Parola Temmuz

Başakşehir & Bahçeşehir

Temmuz 2013 www.parolagazetesi.com www.parolagazetesi.web.tv Yerel tadında haber

Başakşehir’ in adeta vitrini olan ve bulundu-ğu semte karakterini veren “Arterium” proje-sini hayata geçiren CATHAY inşaat firmasının

Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Yılmaz ile böl-geye ve projelerine dair yaptığımız söyleşiyi sizlerle paylaşmak istedik: SAYFA 9’DA

CATHAY BAŞAKŞEHIR’E IMZASINI ARTERIUM ILE ATTI !

Bahçeşehirli göleti sağlama alıyor

Bahçeşehir’deki göletin etrafındaki yeşil alan imara açıldı. Semt halkı isyan etti. Bunun üzerine Bakanlık da imara açan değişikliği iptal etti.

İkna olmayan Bahçeşehirli, referandum istedi.

ÇEVRE ve Şehircilik Bakanlığı’nın Bahçe-şehir Gölet Alanı’nı imara açan değişikliği iptal etmesi Bahçeşehirlileri tatmin etmedi. Bahçeşehirliler Gölet Alanı’nda yapılması planlanan imar değişikliği hakkında referan-duma gitti. Yaklaşık 5 bin Bahçeşehirli san-dık başına giderken, oylamanan ay sonunda kadar devam edeceği öğrenildi. Gölet Alanı üzerinde 3 ana parsel bulunduğunu ifade eden Bahçeşehirliler Derneği (BADER) 2’nci Başkanı Nihat Emeksiz, Göleti Alanı’ndaki yeşil alanın bir bölümüne ticaret ve konut yapılmasının yolunu açan değişikliğin iptal edilmesinin kendilerini bölge halkını sevin-dirdiğini ifade etti. SAYFA 4’TE

kavuştu

BaşakşehirMETRO’YA

İstanbul’un trafik sorunu çözmek ve toplu taşımada hızlı konforlu hizmet vermek için Avrupa Yakası'nda hayata geçirilen en önemli ulaşım sistemlerinden biri olan Otogar-Bağcılar-Başakşehir-Olimpiyatköy Metro Hattı yolcu taşımaya başladı. SAYFA 2’DE

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız

çıkaracağız.

Madencilik sektörününihracatını

20 MILYAR DOLARA20 MILYAR DOLARA

SAYFA 12’DE

SAYFA 6’DA

YENI NESIL GELINLER YALINLIK DIYOR…

MASKO Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Karcı 2013 yılının mobilya

trendlerini anlattı.

‘Sınav yok’ dendi, yeni sistem açıklanmadı

ÖĞRENCI VE VELILERI TEDIRGIN EDIYOR

Sınav belirsizliği,

Seviye Belirleme Sınavı (SBS) ve ortaokuldan liseye geçiş sistemi yine değişiyor.

1997’de uygulanmaya başlanan Liselere Geçiş Sınavı’ndan (LGS) SBS’ye kadar olan süreçte ideal bir sınav sistemi arandı.

SAYFA 8’DE

2 www.parolagazetesi.com Temmuz 2013

Başakşehir & Bahçeşehir

Yıl : 2 Sayı : 16 Temmuz 2013 www.parolagazetesi.com www.parolagazetesi.web.tv

İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü

Semra ALPAY

Röportaj

Görsel Yönetmen

Muhabirler

Emin Dora Uçarer

Ferdi TÜRK Çetiner Yayıncılık A.Ş.

0532 317 11 40

0532 344 05 120212 415 82 05

İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. Merkez Mahallesi

29 Ekim Caddesiİhlas Plaza NO:11 A/41

Yenibosna -İstanbul

Çağla Pekgüleç Elif Günay Erhan Şahin Gökhan Karakurt

Yayına Hazırlık

Reklam Rezervasyon

Haber Hattı

Baskı

Yerel süreli yayın

Her istasyon farklı renkte tasar-landı. Her istasyonda yürüyen merdiven ve asansörlerin olduğu

Metro’da her istasyon farklı renkte tasarlandı. Metrokent Sarı, Başak Konutları Açık Sarı, Siteler Kırmızı, Turgut Özal Lila, İkitelli Sanayi Mor, İstoç Turuncu, Mah-mutbey Koyu Yeşil, Yeni Mahalle Koyu Mor, Kirazlı Bordo, Ziya Gökalp Beyaz, Olimpiyat İstasyonu ise Mavi renk.

BAŞAKŞEHIR ÖNEMLI PROJELERIN MERKEZI OLDU

Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal konuyla ilgili yaptığı açıklamada İlçede gerçekleşen projelerin önemini vurguladı “Ülkemizde ekonomisi büyük krizlerden, zorluklardan el birliği ile çık-masını bildi. Bu ülkenin cefakar insanla-rı birlik beraberlik ruhunu kaybetmediği sürece de ülkemiz Dünyanın itici gücü, lokomotifi olmaya devam edecektir.

Türkiye’nin en genç belediyelerinden Başakşehir Belediyesi olarak, 4 yılda gerçekleştirdiğimiz projeler ve va-tandaş odaklı hizmetlerimizle, birçok yerel yönetime örnek olduk. Belediye olarak özellikle, sağlık, altyapı, eğitim, kültür-sanat, teknoloji ve çevre konu-sunda önemli gelişmelere imza attık. İlçemiz bu anlamda yakın zamanda pek çok önemli projenin merkezi oldu. Bio İstanbul ilçemiz sınırlarında yükseliyor. Türkiye’nin en büyük Anadolu İmam Hatip Lisesi, Hastane kompleksi vatan-daşlarımız için hazırlanıyor. Uzun süredir İnanç ve azimle takibini, girişimlerini sürdürdüğümüz, Başakşe-hir ‘Metro’muz yolcu taşımaya başladı. Vatandaşlarımız, ülkemiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum. 320.000 kişilik nüfuslu ilçemize önemli bir katma değer katacak olan Metro’nun açılışıyla vatandaşımızın ulaşım kaynaklı soru-nunu da çözmüş oluyoruz. 21,7 km ile 16 istasyondan oluşan hat ile saatte 111 bin yolcu taşınabilecek. Vatandaşımızın mutluluğu ve refahı için cansiparane çalışan Sayın Başbakanımız R.Tayyip Erdoğan’a, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Kadir Topbaş’a ve ekibine şükranlarımı sunuyorum. Yunus Emre 'dostun evi gönüllerdir’ diyor. Bizlerde Başbakanımızın izinde, gönüller yapmak için hizmet üretmeye devam edeceğiz.

kavuştu

BaşakşehirMETRO’YA

İstanbul’un trafik sorunu çözmek ve toplu taşımada hızlı konforlu hizmet ver-

mek için Avrupa Yakası'nda hayata geçirilen en önemli ulaşım sistemlerinden biri

olan Otogar-Bağcılar-Başak-şehir-Olimpiyatköy Metro Hattı (14 Haziran Cuma)

Saat 15:00'te yolcu taşımaya başladı.

21.7 km’lik metro hattı, Metrokent, Başak Konutları, Siteler, Turgut Özal, İkitelli Sanayi, Olimpiyat, Ziya Gökalp Mahallesi, İstoç, Mahmutbey, Yeni Mahalle, Kirazlı, Bağcılar, Üçyüzlü, Menderes, Esenler Otogar istasyon-larından oluşuyor. Yeni metro hattı ile İstanbullular Esenler Otogar’dan Başakşehir’e 23 dakikada ulaşa-bilecek. YENI METRO HATTI’NIN ÖZELLIKLERI

21.7 kilometre uzunluğunda... Saatte 111 bin yolcu taşınabilecek. İstasyonlar 8’li trenlere uygun olarak inşa edildi.Peron uzunlukları 180 metre...16 istasyon var.Başakşehir-Atatürk Havalimanı: 36 dakika


NihatEMEKSIZ

Bahçeşehir’in aslına sadık kalınmalı

Bahçeşehir kurulurken; planlanan kurgu çağdaş şehirleşme üzerine kurulmuştur. Kişi başına düşen yeşil alanlar, bina yükseklikleri, oyun bahçeleri, parkların boyutları kent’in kurgusuna uygun tasarlanmıştır. Konut sayısı, olası nüfusa göre belir-lenmiştir. Yollar, kanalizasyon, kul-lanma ve içme suları hepsi bir plan doğrultusunda yapılmıştır. Bunun için yapılanlara uygun bir isim olan bahçe- şehir ismi verilmiştir.Bahçeşehir’in “bahçe” si

Bahçeşehir’li hemşerimiz inşaatçı Salih Kuzu *Bahçeşehir ile ilgili bir dergide analiz yaparken şunları söylemektedir.”Bahçeşehir, adı gibi olmalı. Bahçe ikinci plana atılmamalı” diyerek kent’in kuruluş felsefesine uyulması gerekliliğini çok güzel özet-lemiştir. Eğer Bahçeşehir’in “bahçe” sini yok ederseniz geriye ne kalır ? Kimliksiz bir kent kalır. Daha sonra ise, ismi ile çelişen Altınşehir, Cennet, Sefaköy, Şirinevler gibi kenar bir mahalle olur.

