SAĞLIK Beyninizi yormayın PERVANEsaç ekimi işlemini hediye olarak tercih et-tiğini söylüyor:...

1
SAYFA 13 S?YAH MAV? KIRMIZI SARI 14 Haziran 2011 Salı 13 SAĞLIK U niversity College Lon- don’dan bilim adamla- rınca yapılan araştırma- ya göre çocuklarda kalbin ge- lişiminde anahtar rol oynayan timosin beta 4 adlı proteinin, yetişkinlerin kalbinde uykuda- ki kök hücreleri uyandırabildiği saptandı. Yani kalp krizi geçirildiğinde kalbin etrafındaki damar ve kasların kendi kendi- lerini onarabileceği ortaya çıkmış oldu.De- ney fareler üzerinde ya- pıldı ve söz konusu protei- nin kalbin performansını yüz- de 25’e varan oranda arttırdığı bilim adamları tarafından keş- fedilmiş oldu. Bilim adamları birkaç yıla kadar insanlar üze- rinde denemelere başlanaca- ğını da açıkladılar. NASIL UYGULANACAK? Araştırmanın başkanı Prof. Dr. Paul Riley, kalp krizi riski olan bir kişinin bu ila- ca başlayarak kalp krizi geçirdiği anda kalbinin kendi kendini onarmaya başla- yabileceğini dile getirdi. Yani artık kalbin diğer organla- rın aksine kendini yenile- yemeyeceği ön görüsü orta- dan kaldırılmış oldu. [email protected] PERVANE ÖZGE ÖNDER SÜPER HABER! Kalp kendini yenileyebilecek HABER MERKEZİ U ZMANLAR, beyin yorgunluğunun gü- nümüz insanında giderek artan bir prob- lem haline geldiği bildirdi. Beyin elektro- su, beyin yorgunluğu vakalarında mutlaka uygu- lanması gereken bir tetkik olduğunu belirten uz- manlar, “Sağlıklı beyinde gördüğümüz alfa ve beta dalgalarının istatistiksel verileri çok önemli bilgiler verir. Beyin yorgunluğunda beta dalgala- rında yoğunlaşma izleriz. Buna mukabil alfa dalgaları ne kadar yoğunsa o kadar sağlıklı bir tablo ile karşı karşıyayız demektir” dediler. BELİRTİLERİ Uzmanlar, beyin yorgunluğunda en çok karşı- laştıkları şikayetlerin, unutkanlık, odaklanama- ma, konsantrasyon eksikliği, algılama eksikliği, öğrenme ve ezberleme zorlukları, beyinde ağırlık hissi, dikkatsizlik, tahammülsüzlük ve çabuk si- nirlenme gibi belirtiler olduklarını belirtiyorlar. Uzmanlar beyin yorgunluğu nedenlerini şöyle açıklıyor; KRONİK STRES: Uzun süreli stres baskısında olmak ve stresi ortadan kaldıran faktörleri uygula- mamak, beyin yorgunluğu ile neticelenir. Kişi stresi oluşturan nedenleri bertaraf edemesse beyin yor- gunluğu nedeniyle performans düşüklüğü kaçınıl- mazdır. Bir çok yönetici katı bir disiplin yaklaşımı ile çalışanlarından daha çok verim alacağını zanneder. Halbuki durum hiç de göründüğü gibi değildir. Hoş- görüsüz katı disiplin uygulamaları, iş verimliliğini en az yarı yarıya düşürür. Dolayısıyla aşırı disiplin gibi nedenlerle stres oluşturan yöneticiler, genel şirket profili açısından da olumlu değillerdir ve hedefledik- leri ekonomik rakamlara asla ulaşamazlar. ELEKTRONİK CİHAZLAR: Çalışma ortamın- da çok sayıda gereksiz elektronik cihazın bulunması da beyin yorgunluğuna neden olmaktadır. Elektro- nik cihazlardan yayılan elektromanyetik dalga- ların en çok nüfuz ettiği yer beynimizdir. Bu nedenle çalışma ortamı olabildiğince sade