Seçil Öngel 8/A 20

64
Seçil Öngel 8/A 20

description

müzik. Seçil Öngel 8/A 20. müzik tarihi. Barok müzik, bir döneme adını vermekle birlikte mimari başta olmak üzere diğer pekçok kategoride de değerlendirilebilmektedir. Barok Portekiz’ce barroco (düzgün olmayan inci) kelimesinden gelmekted ir. - PowerPoint PPT Presentation

Transcript of Seçil Öngel 8/A 20

Page 1: Seçil Öngel 8/A 20

Seçil Öngel8/A20

Page 2: Seçil Öngel 8/A 20

• Barok müzik, bir döneme adını vermekle birlikte mimari başta olmak üzere diğer pekçok kategoride de değerlendirilebilmektedir

Page 3: Seçil Öngel 8/A 20

• Barok Portekiz’ce barroco (düzgün olmayan inci) kelimesinden gelmektedir.

Page 4: Seçil Öngel 8/A 20

• Barok dönemle birlikte, müzik "kontrast" kavramı ile tanışır

Page 5: Seçil Öngel 8/A 20

• Aynı tınılardaki çalgılar birbirleriyle savaşırcasına, birbirleri ile karşıtlık oluşturarak eserde yerlerini alırlar.

Page 6: Seçil Öngel 8/A 20

• Klasik Dönem sanatçıları dahi, her ne kadar Barok dönem eserlerini karmaşık, süslü, zevksiz ve abartılı olarak adlandırsalar ve "Barok" kelimesini aşağılayıcı manada kullansalarda kendi kullandıkları ve günümüze kadar uzanan birçok armoni kuralını bu dönemin ustalarınan öğrenmişler ve yer yer kopyalamışlardır

Page 7: Seçil Öngel 8/A 20

• 150 yıla yayılan bir süreci etkileyen Barok akımı, kimi müzik tarihçilerine göre 2, kimine göre 3 evreli bir dönemdir. Fakat herkesin kabul ettiği ortak düşünce ise son dönem "Olgun Barok" Johann Sebastian Bach'ın etkisi altında geçmiştir

Page 8: Seçil Öngel 8/A 20

• Barok müziğinin yapısında en belirgin özellik, müzikde "kontrast"lar kullanılması olmuş ve bununla birlikte konçertolar devri başlamıştır

Page 9: Seçil Öngel 8/A 20

. Ortaçağ ve Rönesans'ta ses şiddeti, hep aynı seviyede kullanılmaktaydı.

• Müziksel ifadeyi güçlendirmek için kullanılan ses düzeyinin alçalıp yükselmesi Barok dönemde keşfedilen ve gelişen işaretlerle başlar

Page 10: Seçil Öngel 8/A 20

• Barok dönemde "Piyano - düşük ses" ve "forte - gür ses" terimleri ile eserlerde ses şiddetinin önemi ve katkısı görülmeye başlar.

Page 11: Seçil Öngel 8/A 20

• Kontrastlar üzerine kurulan Barok müzikte ritmik yapıda da büyük gelişmeler olur. Rönesans'tan Barok müziğe sıçrayan metine bağlı müzikal anlatım, konuşma dilindeki vurguların abartılmasına neden olur.

Page 12: Seçil Öngel 8/A 20

• Barok dönemde doğan Opera ve kantatlar günümüzde de aynı kurala bağlı kalınarak abartılı bir dilde seslendirilirler. Barok dönemle beraber çalgı müziği büyük ilerleme gösterir.

Page 13: Seçil Öngel 8/A 20

• Kontrast oluşturmak amacıyla eşlik Barok dönemin bir diğer yeniliği bu döneme kadar olan müzikal yapıda bulunmayan ve eserin başka bir bölüme geçeceğini veya bittiğini belirten bir olgunun kullanılmasıdır

Page 14: Seçil Öngel 8/A 20

(1741).

• . Avrupa’ya yayılması ise Alman-İngiliz besteci George Frideric Handel sayesinde olmuştur. Bugüne kadar gelmiş geçmiş en önemli oratoryo olan Messiah oratoryosu G.F.Handel tarafından İngiltere’de bestelenmiştir

Page 15: Seçil Öngel 8/A 20

• Sonat, kendini barok dönemin ilk zamanlarında bulmuş bir başka müzik tarzıdır. İtalya’da sonat, yavaş ve hızlı dans parçalarından oluşan eser veya yavaş-hızlı kontrastlarıyla gelişen eserlere denir(daha sonra bu tarz kiliselerde kullanıldı).

