. Türkiye’nin birçok yerindeağaçlandırma yapılmasına ihtiyaçduyulduğunu da sözlerine ekleyenAv. Aydın Özcan, “umarım bizimbu girişimimiz diğer barolarımızada örnek olur ve her baro kendibölgesinde bu tip ağaçlandırmakampanyaları düzenler” dedi. Av.Aydın Özcan konuşmasında İzmir

Barosu Kent ve Çevre Komisyo-nu’nda gönüllü olarak çalışan mes-lektaşlarımıza ve stajyer avukatlarile verdiği destekten ötürü OrmanBölge Müdürlüğü’ne teşekkür etti.

Uzun yıllar orman bölge müdürüolarak çalışan, şu anda ise İzmirBarosu’na kayıtlı avukat olan Av.

Abdülkadir Özdemir ise, ormansevgisinin herkesin gönlündeolan bir sevgi olmasına karşınormanların her geçen gün rantpaylaşımlarına alet edilerekyok edildiğini söyledi. HES’ler,RES’ler, taş ocakları, madenocakları, gibi olumsuz koşul-ların Türkiye’nin orman varlığınıgiderek yok ettiğini ifade edenAv. Abdülkadir Özdemir, bu-ralardan elde edilecek gelirlerinonlarca katıyla bile yok edilenormanlık alanları geriye getir-menin mümkün olmadığınısöyledi. Özdemir, “biz hukuk-çulara düşen başlıca görevbu yanlışlara karşı kararlı birmücadele yürütmektir” dedi.

cuMHurİyetİn İlk kadın avukatıanıSına İlk fİdan dİkİldİ

BA

SIN

AÇ

IKLA

MA

SI

Emperyalist çıkar savaşları, dünolduğu gibi bugün de Orta-

doğu’da barışın hüküm sürmesiniimkansız kılmayı amaçlamaktadır.

Üç semavi dinde de kutsal sayılanve insanlık tarihinin en kadim şehirle-rinden olan Kudüs’ün ABD tarafındanhukuksuz bir şekilde İsrail’in başkentiolarak tanınması ve büyükelçiliğininTel Aviv'den Kudüs'e taşımasının ar-dından çıkan protestolar sonucundaen az 58 Filistin yurttaşı İsrail askerlerininkurşunlarına hedef olarak katledildi,binlercesi yaralandı.

BM Genel Kurulu'nda 128 oylakabul edilen “Kutsal Kudüs Ken-ti'nin özel statüsünü, özellikle de

BM kararlarında belirtildiği üzerekentin ruhani, dini ve kültürel bo-yutlarının korunma ihtiyacını gözönünde bulundurarak, Kudüs'ün ni-hai statüsüne BM kararları çerçe-vesinde yürütülecek müzakerelersonucunda karar verilmesi gerektiği,Kutsal Kudüs Kenti'nin statüsünü,karakterini veya demografik yapısınıdeğiştirme niyetindeki kararların ya-sal bir etkisi olmadığını, geçersizolduğunu ve Güvenlik Konseyi'ninkararları doğrultusunda iptal edilmesiyönündeki” şeklindeki Kudüs’le ilgiliuluslararası hukuk kuralları dahafazla can kaybı olmadan derhal ye-rine getirilmelidir.

Emperyalist çıkar savaşları, dünolduğu gibi bugün de Ortadoğu’dabarışın hüküm sürmesini imkansızkılmayı amaçlamaktadır.

İzmir Barosu olarak; Ortado-ğu’da mevcut bir savaş ortamıvarken, yeni çatışma konularınıgündeme getiren ABD, İsrail vetüm emperyalist güçlere karşı dün-ya kamuoyunu Kudüs’e uluslar-arası toplumun bir meselesi olarakbakarak statüsünü korumaya veFilistin halkının haklı mücadelesinisavunmaya davet ediyor, saldırı-larda yaşamını yitirenlere Allah’tanrahmet, ailelerine sabır ve yaralılaraacil şifalar diliyoruz.

kudüS, uluSlararaSıtoPluM MeSeleSİdİr!



DAV

E TA

KİBİ

Yasadışı yollarla Türkiye’ye so-kulan ve bu durum ortaya çıkmışolmasına rağmen sınır dışı edilme-yerek aylarca Aliağa’da tersanedebekletilen, mevzuata aykırı olarakgemi söküm belgesi ve yanaşmaizni verilen, 12.03.2013 tarihli ta-ahhütnameye rağmen taşıdığı teh-likeli atık ülkemizde bertaraf edilenyabancı uyruklu ALBA adlı gemiyeilişkin sorumlular hakkında İzmirBarosu’nun yaptığı başvuru son-rasında açılan davanın ilk duruşması2 Nisan 2018 günü Aliağa 2. AsliyeCeza Mahkemesi’nde görüldü.

Baro’nun MüdahaleTalebi Kabul Edildi

Duruşmaya İzmir Barosu BaşkanıAv. Aydın Özcan, İzmir Barosu Kentve Çevre Komisyonu Sorumlu Yö-netim Kurulu Üyesi Av. MuammerErçoban ile Kent ve Çevre Komis-yonu’ndan Av. Saim Akkurt ve Av.Gülşen Sarıbaş katıldı. Duruşmadasöz alan İzmir Barosu Başkanı Av.Aydın Özcan, baroların meslek ör-

gütü olarak sadece avukatların sorunve mesleki faaliyetleri ile ilgili konu-larda değil, bir hukuk örgütü olarakçevre, insan hakları, hukukun üs-tünlüğü ve ülke ile ilgili tüm sorunlaramüdahale edebilme hakları oldu-ğunu ifade ederek, İzmir Barosu’nundavaya müdahale talebinin kabuledilmesini istedi. Mahkeme Baro’nunmüdahale talebini kabul ederek birsonraki duruşmayı 4 Haziran 2018gününe bıraktı.

“Gazete HaberiyleHarekete Geçtik”

Duruşma sonrası bir açıklamayapan İzmir Barosu Başkanı Av.Aydın Özcan, 29.03.2013 tarihindebir gazetede yer alan “Çandarlı sa-hilindeki Çevre Felaketi” ile ilgilihaber üzerine, İzmir Barosu ÇevreKomisyonu’nun konu hakkında bilgiedinmek amacıyla ilgili kurumlarlayazışmalar yaptığını, yapılan ya-zışmalar sonunda tehlikeli atık yüklüyabancı uyruklu ALBA adlı gemininyasa dışı yollarla ülkeye sokuldu-

ğunu, bu durumun ortaya çıkmışolmasına rağmen geminin aylarcatersanede bekletilerek sınır dışıedilmediğini, mevzuata aykırı olarakGemi Söküm Belgesi ve Yanaşmaİzni verildiğini, Gas-free işlemininyapıldığını gösteren 24.10.2012 ta-rihli belgenin düzenlendiğini,12.03.2013 tarihli taahhütnameyerağmen tehlikeli atığın Türkiye’debertaraf edildiğini söyleyerek İzmirBarosu olarak Aliağa Liman Mü-dürlüğü Yetkilileri, Aliağa GümrükMüdürlüğü Yetkilileri, İzmir Çevreve Şehircilik Md. Yetkilileri, AliağaGeri Dönüşüm Demir-Çelik İnş.Nakliyat San. ve Tic. Ltd. Şti. Yetkilisi,Gas-free işlemi yapıldığını gösteren24.10.2012 tarihli belgede imzasıolan şahıs ve firmalar hakkındaTCK 181.maddede düzenlenenÇevreye Karşı Suçlar, TCK 257.maddede düzenlenen Görevi İhmalsuçları ile soruşturma neticesindeortaya çıkacak diğer suçlar içinsuç duyurusunda bulunduklarınıifade etti.

teHlİkelİ atık yüklü geMİyekarşı Hukuk MücadeleSİ


EĞİTİM

İzmir Barosu tarafından her stajdönemi sonunda gerçekleştirilen

kurgusal duruşma çalışmalarınınyenisi 10 Mart 2018 günü İzmir Ad-liyesi 5. ve 6. Ağır Ceza Mahkemelerisalonlarında gerçekleştirildi.

Ceza Hukuku alanında 20, ÖzelHukuk alanında ise 15. kez ger-çekleştirilen kurgusal duruşma ça-lışmasına 310 stajyer avukat katılarakteorik bilgilerini pratikte de sınamışoldular.

Kurgusal duruşma çalışmasınıstajyer avukatların arasında ilgiyleizleyen Baro Başkanı Av. AydınÖzcan, stajyer avukatların çokfarklı hukuk fakültelerinden gel-diklerini ifade ederek ya-pılan bu çalışmalarla biryandan stajyer avukatlararasında kaynaşmayısağlarken öte yandantüm stajyer avukatlarıen iyi şekilde mesleğe ha-zırlamayı hedeflediklerinidile getirdi.

İzmir Barosu olarak mesleğeyeni başlayan avukatlara her zaman

pozitif ayrımcılık yaptıklarını ifadeeden Av. Aydın Özcan, “gençmeslektaşlarımızdan bu ça-balarımıza karşılık bekliyoruz.

Yaptığımız çalışmalara dahayoğun katılım göstermeli,bizlere yeni projeler öner-meliler” dedi.

İzmir Barosu Baş-kan Yardımcısı ve StajEğitim Merkezi So-rumlu Yönetim Ku-rulu Üyesi Av. Mus-

tafa Çetin ise staj eğitim merkezindeyapılan çalışmaların stajyer avu-katları mesleğe başladıklarında kar-şılaşacakları olaylarda kendi baş-larına hareket edebilme, olaylarıçözebilme yeteneği kazandırmayıamaçladığını söyleyerek, stajyeravukatlara mesleği yaparken Avu-katlık Kanunu ve meslek kurallarınaazami dikkat etmeleri tavsiyesindebulundu. Her geçen gün mesleğekatılımların hızla arttığını söyleyenAv. Mustafa Çetin kendini geliştiren,nitelikli hukukçuların öne çıkacağınıifade etti.

İzMİr BaroSu StaJ eğİtİM MerkezİkurguSal duruşMa ÇalışMaSı yaPıldı


İzmir Barosu Kadın Hakları Da-nışma ve Hukuk Araştırmaları

Merkezi tarafından 21.05.2018 tari-hinde düzenlenen ; Hak TemelliKamu Sosyal Yardımları atölye ça-lışması Sosyal Hizmet UzmanlarıDerneği İzmir Şubesi tarafından ko-laylaştırcılar dernek şube başkanıTufan Fırat GÖKSEL ve dernek yö-netim kurulu üyesi Aysu ESEN’ninkatılımı ile gerçekleştirilmiştir. Genelolarak çalışmada; birey, aile ve top-lumu etkileyen sosyal sorunların be-lirlenmesi, sorunların çözümlenmesive refah düzeyinin artırılması amacı

ile sosyal hizmet merkezleri aracılığıile uygulanan önleyici, koruyucu,destekleyici, geliştirici, eğitici sosyalhizmetlerde erişim ve uygulanmakoşulları tartışma konusu yapıldı

Atölye çalışması öncelikli olarakAile ve Sosyal Politiklar İl Müdürlü-ğü'nce yapılan çocuk öncelikli SED( Sosyal ve Ekonomik Destek Hiz-meti) ve ağır ve sürekli engellilerebakım verenlere ilişkin evde bakımyardımlarının başvuru koşulları, işlemsüresi, başvuru merkezleri, değer-lendirme kriterlerine ilişkin bilgilen-

dirme ve sonrası soru cevap şek-linde devam etmiştir.

Diğer Kamu Yardımları SosyalYardımlaşma ve Dayanışma Vak-fı'nca yapılan nakdi yardımlar ayrıca2022 Sayılı Kanuna esas 65 yaşaylığı ve engelli aylıklarının başvurukoşulları ve işlemlerine ilişkin süreçlerihakkında bilgilendirmeler yapılmış,sonrası soru cevap şeklinde devametmiştir. Ayrıca Büyükşehir Belediyesive İlçe Belediyeler tarafından yapılanayni ve nakdi yardımlar hakkındada bilgilendirme yapılmıştır.

Genel değerlendirme ve sorucevap kısmında mevzuat ve işleyişkonularındaki eksiklikler ve aksak-lıklarla beraber koruyucu, önleyicive rehabilite edici bir sosyal hizmetanlayışına geçiş için gerekliler vetemel değerler tartışılmıştır. Sonuçolarak Goethe'nin ünlü sözü ''Sizyardım edilmiş yoksullar istiyorsunuz,biz ortadan kaldırılmış yoksulluk is-tiyoruz.'' mottosu üzerinde hemfikir bir şekilde atölye çalışmasısonlandırılmıştır.

Hak teMellİ kaMu SoSyalyardıMları atölyeSİ düzenlendİ

İZMİR BAROSU KADIN HAKLARI DANIŞMA VE HUKUK ARAŞTIRMA MERKEZİ

EĞİTİM


EĞİTİM

Ceza yargılaması alanında biravukatın hukuki yardımından

faydalanma olanağından yoksunbulunanlara avukat görevlendiril-mesi yapmak amacıyla çalışma-larını sürdüren İzmir Barosu CMKServisi, 23-24-25 Mart 2018 gün-lerinde 83. Dönem Eğitim Semineritamamlandı.

İzmir Barosu, ceza yargılamasıalanında bir avukatın hukuki yardı-mından faydalanma olanağındanyoksun bulunanlara avukat görev-lendirilmesi yapmak amacıyla ça-lışmalarını sürdüren İzmir BarosuCMK Servisi’nde görev alacak olanavukatlara yönelik gerçekleştirdiğieğitimlere bir yenisini daha ekledi.

Seminerin açılış konuşmasını yapanİzmir Barosu Başkanı Av. Aydın Öz-can, eğitime katılan avukatlara CMKavukatlığını, mesleğin hakkını vererekyapmaları tavsiyesinde bulundu.

İzmir Barosu tarafından 83. kezdüzenlenen ve 144 avukatın katıldığıCMK Eğitim Seminerine aynı za-manda Denizli Barosu üyesi Av. AdilGiray Çelik, Aydın Barosu YönetimKurulu Üyesi Av. Ali Kağan Akın,Diyarbakır Barosu CMK YürütmeKurulu Üyesi avukatlar ile GaziantepBarosu’ndan avukatlar da katılarakçalışmayı izlediler. Üç gün boyuncakatılanlara Ceza Aydın Özcan eği-time katılan avukatlara CMK avu-katlığını, mesleğin hakkını vererekyapmaları tavsiyesinde bulundu.

