R T Hapishanelerden U T SS A K L A R ‹fiKENCE Ö R VE DDAYAK …yuruyus.biz/pdf/pdf/025.pdf ·...

50
www.yuruyus.com Haftal›k Dergi / Say›: 25 6 Kas›m 2005 Fiyat›: 1 Milyon / 1 YTL (kdv dahil) [email protected] Hapishanelerden polis-jandarma merkezlerine, okullardan yetifltirme yurtlar›na ‹fiKENCE VE DAYAK DEVLET POL‹T‹KASIDIR Bulut olup gürlesen ne fayda Ya¤mur olup ya¤madıktan sonra Ya¤mur olup ya¤san ne fayda Tarlada tohum olmadıktan sonra Nehir olup coflsan ne fayda Bofl denize aktıktan sonra Özgür olup dolaflsan ne fayda Yurduma prangalar vurulduktan sonra Öfke olup hınç kuflansan ne fayda Yüre¤in kavgada olmadıktan sonra Günefl olup hergün do¤san ne fayda Üflüyen bebeleri ısıtmadıktan sonra Anka kuflu olup yeniden do¤san ne fayda Masal da¤larında uçtuktan sonra Azrail olup canımızı alsan ne fayda Biz bir ölüp bin do¤duktan sonra Azrail olup tecrit hücrelerinde bo¤san ne fayda Adımız ÖZGÜR TUTSAK olduktan sonra D D R R E E N N 6. 6. Y Y I I L L I I N N D D A A Ö Ö Z Z G G Ü Ü R R T T U U T T S S A A K K L L A A R R Ö Ö R R E E T T Y Y O O R R ISSN 13005 - 7944

Transcript of R T Hapishanelerden U T SS A K L A R ‹fiKENCE Ö R VE DDAYAK …yuruyus.biz/pdf/pdf/025.pdf ·...

Page 1: R T Hapishanelerden U T SS A K L A R ‹fiKENCE Ö R VE DDAYAK …yuruyus.biz/pdf/pdf/025.pdf · 2005. 11. 5. · Haftal›kDergi/Say›:25 6 Kas›m 2005 Fiyat›:1Milyon/1YTL (kdvdahil)

www.yuruyus.com Haftal›k Dergi / Say›: 25

6 Kas›m 2005Fiyat›: 1 Milyon / 1 YTL

(kdv dahil)

[email protected]

Hapishanelerden polis-jandarma merkezlerine,

okullardan yetifltirme yurtlar›na

‹fiKENCE VE DDAYAK DEVLET

POL‹T‹KASIDIR

Bulut olup gürlesen ne faydaYa¤mur olup ya¤madıktan sonra

Ya¤mur olup ya¤san ne faydaTarlada tohum olmadıktan sonra

Nehir olup coflsan ne faydaBofl denize aktıktan sonra

Özgür olup dolaflsan ne faydaYurduma prangalar vurulduktan sonra

Öfke olup hınç kuflansan ne faydaYüre¤in kavgada olmadıktan sonra

Günefl olup hergün do¤san ne faydaÜflüyen bebeleri ısıtmadıktan sonra

Anka kuflu olup yeniden do¤san ne faydaMasal da¤larında uçtuktan sonra

Azrail olup canımızı alsan ne faydaBiz bir ölüp bin do¤duktan sonra

Azrail olup tecrit hücrelerinde bo¤san ne faydaAdımız ÖZGÜR TUTSAK olduktan sonra

DD‹‹RREENN‹‹fifi

6.6.

YYIILLIINNDDAA

ÖÖZZGGÜÜRR

TTUUTTSSAAKKLLAARR

ÖÖ⁄⁄RREETT‹‹YYOORR

ISSN 13005 - 7944

Page 2: R T Hapishanelerden U T SS A K L A R ‹fiKENCE Ö R VE DDAYAK …yuruyus.biz/pdf/pdf/025.pdf · 2005. 11. 5. · Haftal›kDergi/Say›:25 6 Kas›m 2005 Fiyat›:1Milyon/1YTL (kdvdahil)

�Ça¤r›lar‹lanlar

● Birtan Altunbafl‹flkencede ölüm davas› Tarih: 10 Kas›m 2005Yer: Ankara 2. ACM

Saat: 11.00

● Ercan KartalSabanc› Davas› Tarih: 14 Kas›m 2OO5

Saat: 09.00

Yer: ‹stanbul 12. ACM

● Anadolu Federasyonu Kurultay›

Tarih: 13 Kas›m 2005

Yer: Ezgi Center

Stolberger Str. 317

50933 Köln

Saat: 11.00

Sosyalizm,yani flu demek ki, day› k›z›, sosyalizm,senin anlayaca¤›n yani,elkap›s›n›n yoklu¤u de¤il de

imkâns›zl›¤›.Ekme¤imizde tuz,

kitab›m›zda söz,oca¤›m›zda atefl oluflu hürriyetin,

yahut, baflkas› yel de,sen yaprakm›fl›n gibi titrememek,

bunun tersi yahut...Sosyalizm,devirmek da¤lar› elbirli¤iyle,ama elimizin öz biçimini,

öz s›cakl›¤›n› yitirmeden.Yahut, meselâ,sevgilimizin bizden ne flan, ne para,

vefadan baflka bir fley beklemeyifli.Sosyalizm,yani yurttafl ödevi say›lmas› bahtiyarl›¤›n,yahut, meselâ,-bu seni ilgilendirmez henüz -esefsiz,

güvenle,emniyetle,

gölgeli bir bahçeye girer gibigirebilmek usulcac›k ihtiyarl›¤a,ve hepsinden önemlisi,çocuklar›n, ama bütün çocuklar›n,k›rm›z› elmalar gibi gülüflü...

Nâz›m HHikmet

Sahibi vve YYaz›iflleri MMüdürü:Sevtap TTÜRKMEN

Genel YYay›n YYönetmeni:Yasemin ‹‹LTER

Adres: Katip Mustafa Çelebi Mah.‹stiklal Cad. Büyükparmakkap› Tel

Sok. No:4 Kat:4/2 Beyo¤lu/‹STANBULTelefon: 0 212 251 94 21 Faks: 0 212 251 94 35

Yurtd›fl› Büro: Vak›f EFSANE Pieter de Hoochstr. 30

3021 CS Rotterdam/NEDERLAND

Ofset Haz›rl›k: Ozan Yay›nc›l›kBask›: ASPAfi Pazarlama-Evren Mah.

Gülbahar Cad. No:7 Ba¤c›lar/‹ST.Tel: 0 212 655 88 64

Da¤›t›m: Merkez Da¤›t›m PazarlamaSan. ve Tic. A.fi. Tel: 0 212 354 37 67

ISSN: 1305-7944‹nternet AAdresi: www.yuruyus.com

Mail AAdresi: [email protected]

Hesap No: 1051 - 1637885 SevtapTürkmen Türkiye ‹fl Bankas› fiiflli fib.

Fiyat›: 1 YTL / 1 000 000 TL

Avrupa: 3 EuroAlmanya:3 EuroFransa:3 Euro‹sviçre:3 Euro

Hollanda:3 Euro‹ngiltere: £ 2.5Belçika: 3 EuroAvusturya: 3 Euro

Onun devrimci mücadelesi, 1978 y›l›nda‹stanbul’da DEV-GENÇ’lilerin çabalar›ylakurulan "Süleymaniye Halk Dayan›flmaDerne¤i''ne gitmesiyle bafllar. Ama ben butarihi de¤il, onun baflka bir yan›n› anla-taca¤›m. Kemal Abi’nin ufku okyanuslarkadar geniflti. Bu da dünyaya bak›fl› ile çokyönlü oluflundan kaynaklan›yordu. Parti’yeDersim de¤il, dünya gözüyle bakard›. Bun-dan dolay›d›r ki hiç umutsuzlu¤a, karam-sarl›¤a düfltü¤ünü görmedik. Bizi ve halkla-r› ilgilendiren her konuya merak salard›,ö¤renmek için çabalard›. Türkiye ve dünya-daki geliflmeleri kaç›rmamak için radyosu-nu yan›ndan ay›rmazd›. Dünya devrimci ha-reketlerini radyodan takip eder, defterinenotlar tutard›. Aylarca önceki gazetelerigördü¤ünde, ‘okunmam›fl gazete yeni ga-zetedir’ deyip saatlerce okuyordu. Duyduk-lar›n›, okuduklar›n› bizimle de paylafl›rd›.T›bba geçmiflten gelen özel bir ilgisi vard›.‹laçlarla, tedavilerle ilgili küpürleri toplar,okurdu. Kemal Abi’nin çok yönlülü¤ünü k›-saca flöyle ifade edebiliriz. Yeri gelir elindedefteri kalemi yoldafllar›na e¤itim verenö¤retmen, yeri gelir elinde i¤ne iplik dikifl

diken bir terzi, yeri gelir elinde kazma kü-re¤iyle toprak kazan bir iflçi, yeri gelir ateflbafl›nda halk türkülerini söyleyen bir sanat-ç›, yeri gelir yoldafl›n›n yaras›n› saran birdoktor, yeri gelir amans›z çarp›flmalardavuruflan bir savaflç›d›r.

Bu savaflç› düzenli ve tutumludur da. Ke-mal Abi’yi gördü¤ümüzde dikkatimizi ilkçeken fley düzenli ve temiz olufluydu. Kü-tüklü¤ü beline tak›fl›, silah› eline al›fl›, y›l-d›zl› beresini bafl›na tak›fl› s›ras›nda dahaözenli davran›rd›. Çantas› a¤z›na kadar do-ludur ama almak istedi¤iniz eflyay› an›ndabulursunuz. Çantan›n içinde küçük çanta-c›klar› vard›. Her malzeme ayr› yerdeydi.Çantay› s›rt›na takt› m›, s›ms›k› dururdu.Hani "sand›k gibi" derler ya, aynen öyleydi.

Bir de ö¤rendiklerini, düflündüklerini, his-settiklerini yazd›¤› yald›zl› bir ajandas› var-d›. D›fl› kadar içi de tertemiz, düzgünce ya-

z›lm›fl. Radyosuna da k›l›f yapm›flt›."Toz al›p bozulmas›n" diyordu, yatmavakti geldi¤inde telis torbas›n› alt›naserer, çantas›n› bafl›n›n alt›na al›r, üze-rine puflisini örter ve usulca uyuyuve-

rirdi. O'na bak›nca imrenirdik. Çantas›ndasigara vard›r içmez. Ceviz, dut, fleker, tuzvard›r yemez. ‹¤ne iplik onlarcad›r ama birtanesini kullan›r, kulland›r›r. Neden yemez,içmez, kullanmaz? Çünkü tutumluydu. "‹le-ride laz›m olacak" derdi ve öyle de olurdu.Biz sigaram›z› içmifl bitirmiflizdir ki, KemalAbi paket sigara uzat›r. Günlerce kuflatmaiçerisinde kal›rd›k, ekme¤imiz biterdi. Ne-fesler kokmaya bafllard›. Kemal Abi ceviz,dut da¤›t›rd›. Ondan bir fley al›p vermedinmi ve yahut kaybettin mi bir daha bir fleyalamazd›n. "Çünkü sen savurgans›n, eflya-n›n de¤erini bilmiyorsun. Bunu ö¤ren, on-dan sonra gel vereyim". Bu da Anadolu in-san›n›n bir özelli¤iydi. Kemal Abi, kahra-manl›¤›n yolunu, bu yaflam›yla, olumluluk-lar›yla açm›flt›. Bizim de kahramanca bu ki-flilikten ö¤renece¤imiz çok fley var.

10 Kas›m 1978’de‹stanbul Bak›rköy’de Ay-d›nl›kç› hainler taraf›ndanpusuya düflürülerek katle-dildi. Liseli DEV-GENÇ mü-cadelesinde önemli görev-ler yüklenmifl devrimci mi-litanlardand›.

Turgut ‹‹PÇ‹O⁄LU

K›ymet HHANO⁄LU

13 Kas›m 1993’de‹stanbul Kartal’da geçirdi¤ibir trafik kazas›nda ara-m›zdan ayr›ld›. Eyüp Bele-diyesi’nde mühendis olarakçal›flan Hano¤lu, BEM-SEN’de örgütlü olarak me-murlar›n hak alma mücade-lesinde yeralm›flt›r.

Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelemizin 10 Kas›m

16 Kas›m

12 Kas›m 1996’da Der-sim’in Çemiflgezek ilçesineba¤l› Paflac›k Köyü yak›nla-r›nda oligarflinin askeri güçle-riyle ç›kan çat›flmada, güçlerineflitsizli¤ine ra¤men bir direnifldestan› yazarak flehit düfltüler.

1980 öncesi Devrimci Solsaflar›nda mücadeleye kat›lan38 yafl›ndaki Kadir Güven’le19 yafl›ndaki genç savaflç› As-lan Güler ve henüz 15 yafl›n-daki Cephe taraftar› Erkan Dil-siz, omuz omuzayd›lar Pafla-c›k direniflinde. Devrimci iflçihareketi militan› Kadir veköylü militanlar yanyanayd›.

Oligarflinin subaylar›, on-lar› kuflatt›¤›nda köylülere“bak›n nas›l teslim alaca¤›z”diyorlard›; ne ony›llar›n dev-rimcisinde, ne 19 ve 15 yafl›n-daki genç devrimcilerde ara-d›klar› teslimiyeti bulamad›oligarfli. Paflac›k köylüleri, bu

çat›flmada yaln›z Cepheliler’in halk› ve inançlar›n›savunmaktaki kararl›l›klar›na tan›k oldular.

Kadir GGÜVEN

Devrim AAslan GGÜLER

������������Kadir GGÜVEN ((Kemal)

Erkan DD‹LS‹Z

Muharrem ÇÇET‹NKAYA- Küçükarmutlu’ya karfl› dü-zenlenen katliam sald›r›s›n›n durdurulmas› için Sin-can F Tipi Hapishanesi’nde bedenini tutuflturdu.Kald›r›ld›¤› Ankara Numune Hastanesi’nde 12 Ka-s›m 2001’de flehit düfltü.

Muharrem, 1972'de Malatya Do¤anflehir Su-çat› Köyü’nde do¤du. Akçada¤› Ö¤retmen Lisesi’n-de okudu. 1991’den itibaren yerald›¤› devrimcimücadelede, birçok kez gözalt›na al›nd›. Aral›k93'te Dersim'de gerillaya kat›ld›. 1996 sonlar›ndabir süre hareketten ayr› kald› ve bu süreçte tutsakdüfltü.

Malatya Hapishanesi’nde 19 Aral›k katliamsald›r›s›nda yoldafllar›yla omuz omuza direndi.Hücrelerde direniflini sürdürdü. 5. Ölüm Orucu Eki-bi’nde ölüm orucuna bafllad›. Hücre hücre erirkenArmutlu’da direnen halka sald›r›ld›¤›n› duydu¤un-da, bir alev topu olup zulmü yakarak ölümsüzleflti.

BüyükDireniflte fifiehit

Düfltüler

“Devrimci dde¤erlere ddahafazla ssar›lmadan hhalka llay›kolunamaz”

(Muharrem Çetinkaya)

Page 3: R T Hapishanelerden U T SS A K L A R ‹fiKENCE Ö R VE DDAYAK …yuruyus.biz/pdf/pdf/025.pdf · 2005. 11. 5. · Haftal›kDergi/Say›:25 6 Kas›m 2005 Fiyat›:1Milyon/1YTL (kdvdahil)

Hat›rlanacakt›r; bu y›l›n bafllar›n-da 8 Mart Emekçi Kad›nlar Gü-

nü nedeniyle Beyaz›t Meydan›’ndayap›lan gösteriye polis vahflice sal-d›rm›flt›. ‹lk iki gün, ne hükümet, neburjuva bas›n bu sald›r› üzerindepek durmad›; ne de olsa bu tür polisterörü, ülkemiz için “vakay-› adli-ye”den say›l›rd›. Ancak AB’nin sal-d›r›y› elefltirmesi üzerine birden ha-va de¤iflti. Herkes polisin sald›r›s›n›elefltirmeye, yöntemlerinin “afl›r›l›-¤›ndan” dem vurmaya bafllad›. An-cak bir gariplik daha vard› bu eleflti-rilerde. Sanki böyle bir sald›r› ülke-mizde ilk kez olmufltu ve bunun flafl-k›nl›¤› içindeydiler.

Malatya Çocuk Yuvas›’ndanyans›yan dayak görüntüleri

karfl›s›nda da ayn› fleyler yaflan›yor.

Oysa, yine herkes çok iyi biliyorki, dayak, iflkence, bu ülkede

devletin oldu¤u her yerde vard›r vesüreklidir. Üniversite kampüslerin-de, hapishanelerde, fabrikalarda, ilkokullarda, yetifltirme yurtlar›nda,dayak her yerde var. Bu ülkede her

“devlet görevlisi”, kendinde halkakarfl› tehdite, fliddete, yasa¤a, ceza-ya baflvurma hakk› görür. Çünkü,devlet zihinlerde ve tüm kurumla-r›nda böyle flekillendirilmifltir.

Daya¤› ve iflkenceyi, polisin ve-ya di¤er görevli personelin

“e¤itimsizli¤iyle” aç›klayanlar, ger-çekte dayak ve iflkence olay›n› hiçanlamam›fllard›r. “E¤itimsizlik”,“toplumun fliddet e¤ilimi” gibi aç›k-lamalar bilimsel de¤ildir. Sistemiaklay›p suçu bireylerin üzeriney›kmay› amaçlayan demagojilerdir.Mahir Çayan’›n dedi¤i gibi, “Mer-kezi otoritenin ordusu, polisi, vs. ilehalk kitlelerine ‘dev’ gibi güçlü ola-rak gözükmesi”, tüm faflist yönetim-lerin karakteristik özelli¤idir. Bu“otorite”nin s›n›f temeli güçsüzdür,koftur; bu “otorite”, esas olarak fa-flist terör, yaygara, gözda¤› ve de-magojiye dayan›r.

Devlet otoritesini kabul ettirmekhayat›n her alan›nda temel bir

“devlet politikas›”d›r. Faflist otori-teyi kabul ettirmenin ise araçlar›

bellidir: Dayak, tehdit, iflkence, ya-sak, ceza! ‹flte bu yüzden halk›n ol-du¤u her yerde, devlet en baflta bun-larla ç›kar halk›n karfl›s›na. Bunlar›nyetmedi¤i yerde, kitlesel katliamla-ra kadar uzan›r “otoriteyi” kabul et-tirme politikas›. 19 Aral›k 2000’dehapishanelerdeki tutsaklar, “devletotoritesini sa¤lamak için” katledil-memifl miydi? Herkes biliyor ki, buülkede polis veya jandarma taraf›n-dan gözalt›na al›n›p da dayak yeme-mek, iflkence görmemek, istisnai birdurumdur. Bu sadece “siyasal” gö-zalt›larda de¤il, en s›radan adli va-kalarda da geçerlidir.

Böyle bir düzen, ancak tüm halk›“devlet otoritesine” boyun e¤-

direbildi¤inde kendini güvende sa-yabilir. 12 Martlar’›n, 12 Eylüller’inamac› da bu otoriteyi tesis etmektinihayetinde.

A¤aç yaflken e¤ilir, sözünü oli-garfli de bilir. Bunun için oli-

garfli de “devlet otoritesine boyune¤meyi”, daha küçüklükten ö¤ret-meye çal›fl›r. Bu nedenle de, faflizmçocuklara karfl› da ne bir sevgi, nebir merhamet duymaz. ‹lkokullardadayak ve “tek ayak üstünde beklet-me” gibi di¤er fiziki cezalar, 80 y›l-d›r sürer; ilkokul s›ralar›ndayken“Dayak cennetten ç›kmad›r”, “Ö¤-retmenin vurdu¤u yerde gül biter”,“Nush ile uslanmayan› etmeli tek-dir, tekdir ile uslanmayan›n hakk›kötektir” sözlerini duymayan varm›d›r? Bu sözleri, bir tek ilkokulla-

“E¤itim flart” diyenler, dayak ve iflkence e¤itimsizliktende¤il, faflist otoritenin verdi¤i “e¤itimden” kaynaklan›r!

Faflist devletin oldu¤u her yerde dayak ve iflkence vard›r.

DAYAK, devletin faflist

karakterinin tezahürüdür!

3 DAYAK, devletin faflist karakterinin

tezahürüdür

5 Yetimlerimiz, düzenin elinde iki kez yetim

8 AKP, bu yönetim anlay›fl›, bu kadrolarla m›

10 Kölelefltirilen çocuk iflçiler

14 Onlar bizim çocuklar›m›z

15 Bayrampafla katliam›nda bir rapor daha

16 Rize’de linç giriflimi

18 Bu mu iflçi sendikas›?

20 ABD’nin Irak’ta ‘korku ve dehflet’ yaratma

plan›n› bilerek

23 Gösterilen ve gerçek

25 Bu¤day üreticisi kaybetti tüccar kazand›

26 9 Ocak sald›r›s›ndan sol içi hukuka

31 fiovenizmin korkusu, devrimin çözümü

30 Temel Haklar ve Özgürlükler Kurultay›

35 Gençlik Federasyonu YÖK’e, genelgelere,

tecrite karfl›...

38 Umut ya¤muru dinmeyecek!

42 Hayat›n içindeki teori:

Sovyet Devrimi’nden bugüne

46 Fehriye Erdal’›n ‘yarg›lanamayaca¤›’ karar›

47 HHB susmayacak

48 Paris gettolar›nda patlayan öfke

49 Anadolu Federasyonu s›n›r d›fl›lara karfl›

kampanya bafllatt›

50 ‘Sen yozlaflm›fl, ahlaks›z ve ikiyüzlünün

tekisin’

� � � � � � � � � � �

Page 4: R T Hapishanelerden U T SS A K L A R ‹fiKENCE Ö R VE DDAYAK …yuruyus.biz/pdf/pdf/025.pdf · 2005. 11. 5. · Haftal›kDergi/Say›:25 6 Kas›m 2005 Fiyat›:1Milyon/1YTL (kdvdahil)

ra tabela yap›p asmad›klar› kalm›fl-t›r. Bu sözler, faflist devletin daya¤›,ideolojik olarak da sahiplenmesininifadesidir. Hiçbir iktidar gerçektende¤ifltirmek istememifltir bu uygula-may›. Bu nedenle, yetifltirme yurtla-r› gibi, devletin gözünde daha “so-runlu” ve daha “sahipsiz” çocuklarakarfl› daya¤›n bir “e¤itim yöntemi”olarak kullan›lmas›nda flafl›lacak hiçbir fley yoktur. Liseli, üniversiteligençli¤in demokratik eylemlerinekarfl› baflvurulan fliddetin boyutlar›-na bir bak›n. Anlatmak istedi¤imizdaha iyi anlafl›lacakt›r. Birçok kezgençlerimize uygulanan fliddet, tümhalk kesimlerine uygulanan›n da üs-tündedir. Bu düzen, gençli¤e ve ço-cuklara “y›lan›n bafl›n› küçükkenezeceksin” zihniyetiyle yaklafl›r.

Afla¤›da verece¤imiz flu rakamlarda Malatya’da ve di¤er yetifltir-

me yurtlar›nda baflvurulan daya¤›ndevletin faflist otoritesinin bir arac›ve tezahürü oldu¤unu, bir baflka aç›-dan kan›tlar: Ülkemizde, 2003 yı-lında iflkence gördü¤ü resmi-belgeliolarak tespit edilen 779 kifliden96'sı çocuktu. Yine ayn› y›l›n resmirakamlar›na göre, polis tarafındanhaklarında ifllem yapılan çocuk sa-yısı 83 bin 249’dur. ‹stanbul, Anka-ra, ‹zmir ve Trabzon'da bulunanbefl çocuk mahkemesine sahip olanTürkiye'de, bu mahkemelerde y›l-da ortalama 90 bin çocuk yarg›önüne ç›k›yor.

As, kes, ceza ver; iflte faflizminotorite ve e¤itim politikas› bu.

O çocuklar› soka¤a düflüren koflul-lar› yoketme, soka¤a düflen çocuk-lar› kurtarma, oligarflinin planla-r›nda yoktur. Emperyalist sömürüazg›nlaflt›kça, varolan›n da gerisi-ne gidiliyor. Yeni haz›rlanan “Sos-yal Hizmetler Kanunu”yla, devle-tin yetifltirme yurdunda büyüyen-lere ifl bulma yükümlülü¤ü de kal-d›r›l›yor. Bunun ne anlama geldi-¤ini izaha gerek var m›? 18 yafl›nagelen yetifltirme yurdu çocuklar›,git ne halin varsa gör denilerek so-ka¤a at›lacak... Milyonlarca iflçi deayn› mant›kla at›lmad› m› soka¤a?Ne halleri varsa görsünler ama as-la ve asla “devlete karfl› ç›kmaya

yeltenmesinler”. ‹flte dayak, iflken-ce, daya¤›n ve iflkencenin sistem-leflmifl kurumlar› olarak F tipleri,açl›¤a, iflsizli¤e mahkum edilen,horlanan y›¤›nlar›n devlet otorite-sine bafl kald›rmamalar› için devle-tin baflvurdu¤u araçlard›r.

Halka zarar veren her türlü flidde-tin kayna¤› devlettir. Bu ister

“bireysel silahlanma” sonucu ol-sun, ister “aile içi fliddet” biçimin-de. “Aile içi fliddet”e karfl› olmaad›na ortaya ç›kanlar, ço¤u kez göl-gelerle dövüflüyorlar. Aile içi fliddet,Osmanl›’dan bu yana devlet teflvi-kindedir. Çünkü devlet, ailelerdençocuklar›n› itaat eden bireyler ola-rak yetifltirmesini istiyor. Sorun bir“e¤itimsizlik” meselesi de¤ildir.Hatta düzenin e¤itimini alan da, bue¤itimle, daya¤›, cezay›, yasaklar›kullanarak “tüm aileye” otoriteyeboyun e¤meyi kabul ettirmeye çal›-fl›yor. Çünkü “e¤itim” de bunu isti-yor ondan.

Okulda, yetifltirme yurtlar›nda,hapishanelerde, karakollarda,

iflyerlerinde, k›sacas› her yerde ni-teli¤i ve amac› belli bir fliddet vard›rve bu fliddet faflist devlet taraf›ndanonaylanan, teflvik edilen, mazur gö-rülen bir fliddettir. Düzenin fliddeteonay›, sadece yasalarla verilen des-tekle s›n›rl› kalmaz, daha önemlisi,düzen daya¤›n, falakan›n, yasak vecezalar›n insanlar› y›ld›rma amaçl›olarak kullan›lmas›n› ideolojik ola-rak da destekler. Sistem her ne olur-sa olsun, emperyalizmin ç›karlar›n›korumak ve kapitalist sömürüyüsürdürmek üzerine oturdu¤u için,hak ve özgürlükler esas olarak siste-min gündemine girmiyor. Girdi¤ikadar› ise göstermeliktir. Faflist po-litikay› temelde de¤ifltirmemekte,hayat›n her alan›nda belirleyici,yönlendirici olan, hak ve özgürlük-ler de¤il, “faflist otorite” olmaktad›r.Hak ve özgürlüklerinizi kullan›r-ken, s›radan bir bas›n aç›klamas› ya-parken bile, o faflist otorite bafl›n›z-dad›r. Polis, jandarma, orada ne gü-venli¤i sa¤lamak, ne de hakk›n kul-lan›lmas›n› güvence alt›na almakveya olay ç›kmas›n› önlemek içinbulunmaz. Otorite, otoritesini gös-

termek için oradad›r. Üç kiflininyapt›¤› bas›n aç›klamas›na üç çevikkuvvet otobüsü iflte bunun için gelir.Etkisizlefltirilmifl, gözalt›na al›nm›flinsanlar, iflte bunun için coplanma-ya, tekmelenmeye devam edilir.

Bunun bir devlet politikas› oldu-¤unu, faflist otoritenin tesisinin

bir parças› oldu¤unu görmeyip, po-lisin, personelin “e¤itimsizli¤iyle”aç›klanmas›na inanmak, safl›k vekörlükten baflka anlama gelmez.

Malatya Çocuk Yuvas›’ndanyans›yan görüntüler, burjuva

bas›nda bile “Nazi toplama kampla-r›na” benzetildi. ‹flte bu noktada du-rup sormak gerekiyor: Bu ülkedeneden s›k s›k baz› yerler, baz› uygu-lamalar “Nazi kamplar›na, uygula-malar›na” benzetiliyor? Oligarflininuygulamalar› neden Nazi yöntemle-rini ça¤r›flt›r›yor? Elbette cevab›içinde olan bir sorudur bu. Burjuvabas›nda bir yazar flöyle diyor: “23yıldır bu mesle¤i yapıyorum. 230defa yaptım bu haberlerden. Yaflıbenden büyük a¤abeylerim 430 defayapmıfltır. Bu meslek bizi öldürenekadar 730 defa daha yaparız... 30tane hükümet, 50 tane bakan, 80 ta-ne genel müdür, 180 tane yuva mü-dürü de¤iflti. Dayak de¤iflmiyor.”(Y›lmaz Özdil, Sabah, 28 Ekim)

Durumu “tespit” eden yazar›n de-vam›nda flunu sormas› gereki-

yor: “Peki -onlarca hükümet, onlar-ca bakan, genel müdür de¤iflmesinera¤men- dayak neden de¤iflmiyor?”

‹flte bu sorunun cevab›n› da biz veri-yoruz. Bu bir devlet politikas›d›r di-yoruz. Faflist otorite böyle sa¤land›-¤› için dayak de¤iflmiyor. “E¤itimflart” diyenlere, bofluna nefesinizi tü-ketmeyin diyoruz. Bu düzenin e¤iti-mi, bu durumu de¤ifltirmez. Biz“Düzen de¤iflikli¤i flart” diyoruz.Çünkü ancak iktidar›n niteli¤i de¤ifl-ti¤inde, aç›k deyiflle, oligarflinin fa-flist iktidar› yerine halk›n devrimciiktidar› kurulursa, bu tablo de¤ifle-bilir. Ve ancak o zaman, iflkencenin,daya¤›n, nesnel koflullar› ortadankald›r›l›r ve “halk için” yap›lacake¤itim de iflte o zaman toplumu de-¤ifltirip dönüfltürmekte bir ifle yarar.

4

6 Kas›m 2005 / 25

Page 5: R T Hapishanelerden U T SS A K L A R ‹fiKENCE Ö R VE DDAYAK …yuruyus.biz/pdf/pdf/025.pdf · 2005. 11. 5. · Haftal›kDergi/Say›:25 6 Kas›m 2005 Fiyat›:1Milyon/1YTL (kdvdahil)

5

6 Kas›m 2005/ 25

dayaklae¤itilen,

açl›kla tterbiyeedilen,

c›l›z bedenlerinden

kâr eedilen ÇOCUKLARIMIZ...

Günlerdir televizyon ekranlar›ndadönüp duran Malatya Çocuk Yuva-s›’ndan görüntüleri, kimimiz gözyafl›dökerek, kimimiz öfkeden kas›larak iz-ledik. Peki bu görüntülerin as›l sorumlu-lar›, acaba görüntüler karfl›s›nda bir neb-ze olsun utanç duydular m›, bir nebze ol-sun uygulad›klar› politikalardan piflmanoldular m›?

Tek kelimeyle hay›r! Onlar hala bas›n›suçlamakla, “münferittir, hatta o güne öz-güdür” diyerek gerçe¤i gizlemekle ve sa-dece Malatya’da de¤il tüm yetifltirme yurt-lar›nda bu tablolar› yaratan gerçek neden-lerin tart›fl›lmas›n›, görülmesini engelle-mekle meflguller.

Baflbakan Tayyip Erdo¤an, yetim ço-cuklara iflkencenin a盤a ç›kt›¤› andan iti-baren, her türlü elefltiriye, sorgulamaya,muhalefete karfl› tam bir tahammülsüzlükiçinde, Devlet Bakanı Nimet Çubukçu’yukorumaya giriflmifl, bas›n› olay› abartmaklasuçlam›fl, çocuklara yap›lan iflkencelerle il-gisi olmayan “çözüm”ler gündeme getir-mifltir.

Günlerdir yay›nlar yap›l›yor ama sankiböyle bir fley ülkemizde ilk kez oluyormufl-ças›na tart›fl›l›yor konu.

Gösterilene de¤il, sorununkayna¤›na bak›n!

Burjuva bas›n, elbette suçlu. Ama Tay-yip Erdo¤an’›n dedi¤i aç›dan de¤il; yanibu olaylar› yazd›¤› için de¤il, YAZMA-DI⁄I, üstünü örttü¤ü, kaynaklar›n› giz-ledi¤i için suçlu. Nitekim, burjuva bas›n,Malatya olay›nda da ayn› politikay› sür-dürdü. ‹ki gün olay› yazd›ktan sonra,üçüncü gün “çocuklar kurtuluyor,SHÇEK flu kadar bin çocu¤u kurtar-d›...” türü yalanlarla, iktidar› ve dev-leti aklama haberlerini servise koydu.

Hükümeti, muhalefeti, bas›n›ylaoligarflinin tüm kesimleri, herhangibir olay› birbirine karfl› kullan›rlarama ifl, devlete, düzene gelip da-yan›nca, birbirleriyle hesaplar›n›

unutup birlikte devleti aklama-

ya giriflirler. fiimdi de ayn›s› oluyor.

Ne oldu Malatya’da? Önce o zulümün“münferit” oldu¤u söylendi. Sonra zulüm-den birkaç bak›c› kad›n sorumlu tutuldu.Olay biraz eflelendi¤inde, bu insanl›k d›fl›yönetimden AKP’nin kadro politikas›n›n ve“kamu harcamalar›n›n k›s›lmas›n› isteyen”IMF programlar›n›n sorumlu oldu¤u ç›kt›.Biraz daha efleledi¤imizde ise sorununAKP’yle de s›n›rl› olmay›p, oligarflinin dü-zeniyle ilgili oldu¤u görülüyor.

Evet, bu çocuklar, yetimdi, korunmayamuhtaçt› ve “DEVLET‹N KORUMASI”alt›ndayd›lar. Devlet, korumakla yükümlüoldu¤u yetimlere zulmediyordu. (Devletin“can güvenliklerinden” sorumlu oldu¤ututsaklar›, yine kendi görevlilerine katlettir-mesinde de ayn› fley sözkonusuydu.)

Ve iflte tam bu noktada, ifl, gelip devletedayand› m›, hepsi koro halinde devletin su-çunu gizlemeye soyunuyor.

AKP ve medya oyun oynuyor:Bilinmeyen bir fley yoktu!

Yıl 2003; Devlet Denetleme Kurulu,Çocuk Esirgeme Kurumu’yla ilgili bir ra-por haz›rlad› ve flu sorunlara dikkat çekti:"Uzman personel yetersiz. Amaç ve hedef-ten sapma var. ‹dari ifller, sosyal hizmetle-rin önüne geçti. Cinsel tacizler yayg›n...”

2004’te, TBMM taraf›ndan bir rapor ha-z›rland›: O da "Mekân yok, personel yeter-

siz. Bu tip kurumlarda tasarruf tedbirleri

kalkmalı. Cinsel istismar, iflkence var" di-yordu.

13 Ocak 2005’te bu kez, BaflbakanlıkTeftifl Kurulu bir rapor haz›rl›yor. Bu rapor-dan sadece bir ayr›nt› aktaraca¤›z. RapordaAdıyaman Zihinsel Engelliler Rehabilitas-yon Merkezi'nde yaflanan tecavüz olayla-r›ndan sözediliyor; ancak as›l önemli nokta,bu olaylar› örtbas eden müdür, oradan al›-n›p bu kez de aynı ilin Sokak Çocukları veGençlik Merkezi Müdürlü¤ü'ne müdür yar-dımcısı olarak atan›yor. Peki bu raporlarne yap›l›yor? Örtbas ediliyor.

Çünkü bu raporlar› a盤a ç›karmak, dev-

yetimlerimiz, düzeninelinde iki kez yetim!

Page 6: R T Hapishanelerden U T SS A K L A R ‹fiKENCE Ö R VE DDAYAK …yuruyus.biz/pdf/pdf/025.pdf · 2005. 11. 5. · Haftal›kDergi/Say›:25 6 Kas›m 2005 Fiyat›:1Milyon/1YTL (kdvdahil)

6

6 Kas›m 2005 / 25

letin bu ülkenin yetimlerine, sokakçocuklar›na karfl› ne kadar gaddar,ac›mas›z, cimri davrand›¤›n› göste-recek.

Bu raporlar›n gere¤i yap›lm›yor,çünkü mesela, bina, personel eksik-liklerini gidermek, IMF talimatlar›-na göre mümkün de¤il.

Yetifltirme yurtlar›nda, çocukyuvalar›nda bu ve benzeri olaylarony›llard›r sürüp geliyor; islamc›,faflist kadrolaflman›n bu kurumlar›iyice ele geçirmesinden, yani 1990bafl›ndan beri sorunlar daha da a¤›r-laflm›fl durumda.

Ancak bir bütün olarak sorunua¤›rlaflt›ran ise ülkemizde açl›¤›n,yoksullu¤un ve yozlaflman›n gide-rek t›rmanmas›d›r.

Yoksulluk artt›kça terkedilen ço-cuklar›n say›s› art›yor. Yetimler, so-kak çocuklar› art›kça yurt, yuva ihti-yac› fazlalafl›yor, bunlar ihtiyaca ce-vap vermedikçe, suçlu çocuklar art›-yor... Zincir böyle uzay›p gidiyor.

Sömürücü ve faflist birdevletin ‘sosyal hizmet’i bu kadar olur!

‹ktidar sözcüleri ve dü-zen yalakalar› bofl konuflu-yor. Korunmaya muhtaç ço-

cuklar›n, bak›ma muhtaç yafll›la-r›n, dullar›n, emeklilerin durum-lar› daha da kötüye gidecektir.

Bu ekonomik politikalar›n uygu-land›¤›, faflist zihniyetin hayat›n heralan›nda egemenli¤ini sürdürdü¤übir ülkede baflka türlüsü mümkünde¤ildir. “Sosyal Hizmet”lerin mev-cut tablosuna bakmak bile zaten du-rumu göstermeye yeter.

Bugün Sosyal Hizmetler ve Ço-cuk Esirgeme Kurumu’na ba¤l› ku-rulufl say›s› 595’dir.

1986'da SHÇEK'e ba¤l› kurulufl-lar›n say›s› 246 idi.

Yani 20 y›lda bu kurumlar›n sa-y›s› iki kat›na ç›km›flt›r. Peki bu,devletin “sosyal hizmetlere” dahaönem verdi¤ini mi gösteriyor? Ha-y›r! Bu art›fl, sadece yoksullu¤un,yetimlerin korkunç art›fl› karfl›s›ndadevletin mecburen yapt›¤› bir art›fl-t›r. Ve elbette bu art›fl, ihtiyac›n ge-risindedir. Devam edelim rakamlar-la “sosyal hizmet” tablosuna.

Korunmaya muhtaç sokak ço-cuklar›n›n say›s› 500 bini afl›yor;Ve Türkiye’de “koruma altındakiçocuk sayısı” ise sadece 16 bin 595.Üstelik onlar›n nas›l “korundu-¤u!!!” da ortada.

Bir sene önceki rakamlar itiba-

r›yla uyuflturucu madde kullanan ba-¤ımlı sokak çocuklar›n›n say›s› 58bin olarak aç›kland›. Fakat uyufltu-rucu ba¤›ml›lar› için sadece bir (1)yat›l› merkez var; (Taksim Çocuk veGençlik Merkezi). Özürlü çocuklariçin gerekli kurumlaflma ve personelyok. Suç ifllemifl çocuklar için yineyok. Suç ifllemifl çocuklar, özürlüçocuklar ve di¤erleri, ayn› yerlerekonuluyor. Görünürde devlet onlara“sahip” ç›k›yor.

Peki bu “sosyal hizmet”i verenpersonel yeterli mi? ‹flte cevab›:

SHÇEK’na ba¤l› kurulufllar›nsay›s›n›n, 20 y›lda 246’dan 595’eç›kt›¤›n› aktarm›flt›k. Ayn› süredemant›ki olarak personel say›s›n›n daen az›ndan iki kat artmas› gerekmezmiydi? Ama öyle olmam›fl, tam ter-sine personel sayısı 8 bin 983'ten 8bin 302'ye gerilemifltir.

Ondan sonra Malatya Çocuk Yu-vas›’nda temizlik görevlilerine ço-cuk bakt›r›lmas›na bak›p flafl›l›yor.Bunda flafl›lacak bir fley yok.

SHÇEK'e ba¤lı Çocuk Yuvalar›,Yetifltirme Yurtlar›, Çocuk ve Genç-lik Merkezleri, Huzurevleri, Kad›n

Bu düzen halka karfl› durmaks›z›n suç iflleyen bir düzen oldu¤u için, en altdüzey görevlilerden günah keçileri yarat›p gerçek sorumlular› gizlemekte us-tad›r. Çocuk yuvalar›ndaki, yetifltirme yurtlar›ndaki iflkencelerin suçlusu dahemen bulundu: “E¤itimsiz”, “Sapık” ö¤retmenler, bak›c›lar!

Gerçekte onlar da “ma¤dur”. Zorla fazla mesai yapt›r›lan, zorla angarya-ya koflulan onlar. Düflük ücretle çal›flt›r›ld›klar› yetmiyormufl gibi, ifllerinikaybetmemek için verilen her ifli yapmak zorunda kal›yorlar. Kimse sormu-yor, o kad›nlar aç m›, kaç saat çal›fl›yor?

Sistem suç ve suçlu üretiyor... Bak›c›lar›n yapt›klar› da suçtur; onlar› busuça zorlayan veya baflka bir aç›dan, suç ifllemesini engellemeyen ise bizzato kurumlarda kurulmufl olan sistemdir.

Yarg›lanmas› gerekenler; o kad›nlar›, angaryaya, fazla mesaiye zorla-yan, alanlar›n›n d›fl›nda çal›flmak mecburiyetinde b›rakan yöneticiler; çocukbak›m› gibi uzmanl›k isteyen iflleri, uzmanl›¤› olmayan yöneticilerin sorum-lulu¤una veren, “sosyal hizmet”i tafleron flirketlere devreden ‹KT‹DAR yet-kilileridir; yani baflbakan, bakanlar, müflteflarlard›r.

Bu gerçek suçlular hakk›nda dava açabilecek cürete ve vicdana sahip birtek savc› var m› bu ülkede? Görece¤iz!

Suçlu 3 Kad›n M›?

Devletin onlarca istihbarat tefl-kilat›, onlarca denetleme teflkilat›var. Herkesin nefesini dinlemekleövünen M‹T, bütün flehirleri ka-meralarla donat›p binlerce sivilpolis çal›flt›ran polis, niye yetifltir-me yurtlar›nda, çocuk yuvalar›ndaolanlardan hiç haberdar olam›yoracaba?

Sak›n “onlar›n görev alan› de-¤il” demeyin. Her yer görev alan›da bir tek oralar m› de¤il?

Her y›l “suçlu” olarak gözalt›-na ald›klar› 80 bin çocu¤un onbin-lercesinin verdi¤i ifadelerde geç-miyor mu hiç yurtlarda yaflad›kla-r›? Polis, acaba o ifadeleri niye ifl-leme koymuyor, kamuoyuna du-yurmuyor?

Peki ya M‹T? O da m› uyuyor?

Her fleyi bilen M‹T,

polis nerede?

Page 7: R T Hapishanelerden U T SS A K L A R ‹fiKENCE Ö R VE DDAYAK …yuruyus.biz/pdf/pdf/025.pdf · 2005. 11. 5. · Haftal›kDergi/Say›:25 6 Kas›m 2005 Fiyat›:1Milyon/1YTL (kdvdahil)

7

6 Kas›m 2005 / 25

Konuk Evleri, Sı¤ınmaevleri, So-kak Çocuklar› Merkezleri gibi, yüz-lerce kurulufl var; hepsindeki duru-mun Malatya Çocuk Yuvas›’ndakidurumdan farks›z oldu¤undan kim-senin kuflkusu olmas›n.

Özellefltirmeci mant›k,yetimleri de özellefltiriyor!

Bu olay vesilesiyle a盤a ç›kt›ki, her fleyi “babalar gibi satan!”AKP iktidar›, yetifltirme yurtlar›n›,çocuk yuvalar›n›, darülacüzeleri,içindeki yetimlerle, yafll›larla bir-likte satmak için haz›rl›klar›n› çok-tan yapm›fl zaten.

AKP’nin haz›rlad›¤› “reform”tasla¤›na göre, SHÇEK tasfiye edi-lip, yerine Sosyal Hizmetler Kuru-mu(SHK) kurulacak ve SHK’n›ngörevi de sadece, belediye, vakıfve özel kiflilerin kuraca¤ı çocuk yu-valarının denetimiyle s›n›rl› olacak.

Mevcut çocuk yuvaları ve yetifl-tirme yurtları ise aflamal› olarak ön-ce ‹l Özel ‹dareleri'ne ard›ndan özelsektöre (yani amac› sadece ve sa-dece kâr olan emperyalist ve ifl-birlikçi flirketlere) devredilecek.

