Slam Dunk Dergi - Sayi 90

50
SLAMDUNK HAFTALIK BASKETBOL DERGİSİ 28 Eylül - 04 Ekim 2015 / SAYI: 90 İZZET TüRKYILMAZ MICHAEL JORDAN JAMES HARDEN METTA WORLD PEACE STEVE NASH FASTBREAK ROCKETBOY MOSES MALONE jrNBA ve BRIAN SHAW Uçan Amerikalı CLYDE DREXLER ZAFER GASOL’UN 2015 Avrupa Basketbol Şampiyonu İspanya

description

Haftalik Basketbol Dergisi

Transcript of Slam Dunk Dergi - Sayi 90

SLAMDUNKHAFTALIK BASKETBOL DERGİSİ 28 Eylül - 04 Ekim 2015 / SAYI: 90

İzzet türkyılmazmıchael Jordan

James hardenmetta World Peace

steve nash

FastBreak

ROCKETBOY

Moses MalOnE

jrnBa veBrian ShawUçan amerikalı

Clyde DRExlER

ZAFER GASOL’UN

2015 Avrupa Basketbol Şampiyonu İspanya

www.slamdunkdergi.com

YAZIŞMA ADRESİ TalaTpaşa caddesi çelenk sok. no: 27/a kaT:4

gülTepe / kaĞiTHane / İsTanBUlTel: +90 (212) 325 91 25 - Fax: +90 (212) 258 70 59

Genel Yayın Yönetmeni Bilgehan aras

[email protected]

Yazı İşleri Müdürü Recep Özerin

[email protected]

Haber Müdürü Bulut çiftçi

[email protected]

Tasarım BaRas MedYa

[email protected]

Fotoğraf Editörü Utku Ulutaş

[email protected]

Katkıda Bulunanlar can Hasgör, şaban işık, Yaşar anıl cantepe

ali konavic, Faruk çolak, alican şengül doğuş arun, gürhan Ul, eren Tolga onur, Buğra Uzar

can asena, Batuhan karcı, Furkan sümbül, Bora Türkoğlu, emre çelik, Rıdvan Yağımlı, Buğra Bayazıt

Reklam Rezervasyon Bilgehan aras

[email protected]+ 90 (533) 552 07 49

Yayının Türü: Yerel süreliYayıncı: Baras Basım Yayın

Adresi: sanayi Mah. 1673. sok. no: 34-34510 esenyurt / İstanbulTel: 0 (212) 622 63 63 Fax: 0 (212) 605 07 98

slamdunk Haftalık Basketbol dergisi, Baras Basım Yayın tarafından yayınlanmaktadır.Yazı ve fotoğrafların tüm hakkı slamdunk dergisi’ne, yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir. slamdunk dergisi Türkiye Basın Meslek İlkeleri’ne uymaya söz

vermiştir.

SLAMDUNK

S L A M D U N K D E R G İ a p p s t o r e ’ d a . K e n d i a p l i K a s y o n u y l a d a y a y ı n d a . ı p a d v e ı p h o n e ’ u n u z l a t ü r K i y e ’ n i n t e K o n l ı n e h a f t a l ı K B a s K e t B o l d e r g i s i n i i s t e d i ğ i n i z z a m a n , i s t e d i ğ i n i z h e r

y e r d e o K u y a B i l i r s i n i z . t e K y a p m a n ı z g e r e K e n a p p s t o r e ’ d a n “ s l a m d u n K ’ ı ü c r e t s i z i n d i r i p, K e y i f l e o K u m a y a B a ş l a m a K . . .

o n l ı n e h a f t a l ı K B a s K e t B o l d e r g i s i S L A M D U N K D E R G I . C O M

a p p l e s t o r e ’ d a

Galatasaray Basketbol Takımı, 25 yaşındaki eski Fenerbahçe Ülker’li forvet İzzet Türkyılmaz’ı kadrosuna kattı.

013-2014 sezonunda Fenerbahçe Ülker forması giyen geçen sezonu da Hırvat ekibi Sibernik’te geçiren İzzet Türkyılmaz, yeni sezonda Galatasaray forması giyecek. Fenerbahçe’de Obradovic

tarafından kadroda istediği kadar şans bulmayan oyuncu şansını yurt dışında denemiş ancak istediği kadar süre bulamamıştı. Tükyılmaz, yeni sezonda Sarı Kırmızılı ekibin başarısı için ter dökecek.İşte resmi siteden yapılan açıklama;“Banvit altyapısında yetişen İzzet Türkyılmaz, A Takım macerasını ilk olarak 2010-211 sezonunda yaşadı. Aynı sezon Genç Banvitliler’de o zamanki adıyla TB2L’de de forma giyen İzzet Türkyılmaz

takımının bir üst lige yükselmesinde önemli pay sahibi olan isimlerden bir tanesiydi. Bir sonraki sezondan itibaren Banvit kadrosunda yer alan İzzet Türkyılmaz, Bandırma temsilcisinin lig finali oynamasında da önemli katkıda bulundu. 2013-2014 sezonunu Fenerbahçe Ülker’de geçiren 25 yaşındaki forvet geçtiğimiz sezon Fransa’nın Le Mans takımına dahil oldu ve sezon ortasında Hırvat ekibi Sibernik’te forma giydi.2012 NBA Draftı’nda 50. Sıradan seçilen ve 2013 TBL All – Star smaç yarışması şampiyonluğu da bulunan İzzet Türkyılmaz, 2011 Eurobasket’te Türkiye Milli Takımı kadrosunda da kendine yer buldu. Galatasaray ailesine katılan İzzet Türkyılmaz’a hoş geldin der, başarılarla dolu bir sezon dileriz.”

2

İzzet TürkyılmazGalatasaray’da

Galatasaray Basketbol Takımı, 25 yaşındaki eski Fenerbahçe Ülker’li forvet İzzet Türkyılmaz’ı kadrosuna kattı.

İzzet TürkyılmazGalatasaray’da

FastBreak

NBA ve Chicago Bulls efsanesi Michael Jordan, ismiyle hala milyon dolarlar kazanmaya devam ediyor. Jordan, sadece geçen sezon cebine 100 milyon dolar koydu.

