POSTMODERNİZM · Web view2- Kültürel Devrim/Laiklik 3-Siyasal Devrim/Demokrasi 4- Endüstriyel...

34
Edebiyat Teorileri ders Notları POSTMODERNİZM “Avrupa’da bir hayalet geziniyor: Postmodernizm… Postmodern hayaletin dokunmadığı neredeyse tek bir entelektüel faaliyet alanı yok. Bu hayalet , mimariden zoolojiye kadar her kültürel disiplinin üzerinde iz bırakıyor;biyoloji, ormancılık, coğrafya, tarih, hukuk, edebiyat ve tüm sanat dalları, tıp ,siyaset, felsefe vb.’ye kadar uzanıyor. Ancak bu şekilsiz varlık gene de bir hayalet ve oldukça korkunç bir hayalet olarak kalıyor….’(Thomas D. Dochherty, ’Postmodernizm:Giriş’, s.7) Dünyada yaklaşık 20- 25 yıllık bir zamandan beri ‘Post’lu kelimeler oldukça popülerite kazanmıştır. Türkiye’de de aynı durum rahatlıkla gözlenebilir . Bunun için herhangi bir kitapçıya gitmek ve postmodernizmle ilgili bir kitap sormak yeterlidir.Kitapçının uzatacağı yüzlerce Türkçe veya çeviri kitap bu kavramın popülerliği hakkında açık bir delildir. Postmodernizmi anlamak için bir önceki çağa yani Modern çağa genel bir çerçeveyle bakmak uygun olacaktır. Zaten bu metinde Postmodernizmle ilgili olarak verilecek bilgilerin çoğu Modernizm’le karşılaştırma yapılarak ortaya konulmuştur. İki akımı karşılaştırarak anlatmak konuyu daha açık kılmaktadır. Ayrıca Postmodernizm akımının bünyesinde taşıdığı özellikler de bunu gerektirmektedir. Çünkü Postmodernizm, Modernizmin 1

Transcript of POSTMODERNİZM · Web view2- Kültürel Devrim/Laiklik 3-Siyasal Devrim/Demokrasi 4- Endüstriyel...

Page 1: POSTMODERNİZM · Web view2- Kültürel Devrim/Laiklik 3-Siyasal Devrim/Demokrasi 4- Endüstriyel Devrim/Endüstriyalizm POSTMODERNİZM’İN ANLAMI Postmodenizm teriminin tam anlamının

Edebiyat Teorileri ders Notları

POSTMODERNİZM

“Avrupa’da bir hayalet geziniyor: Postmodernizm…

Postmodern hayaletin dokunmadığı neredeyse tek bir

entelektüel faaliyet alanı yok. Bu hayalet , mimariden zoolojiye

kadar her kültürel disiplinin üzerinde iz bırakıyor;biyoloji,

ormancılık, coğrafya, tarih, hukuk, edebiyat ve tüm sanat

dalları, tıp ,siyaset, felsefe vb.’ye kadar uzanıyor. Ancak bu

şekilsiz varlık gene de bir hayalet ve oldukça korkunç bir

hayalet olarak kalıyor….’(Thomas D. Dochherty,

’Postmodernizm:Giriş’, s.7)

Dünyada yaklaşık 20- 25 yıllık bir zamandan beri ‘Post’lu kelimeler oldukça

popülerite kazanmıştır. Türkiye’de de aynı durum rahatlıkla gözlenebilir . Bunun için

herhangi bir kitapçıya gitmek ve postmodernizmle ilgili bir kitap sormak yeterlidir.Kitapçının

uzatacağı yüzlerce Türkçe veya çeviri kitap bu kavramın popülerliği hakkında açık bir

delildir.

Postmodernizmi anlamak için bir önceki çağa yani Modern çağa genel bir çerçeveyle

bakmak uygun olacaktır. Zaten bu metinde Postmodernizmle ilgili olarak verilecek bilgilerin

çoğu Modernizm’le karşılaştırma yapılarak ortaya konulmuştur. İki akımı karşılaştırarak

anlatmak konuyu daha açık kılmaktadır. Ayrıca Postmodernizm akımının bünyesinde taşıdığı

özellikler de bunu gerektirmektedir. Çünkü Postmodernizm, Modernizmin getirdiği hemen

her şeye tepki olarak doğmuş olup Modernizm’e karşı başkaldırı özelliği taşıyan bir akımdır.

1-AYDINLANMA VE MODERNİZM

Aydınlanma ile Modernizm birbirine sıkısıkıya bağlıdır. Modern düşüncenin fikir

mimarları Aydınlanma düşünürleridir. Bu yüzden Modernizmi daha iyi anlama için

Aydınlanma dönemini incelemek gerekmektedir.

1

Page 2: POSTMODERNİZM · Web view2- Kültürel Devrim/Laiklik 3-Siyasal Devrim/Demokrasi 4- Endüstriyel Devrim/Endüstriyalizm POSTMODERNİZM’İN ANLAMI Postmodenizm teriminin tam anlamının

a) Aydınlanma

Aydınlanma, İngilizce ‘light’ (ışık) kelimesinden türetilmiş olup enlightenment

terimini karşılamaktadır. Hampson’un Aydınlanma ile ilgili olarak belirtikleri

Aydınlanma’nın özünü vermesi açısından önemlidir:

“Aydınlanma teriminden anlaşılacak olan yaşamın bir çok yönüne

nüfuz etmiş düşünme ve davranış biçimleridir. Tarihsel olguların, sanat

yapıtlarının, bilimsel buluş ve felsefi düşüncelerin birbirleriyle

etkileşimlerinden oluşan ve bu etkileşimin insanın tarihe , sanata , bilime ve

felsefeye bakışını değiştirmesiyle biçimlenen bir ilişkiler ağıdır.”

Aydınlanma düşüncesi 18. yüzyılda belirginleşmiştir. Fakat bazı bakımlardan bu

sürecin, ilk çağlara –Grek Aydınlanmasına - kadar uzandığı belirtilmektedir. Grek

Aydınlanmasında sofistler de bir çok değeri, aklın süzgecinden geçirmek gerektiğini

savunmuşlardır. Fakat tarihsel olarak Aydınlanma Hristiyanlığın yoğun olarak

eleştirildiği, ,kilisenin, din adamlarının, aklın süzgecinden geçtiği 18. yüzyıldır.Aydınlanma ,

bir anlamda da burjuvazinin aristokrasiye açtığı savaştır. Aydınlanma hareketinin temel amacı

ise insanı köleleştirdiğine inanılan mit, mitos, inanç ve önyargıların egemen olduğu düzenden

kurtarıp özgürleştirici aklın düzenine sokmaktır.Yani Aydınlanma özde ‘Akıl ’çağıdır,

diyebiliriz.

Önemli Aydınlanma düşünürleri ise şunlardır:

Locke, Voltaire, Montesquieu, Rousseu,Diderot, Hume, Berkeley, Kant, Leibniz,

Hegel.

Kant’a göre,’ Aydınlanma, insanın kendi suçu ile düşmüş olduğu bir ergin olmama

durumundan kurtulmasıdır. Bu ergin olmayış durumu ise,insanın kendi aklını bir başkasının

klavuzluğuna başvurmaksızın kullanamayışıdır. İşte bu ergin olmayışa insan kendi suçu ile

düşmüştür; bunun nedeni ise aklın kendisinde değil, fakat aklının başkasının klavuzluğu ve

Longman Active Study Dictionary, s. 387 Norman Hampson, Aydınlanma Çağı, çev. J.Parla, Hürriyet vakfı yay.İst,1991,s.12 Sabri Kızılçelik, Postmodernizm Dedikleri, saray kitabevi, s.5

2

Page 3: POSTMODERNİZM · Web view2- Kültürel Devrim/Laiklik 3-Siyasal Devrim/Demokrasi 4- Endüstriyel Devrim/Endüstriyalizm POSTMODERNİZM’İN ANLAMI Postmodenizm teriminin tam anlamının

yardımı olmaksızın kullanmak kararlığını ve yürekliliğini gösteremeyen insanda

aranmalıdır.’