Page 16: Seçil Öngel 8/A 20

• Arcangelo Corelli gibi her iki tarzda da müzik yapan besteciler olmuştur. İtalya’nın dışında süit adı verilen dans parçaları yaratılmaya başlandı

Page 17: Seçil Öngel 8/A 20

• Süitler de büyük bir gelişimin habercisi olsalar da, sonatlar kadar önemli bir kilometre taşı değillerdi.

Page 18: Seçil Öngel 8/A 20

• Süitler, kantatlarda olduğu gibi tek bir çıkış noktasından hareketle iki veya üç bölümlü forma ulaşırdı (örneğin Domenico Scarlatti’nin klavye sonatları gibi), Bach’ın bestelediği 1’den çok formlu eserler gibi. İlk sonatlar, ya tek bir enstürman ya da küçük bir grup için yazılırdı.

Page 19: Seçil Öngel 8/A 20

• 17.yüzyılın sonlarına doğru(barok dönemin ortaları), bu sonat formu konçerto grosso şekline dönüştü. Solist grup ise genellikle concertino (iki keman ve continuo) olurdu. Daha sonra ise konçerto durumuna dönüştü.

Page 20: Seçil Öngel 8/A 20

• Bach’ın Brandenburg Konçertoları konçerto grosso stilinin bu dönemdeki en iyi örneklerinden şüphesiz birisidir. Ayrıca en az Bach’ın olduğu kadar, Antonio Vivaldi’nin solo konçertoları da bu dönemin en önemli modellerinden oldu.

Page 21: Seçil Öngel 8/A 20

• Sonat, konçerto ve vokal formları gelişiminin ortalarında, barok dönemin bir başka önemli özelliği ortaya çıkmaya başladı

Page 22: Seçil Öngel 8/A 20

Tonalite.

Page 23: Seçil Öngel 8/A 20

• 16.yüzyılın ortalarında eski kilise modları, yeni anahtar bağları konseptiyle yer değiştirmeye başladı. Barok dönemle birlikte besteciler bir anahtardan diğerine atlamaya başlamıştı.

Page 24: Seçil Öngel 8/A 20

• Zamanın kromatik müziğini üretmeye başlamışlardı. Zamanla, anahtarlar arasında ki bağ ve geçişler bir sistem halini aldı.

Page 25: Seçil Öngel 8/A 20

• Bach’ın İyi Düzenlenmiş Klavye(Well-tempered clavier) adlı eseri bu bağı anlamak için iyi bir örnektir. Bu eser ayrıca bir başka iki önemli barok özelliği yapısı içinde barındırmaktadır : Prelüd ve füg.

Page 26: Seçil Öngel 8/A 20

• Barok dönemin en gözde çalgıları klavsen ve harpsikort’tu. Bunlar seslerin hafif veya kuvvetli çıkmasına olanak sağlamayan bir düzeneğe sahiptiler

Page 27: Seçil Öngel 8/A 20

• Oysa barok dönemde gelişen, müzikal anlatımı güçlendiren müzik sembolleri ve o dönemde ihtiyaç duyulan hafif ve kuvvetli çalımlar önemli bir unsur halini almıştı.

Page 28: Seçil Öngel 8/A 20

• Barok dönemde icat edilmesine karşın dönemin bestecileri piyano için eser yazmazlar. Klavsene göre cılız bir sese ve sert tuşeye sahip piyanoya eser veren ilk besteci Muzio Clementi’dir.

Page 29: Seçil Öngel 8/A 20

• 1773’de daha on sekizindeyken piyano için üç sonat yazmış, çalgıyı popüler hale getirmiştir. Bach gibi ünlü Barok dönem bestecilerinin günümüzde piyanoda çalınan eserleri aslında piyano için yazılmamıştır

Page 30: Seçil Öngel 8/A 20

• Dolayısıyla “piyano” ve “forte” gibi nüanslar ve “staccato” gibi çalım tekniklerinin hiç biri eserlerin aslında yoktur veya çok azdır.

Page 31: Seçil Öngel 8/A 20

• Bütün bu değişiklikler birbirlerine paralel olarak geldi ve barok dönemi oluşturdular. Eski kurallardan ve polifonik takıntılardan kurtulunması, yeni bir tarz ve kural geleneği yapma gereğini doğurdu.

Page 32: Seçil Öngel 8/A 20

• Bu da, kadanslar veya armonik geri planlar üzerine doğal olarak solistlik yapan, melodiyi ortaya çıkardı. Bu armoniler içinde sequence(zincirleme)’i getirdi ve tüm bu armonik gelişimler bir yandan da ritmik gelişmeleri doğurdu.

Page 33: Seçil Öngel 8/A 20

• Bas bölümleri, Orta Avrupa dans müziğinin tipik ritmleriyle kaynaştı ve tüm bunlar barok müziği barok müzik yaptı.