Yani k›sacas› yurtlar, yuvalar veyetimler, flirketlere ve tarikatlaraverilecek; birisi para, di¤eri din sö-mürüsü yapacak. Emperyalist tekel-ler memnun, tarikatlar memnun!AKP’nin kime hizmet etti¤ini denet olarak görüyoruz bu tabloda.

Yetimler, muhtaçlar da kapitalistsömürü çark›n›n insafs›zl›¤›na ter-kedilirken, kapitalist flirketlere bolbol da teflvik sa¤lanacak; sosyalhizmet kurumu açacak özel flirketle-re “vergi kolaylı¤ı” getirilecek, ay-r›ca hizmetin gere¤i olarak ithaledilen makine, teçhizat, malzemeve yayınlar gümrük vergisindenmuaf tutulacak. Sanki bu flirketleryurtlar› “babalar›n›n hayr›” içinaç›yorlar da devlet vergi ayr›cal›¤›tan›yor.

Taslak, bir de "Çocuk Hakları‹zleme ve De¤erlendirme Kuru-lu" oluflturulmasını öngörüyor. Ak-l›m›za hemen F tiplerine karfl› tep-kiler üzerine oluflturulan “Cezaev-

leri ‹zleme ve Denetleme Kurulla-r›” geliyor. Onlar›n ne ifl yapt›¤›n›biliyoruz; F tiplerindeki iflkenceleri,bask›lar›, yasaklar› aklama kurum-lar› olarak çal›fl›yorlar. "ÇocukHakları ‹zleme ve De¤erlendirmeKurullar›"n›n da ayn› amaçla gün-deme getirildi¤inden kimsenin kufl-kusu olmas›n.

Neresi do¤ru ki, yetimyuvalar› düzgün olsun!

Malatya Çocuk Yuvas›’ndan ek-ranlara yansıyanlar, yaflananlar›n el-bette ancak küçük bir parças›d›r.Çocuklar, kendilerine dıflkı yediril-di¤ini, karanlık odalara kapatıld›k-lar›n›, kafalarına demir çubuklarlavuruldu¤unu anlat›yorlar.

Tüm yurt ve yuvalarda fizikiflartlar yetersiz, personel yetersiz,e¤itimli uzman yetersiz. Bunlar çokaç›k; fakat niye yetersiz? As›l tar-

t›fl›lmas›, sorgulan-

mas› gereken nokta budur.Bu devlet, halka hizmet için de-

¤il, halka karfl› örgütlendi¤i için ye-tersizdir. Devletin gelirleri tekellerepompaland›¤›, durmaks›z›n polise,orduya harcand›¤›, iktidar çevreleri-ne hortumland›¤› için yetersizdir.IMF böyle istedi¤i için yetersizdir.

Bu düzen içindeki hiçbir iktida-r›n ne yurtlar›n yetersizli¤ine, ne deçocuklara zulmedilmesi sorununabir çözümü olamaz. Hat›rlay›n,CHP’li Bak›rköy Belediye Baflka-n› Atefl Ünal Erzen, sokak çocukla-r› sorununu, onlar› “toplay›p Yass›-ada’ya götürmekte” bulmufltu.

Deveye sormufllar, boynun ne-den e¤ri? Deve demifl, nerem do¤ruki? Bu düzen iflçiyi, köylüyü, me-muru, esnaf›, iflsizi, ö¤renciyi her-kesi eziyor, hor görüyor. Yetimlere,yafll›lara de¤er vermesi, onlara iyikoflullar sa¤lamas›, bu düzenin tabia-t›na ters olmaz m›yd›?..

Yetifltirme yurtlar›nda, çocuk yuvalar›ndaki bask›lar›, rezillikleri, atölye-lerdeki çocuk iflçilerin kölelefltirilmesini herkes azçok biliyor, duyuyordur;ancak devletin d›fl›nda, bunlardan sendikalar, odalar da do¤rudan bilgi sahibiolan kurumlard›r. (E¤er bilgi sahibi de¤illerse, bu daha vahimdir.)

Bu noktada akla flu soru gelmektedir: E¤itim-Sen, SES, mühendis odala-r›, sendikalar, neden y›llard›r yurtlardaki iflkenceler, çocuk iflçi çal›flt›r›lmas›gibi olaylar› a盤a ç›karmaz, halk nezdinde teflhir etmez, bunlar› gündemdetutmazlar. Yetifltirme yurtlar›ndaki sisteme karfl›, çocuklar›n atölyelerde köle-lefltirilmesine karfl› neden aya¤a kalkmazlar, kampanyalar yapmazlar?..

Baz› sendikalar, odalar kendilerini iflte biz falan tarihte bu konuda “rapor”yay›nlad›k diye savunabilir. Nitekim SES eski Genel Baflkan› Veysi Ülgen,bu konuda yazd›¤› yaz›da “Çocuk esirgeme kurumlar›nda yaflanan sorunlar,SES, Sosyal Hizmet Uzmanlar› Derne¤i... taraf›ndan defalarca bas›na ve ka-muoyuna rapor edildi¤i halde, neden bu defaki kadar etkili olamad› diye desormak gerekiyor” demektedir.

Evet, bizce de sormak gerekir; demek ki TBMM’ye, Cumhurbaflkan›’nasunuldu¤u belirtilen o raporlar halka maledilememifltir. O raporlar bir müca-delenin ç›k›fl noktas› yap›lmam›flt›r.

Sendikalar›n görevi, sadece rapor haz›rlay›p sunmak m›? Bu sivil toplum-cu anlay›flt›r. Sendikalar, odalar, mücadeleleriyle varolan, örgütlülük ve mü-cadeleriyle gündem yaratan kurulufllard›r. “Sivil toplumculuk” benimsendik-çe, bu konularda düzenle, “iflveren devletle” çat›flmadan kaç›n›lmaktad›r. Bu-nun için sendikalar, odalar bu ve benzeri olaylar›n tan›¤› olduklar› halde, bukonularda gerekeni yapmaktan uzak kal›yorlar. Sistemle bütünleflmenin, sis-tem içi düflünür hale gelmenin sonuçlar›ndan biridir bu.

Demokratik Kitle Örgütleri,suçun biraz› da sizde de¤il mi?

Page 8: R T Hapishanelerden U T SS A K L A R ‹fiKENCE Ö R VE DDAYAK …yuruyus.biz/pdf/pdf/025.pdf · 2005. 11. 5. · Haftal›kDergi/Say›:25 6 Kas›m 2005 Fiyat›:1Milyon/1YTL (kdvdahil)

8

6 Kas›m 2005 / 25

dayaklae¤itilen,

açl›kla tterbiyeedilen,

c›l›z bedenlerinden

kâr eedilen ÇOCUKLARIMIZ...

Evet, AKP “milli görüfl” gömle¤iniç›karm›flt› ama o günden bu yana giydi-¤i tüm gömlekler, yüzüne takt›¤› tümmaskeler, tel tel dökülüyor.

‹nsanlar›n k›zd›¤›, sordu¤u, sorgula-d›¤›, elefltirdi¤i her olayda, AKP’nin ifl-birlikçi, zulmeden, halk› afla¤›layan yüzüa盤a ç›k›yor. Bir tren kazas› olunca, Er-do¤an’a yönelik bir elefltiri yap›l›nca,meydanlarda polis daya¤› gündem olunca,infazlar, iflkenceler, hapishanelerdeki tec-rit, hangisi AKP’nin karfl›s›na ç›karsa,AKP art›k kendini tutamaz, yüzünü sakla-yamaz hale geliyor.

Çocuk Yuvas›’ndan yans›yan Nazi Top-lama Kamp› görüntüleri karfl›s›nda daAKP, bu Nazi uygulamalar›n›, dahas› buNazi sistemini savunarak ç›kt› halk›n karfl›-s›na.

Yalan söyledi (o görüntüler sadece ogüne mahsustur diye), demagoji yapt› (bi-zim görevden ald›klar›m›z yarg› kararlar›y-la dönüyor ne yapal›m diye), elefltirenlerisuçlad› (medya abart›yor diye)... Ama birtürlü o Nazi sahnelerinin sorumlusununkendi iktidar› oldu¤unu kabul etmedi.

Hay›r, sorumlu AKP’dir.

Baflbakan Erdo¤an, suçu “önceki ikti-darlara” veya “bas›na” y›karak kendinikurtaramaz. AKP Nazi toplama kamp›uygulamalar›n›n tam ortas›ndad›r.

Yuvalardaki Nazi uygulamala-r›ndan, AKP’nin gerici kadrolafl-mas› sorumludur: AKP, SHÇEK Ge-nel Müdürlü¤ü’ne ‹smail Barıfl diye bi-rini atam›fl. SHÇEK yönetmeli¤i, ku-rum yöneticilerinin sosyal hizmetlere¤itimi almıfl olmasın› öngörüyor.Barıfl'ın böyle bir e¤itimi yok.

Peki nesi var?AKP’den referans› var!SHÇEK'in 11 ildeki kuruluflla-

rında AKP taraf›ndan atanan 34müdür ve müdür yardımcısı da,

bu alan›n uzman› de¤il, tek

özellikleri imam hatip ya da ilahiyat köken-li olmalar›. Sadece bu özelliklerinden dola-y›, AKP taraf›ndan bu görevlere atand›lar.

Bu uygulamalara bakan, Tayyip Erdo-¤an’›n seçim meydanlar›nda devasa “Herfley Türkiye için” yaz›l› pankartlar alt›ndaverdi¤i pozlar›n nas›l bir sahtekarl›k oldu-¤unu görüyor art›k. “Türkiye için!” bir fleyyok. Her fley tekeller ve AKP’li bürokrat-lar, holdingler için...

Yetim çocuklar›n, bak›ma muhtaç yafll›-lar›n ne durumda olduklar› AKP’nin umu-runda de¤il; onun için “sosyal hizmet ku-rumlar›” sadece bir arpal›k. Oradan gericikadrolara arpa da¤›tmakla meflgul.

Yuvalardaki Nazi uygulamalar›n-dan, AKP’nin gerici anlay›fl› sorum-ludur: Baflbakan, bu “f›rsat›” de¤erlendi-rip kendi fleriatç› projelerine bahane bul-mak peflinde.

Erdo¤an’›n konuya iliflkin sundu¤u ilkçözüm, çocuklar›n k›z-erkek biraradabar›nd›r›lmamalar›, kızların bulundu¤uyuvalarda asla erkek müdür veya ö¤ret-men; erkeklerin bulundu¤u yuvalarda dakad›n müdür ve ö¤retmen olmamas›d›r.(30 Ekim 2005, Hürriyet)

Görüntüleri herkes izledi. Gördükleri-mizle Baflbakan’›n söylediklerinin ne ala-kas› var? Sözkonusu olayda, ne erkek vek›z ö¤rencilerin birbirine tacizi, ne erkekö¤retmenlerin k›z çocuklar›na, ne kad›nö¤retmenlerin erkek çocuklara tacizi söz-konusu de¤ildir. Sorun, yurtlar›n, yuvala-r›n gerici ve uzman olmayan kadrolara tes-limi, tafleronlaflt›rmad›r.

E¤er “sap›k ö¤retmenler” ortaya ç›k›-yorsa, bu da sizin sisteminizin sonucudur.

AKP’nin derdi, çocuklar›n “na-musunu” korumak m›? Hadi can›msiz de! Bizzat Devlet Bakanı Nimet Çu-bukçu, bir soru önergesine cevap verirkenaç›klad›: SHÇEK'e ba¤lı yetifltirme yurtla-rı ve çocuk yuvalarında barındır›lan ço-cuklara karflı ifllenen cinsel suçlarla ilgili

AKP, bu yönetim anlay›fl›, bu kadrolarla m›koruyacak çocuklar›m›z›?

Page 9: R T Hapishanelerden U T SS A K L A R ‹fiKENCE Ö R VE DDAYAK …yuruyus.biz/pdf/pdf/025.pdf · 2005. 11. 5. · Haftal›kDergi/Say›:25 6 Kas›m 2005 Fiyat›:1Milyon/1YTL (kdvdahil)

halen süren 478 dava vard›r. Düflünün, bunlar sadece a盤a ç›kanlar. Benzeri

olaylar›n birço¤unun ise örtbas edildi¤i biliniyor. Öy-leyse düflünün, yetim çocuklar›m›z›n emanet edildi¤i buyurtlar, yuvalar ne durumda?

Peki bu vahim tabloya ra¤men üç y›ld›r iktidardaolan AKP iktidar› ne yap›yor? Durumu düzeltecek hiçbir fley yapmad›¤› gibi, uygulad›¤› ekonomi politikaylave gerici kadrolaflmayla durumu daha da kötülefltiriyor.

O çocuklar›n namusuyla, yaflam›yla ilgilenmiyor; o,yurtlar› “özellefltirmekle”, kafas›ndaki gerici e¤itim sis-temini uygulamakla meflgul. Lafa gelince “ahlakç›”l›¤›kimseye b›rakmazlar. AKP böyle mi koruyor çocuklar›nahlak›n›? AKP’nin denetim ve yönetimindeki yerlericinsel suçlar›n kol gezdi¤i yerler halinde...

Tayyip Erdo¤an yine “önceki iktidarlar” demesin, budavalar›n hemen hepsi, kendisinin baflbakan oldu¤u dö-neme aittir.

TBMM ‹nsan Hakları Komisyonu Baflkanı MehmetElkatmıfl, yuvanın 5 yıldır denet-lenmedi¤ini aç›klad›. Peki AKP hü-kümeti ne yap›yor?

Yuvalardaki Nazi uygula-malar›ndan, AKP’nin emper-yalist ekonomi politikas› so-rumludur: AKP iktidar›n›n yurtlar-la ilgili projesi haz›r: Yurtlar, özelsektöre yani kapitalist h›rs›zlarateslim ediliyor. Demek ki, AKP “ye-tifltirme yurtlar› da devletin s›rt›n-da kambur” diye düflünüyor. Yetim-lere, bak›ma muhtaç yafll›lara bütçe-den ayr›lan sadaka bile çok görünü-yor emperyalistlere ve iflbirlikçileri-ne.

‹slam kültürü, yetimlere, yafll›larasahip ç›k›n›z der. Sosyal Hizmetlerkonusundaki bu politikas›, AKP’ninislam inan›fl›yla gerçek bir ilgisininolmad›¤›n› da gösteriyor. Hiçbirinançla ilgisi yok AKP’nin. Sadece“ç›karlara” inan›yorlar. Yurtlar› te-kellere peflkefl çekmesi de, tarikatlaraaçmas› da yine “ç›karlar”, sadece vesadece “ç›karlar” için.

Emperyalist ilaç tekellerinin iste-¤i üzerine, “çocuklar›n kobay olarakkullan›lmas›na izin veren” bir yasay›haz›rlayan bir iktidar, yetim, kimse-siz çocuklara neler yapmaz ki?

Ellerinden gelse, onlar› da do¤ru-dan satarlar; ki yurtlar›n özellefltiril-mesi de zaten bir nevi yetimleri, yafl-l›lar› satmak de¤il mi?

Hat›rlay›n, bundan yaln›zca 8 ay önce, ‹zmir UrlaBarbaros Çocuk Köyü’ne iliflkin haberler yans›m›flt› ba-s›na. Oradaki çocuklar›n “seks kölesi” olarak kullan›l-d›klar›na kadar uzan›yordu bu haberler. Her fley yinebizzat kurumdaki görevli yöneticilerin bilgisi dahilin-deydi. O günlerde de bugünlerdekilere benzer tart›flma-lar, yorumlar oldu. Peki sonuç?.. Sonuç yoktur.

Çünkü AKP’nin “Sosyal Hizmet Kurumlar›n›” iyi-lefltirme yönünde ne bir politikas›, ne de böyle bir irade-si vard›r. AKP bugün de sorunun küllenmesini bekleyip,ard›ndan IMF’nin istekleri do¤rultusunda, kurum çal›-flanlar›n›n say›s›n› azaltmaya, bütçesini k›smaya ve ilkf›rsatta da özellefltirmeye çal›flacak, bu arada da bu ku-rumlar› tarikatlar ve yandafllar› için arpal›k olarak kulla-nabildi¤i kadar kullanacakt›r. Bu arada çocuklar›m›zaiflkence yap›lm›fl, namuslar› kirletilmifl, yafll›lar›m›z ba-k›ms›z b›rak›lm›fl, AKP iktidar›n›n umurunda olmaya-cakt›r. Art›k herkes emin olacak; yard›ma, bak›ma muh-taç yetimleri, yafll›lar› sat›fla ç›karanlar›n satmayacakla-r› hiçbir fley yoktur. Bu soyguncu, istismarc›, iflbirlikçizihniyette ahlak ve adalet aramak bofltur.

9

6 Kas›m 2005 / 25

Temel Haklar Federasyonu’na ba¤l› çeflitli flehirlerdeki dernekler,yapt›klar› aç›klamalarla yurtlarda, yuvalarda çocuklar›m›za reva görülenmuameleleri k›narken, halka çocuklar›m›za sahip ç›kma ça¤r›s› yap›ld›.Dersim Temel Haklar aç›klamas›nda “Bu iktidar›n çocuklar›m›za ve genç-lerimize gelecek veremeyece¤i, sorunlar›n› çözemeyece¤i” vurgulan›rken,“hapishanelerde, karakollarda ve meydanlarda ya da çocuk yuvalar›ndaçocuklar›m›za iflkence yap›lmas›na göz yummayaca¤›z” denildi.

Elaz›¤ Haklar ve Özgürlükler Cephesi Temsilcili¤i ise, 31 Ekim’deHozat garaj›nda yapt›¤› aç›klamayla “Malatya çocuk yuvas›nda yaflanan-lar›n Türkiye gerçe¤i” oldu¤unu dile getirdi. Aç›klamaya Tun-Der veElaz›¤ ‹HD de destek verdi.

*

SES Genel Baflkanı Köksal Aydın, 1 Kasım’da SES Genel Merkezi'ndeyapt›¤› bas›n toplant›s›nda, Malatya Çocuk Esirgeme Kurumu'nda yaflananzulmü k›narken, sorunun sistemin bütününden kaynakland›¤›n› belirterek,kurumda iyilefltirme için yap›lmas› gerekenleri öneri halinde sundu.

*

SES fianl›urfa fiubesi, Malatya ve Urfa'daki Çocuk yurtlar›nda yaflananiflkence, taciz olaylar›yla ilgili, 31 Ekim’de Karakoyun ‹fl Merkezi önündebas›n aç›klamas› yaparak, Devlet Bakan› Nimet Çubukçu, SHÇEK GenelMüdür Vekili ‹smail Bar›fl'›n ve Urfa SHÇEK ‹l Müdür Vekili AytekinErdo¤an'›n istifa etmelerini istedi. Aç›klamaya, E¤itim-Sen, BES, Tüm Bel-Sen, Ziraat Mühendisler Odas› ve ‹HD'liler destek verdi.

*

D‹SK'e ba¤lı Dev Sa¤lık-‹fl Sendikası, Malatya Çocuk Yuvası'ndayaflanan olayların gerçek sorumlularının yargılanması için Sa¤lık Bakanı veMalatya Sa¤lık Müdürlü¤ü hakkında 1 Kasım’da Sultanahmet Adliyesi'ndesuç duyurusunda bulundu.

Temel Haklar Federasyonu:Çocuklar›m›za, gençlerimize sahip ç›kal›m!

Page 10: R T Hapishanelerden U T SS A K L A R ‹fiKENCE Ö R VE DDAYAK …yuruyus.biz/pdf/pdf/025.pdf · 2005. 11. 5. · Haftal›kDergi/Say›:25 6 Kas›m 2005 Fiyat›:1Milyon/1YTL (kdvdahil)

10

6 Kas›m 2005 / 25

dayaklae¤itilen,

açl›kla tterbiyeedilen,

c›l›z bedenlerinden

kâr eedilen ÇOCUKLARIMIZ...

Arena program›n›n yap›mc›s›U¤ur Dündar, Güneydo¤u'dan getiri-len çocuklar›n çal›flt›r›ld›¤›, Tekir-da¤'›n Kumba¤ Beldesi’nde bir tu¤lafabrikas›ndaki koflullar› görüntülüyor.Dündar, “kölelik” diyor bu koflullara.Fabrikada ah›ra benzer bir ko¤uflta yat›pkalkan çocuklar›n büyük ço¤unlu¤ununyafl›, çal›flmalar›n›n yasak oldu¤u yafltandaha da küçük. 9 yafl›nda tu¤la tozu yut-maya bafllad›¤›n› anlat›yor biri, bir di¤eribir y›ld›r burada oldu¤unu. Sistemi tan›-yanlar›n bildi¤i bu görüntülerin medyayayans›mas›ndan rahats›z olan patron, “so-rumlu ben de¤ilim, tafleron” diyor. Çocukiflçi simsarlar› cirit at›yor ülkenin dört biryan›nda. Ve ekliyor; “buras› en iyisi, bafl-ka yerler daha da kötü.” Sadece bu fabri-kada de¤il, neredeyse tüm tu¤la fabrikala-r›nda, ana babalar› taraf›ndan simsarlara ki-ralanan çocuklar kölelik koflullar›nda çal›fl-t›r›l›yorlar. Sadece tu¤la fabrikalar› de¤il,tekstil atölyelerinden Çukurova’n›n s›tmal›s›ca¤›n›n alt›nda pamuk toplayanlara kadar;çocuk iflçilerin eme¤i korkunç bir sömürü-ye tabi tutuluyor bu ülkede.

Arena görüntüleri çocuklarla bitmiyor.Bitemez, çünkü; kendi yasalar›nda “yasak-lad›klar›” çocuk iflçili¤inin bu denli yayg›nolmas›, ancak devletin bilgisi dahilindemümkündür. Ve devlet giriyor devreye!Ama fabrikan›n hemen yak›n›ndaki jan-darma karakolundan gelenler, çocuklar›kölelefltiren fabrikay› mühürlemek içinde¤il, U¤ur Dündar’› gözalt›na almak, gö-rüntülerin yans›mas›n› engellemek, kaset-lere el koymak için oradalar...

Çocuk yuvalar›, yurtlar tart›fl›l›rken,vahfli çocuk sömürüsünün devletin gü-vencesi alt›nda sürdü¤ünü gösteren buprogram›n es geçilmesi elbette anlaml›-d›r. Kutsan›p göklere ç›kar›lan kapita-lizmin kirli yüzünün yans›mas› ifllerinegelmezdi. Sisteme temelde bir karfl›t-l›¤› olmayan U¤ur Dündar dahi, “Buçocuklar› böyle kötü ortamlarda ça-l›flt›rmak hangi vicdanla ba¤da-fl›r?” diye isyan ediyor. Kapitalist-te vicdan oldu¤u nerede görülmüfl.Vicdan sorunu de¤il, kapitalizm

sorunu bu görüntüler.

Kapitalistler; alt s›n›flar›n çocuk yaflla-r›na kadar olan güçlerini, en kolay ve enucuz biçimde çal›flt›rabilmelerini, kuflkusuzdevlet mekanizmas›n› ellerinde tutmalar›naborçludurlar. Devlet, çal›flma yasalar›n› on-lar›n ç›karlar›na göre düzenler, yasalara ko-yamad›¤› kurals›zl›klara gözyumar, bunlarakarfl› ç›kanlar› ezer, sindirir ve azg›n sömü-rünün güvenli¤ini sa¤lar. Kumba¤’dakijandarma buna sadece küçük bir örnektir.

Daha fazla kâr için kölelefltirilençocuklar›m›z

Çocuk eme¤inin sömürüsü, kapitaliz-min tarihiyle paraleldir. Biçimsel de¤iflim-lere, emekçilerin mücadelesi ile elde edilenkazan›mlar sonucu getirilen kimi yasakla-malara karfl›n, bugün de ülkemizde ve dün-yada yayg›n olarak sürmektedir.

Dünyada ve ülkemizde; atölyelerdenfabrikalara, hizmet sektöründen turizme,seks köleli¤ine kadar, eme¤i sömürülen, is-tismar edilen kaç çocuk oldu¤u konusundanet bir rakam yoktur. Bu bile, elindeki tek-noloji ile her konuda veriler ortaya koyabi-len kapitalizmin suçunu gizleme çabas›n›nkan›t›d›r. Ancak, seks köleli¤i d›fl›nda, iflçiçocuklara dair kimi rakamlar mevcuttur.Örne¤in; Uluslararas› Çal›flma Örgütü'nün(ILO) 2005 tahminlerine göre dünyada 5-14 yafllar› aras›nda çal›flan 250 milyon ço-cuk var. 12-17 yafllar› aras›nda çal›flt›klar›için okula gidemeyen çocuk say›s›n›n 283milyon oldu¤u tahmin ediliyor. Türkiye'deise 4 milyon çocuk, ekonomik nedenlerdendolay› e¤itimden yoksun, sa¤l›ks›z koflul-larda 'ucuz iflçi' olarak çal›flt›r›l›yor. (Cum-huriyet 29.01.2005) Çocuklar tüm dünya-daki iflçilerin yüzde 8'ini olufltururken, dün-ya pazarlar›nda sat›lan mallar›n yüzde 5'içocuk iflçilerin eme¤i ile üretilmektedir.

Medeniyet, uygarl›k üzerine nutuklar›nat›ld›¤› dünyada, kapitalizmin egemenli¤ivaroldukça bu olgunun de¤iflmesi de müm-kün de¤ildir. Kapitalizmin temel felsefesihep “daha fazla kâr” ise bunun bafll›cayollar›ndan biri, “üretim maliyetlerinin dü-flürülmesi”dir. Maliyetin düflürülmesininbir aya¤›n› da, ucuz emek gücü oluflturur.En ucuz emek ise çocuk eme¤idir.

Kölelefltirilen çocuk iflçiler

Page 11: R T Hapishanelerden U T SS A K L A R ‹fiKENCE Ö R VE DDAYAK …yuruyus.biz/pdf/pdf/025.pdf · 2005. 11. 5. · Haftal›kDergi/Say›:25 6 Kas›m 2005 Fiyat›:1Milyon/1YTL (kdvdahil)

Kapital’de çocuk eme¤inin kul-lan›m› üzerinde duran Marks, “ma-kinelerdeki geliflmelerin ayn› sonu-cu almak için eskisi kadar yetiflkiniflçi çal›flt›rma zorunlulu¤unu orta-dan kald›rmakla kalmad›¤›n›, ayn›zamanda, bir tür insan eme¤i yerinebir di¤erini, daha hünerli olan yeri-ne daha az hünerlisini, erkek yerinekad›n›, yetiflkin insan yerine çocu¤ukoymakla, iflçi ücretlerinde yeniçalkant›lara neden oldu¤unu” kay-deder. Makineleflme ve çocuk eme-¤inin yo¤un kullan›m› sadece ücret-lerin düflmesini sa¤lamaz, ayn› za-manda, “manüfaktür döneminde er-kek iflçilerin sermayenin zorbal›¤›-na karfl› sürdürdü¤ü direnmeyi k›r-m›fl olur.” (Kapital-1, sayfa 415)

Elbette kapitalizm öncesinde deçocuklar çal›flt›r›l›rlard›, ancak ka-pitalizmle birlikte çocuk eme¤i,üretim sürecinin sistemli bir unsuruhaline geldi.

Kapitalizmde 150 y›ld›rde¤iflen bir fley yoktur

Gerçekte kapitalizmin iflleyiflin-deki temel kurallar 150 y›l önceneyse, bugün de odur. Vahfli kapita-lizmin sömürü çarklar› bugün üzeriörtülerek döndürülmektedir. Emek-çilerin kapitalizmin do¤ufluyla bir-likte bafllayan savafl›m› ile kazan›-lan haklar, elde edilen mevziler, ka-pitalistlere zaman zaman geri ad›matt›rsa da; s›n›f çat›flmas›n›n do¤as›gere¤i her f›rsatta o mevzilere yeni-den sald›rmaya devam ederler.

Teknolojik geliflme, bilgi ça¤›,küreselleflmenin nimetlerinden her-kesin yararlanaca¤› söylemleri, in-san haklar› üzerine nutuklar, emper-yalistlerin ç›kard›¤› “Çocuk haklar›sözleflmeleri”, gözboyamadan iba-rettir. Kapitalistler, daha 1800’lüy›llar›n ortalar›ndan itibaren çocukeme¤inin sömürüsünde, üzerindebask› hissetti¤inde de, o günün ko-flullar›na uygun gözboyamalara gi-riflmifller ama ucuz emek kullan›-m›ndan asla vazgeçmemifllerdir.

Örne¤in; kapitalist sömürününçocuklarla kad›nlar üzerinde yolaç-t›¤› ahlâk yozlaflmas› öylesine üst

boyutlara ulaflt› ki, ‹ngiliz Parla-mentosu’nu dahi, 1840’l› y›llarda,fabrika yasalar›na giren sanayi kol-lar›nda 14 yafl›ndan küçük çocukla-r›n "verimli" bir flekilde çal›flt›r›l-malar› için ilk ö¤renimi zorunlu ha-le getirmek zorunda b›rakt›.

Ama elbette bu zorunlu düzenle-mede, her türlü hile ve gözboyamamevcuttu. Gözboyama sonraki on-y›llarda da devam etti. BM nezdin-de çocuk haklar› sözleflmeleri haz›r-land›, ülkeler alt›na imza att›lar amahepsi de bunlar› uygulamaktan ka-ç›nd›lar. Çünkü tüm bu ülkelerdesömürü sistemi hüküm sürmektedirve çocuk eme¤ini yasaklamalar›sömürünün do¤as›na ayk›r›d›r.

1860’lar›n ‹ngiltere’sinde bir ra-pordan flu bölümü okuyal›m:

“9-10 yafl›ndaki çocuklar, saba-h›n ikisinde, üçünde ya da dördündeçul yataklar›ndan zorla kald›r›l-makta, bir dilim ekmek için gece sa-at ona, onbire, onikiye kadar çal›fl-t›r›lmaktad›r. Elleri ayaklar› yor-gunluktan bitkin, vücutlar› kavruk,yüzleri kireç gibi, insanl›klar› taflgibi bir uyufluklu¤a dönüflmüfl; dü-flünmek bile insana dehflet veriyor.”(Akt. Marks, Kapital-1, sayfa 258)

Bu da, 11 yafl›nda çal›flmayabafllayan ve 14 yafl›nda olan Ser-kan’›n bas›nda yeralan sözleri:

“Çok yoruluyorum, babam›nmaafl› yetmiyor, onun için ben deküçük kardeflimde çal›fl›yoruz. Benüç y›ld›r konfeksiyon iflçisiyim. Us-talar, kalfalar bize ba¤›r›yor, k›z›-yorlar, ifl yerinde sigortam›z yok.”

150 y›l önceki akranlar›n›n ko-flullar› aras›ndaki benzerlik çarp›c›-

d›r. Kapitalizmin geliflmiflli¤i ve“ça¤dafll›¤›n›n” fark› flu ki; U¤urDündar 12 saat çal›flt›¤›n› söyleyençocu¤a, flaflk›nl›k içinde “12 saat!”cevab› veriyordu; 1860’lar›n ‹ngil-teresi’nde sözünü etti¤imiz rapordada; 7 y›l 10 ayl›kken "kal›p tafl›ma"ifline bafllayan William Wood’un,“Haftan›n alt› günü ifle sabah alt›dagelir, gece dokuzda iflten ç›kar›m”sözleri, “Yedi yafl›nda bir çocu¤ungünde onbefl saat çal›flmas›!” tepki-si ile karfl›lan›yordu.

Sömürge ülkelerin ucuzçocuklar›

Çocuk iflçili¤i tüm kapitalist ül-kelerde sözkonusudur. Ancak enyayg›n olarak sömürge ve yeni-sö-mürgelerde vard›r. 2000 verilerinegöre; çal›flan çocuklar›n % '95'i sö-mürge ve yeni-sömürge ülkelerde,geriye kalan % 5'i ise emperyalist-kapitalist ülkelerde. K›tasal olarakdüflünüldü¤ünde ise çocuk iflçilerin% 61'ini bar›nd›ran Asya’n›n sö-mürge ülkeleri ilk s›rada yeral›rken,onu % 32 ile Afrika izliyor.

Tekellerin daha fazla kâr ama-c›yla sömürge ülkelerin ucuz eme-¤ini kulland›¤›n› biliyoruz. Son 10y›lda Avrupa çap›nda yayg›n bir fle-kilde iflten ç›karmalar, hak gasplar›sözkonusudur. Bu gasplara iflçilerinraz› edilmesinde en temel faktörler-den biri; fabrikay› Balkanlar’a,Çin’e tafl›r›z! tehditleridir. Ayn› çar-p›c› gerçek çocuk eme¤inde de ge-çerlidir. Büyük emperyalist tekeller,kendi ülkelerindeki yasalar, kamu-oyu bask›s› gibi etkenler nedeniyleçocuk iflçi kullan›m›nda daha tem-kinliyken, sömürgelere tafl›d›klar›fabrikalarda pervas›z flekilde kul-lanmaktad›rlar. Örne¤in; Nike, Adi-das, Rebook gibi spor malzemesi te-kelleri çocuk iflçi çal›flt›r›rken, NikeEndonezya'daki fabrikas›nda 6 ya-fl›n alt›ndaki çocuklar› çal›flt›r›yor.

Buna karfl›n, kapitalist ülkelerdede, özellikle kaçak çal›flt›r›lan ço-cuk iflçi say›s› hiç de az de¤ildir. Ör-ne¤in burjuva demokrasisinin befli-¤i say›lan ‹ngiltere'de; 11 yafl›ndakiçocuklar›n %15-26's›n›n, 15 yafl›n-

11

6 Kas›m 2005 / 25

Çocuk eme¤inin sömürüsü, ka-pitalizmin tarihiyle paraleldir.Biçimsel de¤iflimlere, emekçile-rin mücadelesi ile elde edilen

kazan›mlar sonucu getirilen ki-mi yasaklamalara karfl›n, bu-gün de ülkemizde ve dünyadayayg›n olarak sürmektedir.

Page 12: R T Hapishanelerden U T SS A K L A R ‹fiKENCE Ö R VE DDAYAK …yuruyus.biz/pdf/pdf/025.pdf · 2005. 11. 5. · Haftal›kDergi/Say›:25 6 Kas›m 2005 Fiyat›:1Milyon/1YTL (kdvdahil)

daki çocuklar›n %36 ile %66's›n›nçal›flt›r›ld›¤› resmi raporlarda yeral-maktad›r. ABD'de ise çocuklar›nbüyük k›sm› tar›m sektöründe çal›fl-t›r›lmaktad›r. Hollanda, Norveç gibiülkelerde de tablo farkl› de¤ildir. Buülkelerin yasalar›nda 11 yafl›ndakiçocuklar›n çal›flt›r›lmas›n›n yüz y›lönce yasaklanmas›n›n hiçbir önemiyoktur kapitalistler için. Bu yüzden‹ngiltere’deki çocuk iflçilerin yar›yayak›n› kaçakt›r. Burjuvazi bu hilele-ri 1800’lerden beri uygulamaktad›r:

“Bir ‹ngiliz fabrika denetmeniflöyle diyor: ‘Bölgemdeki en önemlisanayi kentlerinden birinin yerelgazetesinde flu ilan dikkatimi çek-miflti: 12-20 yafllar aras›nda genç-ler aran›yor; 13 yafl›ndan küçük gö-rünmemeleri flartt›r.... vb.’ ‘13 ya-

fl›ndan küçük görünmemeleri flart-

t›r’ ifadesi, fabrika yasas›nda yeralan ve 13 yafl›ndan küçük çocukla-r›n günde yaln›zca 6 saat çal›flabi-lecekleri hükümle ilgilidir. ‹flçilerinyafllar›n› resmen atanm›fl bir heki-min saptamas› da flartt›. ‹flte bununiçin fabrikatör, 13 yafl›ndaym›fl gibigörünen çocuklar aramaktad›r.”(Marks, Kapital-1, sayfa 409)

Öte yandan çocuklar üzerindekisömürü sadece ifl alanlar›nda ortayaç›kmamaktad›r. Emperyalizmin çir-kefli¤i içinde her y›l 1 milyonu afl-k›n k›z çocu¤u fuhufla itilmekte, vebu alanda da önemli bir meta arac›olarak çocuk eti pazarlanmaktad›r.

Kölelik koflullar› ve ‘beflpara’ de¤eri olmayanlar!

Çal›flt›r›lan çocuklar›n çal›flmakoflullar›na bak›ld›¤›nda ortaya ç›-kan, adeta bir “kölelik düzeni”dir.Fabrikalardan madenlere ve atölye-lere kadar pek çok alanda çocuklar,her türlü haktan yoksun, çok düflükücretler karfl›l›¤›nda ve çal›flma sü-releri ço¤u kez 10-14 saati bulacakflekilde çal›flt›r›lmaktad›r. Ezilmek-te, dövülmekte, afla¤›lanmakta, enpis ifller yapt›r›lmaktad›r onlara.Akci¤er hastal›klar›ndan iskelet de-formasyonlar›na, kimyasal zehir-lenmelerden cinsel tacize uzananbir yaflamd›r onlara reva görülen.

‹fl kazalar›nda, dünyada y›lda 70bin çocuk ölürken, 200 bin çocuksakatlanmaktad›r. Çal›flan nüfusunyüzde 18'ini çocuklar›n oluflturdu¤uülkemizde, çocuk iflçilerde ifl kazas›oran› yüzde 30'lar civar›ndad›r vesigortal› çocuk iflçi say›s› yok dene-cek kadar azd›r. Çocuk iflçiler az-g›nca sömürülürken, hiçbir sosyalgüvenceleri yoktur. Onlar yasalarcada “köle”dirler.

15 milyonu resmen köle olarak,115 milyon çocu¤un çal›flt›¤› “Hin-distan'daki cam fabrikalar›nda 50bin çocuk 1800 derece s›cakl›ktakif›r›nlarda çok düflük ücretle çal›fl›-yor. Hindistan'da yoksul aileler ço-cuklar›n› iflyerlerinde 'esir olarak'kullan›lmak üzere sat›yor. Esir ço-cuk sat›fl› ve kullan›lmas› Nepal,Pakistan, Brezilya, Moritanya veBurma'da da yayg›n. Filipinler'deçocuklar, çal›flma saatleri d›fl›ndakafeslere kapat›l›yor. Meksikal› ço-cuklar Amerikan tar›m›nda ve NewYork eyalet çiftliklerinde böcek ze-hirleri saç›lm›fl tarlalarda çal›flt›r›l›-yor.” (UN‹CEF 'Dünya Çocuklar›-n›n Durumu' raporundan)

Ucuz emek cenneti Türkiyeçocuklar›n› yutuyor!

Sokaklar›m›z her gün yetiflkiniflçilerle birlikte, gözlerinden uykuakan çocuklar›n erken saatlerindekikoflturmacalar›na tan›k olur. Amaonlar okula de¤il, fabrikalara, kaçakmadenlere, tarlalara, atölyelere ko-flarlar her gün. Bir gün önceki yor-gunluklar›n› atmam›fllard›r üzerle-rinden, ak›llar›n›n bir köflesinde ta-

k›l› kalan özlemlerini düflünmeyezamanlar› yoktur. Çarp›k kapitalistçark›n azg›n difllileri aras›na kendi-lerini att›klar› günden beri, erkenbüyümüfllerdir. “Ev geçindirmeninsorumlulu¤unu” alm›flt›r kimisi, birbaflkas› yoksullu¤un ve ezilmiflli¤inöfkesini çatlam›fl dudaklar›nda m›-r›ldan›r. Ve bu ülkenin yönetenleri-nin gözboyamak için düzenledikleri“çocuk iflçili¤ini yoketme kampan-yalar›”ndan da habersizdirler.

Türkiye ‘Çocuk ‹flçili¤inin Kal-d›r›lmas› Program›’ uygulamalar›nabafl›ndan beri kat›lan 6 ülkeden birioldu¤uyla övünür, üstelik “tek ço-cuk bayram› olan ülke”dir Türkiye!Anayasas›nda da “Kimse yafl›na,cinsiyetine ve gücüne uymayan ifl-lerde çal›flt›r›lamaz” der. Bu konu-daki uluslararas› sözleflmelerin al-t›nda da imzas›n› atm›flt›r. Ancak al-t›na att›¤› tüm sözleflmelerde oldu-¤u gibi bu konuda da riyakard›r. So-kaklar›nda onbinlerce çocu¤un yat-t›¤›, yetifltirme yurtlar›nda istisma-r›n, daya¤›n eksik olmad›¤›, mahke-melerinde çocuklar›n yarg›land›¤›Türkiye, ayn› zamanda tam bir ucuzçocuk iflçi cennetidir.

Bugün ülkemizde resmi D‹E ve-rilerine göre; 6-14 yafl grubundakiçocuklar›n yüzde 32'si yani her üççocuktan biri çal›flma hayat›na at›l-maktad›r. Bu oran 15-19 yafl gru-bunda yüzde 43,3'e varmaktad›r.Tüm çal›flanlar içindeki çocuk iflçioran› ise yüzde 18’dir. ILO’ya göretam 4 milyon çocuk iflçi olan ülke-mizde, Türk-‹fl bu rakam› 5 milyonolarak aç›klamaktad›r. Ki buna; eviflletmelerinde, tarlalarda çal›flançocuklar dahil de¤ildir.

Çocuk iflçi sömürüsü, s›ras›ylatar›m, metal sanayi, konfeksiyon,deri eflya sanayi, tekstil ve özel hiz-metler alanlar›nda yo¤unlafl›yor.“Sa¤l›¤a zararl› ifllerde çal›flan ço-cuklar›n oran› yüzde 60. A¤›r sana-yide çal›flan çocuklarda yaralanmaoran› yüzde 26, tar›m sektöründeyüzde 12, tafl›ma ve komünikasyonsektöründe ise yüzde 18. Çocukla-r›n yüzde 50'den fazlas› stresli birortamda çal›fl›yor. Çocuklar›n yüz-de 60'tan fazlas› eve yorgun geliyor.

12

6 Kas›m 2005 / 25

Çocuklar›n çal›flma koflullar›nabak›ld›¤›nda ortaya ç›kan, ade-ta bir “kölelik düzeni”dir. Fab-rikalardan madenlere ve atöl-yelere kadar pek çok alanda

çocuklar, her türlü haktan yok-sun, çok düflük ücrete ve 10-14 saati bulacak flekilde çal›fl-

t›r›lmaktad›r.

Page 13: R T Hapishanelerden U T SS A K L A R ‹fiKENCE Ö R VE DDAYAK …yuruyus.biz/pdf/pdf/025.pdf · 2005. 11. 5. · Haftal›kDergi/Say›:25 6 Kas›m 2005 Fiyat›:1Milyon/1YTL (kdvdahil)

Çocuklar›n yüzde 80'den fazlas›n›nbofl zaman› yok. Çal›flan çocuklar›nyüzde 30'u okula gitmiyor. Yüzde10'dan fazlas› haftada 56 saat veyadaha fazla çal›fl›yor.” (Cumhuriyet4.10.2004)

Ülkemizde 30 milyondan fazlainsan›n yoksulluk ve açl›k içindeyaflad›¤› düflünüldü¤ünde; ilkokuluve ortaokulu bitiren her üç çocuktanbirinin kendini çal›flma yaflam›n›niçinde bulmas› kimseyi flafl›rtmama-l›d›r. Yoksullu¤u yoketmeden -k›sa-ca sistemi de¤ifltirmeden- çocuk ifl-çili¤ini yoketme mücadelesi veren-lerin bofla kürek çektikleri buradanda anlafl›lmal›d›r.

Aileyi ‘köle tüccar›’ yapansömürü düzeni

Emperyalizm toplant›lar düzen-ler, çocuk iflçili¤inin yasaklanmas›üzerine kararlar al›r. Oligarfli de ay-n› flekilde, sanki her fley ondan ba-¤›ms›z gelifliyormufl gibi, “çocukla-r›n çal›flt›r›lmamas› gerekti¤i” üze-rine yasalar ç›kar›r, periyodik ara-larla kampanyalar düzenler.

Tüm bunlar, a¤›r bir teflhirdenkurtulman›n manevralar›d›r. Hiçbirçocuk onlar›n onay› olmadan çal›fl-t›r›lm›yor dünyada ve ülkemizde.Çocuk eme¤inin sömürülmesi, dahadokuz yafl›ndaki yavrular›m›z›n buçark›n içinde ö¤ütülmesi; sisteminyozlu¤unun en aç›k göstergelerin-den biridir. Ve sömürü düzeni buyozlaflmaya aileleri de ortak etmek-tedir. Alt›na imza att›¤› uluslararas›sözleflmelerde çocuk iflçiler için 15yafl s›n›rlamas› getirilirken, ‘Ç›rak-l›k Yasas›’ ile bunu 11'e kadar düflü-ren oligarfli bu konuda tam bir riya-kar tutum izlemektedir. Çal›flt›r›lançocuklar›n sorumlusu adeta ailelergibi yans›tmakta ve (her sosyal so-runa ceza mant›¤›yla yaklaflmas›n›nbir örne¤i olarak) onlara cezalarkesmektedir.