Bir dilekçe de sen girişimi sonuç verdi

BADER’in apartman yöneticileri ile yaptığı toplantıda “bir dilekçe de sen ver “ kampanyası başlatarak 2000 inin üzerinde Bahçeşehirlinin Cevre ve Şehircilik Bakanlığına yaptığı itiraz olumlu sonuç vermiştir. Cevre ve Şe-hircilik Bakanı Sayın Erdoğan Bayrak-tar 08.06.2013 günü Bahçeşehirliler Derneğini arayarak imar değişikliğini iptal ettiğini söylemiştir. Dernek yö-netimi, bize söylenenleri Pazar günü halka da söyleyin önerisine de sıcak bakan Sayın Bayraktar, toplantıya İl Müdürünü göndererek Bakan adına söz vermiştir. Dün ise verilen sözlü yanıt yazılı olarak BADER’e ulaşmıştır.İmar değişikliği iptal edilmiştir.

Bahçeşehir’in bahçesi

ÇEVRE ve Şehircilik Bakanlığı’nın Bahçe-şehir Gölet Alanı’nı imara açan değişik-liği iptal etmesi Bahçeşehirlileri tatmin etmedi. Bahçeşehirliler Gölet Alanı’nda yapılması planlanan imar değişikliği hakkında referanduma gitti. Yaklaşık 5 bin Bahçeşehirli sandık başına giderken, oylamanan ay sonunda kadar devam edeceği öğrenildi. Gölet Alanı üzerinde 3 ana parsel bulunduğunu ifade eden Bahçeşehirliler Derneği (BADER) 2’nci Başkanı Nihat Emeksiz, Göleti Alanı’nda-ki yeşil alanın bir bölümüne ticaret ve konut yapılmasının yolunu açan değişik-liğin iptal edilmesinin kendilerini bölge halkını sevindirdiğini ifade etti.

5 BİN KİŞİ OY KULLANDIKararın Çevre ve Şehircilik Bakanı Er-doğan Bayraktar tarafından kendilerine bildirildiğinin altını çizen Nihat Emeksiz, “Bölgede belediyenin, TOKİ’nin ve özel

bir şirketin arazisi var. Bu kararlar birlikte kimse gölet alanı üzerine bina inşa edemeyecek” diye konuştu. Dün yapılan referandum öncesi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İstanbul İl Müdürü, TOKİ Marmara Bölge Başkanı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Kentsel Planlama Müdürü katılımıyla kararı açıkladıkla-rını dile getiren Emeksiz, “Bahçeşehir halkının nabzını tutmak adına referan-dum kararımızı iptal etmedik. Dün 5 bin Bahçeşehirli oy kullandı. Bu sayının

artacağına eminiz” diye konuştu.

CEVAPLAR BILDIRILECEKBahçeşehir Gölet Bölgesinde sandık kurulan alana gelen Çevre ve Şehirci-lik Bakanlığı İl Müdürü Ahmet Ayyıldız yaptığı açıklamada Bakçeşehirlilere bu planın iptal edildiğini, önümüzdeki günlerde plana itiraz eden Bahçeşehir-lilere cevap yazılarının gönderileceğini belirtti. Açıklamada, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İl Müdürü Ahmet Ayyıldız’a TOKİ Daire Başkanı Ali Seydi Köroğlu ve İmar Planlama Şube Müdürü Yavuz Çelik’te eşlik etti.

BAŞAKŞEHİR BELEDİYE’SİNDEN CEP MESAJIAlınan kararı Bahçeşehirlilere SMS’le bildiren Başakşehir Belediye Başkanı Mevlut Uysal, Uluslararası HABİTAT ödüllü Bahçeşehir Göleti Alanı’ndaki ye-

şil alanın bir bölümüne ticaret ve konut yapılmasının yolunu açan değişikliğin iptal edildiğini duyurmuştu. Bakanlığın İmar Planı’nı değiştirmesi, Bahçeşehir Gölet Alanı ile Pazar Alanı’na inşaat yapılmasının yolunu açıyordu. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nde 28 Mayıs’ta askıdan inen İstanbul İli, Başakşehir İlçesi, Bahçeşehir Gölet Alanı İle Pazar Alanına Ait 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Değişikliğine Bahçeşehir’de binler-ce itiraz yapılmıştı.

Bahçeşehirli göleti sağlama alıyor

Bahçeşehir’deki göletin etrafındaki yeşil alan imara açıldı. Semt halkı isyan etti. Bunun üzerine Bakanlık da imara açan değişikliği iptal etti.

İkna olmayan Bahçeşehirli, referandum istedi.

GARANTİ GAYRİMENKUL BAŞAKŞEHİR

TEL NO : 0535 410 83 82

BAŞAKŞEHİR DE YATIRIMCININ

DOĞRU ADRESİ...

BAŞAKŞEHIR Belediyesi Zabıta Müdür-lüğü, yaz döneminde vatandaşın yoğun olarak kullandığı açık pazarlarda sorun-suz alışverişini yapabilmesi için çalışma-larını genişletti. İlçe genelinde bulunan açık pazarları-mızın kurulduğu Şahintepe, Güvercin-tepe ve Ziya Gökalp Mahallelerinde yaz saati uygulamasıyla birlikte çalışmalara başladı. SEYYAR SATICILAR ESNAFZabıta Müdürlüğü yönetmelik gereğin-ce pazarların toplama saatlerini tekrar düzenlenerek 08:30 olarak belirledi. Belirlenen saatten sonra Pazar tezgah-larının toplanması konusunda zabıta ekipleri, esnafa yönelik uyarıcı afişler hazırlanarak uygun yerlere astı.Ayrıca pazar etrafında seyyar satıcıların yer almasını da engelleyerek, giriş çıkış noktalarında halkın rahat bir şekilde alış veriş yapmasını ve uygunsuz görüntüle-rin oluşmasının da önüne geçiyor. Uya-rıları dikkate almayan seyyar satıcılar hakkında yasal işlemde başlatan Zabıta Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, basına ‘Esnafın tezgahlarının kaldırıl-dığı’ yönündeki haberlerin de asılsız olduğu vurgulayarak, yalnızca seyyar satıcılar için bir engellemenin söz konusu olduğunu vurgulandı. Seyyar satıcılara karşı yürütülen çalışmaların Başakşehir esnafının hakkını savunmaya, haksız ve uygunsuz kazancın da önüne geçmeye yönelik yürütüldüğü de aktarıldı.

PAZARLAR ZABITA GÜVENCESINDE

5www.parolagazetesi.comTemmuz 2013

Saat 10:00 ile 15:00 arası piyano eşliğinde brunch keyfi!

Brunch:• PeynirÇeşitleri• Şarküteri• PoğaçaÇeşitleri• TatlıÇeşitleri• EtÇeşitleri• TavukÇeşitleri• Zeytinyağlılar• Mezeler• DenizMahsüller• Pizzaçeşitleri

Sınırsız Çay ve Meşrubat ile....

Bella VistaGölet Mevkii Başakşehir/İstanbul0212 669 42 57

İstanbul’un en lüks İtalyan restoranı Bahçeşehir Bella Vista’dan sizlere mükemmel bir ziyafet’e davetlisiniz.

Bella Vista

Yeşillikler, yürüyüş parkurları, göleti, Kuğuları ve ördekleri Muhteşem manza-rası ile hem ruhunuz dinlenecek, harika lezzetler ile midenizde şenlenecek!

Diyar diyar Peynir ve Zeytinyağlı çeşitleri, Kahval-tılıklar, Taze gevrekler, ve Öğleden sonrada nefis ızgara’lar, tam gün sürecek bir keyif!

Dilerseniz çocuk parkında çocuğunuz zaman ge-çirsin, dilerseniz siz gazetenizi, derginizi okuyun, dinlenin, Gölet keyfini sürün, ardından yine acıkın ve nefis ızgaralarımızı tadın!