Page 34: Seçil Öngel 8/A 20

• Barok dönemde müzik, modern müzikal dilin gelişiminde kuşkusuz en önemli kilometre taşı olmuştur. Bu 1,5 yüzyıl içerisinde, müzikal formlar değişip geliştikçe bir yandan da daha sonrasının ve bugünün müzik standartlarını belirlemeye başlamıştı. Tonalite ve akor tonlaması çok büyük önem taşımaktadır.

Page 35: Seçil Öngel 8/A 20

• Bir başka önemli özellik ise müziğin, bu dönemde evrensel bir dil taşımaya başlaması, ulusallıktan çıkıp tüm Avrupa ve dünyaya seslenmesidir

Page 36: Seçil Öngel 8/A 20

KLASİK DÖNEM

Page 37: Seçil Öngel 8/A 20

• Özellikle müzikte olmak üzere,birçok alanda sık sık kullanılan “klasik” kelimesi, ülkelere ve çağlara göre çok  değişik gerçeklikleri kapsar.

Page 38: Seçil Öngel 8/A 20

• “Klasik”müzik “popüler” veya hafif diye adlandırılan müziklerin karşıtı gibi ele alınabilir ve o zaman Pérotin den (ykl.1200)Pierre Boulez in izleyicilerine (XX.yy sonu) kadar bütün yüksek (veya ciddi)Avrupa müziğini  içine alır.

Page 39: Seçil Öngel 8/A 20

• Bu bağlamda ( Avrupa dışı müziklerin tersine) “klasik” müzik ile “çağdaş”müzik ayrımı yapılabilir  ve çağdaş müzik, mesela Debussy’den veya Boulez-Stockhausen kuşağından (1945) başlatılabilir. Aynı şekilde klasik müzik, romantik müzikten,barok müzikten,Rönesans müziğinden ve ortaçağ müziğindende ayrılmaktadır.

Page 40: Seçil Öngel 8/A 20

• Müzikte son baroğun en büyük temsilcisi olan Bach 1750 de Leipzig de öldüğünde genç Haydn Viyana da ilk eserlerini yazıyordu.

Page 41: Seçil Öngel 8/A 20

• Bu olaylar bir yüzyılı iki eşit döneme ayırır. Birinci yarıya Bach hakimdir. İkinci yarıdaysa Haydn yepyeni bir sanat ve toplum bağlamında, Mozart ile birlikte, Viyanayı en azından yaratıcılık açısından, Avrupanın müzik merkezi haline getirir.

Page 42: Seçil Öngel 8/A 20

• Bu iki besteci xvııı. yy ın ikinci yarısıyla özdeşleşir. Sonraki kuşaklar geriye dönüp baktıklarında böyle düşüneceklerdir. Özellikle Bach, ortaçağdan ve Rönesans’tan devralınan birikimi en uç noktasına ve zirveye ulaştırmıştır.

Page 43: Seçil Öngel 8/A 20

• Oysa onun çağdaşı olan bestecilerin büyük bir kısmı, besteleme tekniklerinin sadeleştirilmesi , armoni ve çokseslilik (kontrpuan) yerine melodiye öncelik verilmesi gibi eğilimler göstermektedir. Bach’ın ölümünden hemen önceki ve hemen sonraki dönemlerde Bach’a oranla kesin bir yüzeysellik görülür.

Page 44: Seçil Öngel 8/A 20

• Yeni melodi anlayışı ileride daha da güçlenecektir, ama kompozisyon yoğunluğu bakımından bu yeni anlayışın yol açtığı kayıplar, yeni bir çokseslilik, yeni bir yoğunluk ve yeni bir müzik düşüncesi getiren Haydn ve Mozart dehaları sayesinde ancak 1780’e doğru telafi edilecektir.

Page 45: Seçil Öngel 8/A 20

• Haydn ve Mozart yetişme döneminde eserlerinin tek bir notasını bile bilmedikleri Bach’ın üslubundan çok uzaktır.

Page 46: Seçil Öngel 8/A 20

• İkisinin de üslubunun ilk belirtileri, Bach’ın ölümünden epeyce önce ortaya çıkmıştır ve Bach’ınkinden çok daha fazla Telemann, Scarlatti gibi çağdaşlarının ve 1710 dolaylarında doğmuş olan ve bazılarınca ön-klasik diye nitelenen bestecilerin üslubundan izler taşır.

Page 47: Seçil Öngel 8/A 20

• Ön-Klasik denilen besteciler Kuzey Almanya’da Carl Phillip Emanuel Bach (Johann Sebastian’ın dört müzisyen oğlunun ikincisi), Mannheim’da Johann Stamitz, Viyana’da Mathias Georg Monn ve Georg Christoph Wagenseil ve Milano’da Giovanni Battista Sammartini’dir.