NBA şampiyonluğu bulunan bas-ketbol tarihinin en önemli figürle-rinden belki de en önemlisi Michael Jordan’ın kazandığı para hala dudak uçuklatıyor. 52 yaşındaki efsane isim sadece kendi ismini taşıyan “Air Jordan” isimli bas-

ketbol ayakkabılarının 2014 yılındaki satışından cebine 100 milyon dolar koydu. Bu kazanç onun 15 yıllık NBA kariyerinde elde ettiğinden daha fazla...BleacherReport’ta yer alan habere göre, Jordan’ın tüm basketbol kariyerinde kazandığı para 94 milyon dolar.Air Jordan’ların, oyuncunun basketbolu bırakmasından yıllar sonra bile bu kadar fazla satılmasının sebebinin ise Jordan’ın sürekli gündemde kalbilmesinden ve her yaş grubundan hayranı olmasından kaynaklandığı belirtiliyor.

6

Jordan 2014’ü 100 milyon dolar

ile kapattı!

NBA ve Chicago Bulls efsanesi Michael Jordan, ismiyle hala milyon dolarlar kazanmaya devam ediyor. Jordan, sadece geçen sezon cebine 100 milyon dolar koydu.

Jordan 2014’ü 100 milyon dolar

ile kapattı!

FastBreak

NBA takımlarından Houston Rockets’in yıldızı James Harden’in yeni sponsoru Adidas oldu.

didas, Houston Rockets forması giyen James Harden’a Nike firmasını bırakıp kendi ürünlerini kullanması için yaklaşık 200 milyon dolarlık

teklif yapmıştı.Yıldız oyuncunun manajeri Rob Pelinka, eski sponsorun bu ücrete çıkmak iste-mediğini ve James Harden’ın 1 Ekim’den itibaren Adidas ürünleri kullanacağını açıkladı.

A

NBA takımlarından Houston Rockets’in yıldızı James Harden’in yeni sponsoru Adidas oldu.

Harden’dan 200 milyon

dolarlık anlaşma

FastBreak

Kobe Bryant’ın da çok sıcak baktığı tecrübeli oyuncunun bir sezon daha resmen Lakers’ta oynayacağı duyuruldu. World Peace’in özellikle genç oyuncularla yakından ilgilenmesi isteniyor.

009-13 sezonları arasında Lakers forması giyen ve 2010’da şampiyonluk yaşa-yan 35 yaşındaki tecrübeli oyuncu Metta World Peace, 2013-14 sezonunda Knicks

forması giydikten sonra önce Çin’de daha sonra ise İtalya’da basketbol oynadı.Kobe Bryant’ın da çok sıcak baktığı tecrübeli oyuncunun bir sezon daha resmen Lakers’ta oynayacağı duyuruldu. World Peace’in özel-likle genç oyuncularla yakından ilgilenmesi isteniyor.

2

Metta World Peace yeniden Lakers’ta

Kobe Bryant’ın da çok sıcak baktığı tecrübeli oyuncunun bir sezon daha resmen Lakers’ta oynayacağı duyuruldu. World Peace’in özellikle genç oyuncularla yakından ilgilenmesi isteniyor.

Metta World Peace yeniden Lakers’ta

FastBreak

Jason Richardson emekli oldu

FastBreak

Jason Richardson aktif basketbol yaşantısına nokta koyduğunu duyurdu.

2001 NBA seçmelerinde 1.tur ve 5.sıradan draft edilen Jason Richardson, Golden State Warriors, Charlotte Bobcats, Phoenix Suns, Orlando Magic ve Philadelphia Sixers formaları giydi.14 sezon NBA’de forma giyen Jason Richardson, kariyerine 2 kez smaç yarışması şampiyonluğu da sığdırmayı başardı. Jason Richardson vedasını sosyal medya üzerinden resmi olarak duyurdu.

Jason Richardson emekli oldu

Shaquille O’Neal verdiği bir röportajda Kobe Bryant’ın bu sezon sonunda emekli olmaması gerektiğini söyledi.

Neal, “Kobe şu anda 25 milyon dolar kazanıyor ve NBA’in en fazla kaza-nan oyuncusu. Sezon sonunda devam edecek hevesi olursa kesinlikle

bırakmaması gerekir. Benim devam ede-cek gücüm olsaydı asla bırakmazdım” dedi.Lakers formasıyla 20. sezonuna başlaya-cak olan Kobe Bryant’ın bir sezon daha forma giydikten sonra aktif basketbol kariyerine nokta koyması bekleniyor.

O’

“Bryant devam etmeli”

Shaquille O’Neal verdiği bir röportajda Kobe Bryant’ın bu sezon sonunda emekli olmaması gerektiğini söyledi.

“Bryant devam etmeli”

FastBreak

Nash’in yeni mesleği belli oldu!

FastBreak

Steve Nash basketbola geri döndü, Golden State tarafından danışmanlık görevine getirildi.

Basketboldan fazla uzak kalamayan 41 yaşındaki Nash, NBA’in son şampiyonu Golden State Warriors tarafından danışman olarak göreve getirildi. Steve nash bundan böyle Golden State kulübünde oyuncu gelişim danışmanı olarak görev yapacak. Warriors’u şampiyonluğa ulaştıran coach Steve Kerr, Nash Phoenix’te oynadığı dönemde o kulüpte genel menajer olarak görev yapıyordu. Kerr konuyla ilgili açıklamasında Steve Nash’in Warriors için uygun basketbol felsefesine sahip olduğunu söyledi. Asistleriyle ünlü olan eski oyun kurucu Nash, sekiz kez All Star olurken, iki kez en değerli oyuncu seçilmişti.

Nash’in yeni mesleği belli oldu!