Kısacası Aydınlanma düşüncesinde esas nokta, aklın din ve inanç üzerindeki

üstünlüğüdür. Ayrıca İlerleme, sorgulayıcılık,laik bir dünya görüşü, hümanizm, pozitif bilim

anlayışı Aydınlanmanın önem verdiği hususlardır.

b)Modernizm

‘Modern’ terimi ‘modernus ’teriminden türetilmiştir ve ‘çağa uygun, çağdaş’

anlamına gelmektedir. Buna göre Modernizm ise; Çağcıllık, yenilikçilik demektir. Fakat

tarihsel çizgi içinde Modernizm’i bir terim olarak farklı anlamlar yüklenmiş olarak

görmekteyiz.İlk olarak 5.yüzyılda kullanılmıştır. Fakat daha ziyade Orta çağ’dan sonraki

dönemlere Modern çağlar denmektedir. Sebebi ise dinin yerini rasyonalitenin yani aklın

almasıdır. Modern çağı, 18. yüzyıl Aydınlanma ile başlayan ‘Akıl ’çağı olarak ifade etmek

mümkündür. Bu çağın en temel unsurlarını birkaç kelimeyle özetleyebiliriz: Rasyonellik,

nesnellik , akıl, bilim, sistematik düşünce, pozitivizm vs. Nesrin Kale’nin Modernizm’in

birçok yönünü ele alan tanımı bu anlamda önemlidir:

“ Modernizm, Aydınlanma felsefesiyle ortaya

çıkan; insanlığı içinde bulunduğu bağnazlıktan,

hurafelerden; geri kalmışlıktan kurtarmayı

amaçlayan; toplum bilimlerinde insan uygarlığının

genellikle sanayileşme ve laikleşme aracılığıyla

uğradığı ekonomik , siyasal ve toplumsal bir

dönüşümdür ve ilerleme olgusunu temel alarak

insanlığın gittikçe daha iyi ve üstün amaca doğru

hareket ettiğini kabul eder.”

immanuel kant, Seçilmiş Yazılar, çev. N.Bozkurt, remzi kit. , 1984,s213 Türkçe Sözlük, TDK Yay. Doğu Batı Dergisi, ‘Modernizmden Postmodernist Söylemeler Doğru’ Nesrin Kale, sayı:19

3

Page 4: POSTMODERNİZM · Web view2- Kültürel Devrim/Laiklik 3-Siyasal Devrim/Demokrasi 4- Endüstriyel Devrim/Endüstriyalizm POSTMODERNİZM’İN ANLAMI Postmodenizm teriminin tam anlamının

Modern çağda tamamen rasyonalizm, aklın ve bilimin üstünlüğü söz konusudur. Hatta

Ortaçağ’da dinin kulluğunda olan insan bu seferde bilimin kulluğuna soyunmuştur.

Modernizmin bir başka yönü de Daniell Bell’e göre gündelik değerlere hastalık bulaştırmış

olmasıdır. Schelling’e göre ise insanın doğuşu ve Tanrı’nın ölümüdür.

Modernizmin başlangıcı olarak Rönasans, Reform ve Amerika’nın keşfi görülmekte

ve başlangıç yerinin İtalya olduğu belirtilmektedir.Bazı düşünürlere göre ise modernizm ,

burjuvazinin oluşmasıyla veya teknik – sanayi devrimi ile başlamıştır. Marx ve Weber ise

Modernizmi feodal toplumu izleyen dönem olarak görür.

Modernizmin Başlıca Özellikleri

1- Akılcı , bilimsel, teknolojik ve yönetsel etkinliğin yaygınlaşmasıdır.

2- Toplumum merkezine ‘Tanrının ’yerine bilim yerleşmiştir ve modernizm akılcılık

ile sıkı sıkıya bağlıdır.Fakat Tourane’nin belirttiği gibi modernizm sadece

akılcılığa ,indirgenemez. Tourane bu noktada şöyle demektedir:

‘Madem ki modernlik yalnızca akılcılaşmayla tanımlanamıyor

ve madem ki , bunun tam tersine , modernliği aralıksız değişimlerin

bir akımı olarak sunan görüş ,iktidar ve kültürel kimliklerin direniş

mantığını fazlasıyla aşağıya düşürüyor , bu durumda modernliğin

tam da akıl tarafından doğa yasalarıyla uyum içinde yaratılan

nesnel dünya ile her şeyden önce bireyciliğin , ya da daha net bir

biçimde kişisel özgürlüğe çağrının dünyası olan , öznelliğin dünyası

arasındaki sürekli büyüyen ayrılık tarafından tanımlanması

gerektiği açık bir hal alıyor demektir….’

3- Modernlik özgürlük ve özerklik düşüncesine dayanır.(Wagner)

4- Devlet ve toplumun, akılcı, doğal hukuk ile siyasal ekonominin, bilim ile

inanmanın birbirinden ayrılması esastır.

5- Geleneksel yapıya karşı koyuş söz konusudur.

Modernizm’in Temel Parametreleri:

Kapitalizm

a.g.e.s.31 Ömer Naci Soykan, Türk Postmodernizmi, Felsefe Dünyası , sayı:9, Ankara, ekim, 1993 Postmodernşizm Dedikleri, s. 13 Alain Tourane, Modernliğin Eleştirisi, ,YKY, İst,1994,s.16

4

Page 5: POSTMODERNİZM · Web view2- Kültürel Devrim/Laiklik 3-Siyasal Devrim/Demokrasi 4- Endüstriyel Devrim/Endüstriyalizm POSTMODERNİZM’İN ANLAMI Postmodenizm teriminin tam anlamının

Endüstri

Kentlilik

Demokrasi

Ussallık

Bürokrasi

Uzmanlaşma

Bilimsel Bilgi

Ulus Devlettir.

Jeannier’e göre Modernliği belirleyen dört devrim vardır:

1-Bilimsel Devrim/Aydınlanma eksenli POZİTİVİZM

2- Kültürel Devrim/Laiklik

3-Siyasal Devrim/Demokrasi

4- Endüstriyel Devrim/Endüstriyalizm

POSTMODERNİZM’İN ANLAMI

Postmodenizm teriminin tam anlamının ne olduğu ve neyi ifade ettiği hususunda hala

ortak bir görüş birliğine varılamamıştır. Birbirine tezat teşkil eden çok sayıda

‘Postmodernizm’ tanımı bulunmaktadır. Dolayısıyla Postmodernizmin anlamını genel bir

çerçeveyle görebilmek için önemli düşünürlerin ‘Postmodernizm’ tanımlarının hepsini bir

arada vermek uygun olacaktır.

Postmodernizm:

Loyatard’a göre, ‘Gelişmiş toplumlarda bilginin durumu, ya da ‘metaanlatılara

yönelik inanılmazlık’dır. ’

Harvey’e göre,’yeni bir yapı veya düşünce tarzıdır.’

Kelner’e göre,’Teknokapitalizmdir.’

Jameson’a göre,’Geç Kapitalizm’in kültürel mantığıdır.’

Baudrillard’a göre,’taktikler, hipergerçeklik ve nihilizm dönemidir.’

Eco’ya göre,’Masumiyet çağının sonudur.’

Faucault’a göre ‘Bilmeceli ve rahatsız eden bir dönemdir.’

Adair’e göre, ‘Bir geçiş dönemidir. ’

Barthes’e göre:’Nazik bir mahşer anıdır.’

Touraine’ye göre, ‘Modernlikten çıkıştır.’

A.Jeanniere, Modernite Nedir, Modernite versus Postmodernite ; Çev.Küçük, Vadi yay, 1993,s.16-22

5

Page 6: POSTMODERNİZM · Web view2- Kültürel Devrim/Laiklik 3-Siyasal Devrim/Demokrasi 4- Endüstriyel Devrim/Endüstriyalizm POSTMODERNİZM’İN ANLAMI Postmodenizm teriminin tam anlamının

Berman’a göre,’Katı olan her şeyin buharlaştığı dönemdir. ’

Kroker ve Cook’a göre,’Bir panik kültürdür.

Vattimo’ya göre ,’’Avrupa’nın dünyanın geri kalanı üzerinde egemenliğinin sonudur.’

Bell’e göre, ‘Sanayi sonrası toplumdur.’

Sarup’a göre,’Muğlaklık dönemidir.’

Lipovetsky’a göre ‘Boşluk çağıdır.

Feyereband’a göre ‘Ne olsa gider dediği şeyin egemen olduğu dönemdir.’

Larrain’e göre, ‘Schopenhouer ve Nietzshe’nin felsefelerinden kaynaklanan

kötümserlik ve Rölativizmdir. ’

Gellner’e göre:’aşırı görelilik ve öznelcilik yanlısı bir akımdır ya da farklı bakış

açılarına sahip Nietzsche ile Marx’ın yüzyıl sonraki buluşmasında Nietzsche’nin dans

etmesine Marx’ın purosuyla verdiği karşılıktır. ’

Tüm bu tanımlardan görüldüğü üzere Postmodernizmin anlamı hakkında birbirine

benzer veya çok farklı bir çok yaklaşım vardır. Bu da hala Postmodernizmin kesin bir

tanımının olmadığının göstergesidir. Bu noktada Gellner’in ifadeleri dikkat çekicidir:

‘…Bu postmodernizmin ne menem bir şey olduğu hala

açık değildir. Gerçekten de postmodernizmin göze çarpan

özellikleri arasında açıklığa rastlamak olanaksızdır....Her şey

bir yana , açık olan şu ki postmodernist inancın 39 ilkesi ya da

postmodernist manifesto diye bir şey yok ki , ona bakıp içerdiği

tasarımları tam anlamıyla belirleyebildiğimizden emin olalım.’

