Selçuklu kültür ve medeni̇yeti̇

21
Türk Kültür Ve Medeniyeti SELÇUKLU KÜLTÜR VE MEDENİYETİ

description

6-Selçuklularda Kültür ve Medeniyet

Transcript of Selçuklu kültür ve medeni̇yeti̇

Page 1: Selçuklu kültür ve medeni̇yeti̇

Türk Kültür Ve MedeniyetiSELÇUKLU KÜLTÜR VE MEDENİYETİ

Page 2: Selçuklu kültür ve medeni̇yeti̇

SELÇUKLU KÜLTÜR VE MEDENİYETİDevlet Teşkilatı: Türk devlet geleneğinin esasını oluşturan

Selçuklu devlet teşkilatı; Karahanlı, Sâmânlı, Gazneli ve Abbasî devletlerinin teşkilatından geniş ölçüde faydalanmış ve bunları kendi bünyesinde mükemmel bir surette uygulamıştır.

Page 3: Selçuklu kültür ve medeni̇yeti̇

Hükümdar :Töre ve müesseselerin tanıdığı haklarla

devletin tek hâkimidir. Sultan unvanlı hükümdarlara genellikle Sultanülazam denilirdi. Türklerdeki Hakan veya Kağan, batıdaki imparator kelimesinin karşılığıdır. Halife tarafından künye ve lakap da verilirdi. Sultan merkezde oturur, ülke toprakları hanedan mensuplarınca idare edilirdi. Merkeze bağlı beylik ve atabeylikler vardı.

Page 4: Selçuklu kültür ve medeni̇yeti̇

Atabey, Sultan çocuklarının eğitimi ile ilgilenen görevlilere verilen unvandı. Daha sonra bu kişilerin kendilerine ait devlet oluşumu içerisine girmeleriyle siyasi bir kimlik kazanmışlardı. Türk devletlerinde hutbe okutmak, para bastırmak Çetr denilen hükümdar şemsiyesi, Tuğ, Sancak, Otağ denilen hükümdar çadırı ve nevbet ve mühür bağımsızlık sembolü olarak kullanılmıştır.

Page 5: Selçuklu kültür ve medeni̇yeti̇

SİYASETNAME'YE GÖRE HÜKÜMDAR

"Padişahlar, güzel yüzlü, iyi huylu, mert, cesur, iyi ata binen, her türlü silahı kullanabilen, sanattan anlayan, verdiği sözleri yerine getiren, fakirlere iyi muamele eden, emri altındakilerle iyi geçinen, halkın üzerinden zalimlerin zulmünü kaldıran kimseler olmalıdır" Siyasetname'de hükümdarın yapması gerekenler:

Kale ve şehirler inşa etmelidirTarımın gelişmesi için büyük sulama tesisleri

kurmalıdır.Köprüler ve yollar inşa etmelidir.

Page 6: Selçuklu kültür ve medeni̇yeti̇

Hükümet :Büyük divan denilen "divan-ı saltanat"ta,

devletin genel işleri görüşülüp yürütülürdü. Selçuklularda büyük divandan başka, devletin mali, askerî, adli ve diğer işlerine bakan divanlar da vardı.

Page 7: Selçuklu kültür ve medeni̇yeti̇

BÜYÜK SELÇUKLULARDA DİVANLAR VE GÖREVLERİ

Divan-ı İstifa : Devletin mali işleriyle ilgilenirdi. Başkanına müstevfi adı verilirdi.

Divan-ı Arz : Başkanına emir-i arz denirdi. Ordunun her türlü ihtiyaçlarını karşılar, hassa askerlerinin maaşlarını verirdi.

Divan-ı İşraf : Devletin mali ve idari işlerinin yolunda gidip gitmediğini kontrol ederdi. Başkanına müşrif denirdi.

Page 8: Selçuklu kültür ve medeni̇yeti̇

Divan-ı İnşa  : Devletin iç ve dış yazışmalarını yürüten divandı. Başkanına tuğraî denirdi. Hükümdara ait yazılara hükümdarın tuğrasını çekerdi.