Hiçbir aile, okul ça¤›ndaki çocu-¤unu torna bafl›na, tu¤la tozlar›n›nzehri içine göndermez. Bu çaresizli-¤i yaratan, halk› yoksullaflt›ran, açb›rakan düzendir. Çaresizlefltirir-ken, ayn› zamanda da çocu¤unu sa-

tacak denli yozlaflt›rmaktad›r.

“Daha önce iflçi, serbest birkimse olarak fleklen sahip bulundu-¤u kendi emek-gücünü satard›, flim-di ise kar›s›n› ve çocu¤unu satmak-tad›r. Art›k o bir köle tüccar› olmufl-tur. Çocuk iflçi aran›rken verilenilanlar ço¤u zaman, eskiden Ameri-kan dergilerinde ç›kan zenci kölearan›rken verilen ilanlara biçimolarak pek benzer.” (Marks, Kapi-tal-1, sayfa 409)

Eskiflehir’de 1999 y›l› sonlar›n-da, çal›flt›r›lmak üzere kurulan ço-cuk pazar›na evlatlar›na getiren ai-lelerin görüntüleri yans›m›flt› bas›-na. 1900’lü y›llarda; Londra'n›nMahut Bethnal Green semtinde herpazartesi ve sal› günü k›z ve erkek 9yafl›nda ve daha büyük çocuklar›n,ipek fabrikatörlerine kendilerini ki-ralad›klar› aç›k pazar› hat›rlatan bugörüntüler; yoksullu¤un ve açl›¤›nyaratt›¤› çaresizli¤in yozlaflt›rd›¤›aileler gerçe¤inin 100 y›ld›r de¤ifl-medi¤ini gösteriyor. Çünkü ortakyanlar›; her ikisinin de kapitalizmdeyaflan›yor olmas›d›r.

Sosyalizm ve çocuk eme¤iKölelikten çocuklu¤a...

Avrupa Güvenlik ve ‹flbirli¤iTeflkilat›’n›n bu y›l›n mart ay›ndaaç›klad›¤› rapora göre; dünya gene-linde y›lda 1.2 milyon çocuk sat›l›-yor. Ucuz iflgücü olarak kapitalistülkelerde tar›m, madencilik, ev hiz-metleri ve fuhufl sektöründe çal›flt›-r›ld›klar› bildirilen çocuklar›n say›-s›n›n özellikle Do¤u Avrupa ülkele-rinde son üç y›lda iki misli art›flgösterdi¤i belirtiliyor.

Eme¤in sömürülmedi¤i, çocuk-lar›n e¤itimine, sosyal geliflimlerineönem veren bir sistemin, sosyaliz-min yokedilmesinin sonuçlar›ndanbirini görüyoruz burada. Do¤u Av-rupa’dan Yugoslavya ve eski Sov-yetler Birli¤i ülkelerine kadar heryerde ayn› gerçek! 1990’lardan buyana bu ülkelerden yozlaflma, yok-sulluk haberleri eksik olmazken,emek sömürüsündeki yo¤unlaflmave çocuk eme¤inin kullan›lmas› art-m›flt›r. Bu yüzden, emperyalist te-keller art›k ucuz emek cenneti ola-rak eski sosyalist ülkeleri tercih et-mektedirler.

Sömürünün ortadan kalkt›¤› sos-yalizmde, çocuklar›n çal›flt›r›lmas›düflünülemez bile. Bütün yanl›fllar›-na karfl›n eski sosyalist ülkelerdeyoktur bunun örne¤i. Bugün Kü-ba’da e¤itim yafl›ndaki çocuklar›fabrikalarda göremezsiniz. Üretim,ancak e¤itimle birlikte ele al›nan birolgu olarak onlar›n yaflam›ndad›r.

Devrimci Halk ‹ktidar›’nda ço-cuklar›m›za, gençlerimize bak›fl›-m›z bugünden flöyle tan›mlanm›flt›r:

"Madde 33: f. Anal›¤›n ve çocukbak›m›n›n toplumsal bir ifl ve görevoldu¤unun bilinciyle çocuk bak›m›için kreflle, çocuk bak›m yuvalar›vb. kurulur. g- Hamile kad›nlar›nçal›flt›r›lmas›, annenin ve çocu¤unsa¤l›¤› gözetilerek s›n›rlan›r. Ayn›amaç gözetilerek ücretli hamilelikizni verilir. h- Çocuklar iflçi olarak

çal›flt›r›lamaz. Çocuk eme¤inin

kullan›m› yasakt›r. Ö¤renim gören

çocuklar e¤itim programlar› d›fl›n-

da çal›flt›r›lamazlar.”Ülkemizde çocuklar›n gözü yafl-

l›d›r, ucuz al›nterleri bir kan deryas›gibi akmaktad›r kapitalistlerin kasa-lar›na. Ve bu düzen sürdükçe göz-yafllar› hiç durmayacakt›r. Çocukla-r›m›z›n çocuk gibi yaflabilecekleritek düzen, sosyalizmdir. Kapita-lizmde kölelefltirilen çocuklar›m›z,sosyalizmde özgürleflirler ve yeni-den “çocuk” olurlar; e¤itimi, sa¤l›-¤›, sosyal geliflimi devletin sorum-lu¤u alt›ndad›r, oyun ça¤›ndaykenoyunda, e¤itim ça¤›ndayken okuls›ralar›ndad›rlar.

13

6 Kas›m 2005 / 25

Kapitalizmde kölelefltirilen ço-cuklar›m›z, sosyalizmde özgür-

leflirler ve yeniden “çocuk”olurlar; e¤itimi, sa¤l›¤›, sosyal

geliflimi devletin sorumlu¤ualt›ndad›r, oyun ça¤›ndaykenoyunda, e¤itim ça¤›ndayken

okul s›ralar›ndad›rlar.

Page 14: R T Hapishanelerden U T SS A K L A R ‹fiKENCE Ö R VE DDAYAK …yuruyus.biz/pdf/pdf/025.pdf · 2005. 11. 5. · Haftal›kDergi/Say›:25 6 Kas›m 2005 Fiyat›:1Milyon/1YTL (kdvdahil)

14

6 Kas›m 2005 / 25

Savafllar yaflayan birülkede, hele de yoksul-lu¤un her gün binlerceaileyi parçalad›¤› koflul-larda; çocuk yuvalar›-n›n, yurtlar›n bu denlidolmas› de¤ildir anor-mal olan; onlara insangibi bir yaflam sunma-makt›r. Devletin en te-mel sorumluluklar›ndanbiridir bu. Ama biz, sorunun buboyutunu baflka bir yaz›ya b›ra-karak, size, tüm Türkiye halk›naseslenmek istiyoruz.

Yetimlerine, bak›ma muhtaççocuklar›na sahip ç›kamayan,onlar›n yaflad›klar› karfl›s›ndavicdan›na bir hançerin sapland›-¤›n› hissetmeyen bir toplum, çürü-müfl ya da çürümeye yüz tutmufl de-mektir.

Kafas›na inen her sopa ile, sura-t›nda patlayan her tokatla biz de ac›-lar›n› duymuyorsak tenimizde, dö-nüp sorgulamal›y›z vicdanlar›m›z›.Kim duyars›zlaflt›rd›, kim bu kadarbencillik bata¤›na sokup yan›bafl›-m›zda yaflanan ölümlere, zulümlere“bana ne” demeyi ö¤retti?

Yurtlarda yaflad›klar› zulümden,sevgisizlikten tek kurtulufl yolu ola-rak, sokaklar›n ac›mas›zl›¤›n›n orta-s›na kendini atmay› gören her ço-cukla, biz de o ac›mas›zl›klarla sa-vafla tutuflmuyor, kendimizi terkedilmifl hissetmiyorsak; sormal›y›zkendimize, ‘kim getirdi bizi bu ha-le?’ diye.

Okul ça¤›nda bile olmayan be-belerimize bu zulüm ne Malatya iles›n›rl› ne de birkaç bak›c›n›n e¤i-timsizli¤i sorunudur. Böyle göster-mek isteyenler, gerçekleri çarp›t›p“sorumlu” diye ilan ettikleri birkaçbak›c›y› tutuklayarak, birkaç yetki-liye soruflturma açarak, üzerini kül-lemek istiyorlard›r. En kötüsü, halkolarak bizim de bu tiyatro ile yürek-lerimizi “ferahlatmak” ve “sorunhalledildi” diye rahatlamakt›r.

Ne AKP iktidar› ne de bu düze-nin bir baflka kurumu; böyle köklübir sorunu çözemezler. Onlar bu ya-flananlar› f›rsat bilip çözüm diye,

özellefltirmeleri bebelerimizin s›rt›-na da saplamak, körpe beyinlerinitarikatlar›n köhnemifl dünyas›nateslim etmek istiyorlar.

Çözemezler, çünkü; sorunun te-melinde “nas›l bir devlet?” anlay›fl›vard›r. Ülkenin çocuklar›na, yafll›la-r›na yani halihaz›rda tekellere al›n-terini satamayanlara bak›fl aç›s›,e¤itim anlay›fl› vard›r.

Bu düzende devlet, halk›n tepe-sinden copu eksik etmeyen, askeri,polisi, hapishaneleri ile halk› sindir-meyi en temel görev bilen; serma-yenin güvenli¤i ve daha fazla kâr›n›adaletinin temeline oturtan bir nite-li¤e sahiptir. ‹nsana, onun ihtiyaçla-r›na dayanmaz sistemin temelleri.Bu yüzden depremlerde, sellerdedevleti göremez ama en küçük birhak arama eyleminde tüm “haflme-tiyle” karfl›n›zda bulursunuz. Çocukyuvalar› sorunu da bundan farkl›de¤ildir. Bir yük olarak görür onlar›besleyip büyütmeyi, e¤itip yetifltir-meyi. Nas›l yetifltirece¤i ise apayr›bir sorun. Bu devlet “e¤itimden”,düzene itaat eden insan tiplerini an-lar ve do¤al olarak itaat eden insan-lar› da zorbal›k üzerine oturan bire¤itimle sa¤lamaya çal›fl›r.

Bu gerçekleri görmedi¤imizde,onlar›n “gerekeni yap›yoruz, ilgile-niyoruz” yalanlar›na inanmak ifltenbile de¤ildir. Ta ki, yeni bir “skan-dal” patlayana kadar. Yaflananlar›n

hiçbiri skandal de¤il,bir anlay›fl›n do¤al so-nucudur ve her gün hersaat her çocuk yuvas›n-da, yetifltirme yurtlar›n-da yaflanmaktad›r. fiim-di, flu anda, konu buncagündem olmuflken dahiülkenin bir yerindekiçocuk yuvas›nda ya dayetifltirme yurdunda, el-

lerin sevgiyle uzanmad›¤›ndanemin olabilirsiniz.

‹syan duygusu en insani duy-gulardan biridir. ‹syan etmiyor-sak bu yaflananlara, biraz insan-l›¤›m›z da törpülenmifl demek-tir. ‹syan etmeliyiz, çocuklar›-m›z›n böyle ezilmelerine. Ama

kime, nas›l? Yar›n bizim çocuklar›-m›z›n da aralar›nda olmayaca¤›n›nhiçbir garantisi olmayan, bu çocuk-lar›m›za insanca yaflama ve e¤itimkoflullar›n› nas›l sa¤layaca¤›z?

Onlara bu eziyeti, afla¤›lanmay›,horlanmay› reva gören bu köhne-mifl, çürümüfl düzeni de¤ifltirerekyapabiliriz bunu. Çünkü bu düzen-de insan yoktur! Çocuklar›n gülüfl-lerinin, ony›llarca emek vermifl yafl-l›lar›m›z›n de¤eri yoktur. ‹syan et-meliyiz; çürütmeden, çocuklar›m›-z›n ruhlar›na kokuflmufllu¤unu sin-dirmeden, halk olarak bizi de batak-l›¤›nda yokedip bir kuru kalabal›khaline getirmeden giriflmeliyiz bukavgaya.

Bir gecede holdinglere trilyonlarak›t›l›rken, borsa spekülasyonlar›n-da tek damla al›n teri ak›tmadan ha-yal bile edemeyece¤imiz düzeydekârlar zenginlerin kasalar›na dolar-ken; yetimlerimize, gençlerimize s›-ra geldi¤inde “ödenek yetersizli¤i”masallar› anlatan; bu sömürü düze-nine isyan etmeliyiz.

‹syan etmeli ve örgütlenmeli-yiz bu zulme ve sömürüye karfl›.

Bu ülkede devrim kavgas› ençok onlar›n gelece¤i kavgas›d›r ay-n› zamanda. Bütün çocuklar›m›z›n“k›rm›z› elmalar gibi gülüfllerinin”yanaklar›ndan eksik olmayaca¤›,insana de¤er veren bir düzeni, an-cak kendi ellerimizle yaratabiliriz.

Onlar bizim çocuklar›m›z!

BÖYLE EZ‹LMELER‹NE DAHA NE KADAR

SEY‹RC‹ KALACA⁄IZ?

Page 15: R T Hapishanelerden U T SS A K L A R ‹fiKENCE Ö R VE DDAYAK …yuruyus.biz/pdf/pdf/025.pdf · 2005. 11. 5. · Haftal›kDergi/Say›:25 6 Kas›m 2005 Fiyat›:1Milyon/1YTL (kdvdahil)

19-22 Aral›k Hapishaneler Katli-am›’nda, Bayrampafla’daki katli-am›n duruflmas›na, 28 Ekim günüdevam edildi. Diri diri yakanla-r›n de¤il, katliamdan kurtula-bilen tutsaklar›n yarg›-land›¤› Eyüp Adliye-si'ndeki davay› izleyenTAYAD’l›lar mahkemeönünde aç›klama yapt›lar.‘Bayrampafla Hapisha-nesi Katliamc›lar› Ce-zaland›r›ls›n’ pankart›aç›lan eylemde konu-flan, ‹stanbul TAYAD Bafl-kan› Mehmet Güvel, “Ac›lar›-m›z bizlerden ald›¤›n›z 120 evlad›-m›zla 6 y›ld›r da¤ gibi büyüdü. Da-ha ne kadar, can›m›zdan can almayadevam edeceksiniz? Daha ne kadarsürecek bu iflkence? Yapt›¤›n›z kat-liamlar›n hesab›n› ne zaman vere-ceksiniz? Katillerin yarg›lanmalar›-n› istiyoruz. Adalet iste¤imizdenhiçbir zaman vazgeçmeyece¤iz” de-di.

Bilirkifli: 'Ko¤ufllara d›flar›dan atefl edildi'

Bayrampafla Hapishanesi’nde,geçti¤imiz haftalarda yap›lan bilir-kifli incelemesinin ortaya ç›kmas›,katliam gerçe¤ine bir kez daha ›fl›ktuttu. Aradan 5 y›l geçmesine, ko-¤ufllar›n yap›s› de¤ifltirilip izlerin si-linmesine ve katliam›n gerçekleflti¤ibütün ko¤ufllara girilmesi mahkemetaraf›ndan engellenmesine karfl›n,bilirkifli raporu, bilinen gerçe¤i birkez daha resmilefltirdi. Ki, rapordatüm onar›mlara ra¤men baz› izlerinsilinmedi¤ine dikkat çekildi.

Keflifte bilirkifli, silah at›fl yönle-rinin, idare blokundan ko¤ufllarado¤ru yani askerler taraf›ndantutsaklara do¤ru oldu¤unu tespitetti. Mermilerin öldürücü mesafe-den ve kalp hizas›nda s›k›ld›¤›n›n,

baz›-lar›n›n “yere yak›n mesafade” oldu-¤unun belirtilmesi de, öldürmekast›n› ortaya koyuyordu. Yere yat-m›fl tutsaklar dahi kurflun ya¤muru-na tutulmufltu.

Mimar Sabri Tan taraf›ndan ha-z›rlanan rapordaki tespitler flöyle:Ateflli silahlar tutuklu ve hükümlü-lerin bulundu¤u bölümden d›flar›yade¤il, d›flardan içeriye do¤ru at›ld›.Eski 7 No’lu Koridor’un sol taraf›n-da, yang›n dolab›n›n yan›nda, tavan-dan afla¤›ya inen kalorifer borusuüzerinde 3 adet mermi deli¤i bulun-du, en alttaki deli¤in tam karfl›s›ndaise mermi ç›k›fl deli¤i görüldü. Fo-to¤raflarla desteklenen incelemede;eski 9 (yeni 29) No’lu Ko¤ufl önükoridor duvar›nda da mermi girifl veç›k›fl deli¤i bulundu¤u belirtildi.Mermi deliklerinin büyüklü¤ünedikkat çekmek için, yan›na 25YTL'lik madeni para konularak re-sim çekilmesi ise katliamda kullan›-lan silah türüne ›fl›k tutuyordu.

Tutsaklar hayk›rm›flt›: Diri diri yak›p kurflunlad›lar

Katliamdan sonra haz›rlanan bi-lirkifli raporunda, sürgün edilenEyüp Savc›s›’n›n raporunda ve son

olarak bu raporda ifade edilen ger-çekler; tüm ç›plakl›¤› ile tutsaklartaraf›ndan kamuoyuna aç›klanm›flt›.Burjuva bas›n, devletin yalanlar›n›yayarken, bu anlat›mlar› sansürledi.‹flte küçük bir örnek:

“Sabah saat 05.00'te özel tim,komando ve askerlerle, robokoplar-la kuflatt›lar. Duvarlar› delmeyebafllarken, hepimizin kalkt›¤›n› gö-

rünce atefl etmeye bafllad›lar. Ar-kas›ndan yo¤un bombard›ma-

na tuttular.”

12 insan böyle kurflun-land›, gaz bombala-

r›yla bo¤uldu...Mahkeme bilirkifli-si ayn›s›n› söylü-yor. ‘Hukuk, mah-keme, yarg›’ diyen-

ler; flimdi ‘tutsaklargerçekleri söylemifl,

devlet katliam yap›p yalanlabunu gizlemek istemifl’ diye ya-

zacaklar m›? Yazmazlar. Çünkü kat-liam ortakl›¤› sürüyor.

Peki mahkeme, katliam›n so-rumlular›n› yarg›layacak m›?Vahfletin siyasi ve fiili sorumlular›ç›k›p aç›klamada bulunacaklar m›?Hay›r, hiçbiri olmayacak! Çünkü buülkede hukuk göstermelik, adalethiç yoktur! Katliam politikas› dev-let taraf›ndan sürdürülmektedir.

5 y›ll›k ›srar sonucu keflif karar›veren mahkeme, tüm ko¤ufllar› gör-me zahmetine bile katlanm›yor, buson duruflmada da, avukatlar›n ye-niden inceleme talebini yüzsüzcereddederek, jandarman›n video ka-y›tlar›n› istemeyerek; resmileflenvahfletin yeni belgelerle desteklen-mesini engellemeye, el mahkum bi-rilerini yarg›lamak zorunda kalmak-tan kurtulmaya çal›fl›yor.

Hukukçular, insan haklar›n-dan yanay›z diyenler; iflte size birbelge daha! 19-22 Aral›k katliam›-n›n hesab›n› sormayacak m›s›n›z?Tüm yönleriyle bilinen katliam or-tadayken, peki kim yapt›, deme ge-re¤i duymayacak m›s›n›z? Ölümorucunun iflte böyle bir katliamc›devlete karfl› hak ve özgürlük müca-delesi oldu¤unu görmeyecek misiniz?

15

6 Kas›m 2005 /25

Bayrampafla Katliam›’nda bir rapor daha

“DEVLET TUTSAKLARI KURfiUNLADI!”

Page 16: R T Hapishanelerden U T SS A K L A R ‹fiKENCE Ö R VE DDAYAK …yuruyus.biz/pdf/pdf/025.pdf · 2005. 11. 5. · Haftal›kDergi/Say›:25 6 Kas›m 2005 Fiyat›:1Milyon/1YTL (kdvdahil)

2 Kas›m günü, Canan ve Zeh-ra Kulaks›z kardefllerin mezarla-r›n› ziyaret etmek ve onlar›n nez-dinde ölüm orucu flehitlerini an-mak için Trabzon ve Hopa'danRize'ye gelen TAYAD'l›lar, bura-da “dört bafl› mamur” bir devletörgütlemesi linç giriflimine maruzkald›lar. Polisin aç›k provokasyo-nu ile linç edilmek istenen TA-YAD’l›lar, MHP’li faflistlerin sal-d›r›s› sonucu çeflitle yerlerindenyaraland›lar.

Sald›r›ya iliflkin aç›klama ya-pan Temel Haklar Federasyonu,Gençlik Federasyonu, TAYADbaflta olmak üzere birçok kurum;linç giriflimleri ve faflist teröründevrimci mücadelenin önüne ge-çemeyece¤ine dikkat çekti.

Ad›m ad›m sald›r›

‹lk sald›r› saat 13.30’da, Trab-zon'dan gelerek Hopa'dan gelecekolanlar› bekleyen Trabzon TA-YAD'l›lara oldu. Önce sivil polis-ler taraf›ndan taciz edilen TA-YAD'l›lar, daha sonra sivil faflist-lerin sald›r›s›na u¤rad›lar. Bu s›-rada Hopa'dan TAYAD'l›lar daolay yerine vard›. Arkadafllar›n›nsald›r›ya u¤rad›¤›n› görüp yanla-r›na gittiklerinde, polis, TA-YAD'l›lar› kendi arac›na almayaçal›flt›.

“Provokasyon olacak” diyerekgüya “kurtarma” oyunu oynayanpolis, böylece sald›r›dan öncedenhaberdar oldu¤unu da itiraf etti.

Polis TAYAD'l›lar› zorla kendiaraçlar›na bindirmeye çal›flt›. TA-YAD'l›lar›n demokratik haklar›n›kullanmakta ›srar etmesi üzerinevazgeçen polis, bu kez önlem almakyerine kentten ç›karmaya çal›flt›.

TAYAD'l›lar polisin tehditlerineald›rmayarak, Canan ve Zehra'n›nköyü Da¤bafl›'na ilerlediler. Mezarbafl›na varan TAYAD'l›lar burada''Tecrite Karfl› Direnifl 6. Y›l›nda!Tecrite Son!'' pankart› açarak sayg›durufluyla anmaya bafllad›lar. Pro-

vokasyon tehditlerine; ''120 kez öl-dük, 120 kez daha ölürüz inand›kla-r›m›z için!'' diye cevap veren TA-YAD'l›lar, köylülere de flu flekildeseslendiler:

“Kimsenin kimse için t›rna¤›n›dahi kesmedi¤i bu bencillefltirilmifl,yozlaflt›r›lm›fl dünyada, Canan veZehra ve o 120 can neden kendinifeda etmifltir, düflünmeliyiz...''

“Sonuna, Sonsuza, Sonuncu-muza Kadar Direnece¤iz, Halk›zHakl›y›z Kazanaca¤›z'' sloganla-r›yla anmay› bitiren TAYAD’l›larburada hiçbir sald›r› giriflimi yada engelleme ile karfl›laflmad›lar.

Ancak, onlar anmay› yapar-ken, Rize merkezinde polis fa-flistleri sald›r› için örgütlemeklemeflguldü.

Minibüs ile hareket halindekiTAYAD’l›lara bir grup faflistinsald›rmas› zordu. Bu nedenle ön-ce arac›n durdurulmas› gereki-yordu. TAYAD'l›lar Rize'de polistaraf›ndan durduruldular ve polisarac›yla emniyet müdürlü¤ünegötürme bahanesini ileri sürdüler.Oysa o anda, otobüslerle tafl›nm›flfaflistler haz›r bekliyordu. TA-YAD’l›lar›n polis arac›na binme-yeceklerini söylemesi ile birlikte,faflistler tafllarla sald›rmaya vehalktan insanlar› k›flk›rtmaya ça-l›flt›lar. Arac›n camlar› k›r›l›rken,ço¤u yaraland›.

Sald›r› bitmemiflti.

Önde ve arkada polis araçlar›oldu¤u halde kentte ilerleyen TA-YAD’l›lar›n arac› 7-8 kez durdu-ruldu ve sald›ranlar› izleyen polisTAYAD’l›lar› gözalt›na almayaçal›flt›. ‹lginçtir, polisin her dur-durdu¤u yerde, mutlaka bir grupfaflist de oluyordu. Önceden ha-z›rlanm›fl bir otobüs ile ülküocaklar›ndan toplanm›fl faflistlerde polis eskortunun bir parças›yd›adeta. TAYAD'l›lar sald›r›ya ve polise

direnirken, k›flk›rt›lmak istenen hal-ka da, “sizleri böyle kand›r›p sömü-rüyorlar. Bunlar Amerikan uflaklar›-d›r. Bize vatan sevgimizin bedeliödetilmeye çal›fl›l›yor...'' içerikli ko-

16

6 Kas›m 2005 / 25

Rize’de linç giriflimiDevlet örgütledi, faflistler sald›rd›!Teröre teslim olmayaca¤›z!

✖ Sald›r› ad›m ad›m, yol bo-yunca defalarca gerçekleflti.

✖ Polis, ‘provokasyon olacak’diyerek, sald›r›dan haberdaroldu¤unu itiraf etti.

✖ Faflistler, polise mukava-metten darp ve cebire kadar,düzenin yasalar›na göre, suçolan her fleyi devletin gözleriönünde yapt›lar.

✖ Bir tek sald›rgan dahigözalt›na al›nmad›!

✖ Demokratik bir hakk›n kulla-n›lmas›n› güvence alt›na al-mayan vali, önceki linç giri-flimlerindeki gibi, TAYAD’l›lar›suçlad›!

✖ Burjuva bas›n, sald›ranlar›nMHP’li faflistler oldu¤unubildi¤i halde yine ‘vatandafl’oyunuyla güruhu meflrulaflt›rd›

✖ Hükmetten, aç›k bir teröruygulayan faflistlere yöneliktek bir aç›klama, bafllat›lantek bir soruflturma yok!

Linç giriflimleri neden bitmez?Devlet nas›l sald›r› örgütler?

Page 17: R T Hapishanelerden U T SS A K L A R ‹fiKENCE Ö R VE DDAYAK …yuruyus.biz/pdf/pdf/025.pdf · 2005. 11. 5. · Haftal›kDergi/Say›:25 6 Kas›m 2005 Fiyat›:1Milyon/1YTL (kdvdahil)

nuflmalar yapt›lar, ''ProvokasyonlarBizleri Y›ld›ramayacak'' diye slo-gan att›lar. TAYAD'l›lar yol boyun-ca marfllar söyleyerek onlarca polisarabas›n›n tahriki, tacizi aras›ndaHopa'ya varana kadar, Ardeflen’dede benzeri sald›r› yinelendi.

Senaryo ayn›!

Trabzon’dan bu yana linç giri-flimlerinde senaryo neredeyse ayn›-d›r. Polis sald›r›y› örgütlüyor, sonrakurtarma oyunu oynuyor, ard›ndanvaliler, emniyet müdürleri TA-YAD’l›lar› suçlayan aç›klamalar ya-p›yorlar.

Rize’de de yöntem de¤iflmedi.

Olayları TAYAD'lılar›n tahrik et-ti¤ini söyleyen Rize Valisi EnverSaliho¤lu, “Polis müdahale etti, an-cak vatandafllar tahrik oldu. ‹sten-meyen olayları polisimiz önledi”dedi. Saliho¤lu, TAYAD'l›lar›n, gü-venli bir flekilde il d›fl›na ç›kar›ld›k-lar›n›, mezarl›¤› ziyaret eden gru-bun pankart açmak istedi¤ini, bu-nun üzerine vatandafllar›n tepki gös-terdi¤ini, kimsenin gözaltına alın-madı¤ını da sözlerine ekledi.

Görüntüleri TV’lerden tüm Tür-kiye izledi. Birincisi, pankart açmaya da anma s›ras›nda de¤il, anmabitip dönerken sald›r› yafland›. Orta-da vatandafl de¤il, otobüsle haz›r k›-ta getirilmifl faflistler vard›. Bunlar›da bir yana b›rakt›k, sald›ran kimse-yi gözalt›na almamak, “bu ülkedeyasalar sadece halka karfl›d›r, devletprovokasyonlar›n›n piyonlar› koru-mam›zdad›r”›n itiraf›d›r.

“Olayda” faflistler taraf›ndan dü-zenin yasalar›n›n tarif etti¤i birçoksuç alenen ifllenmifltir. Seyahat öz-gürlü¤ünü k›s›tlama, tafll› sopal›darp ve cebir, polise mukavamet,demokratik bir hakk›n kullan›lmas›-n› engelleme...

Senaryonun bir baflka aya¤› isebu linç güruhunun “vatandafl” ola-rak lanse edilmesiydi. Valinin aç›k-lamas›ndan, istisna bir iki gazete d›-fl›nda tüm burjuva bas›na kadar, sal-d›ranlar›n kimli¤i bilindi¤i haldegizlendi.

Linç girifliminin sorumlusu, AKP’dir

Faflist güruhu örgütleyen, yön-lendiren ve sald›r› için her türlü ze-mini haz›rlayan polis ve ‹çiflleri Ba-kanl›¤›; linç giriflimleri karfl›s›ndagöstermelik aç›klamalar d›fl›ndahiçbir fley yapmamakla kalmayarak,bizzat cüretlendiren ve sürmesinisa¤layan AKP iktidar›; gerçek yüzü-nü gizleyerek “elimizde silah de¤ilbilgisayar olmal›” komedileriylekamuoyunu aldatmaya çal›flan vedevletin her türlü kirli iflinin içindeolan faflist hareket, MHP; sald›r›dando¤rudan sorumludurlar. Burjuvabas›n gerçekleri gizledi¤i oranda busorumlulu¤a ortak olmaktad›r.

Geçti¤imiz hafta MGK toplant›-s›nda, “afl›r› sa¤›n tehdit olmaktanç›kar›ld›¤›” haberi bas›nda yeral-m›flt›. Bu sald›r› ile MGK aras›nda-ki ba¤, bu kadar somuttur. Halkiçin, demokratik haklar›n› kullanan-lar için aç›k bir tehdit olan faflistler,s›rtlar›n›n okflanmas›na Rize’dencevap vermifllerdir!

Susturamazs›n›z!

TAYAD nezdinde, devrimci ha-reketin sindirilmek istendi¤i aç›kt›r.Bu plan, oligarflinin polisinin plan›-

d›r. Devrimcilere karfl› her türlügayrimeflru yolla savaflan oligarfli,bu süreçte faflist güruhu devreye so-karak, “bir taflla birkaç kufl vurma”hesab› yapmaktad›r.

Hapishanelerde direnen yoldafl-lar›m›z›n kahramanl›¤›n› tüm Ana-dolu halk›n›n duymas›na tahammüledemeyen oligarfli; bir yandan as›lhedef olan devrimcileri halktan tec-rit etmeyi, sindirmeyi amaçlarken,öte yandan flovenizm k›flk›rt›lmak-ta, halk kesimleri birbirine düflman-laflt›r›lmak istenmektedir. Oligarfliiçi iktidar kavgas› ise bu temel he-deflerin yan›nda say›labilir.

Devrimci hareketin tarihinde;onlarca katliam, faflist sald›r› vard›rve hiçbiri yürüyüflümüzü durdura-mam›flt›r. Yine durduramazlar. Fa-flist sald›r›lar, linç giriflimleri karfl›-s›nda direnmeye, meflru haklar›m›z›savunmaya devam edece¤iz.

Trabzon’dan bu yana yaflananlarkarfl›s›nda hala birlikte hareket et-me, tüm Türkiye’ye gerçekleri aç›k-lama, faflist sald›r›lar›n ve linç giri-flimlerinin önünde set olma konu-sunda sessizli¤ini koruyan kesimle-re de bir kez daha sormak istiyoruz;faflist terör kap›n›z› çald›¤›nda, linçgiriflimleri ve faflist terör tüm halkmuhalefetini tehdit eder noktayagelmifltir; ne zamana kadar bekle-yeceksiniz?

17

6 Kas›m 2005 / 25

Bu ggüruhu ttan›yoruz; KKanl› PPazar’da vvatansever ddevrimcilere ssald›-ranlarla, RRize’de bbu üülkenin bba¤›ms›zl›¤› iiçin bbedeller öödeyenlere

sald›ranlar aaras›ndaki bbenzerlik bbizi hhiç flflafl›rtm›yor. BBiz bbu ggüruhu;Bahçelievler’den, 11 MMay›s 777 KKatliam›’ndan, KKanl› PPazar’dan, ÇÇo-

rum’dan, SS›vas’tan, MMarafl’tan... ttan›yoruz. VVe bbu ttarih iiçinde hhalk›nteslim ooldu¤u, bba¤›ms›zl›k, ddemokrasi vve ssosyalizm iiçin ddövüflenle-

rin ssindi¤i ttek bbir kkare yyoktur. AAncak, ttarihin ttan›kl›¤›n›n bbugünkübelleksizlik vve aapolitiklik ssayesinde hhükmünün oolmayaca¤›n› ddüflü-nerek, bbu ggüruhu ““vatandafl” ddiye yyutturmaya ççal›flanlar, ggüruhun

suçlar›n› dda aaklama ssuçunu iifllediklerini uunutmas›nlar!

Page 18: R T Hapishanelerden U T SS A K L A R ‹fiKENCE Ö R VE DDAYAK …yuruyus.biz/pdf/pdf/025.pdf · 2005. 11. 5. · Haftal›kDergi/Say›:25 6 Kas›m 2005 Fiyat›:1Milyon/1YTL (kdvdahil)

18

6 Kas›m 2005 / 25

emek

Sar› sendikalar›n iflçi-leri masabafl›nda satt›kla-r›n›n yüzlerce örne¤i ya-flanm›flt›r. Ancak, sözko-nusu iflyerinde örgütlü flu-besinin de bilgisi d›fl›ndapatronla anlaflan sendikagenel merkezinin çok faz-la oldu¤unu sanm›yoruz.

Türk-‹fl’e ba¤l› TezKoop-‹fl Sendikas› GenelMerkezi, Koç’un Migrosve fiok ma¤azalar›nda örgütlü iflçi-lerin greve ç›kaca¤› gün, böyle birörne¤i de iflçi s›n›f› tarihine “arma-¤an” etti.

Tez Koop-‹fl Sendikas› ‹stanbul4 No’lu fiube üyesi Migros iflçileri,greve ç›kmalar›na saatler kala top-lusözleflmeyi kendilerinden haber-siz imzalayan Genel Baflkan Sad›kÖzben’i istifaya ça¤›ran bir eylemdüzenlediler.

30 Ekim günü fiiflli Cami önün-de yap›lan eylemde, Migros amble-mine at›f yapan iflçiler, “Yavru Kan-guru Sad›k ‹stifa, Sat›l›k Baflkan ‹s-

temiyoruz” sloganlar› att›-lar. Sad›k Özben’in temsil-ciler kurulunda, ‘taleplerkarfl›lanmazsa sözleflme-nin imzalanmayaca¤›n›’söyledi¤ini hat›rlatan 4No’lu fiube Baflkan› Os-man Gürsu, sözleflmeninimzaland›¤›n› patrondanduyduklar›n›, gece geçsaatlere kadar Özben’eulaflamad›klar›n› ifade etti.

‹flbirlikçi sendikalar için iflçileri-nin iradesinin hiçbir önemi yoktu.Osman Gürsu’nun, Sad›k Özmen’e,bu durumu iflçilere nas›l anlataca¤›-n› sormalar› üzerine verdi¤i cevapda bunun bir göstergesiydi.

“Telefonumuza ç›kt›¤›nda, busözleflmeyi iflçilere nas›l anlataca¤›-m›z› sorduk. Bize verdi¤i yan›t, ‘ge-nel merkez imzalam›fl dersiniz’oldu.Ücret d›fl›nda imzalanan maddeleriise bilmedi¤ini ifade etti”.

B›rakt›k s›n›f sendikac›l›¤›n›, busendikalar en temel ifllevlerini dahiyerine getirebilir mi?

Bu mu ‘iflçi sendikas›’?Tez KKoop-‹fliflçilerin vve

kendi flflube-sinin bbilgisid›fl›nda ggre-ve çç›k›laca-¤› ggün KKoçile aanlaflma

yapt›

Haber-Sen Baflkanlar Kurulu,yapt›¤› iki günlük toplant› sonra-s›nda, TELEKOM'un özellefltir-mesine karfl› yap›lacak eylemtakvimini 29 Ekim günü aç›kla-d›. Sendika Genel Merkezi’ndekiaç›klamada, Genel Baflkan EsinYelekçi, TELEKOM’un sat›fl› ileher fleyin bitmedi¤ini belirterek,direnifl ça¤r›s›nda bulundu.

Teslim olmayaca¤›z diyen Yelekçiherkese görev düfltü¤ünü belir-terek flöyle konufltu:

“Art›k b›çak kemi¤e dayand›.TELEKOM emekçilerince yap›-lacak fiili ve meflru eylemle-re destek verme zaman›d›r. ‹fl-çi, memur demeden ve hiçbirayr›m yapmadan tüm TELE-KOM emekçilerini, sendikalar›,demokratik kitle örgütlerini,

meslek odalar›n›, ül-kemiz, gelece¤imiz

ve çocuklar›m›z için halk›m›z›göreve ça¤›r›yoruz.”

Bu arada Haber-Sen üyesi PTTçal›flanlar›, 31 Ekim günü Anka-ra Posta ‹flletme Merkezi önün-de yapt›klar› eylemle, ayda 188saat fazladan çal›flt›r›ld›klar›n› veartan nüfusa karfl›n da¤›t›mc› sa-y›s›n›n azalt›ld›¤›n› belirterek ça-l›flma koflullar›n›n düzeltilmesiniistedi. fiube Baflkan› Metin Ta-tar, PTT çal›flanlar›n›n bayramve resmi tatil günlerinde dahizorla çal›flt›r›ld›klar›n› belirtir-ken, da¤›t›mc›lar›n ayda 220saat çal›flt›r›ld›¤›n›, buna karfl›l›k32 saatlik ücret ald›klar›n› ifadeetti. ‹ktidara “sesimize kulak ve-rin” diye seslenen emekçiler,“Köle De¤il Postac›y›z” slo-gan› att›lar.

Adana’da kurulu bulunan Mensafabrikas›nda çal›flan iflçiler, alt›ayd›r maafllar›n› düzenli alama-d›klar› için, 28 Ekim günü üreti-mi durdurdular. Vardiya ç›k›fl›n-da, Adana-Mersin Karayolu’nakadar yürüyen iflçiler, “‹flçilerinBirli¤i Sermayeyi Yenecek,‹flçiler Kardefl PatronlarKallefl” sloganlar› att›lar.

Patronun iflçileri bölme çabalar›naat›fta bulunan D‹SK/TekstilMensa fiube Baflkan› AhmetMerkezli, “Kadrolusu, taflero-nunda çal›flan› hepimiz burada-y›z. Bu iflçiyi kimse yenemez”fleklinde konufltu.

Maafllar›n› alana kadar eylemlerinisürdüreceklerini söyleyen iflçile-rin birço¤u asgari ücretle çal›fl›-yor ve bunu dahi do¤ru dürüstalam›yorlar.

Mensa’da iflb›rakma

Grevdeki Serna-Seral iflçileri,2822 say›l› Toplu ‹fl Sözleflmesi,Grev ve Lokavt Kanunu’nun iflçi-lerin lehine de¤ifltirilmesi için 27Ekim’de imza kampanyas› bafl-latt›lar. Lokavt›n yasaklanmas›n›isteyen iflçiler, Kad›köy ‹skeleMeydan›’nda açt›klar› standtaimza toplad›lar. “Direne DireneKazanaca¤›z, Yaflas›n S›n›fDayan›flmas›” sloganlar› ile stan-d› açan iflçilere seslenen TEKS‹FBak›rköy fib. Baflkan› Çetin Yel-ken, 42 gündür grevin sürdü¤ü-nü ifade ederek, “Öyle bir yasaki iflçinin k›p›rdamas› yasak, pat-rona her fley serbest. Grevin ba-fl›ndan bu yana, sahte haciz ka-rarlar›yla iflyerinden makinelerç›kart›l›yor” sözleriyle, patron le-hine düzenlemelere örnek verdi.

‹flçiler 15 gün aç›k kalacak stand›naç›l›fl›n›n ard›ndan, patronun fa-son olarak ifl yapt›rd›¤›n› tespitettikleri Maltepe’deki KarenTekstil Fabrikas›’n›n önüne gitti-ler. Fabrikaya sloganlarla yürü-yen iflçiler, bildiriler da¤›tt›lar.

Lokavt yasaklans›n!

Haber-Sen: Teslim olmayaca¤›z

Page 19: R T Hapishanelerden U T SS A K L A R ‹fiKENCE Ö R VE DDAYAK …yuruyus.biz/pdf/pdf/025.pdf · 2005. 11. 5. · Haftal›kDergi/Say›:25 6 Kas›m 2005 Fiyat›:1Milyon/1YTL (kdvdahil)

Tüm bu sorular›n cevab›n›, 31Ekim günkü gazetelere ve IMF’nintalimat› olan ‘Sosyal Güvenlik Re-formu’nun meclise tafl›nmas› süre-cine bakarak bulabilirsiniz.

‘Sosyal Güvenlik Kurumlar›’n›ndurumuna iliflkin haz›rlanan istatis-tik; AKP hükümetinin siyasal ahla-k›n›n ve sermayenin istedi¤i düzen-lemeleri yapmak için gerçekleri na-s›l ters yüz etti¤inin de bir örne¤i.

Haz›rlanan istatistik raporunda,sosyal güvenlik kurulufllar›na son10 y›lda bütçeden 475 katrilyon ak-tar›ld›¤› söyleniyordu. SSK’s›, Ba¤-Kur’u, Emekli Sand›¤› ile bu kuru-lufllar›n “devletin s›rt›nda yük” ol-du¤unu kan›tlamak için “ciddi” birrakamd› bu. Tabii bu rakam›n; otelodas›nda Oferler’e yap›lan pazarla-malarla, son 10 y›ldaki ihaleler veözellefltirmelerle sermayeye peflkeflçekilen, bir saatlik borsa oyunlar›n-da spekülatörlerin kasas›na aktar›-lan halk›n paras›n›n yan›nda “çe-rez” kalmas›, iflin bir baflka boyutu.

Ancak as›l dikkat çekmek istedi-¤imiz nokta, bu rakam›n elde ediliflyöntemidir. Bu, bize benzeri du-rumlarda oligarflinin, serbest piya-sac› ekonomistlerin halk› aldatmakiçin hangi yollara baflvurabilece¤i-nin de bir örne¤ini vermektedir.

Bu rakama, Hazine k⤛tlar›ndade¤erlendirilmesiyle var›lm›fl ve he-saplamada en büyük yükün faiz har-camalar› oldu¤u gizlenmiflti. Ki, fa-iz harcamalar› sermayeye aktar›lanrant›n en büyük kayna¤›d›r. Üstelikbütçeden yap›lan bu sözde katk›,kapitalist ülkelerin seviyesinde bile

de¤ildi. Ama gelin görün ki, hükü-met bunu aç›kça bir YÜK olarakilan ediyor.

‹statisti¤in yay›nlanmas› amac›ise s›r de¤ildir. Birincisi; gerçekleribilmeyen kesimler nezdinde “beli-mizi bu kurulufllar büküyor” yala-n›yla kamuoyu oluflturmak. ‹kincisiise IMF reformuna karfl› ç›kan sen-dikalar üzerinde bask› oluflturmak.Bu konuda burjuva medya zaten ha-z›rd›, manfletler at›ld›, köfle yaz›la-r›nda lanetler ya¤d›r›ld› iflçilere.

Oysa bu ülkede resmi rakamlardahi (D‹E) çal›flan nüfusun sadeceyüzde 51’inin sosyal güvenlik kuru-lufllar›na üye olduklar›n›, bunlar›nönemli bir k›sm›n›n da asgari ücret-ten sigortaland›klar›n› (patronlar›ndaha az prim ödemeleri için) göste-riyordu. Sistemin bilerek gözyum-du¤u kay›td›fl› çal›flt›rma ise hükü-metin hiç gündeminde de¤il. Çünküorada patronlar kazan›yor!

“Sosyal güvenlik” ülkemizdegerçekte göstermeliktir, TürkiyeCumhuriyeti, kapitalist sistem için-de dahi bir sosyal devlet de¤ildir.Ancak sermaye için bu bile fazlagelmekte, sistemi tasfiye etmeyeçal›flmaktad›rlar. Binbir yalanla pa-zarlanan “reform”, bunu amaçla-maktad›r. Ç›kar›lmas› planlanan re-form, iflçi emekçilere ciddi hakgasplar›n› beraberinde getirecek,emekçiler cezaland›r›lacakt›r. Herfleyden önce çal›flanlar›n ödeyece¤iprimler artacak. Emeklilik hakk› y›lolarak uzarken ödenen prim arta-cak. Sa¤l›k hizmetlerinden emekçi-lerin yararlanma haklar› k›s›tlan›r-

ken, ilaç ve te-daviye katk› pa-y› art›r›lacak,kimi sa¤l›k har-c a m a l a r › n d ahiçbir ödemeyap› lmayaraktümü emekçinins›rt›na yüklene-cek... IMF’ninistedi¤i ‘refor-mun’ baflka türlüolmas› beklene-mez.