olmalı ve sık sık havalandırılmalıdır. ELEKTROMANYETİK KİRLİLİK: Cep telefonu sinyalleri, tv ve radyo dalgaları, telsiz dalgaları, yüksek gerilim hatları, baz istasyonları at- mosferimizi çok önemli düzeyde kirletmektedir. Kanaatimize göre elektromanyetik kirliliğin henüz ne gibi zararlar verdiğini tam olarak belirliyememiş olsak ta, beyin yorgunluğuna neden ol- duğu muhakkaktır. MANYETİK ALAN EKSİKLİĞİ: Özel- likle uzayda man- yetik alan eksikli- ği olduğu için as- tronotlar için problem teşkil eder. Elektroman- yetik yoğunluk, mık- natısın demiri çekmesi gibi insan vucudundaki manyetik enerjiyi çe- kebilir. Bu nedenle kronik halsizlik ve yorgunluklarda manyetik alan eksikliği de düşünülmelidir. Çalışma ortamında çok sayıda elektronik cihazın bulunması da beyin yorgunluğuna neden oluyor Beyninizi yormayın AYDIN (İHA) Beyin yorgunluğuna karşı ne yapılabilir... STRES FAKTÖRLERİNİN YOK EDİLMESİ: kişi de kronik stres oluşturan durumlardan uzaklaşılmalıdır. Çalışma şartla- rının iyileştirilmesi: Hasta bina sendromu gibi sağlıksız çalış- ma ortamlarından uzak durul- malıdır. Çalışanların fiziksel sağlığı kadar ruh sağlıkları da düşünülmelidir. Havasız me- kanlarda insanların adeta tıkış tıkış çalıştırılması- na engel olunmalıdır. SPOR AKTİVİTE- LERİ: Günlük dü- zenli spor aktivite- leri, beyin yorgun- luğunu önlemede önemli bir etken- dir. Enstrüman çalma: İş aktivele- ri arasında ya da sonrasına herhangi bir müzik aleti ile uğ- raşmak beyini dinlendiren bir eylemdir. TATİL VE DİNLEN- ME: Hiç şüphe- siz ki, yo- ğun iş ak- tivete- leri ara- sında tatil ve dinlenmeye zaman ayrıl- malıdır. Tatil yapmadan sürekli çalışmak be- yin yorgunluğuna neden olur. Ancak ülkemizdeki tatil anlayı- şının pek olumlu olduğu söyle- nemez. Çalışanlar yılda bir se- fer 1 aylık tatil yerine, yılda 4 defa 1 haftalık tatiller tercih edilmelidir. Zira bir aylık tatilin yarar yerine zararı olduğunu düşünmekteyim. Çünkü kişiler önce tatil öncesi işten kopmak- ta sonra da tekrar işe alışınca- ya kadar zaman geçmektedir. Böylece 1 aylık tatil neredeyse 2 aylık bir performans kaybına neden olmaktadır. Kişi uzun sü- re işinden ayrı olduğu için tek- rar döndüğünde bir süre adap- tasyon sorunu yaşamaktadır. Halbuki üçer aylık çalışma tak- viminden sonra birer haftalık dinlenme periyodu kişileri işin- den koparmadan dinlenmeleri- ni sağlamaktadır. BESLENME TARZI: fındık, ce- viz, badem, çekirdekli kuru üzüm beyin yorgunluğuna karşı iyidir. Yeşil sebzeler, böğürtlen, yaban mersini, somon ve sar- dalya balığı, üzüm suyu, kepek- li pirinç ve sıcak kakao beyin yorgunluğuna iyi gelen gıdalar- dır. Aynı şekilde çay ve kahve de çok faydalıdır. Yapılan 10 yıl- lık bir araştırmada çay ve kah- venin alzheimeri yüzde 50 önle- diği anlaşılmıştır. Akşamları yat- madan önce bir elma yemeyi alışkanlık yapmalıdır. Elma uy- ku esnasında daha sağlıklı be- yin dinlenmesi sağlar. S ON yıllarda sıfır beden tutkusu gençler için hüsranla sonuçla- nabiliyor. Yaptıkları diyetlerle gereğinden fazla zayıflayarak sıfır beden düzeyine kadar inenler için geri dönülmez sağlık sorunları kapıda duruyor. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Diyetisyen Fügen Bayrak, sıfır beden modasının peşinden gi- denlerin zarar gördüğünü ve sıfır beden modasına uyanların gün içerisinde az besin aldıklarını ve besin değeri olmayan bu ürünleri tükettiklerini belirtti. Bu modayı sanatçılar ve man- kenlerin başlattığını ve modanın temelinde psikolojik sorunlar bulunduğunu söyledi. Bayrak, gerek Türkiye’de, gerekse yurt- dışında güzellik yarışmalarına hep zayıf kız- ların katıldıkları ve Medyadaki bu imaj bombardımanın toplumsal sonucu ola- rak, popüler insanların beden ölçüleri- nin daha da küçüldüğü söylüyor.Genel olarak 12-18 yaş gurubu arasında başla- yan ve şişmanlamaya karşı ağır korku yüzün- den bilinçli olarak aşırı zayıf kalma çabaları ile belirlenen bir bozukluk ve Psikologlara göre,ne zaman ortaya çıktığı bilinmemekle birlikte,eskiden sanıldığı gibi çok ender rast- lanan bir rahatsızlık olmadığını ifade edi- yor. Anoreksiyanervoza, bulimiyanervoza ve atipik yeme bozukluğu(kontrolsüz yeme) en sık karşılaşılan yeme bozukluklar oldu- ğunu ve bunlara neden olarak şişmanlık- tan korkulması, genç kızların mankenlere özenmesi, gelişim sorunları ve psikolojik et- menlerin neden olduğunu belirtti. Bayrak’a göre önemli olan bedeni küçültmek değil bedeni sıkı- laştırarak fit olmaktır. Belli bölgelerdeki hoş olmayan görüntüleri yok etmek için spor yaparak kaslar top- lanmalıdır. Tüm yiyeceklerden belirli bir ölçüde yi- yip spor yaparak aynı kiloda kalınmalıdır. ‘Sıfır bedenin temelinde psikolojik sorunlar var’ EGE AJANS E STETİK işlemler, çoğunlukla daha güzel görünmek ve toplumun karşısı- na daha büyük bir özgüvenle çıkmak adına kadınların ve erkeklerin estetik cerrah- ların kapısına da- yanması ile ger- çekleşiyor.Ama artık estetik iş- lemler özel günlerde de hediye alter- natifi olarak karşımıza çıkı- yor. Estetik, Plastik ve Re- konstrüktif Cerrahi Uzmanı Op.Dr.İlhan Serdaroğlu, gençlerin Babalar Günü’nde babalarına gençliğini geri vermek adına saç ekimi işlemini hediye olarak tercih et- tiğini söylüyor: ‘‘Genetik ve hormonal etkilere bağlı kaçınılmaz bir durum olan saç dökülmesi,pek çok erkek için kabus olabiliyor. Yirmili yaşların sonlarında yak- laşık %12 erkek saç dökülmesi sorunu ile yüzleşir. Ellili yaşlarda ise erkeklerin genetik dökülme ve kellikle farklı derecelerde karşı- laşma oranı % 50 gibidir. Kimi kişiler saç dökülmesini önemsemezken bazılarında saçlarda oluşan en ufak incelme ve bir tu- tam saç kaybı bile iş yaşamında ve sosyal hayatta bu kişileri zora sokar ve hayatı çe- kilmez hale getirebilir.Bu sebeple erkekler için estetik işlemlerin başında yer alan saç ekimi bir hediye seçeneği olarak sunulabili- yor.Çocuklar da babalarını mutlu ve özgü- venli gördükleri için bu seçeneği tercih ede- biliyorlar.’’ Saç ekiminin erkeklere özel yapılan bir estetik operasyon olduğunu belirten Op.Dr.