Av. Aydın Özcan yaptığı konuş-mada mesleğe sürekli yeni avukat-ların katıldığını, bu nedenle her ayCMK seminerleri düzenleyerek ruh-satlarını yeni alan avukatların bir an

83. döneM cMk eğİtİMSeMİnerİ taMaMlandı


EĞİTİM

önce mesleğe adapte olmalarını veekonomik anlamda da onları des-teklemeyi amaçladıklarını söyledi.“Amacımız staj eğitiminden başla-yarak sizi mesleğe çok iyi hazırla-mak” diyen Av. Aydın Özcan, buçalışmaların sonuçlarını almaktanda İzmir Barosu olarak büyük gururduyduklarını ifade etti.

İzmir Barosu olarak genç avu-katlara büyük önem verdiklerini dilegetiren Av. Aydın Özcan, Türkiye’debir ilk olan Genç ofisi açtıklarını,yine özellikle kadın avukatların gecede CMK görevi alabilmeleri için özelbir araç tahsis ettiklerini söyledi.

Bu araçla gece görev geldiğitakdirde avukatların evinden alınıp

görev yerine götürüldüğünü, yinegörev yerlerinden evlerine bırakıl-dıklarını söyleyen Av. Aydın Özcan,“yaptığımız tüm bu çalışmalar mes-lektaşlarımıza verdiğimiz önemi gös-teriyor” dedi. Av. Aydın Özcan çokkısa bir sürede çocuk yargılamasıkonusunda da çok yoğun katılımlısertifikalı bir eğitim semineri düzen-leyeceklerini de sözlerine ekledi.

Çalışmanın ilk sunumunu yapanDenizli Barosu Üyesi Av. Adil GirayÇelik, CMUK’un 1992’de çıktığınıve o dönem kendisinin de DenizliBarosu Yönetim Kurulu Üyesi oldu-ğunu söyleyerek “o dönem çağrıcihazları vardı ve her hafta bir yö-netim kurulu üyesi o çağrı cihazınıalarak gece hangi saatte görev ge-

lirse gelsin köylere ilçelere giderdik.Sadece yargıda savunma bulunsun,savunmadaki varlığımız, yargınınkurucu unsuru olan avukatın sa-vunmadaki varlığı kanıtlansın diye”dedi. Uzun yıllardır baroların içindeolduğunu ifade eden Av. Adil GirayÇelik, İzmir Barosu çok önemli birkale olduğunu söyleyerek, “İzmirBarosu Cumhuriyetin kalesidir, ba-rolarımızın kalesidir, insan hak veözgürlüklerinin kalesidir. Buralardabir öksüzün, bir yetimin, bir evladı-mızın tırnağına çöp batsa mutlakaİzmir Barosu onun yanındadır.

İzmir Barosu, İnsan hakları vehukukun üstünlüğü bayrağını şerefletaşımaktadır” dedi.

Çocuk İşÇİlİğİ Çalıştayı taMaMlandı

İzmir Barosu ile Ya-şar Üniversitesi or-

taklığı ile çocuk çalı-şanların çalışma koşul-ları ve bu konudaki uy-gulama ile hukuki mevzuatıtartışmak amacıyla 20-21 Nisan2018 tarihlerinde “Çocuk İşçiliği Ça-lıştayı” düzenlendi. Özellikle 8 yıllıkkesintisiz eğitimden 12 yıllık kesintisizeğitime geçiş ve Mesleki EğitimKanunu ile küçük yaşta çocuklarınzorunlu olarak iş hayatına girmesi,

çocuk oyunculara iliş-kin yönetmeliğin ha-len çıkmaması ve ça-lışma şartlarının be-

lirsizliğini koruması, ço-cuk işçilerin gerekli de-

netimlerinin yapılmaması, ya-bancı çocukların kötü çalışma şart-larında kaçak çalıştırılmaları gibiçocuk işçiliğindeki birçok sorunhakkında farkındalık yaratılarak çö-züm önerileri geliştirmek amacıyladüzenlenen çalıştaya, çocuk işçiliği

ile ilgili olarak uygulamaya yönelikçalışan konunun uzmanlarının, aka-deminin ve resmi kurum yetkililerininde bulunacağı çok sayıda konuş-macı katıldı.

İzmir Barosu üyelerinin yanı sıra,Siirt, Sakarya, Kütahya, Ankara,Manisa ve Aydın barolarından avu-katların katıldığı çalıştay öncesiİzmir Çocuk ve Gençlik KapalıCeza İnfaz Kurumu’ndan suça sü-rüklenen çocukların eserlerindenoluşan bir sergi açılışı yapıldı.


EĞİTİM

dünya Su günü’nde SuyönetİMİ ve Hukuku Panelİ

İzmir Barosu Kent ve Çevre Ko-misyonu, Dünya Su Günü’nde

“Kent ve Çevre Yönünden Su Yö-netimi ve Hukuku” başlıklı bir panelgerçekleştirdi. Panelde suyun ya-şamsal öneme sahip olduğunu bu-nunla birlikte gitgide ticari bir metahaline geldiği vurgulandı.

Moderatörlüğünü İzmir Barosuüyesi Av. Enis Dinçeroğlu’nun yaptığıpanele, Dokuz Eylül ÜniversitesiMühendislik Fakültesi İnşaat Mü-hendisliği Bölümü Öğretim ÜyesiProf.Dr. Türkay Baran, Dokuz EylülÜniversitesi İşletme Fakültesi Öğ-retim Üyesi Prof.Dr. Deniz KızılsümerÖzer ve Dokuz Eylül ÜniversitesiHukuk Fakültesi İdareHukuku Anabilim DalıÖğretim Üyesi Yrd. Doç.Dr. Muhlis Öğütçü ko-nuşmacı olarak katıldı.

Panelin Açılış konuş-masını yapan İzmir Ba-rosu Başkan YardımcısıAv. Mustafa Çetin, Kentve Çevre Komisyo-nu’nun Baro’nun en yo-ğun çalışan komisyon-larından biri olduğu dilegetirerek, komisyonun

Mayıs içerisinde bu konuda genişkapsamlı bir çalışma daha yapa-cağını söyledi.

Panelin moderatörü olan Av. EnisDinçeroğlu, hızla küreselleşen dün-yada suyun bir ticari meta olaraközelleştirilmesi ve özelleştirmeninyanı sıra pazarlanmasının söz ko-nusu olduğunu söyleyerek, artıkkaynakların da satılmasının günde-me- geldiğini ifade etti.

İKİ MİLYAR İNSANSU KITLIĞI YAŞIYOR

Dokuz Eylül Üniversitesi Mühen-dislik Fakültesi İnşaat MühendisliğiBölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Tür-

kay Baran, dünyada taşkınlar, ku-raklıklar ve su kirliliğinin giderek art-tığını, son 25 yılda yaklaşık dört mil-yar kişinin taşkın, kuraklık ve fırtına-lardan etkilendiğini dile getirerek,“bütün bu felaketlerde en fazla et-kilenen toplum kesimi yoksullar, ka-dınlar, çocuklar ve engelliler” dedi.Dünyadaki mevcut ormanların2/3’ünün, yine sulak alanların da2/3’ünün bozulmuş durumda oldu-ğunu ifade eden Baran, iki milyarayakın insanın su kıtlığı olan bölge-lerde yaşadığını, ülkemizin de içindebulunduğu Ortadoğu’nun da böylebir coğrafya olduğunu ifade etti.Dünya üzerindeki atık suların%80’inin ön arıtma dahi yapılmadan

akarsulara ve denizlereboşaltıldığını ifade edenProf.Dr. Türkay Baran, “do-layısıyla en temel kaynak-larımızı yok ediyoruz” dedi.

Sunumunda çok taraflıçevre sözleşmelerindenbahseden Dokuz Eylül Üni-versitesi İşletme FakültesiÖğretim Üyesi Prof.Dr. De-niz Kızılsümer Özer ise çev-renin her konuyla ilgili ol-duğunu, o yüzden bu alan-da çalışacak temel bir ulus-


EĞİTİM

İzmir Barosu Evsahipliğinde8-19-20 Mayıs 2018 günle-rinde TÜRAVAK Aktüerya Eği-tim Çalışması Tamamlandı.Türkiye Barolar Birliği TÜ-RAVAK tarafından, hukukaaykırı fiiller neticesinde mey-dana gelen ölüm ve uğranılanbedensel zararlar sebebiyleortaya çıkan destekten yok-

sun kalma ve iş göremezlikzararlarının tazminata konuolacak tutarlarının hesaplan-ması konusunda gerekli olanbilgi ve becerilerin kazandı-rılmasını amaçlayan Aktüerya(İş Göremezlik / DestektenYoksun Kalma) Sertifika Prog-ramı 18-19-20 Mayıs 2018günlerinde İzmir Barosu ev

sahipliğinde düzenlendi. Eği-tim çalışması sonunda çalış-maya katılan 35 meslekta-şımıza sertifikaları İzmir Ba-rosu Başkan Vekili Av. Mus-tafa Çetin, TÜRAVAK Baş-kanı Av. M. Kemal Hakimoğ-lu ile TÜRAVAK Yönetim Ku-rulu üyesi Av. Ulvi Puğ ta-rafından verildi.

türavak aktüerya eğİtİM ÇalışMaSı yaPıldı

lararası kurum kurmanın çok zorolduğunu dile getirdi. Doğal kay-nakların korunmasına ve dünyadansürdürülebilir bir şekilde yararlanıl-masına ilişkin ilk sözleşme olanRamsar Sözleşmesi’nden de bah-seden Prof.Dr. Deniz KızılsümerÖzer, sözleşmenin hükümetler dışıbir örgüt tarafından yürütüldüğünü,bu durumun da yeterince güçlü ol-masını engellediğini söyledi.

Son olarak konuşan Dokuz Eylül

Üniversitesi Hukuk Fakültesi İdareHukuku Anabilim Dalı Öğretim ÜyesiYrd. Doç. Dr. Muhlis Öğütçü iseDünya Su Konseyi, IMF, Dünya Ban-kası gibi kuruluşların da katkısı veetkisiyle arz odaklı bir anlayıştantalep odaklı bir anlayışa gidildiğini,bu durumun da suyu sağlıklı vedengeli bir çevrede yaşama hakkınınkonusunu oluşturan bir kaynak ol-maktan çıkarıp ancak bedeli öde-nerek sahip olunabilen ticari bir

meta haline dönüştürdüğünü ifadeetti. Öğütçü sunumunda, “ne yazıkki ülkemizde üstün kamu yararı de-nildiğinde madencinin, sanayicinin,ekonominin- gerektirdiği yarar önealınmakta, ekolojik yarar göz ardıedilebilmektedir” dedi.

Panel sonunda İzmir BarosuSaymanı, aynı zamanda Kent veÇevre Komisyonu Sorumlu YönetimKurulu üyesi Av. Muammer Erçobankonuşmacılara plaketlerini sundu.


EĞİTİM

İzmir Barosu, bugünlerde çoktartışılan ve yasallaştırmak amaçlı

hazırlıklarına başlanan kimyasal ha-dıma ilişkin avukatlara yönelik biratölye çalışması düzenledi.

İzmir Barosu Çocuk Hakları Mer-kezi tarafından düzenlenen çalış-maya moderatör olarak İzmir 2. As-liye Ceza Mahkemesi Hakimi SabriUsta katıldı.

Av. AYDIN ÖZCAN:KONULARI DOĞRUTARTIŞMALIYIZ

Çalışmanın açılış konuşmasınıyapan İzmir Barosu Başkanı Av. Ay-dın Özcan, “İzmir Barosu artık çocukhakları ve çocuk yargılaması ala-nında çok birikimli avukatlara sahip”diyerek, İzmir Barosu Çocuk HaklarıMerkezi’nde gönüllü çalışma yürütenavukatların diğer barolarda düzen-

lenen eğitim çalışmalarına eğitmenolarak katıldıklarını ifade etti. Kim-yasal hadım konusunun Türkiye’ningündeminde olduğunu ifade edenAv. Aydın Özcan, bazı konularınTürkiye’de doğru bir platformda veyeterince tartışılmadığını söyledi. Av.Aydın Özcan “Bu tip konularda hu-kukçular olarak, başta iktidar olmaküzere, bu işin belirleyicilerine ne ya-pılması gerektiğini söylememiz, ka-bul ettirmemiz, baskı yapmamız ge-rek. O nedenle bu çalışmaları önem-siyorum. Bu önemli konuya bilimselolarak çalışmalar yapılarak sorunkökünden çözülmelidir” dedi.

DÜNYADAN ÖRNEKLERLETARTIŞILDI

Rusya, Amerika ve bazı Avrupaülkelerinin yasal düzenlemelerindeyer aldığı ve ülkemizde de yasal-

laştırmak amaçlı hazırlıklarına baş-ladığı kimyasal hadıma ilişkin İzmir2. Asliye Ceza Mahkemesi HakimiSabri Usta’nın moderatörlüğündeyürütülen atölye çalışmasında, konuyaşama hakkı, işkence yasağı, özelhayatın gizliliği ve aile hayatının ko-runması, evlenme hakkı, cinsel suç-larla mücadele, çocukların üstünyararı ilkeleri çerçevesinde AİHS veAnayasamız bağlamında tartışıldı.Yargıtay, Danıştay ve AİHM kararlarıincelendi.

Çalışma sonunda İzmir BarosuBaşkanı Av. Aydın Özcan ve İzmirBarosu Genel Sekreteri Av. İlke Eroltarafından katılımcılara belgeleri ve-rilirken, Hakim Sabri Usta’ya iseTürkiye’nin ilk kadın avukatı SüreyyaAğaoğlu için İzmir Barosu tarafındanoluşturulan Hatıra Ormanı’ndan ağaçsertifikası sunuldu.

tıBBİ kaStraSyonceza Mı, ÇözüM Mü?