Öte yandan, AKP halktan topla-nan vergilerle oluflturulan bütçedenhalk›n bir kesimine aktar›lan paray›“kara delik-yük” olarak tan›mlaya-rak, ‘sosyal güvenlik’ anlay›fl›n› daortaya koymaktad›r. Özellefltirmecizihniyet için “devletin sosyal güven-lik sorumlulu¤u” da yoktur! Peki nesorumlu¤u vard›r; güvenlik! Buyüzden asla silah al›m›na, güvenli-¤e, istihbarata bütçeden aktar›lanparan›n “kara delik” olarak manflet-lere tafl›nd›¤›n› göremezsiniz.

Katliamc›l›¤›n oldu¤u gibi, soy-gunun da gizleyicisi olan burjuva veislamc› medya ve AKP; neredeyseyoksullu¤umuzun sorumlulu¤unuiflçilere, emeklilere yükleyecek! Za-ten, AKP döneminde yüzde 65 dahaartan ve 2006 bütçesinden yüzde 45daha fazla olan borçlar da emekçile-rin suçu! 475 katrilyonu “belimizibüken rakam... kara delik...” diyesunman›n baflka bir anlam› yok.

Bu arada bu yay›nlar›n yap›ld›¤›,IMF’nin, TÜS‹AD’›n, televole eko-nomistlerinin, borsa bezirganlar›n›n“hemen ç›kmal›” diye nefes nefesebekledi¤i ‘Sosyal Güvenlik Refor-mu’, Ekonomik Sosyal Konsey ma-sas›na getirildi. IMF çerçevesiniçizdi, AKP sendikalara kabul ettir-meye çal›fl›yor. Sendikalar›n 29.maddeye iliflkin yapt›¤› itiraz ve gö-rüflmelerini yok sayarak, patron ör-gütleri ve hükümet üyelerinin a¤›r-l›¤›n› oluflturdu¤u ESK’ya getirme-leri de, sendikalar üzerinde bask›kurman›n baflka bir yöntemi. Herfley sermayenin ve IMF’nin istekle-rini yerine getirmek için!

19

6 Kas›m 2005 / 25

‘Sosyal Güvenlik Reformu’ Aldatmacas›IMF reformlar› için rakamhilesi nas›l yap›l›r?

Burjuva (ve islamc›) medyaaldatmaya nas›l ortak olur?

Hortumlar, vurgunlar gizlenip‘bütçe a盤›’ nas›l emekçinins›rt›na yüklenir?

ekonomi

Page 20: R T Hapishanelerden U T SS A K L A R ‹fiKENCE Ö R VE DDAYAK …yuruyus.biz/pdf/pdf/025.pdf · 2005. 11. 5. · Haftal›kDergi/Say›:25 6 Kas›m 2005 Fiyat›:1Milyon/1YTL (kdvdahil)

“ABD'nin Irak'taki harekât ko-mutan› o günlerde (iflgal öncesi) ba-na geldi. Durumu flöyle anlatt›; kor-ku ve dehflet salaca¤›z. Güçten kor-kacaklar ve bizi kabul edecekler.Öyle olmad›. Buna hani solculardevrimci fliddet derler. Ancak öyleolmad›.” (31 Ekim Cumhuriyet)

Genelkurmay Baflkan› Org. Hil-mi Özkök, 30 Ekim CumhuriyetResepsiyonu’nda gazetecilerin so-rusu üzerine söylüyor bunlar›. fiim-di biraz daha gerilere, “o günlere”dönelim ve Genelkurmay’›n Irak ifl-galine askeri olarak kat›lmak içinnas›l can att›klar›n› hat›rlayal›m.

AKP hükümetinin iflgale do¤ru-

dan kat›lma tezkeresi olan 1 Marttezkeresinin reddedilmesinin ard›n-dan, 5 Mart 2003 tarihinde, tezkereile ayn› görüflte olduklar›n› söyle-yen Genelkurmay Baflkan› HilmiÖzkök, flöyle diyordu:

(‹flgale) “Kat›lmazsak yine zarargörece¤iz, fakat zararlar›m›z›n tela-fisi ve savafl sonras› sözsahibi ol-mam›z mümkün olmayacak.” Öz-kök’e göre, Türkiye iflgale kat›ld›-¤›nda; “Kuzeyden cephe aç›laca¤›için savafl k›sa sürecek, ac›lar aza-lacak, beklenmedik geliflmeler ol-mayacak ve daha az insan ölecek.Bir tek kurflun atmadan görevimizitamamlay›p dönecektik.”

fiimdi ikiaç›klamay› bir-likte düflünelim.

Özkök 5 Mart 2003 tarihinde ifl-gale ortak olma heveslerini aç›klar-ken, Amerika’n›n orada yaratmay›planlad›¤› “korku ve dehflet” yanibüyük bir katliam, vahflet, kan vegözyafl› üzerine iflgali oturtma pla-n›n› çok iyi biliyordu. Ortak olmakistedi¤i buydu. Böylece bir yandanAmerikanc›l›kta “liderlik rolünü”hakk›yla oynarken, öte yandan Ku-zey Irak üzerindeki hesaplarda da“söz sahibi olacakt›”. Cumhuriyetresepsiyonundaki sözler bir itiraft›r.Pragmatizmle yo¤rulmufl Ameri-

20

6 Kas›m 2005 / 25

ABD’nin Irak’ta ‘korku ve dehflet’ yaratma plan›n› bilerek iflgale kat›lmak istedik

Hilmi Özkök, Suriye’nin demokratikleflmesindensözederken, ayn› günlerde Amerikan ‹stihbarat Servisi(CIA) da yeni bir istihbarat doktrini aç›klam›flt›.

ABD istihbarat örgütleri Baflkan› John D. Negro-ponte taraf›ndan ilan edilen, ‘yeni hedefleri’ aras›nda,“di¤er ülkelerde demokrasinin geliflmesini teflvik et-mek” de vard›. Negroponte aç›klamas›nda, hiçbir te-reddüte yer b›rakmayacak flekilde “demokrasiyi yay-ma” misyonu ile neyi kastetti¤ini ortaya koymaktad›r:

“‹stihbarat servislerinin bafl hedeflerinden biri;çabalar›n›, dünyada demokrasinin gelifltirilmesiniamaçlayan Bush yönetiminin ulusal güvenlik hedef-leriyle bütünlefltirmektir.”

ABD’nin ulusal güvenlik hedeflerine paralel olarakIrak’a demokrasi nas›l götürülmüfltü; bomba, iflgal, kat-liam... Daha gerilere gitti¤imizde de, CIA’n›n Sovyet-ler’e karfl› “demokrasileri koruma ve inflaa etme” hede-fiyle Türkiye’nin de içinde bulundu¤u birçok ülkedeki“örtülü operasyonlar›”, Latin Amerika’dan Asya ve Or-tado¤u’ya; darbeler tezgahlay›p darbecileri e¤itip des-tekledi¤i; ‘yeflil kuflak projelerini” uygulad›¤›, kontrge-rilla örgütlerini finanse etti¤i bilinir.

Üst düzey bir CIA yetkilisi, “demokrasi misyonu-nun” geçmiflte oldu¤u gibi “örtülü operasyonlar› içer-medi¤ini” söylemifl; lütfetmifl! Asl›nda Amerikan em-peryalist demokrasisi baflka türlü nas›l yayg›nlaflt›r›l›r.Mesela, bu demokrasiye kim karfl›ysa, ba¤›ms›zl›¤›n›

savunuyorsa; su-ikastler, darbeler,psikolojik savafl ope-rasyonlar› düzenle-

melidir! Böyle olaca¤›ndan kimsenin kuflkusu olmas›n.

Lanetli bir kavram; “demokrasi”

Darbelere destek veren, halen uçaklar ve gemileriiflkence merkezi olarak kullanan bir “casusluk örgü-tü”nün demokrasinin yay›lmas› ile ne ilgisi var diyedüflünebilirsiniz. Burjuva demokrasisi, gerçekte halklariçin hiçbir zaman demokrasi olmad›. Böyle gösterildi.ABD flimdi bu demokrasinin maskesini indirip, en ka-ba ve özüne uygun bir misyon yüklemifltir. CIA’n›n budoktrini, önümüzdeki süreçte, CIA’n›n demokrasi kis-vesi ile ülkelerin içifllerine müdahale, örtülü operas-yonlar konusunda daha faal hale gelece¤ini göstermek-tedir. Nitekim, Negroponte’nin Irak’taki durumu, “de-mokratik” olarak nitelemesi de, Amerikan burjuva de-mokrasisinden neyi anlamam›z gerekti¤ini bize yete-rince aç›klamaktad›r.

Demokrasi götürmek eflittir Amerikan hegomonya-s›n› yaymak! Gerisi lâfügüzaft›r.

Negroponte’nin, 1970’lerden bugüne, baflta LatinAmerika ülkeleri, Vietnam olmak üzere; yerine getirdi-¤i “demokratik misyonlara” de¤inmeden geçmeyelim.Mesela, Honduras’taki katliamlar, Guatemala’dakikontrgerilla örgütlenmeleri, El Salvador kontralar›n›ne¤itimi ve Nikaragua’daki devrimci hükümeti devir-mek için ölüm mangalar›na silah deste¤i, ilk akla gelen“demokratik misyonlar”d›r.

CIA’n›n yeni doktrini ve ‘demokrasi’

Org. HHilmi ÖÖzkök

Page 21: R T Hapishanelerden U T SS A K L A R ‹fiKENCE Ö R VE DDAYAK …yuruyus.biz/pdf/pdf/025.pdf · 2005. 11. 5. · Haftal›kDergi/Say›:25 6 Kas›m 2005 Fiyat›:1Milyon/1YTL (kdvdahil)

kanc›l›¤›n› “milli yararlar” kisvesi-ne büründürmeye çal›flan Genelkur-may, Amerikan vahfletine lojistik üsmisyonuyla destek vermeye devametti.

fiimdi bu ordunun “ba¤›ms›zl›ksavafl› veren bir ordu” oldu¤unukim söyleyebilir. Ba¤›ms›zl›k sava-fl› veren bir ordu, halklar›n ba¤›m-s›zl›klar›na sayg› gösterir, onlaradestek verir, en az›ndan ba¤›ms›z-l›klar›n› yoketmek için silah kuflan-maz, hele ba¤›ms›zl›k direnifllerinikanla bast›rmay› hiç düflünmez. Ge-nelkurmay bütün bunlar› yapm›fl veyapmaya devam etmektedir.

Özkök’ten BOP’a destekAmerikan planlar›na destek, Irak

kan gölüne dönmüflken bile zerrekadar azalmam›flt›r. ‹skenderun Li-man›, ‹ncirlik Üssü bunun aç›k ör-nekleridir. Bu konuda AKP hükü-meti ile aralar›nda hiçbir fark yok-tur. Üstelik deste¤in Irak ile s›n›rl›kalmayaca¤›, muhtemel Suriye ope-rasyonunda da Genelkurmay’›nABD cephesine ad›n› yazd›raca¤›,yine Cumhuriyet resepsiyonundaÖzkök taraf›ndan ifade edilmifltir.

Gazetecilerin son dönemde Suri-ye’ye yönelik ABD ablukas›na iliflkinsorusuna flu cevab› veriyor Özkök:

“Suriye komflumuz. GeçmiflteTürkiye'ye karfl› terörizme destekverdi. Bunu unutmufl de¤iliz. Sonraiflbirli¤i yapt› bizimle ama, baflkaülkelerle sorunlar› var. Türkiye'ninetraf›nda ne kadar demokratik re-jim olursa, Türkiye kendisini o ka-dar güvende hisseder.”

Peki Suriye ve di¤er Ortado¤uülkeleri için “demokratiklefltirme”denildi¤inde akla gelen nedir?Amerikan patentli Büyük Ortado¤uProjesi! Elbette bu bir demokratik-lefltirme de¤il, boyun e¤dirme, iflgalve ya¤ma alan›na dahil etme proje-sidir. Bir baflka deyiflle Amerikanimparatorluk projesidir.

fiu gerçek bir kez daha görül-müfltür: Bu ülkede Amerikanc›l›k,Genelkurmay aya¤› olmadan ya-flayamaz!

Irak ve Filistin’den notlar...◆ ABD ordusu, Süleymaniye yak›nlar›nda ‘Camp Suse’ ad›nda bin 700

kifli kapasiteli bir yeni hapishane kurdu. Hapishane 17 Ekim’den itibarenfaaliyete geçti. “Irak’›n en güvenli bölgesi Kürt bölgesidir” diye övüneniflbirlikçi Kürt milliyetçisi Talabani, kontrolündeki bölgeyi iflgalcilerin zu-lüm karargah› olarak kulland›r›yor.

◆ Ramadi eyaletine ba¤l› Karabila’da, ABD güçleri 31 Ekim günü birhava sald›r›s› düzenledi. Suriye s›n›r› yak›nlar›ndaki bir evin bombaland›-¤› sald›r›da 40 kifli hayat›n› kaybederken 20 kifli yaraland›. ABD ordu söz-cülü¤ü taraf›ndan yap›lan aç›klamada, “Karabila operasyonunun sivil ka-y›plar›n meydana gelmesini engellemek amac›yla yap›ld›¤›” ileri sürüldü.Dünya ile alay eden bu aç›klamaya karfl›n, kasaba halk›, ölenlerin ço¤ununkad›n ve çocuk oldu¤unu belirttiler. ABD iflgal güçlerinin son aylarda Su-riye s›n›r›nda düzenledi¤i operasyonlarda, ayn› yöntemlerle yüzlerce si-lahs›z insan hayat›n› kaybetmiflti.

◆ ‹flgalciler kad›n, çocuk, yafll› demeden katlederken, direnifl de heryafltan Irakl›’y› içine alarak büyüyor, sars›yor. Kerkük’de 1 Ekim günü 10-13 yafllar›nda bir çocuk, iflbirlikçi Irak ordusunun generallerinden HattapAbdullah’›n konvoyuna sald›r› düzenledi. 10 yafl›ndaki feda savaflç›s› üze-rine ba¤lad›¤› bombalar› konvoyun yan›nda patlat›rken, general ve koru-mas› yaraland›.

◆ ‹srail’in Gazze fieridi’nde birkaç yerleflim yerini boflaltmas› ile yap-t›¤› flovun ard›ndan, sald›r›lar sürüyor. Geçti¤imiz perflembe gününden iti-baren Gazze’ye sald›ran ‹srail, son 5 günde 9 Filistinli’yi katletti.

◆ Birleflmifl Milletler’e bir rapor sunan, BM Bat› Asya Ekonomik veSosyal Komisyonu Sekreteri Mervat Tallavi; ‹srail'in iflgal etti¤i Filistintopraklar›nda baflta 1 milyondan fazla zeytin a¤ac›n› sökmesiyle yol açt›-¤› tar›msal kay›plar›n, evleri y›kmas›n›n, mal ve insanlar›n dolafl›m›na yö-nelik getirdi¤i k›s›tlamalar›n bölgede iflsizlik ve yoksulluk sorununu derin-lefltirdi¤ini söyledi. Raporda; sadece Bat› fieria'daki 700'den fazla fizikselengelin yerel halk›n hareket özgürlü¤ünü engelledi¤i, okul ve sa¤l›k hiz-metlerine ulaflmay› zorlaflt›rd›¤› kaydedilirken, ‹srail'in Bat› fieria'ya inflaetmeyi sürdürdü¤ü ''güvenlik duvar›'' n›n Filistinliler’in binlerce hektarl›kzeytinliklerine eriflmelerini engelledi¤i, daha fazla toprak istimlak›na, sukaynaklar›n›n tecrit edilmesine yol açt›¤› vurguland›.

Bu rapora karfl›n “BM ne yapacak?” diye soruyorsan›z; yine bir fleyyapmayacakt›r. BM’nin ABD’nin iste¤i do¤rultusunda daha kutsal görev-leri var; Suriye’nin tecrit edilmesi, ablukaya al›nmas› gibi...

Suriye operasyonu sürüyorHarriri suikastini Suriye’yi teslim alma arac›na çevirmek isteyen Ame-

rikan emperyalizminin istedi¤i oldu. Birleflmifl Milletler Güvenlik Konse-yi, Suriye’nin soruflturmada iflbirli¤i yapmamas› durumunda, bu ülkeye“ileriye dönük yapt›r›m uygulanmas›” karar› ald›.

ABD-‹ngiltere-Fransa taraf›ndan sunulan karar tasar›s›nda; suikastekar›flt›¤›ndan kuflkuland›¤› kiflilerin seyahat özgürlüklerinin k›s›tlanmas›,ülke d›fl›ndaki varl›klar›n›n dondurulmas› isteniyor.

Bu arada, Suriye’ye yönelik askeri operasyon tart›flmalar›na iliflkin ko-nuflan Irak kukla Devlet Baflkan› Celal Talabani, sanki topraklar›nda sözhakk› varm›fl gibi, “Irak üzerinden Suriye’ye operasyon olmamal›” aç›kla-mas› yapt›.

21

6 Kas›m 2005 / 25

Page 22: R T Hapishanelerden U T SS A K L A R ‹fiKENCE Ö R VE DDAYAK …yuruyus.biz/pdf/pdf/025.pdf · 2005. 11. 5. · Haftal›kDergi/Say›:25 6 Kas›m 2005 Fiyat›:1Milyon/1YTL (kdvdahil)

22

6 Kas›m 2005 / 25

Maslak’ta ikiz kuleler, ‹stan-bul’da mantar gibi lüks siteler vegazetelerin sat›r aralar›na düflen birhaber: “Adıyaman'da bir kadınaçlıktan yaflamını yitirdi”.

Adıyaman'ın Gölbaflı ‹lçesi'ndeyaflayan 39 yaflındaki Nigar No-huto¤lu adlı genç kadın, birkaç günd›flar› ç›kmay›nca, komflular› kuflku-land› ve kap›y› k›r›p içeri girdikle-rinde Nigar Nohuto¤lu’nu ölü bul-dular. Malatya Adli Tıp'ta yap›lanotopsisine flu ifadeler kaydedildi:

Ölüm nedeni: AÇLIK!Ayn› günlerde, sonraki, daha ön-

ceki ve daha da önceki günlerde ga-zete sayfalar›na ekonominin nas›ldüzeldi¤i, her fleyin yolunda gitti¤iüzerine öyle çok haber düflmüfltü ki,yarat›lan bu sanal dünyan›n aras›n-dan s›yr›l›p ç›kamad› ve dikilemedi

onlar›n karfl›s›na Nigar Nohuto¤lu,“yalan söylüyorsunuz!” diye.

Memleketi pazarlamay› meslekedinen Baflbakan’›n aç›klamalar›na,gazete sayfalar›na ve IMF Baflka-n›’n›n beyanatlar›na bakarsan›z,Türkiye son y›llar›n en büyük ilerle-mesini kaydetmifltir. Ve tüm görün-tü, bu yalan üzerine flekillendiril-mektedir. ‹ktidar yalakas› islamc›medya, tekellerin borazan› burjuvamedya her gün öyle bir ülke tablosuçiziyor ki, Nigar Nohuto¤lu bir “is-tisna” olarak sunuluyor.

Yetersiz beslenmeye, açl›¤a, te-davi olamamaya ve bir bütün olarakyoksullu¤a ba¤l› daha kaç ölümgerçeklefliyor hergün, bunlar› ise bi-len yok. Yoksullar›n, iflsizlerin ya-flam› gazeteler ve TV’lerde ancak,zenginler yard›m flovlar› yapacakla-

r› zaman, riyakar islamc›l›k iftar ça-d›rlar›na hapsedilmifl “sosyal politi-ka” gösterisinde bulunaca¤›ndagündeme geliyor. Bunun d›fl›ndayokturlar! Adeta bu ülkede onmil-yonlarca insan yaflam›yordur, buyüzden “ekonomi” denildi¤inde on-lar›n insan gibi yaflay›p yaflayama-d›klar› de¤il, az›nl›k bir kesimin ih-racat rakamlar›, borsa-piyasa ra-kamlar› akla gelir.

Akflam Gazetesi manfletine tafl›-m›fl, “Lükstanbul” diye.

‹stanbul-Blue, ‹stanbul-Bis, ‹s-tanbul-Incity, ‹stanbul My Country,Sinpafl Aqua Manors, 9 Palmiye Re-sidence, Sinpafl Central Life, A¤a-o¤lu My Country, Eston KandilliEvleri, Teta Bo¤aziçi Evleri, Yap›Kredi Koray Evidea, Optimum Ev-leri, Arkeon Evleri, ‹stanbul-Mas-hattan, ‹stanbul-Almondhill...

‹stanbul’un kent merkezlerindenuzak, zemini depreme dayan›kl›,deniz manzaral› lüks sitelerindenbaz›lar›n›n isimleri bunlar. Say›lar›100’ü bulan bu sitelerin içinde çe-flitli boyutlarda lüks daireler ve vil-lalar mevcut. Gazetenin yazd›¤›nagöre; talep patlamas› olmufl, çimen-to yetifltirilemiyor, daha proje afla-mas›nda sat›l›yormufl, Bo¤az’da yerkalmad›¤› için büyük bölümü Çek-meköy, Pendik, Kartal gibi do¤algüzellikleri bulunan bölgelere yap›-l›yormufl. Ülke ekonomisinin nas›ldüzeldi¤inin kan›tlar›ym›fl bunlar.Hem bu siteler içinde orta ve alt ge-lir grubuna hitap eden evler de var-m›fl... Maslakta gökdelenler ailesinekat›lacak olan burgulu Dubai Kule-ler’i ise, modern ‹stanbul’un simge-si olacakm›fl.

‹stanbul denildi¤inde görmemizgereken manzara bu olacak elbette;Pendik’ten Gaziosmanpafla’ya uza-nan ve kentin büyük ço¤unlu¤unuoluflturan gecekondular de¤il.

“Modern Türkiye”nin MalatyaÇocuk Yuvas› manzaras›n› bir yanab›rakt›k! Ya Ramazan ay›yla birlik-te yeniden “biz buraday›z, bu ül-kede yafl›yoruz” diye feryat eder-cesine, “yard›m da¤›t›m kuyrukla-r›nda” birbirini itip kakan insanlar?

Gösterilen ve gerçek

Ekonomi üüzerinenutuklar, KKörfezfleyhlerinin kkuleleri,lüks kkonut ppatlama-s›, bbir ggünde 330 tte-sis aaç›l›fllar› vve ddahinice yyalanlar; yyar-d›m kkuyruklar›ndabirbirini eezenleri, bbirpaket mmakarna iiçinuzanan yyüzlerceelin aanlatt›¤› gger-çekleri ggizleyebilirmi? GGazetelerinizinsayfalar›n› ppembeyeboyayabilirsiniz,ama ssofras›na kkoy-du¤u ddilimi hher gge-çen ggün kküçülenhalk›n ggözünü bbo-yayamazs›n›z.

Page 23: R T Hapishanelerden U T SS A K L A R ‹fiKENCE Ö R VE DDAYAK …yuruyus.biz/pdf/pdf/025.pdf · 2005. 11. 5. · Haftal›kDergi/Say›:25 6 Kas›m 2005 Fiyat›:1Milyon/1YTL (kdvdahil)

23

6 Kas›m 2005 / 25

Sadaka bile say›lmayacak yard›mla-ra toplanan, açl›klar›n›n onurlar›n›ezip pare pare etti¤i binlerce insan;onlar da m› “modern Türkiye”ninmanzaras›? Düzelen ekonomi kuy-ruklar›n uzamas›na m› endeksli!

Yoksullu¤un bir torba erzak içinbirbirini ezecek denli periflan etti¤iinsanlar›m›z›n görüntüleri, yalan›ndünyas›nda “organizasyon bozuklu-¤u” diye pazarlan›r bu ülkede. Ger-çekler sansürlenir, her yan güllükgülistanl›k gibi bir olay “AB yolun-daki Türkiye’ye yak›flm›yor” diyegündemlefltirilerek alçak bir oyunsahnelenir, adlar› bile yabanc› lükssitelerin bir avuç insan›n›n dünyas›“Türkiye iyi yolda” diye her gün al-lay›p pullan›r. Oysa gösterilen busanal dünyan›n alt›nda k›rlardankentlere katlanan yoksullu¤umuzvard›r.

Devlet ‹statistik Enstitüsü’nünresmi rakamlar›na göre, 20 milyon

yoksul, 1 milyona yak›n da resmenaçl›kla mücadele eden insan var. 16milyon insan›m›z ise günde 5.6YTL ile yaflamak zorunda b›rak›l›-yor. Rakamlar›n gerçe¤i tümüyleyans›tmad›¤›n› söylemeye bile ge-rek yoktur. D‹E rakamlar› her za-man oligarflinin sömürü politikalar›-n› gizlemekte kullan›lagelmifltir.Ancak yoksullu¤umuz her IMF re-formu ile öylesine büyümüfltür ki,D‹E dahi bir bölümünü rakamlar›nayans›tmak durumunda kalm›flt›r.

Ramazan ay›ndaki manzaray›herkes görmüfltür; ‹stanbul’da iftarçad›rlar› kurulmayan ilçe kalma-m›flt›r, her birinin önünde metreler-ce kuyruk oluflmufl, hatta geziciaflevleri icat edilmiflti. fiimdi debayram “yard›mlar›” izdihamlarasahne olmaktad›r. Geçen hafta Ga-ziantep’te yafland›¤› gibi. Bu tablobile, Devlet Bakan› Abdüllatif fie-ner’in “önümüzdeki y›l kifli bafl›na

düflen milli gelirin artaca¤›na” ilifl-kin aç›klamas›n›n, gösterilmek iste-nen Türkiye’nin tuvaline düflürül-müfl bir resimden baflka bir anlamtafl›mad›¤›n› ifade etmektedir. Sony›llarda uygulanan IMF programla-r› ile köylü periflan edilmifl, gece-kondu halk›n›n, emekçilerin sofra-s›na koydu¤u ekmek daha da küçül-müfl, iflçinin-memurun reel ücretlerigerilemifltir.

‹ki Türkiye var; bir gösterilen,bir de gerçek Türkiye. GösterilenTürkiye, bir avuç zenginin, yöne-tenlerin ve düzenden nemalananla-r›n Türkiyesi’dir. Gerçek Türkiyeise halk›n Türkiyesi’dir ve yalanlar-la, zorbal›kla, aflevleri ile bast›r›l-maya çal›fl›lan öfkesi, -flimdilik- de-rinden gelen bir u¤ultu halindedir.

Dayay›n kulaklar›n›z› topra¤a,kentlerimizin gecekondular›na,Anadolu’nun kasaba ve köylerinegidin, o sesi daha net duyars›n›z.

Temel Haklar Federasyonu’nunkampanyas› bitmesine karfl›n, gece-kondu y›k›mlar›na karfl› mücadeledevam ediyor. Bu çerçevede, y›k›mplanlar›n›n oldu¤u bölgelerde halktoplant›lar› ve örgütlenme faaliyet-leri gerçeklefltiriliyor.

Gebze Halk› Yürüyecek

Gebze Temel Haklar taraf›ndansürdürülen y›k›mlara karfl› faaliyet-ler temelinde, Ulafltepe’de halk top-lant›lar›n›n üçüncüsü, 27 Ekim gü-nü düzenlendi. Toplant›, Halk Ko-misyonu üyelerinin belediye ile ya-p›lan görüflmeye iliflkin bilgi ver-mesi ile bafllad›.

Komisyon, Hürriyet Mahallesiad›na yap›lan görüflmede, BelediyeBaflkan Yard›mc›s› Zinnur Büyük-göz’ün y›k›m olaca¤› bilgisini ver-

di¤ini anlatt›. Komisyon, görüflme-nin sonucunu flöyle de¤erlendirdi:

“Y›k›mlar yol geniflletmek, yeflilalan, okul alan› bahanesiyle yap›la-cak ve y›k›m karar› alanlar bizleriumursamamaktad›r. Buna karfl› biz-ler, acaba benim evim de y›k›l›r m›,kimin evi y›k›l›r diye düflünmeden,mahallemizin y›k›lmas›na izin ver-memek için birlik olmal›y›z.”

Komisyon üyelerinin verdi¤i bil-ginin ard›ndan mahalle halk› tek teksöz al›rken, yasal itiraz süresi de-¤erlendirildi. Bu konuda sözalanAv. Oya Aslan, projenin onaylan-mas›n› beklemeden halk›n birlik ol-mas› ve iradesini dayatmas› gerekti-¤ini belirtti. Projenin halktan giz-lenmesinin hukuksuzluk oldu¤unubelirten Aslan’›n ard›ndan sözalanmahalle halk›ndan bir kifli, y›k›m›nsosyal hizmet sunma gibi amaçlarla

üzerinin örtülmek isten-di¤ini ifade ederek, “ne-den baflka alanlara ya-p›lm›yor da evlerimiz y›-k›lmak isteniyor. Bu yüz-den birlikte hareket et-meliyiz” diye konufltu.

TMMOB’dan Mü-hendis Mehmet Göçebe, bu projele-rin halk›n de¤il sermayenin yarar›naplanland›¤›n›n üzerinde dururken,buna iliflkin çeflitli örnekler verdi.100’den fazla kiflinin kat›ld›¤› top-lant›da, halk›n gerek hukuki, gerek-se proje ve direnifle iliflkin sorular›yo¤un olurken, ortak görüfl, devle-tin ve belediyenin bu tür projeleri-nin gecekondu halk›n› hiçe sayarak

Gecekondular›n y›k›mlara karfl› mücadelesi sürüyor

Page 24: R T Hapishanelerden U T SS A K L A R ‹fiKENCE Ö R VE DDAYAK …yuruyus.biz/pdf/pdf/025.pdf · 2005. 11. 5. · Haftal›kDergi/Say›:25 6 Kas›m 2005 Fiyat›:1Milyon/1YTL (kdvdahil)

24

6 Kas›m 2005 / 25

haz›rlad›¤›yd›.

“Devlet y›k›m karar› ald›ysa y›-kacakt›r, engel olamay›z” diyen birkifliye ise, yafll› bir kad›n cevap ver-di ve “daha önce de y›k›mlarla kar-fl›laflt›k ama çabam›z sonucundadevlet bizi yerlerimizden edemedi,y›kamad›” diye konufltu.

Toplant›da, birlik olma, önce hu-kuki tüm yollar›n zorlanmas›, ard›n-dan direnifl örgütlenmesi konusundahemfikir olundu.

Önerilerden biri de ‹zmit Büyük-flehir Belediyesi önüne giderek di-lekçeler verme ve proje hakk›ndabilgi almay› zorlamakt›. Bu öneriüzerinde yap›lan tart›flmalar sonu-cunda, halk 15 Kas›m tarihini hedefolarak koyarak belediye önüne yü-rüme karar› ald›. Ayr›ca, komisyo-nun daha ifllevli olmas› için üye sa-y›s› 8’den 13’e ç›kar›ld›.

Toplant›da son olarak sözalanTemel Haklar Federasyonu Temsil-cisi Süleyman Matur, direnmeninzorunlulu¤u ve bundan korkmamakgerekti¤i üzerinde durdu ve direni-flin gecekondu halk›n›n meflru hakk›oldu¤unu ifade etti.

Ankara Çöplük Mahallesi’nde Panel

Y›k›mla karfl› karfl›ya olan An-

kara Çöplük Mahalle-si’nde y›k›mlara karfl› 29Ekim günü bir panel dü-zenlendi. TMMOB,ÇHD ve ‹stanbul Y›k›maKarfl› Halk Komite-si’nden konuflmac›lar›nkat›ld›¤› paneli 150 kifliizledi.

Mahalle halk›ndanCemalettin Candan’›n aç›l›fl konufl-mas›n›n ard›ndan Av. Özgür Y›l-maz, sorunun hukuki boyutunu elealarak, y›k›mlar›n hepsinin birdende¤il parça parça yap›laca¤›n› veböylece direnme dinami¤inin kö-reltmenin amaçlanaca¤›n› söyledi.

TMMOB’den Mehmet Ali Öz-gün ise halk›n insanca yaflayabile-cek konut hakk› mücadelesindeyanlar›nda oldu¤unu kaydetti.

Panele ‹stanbul Y›k›ma Karfl›Halk Komitesi ad›na kat›lan Meh-met Leylek ise ‹stanbul’da yaflanany›k›mlar ve bu konudaki deneyim-leri aktard›.

Sultanbeyli’de Halk Toplant›s›

Bir baflka toplant› ise ‹stanbulSultanbeyli Pir Sultan Abdal KültürDerne¤i’nde 30 Ekim günü yap›ld›.60 kiflinin kat›ld›¤› toplant›da, Sul-

tanbeyli bölgesindeki y›k›mlar, y›-k›mlara karfl› al›nacak önlemler tar-t›fl›ld›.

Toplant›ya kat›lan Sultanbeylihalk›, y›k›mlar konusundaki görüfl-lerini dile getirdiler. Daha önce ‹s-tanbul’un de¤iflik mahallelerindeyaflayanlar, tan›k olduklar› gece-kondu direnifllerini anlatarak halk›bilgilendirdi. Toplant›ya kat›lanla-r›n büyük bölümü, daha s›k topla-n›p, etkinlikler düzenleyerek, y›-k›mlara karfl› birlik oluflturulmas›iste¤inde bulundu.

Daha sonra Pir Sultan AbdalKültür Derne¤i’nin müzik grubu,türkü ve deyifllerden oluflan bir din-leti verdi. Hep bir a¤›zdan söylenentürkülerden sonra Temel Haklar Fe-derasyonu’nun haz›rlam›fl oldu¤uy›k›mlarla ilgili sinevizyon gösteri-mi yap›ld›. Pir Sultan Abdal’›n ha-yat›n› anlatan bir filmin de izlendi¤itoplant› 4 saat sürdü.

Temel Haklar Dernekleri’nde dü-zenlenen ba¤›ms›zl›k, demokrasi vesosyalizm konulu seminerler, Okmey-dan› ve Gülsuyu ile devam etti.

29 Ekim günü Gülsuyu Temel Hak-lar ve Özgürlükler Derne¤i'nde yap›lanseminerde, yoksullu¤un, konut soru-nun tek çözüm yolunun sistemin de-¤iflmesi oldu¤u ifade edilerek, bu siste-min emekçi halk›n iktidar›yla kurula-cak sosyalizm oldu¤u vurguland›.

3 bölümden oluflan seminerin ilkbölümünde ba¤›ms›zl›k tart›fl›ld›. Tür-kiye’nin yeni-sömürgeleflme ve ba-¤›ml›l›k sürecinin anlat›ld›¤› bu bölü-mün ard›ndan, ikinci bölümde demok-rasi sorunu ele al›nd›.

Demokrasinin s›n›fsal niteli¤ininalt›n›n çizildi¤i ve bugün yayg›n ola-

rak sözü edilen demokrasinin burjuvadiktatörlü¤ünün bir biçimi olan de-mokrasi oldu¤u ifade edildi.

Son bölümde ise sömürü sisteminekarfl› tek alternatif olan sosyalizm an-lat›ld›. Sosyalizmin, bugün yaflananbütün sosyal, ekonomik, siyasal sorun-lar›n çözümü oldu¤u vurgulanan ko-nuflmalar›n yap›ld›¤› seminer 2.5 saatsürdü ve 40 kifli izledi.

Gülsuyu vveOkmeydan›’nda panel

Yoksullu¤unkonut sorununun çözümü sosyalizmde

Page 25: R T Hapishanelerden U T SS A K L A R ‹fiKENCE Ö R VE DDAYAK …yuruyus.biz/pdf/pdf/025.pdf · 2005. 11. 5. · Haftal›kDergi/Say›:25 6 Kas›m 2005 Fiyat›:1Milyon/1YTL (kdvdahil)

Köylü bir yandanToprak Mahsulleri Ofi-si-TMO arac›l›¤›yla sö-mürülürken, öte yandantefeci tüccar taraf›ndansömürülür. Ço¤unluklada, TMO ürün al›m›n›tefeci tüccar›n ç›karlar›-n› koruyarak yapar.

30 Ekim günü bir ba-s›n aç›klamas› yapan Türkiye ZiraatOdalar› Birli¤i (TZOB) Baflkan›fiemsi Bayraktar, bu¤day üreticisi-nin nas›l zarar etti¤ini, buna karfl›ntüccar›n nas›l kazand›¤›n› gözlerönüne seriyordu.

Üretici, bu¤day›n› spekülasyon-lar ve borçlar›n› ödeyebilmek içinmaliyetinin yüzde 25-30 alt›nda sat-t›. fiimdi ise fiyat satt›¤›n›n yüzde30 fazlas›na sat›l›yor. Bu yükseliflelbette köylüye yaramad›, çünküelinde satacak ürünü kalmam›flt›.Kime yarad›¤› ise aç›kt›; “bu¤day›nelde kalaca¤›” spekülasyonunda ba-flar›l› olarak üreticinin sat›fl›n› h›z-

land›ran ve ürünü 26-30 YKr’denalan tüccar kazand›.

Tüccar›n bu¤daydan 5-12 YKrkâr etmesinin, fiyat›n yükselmesi-nin nedenleri, Bayraktar taraf›ndanflu flekilde s›ralan›yor:

“TMO’nun al›m fiyatlar›ndandaha yüksek fiyatla sat›fla bafllama-s›, çiftçinin pazara arz edecek ürü-nünün kalmamas›, ürün arz›n›n yo-¤un oldu¤u dönemde fiyatlar›n dü-flük olmas›.”

TMO’nun bilinçli al›m politika-s›n› “Hatalar” olarak niteleyen Bay-raktar, bunlar› da flöyle s›ral›yor:

* TMO’nun hasat sezonunun enyo¤un oldu¤u dönemde 35 YKr/kgolarak aç›klad›¤› al›m fiyat› geçeny›lki fiyat›n yüzde 6 gerisinde kald›.

* TMO bu y›l ilk defa iç sat›fl fi-yatlar›n› al›m fiyatlar›yla birlikteaç›klamad›.

* TMO al›mlar› 30 tonla s›n›r-land›rm›flt›r. Ayr›ca Çiftçi Kay›t Sis-temi’ne kay›tl› üreticilerden al›myapacak olmas›, al›mlara bir s›n›rdaha getirdi.

* Al›mlar› vadeli olarak yapt›.

* Dahilde iflleme izin belgesikapsam›nda hububat mamulleri ihra-cat›n› gerçeklefltirenlerin TMO’danbu¤day alabilmeleri için ihracat› fi-ili olarak gerçeklefltirmelerinin yan›s›ra taahhüt etmeleri de yeterli gö-rüldü.

* TMO’nun bafllang›ç al›m fiya-t› aç›klamas›yla fiyatlar düflmeyebafllad›, düflüfl temmuz ve a¤ustosaylar›nda da devam etti.

* TMO’nun al›mlarda kota uy-gulamas› ve Çiftçi Kay›t Sistemiflart› öngörmesi, tüccar›n piyasayagelecek ürün arz›n›n fazla olaca¤›ve istedi¤i fiyattan ürün alabilece¤ibeklentisi yaratt›. Tüccar istedi¤i gi-bi fiyat verdi, çiftçi çaresiz boyune¤di.

25

6 Kas›m 2005 / 25

Bu¤day üreticisi kaybetti tüccar kaazzaanndd ››

ManisaKöyümüz çöplük de¤ildir

Manisa, Saruhanl›, Mütevelli, Koldere, Alibey-li ve Halitpafla Belediyeleri’nin çöp toplama alan›olarak, Develi Köyü hudutlar›n› tespit etmesi, köyhalk› taraf›ndan protesto edildi. 30 Ekim günü Ma-nisa’ya yürüyen Develi Köyü halk›, Manisa Bele-diyesi'ne siyah çelenk b›rakt›. Polisin s›k› güvenlikönlemleri alt›nda yap›lan eylemde, bir protesto bil-dirisi okundu. Bildiride flu ifadelere yer verildi:

“Bu çöplü¤ü hak etmiyoruz. Çöp depolama ala-n› çevresinde zeytin a¤açlar›, verimli araziler veköyün içme suyu deposu var. Baflka yer bulamad›-lar m›? Geçti¤imiz mart ay›ndan beri, mücadele et-mekteyiz. Avukat›m›z kanal›yla valilik ve ManisaBelediyesi'ne yapt›¤›m›z baflvurulara cevap alama-d›k. Hakl› mücadelemize kazan›ncaya kadar de-vam edece¤iz.”

Coca Cola’da anlaflma110 iflçinin, Nakliyat-‹fl’e üye olduklar› için Dudullu ve

Yenibosna'da bulunan Coca Cola da¤›t›m flirketlerinden ç›-kar›lmas›n›n ard›ndan, alt› ayd›r çeflitli eylemler yapan ifl-çiler eylemlerine son verdiler. 28 Ekim günü sendika tara-f›ndan yap›lan aç›klamada, verdikleri mücadele ve direniflsonucunda k›dem ve ihbar tazminat› haklar›n› alarak dire-nifllerine son verdikleri belirtildi.

‹fle geri dönme talebi ile bafllayan ve örgütlenme hakk›-na sald›r›ya karfl› ç›kma temelinde bafllayan direnifl, eko-nomik kazan›mla sonuçland›r›l›rken, Nakliyat-‹fl Baflkan›Ali R›za Küçükosmano¤lu, bir gazeteye verdi¤i demeçte,“yaln›z b›rak›ld›klar›ndan” flikayet etti.

Direniflçi iflçilerin oybirli¤i ile karar›n al›nd›¤› belirti-len aç›klamada, Dudullu'da tazminats›z olarak iflten ç›kar›-lan tüm iflçilere, k›dem ve ihbar tazminat› ödendi¤i, Yeni-bosna ve Dudullu'daki k›dem ve ihbar tazminatlar›n›n isesendikan›n önerileri do¤rultusunda yeniden hesaplan›p ar-t›r›ld›¤› belirtildi.

köylü

Page 26: R T Hapishanelerden U T SS A K L A R ‹fiKENCE Ö R VE DDAYAK …yuruyus.biz/pdf/pdf/025.pdf · 2005. 11. 5. · Haftal›kDergi/Say›:25 6 Kas›m 2005 Fiyat›:1Milyon/1YTL (kdvdahil)

26

6 Kas›m 2005 / 25

9 Ocak 2005... Bu tarih, Sol'un hanesine yaz›lan ka-ra bir tarihti. O gün ‹stanbul'un üç mahallesinde; Gazi,Alibeyköy ve Nurtepe'de ayn› saatlerde “YurtseverGençlik” taraf›ndan önceden planlanarak, HÖC'lülereve halka bir sald›r› gerçeklefltirilmiflti. Kahveler, pasaj-lar bas›lm›fl, sokaklarda “Gazi Cephe'ye mezar olacak”,“Cephe flafl›rma sabr›m›z› tafl›rma” fleklinde sloganlarat›lm›fl, havaya atefl aç›lm›flt›. Bu gruplar›n yüzleri mas-keli olsa da kim olduklar›, neden böyle soka¤a ç›kt›kla-r› belliydi.

HÖC, bu aç›k sald›rganl›k karfl›s›nda so¤ukkanl› vesorumlu davranarak misillemeye giriflmedi. Ama sald›r›karfl›s›nda da tav›rs›z kal›nmad›. Sald›r›n›n karfl›s›na enbaflta Gazi’de halk barikat› örüldü.

Sald›r›y› kimlerin yapt›¤› konusunda da, neden yap-t›¤› konusunda da gerçekte s›r olan bir fley yoktu. HÖC,sald›r›n›n sorumlusunun DEHAP oldu¤unu belirterek,DEHAP’›n bu sorumlulu¤u üstlenmesi, HÖC'e nedensald›rd›¤›n› aç›klamas›, HÖC'den ve halktan özür dile-mesi gerekti¤ini aç›klad›. Ayn› zamanda hemen tüm so-lu, devrimci demokrat yap›lar› bu sald›r›ya iliflkin bilgi-lendirdi ve sorumlu davranmaya ça¤›rd›. Sald›r› HÖC'ede¤il, tüm devrimcilere, devrimci de¤erlere yap›lm›flt›.

Günler geçmesine ra¤men DEHAP hiçbir aç›klamayapm›yordu. HÖC bu noktada demokratik hakk›n› kul-lanarak DEHAP ‹l Binas› önünde “HÖC'e neden sal-d›rd›n›z? Aç›klay›n!” diyerek bir protesto gösterisi

yapt›. Türkiye solu tarihinde bir ilkti bu. Merkezi, plan-l› sald›rganl›¤a karfl› böyle demokratik bir karfl›l›k veri-liyordu. Bu demokratik hakk›n kullan›m› bile DE-HAP'l›larca küfür ve tacizle karfl›l›k buldu.