İlhan Serdaroğlu,saç ekimi işlemi ile 60’ lı yaşlarındaki hala saçlarını özleyen er- keklerin 20-25 yaş gençleştiğini ifade edi- yor.Dr.İlhan Serdaroğlu, ‘‘Uygulanan FUE yöntemi ile erkekler saçlarına kavuşuyor- lar.Lokal anestezi ile gerçekleştirilen FUE yöntemi çok konforlu ve rahat bir operas- yondur.’’diyor.Saç ekimi ile ilgili www.il- hanserdaroglu.com’dan birçok bilgiye ula- şabileceğinizi belirten Op.Dr.İlhan Serda- roğlu, ‘‘Her kişi kendine has ve özeldir. Saç dökülme şekli de öyle. Hastalarımızın cin- siyet, yaş, saç kaybı şekli ve saç teli kalitesi göz önünde bulundurularak her hastamız için ona özel bir planlama yapıyoruz. Her hasta için aynı tedavi şeklini uygulamak imkansız. Ülkemizde saç ekimin konusun- da yetkili olan cerrahlar , ” Plastik ve Re- konstrüktif Cerrahi “ uzmanlarıdır’’ diye söylüyor. Babanıza ‘gençliğini’ hediye edin G ÜZEL bir gelecek dü- şüncesi ile bütün bir yıl hazırlanılıp, girilen sı- navlar öğrenciler üzerinde bü- yük bir baskı ve stres yarat- maktadır. Sınavda etkin olmak sadece ders başarısına bağlı değil, kişinin stres durumu ile de yakından ilişkilidir. Bunun için sınavların yaklaştığı bu son günler iyi değerlendirilme- li, özellikle ebeveynler kendi kaygı ve endişelerini çocukları- na yansıtmamalıdırlar. Uz. Psikolog Özge Merve Türk, sı- nava giren öğrencilerin sınav stresini nasıl yenebileceği hak- kında bilgi verdi. Öğrenilen bilginin, sınav sı- rasında etkili bir biçimde kul- lanılmasına engel olan ve ba- şarının düşmesine yol açan, yoğun kaygı, sınav kaygısı ola- rak ifade edilmektedir. Sınav kaygısı yaşayan öğrenciler; ça- lışmalarını planlama, doğru düşünme, dikkati toplama ve çalıştığı konuları hatırlamakta güçlükler yaşarlar. Tüm bu so- runlarla mücadelede bireyin kendi motivasyonu ve ailesinin desteğinin büyük bir önemi vardır. Çocuğunuzun kaygıla- rını yenebilmesine destek ol- mak istiyorsanız bunlara dik- kat edin! Genellikle olumsuz duyguların yaşandığı durum- lar kaygının ortaya çıkmasına neden olur. Kaygı, temelinde bireyi rahatsız eden olaylarla ilgili değil; olayların birey için ne anlama geldiği ile ilgilidir. Birçok öğrenci sınavla birlikte kendi kişiliğinin ve varlığının değerlendirildiğini düşünmek- tedir. Sınavlar ve derslerine aşırı yoğunlaşıp, başka bir şe- ye vakit ayırmayan çocukların başarısı azalmaya başlar, ba- şarının azalması sonucu ola- rak da kaygı artar. Bu anlamda kendine vakit ayırmak; örneğin spor, müzik ya da başka bir aktiviteye hayatında yer ver- mek çok önemlidir. Bu durum başarıya engel olmaz, tam ter- sine motivasyonu artırır ve ba- şarıyı yükseltir. Sınava hazırlanırken çocu- ğun kendisine uygun bir hedef belirlemesi ve bu yönde ilerle- mesi gerekir. Çalışma saatleri, eğlence ve dinlenceye ayıraca- ğı saatler belli olmalıdır. Sıkıntılı ve stresli hissedilen durumlarda zorlamadan, çalış- maya hemen ara vermek gere- kir. Çünkü bu ruh hali çalışma- ya ve öğrenmeye engel olacak, sıkıntıyı daha da arttıracak, ‘ya- pamayacağım’ düşünceleriyle hayal kırıklığına yol açacaktır. Üniversite sınavına girecekler dikkat!