İZMİR BAROSU ÇOCUK HAKLARI MERKEZİ


MA

KA

LE

atatürk’ü anlamakAv. Ulvi Puğ

Yekta Güngör Özden; “ Neredenbaksa güzel, nereden baksan güzel!” diye tarif etmiş Mustafa KemalAtatürk’ü. Bu, benim de en hoşumagiden tariflerden biridir. Bizim debu yazıda muradımız, Atatürk hak-kında bilimsel bir makale yazmakdeğil, Atatürk’ü anlama konusundaküçük de olsa bir katkıda bulunmayaçalışmaktır. Yoksa benim için;Ata-türkçülüğün başkenti olan İzmir’ deen önemli meslek kuruluşlarının ba-şında gelen Baromuzdaki değerlimeslektaşlarıma Atatürk’ü anlatmayakalkmak, elindeki küçük bir el fe-nerini pazarlamak için, görkemli biravizeci dükkanına giren acemi satıcıdurumuna düşmek olur. Ama bazenbir bazalı yatağın altına kaçan yü-züğü ararken, görkemli avizelerinışığı yetersiz kalır da küçük bir el fe-nerine ihtiyaç duyulur ya… İşte bende belki elimdeki küçük el feneri ileçok küçücük de olsa bir noktayıaydınlatabilme umuduyla bu yazıyıkaleme alıyorum.

Bundan yaklaşık on sene kadarönce biri yönlendirici ikisi konuşmacıolan üç Profesörle birlikte Atatürkkonulu bir panele konuşmacı olarakkatılmıştım. Hepsi birbirinden değerlihocalarımız önce ve uzunca ko-nuşmuşlardı. Son konuşmacı olaraktam ben söze başlayacaktım ki birhanımefendi ayağa kalkarak; “Ulvibey, ben sizi de dinlemeyi çok isti-yordum ama sağ olsun hocalarımızo kadar uzun konuştular ki benimçıkmam gerekiyor. Şu Atatürk neyapmıştır bana bir cümlede özetle-yiverin de gideyim.” dedi. Bu tarifiilk kez orada kullanmıştım. “Hemenözetleyeyim hanımefendi!” demiştim“ Atatürk, ümmetten millet, enkazdan

devlet, istibdattan Cumhuriyet ya-ratmıştır.”

Bu tanım, söylendiği kadar kolayanlaşılsa Türkiye Cumhuriyeti her-halde bugün içinde bulunduğu du-rumda olmazdı.

Sayın Yekta Güngör Özden gibibir çok insan Atatürk’ü anlatmaya,anlaşılmasını sağlamaya çalışmış-tır.

Atatürk büyük bir kahramandı.

Atatürk büyük askerdi.

Atatürk büyük devlet adamıydı.

Atatürk büyük bir dehaydı.

Atatürk büyük bir liderdi.

Bunların hepsi ve çok daha faz-lası doğrudur. Atatürk, büyük, büyük,büyüktü.

Ama biz şimdilik işin bu büyükkısmını bir yana koyup Atatürk’üninsan yönüne biraz değinerek an-lamaya çalışalım Atatürk’ü. Evet,Atatürk de sizler gibi benim gibi

önce bir insandı. Ama iyi bir insandı.Çok iyi bir insandı.

DOĞAYI SEVERDİAtatürk gerçek anlamda bir do-

ğaseverdi. Yalova’da kendisi içinulu bir çınar ağacının yanına yapılanköşkün inşaatının ikinci katı yükse-lince ağacın dallarının ikinci kata,köklerinin de köşke zarar vereceğigörüldü. Köşkü inşa edenlerce çö-züm basitti; Ağacı kesivermek.

Karşı çıktı Atatürk ve “Ağacı kes-meyin, köşkü taşıyın.” dedi. Raylısistem yapılarak köşk yana taşındı. Bugün köşk de çınar ağacı daAtatürk’ün doğa sevgisinin abidesigibi hala Yalova’da durmaktadır.

Bir başka gün Çankaya Köş-kü'nde gezerken bir ağaç önünükeser Atatürk’ün. Ağacın bir yanındaboş bir havuz, diğer yanında dik biryamaç vardır. Hemen aynı kolayçözümü önerirler; “Emredin ağacıkesiverelim.” Atatürk’ün cevabı yineçok nettir; “Sen ömründe hiç böylebir ağaç yetiştirdin mi de kesecek-


MA

KA

LE

sin?” O ağaç da kurtulur. Evet, Ata-türk doğayı seven bir insandı.Doğayıseven insan iyi bir insandır. Çok iyibir insandır.

HAYVANLARI SEVERDİAtı Sakarya, köpeği Foks vardı

Atatürk’ün. Foks, sanki devlet pro-tokolünden biri gibi dalıverirdi toplantısalonuna. Atları çok severdi Atatürk.Balkan harbi sırasında, henüz bin-başı iken tedavi için güzel tayınıgönderir hayvanlar için yapılan ko-ğuşa . Sonra da atını görmeye giderMustafa Kemal. At ruam hastalığınayakalandığı için göstermek istemez-ler Mustafa Kemal’e. Ama o atınıokşayıp vedalaşmak, helalleşmekister. Bir eldiven bulunur ve o eldi-venle okşar son kez ölümcül ve bu-laşıcı hastalığa yakalanmış güzeltayını. Bunu ancak bir hayvanseveryapabilir ve hayvanları seven insaniyi bir insandır. Çok iyi insandır.

ÇOCUKLARI SEVERDİ"Çocuklar her türlü ihmal ve is-

tismardan korunmalı, Onlar her ko-şulda yetişkinlerden daha özel elealınmalıdır" demiştir Atatürk.

“Bir milletin ilerlemesindeki temeltaş çocuklardır! Çocuklara gerekendeğeri verirseniz, ilgiyi, şefkati gös-

terirseniz, onlar da bir gökkuşağı

edasıyla geleceği renklendirecek-

lerdir” demiştir.

Bunları söylemekle de kalmamış

egemenliği saraydan alıp gerçeksahibine Türk Milletine teslim ettiğigünü TBMM’nin kuruluş gününüUlusal Egemenlik Ve Çocuk Bayramıolarak Milli Bayram yapmıştır. Bunuancak çocukları gerçekten sevenbiri yapabilir. Çocukları seven insanda iyi bir insandır. Çok iyi bir insan-dır.

KADINLARA DEĞERVERİRDİ

“Dünyada hiçbir milletin kadını,ben Anadolu kadınından fazla ça-lıştım, milletimi kurtuluşa ve zaferegötürmekte, Anadolu kadını kadaremek verdim diyemez.” demiştirAtatürk.

“Bir topluluk, bir ulus, erkek vekadın olmak üzere iki ayrı cins in-sandan oluşur. Bir ulusun bir bölü-münü geliştirip diğer bölümünü ge-


MA

KA

LE

liştirmeden toplumun tümünün ge-lişmesi olanaksızdır. Bir toplumunyarısı topraklara zincirlerle bağlı kal-dıkça diğer yarısının göklere yük-selmesi mümkün müdür?”

Söylemekle de kalmamış bu-gün bizi eleştiren bir çok Avrupaülkesinden daha önce Türk Ka-dınına seçme ve seçilme hakkınıvermiştir.

Şu anekdot Atatürk’ün kadınaverdiği değeri göstermek açısındanönemlidir.

Muallimler Ankara'da bir toplantıyapmışlar, bu toplantıya da üç tanekadın öğretmen de katılmış ve sa-londa ayrı bir yere oturtulmuşlar.

Bu durum; “Kadın öğretmenler,nasıl olur da erkek öğretmenlerlebirlikte toplantı yapabilir?” MustafaKemal’e şikayet edilmiş.

Mustafa Kemal, toplatıyı düzen-leyen Mazhar Müfit’i çağırtmış he-men. Birkaç dakika sonra içeri girenMazhar Müfit’e söylediği sözlerinilk başı onu şikayet eden yobaz ta-kımının yüzünü güldürse de sonrakisözleri bir tokat gibi patlamış taas-subun yüzüne;

''Siz Muallimler toplantısında ne

yapmışsınız ? Ne ayıp şey bu?Olur şey değil,olur şey değil! Hep-sini biliyorum. Toplantıya muallimehanımları da çağırdınız. Fakat onlarıniye ayrı sıralara oturttunuz ? Sizinkendinize mi itimadınız yok, Türkhanımlarının faziletine mi ? Birdaha öyle ayrılık gayrılık görme-yeyim, anladınız mı ?''

Bu sözleri ve davranışları ancakkadına değer veren biri yapabilir.Kadına değer veren insan da iyi birinsandır. Çok iyi bir insan.

İNSANA DEĞERVERİRDİ

Kurtuluş Savaşında amansızcaçarpıştığı Yunan ordusunun komu-tanı Trikopis’i esir alınıp huzurunagetirilince kendisine ; “Üzülmeyin

general, siz görevinizi sonuna kadaryaptınız. Askerlikte mağlup olmakda vardır. Napolyon da vaktiyle esirolmuştu. Size karşı büyük hürmetbesliyoruz. Burada misafirimizsiniz.Buyurun istirahat edin, yakında herşey düzelecektir.” demiştir.

Atatürk’ün, tarihin gelmiş geçmişen amansız savaşlarından birini ver-diğimiz Çanakkale’de bize karşı sa-vaşan Anzakların annelerine yazdığımektuptan daha güzel bir insanlıkdersi olabilir mi?

“Bu memleketin topraklarındakanlarını döken kahramanlar!

Burada, dost bir vatanın topra-ğındasınız. Huzur ve sükun içindeuyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerleyanyana koyun koyunasınız. Uzakdiyarlardan evlatlarını harbe gön-deren analar! Gözyaşlarınızı dindi-riniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır.Huzur içindedirler ve rahat uyuya-caklardır. Onlar bu topraklarda can-larını verdikten sonra, artık bizimevlatlarımız olmuşlardır.”

Bu sözleri ve davranışları ancakinsana değer veren biri gerçekleş-tirebilir. İnsana değer veren biri deiyi bir insandır. Çok iyi bir insandır.

SANATA DEĞERVERİRDİ

“Hepiniz milletvekili olabilirsiniz,Bakan olabilirsiniz, Hatta Cumhur-


MA

KA

LE

başkanı olabilirsiniz.Fakat sanatçıolamazsınız.”demiştir Atatürk.

Bir gün tiyatroya geç kaldı-ğında fuayede beklemiş ve perdearasında yerini almıştır. Bu sözlerve davranışlar Kurtuluş Savaşıbittikten sonra topluma örnek ola-bilmek amacıyla söylenmiş veyapılmış olabilir. Peki ya Çanak-kale savaşındaki davranışı.

Bir tek askerin, hatta bir tek kur-şunun bile hayati önem taşıdığı Ça-nakkale Savaşında, kısa süreli ateş-keslerde askere moral vermek içinsiperleri dolaşır Mustafa Kemal. Yineböyle bir dolaşma esnasında siperinduvarlarında el yazısı ile yazılmışayetleri görür. Hemen "yazanı bulupgetirin" der Mustafa Kemal. Gençbir çocuk gelir karşısına. Bir tek as-kerin, bir tek kurşunun hayati önemtaşıdığı, savaşmanın değil ölmeninemredildiği Çanakkale Savaşında,karşısına gelen gence: “ Ev-ladım, hemen siperden çık veİstanbul’a dönüp, güzel yazıyazmaya devam et. Senin ye-rine siperlere girecek binlercegönüllü Mehmetçik var, amabu kadar güzel yazı yazabilensanatçıyı bu millet çok az bulur’der. O genç dünya çapındabir hat sanatçısı olacak Macit

Ayral’dır. Bu sözleri ve davranışlarıancak sanata gerçekten değer verenbiri yapabilir. Sanata değer vereninsan iyi bir insandır. Çok iyi bir in-sandır.

BARIŞ SEVERDİYurtta sulh, cihanda sulh!” de-

miştir Atatürk.

“Savaş zaruri ve hayati olmalıdır.Milletin hayatı bir tehlikeye maruzkalmadıkça savaş bir cinayettir'' de-miştir. Dünyanın en iyi askerlerin-den, en başarılı komutanlarındanbiri olduğu halde; savaşı değil barışıyüceltmiştir. Bunu ancak gerçek birbarışsever yapar. Barışı seven biriiyi bir insandır. Çok iyi bir insandır.

ATATÜRK GERÇEKTENBÜYÜKTÜR

Bir insanın büyüklüğünekarar vermek için sadece onunkurduğu partiye üye olanların söy-

lemesi yetmez. Sadece onun mil-letinin söylemesi de yetmez. Bütündünyaca kabul görmesi gerekir.Peki böyle biri var mı? Var! BüyükLider Atatürk!

Onun zamanında Türkiye, Bir-leşmiş Milletlere davet yoluyla veoy birliği ile kabul edilen ilk ve tekülke oldu. Ölümünden 43 yıl sonra1981 yılılında UNESCO tarafındanoy birliği ile Yılın Adamı seçilmiştir.

Bunlar da yetmez.

Amerikalı bilim adamı ArnoldLudwig, 18 yıl süren bir araştırmayla1900 ile 2000 yılları arasında yaşamıştüm liderleri incelemiş ve çeşitli kri-terlere göre Atatürk en yüksek puanıalarak 100 yılın lideri seçilmiştir.

SONUÇAtatürk, düşmanlarının dahi

“Dâhi” dediği gerçek bir dehaydı.

Türk Milleti her ferdinin , bu vatanıkurtarmış, bu cumhuriyeti kurmuşbir insan olarak bu büyük dehayı,Mustafa Kemal Atatürk’ü sevmesiiçin bir parça kalp sahibi olmasıyeterlidir. Ancak Atatürkçü olmakYÜREK İŞİDİR.

Onun bizlere “En büyük eserim!”diyerek emanet ettiği Türkiye Cum-huriyeti'nin bu YÜREKLİ ATATÜRK-ÇÜLERE her zamankinden dahaçok ihtiyacı vardır.

Bizim kimseyi zorla Atatürkçüyapmak gibi bir gayemiz yoktur. Di-leyen herkes, dilediği şarkıyı söyle-yerek dilediği liderin yolundan gi-

debilir. Ama Atatürk’ünbize emanet ettiği Cum-huriyetimizi Demokratik,Laik, Hukuk Devleti yo-lundan çıkarmaya kalk-tılar mı;

“Dur yolcu!” diyehaykırmak tüm yürekliATATÜRKÇÜLERİN entemel görevidir.