Bu belirsizliklerle beraber Postmodernizmin kesin olan bazı özellikleri vardır ve bu

özelliklerden bir tanıma ulaşmak mümkündür. Postmodernizm, Modernizm’in temel

özelliklerine; bilimsel bilginin üstünlüğüne, pozitif bilimlere, ulus-devlet anlayışına,

endüstriyalizme, kapitalizme karşı çıkan ya da onları sorgulayan buna karşılık, belirsizliği,

parçalılığı, farklılığı, etnikliği, alt kültürleri, kültürel çoğulculuğu, yerel bilgiyi ön plana

çıkaran bir akımdır, diyebiliriz. Ayrıca ‘Post ’ kelimesinden de bir tanıma ulaşmak

mümkündür. Post öneki bir aşma durumunu belirtir. Bu anlamda Postmodernizm de modern

dönemin sonrasını ve o dönemin aşılmasını tanımlamaktadır. Yani Modern sözcüğü ile

tanımlanan aşamadan sonra gelen yeni bir aşamayı ifade etmektedir.

E.Gellner, Postmodernizm, isla m ve Us, ümit yay, 1994, s,41

6

Page 7: POSTMODERNİZM · Web view2- Kültürel Devrim/Laiklik 3-Siyasal Devrim/Demokrasi 4- Endüstriyel Devrim/Endüstriyalizm POSTMODERNİZM’İN ANLAMI Postmodenizm teriminin tam anlamının

POSTMODERNİZMİN KÖKENİ

Postmodernizmin kökeni konusunda da tam bir belirsizlik vardır. Çok sayıda düşünür

farklı tarihler göstermektedirler. Mesela Sarup Post-Yapısalcılık ve Postmodernizm adlı

yapıtında ‘Postmodernizm terimi 1960’larda New York’taki sanatçılar ve eleştirmenler

arasında ortaya çıktı ve 1970’lerde Avrupalı kuramcılar tarafından geliştirildi’ demektedir. Heller ve Feher ise akımın 1968’lerde doğduğunu ileri sürmektedirler. Fraser ve Nicholson’a

göre de Postmodernizm 1978’lerden sonra Feminizm akımı ile beraber çıkmıştır. Jameson ise

Postmodernizm adlı ünlü eserinde daha farklı bir yaklaşımda bulunur:

“….olgunun varlığının , kökenci bir kopuş ya da ‘coupure

’ ile ilgili varsayımlara dayalı olarak genellikle 1950’lerin

sonu , ya da 1960’ların başlarında ortaya çıktığı kabul ediliyor.

…”

Soykan’a göre ise Postmodernim ilk kez 1870 yılında ortaya çıkmıştır. O dönemde

İngiliz ressam Chapman arkadaşlarıyla beraber postmodern resim anlayışı getirmek istemiştir.

Panwitz 1917’de Postmodern İnsandan söz eder. Fredico de Oniz’in de ilk kullananlardan

olduğu düşünülmektedir. Nesrin Kale Postmodern terimi ilk kez kullanan kişinin Arnold

Toynbee olduğunu belirtir. Toynbee’nin Bir Tarih İncelemesi adlı eserinde modern dönemin

I. Dünya savaşıyla sona erdiğini belirtir ve bundan sonraki dönem Postmodern dönemdir.

Toynbee Batı tarihini dört döneme ayırır:

Karanlık Çağlar( 7. 11. yüzyıllar arası)

Orta Çağ (11. ve 15. y.y.a.)

Modern Çağlar( 15. 19.yy. a.)

Postmodern çağlar

Bir başka yaklaşım ise bu terimin 1970’lerde ilk kez mimari alanında kullanılmaya

başlandığı görüşüdür.

M.Sarup, Post-Yapısalcılık ve Postmodernizm,Ark yay, Ankara, s.158 Heller ve feher, Postmodern Politik Durum, , Öteki yay, ankara, 1993, s. 200 Nicholson, Frazer, ‘Felsefesiz Toplumsal Eleştiri: Feminizm ve Postmodernizm arasında Bir Karşılaştırma ’, Modernite Versus Postmodernite, Vadi yay, Ankara, 1993, s.276 Jameson, Postmodernim yada geç Kapitalizmin kültürel mantığı , Yapı Kredi yay, ist, 1994,s. 29 Ömer Naci Soykan, Türkiyede Felsefe Manzaraları, YKY yay, 1993,s.122-123 Doğu Batı Dergisi, ‘Modernizmden Postmodernist Söylemeler Doğru’ Nesrin Kale, sayı:19, s.32-33 Gencay Şeylan, Postmodernizm, imge yay, s.23

7

Page 8: POSTMODERNİZM · Web view2- Kültürel Devrim/Laiklik 3-Siyasal Devrim/Demokrasi 4- Endüstriyel Devrim/Endüstriyalizm POSTMODERNİZM’İN ANLAMI Postmodenizm teriminin tam anlamının

POST MODERNİZMİN FELSEFEYE YANSIMASI

Postmodernizmin felsefe boyutu da temelde Modern dönemdeki felsefe anlayışlarına

tepki niteliği taşımaktadır. Daha ziyade Nietszche ve Heideger’den hareket edilerek bir

felsefe anlayışı ortaya konmuştur. Modern dönemin felsefe anlayışı olan Epistomolojiyi

köklü bir şekilde eleştiriye tabi tutmuşlardır. Ancak Gencay Şeylan’ın da belirttiği gibi

Postmodernizmin kendine özgü bir metodolojik özelliğinden de bahsetmek mümkün değildir. Dolayısıyla Postmodernizmin tüm alanlarında gözlenen belirsizlik bu alanda da kendini

göstermektedir. Fakat Postmodernizmin temel bazı hususlarından çıkarımlar yapmak mümkün

olabilir.

Bilindiği gibi, Modernizmin temel felsefesi Rasyonalizm ve Epistemolojidir.

Postmodern akım bu iki unsura tamamen karşı çıkmaktadır. Daha genel bir ifadeyle

Aydınlanma felsefesine, dolayısıyla akılcılığa tepki özelliği taşımaktadır. Modern dönemde

ön planda olan Rasyonalizm ‘Genel geçer bilginin var olduğunu ve kaynağının akıl ’

olduğunu savunur. Modern bilimde Bacon’dan gelen faydacılık da çok önemli bir yer

tutmaktadır. Bilginin değeri insanlara ne ölçüde faydalı olabildiği ölçüde artmaktadır. Yani

modern bilgi açlığı, yoksulluğu, acıyı yok etmeli insanlığı kurtuluşa erdirmelidir.

Postmodernizmde aklın insanlığı iyiye ve mutluluğa götürmediğini, savaşların, teknolojik

silahların ve birçok akıl ürününün insanlığı söylenenini aksine huzursuzluğa götürdüğünü ileri

sürerler ve Hiroşima gibi örnekleri ortaya atarlar.Dolayısıyla Postmodernizm’e göre akıl

bilginin kaynağı olamaz.

Daha önce de belirttiğimiz gibi, Postmodernizmde epistomoloji kritiği çok önemli

bir yer tutmaktadır. Aydınlanma çağında insanların bilim ve akıl sayesinde her türlü

çıkmazdan kurtulacağı vaat edilmiştir. Yani bilim insanın her türlü sorununu çözebileceği bir

araç olarak sunulmuştur. İnsan bilim sayesinde doğa üzerinde egemen olabilecektir. Fakat

zamanla anlaşılmıştır ki bu bilgi çağında da açlık, yoksulluk, savaş, baskı gibi sorunlar

aşılmamış ve bilime, bilgiye, akla olan güven yitirilmiştir. (Bilginin , bilimin eleştirisi daha

önceki yıllara Frankfurt Okuluna da dayanmaktadır. Frankfurt okulu Postmodernizmden önce

bilginin eleştiriciliğini yapmıştır. Bu okulun başlıca düşünürleri Adorno, Marcuse,

Horkheimer, Habermas’tır.)

Postmodernizmde buna dayalı olarak ortaya konulan bir başka konu, ‘Bilginin, dil

çözümlemelerine bağlı olarak doğruyu yansıtamayacağı temel sav’ıdır. Ayrıca modern bilgi

Gencay Şeylan, Postmodernizm,s.21 a.g.e.s.35G:Ş

8

Page 9: POSTMODERNİZM · Web view2- Kültürel Devrim/Laiklik 3-Siyasal Devrim/Demokrasi 4- Endüstriyel Devrim/Endüstriyalizm POSTMODERNİZM’İN ANLAMI Postmodenizm teriminin tam anlamının

anlayışı insanı özgürleştirmemekte, aksine ağır kısıtlamalar getirmektedir.Yani yerleşik bilim

anlayışı yıkılmalıdır görüşü hakimdir.Bu noktada bir paradoks ortaya çıkmaktadır. Yani Post

modernizmde sistematik bilgini yıkılması ve yerine tek doğruyu yansıtmak iddiası olmayan

bir bilim anlayışı olması gerektiği savunulur. Fakat bu durumda çok sayıda bilgi kümeleri

birlikte var olacaktır. Bu durumda toplum kendisini nasıl üretecektir? Gencay Şaylan buna ‘

Toplumun kendini Yeniden Üretme Paradoksu’ demektedir. Yani böyle çok doğrulu bir

bilgi anlayışı kabul edilirse bu anlayışa göre biçimlene toplum kendini üretemeyecektir.