ISTANBUL il merkezinin yaklaşık 22 km kuzeybatısında, Altınşehir'in 1 km kuze-yinde bulunan Yarımburgaz Mağaraları, güneyindeki Küçükçekmece Gölü'nün kuzey sahilinde 1.5 km kadar uzakta. Mağaraya Halkalı-Altınşehir'den gelen karayolu ile ulaşmak çok kolay. Antik çağlarda İstanbul’un en eski yerleşim yerlerinden olduğu belirlenen Yarımburgaz Mağaraları’nda, bugüne dek birçok ulusal ve uluslararası kazı yapıldı ve 2001 yılında 1. Derece Arkeolojik-Do-ğal Sit Alanı ilan edildi.Uluslararası Kazılar Yapıldı İlk defa Abdullah Bey tarafından 19. Yüzyılın ortalarında bilim dünyasına ta-nıtılan Yarımburgaz’da ilk dönem kazılar, Şevket Aziz Kansu’nun önderliğinde Kılıç Kökten’in yönetiminde 1963 yılında aşağı mağaranın giriş kısmında yapıldı. Daha sonra 1964 ve 1965 yıllarında Kansu ve Köktenin yönetiminde mağara karelere bölünerek daha sistemli bir şekilde kazıl-dı. BÜMAK tarafından 1984-85 yıllarında araştırılıp; BCRA 5d standartlarında haritası yapılan Yarımburgaz Mağaraları daha sonra Eurasian Bridge ‘99 Projesi kapsamında biospaleolojik yönden de araştırıldı. Mağaralar, 2001 yılında 1. Derece Arkeolojik-Doğal Sit Alanı ilan edildi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ise halen, Sazlıdere Barajı ile Çekmece Gölü arasındaki su yolunu kanal şeklinde bara-ja kadar açıp mağaranın önünün sandal-larla geçilebileceği Venedik tarzı bir proje üzerinde çalışıyor.

YARIM BURGAZ MAĞARALARI

BAHÇEŞEHİR Koleji iyi bir eğitimin toplum bilinciyle bütünleşmediğinde eksik kaldığını kabul eden eğitim anlayışıyla öğrencilerinin sosyal sorumluluk bilinci kuvvetli bireyler olarak yetişmesine özen gösteriyor.Bahçeşehir Koleji Kurumsal İletişim ve Pazarlamadan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Özlem Dağ ; Bah-çeşehir Koleji öğrencileri tarafından gerçekleştirilen Kurumsal Sosyal Sorumluluk projelerini şu sözleri ile açıkladı: Sosyal sorumluluk bilinci her kademeden öğrenciye özenle aktarılıyor ve Bahçeşehir Kolejinde okuyan her öğrenci sosyal sorum-luluk bilinci taşıyan çalışmalar yapıyor. Bahçeşehir Koleji öğrencile-ri yenilikçi ve çözüm odaklı düşünce sistemlerini birlikte hareket etme alışkanlığı ile birleştirerek birçok başarıya imza atıyorlar. Organizas-yondan teknik konulara kadar her aşamasında bizzat Bahçeşehir Koleji öğrencileri tarafından hazırlanan et-kinlikler sonunda elde edilen gelirler

çeşitli kurumsal sosyal sorumluluk projelerinde kullanılıyor. Türkiye’nin en önemli sosyal sorumluluk pro-jelerinden biri; Gezici Bilim Müzesi Bahçeşehir Koleji Fen ve Teknoloji

Lisesi öğ-retmen ve öğrencileri ‘’Gezici Bi-lim Müze-si’’ adıyla Türkiye’nin en önemli Kurumsal Sosyal Sorum-

luluk projelerinden birini gerçek-leştirerek, tüm çocukları bilim ile buluşturuyor. Türkiye genelindeki okullarında açtığı Bilim Müzeleriyle bilimin başlangıç noktası olan Bah-çeşehir Koleji, bu kez de bilimi Tür-kiye’deki tüm çocuklara ulaştırmak için Gezici Bilim Müzesi projesini hayata geçirdi.Gezici Bilim Müzesi; Adana,Mersin, İskenderun, Denizli,

Ankara, İzmir, Samsun, Bursa, Balı-kesir, Bandırma, Burhaniye/Körfez, Edirne, Gaziantep, Kayseri, Kocaeli, Diyarbakır ve Şanlıurfa, Alanya, Antalya, Manavgat olmak üzere birçok ilde çocuklarla buluştu. İçinde bulunan 25 ayrı istasyon ile ‘’bilim’’ tüm çocuklara en ilgi çekici şekilde tanıtıldı. Bahçeşehir Koleji tara-fından hayata geçen, Gezici Bilim Müzesi kurumsal sosyal sorumluluk projesi; Nisan, Mayıs, Haziran ayla-rında Türkiye’nin yollarında uzun bir yolculuğa çıktı ve binlerce çocuğa ve velilerine bilimin parlak ışığını taşıdı.Bahçeşehir Koleji Kurumsal İletişim ve Pazarlamadan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Özlem Dağ, Bahçeşehir Koleji olarak bundan sonrada birçok kurumsal sosyal sorumluluk projesinin öncüsü ola-caklarını dile getirdi. Ve önümüzdeki dönemde sloganını Bahçeşehir Koleji öğrencilerinin belirleyeceği ‘’ Barış’’ konulu sosyal sorumluluk projesini hayata geçireceklerini paylaştı.

Bahçeşehir Koleji ,Öğrencilerini Sosyal Sorumluluk Bilinci Kuvvetli Bireyler Olarak Yetiştiriyor

Gelecek bahçeşehir koleji’nde


BÜYÜK yemek odası takımlarının, hantal koltukların, ağır mobilyaların devri kapanıyor. Modern, işlevsel ve minimalist yaklaşımları tercih eden yeni nesil evle-

rinde sadelik ve doğallık arıyor. Anne ve babadan kalma dekorasyon alışkanlıklarını bir kenara bırakıyor. Konutların her geçen gün azalan metre-kareleri yeni nesli, evlerinde minimalist çizgiler oluşturmaya itti. Evlerin adeta iç mimarı sayılan kadınlar dekorasyon anla-yışını kökünden değiştirdi. Özellikle 2013 gelinlerinin tercih ettiği sade, işlevsel ve minimalist yaklaşımlar sektörün tasarımla-ra bakış açısını da değiştirdi. Türkiye’nin en geniş mobilya alternatif-lerini bir arada bulunduran MASKO, 483 bin metrekarelik kapalı alanıyla, genç kuşağın tüm mobilya ihtiyaçlarını bir araya topluyor. MASKO’nun “Dünyanın En Büyük Mobilya Kenti” olarak kabul edildiğini anlatan MASKO Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Karcı, “MASKO olarak İstanbul ve çevresinin mobilya ihtiyacının yüzde 60’ını biz karşılıyoruz. Bu nedenle deği-şen mobilya trendlerini ve yeni ev kuran gençlerimizin tercihlerini yakından takip edebiliyoruz. Bu senenin mobilya trendle-rine baktığımızda geçen yıllarda başla-yan sadelik akımı devam ediyor. Gençler minimalist ancak işlevi fazla mobilyaları tercih ediyor. Çevreye zarar vermeyen ve insan sağlığına duyarlı boya ve kumaşla-rın kullanıldığı, rahatlığın ön plana çıktığı mobilyalar en çok satılan ürün grupların-dan” diyor. Peki, MASKO’nun nabzını tutuğu deko-rasyon trendlerinde hangi unsurlar öne çıkıyor?

İşte yeni neslin en çok tercih ettiği mobilya seçenekleri…

Yeşil mobilyalar: Yeşil mobilyalar her zaman hayatımızda olsa da insanlar bu konuda artık çok daha duyarlı. Çevreye zarar vermeden, büyük sanayi tipi fabri-kaların aksine küçük işletmelerin ürettiği el emeğine dayalı mobilyalar öne çıkıyor. Dekorasyonun söz sahibi kadınların dikkat ettiği diğer bir unsur ise mobilyalarda kul-lanılan kumaşlar oluyor. Kimyasal madde-ler içermeyen boyalarla hazırlanan, pamuk ve ketenli kumaşlar da artık en çok tercih edilen ürünler arasında yerini alıyor.

Küçülen boyutlar: Daralan yaşam alan-larıyla birlikte büyük hantal mobilyalar da yerini daha küçük mobilyalara bırakıyor. Alışılmış, mobilya fazlalığı nedeniyle sıkışık yaşam alanlarına karşın, ferah salonlar, yatak odaları 2013 düğün hazırlıklarında çok fazla öne çıkıyor. Sade tasarımlar ve mevcut alanını daha verimli hale getiren modeller ise gençlerin gözdesi.

Çok fonksiyonlu mobilyalar: Çok fonksi-yonlu mobilyalar elbette yeni bir kavram değil. Ancak konutların küçülmesi bu tarz mobilyaları genç neslin gözünde tekrar popüler yaptı. Sınırlı mobilya kullanımı söz konusu parçaların çok amaçlı olması ihtiyacını da

beraberinde getirdi. Depolama alanı ve konuk ağırlayacak ekstra yer ihtiyacı bu mobilyalara olan ilgiyi artırdı.