DEHAP sorumlulu¤u üstlenmedi¤i gibi, sald›r›lar-dan ancak bir hafta sonra yapt›¤› 17 Ocak tarihli aç›kla-mas›nda, devrimcilere karfl› yap›lan bu sald›r›y› mah-kum etmemifl, sald›r›lar› gerekçelendirmeye, hakl› gös-termeye çal›flm›flt›r. Ancak m›zrak çuvala daha ne kadars›¤d›r›labilirdi?

Bir hafta boyunca DEHAP'tan ciddi, sorumlu ve so-runu çözücü bir aç›klama gelmeyince HÖC olay› anla-tan bir aç›klama ile devrimci demokrat kamuoyuna ge-liflmeleri aç›klad›. DEHAP bunun üzerine, “biz sorunla-r›n diyalogla çözülmesinden yanay›z, HÖC bu diyalogzeminine gelmiyor” diyerek sorumluluktan kaçmaya,kendini hakl› göstermeye çal›flt›. Oysa fliddeti bafllatanDEHAP't›. Dahas›, diyalogdan sözedilirken, sorununtüm sola malolup tart›fl›lmaya baflland›¤› süreçte “Yurt-sever Gençlik “ imzal› yeni bir aç›klama yay›nlanm›fl vebu aç›klamada “9 Ocak Pazar günü Gazi Mahallesi veNurtepe'de yap›lan yürüyüfller HÖC'lülerin sald›r›lar›-na dönük uyar› eylemleridir. Tüm sa¤duyumuza ra¤mensüren sald›r›lara dönük son uyar›d›r” fleklinde tehditlersavurulmufltur.

9 Ocak öncesinde DEHAP'la yaflanan ciddi bir sorunyoktur. 9 Ocak sald›r›s›na gerekçe yap›lmaya çal›fl›lan“HÖC'lülerin sald›r›s›” gibi bir durum söz konusu de-¤ildir. Üç mahalleye birden yap›lan sald›r›n›n amac›mahallelerde üstünlük kurmak, güç olmak, kendi politi-kas›na tabi olmayanlar› sindirmek içindir. Politikalar›y-la güç olamayanlar, fliddetle güç olmaya çal›flmaktad›r.Sald›r›lar›n özü özeti budur.

9 Ocak sald›r›lar›ndan sonra HÖC solu olay hakk›n-da bilgilendirip tav›r almaya ça¤›r›rken DEHAP,HÖC'ün içinde olmad›¤› 40 örgütü toplay›p oradan ken-di istedi¤i do¤rultuda, sald›rganl›¤›n› gizleyen bir sonuçalmak istedi. Ama bu toplant›da da, DEHAP kendi ça¤-r›s›yla toplad›¤› 40 örgütün önünde ilk aç›klamas›n›ntam tersine “.... yürüyüflü onaylam›yoruz... yanl›flt›r...kullan›lan sloganlar› onaylam›yoruz, bölgede bir bofl-luk olmufl, baz›lar› bu bofllu¤u doldurmufltur” demekzorunda kald›. fiu çok aç›kt›; bu sald›rganl›k hiçbir fle-kilde gizlenemez ve geçifltirilemezdi.

DEHAP’›n, bizim irademiz ve bilgimiz d›fl›nda,

OLUMSUZLUKLARI OLUMLULU⁄A DÖNÜfiTÜRME GELENE⁄‹ B‹Z‹MD‹R!

9 OCAK SALDIRISI'NDAN SOL İÇİ HUKUKA

Yürüyüfl’ün önceki say›s›nda belirtti¤imiz gi-bi, “Solun art›k ortak bir hukuku var”!

Sola bu ortak hukuku kazand›ran “Devrimci

Demokratik Yapılar Arası Diyalog ve Çözüm

Platformu” nas›l oluflturuldu, platformun aç›k-lad›¤› “Devrimci Demokratik Yapılar Arasında

fiiddete Karfl› Çözüm Deklarasyonu” nas›l birtart›flma sürecinin sonucunda ortaya ç›kt›?

Haklar ve Özgürlükler Cephesi’nin “Plat-

form”un oluflumu ve ortak deklarasyonun ha-z›rlanmas› sürecine iliflkin de¤erlendirmesi,hem bu sorular›n cevaplar›n› özetliyor, hem debu süreçteki kimi eksikliklere, yetersizlikleredikkat çekiyor. Afla¤›da bu de¤erlendirmeyisunuyoruz.

Page 27: R T Hapishanelerden U T SS A K L A R ‹fiKENCE Ö R VE DDAYAK …yuruyus.biz/pdf/pdf/025.pdf · 2005. 11. 5. · Haftal›kDergi/Say›:25 6 Kas›m 2005 Fiyat›:1Milyon/1YTL (kdvdahil)

27

6 Kas›m 2005 / 25

KESK fiubeler Platformu, EMEP, Barikat, EHP ve Par-tizan'dan oluflan bir komisyon kurdurup gerçeklefltirdi¤itoplant›ya, buna ra¤men kat›ld›k. ‹ki gün boyunca tart›fl-malarda yerald›k. Ancak “devrimcilere karfl› sloganat›lmas›, yürüyüfl yap›lmas› da yanl›flt›r, bunun yan›ndabuna neden olan HÖC'ün yaklafl›mlar› da yanl›flt›r” de-nilerek 9 Ocak sald›r›lar›n› meflrulaflt›rmaya, olay›n üs-tünü örtmeye yönelik dayatmalar karfl›s›nda, bu dayat-malar› kabul etmeyerek, tüm siyasetlerin iradesini yan-s›tan yeni bir komisyon kurulmas›n› ve 9 Ocak sald›r›la-r›n›n soruflturulmas›n› önerdik. Sol, bu anlay›fl› mahkumeden bir gelenek ve hukuk oluflturmal›yd›. Herkese so-runun ciddiyetini anlatt›k, bu flekilde “onun da yanl›fl›var, bunun da” yaklafl›m›yla sol içi fliddete tav›r al›na-mayaca¤›n›, gerçek bir soruflturma ve muhasebe yap›l-mas› gerekti¤ini vurgulad›k. HÖC bu komisyondan ç›-kacak kararlara uyaca¤›n› da daha bafltan taahhüt etti.

HÖC'ün bu önerisi sol taraf›ndan kabul görmüfl;HÖC, DEHAP, PROLETER DEVR‹MC‹ DURUfi,ALINTER‹, SDP, EMEP, EHP, ÖDP, SOSYAL‹STBAR‹KAT, DEVR‹MC‹ HAREKET, DEVR‹MC‹DEMOKRAS‹, BDSP, DEVR‹M, KALDIRAÇ, ESPve PART‹ZAN taraf›ndan 26 Ocak 2005'de ortak biraç›klama yap›larak “ortak çözüm iradesi” ortaya konul-mufltur. Bir ilanla halka duyurulan bu aç›klamada k›sa-ca flöyle denildi.

“Geçti¤imiz günlerde DEHAP ve HÖC aras›nda ya-flanan olaylar istenmeyen noktalara gelmifltir. Sorunlarne olursa olsun bunun çözümünün diyalogtan geçti¤ineinanmaktay›z. Solun kendi aras›ndaki sorunlar›n›n çö-zümü kesinlikle fliddet olamaz. DEHAP ve HÖC aras›n-da yaflanan olaylar› bir komisyon oluflturup tart›flaca¤›-m›z›, iddialar› araflt›raca¤›m›z› ve bunlar› bu komisyontaraf›ndan halk›m›za aç›klayaca¤›m›z› ilan ediyoruz. Bukomisyonun alaca¤› kararlara DEHAP ve HÖC olarakuyaca¤›m›z› taahhüt ediyoruz. Yaflanan bu tür olumsuz-luklardan egemen güçlerin faydalanma çabalar›na daizin vermeyece¤iz.”

Bu ilanda imzas› olan gruplar›n kat›l›m›yla yap›lantoplant›da bir komisyon oluflturulmas› kararlaflt›r›lm›flve komisyon HÖC ve DEHAP taraf›ndan ortaklafla be-lirlenerek platforma önerilmifltir. Önerilen kurumlarflunlard›r; DHP, Devrimci Hareket, EHP, ESP ve EMEP.Komisyon önerisinin yap›ld›¤› toplant›da EMEP, süre-cin kendileri aç›s›ndan bir doyuma ulaflt›¤›, sorunun çö-zülme sürecine girdi¤i için komisyonda yeralmayaca¤›-n›, toplant›lara kat›lmayaca¤›n›, kendilerine ihtiyaç du-yulursa gelebileceklerini belirterek platformdan ayr›ld›.Yine Mücadele Birli¤i “Bu olayda taraf olmak istemi-yoruz” diyerek platformdan ayr›lm›flt›r. Sonuçta, HÖC,DEHAP ve platformda yeralan gruplarca onaylanan ko-misyon, DHP, EHP, ESP ve Devrimci Hareket'tenoluflturuldu ve çal›flmalar›na bafllad›.

SOL'UN DA B‹R HUKUKU OLMALIKomisyon kurulduktan sonra, platformun ve komis-

yonun kal›c› olmas› ve solun kendi hukukunu olufltur-mas› yönünde toplant›lara devam edilmesi önerisini ge-tirdik. E¤er önerimiz kabul edilirse, Türkiye Solu’nuntarihinde ilk kez ortak bir hukuku ve bu hukuku uygula-yacak bir kurumlaflmas› olacakt›. Tarihi bir ad›m›n efli-¤indeydik. Solun “sol içi fliddet” tarihi, elbette ilk bafltabüyük bir güvensizlik kayna¤›yd›. Bu nedenle bafllan-g›çta toplant›ya kat›lan gruplar›n büyük ço¤unlu¤u buönerinin, “gerçekçi olmad›¤›”, “bugünkü gerçekli¤i-

mize uymad›¤›” gerekçeleriyle karfl› ç›kt›lar. Olmaz di-yenlere nas›l olaca¤›, yarat›lamaz diyenlere nas›l yarat›-laca¤› tart›flmalarda uzun uzun anlat›ld›. Bu hukuk yara-t›lmal›, yaratmal›y›z diyerek olabilirli¤i konusunda her-kes ikna edilmeye çal›fl›ld›. Sorun “gerçekli¤imizde”de¤il bu gerçekli¤i de¤ifltirmek isteyip istemedi¤i-mizdeydi. HÖC bu yaklafl›m›n› yaz›l› ve sözlü olarakplatformdaki kurumlara sundu. HÖC'ün yaz›l› önerisin-deki ana yaklafl›m fluydu:

- Solun kendi iç sorunlar›n› çözmesinin yöntemi ke-sinlikle fliddet olamaz. Sol içi yaflanan sorunlarda ölümolsa dahi misilleme yap›lmamal›d›r.

- Sol içi sorunlar›n çözümü noktas›nda kal›c› bir ko-misyon ve hukuk oluflturulmal›d›r.

- Tüm sol, demokrat, ilerci kurum, çevre, kiflilerin deolaca¤› sol içi fliddeti önlemenin çözüm ve yollar›n›ntart›fl›ld›¤› bir sol içi fliddet kurultay› örgütlenmelidir.

Tart›flmalar sonucunda sol içi hukukun yarat›lmas›ve komisyonun kal›c›l›¤› noktas›nda hemfikir olunaraksol içi hukukun yarat›lmas› için ayr› bir hukuk komisyo-nu oluflturuldu ve komisyon çal›flmaya bafllad›.

HÖC'lülerin karfl› karfl›ya kald›¤› “sol içi” sald›r›larailiflkin ana yaklafl›m›m›z, bu olumsuzluktan bir olum-luluk ç›kartabilmek; bu sorunu solun, sol içi fliddetekarfl› bir hukuk oluflturmas›n›n vesilesi yapabilmekti.Bu nedenle 9 Ocak sald›r›lar› karfl›s›ndaki tavr›m›z, da-ha ilk andan itibaren “misilleme” yönünde de¤il, sol içifliddetin mahkum edilmesi yönünde olmufltur. Sald›r›la-r›n gerçekleflti¤i 9 Ocak tarihinden tart›flmalar›n sonuç-land›¤› 21 Ekim tarihine kadar geçen süreye bak›ld›¤›n-da HÖC'ün pratik tutumuyla, düflünce ve önerileriylesüreci getirdi¤i nokta bunun bir sonucu olmufltur.

Süreç o andan itibaren bir yanda komisyonun 9 Ocaksald›r›s›n› soruflturmas› ve bir yandan da sol içi bir hu-kuk ve kurumlaflman›n yarat›lmas› üzerinde flekillene-cek ve bugüne gelinecektir.

SOL ‹Ç‹ HUKUK TARTIfiMALARI VE GEL‹NEN NOKTAHukuk tart›flmalar›n›n daha bafl›nda bu konuya nas›l

bakt›¤›m›z› ortaya koyduk. Bu konu ciddi ve tarihseldi.Önerilerimizi somutlarken temel olarak flu noktalaradikkat çektik: “Sol içi hukuk ve komisyon, sol içi iliflki-lerin birçok alan›n› kapsamas›na ra¤men, ç›k›fl noktas›hepimizin bildi¤i gibi, sol içi fliddettir. Çünkü sol içi ilifl-

Page 28: R T Hapishanelerden U T SS A K L A R ‹fiKENCE Ö R VE DDAYAK …yuruyus.biz/pdf/pdf/025.pdf · 2005. 11. 5. · Haftal›kDergi/Say›:25 6 Kas›m 2005 Fiyat›:1Milyon/1YTL (kdvdahil)

28

6 Kas›m 2005 / 25

ki ve çeliflkilerde en tahrip edici olan›, devrim mücade-lesine en büyük zarar› veren budur... Sorun, sadece ikihareket aras›ndaki bir sorunu çözmekle s›n›rl› olarakele al›nd›¤› takdirde kal›c› bir sonuç yaratamay›z. Keza,basit, s›radan bir hukuki düzenleme yapm›yoruz. Uzlafl-ma ad›na hukukumuzu oluflturacak maddeleri yuvarla-

yarak, mu¤laklaflt›rarak bir sonuç elde edemeyiz. Dahafazla enerjimizi alsa, daha fazla tart›flmam›za neden ol-sa da politik olarak içi dolu olan, pratik olarak sol içifliddete aktif tav›r alma anlay›fl›n› gelifltiren bir hukukoluflturmal›y›z.”

Tart›flmalar›n ilk aflamalar›nda güvensizlikler a¤›rbasmaya devam etti. Kimi gruplar, sol içi sorunlar›n çö-zümsüzlü¤ünü mutlaklaflt›r›p, “bu ony›llar›n sorunu, bubir anlay›fl sorunu.. bu anlay›fllar de¤iflmedi¤i sürecehiçbir hukuk çözüm olmaz” derken biz tam tersine, soliçi fliddeti üreten anlay›fllar varoldu¤u için bir huku-ka ve kurumlara ihtiyac›m›z var dedik. Ve aç›kca or-taya koyduk ki sol içi fliddet konusunda yükümlülük al-t›na girmek istememek, bu konuda oluflturulacak huku-ki ba¤lay›c›l›¤› hafifletmeye, yumuflatmaya çal›flmak,yar›n sol içi fliddete baflvurabilece¤i düflüncesini içindetafl›r dedik. “Sol içi fliddete” karfl› olmak noktas›nda,kendi aç›s›ndan samimi ve tutarl› olanlar, bu hukukakarfl› olamazd›. Bu noktada herkesi sorumluluk üstlen-meye davet ettik.

Sol içi bir hukukun ve kurumlaflman›n olabilirli¤idüflüncesinin giderek egemen olmaya bafllamas›yla öne-rilerimizi gerekçe ve anlay›fl›m›zla birlikte yaz›l›-sözlüolarak ortaya koyduk. Bu önerilerimizin ana hatlar›n›burada yeniden hat›rlatmakta yarar görüyoruz:

***

1) Halk güçlerine karfl› hiçbir sol grup fliddetebaflvuramaz.

2) Sol içi fliddete maruz kal›nd›¤› durumda misil-leme yap›lmaz! Sald›r›ya u¤rayanlar sald›r›ya karfl›kendini savunma, protesto etme, k›nama, halk› karfl›lar›-na ç›karma biçiminde sald›r›n›n oldu¤u anla s›n›rl› ola-cak flekilde politik tepki gösterebilirler ancak daha ileridüzeyde ve kan dökülecek tarzda bir tav›r gelifltirmezler.

3) Sol içi fliddet gündeme geldi¤inde sol içi komis-yon bu duruma müdahale eder. Bu andan itibaren so-run platformda yeralan tüm yap›lar›n sorunudur. Hergrup sorunun çözümünde sorumluluk üstlenici ve aktifolmal›d›r. Yerinde, zaman›nda sol içi fliddete karfl› ç›k-mal›, bütün risk ve bedelleri göze alarak sol içi fliddetekarfl› barikat olmal›d›r.

4) Sol içi platformun üyeleri, her alanda gündemegelebilecek sorunlar›n siyasi sorumlulu¤unu üstlen-melidir. Sol içi fliddeti örtülü olarak savunup uygulamaanlay›fl›, herkesin bildi¤i ve de¤iflik örneklerine tan›k ol-du¤u gibi, siyasi hareketlerin sorumlulu¤u alanlara, bi-rimlere hatta tek tek kiflilere y›karak iflin içinden s›yr›l-ma fleklinde bir yönteme baflvurmalar›n› getirmifltir. Buhukuku onaylayan hiçbir grup “irademiz d›fl›nda geliflti,

kontrol edemiyoruz, do¤al tepkileridir!” gibi gerekçe-lerle sorumluluk üstlenmekten kaç›namaz. ‹rade d›fl› ge-liflmeler olmufl olabilir ancak müdahale etmek, çözmek,yapt›r›m uygulamak yine o grubun siyasi sorumlulu¤ualt›ndad›r. Sonuç olarak sorumluluk üstlenilmedi¤i du-rumda hukukun ve komisyonun bir ifllevi kalmayacakt›r.

5) Bu hukuk ve anlay›fl do¤rultusunda yerel ko-misyonlar oluflturulabilir.

6) Bir sol grup, di¤er bir grubun siyasi faaliyetle-rini engelleyemez, yasaklayamaz. Siyasi faaliyet birörgütün varl›k flart›d›r. Hiçbir siyasi hareket bundanvazgeçemez. Böyle bir dayatma karfl›s›nda do¤abileceksorunlar›n sorumlulu¤u siyaset yasa¤› uygulayandad›r...Siyaset yasakç›l›¤›n› mahkum etmek, sol içi fliddetinkaynaklar›ndan birini kurutmak demektir. Sol içi sorun-lar›n bir di¤er kayna¤›n› ise, siyaset özgürlü¤ünün re-kabetçi, benmerkezci tarzda ele al›nmas› sonucu ortayaç›kan sorunlar oluflturmaktad›r. Siyasi faaliyet özgürlü-¤ü, provokasyon özgürlü¤ü de¤ildir. Hiçbir grup provo-kasyon yaratan eylem ve faaliyetlerini siyasi faaliyet öz-gürlü¤ü ad› alt›nda savunamaz. Belli bir alandaki halk›,devrimcileri tehlikeye atan, düflmana provokasyon alan›yaratan faaliyetler bu kapsamda de¤erlendirilmeli ve butür sorumsuz faaliyetlere k›s›tlamalar getirilmelidir.

7) Halk içi çeliflkilerin fliddetle çözümünü redde-den anlay›fl, sol içi iliflkilerdeki dil ve üslubunda dakarfl›-devrimcilere özgü kavram ve tan›mlar› kullan-maz. ‹deolojik mücadeleye, örgütlenmelerin yay›n or-ganlar›na ideolojik, politik bir k›s›tlama konulmas› dü-flünülemez. Ancak merkezi, siyasi bir karar› olmaks›z›nsiyasi hareketlerin birbirine karfl› hain, ajan, provokatör,

Platform’dan Halka Aç›klamaDevrimci ve Demokratik Yap›lar Aras› Diyalog ve

Çözüm Platformu, 28 Ekim’de ‹dil Kültür Merkezi'nde birbas›n toplant›s› düzenleyerek platform taraf›ndan haz›rla-nan deklarasyonu ve “Gazi ve Nurtepe olaylar›na iliflkinde¤erlendirme sonuç bildirgesi”ni bas›na ve halka sundu.

Platform ad›na yap›lan konuflmalarda 9 Ocak’tan itiba-ren yaflanan süreç ve çal›flmalar anlat›larak, gelinen nok-tan›n sol aç›s›ndan bir olumluluk oldu¤u, önemli bir ad›mat›ld›¤› vurguland›. Bas›n toplant›s›nda “DevrimciDemokratik Yap›lar Aras›ndaki fiiddete Karfl› ÇözümDeklarasyonu” ve 9 Ocak de¤erlendirmesi de okundu.

Page 29: R T Hapishanelerden U T SS A K L A R ‹fiKENCE Ö R VE DDAYAK …yuruyus.biz/pdf/pdf/025.pdf · 2005. 11. 5. · Haftal›kDergi/Say›:25 6 Kas›m 2005 Fiyat›:1Milyon/1YTL (kdvdahil)

29

6 Kas›m 2005 / 25

karfl›-devrimci fleklinde ifadeler kullanmas› dahas› bu-nun günlük konuflma ve yaz›lar›n s›radan parças› halinegelmesi solun olumsuz geleneklerinden biridir. Bu ölçü-süzlük içinde bir grup kalk›p sol aras›ndaki bir sorunu“yerel Susurluk”, “it dalafl›” diye tan›mlayabilmektedir.Sol içi hukukumuz, bu kültürü reddeder.

8) Sol içi fliddete karfl› komisyon karar›yla özelefl-tiri, teflhir, tecrit, iliflki kesme, yay›n almama, ilgiligrubu miting, gösterilere almama veya onun miting-lerine kat›lmama gibi birçok biçimde yapt›r›mlaruygulanmal›d›r. Çünkü hukuku hukuk yapan olgu-lardan biri ifllenmifl bir suçun karfl›l›¤›nda belli yapt›-r›mlar›n bulunmas›d›r. Sol içi fliddete baflvurmak halkave devrimcilere karfl› ifllenmifl bir suçtur ve bunun kar-fl›l›¤›nda bir yapt›r›m olmal›d›r... Bu hukuku ve kurum-sallaflmay› kabul eden gruplar, sorunlar karfl›s›nda belir-lenen karara ve yapt›r›mlara uymakla yükümlüdür.

9) Sol içi fliddete karfl› mücadele halka aç›k olaraksürdürülmelidir. Solun politikalar›n›n temelini aç›kl›koluflturur. Sorunlar› halka götürmekten kaç›n›lmamal›,tersine bu sol içi fliddete karfl› çözüm sürecinin bir par-ças› olarak görülmelidir. Çünkü sol içi fliddet karfl›s›ndayapt›r›mlar›n esas uygulay›c›s› halk olacakt›r.

10) Oluflturulacak hukukun alt›na imza koyan,uyaca¤›n› taahhüt eden tüm sol yap›lar sol içi plat-form ve komisyonda yeralabilirler.

11) Sol içi fliddet kurultay› örgütlenmelidir. Sol içifliddete do¤rudan taraf olsun veya olmas›n, solun herkesimi sol içi fliddetten zarar görmüfltür... Sol içi hukukkonusunda var›lacak bir anlay›fl birli¤ini sola ve en ge-nifl kitlelere maletmek, sol içi hukuk ve komisyonunmant›¤›na uygun oland›r. Platformun inisiyatifinde soliçi fliddetin çözüm, önlem yollar›n›n tart›fl›laca¤› bir ku-rultay, solun ve kitlelerin bu konuda ideolojik ve politike¤itiminin, duyarl›l›¤›n›n gelifltirilmesine, sol içi fliddetiönleme konusundaki politikam›z›n ve anlay›fl›m›z›nhalka duyurulmas›na hizmet edecektir.

*** Soruna bu genifllikte ve ciddiyette bakt›k. Buna kar-

fl›l›k hukuk komisyonu taraf›ndan ortaya ç›kar›labilenilk metin tasla¤›, bütün bu gerçekler gözönüne al›nd›-¤›nda eksik, yetersiz, yüzeysel bir bak›fl aç›s›n›n ifade-siydi. HÖC bu taslakta özellikle üç maddeye itiraz ettive itirazlar›n› gerekçeleriyle birlikte 7 Nisan 2005 tari-hinde platforma sundu. HÖC'ün yukarda önerdi¤i iç hu-kuk maddelerinin büyük ço¤unlu¤u kabul görmekle bir-likte özellikle üç madde üzerinde tart›flmalar son ana ka-dar devam etti.

HÖC’ün birinci itiraz noktas› “Temel ilkeler vekarfl›l›kl› sorumluluklar” bafll›¤›n›n 3. maddesine idi.

3. Maddede: “... devrimci ve demokratik yap›lar, bü-tün di¤er siyasi yap›lara, onlar›n siyasi faaliyetlerinesayg› duyarlar, onlar›n siyasi faaliyetlerini engelleye-mezler” diyordu. HÖC, bu maddeye, “Ancak bu, bafl-

kas›n›n siyasi faaliyetini bozma, provoke etme hakk›n›

kimseye vermez” fleklinde bir cümle eklenmesini istedi.“Siyasi faaliyet hiçbir koflulda engellenemez” yaklafl›-m› do¤ru bir yaklafl›m de¤ildi. Çünkü, geçmiflte ve bu-gün siyasi faaliyet ad›na baflka bir yap›n›n gösterisininortas›nda kufllama yapmak, ortak iradeye ra¤men kürsüiflgal etmek gibi davran›fllar yani bir siyasi yap›n›n et-kinli¤ini bozup provoke etmek “siyaset yapma, ajitas-yon propaganda özgürlü¤ü” ad›na sahiplenilmiflti. S›n›r-s›z özgürlük anarflizmden baflka bir fley de¤ildir. Ve ola-s› çat›flmalara, provokasyonlara zemin yaratmaktan bafl-ka bir sonuç do¤urmayacakt›r... diyerek bu maddeyi tar-t›flmaya açt›. Bu madde üç ay tart›fl›ld› ve HÖC'ün öne-risi do¤rultusunda hukuk metnindeki son fleklini ald›.

HÖC'ün ikinci itiraz noktas› “Platformun Sorum-luluklar›” bafll›¤›n›n 2. maddesine idi. Mu¤lak b›rak›-lan, siyasetleri her fleyiyle ba¤layacak bir içerikten yok-sun olan bu maddeye, “Siyasi sorumluluk bir bütündür,parçalanamaz. Siyasi sorumlulu¤un bütünlü¤ü tart›fl-maya aç›lamaz. 'fiu beni ba¤lar, bu beni ba¤lamaz' flek-linde bir yaklafl›m kabul edilemez. Aksi durumlarda ç›-kabilecek sorunlara muhatap bulunamayacak, olas› birsorumlulu¤u kimse üstlenmeyecektir. Geçmiflte ve günü-müzde bunun birçok örne¤i yaflanm›flt›r, yaflanmaya dadevam etmektedir. Bu nedenle siyasi yap›lar bütünlüklüolarak siyasi sorumluluklar›n› üstlenip, gere¤ini yerinegetireceklerini aç›kça ilan etmelidirler” fleklinde aç›kla-d›¤› gerekçesiyle flerhini koymufltur. Özellikle DEHAPbu konuda “bizi sadece ‹stanbul ba¤lar” diyerek bütün-lüklü, sorumlu bir tav›rdan uzak durmaya çal›flt›.

Üçüncü itiraz noktas› ise hukuk metninin son mad-desine iliflkindir. HÖC, platformun yapt›r›m gücü ol-mas› gerekti¤inde ›srar etmifltir. E¤er bir hukuk olufltu-rulacaksa bunun bir a¤›rl›¤› olmas› gerekti¤ini söyle-mifltir. Tersi, adaletsizliktir. Platformun ciddiyetini za-y›flatacakt›r. HÖC'ün bu yaklafl›m› karfl›s›nda ise de¤i-flik düflünce ve görüfller ortaya ç›km›flt›r. Bu noktadakien uç yaklafl›m bafllang›çta platform içinde yeralan an-cak daha sonra ayr›lan ESP’de somutlanm›flt›r. ESPaç›kça yapt›r›m olmas›na karfl› ç›km›flt›r. Ve bunu da“stratejik-taktik ittifaklar›m›za karfl› platform bir yapt›-r›m karar› ald›¤›nda biz ittifak›m›za karfl› bu tavr› nas›luygulayaca¤›z” demifltir. Bu çok aç›k biçimde ilkesizve pragmatist bir tutumdu. Platform siyasetleri bu yak-lafl›m› kabul etmediler. Yapt›r›m olmas› gerekti¤inde ge-nel olarak anlafl›lmakla birlikte hukuk metninde yapt›-r›mlar›n neler olaca¤›, nas›l uygulanaca¤› noktas›ndaHÖC d›fl›ndaki gruplar “Yapt›r›m uygulamak fliddeteyol açar” düflüncesiyle hukuk metnine yaz›lmamas›n›savunmufl ve sonuçta “yapt›r›mlara” illiflkin madde, ya-y›nland›¤› haliyle kalm›flt›r.

HÖC'ün sürecin bafl›ndan itibaren gündeme getirdi¤ive sonuçlar›n›n olumlu olaca¤›na inand›¤› sol içi fliddetkurultay› önerisi ise genel olarak kabul görmemifltir. Bukabul görmeyifl, solun geçmiflteki hatalar›n›, olumsuz-luklar›n› ortaya koyma, hatalar›ndan ders ç›karma, hata-

Page 30: R T Hapishanelerden U T SS A K L A R ‹fiKENCE Ö R VE DDAYAK …yuruyus.biz/pdf/pdf/025.pdf · 2005. 11. 5. · Haftal›kDergi/Say›:25 6 Kas›m 2005 Fiyat›:1Milyon/1YTL (kdvdahil)

30

6 Kas›m 2005 / 25

lar›n› kabul etme güveninden yoksun ve bundan kaçt›¤›anlam›na gelmektedir. Oysa gelece¤e daha güvenli, da-ha sa¤lam yürümek isteyenler geçmifllerini sorgulamak-tan, hatalar›n› kabul etmekten korkmazlar. Dolay›s›ylakurultay konusu, bizce hala solun tart›flmas› gereken birkonu olmaya devam etmektedir.

TARTIfiMA SÜREC‹NDE AYRILANLAR VE KATILANLARBugün ortaya ç›kan hukuk metni, yaklafl›k 10 ayl›k

bir tart›flma sürecinin ürünüdür. Bu 10 ayl›k süre içeri-sinde platformun bileflenlerinden çeflitli gerekçeler önesürerek ayr›lanlar oldu¤u gibi, böylesine olumlu bir sü-recin d›fl›nda kalmay›p platforma dahil olan kurumlar daoldu. Kimler neden ayr›ld›? Kimler dahil oldu? Bu so-rulara da cevap vermek gerekmektedir.

Platformdan, EMEP, ÖMP, PART‹ZAN, ÇA⁄RI,Mücadele Birli¤i ve ESP ayr›lm›flt›r. EMEP ve Müca-dele Birli¤i’nin ayr›l›fl gerekçelerini yukar›da aktarm›fl-t›k, tekrar etmiyoruz. PART‹ZAN'›n ise somut bir ayr›-l›fl gerekçesi yoktur; “Bundan sonra platform toplant›-lar›na kat›lmayaca¤›z” diyerek ayr›lm›fllard›r. ESP iseadeta kendisine “gerekçe” yaratmaya çal›flm›fl, hukukunba¤lay›c›l›¤›ndan kaçmak için “Devrimci 1 May›s Plat-formu”nda yaflanan bir sorunu öne sürerek ve ÇA⁄RIDergisi’ni gerekçe göstererek ayr›lm›flt›r. ÇA⁄RI iseplatforma daha sonra kat›lm›fl, ancak kat›ld›¤› gündenitibaren hep bozgunculuk yapmaya çal›flm›fl, platformtoplant›lar›nda darbecilerin borazanl›¤›na soyunmufltur.Bu konuda çok sert tart›flmalar yaflanm›fl, HÖC taraf›n-dan ÇA⁄RI'›n platformdan at›lmas› talep edilmifltir.ÇA⁄RI, tart›flmalar›n sonuçlanmas›na yak›n bir dönem-de, tamamen suni ve subjektif bir tutumla o güne kadaronaylad›¤› tüm maddelere itiraz ederek platformdan ay-r›lm›flt›r. Gözlemci olarak platformda kalma talebi iseplatform taraf›ndan hakl› olarak reddedilmifltir.

ÖMP bafllang›c›ndan itibaren platformun içinde ol-mufltur. Ancak bulundu¤u sürecin her aflamas›nda t›ka-y›c›, provoke edici, k›flk›rt›c› tav›rlar›n› sürdürmüfl, uya-r›lar›, elefltirileri dikkate almam›flt›r. Sol içi hukuk vesorunlar›n çözümü noktas›nda ad›m at›ld›kça ÖMP'ninh›rç›nl›¤›, sorumsuzlu¤u da boyutlanm›flt›r. Ve son ola-rak “Ufuk Çizgisi” isimli dergide “Siyasette Lümpen-leflmeye Seyirci Kal›namaz” bafll›¤›yla ç›kan provokatifve devrimcilere sald›ran yaz›n›n özelefltirisi istenmifl,özelefltiri vermedi¤i gibi yaz›n›n savunusunu yapm›flt›r.ÖMP'nin bu platformda sol içi sorunlar›n çözümü diyebir derdi olmad›¤›, tersine platformda bulunmay› dev-rimcilere sald›rmak için malzeme toplama alan› olarakgördü¤ü ortaya ç›km›fl, yapt›klar›n›n özelefltirisini ver-medi¤i için platformun karar›yla platformdan at›lm›flt›r.

Sol ‹ç Hukuk tart›flmalar› ilerlerken bu süreçte yeral-mak istedi¤ini, ortaya ç›kacak kararlar›n alt›na imza ata-caklar›n› söyleyen TKP, SODAP ve TÖP de bir nokta-

dan sonra sürece dahil olarak platforma kat›ld›lar.

Bu süreç bafl›ndan itibaren tüm sola aç›kt›. ÖDP gi-bi platform içinde yeralmakla birlikte istikrars›z kat›l›mgösteren yap›lar› toplant›lara düzenli kat›lmaya zorlar-ken, platform d›fl›nda kalan siyasi yap›lara da platformakat›lma ça¤r›s› yap›ld›. Sorun tüm solu ilgilendiren birsorundu. ‹kili görüflmelerin yap›ld›¤› yap›lardan biri deDevrimci Mücadele'ydi. HÖC, Devrimci Mücadele ilegörüflüp, tart›flmalar›n geldi¤i noktay› bafl›ndan o anakadar ortaya koyup bilgilendirerek platforma davet etti.Ancak Devrimci Mücadele bafllang›çta “biz de kat›laca-¤›z” demesine ra¤men sonras›nda hiçbir gerekçe bildir-meden “platforma kat›lmayacaklar›n›” aç›klad›.

Hukuk tart›flmas› son halini ald›¤›nda kamuoyunaaç›klanmadan son bir kez daha platform d›fl›nda kalanyap›lara gidildi. Bu hukuku onaylay›p onaylamad›klar›,platform içinde yeralmay› düflünüp düflünmedikleri so-ruldu. Bu ça¤r›ya sadece SEH, ‹flçi Mücadelesi veODAK olumlu cevap vererek platforma dahil oldular.

Sonuç olarak: Bugün art›k solun kal›c› bir hukuku vard›r. Bafllan-

g›çta bizim d›fl›m›zda hemen hiçbir kurum solun kal›c›bir hukukunun ve kurumlaflmas›n›n olabilece¤ine inan-mam›fl olsa da, 10 ayl›k tart›flma sürecinden sonra ol-maz denilen olmufl, yarat›lamaz denilen yarat›lm›flt›r.Bugün yarat›lan hukukta platformda yeralan kurumlar›nhepsinin eme¤i, katk›s› vard›r.

Elbette bir hukukun ve bunun kurumlar›n›n olufltu-rulmas› sihirli bir de¤nek de¤ildir. Yine sorunlar ç›ka-cakt›r. Ancak, art›k bu sorunlar›n nas›l çözülmesi gerek-ti¤i konusunda herkesin hemfikir oldu¤u bir hukuk met-ni vard›r ortada. Soruna müdahale edebilecek bir ku-rumlaflma vard›r. Elbette önümüzdeki dönem, bu huku-kun ve kurumlaflman›n ne kadar içsellefltirildi¤inin, im-za sahiplerinin 9 Ocak sald›r›s›n› ne ölçüde mahkumedebildiklerinin de s›nand›¤› bir süreç olacakt›r. Bu hu-kuk metninde ifadesini bulan anlay›fl, umuyor ve diliyo-ruz ki, zamanla bir kültür haline gelecektir. Sab›r veinatla bu hukuk sahiplenilmeli, ç›kan sorunlar bu huku-ka dayanarak, bu kurumlar arac›l›¤›yla çözülmelidir.Sol, olumsuz bir örnekten yola ç›karak olumlu bir çal›fl-ma yapm›flt›r. 9 Ocak sald›r›lar› böylesi bir çal›flmayavesile olmufl, HÖC'ün ›srar› ile ete kemi¤e bürünmüfltür.Bu sol aç›s›ndan tarihi bir ad›md›r. Bu ad›m gelifltirilipgüçlendirilmelidir.

Sol içi fliddete karfl›, soldan bir barikat örülmüfltür;bu anlay›fl geleneksellefltirildikçe, halka maledildikçe,halk›n barikat› da güçlenecektir.

Haklar ve ÖzgürlüklerCephesi

Page 31: R T Hapishanelerden U T SS A K L A R ‹fiKENCE Ö R VE DDAYAK …yuruyus.biz/pdf/pdf/025.pdf · 2005. 11. 5. · Haftal›kDergi/Say›:25 6 Kas›m 2005 Fiyat›:1Milyon/1YTL (kdvdahil)

31

6 Kas›m 2005 / 25

Bir say› ara verdi¤imiz yaz› dizi-mizin bu bölümünde, Kürt ve Türkhalk›n›n tarihinde önemli bir döne-meç oluflturan 1960-70’li y›llaragelmifl bulunuyoruz.

Bilindi¤i üzere, bu süreci belir-leyen iki olgudan biri 27 May›sDarbesi ve di¤eri de bu döneminürünü olan 1961 Anayasas›’d›r.

'61 Anayasas›, haklar ve özgür-lükler aç›s›ndan önceki anayasayagöre daha demokratik bir muhtevatafl›sa da, '61 Anayasas›’nda daKürtler’in varl›¤›n›n inkar edilmesiaç›s›ndan de¤iflen bir fley olmad›.Her anayasa de¤iflikli¤inde de¤ifl-meyen, hatta her defas›nda “gelengideni arat›r” dedirten yanlardan bi-risi Kürt ulusal varl›¤›n›n inkar›ve Türk milliyetçili¤i vurgusudur.

1961 Anayasas›’na göre de, buülkede yaflayan herkes Türk'tü.Türk olmak zorundayd›. Baflka tür-lüsü sözkonusu olamazd›. Anayasa-da Türk milliyetçili¤i, Türk sözcü-¤ü neredeyse her paragrafa, her sa-t›ra serpifltirilmiflti.

1961 Anayasa Tasar›s›’n›n haz›r-lanmas› s›ras›nda Kurucu Meclis'teyap›lan en fliddetli tart›flmalar da bukonu üzerindeydi zaten. KurucuMeclis üyelerinden Prof. Necip Bil-ge, 4. maddedeki “Egemenlik ka-

y›ts›z flarts›z Türk milletinindir”

cümlesinin, sadece daha ahenkli veuyumlu olsun diye “Egemenlik ka-

y›ts›z flarts›z milletindir” fleklinde

de¤ifltirilme-si önerisindebulundu.

K u r u c uMeclis üye-lerinden H›f-z› O¤uz Be-kata, bu öne-riye fliddetlekarfl› ç›karakflöyle diyor-du; “... Bura-da Türk keli-

mesi üzerinde ›srarla duraca¤›m.Türk kelimesinin maddede kullan›l-mas›nda son derece veciz bir manavard›r. Bu itibarla kelimeye doku-nulmamal›d›r.”

O “veciz mana”n›n ne oldu¤unuise Cemal Gürsel daha aç›k sözlerleortaya koyacakt›:

‹kinci maddede “milliyetçilik”deyiminin yeral›p almamas› üzerin-de ç›kan tart›flmalarda Cemal Gür-sel flunlar› söylüyor:

“Avrupa milliyetçilik davas›n›bir buçuk as›r evvel halletmifltir.Fakat biz öyle miyiz? Anadolu'nunbir köyüne gidin vatandafla sorun;Nesin? deyin 'Elhamdülillah Müs-

lüman›m' der. 'Türküm” demez.Daha bu fluur uyanmam›flt›r. ...'Milliyetçili¤i' Anayasaya koyal›m.Bunu yürütelim. Memlekette Türk-lük fluuru uyand›ktan sonra bunu ç›-karal›m. ... Bugün Kürtçülükle yap-t›¤›m›z mücadeleyi biliyorsunuz.Biz milliyetçili¤i kald›r›yoruz desekbize mi dönecekler? ... Evvela, mil-

letimizi Türk Milleti haline getire-

lim. Türkiye Türk olmal›d›r. Anaya-sadan bu tabir kalkmamal›d›r. Bu-gün biz bunu kald›r›rsak 50 sene

sonra Türkiye'de Türküm diyecek

kimse kalmayacakt›r.”Bu sözlerin aç›kça gösterdi¤i flu-

dur; flovenizm, Anadolu’da birçokhalk› nas›l zorla Türklefltirdi¤ini,dolay›s›yla bu Türklük’ün nas›l za-y›f bir temele sahip oldu¤unun far-

k›ndad›r ve bu yüzden korkmakta-d›r. Bu yüzden asimilasyonu vefarkl› ulusal kimlikleri terörle bas-t›rmay› temel politikas› yapmakta-d›r. Sonuçta “milliyetçilik” ve“Türk milleti” ibareleri, 1961 Ana-yasas›’n›n her bölümünde “kuvvet-le” vurguland›. Sonuçta '61 Anaya-sas› da flunu diyordu Anadolu halk-lar›na: “Bu anayasada yaz›l› hak veözgürlüklerden yararlanmak içinkendi ulusal kimli¤inizden vazgeçe-ceksiniz.”!

‘Nispi demokratik ortam’ve bitmeyen yasaklar

1961 Anayasas›'n›n getirdi¤i k›s-mi demokratik ortam, tüm bask›larakarfl›n Kürtler’i de etkiledi.Bu göre-ce özgürlük ortam›nda örgütlenme,bas›n-yay›n imkan› bulan Kürt ay-d›nlar›, Kürt sorununun yenidengündeme tafl›nmas›nda, ulusal bilin-cin uyanmas›nda önemli bir rol üst-lendiler. 1961 y›l›n›n sonlar›na do¤-ru yay›nlanmaya bafllayan birçokdergi ve gazete tart›flma ortam›n›ncanlanmas›nda etkili oldular. Budönemde Kürt dili, kültürü, tarihi,Kürdistan'daki ekonomik-sosyalyap› üzerine araflt›rmalar, makaleleryay›nlayan yay›nlar ço¤almaya bafl-lad›. Bunlar›n baz›lar› sadece Türk-çe yay›nlan›rken, baz›lar› Kürtçeyaz›lara da yer verdiler. Ancak hak-lar›n ne kadar temelsiz oldu¤u bualanda da görülüyor, bu gazete vedergiler, k›sa sürede gördükleri bas-k›lar nedeniyle kapan›yor ya da ka-pat›l›yorlard›.

1962’de yay›nlanan “Silvan'›nSesi”, Türkçe-Kürtçe yay›n yapan“Dicle-F›rat”, 1963'te yay›nlananRoja Newe (Yeni Gün), Reya Rast(Do¤ru Yol) bu dönemde dikkati çe-ken yay›nlar oldular. Bunlar›n d›-fl›nda yerel düzeyde yay›nlanan ba-z› gazete ve dergiler de flunlard›;

Keko (1963 Ankara), Korm›flkan(l965 Ankara), Ç›ra (1965 Elaz›¤),

As

lhakmhamilasyon

80 yy›ll›kKürt

politikas›

Bölüm 11

Şovenizmin korkusu, devrimin çözümü

Page 32: R T Hapishanelerden U T SS A K L A R ‹fiKENCE Ö R VE DDAYAK …yuruyus.biz/pdf/pdf/025.pdf · 2005. 11. 5. · Haftal›kDergi/Say›:25 6 Kas›m 2005 Fiyat›:1Milyon/1YTL (kdvdahil)

Yeni Ak›fl (1966 Ankara), Hawar(1966 Ankara), Uyan›fl (1967 Anka-ra), Ç›k›fl (1976), Diyarbak›r Kültür(1967 Ankara), Siverek (1968 ‹stan-bul), Karakoçan (1969 ‹stanbul) Di-rilifl-Mardin'in Sesi (1969 Ankara),Ezilenler (1969 Dersim), Denge Se-rek (1969 ‹stanbul), DDKO HaberBülteni (1970 Ankara).

Bu arada Nisan 1962'de yay›nla-nan Bar›fl Dünyas›, Yön gibi hemresmi görüfle, hem de Kürt ayd›nla-r›n›n görüflüne yer veren farkl› ya-y›nlar da ç›kar›ld›.