ISSUU UYGULAMASI İLE IPAD, IPHONE VE Android’LERDE

artık her yerde okunabİlİyoruz!

issuu

JrNBA programı kapsamında Türkiye’ye gelen Brian Shaw ile oyuncu gelişimi ve Avrupa basketbolunun NBA’e entegrasyonu hakkında kısa bir röportaj yapma şansı elde ettik. Röportaj: Emre Çelik

SHAQTIN’A FOOL İLE BAŞA ÇIKMAK KOLAY DEĞİL!

asın toplantı-sında ağırlıkla basketbolun içinde olsun

olmasın gençlerin fiziksel gelişiminin önemine dik-kat çektiniz lâkin söz konusu basketbol olunca bir de bunun mental yanı mevcut. Malum, çok uzun süre olmasa da Nuggets’ta görev alırken birlikte çalış-tırdığınız; Shaq’ın favorisi JaVale McGee başta olmak üzere son dönemde özel-likle bazı oyuncular özel-likle Shaqtin’ A Fool ile de başa çıkmak zorunda kalı-yor. Nurkic’in de geçen sezonki bölümlerin birinde yer aldığını hatırlıyorum. Bu tarz programların oyun-cu üzerindeki etkileri hak-kında ne düşünüyorsunuz?Şurası bir gerçek ki ligde doğal olarak çok sayıda genç oyuncu mevcut. Bu oyuncu-lar olgunlaşmak, karakter olarak gelişmek zorundalar. Genç oldukları için de dolayı-sıyla bazen parkede aptalca şeyler yapıyorlar. Yaptıkları şeyler de koçun işlerini kolaylaştıran şeyler değil tabi ki. Özellikle de JaVale gibile-

ri... Biliyorsunuz, hemen hemen her Shaqtin’ A Fool’da kendine yer buluyor. Yıllardır bu konularda en çok konuşu-lan oyunculardan birisi. Bazen elbette oyuncuların mental olarak olgunlaşmasını ve bu tip saçma şeyleri artık yapmayı bırakmasını umu-yorsunuz. Ama aynı zamanda bu tip oyuncuların henüz olgunlaşmadıklarını da unut-mamak gerekiyor. Dahası insanların bakıp eleştirdiği, dalga geçtiği bir pozisyona

da konuluyorlar. Sonuçta ne olursa olsun oyuncuların önlerinde daha mental ola-rak gelişebilmeleri için uzun bir süreç mevcut. Bunu unut-madan, oyunculara karşı sabırlı olmamız şart. Ayrıca şu da var; doğru fiziksel geli-şim ile dengeli ve doğru bir

B

“Sonuçta basketbol her yerde basket-bol. Nerede oynarsanız oynayın oyun, aynı oyun”

Benim açımdan, dediğim gibi, çok iyi bir tecrübeydi. Sonuçta basketbol her yer-de basketbol. Nerede oynarsanız oynayın oyun, aynı oyun. Ama Dünya’nın farklı bir köşesinde basket-bol oynama şansı elde etmek, başka bir koçla çalış-mak, farklı yiyeceklerle tanışmak, alışık olmadığınız insanlarla etkileşim içerisin-de bulunmak kolay kolay elde edemeyeceğiniz bir tecrübe. Dolayısıyla İtalya’daki senemde çok büyük bir keyif aldım. Bu tecrübeler sayesinde çok yönlü bir insana dönüşme-min yanı sıra İtalya macera-mın beni daha iyi bir oyuncu yaptığını da düşünüyorum. Bunun da sebebi şu;

beslenme, bazı oyuncuların mental gelişimlerinde de faydalı olabilir.Günümüzde birçok oyun-cu NBA’de tutunamadık-tan sonra kıta dışında 2-3 sene geçirip daha güçlü bir şekilde geri dönebili-yor. Siz de kariyerinizin başında kısa da olsa bir Roma macerası yaşadınız ve NBA’e geri döndünüz. Bu konudaki düşünceleri-niz neler?Şunu kesinlikle söyleyebili-rim ki harika bir maceraydı. İtalya’ya gittiğim için en ufak bir pişmanlık duymuyorum ve şu an yine böyle bir şey yapmak zorunda kalsam yine giderim. Birçok oyun-cuya da böyle bir macera yaşamalarını tavsiye ederim.

Overtime Röportaj

Overtime Röportaj

Avrupa’ya geldiğimde ben-den çok büyük beklentiler vardı. Takımdaki sorumlulu-ğum çok yüksekti ve bunu yerine getirebilmek için de elimden geleni yaptım. Ayrıca oyuncu olarak İtalya’daki beklentileri karşı-layarak kendime olan güve-nimi de tazeledim. Bütün bu

faktörler de NBA’e dönü-şümde bana fazlasıyla yar-dımcı oldu. Nuggets’taki döneminiz-de Fournier, Nurkic, Lauvergne gibi Avrupa kökenli genç oyuncularla çalıştınız ve bu isimlere de sezon boyunca fazla-sıyla süre verdiniz. Kolejlerden ve deniz aşırı ülkelerden draft edilen gençler arasındaki fark konusunda ne düşünü-yorsunuz?Basketbol artık o kadar glo-bal bir hal aldı ki farklar neredeyse çok az. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki ortalama düzeyde değer-lendirdiğinizde Avrupa’dan gelen genç oyuncular yete-nek bakımından daha iyiler çünkü küçük yaşlarda peri-meter oyun üzerinde yoğunlaşıyorlar. Şut, sahaya yayılma gibi birçok temel konuda çok iyi yetiştiriliyor-

lar. Ve basketbol da artık bu yöne doğru kayıyor. Ayrıca İtalya’da oynadığım dönem-le kıyasladığımda artık gelen oyuncular çok daha atletik. Dolayısıyla da eskiye göre, ve gelecekte de, NBA’de çok daha fazla sayıda Avrupa kökenli oyuncu gör-mek mümkün. Kendi adıma konuşmak gerekirse bir koç olarak çok fazla takip ede-miyorum ama artık her takı-mın genç turnuvaları bile takip eden uluslararası sco-utları mevcut. Gidip tüm uluslararası turnuvaları, kupaları yerlerinde izliyorlar. Ayrıca benim oyunculu-ğumda teknolojiden dolayı da Avrupa’yı takip etmek bu kadar kolay değildi. Fakat artık dediğim gibi oyuncu takip etmek çok daha kolay ve tüm bu geliş-meleri görünce oyunun gel-diği seviye gerçekten sevin-dirici.