Bilim’e Bakış (Bilim felsefesi açısından Postmodernizm )

Bilim felsefesi bilgilerin kaynağını, tanımını, elde ediliş sürecini ve kesinlik

düzeyini inceleyen felsefe dalıdır. Temel soruları:’Bilgi nedir?,’bilginin kaynakları

nelerdir?’,’Bilgi hangi, yollarla elde edilir?’,’Bilginin gerçeklik düzeyi nedir?’ Bu bölümde

Modern bilim/ bilgi anlayışı ile Postmodern dönemdeki bilim anlayışı anlatılacaktır.

Modern bilim kapitalist dönüşüm içinde oluşmuştur. Modern bilimle ortaçağdaki

bilgiyi Tanrı ile temellendirme anlayışı yıkılmış ve Tanrı’nın yerini akıl almıştır.Modern

bilimin Galileo ile ortaya çıktığı varsayılmaktadır. Galileo ‘Ben taşın ya da cismin neden

düştüğü ile değil nasıl yere düştüğü ile ilgileniyorum ’ cümlesi modern bilimin esasını teşkil

etmektedir.Burada söz konusu olan şey nedensellik ilkesinin Modern bilimin dışına atılmış

olmasıdır. Bunun asıl sebebi, nedensellik ilkesi esas alındığı bilimin nedenin nedenini

araştırılmaya başlanacaktır ve bu durum da kapı metafiziğe çıkacaktır. Metafiziği tamamen

bilimin dışına sokan modern bilim felsefesine de bu durum ters düşecektir. Bu yüzden modern

bilime nedensellikten ziyade nasıllık önemlidir.Bu noktada ilk akla gelen kişi ‘Genel Çekim

Kuramı’nın sahibi ünlü bilim adamı Newton’dur. Newton’a göre evrende her şey birbiriyle

ilişkilidir ve bu ilişki mükemmel bir şekilde işlemektedir. Fakat zamanla bu ilişkiler ağının

düzeni hususunda tartışmalar ortaya çıkmış ve Bohr’un Qauntum fiziği ve Einstein’in

belirsizlik kuramı ile bu anlayış sarsılmıştır . Bilindiği gibi Postmodernizmin bilim anlayışı ve

bilgiye yaklaşımı daha ziyade Quantum fiziği esasları doğrultusundadır.

Quantum Fiziği ve değişen bilgi anlayışı

Niels Bohr’un ortaya attığı Quantum kuramı Pozitivizm ve Modern bilimin –

nedensellik – anlayışını sarsmıştır. Quantum fiziğine göre maddenin en küçük birimi olan

atom paçacıkları arasında nedensel değil, rastlantısal bir ilişki vardır. Bundan sonra suje-obje

ayrımı yıkılmış ve rastlantısallık ilkesi kabul edilmiştir. Suje – obje ayrımının ortadan

kalkması ile modern bilimin tarafsızlık ilkesi de yıkılmış olmaktadır. Çünkü Quantum

a.g.e.s.37

9

Page 10: POSTMODERNİZM · Web view2- Kültürel Devrim/Laiklik 3-Siyasal Devrim/Demokrasi 4- Endüstriyel Devrim/Endüstriyalizm POSTMODERNİZM’İN ANLAMI Postmodenizm teriminin tam anlamının

kuramına göre bilgiyi üreten kişi ile bilgi arasında bir bağlantı söz konusudur. Yani suje- obje

ayrımı ortadan kalkmıştır. Yani bilgiyi üreten kişinin değer yargıları, kişiliği , dünya görüşü

bilgiyi etkilemektedir.

Einstein’in Görecelik Kuramı ve Heisenberg’in Belirsizlik kuramı tek doğrulu bilgi

anlayışının yetersizliğini tamamen kanıtlamıştır. Böylelikle Modern bilgi anlayışı , Pozitivist

düşünce darbe yemiştir ve Postmodern bilgi anlayışı bu temel üzerine kurulmuştur.Bu

çerçevede Postmodern bilim anlayışı üç gelişmeyi bünyesinde taşımaktadır:

Belirsizlik

Görecelik

Rastlantısallık.

Kısaca Postmodern bilim anlayışında Modern bilim anlayışının iki temel öğesi olan

nedensellik ve suje-obje ayrımı tamamen yıkılmıştır.

* * *

Bilim anlayışı ile ilgili olarak bir başka önemli husus da bilim dil arasındaki

münasebettir. Geleneksel modern bilim anlayışına göre dil nesnel gerçekliği ifade etmektedir.

Fakat gerçekte dilin paradoksal ve metoforlara dayalı bir yapısı vardır.Bu noktada ilk akla

gelen ve herkesçe bilinen Giritli Epimenides paradoksudur. ‘Bir Giritli olan Epimenides bütün

Giritliler yalancıdır diyor ’ önermesi bir dil paradoksudur. Çünkü Tüm Giritliler yalancı ise

Epimenides de yalancı olur ve o zaman Giritliler nasıl yalancı olacaktır. Bu dilin özelliğinden

kaynaklanan bir açıktır. Bu bilginin test edilebilirliği yoktur. Aynı özellik metafizik söylemler

için de geçerlidir. Yani her durumda dil nesnel gerçekliği temsil etmemektedir. Postmodern

söylem bilimin bu anlayışı doğrultusundadır.Yani dilin bu özelliği de göze alınarak tek

değerli mantık ya da doğruluk yerine çok değerli mantık kabul edilmiştir. Bu doğrunun

olmadığı anlamına gelmez . Yalnızca olası bir doğruluk anlayışı söz konusu olur.Bu noktada

bir Postmodern düşünür olan Derrida’nın görüşleri önemlidir.Derrida’ya göre dilin bu

özellikleri nedeniyle dış dünya ancak göreli olarak ifade edilebilir ve anlam okuyucudan

okuyucuya değişebilir. Gencay Şeylan’ın bu konudaki tespitleri önemlidir:

‘Derrida’ya göre herhangi bir metni okuyan ya da mesaj

alan birey , sembollerin kodunu çözüp metni anlamlandıracak ya

da bir başka deyişle semantik yüklemesi yapacaktır. Ancak bir

metni okuyan bireyin semantik yüklemesi ile metni kaleme alan

1

Page 11: POSTMODERNİZM · Web view2- Kültürel Devrim/Laiklik 3-Siyasal Devrim/Demokrasi 4- Endüstriyel Devrim/Endüstriyalizm POSTMODERNİZM’İN ANLAMI Postmodenizm teriminin tam anlamının

bireyin yaptığı semantik yükleme arasında daima şu ya da bu

ölçüde bir fark bulunacaktır-anlam-landırma farkı…’

Modern bilimin tek doğrulu özelliği yani tek olan gerçekliği yansıtması bilgi

gerçekleştirilirken değer yargılarından sıyrılmayı gerektirmiştir. Aksi taktirde çok sayıda

gerçeklik söz konusu olmaktadır. Dolayısıyla modern bilimde nesnellik temel özelliktir ve

Postmodern bilim anlayışı bu noktada eleştiriye başlamaktadır. Postmodern anlayışa göre bu

şekilde tek doğrulu bilim anlayışı yerine çok doğrulu bir bilim anlayışı kabul edilmelidir.

Çünkü tek doğrulu ve değişmez gerçek olarak kabul edilen hususlar insanı baskı altında

tutmaktadır. Konuyu daha açık kılmak için Umbero Eco’nun Gülün Adı adlı yapıtını bu

noktada örnek vermek mümkündür. Bu roman aslında modern bilim anlayışı ve bilgiye bakışı

eleştiren Postmodern bir eserdir. Roman Ortaçağ’da , bir manastırda geçmektedir. Romanda

çok nadide eserlerin bulunduğu bir kütüphane vardır ve bu kütüphanede Aristo’nun Komedi

adlı oyunu bulunmaktadır. Manastırda seri cinayetlerin işlenmesi aslında bu yapıtla

ilgilidir.Burada kurulu bilgi anlayışını koruyan bir yaşlı rahip bu kitabı okuyanları

zehirleyerek öldürmektedir. Çünkü rahipler bu kitabı okurlarsa kabul edilmiş bir çok doğruları

eleştiriye tabi tutacaklardır. Gerçekten de bu eser Postmodernizmin bilim /bilgi anlayışını

roman düzeyinde işleyen çok önemli bir yapıttır.

Postmodernistler ‘Büyük Anlatı ’ dedikleri her şeye karşıdırlar.