Teknolojik tasarım ve ihtiyaçlar: Teknolojinin gelişmesi yalnızca mobilya tasarımlarını değil, işlevlerini de değiştirdi. Teknolojik aletlerin şarj edilebileceği par-çalar yahut kullanılabileceği aparatlar yeni nesil mobilyalarda yerini aldı. Özellikle damat adaylarının dikkat ettiği ve tercih-lerini etkileyen en önemli ayrıntı teknoloji oluyor.

Vintage Mobilyalar: Nostal-jik esintiler taşıyan ve doğaya duyarlı üretimleri ile Vintage Mobilyalar da son yıllarda genç neslin en çok tercih ettiği parça-lar arasına girdi.

Dış mekân mobilyaları: Şehir stresi ve açık hava özlemi arttık-ça bahçe ve balkon mobilyaları-na olan ilgi de artıyor. Gençler

evlilik hazırlığında artık evlerinin bahçele-rini yahut teras ve balkonlarını yeni yaşam alanı olarak düzenliyor. Bu nedenle genç nesil dış mekan mobilyaları çok fazla tercih ediyor.

Özel tasarımlar ve deri mobilyalar: Modası geçmeyen deri her daim ön plana çıkıyor. Özel tasarımlarla birleşen deri mobilyalar en çok satılan ürünler arasında bulunuyor.

Ev dekorasyonuna dair ihtiyaç duyulan her şeye ulaşılabilecek tek yer olan MASKO Mobilya Kenti hakkında www.masko.com.tr adresinden ya da 444 1 675 numaralı telefondan detaylı bilgi alabilirsiniz.

YENI NESIL GELINLER YALINLIK DIYOR…

Genç nesil ev dekorasyonunda sadeliğe gidiyor. Küçülen konut tipleri ve gençlerin yalınlık arayışı sektörün çehresini değiştiriyor. Peki, mobilyalarda bu sene hangi değişiklikler öne çıkacak?

MASKO Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Karcı 2013 yılının mobilya trendlerini anlattı.

Her yıl yaklaşık 10 milyon aracın ye-nilediği Zorunlu Trafik Sigortası'nda

fiyatlar yüzde 100'e varan oranlarda artış gösterirken, vatandaşın gözü indirime çevrildi. 2012 yılında Zorunlu Trafik Sigortası'ndan 1,1 milyar lira zarar eden sektör temsilcileri önümüzdeki yıl indirime hazırlanıyor. Hazine Müsteşarlı-ğı kaynaklarından edinilen bilgilere göre hem zorunlu sigorta hem de kaskoda

2014 yılından itibaren kademeli indirim yapılacak.

Bunun sebebi ise geçen yılın zararının önemli bir kısmının bu yıl telafi edilecek olması. Hazine bürokratlarının konu-ya ilişkin çalışmasına göre benzer bir durum 2008 yılında da yaşandı. O yıl dip yapan fiyatlar sonrasında artışa geçip tekrar gerileme gösterdi. 2013 yılı başın-dan itibaren fiyatlardaki artışın geçen yılın zararlarını karşılamak amacıyla yapıldığına dikkat çeken üst düzey bir Hazine yetkilisi, "Sigorta şirketleri geçen yıl kaskoda 61 milyon liralık bir zarar etti. Bunun için kasko sigortalarındaki prim artışı sınırlı oldu.

Ancak zorunlu trafikte bazı firmalar ciddi fiyat yükseltti.

Benzer bir durum 2008 yılında da yaşanmıştı. O yıl dipten fiyat verildikten sonra 2009'da tekrar fiyatlar bir miktar artışa geçilmişti. 2013 yılında da bir miktar artış oldu ancak önümüzdeki yıldan itibaren fiyatlarda kademeli bir düşüş olacaktır." dedi. Trafik sigortası primlerinin son bir yıllık dönemde yüzde 300'e varan oranlarda artış gösterme-sinin ardından ekonomi yönetiminin üç aşamalı fiyatları önleyecek formülünün ilk adımı devreye girdi. Sigorta poliçe-lerinin internetten karşılaştırılmasına imkan sağlayan düzenleme geçen hafta Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre sigorta şirketleri, zorunlu trafiğe ilişkin olarak resmi internet sitelerinde geçerli sigorta tarifeleri kapsamında prim sor-gulama ekranı tahsis edecek. Bu sayede vatandaşlar primleri karşılaştırarak daha ucuzunu seçme imkanına kavuşa-bilecek. Hazine'nin fiyatlarda düşürücü etkisi olacak diğer yöntem ise zorunlu trafikte fiyatı yükselten karşılık ayrıl-ması konusunun yeniden düzenlenmesi. Sektöre yönelik yapılacak fiyatların yük-selmesini önleyecek üçüncü düzenleme ise tamirci ve yetkili servislere yönelik olacak.

ARABASI OLANLARA BÜYÜK MÜJDE

Tüketicilerin en çok şikâyet ettiği konuların başında gelen kasko ve Zorunlu Trafik Sigortası 2014'te ucuzlayacak.


Vehbi Dinçerler (Eski Milli Eğitim Bakanı):Türkiye’de okulların performansını görebilmek için bir değerlendirme sınavı yapılmalı. Ama bunun çok fazla olmaması gerektiğini düşünüyorum. Sınav sayısının artması veli ve öğrenci-leri yorabilir. 1984’te Anadolu lisele-rine giriş sınavı iki taneydi. Bunlardan biri yerleştirme, diğeri hak sınavıydı. Velilerden o dönemde bazı eleştiri-ler gelince tek sınava indirdik. İçerik olarak da öğrenci test kargaşasından uzaklaştırılmalı.

Cem Gülan(Özel Okullar Birliği Der-neği Başkanı):OECD verilerine göre okullar arasında kalite farkı en yüksek olan ülkeyiz. MEB, öncelikle okulların kalitesini yük-seltmeli. Bakan Nabi Avcı yıl içerisinde üç değerlendirme sınavı yapılacağın-dan bahsediyor ancak bunu okuyabile-cek kaliteli öğretmen sayımız maalesef az. Bakanlık, eğitim camiası, STK hatta hukukçular ile bir araya gelip 20 yıl değişmeyecek bir sistem oluşturmalı.

Ahmet Özer(Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri):Bu belirsizlik ve tedirginliğin ortadan kalkmasını istiyoruz. Sürekli değişen sistem çocukları yoruyor. Sınavsız geçiş sistemi olması çocukların sınav stresinden kurtulmasını sağlar. Ancak sınavdan kurtulacağız diye objektif olmayan yollara gidilmemeli. Sağlıklı sistem nasıl olacak sorusunun ceva-bı iyi araştırılmalı. Bir yıl içerisinde öğrencinin aldığı Türkçe, matematik, fen ve sosyal bilgiler derslerinden il bazında merkezi bir sınav gerçekleşti-rilebilir.

Doğan Ceylan(Yönetim Bilimi Uz-manı):Sınav sisteminin sürekli değişmesi bir yanlışlık olduğunu gösteriyor. Eğitim deneme tahtası değildir. Beş kere sı-navın değişmesi beş milyon öğrencinin geleceği anlamına geliyor. Öğrencile-rin meraklı oldukları alana yönlendiri-lebilecekleri bir sistem oluşturulmalı. Bu konuda aynı hükümetler dönemin-de dahi farklı tutumlar sergilendi. Bi-rinin getirdiğini diğeri değiştirebiliyor. İdeal bir sınav arayışı var ancak yeterli çalışma yok. Altyapı sağlanmadan yeni bir sistem uygulanmaya çalışılıyor.

Recep Uysal(Anafen Dershaneleri Rehberlik Koordinatörü):Belirsizlik, konu ile ilgili tüm kişi ve ku-rumlara zarar veriyor. Ülke şartları iyi analiz edilerek sağlıklı ve adil bir sis-tem açıklanmalı. Milyonlarca öğrenciyi ilgilendiren bir sistemin “yaptım oldu” anlayışıyla ele alınamayacağı bir ger-çektir. Ortaokul sonunda yönlendirme, olgunlaşma, değerlendirme gibi isim-lerle adlandırılabilecek olan merkezi bir sınav yapılabilir. Bu sınavdan elde edilecek puan, akademik eğitim veren okullara yerleştirmede pay sahibi olabilir. Yapılacak sınavın sorularının bir kısmı daha önce ifade edildiği gibi “açık uçlu” sorulardan oluşabilir.