Page 48: Seçil Öngel 8/A 20

• İtalyan opera bestecilerinin ve Johann Adolf Hasse gibi, Italyan olmayan ama İtalyan tarzı operalar yazan bestecilerin de apayrı bir yeri vardır.

Page 49: Seçil Öngel 8/A 20

• En azından XX.yüzyılın ortalarına kadar, Haydn (1732-1809) ve Mozart’ın (1756-1791) son eserleri ve Beethoven’in hemen hemen bütün eserleri, bestecilerin ve dinleyicilerin düzeylerini belirleme konusunda mihenktaşı sayılacaktır.

Page 50: Seçil Öngel 8/A 20

• Klasik üslup 1780-1815 arasında en parlak dönemini yaşadı. Bu dönemde Avrupa’da Fransız devrimini hazırlayan olaylar, sonra devrim, hemen ardından patlak veren olaylar yaşandı.

Page 51: Seçil Öngel 8/A 20

• Kökenlerine eğinildiğinde görülür ki Viyana, 1750’ye doğru diğerleri gibi bir merkezdir. Ama en küçük bir kuramsal spekülasyona girişmeksizin denebilir ki, Viyana üslubu-Başlangıçta,mesela Mannheim üslubundan daha az şaaşalı daha az heyecan yaratıcıdır

Page 52: Seçil Öngel 8/A 20

• Ama çok geçmeden ( Haydn’ın 1760’lardaki senfonileriyle kesin olarak), en ileri ve en anlamlı biçimsel ve tonal arayışlarla özdeşleşmiştir. Ve sonunda, 1800 insanları için, tek başına (veya hemen hemen) orkestra müziğinin ve yüksek düzeyli oda müziğinin temsilcisiydi, hatta Viyana üslubu, orkestra müziğiyle tamamen özdeşleşti.

Page 53: Seçil Öngel 8/A 20

ROMANTİK DÖNEM

Page 54: Seçil Öngel 8/A 20

MODERN Dönem

Page 55: Seçil Öngel 8/A 20

 

• Bu dönemi adlandırmada genel kabul görmüş bir terim yoktur. Çağdaş Müzik veya 20. Yüzyıl müziği gibi adlandırmalar yapılabilirse de özellikle ikincisi yüzyılın ortalarında yaşamış olan Rachmaninov, Sibelius ve R. Strauss’ uda kapsadığından uygun olmayabilir

Page 56: Seçil Öngel 8/A 20

• Yeni müzik terimi bu müzik türünün felsefesini ve 19. Yüzyıl romantizmine karşıt olan arayışları daha iyi tanımlayacaktır. 

Page 57: Seçil Öngel 8/A 20

• Yeni müzik Alman Avusturya romantizmine ve onun temsil ettiği herşeye bir başkaldırıyı simgeler. Değişik besteciler değişik tekniklerle başarılı örnekler oluşturmuşlardır.

Page 58: Seçil Öngel 8/A 20

• Bu müzik türünde Empresyonizm,Romantizm yada Barok dönem de olduğu gibi belli bir stil ya da kalıp yoktur. Besteciler belli bir tekniğe bağlı kalmak yerine birini denedikten sonra bir başkasına geçmekte bir sakınca görmemişlerdir.

Page 59: Seçil Öngel 8/A 20

• Başkaldırış eser adlarında da kendini göstermektedir. Buna örnek olarak Erik Satie’nin “Like a nightingale that has a toothache” ve Trois Morceaux’ un “Three pieces in the form of a pear” gösterilebilir

Page 60: Seçil Öngel 8/A 20

• Bunlar son yüzyılın romantik başlıklı senfonik şiirlerine bir reaksiyon olarak görülmektedir.

Page 61: Seçil Öngel 8/A 20

• 1.Dünya Savaşı sonrası bazı bestecilerin eserlerinde caz esintileri de görülür. Örn: Stravinsky “Ragtime” 1918, Copland’ın “Two Blues”1926.Bilimdeki gelişmelere paralel olarak radyo konser salonlarına gidemeyen milyonları dinleyici haline getirmişti.

Page 62: Seçil Öngel 8/A 20

• Randall Thompson’un Süleyman ve Belkıs operası radyo istasyonları tarafından telif ödenerek yayınlanmıştı. 1929’dan itibaren sesli çekilmeye başlayan sinema filmleri bestecilere yeni imkanlar yaratmıştır.

Page 63: Seçil Öngel 8/A 20

• Fonograf’ın icadı ile dünyanın en izole bölgelerinde bile insanlara müziği istedikleri repertuarla dinleme imkanı yaratmıştır. Son olarak Televizyon kitle iletişimini en üst düzeye çıkarmıştır

Page 64: Seçil Öngel 8/A 20