Büyük anlatıların da başında Pozitivizm gelmektedir.Bu noktada R:Fardon’un

görüşleri önemlidir:

“…Bugünkü devrimin kesin tarihi tartışmaya açıktır. Ama

1970’lerden başlayarak tanıklar ….bilginin tabanında bir kayma

yaşandığını ayrımsamaya başladılar. Dünya sarsılıyordu. …buna

postmodernizm denildi. ..ve ..bilimsel…insan davranış modelleri…

hakkında her gün yeni kuşkular doğdu. Metin anlatının

sözdağarı(empletment), yorumötesi konusunda yoğunlaşma ..tanı

koymaya yarayan(semptomik )belirtilerdir. ”

Pozitivist bilgi anlayışı da Postmodernizmin karşı koyduğu konulardan

birisidir.Comte’un öncüsü olduğu Pozitivist anlayışına göre doğruluk, ‘test edilebilirlilik’le

a.g.e.s.173 Postmodernizm Dedikleri, s.91

1

Page 12: POSTMODERNİZM · Web view2- Kültürel Devrim/Laiklik 3-Siyasal Devrim/Demokrasi 4- Endüstriyel Devrim/Endüstriyalizm POSTMODERNİZM’İN ANLAMI Postmodenizm teriminin tam anlamının

bağlantılıdır. Pozitivist bilgi anlayışı ‘iki değerli mantık ’üzerine kuruludur. Buna göre bir

bilgi ya doğrudur ya da yanlıştır. Yani her sorunun ancak bir yanıtı bulunmaktadır. Modern

bilgi anlayışında ikinci üzerinde durulması gereken önemli nokta, bilgini içeriği ve elde

ediliş yöntemidir. Modern bilgi anlayışında bilgi elde etmenin yöntemi tümevarım ve

tümdengelim’dir. Ve bugün hala akademik çevrelerde modern bilim anlayışı, etkisini

sürdürmektedir. Postmodern anlayış Pozitivizm ve Modern bilgi anlayışına bu noktalarda

karşı çıkar. Postmodernistlere göre nesnellik, egemenlerin kurnaz bir aldatmasından başka bir

şey değildir. Onlara göre nesnel doğrunun yerine yorumsama bilgisi konmalıdır. Daha önce

de belirttiğimiz gibi, metnin nesnel olamayacağını iddia ederler:

“….şu yazar –gözlemci bize önce kendini anlatsa çok iyi eder. Önce kültürünü itiraf

etsin bakalım. Gerçek kendi başına değeri olan , kültürden bağımsız olgular hiçbir durumda

yoktur aslında; ne de onlara ulaşabilirsiniz. Bize anlatacağı pek fazla bir şey yoktur bu yüzden

. Aslında bize kendi hakkında anlattığı şeyler bile çok kuşkulu , çok dolambaçlıdır. Kendini

anlattığında da süsler biraz . Bunun ötesine gittiği pek görülmez. …”

Postmodern görüşe göre bir araştırmacı olguyu incelerken tarafsız olamaz

Murphy’nin de dediği gibi ..’olgular yargılardan pürüssüzce ayrılamazlar.’

Son olarak postmodernizmin önde gelen savunucularından Loyatard’ın postmodern

bilim anlayışı ile ilgili görüşlerini aktarmak gerekir:

‘Post modern bilim , kendisini karar verilemezler , açık denetimin sınırları , eksik

enformasyon tarafından karakterize edilen çatışmalar, ‘fracta ’ , katastroflar ve paragmatik

paradokslarla ilgili kılarak , kendi evrimini süreksiz , katostrofik, yenilmez ve paradoksal

olarak kurumsallaştırıyor ve bilgi kelimesinin anlamını değiştiriyor , böyle bir değişimin nasıl

yer alabileceğinin açıklıyor. Bilineni değil, bilinmeyeni üretiyor. Postmodern bilimi en çoğa

çıkartılmış işlerlikle yapacak hiçbir işi olmayan , paraloji olarak anlaşılan esas bir farklılığa

sahip bir meşrulaştırım modeli önermektedir. ’

Loyatard’a göre bilimsel bilgi yerine anlatısal bilgi konmalıdır ve Pozitivizm

bataklığından kurtulunmalıdır.

Postmodern bilim anlayışında kabul gören bir başka düşünür Feyerabend’dir. Onun

bu konudaki görüşleri postmodernistlerin epistomoloji kririğini daha net olarak ortaya

koymaktadır. Amacı bilimsel bilginin üstünlüğünü ve evrenselliğini yıkmak olan Feyereband

‘yerelliği’ ön plana çıkarır ve ‘her kültür , her ulus kendi özel gereksinimlerini karşılayacak

bir bilim kurabilir.’ der. Bu noktada ilkel kabileleri örnek verir. Özgür ilkel kabilelerin E.Gellner, POstmodernizm , islanm ve us, ümit yay, ank,1994,s.45 Postmodenizm Dedikleri.s.92 J. F.Lyotard,Postmodern Durum , Ara yay, 1990,s.50

1

Page 13: POSTMODERNİZM · Web view2- Kültürel Devrim/Laiklik 3-Siyasal Devrim/Demokrasi 4- Endüstriyel Devrim/Endüstriyalizm POSTMODERNİZM’İN ANLAMI Postmodenizm teriminin tam anlamının

bazılarında modern tıbbın yapamadığı hastalıkların tedavisi yapılmış olduğunu kanıt olarak

gösterir. Yani bilimsel bilginin evrenselliğini ve üstünlüğünü yıkarak aynı anda birden fazla

türde doğru olabilir ve hepsi yaklaşık olarak geçerli olabilir görüşündedir. Ve Postmodern

akımda kabul edilmiş bir yaklaşımdır.

Post modernizmde ‘iyi ve adil ’kavramı da yoktur ve bunların tanımı yapılamaz. Bu

durumda bir nihilizm de kendini gösterir.

POSTMODERNİZMİN SOSYOLOJİK YÖNÜ

Sosyoloji’de postmodernizm terimi ilk kez 1968’de Amitai Etzioni tarafından

kullanılmıştır. Etzioni’ye göre postmodern toplum , iletişim ve enerji teknolojilerinin gittikçe

artan bir ilerlemesiyle belirlenen bir toplumdur.

Postmodern toplum kuramını ilk ortaya atan düşünürlerini bir çoğunun Fransa’dan

çıkması dikkat çekici bir hususiyettir. (Baudrillard, Foucault ve Lyotard Fransalı

düşünürlerdir.) Tabiiki Postmodernizm gündemde olan bir konudur ve hemen her ülkede

tartışılmaktadır. Fakat Fransa’nın bu anlamda özel bir yeri vardır. Gencay Şaylan bunda

Fransadaki kritik yaklaşım geleneği’nin etklili olduğunu belirtir.Yalnızca II.Dünya Savaşı

sonrasına bakıldığında dahi Marksizmin, Egzistansiyalizmin bu ülkenin entellektüel

dünyasında çok önemli bir yer tuttuğu görülmektedir.

Postmodern düşünürlere göre belirleyici bir toplum kuramı olanaksızdır. İnsan ve

toplum onlara göre belirlenemez olgulardır. Çünkü toplumda parçalanmışlık , kaos,

süreksizlik vardır.(Postmodern düşünürler ilerlemeci tarih anlayışına da karşıdırlar.)Bu

sebeple herhangi bir kuram havada kalacaktır. Bununla beraber , Postmodern düşünürler de

kuşkusuz toplumla ilgili tanımlamalar ve çözümler yapmaktadırlar. Bu ise daha ziyade

hermeneutics (yorum bilgisi) ile ilgilidir.

Hermeneutics, kelime anlamı olarak kutsal metinleri yorumlama anlamına

gelmektedir. Dilthey tarafından toplum ya da insanla ilgili açıklamalar için kullanılmıştır.

Dilthey’e göre insan ve toplumla ilgili bilgi üretmek doğa ile ilgili bilgi üretmek gibi değildir.

İnsan ile ilgili bilgi üretirken bilginin öznesi ile nesnesi birbirinden ayrılamaz. Buradan yola

çıkarak toplumla ilgili de geçerli bir kuram üretilemeyeceği görüşündedir. Çünkü insan

toplumla ilgili bilgi üretirken nesnel olamaz ve kesin bir kuram ortaya atılamaz.

Hermeneutics, daha sonra postmodern düşünürlerden olan Georg Gadamer tarafından

esas alınmıştır.

Kızılçelik, Sosyoloji Teorileri, Yunus Emre yay, 1994,s.153 Gencay şaylan, Postmodernizm, s.191

1

Page 14: POSTMODERNİZM · Web view2- Kültürel Devrim/Laiklik 3-Siyasal Devrim/Demokrasi 4- Endüstriyel Devrim/Endüstriyalizm POSTMODERNİZM’İN ANLAMI Postmodenizm teriminin tam anlamının

Sosyolojik açıdan Postmodernizm çoğulculuğu vurgular.

Daniel Bell, The Coming Of Post Industrial Society’de postmodern toplum yerine

postendüstriyel toplumdan bahseder. Postendüstriyel toplumu beş kategoriye ayırır. Bunlar,

ekonominin ağırlıklı olduğu hizmet sektörü; ikincisi, meslek sektöründe profesyonel sınıfın

ön plana çıkışı, üçüncüsü bilginin merkezi rolü, dördüncüsü, geleceği yönlendirme, beşincisi

karar oluşturmadır.