Son 10-12 yıl içinde neredeyse 5 ayrı yöntem ve onlarca değerlendirme

kriteri denendi. Eğitimciler artık ‘yaz-boz’ tahtasına dönen sistemin, kalıcı, motivas-yona dönük ve adil bir sınav sistemine dönüştürülmesi uyarısı yapıyor, yeni yöntemin katılımcı bir şekilde belirlenmesi çağrısında bulunuyor.LGS, 2005’te değiştirilerek Ortaöğretim

Kurumları Sınavı’na (OKS) dönüştürüldü. Sonra Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, OKS’de bazı değişikliklere gitti ve ilköğre-tim başarı puanı (İBP) ilk kez uygulandı. 2008’de ise OKS son kez yapıldı, o dönem 6. ve 7. sınıfta okuyanlar yıl sonunda SBS’ye girdi. 2009’da ise içerisinde üç ayrı sınav yöntemini barındıran Ortaöğretime Geçiş Sistemi’ne (OGES) geçildi. 2010’da

düz liseler Ana-dolu liselerine dönüştürüldü. Sonra her yıl yapılan SBS’den vazge-çildi. Bu da iki yıl uygulandı. Son olarak SBS’nin de bu yıl son kez ya-pıldığı açıklandı ancak yerine nasıl bir yön-tem getirileceği hâlâ belirsiz. Öğrenci, veli ve eğitimciler nasıl bir sistem oluşturula-cağını merak ediyor. Çok sık yaşanan bu değişikliklerin öğrencileri mağdur ettiğini belirten eği-timciler, liseye geçiş siste-minin dünü ve bugününü değerlendirdi. 1983-1985 yılları arasında Milli Eğitim Bakanlığı yapan Vehbi Dinçerler, üze-rinde çalışılan yeni sistemin öğrencilerin tüm yetenek-lerini ölçmesi gerektiğine

değiniyor. Yapılan değişikliklerin hem eğitimci hem de veli ve öğrencilerde kafa karışıklığına yol açtığını belirten Özel Okullar Birliği Derneği Başkanı Cem Gülan da, sorunun çözümü için detaylı bir çalışma yapılması gerektiğini ifade ediyor.Liseye geçiş için sınav hazırlığı yapan 7. sınıf öğrencisi Mustafa Polat, SBS devam edecek gibi çalıştığını ancak yapılan açıkla-manın kafasını karıştırdığını söylüyor. Sına-vın olup olmayacağı konusunda belirsizlik yaşanmasının beklentisini düşürdüğünü ifade eden Polat, “Bana göre en iyi yöntem 8 sınıf sonunda bir kez yapılan sınav. İyi bir lisede eğitim görmek istiyorum. Ancak sistemin sil baştan değişmesinden kor-kuyorum. Endişelerim artınca çalışmayı bıraktım.” sözleriyle yaşadığı mağduriyeti anlatıyor. Sadece öğrenciler değil velileri de sıkıntı yaşıyor. Sürekli değişen sistem-den şikâyetçiler. “Ben hiçbir ülkede eğitim sistemiyle bu kadar oynandığını düşün-müyorum.” diyen iki çocuk annesi bir veli şunları söylüyor: “İlk çocuğum OKS siste-mine göre bir liseye yerleşti. Onu dersha-neye gönderdiğimiz ve bu sınav sistemine alışkın olduğumuz için diğer çocuğumu da dershaneye yazdırdım. Şimdi de hazırlıkla-rın sonuna gelmişken SBS kalkıyor, yerine Kazakistan modeli geliyor deniyor. Okul ders notu ve sosyal aktivite puanına göre sadece bir Anadolu lisesine başvurulabile-ceğini öğreniyoruz. Neden sürekli uygula-nabilen bir eğitim sistemi kuramıyoruz?”

‘SINAV YOK’ DENDI, YENI SISTEM AÇIKLANMADI

Bakanlık önümüzdeki yıl ‘sınavla öğrenci alan okullara’ tek bir sınavla öğrenci al-mayacağını açıkladı. Yerleştirmede bunun yerine öğrenci talebinin yanında 5-6-7 ve 8. sınıflardaki ders ve ders dışı başarıları kullanmayı planlıyor. Yeni dönem için adrese dayalı yerleştirme sistemi üzerinde çalışıyor. Yaşanan tutarsızlığı okulların kalitesine bağlayan Eğitim Bir Sen Genel Sekreteri Ahmet Özer, okul eğitiminin ka-litesini artıracak bir yöntem geliştirilmesi gerektiğine inanıyor. Eğitimin deneme tah-tası olmadığını hatırlatan Yönetim Bilimi Uzmanı Doğan Ceylan da farklı tutumların öğrencinin motivasyonunu olumsuz etkile-diğini söylüyor.

ASIL SORUN OKULLARDAKI

EĞITIM KALITESI

‘Sınav yok’ dendi, yeni sistem açıklanmadı

ÖĞRENCI VE VELILERI TEDIRGIN EDIYORSınav belirsizliği,

Seviye Belirleme Sınavı (SBS) ve ortaokuldan liseye geçiş sistemi yine değişiyor.

1997’de uygulanmaya

başlanan Liselere Geçiş

Sınavı’ndan (LGS) SBS’ye

kadar olan süreçte ideal

bir sınav sistemi arandı.


“ CATHAY Başakşehir’e imzasını

ARTERIUMile attı !

Son yıllarda inşaat sektöründe ağırlıklı olarak İstanbul ve onun da özelinde genç ilçesi Başakşehir’ de oldukça modern ve bir o kadar da özgün projeler hızla hayata geçiriliyor. Diğer yandan bölgede bu proje-leri destekler ve yönlendirir mahiyette çok sayıda kamu yatırımı da start almış durum-da… Bunların bir çoğunun bölgesellikten

öte uluslararası etkilerinin de olacağını şimdiden kestirmek hiç de güç değil. Bu konu da Başakşehir’ in adeta vitrini olan ve bulunduğu semte karakterini veren “Arteri-um” projesini hayata geçiren CATHAY inşa-at firmasının Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Yılmaz ile bölgeye ve projelerine dair yaptı-ğımız söyleşiyi sizlerle paylaşmak istedik:

“ARTERIUM Projemiz insanlarda, -neredeyse bırakın yaşamayı

unutulmaya dahi yüz tutmuş- “eskimez”

mahalle yaşantımızı yeniden hayata

geçirmiştir.”

Mustafa Bey, Son dönemde adeta moda haline gelen “site hayatı” konusun-da firmanızın yaklaşımı nedir? Site adı altında inşa edilen “modern hapishane” sayı-sında bir patlama yaşanıyor İstanbul’da. Etrafı kalın duvarlarla çevrili, -sözüm ona- güvenlikli bu siteler-de yaşayanlar, “gettoları” andırırcasına dış dünya-dan soyutlanmış bir hayat tarzıyla karşı karşıya. Oysa tamamen sosyal bir varlık olan insanın doğasına uygun olanı ise; yaşam konforunun, kalitesinin ve güvenliğinin duvarlarla değil, “güven duygusu” ile sağlanmış olmasıdır. Güven duygusu ise, teknik olarak insani, yaşanılası mekanlar ile komşuluk ilişkileri v.b. açısından bireylerin veya ailelerin sosyal birer varlık olarak tanınması, saygı duyulması, özgür kılınması ve yaşadıkları mekanların kendilerince benimsenip sahiplenilmesi ile sağlana-bilir. Sahiplenilme duygusu

ise beraberinde “aidiyet hissini” açığa çıkartır ki; işte gerçek güven duygusu!

CATHAY FARKI…

Peki firma olarak idealize ettiğiniz bu yaklaşımınızı reel piyasa koşullarında gerçekleştirme imkanı bulabiliyor musunuz?

Cathay İnşaat olarak bizim başarmak istediğimiz ve sonuçlarına bakınca da başardığımızı bildiğimiz gerçeklik de budur. Şöyle ki ARTERIUM Projemiz insan-larda, -neredeyse bırakın yaşamayı unutulmaya dahi yüz tutmuş- “eskimez” ma-halle yaşantımızı yeniden hayata geçirmiştir. Bunu yaparken teknik ve mimari açıdan günümüz gelişmiş-liğinden azami ölçülerde faydalanırken, komşuluk ve diğer beşeri ilişkiler açısın-dan herhangi bir kısıtlama getirmediği gibi, yoğun olmayan blok düzenleme-leri, fitness, kapalı havuz, kapalı otopark, toplantı sa-lonları, çocuk oyun alanları

ve neredeyse abartılı yeşil alanları gibi konforlu ortak mekanlarıyla beraber iç içe geçmiş ve her türlü ih-tiyaçların karşılanabileceği alış-veriş imkanı sağlayan işyerleriyle bunu sağlamak hiç de zor olmadı. Projelerimize start verme-nin öncesinde, içerisinde büyük bir AVM barındıran ve çok fazla sayıda ko-nutlardan oluşan “yığın” bir konsept mi, yoksa artık enflasyonu oluşmuş AVM yapısından uzakla-şarak mahalle sıcaklığı ve konforunu sağlayacak “Alışveriş Caddesi-AVC” ile farklı ihtiyaçlara cevap verebilecek nitelikleri haiz, birbirini “bütünleyen” butik ve çok daha şık modüller-den oluşan bir konsept mi sorusuna cevap vermemiz gerekiyordu. Sonuçta ihtiyacın AVC ile bütünle-şik butik proje modülleri doğrultusunda olduğuna kanaat getirdik. Projemiz gerçekten de Başakşehir’e değer katıp şık durmakla birlikte, sektör için de bir model teşkil etmiştir.