MA

KA

LE

Bezm-i Alem Valide Sultanisi şim-diki adıyla İstanbul Kız Lisesi’nde

geçen lise yıllarından itibaren mü-cadeleci, sorgulayan, talep eden biröğrenci olan Süreyya Ağaoğlu, 1920yılında liseden mezun olduktan sonra1921 yılında, hukuk eğitimi görmekiçin o zamanki adıyla Darülfünun'abaşvurur. Şimdiki adıyla İstanbul Üni-versitesi Hukuk Fakültesi'ne başvuranilk kız öğrenci olarak fakültenin tekolacağı itirazıyla kendisini kabul et-memesi üzerine birkaç arkadaşınıda ikna ederek görüşmelerini sürdürürve fakültenin kadınlara açılmasındaöncü rol oynar. Fakültedeki eğitimhayatı esnasında ilk fırsatta çarşafıbırakır ve derslere manto ile gitmeyebaşlar; özel eğitim almalarına karşıçıkarak kendi anlatımına göre kendisidahi 63 kişilik sınıfa girdiğinde şaşırsada mücadelesinden vazgeçmez. 1925yılında Hukuk Fakültesinden başarıylamezun olduktan sonra bu başarı batıhukuk dünyasında da ses getirir. Pa-ris’te üç ay sürecek bir seminer eğiti-mine burslu bir davet alsa da gerekliizinler alınamaz, bu eğitime gidemez.Bunun üzerine 5 Aralık 1927'de AnkaraBarosu'na kaydolur; 1928 yılında iseavukatlık ruhsatını alarak, “Türkiye'ninilk kadın avukatı” unvanını alır. “KadınAvukat” olarak cinsiyet vurgusu böy-lece onun başarılı mücadelesi ve az-minin zaferi ile başlar.

Yaşamı süresince aktif avukatlıkmesleğini sürdüren Süreyya Ağaoğlu,İngilizce ve Fransızca dillerini iyi de-recede bilmektedir. Mesleki yaşamıboyunca yalnızca yurtiçinde değil,yurtdışında da çok kıymetli çalışma-

larda bulunmuş, bir süre Londra veİstanbul’da dönüşümlü olarak çalışanAğaoğlu, 1950’li yıllarda Türkiye’dekiçalışmalarına ağırlık vermiştir. Türki-ye’deki çalışmaları yanında SüreyyaAğaoğlu, çok sayıda uluslararasıkonferansta Türkiye'yi temsil etmiştir.Ağaoğlu, 1946 yılında şahsi çabala-rıyla İstanbul Barosu'nun Uluslar arasıBarolar Birliği’ne (International BarAssociation-IBA) üyeliğine vesile ol-duğu gibi, 1946-1960 arasında bubirliğin tek kadın yönetim kurulu üyesiolarak da görev almıştır. Aynı za-manda Milletlerarası Kadın Hukuk-çular Birliği üyesi de olan SüreyyaAğaoğlu, 1960 yılında Kadın Hukuk-çular Birliği'nin Birleşmiş Milletler Ce-nevre Teşkilatı temsilcisi de seçilmiştir.

1974 yılında meslekte kırk yılınıtamamlayan kırk avukat arasına se-çilen Süreyya Ağaoğlu, Cumhuriye-timizin 50. Yıl dönümünde de döne-min Cumhurbaşkanı Fahri Korutürkelinden ödülünü almıştır.

Görev aldığı sivil toplum kuruluşlarıyanında Türkiye’de düşünce özgür-

lüğü, kadın ve çocuk hakları alanla-rında önemli sivil toplum kuruluşlarınınkuruluş süreçlerine de öncülük et-miştir. Bunların arasında Türk Hu-kukçu Kadınlar Derneği başta olmaküzere, Üniversiteli Kadınlar Derneği,Hür Fikirleri Yayma Derneği, 1948yılında kendi kurduğu, vefatındansonra ise adıyla birlikte anılan “Sü-reyya Ağaoğlu Çocuk Dostları Der-neği” bulunmaktadır.

Yaşamına dair kendi kaleme aldığı“Bir Ömür Böyle Geçti” adlı kitabıyanında “Londra’da Gördüklerim”isimli bir başka kitabı, çok sayıdahukuki makalesi ve çevirileri bulun-maktadır.

Ne yazık ki 29 Aralık 1989'da İs-tanbul'da düzenlenen “Kadın Haklarıve Çağdaşlaşma” konulu bir panelinçıkışında düşmesi sonrası geçirdiğibeyin kanaması nedeniyle hayatınıkaybeden Süreyya Ağaoğlu’nun ailefotoğrafları, mektupları ve daha birçokdetayı içeren kişisel arşivi İstanbul'dabulunan Kadın Eserleri Kütüphane-si'ne bırakılmıştır.

Süreyya ağaoğlu türkİye’de“kadın avukat”ın Mİladı

Yazan: Av. Sinem TOP

İzmir Barosu Adli Yardım Merkeziile Göç ve İltica Komisyonu ta-

rafından “göç ve iltica hukuku” ala-nında çalışma yapacak meslek-taşlarımıza yönelik olarak düzen-lenen iki günlük seminer tamam-landı. İzmir Barosu Göç ve İlticaKomisyonu üyesi meslektaşlarımızile bu alanda çalışan sosyal hizmetuzmanları ve aktivistlerin eğitmenolarak katıldığı çalışmada otuz avu-kat yer aldı. Seminerin kapanışındakonuşan İzmir Barosu Başkan VekiliAv. Mustafa Çetin, Birleşmiş MilletlerMülteciler Yüksek Komiserliği’ninverilerine göre Türkiye’de sadeceSuriyeli sığınmacıların 3.424.237kişi olduğunu ifade ederek, yapılançalışma ile sığınmacı / mültecilereetkin hukuki yardımın sunulmasınınamaçlandığını söyledi.

Amacımız Mültecilere EtkinHukuki Yardım Sunabilmek

Çalışmanın kapanışında konu-şan İzmir Barosu Başkan Vekili Av.Mustafa Çetin, Birleşmiş MilletlerMülteciler Yüksek Komiserliği’nin27.12.2017 tarihli verilerine göre

Türkiye’de sadece Suriyeli sığın-macıların sayısının 3.424.237 ol-duğunu ifade ederek Suriyeli sı-ğınmacıların yanı sıra Afganistan,İran, Irak, Somali başta olmak üzerebirçok ülkeden 342.500 kayıtlı mül-tecinin daha bulunduğunu söyledi.Bu sayıların kayıtsız sığınmacılarlabirlikte çok daha yüksek olduğunuifade eden Av. Mustafa Çetin, “ama-cımız sığınmacı/mültecilere etkinhukuki yardım sunabilmek” dedi.Bunun için İzmir Barosu Adli YardımMerkezi ile Göç ve İltica Komisyo-nu’nun birlikte ve ayrı ayrı çalışmalardüzenlediğini sözlerine ekleyen Av.Mustafa Çetin, birlikte düzenlenenbeş çalışmayla bu alanda çalışacak240 meslektaşımıza eğitim verdik-lerini dile getirdi.

Avukatlık kanunu hükümleri ilebağlısınız mülteci ve sığınmacılariçin görevlendirmelerin adli yardımlistelerinden yapıldığını sözlerineekleyen Av. Mustafa Çetin, görev-lendirilen avukatların Avukatlık Ka-nunu hükümlerine göre işi sonunakadar takip etmekle yükümlülüğü

bulunduğunu söyleyerek “Adli yar-dım görevlendirilmelerinde bu hu-susların daima göz önünde bulun-durulması, adil yargılanma ve etkilibaşvuru haklarının gerçekleşmesinive adli yardımın amacına ulaşmasınısağlayacaktır” dedi.

Adli yardımın amacının, bireylerinhak arama özgürlüklerinin önündekiengelleri aşmak ve hak arama öz-gürlüğünün kullanımında eşitliğisağlamak üzere, adalete erişimikolaylaştırmak ve sosyal hukukdevleti ilkesinin gerçekleştirilmesinekatkı sağlamak olduğunu dile ge-tiren Av. Mustafa Çetin, bu sistemleaynı zamanda avukatlık ücretini veyargılama giderlerini karşılama ola-nağı bulunmayanların avukatlık hiz-metlerinden yararlandırılmasınınamaçlandığını söyledi.

Çalışma sonunda katılan avu-katlara İzmir Barosu Başkan VekiliAv. Mustafa Çetin ve İzmir BarosuGöç ve İltica Komisyonu SorumluYönetim Kurulu Üyesi Av. SeyideUludağ tarafından sertifikaları ve-rildi.

adlİ yardıM aÇıSından göÇve İltİca Hukuku eğİtİMİ


PAN

ELLE

R

İzmir Barosu tarafından, 17 mart2018 günü “İktisadi Bağımsızlık

ve 1923 İzmir İktisat Kongresi” başlıklıbir panel düzenledi.

İzmir Barosu Başkanı Av. AydınÖzcan tarafından yönetilen panele,Türkiye Barolar Birliği Başkan Yar-dımcısı Av. Hüseyin Özbek, ODTÜÖğretim Üyesi Dr. Yıldırım Koç, İLE-SAM Eski Başkanı Dr. Mehmet Sarıtaşve Ulusal Eğitim Derneği İzmir ŞubesiKurucu Başkanı Dr. Mustafa Kozankonuşmacı olarak katıldılar.

Meslektaşlarımızın yanı sıra UlusalEğitim Derneği yönetici ve üyelerininde katıldığı panel öncesi Ahmet Güreltarafından hazırlanan İzmir İktisat Kon-gresi Belgeseli izlendi.

İzmir Barosu Başkanı Av. AydınÖzcan yapmış olduğu konuşmada,İzmir İktisat Kongresi’nin Lozan An-tlaşması’nın da bir gerekçesi olduğunusöyleyerek, Lozan görüşmeleri sıra-sında yeni kurulan Türkiye Cumhuri-yeti’nin yönünün belirlenmesi anla-mında Türkiye’nin elinin güçlenmesinisağladığını ifade etti. İzmir İktisat Kon-gresi’nin Lozan’daki muhataplara birmesaj niteliği taşıdığını söyleyen Av.Aydın Özcan, “Mustafa Kemal Atatürk,her şeyi planlayarak ortaya koymuşve ülkemizin tam bağımsız, gerçekanlamda çağdaş bir cumhuriyet ol-ması yönünde adımlar atmıştır. Buadımların da en önemlisi İzmir İktisat

Kongresi’dir” dedi.

İzmir İktisat Kongresi’nde görü-şülen konuların bugün bile hayatiönem taşıyan konular olduğunu dilegetiren Aydın Özcan, “şeker fabri-kalarına kadar çok detaylı çalışma-ların yapıldığını görüyoruz. Bugünise şeker fabrikaları kapatılmak is-teniyor” dedi. Av. Aydın Özcan İktisatKongresi’nin her yıl uzmanlarca etütedilerek, ele alınması gerektiğiniifade ederek “ülkemizin tam ba-ğımsız olarak hareket edebilmesi,çağdaş medeniyetlerle yarışabilmesiiçin bunu yapmak zorundayız” dedi.

Osmanlı İmparatorluğu’nu sondöneminde Türk halkının durumunada değinen Av. Aydın Özcan, sadeceİngilizlerin kurduğu şirketlerin BatıAnadolu’dan satın aldığı arazilerinyaklaşık bir milyon beş yüz bin dönüm,Türkiye genelinde ise iki milyon altıyüz bin dönüm olduğunu ifade ederek,bu arazilerin en verimli topraklar ol-duğunu, Lozan Antlaşması ve İzmirİktisat Kongresi’nde alınan kararlarlaTürk çiftçisinin bu verimli topraklarayeniden sahip olduğunu dile getirdi.

Türkiye Barolar Birliği Başkan Yar-dımcısı Av. Hüseyin Özbek toplantınıngerçekleşmesinde ve Türk MedeniKanunu’nun oluşmasında büyük eme-ği olan Mahmut Esat Bozkurt’u anarakbaşladığı konuşmasında Türkiye’ninLozan’a başı dik olarak katılmasında

İzmir İktisat Kongresi’nde alınan ka-rarların ve başlatılan uygulamalarınbüyük önemi olduğunu belirtti.

Dr. Mehmet Sarıtaş ise, Kongreile başlayan iktisadi savaşın 1929’akadar sürdüğünü, 1930 yılında za-ferle taçlandığını belirterek, İzmir İk-tisat Kongresi’nin danışma nitelikliolmayıp karar alma nitelikli olduğunuifade etti. Kongrede alınan kararlarınhemen uygulamaya sokulduğunusöyleyen Sarıtaş ekonomik çıkmaz-dan üretim ekonomisine geçilerekçıkılacağını dile getirdi.

“Siyasi mücadele, iktisadi mü-cadele ile tamamlanırsa başarı ka-lıcıdır” diyen ODTÜ Öğretim ÜyesiDr. Yıldırım Koç ise sağlık, eğitimve ulaştırmada yapılan uygulamalarlamilli birliğin sağlandığını, bugün iseemperyalizmin özelleştirme politi-kalarının ülkemizin bütünleştirici gücüolan sağlık ve eğitim konularına sal-dırdığını ifade etti.

Son sözü alan Mustafa Kozan,Osmanlı’da iktisadi düzenin yabancılarlehine çalıştığını söyleyerek İktisatKongresi ile bir ulus yaratıldığını ifadeetti. Mustafa Kozan Cumhuriyet’lekurulan KİT’lerin emperyal güçlerineline geçtiğini, şimdi de sıranın şekerfabrikalarına geldiğini söyleyerek, it-halatın önünün kesilmesi gerektiğini,bu nedenle yerli malı kullanımınınteşvik edilmesi gerektiğini söyledi.

İktİSadİ BağıMSızlık ve1923 İzMİr İktİSat kongreSİ


PAN

ELLE

R


PAN

ELLE

R

İzmir Barosu ve İMEAK DenizTicaret Odası İzmir Şubesi ta-

rafından 4 Mayıs 2018 günü “De-niz Ticareti Hukuku Semineri”düzenlendi.