Genel anlamda postmodern sosyal teoriler 1970’lerde gündeme gelmiştir. Baudrillard,

Lyotard ve Jameson postmodern toplum bilimcilerini önde gelen isimleridir. Bu anlamda

Postmodern toplum düzeni ile ilgili ilk görüşleri ortaya atan bu kimselerdir. Baudrillard,

‘Semiorgy ’ tabirini kullanarak taklitlerin ve suretlerin ürünü olan bir postmodern toplumdan

bahseder. Lyotard , büyük umutların ve devrimci siyasetin sona erdiği bir postmodern

durumdan bahseder. Jameson ise postmodernizmin kendisinini kapitalizmin yeni bir aşaması

içinde yer alan kültürel bir mantık , yani geç kapitalizmin kültürel mantığı olarak yorumlar.

Dolayısıyla postmodernizmin toplumsal boyutunu ortaya koymak için özellikle bu

düşünürlerin toplumsal savlarını ele almak uygun olacaktır.

Nihilist Düşünür Jean Baudrillard ve Sanayi Ötesi Toplum

“(Modern toplumların) içinde bulunduğu …durumu

nitelemek gerekseydi , bir orji sonrası hali derdim. Orji, tam da

modernliğin patladığı andır.; her alandaki özgürlüğün patladığı

andır…”

Baudrillard

Baudrillard, sosyoloji eğitimi görmüş ve Marksizmle yakından ilgilenmiş

Postmodernizmin önde gelen düşünürlerindendir.En önemli eserleri ‘Sessiz yığınların

Gölgesinde ya da Toplumsalın Sonu’,’Simulasyonlar’,’Kötülüğn Şeffaflığı ’dır.1960’lardan

sonra Marksizmden Postmodernizme yönelmiştir. O toplumu ‘tüketim toplumu ’kavramı ile

tanımlamıştır. Eserlerinde kültürün, ideolojinin ve işaretlerin toplumdaki etkisinden

bahseder.Baudrillard ilk kitabında, kapitalizmin insanın günlük yaşamını nasıl

metalaştırdığını dile getirmektedir.İkinci kitabında kapitalist toplumdaki insanın

sorunlarından bahseder. Kapitalist toplumda insan ilişkileri azalmış ve insanlar metalaşma ve

nesneleşme dönüşümüne girmişlerdir.İlk kitaplarında daha ziyade Marksizm etkisindedir ve

tüketim toplumu üzerinde yoğunlaşmaktadır. Baudrillard bu toplumda tüketicinin tüketme

1

Page 15: POSTMODERNİZM · Web view2- Kültürel Devrim/Laiklik 3-Siyasal Devrim/Demokrasi 4- Endüstriyel Devrim/Endüstriyalizm POSTMODERNİZM’İN ANLAMI Postmodenizm teriminin tam anlamının

zorunluluğundan kaçamayacağını ve bu yüzden nesneleştiğini ileri ürer.Çünkü birey, bu

toplumda tükettikçe prestiş sahibi olmaktadır.Zamanla marksizmi yadsımış ve fikirlerinde

buna dayalı olarak değişiklikler ortaya çıkmıştır.Marksizimin her şeyi emek ve üretim

moduna indirgemesi ona göre yanlıştır.Postmodern anlayışının sabitleştiği bu dönemden sonra

sembolik değişim onun toplum kuramlarında önem verdiği kavramlardan birisi olmuştur. Bu

değişimi medya, bilgisayar , eğlence sanayi …vs. ile özdeşleştirmektedir.Ayrıca Baudrillard

son dönem birçok düşünürü gibi 20.yüzyılı ‘sanayi ötesi toplum’ olarak ele alır. Ona göre

sanayi ötesi toplum tam bir dönüşüme uğramış ve kendine özgü bir kültür geliştirmiştir.

Baudrillard bu toplumu birtakım metoforlarla açıklamaktadır: Hiperrealite, simulasyon, içe

patlama (implosion ). Sanayi ötesi toplumda Baudrillard’a göre artık insanlar gerçeğe

bakarak modeli değil, kendilerine sunulan modele bakarak kurgusal gerçeği

belirlemektedirler.Mesela,insanlar arzuladığı, oturmak istediği evi dergiler, reklamlar, Tv

belirlemekte, bunlar insanlara modeller sunmaktadır.Böylece insanları işaretler ağı

etkilemektedir. Bu yüzden artık bu sanayi ötesi toplumda ‘hiperrealite ’hakimdir.

Görüntü ile gerçek arasında fark ortadan kalkmıştır ve bu da alt kültür ile üst

kültür arasındaki farkı da ortadan kaldırmıştır. Bu da Baudrillard’a göre ‘Tarihin

Sonu’nun gelmesi demektir. Bu yüzden Baudrillard’ın nihilist bir toplumsal görüşü vardır.

Daha açık bir ifadeyle Baudrillard toplumun sonunun geldiğini söylemektedir. ‘Game With

Vestiges’ adlı makalesinde postmodernizmin yıkıntıdan (modernliğin harabelerinden)

arta kalanlarla oynanan bir oyun olduğunu söyler. Ona göre tarih durmuştur. Anlamı

olmayan bir tür tarih sonrasında olduğumuzu ve tüm tanımların anlamını yitirdiği , her şeyin

bittiği yani toplumsalın sonunun geldiğini belirtir. Baudrillard, artık toplumun bir ‘kitle

yığını’ haline geldiğini söylemektedir. Postmodern çağda toplumlar gerçekle değil, gösteri

ile ilgilenmektedir:

‘….Onlar anlam yerine gösteri istemektedirler. Hiçbir çaba

onları içerikleri ya da kodun ciddiyetine inandırmada yeterince

kandırıcı olamamıştır. Gösterge isteyen insanlara mesaj verilmeye

çalışılmaktadır. Oysa onlar içinde bir gösterge olması koşuluyla

tüm içeriklere tapmaktadırlar. Yadsıdıkları şey anlamın

diyalektiğidir… ’

a.g.e.s.203 Baudrillard, ‘Sessiz Yığınların Gölgesinde Ya da Toplumsalın Sonu’, Çev. O.Adanır ; Ayrıntı yay., İst, 1991, s. 12

1

Page 16: POSTMODERNİZM · Web view2- Kültürel Devrim/Laiklik 3-Siyasal Devrim/Demokrasi 4- Endüstriyel Devrim/Endüstriyalizm POSTMODERNİZM’İN ANLAMI Postmodenizm teriminin tam anlamının

İkinci öne çıkan kavram ‘İçe doğru patlama ’dır. Baudrillard’a göre Modern

toplumda önemi olan hususlar postmodern toplumda içe doğru patlayarak önemini yitirmiştir.

Yani toplum, sosyal değişme, sınıf gibi kavramları açıklayan toplumsal kuramlar geçerliliğini

bu yüzyılda yitirmiştir. Çünkü bu kuramlar insanı muktedir saymaktadır. Oysaki postmodern

toplumda insanlarda ‘olağanüstü bir uyumluluk’ söz konusudur. İnsanlar yığın halinde

işaretlere uyumlu olarak yaşamaktadır.İnsanları bu şekilde sessiz bir yığın haline getiren

mekanizma Baudrillard’a göre MEDYA’dır. Yani her şey birbiri içine girmiş ve içe doğru

patlama gerçekleşmiştir ve Modernitedeki her şey postmodern dönemde anlamını

yitirmiştir.

Kısacası Budrillard’a göre şimdiye kadarki tüm toplumsal kuramlar geçerliliğini

yitirmiştir , diyebiliriz.

Baudrillard’da toplumla ilgili olarak ortaya atılan önemli bir başka konu da Batı’da

16.yüzyıldan beri ‘Ölümü Baskı Altına Alma ’hususudur. Modern toplum insanları

psikolojik olarak ölümden kaçma eğilimi göstermektedir. Yani çağdaş toplum yaşam üzerine

kurulmakta ölüm ise normalin dışına atılmaktadır.Baudrillard’a göre, böylelikle aslında

bireyin yaşamı ölüm kokusu altında tutulmakta ve birey kendisini ölümden

koruyacağına inandığı toplumsal otoritelere baş eğmektedir

Taklit (Simulacra), Baudrillard’ın üzerinde durduğu bir başka husustur.Simulacra

insan dışındaki, varlıkların taklitle temsili anlamına gelen bir kelimedir. Postmodern

topluma bir imajlar ağı egemendir ve bunlar insan ve toplum yaşamı ile ilgili taklitlerdir.

Fakat bu taklitler gerçeği yansıtmamaktadır Bu yüzden bir ‘hiperrealite’den bahsedilmektedir.