“Basketbol artık o kadar global bir hal aldı ki farklar neredeyse çok az”

ZAFER İSPANYA’NIN

2015 Avrupa Basketbol Şampiyonası (EuroBasket 2015) final

maçında Litvanya’yı yenen İspanya kupanın

sahibi oldu.

Fransa, Hırvatistan, Letonya ve Almanya’nın ev sahipliğinde düzenlenen 2015 Avrupa Basketbol Şampiyonası’nda şampiyon bugün belli oluyor. Yarı finalde turnuvanın ev sahiplerinden Fransa ile karşılaşan İspanya, uzatmaya giden maçta 80-75 galip gelerek adını finale yazdırmıştı. Litvanya ise turnuvanın favorilerinden olan Sırbistan’ı çekişmeli geçen maçta 67-64 yenerek finale çıkmıştı. Fransa’nın Lille şehrinde oynanacak İspanya - Litvanya final karşılaşması TSİ 20.00’de başlayacak ve Stade Pierre Mauroy Stadı’nda oynanacak.

İSPANYA 2 MAĞLUBİYET ALDI İspanya A Grubu’nda Sırbistan’a 80-70, İtalya’ya 105-98 yenildi. Türkiye’yi 104-77, İzlanda’yı 99-73 ve Almanya’yı da yenerek grubu 3. tamamlayarak bir üst tura yükseldi. Son 16 turunda Polonya’yı 80-66, çeyrek finalde Yunanistan’ı 73-71 ve yarı finalde de Fransya’yı 80-75 yenerek finale çıktı. Litavanya ise C Grubu’nda Ukrayna’yı 69-68, Letonya’yı 68-49, Estonya’yı 64-62 ve Çek Cumhuriyeti’ni 85-81 yendi. Litvanya gruptaki tek yenilgisini 76-74 Belçika’ya yenilerek aldı. Son 16 turunda Gürcistan’ı 85-81, çeyrek finalde İtalya’yı 95-85 ve yarı finalde Sırbistan’ı 67-64 yenerek finale çıktı.

EUROBASKET 2015

PİVOTLAR TAKIMLARINI SIRTLIYOR İspanya’da Pau Gasol 25.6 sayı, Litvanya’da ise 16.9 sayı ortalaması ile Jonas Valanciunas takımın sayı yükünü çekiyor. Gasol, 8.4 ribaund ile oynarken Valanciunas’ta 8.3 riabund ile oynuyor. Sergio Llull İspanya’da 4.4 asist ile takımını sırtlarken, Litvanya’da Mantas Kalnietis 8.0 asist ile mücadele ediyor. İspanya toplam 85.1 sayı, Litvanya ise 75.9 sayı ortalamasıyla oynuyor. İspanya 20.8 asistle oynarken, Litvanya 18.8 asist ortalamasıyla oynuyor.

ŞAMPİYONLUKLARDA LİTVANYA ÜSTÜN İspanya, Avrupa şampiyonalarında 2009 ve 2011 yılı olmak üzere iki kez şampiyon oldu. Litvanya ise 1937, 1939 ve 2003 yılllarında altın madalya kazandı.

10. KEZ KARŞILAŞIYORLAR İspanya ile Litvanya karşılaşması, Eurobasket 2003’ün rövanşı gibi de olacak İsveç’in ev sahipliği taptığı turnuvada finalde İspanya’yı 93-84 yenen eden Litvanya, 3. kez Avrupa şampiyonu olmuştu. İspanya ile Litvanya bugüne dek 10. kez karşı karşıya gelecek. İspanyollar, Litvanya’yı 9 maçta 7 kez mağlup etti.

EUROBASKET 2015

Basketbol bazen spordan daha fazlası. Houston Rockets’ı hayatının merkezine koyan

bir baba-oğulla tanışmak ister misiniz?Sam Apple’ın bu yazısı, ilk olarak 8 Mayıs 2015’te New Yorker’da yayımlanmıştır.

MoSeS MALONE

ROCKET BOYBasketbol bazen spordan daha fazlası.

Houston Rockets’ı hayatının merkezine koyan bir baba-oğulla tanışmak ister misiniz?

Sam Apple’ın bu yazısı, ilk olarak 8 Mayıs 2015’te New Yorker’da yayımlanmıştır.

ocukluğumu tek bir görüntüyle özetlemek zorunda olsam, Houston’daki banliyö evimizin annem ve babama ait yatak odasına gider, yataklarının hemen

yanındaki duvara bantlanmış Moses Malone posterini seçerim. 1976-82 yılları arasında Houston Rockets’ın merkez oyuncusu olarak görev yapan Şöhretler Müzesi üyesi Malone, posterde bıyıklıydı ve kararlı bir şekilde ayık bir görüntü veriyordu. Basketbol toplarından oluşan bir Kızıldeniz’i Musa misali ortadan ikiye ayırmıştı. Posterin alt kısımda ise basit bir şekilde “Moses” ifadesi yer alıyordu.

Malone oradaydı çünkü vücudunun birkaç bölgesinde doku sertleşmesi görülen annem yoktu. MS hastalığı birçok vakada etkisini uzun yıllar göstermesine rağmen uzun dinlenme araları verir. Hastalık, annem için o kadar bağışlayıcı değildi. Öncelikle kol ve bacakları çalışmayı bıraktı. 1980’de, beş yaşına

geldiğimde artık aklı da hastalığa karşı koyamıyordu. Nörolojisti, annemin düzelme ihtimali olmadığını söylediğinde, babam ona daha fazla evde bakmamaya karar verdi.

Bana, annemin hastalanmadan önce eğlenceli ve kendine özgü bir kadın olduğu söylendi. Hâlâ eminim ki sağlıklı olsa ve bizle birlikte yaşasaydı, babamın yataklarının yanına o basketbol posterini asmasını istemezdi. Muhtemelen birçok şeyi daha yapmasını da. Mesela, yemek odasındaki tüm mobilyaları kız kardeşim ve benim trambolin olarak kullandığımız siyah lastik bir zeminle değiştirmesini veya davetlilerin Cyndi Lauper gibi giyinmek durumunda olduğu partiler vermesini istemezdi.