Moderatörlüğünü İzmir BarosuGenel Sekreteri ve Uluslararası İliş-kiler Komisyonu sorumlu yönetimkurulu üyesi Av. İlke Erol’un yaptığıseminere DEÜ Hukuk Fakültesi Ti-caret Hukuku ABD Dr. Öğr. ÜyesiYaşar Can Göksoy, Gnw LogisticsŞirket Ortağı Taner İzmirlioğlu ileDeniz Ticaret Odası Hukuk MüşaviriAv. Ahmet Çalık konuşmacı olarakkatıldılar.

Seminerin açılış konuşmasınıyapan İzmir Barosu Başkan VekiliAv. Mustafa Çetin, İzmir Barosuyönetimine “baro avukat içindir” ve“bilgi güçtür” sloganları ile geldik-lerini ve bu doğrultuda da önemliçalışmalara imza attıklarını ifadeetti. Bu anlamda ilk olarak İzmirBarosu Uluslararası İlişkiler Komis-yonu’nu kurduklarını ifade eden Av.Mustafa Çetin, avukatların yeşil pa-saport alabilmesi için çalıştıklarınıson aşamaya geldiklerinde Avrupa

Birliği Bakanlığı’nın avukat sayısınınfazla olmasını gerekçe göstererekitiraz ettiğini, bunun üzerine avu-katların vize almalarını kolaylaştırmakamacıyla konsolosluklarla görüş-tüklerini ve bu görüşmeler sonundaİzmir Barosu’nda bu işe özgülenmişbir birim kurduklarını ifade etti.

Uluslararası bir baro olma yo-lunda bir diğer adım olarak yabancıbarolarla iletişime geçtiklerini, Bel-çika’dan Gent, Yunanistan’dan Se-lanik, Bulgaristan’dan Plovdiv veFransa’dan Strasbourg baroları ilekardeş baro protokolü imzaladık-larını sözlerine ekleyen Av. MustafaÇetin, bu barolarla ortak çalışmalarhayata geçirdiklerini ifade etti.

Uluslararası İlişkiler Komisyo-nu’nun çalışmalarına yoğun bir şe-kilde devam ettiğini ifade eden Av.Mustafa Çetin, kısa süre içerisindeStrasbourg Barosu ile stajyer de-ğişim programını hayata geçire-ceklerinin de müjdesini verdi. İmzaaşamasına gelen protokole göreİzmir Barosu’nda stajını yapan staj-yer avukatlar dilerse stajının birayını Strasbourg Barosu bünyesinde

yapabilecek. Av. Mustafa Çetin söz-lerini, “Biz İzmir’i Türkiye’nin batıyaaçılan penceresi olarak görüyoruz.

Ama ne yazık İzmir Barosu veİzmir Barosu’na bağlı meslektaş-larımız uluslararası ilişkiler ve ulus-lararası davalar konusunda çok de-ğerli birkaç üstadımız dışında işyapamamaktalar. Biz de hem ba-romuzun uluslararası bir baro olmasıhem de meslektaşlarımızın ulus-lararası davalarda aktif olmasınıistiyoruz. Bu nedenle bir yandanbeş hukuk fakültesiyle birlikte dü-zenlediğimiz Uluslararası Göç veİltica Sempozyumu, Carlos III Üni-versitesi ile Türkiye'de ilk kez dü-zenlenen uluslararası akreditas-yonlu Uluslararası Sözleşmeler veTahkim Sertifika Programı, Kara-yoluyla Uluslararası Eşya Taşımalarıve CMR, uluslararası tebligat gibiçalışmalar düzenlerken, öte yan-dan yabancı dil eğitimlerimize de-vam ediyoruz. Bu çalışmalarımızçok yoğun şekilde devam edecek”şeklinde tamamladı.

İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmirŞubesi Başkanı Yusuf Öztürk ise

İMeak dto katılıMı İle denİztİcaret Hukuku SeMİnerİ


PAN

ELLE

R

yapmış olduğu açılış konuşmasın-da, insanın ilk ticari ilişkisinin malmübadelesi ile başladığını söyle-yerek, bu ilişkilerin zamanla geli-şerek milletlerarası bir ticari ilişkiyedönüştüğünü ifade etti. Yusuf Öztürkzamanla ticaretin kolaylaşması vebir düzen içerisinde devam ede-bilmesi için de bazı güvenceleraltına alınmasına gerek duyuldu-ğunu, deniz ticareti hukukunun dailk olarak bu noktada ortaya çıktığınıdile getirdi. Öztürk, “Bugün dün-yadaki yük hareketinin %88’inin de-niz yollarıyla, yani bir hukuki varlıkolan gemilerle yapıldığı düşünül-düğünde konunun ne kadar önemliolduğunu ortadadır” diyerek söz-lerini tamamladı.

Seminerin moderatörlüğünüyapan İzmir Barosu Genel Se-kreteri ve Uluslararası İlişkiler Ko-misyonu yönetim kurulu üyesi Av.İlke Erol, yapılan çalışmanın İzmirBarosu ve İzmir Deniz TicaretOdası’nın ortaklığının ilk adımı

olduğunu söyleyerek benzer eği-timlerin gelecek günlerde artarakdevam edeceğini ifade etti.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanu-nu’nun deniz taşıma hukuku ala-nında getirdiği yenilikler başlıklı su-numu gerçekleştiren DEÜ HukukFakültesi Ticaret Hukuku ABD Dr.Öğr. Üyesi Yaşar Can Göksoy, YeniTTK’nın, taşıyanın sorumluluğunailişkin 1178 ilâ 1192 nci maddele-rinde çok sayıda yeni düzenlemeyeyer verildiğini ifade ederken bu dü-zenlemeler yapılırken, Türkiye’nintarafı olduğu 1924 Brüksel Sözleş-mesi ile bu Sözleşmeyi tadil eden1968 Visby Kuralları ve 1979 LondraProtokolü esas alındığını söyledi.“Bu sözleşmelerin tümünde hükümbulunmayan hallerde, 1978 Ham-burg Kurallarının hükümleriyle Ta-sarının tamamlanması yoluna gi-dilmiştir” diyen Göksoy, sunumundataşıyanın sorumluluk sınırları, taşı-yanın gecikmeden doğan sorum-luluğu, konşimento hakkında geti-

rilen yenilikler, temiz konşimentogibi konulara değinildi.

Deniz yolu ile taşınan yüklerinTürkiye’deki alıcılarına teslimindeordino aranması zorunluluğu baş-lıklı bir sunum gerçekleştiren De-niz Ticaret Odası Hukuk MüşaviriAv. Ahmet Çalık Ordino konusu-nun yirmi yıllık ve hep sil baştanyapılan sektörel bir tartışma ol-duğunu ifade ederek, “ordinokalktı” şeklindeki yorumların hatalıolduğunu, ordinonun sadecegümrükleme işlemleri için gerekliolmaktan çıktığını dile getirdi.

Konteynır taşımacılığında hu-kuki ihtilaf oluşturabilecek uygu-lamadaki sorunlar başlıklı sunu-mu yapan Gnw Logistics ŞirketOrtağı Taner İzmirlioğlu ise kon-teynır taşımacılığının içinde çokfazla konu ve hizmet barındırdı-ğını ifade ederek, bu hizmetlerinihracat, ithalat ve transit olmaküzere üçe ayrıldığını ifade etti.


PAN

ELLE

R

İzmir Barosu Atatürk AraştırmaMerkezi tarafından Prof.Dr. Ergun

Aybars’ın katılımıyla “Emperyalizm-Ortadoğu ve Ulusal Egemenlik”başlıklı bir konferans düzenlendi.

Ergun Aybars konuşmasındaAtatürk’ün tüm dünyada tanındığınısöyleyerek “Atatürk’süz Türkiye ol-maz. Atatürk’ün dünyada tanınmasıiçin bize ihtiyacı yok. Ama bizim in-san gibi yaşayabilmemiz için Ata-türk’e ihtiyacımız var” dedi.

ATATÜRK VECUMHURİYETÇİLİĞEYÖNELİK SALDIRILARAKARŞI HUKUK MÜCADELESİVERİYORUZ

İzmir Barosu Atatürk AraştırmaMerkezi 9 Mayıs 2018 günü “Em-peryalizm-Ortadoğu ve Ulusal Ege-menlik” başlıklı bir konferans dü-zenledi. Prof.Dr. Ergun Aybars’ınkonuşmacı olarak katıldığı konfe-ransın açılış konuşmasını yapanİzmir Barosu Başkan Vekili Av. Mus-tafa Çetin, “bilgi güçtür” diyerekyola çıktıklarını ifade ederek bu bağ-lamda göreve geldiklerinde eksik-likleri tespit ederek o alanlarda ça-lışmalar yaptıklarını söyledi. İzmirBarosu gibi Atatürkçü, Cumhuriyetçibir baroda Atatürk ve CumhuriyetDevrimleri Komisyonu’nun olma-masının düşünülemeyeceğini söy-leyen Av. Mustafa Çetin, komisyon

kurulur kurulmaz, görev alan avukatve stajyer avukatların büyük bir fe-dakârlıkla çalışmaya başladıklarınıifade ederek “amacımız Atatürk,Atatürkçülük, Cumhuriyetçilik ile ilgiliçalışmalar yapmak, bu değerlereyönelik saldırılara karşı hukuk mü-cadelesi vermektir” dedi. Atatürk veCumhuriyet Devrimleri Komisyo-nu’nun bir süre sonra Merkez’e dön-üştüğünü söyleyen Mustafa Çetin,kısa süre önce de çok sayıda ba-ronun temsilcilerinin katılımıyla Mer-kezin yeni hizmet birimini açtıklarınıdile getirdi. Haziran ayında İzmir veBursa Baroları öncülüğünde diğerbaroları da davet ederek Bursa’dabu alanda ortak bir sempozyumdüzenleyeceklerini ifade eden Mus-

tafa Çetin, sözlerini, “Biz AtatürkAraştırma Merkezlerini, komisyon-larını Türkiye’deki 79 baroda dagörmek istiyoruz. Komisyon ya damerkezi olmayan barolara tek tekgitmek, onlara çalışmalarımızı an-latmak, komisyon kuruluşunda yar-dımcı olmak ve ortak çalışmalaryapmak en büyük dileğimiz” diyerektamamladı.

İNSANCA YAŞAMAKİÇİN ATATÜRK’EİHTİYACIMIZ VAR

Konferansta konuşan Prof. Dr.Ergun Aybars, dünyanın her yerindenfarklı ideoloji ve dini görüşlerdenbirçok insanın Atatürk’e ve O’nunfikirlerine hayran olduğunu ifade

ederek “Atatürk’süz Türkiye ol-maz. Atatürk’ün dünyada ta-nınması için bize ihtiyacı yok.Ama bizim insan gibi yaşaya-bilmemiz için Atatürk’e ihti-yacımız var” dedi. 12 EylülAnayasası’nın 61 Anayasa-sı’nın getirmiş olduğu insanhakları ve evrensel hukuk de-ğerlerini güçlü iktidar adınatasfiye ettiğini söyleyen Er-gun Aybars, Atatürk’ün bir-çok yönetim sistemini ince-lediğini, başkanlık sistemineilişkin görüşlerini açıklarkenise “mazlum ülkelerde baş-kanlık diktatörlüğe gider”dediğini söyledi.

atatürk’Süz türkİye olMaz!İZMİR BAROSU ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ


PAN

ELLE

R

İzmir Barosu Stajyer AvukatlarKomisyonu tarafından son yılların

güncel konularından biri olan TarımHukuku başlıklı bir panel düzen-lendi. Avukat ve stajyer avukatlarınkatıldığı panelin açılış konuşmasınıyapan İzmir Barosu Başkanı Av.Aydın Özcan, İzmir’in çevre ilçeleriile birlikte bir tarım kenti olduğunuve avukatların henüz çok yeni olanbu alanda kendilerini geliştirme-lerinin önemine dikkat çekti.

Dokuz Eylül Üniversitesi HukukFakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr.Murat Aydoğdu ve Manisa BarosuÜyesi Av. Recep Adıgüzel’in konuş-macı olarak katıldıkları panelin açılışkonuşmasını yapan İzmir BarosuBaşkanı Av. Aydın Özcan, İzmir’inçevre ilçeleri ile birlikte bir tarımkenti olduğunu ve avukatların he-nüz çok yeni olan bu alanda ken-dilerini geliştirmelerinin öneminedikkat çekti. İzmir Barosu’nun bu

yeni alanlardaki çalışmaları mesleğigeliştirme ve avukatlara yeni alanlaraçma kaygısıyla düzenlediğini söy-leyen Baro Başkanı Av. Aydın Öz-can, “hukuk sürekli yenilenmek,değişiklikleri takip etmek, uygula-maları görmektir” dedi.

İzmir Barosu Başkan Yardımcısıve Staj Eğitim Merkezi Sorumlu Yö-netim Kurulu Üyesi Av. MustafaÇetin ise hukuk fakültelerinin sayı-sının önlenemez bir şekilde arttığınıve çok sayıda mezun verdiğini, an-cak tarım hukuku, enerji hukuku,bilişim hukuku gibi belli alanlardauzmanlaşabilen avukatların fark ya-ratabileceğini söyledi. Devletin aça-cağı bir milyona yakın izale-i şüyudavası olduğunu ifade eden Av.Mustafa Çetin, avukatların bu alandakendilerini geliştirmelerinin öneminedikkat çekti.

Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk

Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr.Murat Aydoğdu, tarımsal taşınmaz-ların ve yan sanayi işletmelerininbölünmesinin engellenmesi konu-sunda yaptığı sunumda 2004-2013yılları arasında 27 milyon dekar ta-rımsal arazinin bu vasfını kaybederekimara açıldığını, bu rakamın günde1067 futbol sahasına eşit olduğunusöyledi. Tarımsal arazilerin bölün-mesinin engellenmesi amacıylaçıkarılan 2014 tarihli 6537 sayılıKanun’un bir milat olduğunu söy-leyen Aydoğdu, “Artık özgülemesistemi yürürlükten kalkmıştır. Top-rağı işlemeye ehil bir mirasçıyadevir öngörülmüştür” dedi.