Niyabet-i Saltanat : Hükümdar başkentte olmadığı zamanlarda devlet işleri ile ilgilenen divandı. Bu makamda bulunan ve sultana vekalet eden kimseye naib adı verilirdi.

Divan-ı Mezalim : Ağır siyasi suçlar görüşülüp karara bağlanırdı.

Page 9: Selçuklu kültür ve medeni̇yeti̇

Ordu Selçuklu ordusu dönemin en büyük askeri

kuvvetlerinden biri idi. Selçukluların ordu teşkilatı daha sonra kurulan Türk devletlerinde bazı değişikliklerle uygulanmıştır. Selçuklu ordusunun gezici hastaneleri ve hamamları vardı. Orduda hafif silah olarak ok, yay, kılıç, kalkan, mızrak, sökü, bozdoğan da denilen topuz, gürz, balta, nacak, pala, zırh kullanılırdı.

Page 10: Selçuklu kültür ve medeni̇yeti̇

ORDU TEŞKİLATI :HASSA  ASKERLERİ : Sultana bağlı özel

birliklerdir Hizmetlerinin karşılığında kendilerine ikta denilen belirli bir arazi tahsis edilirdi.

GULAMAN-I SARAY : Doğrudan sultana bağlı muhafız birlikleridir. Farklı milletlerden seçilip özel olarak yetiştirilen ücretli askerlerdir.

EYALET ASKERLERİ : Melik ve eyalet valilerinin askerleriyle birlikte orduya katılmasıdır.

Page 11: Selçuklu kültür ve medeni̇yeti̇

TÜRKMENLER : Devlet başkanının daveti sonucu Türkmenlerden savaş zamanında orduya katılan askerlerdir.

SİPAHİLER : İkta sahibi olanların ıkta gelirleri karşılığı beslemek zorunda oldukları atlı askerlerdir.

YARDIMCI KUVVETLER : Selçuklulara bağlı devlet ve beyliklerin savaş zamanında gönderdikleri ücretli askerlerdir.

Page 12: Selçuklu kültür ve medeni̇yeti̇

SARAY TEŞKİLATI:Emir-i Alem : Sultanı Aleminden sorumlu

görevlidir. Emir-i Candâr: Saray muhaf›zlar›n›n bafl›d›r. Hâcibü’l-Hüccab: Sarayda en önemli görevliler

haciplerdi. Haciplerin başkanına hâcibül-hüccap veya has hacip denirdi. Has hacipler, hükümdarlarla saray ve hükûmetin irtibatını sağlarlardı.

Emir-i Çeşnigîr: Hükümdarın yemeğinin yapılmasına nezaret eden ve ondan önce tadına bakan görevlidir.

Page 13: Selçuklu kültür ve medeni̇yeti̇

Şerabdar-ı Has: Hükümdarın her çeşit içeceği ile ilgilenen görevlidir.

Serhenk: Törenlerde ve sultanın seyahatlerinde yol düzenini sağlardı.

Emir-i Âhur: Sultanın atlarının ve saraydaki diğer hayvanların bakımını yaptırırdı.

Page 14: Selçuklu kültür ve medeni̇yeti̇

Emir-i Silahdar: Merasimlerde sultanın silahlarını taşırdı ve silahhanedeki muhafızların amiriydi.

Emir-i Meclis: Sultanın ziyafetlerini hazırlatıp teşrifatçılık yapardı.

Emir-i Şikâr: Av malzemelerinden sorumlu kişidir.

Devaddar: Hükümdarın yazı takımlarını muhafaza eden görevlidir.

Üstâdü’ddar: Saray harcamalarına bakan görevlidir.

Page 15: Selçuklu kültür ve medeni̇yeti̇

HUKUK SİSTEMİ

Büyük Selçuklularda hukuk şer'i ve örfi olmak üzere ikiye ayrılırdı. Şer'i hukuk temelini İslam hukukundan alırdı. Örfi hukuk ise devlet kurumlarının çalışmasını düzenleyen ve temelini eski Türk geleneğinden alan hukuk kurallarıydı. Şer'i davalara kadıların başkanlık ettiği mahkemelerde bakılırdı.Kazaskerler, ordu mensuplarının davalarına bakardı.