Transcript of SAĞLIK Beyninizi yormayın PERVANEsaç ekimi işlemini hediye olarak tercih et-tiğini söylüyor:...

Page 1: SAĞLIK Beyninizi yormayın PERVANEsaç ekimi işlemini hediye olarak tercih et-tiğini söylüyor: ‘‘Genetik ve hormonal etkilere bağlı kaçınılmaz bir durum olan saç dökülmesi,pek

SAYFA 13 S?YAH MAV? KIRMIZISARI

14 Haziran 2011 Salı 13SAĞLIK

University College Lon-don’dan bilim adamla-rınca yapılan araştırma-

ya göre çocuklarda kalbin ge-lişiminde anahtar rol oynayantimosin beta 4 adlı proteinin,yetişkinlerin kalbinde uykuda-ki kök hücreleri uyandırabildiğisaptandı. Yani kalp krizigeçirildiğinde kalbinetrafındaki damar vekasların kendi kendi-lerini onarabileceğiortaya çıkmış oldu.De-ney fareler üzerinde ya-pıldı ve söz konusu protei-nin kalbin performansını yüz-de 25’e varan oranda arttırdığıbilim adamları tarafından keş-

fedilmiş oldu. Bilim adamlarıbirkaç yıla kadar insanlar üze-rinde denemelere başlanaca-ğını da açıkladılar.

NASIL UYGULANACAK?Araştırmanın başkanı Prof.

Dr. Paul Riley, kalp krizi riskiolan bir kişinin bu ila-

ca başlayarak kalpkrizi geçirdiğianda kalbininkendi kendinionarmaya başla-

yabileceğini dilegetirdi. Yani artık

kalbin diğer organla-rın aksine kendini yenile-

yemeyeceği ön görüsü orta-dan kaldırılmış oldu.

[email protected]

PERVANE

ÖZGE ÖNDER

SÜPER HABER!Kalp kendini yenileyebilecek

HABER MERKEZİ

UZMANLAR, beyin yorgunluğunun gü-nümüz insanında giderek artan bir prob-lem haline geldiği bildirdi. Beyin elektro-

su, beyin yorgunluğu vakalarında mutlaka uygu-lanması gereken bir tetkik olduğunu belirten uz-manlar, “Sağlıklı beyinde gördüğümüz alfa vebeta dalgalarının istatistiksel verileri çok önemlibilgiler verir. Beyin yorgunluğunda beta dalgala-rında yoğunlaşma izleriz. Buna mukabil alfadalgaları ne kadar yoğunsa o kadar sağlıklı birtablo ile karşı karşıyayız demektir” dediler.

BELİRTİLERİUzmanlar, beyin yorgunluğunda en çok karşı-

laştıkları şikayetlerin, unutkanlık, odaklanama-ma, konsantrasyon eksikliği, algılama eksikliği,öğrenme ve ezberleme zorlukları, beyinde ağırlıkhissi, dikkatsizlik, tahammülsüzlük ve çabuk si-nirlenme gibi belirtiler olduklarını belirtiyorlar.

Uzmanlar beyin yorgunluğu nedenlerini şöyleaçıklıyor;

KRONİK STRES: Uzun süreli stres baskısındaolmak ve stresi ortadan kaldıran faktörleri uygula-mamak, beyin yorgunluğu ile neticelenir. Kişi stresioluşturan nedenleri bertaraf edemesse beyin yor-gunluğu nedeniyle performans düşüklüğü kaçınıl-mazdır. Bir çok yönetici katı bir disiplin yaklaşımı ileçalışanlarından daha çok verim alacağını zanneder.Halbuki durum hiç de göründüğü gibi değildir. Hoş-görüsüz katı disiplin uygulamaları, iş verimliliğini enaz yarı yarıya düşürür. Dolayısıyla aşırı disiplin gibinedenlerle stres oluşturan yöneticiler, genel şirketprofili açısından da olumlu değillerdir ve hedefledik-leri ekonomik rakamlara asla ulaşamazlar.