Av. Recep Adıgüzel ise mahkemearacılığıyla devir, iradi devir konula-rında gerçekleştirdiği sunumunda,6537 sayılı Kanun’un tarımsal ta-şınmazların paylaşımı konusundaemredici nitelikte hükümler getirdiğiniifade etti.

yenİ Bİr alan: tarıM Hukuku


PAN

ELLE

R

“İş Hukuku günlerİ” 7. yılında İzmir Barosu tarafından yedi yıldır

kesintisiz olarak düzenlenen “İşHukuku Günleri” bu yıl da 11-12 Mayıs2018 günlerinde gerçekleştirildi.

İzmir Barosu Av. Nevzat ErdemirKonferans Salonu’nda düzenlenençalışmanın açılış konuşmasını yapanİzmir Barosu Başkan Vekili Av. Mus-tafa Çetin, İş ve Sosyal GüvenlikHukuku Komisyonu’nun Baro’nunen aktif çalışan komisyonlarındanbiri olduğunu ifade ederek her haftadüzenli olarak gerçekleştirdikleri top-lantılarda bu alandaki tartışmalı Yar-gıtay kararlarını veya görüşleri de-

ğerlendirdiklerini ve İzmir Barosuinternet sitesinde yayınladıklarınısöyledi. İzmir Barosu İş ve SosyalGüvenlik Hukuku Komisyonu’nun,İş Hukuku’nda zorunlu dava şartıolan arabuluculuk tasarısı henüzyasalaşmadan tasarıya ilişkin eleş-tirilerini raporlaştırdığını ve bu rapordoğrultusunda zaman aşımı süre-lerinin iki yıldan beş yıla çıkarıldığınıifade etti. Av. Mustafa Çetin komis-yonun iş davalarında zorunlu ara-buluculuğun dava şartı olmasınınAnayasa’ya aykırı olduğuna dair ça-lışmalar yaptığını ve bu çalışmalar

ile örnek dilekçenin şu anda İzmirBarosu’nun internet sayfasında ya-yınlandığını sözlerine ekledi.

Etkinliğin ilk oturumunun baş-kanlığını İzmir Barosu İş ve SosyalGüvenlik Hukuku Komisyonu ÜyesiAv. Nagihan Türkel yaptı. İlk otu-rumda “Haklı Fesih - Geçerli Fesih”başlıklı sunumu gerçekleştiren Do-kuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakül-tesi Dekanı Prof.Dr. Mustafa Alp,İstanbul’da, Kocaeli’nde, Eskişe-hir’de iş hukuku ile ilgili etkinliklerdüzenlenirken İzmir’de bir etkinliğinolmamasının bir eksiklik olduğunu


PAN

ELLE

R

söyleyerek “İzmir Barosu son yediyıldır bu eksikliği İzmir hatta Türkiyeaçısından gayet güzel doldurdu”dedi. İzmir Barosu İş ve Sosyal Gü-venlik Hukuku Komisyonu üyesi Av.Tacettin Çolak “İşçilik AlacaklarınınHesaplanması" başlığı altında yap-tığı sunumunda kıdem tazminatı,ihbar tazminatı, yıllık izin alacağıgibi bir iş davasında sık karşılaşılanalacak kalemleri ile ilgili pratik bilgilerverdi. İlk oturumda konuşmacılarateşekkür belgelerini İzmir Barosu

İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Ko-misyonu Sorumlu Yönetim KuruluÜyesi Av. Gonca Arkoç verdi.

Çalışmanın ikinci gün gerçekle-şen ilk oturumun başkanlığını İzmirBarosu İş ve Sosyal Güvenlik Hu-kuku Komisyonu Üyesi Av. HülyaYılmaz gerçekleştirdi. “Son Deği-şikliklerle, Zorunlu Arabuluculuk veİşe İade Davaları” başlıklı sunumugerçekleştiren Karşıyaka 2. İş Mah-kemesi Yargıcı Uğur Erçetin, ara-buluculukla ilgili genel kavramlardanbaşlayarak iş hukukunda zorunluarabuluculuk diye de tabir edilendava şartı olan arabuluculuğun kap-samını anlattı. “Zorunlu ArabuluculukGörüşmeleri, Tutanakların Düzen-lenmesi ve Geçerliliği” başlıklı su-numu gerçekleştiren İzmir Barosuüyesi Av. Şerife Özcan Tekeli isearabuluculuk sürecinin hazırlık, top-

lantı-aşamalar ve kapanış- sonuçolmak üzere üç aşamadan oluştu-ğunu ifade ederek bu aşamalarıdetaylı olarak anlattı.

Çalışmanın son oturumunun baş-kanlığını İzmir Barosu İş ve SosyalGüvenlik Hukuku Komisyonu üyesiAv. Olcay Hepdemirgil yaptı. Sonoturumda İzmir Bölge Adliye Mah-kemesi 3. Hukuk Dairesi BaşkanıYargıç Ayşe Yeşim Akçelik “İş Yar-gısında İstinaf Kanun Yolu” başlıklısunumu yaparken, Ankara BölgeAdliye Mahkemesi 7. Hukuk DairesiBaşkanı Yargıç Şahin Çil ise “Yargıtayve İstinaf Mahkemeleri Kararları Işı-ğında Fazla Çalışma” başlıklı su-numu gerçekleştirdi.

Çalışma, İzmir Barosu BaşkanVekili Av. Mustafa Çetin’in konuş-macılara teşekkür belgelerini ver-mesiyle sona erdi.


PAN

ELLE

R

deü İşBİrlİğİ İle Medenİ Hukuk günlerİve aİle Hukuku SeMPozyuMu

İzmir Barosu, Dokuz Eylül Üni-versitesi Hukuk Fakültesi, Dokuz

Eylül Üniversitesi Adalet meslekYüksekokulu ile Dokuz Eylül Üni-versitesi Hukuk Araştırmaları Mer-kezi’nin birlikteliği ile 27-28 Nisan2018 günlerinde düzenlenen MedeniHukuk Günleri 2-Aile Hukuku Sem-pozyumu tamamlandı.

Sempozyumun açılış konuşma-sını yapan İzmir Barosu BaşkanVekili Av. Mustafa Çetin, Dokuz EylülÜniversitesi ile İzmir Barosu’nun iş-birliği ile önemli çalışmalar yapıldığınısöyleyerek gelecekte de benzer ça-lışmaların devam edeceğini vurgu-ladı. Av. Mustafa Çetin Dokuz EylülÜniversitesi ile birlikte daha önce

de Medeni Hukuk Günleri 1 – MirasHukuku Sempozyumunu düzenle-diklerini söyleyerek, sempozyumkonusu olan Aile Hukuku’nun çokönemli olduğunu ve katılan avukat-ların önemli ölçüde faydalanacak-larını söyledi. Av. Mustafa Çetin,sosyal bir devletin işlerliğinin ancakyargının bağımsızlığı ve yargının iş-lerliği ile doğru orantılı olduğunuifade ederek “bunun için de hukuk-çuların nitelikli, kaliteli, ve vicdanlıolmaları gerekmektedir. İzmir Barosuolarak da hukukçulara katkı sağla-mak için üzerimize düşen çalışmalarıçok sık yapıyoruz” dedi.

Dokuz Eylül Üniversitesi RektörYardımcısı Prof. Dr. Hikmet Hüseyin

Çatal ise aile hukukunun sadecemevzuatlar çerçevesinde evlenme,boşanma, tazminat ya da velayetgibi belirli kavramların üzerindendeğil daha geniş bir bakış açısıyladeğerlendirilmesi gerektiğini söyle-yerek, “esas mesele aile hukukundaihtiyaç duyulan sosyal dokuyu an-lamaktan geçiyor” dedi.

Dokuz Eylül Üniversitesi HukukFakültesi Dekanı Prof.Dr. MustafaAlp yapmış olduğu açılış konuşma-sında İzmir Barosu ve Dokuz EylülÜniversitesi Hukuk Fakültesi’nin bir-likte yaptıkları etkinliklerin her zamançok güzel, çok anlamlı olduğunuifade ederek bundan sonra da buetkinliklere devam edileceğini dile


PAN

ELLE

R

getirdi. Dokuz Eylül ÜniversitesiAdalet Meslek Yüksekokulu MüdürüDoç. Dr. Oğuz Şimşek ailenin tarihboyunca son derece önemli bir ku-rum olduğunu vurgulayarak Ana-yasamızın 41. maddesinde aile ku-rumunun düzenlendiğini, aileninTürk toplumun temeli olduğununbelirtildiğini ifade etti.

DEHAMER Müdürü Prof.Dr. De-met Özdamar ise sempozyum açılışkonuşmasında toplumun en önemliyapı taşı ve çekirdeği olan aile ku-rumunun sağlam olmasının toplum-ların bu kuruma verdiği önem ilede doğru orantılı olarak geliştiğinisöyleyerek “gittikçe zorlaşan hayatşartları karşısında aile kurumununhukuki açıdan, uygulama ve teorikolarak her yönüyle ele alınmasınınbu kuruma büyük katkılar sağlaya-cağız aşikardır” dedi.

Başkanlığını Prof. Dr. Aydın ZEVK-LİLER’in yaptığı sempozyumun ilkoturumunda Çankaya ÜniversitesiHukuk Fakültesi’nden Prof. Dr. BilgeÖZTAN “Boşanmada Birlikte Velayet”,Marmara Üniversitesi Hukuk Fakül-tesi’nden Doç. Dr. Canan YILMAZ“İsviçre Medeni Kanunu’nda01.01.2017 Tarihli Revizyonla Aile Hu-kuku Alanında Gerçekleştirilen TemelDeğişiklikler” ile İzmir Barosu ÜyesiAv. A. Erinç SOYER “Velayet” konu-larında sunumlarını gerçekleştirdiler.

Sempozyumun ikinci oturumunbaşkanlığını ise Prof. Dr. Şeref ERTAŞyaptı. İkinci oturumda Marmara Üni-versitesi Hukuk Fakültesi’nden Prof.Dr. Faruk ACAR “Boşanmada Af veHukuki Sonuçları”, Emekli YargıtayÜyesi İrfan OKUR “Medeni UsulHukukuna Hâkim Olan İlkeler Kar-şısında Boşanma Yargılaması Hu-kuku ve Ortaya Çıkan Sorunlar” veDokuz Eylül Üniversitesi Adalet Mes-lek Y.O.’ndan Dr. Öğretim ÜyesiAyşe FIRAT ŞİMŞEK “BoşanmadaManevi Tazminat ve Zina Durumun-da Üçüncü Kişiye Karşı Tazminat”başlıklı sunumları gerçekleştirdiler.

İlk gün gerçekleştirilen üçüncüoturumun başkanlığını Av. MustafaÇetin gerçekleştirdi. Üçüncü otu-rumda İstanbul Üniversitesi HukukFakültesi’nden Prof. Dr. Mehmet Tu-fan ÖĞÜZ “Türk Medeni Kanu-

nu’nun Soybağına İlişkin Hükümle-rinin İsviçre Medeni Kanunu ile Kar-şılaştırmalı Olarak Değerlendirilmesi”,Marmara Üniversitesi Hukuk Fakül-tesi’nden Doç. Dr. Fulya ERLÜLE“Velayetin Kullanılması KendisineBırakılmayan Tarafın Çocuğu ZiyaretHakkı”, Emekli Yargıtay Üyesi Mah-mut KAMACI “Yargıtay UygulamalarıÇerçevesinde Güncel Evlat EdinmeHukuku” ve Dokuz Eylül ÜniversitesiHukuk Fakültesi’nden Dr. ÖğretimÜyesi Özge ERBEK ODABAŞI “Ço-cuğun Soyadı” başlıklı sunumlarıgerçekleştirdiler.

Dördüncü ve son oturumun baş-kanlığını Av. İlke Erol yaptı. OturumdaAltınbaş Üniversitesi Hukuk Fakül-tesi’nden Prof. Dr. Şükran ŞIPKA“Türkiye’de Aile Arabuluculuğu Ça-lışmaları”, Dokuz Eylül ÜniversitesiHukuk Fakültesi’nden Dr. Öğretim


PAN

ELLE

R

Üyesi Pınar ÇİFTÇİ TÜRKEL “Eş-lerden Birinin Ölümünün BoşanmaYargılaması Üzerindeki Sonuçları”ve İzmir Barosu Üyesi Av. Aytül ARI-KAN “İstanbul Sözleşmesi Perspek-tifinden Şiddet Gören Kadının AileHukukundan Doğan Hakları” başlıklısunumları gerçekleştirdiler.

Sempozyumun ikinci günügerçekleştirilen ilk oturumun baş-kanlığını ise Prof. Dr. Bilge ÖZTANyaparken “Nişanlanmanın SonaErmesinde Başlık Parasının İadesive Nişanlı Lehine Yapılan ÖlümeBağlı Tasarrufların Hukuki Akıbeti”başlıklı sunumu Dokuz Eylül Üni-versitesi Hukuk Fakültesi’ndenDr. Öğretim Üyesi M. Beşir ACA-BEY, “Aile Mahkemeleri Uygula-ması Bağlamında Evlilik BirliğininDevamı Sırasında Birliğin Korun-ması Amacıyla Alınabilecek Ön-lemler” başlıklı sunumu İzmir AileMahkemesi Hâkimi Ali SOYER,“Uygulamada Ziynet Eşyalarınınİadesi” başlıklı sunumu ise İzmirBarosu Üyesi Av. Gülay YILMAZ-KOÇLAR yaptı.

İkinci oturumda başkanlığı

Prof. Dr. Ayşe HAVUTÇU yaptı.“Türk Medeni Kanunundaki AileKonutuna İlişkin Hükümlerin De-ğerlendirilmesi” başlıklı sunumDokuz Eylül Üniversitesi HukukFakültesi’nden Dr. Öğretim Üyesiİlknur SERDAR tarafından, “İs-tenmeyen Çocuktan Doğan Taz-minat” başlıklı sunum Dokuz EylülÜniversitesi Hukuk Fakültesi’ndenDr. Öğretim Üyesi Serdar NARTtarafından ve “Eşin Tasarruf Yet-kisinin Kısıtlanması” başlıklı su-num ise Pamukkale ÜniversitesiHukuk Fakültesi’nden Dr. ÖğretimÜyesi Senar ÇAĞIRGAN TUN-CER tarafından gerçekleştirildi.