‘60'lar›n sonlar›na do¤ru Kürtdili, kültürü, edebiyat›, Kürdistan'›nyap›s›na iliflkin daha kapsaml› ki-taplar da yay›nlanmaya çal›fl›ld›,ancak bask› ve sansür de hiç eksikolmad›. 1968’de Kürt ozan EhmedeXani'nin Kürt kültürü ve tarihindeönemli bir yer tutan “Mem û Zin”adl› eseri Türkçe'ye çevrildi. Birsayfas›nda Kürtçe metni, karfl› say-fada ise Türkçe olmak üzere iki dil-de bas›lan kitap, sansür duvar›n›aflamayarak daha bas›mevindeykentoplat›ld›.

M. Emin Bozarslan 1968’deilkokullarda okutulan Türk Dili Ki-tab› temelinde, Kürtçe olarak haz›r-lad›¤› ders kitab›n› (Alfabe) yay›n-lad›. Ama bu kitap da ç›k›fl›n›n ikin-ci gününden itibaren Diyarbak›r ve‹stanbul'da yasakland›. BozarslanKürtçe alfabe haz›rlad›¤› için “bö-lücülük-ayr›l›kç›l›k yapmak ve ba-¤›ms›z Kürt devleti kurmak”iddias›yla tutukland›.

1969’da ‹smail Beflikçi'nin “Do-¤u Anadolu'nun Düzeni SosyoEkonomik ve Etnik Temeller” ki-tab›n›n ilk bask›s› yay›nland›. Amahemen ard›ndan Beflikçi’nin Erzu-rum Atatürk Üniversitesi Fen-Ede-biyat Fakültesi'ndeki sosyoloji asis-tanl›¤› görevine son verildi.

'60'l› y›llarda birçok Kürt dergisive gazetesinin yay›n hayat›na gir-mesinin yan›s›ra örgütlenme giri-flimleri de vard›. Baz› Kürt ayd›nla-r›n›n öncülü¤üyle 1961’de Silopi'de“Kürdistan Demokrat PartisiMesullu¤ü” adl› gizli bir birimoluflturuldu. Abdulkadir Ökten, Sait

Elçi, Ömer Turan, Faik Bucak’›noluflturdu¤u bu birim 1965 y›l›ndaTürkiye Kürdistan DemokratPartisi'ne dönüflecekti. Hareket da-ha çok Irak'ta bulunan Barzani ön-derli¤indeki Irak Kürdistan Demok-rat Partisi'nin etkisindeydi.

1960’lar›n bafl›nda oluflturulanbir baflka Kürt ulusal örgütlenmeside ‹stanbul'daki Türkiye Kürt Ta-lebe Cemiyeti idi. Bu kurulufl daAvrupa'daki Kürt Talebe Cemiye-ti'nin bir kolu niteli¤indeydi ve a¤›r-l›kta olarak ‹stanbul Üniversite-leri’nde okuyan Irak ve ‹ranl› Kürtö¤rencilerden olufluyordu...

Bu geliflmeler olur da oligarflibofl durur muydu? 1963 y›l› Hazira-n›'nda Kürt yay›nlar›na ve örgütlen-melerine karfl› yeni bir tutuklamakampanyas› bafllat›ld›. ‹lk olarakaralar›nda Dicle-F›rat, Roja Newe,Deng, Reya Rast Dergileri’nin sa-hipleri, yazarlar› olan Edip Kara-han, Musa Anter, Medet Serhat, Ya-flar Kaya’n›n ve Kürt Talebe Cemi-yeti kurucular›n›n da oldu¤u 13 ki-fliyi gözalt›na ald›. ‹çiflleri Bakan›H›fz› O¤uz Bekata tutuklamalarailiflkin flu aç›klamay› yapt›:

“Topraklar›m›zda Kürt Devletikurmak isteyen 13 kifli yakaland›.”

Tutuklananlar›n say›s› daha son-ra 23'e ulaflt›. Haklar›nda TCK'n›n125. maddesi gere¤ince idam cezas›istemiyle dava aç›ld›. Dava sonunda23 kifliden Irak ve ‹ran uyruklu olanKürtler çeflitli hapis cezalar›na çarp-t›r›l›rken di¤er san›klar hak-k›nda ise “dava aç›lmas›na ma-hal olmad›¤›” yolunda kararverildi. Bu arada birçok dergide kapat›ld›.

Do¤u Mitingleri

Yukar›da sözünü etti¤imizyay›nlar, örgütlenmeler, Kürtulusall›¤›n›n ifadeleri olmaklabirlikte, esas olarak milliyetçi-li¤i aflamayan, daha çok ‹ran,Irak Kürdistan’›ndaki hareket-lerin etkisi alt›ndaki bir politi-kaya sahiptiler. Oysa ayn› dö-nemde, Kürt sorunu aç›s›ndanbir baflka geliflme daha vard›.

'60'lardan itibaren Türkiye gene-linde Marksizm-Leninizm’in gelifl-meye bafllamas› Kürt küçük burjuvaayd›nlar› içerisinde de etkili oldu.Dönemin en önemli iki örgütlenme-si olan FKF ve T‹P içerisinde Kürtsorunu canl› bir flekilde tart›fl›lmayabafllan›rken, bu örgütlenmeler, özel-likle üniversitelerde okuyan Kürtgençleri, ayd›nlar› için de bir çekimmerkezi olmaya bafllad›lar. Art›kKürt sorunu, bu örgütlenmeler için-de devrim ve sosyalizm’le birlikteele al›n›yordu. Böylelikle Kürt ulu-sal hareketi ve Kürt sorunu aç›s›n-dan da ülkemizde yeni bir dönembafllam›fl oldu.

“Do¤u Mitingleri”, iflte bu ge-liflmenin pratikteki ilk tezahürlerin-den biriydi. “Do¤u ve Güneydo¤uAnadolu'nun geri kalm›fll›¤›n›protesto mitingleri” ad›yla örgüt-lenen mitinglerin ilki, 15 Eylül1967'de Diyarbak›r'da yap›ld›. Bu-nu, ayn› y›l›n ekim-kas›m ay› içindepeflpefle Silvan, Siverek, Batman,Tunceli, A¤r› ve Ankara’da yap›lan“Do¤u Mitingleri” izledi.

Mitingleri düzenleyen T‹P, el-bette bu mitingleri kendi parlamen-terist çizgisi do¤rultusunda gerçek-lefltirmiflti. Yine parlamenterizminve legalizmin sonucunda Kürt ulu-sal sorunu “Do¤u Sorunu” ad› alt›n-da dar bir çerçeveye hapsedilmekte,T‹P program›nda, Kürt sorunu“anayasal haklardan eflit yararlan-ma ve ekonomik eflitsizlik” gibi dü-

32

6 Kas›m 2005 / 25

27 Temmuz 1969’da Hilvan’da yap›lanmitingten bir görünüm. Dövizlerdenbirinde “Biz susuzuz, biz aç›z” yaz›yor.Mitingde konuflmac›lar Kürtçe’ninserbest b›rak›lmas›n› talep ediyorlar.

Page 33: R T Hapishanelerden U T SS A K L A R ‹fiKENCE Ö R VE DDAYAK …yuruyus.biz/pdf/pdf/025.pdf · 2005. 11. 5. · Haftal›kDergi/Say›:25 6 Kas›m 2005 Fiyat›:1Milyon/1YTL (kdvdahil)

zeniçi reformist bir temelde eleal›nmaktayd›. Ancak buna karfl›nyoksay›lan bir sorunun gündemegetirilmesi aç›s›ndan Do¤u Miting-leri yine de süreç aç›s›ndan olumlubir rol oynam›flt›r.

Mitinglerde kullan›lan baz› slo-ganlara bakmak, bu geliflmenin da-ha iyi anlafl›lmas›n› sa¤layacakt›r.

- Bat›ya Fabrika, Yol, Do¤uya

Komando, Karakol. / - Savaflta

Mehmetçik, Bar›flta Dipçik.

- Bask› Cenderesi Son Bulsun.

- Do¤ulu Uyanm›flt›r, Hakk›n›

Arayacakt›r.

- Dilimize Hürmet Ediniz.

- Mezrabotan Çocuklar› Uyan›n.

Mitinglerden önce ve mitinglers›ras›nda estirilen polis terörünera¤men halk›n mitinglere kat›l›m›oldukça fazlad›r ve isyanlar›n bast›-r›lmas›ndan sonraki suskunluk dö-neminin kitlesel olarak afl›lmas›n›sa¤lam›flt›r.

Do¤u Mitingleri’ne karfl›, Türkflovenizmi hezeyan içinde sald›r›yageçmekte gecikmez. Milli Yol veÖtüken gibi faflist dergilerde Kürt-leri afla¤›layan, “susturulmalar›n›”isteyen yaz›lar yay›nlan›r. Bunlar-dan Nihat Ats›z'›n Ötüken Dergi-si’nde yay›nlanan yaz›s›ndan aktara-ca¤›m›z bir bölüm, flovenizmin zih-niyetini ortaya koymaya yetecektir:

“... Kürt kalmakta direnip, 4-5bin kelimelik o iptidai dilleriyle ko-nuflmak, yay›n yapmak, devlet kur-mak istiyorlarsa gidebilirler. Biz butopraklar› oluk gibi kan dökerek,Gürcüler’in, Ermeniler’in, Rumla-r’›n kökünü kaz›yarak ald›k...Kürtler, 1839'a kadar askerlik bileyapmad›lar... yaflad›klar› da¤lardave köylerde keçilerini güttüler vef›rsat buldukça h›rs›zl›k ve ya¤ma-c›l›k ederek yaflad›lar. ... yüzde yüzço¤unlukta olsalar bile, Türkiye'ninherhangi bir bölgesinde devlet kur-ma hayalleri hayal olarak kalacak-t›r... Türk ›rk›n›n afl›r› sab›rl› oldu-¤unu, fakat ayran› kabard›¤› zamanaslan gibi önünde durulamad›¤›n››rkdafllar› Ermeniler’e sorarak ö¤-rensinler de ak›llar› bafllar›na gel-

sin... Serhat çingenelerimizi gönde-rerek, bunlar›n erkeklerini öldürte-lim; erkeklerimiz, kad›n ve k›zlar›ile yat›p kalks›nlar.” (Nihal Ats›z,Ötüken, Say› 28-29, 1967)

Irkç› kafan›n tezahürü olan butür yaz›lar, Kürt halk›n›n büyük tep-kisine yol açt›. “19 Do¤ulu YüksekTahsil Derne¤i” imzas›yla “KimKimi Kovuyor? Hodri Meydan”bafll›kl› bir bildiri yay›nland›. Dev-rimci, demokratik kurumlar protes-to aç›klamalar› yapt›lar.

fiovenist yay›nlar, Kürt halk›n›ve ayd›nlar›n› devrimci, demokratikharekete daha çok yaklaflt›r›rken,dönemin iktidar partisi AP de, mi-tingleri düzenleyenleri bölücülükleve vatana ihanetle suçlay›p bu gelifl-menin önüne yine terörle geçmeyeçal›fl›yordu.

Halklar›n kaderi birlefliyorYeni saflaflmalar yaflan›yor

1967 sonbahar›nda yedi yerdeyap›lan Do¤u Mitingleri’nin ortayaç›kard›¤› hareketlilik ve uyan›fl yo-¤unlaflarak sürdü. Bu mitingleriTürkiye Kürdistan›’nda yeni mi-tingler takip etti. Ancak bu miting-lerin özelli¤i, giderek Türk ve Kürthalk›n›n sorunlar›n› birlikte ele al-mas›yd›. Geliflmelerin bu yöne ev-rilmesi do¤ald› da. Kürt egemen s›-n›flar›n oligarfli içinde Türk egemens›n›flar›yla birleflmesi, oligarflininher milliyetten bütün halka karfl› ay-n› ekonomik, siyasi sald›r› progra-m›n› uygulamas›, ulusal sorun d›-fl›nda Türk ve Kürt halk›n›n sorun-lar›n› ayn› zeminde buluflturmufltu.

16 fiubat 1969'da Gaziantep'te“Emperyalizme karfl› savafl mitin-gi” ve ayn› y›l içinde Malatya'da“‹flsizlik-Açl›k ve EmperyalizmeKarfl› Savafl Mitingi”, Kars'ta“Köylü Yürüyüflü”, Diyarbak›r'da“Hürriyet ve Anayasa Nizam›n› Ko-rumak Tasar›s›n› Protesto Mitingi”,A¤r›'da “‹flsizli¤e Karfl› Savafl Mi-tingi”, Lice'de “Do¤u ve Güneydo-¤u'nun içinde bulundu¤u durumuprotesto mitingi” yap›ld›.

Kürt ulusal hareketinde BM ve-ya di¤er emperyalist ülkelerden çö-

züm isteyen milliyetçili¤in etkisigerilerken, bütün ülke çap›nda ge-liflmekte olan devrimci politikan›netkisi art›yordu. Dönemin en önem-li yanlar›ndan biri olan anti-emper-yalist mücadele dalgas›, Kürt ö¤-rencileri de etkisi alt›na alm›flt›. Mi-tinglerin birço¤unun ad› da bunugösteriyordu zaten.

1960’l› y›llar›n sonlar›, Türkiyesolu aç›s›ndan bir netleflme, ayr›fl-ma sürecidir. Kürt ayd›nlar› vegençli¤i de çeflitli biçimlerde bunetleflmenin ve ayr›flman›n içindeoldular. Bu sürecin Kürt halk› amaözellikle de Kürt gençli¤i üzerinde-ki etkileri, kendini üç ayr› biçimdegösterdi. Birinci sonuç, 1950’lerinbafllar›ndan itibaren Kürt örgütlen-melerinde, yay›nlar›nda bafl› çekenve “uluslararas›” güçlere veya Bar-zani çizgisine yak›n Kürt ayd›nlar›-n›n, Kürt ulusal hareketi üzerindekibelirleyici etkilerini kaybetmesidir.

‹kinci olarak, Kürt gençli¤ininönemli bir bölümü, devrimci örgüt-lenmeler içinde yeralarak, Kürt so-rununun çözümünü Türkiye devri-minin bir parças› olarak gören birçizgide yerald›lar.

Üçüncü bir kesimi ise soldan,devrimci geliflmeden etkilenmeklebirlikte, Kürt milliyetçi çizgiden debütünüyle kopmayan, ikisinin ara-s›nda bir çizgide örgütlenmeye çal›-flanlar oluflturdu.

‹flte bu üçüncü kesim, 1969’dadönemin örgütlenmelerinin d›fl›naç›karak Do¤u Devrimci KültürOcaklar›’n› oluflturdular.

T‹P içerisinde ve çeflitli gençlikörgütlenmelerinde yeralan Kürt ö¤-renci ve ayd›nlar›n bir k›sm›, solunulusal soruna bak›fl aç›s›n› yetersizbularak, farkl› aray›fllara girdiler.Bafllang›çta T‹P içinde “Do¤u Ka-nad›” veya “Do¤ulular Grubu” ad›alt›nda biraraya gelen Marksist-Le-ninist ideolojiden etkilenmifl Kürtküçük burjuva yurtseverleri, bellibir sürecin sonunda, mevcut parti vegençlik örgütlenmelerinden farkl›olarak “Kürt sorunu”nu merkezinealan bir dernek kurma karar›na var-d›lar. 1969 May›s’›nda Ankara'da

33

6 Kas›m 2005 / 25

Page 34: R T Hapishanelerden U T SS A K L A R ‹fiKENCE Ö R VE DDAYAK …yuruyus.biz/pdf/pdf/025.pdf · 2005. 11. 5. · Haftal›kDergi/Say›:25 6 Kas›m 2005 Fiyat›:1Milyon/1YTL (kdvdahil)

Devrimci Do¤u Kültür Ocaklar›ad›n› tafl›yan ilk dernek kuruldu.DDKO’nun amaçlar› aras›nda,

“- Üniversitelerde bulunan Kürtgençlerini belirli bir kültür çal›flma-s› içerisine çekmek, aralar›ndamaddi dayan›flmay› kolaylaflt›rmak,

2) Türkiye'deki ›rkç›-floven, res-mi ideolojik kaynakl› bütün flartlan-malar› k›rmak, halklar›n kardeflçeve eflitçe yaflayabilmeleri yönündemücadele veren demokrat ve dev-rimci kurulufllar yelpazesinde yerle-rini almak...” gibi maddeler vard›.

Ankara'daki derne¤in kurulma-s›ndan birkaç gün sonra ayn› adlave tüzükle ‹stanbul'da da bir dernekkuruldu. K›sa sürede de Diyarbak›r,Silvan, Ergani, Batman, Kozluk,Befliri ve Kulp'ta DDKO kuruldu.

Oligarfli hem devrimci, hem ulu-sal muhteval› bu Kürt uyan›fl›ndanrahats›zd›. Ülke çap›nda geliflenmücadeleye karfl› bask› ve terör ar-t›r›l›rken ön plana ç›kan Kürt ulu-salc› örgütlenmelerden biri olanDDKO da ilk hedeflerden biri oldu.Ekim 1970’te DDKO'lara yönelikgerçeklefltirilen operasyonda birçokDDKO yöneticisi ve üyesi hapisha-nelere dolduruldu.

12 Mart 1971 darbesinden sonrailan edilen s›k›yönetimle birlikte isetüm di¤er devrimci, demokratik ku-rumlar gibi, DDKO'lar da kapat›ld›.Ancak kapat›lsalar da, DDKO’lar,Kürt halk›n›n ulusal bilincini kazan-mas›nda ve daha sonraki Kürt ulu-sal hareketleri üzerinde önemli etki-leri olan bir hareket olarak tarihegeçti.

Milli mesele’de yeni birses, yeni bir çözüm

1969 sonlar›, ‘70 bafllar›, iki ge-liflmeyi birarada yafl›yordu Türkiye.Bir yandan devrim mücadelesi bü-yüyor ve diyalektik olarak da karfl›-devrimin bask›lar› art›yordu. Oli-garflinin hem “komünizm”, hem“Kürtçülük” korkusu depreflmiflti veher ikisine karfl› da sald›r›ya geçti.Devrimcilere karfl› infazlar, tutukla-

malar birbirini iz-lerken, TürkiyeKürd i s t an › ’ndada¤, tafl operasyonyürütülüyordu.

Türkiye solun-da 50 y›ll›k reviz-yonist, reformistgelenekten bir ko-pufl yaflanmakta,teoride ve pratiktebüyük devrimciad›mlar at›lmak-tayd›. 1969'da Ma-hir Çayanlar'›n ön-derli¤inde DEV-GENÇ’in kuruluflubu ad›mlardan bi-riydi. Gençli¤inmerkezi ve kitleselörgütü ama bununda ötesinde devrimumudunun, heye-can›n›n oda¤› du-rumundaki DEV-GENÇ, Kürt genç-li¤inin de içindeyerald›¤› bir örgüt-lenmeydi. DEV-GENÇ, tüm milli-yetlerden gençli¤in örgütlülü¤üydü.

Kürt halk› da hayat›n her alan›n-daki mücadele ve örgütlenmelerleDEV-GENÇ'lileri yak›ndan tan›r.Oligarflinin ulusal, s›n›fsal bask›lar›karfl›s›nda DEV-GENÇ'i omuz ba-fl›nda görür. Diyarbak›r ve Elaz›¤'daköylü mitingleri, Malatya'da 5 Ekim1969'da haflhafl ekim yasa¤›na karfl›köylü mitingi, Keban grevi, Erzu-rum Atatürk Üniversitesi'ndeki ör-gütlenme ve faflist sald›r›lara karfl›mücadeleler, DEV-GENÇ'in bu dö-nem Kürdistan’da organize etti¤i yada güç katt›¤› bafll›ca eylemlerdir.

Ancak bu prati¤in ötesinde,DEV-GENÇ’in ve bu sürecin deva-m›nda kurulan THKP-C’nin Kürtsorunu konusunda getirdi¤i as›l ye-nilik, Kürt sorununun Marksist-Le-ninist çözümünün formüle edilme-siydi. Mahir Çayan, ideolojik net-leflmeye paralel olarak “milli mese-le”yi devrimin bir parças› olarak or-taya koyuyor ve Türkiye soluna ogüne kadar egemen olan anlay›fl›n

d›fl›na ç›karak “Kürt sorununun çö-zümünde Misak-› Milli’nin veya ay-r›l›¤›n her flart alt›nda mutlaklaflt›-r›lamayaca¤›n›” söyleyerek bilinenkal›plar› k›r›yordu. DDKO’lar›n tü-zü¤ünde bile “›rkç›, floven ve anti-demokratik ak›mlara karfl›, insanide¤erlere dayal›, toplumsal muhte-

val› bir Misak-i Milli anlay›fl›n› ha-

kim k›lmak amac›n› güder” fleklin-de bir maddenin yerald›¤› o süreçtebunu söylemenin önemi büyüktü.

Kendisi de bir Kürt olan THKP-Cönderlerinden Hüseyin Cevahir’inKürt meselesinde derinlefltirdi¤iaraflt›rmalarla Cephe, o günlerdebirlikte mücadele, birlikte örgüt-lenme ve birlikte devrimin teorisi-ni ve prati¤ini oluflturuyordu. Ki, ogünden bu yana da, gerek Kürt hal-k›na karfl› fliddetle sürdürülmeyedevam eden bask›lar olsun, gerekmilliyetçilik temelindeki mücadele-ler olsun, Mahir’in öngördü¤ü bubirlikteli¤in zorunlulu¤unu kan›tla-maya devam ediyor.

34

6 Kas›m 2005 / 25

1970’in bahar aylar›nda neredeyse bütün Güneydo-¤u illerinde, k›rsal›nda yo¤un bir “komando hare-kat›” bafllat›ld›. Bakanlar Kurulu taraf›ndan “Do¤uköylerinde çok say›da varolan silahlar› toplamak,böylece cinayetleri, eflkiyal›¤›, kaçakç›l›¤› önlemek”gerekçesiyle ç›kar›lan “Toplu Köy Aramalar› Ka-nunu”na göre yap›lan harekat, daha ilk andan iti-baren tam bir zulme dönüfltü. Özellikle Diyarbak›r,Siirt ve Mardin’de aranmad›k ev, köy kalmad›. Bas›lan köylerde bütün köy halk› meydana toplan›-yor, meydanda efllerinin, çocuklar›n›n önünde in-sanlara iflkence yap›l›yor, silah isteniyor, flovenistdayatmalarda bulunuluyordu. 1930’larda, 40’lardayaflananlardan bir fark› yoktu ve ayn› sahneler, ony›l sonra 12 Eylül Cuntas› taraf›ndan 1980-81’de detekrarlanacakt›. Çünkü, inkar, imha, asimilasyon politikas› hep yü-rürlükteydi.

Page 35: R T Hapishanelerden U T SS A K L A R ‹fiKENCE Ö R VE DDAYAK …yuruyus.biz/pdf/pdf/025.pdf · 2005. 11. 5. · Haftal›kDergi/Say›:25 6 Kas›m 2005 Fiyat›:1Milyon/1YTL (kdvdahil)

35

6 Kas›m 2005 / 25

Gençlik Federasyonu üyeleri, 7Kas›m günü Ankara K›z›lay’da ola-caklar. Gençlik; bu eylem öncesibirçok kentte düzenledi¤i ça¤r› ey-lemleri ile; “YÖK'e, Genelgelere,Tecrite Karfl› 7 Kas›m'da Ankara'da-y›z” dediler.

Erzincan... Gençlik Derne¤i, 27Ekim günü E¤itim Fakültesi önündeyapt›¤› eylemde, “YÖK'e, Genelge-lere, Tecrite Karfl› 7 Kas›m'da Anka-ra'day›z” pankart› açarak, flamalartafl›d›. ‹çiflleri Bakanl›¤›’n›n gençli-¤e sald›r› genelgesini teflhir eden birkonuflma yapan, Dernek Üyesi Ulvi-ye Yörük, ayn› gün Ankara’da ba-¤›ms›z Türkiye isteyen gençli¤inyarg›lanmas›n› da elefltirdi. Eylem-de, “YÖK'e Hay›r, F Tipi Üniversite‹stemiyoruz, Soruflturmalar Tutukla-malar Bask›lar Bizi Y›ld›ramaz, Va-tansever Gençlik Yarg›lanamaz, Ö¤-renciyiz Hakl›y›z Kazanaca¤›z” slo-ganlar› at›ld›.

Eskiflehir... Gençlik Federasyonuüyeleri, Anadolu Üniversitesi YunusEmre Kampüsü girifl kap›s›nda 27Ekim günü yapt›klar› eylemde, “Ba-¤›ms›zl›k ‹steyen Gençlik Susturula-maz” dediler ve gençli¤i 7 Kas›m’daAnkara’ya ça¤›rd›lar. “Bu ülkede ka-tillerin, provokatörlerin de¤il ba¤›m-s›zl›k isteyen vatansever gençli¤inyarg›land›¤›n› söyleyen Onur Erte-kin, “bu suçu ifllemeye sonuna kadardevam edece¤iz” diye konufltu.

Ayn› gün, Osmangazi Üniversite-si ‹ktisadi ve ‹dari Bilimler Fakülte-

si'ne ''YÖK'e Hay›r! Polis-‹dare ‹fl-birli¤ine,Tecrite Son!/Gençlik Fede-rasyonu'' imzal› pankart as›ld›.

Adana... 27 Ekim günü Merkezkampüste bir aç›klama yapan AdanaGençlik Derne¤i, “YÖK’e Hay›r!Polis ‹dare ‹flbirli¤ine, Faflist Sald›r›-

lara veT e c r i t eSon” pan-kart› açt›.Eylemdek o n u fl a nD e r n e kB a fl k a n ›M e h m e tGökmen,

YÖK’ün üniversiteleri tekellerinhizmetine sunan, gençli¤i bask› al-t›nda tutmaya çal›flan bir kurulufl ol-du¤unu dile getirerek, Ankara’yaça¤r› yapt›. Ö¤renciler, Ekim Genç-li¤i’nin de destek verdi¤i eylemin ar-d›ndan kampüs içinde yüzlerce bildi-ri da¤›tt›lar.

Dersim... Ayn› gün bir baflka et-kinlik de Dersim’deydi. Dersim Te-mel Haklar’da bir panel düzenleyenGençlik Federasyonu üyeleri, Anka-ra’da yarg›lanan arkadafllar›n›n ser-best b›rak›l-mas›n› ister-ken, 7 Ka-s › m ’ d aYÖK’ü pro-testo etmekiçin Anka-ra’da buluna-caklar›n› du-y u r d u l a r .Aç›klamada,D e r s i m ’ d eö¤renci genç-lik üzerindekibask› lardanda örnekler verildi.

Mersin... “YÖK gençli¤i olma-yaca¤›z” diyen Mersin Gençlik Der-ne¤i üyeleri 27 Ekim günü Taflbinaönünde yapt›klar› eylemde, bask›la-r› ve YÖK’ü protesto ettiler.“YÖK'e Hay›r Polis-‹dare ‹flbirli¤i-ne, Faflist Sald›r›lara ve Tecrite Son”pankart› açan ö¤renciler ad›na ko-nuflan Cihan Güler, YÖK’ü ve son

günlerde Mersin’de yaflanan faflistsald›r›lar› anlatt›ktan sonra,“YÖK'ün karanl›k yüzünü teflhir et-mek, uygulad›¤› bask›lara boyun e¤-memek için 7 Kas›m'da K›z›lay'daolaca¤›z” dedi. Ö¤renciler, eyleminard›ndan “YÖK'e Hay›r” yaz›l› ön-lükleri ile kent merkezinde bildirida¤›tt›lar.

Mersin Gençlik Derne¤i’nde herhafta düzenlenen etkinlikler 29 Ekimgünü dernek binas›nda devam etti.Gösterilen “Ayaklanma” filmi üzeri-ne sohbet edildi ve 7 Kas›m eylemive ölüm orucu ve do¤rular için bedelödemenin gereklili¤i üzerinde durul-du.

Ö¤renciler, 30 Ekim günü de çar-fl› merkezinde topluca bildiri da¤›t›-m› yapt›lar. “7 Kas›m'da YÖK'e Kar-fl› K›z›lay'da Olal›m” ça¤r›lar› ile ya-p›lan da¤›t›m s›ras›nda 1500 bildirida¤›t›ld›.

Sakarya... YÖK’ün kurulufl y›l-dönümünde yap›lacak eylemlere ilifl-kin ortak çal›flma yürüten SakaryaGençlik Derne¤i ve Sakarya Üniver-sitesi Ö¤renci Derne¤i (SAÜ-DER),bu çerçevede; 24 Ekim günü üniver-sitede binden fazla bildiri da¤›tt›,kufllamalar yapt›. 26 Ekim günü ise,

70 kiflininkat›l›m›ylabir paneldüzenlen-di. 27Ekim günüde, HilmiKay›n ‹flM e r k e z iönünde bir

Gençlik Federasyonu YÖK’e, Genelgelere, Tecrite Karfl› 7 Kas›m’da Ankara’da

Ankara

Artvin

Page 36: R T Hapishanelerden U T SS A K L A R ‹fiKENCE Ö R VE DDAYAK …yuruyus.biz/pdf/pdf/025.pdf · 2005. 11. 5. · Haftal›kDergi/Say›:25 6 Kas›m 2005 Fiyat›:1Milyon/1YTL (kdvdahil)

36

6 Kas›m 2005 / 25

eylem düzenlenerek YÖK protestoedildi.

Trabzon... Gençlik Federasyonuüyeleri, 27 Ekim günü MeydanPark'ta düzenledikleri eylemle, An-kara’da yarg›lanan arkadafllar›nadestek verirken, 7 Kas›m eylemineça¤r›da bulundular. "Ne ABD, NeAB Ba¤›ms›z Türkiye ‹flbirlikçili¤eSon” pankart›n›n aç›ld›¤› eylemde,"Halk ‹çin Bilim, Halk ‹çin E¤itim,YÖK'e Hay›r" sloganlar› at›ld›.

Ankara... 7 Kas›m eyleminin ya-p›laca¤› Ankara’da da haz›rl›k ey-lemleri devam etti. 28 Ekim günüYüksel Caddesi’nde bildiri da¤›tanAnkara Gençlik Derne¤i üyeleri,“Gençlik Federasyonu YÖK’e Ha-y›r” yaz›l› önlükler giyerek, mega-fonla konuflmalar yapt›lar. AnkaraGençlik Derne¤i üyeleri 1 Kas›m gü-nü ise ayn› bildirileri Sakarya Cad-desi’nde da¤›tt›lar.

Malatya... Gençlik Derne¤i, 27Ekim günü Merkez Postane önündebir aç›klama yaparak, “Ba¤›ms›zl›kisteyen gençlik yarg›lanamaz” ve“YÖK’e hay›r” dedi. “Ö¤renciyizHakl›y›z Kazanaca¤›z” sloganlar›n›nat›ld›¤› eylemde, Ankara’daki durufl-maya iliflkin bilgi verilirken, “hakl›-l›¤›m›zdan ve vatana olan ba¤l›l›¤›-m›zdan ald›¤›m›z güçle yine K›z›laydiyoruz. 7 Kas›m günü Ankara K›z›-lay’da olca¤›z” denildi.

Samsun... 27 Ekim günü Süley-maniye Geçidi'nde yap›lan eylemde,ba¤›ms›z bir ülke isteyen gençli¤esald›r›l›p, cezalar ya¤d›r›l›rken, vata-n› satanlar›n alk›flland›¤›na de¤inile-rek 12 Eylül'ün uzant›s› YÖK'ün kal-d›r›lmas› istendi. Gençlik Federas-yonu üyeleri 28 Ekim günü de kentmerkezinde, YÖK'e karfl› 7 Ka-s›m'da Ankara'da olacaklar›n› duyu-ran bildiriler da¤›tt›lar.

Kocaeli... 27 Ekim günü Beledi-ye ‹fl Han› önünde toplanan GençlikFederasyonu üyesi ö¤renciler,“YÖK' e Hay›r! Polis - ‹dare ‹flbirli-¤ine, Faflist Sald›r›lara, Tecrite Son"pankart› açt›lar. “F Tipi Üniversite‹stemiyoruz, Kahrolsun Faflizm Ya-flas›n Mücadelemiz, YÖK'e Hay›r 7Kas›m'da K›z›lay'day›z" sloganlar›-

n›n at›ld›¤› eylemde yap›lan aç›kla-mada, YÖK’ün gençlik politikas› vetarihi anlat›larak, “bizler bu ülkenindevrimci gençleri olarak ülkemizinsorunlar›na duyars›z kalmayaca¤›z”denildi.

Kocaeli Gençlik Derne¤i üyesiö¤renciler, 1 Kas›m günü de, kentinen kalabal›k caddesi olan FethiyeCaddesi'nde federasyon imzal›“YÖK'e Hay›r! Polis – ‹dare ‹flbirli-¤ine, Faflist Sald›r›lara ve TecriteKarfl› 7 Kas›m'da K›z›lay'day›z” bafl-l›kl› bildirileri da¤›tt›lar.

Kars... 30 Ekim günü bildiri da-¤›tan ö¤renciler, polisin sald›r›s›nau¤rad›. 20’den fazla sivil polis, ikiö¤renciyi yakapaça gözalt›na al›r-ken, Gençlik Federasyonu üyesi Ga-

lip Kotanc› ve Talip Agbulut, keyfigözalt›n› “‹nsanl›k Onuru ‹flkenceyiYenecek, Ne ABD Ne AB Tam Ba-¤›ms›z Türkiye” sloganlar›yla pro-testo ettiler. Demokratik hakk›n› kul-lanan ö¤rencileri yerlerde sürükle-yen polis, Kotanc› ve Agbulut’un ka-rakolda susma hakk›n› kullanmas›n›da “örgüt tavr›” diye niteleyerek bas-k› oluflturmaya çal›flt› ve yasad›fl›l›-¤›n› bir kez daha gösterdi. Ö¤renci-ler, savc›l›¤a dahi ç›kar›lmadan, da-ha sonra serbest b›rak›ld›lar.

Artvin... Artvin’de kurulu bulu-nan Do¤u Karadeniz Temel Haklarve Özgürlükler Derne¤i Gençlik Ko-misyonu üyeleri, 31 Ekim günü Sü-merbank Kavfla¤›’nda yapt›klar› ey-lemle ‘YÖK'e hay›r' dediler.

7 Kas›m K›z›lay eyle-mine ça¤r›da bulunanGençlik Federasyonu üye-lerine polis sald›rd›.

Polis, “YÖK'e Hay›r”yaz›l› önlükler giyen ö¤-rencilerin “yüksek seslebildiri okuduklar›n›” baha-ne ederek; ‹stanbul Tak-sim’de 2 Kas›m günü bil-diri da¤›tan federasyonüyesi 13 ö¤renciyi döve-rek gözalt›na ald›. Polisin hukuksuzlu¤una direnen ö¤renciler yerlerde sü-rüklenirken, sloganlar atmaya devam ettiler. Ö¤renciler Beyo¤lu EmniyetMüdürlü¤ü'ne götürülürken, gözalt›na al›nanlar›n isimleri flu flekilde: Em-rah Yayla, Aygün Kumru, Onur Urbay, Özgür Karakaya, Ça¤›n Kul, Hay-dar Güler, Mustafa Do¤ru, Murat Aktafl, Halit Güdeno¤lu, Harika Y›lmaz,Dilek Üstünalan, Musa Irmak ve Murat Do¤an.

Gözalt›na al›nan ö¤rencilerden Emrah Yayla, polisin birden coplarla,tekme tokat sald›rmaya bafllad›¤›n› belirterek, “tüm arkadafllar›m›zdadarp izleri var. Polis bir arkadafl›m›za silah göstererek tehdit etti” di-ye konufltu. Konuya iliflkin bir aç›klama yapan Gençlik Federasyonuise,“devrimci gençlik susturulamaz” dedi. Ne AKP’nin ne de YÖK’üngençli¤in taleplerine verecek cevab› bulunmad›¤› belirtilen aç›klamadaflöyle denildi:

“Onlar devrimci, demokrat ö¤rencileri üniversitelerden nas›l atacakla-r›n›n, ö¤rencilerin akademik-demokratik mücadelesini nas›l bast›racakla-r›n›n hesab›n› yaparlar... Ne AKP'nin ne de YÖK'ün muhalif hiçbir düflün-ceye tahammülleri yoktur. Bunu her f›rsatta azg›nca sald›rarak göster-mektedirler. Arkadafllar›m›z›n Taksim'de bildiri da¤›tmak isterlerken gö-zalt›na al›nmalar› bunun bir örne¤idir. Gençlik Federasyonu olarak akade-mik-demokratik mücadelemiz baflta olmak üzere ba¤›ms›zl›k, demokrasive sosyalizm mücadelemizden vazgeçmeyece¤iz.”

Gençlik Federasyonu üyeleri arkadafllar›n›n gözalt›na al›nd›¤› yerdeayn› gün bildirileri da¤›tmaya devam ederek, “mücadelemizden vazgeç-meyece¤iz” sözünü pratik olarak da gösterdiler.

Devrimci GGençlik Susmayacak!

Page 37: R T Hapishanelerden U T SS A K L A R ‹fiKENCE Ö R VE DDAYAK …yuruyus.biz/pdf/pdf/025.pdf · 2005. 11. 5. · Haftal›kDergi/Say›:25 6 Kas›m 2005 Fiyat›:1Milyon/1YTL (kdvdahil)

37

6 Kas›m 2005 / 25

Polisin pankart aç›lmas›na engelolma giriflimine karfl›n, “Halk ‹çinE¤itim Halk ‹çin Bilim YÖK'e Ha-y›r” yaz›l› pankart› açan Gençlik Ko-misyonu üyeleri, “YÖK’ün 12 Eylülfaflist cuntas›n›n politikalar›n› üni-versitelerde uygulayan kurum oldu-¤unu” ifade ettiler. E¤itimin halkiçin, paras›z, bilimsel, demokratik

olmas› gerekti¤inin alt› çizilen aç›k-lamada, “Bu taleplerimizin kazan›l-mas› için gücümüz birli¤imizdir ilke-siyle birlik olmaya; ö¤rencisi, iflçisi,iflsizi bütün gençli¤i 7 Kas›m'da An-kara alanlar›n› doldurmaya ça¤›r›-yoruz” denildi.

Eylem, “YÖK'e Hay›r, F TipiÜniversite ‹stemiyoruz, Ö¤renciyiz

Hakl›y›z Kazanaca¤›z” sloganlar›ylasona erdi.

***Ö¤renciler okula al›nmad›YTÜ Befliktafl Yerleflkesi Mimar-

l›k Fakültesi’ndeki bir s›n›fta,YÖK’e iliflkin toplant› yapmak iste-yen ö¤renciler, ÖGB engeline tak›l-d›. Dekanl›k ve polisten ald›¤› tali-matla ö¤rencileri okula sokmayanÖGB’ler, aralar›nda sivil polisler ol-du¤u halde, kap›ya barikat kurdu.Ö¤rencisi olduklar› okula gireme-yen, Gençlik Federasyonu üyelerininde oldu¤u gençler, merdivenlerde buforumu gerçeklefltirerek bask›lar›protesto ettiler.

Ö¤renciye gaz bombas›27 Ekim günü Ankara’da Cebeci

Kampüsü’nden ç›karak SakaryaCaddesi’ne yürümek isteyen çeflitligençlik gruplar› polis barikat›ylakarfl›laflt›lar. Ö¤rencilerin kampüsd›fl›na ç›kmas›n› engellemeye çal›-flan polisin gaz bombal›, coplu sald›-r›s›na maruz kalan ö¤renciler,“YÖK, Polis, Medya Bu Abluka Da-¤›t›lacak” sloganlar› ile bir süre di-rendikten sonra kampüse dönerek,aç›klama yapt›lar.

1 May›s Mahal-lesi’nde faflistler ta-raf›ndan kurflunla-narak katledilenfiükrü Sar›tafl, Ana-dolu Temel Hak-lar’da 30 Ekim günüyap›lan bir etkinlik-le an›ld›. Genç bir li-seli olan fiükrü’nünve ‘fiükrüler’in’ an-

lat›ld›¤› konuflma, "fiükrü'nün mücade-lesi mücadelemizdir, O’nun mücadelesi-ni büyütece¤iz" sözleriyle son buldu. Ta-n›yanlar›n anlat›mlar› ile süren anmada,fiükrü’nün gençli¤in ve mahallenin mü-cadelesinde yaflat›laca¤› ifade edildi.

fiükrü Sar›tafl MücadelemizdeYafl›yor

“Ne ABD Ne AB Tam Ba¤›m-s›z Türkiye” fliar› ile yürüttük-leri kampanyan›n son eyle-minde Ankara’da tutuklananö¤rencilerden halen hapisteolan iki Gençlik Federasyonuüyesinin duruflmas› 11.ACM’de 27 Ekim’de görüldü.Mahkeme vatansever genç-lerin tutsakl›¤›n›n sürmesini, “ülke menfaatleri” aç›s›ndan gerekligörürken, mahkemeyi izlemeye gelen 150’den fazla Gençlik Fe-derasyonu üyesi, Toros Sokak’tan adliyeye ba¤›ms›zl›k sloganlar›ve pankartlarla yürüdü. Ba¤›ms›zl›k, demokrasi ve sosyalizmkavgas›n›n önderi Mahir Çayan’›n büyük bir resminin de tafl›nd›¤›yürüyüflün ard›ndan, mahkeme önünde yap›lan aç›klamada, ifl-birlikçi iktidar teflhir edildi ve gençli¤in ba¤›ms›zl›k mücadelesininsürece¤i dile getirildi. Ö¤renciler daha sonra, F tiplerinde emper-yalizmin hücrelerine karfl› direnen tutsaklar›n d›flar›daki sesi olanTAYAD’l›lar›, Abdi ‹pekçi’de ziyaret ettiler.

‹flbirlikçi iktidar ülkeyi ppazarl›yor,vatansever gençlik ttutsak!

Faflist teröre protesto

Mersin 25 Ekim günü Yurt-Kur’da yaflanan faflist sald›r›larakarfl› gençli¤in protestolar› sürü-yor. Gençlik Derne¤i üyelerinin deyerald›¤› ö¤renciler, 27 Ekim günüde ‹HD Mersin fiubesi önünde sal-d›r›y› protesto ettiler. Faflistlerinkurmaya çal›flt›klar› bask›ya boyune¤meyeceklerini dile getiren ö¤-renciler ad›na konuflan ‹lknur Çi-çek, yurt yönetiminin bu sald›r›laragözyumdu¤unu, yurttaki bask›larakarfl› ç›kt›klar› için kendilerini teh-dit etti¤ini ve son olarak da faflistsald›r›y› protesto ettikleri için poli-sin sald›r›s›na u¤rad›klar›n› ifadeetti. Eyleme Temel Haklar da des-tek verdi.

Bu arada, 25 Ekim günü gözal-t›na al›nan 5 ö¤renci, iki gün son-

ra mahkemeden b›rak›ld›lar.

Trabzon Geçti¤imiz hafta içeri-sinde Karadeniz Teknik Üniversi-tesi ‹ktisadi ve ‹dari Bilimler Fakül-tesi 4. s›n›f ö¤rencisi Gencay Kap-lan'a, fakülte kantininde herkesingözleri önünde faflist mafya k›l›kl›silahl› 5 kifli sald›rm›flt›. Gençli¤inher eyleminin karfl›s›na ç›kan jan-darma ve ÖGB'ler, ö¤rencilerinokulla ilgisi olmayan bu serserilertaraf›ndan silah kabzas›yla dövül-mesine sesleri ç›kmad›.

Sald›r›, Trabzon Temel HaklarGençlik Komisyonu'nun da arala-r›nda bulundu¤u KTÜ ö¤rencileritaraf›ndan, 30 Ekim günü ‹HD’dedüzenlenen bas›n aç›klamas› ileprotesto edildi. 40 ö¤rencinin ka-t›ld›¤› aç›klamada, gençlik üzerin-deki bask›lar›n artt›¤› belirtildi.

Page 38: R T Hapishanelerden U T SS A K L A R ‹fiKENCE Ö R VE DDAYAK …yuruyus.biz/pdf/pdf/025.pdf · 2005. 11. 5. · Haftal›kDergi/Say›:25 6 Kas›m 2005 Fiyat›:1Milyon/1YTL (kdvdahil)

20 Ekim’de 6. y›l›na giren ölümorucu direniflinde flehit düflenlerianmak ve direnenleri selamlamakiçin düzenlenen eylem ve etkinlik-ler devam ediyor.

Umut YYa¤muru GGecesi

30 Ekim günü Gazi Mahalle-si’ndeki Eftelya Dü¤ün Salonu’ndaUmut Ya¤muru isimli bir gece dü-zenleyen TAYAD, bir kez daha dire-nen tutsaklar›n yan›nda olduklar›n›hayk›rd›. 1300 kiflinin kat›ld›¤› ge-cede, direnifle destek sloganlar›yank›land›.