Ancak annem orada değildi. Yemek odasındaki mobilyalar gitmiş, Moses Malone posteri gelmişti. Geceleri uyku tutmadığında babamın dev boy yatağının boş kısmına doğru sürünür ve uyuyana kadar Malone’a bakardım. Annem hastalandıktan sonra cumartesi günleri sinagoga gitmeyi de bırakmıştık. Babam, eşi gözleri önünde erirken Tanrı’ya

Ç

MoSeS MALONE

“1976-82 yılları arasında Houston rockets’ın PİVot oyuncusu olarak göreV yaPan ŞöHretler

Müzesı üyesİ Malone, Posterde bıyıklıydı Ve kararlı bİr Şekİlde ayık bİr görüntü Verİyordu.

basketbol toPlarından oluŞan bİr kızıldenız’ı Musa Mısalı ortadan İkİye ayırMıŞtı”

MoSeS MALONEMoSeS MALONE

şükredecek ruh hâline bürünemezdi. Sinagog yerine ibadetimizi Summit’te, Rockets’ın o dönem kullandığı salonda yapardık.

Babam Max Apple, bir yazardı ve 80’lerin başında Houston oyun kurucusu Calvin Murphy hakkında bir makale yayımlamıştı. Rockets’ın medya şefi yazıdan haberdar olmuş ve babama 1984-85 ile 1985-86 sezonları için basın kartı vermişti. Rockets hafta sonları iç sahada oynarken, ikimiz 114. bölümde otururduk. Görüşümüzün bir kısmı pota tarafından engelleniyordu ancak Akeem Olajuwon’ın (Müslüman olup adının başına ‘H’ harfi almadan biraz önceydi) her maçta ortaya koyduğu ve bize o dev adamın dünya dışından geldiğini düşündüren atletizmi görebilecek kadar rahattık. Deplasman maçlarında ise birlikte eski püskü koyu yeşil kanepemize kıvrılırdık. Babam bazen yatar ve uyuyakalırdı. Bu alışkanlık sekiz yaşındaki bana anlaşılmaz gözükürdü. Maç kolay bir galibiyete gidiyorsa uyumasına izin verirdim. Yakın gidiyorsa, dirsek darbelerimle onu ayık tutar, karnına doğru sürünürdüm. Bu ‘pozisyona girmek’ adını verdiğim ritüelimizdi. Rockets’a iyi şans getirdiğine inanıyorduk.

Otuz yıl önce, 1985-86 sezonunun başlamasına kısa süre kala babam New York Times Magazine’e, Rockets ve takımın bizim için arz ettiği önem hakkında bir deneme yazmıştı. Babamın Grand Rapids, Michigan’da geçirdiği çocukluğundan sahnelerle başlayan bu yazı, kendi babasıyla, yine Rockets olarak anılan bir minör lig buz hokeyi takımını izleyişlerini anlatıyor ve beni bir Houston Rockets taraftarı olarak yetiştirişine geçiyordu.

Yakın zamanda yazıyı bir kez daha okudum ve taşıdığı melankolik çizgide takılı kaldım. Babam gayet eğlenceli bir yazardı. Sonuca gidemeyen ama yazısına konuk ettiği objeler tarafından gıdıklanan satirik bir yazar. Ancak basketbolun hayatlarımızdaki rolünü anlattığı yazısında tek bir tane bile komik satır yoktu. Babamın okuldan sonra garajımızın önünde yalnız başıma basketbol oynama alışkanlığımı açıklama şekli şöyleydi: “Sam çantasının bırakır, bir bardak süt içer ve havanın kararışından sonra dönecek şekilde dışarı çıkar. Aç, yorgun, ıslanmış ve yalnızdır; ancak aynı hareketi bininci kez tekrarlar. Hayatın karmaşıklığına dair ufak bir hissi var. Yetişkinlerin tepkileri yakında onu Rockets’ın mağlubiyetlerinden bile daha çok sarsacak.”

Hafızamda bunların hepsi keyifliydi: Rockets, yemek masasının yerinde siyah lastik zemin, çılgın

“ Houston’dan ayrılMadan önce oğluM İÇİn bİr JaMes Harden forMası aldıM. rockets, ŞİMdİlerde ısaac’İn de takıMı. ancak HİÇbİr zaMan rockets’a babaM Ve benİM kadar fecİ Şekİlde İHtİyacı olMaMası İÇİn dua edİyoruM.

partiler… Annemin yıkıcı ölümünden sonra, babam beni alışılmış dozda basketbol ve absürt espri anlayışıyla iyileştirdi. Nasıl olduysa bütün yıllar boyunca bu çarenin, babamın kendi acısını neden dindiremediğini anlamadım.

1986’da babam Guggenheim Bursu kazandı ve bir yıl sonra Houston’dan New York’a taşındık. Plan altı ay kalmaktı ancak orada 2.5 yıl geçirdik. Bu sürenin neredeyse her gününü yeni arkadaşlarımla o dönem hâlâ geçerli olan şu soruyu tartışarak harcadım: Olajuwon mu Ewing mi? 12 yaşındaki Knicks taraftarlarından oluşan bir denizde Rockets’a bağlılığım, tanımlayıcı özelliğime dönüşmüştü. Her kış günü giydiğim parlak ve geçmişe baktığımda aşırı derecede şişkin olduğunu söyleyebileceğim kırmızı Rockets ceketim, karakteristiğimi daha da kuvvetli hâle getiriyordu.

1989 yılında Houston’a döndüğümüzde işler daha farklıydı. Bir süredir bitkisel hayata yakın bir durumda olan annem o yıl, 14. doğum günümden bir gün sonra hayatını kaybetti. Ardından babam yeni biriyle evlendi ve ben, babamın yazdığı denemede sahip olmamı beklediği bütün yetişkin duygularına sahip oldum. Endişelerim obsesif-kompulsif bozukluğa evrildi ve içerisinde anneme öbür dünyada mutluluk dilediklerimin de olduğu ufak dualar mırıldanmaya başladım. Babam ve ben hâlâ Rockets’a adanmış hayatlar yaşıyorduk, ancak maçlara gitmeyi bırakmıştık.