GENIŞ ÜRÜN YELPAZESI…

Bölgede çok farklı hane halkı sayıları var. Ürün yelpazeniz buna cevap vere-biliyor mu? ARTERIUM Kompleksi’nde mimari açıdan yeknesaklıktan ziyade ürün çeşitliliği benimsenmiştir. 42m2’lik stüdyodan 400m2’ye kadar konutlarla birlikte bahçe ve teras dubleksi villalar, 1+1’den 7+1’e kadar konutlar ile ofisler ve her kullanım amacına uygun birçok metrajda işyerleri, birbiri ile anlamlı bir bütünlük içerisinde dizayn edilmiştir.

DEVASA KAMU PROJELERI…

Mustafa Bey, Sık sık gündeme gelen kamunun büyük projeleri, bunların bölgedeki etkileri hakkında ne düşü-nüyorsunuz? Bizim ve aslında ARTERIUM‘a dahil olanların başlangıçta çok da inanama-dığı birçok kamusal nitelikteki makro proje ise kısa vadede ARTERIUM‘u bu projelerin, uzun ve orta vadede ise Başakşehir’in hatta hızla Balkanlar’ın ve Orta Doğu’nun fiili başkenti haline gelmekte olan şehrimizin merkezi ko-numuna taşımıştır, taşıyacaktır. Malum henüz genç bir ilçe olan Başakşehir’in Belediye, Kaymakam-lık, Maliye, Emniyet gibi tüm kamusal hizmet binalarını içerecek olan “Şe-hir Meydanı” yanı başımızda hayata geçiriliyor. Türkiye’nin en büyüğü ve sonrakilere de örnek teşkil edecek olan Anadolu İmam Hatip Lisesi Kompleksi, Eylül 2013 döneminde eğitim ve öğre-time başlarken beraberinde ilçemizi dolayısı ile semtimizi ve ARTERIUM’u şehrin diğer semtleri ile ulaşım açısın-dan entegre hale getirecek olan metro ilk yolcularını 15 Haziran 2013 itibariyle taşımaya başladı.

MONTRÖ’YE RAĞMEN… Stratejik olarak da ülkemiz ve bulundu-ğu bölge için çokça önemi olacak “Ka-nal İstanbul Projesi’nin” Başakşehir’i de sınırları içerisine alması ise bir tercihten öte coğrafi bir zorunluluk olmuştur.

LUFTHANSA ISTEMESE DE… Sonraki etapları da ihale edilip ta-mamlandığında, büyük bir kompleks-ten ziyade, şehrimizin ve dolayısı ile ülkemizin sağlık turizmi, finans merke-zi, kongreler bölgesi olması yolundaki lojistiğini tam olarak sağlayacak olan yeni havaalanı projesi, İstanbul’u hava trafiği açısından bir hub, aktarma mer-kezi haline dönüştürecektir.

BOĞAZ’A 3. GERDANLIK…Diğer yandan, 3. Boğaz Köprüsü ile bağlantı yolları Başakşehir’e ve ARTERIUM’a birçok anlamda katkı sağlayacaktır. Gelişmiş ülkelerde dahi örneğine pek rastlanamayacak boyut ve nitelikteki, kesinleşen Sağlık Kenti Kampüsü, kelimenin tam anlamıyla ARTERIUM’un bulunduğu bölgeyi pozitif yönde tanınmayacak hale dönüştüre-cektir ki son dönemlerde üniversite-lerde açılan sağlık turizmi bölümlerini, metroyu, yeni havaalanını bu proje ile birlikte düşünecek olursak projenin, merkezi ve büyük bölge hastanesinden ziyade, uluslararası nitelikte ve yine uluslararası servis verecek çok daha komplike bir yapıda olduğunu kavra-

mak hiç de zor olmayacaktır. Bunun ise ARTERIUM AVC Projesi’ne olan yüksek talebi çok daha arttıracağı muhakkak-tır.

ISTANBUL-2020…

Ya İstanbul-2020 hakkında ne düşünü-yorsunuz? Hemen yanımızdaki ve yıllardır atıl diyebileceğimiz konumda olan Olimpi-yat Stadı’ nın, 2020 Olimpiyatları’nın Türkiye’de yapılmasının Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nce kararlaştırıl-ması durumunda ise Olimpiyat Şehri Kompleksi’ne dönüştürülmesi plan-lanmıştır. Olimpiyat şehri adaylığı konusunda dünyamızın yükselen yıldızı İstanbul’un, rakiplerinin, deprem ve radyoaktif sızıntı tehlikesi barındıran Tokyo ile ekonomik kriz ve sosyal çalkantılar içerisindeki Barselona’nın olması şansını son derece güçlendir-mektedir.

Mustafa Bey, Bu anlattıklarınızın bir çoğuna ben de katılıyorum. Ama diğer yandan İstanbul’ da emlak fiyatlarında ki hızlı artışı siz de abartılı bulmuyor musunuz? , İpin ucu kaçmadı mı, bu işin sonu nereye kadar?

Aslında emsali dahi olamayacak bü-yüklük ve dinamizm düzeyindeki sair dünya metropollerinde emlak fiyatları, İstanbul’a kıyasla çok daha yüksektir. Böyle olmasına rağmen bu şehirlerin büyüme potansiyeli ile popülaritesinin atış hızı ve bunlara bağlı talep patlama-sı ise İstanbul’un çok gerisindedir. Hal böyle olunca ülkemizin son dö-nemlerde yakaladığı istikrar ve güvene dayalı gelişme ile büyüme trendi de dikkate alındığında, orta vadede emlak fiyatlarının ve buna bağlı kira bedelle-rinin katlanarak artacağını söylemek abartı olmayacaktır. Gittikçe yoğun-laşan yabancı sermayeli gayrimenkul alım talebi ise bu durumun işaretlerin-den sadece bir tanesidir. Tüm bunlardan hareketle projemizden konut veya işyeri satın alan müşterile-rimizin önceki dönemdeki karlılıklarının ileriye dönük olarak da katlanarak arta-cağını düşünmek hakkımız olsa gerek. Yüksek kira beklentisi olan yatırımcı-larımız dahi işyerlerinin yaptığı yüksek primin memnuniyeti ile ikinci, üçüncü işyeri yatırımlarını yapmaya devam etmektedirler. Zaten projemiz ikmal edilmeden dahi Migros, Burger King, BİM, Mado, Turkcell, Aslı Börek, DiaSa v.b. marka değeri yüksek firmalarca kiralanmıştır.

Mustafa Bey, firmanızın bölge halkına ya da müşterilerine vermek istediği bir mesaj var mı? ARTERIUM AVC, ARTERIUM RESIDENCE ve ARTERIUM VILLAS ’tan oluşan proje kompleksimizin satış ve kiralamaları tamamlanmak üzere olduğundan, az sayıda kalan ürünlerimiz şanslı yatırım-cılarını ve sakinlerini beklemektedir. Bu vesile ile düşüncelerimizi okuyucu-larımıza aktarma fırsatı verdiğiniz için şahsım ve firmam adına sizlere de çok teşekkür ederim. Umuyorum ki pek yakında yeni ve çok daha dikkat çekici projelerimizle ilgili olarak da söyleşile-rimiz olacaktır. Bu anlamda sizden de istirhamım CATHAY’ ı ve genç, dinamik yönetimini yakından takip etmenizdir.

Detaylı bilgi için: www.cathay.com.tr Arterium Satış & Kiralama Ofisi 0212 485 98 00 - 485 98 88

Prof. Dr. Necmettin Erbakan Cad. No:2 34306 Başakşehir / İstanbul


Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan-lığı olarak hedeflerimizi şöyle sıralayabilirim: Yerli ve yenilene-bilir kaynaklarımızın tamamın-dan faydalanacağız. Yenilenebilir enerjiden elektrik üretimini yüzde 30 seviyesine çıkaracağız. Rüzgâr enerjisindeki kurulu gücü-müzü 20.000 megavata çıkar-mayı, güneş enerjisinde 3000 megavatı, jeotermal enerjide 600 megavatı hedefliyoruz. Ülkemizin ihtiyacı olan petrol ve doğalgazı yurt içi ve yurt dışı üretim ile karşılayacağız. 2023’e kadar 40 milyar dolarlık yatırımla 10.000 MW gücünde 2 nükleer santrala sahip olacağız. Elektrik kurulu gücünü 2 kat artırarak, 100 bin MW’a ulaştıracağız.Özel sektörün payını yüzde 75’e yükselteceğiz. Tüm kömür kay-naklarımızı ekonomiye kazandı-racağız. Madencilik sektörünün ihracatını 20 milyar dolara çıkaracağız.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız

çıkaracağız.