Böyle taklitlerden ve kurgudan örülü bir toplumda doğru ve yanlışın ne olduğuna karar

vermek olanaksızdır. Medya bu toplumsal düzenin odak noktasıdır. Ve insan bu simulacra

ile örülü evrende gerçek ile taklit olanı birbirinden ayıramamaktadır. Simulacra evreni medya

ve TV.ile oluşturulmaktadır.Gencay Şaylan kitabında bunu bir örnekle daha da etkili bir

biçimde anlatır. Körfez Savaşı ile Vietnam Savaşı karşılaştırılır. Vietnam Savaşı’nın

Amerika’nın yenilgisiyle sonuçlanmasında en etkili husus medyadır. Çünkü medya, Amerika

yurttaşlarını vicdanen rahatsız eden görüntüleri olduğu gibi sergilemiştir. Körfez Savaşı’nda

aynı şey söz konusu olamamıştır. Medya uygun gördüğü bir Simulacra ağı içinde görüntüler

sunmuş ve Amerikalılar vicdanen rahatsız olmamışlardır.

Baudrillard, toplumsal değişimi üç simulacra çağına ayırır. Birinci simulacra çağı,

Rönasans ile başlayan değişim sürecidir. İkincisi ise sanayi ile başlayan değişim sürecidir.

a.g.e.s.208

1

Page 17: POSTMODERNİZM · Web view2- Kültürel Devrim/Laiklik 3-Siyasal Devrim/Demokrasi 4- Endüstriyel Devrim/Endüstriyalizm POSTMODERNİZM’İN ANLAMI Postmodenizm teriminin tam anlamının

Üçüncüsü üretimin yerine onun taklidinin geçtiği dönem olan bu postmodern dönemdir.Bu

çağda artık her şey taklitlere göre kodlanmaktadır.

Baudrillard, modern dönemi Freud’la Marx’ın çağı olarak görür ve postmodern

dönemi bunlardan ayırır. Baudrillard’a göre ‘postmodern dünya anlamdan yoksundur;

postmodernite teorilerin boşlukta süründükleri, güvenli herhangi bir limana

demirlemedikleri bir nihilizm evrenidir ’

Jean –Francios Lyotard’ın Bakış Açısıyla Toplum

1924’de Versailles’de doğan Lyotard, Sarbonne’de felsefe ve edebiyat okumuştur.

Gençlik dönelerinde bir sol gruba üyedir. Fakat 1964’de tamamen Marksizm’den ayrılmıştır.

Lyotard, daha ziyade bilgi ve dil üzerinde durmaktadır. Lyotard’ın dil çözümlemeleri

toplumla bağlantılı hususlar ihtiva etmektedir. Lyotard birçok postmodern düşünür gibi dilin

zaman ve uzay boyutlarına göre farklılaşabileceğini ileri sürer ve dilde gerçeklik yerine

yorumu ön plana çıkarır. Dolayısıyla toplumu açıkladığını iddia eden ve tek gerçeği ifade

ettiğini iddia eden tüm söylemeleri ‘terörist’ olarak tanımlar.Bu terörist söylemleri yapısalcı –

işlevsel ve Marksist söylemler olarak düşünmek mümkündür. Bu anlamda, Lyotard bu

söylemlerin tek doğruyu temsil ettiklerine ve toplumu bu şekilde açıklamalarına karşı çıkar .

Postmodernizmde insanın bu söylemlerden kurtulup özgürleşmesi gerektiğini belirtir. Yani

toplum bütün bu baskılardan kurtulacak ve toplumda kesin doğrular ve bilgiler olmayacaktır.

Bence bu durumda bir kaos ortaya çıkmaktadır. Her türlü doğrunun yan yana olacağı

ve kesin bir doğrunun olmayacağı bir toplum özgürleşmekten ziyade adaletin

sağlanamayacağı kaos ortamına dönecektir.

Lyotard da aslında bu durumun farkında olmalı ki ‘Çoğulcu adalet ’ kavramını ortaya

atar. Fakat bu durumda da çok sayıda adalet görüşünün olduğu bir toplum tam bir kaos

ortamı ve anarşiye dönüşecektir. ‘Adil olan nedir?’ sorusuna verilen çok sayıda farklı cevabın

yan yana oluşu toplumun kendini üretememesine sebep olacaktır. Bence aslında

postmodernizmin önerdiği böyle bir toplum Budrillard’ın ifade ettiği ‘tarihin sonu ’nu

getirecektir, diye düşünüyorum.

Her türlü kuramı büyük anlatı olarak değerlendiren ve tüm büyük anlatıların yallnızca

insanlık üzerinde baskı oluşturduğunu söyleyen Lyotard da bir toplumsal aşamadan bahseder. Bu

yeni postmodern toplumda belirleyici rol , iletişim , enformasyon ve teknolojidir.

Kellner , ‘Toplumsal Teori olarak Postmodernizm : Bazı Meydan Okumalar ve Sorunlar’,, Çev..Mehmet küçük, Modernite Versus Postmodernite , Vadi yay. , Ankara, 1993,s.234

1

Page 18: POSTMODERNİZM · Web view2- Kültürel Devrim/Laiklik 3-Siyasal Devrim/Demokrasi 4- Endüstriyel Devrim/Endüstriyalizm POSTMODERNİZM’İN ANLAMI Postmodenizm teriminin tam anlamının

Lyotard eserinde ‘toplumun bilgisayarlaşması’ndan bahsetmektedir.Bütüne karşı

savaşalım, gösterilemeze tanıklık edelim , ihtilafları şiddetlendireli m (farklılıkları etkin kılalım),

ismin onurunu kurtaralım. ’ diyen Lyotard toplumda farklılığın ve çeşitliliğin olmasını ve bilgi

ve diğer büyük anlatıların toplum üzerindeki üstünlüğünün yıkılması gerektiğini savunur.

Bilginin Arkeoloğu Micheil Faucault

Faucaut da gençliğinde Fransız Kominist partisi üyesidir. Fakat 1951’den sonra

partiden kopmuştur. Fakat önceden Marksist olan diğer Postmodern düşünürlerin aksine

Marksizm’i tamamen yadsımamıştır.

Faucault Modernite’de ön plana çıkan rasyonellik ilkesine şiddetle karşı çıkar.

Faucault ilk çalışmalarından itibaren kendisin ‘Bilginin Arkeoloğu ’olarak niteler.Bir

postmodern düşünür olan Faucault, bazı noktalarda Baudrillard ve diğer postmodern

düşünürlerden ayrılmaktadır. Bunlardan ilki, toplumsal yapının ve düzenin tamamını birden

yadsımamasıdır. İkincisi de postmodernitenin tamamen bir kopuş olmadığını modernite ile

bağıntılarının olduğunu ileri sürmesidir.

* * *

Genel olarak postmodernizmle yeni bir toplumsal aşamaya girildiği düşünülmektedir. Bu

toplumsal aşamada her şeyin metalaşması ve ulusallığın aşılması söz konusudur.

Postmodernizme göre bu toplumda sınırlayıcı unsurlara yer yoktur.

POSTMODERN SİYASET

Postmodernizmde siyaset anlayışı tüm moderniteye ait olguların yadsınmasına paralel

olarak moderniteye ait iktidar anlayışlarının da yadsınması şeklinde tezahür eder. Diğer alanlarda

olduğu gibi postmodernist düşünürlerin bu konudaki fikirleri de birbirinden farklıdır. Mesela

Baudrillard nihilist anlayışını bu konuda da gösterir ve siyasetin sonunun geldiğini belirtir.

Modernite Versus Postmodernite’de Baudrillard’ın tüm siyasal eylemin yararsız olduğuna varan

kederli bir değerlendirmesi olduğu belirtilir.

Foucault’un postmodern siyasetle ilgili olarak ortaya attığı fikirler önemlilik

arzetmektedir.Foucault modern iktidarı, gücü hiçbir şekilde temsili özelliği olmayan ve anti

Lyotard, Postmodern Durun _Postmodrenizm, Ara yay., ist, 1990, s. 14 Lyotard, ‘Postmodernizm nedir Sorusuna Cevap’ ,Postmodernizm, N.Zeka, İst., 1990,s.58 Mehmet Küçük , Modernite versus Postmodernite. Vadi yay., s.459

1

Page 19: POSTMODERNİZM · Web view2- Kültürel Devrim/Laiklik 3-Siyasal Devrim/Demokrasi 4- Endüstriyel Devrim/Endüstriyalizm POSTMODERNİZM’İN ANLAMI Postmodenizm teriminin tam anlamının

hümanist yönü ağır basan bir süreç olarak ele almaktadır. Foucault iktidar ve siyasette bir aynı

kırılmanın yaşandığını belirtir. Faucault’un belirttiği önemli nokta, modern dönemde bilginin bir

iktidar aracı oluşu ve insanın bilginin hem öncesi hem de nesnesi olarak ele alındığıdır. Yani

bilim, bu dönemde insanların nasıl davranacağını gösteren bir iktidar modu haline gelmiştir.

Baudrillard postmodern toplumda iktidarın medya ve bilişim ağı olduğunu belirtirken Foucault

daha ziyade mevcut düzeni eleştirme yönündedir.