Lise hayatımın son iki yılı arasındaki zaman zordu. Hâlâ obsesif-kompulsif bozuklukla mücadele ediyordum ve kız arkadaşım intihar

MoSeS MALONE

edince kendimi hatanın bende olduğuna inandırmıştım. Beni yıkıcı bir ilişki içerisinde olduğum konusunda ikna etmeye çalışması ve bana yardımcı olması için bir terapiste gitmeye başladım. Yardımcı olmuş gibi gözüküyordu. Son yılım bittiğinde işler daha iyi gidiyordu. Başka biriyle çıkmaya başlamıştım. Rockets ise o yıl play-off yapmış ve babam bilet almaya karar vermişti. O biletlerin, lise mezuniyeti hediyem olduğunu söyledi. Ancak onun da benim kadar maça gitmek istediğini biliyordum.

O sene Rockets’ın NBA Finalleri’ni görmesini beklemiyorduk, ancak mucize bir yol tutturmuşlardı. Batı Konferansı Finalleri’nin ikinci maçının son çeyreğinde, Phoenix Suns’a karşı 20 sayı farkı koruyamayan takım, ertesi gün yerel gazeteler tarafından ‘Nefessiz Şehir’ olarak niteleniyordu. Ancak savaşmaya devam ettiler. Rockets, şampiyonluk için Knicks’i yendiğinde ve Olajuwon-Ewing tartışmaları ilk ve son kez noktaladığında babamla birlikte Summit’teydik.

Rockets bir sonraki yıl tekrar şampiyon

olduğunda bir katkı sağlayamadım ancak buna mistik bir bölgeden şahitlik ettim. Rockets özellikle etkileyici bir sezon geçirmiyordu ve play-off’a konferans altıncısı olarak girmişti. Rockets’ın tüm mucizelerini geçtiğimiz sene tükettiğini farz ederek -altıncı sıradan şampiyon olmak henüz gerçekleşmemiş bir şeydi- İsrail’de bir dergide staj ayarlamıştım. Babam, Times Magazine’deki yazısında babasıyla Detroit Tigers maçına gidişlerini, ortaçağ gezginlerinin Kudüs’e yaptığı hac yolculuklarına benzetiyordu. İsrail’de maç izlemek ise tamamen farklı bir hikâyeydi. Zaman olarak Houston’dan sekiz saat önde olan ülkede, Rockets benim için gece yarısında oynuyordu. Normal sezon sonrası takım yine inanılmaz form tutmuş ve NBA Finalleri’nde Orlando Magic ve durdurulamaz görünen Shaquille O’Neal’ın karşısına çıkmışlardı. Kudüs’ün nefes kesen tarihi manzarasına ve daha da önemlisi televizyona sahip evi olan bir aile dostumuzla birlikte kalıyordum. Dördüncü maçın oynandığı gece, güneş Kudüs’teki tarihi kalıntıların üzerinden henüz doğmuşken

MoSeS MALONE

MoSeS MALONE

Rockets maçı Orlando’nun elinden çalıyor ve şampiyon olacakları yönündeki görüntü netleşiyordu. İslam dünyasının en kutsal noktalarından biri olan Mescid-i Aksa, o sabah ışığında Olajuwon’un finallerde sergilediği MVP performansı sonrasında özellikle daha güzel görünüyordu. O an her şey çok görkemliydi. O noktada Olajuwon’un dinine geçmediğime şaşırıyorum.

20 yıl içerisinde çok şey değişti. Artık Philadelphia’da yaşıyorum, Summit ise şimdilerde dev bir kilise. Bir oğlum var, Isaac. Babamın Times Magazine denemesini kaleme alırken olduğum yaşta ve bir zamanlar Olajuwon’a taptığım gibi, o da James Harden’a tapıyor. Rockets, Los Angeles Clippers ile zorlu bir play-off serisinin ortasında ve ben çoğunlukla Isaac’in maçlarda, kanepenin yan koltuğunda olmasını istiyorum. İzleyebilmek için geç saatlere kadar uykusuz kalıyor.

Yakın zamanda, yıllar sonra ilk kez Houston’a gittim. En eski ve yakın arkadaşlarımdan Mason yeni boşanmış ve annesini birkaç ay önce kaybetmişti. Houston’a hem Mason’ın yanında olmak, hem de annesi Susan’ı sevdiğim için gittim. Annem hastalandıktan sonra, Susan bana insanın kendi çocuklarına saklayacağı cinsten bir ilgi göstermişti. Bir gün tek seferde dört farklı çeşit brownie yapmıştı ve bunun bir test olduğunu söylüyordu, hangi tarifi en çok sevdiğimi öğrenecekti.

Houston’a vardığım gece Mason’la Rockets maçına gittik. Salona girmeden önce Hakeem Olajuwon heykeline uğrayarak saygılarımı sundum. Bu bir adamın heykeli değildi. Olajuwon kutsal yerlerdeki gibi bir heykeli reddetmişti. Onun yerine Olajuwon’ın formasını temsil eden 3.5 metreye yakın bronz bir levha vardı. Mason’la, boşanması veya annesinin ölümü üzerine pek fazla konuşmadık. Acı hâlâ tazeydi ve ben tam olarak ne söylemem gerektiğini bilmiyordum. O gece birçok yabancıyla sevindim ve birkaç periyodik hayvani haykırışa izin verdim. Orada babamın da benimle birlikte sevinmesini gerçekten çok isterdim.

Houston’dan ayrılmadan önce oğlum için bir James Harden forması aldım. Rockets, şimdilerde Isaac’in de takımı. Ancak hiçbir zaman Rockets’a babam ve benim kadar feci şekilde ihtiyacı olmaması için dua ediyorum.