İkinci gün gerçekleştirilen üçün-cü oturuma Prof. Dr. Fırat ÖZTANbaşkanlık yaptı. “BoşanmadaMaddi Tazminat ve Yoksulluk Na-fakası” başlıklı sunumu Dokuz Ey-lül Üniversitesi Adalet Meslek Yük-sekokulu’ndan Dr. Öğretim ÜyesiÖzge ÖNCÜ gerçekleştirirken,“Milletlerarası Aile Hukukunda Na-faka Taleplerine Uygulanacak Hu-kuka İlişkin Sorunlar” başlıklı su-numu Dokuz Eylül Üniversitesi

Hukuk Fakültesi’nden Dr. ÖğretimÜyesi Ali Gümrah TOKER, “YardımNafakası”nı Akdeniz ÜniversitesiHukuk Fakültesi’nden Dr. ÖğretimÜyesi Tuba BİRİNCİ UZUN ve “İş-tirak Nafakası”nı ise Özyeğin Üni-versitesi Hukuk Fakültesi ‘ndenDr. Öğretim Üyesi Tuğçe TUZCU-OĞLU sundular.

Sempozyumun son oturumunaProf. Dr. Murat AYDOĞDU baş-kanlık yaptı. Son oturumda “Ko-runmaya Muhtaç Çocuklarda Ba-rınma Yöntemleri” başlıklı sunumDokuz Eylül Üniversitesi HukukFakültesi’nden Doç. Dr. SerkanAYAN tarafından “Kişinin Korun-ması Amacıyla Özgürlüğünün Kı-sıtlanması” başlıklı sunumu YaşarÜniversitesi Hukuk Fakültesi’ndenDr. Öğretim Üyesi Emre CUMA-LIOĞLU ve “Yetişkinlerin Korun-ması Açısından İsviçre HukukundaGetirilen Önemli Yenilikler” başlıklısunumu ise Dokuz Eylül Üniver-sitesi Hukuk Fakültesi’nden Dr.Öğretim Üyesi Ali Haydar YAĞCI-OĞLU tarafından gerçekleştirildi.


ETKİN

LİK

Avukatlar haftasıkapsamında dü-

zenlenen Bowling, Kingve Tavla Turnuvaları So-nuçlandı. Turnuvalardadereceye giren mes-lektaşlarımıza kupa vemadalyaları İzmir Ba-rosu Başkan YardımcısıAv. Mustafa Çetin ta-rafından verildi.

avukatlar HaftaSıturnuvaları taMaMlandı

Turnuvalarda dereceyegiren meslektaşlarımız:Bowling Turnuvası1. Stj Av.Alper Uslu2. Av Belgin Otur3. Stj Av Metincan ÇilingirKing Turnuvası1. Av. Emin İçelli2. Stj. Av.Yusuf Can Gezginoğlu3. Av. Mahmut Furkan ÖlmezTavla Turnuvası1. Av. Emin İçelli2. Av. Ali Balcı


ETKİN

LİK

MeSlektaşlardan Halk Müzİğİ zİyafetİ

İzmir Barosu Türk Halk MüziğiTopluluğu bir kez daha izleyici

ile buluştu. Şef Sevim Taşcı yöneti-mindeki meslektaşlarımızdan kurulutopluluk, Güneydoğu Anadolu böl-gemize ait türkülerden oluşturduğukonser repertuarı ile izleyenlere coş-kulu anlar yaşattı.

Şef Sevim Taşcı yönetimindekimeslektaşlarımızdan kurulu İzmirBarosu Türk Halk Müziği TopluluğuAvukatlar Haftası kapsamında birkonser gerçekleştirdi. Topluluk söy-lediği türkülerle konsere katılan çoksayıda izleyicinin coşkulu anlar ya-şamasını sağladı.

Konserde bir konuşma yapanİzmir Barosu Başkanı Av. Aydın Öz-can, topluluğun her konserinde ses-lendirdiği türkülerle dinleyicileri farklıyörelere götürdüğünü söyleyerek,“Ülkemizin her bir yöresi çok güzel.83 milyon olarak birlik, beraberlikiçerisinde mücadele etmek duru-


ETKİN

LİK

mundayız. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilelebet yaşamasıiçin, hukukun üstünlüğüne, yargı bağımsızlığına, basınözgürlüğüne, demokrasiye, temel hak ve özgürlükleresıkı sıkıya bağlı olmak durumundayız. Bizim çimentomuzbu” dedi. Tarihten dersler çıkarılması gerektiğini söyleyenBaro Başkanı Av. Aydın Özcan, “Türkiye’nin dört bir

tarafı terörizm ve emperyalizm sar-malına alınmak isteniyor. Bizler

tarihten dersler çıkararak, büyükkurtarıcımız, büyük önderimizMustafa Kemal Atatürk’ünilke ve devrimlerine sahip çı-karak mücadele etmek du-rumundayız” dedi. İzmir Ba-

rosu’nun bu değerlere sahipçıktığını söyleyen Aydın Özcan,

Baro olarak kadına yönelik şiddet,kadın cinayetleri ve çocuk istismarıyla

var güçleriyle mücadele ettiklerini sözlerineekledi. Avukatlık mesleğinin sabır, mücadele ve cesaretmesleği olduğunu ifade eden Av. Aydın Özcan, “benbunu İzmir Barosu üyesi meslektaşlarımda açıkça gö-rüyorum” dedi.

Konsere İzmir Barosu Başkanı Av. Aydın Özcan’ınyanı sıra Başkan Yardımcısı Av. Mustafa Çetin, Kültürve Sanat Komisyonu Sorumlu Yönetim Kurulu ÜyesiAv. Nilay Ertem Durlu, meslektaşlarımız ve vatandaşlardanoluşan geniş bir dinleyici kitlesi katıldı.


İzmir Barosu HalkoyunlarıTopluluğu “Define Avcıla-

rı” adlı 15. gösterisi ile 11Mayıs 2018 günü sahneyeçıktı.

On beş yıldır hazırladık-ları gösterilerde yurdumuzunçeşitli yörelerinden halkdansları ile izleyenleri bü-yüleyen İzmir Barosu Hal-koyunları, bu yıl da sergile-diği “Define Avcıları” adlıgösteri ile izleyenlere keyiflisaatler geçirtti.

İzleyicilerin ayakta alkış-ladığı gösteri sonunda grubateşekkür plaketlerini sunanİzmir Barosu Kültür ve SanatKomisyonu Sorumlu YönetimKurulu üyesi Av. Nilay ErtemDurlu, “biz bu yıl İzmir Ba-rosu olarak 110. yaşımızıkutluyoruz. 110 yıldır defi-neyi değil ama adaleti ara-yana avukatlara ev sahipliğiyapıyoruz. Aynı zamanda İz-mir Barosu Halkoyunlarıtopluluğu da bu yıl 15. yaşınıkutluyor. 15 yıldır emek ve-ren, her yıl bu güzel oyunları

bizlerle paylaşansevgili meslektaş-larımın hepsinetek tek teşekkürediyorum. On-lar oldukça,adaleti arayanavukatlar ol-dukça İzmirBarosu’nun ay-dınlık yüzü deher zaman parlaya-caktır” dedi.

BaroMuzun Halk oyunlarıekİBİ “defİne avcıları” oldu!

ETKİN

LİK

Şef Gökçe Eriş yönetimindeki İz-mir Barosu Türk Müziği Korosu

9 Mayıs 2018 günü izleyici ile bu-luştu.

Ahmed Adnan Saygun Sanat

Merkezi’nde düzenlenen konserdebir konuşma yapan İzmir BarosuBaşkan Vekili Av. Mustafa Çetin,“bu konserin hazırlanmasında emekharcayan başta Kültür Sanat Ko-

misyonu Sorumlu Yönetim Kuruluüyemiz Av. Nilay Ertem Durlu’ya,şefimize, ekibine, sanatçı meslek-taşlarımıza teşekkür ediyorum” dedi.Büyük Önder Mustafa Kemal Ata-

türk’ün, ‘hepiniz milletvekili ola-bilirsiniz, bakan olabilirsiniz,hatta cumhurbaşkanı olabilir-siniz fakat sanatkâr olamazsınız’sözünü hatırlatan Av. MustafaÇetin, “İzmir Barosu olarak busözü ilke edindik. Müzik, resim,tiyatro, halkoyunları, ritim vesporun her dalıyla uğraşanmeslektaşlarımızın hep yanındaolduk ve olmaya devam ede-ceğiz” dedi.

İzmir Barosu Başkan VekiliAv. Mustafa Çetin ve Kültür Sa-nat Komisyonu Sorumlu Yö-netim Kurulu üyesi Av. NilayErtem Durlu konser sonundaŞef Gökçe Eriş ve programısunan Av. Müge Bulut’a çiçeksundular.


ETKİN

LİK

türk Müzİğİ koroMuzdanunutulMaz konSer


ETKİN

LİK

Tamamı avukatlardan oluşanİzmir Barosu Tiyatro Topluluğu

yeni oyunu “Rosenbergler” ile se-yirci karşısına çıktı. İzmir BarosuBaşkanı Av. Aydın Özcan oyun ön-cesi yaptığı konuşmada, İzmir’detüm baroların tiyatro topluluklarınınkatılacağı bir tiyatro festivali hazır-lığında oldukları müjdesini vererek“İzmir Barosu her zaman sanatınve sanatçının yanında” dedi.

Av. Aydın Özcan, Baro bünye-sinde bulunan çok sayıda sanatçı

tİyatrocu avukatlardanyenİ oyun: roSenBergler

avukatın bir yandan hak aramamücadelesi verirken öte yandanoluşturdukları topluluklarla çalış-malarını sergilediklerini ifade etti.“İzmir Barosu Tiyatro Topluluğunuoluşturan genç meslektaşlarımızda profesyonel bir destek almadanoyunlarını hazırlıyorlar ve başarıylasergiliyorlar” diyen Av. Aydın Özcanİzmir’de tüm baroların tiyatro top-luluklarının katılacağı bir tiyatro fes-tivali hazırlığında oldukları müjdesinide vererek “İzmir Barosu’nun kat-kılarıyla İzmir halkı birçok oyunuizleme imkanı bulacak.

Cumhuriyet değerlerine, Atatürkilke ve devrimlerine bağlı, bir şekildeher zaman sanatın ve sanatçının,kadın haklarının, çocuk haklarının

yanındayız ” dedi. Fransız tarihçiAlain Decaux’un yayımlamış olduğueserden İzmir Barosu Tiyatro Top-luluğu tarafından sahneye uyarlanan“Rosenbergler”, hukukun gücünündeğil de güçlülerin hukukunun al-tında ezilen gerçek bir hayat hika-

yesini konu alıyor.

2011 yılında kurulan ve tamamıavukat ve stajyer avukatlardan olu-şan topluluk, bugüne kadar sah-neye koyduğu altı oyunla İzmir veTürkiye’nin birçok kentinde defa-larca izleyici karşısına çıktı.


ETKİN

LİK


ETKİN

LİK

İzmir Barosu Türk Sanat MüziğiKorosu 17 Nisan 2018 günü

bir konser gerçekleştirdi.

Sekiz bin beş yüzü aşan üyemeslektaşımız ile Türkiye’ninüçüncü büyük barosu olan İzmirBarosu yürüttüğü hukuksal ça-lışmaların yanı sıra bünyesindebulundurduğu kültür sanat top-lulukları ile de üyelerinin sosyalhayatlarına katkı koyuyor.

Türk sanat müziği, Türk halkmüziği, halk oyunları, resim, ritim,dans toplulukları yaptıkları ça-lışmaları sık sık sergileyerek iz-

Sanat Müzİğİnegönül veren

avukatlar SaHnedeydİ

leyenlerin hoşça zaman geçirme-lerini sağlıyor.

Topluluklarımızın çalışmalarınıen yoğun olarak sergiledikleri dö-nemse kuşkusuz Avukatlar Haftası.Geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilenTürk Halk Müziği Topluluğu kon-serinin ardından 17 Nisan 2018günü de Şef Oğuz Özvardar yö-netimindeki Türk Sanat Müziği Ko-rosu bir konser gerçekleştirdi.

Fuar İsmet İnönü Kültür Merke-zi’ni dolduran izleyicilerin güzel sa-atler geçirmesini sağlayan toplu-luğun konseri öncesi konuşan İzmirBarosu Başkanı Av. Aydın Özcan,

İzmir Barosu üyesi meslektaşları-mızın bir yandan vatandaşların te-mel haklarını savunurken bir yandanda sanat icra ettiklerini ifade ederek“meslektaşlarımız sanatla duy-gularını paylaşıyorlar” dedi. İz-mir Barosu ve üye avukatlarınTürkiye’de hukuk mücadelesiverdiğini ifade eden Av. AydınÖzcan hukukun üstünlüğünü,yargı bağımsızlığını, demokrasi,basın özgürlüğünü, kadın hak-larını, çocuk haklarını, çevreyisonuna kadar savunduklarınıifade etti. “Bizler bu mücadeleyidiğer bütün barolarla birlikteyurt sathında vatandaşlarımız

için yapıyoruz” diyen Av. Aydın Öz-can, kadına yönelik şiddet, çocukistismarı ve çevreye karşı işlenensuçlar ile büyük önderimiz MustafaKemal Atatürk’e yönelik saldırılarlakurdukları merkezler aracılığı ilemücadele ettiklerini de sözlerineekledi. “İzmir Barosu üyesi mes-lektaşlarımızla gurur duyuyoruz”diyen Baro Başkanı Av. Aydın Öz-can “amacımız ideal hukuk devle-tine ulaşabilmek ve çocuklarımızaiyi bir gelecek bırakmak. Bununiçin de başta laiklik olmak üzere,Atatürk ilke ve devrimlerine bağlıkalarak mücadele edeceğiz ve gü-zel günleri hep birlikte karşılaya-cağız” dedi.

Konser sonunda İzmir BarosuBaşkanı Av. Aydın Özcan, BaşkanYardımcısı Av. Mustafa Çetin, Ge-nel Sekreter Av. İlke Erol ve KültürSanat Komisyonu Sorumlu Yö-netim Kurulu Üyesi Av. Nilay Er-tem Durlu, Şef Oğuz Özvardarile programı sunan Av. BurçinOrel’e çiçek sundular.