Madencilik sektörününihracatını

20 MILYAR DOLARA20 MILYAR DOLARA

Röportaj: Emin Dora Uçarer

“Sektörün önünü açacak düzenlemeler gerçekleştirdik ve özel sektörün payını yüzde 34’ten yüzde 52’ye çıkardık. Hedefimiz, özel sektörün payını yüzde 75’e çıkarmak...”

Türkiye sürekli olarak büyüyen bir ülke. Bu

büyümeye karşılık olarak enerji talebi de sürekli artıyor. Biz, bu durumda büyük önem

verdiğimiz yenilenebilir kaynaklarımızı

harekete geçirmek durumundayız.

Sizce Türkiye’deki enerji sektörünün en önemli sorunu nedir? Bu sorunun çözümü için ne yapmayı planlıyorsunuz?

Göreve geldiğimiz günden beri tam reka-betçi serbest bir piyasa yapısını hedefledik. Sektörün bu konuda ilerlemesini sağladık. Elektrik dağıtım ve üretim özelleştirmele-rindeki temel hedefimiz sektörde rekabetin oluşması, üretim ve dağıtım sektörlerinde verimliliğin arttırılması, oluşan kazanım-ların nihai tüketiciye yani vatandaşımıza yansıtılması ve arz güvenliğinin sağlanması oldu. Sektörün önünü açacak düzenlemeler gerçekleştirdik ve özel sektörün payını yüz-de 34’ten yüzde 52’ye çıkardık. Hedefimiz, özel sektörün payını yüzde 75’e çıkarmak... Dağıtım özelleştirmelerinde bir kısım so-runlar yaşansa da, biz bu süreci kararlılıkla devam ettireceğiz.

Türkiye’de son yıllarda enerji alanında yapılan yatırımlarda artış gözleniyor. Sizce bu artışın sebepleri nelerdir?

Türkiye’ye yapılan yatırımlar hemen hemen her sektör için geçerli. Bu durum Türkiye’nin bölgesinde güçlü bir ülke olduğunun da göstergesi... Türkiye, gerek ekonomide gerekse siyasette istikrarı, güven ortamını yakalamış bir ülke. Yabancı yatırımcılarımızın ülkemize ilgi duyması da sağlanan bu güven ortamı ve istikrar sayesindedir.

Türkiye için yenilenebilir enerjinin önemi nedir?

Türkiye sürekli olarak büyüyen bir ülke. Bu büyümeye karşılık olarak enerji talebi de sürekli artıyor. Biz, bu durumda büyük önem verdiğimiz yenilenebilir kaynakla-rımızı harekete geçirmek durumundayız. Bu bağlamda denizde ve karada arama faaliyetlerimizi arttırdık. Denizlerimiz-de dünyanın dev şirketleri ile anlaşarak aramalarımızı sürdürüyoruz. Hedefimiz yenilenebilir kaynaklarımızın tamamından faydalanmak... 2023 yılına kadar yenilene-bilir kaynakların toplam elektrik üretimin-

deki payının en az %30 seviyesinde olması da hedeflerimiz arasında. Kamu olarak, enerji sektörünün liberalleşmesi adına, yasal düzenlemeler yaptık. Bu düzenleme-lerle birlikte, sektör kamu hâkimiyetinden, özel sektör hâkimiyetine doğru kaymakta. Yapılan yatırımlar özel sektörün de yenile-nebilir enerjiye önem verdiği yönünde...

Yenilebilir enerji kaynakları açısından Türkiye’nin sahip olduğu potansiyel hak-kındaki düşünceleriniz nelerdir? Biz her zaman rüzgar, güneş, jeotermal enerji kaynakları gibi ülke potansiyelimizin azami ölçüde değerlendirilmesini hedefli-yoruz. Ancak bu kaynaklar sürekli büyü-yen, gelişen ve enerji talebi bu büyümeye paralel ilerleyen Türkiye’nin enerji ihtiya-cının tamamını karşılamıyor. Yenilenebilir kaynaklarımızın tamamının kullanımının artması halinde, ithal bağımlılığımız azal-tılabilir.

Ülkemizdeki madencilik çalışmaları ve maden zenginliği hakkında neler söyle-mek istersiniz?

Günümüzde madencilik, bütün dünyanın ortak çalışma alanı ve aynı zamanda ulusal kalkınmanın bir gereği... Bizim de madenci-lik alanına yaklaşımımız bu yönde. Maden-cilik politikalarımız, uluslararası standart-larda, dünyaya açık ve aynı zamanda ulusal kalkınmamızı tetikleyecek biçimde plan-lanmakta ve yürütülmekte. Ülkemiz sahip olduğu jeolojik yapı dolayısıyla maden çeşitliliği açısından geniş kaynaklara sahip. Günümüzde dünyada ticareti yapılan 90 çeşit madenden 77’sinin ülkemizde varlığı tespit edildi. Türkiye, yeraltı kaynakları yönünden dünya madenciliğinde adı geçen 132 ülke arasında toplam üretim değeri itibariyle 28., maden çeşitliliği itibariyle 10. sırada yer almakta. Madenciliğin ve ma-denciliğe dayalı sanayinin gelişmesi temel hedeflerimiz arasında. Bu bakımdan ma-den aramalarına da büyük önem veriyoruz. Profesyonel ve uluslararası standartlara uygun aramacılığın önünü açtık. Maden-cilik sektöründe yapılacak yatırımların hız kazanmasını sağladık.

Amacımız ve beklentimiz madenlerimizin en uygun teknolojiler ile aranıp, gerçek rezervlerimizin ortaya çıkarılması ve bu rezervlerin ara ve uç ürün haline geti-rilerek, ülkemiz ekonomisine katkısının sağlanması...

Günümüzde dünyada ticareti yapılan 90 çeşit

madenden 77’sinin ülkemizde varlığı

tespit edildi. Türkiye, yeraltı kaynakları yönünden dünya madenciliğinde

adı geçen 132 ülke arasında toplam

üretim değeri itibariyle 28’inci, maden çeşitliliği itibariyle 10’uncu

sırada yer almakta. Madenciliğin ve

madenciliğe dayalı sanayinin gelişmesi temel hedeflerimiz

arasında.

“

“

Hedefleriniz ve yeni projeleriniz nelerdir?


SemraALPAY

Metro açıldı, şimdi sıra yer üstünden Bahçeşehir’e hafif raylı sistem projesi var. İstanbul’a önemli bir meydan kazandıracaklarını söyleyen Mevlüt Uysal, Başakşehir’i ula-şım ağlarıyla ördüklerini belir-terek şu açıklamada bulundu: “Şu anda birbirinden bağımsız iki ayrı bölgeyiz. İlçe Meydanı yapı-lınca gerçek bir ilçe olacağız. Mey-dan Başakşehir Konutları yanında olacak ve bütün bölgeler buraya bağlanacak. Sazlıdere Barajı’nın önünden Bahçeşehir’e de yol yapı-lıyor. Başakşehir’den çıkan yol da oraya ulaşacak ve devamında ki arterlerle üçüncü köprüye bağlana-cak. Şu anda mahalleler arasındaki mesafe yaklaşık 15-20km. Yapılacak üç ayrı yolla trafik yükü hafifleyecek. Tekstilkent’ten Arnavutköy’e yapılan yol ihale aşamasında. Olimpiyat Stadı’nı Kayabaşı Konutları’na bağlayacak güzergahın inşaatı ise fiilen başladı. Diğer yandan Yenikapı’dan Bahçeşehir’e metrobüs çalışmasının ön hazırlığı yapılı-yor. Marmaray projesi Halkalı’dan Bahçeşehir’e uzadı ve 2014’te bitecek. Metro açıldı, şimdi sırada yer üstün-den Bahçeşehir’e hafif raylı sistem projesi var.

Kayabaşı’ndan Sultan Çifliği’ne ve Olimpiyat Stadı’na da ulaşılabilecek. Bizim burayı kurtaracak asıl proje ise, üçüncü köprü bağlan-tı yoluyla bileşik Başakşehir’den Bahçeşehir’e uzanan ana yol. İşte o zaman ulaşım sorunumuz kalmadı diyebileceğiz ve böylece böl-gemiz cazibe merkezi olma sürecinde çok önemli bir aşamayı daha geçmiş olacak. “ Tıpkı hayata geçecek olan yeni ar-terlerin ilçemizin iki güzide merkezi olan Bahçeşehir ve Başakşehir’i birbirine entegre edip bağlayacağı gibi bizler de yayınına “tazelenerek” başladığımız PAROLA ile ilçe bütü-nüne hitap eden bir yayın organının olmayışının eksikliğini gidermiş olacağız.