Clyde Drexler Uçan Amerikalı

Clyde “The Glide” Drexler

Clyde DrexlerYAZI: Emin Can OĞUZ

“Clyde artık bir NBA oyuncusuydu. 21 yaşında büyüdüğü topraklar olan Houston’dan uzaklaşıp yaklaşık 250-300 km uzağa Portland’a oynayacaktı”

EEski basketbol tarzını ne kadar da özlüyoruz bazen. Özlediğimiz zaman eski bir maç veya bir video izliyoruz, eski hatıraları yad ediyoruz, çocuklarımıza eski oyuncuları anlatıyoruz. 1980’li yıllar basketbolu deninde akla çok kısa şortlar, siyahi basketbolcular, inanılmaz yetenekli basketbolcular ve NBA’deki oyuncular akıllara geliyordu. Bizim ülkemizde o yıllarda bu çok akıllara gelmese de Avrupa ve Dünya’da, NBA popüler olmaya başlamıştı. Yıllardan 1983, aylardan Haziran, günlerden Çarşamba idi. O gün Madison Square Garden’da bir heyecan vardı. Çünkü NBA’e katılacak yeni oyuncular seçiliyordu. Başrolü o zamanların yıldız isimlerinden Ralph Sampson gelse de sürpriz bir isim daha bekleniyordu. O da CLYDE DREXLER. Clyde’i kısaca tanıtmam gerekirse, gerçekten çok iyi bir oyuncuydu. Oynadığı sezonlarda biraz şansı olmasa da yeteneğininden hep söz ettirdi. SG-SF pozisyonlarında oynuyordu. (Bu bir büyük avantajdı. O yıllarda G/F dediğimiz oyuncular çok azdı.) Drexler aslen New Orleans’lı olsa da büydüğü yer Houston’dı. Liseyi ve

üniversiteyi Houston’da bitirdi. Atletik yetenekleri yüksekti, savunma gücü çok iyidi ve şutları hep yerindeydi. Bunların yanı sıra pasör bir oyuncuydu da. Bunları birleştirince gerçek bir karakter, gerçek bir efsane ve gerçek bir yıldız ortaya çıkıyordu. Ancak bunu takımlar çok görmedi veya göremedi. İhtiyaçlarına göre oyuncu draft ettiler ancak Blazers bunu gördü ve Drexler’ı ilk tur 14.sıradan draft ettiler. Uçan Amerikalı için artık NBA vakti gelmişti.

1.Bölüm: Büyüdüğü Topraklardan UzaklaşmakClyde artık bir NBA oyuncusuydu. 21 yaşında büyüdüğü topraklar olan Houston’dan uzaklaşıp yaklaşık 250-300 km uzağa Portland’a oynayacaktı. Bu, Clyde için değişik bir tecrübeydi. İlk yıllarında hemen farkını hissettirmişti. Çaylaklar içinde en iyi süreyi alan oyunculardan biriydi.(17.2 dakika ortalaması ile) Tabi ki o zamanlar Blazers biraz sıkıntılı bir kadrosu vardı ancak takım işbirliği ile bunun üstesinden gelip playoffa çıkmayı başardılar. İlk turda eşleştikleri Suns’a elendiler. Drexler için bu sezon

“Clyde artık bir NBA oyuncusuydu. 21 yaşında büyüdüğü topraklar olan Houston’dan uzaklaşıp yaklaşık 250-300 km uzağa Portland’a oynayacaktı”

Clyde “The Glide” Drexler

“Clyde Drexler, Kendine güvenen, oynamayı ve oynatmayı seven ve koçu ile ilişkisi iyi olan bir oyun tarzı sergiliyordu.”

120 / toPGear.com / MaYis 2011

NBA’e ısınma sezonuydu ve bunu başarmıştı. Artık onu çok iyi seviyelerde izleyebilecektik ve bu sezondan sonra hep üstüne koyarak gitmeye devam etti. Bir sonraki sezon ise bambaşka bir Drexler seydettik. Kendine güvenen, oynamayı ve oynatmayı seven ve koçu ile ilişkisi iyi olan bir oyun tarzı sergiliyordu. Bu da hem Blazers’a hem de kendisine yaradı. Blazers o sezon konferans yarı finaline kadar çıkarken Drexler başrol oyuncusuydu. Maç başına attığı 17.2 sayı ortalaması onu bu noktalara kadar getirmişti. Ancak yarı finalde Magic Johnson’lı, Abdul Jabbar’lı, en iyi altıncı adamlardan biri Kurt Rambis’li ,Byrot Scott’lu ve James Worthy’lı olan Los Angeles Lakers’a 4-1 kaybettiler. 1986 yılına geldiğimizde ise Clyde kendini göstermiş bir oyuncuydu artık. Ne var ki bu sene ilk önce All Star’a seçilmeyi başarmıştı. Ancak sezonun sonunu iyi getirememişlerdi. Nuggets’a yenilip playoffa ilk turdan veda ettiler. Aradan geçen yıllarda ise aynı performansla devam eden Clyde bir türlü takımıyla final yaşayamamıştı.

Bu duyguyu ise draft edildikten 7 yıl sonra anca tadabildi. Clyde, 1990 sezonuna geldiğimizde artık büyük oyunculardan bir tanesiydi ve Porter,Kensey(RIP),Drazen Petrovic(RIP) ve Kevin Duckworth ile iyi bir uyum yakalayarak finale çıkma başarısı göstermişti. Finalde ise Isıah Thomas’lı, Joe Dumars’lı, Bill Laimbeer’lı ve Dennis Rodman’lı o zamanların en iyi savunma takımı olan “ Bad Boys” Detroit Pistons’a 4-1 yenilmekten kurtulamadı. Yine de yılmadı ve ondan sonraki sezonu takımıyla birlikte daha çok çabaladılar ve playoffta Batı Konferansı Finali’ne kadar yükseldiler. Finalde ise Magic Johnson’lı, Vlade Divac’lı, Byron Scott’lu ve James Worthy’li Los Angeles Lakers’a 4-2 yenilmekten kurtulamamıştı. Clyde Drexler, sezonun MVP’si kıyaslamında ise Micheal Jordan’ın ardından 2.sırada yer aldı ve MVPlik yarışı da