Selda Yefliltepe’nin sunuculu¤u-nu yapt›¤› gece, HÖC ad›na Yase-min Karada¤’›n konuflmas›yla bafl-lad›. Direnifl sürecini hat›rlatan Ka-rada¤, direniflin ilk günkü kararl›l›-¤›n› koruyup büyüttü¤ünü dile ge-tirdi. Tutsaklar›n kavga fliirlerindenoluflan fliir dinletisi s›ras›nda fondanBoran F›rt›nas› müzi¤i çal›nd›.Umudun direnifl fliirleri okunurken,kitlenin gözlerinde flehitlerine ba¤-l›l›k okunuyordu. Direnifl fliirleri s›ks›k alk›fllarla kesildi. fiiirlerin ard›n-dan s›ray› TAYAD korosu ald› vekoro eflli¤inde semah dönüldü, Aze-ri halk oyunu oynand›.

Tutsak mesajlar›n›n okunmas›coflkuyu yükseltirken, FOSEM’in

haz›rlad›¤›, 20 Ekim’den bugünedirenifl görüntülerinin her karesi,öfkeli ve coflkulu sloganlarla karfl›-land›. fiehitlerin resimleri geçerken,onlar›n ad›na sloganlar hayk›rankitle, daha sonra tutsaklar›n yazd›¤›tiyatro oyununu da be¤eniyle izledi.Son olarak sahneye ç›kan Grup Yo-rum, türküleri ve marfllar› ile diren-me savafl›n›n sesi oldu¤unu göster-di. Gecenin yap›ld›¤› salonda dire-nifli ve tecriti anlatan pankartlar dik-kat çekerken, “Yaflas›n Ölüm OrucuDireniflimiz, Kahramanlar ÖlmezHalk Yenilmez, Sonuna SonsuzaSonuncumuza Kadar Direnece¤iz,Mahir Hüseyin Ulafl Kurtulufla Ka-dar Savafl” sloganlar› at›ld›.

‹stanbul ‹dil Kültür Merkeziçal›flanlar›, 30 Ekim günü BefliktaflÇarfl›’da üzerinde “Tecriti Kald›r›nÖlümleri Durdurun” yaz›l› önlüklergiyerek bildiriler da¤›tt›lar.

‹zmir HÖC’lüler, 28 Ekim’deKemeralt› ve Karfl›yaka çarfl›da bil-diriler da¤›tarak halk› tecrit ve ölümorucu konusunda bilgilendirdi. Es-nafa ve al›flverifle gelen halka bildi-ri sesli okunurken, engel olmak iste-yen polis, HÖC’lülerin, meflru de-mokratik haklar›n› savunmalar› kar-fl›s›nda geri ad›m att›.

HÖC’lüler ertesi günü de ‹zmir

sokaklar›ndayd›. Buca Forbes, fii-rinyer Tansafl’ta bildiriler da¤›t›ld›.Buca halk›na, Tansafl’a al›flveriflegelenlere ve Forbes’teki esnaflaraölüm orucu direnifli ile F tipi hapis-haneleri anlatan HÖC’lüler, buradada polisin keyfi engelleme giriflim-lerini bofla ç›kard›lar. 30 Ekim günüise Karfl›yaka Yamanlar Mahalle-si’nde ve semt pazar›nda 3 bin bil-diri da¤›tan HÖC’lüler emekçi hal-k›n ilgisiyle karfl›land›lar.

HÖC’lülerin 30 Ekim’de sesininyank›land›¤› bir baflka yer de Karfl›-yaka Çarfl›’yd›. ‹skele karfl›s›ndatoplanarak “Tecrite Karfl› Direnifl 6.Y›l›nda - Tecrite Son!” pankart›açan, k›z›lbayraklar tafl›yan grup,yakt›¤› meflalelerle direnifl ateflinisokaklara tafl›d›. fiehitlerin resimle-rinin tafl›nd›¤› yürüyüfl ‹stasyonMeydan›’na kadar sloganlarla sür-dü. Yol boyunca halka konuflmalaryapan HÖC’lüler, coflkulu yürüyü-flün ard›ndan meydanda aç›klamayapt›lar. Bayram ‹çlek, ölümlerinsorumlusunun iktidar ve emperya-lizm oldu¤u vurgulayarak flöyle ko-nufltu: “120 kez omuzlar›m›zda on-lar›n tabutlar›n› tafl›d›k. 120 kezomuzlar›m›z onlar›n bafl e¤meyenbedenleriyle onurland›. 120 kez bizböyle yi¤itlere sahip oldu¤umuz içingururland›k. 120 kez yüreklerimizi,beyinlerimizi ve bedenlerimizi sars-t›lar. Ve hala onlar›n yoldafllar›,izinden yürüyenler, ölüm orucu di-reniflçileri dünyay› ve Türkiye’yisarsmaya devam ediyorlar. Hiçbir

güç bu tarihi silemez ve bu tarihin

yaz›c›lar›n› yenemez”. ‹çlek’in ko-nuflmas› ve sloganlarla eylem sonaererken, burada da bir sivil polisinprovokasyon giriflimi bofla ç›kt›.

HÖC’lüler 31 Ekim’de de, bildi-rileri, Bornova metro ve KüçükPark'ta halka ulaflt›rd›lar.

Ankara TAYAD’l› Aileler, 28Ekim’de Dikmen’de bildiriler da¤›-t›rken, Dikmen Caddesi boyuncamegafonlarla halka ça¤r›lar yap›p,tecrit ve 120 ölümü anlatt›lar.

Hopa Hopa HÖC Temsilcili¤i,30 Ekim günü Cumhuriyet Meyda-n›’nda yapt›¤› eylemle direnifle Do-

38

6 Kas›m 2005 / 25

6. yy›l eeylemleri ssürüyor

Umut Ya¤muru Dinmeyecek!

Page 39: R T Hapishanelerden U T SS A K L A R ‹fiKENCE Ö R VE DDAYAK …yuruyus.biz/pdf/pdf/025.pdf · 2005. 11. 5. · Haftal›kDergi/Say›:25 6 Kas›m 2005 Fiyat›:1Milyon/1YTL (kdvdahil)

¤u Karadeniz’den ses verdi.ESP’nin de destekledi¤i eylemde,“Tecrite Karfl› Direnifl 6. Y›l›nda,Tecrite Son” pankart› tafl›nd›, “Ya-flas›n Ölüm Orucu Direniflimiz” slo-gan› at›ld›. Atanur Durmufl’un yap-t›¤› aç›klamada, düflünce de¤iflikli¤idayatmas›na direniflle cevap verildi-¤i hat›rlat›larak, tecritin her yerdeoldu¤u belirtildi ve mücadele ça¤r›-s› yap›ld›. Eylemin ard›ndan ilçedebin bildiri halka ulaflt›r›ld›.

Adana Adana’da ise BüyükDireniflin flehitlerinden Halil Önder,29 Ekim günü Osmaniye Düzi-çi’ndeki mezar› bafl›nda an›ld›.‘Kahramanlar Ölmez Halk Yenil-mez’ pankart› ile mezarl›¤a yürüyenHÖC’lüler ve Halil Önder’in ailesi,sayg› duruflunun ard›ndan Halil’ianlatan konuflmalar yapt›lar. Ha-lil’in 19 Aral›k’ta kendini neden fe-da etti¤inin anlat›ld›¤› konuflmala-r›n ard›ndan “Bize Ölüm Yok” mar-fl› söylendi.

Anmadan sonra Adana’ya dönenHÖC üyeleri polisin keyfi uygula-malar› ve tacizleri ile karfl›laflt›lar.

Mersin TAYAD’l›lar, U¤urTürkmen’in flehit düfltü¤ü DemirtaflMahallesi’nde 30 Ekim günü bildi-riler da¤›tt›lar. Halk›n yo¤un ilgisive deste¤iyle karfl›laflan TAYAD’l›-lardan genç yafll›, çocuk birçok ki-flinin bildirileri alarak da¤›tt›¤› gö-rüldü. Mersin’deki bir baflka eylemde, 2 Kas›m günü meflaleli yürüyüfl-tü. HÖC’lüler, direniflinin kararl›l›-¤›n› yakt›klar› meflaleler, att›klar›sloganlarla dile getirirken, Tafl Binaönünde bir aç›klamada bulundular.

Samsun 29 Ekim günü polisinengelleme giriflimlerine ra¤menMecidiye Çarfl›s›’nda bildiriler da-¤›tan HÖC’lüler, 30 Ekim günü deBüyük Direniflin flehidi Fatma Hül-ya Tümgan'›n mezar› bafl›ndayd›lar.Vezirköprü ilçesindeki mezar›napankart aç›p k›z›l bayraklarla yürü-yen HÖC’lüler, direnifli ve FatmaHülya’y› anlatan konuflmalar yapt›-lar, fliirler okudular. HÖC’lüler ayn›yerde bulunan, Cephe gerillas› R›fatÖzgüngör'ün mezar›na da karanfil-ler b›rakt›lar.

Hatay 6. y›l etkinlikleri, Bü-yük Direniflin sesinin Anadolu’nunkentleri ve kasabalar›na yay›lmas›-na neden olurken, bu yerlerden biride Hatay’d›. HÖC Temsilcili¤i 29Ekim günü Dursunlu beldesinde,yürüyüfl düzenledi. “Tecrite Karfl›Direnifl 6. Y›l›nda! Tecrite Son”pankart› ve Hatayl› ölüm orucu fle-hitlerinin foto¤raflar›n› tafl›yanHÖC’lüler halk›n ilgisiyle karfl›la-n›rken, jandarma beldeyi kuflatarakhalk› y›ld›rmaya çal›flt›.

31 Ekim günü ise Samanda¤ il-çesinde bir eylem düzenlendi. Oy-tun Alan›’ndaki eylemde konuflanHasan Kutlu, DKÖ’lere seslenerek,“uzun ve zorlu direnifl sürerken, ta-rih zulmü de direnifli de kaydeder-ken ne yapt›n›z? Unutmay›n ki her-kesin ad› tarih sayfalar›nda geçer”dedi. Sloganlarla biten eylemin ar-d›ndan halka bildiriler da¤›t›ld›.

Bursa Tecrite karfl› direniflin 6.y›l›nda Bursa Temel Haklar’da 30Ekim günü düzenlenen seminerde,oligarflinin hapishaneler politikas›ve direnifl gelene¤i ele al›nd›.

Yap›lan konuflmalarda, hapisha-neler politikas›n›n temel hedefinin“devrimcileri teslim alma” oldu¤uvurguland›. Ancak 12 Eylül’den bu-güne karfl›s›nda direnen özgür tut-saklar› buldu¤unun alt› çizildi ve“Bugünü yaratan, dünü bugüne ta-fl›yan direnifl çizgisidir. Direnme-yenlerin yar›n› olmaz” denildi.

Bursa'daki bir baflka etkinlik de,HÖC taraf›ndan 1 Kas›m günü Os-mangazi Metrosu ç›k›fl›nda yap›lanaç›klamayd›. TAYAD bildirilerininde da¤›t›ld›¤› aç›klamada, “TecriteKarfl› Direnifl 6. Y›l›nda, TecriteSon” pankart› aç›ld›. Tecrite karfl›direniflin sesini 5 y›ld›r hayk›rd›kla-r›n› ifade eden HÖC’lüler flöyle de-diler: “Bu ses özellefltirmelere karfl›direnen iflçilerin, gecekondular›n›y›kt›rmamak için direnen halk›n se-sidir. Bu ses emperyalizme karfl› di-renen dünya halklar›n›n sesidir. Buses sosyalizm umudunun sesidir. Bizbu sesi 5 y›ld›r hayk›r›yoruz. Zaferekadar da hayk›rmaya devam edece-¤iz.”

39

6 Kas›m 2005 / 25

izmir

istanbul

hopa

istanbul

adana

ankara

Page 40: R T Hapishanelerden U T SS A K L A R ‹fiKENCE Ö R VE DDAYAK …yuruyus.biz/pdf/pdf/025.pdf · 2005. 11. 5. · Haftal›kDergi/Say›:25 6 Kas›m 2005 Fiyat›:1Milyon/1YTL (kdvdahil)

Ölüm orucunun 6. y›la girmesinedeniyle yap›lan eylemler aras›n-da, AKP binalar› önüne tabutlar b›-rak›lmas› da vard›. “Bu tabutlar›siz yaratt›n›z” diye hayk›ranHÖC’lüler, iktidara tecrite son ver-me ça¤r›s›nda bulundular.

“Tecrite Karfl› Direnifl 6. Y›l›ndaTecrite Son” pankart› ve k›z›l bay-raklar tafl›yan Samsun HÖC’lüler,31 Ekim günü AKP Merkez ‹lçeönüne tabut b›rakt›. “‹ktidar›n bubüyük zulüm politikas›na karfl› ses-siz kalamay›z” diyen HÖC’lüler, ar-d›ndan kentte bildiriler da¤›tt›lar.

‹zmir HÖC’lüler de 1 Kas›mgünü AKP Konak ilçe binas› önün-deydiler. Sloganl› yürüyüflle gelenHÖC’lüler, aç›klaman›n ard›ndan,120 flehidi temsilen 4 tabutu AKPönüne b›rakt›lar. “Zam Zulüm ‹fl-kence ‹flte AKP, Tecriti Kald›r›nÖlümleri Durdurun” slogan› at›laneylemde konuflan Yurdagül Gümüfl,iktidar›n F tipi zulmünü sürdürme-sinin, demokratikleflme söylemleri-ni parçalad›¤›na dikkat çekti.

Ankara’da ise 1 Kas›m günüAKP Çankaya ‹lçe Baflkanl›¤›önünde toplanan HÖC’lüler, pan-kart ve flehit resimlerinin yan›s›ra“120 Ölümün Sorumlusu AB ve‹flbirlikçi AKP'dir” yaz›l› dövizlertafl›d›lar. Bina önünde sloganlaratan HÖC’lüler ad›na konuflan Sa-vafl Özçelik, AKP’nin zulüm politi-kas›n› önceki iktidardan devralaraksürdürdü¤ünü hat›rlatarak, “TecriteSon! talebini zulmün sahiplerine birkez daha hayk›rmak için burada-y›z” dedi. Aç›klamadan sonra “Tec-rit politikas›n›n ve 120 ölümün so-rumlusu AKP'dir. Hapishanelerdenç›kan 120 tabutun sahibi AKP'dir.Bu nedenle bu temsili tabutu,AKP'ye b›rak›yoruz” denilerek, bi-na önüne bir tabut b›rak›ld›.

Ayn› gün Mersin AKP il binas›önünde de, AKP’nin sorumlulu¤u-

nun alt› çizildi. fiehit resimleri vetemsili tabut tafl›yan HÖC’lüler ad›-na konuflan Mehmet Tafl, hükümeti-n hâlâ direnifli sansürle, gözalt›larla,tutuklamalarla bo¤maya çal›flt›¤›n›dile getirdi. Ard›ndan AKP önüne,üzerinde ölüm orucu 12. Ekibi’ninismini ald›¤› Fidan Kalflen'in resmi-nin oldu¤u bir tabut b›rak›ld›.

HÖC'lüler daha sonra kent mer-kezinde bildiriler da¤›tt›lar. Polisise Temel Haklar›’› kuflatarak, der-nek üyelerine keyfi kimlik kontrolüdayat›p tehditler ederek, iktidar›nzulmünün teflhir edilmesine karfl›tahammülsüzlü¤ünü yine sergiledi.

‹stanbul’daki eylem yeri ise ilbinas› önüydü. Omuzlar›nda 120 ta-butla, sloganlarla gelen 200 kifli,oligarflik iktidar›n zulüm politikas›-n›n sonucunu en çarp›c› flekilde ser-giliyorlard›. Yürekleri ac›yla nas›r-laflm›fl tutsak ve flehit ailelerininbafllar› dik, kortejin önünde yerald›-¤› yürüyüflün ard›ndan, AKP il bina-s› önünde aç›klama yap›ld›. AysuBaykal, emperyalizmin iflbirlikçisiiktidar›n ölümlerden sorumlulu¤unavurgu yaparken, “Bizler tecrit kal-kana dek devrimci tutsaklarla bir-likte olaca¤›m›z› bir kez daha ifadeediyoruz” diye konufltu. ‹nanc› olankimsenin sineye çekemeyece¤i 120tabutu, AKP’liler binadan, uzaktanizlediler!

2 Kas›m AKP Adana il binas›önünde toplanan HÖC’lüler, temsilibir tabut b›rakarak, tecrite iliflkinaç›klama yapt›lar. Üzerinde HalilÖnder'in foto¤raf›n›n oldu¤u temsi-li tabut ve pankartlarla, “Yaflas›nÖlüm Orucu Direniflimiz” sloganla-r› ile AKP önünde gelen HÖC’lülerad›na konuflan Erhan Bingöl, “F ti-pi bir yaflam isteyen emperyalist veiflbirlikçilerine karfl› mücadelemizsürecektir” dedi. Eylemin ard›ndankent merkezinde bildiriler da¤›t›ld›.

40

6 Kas›m 2005 / 25

istanbul AAKP öönü

istanbul AAKP öönü

izmir AAKP öönü

mersin AAKP öönü

ankara AAKP öönü

samsun AAKP öönü

AKP ÖNÜNDEK‹ TABUTLAR...

Page 41: R T Hapishanelerden U T SS A K L A R ‹fiKENCE Ö R VE DDAYAK …yuruyus.biz/pdf/pdf/025.pdf · 2005. 11. 5. · Haftal›kDergi/Say›:25 6 Kas›m 2005 Fiyat›:1Milyon/1YTL (kdvdahil)

41

6 Kas›m 2005 / 25

D‹SK ve KESK’e ba¤l› 35 sendika genel merkez,flube ve yöneticisinin imzalad›¤› ortak bir aç›klama iletecriti kald›r›n ça¤r›s› yap›ld›. 30 Ekim günü Galatasa-ray Lisesi önünde yap›lan eylemde, “Tecriti Kald›r›nÖlümleri Durdurun” yaz›l› pankart ve “F Tipleri Kapa-t›ls›n Tecrite Son- Konfeksiyon ‹flçileri Derne¤i” yaz›l›dövizler aç›ld›. Sendikalar ad›na aç›klamay› okuyanE¤itim-Sen 8 No’lu fiube Yöneticilerinden BerivanDo¤an, emekçilere ve halk›n tüm kesimlerine yöneliksald›r›lar› hat›rlatarak, tecritin bütün emekçilere yöne-lik oldu¤unun alt›n› çizdi ve “Tecrit hiç birimizin uza-¤›nda de¤ildir...” dedi. Do¤an flunlar› söyledi:

“F tipi hapishanelerde 6. y›l›na giren tecrit uygula-

malar› sonucu 120 insan yaflam›n› yitirmifl yüzlercesiise sakat kalm›flt›r. Yeni ölümlerin eklenmemesi için ha-pishanelerdeki tecrite ve yaflam›n her alan›na yans›yantecrit uygulamalar›na derhal son verilmelidir.”

Bildiride; Genel-‹flGenel Merkezi ve çok sa-y›da flubesi, Tar›m OrkamSen ve BES Genel Mer-kezleri, BES, E¤itim-Senve Tüm Bel-Sen flubeleriile, KESK merkez yöneti-cilerinin yan›s›ra, E¤itim -Sen Genel Baflkan› Alaad-din Dinçer’in de imzas›bulunuyor.

Sendikalardan ça¤r›: Tecriti Kald›r›n

Abdullah Öcalan 22 Haftad›r Görüfltürülmüyor‹mral›’da tecrit alt›nda

tutulan, PKK lideri AbdullahÖcalan, 22 haftad›r avukatlar› ile gö-rüfltürülmüyor. Do¤u ve Güneydo-¤u’nun birçok kentinde, Öcalan’›ntecritini protesto eden gösteriler dü-zenlenirken, oligarfli, ‘koster bozuk”gibi gerekçelerle, yasad›fl›l›¤›n› giz-leme gere¤i dahi duymuyor. ‹mral›statüsüne itiraz› olmayan Avrupan›nise, 22 haftal›k tecrit konusunda daoligarfliye herhangi bir elefltiri yö-neltti¤i yok. Zira, “PKK’yi tasfiye”projesinde hemfikirdirler.

Düflünce de¤iflikli¤i için tek kiflilik hücrede düflüncesine 1 y›l ceza verildi!

19 Aral›k 2000’den buyana tek kiflilik hücrelerde tutulantutsaklardan biri olan Ercan Kar-tal’a bu kez de düflüncelerinden do-lay› ceza verildi. F tiplerini düflüncede¤iflikli¤i için dayatan oligarfli,Kartal’›n mahkeme dilekçelerindeki

düflüncelerine dahi tahammül ede-medi. ‹st. 6 No’lu DGM’ye30.1.2003 ve 12.3.2003 tarihlerindevermifl oldu¤u dilekçede, her dev-rimci gibi, ülke gündemine iliflkindüflüncelerini belirtmifl, o günlerdegündemde olan Irak iflgaline ortakolma amaçl› 1 Mart tezkeresini flöy-le de¤erlendirmiflti:

“Yetki tezkeresi, TBMM’de gö-rüflülmüfl, 533 milletvekilinin 264’übaflta vatan›m›z olmak üzere,Irak’›n, Ortado¤u’nun iflgaline,halklar›n katliam›na evet demifltir.‹flgal ve savafl tezkeresine, Türkiyehalklar›n›n tepki ve protestolar› so-nucu, ortaya ç›kan bask› ile 250milletvekili ise hay›r demifltir. 19milletvekili ise iflgal ve savafl tezke-resine karfl› “çekimser” oy kullan-m›flt›r, ama onurlar›n› satm›fl olma-lar› gerçe¤ini ‘çekimser’olmak kur-taramam›flt›r. TBMM’de iflgal vesavafla evet oylar› ço¤unluktad›r.Tam 264 vatan haini emperyalist ifl-gal ve savafla evet demifltir.”

Ercan Kartal’a, ‹stanbul 6. Asli-ye Ceza Mahkemesi taraf›ndan, 18Ekim ‘05 günü “1 y›l hapis cezas›”verildi. Gerekçe flu: “TBMM’yialenen afla¤›lamak” iddias›yla,

TCK’n›n 301/1 maddesine muhale-fet! 301. madde; düflünceyi cezalan-d›ran madde olarak biliniyor.

Bununla da bitmiyor. Ercan Kar-tal’›n iki avukat› ile görüflmesi res-men yasak. Üçüncü avukat›na ula-fl›p hukuki yard›m alacak kadar sü-resi de olmad›¤› için, tan›nan birhaftal›k zamanda, hiçbir hukukidestek olmadan bu karar› temyizegöndermek durumunda kald›.

Sürgün iflkencesiDETAK, 1 Kas›m günü

‹HD’de düzenledi¤i bas›naç›klamas›nda; zorla müda-haleyle sakat b›rak›lan Rem-

zi Ayd›n'›n, Bayrampafla Özel TipHapishanesi'nden Tekirda¤ F Ti-pi'ne, 20 gün sonra da Kand›ra 2No'lu F Tipi'ne sürgünü s›ras›ndasald›r›ya maruz kald›¤›n›, hücredetek tutuldu¤unu duyurdular.

***

‹rlanda'dan DestekKuzey Amerika ‹rlandal›

Cumhuriyetçi Sosyalist Ko-miteleri, direniflin 6. y›l›nagirmesi nedeniyle bir mesajyay›nlayarak, “Türkiye dev-

letinin tecrit ve direnifli k›rma giri-flimlerine karfl› yaflamlar›n› ve sa¤-l›klar›n› feda edebilen erkek ve ka-d›nlar› selaml›yoruz. Talepleri mefl-ru, hakl›, demokratik ve insanidir.Zafer, Türkiyeli ölüm orucu direnifl-çilerinindir!” dediler.

Hapishanelerde nneler ooluyor? BBilmek HHakk›n›z!

HABERLERTECR‹TTEN

Page 42: R T Hapishanelerden U T SS A K L A R ‹fiKENCE Ö R VE DDAYAK …yuruyus.biz/pdf/pdf/025.pdf · 2005. 11. 5. · Haftal›kDergi/Say›:25 6 Kas›m 2005 Fiyat›:1Milyon/1YTL (kdvdahil)

42

6 Kas›m 2005 / 25

Sevgili Yürüyüfl okurlar›, Merha-ba! Birkaç gün sonra, takvimler 7Kas›m’› gösterecek. Yani dünyan›nilk sosyalist devriminin y›ldönümü.Bu vesileyle bu haftaki sohbetimiziSovyet Devrimi’ne ay›rd›k.

7 Kas›m 1917; saat tam olarak14.35'ti. “Yoldafllar -diye söze bafl-lam›flt› Lenin o gün- yoldafllar, Bol-fleviklerin durmadan zorunlulu¤unugösterdikleri iflçi ve köylü devrimigerçekleflmifltir. Rusyan›n tarihindeyeni bir evre aç›lmaktad›r ve buüçüncü Rus devrimi, sonunda, sos-yalizmin zaferine varacakt›r."

Devrimi gerçeklefltirmek için y›l-larca süren bir savafl verilmiflti. Sos-yalizmin inflas› için de bir o kadary›llar sürecek bir savafl verilecekti.Neticede devrimin zaferini de, sos-yalizmin inflas›n› da baflard› Rusyahalklar›.

Ne yaz›k ki bugün orak-çekiçlibayrak dalgalanm›yor Sovyetlerde.Daha do¤rusu, art›k Sovyetler yok.Art›k yine devrim öncesinde oldu¤ugibi Rusya var. Ve yine devrim önce-sinde oldu¤u gibi emperyalist birRusya. Yaln›z bu somut durum bile,Ekim Devrimi’ni günümüz aç›s›n-dan daha önemli hale getiriyor, bafll›bafl›na bir tart›flma ihtiyac›n› ortayaç›kar›yor. Neden böyle oldu sorusugeçiyor herkesin akl›ndan. Esas ko-numuz o olmamakla birlikte, ona dade¤iniriz ama önce Sovyet Devri-mi’nin tarih içindeki önemini; sosya-lizmin y›k›lmas› bir yana, Rusyayeryüzünden silinse bile de¤iflme-yecek tarihsel önemini konuflal›m.Nas›l, hangi koflullarda gerçeklefltir-mifller o devrimi ve Ekim Devri-mi’nin ›fl›¤›, bugün bizim yolumuzuyine ayd›nlat›yor mu, onlara baka-l›m. Buyur Mazlum, söz senin.

Mazlum: fiu anda bir elinde k›-

z›l bayrak, bir elinde tüfek, binlerceiflçinin, köylünen, askerin K›fll›k Sa-ray’a do¤ru hücum edifllerinin gö-rüntüsü var gözlerimin önünde. Çar-l›¤›n ve burjuva Kerensky iktidar›n›ny›k›ld›¤› and›r o an. Ve o andan son-ra, dünya tarihi de¤iflmifltir. EkimDevrimi’nin hepimiz üzerindeki et-kisi çok büyüktür. Dünya devrimcihareketleri üzerindeki etkisi büyük-tür. Öyle olmas› da do¤ald›r. Sadecedünyan›n ilk sosyalist devrimi olma-s› bile zaten bu etkinin kayna¤›n›aç›klamaya yeter.

1980 öncesi, Sovyet Devrimiüzerine tart›flmalar›m›z, esas olarakbu devrimin ülkemiz devrimi aç›s›n-dan nas›l, ne kadar örnek teflkil ede-ce¤i tart›flmas›yd›. Sovyet Devri-mi’nden hareketle gelifltirilen flab-lonculuk, o dönemde ideolojik mü-cadeledeki önemli konulardan biriy-di.

Bugün ise bu tart›flma hala geçer-li ve gerekli olmakla birlikte, tart›fl-malara bir baflka boyut daha eklen-mifltir. Bu, Ekim Devrimi’ni tarihtenher anlam›yla silmeye çal›flanlarakarfl› ideolojik mücadeledir. Burju-vazinin ideologlar›ndan ç›kan ve dü-zen içileflen sol taraf›ndan da tekrar-lanan bir teori daha var karfl›m›zda:Devrimler döneminin kapand›¤›n›,proletaryan›n tarihsel rolünün bitti-¤ini, yeni Ekimlerin bir daha olma-yaca¤›n› söylüyor bu teori.

Dedi¤im gibi, sadece burjuvazi-nin bir iddias› olarak kalsayd›, belkiçok önemli de¤ildi, ancak bugün bugörüfller “sol” ad›na da söyleniyor.Yine sol ad›na baz› kesimler, inkar-c›l›klar›n›, SSCB’de sosyalizmin y›-k›l›fl›yla kan›tlamaya çal›fl›yorlar.Onlara göre, SSCB’de sosyalizm y›-k›ld›, çünkü sosyalizmin infla biçimiyanl›flt› ve çünkü, sosyalizm kap›s›n›açan Ekim Devrimi daha bafltan yan-l›fl biçimlenmiflti!!!

Tabii, tarihi aç›dan ilginç olan

noktalardan biri de bunlar› söyleyen-lerin bir k›sm›n›n dünkü “Sovyettaklitçileri” olmas›d›r. fiabloncular›nönemli bir k›sm›, flablonculuktan in-karc›l›¤a kaym›flt›r.

‹flte bu nedenle, Ekim Devri-mi’nin döneminin ruhunu, “proleterdevrimler ça¤›”n›n coflkusunu, heye-can›n›, iddias›n› günümüze tafl›mak,önemlidir ve dünya devrimcilerininEkim Devrimi’nden bugüne tafl›mas›gereken ilk fley kan›mca budur.

Kemal: Evet, Mazlum arkadaflfarkl› ama önemli bir noktadan girdikonuya. Yeni Ekimler olacak m›?fiunu ortaya koymak gerekir ki, bur-juvazinin ve onun de¤iflik biçim ves›fatlardaki uzant›lar›n›n yaklafl›k 15y›ld›r sürdürdü¤ü ideolojik sald›r›lar,emperyalizmin günümüzdeki sald›r-ganl›¤›yla, dünya çap›nda devrimdalgas›n›n güçsüzlü¤üyle birleflince,genifl kesimlerde “o günlerin bir da-ha yaflan›p yaflanamayaca¤›” nokta-s›nda kuflkular, umutsuzluklar yarat-m›flt›r.

Oysa flu bilinmelidir ki, EkimDevrimi’nin gerçekleflti¤i koflullar-da, ne dünyan›n durumu devrimleraç›s›ndan daha elveriflliydi, ne dedünya çap›nda devrimci hareketlerçok daha güçlüydü. “Devrimler ça-¤›n›n kapand›¤›” bir “faraza”dan öteanlam tafl›maz. Lenin’in emperya-lizm döneminde devrimlerin objektifkoflullar›n›n varl›¤›yla ilgili ortayakoydu¤u olgulardan hiçbirinde birde¤ifliklik yoktur. Hatta tam tersine,devrimlerin objektif koflullar›, dahada güçlenmifl, pekiflmifltir. Bundanötesi, yine subjektif koflullar›n haz›r-lanmas› sorunudur. Biz yenidenEkim’e dönersek, bunu daha somutgörebiliriz san›r›m. Ekim Devri-mi’nin ilk büyük etkisi ve sonucunedir? Bunu da sen anlat istersenÖzlem.

Özlem: Bugün daha iyi anlafl›-

hayat›niçindeki teori

Sovyet Devrimi’nden Bugüne-1

K›fll›k SSaraylar› yy›kmayadevam eedece¤iz!

Page 43: R T Hapishanelerden U T SS A K L A R ‹fiKENCE Ö R VE DDAYAK …yuruyus.biz/pdf/pdf/025.pdf · 2005. 11. 5. · Haftal›kDergi/Say›:25 6 Kas›m 2005 Fiyat›:1Milyon/1YTL (kdvdahil)

43

6 Kas›m 2005 / 25

l›yor ki, sosyalist sistemin y›k›lmas›,insanl›¤›n 20. Yüzy›l›n sonundakien büyük kayb›d›r. O zaman Kemalarkadafl›n sorusu daha bir önem ka-zan›yor: Ekim Devrimi’yle ne ka-zanm›flt›k?

Ezilenlerin iktidar› imkans›z de-¤ildi. Sosyalizm bir düfl de¤ildi. Ta-rihsel bir zorunluluktu. Marks, En-gels bunu bilimsel bir aç›kl›kla orta-ya koymufllard›. Ama genifl kitleler,hiç kuflku yok ki, görmeden inanma-yacaklard›.

Ekim Devrimi’yle birlikte, kitle-ler emin oldular ki, evet, tarihin te-kerle¤i Marks’›n dedi¤i do¤rultudadönüyordu. Ekim Devrimi, birincisien gerici, en güçlü iktidarlar›n da y›-k›labilece¤ini, ikincisi, eflitlik, ada-let üzerine bir düzenin kurulabilece-¤ini tüm dünya halklar›na gösteri-yordu. Sömürü, ne tanr› emri, ne de-¤iflmez yasayd›. Açl›k, yoksullukkader de¤ildi. Bunlar EkimDevrimi’yle ete kemi¤e büründü.

Proletaryan›n baflta Paris olmaküzere çeflitli flehirlerde ayaklanma-lar› olmufltu. Ama k›sa süreli Pariskomünü hariç hiçbir ayaklanmadaiktidar olamam›flt› ezilen ve sömü-rülen y›¤›nlar. ‹flte ilk kez, 1917 Ka-s›m’›nda bir avuç zenginin, asala¤›nmilyonlarca emekçinin üzerindekiegemenli¤ine son veriliyor, bir par-ça ekmek için dilenenler, onlarca sa-at köle gibi çal›flt›r›lan emekçilerçektikleri ac›lara son vererek halkdüflman› Çar'› devirip, iktidara ken-dileri geçiyorlard›. Bu anlamda, iflçis›n›f›na ve tüm ezilenlere, “kendile-rine güveni” kazand›rd› EkimDevrimi.

Kemal: Yani k›sacas›, 1871'deParis Komünü'ylü büyütülen umut-lar, 1917 Ekim'inde Rusya’da fidana

dönüflmüfltü.

Her devrim bir altüst olufltur,ama 1917 Ekim Devrimi bunlar›n enbüyü¤üdür; s›n›flar mücadelesi tari-hinde bir dönüm noktas›d›r. Binler-ce y›ld›r süren sömürü düzenini kö-künden de¤ifltiren ilk büyük altüstolufltur. S›n›flar mücadelesi tarihi,1917 Ekim Devrimi’ne kadar, insan-l›¤› ilerleten birçok devrime tan›kolmufltur. Ancak bu devrimler, birsömürü biçimi yerine, baflka bir sö-mürü biçimini koymay› amaç edin-mifl, mülk sahibi egemen s›n›flar de-¤iflmifl ama özel mülkiyet ve sömü-rü hep süregelmifltir.

Oysa Ekim Devrimi, sömürüyüve özel mülkiyeti kald›rmay› hedef-leyen, bunu ilke ve amaç edinenproleterya devrimleri dönemini bafl-latm›flt›r.

"‹flte bu yüzden Ekim Devrimi’-nin zaferi insanl›k tarihinde köklübir dönemeci, dünya kapitalizminintarihsel kaderinde köklü bir döne-meci, dünya proletaryas›n›n kurtu-lufl hareketinde köklü bir dönemeci,bütün dünyan›n sömürülen y›¤›nla-r›n mücadele yöntemlerinde ve ör-gütlenme biçimlerinde yaflama tarz›ve geleneklerinde, kültür ve ideolo-jisinde köklü bir dönemeci kaydet-mektedir."(Stalin)

Ekim Devrimi en genel anlamdahalklar nezdinde Stalin’in belirtti¤i,biraz önce Özlem’in vurgulad›¤› busonuçlar› yarat›rken, dünya çap›ndasosyalist hareketlerin iktidar uf-kunu da netlefltirdi. ‹ktidara nas›lyürünece¤ine dair ilkeler ortayakoydu. ‹flin bu yan›n› görmek için,k›saca o sürecin geliflimini de hat›r-lamak gerekir. Buradan devam ede-lim isterseniz.

Mazlum: Devrimler emperya-list zincirin en zay›f halkas›ndanbafllayacakt› ve o günün koflullar›n-da, emperyalist zincirin en zay›f hal-kas› ise Rusya’yd›. 1900’ler art›kdevrimlerin objektif (veya nesnel)koflullar›n›n olgunlaflt›¤› dönemdir.Bu nedenle devrimlerin deterministyan›ndan çok volantirist yanlar› öneç›km›flt›r. Bu anlamda da Lenin ön-

celikli görevin proletaryan›n öncüörgütünün yani partinin yarat›lmas›oldu¤unu tespit ederek buna yo¤un-laflt›.

1895’te Petersburg’ta çeflitli iflçigrup ve derne¤inin birleflmesiyleoluflturulan “Petersburg ‹flçi S›n›f›-n›n Kurtuluflu ‹çin Savafl›m Birli-¤i” bu do¤rultuda at›lm›fl bir ad›moldu. Benzer örgütlenmeler iflçi s›n›-f›n›n yo¤unlaflt›¤› di¤er büyük kent-lerde de oluflturuldu. Çeflitli flehir-lerdeki “Savafl›m Birlikleri”,1898’de birleflerek RSD‹P’i (RusyaSosyal Demokrat ‹flçi Partisi) kur-dular. Sürecin bundan sonraki heraflamas›nda belirleyici, yönlendiricigüç olarak RSD‹P vard›r. EkimDevrimi’nin derslerinden biri debu noktadad›r: ‹deolojik birli¤inisa¤lam›fl, s›k› bir disipline ve iflleyi-fle sahip bir Parti yarat›lmadan ikti-dar al›namaz.

Rusya, toprak a¤alar›n›n iktidar›olan Çarl›k rejimi taraf›ndan yöneti-liyordu. Lenin’in tan›m›yla “emper-yalist feodal bir ülke”ydi. Nüfusunbüyük ço¤unlu¤unu, alt›da beflini,köylülük oluflturuyordu. Leninistdevrim teorisi, nesnel ve öznel ko-flullar bak›m›ndan proletaryan›n da-ha önceki ayaklanmalar›n› “baflar›-s›zl›¤a” mahkum eden koflullar›nde¤iflmesi ve de¤ifltirilmesi esas›nadayan›r.

‹flçi s›n›f›n›n köylülükle ittifak›,iflte bunlardan biriydi. Proletaryan›nönceki ayaklanmalar›nda sa¤lana-mayan bir fleydi. Ekim Devrimi’-nin netlefltirdi¤i, dünya devrimcile-rine miras b›rakt›¤› derslerden biride bu ittifak›n sa¤lanmas› oldu.

Devrimin belli bafll› noktalar›aç›s›ndan devam edeyim: RSD‹Pkurulmufl, fakat da¤›n›kl›¤› önleye-memiflti, iflçi s›n›f› mücadelesineönderlik görevini henüz üstlenecekdurumda de¤ildi. Bu noktada iki gö-rev öne ç›kt›; birincisi partinin ide-olojik netleflmesi ve örgütsel inflas›;ikincisi partiyle kitleler aras›ndahücreler ve yay›n organlar› arac›l›-¤›yla iliflkilerin s›klaflt›r›lmas›.

Bir Leninist partinin niteli¤i, sa-hip olmas› gereken özellikler ve

kim Devrimi’yle birlikte, kitleleremin oldular ki, evet, tarihin tekerle-¤i Marks’›n dedi¤i do¤rultuda dönü-yordu. Sömürü, ne tanr› emri, ne de-¤iflmez yasayd›. Açl›k, yoksulluk ka-der de¤ildi. Bunlar Ekim Devrimi’yleete kemi¤e büründü.

E

Page 44: R T Hapishanelerden U T SS A K L A R ‹fiKENCE Ö R VE DDAYAK …yuruyus.biz/pdf/pdf/025.pdf · 2005. 11. 5. · Haftal›kDergi/Say›:25 6 Kas›m 2005 Fiyat›:1Milyon/1YTL (kdvdahil)

44

6 Kas›m 2005 / 25

“Oportünizme, revizyonizme karfl›

mücadele, burjuvaziye karfl› müca-

deleden ayr›lamaz” gerçe¤i iflte budönemdeki parti içi mücadelelerdebir kez daha somutlaflt›.

K›sacas›, Bolflevikler de yenilgi-ler, ihanetler yaflad›lar. Hem debirçok kere. Bunlar› yaflamadan za-fere ulaflm›fl bir devrim de yoktursan›r›m. Bütün bu zigzagl› süreçleriçinde Bolflevikleri zafere götüren,iktidar hedefinden sapmama karar-l›l›¤›, baflka bir deyiflle iktidar bilin-cidir. Ve yine bu sayededir ki, ço¤udönem hiçbir legal olana¤›n olmad›-¤› koflullarda tek tek fabrikalarda ör-gütlenme çal›flmalar› yürüterek, ge-nifl bir denetim a¤›na sahip olan si-yasi polisin tertip ve takiplerini boflaç›kararak bu mücadeleyi gelifltir-mifllerdir.

Kemal arkadafl›n da biraz önceiflaret etti¤i gibi, bugün emperyalistkuflatma alt›nda, ideolojik sald›r›laralt›nda insanlar›m›za “o günler”,uzak görünüyor olabilir ama öyleolmamal›. Ekim Devrimi en bafltabunu ö¤retir bize. RSD‹P’in çok zordönemleri oldu. Ancak parti ve ön-der kadrolar› en güç dönemlerde, ör-gütün en zay›f oldu¤u süreçlerde bi-le, tüm Rusya çap›ndaki iddialar›-n› sürdürdüler; bu iddiaya göre dü-flündüler, en zay›f durumlar›nda bileiktidar iddias›n› zay›flatmad›lar, ik-tidar hedefinden sapmad›lar. “Herdevrimin temel meselesi iktidard›r”tespiti, Lenin’in ve EkimDevrimi’nin kazand›rd›klar›ndan bi-ri olarak tarihsel bilincimizdedir.

Bu kararl›l›¤›n en net bir flekildes›nand›¤› dönem, hiç kuflku yok ki,1905 devriminin yenilgisi sonras›-d›r. Bu dönem önceki baz› sohbetle-rimizden de hat›rlanacakt›r, Mark-sizme her yönden sald›r›lar›n ço¤al-d›¤›, felsefi idealizmin yayg›nlaflt›-¤›, parti içinde de sa¤ ve sol sapma-lar›n ortaya ç›kt›¤› bir dönemdir.

Yenilen iflçilerin morali bozuktu;Çarl›¤›n bask›s›, terörü iyice azg›n-laflm›flt›, psikolojik üstünlük onlar›nsaf›ndayd›.

Bolflevikler bu dönemde kadro-lar› ve örgütlülü¤ü koruyarak dü-

zenli bir geri çekilifli hayata geçirdi-ler. Ve ayn› anda iflçi s›n›f›n› yeni birayaklanmaya haz›rlamaya bafllad›-lar.

Kemal: Hemen bu noktada, ik-tidar› hedefleme veya iktidar› sa-vunma noktas›nda flunu da ekleye-lim: En az Ekim Devrimi’nin kendi-si kadar, devrimi takip eden üç y›ll›kiç savafl dönemi de son dereceönemlidir.

Bugün dünya devrimcileri, dahamücadelelerinin bafllang›ç aflamala-r›ndan itibaren emperyalist müdaha-lelerle karfl› karfl›yad›rlar. Mücadelegeliflip kitlesellefltikçe emperyalistmüdahalenin boyutlar› ve kapsam›da geniflliyor. Rusya’da devrimekarfl› emperyalist müdahale, esasolarak devrimden sonra geliflmifltir.

Rusya içinde feodal güçleri, geri-cili¤i, burjuvaziyi silahland›ran em-peryalizm, karfl›-devrim gerçeklefl-tirmek için tüm gücüyle savaflmayabafllad›. Baflka halklar da aç›lan buyoldan yürümeye bafllamadan öncebu yol kapat›lmal›yd›.

‹flte bu noktada, en küçük bir ka-rars›zl›k veya en küçük bir uzlaflmae¤ilimi, iktidar› burjuvaziyle, feoda-lizmle paylaflma do¤rultusunda at›-lacak bir geri ad›m, tarihin bu ilksosyalist iktidar›n›n sonu olabilirdi.Ama dimdik durdu Bolflevikler. Pro-letarya iktidar›n› savundular.

Mazlum: ‹ktidar bilincine, yi-ne Ekim Devrimi’nden hareketlehalka güveni ekleyelim burada. Ko-münistler, devrimciler aç›s›ndan herdevrimin temel koflullar›ndan birihalka güvenmektir. Dünyan›n ilksosyalist devrimi, “halka gü-ven”in de ilk kez politik örgütselanlamda somutlanmas›d›r. 1905devrimi s›ras›nda iflçi s›n›f›n›n mü-cadelesi içerisinde halk›n öz örgüt-lülükleri olarak ortaya ç›kan Sovyet-ler, bu güven temelinde giderek dev-rimin temel organlar›ndan biri hali-ne gelmifltir. Bolflevikler iflçi, köylü,asker sovyetlerine güvenmekte te-reddütsüz davranm›fl ve onlar› hal-k›n iktidar organlar› olarak nitele-

mifllerdir. Hatta 1917 fiubat Devrimisonras› yeniden oluflan Sovyetler’deBolflevikler az›nl›kta olmalar›na,yönetimde oportünistler olmas›nara¤men, Ekim Devrimi öncesinde“Bütün ‹ktidar Sovyetlere” fliar›n›öne sürmekte tereddüt etmemifller-dir. Bolflevikler, ideolojilerinden,politikalar›ndan emindiler; do¤rupolitikalarla halka gidildi¤inde hal-k›n mutlaka devrimcilerin yan›ndayer alacaklar›ndan da emindiler. Bukendine güvendir, ideolojisine gü-vendir, halka güvendir.