Faucault modern toplumun bir hapishane disiplini içinde olduğunu belirtir. Kapitalist

toplumda uyum toplumu ve bireyin disipline edilmesi esastır. Fakat bu disipline edici her türlü

iktidar günümüzde dağılmıştır. Foucault’a göre iktidar ilişkileri mutlak değildir. Çoğulcudur ve

beraberinde direnmeyi getirir. Bununla beraber devlet, sermaye gibi makro düzeydeki iktidar

mekanizmaları ile hiç ilgilenmemiştir.Zaten Foucault bir kuramcıdan ziyade kritik yaklaşımcı

olarak değerlendirilir.

Önemli düşünürlerden birisi olan Lyotard da ‘pagan ’ ilkesi olarak adlandırdığı bir

kelimeyle siyaset bilimi ile ilgili görüşler öne sürmektedir. Pagan ilkesi herhangi bir ölçüt

olmaksızın bireyin özgürce yargı oluşturabilmesidir. Fakat bu terim Batı dillerinde ‘dinsiz ’

anlamına gelmektedir. Yani Lyotard , postmodern topluma iyiye yönelik bütün arayışların bir

arada bulunması gerektiğini belirtir. Bu da tamamen nihilizme kaçan bir öneridir.

* * *

Genel olarak postmodern siyaset anlayışında sorgulanan üç esas vardır;

- toplumsal kimlik sorunu

- özgürlük

- temsili demokrasi

Modernite’nin insanın özgürleşmesi noktasında yetersiz kaldığı ve yeni bir siyaset

anlayışının belirlenmesi gerektiği hususu tüm postmodern siyaset kuramlarının ortak görüşüdür.

Modern dönemde insanın doğaya hakim olarak özgürleşeceği söylenmiş;fakat bu

gerçekleşmemiştir. Postmodern söylemde bu durum tespit edilmiştir; fakat yerine konulan şey

aşırı bir liberalizm olarak ortaya çıkmıştır ve bunun ne kadar geçerli bir çözüm olduğu

tartışmalıdır.

Postmodern söylemin en önemli özelliği ‘büyük anlatıların ’ yadsınmasıdır. Politika,

bilim vs. de bunların arasında yer almakta ve varlıkları yadsınmaktadır. Yani salt doğruyu temsil

eden anlatıların olmadığını savunmaktadırlar. Kimlik bunalımı Küreselleşme ile birlikte ortaya

çıkmış en önemli problemlerdendir. Modernite’nin uzantısı olan ulusal devlet anlayışı içinde çok

Gencay Şaylan, Postmodernizm, s. 221

1

Page 20: POSTMODERNİZM · Web view2- Kültürel Devrim/Laiklik 3-Siyasal Devrim/Demokrasi 4- Endüstriyel Devrim/Endüstriyalizm POSTMODERNİZM’İN ANLAMI Postmodenizm teriminin tam anlamının

sayıda yerel kimliğin de siyaset anlayışında ortaya çıktığı söylenebilir. Buradan yola çıkarak şu

söylenebilir: Küreselleşme ile birlikte ulusallık işlevini yitirmeye başlamıştır. Ulusallık yerine

etnik ve dinsel kimlikler ön plana çıkmaya başlamıştır. Bu da Gencay Şeylan’ın deyimiyle ‘

etnik, dinsel ya da mezhepsel temelli, yeni direnişçi kimliklerin en gelişmiş ve zengin

toplumlarda bile azımsanmayacak bir etkinlikle ortaya çıkmış olması , siyaset kuramının

yerleşik paradigmaları açısından ciddi bir yetersizliğin kanıtı olarak kabul edilmektedir. ’

Bilindiği gibi 1980’li yıllarda Sovyetler Birliğinin çöküşü ile beraber liberal- temsili

demokrasi zafer kazanmıştır. Demokrasi ile ilgili eleştirilerin ilki seçme özgürlüğüne sahip

insanların seçme yapacakları konu ile ilgili eksiksiz bilgiye sahip olmaları gerektiğidir. Bunun da

bu temsili demokrasi ile yapılması çok zor hatta imkansızdır.(Liberal demokrasi ile ilgili ilk

eleştiriler yeni değildir. Marksizm de eleştirilerde bulunmuştur.) İkinci olarak seçme

özgürlüğünün sadece siyasetle sınırlı kalması insan yaşamının büyük kısmını oluşturan okul,

işyeri, fiyatlar, teknoloji gibi konularda uygulanamayışıdır. Fakat temsili demokrasinin asıl

krizi ulusal devlet anlayışındaki değişmeler ve küreselleşme ile ortaya çıkmıştır. Küreselleşme

toplumla ilgili kararların yurt dışına yani ulusal devletin dışına da yayılması anlamına

gelmektedir. Postmodern kuramcılar temsili demokrasinin bu değişikliklere cevap veremeyişi

karşısında ‘radikal demokrasi ’anlayışını ortaya atmışlardır. Günümüzde radikal demokrasi

siyaset bilimini en çok tartıştığı konulardan birisidir. Ve hala radikal demokrasinin kapsamı

hakkında belirgin bir görüş birliğine varılamamıştır.Radikal demokrasi anlayışına göre

kapitalizm insanı özgürleştirmemekte, aksine bir sürü kısıtlamalar getirmektedir. Radikal

demokrasi çok sesliliği, ve karşıt görüşte olanların birlikte eylem yapabilirliğini önermektedir.

Yani insanın yaşamın her alanında özgürleşmesi gerektiği üzerinde durmaktadır.

POSTMODERNİZMİ ELEŞTİREN DÜŞÜNÜRLER: HABERMAS, GİDDENS VE

GELLNER

‘…Postmodernist kavramların kendileri küresel

kapitalist sistemin gerçek çelişkilerini gizledikleri ve nesnel

olarak insanların dikkatlerini bu çelişkilerden uzaklaştırıp ,

suret ve aşırı gerçek arıtılmış dünyasına çektikleri için

ideolojiktir…. ’(J.Larrain, İdeoloji ve Kültürel Kimlik , s.164)

a.g.e.s.254 a.g.e.s.259

2

Page 21: POSTMODERNİZM · Web view2- Kültürel Devrim/Laiklik 3-Siyasal Devrim/Demokrasi 4- Endüstriyel Devrim/Endüstriyalizm POSTMODERNİZM’İN ANLAMI Postmodenizm teriminin tam anlamının

Giddens Modernliğin Sonuçları, Gellner Postmodernizm , İslam ve Us , Habermas,

Tamamlanmamış ir Proje’de postmodernizmi eleştirmektedirler.

Habermas, Postmodenistlerin aksine Modernizm’i tamamlanmamış bir süreç olarak

görür.Yani ona göre Postmodernizm diye birşeye gerek yoktur. Çünkü içinde yer alan

unsurlar zaten modernizmde vardır. Habermas aklı şiddetle eleştirmeleri ile ön plan çıkan

postmodernistleri banyo suyu ile bebeği de atmakla suçlamaktadır.

Giddens de postmodern döneme geçildiğini eleştirmektedir. Giddens’e göre eğer

Postmodernizmin bir anlamı varsa edebiyat , resim, mimarideki akımlara sınırlandırılmalıdır.

Gellner kendisiyle yapılan bir röportajda ‘Postmodernizme şiddetle karşıyım.’

demektedir. O postmodern akımı fazlasıyla uçucu ve ele gelmez türden şey olarak yorumlar.

Postmodenizme olan eleştirilerden birisi de aşırı göreceliğin ve akla güvensizliğin

toplumsal sorunları çözmeyi olanaksız hale getirmesi ve geleceğe inanmayı

imkansızlaştırmasıdır. Bu noktada Larrain’in söyledikleri önemlidir:

‘…Hızlı teknolojik değişimin , eski Kominist dünyada

ekonomik ve siyasal krizin , Batı Kapitalizminde Üçüncü Dünya’da

derin ekonomik sorunlar yaşandığı bir dönemde postmodernizmden

başka hiçbir ideolojik biçim, kaos yaratarak , değişimin yoluna

şaşırtarak , sonsuz bölünmüşlüğü toplumun normal hali görerek ,

sistemin bir bütün olarak savunulmasını üstlenemez…’

Postmodenizmle alakalı olarak eleştirilerden bir diğeri aşırı relativizmi içermesidir.

Gellner’in bu noktada söyledikleri konuyu açıklar mahiyettedir:

‘…Postmodernizm bir tür müsamacılık: Her şeye müsamaha gösteren toplumun

entelektüel eşdeğeridir. Bu ise tam bir saçmalıktır.’

Heller ve Feher postmodernizmi bir ‘asalak ’ olarak değerlendirir. Modernliğin

başarıları ve açmazları üzerinden geçinmektedir.Sezgin Kızılçelik’in dediği gibi

Postmodernizm, modernlikle bir hesaplaşmaktır, modernizmin kaybettiği veya kaybettiğine

inanılan kalelerine kramponsuz bir ayakla goller atmaktadır.

Şahin Alpay, Ernest Gellnerle Mülakat , Türkiye Günlüğü, s:24, 1993 Sezgin Kızılçelik, Postmodernizm Dedikleri, s.169

2