Clyde “The Glide” Drexler

“Bu efsaneyi belki çoğumuz canlı seyredemedi, belki adını bile duymadı, belki de basketbolun efsanesi içine almıyor olabilirsiniz. Ancak yaptıkları gerçekten muazzamdı”

kaybetti. Ancak o sezon NBA’in en iyi beşine seçilerek telafi etmişti. 1992 senesinde ise Drexler’ın yıldızının daha da parladığı bir seneydi. Bu sefer finale çıkmışlardı ancak bu seferde karşılarında Phil Jackson’ın baştan aşağıya değiştirdiği düzenle birlikte oturmuş, Micheal Jordan’lı, Scottie Pippen’lı, Bill Cartwright’lı, BJ Armstorng’lu ve Steve Kerr’li Chicago Bulls’a 4-2 yenilmekten kurtulamamıştı. Bu seride Micheal Jordan ile Clyde Drexler arasında şut düellosu oldu. Bu seriden sonra Jordan, Drexler için “ ben ondan daha iyi şutörüm” diyerek Drexler ile rekabetini devam ettirdi.

2. Bölüm: #dreamTeam FIBA,1989 yılında aldığı kararla Amerika adına NBA oyuncularının mücadele edebileceğini açıklamıştı. Bunun ışığında ise 1992 yılında yapılan olimpiyatlara Amerika NBA’deki oyuncuları götürmüştü. Dream Team’in koçu Chuck Daly, 12 kişilik takım kadrosuna Clyde Drexler’ı da ekledi. Drexler dışında Micheal Jordan, Larry Bird, Magic Johnson, Karl Malone, John Stockton, Patrick Ewing gibi efsanevi isimlerde vardı. Drexler 8 maç sonunda 10.5 sayı ortalaması ile 5. en iyi skorer olmuştu. Angola’ya 68, Yugoslavya’ya 33, Almanya’ya 43, Brezilya’ya 44, İspanya’ya 41, Porto Riko’ya 38, Litvanya’ya 51 ve yine Yugoslavya’ya 32 sayı fark atarak tüm maçlarını kazanarak altın madalyayı kazandılar. Drexler böylece basketbol kariyerine yeni bir başarı eklemişti

3. Bölüm: evine Hoşgeldin, Cylde14 Şubat 1995. Aslında sıradan bir gün olarak görülebilir ancak Blazers hayatının en büyük hatasını yapmıştı. Çünkü Drexler’ı Houston Rockets’a takaslamışlardı. Aslında aldıkları parça

Otis Thorne, Drexler ayarında bir oyuncu olarak görünse de Blazers’ın sistemine uymayan bir oyuncuydu. Şutör oyuncu olmasına karşın penetreleri Drexler kadar iyi değildi. Bu da Blazers’a çok sorun yaşatmıştı. Cylde, Rockets’ta kendi istediği ortamı bulmuştu. Hakeem Olajuwon ile iyi anlaşarak NBA Finallerine kadar geldiler. Drexler’ın bu 3. finaliydi. Artık tecrübeliydi. Rakip ise Shaquille O’Neal’lı, Penny Hardaway’li,Nick Anderson’lu ve Horace Grant’li Orlando Magic’ti. Bu sefer şampiyonluğu çok istiyordu Drexler. Ki arkadaşlarıyla birlikte mükemmel anlaşarak Micheal Jordan’ın olmadığı seriyi 4-0 alarak sezon şampiyon olmayı başardılar. Drexler 12 yıldır bu anı bekliyordu. MVP, Hakeem Olajuwon olmasına rağmen Drexler’ın verdiği katkı gerçekten muazzamdı. 32 yaşında olmasına rağmen 21.5 sayı ortalaması ile oynadı. Gerçekten muazzam bir başarı yakalamıştı. Bu yıldan sonra yaşının verdiği dezavantaj ve Micheal Jordan’ın tekrardan basketbola dönmesi ile birlikte o eski Drexler olamadı ve şampiyonluktan 3 yıl sonra kariyerine nokta koydu.

Son olarakBu efsaneyi belki çoğumuz canlı seyredemedi, belki adını bile duymadı, belki de basketbolun efsanesi içine almıyor olabilirsiniz. Ancak yaptıkları gerçekten muazzamdı. Oynadığı iki takımda da 22 numaralı forması emekli edilen gerçek bir efsaneydi. Kariyerinde 22,195 sayı atan gerçek bir skorerdi. Aynı zamanda ise 6,125 asist yapan bir kişiydi. 2009 yılında Hall Of Famer oldu. Bize seyrettiğinin basketbol için, heyecanlar için ve hırsın için teşekkürler

CLYDE DREXLER!

“Bu efsaneyi belki çoğumuz canlı seyredemedi, belki adını bile duymadı, belki de basketbolun efsanesi içine almıyor olabilirsiniz. Ancak yaptıkları gerçekten muazzamdı”

Clyde “The Glide” Drexler

50 farklı ,her pakette bir tane.

QR kodunu tara, oyunu indir, Benefits menüsüne gir ve anahtarını etkinleştir.

Ekstralar:

NBA My Dream Player Kartları, değeri 588 PUAN

NBA My Dream Super Gift Kartları, değeri 388 PUAN

NBA My Dream Gift Kartları, değeri 88 PUAN

Kodlar 31 Ekim 2015 tarihine kadar geçerlidir.

© 2014 NBA Properties, Inc.All Rights Reserved.

SINIRLI ÜRETİM KARTLARA DİKKAT: KOBE BRYANT, KEVIN DURANT,

BLAKE GRIFFIN, YAO MING, LeBRON JAMES

ŞİMDİ TÜM BAYİLERDE!

YENİ SEZONUN HEYECANI BAŞLADI!

BU ÖZEL KARTLARI KAÇIRMA!İMZALI KARTLAR, SEZONUN EN İYİLERİ, ÜMİT VAAT EDEN YILDIZLAR, UNUTULMAZ ANLAR, ŞEREF LİSTESİ, VE MUHTEŞEM İKİLİLER!

25 ÇOK ÖZEL KART!

www.paninigroup.com