ETKİN

LİK


ETKİN

LİK

Tamamı avukat-lardan oluşan

ilk orkestra olanGrup Değişik İş,sekizinci konse-rini 10 Mayıs2018 günü SoldOut PerformanceHall’da gerçekleş-tirdi.

Konser öncesi kısa bir ko-

nuşma ya-pan İzmirBarosu Baş-

kan Vekili Av.Mustafa Çetin,

“biz sporla sanat-la ilgilenen meslek-

taşlarımızın hep yanında ol-

duk ve olmaya devam ede-ceğiz” dedi. Av. Mustafa Çe-tin, altı yılda sekiz konserveren Grup Değişik İş’in sa-dece İzmir’de değil Türki-ye’de tüm barolar arasındatanınan çok başarılı bir grupolduğunu ifade ederek ken-dilerine başarılar diledi.

Solistleri; Av. Ceren Tekin,Stj. Av. Ezgi Stran Güneş, Av.İdil Su Aydın ve Av. Can Özar-pacı olan grupta Av. FerhatÇelik ve Stj. Av. Efe Gökde-mirel gitarları, Av. Alper Ta-ner neyi, Av. Kamil Yıldırımdavulu, Av. Emre Öktem bas-gitarı ve Hakan Saran klav-yeyi çalıyor.

gruP değİşİk İş’ten 8. konSer


İzmir Barosu Kadın Hakları Danışma ve HukukAraştırmaları Merkezi Özel Bülteni yayımlandı.

kantar özel SayıyayıMlandı

Değerli üstadımız Av. Behçet Akal, adalet sistemini, busistem içerisindeki hakim, savcı, avukat, memur ve vatandaşlarıkapsayan insan ilişkilerini, adliye koridorlarını, emeği, demokrasiyi,kimi zaman ahlak ve menfaati konu alan duygu ve düşüncelerini1990’lı yıllardan başlayarak Kantar Dergisi vasıtasıyla bizlereaktarmıştır.

Akal, eleştirel, samimi ve keskin üslubuyla kaleme aldığıyazılarında sanat, hukuk ve felsefeyi tek potada eriterek bizlereyeni ufuklar açmıştır.

Ebediyete uğurlamış olduğumuz üstadımızın Cevval Kap-lumbağa mahlasıyla kaleme aldığı yazılarından derleyerekoluşturduğumuz Kantar Dergisi’nin Özel Sayısını, İzmir Baro-su’nun 110.yaşına ulaştığı bu Nisan ayında kıymetli meslek-taşlarımızla paylaşmak istedik.

Sizlere keyifli okumalar diler, geçmişin birikiminin ışığındageleceği aydınlatma çabamıza katkı sunan, emek verenherkese içten teşekkürlerimizi sunarız.

DU

YUR

U


YEMİN

TÖ

RENİ

RUHSAT ALAN CÜBBE GİYDİREN AVUKAT

AV. MUSTAFA METİN ÖZMEN AV. ERKAN ÇATIKOĞLU

AV.VELİ BAYRAM AV. ÇAĞATAY AYTAÇ

AV.BETÜL DOĞAN AV. GAMZE ŞİMŞEK


AV.NESRİN BAL AV. MİRAN KAHRAMAN

AV.KIVANÇ EVEN AV. MUSTAFA ÇETİN (BARO BAŞKAN YRD.)

AV.MUZAFFER GİRGİN AV. MUSTAFA ÇETİN (BARO BAŞKAN YRD.)


AV. FATMA ETİMAN AV. TUĞBA NİĞDE

AV. GİZEM DİZDAR AV. ÖZLEM SUZAN

AV. EMRULLAH KURUŞ AV. OSMAN OKUROĞLU


AV. M. OĞULCAN BULUT AV. OSMAN OKUROĞLU

AV. ZİŞAN ÖZAYDIN AV. MUSTAFA ÇETİN (BARO BAŞKAN YRD.)

AV. ASLI ÇATAN BARO AV. MUSTAFA ÇETİN (BARO BAŞKAN YRD.)


AV. MUSTAFA BİLGE KADAN AV. NURİYE KADAN

AV. ÇETİN KADAN

AV. MERVE KÜBRA KANBUR AV. MUSTAFA ÇETİN (BARO BAŞKAN YRD.)


AV. F. HÜSEYİN TÜRBEDAR AV. MUSTAFA ÇETİN (BARO BAŞKAN YRD.)

AV. METEHAN TEMİZ AV. MUSTAFA ÇETİN (BARO BAŞKAN YRD.)


AV. OĞUZ KAAN SEKMAN AV. HAMİT SEKMAN

AV. UĞUR TİTİZ AV. ALPER ATAOĞLU


AV. AYDANUR YEŞİLDAĞ Av. AYDIN ÖZCAN (BARO BAŞKANI)


YEMİN

TÖ

RENİ


AV. MELİS SONGUN AV. NEZİH SEBATİ YOLAL

AV. ALPER SÖNMEZ AV. CEVHER DAĞDEVİREN ASLAN

AV. İSA MERT YILDIRIM AV. CİHAN BEYAZIT

AV. M. ALPEREN DEMİRÖZ AV. ENGİN ERKAL

AV. İLYAS ÇILDIR AV. MEHMET GİRGİN

AV. SEYHUN PORAY AV. MUTLU ÇAKIR

AV. FERİDE İNCİ ÇINAR Av. AYDIN ÖZCAN (BARO BAŞKANI)


AV. AYŞE ÇARPAR Av. AYDIN ÖZCAN (BARO BAŞKANI)

AV. MURADİYE ZENGİN Av. AYDIN ÖZCAN (BARO BAŞKANI)

AV. HÜSEYİN DEMİRCİ Av. AYDIN ÖZCAN (BARO BAŞKANI)

AV. ÖMER FARUK TOPGAÇ Av. AYDIN ÖZCAN (BARO BAŞKANI)

AV. ARDA YILMAZ Av. AYDIN ÖZCAN (BARO BAŞKANI)

AV. YUNUS TAŞKIRAN Av. AYDIN ÖZCAN (BARO BAŞKANI)

AV. GÜL SEREN KUŞADALI Av. AYDIN ÖZCAN (BARO BAŞKANI)


AV. DENİZ BERDAN VURMUŞ AV. CEYLAN YALÇIN SAVLAK

AV. ECEM KUBAT AV. FUNDA MANTU

AV. AV.YİĞİT ATIL AV. MUTLU ÇAKIR


AV. MUSTAFA KARAKOÇ Av. AYDIN ÖZCAN (BARO BAŞKANI)

AV. ÖMER EMRE KARAASLAN Av. AYDIN ÖZCAN (BARO BAŞKANI)


YEMİN

TÖ

RENİ


AV. AYÇE ÇELİKEL AV. İSMAİL ORHAN

AV. BURÇİN KUTLUALP AV. AYNUR KAVAS

AV. MEHMET ATA KESKİN AV. ŞEYHMUS BEDİR

AV. SENEM OVALIOĞLU AV. SELÇUK YONGA

AV. GÜZEL SU BALİ AV. İREM SOYMAN ALEVOK

AV. KÜBRA DEMİR AV. TUNCAY ÇOBANOĞLU

AV. FATİH KUTLUANA

AV. KADİR UYANIK AV. BÜLENT KAPTAN


AV. GÖKTUĞ BERK MAŞLAK AV. MERTKAN UÇKAN

AV. İLKAY ELVEREN

AV. GÜLİSTAN TÜREL AV. CEMAL TÜREL

AV. DERYA ÖZÇOBAN AV. MEHMET ÇUBUKÇUOĞLU

AV. İSLAM AZAK AV. ZAFER DOĞAN

AV. RUHİ ÜNAL AV. EMRE SÜMER

AV. MURAT EMRE KAHRAMAN AV. SIRMA SATI YÜKSEL

AV. FETTAH TÜRK


AV. ELİF TANSU SERT AV. UFUK MANSUROĞLU

AV. HAKAN YASİN ORAK Av. AYDIN ÖZCAN (BARO BAŞKANI)

AV. TUĞBA KAYA AV. MERT ÇELİKDEMİR

AV. ÖMER AVCİ AV. TAYFUN TUNCA


AV. MENEKŞE KOÇ AV. RAMAZAN TAŞKIN

AV. MERVE ACICAN AV. İRFAN MEDET AKPINAR

AV. ÖYKÜ DUMAN Av. AYDIN ÖZCAN (BARO BAŞKANI)


AV.KARACAN KAYA AV. SAİT YILDIRIM


AV.ERHAN ATLI AV. MUSTAFA ÇETİN (BARO BAŞKAN YRD.)


YEMİN

TÖ

RENİ


AV. MEHMET ALTUNTAŞ AV. GÜLSEREN ÖZTÜRK

AV. TÜRKER SAKALLI AV. BÜLENT BALCI

AV. GÖKHAN ŞAHİN

AV. EYYÜP SAĞIR AV. BİLAL KORALAY

AV. TAHSİN TÜRE AV. BÜLENT GÜÇLÜ

AV. CANSU AĞARTAN AV. ALİ BAYAN

AV. EZGİ ÇAMİÇİ AV. SALİH TUNCAY ÇAMİÇİ

AV. SAADET

AV. RAMAZAN CEYLAN AV. BÜLENT GÖZMEN


AV. NİHAT ÖZTÜRK AV. SALİH ALAT

AV. İBRAHİM AYDIN AV. EMEL ABALI

AV. YİĞİT BABAYİĞİT AV. NİHAN DURAK İNTEPE

AV. ŞAFİ ÇAKTO AV. MUSTAFA ÇETİN (BARO BAŞKAN YRD.)

AV. MÜJDAT FATİH İÇEL AV. MUSTAFA ÇETİN (BARO BAŞKAN YRD.)

AV. TUĞÇE COŞGUN AV. MUSTAFA ÇETİN (BARO BAŞKAN YRD.)

AV. ŞAHİDE DEMİR AV. MUSTAFA ÇETİN (BARO BAŞKAN YRD.)

AV. CEVHER ZEYTİNCİ AV. MUSTAFA ÇETİN (BARO BAŞKAN YRD.)

AV. HATİCE BETÜL HARMANŞAH


AV. ZÜBEYİR AKDOĞAN AV. ÖMER YILDIRIM

AV. OZAN GÖKMEN AV. GÖKHAN GÖKÇE


AV. BÜŞRA SULTAN BAL AV. HAKAN OKAN

AV. NUREFŞAN MAHİM AV. MUSTAFA ÇETİN (BARO BAŞKAN YRD.)


YEMİN

TÖ

RENİ


Av. SÜLEYMAN ADİL BUMİN Av. AYDIN ÖZCAN (BARO BAŞKANI)

Av. ALİ BACAKLI Av. MEHRİGÜL KELEŞ

Av. ÖZLEM ÖZER Av. NESİM ORÇUN TOKAY

Av. TÜRKAN GÖZDE ÖZGÜR Av. BİLGE CİVA

Av. ÖZLEYİŞ MAVİ Av. SEDANUR ÖZER

Av. EMİN ARIN ATABEK Av. HÜSEYİN ERDEN

Av. MURAT AZİZ SALBAŞ Av. CİHANGİR MARMARA

Av. SEVİM BELEN Av. HÜLYA ÖZEL ATAMAN

İZMİR İCRA HAKİMİ ERTUĞRUL

Av. SAMET ARZIK Av. OZAN YILDIZ


Av. SİNEM FİKİRDEŞİCİ Av. SİNEM TOP - Av. TUBA ÜSTÜN

Av. UĞUR BULUT Av. DOÇ. DR. VURAL SEVEN

Av. ELVAN AKIN Av. AYDIN ÖZCAN (BARO BAŞKANI)

Av. AYSUN NACİYE ÖZEN Av. HEVAL SAVAŞ KAYA

Av. UĞUR ZEYBEK Av. AYDIN ÖZCAN (BARO BAŞKANI)

Av. BERFİN AKSOY Av. AYDIN ÖZCAN (BARO BAŞKANI)

Av. METİN ALADAĞ Av. AYDIN ÖZCAN (BARO BAŞKANI)

Av. VOLKAN EDİS Av. AYDIN ÖZCAN (BARO BAŞKANI)

Av. BETÜL ATICI Av. AYDIN ÖZCAN (BARO BAŞKANI)

Av. ŞEYMA YILMAZ Av. AYDIN ÖZCAN (BARO BAŞKANI)


AV. BURAK TEKİN AV. SİBEL TEKİN

AV. DERYA SEÇİL AV. HAKKI ÇELİK

AV. ESRA SOYLU AV. SEDA SOYLU

AV. FADİME ARIGÜZEL AV. FADİME EDA BAYSAL

AV. GONCA CANDAN AV. VOLKAN ÇAKIR

AV. ASIM BURAK GÜNEŞ AV. SERAP DEMİR

AV. UĞUR GÜVEN AV. ERAY ÇOLAK

AV. HASAN ERGUN BARLAS Av. AYDIN ÖZCAN (BARO BAŞKANI)

KAMU AV. MUSTAFA BARLAS

AV. SANEM FİDAN AV. FUNDA VURUCU


AV. OĞUZHAN KARAKAYA AV. GÖNENÇ UYGUN

AV. ALİ ANIL OĞUZ

AV. SERMİN GÜNEŞ AV. ŞİNDA ZOROOĞLU

AV. GONCA UYSAL

AV. AHMET ÖNERGE

AV. ÖZGE YILDIZ AV. ÜMİT KARTAL

AV. M. NURBAKİ KAŞIKÇI Av. AYDIN ÖZCAN (BARO BAŞKANI)

AV. M. SAFA ARABACI Av. AYDIN ÖZCAN (BARO BAŞKANI)

AV. BAHAR KOÇ Av. AYDIN ÖZCAN (BARO BAŞKANI)


BA

SIN

DA

BA

RO

Kutlu OlsunKutlu OlsunKutlu OlsunKutlu OlsunKutlu OlsunKutlu Olsun

SSN 1305 - 7561 Yıl: 28 Sayı: 208 Mart - Nisan - …...önemli güvenceyi oluşturmaktadır....

Documents

Transcript of SSN 1305 - 7561 Yıl: 28 Sayı: 208 Mart - Nisan - …...önemli güvenceyi oluşturmaktadır....