ELEKTRONİK CİHAZLAR: Çalışma ortamın-da çok sayıda gereksiz elektronik cihazın bulunmasıda beyin yorgunluğuna neden olmaktadır. Elektro-nik cihazlardan yayılan elektromanyetik dalga-ların en çok nüfuz ettiği yer beynimizdir. Bunedenle çalışma ortamı olabildiğince sadeolmalı ve sık sık havalandırılmalıdır.ELEKTROMANYETİK KİRLİLİK:Cep telefonu sinyalleri, tv ve radyodalgaları, telsiz dalgaları, yüksekgerilim hatları, baz istasyonları at-mosferimizi çok önemli düzeydekirletmektedir. Kanaatimize göreelektromanyetik kirliliğin henüzne gibi zararlar verdiğini tamolarak belirliyememiş olsak ta,beyin yorgunluğuna neden ol-duğu muhakkaktır.

MANYETİK ALANEKSİKLİĞİ: Özel-likle uzayda man-yetik alan eksikli-ği olduğu için as-tronotlar içinproblem teşkileder. Elektroman-yetik yoğunluk, mık-natısın demiri çekmesi gibi insanvucudundaki manyetik enerjiyi çe-kebilir. Bu nedenle kronik halsizlikve yorgunluklarda manyetik alaneksikliği de düşünülmelidir.

Çalışma ortamında çok sayıda elektronik cihazınbulunması da beyin yorgunluğuna neden oluyor

Beyninizi yormayınAYDIN (İHA)

Beyin yorgunluğuna karşı ne yapılabilir...

STRES FAKTÖRLERİNİNYOK EDİLMESİ: kişi de kronikstres oluşturan durumlardanuzaklaşılmalıdır. Çalışma şartla-rının iyileştirilmesi: Hasta binasendromu gibi sağlıksız çalış-ma ortamlarından uzak durul-malıdır. Çalışanların fizikselsağlığı kadar ruh sağlıkları dadüşünülmelidir. Havasız me-

kanlarda insanların adetatıkış tıkış çalıştırılması-

na engel olunmalıdır.SPOR AKTİVİTE-

LERİ: Günlük dü-zenli spor aktivite-leri, beyin yorgun-luğunu önlemedeönemli bir etken-dir. Enstrümançalma: İş aktivele-

ri arasında ya dasonrasına herhangi

bir müzik aleti ile uğ-raşmak beyini

dinlendirenbir eylemdir.

TATİL VEDİNLEN-

ME: Hiçşüphe-

siz ki,yo-ğuniş ak-

tivete-leri ara-

sında tatil vedinlenmeyezaman ayrıl-malıdır. Tatil

yapmadan sürekli çalışmak be-yin yorgunluğuna neden olur.Ancak ülkemizdeki tatil anlayı-şının pek olumlu olduğu söyle-nemez. Çalışanlar yılda bir se-fer 1 aylık tatil yerine, yılda 4defa 1 haftalık tatiller tercihedilmelidir. Zira bir aylık tatilinyarar yerine zararı olduğunudüşünmekteyim. Çünkü kişilerönce tatil öncesi işten kopmak-ta sonra da tekrar işe alışınca-ya kadar zaman geçmektedir.Böylece 1 aylık tatil neredeyse2 aylık bir performans kaybınaneden olmaktadır. Kişi uzun sü-re işinden ayrı olduğu için tek-rar döndüğünde bir süre adap-tasyon sorunu yaşamaktadır.Halbuki üçer aylık çalışma tak-viminden sonra birer haftalıkdinlenme periyodu kişileri işin-den koparmadan dinlenmeleri-ni sağlamaktadır.

BESLENME TARZI: fındık, ce-viz, badem, çekirdekli kuruüzüm beyin yorgunluğuna karşıiyidir. Yeşil sebzeler, böğürtlen,yaban mersini, somon ve sar-dalya balığı, üzüm suyu, kepek-li pirinç ve sıcak kakao beyinyorgunluğuna iyi gelen gıdalar-dır. Aynı şekilde çay ve kahvede çok faydalıdır. Yapılan 10 yıl-lık bir araştırmada çay ve kah-venin alzheimeri yüzde 50 önle-diği anlaşılmıştır. Akşamları yat-madan önce bir elma yemeyialışkanlık yapmalıdır. Elma uy-ku esnasında daha sağlıklı be-yin dinlenmesi sağlar.