Page 16: Selçuklu kültür ve medeni̇yeti̇

SOSYAL HAYAT

Selçuklularda sosyal yapı, Orta Çağ Avrupa‘sından tamamen farklıdır. Toplum; Selçuklu hanedanı ve mensupları başta olmak üzere askerî ve mülki rical ile devlet teşkilatı dışında kalan ahaliden meydana geliyorsa da Avrupa'daki gibi sınıf, Hindistan'daki gibi kast sistemi mevcut değildi. Hanedan ve devlet ileri gelenlerinin önemli yetkileri olmasına rağmen, şehirde ve köyde yaşayan halkın, kanun karşısında hak ve vazifeleri vardı. Köylü hür olup toprağın hâs ve ikta oluşuna göre hükümetin himayesi altında çalışırdı.Vergisini verirdi.

Page 17: Selçuklu kültür ve medeni̇yeti̇

Selçuklularda mülkiyeti devlete ait olan miri topraklar dört bölümde değerlendirilir:

a. Has arazi: Geliri hükümdara ait olan, arazidir.

b. İkta arazi: Büyük Selçuklu Devleti sahip oldukları toprakların bir bölümünü emirlere, valilere,komutanlara ikta olarak vermiştir. Bu ikta sahipleri kendilerine ayrılan araziden elde ettikleri gelirlerle geçinirlerdi.

Page 18: Selçuklu kültür ve medeni̇yeti̇

c. Mülk(hususi) arazi: Şahıslara ait arazilerdir Arazi sahibi isterse araziyi çocuklarına miras bırakabilir satabilir veya vakfedebilirdi.

d. Vakıf arazi: Gelirleri ilmi veya sosyal kurumların kurulması ve masraflarının için karşılanması için ayrılan toprakların olarak kullanılmasıdır.

Page 19: Selçuklu kültür ve medeni̇yeti̇

İLİM

Dinî eğitim ve öğretimin yapıldığı medrese, tekke ve zaviyeler ülkenin her tarafında yaygındı.

Selçuklular Döneminde, rasathaneler kurularak gök cisimlerinin hareketleri izlendi ve Celali takvim hazırlandı Matematik ve astronomi alanlarında Ömer Hayyam, Muhammed Beyhakî ve daha pek çok âlim yetişip değerli eserler verdiyse de 13. yüzyılda İslam ülkelerindeki Moğol tahribatı sebebiyle bunlardan faydalanma imkânı büyük ölçüde kaybolmuştur .

Page 20: Selçuklu kültür ve medeni̇yeti̇

Selçuklu sultan ve devlet adamlarının desteğiyle önemli edebiyatçı ve şairler yetişmiştir. Selçuklu sarayında, devlet kurumlarında ve edebî eserlerde genellikle Farsça, medrese çevrelerinde Arapça, Selçuklu hanedanı ile Türkmenler arasında ve orduda da Türkçe konuşulup yazılırdı.

Sadi-i Şirazî, Ömer Hayyam, Enverî, Lami-i Cürcânî, Ebyurdî, Ezrâkî gibi edip ve şairler, nesir ve nazım eserler verdiler. Gazâ ve fetih ruhunu canlı tutan destani eserler yazdılar.

Page 21: Selçuklu kültür ve medeni̇yeti̇

MİMARLIK VE SANAT

Selçuklu mimari ve sanat eserlerinin çoğu birer şaheserdir. Batınilerin ve Moğolların tahribatına rağmen kalabilenleri, uzmanlarınca hâlâ hayranlıkla incelenmektedir Selçuklu sarayı, medrese, cami, mescit, türbe, kümbet, kervansaray, ribat, han çarşı, hastane, kaplıca, hamam, çeşme, ev, yol, kale, sur,kule, tersaneler ve diğer sosyal, sivil ve askerî eserler belli başlı Selçuklu mimari eserlerini oluşturur.