On iki sene, Bahçeşehir içerikli olarak yaptığımız yayınları artık ilçe bütününe yayarak sürdüreceğiz. Dürüst, güvenilir, tarafsız ve ilkesel yayınlarımızda en büyük destekçi-miz sizlerden gelen yapıcı eleştiriler olacaktır.

Parola Gazetesi İmtiyaz Sahibi Semra ALPAY

BÜTÜN YOLLAR BAŞAKŞEHIR’E ÇIKACAK

FESTIVALLERI kentle bütünleştirmek, farklı kentsel mekanlarda etkinlikleri ya-parak hem o mekanlara hem de etkinlik-lere dikkati çekmek mümkündür. İstanbul Uluslararası Opera Festivali’nde yer alan temsillerin kentin tarihi mekanlarında yapılması İstanbul’un dünya sanat harita-sındaki yerini kalıcı kılmaktadır.Uluslararası bağlamda, Türkiye’nin opera sanatı alanında kaydettiği gelişmeyi sergilemek ve yerel izleyicinin uluslararası çaptaki opera temsillerini ve sanatçılarını görmesini sağlamak, özellikle gençlerin yaratıcılıklarını besleyerek seyirci ve

sanatçılar açısından yeni açılımların ka-zanılmasına hizmet etmektedir. Dünyanın önemli kültür merkezlerinde gelenek-sel hale gelmiş olan uluslararası opera festivallerinin bir benzerini de İstanbul’da gerçekleştirerek şehrin ticaret hayatı ve turizmi de canlandırılmaktadır.

17 milyonluk nüfusuyla birçok Avrupa ül-kesinin nüfusunun iki katına ulaşan ve çok önemli bir dünya metropolü olan tarihi kent İstanbul’un bir Opera Festivali’ne kavuşması kültürel gelişiminin boyutunu göstermek bakımından ciddi bir atılımdır.

4. Istanbul Opera Festivali

İstanbul’un, opera gibi evrensel bir sanat alanında uluslararası bir festivale dört yıldır ev sahipliği yapması, bu dünya metropolüne çok yakıştığı gibi, Türkiye’nin çağdaş uygarlık yolunda aldığı mesafenin de önemli bir göstergesidir.


Enfekte köpeğin bağırsağında ya-şayan parazit olgunlaşarak yumurta çıkarmaya başlar. Yumurtalar dışkı yoluyla etrafa yayılır. İnsanlar değişik yollarla bu yumurtaları alabilirler.

Bunlardan en önemlileri şunlardır:

Enfekte dışkıyla bulaşmış sebze meyvelerin iyice yıkanmadan yenil-mesi,

Yumurtaların kuruyup toz halinde solunum yoluyla alınması,

Antiparaziter tedavisi yapılmamış hayvanlarla temas edilmesi.

Parazitin yaşam siklusu; parazit taşımayan köpeklerin yumurtayla enfekte hayvan iç organlarını yemesi yada dışkıyla teması sonucu paraziti almasıyla tamamlanmış olur.

Hidatid kistten korunmak için öncelikle yukarıda belirtilen bulaşma yolları dikkate alınarak parazitin ya-şam siklusu kırılmalıdır. Bunun için; köpeklerin enfekte organları (ak-ciğer, karaciğer gibi) yemesi engel-lenmelidir. Ayrıca bu tür sakatatlar sağlıklı da olsalar ciğ olarak verilme-melidir. Tüketilen meyve ve sebzeler çok iyi yıkadıktan sonra yenilmelidir.

Hastalıktan korunmanın en önemli

yolu belli periyotlarla hayvanını-zın antiparaziter uygulamalarının yapılmasıdır. Halk arasında kist aşısı olarak bilinen uygulama aslında tenyalara etkili bir antiparaziter uygulamadır ve parazitin yaşam sik-lusu dikkate alınarak belli aralıklarla tekrarlanır.

Bu uygulama hayvanınızdan çok sizin ve toplumun sağlığını ilgilendi-ren bir durumdur ve aksatılmaması gerekmektedir.

Köpek HastalıklarıTüm hayvanlar yaşamları boyunca çeşitli enfeksiyonlara maruz kalırlar.Anneden alınan antikorların etkisi sona erdiğinde enfeksiyonlara karşı zayıf hale gelirler.Enfeksiyona yakalanma-dan önce,kendi bağışıklıklarını geliştirmeleri için gerekli olan yeterli miktarda antikoru üretecek B hücrelerine sahip olmaları

gerekir.Özellikle köpek üretim merkezleri,barınaklar,pansiyonlar,pet shop ve dog showlar gibi kalabalık çevrelerde bulunan yav-rular yüksek risk altındadır.Bu nedenle,viral ve bakteriyel aşıları tamamlanmış olan yavru köpeklerin,dog show gibi etkinliklere katılması doğru değildir.

Köpeklerde Uyuz: Sarcoptes Scabei canis’in yaptığı çok bulaşıcı ve kaşıntılı deri hastalığıdır. Kulak, dirsek, ayak ve abdo-mende yaygın tüy dökülmesi görülür. Te-davisinde amitrazlı banyo solusyanları ve ivermectin enjeksiyonu kullanılmaktadır. Köpek Gençlik Hastalığı (Canine Dis-temper): Hastalık etkeni paramyxovirus ailesinden bir virustur. Çok bulaşıcıdır ve yüksek ateşle seyreder. Özellikle solunum yoluna ait belirtilerle (öksürük, irinli göz ve burun akıntısı) kendini gösteren hastalık bunun dışında, ishal ve kusmaya da sebep olur. İlerleyen dönemlerde merkezi sinir sisteminde gerçekleşen hasara bağlı olarak sinirsel semptomlarda görülebilir. Destek tedavisi yapılır. Aşısı mevcuttur. Lyme Hastalığı: Borrelia burgdorfei tarafından oluşturulan bir hastalıktır. Hay-vanlara keneler vasıtasıyla bulaşır. Köpeklerde ateş, eklem ağrısı, topallık ve iştahsızlık görü-lür. Tedavisinde çeşitli ilaçlar kullanılır. Hasta-lıktan korunmak için taşıyıcı olan kene

mücadelesi çok önemlidir. Hastalığın aşısı mevcuttur. Canine Parvovirus (Kanlı İshal): Parvovirusun etken olduğu akut ölüm, kusma, kanlı ishal ve dehidrasyon yapan çok tehlikeli bir hastalıktır. Tedavisi destek tedavisi şeklindedir. Antibiotikler ve vücut direncini arttıran çeşitli ilaçlar uygulanır. Aşısı mevcuttur. Kuduz: Rabdoviridae familyasından bir virusun yaptığı hastalık halk sağlığını da tehdit etmesi bakımından çok önemlidir. En çok ısırık yoluyla bulaşan hastalık; sinir-lilik, saldırganlık, paralizis vb. semptomlar gösterir ve ölümle sonuçlanır. Aşısı mev-cuttur. Isırılan insanların mutlaka devlet hastanelerine başvurmaları ve aşı olmaları gerekmekredir. Barınak Hastalığı: Bordotella bronc-

hseptica bakterisinin neden olduğu, nasal akıntı, halsizlik ve öksürük

görülen bir hastalıktır. Bulaşı-cıdır. Özellikle barınak gibi hayvanların toplu olarak

bulunduğu yerlerde çok rastlanır. Yavru-

larda ölümcül olabilir. Aşısı mevcuttur Echinococcosis: Hastalık etkeni Echi-nococcus adı verilen ve bir kaç türü bulu-nan bir parazittir. Bu türler içerisinde en önemlisi Echinococcus granulosus’tur. Adı geçen parazit köpeği sonkonakçı olarak kullanır ve ince bağırsağında yaşar. Genel-likle önemli bir semptom oluşturmaz ve buna bağlı olarak farkedilmez. Ancak ara-konak olarak kullandığı hayvanlar (sığır, koyun gibi otçul hayvanlar) ve insanların iç organlarında ‘kist hidatid’ olarak adlan-dırılan kistleri oluşturur. Hidatid kistler en fazla karaciğer olmak üzere; akciğer, böbrek ve beyine de yerleşebilir.

Defne 04 villa 7 Bahçeşehir İstanbul Tel : 0212 669 84 69 Gsm : 0 533 711 00 96

Sevgi ve Güvenin Tek Adresi Gözde Veteriner Kliniği

Parola Temmuz

Documents

Transcript of Parola Temmuz