SON yıllarda sıfır beden tutkusu gençler için hüsranla sonuçla-nabiliyor. Yaptıkları diyetlerle gereğinden fazla zayıflayaraksıfır beden düzeyine kadar inenler için geri dönülmez sağlık

sorunları kapıda duruyor. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’ndenDiyetisyen Fügen Bayrak, sıfır beden modasının peşinden gi-denlerin zarar gördüğünü ve sıfır beden modasına uyanlarıngün içerisinde az besin aldıklarını ve besin değeri olmayan buürünleri tükettiklerini belirtti. Bu modayı sanatçılar ve man-kenlerin başlattığını ve modanın temelinde psikolojik sorunlarbulunduğunu söyledi. Bayrak, gerek Türkiye’de, gerekse yurt-dışında güzellik yarışmalarına hep zayıf kız-ların katıldıkları ve Medyadaki bu imajbombardımanın toplumsal sonucu ola-rak, popüler insanların beden ölçüleri-nin daha da küçüldüğü söylüyor.Genelolarak 12-18 yaş gurubu arasında başla-yan ve şişmanlamaya karşı ağır korku yüzün-den bilinçli olarak aşırı zayıf kalma çabalarıile belirlenen bir bozukluk ve Psikologlaragöre,ne zaman ortaya çıktığı bilinmemeklebirlikte,eskiden sanıldığı gibi çok ender rast-lanan bir rahatsızlık olmadığını ifade edi-yor.

Anoreksiyanervoza, bulimiyanervoza veatipik yeme bozukluğu(kontrolsüz yeme)en sık karşılaşılan yeme bozukluklar oldu-ğunu ve bunlara neden olarak şişmanlık-tan korkulması, genç kızların mankenlereözenmesi, gelişim sorunları ve psikolojik et-menlerin neden olduğunu belirtti. Bayrak’agöre önemli olan bedeni küçültmek değil bedeni sıkı-laştırarak fit olmaktır. Belli bölgelerdeki hoş olmayangörüntüleri yok etmek için spor yaparak kaslar top-lanmalıdır. Tüm yiyeceklerden belirli bir ölçüde yi-yip spor yaparak aynı kiloda kalınmalıdır.

‘Sıfır bedenin temelindepsikolojik sorunlar var’

EGE AJANS

ESTETİK işlemler, çoğunlukla dahagüzel görünmek ve toplumun karşısı-na daha büyük bir özgüvenle çıkmak

adına kadınların ve erkeklerin estetik cerrah-ların kapısına da-

yanması ile ger-çekleşiyor.Amaartık estetik iş-lemler özelgünlerde dehediye alter-natifi olarak

karşımıza çıkı-yor. Estetik,

Plastik veRe-

konstrüktif Cerrahi Uzmanı Op.Dr.İlhanSerdaroğlu, gençlerin Babalar Günü’nde

babalarına gençliğini geri vermek adınasaç ekimi işlemini hediye olarak tercih et-tiğini söylüyor: ‘‘Genetik ve hormonaletkilere bağlı kaçınılmaz bir durum olansaç dökülmesi,pek çok erkek için kabus

olabiliyor. Yirmili yaşların sonlarında yak-laşık %12 erkek saç dökülmesi sorunu ileyüzleşir. Ellili yaşlarda ise erkeklerin genetikdökülme ve kellikle farklı derecelerde karşı-laşma oranı % 50 gibidir. Kimi kişiler saçdökülmesini önemsemezken bazılarındasaçlarda oluşan en ufak incelme ve bir tu-tam saç kaybı bile iş yaşamında ve sosyalhayatta bu kişileri zora sokar ve hayatı çe-kilmez hale getirebilir.Bu sebeple erkekleriçin estetik işlemlerin başında yer alan saçekimi bir hediye seçeneği olarak sunulabili-yor.Çocuklar da babalarını mutlu ve özgü-venli gördükleri için bu seçeneği tercih ede-biliyorlar.’’