Önceki sohbetimizdeydi san›r›m;halka güven, kendine güvendir de-mifltik, ki tersi de do¤rudur, esasolan ikisinin hep içiçe olmas›d›r;halka güvenmeyen, kendine güve-nemez, kendine güvenmeyen, halkagüvenmiyor demektir.

Kemal: Ekim Devrimi’nin çe-flitli yanlar›n› ana hatlar›yla ortayakoymufl olduk. Ekim Devrimi, bi-zim “Sovyetik ayaklanma” dedi¤i-miz bir stratejik temelinde geliflti.Bu strateji, uzun bir evrim-haz›rl›kdönemini ve ayaklanmayla proletar-yan›n iktidar› devralmas›n› içerir.

Ekim Devrimi belirtti¤imiz gibi,dünya çap›nda devrimci partileri et-kiledi; ama bu etkinin yanl›fl baz› te-zahürleri de vard›, bunlardan biri,flablonculuktur.

Özellikle baz› Komünist Partiler,kendi ülkelerinin özgün koflullar›n›tahlil etmeden, Sovyet Devrimi mo-delini kendi ülkelerine uygulamakistediler. Daha sonra ayn› flabloncu-luk, Çin Devrimi, Arnavutluk Devri-mi, Küba Devrimi’nde de karfl›m›zaç›kacakt›.

Oysa, bu devrimlerin önderleri-

ütün bu zigzagl› süreçler içinde Bol-flevikleri zafere götüren, iktidar he-definden sapmama kararl›l›¤›, baflkabir deyiflle iktidar bilincidir. “Her devrimin temel meselesi ikti-dard›r” tespiti, Lenin’in ve Ekim Dev-rimi’nin kazand›rd›klar›ndan biriolarak tarihsel bilincimizdedir.

B

Page 45: R T Hapishanelerden U T SS A K L A R ‹fiKENCE Ö R VE DDAYAK …yuruyus.biz/pdf/pdf/025.pdf · 2005. 11. 5. · Haftal›kDergi/Say›:25 6 Kas›m 2005 Fiyat›:1Milyon/1YTL (kdvdahil)

45

6 Kas›m 2005 / 25

nin hepsi, kendi gerçeklefltirdikleridevrimlerin flablonlaflt›r›lmas› tehli-kesine karfl› uyarm›fllard›r dünyadevrimcilerini. Mesela flunlar› söy-lemifllerdir:

Lenin flöyle diyor mesela. "Bütünuluslar sosyalizme varacakt›r. Bukaç›n›lmaz bir fley. Ama hepsi bunuayn› yoldan yapacak de¤ildir. Herbiri... kendisinden bir fleyler kata-cakt›r. Teorik bak›mdan hiçbir fley,gelece¤in bu yönünü 'tarihsel mater-yalizm' ad›na tekdüze griye boya-maktan daha ilkel de¤ildir."

Mao flöyle uyar›yor: "‹ki ö¤renmetarz› vard›r. Biri dogmatiktir. Ülkeninkoflullar›na uysun uymas›n, bütünherfleyi içine al›r. ‹yi bir tarz de¤ildirbu... Bir devrim bilimi olarak incele-meliyiz Marksizm-Leninizmi."

Son aktaraca¤›m da Küba devri-minin muzaffer önderlerindenChe’ye ait: "Sizlere örnek olaca¤›-m›z iddias›nda de¤iliz, yaln›zca sizebu örne¤i sunuyoruz ve bunu bir ta-rihi olgu olarak cömertçe veriyoruz.E¤er birisi yapt›klar›m›zdan, az daolsa dünya nüfusunun bir baflka ke-simini iyiye götürmeyi sa¤layacakdersler ç›kar›rsa, bu bizi tatmin ede-cektir."

Ülkemizde flablonculu¤a, dog-matikli¤e düflmeyen bir çizginintemsilcisi olarak ortaya ç›kan Cep-he’nin önderi Mahir Çayan ise çizgi-sini flöyle tan›mlam›flt›: "Partimizinçizgisi Marksizm-Leninizmin dünya-n›n ve Türkiye'nin flartlar›na uygu-lanmas› sonucunda ortaya ç›km›fl-t›r...”

Gerçek flu ki, flabloncular›n Sov-yet Devrimi’ni de ne kadar inceleyipözümsedikleri flüphelidir. Bu siya-setlerin özellikle kendileri d›fl›nda-

kileri ve özel olarak da devrimci ha-rekete yönelttikleri elefltiriler de buflüphemizi do¤ruluyor. Ekim Devri-mi’nde köylülü¤ün rolü son dereceönemliydi. Biraz önce iflaret ettik.‹flçi s›n›f›, köylülü¤ü müttefiki hali-ne getiremedi¤i sürece devrim de,sosyalizmin inflas› da mümkün de-¤ildi. Ama ülkemizdeki Sovyet flab-loncular›n›n uvriyerist çizgisi içindeböyle bir yönelim hiç olmam›flt›r.

Veya gençlik içindeki çal›flmay›ele alal›m: fiabloncular onu da red-detmifl, devrimci hareketi “gençlikhareketi” diye küçümsemeye kalk-m›fllard›r. Oysa Ekim Devrimi’ningeliflme sürecinde gençlik önemlibir roldedir. Tabii mesele fludur:Gençlik içinde veya mahallelerdegerçek anlamda sa¤lam bir kitle ta-ban› üzerine örgütlenip yayg›nlafla-mamalar›n›n as›l nedenlerini, “bi-zim önceli¤imiz iflçi s›n›f›” söyle-miyle perdelemifllerdir.

Ama tabii “peki iflçiler içindedurumunuz nedir?” sorusu, bu per-deyi ortadan kald›racak sorudur. ‹flçis›n›f› içindeki durumlar›, bu alanda-ki mücadele anlay›fllar›, flabloncu-lar›n flabloncu olamay›fllar›n›ngöstergesidir.

Herhangi bir ülkenin devrimcile-ri, dünyan›n tüm devrimlerinin tec-rübelerinden yararlanmak ama hiç-birini flablonlaflt›rmamak durumun-dad›rlar. Bu, zaferin de temel koflul-lar›ndan biridir.

Mazlum: Dünya koflullar› de-¤iflir, ülkelerin koflullar› de¤iflir, fa-kat aya¤› ülke topraklar›na basan,beyniyle ülkesini ve halk›n› tahlileden ve iktidar iddias›na sahip birhareket, bu koflullardan devrimi na-s›l gelifltirece¤ini bulup ç›kar›r. Dün-yada bugüne kadar geliflen her dev-rim de böyle olmufltur. Birbirinintekrar› veya kopyas› olan iki devrimgösteremezsiniz.

Ben flablonculukla, inkarc›l›k ara-s›nda çok yak›n bir iliflki görüyorum.Bunlar›n kolayca birbirine dönüfl-mesi de san›r›m bunu gösteriyor. Veher ikisi de, asl›nda kendine, halkagüvensizli¤in, devrime inançs›zl›¤›n

de¤iflik tezahürleridir. ‹nkarc›lar veflabloncular, elbette s›n›flar mücade-lesinde farkl› yerlerde duruyorlar, bufark› yok saym›yoruz. Fakat Mark-sizm-Leninizmin bilimsel aç›dan eleal›n›fl›nda, aralar›nda böyle bir yak›n-l›k da vard›r. ‹ktidar hedef ve iddi-as›nda zay›fl›k, belirsizlik birbirineyak›n yanlar›ndan biridir.

Devrim iddias›n› politikalar›m›-z›n oda¤›na koydu¤umuz gibi, kad-rolara ve giderek kitlelere yaymal›-y›z. Ekim Devrimi’ne iliflkin tarihibelgeleri, romanlar› okudu¤umuzdaiktidar iddias›n› ve iste¤ini s›radanbir iflçide bile görebiliriz. Devrimingüçlenmesi, bu iddian›n güçlenme-siyle her yerde paralel bir özellikgösterir. Devrimin olabilirli¤ini, sos-yalizmin kaç›n›lmazl›¤›n› göster-mek, bu anlamda ideolojik mücade-lenin de, propagandan›n da ayr›lmazparçalar›d›r. Yak›n devrim hayaliöneremeyiz elbette; fakat beynimiz-den ve yüre¤imizden bir an bile git-meyecek bir devrim hayali içinde ol-mal›y›z. O hayal olmadan güçlü,inançl› ve kararl› bir devrimcilik ol-maz diye düflünüyorum.

Dünyay› Sarsan On Gün filminihat›rlataca¤›m yeniden; o görkemlisahneyi: ‹flçilerin Çarl›k ve burjuva-zinin iktidar›n› temsil eden K›fll›kSaraya yürüyüflü veya Küba’da ge-rillalar›n baflkent Havana’ya giriflle-ri... Bizim düfllerimizi iflte bu sahne-ler süslüyor ve o sahneleri kendimi-ze, bu ülkeye hiç de uzak görmüyo-ruz. Bizim ülkemizdeki “k›fll›k sa-ray”larda da yaflanacak o sahneler.

Kemal: Kanla devral›nan biriktidar›n nas›l karfl›-devrime teslimedildi¤ine de¤inemedik sohbetimiz-de. Haftaya o noktadan devam ede-riz. Ama flunu belirteyim: EkimDevrimi’nin ö¤rettikleri bugün hiçkuflku yok ki, daha kapsaml›d›r. DünEkim Devrimi’nden devrimin yolu-nu açmak için ö¤reniyorduk. BugünEkim Devrimi bize, devrimin nas›lyap›laca¤›yla birlikte, nas›l yaflat›l-mas› gerekti¤ini de anlat›yor...fiimdilik Hoflçakal›n.

uzaffer devrimlerin önderleri, devrim-lerin flablonlaflt›r›lmas› tehlikesine kar-fl› uyarm›fllard›r dünya devrimcilerini.Herhangi bir ülkenin devrimcileri, dün-yan›n tüm devrimlerinin tecrübelerin-den yararlanmak ama hiçbirini flablon-laflt›rmamak durumundad›rlar. Bu, za-ferin de temel koflullar›ndan biridir.

M

Page 46: R T Hapishanelerden U T SS A K L A R ‹fiKENCE Ö R VE DDAYAK …yuruyus.biz/pdf/pdf/025.pdf · 2005. 11. 5. · Haftal›kDergi/Say›:25 6 Kas›m 2005 Fiyat›:1Milyon/1YTL (kdvdahil)

46

6 Kas›m 2005 / 25

Devrimci Halk Kurtulufl Cephe-si taraf›ndan 1996 y›l›nda gerçek-

lefltirilen Sabanc›C e n t e r

bask›-n›n-dando-l a -y › ,B e l -çi-

ka’da yarg›lanmas› istenen FehriyeErdal’›n duruflmas›, 31 Ekim’de ya-p›ld›. Belçika Mahkemesi, “AvrupaTerörizmle Mücadele Andlaflma-s›”na dayanarak Fehriye Erdal’›n bueylemden dolay› “terörist” olarakBelçika’da yarg›lanamayaca¤›nakarar verdi.

Bu andlaflma, bir eylemin “te-rör” say›lmas› için “otomatik silahkullanma” flart›n› öngörüyordu.

Karar; baflta AKP hükümeti ol-mak üzere, oligarfli cephesinde elefl-tirilerle karfl›land›. Baflka bir ülke-nin hukukuna müdahaleyi kendile-rine hak gören iktidar›n sözcüsü Ce-mil Çiçek ve Abdullah Gül, “Belçi-ka’n›n teröre flemsiye oldu¤u” iddi-alar›nda bulundu. Cemil Çiçek,“Belçika için Sabanc›’n›n öldürül-mesi de¤il, Fehriye’nin silah›önemli” diye konufltu.

Bu söz iktidar›n ve burjuva med-

yan›n hezeyanlar›n› daaç›klayan bir sözdü. Söyle-di¤i flu:

Ey Belçika; yasalar›n›z-da silah›n cinsi bu olay›n “te-rör” olup olmad›¤›n› belirle-

yebilir ama siz yasalar›n›z›bir yana b›rak›n, bizim gibiyap›n ve Sabanc› öldürülmüflse

akan sular durur diye düflünün!

Türkiye Cumhuriyeti’nin ada-let koltu¤unda, Susurluk’u savu-

nan biri oturursa, bak›fl da bu olur.Kendileri böyle düflünüyor, burjuvabas›n›n sermaye yalakas› kalemleriböyle düflünüyor ve bafll›yorlar ko-nuflmaya, yazmaya. Sabanc›lar’ayalakal›kta öylesine yar›fl halindelerki, kimisi Fehriye’ye nas›l hakaretedece¤ini flafl›rm›fl halde z›rval›yor.Örne¤in; Hürriyet’in yeni devflir-mesi liberal islamc› Ahmet HakanCoflkun kendini, Fehriye’nin gülüflüve zafer iflaretine hakaretlerle kan›t-lamaya çal›fl›yor. Hani Sabanc› birzamanlar “bir de zafer iflareti yap›-yor ve bas›n da bunu veriyor” diyek›zm›fl ve medya tam bir kifliliksiz-lik örne¤i sergileyerek Fehriye’ninkolunu keserek resimlerini kullan-m›flt› ya; Coflkun’un akl›nda da;soytar› y›l›fl›kl›¤›na hayran oldu¤u“Sak›p A¤as›”n›n bu sözleri kalm›fl.

Bir baflkas›, Oktay Ekfli; ne diye-ce¤ini, nas›l hakaret edece¤ini flafl›r-m›fl, ne anlama geldi¤i belirsiz “te-rörist yama¤›” diye kendini göste-rirken, Milliyet’ten Taha Akyol,kendi hukukunu uygulayan bir ül-kede “hukuk skandal›” icat etti.

Burada malum “köfle yazarlar›-n›n” tümünün ismini saymay› ge-reksiz görüyoruz. Ayn› cibileyetesahip olup de henüz bu konuda yaz-mam›fl olanlar da durmas›nlar, aceleetsinler! Bu f›rsat› kaç›rmay›p, Sa-banc›lar’›n gözüne girme s›ras›naadlar›n› bir an önce yazd›rs›nlar!

Gazetelerin haber bafll›klar›naise hiç girmiyoruz; ayn› yar›fl man-

fletlerde de kendinigösteriyor, Belçika’yaen çok kim k›zacak,Fehriye’ye en çokkim küfredecek diye

kafa patlatan yay›n yönetmenleri in-ciler döktürdüler.

Öldürülen Sabanc› olmasayd›,bu hezeyan yaflan›r m›yd›, sorununcevab›n› san›r›z herkes biliyordur.Bir an iyimser düflünüp, köflelerindeyaz›lar yazanlar›n, burjuva medya-n›n, hükümetin meselesinin “hu-kuk” oldu¤unu varsayal›m; peki buzat-› muhteremler, ülkemizde yafla-nan hangi hukuksuzlu¤a, katliamaseslerini ç›karm›fllard›r? Katledilendevrimcilerse alk›fllam›fllard›r.

Fehriye Erdal davas› bir hukukmücadelesidir. Bu mücadele her bi-çimde sürdürülmüfl ve sürdürül-mektedir. Oligarflinin hukukununkendi yasalar›n› hiçe sayarak siyasikararlar vermesine al›flk›n olan ka-falar, en az›ndan kendi yasalar›nabakma gere¤i duyan bir yarg›ya da-hi tahammülsüzdürler ve bu savafl›hukuk savafl› de¤il, bir intikam sa-vafl› olarak görmektedirler. “Ülke-nin en önemli ifladam› nas›l öldürü-lür” hezeyan› içindeki bu kesimler,Fehriye’yi cezaland›rarak, sermaye-ye güven, devrimcilere gözda¤› ver-mek istemektedirler. Ancak söyle-yelim; sömürü ve zulüm sürdükçe,baflaramazlar!

‘Yasalar› biz yapmad›k’

Davaya iliflkin aç›klama yapanFehriye'ye Özgürlük Komitesi, ka-rara hukukd›fl› itirazlar› de¤erlendi-rerek, Türkiye’nin kendisini hukukdevleti gibi göstermeye çal›flt›¤›n›ancak, iflkencelerin, infazlar›n, ha-pishanelerinde ölümlerin oldu¤u vegizli anayasa ile yönetilen bir ülkeoldu¤unun alt›n› çizdi.

Belçika’n›n kendi hukukuna gö-re karar verdi¤ini belirten komite,“Fehriye ile ilgili karar alanlar›nyasalar›n› bizler yapmad›k. Fehri-ye'nin zaten alt› y›ldan beridir siya-si gerekçelerle elinden al›nm›fl olanözgürlü¤ünün hukuki olarak geriverilmesi gereklidir” dedi.

Fehriye Erdal’›n ‘Yarg›lanamayaca¤›’ Karar› ve Sabanc› Yalakalar›n›n Hezeyan›

Page 47: R T Hapishanelerden U T SS A K L A R ‹fiKENCE Ö R VE DDAYAK …yuruyus.biz/pdf/pdf/025.pdf · 2005. 11. 5. · Haftal›kDergi/Say›:25 6 Kas›m 2005 Fiyat›:1Milyon/1YTL (kdvdahil)

47

6 Kas›m 2005 / 25

Halk›n Hukuk Bürosu avukatlar›ndan Behiç Aflç›, mahke-me karar› ile, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 151. maddesi ge-

re¤ince, “hakk›nda ayn› neviden suçla kovuflturma süresi” nedeniyle, tutuk-lu ve hükümlülerin müdafilik ve vekilli¤ini üstlenmekten yasakland›.

Konuya iliflkin bir aç›klama yapan Halk›n Hukuk Bürosu, “Y›llard›rhaklar›nda çeflitli davalar aç›lan, soruflturmalara u¤rayan büromuz avukat-lar›na yeni yasalar›n yürürlü¤e girmesiyle birlikte bu yasalar›n getirdi¤ihak k›s›tlamalar› teker teker uygulan›yor” dedi.

Aç›klamada flu ifadelere yer verildi:

“Behiç AfiÇI Nisan ay›nda da, 1 Nisan disketinde ad›n›n yaz›l› oldu¤ugerekçesiyle gözlat›na al›nm›fl ve tutuklanm›flt›. Kifli sa¤l›¤› ve güvenli¤initehdit etti¤i, insanl›k onurunu ayaklar alt›na ald›¤› düflüncesiyle tecrit uy-gulamas›n›n bir iflkence oldu¤unu savunan AfiÇI, F tipi cezaevlerinin aç›l-ma sürecinden bugüne mücadelesini sürdürdü ve görevi dolay›s›yla iflledi-¤i öne sürülen bir suç neticesinde F tipine at›lan ilk avukat oldu.”

Behiç AfiÇI’n›n yeni Ceza Paketi’nde hak ve özgürlükleri k›s›tlayan hü-kümlerin geri çekilmesi amac›yla Ça¤dafl Hukukçular Derne¤i'nde açl›kgrevi yapan avukatlar aras›nda oldu¤u belirtilen aç›klamada, o gün avukat-lar›n, yeni paketle ‘Avukatlar potansiyel suçlu görülüp cezaland›r›l›yor’ de-dikleri hat›rlat›ld› ve “Gerçekten de Behiç AfiÇI potansiyel suçlu görüldü-

¤ü için müdafilikten yasakland›” denildi.

“Suçu ispat edilene kadar herkes masum say›l›rken bir avukata mesle¤i-ni yapmaktan yasaklama getirilmesi hem avukata hem de ve as›l olarak mü-vekkillerine bir cezad›r” tespitinde bulunan HHB, daha önce de müvekkil-leri Ercan Kartal ile görüfl haklar›na bu yeni düzenlemelerle müdahale edil-di¤i bilgisini verdi. HHB, “Bugün de susmayaca¤›z. Bugün de savunmay›savunaca¤›z. Bugün de haklar›m›z ve özgürlüklerimiz için mücadele etmeyedevam edece¤iz” kararl›l›¤›n› ifade etti.

Av. Behiç Aflç› müdafilikten yasakland›

HHB Susmayacak!

Üst geçit talebi Valilik önündeAdana fiakirpafla Temel Haklar, ‘Bir Üst GeçitKaç ‹nsan Eder?’ kampanyas›nda, mahallelerineüst geçit yap›lmas›n› isteyen fiakirpafla halk›n›ntaleplerini bir kez de 31 Ekim’de Adana Valili¤iönünde duyurdu. Dernek Baflkan› Mehmet B›ld›r-c›n’›n aç›klamas›n›n ard›ndan kent merkezinde elilanlar› da¤›t›ld›.

Torbal› E¤itim-Sen üyelerine bask›

E¤itim- Sen ‹zmir Torbal› ‹lçesiTemsilcili¤i, Anadolu Lisesi'nde üye-lerine yönelik bask›lar›n devam etti-¤ini duyurdu. Aç›klamada, OkulMüdürü Yakup Atasever'in bask›larave üyelerine yönelik sald›r›lara ilifl-kin davan›n, 30 Kas›m günü Torba-l› Adliyesi'nde görülece¤i belirtildi.

TMY Karfl›t› Birlik eylem yapt›

TMY Karfl›t› Birlik'i oluflturansiyasi gruplar, 30 Ekim günü ‹stiklalCaddesinde yapt›klar› eylemle,“TMY Tasar›s› Geri Çekilsin AntiDemokratik Yasalar ‹ptal Edilsin”dediler. 70 kiflinin kat›ld›¤› eylem-de, sloganlar at›ld› ve TMY’n›n bas-k›c› yüzü anlat›ld›.

Her hafta yap›lan Yürüyüfl Der-gisi toplu sat›fllar›na devam edildi.31 Ekim günü Örnektepe Mahalle-si'nde ya¤mura ra¤men 2 saat için-de 100 dergi satan okurlar›m›zemekçi halk›n ilgisiyle karfl›land›.

Örnektepe’de polisin müdahalegiriflimi bofla ç›kar›l›rken, ayn› günSar›gazi Mahallesi’ndeki dergi sat›-fl›na jandarma sald›rd›. Dergimizinhalka ulaflmas›na tahammül ede-meyen jandarma, sat›fla engel ol-maya çal›flt›. Okurlar›m›z›n, yapt›k-lar›n›n demokratik meflru haklar›oldu¤unda ›srar etmesi karfl›s›nda,“burada kanun benim” diyen jan-darma, okurlar›m›za sald›rd›. Sald›-r› sonucunda 8 okurumuz gözalt›naal›nd›.

Ertesi günü serbest b›rak›lanokurlar›m›z, 2 Kas›m günü Sar›gaziMerkez’de yap›lan aç›klamada, ya-flad›klar›n› anlatt›lar. Yürüyüfl sat›fl›-n›n meflrulu¤unu savunan okurlar›-m›z, jandarman›n, “buras› Sar›gazi,burada bu tür fleylere izin verme-yiz!” sözünü hat›rlatarak, “yani ‘bu-rada yasa da, hak da, hukuk da be-nim, benim dedi¤im benim yapt›-¤›m geçerli olur!’ denilmektedir”dediler. Hasan Koço¤lu, maruz kal-d›¤› fliddet sonucu oluflan darp izle-rini bas›na gösterirken, aç›klama-da, flöyle denildi: “Sald›r›lar›namac› bizi ba¤›ms›zl›k demokrasive sosyalizm yürüyüflümüzdenvazgeçirmek, en ufak demokratikhakk›m›z› dahi engellemektir. Bu-na izin vermeyece¤iz!”

Temel Haklar Federasyonu ta-raf›ndan yap›lan aç›klamada da sal-d›r› protesto edilerek, “Sokaklar-da, evlerde, ifl yerlerinde Yü-rüyüfl okumaya devam edece-¤iz. Duymayan kulaklara Yü-rüyüfl'ün onurlu sesi hayk›r›la-cak” denildi.

Yürüyüfl engellenemez!

Page 48: R T Hapishanelerden U T SS A K L A R ‹fiKENCE Ö R VE DDAYAK …yuruyus.biz/pdf/pdf/025.pdf · 2005. 11. 5. · Haftal›kDergi/Say›:25 6 Kas›m 2005 Fiyat›:1Milyon/1YTL (kdvdahil)

48

6 Kas›m 2005 / 25

Paris gettolar›ndapatlayan öfke

Fransa’n›n baflkenti Paris’in yoksul banliyö semtlerin-den Clicy Sous Bois’te, 17 yafl›ndaki Ziad ve 15 ya-fl›ndaki Banou adl› gençlerin polisten kaçarken birelektrik trafosuna saklanmalar›n›n ard›ndan yaflam-lar›n› kaybetmeleri, varolan öfkenin ortaya ç›kmas›-na neden oldu. Ço¤u zenci yüzlerce genç polisle ça-t›flt›, onlarca polis arac›n› yakt›, sokaklara barikatlarkurdu. Ölümlerden polisi sorumlu tutan ve hüküme-tin fliddetten baflka hiçbir politikas› olmad›¤›n› belir-ten göçmenler, Fransa’n›n gettolaflt›r›p sefalete terk-etti¤i semti savafl alan›na çevirdiler.

Öfke Clicy Sous Bois ile s›n›rl› kalmad› ve dokuz ayr›banliyöye daha yay›ld›. Barikatlar kuruldu, bankalar,ma¤azalar yak›ld›. Polis, onuncu gününe giren büyüköfkeyi bast›ramazken, dergimiz yay›na haz›rland›¤›n-da Paris’ten alevler yükselmeye devam ediyordu.

Bu arada; ‹çiflleri Bakan› Nicolas Sarkozy’nin, öldürü-len iki gencin ailesi ile görüflme iste¤i ise aileler tara-f›ndan reddedildi. Aileler Fransa Baflbakan› ile görü-flürken, binlerce gösterici polisi ve hükümeti protes-to eden sessiz bir gösteri düzenleyerek belediye önü-ne yürüdü.

Bu öfkenin iki gencin ölümüyle aç›klanamayaca¤› or-tadad›r. Son y›llarda sadece Fransa de¤il, tüm Avru-pa’da ‘anti-terör’ yasalar› en çok göçmenleri hedefalm›fl, buna ilaveten yeni göçmen yasalar› ile bu ke-simler aç›kça yoksay›lmak, sindirilmek istenmifltir.“Ça¤dafl Avrupa”n›n göçmenleri afla¤›layan, hor gö-ren kültürü; sadece toplumlar›n bir bölümünün “›rk-ç›l›klar›” sorunu olmay›p bir devlet politikas› oldu¤u,en çok da göçmenler taraf›ndan görülmüfltür. Öfke-nin daha çok Afrika ve Ortado¤u kökenli göçmenle-rin yaflad›¤› bölgelerde patlamas› ise yüzy›llara daya-nan sömürgecilik tarihini hat›rlatmaktad›r. Bu göç-menler, bu sömürgecilik politikalar› sonucu toprakla-r›ndan kopar›lm›fllard›r. Aldatma politikalar›na ra¤-men halklar›n belle¤inde derinden akan bir ›rmak gi-bi varl›¤›n› koruyan bu tarihin unutuldu¤unu kimsedüflünmesin. Frans›z burjuva politikac›lar›n›n “polisyetmez, toplumsal entegrasyon gerekli” demeleri de,bu gerçekleri gördüklerinin kan›t›d›r. Ama çözümle-ri, çüzüm de¤ildir. “Entegrasyon” ad›yla, göçmenle-rin kültürlerini yoketme politikalar› de¤il midir bugünyaflananlar›n bir yan›!

Suç patlamas›n›n yafland›¤› göçmen gençler, uzat›lanmikrofonlara aç›kça, sistemi suçlayan konuflmalaryap›yorlar. Sistemin yoksayarak sefalete terketti¤i veoldukça kötü koflullarda yaflam savafl› veren gettolar-da yaflananlar, halklar›n yoksay›lamayaca¤›n›, sindi-rilemeyece¤ini göstermektedir.

✔✔ SSusurluk’ta dde¤iflen bbir flfley yyok!Oligarflik devletin halka karfl› savafl›n›n tüm ç›plakl›¤›ile deflifre olmas›na vesile olan “Susurluk kazas›”n›nüzerinden 9 y›l geçti. 3 Kas›m 1996’dan bugüneoligarfli halka karfl› savaflmaya devam ediyor. ‹flken-celer, infazlar, katliamlar sürüyor. Gelen-giden ikti-darlar, Susurluk politikalar›ndan taviz vermeden uy-guluyorlar. Bugün, burjuva bas›n›n köfle yazarlar›n-dan kimileri “Susurluk’la hesaplaflmadan bu ülkededemokratikleflme hayaldir” diyorlar. “Susurluk dev-lettir” diyen devrimciler, bu gerçe¤i 4 Kas›m1996’da söylemifllerdi. Ve Susurlukla hesaplaflma-n›n yolunu da flu fliarla ilan etmifllerdi: “Susurluk Pis-li¤ini Devrim Temizler! Devrime Yürüyelim!”

Bu yürüyüfle kat›lmayanlar, demokratikleflmeyiAB’den bekleyenler daha çok beklemeye devamedecekleri gibi, Susurluk’un kendini bir biçimde sü-rekli olarak hat›rlatmas›ndan da kurtulamazlar.

✔✔ CIA’n›n ‘‘Gizli HHapishaneleri’ABD'de yay›mlanan Washington Post Gazetesi’ninyeni ve eski istihbarat yetkilileri ile diplomatlara da-yanarak yay›mlad›¤› habere göre; CIA, “terör flüp-helilerini” Tayland ve Do¤u Avrupa'da bulunan baz›gizli cezaevlerinde tutuyor ve iflkenceyle sorguluyor.4 y›l önce Tayland, Afganistan, 8 Do¤u Avrupa ül-kesinde (Tümü Amerikan iflbirlikçisi) ve GuantanamoKörfezi'nde kurulduklar› belirtilen cezaevleri, Bushdahil üst düzey yöneticilerinin bilgisi dahilinde. Birde “ev sahibi” ülkenin birkaç üst düzey istihbaratyetkilisi taraf›ndan biliniyor. Burada tutsaklar ne ka-dar tutuluyor, neye göre tutuluyor belirsiz; çünkü on-lar hukuken “yoklar” ve hiçbir hakka sahip de¤iller!

Emperyalizmin dünyas›n›n, hukuksuzluk ve terör dün-yas› oldu¤unun yeni bir kan›t› daha! Cezaevlerininvarl›¤›n› yalanlamayan Beyaz Saray, resmi aç›kla-mas›nda “olmas›, burada iflkence yap›ld›¤› anlam›-na gelmez” diyerek, tüm dünyayla alay etti. ‹flkence-li, hukuk d›fl› yöntemler kullanm›yorsan, neden “giz-li cezaevi?” Ancak mesele dünyay› inand›rmak de-¤ildir, emperyalist küstahl›k sadece dayat›r!

✔✔ Genelkurmay yyeni mmodel aaras›nGenelkurmay Baflkanl›¤›’n›n örnek göstererek, “bizdede bunlar olsun yeter, baflka bir fley istemiyoruz” de-dikleri, ‹ngiltere’nin yeni Anti-terör Yasas› ask›yaal›nd›. ‹ngiliz kamuoyunun, hukukçular›n ve Blair’inpartisinin milletvekillerinin dahi tepkisini çeken yasa,polise 90 güne kadar gözalt› süresi dahil çok geniflyetkiler tan›yor ve devlet terörünü meflru gösteriyor-du. “Örnek” en az›ndan flimdilik yok! Genelkurmaykendine yeni bir emperyalist model bulmak zorundakalacak! Malum, beyinleri emperyalistlere endekslioldu¤u için mutlaka oralardan bir yerden almal›lar.

not düflüyoruz

Page 49: R T Hapishanelerden U T SS A K L A R ‹fiKENCE Ö R VE DDAYAK …yuruyus.biz/pdf/pdf/025.pdf · 2005. 11. 5. · Haftal›kDergi/Say›:25 6 Kas›m 2005 Fiyat›:1Milyon/1YTL (kdvdahil)

49

6 Kas›m 2005 / 25

Hollanda’n›n göçmenpolitikas› 11 can ald›

Baflkent Amsterdam'da, sınırdıflıedileceklerin konuldu¤u tutuke-vinde ç›kan yang›nda, ikisi Türki-yeli 11 göçmen hayat›n› kaybetti.S›n›r d›fl› ve göçmen politikas›n›nürünü olan bu olay›n ard›ndan; il-tica baflvurusu kabul edilmeyenya da baflka bir nedenle hakk›ndas›n›rd›fl› verilen kiflilerin, kendile-riyle ilgili devam eden hukuki sü-reç tamamlanmadan sını dıflı edil-dikleri ortaya ç›kt›.

Emperyalistler, sömürgecilik politi-kalar› ile aç b›rakt›klar› halklar›nkap›lar›na dayanmas› karfl›s›nda,yine katletmekten baflka bir fleybilmiyorlar!

Duisburg’da ‘çocuk ve aile’ toplant›s›Duisburg Anadolu E¤itim ve KültürMerkezi, Türkiyeli emekçilere yö-nelik faaliyetlerini, 30 Ekim günükad›nlarla düzenledi¤i, “Çocuk veAile” konulu toplant›yla devamediyor. E¤itimci Reyhan Düzyar;ailelere, çocu¤un geliflimi üzerin-de ailenin etkisi, anne-babalar›ndüfltü¤ü yanl›fllar, çocu¤a nas›lyaklafl›lmas› gerekti¤i vb. konula-r›nda bilgi verirken, aileler karfl›-laflt›klar› sorunlar› anlatt›lar. Et-kinliklerin farkl› konularda devamedece¤i bilgisi verildi.

Anadolu Federasyonu, s›n›r d›fl›kararlar›na karfl› bafllatt›¤› kampanya-s›n›, 27 Ekim günü Almanya’n›n Du-isburg kentinde Alman Sendikalar

Birli¤i binas›nda düzenle-di¤i bas›n toplant›s› ileduyurdu.

“S›n›r D›fl›lara, Otu-rum ‹ptallerine Hay›r” ya-z›l› pankart›n as›ld›¤› sa-londa yap›lan aç›klamada,Federasyon Sözcüsü Ab-

dullah Atefl konufltu. Atefl, Almanya'da ocak ay›nda yürürlü¤e giren YeniGöçmenler Yasas› nedeniyle 200 bin yabanc›n›n oturum iptalleri ve s›n›r d›-fl› edilmelerinin gündemde oldu¤unu belirtti. “S›ra bize gelmeden hareketegeçmeliyiz” ça¤r›s›nda bulunan Atefl, bunun 14 bininin Türkiyeli oldu¤unadikkat çekti.

Atefl, bugüne kadar, siyasi, ekonomik, insani nedenlerle ülkelerden kop-mak zorunda kalan 200 bin insan›n s›n›r d›fl› edilmesinin alt›nda, geldikleriülkelerin koflullar›n›n de¤iflmesi de¤il, Avrupa’n›n üretim için ihtiyac› olma-yanlardan kurtulma politikas›n›n yatt›¤›n› kaydetti.

Atefl flöyle konufltu: “S›n›r d›fl›lar sadece geçici oturumu olan 200 bininsan› ilgilendiren bir durum de¤ildir. ‹lk etapta s›n›r d›fl› edileceklerdir sa-dece. Sonra s›rayla devam edecek ve hepimize gelecek. Bizim yapmam›z ge-reken örgütlülüklerimizi geniflletmek ve birlikte hareket etmektir.”

Bas›n toplant›s›nda kampanya kapsam›ndaki faaliyetlere iliflkin bilgi deveren Atefl, Almanya'n›n de¤iflik flehirlerinde standlar›n aç›laca¤›n›, 5 Ka-s›m'da Berlin'de Hartz IV ve Ajanda 2010 ile ilgili yeni hükümeti uyar› yü-

rüyüflü yap›laca¤›n› ve 8-9 Aral›k'taKarlsruhe'de yap›lacak olan Eyalet‹çiflleri Bakanlar› Toplant›s›n›n protes-to edilece¤ini kaydetti.

Kampanya kapsam›nda; Berlin'de,21-29 Ekim günlerinde bildiriler da¤›-t›ld›. Aç›lan standa ve imza kampanya-s›na yabanc›lar yo¤un ilgi gösterirken,stand ve bildiri faaliyetleri çeflitli ken-tin de¤iflik semtlerinde sürüyor.

Avusturya’da KonserlerAvusturya Anadolu Federasyonu, Viyana ve Graz

flehirlerinde konserler düzenledi. Graz Anadolu KültürMerkezi'nin 22 Ekim’de düzenledi¤i konsere 300 kiflikat›l›rken, ertesi günü Viyana’dakine 500 kifli kat›ld›.

Her iki konserde de, salona “Ölüm Orucu 6. Y›l›n-da, 120 fiehit, Direnifl Sürüyor, Ne AB Ne ABD Ba-¤›ms›z Türkiye, Avrupa’da Hak K›s›tlamalar›na Son”yaz›l› pankartlar, k›z›l bayraklar ve ölüm orucu flehitle-rinin foto¤raflar› as›ld›. fiair Mehmet Özer’in sundu¤uve fliirler okudu¤u konserlerde, Anadolu Federasyonutan›t›ld›. Yerel sanatç› ve gruplar Kurdo, Grup Varidat,Grup Anadolu ve Abbas Do¤anay’›n yan›s›ra Abidin’in

türkülerini söyledi¤i gecelerde, Grup Yorum’un marfl-lar› ve flark›lar› kitleyi coflturdu. Grup Yorum’un türkü-leri kitle taraf›n-dan hep birliktesöylendi.

Etkinliklerdeayr›ca, ölüm oru-cunu anlatan si-nevizyon gösteri-mi yap›ld› ve ‹s-tanbul TAYADBaflkan› MehmetGüvel, direniflüzerine konuflma-lar yapt›.

Anadolu Federasyonu S›n›r D›fl›lara Karfl› Kampanya Bafllatt›

yurtd›fl›

Page 50: R T Hapishanelerden U T SS A K L A R ‹fiKENCE Ö R VE DDAYAK …yuruyus.biz/pdf/pdf/025.pdf · 2005. 11. 5. · Haftal›kDergi/Say›:25 6 Kas›m 2005 Fiyat›:1Milyon/1YTL (kdvdahil)

50

6 Kas›m 2005 / 25

dünya

Avrupa Parlamentosu'nun, “in-san haklar› mücadelesinde iz b›ra-kan kifli ve kurumlara” da¤›tt›¤› id-dias›ndaki Sakharov Ödülü, bu y›l,Küba rejimini y›kmak için emper-yalizmle iflbirli¤i yapt›klar› için tu-tuklananlar›n efllerine, Nijeryal›Avukat ‹brahim ve RSF’ye verildi.

‹nsan haklar› maskesi alt›ndaKüba’da sosyalizmi yoketme plan-lar›na Avrupa’dan ikiyüzlü bir des-tek daha! Hat›rlanaca¤› gibi sözko-nusu karfl›-devrimciler tutuklan›phalka aç›k bir flekilde yarg›land›kla-r›nda da, Avrupa Küba ile iliflkileridondurmufl, besleme ayd›nlar›n› ha-rekete geçirerek k›namalar yay›nla-m›fl, bu k›namalar›, gerçekleri ö¤-renme gere¤i dahi duymadan, ülke-mizden ‹HD gibi kimi kifli ve ku-rumlar da kat›lm›flt›.

Kendilerine “Ak Kad›nlar” ad›n›

veren, karfl›-devrimcilerin aileleri“insan haklar›” ad›na neler yapm›fl-lar peki? Ya da flöyle soral›m; acabaAvrupa, Türkiye hapishanelerinde120 insan›n ölmemesi için görülme-dik bir mücadele veren, büyük be-deller ödeyen TAYAD’l›lara buödülü vermeyi neden düflünmez?

Her iki sorunun da cevab› ayn›-d›r; insan haklar› Avrupa’n›n politikç›karlar› için bir maskedir, araçt›r.Aslolan, Avrupa emperyalizmininç›karlar›d›r, projeleri do¤rultusundayönlendirmedir.

Nobel ödülleri de hep bu do¤rul-tuda da¤›t›lm›fl, emperyalizme hiz-met eden kifli ve kurumlar ön planaç›kar›lm›fl, parlat›lm›flt›r.

AB, Küba’n›n kuflat›lmas›ndaABD’nin yan›ndad›r. Latin Ameri-ka ve tüm dünyada ideolojik ve mo-ral etkisi olan sosyalizmi y›kmak,

emperyalizmin ortak hedefidir.

“‹nsan haklar›” da bu amaçlakullan›lmaktad›r. Avrupa, sömürge-cilik tarihlerini, bugün Afrika’danTürkiye’ye katliamlar›n› ve iflbirlik-çilerinin vahfletlerine verdikleri des-tekleri unutturarak, oynamak istiyorbu oyunu. Ancak bu oyunu çok iyibilenler, gereken cevab› da vermek-tedirler. Fidel Castro’nun ödül üze-rine flu cevab›, tam da böyledir:

“Gözlerinizin içine bak›p kendi-nizi flöyle suçlay›n: Sen yozlaflm›fl,ahlaks›z ve ikiyüzlünün tekisin.

Sömürgecili¤i siz icat ettiniz vebugün hala koruyorsunuz, haks›z ti-careti siz yaratt›n›z, zenginlikleri sizçal›yorsunuz. Her zaman oldu¤u gi-bi yine öyle alçaklar ki...

5 Kübal›’n›n davas›yla Avru-pa’dan kimse ilgilenmedi. ABDmahkemesinin, yarg›lanmalar›n›nyasad›fl› ve haks›z oldu¤unu söyle-mesine ra¤men hala hapiste tutulanarkadafllar›m›z›n sal›verilmesi içinAvrupa’da gömleklerini paralayankimseleri görmedik.”

Fidel’den AB’ye: ‘Sen yozlaflm›fl,ahlaks›z ve ikiyüzlünün tekisin’

Naziler’e geçit yok!Almanya’n›n Göttingen

kentinde hafta sonu Nazi parti-si NPD taraf›ndan düzenlenengösteriye karfl› soka¤a ç›kan 3bin 500 anti-faflist, gösteri dü-zenledi. Aralar›nda sol gruplar,yefliller, kilise temsilcilerinin debulundu¤u ‘Sa¤a Karfl› Birlik’inça¤r›s›yla gerçeklefltirilen gös-teride, polisin neonazilere izinvermesi elefltirildi.

Naziler’in polis korumas›n-da yürütülmek istenmesi veuyar›lara ra¤men bunda ›sraretmesi üzerine, yollara barikat-lar kuruldu, faflistlere geçit ve-rilmeyece¤i hayk›r›ld›. Nazilerikorumaya alarak anti-faflistleresald›ran polis onlarca kifliyi gö-zalt›na al›rken, 28 gösterici, 14polis yaraland›. Halk›n da anti-faflistlere destek vermesi üzeri-ne, Nazileri koruyamayaca¤›endiflesine kap›lan polis, 500metre yürüttükten sonra grububölgeden ç›kard›.

Belçika’de genel grevAvrupa sermaye devletlerinin emek-çilere yönelik sald›r›lar› yo¤unlafl›r-ken, iflçi eylemleri de art›yor.

Belçika'da ekim ay› bafl›nda sosyalistFGTB Sendika taraf›ndan düzenle-nen genel grevin ard›ndan, bu kezde üç büyük sendika, (FGTB, CSCve CGSLB) genel greve ç›kt›. Hü-kümetin, emeklilik yafl›n› 58'den60’a yükseltme, sosyal haklar› k›-

s›tlamaiste¤i veiflsizli¤ekarfl› ya-p›lan ge-nel grev,28 Ekimg ü n üBelç ikag e n e -l i n d eb i r ç o ksektörüdurdur -du.

12 y›l aradan sonra ilk kez 100 biniflçinin baflkent sokaklar›n› doldur-du¤u gün, baflta Opel olmak üzerebirçok fabrikada üretim durdurdu,otobüs, tren, metro, havayollar›çal›flmad›. Brüksel sokaklar›n› slo-ganlarla inleten iflçilere seslenensendikac›lar, yürüyüflün tarihselli¤i-ni ifade ederek, taleplerini dile ge-tiren konuflmalar yapt›lar ve hükü-metin, seslerine kulak vermemesidurumunda mücadelelerini sürdür-mekte kararl› olduklar›n› bildirdiler.

Shell’de grevBu arada Avrupa’n›n en büyük pet-rol rafinerisi olan, Shell’in Hol-landa’daki rafinerilerinde,1979’dan bu yana ilk kez grev ger-çekleflti. 600 iflçinin çal›flt›¤› PernisRafinerisi’nde grev; Shell yöneti-minin emeklilik yafl›n› 60’tan 65’eç›karmak ve emeklilik fonuna iflçi-lerin ücretlerinden katk› pay› kes-mek istemesi üzerine 1 Ekim günübafllat›ld›.