Saç ekiminin erkeklere özel yapılan birestetik operasyon olduğunu belirtenOp.Dr.İlhan Serdaroğlu,saç ekimi işlemi ile60’ lı yaşlarındaki hala saçlarını özleyen er-keklerin 20-25 yaş gençleştiğini ifade edi-yor.Dr.İlhan Serdaroğlu, ‘‘Uygulanan FUEyöntemi ile erkekler saçlarına kavuşuyor-lar.Lokal anestezi ile gerçekleştirilen FUEyöntemi çok konforlu ve rahat bir operas-yondur.’’diyor.Saç ekimi ile ilgili www.il-hanserdaroglu.com’dan birçok bilgiye ula-şabileceğinizi belirten Op.Dr.İlhan Serda-roğlu, ‘‘Her kişi kendine has ve özeldir. Saçdökülme şekli de öyle. Hastalarımızın cin-siyet, yaş, saç kaybı şekli ve saç teli kalitesigöz önünde bulundurularak her hastamıziçin ona özel bir planlama yapıyoruz. Herhasta için aynı tedavi şeklini uygulamakimkansız. Ülkemizde saç ekimin konusun-da yetkili olan cerrahlar , ” Plastik ve Re-konstrüktif Cerrahi “ uzmanlarıdır’’ diyesöylüyor.

Babanıza ‘gençliğini’ hediye edin

GÜZEL bir gelecek dü-şüncesi ile bütün bir yılhazırlanılıp, girilen sı-

navlar öğrenciler üzerinde bü-yük bir baskı ve stres yarat-maktadır. Sınavda etkin olmaksadece ders başarısına bağlıdeğil, kişinin stres durumu ilede yakından ilişkilidir. Bununiçin sınavların yaklaştığı buson günler iyi değerlendirilme-li, özellikle ebeveynler kendikaygı ve endişelerini çocukları-na yansıtmamalıdırlar. Uz.Psikolog Özge Merve Türk, sı-nava giren öğrencilerin sınavstresini nasıl yenebileceği hak-kında bilgi verdi.

Öğrenilen bilginin, sınav sı-rasında etkili bir biçimde kul-lanılmasına engel olan ve ba-şarının düşmesine yol açan,yoğun kaygı, sınav kaygısı ola-rak ifade edilmektedir. Sınav

kaygısı yaşayan öğrenciler; ça-lışmalarını planlama, doğrudüşünme, dikkati toplama veçalıştığı konuları hatırlamaktagüçlükler yaşarlar. Tüm bu so-runlarla mücadelede bireyinkendi motivasyonu ve ailesinindesteğinin büyük bir önemivardır. Çocuğunuzun kaygıla-rını yenebilmesine destek ol-mak istiyorsanız bunlara dik-kat edin! Genellikle olumsuzduyguların yaşandığı durum-lar kaygının ortaya çıkmasınaneden olur. Kaygı, temelindebireyi rahatsız eden olaylarlailgili değil; olayların birey içinne anlama geldiği ile ilgilidir.Birçok öğrenci sınavla birliktekendi kişiliğinin ve varlığınındeğerlendirildiğini düşünmek-tedir. Sınavlar ve derslerineaşırı yoğunlaşıp, başka bir şe-ye vakit ayırmayan çocukların

başarısı azalmaya başlar, ba-şarının azalması sonucu ola-rak da kaygı artar. Bu anlamdakendine vakit ayırmak; örneğinspor, müzik ya da başka biraktiviteye hayatında yer ver-mek çok önemlidir. Bu durumbaşarıya engel olmaz, tam ter-sine motivasyonu artırır ve ba-şarıyı yükseltir.

Sınava hazırlanırken çocu-ğun kendisine uygun bir hedefbelirlemesi ve bu yönde ilerle-mesi gerekir. Çalışma saatleri,eğlence ve dinlenceye ayıraca-ğı saatler belli olmalıdır.

Sıkıntılı ve stresli hissedilendurumlarda zorlamadan, çalış-maya hemen ara vermek gere-kir. Çünkü bu ruh hali çalışma-ya ve öğrenmeye engel olacak,sıkıntıyı daha da arttıracak, ‘ya-pamayacağım’ düşünceleriylehayal kırıklığına yol açacaktır.

Üniversite sınavına girecekler dikkat!